DÖNEM
: 21 CİLT : 89 YASAMA YILI : 4 T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ 76 ncı Birleşim 20 . 3 . 2002 Çarşamba İ
Ç İ N D E K İ L E R I. –
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. – GELEN KÂĞITLAR III. – YOKLAMALAR IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GündemdIşI Konuşmalar 1.– Ardahan Milletvekili Saffet Kaya'nın,
Ardahan İlinin sosyal, ekonomik ve tarımsal sorunları ile alınması gereken
tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması 2.– Giresun Milletvekili Hasan Akgün'ün,
Karadeniz'in çevre kirliliği ile çöp sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması
ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in cevabı 3.– Edirne Milletvekili Evren Bulut'un,
tarım sigortası, prim sistemi ve tarımsal sulamalara ilişkin gündemdışı
konuşması B) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI
Önergelerİ 1.– Konya Milletvekili Özkan Öksüz ve 23
arkadaşının, Beyşehir Gölündeki kirlenme ve su azalmasının nedenlerinin
araştırılarak, gölün ekolojik dengesinin yeniden kurulabilmesi için alınması
gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/265) 2.– İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş ve
38 arkadaşının, İstanbul İlinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken
tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/266) 3.– Sakarya Milletvekili Nezir Aydın ve 22
arkadaşının, Marmara depremi sonrasında sağlanan malî kaynakların denetimi ve
depremin yol açtığı sosyal sorunların giderilmesi için alınması gereken
tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/267) V.– SORULAR
VE CEVAPLARI A) Sözlü Sorular ve CevaplarI 1.– Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
personel atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/987) 2.– Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
personel atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/989) 3.– Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
personel atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru
önergesi (6/990) 4.– Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
personel atamalarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/991) 5.– Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/996) 6.– Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
personel atamalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/1000) 7.– Manisa Milletvekili Mehmet Necati
Çetinkaya'nın, yolsuzluklara karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1024) 8.– Diyarbakır Milletvekili Nurettin
Atik'in, ticari sır kavramına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1031) 9.– Ağrı Milletvekili Musa Konyar'ın,
batık banka sahibi bir şahsın mali durumuna ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1034) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı 10.– Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün,
bakanlıklarda görev yapan danışman ve müşavirlere ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/1400) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı 11.– Şanlıurfa Milletvekili Yahya
Akman'ın, Şanlıurfa'daki cami, imam ve müezzin sayısına ve özlük haklarının
iyileştirilmesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru
önergesi (6/1616) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı 12.– Bursa Milletvekili Ahmet
Sünnetçioğlu'nun, Bursa İli ve ilçelerindeki imam ihtiyacına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) sözlü soru önergesi
(6/1673) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı 13.– Bursa Milletvekili Ahmet
Sünnetçioğlu'nun, sağlık memuru yetiştirme programı ile ilgili çalışmalara
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1037) 14.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, özelleştirme kapsamındaki kurumlarda yapılan tayinlere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1042) 15.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sağlık ünitesi projelerine ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1043) 16.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'daki cami, imam ve müezzin sayısına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/1046) 17.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1047) 18.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1048) 19.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1049) 20.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Orman Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1051) ve Orman Bakanı İ. Nami Çağan'ın cevabı 21.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1052) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı 22.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Habur Sınır kapısına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1053) ve Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler'in cevabı 23.– Tunceli Milletvekili Kamer
Genç'in, Başbakanlık Yüksek Denetleme
Kurulu üyeliğine atanan bürokrat hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/1109) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı 24.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1056) 25.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sanayi sitelerine yönelik çalışmalara
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1057) 26.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'ın öğretmen sorununa ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1058) 27.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'ın eğitim sorunlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1059) 28.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1060) 29.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1061) 30.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da hayvancılığın geliştirilmesine yönelik projelere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1062) 31.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da tarımın geliştirilmesine yönelik projelere ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1063) 32.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman ve çevresinde bulunan tarihî eserlere ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1064) 33.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1065) 34.– Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun,
Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1066) 35.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Mahallî İdareler Reformu Yasa Tasarısına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1067) 36.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da boşaltılan köy olup olmadığına ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1068) 37.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'a bağlı köylerde yürütülen bazı projelere ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1069)
38.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1070) 39.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Turizm Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1071) 40.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Atatürk Barajının korunmasına yönelik projelere ilişkin Çevre
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1072) 41.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1073) ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün cevabı 42.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, 2000-2001 malî yılı bütçelerinden Adıyaman'daki bazı projeler için
ayrılan ödeneklere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru
önergesi (6/1076) 43.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1077) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı B)YazIlI Sorular ve CevaplarI 1.– Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,
Türkiye ve Arjantin'in ekonomik göstergelerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Recep Önal'ın cevabı (7/5504) 2.– Tokat Milletvekili M. Ergün
Dağcıoğlu'nun, temel ekonomik göstergelere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Recep Önal'ın cevabı (7/5545) 3.– Diyarbakır Milletvekili Sebgatullah
Seydaoğlu'nun, Diyarbakır'ın ekonomik sorunlarına ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Recep Önal'ın cevabı (7/5572) 4.– Konya Milletvekili Hüseyin Arı'nın,
Konya İli Ereğli İlçesindeki emniyet personeli ihtiyacına ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı (7/5855) 5.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Türkiye ve Güney Kıbrıs Rum Kesiminin AB üye adaylığıyla ilgili
iddialara ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5896) 6.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
Ayasofya Müzesinin Hıristiyanların ibadetine açılması için bir kampanya
başlatıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı
(7/5902) 7.– Aksaray Milletvekili Sadi
Somuncuoğlu’nun, bazı AB üyesi ülkelerin terör örgütlerine karşı yaklaşımlarına
ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5925) 8.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
basında çıkan tehdit edildiği hakkındaki açıklamasına ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Şuayip Üşenmez'in cevabı (7/5993) 9.– Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek'in,
Protestan mezhebi ve Bahailik faaliyetlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı (7/6009) 10.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
TBMM KİT Komisyonunca incelenen Emlakbank dosyasının kaybolduğu iddiasına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (7/6022) 11.– Balıkesir Milletvekili İsmail
Özgün'ün, TRT'ye alınan personele ve 2002 bütçesinden ayrılan paya ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/6082) 12.– Kırıkkale Milletvekili Kemal
Albayrak'ın; Kırıkkale-Delice İlçesine bağlı bazı
köylerin içme suyu sorununa, Kırıkkale-Delice İlçesine bağlı bazı
köylerin kanalizasyon sorununa, Kırıkkale-Delice İlçesi Dağobası Köyü ile
İmirli Köyü Deresinin köprü ihtiyacına, Kırıkkale-Delice İlçesine bağlı bazı
köylerin kanalizasyon, yol bakımı ve onarım ihtiyacına, Kırıkkale-Delice İlçesine bağlı bazı
köylerin yol bakım ve onarım ihtiyacına, İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Mustafa
Yılmaz'ın cevabı (7/6085, 6086, 6087, 6088, 6092) 13.– Bursa Milletvekili Orhan Şen'in,
TRT-2 Kanalında yayınlanan bir filme ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz
Karakoyunlu'nun cevabı (7/6097) 14.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
AB Komisyonu Temsilcisinin basına yansıyan elektronik postalarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı A. Mesut Yılmaz'ın
cevabı (7/6133) 15.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
Basın Kanununu değerlendirmek üzere TRT Genel Müdürlüğü binasında yapılan
toplantıya ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı
(7/6134) 16.– Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
personel atamalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın cevabı
(7/6283) VI.– KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER 1.– İzmir Milletvekili Rifat
Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın; Amasya Milletvekili
Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un; Şırnak Milletvekili
Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali Ilıksoy, Konya
Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in; İstanbul
Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan
Gemici'nin ve İzmir Milletvekili Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu
Raporu (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S.
Sayısı : 527) 2.– Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri
Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/744) (S.
Sayısı : 786) 3.– İstihdamın Teşviki Amacıyla Ücret Dışı
Yüklerden Bazılarının Ödenmesinin Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları
(1/950) (S. Sayısı : 826) I. – GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat l5.00'te açılarak
iki oturum yaptı. İstanbul Milletvekili Mustafa Murat
Sökmenoğlu, İstanbul'da meydana gelebilecek depremin yaratacağı sorunlar ve
alınması gereken önlemlere, Manisa Milletvekili Bülent Arınç,
Tarişbank’ın önemi ve ekonomiye yeniden kazandırılmasına, İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar. Ankara Milletvekili Şevket Bülend Yahnici
, Çanakkale Deniz Zaferinin 87 nci yıldönümüne ilişkin gündemdışı bir konuşma
yaptı; TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova da, Çanakkale Şavaşının sıradan bir
savaş olmadığına, Türk Milletinin bağımsızlığına son vermek isteyen düşman
güçlerine karşı verilmiş bir savaş olduğuna, bu zaferin, Mustafa Kemal
Atatürk'ün askerî dehasının ve Türk Milletinin vatan sevgisinin zaferi
olduğuna; vatan, millet ve bayrak için bu savaşta 250 000 şehit verildiğine, bu
olayın, gelecek nesillere örnek tarihî bir olay olarak aksedeceğine ilişkin
görüşlerini açıkladı. 4746 Sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlak
Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 6
ncı maddesinin (B) fıkrasının (b) bendinin bir daha görüşülmek üzere geri
gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Genel Kurulun bilgisine
sunuldu. İstanbul Milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk
ve 28 arkadaşının, depremden zarar gören ve onarılmayı bekleyen kamu binaları
ve kültür varlıkları (10/263), Konya Milletvekili Lütfi Yalman ve 19 arkadaşının,
Konya Ovaları Sulama Projesi (KOP) (10/264), Konusunda birer Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin
gündemde yerlerini alacakları ve Meclis araştırması açılıp açılmaması
konusundaki öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı. TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin, altı
parlamenterden oluşan bir heyetle, Tunus Meclis Başkanı Fouad Mbazaa'nın vaki
davetine icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi kabul edildi. Saadet Partisi Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel
Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, ekonomide IMF'ye
bağlı olarak aldığı yanlış kararlar sonucu ülke ekonomisinin kötüye gidişine ve
toplumsal huzursuzluğa yol açtığı iddiasıyla Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında
gensoru açılmasına ilişkin önergesinin (11/26) gündeme alınmasının kabul
edilmediği açıklandı. Gündemin "Sözlü Sorular"
kısmının: 1 inci
sırasında bulunan (6/980), 2 nci
" " (6/981) Esas numaralı sözlü soruların, üç birleşim
içerisinde cevaplandırılmadığından, yazılı soruya çevrilerek gündemden
çıkarıldıkları açıklandı. 3 üncü sırasında bulunan (6/987) 4 üncü
" " (6/989) 5 inci
" " (6/990) 6 ncı " " (6/991) 8 inci " " (6/996) 10 uncu
" " (6/1000) 11 inci
" " (6/1024) 15 inci
" " (6/1031) 16 ncı
" " (6/1034) 17 nci
" " (6/1037) 19 uncu
" " (6/1042) 20 nci
" " (6/1043) Esas numaralı sözlü sorular, ilgili
bakanlar Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından ertelendi. 7 nci sırasında bulunan (6/994) 18 inci " " (6/1041) 21 inci " " (6/1044) Esas numaralı sözlü sorulara, Devlet
Bakanı Mehmet Keçeciler, 9 uncu sırasında bulunan (6/998) esas
numaralı sözlü soruya Orman Bakanı İ. Nami Çağan, 12 nci sırasında bulunan (6/1025) 13 üncü
" " (6/1026) 14 üncü
" " (6/1028) Esas numaralı sözlü sorulara Devlet Bakanı
Recep Önal, Cevap verdiler. 20 Mart 2002 Çarşamba günü saat 15.00'te
toplanmak üzere, birleşime 19.00'da son verildi.
No. : 105 II.– GELEN
KÂĞITLAR 20.3.2002
ÇARŞAMBA Tasarı 1.– Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan
Cumhuriyeti Arasında Doğal Afetlere Karşı Türk-Yunan Ortak Görev Gücü
Kurulmasına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı (1/962) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) Teklifler 1.– Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun; 1475 sayılı İş Kanununun 61. Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi
Hakkında Kanun Teklifi (2/914) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi
: 14.3.2002) 2.– Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun; İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/915) (Anayasa Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi :
14.3.2002) 3.– Bursa Milletvekili Ali Arabacı ve 33
Arkadaşının; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi (2/916) (Anayasa Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) Raporlar 1.– Olağanüstü Hal Bölge Valiliği İhdası
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Tasarısı ve Millî Savunma, İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları
(1/847) (S. Sayısı : 835) (Dağıtma tarihi : 20.3.2002) (GÜNDEME) 2.– Erzurum Milletvekili Mücahit
Himoğlu'nun, Türk Bayrağı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi
(2/411) (S. Sayısı : 836) (Dağıtma tarihi : 20.3.2002) (GÜNDEME) 3.– Kütahya Milletvekili Seydi Karakuş'un,
Balıköy Adıyla Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci
Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınmasına İlişkin Önergesi (2/756) (S. Sayısı
: 837) (Dağıtma tarihi : 20.3.2002) (GÜNDEME) Sözlü Soru
Önergeleri 1.– Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri
Yıldırım'ın, 1999-2001 yılları arası Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik
Fonundan yapılan yardımlara ilişkin Devlet Bakanından (Hasan Gemici) sözlü soru
önergesi (6/1749) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 2.– Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri
Yıldırım'ın, vergi oranlarının düşürülüp düşürülmeyeceğine ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1750) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.3.2002) 3.– Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri
Yıldırım'ın, kamu çalışanlarının tümünü kapsayacak bir ücret artışı yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1751) (Başkanlığa
geliş tarihi : 19.3.2002) Yazılı Soru
Önergeleri 1.– Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın,
kamu görevlilerinin özlük haklarını düzenleyen Bakanlar Kurulu Kararına ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6533) (Başkanlığa geliş tarihi :
18.3.2002) 2.– Bursa Milletvekili Oğuz Tezmen'in,
SSK'nın röntgen cihazı ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6534) (Başkanlığa geliş tarihi :
18.3.2002) 3.– İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in,
kamuda çalışan mühendis ve mimarların sayılarına ve maaşlarına ilişkin Devlet
Bakanından (Recep Önal) yazılı soru önergesi (7/6535) (Başkanlığa geliş tarihi
: 18.3.2002) 4.– Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın,
basın kuruluşlarının promosyon yasağının kaldırılarak Devlet vergi geliri
kaybına uğratılacağı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6536) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.3.2002) 5.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Altınyayla Hükümet Konağı projesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6537) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 6.– Ankara Milletvekili Saffet Arıkan
Bedük'ün, acil müdahale botu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından (Ramazan
Mirzaoğlu) yazılı soru önergesi (7/6538) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 7.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Aksaray Stol Havaalanı projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6539) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 8.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Aksaray'da yapımı devam eden Büyükbölcek Sanayi kavşağı üst geçidi
inşaatının ihalesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6540) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 9.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, müfredatta yasaklanan ve önerilen kelimelere ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6541) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 10.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, azınlıkların çocuklarının dini eğitimlerine ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6542) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 11.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Aksaray Organize Sanayi Bölgesi İnşaatı ihalesine ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/6543) (Başkanlığa geliş tarihi :
19.3.2002) 12.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, kapalı okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6544) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 13.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, kaymakam adaylarının eğitim programıyla ilgili basında çıkan
haberlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6545) (Başkanlığa
geliş tarihi : 19.3.2002) 14.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, kapatılan vakıflara ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven) yazılı
soru önergesi (7/6546) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 15.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Divriği Höbek Jandarma Karakol binası ve tesisleri projesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6547) (Başkanlığa geliş
tarihi : 19.3.2002) 16.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Trabzon-Araklı Devlet Hastanesi projesine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6548) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 17.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Ulaş Hükümet Konağı projesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6549) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 18.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Merkez Kurtlapa Jandarma Karakol binası ve tesisleri projesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6550) (Başkanlığa geliş
tarihi : 19.3.2002) 19.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Kangal Devlet Hastanesi projesine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6551) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 20.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-İmranlı Devlet Hastanesi projesine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6552) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 21.-Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, İl Tarım Sitesi (Sivas-Merkez) projesine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6553) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 22.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Doğanşar Hükümet Konağı projesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6554) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 23.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Akıncılar Hükümet Konağı projesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6555) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 24.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Koyulhisar Ortakent Güzelyurt Sağlık Evi projesine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6556) (Başkanlığa geliş tarihi :
19.3.2002) 25.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Gölköy Çataklı Sağlık Evi projesine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6557) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 26.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Ulaş Yenikarahisar Sağlık Ocağı projesine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6558) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 27.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Çayyurt Sağlık Ocağı projesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6559) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 28.– Sivas Milletvekili Abdüllatif
Şener'in, Sivas-Gölova Hükümet Konağı projesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6560) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 29.– Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa'nın, M
60 tanklarının modernizasyon ihalesinin İsrail'e verilmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6561) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 30.– Osmaniye Milletvekili Şükrü Ünal'ın,
bazı okul kütüphanelerindeki dini kitapların imha edildiği iddiasına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6562) (Başkanlığa geliş tarihi
: 19.3.2002) 31.– Gaziantep Milletvekili Nurettin
Aktaş'ın, yasal prosedüre uygun olarak nakledilen derilere el konulduğu
iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6563) (Başkanlığa geliş
tarihi : 19.3.2002) 32.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, bir futbol müsabakasında İstiklal Marşı okunurken polisin bazı
seyircilere müdahale ettiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6564) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 33.– Van Milletvekili Maliki Ejder
Arvas'ın, Türk Telekom Van İl Müdürlüğündeki norm kadro uygulamasına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6565) (Başkanlığa geliş tarihi :
19.3.2002) 34.– Van Milletvekili Maliki Ejder
Arvas'ın, Van Kundura Fabrikasının özelleştirilmesine ilişkin Devlet Bakanından
(Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/6566) (Başkanlığa geliş tarihi :
19.3.2002) 35.– Kayseri Milletvekili Salih
Kapusuz'un, 2001-2004 yılları arasındaki iç ve dış borç ve faizi ödeme planına
ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6567)
(Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 36.– Gaziantep Milletvekili Nurettin
Aktaş'ın, M 60 tanklarının modernizasyonu ihalesinin İsrail'e verilmesi ile
ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6568) (Başkanlığa
geliş tarihi : 19.3.2002) 37.– Kırıkkale Milletvekili Kemal
Albayrak'ın, fen lisesi öğrencilerinin üniversite sınavlarında esas alınan orta
öğretim başarı puanlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6569) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 38.– Diyarbakır Milletvekili Osman
Aslan'ın, Et ve Balık Ürünleri A.Ş.'nin özelleştirilmesine, GAP'ın
tamamlanmasına ve "ihtisas sanayi bölgelerine" ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6570) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 39.– Bolu Milletvekili İsmail Alptekin'in,
Sakarya'nın Pamukova İlçesindeki Hakan Uzan İlköğretim Okulunun Sakarya
Üniversitesi Rektörlüğüne devrine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6571) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 40.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
sosyal ve ekonomik sorunlara karşı alınan tedbirlere ve kamudaki ücret
dengesizliğinin düzeltilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6572) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 41.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
Karaman'da Merkez Bankası şubesi açılıp açılmayacağına ilişkin Devlet
Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6573) (Başkanlığa geliş
tarihi : 19.3.2002) 42.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
DÖSİM'in malî kaynaklarına ve ihaleleri ile ilgili bazı iddialara ilişkin
Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/6574) (Başkanlığa geliş tarihi :
19.3.2002) 43.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
akaryakıttaki fiyat artışlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6575) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 44.– İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in,
2425 sayılı Kanuna ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru
önergesi (7/6576) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 45.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
kamu çalışanları arasındaki ücret dengesizliğinin düzeltilmesi çalışmalarına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6577) (Başkanlığa geliş
tarihi : 19.3.2002) Meclis
Araştırması Önergeleri 1.– Konya Milletvekili Özkan Öksüz ve 23
Arkadaşının, Beyşehir Gölü'ndeki kirlenme ve su azalmasının nedenlerinin
araştırılarak, gölün ekolojik dengesinin yeniden kurulabilmesi için alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/265) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 2.– İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş ve
38 Arkadaşının, İstanbul İlinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/266)
(Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) 3.– Sakarya Milletvekili Nezir Aydın ve 20
Arkadaşının, Marmara depremi sonrasında sağlanan mali kaynakların denetimi ve
depremin yol açtığı sosyal sorunların giderilmesi için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/267)
(Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002) Süresi
İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri 1.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, haklarında soruşturma izni istenen kamu görevlilerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5117) 2.– Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın,
TMSF'ye devredilen bankaların yurtdışı iştiraklerine ve Gümrük vergisi
tahsilatının özel bankalarca da yapılmasına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal
Derviş) yazılı soru önergesi (7/5341) 3.– Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,
Kartal Cezaevindeki bir mahkûmun ihmalden öldüğü iddialarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5441) 4.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı hakkında basında yer alan iddialara ilişkin
Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/5447) 5.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
IMF yardımlarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi
(7/5449) 6.– Sakarya Milletvekili Osman Fevzi
Zihnioğlu'nun, bazı Bakanlar Kurulu kararlarının Sakarya İlindeki uygulama
sonuçlarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi
(7/5453) 7.– İstanbul Milletvekili Celâl Adan'ın,
kredi kartı borçlularına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru
önergesi (7/5464) 8.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, IMF ve Dünya Bankasından alınan borçlara ve bankalarla ilgili son
açıklamasına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi
(7/5540) 9.– Tokat Milletvekili M. Ergün
Dağcıoğlu'nun, TMSF na devredilen bankalara kaynak aktarımına ilişkin Devlet
Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/5546) 10.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
bankalara sağlanacak kaynaklarla ilgili açıklamasına ilişkin Devlet Bakanından
(Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/5569) 11.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
personel atamalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5841) 12.– Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, HADEP Silopi ilçe başkanı ve bir ilçe yönetim kurulu üyesinin
kaybolduğu iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5856) 13.– Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, infaz hâkimliklerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5858) 14.– Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5859) 15.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
Yapı Denetim Belgesi başvurusunda arandığı iddia edilen kılık kıyafet
şartlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5871) 16.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
Bursa SSK Hastanesinin tadilatıyla ilgili iddialara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5872) 17.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
gençliği tehdit eden kötü alışkanlıklara ve akımlara ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5878) 18.– Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın,
taciz olaylarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5882) 19.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, ülkemizde bulunan kiliselere ve görevlilerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/5884) 20.– Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan'ın, Kahramanmaraş'daki
bazı yolların karayolu ağından çıkarıldığı iddiasına ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5885) 21.– Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın, satanizmle mücadeleye yönelik çalışmalar yapılıp yapılmadığına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5886) 22.– Bursa Milletvekili Ertuğrul
Yalçınbayır'ın, yatırım projelerinde kullanılan dış kredilere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5892) 23.– Bursa Milletvekili Ertuğrul
Yalçınbayır'ın, önemli projelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5894) 24.– Kayseri Milletvekili Salih
Kapusuz'un, GSM ihalelerinin ödemelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5897) 25.– Kayseri Milletvekili Salih
Kapusuz'un, Hazine arazilerinin satışıyla ilgili ihale açılıp açılmadığına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5900) 26.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
Trabzon'daki bazı yol projelerinin istimlak bedelleriyle ilgili iddialara
ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5905) 27.– İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in,
kamudaki araç sayısına ve giderlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5909) 28.– İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in,
sosyal tesislere ve lojmanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/5911) 29.– Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın,
götürü bedelli sabit konut inşaatlarına ödenen fiyat farklarına ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5914) 30.– Aksaray Milletvekili Ramazan
Toprak'ın, Tuz Gölü havzası içinde kalan arazilerin sahiplerinin sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5930) 31.– Adıyaman Milletvekili Mahmut
Göksu'nun, öğrenci intiharlarının nedenlerine ve alınması gereken tedbirlere
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5933) 32.– Adıyaman Milletvekili Mehmet
Özyol'un, Türkiye'nin Irak ile ticaretine ABD'nin müdahalesinin bulunduğu
iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5934) 33.– İstanbul Milletvekili Mustafa Baş'ın,
Darüşşafaka Lisesi binasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5936) 34.– Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, "Her İle Bir Havaalanı" projesi kapsamında yapılan
havaalanlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5943) 35.– Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın, 2002 yılında Erzincan İline yapılacak olan yatırımlara ve
ödeneklerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5954) 36.– Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın, 2002 yılında Erzincan İline yapılacak olan yatırımlara ve
ödeneklerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin
Özkan) yazılı soru önergesi (7/5969) 37.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
Bolu Tüneli ve Gümüşova-Gerede otoyol projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5973) 38.– Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın,
İstanbul'daki viyadüklerin takviyesine yönelik bir çalışma yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5976) 39.– İstanbul Milletvekili Emre
Kocaoğlu'nun, boğaz köprüleri, bağlantı ve çevre yolları üzerindeki
viyadüklerin depreme dayanıklılığına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5978) 40.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
kapatılan havaalanlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5979) 41.– Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
Bolu Tüneli inşaatına ve deprem hasarının sigorta bedeli ile ilgili iddialara
ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5983) 42.– Afyon Milletvekili İsmet Attila'nın,
bazı kamu bankalarının yönetim, denetim ve tasfiye kurulları üyeleri hakkındaki
soruşturmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5987) 43.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
AB Komisyonu Başkanına bildirildiği iddia edilen yeni terörist örgütlere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5988) 44.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı hakkındaki bazı iddialara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi
(7/5989) 45.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
Cumhurbaşkanının cezalarını kaldırdığı mahkûmlara ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5994) 46.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
tutuklu olarak yargılanan Dinç Bilgin ile Cavit Çağlar'ın hastane tedavilerine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5995) 47.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
THY'nın 1982 yılında yaptığı uçak alım ve kiralama ihalesi ile ilgili iddialara
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5997) 48.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
kapatılan havaalanlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5999) 49.– Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
Filistin Devlet Başkanının Türkiye'den yardım talebine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6000) 50.– Ankara Milletvekili Saffet Arıkan
Bedük'ün, şeker pancarı alımında uygulanan prim sistemine ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/6003) 51.– Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek'in,
Fener Rum Ortodoks Patriğinin kültür anlaşmaları imzaladığı iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6008) BİRİNCİ
OTURUM Açılma
Saati : 15.00 20 Mart
2002 Çarşamba BAŞKAN :
Başkanvekili Yüksel YALOVA KÂTİP
ÜYELER : Lütfi YALMAN (Konya), Melda BAYER (Ankara) ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın
Başkan, yoklama talebimiz var. BAŞKAN - Bir dakika!.. Toplantıyı açmadım
henüz... Türkiye Büyük Millet Meclisinin 76 ncı
Birleşimini açıyorum. Eğer, üstünüze alınmazsanız, tüm
arkadaşlarımdan bir ricam var: Bundan sonra, yoklama talebi ve benzeri
taleplerde, lütfen, Parlamento geleneklerine uygun bir talep yöneltimi olsun.
