DÖNEM: 23 CİLT: 37 YASAMA YILI: 3 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 40’ıncı
Birleşim 6 Ocak 2009 Salı İ Ç İ N D E K İ L
E R I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. - GELEN KÂĞITLAR III.
- YOKLAMA IV.
- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR A)
HÜKÛMETİN GÜNDEM DIŞI AÇIKLAMALARI 1.- Devlet Bakanı
Mehmet Aydın’ın, Gazze’deki olaylar ve barışın
teminine yönelik çabalar konusunda açıklaması ve MHP Ankara Milletvekili Ahmet
Deniz Bölükbaşı, CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen,
DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan ve AK PARTİ İstanbul Milletvekili Egemen
Bağış’ın grupları adına; Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı ve Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in de şahısları adına aynı konuda konuşmaları B)
MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI 1.- Adana
Milletvekili Fatoş Gürkan’ın, 5 Ocak Adana ilinin
düşman işgalinden kurtuluşunun 87’nci yıl dönümü ve İsrail’in Gazze’de yarattığı insanlık dramı münasebetiyle gündem dışı
konuşması 2.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, 5 Ocak Adana ilinin
düşman işgalinden kurtuluşunun 87’nci yıl dönümü ve İsrail’in Gazze’de yarattığı insanlık dramı münasebetiyle gündem dışı
konuşması 3.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, 5 Ocak Adana ilinin
düşman işgalinden kurtuluşunun 87’nci yıl dönümü ve İsrail’in Gazze’de yarattığı insanlık dramı münasebetiyle gündem dışı
konuşması V.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI 1.- TBMM Başkan
Vekili Meral Akşener’in, Başkanlık Divanı olarak,
İsrail’in Filistin topraklarında, Gazze’de, bütün
dünyanın gözleri önünde ölçüsüz ve pervasız güç kullanımı sonucu yaşanan
insanlık dramının, kan ve gözyaşının bir an evvel son bulmasının temenni
edildiğine; Meclis Başkanı Köksal Toptan tarafından, İsrail’in Gazze şeridinde gerçekleştirdiği askerî harekât nedeniyle
zor durumda kalan Gazze halkına Türk Kızılayı aracılığıyla insani yardım kampanyası başlatıldığına
ve bu amaçla Ziraat Bankası Türkiye Büyük Millet Meclisi Şubesinde bir hesap
açtırıldığına; isteyen
milletvekillerinin belirtilen hesap numarasına uygun görecekleri miktarda
yardım yapabileceklerine ilişkin konuşması VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A)
TEZKERELER 1.- Makedonya
Cumhuriyeti Meclis Başkanı Trajko Veljanoski’nin
ve Arnavutluk Halk Meclisi Başkanı Jozefina Topalli’nin davetlerine icabet edecek Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı Köksal Toptan’ın, beraberindeki Parlamento heyetini oluşturmak
üzere siyasi parti gruplarınca bildirilen isimlere ilişkin Başkanlık tezkeresi
(3/641) 2.- Etiyopya
Halkların Temsilcileri Meclisi Başkanı Teshoma Toga ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyaret etmesinin
uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/642) 3.- Dengeli Bir
Çevre İçin Küresel Parlamenterler Organizasyonu (GLOBE Europe)
tarafından, Avrupa Birliği (AB) Çek Cumhuriyeti Dönem Başkanlığınca Çek
Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag’da AB Ulusal Parlamentoları ile AB
Parlamentosunun Enerji ve Çevre Komisyonu Başkanlarının katılımlarıyla
gerçekleştirilecek “Avrupa İçin Güvenli ve Sürdürülebilir Enerji” başlıklı
toplantıya ismen davet edilen Ankara Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Nazmi Haluk Özdalga’nın icabet
etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/643) 4.- TBMM Başkanı
Köksal Toptan’ın, Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkanı Abdelaziz
Ziari’nin Cezayir’e resmî davetine beraberindeki
Parlamento heyetiyle birlikte icabetine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/644) 5.- Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, Almanya’ya yaptığı
resmî ziyarete iştirak eden milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/645) 6.- Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım’ın, Libya’ya yaptığı resmî
ziyarete iştirak eden milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/646) 7.- Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, Kırgızistan’a
yaptığı resmî ziyarete iştirak eden milletvekillerine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/647) 8.- 10-13 Ekim
2008 tarihleri arasında İran’da yapılan Türkiye-İran Sınır Ticareti Ortak
Komite V. Dönem Toplantısına iştirak eden milletvekillerine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/648) B)
ÖNERGELER 1.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın (6/1014, 6/1015,
6/1016) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/103) 2.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun (6/992, 6/993, 6/1023, 6/1029, 6/1030) esas
numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/104) 3.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, 4077 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi’nin (2/251) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/105) C)
MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslu ve 19 milletvekilinin,
fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/291) 2.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 23 milletvekilinin, Gaziantep ilinin eğitim
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/292) 3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel ve 20 milletvekilinin,
kamuda alt işverenlik uygulaması ile ilgili sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/293) D)
ÇEŞİTLİ İŞLER 1.- Genel Kurulu
ziyaret eden Kazakistan Meclisi Parlamentolararası
Dostluk Grubu Başkanı Nurbak Rüstemov
ve beraberindeki heyete Başkanlıkça “Hoş geldiniz” denilmesi VII.-
ÖNERİLER A)
DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ 1.- Gündemdeki
sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; 6/1/2009
Salı günkü birleşimde sözlü sorulardan sonra diğer denetim konularının
görüşülmeyerek, kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine ve 7/1/2009
Çarşamba günkü birleşimde sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi VIII.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI 1.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, Sarıveliler ilçesinin
banka şubesi ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/312) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 2.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, işsizlik oranına ve
işsizlikle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/318) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 3.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, banka kredilerini
ödeyemeyenlerin mağduriyetine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/323) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 4.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, satın alma gücüne
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den
sözlü soru önergesi (6/325) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 5.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Hazinenin karşıladığı Ziraat Bankasınca
kullandırılan tarımsal kredilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/379) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 6.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ziraat Bankasınca kullandırılan tarımsal
kredilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/380) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 7.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, ATV-Sabah grubunun satım
ihalesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/409) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 8.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep’teki GAP
sulama projelerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/435) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 9.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’ta göçün engellenmesine yönelik projelere
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den
sözlü soru önergesi (6/441) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 10.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, 5582 sayılı Kanun kapsamında konut kredisi
kullananlara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/491) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 11.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, kredi kartı borçlularına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru
önergesi (6/501) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 12.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
kredi kartı faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/528) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 13.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, GAP
Acil Eylem Planı kapsamındaki yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi
(6/532) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in
cevabı 14.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde Üniversitesine ek ödenek verilmesine ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den
sözlü soru önergesi (6/560) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 15.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, dünya zenginleri listesindeki kişilerin TMSF’ye
borcu olup olmadığına ve kamu bankalarında kredi kullanıp kullanmadıklarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den
sözlü soru önergesi (6/647) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 16.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, tekstil sektöründeki
sorunlara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/654) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 17.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, Karaman-Konya Kalkınma
Ajansının kurulmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/657) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 18.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Sabah-ATV ihale
bedelinin finansmanına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/680) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 19.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bir gruba iki kamu
bankasından verilen krediye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/686) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 20.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, resmi enflasyon
rakamlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/730) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 21.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, mazot fiyatlarındaki
artışa ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den
sözlü soru önergesi (6/740) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 22.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat Kalkınma Ajansının kuruluşuna ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den
sözlü soru önergesi (6/746) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 23.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, sosyal güvenlik prim borçlularına kredi
sağlanmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/814) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 24.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, teşvik uygulamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru
önergesi (6/898) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı IX.-
SEÇİMLER A)
KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM 1.- Avrupa
Birliği Uyum Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim X.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI 1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, bir firmanın yöneticilerinin rüşvet dağıttığı
iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in
cevabı (7/4763) 2.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağız’ın, sağlık sorunu yaşayan tutuklu ve hükümlülere
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/4812) 3.- Mersin
Milletvekili Akif Akkuş’un, Tarsus’daki bir sulama
projesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/4910) 4.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, bir dernekle ilgili soruşturma açılmasına ilişkin
sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/4989) 5.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, silika maddesinin kullanımına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/5038) 6.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Almanya’daki bir dernekle ilgili davanın takibine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5126) 7.- Bursa
Milletvekili Onur Öymen’in, Avrupa Konseyi
Yolsuzluklarla Mücadele Komisyonunun Türkiye raporuna ilişkin Başbakandan sorusu ve
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5298) 8.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın,
Almanya’daki bir dernekle ilgili dava çerçevesindeki iddialara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5300) 9.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Avrupa Konseyinin yolsuzluklarla ilgili
bir raporuna ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in
cevabı (7/5301) 10.- Edirne
Milletvekili Bilgin Paçarız’ın, Edirne’nin turizmde marka şehir yapılmasına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/5306) 11.- Diyarbakır
Milletvekili Aysel Tuğluk’un, bazı gazete ve
yayınlara uygulanan kapatma ve yayın durdurma cezalarına ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5308) 12.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, bir Alman şirketinin rüşvet verdiği iddialarına
ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5309) 13.- Muğla Milletvekili
Ali Arslan’ın, Metris Cezaevinde mahkûmların
okumalarına izin verilen gazetelere ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin’in cevabı (7/5310) 14.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, bir
raporda belirtilen şüpheli ölüm olaylarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in
cevabı (7/5311) 15.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, aile mahkemelerine atanan psikolog, pedagog ve
sosyal çalışmacılara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in
cevabı (7/5369) 16.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, bir genelgeyle DSİ’nin yargı
harçlarından muaf tutulmasına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in
cevabı (7/5370) 17.- Bursa
Milletvekili Onur Öymen’in, gözaltılardaki
ölüm olaylarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in
cevabı (7/5372) 18.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, yurt dışına çıktığı iddia edilen bir sanığa
ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5373) 19.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, kamu çalışanlarına ek
ödeme yapılmasına ilişkin Başbakan’dan sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı (7/5378) 20.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, Muğla’daki tarihî
Kurşunlu Camiinin korunmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/5409) 21.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbatur’un,
sigorta sisteminde cinsiyetle ilgili bazı farklılıklara ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/5413) 22.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, yasama dokunulmazlığı dosyası TBMM’ye intikal
etmeyen milletvekillerine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in
cevabı (7/5451) 23.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Gebze M Tipi Kapalı
Cezaevinde tutuklu ve hükümlüler arasında çıkan kavgaya ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı
Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5453) 24.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Niksar Kalesinin restorasyonuna
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın
cevabı (7/5471) 25.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars’taki insanlık
anıtı inşaatına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/5492) 26.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Amasya’da bir vakıf tarafından dağıtılan kömürün
kalitesinin düşüklüğüne ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/5519) 27.- Aydın
Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu’nun, yabancı uyruklu
kişilerle yapılan evliliklere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı
(7/5529) 28.- İzmir
Milletvekili Şenol Bal’ın, Ahlat’daki tarihi Selçuklu
mezarlarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/5539) 29.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Fatih’te hakkında soruşturma açılan ve görev yeri
değiştirilen öğretmenlere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik’in cevabı (7/5544) 30.-Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, yeni gıda kanununa, Yeni gıda
üretimine, -Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Antep fıstığı
üreticilerinin kuraklık kapsamı dışında bırakılmasına, İlişkin soruları
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/5547), (7/5548), (7/5549) 31.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, RTÜK’ün lisanssız yayın yaptıkları gerekçesiyle
bazı kanalları kapatmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın cevabı
(7/5568) 32.- Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, RTÜK’ün
bazı uygulamalarına ve RTÜK Başkanına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı
Mehmet Aydın’ın cevabı (7/5573) 33.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, RTÜK’ün
dijital yayın platformlarındaki bazı kanalları kapatmasına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet
Bakanı Mehmet Aydın’ın cevabı (7/5580) 34.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Atatürk soyadının
Avrupa’da marka olarak tescil ettirilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/5581) 35.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Suriye’nin transit geçen araçlara
motorin farkı uygulamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in cevabı (7/5582) 36.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Torbalı’nın adliye sarayı ihtiyacına ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı
(7/5586) 37.- İstanbul
Milletvekili Ümit Şafak’ın, Telekom’da işçilerin istifaya zorlanmasına ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/5589) 38.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, SGK mensuplarının ilaç ve sağlık harcamalarına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı
(7/5590) 39.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Tasarrufu Teşvik Fonu ve Konut Edindirme
Yardımı Fonuna ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı (7/5603) 40.- Erzincan
Milletvekili Erol Tınastepe’nin, Kredi ve Yurtlar
Kurumuna ait öğrenci yurtlarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik’in cevabı (7/5608) 41.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa’nın eğitim ve
araştırma hastanesi ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın cevabı
(7/5613) 42.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhan’ın, üzüm üreticilerinin desteklenmesine, -Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, hayvancılık teşviklerine
ve veteriner hekimlerin özlük haklarına,
-Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’ın bazı ilçelerinde organize hayvancılık
bölgesi kurulup kurulmayacağına, -Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars çiftçisinin
mağduriyetine, -Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, TMO alım merkezine, İlişkin soruları
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in
cevabı (7/5617), (7/5618), (7/5619), (7/5620), (7/5621) 43.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, veteriner hekimlerin
özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in
cevabı (7/5629) 44.- Hatay
Milletvekili Gökhan Durgun’un, Atatürk isminin ticari marka olarak tescil
edilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayan’ın cevabı (7/5635) 45.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Urla Adalet
Sarayına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/5644) 46.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Erdemli’de
Sosyal Güvenlik Şube Müdürlüğü açılmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/5645) 47.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdal’ın, hastalığa yakalanan kot
taşlama işçilerine ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı
(7/5646) 48.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
Kahramanmaraş’a SGK’nın sağlık işlerini yürütecek bir
birim kurulmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelik’in cevabı (7/5647) 49.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, sezon sonunda işsiz
kalan turizm çalışanlarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı
(7/5667) 50.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, yurt dışı çıkış tahditlerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı
(7/5674) 51.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, eczacıların kamudan ilaç bedellerini geç
almalarına ilişkin
sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın
cevabı (7/5675) 52.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbatur’un,
bir lisede yapıldığı iddia edilen uygulamalara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik’in cevabı (7/5678) 53.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, bir müsteşar yardımcısına verilen görevlere
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in cevabı (7/5679) 54.- Tekirdağ
Milletvekili Enis Tütüncü’nün, Cumhuriyet Bayramı
törenlerinde Tekirdağ İmam Hatip Lisesi kız öğrencilerinin yer almadığı iddiasına
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in cevabı (7/5680) 55.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, şiddet uygulandığı iddia edilen bir öğretmene
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in cevabı (7/5685) 56.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengü’nün, vergi incelemelerine
ilişkin Başbakandan sorusu ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı
(7/5708) 57.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun,
Türk ve Bulgar vatandaşlığı olanların sorunlarına ilişkin sorusu ve İçişleri
Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı (7/5738) 58.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
Kahramanmaraş’ta turizmin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/5756) 59.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, Merkezi İhale ve Finans
Kurumunun yazışma diline ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
(7/5776) 60.- Bursa
Milletvekili Onur Öymen’in, Ermenistan Dışişleri
Bakanının bir açıklamasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın cevabı
(7/5783) 61.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, Karadeniz sahil yolunun Giresun ili sınırlarındaki
sinyalizasyon ve trafik işaretlerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı (7/5828) 62.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, bir kışladaki
binalara verilen adlara ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı M.Vecdi Gönül’ün cevabı (7/5829) 63.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, destek verilen bir filme yaş sınırı
getirilmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/5831) 64.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın, sanayi sektörünün desteklenmesine ilişkin
sorusu ve Sanayi
ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/5832) 65.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kapanan ve açılan işyeri
sayısına ve protestolu senet miktarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Sanayi ve
Ticaret Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/5842) 66.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Nizip’teki su kirliliğine ilişkin sorusu ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/5854) 67.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Sakarya Nehri ve Porsuk Çayında kurulan sulama
tesislerine ilişkin sorusu ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/5855) 68.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macit’in, Ahıska Türklerinin
sorunlarına yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın cevabı
(7/5858) 69.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, işsizlere ve İşsizlik
Sigortası Fonuna ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelik’in cevabı (7/5879) 70.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, seramik ve porselen
sanayinin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet
Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/5887) 71.- Zonguldak
Milletvekili Ali Koçal’ın, Yüksek Denetleme Kurulunun
TRT raporundaki bazı hususlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet
Aydın’ın cevabı (7/5897) 72.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün, bir HES inşasındaki çevre güvenliği sorunlarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/5911) 73.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, havaalanlarındaki bazı
pano ve broşürlere ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı (7/5947) 74.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Nilüfer Spor kompleksinin
tamamlanmasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun
cevabı (7/5949) 75.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
sebze ve meyve ticaretindeki bir düzenlemeye ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayan’ın cevabı (7/5953) 76.- Mersin
Milletvekili Kadir Ural’ın, sözleşmeli personelin atama ve yer değiştirmelerine
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun
cevabı (7/5999) 77.- Mersin
Milletvekili Kadir Ural’ın, bazı aylık bağlama ve emeklilik işlemlerine ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/6000) 78.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, MİT ile ilgili bazı
hususlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek’in cevabı (7/6006) 79.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, MİT’le ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/6011) 80.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, ağaçlandırma programına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/6060) 81.- Bursa
Milletvekili Hamza Hamit Homriş’in, TRT’de program
sunan bir kişiye, -İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, Başbakanın Ulusa Sesleniş programındaki bazı
açıklamalarına, İlişkin soruları ve Devlet Bakanı
Mehmet Aydın’ın cevabı (7/6071), (7/6072) 82.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Denizli’deki
özürlülere ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı
(7/6140) 83.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, bir yayındaki muta nikahıyla ilgili bilgiye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Mustafa Said Yazıcıoğlu’nun
cevabı (7/6146) 84.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, kuru üzüm üreticilerinin
desteklenmesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayan’ın cevabı (7/6190) I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu
saat 10.00’da açılarak iki oturum yaptı. 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/656) (S.
Sayısı: 312) ve 2007 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı ile
Merkezi Yönetim Bütçesi Kapsamındaki İdare ve Kurumların 2007 Bütçe Yılı Kesin
Hesap Tasarısına Ait Genel Uygunluk Bildirimi ve Eki Raporlarının Sunulduğuna
Dair Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi’nin (1/622, 3/521) (S. Sayısı: 313)
görüşmeleri tamamlanarak yapılan açık oylamalarından sonra kabul edildi. İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in, konuşmasında, CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal’ın sözlerini yanlış yorumladığı iddiasıyla, Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek’in, konuşmasında, kullandığı bir cümleyi yanlış yorumladığı iddiasıyla, Birer açıklamada
bulundular. Alınan karar
gereğince, 6 Ocak 2009 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime
17.37’de son verildi.
No.: 42 II.- GELEN KÂĞITLAR 5 Ocak 2009 Pazartesi Tasarılar 1.- Markaların
Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı (1/663) (Adalet ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 5.1.2009) 2.- Karşılıksız
Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin
Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun Tasarısı (1/664) (Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5.1.2009) Teklif 1.- İstanbul
Milletvekili Hasan Kemal Yardımcı ve 5 Milletvekilinin; Askerlik Kanunu ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/365) (Adalet;
Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Milli Savunma Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2.1.2009) Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri 1.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, Başbakanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
dönemiyle ilgili bir iddiaya ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4985) 2.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, Başbakanın bir yargı kararına tepkisine ve bir hakim hakkında dava açılmasına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5141) 3.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, Kepez Belediye
Başkanının TOKİ sözleşmesini açıklamamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5506)
4.- Sivas
Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun, DSİ Sivas Bölge
Müdürlüğünün kapatılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5508) 5.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelik’in, iptal edilen yeşil kartlara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/5511)
6.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin çiçek büfeleri
açma projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5512)
7.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, İzmir Aliağa’da bir
firmaya verilen madencilik iznine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5514)
8.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen’in, bazı belediyelerde
çalışan zabıtalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5517) 9.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen’in, İran Cumhurbaşkanının
ziyaretine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5518)
10.- Şırnak
Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, Şırnak ve İdil’de
meydana gelen olaylara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5520)
11.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Kelkit Havzası Kalkınma Birliğine aktarılan
ödeneğe ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5526)
12.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Kelkit Havzası Kalkınma Birliğince
gerçekleştirilen etkinliklere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5527) 13.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Arpaçay ilçesine bağlı
köylerin yol durumuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5528)
14.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Gökkuşağı Yolu Projesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5531)
15.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, Kırklareli Valisi hakkındaki iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5532)
16.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars-Digor ilçesine
bağlı bazı köylerin yol durumuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5534)
17.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars-Kağızman ilçesine
bağlı bazı köylerin yol durumuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5535)
18.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde yaşanan olaylara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5536)
19.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, İstanbul’daki sel felaketine ve Alibeyköy deresinin ıslahına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/5537)
20.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Amasya Belediyesince sit alanında izinsiz
çalışma yapıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5538)
21.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen’in, ortaöğretim felsefe
dersi öğretim programı ve kılavuzu taslağına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5545) 22.- Uşak
Milletvekili Osman Coşkunoğlu’nun, F klavye
kullanımına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5546)
23.- Şırnak
Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, İzmir Tepecik
Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bebek ölümlerine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5550)
24.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Beykoz Devlet
Hastanesinin tadilatına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5551)
25.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, sağlık evlerindeki ebe
sıkıntısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5552) 26.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Zile-Alaca ve Alaca-Sungurlu yollarının
tamamlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5555)
27.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, Kepez 100. Yıl Spor kompleksine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5559)
28.- Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebi’nin, THY dış hat seferlerinde
bazı gazetelerin servis edilmediği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5560) 29.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, Gemlik’te kurulması planlanan termik santrale
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5561) 30.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, İzmir’in şebeke suyundaki arsenik konusunda
müfettiş görevlendirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5562) 31.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, polis tarafından
öldürülen kişilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5563)
32.- Samsun
Milletvekili Osman Çakır’ın, Roj TV'nin kapatılması için
başvuru yapılıp yapılmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5564) 33.- Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, RTÜK’ün uydu
yayın sıralamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5567) 34.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Niğde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
tarafından yapılan kömür dağıtım ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5569)
35.- Mersin Milletvekili
Ali Rıza Öztürk’ün, Ankara Gölbaşı’ndaki bir
taşınmazın satışa çıkarılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5570)
36.- Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, tramvay
hatlarının uzatılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5577)
37.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, öğrenci başına yapılan
eğitim harcamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5579) 38.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, elektrik ve doğalgaz
zammına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5583)
39.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, yabancı bankaların yurt dışına para
aktardığı iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru önergesi (7/5593) 40.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, kamu bankalarınca kullandırılan
kredilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru önergesi (7/5594)
41.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Sarıkamış’ın bazı
köylerinin yol sorununa ve su baskını riskine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5595)
42.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars-Merkeze bağlı
bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5596)
43.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş’in, bazı kavşaklara konulan görüntülü reklam panolarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5597)
44.- Siirt
Milletvekili Osman Özçelik’in, Siirt Belediye
Başkanıyla ilgili yargıya intikal eden davalara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5598)
45.- Adana
Milletvekili Tacidar Seyhan’ın, ele geçirilen dinleme
cihazlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5599)
46.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Ankara’nın şebeke suyunun kalitesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5600)
47.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa’da ÖSS sınav merkezi açılmasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5604)
48.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, gösterilere katılan
öğrencilere soruşturma açılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5605) 49.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Şanlıurfa’daki bazı okulların kapalı olduğu
iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5606)
50.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, temel eğitime devam etmeyen çocuklara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5607)
51.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, ülkemizde satışı yapılan plastik araç ve
gereçlerde bir kimyasal maddenin bulunup bulunmadığına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5609)
52.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Burhaniye’de acil
servisten ambulans talep eden hastanın ölümüne ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5610)
53.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Halkalı’da
yapımı tamamlanan bir hastanenin hizmete açılmasına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5611)
54.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, İstanbul Bilumum Madeni
Eşya Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliğinin
anlaşmalı olduğu eczanelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5612) 55.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, ilaç paylarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5614)
56.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhan’ın, Salihli Organize Sanayi Bölgesinin yol sorununa
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5622)
57.- İstanbul
Milletvekili Ümit Şafak’ın, Telekom’da işçilerin istifaya zorlanmasına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5623)
58.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, doğalgaz zammına ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5624) 59.- İstanbul
Milletvekili Bihlun Tamaylıgil’in,
Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanununda yapılan bir değişikliğe ilişkin
Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı soru önergesi (7/5626)
60.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, tasarruf sahiplerini
mağdur eden bir holdinge ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5628)
61.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Ulusal Bor Araştırma
Enstitüsüne ve Kütahya’daki çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5631)
62.- Ankara
Milletvekili Hakkı Suha Okay’ın,
Şereflikoçhisar Belediyesinin kiraya verdiği şantiyeye ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/5632)
63.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Türk Telekom Sağlık Yardım Sandığına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5633)
64.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Türk Telekom’un sosyal ve eğitim amaçlı ihale
edilen projelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5634)
65.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Bingöl ilinin sorunlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/5636)
66.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, doğalgaz fiyatlarındaki
artışa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5638) 67.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Maliye Bakanlığınca yürütülen bir operasyona
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5640)
68.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, doğalgaz zammına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5652)
69.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, doğalgaz zammına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5653)
70.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, BOTAŞ’ın gaz satışına ve doğalgaz
zammına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5654) 71.- Erzurum
Milletvekili Zeki Ertugay’ın, BOTAŞ’ ın alacaklarına ve doğalgaz zammına ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5655)
72.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelik’in, Başbakan korumalarının giysilerindeki bir ibareye
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5656)
73.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, doğalgaz zammına
ve Ankara Büyükşehir Belediyesinin BOTAŞ’a olan borcuna ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5657)
74.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Yüreğir Belediyesinin
bazı giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5658)
75.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Seyhan Belediyesinin
bazı giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5659) 76.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdal’ın, Adana Valisinin bazı
açıklamalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5660)
77.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Osmangazi ilçesindeki bir köyün su sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5662)
78.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, İzmir’deki hızlı
tren projesinin Torbalı’ya kadar uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5663)
79.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana Büyükşehir
Belediyesinin bir şirketinin faaliyetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5664)
80.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Siirt Belediyesinin temizlik işleri ihalesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5665) 81.- Adana
Milletvekili Recai Yıldırım’ın, öğretmen atamalarına ve birleştirilmiş
sınıflara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5676)
82.- Adana
Milletvekili Recai Yıldırım’ın, Fen-Edebiyat Fakültesi mezunlarına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5677)
83.- Bursa
Milletvekili Hamza Hamit Homriş’in, bir fen lisesi
inşaatına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5681)
84.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
Kahramanmaraş’taki endüstri meslek lisesi ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5682) 85.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
Kahramanmaraş ilinin sınavlardaki başarı durumuna ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5683)
86.- İstanbul
Milletvekili Şinasi Öktem’in, İstanbul’daki okulların
doğalgaz borcuyla ilgili yazıya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5684)
87.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Torbalı’nın yeni
lise ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5686)
88.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Balıkesir’de ambulans hizmeti konusunda yaşanan
bir olaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5687)
89.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdal’ın, silikozis
hastalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5688) 90.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, devlet hastanelerinde
temizlik hizmetlerindeki istihdama ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5689)
91.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Torbalı’ya
yapılacak sağlık yatırımlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5690)
92.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, mera, yaylak ve
kışlaklara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5691)
93.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana’daki mera, yaylak
ve kışlaklara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5692) 94.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın, gebe düve teşviğinin
kaldırılmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5693)
95.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, yol hatalarından
kaynaklanan kazalara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5694)
96.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, İstanbul Boğazına
yapılacak köprüye ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5695)
97.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, bir otoyol bölümünün inşaatına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5696) 98.- İstanbul
Milletvekili Ufuk Uras’ın, internet yayınlarına konan erişim yasaklarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5697)
99.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Anıtkabir ziyareti programına ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5698)
100.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/5701) 101.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, İzmir’deki
sanayicilere ucuz elektrik sağlanmasına ve maden firmalarına ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5702) 102.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, bir vergi kaçakçılığı iddiasına ve bir taşınmazla
ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5704)
103.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle
hükmedilen tazminatlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5706)
104.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Denizli
Belediyesinin bir alandaki imar uygulamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5707)
105.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Suriye ile arazi ve taşınmaz sorunu
konusundaki çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5709)
106.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun,
Türk ve Bulgar vatandaşlığı olanların sorunlarına ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5717) 107.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman’da verilen maden ruhsatları ile maden
rezervi ve üretimine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5718)
108.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, doğalgaz fiyatındaki formül
değişikliğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5719)
109.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, doğalgaz sınır basıncının düşürülmesine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5720)
110.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Tuzgölü yer altı deposu ihalesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5721)
111.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, doğalgaz projelerine ve anlaşmalarına
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5722)
112.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, bazı bürokratların devam eden davalarına
ve ihalelere fesat karıştırıldığı iddialarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5723) 113.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, BOTAŞ’ın faiz ödemelerine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5724)
114.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, BOTAŞ’ın zamla elde edeceği gelire ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5725)
115.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enöz’ün, akaryakıt pompa
fiyatlarının indirilmemesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5726)
116.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, kolluk güçleriyle
ilgili işkence iddialarının soruşturulmasında bağımsız bir kurul
oluşturulmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5727) 117.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Cumhuriyet Bayramında
Adana Büyükşehir Belediyesinin astığı afişlere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5728)
118.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinde geçiş güzergahına bayrak asılmamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5729)
119.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesince Cumhuriyet Bayramı
etkinliği düzenlenmemesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5730)
120.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ABD ziyaretine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5731)
121.- Tekirdağ
Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın,
Şarköy Belediye Başkanı hakkındaki bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5732)
122.- Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Konya Büyükşehir
Belediyesinin ulaştırma projelerine ve imar planı değişikliklerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5733) 123.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’ya batı çevreyolu yapımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5734)
124.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Ceyhan Belediyesinin
toplu konut ihalesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5735)
125.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün, bazı belediye çalışanlarının karıştığı saldırı
olaylarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5736)
126.- Erzincan
Milletvekili Erol Tınastepe’nin, polisin orantısız
güç kullanımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5737) 127.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
İstanbul’daki ilköğretim okullarının doğalgaz borcuna ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5739)
128.- Adana
Milletvekili Recai Yıldırım’ın, Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5740)
129.- Tekirdağ
Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın,
Çerkezköy’e hastane yapımına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5741)
130.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, İstanbul’da sosyal
güvenlik kurumları ile anlaşması olmayan eczanelere ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5742)
131.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, deprem riski
taşıyan Acıpayam Devlet Hastanesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5743)
132.- Tekirdağ
Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın,
süt fiyatlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5748)
133.- İstanbul
Milletvekili Şinasi Öktem’in, destekleme primlerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5749)
134.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enöz’ün, mısır piyasasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5750)
135.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin
desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5751) 136.- Uşak
Milletvekili Osman Coşkunoğlu’nun, Türk Telekom
yönetimi ile ilgili bazı iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5752)
137.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, bir otoyol bölümünün inşasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5753)
138.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, kiraların bankaya
yatırılmasında istenen havale ücretine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru önergesi
(7/5757) No.: 43 6 Ocak 2009 Salı Tasarılar 1.- Karadenize Sahildar Devletlerin Sınır/Sahil Güvenlik
Makamları Arasındaki İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/665) (İçişleri ve Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.12.2008) 2.- Karadeniz
Ekonomik İşbirliği Bölgesinde Deniz Otoyollarının Geliştirilmesi Hakkında
Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/666) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.12.2008) 3.- Karadeniz
Çevre Karayolunun Koordineli Olarak Geliştirilmesine Dair Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/667) (Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.12.2008) 4.- Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile
Hindistan Cumhuriyeti Petrol ve Doğal Gaz Bakanlığı Arasında Petrol ve Doğal
Gaz Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/668) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.12.2008) 5.- Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile Hırvatistan
Cumhuriyeti Devlet Arşivi Arasında İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/669) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 31.12.2008) Teklifler 1.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl ve Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Ankara
Milletvekili Hakkı Suha Okay’ın;
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi (2/366) (Plan ve Bütçe ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2008) 2.- İzmir
Milletvekili Oğuz Oyan’ın; 237 Sayılı Taşıt Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/367) (Plan ve Bütçe Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.12.2008) 3.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun; 5084
Sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/368)
(Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.12.2008) 4.- Bursa
Milletvekili Onur Öymen ve Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün; 1005 Sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/369) (Plan ve Bütçe Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.12.2008) Tezkereler 1.- Tokat
Milletvekili Orhan Ziya Diren’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/639) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.12.2008) 2.- Türkiye Büyük
Millet Meclisinin Denetimine Tabi Kuruluşların 2007 Yılı Faaliyetleri, Bilanço, Kar ve Zarar Hesaplarına Ait Raporların Sunulduğuna
İlişkin Başbakanlık Tezkeresi (3/640) (Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30.12.2008) Raporlar 1.- Dışişleri
Bakanlığı Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti ile Fransız Kalkınma
Ajansı Arasında Kuruluş Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/354) (S. Sayısı: 317) (Dağıtma
tarihi: 6.1.2009) (GÜNDEME) 2.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/645) (S.
