DÖNEM : 21 CİLT : 89 YASAMA
YILI : 4 T. B. M. M. TUTANAK
DERGİSİ 75 inci
Birleşim 19 . 3 . 2002 Salı İ Ç İ N D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. - GELEN KÂĞITLAR III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GündemdIşI
Konuşmalar 1. - İstanbul Milletvekili Mustafa Murat Sökmenoğlu'nun, İstanbul'da
meydana gelebilecek depremin yaratacağı sorunlar ve alınması gereken önlemlere
ilişkin gündemdışı konuşması 2. - Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, Tarişbank’ın önemi ve
ekonomiye yeniden kazandırılmasına ilişkin gündemdışı konuşması 3. - Ankara Milletvekili Şevket Bülend Yahnici'nin , Çanakkale Deniz Zaferinin
87 nci yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması ve TBMM Başkanvekili Yüksel
Yalova'nın, Çanakkale Şavaşının sıradan bir savaş olmadığına, Türk Milletinin
bağımsızlığına son vermek isteyen düşman güçlerine karşı verilmiş bir savaş
olduğuna, bu zaferin, Mustafa Kemal Atatürk'ün askerî dehasının ve Türk
Milletinin vatan sevgisinin zaferi olduğuna; vatan, millet ve bayrak için bu
savaşta 250 000 şehit verildiğine, bu olayın, gelecek nesillere örnek tarihî
bir olay olarak aksedeceğine ilişkin açıklaması B) Tezkereler ve
Önergeler 1. - 4746 Sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Harçlar
Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 6 ncı maddesinin (B)
fıkrasının (b) bendinin bir daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin
Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1011) 2. - TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin, altı parlamenterden oluşan bir heyetle,
Tunus Meclis Başkanı Fouad Mbazaa'nın vaki davetine icabet etmesine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1012) C) Gensoru,
Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ 1. - İstanbul Milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk ve 28 arkadaşının,
depremden zarar gören ve onarılmayı bekleyen kamu binaları ve kültür varlıkları
konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/263) 2. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman ve 19 arkadaşının, Konya Ovaları
Sulama Projesi (KOP) konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/264) IV. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS
SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI A) Görüşmeler 1. - Saadet Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili
Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili
Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, Ekonomide IMF'ye Bağlı Olarak Aldığı Yanlış Kararlar
Sonucu Ülke Ekonomisinin Kötüye Gidişine ve Toplumsal Huzursuzluğa Yol Açtığı
İddiasıyla Bakanlar Kurulu Üyeleri Hakkında Gensoru Açılmasına İlişkin Önergesi
(11/26) V. - SORULAR VE CEVAPLAR A) Sözlü Sorular
ve CevaplarI 1. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/980) 2. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/981) 3. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/987) 4. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/989) 5. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/990) 6. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/991) 7. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/994) ve Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler'in cevabı 8. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/996) 9. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/998) ve Orman Bakanı İ.Nami Çağan'ın
cevabı 10. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/1000) 11. - Manisa Milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya'nın, yolsuzluklara
karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1024) 12. - Manisa Milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya'nın, el konulan bankaların faaliyet raporlarının
işleme konulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1025) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı 13. - Bingöl Milletvekili Necati
Yöndar'ın, bankalar operasyonu ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1026) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı 14. - Muş Milletvekili Mümtaz
Yavuz'un, banka yolsuzluğuna adı karışan bir şahsın yurt dışına kaçtığı
iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1028) ve Devlet Bakanı
Recep Önal'ın cevabı 15. - Diyarbakır Milletvekili Nurettin Atik'in, ticarî sır kavramına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1031) 16. - Ağrı Milletvekili Musa Konyar'ın, batık banka sahibi bir şahsın
malî durumuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1034) 17. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, sağlık memuru
yetiştirme programıyla ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1037) 18. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışından getirilen
makinelerin yaş tespitine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1041) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı 19. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, özelleştirme kapsamındaki
kurumlarda yapılan tayinlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1042) 20. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı
ilçelerindeki sağlık ünitesi projelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1043) 21. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Tekel Genel Müdürlüğünün
Adıyaman'da uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1044) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı B) YazIlI
Sorular ve CevaplarI 1. - Erzurum Milletvekili İsmail Köse'nin, kamu bankalarının görev
zararlarına ve TMSF'na aktarılan bankalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/5631) 2. - Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu'nun, AB'nin Türkiye ile
ilgili raporlarının tercüme edilmemesinin nedenlerine ilişkin sorusu ve
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5716) 3. - Kırıkkale Milletvekili Hacı Filiz'in, emlak vergisi oranlarındaki
artışa ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/5722) 4. - Gaziantep Milletvekili İbrahim Konukoğlu'nun, S.S.Gaziantep Esnaf
ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi üyelerinin borçlarına ilişkin sorusu
ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun cevabı (7/5730) 5. - Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan'ın, emlak vergisi oranına
ve belediye gelirlerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı
(7/5765) 6. - Ankara Mileltvekili M. Zeki Çelik'in, ülke nüfusunun gelir
gruplarına göre dağılımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin cevabı (7/5825) 7. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in cevabı (7/5851) 8. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, TEKEL Genel Müdürlüğü ile
ES-DAĞ Dağıtım Şirketi hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/5912) 9. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, yapılacak İKO-AB
toplantısında KKTC'nin temsiline ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı
İsmail Cem'in cevabı (7/5915) 10. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, 2001-2002 yıllarına ait
hedeflenen ve beklenen vergi oranlarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer
Oral'ın cevabı (7/5928) 11. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, bazı GSM şirketlerinin
Telekom aleyhine dava açıp açmadığına, bakanlık için çalışan avukatlara ve Ayaş
Tüneliyle ilgili soruşturma açılıp açılmadığına ilişkin sorusu ve Ulaştırma
Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/5937) 12. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, ABD seyahatine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5944) 13. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, 2002 yılında Erzincan
İline yapılacak olan yatırımlara ve ödeneklerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma
Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/5948) 14. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, 2002 yılında Erzincan
İline yapılacak olan yatırımlara ve ödeneklerine ilişkin sorusu ve İçişleri
Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı (7/5958) 15. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, okul müdürü adaylarının
alındığı hizmetiçi eğitim kurslarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/5986) 16. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, İKO-AB toplantısında KKTC'nin
temsiline ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5991) 17. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Yüksek Denetleme Kurulu
raporunda Ziraat Bankası yetkilileri tarafından bazı firmaların borçlarının
silindiği hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in
cevabı (7/5992) 18. - İstanbul Milletvekili Ali Oğuz'un, İstanbul Lisesi Müdürlüğüne
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/6001) 19. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in, Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü
hizmet binasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan'ın cevabı (7/6004) 20. - Adana Milletvekili Ali Gören'in, ABD Dışişleri Bakanı ile yazılı
olmayan bir anlaşma yaptığı iddiasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail
Cem'in cevabı (7/6011) 21. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, yaş kararıyla ordudan ilişiği
kesilenlerin iş bulmalarının engellendiği iddiasına ilişkin sorusu ve Millî
Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/6029) 22. - İstanbul Milletvekili Yücel Erdener'in, bazı firmaların ihracat
izin belgelerini usulsüz kullandığı iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/6046) 23. - Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu'nun, TOKİ'nin Adana'da
yaptırdığı deprem konutlarının tahsisine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer
Oral'ın cevabı (7/6055) 24. - Elazığ Milletvekili Latif Öztek'in, Elazığ SSK Hastanesinin
personel ve cihaz ihtiyacına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/6057) 25. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, İKÖ-AB toplantısında
KKTC'nin temsiline ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in
cevabı (7/6064) 26. - Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, zorunlu eğitim uygulamasına
uymayan velilerin cezalandırılmalarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/6070) 27. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Emek Sigorta A.Ş.'den
alacaklı olan dosya sahiplerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in
cevabı (7/6077) 28. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Rize İli sağlık
yatırım projelerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı
(7/6080) 29. - Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak'ın, Kırıkkale-Delice İlçesi
Sağlık Meslek Lisesi inşaatına ve bazı köylerin sağlık evi ihtiyacına ilişkin
sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı (7/6089) 30. - İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu'nun, mobil tipi araç telefon
sisteminin yaygınlaştırılmasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Oktay
Vural'ın cevabı (7/6094) 31. - Rize Milletvekili Ahmet Kabil'in, Rize ve Kırıkkale Devlet
Hastanesi İnşaatlarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı
(7/6095) 32. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgelerindeki mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/6106) 33. - İstanbul Milletvekili Zafer Güler'in, rüzgar santrali projesine
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/6112) 34. - Afyon Milletvekili Halil İbrahim Özsoy'un, Afyon deprem bölgesinde
ikamet edenlerden, DMS ve DİS sınavlarını kazananlara öncelik tanınıp
tanınmayacağına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (7/6137) 35. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın; DSİ'nin gölet projelerine, DSİ'nin Bursa İlindeki gölet projelerine, Bursa İlindeki dere ıslah projelerine, İlişkin soruları ve Devlet Bakanı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı
Vekili Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (7/6162, 6163, 6164) 36. - Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün'ün, Çorlu-Önerler Köyünde
bulunan doğalgaz rezervine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı Vekili Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (7/6165) 37. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, Şanlıurfa
İlindeki kaçak elektrik kullanımına ve şebeke sorunlarına ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Vekili Edip Safder
Gaydalı'nın cevabı (7/6177) 38. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, TKİ'ne bağlı bazı
işletmelerin kapatılacağına yönelik açıklamaya ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Vekili Edip Safder Gaydalı'nın cevabı
(7/6181) I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açıldı. Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Kaya, 14 Mart Tıp Bayramı ve AIDS
hastalığına karşı koruyucu hekimlik hizmetlerine, Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç, Elazığ ferrokrom tesislerinde
yaşanan sorunlara ve çıkarılacak olan yeni özelleştirme yasasının bu tesislerde
yaratacağı sıkıntılara, Bingöl Milletvekili Necati Yöndar, Bingöl İli merkezinde yapılan 7 000
konutun bulunduğu sahanın 6831 sayılı Orman Kanununun 2/A maddesine dayanılarak
orman sınırı dışına çıkarılması nedeniyle yaşanan sıkıntılara ve alınması
gereken tedbirlere, İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar. İstanbul Milletvekili Aydın Ağan Ayaydın hakkındaki soruşturma
dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi, Genel Kurulun bilgisine
sunuldu. İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz ve 55 arkadaşının, Türk millî eğitim
politikasına aykırı, keyfî ve ideolojik uygulamalarıyla eğitim ve öğretimde
kargaşaya ve huzursuzluğa sebep olduğu, toplumsal gerilime yol açtığı, eğitim
sistemini AB ve uluslararası standartlardan uzaklaştırdığı ve görevini kötüye
kullandığı; bu eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 159, 228, 230, 240 ve 251 inci
maddelerine uyduğu iddiasıyla Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu hakkında
Meclis soruşturması (9/5), İstanbul Milletvekili Azmi Ateş ve 53 arkadaşının, ülkemizdeki petrol ve
doğalgaz kaynaklarının araştırılarak ekonomiye kazandırılması için yapılması
gerekenlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması (10/262), Açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; Meclis
soruşturması önergesinin, Anayasanın 100 üncü maddesine göre, en geç bir ay
içinde olmak üzere, Danışma Kurulunca tespit edilecek görüşme gününün Genel
Kurulun onayına sunulacağı; Meclis araştırması önergesinin gündemdeki yerini
alacağı ve öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı. Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında bulunan: TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve
Anayasa Komisyonu raporunun (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325,
2/442, 2/449) (S. Sayısı: 527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere
ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından; Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri (1/744)
(S. Sayısı: 786), Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin (1/53) (S. Sayısı: 433), Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında
(1/755, 1/689, 2/699) (S. Sayısı: 666), Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname; Türkiye İş Kurumu (1/754, 1/692) (S. Sayısı: 675), Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aynı Mahiyetteki (1/756,
1/691) (S. Sayısı: 676), Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu (1/753, 1/690) (S. Sayısı: 685), Kanun Tasarılarının görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel
Kurulda hazır bulunmadıklarından; Ertelendi. İstihdamın Teşviki Amacıyla Ücret Dışı Yüklerden Bazılarının Ödenmesinin
Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile Sosyal Sigortalar Kanunu ve Esnaf ve
Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının (1/950) (S. Sayısı: 826) tümü
üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, 3 üncü maddesine kadar kabul edildi, 3 üncü
maddesinin oylanması sırasında Genel Kurulda karar yetersayısı bulunmadığı
anlaşıldığından, 19 Mart 2002 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 19.04'te
son verildi.
No. : 102 II. - GELEN KÂĞITLAR 15 . 3 . 2002 CUMA Tasarı 1. - Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun Tasarısı (1/960) (Anayasa ve İçişleri ve Adalet Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002) Teklifler 1. - Yozgat Milletvekili Mesut Türker'in; Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/907) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 2. - Antalya Milletvekili Nesrin Ünal'ın; Gebiz Adıyla
Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/908) (İçişleri ve Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 3. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in; Kayseri İlinde
Argıncık Adı ile Yeni Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/909)
(İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 4. - Antalya Milletvekili Salih Çelen'in; Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/910) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 5. - Antalya Milletvekili Mehmet Baysarı'nın; Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/911) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 6. - Antalya Milletvekili Kemal Çelik'in; Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/912) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 7. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in; Kayseri İlinde
Belsin Adı ile Yeni Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/913) (İçişleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) Sözlü Soru
Önergeleri 1. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın,
Devlet İşçi Sınavı sonuçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1742)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 2. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın,
Devlet Memurluğu Sınavı sonuçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1743) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 3. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın,
Eskişehir Ekspresinin seferlerinin iptaline ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1744) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) Yazılı Soru
Önergeleri 1. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara'da
son beş yılda verilen pasaportlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6284) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 2. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara'da
son beş yılda verilen silah ruhsatlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6285) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 3. -Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çankaya İlçesinde bir binaya kaçak kat çıkıldığı iddiasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6286) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 4. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Köye Dönüş
Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6287) (Başkanlığa geliş
tarihi : 12.3.2002) 5. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Tüketiciyi
Korumu Kanununa aykırı kampanya düzenleyen medya kuruluşlarına ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/6288) (Başkanlığa geliş tarihi :
12.3.2002) 6. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, medya
kuruluşlarının sahiplerine ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu)
yazılı soru önergesi (7/6289) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 7. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Nallıhan İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6290) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 8. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Yenimahalle İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6291) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 9. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Şereflikoçhisar İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6292) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 10. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Polatlı İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6293) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 11. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Mamak İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına
ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6294)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 12. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kazan İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına
ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6295)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 13. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6296) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 14. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Ayaş İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve
yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6297)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 15. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kalecik İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6298) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 16. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Beypazarı İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6299) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 17. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Sincan İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6300) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 18. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kızılcahamam İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6301) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 19. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Güdül İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına
ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6302)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 20. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Keçiören İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6303) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 21. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Haymana İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6304) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 22. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Akyurt İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6305) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 23. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Altındağ İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6306) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 24. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Bala İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına
ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6307) (Başkanlığa
geliş tarihi : 12.3.2002) 25. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çamlıdere İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6308) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 26. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çubuk İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına
ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6309)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 27. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Elmadağ İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6310) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 28. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Evren İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına
ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6311)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 29. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Nallıhan İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6312) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 30. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Yenimahalle İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6313) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 31. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Şereflikoçhisar İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6314) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 32. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Polatlı İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6315) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 33. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Mamak İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6316) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 34. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kazan İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6317) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 35. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6318) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 36. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Ayaş İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6319) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 37. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Beypazarı İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6320) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 38. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Sincan İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6321) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 39. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kızılcahamam İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6322) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 40. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Güdül İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6323) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 41. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kalecik İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6324) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 42. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çankaya İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6325) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 43. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Keçiören İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6326) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 44. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Haymana İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6327) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 45. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Akyurt İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6328) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 46. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Altındağ İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6329) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 47. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Bala İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6330) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 48. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çamlıdere İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6331) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 49. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çubuk İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6332) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 50. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Elmadağ
İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6333) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 51. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Evren İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6334) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 52. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çankaya İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak
miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6335) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 53. - Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan'ın, Sakarya'da
kapatılan PTT şubelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6336) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 54. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Fener Rum
Ortodoks Patriği'nin ABD seyahatine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/6337) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 55. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneğinin Bakanlık ile ilişkilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6338) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 56. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, dava açılan
mülhak vakıflara ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven) yazılı soru önergesi
(7/6339) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 57. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, bazı
işadamlarının tarihi eser kaçakçılığı yaptıkları iddialarına ve ülkemize geri
getirilen tarihi eserler için yapılan ödemelere ilişkin Kültür Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6340) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 58. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Bayındır Bank
ve sahibi hakkındaki bazı usulsüzlük iddialarına ilişkin Devlet Bakanından
(Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6341) (Başkanlığa geliş tarihi :
12.3.2002) 59. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,
Azerbaycan'dan gelerek Türk vatandaşlığına geçen bir şahısla ilgili iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6342) (Başkanlığa geliş
tarihi : 12.3.2002) 60. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, İşsizlik
Sigortasından yararlananlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6343) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 61. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Konya 4.
Kademe Komutanlığının küçültülmesi veya tasfiyesinin söz konusu olup olmadığına
ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6344) (Başkanlığa
geliş tarihi : 12.3.2002) 62. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, kaçak
elektrik kullanımına ve sulama kooperatiflerinin kullandıkları elektrikle
ilgili sorunlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6345) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 63. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in,
Şereflikoçhisar Tapu Kadastro Müdürlüğünün personel ihtiyacına ilişkin Devlet
Bakanından (Şuayip Üşenmez) yazılı soru önergesi (7/6346) (Başkanlığa geliş
tarihi : 12.3.2002) 64. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, ÖSYM'nin
yaptığı sınavlara ve ücretlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6347) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 65. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, okullardaki
kılık kıyafet uygulamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6348) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 66. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara'nın
ilçelerindeki sürücü kurslarına, dersanelere ve okul kurslarına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6349) (Başkanlığa geliş tarihi :
12.3.2002) 67. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın,
KKTC'ye içme ve sulama suyu sağlayacak projeye ilişkin Devlet Bakanından (Şükrü
Sina Gürel) yazılı soru önergesi (7/6350) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002) 68. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Aycell
GSM Şirketine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6351)
(Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.22002) Süresi İçinde
Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri 1. - Kırıkkale Milletvekili Hacı Filiz'in,
Kırıkkale-Keskin yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5626) 2. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki
okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5638) 3. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, bir
gazetede polis tarafından yapılan aramaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/5653) 4. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, bir banka
müdürü hakkında basında çıkan iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Kemal
Derviş) yazılı soru önergesi (7/5655) 5. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, karayolu ile
hacca gidilmesine izin verilmemesinin nedenlerine ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5656) 6. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Türk Hava
Kurumuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5659) 7. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Devlet
Denetleme Kurulunca hazırlanan araştırma ve soruşturma raporlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5661) 8. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, intihar eden,
öldürme ve yaralama olaylarına karışan askeri personele ilişkin Millî Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5685) 9. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, intihar eden,
öldürme ve yaralama olaylarına karışan personele ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5686) 10. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, idari tatil
ilan edilen günlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5688) 11. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, Taşımalı
Eğitim uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5693) 12. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Kars'taki
Kümbet Camiinin müzeye dönüştürüleceği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/5695) 13. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Suudi
Arabistan'da Hac Farizasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5699) 14. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,
Dinlerarası Diyalog Toplantısı ve azınlık vakıflarıyla ilgili hazırlandığı
iddia edilen yasa taslağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5702) 15. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün,
Balıkesir-Edremit-Altınoluk Şahinderesi üzerinde bulunan köprünün yeniden
yapılması için bir çalışma olup olmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5711) 16. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın,
Boğaz köprüsünde intihar olaylarını önlemeye yönelik bir çalışma olup
olmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5717) 17. - Hatay Milletvekili Mustafa Geçer'in, misyonerlik
faaliyetleri iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5727) 18. - İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu'nun, yabancı
bir yazılım firmasının ansiklopedisinde ve internet sitesinde yer alan bir
haritaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5728) 19. - Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu'nun, Fener
Rum Ortodoks Patrikhanesinin faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/5732) 20. - Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz'un, Türk
Telekom A.Ş’nin personeline, bölge teşkilâtlanmasına ve Aycell Pazarlama
A.Ş.'ne ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5735) 21. - Afyon Milletvekili Halil İbrahim Özsoy'un,
kimyager unvanlı kamu görevlilerinin özlük haklarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/5739) 22. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, terör
nedeniyle boşalan köylerin Köy-Kent projesi kapsamına alınıp alınmayacağına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5740) 23. - Hatay Milletvekili Mustafa Geçer'in, internet
salonlarının denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5744) 24. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın,
Karayolları Genel Müdürlüğünün Sinop İlindeki bazı projelerine ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5747) 25. - Manisa Milletvekilli Rıza Akçalı'nın, yeni Galata
Köprüsünün yapımını üstlenen müteahhit firmaya ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/5752) 26. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, ABD
ziyaretinin sonuçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5763) 27. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK
çalışanlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5766) 28. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK
çalışanlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5769) 29. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK
çalışanlarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5770) 30. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK
çalışanlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5773) 31. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK
çalışanlarına ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/5780) 32. - Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın Bursa Emniyet
Müdürlüğü ile ilgili bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/5792) 33. - Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu'nun, Türk
Ceza Kanununun bazı maddelerine göre açılan davalara ve TBMM'ye intikal
ettirilmeyen idam dosyasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5813) 34. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın,
nakit olarak tahsil edilen trafik cezaları ile ilgili iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5814) 35. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, devlet
borçlarının faiz ödemelerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5821) 36. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel
atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin
Özkan) yazılı soru önergesi (7/5827) 37. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel
atamalarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5833) 38. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel
atamalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5835) 39. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel
atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/5837) 40. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel
atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5839) 41. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel
atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/ 5840) 42. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel
atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Hasan Gemici) yazılı soru önergesi
(7/5847) No. : 103 18 . 3 .
2002 PAZARTESİ Yazılı Soru
Önergeleri 1. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6352) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 2. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Ayaş İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6353) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 3. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Beypazarı İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6354) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 4. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Sincan İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6355) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 5. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kızılcahamam İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6356) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 6. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Güdül İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6357) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 7. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çankaya İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6358) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 8. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Keçiören İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6359) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 9. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Akyurt İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6360) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 10. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Altındağ İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6361) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 11. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Bala İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6362) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 12. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çamlıdere İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6363) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 13. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çubuk İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6364) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 14. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Evren İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6365) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 15. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Gölbaşı İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6366) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 16. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Elmadağ İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6367) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 17. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Nallıhan İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6368) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 18. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Yenimahalle İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6369) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 19. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Şereflikoçhisar İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6370) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 20. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Polatlı İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6371) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 21. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Mamak İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6372) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 22. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kazan İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6373) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 23. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kalecik İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6374) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 24. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Haymana İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6375) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 25. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çubuk İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6376)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 26. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Gölbaşı İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6377)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 27. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Elmadağ İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6378)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 28. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Evren İlçesindeki ibadethanelere ve
Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6379) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 29. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çamlıdere İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6380)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 30. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Bala İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6381)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 31. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Altındağ İlçesindeki ibadethanelere ve
Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6382) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 32. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Akyurt İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6383)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 33. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Keçiören İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6384)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 34. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çankaya İlçesindeki ibadethanelere ve
Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6385) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 35. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Güdül İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6386)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 36. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kızılcahamam İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi
(7/6387) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 37. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Sincan İlçesindeki ibadethanelere ve
Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6388) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 38. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Beypazarı İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6389)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 39. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kalecik İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6390)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 40. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Ayaş İlçesindeki ibadethanelere ve
Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6391) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 41. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6392)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 42. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Mamak İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6393)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 43. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Polatlı İlçesindeki ibadethanelere ve
Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6394) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 44. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Şereflikoçhisar İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi
(7/6395) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 45. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Yenimahalle İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi
(7/6396) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 46. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Haymana İlçesindeki ibadethanelere ve
Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H.
Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6397) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 47. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kazan İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6398)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 48. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Nallıhan İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6399)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 49. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çubuk İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6400) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 50. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Elmadağ İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6401) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 51. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Akyurt İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6402) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 52. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Altındağ İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6403) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 53. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Ayaş İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6404) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 54. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Bala İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6405) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 55. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Beypazarı İlçesinde Köy Hizmetleri İl
Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz)
yazılı soru önergesi (7/6406) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 56. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çamlıdere İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara
ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6407)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 57. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çankaya İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6408) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 58. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara
ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6409)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 59. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Evren İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6410) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 60. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Gölbaşı İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6411) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 61. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Güdül İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6412) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 62. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Haymana İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6413) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 63. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kalecik
İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet
Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6414) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.3.2002) 64. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kazan İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6415) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 65. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Keçiören İlçesinde Köy Hizmetleri İl
Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz)
yazılı soru önergesi (7/6416) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 66. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kızılcahamam İlçesinde Köy Hizmetleri
İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa
Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6417) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 67. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Mamak İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6418) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 68. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Nallıhan İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6419) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 69. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Polatlı İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6420) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 70. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Sincan İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin
Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6421) (Başkanlığa
geliş tarihi : 13.3.2002) 71. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Şereflikoçhisar İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara
ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6422)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 72. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Yenimahalle İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara
ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6423)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 73. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Haymana İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6424)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 74. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Evren İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6425)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 75. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6426)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 76. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Elmadağ İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6427)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 77. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çubuk İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6428)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 78. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çamlıdere İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6429)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 79. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Bala İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6430)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 80. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Altındağ İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6431)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 81. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Akyurt İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6432)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 82. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Keçiören İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6433)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 83. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çankaya İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6434)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 84. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Güdül İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6435)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 85. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kızılcahamam İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve
arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6436) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 86. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Sincan İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6437)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 87. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Beypazarı İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6438)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 88. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kalecik İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6439)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 89. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Ayaş İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6440)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 90. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6441)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 91. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kazan İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6442)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 92. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Mamak İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6443)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 93. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Polatlı İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6444)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 94. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Şereflikoçhisar İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına
ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6445) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 95. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Yenimahalle İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve
arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6446) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 96. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Nallıhan İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa
üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6447)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 97. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Evren İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6448) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 98. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6449) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 99. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Elmadağ İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6450) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 100. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çubuk İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6451) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 101. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çamlıdere İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6452) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 102. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Bala İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6453) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 103. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Altındağ İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6454) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 104. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Haymana İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6455) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 105. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Akyurt İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6456) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 106. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Keçiören İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6457) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 107. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Çankaya İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6458) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 108. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Güdül İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6459) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 109. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kızılcahamam İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6460) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 110. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Sincan İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6461) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 111. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Beypazarı İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6462) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 112. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kalecik İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6463) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 113. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Ayaş İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6464) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 114. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Etimesgut İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6465) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 115. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Kazan İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6466) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 116. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Mamak İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6467) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 117. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Polatlı İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6468) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 118. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Şereflikoçhisar İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6469) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 119. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Yenimahalle İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6470) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 120. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli
Nallıhan İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6471) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) No. :104 19 . 3 .
2002 SalI
Cumhurbaşkanınca
Geri Gönderilen Kanun 1. - Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Harçlar
Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7.3.2002 tarihli ve 4746 sayılı Kanun
ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek
Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/961) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi : 19.3.2002) Sözlü Soru
Önergeleri 1. - İstanbul
Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, İlköğretim öğrencilerine süt
dağıtımına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1745) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.3.2002) 2. - İstanbul
Milletvekili Ahmet Güzel'in,
balıkçılığın geliştirilmesi ve balıkçılık kredilerine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1746) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 3. - İstanbul Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, petrol kuyularına, ham
petrolun işlenmesine ve ekonomiye katkılarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1747) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 4. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Halk
Bankasının Samsun Alaçam ve Vezirköprü şubelerinin kapatılacağı iddiasına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (7/1748) (Başkanlığa geliş tarihi :
14.3.2002) Yazılı Soru
Önergeleri 1. - Sakarya
Milletvekili Cevat Ayhan'ın, acil kurtarma botu (SAR) ihalesiyle ilgili bazı iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6472) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 2. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, bazı yol
yapım projelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6473)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 3. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, AB ile
Gümrük Birliğine ilişkin Devlet Bakanından (Tunca Toskay) yazılı soru önergesi
(7/6474) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 4. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman-Besni
Belediyesinin İller Bankası'na olan borcuna ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6475) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 5. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, çeşitli
ekonomik verilere ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi
(7/6476) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 6. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, üniversite
geliştirme ödeneği oranlarını düzenleyen Bakanlar kurulu kararının ne zaman
güncelleşeceğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6477)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 7. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, İzmir'deki
bir güzellik yarışmasına küçük yaştaki çocukların katıldığı iddiasına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6478) (Başkanlığa geliş tarihi
: 13.3.2002) 8. - Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş'ın, Acil
Müdahele Botu (SAR) ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin Devlet Bakanından
(Ramazan Mirzaoğlu) yazılı soru önergesi (7/6479) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 9. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, TDÇİ'nin
Hasan Çelebi üretim sahasında açtığı bir ihale ile ilgili iddialara ilişkin
Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/6480)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 10. - Ankara
Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, eğitimdeki sorunlara ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6481) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 11. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, hurda,
cevher ve pelet ithali ile TDÇİ ve üretim sahalarına ilişkin Devlet Bakanından
(Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/6482) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 12. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın,
acil müdahale botu (SAR) alımı ihalesi ile ilgili iddialara ilişkin Devlet
Bakanından (Ramazan Mirzaoğlu) yazılı soru önergesi (7/6483) (Başkanlığa geliş
tarihi : 13.3.2002) 13. - İstanbul Milletvekili Zafer Güler'in, İstanbul
Haseki Hastanesinin Büyükşehir Belediyesine devredilmesine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6484) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 14. - Antalya Milletvekili Salih Çelen'in, Afganistan'a
gönderilen Türk Birliği'ne ve askerlik ödevine ilişkin Millî Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6485) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 15. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, imam hatip liselerinde kılık-kıyafet
yönetmeliğinin uygulanması ile ilgili bazı iddialara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6486) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 16. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, İllerde il
emniyet komisyonu adıyla birimler kurulduğu iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/6487) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 17. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın,
AB çevre kriterlerinin ülkemizde uygulanmasına ilişkin Çevre Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6488) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 18. - İstanbul Milletvekili Celal Adan'ın, turizm
belgeli tesislerin su, atık su ve elektrik tarifelerine ilişkin Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6489) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 19. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün,
Ankara İlinin tarihi, kültürel ve turistik değerlerinin tanıtımına ilişkin
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6490) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 20. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün,
Ankara İlindeki tiftik keçisi ve arıcılık projelerine toprak tahlillerine, süne
ve kımıl mücadelesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/6491) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 21. -Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Ankara
İlinde tarımsal sulamada elektrik kullanımına ve köy yollarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6492)
(Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 22. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün,
Ankara İlindeki kültürel ve tarihi eserlerin korunması ve tanıtımına ilişkin
Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/6493) (Başkanlığa geliş tarihi :
13.3.2002) 23. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün,
Ankara'nın ilçe ve köylerindeki sağlık elemanı ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6494) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 24. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün,
Ankara İlindeki karayolu düzenlemelerine ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6495) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002) 25. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, kurul ve üst
kurullarca yurt dışına gönderilen personele ilişkin Devlet Bakanından (Recep
Önal) yazılı soru önergesi (7/6496) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 26. - Bursa Milletvekili Orhan Şen'in, Ülkemize göç
eden Ahıska Türklerine ikamet tezkeresi verilmesine ve vatandaşlığa kabul
edilmelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6497)
(Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 27. - Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan'ın,
milletvekili danışmanlarının özlük haklarına ilişkin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/6498) (Başkanlığa geliş tarihi :
14.3.2002) 28. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın,
Erzincan,Otlukbeli karayolunun bir bölümünün yapım projesine ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6499) (Başkanlığa geliş
tarihi : 14.3.2002) 29. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın,
hakaret ve tazminat davalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6500) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 30. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, av
turizmine ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/6501) (Başkanlığa
geliş tarihi : 14.3.2002) 31. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, dövizdeki
kur değişikliği kararından bir gün önce Merkez Bankasının bazı bankalara dolar satışı yaptığı iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6502) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 32. - Sivas Milletvekili Abdüllatif Şener'in, kaplıcaların tedavi birimi kapsamına
alınmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6503) (Başkanlığa
geliş tarihi : 14.3.2002) 33. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, K.T.Ü.
