DÖNEM : 21 CİLT : 102 YASAMA
YILI : 4 T. B. M. M. TUTANAK
DERGİSİ 126 ncı
Birleşim (Olağanüstü) 6 . 8 . 2002 Salı İ Ç İ N D E K İ L E R Sayfa I. -
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. - GELEN KÂĞITLAR III. - YOKLAMALAR IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. - Adıyaman Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Plan ve Bütçe
Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/508) 2. - Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimlerin yenilenmesine dair
31.7.2002 günlü ve 745 Sayılı Kararı çerçevesinde; Adalet Bakanlığına Aysel
Çelikel'in, İçişleri Bakanlığına Muzaffer Ecemiş'in ve Ulaştırma Bakanlığına
Naci Kınacıoğlu'nun Başbakan tarafından atanmış olduklarına ilişkin
Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1148) B)
Çeşİtlİ İşler 1. - TBMM dışından bakanlıklara atanmış bulunan; Ulaştırma Bakanı Naci
Kınacıoğlu, İçişleri Bakanı Muzaffer Ecemiş ve Adalet Bakanı Aysel Çelikel'in
andiçmesi V. - SEÇİMLER A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE
SEÇİM 1. - Plan ve Bütçe, Dışişleri, Dilekçe, Komisyonlarında açık bulunan üyeliklere seçim VI. - KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1. - Anavatan Partisi Grup Başkanvekilleri Denizli Milletvekili Beyhan
Aslan, Eskişehir Milletvekili İbrahim Yaşar Dedelek ile Kırıkkale Milletvekili
Nihat Gökbulut'un; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/1021) (S. Sayısı: 891) VII. - SORULAR VE CEVAPLAR A) YazIlI
Sorular ve CevaplarI 1. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, dünyada uygulanan faiz
oranları ve bankalardaki döviz hesaplarının kullanımına ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/7744) 2. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, basında çıkan, Kuzey Irak'ta
Barzani Hükümeti kurulacağı iddiasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel'in cevabı (7/7878) 3. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, ERT üyeleriyle yapılan
toplantıya ve alınan kararlara ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Şükrü Sina Gürel'in cevabı (7/7934) I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak yedi oturum yaptı. "Sürdürülebilir Dünya Kalkınma Zirvesi (Rio+10)" kapsamında
Global Eylem İçin Parlamenterler Kuruluşu tarafından düzenlenecek olan
"Temiz Hava, Temiz Su" konulu konferansa katılmak üzere Güney Afrika
Cumhuriyetine gidecek olan ve grubunca bildirilen milletvekiline ilişkin
Başkanlık tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu. Siyasî parti grupları arasında meydana gelen değişiklik nedeniyle,
Başkanlık Divanında Demokratik Sol Parti Grubunun 1 Başkanvekilliği ve 2 Kâtip
Üyelik, Yeni Türkiye Partisi Grubunun da 1 Kâtip Üyelik ve 1 İdare Amirliğiyle
temsil edilmesinin Genel Kurulun onayına sunulmasına ilişkin Danışma Kurulu
önerisi kabul edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanında açık bulunan ve Yeni
Türkiye Partisi Grubuna düşen İdare Amirliğine Muş Milletvekili Zeki Eker ve
Kâtip Üyeliğe İstanbul Milletvekili Cahit Savaş Yazıcı; Demokratik Sol Parti
Grubuna düşen Başkanvekilliğine İzmir Milletvekili Atilla Mutman ve Kâtip
Üyeliğe Antalya Milletvekili Mustafa Vural, gruplarınca aday gösterilerek,
seçildiler. Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmına alınan ve olağanüstü toplantı konusu olan, Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/1020) (S. Sayısı
: 890) görüşmeleri tamamlanarak, tümünün kabul edildiği ve kanunlaştığı
açıklandı. Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay Güner, MHP Grubu adına konuşan
İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş'un, Partilerine ve Genel Başkanlarına, Ankara Milletvekili Koray Aydın, Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay
Güner'in, konuşmasında, Genel Başkanlarına, Kayseri Milletvekili Sevgi Esen, MHP Grubu adına konuşan İstanbul
Milletvekili Mehmet Gül'ün, şahsına, Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek, MHP Grubu adına konuşan İstanbul
Milletvekili Mehmet Gül'ün, şahsına, Ankara Milletvekili Şevket Bülent Yahnici, AK Parti Grubu adına konuşan
Adıyaman Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, şahsına, Denizli Milletvekili Salih Erbeyin, SP Grubu adına konuşan Konya
Milletvekili Veysel Candan'ın, Partisine, Erzurum Milletvekili Fahrettin Kukaracı, Denizli Milletvekili Salih
Erbeyin'in, konuşmasında, şahsına, İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş, Denizli Milletvekili Salih
Erbeyin'in, konuşmasında, şahsına, MHP Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Mehmet Şandır, AK Parti
Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş'ın, Partisine, Sataşmaları nedeniyle birer konuşma yaptılar. 6 Ağustos 2002 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime
06.30'da son verildi.
II. - GELEN
KÂĞITLAR 5. 8. 2002
PAZARTESİ (Olağanüstü) Tasarı 1.- Kamu Malî Yönetimi ve Malî Kontrol Kanunu Tasarısı
(1/1036) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.8.2002) No. : 177 6. 8. 2002
SALI (Olağanüstü) Sözlü Soru
Önergesi 1. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in,
İstanbul'daki kaçak inşaatlara ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1978) (Başkanlığa geliş tarihi :
2.8.2002) Yazılı Soru
Önergeleri 1. - Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç'un, Beykoz
Paşabahçe Cam Fabrikasında işçilerin olduğu bölüme kimsenin alınmadığı
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/8171) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.8.2002) 2. - İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in, Karabük
İlinin bazı ilçe ve köylerinde yaşanan dolu afetinden sonra zarar tespit
çalışması yapılıp yapılmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/8172) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.8.2002) BİRİNCİ OTURUM Açılma Saati
: 15.00 6 Ağustos
2002 Salı BAŞKAN :
Başkanvekili Mustafa Murat SÖKMENOĞLU KÂTİP ÜYELER
: Mehmet BATUK (Kocaeli), Mustafa VURAL (Antalya) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 126 ncı
Birleşimini açıyorum. Toplantı yetersayısı vardır; gündeme geçiyoruz efendim. Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır. Komisyondan istifa önergesi vardır; okutuyorum : IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) TEZKERELER VE ÖNERGELER 1. - Adıyaman Milletvekili Dengir Mir
Mehmet Fırat'ın Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin
önergesi (4/508) TBMM Başkanlığına Değişen oranlar nedeniyle Plan ve Bütçe Komisyonu
üyeliğinden istifa ediyorum. Gereğini arz ederim. Saygılarımla. Dengir Mir Mehmet Fırat Adıyaman BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur efendim. Cumhurbaşkanlığının, bazı bakanlıklara yapılan
atamalarla ilgili tezkeresi vardır; okutuyorum: 2. - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
seçimlerin yenilenmesine dair 31.7.2002 günlü ve 745 Sayılı Kararı
çerçevesinde; Adalet Bakanlığına Aysel Çelikel'in, İçişleri Bakanlığına
Muzaffer Ecemiş'in ve Ulaştırma Bakanlığına Naci Kınacıoğlu'nun Başbakan
tarafından atanmış olduklarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1148) 5 Ağustos 2002 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi: Başbakanlığın, 5 Ağustos 2002 günlü,
B.02.0.PPG.0.12-300-02/12222 sayılı yazısı. Türkiye Büyük Millet Meclisinin, 21 inci seçim dönemi
bitmeden seçimlerin yenilenmesine dair 31.7.2002 günlü, 745 sayılı Kararı
çerçevesinde; Adalet Bakanlığına, Prof. Dr. Aysel Çelikel, İçişleri Bakanlığına, Muzaffer Ecemiş, Ulaştırma Bakanlığına, Prof. Dr. Naci Kınacıoğlu'nun, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 114 üncü maddesi
gereğince, Başbakan tarafından atanmış olduklarını bilgilerinize sunarım. Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. B)
Çeşİtlİ İşler 1. - TBMM dışından bakanlıklara atanmış