İstirham ediyorum... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Sayın Başkan, dün, bendenize İstanbul'da muhtemel bir deprem konusunda söz
vermenizle ilgili Profesör Işıkara'nın size de teşekkürleri var. Bir de Meclis
Başkanının... BAŞKAN - Sayın Başkan, bir yoklama
yapalım; daha sonra talebinizi alacağım... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) - Bir
şey arz edeceğim efendim. BAŞKAN - Talebinizi alacağım daha sonra... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Profesör Işıkara, Meclis Başkanımız Sayın Ömer İzgi'ye müracaatla, Türkiye
Büyük Millet Meclisinde tüm milletvekillerine, hükümete yaptığı gibi bir
brifing vermeye hazır olduğunu ifade etti. Sayın Ömer İzgi Başkanımız da bu konuda
birtakım hassasiyetlerini bildirecek efendim. Arz ederim. BAŞKAN - Efendim, ben, arz etmeyin
demedim. Bir şey söyledim; yoklamayı yapalım, daha çok arkadaşımız da bu
talebinizi duyabilsin istedim. MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Sayın Başkan, idare ederken başka görüyor insan, başka bir gözlükle; burada,
milletvekili gözlüğüyle bakmak daha başka oluyor! Özür diliyorum. III. –
YOKLAMA BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama
yapacağız. Yoklama için 5 dakika süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin, oy düğmelerine
basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik
sisteme giremeyen milletvekillerinin, salonda hazır bulunan teknik personelden
yardım istemelerini; buna rağmen sisteme giremeyen olursa, yoklama pusulalarını
teknik personel aracılığıyla 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum. Yoklama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla yoklama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı
yetersayısı az bir eksikle bulunamamıştır. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - 15 dakika ara
verin Sayın Başkan... ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Kaç
dakika isterseniz Sayın Başkan?.. BAŞKAN - 15.25'te toplanmak üzere,
birleşime ara veriyorum. Kapanma
Saati : 15.11 İKİNCİ
OTURUM Açılma
Saati : 15.25 BAŞKAN :
Başkanvekili Yüksel YALOVA KÂTİP
ÜYELER : Lütfi YALMAN (Konya), Melda BAYER (Ankara) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
76 ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum. III. –
YOKLAMA BAŞKAN - Bundan evvelki oturumda yapılan
yoklamada çoğunluk sağlanamamıştı. Şimdi, yoklamayı tekrarlıyorum. Yoklama için 3 dakika süre vereceğim. (Elektronik cihazla yoklama yapıldı) BAŞKAN - Toplantı yetersayısı vardır;
görüşmelere başlıyoruz. Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma
gündemdışı söz vereceğim. Sayın milletvekilleri, gündemdışı söz
vereceğim; ama, bu hareketlilik içerisinde gündemi yürütebilmemiz mümkün değil.
Sayın milletvekillerinden, lütfen, yerlerine oturmalarını istirham ediyorum. Değerli arkadaşlarım, gündemdışı ilk sözü
vereceğim; ama, bir kez daha istirham ediyorum; ayakta olan sayın
milletvekillerimiz, eğer mutlaka konuşma ihtiyacı içindelerse, lütfen kulise
buyursunlar; çalışmalarımızı rahatça yürütmek istiyorum... Gündemdışı ilk söz, Ardahan'daki
çiftçilerimizin sorunları hakkında söz isteyen, Ardahan Milletvekili Saffet
Kaya'ya aittir. Buyurun Sayın Kaya. (DYP sıralarından
alkışlar) Süreniz 5 dakika. IV. –
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GündemdIşI Konuşmalar 1.– Ardahan
Milletvekili Saffet Kaya'nın, Ardahan İlinin sosyal, ekonomik ve tarımsal
sorunları ile alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması SAFFET KAYA (Ardahan) - Sayın Başkan,
gündemdışı söz hakkını lütfettiğiniz için size teşekkür ediyorum. Ardahan İlimizin, serhat Ardahanımızın
sorunlarıyla ilgili söz almış bulunmaktayım; Yüce Parlamentoyu saygıyla
selamlıyorum. Bölgemin sorunlarıyla ilgili, doğunun
sorunlarıyla ilgili, Yüce Parlamentodan, çok değerli milletvekili
arkadaşlarımıza, iktidarına muhalefetine, buradan sorunlarımızı dile getiren
ifadelerim oldu; fakat, ne yazıktır ki, görünen o ki, İbni Sina'nın, hiç
kimsenin görmek istemeyecek kadar kör olamayacağını ifade eden bir sözünü,
özellikle Anasol-M hükümetine atıfta bulunarak söylemek istiyorum; ki, benim
Doğum, benim Ardahanım, Karsım, Iğdırım, Erzurumum, maalesef, kaderiyle baş
başa bırakılmıştır. Bölge insanı göç halindedir, bölge işsizlikle
boğuşmaktadır; bölgede hayvancılık perişan durumdadır ve hayvancılıkla iştigal
eden köylümüz âdeta icra kapılarındadır, âdeta yokluğun pençesindedir, âdeta her
geçen gün iki lokma ekmeğe muhtaç hale düşürülmüştür. Bu, maalesef, çok
basiretsiz bir politikanın sonucudur. Bundan dolayı da, Anasol-M hükümetinin,
çiftçimiz üzerindeki, köylümüz üzerindeki bu politikalarını, buradan, özellikle
tekrar tenkit etmek istiyorum. Sayın Bakan çiftçilerimizle ilgili bir
açıklama yapıyor ve bu açıklamada ifadesi aynen şöyle: "Çiftçilerimize
müjde veriyoruz; çiftçilerimizin borçları affedildi." Bu müjdeyi tüm
kanallardan çiftçilerimize duyurmaya çalışan Sayın Bakanımız, umardım ki,
burada olsun. Çiftçimiz perişan, çiftçimizin aldığı 500
000 000 liralık kredi, bugün, kredi faizleriyle birlikte 5 milyar liraya kadar
çıkmış. Çiftçi, hayvanını üç yıl önceki fiyatlarla satamaz halde. Üç yıl önce
500 000 000 liraya satacağı hayvanını, bugün 300 000 000 liraya satamaz halde
ve bugün gübre fiyatları 36 000 000 lira, benzin bugün 1 200 000 lira ve
çiftçimizin girdi maliyeti yüzde 300 artmışken, satacağı ürününü, hayvanını
veya diğer mamullerini, maalesef, iki yıl, üç yıl önceki fiyattan satamaz
halde. 500 000 000 lira olarak aldığı krediyi 5 milyar lira olarak ödemek
durumunda. Burada, eğer hükümet olarak gerçekten
samimî iseniz, çok değerli milletvekillerimiz olarak, özellikle de MHP, DSP,
ANAP milletvekillerine seslenmek istiyorum, gelin, bir kanun teklifiyle, çiftçimizin
faiz borçlarını erteleyelim ve çiftçimizi gerçekten rahata kavuşturalım.
Çiftçimiz çok ciddî bir şekilde perişandır. Ben, burada, iktidar milletvekillerine,
allahaşkına sesleniyorum; gerçekten, bu hükümetin, bu anlayışından, bu
tavrından memnun musunuz? Memnun olmanız kesinlikle mümkün değil. ADNAN FATİN ÖZDEMİR (Adana) - 1991'den
1995'e kadar siz neredeydiniz?! SAFFET KAYA (Devamla) - Tabiî, halktan
korktuğunuz çok açık. Oradan laf atmak falan doğru çözüm değil. Eğer
cesaretiniz varsa, çıkarsınız, bunları halka söylersiniz. (DYP, AK Parti ve SP
sıralarından alkışlar) Benim çiftçimi perişan eden anlayışınızı
buradan bir kez daha kınıyorum ve iktidar milletvekilleri olarak buna destek
vermediğiniz için de, sizlerin vicdanına sesleniyorum: Çiftçi perişandır,
çiftçi icralıktır, çiftçi gerçekten mağdurdur, cumhuriyet tarihinin en
sıkıntılı dönemiyle karşı karşıyadır; halen daha, burada çiftçimizin
sorunlarını anlatırken laf atmaya kalkıyorsunuz. Bu, doğru değil arkadaşlar. Bu, sadece Ardahan'ın da meselesi değil;
bu, Türkiye'deki çiftçimizin meselesidir. Örnek olarak söylüyorum; Hanak
İlçemizde, ziraî kredilere borçlu olan 4 200 vatandaşımız var, ancak 100 kişi
bundan yararlanabiliyor. Tosun paraları
ödenmedi, hektar paraları ödenmedi. Bunları da Dünya Bankası verdiği halde,
daha vatandaşın eline geçmedi. MURAT AKIN (Aksaray) - Pancar paraları
ödenmedi. SAFFET KAYA (Devamla) - Bu hükümetin
yaptığı doğru olan hiçbir şey yok kesinlikle. Çiftçimizin ahı sizlerin
vebalidir; kesinlikle iki eli sizlerin yakasında olacaktır. O bakımdan,
çiftçimizi perişan eden sizleri bir kez daha uyarıyorum ve Doğru Yol Partisi
olarak, buradan, Yüce Parlamentodan tekrar
sesleniyoruz: Yarın iktidara geleceğiz, çiftçi size ders verecek,
iktidara geleceğiz ve kesinlikle sizin borçlarınızı biz affedeceğiz. (DYP
sıralarından alkışlar) Çiftçinin borcunu biz affedeceğiz ve o çiftçinin borcunu
affetmek bize nasip olacak. Doğudaki esnafımızla ilgili verdiğim bir
kanun teklifi var. Diyorum ki: Gelin, esnafımızın vergi borçlarını affedelim,
bir yıl ödemesinler. Kanun teklifim burada. İktidara da sesleniyorum: Doğuda
vergisini ödeyemeyen esnafımız var; gelin, eğer, bu vatandaşı, esnafı
düşünüyorsanız, çiftçiyi düşünüyorsanız, faizlerini erteleyelim, bir yıl vergi
almayalım. RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Hepsini
affedeceğiz. NECMİ HOŞVER (Bolu) - Affedeceğiz, ne
ertelemesi! SAFFET KAYA (Devamla) - Almayalım; bu,
işin bir gerçeği, bundan kaçmayalım; kesinlikle, kaçabilecek hiçbir yanımız
yok. Buradan değerli milletvekillerimize tekrar
sesleniyorum: Doğu, kaderiyle baş başa kalmıştır. Doğunun, Ardahan'ın elinden
sınır ticareti alınmıştır. NECMİ HOŞVER (Bolu) - Sadece Ardahan
değil, bütün Türkiye öyle. SAFFET KAYA (Devamla) - Tiflis-Kars
Demiryolu Projesi gündemden çıkarılmıştır, Ardahan'da PTT şubeleri
kapatılmaktadır... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BAŞKAN - Son sözlerinizi rica edeyim. SAFFET KAYA (Devamla) - Bankalar tasfiye
edilmektedir. Maalesef, Ardahan'ın elindeki imkânlar birer birer alınmaktadır. RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Karadeniz de öyle, Karadeniz de. MURAT AKIN (Aksaray) - Aksaray'da da öyle. SAFFET KAYA (Devamla) - Ardahan halkı
sizleri dinliyor. Bu hükümetin basiretsiz, beceriksiz olduğunu da biliyor. Bu
hükümet, cumhuriyet tarihinin en basiretsiz, en beceriksiz hükümetidir ve bu
hükümetten mutlaka halk hesap soracaktır! Saygılarımı arz ediyorum. (DYP
sıralarından alkışlar) ZÜLFÜKAR İZOL (Şanlıurfa) - Doğrudan
destek verilmedi. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kaya. NİDAİ SEVEN (Ağrı) - Ağrı hakkında bir şey
söyledi Sayın Başkan... Sayın Başkan, Ağrı'ya sataşma var. BAŞKAN - Hükümet adına yanıt vermek
isteyen?..Yok. Peki... Gündemdışı ikinci söz, Karadeniz'in çöp ve
çevre sorunları hakkında söz isteyen, Giresun Milletvekili Hasan Akgün'e
aittir. Buyurun Sayın Akgün. Süreniz 5 dakika. 2.– Giresun
Milletvekili Hasan Akgün'ün, Karadeniz'in çevre kirliliği ile çöp sorunlarına
ilişkin gündemdışı konuşması ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in cevabı HASAN AKGÜN (Giresun) - Sayın Başkan, ben
arkadaşıma cevap vermek istiyorum. NECMİ HOŞVER (Bolu) - Sen veremezsin o
cevabı. HASAN AKGÜN (Devamla) - Bu memlekette, şu
memleketi kurtaralım diyen hiç kimse çıkmıyor; sadece, çiftçiyi, bilmem
birilerini kurtaralım diyenler çıkıyor. BAŞKAN - Sayın Akgün, siz kendi konunuzla
ilgili konuşur musunuz. NECMİ HOŞVER (Bolu) - Cevabı siz
veremezsiniz, Sayın Bakan verir. AYDIN TÜMEN (Ankara) - İstediği konu
üzerinde konuşur. NECMİ HOŞVER (Bolu) - Bakan cevap
versin... Çağırın Bakanı... HASAN AKGÜN (Devamla) - Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; Karadeniz'de çevre kirliliği ve çöp sorunu
hakkında gündemdışı söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, hepinizi saygıyla
selamlarım. Son yıllarda dünya çapında ve Türkiye
genelinde yaşanan bazı çevre sorunlarına kısa bir zaman dilimi içerisinde
değinip, özellikle Karadeniz Bölgemizin çevre sorunlarından söz edeceğim. Değerli arkadaşlarım, bildiğiniz gibi,
sanayileşmenin arttığı 19 uncu Yüzyılın ikinci yarısından itibaren, dünyayı,
son otuz yılda da özellikle ülkemizi çeşitli çevre sorunları sarmıştır. Karadeniz, farklı bir yapıda olup, deniz
konumu olarak kapalıdır. Karadeniz havzasında, Karadeniz'e akan nehirlerin
geçtiği tüm bölgeler dahil, 17 ülke bulunmakta ve bu ülkelerde yaklaşık 160 000
000 insan yaşamaktadır. Karadeniz kentsel yerleşim bölgelerinde
transit yol yapılması, sahille ve plajlarla bağlantıyı kesmektedir. Denizin
mavisi ile yeşilin buluştuğu kıyı bölgesi tamamen doldurularak, denizin kıyı
bölgesindeki zengin flora ve faunalar yok edilmektedir. Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım;
geçtiğimiz günlerde televizyonlara yansıyan görüntülerde, Trabzon'da Reisin
Yeri Çay Bahçesinin sahibi olan İsmail Terzi isimli vatandaş, üç yıldır
çöplerin çay bahçesinin önüne yığıldığını söyleyerek, ilginç görüntülere sebep
olmuş ve çöpü belediye yetkililerinin masasına dökmüştü. Geçen yıl Giresun çöplüğünde yapmış
olduğumuz basın toplantılarında, atıkların cinslerine göre kullanım alanlarına
gönderilerek dönüşümlerinin sağlanacağını, doğada ve özellikle denizde yok
olması çok uzun yıllar alan atıkların kaynağında kontrol altına alınabileceğini
söylemiştik. Belediyelerimiz, Karadeniz Bölgesi
Tehlikeli Atık Yönetimi Bölgesel İşbirliği Birlik Tüzüğüne göre projeler
hazırlayıp, uluslararası kredilerden faydalanacaklardır. Bazı belediyelerimizin
projeleri mevcut olup, projeleri hazır olmayan belediyelerin de bir an önce
hazırlıklarını tamamlamaları bölgemiz açısından önem arz etmektedir.
Hükümetimiz ve Bakanlar Kurulumuz, bu tür çalışmaları, önerileri her zaman
ciddiyetle ele alarak, uygulanmaları için büyük çabalar göstermektedir. 16.2.2001 tarihinde, Çevre Bakanımız Sayın
Fevzi Aytekin'in katılımlarıyla, Karadeniz il valileri ve belediye
başkanlarının imzaladıkları Karadeniz Bölgesi Tehlikeli Atık Yönetimi Bölgesel
İşbirliği Birlik Tüzüğü bu çalışmaları başlatmıştır. RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Sayın Bakan
geldi; ama, bir şey olmadı. HASAN AKGÜN (Devamla) - Yerel çevre
bilinci ve önlemleri artırılmalıdır. Belediyelerimiz bu konularda projeler üretmeli
ve eğitime önem vermelidir. Belediyeler çöplerini gelişigüzel alanlara
atmakta, halkın sağlığını, doğanın ekolojik dengesini bozmaktadır. Maalesef,
bugün, proje üretemeyen bazı belediye başkanları, umursamaz tavırlarıyla doğayı
tahrip etme yarışı içerisine girmişler ve gelecek kuşakların yaşamlarını bile
ipotek altına almışlardır. Ülkemizde, 3 216 belediyeden ancak 11 tanesinde
düzenli depolama alanı bulunması oldukça düşündürücüdür. Aklımızdan hiçbir zaman çıkarmamamız
gereken şey, şehirlerin görüntüsü, o ülkenin ulaştığı medeniyet çizgisinin
göstergesidir. Giresun'da, Sayın Çevre Bakanımızın da
çabasıyla, Belediyemiz, şu anda çöpün denizle bağlantısını keserek, çok iyi ve
güzel bir çalışma yapmıştır. Değerli arkadaşlarım, birçok kirletici
madde Karadeniz'e akarsular yoluyla dökülmektedir. Sadece Tuna Nehri, azotun
yüzde 58'ini, fosfatın yüzde 66'sını denize akıtmaktadır. Karadeniz'in
kirlenmesi, Marmara ve Boğazlar üzerinden Ege ve Akdeniz'i de etkilemektedir. Bugün, Doğu Karadeniz Bölgesinden
başlayarak, Türkiye sahillerinde çöp sorununu uygar ve sistemli biçimde çözmek,
ertelenemez, ciddî bir kamu görevi olarak durmaktadır. Sorunun tehdit edici
kapsamı ve Türkiye için taşıdığı önem ortadadır. Türkiye'de yaşamın sağlıklı
sürdürülebilmesi için, katı atık sorunu neye mal olursa olsun, çözülmelidir. Değerli arkadaşlarım, bütün Karadeniz'de
çöpler, deniz ve dere kenarlarına dökülmektedir. Dolayısıyla, bütün çöp
denizlere ulaşmaktadır. RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Doğru... HASAN AKGÜN (Devamla) - Bu kadar çöpün
denize atılması sonucu, Doğu Karadeniz kentlerinde deniz kullanımı hemen hemen
sıfıra inmiştir. Üstelik, her fırtınadan sonra, Karadeniz kentlerinin
sahilleri, denizin iade ettiği çöplerle dolmaktadır. Bu konularda çözüme
gidecek yatırımların planlanarak yapılması gerekmektedir. Değerli arkadaşlarım, resmî rakamlara göre
toksik atıklarla dolu 450'den fazla varil, 1988 yılında Karadeniz sahillerine
vurmuştu... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BAŞKAN - Konuşmanızı sonuçlandırmanızı
rica ediyorum. Buyurun. HASAN AKGÜN (Devamla) - Bu tehlikeli
atıklar, Karadeniz Bölgesinde depolara konulmuştu; 127 varil Sinop'un Soğuksu
Köyünde, geri kalanlar ise Bafra, Alaçam ve Ordu'da depolanmıştı. Değerli arkadaşlarım, devamı var; ama,
onları arz edemeyeceğim. Değerli arkadaşlarım, şair demiştir ki: "Sırtı lacivert hamsilerin ve mısır
ekmeğinin zaferi için, Hiç kimseden, hiçbir şey beklemeksizin, Bir şarkı söyler gibi
ölebilirdiler..." Şairin dediği gibi, hamsinin ve mısır
ekmeğinin zaferi için ölümü göze alan Karadeniz insanı, el ele vererek,
bunların da üstesinden gelmesini bilecektir; umudumuz budur. Çöpün denize dökülmesi önlenmelidir. Tüm
insanlık, bu konuda duyarlı olmalıdır. Çevre ve çöp konusunda vereceğimiz
mücadele, günümüzde yaşanan savaşlar kadar önemsenmelidir. Avrupa Birliğine
girme sürecinde öncelikli görevimiz, çevre temizliği olmalıdır. Sanırım, üçüncü
dünya savaşını çevrenin korunması için yapacağız ve bu savaşı, hep birlikte
başaracağız. Unutmayalım ki, yeşil ve mavi dengesi
içerisinde yaşayan insanlarımız, daha mutlu olacak ve daha verimli üretim
yapacaklardır. Doğanın en büyük destekçisi olarak
çalışırsak, gelişme trendimizin ivme kazanacağını ümit ediyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (DSP, MHP ve DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Akgün. Gündemdışı konuşmayı yanıtlamak üzere,
Çevre Bakanı Sayın Fevzi Aytekin; buyurunuz. RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Sayın Bakanım,
Giresun'un durumu felaket; buna bir dokunalım... HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Sayın Bakanım, bir
çevre konferansı verin; çevre diye bir şey kalmadı... ÇEVRE BAKANI FEVZİ AYTEKİN (Tekirdağ) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Giresun Milletvekilimiz Sayın Hasan
Akgün'ün gündemdışı konuşmasına cevap vermek üzere huzurunuzdayım; hepinize
saygılar sunuyorum. Karadeniz Bölgesinin katı atık yönetimine
ilişkin kısaca bilgi vermek istiyorum. Karadeniz Bölgesinin topografik durumunu
hepimiz biliyoruz. Dağınık yerleşimi nedeniyle, özellikle katı atık yönetimi
belediyeler tarafından yeterli düzeyde yapılamamaktadır; tabiî, coğrafî
yapısından dolayı. Bölgede uygun katı atık depolama sahasının bulunmasında
büyük zorluklar yaşanmaktadır. Bölgenin çöp bileşeni ve iklim şartları,
bertaraf yöntemlerinin uygulanmasında sorunlar çıkarmaktadır. Bölgede, her gün,
yüzlerce ton atık, gelişigüzel, deniz kıyılarına ve akarsulara dökülerek
bertaraf edilmekte, bu uygulamadan meydana gelen çevre kirliliği, insan ve
çevre sağlığı ile deniz canlılarının hayatını tehdit eder duruma ulaşmıştır. Bu verilerden hareketle, Dünya Bankası ve
Bakanlığımız işbirliğiyle yürütülmüş olan METAP (Türkiye Katı Atık Yönetimi
Projesi) kapsamına, Trabzon ve Rize katı atık yönetimi fizibilite çalışması da
ilave edilmiştir. Dünya Bankası yönetiminde, GEF fonlarından finanse edilen
fizibilite çalışması Ekim 1995'te başlamış ve Nisan 1997'de tamamlanmıştır. Çalışma alanında yer alan belediyeler,
Trabzon ve Rize Merkez Belediyeleri ile Trabzon İline bağlı Akçaabat, Yomra,
Arsin, Araklı, Sürmene, Of, Çukurçayır, Akyazı, Yalıncak, Darıca, Kavaklı,
Söğütlü, Kıyıcık, Kaşüstü, Yeşilyalı ve Rize İline bağlı Gündoğdu ve İyidere
Belediyeleridir. Projede, çalışma alanındaki katı atıkların
toplanması, taşınması ve bertarafı konusunda mevcut problemler tespit edilmiş
ve katı atıkların bertarafının geleceğe yönelik olarak çevreyle uyumlu bir
şekilde yönetimini sağlamak amacıyla bir katı atık yönetim modeli
oluşturulmuştur. Bu modele göre, Trabzon ve Rize
çevresindeki başlıca yerleşim birimlerinden gelen çöp toplama araçları, Rize ve
Trabzon'da kurulacak olan transfer istasyonlarına boşaltılacak, buradan da,
daha büyük kapasiteli araçlarla, depolama sahasına taşınacaktır. Trabzon'la
ilgili katı atık projemizi, Japonlarla yaptığımız çalışma neticesinde, onların
kredisiyle, belirli bir noktaya getirdik; ama, İstanbul'da oturan bir
vatandaşımızın mahkemeye vermesi neticesinde, maalesef, durum gerçekleşemedi. O
yüzden, şu anda onun çalışmaları devam ediyor; ama, mahkeme safhasında. RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Sayın Bakan,
sadece konuşmada kalıyor. Hiçbir şey yok Karadeniz'de. ÇEVRE BAKANI FEVZİ AYTEKİN (Devamla) -
Onun kredisi çıktı, çalışması da bitti; yani, çöp deponi alanı da tespit
edildi; ama, birileri kalkıp mahkemeye verirse, maalesef, mahkemeler de
yürütmeyi durdurma kararı alıyor ve yapma imkânımız olmuyor; çünkü,
Karadeniz'in coğrafî yapısı itibariyle pek arazisi yok. Bir yer buluyorsunuz; o
da mahkeme neticesinde reddedilince, yapacak başka bir alternatif de
bulunamıyor. RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Devlet sizsiniz
Sayın Bakan. ÇEVRE BAKANI FEVZİ AYTEKİN (Devamla) -
Evet, doğru, haklısınız; ama, mahkemeye bir şey yapamayız tabiî. Hukuk
tartışılamaz, biliyorsunuz. Tehlikeli Atıkların Kontrol Yönetmeliğine
göre, ağırlıklı olarak sanayiden kaynaklanan ve sahip oldukları kanserojen,
zehirli ve enfeksiyonel özellikler nedeniyle insan ve çevre sağlığı üzerinde
kısa ve uzun vadede kalıcı etkiler bırakabilen, bu nedenle, diğer atıklardan
çok daha sıkı standartlarla yönetimleri gereken tehlikeli atıkların toplanması,
taşınması, geri kazanılması ve bertaraflarına yönelik usul ve esaslar, 27
Ağustos 1995 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bununla
ilgili tehlikeli atık bertaraf tesislerinin bölgesel olarak planlanıp,
yapılması ve işletilmesi gereklidir. Bu amaçla, Çevre Bakanlığı, 26 Ağustos
1999 tarih ve 1999/22 sayılı genelgesiyle bölgelerde koordinatör valiler
belirlemiş, bölgelerindeki çalışmaları en kısa zamanda başlatmaları
istenmiştir. Bu konuda ilk çalışmalar Zonguldak Valisi tarafından başlatılmış
olup, yapılan toplantılarla bir sonuç bildirgesi hazırlanmıştır. Sonuç
bildirgesinde yer alan kararlardan ilki ve en önemlisi Karadeniz Çevre
Birliğinin kurulmasıdır. Bu doğrultuda, Zonguldak Valiliğince hazırlanan
Karadeniz Çevre Birliği Tüzük Taslağı, Bakanlığım koordinatörlüğüyle yapılan
toplantıda revize edilmiş olup, toplantıda öne sürülen görüşler doğrultusunda
nihaî hale getirilen Karadeniz Çevre Birliği Tüzüğü, 16 Şubat 2001 tarihinde
Trabzon İlinde yapılan törenle üye idarelerin imzasına sunulmuş ve koordinatör
valilik tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 127 nci maddesi, 1580
sayılı Belediye Yasasının 134 üncü maddesi, 5442 sayılı İl İdaresi Yasasının 56
ncı maddesi ile Birlik Tüzüğünün 54 üncü maddesi uyarınca, incelenip tasdik
olunmak üzere, İçişleri Bakanlığına gönderilmiştir. Tabiî ki, Karadeniz Bölgesindeki
belediyelerimizin durumunu Karadenizli değerli milletvekili arkadaşlarımız
biliyorlar. Bazı küçük belediyeler var; tesislerini tek başlarına yapmaları ve
yürütmeleri mümkün değil. Mutlaka, birlik adı altında; yani, birlikleri kurarak
bunu yürütmemiz lazım. Ayrıca, uluslararası kredi de, birliklere, daha
sağlıklı, daha güzel verilebileceğinden, bu birliklerin mutlaka kurulması
gerektiğine inandığımız için, bu birlikleri kurma çalışmalarını yürüttük. 4 Ağustos 1988 tarihinde, ilk kez, Samsun
Alaçam'da bulunan ve tehlikeli atık içeren variller, 1988 yılı sonuna kadar
karaya vurmaya devam etmiştir. İstanbul'dan Rize'ye kadar, Karadeniz
sahillerinde karaya vuran varillerin yüzde 80'i Samsun ve Sinop'ta bulunmaktadır.