Tıp Fakültesinde usulsüz estetik ameliyatlar yapıldığı iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6504) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 34. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,
Vezirköprü'de görev yapan öğretmenlerin bazı ücretlerini alamadıkları iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/6505) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 35. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, döviz
ödemesi karşılığı emekli edilen yurt dışındaki vatandaşlara ilişkin Devlet Bakanından
(Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6506) (Başkanlığa geliş tarihi :
14.3.2002) 36. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, Kayseri
Şeker Fabrikasına fueloil alımıyla ilgili iddiaya ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6507) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 37. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, Toplu
Konut İdaresi Eryaman 5. Etap ve İstanbul-Halkalı konutlarına ilişkin Devlet
Bakanından (Faruk Bal) yazılı soru önergesi (7/6508) (Başkanlığa geliş tarihi :
14.3.2002) 38. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, Abdullah
Öcalan hakkındaki idam kararının bekletilmesine ve imam hatip lisesi
öğrencilerine polisin yaptığı muameleye
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli) yazılı soru
önergesi (7/6509) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 39. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, helikopter
ihalelerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli)
yazılı soru önergesi (7/6510) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 40. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, Kamu-Sen
kongrelerine, toplam kalite projesi ödemelerine ve özelleştirilen SSK Hastanelerine ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6511) (Başkanlığa geliş tarihi :
14.3.2002) 41. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, köykent projelerine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/6512) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 42. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, kamuya
yararlı statüsü tanınan vakıflara ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven)
yazılı soru önergesi (7/6513) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 43. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, porno yayıncılıktan mahkum olan
basın kuruluşu sahiplerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6514) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 44. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, deprem harcamalarının denetimi
hakkındaki Sayıştay raporuna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/6515) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 45. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, derem
harcamalarının denetimi hakkındaki Sayıştay raporuna ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/6516) (Başkanlığa geliş tarihi :14.3.2002) 46. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, imam hatip
liselerindeki Kılık-Kıyafet Yönetmeliği uygulamalarına polis müdahalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6517)
(Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 47. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, imam hatip
liselerindeki kılık-kıyafet yönetmeliği uygulamalarına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6518) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 48. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in, Çevre
Denetimi Yönetmeliği'ne ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/6519)
(Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002) 49. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in, SSK prim
artışlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6520) (Başkanlığa geliş
tarihi : 15.3.2002) 50. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Konya
- Karatay İlçesinde bir dernek tarafından yaptırılan özürlü okulunun
açılmamasının nedenine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6521) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002) 51. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın,
Ankara polisinin "asayiş gönüllüleri" adı altında başlattığı
uygulamaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6522) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002) 52. - Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, geçen yıl sel afeti yaşayan Hatay'ın afet
kapsamına alınmamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6523)
(Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002) 53. - Şanlıurfa Milletvekili Eyyüp Cenap Gülpınar'ın,
Şanlıurfa İlinde doğrudan gelir desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6524) (Başkanlığa
geliş tarihi : 15.3.2002) 54. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, kamu
bankaları, üst düzey yöneticileri ile Merkez Bankası Başkan ve yardımcılarının
aylık ücretlerine ve kamu bankalarının 2000-2001 yılı bilançolarına ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6525) (Başkanlığa geliş tarihi :
15.3.2002) 55. -İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, bazı üst düzey
bürokratların kurul başkanı ve üyelerinin maaşlarına ve 2001 ve 2002 yıllarında
kamuya alınan personele ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6526)
(Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002) 56. -Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun,
İstanbul'daki imam hatip lisesi öğrencilerine polisin yaptığı müdahalelere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6527) (Başkanlığa geliş
tarihi. 15.3.2002) 57. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, bazı demiryolu projelerine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6528) (Başkanlığa geliş tarihi :
15.3.2002) 58. - Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun,
İtalya'da Roma-Galatasaray maçı sonrası yaşanan olaylara ilişkin Devlet
Bakanından (Fikret Ünlü) yazılı soru önergesi (7/6529) (Başkanlığa geliş tarihi
: 15.3.2002) 59. - Giresun
Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun, İtalya'da Roma-Galatasaray maçı
sonrasında yaşanan olaylara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/6530) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002) Meclis
Araştırması Önergeleri 1. - İstanbul Milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk ve 27
arkadaşının, depremden zarar gören ve onarılmayı bekleyen kamu binaları ve
kültür varlıkları konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/263)
(Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) 2. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman ve 19 arkadaşının,
Konya Ovaları Sulama Projesi (KOP) konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104
ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/264) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002) BİRİNCİ
OTURUM Açılma Saati:
15.00 19 Mart 2002
Salı BAŞKAN:
Başkanvekili Yüksel YALOVA KÂTİP ÜYELER:
Melda BAYER (Ankara), Lütfi YALMAN (Konya) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 75 inci
Birleşimini açıyorum. Herhangi bir talep olmadığı için toplantı yetersayısını
var kabul ediyorum; görüşmelere başlıyoruz. Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz
vereceğim. Gündemdışı ilk söz, İstanbulluları endişe içinde
bırakan deprem ve deprem söylentileri hakkında söz isteyen, İstanbul
Milletvekili Murat Sökmenoğlu'na aittir. Buyurun Sayın Sökmenoğlu. (MHP sıralarından alkışlar) III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GündemdIşI
Konuşmalar 1. - İstanbul Milletvekili Mustafa Murat
Sökmenoğlu'nun, İstanbul'da meydana gelebilecek depremin yaratacağı sorunlar ve
alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım,
teşekkür ediyorum. Sayın milletvekilleri, huzurunuzda, İstanbul
Milletvekili olarak bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Prof. Ahmet
Mete Işıkara, organizasyon ve koordinasyon gibi kavramlara sıkışıp kalan
İstanbul'un sesini yansıtıyor. Prof. Işıkara, Ankara'da, İstanbul'u kurtarmak
için mekik dokuyor. Özellikle de, tersaneler, kimyasal madde üreten tesisler,
sanayi kuruluşları gibi hayatî kuruluşlar için yardım bekliyor. Hepsinden önce
de, hastaneler, okullar, köprüler ve viyadükler... Hoca'nın isyanı, nereye ne
yapılacağı belli olmasına rağmen, güçlendirme projelerinin uygulanmaması; bugün
atılacak olan küçük bir adımın dahi, organizasyon ve koordinasyon sorunundan
dolayı gerçekleşmemesi ve gecikmesidir. Sayın milletvekilleri, Sayın Işıkara devletin
zirvesiyle temas halinde. Aradığı şey para değil. Işıkara'nın derdi, Türkiye
Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü (TAY) sözümona kurulmuş; Genel Müdürlükte,
bir genel müdür, bir de ulusal danışman olarak iki kişi var; üstelik de kaynağı
var; ama, ne hikmetse, İstanbul'da ondört sene içinde şiddetli bir deprem
bekleyen Türkiye Cumhuriyetinin yöneticilerinin ne yaptığı belli değil. Havanda
su dövmeyi seviyor olmalı ki, her şeyi hükümetten bekliyor. Prof. Işıkara,
Ankara'da sesini duyurabilmek için, âdeta çırpınıp duruyor; Muhterem
Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Sayın Başbakan, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Sayın Başkanı, Başbakan Yardımcısı Sayın Devlet Bahçeli, Başbakan
Yardımcısı Sayın Mesut Yılmaz, anamuhalefet lideri Sayın Tansu Çiller, hatta,
Devlet Bakanı Sayın Kemal Derviş'le sohbet edip, sorunlara çözüm arıyor; ancak,
çözüm bulamamanın da sıkıntısını yaşıyor, feryat ediyor. Sayın milletvekilleri, maazallah, İstanbul'da meydana
gelebilecek bir depremde binlerce insanımızın hayatını kaybetmesinin, yıkılan,
çöken bina ve tesislerin Türkiye'ye vereceği maddî ve manevî acının müsebbibi
olacaklar arasında bizler de varız; çünkü, biz, milletin vekiliyiz; çünkü, biz,
Anayasanın 80 inci maddesine göre, yalnız seçildiğimiz İstanbul'dan değil,
bütün Türkiye'den sorumluyuz. Bize güvenip, vekâlet veren milletimizin huzur ve
güvenle yaşamasını sürdürmesine katkıda bulunmak mecburiyetindeyiz. Sayın milletvekilleri, ihmalden dolayı doğacak bir
insanlık ayıbının düzeltilmesi için çaba sarf etmeliyiz ve de sarf ettiğimiz
çabanın neticesini alamıyorsak, belki de eylem yapmalıyız; ancak, eylem,
pankart açmakla, sokakta yürümekle, slogan atmakla olmaz. Bizim yapacağımız
eylem, kendi seviyemize ve konumumuza yakışır bir eylem olmalıdır. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin yapacağı eylem, bir Meclis araştırması yöntemini
kullanarak, çok ciddî bir araştırmanın açılıp, komisyon kurulmak suretiyle işin
takip edilmesi ve neticelendirilmesidir. Sayın Ahmet Tan'ın Başkanlığında
kurulan Trafik Araştırması Komisyonu, böyle bir eylemin neticesinde kamuoyuna
ve cumhuriyet hükümetine ışık tutmuş ve kalıcı bir çözüm önerisi getirmiştir.
İşte, eylem budur. NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) - Veriyoruz Sayın Başkan... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (Devamla) - Çok teşekkür
ediyorum Sayın Nazif Okumuş'a. Demek, kalp kalbe karşı. İstanbul
milletvekilleri birleşip, bir Meclis araştırması önergesi veriyorlarmış.
Bendeniz de, ikinci imzacıyım efendim lütfederseniz... Sayın milletvekilleri, bu konuda tüm Türkiye Millet
Meclisini göreve çağırıyorum. Günlük işlerle boğulan devlete ve hükümete
yardımcı olmalıyız. Biz, bize düşen görevi yaparsak, onlar da kendi görevlerini
ihmal etmeyeceklerdir. İhmal diyorum; çünkü, Türkiye'yi AB'ye süratle sokmak
isteyenlerin, bizi sadece spesifik konulara boğarak, insanımızın çok yakın
geleceğiyle ilgili bir deprem felaketiyle karşı karşıya olan Türk Vatandaşını
görmezlikten gelerek muasır medeniyete ulaşılmayacağı artık anlaşılmalıdır.
Hamasi nutuklar yerine eylem şarttır. Testi kırılmadan harekete geçmeliyiz. Sayın milletvekilleri, Sayın Bayındırlık Bakanının,
Japon Meclis Başkanvekilinin gelip de İstanbul Boğaz Köprüsüyle ilgili
endişelerini dile getirmesinden sonra, Japonya'ya gidip 100 000 000 dolarlık
kredi anlaşmasının öngörüşmesini tamamlaması şayanı takdir olmasına rağmen,
İstanbul için yeterli bir girişimin ilk adımları henüz atılmamıştır,
atılamamıştır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan... BAŞKAN - Buyurun Sayın Sökmenoğlu... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum
efendim. Sayın milletvekilleri, İstanbul SOS vermekte, biz ise
geç kalmaktayız. Geliniz hep beraber olalım, makulü arayalım, TAY'ı harekete
geçirelim. Zaman daralıyor, tahammüller bitiyor, İstanbul ağlıyor... Biz ise
ağlamayı bırakıp harekete geçmeliyiz. 850 000 konutun yüzde 92'sinin
mühendislik kavramının dışında yapıldığını bile bile seyirci kalmayalım,
insanımıza yazık etmeyelim. Tedbir için toplam 5 milyar doların esirgenmesi,
gelecekte 100 milyar dolara ve 100 000'in üzerinde insanın telefine sebep
olacaktır. Tedbir bizden, tevekkül Allah'tan. Sayın milletvekilleri, İstanbul, başta bilim
adamlarımız olmak üzere herkesin üzerinde ittifak ettiği böylesine bir depremi
heyecanla beklerken, maalesef, manevî ve sosyal bir depremi de beraberinde
yaşamaktadır. Bu sosyal deprem, hepimizin takip ettiği gibi, imam hatip
liselerinin bahçesinde yaşanan dramlardır. Cop ve kelepçe altında gencimizi
incitmeye, inletmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. (AK Parti sıralarından
alkışlar) Hele hele polis minibüsüyle gencecik kızların, cebinde beş parasız
şehir dışına götürülüp bırakılması hiçbir vicdana sığmaz. Zaten gergin olan
İstanbulluyu daha fazla germeye hiç kimsenin de hakkı olmadığını bir kere daha
ifade ederek, Sayın İstanbul Valisini göreve çağırıyor, insan hakları ihlaline
müsaade etmemesini önemle belirtiyorum ve bu vesileyle, Sayın Başkan, sizi ve
Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Sökmenoğlu. Değerli arkadaşlarım, Sayın Murat Sökmenoğlu'nun Meclis
araştırması komisyonuyla ilgili bir önerisi oldu. Görüyorum ki, doğal olarak,
İstanbul milletvekili tüm arkadaşlarımız yerinden kısa açıklama yapmak
arzusunda; ama, siz de takdir buyurursunuz ki, bütün arkadaşlarımın bu arzusuna
yanıt vermemiz mümkün değil; ama, İstanbul olduğu için, önemli bulduğum için,
sizlerin de önemli sayacağına inandığım için, yine partilerimizin grup
başkanvekillerinin ya da tensip buyuracağı bir arkadaşımızın konuya yaklaşımını
dile getirmesini rica ediyorum. Bu konuda... YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, lütfederseniz,
İstanbul Milletvekilimiz Osman Yumakoğulları Bey bu konudaki görüşlerimizi
kısaca ifade edecekler. BAŞKAN - Efendim, şimdi, Sayın Ayaydın arkadaşım ilk
müracaatı yapmıştı. Anavatan Partisi Grup Başkanvekili arkadaşlarımız da uygun
görüyorlarsa Sayın Aydın Ayaydın arkadaşıma söz vereceğim; sonra, eğer, MHP
Grup Başkanvekillerimiz uygun görüyorlarsa, Sayın Öztürk'ün müracaatı var;
Mehmet Ali Şahin arkadaşımın müracaatı var. Sayın Yumakoğulları da sıraya
girmiş olsun. Sayın Ayaydın, buyurunuz. AYDIN A. AYAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın
Başkan. Sayın Başkan, bilim adamları, olası bir İstanbul
depreminin İstanbul'da yaratacağı sorunları sıkça gündeme getirmektedir. Gerek
bilim adamları gerek İstanbul Valiliği ve gerekse İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı olası bir İstanbul depreminde neler yapılabileceğinin hazırlıkları
içerisinde; ama, deprem, kamuoyunun, İstanbul kamuoyunun gündemine girmiş
bulunmaktadır. Bir deprem olacak mı olmayacak mı; olacaksa boyutları ne
olacaktır; bu konunun, Meclis tarafından kurulacak bir araştırma komisyonu
tarafından irdelenmesinde zaruret vardır. Bundan bir ay önce 20 arkadaşımızla
birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, İstanbul'da olası bir
depremin yaratacağı sorunları araştırmak ve bunlarla ilgili alınması gereken
tedbirleri görüşmek üzere bir araştırma önergesi verdik; bunun, bir an önce,
Meclis Danışma Kurulunda gündeme alınıp, Meclis Genel Kurulunda bu konunun
görüşülmesi ve süratle, İstanbul'da olası bir deprem için araştırma komisyonu
kurulmasının yerinde olacağını belirtiyor ve Sayın Sökmenoğlu'nun biraz evvel
kürsüde söylemiş olduğu konulara aynen iştirak ettiğimi belirtiyor, saygılar
sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aydın Ayaydın. Şimdi, Sayın Bozkurt Yaşar Öztürk arkadaşıma söz
vereceğim. Buyurunuz Sayın Öztürk. BOZKURT YAŞAR ÖZTÜRK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; ben, bu ayın 14'ünde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına,
İstanbul'daki hem kamu binalarının hem tarihî binaların durumu ve hem de
İstanbul'daki deprem olaylarının araştırılması için, 28 imzalı bir önerge
verdim. İnşallah, bu, Meclisin gündemine gelir. İstanbul'da olağanüstü hal gibi bir durum oluşturuldu.
İstanbul'da ticaret durdu, İstanbul'da hayat durdu, herkes bir deprem
beklentisi içinde; medya da, maalesef, bunu değişik şekilde yorumluyor, değişik
şekilde, ilim adamlarının görüşleri alınıyor. Bunun için, deprem konusunda
neler yapılabilir, İstanbul için neler olabilir; bu konudaki araştırma
önergemizi 14.3.2002 tarihinde Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdik;
inşallah gündeme gelir, Meclis de bu konuda karar alır ve İstanbulumuzu da,
artık, bu sebepsiz korkudan kurtarmış oluruz. Bunu dile getirmek istiyorum. Meclis Başkanvekilimiz Sayın Murat Sökmenoğlu Beyin,
burada, konuşmasında dile getirdiği, İstanbul'daki olaylarda, son anda,
polisin, gereksiz bir şekilde öğrencilerin üzerine vardırıldığı, bilhassa
Üsküdar Emniyet Müdürünün çok lüzumsuz ve Türk polisine yakışmayan bir şekilde
göstermiş olduğu tavır... Burada, ben, o tavrı kınıyorum; o tavır, yanlış bir
tavır, Türk polisinin tavrı değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konuda
da, mutlaka, kendine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ederim. O, konudışı bir hadise; ayrıca, burada savunma yapma
olanağı olmayan bir kişi hakkında da, sanıyorum, İçişleri Bakanımızla
görüşmeniz daha doğru olur. Sayın Mehmet Ali Şahin, buyurun. MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım çok
teşekkür ediyorum. Sayın Sökmenoğlu, özellikle, uzun süredir
İstanbulluları gerçekten tedirgin eden önemli bir konuyu gündeme getirdiler;
ancak, bize göre, deprem, üzerinde çokça konuşulacak değil, çokça tedbir
alınacak bir konudur; Türkiye'de, özellikle İstanbul'la ilgili deprem
senaryoları çokça konuşulan, ilgili ilgisiz herkesin konuştuğu ve böylece
İstanbulluların psikolojik olarak, ruhsal olarak, gerçekten, yıpranmasına yol
açan bir konudur. Japonya da dünyada en çok deprem yaşayan ülkelerden biridir.
Duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla, depremle ilgili konuşmanın ve yorum
yapmanın yasak olduğu bir ülkedir; ama, bizde tam bunun aksi bir tatbikat
sergileniyor, bundan, halkımız, özellikle İstanbullular olumsuz şekilde
etkileniyorlar. Sayın Sökmenoğlu'nun önerdiği ve biraz önce konuşan
arkadaşlarımızın da katılmış olduğu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin olaya el
koymasıyla ilgili öneriye biz de sıcak bakıyoruz. Gerçekten, bu konuda, Türkiye
Büyük Millet Meclisi bir araştırma komisyonu kurabilir, alınması gereken
tedbirler ne ise onları ortaya koyarak, ilgililerin önüne bu tedbirleri
serebilir, bunda biz de fayda görürüz; ama, bu konuyu sürekli konuşmamak
gerekir diye düşünüyorum. Sayın Sökmenoğlu, ayrıca, bu tabiî depremin dışında bir
de sosyal depremden bahsetti, bir de, birtakım okullar önündeki hadiselerden
bahsetti; ancak, eğer, bu varsa ve hâlâ devam ediyorsa, bunu önleme ve halkı
rahatlatma görevi de iktidara ve iktidar partilerine aittir. Ben, iktidar
partilerini ve hükümeti bu konuda da göreve davet ediyorum. Teşekkür ederim. (AK Parti sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum. Sayın Osman Yumakoğulları, buyurun. OSMAN YUMAKOĞULLARI (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın
Başkan. Sayın Başkan, depremle ilgili olarak herkes konuşuyor.
İşi, uzmanlarına bırakmak gerekiyor. Türkiye'de herkes, her şey üzerinde
konuştuğundan dolayı kavram kargaşaları had safhaya ulaşmış durumda. Umarım ki,
bundan sonra uzmanlara kulak veririz, halkı tedirgin etmeyiz. Bu, işin birinci
safhası. İkinci safhasına gelince: Yeryüzünde ikinci bir Türkiye
yok. Yasalar karşısında herkes eşit. İstanbul'daki imam hatip okullarında
oynanan oyunlar, gerçekten, hepimizi rahatsız ediyor. Yüce Meclisin, bu zulme
son vermesi, çare bulması gerekir. Değerli Başkanvekiline katılıyorum; her şeyden önce,
birbirimizi sevmeye, birbirimize saygı duymaya mecburuz. O yavruları alıp,
otobüslerle İstanbul'un belediye hudutları dışına bırakmak, hangi insafla
bağdaşır acaba?! Ben diyorum ki; Türk milletinin fertleri birbirine
sevecek; ama, 13-15 yaşındaki çocuklara yapılan bu muameleden dolayı sayın
iktidarı vazifeye davet ediyoruz; vazifenizi yaptığınız takdirde, bu
huzursuzluklar kendiliğinden izale edilecektir. Bu duygu ve düşüncelerle, hepinize saygılar sunuyorum.
(SP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Yumakoğulları. Buyurun Sayın Ali Rıza Gönül. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Gerçekten, Türkiyemizin en büyük tarih hazinesi olan ve
ülke insanımızın her 8 kişisinden 1'inin yaşadığı İstanbul'da, bilimsel
verilere göre, artık, bir depremin kaçınılmazlığı ortaya konulmuştur. Değerli
milletvekili arkadaşlarım duygularını ve hassasiyetlerini çok net olarak ifade
ettiler; katılıyorum. Gerçekten, bilim adamları, bu konuda hazırlamış oldukları
raporları ilgili makamlara ulaştırmışlar ve bir örneğini de tabiî ki hükümete
de vermişlerdir. Özellikle olası bir deprem halinde, kamu binalarının,
okulların, hastanelerin, viyadük ve köprülerin büyük bir hasar göreceği
kaçınılmazdır. Hükümetin, bütün imkânlarını seferber etmek suretiyle, olası
depremde bu kamu binalarının ve olası deprem halinde halka ulaşmak için gerekli
olan bu yapıların mutlaka güçlendirilmesi, kuvvetlendirilmesi gerektiğinin altı
çizilmektedir; hükümetin bu konuda acil tedbirleri süratle alması gerekir. Ayrıca, Meclis Başkanlığımıza verilmiş olan araştırma
önergelerinin de süratle ele alınması ve araştırma önergesinin kabulüyle
oluşacak komisyonun hassasiyetle çalışmalarına devam etmesinin kaçınılmazlığı
da ortadadır. Bunun yanı sıra, son günlerde, özellikle sosyal bir
bunalıma dönüşen başörtüsü olayı ve okul önlerinde coplanan çocuklarımızın
polis tarafından maruz bırakıldığı muameleyi, Doğru Yol Partisi olarak biz de
tasvip etmiyoruz. Bu konunun süratle halledilmesi konusundaki görüşlerimizi
tekrar ediyoruz. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum Sayın Gönül. Sayın Necdet Saruhan, buyurunuz. NECDET SARUHAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli
arkadaşlarım; Sayın Sökmenoğlu'na, bize bu konuşma fırsatını verdiği için
teşekkür etmek istiyorum. Değerli arkadaşlarım, bendeniz ellidört yıllık
İstanbulluyum. İstanbul'da, benim İstanbul'a ayak bastığım günden bu yana,
deprem tehlikesi var. Dolayısıyla, son zamanlarda, özellikle görsel ve yazılı
basında, yine, bazı çıkar çevrelerince çeşitli yerlerde ve panellerde,
İstanbulluların korku içerisinde yaşamaları âdeta istendi; ama, son derece
mutluyum -deprem, elbette ki, Tanrının verdiği bir olaydır, kaçınılması mümkün
değildir- İstanbulluların depremden korkuları yok. Belki de biraz cesurlar. Değerli arkadaşlarım, yine, İstanbul'un bazı
ilçelerinde deprem riskinin fazla olduğu söyleniyor; ama, ben hafta sonu
Küçükçekmece Belediye Başkanımla bölgedeydim, Belediye Başkanım şunu söyledi:
"Küçükçekmece'nin sınırlarının bittiği yerde Güngören veya Esenler
başlıyor, Bağcılar başlıyor." Burada risk yok mu; İstanbul'un tümünde,
Türkiye'nin tümünde, dünyanın tümünde bu risk var. Ha, biz ne yapacağız; önlem
alacağız. Dolayısıyla, sevgili arkadaşlarım, yapılacak
çalışmalarda, Mecliste bir araştırma komisyonu halinde, burada, Demokratik Sol
Parti olarak, İstanbul milletvekili olarak elimizden gelini yapmaya, çalışmaya
hazırız; ancak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız, belediye
başkanlıklarımız, ilçe belediye başkanlıklarımız ve hükümetimiz bu konuda
yapabileceğinin en iyisini yapma gayreti içerisindedirler. Bu nedenle, ürkmeye
gerek yok, depremle yaşamaya alışacağız, Japonya'nın yaşadığı gibi. Ben,
İstanbullu tüm hemşerilerime güvenli günler, esenlikler diliyor, endişe
duymalarına gerek olmadığını söylüyorum. Bir de, lütfen, depremi malzeme yaparak, bazı çıkar
çevrelerinin, özellikle gayrimenkul alım-satımlarında ve iş merkezlerinin,
pazarların çalışmalarında menfî etki yaratmamalarını rica ediyorum. Sayın Başkanım, teşekkür ederim. BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum. NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım... MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan,
yeni bir araştırma önergesi geliyor. BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, "her gruptan bir
arkadaşım" demiş olmama rağmen, Başkanlığı güç durumda bırakan bir
talebi... Buyurun Sayın Okumuş, son olarak size söz verdim. NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım, öncelikle çok
teşekkür ediyorum. Bugün, siyasî partilerimize mensup değerli
arkadaşlarımız İstanbul depremiyle ilgili düşüncelerini aktararak, bir
yoğunlukta birleştiler. İstanbul'un sadece Boğaziçi bölgesine uyguladığımız
resmî veya gayriresmî beton barbarlığının, en küçük bir güzellik duygusuna
sahip her Türk insanının yüzünü kızartacak bir uygarlık ayıbı olduğunu hepimiz
de biliyoruz. O Boğaziçi'ni, Büyük Fatih'in torunları tarafından önce dünyaya
cennetlik bir peyzaj gibi sunduk; ama, yine aynı Büyük Fatih'in torunları
olarak da bir beton çöplüğüne, maalesef, hepimiz döndürdük. Böylesine bir
İstanbul utancından kurtulmak için, tabiî ki, gayretlerimizi artırmamız
gerektiğine bütün siyasî parti grupları olarak katılıyoruz, iştirak ediyoruz. İstanbul'u, ilkelliğin, çirkinliğin, zevksizliğin ve
bencilliğin işgalinden kurtarmak eğer ikinci bir fetih olacaksa, bunun
muharebesini yapmaya da hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. İstanbul'u bir üçüncü
dünya kenti olmaktan kurtarıp, üçüncü bin yılın modern kenti haline getirmek
için heyecanlarımızı paylaşıyoruz. İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanı,
metropol belediye başkanları yalnızlıktan, unutulmuşluktan şikâyet ediyorlar,
feryat ediyorlar, merkezî hükümet, devlet de, kaynakların heba edilmesinden
şikâyet ediyor. Fakat, bir gerçek var ki, bugün, 17 Ağustos 1999 veya 12 Kasım
1999 depremlerinden yola çıkarak, Yalova, Gölcük, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu
depremleri gibi, depremi, belli merkezlerimizle özdeşleştirirken, 17 Ağustosta
yaklaşık 1 000 kişinin can verdiği İstanbul'un Avcılar'ını unutabiliyoruz,
dikkate bile alamıyoruz. Bunu hiç kimse, kamuoyuyla paylaşabilme gibi bir
cesareti ortaya koyamıyor. İstanbul'da 1 000 kişi can verdi; ama, İstanbul
öylesine büyük, İstanbul'un kaynakları öylesine zengin ki, bu yarayı kendi
içinde sardı, hiç kimse İstanbul'da böylesine bir çığlığın farkına bile varamadı.
Umut ediyorum ki, muhalefet partilerimizden iktidar
partilerine kadar bütün parti temsilcilerimizin ve değerli milletvekili
arkadaşlarımızın ortaya koyduğu ve Başkanlığa da sunduğu bu teklifler de
dikkate alınır, en kısa zamanda bir araya getirilerek İstanbul'la ilgili
çalışma, araştırma hayata geçirilir. Tekrar sizlere teşekkür ediyor, Yüce Meclisin bunu da
başaracağı inancıyla saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN- Teşekkür ediyorum Sayın Okumuş. Gündemdışı konuşmaya hükümet adına yanıt verecek sayın
bakan var mı?.. Yok. Gündemdışı ikinci söz, Tarişbankın yeniden ekonomiye
kazandırılması hakkında söz isteyen Manisa Milletvekili Bülent Arınç'a aittir. Buyurun Sayın Arınç. (AK Parti sıralarından alkışlar) 2. - Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın,
Tarişbank’ın önemi ve ekonomiye yeniden kazandırılmasına ilişkin gündemdışı
konuşması BÜLENT ARINÇ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, bu 5 dakikalık süre içerisinde Ege
Bölgemizin bütün üreticilerini, meslek kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini,
Ege Bölgemizin bütün milletvekillerini özelde ilgilendiren ve üzerinde
hassasiyet gösterdiğimiz bir konuyu arz etmek istiyorum; bu da, Tarişbank
olayıdır. Tarişbankla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum: Millî Aydın Bankası ismiyle, bölge üreticilerini
finanse etmek amacıyla, bundan doksan yıl kadar önce, 1913 yılında kuruluyor
ve Türkiye'de Ziraat Bankasından sonra
kurulan ikinci Türk bankası olma vasfını taşıyor. Bugün itibariyle sermayesinin
yüzde 99,67'si, yani, yüzde 100'e yakını, Üzüm Birliğine, İncir Birliğine,
Pamuk Birliğine, Zeytin ve Zeytinyağı Birliğine aittir. Tarişbankı önemli
kılan, onun, 1913'te kurulurken, bu bankanın üreticilerini, yerli tefecilere
karşı ve uluslararası sermayeye karşı korumak ve desteklemek amacıyla kurulmuş
olmasıdır. Tariş ve Tarişbank yıllardan beri bölge üreticilerine çok önemli
destekler veriyor ve bu görevini bugüne kadar layıkıyla yapıyor. Bugün Tariş, bir büyük kuruluş haline geldi. 120 000
ortağı var, yedi ilde 106 kooperatifi var. Bu birliklerde yaklaşık 4 500 kişi
çalışıyor ve toplam cirosu, geçen yılın rakamıyla, 400 trilyon civarında.