Sayısı: 318) (Dağıtma tarihi: 6.1.2009) (GÜNDEME) Meclis Araştırması Önergeleri 1.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslu ve 19 Milletvekilinin,
fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/291)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05.12.2008) 2.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 23 Milletvekilinin, Gaziantep İlinin eğitim
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/292) (Başkanlığa geliş tarihi:
05.12.2008) 3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel ve 20 Milletvekilinin,
kamuda alt işverenlik uygulaması ile ilgili sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/293) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.12.2008) Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri 1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, bir derneğin denetlenmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4943)
2.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, TÜİK’in, açıklamış
olduğu yoksulluk sınırı istatistiklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5515)
3.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, telefon dinleme ve
takibine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5761) 4.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, ihtiyaç sahiplerine kömür yardımına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5764)
5.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars’ta kamu
tarafından kömür satışı yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5766)
6.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, TAEK’in sözleşmeli
personel alımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5767)
7.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, bir arazi satışına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5769)
8.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, Antalya hafif raylı
sistem projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5770)
9.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın, küresel mali krize karşı alınacak önlemlere
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı soru önergesi (7/5774)
10.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, yatırımlara devlet
desteğine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı soru önergesi
(7/5775)
11.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da kanalizasyon
ve yol onarımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5784)
12.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana Büyükşehir
Belediyesinin bazı giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5785)
13.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Yüreğir Belediyesinin
bazı giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5786)
14.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Seyhan Belediyesinin
bazı giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5787)
15.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, bazı sivil toplum kuruluşlarının bir bildirisine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5789) 16.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptan’ın, Antalya’da kent içi ulaşımda kartlı sisteme
geçişe ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5790)
17.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, belediyelerin sosyal amaçlı yardımlarına ve KÖYDES
harcamalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5791)
18.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bir köye yapılması
planlanan atık tesislerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5792)
19.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa şebeke
suyunun fiyatına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5793) 20.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Orhangazi-Yalova
minibüsçülerinin durak sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5794)
21.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macit’in, Bilecik Belediye Başkanı ile ilgili bazı iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5795)
22.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, polise yönelik
işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5796)
23.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, bir mitinge katılanların listesinin istendiği
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5797)
24.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, bir
emniyet müdürünün bir mitinge katılanların listesini istediği iddiasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5798)
25.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın,
polislere demir cop verileceği haberlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5799) 26.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, güvenlik güçlerinin
müdahalesiyle meydana gelen ölüm olaylarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5800)
27.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Mudanya’nın bir mahallesine sulama sistemi
kurulmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5801)
28.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Osmangazi’deki bir köyün sulama projesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5802)
29.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Osmangazi’deki bir köyün bazı sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5803)
30.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, Çeşme’de ecrimisil ücretlerinin artırılmasına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5804) 31.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars Şeker
Fabrikasının özelleştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5805)
32.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, Çeşme’deki otel ve sitelerden istenen ecrimisile ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5806)
33.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Milli Eğitim
Bakanlığına tahsisli Hazine mülkiyetindeki taşınmazlara ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5807)
34.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin zamanında
ödenmemesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5808)
35.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Hanak ilçesindeki
taşımalı eğitime ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5809)
36.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Göle ilçesindeki taşımalı
eğitime ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5810)
37.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Posof ilçesindeki
taşımalı eğitime ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5811)
38.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Damal ilçesindeki
taşımalı eğitime ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5812) 39.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan-Merkez’deki
taşımalı eğitime ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5813)
40.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Çıldır ilçesindeki
taşımalı eğitime ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5814)
41.- Kocaeli
Milletvekili Hikmet Erenkaya’nın, Kocaeli’deki
yurt ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5815)
42.- Ordu
Milletvekili Rahmi Güner’in, fındık alımına ve
ödemelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5816)
43.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, İstanbul’daki özürlü
çocukların özel eğitim ve öğretimine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5817)
44.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, özel hastanelerden hizmet
alımındaki bir uygulamaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5818)
45.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, sevk zinciri
uygulamasındaki aksaklıklara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5819)
46.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Orhaneli ilçesine
yapılacak hastaneye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5820)
47.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, bir laboratuvarda kan tahlili sonuçlarında yaşanan gecikmeye
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5821) 48.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, hava ambulans araçları
hizmet alımı ihalesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5822)
49.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, tarımsal kredi
kullanımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5823)
50.- Tekirdağ
Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın,
gübre fiyatlarındaki artışa ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5824)
51.- Aydın
Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, Ege kıyılarındaki
balık çiftliklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5825) 52.- Aydın
Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, TMO’nun mısır
üreticilerine ödeme yapmamasına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5826)
53.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, Şebinkarahisar yoluna ve bir tünel yapımına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5827)
54.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, Bursa’daki taş ve mermer ocaklarına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/5834)
55.- Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın, Sinop Atatürk Devlet Hastanesindeki sorunlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5835)
56.- Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın, soruşturmalara konu olan KÖYDES ihalelerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5836)
57.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, halkevlerinin kamuya yararlı
dernek statüsünün kaldırılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5837)
58.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, ÇEAŞ ve Kepez
şirketleriyle ilgili uluslararası tahkim davasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/5838)
59.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barış’ın, borun sağlığa etkisiyle ilgili iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5840)
60.- İzmir
Milletvekili Oğuz Oyan’ın, banka mevduatlarına Hazine
garantisine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5844) 61.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, bir parti teşkilatı etkinliğine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5845)
62.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, kadınların ve kız
çocuklarının eğitim haklarına yönelik çalışmalara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5846)
63.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş’in, özelleştirmelere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5848)
64.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macit’in, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için kullanılan
bütçeyle ilgili iddialara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5857) 65.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, Van’da içme suyu
kuyularına otomatik klorlama sistemi takılmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5860)
66.- Sinop Milletvekili
Engin Altay’ın, Sinop’taki KÖYDES uygulamalarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5861)
67.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’da
Jandarmanın DTP konvoyunda arama yapmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5862)
68.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, bir kız yurduna yapılan
teftişe ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5863)
69.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, öğretmen sayılarına ve öğretmen açığına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5864)
70.- Ankara
Milletvekili Hakkı Suha Okay’ın,
bazı sağlık kurulu raporlarının basına sızdırılmasına ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5865)
71.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enöz’ün, hasta katılım payı
uygulamasına ve özel muayene ücretlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5866)
72.- Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın, Türkeli Devlet Hastanesi personeline ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5867)
73.- Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın, Gerze Devlet Hastanesindeki sorunlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5868) 74.- Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın, Boyabat Devlet Hastanesindeki sorunlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/5869)
75.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, kadın sağlığı
konusundaki önlemlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5870)
76.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, üzüm üreticilerinin
desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5871)
77.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macit’in, kuduz vakalarında uygulanan karantinaya ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5872) 78.- Aydın
Milletvekili Mehmet Fatih Atay’ın, TMO’nun mısır üreticilerine zamanında ödeme
yapmamasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5873)
79.- Aydın
Milletvekili Mehmet Fatih Atay’ın, pamuk üreticilerinin desteklenmesine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5874)
80.- Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın, Sinop’ta üretilen fındığın alımına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5875)
81.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın, gıda sektöründeki işyerleriyle ilgili bir
düzenlemeye ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5876)
82.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, süt üreticilerinin
desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5877)
83.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, İzmir İktisat Kongresine ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru önergesi (7/5878)
84.- Uşak
Milletvekili Osman Coşkunoğlu’nun, Türk Telekom
yönetimiyle ilişkilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5880) 6 Ocak 2009 Salı BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati: 15.00 BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER KÂTİP ÜYELER : Harun TÜFEKCİ
(Konya), Fatma SALMAN KOTAN (Ağrı) BAŞKAN - Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 40’ıncı Birleşimini açıyorum. III.- Y O K L A M A BAŞKAN -
Elektronik cihazla yoklama yapacağız. Yoklama için üç
dakika süre vereceğim. Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama pusulalarını
görevli personel aracılığıyla üç dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum. Yoklama işlemini
başlatıyorum. (Elektronik cihazla
yoklama yapıldı) BAŞKAN – Toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz. Sayın
milletvekilleri, Hükûmet adına Devlet Bakanı Sayın
Mehmet Aydın’ın, “Gazze’deki olaylar ve barışın
teminine yönelik çabalar” konusunda Genel Kurula bilgi vermek üzere İç Tüzük’ün
59’uncu maddesine göre söz talebi vardır. Gündeme geçmeden önce bu talebi
yerine getireceğim. Sayın Bakanın
açıklamasından sonra istemleri hâlinde siyasi parti gruplarına ve grubu
bulunmayan milletvekillerinden birine söz vereceğim. Konuşma süreleri Hükûmet için yirmi, siyasi parti grupları için on, grubu
bulunmayan milletvekilleri için beş dakikadır. Hükûmet adına Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın; grupları adına,
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili Sayın Deniz Bölükbaşı,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Bursa Milletvekili Sayın Onur Öymen, Demokratik Toplum Partisi Grubu adına Van
Milletvekili Sayın Fatma Kurtulan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
İstanbul Milletvekili Sayın Egemen Bağış konuşacaklardır. Grubu olmayan 2
milletvekili söz istemiştir: Balıkesir Milletvekili Sayın Hüseyin Pazarcı,
Sivas Milletvekili Sayın Muhsin Yazıcıoğlu. 1
milletvekiline söz vereceğimiz için bu 2 milletvekili arkadaşımız için kura
çekeceğim: Sayın Hüseyin Pazarcı. İlk söz, Hükûmet adına Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydın’da. Buyurun Sayın
Bakan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Süreniz yirmi
dakika. IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR A) HÜKÛMETİN GÜNDEM DIŞI AÇIKLAMALARI 1.- Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın,
Gazze’deki olaylar ve barışın teminine yönelik
çabalar konusunda açıklaması ve MHP Ankara Milletvekili Ahmet Deniz Bölükbaşı,
CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, DTP Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve AK PARTİ İstanbul Milletvekili Egemen Ba-ğış’ın grupları adına,
Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı ve Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in de
şahısları adına aynı konuda konuşmaları DEVLET BAKANI
MEHMET AYDIN (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün şu
saatlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinde, altmış yıldır kanamakta olan ve
gittikçe derinleşen bir yarayı ve onun sebep olduğu, insani tahammül
sınırlarını aşan bir trajediyi konuşmak için toplanmış bulunuyoruz. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Bu konu, bu sorun
artık dar anlamda ait olduğu coğrafi sınırların ötesine geçmiş, küresel boyutta
bir insanlık sorunu hâline gelmiştir. Öyle bir sorun ki, sadece Orta Doğu diye
adlandırılan bölgede değil, dünyanın neredeyse her köşesinde vuku bulan,
bulmakta olan pek çok sorunun ya doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak sebebi
olmuştur, kaynağı olmuştur. Adil ve kalıcı
bir çözüm bulunamadığı için, bulunabilmesi yönünde yeterli ve samimi gayret
gösterilmediği, gösterilemediği için Filistin meselesi nice on yıllardır
uluslararası ilişkilerin, uluslararası politikanın ana gündem maddesini
oluşturmaya devam etmiştir. Bu çözümsüzlük zamanın seyri içinde -biraz önce
söylediğim gibi- artık küresel bir nitelik kazanmış, bunun tabii bir sonucu
olarak da çekilen acılar, derinleşen kaygı ve öfkeler ve bu arada büyük güçler
karşısında, uluslararası kurumlar karşısında duyulan yabancılaşma duygusu,
olgusu meydanlara, sokaklara taşar hâle gelmiştir. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 27 Aralık 2008 tarihinde, yani Gazze’ye
yönelik İsrail saldırılarının başladığı tarihten bu yana insanlık adına elem ve
öfkeye sebep veren yeni tablo, dünyaya meydan okuyan bir yeni duruma işaret
etmektedir. İsrail’in askerî
harekâtı, kuşatma altındaki Gazze’de esasen günlük
hayatlarını dahi çok güç şartlar altında sürdürmeye çalışan Filistinli
kardeşlerimizin durumunu daha da tahammül edilemez hâle getirmiştir. Zaten
yetersiz olan ve önceki saldırılarda büyük zarar gören altyapı neredeyse
tamamen tahrip olmuş, su ve elektrik şebekeleri çökme noktasına gelmiştir.
Hastaneler, sağlık personeli yaralılara yetişecek durumda değildir. Bombardıman
neticesinde binlerce insan evsiz yurtsuz kalmış, bazı kaynaklara göre insan zayiatı,
önemli bir kısmı çocuk, kadın ve yaşlı insan olmak üzere 600’e yaklaşmıştır. İsrail sadece
güvenlik riski oluşturan unsurların hedef alındığını ve sırf bunun için, kendi
deyimleriyle, bir cerrahi operasyon yapıldığını iddia etmektedir. Bu nasıl
mümkündür, nasıl mümkün olabilir? Gazze dünyada
nüfusun en yoğun olduğu bölgelerden birini teşkil etmektedir. 360
kilometrekarelik alanda 1,5 milyondan fazla insan yaşamaktadır. Böyle bir
ortamda, İsrail’in iddia ettiği gibi, sivillerin hedef alınmadığı bir harekâtın
mümkün olabileceğini ileri sürmek bir yanıltmadan, bir kandırmadan öteye geçemez.
Gazze’de hemen
durdurulması şart olan bir insanlık dramı yaşanıyor. Çeşitli
mazeretlerin arkasına sığınarak sorunu görmezden gelmeye çalışmak yahut
önemsizleştirmek, onu küçültme çabaları içine girmek, ses çıkarmamayı akıllı
siyaset veya reel politika olarak takdim etmek, yapılması düşünülen Orta Doğu
seyahatlerini bile İsrail’in kahredici askerî gücüne zaman ve fırsat tanıyacak
şekilde programlaştırmak genelde insanlığın, özelde 1,5 milyarı aşan İslam
dünyasının gözünden kaçmıyor ve kaçmayacaktır. Duruma acilen müdahale
etmesi gereken, müdahale şöyle dursun, iki satırlık basın bildirisi dahi
hazırlamaktan aciz kalan uluslararası kurumlar onarılması güç bir güven kaybına
doğru sürüklenmektedir. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türkiye krizin başından beri olup bitenleri yakından
takip etmiş ve yapılması gerekenleri kısa bir süre içinde bir plan ve programa
bağlamıştır. İsrail saldırılarının başlamasının hemen
ardından -27 ve 28 Aralık tarihlerinde- yaptığımız açıklamalarda, İsrail’in Gazze’ye yönelik hava harekâtı sonucunda çok sayıda
Filistinlinin yaşamını yitirmesini şiddetle kınadık, sivil halkın büyük zarar
görmesinden endişe ettiğimizi, harekât sonucunda çok sayıda can kaybı meydana
gelmesinin ve şiddet sarmalının artması ihtimalinin kaygı ve infiale yol
açtığını belirterek İsrail’e hava saldırılarının derhâl durdurulması çağrısında
bulunduk. Yaptığımız açıklamada, İsrail’in uluslararası toplumun uyarılarına ve
uluslararası kamuoyundaki tepkilere rağmen kara harekâtına başlamış olmasını ve
sürdürmesini kabul edilemez bulduğumuzu ve kınadığımızı, gerilimi
tırmandırmanın kimseye bir faydası olmayacağını, soruna askerî yoldan bir çözüm
aramanın daha fazla kan ve gözyaşına yol açmaktan başka bir sonuç vermeyeceğini
belirterek bölgenin daha fazla istikrarsızlaştırılmadan, daha fazla can kaybına
yol açılmadan İsrail’in askerî harekâtının durdurulması, muhasaraya derhâl son
verilmesi ve kalıcı bir ateşkese gidilmesi için bir kere daha çağrıda bulunduk
ve bu çağrımızı da bütün dünyaya duyurduk. İsrail’in Gazze’ye saldırısı bölge istikrarını son derece olumsuz
etkilemektedir. Geçtiğimiz mayıs ayında yoğun çabalarımız sonucunda eş zamanlı
olarak gerçekleştirilen Suriye-İsrail dolaylı barış görüşmeleri ve Lübnan
barışıyla ilgili olarak sağlanan olumlu atmosfer ne yazık ki ciddi bir yara
almıştır. Yaşanan trajedinin bölgede derin bir kutuplaşmaya yol açması ve bölge
ülkeleri arasında yeni duvarlar örmesi riski bulunmaktadır. Bölge halkları,
Batı dünyasında yaşayan Müslümanlar ve haksızlık karşısında susmayan, haktan,
adaletten, barıştan yana olan binlerce Batılı insan şu günlerde büyük bir
infial içindedir, büyük bir infial göstermektedir. Gazze’de yaşanan olaylar,
zaten kırılgan nitelik taşıyan bölgesel istikrarı tümüyle sarsacak sonuçlara
yol açabilecektir. Kriz daha da büyür ve büsbütün kontrolden çıkarsa, bundan
İsrail dâhil herkes büyük zarar görecektir. Bu tablo karşısında, Türkiye'nin ve
uluslararası camianın “Bekle gör.” yaklaşımı içinde olması mümkün değildir,
doğru değildir, rasyonel değildir, ahlaki değildir. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi 1 Ocak 2009 itibarıyla Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliği dönemimiz başlamış bulunuyor. Bu
görevimiz çerçevesinde, bölgemizde gelişen bu olayların küresel bir alana
sıçramasını engellemek, bölgesel barış ve istikrarı sağlayabilmek için her
zaman takip ettiğimiz proaktif barış diplomasisini
sürdürmeye kararlıyız ve devam edeceğiz. Durumun vahametini dikkate alan
Türkiye, İsrail saldırılarının başladığı günden bu yana yoğun diplomatik
temaslarını devam ettirmektedir. Bu çerçevede bölge ülkeleri liderleriyle
karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilmekte, ayrıca yoğun bir telefon diplomasisi
sürdürülmektedir. Sayın
Başbakanımız 31 Aralık-3 Ocak tarihleri arasında, Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi
Arabistan’ı ziyaret etmiş, Başkan Beşar Esad, Ürdün Kralı Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek ve
Suudi Arabistan Kralı Abdullah’la görüşmelerde bulunmuştur. Sayın Başbakanımız,
Ürdün’de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’la da
uzun bir görüşme yapmıştır. Ayrıca Hamas
liderlerinden Halid Meşal’le
de Sayın Başbakanın özel temsilcisi bir görüşme gerçekleştirmiştir. Sayın
Başbakan 30 Aralık tarihinde Türkiye'yi ziyaret eden Katar Başbakanıyla
görüşmüş, ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Ban Ki-moon, AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti Başbakanı Topolanek, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy,
İngiltere Başbakanı Gordon Brown, İtalya Başbakanı Berlusconi ve Rusya Federasyonu Başbakanı Sayın Putin ve İspanya Başbakanı Zapatero’nun
da aralarında bulunduğu birçok devlet ve hükûmet
başkanıyla telefon görüşmeleri gerçekleştirmiştir. Dışişleri Bakanı Sayın Ali Babacan da geçtiğimiz hafta sonu
Cidde’de yapılan İKÖ Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı’na katılmış, Riyad’da Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El Faysal’la görüşmüş ve
Sayın Bakan ayrıca Türkiye’ye gelen Mısır ve Suriye Dışişleri Bakanlarıyla
gelişmeleri ele almış, Almanya, İran, İngiltere, ABD ve İsrail Dışişleri
Bakanlarının da aralarında bulunduğu karşıtlarıyla telefon görüşmeleri gerçekleştirmiştir. Sayın Dışişleri
Bakanımız, bugün, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantılarına katılmak
üzere New York’a gitmiştir. Sayın
Cumhurbaşkanımız da İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad,
İsrail Devlet Başkanı Peres ve İslam Konferansı
Örgütü Genel Sekreteri Profesör Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aralarında bulunduğu muhataplarla
telefon görüşmeleri yapmıştır. Sayın
Başbakanımızın özel temsilcisi, şu sıralarda bölgede yoğun bir diplomasi
trafiği yürütmektedir. Bütün bu
gayretlerimiz bir tek amaca yöneliktir, bu da İsrail saldırılarının
durdurulması ve Gazze’deki Filistinli kardeşlerimizin
kıyımına son verilmesidir. Bu amaçla, tüm olanaklarımızı seferber etmiş
durumdayız, çözüm üretmeye çalışmaktayız ve çalışmalarımızı ilgili devletler ve
taraflarla da istişare hâlinde sürdürmekteyiz. Bu çerçeveden
olmak üzere, Gazze’de ateşkesin tesis edilmesi,
İsrail’in askerî harekâtına hemen, derhâl son verilmesi, Gazze’den
çekilmesi, Gazze’ye uygulanan ambargonun kaldırılması
ve insani yardım geçişlerinin hiçbir engelle karşılaşmadan serbestçe
yapılabilmesi için her türlü kolaylığın sağlanmasıdır. Sonraki aşamada ise,
tesis edilen ateşkesin denetlenmesi için gözlemci misyonunun
oluşturulması gelmektedir. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; çözümün temel unsurlarından birinin de hepimizin
bildiği gibi Filistinliler arasında uzlaşı ve birliğin sağlanması olduğuna
inanıyoruz. Burada esas olan bağımsız bir Filistin devletinin bir an önce
kurulmasıdır. Başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere Filistin’e komşu bütün
ülkeler, niyetlerini, iradelerini ve siyasi çabalarını bu asli hedef üzerinde
yoğunlaştırmak durumundadırlar. Unutulmamalıdır ki, genelde Arap ülkeleri, ama
özelde Filistinliler arasındaki ayrılıklar gayrılıklar
sadece Filistinlilere ve Filistin davasına zarar vermektedir. Diğer yandan,
Birleşmiş Milletlerin duruma etkili bir şekilde el koyması için, Güvenlik
Konseyi geçici üyesi olarak Türkiye, Birleşmiş Milletler çatısı altında da
yoğun çalışmalarını sürdürmektedir. Güvenlik Konseyi sadece şu anda olup bitenleri
değil, dünya barışı ve istikrarı için yarını, uzak geleceği dikkate alarak,
yaşanmakta olan trajediye son verecek şekilde daha cesur, daha tutarlı kararlar
almak zorundadır ve bu kararlarını da geciktirmeden yerine getirmek zorundadır.
Değerli milletvekilleri,
Gazze’deki sivil halka yardımcı olmak amacıyla insani
yardım çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürmekteyiz. Olayların başladığı günden
bu yana Gazze’ye 250 ton gıda, 20 ton civarında ilaç
ve diğer tıbbi malzeme yardımında bulunulmuştur. Gazze’den
gelen yaralıları tedavi için Türkiye’ye getirmek amacıyla bir uçağımız da
Mısır’a hareket etmek üzere hazır beklemektedir. Ayrıca, epeyce sayıda da
ambulans gönderilmiştir. Türkiye, Filistin
sorunu konusunda hem tarihsel hem insani hem de jeopolitik sorumluluklara sahip
bir ülkedir ve bunun gereğini her zaman yerine getirme çabası içinde olmuştur.
Bugün de aynı sorumluluk içinde hareket ediyoruz. Bütün dünyaya da bu
doğrultuda hareket edilmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu, esasen bir insanlık ve
vicdan borcudur. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici
üyesi olarak çatışmayı değil, barışın, insan haklarının ve demokrasinin küresel
hayatta tesisi yolunda katkı sağlamayı hedef edinen “Birleşmiş Milletler
Medeniyetler İttifakı” girişiminde eş başkanlık görevini üstlenmiş bir ülke
olarak ve pek tabii uluslararası camiaya sorumluluğumuz ve Orta Doğu bölgesi
ile tarihî bağlarımız çerçevesinde Arap-İsrail ihtilafının çözümü ile bölgede
barış ve istikrarın hâkim olması için çabalarımızı kararlılıkla devam ettiriyoruz,
devam ettireceğiz. Filistin sorununa kalıcı bir çözüm bulunması, Orta
Doğu politikamızın öncelikli hedefi olmuştur ve bu hedef böyle olmaya devam
edecektir. En büyük dileğimiz, yıllardır zulüm çeken, zulüm altında inleyen
Filistinli kardeşlerimizin hak ettikleri bağımsız bir Filistin devletini yakın
zamanda kurabilmeleridir. Bu, Filistinliler arasında birliğin sağlanması, Arap
ve İslam âleminin yekvücut olarak bu davaya destek vermesi, bu hedefe daha
çabuk ve daha rasyonel bir biçimde ulaşmamızı mümkün kılacaktır. Türk halkının her
zaman için Filistinli kardeşlerinin yanında yer almaya devam edeceğini ve Gazze’de yaşanan trajedinin sona erdirilmesi için elinden
gelen her türlü gayreti göstereceğini belirterek sözlerime son veriyor ve
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bakan. Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Ankara Milletvekili Sayın Deniz Bölükbaşı. (MHP
sıralarından alkışlar) Süreniz on
dakika. MHP GRUBU ADINA
AHMET DENİZ BÖLÜKBAŞI (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Grubu adına hepinizi saygılarımla
selamlıyorum. Hükûmetin on birinci gününe giren İsrail saldırıları karşısında izlediği
siyasete ilişkin görüşlerimizi açıklamadan önce, Milliyetçi Hareket Partisinin
bu insanlık dışı saldırıları nefret ve şiddetle kınadığını, çocuk, kadın ve
sivilleri hedef alan bu vahşi saldırıların hiçbir gerekçeyle meşru
gösterilemeyeceğini ve toplu kıyım boyutlarına ulaşan bu saldırılar karşısında
uluslararası camianın sessiz ve tepkisiz kalmasının, hâlâ İsrail’in kendisini
savunma hakkından bahsedilebilmesinin her bakımdan utanç ve ibret verici
olduğunu belirtmek istiyorum. Bütün ümit ve
temennimiz, İsrail’in bu saldırılara son vermesini sağlayacak siyasi iradenin
bir an önce ortaya konulması ve kalıcı bir ateşkesin bütün unsurlarıyla hayata
geçirilerek Filistinli kardeşlerimizin yaralarının sarılacağı bir sürecin
başlatılmasıdır. Bugüne kadar
yaşanan gelişmeler AKP Hükûmetinin bu konuda etkili
ve tutarlı bir stratejiye sahip olmadığını göstermiştir. Sayın Başbakanın
anlaşılmaz bir telaş ve panik psikolojisi içine girerek tonu sert ve öfkeli
ancak somut içeriği olmayan tepkiler göstermesi, üzerinde çok dikkatle
durulması gereken bir garabet teşkil etmiştir. Bu konuyu
başından beri inhisarına alan Sayın Başbakan, ilk önce -İsrail Başbakanıyla
saldırılardan dört gün önce Ankara’da yaptığı görüşmeye atıfla- bu saldırının
Türkiye’ye saygısızlık olduğunu söyleyerek aldatılmışlıktan şikâyet etmiş,
sonra alelacele dört bölge ülkesini kapsayan ve fiilî hiçbir sonuç doğurmayan
imaj inşası amaçlı nafile bir geziye çıkmış, bilahare İsrail’i bırakıp
Filistinliler ve Araplar arasındaki derin ihtilaflarda arabuluculuk rolüne
soyunmuş, görüntüyü kurtarmak telaşıyla, içeriği ve temeli olmayan iki aşamalı
barış planını ayaküstü beyanlarla dile getirmiş, “Gazze’de
İsrail ile Mısır arasında tampon bölge” ve “Türkiye'nin komutasında
uluslararası izleme gücü” gibi hayalî bir düşünceyi kamuoyuna tartıştırmış ve
nihayet Hamas’ın ateşkes şartlarının Birleşmiş
Milletlerde takipçiliğini yapacağını açıklamıştır. Sayın Başbakan, bu süreçte, ateşkes için baskı yapmak amacıyla
İsrail ile temas kurmaktan özenle kaçınmış, başta askerî ve savunma alanındaki
iş birliği olmak üzere Türkiye-İsrail ilişkilerinin bundan etkilenmemesi için
özel bir çaba ve hassasiyet göstermiş, İsrail ile ilişkiler konusunda
gösterdiği bu ihtimamı, uluslararası ilişkilerde duygusallığa yer olmadığı
sözleriyle örtmeye çalışmış ve Türk kamuoyunda İsrail’e karşı duyulan infial
karşısında Hükûmetinin tepkisizliğini gizlemek için,
İsrail’e yönelik, sözde kalan, çocukların ve kadınların ahı
ve kanı üzerinden hamasi beyanlarla yetinmiştir. Sayın Başbakanın
bu öfke ve telaşının, bir insanlık dramı karşısında doğal bir duygusal tepki mi
yoksa kendisini ilgilendiren bir kusuru ve mahcubiyeti örtme çabası mı
olduğunun aydınlığa kavuşturulması önem arz etmektedir. Bu konudaki
sorularımıza cevap vermek durumunda olan Sayın Başbakan bugün Mecliste
değildir. Sayın Devlet Bakanının gelişmelerin seyri hakkında bugün verdikleri
ve basında izlediklerimizden farklı ve bunun dışında yeni bir unsur içermeyen
sathi ve kronolojik bilgiler de bu konuya ışık tutmaktan çok uzak kalmıştır. Sayın Başbakanın
kuşku ve tereddütler uyandıran bu tutumunun gerçek nedenlerinin anlaşılabilmesi
için İsrail Başbakanı ile Ankara’da yaptığı görüşmeye daha yakından bakılması
gerekli olacaktır. Olmert, İsrail saldırılarından dört
gün önce, askerî harekât için İsrail ordusunun Gazze’ye
mücavir bölgelere takviye birlik intikallerine başladığı ve saldırı
hazırlıklarının son aşamasına gelindiği bir sırada Ankara’ya gelmiştir. Sayın
Başbakanın Olmert’le görüşmesinin büyük bir kısmı baş
başa gerçekleştirilmiş ve sadece son bölüme Dışişleri Bakanı katılmıştır. Sayın
Devlet Bakanımız Mehmet Aydın belki düzeltirler, ancak bizdeki bilgilere göre,
bu görüşmenin Dışişleri kayıtlarına giren bir tutanağı tutulmamıştır. Bunun
yanı sıra görüşmenin içeriği hakkında bölgedeki Türk büyük- elçiliklerine de
bilgi verilmemiştir. Devlet ciddiyeti ve gelenekleriyle bağdaşmayan bu durumun,
AKP Hükûmetinin kayıt dışı siyaset anlayışının ibret
verici bir tezahürü olduğu ortadadır. Bu sabahki grup toplantısında… MEHMET ÇERÇİ
(Manisa) – İsrail’i mi destekliyorsun sen yani? AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Otur da dinle! MEHMET ÇERÇİ
(Manisa) – İsrail’i mi destekliyorsun? AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Otur dinle! Otur dinle! BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri… MEHMET ÇERÇİ
(Manisa) – Kimi destekliyorsun sen, kimi? AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Otur, otur yerine! Otur! BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri… HÜSEYİN YILDIZ
(Antalya) - Sen çık dışarıya, dışarıda hava al. MEHMET ÇERÇİ
(Manisa) – On dakikadır Hükûmeti eleştiriyor.