bulunan; Ulaştırma Bakanı Naci Kınacıoğlu, İçişleri Bakanı Muzaffer Ecemiş ve
Adalet Bakanı Aysel Çelikel'in andiçmesi
Sayın Bakan Kınacıoğlu; buyurun efendim. (Alkışlar) (Ulaştırma Bakanı Naci Kınacıoğlu andiçti) BAŞKAN- Hayırlı uğurlu olsun efendim. Efendim, şimdi, İçişleri Bakanlığına yeni atanmış
bulunan ve milletvekili olmayan Sayın Muzaffer Ecemiş'i, Anayasanın 112 nci
maddesi gereğince andiçmek üzere kürsüye davet ediyorum. Buyurun Sayın Ecemiş. (Alkışlar) (İçişleri Bakanı Muzaffer Ecemiş andiçti) BAŞKAN- Hayırlı uğurlu olsun efendim. Efendim, şimdi de, Adalet Bakanlığına yeni atanmış
bulunan ve milletvekili olmayan Sayın Aysel Çelikel'i, Anayasanın 112 nci
maddesi gereğince andiçmek üzere kürsüye davet ediyorum. Buyurun Sayın Çelikel. (Alkışlar) (Adalet Bakanı Aysel Çelikel andiçti) BAŞKAN - Hocam, hayırlı olsun. Şimdi, gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz. V. - SEÇİMLER A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere
Seçim 1. - Plan ve Bütçe, Dışişleri, Dilekçe, Komisyonlarında açık bulunan üyeliklere
seçim
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Hayırlı olsun. Plan ve Bütçe Komisyonunda boş bulunan ve Anavatan
Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Kırıkkale Milletvekili Sayın Nihat
Gökbulut aday gösterilmiştir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Plan ve Bütçe Komisyonunda boş bulunan ve Yeni Türkiye
Partisi Grubuna düşen 3 üyelik için, Antalya Milletvekili Metin Şahin,
Balıkesir Milletvekili Mustafa Güven Karahan ve Tunceli Milletvekili Bekir
Gündoğan aday gösterilmişlerdir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Plan ve Bütçe Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik
Sol Parti Grubuna düşen 3 üyelik için, Ankara Milletvekili Ayşe Gürocak,
İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert ve Karabük Milletvekili Erol Karan aday
gösterilmişlerdir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda boş
bulunan ve Yeni Türkiye Partisi Grubuna düşen 3 üyelik için, Uşak Milletvekili
Hasan Özgöbek, Kocaeli Milletvekili Turhan İmamoğlu, Diyarbakır Milletvekili
Abdulsamet Turgut aday gösterilmişlerdir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Dışişleri Komisyonunda boş bulunan ve Yeni Türkiye
Partisi Grubuna düşen 3 üyelik için, Uşak Milletvekili Mehmet Yaşar Ünal, Adana
Milletvekili Ali Tekin ve Antalya Milletvekili Ahmet Sancar Sayın aday
gösterilmişlerdir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir. Dilekçe Komisyonunda boş bulunan ve Yeni Türkiye
Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için, Ardahan Milletvekili Faruk Demir aday
gösterilmiştir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler...
Kabul edilmiştir. Sayın milletvekilleri, gündemin "Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına geçiyoruz. Bu kısımda yer alan, Anavatan Partisi Grup
Başkanvekilleri Denizli Milletvekili Beyhan Aslan, Eskişehir Milletvekili
İbrahim Yaşar Dedelek ile Kırıkkale Milletvekili Nihat Gökbulut'un, 298 sayılı
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu raporunun görüşülmesine
başlıyoruz. VI. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER 1. - Anavatan
Partisi Grup Başkanvekilleri Denizli Milletvekili Beyhan Aslan, Eskişehir
Milletvekili İbrahim Yaşar Dedelek ile Kırıkkale Milletvekili Nihat
Gökbulut'un; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu
(2/1021) (S. Sayısı : 891) (1) BAŞKAN - Komisyon?.. Burada. Hükümet?.. Yeni Adalet Bakanımız burada. Komisyon raporu, 891 sıra sayısıyla
bastırılıp,dağıtılmıştır. Komisyon raporu üzerinde gruplar adına söz isteyen?.. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Yoksa geçecek misiniz? (1) 891 S.
Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir. BAŞKAN - Hayır, geçmeyeceğim efendim. Saadet Partisinden mi başlayalım efendim? YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Başka varsa... BAŞKAN - Şu anda yok; ama, gelecekler... Herkes
birbirini bekliyor anlaşılan. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Efendim, biz öncü olalım...
Gene biz öncü olalım. LÜTFİ YALMAN (Konya) - Her şeyde olduğu gibi Sayın
Başkan... BAŞKAN - Siz öncü olursanız ben de minnettar kalırım.
Kimi yazayım efendim? YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Van Milletvekili Fethullah
Erbaş. BAŞKAN - Saadet Partisi Grubu adına, Van Milletvekili
Sayın Fethullah Erbaş; buyurun efendim. Süreniz 20 dakika. SP GRUBU ADINA FETHULLAH ERBAŞ (Van) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 891 sıra sayılı Anavatan Partisi Grup Başkanvekilleri
Beyhan Aslan, Eskişehir Milletvekili İbrahim Yaşar Dedelek ile Kırıkkale
Milletvekili Nihat Gökbulut'un, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen
Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi Anayasa
Komisyonunda görüşülerek kabul edilmemiş. Kabul edilmeyen bu kanun teklifi
üzerinde Saadet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Grubum ve şahsım
adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin şahit
olduğu gibi, 21 inci Dönem Parlamentoda grubu bulunan siyasî partilerden
Fazilet Partisi Anayasa Mahkemesince kapatılmış, kapatılan bu partinin
milletvekilleri yeni kurulan Saadet Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi
çatısı altında toplanmıştır. Keza, Demokratik Sol Partiden istifa eden
milletvekilleri de Yeni Türkiye Partisi adı altında Parlamentoda grup
kurmuşlardır. Grup kuran bu partiler, Türkiye Büyük Millet Meclisinin almış
olduğu seçim kararıyla 3 Kasım 2002 tarihinde yapılacak milletvekili genel
seçimlerinde seçim kurullarının oluşumunda ve sandık kuruluna üye
verememektedirler. Dolayısıyla, bu kurullarda temsil edilememeyle karşı
karşıyadırlar. Bunun gibi, önceki dönemlerde Parlamentoda grubu bulunan
partilerden, 20 nci Dönemde DYP'den ayrılanlar Demokrat Türkiye Partisi, yine
19 uncu Dönemde Refah Partisinden ayrılanlar Milliyetçi Hareket Partisi ve
Islahatçı Demokrasi Partisi çatısı altında çalışmalarını sürdürmüşlerdir.
Parlamentoda bu kabil oluşumlar bundan önce olduğu gibi bundan sonra da devam
edecektir. Bu durum ne ilktir ne de son olacaktır. Bu partilerin doğrudan seçimlere katılması ve ülke
çapındaki etkinliklerde yer alması düşünüldüğünde, seçim kurullarının
oluşumunda ve sandık kuruluna üye verilmesi konusunda fırsat tanınması kamu
vicdanında rahatlama sağlayacağı gibi, seçimlerin, şaibesiz ve sağlıklı
yapılmasını da sağlayacağı cihetle, toplumun adalet duygularını tatmin etmesi
açısından da önemlidir. Keza, ilçe bazında, Parlamentoda grubu olmayan, seçime
katılmış siyasî partilerden en çok oy alma sırasına göre partilere de seçim
kurulu ve sandık kuruluna üye verme imkânı tanımak hakkaniyet gereğidir. Bu kanun teklifini kabul etmeyen ve oylarıyla reddeden
Anayasa Komisyonunun değerli üyelerinin en önemli gerekçeleri, bu
düzenlemelerin, seçimlerin düzeni açısından gerekli bir düzenleme olmadığı
iddiasına dayandırılmaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan önce 20
nci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31.7.1998 tarihli ve 4381 sayılı
seçimlerin 18 Nisan 1999 yılında yapılmasına dair 21 inci Dönem Milletvekili
Genel Seçimleri ve Birlikte Yapılacak Mahallî İdareler Genel Seçimleri Hakkında
Kanunun geçici 1 inci maddesinde "Birlikte yapılmasına karar verilen 21
inci Dönem Milletvekili ve Mahallî İdareler Genel Seçimlerinde, seçim ve sandık
kurullarına Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan partilerden ve grubu
bulunmamakla birlikte son genel seçimlerde o yerde en çok oy alan partilerden
birer üye alınır. Bu Kanunun yayımı tarihini takip eden bir ay içerisinde
yukarıdaki esaslara göre ilçe seçim kurulları yeniden oluşturulur"
denilmek suretiyle, 21 inci Dönem milletvekili ve mahallî idareler genel
seçimlerinde, bu haksızlığın, geçici maddeyle düzeltilmesi yoluna gidilmiştir.
