Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21        CİLT : 89       YASAMA YILI : 4

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

75 inci Birleşim

19 . 3 . 2002 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GündemdIşI Konuşmalar

1. - İstanbul Milletvekili Mustafa Murat Sökmenoğlu'nun, İstanbul'da meydana gelebilecek depremin yaratacağı sorunlar ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, Tarişbank’ın önemi ve ekonomiye yeniden kazandırılmasına ilişkin gündemdışı konuşması

3. - Ankara Milletvekili Şevket Bülend Yahnici'nin , Çanakkale Deniz Zaferinin 87 nci yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması ve TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova'nın, Çanakkale Şavaşının sıradan bir savaş olmadığına, Türk Milletinin bağımsızlığına son vermek isteyen düşman güçlerine karşı verilmiş bir savaş olduğuna, bu zaferin, Mustafa Kemal Atatürk'ün askerî dehasının ve Türk Milletinin vatan sevgisinin zaferi olduğuna; vatan, millet ve bayrak için bu savaşta 250 000 şehit verildiğine, bu olayın, gelecek nesillere örnek tarihî bir olay olarak aksedeceğine ilişkin açıklaması

B) Tezkereler ve Önergeler

1. - 4746 Sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 6 ncı maddesinin (B) fıkrasının (b) bendinin bir daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1011)

2. - TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin, altı parlamenterden oluşan bir heyetle, Tunus Meclis Başkanı Fouad Mbazaa'nın vaki davetine icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1012)

C) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ

1. - İstanbul Milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk ve 28 arkadaşının, depremden zarar gören ve onarılmayı bekleyen kamu binaları ve kültür varlıkları konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/263)

2. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman ve 19 arkadaşının, Konya Ovaları Sulama Projesi (KOP) konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/264)

IV. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) Görüşmeler

1. - Saadet Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, Ekonomide IMF'ye Bağlı Olarak Aldığı Yanlış Kararlar Sonucu Ülke Ekonomisinin Kötüye Gidişine ve Toplumsal Huzursuzluğa Yol Açtığı İddiasıyla Bakanlar Kurulu Üyeleri Hakkında Gensoru Açılmasına İlişkin Önergesi (11/26)

V. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) Sözlü Sorular ve CevaplarI

1. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/980)

2. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/981)

3. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/987)

4. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel  atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/989)

5. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/990)

6. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin  İçişleri  Bakanından sözlü  soru önergesi (6/991)

7. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/994) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı

8. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/996)

9. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/998) ve Orman Bakanı İ.Nami Çağan'ın cevabı

10. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/1000)

11. - Manisa  Milletvekili  Mehmet Necati Çetinkaya'nın, yolsuzluklara karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1024)

12. - Manisa  Milletvekili  Mehmet Necati Çetinkaya'nın,  el konulan bankaların faaliyet raporlarının işleme konulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1025) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı

13. - Bingöl  Milletvekili  Necati  Yöndar'ın, bankalar operasyonu ile ilgili iddialara    ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1026) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı

14. - Muş  Milletvekili  Mümtaz  Yavuz'un, banka yolsuzluğuna adı karışan bir şahsın yurt dışına kaçtığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1028) ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı

15. - Diyarbakır Milletvekili Nurettin Atik'in, ticarî sır kavramına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1031)

16. - Ağrı Milletvekili Musa Konyar'ın, batık banka sahibi bir şahsın malî durumuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1034)

17. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, sağlık memuru yetiştirme programıyla ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1037)

18. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışından getirilen makinelerin yaş tespitine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1041) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı

19. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, özelleştirme kapsamındaki kurumlarda yapılan tayinlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1042)

20. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sağlık ünitesi projelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1043)

21. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Tekel Genel Müdürlüğünün Adıyaman'da uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1044) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in cevabı

B) YazIlI Sorular ve CevaplarI

1. - Erzurum Milletvekili İsmail Köse'nin, kamu bankalarının görev zararlarına ve TMSF'na aktarılan bankalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/5631)

2. - Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu'nun, AB'nin Türkiye ile ilgili raporlarının tercüme edilmemesinin nedenlerine ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5716)

3. - Kırıkkale Milletvekili Hacı Filiz'in, emlak vergisi oranlarındaki artışa ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/5722)

4. - Gaziantep Milletvekili İbrahim Konukoğlu'nun, S.S.Gaziantep Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi üyelerinin borçlarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun cevabı (7/5730)

5. - Antalya Milletvekili Mehmet Zeki Okudan'ın, emlak vergisi oranına ve belediye gelirlerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/5765)

6. - Ankara Mileltvekili M. Zeki Çelik'in, ülke nüfusunun gelir gruplarına göre dağılımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin cevabı (7/5825)

7. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in cevabı (7/5851)

8. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, TEKEL Genel Müdürlüğü ile ES-DAĞ Dağıtım Şirketi hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/5912)

9. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, yapılacak İKO-AB toplantısında KKTC'nin temsiline ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5915)

10. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, 2001-2002 yıllarına ait hedeflenen ve beklenen vergi oranlarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/5928)

11. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, bazı GSM şirketlerinin Telekom aleyhine dava açıp açmadığına, bakanlık için çalışan avukatlara ve Ayaş Tüneliyle ilgili soruşturma açılıp açılmadığına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/5937)

12. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, ABD seyahatine ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5944)

13. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, 2002 yılında Erzincan İline yapılacak olan yatırımlara ve ödeneklerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/5948)

14. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, 2002 yılında Erzincan İline yapılacak olan yatırımlara ve ödeneklerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in cevabı (7/5958)

15. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, okul müdürü adaylarının alındığı hizmetiçi eğitim kurslarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/5986)

16. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, İKO-AB toplantısında KKTC'nin temsiline ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/5991)

17. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Yüksek Denetleme Kurulu raporunda Ziraat Bankası yetkilileri tarafından bazı firmaların borçlarının silindiği hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/5992)

18. - İstanbul Milletvekili Ali Oğuz'un, İstanbul Lisesi Müdürlüğüne ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/6001)

19. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in, Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü hizmet binasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/6004)

20. - Adana Milletvekili Ali Gören'in, ABD Dışişleri Bakanı ile yazılı olmayan bir anlaşma yaptığı iddiasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/6011)

21. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, yaş kararıyla ordudan ilişiği kesilenlerin iş bulmalarının engellendiği iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/6029)

22. - İstanbul Milletvekili Yücel Erdener'in, bazı firmaların ihracat izin belgelerini usulsüz kullandığı iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/6046)

23. - Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu'nun, TOKİ'nin Adana'da yaptırdığı deprem konutlarının tahsisine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/6055)

24. - Elazığ Milletvekili Latif Öztek'in, Elazığ SSK Hastanesinin personel ve cihaz ihtiyacına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın cevabı (7/6057)

25. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, İKÖ-AB toplantısında KKTC'nin temsiline ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/6064)

26. - Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, zorunlu eğitim uygulamasına uymayan velilerin cezalandırılmalarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun cevabı (7/6070)

27. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Emek Sigorta A.Ş.'den alacaklı olan dosya sahiplerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/6077)

28. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Rize İli sağlık yatırım projelerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı (7/6080)

29. - Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak'ın, Kırıkkale-Delice İlçesi Sağlık Meslek Lisesi inşaatına ve bazı köylerin sağlık evi ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı (7/6089)

30. - İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu'nun, mobil tipi araç telefon sisteminin yaygınlaştırılmasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Oktay Vural'ın cevabı (7/6094)

31. - Rize Milletvekili Ahmet Kabil'in, Rize ve Kırıkkale Devlet Hastanesi İnşaatlarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un cevabı (7/6095)

32. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in cevabı (7/6106)

33. - İstanbul Milletvekili Zafer Güler'in, rüzgar santrali projesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/6112)

34. - Afyon Milletvekili Halil İbrahim Özsoy'un, Afyon deprem bölgesinde ikamet edenlerden, DMS ve DİS sınavlarını kazananlara öncelik tanınıp tanınmayacağına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Recep Önal'ın cevabı (7/6137)

35. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın;

DSİ'nin gölet projelerine,

DSİ'nin Bursa İlindeki gölet projelerine,

Bursa İlindeki dere ıslah projelerine,

İlişkin soruları ve Devlet Bakanı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Vekili Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (7/6162, 6163, 6164)

36. - Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün'ün, Çorlu-Önerler Köyünde bulunan doğalgaz rezervine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Vekili Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (7/6165)

37. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, Şanlıurfa İlindeki kaçak elektrik kullanımına ve şebeke sorunlarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Vekili Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (7/6177)

38. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, TKİ'ne bağlı bazı işletmelerin kapatılacağına yönelik açıklamaya ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Vekili Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (7/6181)

I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açıldı.

Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Kaya, 14 Mart Tıp Bayramı ve AIDS hastalığına karşı koruyucu hekimlik hizmetlerine,

Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç, Elazığ ferrokrom tesislerinde yaşanan sorunlara ve çıkarılacak olan yeni özelleştirme yasasının bu tesislerde yaratacağı sıkıntılara,

Bingöl Milletvekili Necati Yöndar, Bingöl İli merkezinde yapılan 7 000 konutun bulunduğu sahanın 6831 sayılı Orman Kanununun 2/A maddesine dayanılarak orman sınırı dışına çıkarılması nedeniyle yaşanan sıkıntılara ve alınması gereken tedbirlere,

İlişkin gündemdışı birer konuşma yaptılar.

İstanbul Milletvekili Aydın Ağan Ayaydın hakkındaki soruşturma dosyasının iadesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi, Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz ve 55 arkadaşının, Türk millî eğitim politikasına aykırı, keyfî ve ideolojik uygulamalarıyla eğitim ve öğretimde kargaşaya ve huzursuzluğa sebep olduğu, toplumsal gerilime yol açtığı, eğitim sistemini AB ve uluslararası standartlardan uzaklaştırdığı ve görevini kötüye kullandığı; bu eylemlerinin Türk Ceza Kanununun 159, 228, 230, 240 ve 251 inci maddelerine uyduğu iddiasıyla Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu hakkında Meclis soruşturması (9/5),

İstanbul Milletvekili Azmi Ateş ve 53 arkadaşının, ülkemizdeki petrol ve doğalgaz kaynaklarının araştırılarak ekonomiye kazandırılması için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması (10/262),

Açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; Meclis soruşturması önergesinin, Anayasanın 100 üncü maddesine göre, en geç bir ay içinde olmak üzere, Danışma Kurulunca tespit edilecek görüşme gününün Genel Kurulun onayına sunulacağı; Meclis araştırması önergesinin gündemdeki yerini alacağı ve öngörüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan:

TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu raporunun (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S. Sayısı: 527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından;

Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri (1/744) (S. Sayısı: 786),

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin (1/53) (S. Sayısı: 433),

Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında (1/755, 1/689, 2/699) (S. Sayısı: 666),

Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Türkiye İş Kurumu (1/754, 1/692) (S. Sayısı: 675),

Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aynı Mahiyetteki (1/756, 1/691) (S. Sayısı: 676),

Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu (1/753, 1/690) (S. Sayısı: 685),

Kanun Tasarılarının görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından;

Ertelendi.

İstihdamın Teşviki Amacıyla Ücret Dışı Yüklerden Bazılarının Ödenmesinin Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile Sosyal Sigortalar Kanunu ve Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının (1/950) (S. Sayısı: 826) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, 3 üncü maddesine kadar kabul edildi, 3 üncü maddesinin oylanması sırasında Genel Kurulda karar yetersayısı bulunmadığı anlaşıldığından,

19 Mart 2002 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 19.04'te son verildi.

Kamer Genç

 

 

Başkanvekili

 

 

 

Sebahattin Karakelle

Cahit Savaş Yazıcı

 

Erzincan

İstanbul

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye

 

 

No. : 102

II. - GELEN KÂĞITLAR

15 . 3 . 2002 CUMA

Tasarı

1. - Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı (1/960) (Anayasa ve İçişleri ve Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

Teklifler

1. - Yozgat Milletvekili Mesut Türker'in; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/907) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

2. - Antalya Milletvekili Nesrin Ünal'ın; Gebiz Adıyla Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/908) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

3. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in; Kayseri İlinde Argıncık Adı ile Yeni Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/909) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

4. - Antalya Milletvekili Salih Çelen'in; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/910) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

5. - Antalya Milletvekili Mehmet Baysarı'nın; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/911) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

6. - Antalya Milletvekili Kemal Çelik'in; Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/912) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

7. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in; Kayseri İlinde Belsin Adı ile Yeni Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/913) (İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Devlet İşçi Sınavı sonuçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1742) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

2. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Devlet Memurluğu Sınavı sonuçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1743) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

3. - Eskişehir Milletvekili Mehmet Sadri Yıldırım'ın, Eskişehir Ekspresinin seferlerinin iptaline ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1744) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara'da son beş yılda verilen pasaportlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6284) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

2. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara'da son beş yılda verilen silah ruhsatlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6285) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

3. -Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çankaya İlçesinde bir binaya kaçak kat çıkıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6286) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

4. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Köye Dönüş Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6287) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

5. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Tüketiciyi Korumu Kanununa aykırı kampanya düzenleyen medya kuruluşlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/6288) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

6. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, medya kuruluşlarının sahiplerine ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/6289) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

7. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Nallıhan İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6290) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

8. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Yenimahalle İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6291) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

9. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Şereflikoçhisar İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6292) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

10. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Polatlı İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6293) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

11. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Mamak İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6294) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

12. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kazan İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6295) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

13. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6296) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

14. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Ayaş İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6297) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

15. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kalecik İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6298) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

16. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Beypazarı İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6299) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

17. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Sincan İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6300) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

18. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kızılcahamam İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6301) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

19. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Güdül İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6302) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

20. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Keçiören İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6303) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

21. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Haymana İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6304) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

22. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Akyurt İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6305) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

23. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Altındağ İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6306) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

24. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Bala İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6307) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

25. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çamlıdere İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6308) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

26. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çubuk İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6309) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

27. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Elmadağ İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6310) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

28. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Evren İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6311) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

29. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Nallıhan İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6312) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

30. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Yenimahalle İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6313) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

31. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Şereflikoçhisar İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6314) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

32. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Polatlı İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6315) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

33. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Mamak İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6316) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

34. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kazan İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6317) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

35. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6318) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

36. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Ayaş İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6319) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

37. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Beypazarı İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6320) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

38. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Sincan İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6321) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

39. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kızılcahamam İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6322) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

40. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Güdül İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6323) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

41. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kalecik İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6324) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

42. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çankaya İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6325) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

43. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Keçiören İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6326) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

44. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Haymana İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6327) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

45. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Akyurt İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6328) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

46. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Altındağ İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6329) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

47. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Bala İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6330) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

48. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çamlıdere İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6331) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

49. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çubuk İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6332) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

50. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Elmadağ İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6333) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

51. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Evren İlçesinin eğitim verilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6334) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

52. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çankaya İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına aktarılan kaynak miktarına ve yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6335) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

53. - Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan'ın, Sakarya'da kapatılan PTT şubelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6336) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

54. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Fener Rum Ortodoks Patriği'nin ABD seyahatine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6337) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

55. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin Bakanlık ile ilişkilerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6338) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

56. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, dava açılan mülhak vakıflara ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven) yazılı soru önergesi (7/6339) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

57. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, bazı işadamlarının tarihi eser kaçakçılığı yaptıkları iddialarına ve ülkemize geri getirilen tarihi eserler için yapılan ödemelere ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/6340) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

58. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Bayındır Bank ve sahibi hakkındaki bazı usulsüzlük iddialarına ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6341) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

59. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Azerbaycan'dan gelerek Türk vatandaşlığına geçen bir şahısla ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6342) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

60. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, İşsizlik Sigortasından yararlananlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6343) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

61. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, Konya 4. Kademe Komutanlığının küçültülmesi veya tasfiyesinin söz konusu olup olmadığına ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6344) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

62. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, kaçak elektrik kullanımına ve sulama kooperatiflerinin kullandıkları elektrikle ilgili sorunlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6345) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

63. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Şereflikoçhisar Tapu Kadastro Müdürlüğünün personel ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından (Şuayip Üşenmez) yazılı soru önergesi (7/6346) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

64. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, ÖSYM'nin yaptığı sınavlara ve ücretlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6347) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

65. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, okullardaki kılık kıyafet uygulamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6348) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

66. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara'nın ilçelerindeki sürücü kurslarına, dersanelere ve okul kurslarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6349) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

67. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, KKTC'ye içme ve sulama suyu sağlayacak projeye ilişkin Devlet Bakanından (Şükrü Sina Gürel) yazılı soru önergesi (7/6350) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.2002)

68. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, Aycell GSM Şirketine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6351) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.3.22002)

Süresi İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri

1. - Kırıkkale Milletvekili Hacı Filiz'in, Kırıkkale-Keskin yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5626)

2. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5638)

3. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, bir gazetede polis tarafından yapılan aramaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5653)

4. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, bir banka müdürü hakkında basında çıkan iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/5655)

5. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, karayolu ile hacca gidilmesine izin verilmemesinin nedenlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5656)

6. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Türk Hava Kurumuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5659)

7. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, Devlet Denetleme Kurulunca hazırlanan araştırma ve soruşturma raporlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5661)

8. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, intihar eden, öldürme ve yaralama olaylarına karışan askeri personele ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5685)

9. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, intihar eden, öldürme ve yaralama olaylarına karışan personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5686)

10. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, idari tatil ilan edilen günlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5688)

11. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, Taşımalı Eğitim uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5693)

12. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Kars'taki Kümbet Camiinin müzeye dönüştürüleceği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5695)

13. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Suudi Arabistan'da Hac Farizasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5699)

14. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Dinlerarası Diyalog Toplantısı ve azınlık vakıflarıyla ilgili hazırlandığı iddia edilen yasa taslağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5702)

15. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, Balıkesir-Edremit-Altınoluk Şahinderesi üzerinde bulunan köprünün yeniden yapılması için bir çalışma olup olmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5711)

16. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, Boğaz köprüsünde intihar olaylarını önlemeye yönelik bir çalışma olup olmadığına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5717)

17. - Hatay Milletvekili Mustafa Geçer'in, misyonerlik faaliyetleri iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5727)

18. - İstanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu'nun, yabancı bir yazılım firmasının ansiklopedisinde ve internet sitesinde yer alan bir haritaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5728)

19. - Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu'nun, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinin faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5732)

20. - Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz'un, Türk Telekom A.Ş’nin personeline, bölge teşkilâtlanmasına ve Aycell Pazarlama A.Ş.'ne ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5735)

21. - Afyon Milletvekili Halil İbrahim Özsoy'un, kimyager unvanlı kamu görevlilerinin özlük haklarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5739)

22. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, terör nedeniyle boşalan köylerin Köy-Kent projesi kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5740)

23. - Hatay Milletvekili Mustafa Geçer'in, internet salonlarının denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5744)

24. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Karayolları Genel Müdürlüğünün Sinop İlindeki bazı projelerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5747)

25. - Manisa Milletvekilli Rıza Akçalı'nın, yeni Galata Köprüsünün yapımını üstlenen müteahhit firmaya ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5752)

26. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, ABD ziyaretinin sonuçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/5763)

27. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK çalışanlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5766)

28. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK çalışanlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5769)

29. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK çalışanlarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5770)

30. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK çalışanlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5773)

31. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, APK çalışanlarına ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/5780)

32. - Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın Bursa Emniyet Müdürlüğü ile ilgili bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5792)

33. - Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu'nun, Türk Ceza Kanununun bazı maddelerine göre açılan davalara ve TBMM'ye intikal ettirilmeyen idam dosyasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/5813)

34. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, nakit olarak tahsil edilen trafik cezaları ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/5814)

35. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, devlet borçlarının faiz ödemelerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/5821)

36. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/5827)

37. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/5833)

38. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/5835)

39. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/5837)

40. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/5839)

41. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/ 5840)

42. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından (Hasan Gemici) yazılı soru önergesi (7/5847)

No. : 103

18 . 3 . 2002  PAZARTESİ

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6352) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

2. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Ayaş İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6353) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

3. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Beypazarı İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6354) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

4. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Sincan İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6355) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

5. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kızılcahamam İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6356) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

6. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Güdül İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6357) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

7. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çankaya İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6358) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

8. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Keçiören İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6359) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

9. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Akyurt İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6360) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

10. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Altındağ İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6361) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

11. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Bala İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6362) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

12. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çamlıdere İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6363) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

13. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çubuk İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6364) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

14. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Evren İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6365) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

15. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Gölbaşı İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6366) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

16. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Elmadağ İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6367) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

17. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Nallıhan İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6368) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

18. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Yenimahalle İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6369) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

19. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Şereflikoçhisar İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6370) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

20. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Polatlı İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6371) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

21. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Mamak İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6372) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

22. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kazan İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6373) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

23. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kalecik İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6374) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

24. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Haymana İlçesindeki kamu taşınmazlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6375) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

25. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çubuk İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6376) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

26. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Gölbaşı İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6377) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

27. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Elmadağ İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6378) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

28. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Evren  İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6379) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

29. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çamlıdere İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6380) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

30. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Bala İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6381) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

31. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Altındağ  İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6382) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

32. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Akyurt İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6383) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

33. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Keçiören İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6384) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

34. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çankaya  İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6385) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

35. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Güdül İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6386) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

36. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kızılcahamam İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6387) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

37. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Sincan  İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6388) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

38. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Beypazarı İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6389) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

39. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kalecik İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6390) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

40. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Ayaş  İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6391) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

41. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6392) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

42. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Mamak İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6393) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

43. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Polatlı  İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6394) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

44. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Şereflikoçhisar İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6395) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

45. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Yenimahalle İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6396) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

46. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Haymana  İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6397) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

47. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kazan İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6398) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

48. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Nallıhan İlçesindeki ibadethanelere ve Kur'an kurslarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (H. Hüsamettin Özkan) yazılı soru önergesi (7/6399) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

49. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çubuk İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6400) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

50. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Elmadağ İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6401) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

51. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Akyurt İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6402) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

52. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Altındağ İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6403) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

53. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Ayaş İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6404) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

54. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Bala İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6405) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

55. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Beypazarı  İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6406) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

56. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çamlıdere İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6407) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

57. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çankaya İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6408) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

58. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6409) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

59. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Evren İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6410) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

60. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Gölbaşı İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6411) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

61. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Güdül İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6412) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

62. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Haymana İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6413) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

63. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kalecik İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6414) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

64. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kazan İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6415) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

65. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Keçiören  İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6416) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

66. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kızılcahamam  İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6417) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

67. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Mamak İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6418) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

68. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Nallıhan İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6419) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

69. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Polatlı İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6420) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

70. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Sincan İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6421) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

71. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Şereflikoçhisar İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6422) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

72. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Yenimahalle İlçesinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce yürütülen çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6423) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

73. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Haymana İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6424) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

74. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Evren İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6425) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

75. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6426) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

76. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Elmadağ İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6427) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

77. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çubuk İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6428) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

78. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çamlıdere İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6429) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

79. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Bala İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6430) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

80. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Altındağ İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6431) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

81. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Akyurt İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6432) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

82. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Keçiören İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6433) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

83. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çankaya İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6434) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

84. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Güdül İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6435) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

85. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kızılcahamam İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6436) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

86. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Sincan İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6437) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

87. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Beypazarı İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6438) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

88. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kalecik İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6439) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

89. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Ayaş İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6440) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

90. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6441) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

91. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kazan İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6442) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

92. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Mamak İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6443) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

93. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Polatlı İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6444) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

94. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Şereflikoçhisar İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6445) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

95. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Yenimahalle İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6446) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

96. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Nallıhan İlçesindeki projelere, gecekondu önleme bölgesi çalışmalarına ve arsa üretimine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6447) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

97. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Evren İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6448) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

98. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6449) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

99. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Elmadağ İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6450) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

100. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çubuk İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6451) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

101. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çamlıdere İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6452) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

102. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Bala İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6453) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

103. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Altındağ İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6454) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

104. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Haymana İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6455) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

105. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Akyurt İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6456) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

106. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Keçiören İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6457) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

107. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Çankaya İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6458) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

108. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Güdül İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6459) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

109. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kızılcahamam İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6460) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

110. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Sincan İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6461) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

111. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Beypazarı İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6462) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

112. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kalecik İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6463) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

113. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Ayaş İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6464) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

114. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Etimesgut İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6465) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

115. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Kazan İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6466) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

116. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Mamak İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6467) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

117. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Polatlı İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6468) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

118. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Şereflikoçhisar İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6469) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

119. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Yenimahalle İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6470) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

120. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, Ankara İli Nallıhan İlçesi karayollarına ve yatırımlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6471) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

 

 

No. :104

19 . 3 . 2002  SalI

Cumhurbaşkanınca Geri Gönderilen Kanun

1. - Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 7.3.2002 tarihli ve 4746 sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/961) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.3.2002)

Sözlü Soru Önergeleri

1. - İstanbul  Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın, İlköğretim öğrencilerine süt dağıtımına      ilişkin   Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi  (6/1745) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

2. - İstanbul  Milletvekili  Ahmet Güzel'in, balıkçılığın geliştirilmesi ve balıkçılık kredilerine   ilişkin   Tarım ve Köyişleri Bakanından  sözlü soru önergesi (6/1746) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

3. - İstanbul Milletvekili Osman  Yumakoğulları'nın, petrol kuyularına, ham petrolun işlenmesine ve ekonomiye katkılarına ilişkin Enerji ve Tabiî  Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1747) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

4. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Halk Bankasının Samsun Alaçam ve Vezirköprü şubelerinin kapatılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (7/1748) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Sakarya  Milletvekili Cevat Ayhan'ın, acil kurtarma botu (SAR)  ihalesiyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6472) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

2. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, bazı yol yapım projelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6473) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

3. - Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak'ın, AB ile Gümrük Birliğine ilişkin Devlet Bakanından (Tunca Toskay) yazılı soru önergesi (7/6474) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

4. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman-Besni Belediyesinin İller Bankası'na olan borcuna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6475) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

5. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, çeşitli ekonomik verilere ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6476) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

6. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, üniversite geliştirme ödeneği oranlarını düzenleyen Bakanlar kurulu kararının ne zaman güncelleşeceğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6477) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

7. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, İzmir'deki bir güzellik yarışmasına küçük yaştaki çocukların katıldığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6478) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

8. - Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş'ın, Acil Müdahele Botu (SAR) ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Ramazan Mirzaoğlu) yazılı soru önergesi (7/6479) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

9. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, TDÇİ'nin Hasan Çelebi üretim sahasında açtığı bir ihale ile ilgili iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/6480) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

10. - Ankara  Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, eğitimdeki sorunlara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6481) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

11. - Ankara Milletvekili M. Zeki Çelik'in, hurda, cevher ve pelet ithali ile TDÇİ ve üretim sahalarına ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/6482) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

12. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, acil müdahale botu (SAR) alımı ihalesi ile ilgili iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Ramazan Mirzaoğlu) yazılı soru önergesi (7/6483) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

13. - İstanbul Milletvekili Zafer Güler'in, İstanbul Haseki Hastanesinin Büyükşehir Belediyesine devredilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6484) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

14. - Antalya Milletvekili Salih Çelen'in, Afganistan'a gönderilen Türk Birliği'ne ve askerlik ödevine ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6485) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

15. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın,  imam hatip liselerinde kılık-kıyafet yönetmeliğinin uygulanması ile ilgili bazı iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6486) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

16. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, İllerde il emniyet komisyonu adıyla birimler kurulduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6487) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

17. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, AB çevre kriterlerinin ülkemizde uygulanmasına ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/6488) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

18. - İstanbul Milletvekili Celal Adan'ın, turizm belgeli tesislerin su, atık su ve elektrik tarifelerine ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/6489) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

19. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Ankara İlinin tarihi, kültürel ve turistik değerlerinin tanıtımına ilişkin Turizm  Bakanından yazılı soru önergesi (7/6490) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

20. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Ankara İlindeki tiftik keçisi ve arıcılık projelerine toprak tahlillerine, süne ve kımıl mücadelesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6491) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

21. -Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Ankara İlinde tarımsal sulamada elektrik kullanımına ve köy yollarına  ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa  Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/6492) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

22. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Ankara İlindeki kültürel ve tarihi eserlerin korunması ve tanıtımına ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/6493) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

23. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Ankara'nın ilçe ve köylerindeki sağlık elemanı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6494) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

24. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Ankara İlindeki karayolu düzenlemelerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6495) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.3.2002)

25. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, kurul ve üst kurullarca yurt dışına gönderilen personele ilişkin Devlet Bakanından (Recep Önal) yazılı soru önergesi (7/6496) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

26. - Bursa Milletvekili Orhan Şen'in, Ülkemize göç eden Ahıska Türklerine ikamet tezkeresi verilmesine ve vatandaşlığa kabul edilmelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6497) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

27. - Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan'ın, milletvekili danışmanlarının özlük haklarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/6498) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

28. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan,Otlukbeli karayolunun bir bölümünün yapım projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6499) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

29. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, hakaret ve tazminat davalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6500) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

30. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, av turizmine ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/6501) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

31. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, dövizdeki kur değişikliği kararından bir gün önce Merkez Bankasının bazı bankalara  dolar satışı yaptığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6502) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

32. - Sivas Milletvekili  Abdüllatif Şener'in, kaplıcaların tedavi birimi kapsamına alınmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6503) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

33. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, K.T.Ü. Tıp Fakültesinde usulsüz estetik ameliyatlar yapıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6504) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

34. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Vezirköprü'de görev yapan öğretmenlerin bazı ücretlerini alamadıkları  iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6505) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

35. - Kayseri Milletvekili Sadık Yakut'un, döviz ödemesi karşılığı emekli edilen yurt dışındaki vatandaşlara ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/6506) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

36. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, Kayseri Şeker Fabrikasına fueloil alımıyla ilgili iddiaya ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/6507) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

37. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, Toplu Konut İdaresi Eryaman 5. Etap ve İstanbul-Halkalı konutlarına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Bal) yazılı soru önergesi (7/6508) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

38. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, Abdullah Öcalan hakkındaki idam kararının bekletilmesine ve imam hatip lisesi öğrencilerine  polisin yaptığı muameleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli) yazılı soru önergesi (7/6509) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

39. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, helikopter ihalelerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Devlet Bahçeli) yazılı soru önergesi (7/6510) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

40. - İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz'ün, Kamu-Sen kongrelerine, toplam kalite projesi ödemelerine ve özelleştirilen SSK  Hastanelerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6511) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

41. - Samsun Milletvekili  Musa Uzunkaya'nın, köykent projelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6512) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

42. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, kamuya yararlı statüsü tanınan vakıflara ilişkin Devlet Bakanından (Nejat Arseven) yazılı soru önergesi (7/6513) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

43. - Erzurum Milletvekili Aslan  Polat'ın, porno yayıncılıktan mahkum olan basın kuruluşu sahiplerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6514) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

44. - Erzurum Milletvekili Aslan  Polat'ın, deprem harcamalarının denetimi hakkındaki Sayıştay raporuna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/6515) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

45. - Erzurum Milletvekili Aslan Polat'ın, derem harcamalarının denetimi hakkındaki Sayıştay raporuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6516) (Başkanlığa geliş tarihi :14.3.2002)

46. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, imam hatip liselerindeki Kılık-Kıyafet Yönetmeliği uygulamalarına  polis müdahalesine ilişkin İçişleri  Bakanından yazılı soru önergesi (7/6517) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

47. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman'ın, imam hatip liselerindeki kılık-kıyafet yönetmeliği uygulamalarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6518) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

48. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in, Çevre Denetimi Yönetmeliği'ne ilişkin Çevre Bakanından yazılı soru önergesi (7/6519) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

49. - Kayseri Milletvekili Sevgi Esen'in, SSK prim artışlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal  Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6520) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

50. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Konya - Karatay İlçesinde bir dernek tarafından yaptırılan özürlü okulunun açılmamasının nedenine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6521) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

51. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, Ankara polisinin "asayiş gönüllüleri" adı altında başlattığı uygulamaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6522)  (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

52. - Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın,  geçen yıl sel afeti yaşayan Hatay'ın afet kapsamına alınmamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6523) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

53. - Şanlıurfa Milletvekili Eyyüp Cenap Gülpınar'ın, Şanlıurfa İlinde doğrudan gelir desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6524) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

54. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, kamu bankaları, üst düzey yöneticileri ile Merkez Bankası Başkan ve yardımcılarının aylık ücretlerine ve kamu bankalarının 2000-2001 yılı bilançolarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6525) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

55. -İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, bazı üst düzey bürokratların kurul başkanı ve üyelerinin maaşlarına ve 2001 ve 2002 yıllarında kamuya alınan personele ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/6526) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

56. -Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, İstanbul'daki imam hatip lisesi öğrencilerine polisin yaptığı müdahalelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6527) (Başkanlığa geliş tarihi. 15.3.2002)

57. - Erzurum Milletvekili Aslan  Polat'ın, bazı demiryolu projelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6528) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

58. - Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun, İtalya'da Roma-Galatasaray maçı sonrası yaşanan olaylara ilişkin Devlet Bakanından (Fikret Ünlü) yazılı soru önergesi (7/6529) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

59. - Giresun  Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun, İtalya'da Roma-Galatasaray maçı sonrasında yaşanan olaylara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6530) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.3.2002)

Meclis Araştırması Önergeleri

1. - İstanbul Milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk ve 27 arkadaşının, depremden zarar gören ve onarılmayı bekleyen kamu binaları ve kültür varlıkları konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/263) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)

2. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman ve 19 arkadaşının, Konya Ovaları Sulama Projesi (KOP) konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/264) (Başkanlığa geliş tarihi : 14.3.2002)


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

19 Mart 2002 Salı

BAŞKAN: Başkanvekili Yüksel YALOVA

KÂTİP ÜYELER: Melda BAYER (Ankara), Lütfi YALMAN (Konya)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 75 inci Birleşimini açıyorum.

Herhangi bir talep olmadığı için toplantı yetersayısını var kabul ediyorum; görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, İstanbulluları endişe içinde bırakan deprem ve deprem söylentileri hakkında söz isteyen, İstanbul Milletvekili Murat Sökmenoğlu'na aittir.

Buyurun Sayın Sökmenoğlu. (MHP sıralarından alkışlar)

III. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GündemdIşI Konuşmalar

1. - İstanbul Milletvekili Mustafa Murat Sökmenoğlu'nun, İstanbul'da meydana gelebilecek depremin yaratacağı sorunlar ve alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşması

MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, huzurunuzda, İstanbul Milletvekili olarak bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim.

Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Prof. Ahmet Mete Işıkara, organizasyon ve koordinasyon gibi kavramlara sıkışıp kalan İstanbul'un sesini yansıtıyor. Prof. Işıkara, Ankara'da, İstanbul'u kurtarmak için mekik dokuyor. Özellikle de, tersaneler, kimyasal madde üreten tesisler, sanayi kuruluşları gibi hayatî kuruluşlar için yardım bekliyor. Hepsinden önce de, hastaneler, okullar, köprüler ve viyadükler... Hoca'nın isyanı, nereye ne yapılacağı belli olmasına rağmen, güçlendirme projelerinin uygulanmaması; bugün atılacak olan küçük bir adımın dahi, organizasyon ve koordinasyon sorunundan dolayı gerçekleşmemesi ve gecikmesidir.

Sayın milletvekilleri, Sayın Işıkara devletin zirvesiyle temas halinde. Aradığı şey para değil. Işıkara'nın derdi, Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü (TAY) sözümona kurulmuş; Genel Müdürlükte, bir genel müdür, bir de ulusal danışman olarak iki kişi var; üstelik de kaynağı var; ama, ne hikmetse, İstanbul'da ondört sene içinde şiddetli bir deprem bekleyen Türkiye Cumhuriyetinin yöneticilerinin ne yaptığı belli değil. Havanda su dövmeyi seviyor olmalı ki, her şeyi hükümetten bekliyor. Prof. Işıkara, Ankara'da sesini duyurabilmek için, âdeta çırpınıp duruyor; Muhterem Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Sayın Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Sayın Başkanı, Başbakan Yardımcısı Sayın Devlet Bahçeli, Başbakan Yardımcısı Sayın Mesut Yılmaz, anamuhalefet lideri Sayın Tansu Çiller, hatta, Devlet Bakanı Sayın Kemal Derviş'le sohbet edip, sorunlara çözüm arıyor; ancak, çözüm bulamamanın da sıkıntısını yaşıyor, feryat ediyor.

Sayın milletvekilleri, maazallah, İstanbul'da meydana gelebilecek bir depremde binlerce insanımızın hayatını kaybetmesinin, yıkılan, çöken bina ve tesislerin Türkiye'ye vereceği maddî ve manevî acının müsebbibi olacaklar arasında bizler de varız; çünkü, biz, milletin vekiliyiz; çünkü, biz, Anayasanın 80 inci maddesine göre, yalnız seçildiğimiz İstanbul'dan değil, bütün Türkiye'den sorumluyuz. Bize güvenip, vekâlet veren milletimizin huzur ve güvenle yaşamasını sürdürmesine katkıda bulunmak mecburiyetindeyiz.

Sayın milletvekilleri, ihmalden dolayı doğacak bir insanlık ayıbının düzeltilmesi için çaba sarf etmeliyiz ve de sarf ettiğimiz çabanın neticesini alamıyorsak, belki de eylem yapmalıyız; ancak, eylem, pankart açmakla, sokakta yürümekle, slogan atmakla olmaz. Bizim yapacağımız eylem, kendi seviyemize ve konumumuza yakışır bir eylem olmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı eylem, bir Meclis araştırması yöntemini kullanarak, çok ciddî bir araştırmanın açılıp, komisyon kurulmak suretiyle işin takip edilmesi ve neticelendirilmesidir. Sayın Ahmet Tan'ın Başkanlığında kurulan Trafik Araştırması Komisyonu, böyle bir eylemin neticesinde kamuoyuna ve cumhuriyet hükümetine ışık tutmuş ve kalıcı bir çözüm önerisi getirmiştir. İşte, eylem budur.

NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) - Veriyoruz Sayın Başkan...

MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Nazif Okumuş'a. Demek, kalp kalbe karşı. İstanbul milletvekilleri birleşip, bir Meclis araştırması önergesi veriyorlarmış. Bendeniz de, ikinci imzacıyım efendim lütfederseniz...

Sayın milletvekilleri, bu konuda tüm Türkiye Millet Meclisini göreve çağırıyorum. Günlük işlerle boğulan devlete ve hükümete yardımcı olmalıyız. Biz, bize düşen görevi yaparsak, onlar da kendi görevlerini ihmal etmeyeceklerdir. İhmal diyorum; çünkü, Türkiye'yi AB'ye süratle sokmak isteyenlerin, bizi sadece spesifik konulara boğarak, insanımızın çok yakın geleceğiyle ilgili bir deprem felaketiyle karşı karşıya olan Türk Vatandaşını görmezlikten gelerek muasır medeniyete ulaşılmayacağı artık anlaşılmalıdır. Hamasi nutuklar yerine eylem şarttır. Testi kırılmadan harekete geçmeliyiz.

Sayın milletvekilleri, Sayın Bayındırlık Bakanının, Japon Meclis Başkanvekilinin gelip de İstanbul Boğaz Köprüsüyle ilgili endişelerini dile getirmesinden sonra, Japonya'ya gidip 100 000 000 dolarlık kredi anlaşmasının öngörüşmesini tamamlaması şayanı takdir olmasına rağmen, İstanbul için yeterli bir girişimin ilk adımları henüz atılmamıştır, atılamamıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun Sayın Sökmenoğlu...

MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum efendim.

Sayın milletvekilleri, İstanbul SOS vermekte, biz ise geç kalmaktayız. Geliniz hep beraber olalım, makulü arayalım, TAY'ı harekete geçirelim. Zaman daralıyor, tahammüller bitiyor, İstanbul ağlıyor... Biz ise ağlamayı bırakıp harekete geçmeliyiz. 850 000 konutun yüzde 92'sinin mühendislik kavramının dışında yapıldığını bile bile seyirci kalmayalım, insanımıza yazık etmeyelim. Tedbir için toplam 5 milyar doların esirgenmesi, gelecekte 100 milyar dolara ve 100 000'in üzerinde insanın telefine sebep olacaktır. Tedbir bizden, tevekkül Allah'tan.

Sayın milletvekilleri, İstanbul, başta bilim adamlarımız olmak üzere herkesin üzerinde ittifak ettiği böylesine bir depremi heyecanla beklerken, maalesef, manevî ve sosyal bir depremi de beraberinde yaşamaktadır. Bu sosyal deprem, hepimizin takip ettiği gibi, imam hatip liselerinin bahçesinde yaşanan dramlardır. Cop ve kelepçe altında gencimizi incitmeye, inletmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. (AK Parti sıralarından alkışlar) Hele hele polis minibüsüyle gencecik kızların, cebinde beş parasız şehir dışına götürülüp bırakılması hiçbir vicdana sığmaz. Zaten gergin olan İstanbulluyu daha fazla germeye hiç kimsenin de hakkı olmadığını bir kere daha ifade ederek, Sayın İstanbul Valisini göreve çağırıyor, insan hakları ihlaline müsaade etmemesini önemle belirtiyorum ve bu vesileyle, Sayın Başkan, sizi ve Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Sökmenoğlu.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Murat Sökmenoğlu'nun Meclis araştırması komisyonuyla ilgili bir önerisi oldu. Görüyorum ki, doğal olarak, İstanbul milletvekili tüm arkadaşlarımız yerinden kısa açıklama yapmak arzusunda; ama, siz de takdir buyurursunuz ki, bütün arkadaşlarımın bu arzusuna yanıt vermemiz mümkün değil; ama, İstanbul olduğu için, önemli bulduğum için, sizlerin de önemli sayacağına inandığım için, yine partilerimizin grup başkanvekillerinin ya da tensip buyuracağı bir arkadaşımızın konuya yaklaşımını dile getirmesini rica ediyorum. Bu konuda...

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkan, lütfederseniz, İstanbul Milletvekilimiz Osman Yumakoğulları Bey bu konudaki görüşlerimizi kısaca ifade edecekler.

BAŞKAN - Efendim, şimdi, Sayın Ayaydın arkadaşım ilk müracaatı yapmıştı. Anavatan Partisi Grup Başkanvekili arkadaşlarımız da uygun görüyorlarsa Sayın Aydın Ayaydın arkadaşıma söz vereceğim; sonra, eğer, MHP Grup Başkanvekillerimiz uygun görüyorlarsa, Sayın Öztürk'ün müracaatı var; Mehmet Ali Şahin arkadaşımın müracaatı var. Sayın Yumakoğulları da sıraya girmiş olsun.

Sayın Ayaydın, buyurunuz.

AYDIN A. AYAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, bilim adamları, olası bir İstanbul depreminin İstanbul'da yaratacağı sorunları sıkça gündeme getirmektedir. Gerek bilim adamları gerek İstanbul Valiliği ve gerekse İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı olası bir İstanbul depreminde neler yapılabileceğinin hazırlıkları içerisinde; ama, deprem, kamuoyunun, İstanbul kamuoyunun gündemine girmiş bulunmaktadır. Bir deprem olacak mı olmayacak mı; olacaksa boyutları ne olacaktır; bu konunun, Meclis tarafından kurulacak bir araştırma komisyonu tarafından irdelenmesinde zaruret vardır. Bundan bir ay önce 20 arkadaşımızla birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, İstanbul'da olası bir depremin yaratacağı sorunları araştırmak ve bunlarla ilgili alınması gereken tedbirleri görüşmek üzere bir araştırma önergesi verdik; bunun, bir an önce, Meclis Danışma Kurulunda gündeme alınıp, Meclis Genel Kurulunda bu konunun görüşülmesi ve süratle, İstanbul'da olası bir deprem için araştırma komisyonu kurulmasının yerinde olacağını belirtiyor ve Sayın Sökmenoğlu'nun biraz evvel kürsüde söylemiş olduğu konulara aynen iştirak ettiğimi belirtiyor, saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aydın Ayaydın.

Şimdi, Sayın Bozkurt Yaşar Öztürk arkadaşıma söz vereceğim.

Buyurunuz Sayın Öztürk.

BOZKURT YAŞAR ÖZTÜRK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben, bu ayın 14'ünde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, İstanbul'daki hem kamu binalarının hem tarihî binaların durumu ve hem de İstanbul'daki deprem olaylarının araştırılması için, 28 imzalı bir önerge verdim. İnşallah, bu, Meclisin gündemine gelir.

İstanbul'da olağanüstü hal gibi bir durum oluşturuldu. İstanbul'da ticaret durdu, İstanbul'da hayat durdu, herkes bir deprem beklentisi içinde; medya da, maalesef, bunu değişik şekilde yorumluyor, değişik şekilde, ilim adamlarının görüşleri alınıyor. Bunun için, deprem konusunda neler yapılabilir, İstanbul için neler olabilir; bu konudaki araştırma önergemizi 14.3.2002 tarihinde Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdik; inşallah gündeme gelir, Meclis de bu konuda karar alır ve İstanbulumuzu da, artık, bu sebepsiz korkudan kurtarmış oluruz. Bunu dile getirmek istiyorum.

Meclis Başkanvekilimiz Sayın Murat Sökmenoğlu Beyin, burada, konuşmasında dile getirdiği, İstanbul'daki olaylarda, son anda, polisin, gereksiz bir şekilde öğrencilerin üzerine vardırıldığı, bilhassa Üsküdar Emniyet Müdürünün çok lüzumsuz ve Türk polisine yakışmayan bir şekilde göstermiş olduğu tavır... Burada, ben, o tavrı kınıyorum; o tavır, yanlış bir tavır, Türk polisinin tavrı değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konuda da, mutlaka, kendine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor.

Saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ederim.

O, konudışı bir hadise; ayrıca, burada savunma yapma olanağı olmayan bir kişi hakkında da, sanıyorum, İçişleri Bakanımızla görüşmeniz daha doğru olur.

Sayın Mehmet Ali Şahin, buyurun.

MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım çok teşekkür ediyorum.

Sayın Sökmenoğlu, özellikle, uzun süredir İstanbulluları gerçekten tedirgin eden önemli bir konuyu gündeme getirdiler; ancak, bize göre, deprem, üzerinde çokça konuşulacak değil, çokça tedbir alınacak bir konudur; Türkiye'de, özellikle İstanbul'la ilgili deprem senaryoları çokça konuşulan, ilgili ilgisiz herkesin konuştuğu ve böylece İstanbulluların psikolojik olarak, ruhsal olarak, gerçekten, yıpranmasına yol açan bir konudur. Japonya da dünyada en çok deprem yaşayan ülkelerden biridir. Duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla, depremle ilgili konuşmanın ve yorum yapmanın yasak olduğu bir ülkedir; ama, bizde tam bunun aksi bir tatbikat sergileniyor, bundan, halkımız, özellikle İstanbullular olumsuz şekilde etkileniyorlar.

Sayın Sökmenoğlu'nun önerdiği ve biraz önce konuşan arkadaşlarımızın da katılmış olduğu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin olaya el koymasıyla ilgili öneriye biz de sıcak bakıyoruz. Gerçekten, bu konuda, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir araştırma komisyonu kurabilir, alınması gereken tedbirler ne ise onları ortaya koyarak, ilgililerin önüne bu tedbirleri serebilir, bunda biz de fayda görürüz; ama, bu konuyu sürekli konuşmamak gerekir diye düşünüyorum.