Varillerin sayısı, 152'si boş, 215'i dolu olmak üzere, toplam 367'dir. Söz
konusu variller, halen Samsun ve Sinop İllerinde inşa edilen ara depolarda
muhafaza edilmektedir. Bununla ilgili tespitler neticesinde -biliyorsunuz, bu
variller İtalya'dan geldi ve tekrar İtalya'ya iade edilmesi konusunda
Bakanlığımızda bir çalışma yürütülmektedir- İtalya'dan olumlu görüşler aldık.
İnşallah, en kısa zamanda bunları iade edip, İtalyan Hükümetine teslim
edeceğiz. Bu nedenle, Sinop Valiliğine, mevcut
varillerin yeniden ambalajlanması, taşınması ve nihaî bertarafı amacıyla,
Bakanlığımızca malî destek sağlanmış; Valilik, 50 milyar TL'ye ihtiyacı
olduğunu belirtmiştir. Bu atıklardan kurtulmamız için, yani daha fazla masraf
yapmamak için, İtalya'ya iade etmemiz gerektiğine inanıyorum. Sinop-Soğuksu mevkiinde bulunan varil
geçici deposu müteaddit defalar yerinde incelenmiş olup, 28.5.2000-2001
tarihleri arasında Bakanlığımızca yapılan incelemenin yanı sıra, depo, 2001
yılında, Greenpeace ve Bakanlığımız uzmanlarından oluşan bir heyetçe de,
yeniden, yerinde incelenmiştir. Geçtiğimiz günlerde konunun dünya kamuoyuna
duyurulması amacıyla, Greenpeace örgütü üyeleri tarafından bir eylem
gerçekleştirilmiştir. Biz de bunu desteklediğimizi, zaman zaman, gazetelerde ve
televizyonlarda belirttik. Karadeniz'de, karadan, gemilerden ve
atmosferden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi amacıyla, 21 Nisan 1992 tarihinde,
Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Önlenebilmesi Sözleşmesi, Brüksel'de, aralarında
Türkiye'nin de bulunduğu, Karadeniz'e kıyısı olan 6 ülkenin (Bulgaristan,
Gürcistan, Romanya, Rusya, Ukrayna ve Türkiye) temsilcileri tarafından
imzalanmıştır. Bu sözleşmeye bağlı olarak, Tuna'dan Karadeniz'in kirlendiğinin
ve Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerden Karadeniz'in kirlendiğinin protokolü
imzalanmıştır. Avrupa Birliği ile, Boğazların, gerek Karadeniz'e kıyısı olan
ülkelerden gerekse Tuna'dan kirlendiğinin protokolünü yaptık ve bu doğrultuda,
bize maddî destek sağlayacaklarını belirttiler. Şimdi, iki tane havza var; bir tanesi Tuna
Havzası, birisi de Karadeniz Havzası. Bu iki havzanın ülkeleri, Karadeniz'in
kirlenmesinin bertarafı konusunda gerekli çalışmaları yapıyorlar; ama,
maalesef, maddî imkân sağlayamıyorlar. O yüzden, biz, Avrupa Birliğine bu
konuyu götürdük. Her iki havzayı birleştirdiler. Monaco'da yapılan toplantıda,
her iki havzanın iyileştirilmesi konusunda bir protokol, Avrupa Birliğiyle
imzalandı ve Avrupa Birliği, yeni bir proje yapmak suretiyle, Karadeniz'e
kıyısı olan ülkelerden ve Tuna'dan meydana gelen kirliliğin bertarafı konusunda
maddî destek sağlayacağını belirtti ve bunun protokolünü yaptık. İnşallah, bu
projeler en kısa zamanda yürürlüğe girer ve Tuna'dan meydana gelen kirlenme ile
Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin kirletmesi bertaraf edilmiş olur ve
Karadeniz'de ve Boğazlarımızda kirlenmenin önüne geçilir. Bu açıklamaları yapma fırsatı veren
değerli milletvekili arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. RASİM ZAİMOĞLU (Giresun) - Sayın Bakan,
Avrupa Birliğinden gelecek yardımı ne kadar tahmin ediyorsunuz? BAŞKAN - Sayın Bakan, siz kendi
konuşmanızı yapınız. Sayın milletvekili, böyle bir usulümüz
yok. ÇEVRE BAKANI FEVZİ AYTEKİN (Devamla) -
Efendim, biliyorsunuz, fizibilite raporları çıkmadan bir şey söylememiz mümkün
değil. Avrupa Birliği bu konuyu ele aldı, bunun protokolünü yaptık. Fizibilite
çalışmalarından sonra maddî destek gelecek. Şu an, o konuda bir şey söyleyemem.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor,
saygılar sunuyorum. (DSP ve MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın
Bakan. Gündemdışı üçüncü söz, tarım sigortası,
prim sistemi ve tarımsal sulamalar hakkında söz isteyen, Edirne Milletvekili
Evren Bulut'a aittir. Buyurun Sayın Bulut. 3.– Edirne
Milletvekili Evren Bulut'un, tarım sigortası, prim sistemi ve tarımsal
sulamalara ilişkin gündemdışı konuşması EVREN BULUT (Edirne) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tarım sigortası, prim sistemi ve tarımsal sulamalar
hakkında gündemdışı söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Türkiye'de 2001 yılında buğday ekimi
mevsiminde yoğun bir kuraklık yaşandı. Hatta, Konya bölgesi ve Marmara'nın bir
kısmı buğday ekemedi; arkasından yoğun bir kış oldu, arkasından da sel oldu.
Mersin, Antalya, Karadeniz ve Trakya'da don... HASAN GÜLAY (Manisa) - Manisa... EVREN BULUT (Devamla) - Manisa'da, işte,
Türkiye'nin aşağı yukarı bütün illerinde bu görüldü. Ben, on senedir, burada, gelin, sevgili
milletvekilleri, sayın bakanlar... 8 tarım bakanı geçti. Genel tarım
sigortasını yapmadığımız müddetçe, burada, birer saat, illerimize, elimizde bir
şey olmayarak; ancak, geçmiş olsun diyor, şifalar diliyoruz. Kıbrıs'ın, yavru
vatanımızın, altı senedir devam eden genel tarım sigortası elimde. Bu Meclisten biz bunu bir saatte
çıkarırız. Bunu anlamış değilim. Bugün, Türkiye'de, eğer, Avrupa Birliği
yasalarını sabaha kadar çıkarıyorsak... Zaten, bunu çıkarmadan seni Avrupa
Birliğine de almıyorlar. Türkiye'de, işte, bakanlar gidiyor, acil şifalar
diliyor... Böyle bir ödeneğin yok. Onun için, ben, milletvekili
arkadaşlarımdan, bu tarım sigortasını, gruplar olarak, Tarım Komisyonundan
çıkararak şu Meclise getirmelerini diliyorum. Onun için, iktidar-muhalefet
demeden birbirimize destek olalım. MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Doğru söylüyorsun. EVREN BULUT (Devamla) - İşte, tarım
sigortası benim altı senedir elimde geziyor. Kıbrıs Tarım Bakanı sayın
arkadaşım Kenan Akın, müsteşarını dahi buraya gönderdi ve beraberce bizim
sistemimize bunu uydurmak için uğraştık. Bunu buraya koyuyorum. Şimdi, bu tarım sigortasından niye
bahsettim?.. Hazineden sorumlu, Dış Ticaretten sorumlu bürokratlarımız,
Trakya'da, ayçiçeği yerine kanolayı koydurdular; yani, biz ayçiçeğini
kaldıracağız, yerine kanola denilen bir yağ bitkisini ekeceğiz, bir de soya
ekeceğiz. Biz bunu yirmi sene denedik. 1980'de, ara dönem hükümetinde, rahmetli
Tarım Bakanı Sebahattin Özbek ektirdi bize. Bunun adı rapisa idi, on sene sonra
kolza koydular adını ve şimdi de kanola olarak geldi. Yani, marka aynı. Tarım
Bakanlığı bütçesinde -Sayın Tarım
Bakanı yok- Trakya'da bunu bize ektirmeyin, bu donar dedim. Maalesef, 30 000
dönüm kanolanın Trakya'da donduğuna dair raporlar elimde. 630 trilyon lira
çiftçinin cebinden çıkmış... Kimlere hizmet ettiği belli olmayan, bu kanola ve
soyaya 8 sent de prim koymuş benim Hazineden sorumlu Devlet Bakanım.
Ayçiçeğinden 6 sent primi kaldırıyorsun, bunun yerine 8 sent vererek kanola ve
soyayı teşvik ediyorsun... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Toprağı saksıda görmüş de ondan. EVREN BULUT (Devamla) - Benim çiftçim 10
000 000 lira gelir desteği aldı diye sevinirken, dekarına 21 000 000 lira
masraf etmiş! Bu, Bursa'da da var; tespit ettiğime göre Bursa'da da ekilmiş. Şimdi, Hazineden sorumlu arkadaşlarıma
soruyorum; prim sistemi ve tarım sigortası bu hükümetin programında vardır.
Üzerinden üç sene geçmiştir. Başta pamukta...
İşte, Sayın Meclis Başkanvekilimiz Murat Sökmenoğlu da pamuk mağdurlarındandır,
o bile bizi savunamıyor. Şimdi, pamuk, zeytinyağı ve ayçiçeğini
koyalı iki sene oldu. Türkiye'de 1 200 000 ton bitkisel yağ kullanıyorsun, bunun
1 000 000 tonuna dolar veriyorsun, altın veriyorsun, yabancı ülkelerin
çiftçilerine veriyorsun. Eğer, bizde bu prim sistemini iyi işletsinler... 1988
senesinde -aşağı yukarı 13 il Trakya Birlik bünyesinde, 11 il de Karadeniz
Birlik bünyesinde var- Türk çiftçisi 1 250 000 ton ayçiçeği üretmiştir; aradan
onbeş sene geçmiştir. Çeltik üreticisini yok etmek istiyorsunuz.
(DYP sıralarından alkışlar) Bugün, Türkiye'de İpsala Ovalarında -ve yüzde 60'ı
Edirne İlindedir- aynı İtalya gibi, uçakla ilaçlama, biçerdöverle biçme,
kurutmayla 14 randımana getirip depoya koyan bir müstahsil... Devletten 1 lira
yardım almayan bu insanlara ithal pirinç getiriyorsun ve bu ithal pirinçleri
sizler, yani, benim insanlarım, Amerikan pirincini... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) NECMİ HOŞVER (Bolu) - Sayın Başkan, güzel
konuşuyor. BAŞKAN - Buyurunuz. EVREN BULUT (Devamla) - Tabiî, bu 3
konuyu, benim, burada dile getirmem mümkün değil. MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Söyleyin, söyleyin... EVREN BULUT (Devamla) - Yalnız Trakya'da
30 tane yağ fabrikasının 26'sı kapanmıştır. Ayçiçeği, aynı pancar gibi, tütün
gibi yok edilmek istenmektedir. Sayın Bakanımız, hükümet adına, isterse
konuşur; ama, Trakya'da bir toplantı yapar Sayın Fevzi Aytekin... 26 fabrika...
Yağ sanayicilerinin raporu, Trakya ve Samsun, Karadeniz Birliklerinin raporu;
bu raporların ikisini de, Sayın Genel Başkanımız ve Başbakan Yardımcımız Mesut
Yılmaz kanalıyla hükümete getireceğiz. Trakya Bakanına da soruyorum. (Gülüşmeler)
Zaten, Trakya... Şimdi, en önemlisi de Türkiye'de on
senedir tarımsal sulamaları, yani, bugün petrolle, dolarla tarımsal sulama
yapılmadığı için, on senedir -Edirne'den Urfa'ya kadar- yeraltı ve yerüstü
sularını, elektrikle yapılmaktadır. Bunu, Enerji Bakanı üç seneye yaydı; fakat,
buna 4 kat zam geliyor; yani "bunu da sana yaptırmayacağım" diyor.
Şimdi, soruyorum... Benim işim ne burada... Benim, Sayın Bakanımıza
"Trakya Bakanı" demem... İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Eskişehir) -
Bölgesel olduğu için... EVREN BULUT (Devamla) - Bölgesel olduğu
için... Bunları, yüzde 80 ayçiçeğini biz yetiştiririz; fabrikaları ve ayçiçeği
üreticilerini toplar, Bakanlar Kurulunda bizi savunur diye. Şimdi, bize, bu
kanolayı getirdiler, ektirdiler ve dondu. Eskiden, Trakya'da panayırlar vardı, Sayın
Bakan da çok gitmiştir. Malkara panayırı, Şarköy panayırı... Köylü gelirdi
panayırdan panayıra. Bir bakardık ki, bir çadır, Afrika'nın yılanları,
aslanları, kaplanları... Bizim parayı alıyorlardı, içeriye bir giriyorduk, aaa!
bizim, bedava gördüğümüz uyuz tilki!.. Ama, burada da mı aldatacaksınız bizi?!
Biz, şimdi, panayırları kaldırdık. Türk çiftçisi, gayet bilinçlenmiştir. Bugün,
Kanada, çiftçisine 30 milyar dolar gizli destek vermektedir. Benim değerli
arkadaşlarıma, bu tarımsal sulama prim sistemine -3 milyon ton mısır ithal
ediyoruz- bunu koymamız lazım, çeltiğe koymamız lazım, pamukta devam etmemiz
lazım. MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Mazota zam yapıyorlar; çiftçi mazot alamıyor... EVREN BULUT (Devamla) - 200 trilyon lira
olan pamuk, zeytinyağı ve ayçiçeği primlerini, benim Devlet Bakanım Sayın
Derviş'in de, nisan ayında bu çiftçiye
ödemesi lazım ki, bu rapisanın yerine pamuğu... Çünkü, nisanda, pamuk ile
ayçiçeği devreye girer. Türk çiftçisinin... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Mazot fiyatlarını da söyle... EVREN BULUT (Devamla) - Tabiî, Ziraat
Bankası faizleri devam ediyor. Tarım Krediler, bir çiftçi kuruluşudur, 400
trilyon para dağıtmış -800 000- çiftçisinden 1 katrilyon 400 trilyon istiyor.
Bunlar, Galata bankeri!.. Ziraat Bankası, öyle!.. Tabiî, bunlar 5 dakikada olmaz. Ben, işin
aciliyetinden dolayı, Çevre Bakanımız Sayın Fevzi Aytekin'in de, yağ
sanayicileriyle, çiftçi kuruluşlarıyla -bizler de 12 milletvekili gideriz- bu
toplantıyı yapıp... Bizim için, Kars'tan Edirne'ye kadar, Türk tarımı aynıdır. Hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bulut. Gündemdışı konuşmaya hükümet adına yanıt
vermek ister mi acaba Sayın Bakanlarımız? ÇEVRE BAKANI FEVZİ AYTEKİN (Tekirdağ) - Ne
bileyim... BAŞKAN - Hayır efendim, ben, İçtüzük
gereği sormak zorundayım. Bazen, sorduğumuzda, alınan Sayın Bakanlar oluyor;
sormadığım zaman, ben, İçtüzüğün amir hükmünü yerine getirmemiş olurum, onun
için söyledim. NİDAİ SEVEN (Ağrı) - Sayın Başkan söz
istiyorum. BAŞKAN - Sayın Seven, bu konuyla mı
ilgili? NİDAİ SEVEN (Ağrı) - Evet. BAŞKAN - Size 2 dakika süre veriyorum, çok
ısrar ettiniz çünkü. NİDAİ SEVEN (Ağrı) - Sayın Başkanım, çok
teşekkür ederim. Bir hatip, Ağrı çiftçisiyle ilgili bir
değerlendirme yaptı. Ben, iki gün evvel Ağrı'dan geldim. Şimdi, Ağrı
çiftçisinin yok olduğunu söyleyenlerin 1995, 1996 senelerinde Et ve Balık
Kurumunu bitirmemeleri gerekirdi. Ağrı çiftçisinin bittiğini söyleyenlerin
kaçak hayvana izin vermemeleri gerekiyordu. Bugün, Ağrı'ya, ayın 27'sinde 25
trilyon doğrudan gelir desteği para giriyor; bunu zabıtlara geçmesi için
söyledim. Teşekkür ederim. (MHP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum, sağ olun. 3 adet Meclis araştırması önergesi vardır.
Okutmadan önce, Sayın Divan üyesi arkadaşımın oturduğu yerden okuması hususunu
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Teşekkür ediyorum. Okutuyorum: B) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclis AraştIrmasI
Önergelerİ 1.– Konya
Milletvekili Özkan Öksüz ve 23 arkadaşının, Beyşehir Gölündeki kirlenme ve su
azalmasının nedenlerinin araştırılarak, gölün ekolojik dengesinin yeniden
kurulabilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/265) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Konya İlinin sınırları içerisinde yer alan
ve ülkemizin üçüncü büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü, aynı zamanda millî
park özelliğindedir. Ancak, tarımsal sulama amaçlı çok fazla su çekilmesi
nedeniyle gölün su seviyesi çok düşmüştür. Göl içerisinde ve çevresinde
ekolojik denge bozulmuştur. Bu nedenle, yöre halkının en önemli geçim kaynağı
ve millî park özelliğindeki Beyşehir Gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
bulunmaktadır. Beyşehir Gölünde yaşanan su azalmasının
nedenlerinin tespiti, göl çevresindeki ekolojik dengenin yeniden kurulması
amacıyla sorunların araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması için
Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca araştırma
önergesi hazırlamış bulunmaktayız. Gereğini arz eder, saygılar sunarız.
13.03.2002 1.- Özkan Öksüz (Konya) 2.- Faruk Çelik (Bursa) 3.- Avni Doğan (Kahramanmaraş) 4.- Ali Sezal (Kahramanmaraş) 5.- Mahmut Göksu (Adıyaman) 6.- İsmail Alptekin (Bolu) 7.- Zülfükar İzol (Şanlıurfa) 8.- Abdullah Gül (Kayseri) 9.- Nurettin Aktaş (Gaziantep) 10.- Ertuğrul Yalçınbayır (Bursa) 11.- Ali Er (İçel) 12.- Osman Aslan (Diyarbakır) 13.- Hüseyin Kansu (İstanbul) 14.- Nevzat Yalçıntaş (İstanbul) 15.- Şükrü Ünal (Osmaniye) 16.- Zeki Ergezen (Bitlis) 17.- Ali Coşkun (İstanbul) 18.- Hüseyin Çelik (Van) 19.- Sabahattin Yıldız (Muş) 20.- Tevhit Karakaya (Erzincan) 21.- Maliki Ejder Arvas (Van) 22.- Mehmet Ali Şahin (İstanbul) 23.- Osman Pepe (Kocaeli) 24.- Kemal Albayrak (Kırıkkale) Gerekçe: Beyşehir Gölü, büyüklük bakımından
ülkemizin üçüncü, tatlı su özelliği bakımından ise ülkemizin en büyük gölüdür. Beyşehir Gölü, ülkemizin en önemli millî
parklarından birisi olup, göl içerisinde bulunan adalardan üçü, aynı zamanda
SİT alanı özelliğindedir. Göl sahası içerisinde yaklaşık 2-3 000 000 kadar kuş
barınmakta ve beslenmektedir. Göl sularından Beyşehir İlçesinin su
ihtiyacı karşılanmaktadır. Isparta İli tarım sulaması, Kıreli tarım sulaması,
Çumra Ovası sulamasıyla gölden tarımsal sulama amaçlı çok fazla miktarda su
çekilmektedir. Çarşamba kanalı vasıtasıyla Konya Ovasında yaklaşık 70 000
hektar arazi sulanmaktadır. Beyşehir Gölü çevresinde yaşayan 4 000
balıkçı, gölden tuttukları levrek, sazan ve kadife sazanı gibi balıkları
satarak yaklaşık 20 000 kişiyi beslemektedir. Ayrıca göl kenarlarında bulunan
sazlıklardan, yöre halkı, hasır örerek geçimlerini sağlamaktadır. Bütün bu
özellikler dikkate alınarak gölün gelecek nesillere bırakılabilecek ender su
ekosistemi olması nedeniyle, Bakanlar Kurulu tarafından millî park olarak ilan
edilmiştir. Ayrıca Çevre Bakanlığı tarafından A sınıfı sulak alan kategorisine
sokulmuştur. Hem ülkemiz hem de Konya İli için önemli
bir değer taşıyan Beyşehir Gölünün çevresindeki ve göldeki ekolojik dengenin
bozulması, göl çevresindeki yerleşim alanlarının evsel atıklarının göle
boşaltılması, yörede yaşanan kuraklık, tarımsal sulama amaçlı gölden su
çekilmesi gibi nedenlerle Beyşehir Gölünün suları alabildiğine kirlenmiştir.
Göldeki balık çeşidi azalmıştır. Bu nedenle, 2001 yılı içerisinde balık üretimi
önceki yıllara göre 2/3 oranında azalmış, işsizlik oranı artmıştır. Gölden
çekilen aşırı su nedeniyle su seviyesi tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. Bu
nedenle, göl kenarındaki sazlıklar kurumuş, kuş popülasyonunda ciddî bir azalma
görülmüştür. Göl sularının çekilmesiyle geniş bir saha karalaşmıştır. Bu
alanlarda görülen su erozyonuna bağlı olarak göl tabanı dolmakta ve göl
sığlaşmaktadır. Bu da göldeki ekolojik dengenin hızla bozulmasına neden olmakta
ve canlı popülasyonunun yok olmasına sebep olmaktadır. Gerekli tedbirler
alınmadığı takdirde Beyşehir Gölü yok olma durumuyla karşı karşıya gelmiş
bulunmaktadır. Bu nedenle, Beyşehir Gölünün su
seviyesinin korunması, gölde ve çevresindeki ekolojik dengenin yeniden
sağlanması, gölün yeniden yöre halkının ekonomik kaynağı haline dönüştürülmesi
için gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerekmektedir. BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge gündemde yerine alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde
yapılacaktır. Şimdi, ikinci önergeyi okutuyorum: 2.–
İstanbul Milletvekili Nazif Okumuş ve 38 arkadaşının, İstanbul İlinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/266) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Tarihten bu yana, dünyanın en önemli
merkezlerinin başında Anadolu coğrafyasının yer aldığı, bu coğrafyanın da
İstanbul merkezli bir ilgi alanı oluşturduğu bilinmekte ve kabul edilmektedir. Dolayısıyla, Türkiyemizin gurur duyduğu,
insanlığa da "kendi duruşu ve bakışına göre" mutlak surette bir ilgi
alanı oluşturan İstanbulumuzun, başta tarihî ve turistik olmak üzere, zengin
kültürel ve tabiat varlıkları bulunmaktadır. Sanayii, üretim gücü, insan
potansiyeli ve medeniyetler arasındaki köprü konumuyla dikkatleri çeken
İstanbul, çağlar boyunca insanlığın iştahını kabartırken, Türklüğün de sembol
mekanlarından biri olmuştur. Hakkında binlerce kitap ve ansiklopediler
yazılan, imparatorluklara başkentlik eden, Türk Milletinin hayat anlayışı ve
inanç dünyasında "kutsal mekanlardan biri" olarak yer bulan
İstanbulumuzun; böylesine muazzam ve muazzez büyüsünün ardında, bir başka
İstanbul gerçeğinin yer aldığı da herkesin malumudur. Fetih yıldönümlerinde haklı bir coşku ve
gururu taşıdığımız İstanbulumuzun bugünkü tablosundan, itiraf etmek gerekir ki,
Türk Milletinin şimdiki kuşakları olarak "utanç" duymaktayız. Maksadı
aşmak istemeyiz; ama, bu "utanç" duygusundan daha ağır olarak başka
herhangi bir duyguyu yaşamamıza bugünkü İstanbul izin vermez; çünkü, son iki üç
yüzyılın Türkleri olarak İstanbul'u, dünyanın bu cennet şehrini katlettiğimizi
kimseden gizlememiz mümkün değildir. İstanbul'un sadece Boğaziçi bölgesine
uyguladığımız resmî veya gayriresmî beton barbarlığı, en küçük bir güzellik
duygusuna sahip her Türk insanının yüzünü kızartacak bir uygarlık ayıbıdır. O
Boğaziçi ki, büyük Fatih'in torunları tarafından, önce dünyaya cennetlik bir
peyzaj gibi sunulmuş; ama, yine aynı büyük Fatih'in torunları tarafından da bir
beton çöplüğüne dönüştürülmüştür. Böylesine bir İstanbul utancından
kurtulmak için gayretlerimizi artırmalıyız. İstanbul'u, ilkelliğin,
çirkinliğin, zevksizliğin ve bencilliğin işgalinden kurtarmak eğer ikinci fetih
olacaksa, bunun muharebesini vermeliyiz. İstanbul'u bir üçüncü dünya kenti
olmaktan kurtarıp, üçüncü binyılın modern kenti haline getirmeliyiz. İstanbulumuzun feryatlarını, çığlıklarını
hepimiz duymaktayız. Anadolu'nun her yöresinden insanı bağrında barındıran
İstanbul'a daha fazla el vermeliyiz. Sağlık ve eğitim sorunları, gecekondulaşma
ve yetersiz yapıları, gürültü dahil, her türlü kirliliği, çevre ve atık
problemleri, Hazine, belediye ve vakıf arazilerinin ve sair kamu mallarının
kanunsuz olarak işgal altında bırakıldığı, güvenlik-emniyet ve asayiş
meseleleri, altyapı eksiklikleri ve fecaatleri, plansız şehirleşme ve
sanayileşmesini sürdürmesi, büyükşehir ve metropol yönetimler arasındaki uyumda
zorlanılması, devam eden göçlere sahne oluşu, İstanbul gibi ülkemizin en yoğun
nüfus, ticaret, sanayi, kültür, turizm ve tabiat şehrimizin meselelerinin
TBMM'de araştırılmasını -hem de vakit geçirilmeden- gerekli kılmaktadır.