İstanbul Sanayi Odasının anketlerinde, 500 şirket sıralamasında Tarişin üç
birliği de yer alıyor. Değerli arkadaşlarım, bu bankanın başına bir iş geldi.
Geçtiğimiz yıl bankanın sermayesinin artırılması maksadıyla Tariş Birlikleri
Genel Kurullarını topladılar ve sermaye artırımına gitmek istediler. Yasal süre
başladı, ancak, bu süre bitmeden, 9 Temmuz 2001 tarihinde, sermaye yetersizliği
gerekçesiyle, banka, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildi. Sayın Başkanım, çok yüksek uğultunun, sanıyorum
farkındasınız; arkadaşlarımızı, lütfen, ikaz eder misiniz. BAŞKAN - Sayın Arınç, demin de ifade ettim, sayın
bakanlarımız başta olmak üzere, milletvekillerinden bir kez daha rica edeceğim;
gerçekten, ben, burada takip etmekte güçlük çekiyorum. Arkadaşlarımızın
anlayışına güveniyorum... Buyurunuz. BÜLENT ARINÇ (Devamla) - Çok teşekkür ederim; eksik
olmayın. Değerli arkadaşlarım, 9.7.2001 tarihinde, sadece,
gerekçesi sermaye yetersizliği olan bir kararla, Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonuna Tarişbank devredildi. Bu haksız işleme karşı, Tariş birlikleri
tarafından Danıştayda dava açıldı. Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, 20
Şubat 2002 tarihinde yürürlüğün durdurulmasına karar verdi. Bu karar üzerine,
bankanın mülkiyetinin tekrar Tariş birliklerine iade edilmesiyle birlikte,
bankanın yönetimi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından atandı.
İlk iş olarak, bu yönetim, bankadan, bu kararı uygulamakla birlikte, bu fon
tarafından bankaya sermaye olarak konulmuş bulunan 55 trilyonu, o güne kadar
-güya- birikmiş bulunan 27 trilyon faiziyle
-diğer bazı kesintiler de dahil olmak üzere- yaklaşık 90 trilyonu geçen
bir rakamı bir ay içerisinde kendilerine ödeme talebiyle karşılarına çıktı. Bu
talep, hem hukuka aykırı hem de fevkalade kötü niyetlidir; çünkü, bankanın fona
devredilmesinde bankanın kendi kusuru ve yanlışlıkları yoktur. Danıştay kararı
da zaten bunu ispatlamıştır. Bugün için bankadaki paradan -hem yönetim de
onlarda olmasıyla birlikte- 27 trilyon gibi bir faizin talep edilmesi de yasal
olarak mümkün değildir. Çok kısa bir süre içerisinde, sadece bir ay içerisinde
bu talebin yerine getirilmesi halinde, bankanın likidite ve malî yapısı
fevkalade bozulacak ve bu, bankayı olumsuz etkileyecek. Bugünkü mevcut nakit
imkânlarla bunun karşılanması mümkün değil. Bu şekilde, bir ay içerisinde -ki süre yarın dolmaktadır- bugüne kadar
götürülen, gösterilen bütün çabalar da maalesef olumlu karşılanmamıştır,
Tarişbank bitmek ve bitirilmek üzeredir. Peki, Tarişbankın devreden çıkmasıyla tarım sektörünün
durumu ne olacaktır?.. BDDK yetkililerine göre, artık, tarım sektörünün bir
banka tarafından desteklenmesine lüzum kalmamıştır. Halbuki, Ziraat Bankası da
yeniden yapılandırma süreci içerisindedir ve bugün, çiftçilerimizin, maalesef
çok büyük bir kısmı, dekar başına ödenecek bir parayla geçinme mücadelesi
vermektedir. Üreticilerimize böylesine bir finansal desteği yıllardan beri
sağlıklı olarak temin eden Tarişbank gibi bir kuruluşun gözden çıkarılmasını
kabul etmek mümkün değildir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun Sayın Arınç. BÜLENT ARINÇ (Devamla) - Tarım kesimine mutlaka destek
verilmelidir ve bu destek, özellikle üreticiler ve birlikler tarafından
kurulmuş, belki de çok güzel bir örnek olarak alkışlanması gereken Tarişbankın
devam etmesiyle mümkündür. Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz hafta içerisinde,
Meclis Başkanvekilimiz Sayın Yalova'nın da evsahipliğinde, Ege Bölgemizin tüm
milletvekillerini, meslek kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, ticaret
odası ve borsa başkanlarını bir araya getiren toplantıda, Tarişbankın durumu
ortaya konulmuş ve buna sahip çıkılmasına hep beraber karar verilmiştir. Değerli arkadaşlarım, Tarişbankın faaliyetlerine devam
etmemesi durumunda, incir, üzüm, pamuk ve zeytin üreticileri olmak üzere,
şimdiye kadar, her yıl onbinlerce çiftçinin mevsimlik finansman ihtiyacını
karşılayan bir kuruluş yok edilmiş olacaktır. Böylece, ülkemizin tarım
kesiminin bugün içerisinde bulunduğu zorluklara, bir başka zorluk daha eklenmiş
bulunmaktadır. Halbuki, Tarişbank, mevcut yapısı ve örgütüyle, tarımın
finansmanında bir örnek modeldir; hatta, Avrupa Birliği standartlarında çok
güzel temsil edilebilecek bir örnektir. Değerli arkadaşlarım, ortada tam bir kısır döngü var.
BDDK "bir ay içerisinde bana 100 trilyon lirayı getirin, Tarişbankı geri
alın" diyor. Banka, sermaye artırımına gidecek; ama, bir başka engel var.
Orada da, Hazine diyor ki, birliklerin bankaya kaynak aktarmasına, sermaye
aktarmasına izin veremeyiz. Niçin; IMF ile anlaşmalar bu şekilde yapıldı;
birliklerin, bankalara sermaye aktarması engelleniyor. Para istiyorlar;
bankanın içi boşalacak... Sermaye artıralım deniliyor; ona da Hazine izin
vermiyor. Tarişbank, üreticilerin ifadesiyle, neredeyse, cami avlusuna
bırakılmış sahipsiz bir kurum haline geldi. Değerli arkadaşlarım, bakınız, sadece hukuk içerisinde,
demokrasi içerisinde, yasal çözümler olarak, Tarişin birlikleri ve yönetimi,
bankanın faaliyetlerinin devamı için yapılması gerekenleri bir güzel kitapçıkla
ve çok güzel örneklerle ortaya koydu. Tam 9 tane teklifleri var. Bu tekliflerin
hiçbirisi, bana karşılıksız para verin, bana yardım edin, bana acıyın, ne
olursunuz, beni destekleyin anlamında değil. Bunu yaptığı zaman hükümet
yetkilileri, hem Tarişbank yaşayacak hem de bölgenin üreticileri fevkalade
önemli bir desteğe kavuşmuş olacaklar, tavuk yumurtlamaya devam edecek. Bunun
karşılığında istenen şeyler, sadece, hükümetin, yasal prosedür içerisinde, bu
bankanın faaliyetlerine devam etmesini temin etmek. Sürem dolduğu için, buradaki önerileri -esasen,
hükümetin de çok iyi bildiğine inanıyorum- tekrarlamayacağım. Değerli arkadaşlarım, sözümü şunlarla bitirmek
istiyorum: Bakınız, çok bankanın içi boşaldı, çoğu Fona devredildi ve
ekonomimizin hemen hemen 50 milyar dolarını aldı götürdü. Kötü yönetilmekten,
içi boşaltılmaktan, hortumlamaktan, maalesef, pek çok banka silindi gitti;
haydan gelen huya gitti. Zaten, satın alırken, herhalde, bir gün içini
boşaltmak amacıyla alanlar, tarihte yerlerini aldılar; ama, Tarişbankla ilgili
olarak, bugüne kadar, hiçbir yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası yok, bankanın içi
boşaltılmamış. Tek iddia var; sermaye yetersizliği. Onu temin edecekler; ama,
siz, Hazine olarak, "bu birliklere kaynak aktaramazsınız" deniyor. 41
şubesi, 600 çalışanıyla ve biraz evvel söylediğim fonksiyonları yerine getiren
bir önemli bankanın faaliyetlerine devam etmesi, Türk ekonomisine çok şey
kazandıracaktır. Değerli arkadaşlarım, Sayın Başkanımın da
müsamahasıyla, Tarişbankla ilgili -1 gün kaldı 20 Marta - yönetim BDDK'da ve
BDDK da, 14 Martta, kendi parasını, yönetiminde bulunduğu bankanın 45 trilyon
lirasını, tekrar, geriye aldı. Bu bankaya el uzatılması lazım. Egeliler, Egeli
üreticiler böyle bir muameleye hiçbir zaman müstahak değillerdir. Ona reva
görülen bu yapayalnız bırakılmayı hiçbirimiz kabul etmiyoruz. Bu vesileyle,
Meclisimizin de, hükümetimizin de çok acil olarak, Tarişbankla ilgili konuya
eğileceğini, sahip çıkacağını ümit ediyorum. Egeli milletvekilleri arkadaşlarım adına özellikle ve
bütün Parlamentomuz adına bu haklı taleplerimizi yineliyor, hepinize derin
saygılar sunuyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Arınç. Üç arkadaşım, yerinden, kısa açıklama talebinde
bulundu; sırasıyla, bu üç arkadaşıma, kısa söz hakkı tanıyacağım. Sayın Suha Tanık, buyurunuz. SUHA TANIK (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Manisa Milletvekili Sayın Bülent Arınç arkadaşımızın
Tarişbank ile ilgili değindiği konuya, biz de, Doğru Yol Partisi ve Ege
milletvekilleri, ben, İzmir Milletvekili olarak teşekkür ederek, bu konudaki
hassasiyetini Meclis gündemine taşıdığı için kendisine fevkalade minnettar
olduğumuzu beyan etmek istiyorum. Sayın Bülent Arınç arkadaşımızın yaptığı konuşmaya bir
ilave bilgi olarak, kayıtlara geçmesi açısından, bir konuyu da belirterek
sözlerimi tamamlamak istiyorum. Bugün, Tariş Genel Müdürü ile bir görüşme yaptım.
Tarişbank konusuyla ilgili bilgi alışverişinde bulunurken, Tarişbankın kaç
ortağı olduğunu sordum; kaç ortağı var?.. Türkiye'de, bundan iki sene önce,
78-79 tane banka vardı; devlet bankaları ve özel bankalar... Birçoğu tasfiye edildi, geriye kalan
bankaların içerisinde Tarişbank da var. "Tarişbankın kaç ortağı var"
diye sordum; Sayın Başkanım, Tarişbankın, kendi ortakları ve Tarişin ortaklığıyla
beraber 150 000 ortağı var; Tarişbankın 150 000 ortağı var... Ege yöresinde, bu
ortakları, Tarişbankın bugünkü bu içler acısı durumundan üzüntü ve
sıkıntılarını dile getiriyorlar ve Ege mebuslarını göreve çağırıyorlar. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum. Manisa Milletvekilimiz Sayın Hasan Gülay, buyurunuz. HASAN GÜLAY (Manisa) - Sayın Başkanım, söz verdiğiniz
için teşekkür ediyorum. Bundan onbeş gün önce, Tarişimizin Sayın Genel Müdürü,
Tarişbirliğin 4 birlik başkanı ve Egeli milletvekilleriyle beraber, Sayın
Hüsamettin Özkan Beyi ziyaret ettik ve onun aldığı randevudan sonra da, geçen
hafta içinde, BDDK Başkanı Sayın Engin Akçakoca ile konuştuk. Yarın itibariyle,
yani, ayın 20'si itibariyle, BDDK'nın Tarişe verdiği süre bitiyor. Biliyorsunuz, yeni çıkan kanunla, siyasal etkinlikleri
bankalardan kestik; kanunla kestik. Burada, Sayın Tanık'ın dediği gibi, 150
000, hatta, yan kuruluşlarıyla beraber 220 000 tarım üreticisinin alınteri söz
konusu. Bu banka, doksan yıllık geçmişe sahip olan bir banka. Konu, bankayı
yaşatmak değil, üreticinin alınterini koruyacak bankayı kurtarmak. Konu bu. Bu
konuda, gerek Hazine Müsteşarlığını gerekse BDDK Başkanını, 150 000 tarım
üreticisinin alınteri üzerinde, lütfen, kafa yormaya çağırıyorum. Bu, Tarişin 150 000 üyesinin alınterinin karşılığını
vermektir, banka vermek değildir, o alınterinin karşılığını verebilmektir.
Tekrar ediyorum; hem Hazine Müsteşarlığını hem de BDDK Başkanını, bugün
itibariyle ve yarın itibariyle, üreticinin alınteri üzerinde, bu bankanın
kurtarılması yönünde kafa yormaya çağırıyor, bunun onların da görevi olduğunu
hatırlatarak, Yüce Meclise saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gülay. Son olarak, Sayın Bekir Ongun... Buyurunuz. BEKİR ONGUN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Manisa Milletvekilimiz Sayın Bülent Arınç Beyin
Tarişbankı gündeme getirmesiyle, konunun önemini Meclis de anlamış oldu; onu
görüyorum. Sayın Arınç'a teşekkür ediyorum. Tarişbank, ilk kurulduğunda, Millî Aydın Bankası olarak
kurulmuştur ve bu, Tarişin malıdır, Ege Bölgesinin malıdır. Tarişbankın bu
duruma düşmesine ise, çiftçi sebep olmamıştır; önceki yönetimler döneminde, daha
çok çiftçi dışında, çiftçilerin dışında verilen krediler bu duruma gelmesine
sebep olmuştur; ancak, Tarişbank, BDDK'ya devredildikten sonra zararı daha da
fazlalaşmıştır. Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz hafta, Tariş Yönetim Kurulu ve
Egeli milletvekilleriyle birlikte yaptığımız ziyaretlerde, bu işin önemini
sayın liderlere ve BDDK'ya anlatmaya çalıştık; fakat, BDDK'dan gerekli sonuç
alınamadı. Yarın son gün. Bu, Tarişbank için yapılacak kolaylık, en kısa
zamanda -mümkünse bugün- alınabilecek bir kararla, sadece BDDK'nın vermiş
olduğu paranın, faizlendirilmeyip, beş yıl gibi bir süreye yayılması bu
problemi çözecektir. Tarişbank -Tarım Bakanının da bu konuda projeleri vardır-
bir tarım bankası haline de dönüştürülebilir; çünkü, Tarişbank yaşamalıdır.
Bunun örnekleri mevcuttur, Hollanda'da örnekleri vardır. Bu vesileyle, gündeme getiren arkadaşlara teşekkür
ediyorum. Meclisimizin de, bu duyarlılığı gösterip, Tarişbankın Tarişte kalması
yönünde destek vereceğine inanıyor, hepinize saygılar sunuyorum. BAŞKAN- Teşekkür ediyorum Sayın Ongun. Sayın Çelebi, ekranda göremedim, özür dilerim. Buyurunuz. IŞIN ÇELEBİ (İzmir)- Sayın Başkan, bu Tarişbank
meselesi, arkadaşların da belirttiği gibi, Ege için çok önemli. BDDK, verdiği parayı geri tahsil etmek istediği için
birtakım komplikasyonlar ortaya çıkıyor. Oysa, iki taraf, BDDK ve Tarişbankın
ortakları bir araya gelirse bu problem çözülür. Bu konuda biz hükümetten yardım
istiyoruz. Sanıyorum, hükümet üyeleri de bu konuda biraz anlayış gösterirse ve
BDDK da verdiği parayı... Tamam; ama, şeriatın kestiği parmak acımaz. Bu
probleme ortak bir çözüm bulunabilir ve bütün Avrupa'da, Amerika'da olduğu
gibi, bir kooperatifler bankası haline getirilebilir ve Tarişbank, son derece
verimli çalışan bir banka haline gelir. Bu anlamda, çok katı kalıplarla bakmak yerine, daha
rasyonel, daha çözüm bulucu yaklaşımların, hem Türkiye'ye hem Ege'ye büyük
yararı olacaktır. Bu anlamda, Tarişbankın probleminin çözülmesini -sizin de
delaletinizle- sağlamamız önemlidir. Bunun için gerekli çalışmaları yapmamız
gerekiyor, Parlamento olarak. Teşekkür ederim. BAŞKAN- Çok teşekkür ediyorum Sayın Çelebi. Değerli milletvekilleri, Sayın Bülent Arınç, eğer Tüzük
engel olmasaydı, eminim ki, sizlere o bilgiyi de sunacaktı. Zaman darlığı
nedeniyle, doğal olarak anlatamadı. Tarişbank meselesinde tüm sayın milletvekillerinin
takdirlerine sunmak zorunda olduğumuz bir bilgi var. Tarişbank, BDDK'nın
dediğini yaptığında Hazine Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığının dediğini
yaptığında da BDDK tarafından kafası koparılacak bir konuma getirildi ve
maalesef, bir yıldır bu problem böyle devam etti. Evet, BDDK özerk kuruluştur, Yüce Meclisin iradesiyle
oluşturulmuş bir organdır; kabul; ama, buradan da, bütün milletvekili
arkadaşlarıma, özellikle Egeli milletvekili arkadaşlarıma -her birinin bu
konuyla ilgilendiğini bildiğim için- söylüyorum; BDDK Sayın Başkanı, geçtiğimiz bayramda "en kötü ihtimalle
Ziraat Bankası bünyesinde ben bu işi çözerim" dedi. Şimdi, BDDK'nın, hiç değilse Egeli milletvekillerine verdiği
bu sözü tutmasını, bir kez daha Yüce Meclisin kürsüsünden dile getiriyorum. Gündemdışı üçüncü ve son söz, 18 Mart Çanakkale
Şehitlerini Anma Günü nedeniyle söz isteyen Ankara Milletvekili Şevket Bülend
Yahnici'ye aittir. Buyurun Sayın Yahnici. (MHP sıralarından alkışlar) 3. - Ankara Milletvekili Şevket Bülend
Yahnici'nin , Çanakkale Deniz Zaferinin 87 nci yıldönümüne ilişkin gündemdışı
konuşması ve TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova'nın, Çanakkale Şavaşının sıradan
bir savaş olmadığına, Türk Milletinin bağımsızlığına son vermek isteyen düşman
güçlerine karşı verilmiş bir savaş olduğuna, bu zaferin, Mustafa Kemal
Atatürk'ün askerî dehasının ve Türk Milletinin vatan sevgisinin zaferi
olduğuna; vatan, millet ve bayrak için bu savaşta 250 000 şehit verildiğine, bu
olayın, gelecek nesillere örnek tarihî bir olay olarak aksedeceğine ilişkin
açıklaması ŞEVKET BÜLEND YAHNİCİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli
üyeler; bugün 19 Mart; dün, 18 Mart idi. 18 Mart Çanakkale Zaferinin
Yıldönümünü, bu sene de bütün Türkiye'de, özellikle de Çanakkale'de kutladık,
kutlamaya çalıştık. Çanakkale Zaferinin Yıldönümü olan 18 Marttan birkaç
gün evvel de, yani, bundan yedi sekiz gün önce de "Çanakkale Destanı"
şiirini yazarak Çanakkale'yi ayrıca ölümsüzleştiren merhum Mehmet Âkif'in
İstiklal Marşının Mecliste okunuşunun yıldönümüydü. Merhum Âkif ile Çanakkale
bütünleşmiştir; merhum Âkif ile Türkiye'nin istiklal mücadelesi tarihi
bütünleşmiştir. Âkif, "Eşin var, âşiyânın var, baharın var, ki
beklerdin;/ Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?"
mısralarını yazarken, isyanını, içindeki isyanı dile getiriyordu, halkın
isyanına tercüman oluyordu; çünkü, Yıldırım Hanın kabri çiğnenmişti. Bu iç isyan Çanakkale'de, Çanakkale Destanının
yazıldığı günlerde ve tarihte bir direnişe dönüştü; Türk Milleti -çok büyük
rakamlardaki şehidi pahasına- 250 000'lerle ifade edilen gencini göktoprağa
verdi ve "şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?/En kesif orduların
yükleniyor dördü beşi" diyen Âkif, Çanakkale Destanını da o duygu, düşünce
yumağı içinde yazdı. Sonra, kurtuluş geldi, Âkif, kurtuluşu destanlaştıran
İstiklal Marşımızı yazdı. Ben, bugün, bunları bir kere daha hatırlatmak,
nazarlardan, hafızalardan uzak tutmamak adına söz aldım; ama, Yüce Meclisten
özel bir dileğim, bir kere daha olacak: Naçizane, iki sene oluyor, bir kanun
teklifim var; 18 Martın şehitler günü olarak kabul ve ilan edilmesine ilişkin
bir kanun teklifidir. İkibuçuk sene evvel verdik, Genel Kurula indirdik
11.5.2001'de, zannediyorum, Genel Kurul gündeminde, şu anda, 238'inci sırada
yer alıyor. Her sene yenilenecek bir şekilde, grup başkanvekillerine, siyasî
partilerin temsilcilerine mektuplar yazıyorum, başvuruyorum, sözlü olarak
konuşuyorum, bu sene de yaptım; geliniz, bunu, 18 Mart şehitler gününü bu
seneye yetiştirelim, kabul edelim diyorum, fakat bu sene de beceremedik. Sizden
ricam, sizlerden arzım, ki bunu yerine getirdiğimiz takdirde, hem Allah'ın
rızasını hem de binlerce, yüzbinlerce şehidin rızasını kazanacağımızdan emin
olmak adına, geliniz, bu 18 Mart Şehitler Günü Kanunu Teklifini bu Meclisten
çıkaralım, kanunlaştıralım. Bir kere daha sizlerden rica ediyorum. Çünkü, 18
Mart, Türkün tarihinde, şehadet tarihinde bir dönüm noktasıdır. 18 Marta kadar,
Çanakkale'ye kadar Türk Milleti, şehitler vermiştir; 18 Martta, belki de dünya
tarihinin görebileceği en büyük ölçüde şehit vermiştir; 18 Marttan -PKK ile
mücadele de dahil olmak üzere- günümüze kadar uzanan bir ölçekte şehitler
vermiştir. Eğer, bu kanun çıkarsa, başta Silahlı Kuvvetlerimiz, İçişleri teşkilatımız,
polislerimiz, öğretmenlerimiz ve din adamlarımız olmak üzere, pek çok kuruluşu
da ilgilendiren bir şekilde, böyle bir günün anması yapılacağı için, sadece
kanunun çıkması yetmeyecektir. Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili yönetmeliklerin
de ilgili bakanlıklarca çıkarılıp, 18 Martın, bir şehitler günü olarak Polis
teşkilatınca, Silahlı Kuvvetler teşkilatınca, Diyanet teşkilatınca ve Millî
Eğitim teşkilatınca anılması... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun, devam edin efendim. ŞEVKET BÜLEND YAHNİCİ (Devamla) - ...ve bu anmanın,
vilayetlerde de iller eliyle yapılmasının sağlanması temin edilmiş
olacaktır. Bunu, Yüce Meclisin üyelerine ve siyasî partilerimizin
grup yönetimlerine bir kere daha arz ediyorum, tekrar rica ediyorum ve bu
vesileyle, 18 Mart şehitlerini, 18 Martta, bu vatanı vatan yapmak adına, bu
toprakları toprak olarak müdafaa etmek adına şehit düşenlerimizi, o günlerden
bu günlere, yine, şehadet noktasına gelme, erişme mücadelesini vererek şehit
düşmüş polislerimizi, askerlerimizi, öğretmenlerimizi, din adamlarımızı bir
kere daha rahmetle anıyorum. İnşallah, onlardan, 18 Martı, şehitler günü olarak
anılacak bir gün olmayı esirgemeyiz. Saygılar sunarım. (Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yahnici. Değerli arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi
olarak kurumsal değerlendirmemizi yapabilmemiz gerekiyor. Ben, önce, grup başkanvekili arkadaşlarımdan rica
edeceğim; uygun görecekleri bir üye bu konuda gruplarının düşüncelerini dile
getirsin;. çünkü, birçok arkadaşım bu konuda duyarlılık gösterdi. Böyle bir
usulü İçtüzük şartları dahilinde ayarlayabiliyoruz, daha sonra da Başkanlık
Divanının görüşünü ben ifade edeceğim. Bu çerçevede, Sayın Mehmet Ali Şahin; buyurunuz. MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok
teşekkür ederim. Sayın Yahnici, Çanakkale Deniz Zaferinin 87 nci
Yıldönümü münasebetiyle gündemdışı önemli bir konuyu gündeme taşıdılar. Ben de
bu konuyla ilgili düşüncelerimi birkaç cümleyle paylaşmak istiyorum. Gerçekten, milletlerin tarihinde, var olma -yok olma
mücadeleleri ve dönemleri olmuştur. Bizim tarihimizde de Çanakkale direnişinin
ve zaferinin böylesine önemli bir rolü vardır. Binlerce, yüzbinlerce memleket
evladı vatanı için, toprakları için burada şehit olmuştur. Ben, arkadaşlarım
adına, Grubum adına şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Bir gecede Çanakkale Boğazının baştan başa mayınlarla
döşetilme emrini veren Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşayı rahmetle anıyorum,
bu emri yerine getiren Nusret Mayın Gemisinin kaptanı Tophaneli Hakkı'yı ve
tabiî, bu arada Seyit Çavuşu ve hiç şüphesiz ki, Anafartalar Cephe Komutanı
Miralay Mustafa Kemal Paşayı rahmetle yâd ediyoruz. Müttefik donanmasına komuta etmiş olan İngiliz Amiral
Hamilton'un İngiliz Kralına söylediği şu söz çok anlamlıdır. Kral sormuş
Hamilton'a "niye mağlup olduk?" Demiş ki: "Majesteleri, biz
Çanakkale'de öyle bir askerle çarpıştık ki, o asker, namlunun ucuna baktığında
cennetteki makamını görüyordu." Hiç şüphesiz ki, Çanakkale zaferinden alınacak dersler
vardır. İnanıyorum ki, bu ruhu, bu vatan sevgisini, bu fedakârlığı ve vatanı
canından daha çok sevme anlayışını gelecek nesillere de taşımak bizim
boynumuzun borcudur. Çanakkale Savaşıyla, zaferiyle ilgili birçok şiir
yazılmıştır; Mehmet Âkif bu işin başındadır; ama, 87 nci Yıldönümü dolayısıyla,
bir şairimizin, dün bir dergide yayımlanmış bir şiiri elime geçti; bir iki
mısraını okuyarak sözlerime son vermek istiyorum: "Dinle çocuğum, Çanakkale; tarihte, Çakalların, aslana çattığı yerdir. Bir hilal uğruna binlerce güneşin, Nûş eyleyip toprağa battığı yerdir. Vatan için, millet için civanların, Canlarını Allah'a sattığı yerdir. Er meydanına çıkıp da yiğitlerin, Tarihlere şeref, şan kattığı yerdir. Türk Milletindeki o engin sevginin, Düşmanını bile kuşattığı yerdir. Eğer şimdi rahatsan borcun vardır atana, Haydi öde borcunu çalışarak vatana. Şu Boğaza baksana nasıl coşkun akıyor, Karşıki tepelerden biri sana bakıyor. Sana bu son öğüdüm, takdir deyip unutma, Yüreğini sağlam tut, beyni sakın uyutma. Düşmanların çok senin; orada, burada, her yanda... Yurda sahip çıkmazsan bil ki elim yakanda!.."
(Alkışlar) Şairimiz, bunu, güzel dizelerle ifade etmiş; kendisine
teşekkür ediyoruz efendim. BAŞKAN - Şairimizin ismini okumayacak mısınız? MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Tabiî efendim; Ömer
Sağlam. Teşekkür ederim Sayın Başkanım. BAŞKAN - Peki, çok teşekkür ediyorum Sayın Şahin. Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Mustafa Cumhur Ersümer;
buyurunuz Sayın Bakanım. MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Çok teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım. Sayın Başkan, kıymetli arkadaşlar; aradan geçen 87
yıllık bir süreye rağmen, böylesine zihinlerde taze, hatta, dün yaşanmışçasına
hepimizin hep birlikte hissettiği 18 Mart Deniz Zaferini ve Çanakkale şehitlerimizi, Türkiye Büyük
Millet Meclisi çatısı altında da anabilmiş olmaktan duyduğum mutluluğu
belirtmek istiyorum. Niye tazedir 87 yıl geçmesine rağmen Çanakkale
Savaşları, 18 Mart?.. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, 253 000 vatan evladı, gül
bahçesine girercesine, şehadet şerbetini içmiştir. Yine, hepimiz çok iyi
biliyoruz ki, dünya devlerinin tekniği de, gücü de, 253 000 vatan evladının
cesur yürekliliğinde galebe çalmıştır. Yine, niye tazedir zihinlerimizde, 87 yıl geçmesine
rağmen Çanakkale Savaşları; biraz önce burada dile getirilen, nur içinde
yatsın, Mehmet Âkif'in dizeleriyle tazedir: "Şüheda fışkıracak toprağı
sıksan, şüheda!" nidalarıyla hepimizin zihinlerinde tazedir. Yine, 87 yıla rağmen niye tazedir; Mustafa Kemal'in
1934 yılında dile getirdiği gibi "uzak diyarlardan evlatlarını harbe
gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz; evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız
olmuşlardır" hoşgörüsüyle, insanlık dersiyle tazedir. Tabiî, 18 Mart gününün "şehitler günü"
olarak, bu destanın şehitler günü olarak yaşamasını sağlamak üzere verilmiş
olan kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi bütünüyle destekler. Aynı
şekilde, Anavatan Partisi Grubu da, bundan birbuçuk yıl önce, bu şekilde bir
kanun teklifi sunmuştur. Her şeyden önce, Sayın Yahnici'ye, tekrar, bu yasa
teklifini gündeme getirdiği için teşekkür ediyoruz. Yine, dün Çanakkale'deydik. Genel Başkanımız Sayın
Mesut Yılmaz, Devlet Bakanımız Sayın Mirzaoğlu, Sayın Kutan Çanakkale'yi
şereflendirdiler ve gerçekten, bugünün çok daha mutlu ve çok daha unutulmaz
yaşanmasına katkıda bulundular. Çanakkalelilerin vekili olarak, onlara da
teşekkür ediyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Sayın Kırbaş; buyurunuz. SADIK KIRBAŞ (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; dün Çanakkale Deniz Zaferinin 87 nci Yıldönümünü coşkuyla
kutladık. Bugün de, Yüce Mecliste çeşitli gruplardan çok değerli konuşmacılar,
coşkulu şiirleriyle, güzel sözleriyle bu yıldönümünde bu zaferin kutlanmasına
katkıda bulundular. Bu tarih, 18 Mart 1915 tarihi "Çanakkale
Geçilmez" destanının yazıldığı gündür. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz
kabul ettiği bir yasayla, 3972 sayılı Yasayla, Çanakkale'yi "Çanakkale
Geçilmez" altın madalyasıyla onurlandırmıştır. 18 Martta, yoksulluk
içinde, zor koşullarda, yorgun, bitkin bir toplum, en ileri teknolojiyi
uygulayan, en güçlü ordulara karşı, vatanını, onurunu ve saygınlığını koruma
savaşı vermiştir. Bu savaşta Türkiye, aydınlarını kaybetmiştir ve çok
sıkıntılar çekmiştir; ancak, Türk toplumunun ve Türk Ordusunun kendisine olan
güvenini artırmıştır bu savaş; dünyada saygınlığı artmıştır Türk toplumunun.