Sayın Sökmenoğlu, ayrıca, bu tabiî depremin dışında bir de sosyal depremden bahsetti, bir de, birtakım okullar önündeki hadiselerden bahsetti; ancak, eğer, bu varsa ve hâlâ devam ediyorsa, bunu önleme ve halkı rahatlatma görevi de iktidara ve iktidar partilerine aittir. Ben, iktidar partilerini ve hükümeti bu konuda da göreve davet ediyorum.

Teşekkür ederim. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum.

Sayın Osman Yumakoğulları, buyurun.

OSMAN YUMAKOĞULLARI (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, depremle ilgili olarak herkes konuşuyor. İşi, uzmanlarına bırakmak gerekiyor. Türkiye'de herkes, her şey üzerinde konuştuğundan dolayı kavram kargaşaları had safhaya ulaşmış durumda. Umarım ki, bundan sonra uzmanlara kulak veririz, halkı tedirgin etmeyiz. Bu, işin birinci safhası.

İkinci safhasına gelince: Yeryüzünde ikinci bir Türkiye yok. Yasalar karşısında herkes eşit. İstanbul'daki imam hatip okullarında oynanan oyunlar, gerçekten, hepimizi rahatsız ediyor. Yüce Meclisin, bu zulme son vermesi, çare bulması gerekir.

Değerli Başkanvekiline katılıyorum; her şeyden önce, birbirimizi sevmeye, birbirimize saygı duymaya mecburuz. O yavruları alıp, otobüslerle İstanbul'un belediye hudutları dışına bırakmak, hangi insafla bağdaşır acaba?!

Ben diyorum ki; Türk milletinin fertleri birbirine sevecek; ama, 13-15 yaşındaki çocuklara yapılan bu muameleden dolayı sayın iktidarı vazifeye davet ediyoruz; vazifenizi yaptığınız takdirde, bu huzursuzluklar kendiliğinden izale edilecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle, hepinize saygılar sunuyorum. (SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Yumakoğulları.

Buyurun Sayın Ali Rıza Gönül.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gerçekten, Türkiyemizin en büyük tarih hazinesi olan ve ülke insanımızın her 8 kişisinden 1'inin yaşadığı İstanbul'da, bilimsel verilere göre, artık, bir depremin kaçınılmazlığı ortaya konulmuştur. Değerli milletvekili arkadaşlarım duygularını ve hassasiyetlerini çok net olarak ifade ettiler; katılıyorum. Gerçekten, bilim adamları, bu konuda hazırlamış oldukları raporları ilgili makamlara ulaştırmışlar ve bir örneğini de tabiî ki hükümete de vermişlerdir. Özellikle olası bir deprem halinde, kamu binalarının, okulların, hastanelerin, viyadük ve köprülerin büyük bir hasar göreceği kaçınılmazdır. Hükümetin, bütün imkânlarını seferber etmek suretiyle, olası depremde bu kamu binalarının ve olası deprem halinde halka ulaşmak için gerekli olan bu yapıların mutlaka güçlendirilmesi, kuvvetlendirilmesi gerektiğinin altı çizilmektedir; hükümetin bu konuda acil tedbirleri süratle alması gerekir.

Ayrıca, Meclis Başkanlığımıza verilmiş olan araştırma önergelerinin de süratle ele alınması ve araştırma önergesinin kabulüyle oluşacak komisyonun hassasiyetle çalışmalarına devam etmesinin kaçınılmazlığı da ortadadır.

Bunun yanı sıra, son günlerde, özellikle sosyal bir bunalıma dönüşen başörtüsü olayı ve okul önlerinde coplanan çocuklarımızın polis tarafından maruz bırakıldığı muameleyi, Doğru Yol Partisi olarak biz de tasvip etmiyoruz. Bu konunun süratle halledilmesi konusundaki görüşlerimizi tekrar ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum Sayın Gönül.

Sayın Necdet Saruhan, buyurunuz.

NECDET SARUHAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlarım; Sayın Sökmenoğlu'na, bize bu konuşma fırsatını verdiği için teşekkür etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, bendeniz ellidört yıllık İstanbulluyum. İstanbul'da, benim İstanbul'a ayak bastığım günden bu yana, deprem tehlikesi var. Dolayısıyla, son zamanlarda, özellikle görsel ve yazılı basında, yine, bazı çıkar çevrelerince çeşitli yerlerde ve panellerde, İstanbulluların korku içerisinde yaşamaları âdeta istendi; ama, son derece mutluyum -deprem, elbette ki, Tanrının verdiği bir olaydır, kaçınılması mümkün değildir- İstanbulluların depremden korkuları yok. Belki de biraz cesurlar.

Değerli arkadaşlarım, yine, İstanbul'un bazı ilçelerinde deprem riskinin fazla olduğu söyleniyor; ama, ben hafta sonu Küçükçekmece Belediye Başkanımla bölgedeydim, Belediye Başkanım şunu söyledi: "Küçükçekmece'nin sınırlarının bittiği yerde Güngören veya Esenler başlıyor, Bağcılar başlıyor." Burada risk yok mu; İstanbul'un tümünde, Türkiye'nin tümünde, dünyanın tümünde bu risk var. Ha, biz ne yapacağız; önlem alacağız.

Dolayısıyla, sevgili arkadaşlarım, yapılacak çalışmalarda, Mecliste bir araştırma komisyonu halinde, burada, Demokratik Sol Parti olarak, İstanbul milletvekili olarak elimizden gelini yapmaya, çalışmaya hazırız; ancak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız, belediye başkanlıklarımız, ilçe belediye başkanlıklarımız ve hükümetimiz bu konuda yapabileceğinin en iyisini yapma gayreti içerisindedirler. Bu nedenle, ürkmeye gerek yok, depremle yaşamaya alışacağız, Japonya'nın yaşadığı gibi. Ben, İstanbullu tüm hemşerilerime güvenli günler, esenlikler diliyor, endişe duymalarına gerek olmadığını söylüyorum.

Bir de, lütfen, depremi malzeme yaparak, bazı çıkar çevrelerinin, özellikle gayrimenkul alım-satımlarında ve iş merkezlerinin, pazarların çalışmalarında menfî etki yaratmamalarını rica ediyorum.

Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum.

NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım...

MUSTAFA MURAT SÖKMENOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, yeni bir araştırma önergesi geliyor.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, "her gruptan bir arkadaşım" demiş olmama rağmen, Başkanlığı güç durumda bırakan bir talebi...

Buyurun Sayın Okumuş, son olarak size söz verdim.

NAZİF OKUMUŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım, öncelikle çok teşekkür ediyorum.

Bugün, siyasî partilerimize mensup değerli arkadaşlarımız İstanbul depremiyle ilgili düşüncelerini aktararak, bir yoğunlukta birleştiler. İstanbul'un sadece Boğaziçi bölgesine uyguladığımız resmî veya gayriresmî beton barbarlığının, en küçük bir güzellik duygusuna sahip her Türk insanının yüzünü kızartacak bir uygarlık ayıbı olduğunu hepimiz de biliyoruz. O Boğaziçi'ni, Büyük Fatih'in torunları tarafından önce dünyaya cennetlik bir peyzaj gibi sunduk; ama, yine aynı Büyük Fatih'in torunları olarak da bir beton çöplüğüne, maalesef, hepimiz döndürdük. Böylesine bir İstanbul utancından kurtulmak için, tabiî ki, gayretlerimizi artırmamız gerektiğine bütün siyasî parti grupları olarak katılıyoruz, iştirak ediyoruz.

İstanbul'u, ilkelliğin, çirkinliğin, zevksizliğin ve bencilliğin işgalinden kurtarmak eğer ikinci bir fetih olacaksa, bunun muharebesini yapmaya da hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. İstanbul'u bir üçüncü dünya kenti olmaktan kurtarıp, üçüncü bin yılın modern kenti haline getirmek için heyecanlarımızı paylaşıyoruz. İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanı, metropol belediye başkanları yalnızlıktan, unutulmuşluktan şikâyet ediyorlar, feryat ediyorlar, merkezî hükümet, devlet de, kaynakların heba edilmesinden şikâyet ediyor. Fakat, bir gerçek var ki, bugün, 17 Ağustos 1999 veya 12 Kasım 1999 depremlerinden yola çıkarak, Yalova, Gölcük, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu depremleri gibi, depremi, belli merkezlerimizle özdeşleştirirken, 17 Ağustosta yaklaşık 1 000 kişinin can verdiği İstanbul'un Avcılar'ını unutabiliyoruz, dikkate bile alamıyoruz. Bunu hiç kimse, kamuoyuyla paylaşabilme gibi bir cesareti ortaya koyamıyor. İstanbul'da 1 000 kişi can verdi; ama, İstanbul öylesine büyük, İstanbul'un kaynakları öylesine zengin ki, bu yarayı kendi içinde sardı, hiç kimse İstanbul'da böylesine bir çığlığın farkına bile varamadı.

Umut ediyorum ki, muhalefet partilerimizden iktidar partilerine kadar bütün parti temsilcilerimizin ve değerli milletvekili arkadaşlarımızın ortaya koyduğu ve Başkanlığa da sunduğu bu teklifler de dikkate alınır, en kısa zamanda bir araya getirilerek İstanbul'la ilgili çalışma, araştırma hayata geçirilir.

Tekrar sizlere teşekkür ediyor, Yüce Meclisin bunu da başaracağı inancıyla saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN- Teşekkür ediyorum Sayın Okumuş.

Gündemdışı konuşmaya hükümet adına yanıt verecek sayın bakan var mı?.. Yok.

Gündemdışı ikinci söz, Tarişbankın yeniden ekonomiye kazandırılması hakkında söz isteyen Manisa Milletvekili Bülent Arınç'a aittir.

Buyurun Sayın Arınç. (AK Parti sıralarından alkışlar)

2. - Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, Tarişbank’ın önemi ve ekonomiye yeniden kazandırılmasına ilişkin gündemdışı konuşması

BÜLENT ARINÇ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu 5 dakikalık süre içerisinde Ege Bölgemizin bütün üreticilerini, meslek kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, Ege Bölgemizin bütün milletvekillerini özelde ilgilendiren ve üzerinde hassasiyet gösterdiğimiz bir konuyu arz etmek istiyorum; bu da, Tarişbank olayıdır. Tarişbankla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum:

Millî Aydın Bankası ismiyle, bölge üreticilerini finanse etmek amacıyla, bundan doksan yıl kadar önce, 1913 yılında kuruluyor ve  Türkiye'de Ziraat Bankasından sonra kurulan ikinci Türk bankası olma vasfını taşıyor. Bugün itibariyle sermayesinin yüzde 99,67'si, yani, yüzde 100'e yakını, Üzüm Birliğine, İncir Birliğine, Pamuk Birliğine, Zeytin ve Zeytinyağı Birliğine aittir. Tarişbankı önemli kılan, onun, 1913'te kurulurken, bu bankanın üreticilerini, yerli tefecilere karşı ve uluslararası sermayeye karşı korumak ve desteklemek amacıyla kurulmuş olmasıdır. Tariş ve Tarişbank yıllardan beri bölge üreticilerine çok önemli destekler veriyor ve bu görevini bugüne kadar layıkıyla yapıyor.

Bugün Tariş, bir büyük kuruluş haline geldi. 120 000 ortağı var, yedi ilde 106 kooperatifi var. Bu birliklerde yaklaşık 4 500 kişi çalışıyor ve toplam cirosu, geçen yılın rakamıyla, 400 trilyon civarında. İstanbul Sanayi Odasının anketlerinde, 500 şirket sıralamasında Tarişin üç birliği de yer alıyor.

Değerli arkadaşlarım, bu bankanın başına bir iş geldi. Geçtiğimiz yıl bankanın sermayesinin artırılması maksadıyla Tariş Birlikleri Genel Kurullarını topladılar ve sermaye artırımına gitmek istediler. Yasal süre başladı, ancak, bu süre bitmeden, 9 Temmuz 2001 tarihinde, sermaye yetersizliği gerekçesiyle, banka, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildi.

Sayın Başkanım, çok yüksek uğultunun, sanıyorum farkındasınız; arkadaşlarımızı, lütfen, ikaz eder misiniz.

BAŞKAN - Sayın Arınç, demin de ifade ettim, sayın bakanlarımız başta olmak üzere, milletvekillerinden bir kez daha rica edeceğim; gerçekten, ben, burada takip etmekte güçlük çekiyorum. Arkadaşlarımızın anlayışına güveniyorum...

Buyurunuz.

BÜLENT ARINÇ (Devamla) - Çok teşekkür ederim; eksik olmayın.

Değerli arkadaşlarım, 9.7.2001 tarihinde, sadece, gerekçesi sermaye yetersizliği olan bir kararla, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna Tarişbank devredildi. Bu haksız işleme karşı, Tariş birlikleri tarafından Danıştayda dava açıldı. Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, 20 Şubat 2002 tarihinde yürürlüğün durdurulmasına karar verdi. Bu karar üzerine, bankanın mülkiyetinin tekrar Tariş birliklerine iade edilmesiyle birlikte, bankanın yönetimi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından atandı. İlk iş olarak, bu yönetim, bankadan, bu kararı uygulamakla birlikte, bu fon tarafından bankaya sermaye olarak konulmuş bulunan 55 trilyonu, o güne kadar -güya- birikmiş bulunan 27 trilyon faiziyle  -diğer bazı kesintiler de dahil olmak üzere- yaklaşık 90 trilyonu geçen bir rakamı bir ay içerisinde kendilerine ödeme talebiyle karşılarına çıktı. Bu talep, hem hukuka aykırı hem de fevkalade kötü niyetlidir; çünkü, bankanın fona devredilmesinde bankanın kendi kusuru ve yanlışlıkları yoktur. Danıştay kararı da zaten bunu ispatlamıştır. Bugün için bankadaki paradan -hem yönetim de onlarda olmasıyla birlikte- 27 trilyon gibi bir faizin talep edilmesi de yasal olarak mümkün değildir. Çok kısa bir süre içerisinde, sadece bir ay içerisinde bu talebin yerine getirilmesi halinde, bankanın likidite ve malî yapısı fevkalade bozulacak ve bu, bankayı olumsuz etkileyecek. Bugünkü mevcut nakit imkânlarla bunun karşılanması mümkün değil. Bu şekilde, bir ay içerisinde   -ki süre yarın dolmaktadır- bugüne kadar götürülen, gösterilen bütün çabalar da maalesef olumlu karşılanmamıştır, Tarişbank bitmek ve bitirilmek üzeredir.

Peki, Tarişbankın devreden çıkmasıyla tarım sektörünün durumu ne olacaktır?.. BDDK yetkililerine göre, artık, tarım sektörünün bir banka tarafından desteklenmesine lüzum kalmamıştır. Halbuki, Ziraat Bankası da yeniden yapılandırma süreci içerisindedir ve bugün, çiftçilerimizin, maalesef çok büyük bir kısmı, dekar başına ödenecek bir parayla geçinme mücadelesi vermektedir. Üreticilerimize böylesine bir finansal desteği yıllardan beri sağlıklı olarak temin eden Tarişbank gibi bir kuruluşun gözden çıkarılmasını kabul etmek mümkün değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Arınç.

BÜLENT ARINÇ (Devamla) - Tarım kesimine mutlaka destek verilmelidir ve bu destek, özellikle üreticiler ve birlikler tarafından kurulmuş, belki de çok güzel bir örnek olarak alkışlanması gereken Tarişbankın devam etmesiyle mümkündür.

Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz hafta içerisinde, Meclis Başkanvekilimiz Sayın Yalova'nın da evsahipliğinde, Ege Bölgemizin tüm milletvekillerini, meslek kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, ticaret odası ve borsa başkanlarını bir araya getiren toplantıda, Tarişbankın durumu ortaya konulmuş ve buna sahip çıkılmasına hep beraber karar verilmiştir.

Değerli arkadaşlarım, Tarişbankın faaliyetlerine devam etmemesi durumunda, incir, üzüm, pamuk ve zeytin üreticileri olmak üzere, şimdiye kadar, her yıl onbinlerce çiftçinin mevsimlik finansman ihtiyacını karşılayan bir kuruluş yok edilmiş olacaktır. Böylece, ülkemizin tarım kesiminin bugün içerisinde bulunduğu zorluklara, bir başka zorluk daha eklenmiş bulunmaktadır. Halbuki, Tarişbank, mevcut yapısı ve örgütüyle, tarımın finansmanında bir örnek modeldir; hatta, Avrupa Birliği standartlarında çok güzel temsil edilebilecek bir örnektir.

Değerli arkadaşlarım, ortada tam bir kısır döngü var. BDDK "bir ay içerisinde bana 100 trilyon lirayı getirin, Tarişbankı geri alın" diyor. Banka, sermaye artırımına gidecek; ama, bir başka engel var. Orada da, Hazine diyor ki, birliklerin bankaya kaynak aktarmasına, sermaye aktarmasına izin veremeyiz. Niçin; IMF ile anlaşmalar bu şekilde yapıldı; birliklerin, bankalara sermaye aktarması engelleniyor. Para istiyorlar; bankanın içi boşalacak... Sermaye artıralım deniliyor; ona da Hazine izin vermiyor. Tarişbank, üreticilerin ifadesiyle, neredeyse, cami avlusuna bırakılmış sahipsiz bir kurum haline geldi.

Değerli arkadaşlarım, bakınız, sadece hukuk içerisinde, demokrasi içerisinde, yasal çözümler olarak, Tarişin birlikleri ve yönetimi, bankanın faaliyetlerinin devamı için yapılması gerekenleri bir güzel kitapçıkla ve çok güzel örneklerle ortaya koydu. Tam 9 tane teklifleri var. Bu tekliflerin hiçbirisi, bana karşılıksız para verin, bana yardım edin, bana acıyın, ne olursunuz, beni destekleyin anlamında değil. Bunu yaptığı zaman hükümet yetkilileri, hem Tarişbank yaşayacak hem de bölgenin üreticileri fevkalade önemli bir desteğe kavuşmuş olacaklar, tavuk yumurtlamaya devam edecek. Bunun karşılığında istenen şeyler, sadece, hükümetin, yasal prosedür içerisinde, bu bankanın faaliyetlerine devam etmesini temin etmek.

Sürem dolduğu için, buradaki önerileri -esasen, hükümetin de çok iyi bildiğine inanıyorum- tekrarlamayacağım.

Değerli arkadaşlarım, sözümü şunlarla bitirmek istiyorum: Bakınız, çok bankanın içi boşaldı, çoğu Fona devredildi ve ekonomimizin hemen hemen 50 milyar dolarını aldı götürdü. Kötü yönetilmekten, içi boşaltılmaktan, hortumlamaktan, maalesef, pek çok banka silindi gitti; haydan gelen huya gitti. Zaten, satın alırken, herhalde, bir gün içini boşaltmak amacıyla alanlar, tarihte yerlerini aldılar; ama, Tarişbankla ilgili olarak, bugüne kadar, hiçbir yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası yok, bankanın içi boşaltılmamış. Tek iddia var; sermaye yetersizliği. Onu temin edecekler; ama, siz, Hazine olarak, "bu birliklere kaynak aktaramazsınız" deniyor. 41 şubesi, 600 çalışanıyla ve biraz evvel söylediğim fonksiyonları yerine getiren bir önemli bankanın faaliyetlerine devam etmesi, Türk ekonomisine çok şey kazandıracaktır.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Başkanımın da müsamahasıyla, Tarişbankla ilgili -1 gün kaldı 20 Marta - yönetim BDDK'da ve BDDK da, 14 Martta, kendi parasını, yönetiminde bulunduğu bankanın 45 trilyon lirasını, tekrar, geriye aldı. Bu bankaya el uzatılması lazım. Egeliler, Egeli üreticiler böyle bir muameleye hiçbir zaman müstahak değillerdir. Ona reva görülen bu yapayalnız bırakılmayı hiçbirimiz kabul etmiyoruz. Bu vesileyle, Meclisimizin de, hükümetimizin de çok acil olarak, Tarişbankla ilgili konuya eğileceğini, sahip çıkacağını ümit ediyorum.

Egeli milletvekilleri arkadaşlarım adına özellikle ve bütün Parlamentomuz adına bu haklı taleplerimizi yineliyor, hepinize derin saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Arınç.

Üç arkadaşım, yerinden, kısa açıklama talebinde bulundu; sırasıyla, bu üç arkadaşıma, kısa söz hakkı tanıyacağım.

Sayın Suha Tanık, buyurunuz.

SUHA TANIK (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Manisa Milletvekili Sayın Bülent Arınç arkadaşımızın Tarişbank ile ilgili değindiği konuya, biz de, Doğru Yol Partisi ve Ege milletvekilleri, ben, İzmir Milletvekili olarak teşekkür ederek, bu konudaki hassasiyetini Meclis gündemine taşıdığı için kendisine fevkalade minnettar olduğumuzu beyan etmek istiyorum.

Sayın Bülent Arınç arkadaşımızın yaptığı konuşmaya bir ilave bilgi olarak, kayıtlara geçmesi açısından, bir konuyu da belirterek sözlerimi tamamlamak istiyorum.

Bugün, Tariş Genel Müdürü ile bir görüşme yaptım. Tarişbank konusuyla ilgili bilgi alışverişinde bulunurken, Tarişbankın kaç ortağı olduğunu sordum; kaç ortağı var?.. Türkiye'de, bundan iki sene önce, 78-79 tane banka vardı; devlet bankaları ve özel bankalar...  Birçoğu tasfiye edildi, geriye kalan bankaların içerisinde Tarişbank da var. "Tarişbankın kaç ortağı var" diye sordum; Sayın Başkanım, Tarişbankın, kendi ortakları ve Tarişin ortaklığıyla beraber 150 000 ortağı var; Tarişbankın 150 000 ortağı var... Ege yöresinde, bu ortakları, Tarişbankın bugünkü bu içler acısı durumundan üzüntü ve sıkıntılarını dile getiriyorlar ve Ege mebuslarını göreve çağırıyorlar.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum.

Manisa Milletvekilimiz Sayın Hasan Gülay, buyurunuz.

HASAN GÜLAY (Manisa) - Sayın Başkanım, söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Bundan onbeş gün önce, Tarişimizin Sayın Genel Müdürü, Tarişbirliğin 4 birlik başkanı ve Egeli milletvekilleriyle beraber, Sayın Hüsamettin Özkan Beyi ziyaret ettik ve onun aldığı randevudan sonra da, geçen hafta içinde, BDDK Başkanı Sayın Engin Akçakoca ile konuştuk. Yarın itibariyle, yani, ayın 20'si itibariyle, BDDK'nın Tarişe verdiği süre bitiyor.

Biliyorsunuz, yeni çıkan kanunla, siyasal etkinlikleri bankalardan kestik; kanunla kestik. Burada, Sayın Tanık'ın dediği gibi, 150 000, hatta, yan kuruluşlarıyla beraber 220 000 tarım üreticisinin alınteri söz konusu. Bu banka, doksan yıllık geçmişe sahip olan bir banka. Konu, bankayı yaşatmak değil, üreticinin alınterini koruyacak bankayı kurtarmak. Konu bu. Bu konuda, gerek Hazine Müsteşarlığını gerekse BDDK Başkanını, 150 000 tarım üreticisinin alınteri üzerinde, lütfen, kafa yormaya çağırıyorum.

Bu, Tarişin 150 000 üyesinin alınterinin karşılığını vermektir, banka vermek değildir, o alınterinin karşılığını verebilmektir. Tekrar ediyorum; hem Hazine Müsteşarlığını hem de BDDK Başkanını, bugün itibariyle ve yarın itibariyle, üreticinin alınteri üzerinde, bu bankanın kurtarılması yönünde kafa yormaya çağırıyor, bunun onların da görevi olduğunu hatırlatarak, Yüce Meclise saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gülay.

Son olarak, Sayın Bekir Ongun...

Buyurunuz.

BEKİR ONGUN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Manisa Milletvekilimiz Sayın Bülent Arınç Beyin Tarişbankı gündeme getirmesiyle, konunun önemini Meclis de anlamış oldu; onu görüyorum. Sayın Arınç'a teşekkür ediyorum.