Mahallî idareden merkezî otoriteye bağlı birimlerdeki eksiklik ve aksaklıkları
da giderme açısından bu çalışmanın verimli olacağına inanmaktayız. İstanbul, gelenek ile geleceği
bütünleştirebilen, tarihî; ama, kusursuz anlamda bir büyük kent haline dönüşene
kadar, Türk Milletinin bugünkü nesillerinin kör ve bencil hesaplarının işgali
altında kalmaya devam edecek ve kurtarılmayı bekleyecektir. Özellikle, 20 nci Yüzyıl içinde İstanbul'u
katledenleri unutmadan, İstanbulumuzu sarıp sarmalamalıyız. Devletimiz ve
hükümetimiz, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da, yapılacak toplam 15 katrilyon
533 trilyon 564 milyar liralık yatırım içinde en fazla payı, 1 katrilyon 218
trilyon 364 milyar lirayla İstanbul'a ayırdı. Bunun bilincinde olarak,
İstanbul'un meselelerini çözecek ve ortadan kaldıracak, daha iyi yaşanabilir
bir kent haline getirebilecek, genel ama detaylı bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu itibarla, Anayasanın 98 inci, TBMM
İçtüzüğünün de 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması
açılmasını arz ederiz. Saygılarımızla. 1.- Nazif Okumuş (İstanbul) 2.- Murat Sökmenoğlu (İstanbul) 3.- Nesrin Ünal (Antalya) 4.- İsmail Köse (Erzurum) 5.- Ali Gebeş (Konya) 6.- Namık Hakan Durhan (Malatya) 7.- Orhan Şen (Bursa) 8.- Sedat Çevik (Ankara) 9.- Ali Keskin (Denizli) 10.- Hasan Çalış (Karaman) 11.- Hidayet Kılınç (İçel) 12.- İsmail Çevik (Nevşehir) 13.- Mehmet Kaya (Kahramanmaraş) 14.- Mükerrem Levent (Niğde) 15.- Mustafa Yaman (Giresun) 16.- Mustafa Enöz (Manisa) 17.- Şaban Kardeş (Bayburt) 18.- Bekir Ongun (Aydın) 19.- Osman Müderrisoğlu (Antalya) 20.- Kürşat Eser (Aksaray) 21.- Yusuf Kırkpınar (İzmir) 22.- Hüseyin Kalkan (Balıkesir) 23.- Recai Yıldırım (Adana) 24.- Ahmet Çakar (İstanbul) 25.- Mustafa Verkaya (İstanbul) 26.- Mehmet Gül (İstanbul) 27.- Basri Coşkun (Malatya) 28.- Armağan Yılmaz (Uşak) 29.- Abbas Bozyel (Iğdır) 30.- Nidai Seven (Ağrı) 31.- Hamdi Baktır (Kayseri) 32.- Esat Öz (İstanbul) 33.- Ahmet Aydın (Samsun) 34.- Hüseyin Akgül (Manisa) 35.- Bozkurt Yaşar Öztürk (İstanbul) 36.- Şevket Bülent
Yahnici (Ankara) 37.- Yücel Erdener (İstanbul) 38.- Mehmet Arslan (Ankara) 39.- Mehmet Pak (İstanbul) BAŞKAN- Değerli arkadaşlarım, öncelikle,
dün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Sayın Murat Sökmenoğlu arkadaşım
gündemdışı konuşmasında bu konuyu dile getirmişti; sonra, yine, İstanbul
Milletvekilimiz Sayın Nazif Okumuş arkadaşım da bu konuda yerinden söz almıştı.
Başta, iki arkadaşım olmak üzere, bu önergede imzası olan arkadaşlarıma
duyarlılıkları nedeniyle teşekkür ediyorum. Ancak, hoşgörünüze sığınarak
söylüyorum, eğer, izin verirseniz, bu önerge içinde "İstanbul
katledilmiştir" şeklinde kesin hüküm cümlesi bulunmakta. Sonuçta, Türkiye
Büyük Millet Meclisi zabıtlarına giren her belge gibi, bu belgenin de, ileride,
iyi niyetle, İstanbul'da daha güzel şeyler yapalım düşüncesini taşırken,
başkaları tarafından İstanbul aleyhine kullanılabilmesinden bir an kaygı
duydum. Eğer, arkadaşlarımız bu konuda kaygımı paylaşırlar ve o kesin hüküm
cümlelerini daha farklı bir şekilde Başkanlığa takdim ederlerse, hem İstanbul
hem ülkemiz adına daha doğru bir iş yapmış olacağız diye düşünüyorum. Bunu
arkadaşlarımın takdirlerine sunuyorum. Buyurunuz Sayın Hatiboğlu. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım,
tabiî, önergeyle ilgili takdir tamamen imza sahiplerine aittir; ancak,
zatıâlinizin endişeye düşmesini önlemek için, belki, endişenizi hafifletmek
için, bir hususu arz edeyim. Bir kural vardır... Yani "efendim,
ben, bugün, 10 milyar insanla güreştim" dersiniz; bu, mümkün olan bir şey
değildir; ama, burada kesretten kinaye diye bir kural vardır; yani, çoğunluğu
ifade etmek için büyük göstermedir. Orada, zannediyorum, İstanbul'un katlinden
söz edilirken, İstanbul'un çok zarar gördüğü kastedilmiş olmalıdır. Zabıtlara
da geçmesi açısından arz ettim efendim. BAŞKAN - Bu, bir katkıdır, ben de teşekkür
ediyorum. Ben, önerge sahibi, imza sahibi hiçbir
arkadaşımın aksi düşüncede olduğunu, hiçbir arkadaşım gibi, düşünemem, o hakkı
kendimizde göremem; ama, yine de, sonuçta, ne bileyim, arkadaşlarımın
ifadelerini niyetleriyle daha doğru orantılı hale getirirsek diye düşündüm. NECMİ HOŞVER (Bolu) - "İstanbul zarar
görmüştür" denilebilir. BAŞKAN - Sayın Okumuş, bu konuda bilgi
vermek isterseniz, buyurun. NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım,
öncelikle, düşüncelerinizi Yüce Meclisimizle paylaştığınız için çok teşekkür
ederim; ayrıca, Sayın Hatiboğlu'na da çok teşekkür ediyorum. İfademizden de net olarak anlaşılacağı
gibi "maksadı aşmak istemiyoruz ki" diyerek başlayan bir cümlenin
devamıydı. Binaenaleyh, burada, İstanbul'un katledilmesiyle ilgili
düşüncelerimiz, tabiî ki, ifade buyurduğunuz şekliyle hiçbir zaman aklımızın
ucundan geçmedi. İstanbul'un, özellikle 20 nci Yüzyılda, gerek yönetim
açısından gerekse kurumlar arasındaki münasebetsizlik veya koordinasyonsuzluk
açısından çok büyük sıkıntılar çektiğini ifade ettik; bugün de, halen,
İstanbul'un gelirleriyle... İstanbul'un, yerel yönetimlerinin özellikle
sıkıntılarını çok ciddî anlamda hepimiz duymakta ve paylaşmaktayız. Binaenaleyh
"katledilmeyi" mecazî anlamda düşünmenizi arzu ediyorum. Zaten, onun
dışında bir şeyi, ne imza sahiplerinin ne de Yüce Mecliste yerini alan sayın
milletvekili arkadaşlarımızın hiçbirinin düşünmediğini aracılığınızla paylaşmak
istiyorum. Hassasiyetinize de ayrıca teşekkür ederek, onun kalabileceğini ve
hiçbir düşünce sahibi arkadaşımız tarafından farklı bir şekilde
değerlendirilmeyeceğini umut ediyorum. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum. Peki... Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde
yapılacaktır. Üçüncü önergeyi okutuyorum: 3.– Sakarya
Milletvekili Nezir Aydın ve 22 arkadaşının, Marmara depremi sonrasında sağlanan
malî kaynakların denetimi ve depremin yol açtığı sosyal sorunların giderilmesi
için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/267) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Ülkemiz nüfusunun yaklaşık beşte 1'inin
yaşadığı bölgede meydana gelen Marmara depremi, büyük can ve mal kaybı yanında,
çöken ekonomik hayatın da etkisiyle, bölge halkı üzerinde ihmal edilemeyecek
ölçüde psikolojik ve sosyal tahribata yol açmıştır. Bölgeyi yeniden "yaşanabilir"
kılmak için oluşturulan kaynak havuzunun, amaca uygun kullanılıp
kullanılmadığının tespiti ve bugüne kadar ihmal edilen deprem felaketinin
sosyal ve psikolojik hayata dair sonuçlarının ortaya konulması amacıyla, ekte
sunduğumuz gerekçeyle, Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca Meclis araştırması açılmasın saygılarımızla arz ederiz. 1- Nezir Aydın (Sakarya) 2- Temel Karamollaoğlu (Sıvas) 3- Yasin Hatiboğlu (Çorum) 4- Cevat Ayhan (Sakarya) 5- M. Zeki Çelik (Ankara) 6- Ahmet Sünnetçioğlu (Bursa) 7- Oya Akgönenç
Muğisuddin (Ankara) 8- Mustafa Niyazi Yanmaz (Şanlıurfa) 9- Yaşar Canbay (Malatya) 10- Lütfi Doğan (Gümüşhane) 11- Musa Demirci (Sıvas) 12- Fethullah Erbaş (Van) 13- Süleyman Arif Emre (İstanbul) 14- Ahmet Demircan (Samsun) 15- Sacit Günbey (Diyarbakır) 16- Oğuzhan Asiltürk (Malatya) 17- Hüseyin Karagöz (Çankırı) 18- Mehmet Zeki Okudan (Antalya) 19- Ahmet Karavar (Şanlıurfa) 20- Ahmet Cemil Tunç (Elazığ) 21- Suat Pamukçu (Bayburt) 22- Lütfi Yalman (Konya) 23- T. Rıza Güneri (Konya) Gerekçe: 17 Ağustos 1999 Marmara depremi, geniş bir
alanda etkili olmuş; sonuçları itibariyle, ağır tahribata yol açmış, bölgede
yaşam âdeta durmuştur. Deprem zararlarının telafisi, bölgenin ve bölge
insanının ihyası amacıyla, bir dizi yasal, idarî ve teknik tedbirler alınmış,
uygulamaya konulmuştur. Öncelikle, ağırlıklı olarak "deprem
vergilerinin" oluşturduğu çeşitli iç ve dış kaynaklarla da desteklenen
"kaynak havuzu" kurulmuş, yaraların sarılması amacıyla, bu havuzdan
çeşitli harcamalar yapılmıştır. Çok geniş bir alanda ve önemli miktarlarda
harcamalar yapılan "kaynak havuzunun" toplandığı hesapların
denetiminde Sayıştayın devredışı bırakılması kamuoyunda çeşitli şüpheler
doğurmuş, yapılan birtakım açıklamalar kafaları iyice karıştırmıştır.
Depremzedeler için kullanılması gereken kaynakların "memur maaşlarının
ödenmesinde" ya da "bütçe açıklarının kapatılmasında"
kullanıldığına dair ortaya konan (ciddî) iddialar kamu vicdanını rahatsız
etmiş, halkımızın sosyal yardımlaşma ve dayanışma duygusunu yaralamıştır. Yüce
milletimizin, devletine olan güveninin de sarsılmasına fırsat vermeden, konunun
Meclis zemininde araştırılması ve doğruların ortaya konmasında büyük yarar
görülmektedir. Ayrıca, yaşanan Marmara depreminin yol
açtığı ağır tahribatın bölgede psikolojik ve sosyal yaşama dair etkileri ve
sonuçları bugüne kadar gözden kaçırılmıştır. Afet sonrası çöken bölge
ekonomisinin yol açtığı işsizliğin de tetiklemesiyle, ailelerde huzur kalmamış,
boşanma davalarında anormal artışlar gözlenmiştir. Özellikle yakınlarını
kaybedenlerin ve çocukların psikolojik rahatsızlıklarında patlama olmuş, bu
vakalarla ilgili rehabilitasyon çalışmaları ihmal edilmiştir. Deprem yaralarının sarılması için temin
edilen kaynakların "sarf edildiği yerler" ve "harcamaların
denetimi" ile ilgili kamuoyunda oluşan zihin bulanıklığının giderilmesi,
sosyal yardımlaşma ve dayanışma duygusunun zedelenmesine fırsat verilmemesi
gerekmektedir. Ayrıca, asrın felaketinin bölge insanına ödettiği faturanın daha
doğru tespit edilebilmesi için, psikolojik ve sosyal yaşama dair yol açtığı
tahribatın da bütün sonuçlarıyla yeniden değerlendirilmesi, bölgenin yeniden
ayağa kaldırılmasında daha etkili politikalar izlenmesine yardımcı olacaktır. Meclis zemininde yapılacak detaylı bir
araştırmanın her an beklenmekte olan yeni depremlerle ilgili atılması gereken
adımlar açısından da yol gösterici olacağı düşünülmektedir. BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde
yapılacaktır. Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına
geçiyoruz. V.– SORULAR
VE CEVAPLARI A) Sözlü Sorular ve CevaplarI 1.– Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/987) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın
Bakan?... Yok. Bu önerge üç birleşim içerisinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir. Önerge gündemden çıkarılmıştır. 2.– Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/989) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın
Bakan?... Yok. Bu önerge üç birleşim içerisinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir. Önerge gündemden çıkarılmıştır. 3.– Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından sözlü soru önergesi (6/990) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın
Bakan?... Yok. Bu önerge üç birleşim içerisinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir. Önerge gündemden çıkarılmıştır. 4.– Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/991) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın
Bakan?.. Yok. Bu önerge, üç birleşim içerisinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir. Önerge gündemden çıkarılmıştır. 5.– Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/996) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 6.– Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Kültür Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1000) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 7.– Manisa
Milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya'nın, yolsuzluklara karşı alınacak
tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1024) BAŞKAN - Sayın Başbakan?.. Yok. Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 8.–
Diyarbakır Milletvekili Nurettin Atik'in, ticari sır kavramına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1031) BAŞKAN - Sayın Başbakan?.. Yok. Görüşülmesi ertelenmiştir. 9.– Ağrı
Milletvekili Musa Konyar'ın, batık banka sahibi bir şahsın mali durumuna
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1034) 10.– Konya
Milletvekili Özkan Öksüz'ün, bakanlıklarda görev yapan danışman ve müşavirlere
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1400) ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın
cevabı BAŞKAN - Sayın Başbakan?.. Yok... DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Bursa) - Sayın
Başkanım, cevap verecektim. BAŞKAN - Pardon... Özür diliyorum Sayın
Bakan. Dilekçenizde birkaç soruya yanıt vereceğinizden bahisle, 9 uncu soruya
da atıfta bulunmuşsunuz; özür diliyorum. Soruyu yanıtlamak üzere, Sayın Başbakan
adına, Devlet Bakanımız Sayın Recep Önal burada. Şimdi, soruyu okutacağım, daha
sonra Sayın Bakan yanıtlayacak. Soru önergesini okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınızı, saygılarımla rica
ederim. Musa Konyar Ağrı Soru: Batık banka sahiplerinden birisinin izin
tarihinde hissedarı olduğu bir başka bankanın zorda bulunduğu bilgisi doğru
mudur? Bu veriyi değerlendirmeden, izin vermeye neden olan bakan ve bürokratlar
hakkında anayasal ve yasal girişimde bulunacak mısınız? BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, burada,
Sayın Bakan, Sayın Başbakan adına, 9 uncu, 282 nci, 474 üncü ve 528 inci
sıralarda yer alan sorulara yanıt verebileceğini ifade etmişler. Sayın Bakan, isterseniz, uygun görürseniz,
ben, 282, 474 ve 528 inci sıralardaki soruları da okutayım, siz, hepsine
birlikte yanıt veriniz. Diğer soru önergesini okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın
Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz
ederim. Özkan Öksüz Konya Sorular: 1- Bakanlıklarda bakan danışmanı ve
bakanlık müşaviri olarak görev yapan personelin bakanlıklara göre dağılımı
nasıldır? 2- Bakanlıklarda görev yapan danışman ve
müşavirlerin son on yıl içindeki sayısal dağılımı nasıldır? 3- Bakanlıklarda görev yapan danışman ve
müşavirlerin hizmet süreleri ile uzmanlık alanları nelerdir? 4- Başbakanlık olarak, ekonomik bir krizin
yaşandığı bugünlerde, bakanlıklarda görev yapan danışman ve müşavirlerin
sayısını azaltmak için bir çalışmanız var mıdır? Varsa, fazla olarak kabul
edilen personeli ne yapmayı düşünüyorsunuz? BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, 9 uncu ve
282 nci sıradaki soruları okuttuk. Normal olarak, İçtüzük gereği, sözlü
soruları 1 saat görüşebiliyoruz ve o 1 saat içerisinde de, 474 üncü ve 528 inci
sıralardaki sorulara gelmemiz mümkün değil. Ben, Sayın Bakandan rica ediyorum;
siz, 9 uncu ve 282 nci sıradaki soruları yanıtlayınız, daha sonra, biz,
yukarıdan, diğer iki soruyu getirtelim. Buyurun. DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Bursa) -
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Soruların güncelliğini kaybetmeden
cevaplandırılması için bu müracaatı yaptım. Şimdi, iki soruyu, izninizle,
cevaplandırmak istiyorum. Öncelikle, Ağrı Milletvekili Sayın Musa
Konyar'ın, batık banka sahibi bir şahsın malî durumuna ilişkin olarak
Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yönelttiği (6/1034) sayılı sözlü soru
önergesinin cevabını arz ediyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz
konusu bankanın hisselerinin devredildiği dönemde yürürlükte bulunan 3182
sayılı Bankalar Kanununun 5 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b)
bendinde, kurucular ve banka sahibi olacak kişilerde aranması gereken
özellikler, hiçbir yoruma bırakılmaksızın, net bir şekilde belirlenmiştir.
Bunlar, müflis veya konkordato ilan etmiş veya taksirli suçlar hariç olmak
üzere, affa uğramış olsalar dahi, ağır hapis veya beş yıldan fazla hapis yahut
zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı
kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve
istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım
satımlara fesat karıştırma veya devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı
veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından dolayı hüküm giymiş
bulunmamasıdır. Görüleceği üzere, hisse devir izinleri
verilirken dikkat edilmesi gereken hususlar, söz konusu kanunda tadadî olarak
sıralanmıştır. Bu bağlamda, dönemin mevzuatı çerçevesinde gerçekleştirilen
işlemlerde herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir. Diğer taraftan 4389 sayılı Bankalar Kanunu
ile yukarıda sayılan şartlara, hakkında 14 üncü madde uyarınca işlem yapılmakta
olan bir bankada, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 10 ve daha fazla oranda
veya bu oranın altında olsa dahi, yönetim veya denetim kurullarına üye
belirleme imtiyazı veren pay sahibi olmaması, banka kurucusu veya ortağı
olmanın gerektirdiği malî güç ve itibara sahip bulunması şartı eklenmiştir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin
güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, burada arz ettiğim
cevapların yazılı olarak 18.12.2000 tarih ve 100981 sayılı yazımız ile Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da, ayrıca bilgilerinize
sunuyorum. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Konya
Milletvekili Sayın Özkan Öksüz'ün, bakanlıklarda çalıştırılan müşavirlere
ilişkin olarak Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yönelttiği (6/1400) sayılı
sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum. Bakanlıklara göre bakanlık müşaviri
kadrolarına ilişkin bilgiler 31.12.2001 tarihi itibariyle aşağıda
gösterilmiştir. Yeni sayılar önerge tarihinden bugüne getirilmiştir. Buna göre; Adalet Bakanlığında 11 dolu, 19 boş;
İçişleri Bakanlığında 3 dolu, 7 boş; Dışişleri Bakanlığında 29 dolu, 2 boş;
Maliye Bakanlığında 12 dolu, 18 boş; Millî Eğitim Bakanlığında 26 dolu, 4 boş;
Bayındırlık ve İskân Bakanlığında 14 dolu, 6 boş; Sağlık Bakanlığında 9 dolu, 1
boş; Ulaştırma Bakanlığında 6 dolu, 4 boş; Tarım ve Köyişleri Bakanlığında 29
dolu, 1 boş; Orman Bakanlığında 24 dolu, 6 boş; Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığında 20 dolu, 10 boş; Sanayi ve Ticaret Bakanlığında 16 dolu, 4 boş;
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığında 14 dolu, 6 boş; Kültür Bakanlığında 27
dolu, 3 boş; Turizm Bakanlığında 11 dolu, 3 boş; Çevre Bakanlığında 14 dolu, 6
boş; toplam, bakanlıklarda 265 dolu müşavirlik kadrosu, 100 boş olmak üzere,
365 kadro bulunmaktadır. Bakanlıkların kuruluş ve görevlerine
ilişkin 3046 sayılı Kanunun 27 nci maddesinde, bakanlık müşavirlerinin
sayısının 30'u geçmeyecek şekilde kuruluş kanunlarında gösterileceği hükme
bağlanmıştır. Bakanlık müşavirlerinin sayısı her bakanlığın kuruluş kanununda
sınırlandırıldığından, son on yılda bu sayıda önemli bir değişme olmamıştır. Bakan müşavirleri, genel olarak,
bulundukları bakanlığın görev alanına bağlı olarak, karar alma mekanizmasında
siyasî otoriteye yardımcı olmak üzere istihdam edilen personeldir. Başbakanlık
ve bakanlık müşavirliği kadrolarına ilgili kurum ve kuruluşlardan deneyimli
personelin atanması yoluyla bunlardan yararlanma yoluna gidildiği gibi, siyasî
otoriteyle birlikte söz konusu kadrolara atanan ve daha sonra da siyasî
otoritenin değişmesiyle birlikte müşavirlik görevinden ayrılanlar da
olmaktadır. Yasa koyucu, bu kadrolarda istihdam edilen personele, esas
itibariyle, siyasî otoriteye karar alma mekanizmasında yardımcı olma görevi
verdiği için, bu kadrolarda istihdam edilen personeli diğer memurlara göre daha
esnek olarak kurallara bağlamıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 59
uncu maddesine göre, bu personel, sınavsız olarak bu kadrolara atanacak
istisnaî memurlar arasında sayılmıştır. Bu bağlamda, bakanlık müşavirleri için
geçerli standart bir hizmet süresi ve uzmanlık alanından söz etme olanağı
bulunmamaktadır. Müşavirlerin etkin ve verimli bir biçimde
çalıştırılması konusunda gerekli önlemler ilgili bakanlıklarca alınmaktadır. Bilgilerinize arz eder, Yüce Meclise
saygılarımı sunarım. BAŞKAN- Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Şimdi, 474 üncü ve 528 inci sıralardaki
soruları okutacağım. Dilerseniz, siz azıcık istirahat buyurunuz; orada
bekletmeyelim sizi. 11.–
Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman'ın, Şanlıurfa'daki cami, imam ve müezzin
sayısına ve özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/1616) ve Devlet Bakanı Recep
Önal’ın cevabı 12.– Bursa
Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa İli ve ilçelerindeki imam ihtiyacına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) sözlü
soru önergesi (6/1673) ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı BAŞKAN - Şimdi, soruları okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki soruların Başbakan Yardımcısı
Sayın Hüsamettin Özkan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla
arz ederim. Yahya Akman Şanlıurfa Türkiye genelinde olduğu gibi, maalesef,
ilimizde de ciddî anlamda imam-hatip ve müezzin-kayyım sıkıntısı yaşanmaktadır.
Uzun yıllardır bu kadrolara görevli alınmaması nedeniyle çoğu camimiz ya kapalı
ya da müsaade edilen ve cemaat imkânlarıyla geçimi temin edilmeye çalışılan
fahrî görevliler tarafından kısmen bu ihtiyaçlar giderilme yoluna
gidilmektedir. Kaldı ki, kadrolu olan imam-hatip ve müezzin-kayyımlar da, bugün
yoksulluk sınırının altında yaşamaktadırlar. Bu çerçevede; 1- İmam ve müezzinlerin özlük haklarının
iyileştirilmesi konusunda herhangi bir çalışmanız var mıdır? Varsa ne zaman
uygulamaya geçirilecektir? 2- Şanlıurfa ve ilçelerinde imamı olmayan
cami sayısı kaçtır? 3- Şanlıurfa'daki imam ve müezzin açığını
nasıl kapatmayı düşünüyorsunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Sayın Hüsamettin Özkan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. 10.1.2002 Ahmet
Sünnetçioğlu Bursa 1- Bursa ve ilçelerindeki camilerimizdeki
eksik bulunan imam sayısı ne kadardır? 2- Eksik, boş olan bu camilerimize ne
zaman imam atamayı düşünüyorsunuz? BAŞKAN - Sayın Bakanım, lütfen, buyurunuz. DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Bursa) -
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Şanlıurfa Milletvekili Sayın Yahya Akman'ın, Şanlıurfa'daki imam ve müezzin
ihtiyacına ve Diyanet İşleri personelinin özlük haklarının iyileştirilmesine
ilişkin olarak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sayın Hüsamettin Özkan'a
yönelttiği (6/1616) esas numaralı sözlü soru önergesinin cevabını vermek üzere
huzurlarınızda bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
önerge tarihi itibariyle, imam-hatip ve müezzin-kayyımlar da dahil, Diyanet
İşleri Başkanlığı merkez ve taşra teşkilâtında çalışan personelin malî ve
sosyal haklarının iyileştirilmesine ilişkin olarak Diyanet İşleri Başkanlığınca
yapılan çalışma, Devlet Personel Başkanlığına gönderilmiştir. Devlet Personel
Başkanlığınca, halen bu konuda çalışmalar sürdürülmektedir. Şanlıurfa ve ilçelerinde din görevlisi
olmayan cami sayısı 486 adettir. Türkiye genelinde münhal bulunan imam-hatip ve
müezzin kayyım kadrolarına merkezî sınav sonucuna göre atama yapılmaktadır.