Bunun sonucu, İstiklâl Savaşında görülmüştür. Bu savaş, vatan sevgisinin,
dayanma gücünün, direncinin neler yaratabileceğini göstermiştir. Bugün için de bu, örnek oluşturmalıdır. Türkiye'nin
sorunları, aşılamayacak sorunlar değildir. Aynı bilinçle, aynı birlik ve
bütünlükle bu sorunların üstesinden gelecektir Türkiye. Bu savaş, yine, Türkiye'nin var olmasını sağlamıştır.
Her şeyden önemlisi, bu ulusa, Türk Ulusuna Atatürk'ü armağan etmiştir bu
savaş. Çanakkale Deniz Zaferi, Türk siyasetini köklü bir şekilde
değiştirmiştir; Üçüncü dünya ülkelerinin bağımsızlık mücadelelerine örnek
olmuştur. Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda gibi ülkeler ulus olma şuurunu bu
savaşla kazanmışlardır. Bu savaşın olduğu yerler, başta Gelibolu Yarımadası
olmak üzere, birçok yönden önemlidir. Bizim için ulusal birlik ve
bütünlüğümüzün simgesi haline gelmiştir burası. Şehitliklerde, Şırnaklısı,
Hakkârilisi, Hopalısı, Keşanlısı, Fethiyelisi, bu gepegenç fidanlar, koyun
koyuna yatmaktadırlar. Bu bölge, barışın güzelliğinin, savaşın dehşetinin
yaşandığı en önemli yerlerden biridir. Yine, burası, savaşan insanlar arasında
nasıl bir sevgi gösterisinin olduğunun en önemli göstergesidir. Bu destanı yaratan şehitlerimizi rahmetle, minnetle
anıyor, onlara sonsuz şükranlarımızı sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Sadık Kırbaş'a
biz de teşekkür ediyoruz. Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Sayın Ali Rıza
Gönül, buyurunuz. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şanlı tarihimizde müstesna bir yeri olan Çanakkale Zaferinin
87 nci yılını ulusça dün kutladık. Çanakkale Zaferinin bir diğer yönü, millî birliğin
simgesi olmasıdır. Anadolu'nun dört bir köşesinden gelmiş vatan çocukları,
Çanakkale'yi geçilmez yaparken şehit düşmüş ve bugün, Gelibolu'da, Çanakkale'de
yan yana yatıyorlar. Çanakkale'yi geçilmez yapan, bu destanı yazan bu
milletin 250 000 şehidini minnet ve şükranla anıyoruz; Allah'ın rahmeti
üstlerine olsun, mekânları cennet olsun. Teşekkür ederim. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Gönül. Son olarak, Sayın Lütfi Doğan; buyurunuz Hocam. LÜTFİ DOĞAN (Gümüşhane) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; sözlerime başlarken hepinize saygılarımı arz ediyorum. Bugün, Çanakkale Zaferinin 87 nci Yıldönümü
münasebetiyle, Sayın Şevket Bülend Yahnici arkadaşımızın, bu konuyu gündemdışı
söz alarak dile getirmiş olması ve Sayın Başkanımızın da gruplara söz verme
lütfunda bulunmaları, bendenizi ve Grubumu son derece memnun etmiştir. Bu güzel konuşmalar meyanında, izin verirseniz Sayın
Başkan, bendeniz de düşüncelerimi şöyle arz etmek istiyorum: Bunlardan
birincisi, diğer gruplar adına konuşan arkadaşlarımın da katıldığı gibi, Sayın
Şevket Bülend Yahnici Beyin verdiği kanun teklifinin, delaletinizle, Yüksek
Meclisimizce kanunlaştırılmasına delalet buyurulmasını, tekrar, bendeniz de arz
ediyorum; grup olarak teyit edeceğimizi de, buradan, yüksek huzurunuzda ifade
ediyorum. Çanakkale şehitleri için ne kadar güzel, ne kadar
takdirkâr, ne kadar tazimkâr sözler söylenilse yine azdır. Merhum Âkif'in
deyişiyle "Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i/ Bedr'in aslanları
ancak, bu kadar şanlı idi" en sonunda da, "Ey şehit oğlu şehit,
isteme benden makber/ Sana açmış ağuşunu duruyor Peygamber." Tabiî ki, bu
müjde, bütün şehitlerimize, gazilerimize elbette yeter ve bu kadar takdire
layık, hürmete layık insanlardır. Gazilerimizin, şehitlerimizin hepsini
tazimle, hürmetle, rahmetle anıyorum; Allah, hepsinin makamını cennet eylesin. Yüksek huzurunuzda, izin verirseniz arz etmek istediğim
nokta şudur: 87 yıl önce vuku bulan bu büyük muharebede, sadece milletimizin,
Türk tarihinin dünyaya verdiği derslerin yanında bir başka önemli nokta da şu:
Bizim milletimizin medeniyetinin, İslam medeniyetinin, Müslümanların yaşadığı
kültür ve medeniyet ile Batı'nın medeniyetini mukayese etme bakımından dünyaya
büyük ders vermiştir. O itibarla, kanaatimce "bu büyük millet, bu büyük
Türk Milleti, Müslüman Türk Milleti, dünya tarihine medeniyet dersi vermekte,
ışık tutmakta yegânedir" desem mübalağa sayılmayacak. İzin verirseniz, bunu, Batılıların beyan ettiği
sözlerle arz ederek sözlerimi noktalayacağım. Merhum İsmail Hami Danişmend'in
"Garp Menbalarına Göre Eski Türk Seciyyesi" adlı eserinde şöyle bir
fıkra yer almaktadır: Bu Çanakkale Savaşında, 18 Martta vuku bulan savaşta bir
Fransız subayı yaralanır. Bu arz ettiğim noktayı, merhum İsmail Hami Danişmend,
bir Fransız subayının hatıra defterinden almış ve kitabına derç etmiştir.
Yaralanan subay denize düşer; yüzme bildiği için kendisini sahile doğru götürür
ve birden bakar ki, karşısında bir asker var, Müslüman Türk askeri; tüfeği
elinde, tüfeğinin ucunda süngüsü. Subay, ifadesine göre, der ki: "Ben bu
yaradan ölmem, kurtulurum; ama, karşımdaki düşman askeri şimdi beni
süngüleyecek; gözlerimi yumayım, nasıl öleceğimi görmeyeyim." Fakat, az
sonra bir de bakıyor ki, şefkatli bir el uzanıp, kendisini denizden çıkarıp,
sahile alıyor; ayrıca, üzerindeki kaputunu çıkarıp, Fransız subayına giydiriyor.
"Düdük çaldı, iki asker geldi, hemen beni aldılar, revire götürdüler ve
revirde tedavi ettiler, yaramı sardılar, bana sıcak çay ikram ettiler..."
Söz burada noktalanıyor. Şimdi, arz etmek istediğim nokta, bu büyük milletin
evladı, düşmüş olan düşmanına el kaldırmaz ve ona, elinden geldiği kadar,
şefkat ve merhametini gösterir; ancak, zulme, haksızlığa, hayatı pahasına karşı
koyar. Nitekim, Çanakkale'de bu olmuştur. Bu düşüncenin, bu ruhun, kıyamete kadar bu millet
evlatlarında var olmasını Allah'tan diliyor, hepinize saygılarımı arz ediyorum.
(Alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Doğan. Sayın milletvekilleri, bugünün önemine binaen,
müsaadelerinizle, Başkanlık Divanı adına, duygularımı birkaç cümleyle ifade
etmek istiyorum. Çanakkale Savaşları, kuşkusuz, sıradan bir askerî
harekât ya da muharebe olayı değildir, doğrudan Türk Milletinin bağımsızlığına
son vermek amacıyla yola çıkan düşman güçlerine karşı verilmiş topyekûn bir
mücadeledir. Bu zaferi, dönemin en iyi teknolojisine sahip
ülkelerine karşı, o gün savaşlarda yarbay rütbesiyle görev yapan büyük lider Mustafa
Kemal Atatürk'ün askerî dehasının, Türk Milletinin vatan sevgisi ve inancının
zaferi olarak da ifade etmek mümkündür. Değerli arkadaşlarım, dünyanın en çetin muharebeleri
burada cereyan etmiştir. Bu yüce millet, Çanakkale Savaşında 253 000 şehit
vermiştir. Bu 253 000 şehidin hepsinin tek bir hedefi vardır; vatan, millet ve
bayrak. Mustafa Kemal, Çanakkale Hatıralarında aynen şöyle
söylüyor: "Ön saftaki askerler birkaç dakika sonra kesinlikle şehit
düşecek. İkinci saftakiler soğukkanlılıkla gelişmeyi takip ediyor. Kur'an
bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor, bilmeyenler dua mırıldanıyordu. Türk askerinin
ruhundaki direnç gücünün sırrını ve kahramanlığı Çanakkale'de anladım. " O tarihlerde, eğer Çanakkale Savaşı mutlu bir sonla
neticelenmemiş olsaydı ve yine, o tarihte, millet, gerçek anlamıyla şahlanmamış
olsaydı, düşman, İstanbul'a girecek ve böylece Türkiye Cumhuriyeti, belki bu
noktalarda olmayacak ve gelmeyecekti. Türk Ulusunun tarihini süsleyen çok sayıdaki
zaferlerine, Çanakkale'de, bütün dünyanın gözü önünde bir yenisini daha
ekleyerek, meşhur "Çanakkale geçilmez" sözünü tarihe nakşederek elde
ettiği parlak zafer, onun eski güç ve dinamizmini koruduğunu, çöküntü dönemini
yaşayan ve can çekişen bir imparatorluk içinde hâlâ kahraman bir ulusun
varlığını yeniden ortaya koymuştur. Bir başka deyişle, Çanakkale'de ölmesini
bilenler, Türk Milletinin tarihten silinmeden yaşayacağını kanıtlamıştır. Sayın milletvekilleri, bu savaşlar sırasında özellikle
"silahım yok" denildiği zaman, ona "silahın olmayabilir, ben
sana bu harbi başarmayı değil, ölmeyi emrettim" diyen bir zihniyetin,
özellikle bir kumandanın eşsiz askerî dehasının en güzel şekilde
gerçekleştirildiği bir zafer gününü yaşıyoruz. Onun içindir ki, Türk tarihi,
Çanakkale harplerini ve Çanakkale Zaferini her zaman minnetle anacak ve gelecek
nesillere de örnek bir tarih, örnek bir olay olarak aksettirecektir. Bu anlayış içerisinde, sözlerimin sonunda,
şehitlerimizi ve gazilerimizi, cephedeki ve cephe gerisindeki tüm isimsiz
kahramanları bir kez daha minnetle anıyor ve başta Atatürk olmak üzere, bütün
Mehmetçiklerimize şükranlarımı sunuyorum. Teşekkür ediyorum. (Alkışlar) Cumhurbaşkanlığının bir tezkeresi vardır; okutmadan
önce Divan Üyesi arkadaşımın oturarak okuması hususunu oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. B) Tezkereler ve
Önergeler 1. - 4746 Sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlak
Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 6
ncı maddesinin (B) fıkrasının (b) bendinin bir daha görüşülmek üzere geri
gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1011) 18.3.2002 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İlgi: 08.03.2002 günlü,
A.01.0.GNS.0.10.00.02-13697/32591 sayılı yazınız. Türkiye Büyük Millet Meclisince 7.3.2002 gününde kabul
edilen 4746 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun incelenmiştir. Yasa ile vergi adaletinin ve vergilemede kolaylığın
sağlanması amacıyla getirilen olumlu değişikliklerden birisi de, Emlak
Vergisinde 1972 yılından bu yana uygulanagelmekte olan beyan esasının
kaldırılmasıdır. Bu sonuca yönelik düzenlemelere koşut olarak, 4746 sayılı
Yasanın çerçeve 6 ncı maddesinin (B) fıkrasının (b) bendi ile 1319 sayılı Emlak
Vergisi Yasasının 40 ıncı maddesinde yapılan ibare değişikliği, açık bir
hatanın ürünü olduğu anlaşılmakla birlikte, uygulamada sakıncalar doğurabilecek
niteliktedir. 1319 sayılı Yasasının 8.12.1980 tarihli ve 2350 sayılı
Yasa ile değişik 40 ıncı maddesinde "beyan dışı kalan bina ve arazinin
vergi ve cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin beyan edilmediğinin
idarece öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar"
kuralına yer verilmektedir. 4746 sayılı Yasanın sözü edilen çerçeve 6 ncı
maddesinin (B) fıkrasının gerek hükümet tasarısında, gerek TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonunda kabul edilen metninde; değinilen 40 ıncı maddede geçen "beyan
dışı" ibaresinin "bildirim dışı", "beyan edilmediğinin"
ibaresinin ise "bildiriminde bulunulmadığının" biçiminde değiştirilmesi
kabul edilmiştir. TBMM Genel Kurulunda da, çerçeve 6 ncı maddenin (B)
fıkrası yukarıda belirtildiği biçimiyle okunarak görüşülmeye başlanılmış, madde
üzerindeki görüşmeler sonunda, biri hükümete ilişkin dört değişiklik önergesi
verilmiştir. Hükümet tarafından verilen değişiklik önergesinde,
Medenî Yasada yapılan değişiklik sonucu "iştirak halinde mülkiyet"in
"elbirliği mülkiyet", "müşterek mülkiyet"in ise "paylı
mülkiyet" adı altında düzenlendiği gerekçesiyle, 1319 sayılı Yasanın 3
üncü ve 13 üncü maddelerinin ikinci fıkralarında geçen "iştirak halinde
mülkiyet" ve "müşterek
mülkiyet" ibarelerinin değiştirilmesi ve Yasanın çerçeve 6 ncı maddesinin
(B) fıkrasına bu amaçla (a) bendinin eklenmesi; ayrıca sözü edilen maddenin (b)
bendi olarak; 1319 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesinde geçen "beyan
dışı" ibaresinin "bildirimde bulunulmadığının" biçiminde
değiştirilip yasalaştırılması önerilmiştir. Bu önergenin TBMM Genel Kurulunca kabulüyle, çerçeve 6
ncı maddeye değişiklik önergesine uygun olarak (a) bendi eklenmiş; 1319 sayılı
Yasanın 40 ıncı maddesinde ibare değişikliğini öngören (b) bendinin görüşülmesi
sırasında ise; hükümet tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen
metin bir yana bırakılarak, 40 ıncı maddede geçen "beyan dışı"
ibaresinin "bildirimde bulunulmadığının" biçiminde değiştirilmesiyle
yetinilmiştir. Bu değişikliğin sonucu olarak, 1319 sayılı Yasanın 40
ıncı maddesi "bildirimde bulunulmadığının kalan bina ve arazinin vergi ve
cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin beyan edilmediğinin idarece
öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar" biçimini
almıştır. Böylece, hem madde metni Türkçenin tümce yapısına
aykırı içeriği nedeniyle anlam bütünlüğünü yitirmiş hem de Emlak Vergisinde
beyan esasının kaldırılmasına karşın, vergi ve cezalarda zamanaşımı süresini
bina ve arazinin "beyan" edilmediğinin idarece öğrenildiği tarihi
izleyen yıldan başlatan kural yürürlükte bırakılarak, hukuksal terminoloji
yönünden önemli bir çelişki yaratılmıştır. Belirtilen bu durum nedeniyle, yayımlanması kısmen
uygun bulunmayan 4746 sayılı "Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve
Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" Anayasanın 89 uncu
maddesinin 3.10.2001 günlü, 4709 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrası ile 104
üncü maddesi uyarınca, 6 ncı maddesinin (B) fıkrasının (b) bendinin Türkiye
Büyük Millet Meclisince yeniden görüşülmesi için ekte geri gönderilmiştir. Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Meclis araştırması önergeleri vardır; okutuyorum: C) Gensoru,
Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ 1. - İstanbul Milletvekili Bozkurt Yaşar
Öztürk ve 28 arkadaşının, depremden zarar gören ve onarılmayı bekleyen kamu
binaları ve kültür varlıkları konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/263) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 1999 yılında, ülkemiz, asrın felaketi olan bir depremi
yaşamıştır. Depremden zarar gören ve halen onarılmayı bekleyen yüzlerce kamu
binası, selatin cami, üniversite, saray, okul ve kültür merkezi bulunmaktadır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve diğer
ilgili birimlerin bürokratik engellemeleri ve yaşanılan malî krizden dolayı
yapılamayan onarımların gelecekte daha büyük tahribat yapacağı, bu türdeki
tarihî eserlerimizin tespitini ve bakımı için, Anayasanın 98, TBMM İçtüzüğünün
104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılması hususunda
gereğinin yapılmasını arz ederiz. 1.- Bozkurt
Yaşar Öztürk (İstanbul) 2.- İsmail
Köse (Erzurum) 3.- Mustafa
Gül (Elazığ) 4.- Mustafa
Sait Gönen (Konya) 5.- İrfan
Keleş (Çankırı) 6.- Mehmet
Arslan (Ankara) 7.- Mehmet Gül
(İstanbul) 8.- Müjdat
Kayayerli (Afyon) 9.- Osman
Müderrisoğlu (Antalya) 10.- Mükremin Taşkın (Nevşehir) 11.- İbrahim Halil Oral (Bitlis) 12.- Mehmet Pak (İstanbul) 13.- Vahit Kayırıcı (Çorum) 14.- Hasan Çalış (Karaman) 15.- Mükerrem Levent (Niğde) 16.- Hidayet Kılınç (İçel) 17.- Mustafa Enöz (Manisa) 18.- Kemal Köse (Kocaeli) 19.- Mehmet Nacar (Kilis) 20.- Mehmet Kaya (Kahramanmaraş) 21.- Yener Yıldırım (Ordu) 22.- Sedat Çevik (Ankara) 23.- Ali Halaman (Adana) 24.- Ali Işıklar (Ankara) 25.- Ali Uzunırmak (Aydın) 26.- Yusuf Kırkpınar (İzmir) 27.- Mehmet Metanet Çulhaoğlu (Adana) 28.- Süleyman Coşkuner (Burdur) 29.- Yücel Erdener (İstanbul) Gerekçe: 1999 yılında ülkemizin maruz kaldığı asrın depreminden,
devletimizin almış olduğu tedbirlerle kısa sürede çıkmıştır. Orta ve az hasarlı
kamu binaları, camiler, kültür merkezleri, hastaneler, üniversiteler, köprüler,
viyadükler ülkemizin zenginlik kaynakları olduğu kadar, vazgeçilmez hizmet
binaları olarak onarılmayı ve depreme karşı dayanıklı hale getirilmeyi
beklemektedir. 2001 yılı içinde ülkemizin maruz kaldığı malî krizin
yanında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun ve Vakıflar Genel
Müdürlüğünün, Çevre Bakanlığının, kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgelerden
doğan bürokratik engeller sonucu, dernekler ya da tüzelkişiler veya şahıslar
tarafından söz konusu binaların onarılması, tadilat edilmesi, yıkılan yerlerin
yapılması mümkün olmamaktadır. Bu durum, önümüzdeki otuz yıl içinde bölgede
yaşayacağımız bir depremde adı geçen yapıların onarılamaz bir hal alacağını
ortaya çıkarmaktadır. Marmara Bölgesi ve bölge içinde yer alan özellikli
ilimiz İstanbul, gerek ulaşım ve gerekse tarihten gelen misyonuyla turizm ve
kültür merkezi konumundadır. Bahse konu yapılar, turistleri buraya çeken önemli
faktörlerden bir tanesidir. Mevcut durum ülkemizin hak etmediği bir görünüm
ortaya çıkardığı gibi, sıvaları kopmuş, orijinal boya ve işlemeleri deforme
olmuş ve çevre düzenlemeleri kaderine terk edilmiş durum, ülke tanıtımında
dezavantaj halini almıştır. Orta ve az hasarlı olduğu halde onarılmayı bekleyen
üniversitelerimizde, camilerde, okullarda, hastanelerde ve diğer kamu
binalarında hizmet alanlar ile burada çalışanlarda, bu binaların bakımı
yapılmadığı için, motivasyon ve moral çözüntüsü meydana getirmiştir.
Güvenlikleri hiçe sayıldığı düşüncesiyle iş verimi önemli ölçüde düşmüştür. Görsel ve yazılı medyada konu enine boyuna
tartışılmıştır. Deprem gerçeği ilgili birimlerce kamuoyuna taşınmıştır. Ancak,
ön planda olmak ve emsallerinden farklı görünme uğruna gerek basın ve gerekse
bir grup bilim adamımız, verdiği haber ve bilgilerle, aziz milletimize
karamsarlık ve güvensizlik aşılamaktadır. Verilen araştırma önergesiyle bu
durum ortadan kaldırılacaktır. Üniversitelerimizin ilgili üniteleri, deprem araştırma
birimleri ve işbirliği yapılan uluslararası deprem kuruluşlarının üzerinde
büyük bir konsensüs ile hemfikir oldukları konu, Marmara Bölgesinde önümüzdeki
30 yıl içinde 7 şiddetinde büyük bir depremin meydana gelebileceğidir. Bu
gerçekten hareketle, birimler kendi alanlarında bireysel olarak araştırmalarını
yapmakta, olası hasarın, can ve mal kaybının en aza indirgenmesi yollarını
aramaktadırlar. Koordinasyonu sağlayacak olan birim kanunen kurulmuş, ancak,
işlevsel değildir. Başbakanlığa bağlı ilgili birime yasal desteğin sağlanması,
konuyla ilgili yapılan araştırma sonuçlarının derlenip toparlanması ve hayata
geçirilmesi, vatandaşlarımızın yaklaşan deprem tehlikesine karşı var olan
devlete karşı sarsılmaz güvenin pekiştirilmesi için bu araştırma önergesi
verilmiştir. TBMM'nin bu önemli çalışmaya da öncülük etmesi sağlanmak
istenmiştir. BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Diğer önergeyi okutuyorum: 2. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman ve
19 arkadaşının, Konya Ovaları Sulama Projesi (KOP) konusunda Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/264) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 21 inci Yüzyılda su ve toprak kaynaklarını verimli
kullanan ve bu kaynakları iyi değerlendiren ülkelerin öne çıkacağı, ülke
kalkınmalarında bölgesel kalkınmaların önemli olacağı bilinmektedir. Orta
Anadolu'da 13 ili yakından ilgilendiren ve dünyanın en büyük tarımsal entegre
projelerinden biri olan Türkiye'nin ilk sulama şebekesi olması yönüyle de
tarihî ve kültürel özelliği bulunan, bölgenin çöl olmasını engelleyecek Konya
Ovaları Sulama Projesinin (KOP) Orta Anadolu ve Türkiye ekonomisine sağlayacağı
katkılarının ve projenin tamamlanması için gereken çalışmaların yapılması,
projeye ihale izninin verilmesi, olmazsa bütçe imkânlarıyla ihale
edilebilmesini sağlayabilecek imkânların araştırılması amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması
açılmasını arz ederiz. 1- Lütfi
Yalman (Konya) 2- Veysel
Candan (Konya) 3- Teoman Rıza
Güneri (Konya) 4- Ali Oğuz
(İstanbul) 5- Mehmet
Bekâroğlu (Rize) 6- Oya Akgönenç
Muğisuddin (Ankara) 7- Lütfi Doğan (Gümüşhane) 8- Cevat Ayhan (Sakarya) 9. Yakup Budak
(Adana) 10. Mehmet Batuk
(Kocaeli) 11. Hüseyin Karagöz (Çankırı) 12. Ahmet Cemil Tunç (Elazığ) 13. Ahmet Demircan (Samsun) 14. Mustafa Kamalak (Kahramanmaraş) 15. Rıza Ulucak (Ankara) 16. M. Zeki Çelik
(Ankara) 17. Hüsamettin Korkutata (Bingöl) 18. Alaattin Sever Aydın (Batman) 19. Nurettin Aktaş
(Gaziantep) 20. Musa Demirci (Sıvas) Gerekçe: Dünyada tarımın yapıldığı ilk yer olarak Anadolu
bilinmektedir. Bugün bozkır durumunda olan, yapılan bilimsel araştırmalara göre
2010 yılında çölleşecek olan Konya Ovasının hem bölgeye hem de ülke ekonomisine
kazandırılması gerekmektedir. KOP (Konya Ovaları Sulama Projeleri) hızlı ve dengeli
kalkınmada refahın ülke geneline yayılmasında katkı sağlayacak benzer diğer
projelere örnek olacak ve öncülük edecektir. Konya'da 2 700 000 hektarlık tarıma elverişli alan
bulunmaktadır. Bu alanın çok büyük bir kısmı sulanabilecektir. Bu bakımdan
projenin üzerinde çok ciddî manada durulması gerekir. İlk olarak Ameliyat-ı İskaiye Kanunuyla gündeme gelmiş,
konuyla ilgili yedi defa kanun çıkarılmasına rağmen proje tamamlanamamıştır. Ders kitaplarında Türkiye'nin tahıl ambarı olarak
gösterilen Konya Ovasının olabilecek bir kuraklıktan dolayı Konya ve hatta
Türkiye'de çok büyük bir kıtlığa sebebiyet verebileceği düşünülmektedir. Ayrıca bölge çiftçilerinden bazıları kendi imkânlarıyla
derin kuyular açarak çıkardıkları yeraltı sularından istifade ederken bazıları
bu imkândan yararlanamamaktadır. Yeraltı sularının aşırı kullanımı birkısım
tehlikeleri beraberinde getirmektedir. 1.- Tuz Gölü, Konya Ovasının yeraltı suyuyla beslenen
bir gölüdür. Konya kapalı havzasında aşırı yeraltı suyu kullanımı sonucu su
seviyesi Tuz Gölü su seviyesinin altına düştüğü takdirde akışın tersine dönme
tehlikesi mevcuttur. Böyle bir durumda yeraltı sularında tuzlanma başlayacak ve
yeraltı su kaynaklarımız kullanılamaz hale gelecektir. 2.- Bölgedeki bütün il, ilçe, kasaba ve köylerin içmesuyu
da yeraltından karşılanmaktadır. Kuraklık olması ve içme ve sulama amacıyla
yeraltı suyunun temiz su kaynaklarıyla desteklenmemesi halinde Konya kapalı
havzasında yeraltı su kaynaklarının kirlenmesi, tuzlanması ve tamamının
kaybedilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınacaktır. Bu, Konya Ovasının en
önemli ve acil meselesidir. Çözümü de Yukarı Göksu Havzası sularının bir
kısmının Mavi Tünelle Konya Ovasına akıtılmasıdır. 3.- Ayrıca Mavi Tünel Projesi gerçekleşseydi, Kasım
2001 ayı içerisinde Göksu Nehrinin suları Silifke'yi su altında bırakmayacaktı;
çünkü, Göksu Nehrinin sularının bir kısmı Bağbaşı, Bozkır ve Afşar Barajlarında
tutulacak ve Silifke'ye, sadece Ermenek Çayından su gelecekti. Gelen suyu nehir
yatağı güvenli bir şekilde taşıyabileceği için, Silifke su altında
kalmayacaktı. KOP Projesi, sadece sulama amaçlı değil, aynı zamanda
yılda 100 Gwh enerji sağlayacak bir projedir. Yine bu proje, hayvancılığın
gelişmesinde en büyük imkân olan kurumaya yüz tutmuş Konya Ovası meralarının da
yeşermesini sağlayacaktır. Denize dökülen 410 milyon metreküp su, sulama ve
enerjide kullanılacak, yüzde 80-90 hububat ürün yelpazesinin yerini ihraç
amaçlı sebze ve meyve alacak. Hayvancılık gelişecek, bağlı mamul maddelerde
dünyayla rekabet şansı yakalanacak. Konya'daki gelişen tarım sanayiine daha
büyük ivme kazandıracaktır. Netice olarak; 1. Konya-Karaman il, ilçe ve köylerine içmesuyu
sağlanması, 2. Konya-Karaman ovalarına bereket gelecek ve ülke
ekonomisine çok büyük katkı sağlaması, 3. Konya-Karaman ovaları yeraltı su kaynaklarının
korunması, 4. Ülke enerjisine çok büyük katkıda bulunması, 5. Endüstriyel bitki, meyve ve sebze üretimiyle
ihracatı artırması, 6. Hayvancılık ve bağlı mamul maddelerin gelişmesi, 7. İstihdama çok büyük katkısı, 8. Silifke'nin sel tehdidinden uzaklaştırılması
açısından büyük önem arz etmektedir. Sadece Konyalı değil, bütün Anadolu ve Türkiye,
Konya'nın olmazsa olmazı "Mavi Tünel" müjdesini beklemektedir. Yukarıda belirtilen nedenlerle ve proje tamamlandığında
çok kısa bir sürede kendisini amorti edecek olan Mavi Tünelin araştırılması
konuya ivme kazandıracağından önem arz etmektedir. BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Önergeler, gündemde yerine alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir
tezkeresi vardır; okutup oylarınıza sunacağım: B) Tezkereler ve
Önergeler (Devam) 2. - TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin, altı
parlamenterden oluşan bir heyetle, Tunus Meclis Başkanı Fouad Mbazaa'nın vaki
davetine icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1012) 18 Mart 2002 Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Ömer İzgi'nin
Tunus Meclis Başkanı Fouad Mbazaa'nın vaki davetine icabet etmek üzere,
beraberlerinde altı milletvekilinden oluşan Parlamento heyeti olduğu halde
Tunus'a resmî ziyarette bulunması hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca
Genel Kurulun tasviplerine sunulur. Ömer İzgi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir. Teşekkür ediyorum. Gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler"
kısmına geçiyoruz. Bu kısmın 1 inci sırasında yer alan, Saadet Partisi
Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya
Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun,
ekonomide IMF'ye bağlı olarak aldığı yanlış kararlar sonucu ülke ekonomisinin
kötüye gidişine ve toplumsal huzursuzluğa yol açtığı iddiasıyla Bakanlar Kurulu
üyeleri hakkındaki (11/26) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp
alınmayacağı hususundaki görüşmelere başlıyoruz. IV. -
GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI A) GÖRÜŞMELER 1. - Saadet
Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu,
Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi
Hatipoğlu'nun, Ekonomide IMF'ye Bağlı Olarak Aldığı Yanlış Kararlar Sonucu Ülke
Ekonomisinin Kötüye Gidişine ve Toplumsal Huzursuzluğa Yol Açtığı İddiasıyla
Bakanlar Kurulu Üyeleri Hakkında Gensoru Açılmasına İlişkin Önergesi (11/26) BAŞKAN - Hükümet?.. Burada. Önerge daha önce bastırılıp dağıtıldığı ve okunduğu
için tekrar okutmuyorum. Sayın milletvekilleri, Anayasanın 99 uncu maddesine
göre, bu görüşmede önerge sahiplerinden bir üyeye, siyasî parti grupları adına
birer milletvekiline ve Bakanlar Kurulu adına Başbakan veya bir bakana söz
verilecektir. Konuşma süreleri, önerge sahibi için 10 dakika, gruplar
ve hükümet için 20'şer dakikadır. Şimdi, söz alan sayın üyelerin isimlerini okuyacağım;
ama, sadece Saadet Partisi Grubu adına bir isim bildirilmiş. Diğer gruplardan
da, varsa temsilcilerinin isimlerini bildirmelerini rica ediyorum. Önerge sahiplerinden hangi sayın üye konuşmacı olacak
efendim? YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, önerge
Grubumuza aittir. Dolayısıyla, Grubumuz üyelerinden Sayın Zeki Çelik
konuşacaklar. BAŞKAN - Peki efendim. Ankara Milletvekili Sayın Zeki
Çelik. (SP sıralarından alkışlar) Buyurun Sayın Çelik. NESRİN ÜNAL (Antalya) - Bunlar ne? MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) - Bunları hediye getirdiler
de, biz de size getiriyoruz. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Saadet Partisi
Grubu olarak hükümetin ekonomiyi iyi yönetmediğine dair verilmiş olan gensoru
önergesi üzerine söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, tabiî, burada, evvela şuradan
başlamak lazım: Grubu bulunan bütün partiler daha önce de hükümetlerde
bulundular. Hepimizin karnesi de burada; yani, amel defterimiz burada. 1994
yılında eksi 6,1'lik bir küçülme yaşamışız: arkasından 2001 yılında da eksi 8,5
gibi bir küçülmeyi, maalesef, idrak etmiş bulunuyoruz. Tabiî, burada, bu işin
bir de planlamayla ilgili olan safhası var. Burada da, aynı şekilde, bunların
bu şekilde yürütüldüğü ve başarısız olunduğu ortaya çıkmaktadır. 145 milyar dolar millî gelirimize karşılık, iç ve dış
borçlarımızın 200 milyar doları, maalesef, aştığını görmekteyiz. İş
bulabilenler asgarî ücretle geçinmeye çalışıyor, bulamayanlar da sürünüyorlar.