Halbuki, şimdi, Değerli Parlamento, bir karar almıştır, bir kanun
çıkarmamıştır. Dolayısıyla, böyle, geçici bir maddeyle düzeltilme imkânı da
kalmamıştır. Alınan kararda da, böyle bir geçici madde ilavesi mümkün
olmamıştır. Geçen dönem bu konuda duyarlı olan Parlamentomuzun, 22 nci Dönem
milletvekillerinin seçiminde bu duyarlılığı göstermemesi düşünülemez. 21 inci Dönem Parlamentosu, çıkardığı yasalarla ve
çalışmalarıyla, Türk Parlamento tarihinde mümtaz yerini alacaktır; ancak, 22
nci Dönem milletvekillerinin seçimi konusunda böyle bir haksızlığa meydan
verilmesi halinde, bu dönem üzerindeki lekelerden biri olarak tarihe geçme
durumunda kalacaktır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. İnanıyorum ki,
Anayasa Komisyonunun değerli üyelerinin bu yasa teklifini reddettiklerine dair
rapor, gereği kadar görüşülüp tartışılmamıştır. Parlamentonun üçte 1'inden
fazla milletvekilinin oluşturduğu siyasî partilerin, ilçe seçim kurullarına ve
sandık kurullarına üye vermemeleri sonucunu doğuracak bu düzenleme,
düzeltilmesi gereken bir düzenlemedir. Bu konuda, Saadet Partisi Genel Başkan
Yardımcısı Sayın Ahmet Sünnetçioğlu'nun 11.10.2001 tarihinde verdiği kanun
teklifiyle, konunun önemi gözler önüne serilmiştir. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen
Kütükleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesi "Seçimler serbest, eşit, tek
dereceli, genel oy esaslarına göre yapılır. Seçmen oyunu kendisi kullanır. Oy gizli verilir. Oyların sayımı, dökümü ve tutanaklara bağlanması açık
olarak yapılır" hükmünü amirdir. Seçimler bu esaslara göre yapılır. Her şeyden önce,
siyasî partiler arasında eşitlik bozulmamalıdır. Oyların sayımı, dökümü de
tutanaklara bağlanması da, her siyasî partinin temsilcilerinin önünde yapılması
ve haklarının zayi olmaması açısından çok önemlidir. Seçimlerin demokratik bir
ortamda yapılması, her şeyden önce, seçim sonuçlarının şaibeli olma riskini
azaltacaktır. Hem, sonra, bu teklifle getirilen husus, 1 inci
maddede, 298 sayılı Yasanın 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yapılan
değişikle "ilçe seçim kurulunun dört asıl ve dört yedek üyesi siyasî
partilerden alınır. Bu üyeler aşağıda yazılı olduğu gibi belli edilir: İlçe Seçim Kurulu Başkanı, bu kurulun yeniden kurulması
için yasa gereği öngörülen sürenin başında, ilçede teşkilâtı bulunan ve son
milletvekili genel seçiminde o ilçede en çok oy almış olan dört parti ile
bunların dışında olup, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasî
partilere birer asıl ve birer yedek üyenin adını iki gün içinde bildirmelerini
tebliğ eder" ilavesini yapmak suretiyle, ilçe seçim kurulunun teşkilinde,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasî partilere de hak tanımış
olmaktadır. Keza, aynı Kanunun 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasında
yapılan değişiklikle "İlçe Seçim Kurulunun Başkanı, o seçim çevresinde
seçime katılan ve ilçede teşkilâtı bulunan siyasî partilerden, son milletvekili
genel seçiminde o ilçede en çok oy almış beş siyasî parti ile bunların dışında olup, Türkiye Büyük Millet Meclisinde
grubu bulunan partilere her sandık için birer asıl ve birer yedek üye adını beş
gün içinde bildirmelerini tebliğ eder" denilmek suretiyle, sandık kurulu
üyeleri konusunda, Mecliste grubu bulunan partilere bir imkân tanınmış
olmaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 298 sayılı
Yasaya yukarıda belirtilen hükümlerin ilavesiyle bundan sonra da aynı durumda
olacak "siyasî partilere seçimlerin temel esaslarındaki eşitlik
prensibiyle, oyların sayımı, dökümü ve tutanaklara bağlanması açık oyla
yapılır" hükümlerine uygun düşmektedir. Bu Anayasa Komisyonu raporunu reddettiğimiz takdirde,
komisyon yeniden toplanacak ve Meclisin bu ret kararı doğrultusunda bu kanunu
yeniden önünüze getirecek ve eşitsizlik de giderilmiş olacaktır. Bundan önce
olduğu gibi, geçici maddelerle düzeltilme cihetine gidilmeyecek ve 298 sayılı
Yasayla bu değiştirilmiş olacaktır. Genel Kurulun Anayasa Komisyonu raporunun reddi
konusunda oy kullanmasını talep ediyor, Grubum ve şahsım adına hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (SP sıralarından alkışlar) BAŞKAN -Teşekkür ediyorum efendim. Gruplar adına başka söz isteyen?.. BÜLENT ARINÇ (Manisa) - Sayın Başkan... BAŞKAN - Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı Manisa
Milletvekili Sayın Bülent Arınç; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar) AK PARTİ GRUBU ADINA BÜLENT ARINÇ (Manisa)- Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Çok kısa arz edeceğim. Biraz evvel, değerli arkadaşımız Erbaş, konu üzerinde
bilgiler verdiler. Konu şudur: 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleriyle ilgili
kanunda iki değişiklik öngörüldü. Anavatan Partili arkadaşlarımızın kanun
teklifi Anayasa Komisyonunda görüşüldü; fakat, öncelikle seçim önergesi ele
alınmıştı; daha sonraları Genel Kurulda da uzunca tartıştığımız Avrupa
Birliğiyle ilgili uyum yasaları görüşüldü; gecenin 11.00 veya 11.30'unda, yani,
23.30'unda sıra buna geldiğinde, arkadaşlarımızın büyük bir kısmı komisyondan
ayrılmıştı, kalanların da çoğunluğuyla, maalesef, bu teklif reddedildi. Tekriri müzakere için arkadaşlarımız gayret ettiler.