Açık bulunan imam hatip kadrolarına açıktan atama yapılabilmesi için,
Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığınca ilan edilmek üzere, talepte
bulunulmuştur. Devlet Personel Başkanlığınca yerleştirmeyi müteakip gerekli
atamalar yapılacaktır. Ayrıca, taşra teşkilâtında açık bulunan 1
250 adet imam hatip kadrosuna 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin üçüncü
fıkrasına göre açıktan vekâleten atama yapılmak üzere Maliye Bakanlığınca izin
verilmiştir. Bu izne istinaden Şanlıurfa İline 28 adet imam hatibin açıktan
vekâleten atanması yapılmıştır. Bilgilerinize arz ederim. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bursa
Milletvekili Sayın Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa İli ve ilçelerinde imam
ihtiyacına ilişkin olarak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sayın
Hüsamettin Özkan'a yöneltilen (6/1673) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını
arz ediyorum. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
önerge tarihi itibariyle, Bursa İli
merkez ve ilçelerinde, hiç kadrosu bulunmayan toplam 174 cami
bulunmaktadır. Ayrıca, kadrosu bulunduğu halde imam hatip atanamayan cami sayısı
70 adettir. Taşra teşkilâtında açık bulunan 1 250 adet imam hatip kadrosuna 657
sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre açıktan vekâleten atama
yapılmak üzere Maliye Bakanlığınca izin verilmiş olup, verilen izne istinaden
Bursa İline 11 imam hatibin açıktan, vekâleten ataması yapılmıştır. Diğer taraftan, Türkiye genelinde münhal
bulunan imam-hatip kadrolarına, merkezî sınav sonucuna göre, alınacak
tercihlere dayanılarak, Devlet Personel Başkanlığınca yapılan yerleştirme
sonucu atama yapılmaktadır. Taşra teşkilâtımızda münhal bulunan imam
hatip kadrolarından 1 249 adedine açıktan atama yapılabilmesi için, Devlet
Personel Başkanlığınca ilan edilmek üzere talepte bulunulmuş olup, Devlet
Personel Başkanlığınca yerleştirme sonucu Bursa İlinde açık bulunan 14 imam
hatip kadrosuna atama yapılacaktır. Ayrıca, münhal bulunan imam hatip
kadrolarının vekâleten atama yapılmak suretiyle doldurulması konusunda
çalışmalar sürdürülmektedir. Bilgilerinize arz eder, Yüce Meclise
saygılarımı sunarım. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın
Bakanım. 13.– Bursa
Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, sağlık memuru yetiştirme programı ile
ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1037) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 14.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, özelleştirme kapsamındaki kurumlarda
yapılan tayinlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1042) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 15.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sağlık
ünitesi projelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1043) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 16.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'daki cami, imam ve müezzin
sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi
(6/1046) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - Bununla ilgili
daha gerideki sorularımı cevaplandırdı ama... Yani, Diyanetle ilgili, Şanlıurfa
ile ilgili soruyu cevaplandırdı. Acaba, Sayın Bakan, buna niye hazırlıklı
gelmemiş? BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan, cevabını, bir
başka Sayın Bakandan rica ederek Yüce Meclise göndermiş, o nedenle
yanıtlayabildik. Öyle olsaydı, o sistemi uygulayacaktık Sayın Göksu. MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul)- Hazırlığı yok
efendim. 17.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1047) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 18.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1048) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 19.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1049) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 20.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1051) ve Orman Bakanı İ. Nami Çağan’ın
cevabı BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Burada. Soruyu okutuyorum; daha sonra Sayın Bakan
yanıt verecek. Buyurunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Orman Bakanı Sayın
Prof. Dr. Nami Çağan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini
arz ederim. Mahmut Göksu Adıyaman 1- Adıyaman ve ilçelerinde Bakanlığınızca
uygulanan projeler nelerdir? 2- Bu yıl bu projeler için ayrılan ödenek
ne kadardır? 3- Bu projelerin toplam maliyeti ne
kadardır? BAŞKAN - Soruya yanıt vermek üzere, Orman
Bakanı Sayın Nami Çağan. Buyurunuz Sayın Bakanım. ORMAN BAKANI İ.NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) -
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Adıyaman Milletvekili Sayın Mahmut
Göksu'nun, Orman Bakanlığımızca Adıyaman'da yürütülen projelerle ilgili
sorularını yanıtlayacağım. Adıyaman ve ilçelerinde, Bakanlığımızca,
Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi, Fidan Üretim Projesi, Nemrut
Dağı Millî Parkı Projesi, Karadağ Orman İçi Dinlenme Yeri Projesi, Orman
Kadastrosu Projesi ile fennî arıcılık, hayvancılık ve el sanatları konularında
projeler yürütülmektedir. Adıyaman İlimiz, özellikle, ağaçlandırma
ve erozyon kontrolü açısından birinci öncelikli il konumundadır. Bakanlığımız,
büyük bir duyarlıkla Adıyaman'da bu çalışmaları yürütmektedir; çünkü, GAP'la
bağlantılıdır. Oraya götürülecek ağaçlandırma hizmetleri, barajlarımızın
kurtarılmasına da vesile olmak durumundadır. Bu projelere ayrılan ödenekler,
gerçekleşmeler açısından, 2000 yılının tam gerçekleşme rakamlarını vereyim:
Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi için, 2000 yılı itibariyle 556
milyar lira; fidan üretimi için 72 milyar 13 milyon lira; Nemrut Dağı Millî
Parkı için 12 milyar 300 milyon lira; Karadağ Orman İçi Dinlenme Yeri için 11
milyar lira; orman kadastrosu için 2 milyar 300 milyon lira; fennî arıcılık
için 29 milyar lira kullanılmıştır. Bu projelerin toplam maliyeti, Doğu
Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesinin toplam maliyeti, 3 trilyon 993
milyar 952 milyon liradır. Diğer yatırımlar da, bütçe olanakları çerçevesinde,
bütçe ödenekleri sınırları içinde her yıl sürdürülüyor. 2001 yılındaki gerçekleşmeleri, genel bütçe,
bakanlık döner sermayesi, döner sermaye toplamı, Orman Genel Müdürlüğü Katma
Bütçesi, döner sermaye yatırımlar toplamı olarak arz etmeye çalışayım.
Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Projesinde fidan üretiminde 100 000 fidan
üretimi için 10 milyar lira; tohum üretimi için 200 milyon lira; Doğu Anadolu
Havza Geliştirme Projesinde, 1 500 hektar alanda, 165 milyar lira; erozyon
kontrol bakımı için 2 100 hektar alanda, 105 milyar lira; fidan üretimi için, 1
000 000 adet fidan için 20 milyar lira; Millî Park ve Av Yaban Hayatı
Projesinde, alan düzenlemesi için 16 milyar 750 milyon lira; Orman İçi Dinlenme
Yerleri Projesi, alan düzenleme ve altyapıda, 5 milyar lira; genel bütçe
toplamı 321 milyar 950 milyon lira. Bakanlık döner sermayesinde fidan üretimi
için, tohum üretiminde 7 000 kilogram için 28
milyar 500 milyon lira; fidan üretimi için 100 000 adette 15 milyar
lira; toplam, 43 milyar 500 milyon lira. Orman Genel Müdürlüğü katma bütçesinden,
orman kadastro projesi orman kadastrosu için, 3 000 hektar alanda 5 milyar lira. Katma bütçe toplamı da 5
milyar lira oluyor. Orman Genel Müdürlüğü döner
sermayesindeyse, orman amenajman projesinde amenajman planı yapımı için, 20
kilometre için 80 milyar lira. Döner sermaye toplamı da 80 milyar lira oluyor. Yatırımlar toplamı, gerçekleşmeler, 2001
yılında 450 milyar 450 milyon lira. 2002 yılı için de, bu yıl kabul edilen
bütçe yasalarında ve biraz önce söylediğim gibi, sadece genel bütçede değil,
katma bütçemizde, döner sermaye bütçemizdeki toplamlar. Döner sermaye, hem
Orman Genel Müdürlüğünün hem de bakanlık döner sermayesindeki rakamları -Sayın
Göksu, zaten, her zaman çok ilgilenen bir arkadaşımız- her zaman çıkarabiliriz. Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (DSP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Biz teşekkür ediyoruz Sayın
Bakan. 21.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1052) ve Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler’in cevabı 22.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun,
Habur Sınır kapısına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1053) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler’in cevabı 23.–
Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in,
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine atanan bürokrat hakkındaki
iddialara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1109) ve Devlet Bakanı
Mehmet Keçeciler’in cevabı BAŞKAN - Üç soruyu, Sayın Bakanın birlikte
yanıtlamasını rica edeceğim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın
Mehmet Keçeciler tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz
ederim. Mahmut Göksu Adıyaman 1- Bakanlık olarak Adıyaman'da
yürüttüğünüz projeler nelerdir? 2- 2000 yılı rakamlarıyla mevcut
projelerin toplam bedeli ne kadardır? 3- 2000 yılı itibariyle projelerde
gerçekleşen yatırım miktarı ne olmuştur? 4- Projelerin bir an önce tamamlanabilmesi
için 2001 yılında ayrılan ödenek miktarı ne kadardır? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın
Mehmet Keçeciler tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz
ederim. Mahmut Göksu Adıyaman 1- Habur Sınır Kapısından son 5 yılda
giren yıllık ortalama kamyon sayısı kaçtır? 2- Güneydoğunun ekonomik yapısına çok
önemli katkısı olan bu kapı sınır ticaretine (kamyonlara) açık mı? Kapalı ise
niçin açılmamaktadır? Açmayı düşünüyor musunuz? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Başbakan tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. Kamer Genç Tunceli Bilindiği üzere, Ramazan Uludağ, uzun süre
Gümrükler Genel Müdürlüğü görevini yaptıktan sonra, yine uzun süre Gümrükler
Müsteşarlığını yapmıştır. Bu görevleri sırasında adının birçok
suiistimallere karıştığı iddia edildiği halde, tarafınızdan Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu üyeliğine atandı. 1- Gümrüklerde yapılan suiistimallerle
ilgili olarak müfettişlerce düzenlenen ve 500 sayfayı aşan bir raporun
Başbakanlığınızda uzun süreden beri bekletildiği doğru mudur? 2- Bu raporun gereği tarafınızdan neden
yapılamıyor? 3- Hakkında bu kadar iddialar olan
Müsteşar hakkında soruşturma açılması gerektiği halde, bu kişinin Yüksek
Denetleme Kurulu üyeliğine atanması doğru mudur? BAŞKAN - Gündemin 18, 19 ve 69 uncu
sıralarındaki sorulara yanıt vermek üzere, Devlet Bakanı Sayın Mehmet
Keçeciler; buyurun. DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) -
Sayın Başkan, değerli üyeler; Adıyaman Milletvekili Sayın Mahmut Göksu'nun
Adıyaman'da yürüttüğümüz projeler hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına tarafımdan cevaplandırılmak üzere verdiği sözlü soru önergesi
üzerine huzurlarınızı işgal ediyorum; bu vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. Bakanlığımıza bağlı Gümrük Müsteşarlığının
Adıyaman İline yönelik herhangi bir yatırım projesi bulunmamaktadır. Zira,
Adıyaman'da gümrüklerle ilgili herhangi bir birimimiz yoktur. Bilgilerinize arz eder, saygılar sunarım. Sayın Mahmut Göksu'nun Habur Sınır
Kapısına ilişkin olarak sorduğu suale cevap arz ediyorum. Habur Sınır
Kapısından 1996, 1997, 1998, 1999 ve 2000 yılı kasım ayı itibariyle giriş ve
çıkış yapan araç sayıları şöyledir: 1996'da, kamyon 228 462, TIR 31 763,
otomobil 11 291; 1997 yılında, kamyon 335 181, TIR 81 740, otomobil 30 363;
1998 yılında, kamyon 252 815, TIR 82 571, otomobil 39 279; 1999 yılında, kamyon
229 160, TIR 87 377, otomobil 41 506; 2000 yılında, kamyon 230 732, TIR 89 505,
otomobil 50 581. Görüldüğü gibi, beş yıl içerisinde, toplam 1 276 350 kamyon,
372 986 TIR ve 173 019 otomobil girişi olmuştur. Genel toplamı verirsek, beş
yıl içerisinde 1 822 355 vasıta girişi olmuştur. Buna mukabil, aynı kapıdan,
beş yıl içerisinde 1 821 089 vasıta çıkışı olmuştur. Görüldüğü gibi, Habur
Sınır Kapısında, herhangi bir şekilde giriş çıkışlar durdurulmuş değildir,
giriş çıkışlar devam etmektedir ve artarak devam etmektedir. Sınır ticaretine ilişkin işlemler, sınır
ticaretinin düzenlenmesine ilişkin 10.3.2000 tarihi ve 2000/364 sayılı gizli
Bakanlar Kurulu kararı ve bu kararda değişiklik yapan muhtelif kararlar
çerçevesinde yürütülmektedir. Habur Sınır Kapısı, Şırnak İli sınır ticaretine
açık bulunmaktadır ve Dış Ticaret Müsteşarlığınca tespit edilen kotalar
dahilinde, fiilî sınır ticareti de yapılabilmektedir. Bu vesileyle, değerli milletvekillerimizin
bilgilerine saygıyla sunarım. Şimdi, gündemin 69 uncu sırasında Sayın
Kamer Genç'in, Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği, Gümrük Müsteşarlığı eski
Müsteşarı Ramazan Uludağ'la ilgili sözlü soru önergesine cevap arz ediyorum. Ramazan Uludağ, Maliye Bakanlığı Gelirler
Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı görevinde bulunduktan sonra, uzun yıllar
Gümrükler Genel Müdürlüğü ve Gümrük Müsteşarlığı görevlerini ifa etmiş,
bilindiği gibi, bilahara da, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine
atanmıştır. Soru önergesinde, gümrüklerde yapılan
suiistimallerle ilgili olarak müfettişlerce düzenlenen bir raporun bekletildiği
ifade edilmektedir. Gümrük Müsteşarlığınca, Ramazan Uludağ hakkında herhangi
bir soruşturma olmadığı gibi, bekleyen herhangi bir rapor da söz konusu
değildir. Başbakanlık tarafından ilgili Devlet Bakanlığına intikal eden
herhangi bir soruşturma raporu olmadığı gibi, Başbakanlıkta da bu yönde bir
rapor bulunmadığı Bakanlığımıza bildirilmiştir. İki; mevcut olmayan bir raporla ilgili
olarak işlem yapılamayacağı da açıktır. Üç; Gümrük eski Müsteşarı Ramazan
Uludağ'ın, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine atanmasına engel bir
husus söz konusu olmadığından, bu atama gerçekleştirilmiştir. Bilindiği gibi, Yüksek Denetleme Kurulu
üyeliğine atanabilmek için en az 3 yıl müsteşarlık, müsteşar yardımcılığı,
genel müdürlük görevinde bulunmak gerekir. Bu arkadaşımız 4 yıl genel müdürlük, 3 yıl da müsteşarlık yaptığı
için bu şartları ihtiva etmektedir. Kaldı ki, bürokraside üst düzey görevlerde
bulunan personelle ilgili, bu tür iddialar her zaman gündeme getirilmektedir;
ancak, bu konuda, atamanın yapıldığı tarih itibariyle, yargı kararıyla
kesinleşen herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bilgilerinize saygıyla arz ederim. (ANAP
ve DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın
Bakan. KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, Sayın
Bakan kaçıncı soruya cevap verdi? BAŞKAN - 69 numaralı, zatıâlinizin tevcih
ettiği bir soruydu. KAMER GENÇ (Tunceli) - Gümrük eski
Müsteşarının Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluna atanmasıyla ilgili, değil mi
efendim? BAŞKAN - Aynı konuda başka bir sorunuz
yoksa, o. KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, biraz
geç geldim, kusura bakmayın. Müsaade ederseniz, bu konuda bir iki şey
söyleyeyim. AYDIN TÜMEN (Ankara) - Daha yeni geldi, ne
söyleyecek ki! TURHAN GÜVEN (İçel) - Efendim, bir
gerçeğin ortaya çıkmasının yenisi eskisi mi olur; yani, hakkında soruşturma
olan bir kişiyi Yüksek Denetleme Kuruluna tayin etmek doğru mu? BAŞKAN - Efendim, soru o idi... KAMER GENÇ (Tunceli) - Hükümete yakışan da
o zaten!.. Aslında, onunla ilgili Sayın Başbakan da... TURHAN GÜVEN (İçel) - Nasıl imza atıyor
Sayın Bakan? BAŞKAN - Sayın Genç'in sorusu o idi ve o
şekilde de Sayın Bakan anlayarak soruya yanıt verdi. KAMER GENÇ (Tunceli) - Efendim, müsaade
ederseniz, mikrofonumu açarsanız... BAŞKAN - Siz açacaksınız, ben sonra izin
vereceğim. KAMER GENÇ (Tunceli) - Peki efendim. BAŞKAN - Buyurunuz, yerinizden kısa bir
açıklama yapabilirsiniz. KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, Sayın
Bakan biraz önce soruya cevap verdi de... Ben de, daha önceden... Aslında,
birleşimin başında, bu konuda Bakanın gelip Genel Kurula bilgi vermesi lazım;
İçtüzük öyle. Tabiî, Sayın Bakan İçtüzüğün gereğini yerine getirmediği için,
tam sorulara geçtikten sonra cevap verince... Tabiî, ben de bu sırada... Yani,
benim soruma cevap vereceği konusunda bir bilgim yoktu. Şimdi, o zamanki Müsteşar hakkında
Başbakanlıkta bir rapor var; Sayın Bakan bunu inkâr ediyor... TURHAN GÜVEN (İçel) - Terfi edemez diye
rapor var. KAMER GENÇ (Tunceli) - Terfi edemez,
hakkında birtakım soruşturma önergeleri var. Buna rağmen, kendisi
Müsteşarlıktan alınıyor ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine
atanıyor. Peki, bu nitelikteki bir kişi, nasıl gidecek de... Hakkında
suiistimalden dolayı bir sürü soruşturma olan bir Müsteşar, oradan alınıyor,
yine bir denetim elemanlığı görevine veriliyor; yani verilmemesi lazım. Ama,
maalesef bu hükümetin bir tutumu var, her şeyi milletvekillerinden gizliyorlar,
milletvekillerine bilgi vermiyorlar; ama, şunu bilsinler ki, ömürleri çok az
kaldı, buradaki tutanaklar geleceğe ışık tutuyor, eğer, biz o raporu bulduğumuz
anda... Çünkü, böyle bir rapor olduğuna dair bize oradan gelen sağlam bilgi
var. Onun için, o zaman kendileri çok mahcup olacaklar. Bir cümle daha söyleyeyim; 21 Şubatta
Merkez Bankasını gece açıp da 5 milyar 200 milyon doları götüren kişilerin
isimlerini bir türlü vermiyorlar bize! Mahkeme dosyalarında var; ama, şimdi,
geçen gün, Bakan Recep Önal Bey dedi ki... BAŞKAN - Sayın Genç, ayrı bir konu
olduğunu siz de biliyorsunuz. KAMER GENÇ (Tunceli) - Hayır, hayır...
Anladım da.. Hükümetin... BAŞKAN - Yerinizden, konuya ilişkin kısa
bir açıklama imkânı tanıdım. KAMER GENÇ (Tunceli) - Tabii.. Tabii.. Ama, şimdi, şöyle: Gerçeği inkâr ederek,
milletvekillerine doğru bilgi vermeyerek, milletvekillerinin denetim görevini
yerine getirmeye engel olmak, gerçekten, normal bir sorumluluk duygusu
içerisinde olması gereken... Bırakınız hükümeti, normal bir kamu personelinin
de bu yola girmemesi lazım. Bu itibarla, maalesef, olanlar inkâr ediliyor; ama,
bunun hesabı verilecek. Teşekkür ediyorum efendim. Sağ olun. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum. Sayın Genç, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanvekili sıfatınızla çok iyi bilirsiniz ki, İçtüzüğü Sayın Bakan
uygulamıyor. Onun için, İçtüzüğe aykırı
davrandığı şeklindeki yorumunuza katılamam. Sayın Bakan burada, Meclis
Başkanlığına dilekçe verdi, ondan önceki diğer sayın bakanlara uyguladığımız
gibi, birden fazla soruya aynı anda cevap verme yöntemini... KAMER GENÇ (Tunceli) - Hayır, hayır...
Sayın Bakan uymadı efendim. BAŞKAN - Efendim, ben sizi dinledim. Beni
dinleyebilirseniz... Aynı haktan Sayın Bakan Keçeciler de
istifade ettiler; 18 inci ve 19 uncu soruyla birlikte zatıâlinizin tevcih
ettiği 69 uncu soruya da yanıt verdiler. Siz kendiniz de başta "Sayın
Bakan yanıt verirken burada bulunamadım" dediniz. Şimdi... KAMER GENÇ (Tunceli) - Ama, Genel Kurulu
yukarıda, yerimde izliyorum ben. BAŞKAN - Efendim, Sayın Bakan, Yüce
Meclisin kürsüsünde sorunuza ilişkin resmî bir açıklama yapmıştır. Artık, onun
hakkındaki yorumunuz size aittir. Teşekkür ediyorum. KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan,
İçtüzüğün o maddesinde deniliyor ki, eğer, Bakan birkaç tane soruya cevap
verecekse, daha birleşimin başında, bunu oturumu yöneten başkana bir dilekçeyle
iletir, Başkan da bunu Genel Kurula açıklar. BAŞKAN - Sayın Başkan, İçtüzüğün hiçbir
maddesinde, soru yönelten soru sahibi milletvekiline önceden bir tebligat
yapılır diye bir hüküm yok. KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan,
ilgili maddeyi okursanız... BAŞKAN - Milletvekillerinin görevi, bir
saatlik süre içerisinde sıranın kendisine gelebileceğini düşünerek burada hazır
olmak. Bunu gayet iyi biliyorsunuz Sayın Genç. KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, ben
soru önergelerinin sırasına bakıyorum. BAŞKAN - Peki. Teşekkür ederim. 24.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1056) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. Sayın Genç, bakın, somut örnek, şimdi, bir
kez daha ortada. Deminden bu yana, belki onuncu kez "Adıyaman Milletvekili
Mahmut Göksu" ifadesini kullanıyorum, arkadaşımız buradaydı; şimdi yok. Birbirimizi bir parça anlayışla
karşılayacağız. MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - Sayın Başkanım,
geldim; çağırdınız, hemen icabet ettim. BAŞKAN - Hoşgeldiniz. 25.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sanayi
sitelerine yönelik çalışmalara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1057) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 26.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'ın öğretmen sorununa ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1058) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 27.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'ın eğitim sorunlarına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1059) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 28.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1060) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 29.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1061) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 30.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da hayvancılığın
geliştirilmesine yönelik projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1062) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 31.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da tarımın geliştirilmesine
yönelik projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1063) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 32.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve çevresinde bulunan tarihî
eserlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1064) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 33.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1065) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 34.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1066) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 35.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Mahallî İdareler Reformu Yasa
Tasarısına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1067) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 36.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da boşaltılan köy olup
olmadığına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1068) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 37.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'a bağlı köylerde yürütülen
bazı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1069) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 38.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/1070) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - Biz buradayız;
ama, bakanlar yok Sayın Başkan. 39.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere
ilişkin Turizm Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1071) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 40.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Atatürk Barajının korunmasına yönelik
projelere ilişkin Çevre Bakanından sözlü soru önergesi (6/1072) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 41.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere
ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1073) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Burada. Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın
Hikmet Sami Türk tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz
ederim. Mahmut Göksu Adıyaman 1- Bakanlık olarak Adıyaman'da
yürüttüğünüz projeler nelerdir? 2- 2000 yılı rakamlarıyla mevcut
projelerin toplam bedeli ne kadardır? 3- 2000 yılı itibariyle projelerde
gerçekleşen yatırım miktarı ne olmuştur? 4- Projelerin bir an önce gerçekleşmesi
için 2001 yılında ayrılan ödenek miktarı ne kadardır? BAŞKAN - Sorulara yanıt vermek üzere,
Adalet Bakanı Sayın Hikmet Sami Türk; buyurun. ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun,
Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin (6/1073) esas numaralı soru önergesine
cevap vermek üzere huzurunuza gelmiş bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Adıyaman Cezaevinin bakım ve onarımı için
700 yapı tesis büyük onarım harcama kaleminden 25 203 490 400 Türk Lirası
ödenek ayrılmış ve 2000 yılı içinde harcanmıştır. 2001 yılı için, 700 yapı
tesis büyük onarım harcama kaleminden 30 milyar Türk Lirası ödenek ayrılmakla
birlikte, onarım işinin ihalesi 24.12.2001 tarihinde yapıldığından, bu amaçla
ayrılan ödenek harcanamamıştır. 2002 yılında ayrılan ödenek miktarı ise 100
milyar Türk Lirasıdır. Öte yandan, Adıyaman E Tipi Cezaevinin oda
sistemine dönüştürülmesine yönelik ihale 15.2.2000 tarihinde yapılmış olup,
toplam ihale bedeli, 2001 yılı birim fiyatlarıyla 281 587 988 538 Türk
Lirasıdır. Söz konusu inşaatın 31.12.2001 tarihinde geçici kabulü yapılmış ve
Bakanlığımız İş Yurtları Kurumu bütçesinden 334 499 849 486 Türk Lirası ödenek
gönderilmiştir. Kesin kabulü henüz yapılmadığı için, Adıyaman E Tipi Cezaevinin
oda tipine dönüştürülmesinin maliyeti belli değildir. Bilgilerinize, saygıyla arz ederim. MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - Sayın Başkan,
Sayın Bakana bir şey sorabilir miyim? 2001 yılında harcanmayan 30 milyar liralık
tahsisat 2002 yılında harcanacak mı; yani, ikisi birlikte 130 milyar lira
olarak mı harcanacak? ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) -
Hayır... 2002 yılı için ayrılan ödenek miktarı 100 milyar Türk Lirasıdır. MAHMUT GÖKSU (Adıyaman) - 2001 yılında
harcanmamış ama... ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon) -
Hayır; o, harcanmayacak; onun yerine, 2002 yılında 100 milyar Türk Lirası
ödenek gönderilmiştir. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın
Bakan. 42.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, 2000-2001 malî yılı bütçelerinden
Adıyaman'daki bazı projeler için ayrılan ödeneklere ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/1076) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 43.–
Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman'da yürütülen projelere ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1077) ve Devlet
Bakanı Mehmet Keçeciler’in cevabı BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın
Bakan?.. Burada. Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gereğini arz ederim. Mahmut Göksu Adıyaman 1- Bakanlık olarak Adıyaman'da
yürüttüğünüz projeler nelerdir? 2- 2000 yılı rakamlarıyla mevcut
projelerin toplam bedeli ne kadardır? 3- 2000 yılı itibariyle projelerde
gerçekleşen yatırım miktarı ne olmuştur? 4- Projelerin bir an önce tamamlanabilmesi
için 2001 yılında ayrılan ödenek miktarı ne kadardır? BAŞKAN - Sözlü soruya yanıt vermek üzere,
Devlet Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler; buyurun. DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) -
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Adıyaman Milletvekili Sayın Mahmut
Göksu'nun, Adıyaman İlinde Enerji Bakanlığımız tarafından yürütülen projelerle
ilgili sorduğu sorulara hükümetimizin cevaplarını arz ediyorum. Adıyaman İlinde elektrik sektöründe
çeşitli proje çalışmaları sürdürülmektedir. Yap-işlet-devret modeli kapsamında
Adıyaman Gölbaşı Linyit Santralı (125 megavat) Projesi, Adıyaman Gölbaşı Termik
Santral AŞ'nin projeden vazgeçtiğini bildirmesi üzerine, Enerji Bakanlığımız
tarafından iptal edilmiştir; ancak, anılan şirket, söz konusu projeyi
otoprodüktör statüsünde gerçekleştirmek istediğini Enerji Bakanlığımıza
bildirmiştir. Bu proje, kamu yatırımı olmadığı için ödenekli bir proje
değildir. İletim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü 2001
yılı yatırım programı ile 2002 yılı yatırım programı tasarısında 20.D.03.0270
proje numarasıyla Adıyaman TM'de Şalt işi ihale aşamasında olup, 2001 yılında
240 milyar TL ve 2002 yılı tasarısında ise 250 milyar TL yatırım ödeneği
bulunmaktadır. Adıyaman Elektrik Dağıtım Müdürlüğünce
yürütülen ve TEDAŞ Genel Müdürlüğü 2000 yılı yatırım programı kırsal dağıtım
tesisleri grubunda yer alan Adıçim TM-Tileyli KÖK Enerji Nakil Hattı Projesi
bitirilmiş, 2001 yılı yatırım programında Kâhta TM-Damlacık Enerji Nakil Hattı
Projesine yer verilmiştir. Şehir şebekeleri grubunda 150 milyar TL ödenekli
Besni Projesi ve toplam 500 milyar TL ödenekli Küçük Ek Tesisler ile Diğer
Belediyeler Projeleri yer almaktadır. Köy şebekeleri grubunda toplam 29 adet
köy elektrik şebekesi projesi bulunmaktadır. Köy şebekeleri grubundaki projelerden 43
milyar TL yatırım ödeneği bulunan Küçük Ek Tesisler Projesi hariç, diğer
projeler ile kırsal dağıtım tesisleri grubunda yer alan Kâhta TM-Damlacık
Enerji Nakil Hattı Projesi, Başbakanlığın 2001/19 sayılı tasarruf tedbirleri
genelgesi doğrultusunda tasarruf kapsamına alınan projeler arasında yer
almaktadır. Adıyaman Elektrik Dağıtım Müdürlüğünce
yürütülen ve TEDAŞ Genel Müdürlüğü 2001 yılı yatırım programında yer alan
projelerin 2001 yılı rakamlarıyla; Kâhta TM-Damlacık Enerji Nakil Hattı
Projesinin proje tutarı 50 milyar TL, Besni Projesinin proje tutarı 1 trilyon
711 milyar TL ve 29 adet köy şebekesi projesinin proje tutarı 315 milyar TL
olmak üzere, toplam 2 trilyon 76 milyar liradır. Adıyaman Elektrik Dağıtım Müdürlüğünce
yürütülen, TEDAŞ Genel Müdürlüğü 2001 yılı yatırım programında yer alan
projelerin 2001 yılı toplam yatırım ödeneği 1 trilyon 15 milyar lira olup,
eylül ayı sonu itibariyle yapılan harcama, geçici değerlerle 648 milyar
liradır. 2002 yılı yatırım programıyla ilgili
olarak da, sayın milletvekiline gereken bilgi yazılı olarak arz edilecektir. Petrol ve gaz sektöründeki projelerin
durumlarını özetleyecek olursak; Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel
Müdürlüğü, 2001 yılında, Adıyaman İlimizde, sondaj öncesi arama, sondaj, kuyu
tamamlama hizmetleri, mevcut TPAO sahalarının geliştirilmesi, makine-teçhizat
projeleri kapsamında faaliyetler sürdürülmüştür. Sondaj öncesi arama
faaliyetleri kapsamında, eylül sonu itibariyle, Adıyaman İlinde, 2,63 ekip/ay
jeolojik saha çalışması ve 1 947 metre sondaj gerçekleştirilmiştir. 2001 yılında mevcut projelerin toplam
bedeli, 7 trilyon 468 milyar lira olarak planlanmıştır. 2001 yılı eylül sonu
itibariyle, 2 trilyon 745 milyar lira harcama gerçekleştirilmiştir. BOTAŞ Genel Müdürlüğü tarafından kredili
olarak ihale edilen ve 1.2.2001 tarihinde teklifleri alınan Güney Doğalgaz
İletim Hattı Projesine ilişkin teknik ve malî alt komisyonlar tarafından
değerlendirmeler tamamlanmış olup, sözleşme imzalanma aşamasına gelmiştir. Güney doğalgaz iletim hattının yapımıyla
ilgili olarak, sözleşme imzalanacak firmaların sunduğu kredi tekliflerinin
Hazine Müsteşarlığınca sonuçlandırılıp, kredi anlaşmalarının imzalanması
sonrasında inşaat çalışmalarına başlanabilecektir. Projenin, kredi anlaşmasının
imzalanmasından sonra 24 ayda tamamlanması planlanmaktadır. Yörede, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülen projelerin durumu ise şu şekildedir: Büyük su projeleri kapsamında
yürütülen, Avrupa Konseyi Sosyal Kalkınma Fonunca da finanse edilen GAP
(Adıyaman-Çamgazi) Projesi kapsamında, Doyran ve Kuzgun Dereleri üzerinde inşa
edilen Çamgazi Barajından 4 234 hektarı cazibeyle, 2 932 hektarı da pompajla
olmak üzere toplam 7 430 hektarlık alanın sulanması hedef alınmış olup,
projenin su kaynağı olan Çamgazi Barajı tamamlanmıştır. Çamgazi sulaması ve
derivasyon tesisleri işine de 12.2.1996 tarihinde başlanılmış ve yüzde 68
fizikî gerçekleşme sağlanmıştır. Söz konusu işte Çakal derivasyon kanalı ve
regülatör inşaatı bitirilmiştir. Kırkgöz derivasyon kanalı ve regülatör
inşaatları tamamlanmak üzeredir. Tamamlanmış kısımlardaki 1 400 hektarda deneme
işletmesi yapılmaktadır. Projenin 2001 yılı fiyatlarıyla proje
tutarı 92 trilyon 787 milyar lira, 2000 yılı sonu itibariyle harcaması ise 61
trilyon 86 milyar liradır. 2001 yılı için 15 trilyon lira ödenek talep edilmiş,
ancak, 2,5 trilyon lira ödenek ayrılabilmiştir. Projeye 2002 yılı için 22
trilyon lira ödenek ihtiyacı tespit edilmiştir. Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamındaki 13
büyük proje içinde yeri olan Adıyaman Kâhta Projesi ile Adıyaman İl sınırları
içerisinde Atatürk Barajı Gölünden faydalanarak 21 263 hektarlık sahanın
sulanması amaçlanmakta olup, söz konusu projenin master plan aşamasındaki etüt
çalışmaları tamamlanmıştır. Projenin 8 337 hektarlık alanının
sulanmasını sağlayacak olan GAP;
Adıyaman-Kâhta, Samsat Pompaj Sulaması Projesi olarak DSİ Genel
Müdürlüğü yatırım programında yer almakta olup, 2 806 hektarlık Samsat pompaj
sulaması birinci kısım inşaatı 17.12.1997 tarihinde ihale edilmiş, 23.3.1999
tarihinde işe başlanılmıştır. Bugüne kadar 1 485 metrelik ulaşım yolu yapılmış
olup, pompa binası beton çalışmaları tamamlanmıştır. 5 729 hektarlık Samsat
pompaj sulaması ikinci kısım inşaatının da yüzde 100 kredili olarak
gerçekleştirilmesi programlanmıştır. Projenin 2001 yılı fiyatlarıyla proje
tutarı 58,5 trilyon lira, 2000 yılı sonu itibariyle harcaması 1 trilyon 22
milyar liradır. 2001 yılı için 14 trilyon lira ödenek tefrik edilmiştir. Küçük
su projeleri kapsamında DSİ Genel Müdürlüğünün 2001 yılı yatırım programında
Adıyaman İliyle ilgili olarak cari yıl fiyatlarıyla 1 trilyon 112 milyar lira
keşif bedelli 5 adet taşkın koruma, 256 milyar lira keşif bedelli 2 adet taşkın
ve rusubat kontrolü, 985 milyar lira keşif bedelli 2 adet yerüstü sulaması ile
550 milyar lira keşif bedelli 1 adet gölet inşaatı olmak üzere toplam 2 trilyon
903 milyar lira keşif bedelli 13 adet iş yer almaktadır. Bu projelere 2000 yılı
sonu itibariyle cari yıl fiyatlarıyla toplam 270 milyar lira harcanmıştır. 2001 yılında DSİ Genel Müdürlüğünce ülke
genelinde küçük su işleri faaliyetleri kapsamında yürütülen işler için 410
trilyon lira ödenek talep edilmiş; ancak, talebin yüzde 14'ü
karşılanabilmiştir. BAŞKAN - Sayın Bakan, özür diliyorum, daha
sürecek mi?.. DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Devamla) -
Bitiriyorum. Bu ödenek çerçevesinde Adıyaman İlinde yer
alan küçük su işi projelerine 435 milyar lira ödenek ayrılabilmiştir. Görüldüğü gibi, Adıyaman İlinde Enerji
Bakanlığımızın pek çok yatırımı bulunmaktadır; bu vesileyle, Yüce Heyetinize
saygılar sunuyorum. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın
Bakan. Efendim, sözlü sorular için ayrılmış
bulunan 1 saatlik süre dolmuş bulunmaktadır. Sayın milletvekilleri, gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmına geçiyoruz. Önce, yarım kalan işlerden başlayacağız. VI. – KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER 1.– İzmir
Milletvekili Rıfat Serdaroğlu'nun; İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın;
Amasya Milletvekili Ahmet İyimaya'nın; Ankara Milletvekili Yıldırım Akbulut'un;
Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım'ın; Gaziantep Milletvekili Ali
Ilıksoy, Konya Milletvekili Ömer İzgi ve Ankara Milletvekili Nejat Arseven'in;
İstanbul Milletvekili Ziya Aktaş ve 42 Arkadaşının; Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici'nin ve İzmir Milletvekili
Işılay Saygın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik
Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/94, 2/232,
2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı : 527) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Tekliflerinin görüşülmeyen
maddeleriyle ilgili komisyon raporu Başkanlığa verilmediğinden, teklifin
görüşmelerini erteliyoruz. Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri ve
Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısının müzakeresine kaldığımız yerden
devam edeceğiz. 2.– Ceza
İnfaz Kurumları ve Tutukevleri
Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu Tasarısı ve Adalet ve Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporları (1/744) (S. Sayısı : 786) BAŞKAN - Komisyon?.. Yok. Ertelenmiştir. İstihdamın Teşviki Amacıyla Ücret Dışı
Yüklerden Bazılarının Ödenmesinin Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe Komisyonları
raporlarının müzakerelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. 3.–
İstihdamın Teşviki Amacıyla Ücret Dışı Yüklerden Bazılarının Ödenmesinin
Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/950) (S. Sayısı : 826) (1) BAŞKAN - Komisyon?.. Hazır. Hükümet?.. Hazır. SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) - Karar
yetersayısının aranılmasını istiyorum. BAŞKAN - Ben, karar yetersayısı talebinizi
duymazlıktan falan hiç gelmem. Ne zaman böyle bir talep olduysa, hep hukukun
emrettiği şekilde davrandım; ama, sizden de bir istirhamım var -bugün, bir grup
başkanvekiline "parlamento geleneği" demiştim- lütfen, bundan böyle,
bu talebi Başkanlığa yöneltecek arkadaşımdan, hiç değilse, ayağa kalkarak,
eliyle işaret usulünü terk ederek, bu talebini dile getirmesini, parlamento
gelenekleri adına istirham ediyorum. 3 üncü madde üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştı. Şimdi, 3 üncü maddeyi oylarınıza sunacağım; arkadaşlarımın karar
yetersayısı talebi vardır, karar yetersayısını arayacağım. 3 üncü maddeyi kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Karar yetersayısı yok arkadaşlarım; onun için, sayın grup
başkanvekilleri, bana, müştereken bir süre önerebilirse, ona riayet etmek
isterim. AYDIN TÜMEN (Ankara) - 10 dakika yeter
Sayın Başkan. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - 10 dakika... İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Eskişehir) - 10
dakika yeterli. BAŞKAN - Hayhay... Peki... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - 15 dakika... NECMİ HOŞVER (Bolu) - 5 dakika Sayın
Başkan. NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - 10 dakika... BAŞKAN - Efendim, siz "10
dakika" buyurdunuz, sayın başkan "15 dakika" dedi, Bolu
diyarından da -Sayın Hoşver'den- bir "5 dakika" sesi çıktı. Ben, grup
başkanvekillerine sormuştum. NECMİ HOŞVER (Bolu) - Ben de o yerde
oturduğum için... BAŞKAN - 17.45'te toplanmak üzere, birleşime
ara veriyorum. Kapanma
Saati : 17.30 ÜÇÜNCÜ
OTURUM Açılma
Saati : 17.46 BAŞKAN :
Başkanvekili Yüksel YALOVA KÂTİP
ÜYELER : Lütfi YALMAN (Konya), Melda BAYER (Ankara) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
76 ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum. 826 sıra sayılı tasarının 3 üncü
maddesinin oylamasında karar yetersayısı bulunamamıştı. VI. –KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam) 3. –
İstihdamın Teşviki Amacıyla Ücret Dışı Yüklerden Bazılarının Ödenmesinin
Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/950) (S. Sayısı : 826) (Devam) BAŞKAN - 3 üncü maddeyi tekrar oylayıp
karar yetersayısını arayacağım. 3 üncü maddeyi kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir; karar yetersayısı vardır. 4 üncü maddeyi okutuyorum: MADDE 4. - 02/09/1971 tarihli ve 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. "GEÇİCİ MADDE 17.- Bu Kanunun 50 nci
maddesine göre belirlenmesi gereken, 01/04/2002 ile 31/03/2003 tarihleri
arasında sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabına
esas gelir basamaklarını ve buna ilişkin usul ve esasları belirlemeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir." BAŞKAN - 4 üncü madde üzerinde Saadet
Partisi Grubu adına Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey söz istemişlerdir. Buyurun Sayın Günbey. (SP sıralarından
alkışlar) Süreniz 5 dakika. SP GRUBU ADINA SACİT GÜNBEY (Diyarbakır) -
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 826 sıra sayılı istihdamın teşviki
amacıyla hazırlanan kanun tasarısının 4 üncü maddesi üzerinde Saadet Partisi
Grubu adına, görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere, söz almış bulunmaktayım; bu
vesileyle, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Saygıdeğer milletvekilleri, tasarının bu
maddesiyle 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununa geçici madde eklenerek "1 Nisan 2002 ile 31
Mart 2003 tarihleri arasında sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak
aylıkların hesaplarına esas gelir basamaklarını ve buna ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir" denilmektedir. Bu
madde, açıkça Anayasaya aykırı gözükmektedir; çünkü, bu madde, kapsamı ve
uygulanacak esasları itibariyle tam açık değildir; âdeta bir yetki kanunu gibi
Bakanlar Kuruluna yetki vermektedir. Ayrıca, çalışanların lehine mi aleyhine mi
kararlar alınacağı konusunda veya çalışanların durumlarını düzeltme yönünde mi
kötüleştirme yönünde mi kararlar alınacağı konusunda bir ifadeye
rastlanmamaktadır. Muhterem milletvekilleri, 57 nci hükümet,
maalesef, Parlamentoya getirdiği bütün kanun tasarılarında aynı usulü
izlemektedir. Parlamentoya, kanun tasarıları hazırlıksız olarak getirilmekte ve
bu kanun tasarıları, burada yapılan tenkitler, ikazlar dikkate alınmadan
Parlamentodan geçirilmekte ve bunların çok önemli bir kısmı vetoyla
karşılaşmakta veya Anayasa Mahkemesinden geri dönmektedir. Bazılarında da
kanunlaştıktan sonra ortaya birtakım komplikasyonlar çıkmakta ve bu
komplikasyonları gidermek için, yeniden Parlamentonun önüne getirilerek, tashih
edilmektedir. Muhterem arkadaşlar, 57 nci hükümet,
maalesef, istihdamı artırma konusunda birtakım tedbirleri bugün Parlamentonun
önüne getirmiştir; ama, Türkiye, 57 nci hükümet döneminde hakikaten perişan
edilmiştir. Her hafta sonu, eminim ki, milletvekili arkadaşlarımızın önemli bir
kısmı veya tamamı seçim bölgelerine gitmektedirler. Seçim bölgelerimize
gittiğimizde, halkın feryat ve figanını duymamamız mümkün değildir. Bu hükümet döneminde ülkemizdeki işsiz
sayısı 15 000 000'a ulaştırılmıştır. Bugün, çalışabilir nüfusun yarısı,
maalesef, işsizdir. Özellikle son bir yıl içerisinde, daha önce aşı olan, işi
olan 1,5 milyon insan işini kaybetmek zorunda kalmıştır. 150 000-200 000
civarında esnaf kepenklerini kapatmış, onbinlerce fabrika ve atölye, yine,
kepenklerini kapatmak zorunda kalmıştır. Çalışan fabrikalarda ve işyerlerinde,
maalesef, kapasite kullanım oranı yüzde 30'lara kadar düşmüştür. Buna rağmen,
Türkiye'de, 1992 yılı bütçesinde, yatırımlara ayrılan pay, maalesef, son
yılların en düşük seviyesine indirilmiş ve yatırımlara yüzde 4 civarında pay
ayrılmıştır. Bu yüzde 4'lük payla değil yatırımları yapmak, bir şantiyeyi
kurmak bile maalesef mümkün değildir. Özellikle, toplumun sağlığını
ilgilendiren meselelerde Sağlık Bakanlığının bütçesinin de yüzde 2'lere kadar
indirildiğini burada ifade etmek istiyorum. Muhterem arkadaşlar, bununla da
yetinilmiyor, 57 nci hükümet döneminde ülkemizin bir yıllık gayri safî millî
hâsılası 200 milyar dolardan 148 milyar dolara kadar indirilmiştir ve gayri
safî millî hâsıla dikkate alındığında, bu hükümet döneminde, özellikle son iki
yıl içerisinde, Türkiye, yüzde 25'ten fazla küçülmüştür. Yine, fert başına
düşen millî geliri dikkate aldığımızda göreceğiz ki, Türkiye'de fert başına
düşen millî gelir, bu hükümet döneminde ve özellikle son iki yıl içerisinde 3
200 dolardan 2 000 dolara kadar çekilmiştir. Bu kriter dikkate alındığında,
Türkiye, son iki yıl içerisinde yüzde 30'dan fazla küçülmüştür, büyüme hızını
kaybetmiştir. Yıllık büyüme hızı dikkate alındığında, 1999 yılı içerisinde
Türkiye 6,4 küçülmüş; yani, büyüme hızı eksi 6,4 olmuş ve 2001 yılı içerisinde
Türkiye'nin büyüme hızı, yine, maalesef... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BAŞKAN - Bitirirseniz sevinirim. SACİT GÜNBEY (Devamla) - Bitiriyorum Sayın
Başkan. Sayın milletvekilleri, bu olumsuzlukları,
rakamsal olumsuzlukları burada sıralamak veya peş peşe dizmek mümkündür; fakat,
şunu söylemek istiyorum: Bu hükümet hakikaten başarısızdır, beceriksizdir;
değil yurtdışından bir Derviş getirmek, otuz Derviş getirilse dahi bu hükümetin
ortaya koyduğu perişan tabloyu düzeltmek mümkün değildir. Bu hükümetin bir an
önce istifa etmesi gerekiyor ve hükümet, başarısızlıklarını örtmek için de
özellikle birtakım ajitasyonlar yapmakta ve kız çocuklarımıza yönelik birtakım
baskılar uygulamaktadır. Bunların ortadan kalkması için bu hükümetin bir an
önce istifa etmesi gerekiyor. Hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim.
(SP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Günbey. Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına,
Van Milletvekili Sayın Hüseyin Çelik; buyurunuz. (AK Parti sıralarından
alkışlar) HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Sayın Başkan,
içeride müthiş bir uğultu var. BAŞKAN - Sayın Çelik, içerideki gürültüden
ben sizden daha fazla rahatsız oluyorum; çünkü, duyamıyorum, hatibi takip
edemiyorum, arkadaşlarımızın da bu noktada dikkatlerini istirham ediyorum. Buyurunuz. AK PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÇELİK (Van)-
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan yasa tasarısı,
istihdamın teşvikiyle ilgili olarak nispi de olsa bir iyileştirme getirdiği
için, biz, AK Parti Grubu olarak, bu yasa tasarısını destekliyoruz. Ancak, 57 nci hükümetin genel ekonomik
politikaları gözönüne alındığı zaman, bu tasarıyla, âdeta, değirmenin dönmesi
için bir kova su dökülüyor; ancak, değirmene su taşıyan kanallar tahrip
ediliyor. Değerli arkadaşlarım, bakınız, 18 Ocak
2002 tarihli IMF'ye verilen niyet mektubunda, hükümetimizin IMF'ye olan
taahhütleri var. Bu "Ek Yapısal Koşullar" başlığı altındaki
tekliflerin, verilen taahhütlerin 24 üncüsünde deniliyor ki "2002 Ekim ayı
sonuna kadar ihtiyaç fazlası -burada- atıl işçilerin sayısı üçte 2 oranında
azaltılmış olacaktır." Şimdi, kamu sektöründe çalışan işçilerin
toplamına baktığınız zaman ve sizin atıl veya ihtiyaç fazlası olarak tespit
ettiğiniz bu rakam, 150 000-200 000 civarında işçiye tekabül ediyor. Değerli arkadaşlar, bakın, ben, kendi seçim
bölgem Van İlinden size bazı örnekler vereyim: Şu anda, Van'da bulunan kundura
fabrikasında -ki, bu, Sümer Holdinge bağlıdır- 300 küsur işçi işini kaybetmeyle
karşı karşıyadır ve şu anda oturma eylemi yapmaktadırlar. Şimdi, sizin yaptığınız özelleştirme
mantığı, daha önce, ver, kurtul şeklindeydi; şu anda, kapat, kurtul
şeklindedir. Beykoz Kundura Fabrikası kapatıldı; Sarıkamış ve Tercan sırada,
Van Kundura Fabrikası kapatılıyor. Ordumuzun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin
yıllık bot ihtiyacı 3 000 000 çifttir değerli arkadaşlar. Bu 4 fabrikamızın
yıllık bot üretme kapasitesi 600 000'dir. Bu fabrikalar, Rus işgalinden sonra
falan kalmış fabrikalar değil, bizim insanımızın, bizim ülkemizin kaynaklarıyla
yapılmış fabrikalardır; ancak, bunlar, maalesef, ölüme terk ediliyor ve
kapatılmayla karşı karşıya geliyor değerli arkadaşlarım. Bakınız, başta, Van Ticaret Borsası, Van
Sanayi ve Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği Başkanlığı olmak
üzere, bütün sivil toplum örgütlerinin imzaladığı bir bildiri var, bir metin
var elimde, âdeta feryat ediyorlar ve diyorlar ki: "İlimize katmadeğer
sağlayan bu müesseseleri nasıl kapatıyorsunuz?!" Yine, Van'da Beşinci Bölge Müdürlüğüne
bağlı olarak çalışan bir Telekom Müdürlüğü var, orada çalışan 400 işçinin
rotasyon kapsamında başka illere gönderilmesi söz konusudur, orası da
özelleştirme kapsamındadır. Sayın Karakoyunlu, şahsiyetine,
kişiliğine, bilgisine, kültürüne inandığımız ve saygı duyduğumuz bir insandır,
şahsen dostluğumuz vardır, bunu bir tarafa bırakıyorum, kendisine diyorum ki:
Sayın Bakan, Van, zaten işsizliğin had safhada olduğu bir ilimizdir.
Biliyorsunuz, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde geçim sıkıntısı had safhadadır.
Uygulanan politikalar sayesinde hayvancılık öldürülmüştür, tarım yok
edilmiştir. Biraz önce, doğrudan destekleme yardımı
verildiği söylendi, bu, Dünya Bankasının verdiği bir kredidir; bu, kimsenin
ihsanı, lütfu falan değildir. Genel ekonomik politikalarla, daha önce
bankacılık sektöründe, değişik sektörlerde milyonlarca insan işini kaybetmişken,
şimdi, bir de, bu insanın, ülkemiz insanının âdeta büyük fedaârlıklarla inşa
ettiği bu fabrikaları, IMF istiyor diye kapatamayız, kapattırmamalıyız değerli
arkadaşlar. Bakınız, IMF bunları bizden talep
edebilir. Biz, AK Parti olarak, IMF'yle ilişki kurulmasına karşı değiliz. Elbette, IMF, bizim de ortak olduğumuz
uluslararası bir kuruluştur; ancak, irademizi IMF'ye teslim etmenin yanlış
olduğunu söylüyorum. Anayasamızda, bu ülkenin, bu devletin vasıfları
sayılırken, bu devletin vasıflarının en önemlilerinden biri sosyal devlet
ilkesidir. Sosyal devlet ilkesi, kesinlikle altta kalanın canı çıksın
mantığıyla hareket etmenizi engeller. Bugün, maalesef, ülkemizde, gelir
dağılımındaki adaletsizlik had safhadadır; bölgeler arasında kalkınma
seviyesindeki adaletsizlik had safhadadır. Bütün bunlar ortada iken,
Tercan'daki, Sarıkamış'taki, Van'daki fabrikaların kapatılması kesinlikle
akılla, mantıkla izah edilecek bir şey değildir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Çelik, sonuçlandırırsanız
sevinirim. HÜSEYİN ÇELİK (Devamla) - Değerli
milletvekilleri, bakınız, Van Yün, vilayet tarafından devralındı; o da, âdeta,
can çekişiyor. Çimento fabrikamız vardı, satın alındı bir şirket tarafından, şu
anda kapasitesinin neredeyse onda 1'iyle çalışıyor. Bir şeker fabrikası var
Erciş'te. Bu şeker fabrikası özelleştirme kapsamında, oradaki işçilerimiz de
çok büyük çapta tedirgin vaziyettedir. Şimdi, bir yandan istihdamı artırıyoruz
diye bazı iyileştirmeler getirmenizi biz destekliyoruz, bunun güzel bir şey
olduğunu söylüyoruz; ama, öte taraftan, bir yeri küçük çapta abat ederken,
diğer tarafı berbat etmenin sosyal politikalarla, gerçekten, sosyal devlet
ilkesiyle alakası olmadığını düşünüyorum. Hükümetimizin, özellikle, işsiz,
çaresiz, dargelirli insanlarla ilgili olarak çok ciddî tedbirler alması
gerektiğini düşünüyoruz. Bakın, bugün, en büyük işçi
konfederasyonumuzun başkanı Sayın Meral bir basın toplantısı yaptı ve bu basın
toplantısında şunu söylüyor: "Çokuluslu şirketlere geldiği zaman hazırol
vaziyetine geçen hükümet, kendi vatandaşına geldiği zaman aslan
kesiliyor." Yerden göğe kadar doğru söylüyor, bu sözlerine katılıyorum. Yurt dışında ülkenin millî menfaatları söz
konusu olduğu zaman âdeta susturulan; fakat, kendi halkını, kendi insanını
susturan bir hükümet anlayışıyla karşı karşıyayız. Bu politikalarınızı lütfen
gözden geçiriniz. Bu ülkeyi, bu ülkenin insanını daha fazla açlığa ve
yoksulluğa mahkûm etmeye hiç kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum
efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik. Doğru Yol Partisi Grubu adına, Samsun
Milletvekili Kemal Kabataş. Buyurunuz Sayın Kabataş. (DYP sıralarından
alkışlar) DYP GRUBU ADINA KEMAL KABATAŞ (Samsun) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 826 sıra sayılı tasarının 4 üncü maddesi
üzerinde söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, 1999 yılı yazında,
büyük iddialarla ortaya koyduğumuz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin âdeta
olağanüstü hal şartlarında çalışarak kabul ettiği büyük sosyal güvenlik
reformunun "reform" diye tanımladığımız ana düzenlemelerinden teker
teker geri adım atıyoruz. Bu düzenlemelerin yanlış olduğunu, Türkiye
ihtiyaçlarıyla uyumlu olmadığını; Türkiye'deki sosyal güvenlik kurumlarını ve
bu kurumlarla bağlantılı yaklaşık 8 000 000 çalışanı ve emekliyi ilgilendiren
düzenlemelerin, Türkiye ihtiyaçları dışında olduğunu, ısmarlama olduğunu,
basmakalıp olduğunu, uygulanamaz olduğunu bu değişikliklerle yeniden teyit
ediyoruz değerli arkadaşlarım. Bakınız, o gün, bizim itirazlarımız vardı;
Türkiye'de gelecekle ilgili kararları düne rakam olarak endekslemeyin, otomatik
endekslemeden vazgeçin, Türkiye'de yönetim esnekliklerini yok etmeyin diyorduk.