Buna rağmen, asgarî ücretten vergi alıyorsunuz; ama, 50 milyar liraya kadar
olan gelir, eğer işletme veya ticaret geliriyse onu da vergilendiriyor, faiz
geliriyse bundan vergi almıyorsunuz. Bir alimin dediği gibi, siz "sen
çalış ben yiyeyim. Eğer, ben tok olursam, başkası açlıktan ölürse, bana
ne" mantığıyla hareket ediyorsunuz. Bunun toplumlar ve kitleler için çok
büyük bir tehlike ve risk taşıdığını sizlere ifade etmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, siz, devletin bütün imkânlarını
sizi orada tutanlara aktarıyorsunuz ve gerçekten, birkaç bin aileye mutluluk
sağlıyorsunuz. Bakınız, 100 liralık vergi topluyorsunuz, bu 100 liralık vergi
karşılığında da 116 lirasını faizcilere aktarıyorsunuz. Böylesi bir gelişme
içerisinde iflah olmanız mümkün değil. Ayrıca, her gün tıklamak suretiyle 150
trilyon lirayı, yine o borçlandığınız faiz müesseselerine aktarıyorsunuz. Yani,
bunun sonucunda elbette ki bir iflas yaşanacaktı. Gerek Türkiye'nin illerini gezerken gerekse Ankara'nın
ilçelerini ve köylerini gezerken, bu pazar günü de Polatlılı kardeşlerim benden
rica ettiler: dediler ki: "Bakınız, şu 1 litre süt, 1 litre suyun
muadilidir, aynı fiyata satılıyor; bunu, lütfen, Meclis kürsüsünden ifade
edin." Biz de sizlere bunları duyuruyoruz ve lütfen, bu insanların sesine
kulak veriniz diyoruz. Değerli arkadaşlar, köylümüz, çiftçimiz 1 litre mazot
alabilmek için, bu sütten 3 litre satmak mecburiyetinde; ayrıca, 1 litre mazot
alabilmek için, yine 19-20 kilogram pancar satmak durumunda; 1 litre mazot için
5-6 kilogram buğday satmakta, aynı zamanda, 2-2,5 kilo pamuk satmaktadır.
Meclis Başkanımızın ilinde bir çiftçi bana dedi ki: Bugüne kadar ben 1 litre
mazotun fiyatının 1 kilo pamuğu geçtiğini görmemiştim. Bakınız, 2-2,5 kilo
pamuk satarsanız, ancak 1 litre mazot alabiliyorsunuz. Çiftçimiz ve köylümüz
daha önce traktör alırken, şimdi, maalesef, satacak yer bulamıyor. Değerli arkadaşlar, Urfa'da, Gaziantep'te, güneydoğuda,
iki yıl önce fıstık fiyatı ne ise, bugün de aynı fiyattan satıyorlar. Ege'de
zeytinyağı 1,5 dolar, halbuki daha önce 3 dolara satıyorlardı ve Karadenizde
fındık şu anda 1 dolar, daha önce 2-2,5 dolara alıcı buluyordu. Karadeniz derken... Rize'ye gitmiştik. Orada,
Kalkandere'den biri dedi ki: "Mesut Yılmaz hemşerime selam söyle, hamsiyi
500 000 liraya satıyoruz; ama, onu da veresiye alıyorlar." Ayrıca, çay
üreticisi, yazın, götürülüp, çayın tonunu 250 000 000 liraya teslim
ettiklerini; ama, bu teslim etmenin sonucunda da, o gün, 10 000 000 lira olan
undan 25 torba un alabiliyorken, bugün, torbası 30 000 000 lira olan undan
ancak 8 torba alabildiklerini ve böylesine fakirleştiklerini... Yani, daha önce
39 sent olan çay fiyatı şu anda 17 sente gerilemiş durumda. Tabiî, burada, hayvancılığın öldüğünü de, maalesef,
söylemek durumundayım. Geçen yıl, Et ve Balık Kurumuna 2 800 000 liraya et
veriliyordu, yemin torbası 4 000 000 liraydı; bugün, eti 2 400 000 liraya
veriyorlar, yemin torbası 12 000 000 lira olmuştur. Yani, doğuda, gezdiğimiz
yerlerde, diyorlar ki: Daha önce -onlar, dananın küçüğüne "mozik"
diyorlar- 1 mozik satıp 3,5 altın alabilme imkânımız varken, bugün 1 altın dahi
alamıyoruz. Tabiî, bütün bunlar olurken, Sayın Yılmaz bu işlerle
uğraşıyor, rüzgâra yelken açıyor. Sayın Ecevit de, köykentlerle uğraşıyor.
Kendilerine "bu köykentler ne olacak" diye sorduğumuzda, sadece,
Ordu'nun Mesudiye İlçesinde bunu başarabildiklerini söylüyorlar. Eğer Dünya
Bankası imkân verirse, bunları artıracaklarmış. Tabiî, bu arada, Sayın Bahçeli'ye de şunu söylememiz
lazım: Siz "her şeyi çözeceğiz" diye geldiniz; ama, her konuda siz
çözüldünüz. Verdiğiniz sözlerin hepsinin tersini yaptınız: uyum adına, milletin
umudunu yok ettiniz. Hâlâ susuyorsunuz. Suskunluğunuzun diyetini, millet
olarak, doğrusu, merak ediyoruz. Değerli arkadaşlar, bakınız, burada akaryakıt fiyatları
var. Benzinin 200 000 lira civarında ve mazotun 200 000 lira civarında rafineri
satış fiyatı varken, benzin 1 250 000-1 300 000 lira civarını bulmuş, mazot da
900 000 ile 950 000 lira civarına gelmiştir. Birkaç yıl öncesine kadar, kendi kendine yeten 7 tarım
ülkesinden biriyken, bugün, dışarıdan 40 000 ton nohut, 55 000 ton mercimek,
maalesef, 10 000 ton kurufasulye, 25 000 ton soya fasulyesi ve bu arada, yıllık
600 000 ton ayçiçeği ve 500 000 ton pirinç ithal eder duruma geldik ve bu
noktada da, bakınız, ithalat ve ihracatımızı gösteren, başaşağı giden bir
grafik yaşıyoruz. Bu ülke, bu hale düşürülmemeliydi. Bu arada, Ziraat Bankası ve tarım kredi borçları sebebiyle,
köylümüz, büyük sıkıntı çekmekte, bunları ödeyememekte ve taksit bile yapsanız,
bunları ödeme imkânına sahip değil. Doğrudan gelir diye Dünya Bankası size
destek veriyor; ama, Linn bile size güvenmiyor ki, arkasından sizleri kontrol
etmeye geliyor. Değerli arkadaşlar, tabiî, bu arada, bizim, gezdiğimiz
yerlerde gördüğümüz şey şu: Nakliyeciler, kamyoncu ve otobüsçüler de, bu
akaryakıt fiyatlarının yükselmesinden, mazota, lastiğe, yedek parçaya para
yetiştiremediklerinden şikâyet ediyorlar. Esnaf, vergisini ödeyemiyor, kirasını
ödeyemiyor, telefonları kapanıyor. Peki, memurların durumunu iyileştirelim
diye, bu Meclisten, biz, size bir yetki verdik, bunu da kötüye kullandınız;
aşağı tabakadaki memurun durumunu iyileştireceğinize üst seviyedeki memurların
durumunu iyileştirdiniz. Bu, böyle olmamalıydı. Tabiî, bu arada, devletin özelleştirme programının da,
maalesef, bir fiyasko olduğu ortaya çıkmıştır. Benim bu gösterdiklerim, hep,
Sayın Bakanlara sormuş olduğumuz soru önergeleridir. Sayın Karakoyunlu, onbeş
yıllık özelleştirmenin fiyasko olduğunu söylüyor ve "özelleştirme, kamunun
paylaşımına dönüştü" diye ifade ediyor. BAŞKAN - Son 2 dakikanız... MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu
arada, Sayın Karakoyunlu'ya yine sorduk; dedik ki: Bu özelleştirmeden
beklediğiniz ne idi, ne oldu? Bakınız, 1999 hedefi 4 milyar dolar, ama,
gerçekleşen 38 milyon dolar; 2000 hedefi 5,2 milyar dolarken 2 milyar 712
milyon dolarlık bir gerçekleşme olmuş, 2001 hedefi 1 milyar dolarken
gerçekleşme 119 milyon dolar olmuştur. Bunlar kendilerinin verdiği rakamlar.
Doğrusu, bir de şaşırtıcı bir şeyle karşılaştım. Ben, çok az sayıda memur
alındığını zannediyordum. Sorduk... Sayın Recep Önal'ın imzasıyla verilen rakam
beni şaşırttı. Son beş yıl içerisinde 287 551 memur alınmış; yani, 55, 56 ve 57
nci hükümetler döneminde 287 551 memur almışlar ve bunun sadece 97 400'ü 2001
yılında alınan. Hani siz devleti küçültecektiniz: hani, randımanlı, rantabl
çalışacaktınız?... Ancak, bunların hiçbiri olmuyor, bu arada bankaların da içi
boşaltılıyor. Kim, ne kadar götürdü diye sorduğumuz zaman bize cevap
verilmiyor; ama, gazetelerden bunların haberlerini okuyoruz. Kendilerine
sorduğumuzda da, Sayın Kemal Derviş diyor ki: "Bankalar Kanununa göre
bizim bunları açıklamamız suçtur; çünkü, bu bilgiler gizlidir." Peki,
bunlar gizli, diğerleri gizli, kanunlar gizli... O zaman, gizlilik içerisinde
malı götürüyorsunuz. Yine, Kemal Derviş'e "bu ekonomi nasıl olacak"
diye sorduk: verdiği cevap şu: "Ben, bankaların görev zararı başta olmak
üzere, bütçe sistemi dışında tutulan gizli borcun ne kadar büyümüş olduğunu
bilmiyordum." Bu gizli borçların ne olduğunu, herhalde, hepimizin bilme
hakkı var. Değerli arkadaşlar, bütün bunların sonucunda görüyoruz
ki, esnaf ve KOBİ'lerin hepsi kepenk kapatıyor ve maalesef, işlerini bitirmek
durumunda kalıyorlar. Sayın Bakanın ve Devlet İstatistik Enstitüsünün
"işsizlik oranı iki katına çıktı" diye açıklamaları var ve yine Sayın
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Bir dakika içerisinde
toparlayacağım Sayın Başkan. BAŞKAN - Son 2 dakikanız diye söyledim. 1 dakika içerisinde lütfen sonuçlandırınız efendim. MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - ... 15 000 esnafın kepenk
kapattığını söylüyor. Değerli arkadaşlar, bütün bunların sonucunda görüyoruz
ki, size güven kalmamıştır; çünkü, siz, ülkeyi yüzde 10, yüzde 20 enflasyon
hedefine götüreceğinizi iddia ediyordunuz, şu anda yüzde 90'ın üzerinde
enflasyon hedefine ulaşmışsınız. Yani, bu durumda, bu ülkeyi sizin daha iyi
noktalara götürmeniz mümkün gözükmüyor. Kemal Derviş Bey yolsuzluklardan bahsediyor. Bu işlerin
nasıl düzeleceğini, bu işlerden nasıl kurtulacağımızı "Arjantin'den daha
kötü durumda mıyız" diye sorduğumuzda Sayın Derviş, Arjantin'in fert
başına düşen millî gelirinin 7 792 dolar olduğunu, bizde ise bunun 3 000 dolar
civarında olduğunu söylüyor ve "hem ihracatlarında hem ithalatlarında
artış var, biz geri durumdayız" diyor. Peki, nedir bu fark?.. Efendim,
fedakârlığımızmış farkımız. Bu millet, herhalde bu kadar enayi değil. Değerli arkadaşlar, bu gensoru önergesiyle, biz,
gerçekten, bu hükümetin, bu işi iyi götürmediğini görüyoruz. Burada, Sayın
Bölükbaşı'nın bir sözüyle sözümü bitirmek istiyorum; diyor ki "zengini
hayırsız evlat, memuru süslü avrat, siyasetçiyi de kuru inat bitirir."
Lütfen, bu inattan vazgeçin, milletin sesine kulak verin ve onun ihtiyaçlarına
cevap verin diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (SP ve DYP sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik. Sayın milletvekilleri, bir hususu dikkatlerinize sunmak
istiyorum; bundan böyle, yöneteceğim oturumlarda uygulayacağım bir ilkeyi
takdirlerinize sunacağım: Hatip kürsüsü, hatibin dilediğince tasarruf yetkisine
sahip olduğu bir kürsü değildir; tam tersin, hatip kürsüsü, Parlamento hukuku
ve gelenekleri çerçevesinde istifade hakkına sahip olduğu bir kürsüdür. Bundan
böyle bu hususa dikkat edilmesini özellikle istirham ediyorum. Sayın Çelik'ten de bir ricam var: Bir ünlü -Allah
rahmet eylesin diyelim- Sayın Bölükbaşı'nın sözüne dayanarak da olsa,
kadınlarla ilgili "avrat" kelimesini, artık, şu Parlamentoda
hafızalarımızdan silelim. Çok teşekkür ediyorum. (MHP ve DYP sıralarından
alkışlar) Saadet Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekili Sayın
Ahmet Demircan. (SP sıralarından alkışlar) Buyurunuz Sayın Demircan. Süreniz 20 dakikadır. Lütfen, hiçbir grup sözcüsü eksüre istemesin, 20'şer
dakika olarak zamanlarını kullansınlar efendim. Buyurunuz. SP GRUBU ADINA AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Sayın
Yasin Hatiboğlu, Sayın Veysel Candan ve Sayın Ömer Vehbi Hatipoğlu tarafından,
ekonomide IMF'ye bağlı olarak aldığı yanlış kararlar sonucu ülke ekonomisinin
kötüye gidişine ve toplumsal huzursuzluğa yol açtığı gerekçesiyle Bakanlar
Kurulu üyeleri hakkında gensoru açılması önergesiyle ilgili olarak Saadet
Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi, şahsım ve Grubum adına,
saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, içinde bulunduğumuz hafta,
bundan 87 yıl önce milletimizi bu vatan topraklarından sürmek, bağımsızlığını
elinden almak için kopup gelen emperyalist güçlerin, Çanakkale'de, yaklaşık 250
000 şehit kanıyla sulanan o topraklarda durdurulmasının yıldönümünü idrak etmiş
bulunuyoruz. Bu toprakları bizlere vatan yapan o aziz şehitleri rahmetle
anıyorum. Tarihe "Çanakkale geçilmez" damgasını vuran o şühedanın
manevî şahsiyetlerinin "ne yaptınız, bizim, yüzbinlerce iman dolu göğsü
siper ederek, Anadolu'nun kapılarını kapattığımız emperyalizmin askerlerine
gaflet, dalalet -dilim varmıyor, Atatürk'ün, orada, üçüncü kelime olarak
zikrettiği o kelimeyi zikretmeye- yaşanıyor ki, bu milletin iktisadî kalalarını
bir bir düşürdünüz" diye sorduklarını, izan sahibi vatan evlatlarının
duymakta olduğuna inanıyorum. Değerli milletvekilleri, 57 nci hükümet, aslında, 55 ve
56 ncı hükümetlerin bir devamıdır ve statükocu anlayışın bir ürünüdür. Bu üç
hükümetin en önemli ortak vasıfları, statükoculuktur, IMF'ciliktir,
baskıcılıktır, dayatmacılıktır, rantiyeciliktir. Bu hükümetler statükocudur;
çünkü, demokrasiden yana değil, bürokratik oligarşiden yanadırlar. Kendi millî
çözümleri yoktur; IMF reçeteleriyle milleti perişan etmektedirler. İnsan
hakları ve özgürlükler söz konusu olunca kahraman kesilmektedirler; o kadar ki,
onüç ondört yaşındaki çocukları coplatabilmektedirler. Rantiyecidirler;
yaklaşık 1,5 yıldır, milyonlarca dargelirli, işçi, memur, emekli, esnaf, köylü
ve işsiz insan yoksulluk ve açlığın pençesinde kıvranırken, bu hükümet, bir
avuç rantiyenin patlayan hortumlarını ve bozulan pompalarını tamirle
uğraşmaktadır. Bir yıldır, dışarıdan aldığı borçlarla, hem de fakir fukaranın
hesabına aldığı milyarlarca dolar iç ve dış borçla, boşaltılan, hortumlanan
bankaların içini doldurmakla meşguldür. Bunu yaparken de, yavuz hırsız misali,
esnafı, köylüyü suçlamaktadır. Kamu bankalarının açıklarından sanki köylü
sorumluymuş, esnaf sorumluymuş gibi gösterilmektedir. O bankalardan, köylü ve
küçük esnaf dışında, kimlerin ne kadar kredi aldığının hesabı verilmeden
köylüyü ve esnafı suçlamaya kimsenin hakkı yoktur. Değerli milletvekilleri, bakın şu Anasollu hükümetlerin
ülkeyi getirdiği noktaya: İşsizlik patlamış, yoksulluk yaygınlaşmış,
milyonlarca insan açlık sınırının altına düşürülmüş; tarihimizde ilk defa
köylüyü meydanlara dökmek size nasip olmuş -bu onur size yeter- esnaf, hak
aramak için sokaklara dökülmüş; memur ve işçi, döneminiz boyunca sürekli
coplanmış; emekliler maaş kuyruklarında telef oluyor; 1,5 milyon insan işini
kaybetmiş; işsizlik had safhaya ulaşmış; sokaklarda evsizler dolaşmaya
başlamış, kapalı spor salonlarını doldurur olmuş; açlık, ölüm nedeni olarak
ölüm raporlarına geçmeye başlamış; Başbakanlığın önü yasak bölge haline
getirilmiş. (SP sıralarından alkışlar) O makam, çare kapısıdır; siz, orasını,
intiharlar, protestolar kapısı haline getirdiniz. Değerli milletvekilleri, sektörlere göz attığımızda,
sosyal tabakalardan farklı olmadığını görüyoruz. Tarımı ele alalım; perişan...
Ülke nüfusunun yüzde 40'ını istihdam eden tarım sektörü üvey evlat muamelesi
görüyor. Birer birer yabancılara terk ediyorsunuz tarımı; işte tütün, işte
şeker, işte pirinç ve diğerleri. Tarım Bakanlığı, tarımın problemlerini
çözmeye, üretimi artırmaya, üretimin önündeki engelleri kaldırmaya,
verimliliği, kaliteyi artırmaya çalışmak yerine, sosyal güvenlik bakanlığı
gibi, dönüm parasıyla, doğrudan destekleme politikalarıyla meşgul. Bu yapılan,
tarıma ne getirir? Tarımsal bir faaliyet değildir. Bu, insanımız kendi el
emeğiyle üretip, ülke kalkınmasına katkıda bulunurken, sen üretme, biz sana
yardım ederiz mantığıdır. Köylümüz sizden sadaka değil, üretimin önündeki
engelleri açmanızı istiyor. Köylü, kışı binbir güçlük içinde geçirdi, şimdi
bahar; tarlaya inme zamanı. Mazotun litresi 965 000 lira; gübrenin en ucuzu 176
000 000, diğeri 315 000 000 lira. Hiç köylere gidip, haliniz nicedir diye
soruyor musunuz, sorabiliyor musunuz?! Köylü kara kara düşünüyor; tarlaya nasıl
insin, neyle insin?! Sanayici, bir bir, ya tesislerini kapatmakta ya da
Romanya'ya, Bulgaristan'a taşımaktadır. Sanayide kapasite kullanımı yüzde
40'lara gerilemiş. Meydana getirdiğiniz cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik
kriziyle, bir yılda 1,5 milyon insanı işsiz bırakmışsınız. Esnaf, siftahsız
kepenk kapatıyor. Onbinlerce işyeri kapandı; iflaslar, intiharlar birbirini
kovaladı. Bir yıl önce yapılan yüzde 100'ün üzerindeki devalüasyona rağmen,
ihracatta gelişme yeterli değil, dış ticaret hacmi daralıyor. İşsizlik ve
işsizler için yapılan hiçbir şey yok. Ülkede, gerek istihdam açısından gerekse
üretim açısından lokomotif sektör olan inşaat sektörünü bereketsiz elinizle
kuruttunuz. Değerli milletvekilleri, ekonominin en temel unsuru,
olmazsa olmazı, güvendir. Güven, maalesef, 57 nci hükümet zamanında tamamen
ortadan kalkmıştır. Ekonomide güven yoksa, hiçbir şey yoktur. Güven nasıl
oluşsun; gerek ekonomik kararlarınız, gerek sosyal kararlarınız ülkede iç
barışı tehdit etmektedir, huzuru tahrip etmektedir. Şu hale bakın! Üniversitelerde başlarını örten
öğrencilerimiz, yaşlı gözlerle okul kapılarından geri çevrilmekte, kampusa
giden araçlardan kovulmaktadır. En temel insan hakkı olan eğitim hakkı ve
bireysel kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olan kılık kıyafetini belirleme hakkı
ellerinden alınmakta, insanlara zorla kıyafet dayatılmaktadır. Bu zalimce
tatbikat, sonunda gelmiş, imam hatip liselerindeki kız öğrencilere kadar
uzanmıştır. 13-14 yaşındaki kız öğrenciler polise coplattırılmaktadır.
Dışişleri Bakanımız, İtalyan polisine bir sıfat verdi. Peki, 13-14 yaşındaki
çocuklarımızı coplattıran 57 nci hükümete hangi sıfatı takmak gerekecek?!
Meclisimize ve milletimize bunu soruyorum. "En kahraman hükümet" mi
diyelim?! Vicdanınız sızlamıyor mu, bu çocuklara eliniz nasıl kalkıyor?! Değerli milletvekilleri, bu anlattıklarımın gensorunun
konusuyla ne alakası var demeyin; mazlumun ahı yeri göğü inletirken, zulmün
akıttığı gözyaşları sel olurken, ekonomik gelişme beklemeyin. (SP sıralarından
"Bravo" sesleri, alkışlar) Hakların olmadığı yerde ekmek büyümez,
açlık ve korku egemen olur. Bütün bu yoksullukların artışı, bu zalim hükümetin
zulmünün sonucudur. Diğer taraftan, ekonomik kararlarınızdaki
"kararsız kasım" tutumunuz, ülkeyi bir güven bunalımına
sürüklemiştir. Hangisini sayayım?!. "Malî milat" dediniz, miladınız
bir yıl sürümedi. Hangisi doğru idi?! Malî miladı başlatmak mı doğruydu, yoksa
kaldırmak mı? Bunu bile, bu millete, anlatmadınız, anlatamadınız.
"Emeklilik yaşı 58-60" dediniz; ama, şimdi ise, resen emekli
ediyorsunuz, insanları kapı önüne koyuyorsunuz. "Enflasyonla mücadele
programı başlattık" dediniz, iki sene sonra tek haneli enflasyon vaat
ettiniz, maaşları, ücretleri, ilan ettiğiniz enflasyon üzerinden belirlediniz;
ama, her seferinde, yıl sonunda enflasyon, ilan ettiğinizin 2 misli üzerinde
çıktı. Milleti fakirleştirdiniz, yoksullaştırdınız. İnsanlara sabit kur
garantisi verdiniz, döviz çıpası dediniz, bir yıl önce 20 Şubatta Millî
Güvenlik Kurulunda yaşanan olayları bahane ederek, devlet ciddiyetinden yoksun
bir hafiflikle, millî ekonominin beline çapayı vurdunuz, ekonomiyi çökerttiniz,
dalgalı kura geçtiniz; millet nasıl güvensin? Hayat standardını kaldırdınız,
tekrar getirdiniz. Kesintisiz sekiz yıl için öngörülen vergileri, geçici
vergilerdi pek çoğu, kalıcı hale getirdiniz. Deprem vergi ve yardımlarını,
depremden başka her yerde kullandınız. Dövizde dalgalı kura geçmeden,
devalüasyon yapmadan 5 milyar doları eski kurdan sattınız, ertesi gün yüzde 100
devalüasyon yaptınız; bunun hesabını vermediniz. Millet size nasıl güvensin?!
Hiçbir sözünüzü tutmadınız ki! Ne dediyseniz, tersini yaptınız. Kamuda israfı
kaldıracağınızı söylediniz. Hatta, bir kısmınız kendi aracınıza veya yerli
araca binerek şov yaptınız; ama, kamudaki araç sayısını artırmaya devam
ettiniz. Her gün yeni vergilerle milletin karşısına çıkıyorsunuz, güçlü
ekonomiye geçişten bahsediyorsunuz; bu kadar yüksek vergi oranı ve çeşidiyle
ekonomi güçlenebilir mi?! Değerli milletvekilleri, bu hükümetin demokrasi
anlayışı da antidemokratiktir; bürokratik oligarşiyi güçlendirmekten başka bir
iş yapmamaktadır. Bilinçli ve programlı bir şekilde ekonomi demokratik
denetimden ve yönetimden uzaklaştırılmakta, tamamen bürokrasiye
devredilmektedir. Bu hükümeti oluşturan siyasî partiler ekonomiden anlamıyor
olabilirler. Siz ekonomiden anlamıyorsunuz diye, ülke ekonomisini, Anayasaya
aykırı bir şekilde, üst kurullar aracılığıyla bürokrasiye devredemezsiniz; bu
yanlıştır. (SP sıralarından alkışlar) Bu işten anlamıyorsanız, yapmanız gereken
iş, istifa etmektir; yurt dışından bakan ithal etmek değil, hükümete ait olan
yetkileri bürokrasiye devretmek değil. Bu yapılanlar, devletin demokratiklik
vasfını ortadan kaldırır, bürokratik oligarşiye dönüştürür. Değerli milletvekilleri, bu hükümetin diğer bir vasfı
da IMF'ciliktir. Bu hükümet, iflah olmaz noktada IMF teslimiyeti içerisindedir.
Ülkenin ekonomik kararlarını kendisi alamamaktadır. IMF'ye teslim olmuştur. Bu
durum, millî egemenlikle bağdaşmayacak noktaya gelmiştir. Sadece ekonomik
kararlara değil, o kararların uygulayıcılarının belirlenmesine bile IMF'nin
müdahale ettiği görülmüştür. Ulaştırma Bakanlığı, Telekom olayları hafızalardan
silinmemiştir. Hükümet, ekonomide IMF ve bürokrasi kontrolündedir. Şu
hale bakın! Hükümet ortağı partilerden birinin genel başkanvekili, maaşlara
yapılan son düzenleme konusunda, topu bürokrasiye atmaktadır. O zaman,
sormazlar mı; hükümet nerede, hükümet neye imza attığını bilemeyecek kadar aciz
mi?! Gerçi, IMF'ye verilen niyet mektuplarında bu durumu çok yaşadık; haberin
vardı yoktu, okumadık okuduk tartışmaları yaşanmadı mı?! IMF'cilik vasfı o kadar ağır basmaktadır ki, IMF'ye en
çok borcu olan ülke haline getirmişlerdir Türkiye'yi. Peş peşe yapılan stand-by
anlaşmalarıyla, ulusal bağımsızlığımız tamamen tehdit altına girmiştir. Her ay
Meclise ve millete hesap vermeyen hükümete, IMF, aylık hesap sorar hale
gelmiştir. Bu, milletimizin onuruna dokunmaktadır. Bu hükümetin ülkeyi düşürdüğü içler acısı durumdan
yararlanmak isteyen uluslararası güçler, sözcüleri aracılığıyla, ülkemize kadar
gelip "en kıymetli ihraç ürününüz askerinizdir" deme cüretini
gösterebilmektedirler. Değerli milletvekilleri, bu hükümetin bir diğer vasfı
da, rantiyeciliktir. Bakın, üçüncü yılınızı dolduruyorsunuz. Bu süre içerisinde
bu ülkeye cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik depremini yaşattınız.
Milyonlarca insan ekonomik depremin enkazı altında kaldı. Siz ne yaptınız;
alelacele kolları sıvadınız ve sadece rantiyeyi, kendi ihmaliniz sonucu içinin
boşaltılmasını seyrettiğiniz bankaları kurtardınız, hem de 70 milyonun hesabına
alınan milyarlarca dolarlık borçlarla. Krizin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmiş; büyük
kitleleri açlık sınırının altına düşmüş milyonlarca insana dönük elle tutulur,
gözle görülür hiçbir çalışma yok. Biz, size, ülkeyi böyle devretmedik. Biz
size, 55 inci, 56 ncı ve 57 nci hükümetler olarak ülkeyi bu kadar kötü
şartlarda teslim etmedik. Bakın, biz, hükümeti devrettiğimizde 54 üncü
hükümette, borç faizlerinin vergi gelirlerine oranını, Haziran 1996'da görevi
devraldığımızda yüzde 67 iken, bir yıl sonra yüzde 48'e düşürdük; ama, şimdi,
2001 yılı sonu itibariyle -57 nci hükümetin getirdiği nokta- ülkede toplanan
vergilerin yüzde 100'ü yetmiyor; yüzde 10'u kadar daha yeniden borçlanmak
durumunda kalıyorsunuz. Daha başka, bütçeden yatırımlara ayrılan pay, yıl 1997,
54 üncü Refahyol Hükümeti, yüzde 8; gelmiş 6, 5, 4, 2001'de yüzde 4'lere
düşmüş. Nasıl, istihdamı çözeceksiniz? Ülkenin geri kalmışlık sorununu,
kalkınma sorununu bu payla nasıl çözeceksiniz? Ülkenin toplam gayri safî millî
hâsılasını, dolar bazında, 1996 Haziranında 184 milyar dolara, 1997 Haziranında
194 milyar dolara, 2001 yılı sonu itibariyle de 148 milyar dolara düşürdünüz.