Bildiğiniz gibi, 13 üyenin imzasıyla ancak tekriri müzakere temin edilebiliyor;
12 imzada kalındı ve sonuç itibariyle rapor bugün önümüze geldi. Değerli arkadaşlarım, yapılmak istenilen değişiklikle,
son milletvekili seçimine katılmış olan partilere, büyük ölçüde, ilçe seçim
kurullarında ve sandık kurullarında temsil hakkı tanıyan kanunun maddesine,
daha sonra, Parlamentoda grubu bulunan yeni kurulmuş partilerden de üye
alınabilmesini mümkün kılacak bir düzenleme önümüze getirildi. Bu, ne son
seçime katılmış partiler açısından bir dezavantajdır ne de yeni kurulmuş,
Parlamentoda grubu bulunan partiler açısından bir avantajdır. Doğru olan, bu
düzenlemedir, bu getirilen tekliftir; çünkü, bundan evvelki seçimlerde de,
gerek 1995'te gerek 1999 seçimlerinde aynı düzenleme yapılmıştır, hem de Genel
Kuruldan hemen hemen oybirliğiyle geçmiştir. Yapılacak düzenleme, Parlamentoda grubu bulunan
partilerin, ilçe seçim kurullarında ve sandık kurullarında, üye vermek
suretiyle temsil edilmesini mümkün kılacak bir düzenlemedir. Ben bulunayım
sandıkta, diğerleri bulunmasın, bu bana avantaj sağlar veya ben son seçime
katıldım, onlar yeni kuruldular ve grupları var, ben onlara bu imkânı
vermeyeyim şeklindeki bir düşünce, elbette, eşitliğe dayanan, dürüstlüğe
dayanan bir seçim düzenlemesi olamaz; hiçbir arkadaşımızın da böyle bir
düşünceye sahip olmadığını biliyorum. Komisyondaki görüşmeler sırasında da, arkadaşlarımız,
Anayasada öngörülen, seçimlerin dürüst ve eşit yapılması ilkesi içerisinde, bu
düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu ifade ettiler. Başta, Adalet eski Bakanımız
Sayın Hikmet Sami Türk de bu düzenlemenin gerekliliğini söyledi. Anayasa
Komisyonu tutanaklarına bakarsanız, Yüksek Seçim Kurulu Başkanımız Sayın Algan
da, bu düzenlemeye, hem seçim kurullarında hem de sandık kurullarında ihtiyaç
bulunduğunu söylediler; çünkü, sandık kurulu başkanı, sabah erken sandığının
başına geldiğinde, kurulu teşkil etmek üzere partilerden verilenlerin en az
yüzde 20'sinin o gün sandığa gelmediğini, çevrede bulabildikleri kişileri
sandık kurulu üyesi yaptıklarını, dolayısıyla, böyle bir düzenleme olursa,
bütün partilerin üye verme imkânına kavuşacağını ifade ettiler. Değerli arkadaşlarım, belki şu anda çok farklı şeylerle
meşgulüz; ama, Parlamentonun geçmiş dönemlerde yaptığı bir düzenlemeyi bugün
yapmamış olmasının eksikliğini, gerçekten, gidermeye çalışıyoruz. Bugün, seçime
katılacak Parlamento içerisinde grubu bulunan 7 parti var; bunlardan 4'ü ilçe
seçim kurullarında ve sandık kurullarında bir şekilde temsil edilirken, 3'üne
temsil edilme imkânı verilmemek isteniyor. Ben, bugün, değerli oylarınızla, bu
yanlışlığın giderileceğini düşünüyorum. Hem Komisyondaki arkadaşlarımızın hem
Sayın Bakanımızın hem Sayın Yüksek Seçimi Kurulu Başkanının, böyle bir düzenlemenin
seçimler açısından çok daha güven sağlayacağına, eşitlik sağlayacağına işaret
ettiklerini ifade ediyor, takdirlerinize arz ediyorum; saygılar sunuyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Gruplar adına son söz, Anavatan Partisi Grubunda. Gruplar adına başka söz isteyen var mı; Sayın Koray
Aydın?.. KORAY AYDIN (Ankara) - Hayır efendim. BAŞKAN - ANAP Grubu adına, Denizli Milletvekili Sayın
Beyhan Aslan; buyurun. ANAP GRUBU ADINA BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; şahsım ve Anavatan Partisi Grubu adına, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Siyasî Partiler Kanununda ve seçim yasalarında
değişiklikler yapılması ve özellikle, bu değişiklikler yapıldıktan sonra
seçimlere gidilmesi konusunda toplumun birçok kesiminden talepler gelmiştir ve
sivil toplum örgütleri hep bunu dile getirmiştir. Anavatan Partisi olarak, 1999
seçimlerinden hemen sonra yaptığımız basın toplantılarında "gelin, seçim
ufukta görünmeden seçim yasalarını değiştirelim" diye birkaç kez çağrıda
bulunduk. Hatta, zamanın uzlaşma komisyonu başkanıyla görüştük ve "bütün
siyasî partilerin görüşlerinin uzlaşma komisyonu başkanlığında bir araya
getirilmesi gerekir ve burada, konsensüsle, yeni Siyasî Partiler ve seçim
yasalarının çıkarılması gerekir" diye defalarca söyledik. Ancak, maalesef,
çok konuda bir uzlaşma sağlanamadı ve bu uzlaşmanın sağlanamaması, işi bu
noktalara getirdi. Hep teamül olmuş sanki, seçimlere gidilmesinin arifesinde
seçim yasalarını tartışmak ve bu, âdeta, Türk siyasî hayatının teamülü haline
geldi. Geçmiş seçimlere baktığımız zaman da, maalesef, her seçimin arifesinde,
biz, yeni seçim yasalarını tartışma konusu yapmışız, tartışır olmuşuz; ki,
bana, göre, bu, en büyük yanlışlarımızdan biridir. Aslında, seçim yasaları, anayasalar gibi, biraz katı
olmalıdır; yani, değişmeyecek ve uzun yıllara sari, oyunun kurallarının açıkça
konduğu yasalar haline gelmelidir; ki, seçim yasaları üzerinde çok fazla
oynamadan seçimlere gidilebilsin. Seçim yasalarının, Anayasamızın içeriğinde
ifadesini bulan, hem temsilde adaleti hem de yönetimde istikrarı barındıracak
şekilde, mutlaka, halledilmesi gerekiyordu; ama, biz, 21 inci Dönem
Parlamentosu olarak bunu başaramadık. Şimdi, bizim, 22 nci Dönem
Parlamentosundan talebimiz olsun; seçim ufukta görünmeden, henüz seçim lafları
edilmeden, oturup, düşünmeliler, döne döne düşünmeliler, aynen anayasa gibi,
değişmeyecek, kuralları önceden belli seçim yasasını konuşmalılar. Biz, çok
şeyi başardık; ama, keşke, bunu da, 21 inci Dönem Parlamentosu olarak başarmış
olsaydık. Artık, bundan böyle -biz, devretmiş olalım- 22 nci Dönem
Parlamentosuna gelecek arkadaşlarımız bu işi başarsınlar diye düşünüyorum; inşallah
bizler başarırız. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Çok hevesli olma! BEYHAN ASLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, tabiî ki,
millî iradenin yansıması, öncelikle fırsat eşitliğiyle olur; yani, siyasî
partiler yarışa çıkarken, aynı kulvardan, aynı çizgi üzerinden yarışa
çıkmalıdırlar. Onun için, biz, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen
Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifimizi, siyasî partilerin, yani, seçimlere
girmemiş; ama, çeşitli sebeplerle bölünerek Mecliste grubu bulunan siyasî partilerin,
aynı çizgiden yarışa başlamalarını teminen verdik; fırsat eşitliğinin
sağlanması yönünden verdik. Belki, parti olarak bizi çok fazla ilgilendirmiyor;
çünkü, Anavatan Partisinin hem grubu var hem de seçimlere girmiş bir siyasî
parti; ama, demokrasiyi sadece kendimiz için isteyemeyiz, demokrasiyi herkes
için istememiz lazım. (AK Parti ve SP sıralarından alkışlar) Bu nedenle, bizim
bu yaklaşımımız demokratça bir tutumdur, bütün siyasî partilere fırsat eşitliğinin
tanınması ve yarışa aynı çizgiden başlamalarının sağlanmasıdır. Bu nedenle biz bu kanun teklifini verdik. Anayasa
Komisyonunda reddolan bu kanun teklifimizin, Anayasa Komisyonu raporu