Tarişbank, ilk kurulduğunda, Millî Aydın Bankası olarak kurulmuştur ve bu, Tarişin malıdır, Ege Bölgesinin malıdır. Tarişbankın bu duruma düşmesine ise, çiftçi sebep olmamıştır; önceki yönetimler döneminde, daha çok çiftçi dışında, çiftçilerin dışında verilen krediler bu duruma gelmesine sebep olmuştur; ancak, Tarişbank, BDDK'ya devredildikten sonra zararı daha da fazlalaşmıştır. Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz hafta, Tariş Yönetim Kurulu ve Egeli milletvekilleriyle birlikte yaptığımız ziyaretlerde, bu işin önemini sayın liderlere ve BDDK'ya anlatmaya çalıştık; fakat, BDDK'dan gerekli sonuç alınamadı. Yarın son gün. Bu, Tarişbank için yapılacak kolaylık, en kısa zamanda -mümkünse bugün- alınabilecek bir kararla, sadece BDDK'nın vermiş olduğu paranın, faizlendirilmeyip, beş yıl gibi bir süreye yayılması bu problemi çözecektir. Tarişbank -Tarım Bakanının da bu konuda projeleri vardır- bir tarım bankası haline de dönüştürülebilir; çünkü, Tarişbank yaşamalıdır. Bunun örnekleri mevcuttur, Hollanda'da örnekleri vardır.

Bu vesileyle, gündeme getiren arkadaşlara teşekkür ediyorum. Meclisimizin de, bu duyarlılığı gösterip, Tarişbankın Tarişte kalması yönünde destek vereceğine inanıyor, hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN- Teşekkür ediyorum Sayın Ongun.

Sayın Çelebi, ekranda göremedim, özür dilerim.

Buyurunuz.

IŞIN ÇELEBİ (İzmir)- Sayın Başkan, bu Tarişbank meselesi, arkadaşların da belirttiği gibi, Ege için çok önemli.

BDDK, verdiği parayı geri tahsil etmek istediği için birtakım komplikasyonlar ortaya çıkıyor. Oysa, iki taraf, BDDK ve Tarişbankın ortakları bir araya gelirse bu problem çözülür. Bu konuda biz hükümetten yardım istiyoruz. Sanıyorum, hükümet üyeleri de bu konuda biraz anlayış gösterirse ve BDDK da verdiği parayı... Tamam; ama, şeriatın kestiği parmak acımaz. Bu probleme ortak bir çözüm bulunabilir ve bütün Avrupa'da, Amerika'da olduğu gibi, bir kooperatifler bankası haline getirilebilir ve Tarişbank, son derece verimli çalışan bir banka haline gelir.

Bu anlamda, çok katı kalıplarla bakmak yerine, daha rasyonel, daha çözüm bulucu yaklaşımların, hem Türkiye'ye hem Ege'ye büyük yararı olacaktır. Bu anlamda, Tarişbankın probleminin çözülmesini -sizin de delaletinizle- sağlamamız önemlidir. Bunun için gerekli çalışmaları yapmamız gerekiyor, Parlamento olarak.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN- Çok teşekkür ediyorum Sayın Çelebi.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bülent Arınç, eğer Tüzük engel olmasaydı, eminim ki, sizlere o bilgiyi de sunacaktı. Zaman darlığı nedeniyle, doğal olarak anlatamadı.

Tarişbank meselesinde tüm sayın milletvekillerinin takdirlerine sunmak zorunda olduğumuz bir bilgi var. Tarişbank, BDDK'nın dediğini yaptığında Hazine Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığının dediğini yaptığında da BDDK tarafından kafası koparılacak bir konuma getirildi ve maalesef, bir yıldır bu problem böyle devam etti.

Evet, BDDK özerk kuruluştur, Yüce Meclisin iradesiyle oluşturulmuş bir organdır; kabul; ama, buradan da, bütün milletvekili arkadaşlarıma, özellikle Egeli milletvekili arkadaşlarıma -her birinin bu konuyla ilgilendiğini bildiğim için- söylüyorum;  BDDK Sayın Başkanı, geçtiğimiz bayramda "en kötü ihtimalle Ziraat Bankası bünyesinde ben bu işi çözerim" dedi.

Şimdi, BDDK'nın, hiç değilse Egeli milletvekillerine verdiği bu sözü tutmasını, bir kez daha Yüce Meclisin kürsüsünden dile getiriyorum.

Gündemdışı üçüncü ve son söz, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü nedeniyle söz isteyen Ankara Milletvekili Şevket Bülend Yahnici'ye aittir.

Buyurun Sayın Yahnici. (MHP sıralarından alkışlar)

3. - Ankara Milletvekili Şevket Bülend Yahnici'nin , Çanakkale Deniz Zaferinin 87 nci yıldönümüne ilişkin gündemdışı konuşması ve TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova'nın, Çanakkale Şavaşının sıradan bir savaş olmadığına, Türk Milletinin bağımsızlığına son vermek isteyen düşman güçlerine karşı verilmiş bir savaş olduğuna, bu zaferin, Mustafa Kemal Atatürk'ün askerî dehasının ve Türk Milletinin vatan sevgisinin zaferi olduğuna; vatan, millet ve bayrak için bu savaşta 250 000 şehit verildiğine, bu olayın, gelecek nesillere örnek tarihî bir olay olarak aksedeceğine ilişkin açıklaması

ŞEVKET BÜLEND YAHNİCİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli üyeler; bugün 19 Mart; dün, 18 Mart idi. 18 Mart Çanakkale Zaferinin Yıldönümünü, bu sene de bütün Türkiye'de, özellikle de Çanakkale'de kutladık, kutlamaya çalıştık.

Çanakkale Zaferinin Yıldönümü olan 18 Marttan birkaç gün evvel de, yani, bundan yedi sekiz gün önce de "Çanakkale Destanı" şiirini yazarak Çanakkale'yi ayrıca ölümsüzleştiren merhum Mehmet Âkif'in İstiklal Marşının Mecliste okunuşunun yıldönümüydü. Merhum Âkif ile Çanakkale bütünleşmiştir; merhum Âkif ile Türkiye'nin istiklal mücadelesi tarihi bütünleşmiştir.

Âkif, "Eşin var, âşiyânın var, baharın var, ki beklerdin;/ Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?" mısralarını yazarken, isyanını, içindeki isyanı dile getiriyordu, halkın isyanına tercüman oluyordu; çünkü, Yıldırım Hanın kabri çiğnenmişti.

Bu iç isyan Çanakkale'de, Çanakkale Destanının yazıldığı günlerde ve tarihte bir direnişe dönüştü; Türk Milleti -çok büyük rakamlardaki şehidi pahasına- 250 000'lerle ifade edilen gencini göktoprağa verdi ve "şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?/En kesif orduların yükleniyor dördü beşi" diyen Âkif, Çanakkale Destanını da o duygu, düşünce yumağı içinde yazdı. Sonra, kurtuluş geldi, Âkif, kurtuluşu destanlaştıran İstiklal Marşımızı yazdı.

Ben, bugün, bunları bir kere daha hatırlatmak, nazarlardan, hafızalardan uzak tutmamak adına söz aldım; ama, Yüce Meclisten özel bir dileğim, bir kere daha olacak: Naçizane, iki sene oluyor, bir kanun teklifim var; 18 Martın şehitler günü olarak kabul ve ilan edilmesine ilişkin bir kanun teklifidir. İkibuçuk sene evvel verdik, Genel Kurula indirdik 11.5.2001'de, zannediyorum, Genel Kurul gündeminde, şu anda, 238'inci sırada yer alıyor. Her sene yenilenecek bir şekilde, grup başkanvekillerine, siyasî partilerin temsilcilerine mektuplar yazıyorum, başvuruyorum, sözlü olarak konuşuyorum, bu sene de yaptım; geliniz, bunu, 18 Mart şehitler gününü bu seneye yetiştirelim, kabul edelim diyorum, fakat bu sene de beceremedik. Sizden ricam, sizlerden arzım, ki bunu yerine getirdiğimiz takdirde, hem Allah'ın rızasını hem de binlerce, yüzbinlerce şehidin rızasını kazanacağımızdan emin olmak adına, geliniz, bu 18 Mart Şehitler Günü Kanunu Teklifini bu Meclisten çıkaralım, kanunlaştıralım. Bir kere daha sizlerden rica ediyorum. Çünkü, 18 Mart, Türkün tarihinde, şehadet tarihinde bir dönüm noktasıdır. 18 Marta kadar, Çanakkale'ye kadar Türk Milleti, şehitler vermiştir; 18 Martta, belki de dünya tarihinin görebileceği en büyük ölçüde şehit vermiştir; 18 Marttan -PKK ile mücadele de dahil olmak üzere- günümüze kadar uzanan bir ölçekte şehitler vermiştir. Eğer, bu kanun çıkarsa, başta Silahlı Kuvvetlerimiz, İçişleri teşkilatımız, polislerimiz, öğretmenlerimiz ve din adamlarımız olmak üzere, pek çok kuruluşu da ilgilendiren bir şekilde, böyle bir günün anması yapılacağı için, sadece kanunun çıkması yetmeyecektir. Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili yönetmeliklerin de ilgili bakanlıklarca çıkarılıp, 18 Martın, bir şehitler günü olarak Polis teşkilatınca, Silahlı Kuvvetler teşkilatınca, Diyanet teşkilatınca ve Millî Eğitim teşkilatınca anılması...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin efendim.

ŞEVKET BÜLEND YAHNİCİ (Devamla) - ...ve bu anmanın, vilayetlerde de iller eliyle yapılmasının sağlanması temin edilmiş olacaktır. 

Bunu, Yüce Meclisin üyelerine ve siyasî partilerimizin grup yönetimlerine bir kere daha arz ediyorum, tekrar rica ediyorum ve bu vesileyle, 18 Mart şehitlerini, 18 Martta, bu vatanı vatan yapmak adına, bu toprakları toprak olarak müdafaa etmek adına şehit düşenlerimizi, o günlerden bu günlere, yine, şehadet noktasına gelme, erişme mücadelesini vererek şehit düşmüş polislerimizi, askerlerimizi, öğretmenlerimizi, din adamlarımızı bir kere daha rahmetle anıyorum. İnşallah, onlardan, 18 Martı, şehitler günü olarak anılacak bir gün olmayı esirgemeyiz.

Saygılar sunarım. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yahnici.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kurumsal değerlendirmemizi yapabilmemiz gerekiyor.

Ben, önce, grup başkanvekili arkadaşlarımdan rica edeceğim; uygun görecekleri bir üye bu konuda gruplarının düşüncelerini dile getirsin;. çünkü, birçok arkadaşım bu konuda duyarlılık gösterdi. Böyle bir usulü İçtüzük şartları dahilinde ayarlayabiliyoruz, daha sonra da Başkanlık Divanının görüşünü ben ifade edeceğim.

Bu çerçevede, Sayın Mehmet Ali Şahin; buyurunuz.

MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.

Sayın Yahnici, Çanakkale Deniz Zaferinin 87 nci Yıldönümü münasebetiyle gündemdışı önemli bir konuyu gündeme taşıdılar. Ben de bu konuyla ilgili düşüncelerimi birkaç cümleyle paylaşmak istiyorum.

Gerçekten, milletlerin tarihinde, var olma -yok olma mücadeleleri ve dönemleri olmuştur. Bizim tarihimizde de Çanakkale direnişinin ve zaferinin böylesine önemli bir rolü vardır. Binlerce, yüzbinlerce memleket evladı vatanı için, toprakları için burada şehit olmuştur. Ben, arkadaşlarım adına, Grubum adına şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Bir gecede Çanakkale Boğazının baştan başa mayınlarla döşetilme emrini veren Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşayı rahmetle anıyorum, bu emri yerine getiren Nusret Mayın Gemisinin kaptanı Tophaneli Hakkı'yı ve tabiî, bu arada Seyit Çavuşu ve hiç şüphesiz ki, Anafartalar Cephe Komutanı Miralay Mustafa Kemal Paşayı rahmetle yâd ediyoruz.

Müttefik donanmasına komuta etmiş olan İngiliz Amiral Hamilton'un İngiliz Kralına söylediği şu söz çok anlamlıdır. Kral sormuş Hamilton'a "niye mağlup olduk?" Demiş ki: "Majesteleri, biz Çanakkale'de öyle bir askerle çarpıştık ki, o asker, namlunun ucuna baktığında cennetteki makamını görüyordu."

Hiç şüphesiz ki, Çanakkale zaferinden alınacak dersler vardır. İnanıyorum ki, bu ruhu, bu vatan sevgisini, bu fedakârlığı ve vatanı canından daha çok sevme anlayışını gelecek nesillere de taşımak bizim boynumuzun borcudur.

Çanakkale Savaşıyla, zaferiyle ilgili birçok şiir yazılmıştır; Mehmet Âkif bu işin başındadır; ama, 87 nci Yıldönümü dolayısıyla, bir şairimizin, dün bir dergide yayımlanmış bir şiiri elime geçti; bir iki mısraını okuyarak sözlerime son vermek istiyorum:

"Dinle çocuğum, Çanakkale; tarihte,

Çakalların, aslana çattığı yerdir.

Bir hilal uğruna binlerce güneşin,

Nûş eyleyip toprağa battığı yerdir.

Vatan için, millet için civanların,

Canlarını Allah'a sattığı yerdir.

Er meydanına çıkıp da yiğitlerin,

Tarihlere şeref, şan kattığı yerdir.

Türk Milletindeki o engin sevginin,

Düşmanını bile kuşattığı yerdir.

 

Eğer şimdi rahatsan borcun vardır atana,

Haydi öde borcunu çalışarak vatana.

Şu Boğaza baksana nasıl coşkun akıyor,

Karşıki tepelerden biri sana bakıyor.

Sana bu son öğüdüm, takdir deyip unutma,

Yüreğini sağlam tut, beyni sakın uyutma.

Düşmanların çok senin; orada, burada, her yanda...

Yurda sahip çıkmazsan bil ki elim yakanda!.." (Alkışlar)

Şairimiz, bunu, güzel dizelerle ifade etmiş; kendisine teşekkür ediyoruz efendim.

BAŞKAN - Şairimizin ismini okumayacak mısınız?

MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) - Tabiî efendim; Ömer Sağlam.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Peki, çok teşekkür ediyorum Sayın Şahin.

Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Mustafa Cumhur Ersümer; buyurunuz Sayın Bakanım.

MUSTAFA CUMHUR ERSÜMER (Çanakkale) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, kıymetli arkadaşlar; aradan geçen 87 yıllık bir süreye rağmen, böylesine zihinlerde taze, hatta, dün yaşanmışçasına hepimizin hep birlikte hissettiği 18 Mart Deniz Zaferini  ve Çanakkale şehitlerimizi, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında da anabilmiş olmaktan duyduğum mutluluğu belirtmek istiyorum.

Niye tazedir 87 yıl geçmesine rağmen Çanakkale Savaşları, 18 Mart?.. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, 253 000 vatan evladı, gül bahçesine girercesine, şehadet şerbetini içmiştir. Yine, hepimiz çok iyi biliyoruz ki, dünya devlerinin tekniği de, gücü de, 253 000 vatan evladının cesur yürekliliğinde galebe çalmıştır.

Yine, niye tazedir zihinlerimizde, 87 yıl geçmesine rağmen Çanakkale Savaşları; biraz önce burada dile getirilen, nur içinde yatsın, Mehmet Âkif'in dizeleriyle tazedir: "Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!" nidalarıyla hepimizin zihinlerinde tazedir.

Yine, 87 yıla rağmen niye tazedir; Mustafa Kemal'in 1934 yılında dile getirdiği gibi "uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz; evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır" hoşgörüsüyle, insanlık dersiyle tazedir.

Tabiî, 18 Mart gününün "şehitler günü" olarak, bu destanın şehitler günü olarak yaşamasını sağlamak üzere verilmiş olan kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi bütünüyle destekler. Aynı şekilde, Anavatan Partisi Grubu da, bundan birbuçuk yıl önce, bu şekilde bir kanun teklifi sunmuştur. Her şeyden önce, Sayın Yahnici'ye, tekrar, bu yasa teklifini gündeme getirdiği için teşekkür ediyoruz.

Yine, dün Çanakkale'deydik. Genel Başkanımız Sayın Mesut Yılmaz, Devlet Bakanımız Sayın Mirzaoğlu, Sayın Kutan Çanakkale'yi şereflendirdiler ve gerçekten, bugünün çok daha mutlu ve çok daha unutulmaz yaşanmasına katkıda bulundular. Çanakkalelilerin vekili olarak, onlara da teşekkür ediyorum.

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Kırbaş; buyurunuz.

SADIK KIRBAŞ (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün Çanakkale Deniz Zaferinin 87 nci Yıldönümünü coşkuyla kutladık. Bugün de, Yüce Mecliste çeşitli gruplardan çok değerli konuşmacılar, coşkulu şiirleriyle, güzel sözleriyle bu yıldönümünde bu zaferin kutlanmasına katkıda bulundular.

Bu tarih, 18 Mart 1915 tarihi "Çanakkale Geçilmez" destanının yazıldığı gündür. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz kabul ettiği bir yasayla, 3972 sayılı Yasayla, Çanakkale'yi "Çanakkale Geçilmez" altın madalyasıyla onurlandırmıştır. 18 Martta, yoksulluk içinde, zor koşullarda, yorgun, bitkin bir toplum, en ileri teknolojiyi uygulayan, en güçlü ordulara karşı, vatanını, onurunu ve saygınlığını koruma savaşı vermiştir. Bu savaşta Türkiye, aydınlarını kaybetmiştir ve çok sıkıntılar çekmiştir; ancak, Türk toplumunun ve Türk Ordusunun kendisine olan güvenini artırmıştır bu savaş; dünyada saygınlığı artmıştır Türk toplumunun. Bunun sonucu, İstiklâl Savaşında görülmüştür. Bu savaş, vatan sevgisinin, dayanma gücünün, direncinin neler yaratabileceğini göstermiştir.

Bugün için de bu, örnek oluşturmalıdır. Türkiye'nin sorunları, aşılamayacak sorunlar değildir. Aynı bilinçle, aynı birlik ve bütünlükle bu sorunların üstesinden gelecektir Türkiye.

Bu savaş, yine, Türkiye'nin var olmasını sağlamıştır. Her şeyden önemlisi, bu ulusa, Türk Ulusuna Atatürk'ü armağan etmiştir bu savaş. Çanakkale Deniz Zaferi, Türk siyasetini köklü bir şekilde değiştirmiştir; Üçüncü dünya ülkelerinin bağımsızlık mücadelelerine örnek olmuştur. Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda gibi ülkeler ulus olma şuurunu bu savaşla kazanmışlardır.

Bu savaşın olduğu yerler, başta Gelibolu Yarımadası olmak üzere, birçok yönden önemlidir. Bizim için ulusal birlik ve bütünlüğümüzün simgesi haline gelmiştir burası. Şehitliklerde, Şırnaklısı, Hakkârilisi, Hopalısı, Keşanlısı, Fethiyelisi, bu gepegenç fidanlar, koyun koyuna yatmaktadırlar. Bu bölge, barışın güzelliğinin, savaşın dehşetinin yaşandığı en önemli yerlerden biridir. Yine, burası, savaşan insanlar arasında nasıl bir sevgi gösterisinin olduğunun en önemli göstergesidir.

Bu destanı yaratan şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor, onlara sonsuz şükranlarımızı sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Sadık Kırbaş'a biz de teşekkür ediyoruz.

Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Sayın Ali Rıza Gönül, buyurunuz.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şanlı tarihimizde müstesna bir yeri olan Çanakkale Zaferinin 87 nci yılını ulusça dün kutladık.

Çanakkale Zaferinin bir diğer yönü, millî birliğin simgesi olmasıdır. Anadolu'nun dört bir köşesinden gelmiş vatan çocukları, Çanakkale'yi geçilmez yaparken şehit düşmüş ve bugün, Gelibolu'da, Çanakkale'de yan yana yatıyorlar.

Çanakkale'yi geçilmez yapan, bu destanı yazan bu milletin 250 000 şehidini minnet ve şükranla anıyoruz; Allah'ın rahmeti üstlerine olsun, mekânları cennet olsun.

Teşekkür ederim. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Gönül.

Son olarak, Sayın Lütfi Doğan; buyurunuz Hocam.

LÜTFİ DOĞAN (Gümüşhane) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; sözlerime başlarken hepinize saygılarımı arz ediyorum.

Bugün, Çanakkale Zaferinin 87 nci Yıldönümü münasebetiyle, Sayın Şevket Bülend Yahnici arkadaşımızın, bu konuyu gündemdışı söz alarak dile getirmiş olması ve Sayın Başkanımızın da gruplara söz verme lütfunda bulunmaları, bendenizi ve Grubumu son derece memnun etmiştir.

Bu güzel konuşmalar meyanında, izin verirseniz Sayın Başkan, bendeniz de düşüncelerimi şöyle arz etmek istiyorum: Bunlardan birincisi, diğer gruplar adına konuşan arkadaşlarımın da katıldığı gibi, Sayın Şevket Bülend Yahnici Beyin verdiği kanun teklifinin, delaletinizle, Yüksek Meclisimizce kanunlaştırılmasına delalet buyurulmasını, tekrar, bendeniz de arz ediyorum; grup olarak teyit edeceğimizi de, buradan, yüksek huzurunuzda ifade ediyorum.

Çanakkale şehitleri için ne kadar güzel, ne kadar takdirkâr, ne kadar tazimkâr sözler söylenilse yine azdır. Merhum Âkif'in deyişiyle "Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i/ Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi" en sonunda da, "Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber/ Sana açmış ağuşunu duruyor Peygamber." Tabiî ki, bu müjde, bütün şehitlerimize, gazilerimize elbette yeter ve bu kadar takdire layık, hürmete layık insanlardır. Gazilerimizin, şehitlerimizin hepsini tazimle, hürmetle, rahmetle anıyorum; Allah, hepsinin makamını cennet eylesin.

Yüksek huzurunuzda, izin verirseniz arz etmek istediğim nokta şudur: 87 yıl önce vuku bulan bu büyük muharebede, sadece milletimizin, Türk tarihinin dünyaya verdiği derslerin yanında bir başka önemli nokta da şu: Bizim milletimizin medeniyetinin, İslam medeniyetinin, Müslümanların yaşadığı kültür ve medeniyet ile Batı'nın medeniyetini mukayese etme bakımından dünyaya büyük ders vermiştir. O itibarla, kanaatimce "bu büyük millet, bu büyük Türk Milleti, Müslüman Türk Milleti, dünya tarihine medeniyet dersi vermekte, ışık tutmakta yegânedir" desem mübalağa sayılmayacak.

İzin verirseniz, bunu, Batılıların beyan ettiği sözlerle arz ederek sözlerimi noktalayacağım. Merhum İsmail Hami Danişmend'in "Garp Menbalarına Göre Eski Türk Seciyyesi" adlı eserinde şöyle bir fıkra yer almaktadır: Bu Çanakkale Savaşında, 18 Martta vuku bulan savaşta bir Fransız subayı yaralanır. Bu arz ettiğim noktayı, merhum İsmail Hami Danişmend, bir Fransız subayının hatıra defterinden almış ve kitabına derç etmiştir. Yaralanan subay denize düşer; yüzme bildiği için kendisini sahile doğru götürür ve birden bakar ki, karşısında bir asker var, Müslüman Türk askeri; tüfeği elinde, tüfeğinin ucunda süngüsü. Subay, ifadesine göre, der ki: "Ben bu yaradan ölmem, kurtulurum; ama, karşımdaki düşman askeri şimdi beni süngüleyecek; gözlerimi yumayım, nasıl öleceğimi görmeyeyim." Fakat, az sonra bir de bakıyor ki, şefkatli bir el uzanıp, kendisini denizden çıkarıp, sahile alıyor; ayrıca, üzerindeki kaputunu çıkarıp, Fransız subayına giydiriyor. "Düdük çaldı, iki asker geldi, hemen beni aldılar, revire götürdüler ve revirde tedavi ettiler, yaramı sardılar, bana sıcak çay ikram ettiler..." Söz burada noktalanıyor.