İsrail’e bir laf söyle. AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Daha bir on dakikam var, bekle. BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri… Sayın Bölükbaşı,
buyurun. AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Bugünkü grup toplantısında bakkal dükkânı değil
Türkiye’yi idare ettiklerini söyleyen Sayın Başbakan, ne yazıktır ki kayıt
tutmadan bakkal dükkânı dahi idare edilemeyeceğini maalesef hâlâ
anlayamamıştır. (MHP sıralarından alkışlar) AHMET YENİ
(Samsun) – Yıllardır bürokratlık yapmışsın. EYÜP AYAR (Kocaeli) – Konuştuğun şeylere bir bak, yakışıyor mu
size, yakışıyor mu! AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Çıkar cevap verir sözcünüz, otur yerine! BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri… AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Sayın Başbakan, Olmert’le
yaptığı ve beş saate yakın süren görüşmede… ALİ KOYUNCU
(Bursa) – Filistinli çocuklar ölüyor, adam siyaset yapıyor! Hiç yakışıyor mu? AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – …tamamıyla İsrail-Suriye diyalog sürecinin ele
alındığını, Gazze saldırısının gündeme gelmediğini
iddia etmiş… ALİ KOYUNCU (Bursa)
– Türk milletinin içi kan ağlıyor! AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – …ve bu yönde yapılan spekülasyonları
hazmetmelerinin mümkün olmadığını söylemiştir. Ancak Sayın Başbakanın bu inkâr
ve tevil çabalarını önce İsrail kaynakları, sonra da bizzat kendi ifadeleri
yalanlamıştır. AHMET YENİ
(Samsun) – Bütün dünya, Başbakanı hayretle izliyor! AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Öyle öyle, biz de hayretle
izliyoruz Başbakanınızı. BAŞKAN – Sayın
Yeni… Sayın Yeni, lütfen… YILMAZ TUNÇ
(Bartın) – İsrail’i kına bir! AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Ankara’daki İsrail Büyükelçisi Levy,
hava saldırıları sonrası bir Türk televizyon kanalında Olmert’in
Sayın Erdoğan’ı kandırmadığını, Ankara ziyareti sırasında Başbakanı İsrail
askerî operasyonu konusunda bilgilendirdiğini açıklamıştır. İsrail Büyükelçisi,
bir gazeteye verdiği mülakatta da hava saldırılarında sadece Hamas hedeflerinin vurulduğunu, ayrıca insani yardımların
geçmesine izin verildiğini, böylece Olmert’in
Ankara’da Başbakana verdiği sözlerin gereğinin yerine getirildiğini
belirtmiştir. Sayın Başbakanın
İsrail’in orantısız güç kullandığına ilişkin sözleri de bu konunun Ankara
toplantısında gündeme geldiğinin bir ikrarı ve itirafıdır. Sayın Başbakan
“orantısız güç” beyanıyla İsrail’in güç kullanmasına karşı çıkmamış, sadece bu
gücün orantısız olması nedeniyle tepki göstermiştir. Bu durum karşısında Sayın
Başbakan için makbul güç kullanımının ölçüsü ve orantısının ne olduğunu ve
Sayın Erdoğan’ın karşı çıkmayacağı orantılı güç kullanımı için kaç çocuk ve
kadının ölmesi gerektiğini sormak ve buna cevap beklemek en doğal hakkımızdır.
(MHP sıralarından alkışlar) AHMET YENİ
(Samsun) – Yazık, yazık! ALİ KOYUNCU
(Bursa) – Ayıp, ayıp! YILMAZ TUNÇ
(Bartın) – Hayal görüyorsunuz, hayal! AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – İsrail kaynaklarının ve bizzat Sayın Başbakanın bu
beyanları, Ankara toplantısında Olmert’in harekât
hakkında bilgi verdiğini, Sayın Başbakanın buna karşı çıkmadığını, sadece
sivillerin en az etkileneceği orantılı güç kullanımı telkininde bulunduğunu
ortaya koymaktadır. Sayın… YILMAZ TUNÇ
(Bartın) – İsrail’i kına, İsrail’i! Süren bitecek. AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Başta kınadım, dikkatli dinlediysen… FATİH METİN
(Bolu) – İsrail’e gel, İsrail’e! AHMET DENİZ
BÖLÜKBAŞI (Devamla) – Sayın Başbakanın askerî harekât sonrası aldatılmakla
yakınmasının, Türkiye’ye saygısızlık edildiğinden bahsetmesinin ve sürekli güç
kullanımının orantısızlığını vurgulamasının gerçek nedeni, önceden bildiği
İsrail saldırılarında sivil kayıpların beklediğinden ve kendisine söylendiğinden
daha fazla olması ve bölgedeki durumun bir insanlık dramına dönüşmesidir. Değerli
milletvekilleri, bu gerçekler karşısında Sayın Başbakanın öfkeli tepkilerini,
duyduğu mahcubiyet ve suçluların telaşıyla izah etmek, İsrail’i hedef alan
hamasi söylemlerinin de seçim sürecinde Türk kamuoyundaki imajını kurtarmak
amacına yönelik bir danışıklı dövüş olduğu sonucunu çıkarmak hayal ürünü
sayılmayacaktır. Hepinizi
saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar) AHMET YENİ
(Samsun) – Ayıp, ayıp! BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bölükbaşı. AHMET YENİ
(Samsun) – Çok ayıp, yaptığın çok ayıp! ALİ KOYUNCU
(Bursa) – Hâlâ İsrail’i kınamadınız. AHMET YENİ
(Samsun) – Bunu mu konuşacaktınız bugün? BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri… OSMAN DURMUŞ
(Kırıkkale) – Bağdat bombalanırken neredesiniz? Felluce
bombalanırken neredesiniz? Kerkük bombalanırken neredesiniz? Susun, dinleyin,
öğrenin! Başbakanınızın tavrı bu; içeride başka dışarıda başka! Başbakanınız
bu! OKTAY VURAL
(İzmir) – Olmert’le görüşmelerin tutanağı açıklansın. BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Bursa Milletvekili Sayın
Onur Öymen. Buyurun Sayın Öymen. (CHP sıralarından alkışlar) Süreniz on
dakika. CHP GRUBU ADINA
ONUR ÖYMEN (Bursa) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıyla ilgili olarak Cumhuriyet Halk
Partisi Meclis Grubunun görüşlerini arz etmek üzere söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. Değerli
arkadaşlar, İsrail’in, yılbaşından hemen önce Gazze’ye
yönelik olarak başlattığı ve bugüne kadar 550’den fazla Filistinlinin hayatına
mal olan, 3 binden fazla Filistinlinin yaralanmasına yol açan saldırıları
şiddetle kınıyoruz. Bu saldırıları büyük bir insanlık ayıbı sayıyoruz. Bu
saldırıları kınamayanları da kınıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) ALİ KOYUNCU
(Bursa) – Helal olsun! ONUR ÖYMEN
(Devamla) – Ne yazık ki bazı büyük devletler ve uluslararası kuruluşlar bu
saldırıya yeterince tepki göstermemişlerdir. Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyinin, on bir günden beri süren bu saldırıları durdurmak için hâlâ bir
ateşkes çağrısında bulunmamış olması dikkat çekicidir. Türkiye’nin, 1 Ocak
tarihinden beri üyelik sorumluluğunu üstlendiği Güvenlik Konseyinde bu konuda
ısrarlı girişimlerde bulunmasını bekliyoruz. Ateşkes ilanı daha fazla
geciktirilemez, her geçen gün, her geçen saat daha çok insan ölmekte, daha çok
insan yaralanmaktadır. Değerli
arkadaşlar, bölgede çok uzun yıllardan beri bir insanlık dramı yaşanmaktadır.
İlgili tarafların bir siyasi çözüm üzerinde anlaşamamalarının bedelini oradaki
masum halk hayatıyla ödemektedir. Biz, kimden gelirse gelsin, kime yönelik
olursa olsun, sebebi ne olursa olsun şiddet yoluyla siyasi çözüm aranmasının
karşısındayız. Bu çerçevede, Hamas’ın da İsrail’deki
sivil yerleşim bölgelerine yönelik sivilleri hedef alan saldırılarını da
kınıyoruz. İsrailli çocuk, kadın ve masum insanların öldürülmesinin yanı sıra,
Filistinli masum kadın ve çocuklar da hayatını kaybetmektedir. Bizim buna karşı
yapmamız gereken şey, Filistinlilerin bugün uğradığı büyük ıstıraba karşı
yapmamız gereken şey, şiddete karşı şiddeti, intikamı teşvik etmek olmamalıdır.
O bakımdan, kullanacağımız sözlerde, göstereceğimiz tepkide dikkatli bir dil
kullanmak zorundayız. “Filistinlilerin ahı yerde
kalmayacaktır.” yolundaki sözler, kana kan, dişe diş yaklaşımını benimseyenler
tarafından bir teşvik gibi algılanabilir. O bakımdan, biz, bütün ilgililerin
sözlerine dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz. Nitekim,
bu sabah, Filistin Hamas yöneticilerinden bir tanesi,
televizyonda “Filistinli çocukların öldürülmesi, bizim de İsrailli çocukları
öldürmemizi meşru kılmıştır.” demiştir. Bu görüşü benimseyebilir miyiz? Bu
görüşü savunabilir miyiz? Biz, “kana kan, intikam” görüşünün en isabetli
yaklaşım olduğu kanısında değiliz. Biz barışın sağlanması, kalıcı, adil bir
çözümün sağlanması gerektiği görüşünü savunuyoruz. Değerli
arkadaşlarım, Türkiye 1948 yılından beri İsrail’i de tanıyan ve halkı Müslüman
olan bölgedeki tek ülkedir; o bakımdan bu bize görüşlerimizi, tepkilerimizi
İsraillilere açıklıkla söyleme hakkını vermektedir. Bu saldırıdan beş
gün önce İsrail Başbakanı Türkiye’yi ziyaret etti. Sayın Başbakanımızla
görüştü. Ne dedi? Böyle bir saldırının işaretini verdi mi vermedi mi? Eğer
verdiyse ve biz gerekli tepkiyi göstermediysek, bu çok vahim ama bize bilgi
vermediyse bu da gerçekten çok ayıplanacak bir olaydır. Değerli
arkadaşlar, İsrail’in bu saldırıdan önce Amerika’ya bilgi verdiğini herkes
biliyor ama aynı zamanda Mısır’a da bilgi vermişler. Yabancı basın bunu
yazıyor. Mısır basını da yazıyor bunu. Mısır’a bilgi vereceksiniz, Türkiye’ye
vermeyeceksiniz! Türkiye bölgenin en etkili ülkelerinden biri olacak, siz bu
ülkeyi Başbakan düzeyinde saldırıdan birkaç gün önce ziyaret edeceksiniz,
Türkiye’ye bilgi vermeyeceksiniz. Bu gerçekten büyük saygısızlıktır eğer böyle
olmuşsa. ALİ KOYUNCU
(Bursa) – Aynen öyle! ONUR ÖYMEN
(Devamla) – Eğer öyle olmamışsa o zaman biz gerekli tepkiyi zamanında
göstermediğimiz için eksik bir iş yapmış oluruz, yanlış bir iş yapmış oluruz. Değerli
arkadaşlarım, Sayın Başbakan birçok ülkeyi ziyaret etti son günlerde. Tabii
bütün bu ziyaretlerin faydası vardır kuşkusuz ama bu ziyaret ettiği ülkelerin
hiçbiri İsraillileri ateşkese ikna edecek veya zorlayacak ülkeler değildir. O
bakımdan biz çabalarımızı şimdi İsrail’i ateşkese ikna edecek ve zorlayacak
ülkeler üzerinde yoğunlaştırmak zorundayız ve aynı zamanda meselenin esasıyla
ilgili görüşlerimizi açıkça ortaya koymalıyız. Türkiye'nin bu konuda çok açık
ve seçik bir tavrı olmalı. Bizce bu tavır, Filistin’in tam manasıyla egemen ve
bağımsız bir devlet olarak var olmasını sağlayacak bir yaklaşım olmalıdır. Biz
bu yaklaşımı savunmalıyız. İki devlet görüşünü savunan çok insan var dünyada,
çok ülke var, iki devlet kurulsun diyorlar ama bu konuda somut adım atmıyorlar.
İşte, biz, Filistin’in, dünyayla özgürce bağlantı kurabileceği, ulaşım
kurabileceği, ticaret yapabileceği bir devlet olmasını istiyoruz ve bunun için
çaba göstermeliyiz diyoruz. Aynı şekilde,
İsrail’in de uluslararası alanda tanınan sınırlar içinde egemen ve bağımsız bir
devlet olarak varlığını sürdürmesini herkesin kabul etmesini bekliyoruz.
Türkiye'nin kabul ettiği gibi, bütün ülkeler, bütün ilgili taraflar bunu kabul
etmelidirler. Bizim görüşlerimiz budur ve bu doğrultuda çaba gösterilmesi
gerektiğini düşünüyoruz. Sayın Başbakan,
verdiği bir demeçte, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde Hamas’ın görüşlerini de temsil edeceğimizi söyledi,
görüşlerini ifade edeceğimizi söyledi. Bu konudaki söylemlerimize çok dikkat
etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Filistinliler başka şeydir, Filistin’deki
masum halk başka şeydir, çile çeken halk başka şeydir, Filistin yönetiminden
koparak Gazze’de idareyi ele geçiren Hamas başka şeydir. Hamas’ın
resmî politikası, cihat yoluyla, kuvvet kullanarak İsrail’in haritadan
silinmesidir. Biz bu görüşü benimsiyor muyuz? Arap ülkelerinden hangisi bunu
benimsiyor? İslam ülkelerinden kaç tanesi İsrail’in dünya yüzünden kaldırılması
görüşünü benimsiyor? Şimdi, bu görüşü açıkça benimseyen, resmî tüzüğüne yazan
bir örgütün sözcüsü gibi bizim Birleşmiş Milletlerde ortaya çıkmamız sizce
doğru olur mu? Bizim benimsediğimiz, dünya görüşünü paylaştığımız ülkelerden
hangisi bunu şimdiye kadar söyledi? O bakımdan, bu söylemlerimizde çok dikkatli
olmamız gerektiğini düşünüyoruz. “Filistinlilerin
görüşlerini açıklayacak.” derseniz Türkiye Birleşmiş Milletlerde, doğrudur,
isabetlidir. “Çile çeken Filistin halkının orada sözcülüğünü yapacağız.”
derseniz buna kimse itiraz edemez. Ama oradaki bir grubun… ZEYNEP DAĞI
(Ankara) – Zaten öyle söyleniyor Onur Bey, çarpıtmayın. ONUR ÖYMEN
(Devamla) – İşte, Sayın Başbakanın yaptığı açıklamayı okuyunuz, “Hamas’ın görüşlerini…” diyor. Şimdi, bu konuda
dikkatinizi çekmek istiyoruz biz; çünkü, bu konuda
Mısır Cumhurbaşkanının demeçlerini okuyunuz. Hamas
ile Mısır Cumhurbaşkanını devirmek isteyen Müslüman Kardeşler Örgütünün
irtibatını inceleyiniz. Bu konuda dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz. Şu sırada
bizim dikkatimiz, bizim düşüncelerimiz ıstırap çeken, saldırıya uğrayan,
insanlık dışı muameleye maruz kalan Filistinli kardeşlerimize yöneliktir, biz
onların yanındayız. Ama onların her siyasi adımını, her politikasını
destekleyip, Birleşmiş Milletlerde onların sözcülüğünü yapmayı biz doğrusu
uygun görmüyoruz. Amerikan Cumhurbaşkanı Hamas’tan
terör örgütü olarak bahsediyor. Biz de “Birleşmiş Milletlerde Hamas’ın görüşlerini yansıtacağız.” diyoruz. Bir taraftan
da “Amerika’yla stratejik ortağız.” diyoruz. ZEYNEP DAĞI
(Ankara) - Kimse Hamas’ın görüşünü yansıtmıyor.
Filistin halkının görüşünü yansıtıyor. ONUR ÖYMEN
(Devamla) – Şimdi, siz bunda bir tuhaflık görmüyor musunuz? Siz burada bir
çelişki görmüyor musunuz? Değerli
arkadaşlarım, bizim dikkatimiz ve gayretimiz şu sırada ateşkesi sağlamaya
yöneliktir ve çözüm aramaya yöneliktir diye düşünüyoruz, olmalıdır diye
düşünüyoruz. Aynı zamanda,
meselenin insani boyutunu önemle ön plana çıkartmalıyız. Orada 3 bin insan
yaralı, bunlara bakacak hastane yok, doktor yok, ilaç yok. Bizim önerimiz
şudur: Türkiye, derhâl, bu yaralıların Türkiye’ye tahliyesi için çaba
göstermelidir, burada bunların tedavisini üstleneceğini ilan etmelidir. Bu
yaralıların Gazze’den çıkarılmasına kim mâni oluyorsa
onlara karşı mücadele etmelidir. Çünkü yaralıların tedavisine engel olmak büyük
bir insanlık suçudur. Bizim önerimiz budur. Gayet tabii ki, gıda maddesi
göndermek, ilaç göndermek… Bunların çok isabetli işler olduğuna biz de inanıyoruz,
ama bizim Filistin’den aldığımız bilgiye göre… (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum. Tamamlayın lütfen. ONUR ÖYMEN
(Devamla) – Teşekkür ediyorum. …bu gönderdiğimiz yardımların çoğu maalesef
yerine ulaşmamaktadır. O bakımdan, biz, öncelikle, uluslararasında ilgili
kuruluşlarla birlikte büyük bir insani yardım operasyonu başlatılması
gerektiğini düşünüyoruz. Değerli
arkadaşlarım, bir iki konuya birkaç cümleyle temas edeceğim. Bu saldırının
zamanlamasına dikkat ediniz. Amerikan Başkanının görevinin bitmesine üç hafta
var, yeni Başkanın göreve başlamasına üç hafta var ve yeni Başkan diyor ki:
“Ben önceliği Afganistan’a vereceğim, Irak’tan askerlerimi çekeceğim, Orta
Doğu’da diplomasi yoluyla çözüm arayacağım.” ve siz yeni Başkanın kucağına
böyle bir operasyonu bırakıyorsunuz. Son derecede dikkat çekicidir. İkinci dikkat
çekeceğimiz nokta şu: Lübnan’a dikkat ediniz. Lübnan’daki Hizbullah örgütüne
dikkat ediniz. İran’ın etkisindeki bu örgüt eğer bu sırada bir askerî
operasyona kalkarsa, elindeki on dört bin Katyuşa
roketini kuzey İsrail’e karşı kullanmaya başlarsa, bu, çatışmaların boyutunu
daha da artıracaktır. Türkiye’ye bu alanda da çok büyük görevler düşüyor. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen. ONUR ÖYMEN
(Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan. Değerli
arkadaşlarım, bütün bu konularda Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde olması
önem taşıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinden tek bir ses çıkmalıdır. Onun
için biz ortak bir açıklama yapılmasını önerdik ve değerli grup başkan vekili
arkadaşlarımıza bu kendi hazırladığımız bir tasarıyı sunduk. Maalesef öyle
anlaşılıyor ki iktidar partisi veya Meclis grubu şu sırada böyle bir ortak açıklamayı
uygun görmemiş. Bunu üzüntüyle karşıladık ama biz orada size önerdiğimiz
görüşleri Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun görüşleri olarak kamuoyuna
açıklayacağız. Keşke hep birlikte tek bir ses çıkarabilseydik, bu, Türkiye'nin
de dünyadaki ağırlığını artırıp Hükûmetin de elini
güçlendirecekti. Yüce Meclisi bu
vesileyle bir kere daha saygıyla selamlıyorum. (CHP, MHP ve DSP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Öymen. Demokratik Toplum
Partisi Grubu adına Van Milletvekili Sayın Fatma Kurtulan. Buyurun. (DTP
sıralarından alkışlar) DTP GRUBU ADINA
FATMA KURTULAN (Van) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İsrail’in
Filistin halkına düzenlediği saldırı sonucu yüzlerce kişinin hayatını
yitirmesiyle yeniden tırmanan savaş ve Filistin’de yaşanan insanlık dramı
üzerine DTP Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. 2009 yılına ne
yazık ki barış umutlarımızı kıran, yıllardır devam eden ve Orta Doğu’yu kan
gölüne çeviren savaşla giriyoruz. İsrail’in uluslararası sözleşmeleri ve hukuku
hiçe sayarak Filistin’e düzenlediği acımasız saldırıyı kınıyor, saldırıda
hayatını kaybeden Filistinlilere ve savaşta doğup savaşta ölen Filistinli
çocuklara Allah’tan rahmet diliyorum. Aynı kaderi
paylaşan ve benzer bir ortamın hâkim olduğu bir ülkenin insanları olarak,
Filistinli çocukların çığlıklarına, İsrail panzerleri altında ezilmelerine,
çaresizce taş atarak kendilerini savunmalarına hiç yabancı değiliz. Aynı
zamanda İsrailli yetkililerin savaşın kararlılıkla sürdürüleceği açıklamalarına
da çok aşinayız. Gazze “dökme kurşun”
denilen harekâtla neredeyse yerle bir ediliyor. Çocuğu, kadını, yaşlısı, genci
dâhil yüzlerce sivil acımasız saldırılar sonucu hayatını kaybediyor. Savaştan
kareler bunlar ve bütün savaşlar aynı acılarla yaşanırken “utanın, utanın” diye
haykıran çocuk seslerine kulaklarını tıkayan büyükler de hep aynı tarafta yer
alıyorlar. Değerli
milletvekilleri, savaş ne yazık ki Orta Doğu’da insanların hayatında bir olgu
hâline gelmiş durumdadır. Müslüman ülkelere semitizm
hayranlığı yapılarak zulmedilirken, ülkemizde ise İsrail’le ilişkilerin,
söylemde İsrail düşmanlığı yapan, aynı zamanda Sayın Erdoğan’ın da hocası olan
Sayın Erbakan zamanında da resmiyet kazanması hayret vericidir. “Bizim Orta
Doğu’yla geçmişten gelen bir misyonumuz var.” diyen
Sayın Başbakana İsrail’le olan ilişkilerin neden “İslam kardeşliği” naraları
atan hükûmetler zamanında derinleştiğini sormadan
geçemeyeceğiz. Filistin’in
yanında olduğunu söyleyen ülkeler dışişleri bakanları, Olmert’i,
-Filistinli çocukların kafasını ezen- ayaklarının altına kırmızı halılar
sererek karşılamakta, Filistinlilerin kanına bulaşmış elini sıkmakta imtina
etmemektedirler, tıpkı hamasi nutuklarla saldırıyı kınarken İsrail’le stratejik
ortaklıklar geliştiren AKP gibi. İsrail’den aldığı destekle İsrail’in Filistin
saldırısına paralel bir saldırıyı kendi iç savaşında düzenleyen AKP Hükûmeti, sınır ötesi operasyon kapsamında 37 yerleşim
alanına bombalar yağdırmış, savaş helikopterleriyle köyleri yaylım ateşine
tutmuştur. İsrail’e sert uyarılarda bulunan AKP, Birleşmiş Milletler eliyle kurulan
İsrail’i ilk tanıyan ülkeler arasına giren Türkiye'nin yarım asrı aşan
ilişkisine uygun davranmıştır. Bu ilişkiler çerçevesinde bir süre önce
İsrail’den yaklaşık 183 milyon dolara on insansız casus uçağı almış, TSK’nın hava ve uzay görüntülü istihbarat sistemini
sağlayacak 141 milyon dolarlık ihaleyi de İsrail şirketlerine vermiştir. “Müslüman
kardeşliği” edebiyatı yapan AKP Hükûmetinin,
saldırıdan haberdar olduğu yönünde iddialar bulunmaktadır. Bu görüşlerin
haklılığını ispatlar nitelikte olan Ankara-İsrail ittifakının son aylardaki
seyrini biraz açmak istiyorum: 25 Haziranda İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanı
Koramiral Eli Marum, Ankara’da Deniz Kuvvetleri
Komutanı Oramiral Metin Ataç tarafından konuk edildi. 26 Ağustosta İsrail,
Türkiye ve ABD’nin deniz ve hava kuvvetlerince Akdeniz’de “Güvenilir Denizkızı
Tatbikatı” yapıldı. 22 Aralıkta İsrail Başbakanı Olmert
Ankara’yı ziyaret ederek Sayın Gül ve Sayın Başbakan tarafından kabul edildi.
Görüşmede stratejik anlaşmanın içeriği genişletilip operasyonlarda kullanılacak
silah anlaşmalarına yenileri eklenmişse de konuların ayrıntıları hakkında
kamuoyu bilgilendirilmemiş ve görüşme gizli tutulmuştur. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ABD ve İsrail’den aldığı yüksek askerî teknikleri
kullanarak kendi içindeki Kürt sorununu askerî yöntemlerle çözme çabaları büyük
acılarla sürmektedir. Orta Doğu’da İsrail ve ABD saldırılarına ortak olduğu
iddia edilen AKP, Kürt sorunu üzerine kurmuş olduğu iş birliğinden
vazgeçemeyeceğini açıkça itiraf etmiştir. İsrail Başbakanının saldırıdan önce
Türkiye’ye gelmesi, Filistin’e karşı düzenlenen saldırıda AKP Hükûmetiyle ortaklaştığına dair haklı kuşkular
uyandırırken, Sayın Erdoğan’ın, “Bundan sonraki adımlarınız ne olacak?”
sorusunu “İnsani yardım.” olarak cevaplamasını durumu kurtarmaya yönelik bir
tutum olarak yorumlamak haksızlık olmayacaktır. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Orta Doğu’da yaşanan iki temel sorundan biri Kürt
sorunudur. Sayın Başbakan bir zamanlar bunu kendi sorunu olarak kabul etmişse
de hiçbir demokratik ve akılcı çözüm sunmamıştır. Savaşı kararlılıkla
sürdüreceğini söyleyen Barak, “Amacımız İsrail vatandaşlarına huzur ve barışı
sağlamaktır.” diyor. Ülkemizde yakılan
ve boşaltılan köyler, yakılan ormanlar, göç ettirilen Kürtler, sürdürülen
savaş, hayatını kaybeden gençler hep aynı gerekçeye dayandırılmıyor mu? “Savaşa
kararlılıkla devam edilecek.” açıklamaları yapılmıyor mu? Bizim ülkemizde
çocuklar panzerlerin altında ezilmiyor mu? Bizim ülkemizde de bir baba, oğlu
ile birlikte kurşuna dizilmiyor mu? Bizim ülkemizde de Sayın Başbakan Kürt
sorununu bir güvenlik sorunu olarak ele alıp “Kadın da olsa çocuk da olsa sert
müdahale edilecektir.” diyerek gereğini yaptırmıyor mu? Değerli
milletvekilleri, AKP iktidara gelmeden önce İsrail’in Filistin’e yaşattığı
insanlık dramına karşılık olarak askerî anlaşmaların iptal edilmesini
savunurken şimdi Kürt sorununu bastırmak için İsrail’den yardım istemektedir.