doğrultusunda değil, aksi yönde oy kullanılarak tekrar Anayasa Komisyonunda
görüşülmesi sağlanırsa, bunun fevkalade önemi olacaktır. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Çağrıyı birlikte yaptık. BEYHAN ASLAN (Devamla) - Tabiî ki, biz bu konuyu
gündeme getirirken çağrı yapılması gerekiyordu, çağrıyı da Saadet Partisiyle
birlikte yaptık. (SP sıralarından alkışlar) Yani, bu fırsat eşitliğinin
sağlanması noktasında Saadet Partisinin de büyük katkısı olmuştur. Çünkü çağrı yapmamış olsaydık, biz, bugün bunu
görüşemeyeceğimiz gibi ne Avrupa Birliği yasalarını görüşebilirdik ne bunu
görüşebilirdik ne de siyasî partiler ve seçim yasalarını görüşebilirdik; bütün
bu görüşmelerimiz o çağrının eseridir, bunun böyle bilinmesinde fayda mülahaza
ediyorum. Değerli arkadaşlar, tabiî ki, ben temennilerimi
söyledim, inşallah 22 nci Dönem Parlamentosu, anayasa gibi bir seçim yasası
yapar; oyunun katı, değişmez, kurallarını ortaya koyar; ama bu yasa hem merkez
ilçe seçim kurullarının oluşmasında hem de sandık kurullarının oluşmasında yeni
bir hüküm getirmektedir; aslında, yeni de değildir, 1995 seçimlerinde geçici
bir maddeyle bu sağlanmış. Şimdi, biz, geçici maddeyle sağlanan bu konuyu, bu
sefer devamlı olsun istedik. Çünkü, hiç beklemediğimiz bir şekilde 3 tane yeni
parti, yeni grup doğdu; Mecliste 60'ı aşkın üyesi bulunan bir siyasî partinin
seçimlerde hem merkez ilçe seçim kurullarına hem de sandık kuruluna üye
verememesi gibi bir garabet olamaz; bu, fırsat eşitliğine aykırıdır, millî
iradenin yansımasında bize göre hakkaniyet ölçüsü kaçırılmış olur. Bu arz ettiğim sebeplerle, bu noktada Anavatan Partisi
Grubu olarak imzamızın arkasındayız. Kanun teklifimize, tabiî ki, Anayasa
Komisyonunun desteklediği; yani ret kararına aykırı oy kullanacağımızı ifade
ediyorum ve Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (ANAP, AK Parti ve SP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aslan. Şimdi, söz sırası, Yeni Türkiye Partisi Grubunda. Yeni Türkiye Partisi Grubu adına, Hatay Milletvekili
Sayın Ali Günay; buyursunlar efendim. (YTP sıralarından alkışlar) YTP GRUBU ADINA ALİ GÜNAY (Hatay) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; sözlerime başlarken, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Birkısım milletvekili arkadaşımız tarafından, fırsat
eşitliğini sağlama düşüncesiyle, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve
Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
verilmiş, bu kanun teklifi Anayasa Komisyonunda görüşülmüş ve Anayasa
Komisyonunda, bu teklif benimsenmeyerek, reddedilmiştir. Şimdi, bu retle ilgili
komisyon raporunu görüşüyoruz. Bu raporu görüşürken, burada, raporun doğru olup
olmadığını değerlendirmek durumundayız. Yasa teklifinde, 298 sayılı Yasanın 2 maddesinde
değişiklik öngörülmektedir: Bunlardan biri, 298 sayılı Yasanın 19 uncu
maddesinin ikinci fıkrası, ikinci madde de, yine aynı yasanın 23 üncü
maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen değişikliktir. Fırsat eşitliğine diyeceğimiz yok, fırsat eşitliğinin
herkese tanınması lazım. 21 inci Dönem Meclisinin oluşması sonrasında, Mecliste
temsil edilen parti sayısı 5 idi, ondan sonra oluşan partilerle, bu sayı,
bildiğiniz gibi 7'ye yükseldi. Bu nedenlerle, Mecliste temsil edilen bütün siyasî
partilerin, gerek ilçe seçim kurullarında gerekse ilçe sandık kurullarında
temsil edilmelerini öngören bir teklif hazırlanmış; ancak, acaba, bu fırsat
eşitliği ve yasada uygunluk olayı oluşmuş mudur, ona bakmak lazım. Değerli arkadaşlar, bir kanun teklifi yapılırken ve bir
kanun tasarısı yapılırken, ilgili maddede yapılan değişikliğin hem aynı maddede
bir bütünlük arz etmesi, birbiriyle çelişkili hükümler taşımaması, aynı zamanda
da, o yasanın diğer maddeleriyle aynı uygunluğu göstermesi lazım. İlçe seçim kurulu, 298 sayılı Yasanın 18 inci maddesinde
düzenlenmiştir. Bu 18 inci maddedeki düzenlemeye göre, bildiğiniz gibi, ilçe
seçim kurulu, 6 asıl ve 6 yedek üyeden oluşmaktadır. Bunun 2 üyesi siyasî
partilerin dışından teşkil edilmekte, 4 üyesi ise son yapılan milletvekili
seçimlerinde o ilçede en fazla oy alan partilerin verecekleri üyelerden
oluşmaktadır. 298 sayılı Yasanın 19 uncu maddesinde yapılmak
istenilen değişiklik şudur: O 4 asıl üyeye dokunulmuyor; ancak, deniliyor ki:
En fazla oy alan 4 üyenin yanı sıra, Mecliste grubu bulunan siyasî partilerden
de temsilci verilsin. Değerli arkadaşlar, bugün Meclisimizde 7 tane grubumuz
var. Bırakın her grubun vereceği sayıyı, bunlara ilaveten, ilçelerde en fazla
oy alan partileri de sayacak olursak, büyük bir ihtimalle bu sayı 7'nin çok
üstünde olacaktır. E, bunu nasıl yapacağız?! 19 uncu maddenin birinci
fıkrasıyla, artı 18 inci maddede öngörülen düzenlemeyle bir bütünlük
oluşturamıyoruz, bir tezatlık var burada. Eğer, sağlıklı bir düzenleme
yapacaksak, aynı zamanda 298 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde gerekli, uygun
düzenlemeyi de birlikte getirmemiz lazım; bu yeterli olmuyor. 19 uncu maddenin
ikinci fıkrasında da, buna benzer düzenlemeleri yapmak lazım. Lütfen, teklifi
ve teklifte öngörülen hususlarla 298 sayılı Yasanın ilgili hükümlerini gözden
geçirelim; bu dediklerimin doğru olduğunu göreceksiniz. Yasanın 2 nci maddesi olan 23 üncü maddesinde, biraz
önce saydığım aykırılıklar yok, o kabul edilebilir. Elbette ki, böyle bir
düzenleme yapılırsa, bundan yararlanan bir parti olarak, biz de memnunluk
duyarız ve bu fırsat eşitliğinin sağlanması hususunda gerekli katkıları
sağlarız diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (YTP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Efendim, teşekkür ediyorum. Gruplar adına başka söz isteyen?.. Yok. Gruplar adına müzakereler bitmiştir. Şimdi, şahısları adına söz vereceğim. Çorum Milletvekili Sayın Yasin Hatiboğlu. Sayın Yasin Hatiboğlu'nu kürsüye davet ediyorum. (SP
sıralarından alkışlar) Buyursunlar efendim. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, Yüce
Parlamentonun değerli üyeleri; 21 inci Dönem Parlamentosu, gerçekten, çok
çalışma yaptı, verimli çalışma yaptı; gözler nasıl gördü, idrakler nasıl
değerlendirdi, tarihler ne yazacak; bunu zaman gösterecek. Geçen gün, gazetelerin manşetlerine bakıyorum, bir de
aynı gazetelerin üç ay, altı ay, bir sene, iki sene önceki manşetlerine
bakıyorum. Aman Yarabbi! Bizim değerlendirilmemiz ya da bizim başkasını
değerlendirmemiz ne kadar hissî oluyor, ne kadar keyfî oluyor, ne kadar görece
ve bence oluyor; üzüldüm... Bakınız, Avrupa kriterleriyle ilgili bir çalışma
yaptık. Hepimiz, 07.00'de evlerimize gidebildik. Bu, bir gayretti; bu, bir
başarıydı; bu, bir çalışmaydı; Parlamento tebrik edilmeliydi; çünkü, marifet
iltifata tabidir. Eğer, siz iltifat etmezseniz, kişiden ve kurumlardan
marifetleri ve hünerleri, yararlı hünerleri elde etmeniz mümkün olmaz. Bu