Bugün, 1 Nisanın yaklaştığı şu günlerde, hükümet, bu vahim hatanın ne anlama
geldiğini, düne bakarak, matematikçilerin, istatistikçilerin ilan ettiği
rakamlarla devleti yönetmenin mümkün olmadığını yaşayarak ortaya koydu; hepimiz
de, yeniden bunu teyit ediyoruz; Türkiye Büyük Millet Meclisi yeniden başa
dönüyor bir şekilde. Nedir yapılmak istenen? Bağ-Kurda prim
ödemelerine esas gelir basamakları ve emekli aylıklarının ödenmesine esas gelir
basamakları, her yıl, tüketici fiyat endekslerine ya da kanunda tanımlanan
otomatik endekse göre artırılmak durumunda. Bu artırımı yaptığınızda, zaten zor
durumda olan geniş esnaf kesimi fevkalade tepkili, fevkalade zor bir görüntü
içine giriyor; çünkü, zaten üst üste yapılan yüzde 100'lük, yüzde 200'lük
zamların üzerine, yüzde 70 daha zam yapmak gibi bir durum yarattığınız zaman
tanıma uygun olarak, bunun ödenemez olduğunu, bunun taşınamaz olduğunu, bunun
sistemi yok etmek olduğunu, artık, herkes kabul ediyor. Bu
katı gerçeği, bu yanlış düzenlemeden doğan sonucu, hükümet de, nihayet, kabul
etmek, Türkiye Büyük Millet Meclisine bu yönde bir değişiklik getirmek zorunda
kaldı. Nedir getirilen değişiklik; önümüzdeki bir yıllık süre içinde, 1 Nisan
tarihinden itibaren, bu otomatik artırma, enflasyona endeksleme, geriye dönük
endeksleme uygulamasından vazgeçiyor, bu konudaki artışları, yine, makulü
bulabilirim mantığıyla, Bakanlar Kuruluna bırakıyor. Bakanlar Kurulu,
Türkiye'deki şartlara bakacak, 1 Nisan 2002'den itibaren, gelecek bir yıllık
dönemde, prim tahsilatına ve emekli aylığı ödemelerine esas olacak
basamaklardaki artışı, Türkiye şartlarına ve Bağ-Kurun kaynak durumuna uygun
olarak, yeniden belirleyecektir. Evet, Türkiye'de bu konjonktür muhtemelen
devam edecek, 2003 yılında bu düzenlemeyi yeniden yapmak zorunda kalacak
hükümet; çünkü, getirilen düzenlemenin, sadece, Bağ-Kura prim geliri sağlama
mantığı var, ekonomiye yansıması, esnaf kesimine, KOBİ'lere yansıması,
çalışanlara ve emeklilere yansıması kesinlikle gözden kaçırılıyor, kesinlikle
dikkate alınmıyor. Bu bölgelerdeki feryat, bu geniş kitlenin,
kendi nam ve hesabına çalışan kitlenin, Bağ-Kurlu geniş kitlenin sorunları
otomatik tanımlarla aşılmak isteniyor; ama, aşılamayacağının, bu konuda
basmakalıp düşüncelerin işe yaramayacağının en güzel örneği, Yüce Meclisin şu
anda gündeminde olan bu düzenlemedir. Bu yanlıştan dönüş ve 1 Nisana
yetiştirilmek üzere yapılan düzenleme, doğru ve yerinde bir düzenlemedir.
Bundan geri adım atmak zorundaydı hükümet; çünkü, getirilen, büyük reform
iddiasıyla ortaya konan düzenleme yanlıştı. Bu düzenleme, geçici değil, kalıcı
bir düzenleme olmalıydı; zaten, olmazsa da, gelecek sene, muhtemelen, kalıcı
düzenleme haline getirilecek, bunun başka çaresi yok. Hükümetin, ısmarlama
formüllerle ülkeyi yönetemez olduğunu gösteren en somut kanıtlardan, örneklerden
birini oluşturuyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BAŞKAN - Lütfen bitirir misiniz. KEMAL KABATAŞ (Devamla) - Her şeye rağmen,
bir yıllık bir süre için de olsa, geniş esnaf ve sanatkâr kesimine, Bağ-Kur
camiasına nefes alma fırsatını yaratıyor. Hükümet, bunu, sağlıklı ve yerinde
kullanırsa, bu camiadan, gerçekten teşekkür alır; ama, geçici bir süre için.
İşin esasını değiştirmek zorundayız. Teşekkür ediyor, inşallah, lehte olacak bu
düzenlemenin, tüm Bağ-Kur camiasına, çalışanlarına ve emeklilerine hayırlı
olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kabataş. Gruplar adına başka söz talebi?.. Yok. Hükümetin söz talebi?.. Yok. Madde üzerinde önergeler var; ama, Sayın
Ömer Ertaş arkadaşım geri aldı diye bir bilgi ulaştı. Sayın Dedelek, Sayın Ömer Ertaş tarafından
verilen önergelerin geri alındığı şeklinde Başkanlığa bir bilgi ulaştı; doğru
mudur? İBRAHİM YAŞAR DEDELEK (Eskişehir) - Evet,
doğrudur. BAŞKAN - Peki efendim. ASLAN POLAT (Erzurum) - Kendisi nerede?
Sayın Başkanım, kendisi olmadan nasıl oluyor yani?! Ne demek, kendisi olması
gerekir?! MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Kendisi yok
mu? Böyle olur mu?! BAŞKAN - Yazılı bir belge olursa, bu, bana
bu şekilde söylenirse Sayın Polat "ne demek, kendisi" diye sizin
oradan bağırmanıza gerek kalmaz. ASLAN POLAT (Erzurum) - Ama, kendisi
olmayacaksa, önergeyi niye yazmış, göndermiş Sayın Başkanım? MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Kendisi
yazılı bir belge vermiş mi efendim? BAŞKAN - Önergeleri, geliş sırasına göre
okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 826 sıra sayılı kanun
tasarısının 4 üncü maddesiyle değiştirilmek istenen geçici 17 nci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımla. Ömer Ertaş Mardin "Geçici Madde 17.- Bu Kanunun 50 nci
maddesine göre belirlenecek olan, 01.04.2002 ile 31.03.2003 tarihleri arasında
sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabına esas gelir
basamaklarını ve bununla ilgili usul ve esasları tespit etmeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir." BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 826 sıra sayılı kanun
tasarısının 4 üncü maddesiyle değiştirilmek istenen geçici 17 nci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımla. Ömer Ertaş Mardin "Geçici Madde 17.- Bu Kanunun 50 nci
maddesine göre belirlenmesi gereken, 01.04.2002 ile 31.03.2003 tarihleri
arasında sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabına
esas gelir basamaklarını ve buna ilişkin usul ve esasları tespit etmeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir." BAŞKAN - Diğer önergeyi, en aykırı
önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 826 sıra sayılı kanun
tasarısının 4 üncü maddesiyle değiştirilmek istenen geçici 17 nci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımla. Ömer Ertaş Mardin "Geçici Madde 17.- Bu Kanunun 50 nci
maddesine göre belirlenecek olan, 01.04.2002 ile 31.03.2003 tarihleri arasında
sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabına esas
gelir basamaklarını ve buna ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir." BAŞKAN - En aykırı olduğunu ifade ettiğim
bu önergeyi işleme alıyorum. Komisyon önergeye katılıyor mu? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu? DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) -
Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Sayın Ertaş olmadığına göre,
gerekçesini okutuyorum: Gerekçe: Kanun tekniğine uygun olması bakımından bu
değişiklik yapılmıştır. BAŞKAN - Komisyonun ve Hükümetin
katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmemiştir. Diğer önergeyi okutuyorum ve işleme
alıyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 826 sıra sayılı kanun
tasarısının 4 üncü maddesiyle değiştirilmek istenen geçici 17 nci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımla. Ömer Ertaş Mardin "Geçici Madde 17.- Bu Kanunun 50 nci
maddesine göre belirlenmesi gereken 01.04.2002 ile 31.03.2003 tarihleri
arasında sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabına
esas gelir basamaklarını ve buna ilişkin usul ve esasları tespit etmeye
Bakanlar Kurulu yetkilidir." BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu? DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) -
Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Gerekçesini okutuyorum: Gerekçe: Kanun tekniğine uygun olması bakımından bu
değişiklik yapılmıştır. BAŞKAN - Komisyonun ve Hükümetin
katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmemiştir. ASLAN POLAT (Erzurum) - Sayın Başkan,
arkadaşlar gelsinler, şimdi karar yetersayısının aranılmasını isteyeceğim.
Gelsinler, otursunlar buraya... BAŞKAN - Diğer önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 826 sıra sayılı kanun
tasarısının 4 üncü maddesiyle değiştirilmek istenen geçici 17 nci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Saygılarımla. Ömer Ertaş Mardin "Geçici Madde 17.- Bu Kanunun 50 nci
maddesine göre belirlenecek olan 01.04.2002 ile 31.03.2003 tarihleri arasında
sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabına esas
gelir basamaklarını ve bununla ilgili usul ve esasları tespit etmeye Bakanlar
Kurulu yetkilidir." VEYSEL CANDAN (Konya) - Karar
yetersayısı... BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya) - Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu? DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) -
Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum: Gerekçe: Kanun tekniğine uygun olması bakımından bu
değişiklik yapılmıştır. ASLAN POLAT (Erzurum) - Karar yetersayısını
arayalım. BAŞKAN - Komisyonun ve Hükümetin
katılmadığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmemiştir. ASLAN POLAT (Erzurum) - Karar
yetersayısının aranılmasını istedik ya Sayın Başkan... BAŞKAN - Demin bir istirhamım olmuştu
Sayın Polat; eğer, ona riayet ederseniz, ben de gerekeni yapacağım. 4 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Değerli arkadaşlarım, geçici 1 inci
maddeden önce işleme konulması istenilen bir önerge var; onu işleme alacağım,
okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan İstihdamın Teşviki
Amacıyla Ücret Dışı Yüklerden Bazılarının Ödenmesinin Ertelenmesi Hakkında
Kanun Tasarısı ile Sosyal Sigortalar Kanunu ve Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısına; aşağıdaki maddenin 5 inci madde olarak eklenmesi ve
mevcut 5 ve 6 ncı maddelerin 6 ve 7 nci maddeler olarak teselsül ettirilmesini
arz ve teklif ederiz.
MADDE 5. - 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 2 nci Maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. "Ancak Bakanlar Kurulu ödeme
çeşitlerini ve mahsup miktarlarını dikkate almak suretiyle ödenecek asgarî
görev tazminatı miktarını belirlemeye yetkilidir." BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, önerge
üzerinde İçtüzük açısından bir değerlendirmemiz var; onun için, önerge
sonrasında ona baktım. İçtüzüğümüzün "Değişiklik önergeleri" başlıklı
87 nci maddesinin dördüncü fıkrasında "Görüşülmekte olan tasarı veya
teklife konu kanunun, komisyon metninde bulunmayan, ancak, tasarı veya teklif
ile çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin değiştirilmesini isteyen ve
komisyonun salt çoğunlukla katıldığı önergeler üzerinde yeni bir madde olarak
görüşme açılır" hükmü var. Komisyonumuza baktığım vakit, tüm siyasî
parti gruplarının temsilcilerinin komisyonda yer aldığını görüyorum. Salt
çoğunluğu sağlamakla birlikte, salt çoğunluğun, 6 siyasî partimize mensup
milletvekilleri tarafından teşkil edildiği şeklinde görüyorum. Bu noktada,
sayın grup başkanvekillerimizin, önce, elbette, Sayın Komisyon Başkanının
görüşünü almak isterim. YASİN HATİBOĞLU (Çorum)- Sayın Başkanım,
bir dakikanızı rica ediyorum. BAŞKAN- Sayın Hatiboğlu, bir saniye,
vereceğim; Sayın Komisyon Başkanına söz verdim. PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya)- Sayın Başkanım, teşekkür ederim. Burada yeni madde ilavesinden
maksadımız... Kamuoyunda da takip edildiği üzere, geçtiğimiz hafta sonunda,
Bakanlar Kuruluna daha önce verilmiş bir yetkiye istinaden, kamu çalışanlarına
yönelik "görev tazminatı" adı altında yeni bir düzenleme yapılmıştı.
Bu düzenlemede sağlık personeliyle ilgili bölümde, görev tazminatı almanın
yanında, diğer taraftan döner sermayeden de birtakım ödemeler yapılıyor. Bunun
mahsuplaşmasına yönelik yapılan ifadede bir eksiklik meydana gelmiş, bu, hükümetin
mevcut kararname yetkisiyle düzenlenebilir mi gibi bir tereddüt oluşmuş.
Kararname yayımlanıp, fiilen bittiği için, yetki de kalmadığı düşüncesinden
dolayı, yine sadece bu ifadeyle sınırlı kalmak üzere, Bakanlar Kuruluna,
düzeltme anlamında yetki isteyen bir madde önerimizdir efendim. Bu konuda, ben, muhalefetteki
arkadaşlarımızı, komisyondaki arkadaşlarımızı bilgilendirdim. Bir kısmı
aramızda oturuyorlar, bir kısmının da sözlü muvafakatleri var, yerlerinde
oturuyorlar efendim. Arz eder, saygılar sunarım efendim. BAŞKAN - Salt çoğunluğunuz var değil mi
Sayın Başkan? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya) - Var efendim. BAŞKAN - Peki. Sayın Hatiboğlu, buyurunuz efendim. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım,
önerge kimin önergesi efendim? İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bizim... PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya) - Grup başkanvekillerinin... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Değerli
Başkanım, biz bunun muhtevasına karşı falan değiliz. Biz hep öteden beri,
İçtüzüğün rafa kaldırılmış olmasına, muhalefet partilerine itibar edilmiyor
olmasına karşı çıkıyoruz. Yani, düşünebiliyor musunuz, bir kanun tasarısı
günlerce konuşuluyor, Genel Kurula geliyor, tartışılıyor; tam biteceği noktada
beş imza ile bir önerge getiriliyor ve bir madde getiriliyor. Komisyonlar niye kurulur, komisyonlara
niye süre verilir, komisyonlarda 48 saat önce konuşulma yasağı niye getirilir
bunu anlamak zor. Bu, doğru değildir, hükümetin bu yaptığı doğru değildir.
Yani, mirastan mal kaçırır gibi!.. Yapmayın efendim, yapmasınlar... Siz de
işleme koymayın bunu efendim. Sayın Komisyon geri çeksin; toplasın komisyonunu
enine boyuna tartışsınlar! Biz, muhtevasına karşı değiliz, onu açık ifade
ediyorum; ama, kanun yapma yöntemini tarumar ettik burada. Ben, bu kadar maruzatta bulunuyorum.
Elbette, sizin önünüze gelmiş bir teklif vardır; 87 nci maddeye bakacaksınız,
konuyla uzak-yakın ilgisi var mı, varsa çoğunluk "olur" diyor mu;
bunu kontrol edeceksiniz, sizin yapabileceğiniz başka bir şey yok, ben bunun
farkındayım. On sene o kürsüde bu işlerle meşgul oldum; ama, yani, bu hükümet
bu Parlamentoyu varsaysın lütfen. Teşekkür ediyorum, saygı arz ediyorum. BAŞKAN - Peki, Sayın Hatiboğlu,
katılıyorum görüşünüze. Yasa yapma sürecinde, yasama teknolojisinde meşruiyeti
daha bir artırıcı bir öneridir zatıâlinizin önerisi; elbette, her zaman
paylaştığımız bir fikir. Benim az önce Genel Kurula arz ettiğim fıkra
çerçevesinde, komisyonun salt çoğunluğu, ki, sadece iktidar partisi mensupları
değil- onu, az önce Sayın Başkana açıklıkla sordum- eğer, komisyon sıralarında
oturan 6 siyasî partiye mensup arkadaşlarımız, bize bu önergenin işleme
alınmasını uygun gördüklerini belirtirlerse, genel olarak sizin söylediğiniz
doğru konusunda bizim de bir ikazımız olsun diyerek işleme almamızı uygun görür
müsünüz? Kanaatinizi... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan,
bendeniz, meselenin prensibindeyim, ben sayıya bakmıyorum. PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya) - Sayın Başkanım, affedersiniz, bir şey söyleyeceğim Başkana,
müsaadenizi istiyorum, bir saniye... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Tabiî, buyurun. BAŞKAN - Sayın Hatiboğlu, Sayın Komisyon
Başkanının sözlerini, izninizle, belki ışık tutar düşüncesiyle tüm Genel
Kurulun bilgisine sunmak durumundayım. "Bizim, komisyon olarak yarın saat
10.00'da, 11.00'de zaten gündemimiz var, toplanacağız. Toplantımız sırasında
bunu da değerlendirebiliriz" dedi Sayın Başkan. MEHMET DÖNEN (Hatay) - Yani, önergeyi
çekiyor mu? YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Yani, teknik
olarak geri çekeceklerini mi ifade ediyorlar? MEHMET DÖNEN (Hatay) - Yarın görüşecekse
geri çekiyor... BAŞKAN - "Yarın nasılsa bizim
komisyonumuzun görüşmesi var, bunu da alabiliriz, bu şekilde bir yol
izleyebiliriz" dediler. Ben de kendilerine şunu söyledim, ısrarla aynı
noktadayım: 87 nci maddenin dördüncü fıkrası... 87 nci maddenin üçüncü fıkrasını önce
bütün arkadaşlarımın bilgisine sunayım: "Görüşülmekte olan tasarı veya
teklifin konusu olmayan sair kanunlarda ek ve değişiklik getiren yeni bir kanun
teklifi niteliğindeki değişiklik önergeleri işleme konulmaz" diyor
İçtüzüğümüz. Ancak, bir sonraki fıkrada
"Görüşülmekte olan tasarı veya teklife konu kanunun komisyon metninde
bulunmayan, ancak tasarı veya teklif ile çok yakın ilgisi bulunan bir
maddesinin değiştirilmesini isteyen ve komisyonun salt çoğunlukla katıldığı
önergeler üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açılır" hükmü var. Şimdi, İçtüzük, komisyonun salt
çoğunluğuna, bir hususa ilişkin katılma ya da katılmama yetkisini tanımışsa,
bizim Başkanlık Divanı olarak İçtüzüğün kendilerine tanıdığı bu yetkiyi ortadan
kaldırma yetkimiz olamaz. Sayın Başkana onu ifade ettim. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım,
ben Divanın, burada herhangi bir suitaksirinin olmadığını peşinen arz ettim. BAŞKAN - Biliyorum efendim. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Ancak, Sayın
Komisyon Başkanımızın da "biz, bunu, yarın görüşebiliriz" deyişinden
anlıyorum ki, Sayın Başkanımızın da bu konuyla ilgili tereddütleri var. Evvela,
acaba, verilen önerge 87 nci maddenin üçüncü fıkrasına mı giriyor, 87 nci
maddenin dördüncü fıkrasına mı giriyor? Komisyon üyeleri bunu tartıştılar mı
tartışmadılar mı? Peki, ya 87 nci maddenin dördüncü fıkrasına değil, üçüncü
fıkrasına giriyor ise, bu yanılmayı sonra nasıl düzelteceğiz? BAŞKAN - Çok iyi bildiğiniz gibi, o
noktada -özür diliyorum- Komisyonun takdir yetkisi yok. Yakın ilgi meselesi
Başkanlığın... Ben, sadece, yarın görüşerek, arkadaşlarıyla, daha doğrusu,
yarın gündeme alarak arkadaşlarını bilgilendirme arzusunun, eğer, şimdi, daha
önce kendilerine bilgi vererek gerçekleştirilmiş olması halinde, bir basit
vakit kaybıyla karşı karşıya kalacağımız düşüncesiyle böyle söyledim. Eğer,
uygun görürseniz, 10 dakika ara vereyim. Sayın Grup Başkanvekillerimiz,
lütfedip buyursunlar, Sayın Komisyon Başkanımızla... Ben, şunu söylüyorum: Eğer, salt çoğunluğu
komisyonumuzun ki, nihayet oylama sırasında takdir buyuracaklardır salt
çoğunluk... MEHMET DÖNEN (Hatay) - Niye ara
veriyorsun?! Sayın Başkan, niye ara veriyorsun?! Ne var ara verecek?! BAŞKAN - Sayın Dönen, böyle bir üslup yok. MEHMET DÖNEN (Hatay) - Ne var ara
verecek?! BAŞKAN - Meclis Başkanlık kürsüsüne
konuşuyorsunuz. Böyle bir üslup yok! İstirham ediyorum... MEHMET DÖNEN (Hatay) - Sayın Başkan... Ama, niye ara verdiğinizi
söyleyin! BAŞKAN - Neyi aradığımızı söylüyorum.
Sayın Hatiboğlu, yüzde yüz katıldığım bir eleştiri getirdi. Bu yasa yapma
işlerinde dışlandıklarını, aslında kendilerinin katılımının sağlanmasıyla daha
sağlıklı olabileceğini söyledi. Şimdi, böyle bir noktada, komisyonun salt
çoğunluğu "evet" mi diyor "hayır" mı diyor, basit bir
oylama içinde belli olabilecek bir husus. Eğer, komisyonumuzun salt çoğunluğu
"evet" diyorsa, yarına ertelemek vakit kaybından başka bir şey değil;
onu arz ettim. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım,
ben, hemen bitiriyorum. Eğer, zatıâliniz, bu gelen önergenin 87
nci maddenin dördüncü fıkrasına girdiğinde bir tereddüdünüz yoksa... BAŞKAN -Yok efendim... YASİN HATİBOĞLU (Çorum)- Tamam... 2.- Sayın Başkanımız nezaket gösterdiler,
yarın bilgi sunacaklar... Onun bir anlamı yok. Şimdi tasarıyı çekebiliyorlarsa, tasarıyı çeksinler; yoksa,
teknik açıdan bizim de yapacağımız bir şey yoktur. Sizin uygulamanız doğrudur;
gereğini takdirlerinize sunuyorum. BAŞKAN - Sağ olun. Sayın Başkan, bir şeyi unuttum, özür
dilerim. "Arkadaşlarımın çoğuna şifahi olarak bilgi vermiştim, burada da
bilgi sundum "dedi Sayın Komisyon Başkanı; ona güvenerek, ben,
arkadaşlarımın da burada varlığını bir kanıt olarak gördüm. YASİN HATİBOĞLU (Çorum)-Sayın Başkan,
bilgi sunmak başka şey, tartışmak başka şey;.siz çok iyi bileceksiniz bunu. BAŞKAN - Şöyle söyleyeyim: Bir de hukuken
şu durumdan yola çıkıyorum Sayın Başkan. Salt çoğunluk daha önceki maddelerde
oluşturulmamış idi. Bu önerge münasebetiyle salt çoğunluk burada hazır
bulunmuşsa, ben, Komisyonumuzun salt çoğunluğunun burada bulunuşunu da zımnî
bir katılım olarak algılamak zorundayım. Değilse, arkadaşlarım iki önceki
maddeye kadar bulunmadığından şimdiki bulunuşlarını hiçe saymışım gibi bir
doğal konsekans (consequence) çıkar ki, o, saygısızlık olur, onu ben yapmam. Hükümetin verdiği, Komisyonun salt
çoğunlukla katıldığı önerge üzerinde,
yeni bir madde olarak görüşme açıyorum. Madde üzerinde, varsa, gruplar adına söz
isteyen arkadaşlarımı istirham edeyim?.. YASİN HATİBOĞLU (Çorum)- Efendim, biz
söz almıyoruz. BAŞKAN -Çok teşekkür ediyorum. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın)- Biz de istemiyoruz. BAŞKAN - Sayın Gönül, size de çok teşekkür
ediyorum. MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul)- Biz de
istemiyoruz. HÜSEYİN ÇELİK (Van) - İstemiyoruz efendim. BAŞKAN
- Sayın Şahin, Sayın Çelik, size de teşekkür ediyorum. Yeni 5 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Geçici 1 inci maddeyi okutuyorum: GEÇİCİ MADDE 1. - 01/06/2000 tarihli ve
4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun kapsamındaki
kooperatif ve birliklerin, 17/07/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun Ek 24 üncü maddesine göre 16/06/2000 tarihine kadar tahakkuk
ettirilen sosyal yardım zammı ve buna ilişkin gecikme zammı ve faizleri terkin
edilir. BAŞKAN - Geçici 1 inci madde üzerinde,
Saadet Partisi Grubu adına, Erzurum Milletvekili Sayın Aslan Polat
konuşacaktır. Buyurun Sayın Polat. Süreniz 5 dakika. SP GRUBU ADINA ASLAN POLAT (Erzurum) -
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım. Esasında, getirilen bu kanun tasarısına,
komisyonlarda, prensip olarak biz de karşı çıkmadık, yalnız, yetersiz olduğunu
söyledik. Bu tasarıda da, bundan bir müddet önce,
yani, 1.6.2000 tarihinde, tarım satış kooperatif ve birliklerinin etkin ve
sürdürülebilir bir şekilde özerk ve malî yönden bağımsız kılınması için, 4572
sayıyla, Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun çıkarılmıştı. Buna
bağlı olarak, bu birliklerin "...16.6.2000 tarihine kadar tahakkuk
ettirilen sosyal yardım zammı ve buna ilişkin gecikme zammı ve faizleri terkin
edilir" denilmektedir; biz, bunu da doğru buluyoruz. Zaten, tarım satış
kooperatiflerine özerklik veriyoruz; o halde, bunları bu maddî külfetlerden
kurtarmak ve bunlara yeni bir çalışma şekli aşılamak doğrudur. Yalnız, siz,
getirdiğiniz bu tasarılarla, hem bu tarım satış kooperatiflerini hem de Türk
ekonomisini mahvettiniz. Yani, böyle ufak tefek pansuman tedbirlerle bir
neticeye varamazsınız, biz bunu ikaz etmek istiyoruz. Sayın Başkan, biraz önce, ben yerimde de
oturmadım, önce kalktım; ama, yarım kalktım, belki siz tam dikkat edemediniz,
karar yetersayısının aranılmasını isterken, biz, bu tasarıya karşı olduğumuz
için istemiyoruz. Hükümet, şimdi, bir taraftan "milyonlarca insan bizi
bekliyor, kanun tasarısı getiriyoruz" diyor; bir taraftan da kendi
getirdiği tasarıyı, burada, 139 kişiyle oturup dinleme zahmetinde bile
bulunmuyor. Biz, buna itiraz ediyoruz; diyoruz ki, getirdiğiniz tasarıyı
savunmasanız bile, şurada oturun bir dinleyin, ne getirdiğinize bakın. Sayın Başkanım, daha bugün, Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanının internet sayfalarında bir bildirisi var,
çok açık olarak "milleti yanıltmayın, şu anda şubat krizinden daha kötü
bir durumdayız" diyor. Bunu kim diyor; Türkiye İhracatçılar Meclisi
Başkanı (TİM Başkanı) söylüyor. Aynı şekilde, dün, İstanbul Ticaret Odası (İTO)
Başkanı Mehmet Yıldırım "hâlâ 22 000 tane firmamız -şu an İstanbul için
söylüyor- bankaların kıskacı altında, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya"
diyor. Şimdi, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı figan ediyor, İTO Başkanı
figan ediyor ve "biz, şu anda şubat krizinden daha kötü durumdayız"
diyorlar, sizden birtakım ciddî tedbirler istiyorlar; fakat, siz, ciddî bir
tedbir getirmiyorsunuz; sadece, işverenlerden alınacak bir miktar primi bir
yıllığına erteliyorsunuz. Evet, bunun bir avantaj getirdiğinin biz de
farkındayız; ama, yetersiz olduğunu söylüyoruz. Bakın, bu tasarının 4 üncü maddesinde
diyorsunuz ki... Plan Bütçe Komisyonunda, Çalışma Bakanı Sayın Yaşar Okuyan çok
açık olarak "benim, bu maddeye göre, prim miktarında azaltma yapabilmem,
Sayın Kemal Derviş'in para bulmasına bağlıdır; o, para bulursa indiririm,
bulamazsa indirmem" dedi. Şimdi, burada neyi söylemek istiyorum; şunu söylemek
istiyorum: Bütün millet, şu anda, burada, 1 Nisan'da, sizden açık beyanat
bekliyor. Ne kadar indirmeyi düşünüyorsunuz, ne kadar indireceksiniz diyoruz.