İçinde bulunduğu sorunu çözmeyip ABD ve İsrail’den savaş politikalarını
destekleyen kültürel, sosyal, psikolojik ve doğrudan savaş teknikleri ithal
ederken kalkıp İsrail’e “Sen ne yapıyorsun?” diyebilir mi? Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bir süredir Pakistan’dan Suriye’ye, Afganistan’dan
İsrail’e, Hindistan’dan Filistin’e kendisini arabulucu olarak gösteren Sayın
Başbakan, bölgesel barışın ancak iç barışın tesisiyle mümkün olabileceği
şartını görmezden gelmektedir. Kendi iç barışını tesis edemeyen Sayın
Başbakanın, Orta Doğu’da barış elçisi kesilmesini hangi temellere dayandırdığı,
hangi barış deneyimini örnek gösterdiği, savaşan tarafların Sayın Başbakanın
barış için gösterdiği hangi fedakârlıklardan yararlanacağı merak konusudur. Filistin’de
yaşanan acımasız katliamlardan İsrail kadar bu saldırıdan haberdar olan
ülkelerin de tarih önünde sorumluluğu vardır. Şimdi sormak
istiyoruz: Yıllardır süren savaşta görev alan İsrail pilotlarının Türkiye’de
eğitildiği iddiaları doğru mudur? Bu iddiaları kulak ardı edemezsiniz. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; İsrail-Filistin sorununun İsrail’in savaş
politikalarıyla çözülmediği görülmektedir. Türkiye kendi vatandaşı Kürtlerle
barış içinde değilken siyonistlerden Filistin
halkıyla barış içinde yaşamalarını nasıl isteyebilir? İsrail tarafından nasıl
dikkate alınabilinir? Savaş teknikleri ve araçlarını ithal edeceksin, ülkende
toplu mezarlar olacak, 500 Ezidi Kürt’ün katledildiği
Şengal katliamına karşı sessiz kalacaksın ve hatta
katliama ortak olduğun iddia edilecek, sen barış nutukları atacaksın! Buna
kendinizin de inanmadığını biliyoruz. Bu gerçekleri görerek, Filistin’e yapılan
saldırıyı bir kez daha kınıyor, Filistin’e benzeme kaygısını yaşadığımız
ülkemizde barışı tesis etmek için birlikte çözüm arama çağrılarımıza kulak
vermeniz gerektiğini bir kez daha vurguluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DTP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Kurtulan. Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubu adına İstanbul
Milletvekili Sayın Egemen
Bağış… (AK PARTİ sıralarından alkışlar) AK PARTİ GRUBU ADINA EGEMEN BAĞIŞ (İstanbul) –
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Filistinli kardeşlerimizin
yaşadığı insanlık dramını değerlendirmek üzere, mensubu olmaktan büyük onur
duyduğum Adalet ve Kalkınma Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. 27 Aralık 2008
tarihinde başlayarak İsrail’in Gazze’ye hava
saldırısı düzenlemesine ilişkin orantısız ve şartsız güç kullanımını sert bir
şekilde kınadığımızı ifade etmiştik. Ne yazık ki şimdi de sivillerin hedef
olduğu kara harekâtıyla gelişmeler daha vahim bir noktaya ulaşmıştır. Bu
durumdan infial duymaktayız. 22 Aralık 2008 tarihinde, hava
operasyonundan sadece birkaç gün önce Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan İsrail Başbakanı Sayın Ehud Olmert’i Türkiye’de kabul
etmiş, bu görüşmeler sırasında Suriye ve İsrail arasındaki aracılı görüşmelerin
beşinci turunun hazırlıklarının yanı sıra Gazze’deki
son durum, ateşkes ve Filistin-İsrail barış süreci ele alınmıştır. Bu
bağlamda görüşmenin hemen ardından İsrail’in Gazze’ye
yapmış olduğu bu saldırı ülkemize de saygısızlıktır. Bu kürsüde bazı muhalefet
sözcülerinin Olmert’in gezisi sırasında Sayın
Başbakanımıza bu saldırılar hakkında bilgi verdiği gibi iddiaları dile getirmiş
olmalarını da büyük bir ayıp olarak Meclis tutanaklarına geçtiğini söylemek
istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) KAMER GENÇ
(Tunceli) – Niye geldi? EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) – Böyle bir bilgi kesinlikle verilmemiştir. Böyle bir bilgi verilmesi
durumunda da Türkiye buna hiçbir zaman sessiz kalmazdı. KAMER GENÇ
(Tunceli) – Türkiye’ye niye geldi, onu söyle. EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) – Bu saldırı barış çabalarımıza darbe indirdiği gibi, Sayın Olmert’in ziyaretinin verdiği izlenimle ve yarattığı
beklentilerle de son derece çelişkilidir. Türkiye bu çelişkiyi kabul
etmemektedir. Türkiye iyi niyetinin ve dostluğunun aynı biçimde karşılık
görmesine alışkındır. Hiçbir mazeret, orantısız güç kullanımını ve sivillerin
hedef alınmasını mazur gösteremez. Şu noktada önceliğimiz, insani bir
önceliktir. Hatırlanacağı
gibi, İsrail ve Suriye arasında Türkiye, İstanbul’da dört ayrı defa, dört tur
aracılı görüşmelere ev sahipliği yaptı. İsrail ile Filistin liderleri burada,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Annapolis’e gitmeden
evvel dünyaya barış mesajları verdiler, Türkiye’nin ev sahipliğinde verdiler.
Türkiye, Pakistan ve İsrail’in iki yıldan beri süren diplomatik ilişkilerinin
İstanbul’da başlamasına öncülük etti. Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasında
da huzursuzlukların ortadan kaldırılması için arabuluculuk yaptı. Hindistan ile
Pakistan arasındaki sıkıntıların giderilmesi için de Türkiye rol oynadı. Rusya
ve Gürcistan arasında kriz ortaya çıktığında yine ilk devreye giren liderlerden
bir tanesi bizim Başbakanımız oldu. Bütün bu
girişimler, ulusal çıkarlarımız doğrultusunda Türkiye’nin dünyada barış sağlama
kararlılığının birer göstergesiydi. İşte bu girişimlerimizin neticesinde, kırk
yedi yıllık bir aradan sonra, oy kullanan 192 ülkenin 151’inin oyuyla, daha
birinci turda, Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğine
seçilmiştir. Yani dünyada oy kullanan her 10 ülkenin 8’i Türkiye’ye
güvendiğini, dünyanın sorunlarını çözmekte Türkiye’nin öncülüğünü
önemsediklerini dile getirmişlerdir. Barış sürecine
önemli katkılar yapan bir ülke olarak bölgemizde barış ve istikrarın hâkim
olması, radikalizm ve fanatizmden uzak durulması önceliğimizdir. Bu noktada,
geçtiğimiz hafta bu çatı altında özveriyle hizmet veren birçok meslektaşımla
birlikte Türkiye-İsrail Parlamentolar Arası Dostluk Grubundan ayrıldığımızı
duyurmuştuk. Burada bir hassasiyetin altını çizmek istiyorum: Tepkimiz, bu
acımasız saldırıları yürüten İsrail hükûmetinedir.
Ülkemizde asırlardır kardeşçe birlikte yaşadığımız, ekmeğimizi, suyumuzu,
toprağımızı paylaştığımız, farklı dinlere mensup Musevi, Ermeni, Süryani, Rum
vatandaşlarımız da İsrail’in orantısız güç kullanımından, çocukları, kadınları
ve sivil halkı hedef almasından son derece rahatsızdır. Nitekim İsrail dâhil
dünyanın birçok ülkesinde yaşayan birçok Yahudi bu olayları tasvip etmediğini
açıklamaktadır, gösteriler yapmaktadır. Ülkemizdeki Rum Ortodoks Patriği Sayın Bartholomeos da on binlerce cami hocamız ve Alevi dedeleri
gibi Noel ayininde Başbakanımızın Orta Doğu’da barış çabaları için dua etmiş,
destek vermiştir. Türkiye Hahambaşılığı bildiri yayınlamış, birçok azınlık
lideri bizleri bizzat arayarak barışa yönelik girişimlerimizden dolayı
takdirlerini iletmişlerdir. Bunlar insani duyarlılık ve sağduyu örnekleridir.
Sağduyuya her zamankinden daha çok bugün ihtiyaç vardır. Değerli
milletvekilleri, 1 Ocak itibarıyla üstlendiğimiz Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi üyeliğimizin de Türkiye‘ye yüklediği farklı sorumluluklar vardır.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bu krizin başından beri ülkemizle iletişim
içerisinde olmuştur ve uluslararası camianın bütün üyelerini özellikle bölge ülkelerini
şiddetin sona ermesi için ellerinden gelen çabayı göstermeye çağırmıştır.
Türkiye’nin girişimleri de bu çağrılar kapsamındadır. Nitekim Dışişleri
Bakanımız Sayın Ali Babacan şu anda New York’ta, Birleşmiş Milletlerde,
Güvenlik Konseyi üyeleriyle görüşmeler yapmaktadır. Türkiye artık eskisi gibi
değildir. Türkiye artık saygın, sözü dinlenen bir bölge ülkesidir. Türkiye,
İsrail’in Filistin’le ilişkilerinin normalleşmesi, kalıcı barış yolunun
açılması için elinden gelen katkıyı esirgememiştir. Annapolis’te
başlayan süreçte de Türkiye vardır. Barış ve güvenliğin iki taraf için de
geçerli olduğu bağımsız Filistin devleti ve İsrail devletinin yan yana var
olacağı bir çözüm Türkiye’nin de arzusudur. Türkiye bu bölgede kapsamlı, adil
ve kalıcı bir çözümden yanadır. Değerli arkadaşlar, bugün Gazze’de büyük
bir trajedi ve insanlık dramı yaşanmaktadır ve biz bugün Türkiye Büyük Millet
Meclisi olarak buradan, gönül arzu ederdi ki tek ses, tek yürek, o
kardeşlerimize bağlılığımızı, birlikteliğimizi hissettirelim ama bu kürsüden iç
siyasete malzeme yapmayı hele Dışişleri kökenli iki eski büyükelçiye
yakıştıramadım, hele bir tanesine hiç yakıştıramadım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) OKTAY VURAL
(İzmir) – Siz millete nasıl yakıştırıyorsunuz? EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) - Bugün bütün dünya liderlerinin telefon açarak barış çabaları için
teşekkür ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı bu ülkenin barış konusundaki
kararlılığını ortaya koyan, hepimizin göğsünü kabartan bir liderlik ortaya
koymuştur. Kendisine burada teşekkür edeceğinize, kalkıp bunu iç siyaset polemikleri yapıp iftiralar atıp buradan dil uzatmayı size
yakıştıramadım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) OKTAY VURAL
(İzmir) – Kayıt dışı siyaset, kayıt dışı… Kayıtları gösterin. EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) – Zaten aylardır ambargolar altında inleyen, büyük bir mağduriyet
içerisinde olan Filistinli kardeşlerimizin acılarına… OKTAY VURAL
(İzmir) – Timsah gözyaşları dökmeyin. EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) – …bu saldırılar daha büyük
acılar eklediği gibi bu sözler de eminim daha büyük acılar eklemiştir. OSMAN ERTUĞRUL
(Aksaray) – Hâliniz ortada. EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) – Hamas’la ilgili sözler söyleyen bir diğer
büyükelçimiz de oradaki çatışmaların bir tarafının Hamas
olduğunu unutuyor. Arkadaşlar,
ateşkes sağlanacaksa Hamas’ın da bir şekilde bu
ateşkesin tarafı olması lazım. Öbür türlü zaten orada bir çatışma var, insanlar
ölüyor. Bizim derdimiz burada bağcıyı dövmek mi, üzüm yemek mi; bir an evvel
ateşkes sağlanmasını sağlamak mı, yoksa burada iç siyasette manevralar çevirmek
mi? Gerçekten bunlar doğru değil. Türkiye, temel ilkeleri olan, bölgesel barış,
küresel barış ve ulusal çıkarlarını dikkate alarak bütün bu çalışmaları
sürdürmektedir. Sayın
Başbakanımızın, bizzat benim de bulunduğum, gerek Suriye’de gerek Ürdün’de
gerek Mısır’da gerek Suudi Arabistan’da gerekse yola çıkmadan evvel burada
görüştüğü Katar Başbakanıyla yaptığı görüşmelerin tamamının tutanakları vardır.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Açıklayın! EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) – Hepsinde Dışişleri Bakanlığımızın mensuplarının bulunduğu bölümler
vardır. Bulunmadıkları bölümlerle ilgili de Başbakanımız baş başa yaptığı
görüşmelerle ilgili bütün hepsinin bilgilerini görevli arkadaşlarımıza vermiş
ve tutanaklarını tutturmuştur. Burada bakkal yönetmekten bahsedenlerin
iktidarda oldukları dönemler ülkeyi nasıl yönettiklerini, nasıl sıkıntılara
soktuklarını, bu halka ne zulümler yaşattıklarını biz unutmadık, milletimiz de
unutmadı. Onun cevabını da size her fırsatta, her sandıkta zaten veriyor. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) OKTAY VURAL
(İzmir) – Tutanakları açıklayın, tutanakları! EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) – Arkadaşlar, o tutanaklar
devletin arşivlerindedir. OKTAY VURAL
(İzmir) – Açıklayın, açıklayın! Kapalı oturum yapalım. Milletten bir şey
saklamayın. EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bu ziyaretlerde amacımız, sorunu bölge
liderleriyle değerlendirmek, sorunu dünya gündemine taşımak, farklı görüşteki
taraflar arasında ortak bir dil ve anlayış geliştirmek, bölgesel ortak aklı
harekete geçirmek, diplomatik baskıları artırmak, uluslararası düzeyde kamuoyu
oluşturmak, tüm tarafları sürece dâhil etmek, taraflar arasında diyalog
kurulmasını sağlamak, ateşkes sağlanması için uygulanabilir bir eylem planı
ortaya çıkarmak ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısı öncesi
uluslararası topluma hareket alanı sağlayacak bir zemin ortaya çıkarmaktı ve
Başbakanımızın bu görüşmeleri neticesinde bölge ülkelerinin giderek artan ortak
duyarlılıklara sahip olduklarını müşahede ettik. Arkadaşlar,
Filistin meselesi sadece Filistin’deki kardeşlerimizin meselesi değildir,
sadece İslam dünyasının da meselesi değildir. Bu mesele, bir insanlık
meselesidir. Bu mesele, bir vicdan meselesidir. Onun için, buradan, bugün tek
ses gelmelidir. Onun için, bugün, burada iktidarıyla muhalefetiyle, kadınıyla
erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle, askeriyle siviliyle, doğulusuyla batılısıyla
hep beraber Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olmamız gerektiği
bir gündeyiz. Arkadaşlar,
Filistin sorununun artık topla tüfekle, kan dökülerek çözülemeyeceği açıktır.
Bu coğrafya savaşın her türlüsünü yaşamıştır ama diplomasinin her türlüsünü
yaşamamıştır. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen. EGEMEN BAĞIŞ
(Devamla) - İşte Türkiye olarak bizim bu bölgeye, bu coğrafyaya, dünya barışına
yapacağımız en önemli katkı, farklı diplomatik girişimlerle barışı sağlayacak
platformları oluşturmaktır. Türkiye,
sergilenen uluslararası çifte standardın aksine, dün, Afganistan’da,
Gürcistan’da, Bosna’da hangi ilkeler doğrultusunda tavır takındıysa bugün de
aynı ilkeler doğrultusunda, yine barış için, vicdani ve insani
sorumluluklarıyla hareket etmektedir. Önümüzdeki dönemde her forumda barış
sürecine yönelik çabalarımıza devam ederken, Filistin’e yönelik acil insani
yardım çabalarımızı sürdüreceğiz. Başta bütün bölge
ülkeleri olmak üzere, uluslararası toplumu bu çabalarımıza destek olmaya
çağırıyoruz. Türkiye olarak, barış ortamına en kısa zamanda ulaşılmasını
arzulamaktayız. Tarafları masaya oturtmak için de, oturdukları zaman da kalıcı
çözüme kavuşmaları için de biz buradayız, yardıma hazırız. Arkadaşlar,
bugünün acıları umarız dünyanın vicdanını da harekete geçirir ve kalıcı çözüm
yollarını açar. Bu duygu ve
düşünceler içerisinde hepinize saygılar sunuyor, bir an evvel barış içerisinde
yeni bir yıl yaşamayı ümit ediyorum. Partim, grubum ve
seçmenlerim adına, bizleri izleyen Türk halkı adına, Türkiye Cumhuriyeti’nin
bütün vatandaşları adına hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar) BAŞKAN – Grubu
olmayan bir milletvekiline söz vereceğim. Yaptığımız kurada, Balıkesir
Milletvekili Sayın Hüseyin Pazarcı çıkmıştı. Buyurun Sayın
Pazarcı. (DSP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Süreniz beş
dakika. HÜSEYİN PAZARCI
(Balıkesir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şahsım ve Demokratik Sol
Parti adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün söz konusu
olan, Filistin’de, Gazze bölgesinde özellikle,
İsrail’in yaptıkları zulümlerdir. İsrail, başta çocuk, kadın ve siviller olmak
üzere halkı hunharca katletmekte, bazı yasaklanması söz konusu olabilen
silahları kullanmakta ve yine sağlık ve gıda yardımlarını engellemek suretiyle
Filistin halkına çok büyük ve onarılmaz zararlar vermektedir şu anda.
Demokratik Sol Parti olarak, İsrail Hükûmetinin bu
eylemlerini kesin olarak kınıyoruz. Bugünkü duruma
baktığımızda, sizlere, daha önceki konuşmacıların ifade ettiği bütün sorunlara
değinme yoluna gitmeyeceğim. Çünkü sürem buna müsaade etmeyecek zaten.
Dolayısıyla, değinilmeyen, olabildiğince değinilmeyen birkaç noktaya değinme
yoluna gideceğim. Bunlardan ilki, bugün en önemli sorun, Gazze’de
bu hunharca katliama son verilmesidir. İlk yapılması gereken şey budur. Daha
önce basında ve bazı Hükûmet yetkililerimizin de
ifadelerinden birtakım barış gücü gönderme, askerî yardımlar, ayırma güçleri,
vesaire gibi şeyler üzerinde düşünüldüğünü gördüm. Ama, ancak bugün o tür komplike sorunların zamanı değildir. Hemen, mümkünse bugün
bu duruma son verilmesi, bu kanlı katliama son verilmesi en temel sorundur.
Eğer daha çok zaman alacak başka konular üzerinde görüşler geliştirmeye,
oluşturmaya ve bunların üzerinde çalışmalara uluslararası forumları çekme
yoluna gidersek, o zaman bugünün düzeltilmesinde, bugünün hunharca katliamına
son verilmesinde zaman kaybına yer veririz. Dolayısıyla, bu önceliğimizi bilmek
ve hangi soruna odaklanacağımızı bilmek zorundayız, durumundayız. Buna Hükûmetimizin dikkatini çekmek istiyorum. Bunun dışında
eklemek istediğim ikinci nokta, İsrail’in Gazze’deki
eylemlerinde genellikle yapılan ve üzerinde durulmayan bir ayrım yoksunluğu,
noksanlığıdır. Uluslararası hukuk, bir devletin kuvvet kullanmasının meşru olup
olmaması olayını bir olay olarak değerlendirir, onun dışında, meşru veya değil,
silahlı eylemlerin yürütülmesi olayını, bunların uluslararası hukuka uygun
yapılıp yapılmadığı olayını ayrı değerlendirir. Dolayısıyla, İsrail’in bugünkü
eylemlerinin meşru olan yanı olabilir, olmayabilir, bugünün tartışması o
değildir. Bugünün tartışmasının odaklandığı nokta İsrail’in bu harekâtı yürütüş
tarzıdır. Uluslararası hukuk, başta 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve uluslararası
hukukun yapılageliş kuralları silah kullanmanın,
şiddet kullanmanın sınırsız olmadığını ifade etmektedir. Dolayısıyla, sivil
hedeflere, çocuklara, kadınlara; bunun yanında sağlık kuruluşlarına ve daha
bunun gibi birçok eylemde bulunma olayları
-ki, İsrail bugün bu kusuru işliyor- kınanması gereken ve uluslararası
hukuka aykırı olan eylemlerdir; bunların üzerinde durmalıyız, bunlara hemen son
verilmesini sağlamak zorundayız. Bu vesileyle şunu
da hatırlatmakta yarar görüyorum: Yaptığım bu ikili ayrım çerçevesinde kuvvet
kullanmanın meşru olup olmaması unsuru üzerinde… (Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen. HÜSEYİN PAZARCI
(Devamla) -…fazla durulduğu zaman bize de atfedilen sınır ötesi operasyon
vesaire gibi eleştirilerle karşılaşma durumunda kalıyoruz ki sorun bu değildir
ve Türkiye’nin oradaki yaptıkları eylemleri uluslararası hukuka uygundur. Bunu Hükûmetimizin güzelce açıklamasında yarar vardır ama bunun
dışında Hükûmetimizin ve yetkililerimizin, ayrıca,
Filistin’e Gazze olaylarıyla ilgili müdahalelerinde
veyahut da yaptıkları çağrılarda duygudan uzak, hukuka, aklıselime, vicdana
yönelik olarak verileri koymaları ve bizi zor duruma düşürecek birtakım
açıkların verilmemesi de önem arz etmektedir. Saygılarımla
hepinizi selamlarım. (DSP, AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim. Sayın Genç
sisteme girdiniz… KAMER GENÇ
(Tunceli) – Efendim, ben de bu konuyla ilgili bir şey söyleyebilir miyim? BAŞKAN – Bir
dakika süre veriyorum 60’ıncı maddeye göre. Buyurun. KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, aslında İsrail’in bu zalimane saldırısını şiddetle ve
nefretle kınıyorum. Ancak gayriciddi Hükûmet, ne Dışişleri Bakanı burada ne Başbakan burada!
Türkiye’nin öteden beri bilinen bir politikası vardır. Bu politikayı bir anda
Türkiye’yi Hamas’ın arkasına takarak götüremezsiniz.
Keşke konuşma imkânımız olsa da bunları söylesek. Tayyip Erdoğan’ın çıkıp
da bilmem 50 tane devlet başkanına telefon etmesi bu meseleyi halletmez,
Türkiye’yi de büyütmez. Bu, Türkiye’ye karşı verilen bir zarardır, itibarını
sarsar. Şimdi, bütün
dünya devletleri bu olayı görüyor. Yani bizim gidip de “Yahu, işte burada şöyle
adam kırılıyor, ölüyor.” demeye hakkımız da yok, kimseye öğüt vermeye de gerek
yok. Yıllarca Araplarla yaptığımız politikalar ortada. Biz şiddete karşıyız ama
Türkiye Cumhuriyeti devletinin de itibarını sarsacak davranışlarda bulunmamamız
lazım. Burada
konuşmaları dinledikçe hayretlere düşüyorum. Gerçekten, Türkiye Cumhuriyeti
devletinin itibarını koruyacağı yerde, maalesef… (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Genç. V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI 1.- TBMM Başkan Vekili Meral Akşener’in, Başkanlık Divanı olarak, İsrail’in Filistin
toprak-larında, Gazze’de,
bütün dünyanın gözleri önünde ölçüsüz ve pervasız güç kullanımı sonucu yaşanan
insanlık dramının, kan ve gözyaşının bir an evvel son bulmasının temenni
edildiğine; Meclis Başkanı Köksal Toptan tarafından, İsrail’in Gazze şeridinde gerçekleştirdiği askerî harekât nedeniyle
zor durumda kalan Gazze halkına Türk Kızılayı aracılığıyla insani yardım yapılacağı ve bu amaçla
Ziraat Bankası Türkiye Büyük Millet Meclisi Şubesinde bir hesap açtırıldığına,
isteyen milletvekillerinin belirtilen hesap numarasına uygun görecekleri
miktarda yardım yapabileceklerine ilişkin konuşması BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, biz de Başkanlık
Divanı olarak, İsrail’in Filistin topraklarında, Gazze’de,
bütün dünyanın gözleri önünde ölçüsüz ve pervasız güç kullanımı sonucu yaşanan
insanlık dramının, kan ve gözyaşının bir an evvel son bulmasını temenni
ediyoruz. Sayın
milletvekilleri, Meclis Başkanımız Sayın Köksal Toptan tarafından bugün siyasi parti grup
başkanlıklarına gönderilen yazıda, İsrail’in Gazze
şeridinde gerçekleştirdiği askerî harekât nedeniyle zor durumda kalan Gazze halkına, Türk Kızılayı
aracılığıyla, insani yardım yapılacağı ve bu amaçla Ziraat Bankası Türkiye
Büyük Millet Meclisi Şubesinde bir hesap açtırıldığı ifade edilmiştir. İsteyen
milletvekilleri, belirtilen hesap numarasına uygun görecekleri miktarda yardım
yapabilirler. Bilgilerinize
sunuyorum. MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Tabii, bu konuda Meclis Başkanlığımızın grubumuza gönderdiği bu
yazıya biz bir başka tedbir alarak bu kampanyaya katılma kararı verdik. BAŞKAN - Bu benim okuduğum, grup başkan vekilleri
üzerinden verilen bir mesaj değil; Meclis Başkanı Sayın Köksal Toptan’ın, tek tek bütün milletvekillerine, birey olarak milletvekillerine
bir duyurusudur. MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Ama zannediyorum tüm gruplar kendi kararları doğrultusunda
toplanacak parayı… BAŞKAN - Tabii, gruplar kendi kararlarını verecektir. MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – …Meclis Başkanının açtırdığı kampanyaya katkı olarak sunacaklar.
Yani, bir ayrı kampanya değil, gruplar kendi kampanyalarını yapıp ana
kampanyaya katılacaklar. NURETTİN CANİKLİ
(Giresun) – Tabii. BAŞKAN - Anladım Sayın Şandır, teşekkür ederim. Şimdi de, üç
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim. Gündem dışı ilk
söz 5 Ocak Adana ilinin kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen adana
Milletvekili Sayın Fatoş Gürkan’a aittir. Buyurun Sayın
Gürkan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Süreniz beş
dakika. IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam) B) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI 1.- Adana Milletvekili Fatoş
Gürkan’ın, 5 Ocak Adana ilinin düşman işgalinden kurtuluşunun 87’nci yıl dönümü
ve İsrail’in Gazze’de yarattığı insanlık dramı
münasebetiyle gündem dışı konuşması FATOŞ GÜRKAN
(Adana) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5 Ocak Adana ilimizin
kurtuluşunun 87’nci yıl dönümü olması nedeniyle, şahsım adına konuşma yapmak
üzere söz almış bulunmaktayım. Bizi izleyen aziz milletimizi ve yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. Öncelikle, ben de
İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü hava ve kara harekâtı
sonucunda yüzlerce masum, sivil insanın katledilmesini insanlık suçu ve ayıbı
olarak şiddetle kınıyorum. Bir insanlık zulmüyle karşı karşıya kalan Filistin
halkına, tüm kalbimle başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, en kısa
sürede bu vahşete son verilerek yaraların sarılmasını diliyorum. Bu konuda,
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Türk halkı olarak,
her zaman olduğu gibi, Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Bilindiği üzere,
Sayın Başbakanımız bu zulmün bir an önce sona erdirilmesi için birçok ülkeyle
yoğun temaslarda bulunmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız İslam
Konferansı Örgütü Parlamentosunu İstanbul’da olağanüstü toplantıya çağırmıştır.
Türkiye’miz, devleti ve milletiyle bu zulme bir an önce son verilmesi için
yoğun gayret sarf etmektedir. Zaman, birlik ve beraberlik zamanıdır. Sayın Başkan,
değerli milletvekilli arkadaşlarım; 5 Ocak Adana’mızın ve 6 Ocak Ceyhan
ilçemizin düşman işgalinden kurtuluşunun 87’nci yıl dönümüdür. Kurtuluş
günümüzü kutluyor, Çukurova halkının Kurtuluş Savaşı yıllarında vermiş
oldukları örnek mücadeleden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Adana’mızın
cefakâr, mert ve cesur insanları, esaret altında kalmayı kabul etmeyerek 5 Ocak
1922 tarihinde düşmana karşı vermiş olduğu mücadeleyi kazanmıştır. Türk
ulusunun bağımsızlık mücadelesinde, bu kurtuluş mücadelesinde Adana’mızın çok
önemli bir yeri vardır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 15 Mart 1923 tarihinde
Adana’mızı ziyareti sırasında “Bende bu vekayiin ilk
hissi teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur.” sözleriyle
bunu ifade etmiştir. Şanlı kurtuluş mücadelesi ateşinin Adana’mızda yakılmış
olması bizim için ayrıca övünç kaynağıdır. Adana’nın
kadınları Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlıklarıyla ünlüdür. Kurtuluş, büyük bir
özverinin, fedakârlığın ve gayretin bir sonucudur. Elbette ki “kurtuluş”
toplumsal dayanışmanın millî birlik ve beraberliğin adı olarak tarihimizdeki
eşsiz yerini almıştır. Kurtuluş Savaşı yıllarında, ülkemizin dört bir yanında
onurlu mücadeleler verilmiş ve destanlar yazılmıştır. Adana, Kurtuluş
Savaşı’nın kilit noktalarından ve Kuvayımilliye’nin
kahramanca mücadelesinin en güzide örneklerinin verildiği illerimizden biridir.
Karaisalı ilçemiz düşmanın giremediği nadir yerlerimizden biridir. Kadın,
çocuk, genç, yaşlı demeden düşmana karşı kahramanca mücadele eden Adanalılar
gururla anlattığımız birçok destana imza atmışlardır. Adana’nın unutulmaz kadın
kahramanlarından biri Tayyar Rahmiye Hatun’dur. İşgal
sırasında Hüseyin Ağa’nın millî kuvvetlerine katılmak için müracaat eden Rahmiye Hatun’a Hüseyin Ağa’nın “Bacım! Bu, er işidir. Sen
cephe gerisinde belki daha yararlı olursun.” demesi üzerine “Vatanın
savunmasında hepimiz eriz. Düşman, topraklarımıza ayak basmış, harim-i
ismetimizi kirletmek istiyor. Elim silah tutarken ben nasıl savaşmam.” cevabını
vermiştir. Tayyar Rahmiye, cenup cephesinde 9. Tümen kuruluşundaki gönüllü
müfrezenin komutanı olarak görev yapmış askerlerin heyecanını kaybettiğini
görünce “Ben kadın olduğum hâlde ayakta duruyorum da siz erkek olmanıza rağmen
yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz!” diye bağırarak, hücumun yeniden
başlamasını sağlayarak düşman karargâhını zapt etmişlerdir. Ateş altındaki 2
arkadaşını kurşunlardan korumak için çok atik bir şekilde ileri doğru
atlamasından dolayı “Tayyar” lakabını almıştır. Yine bir başka
kadın kahraman Kılavuz Hatice’dir. 8 Mayıs 1920’de millî kuvvetler Pozantı’da
taarruza başladığında kritik bir duruma düşen Fransızları kandırarak kılavuzluk
etmiştir. Hatice, kılavuzluk yaptığı Fransızlara yanlış yol göstererek Karboğazı’na sokmuş, bine yakın silahlı düşman askeri, Karboğazı’nda 44 cesur Türk askerine esir düşmüştür. Yeryüzünde hiçbir
millette böyle kahraman kadınlar görülmemiştir. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen. FATOŞ GÜRKAN
(Devamla) – Sayın Başkanım, teşekkür ederim. Yukarıda
saydığımız kahraman Türk kadınlarının yanı sıra, bu vatanın geleceği için gerek
Kurtuluş Savaşı’nda gerekse teröre karşı evlatlarını şehit veren nice analara
da şükranlarımı sunuyorum. Bundan tam seksen
yedi yıl önce al bayrağımıza kanının rengini veren, hakkı ödenemez vatan
evlatlarının canı pahasına verdiği bu kutsal mücadele sonucu, bugün bu
kahramanların torunları olarak bizler onurlu ve gururluyuz. Şanlı tarihimizde buna benzer nice zaferler kazanmış ve yaşanan
sıkıntıları büyük bir mücadele örneği göstererek atlatmasını bilmiş büyük Türk
milletinin evlatları olarak millî mücadele ve kurtuluş hareketini büyük bir
gururla anıyor, Türk Bayrağı’nı indirmeye, bu vatanı bölmeye kimsenin gücü
yetmeyecektir diyerek güzel Adana’mızın kurtuluş gününü kutluyor, tüm Adanalı hemşehrilerime saygı ve sevgilerimi sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Gürkan. Gündem dışı
ikinci söz, yine Adana ilinin kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen
Adana Milletvekili Sayın Hulusi Güvel’e aittir. Buyurun Sayın Güvel. (CHP sıralarından alkışlar) Süreniz beş
dakika. 2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in,
5 Ocak Adana ilinin düşman işgalinden kurtuluşunun 87’nci yıl dönümü ve İsrail’in
Gazze’de yarattığı insanlık dramı münasebetiyle
gündem dışı konuşması HULUSİ GÜVEL
(Adana) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Adana’mızın
kurtuluşunun 87’nci yılı münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum, yüce
heyetinizi saygıyla selamlarım. Konuşmama
başlamadan önce, İsrail’in Gazze’de yarattığı insanlık
dramını şiddetle kınıyor, Türk halkının Filistinli kardeşlerinin acısını
paylaştığını bir kez daha yinelemek istiyorum. Değerli
arkadaşlarım, Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşu Ulusal Kurtuluş Savaşı için
ayrı bir öneme sahiptir. 5 Ocak tarihi yalnızca Adana’nın düşman işgalinden
kurtuluşu değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı gündür. Ülke
toprakları işgal kuvvetlerinin çizmeleri altında çiğnenirken, Gazi Mustafa
Kemal’in yaktığı kurtuluş meşalesiyle topyekûn bir mücadele başlamış ve ilimiz
de bu mücadele çerçevesinde düşman işgalinden kurtarılmıştır. Atalarımız
tarafından verilen bu mücadele aslında bağımsızlık ve özgürlük mücadelesidir,
Türk ulusunun esaret altında yaşamasının mümkün olmadığını dünyaya duyuran
haykırış ve onurlu bir başkaldırıdır. Ulu Önder Atatürk
“Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü bu memlekette,
bu güzel Adana'da vücut bulmuştur.” diyerek Adana’nın kurtuluş mücadelesinde
önemli bir mihenk taşı olduğunu dosta düşmana ilan etmiştir. Değerli
arkadaşlarım, Birinci Dünya Savaşı daha bitmeden Osmanlı toprakları Batılı
devletler tarafından paylaşılmıştı. Aralarındaki anlaşma gereği Fransızlar
-İngilizler de yine- Filistin’den çekilecek, buna karşılık Musul petrollerine
ve Ergani bakır madenleri ile Kilikya pamuklarına sahip olacaklardı. Savaşın
ardından 20 Kasım 1919’da İngilizler Çukurova’dan çekildiler, yerlerini
Fransızlara bıraktılar. Eski köy ve kasabalarına geri dönen Ermeniler çeteler
oluşturarak Fransız işgal kuvvetlerinin korumasında, Adana halkına zulüm uygulamaya
başladılar. 10 Ocak 1919’da Abdi Ağa Çiftliği’ni bastılar, Yeşiloba’da
14 işçiyi şehit ettiler. Bir ay sonra Türklerin dükkânlarını yağmaladılar,
Vanlı Ahmet Ağa’yı evinde süngülediler. Türk halkı kan ağlıyordu, şehri
boşaltmaya ve Toroslara kaçmaya başladılar. Halk
arasında “kaç kaç” adı verilen bu kaçış esnasında
Ermeniler birçok Türk’ü Yeşiloba’da katlettiler.