Parlamentomuz, hep yerildi. Bu Parlamentomuz, hep haksız tenkit edildi. Hatta,
bu Parlamentomuz, hakaretlere maruz bırakıldı, hiç iltifat görmedi; hatta ve
belki, iltifatı beklemedi de; çünkü, biz, milletle, büyük milletle bir sözleşme
yapmıştık. Her seçim öncesi -diyelim ki, 18 Nisanda- gittik, icapta bulunduk ve
dedik ki, bize imkân verirseniz, sizin enflasyonunuzu düşüreceğiz, hayat
standardınızı yükselteceğiz, Avrupa'yla endekslenebilmenizin, onunla komşu
olabilmenizin -akraba olmanız mümkün değil, bunun idrakindeyiz, ama- yolunu
açacağız. Milletimiz bütün bunları dinledikten sonra, kabul etti ve bir akit,
mün'akid oldu. Bunun üzerine çalışmalar yaptık ve çok başarılı
çalışmalar yaptık, tüm tenkit edilmemize, hakir görülmemize, horlanmamıza
rağmen, sonra, cumartesi günü, sabah, gazetelerde manşetler gördük:
"Meclis tarih yazdı." Bunu üç ay önce söyleseydiniz, bunu altı ay
önce söyleseydiniz, bunu geçen sene yazsaydınız ne olurdu, kıyamet mi kopardı;
siz, ne kaybederdiniz, bu sözünüzden dolayı, biz, ne kazanırdık? Biz, hiçbir
şey kazanmazdık; sadece cesaretlenirdik, sadece celâllenirdik. Yine bir yazı "Meclis tarih yazdı", başka bir
manşet "Teşekkürler." Geç kalmış teşekkürün kime ne faydası var? Ben,
hep onu söylerim, geçenki konuşmamda da arz etmiştim; ne olur, biz,
insanlarımızın kadri kıymetini hayattayken bilsek. (SP, ANAP ve YTP
sıralarından alkışlar) Ölümünden sonra bileceğimize, hayattayken bilsek, ne
olurdu acaba? Evet, bekliyorum şimdi, bu manşetleri atan gazetelerden
bekliyorum- zorlama imkânım yok, tazyik edemem, gücüm de yok; ama, insan olarak
bekliyorum- bugüne kadar yerden yere vuranlar, eğer "teşekkürler"
diyorsa, eğer "tarih yazdı bu Meclis" diyorsa, bir borcu var; özür
dilemeli. (SP, MHP, ANAP ve YTP sıralarından alkışlar) "Bugüne kadar
yazdığım yazılardan dolayı özür diliyorum" demeli. Eğer özür dileme
necabetini, izzetini, nezaketini gösterebilirlerse, bu defa kendilerine teşekkür
benim boynumun borcu olur. Şimdi, buradan şuraya geliyorum değerli
milletvekilleri: Bu bir demokratikleşme çalışmasıdır. Bu Parlamento, 21 inci
Dönem, hak ve özgürlüklerin elde edilmesine açılan yol itibariyle,
demokratikleşmenin yaygınlaşmasını sağlayacak yolun açılması itibariyle,
gerçekten, eşsiz ve emsalsiz bir çalışma yapmıştır. Bunların, tenkit edilen
tarafları olur. Hiç Avrupa Birliği bizim için, bazı arkadaşların ifade ettiği
gibi, serapâ cennet değildir; ama, cehennem de yapmayalım; bu, bizim
elimizdedir. Biz, kendi varlığımızı, kendi birliğimizi, kendi dirliğimizi,
kendi millî değerlerimizi muhafaza ederek Avrupa'ya taşıyabilir, Avrupa'yla
oturup konuşabilirsek, Avrupa'nın bizden çok yararlanacağını düşüyorum, çok
istifade edeceğini düşünüyorum; insanlar arası güzelliklerin aktarımında,
onlara vereceğimiz çok güzelliklerimiz var. Elbette, Avrupa'dan yararlanmamız
da olacaktır; bu, gayet doğaldır; bu, karşılıklı alışveriştir; buna, ahz ü ita
denir. Bu Parlamento bunu becermiştir. Şimdi, şuraya geldik demokrasiyi konuşurken: Değerli
milletvekilleri, seçime gideceğiz; hayırlı olsun. Ben hep şu sıkıntımı, şu
tereddütümü, şu endişemi her vesileyle ifade ettim: Bakın, seçimlere gidiyoruz;
ne olursunuz, öyle bir seçim yapalım ki, 22 nci Dönem ve sonraki dönemler,
şüphe, şaibe, bühtan, töhmet, iftirayla malul ve onlara maruz olmamalıdır. Bunu
mutlaka temin etmeliyiz. Bizi hep tenkit edenler şu fırsatı kolluyorlardı -o
bir fırsat mıdır bilmem; ama fırsat diye aldılar- "efendim, böyle seçim
kanunlarıyla, böyle siyasî partiler kanunlarıyla, işte böyle bir Parlamento
olur, bu da size çözüm getiremez" diyorlardı. Biz, şimdi, maalesef, bu
kanunla, içeriğiyle bu kanunla, sayfa sayısıyla bu kanunla, cilt rengiyle bu
kanunla gidiyoruz ve 22 nci Dönem Parlamentosunu tenkit etmek için köşelerde bekleyenler
kıs kıs gülüyorlar; diyorlar ki, siz bununla gidin, elimize bir fırsat
verdiniz, 4 Kasımda manşetlerimizi seyredin, haber programlarımızı izleyin...
Bunu yapamadık; hiç olmazsa, ne kurtarırsak kârdır beyler, efendiler,
beyefendiler, hanımefendiler; neyi kurtarırsak, demokrasiye neyi kazandırırsak,
o kârdır. Gelin, 298 sayılı seçimlerin temel hükümleriyle ilgili yasanın, bizim
verdiğimiz teklif istikametinde düzelmesini sağlayalım. Yeni Türkiye Partili değerli arkadaşım meseleyi takdim
etti; ama, zannediyorum, bir yanlış değerlendirme oldu. Biz, burada maddeleri
görüşmüyoruz; biz, Anayasa Komisyonunun ret raporunu görüşüyoruz. Bu raporu,
Yüce Heyet ya benimseyecek ya da benimsemeyecek. BAŞKAN - Veya hiçbir şey yapmayacak. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Bazen, benimseme iyidir,
bazen de benimsememe iyidir. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Hangisini yapalım Sayın
Başkanım? YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Biz, şimdi, benimsememeyi
yapalım efendim. Benimsememeyi yapalım ve Sayın Komisyon Başkanımız da bizi
lütfen bağışlasın; yani, rapora karşı tavrımız, elbette, Komisyona karşı
tavrımız anlamına gelmez. Lütfen, bu raporu benimsemeyelim; yani, Komisyonuna
iade edelim; Komisyonda, hep birlikte oturalım, Ali Bey kardeşimizin de ifade
ettiklerini düzeltelim. Zaten bunun örneği var; geçen seçimlere giderken,
geçici 3 üncü maddeyi değiştirmişiz; yani, bu, yeni bir keşif değildir. Evet;
ben umuyorum ki, bu değerli arkadaşlarım, değerli milletvekilleri, seçimleri bu
teminata kavuşturacaklar. Bakınız, bir örneği var -Aman ha, hanımefendi Bakanımız
yanlış anlamasınlar- biz çok değerli 3 Bakanımızı değiştirdik. Niye
değiştirdik? Ayrılan Bakanlarımız da yanlış anlamasın; biz, 3 Bakanı niye
değiştirdik? Yani, Ulaştırmayı değiştirdik, İçişlerini değiştirdik, Adaleti
değiştirdik. Niye değiştiriyoruz; onlara güvensizliğimizden falan değil;
anayasa yapıcı, böyle bir teminatı, emniyeti gerekli görmüş. Bu, seçimlerin
selameti için çok gereklidir. Bir taraftan Bakanları bile değiştirirken, öbür
taraftan madde değiştirmemeyi anlamak mümkün değildir. Ben, hepinizi bir kere
daha selamlıyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, bir kere daha
selamlayayım; ne olur yani?! BAŞKAN - Estağfurullah efendim; daha çok
selamlayacaksınız evvelallah; Allah uzun ömür versin. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Tabii, tabiî, bir kere daha
selamlıyorum. Ne olursunuz... Belki, yarın, bir bütçe çalışmasından sonra
hepimiz ayrılacağız, bölgelerimize gideceğiz. Ömür vesilesiyle, seçim
vesilesiyle dönüş de olabilir, dönmeyiş de olabilir. BAŞKAN - İşçilerimizi unutmayın. YASİN HATİBOĞLU (Devamla) - Ama, şu olmamalıdır:
Kırgınlık ve kızgınlık olmamalıdır. İnsanlar birbirlerini üzebilirler; ama,
bağışlamak, insanlığın en üst mertebesidir ve ihsandır bu. Evet, bu ihsandan
birbirimizi esirgemeyelim. Hepinize başarılar diliyorum, hayırlı günler diliyorum;
Yüce Heyeti ve Değerli Divanı saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Sayın Başkanım, aynı şekilde biz de sizi