Şimdi, arz etmek istediğim nokta, bu büyük milletin evladı, düşmüş olan düşmanına el kaldırmaz ve ona, elinden geldiği kadar, şefkat ve merhametini gösterir; ancak, zulme, haksızlığa, hayatı pahasına karşı koyar. Nitekim, Çanakkale'de bu olmuştur.

Bu düşüncenin, bu ruhun, kıyamete kadar bu millet evlatlarında var olmasını Allah'tan diliyor, hepinize saygılarımı arz ediyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Doğan.

Sayın milletvekilleri, bugünün önemine binaen, müsaadelerinizle, Başkanlık Divanı adına, duygularımı birkaç cümleyle ifade etmek istiyorum.

Çanakkale Savaşları, kuşkusuz, sıradan bir askerî harekât ya da muharebe olayı değildir, doğrudan Türk Milletinin bağımsızlığına son vermek amacıyla yola çıkan düşman güçlerine karşı verilmiş topyekûn bir mücadeledir.

Bu zaferi, dönemin en iyi teknolojisine sahip ülkelerine karşı, o gün savaşlarda yarbay rütbesiyle görev yapan büyük lider Mustafa Kemal Atatürk'ün askerî dehasının, Türk Milletinin vatan sevgisi ve inancının zaferi olarak da ifade etmek mümkündür.

Değerli arkadaşlarım, dünyanın en çetin muharebeleri burada cereyan etmiştir. Bu yüce millet, Çanakkale Savaşında 253 000 şehit vermiştir. Bu 253 000 şehidin hepsinin tek bir hedefi vardır; vatan, millet ve bayrak.

Mustafa Kemal, Çanakkale Hatıralarında aynen şöyle söylüyor: "Ön saftaki askerler birkaç dakika sonra kesinlikle şehit düşecek. İkinci saftakiler soğukkanlılıkla gelişmeyi takip ediyor. Kur'an bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor, bilmeyenler dua mırıldanıyordu. Türk askerinin ruhundaki direnç gücünün sırrını ve kahramanlığı Çanakkale'de anladım. "

O tarihlerde, eğer Çanakkale Savaşı mutlu bir sonla neticelenmemiş olsaydı ve yine, o tarihte, millet, gerçek anlamıyla şahlanmamış olsaydı, düşman, İstanbul'a girecek ve böylece Türkiye Cumhuriyeti, belki bu noktalarda olmayacak ve gelmeyecekti.

Türk Ulusunun tarihini süsleyen çok sayıdaki zaferlerine, Çanakkale'de, bütün dünyanın gözü önünde bir yenisini daha ekleyerek, meşhur "Çanakkale geçilmez" sözünü tarihe nakşederek elde ettiği parlak zafer, onun eski güç ve dinamizmini koruduğunu, çöküntü dönemini yaşayan ve can çekişen bir imparatorluk içinde hâlâ kahraman bir ulusun varlığını yeniden ortaya koymuştur. Bir başka deyişle, Çanakkale'de ölmesini bilenler, Türk Milletinin tarihten silinmeden yaşayacağını kanıtlamıştır.

Sayın milletvekilleri, bu savaşlar sırasında özellikle "silahım yok" denildiği zaman, ona "silahın olmayabilir, ben sana bu harbi başarmayı değil, ölmeyi emrettim" diyen bir zihniyetin, özellikle bir kumandanın eşsiz askerî dehasının en güzel şekilde gerçekleştirildiği bir zafer gününü yaşıyoruz. Onun içindir ki, Türk tarihi, Çanakkale harplerini ve Çanakkale Zaferini her zaman minnetle anacak ve gelecek nesillere de örnek bir tarih, örnek bir olay olarak aksettirecektir.

Bu anlayış içerisinde, sözlerimin sonunda, şehitlerimizi ve gazilerimizi, cephedeki ve cephe gerisindeki tüm isimsiz kahramanları bir kez daha minnetle anıyor ve başta Atatürk olmak üzere, bütün Mehmetçiklerimize şükranlarımı sunuyorum.

Teşekkür ediyorum. (Alkışlar)

Cumhurbaşkanlığının bir tezkeresi vardır; okutmadan önce Divan Üyesi arkadaşımın oturarak okuması hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

B) Tezkereler ve Önergeler

1. - 4746 Sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 6 ncı maddesinin (B) fıkrasının (b) bendinin bir daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1011)

 

18.3.2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 08.03.2002 günlü, A.01.0.GNS.0.10.00.02-13697/32591 sayılı yazınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisince 7.3.2002 gününde kabul edilen 4746 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun incelenmiştir.

Yasa ile vergi adaletinin ve vergilemede kolaylığın sağlanması amacıyla getirilen olumlu değişikliklerden birisi de, Emlak Vergisinde 1972 yılından bu yana uygulanagelmekte olan beyan esasının kaldırılmasıdır. Bu sonuca yönelik düzenlemelere koşut olarak, 4746 sayılı Yasanın çerçeve 6 ncı maddesinin (B) fıkrasının (b) bendi ile 1319 sayılı Emlak Vergisi Yasasının 40 ıncı maddesinde yapılan ibare değişikliği, açık bir hatanın ürünü olduğu anlaşılmakla birlikte, uygulamada sakıncalar doğurabilecek niteliktedir.

1319 sayılı Yasasının 8.12.1980 tarihli ve 2350 sayılı Yasa ile değişik 40 ıncı maddesinde "beyan dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin beyan edilmediğinin idarece öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar" kuralına yer verilmektedir.

4746 sayılı Yasanın sözü edilen çerçeve 6 ncı maddesinin (B) fıkrasının gerek hükümet tasarısında, gerek TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen metninde; değinilen 40 ıncı maddede geçen "beyan dışı" ibaresinin "bildirim dışı", "beyan edilmediğinin" ibaresinin ise "bildiriminde bulunulmadığının" biçiminde değiştirilmesi kabul edilmiştir.

TBMM Genel Kurulunda da, çerçeve 6 ncı maddenin (B) fıkrası yukarıda belirtildiği biçimiyle okunarak görüşülmeye başlanılmış, madde üzerindeki görüşmeler sonunda, biri hükümete ilişkin dört değişiklik önergesi verilmiştir.

Hükümet tarafından verilen değişiklik önergesinde, Medenî Yasada yapılan değişiklik sonucu "iştirak halinde mülkiyet"in "elbirliği mülkiyet", "müşterek mülkiyet"in ise "paylı mülkiyet" adı altında düzenlendiği gerekçesiyle, 1319 sayılı Yasanın 3 üncü ve 13 üncü maddelerinin ikinci fıkralarında geçen "iştirak halinde mülkiyet"  ve "müşterek mülkiyet" ibarelerinin değiştirilmesi ve Yasanın çerçeve 6 ncı maddesinin (B) fıkrasına bu amaçla (a) bendinin eklenmesi; ayrıca sözü edilen maddenin (b) bendi olarak; 1319 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesinde geçen "beyan dışı" ibaresinin "bildirimde bulunulmadığının" biçiminde değiştirilip yasalaştırılması önerilmiştir.

Bu önergenin TBMM Genel Kurulunca kabulüyle, çerçeve 6 ncı maddeye değişiklik önergesine uygun olarak (a) bendi eklenmiş; 1319 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesinde ibare değişikliğini öngören (b) bendinin görüşülmesi sırasında ise; hükümet tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen metin bir yana bırakılarak, 40 ıncı maddede geçen "beyan dışı" ibaresinin "bildirimde bulunulmadığının" biçiminde değiştirilmesiyle yetinilmiştir.

Bu değişikliğin sonucu olarak, 1319 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesi "bildirimde bulunulmadığının kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımı, bu bina ve arazinin beyan edilmediğinin idarece öğrenildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren başlar" biçimini almıştır.

Böylece, hem madde metni Türkçenin tümce yapısına aykırı içeriği nedeniyle anlam bütünlüğünü yitirmiş hem de Emlak Vergisinde beyan esasının kaldırılmasına karşın, vergi ve cezalarda zamanaşımı süresini bina ve arazinin "beyan" edilmediğinin idarece öğrenildiği tarihi izleyen yıldan başlatan kural yürürlükte bırakılarak, hukuksal terminoloji yönünden önemli bir çelişki yaratılmıştır.

Belirtilen bu durum nedeniyle, yayımlanması kısmen uygun bulunmayan 4746 sayılı "Vergi Usul Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" Anayasanın 89 uncu maddesinin 3.10.2001 günlü, 4709 sayılı Yasa ile değişik ikinci fıkrası ile 104 üncü maddesi uyarınca, 6 ncı maddesinin (B) fıkrasının (b) bendinin Türkiye Büyük Millet Meclisince yeniden görüşülmesi için ekte geri gönderilmiştir.

                        Ahmet Necdet Sezer

                               Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Meclis araştırması önergeleri vardır; okutuyorum:

C) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ

1. - İstanbul Milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk ve 28 arkadaşının, depremden zarar gören ve onarılmayı bekleyen kamu binaları ve kültür varlıkları konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/263)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1999 yılında, ülkemiz, asrın felaketi olan bir depremi yaşamıştır. Depremden zarar gören ve halen onarılmayı bekleyen yüzlerce kamu binası, selatin cami, üniversite, saray, okul ve kültür merkezi bulunmaktadır. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve diğer ilgili birimlerin bürokratik engellemeleri ve yaşanılan malî krizden dolayı yapılamayan onarımların gelecekte daha büyük tahribat yapacağı, bu türdeki tarihî eserlerimizin tespitini ve bakımı için, Anayasanın 98, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılması hususunda gereğinin yapılmasını arz ederiz.

  1.- Bozkurt Yaşar Öztürk (İstanbul)

  2.- İsmail Köse      (Erzurum)

  3.- Mustafa Gül              (Elazığ)

  4.- Mustafa Sait Gönen (Konya)

  5.- İrfan Keleş (Çankırı)

  6.- Mehmet Arslan (Ankara)

  7.- Mehmet Gül (İstanbul)

  8.- Müjdat Kayayerli (Afyon)

  9.- Osman Müderrisoğlu (Antalya)

10.- Mükremin Taşkın (Nevşehir)

11.- İbrahim Halil Oral (Bitlis)

12.- Mehmet Pak (İstanbul)

13.- Vahit Kayırıcı (Çorum)

14.- Hasan Çalış (Karaman)

15.- Mükerrem Levent (Niğde)

16.- Hidayet Kılınç (İçel)

17.- Mustafa Enöz (Manisa)

18.- Kemal Köse (Kocaeli)

19.- Mehmet Nacar (Kilis)

20.- Mehmet Kaya (Kahramanmaraş)

21.- Yener Yıldırım (Ordu)

22.- Sedat Çevik (Ankara)

23.- Ali Halaman (Adana)

24.- Ali Işıklar (Ankara)

25.- Ali Uzunırmak (Aydın)

26.- Yusuf Kırkpınar (İzmir)

27.- Mehmet Metanet Çulhaoğlu (Adana)

28.- Süleyman Coşkuner (Burdur)

29.- Yücel Erdener (İstanbul)

Gerekçe:

1999 yılında ülkemizin maruz kaldığı asrın depreminden, devletimizin almış olduğu tedbirlerle kısa sürede çıkmıştır. Orta ve az hasarlı kamu binaları, camiler, kültür merkezleri, hastaneler, üniversiteler, köprüler, viyadükler ülkemizin zenginlik kaynakları olduğu kadar, vazgeçilmez hizmet binaları olarak onarılmayı ve depreme karşı dayanıklı hale getirilmeyi beklemektedir.

2001 yılı içinde ülkemizin maruz kaldığı malî krizin yanında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün, Çevre Bakanlığının, kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgelerden doğan bürokratik engeller sonucu, dernekler ya da tüzelkişiler veya şahıslar tarafından söz konusu binaların onarılması, tadilat edilmesi, yıkılan yerlerin yapılması mümkün olmamaktadır. Bu durum, önümüzdeki otuz yıl içinde bölgede yaşayacağımız bir depremde adı geçen yapıların onarılamaz bir hal alacağını ortaya çıkarmaktadır.

Marmara Bölgesi ve bölge içinde yer alan özellikli ilimiz İstanbul, gerek ulaşım ve gerekse tarihten gelen misyonuyla turizm ve kültür merkezi konumundadır. Bahse konu yapılar, turistleri buraya çeken önemli faktörlerden bir tanesidir. Mevcut durum ülkemizin hak etmediği bir görünüm ortaya çıkardığı gibi, sıvaları kopmuş, orijinal boya ve işlemeleri deforme olmuş ve çevre düzenlemeleri kaderine terk edilmiş durum, ülke tanıtımında dezavantaj halini almıştır.

Orta ve az hasarlı olduğu halde onarılmayı bekleyen üniversitelerimizde, camilerde, okullarda, hastanelerde ve diğer kamu binalarında hizmet alanlar ile burada çalışanlarda, bu binaların bakımı yapılmadığı için, motivasyon ve moral çözüntüsü meydana getirmiştir. Güvenlikleri hiçe sayıldığı düşüncesiyle iş verimi önemli ölçüde düşmüştür.

Görsel ve yazılı medyada konu enine boyuna tartışılmıştır. Deprem gerçeği ilgili birimlerce kamuoyuna taşınmıştır. Ancak, ön planda olmak ve emsallerinden farklı görünme uğruna gerek basın ve gerekse bir grup bilim adamımız, verdiği haber ve bilgilerle, aziz milletimize karamsarlık ve güvensizlik aşılamaktadır. Verilen araştırma önergesiyle bu durum ortadan kaldırılacaktır.

Üniversitelerimizin ilgili üniteleri, deprem araştırma birimleri ve işbirliği yapılan uluslararası deprem kuruluşlarının üzerinde büyük bir konsensüs ile hemfikir oldukları konu, Marmara Bölgesinde önümüzdeki 30 yıl içinde 7 şiddetinde büyük bir depremin meydana gelebileceğidir. Bu gerçekten hareketle, birimler kendi alanlarında bireysel olarak araştırmalarını yapmakta, olası hasarın, can ve mal kaybının en aza indirgenmesi yollarını aramaktadırlar. Koordinasyonu sağlayacak olan birim kanunen kurulmuş, ancak, işlevsel değildir. Başbakanlığa bağlı ilgili birime yasal desteğin sağlanması, konuyla ilgili yapılan araştırma sonuçlarının derlenip toparlanması ve hayata geçirilmesi, vatandaşlarımızın yaklaşan deprem tehlikesine karşı var olan devlete karşı sarsılmaz güvenin pekiştirilmesi için bu araştırma önergesi verilmiştir. TBMM'nin bu önemli çalışmaya da öncülük etmesi sağlanmak istenmiştir.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Diğer önergeyi okutuyorum:

2. - Konya Milletvekili Lütfi Yalman ve 19 arkadaşının, Konya Ovaları Sulama Projesi (KOP) konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/264)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

21 inci Yüzyılda su ve toprak kaynaklarını verimli kullanan ve bu kaynakları iyi değerlendiren ülkelerin öne çıkacağı, ülke kalkınmalarında bölgesel kalkınmaların önemli olacağı bilinmektedir. Orta Anadolu'da 13 ili yakından ilgilendiren ve dünyanın en büyük tarımsal entegre projelerinden biri olan Türkiye'nin ilk sulama şebekesi olması yönüyle de tarihî ve kültürel özelliği bulunan, bölgenin çöl olmasını engelleyecek Konya Ovaları Sulama Projesinin (KOP) Orta Anadolu ve Türkiye ekonomisine sağlayacağı katkılarının ve projenin tamamlanması için gereken çalışmaların yapılması, projeye ihale izninin verilmesi, olmazsa bütçe imkânlarıyla ihale edilebilmesini sağlayabilecek imkânların araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

  1- Lütfi Yalman     (Konya)

  2- Veysel Candan     (Konya)

  3- Teoman Rıza Güneri (Konya)

  4- Ali Oğuz (İstanbul)

  5- Mehmet Bekâroğlu (Rize)

  6- Oya Akgönenç Muğisuddin (Ankara)

  7- Lütfi Doğan                     (Gümüşhane)

  8- Cevat Ayhan     (Sakarya)

  9. Yakup Budak (Adana)

10. Mehmet Batuk       (Kocaeli)

11. Hüseyin Karagöz (Çankırı)

12. Ahmet Cemil Tunç (Elazığ)

13. Ahmet Demircan (Samsun)

14. Mustafa Kamalak (Kahramanmaraş)

15. Rıza Ulucak      (Ankara)

16. M. Zeki Çelik        (Ankara)

17. Hüsamettin Korkutata (Bingöl)

18. Alaattin Sever Aydın (Batman)

19. Nurettin Aktaş  (Gaziantep)

20. Musa Demirci        (Sıvas)

Gerekçe:

Dünyada tarımın yapıldığı ilk yer olarak Anadolu bilinmektedir. Bugün bozkır durumunda olan, yapılan bilimsel araştırmalara göre 2010 yılında çölleşecek olan Konya Ovasının hem bölgeye hem de ülke ekonomisine kazandırılması gerekmektedir.

KOP (Konya Ovaları Sulama Projeleri) hızlı ve dengeli kalkınmada refahın ülke geneline yayılmasında katkı sağlayacak benzer diğer projelere örnek olacak ve öncülük edecektir.

Konya'da 2 700 000 hektarlık tarıma elverişli alan bulunmaktadır. Bu alanın çok büyük bir kısmı sulanabilecektir. Bu bakımdan projenin üzerinde çok ciddî manada durulması gerekir.

İlk olarak Ameliyat-ı İskaiye Kanunuyla gündeme gelmiş, konuyla ilgili yedi defa kanun çıkarılmasına rağmen proje tamamlanamamıştır.

Ders kitaplarında Türkiye'nin tahıl ambarı olarak gösterilen Konya Ovasının olabilecek bir kuraklıktan dolayı Konya ve hatta Türkiye'de çok büyük bir kıtlığa sebebiyet verebileceği düşünülmektedir.

Ayrıca bölge çiftçilerinden bazıları kendi imkânlarıyla derin kuyular açarak çıkardıkları yeraltı sularından istifade ederken bazıları bu imkândan yararlanamamaktadır. Yeraltı sularının aşırı kullanımı birkısım tehlikeleri beraberinde getirmektedir.

1.- Tuz Gölü, Konya Ovasının yeraltı suyuyla beslenen bir gölüdür. Konya kapalı havzasında aşırı yeraltı suyu kullanımı sonucu su seviyesi Tuz Gölü su seviyesinin altına düştüğü takdirde akışın tersine dönme tehlikesi mevcuttur. Böyle bir durumda yeraltı sularında tuzlanma başlayacak ve yeraltı su kaynaklarımız kullanılamaz hale gelecektir.

2.- Bölgedeki bütün il, ilçe, kasaba ve köylerin içmesuyu da yeraltından karşılanmaktadır. Kuraklık olması ve içme ve sulama amacıyla yeraltı suyunun temiz su kaynaklarıyla desteklenmemesi halinde Konya kapalı havzasında yeraltı su kaynaklarının kirlenmesi, tuzlanması ve tamamının kaybedilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınacaktır. Bu, Konya Ovasının en önemli ve acil meselesidir. Çözümü de Yukarı Göksu Havzası sularının bir kısmının Mavi Tünelle Konya Ovasına akıtılmasıdır.

3.- Ayrıca Mavi Tünel Projesi gerçekleşseydi, Kasım 2001 ayı içerisinde Göksu Nehrinin suları Silifke'yi su altında bırakmayacaktı; çünkü, Göksu Nehrinin sularının bir kısmı Bağbaşı, Bozkır ve Afşar Barajlarında tutulacak ve Silifke'ye, sadece Ermenek Çayından su gelecekti. Gelen suyu nehir yatağı güvenli bir şekilde taşıyabileceği için, Silifke su altında kalmayacaktı.

KOP Projesi, sadece sulama amaçlı değil, aynı zamanda yılda 100 Gwh enerji sağlayacak bir projedir. Yine bu proje, hayvancılığın gelişmesinde en büyük imkân olan kurumaya yüz tutmuş Konya Ovası meralarının da yeşermesini sağlayacaktır.

Denize dökülen 410 milyon metreküp su, sulama ve enerjide kullanılacak, yüzde 80-90 hububat ürün yelpazesinin yerini ihraç amaçlı sebze ve meyve alacak. Hayvancılık gelişecek, bağlı mamul maddelerde dünyayla rekabet şansı yakalanacak. Konya'daki gelişen tarım sanayiine daha büyük ivme kazandıracaktır.

Netice olarak;

1. Konya-Karaman il, ilçe ve köylerine içmesuyu sağlanması,

2. Konya-Karaman ovalarına bereket gelecek ve ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlaması,

3. Konya-Karaman ovaları yeraltı su kaynaklarının korunması,

4. Ülke enerjisine çok büyük katkıda bulunması,

5. Endüstriyel bitki, meyve ve sebze üretimiyle ihracatı artırması,

6. Hayvancılık ve bağlı mamul maddelerin gelişmesi,

7. İstihdama çok büyük katkısı,

8. Silifke'nin sel tehdidinden uzaklaştırılması açısından büyük önem arz etmektedir.

Sadece Konyalı değil, bütün Anadolu ve Türkiye, Konya'nın olmazsa olmazı "Mavi Tünel" müjdesini beklemektedir.

Yukarıda belirtilen nedenlerle ve proje tamamlandığında çok kısa bir sürede kendisini amorti edecek olan Mavi Tünelin araştırılması konuya ivme kazandıracağından önem arz etmektedir.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler, gündemde yerine alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup oylarınıza sunacağım:

B) Tezkereler ve Önergeler (Devam)

2. - TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin, altı parlamenterden oluşan bir heyetle, Tunus Meclis Başkanı Fouad Mbazaa'nın vaki davetine icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1012)

18 Mart 2002

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Ömer İzgi'nin Tunus Meclis Başkanı Fouad Mbazaa'nın vaki davetine icabet etmek üzere, beraberlerinde altı milletvekilinden oluşan Parlamento heyeti olduğu halde Tunus'a resmî ziyarette bulunması hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

                                        Ömer İzgi

                        Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                           Başkanı

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Teşekkür ediyorum.

Gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına geçiyoruz.

Bu kısmın 1 inci sırasında yer alan, Saadet Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, ekonomide IMF'ye bağlı olarak aldığı yanlış kararlar sonucu ülke ekonomisinin kötüye gidişine ve toplumsal huzursuzluğa yol açtığı iddiasıyla Bakanlar Kurulu üyeleri hakkındaki (11/26) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelere başlıyoruz.

 

IV. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE

MECLİS ARAŞTIRMASI

A) GÖRÜŞMELER

1. - Saadet Partisi Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, Ekonomide IMF'ye Bağlı Olarak Aldığı Yanlış Kararlar Sonucu Ülke Ekonomisinin Kötüye Gidişine ve Toplumsal Huzursuzluğa Yol Açtığı İddiasıyla Bakanlar Kurulu Üyeleri Hakkında Gensoru Açılmasına İlişkin Önergesi (11/26)

BAŞKAN - Hükümet?.. Burada.

Önerge daha önce bastırılıp dağıtıldığı ve okunduğu için tekrar okutmuyorum.

Sayın milletvekilleri, Anayasanın 99 uncu maddesine göre, bu görüşmede önerge sahiplerinden bir üyeye, siyasî parti grupları adına birer milletvekiline ve Bakanlar Kurulu adına Başbakan veya bir bakana söz verilecektir.

Konuşma süreleri, önerge sahibi için 10 dakika, gruplar ve hükümet için 20'şer dakikadır.

Şimdi, söz alan sayın üyelerin isimlerini okuyacağım; ama, sadece Saadet Partisi Grubu adına bir isim bildirilmiş. Diğer gruplardan da, varsa temsilcilerinin isimlerini bildirmelerini rica ediyorum.

Önerge sahiplerinden hangi sayın üye konuşmacı olacak efendim?