Mustafa Kemal Paşa bu soykırıma çok sert tepki gösterdi, olaydan Fransız
sömürge yönetiminin sorumlu olduğunu vurguladı. Adana halkının çetecilere ve
Fransız kuvvetlerine karşı verdikleri kahramanca mücadele sonucunda artık
Çukurova’yı ellerinde tutamayacağını anlayan Fransız Hükûmeti
30 Ekim 1921 tarihinde Ankara Anlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı. Fransızlar,
Çukurova’yı, Antep’i boşaltmayı kabul ettiler. Müdafaai
Hukuk Cemiyeti adına İbrahim Kethüda, Belediye Başkanı Mehmet Fuad ve Yeni Adana gazetesi sahibi Ahmet Remzi’nin dâhil
olduğu heyet 1 Aralık 1921 tarihinde Adana’nın yönetimini Büyük Millet Meclisi
adına teslim aldılar. Ankara Anlaşması hükümleri doğrultusunda, 5 Ocak 1922
tarihinde, Fransız kuvvetleri bölgeden tamamen çekilerek yerlerini Türk
askerine teslim etti. Bu tarih, “Adana’nın kurtuluş günü” olarak kabul edildi. Değerli
arkadaşlar, Sayın Başkanım; Adana halkının direnişi içinde önemli rol oynayan
Yeni Adana gazetesinden söz etmeden geçemeyeceğim. İşgal sırasında, Ahmet Remzi
Yüreğir, Adana’da, Kuvayımilliye’yi destekleyen
“Adana” adlı bir gazete çıkarıyordu. Sömürge yönetimi matbaayı basarak gazeteyi
kapattı. Ahmet Remzi Bey valilikten izin alarak Yeni Adana gazetesini çıkarmaya
başladı. Fransızlar matbaayı yine bastılar, işçileri tutukladılar. Matbaa,
Karaisalı ilçesine, daha sonra da Pozantı’ya taşındı. Ahmet Remzi Bey, bir
vagon içerisinde gazeteyi çıkardı. Ancak 300-500 tane basılabilen gazete,
hayvan sırtında köylere, kasabalara gönderiliyordu. Hâlâ yayın hayatına devam
eden bu gazetenin sonsuza kadar yaşamasını diliyorum. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen. HULUSİ GÜVEL
(Devamla) – Teşekkür ederim Başkanım. Kurtuluş ve
kuruluş mücadelesi veren, hakları ödenemeyecek kadar büyük olan vatan
evlatlarını büyük bir gururla anıyoruz. Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemiz, ateş çemberini andıran bir coğrafyada bulunmaktadır.
Günümüzde, İsrail’in Filistin’deki fütursuz hareketleri ve masum insanları
katletmesi gibi örneklerin yaşandığı acıklı ve dramatik bir coğrafyanın tam
orta yerinde bulunmaktadır. Bizi içine alan olumsuz koşulları bilerek, ileriye
yönelik umutlarımızı yitirmeden, halkımıza güvenerek, laik Türkiye
Cumhuriyeti’ni sonsuza dek yaşatmak en büyük görevimiz olmalıdır. Unutmayalım
ki bugün içinde bulunduğumuz koşullar, ulusal Kurtuluş Savaşı’nı verdiğimiz
günlerden daha kötü değildir. Tüm kalbimle inanıyor ve güveniyorum ki aydınlık
gelecek Türkiye'nin olacaktır. Tüm Adanalı hemşehrilerimin 5 Ocak Kurtuluş Bayramı’nı kutluyor, sevgi
ve saygılarımı sunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Güvel. Gündem dışı
üçüncü söz, yine Adana ilinin kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen
Adana Milletvekili Sayın Yılmaz Tankut’a aittir. Buyurun Sayın Tankut. (MHP sıralarından alkışlar) Süreniz beş
dakika. 3.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un,
5 Ocak Adana ilinin düşman işgalinden kurtuluşunun 87’nci yıl dönümü ve
İsrail’in Gazze’de yarattığı insanlık dramı
münasebetiyle gündem dışı konuşması YILMAZ TANKUT
(Adana) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Konuşmama
geçmeden önce, ikinci haftasına girilen İsrail vahşet ve katliamını büyük bir
nefretle kınadığımı huzurlarınızda ifade etmek istiyorum. Çoluk
çocuk demeden, fırsat bulduğu her zemin ve zamanda Müslümanlara karşı
acımasızca saldıran ve katliam yapan İsrail’i ve onun bu zulmüne sessiz kalan
sözde uygar Batı devletlerini şiddetle protesto ederek bu katliamları yapanları
lanetliyorum ve aynı coğrafyayı paylaşan, her türlü yaptırım gücüne sahip olan
diğer İslam ülkelerini de akan bu Müslüman kanlarını durdurmak için göreve
davet ediyorum. Yine, ülkemizi bugün yöneten, başta Sayın Başbakan olmak üzere
Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer yetkilileri de 2002 yılında İsrail’in benzer
saldırıları karşısında söylemiş oldukları ve o günün hükûmetine
tavsiye ettikleri önlemleri almaya davet ediyor ve Gazze’de
akan bu kanın bir an önce durması için Allah’a dua ediyor, orada şehit olan din
kardeşlerimize rahmet, Filistin ve Gazze halkına
sabır ve kuvvet diliyorum. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; dün 5 Ocak 2009 tarihi itibarıyla güzel Adana’mızın
sömürgeci işgal güçlerini mağlup ederek kazandığı istiklal zaferinin 87’nci yıl
dönümünü Adanalı hemşehri ve kardeşlerimizle hep
birlikte kutladık. Bugün de 6 Ocak 2009 tarihi itibarıyla Ceyhan ilçemizin
istiklalini kazanarak işgal güçlerini kovuşunun 87’nci yıl dönümünü
kutlamaktayız. Buradan bir kez daha Adanalı ve Ceyhanlı vatandaşlarımızın bu
bayramlarını en içten duygularımla kutluyorum. Başta Büyük Önder Mustafa Kemal
Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu vatan için can vermiş, kan vermiş,
ebediyete intikal etmiş kadın-erkek bütün kahramanlarımızı rahmet ve minnetle
anıyorum. Sayın
milletvekilleri, seksen yedi yıl önce Adana’da yazılan destanın tarihî sürecini
kısaca hatırlayacak olur isek, Adanalılar İstanbul Hükûmetinin
23 Kasım 1918 tarihli Adana ve dolaylarının boşaltılmasını zorunlu kılan
kararını büyük bir tepkiyle karşılamışlardır. Durumu protesto eden, böyle bir
hareketin yaratacağı vahim hadiseleri vurgulayan bir telgraf dönemin İçişleri
Bakanına gönderilmiştir. Kısa bir süre sonra işgal kuvvetleri Mersin
Limanı’ndan Çukurova’ya girmiş ve tüm kilit noktaları kontrol altına almış ve
sonra da Adana’yı işgal etmiştir. Bu işgal sırasında Türklere ait bütün sembol,
arma, işaret ve levhalar yok edilmiş ve sistemli bir şekilde Türk halkının
sindirilmesi ve yok edilmesi yoluna gidilmiştir. Fransız işgal kuvvetleri
tarafından yine çok planlı ve katı bir şekilde uygulanan bir diğer işlem de
Adana, Çukurova ve civarı bölgelere Ermenilerin yerleştirilmesi şeklinde
olmuştur. 1918'de Adana ve
Çukurova'yı işgal eden Fransızlar kendi birlikleri içerisinde özellikle Ermeni
askerleri getirdikleri gibi, Suriye'den 70 bin Ermeni’yi Adana'ya, 12 binini
Dörtyol'a, 8 binini Saimbeyli'ye yerleştirmişlerdir. 1918-1919 yıllarında
Adana’da tam bir terör ve cinayet dönemi yaşanmıştır. Türklerin her türlü
işkence ve baskıya maruz kalışı, kırbaçlanarak öldürülüşü gibi olaylar toplum
şuurundan hâlen silinmemiştir. Yerel milis kuvvetler ve halkımızın ortak
mücadelesi sonucu 1920’nin başlarından itibaren düşman çekilme sürecine
girmiştir. 28 Mayıs 1920’de verilen mücadele sonucunda Fransızlar Mersin-Adana
hattına çekilmişler, bu sayede kuzey Çukurova tamamen kurtarılmıştır. Ancak,
düzlük, ovalık bölgelerde Ermeniler zulüm ve şiddeti artırmışlar ve sayısız
cinayetler işlemişlerdir. 10 Temmuz 1920’de Ermeniler tarafından Türklere karşı
büyük bir şiddet ve soykırım harekâtına girişilmiş ve bu harekât sonucu 10
binlerce Türk çoluk çocuğuyla Toroslara doğru
kaçmıştır. Dört gün süren bu harekât tarihte “kaç kaç”
olayı olarak yer almıştır. Neticede, büyük
kayıplar vermemize rağmen, düşman mağlup edilmiş ve Fransız işgal kuvvetleri 5
Ocak 1922'de Çukurova’dan tamamen çekilmişlerdir. İşte, böylesi bir destanı kanlarıyla, canlarıyla
tarihe altın harflerle yazan Adana, bugün minicik yüreklerde okunmaya devam
eden Bayrak şiirinin unutulmaz yazarı merhum Arif Nihat Asya’ya da ilham
kaynağı olmuştur. 5 Ocak 1975’te hayata veda eden merhum, bugün her Türk’ün
gölgesine sığındığı bayrağımıza olan aşkını Adana’nın 5 Ocak zafer bayramında
yaşadığı heyecan ile bizlere armağan etmiştir. Millî şairimizi buradan bir kez
daha rahmetle anıyorum. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tarihe sığmayan Adana’nın dramını ve kutsal
mücadelesini birkaç cümleyle özetlemeye çalıştım. Adana’mız yaşadığı karanlık
günleri seksen yedi yıl önce yaktığı meşaleyle geride bırakmıştır. Ancak bugün
aynı Adana, farklı şekillerde bir sıkıntının ve buhranın içindedir. Adana’da
fabrikalar teker teker kapanmaktadır ve Adana en çok
işsizi olan bir ilimizdir. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen. YILMAZ TANKUT
(Devamla) - Bereketli topraklarıyla Türkiye’yi doyuran Adana’da tarım can
çekişmekte, üreticilerimiz ise âdeta yok edilmektedir. Adana, haksız teşvik
uygulamalarına kurban edilmiştir. Yani toprağından bolluk ve bereket fışkıran
güneyin incisi olan Adana, dünü bugün maalesef mumla aramaktadır. Türkiye'nin
her yerinde olduğu gibi Adana’da da çiftçilerimiz, işçilerimiz, esnaf, sanatkâr
ve sanayicilerimiz sabırla Hükûmetin bu gerçekleri
görmesini beklemektedirler. Bu gerçekleri
ifade ettikten sonra, yeniden bütün Adanalı hemşehrilerimin
bayramını en içten duygularımla kutluyor, bu vatanı bizlere emanet eden başta
Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere ebediyete intikal etmiş
şehitlerimizin, gazilerimizin manevi huzurlarında saygıyla eğiliyor, ruhları
şad olsun diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Tankut. Gündeme
geçiyoruz. Sayın
milletvekilleri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren, gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 1, 3, 4, 5, 12,
13, 23, 40, 45, 71, 75, 94, 98, 119, 181, 186, 187, 207, 211, 240, 245, 249,
292 ve 359’uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemiştir.
Sayın Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim. Birleşime on beş
dakika ara veriyorum. Kapanma Saati : 16.37 İKİNCİ OTURUM Açılma Saati: 17.03 BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER KÂTİP ÜYELER : Harun TÜFEKCİ
(Konya), Fatma SALMAN KOTAN (Ağrı) BAŞKAN – Sayın
Milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 40’ıncı Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum. Başkanlığın Genel
Kurula sunuşları vardır. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı
okutup bilgilerinize sunacağım. VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) TEZKERELER 1.- Makedonya Cumhuriyeti Meclis Başkanı Trajko Veljanoski’nin ve
Arnavutluk Halk Meclisi Başkanı Jozefina Topalli’nin davetlerine icabet edecek Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı Köksal Toptan’ın, beraberindeki Parlamento heyetini oluşturmak
üzere siyasi parti gruplarınca bildiri-len isimlere
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/641) 18
Aralık 2008 Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan’ın, Makedonya
Meclis Başkanı Sayın Trajko Veljanoskı
ve Arnavutluk Halk Meclisi Başkanı Sayın Jozefina Topalli’nin davetlerine icabetle, beraberinde bir
Parlamento heyetiyle beraber Makedonya ve Arnavutluk’a resmi ziyaretlerde
bulunması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında 3620 sayılı Kanun’un 6. Maddesi uyarınca, Genel Kurul’un 18 Kasım 2008
tarihindeki 18. birleşiminde kabul edilmiştir. Anılan Kanun’un 2. Maddesi uyarınca, Heyetimizi oluşturmak üzere Siyasi Parti
Gruplarınca bildirilen isimler Genel Kurul’un bilgisine sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı ADI SOYADI: SEÇİM ÇEVRESİ: 1. Sedat Kızılcıklı Bursa Milletvekili (AK
PARTİ) (Türkiye- Makedonya Parlamentolararası
Dostluk
Grubu Başkanı) 2. Cafer Tatlıbal Kahramanmaraş
Milletvekili (AK PARTİ) (Türkiye-Arnavutluk Parlamentolararası Dostluk
Grubu Başkanı) 3. Muzaffer Baştopçu Kocaeli Milletvekili (AK PARTİ) 4. Mevlüt Coşkuner Isparta
Milletvekili (CHP) 5. Şenol Bal İzmir Milletvekili (MHP) KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, benim bu konuda bir itirazım var. Şimdi, gerek
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesine İlişkin Kanun
gerek Anayasa ve gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzük’üne göre Türkiye
Büyük Millet Meclisinin her faaliyetine partiler güçleri oranında katılırlar. Şimdi, DTP’nin burada grubu var. Yani bir grup burada yok
sayılamaz efendim. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı bu kadar keyfîlik
yapamaz. O zaman AKP’den 1 milletvekili eksik alsın, diğer gruplardan da olsun.
Yani Anayasa’nın çok açık hükmü var, bütün gruplar dengeli olarak Türkiye Büyük
Millet Meclisinin faaliyetlerine katılır. Böyle bir şey olmaz Sayın Başkan! BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur. Diğerini
okutuyorum: 2.- Etiyopya Halkların Temsilcileri Meclisi Başkanı Teshoma Toga ve beraberindeki
heyetin ülkemizi ziyaret etmesinin uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/642) 24
Aralık 2008 Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanı’nın 20 Aralık 2008 tarih ve 38 sayılı Kararı
ile Etiyopya Halkların Temsilcileri Meclisi Başkanı Teshoma
Toga ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyaret etmesi
uygun bulunmuştur. Söz konusu
heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun’un 7. Maddesi gereğince Genel Kurulun
bilgilerine sunulur. Eyyüp Cenap Gülpınar Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur. Sözlü soru
önergelerinin geri alınmasına dair iki önerge vardır, okutuyorum: B) ÖNERGELER 1.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın
(6/1014, 6/1015, 6/1016) esas numaralı sözlü so-rularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/103) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Gündemin sözlü
sorular kısmının 461, 462 ve 463’üncü sıralarında yer alan 6/1014, 1015, 1016
esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum. Gereğini
saygılarımla arz ederim. İsmet
Büyükataman Bursa BAŞKAN – Diğerini
okutuyorum: 2.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun (6/992, 6/993,
6/1023, 6/1029, 6/1030) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin
önergesi (4/104) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Gündemin sözlü
sorular kısmının 440, 441, 470, 476 ve 477’nci sıralarında yer alan 6/992, 993,
1023, 1029, 1030 esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum. Gereğini
saygılarımla arz ederim. Reşat
Doğru Tokat BAŞKAN – Sözlü
soru önergeleri geri verilmiştir. Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge vardır, önergeleri okutuyorum: C) MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ 1.- Edirne Milletvekili Cemaleddin
Uslu ve 19 milletvekilinin, fındık üreticilerinin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
iliş-kin önergesi (10/291) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına İklim şartları ve
arazi yapısı nedeniyle fındık dışında başka ürün ekimine uygun olmayan Karadeniz
Bölgesindeki fındık üreticilerinin ekli gerekçede belirtilen sorunlarının
araştırılarak, alınabilecek tedbirlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasamızın 98.
ve iç Tüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırma Komisyonu
kurulmasını arz ve teklif ederiz. 04/12/2008
Gerekçe: Ülkemizin dünya
fındık ticaretindeki payı %85 oranındadır. Tarımsal ürün ihracat gelirleri
içerisinde fındığın payı yaklaşık %30"dur. Tarım ürünleri içinde ihracat
gelirleri ve diğer ekonomik katkıları bakımından ülke ekonomisi için önem
taşıyan fındık, Karadeniz Bölgesinde ticaret ve sanayinin de temelini
oluşturmaktadır. Özellikle fındığın ilk işlemesine dönük küçük ve orta
büyüklükteki sanayi tesisleri, mevsimselde olsa bölgede önemli bir sanayi
faaliyeti olarak cereyan etmektedir. Fındığın yetiştirilmesi, toplanması,
taşıması, işlenmesi ve ticareti ile meydana gelen ekonomik büyüklük ve
canlılığın, bölge ekonomisindeki payı önemsenecek büyüklüktedir. Hatta
Karadeniz bölgesinde kalan nüfusun göçünü engelleyen en büyük etkenin, fındık
ürünü olduğu rahatlıkla ifade edilebilir. Bölgede fındık
yetiştiriciliği aile işletmeciliği şeklinde yapılmaktadır. Fındık üretimi
yapılan arazinin ortalama büyüklüğü 13 dekardır. Dolayısıyla üreticilerin
önemli bir bölümü yaklaşık 1,5 ton fındık üretip satabilmektedir. Bu işletmelerde
ortalama 5-6 nüfus bulunmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 2,5 milyon kişi fındık
üretimi ile birinci derecede ilişkilidir. Ürün çeşitliliğinin sınırlı olduğu
Karadeniz Bölgesinde, nüfusun önemli bir kısmının geçim kaynağını fındık
oluşturmaktadır. Bunun yanında fındığın işlenmesine ve pazarlanmasına ilişkin
diğer hizmetlerin yarattığı istihdamla ülke nüfusunun yaklaşık %10'nun
geçiminde fındıktan da katkı olduğunu söylemek mümkündür. Dolayısıyla
üreticilerin önemli bir bölümü yaklaşık 1,5 ton fındık üretip satabilmektedir. Arazi yapısı
nedeniyle özellikle Doğu Karadeniz Bölgesindeki üreticilerin alternatif üretim imkanı bulunmamaktadır. Üreticilerin fındık üretimini
gönüllü olarak sürdürmelerini sağlayacak tatminkar bir
teşvik olmadığı gibi, piyasa şartlarında da bunu temin edecek bir gelişme çoğu
zaman ortaya çıkmamaktadır. Fındık üretimi ve piyasasında üreticileri tatmin ve
teşvik edici, istikrarlı bir ortamın sağlanması, özellikle katma değeri yüksek
nihai ürünlerin üretim ve ihracatının geliştirilmesine dönük tedbirlere ihtiyaç
vardır. Yasalarla fındık
ekim alanı olarak belirlenmiş ve fındığın gerektirdiği ekolojiye sahip
bölgelerdeki kayıtlı üreticilerin korunmasına yönelik özgün destekler
uygulanmaması, fındık ürünü ile üretim bölgesi ve ülke açısından geri dönüşü imkansız zararlar doğurmaktadır. Bu eksiklik, fındık
üretmesi beklenen üreticilerin fındık üretimini önemsememesi ve hatta terk
etmesine, kentlere göç etmesine, işsizliğe ve yoksulluğuna neden olmaktadır. Hükümetin, 1938
den beri faaliyette olan Fiskobirliği yok etmek ve
fındık alımını TMO eliyle yürütmesi hem üreticiye ve hem de ülkemizin tamamına
bir fayda getirmemekte, fındık fiyatlarının aşırı düşmesine ve üreticiler başta
olmak üzere bölge ekonomisinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Bunun
ülke ekonomisine zararı milyon YTL'lerle ifade
edilmektedir. Bu çerçevede, iklim şartları nedeniyle fındık dışında başka ürün
eki-mine uygun olmayan Karadeniz Bölgesinde yaklaşık 2,5 milyon vatandaşımızı
ilgilendiren, fındık ürünü ile fındık üreticilerinin yıllardır yaşamakta olduğu
sorunların tespiti ve çözüm önerilerinin belirlenmesi yanında, hükümetin Fiskobirliği devre dışı bırakarak Toprak Mahsulleri
Ofisi'ne fındık alımı yaptırması uygulamalarının açıklığa kavuşturulması,
sağlıklı ve istikrarlı bir fındık piyasasının oluşabilmesi için etkin çalışan
bir fındık ürün borsasının hayata geçirilmesine katkı sağlayacak tedbirlerin
belirlenmesi amacıyla, Anayasamızın 98. ve İç Tüzüğün 104 ve 105. maddeleri
gereğince bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması uygun olacaktır. 2.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve 23
milletvekilinin, Gaziantep ilinin eğitim sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/292) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Güneydoğu Anadolu
Bölgemiz içerisinde sanayi ve ticaret alanlarında yüksek bir gelişmişlik
düzeyinde olan Gaziantep ilimiz ne yazıktır ki eğitim alanında olması gereken
düzeye ulaşamamıştır. Bu bağlamda Gaziantep ilinin eğitim sorunlarını
araştırmak ve eğitimin geliştirilmesi için alınacak önlemleri tespit etmek
üzere Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Gerekçe: Ülkelerin
kalkınmasında eğitimin önemli bir yeri vardır. 21. yy.'da
eğitimin oynadığı bu önemli rol uygulamada bazı değişikliklerin
gerçekleştirilmesini zorunlu kılmıştır. Devlet bireyi merkeze alan bir eğitim
sistemini benimseyerek bunun gereği olan bazı değişiklik ve düzenlemeleri de
yapmaya başlamıştır. Eğitim süreci
ülke genelinde olduğu gibi illerin kalkınmasında da önemli bir yere sahiptir.
Ekonomik altyapı yatırımları, teşvikler, sübvansiyonlar vs. ile bir şehrin
ekonomik zenginliğini gerçekleştirebilmek mümkündür; ancak önemli olan bir
anlamda bu zenginliğin devamlılığına işaret eden kalkınmanın da
gerçekleştirilmesidir. Çağın gereklerine uygun üretim aşamalarına ulaşabilmek
için zengin bir "bilgi ağı" kurmak gerekmektedir. Böylece ekonomik ve
hatta toplumsal alanlarda karşılaşılan sorunlara karşı çözümler üretebilmek
mümkün olabilecektir. İllerin ekonomik
yönden gelişmesinde önemli etkenlerden biri olan göç olgusu gelişmeyi olumsuz
yönde etkilemektedir. Özellikle Gaziantep'in % 6 yıllık göç oranı şehrin sınıf
yetersizliği gibi eğitimin fiziki şartları açısından önemli olumsuzluklara
neden olmaktadır. Bunu önlemenin yolu o bölgenin eğitim olanaklarını
iyileştirmektir. Çevresindeki illere göre daha gelişmiş durumda olan ilin göç
alan kısımlarındaki eğitim kurumlarının fiziki yetersizlikleri nedeniyle
öğrenciler kalabalık sınıflarda eğitimlerini sürdürmeye çabalamaktadırlar. Bu
durum bir taraftan öğretmenlerimizi rahat olmayan bir ortamda ders anlatmaya
zorlarken, öğrencilerimizi de öğretmenleri ile birebir ilişki kurmaktan
uzaklaştırmaktadır. Etkin bir eğitim
sistemi her şeyden önce insanlara düşünce gücünü öğretmelidir. Güneydoğu
Anadolu Bölgemizin en büyük sanayi kenti olan Gaziantep'te eğitim-öğretimle
ilgili birçok sorunu görmek mümkündür. Başka bir ifadeyle Gaziantep ili
gelişmiş sanayisine rağmen eğitim alanında aynı düzeyde gelişmeyi sağlayamamıştır.
Örneğin,
Gaziantep ili ÖSS' de son 3 yıldaki başarı grafiği ile olumsuz bir tablo
çizmektedir. Sınava girenler içerisinde baraj puan ve üzerinde puan alan
öğrencilere göre 2005'te 37'nci, 2006'da 49'uncu, 2007'de 58'inci sırada olan
Gaziantep ilinin eğitim düzeyi ve süreci kaygı vericidir. Diğer yandan
Gaziantep ili okul öncesi eğitimde de 2006 yılı verilerine göre ilgili yaş
grubu çocuklarının katılımı açısından % 11'lik oranla 81 il dâhilinde sondan
4'üncü sırada yer almıştır. Yukarıda belirtilen
nedenlerle birey merkezli eğitim sisteminin Gaziantep'te hayata geçirilmesi,
Gaziantep'te ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde ikamet eden vatandaşlarımız için
birçok yönden yararlı olacaktır. Bu bağlamda Gaziantep ilinin okul öncesinden
mesleki eğitime; engelli çocuklarımızın eğitimini ifade eden özel eğitimden
ortaöğretime ve yüksek öğretime kadar geniş bir alanda yaşanılan sorunların
araştırılarak karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik önerilerin
geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. 3.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel
ve 20 milletvekilinin, kamuda alt işverenlik uygulaması ile ilgili sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/293) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 4857 sayılı İş
Kanunu'nun ikinci maddesiyle düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinin
başta sağlık hizmetleri olmak üzere kamuda uygulanması konusunda ciddi
sıkıntılar yaşanmaktadır. Taşeron firmalar aracılığı ile çalıştırılan işçiler
sosyal ve sendikal haklardan yoksun çalıştırılmakta, düşük ücretlerle olumsuz
çalışma koşullarında istihdam edilmektedirler. Özellikle sağlık
sektöründe aynı işyerlerinde aynı hizmetlerin yapılmasına karşın ortaya çıkan
farklı ücret uygulamaları ve çalışma koşullarındaki ayrımcılık sorun
yaratmaktadır. Ayrıca taşeron firmalar aracılığı ile temizlik işleri için
istihdam edilen personelin diğer sağlık hizmetlerinde de kullanılması
olumsuzluklara yol açmaktadır. Bu nedenlerle,
kamuda alt işverenlik uygulaması ile ilgili sorunların ve alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci iç Tüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz. 26.11.2008
Gerekçe: 4857 sayılı iş
Kanunu’nda mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin
bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık
gerektiren işlerde taşeron firmaların kullanılabileceği öngörülmüştür. Ancak
özellikle hastaneler, üniversiteler, yurtlar, okullar gibi kamu kurumlarında
işyerlerinin temizlik, yemek, servis, nakliye ve güvenlik gibi yardımcı iş
hizmetlerini alt işverene vermesi uygulamada sorunlara neden olmaktadır. Bu sorunun en
yoğun yaşandığı sağlık sektöründe başta devlet hastanelerinde olmak üzere,
üniversite hastaneleri, özel hastaneler, belediyelere ait sağlık kuruluşlarında
taşeron şirketler eliyle sağlık personeli çalıştırılmaktadır. Hemşire,
laborant, yardımcı tıbbi personel, büro personeli ve sekreter olarak
çalıştırılan bu personelin sayısı yalnızca Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler
için yüz binlerle ifade edilmektedir. Ayrıca
hastanelerin genel temizlik işlerini yapmak için taşeron firmalar aracılığı ile
çalıştırılan temizlik personelinin sağlık hizmetlerinde uzmanlıkları olmadığı
halde yardımcı sağlık personeli olarak çalıştırıldıkları gözlenmekte, bu durum
hastaların gerekli ve yeterli bakımı alamamaları sonucuna yol açmaktadır. Bütçeden sağlık
hizmetlerine ayrılan payın düşük olması nedeniyle yaşanan kadro sorunları ve
oluşan personel açığı belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan personelle
kapatılmaya çalışılmaktadır. Hastane yönetimlerince kadrolu personel yerine
taşeron şirket işçileri çalıştırılmakta, aynı işyerinde aynı işleri yapan sağlık
çalışanları, taşeron şirket işçisi, kadrolu işçi veya kadrolu personel
olmalarına bağlı olarak farklı ücret ve çalışma koşullarında istihdam
edilmektedirler. Uygulamada hizmet
sözleşmesine bağlı olarak çalıştırılan personelin özellikle ücret, izin, görevlendirilme
biçimi, sendikalaşma, iş yükü ve işyerindeki saygı gibi alanlarda "ikinci
sınıf işçi" muamelesi gördüğü gözlenmektedir. Aynı işyerinde, aynı hizmeti
üretenler arasındaki yaratılan statü farklılıkları iş barışını tehdit etmektedir.