Biz bunun miktarını, ne Plan Bütçe Komisyonunda öğrenebildik ne de bugün, şu
Mecliste ciddî bir beyanat verebildiniz. Şu kadar indireceğiz demiyorsunuz. Bir
yetki alalım... Biz, size bir yetki daha vermiştik, memur maaşlarında adaleti
sağlayın diye; sadece 70 000 personelin maaşında bir artış sağladınız,
diğerlerinde artış sağlamadınız; bu, adalet değil ki. Yine, aynı böyle bir
uygulama yapabilirsiniz diyoruz. Onun için, muhalefet olarak hükümetten istediğimiz,
bize, net, açık beyanat verilmesidir. Bakın, şimdi, size, işsizlikle ilgili bir
iki rakam vereyim; Türkiye'de en büyük istihdam yapan yer KOBİ'lerdir. 1997
yılında; yani, MHP'liler, benim güvenoyu verdiğim hükümet, Türkiye'de, 1997
fiyatlarıyla, KOBİ'lere 37 trilyon lira kredi ayırmıştı. 2001 yılında, yani,
sizin güvenoyu verdiğiniz hükümet tarafından bu kredi miktarı 15 trilyon 325
milyar liraya düştü; yani, yarıdan daha fazla azaldı. 1997 ile 2001 arasında,
sadece bayındırlık birim fiyatlarıyla 5,44 fiyat farkı olduğunu düşünürseniz,
1997 ile bugün arasında tam 13 kat, kredi vermede bir fark vardır. KOBİ'lerde işçi istihdamı bakımından
1997'de 14 974 kişi teşvik belgelerine göre istihdam edilirken, 2001 tarihinde
bu 674'e düşmüştür. Şu anda, Türkiye'de, ne KOBİ'lere kredi verebiliyorsunuz ne
istihdam sağlayabiliyorsunuz; ama, bunu dinlemek istemiyorsunuz. IMF, size,
"60 000 kişiyi işten çıkarın" dedi; siz, 20 000 kişiyi işten
çıkardınız. Bugün, haziran sonuna kadar 40 000 kişiyi daha işten
çıkaracaksınız" diyor. Şimdi, Türkiye'de milyonlarca insan işsizken, 40 000
kişiyi daha işten çıkarma yollarını arayan bu hükümetiniz, hangi çalışanın
derdine çare bulacak, hangi işverenin derdine çare bulacak ki, bu tasarılarla
bir iş yaptığımızı zannedeceğiz. Biz bunlara itiraz ediyoruz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) ASLAN POLAT (Devamla) - Sayın Başkan, 1
dakika müsaade ederseniz bitireceğim. BAŞKAN - Peki Sayın Polat, lütfen
bitiriniz. ASLAN POLAT (Devamla) - Siz, hep burada
özelleştirmeyi savunuyorsunuz; ama, özelleştirmenin en büyük oyuncularından
George Soros bile, aynen şu ifadeyi kullanıyor, diyor ki: "Piyasa, sadece
özel oyuncuların elinde ve hâkimiyetindeyse, çok doğal olarak, bu özel
oyuncular piyasayı kendi çıkarları için kullanır. O zaman, piyasa, sadece özel
üretime dönük işler. Halbuki, ekonomik ve sosyal yapı, kamusal üretim olmadan
ayakta durmaz. Bu açıdan, piyasadaki ahlakî ve sosyal bozulmayı önleyecek,
boşluğu dolduracak bir müdahaleci otoriteye ihtiyaç vardır." Bir zamanlar
bunu sosyal demokratlar çok söylerdi; ama, sosyal demokratlar, iki üç yıldan
beri bu söylemleri unuttunuz siz. Son olarak size bir şey daha söyleyeyim.
Yine, gazetelere yansıdığına göre, 2001 yılında satışlar yüzde 29, kârlılık
yüzde 96 azaldı. Satışın olmadığı, kârlılığın olmadığı, işyerinin açılmadığı,
IMF emriyle sürekli işçi çıkarıldığı bir ülkede, siz, işçilerin, işverenlerin
hangi işini halledeceksiniz, bunu düşünüyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (SP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın
Polat. Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına,
Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün; buyurunuz Sayın Özgün. (AK Parti
sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika. AK PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL ÖZGÜN
(Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şahsım ve AK Parti Grubu
adına, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Geçici 1 inci madde, 1 Haziran 2000
tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun
ile 506 sayılı Kanunun sosyal yardım
zammına ilişkin hususları düzenleyen Ek 24 üncü maddesi kapsamından çıkarılan
birlik ve kooperatiflerin, 16 Haziran 2000 tarihine kadarki birikmiş sosyal
yardım zammı, gecikme zammı ve faizlerin terkinine imkân veren bir
düzenlemedir. Bizim yaptığımız hesaplara göre de, bu
yapılacak olan terkin 4,3 trilyon civarındadır. Esas itibariyle, hükümetin getirmiş olduğu
bu tasarıya karşı değiliz; ancak, şurada ifade etmemiz lazım gelir ki, bu gibi
ufak tefek tasarılarla Türkiye'nin sorunlarını çözmek, özellikle üreten kesimin
sorunlarını çözmek, sanayicinin, esnafın, sanatkârın, çiftçinin sorunlarını
çözmek mümkün değildir. Gerçekten, bugün, Türk ekonomisinde
yaşanan zorluklara ve olumsuzluklara rağmen, üretim ve istihdam konusunda yoğun
bir gayret gösteriyor reel sektör. Bütün sıkıntılara rağmen üretmek, satmak ve
istihdam yaratma noktasında büyük bir gayret içindeler; ama, çok büyük
sıkıntılarla karşı karşıyalar. Sanayi odaları, ihracatçılar, esnaf ve sanatkâr
odaları, gerçekten, son günlerde feryat ediyorlar, haykırıyorlar, hükümete
seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Geçtiğimiz günlerde, Balıkesir Sanayi
Odası Başkanı Sayın Rona Yırcalı, özellikle 1 Nisan itibariyle yürürlüğe
girecek olan yeni SSK primlerine esas olacak olan taban konusunda... Bakın,
elimde, Burhaniye Ticaret Odasının bir yazısı var. Burada da, aynı şekilde,
üreten kesimi, reel kesimi 1 Nisandan itibaren büyük bir tehlikenin beklediğini
ifade ediyorlar. Sigorta primlerinde, artık, sanayici tarafından, işveren
tarafından, üretici kesim (reel sektör) tarafından daha fazlasının
yüklenilemeyeceği, sigorta primlerinde, çok önemli, fahiş artışlar ortaya
geldiği takdirde, bunun, istihdamı artırmak değil; aksine, istihdamı daraltmak
anlamına geleceği ve zaten büyük bir işsizliğin olduğu günümüzde yeni birtakım
işsizlik sorunlarının orta yere çıkacağı ve şu anda iş sahibi olan insanların
da işlerini kaybedecekleri burada ifade edilmektedir. O bakımdan, ben, Burhaniye Ticaret Odasının
bu yazısını uzun uzun burada okumak istemiyorum; ama, burada söylenilmeye
çalışılan husus, 1 Nisan tarihi itibariyle sigorta primlerindeki artışın
kesinlikle fahiş miktarlarda olmaması, normal, kanunî, asgarî ücret düzeyinde,
bu sigorta prim taban ücretlerinin de o düzeyde tutulması gerektiğidir. 506
sayılı Kanunda, 4447 sayılı Kanunla değişiklik yapıldı, bu taban ücretin
artırılması, enflasyon ve büyüme oranında artırılmasına bağlandı. Eğer, bu, bu
şekilde gerçekleşecek olursa, gerçekten, üreten kesimin altından kalkamayacağı
gibi bir durumla ileride karşı karşıya kalınacaktır. O bakımdan, hükümetin, 1
Nisan tarihi itibariyle, üreten kesimimizi böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya
bırakmaması gerektiğini ben de burada ifade etmek istiyorum; çünkü, gerçekten,
bugün, dargelirli kesimler büyük sıkıntı içerisinde, esnaf, sanatkâr, sanayici
büyük sıkıntı içerisindedir. Bakınız, burada, çiftçilerimiz için
doğrudan destek ödemelerinden bahsedildi. Ben, şimdi, Balıkesirli çiftçilerden,
ziraat odalarından sürekli telefon ve fakslar alıyorum. Balıkesir çiftçisinin
kabahati nedir ki, bugüne kadar bu doğrudan gelir desteği ödenmemiştir?! (MHP
sıralarından "sırayla" sesi) (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BAŞKAN -Sayın Özgün, bitirir misiniz;
çünkü, konu değişti. İSMAİL ÖZGÜN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın
Başkan. Balıkesir, tarım ve hayvancılık bakımından
Türkiye'nin önde gelen illerinden birisidir; ama, bugüne kadar, bu noktadaki
ödemeler yapılamamıştır. Bir arkadaş "sırayla" diye oradan söylüyor.
Bir an evvel Balıkesir'e de sıra gelsin; benim başka söyleyecek bir şeyim yok;
çünkü, çiftçiler "biz cezalandırılıyor muyuz; neden bizimki ödenmiyor,
başka vilayetlere ödeniyor" diye haykırıyorlar. Saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkürler Sayın Özgün. Doğru Yol Partisi Grubu adına, Hatay
Milletvekili Mehmet Dönen; buyurun. (DYP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakikadır. DYP GRUBU ADINA MEHMET DÖNEN (Hatay) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz tasarının geçici 1
inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Değerli arkadaşlarım, tabiî, burada, çok
vakit harcıyoruz. Meclis olarak, ciddî bir şekilde çalışıyoruz ve yasa
çıkarıyoruz; ama, çıkardığımız yasaları, daha bir yıl geçmeden yeniden
düzeltmeye yönelik yeni çalışmaları burada ele alıyoruz. Gerçekten,
çıkardığımız bütün yasaları tekrar burada düzenleme görevi bize düşüyor. Niye;
çünkü, bu yasaları gereğince incelemiyoruz, gereğince bu yasalar tetkik
edilmiyor, alelacele geliyor, burada, muhalefet olarak biz bunları söylüyoruz,
eleştiriyoruz, bunları böyle yapmayın, yarın bu yasaları tekrar değiştirirsiniz
diyoruz; ama, burada dinlenmiyor, parmaklar kalkıyor, yasa çıkıyor; ama, sonra,
yine, tekrar, gelip, burada yeniden düzenlemek zorunda kalıyoruz, yeniden zaman
israfına neden oluyoruz. Az önce, burada, özellikle "eşit işe,
eşit ücret" adı altında çıkarılan kararnameye bir madde ekledik. Değerli arkadaşlar, bir kararname çıkıyor,
eksik çıkıyor ve uygulamada büyük sıkıntılar var. Özellikle sağlık personelinin
bu ödemeleri alabilmeleri için yeni düzenlemeyi yapamıyor Bakanlar Kurulu;
yeniden, bunu, burada düzenliyoruz. Sayın Başkan geldi, bizlere anlattı. Bu,
daha önce, Bakanlar Kurulunda görüşülürken, enine boyuna tartışılıp
düzenlenmesi gerekirken, şimdi, aksaklık çıktıktan sonra "istim arkadan
gelsin" misali, yeniden burada ele aldık, düzenledik. Biz, buna, burada muvafakat verdik ve
çıkması konusunda da, Doğru Yol Partisi olarak hiçbir itirazımız olmadı; çünkü,
bundan yararlanacak olan birtakım sağlık personelinin yararlanmaması diye bir
düşüncemiz yoktu; ama, buradaki tartışmalar öyle uzadı, öyle uzadı ki, çıkacak
olan bu yasayı bekleyen, özellikle sanayi kesiminde bekleyen insanlar -bir saat
ara verelim, yarım saat ara verelim, 10 dakika ara verelim- bu yasanın
çıkmasını bekleyenler, artık, bu yasadan umudunu kesmeye başladı. Onun için,
biz, burada, muhalefet olarak, olumlu yasaların çıkması için elimizden geleni
yapıyoruz; ama, bunların, özellikle iyi tetkik edilmesi gerekir. Bakın, şimdi, bu madde neyi içeriyor; bu,
bir af maddesi. Nedir; sosyal yardım zammı. Bunun faizi ve gecikme faizi
bütünüyle tarım satış kooperatiflerinin ve birliklerinin, özellikle 16 Haziran
2000 tarihine kadar olan birikmiş bütün ödemelerini -sonuç olarak bunların
sigortaya ödenmesi gerekir- affediyoruz. Ee, kardeşim, şimdi, 1 Haziran 2000
tarihinde, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin yeniden yapılanmasıyla
ilgili yasa burada görüşülürken, 4572 sayılı Yasa burada görüşülürken, bunların
tümünü burada konuşmadık mı; konuştuk. "Tarım satış kooperatiflerinin
üzerinde var olan bu yükleri ortadan kaldıralım; çünkü, bu yükler, tarım satış
kooperatiflerinin ve birliklerinin kendi icraatlarından kaynaklanan yükler
değil; devlet, buralarda ciddî bir tahribat yapmış. Var olan bu tahribatı
ortadan kaldırmadan, malın sahibine, bunu, geri teslim edemezsiniz. Gelin,
bütün yüklerini kaldıralım bunların" dedik; ama, o gün, bizi dinlemediler.
O gün, alelacele buradan yasa geçti. Aradan iki yıl geçti, tarım satış kooperatifleri
çok büyük sıkıntılara girdi ve şimdi, geri dönüyoruz, bunu düzeltme yoluna
gidiyoruz. Olumlu bir madde, çıkması gereken bir madde; ama, geç kalınmış bir madde
olarak telakki ediyoruz bunu. Değerli arkadaşlarım, tarım satış
kooperatifleri ve birliklerine değinmişken, burada, bir uyarı daha yapmak
istiyorum. Özellikle, Ege'de, Tarişbanka el koyan BDDK'nın kararını yargı iptal
etti. Bu banka, Tarişe iade edildi; ancak, BDDK, tekrar, oraya yönetim atadı.
"Ben buraya kaynak koydum, bunları hemen ödeyin; ödemezseniz,
tekrar..." (Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun Sayın Dönen. MEHMET DÖNEN (Devamla) - ... gibi, hiçbir
yasal dayanağı olmayan, bir başkasının yaptığı zararı, bir başkasının yaptığı
hasarı, tahribatı Tarişe ödetecek olan bir anlayışı, bizim, burada,
yadırgamamız gerekir. İşte, bakın, burada, bağımsız kuruluşlar
kurulurken söyledik "bunlar, bir yere karşı sorumlu olsun, Türkiye Büyük
Millet Meclisine hesap versinler, Türkiye Büyük Millet Meclisi, halkın adına
bunları denetlesin" dedik, kabul ettiremedik. Haydi bakalım, geldiğimiz
noktada, bu tür sıkıntıları nasıl çözeceğiz, nasıl aşacağız; buna siz karar
verin! Teşekkür ediyorum. (DYP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Dönen. Efendim, Gruplar adına başka söz
isteyen?.. Yok. Esasen, Milliyetçi Hareket Partisi
Grubumuz adına, Aydın Milletvekili Sayın Ali Uzunırmak arkadaşım söz istemişti;
ama, 19.00'da çalışma süremiz biteceği için anlayış gösterdi; kendisine,
huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Geçici 1 inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir. 5 inci maddeyi, 6 ncı madde olarak
okutuyorum: MADDE 6.- Bu kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer. BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. 7 nci maddeyi okutuyorum: MADDE 7.- Bu kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür. BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. İçtüzüğümüzün 86 ncı maddesine göre,
oyunun rengini belli etmek üzere, lehinde, İstanbul Milletvekilimiz Sayın Erol
Al; buyurunuz. (DSP sıralarından alkışlar) EROL AL (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; 826 sıra sayılı kanun tasarısı üzerinde kişisel görüşlerimi
arz etmek üzere lehte söz aldım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin en
önemli sorunlarından biri olan istihdam konusuna katkı yapabilecek bir tasarıyı
görüşüyoruz ve sonuna geldik. Bu tasarının, reel sektörün önünü açmada önemli
bir etki yapacağı açıktır; o nedenle, destekliyoruz. Bu arada, yasa çalışmalarımıza gelecekte
ışık tutabilmesi açısından, bilgilendirme maksadıyla, kısaca, Sosyal Sigortalar
Kurumu uzmanlarının hazırladığı bir çalışmadan bazı notlar aktarmak istiyorum. Değerli arkadaşlarım, Sosyal Sigortalar
Kurumunun da içinde bulunduğu üç sosyal güvenlik kuruluşumuzun 2001 yılındaki
açıklarının toplamı 5 katrilyon 112 trilyon liradır; yani, Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin toplam personel giderlerinin -14,5 katrilyon liradır- yüzde 35'i
kadar, bu üç kurumumuz açık vermektedir ve hazinemiz, bu üç kuruma, personel
giderlerinin üçte 1'inden fazla kaynak aktarmaktadır. Bu, çok büyük bir
yaradır. Bunun giderilebilmesi için, çalışan sayısının aktif-pasif dengesinin
giderilmesi gerektiği çok açıktır. Bu nedenle, sigorta primlerini artırarak
bunun önüne geçilemediği de son iki yıldaki uygulamadan, çok açık bir şekilde
ortaya çıkmıştır. Bakın, sigorta uzmanları şöyle diyorlar:
Türkiye'de 4,5 milyon kişi kayıtdışı çalıştırılıyor; yani, işverenleri, ne
sigorta primi ödüyorlar ne de vergi ödüyorlar. Bunun Türkiye'ye maliyeti nedir;
yani, ne kadar kaynak kaybediyoruz; 4 katrilyon lira civarında sigorta primi,
1,5 katrilyon lira civarında da vergi kaybı; yani, 5,5 katrilyon liradır. Bunun
Türkçesi şudur: Sadece Sosyal Sigortalar Kurumunun, kayıtdışı istihdamı
önleyebilecek çalışmaları yapabilmesi halinde, üç sosyal güvenlik kurumunun
açıkları telafi edilebilmektedir. Bu durumda yapılacak iş, vergileri ve sosyal
güvenlik primlerini sürekli artırmak değil, kayıtdışı istihdamı önleyici
tedbirleri hızla almaktır. Bu yasanın bu konuda katkıda bulunacağına
güveniyoruz. Hükümetimize başarılar diliyoruz bundan
sonraki çalışmalarında. Teşekkür ediyorum. (DSP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkürler Sayın Al. Aleyhinde olmak üzere, Konya
Milletvekilimiz Sayın Lütfi Yalman; buyurun. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan,
süre uzatımı alırsanız... BAŞKAN - Alacağım; onu yapacaktım Sayın
Başkanım. Ayrıca, hassasiyetinize teşekkür ediyorum. Sayın Yalman, bir saniye, izninizle... İçtüzüğümüzün 55 inci maddesine dayanarak,
tasarının bitimine kadar sürenin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Buyurun Sayın Yalman. LÜTFİ YALMAN (Konya) - Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; 826 sıra sayılı tasarı üzerinde aleyhte söz
aldım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Tabiî ki, bu tasarı, hepimizin bildiği
gibi, istihdamın teşviki amacıyla, SSK işveren primi, işsizlik sigortası
işveren primi ve yeni istihdam edilenlerin muhtasar vergilerinin bir yıl
süreyle ertelenmesini ihtiva ediyor. Bunlar kötü şeyler değil, doğru şeyler;
yanlış değil, iyi şeyler; ama, şu gerçeği hepimizin bilmesi lazım: İstihdamın
köklü çözümü konusunda yeterli değil. Üzerinde durmamız gereken konu budur. Değerli arkadaşlar, 2000 yılından itibaren
uygulanan IMF destekli programların hepsi, ekonomide ciddî daralmalara -ki, şu
anda yüzde 10 civarında ekonomide bir daralma var- büyük boyutlarda işgücü
kaybına, krizler neticesinde çok sayıda işyerinin kapanmasına sebep olmuştur.
Bunların neticesinde, milyonlarca insanımız işten çıkarılmıştır; yani, işsizler
ordusuna yenileri katılmıştır. Şimdi, bunun çözümü nedir; tabiî,
sebepleri üzerinde de aslında durmak lazım. Yatırım ve üretim artırılmadan,
hepimiz biliyoruz ki, istihdamın artmasına imkân yoktur. Ekonomide küçülme
devam ediyor eksiler boyutunda, hepimizin bildiği gibi. Küçülmeler devam
ederken istihdamın artmasına imkân yoktur. Ayrıca, 65 milyonun borçlanması
neticesinde alınan krediler, hepimizin bildiği gibi, sekiz bankaya verildi.
Bunlarla da istihdamı artırma imkânı yok; çünkü, reel sektöre direkt olarak
aktarılmıyor. Değerli arkadaşlar, bunların neticesinde
de hâlâ işyerleri kapanmaya devam ediyor. O halde, ne yapılmalı acilen?..
İktisadî sıkıntının temel sebebi, hepimizin
bildiği gibi, yatırım ve üretimin gerilemesidir. O halde, yatırım ve
üretimin artırılması, istihdamın artırılması konusunda en önemli faktördür. Yine, SSK primlerinin artırılması, iş
dünyasını da oldukça olumsuz etkilemekte. "SSK primleri enflasyona göre
artırılacak" diyorsunuz. Gerçi, bu tehir edildi; ama, ne olursa olsun, şu
anda enflasyon yüzde 90'lar civarında. Sonra da SSK primleri bu enflasyona göre
ayarlanırsa, tabiî, iş dünyasının büyük sıkıntılara düşeceği hepimizin
malumudur. İş dünyasına ve reel sektöre çok fazla destekler sağlanmadığından
dolayı, iş dünyasından, primlerin artırılması veya istihdamın artırılması
konusunda çok şey bekleme hakkımız da yok. Bir başka önemli ve çelişkili konu du şu
bu tasarı üzerinde: Değerli arkadaşlar, 30 Nisan 2001
tarihinde istihdam edilen personel sayısı dikkate alınarak bir erteleme
yapılacak. Halbuki, bu tarih, krizin, iş dünyası ve iş hayatına yeni yansıdığı
ve etkilerinin yeni yeni hissedildiği bir tarihtir. Asıl bundan sonra kriz
hissedilmiş; asıl bundan sonra çok sayıda işyeri kapatılmıştır. O halde, bu
tarihin, keşke geriye alınması, en azından 2001 yılı sonuna alınması
sağlanabilseydi, iyi olurdu. Ayrıca, teşvik olması açısından bugünlere
kadar sarkıtılması, belki daha da faydalı olurdu diye düşünüyorum. Bu gerekçelerle aleyhinde söz aldım;
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (SP ve ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın
Yalman. Efendim, tasarının tümü üzerindeki
görüşmeleri bitirmiş bulunmaktayız. Tasarının tümü açık oylamaya tabidir. Tasarının tümünü açık oya sunmadan önce,
yeni 5 inci maddenin kabul edilmesiyle
tasarı başlığının yeniden düzenlenmesiyle ilgili hükümetin bir önergesi vardır;
okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 826 sıra sayılı kanun
tasarısının başlığının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Mehmet Keçeciler Devlet Bakanı "İstihdamın Teşviki Amacıyla Ücret
Dışı Yüklerden Bazılarının Ödenmesinin Ertelenmesi İle Sosyal Sigortalar
Kanunu, Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanunu ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı" BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum: Gerekçe: Metne, 631 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamede değişiklik öngören bir maddenin ilave edilmesinden dolayı söz
konusu değişiklik önerilmiştir. BAŞKAN - Komisyon?.. PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya) - Çoğunluğumuz hazır değil; ancak, olumlu görüşle takdire
bırakıyoruz efendim. BAŞKAN - Komisyonun takdire sunduğu... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım,
özür diliyorum efendim; komisyonlarımızın, bu hususta uygun görüş bildirme
yetkisi yoktur... PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN ŞAHİN
(Antalya) - Takdire bıraktık. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Hayır. Gerek 45 inci madde gerekse 87 nci madde
gayet açıktır. Katılıp katılmadıkları sorulur; komisyon, ya
"katılıyorum" der ya "katılmıyorum" der. BAŞKAN - Evet; Sayın Hatiboğlu'nu burada
dinlemekte fayda var. Komisyon katılıyor mu, katılmıyor mu? PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI METİN
ŞAHİN (Antalya) - Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım. YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Doğru cevap
değil efendim; İçtüzük açık; buna hakkı yok. BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir. Tasarının tümü açık oylamaya tabidir. Açık oylamanın şekli hakkında Genel
Kurulun kararını alacağım. Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir. Oylama için 5 dakika süre vereceğim. Bu
süre içerisinde sisteme giremeyen üyelerin, teknik personelden yardım
istemelerini; bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını,
oylama için öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum. Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın
bakanlar varsa, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve
kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine oylama için
öngörülen 5 dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama işlemini başlatıyorum. (Elektronik cihazla oylama yapıldı) BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, kanun
tasarısının yapılan açık oylamasına 198 sayın milletvekili katılmış, 187 kabul,
3 ret, 1 çekimser, 7 mükerrer oy kullanılmıştır. Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) - Biz
de size teşekkür ederiz Sayın Başkan. BAŞKAN - Bu Yasanın içerisinde, yıllardır
haksızlığa uğrayan kurumlar vardı; bu haksızlık giderilmiş oldu. MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Sayın Başkan, siz olmasaydınız çıkmazdı; size teşekkür ediyoruz. BAŞKAN - Ben olmasaydım da çıkardı, siz de
olsaydınız... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Çıkmazdı... Zor... BAŞKAN - Öyle mi... Peki, çok teşekkür
ediyorum. MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) -
Sezar'ın hakkını Sezar'a vermeli. BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, kanun
tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 21 Mart 2002 Perşembe günü saat
15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum. Kapanma
Saati : 19.11 |
|