YASİN HATİBOĞLU (Çorum) - Sayın Başkanım, önerge Grubumuza aittir. Dolayısıyla, Grubumuz üyelerinden Sayın Zeki Çelik konuşacaklar.

BAŞKAN - Peki efendim. Ankara Milletvekili Sayın Zeki Çelik. (SP sıralarından alkışlar)

Buyurun Sayın Çelik.

NESRİN ÜNAL (Antalya) - Bunlar ne?

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Ankara) - Bunları hediye getirdiler de, biz de size getiriyoruz.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Saadet Partisi Grubu olarak hükümetin ekonomiyi iyi yönetmediğine dair verilmiş olan gensoru önergesi üzerine söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, tabiî, burada, evvela şuradan başlamak lazım: Grubu bulunan bütün partiler daha önce de hükümetlerde bulundular. Hepimizin karnesi de burada; yani, amel defterimiz burada. 1994 yılında eksi 6,1'lik bir küçülme yaşamışız: arkasından 2001 yılında da eksi 8,5 gibi bir küçülmeyi, maalesef, idrak etmiş bulunuyoruz. Tabiî, burada, bu işin bir de planlamayla ilgili olan safhası var. Burada da, aynı şekilde, bunların bu şekilde yürütüldüğü ve başarısız olunduğu ortaya çıkmaktadır.

145 milyar dolar millî gelirimize karşılık, iç ve dış borçlarımızın 200 milyar doları, maalesef, aştığını görmekteyiz. İş bulabilenler asgarî ücretle geçinmeye çalışıyor, bulamayanlar da sürünüyorlar. Buna rağmen, asgarî ücretten vergi alıyorsunuz; ama, 50 milyar liraya kadar olan gelir, eğer işletme veya ticaret geliriyse onu da vergilendiriyor, faiz geliriyse bundan vergi almıyorsunuz. Bir alimin dediği gibi, siz "sen çalış ben yiyeyim. Eğer, ben tok olursam, başkası açlıktan ölürse, bana ne" mantığıyla hareket ediyorsunuz. Bunun toplumlar ve kitleler için çok büyük bir tehlike ve risk taşıdığını sizlere ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, siz, devletin bütün imkânlarını sizi orada tutanlara aktarıyorsunuz ve gerçekten, birkaç bin aileye mutluluk sağlıyorsunuz. Bakınız, 100 liralık vergi topluyorsunuz, bu 100 liralık vergi karşılığında da 116 lirasını faizcilere aktarıyorsunuz. Böylesi bir gelişme içerisinde iflah olmanız mümkün değil. Ayrıca, her gün tıklamak suretiyle 150 trilyon lirayı, yine o borçlandığınız faiz müesseselerine aktarıyorsunuz. Yani, bunun sonucunda elbette ki bir iflas yaşanacaktı.

Gerek Türkiye'nin illerini gezerken gerekse Ankara'nın ilçelerini ve köylerini gezerken, bu pazar günü de Polatlılı kardeşlerim benden rica ettiler: dediler ki: "Bakınız, şu 1 litre süt, 1 litre suyun muadilidir, aynı fiyata satılıyor; bunu, lütfen, Meclis kürsüsünden ifade edin." Biz de sizlere bunları duyuruyoruz ve lütfen, bu insanların sesine kulak veriniz diyoruz.

Değerli arkadaşlar, köylümüz, çiftçimiz 1 litre mazot alabilmek için, bu sütten 3 litre satmak mecburiyetinde; ayrıca, 1 litre mazot alabilmek için, yine 19-20 kilogram pancar satmak durumunda; 1 litre mazot için 5-6 kilogram buğday satmakta, aynı zamanda, 2-2,5 kilo pamuk satmaktadır. Meclis Başkanımızın ilinde bir çiftçi bana dedi ki: Bugüne kadar ben 1 litre mazotun fiyatının 1 kilo pamuğu geçtiğini görmemiştim. Bakınız, 2-2,5 kilo pamuk satarsanız, ancak 1 litre mazot alabiliyorsunuz. Çiftçimiz ve köylümüz daha önce traktör alırken, şimdi, maalesef, satacak yer bulamıyor.

Değerli arkadaşlar, Urfa'da, Gaziantep'te, güneydoğuda, iki yıl önce fıstık fiyatı ne ise, bugün de aynı fiyattan satıyorlar. Ege'de zeytinyağı 1,5 dolar, halbuki daha önce 3 dolara satıyorlardı ve Karadenizde fındık şu anda 1 dolar, daha önce 2-2,5 dolara alıcı buluyordu.

Karadeniz derken... Rize'ye gitmiştik. Orada, Kalkandere'den biri dedi ki: "Mesut Yılmaz hemşerime selam söyle, hamsiyi 500 000 liraya satıyoruz; ama, onu da veresiye alıyorlar." Ayrıca, çay üreticisi, yazın, götürülüp, çayın tonunu 250 000 000 liraya teslim ettiklerini; ama, bu teslim etmenin sonucunda da, o gün, 10 000 000 lira olan undan 25 torba un alabiliyorken, bugün, torbası 30 000 000 lira olan undan ancak 8 torba alabildiklerini ve böylesine fakirleştiklerini... Yani, daha önce 39 sent olan çay fiyatı şu anda 17 sente gerilemiş durumda.

Tabiî, burada, hayvancılığın öldüğünü de, maalesef, söylemek durumundayım. Geçen yıl, Et ve Balık Kurumuna 2 800 000 liraya et veriliyordu, yemin torbası 4 000 000 liraydı; bugün, eti 2 400 000 liraya veriyorlar, yemin torbası 12 000 000 lira olmuştur. Yani, doğuda, gezdiğimiz yerlerde, diyorlar ki: Daha önce -onlar, dananın küçüğüne "mozik" diyorlar- 1 mozik satıp 3,5 altın alabilme imkânımız varken, bugün 1 altın dahi alamıyoruz.

Tabiî, bütün bunlar olurken, Sayın Yılmaz bu işlerle uğraşıyor, rüzgâra yelken açıyor. Sayın Ecevit de, köykentlerle uğraşıyor. Kendilerine "bu köykentler ne olacak" diye sorduğumuzda, sadece, Ordu'nun Mesudiye İlçesinde bunu başarabildiklerini söylüyorlar. Eğer Dünya Bankası imkân verirse, bunları artıracaklarmış.

Tabiî, bu arada, Sayın Bahçeli'ye de şunu söylememiz lazım: Siz "her şeyi çözeceğiz" diye geldiniz; ama, her konuda siz çözüldünüz. Verdiğiniz sözlerin hepsinin tersini yaptınız: uyum adına, milletin umudunu yok ettiniz. Hâlâ susuyorsunuz. Suskunluğunuzun diyetini, millet olarak, doğrusu, merak ediyoruz.

Değerli arkadaşlar, bakınız, burada akaryakıt fiyatları var. Benzinin 200 000 lira civarında ve mazotun 200 000 lira civarında rafineri satış fiyatı varken, benzin 1 250 000-1 300 000 lira civarını bulmuş, mazot da 900 000 ile 950 000 lira civarına gelmiştir.

Birkaç yıl öncesine kadar, kendi kendine yeten 7 tarım ülkesinden biriyken, bugün, dışarıdan 40 000 ton nohut, 55 000 ton mercimek, maalesef, 10 000 ton kurufasulye, 25 000 ton soya fasulyesi ve bu arada, yıllık 600 000 ton ayçiçeği ve 500 000 ton pirinç ithal eder duruma geldik ve bu noktada da, bakınız, ithalat ve ihracatımızı gösteren, başaşağı giden bir grafik yaşıyoruz. Bu ülke, bu hale düşürülmemeliydi.

Bu arada, Ziraat Bankası ve tarım kredi borçları sebebiyle, köylümüz, büyük sıkıntı çekmekte, bunları ödeyememekte ve taksit bile yapsanız, bunları ödeme imkânına sahip değil. Doğrudan gelir diye Dünya Bankası size destek veriyor; ama, Linn bile size güvenmiyor ki, arkasından sizleri kontrol etmeye geliyor.

Değerli arkadaşlar, tabiî, bu arada, bizim, gezdiğimiz yerlerde gördüğümüz şey şu: Nakliyeciler, kamyoncu ve otobüsçüler de, bu akaryakıt fiyatlarının yükselmesinden, mazota, lastiğe, yedek parçaya para yetiştiremediklerinden şikâyet ediyorlar. Esnaf, vergisini ödeyemiyor, kirasını ödeyemiyor, telefonları kapanıyor. Peki, memurların durumunu iyileştirelim diye, bu Meclisten, biz, size bir yetki verdik, bunu da kötüye kullandınız; aşağı tabakadaki memurun durumunu iyileştireceğinize üst seviyedeki memurların durumunu iyileştirdiniz. Bu, böyle olmamalıydı.

Tabiî, bu arada, devletin özelleştirme programının da, maalesef, bir fiyasko olduğu ortaya çıkmıştır. Benim bu gösterdiklerim, hep, Sayın Bakanlara sormuş olduğumuz soru önergeleridir. Sayın Karakoyunlu, onbeş yıllık özelleştirmenin fiyasko olduğunu söylüyor ve "özelleştirme, kamunun paylaşımına dönüştü" diye ifade ediyor.

BAŞKAN - Son 2 dakikanız...

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu arada, Sayın Karakoyunlu'ya yine sorduk; dedik ki: Bu özelleştirmeden beklediğiniz ne idi, ne oldu? Bakınız, 1999 hedefi 4 milyar dolar, ama, gerçekleşen 38 milyon dolar; 2000 hedefi 5,2 milyar dolarken 2 milyar 712 milyon dolarlık bir gerçekleşme olmuş, 2001 hedefi 1 milyar dolarken gerçekleşme 119 milyon dolar olmuştur. Bunlar kendilerinin verdiği rakamlar. Doğrusu, bir de şaşırtıcı bir şeyle karşılaştım. Ben, çok az sayıda memur alındığını zannediyordum. Sorduk... Sayın Recep Önal'ın imzasıyla verilen rakam beni şaşırttı. Son beş yıl içerisinde 287 551 memur alınmış; yani, 55, 56 ve 57 nci hükümetler döneminde 287 551 memur almışlar ve bunun sadece 97 400'ü 2001 yılında alınan. Hani siz devleti küçültecektiniz: hani, randımanlı, rantabl çalışacaktınız?... Ancak, bunların hiçbiri olmuyor, bu arada bankaların da içi boşaltılıyor. Kim, ne kadar götürdü diye sorduğumuz zaman bize cevap verilmiyor; ama, gazetelerden bunların haberlerini okuyoruz. Kendilerine sorduğumuzda da, Sayın Kemal Derviş diyor ki: "Bankalar Kanununa göre bizim bunları açıklamamız suçtur; çünkü, bu bilgiler gizlidir." Peki, bunlar gizli, diğerleri gizli, kanunlar gizli... O zaman, gizlilik içerisinde malı götürüyorsunuz. Yine, Kemal Derviş'e "bu ekonomi nasıl olacak" diye sorduk: verdiği cevap şu: "Ben, bankaların görev zararı başta olmak üzere, bütçe sistemi dışında tutulan gizli borcun ne kadar büyümüş olduğunu bilmiyordum." Bu gizli borçların ne olduğunu, herhalde, hepimizin bilme hakkı var.

Değerli arkadaşlar, bütün bunların sonucunda görüyoruz ki, esnaf ve KOBİ'lerin hepsi kepenk kapatıyor ve maalesef, işlerini bitirmek durumunda kalıyorlar. Sayın Bakanın ve Devlet İstatistik Enstitüsünün "işsizlik oranı iki katına çıktı" diye açıklamaları var ve yine Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - Bir dakika içerisinde toparlayacağım Sayın Başkan.

BAŞKAN - Son 2 dakikanız diye söyledim.

1 dakika içerisinde lütfen sonuçlandırınız efendim.

MEHMET ZEKİ ÇELİK (Devamla) - ... 15 000 esnafın kepenk kapattığını söylüyor.

Değerli arkadaşlar, bütün bunların sonucunda görüyoruz ki, size güven kalmamıştır; çünkü, siz, ülkeyi yüzde 10, yüzde 20 enflasyon hedefine götüreceğinizi iddia ediyordunuz, şu anda yüzde 90'ın üzerinde enflasyon hedefine ulaşmışsınız. Yani, bu durumda, bu ülkeyi sizin daha iyi noktalara götürmeniz mümkün gözükmüyor.

Kemal Derviş Bey yolsuzluklardan bahsediyor. Bu işlerin nasıl düzeleceğini, bu işlerden nasıl kurtulacağımızı "Arjantin'den daha kötü durumda mıyız" diye sorduğumuzda Sayın Derviş, Arjantin'in fert başına düşen millî gelirinin 7 792 dolar olduğunu, bizde ise bunun 3 000 dolar civarında olduğunu söylüyor ve "hem ihracatlarında hem ithalatlarında artış var, biz geri durumdayız" diyor. Peki, nedir bu fark?.. Efendim, fedakârlığımızmış farkımız. Bu millet, herhalde bu kadar enayi değil.

Değerli arkadaşlar, bu gensoru önergesiyle, biz, gerçekten, bu hükümetin, bu işi iyi götürmediğini görüyoruz. Burada, Sayın Bölükbaşı'nın bir sözüyle sözümü bitirmek istiyorum; diyor ki "zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, siyasetçiyi de kuru inat bitirir." Lütfen, bu inattan vazgeçin, milletin sesine kulak verin ve onun ihtiyaçlarına cevap verin diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (SP ve DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelik.

Sayın milletvekilleri, bir hususu dikkatlerinize sunmak istiyorum; bundan böyle, yöneteceğim oturumlarda uygulayacağım bir ilkeyi takdirlerinize sunacağım: Hatip kürsüsü, hatibin dilediğince tasarruf yetkisine sahip olduğu bir kürsü değildir; tam tersin, hatip kürsüsü, Parlamento hukuku ve gelenekleri çerçevesinde istifade hakkına sahip olduğu bir kürsüdür. Bundan böyle bu hususa dikkat edilmesini özellikle istirham ediyorum.

Sayın Çelik'ten de bir ricam var: Bir ünlü -Allah rahmet eylesin diyelim- Sayın Bölükbaşı'nın sözüne dayanarak da olsa, kadınlarla ilgili "avrat" kelimesini, artık, şu Parlamentoda hafızalarımızdan silelim.

Çok teşekkür ediyorum. (MHP ve DYP sıralarından alkışlar)

Saadet Partisi Grubu adına, Samsun Milletvekili Sayın Ahmet Demircan. (SP sıralarından alkışlar)

Buyurunuz Sayın Demircan.

Süreniz 20 dakikadır.

Lütfen, hiçbir grup sözcüsü eksüre istemesin, 20'şer dakika olarak zamanlarını kullansınlar efendim.

Buyurunuz.

SP GRUBU ADINA AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Sayın Yasin Hatiboğlu, Sayın Veysel Candan ve Sayın Ömer Vehbi Hatipoğlu tarafından, ekonomide IMF'ye bağlı olarak aldığı yanlış kararlar sonucu ülke ekonomisinin kötüye gidişine ve toplumsal huzursuzluğa yol açtığı gerekçesiyle Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında gensoru açılması önergesiyle ilgili olarak Saadet Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi, şahsım ve Grubum adına, saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, içinde bulunduğumuz hafta, bundan 87 yıl önce milletimizi bu vatan topraklarından sürmek, bağımsızlığını elinden almak için kopup gelen emperyalist güçlerin, Çanakkale'de, yaklaşık 250 000 şehit kanıyla sulanan o topraklarda durdurulmasının yıldönümünü idrak etmiş bulunuyoruz. Bu toprakları bizlere vatan yapan o aziz şehitleri rahmetle anıyorum. Tarihe "Çanakkale geçilmez" damgasını vuran o şühedanın manevî şahsiyetlerinin "ne yaptınız, bizim, yüzbinlerce iman dolu göğsü siper ederek, Anadolu'nun kapılarını kapattığımız emperyalizmin askerlerine gaflet, dalalet -dilim varmıyor, Atatürk'ün, orada, üçüncü kelime olarak zikrettiği o kelimeyi zikretmeye- yaşanıyor ki, bu milletin iktisadî kalalarını bir bir düşürdünüz" diye sorduklarını, izan sahibi vatan evlatlarının duymakta olduğuna inanıyorum.

Değerli milletvekilleri, 57 nci hükümet, aslında, 55 ve 56 ncı hükümetlerin bir devamıdır ve statükocu anlayışın bir ürünüdür. Bu üç hükümetin en önemli ortak vasıfları, statükoculuktur, IMF'ciliktir, baskıcılıktır, dayatmacılıktır, rantiyeciliktir. Bu hükümetler statükocudur; çünkü, demokrasiden yana değil, bürokratik oligarşiden yanadırlar. Kendi millî çözümleri yoktur; IMF reçeteleriyle milleti perişan etmektedirler. İnsan hakları ve özgürlükler söz konusu olunca kahraman kesilmektedirler; o kadar ki, onüç ondört yaşındaki çocukları coplatabilmektedirler. Rantiyecidirler; yaklaşık 1,5 yıldır, milyonlarca dargelirli, işçi, memur, emekli, esnaf, köylü ve işsiz insan yoksulluk ve açlığın pençesinde kıvranırken, bu hükümet, bir avuç rantiyenin patlayan hortumlarını ve bozulan pompalarını tamirle uğraşmaktadır. Bir yıldır, dışarıdan aldığı borçlarla, hem de fakir fukaranın hesabına aldığı milyarlarca dolar iç ve dış borçla, boşaltılan, hortumlanan bankaların içini doldurmakla meşguldür. Bunu yaparken de, yavuz hırsız misali, esnafı, köylüyü suçlamaktadır. Kamu bankalarının açıklarından sanki köylü sorumluymuş, esnaf sorumluymuş gibi gösterilmektedir. O bankalardan, köylü ve küçük esnaf dışında, kimlerin ne kadar kredi aldığının hesabı verilmeden köylüyü ve esnafı suçlamaya kimsenin hakkı yoktur.

Değerli milletvekilleri, bakın şu Anasollu hükümetlerin ülkeyi getirdiği noktaya: İşsizlik patlamış, yoksulluk yaygınlaşmış, milyonlarca insan açlık sınırının altına düşürülmüş; tarihimizde ilk defa köylüyü meydanlara dökmek size nasip olmuş -bu onur size yeter- esnaf, hak aramak için sokaklara dökülmüş; memur ve işçi, döneminiz boyunca sürekli coplanmış; emekliler maaş kuyruklarında telef oluyor; 1,5 milyon insan işini kaybetmiş; işsizlik had safhaya ulaşmış; sokaklarda evsizler dolaşmaya başlamış, kapalı spor salonlarını doldurur olmuş; açlık, ölüm nedeni olarak ölüm raporlarına geçmeye başlamış; Başbakanlığın önü yasak bölge haline getirilmiş. (SP sıralarından alkışlar) O makam, çare kapısıdır; siz, orasını, intiharlar, protestolar kapısı haline getirdiniz.

Değerli milletvekilleri, sektörlere göz attığımızda, sosyal tabakalardan farklı olmadığını görüyoruz. Tarımı ele alalım; perişan... Ülke nüfusunun yüzde 40'ını istihdam eden tarım sektörü üvey evlat muamelesi görüyor. Birer birer yabancılara terk ediyorsunuz tarımı; işte tütün, işte şeker, işte pirinç ve diğerleri. Tarım Bakanlığı, tarımın problemlerini çözmeye, üretimi artırmaya, üretimin önündeki engelleri kaldırmaya, verimliliği, kaliteyi artırmaya çalışmak yerine, sosyal güvenlik bakanlığı gibi, dönüm parasıyla, doğrudan destekleme politikalarıyla meşgul. Bu yapılan, tarıma ne getirir? Tarımsal bir faaliyet değildir. Bu, insanımız kendi el emeğiyle üretip, ülke kalkınmasına katkıda bulunurken, sen üretme, biz sana yardım ederiz mantığıdır. Köylümüz sizden sadaka değil, üretimin önündeki engelleri açmanızı istiyor. Köylü, kışı binbir güçlük içinde geçirdi, şimdi bahar; tarlaya inme zamanı. Mazotun litresi 965 000 lira; gübrenin en ucuzu 176 000 000, diğeri 315 000 000 lira. Hiç köylere gidip, haliniz nicedir diye soruyor musunuz, sorabiliyor musunuz?! Köylü kara kara düşünüyor; tarlaya nasıl insin, neyle insin?!

Sanayici, bir bir, ya tesislerini kapatmakta ya da Romanya'ya, Bulgaristan'a taşımaktadır. Sanayide kapasite kullanımı yüzde 40'lara gerilemiş. Meydana getirdiğiniz cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik kriziyle, bir yılda 1,5 milyon insanı işsiz bırakmışsınız. Esnaf, siftahsız kepenk kapatıyor. Onbinlerce işyeri kapandı; iflaslar, intiharlar birbirini kovaladı. Bir yıl önce yapılan yüzde 100'ün üzerindeki devalüasyona rağmen, ihracatta gelişme yeterli değil, dış ticaret hacmi daralıyor. İşsizlik ve işsizler için yapılan hiçbir şey yok. Ülkede, gerek istihdam açısından gerekse üretim açısından lokomotif sektör olan inşaat sektörünü bereketsiz elinizle kuruttunuz.

Değerli milletvekilleri, ekonominin en temel unsuru, olmazsa olmazı, güvendir. Güven, maalesef, 57 nci hükümet zamanında tamamen ortadan kalkmıştır. Ekonomide güven yoksa, hiçbir şey yoktur. Güven nasıl oluşsun; gerek ekonomik kararlarınız, gerek sosyal kararlarınız ülkede iç barışı tehdit etmektedir, huzuru tahrip etmektedir.

Şu hale bakın! Üniversitelerde başlarını örten öğrencilerimiz, yaşlı gözlerle okul kapılarından geri çevrilmekte, kampusa giden araçlardan kovulmaktadır. En temel insan hakkı olan eğitim hakkı ve bireysel kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olan kılık kıyafetini belirleme hakkı ellerinden alınmakta, insanlara zorla kıyafet dayatılmaktadır. Bu zalimce tatbikat, sonunda gelmiş, imam hatip liselerindeki kız öğrencilere kadar uzanmıştır. 13-14 yaşındaki kız öğrenciler polise coplattırılmaktadır. Dışişleri Bakanımız, İtalyan polisine bir sıfat verdi. Peki, 13-14 yaşındaki çocuklarımızı coplattıran 57 nci hükümete hangi sıfatı takmak gerekecek?! Meclisimize ve milletimize bunu soruyorum. "En kahraman hükümet" mi diyelim?! Vicdanınız sızlamıyor mu, bu çocuklara eliniz nasıl kalkıyor?!

Değerli milletvekilleri, bu anlattıklarımın gensorunun konusuyla ne alakası var demeyin; mazlumun ahı yeri göğü inletirken, zulmün akıttığı gözyaşları sel olurken, ekonomik gelişme beklemeyin. (SP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Hakların olmadığı yerde ekmek büyümez, açlık ve korku egemen olur. Bütün bu yoksullukların artışı, bu zalim hükümetin zulmünün sonucudur.