Taşeron firmalar
aracılığıyla çalıştırılan işçiler fazla mesai, bayram izni, ikramiye ve yıllık
izin gibi haklarından yoksun bırakılmakta, özellikle temizlik işlerinde
çalıştırılan personel çağa yakışmayacak uygulamalara maruz kalmakta, hastane
yönetimlerince giderleri kısmak veya maliyetleri düşürmek gerekçesi ile bu ve
benzeri olumsuz uygulamalara göz yumulmaktadır. Alt işverenlik
uygulaması gerekli koşullar sağlandığında maliyet azaltma, uzmanlaşmanın
kullanılması ve verimlilik gibi ekonomik avantajlara sahip olmakla birlikte,
uygulamada özellikle işçiler açısından olumsuzluklara neden olmaktadır. Bu
konuda ciddi bir denetim eksikliği olduğu gözlenmektedir. Özellikle sağlık
hizmeti veren kurumlarda temizlik için istihdam edilen personelin kadrosuzluk
nedeni ile yardımcı sağlık hizmetlerinde kullanılması sıkıntı yaratmaktadır. Alt işverenlik uygulamasının nesnel kıstaslara kavuşturulması,
çalışanlar arasında ayrım yapılmaması, sosyal ve sendikal hakların güvence
altına alınması, ücretlerin ülke koşulları göz önüne alınarak düzenlenmesi,
taşeron şirketlerin sigorta ve vergi ödemeleri bakımından işçilerin denetimine
açık olması, kıdem tazminatı ve kıdeme bağlı diğer haklarda işçiler lehine
düzenleme yapılması işçilerin talepleri arasında yer almaktadır. Taşeron şirketler
aracılığı ile çalıştırılan personelin çalışma koşullarının yıllar itibariyle
giderek ağırlaşması, ücretlerin düşüklüğü, sendikasızlık, güvencesizlik ve
ayrımcılık ile maliyetinin daha düşük olması nedeniyle görevin gerektirdiği
nitelikleri taşımayan personelin taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılması
alt işverenlik uygulamasında temel sorunları oluşturmaktadır. Ayrıca asıl
işveren alt işveren uygulamalarında yasaya aykırılık durumunda herhangi bir
yaptırımın öngörülmemiş olması da sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenlerle
kamuda alt işverenlik uygulaması ile ilgili sorunların ve alınacak tedbirlerin
Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasının yerinde
olacağı kanısını taşımaktayız. BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur. Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır. Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi daha vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım. A) TEZKERELER (Devam) 3.- Dengeli Bir Çevre İçin Küresel
Parlamenterler Organizasyonu (GLOBE Europe)
tarafından, Avrupa Birliği (AB) Çek Cumhuriyeti Dönem Başkanlığınca Çek
Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag’da AB Ulusal Parlamentoları ile AB
Parlamentosunun Enerji ve Çevre Komisyonu Başkanlarının katılımlarıyla
gerçekleştirilecek “Avrupa İçin Güvenli ve Sürdürülebilir Enerji” başlıklı
toplantıya ismen davet edilen Ankara Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Nazmi Haluk Özdalga’nın icabet
etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/643) 29
Aralık 2008 Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna Dengeli Bir Çevre İçin Küresel Parlamenterler Organizasyonu (GLOBE
Europe) tarafından, Avrupa Birliği (AB) Çek
Cumhuriyeti Dönem Başkanlığı’nca Çek Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag’da AB Ulusal
Parlamentoları ile AB Parlamentosu’nun Enerji ve Çevre Komisyonu Başkanları’nın
katılımlarıyla gerçekleştirilecek “Avrupa İçin Güvenli ve Sürdürülebilir
Enerji” Başlıklı Toplantıya Ankara Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Nazmi Haluk Özdalga davet
edilmektedir. Söz konusu davete
icabet edilmesi hususu “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkileri’nin
Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi” uyarınca Genel
Kurul’un tasviplerine sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, bu konuda bir fikrimi söyleyebilir miyim? Efendim, bu
AKP’lilerin yurt dışı hastalıkları var; gidiyorlar, dışarıdaki komisyonlara
kendilerini… NURETTİN CANİKLİ
(Giresun) – Sayın Başkan, bu adam yine ne dediğini bilmiyor. BAŞKAN – Sayın
Genç, davet almış. Bir de böyle bir usulümüz olmadığını siz benden daha iyi
biliyorsunuz. KAMER GENÇ
(Tunceli) – Karar yeter sayısını istiyorum. BAŞKAN – Tamam, karar
yeter sayısı arayacağım. Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur. Birleşime on
dakika ara veriyorum. Kapanma Saati : 17.22 ÜÇÜNCÜ OTURUM Açılma Saati: 17.35 BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER KÂTİP ÜYELER : Harun TÜFEKCİ
(Konya), Fatma SALMAN KOTAN (Ağrı) BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 40’ıncı Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum. D) ÇEŞİTLİ İŞLER 1.- Genel Kurulu ziyaret eden Kazakistan Meclisi Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Nurbak Rüstemov ve beraberindeki
heyete Başkanlıkça “Hoş geldiniz” denilmesi BAŞKAN –
Kazakistan Meclisi Parlamentolararası Dostluk Grubu
Başkanı Sayın Nurbak Rüstemov
ve üyeleri Meclisimizi ziyaret etmektedirler, kendilerine Meclisimiz adına “Hoş
geldiniz.” diyorum. (Alkışlar) A) TEZKERELER (Devam) 3.- Dengeli Bir Çevre İçin Küresel
Parlamenterler Organizasyonu (GLOBE Europe)
tarafından, Avrupa Birliği (AB) Çek Cumhuriyeti Dönem Başkanlığınca Çek
Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag’da AB Ulusal Parlamentoları ile AB
Parlamentosunun Enerji ve Çevre Komisyonu Başkanlarının katılımlarıyla
gerçekleştirilecek “Avrupa İçin Güvenli ve Sürdürülebilir Enerji” başlıklı
toplantıya ismen davet edilen Ankara Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Nazmi Haluk Özdalga’nın icabet
etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/643) (Devam) BAŞKAN - Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin oylanmasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi tezkereyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım. Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir, karar yeter sayısı vardır. Diğer tezkereyi
okutuyorum: 4.- TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın, Cezayir Ulusal Halk
Meclisi Başkanı Abdelaziz Ziari’nin
Cezayir’e resmî davetine beraberindeki Parlamento heyetiyle birlikte icabetine
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/644) (Devam) 31
Aralık 2008 Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna TBMM Başkanı
Sayın Köksal Toptan’ın, Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkanı Abdelaziz
Ziari’nin vaki davetlerine icabet etmek üzere,
beraberinde Parlamento heyetiyle, Cezayir’e resmî ziyarette bulunması hususu
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620
sayılı Kanun’un 6. Maddesi uyarınca Genel Kurul’un tasviplerine sunulur. Köksal
Toptan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı BAŞKAN – Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. Başbakanlığın
Anayasa’nın 82’nci maddesine göre verilmiş dört tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım. 5.- Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın,
Almanya’ya yaptığı resmî ziyarete iştirak eden milletvekillerine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/645) 5/12/2008 Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın,
60. Frankfurt Kitap Fuarı “2008 Yılı Konuk Ülke Türkiye Projesi” kapsamında
düzenlenen etkinliklerin açılışına iştirak etmek üzere, 13-17 Ekim 2008
tarihlerinde Almanya’ya yaptığı resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı
milletvekillerin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar
Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir. Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim. Recep
Tayyip Erdoğan Başbakan
Liste
BAŞKAN – Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. Diğer tezkereyi
okutuyorum: 6.- Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın, Libya’ya yaptığı resmî ziyarete iştirak eden milletvekillerine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/646) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın, II.BLUEXPO
Yüzen Fuarına katılmak üzere bir heyetle birlikte 18-20 Ekim 2008 tarihlerinde
Libya'ya yaptığı resmi ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin
de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının
sureti ilişikte gönderilmiştir. Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim. Recep
Tayyip Erdoğan Başbakan
Liste
BAŞKAN – Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. Diğer tezkereyi
okutuyorum: 7.- Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın,
Kırgızistan’a yaptığı resmî ziyarete iştirak eden milletvekillerine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/647) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günay'ın, görüşmelerde bulunmak üzere
bir heyetle birlikte 23-27 Ekim 2008 tarihlerinde Kırgızistan'a yaptığı resmi ziyarete,
İstanbul Milletvekili İdris Naim Şahin'in de iştirak etmesi uygun görülmüş ve
bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir. Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim. Recep
Tayyip Erdoğan Başbakan
BAŞKAN – Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. Diğer tezkereyi
okutuyorum: 8.- 10-13 Ekim 2008 tarihleri arasında İran’da yapılan
Türkiye-İran Sınır Ticareti Ortak Komite V. Dönem Toplantısına iştirak eden
milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/648) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 10-13 Ekim 2008
tarihleri arasında İran'da yapılan Türkiye-İran Sınır Ticareti Ortak Komite V.
Dönem Toplantısı'na, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak
etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti ilişikte
gönderilmiştir. Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim. Recep
Tayyip Erdoğan Başbakan
Liste Akif Ekici Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir Gaziantep
Milletvekili Kayhan
Türkmenoğlu Van
Milletvekili BAŞKAN – Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. Danışma Kurulunun
bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım: VII.- ÖNERİLER A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ 1.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden
düzenlenmesine; 6/1/2009 Salı günkü birleşimde sözlü
sorulardan sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek, kanun tasarı ve
tekliflerinin görüşülmesine ve 7/1/2009 Çarşamba günkü birleşimde sözlü
soruların görüşülmemesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi Danışma Kurulu
Önerisi No:49 Tarihi:
6.1.2009 Danışma Kurulunun
6.1.2009 Salı günü yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun
onayına sunulması uygun görülmüştür. Köksal
Toptan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Nurettin Canikli Kemal
Kılıçdaroğlu Adalet ve Kalkınma
Partisi Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu Başkan
Vekili Grubu
Başkan Vekili Mehmet
Şandır Fatma
Kurtulan Milliyetçi
Hareket Partisi Demokratik
Toplum Partisi Grubu Başkan
Vekili Grubu
Başkan Vekili Öneriler: Gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri İle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmının 10, 6, 3, 9, 150 ve 4 üncü sıralarında yer alan 218, 266, 268, 263,
272 ve 283 sıra sayılı kanun tasarı ve tekliflerinin bu kısmın 3, 4, 5, 6, 7 ve
8 inci sıralarına alınması ve diğer kanun tasarı ve tekliflerinin sırasının
buna göre teselsül ettirilmesi, Genel Kurulun 7.1.2009 Çarşamba günkü ve
8.1.2009 Perşembe günkü Birleşimlerinde 14:00 - 20:00
saatleri arasında çalışmalarını sürdürmesi, 6.1.2009 Salı günkü Birleşimde sözlü
sorulardan sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek, kanun tasarı ve
tekliflerinin görüşülmesi ve 7.1.2009 Çarşamba günkü Birleşimde sözlü soruların
görüşülmemesi, önerilmiştir. BAŞKAN – Danışma
Kurulu önerisi aleyhinde söz alan milletvekilimiz, Tunceli Milletvekili Sayın
Kamer Genç. Buyurun Sayın
Genç. Süreniz on
dakika. KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2009 yılının bu ilk
birleşiminde 2009 yılının ülkemize, milletimize, halkımıza huzur, güven,
sağlıklar getirmesini ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin, uluslararası düzeyde
çok büyük bir itibar sağlayacak olaylarla karşılaşmasını diliyorum. Hepinize
saygılar sunuyorum. Değerli
milletvekilleri, bakın, biraz önce burada Sayın Başkan, bakanların yurt dışına
gidişlerinde beraber götürdükleri en azından 20 tane milletvekili okudu. Bu ne
demektir biliyor musunuz? Yani AKP’nin bakanları kendilerine yandaş bulmak
için, yurt dışına giderken devletin kesesinden biletleri alınıyor, harcırah
ödeniyor kendilerine. Ondan sonra da gidiyorlar yurt dışında yiyorlar,
içiyorlar, bazen eşlerini de götürüyorlar. Değerli
milletvekilleri, bu devlet bu kadar ekonomik kriz içindeyken bu yapılan bir şey
midir? Bunu vicdan kabul eder mi? Yurt dışına gidiyorsanız kardeşim, paranızı
verin cebinizden gidin yurt dışına ya. Bu devlet böyle hoyratça kullanılabilir
bir devlet midir? Bunlara şiddetle karşı çıkıyorum. Eskiden de birkaç defa…
Meclis Başkanının da tutumunu eleştiriyorum ve kınıyorum. Meclis Başkanı,
Başbakan, Cumhurbaşkanı dünyada gezmedikleri ülke bırakmadılar. Yahu günah be
kardeşim bu milletin parasına. Bu millet, insanlar ekmek bulamazken, açken,
inim inim inlerken, işsizken bu devletin parası bu
kadar çarçur edilebilir mi? Hangi vicdanla bunlar bu şekilde harcanıyor? Ben
bunu kabul edemiyorum. Değerli arkadaşlarım, bundan önce, AKP
iktidara gelmeden önce bu komisyonların, dostluk gruplarının yurt dışına
seyahatlerinde Meclis bütçesinden harcırah verilmiyordu; açın bakın kayıtlara.
Ama maalesef, AKP başa gelince… BAŞKAN – Sayın
Genç, söz aldığınız konuya gelin lütfen. KAMER GENÇ
(Devamla) – Efendim, Meclisin çalışmasıyla ilgili konuşuyorum. BAŞKAN – Meclis
çalışmasıyla ilgili değil konuştuklarınız. KAMER GENÇ
(Devamla) – AKP iktidara gelince devletin bütün kaynaklarını kendi
yandaşlarına, çarçur etmek için, talan etmek için âdeta bir zihniyet açıldı.
Böyle bir uygulama olmaz değerli milletvekilleri. Şimdi, değerli
milletvekilleri, bakın, bugün dünyada çok ciddi bir olay var. Bugün İsrail,
Filistin’i, Filistin değil de daha ziyade Hamas’ın
olduğu bir yeri vuruyor. Şimdi, tabii ki bu insanlık dışı bir
suç. Ancak, burada, İsrail devleti, Museviler, hiçbir yabancıya
vermedikleri Musevi Cesaret Ödülü’nü kime verdiler? Tayyip
Erdoğan’a verdiler. Yani bakın, dünyada Musevilerin kimseye verdiği bir cesaret
ödülü var mı? Yok. Ama Tayyip Erdoğan’a verilmiş.
Demek ki kendisine en yakın hissettiği kişi. Şimdi, burada, tabii, zamanımız
olmadığı için şey etmiyoruz. O zaman, madem, hani siz karşıysanız, İsrail’e,
getirin bu Cesaret Ödülü’nü iade edin. Değil mi? Yani, madem çok karşıysanız,
bu kadar şeyseniz, iade edin. Yani, bakın, burada çok önemli şeyler gözden
kaçırılıyor. İç politika kaygısıyla Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarı şey
ediliyor. Efendim, Tayyip Erdoğan diyor ki El Cezire
televizyonuna, Birleşmiş Milletlere, ben Hamas’ın
görüşlerini orada savunacağım diyor. Bakın değerli
milletvekilleri, biz, terör örgütleri… BAŞKAN – Sayın
Genç, söz aldığınız konuya gelin lütfen. KAMER GENÇ
(Devamla) – Efendim, Meclisin çalışmasıyla ilgili… Sayın Başkan ne diyorsunuz?
Meclisin çalışmasıyla ilgili söylüyorum işte. BAŞKAN – Yani
bunun neresi Meclisin çalışmasıyla ilgili? KAMER GENÇ
(Devamla) – Biz, bir defa, bir Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, terör örgütü politikalarını benimsemiş
insanların savunmasını yapamayız. Sonra, Türkiye Cumhuriyeti devletinin
yıllarca bir politikası var. Yani siz, getirip de, Hamas’a,
Türkiye Cumhuriyeti devletini feda edemezsiniz, buna sizin hakkınız da yok. Bu
devletin… Varsa, o zaman haydi İsrail’e savaş aç, mademki öyle o kadar şey
ediyorsun. Yani, bir devlet, sizin bu… Bakın, Arap
Birliği on gündür toplanmıyor, niye toplanmıyor? Niye toplanmıyor söyleyin
bakalım haydi siz? Arap Birliğinin başı da Suriye. Bari
bunları insanlardan… Efendim, çıkıp da bu halkımızın zihnini yalan yanlış
bilgilerle çelmeyin, işin gerçeklerini anlatın. İşin gerçeklerini anlattığın
zaman insanlar da gerçekleri konuşur. Değerli
arkadaşlarım… MUHARREM
SELAMOĞLU (Niğde) – Sen anlat! KAMER GENÇ
(Devamla) – İşte anlatıyorum. Anlatıyorum işte, Hamas’ın
peşine takılmışsınız. Altı aydır ateşkes ilan edilmişti, altı ay biter bitmez
hemen… LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Bebek katliamını destekliyor musun? Sen onu söyle. KAMER GENÇ
(Devamla) – Şimdi, ben İsrail’i savunmuyorum, ben İsrail’i de kınıyorum, ama
siz politika olarak buna şey ediyorsunuz. LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Bebek katliamını destekliyor musun? Onu söyle. KAMER GENÇ
(Devamla) – Bakın, burada yıllarca… LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Bebek katliamını destekliyor musun? Onu söyle. KAMER GENÇ
(Devamla) – Efendim, Sayın Başkan… BAŞKAN – Sayın
Genç, önce ben sizi uyarıyorum, lütfen Danışma Kurulunun önerisi üzerinde
konuşun. KAMER GENÇ
(Devamla) – Şimdi, burada düşüncelerinizi çıkıp söyleyebilirsiniz. LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Bebek katliamını destekliyor musun? Onu söyle. KAMER GENÇ
(Devamla) – Ben, İsrail’i kınadığımı söyledim, ama siz İsrail… LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Bebek katliamını destekliyor musun? Onu söyle. KAMER GENÇ
(Devamla) – Efendim, bakın, işleri saptırmayın, burada Türkiye Cumhuriyeti
devletinin menfaati de her şeyin başındadır. LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Bebek katliamını destekliyor musun? Onu söyle. KAMER GENÇ
(Devamla) – Yani, şimdi, efendim, Kıbrıs’ta Rumlar Türk çocuklarını diri diri yakarken… LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Bebek katliamını destekliyor musun? Onu söyle. KAMER GENÇ
(Devamla) – …bir Arap ülkesi sahip çıkıyor muydu? Hayır, ben bunlara karşıyım ama, bazı gerçekleri de kabul edelim. LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Yazıklar olsun be, yazıklar olsun! KAMER GENÇ
(Devamla) – Diyorum ki, Arap Birliği niye toplanmıyor? Haydi toplayın. Onun için,
değerli milletvekilleri, maalesef, Türkiye Büyük Millet Meclisi çok kötü
yönetiliyor, Türkiye Cumhuriyeti devleti bu Hükûmetin
elinde çok itibar kaybediyor. Maalesef, çıkıp da tribünlere, “Efendim, elli
tane devlet başkanına telefon ediliyor…” Yahu telefonda ne konuşuyorsun? Bilmem
Arabistan’a seyahatler ediyor. Egemen Bağış kim yahu? Egemen Bağış’ı yanında
götürüyor… (AK PARTİ sıralarından gürültüler) LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Sen kimsin? KAMER GENÇ
(Devamla) – Egemen Bağış’ın hangi devlet kültürü var efendim? BAŞKAN – Sayın
Genç… Sayın Genç… KAMER GENÇ
(Devamla) – Hangi kültürü var? BAŞKAN – Sayın
Genç… KAMER GENÇ
(Devamla) – Efendim, devletin dış politikasında evvela bir elçilik, bir elçi
seviyesinde… BAŞKAN – Sayın
Genç… KAMER GENÇ
(Devamla) – …dış kültürü olan, dış bilgisi olan… LÜTFİ ÇIRAKOĞLU
(Rize) – Sayın Başkan, hakaret ediyor. KAMER GENÇ
(Devamla) – Ben kimseye hakaret etmiyorum. Bir Egemen Bağış’ın lisanıyla… BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri… MEHMET ÇERÇİ
(Manisa) – Sayın Başkan, kapatın mikrofonunu! BAŞKAN – Olur!
Siz gelin de yapın! Hayret bir şey ya! KAMER GENÇ
(Devamla) – …Türkiye Cumhuriyeti devleti dışarıda temsil edilemez, müzakere
edilemez diyorum. Bunların doğrusunu söylüyorum. Ben doğrusunu söylüyorum. MEHMET ÇERÇİ
(Manisa) – Sayın Başkan, neyle ilgili konuşuyor? BAŞKAN – Tamam,
grup başkan vekiliniz cevap verecek. Sayın Egemen Bağış söz isterse vereceğim. MEHMET ÇERÇİ
(Manisa) – Hangi konuda söz aldı? BAŞKAN –
Söylüyorum, ne yapayım? Ne yapayım? Peki, buyurun, siz hâlledin!
Buyurun siz halledin! KAMER GENÇ (Devamla)
– Sayın Başkan, “Ne yapayım” değil, Meclisin çalışmasıyla ilgili. BAŞKAN – Buyurun
siz halledin. KAMER GENÇ
(Devamla) – Olur mu efendim? Meclisin çalışmasıyla ilgili. FAHRETTİN POYRAZ
(Bilecik) – Ayıp oluyor, olur mu öyle! BAŞKAN – Hayır,
buyurun siz halledin! Yani siz fırsat veriyor musunuz? KAMER GENÇ
(Devamla) – Şimdi, biz çıkıyoruz, basın toplantısı yapıyoruz, vermiyor TRT
basın toplantımızı. Dolayısıyla… MEHMET ÇERÇİ
(Manisa) – Bu meseleyle ilgili mi söz verdiniz? BAŞKAN – Şimdi,
bakın, Sayın Genç’i ben uyarırken siz oradan karışıyorsunuz, biz ikimiz
konuşuyoruz. Hayret bir şey ya! KAMER GENÇ
(Devamla) – Yahu şimdi bizim burada konuşmamıza bu kadar çok… Çıkın burada bize
cevap verin canım. BAŞKAN – Sayın
Genç… KAMER GENÇ
(Devamla) – Bakın, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir muz devleti değildir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başbakanı yabancı bir devlete gidip de
başbakanıyla, başkanıyla konuştuğu zaman en azından kıdemli, dünya olaylarını
bilen bir tane büyükelçiyi yanında getirir. Yoksa,
hiçbir sorumluluğu olmayan bir milletvekili; sadece bir İngilizcesi iyidir diye
yanında getirip de orada dinletemez. Bunlar Türkiye'nin gerçekleri. Benim
söylemek istediğim bu. SÜREYYA SADİ
BİLGİÇ (Isparta) – Sen de İngilizce öğren! KAMER GENÇ
(Devamla) – Bunun yanlış bir tarafını mı söylüyorum? Ben Türkiye Cumhuriyeti
devletinin itibarını koruyorum. Bu Türkiye Cumhuriyeti
devletinin her yerde güçlü bir devlet olması lazım. Şimdi, efendim,
çıkıyorsunuz, dışarıda… O kadar büyük, devleti itibarsızlığa sevk ediyorsunuz
ki! Şimdi, bir Kürtçe
radyo-televizyonu getirdiniz. Bakın Radyo ve Televizyon Kanunu’nda değişiklik
yaptık, Türkçe dışındaki dillere yayın serbestisini
getirdik. Türkiye’de yalnız Kürtçe yok ki. Benim ilimde ben mesela Dersimce
konuşuyorum. Benim Dersimce ile… Zazaca da ayrı bir
dil, Dersimce de ayrı bir dil, Kürtçe de ayrı bir dil, Arnavutça da ayrı bir
dil. Eğer şey ederseniz, böyle Türkiye'nin gerçeklerini bir öğrenin, ondan
sonra olayları şey edin. Dolayısıyla, hemen işte Tayyip
Erdoğan çıktı Kürtçe konuştu… Peki, öteki diller ne olacak? Yani ismi de öyle
yaptınız. Dün TRT Genel
Müdürünü üç defa arıyorum. Diyorum ki, bu nedir, evvela bir öğreneyim diyorum,
telefonumuza çıkmıyor. İşte sizin bürokratlar size dayanarak çıkmıyorlar.
Diyorum ki, Türkiye’de doğru dürüst şeyler yapacaksanız, birtakım doğru şeyleri
yapın. Benim bu söylediklerimde ne hata var kardeşim? Varsa bir hata söyleyin,
çıkalım kamuoyunda tartışalım. NURETTİN CANİKLİ
(Giresun) – Baştan sona hata sensin! KAMER GENÇ
(Devamla) – Bunları söylerken… Bakın burada birtakım kanunlar çıkardınız. Bakın, bir kanun
çıkardınız, 12/10/2008 tarihinde Serbest Bölgeler
Kanunu’nda bir değişiklik yaptınız. Son anda burada bir korsan önerge verildi
ve Serbest Bölgeler Kanunu’nda, verdiğiniz bu korsan önergeyle, bir firmaya 3
trilyon lira vergi muafiyetini getirdiniz. Adına kesilmiş, bu firma kim biliyor
musunuz? Amerikan firması. Ben burada size diyorum ki: Bu son anlarda, gecenin
saat 12’sinde böyle korsan önergelerle bu devletin hazinesini şey etmeyin.
Bakın, o geçici 7’nci maddeyi ekliyorsunuz. “Efendim, 4760 sayılı ÖTV Kanunu’na
göre, yeni bir vergi tarh edilmez, eskiden kesilenler terkin edilir, tahsil
edilmeyenler tahsilinden vazgeçilir.” Kimin için yapıyorsunuz? Kimin için
yapıyorsunuz? Birileri, birtakım menfaat şebekeleri uğruna burada çalışılıyor,
bunun için yapılıyor. Ben bunu yıllarca
burada söylüyorum. Niye bu devlet bu kadar zarara uğratılıyor? Burada, bu
devlette, bu vergilerde yetimin hakkı var kardeşim. Burada bunları söylemek
sizi kızdırıyorsa, o zaman yapmayın, o zaman yapmayın. Burada birtakım vergi
kaçakçılarına, hayalî kaçakçılara, ondan sonra, banka hortumcularına af
getirmeyin. Siz af getirmediniz de biz sizi methetmedik ama siz af getirirseniz
sizin hareketinize uygun ağırlıkta bunu halka anlatmak da bizim görevimiz. O
bakımdan, şimdi… (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın. KAMER GENÇ
(Devamla) – Geçen gün burada Cemil Çiçek Hükûmet
adına söz aldı, konuşmasında bana sataştı. Ben iki dakika bir konuşma hakkını
şey ettim. Sizin Genel Başkanınız, Genel Başkanınız, işte, bakın, benim iki
dakika konuşmamam için bile el kaldırdı. Bir bakanınız iki elini birden
kaldırdı. Ya bırak be kardeşim, yani ben iki dakikada size ne söyleyebilirim?
Yani, burada birtakım gerçeklerden, hele Kamer Genç’ten o kadar çekinmenize
gerek yok. Kamer Genç’in bilgilerinden yararlanın. Siz, Kamer Genç’in size
getirdiği bilgileri doğru yönlendirirseniz, siz memlekete faydalı hizmet
yaparsınız. Ben size doğruları söylüyorum. Ha, siz doğrulardan… Maalesef,
doğruları size söylemek sizin huzurunuzu bozuyor. Çünkü huzuru bozulacak
doğrular karşısında kalıyorsunuz. Bu memleketi doğru yönetmiyorsunuz. Yani,
tabii, zamanım da kalmadı. Değerli
milletvekilleri, yine yeni bir yılda, rica ediyorum, bu memleketin lehine kanunlar
getirin. Bu memlekette doğrularda birleşelim. Türkiye Cumhuriyeti devleti
oyuncak bir devlet değildir. Hepinize saygılar
sunuyorum. BAŞKAN – Sayın Canikli, siz mi konuşacaksınız? NURETTİN CANİKLİ
(Giresun) – Evet Sayın Başkan. BAŞKAN – Buyurun
Sayın Canikli. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Süreniz on
dakika. NURETTİN CANİKLİ
(Giresun) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Danışma Kurulunun
lehinde söz aldım. Ama ondan önce, biraz önce burada ifade edilen sözlerle
ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu Mecliste, bu
yüce Mecliste gerçekten çok güzel değerlendirmeler yapılıyor, çalışmalar
yapılıyor. Çok kaliteli arkadaşlarımız, muhalefete mensup arkadaşlarımız,
iktidar partisi mensubu arkadaşlarımız görüşlerini burada samimiyetle ifade
ediyorlar, doğru bildikleri hususları burada aktarıyorlar ve hem milletimizin
bu konudaki düşüncelerini aydınlatmak için katkı sağlıyorlar hem de çıkacak
olan kanunlar ve yasal düzenlemelerin en mükemmel şekilde olgunlaşması için
gereken her türlü katkıyı sağlıyorlar. Tabii, bunların zaman zaman, çok az da olsa, istisnası olabiliyor. Hiçbir ufku
olmayan, hiçbir bilgiye dayanmayan, ölçüsü olmayan, izanı olmayan, kapasitesi
olmayan konuşmalar yapılıyor. Bu, gerçekten, bu Meclis adına
son derece üzücü bir olay. Sanıyorum tüm milletvekili arkadaşlarımız bu
konuşmalardan büyük bir hicap duyuyorlar, büyük bir üzüntü duyuyorlar. Ben
şahsen utanıyorum. KAMER GENÇ (Tunceli) – Esas senin konuşman utanç verici. NURETTİN CANİKLİ
(Devamla) - Elbette eleştirebilirsiniz, söyleyebilirsiniz, aktarabilirsiniz.