saygıyla selamlıyoruz. Efendim, ikinci söz, Trabzon Milletvekili Sayın Şeref
Malkoç'ta. Buyursunlar efendim. Süreniz 10 dakikadır. ŞEREF MALKOÇ (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; 891 sıra sayılı Anayasa Komisyonu raporu üzerinde söz almış
bulunmaktayım; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, demokratik sistemlerin en önemli
özelliği, temel şartı, seçimlerdir. Bu seçimler yapılırken, mutlaka, seçimlere
katılacak olan bütün partilerin adil ve eşit şartlarda seçimlere katılması
gerekir. Eğer, adil ve eşit şartlarda partiler seçimlere gitmiyorsa, seçimlerin
sonucunda çıkacak olan neticeler çok tartışılır; geçmişte de çok
tartışılmıştır. Seçimlerin adil ve eşit olmasının şartlarından bir tanesi de,
seçimlere gidildiğinde, seçimin yapıldığı sandık kurullarında partilerin
temsilcilerinin bulunmasıdır; orada, adil ve eşit şartlarda seçimin
yapılacağını teminat altına almasıdır ve aynı zamanda, oy kullanma şartlarında
bu gerçekleştiği gibi, oyların, netice itibariyle, sayılırken, iptali gereken
veya gerekmeyen oylarda o parti temsilcilerinin itiraz haklarının,
görüşlerinin, reylerinin bulunmasıdır. Şimdi, önümüzde bulunan Anayasa Komisyonu raporuna
göre, Mecliste, şu anda 3 tane parti var; 3 Kasımda yapılacak olan seçimlerde
-eğer yasada değişiklik yapılmazsa- sandık kurullarında temsilci
bulunduramayacaklar, ilçe seçim kurullarında temsilci bulunduramayacaklar;
yani, Türk seçmeninin iradesinin sandığa yansıması durumunda, oylar üzerinde,
oy pusulaları üzerinde herhangi bir iptal, müzakere veya münakaşa yapıldığında,
o partilere oy veren seçmenlerin irade beyanları müzakere edildiğinde, bu
partilerimiz tercihlerini kullanamayacaklar, itiraz haklarını
kullanamayacaklar; bunu sandıklarda yapamadıkları gibi, ilçe seçim kurullarında
da yapamayacaklardır. Değerli arkadaşlarım, benden önce konuşan arkadaşlar
ifade ettiler; şu anda Parlamentoda 7 tane parti var; bu partilerden 3 tanesi,
eğer bu kanun değişikliğini yapmazsak, sandık kurullarında temsilci
bulunduramayacaklar ve ilçe seçim kurullarında üye bulunduramayacaklar. Değerli kardeşlerim, Türk siyasî tarihinde ilk defa
böyle bir olay oluyor ve Anayasa Komisyonunda bu teklif görüşülürken, maalesef,
Demokratik Sol Partili üye arkadaşlarımız, Milliyetçi Hareket Partili üye
arkadaşlarımız ve Doğru Yol Partili üye arkadaşlarımızın oylarıyla
reddedilmiştir. Demokrasi tarihinde ilk defa böyle bir şey görülüyor; ancak,
ben şuna inanıyorum ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda grubu
bulunan 7 siyasî partinin de ortak oylarıyla, bu Anayasa Komisyonu raporu,
komisyona tekrar iade edilecektir. İade edilmezse ne olur? Değerli arkadaşlarım, iade edilmezse, şu anda Türkiye
Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan 3 siyasî parti, sandık kurullarında
temsilci bulunduramayacak ve ilçe seçim kurullarında üye bulunduramayacak. Bu,
şu demektir: 3 Kasım seçimlerine, şimdiden sıkıntıya yol açacak sözlerin
söylenmesi, yazıların yazılması, tenkitlerin yapılması demektir. Biraz önce
isimlerini saydığım ve Anayasa Komisyonunda buna "ret" oyu veren
partilere mensup arkadaşlarımızın Genel Kurulda olumlu oy vermeleriyle, Türk
demokrasisine ve 3 Kasım seçimlerine olumlu katkıları olacaktır; ama, eğer,
olumsuz oy verirlerse, yani Anayasa Komisyonunun raporunu benimserlerse,
Anayasa Komisyonunun raporunu tekrar Anayasa Komisyonuna iade etmezlerse,
şimdiden 3 Kasım seçimlerine gölge düştüğü ve şaibeli olduğu iddialarına destek
vermiş olacaklardır. Ben inanıyorum ki, Türkiye Büyük Millet Meclisinde
grubu bulunan hiçbir siyasî parti ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan
hiçbir arkadaşımız, diğer partilerle eşit şartlarda yarışmayalım demeyecektir;
diğer partilerle seçime girerken adil olmayan bir seçime gidelim demeyecektir
ve geçmişte, 1946 yılında ve daha sonra bazı yıllarda yapılıp tartışmalara yol
açmış olan seçimler gibi, 3 Kasım seçimlerine de, şimdiden tartışmaya yol
açacak bir zemin hazırlanmayacaktır diye temenni ediyorum. Ben, Mecliste grubu bulunan bütün siyasî partilerin,
Anayasa Komisyonu raporunu, Anayasa Komisyonuna iade edeceğini umut ediyor; bu
duygu ve düşüncelerle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (SP, ANAP, DYP ve AK
Parti sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, komisyonun, teklifin
reddine dair raporunun oylamasına geçmeden önce, ara vereceğim. 10 dakika yeter mi efendim?.. İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Eskişehir) - 10 dakika yeter... BAŞKAN - Efendim, bütün grup başkanvekillerini... (AK
Parti sıralarından "niye ara veriyorsunuz" sesleri) Benim şahsımla
ilgisi yok efendim, 7 siyasî parti grup başkanvekili... ABDULLAH GÜL (Kayseri) - Sayın Başkan, niye ara veriyorsunuz
ki? BAŞKAN - Niye verdiğimi anlayacaksınız... Allah
Allah!.. Niye itiraz ediyorsunuz?!. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan... Sayın
Başkan... BAŞKAN - Efendim, naçizane, Başkanlık odasına, 7 grup
başkanvekilini davet ediyorum; onun için de birleşime 10 dakika ara veriyorum. Kapanma Saati
: 16.01 İKİNCİ OTURUM Açılma Saati
: 16.50 BAŞKAN :
Başkanvekili Mustafa Murat SÖKMENOĞLU KÂTİP ÜYELER
: Mehmet BATUK (Kocaeli), Mustafa VURAL (Antalya) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 126 ncı Birleşimin
İkinci Oturumunu açıyorum. Görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz. VI. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam) 1. - Anavatan
Partisi Grup Başkanvekilleri Denizli Milletvekili Beyhan Aslan, Eskişehir
Milletvekili İbrahim Yaşar Dedelek ile Kırıkkale Milletvekili Nihat
Gökbulut'un; 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında KanunTeklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu
(2/1021) (S. Sayısı : 891) (Devam) BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde. Tabiî, bizim içerideki toplantımızdan bihaber olan
sayın milletvekillerine kısa bir izahatta bulanayım da, saygısızlık etmemiş
olayım. İçeride, 7 siyasî parti grup başkanvekiliyle, çalışma
sistemimize ilişkin bir toplantı yaptık; onu arz ederim. Ondan dolayı sizleri
bu kadar beklettik. Komisyonun, teklifin reddine dair raporunun oylamasını
yapacağım efendim. III. -
YOKLAMA (MHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı) NİDAİ SEVEN (Ağrı) - Yoklama istiyoruz... BAŞKAN - 20 milletvekili arkadaşımız ayağa kalktı. Yoklama değil, 184'ün aranılmasını istiyorsunuz; ne
yoklaması?! Toplantı yetersayısının aranılmasını istiyorsunuz. (SP sıralarından
alkışlar) Yoklama yapılmasını isteyen arkadaşların isimlerini
tespit ediyorum: Sayın Nidai Seven, Sayın İsmail Köse, Sayın Cemal Enginyurt,
Sayın Mustafa Gül, Sayın Hayrettin Özdemir, Sayın Aydın Gökmen, Sayın Orhan
Bıçakçıoğlu, Sayın Kürşat Eser, Sayın Bozkurt Yaşar Öztürk, Sayın Ali Gebeş,