İşte bakın, fotoğrafınız bu, karneniz bu, yaptığınız bu. Fert başına gayrî safî
millî hâsıla, 1996 Haziranında 2 944, 1997 Haziranında 3 150, 2002 yılına
geldiğinizde, 2001 yılı sonunda 2 200 dolar. Sadece bunlar mı; içborç stoku,
1996 Haziranında 30,2 milyar dolar, bir yıl sonra 29 milyar dolar. Şimdi ne
kadar; 2002 yılının ocak ayı sonu itibariyle 97 milyar dolar içborç stoku, üç
mislini aşırmışsınız. Borç faizinin bütçedeki payını, harcama bütçesindeki
payını, 1996 Haziranında yüzde 38, 1997 Haziranında yüzde 28 olarak teslim
etmişiz bu Anasollu hükümetlere, şimdi, bütçenin yüzde 54'ü faiz ödemesine
gidiyor. Vergi gelirlerindeki payını söyledim. Sanayi kapasite kullanımını
yüzde 81 olarak teslim etmişiz, şimdi yüzde 40'ların altına düşürmüşsünüz.
Sanayi üretim endeksi 1996 Haziranında 5,9; 1997 Haziranında 10,7; 2001 yılı
sonu itibariyle eksi 15; yani, eksi 15, gerilemedir, geriye götürmektir. Gayri safî millî hâsıla büyüme hızı, 1997 Haziranında
9,1; 2001 yılı sonu itibariyle eksi 9, negatif 9. Gayri safî millî hâsılayı söyledik, fert başına olanı
söyledik, borçlanma ihtiyacının gayri safî millî hâsılaya oranı ise, bakın,
1996 Haziranında yüzde 8,6, 1997'de 7,7, 2001 yılı sonu itibariyle yüzde 37. Bu uygulamalarınızla, bu yaptığınız tatbikatlarla
ülkeyi getirdiğiniz nokta: Kamu eğitim harcamalarının gayri safî millî hâsılaya
oranı yüzde 2,2'yle en geri, üniversite düzeyinde eğitim görenlerin toplam
nüfus içerisindeki payı yüzde 2,2'yle en geri -26 Avrupa ülkesiyle kıyaslıyorum
Türkiye'yi; 26 Avrupa ülkesi içerisinde Bulgaristan'ı da var, İtalyası da var,
Lüksemburg'u da var- internet bağlantıları yüzde 0,1'le en geri, kamu sağlık
harcamalarının gayri safî yurtiçi hâsılaya oranı yüzde 2,7'yle en geri, bir
kişiye düşen doktor sayısı 1,1'le en geri, 24 ülke içinde ar-ge harcamaları en
geri, araştırmacı sayısı 10 000 kişiye 1 kişiyle en geri, patent sayısıyla en
geri, ileri teknoloji ürün ihracatının toplam imalatlar içindeki payı yüzde
5,2'yle en geri noktada... BAŞKAN - Sayın Demircan, 1 dakikanız var, kendinizi ona
göre ayarlayınız efendim. Buyurun. AHMET DEMİRCAN (Devamla) - İşte, ülkeyi getirdiğiniz
nokta. Peki, şimdi soruyorum: Değerli milletvekilleri, ülkeyi
bu noktaya getiren 57 nci cumhuriyet hükümetinin, hâlâ, burada, benim başka
alternatifim yok diyerek durabilmesinin haklı bir sebebi, dayanağı var mıdır?
Hiçbir demokratik ülkede, bu kadar yıkıma neden olan, başarısız ve beceriksiz
bir hükümet başta kalamaz. İktidar, yanlışlarının ve beceriksizliklerinin siyasî
sorumluluğundan kaçamaz. Aslında, 21 Şubat günü, bir sene önce, krizin başında
istifa etmeliydi. Ancak, büyük bir pişkinlikle bugüne kadar geldi. Millet
Meclisinin, millet iradesini temsil ettiği esas ise, bugün, bu başarısız
hükümet burada görevden alınmalıdır. Aksi takdirde, millet, sandıkta, bu
hükümeti hâlâ destekleyenleri azledecektir; bu, böyle biline. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (SP, DYP ve AK Parti
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Demircan. Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına, Sıvas
Milletvekili Abdüllatif Şener; buyurunuz. (AK Parti sıralarından alkışlar) Süreniz 20 dakika. AK PARTİ GRUBU ADINA ABDÜLLATİF ŞENER (Sıvas) - Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; AK Parti Grubu adına hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Milletimizin, şu 57 nci Ecevit Hükümetinden kurtulmasını temenni
ve niyaz ediyorum. Bunu, ülkemiz adına istiyorum, bunu, milletimiz adına
temenni ediyorum. Burada, bir görüşmeyle baş başayız. Neyi konuşuyoruz;
hükümeti konuşuyoruz, ekonomiyi konuşuyoruz ve buna bağlı verilen bir gensoru
önergesini görüşüyoruz. Ne deniliyor bu gensoru önergesinin gerekçesinde;
ekonomi kötüye gidiyor, 57 nci Ecevit Hükümeti ülkeyi tahrip etmiştir, ülkeyi
perişan etmiştir ve bu gidiş, toplumsal huzursuzluğu artırmaktadır deniliyor. Aslında, burada anlaşılmayan önemli bir nokta var. Bu
konuları, üç yıldır, yüzlerce defa bu kürsüden konuştuk, tartıştık. Ancak,
tekrar, yeniden gündemimizdedir ve yeniden tartışıyoruz. Burada temel soru şu:
Bu hükümetin, yani, DSP, MHP, ANAP iktidarının oluşturduğu 57 nci Ecevit
Hükümetinin, bu ülkenin ekonomik potansiyelini tahrip ettiğini, vatandaşımızı
inim inim inlettiğini kabul etmeyen, bilmeyen, duymayan hiç kimse var mı,
aksini iddia eden kimse var mı; yok. Ben, öyle zannediyorum ki, ekonominin iyi
yönetildiğini söyleyen veya buna inanan tek bir milletvekili bile, şu Genel
Kurulumuzda mevcut değildir. Böyle bir noktada, mademki, aynı fikre sahibiz, aynı
düşünceye sahibiz, aynı inancı birlikte paylaşıyoruz, bu noktada önemli sorun
şu: Mademki, bu hükümet ekonomiyi iyi yönetmiyor, peki, bu gensoruya evet oyu
vermeyi düşünen iktidar milletvekili var mı? HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Yok... ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Ses çıkmadığına göre,
anlaşılan odur ki, iktidar milletvekilleri, bu gensoruya evet oyu vermeyi
düşünmüyor. MEHMET ARSLAN (Ankara) - Sen mi karar veriyorsun?!. ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - İşte, bugün Türkiye'nin
içinde bulunduğu temel sorun budur. Kendi kendinize hükümeti hesaba çektiğinizde,
bu hükümetin başarısız olduğunu kabul ediyorsunuz... İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Hayır... ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Milleti ezdiğini,
bitirdiğini kabul ediyorsunuz... İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Hayır... ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Ekonomiyi tahrip ettiğini
kabul ediyorsunuz... İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Hayır... ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Türk ekonomisinin
uluslararası rekabet gücünü bitirdiğini kabul ediyorsunuz ve bu yolda verilen
bir gensoruya evet oyu verebileceğinizi kendinize dahi söyleyemiyorsunuz. Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım;
Türkiye'nin temel sorunu budur. Bir sayın milletvekilimizin, kendi duygularına,
inançlarına ve kanaatlerine yabancılaştığı bir ortamda, Türkiye'deki mevcut
sorunların hiçbiri çözülmez. Bu ülkedeki mevcut sorunların çözülebilmesi için
"evet, ben ben olacağım, inancım, kanaatim ve kararlılığımla, bu gensoruya
evet oyu vereceğim" diyebilmek lazımdır. Bu yapılamadığı takdirde, ülkenin
hiçbir sorunu çözülemez değerli arkadaşlarım. Nitekim, mevcut DSP, MHP, ANAP'tan
oluşan bu 57 nci Ecevit Hükümetinin hiçbir sorunu çözememesinin altındaki temel
neden de, Meclis baskısını ve denetimini üzerinde hiçbir zaman hissetmemiş
oluşudur. Ülkenin kötüye gidişinden, bu hükümet, bu Bakanlar Kurulu kadar,
hatta daha fazla, bu hükümete ve Bakanlar Kuruluna destek veren siz değerli,
sayın milletvekillerimin kabahati vardır. Bu sorumluluğu birlikte paylaşmak,
Anayasadaki milletvekili tanımına da uygun düşmez; ama, aslına bakarsanız
burada bir başka sorun var; Anayasaya, İçtüzüğe bakıyoruz, gensoru önergeleri
Bakanlar Kurulu üyelerine veya hükümete verilir deniliyor; ama, şu üç yıldır
mevcut iktidarın yaptıklarını gördükten sonra böyle bir gensorunun muhatabı
mevcut hükümet mi olmalı, yoksa IMF mi olmalı diye tereddüt ediyorum doğrusu.
(AK Parti sıralarından alkışlar) Hele karşımızda öyle bir hükümet var ki, sadece
ekonomiyle ilgili değil, her konuda havaleci. Dışpolitikayı Washington'a havale
etmiş, başta demokratikleşme olmak üzere içpolitikayla ilgili önemli konuları
Avrupa Birliğine havale etmiş, ekonomik politikayı da IMF'ye havale etmiş;
yani, tam anlamıyla havaleci bir hükümet; ama, bu hükümetin havaleciliğinden,
vatandaş havale geçiriyor, vatandaş felç olmuş, ekonomik kriz dediğiniz zaten
bu. Siz bir şey üretemez misiniz, ülkemizin ihtiyaçları budur diyemez misiniz,
vatandaşımızın talepleri budur diyemez misiniz?! Niye bu hükümetin gündeminde
vatandaşın talebi yoktur, niye vatandaşlarımızın arzuları yoktur, niçin
vatandaşımızı her gün ezmek, her gün canından bezdirmek bu hükümetin temel
politikası olmuştur. Evet, bunda sayın iktidar milletvekillerinin kabahati
var, kusuru var, Meclis denetim mekanizmasını işletmedikleri için kabahati var.
Ama, bu "havaleci hükümet" tabiri bazı arkadaşlarımın hoşuna
gitmediyse, işe başka bir boyuttan bakabiliriz. Mevcut hükümet sürekli fason çalışıyor. Hani bazı
işletmeler vardır, siparişi alır, siparişe göre iş yapar. IMF'den gelen
siparişlere yetişebilmek için gece gündüz mesai harcıyor, sayın
milletvekillerimizi de bu mesaiye ortak ediyor. Değerli arkadaşlarım, yani, verilen siparişler peşinde
koşmak için böylesine gece gündüz gayret, çaba harcayarak, vatandaşı ezerek
iktidar olmaz, böyle iktidar olunmaz. Sandıktan çıkan iktidar, hesabı yine
sandığa vereceğini bilir, vatandaşa hesap vereceğini bilir; ama, mevcut
iktidarın düşüncesinde, ufkunda, vatandaşa hesap verme diye bir kavram, bir
mefhum, ne hikmetse gelişmemiş; ama, tüm bu olup bitenlerden sonra şunu da
diyebiliriz: Ne yapalım, hükümetin, Sayın Bakanlar Kurulu üyelerinin bu konularla
ilgili bir bilgisi yok, hükümetin hiçbir şey anlayamadığını söyleyebiliriz
diyebilirsiniz. Dikkat edin, bu söz
bana ait değildir; bu söz, mevcut hükümette bakanlık yapmış bir eski sayın
bakana aittir. Birkaç gün önce eşit işe eşit ücret kararnamesini eleştiren
sayın bakan "bu düzenlemenin bürokrasi tarafından dizayn edilmiş
olduğundan kuşku duymuyorum" dediler ve arkasından da ilave ettiler:
"Siyasetçilerin, yani -bu kararnameyi Bakanlar Kurulu üyeleri imzaladığına
göre- sayın bakanların, Sayın Başbakanın, Başbakan Yardımcısı Sayın Devlet
Bahçeli'nin, Başbakan Yardımcısı Sayın Mesut Yılmaz'ın bu düzenlemeden hiçbir
şey anlamadan yürürlüğe geçirdiklerinden de hiç kuşku duymuyorum" dedi.
(AK Parti sıralarından alkışlar) Yani, ne demek istedi; Sayın Bakanlar Kurulu
üyeleri, imzaladıkları belgede ne var ne yok, anlayamadan, bilmeden imzaladılar
dediler. Değerli arkadaşlarım, bir değil, beş değil, bütün
Bakanlar Kurulu üyeleri, bir kararnameyi anlamadan imzalıyorsa, o Bakanlar
Kurulunun bir tek gün değil, bir tek saniye yerinde oturmaması lazım; ama,
oturuyor. Düzeltme gereğini de hissetmedi; ama, oturuyor! O halde, kendileri
oturmaya devam ediyorlarsa, görev, siz değerli milletvekillerine düşer ve bir
an önce görevden uzaklaştırılması gerektiği kanaatimi tekrar ifade ediyorum. Evet, konumuz ekonomi... DSP, MHP, ANAP'ın desteklediği
57 nci Ecevit Hükümeti iki IMF programı açıklamıştır. İlk kurulduğu aylarda
birinci IMF programını açıkladılar ve uygulamaya soktular; adına da
"İstikrar Programı" dediler; ama, ülkede var olan istikrarı tahrip
ettiler, yok ettiler. Bir yıl önce de, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programını
açıkladılar; ama, bu bir yıllık süre zarfında, maalesef, ekonomiyi güçlendirme
yerine, ekonomiyi, mevcut iktidar çökertmiştir, Türk ekonomisinin rekabet
gücünü yok etmiştir, halkımızı ezmiş ve bitirmiştir. Bu, yalnızca
bilgisizlikten kaynaklanamaz. Sayın eski Bakana bu noktada tam katılmadığımı
söyleyebilirim. Bu, yalnızca bilgisizlikten kaynaklanmaz. Bu, aynı zamanda,
ufuksuzluktan, hedefsizlikten ve vizyonsuzluktan kaynaklanır. "Mevcut hükümetin ekonomi politikası nedir, ne
anlama geliyor" diye DSP, MHP ve ANAP sıralarına sorsam, herhalde alacağım
hiçbir cevap yoktur. Vereceğiniz cevap olmazsa, elbette ki bu ülkede güzel
şeyler olmaz ve sonunda, hükümet de IMF'ye teslim olur. Bu teslimiyet sonucudur
ki, Türkiye bugünkü noktaya gelmiştir. Değerli arkadaşlarım, hükümetin bu teslimiyeti sürekli
olarak hatırıma bazı ekonomistler tarafından savunulan merkez çevre teorilerini
getirmektedir. Vaktiyle çok popüler olan bu teoriye göre, dünya ekonomik
sistemi içerisinde yer alan ülkeler, merkez gelişmiş ülkeler ve gelişmemiş
çevre ülkeler diye ikiye ayrılmaktadır. Bu iki ülke grubu arasındaki ilişkiler
ise, eşitler arasındaki kurallara göre sürdürülmüyor, eşitsizler arasındaki
kurallar hâkim ve iki nokta önemli; birincisi, kaynak transferi, yani, çevre
ülkelerden, azgelişmiş ülkelerden, gelişmiş ülkelere sürekli kaynak transfer
edilmektedir. Gelişmiş ülkelerse, hem kendi kaynaklarını hem de transfer
ettikleri kaynakları kullanmaktadırlar. Tüm bu olup bitenlere baktığımızda, mevcut iktidarın bu
mekanizmayı çok güzel bir şekilde işlettiğini söyleyebiliriz. Bakın, hükümetin
icraatları sonucunda Türkiye'de olup bitenlere: Türk Lirasından dövize kaçış
yaşanmıştır. Bankalardaki hesaplara baktığınızda, mevduat içerisindeki Türk
parası oranının gittikçe düştüğünü göreceksiniz. Diğer taraftan, Türkiye'den
yurtdışına korkunç bir sermaye kaçışı var. Resmî rakamlara göre 20 milyar dolar
Türkiye'den dışarı kaçmıştır; hatta, bazı rakamlara göre bu, 40-50 milyar
dolardır. Bunun dışında, faizlerini ödeme kabiliyetini haiz
alanlara, harcama mantığı düşüncesi olmaksızın, yapılan korkunç borçlanmalar ve
bu borçlanmaların getirdiği korkunç faiz ödemeleri, devletin sırtındaki en
önemli yüktür ve en önemli kaynak transferlerinden biridir. Bir taraftan dış
borçlar, bir taraftan dışkaynaklı içborçlara ödenen faizlerin miktarı,
neredeyse, millî hâsılaya ulaşacak düzeye gelmiştir üç yıl içerisinde. 1999'da
11 katrilyon, 2000'de 21 katrilyon, 2001'de 41 katrilyon Türk Lirası faiz
ödeyen, mevcut iktidardır. Aşağı yukarı 100 milyar dolara ulaşan bir miktardır;
ama, ülkeden dışarıya çıkan kaynaklar, yalnızca bunlardan ibaret değildir. En önemlisi hızlanan beyin göçüdür. Bu ülkeye hizmet
etmek isteyen, elinin emeğini, bilgi birikimini, bu ülkede güzel şeyler olması
için harcamaya hazır insanlarımız, vatandaşlarımız, gençlerimiz, umutlarını
yurt dışında aramaktadır. Üniversitede okuyan öğrencilerin yüzde 30'u,
diplomayı aldıktan sonra Türkiye'de iş arama niyetinde olmadıklarını, dışarıya
gitme niyetinde olduklarını söylemektedirler. Bu ülkeyi, kaynakların kaçtığı,
ülkenin en verimli değerlerinin dünyanın başka ülkelerinde kendilerine melce
aradığı bir ülke haline getiren, 57 nci Ecevit Hükümetidir ve ülkemizin
yaşadığı bütün sorunların temelinde de
bu hükümetin yanlış iktidar anlayışı vardır. İkinci nokta ise, çevre-merkez teorileri çerçevesinde
yapılanmadır. Yapılanma nedir; yaşadığımız olaylar, Türkiye'deki ekonomik
yapılanmanın, Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre değil, merkez gelişmiş ülkelerin
ihtiyaçlarına göre dizayn edilmesidir. Bu hükümet de bunu yapmaktadır; IMF'den
sipariş yoluyla aldığı programları uygulamak suretiyle, ülke ekonomisini,
Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre değil, Türkiye'nin dışındaki gelişmiş ülkelerin
ihtiyaçlarına göre yapılandırmaktadır. Hükümetin "yeniden yapılanma"
dediği, aslında bundan ibarettir. Tütün üreticisini bitirmişlerdir. Kim; mevcut
hükümet. Fındık üreticisini, çay üreticisini, pancar üreticisini, hayvancılığı
bu hükümet bitirmiştir, yok etmiştir, adına "yapılanma" demiştir,
"yeni bir dönem" demiştir; ama, bunu, Türkiye'nin ihtiyaçlarını
karşılamak için değil, gelişmiş ülke ekonomilerinin ihtiyaçlarına göre Türk
tarımına şekil vermek için yapmıştır. Diğer taraftan, mevcut hükümet, Türk ekonomisinin
rekabet gücünü kırmıştır. 2 000 000 insan, bu ülkede, işi varken, bu hükümetin
yanlış politikaları yüzünden işsiz kalmıştır. 25 000 000 insanımız, bu ülkede,
açlık sınırında yaşamaktadır. Açlık sınırı 360 000 000 lira olmuştur, asgarî
ücret 163 000 000 liradır. Dün, Emekli İşçiler Derneği mensupları geldiler ve
feryat ettiler. Açlık sınırı 360 000 000 lira olan ülkede, bir işçi emeklisi 212 000 000 lira maaş alıyor,
dul ve yetimlerin aldıkları maaş ise 150 000 000 lira ile 70 000 000 -
80 000 000 lira civarındadır. Yıllık enflasyonun yüzde 92 olduğu bir ortamda, maaş
artışı yüzde 68'de kalırsa, elbette, işçi emeklisi de feryat eder, işçi de
feryat eder, memur da feryat eder, memur emeklileri de feryat eder. Türkiye'yi
bir feryatlar ülkesi haline çevirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur Meclisteki
desteği devam ediyor olsa bile. Değerli milletvekilleri, Türkiye, genç bir nüfusa sahip ülkedir; ama, 400 000 kahvehanenin, 15 000 meyhanenin
bulunduğu bir ülkede sadece birkaç yüz civarında kütüphane vardır; gelir
dağılımı yönünden dünyanın en bozuk 4 ülkesinden biridir. En fazla gelire sahip
yüzde 1'lik nüfus, en düşük yüzde 1'lik nüfusun 236 katı gelir elde etmektedir
bu ülkede. Böylesine yoksulluğun, yorgunluğun hâkim olduğu bir ülkede gelir
dağılımındaki bu uçurumun, halkımızı nasıl perişan ettiği, ezdiği ve yok ettiği
de ortadadır. Çocuk nüfusunun yüzde 21'i eğitim imkânlarından
mahrumdur. Çocuklarımızın yüzde 32'si çalışmak zorunda kalmaktadır hayatını
devam ettirebilmek için. İntiharlar, her ilde, doğudan batıya kadar Türkiye'nin
her tarafında en az 2 kat, 3 kat artmıştır son iki yıl içerisinde ve uyuşturucu
kullanımı korkunç boyutlara ulaşmıştır. Bir grup esnafımızın, grubu bulunan bütün partilerimize
gönderdiği feryat dolu mektup elimdedir. Böylesine bir ortamda, bu hükümetin
izlemiş olduğu politikalarla, Türkiye'yi nereye götürdüğünü sormak, bir
vatandaşlık görevidir. Her milletvekilimizin de her vatandaşımızın da, bu
ülkede söz söyleme hakkı vardır, kararlarına iştirak etme hakkı vardır ve
yanlış kararlara da hayır deme hakkı vardır. BAŞKAN - Sayın Şener, son 1 dakikanız... ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Esnaf ve sanatkârlarımız
zor durumdadır, KOBİ'lerimiz zor durumdadır, SSK ve Bağ-Kur primlerinin, haksız
vergilerin altında perişandır. İşte, nisan ayında SSK primlerine yapılacak
zamlar, bu hükümetin yapacağı zam, uluslararası rekabette işadamlarımızın,
girişimcilerimizin ne duruma düşeceğini açıkça göstermektedir. Fabrikalar kapanıyor ve bu hükümet, kapanan özel sektör
fabrikaları yanında, maalesef, özelleştirmeyi de işsizleştirmeye çevirmiştir.
Başta, SİDAŞ olmak üzere, Sümer Holdinge ait fabrikaların kapısını kapatmıştır
ve işçilerini sokağa terk etmiştir. Böylesine bir iktidar anlayışı olamaz
değerli arkadaşlarım. İç talebi yok ettiniz, şimdi, dış talep de daralmıştır.
Ocak ve şubat ayları itibariyle, maalesef, Türkiye'de, ihracatta, geçen yılın
aynı aylarına göre azalma yaşanmaktadır. Bu hükümet, tarımı da yok etmiştir, bitirmiştir. Buğday
üreticisini bu hükümet bitirmiştir; pancar üreticisini bitirmiştir; tütün, çay,
fındık üreticisini bitirmiştir; hayvancılığı yok etmiştir. Türkiye, bu hükümet
döneminde, ilk defa, gıda maddeleri ithalatı, ihracatını geçen bir ülke haline
gelmiştir. 55 ürünün üretim miktarı azalmıştır. Çiftçiyi, bir taraftan, tarım
girdilerine yaptıkları zamlarla tüketmişlerdir, diğer taraftan da, ürün
bedelleriyle ilgili uyguladıkları politikalarla bitirmişlerdir. Kredi
faizlerinin peşine yetişemez durumdadır bugün çiftçi. Bu gidişle, çiftçi
hapishaneleri kurmak zorunda kalacaksınız. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Uyarmıştım; son 1 dakika demiştim... Lütfen
sonuçlandırınız. ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Özet itibariyle şunu
söylüyorum değerli arkadaşlarım: Değil Türkiye'de, dünyada 23 banka batıran
-19'u fona devredilmiş olmakla birlikte- tek iktidar DSP- MHP ve ANAP'ın
oluşturduğu bu 57 nci Ecevit Hükümetidir; Türkiye'de de bunun örneği yoktur,
dünyada da örneği yoktur. Elindeki 4 bankadan 1'ini batıran tek iktidar budur.
(AK Parti sıralarından alkışlar) Gece gündüz finans sektörüyle ilgilenen,
ilgilendiğini ima etmeye, göstermeye çalışan hükümetin, ilgilendiği alanda da
dünya rekoru kıracak derecede bir başarısızlığı sergilemiş olması, ekonomik
olarak hiçbir şey yapamadığının, her şeyi yanlış yaptığının göstergesidir. Bir
an önce çekip gidin ve millet rahat nefes alsın. Hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler. Doğru Yol Partisi Grubu adına Sayın Ali Rıza
Gönül;buyurun. Süreniz 20 dakikadır. DYP GRUBU ADINA ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan,
Yüce Meclisin değerli milletvekilleri; bizleri televizyonlarının başında
dikkatle, ama, mutsuz ve hüzünle izleyen sevgili vatandaşlarımızı, şahsım ve
Doğru Yol Partisi Grubu adına, en derin saygılarımla, sevgilerimle
selamlıyorum. Umutsuz dedim; çünkü, Türkiye'nin bugün geldiği nokta
itibariyle, artık, insanlarımız gülmeyi, sevinci unutmuş, geleceğe olan
umutlarını yitirmenin hüznü içindedirler. Değerli milletvekilleri, Türkiye zor günler yaşıyor.
Halk çaresiz, perişan ve yorgun. Bitmek bilmeyen krizler, sefalet içinde 65
milyonluk koskoca bir Türkiye tablosu yaratmıştır. Yolsuzluğun, yoksulluğun,
rüşvetin kol gezdiği, bazı bakanların suiistimal ve görevi kötüye kullandığı
iddiasıyla görevlerinden alındığı, ülke kaynaklarının çarçur edildiği sorunlar
tablosu, dilerdik ki Türkiye'nin fotoğrafı olmamalıydı. Durum vahimdir, manzara vahimdir, gelecek ise daha
büyük vahamet arz etmektedir. Ya bütün bunlara rağmen hükümet ne yapıyor; o,
sadece, halkın feryatlarına kulağını tıkamış, beceriksizliğini ve sorumluluğunu
başkalarının sırtına sarmanın telaş ve gayretine düşmüş. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomik çöküşün
üzerinden tam bir yıl bir ay geçti. Son krizle, Türkiye'nin geleceği, dış
finans çevrelerine ve güçlerine ipotek edildi. Hatırlayınız, faizlerin gecelik yüzde 7 000'lere
çıktığı, borsanın battığı, banka ve finans kurumlarının çöktüğü, kısacası,
ekonominin duvara tosladığı günün
üzerinden koca bir 13 ay geçti; ama, ortada iyileşen hiçbir şey yok. Bazı
yaşananlar unutuldu, hatta, sanal gündemlerle unutturulmak istendi; ama, ne
kadar gayret edilse de, bir yağmanın, bir soygunun öyküsü, bütün canlılığıyla
hafızalarda yaşamaktadır. Nedir o; Sayın Ecevit'in "ben de
bilmiyorum"dediği, Sayın Bahçeli'nin ve Sayın Yılmaz'ın tam bir
suskunlukla geçiştirmek istediği bir olay; ama, akıllardan silinmeyen, o
Hazinenin yağmalandığı 19-20-21 Şubat 2001 günleri!.. O gün, 681 000 lira olan
sabit kur üzerinden bu milletin 5 milyar dolarının peşkeş çekildiği gündür. O
gün, ekonomiyi yönetenler, sorumsuzluğun en açık örneğini veren hükümet,
Hazinedeki 5 milyar doları birilerinin cebine koydu. Talan edilen, ettirilen bu
para kimindi; elbette milletimizindi. Şimdi, milletin kürsüsünden milletimiz adına soruyorum:
Bir gün sonra dalgalı kura geçip, doların 1 000 000'un üzerine çıkacağını ve
böylece bir gecede birilerine yüzde 100 para kazandıracağınızı bilmiyor
muydunuz?!. Elbette biliyordunuz; çünkü, bilmezlik gibi bir cehaletiniz
olamazdı. Soruyorum : Kayırdığınız, kolladığınız kimdi? Kimdi bu imtiyazlılar? 59 tane banka, 5 özel
finans kurumu, 22 yetkili kurum, toplam 86 kurum yapıyor. Sakın içlerinde yârlar,
yarenler, yakınlar olmasın?!. Bu sorumluluk, bu tarihî vebal, açıkça söylüyorum
ki, omuzlarınızdadır. Biliniz ki, er
geç bunun hesabını milletimiz için sizden soracağız, iki elimiz yakanızdadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Doğru Yol
Partisi olarak biz, beş yıldan bu yana ülke yönetiminde yokuz; ama, bu
hükümetin iki ortağı, beş yıldan beri iktidardadır; üçüncü ortağı da, üç yıldan
beri iktidardadır. Hatırlanırsa, tıkır tıkır işleyen bir ekonomi, 28 milyar
dolar döviz birikimi, her yıl yüzde 16 artan bir ihracat potansiyeli, işsizliği
makul seviyelere inmiş bir Türkiye, kapasite kullanım oranı yüzde 80'lerin
üzerinde olan bir sanayi; tarımıyla, esnaf ve sanatkârlarıyla, KOBİ'leriyle
üreten ve satan bir reel sektör; her yıl yüzde 8 büyüyen bir ekonomi, 31-32
milyar dolara varan bir ihracat potansiyeli bu iktidara teslim edildi.