Burada, hatta, sadece eleştirmek için çıkıp, sadece
bardağın boş tarafını görmek için ve onu aktarmak için düşüncelerinizi
söyleyebilirsiniz, ona hiç kimsenin bir itirazı olamaz. Ancak, sadece provoke
etmek amacıyla ve içinde bir gram, zerre kadar akıl olmayan, mantık olmayan,
bilgiye dayanmayan, gerçeği yansıtmayan konuşmalar yaptığınız zaman, bu, en
hafif ifadeyle saygısızlıktır, millete saygısızlıktır, bu kürsüye
saygısızlıktır. Bunları kınıyorum! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bozuk plak
gibi, buradan yıllardan beri aynı şeyi tekrarlayan, gerçek olmayan, hakaret
içeren ve içinde ufuk, vizyon hiçbir şey olmayan
konuşmaları burada tekrarlamanın hiçbir anlamı yok. Kimseye katkısı yok,
kimseye faydası yok. Zaten bu konuşmaların provoke amaçlı olduğunu da o
konuşmacı basında hepimizin takip ettiği gibi ifade etmiştir. Eğer bir insanın
gerçekten kapasitesi varsa, bilgisi varsa, düşünüyorsa, bu millete saygısı
varsa yine eleştirir, yine istediği düşünceyi en etkili bir şekilde buraya
aktarır ancak onu usturuplu bir şekilde, adabına uygun bir şekilde söyler ve
katkı sağlamış olur. Ama içinde hiç dikkate alınacak bir husus olmayan, içi
boş, anlamsız, birbiriyle çelişen… On dakika konuşuluyor içinde on tane çelişki
var değerli arkadaşlar, böyle bir şey olabilir mi ya! Bu millet buna layık
değil, bu kürsü buna layık değil, bu Yüce Meclis buna layık değil ama yapacak
da bir şeyimiz yok değerli arkadaşlar; kınıyorum. Değerli
arkadaşlar, dört grubumuzun mutabakatı çerçevesinde bu haftaki Meclis
çalışmalarının içeriği konusunda Danışma Kurulu önerisi getirildi ve biz
Danışma Kurulu önerisini destekliyoruz. Bu Danışma Kurulu önerisiyle çalışma
saatleri belirlendi ve görüşülecek konularla ilgili diğer gruplarımızla
mutabakata varıldı. Bu çerçevede bugün çalışma saatlerinin 15.00-19.00 olarak
gerçekleştirilmesi planlandı ya da yüce Meclisimize sunuldu bu Danışma Kurulu
önerisi ile, çarşamba ve perşembe günleri de
14.00-20.00 arasında Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarının yapılması
öneriliyor. Gündem olarak da Sanayi ve Ticaret Bakanlığının, tümü üzerindeki
görüşmeleri tamamlanan ve maddelerine geçilen kanun tasarısının görüşmelerine
devam edilmesi öneriliyor. Bunun dışında, 218 sıra sayılı
Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın
sırası öne alınıyor ve 266 sıra sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşülmesi
planlanıyor ve bunun akabinde Kyoto Anlaşması’nın
görüşülmesi ve Meclis Genel Kurulunda tartışılması planlanıyor bu Danışma
Kurulu önerisiyle. Bundan sonra mayın temizleme faaliyetleriyle ilgili
ihale işlemlerini düzenleyen bir kanun tasarısı var, onun görüşülmesi
öneriliyor. Daha sonra da çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasına dair bir
kanun teklifi var, onun görüşülmesi öneriliyor. Ve esas itibarıyla Türk Kızılayını ilgilendiren, Dernekler Kanunu’nda bir
değişiklik yapılmasına dair bir kanun tasarısı var, onun bu hafta içerisinde
Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmesi öneriliyor. Danışma Kurulunun
lehinde oy kullanacağımızı ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Canikli. Sayın Gönül,
konuşacak mısınız? AZİZE SİBEL GÖNÜL
(Kocaeli) – Evet Sayın Başkan. BAŞKAN – Kocaeli
Milletvekili Sayın Azize Sibel Gönül, buyurun. Süreniz on
dakika. AZİZE SİBEL GÖNÜL
(Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Danışma Kurulu
önerisinin lehinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan
önce yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. Öncelikle yeni
yılın bu ilk birleşiminde Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmaları adına bu
yılın verimli ve başarılı bir sene olmasını temenni ediyorum ve yeni yılın tüm
dünyaya ve ülkemize huzur, mutluluk ve sağlık getirmesini tekrar temenni
ediyorum. Değerli
milletvekilleri, İsrail’in Gazze’ye karşı düzenlediği
ve çoğu kadın, çocuk ve masum insanlardan oluşan 550’den fazla Filistinlinin
öldürüldüğü, 3 binden fazla Filistinlinin yaralandığı bu saldırıları bir
insanlık ayıbı saymakta ve bu saldırıları şiddetle kınamaktayız. Değerli
milletvekilleri, Danışma Kurulu önerisiyle ilgili olarak… Dört grubun anlaşarak
verdiği öneride, Sayın Grup Başkan Vekilimizin de belirttiği gibi, çalışma
saatleri ve gündeme alınacak kanunları Grup Başkan Vekilimiz söylediği için
söylemiyorum. Danışma Kurulunun
hayırlı olmasını temenni ediyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Gönül. Danışma Kurulu
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmiştir. İç Tüzük’ün
37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır.
Okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım: VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam) B) ÖNERGELER (Devam) 3.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun,
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi’nin (2/251) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/105) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 2/251 esas
numaralı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifim Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37 nci maddesinde öngörülen sürede ilgili komisyonda
görüşülmemiştir. Kanun teklifimin doğrudan Genel Kurul gündemine alınması hususunda
gereğini saygılarımla arz ederim. 22/07/2008 Mehmet
Serdaroğlu Kastamonu BAŞKAN – Teklif
sahibi Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu,
buyurun. (MHP sıralarından alkışlar) Süreniz beş
dakika. MEHMET SERDAROĞLU
(Kastamonu) – Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; kredi kartlarından ve
mevduat hesaplarından ücret alınmaması için verdiğim kanun teklifimin doğrudan
gündeme alınması vesilesiyle söz aldım. Bu vesileyle, İsrail katliamıyla
hayatlarını kaybeden Filistinli şehitlere Allah’tan rahmet niyaz ediyor,
sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum. Ülkemizde kırk
milyon civarında kredi kartı, yetmiş milyonun üzerinde mevduat hesabı vardır.
Bankalar kredi kartlarından ve mevduat hesaplarından “kart aidatı”, “yıllık
ücret”, “hesap işletim ücreti” gibi adlar altında ücretler almaktadır. Bu yolla
en az 40 trilyondan fazla bir kaynak bankalara aktarılmaktadır. Mahkemelerin
alınan bu ücretlerin haksız ve hukuksuz olduğuna karar vermelerine rağmen
bankalar bu kararlara uymamakta, tüketicinin bireysel dava açmasını
beklemektedirler. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; milletvekilinin görevi, toplumun yaşadığı sıkıntıları
gündeme taşımak, onlara çare aramaktır. Kanun teklifime gelen olumlu
tepkilerden gördüm ki sorun tahmin ettiğinizden çok daha büyük. Vatandaşlarımız
hem bireysel olarak hem de tüketici dernekleri vasıtasıyla teklifimizin bir an
önce kanunlaşmasını istemektedir. Gördüğünüz şu dosyada teklifime gelen olumlu
tepkiler yer almaktadır, binlerce olumlu tepki vardır değerli milletvekilleri.
Kısaca, milletimiz bu haksızlığa isyan etmekte, bizlerden, dolayısıyla Türkiye Büyük
Millet Meclisinden çözüm beklemektedir. Değerli
milletvekilleri, kanun teklifimizin Meclis Başkanlığına sunulmasıyla birlikte
bankalar seslerini yükseltip -lobi faaliyetlerine başlayıp- bu ücretlerin bir
hizmet karşılığı alındığını, dolayısıyla serbest piyasaca belirlenmesi
gerektiğini iddia ettiler hatta “Piyasada çeke, senede dönülür.” diye tehditler
de savurdular. Yüzde 50’den fazlası yabancıların elinde olan bu sektör,
aralarında çok kolay anlaşarak serbest piyasa dışına çıkabilmektedir çünkü söz konusu
olan yılda en
az 40 trilyonluk haksız, zahmetsiz ve tatlı bir kazançtır. Bankalar olmazsa
olmazlardır, doğrudur ama bu haksız kazanç sağlamalarını gerektirmez. Bankalar,
kartla satış yapandan zaten belli bir komisyon almaktadırlar, hesabımıza
yatırdığımız parayı kullanıp paramızdan para da kazanmaktadırlar. Hele bir de
bizler borcumuzu zamanında ödeyemezsek vay halimize, bizi yıllık yüzde 90’lara
varan faizle içinden çıkamayacağımız bir büyük girdabın içine sokmaktadırlar. Diğer taraftan,
bu iş öyle bir yağlı börek ki sokaklarda kredi kartı dağıtmaya devam ediyorlar.
Üstelik kart pazarlarken “Ücret almayacağız.” diyebiliyorlar. Bu soyguna, bu
vurguna, başka bir ifadeyle bankaların bu vahşi kapitalizmine birilerinin “dur”
demesi lazım. “Dur” denecek yer Türkiye Büyük Millet Meclisidir değerli
milletvekilleri. Ayrıca kredi
faizlerinin yüksekliği de halkın şikâyetleri arasındadır. Bununla birlikte en
önemli olan ise halkın borç ödeme gücü ve imkânı kalmamıştır. Bu sebeple, kredi
kartı borçları başta olmak üzere tüm borçlar yapılandırılmalı ve belli bir
zamana mutlaka yayılmalıdır. Böylece, intiharların ve sosyal faciaların önüne
geçilebilir. Bunun yapılacağı yer -yine tekrar ediyorum- Türkiye Büyük Millet
Meclisidir. Yapacak olan da siz iktidar partisinin değerli milletvekilleridir. Değerli
milletvekilleri, bu konuda, Sanayi Bakanımızın da kartlardan bir kere aidat
alınması yönünde beyanı vardır. Teklifimizin haklı olduğunu bu ifadeyle teyit
etmektedir. Ayrıca Sayın İyimaya da bir kanun teklifi
vermişti. Ancak bankalar hemen seslerini yükseltip devasa güçleriyle lobi
faaliyetlerini artırınca maalesef sayın iktidar geri adım atmak zorunda
kalmıştır. Geri adıma da ilk destek “Serbest piyasada olmaz böyle şeyler.”
diyen Sayın Maliye Bakanımızdan gelmiştir. Sayın Bakanın serbest piyasadan
anladığı “Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler.” şekli midir? Sizlere
soruyorum değerli milletvekilleri. Sayın Bakan altı yıldır hep yabancı
sermayenin, holdinglerin, kartellerin, zenginlerin yanında yer alarak dolaylı
vergiler yoluyla bu fakir milletten aldığını bu kesimlere aktarmaktadır. Değerli
milletvekilleri, haksızlığa karşı susan, dilsiz şeytandır. Tekrar ediyorum… (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen. MEHMET SERDAROĞLU
(Devamla) – Evet, tekrar ediyorum: Haksızlığa karşı susan, dilsiz şeytandır. Bu
haksızlığı, bu hukuksuzluğu gidermek bizlerin hem anayasal hem de ahlaki
görevimizdir. Alınan bu haksız ücretlere hepimizin isyan ettiğini de
bilmekteyim. Şimdi, önergemin
oylanmasından önce şu soruyu kendimize sormamız gerekiyor: Bankaların yanında
mı olacağız yoksa bu konuda mağdur ve mazlum olan büyük Türk milletinin yanında
mı olacağız? Karar tabii ki bu yüce heyetindir. Bu duygu ve
düşüncelerle hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Serdaroğlu. Şimdi söz sırası
Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’ya aittir. Buyurun Sayın
Doğru. (MHP sıralarından alkışlar) Süreniz beş
dakika. REŞAT DOĞRU
(Tokat) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kastamonu Milletvekilimiz
Sayın Mehmet Serdaroğlu’nun Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi’nin doğrudan
gündeme alınması hususunda söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi şahsım ve
partim adına saygıyla selamlıyorum. İsrail’in Gazze’ye yapmış olduğu insanlığa saldırıları nefretle
kınıyorum. Dünyada bir kez daha görülmüştür ki konu Türk milleti, İslam dünyası
olduğu zaman hemen kenara çekiliniyor, mağdurun
yanında değil, mazlumun(!) yanında yer alınıyor. Her şeye tepki göstermeye
çalışan sözde AB ve ABD’deki sivil toplum kuruluşları acaba bu ortamda ne
yapıyorlar? Fok balığına gösterilen ilgi çocuklara, yaşlı insanlara maalesef
gösterilmiyor. Bugün Kerkük’te binlerce Türkmen öldürülüyor, Karabağ’da yine 1 milyona yakın insan bu bölgeden zorla göç
ettiriliyor. Ermeniler tarafından şu andaki o yapılan insanlık dışı hadiseler
neden acaba dünya tarafından gündeme getirilmiyor? Yani konu Türkler ve
Müslümanlar olduğu zaman bütün sivil toplum kuruluşlarının, hani sözdeki sivil
toplum kuruluşlarının böyle ciddi bir manada tepki göstermemiş olduğunu da yine
hep beraber görüyoruz. Yaşanılan bu olaylar, vatan topraklarının babalar gibi
satılmasının ileriki tarihlerde nelere mal olacağının da bir göstergesidir. Sayın
milletvekilleri, dünya ekonomisinde son yıllarda “küreselleşme” adı altında
yaşanan gelişmeler, tüketicileri çoğu zaman olumsuz etkilemektedir. Günümüzde
dünya ekonomisi CEO’ların insafına kalmış, kurallı ve kuralsız ticaret
anlayışıyla tüketiciler olumsuz etkilenmektedir. Esasen yüksek kâr amacından
başka bir hedefi olmayan CEO’lar şirketleri batarken kendilerini kurtarmışlar,
yine olan tüketicilere olmaktadır. Bugünkü ekonomik
krizin faturası tüketicilerin sırtında kalmıştır. Korunmaya en muhtaç kesim ise
tüketicilerimiz değil midir? Her gün derinleşen ekonomik krizden dolayı
fabrikalar kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmakta, iş yerleri kapanmakta,
binlerce insan işsiz kalmaktadır. İddialı bir şekilde “İşsizliği önleyeceğiz.”
diye iş başına gelen iktidar maalesef işsizliği önleyememiş, insanlarımız da
bir bir işsizliğe maruz kalmaya başlamışlardır.
Halkın borç batağına saplandığı, umudunun kalmadığı da görülmektedir.
Psikolojik depresyon herkesi kapsamaya başlamıştır. Bu manada bakmış
olduğumuz zaman, 2002 yılında 499 bin olan protesto edilen senet sayısı 2008
yılında 1 milyon 417 bin 423 olmuştur. 2002 yılında 748 bin adet çek
karşılıksız çıkarken 2008 yılında 1 milyon 537 bin adet çek karşılıksız çıkmış,
toplam karşılıksız çek de 9 milyon 995 bin adede yükselmiştir. 2003 yılında
3.407 kişi tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu ödeyemezken 2008 yılında bu
rakam katlanarak devam etmektedir. 2008 yılında işsizlik rakamları resmî olarak
10,5 olarak gösteriliyor ancak bu doğru değildir. İnsanlar iş bulma umudunu
yitiriyorlar. Özellikle genç bir nüfusa sahip olmamıza rağmen işsizlerimizin
büyük bir kısmının gençlerden oluşmuş olması ümitlerin nasıl yok olmakta
olduğunu göstermektedir. Ayrıca Hükûmet enflasyon rakamlarında
da doğruyu ifade etmiyor. Resmî rakamlar 10,5 olarak gösteriliyor ama gerçek
rakamları çarşı, pazara çıkmış olduğumuz zaman görüyoruz. Yüzde 25’leri geçen
fiyat artışları her kalemde, her sektörde maalesef görülüyor. Enflasyon düşük
tutularak ücretlilere, memura, işçiye, emeklilere zam yapılmıyor. Bu insanlar
şu anda kartzede durumdadır. Ellerindeki kredi
kartlarının bırakın tamamını, asgari miktarını bile ödeyemez duruma
gelmişlerdir. Tüketicilerin
korunması, değerli milletvekilleri, anayasal bir görevdir. Bugün üzerinde
konuştuğumuz konu maalesef ülkemizde kangren olmuş, bankalar arasında uygulama
birliği olmayan ve bankaların âdeta keyfî uygulamalarına konu olmuştur.
Meclisimiz bu konuyu çözmelidir. Maalesef ki bu konuda yargı organlarınca verilen
kararların da uygulanmaması ayrı bir demokrasi ve hukuk garabetidir. Sayın
milletvekilleri, kanun teklifine konu kredi kartı aidatı ve hesap işletim
ücreti uygulamasının haksız olduğu kanaatindeyim. Bankalar bugün bu konuda
itiraz eden kart kullanıcılarının aidatlarını bazen iptal etmekte bazen ise
almamaktadır. Eğer farkında değilseniz, ekstrenizi
incelemez iseniz bu bedeli ödüyorsunuz. Bu durum açıkça gösteriyor ki bankalar
bu konuda keyfî davranmaktadır. Bir diğer husus
hesap işletim ücretleri ile ilgilidir. Bu konuda da bankalar miktarı ve konusu
ne olursa olsun otomatik ödeme talimatı verildiği takdirde bu ücreti almıyor,
bazı bankalar ise mutlaka bu ücreti tahsil ediyor. Görülmektedir ki her iki
uygulamada keyfîlik vardır. Bir kural ya herkese uygulanır ya da hiç
uygulanmaz. İnsanlar arasında ayrımcılık yapılamaz. Bankalar her müşteriye eşit
davranmalıdır. Sayın
milletvekilleri… (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen. REŞAT DOĞRU
(Devamla) - …memur maaşlarından tarımsal desteklere kadar birçok ödemenin banka
aracılığı ile yapılması, özel sektördeki çalışanların ücretlerinin de banka
aracılığıyla ödenmesi, bütün kira ödemelerinin bankalar aracılığıyla yapılması,
belli miktarın üzerindeki satın almaların banka aracılığıyla ödenmesi gibi
yasalar ve idari düzenlemeler ile bankalara önemli miktar nakit akışı
sağlanmaktadır. Bankaların maaş ve ücret ödemeleri için promosyon
ödemesi yaptığı, üyelik ücreti almadan kredi kartı dağıttığı, yine kartlı
alışverişler üzerinden komisyon aldığı bilinmektedir. Bankalara sağlanan bu
imkânlar karşısında kredi kartı üyelik ücreti ve hesap işletim ücreti alınması
yersizdir. Bu açıkça soygundur. Bu soygunun önlenmesi için bu kanun teklifi
Meclisimiz için bir fırsattır. Tüketicilerin bir
insan olduğunun bilinmesi ve insanca değer verilmesi gerektiğinin her
kademedeki yetkililerce bilinmesi gerektiği düşüncesiyle kanun teklifinin
gündeme alınması yönünde oy kullanacağımı bildirir, yüce heyetinizi saygıyla
selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Doğru. Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir. Gündemin “Sözlü
Sorular” kısmına geçiyoruz. VIII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI 1.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
Sarıveliler ilçesinin banka şubesi ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi
(6/312) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in
cevabı 2.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
işsizlik oranına ve işsizlikle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi
(6/318) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in
cevabı 3.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
banka kredilerini ödeyemeyenlerin mağduriyetine ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru
önergesi (6/323) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 4.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
satın alma gücüne ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/325) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Hazinenin
karşıladığı Ziraat Bankasınca kullandırılan tarımsal kredilere ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü
soru önergesi (6/379) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ziraat Bankasınca
kullandırılan tarımsal kredilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/380) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 7.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
ATV-Sabah grubunun satım ihalesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/409) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 8.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
Gaziantep’teki GAP sulama projelerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi
(6/435) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in
cevabı 9.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’ta göçün
engellenmesine yönelik projelere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/441) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 10.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, 5582 sayılı Kanun
kapsamında konut kredisi kullananlara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi
(6/491) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in
cevabı 11.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, kredi kartı
borçlularına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/501) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 12.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, kredi kartı faiz oranlarına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü
soru önergesi (6/528) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 13.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, GAP Acil Eylem Planı kapsamındaki yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den
sözlü soru önergesi (6/532) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 14.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde Üniversitesine
ek ödenek verilmesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/560) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 15.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, dünya zenginleri
listesindeki kişilerin TMSF’ye borcu olup olmadığına
ve kamu bankalarından kredi kullanıp kullanmadıklarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru
önergesi (6/647) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 16.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
tekstil sektöründeki sorunlara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/654) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 17.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
Karaman-Konya Kalkınma Ajansının kurulmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi
(6/657) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in
cevabı 18.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
Sabah-ATV ihale bedelinin finansmanına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi
(6/680) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in
cevabı 19.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün,
bir gruba iki kamu bankasından verilen krediye ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru
önergesi (6/686) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 20.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
resmi enflasyon rakamlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/730) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 21.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın,
mazot fiyatlarındaki artışa ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/740) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 22.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat Kalkınma
Ajansının kuruluşuna ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/746) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 23.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, sosyal güvenlik prim
borçlularına kredi sağlanmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/814) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı 24.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, teşvik
uygulamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’den sözlü soru önergesi (6/898) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in cevabı BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 1, 3, 4, 5, 12, 13,
23, 40, 45, 71, 75, 94, 98, 119, 181, 186, 187, 207, 211, 240, 245, 249, 292 ve
359’uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemiştir. Şimdi bu soruları
sırasıyla okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü
olarak yanıtlanmasını arz ederim. Hasan
Çalış Karaman Sarıveliler,
Karaman İlimizin ikinci büyük ilçesidir. 13 köy ve bir belde ile birlikte
toplam nüfusu 30.000 civarındadır. Bu ilçemizde çeşitli iş kollarında toplam
450 esnaf faaliyet göstermektedir. 4.000’in üzerinde emekli, dul, yetim, mağdur
aylığı ve yaşlılık maaşı almaktadır. Bu insanlar banka ile ilgili işleri için,
İlçede banka şubesi olmamasından dolayı günlük 1) Sarıveliler
İlçesi’ne T.C. Ziraat Bankası Şubesi açmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda bir
çalışmanız var mıdır? 2) İlçelerde şube
açma konusunda bir kriteriniz var mıdır? Toplam kaç
nüfusa banka şubesi açılmaktadır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Hasan
Çalış Karaman Türkiye İşveren
Sendikaları Konfederasyonu Yayın Organı’nda yayınlanan OECD tarafından
yayınlanan 2007 yılı istihdam raporu verilerine göre; Türkiye uzun süreli
işsizlik oranının en hızlı arttığı ülkeler arasında yer almaktadır. İşsizlik
oranı (kadın-erkek) ülkemizde 2003 yılında yüzde 24,4 iken, 2006 yılında yüzde
35,8’e yükselmiştir. Bu durum uzun süreli işsizlik oranının üç yılda, 11,4 puan
arttığı anlamına gelmektedir. Türkiye, belirtilen artış hızıyla 28 ülke
arasında en kötü 5 ülke arasında yer almaktadır. Bu bilgiler
ışığında; 1) Hükümet
üyelerinin açıklamaları son 5 yıl içinde işsizlik oranının azaldığı yönündedir.
Bu durumda, hükümet üyeleri tarafından yapılan açıklamalarda mı? Yoksa OECD
tarafından yayınlanan raporlarda mı bir yanlışlık vardır? Vatandaş, hangisine
inanmalıdır? 2) Bu tablo
karşısında işsizlikle mücadele konusunda uygulanan politikalarda başarı
sağlandığı söylemek mümkün müdür? 3) Uzun süreli
işsizliği önleme konusunda bir ulusal istihdam strateji uygulamayı düşünüyor
musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Hasan
Çalış Karaman Ekonomik sıkıntı
her alanda kendini iyice hissettirmeye başlamıştır. 2007 yılının ilk 10 ayında
225 bin 750 kişi kredi kartı borcunu ödeyemez hale gelmiştir. Ülkemizde, kredi
kartı mağdurlarının durumu sosyal bir sorun haline dönüşmüştür. Kredi kartı borcunu
ödeyemeyen bir babanın 17 yaşındaki kızını öldürdükten sonra intihar etmesi tüm
Türkiye’yi derinden üzmüştür. 1) Bu ve buna
benzer başka üzücü olayların yaşanmaması için kredi kardı mağdurlarına yönelik
bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? 2) 2007 yılı
itibarıyla kaç kişi konut kredisi borcunu ödeyememiştir? Konut kredisi borcunu
ödeyemeyen bu kişilere nasıl bir işlem uygulanmaktadır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Hasan
Çalış Karaman Gazetelerde
yayınlanan Satın Alma Gücü Avrupa 2007 araştırmasına göre; Türkiye satın alma
gücünde Avrupa’nın çok gerisinde kalıyor. Türkiye 40 üyeli listeye ancak
31’inci sırada girebildi. Kişi başına satın
alma gücü bakımından İsviçre 27 bin 521 Euro, Lüksemburg 27 bin 395 Euro ile
Avrupa’nın en zengin ülkelerini oluştururken, Türkiye ise 3 bin 182 Euro ile 40
ülke sıralamasında 31’inci sırada yer almaktadır. 1)
Açıklamalarınızda; Türk parasının değer kazandığını ve satın alma gücünün
arttığını söylüyorsunuz. Satın Alma Gücü Avrupa 2007 araştırmaları bunun tam
tersini söylemektedir. Gerçekten Tük insanının satın alma gücü artmış mıdır? 2) Türkiye’de
satın alma gücü artmışsa, hangi kesimin satın alma gücü artmıştır? 3) Çalışanların
maaş artışlarına yapılan düşük zamlarla, satın alma gücünün artacağını
düşünüyor musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını, Arz ederim. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: Türkiye
Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketince gerçek ve/veya tüzel kişi
üreticilere kullandırılan tarımsal kredilerden; borcu devam eden borçlular
hakkındaki yasal takipler neticesinde, alacağın kesin aciz vesikasına
bağlanması hâlinde, kesin aciz vesikasına bağlanan faiz dahil,
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin alacakları (18/4/2001
tarihli ve 2001/2312 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındakiler hariç)
Hazine tarafından karşılanacağı 5661 sayılı Kanunun 5. maddesinde belirtilmiştir. 31.12.2007 tarihi
itibarı ile borcu kesin aciz vesikasına bağlanarak Hazine tarafından karşılanan
üretici sayısı, borç tutarı anaparası ve faizi ne kadardır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını, Arz ederim. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: T.C. Ziraat
Bankası A.Ş. tarafından gerçek ve/veya tüzel kişi üreticilere kullandırılan
tarımsal kredilerden; 31.12.2007 tarihi
itibarı ile; a) Ertelenmiş
kredi borcu bulunan, b)
Taksitlendirilmiş kredi borcu bulunan, c) Tasfiye
olunacak alacaklar/vadesi geçen alacaklar hesabında kredi borcu bulunan, d) Yeniden
yapılandırılmış kredi borcu olup geri ödeme süreci devam eden, üretici sayısı, borç
tutarı anaparası ve faizi ne kadardır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep ATV-Sabah Grubu,
tek taliplinin katıldığı ihale ile satıldı. Satışı Rekabet Kurulu’nca da
onaylandı, yasal prosedür devam ederken; 1) ATV-Sabah
ihale şartnamesinin 10/2 Maddesinde “İhale Bedelinin Ödenmesi” koşullarına göre
TMSF, ihaleye katılan gruptan ihale bedelinin % 50’sini “DEPO“ olarak istedi
mi? 2) İstenmedi ise,
bu 550 bin dolarlık avantaj niçin sağlandı? Taliplinin Başbakana olan yakınlığı
etkili oldu mu? 3) RTÜK’ün,
televizyonlardaki yabancı payının % 25’ten % 50’ye çıkarılmasını öngören yasa
tasarısını Başbakanlığa gönderdiği doğru ise, TMSF neden bir buçuk ay daha
bekleyemedi? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla
arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep Seçim bölgem
Gaziantep GAP Bölgesi içerisinde, etkin, önemli, sosyo-ekonomik
gelişmişliği devam eden bir kent konumundadır. GAP Projesi de
Güneydoğu Anadolu Bölgesi için hayati önemde bölgesel bir kalkınma projesidir. 1) Sanayi şehri
görünümümdeki kentimize aşırı bir göç bulunmaktadır. Köylerden ve tarım
kesiminden gelen göçleri önleyecek projelerden, Nizip-Belkıs
Sulama Projesi 2008 yılı bütçesinde
konulan ödenek ne kadardır? Yeterli görüyor musunuz? 2) Yine GAP
projesi kapsamında olan, GAP-Nizip-Birecik
Pompaj Sulaması (Sulama GAP-Kayacık
Projesi (Sulama Ardıl Barajı ve
Kılavuzlu Projeleri ciddiye alınan projelerden midir? Yeterli ödenek
ayrılmış mıdır? Bitme aşaması olarak hangi yıl hedef alınmıştır? 3)
Gaziantep-Oğuzeli-Barak Ovası grup içme suyu inşaatı (Nizip hattı) ilimiz için
son derece önemli olup yeterli ödenek ayrılmış mıdır? Bitmesi için hangi yıl
hedef alınmıştır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını, Arz ederim. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: 2000
yılında yapılan nüfus sayımına göre; 2007 yılında Tokat ilinde nüfus
azalmıştır. Tokatlılar ata topraklarını bırakıp başka şehirlere göç
etmişlerdir. Bu sayım sonuçlarına göre son yıllarda Tokat ilinde uygulanmakta
olan yatırım projeleri Tokat’ta göçü engelleyememiştir. Tokat ilinde göç
yaşanmaması, insanlarımızın doğduğu yerde doymasını sağlayacak göçü önleyecek
ne gibi tedbirler almayı düşünüyorsunuz, yeni projeler uygulamayı düşünüyor
musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını, Arz ederim. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: 5582 Sayılı
Konut Finansmanı sistemine ilişkin çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasına
dair kanun tasarısının yürürlüğe girişinden 31.01.2008 tarihine kadar; 1) Bu Kanun kapsamından konut kredisi kullanan
kişi sayısı kaçtır? 2) Önceden konut kredisi kullanıp da bu kanun
kapsamına göre borç yapılandırmasında bulunan kaç kişidir? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı Sayın Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğini saygılarımla arz
ederim. Hasan
Özdemir Gaziantep 1999 yılından bu
yana Türkiye'de yaşanan ekonomik krizler işsizliğe ve gelir kaybına yol açmış
ve beraberinde bankaların uyguladığı yüksek faiz oranları 2003'te kredi kartı
krizinin yaşanmasına yol açmıştır. Yaşanan bu krizden sonra çeşitli yasal
düzenlemeler yapıldıysa da sorun katlanarak devam etmektedir. 1 Şubat 2008'de,
14 Mart 2003'e göre sorunlu tüketici kredileri % 997,0 artış gösterirken,
sorunlu kredi kartı ödemeleri % 540,7 oranında artış göstermiştir. 2007 sonu
itibariyle kredi borcu nedeniyle kara listeye toplam 585 bin 60 kişi girmiştir. Bu çerçevede; 1) Türkiye’de
yeni bir kredi kartı krizi yaşanmaması için Hükümet olarak hangi önlemleri
aldınız veya almayı düşünüyorsunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Banka kredi
kartları faizleri ile ilgili sorumun Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın
Nazım Ekren tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. Mehmet
Akif Paksoy Kahramanmaraş Enflasyon % 8,
hazine borçlanma faizi % 16 olmasına rağmen, bankaların kredi kartlarına
uyguladıkları yıllık bileşik faiz oranı % 78’dir. 14 Mart 2003'ten
01 Şubat 2008'e göre tüketici kredileri borç bakiyelerindeki artış % 2.771
olurken, zorunlu tüketici kredilerindeki artış % 997 yükselmiş durumdadır. 2007
sonu itibariyle de tüketici kredilerini ödemeyerek kara listeye giren vatandaş
sayısı 101.956'dır. Yine bankalar
arası kart merkezi verilerine göre Mart 2003'te kullanımdaki kredi kartı sayısı
16 milyon adet iken bu sayı Şubat 2005'te 27,1 milyon adete,
Aralık 2007'de 37,3 milyon adete yükselmiştir. Vatandaşlar,
kredi kartı ile harcamayı en yüksek oranla, % 33,8 ile market ve gıda
harcamaları için kullanmaktadırlar. Yukarıda yer alan
verilerin de gösterdiği gibi ne yazık ki yeni bir kredi kartı krizi kapıdadır.
Vatandaşlar, faizlerin yüksekliği nedeniyle ödeyemedikleri borçlarını temerrüde
düştükten sonra hiç ödeyemeyecektir. Buradan hareketle
kredi kartlarına bankaların uyguladıkları faiz oranlarında bir indirim
düşünüyor musunuz? Yoksa, bir kriz gelmesini mi
bekleyeceğiz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. Mehmet
Akif Paksoy Kahramanmaraş 1) Hükûmet tarafından GAP Acil Eylem Planı hazırlanmıştır. Bu
plan çerçevesinde bölgeye sulama, istihdam, baraj yapımı ve benzeri konularda
ne kadar yatırım yapılmıştır? 2) Bundan sonra
da ne kadar yapılması düşünülmektedir? 3) Bu yatırımın mali
kaynağı nasıl ve nereden karşılanacaktır? 4) Dış ülkelerden
kredi sağlanması konusunda ne tür çalışma ve temaslar yürütülmektedir? 5) İsrail’den, bu
manada bir kredi sağlanması için görüşme yapılmış mıdır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki yazılı
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz
ederim. Mümin
İnan Niğde 1) Niğde
Üniversitesinin yarım kalan fakülte inşaatlarını tamamlayabilmesi ve arıtma
tesisi kurabilmesi için ek ödenek verilmesi ile ilgili bir çalışmanız var
mıdır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: Bir dergi
tarafından yapılan çalışmada dünyanın zenginleri lis-tesinde ilk 500 kişide 35 adet vatandaşımız yer almıştır.