Sayın Hasan Basri Üstünbaş, Sayın Burhan Orhan, Sayın Mehmet Arslan, Sayın
Cahit Tekelioğlu, Sayın Mükerrem Levent, Sayın Müjdat Kayayerli, Sayın Kemal
Köse, Sayın Hidayet Kılınç, Sayın Mehmet Metanet Çulhaoğlu, Sayın Cezmi Polat. 20 arkadaşımız toplantı yetersayısının aranılmasını
istemiştir. Elektronik cihazla, toplantı yetersayısının bulunup
bulunmadığını tespit edeceğim. Yoklama için 3 dakikalık süre veriyorum. Yoklama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla yoklama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı
yoktur. 17.15'e kadar ara veriyorum efendim. Kapanma Saati
: 17.02 Açılma Saati:
17.15 BAŞKAN:
Başkanvekili Mustafa Murat SÖKMENOĞLU KÂTİP ÜYELER:
Mehmet BATUK (Kocaeli), Mustafa VURAL (Antalya) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, 126 ncı Birleşimin
Üçüncü Oturumunu açıyorum. III. - Y O K L A M A BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bu oturumda da 184
sayısını arayacağım. Bu sayıyı bulamazsam Parlamentoyu tatil edeceğim; oturumu;
yani, toplantıyı kapatacağım. Yoklama için 3 dakika süre veriyorum ve yoklama
işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla yoklama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı
bulunamamıştır. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, 60 ıncı maddeye
göre yerimden bir söz rica ediyorum. BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu'na 60 ıncı maddeye göre söz
veriyorum. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, iki yoklama
arasında bir açıklamada bulundunuz; "bu kerre de toplantı yetersayısı
bulunamazsa, ben, olağanüstü toplantı şartları kalktığından dolayı tatile devam
kararı alacağım" buyurdunuz; yani, böyle bir karar çıkmış olacak
buyurdunuz, öyle yorumladınız. Halbuki, Anayasanın 93 üncü maddesinin son
fıkrası çok açık: "Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük
Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara
verme veya tatile devam edilemez." Bundan dolayı, eldeki işlerin bitimine
kadar tatil kararı verilemez. Şimdi, anlamadığım bir şey var; bizim talebimiz,
demokratikleşme veya demokrasiye destek talebiydi; yoklamalarla, çeşitli
engellemelerle bunun önüne geçilmesini anlamak mümkün değil. Bir başka önemli şey var. Şimdi, siz "olağanüstü
toplantı şartları kalktı, Meclis tatile girdi" buyuracaksınız. Peki, Plan
ve Bütçe Komisyonunu nasıl çalıştıracaksınız?.. Plan ve Bütçe Komisyonu şu anda
yukarıda çalışıyor; bu mümkün mü?.. ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI TURHAN TAYAN (Bursa) - Doğru
söylüyor. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Değerli Başkanım, bu, doğru
değildir. İşçilerin ve işverenlerin talepleri var; öyleyse, siz, bunu da
görüştürmeyeceksiniz, bu Parlamento bunu da görüşme imkânı bulamayacak. Saadet
Partisi Grubu olarak, bunun doğru olmadığını arz ve ifade ediyorum, saygı
sunuyorum. (SP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum; ancak, ara
vermede, içeride en son okuttuğumuz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili
Sayın Memduh Ekşi'nin başkanlığında toplanan Meclisin bir içtihadı var. Türkiye
Büyük Millet Meclisini aynı şekilde toplamış. Sayın Aygün de, o zaman Adalet
Partisi Grup Başkanvekili; hatırladınız, değil mi? OĞUZ AYGÜN (Ankara) - Evet Sayın Başkan. BAŞKAN - Aynen böyle bir uygulama yapılmış. Bizim çalışmalarımız müspet ilme ve evraklara
dayanıyor. Zabıtları getirttik, baktık; böyle bir karar alma imkânınız var;
çünkü, ne zaman biteceği belli değil. Yani, buyurduğunuz doğru olsa da,
namütenahi, her gün, aç-kapa yapmanın, Türkiye Büyük Millet Meclisine bir
itibar kaybı olacağı kanaatimiz olduğu için, böyle bir karar alacağız. Sayın Memduh Ekşi'yi de saygıyla yâd ediyorum;
zatıâlileriniz gibi, çok önemli ve deneyimli bir Başkanvekilimiz idi. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Estağfurullah... BAŞKAN - Sizin de, 1980 öncesi parlamenterlerinden
olduğunuz için, hatırlamanız gerekiyor. SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, ben de söz
istiyorum. BAŞKAN - Buyurun efendim. SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Sayın Başkan, Değerli Grup
Başkanvekilimiz Anayasadan bahisle ifade ettiği için söylüyorum, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin, 3 Kasım için, 449 milletvekilinin desteğiyle almış olduğu
bir seçim kararı var. Aynı zamanda, Yüksek Seçim Kurulu tarafından ilan
edilmiş, bir de seçim takvimi söz konusudur. Başkanlık olarak ifade ettiğiniz
gibi, bundan sonraki çalışmaların seyri hakkında da net bir görüntü söz konusu
değil. Elbette, Türkiye Büyük Millet Meclisini, herkesin ve hepimizin, dikkatle
ve itinayla koruması lazım. Dolayısıyla, bundan sonraki süreci doğru okumak
adına, geçmişteki uygulamalara da uygun düşen bu uygulamanın... BAŞKAN - Teamül... Teamülümüz bu. SALİH KAPUSUZ (Kayseri) - Evet, teamülün doğru olduğu kanaatini
taşıyor, teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Onun için, tutumum bu. YAKUP BUDAK (Adana) - Teamül, Anayasadan üstün müdür
yahu?! BAŞKAN - Efendim, aynı zamanda, 110 sayın milletvekili,
istediği anda, İçtüzüğün 7 nci maddesinde aranan 110 imza ve gerekçeyle beraber
Başkanlığımıza müracaat edebilir; Türkiye Büyük Millet Meclisi, her an,
olağanüstü şartlarla toplanır. Efendim, şimdi, son ifademi etmeden evvel, tarihe ışık
tutmak için, bir düzeltme yapmak istiyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk
ve son kadın Başkanvekili Sayın Nermin Neftçi, sağdır. İki gün evvel, Meclis
albümlerine istinaden, yaşamını yitirdiği ifade edilmiş; halbuki, 1987'de
muhterem eşleri vefat etmişti; orada bir karışıklık var ve tarihe ışık tutmak
için, bizim, Başkanlık olarak, albümü düzelttiğimizi kamuoyuna da ifade
ediyorum. Sayın Nermin Neftçi -ben, bugün, kendilerini aradım ve özür diledim-
köşesinde, sağ salim, Türkiye siyasetini takip ediyor; ama, fiilen siyasetten
çekilmiş vaziyette; anılarını, tecrübelerini, Türk Milletine, her zaman ifade
etmek istiyor. İlk kadın Kültür Bakanımız ve ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanvekilimiz Sayın Nermin Neftçi'ye Allah'tan uzun ömür, sıhhati afiyet
diliyorum ve kamuoyunun önünde, huzurlarınızda da özür diliyorum efendim. Sayın milletvekilleri, yapılan her iki yoklamada
toplantı yetersayısı bulunamamıştır. Bu durumda, olağanüstü çağrı önerisinde
yer alan konuların görüşülme imkânı kalmamıştır, çağrı önerisi düşmüştür. Sayın milletvekilleri, daha önce 1 Eylül 2002 tarihi
için yapılmış olan olağanüstü toplantı çağrısının konusunu oluşturan seçimlerin
yenilenmesi önergesi kabul edilmiş olduğundan, söz konusu olağanüstü toplantı
çağrısı da düşmüştür. Onun için, 1 Ekim 2002 Salı günü toplanmak üzere,
birleşimi kapatıyorum efendim. Saygılarımı sunuyorum; hayırlı akşamlar efendim. Kapanma Saati
: 17.26 |
|