Kısacası, Doğru Yol Partisi, 30 Haziran 1997 tarihinde, ülkeyi size böyle
teslim etti. Peki, bugün gelinen, getirdiğiniz nokta nedir; tek cümleyle,
felaket ve fecaattir. Size bırakılanları mirasyedi gibi harcadınız. Biliyoruz, halkın içine çıkamıyorsunuz; bari biz
anlatalım da siz de öğrenmiş olun. Köylü umudu kesmiş, traktörler hacizli, icra
memuru kapıda, garip dönmüş tekrar karasabana; emekli feryat içinde "ölüm
kurtulmaktır" diyor, zaten kuyruklarda ölüyor; esnaf kepenkleri indirmiş,
veresiye defterlerini yakmış, son günlerde de çıldırmaya başlamış, takside
bağlanan vergi ve Bağ-Kur primi borçlarını ödeyemiyor. Ya memur ne durumda;
borç içinde, borç!.. Bir kararname çıkardınız; üst düzey kamu görevlilerine
verdiniz, iyi; memur ve emekliyi niye dışta bıraktınız; onlar bu ülkede
yaşamıyor mu?! (DYP sıralarından alkışlar) Onların bir sabah kahvaltısına, bir
öğle yemeğine, insanca yaşamaya hakları yok mu?! KOBİ'ler batmış, işadamları
panikte, yatırım yapılmıyor; dar ve sabit gelirliler, fakir fukara açlık içinde
kıvranıyor. Bununla da kalmıyor; ekonomi her yıl yüzde 9 küçülmüş; 3 200 dolar
olan kişi başına milî gelir 2 100 dolar seviyesine inmiş; bankalar batmış,
batırılmış, hortumlanmış, soyulmuş; maliyeti 50 milyar dolar, bu zavallı milletin
sırtına kalmış; son bir yılda 2 000 000 kişi işini kaybetmiş;14 000 000-15 000
000 işsizler ordusu doğmuş; işsiz gençler, çaresiz anneler babalar, yüzde
90'ları aşmış bir enflasyon ve bunun yarattığı ekonomik ve sosyal tahribat;
iflas etmiş bir ekonomi. Bu kadarla kalsa iyi; ama, bir felaket daha var ki,
ülkenin geleceği açısından daha büyük bir tehlike. "Malî milat"
dediniz, yerli yabancı ne kadar sermaye varsa kaçırdınız; arkasına fabrikalar
takıldı, komşu ülkelere gidiyor; daha kötüsü gençler sırada, insanlarımız
sırada, ülkeden kaçan kaçana. Dedim ya, bu listeye daha neler eklenmez, say,
say da bitmez. Dünyanın en fakirleşen ülkesi; dünyanın IMF'ye en çok borçlu
ülkesi; yine, dünyanın KDV oranları en dengesiz ve yüksek ülkesi; Bağ-Kur ve
sigorta primlerinin, vergi dilimlerinin en yüksek olduğu ülkesi; yolsuzluğun en
büyük olduğu üç ülkeden birisi; hırsızlık, kapkaççılık, gasp, soygun ve diğer
adi suçların en hızlı arttığı ülke; zam ve vergilerin her gün yağmur gibi
yağdığı bir ülke; sosyal barışın hızla bozulduğu bir ülke. Ne yazık ki, bu
ülkenin adı Türkiye ve bizim ülkemiz. Uyumlu çalışıyormuşsunuz(!) Uyumlu çalışmanızla gelinen
nokta bu. Düşünüyorum da, ya uyumsuz çalışsaydınız ne olurdu bu ülkenin hali?!
Sizi kutluyorum Sayın Ecevit, sizi kutluyorum Sayın Bahçeli, sizi de kutluyorum
Sayın Yılmaz! Gerçekten, bunu nasıl başardınız, ülkeyi bu hale nasıl
getirdiniz?! (DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) 18 Nisan seçimlerinde halkımıza siz bunları vaat
etmediniz. Bunların dışında, parlak günler, gelecek vaat ettiniz; alın terinin,
emeğin, ürünün değerleneceğini söylediniz. Bakınız, bunların yerine,
söylediklerinizi, belgeleriyle size söyleyeyim, size anlatayım. DSP Seçim
Bildirgesinin ilk sayfasında "tuttuğu her işi başaran parti" olarak
kendinizi tanımlıyorsunuz. Tebrik ederim, gerçekten başarılı olmuşsunuz; ülkeyi
bu hale getirmekle, başardığınızı, başarılı olduğunuzu kanıtladınız! (DYP
sıralarından alkışlar) Devam ediyorum "...iktidarı, kalkınmayı köylüden
başlatacaktır ve dengeli kalkınmayı güvence altına alacaktır" diyorsunuz.
Nasıl köylüden başlattığınız ortada; köylü kalmamış ki, çiftçi kalmamış ki,
pamukçu kalmamış, tütüncü kalmamış, şekerpancarı üreticisi kalmamış, kısacası,
tarımdan doyan insan kalmamış. Devam ediyorsunuz "orman köylüsü ormanla
barıştırılacak" diye. Sayın Ecevit, orman köylüsü ormanla barışık; ama,
devletle kavgalı, saç saça baş başa kavga ediyor. Orman köylüsünün hangi
sorununu çözdünüz?! Hayvancılığı yeniden canlandıracakmışsınız, siz, böyle
diyorsunuz; ama, günümüzde, yem
fiyatlarından, süt fiyatlarından, et fiyatlarından hiç haberiniz var mı?! İktidarın ikinci ortağına gelince, Milliyetçi Hareket
Partisi de, seçim bildirgesinde o kadar iddialı sözler söylemiş ki, burada
hepsini tek tek okumak mümkün değil. Bu seçim bildirgesinde aynen deniliyor ki:
"Millî politikalar oluşturan ve uygulayabilen bir devlet hedefimizdir.
İstikrarı ve adil geliri sağlayan, sosyal dengeleri gözeten, rasyonel sorumlu
bir devlet hedefimizdir." Devam ediyor "böylece, yolsuzluk
iddialarının karalama ve aklama şeklinde siyasî pazarlıklara konu edilmesi
önlenecektir" diyor Sayın Bahçeli; ama, şu Mecliste görüşülen soruşturma
önergelerinde ne dediğiniz, ama ne yaptığınız hâlâ hafızalardan silinmiş değil. Hele, iktidarın üçüncü ortağına gelince: O kadar
iddialı sözler var ki, Sayın Yılmaz, gayet açık, gayet net şunu söylüyor:
"Ben, bir sözleşme ortaya koydum, imzaladım..." Buradan,
vatandaşlarımız da görsün, sizler de görün. Bakın, Sayın Yılmaz, burada
"iki yılda enflasyon yüzde 5'e inecektir" diyor. LEVENT MISTIKOĞLU (Hatay) - Tek başımıza iktidar
olursak... ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Sayın Yılmaz, siz, beş
yıldan beri bu ülkenin yönetimindesiniz. "Beş yılda 3 500 000 işsize yeni
iş imkânı ve tüm çalışanlara işsizlik sigortası..." diyorsunuz: Sayın
Yılmaz, siz beş yıldan beri yönetimdesiniz! "Köylü, gerçekten toprağın
efendisi olacak" diyorsunuz; bu köylü toprağın efendisi olmaktan çıktı,
yakında ırgat oluyor haberiniz var mı?! (DYP sıralarından alkışlar) Devam ediyor Sayın Yılmaz "Türkiye Sözleşmesini
evinizde iyi bir yerde saklayın, her yıl çıkarıp, yapacağız dediklerimizi
kontrol edin, yapmamışsak, yapamamışsak bizden hesap sorun; hesap sormaya da
hakkınız var" diyor. Sayın Yılmaz, bu vaatleriniz hafızalardan silinmiş
olabilir; ama, size oy vermekle bu sözleşmeyi imzalamış olanlar, sizin
istediğiniz gibi, evlerinin en mutena köşelerinde bu sözleşmeyi saklıyorlar!
Elbette, bir gün gelip, bu vaatlerinizi yerine getirip getirmediğinizi, sizin
isteğiniz doğrultusunda, size hesap soracaklardır, bu millet soracaktır. (DYP
sıralarından alkışlar) Değerli milletvekilleri, şu anda görüşülen bu
gensorunun en can alıcı noktası, bu vaatlerin yerine getirilip getirilmediği
konusunu, elbette, bir gün, vatandaşımızın sandıkta soracak olmasıdır. Sayın Yılmaz'a, tabiî ki haklı olarak, "bu
sözlerinizin hangisini tuttunuz diye soracağım. Devletin savcılarına baskı ve
tehditleriniz, yolsuzluk ve rüşveti araştırmakla yükümlü devletin meşru
güçlerine karşı "elinizi bu soruşturmadan çekiniz" diye basına
yansıyan o telaşlı sözleriniz hâlâ unutulmadı. Diyorsunuz ki: "Ben
bunların hepsini yapamadım." Neden?.. "Tek başıma iktidar olamadığım
için" diyorsunuz. Bu bir mazeret değildir değerli milletvekilleri; iktidar
olan, üzerine düşen görevi yapacaktır, yapmakla da sorumludur. Borç alan buyruk alırmış... "15 günde 15
kanun" deyip, Meclisi durmadan çalıştırdınız; bir imalathane gibi; ama,
siz, o çıkardığınız kanunları tekrar getirdiniz, tekrar getirdiniz; ama,
öncelikle ya Cumhurbaşkanından ya da Anayasa Mahkemesinden geri döndü. Siz,
tıpkı ekonomiyi bilmediğiniz gibi, kanun yapmasını da bilmiyorsunuz. Gördüğümüz o ki, ne esnafa ne emekliye ne çiftçiye ne
reel sektöre para aktarmadınız; ama, paraları tahsilatla görevli olanlar tekrar
aldı götürdü. Sayın Ecevit "alınan borçlar uçtu gitti" demişti. Değerli milletvekilleri, böylesine gayriciddî bir beyan
olabilir mi?! Borç alan hükümetin Başbakanı, paraların nereye gittiğini
bilmeyecek de sokaktaki vatandaş mı bilecek?! Uçtu gitti denilen milyar
dolarların bir faizi bir de vadesi var; ödenecek. Onun için ki, gaza, beze,
şekere, mazota, ilaca, yeme, gübreye, iğneden ipliğe, her gün zam yaparak, bu
fakir halka ödetiyorsunuz. Siz, bunca borcu ödeyen bu insanlara bir simit
parası, bir çay parası mı verdiniz?! Kamu iç ve dışborç toplamını 240 milyar
dolara çıkardınız ve torunlarımızı dahi borçlu doğar hale getirdiniz. Değerli milletvekilleri, biz, bu ülkeyi, çiftçiyi,
esnafı, bu hükümete böyle teslim etmedik. Bu memuru, bu çalışanları, 57 nci
Ecevit Hükümetine, Doğru Yol Partisi olarak, biz, böyle teslim etmedik. (DYP
sıralarından alkışlar) Sayın Yılmaz'a teslim etmedik. Sayın Bahçeli'ye de
teslim etmedik. NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - 1991'de de çok iyi bir
şekilde devralmadık! ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Ama, herhalde, eminim ki,
bütün bunlardan sonra size sormak istiyorum: Siz, bir daha iktidara talip
misiniz? LEVENT MISTIKOĞLU (Hatay) - Evet... Tek başımıza... ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Herhalde talip değilsiniz
ki, bütün bunları yaptınız. Değerli milletvekilleri, halkın özü, sözü ve ta kendisi
olan Doğru Yol Partisi bozduklarınızı yine düzeltecek. (DYP sıralarından
alkışlar) Yalana, talana, vurguna, soyguna dur diyecek; bıraktığı yerden
hizmetlerine devam edecektir. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından gürültüler) Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamesinin
ekindeki bir sloganla sözlerimi bitirmek istiyorum. Gerçekten yürekten
katıldığım, paylaştığım bir söz. BAŞKAN - Sayın Gönül, son 2 dakikanız, rica edeyim... ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Tabiî ki, belki sizler unutmuş
olabilirsiniz. O söz de şudur: "Milleti unutanları millet unutmaz."
Çok doğru bir söz. (MHP sıralarından gürültüler) Siz, bugüne kadar, icraatınızla, yönetiminizle,
yönteminizle, acımasız icraatınızla, sorumsuz icraatınızla bu halkı unuttunuz;
elbette, bu halk, kendisini unutanları mutlaka unutmayacaktır, seçim sandığında
da bunun cevabını size verecektir. Yapacağınız en hayırlı hizmet, milletimizden özür
dileyerek o koltukları bırakıp gitmeniz olacaktır. YUSUF KIRKPINAR (İzmir) - Hayal, hayal!.. ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Sayın Ecevit, Sayın Bahçeli,
Sayın Yılmaz, bu millet sizden bunu bekliyor; çünkü, bu ülkenin en büyük
sorunu, en güncel sorunu, halka bu ıstırapları yaşatan, kötü yönetimin mimarı
ve Türk demokrasi tarihinde unutulmayacak yönetiminizle sizsiniz. Siz, ne kadar
çabuk bu koltukları bırakır, bu hükümeti bırakır giderseniz, Türk Milleti de o
kadar mutlu ve huzurlu olacaktır. Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Sayın Gönül, çok teşekkür ediyorum. Gruplar adına başka söz talebi olmadığı için, Bakanlar
Kurulu adına Orman Bakanı Sayın Nami Çağan konuşacaktır. Buyurun Sayın Bakan. (DSP sıralarından alkışlar) Süreniz 20 dakikadır. ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Saadet Partisi Grubu adına, grup başkanvekilleri
tarafından verilen gensoru önergesinin öngörüşmesi dolayısıyla, hükümetimiz
adına söz almış bulunuyorum; sizleri, şahsım ve hükümetimiz adına saygıyla
selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, Türk ekonomisi, 1980'li
yılların sonlarından bu yana, başta enflasyon olmak üzere, istihdam ve üretim
alanında birçok istikrar bozucu dengesizliklerle karşı karşıya kalmıştır. Kamu
açıkları, yıllarca uygulanan yanlış politikalarla sürekli artmıştır. Artan
açıkların finansmanının malî piyasalarda yarattığı baskı da, faiz oranlarını
artırmış, borçlanma maliyetini yükseltmiştir. Bu durum, tekrar kamu açıklarının
ve borç stokunun artmasına neden olmuştur. Borç - faiz sarmalı kırılamamıştır.
Enflasyon kronikleşmiş, reformlar alanında gerekli olan adımlar atılamamış,
artan faiz oranları yatırımların ve üretimin artmasını engellemiş ve ülkemiz,
istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme eğilimini yakalayamamıştır. Bütün bu sorunlar, ülke ekonomisinde, kaçınılmaz
olarak, orta vadeli bir ekonomik programın uygulanmasını zorunlu kılmıştır. Kamu açıklarının düşürülmesi ve kamunun yüksek borç
stokunun aşağı çekilmesi için, kamu gelirleri ile kamu giderleri arasındaki
açığın daraltılması zorunludur. Bu amaçla, 2001 yılı içerisinde Güçlü Ekonomiye
Geçiş Programı uygulamaya konulmuştur. Bu program çerçevesinde, kamu
gelirlerinin artırılması, kamu giderlerinin daha etkin biçimde kullanılabilmesi
ve malî sistemin yeniden yapılandırılarak güçlendirilmesi yönünde gerekli
düzenlemeler hızla yapılmaya ve kararlı bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır. 2001 yılında yaşanan krizin etkisiyle daralma sürecine
giren ekonominin, bu yıldan itibaren canlanma sürecine gireceği beklenmektedir.
Malî disiplinin sürdürülmesi, büyüme potansiyelini olumlu etkileyecek olan
reformların kararlılıkla devam
ettirilmesi ve uluslararası finansal kuruluşların desteği, kamu borçlarının
sürdürülmesiyle ilgili kuşkuların ciddî bir şekilde azaltılmasını ve
piyasalarda güvenin artmasını sağlamaktadır. Bu süreç, faizlerin düşmesinde ve döviz
piyasalarının istikrara kavuşmasında önemli rol oynamaktadır. 2001 yılında, dışsatımımız bir önceki yıla göre yüzde
12,3 oranında artmış, bu durum, dışticaret ve cari işlemler dengesini olumlu
etkilemiştir. 2002 yılında da dışsatım gelirlerindeki artışın devam ederek
büyümeye katkıda bulunması beklenmektedir. 2001 yılındaki daralmanın olumsuz etkilerini gidermek
ve reel sektörün geçiş sürecinde yaşadığı sorunları çözmek için önemli adımlar
atılmaktadır. Bu çerçevede, finansman güçlüğü çeken reel sektörün bu zorluğu
aşabilmesi için, bankacılık ve üretim kesimi bir araya getirilerek, kredi
mekanizmasının yeniden işler duruma getirilmesine yönelik adımlar atılmıştır.
Geçiş süreci yaşayan diğer ülkelerde de uygulanan bu adım, tahsilat güçlüğü
nedeniyle üretim kesimine krediyi kısan finans sektörü ile borç yükü
dolayısıyla üretim konusunda zorluk yaşayan reel sektör temsilcilerinin
işbirliği yapmasını, kredi ihtiyacının belirlenerek iki kesim için de uygun
olabilecek ödeme planlarının kararlaştırılmasını sağlayacaktır. Hükümetimizce
reel sektörün canlandırılmasına yönelik olarak yürütülen bu çalışmaların,
üretim kararlarını olumlu etkileyeceği düşünülmektedir. Böylece, sanayi kesimi
yatırımlarının özellikle stok artışına yönelik olanlarının artırılması mümkün
olabilecektir. Gerçekleştirilen reformlarla, ülkemizin istikrarlı bir
büyüme sürecine girmesinin sağlanması, devletin etkin olmayan üretim
alanlarından çekilerek özel sektörün gelişimine olanak sağlanması ve üretimin
daha etkin hale getirilerek istihdam alanlarının genişletilmesi
hedeflenmektedir. Uygulanan politikalar sonucunda pek çok sektör daha etkin
işleyen bir piyasa mekanizmasına kavuşacak ve kamu harcamalarındaki etkinlik
artırılacaktır. Böylece, devletin eğitim, sağlık, altyapı yatırımları gibi aslî
görev alanlarına daha fazla kaynak sağlaması ve ekonominin özel sektör
üretimine dayalı sağlam ve güçlü bir piyasa mekanizması oluşturulması mümkün
olacaktır. Bu konuda kararlı adımlar atmayı sürdüreceğiz. Malî sektörün yeniden yapılandırılması kapsamında
sürdürülmekte olan bankacılık sektörü reformuyla ilgili çalışmalara 2002
yılında da devam edilecektir. Bu çerçevede, reel sektörün desteklenmesine ve
gerek yerli gerek yabancı yatırımcının önünün açılmasına yönelik düzenlemeler
hız kazanacaktır. Bu amaçla, yatırımın önündeki idarî engellerin kaldırılmasına
yönelik bir eylem planı hazırlanarak Bakanlar Kuruluna sunulmuştur. Bu kapsamda
yeni bir yabancı sermaye yasası hazırlanmakta, yatırım teşviki alınması için
gerekli belge sayısını azaltan bir taslak sonuçlandırılmaya çalışılmaktadır.
Ayrıca, Türk Ticaret Yasası, Arazi Geliştirme Yasası, vergi yasaları ve yatırım
ortamını etkileyen diğer yasal düzenlemeler gözden geçirilmektedir. Hedefimiz,
sadece kamuda değil, özel kesimde de saydam bir sistemin ve iyi yönetimin tesis
edilmesidir. Uygulanmakta olan programın tek amacı, ekonomide
sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması, yatırımların ve istihdamın
artırılmasıdır. Ekonomik ve sosyal alanda yaşanan gelişmelerin sosyal kesimler
üzerindeki etkileri farklı boyutlarda ortaya çıkmaktadır. Hükümetimiz, alınan
önlemler sonucunda doğabilecek sıkıntıların en aza indirilmesi için gerekli
çalışmaları sürdürmektedir. Bu açıdan, yürütülmekte olan programın temel
unsurlarından biri bütün vatandaşların sosyal refahını korumaktır. Bu amaca
yönelik olarak başlatılan çalışmalar sosyal refahın artırılması yönünde önemli
kazanımlar sağlayacaktır. Alınan önlemler arasında, uluslararası kuruluşların
desteklediği bazı sosyal amaçlı projeler de yer almaktadır. 2001 yılında
çiftçimize doğrudan gelir desteği uygulaması başlatılmış olup, gerekli
ödenekler bütçeye konulmuştur. Dargelirli çiftçilerin bu sistemle desteklenmesi
temel hedeflerden biri olmuştur. Ayrıca, alternatif ürün projesiyle arz fazlası
olan ürünlerin üretilmesi yerine, arz açığı olan ürünlerin yetiştirilmesi
yoluna gidilmiştir. Ziraat Bankası, tarım kesimindeki işletmelerin ekonomik
krizden en az etkilenmelerini sağlamak amacıyla, borçlarını vadesinde ödemekte
güçlük çekebilecek üreticileri rahatlatmak için, kredi sistemini yeniden
düzenlemiştir. 2002 yılı bütçesine, hayvancılığın desteklenmesi için gerekli
ödenek konulmuş olup, alınan Bakanlar Kurulu kararlarıyla belirlenmiş alanlara
yatırım yapan vatandaşlarımıza, teşvik primi ve geri ödeme yapılmasını içeren
uygulamalar getirilmiştir. Uygulanan program çerçevesinde, memur ve emeklilerin
maaşlarının enflasyon karşısında erimesine izin verilmemiş ve bu amaçla,
enflasyon artış oranında gerekli ayarlamalar yapılarak memurlarımızın satın
alma gücü korunmuştur. 2001 yılında, işçi sendikalarıyla sağlanan uzlaşma
doğrultusunda imzalanan toplu iş sözleşmeleri de işçilerimizin alım güçlerinin
enflasyonla orantılı olarak artırılmasını içermektedir. Toplumun gelir düzeyi nispeten düşük kesimlerini
korumaya yönelik olarak sosyal alanda reel harcamalar artırılmıştır. Bu amaçla,
2002 yılı bütçesinde, eğitim, sağlık ve sosyal korumayı içeren harcama
kalemlerinin gayri safî millî hâsıla içindeki payı artırılmıştır. Söz konusu
kalemler ile ayrılan ödeneğin, kaynağın, bu yıl gayri safî millî hâsılanın
yüzde 14,5'ini aşması beklenmektedir. Öte yandan, özelleştirme faaliyetlerinden
olumsuz etkilenecek kişilere yönelik sosyal destek ve yeniden işe yerleştirme
programları tasarlanmaktadır. Dünya Bankasından sağlanan 500 milyon dolarlık
krediyle, sosyal riskin azaltılması projesi kapsamında, yoksullara destek
sağlanmaya başlanmıştır. Ayrıca, işsizlik sigortası fiilen uygulamaya girmiş
olup, ilk ödemesini 31 Mart 2002 tarihi itibariyle yapmış olacaktır. Yakın
zamanda özelleştirme nedeniyle işten çıkarılan işçilere yönelik olan ve Dünya
Bankası tarafından desteklenen, özelleştirme sosyal destek projesi
başlayacaktır. Sayın milletvekillerim, bankacılık sisteminin bugün
karşı karşıya olduğu sorunlar, önceki uygulamaların birikmiş sonucudur.
Geçtiğimiz yıllarda, kamu bankalarına devlet tarafından verilen, tarım
kesimiyle küçük ve orta boy işletmeleri destekleme görevi sonucunda oluşan
zararlar ve bu zararların zamanında ödenmemesi, kamu bankalarının malî
yapılarının bozulmasında en önemli etken olmuştur. Ayrıca, uzun yıllardır devam eden ve ekonomik etkinliğe
ters düşen müdahaleler, bu bankaların malî yapılarını bozan ek faktörlerdir. Nitekim, şubat krizi sonrasında, kamu bankalarının malî
bünyelerinin bozulması sonucunda oluşan finansman gereksinmelerinin kısa vadeli
araçlarla karşılanmaya çalışılması, ödemeler sisteminin aksamasına ve faiz
oranlarının yükselmesine yol açarak, bankacılık sisteminin tümünü olumsuz
etkilemiştir. Bankacılık sektörünün bütünü, 2000 yılı kasım krizi
sonrasında faiz riski, 2001 yılı şubat krizi sonrasında ise, hem faiz hem de
kur riski sonucu önemli kayıplarla karşı karşıya kalmıştır. Fon yönetimine alınan bankaların önemli bir kısmı, bu
risklerin gerçekleşmesi sonucu sermayelerini bütünüyle yitiren bankalardan
oluşmaktadır. Dolayısıyla, fona devredilen bankaların tümünün içlerinin
boşaltıldığı iddiası gerçek durumu yansıtmamaktadır. Buna karşın, denetim
elemanlarının raporları doğrultusunda, bankaların eski ortakları ve
yöneticilerinin suiistimali saptanmışsa, gerekli yasal sürecin başlatılmasında
da hiç duraksanmamıştır. Hükümetimiz, bankacılık sisteminin yıllar içinde
birikmiş sorunlarının çözüme kavuşturulması ve ileride sorunların
tekrarlanmaması için, gerekli reformları da içeren kapsamlı bir yeniden
yapılandırma programı yürütmektedir. Bu program çerçevesinde, kamu bankalarına,
bütçe içinde ödeneği yer almayan görevlerin verilmesinin önü kapanmış ve kamu
bankalarının yönetiminin etkinleştirilmesi için gerekli yasal değişiklikler
gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, fon yönetimine alınan bankaların satışı ve
tasfiyesi büyük ölçüde tamamlanmış, özel bankaların sermaye yapılarının
güçlendirilmesi için bir sermaye güçlendirme planı yürürlüğe konulmuştur. Değerli milletvekilleri, uygulanmakta olan programın
önemli bir ayağı da, kamu maliyesinde disiplinle kamu açıklarının
sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Bu çerçevede alınmakta olan önlemlerle, bu
yıl kamu kesimi faiz dışı fazlasının gayri safî millî hâsılaya oranının yüzde
6,5 olması hedeflenmektedir. Türkiye, geçmişte uygulanan politikalar sonucunda
oluşan kamu açıkları nedeniyle ağır borç yükü altında kalmıştır. Borç yükünün
artmasında, kamu bankalarının görev zararlarının tasfiye edilmesi ve fon
yönetimine alınan bankaların yükümlülüklerini yerine getirebilmesi amacıyla
özel tertip borçlanma senedi verilmiş olması önemli rol oynamıştır. Bir başka deyişle... BAŞKAN - Sayın Bakan, izninizle... Sayın milletvekilleri, gerçekten, hatibi, Sayın Bakanı
duymakta güçlük çekiyoruz; inanılmaz bir uğultu var. Sayın Bakanın son 5
dakikası kaldı. Sayın Bakanlar Kurulu üyesi arkadaşlarımıza da birazcık
rahatlık verirse sayın milletvekillerimiz... Buyurun Sayın Bakan. ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (Devamla) - 128 katrilyon
lira olan içborç stokunun yüzde 33,7'si piyasalara ait olup, kalanı kamu
kesimine aittir. Toplam 118,8 milyar dolar olan dışborç stokunun ise sadece
47,5 milyar dolarının kamu kesimine ait olduğu görülmektedir. Programa güvenin artması, uluslararası kuruluşlardan
sağlanan uzun vadeli ve düşük faizli kredilerin etkisiyle içborç faiz
oranlarının 2001 yılı son çeyreğinden itibaren hızla düşmesi ve borç
yönetiminin iyileştirilmesine ilişkin kararların alınması, borçların
sürdürülebilirliğine ilişkin kuşkuları ortadan kaldırmıştır. Kamu kesimlerinin
gelirinin artırılmasını sağlayacak düzenlemelere bu yıl da devam edilecektir. Söz konusu düzenlemelerden en önemlisi, vergi
gelirlerinde kayıp ve kaçağın azaltılması olacaktır. Bu doğrultuda, vergi
kimlik numarası kullanımı hızla yaygınlaştırılmıştır. Bu ay itibariyle 24 000
000 kişi vergi kimlik numarası almıştır. Öte yandan, Maliye Bakanlığınca
yürütülmekte olan otomasyon projesinde önemli bir yol alınmıştır. Söz konusu
projenin tamamlanmasıyla birlikte daha etkin bir gelir idaresi mümkün
olacaktır. Vergi tahsilatının artırılması için, vergilerin daha yalın ve
anlaşılır olmasına çalışılmaktadır. Uluslararası standartlarla uyumlu bir malî
yönetim ve iç denetim yasası üzerinde çalışılmaktadır. Yasa, muhasebeleştirme,
saydamlık ve iç-dış denetimi kapsayacaktır. Bunun yanında, haksız kazanç
sağlamaya yönelik faaliyetlerle mücadele edilmesini sağlayacak bir strateji de
kabul edilecektir. Değerli milletvekilleri, bugüne kadar gerçekleştirilen
reformlar sayesinde, Türk ekonomisi, 2002 yılına daha güçlü girmiştir; ancak,
halen, çok önemli zorlu hedeflerle karşı karşıyayız. Bunların başlıcaları,
enflasyonun hedeflenen düzey olan yüzde 35'e indirilmesi, dışsatıma dayalı
olması gereken büyümenin yeniden başlaması ve büyümenin sağladığı getirilerin
düşük gelirli gruplara daha hızlı ve daha adil biçimde yayılmasıdır. Maliye politikamızın başarısı, rekabet gücü sağlayan
döviz kuru ve birçok yapısal reformun yaşama geçirilmesi sayesinde 2001 yılı
sonunda ortaya çıkan olumlu sonuçların artacağı konusunda umutluyuz. Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası da uygulamakta
olduğumuz programı desteklemektedir. Söz konusu kuruluşların desteği,
uluslararası finans çevrelerinin ülkeye güveninin artmasına ve kredi
kanallarının açılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu katkıyı sağlayan ve üyesi
olduğumuz söz konusu kuruluşların ekonominin yönelimiyle ilgili olarak
Türkiye'yle görüşme içinde bulunması son derece doğaldır. Üstelik bu uygulama,
sadece bize yönelik bir uygulama olmayıp, uluslararası kuruluşların ilişki
içinde olduğu bütün ülkeler için de geçerli uygulamadır. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; konuşmamın
başından beri açıkladığım gibi, ekonominin düze çıkarılması yönünde önemli
ilerlemeler sağlanmıştır. Ancak, alınması gereken pek çok önlem, yapılması
gerek daha pek çok iş vardır; çünkü, yapılan şey, sadece, enflasyonla mücadele
ya da sadece belli sektörlerin iyileştirilmesi değil, bütün bir ekonomik
sistemin yeni bir yaklaşımla dönüşümünün sağlanmasıdır. BAŞKAN - Sayın Bakan, son 2 dakikanız, ona göre hareket
ediniz. ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (Devamla) - Bu nedenle,
birtakım düzenlemelerin yapılması yetmemekte, bunların yaşama geçirilmesi,
bütün toplum olarak eski alışkanlıklarımızın ve beklentilerimizin değişmesi
gerekmektedir. Hükümetimiz, bunun için de, her türlü çabayı, özveriyi
göstermektedir ve buna devam edecektir. Çok şey yapıldı, her şey düzeldi gibi
bir rahatlık içinde olamayız. Programı bundan sonra da özenle ve kararlılıkla
sürdürmeliyiz. Son olarak, Sayın Başbakanımız hakkında gensoru
önergesi veren Saadet Partili arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum: Ülkemiz,
hem ekonomide hem de uluslararası ilişkilerde zor bir dönemeçten geçmektedir.
Bu dönemde, bilgi birikimi ve engin deneyimiyle Sayın Bülent Ecevit'in
başbakanlığı ülkemiz için tam bir güvencedir. (DSP sıralarından alkışlar) Türkiye Büyük Millet Meclisinin, hükümetimize olan
güvenini sürdüreceğine olan inancımı yineler, Yüce Heyetinizi saygıyla
selamlarım. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan. Sayın milletvekilleri, Bakanlar Kurulu üyeleri
hakkındaki (11/26) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp
alınmayacağı hususundaki görüşmeler tamamlanmıştır. Sayın milletvekilleri, lütfen, yerlerinize geçer
misiniz. Bakanlar Kurulu sırasındaki sayın milletvekilleri,
oylamaya geçeceğim, lütfen... TURHAN GÜVEN (İçel) - Sayın Başkan, bakanları her zaman bulamadıkları için, ne yapsınlar?! BAŞKAN - Bakanlarımız her zaman burada; ama, şimdi,
oylamayı yapalım, sonra, tekrar devam etsinler. TURHAN GÜVEN (İçel) - Sayın Başkan, 10 dakika sonra
görün, 10 dakika sonra biri burada oturmaz. BAŞKAN - Şimdi, gensoru önergesinin gündeme alınıp
alınmayacağı hususunu oylarınıza sunacağım. Gensoru önergesinin gündeme alınmasını kabul edenler...
MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, bu parmak
hesabıyla gönül hesabı çok farklıdır. Parmak hesabıyla kabul etmeyebilirler;
ama, gönül hesabıyla kabul edenlerin çok olduğunu zannediyorum. BAŞKAN - Kabul etmeyenler... Gensoru önergesinin
gündeme alınması kabul edilmemiştir. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar;
AK Parti sıralarından alkışlar[!]) Sayın milletvekilleri, gündemin "Sözlü
Sorular" kısmına geçmeden önce, 18.15'te toplanmak üzere ara veriyorum.
Arkadaşlarımız ve sözlü soru önergeleriyle ilgili sayın bakanlarımız da
haberdar olsunlar. Kapanma Saati
: 18.10 İKİNCİ OTURUM Açılma Saati:
18.22 BAŞKAN :
Başkanvekili Yüksel YALOVA KÂTİP ÜYELER:
Melda BAYER (Ankara), Lütfi YALMAN (Konya) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 75 inci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum. Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz. V. - SORULAR VE CEVAPLAR A) SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI 1. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/980) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok. Bu önerge üç birleşim içerisinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir. Önerge gündemden çıkarılmıştır. 2. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/981) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok Bu önerge de üç birleşim içerisinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir. Önergeler gündemden çıkarılmıştır. 3. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/987) BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok. Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 4. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel
atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/989) BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok. Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 5. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından sözlü soru önergesi (6/990) BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok. Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 6. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru
önergesi (6/991) BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok. Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir. 7. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/994) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler’in cevabı BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Burada. Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Rüştü Kâzım
Yücelen tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Faruk Çelik Bursa 1) Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar
Bakanlığınıza bağlı kurumlarda kaç genel müdürünüz görevden alınmıştır veya
görev yeri değiştirilmiştir? 2) Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç daire
başkanınız görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir? 3) Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç şube
müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir? 4) Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç
idareci veya memur belediyelerden kurumunuza geçiş yapmıştır? 5) Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz
görevden alınmıştır? 6) Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz
kendi isteği dışında tayin edilmiştir? BAŞKAN - Soruyu yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın
Mehmet Keçeciler; buyurun. DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Sayın Başkan,
Yüce Meclisin değerli üyeleri; Bursa Milletvekili Sayın Faruk Çelik'in, Devlet
Bakanımız, o zamanki Devlet Bakanımız Sayın Rüştü Kâzım Yücelen'den sözlü soru
önergesine cevap arz etmek üzere huzurlarınızdayım. Tabiî, sözlü sorunun tarihi
30 Kasım 2000, vereceğimiz cevaplar da bu tarih itibariyledir. Cevap 1: Devlet Bakanlığı görevine Sayın Rüştü Kâzım
Yücelen'in geldiği günden 30 Kasım tarihine kadar bu bakanlığa bağlı ve ilgili
kuruluşlardan Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Türkiye Radyo
Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü, Tekel Genel
Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünde genel müdür değişikliği
yapılmamıştır. Cevap 2: Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel
Müdürlüğünde sadece 1 daire başkanı görevden alınmış, 1 daire başkanının görev
yeri değiştirilmiştir. Bu bakanlığa bağlı veya ilgili kuruluşlardan
diğerlerinde görevden alınan veya görev yeri değiştirilen daire başkanı
bulunmamaktadır. Cevap 3: Tekel Genel Müdürlüğünde 7 şube müdürü, Çay
İşletmeleri Genel Müdürlüğünde 2 şube müdürünün görev yeri değiştirilmiştir. Bu
bakanlığa bağlı veya ilgili diğer kuruluşlarda görevden alınan veya görev yeri
değiştirilen şube müdürü bulunmamaktadır. Cevap 4: Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel
Müdürlüğüne belediyelerden 4 kişi naklen geçiş yapmıştır. Bu bakanlığa bağlı
veya ilgili diğer kuruluşlara belediyelerden naklen tayin yapılmamıştır. Cevap 5: Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünde 4, Tekel
Genel Müdürlüğünde 14 adet personel görevinden alınmıştır. Cevap 6: TRT Genel Müdürlüğünde 2, Çay-Kur Genel
Müdürlüğünde 31, Tekel Genel Müdürlüğünde 546 personelin görev yerleri, yargı
kararlarının uygulanması, inceleme ve soruşturma sonucunda görev yeri
değiştirilmesine karar verilenler ve kurum ve kuruluşların konuyla ilgili
yönetmeliklerdeki düzenlemeler çerçevesinde rotasyon uygulaması sebebiyle
değiştirilmiştir. Bilgilerinize saygıyla arz ederim. BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan. 8. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/996) BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 9. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Orman Bakanından
sözlü soru önergesi (6/998) ve Orman Bakanı İ. Nami Çağan’ın cevabı BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Burada. Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Orman Bakanı Sayın Nami Çağan
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Faruk Çelik Bursa 1- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar
Bakanlığınıza bağlı kurumlarda kaç genel müdürünüz görevden alınmıştır veya
görev yeri değiştirilmiştir? 2- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç daire
başkanınız görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir? 3- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç il
müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir? 4- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç şube
müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir? 5- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç
idareci veya memur belediyelerden kurumunuza geçiş yapmıştır? 6- Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz
görevden alınmıştır? 7- Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz
kendi isteği dışında tayin edilmiştir? BAŞKAN - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Sayın Orman
Bakanından sorduğu soruları yanıtlamak üzere, Orman Bakanı Sayın Nami Çağan. Buyurunuz Sayın Bakan. (DSP sıralarından alkışlar) ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Bursa Milletvekili Sayın Faruk Çelik'in, personel
atamalarıyla ilgili sorularını cevaplandıracağım; ancak, ben, soruları
güncelleştirdim, bu tarih itibariyle cevaplandıracağım. Göreve geldiğimden bu yana hiçbir genel müdürü görevden
almadık. Sadece bir genel müdürü müsteşar yardımcısı olarak atadık. İkinci sorunun yanıtı: 3 daire başkanı görevden
alınmıştır ve mükteseplerine uygun kadrolarda görevlendirilmiştir. 1 daire
başkanı müfettiş raporuyla görevden alınmış, 1 daire başkanı emekli olmuş, 5
daire başkanının görev yeri değiştirilmiştir. Bölge müdürleri açısından da, 17 orman bölge müdürü ve
2 Bakanlık bölge müdürü görevden alınmış ve mükteseplerine uygun kadrolarda
görevlendirilmiştir, 5 orman bölge müdürünün de görev yeri değiştirilmiştir. Şube müdürlerinde durum şöyle: 31 şube müdürü görevden
alınmış ve mükteseplerine uygun kadrolarda görevlendirilmiş, 32 şube müdürünün
görev yeri değiştirilmiştir. Belediyelerden Orman Bakanlığımıza naklen idareci ve
memur ataması yapılmamıştır. Müfettiş raporuyla 2 memurun görevine son verilmiştir.
Kendi isteği dışında, birim amirlerinin teklifi üzerine, hizmetin gereği, 150
memur, istekleri dışında, çalıştıkları birimlerden başka birimlerde
mükteseplerine uygun kadrolarda görevlendirilmiştir. Ayrıca, bütün yargı kararlarına Orman Bakanlığında
titizlikle uyulmuştur. Teşekkür ederim. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Biz teşekkür ediyoruz Sayın Bakan. Ayrıca,
hassasiyetinize de teşekkür ediyorum, soruyu güncelleştirdiğinizi ifade
ettiniz. 10. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Kültür Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1000) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan? Yok. Ertelenmiştir. 11. -
Manisa Milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya'nın, yolsuzluklara
karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1024) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan? Yok. Ertelenmiştir. Sayın milletvekilleri, 12, 13 ve 14 numaralı soruları
birlikte okuyacağım, İçtüzüğün 98 inci maddesi gereğince, Sayın Bakan, birlikte
yanıtlayacaklar. 12. -
Manisa Milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya'nın, el konulan bankaların faaliyet raporlarının
işleme konulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1025) ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı 13. -
Bingöl Milletvekili Necati
Yöndar'ın, bankalar operasyonu ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1026) ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı 14. - Muş Milletvekili Mümtaz Yavuz'un, banka
yolsuzluğuna adı karışan bir şahsın yurt dışına kaçtığı iddiasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1028) ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı BAŞKAN- Soru önergelerini okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınız saygılarımla rica olunur. M. Necati Çetinkaya Manisa Soru: El konulan bankalardaki batma riskini ortaya çıkaran
raporların gereği, neden altı ay geçtikten sonra ancak yapılabilmiştir? Bu altı aylık sürede zararın artacağı, tam-boşaltma
amacına ulaşılacağı düşünülememiş midir? Bu konuda sizi bilgilendirmeyen, yanlış bilgilendiren
veya yanıltan bir siyasî var mıdır? Böyle bir aktör var ise, elbette ki,
hakkınız olan bu konudaki sırrınızı, herhangi bir tarihte, sözgelimi
anılarınızda açıklayacak mısınız? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınız saygılarımla rica olunur. Necati Yöndar Bingöl Soru: Bankalar operasyonunun IMF'nin baskısı ile veya bir dış
gücün isteği doğrultusunda yapıldığı yönündeki yorumların doğruluk derecesi
nedir? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınız saygılarımla rica olunur. Mümtaz Yavuz Muş Soru: Basında, son bankalar yolsuzluğunun sistemik ve kilit
ismi olarak takdim edilen Şükrü Karahasanoğlu'nun yurtdışına kaçtığı doğru
mudur? Yolsuzluk zincirinde bu derece önemli kişinin
yurtdışına çıkış yasağı konulması için gerekli olan girişim neden
savsaklanmıştır? Olayın ardında, koruyucu ve gizli bir siyasî irade mi
bulunmaktadır? Yargılama veya tutukluluk döneminde bu kişinin
ifadesinden korkanlar mı var? Bu kişinin kaçmasını öneren ve kollayan bir veya
birden çok siyasî var mıdır, varsa kimlerdir? Perdenin arkasını açar mısınız?
Bu kişinin bulunduğu ülkeyi belirleme çalışmasını başlatacak mısınız? Yeri
bulunduğunda Türkiye'ye iade için
etkili girişimde bulunacak mısınız? BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan. DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Bursa) - Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime
başlarken, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Manisa Milletvekili Sayın M. Necati Çetinkaya'nın, el
konulan bankaların faaliyet raporlarının işleme konulmasının geciktirildiği
iddialarına ilişkin olarak, Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yöneltilen
(6/1025) esas numaralı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum: Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankalarla ilgili olarak kamu adına gerekli
denetimler tam ve zamanında yapılmış, ciddî ve önemli tespitlerde bulunulması,
usulsüzlüklerin ortaya çıkarılması halinde incelemeler sonucu düzenlenen
raporların gereği eksiksiz yerine getirilmiştir. Diğer taraftan, özellikle bankaların malî durumlarına
ilişkin olan raporlar, yalnız banka
açısından değil, aynı zamanda sektöre etkileri de göz önüne alınarak incelenmiş ve bu çerçevede işlemler tesis
edilmiştir. Bilindiği üzere, bankacılık sektörünün gerek reel
ekonomi gerekse malî piyasalardaki fonksiyonları nedeniyle herhangi bir banka
hakkında tasfiye ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devri hususunda karar
alınması sürecinde gerek ülke ekonomisi gerekse piyasaların son derece iyi
analiz edilmesi ve alınacak karar sonrasında meydana gelebilecek olası bir
sistematik krizin engellenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, bankaların malî bünye raporları
değerlendirilirken de bu analizler inceden inceye yapılmış ve verilecek kararın
ülke ekonomisi ve Türk bankacılık sisteminin güven ve istikrarı açısından en
uygun karar olması hususunda azami dikkat sarf edilmiştir. Bu sürecin belirli
bir zaman alacağı açıktır. Kaldı ki, değerlendirme sonuçlarının bir bankanın
tasfiyesi veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devri şeklinde oluşması
halinde, gerçekleştirilecek operasyon için en uygun zamanın belirlenmesi,
ekonomik stabilitenin bozulmaması için zorunludur. Bugüne kadar bankacılık sistemine ilişkin olarak
gerçekleştirilen müdahalelerde tüm bu unsurlar değerlendirilerek en uygun zaman
belirlenmiş ve tesisi gereken işlemler yürürlüğe konulmuştur. Bununla birlikte, bu dönem zarfında, Bankalar Kanununun
öngördüğü tüm tedbirler işleme konu bankalar için uygulanmış ve bu bankalardaki
denetimler sıklaştırılarak sürdürülmüştür. Bu bağlamda, raporların gereğinin yerine getirilmesinde
bir gecikme olduğundan söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemimizde yer
alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin güncelliğini
yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, burada arz ettiğim cevapların yazılı
olarak 22.12.2000 tarih ve 103276 sayılı yazıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz eder, Yüce Meclisi
saygılarımla selamlarım. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bingöl
Milletvekili Sayın Necati Yöndar'ın, bankalar operasyonuna ilişkin olarak
Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yönelttiği (6/1026) esas numaralıı sözlü
soru önergesinin cevabını arz ediyorum. Bir ülkenin malî sektörü, bu sektör içinde de bankaları
sağlıklı olmadıkça, ekonomisinin sağlıklı olması ve sağlıklı gelişmesi mümkün
değildir. Bankalar operasyonu, Türkiye ekonomisini sağlıklı gelişme temeline
oturtmak için planlanmış ve uygulanmıştır, bunun dışında bir amaç ya da etkinin
söz konusu olması mümkün değildir. Yüce Meclisin bilgilerine sunuyorum. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Muş Milletvekili
Sayın Mümtaz Yavuz'un, banka yolsuzluğuna adı karışan bir şahsın yurtdışına
kaçtığı iddiasına ilişkin olarak Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yönelttiği
(6/1028) esas numaralı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum. Konuyla ilgili olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumundan alınan yazılı bilgiye göre; "Şükrü Karahasanoğlu'nun Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankalarla olan ilişkisi nedeniyle, Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonunun talebi üzerine, söz konusu kişi hakkında; Ankara 6 ncı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/472 D iş
sayılı dosyasından alınan kararla, tüm malvarlığı üzerine aynî ve şahsî
haklarla kısıtlanarak ve üçüncü kişilere devir ve temlik edilmemek üzere tedbir
uygulanmış, Ankara 4 üncü Asliye Mahkemesinin 2000/603 D iş sayılı
dosyasından alınan kararla, yurtdışına çıkış yasağı konulmuş, İstanbul 2 nci Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/846 ve
İstanbul 9 uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/14 esas sayılı dosyaları
üzerinden şahsî iflas davası açılmıştır. Ancak, Şükrü Karahasanoğlu tarafından yapılan itiraz
üzerine, İstanbul 2 nci Asliye Ticaret Mahkemesi, 21.9.2000 tarih ve aynı
sayılı dosya üzerinden, gayrimenkuller dışındaki ihtiyatî tedbirlerin ve
yurtdışına çıkma yasağının kaldırılmasına karar vermiş ve söz konusu karara
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından itiraz edilmiştir. Konuyla ilgili olarak, İçişleri Bakanlığından alınan
yazılı bilgiye göre "Ali oğlu 1947 doğumlu Şükrü Karahasanoğlu adlı
şahsın, Sümerbanka ilişkin yapılan soruşturma çerçevesinde, Ankara Asliye
Ticaret Mahkemesinin 30.12.2000 tarih ve 832 sayılı yazıyla, İstanbul DGM
Cumhuriyet Başsavcılığının 2268 hazırlık, aynı il 6 nolu DGM yedek üyeliğinin
7.11.2000 gün ve 108 sorgu sayılı, cürüm işlemek için çıkar amaçlı suç örgütü
oluşturmak, açılmaması gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla, banka
aracı kılınarak, dolandırıcılık ve Bankalar Yasasına muhalefet suçlarından
gıyabî tevkif müzekkeresine istinaden arattırılmakta olduğuna ilişkin bilgi,
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü ilgili birimince 11.11.2000
tarihinde, konunun Adalet Bakanlığına aktarıldığı ve adı geçen ile suç
ortaklarının, uluslararası seviyede, ülkemize iadeleri için kırmızı bültenle
arattırılmalarının uygun görüldüğü cevabının alınmasının ardından, ilgili
birimce, 16.11.2000 tarihinde adı geçen şahıs ve olaya karışan diğer şahısların
uluslararası düzeyde ülkemize iade edilmeleri amacıyla aranmalarını sağlamak
için hazırlanan difüzyon mesajı, İnterpole üye ülkelere gönderilmiş, bununla
birlikte düzenlenen kırmızı bülten, İnterpol Genel Sekreterliğine 21.11.2000
tarihinde iletilmiştir. Belirtildiği üzere, söz konusu şahsın yurtdışına
çıkışına yönelik tahdit 30.10.2000 tarihinde konulmuştur. Bu sebepten dolayı, emniyet yetkililerince Şükrü
Karahasanoğlu'nun 21.10.2000 tarihinde yurtdışına çıkmasına engel olunamadığı
anlaşılmıştır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemde yer
alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin güncelliğini
yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, burada arz ettiğim cevapların yazılı
olarak 24.01.2001 tarih ve 6916 sayılı yazı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz eder, Yüce Meclise
saygılarımı sunarım. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan. 15. -
Diyarbakır Milletvekili Nurettin Atik'in, ticarî sır kavramına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1031) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Yok. Ertelenmiştir. 16. - Ağrı
Milletvekili Musa Konyar'ın, batık banka sahibi bir şahsın malî durumuna
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1034) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Yok. Ertelenmiştir. 17. - Bursa
Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, sağlık memuru yetiştirme programıyla
ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1037) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Yok. Ertelenmiştir. 18. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışından getirilen makinelerin yaş
tespitine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1041) ve Devlet
Bakanı Mehmet Keçeciler’in cevabı BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Burada.
Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularıma Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı
Sayın Mehmet Keçeciler'in sözlü cevap vermesini delaletlerinize arz ederim. Saygılarımla. 23.11.2000 Musa Uzunkaya Samsun 1- Yurtdışından getirilen makinelerde yaş tespiti yapma
yetkisi, gümrük idaresine en yakın sanayi odası ve ticaret ve sanayi odasına
verilmişken, uygulamada mühendislik fakültelerinden de rapor istenildiği
yönündeki şikâyet ve iddialar doğru mudur? Doğru ise, tebliğde olmamasına
rağmen oda raporları yanında ilaveten talep edilen böyle bir işlemin yasal
gerekçesi var mıdır? 2- Bu uygulamanın sebebi, odalara duyulan güven
eksikliği midir? 3- Bu tür bir uygulama sonunda ortaya çıkması mümkün
olan raporlar arasındaki farklılıklar karşısında tutumunuz ne olacaktır? 4- Kapsam dışında kalan limanların ve gümrük
idarelerinin iş hacmini küçülten, ithalatçı firmaları ve odaları ek masraflara,
bürokratik zorluklara mahkûm eden bu uygulamaya son vermeyi düşünüyor musunuz? BAŞKAN - Soruyu yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın
Mehmet Keçeciler. Buyurun Sayın Bakan. DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'nın
yurtdışından getirilen makinelerin yaş tespitine ilişkin olarak Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına verdiği ve (6/1041) esas numaralı sözlü soru
önergesini cevaplandırmak üzere huzurlarınızdayım; sözlerime başlamadan önce
hepinizi saygıyla selamlıyorum. Söz konusu soru önergesinde yer alan 1 numaralı soruda,
yurtdışından getirilen makinelerin yaş tespiti yapma yetkisinin, gümrük
idaresine en yakın sanayi odası ve ticaret ve sanayi odasına verildiği halde,
uygulamada mühendislik fakültelerinden de rapor istenildiği yönündeki şikâyet
ve iddiaların doğru olup olmadığı, doğru ise, tebliğde olmamasına rağmen oda
raporları yanında ilaveten talep edilen böyle bir işlemin yasal gerekçesinin ne
olduğu sorulmaktadır. Yürürlükteki ithalat rejimi kararının 13 üncü maddesi
uyarınca, ithaline gümrük idarelerince izin verilen, ithalat: (2000/9) sayılı,
5 yaşından eski olmamak üzere kullanılmış olarak ithal edilebilecek maddelere
ilişkin tebliğ kapsamı, kullanılmış eşyanın yaş tespitine ilişkin usul ve
esasların belirtildiği 7 seri nolu gümrük genel tebliğinin (Giriş Rejimi) 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasının (A) bendi uyarınca, kullanılmış eşyanın yaş
tespiti, öncelikle sanayi odası olmayan illerde ise ticaret ve sanayi
odalarınca yapılmaktadır. Müsteşarlığımızın, anılan tebliğ hükmüyle öngörülen
uygulama dışında bir uygulamayı öngören herhangi bir tasarrufu bulunmamaktadır.
Ancak, usulsüz olarak, kullanılmış makine ithal
edildiği veya edileceğine ilişkin olarak, gümrük idaresine herhangi bir şikâyet
yapıldığı zaman, Gümrük Müsteşarlığı denetim elemanlarınca yapılan inceleme ve
soruşturmalar neticesinde, ithal konusu eşyanın yaş tespitine ilişkin bilirkişi
raporunu düzenleyenler de dahil, tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda
bulunulması dışında, eşyanın gerçek yaşı konusunda gümrük idaresini yanıltacak
şekilde ekspertiz raporu düzenleyen bilirkişilerin bağlı olduğu raporu
onaylayan odanın yazılı olarak uyarılması, belli bir süreyle bu odadan
bilirkişi raporu talep edilmemesi yönündeki teklif raporları doğrultusunda ve
olayın vuku bulduğu gümrük idaresiyle sınırlı olmak kaydıyla işlem
yapılmaktadır. Ayrıca, anılan Gümrük Genel Tebliğinin amacı,
kullanılmış olarak ithal edilecek eşyanın yaşının doğru olarak tespit
edilmesini sağlamaktır. Ekspertiz raporu talebinde bulunan gümrük idaresi,
bilirkişi raporunda eşyanın tespit edilen yaşının, eşyanın fizikî muayenesi
neticesinde tespit edilen somut bulgulara aykırılık teşkil ettiğinin
belirlenmesi halinde, raporu onaylayan ilgili odadan açıklama talep
edebilmektedir. Gümrük idaresi, bu talep karşısında alınan cevabın, eşyanın
yaşı konusundaki mevcut tereddüdü gidermesi halinde raporu kabul etmekte, aksi
takdirde, yükümlüden, eşyanın yaşının tespitini kolaylaştıracak ilave bilgi ve
belge talep edilmesi veya Gümrük Müsteşarlığının merkez birimleri aracılığıyla,
eşyanın yaşı konusunda yurtdışı araştırması yapılması şeklinde de işlem
yapılmaktadır. 1 numaralı sorunun cevabına bağlı olarak, 2 numaralı
soruda, ithal konusu kullanılmış eşyanın yaş tespiti için, sanayi veya ticaret
ve sanayi odaları tarafından düzenlenen rapor dışında, ayrıca, mühendislik
fakültelerinden de rapor talep edilmesi uygulamasının, odalara duyulan güven
eksikliğinden mi kaynaklandığı sorulmaktadır. Türkiye'ye ithal edilecek kullanılmış eşyanın yaş
tespitinin, öncelikle sanayi veya ticaret ve sanayi odalarınca yapılmasını
öngören söz konusu Gümrük Genel Tebliği, Gümrük Müsteşarlığınca tasarruf
olunmuştur; dolayısıyla, gümrük idaresinin, sanayi veya sanayi ve ticaret
odalarına güven duymaması söz konusu değildir. 1 no'lu soruya verilen cevapta
da belirtildiği üzere, gümrük idaresi, mezkûr tebliğin uygulanmasında objektif
kriterlere uymaya çalışmaktadır. 3 üncü soruya gelince; gümrük idarelerince, kullanılmış
eşyanın ithalinde, eşyanın yaş tespiti konusunda mükerrer bilirkişi raporu
talep edilmemektedir; ancak, 7 seri no'lu Gümrük Genel Tebliğinin 2 nci
maddesinin ikinci fıkrasının (F) bendi uyarınca, ekspertiz talebinde bulunulan
odanın bu talebi kabul etmemesi veya bu tebliğ hükümlerine uygun olmayan rapor
düzenlemeleri halinde, en yakın üniversitenin makine mühendisliği
fakültesinden, eşyanın yaş tespiti için ekspertiz talebinde bulunulmaktadır. 4 no'lu soruda, kullanılmış makine ithalatının yalnızca
belirli gümrük idarelerinden yapılmasına ilişkin uygulamanın kapsamı dışında
kalan limanların ve gümrük idarelerinin iş hacmini küçülten, ithalatçı
firmaları ve odaları ek masraflara ve bürokratik zorluklara mahkûm eden bu
uygulamaya son verilip verilmeyeceği sorulmaktadır. Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Bursa, Trabzon
gümrüklerine ilaveten -soruyu güncelleştirerek cevaplıyorum- 2000 yılından
sonra çıkarılan bir tebliğle, müstakil sanayi odası bulunan illerimizin
gümrüklerinde de olmak üzere, 11 ilin gümrük idaresinden kullanılmış makine
ithalatı yapılmaktadır. Bu makine ithalatının üzerinde hassasiyetle
durulmasının sebebi, devletin vergi ve fon alacağını tam ve sağlıklı bir
şekilde tahsil edebilmek içindir; başkaca bir zorluk çıkarma gayesi ve amacı
yoktur. Bilgilerinize saygıyla sunarım. (ANAP ve DSP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan. 19. - Adıyaman
Milletvekili Mahmut Göksu'nun, özelleştirme kapsamındaki kurumlarda yapılan
tayinlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1042) BAŞKAN - Cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 20. - Adıyaman
Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sağlık ünitesi
projelerine ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1043) BAŞKAN - Cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 21. - Adıyaman
Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Tekel Genel Müdürlüğünün Adıyaman'da uyguladığı
projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1044) ve Devlet
Bakanı Mehmet Keçeciler’in cevabı BAŞKAN - Cevap verecek Sayın Bakan?.. Burada. Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Rüştü Kâzım
Yücelen tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. Mahmut Göksu Adıyaman 1- Tekel Genel Müdürlüğünün Adıyaman ve ilçelerinde
uyguladığı projeler nelerdir? 2- Bu projeler için bu yıl ne kadar ödenek ayrılmıştır? 3- Yerel basında, Kâhta ve Besni Tütün İşletmelerinin
kaldırılacağı yazıldı. Bu haber doğru mudur? 4- Adıyaman çiftçisini mağdur eden tütünde kota
uygulaması bu yıl da devam edecek mi? 5- Tütün üreticilerini mağdur etmeyecek bir projeniz
var mı? Varsa nelerdir? BAŞKAN - Soru yanıtlamak üzere Devlet Bakanı Sayın
Mehmet Keçeciler. Buyurunuz Sayın Bakan. DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Adıyaman Milletvekili Sayın Mahmut Göksu'nun,
24.11.2000 tarih ve 6/1044 esas numaralı sözlü soru önergesine aşağıdaki
cevapları arz ediyorum. Cevap 1.- Tekel Genel Müdürlüğünün Adıyaman ve
ilçelerinde 2000 yılında uyguladığı projeler şunlardır: a) Adıyaman Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü tütün
depoları ile bağlı Kâhta Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğünün kardan hasar gören
çatılarının onarım işleri ikmal edilmiş ve geçici kabulleri yapılmıştır. b) Adıyaman Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğünün 150 KVA
gücünde dizel jeneratör grubu elektrik işleri ile bağlı Kâhta Yaprak Tütün
İşletme Müdürlüğünün yangın ihbar sistemi tesisat işi sonuçlandırılmıştır. c) Adıyaman Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü tütün
depoları genel onarım işi ile Kâhta ve Besni Yaprak Tütün İşletme
Müdürlüklerinin prefabrik depoları OG ve AG elektrik tesisat işlerinin yapımına
başlanmış olup, halen devam etmektedir. Cevap 2- Bu projeler için, 2000 yılında, KDV hariç 977
762 602 131 lira harcama yapılmıştır. Ayrıca,
2000 yılı yatırım
programına, Adıyaman yaprak
tütün işleme tesisi
yapımı için 4 085 000 000 000 lira tutarında ödenek ayrılmış olup, proje
çalışmaları tamamlanamadığından işe başlanamamış olup, 2001 yılı içerisinde
yeni yapılanmayla birlikte proje çalışmaları yürütülecektir. Cevap 3- Adıyaman Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğüne
bağlı Kahta ve Besni Yaprak Tütün İşletme müdürlükleri işleme atölyelerinin
kapatılması konusunda bir karar alınmamış olup, işletme müdürlüğü ve işleme
atölyeleri faaldir. Cevap 4- Ülkemizde ihtiyaç fazlası tütün üretiminin yol
açtığı kaynak israfının önlenmesi amacıyla, mevcut tütün stokları, iç tüketim
ve ihracat miktarları dikkate alınarak, 1994 ürün yılından itibaren ülke
genelinde tütün üretiminde kota uygulamasına başlanılmıştır. Kota uygulanırken, ülkemizdeki iç tüketim, stok ve
ihracat miktarlarındaki dengenin sağlanması hedeflenmektedir. Tekelin
stoklarında 1.11.2000 tarihi itibariyle 507 494 ton tütün mevcut olup, Adıyaman
menşeli tütünlerin de stok miktarı 63 204 tona ulaşmıştır. İç tüketim ve
ihracat miktarlarının üzerinde gerçekleşen üretim miktarları dolayısıyla stok
miktarları artmakta, yeni mahsul ürünlerin depolanmasında büyük sıkıntılarla
karşılaşılmaktadır. Bu durum, ülke ekonomisini ve Tekelin faaliyetlerini
olumsuz yönde etkilemektedir. Ülkemizde ihtiyaç fazlası tütün üretiminin yol açtığı
kaynak israfının önlenmesi amacıyla başlatılan tütün üretim kontenjanı
uygulamasına, stoklar makul seviyelere indirilemediğinden, bu yıl da devam
edilecektir. Cevap 5- Ekicilerimizin mağduriyetlerinin önlenmesi
amacıyla, kota uygulamasına başlanıldığı 1994 ürün yılından itibaren tütün
üretiminde kısıtlama getirilen ve arazileri tütün üretimine yasaklanan
ekicilere üç yıl süreyle tazminat ödenmiştir. IMF ve Dünya Bankasıyla
sürdürülen çalışmalar sonuçlandırılmış ve üreticilere doğrudan gelir sağlanmasına
da başlanmıştır. Ayrıca, tütün ekiminden vazgeçen ekicilerimize yeni
gelir kaynakları kazandırılmak amacıyla, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca
yürütülen alternatif ürün projesi çalışmaları da sürdürülmektedir. Bilgilerinize saygıyla sunarım. BAŞKAN - Devlet Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler'e çok
teşekkür ediyoruz yanıtları için. Sayın milletvekilleri, çalışma süremiz dolmuş
olduğundan, sözlü sorular ile kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek
için, 20 Mart 2002 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi
kapatıyorum. Kapanma Saati
: 19.00 |
|