Bunların şahıslarının ya da şirket vb şekilde ortak oldukları kuruluşlarından; a) TMSF’ye borcu olan var mıdır, borcu olan var ise borçları
ne kadardır ve borçlarına uygulanmakta olan vade faizi nedir? b) TMSF
tarafından yapılan satışlardan herhangi birisini almışlar mıdır, almışlar ise
bu satın almalar için kamu bankalarından kredi kullanmışlar mıdır? c) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığınca yapılan satışlardan herhangi bir alım yapmışlar mıdır,
alım yaptılar ise bu satın almalar için kamu bankalarından kredi kullanmışlar
mıdır? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman Döviz
kurlarındaki olumsuzluklar, faiz oranlarının yüksekliği, kontrolsüz ithalat,
enerji maliyetlerinin yüksekliği, elektrik zammı, istihdam üzerindeki yükler,
pamukta dışa bağımlı hâle gelinmesi, iplikteki yanlış kararlar, fuar
teşviklerinin azaltılması gibi sorunlar, Türkiye’nin lokomotif sektörü tekstili
olumsuz yönde etkilemektedir. Bu bilgiler
ışığında; 1) Rekabet gücü
azalan tekstil sektörünün yaşamakta olduğu sorunlara yönelik yapmış olduğunuz
çalışma var mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı düşüyor musunuz? 2) Hindistan,
Pakistan, Uzakdoğu ve Özbekistan gibi ülkelerden yapılan kontrolsüz tekstil
ithalatına karşı yerli tekstil üreticilerimizi nasıl korumayı düşünüyorsunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman Ülkemiz ulusal
kalkınma planı ve programlarında öngörülen ülke ve politikalarla uyumlu olarak
bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum
kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirerek kaynakların yerinde ve etkin
kullanımını sağlamak, bölgeler arası, bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak
amacıyla oluşturulan kalkınma ajansları çok önemlidir. TRT-2 Karaman-Konya
Kalkınma Ajansı’nın kuruluşu ile ilgili çalışmalar bölgede çok önemli
beklentiye sebep olmuştur. Bu bilgiler ışığında; 1) Karaman-Konya
Kalkınma Ajansı kurulmasını düşüyor musunuz? Düşünüyorsanız çalışmalar hangi
aşamadadır? Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep TMSF tarafından 5
Aralık’ta yapılıp 6 Aralık’ta onaylanan Sabah-ATV ihalesi için sorduğumuz
sorulara yanıt beklerken merak konusu yeni gelişmeler doğmuştur. 1) TMSF, İhale
Şartnamesinin 10/2 maddesinde “İhale Bedelinin Ödenmesi” koşullarına göre
ihaleye tek katılan gruptan, ihale bedelinin yüzde 50’sini neden depo olarak
istememiştir? 2) İhaleyi alan
şirkete ortak olan Katarlı ortak olan “Alwasaeel International Media Company”nin ortak olmasına aracı olan siyasetçi var mıdır? 3) Katar yatırım
idaresine ait olan bu şirketle yapılan yüzde 25’lik ortaklığın, Hükûmet yetkililerinin Katar’a yaptıkları resmi ziyaret
sonrası gerçekleşmesi bir rastlantı mıdır? 4) İhaleyi alan
Grup’un 1,1 milyar dolar bedelin iki kamu bankasından alınan 750 milyon
dolarlık kredi desteği ile ödendiği ve kredinin siyasi baskı ile verildiği
iddiaları doğru mudur? 5) Sabah-ATV
Grubu’nun İhale Şartnamesinde, ihaleyi alan kişi ve gruba talep ettiklerinde,
Kamu Bankalarınca kredi verilir koşulu var mıydı? Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. Yaşar
Ağyüz Gaziantep 1) TMSF’nin açtığı, ATV-Sabah ihalesine tek olarak katılıp
ihaleyi alan Çalık Grubuna, iki Kamu Bankasınca verilen kredinin koşulları
nedir? Kaç yıl vadeli verilmiştir? Anapara ödemesiz süre ne kadardır? Faiz
oranı ne kadardır? Bankacılık teamüllerine uygun mudur? 2) Esas görevi,
Küçük ve Orta Ölçekli Esnaf ve Sanatkârlara kredi vermek olan Halk Bankasına,
işini büyütmek için, borçlarından kurtulmak için kredi başvurusu yapacak bir
esnafa da aynı koşullarda ve bu kadar kısa sürede kredi verdirmeyi sağlayabilir
misiniz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman Resmî enflasyon
rakamı yıllık yüzde 10’a dayanırken, enflasyonu Ankara Ticaret Odası yüzde
49,3, İstanbul Ticaret Odası yüzde 13,79, Kamu-Sen yüzde 12,4, Türk-İş yüzde
13,6 olarak açıklamıştır. Bu bilgiler
ışığında; 1) Tüketiciler
tarafından en çok kullanılan ürünlerin fiyatları son bir yılda yüzde 11 ile
yüzde 261 oranında artış gösterirken, yüzde 9,3’lük resmî enflasyon rakamları
hangi kriterler baz alınarak hesaplanmıştır? 2) Ulaşım yüzde
13-20, mazot yüzde 30, elektrik yüzde 27, LPG yüzde 25, un yüzde 59, patates
yüzde 50, domates yüzde 115, kırmızı mercimek yüzde 261, pirinç yüzde 141,
bulgur yüzde 113, ayçiçeği yağı fiyatları yüzde 130, kısacası bir yılda tüm
ürünlerin fiyatı artmıştır. Bu artışlar karşısında vatandaş; yüzde 9,3’lük
enflasyon rakamlarına mı yoksa ATO tarafından açıklanan yüzde 49,3’lük
enflasyon rakamlarına mı inanacak? Bu konuda kamuoyunu aydınlatmayı düşünüyor
musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Saygılarımla. Hasan
Çalış Karaman Mazot
fiyatlarında yaşanan fiyat artışları hem çiftçilerimizi hem de nakliyeci esnafı
kamyoncularımızı vurmuştur. Çiftçilerimiz pahalı mazot yüzünden traktörünü,
kamyon şoförlerimiz de kamyonlarının kontağını çeviremez hâle gelmiştir. Bu bilgiler
ışığında; 1) Mazotun litre
fiyatı rekor bir artış göstererek, 3,10 YTL’ye
yükselmiştir. Çiftçi ve esnaflarımıza daha ucuz mazot temin etme konusunda bir
çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? 2) Benzin
fiyatlarına yaklaşan mazot fiyatları karşısında kamyoncular kontak kapatmak
zorunda kalmıştır. Kamyoncu esnafının sorunlarına yönelik çalışmalarınız
nelerdir? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorumun
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim. Saygılarımla. Dr.
Reşat Doğru Tokat Soru: Tokat ili
son zamanlarda büyük göç vermektedir. Tokat ili ihtiyaçlarını ve yatırım
alanlarını tespit etmek ve bu yönde çalışmalar yapmak için Tokat Kalkınma
Ajansı kurmayı düşünüyor musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki yazılı sorularımın
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Sn. Nazım Ekren
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz
ederim. Mümin
İnan Niğde Soru: 1- 5763
sayılı kanunun 26. maddesiyle, Sosyal Güvenlik Prim borcu yapılandırılmasına
getirilen imkânlardan faydalanmak isteyen vatandaşlarımıza kamu bankaları
tarafından kredi kullandırma kolaylığı çalışması yapmayı düşünüyor musunuz? Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki yazılı
sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Sn. Nazım Ekren tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını arz ederim. Mümin
İnan Niğde Soru: 1- 49 ilde
uygulanan teşvik uygulamalarının hedeflenen sonuçlara ulaştığını düşünüyor
musunuz? Teşvik uygulamaları kapsamının geliştirilmesine yönelik bir çalışmanız
var mıdır? BAŞKAN – Sayın
Bakan, önerge sahiplerinin ek açıklama hakları var. Ayrıca, çalışma süremiz
19.00’da tamamlanıyor. Sürenizi buna göre değerlendirirseniz sevinirim. Buyurun. DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (İstanbul) –
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tarafımdan sözlü olarak yanıtlanması
amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına iletilen (6/ 312, 318, 323, 325, 379, 380,
409, 435, 441, 491, 501, 528, 532, 560, 647, 654, 657, 680, 686, 730, 740, 746,
814 ve 898) esas numaralı sözlü soru önergelerini cevaplandırmak üzere söz
aldım. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Denetim ve
yürütme ilişkisi, bunların karşılıklı etkileşim süreci demokratik parlamenter
sistemin en önemli bileşenlerinden ve unsurlarından biridir. Tespit,
değerlendirme, görüş ve önerilerini içeren sözlü soru önergesi ileten sayın
milletvekillerine öncelikle teşekkür ediyorum. Soru önergelerini
formel şu andaki çerçevede cevaplama süreci doğası
gereği zaman almaktadır. Sayın milletvekillerimizin takdirine ve anlayışına da
arz ediyorum. Bununla beraber, biraz sonra sizlere aktaracağım gibi, geçen süre
içinde soru önergelerinin büyük bir bölümünde yer alan hususlar çözülmüş,
gerekli adımlar atılmış, Türkiye Büyük Millet Meclisinde değişik vesilelerle
önergelerde gündeme getirilen hususlara ilişkin değerlendirmeler de
yapılmıştır. (6/312) sayılı
sözlü soru önergesinde, 4603 sayılı Kanun’ (6/318) sayılı
sözlü soru önergesinde, 2006 yılında OECD tarafından gündeme getirilen işsizlik
oranlarına ilişkin değerlendirmeler söz konusu olmuştur. Yine 2002-2006
döneminde işsizlik oranı 10,3’ten 9,9’a düşerek 0,4’lük bir düşüş sağlanmıştır.
İşsizlik oranları, tarım dışı işsizlik oranına bakıldığında aynı tarihlerde
15,0’dan 12,6’ya, ayrıca OECD ülkelerinde söz konusu raporda bahsedilen
işsizlik oranlarının uzun süreli işsizlere ait olduğunu da vurgulamak gerekir. İstihdam artış
oranlarına bakıldığında, tarımdaki istihdam artışının 7,8; 3,9; 12,3; -6,2 gibi
azalan bir trend gösterdiği, aynı tarihlerde tarım
dışında ise tersine bir artışın da söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Tarım
sektörü istihdamına bakıldığında, 2002-2006 dönemi arasında 1 milyon 370 bin
kişinin azalış göstermesi, tarım dışı sektörlerde ise ilave olarak da 2 milyon
347 bin kişinin de istihdam edildiğini belirtmek gerekir. İstihdam
politikaları konusunda da ulusal istihdam stratejisinin hazırlanmakta olduğunu,
2003 yılında İstihdam Durum Raporu’nun hazırlandığını, Ortak Değerlendirme
Belgesi’nin de 2009 yılında tamamlanacağını ifade edebilirim. Önümüzdeki
dönemlerde gelişme eksenlerine paralel olarak işsizliği azaltma ve istihdamı
artırma konusunda da daimî bir özel ihtisas komisyonu kuracağımızı da sizlerle
paylaşmak istiyorum. Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; (6/325) sayılı sözlü soru önergesinde de OECD
çerçevesinde gündeme getirilen, yayınlanan satın alma gücü paritesine
ilişkin veriler söz konusu olmuştur. 2003 yılında 8.316 dolar olan satın alma
gücü paritesi, 2007 yılında 12.993 dolara çıkmış
bulunmaktadır. Ayrıca, soru
önergesinde yer aldığı şekilde, 2007 yılında gayrisafi yurt içi hasıla değeri, ifade edildiği gibi 3.182 euro
değil, satın alma gücü paritesine göre 10.900 eurodur.
Bu da Eurostat’ın veri tabanında yer almaktadır. Nüfusun
dağılımına bağlı olarak gelir dağılımı açısından bakıldığında, 2002 yılında
nüfusun en fakir yüzde 20’si 5,29 bir pay alırken 2005 yılında bu yüzde 6,05’e
çıkmış gözükmektedir. Ele geçen net ücretler konusundaki gelişmeler açısından
da 2002 yılında reel net ele geçen ücret endeksi 123,0 iken 2008 yılında bu
176,8’e yükselerek net reel ücretlerde, geçinme endeksinde önemli artışlar
olduğunu söyleyebiliriz. (6/379) sayılı
sözlü soru önergesinde, Ziraat Bankası operasyonları çerçevesinde gündeme
getirilmiş olan, İcra ve İflas Kanunu’nda da yer alan, hazine tarafından
karşılanacak aciz vesikasına bağlı üretici sayısı ve borç tutarı konusundaki
veri ve bilgilerle ilgili kısa bilgi aktarmak isterim. 5661 sayılı
Kanun, yürürlüğe 2007 tarihinde girmiş ve 26532 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanmıştır.
Üreticiler hakkında gerek asalet gerekse kefalet borçları nedeniyle başlatılmış
bulunan yasal takip işlemleri de bu çerçevede sürdürülmüştür. Bu esaslar
çerçevesinde borcu devam eden borçlular hakkında yasal takiplere, banka
alacaklarının İcra ve İflas Kanunu madde 143/1 uyarınca aciz vesikasına
bağlanıncaya kadar da devam edilmektedir. 31/10/2007
tarihi itibarıyla aciz vesikasına bağlanarak hazineden talep edilen alacak
bulunmamaktadır. 5661 sayılı Kanun gereği 31/12/2007
tarihinden sonra aciz vesikasına bağlanan 487 üretici üzerinde alacak,
26/12/2008 tarihi itibarıyla faiz ve masraflar dâhil 5 milyon 134 bin 2 YTL’dir. (6/435) sayılı
sözlü soru önergesinde, GAP projesi kapsamında özellikle Antep iliyle ilgili
olarak gündeme getirilen konulara ilişkin bilgiler aktarmak isterim. Yatırım
programında 1993 yılında Belkıs-Nizip Pompaj Sulama GAP projesi, 2008 yılı
başında 8 milyon ödeneği varken, GAP projesiyle bu ödenek 28 milyon YTL’ye çıkartılmıştır. Yine, yatırım programında 1986
yılında Kayacık GAP projesiyle de başlangıçtaki 2008 ödeneği 5 milyon YTL iken
GAP kapsamında bu ödenek de 31,5 milyon YTL’ye
çıkartılmış, Orta Ceyhan Menzelet ikinci merhale
Kılavuzlu Barajlarında da 2008 yılındaki 5 milyonluk ödenek GAP Eylem Planı
kapsamında da 15,5 milyon YTL’ye çıkartılmıştır.
Gaziantep Oğuzeli Barak Ovası içinse 2005 yılı yatırım programında projeye
9.200 TL ödenek tahsis edilmiş olup Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün
kapatılması üzerine ödenek Gaziantep İl Özel İdaresine aktarılmıştır. (6/441) sayılı
sözlü soru önergesinde de Tokat ilinde kamu yatırımı teşvik belgeli yatırımlar
ve diğer ekonomi faaliyetlerine ilişkin de çok özet bilgi aktarmak isterim. 2008 kamu
yatırımı 2003 yılının yaklaşık 3 katı olmuştur, dolayısıyla 30 milyon YTL’den 88 milyon YTL’ye çıkan
bir düzey söz konusudur. 2002-2008 döneminde öngörülen toplam yatırım 2008 yılı
fiyatlarıyla 935 milyon YTL’dir. Tokat ilinde 22’si
yeni kurulan tesis olmak üzere 66 tesis yararlanmış, 2.031 ilave de istihdam
sağlanmıştır. 2005-2008 döneminde Tokat ilinde tahsis edilen toplam 54 milyon
524 bin YTL ödenekle KÖYDES projeleri de tamamlanmış bulunmaktadır. Yine benzer
şekilde BELDES için de aynı tarihlerde, aynı dönemlerde 81 il içerisinde 5’inci
sırada yer almış bulunmaktadır. Ödenen toplam miktar da 14.696 YTL’dir. Bunun dışında
mahallî idareler tarafından sağlanan desteklerde de 2002 yılı ödemesinin 3
katından daha fazla bir artış olduğunu da belirtmek isterim. 2002 yılında 138
bin YTL iken, 2008 yılında bu 734.600 YTL’ye çıkmış
bulunmaktadır. Bunun dışında, benzer süreçte, AB ortak finansman ücretine,
Samsun, Kastamonu, Erzurum, Düzce iki bölgeli kalkınma programı Tokat iline
katkıları, Samsun’dan sonra 2’nci sırada yer alan önemli bir ilimizdir. Yeşilırmak Havza
Girişim Projesi’nde de yine 2007, 2006 yılı sonunda bir master
program uygulanmıştır. Kalkınma ajansları kapsamında da yine Tokat ilinin içine
dâhil edilen TR83 Düzey 2’nci Bölge Samsun ilinin baş merkezi kurulan kalkınma
ajansı bu bölgede hizmet edecektir. Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; (6/491) sayılı sözlü soru önergesinde de konut
finansmanına ilişkin verilerden 31/12/2008 tarihi
itibarıyla durumla ilgili son bir veriyi sizinle paylaşayım: BDDK veri
tabanındaki bilgilere göre toplam konut kredisi müşteri sayısı 5582 sayılı
Kanun’un yürürlüğe girdiği 6/3/2007 tarihi öncesi ay sonu itibarıyla da 513.919
seviyesindedir. Kredi kartına
ilişkin (6/528) sayılı sözlü soru önergesinde de Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasının azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkili olduğu
belirlendi ve bu oranların da üç ayda bir açıklandığı hükmü yer almaktadır. Söz
konusu oranlar azami oranlar olup bankalarca kredi kartı işlemlerini 01/02/2009 tarihinden itibaren bu oranların üzerinde bir
faiz oranı uygulaması mümkün bulunmamaktadır. Merkez Bankası da 12 Aralık 2008
tarihli yaptığı açıklamayla bunu ifade etmiştir. “GAP kapsamında Acil Eylem Planı’nda neler yapıldı?” ifadesine
gelince, hızla ve özet olarak şunu söylemek mümkün: GAP Eylem Planı’nın
özellikle 2012 yılına kadar bitirilmesi planlanmış, merkezî yönetimin dışında
dört yıl için 14,5 milyar YTL’lik bir ödenek
ayrılmış, bu ödeneklerin ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi bağlamında
bunun harcanan kısmı 1 milyar YTL, sosyal harcanması gereken kısım 1 milyar
YTL, sosyal gelişmenin sağlanması 2,6 milyar YTL, alt yapının geliştirilmesi
10,5 milyar YTL, kurumsal kapasite 120 milyon YTL’dir.
2008 yılı itibarıyla bu bölgeye ayrılan
para 1 milyar YTL’dir ve aralık-kasım ayı itibarıyla
gerçekleşme oranı da yüzde 53’tür. Benzer şekilde Sosyal Destek Programı da
yine bu bölgelerde uygulanan sosyal yapıyı ve sosyal ilişkileri güçlendirici
önemli bir projedir. 2002 yılı öncesi
dönemde Türkiye ile İsrail ikili iş birliği kapsamında yaptırılması planlanan
işler bulunmaktadır. Bunlar 08/02/2000 tarihli Türkiye-İsrail KEK I. Dönem
Mutabakat Zaptı’nda belirlenen birtakım barajları kapsamaktadır.
Ancak Hükûmetimiz tarafından söz konusu KEK I. Dönem Mutabakat Zaptı’nın hayata geçirilmesi
konusunda da bir işlem yapılmamıştır. (6/560) sayılı
sözlü soru önergesinde de Niğde Üniversitesine aktarılan ilave ödenekler
konusunda sorulan soruya da yine GAP Eylem Planı kapsamında DAP’la
ilgili olarak da 1,5 milyon YTL’lik bir ödeneğin
üniversiteye aktarıldığını da belirtmek isterim. (6/647) sayılı
sözlü soru önergesinde de gündeme getirilen derginin isminin verilmemiş olması
hem de listedeki şahıs ve şirketlerin isim ve unvanlarına yer verilmemiş
olmasından dolayı cevap vermek elbette mümkün değildir. Kaldı ki kişilere ait
bilgilerin ticari sır kapsamında olabileceği dikkate alındığında söz konusu
bilgilerin mahremiyetine de özen göstermek gerekir. (6/654) sayılı
sözlü soru önergesinde, özellikle tekstil sektörünün içinde bulunduğu sorunlara
ilişkin neler yapıldığı gündeme getirilmiş. Tabii bu sözlü soru önergesinden
sonra oluşturduğumuz bir komisyonla, tekstil, konfeksiyon,
hazır giyim, deri sanayinin ekonomik sorunlarını çözmek üzere Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı görevlendirilmiş, değişim, dönüşüm ve destek stratejileri belirlenmiş
ve proje şu anda uygulanmaya devam ediliyor. (6/657) sayılı
soruda da Karaman-Konya Kalkınma Ajansının gündeme getirilmesi söz konusu. Yine
bu Arkadaşımızın, Sayın Milletvekilimizin sorusundan sonra Konya’da yaptığımız
bir toplantıyla da bölgede Kalkınma Ajansını kurmuş olduk. Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; (6/501), (6/380) ve (6/323) sayılı sözlü soru önergelerine
birlikte cevap vermek istiyorum. Bunların tümü de yine kredi kartlarındaki
gelişmelerle ilgili. Az önce zaten burada da tartışmalar yaşanmış oldu. Onları
da bu vesileyle sizlerle paylaşmak isterim.
(6/501) sayılı
banka kredi kartlarının kullanımına ilişkin soru önergesi ile (6/380) ve
(6/323) sayılı sözlü soru önergelerinde kredi kartlarının ve konut
kredilerindeki gelişmeleri şu şekilde ifade etmek mümkün: Özellikle 2006
yılında kredi kartlarındaki yapılandırmadan sonra ve 10/3/2007
tarihindeki 26458 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Banka Kartları ve Kredi
Kartları Hakkında Yönetmelik’ten sonra kredi
kartlarına ilişkin önemli düzenlemeler yapıldı. Bu anda
gündeme gelen bir kısım şeyleri orada çözmüş olduk ama yeni dönemde de
özellikle limitlerin ya da risklerin kartlara değil de kişilere verilmesi
konusu, faiz ve komisyonun, efektif faizin tüketici kredilerinde olduğu gibi
kredi kartlarında da müşteriye iletiliyor olması, tüketicilerin
bilinçlendirilmesi ve bileşik faizin uygulanmadığını, akdi ve gecikme
faizlerinde fark doğduğunu sizlerle paylaşmak isterim. Ayrıca bankalarca
kredi kartı müşterilerinin tamamının kullandıkları limitin toplam limitin ancak
yüzde 34,8 olduğunu da ifade etmek isterim. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; (6/680), (6/409)
sıra sayılı sözlü soru önergeleri de ortak konuyu gündeme getirmekte.
Konuya ilişkin hususlar Türkiye Büyük Millet Meclisinin 20/05/2008
günlü 106’ncı Birleşiminde gündeme alınan gensoru görüşmelerinde ayrıntısıyla
irdelenmiş ve sayın milletvekillerine de açıklamalar ifade edilmiştir. (6/730) sayılı
sözlü soru önergesi de tüketiciler tarafından gündeme getirilen enflasyon
oranlarına ilişkindir. Enflasyonun hesaplanmasında elbette tüketicilerin içinde
bulunduğumuz dönemde ya da enflasyonun hesaplandığı dönemlerde hangi maddeleri
kullandığını detaylı olarak hesaplamaktayız. Ama özet bir
bilgi vermek gerekirse, ağırlıklandırılmış çerçevede
bakıldığında, TÜFE içinde gıda ağırlığı 28,63; alkollü içecekler 5; giyim ve
ayakkabı 8,7; konut 16,60; ev eşyası 7,42; sağlık 2,54; haberleşme 12,59;
eğlence kültürü 4,30; eğitim 2,81; lokanta, oteller 2,54; çeşitli mal ve
hizmetler de 4,16 gibi bir ağırlığa sahip. Dolayısıyla tüketicinin
tükettiği mal ve hizmetlerin bu ağırlıklar içinde enflasyona yansıdığını da
sizlerle paylaşmak isterim. (6/740) sayılı sözlü soru önergesinde de mazot fiyatlarında mazot
desteklerinden bahsedilerek sorulan sorulara şöyle bir cevap vermek mümkün:
Özellikle 2003 yılında, 2004 yılında, 2005 yılında, 2006 ve 2007, 2008
yıllarında sırasıyla 311, 324, 407, 480 ve 473 milyon YTL’lik
bir destek verilerek toplam 1,995 milyon YTL mazot desteği sağlanmıştır. Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; (6/746) sayılı soru önergesinde, Tokat Kalkınma Ajansının
kurulmasıyla ilgili veri talep edilmiş. Az önce söylemiştim. Bazı Düzey 2 Bölgelerinde Kalkınma Ajansı
Kurulmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde TR83 (Amasya, Çorum,
Samsun, Tokat) Kalkınma Ajansları da kurulmuştur. (6/814) sayılı
sözlü soru önergesinde de kamu bankaları tarafından sosyal güvenlik prim
borçlarının yapılandırılmasına getirilen imkânlardan faydalanmak isteyen
vatandaşlarımıza, yapılan başvurular çerçevesinde risk-teminat dengesi göz
önünde bulundurularak bireysel kredi de kullandırılabilmektedir. (6/898) sayılı
sözlü soru önergesinde de teşvik uygulamalarından bahsedilmiş. Daha önce
sizlerle de değişik ortamlarda, yüce Meclis çatısı altında paylaştığımız gibi
5084 sayılı Kanun kapsamında olan veya olmayan bütün illerin durumu yeniden
gözden geçirilerek üç önemli bileşeni olan -sektörel,
bölgesel ve proje kapsamlı- teşvik sistemi üzerinde çalışıyoruz. Yakın zamanda
da onları sizlerle paylaşmış olacağız. Tekrar sevgi ve
saygılarımı sunuyorum. 24 tane soruyu da
cevaplamış oldum. Teşekkür
ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bakan. Sayın Doğru… REŞAT DOĞRU
(Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Sayın Bakana
teşekkürlerimi sunmak istiyorum sorularıma vermiş olduğu cevaptan dolayı. 12 ve 13’üncü
sıradaki sorularımda, Tokat’taki çiftçiler Ziraat Bankasından, tarım kredi
kooperatifinden tutun da birçok yere çok ciddi manada borçludurlar. Bazı
çiftçilerimize icra gelmiş ve hacizler karşısında zor durumdadırlar. Doğrudan
gelir desteğinin de 2007 senesinden itibaren kaldırılmasından dolayı çok ciddi
sıkıntılar içerisine girmişlerdir. Çiftçiler acil desteklenmesi ve borçlarının
yeniden yapılandırılmasını beklemektedirler. 45’inci sıradaki
sorumda, Tokat ili 2002 senesinden itibaren ciddi nüfus kaybıyla karşı
karşıyadır. İşsizlik büyük boyutlardadır. Çiftçi üretimden vazgeçme ve köyleri
terk etme durumuyla karşı karşıyadır. Köyler boşalmaya başlamıştır. Acil
önlemler alınması gerekir. 71’inci sıradaki
sorumda ise Tokat ilinde konut kredisi kullananlar taksitleri ödeyemiyorlar,
zorlukla peşin miktarını ödeyerek aldıkları ve içerisinde de durdukları
evlerini kaybetme durumuyla karşı karşıya kalmışlardır. (Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Sayın
Çalış… HASAN ÇALIŞ
(Karaman) – Sayın Başkan teşekkür ediyorum. Sayın Bakanım,
sorularıma gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum. Bu vesileyle zaman zaman sorularımıza ilgi göstermeyen bakanlarımızla ilgili
Sayın Hükûmetimizi ve Sayın Başkanlık makamımızı bir
milletvekili olarak uyarmak istiyorum çünkü sorularımıza o kadar geç cevap
veriliyor ki bazen soruların güncelliği kalmıyor bazen soruların fazla bir
önemi de kalmıyor, zaman içerisinde bu sorular önemsiz hâle getiriliyor. Bu,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim görevini hafife almak gibi oluyor. Bu
doğru bir şey değil. Bu konuya dikkat çekmek istiyorum. Bir diğer husus
da bu sorularımıza cevap verilirken gerçekten toplu olarak cevap verme yolu
seçiliyor ki bu yol belki İç Tüzük’ün ilgili bakanlarımıza verdiği bir yetki
ama bu yetki kullanılırken inanın neye cevap verildiği anlaşılmıyor. Yani bu,
sorulara verilen cevabın açıklık kazanması yönünden doğru bir uygulama değil.
Bunu gözden geçirmemiz faydalı olur diye düşünüyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Tekrar
girin Sayın Çalış. Buyurun. HASAN ÇALIŞ
(Karaman) - Sayın Bakanımız, Sarıveliler ilçemize -tabii ki- banka kurma imkânı
olmadığını belirtiyor. Ancak bu insansız bankacılık sistemi uygulamasıyla bir
kolaylık getireceklerini düşünüyorlar fakat bu insansız bankacılık
uygulamasındaki hizmetlerden faydalanabilmek için önemli bir eğitim ve kültür seviyesinin
olması gerektiğine dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu hizmetlerden Anadolu’da,
taşrada yeterince faydalanılamayacağı kanaatindeyim. Saygılar
sunuyorum, teşekkür ediyorum. DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN
YARDIMCISI NAZIM EKREN (İstanbul) - Söz istiyorum. BAŞKAN – İki
dakika süre veriyorum. Buyurun. DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN
YARDIMCISI NAZIM EKREN (İstanbul) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri;
az önce sizlerle paylaştığım ana konular bana iletilen yirmi dört tane soru
önergesiyle ilgiliydi ama sayın milletvekillerinin az önce sorduğu soru önergelerini
ya daha sonraki bir dönemde cevaplandırayım ya da yazılı olarak da verebilirim. İkincisi,
personelsiz bankacılık konusu dediğiniz gibi değil, aslında orada elektronik
bir alet kullanılmayacak, ekranda bir “call center”dan bay ya da bayan bir personel sizi yönlendirerek
yapacağınız işlemi çok kolay şekilde anlatacağı için normal standart bankacılık
işlemlerini yapmak daha kolay olacaktır. Saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN – Teşekkür
ederim. Sözlü soru
görüşmeleri için ayrılan süre tamamlanmıştır. Gündemin seçim
kısmına geçiyoruz. IX.- SEÇİMLER A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM 1.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda açık bulunan üyeliğe
seçim BAŞKAN – Avrupa
Birliği Uyum Komisyonunda boş bulunan ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna
düşen 1 üyelik için İzmir Milletvekili Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu
aday gösterilmiştir. Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Alınan karar
gereğince kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 7 Ocak 2009
Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum. Kapanma Saati : 18.55 |
|