Diğer taraftan, ekonomik kararlarınızdaki "kararsız kasım" tutumunuz, ülkeyi bir güven bunalımına sürüklemiştir. Hangisini sayayım?!. "Malî milat" dediniz, miladınız bir yıl sürümedi. Hangisi doğru idi?! Malî miladı başlatmak mı doğruydu, yoksa kaldırmak mı? Bunu bile, bu millete, anlatmadınız, anlatamadınız. "Emeklilik yaşı 58-60" dediniz; ama, şimdi ise, resen emekli ediyorsunuz, insanları kapı önüne koyuyorsunuz. "Enflasyonla mücadele programı başlattık" dediniz, iki sene sonra tek haneli enflasyon vaat ettiniz, maaşları, ücretleri, ilan ettiğiniz enflasyon üzerinden belirlediniz; ama, her seferinde, yıl sonunda enflasyon, ilan ettiğinizin 2 misli üzerinde çıktı. Milleti fakirleştirdiniz, yoksullaştırdınız. İnsanlara sabit kur garantisi verdiniz, döviz çıpası dediniz, bir yıl önce 20 Şubatta Millî Güvenlik Kurulunda yaşanan olayları bahane ederek, devlet ciddiyetinden yoksun bir hafiflikle, millî ekonominin beline çapayı vurdunuz, ekonomiyi çökerttiniz, dalgalı kura geçtiniz; millet nasıl güvensin? Hayat standardını kaldırdınız, tekrar getirdiniz. Kesintisiz sekiz yıl için öngörülen vergileri, geçici vergilerdi pek çoğu, kalıcı hale getirdiniz. Deprem vergi ve yardımlarını, depremden başka her yerde kullandınız. Dövizde dalgalı kura geçmeden, devalüasyon yapmadan 5 milyar doları eski kurdan sattınız, ertesi gün yüzde 100 devalüasyon yaptınız; bunun hesabını vermediniz. Millet size nasıl güvensin?! Hiçbir sözünüzü tutmadınız ki! Ne dediyseniz, tersini yaptınız. Kamuda israfı kaldıracağınızı söylediniz. Hatta, bir kısmınız kendi aracınıza veya yerli araca binerek şov yaptınız; ama, kamudaki araç sayısını artırmaya devam ettiniz. Her gün yeni vergilerle milletin karşısına çıkıyorsunuz, güçlü ekonomiye geçişten bahsediyorsunuz; bu kadar yüksek vergi oranı ve çeşidiyle ekonomi güçlenebilir mi?!

Değerli milletvekilleri, bu hükümetin demokrasi anlayışı da antidemokratiktir; bürokratik oligarşiyi güçlendirmekten başka bir iş yapmamaktadır. Bilinçli ve programlı bir şekilde ekonomi demokratik denetimden ve yönetimden uzaklaştırılmakta, tamamen bürokrasiye devredilmektedir. Bu hükümeti oluşturan siyasî partiler ekonomiden anlamıyor olabilirler. Siz ekonomiden anlamıyorsunuz diye, ülke ekonomisini, Anayasaya aykırı bir şekilde, üst kurullar aracılığıyla bürokrasiye devredemezsiniz; bu yanlıştır. (SP sıralarından alkışlar) Bu işten anlamıyorsanız, yapmanız gereken iş, istifa etmektir; yurt dışından bakan ithal etmek değil, hükümete ait olan yetkileri bürokrasiye devretmek değil. Bu yapılanlar, devletin demokratiklik vasfını ortadan kaldırır, bürokratik oligarşiye dönüştürür.

Değerli milletvekilleri, bu hükümetin diğer bir vasfı da IMF'ciliktir. Bu hükümet, iflah olmaz noktada IMF teslimiyeti içerisindedir. Ülkenin ekonomik kararlarını kendisi alamamaktadır. IMF'ye teslim olmuştur. Bu durum, millî egemenlikle bağdaşmayacak noktaya gelmiştir. Sadece ekonomik kararlara değil, o kararların uygulayıcılarının belirlenmesine bile IMF'nin müdahale ettiği görülmüştür. Ulaştırma Bakanlığı, Telekom olayları hafızalardan silinmemiştir.

Hükümet, ekonomide IMF ve bürokrasi kontrolündedir. Şu hale bakın! Hükümet ortağı partilerden birinin genel başkanvekili, maaşlara yapılan son düzenleme konusunda, topu bürokrasiye atmaktadır. O zaman, sormazlar mı; hükümet nerede, hükümet neye imza attığını bilemeyecek kadar aciz mi?! Gerçi, IMF'ye verilen niyet mektuplarında bu durumu çok yaşadık; haberin vardı yoktu, okumadık okuduk tartışmaları yaşanmadı mı?!

IMF'cilik vasfı o kadar ağır basmaktadır ki, IMF'ye en çok borcu olan ülke haline getirmişlerdir Türkiye'yi. Peş peşe yapılan stand-by anlaşmalarıyla, ulusal bağımsızlığımız tamamen tehdit altına girmiştir. Her ay Meclise ve millete hesap vermeyen hükümete, IMF, aylık hesap sorar hale gelmiştir. Bu, milletimizin onuruna dokunmaktadır.

Bu hükümetin ülkeyi düşürdüğü içler acısı durumdan yararlanmak isteyen uluslararası güçler, sözcüleri aracılığıyla, ülkemize kadar gelip "en kıymetli ihraç ürününüz askerinizdir" deme cüretini gösterebilmektedirler.

Değerli milletvekilleri, bu hükümetin bir diğer vasfı da, rantiyeciliktir. Bakın, üçüncü yılınızı dolduruyorsunuz. Bu süre içerisinde bu ülkeye cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik depremini yaşattınız. Milyonlarca insan ekonomik depremin enkazı altında kaldı. Siz ne yaptınız; alelacele kolları sıvadınız ve sadece rantiyeyi, kendi ihmaliniz sonucu içinin boşaltılmasını seyrettiğiniz bankaları kurtardınız, hem de 70 milyonun hesabına alınan milyarlarca dolarlık borçlarla.

Krizin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmiş; büyük kitleleri açlık sınırının altına düşmüş milyonlarca insana dönük elle tutulur, gözle görülür hiçbir çalışma yok. Biz, size, ülkeyi böyle devretmedik. Biz size, 55 inci, 56 ncı ve 57 nci hükümetler olarak ülkeyi bu kadar kötü şartlarda teslim etmedik. Bakın, biz, hükümeti devrettiğimizde 54 üncü hükümette, borç faizlerinin vergi gelirlerine oranını, Haziran 1996'da görevi devraldığımızda yüzde 67 iken, bir yıl sonra yüzde 48'e düşürdük; ama, şimdi, 2001 yılı sonu itibariyle -57 nci hükümetin getirdiği nokta- ülkede toplanan vergilerin yüzde 100'ü yetmiyor; yüzde 10'u kadar daha yeniden borçlanmak durumunda kalıyorsunuz. Daha başka, bütçeden yatırımlara ayrılan pay, yıl 1997, 54 üncü Refahyol Hükümeti, yüzde 8; gelmiş 6, 5, 4, 2001'de yüzde 4'lere düşmüş. Nasıl, istihdamı çözeceksiniz? Ülkenin geri kalmışlık sorununu, kalkınma sorununu bu payla nasıl çözeceksiniz? Ülkenin toplam gayri safî millî hâsılasını, dolar bazında, 1996 Haziranında 184 milyar dolara, 1997 Haziranında 194 milyar dolara, 2001 yılı sonu itibariyle de 148 milyar dolara düşürdünüz. İşte bakın, fotoğrafınız bu, karneniz bu, yaptığınız bu. Fert başına gayrî safî millî hâsıla, 1996 Haziranında 2 944, 1997 Haziranında 3 150, 2002 yılına geldiğinizde, 2001 yılı sonunda 2 200 dolar. Sadece bunlar mı; içborç stoku, 1996 Haziranında 30,2 milyar dolar, bir yıl sonra 29 milyar dolar. Şimdi ne kadar; 2002 yılının ocak ayı sonu itibariyle 97 milyar dolar içborç stoku, üç mislini aşırmışsınız.

Borç faizinin bütçedeki payını, harcama bütçesindeki payını, 1996 Haziranında yüzde 38, 1997 Haziranında yüzde 28 olarak teslim etmişiz bu Anasollu hükümetlere, şimdi, bütçenin yüzde 54'ü faiz ödemesine gidiyor. Vergi gelirlerindeki payını söyledim. Sanayi kapasite kullanımını yüzde 81 olarak teslim etmişiz, şimdi yüzde 40'ların altına düşürmüşsünüz. Sanayi üretim endeksi 1996 Haziranında 5,9; 1997 Haziranında 10,7; 2001 yılı sonu itibariyle eksi 15; yani, eksi 15, gerilemedir, geriye götürmektir.

Gayri safî millî hâsıla büyüme hızı, 1997 Haziranında 9,1; 2001 yılı sonu itibariyle eksi 9, negatif 9.

Gayri safî millî hâsılayı söyledik, fert başına olanı söyledik, borçlanma ihtiyacının gayri safî millî hâsılaya oranı ise, bakın, 1996 Haziranında yüzde 8,6, 1997'de 7,7, 2001 yılı sonu itibariyle yüzde 37.

Bu uygulamalarınızla, bu yaptığınız tatbikatlarla ülkeyi getirdiğiniz nokta: Kamu eğitim harcamalarının gayri safî millî hâsılaya oranı yüzde 2,2'yle en geri, üniversite düzeyinde eğitim görenlerin toplam nüfus içerisindeki payı yüzde 2,2'yle en geri -26 Avrupa ülkesiyle kıyaslıyorum Türkiye'yi; 26 Avrupa ülkesi içerisinde Bulgaristan'ı da var, İtalyası da var, Lüksemburg'u da var- internet bağlantıları yüzde 0,1'le en geri, kamu sağlık harcamalarının gayri safî yurtiçi hâsılaya oranı yüzde 2,7'yle en geri, bir kişiye düşen doktor sayısı 1,1'le en geri, 24 ülke içinde ar-ge harcamaları en geri, araştırmacı sayısı 10 000 kişiye 1 kişiyle en geri, patent sayısıyla en geri, ileri teknoloji ürün ihracatının toplam imalatlar içindeki payı yüzde 5,2'yle en geri noktada...

BAŞKAN - Sayın Demircan, 1 dakikanız var, kendinizi ona göre ayarlayınız efendim.

Buyurun.

AHMET DEMİRCAN (Devamla) - İşte, ülkeyi getirdiğiniz nokta.

Peki, şimdi soruyorum: Değerli milletvekilleri, ülkeyi bu noktaya getiren 57 nci cumhuriyet hükümetinin, hâlâ, burada, benim başka alternatifim yok diyerek durabilmesinin haklı bir sebebi, dayanağı var mıdır? Hiçbir demokratik ülkede, bu kadar yıkıma neden olan, başarısız ve beceriksiz bir hükümet başta kalamaz.

İktidar, yanlışlarının ve beceriksizliklerinin siyasî sorumluluğundan kaçamaz. Aslında, 21 Şubat günü, bir sene önce, krizin başında istifa etmeliydi. Ancak, büyük bir pişkinlikle bugüne kadar geldi. Millet Meclisinin, millet iradesini temsil ettiği esas ise, bugün, bu başarısız hükümet burada görevden alınmalıdır. Aksi takdirde, millet, sandıkta, bu hükümeti hâlâ destekleyenleri azledecektir; bu, böyle biline.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (SP, DYP ve AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Demircan.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına, Sıvas Milletvekili Abdüllatif Şener; buyurunuz. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakika.

AK PARTİ GRUBU ADINA ABDÜLLATİF ŞENER (Sıvas) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; AK Parti Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Milletimizin, şu 57 nci Ecevit Hükümetinden kurtulmasını temenni ve niyaz ediyorum. Bunu, ülkemiz adına istiyorum, bunu, milletimiz adına temenni ediyorum.

Burada, bir görüşmeyle baş başayız. Neyi konuşuyoruz; hükümeti konuşuyoruz, ekonomiyi konuşuyoruz ve buna bağlı verilen bir gensoru önergesini görüşüyoruz. Ne deniliyor bu gensoru önergesinin gerekçesinde; ekonomi kötüye gidiyor, 57 nci Ecevit Hükümeti ülkeyi tahrip etmiştir, ülkeyi perişan etmiştir ve bu gidiş, toplumsal huzursuzluğu artırmaktadır deniliyor.

Aslında, burada anlaşılmayan önemli bir nokta var. Bu konuları, üç yıldır, yüzlerce defa bu kürsüden konuştuk, tartıştık. Ancak, tekrar, yeniden gündemimizdedir ve yeniden tartışıyoruz. Burada temel soru şu: Bu hükümetin, yani, DSP, MHP, ANAP iktidarının oluşturduğu 57 nci Ecevit Hükümetinin, bu ülkenin ekonomik potansiyelini tahrip ettiğini, vatandaşımızı inim inim inlettiğini kabul etmeyen, bilmeyen, duymayan hiç kimse var mı, aksini iddia eden kimse var mı; yok. Ben, öyle zannediyorum ki, ekonominin iyi yönetildiğini söyleyen veya buna inanan tek bir milletvekili bile, şu Genel Kurulumuzda mevcut değildir.

Böyle bir noktada, mademki, aynı fikre sahibiz, aynı düşünceye sahibiz, aynı inancı birlikte paylaşıyoruz, bu noktada önemli sorun şu: Mademki, bu hükümet ekonomiyi iyi yönetmiyor, peki, bu gensoruya evet oyu vermeyi düşünen iktidar milletvekili var mı?

HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Yok...

ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Ses çıkmadığına göre, anlaşılan odur ki, iktidar milletvekilleri, bu gensoruya evet oyu vermeyi düşünmüyor.

MEHMET ARSLAN (Ankara) - Sen mi karar veriyorsun?!.

ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - İşte, bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu temel sorun budur. Kendi kendinize hükümeti hesaba çektiğinizde, bu hükümetin başarısız olduğunu kabul ediyorsunuz...

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Hayır...

ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Milleti ezdiğini, bitirdiğini kabul ediyorsunuz...

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Hayır...

ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Ekonomiyi tahrip ettiğini kabul ediyorsunuz...

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Hayır...

ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Türk ekonomisinin uluslararası rekabet gücünü bitirdiğini kabul ediyorsunuz ve bu yolda verilen bir gensoruya evet oyu verebileceğinizi kendinize dahi söyleyemiyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; Türkiye'nin temel sorunu budur. Bir sayın milletvekilimizin, kendi duygularına, inançlarına ve kanaatlerine yabancılaştığı bir ortamda, Türkiye'deki mevcut sorunların hiçbiri çözülmez. Bu ülkedeki mevcut sorunların çözülebilmesi için "evet, ben ben olacağım, inancım, kanaatim ve kararlılığımla, bu gensoruya evet oyu vereceğim" diyebilmek lazımdır. Bu yapılamadığı takdirde, ülkenin hiçbir sorunu çözülemez değerli arkadaşlarım. Nitekim, mevcut DSP, MHP, ANAP'tan oluşan bu 57 nci Ecevit Hükümetinin hiçbir sorunu çözememesinin altındaki temel neden de, Meclis baskısını ve denetimini üzerinde hiçbir zaman hissetmemiş oluşudur. Ülkenin kötüye gidişinden, bu hükümet, bu Bakanlar Kurulu kadar, hatta daha fazla, bu hükümete ve Bakanlar Kuruluna destek veren siz değerli, sayın milletvekillerimin kabahati vardır. Bu sorumluluğu birlikte paylaşmak, Anayasadaki milletvekili tanımına da uygun düşmez; ama, aslına bakarsanız burada bir başka sorun var; Anayasaya, İçtüzüğe bakıyoruz, gensoru önergeleri Bakanlar Kurulu üyelerine veya hükümete verilir deniliyor; ama, şu üç yıldır mevcut iktidarın yaptıklarını gördükten sonra böyle bir gensorunun muhatabı mevcut hükümet mi olmalı, yoksa IMF mi olmalı diye tereddüt ediyorum doğrusu. (AK Parti sıralarından alkışlar)

Hele karşımızda öyle bir hükümet var ki, sadece ekonomiyle ilgili değil, her konuda havaleci. Dışpolitikayı Washington'a havale etmiş, başta demokratikleşme olmak üzere içpolitikayla ilgili önemli konuları Avrupa Birliğine havale etmiş, ekonomik politikayı da IMF'ye havale etmiş; yani, tam anlamıyla havaleci bir hükümet; ama, bu hükümetin havaleciliğinden, vatandaş havale geçiriyor, vatandaş felç olmuş, ekonomik kriz dediğiniz zaten bu. Siz bir şey üretemez misiniz, ülkemizin ihtiyaçları budur diyemez misiniz, vatandaşımızın talepleri budur diyemez misiniz?! Niye bu hükümetin gündeminde vatandaşın talebi yoktur, niye vatandaşlarımızın arzuları yoktur, niçin vatandaşımızı her gün ezmek, her gün canından bezdirmek bu hükümetin temel politikası olmuştur.

Evet, bunda sayın iktidar milletvekillerinin kabahati var, kusuru var, Meclis denetim mekanizmasını işletmedikleri için kabahati var. Ama, bu "havaleci hükümet" tabiri bazı arkadaşlarımın hoşuna gitmediyse, işe başka bir boyuttan bakabiliriz.

Mevcut hükümet sürekli fason çalışıyor. Hani bazı işletmeler vardır, siparişi alır, siparişe göre iş yapar. IMF'den gelen siparişlere yetişebilmek için gece gündüz mesai harcıyor, sayın milletvekillerimizi de bu mesaiye ortak ediyor.

Değerli arkadaşlarım, yani, verilen siparişler peşinde koşmak için böylesine gece gündüz gayret, çaba harcayarak, vatandaşı ezerek iktidar olmaz, böyle iktidar olunmaz. Sandıktan çıkan iktidar, hesabı yine sandığa vereceğini bilir, vatandaşa hesap vereceğini bilir; ama, mevcut iktidarın düşüncesinde, ufkunda, vatandaşa hesap verme diye bir kavram, bir mefhum, ne hikmetse gelişmemiş; ama, tüm bu olup bitenlerden sonra şunu da diyebiliriz: Ne yapalım, hükümetin, Sayın Bakanlar Kurulu üyelerinin bu konularla ilgili bir bilgisi yok, hükümetin hiçbir şey anlayamadığını söyleyebiliriz diyebilirsiniz.  Dikkat edin, bu söz bana ait değildir; bu söz, mevcut hükümette bakanlık yapmış bir eski sayın bakana aittir. Birkaç gün önce eşit işe eşit ücret kararnamesini eleştiren sayın bakan "bu düzenlemenin bürokrasi tarafından dizayn edilmiş olduğundan kuşku duymuyorum" dediler ve arkasından da ilave ettiler: "Siyasetçilerin, yani -bu kararnameyi Bakanlar Kurulu üyeleri imzaladığına göre- sayın bakanların, Sayın Başbakanın, Başbakan Yardımcısı Sayın Devlet Bahçeli'nin, Başbakan Yardımcısı Sayın Mesut Yılmaz'ın bu düzenlemeden hiçbir şey anlamadan yürürlüğe geçirdiklerinden de hiç kuşku duymuyorum" dedi. (AK Parti sıralarından alkışlar) Yani, ne demek istedi; Sayın Bakanlar Kurulu üyeleri, imzaladıkları belgede ne var ne yok, anlayamadan, bilmeden imzaladılar dediler.

Değerli arkadaşlarım, bir değil, beş değil, bütün Bakanlar Kurulu üyeleri, bir kararnameyi anlamadan imzalıyorsa, o Bakanlar Kurulunun bir tek gün değil, bir tek saniye yerinde oturmaması lazım; ama, oturuyor. Düzeltme gereğini de hissetmedi; ama, oturuyor! O halde, kendileri oturmaya devam ediyorlarsa, görev, siz değerli milletvekillerine düşer ve bir an önce görevden uzaklaştırılması gerektiği kanaatimi tekrar ifade ediyorum.

Evet, konumuz ekonomi... DSP, MHP, ANAP'ın desteklediği 57 nci Ecevit Hükümeti iki IMF programı açıklamıştır. İlk kurulduğu aylarda birinci IMF programını açıkladılar ve uygulamaya soktular; adına da "İstikrar Programı" dediler; ama, ülkede var olan istikrarı tahrip ettiler, yok ettiler. Bir yıl önce de, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programını açıkladılar; ama, bu bir yıllık süre zarfında, maalesef, ekonomiyi güçlendirme yerine, ekonomiyi, mevcut iktidar çökertmiştir, Türk ekonomisinin rekabet gücünü yok etmiştir, halkımızı ezmiş ve bitirmiştir. Bu, yalnızca bilgisizlikten kaynaklanamaz. Sayın eski Bakana bu noktada tam katılmadığımı söyleyebilirim. Bu, yalnızca bilgisizlikten kaynaklanmaz. Bu, aynı zamanda, ufuksuzluktan, hedefsizlikten ve vizyonsuzluktan kaynaklanır.

"Mevcut hükümetin ekonomi politikası nedir, ne anlama geliyor" diye DSP, MHP ve ANAP sıralarına sorsam, herhalde alacağım hiçbir cevap yoktur. Vereceğiniz cevap olmazsa, elbette ki bu ülkede güzel şeyler olmaz ve sonunda, hükümet de IMF'ye teslim olur. Bu teslimiyet sonucudur ki, Türkiye bugünkü noktaya gelmiştir.

Değerli arkadaşlarım, hükümetin bu teslimiyeti sürekli olarak hatırıma bazı ekonomistler tarafından savunulan merkez çevre teorilerini getirmektedir. Vaktiyle çok popüler olan bu teoriye göre, dünya ekonomik sistemi içerisinde yer alan ülkeler, merkez gelişmiş ülkeler ve gelişmemiş çevre ülkeler diye ikiye ayrılmaktadır. Bu iki ülke grubu arasındaki ilişkiler ise, eşitler arasındaki kurallara göre sürdürülmüyor, eşitsizler arasındaki kurallar hâkim ve iki nokta önemli; birincisi, kaynak transferi, yani, çevre ülkelerden, azgelişmiş ülkelerden, gelişmiş ülkelere sürekli kaynak transfer edilmektedir. Gelişmiş ülkelerse, hem kendi kaynaklarını hem de transfer ettikleri kaynakları kullanmaktadırlar.

Tüm bu olup bitenlere baktığımızda, mevcut iktidarın bu mekanizmayı çok güzel bir şekilde işlettiğini söyleyebiliriz. Bakın, hükümetin icraatları sonucunda Türkiye'de olup bitenlere: Türk Lirasından dövize kaçış yaşanmıştır. Bankalardaki hesaplara baktığınızda, mevduat içerisindeki Türk parası oranının gittikçe düştüğünü göreceksiniz. Diğer taraftan, Türkiye'den yurtdışına korkunç bir sermaye kaçışı var. Resmî rakamlara göre 20 milyar dolar Türkiye'den dışarı kaçmıştır; hatta, bazı rakamlara göre bu, 40-50 milyar dolardır.

Bunun dışında, faizlerini ödeme kabiliyetini haiz alanlara, harcama mantığı düşüncesi olmaksızın, yapılan korkunç borçlanmalar ve bu borçlanmaların getirdiği korkunç faiz ödemeleri, devletin sırtındaki en önemli yüktür ve en önemli kaynak transferlerinden biridir. Bir taraftan dış borçlar, bir taraftan dışkaynaklı içborçlara ödenen faizlerin miktarı, neredeyse, millî hâsılaya ulaşacak düzeye gelmiştir üç yıl içerisinde. 1999'da 11 katrilyon, 2000'de 21 katrilyon, 2001'de 41 katrilyon Türk Lirası faiz ödeyen, mevcut iktidardır. Aşağı yukarı 100 milyar dolara ulaşan bir miktardır; ama, ülkeden dışarıya çıkan kaynaklar, yalnızca bunlardan ibaret değildir.

En önemlisi hızlanan beyin göçüdür. Bu ülkeye hizmet etmek isteyen, elinin emeğini, bilgi birikimini, bu ülkede güzel şeyler olması için harcamaya hazır insanlarımız, vatandaşlarımız, gençlerimiz, umutlarını yurt dışında aramaktadır. Üniversitede okuyan öğrencilerin yüzde 30'u, diplomayı aldıktan sonra Türkiye'de iş arama niyetinde olmadıklarını, dışarıya gitme niyetinde olduklarını söylemektedirler. Bu ülkeyi, kaynakların kaçtığı, ülkenin en verimli değerlerinin dünyanın başka ülkelerinde kendilerine melce aradığı bir ülke haline getiren, 57 nci Ecevit Hükümetidir ve ülkemizin yaşadığı bütün sorunların  temelinde de bu hükümetin yanlış iktidar anlayışı vardır.

İkinci nokta ise, çevre-merkez teorileri çerçevesinde yapılanmadır. Yapılanma nedir; yaşadığımız olaylar, Türkiye'deki ekonomik yapılanmanın, Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre değil, merkez gelişmiş ülkelerin ihtiyaçlarına göre dizayn edilmesidir. Bu hükümet de bunu yapmaktadır; IMF'den sipariş yoluyla aldığı programları uygulamak suretiyle, ülke ekonomisini, Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre değil, Türkiye'nin dışındaki gelişmiş ülkelerin ihtiyaçlarına göre yapılandırmaktadır. Hükümetin "yeniden yapılanma" dediği, aslında bundan ibarettir. Tütün üreticisini bitirmişlerdir. Kim; mevcut hükümet. Fındık üreticisini, çay üreticisini, pancar üreticisini, hayvancılığı bu hükümet bitirmiştir, yok etmiştir, adına "yapılanma" demiştir, "yeni bir dönem" demiştir; ama, bunu, Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamak için değil, gelişmiş ülke ekonomilerinin ihtiyaçlarına göre Türk tarımına şekil vermek için yapmıştır.

Diğer taraftan, mevcut hükümet, Türk ekonomisinin rekabet gücünü kırmıştır. 2 000 000 insan, bu ülkede, işi varken, bu hükümetin yanlış politikaları yüzünden işsiz kalmıştır. 25 000 000 insanımız, bu ülkede, açlık sınırında yaşamaktadır. Açlık sınırı 360 000 000 lira olmuştur, asgarî ücret 163 000 000 liradır.

Dün, Emekli İşçiler Derneği mensupları geldiler ve feryat ettiler. Açlık sınırı 360 000 000 lira olan ülkede,  bir işçi emeklisi  212 000 000 lira maaş alıyor,  dul ve yetimlerin aldıkları maaş ise 150 000 000 lira ile 70 000 000 - 80 000 000 lira civarındadır.

Yıllık enflasyonun yüzde 92 olduğu bir ortamda, maaş artışı yüzde 68'de kalırsa, elbette, işçi emeklisi de feryat eder, işçi de feryat eder, memur da feryat eder, memur emeklileri de feryat eder. Türkiye'yi bir feryatlar ülkesi haline çevirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur Meclisteki desteği devam ediyor olsa bile.

Değerli milletvekilleri,  Türkiye, genç bir nüfusa sahip ülkedir; ama,  400 000 kahvehanenin, 15 000 meyhanenin bulunduğu bir ülkede sadece birkaç yüz civarında kütüphane vardır; gelir dağılımı yönünden dünyanın en bozuk 4 ülkesinden biridir. En fazla gelire sahip yüzde 1'lik nüfus, en düşük yüzde 1'lik nüfusun 236 katı gelir elde etmektedir bu ülkede. Böylesine yoksulluğun, yorgunluğun hâkim olduğu bir ülkede gelir dağılımındaki bu uçurumun, halkımızı nasıl perişan ettiği, ezdiği ve yok ettiği de ortadadır.

Çocuk nüfusunun yüzde 21'i eğitim imkânlarından mahrumdur. Çocuklarımızın yüzde 32'si çalışmak zorunda kalmaktadır hayatını devam ettirebilmek için. İntiharlar, her ilde, doğudan batıya kadar Türkiye'nin her tarafında en az 2 kat, 3 kat artmıştır son iki yıl içerisinde ve uyuşturucu kullanımı korkunç boyutlara ulaşmıştır.

Bir grup esnafımızın, grubu bulunan bütün partilerimize gönderdiği feryat dolu mektup elimdedir. Böylesine bir ortamda, bu hükümetin izlemiş olduğu politikalarla, Türkiye'yi nereye götürdüğünü sormak, bir vatandaşlık görevidir. Her milletvekilimizin de her vatandaşımızın da, bu ülkede söz söyleme hakkı vardır, kararlarına iştirak etme hakkı vardır ve yanlış kararlara da hayır deme hakkı vardır.

BAŞKAN - Sayın Şener, son 1 dakikanız...

ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Esnaf ve sanatkârlarımız zor durumdadır, KOBİ'lerimiz zor durumdadır, SSK ve Bağ-Kur primlerinin, haksız vergilerin altında perişandır. İşte, nisan ayında SSK primlerine yapılacak zamlar, bu hükümetin yapacağı zam, uluslararası rekabette işadamlarımızın, girişimcilerimizin ne duruma düşeceğini açıkça göstermektedir.

Fabrikalar kapanıyor ve bu hükümet, kapanan özel sektör fabrikaları yanında, maalesef, özelleştirmeyi de işsizleştirmeye çevirmiştir. Başta, SİDAŞ olmak üzere, Sümer Holdinge ait fabrikaların kapısını kapatmıştır ve işçilerini sokağa terk etmiştir. Böylesine bir iktidar anlayışı olamaz değerli arkadaşlarım. İç talebi yok ettiniz, şimdi, dış talep de daralmıştır. Ocak ve şubat ayları itibariyle, maalesef, Türkiye'de, ihracatta, geçen yılın aynı aylarına göre azalma yaşanmaktadır.

Bu hükümet, tarımı da yok etmiştir, bitirmiştir. Buğday üreticisini bu hükümet bitirmiştir; pancar üreticisini bitirmiştir; tütün, çay, fındık üreticisini bitirmiştir; hayvancılığı yok etmiştir. Türkiye, bu hükümet döneminde, ilk defa, gıda maddeleri ithalatı, ihracatını geçen bir ülke haline gelmiştir. 55 ürünün üretim miktarı azalmıştır. Çiftçiyi, bir taraftan, tarım girdilerine yaptıkları zamlarla tüketmişlerdir, diğer taraftan da, ürün bedelleriyle ilgili uyguladıkları politikalarla bitirmişlerdir. Kredi faizlerinin peşine yetişemez durumdadır bugün çiftçi. Bu gidişle, çiftçi hapishaneleri kurmak zorunda kalacaksınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Uyarmıştım; son 1 dakika demiştim... Lütfen sonuçlandırınız.

ABDÜLLATİF ŞENER (Devamla) - Özet itibariyle şunu söylüyorum değerli arkadaşlarım: Değil Türkiye'de, dünyada 23 banka batıran -19'u fona devredilmiş olmakla birlikte- tek iktidar DSP- MHP ve ANAP'ın oluşturduğu bu 57 nci Ecevit Hükümetidir; Türkiye'de de bunun örneği yoktur, dünyada da örneği yoktur. Elindeki 4 bankadan 1'ini batıran tek iktidar budur. (AK Parti sıralarından alkışlar) Gece gündüz finans sektörüyle ilgilenen, ilgilendiğini ima etmeye, göstermeye çalışan hükümetin, ilgilendiği alanda da dünya rekoru kıracak derecede bir başarısızlığı sergilemiş olması, ekonomik olarak hiçbir şey yapamadığının, her şeyi yanlış yaptığının göstergesidir. Bir an önce çekip gidin ve millet rahat nefes alsın.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler.

Doğru Yol Partisi Grubu adına Sayın Ali Rıza Gönül;buyurun.

Süreniz 20 dakikadır.

DYP GRUBU ADINA ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli milletvekilleri; bizleri televizyonlarının başında dikkatle, ama, mutsuz ve hüzünle izleyen sevgili vatandaşlarımızı, şahsım ve Doğru Yol Partisi Grubu adına, en derin saygılarımla, sevgilerimle selamlıyorum.

Umutsuz dedim; çünkü, Türkiye'nin bugün geldiği nokta itibariyle, artık, insanlarımız gülmeyi, sevinci unutmuş, geleceğe olan umutlarını yitirmenin hüznü içindedirler.

Değerli milletvekilleri, Türkiye zor günler yaşıyor. Halk çaresiz, perişan ve yorgun. Bitmek bilmeyen krizler, sefalet içinde 65 milyonluk koskoca bir Türkiye tablosu yaratmıştır. Yolsuzluğun, yoksulluğun, rüşvetin kol gezdiği, bazı bakanların suiistimal ve görevi kötüye kullandığı iddiasıyla görevlerinden alındığı, ülke kaynaklarının çarçur edildiği sorunlar tablosu, dilerdik ki Türkiye'nin fotoğrafı olmamalıydı.

Durum vahimdir, manzara vahimdir, gelecek ise daha büyük vahamet arz etmektedir. Ya bütün bunlara rağmen hükümet ne yapıyor; o, sadece, halkın feryatlarına kulağını tıkamış, beceriksizliğini ve sorumluluğunu başkalarının sırtına sarmanın telaş ve gayretine düşmüş.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomik çöküşün üzerinden tam bir yıl bir ay geçti. Son krizle, Türkiye'nin geleceği, dış finans çevrelerine ve güçlerine ipotek edildi.

Hatırlayınız, faizlerin gecelik yüzde 7 000'lere çıktığı, borsanın battığı, banka ve finans kurumlarının çöktüğü, kısacası, ekonominin duvara  tosladığı günün üzerinden koca bir 13 ay geçti; ama, ortada iyileşen hiçbir şey yok. Bazı yaşananlar unutuldu, hatta, sanal gündemlerle unutturulmak istendi; ama, ne kadar gayret edilse de, bir yağmanın, bir soygunun öyküsü, bütün canlılığıyla hafızalarda yaşamaktadır.

Nedir o; Sayın Ecevit'in "ben de bilmiyorum"dediği, Sayın Bahçeli'nin ve Sayın Yılmaz'ın tam bir suskunlukla geçiştirmek istediği bir olay; ama, akıllardan silinmeyen, o Hazinenin yağmalandığı 19-20-21 Şubat 2001 günleri!.. O gün, 681 000 lira olan sabit kur üzerinden bu milletin 5 milyar dolarının peşkeş çekildiği gündür. O gün, ekonomiyi yönetenler, sorumsuzluğun en açık örneğini veren hükümet, Hazinedeki 5 milyar doları birilerinin cebine koydu. Talan edilen, ettirilen bu para kimindi; elbette milletimizindi.

Şimdi, milletin kürsüsünden milletimiz adına soruyorum: Bir gün sonra dalgalı kura geçip, doların 1 000 000'un üzerine çıkacağını ve böylece bir gecede birilerine yüzde 100 para kazandıracağınızı bilmiyor muydunuz?!. Elbette biliyordunuz; çünkü, bilmezlik gibi bir cehaletiniz olamazdı. Soruyorum : Kayırdığınız, kolladığınız kimdi? Kimdi  bu imtiyazlılar? 59 tane banka, 5 özel finans kurumu, 22 yetkili kurum, toplam 86 kurum yapıyor. Sakın içlerinde yârlar, yarenler, yakınlar olmasın?!. Bu sorumluluk, bu tarihî vebal, açıkça söylüyorum ki, omuzlarınızdadır.  Biliniz ki, er geç bunun hesabını milletimiz için sizden soracağız, iki elimiz yakanızdadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Doğru Yol Partisi olarak biz, beş yıldan bu yana ülke yönetiminde yokuz; ama, bu hükümetin iki ortağı, beş yıldan beri iktidardadır; üçüncü ortağı da, üç yıldan beri iktidardadır. Hatırlanırsa, tıkır tıkır işleyen bir ekonomi, 28 milyar dolar döviz birikimi, her yıl yüzde 16 artan bir ihracat potansiyeli, işsizliği makul seviyelere inmiş bir Türkiye, kapasite kullanım oranı yüzde 80'lerin üzerinde olan bir sanayi; tarımıyla, esnaf ve sanatkârlarıyla, KOBİ'leriyle üreten ve satan bir reel sektör; her yıl yüzde 8 büyüyen bir ekonomi, 31-32 milyar dolara varan bir ihracat potansiyeli bu iktidara teslim edildi. Kısacası, Doğru Yol Partisi, 30 Haziran 1997 tarihinde, ülkeyi size böyle teslim etti. Peki, bugün gelinen, getirdiğiniz nokta nedir; tek cümleyle, felaket ve fecaattir. Size bırakılanları mirasyedi gibi harcadınız.

Biliyoruz, halkın içine çıkamıyorsunuz; bari biz anlatalım da siz de öğrenmiş olun. Köylü umudu kesmiş, traktörler hacizli, icra memuru kapıda, garip dönmüş tekrar karasabana; emekli feryat içinde "ölüm kurtulmaktır" diyor, zaten kuyruklarda ölüyor; esnaf kepenkleri indirmiş, veresiye defterlerini yakmış, son günlerde de çıldırmaya başlamış, takside bağlanan vergi ve Bağ-Kur primi borçlarını ödeyemiyor. Ya memur ne durumda; borç içinde, borç!.. Bir kararname çıkardınız; üst düzey kamu görevlilerine verdiniz, iyi; memur ve emekliyi niye dışta bıraktınız; onlar bu ülkede yaşamıyor mu?! (DYP sıralarından alkışlar) Onların bir sabah kahvaltısına, bir öğle yemeğine, insanca yaşamaya hakları yok mu?! KOBİ'ler batmış, işadamları panikte, yatırım yapılmıyor; dar ve sabit gelirliler, fakir fukara açlık içinde kıvranıyor. Bununla da kalmıyor; ekonomi her yıl yüzde 9 küçülmüş; 3 200 dolar olan kişi başına milî gelir 2 100 dolar seviyesine inmiş; bankalar batmış, batırılmış, hortumlanmış, soyulmuş; maliyeti 50 milyar dolar, bu zavallı milletin sırtına kalmış; son bir yılda 2 000 000 kişi işini kaybetmiş;14 000 000-15 000 000 işsizler ordusu doğmuş; işsiz gençler, çaresiz anneler babalar, yüzde 90'ları aşmış bir enflasyon ve bunun yarattığı ekonomik ve sosyal tahribat; iflas etmiş bir ekonomi. Bu kadarla kalsa iyi; ama, bir felaket daha var ki, ülkenin geleceği açısından daha büyük bir tehlike. "Malî milat" dediniz, yerli yabancı ne kadar sermaye varsa kaçırdınız; arkasına fabrikalar takıldı, komşu ülkelere gidiyor; daha kötüsü gençler sırada, insanlarımız sırada, ülkeden kaçan kaçana. Dedim ya, bu listeye daha neler eklenmez, say, say da bitmez. Dünyanın en fakirleşen ülkesi; dünyanın IMF'ye en çok borçlu ülkesi; yine, dünyanın KDV oranları en dengesiz ve yüksek ülkesi; Bağ-Kur ve sigorta primlerinin, vergi dilimlerinin en yüksek olduğu ülkesi; yolsuzluğun en büyük olduğu üç ülkeden birisi; hırsızlık, kapkaççılık, gasp, soygun ve diğer adi suçların en hızlı arttığı ülke; zam ve vergilerin her gün yağmur gibi yağdığı bir ülke; sosyal barışın hızla bozulduğu bir ülke. Ne yazık ki, bu ülkenin adı Türkiye ve bizim ülkemiz.

Uyumlu çalışıyormuşsunuz(!) Uyumlu çalışmanızla gelinen nokta bu. Düşünüyorum da, ya uyumsuz çalışsaydınız ne olurdu bu ülkenin hali?! Sizi kutluyorum Sayın Ecevit, sizi kutluyorum Sayın Bahçeli, sizi de kutluyorum Sayın Yılmaz! Gerçekten, bunu nasıl başardınız, ülkeyi bu hale nasıl getirdiniz?! (DYP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

18 Nisan seçimlerinde halkımıza siz bunları vaat etmediniz. Bunların dışında, parlak günler, gelecek vaat ettiniz; alın terinin, emeğin, ürünün değerleneceğini söylediniz. Bakınız, bunların yerine, söylediklerinizi, belgeleriyle size söyleyeyim, size anlatayım. DSP Seçim Bildirgesinin ilk sayfasında "tuttuğu her işi başaran parti" olarak kendinizi tanımlıyorsunuz. Tebrik ederim, gerçekten başarılı olmuşsunuz; ülkeyi bu hale getirmekle, başardığınızı, başarılı olduğunuzu kanıtladınız! (DYP sıralarından alkışlar) Devam ediyorum "...iktidarı, kalkınmayı köylüden başlatacaktır ve dengeli kalkınmayı güvence altına alacaktır" diyorsunuz. Nasıl köylüden başlattığınız ortada; köylü kalmamış ki, çiftçi kalmamış ki, pamukçu kalmamış, tütüncü kalmamış, şekerpancarı üreticisi kalmamış, kısacası, tarımdan doyan insan kalmamış.

Devam ediyorsunuz "orman köylüsü ormanla barıştırılacak" diye. Sayın Ecevit, orman köylüsü ormanla barışık; ama, devletle kavgalı, saç saça baş başa kavga ediyor. Orman köylüsünün hangi sorununu çözdünüz?!

Hayvancılığı yeniden canlandıracakmışsınız, siz, böyle diyorsunuz; ama,  günümüzde, yem fiyatlarından, süt fiyatlarından, et fiyatlarından hiç haberiniz var mı?!

İktidarın ikinci ortağına gelince, Milliyetçi Hareket Partisi de, seçim bildirgesinde o kadar iddialı sözler söylemiş ki, burada hepsini tek tek okumak mümkün değil. Bu seçim bildirgesinde aynen deniliyor ki: "Millî politikalar oluşturan ve uygulayabilen bir devlet hedefimizdir. İstikrarı ve adil geliri sağlayan, sosyal dengeleri gözeten, rasyonel sorumlu bir devlet hedefimizdir." Devam ediyor "böylece, yolsuzluk iddialarının karalama ve aklama şeklinde siyasî pazarlıklara konu edilmesi önlenecektir" diyor Sayın Bahçeli; ama, şu Mecliste görüşülen soruşturma önergelerinde ne dediğiniz, ama ne yaptığınız hâlâ hafızalardan silinmiş değil.

Hele, iktidarın üçüncü ortağına gelince: O kadar iddialı sözler var ki, Sayın Yılmaz, gayet açık, gayet net şunu söylüyor: "Ben, bir sözleşme ortaya koydum, imzaladım..." Buradan, vatandaşlarımız da görsün, sizler de görün. Bakın, Sayın Yılmaz, burada "iki yılda enflasyon yüzde 5'e inecektir" diyor.

LEVENT MISTIKOĞLU (Hatay) - Tek başımıza iktidar olursak...

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Sayın Yılmaz, siz, beş yıldan beri bu ülkenin yönetimindesiniz. "Beş yılda 3 500 000 işsize yeni iş imkânı ve tüm çalışanlara işsizlik sigortası..." diyorsunuz: Sayın Yılmaz, siz beş yıldan beri yönetimdesiniz! "Köylü, gerçekten toprağın efendisi olacak" diyorsunuz; bu köylü toprağın efendisi olmaktan çıktı, yakında ırgat oluyor haberiniz var mı?! (DYP sıralarından alkışlar)

Devam ediyor Sayın Yılmaz "Türkiye Sözleşmesini evinizde iyi bir yerde saklayın, her yıl çıkarıp, yapacağız dediklerimizi kontrol edin, yapmamışsak, yapamamışsak bizden hesap sorun; hesap sormaya da hakkınız var" diyor. Sayın Yılmaz, bu vaatleriniz hafızalardan silinmiş olabilir; ama, size oy vermekle bu sözleşmeyi imzalamış olanlar, sizin istediğiniz gibi, evlerinin en mutena köşelerinde bu sözleşmeyi saklıyorlar! Elbette, bir gün gelip, bu vaatlerinizi yerine getirip getirmediğinizi, sizin isteğiniz doğrultusunda, size hesap soracaklardır, bu millet soracaktır. (DYP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, şu anda görüşülen bu gensorunun en can alıcı noktası, bu vaatlerin yerine getirilip getirilmediği konusunu, elbette, bir gün, vatandaşımızın sandıkta soracak olmasıdır.

Sayın Yılmaz'a, tabiî ki haklı olarak, "bu sözlerinizin hangisini tuttunuz diye soracağım. Devletin savcılarına baskı ve tehditleriniz, yolsuzluk ve rüşveti araştırmakla yükümlü devletin meşru güçlerine karşı "elinizi bu soruşturmadan çekiniz" diye basına yansıyan o telaşlı sözleriniz hâlâ unutulmadı. Diyorsunuz ki: "Ben bunların hepsini yapamadım." Neden?.. "Tek başıma iktidar olamadığım için" diyorsunuz. Bu bir mazeret değildir değerli milletvekilleri; iktidar olan, üzerine düşen görevi yapacaktır, yapmakla da sorumludur.

Borç alan buyruk alırmış... "15 günde 15 kanun" deyip, Meclisi durmadan çalıştırdınız; bir imalathane gibi; ama, siz, o çıkardığınız kanunları tekrar getirdiniz, tekrar getirdiniz; ama, öncelikle ya Cumhurbaşkanından ya da Anayasa Mahkemesinden geri döndü. Siz, tıpkı ekonomiyi bilmediğiniz gibi, kanun yapmasını da bilmiyorsunuz.

Gördüğümüz o ki, ne esnafa ne emekliye ne çiftçiye ne reel sektöre para aktarmadınız; ama, paraları tahsilatla görevli olanlar tekrar aldı götürdü. Sayın Ecevit "alınan borçlar uçtu gitti" demişti.

Değerli milletvekilleri, böylesine gayriciddî bir beyan olabilir mi?! Borç alan hükümetin Başbakanı, paraların nereye gittiğini bilmeyecek de sokaktaki vatandaş mı bilecek?! Uçtu gitti denilen milyar dolarların bir faizi bir de vadesi var; ödenecek. Onun için ki, gaza, beze, şekere, mazota, ilaca, yeme, gübreye, iğneden ipliğe, her gün zam yaparak, bu fakir halka ödetiyorsunuz. Siz, bunca borcu ödeyen bu insanlara bir simit parası, bir çay parası mı verdiniz?! Kamu iç ve dışborç toplamını 240 milyar dolara çıkardınız ve torunlarımızı dahi borçlu doğar hale getirdiniz.

Değerli milletvekilleri, biz, bu ülkeyi, çiftçiyi, esnafı, bu hükümete böyle teslim etmedik. Bu memuru, bu çalışanları, 57 nci Ecevit Hükümetine, Doğru Yol Partisi olarak, biz, böyle teslim etmedik. (DYP sıralarından alkışlar) Sayın Yılmaz'a teslim etmedik. Sayın Bahçeli'ye de teslim etmedik.

NİHAT GÖKBULUT (Kırıkkale) - 1991'de de çok iyi bir şekilde devralmadık!

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Ama, herhalde, eminim ki, bütün bunlardan sonra size sormak istiyorum: Siz, bir daha iktidara talip misiniz?

LEVENT MISTIKOĞLU (Hatay) - Evet... Tek başımıza...

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Herhalde talip değilsiniz ki, bütün bunları yaptınız.

Değerli milletvekilleri, halkın özü, sözü ve ta kendisi olan Doğru Yol Partisi bozduklarınızı yine düzeltecek. (DYP sıralarından alkışlar) Yalana, talana, vurguna, soyguna dur diyecek; bıraktığı yerden hizmetlerine devam edecektir. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından gürültüler)

Milliyetçi Hareket Partisinin seçim beyannamesinin ekindeki bir sloganla sözlerimi bitirmek istiyorum. Gerçekten yürekten katıldığım, paylaştığım bir söz.

BAŞKAN - Sayın Gönül, son 2 dakikanız, rica edeyim...

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Tabiî ki, belki sizler unutmuş olabilirsiniz. O söz de şudur: "Milleti unutanları millet unutmaz." Çok doğru bir söz. (MHP sıralarından gürültüler)

Siz, bugüne kadar, icraatınızla, yönetiminizle, yönteminizle, acımasız icraatınızla, sorumsuz icraatınızla bu halkı unuttunuz; elbette, bu halk, kendisini unutanları mutlaka unutmayacaktır, seçim sandığında da bunun cevabını size verecektir.

Yapacağınız en hayırlı hizmet, milletimizden özür dileyerek o koltukları bırakıp gitmeniz olacaktır.

YUSUF KIRKPINAR (İzmir) - Hayal, hayal!..

ALİ RIZA GÖNÜL (Devamla) - Sayın Ecevit, Sayın Bahçeli, Sayın Yılmaz, bu millet sizden bunu bekliyor; çünkü, bu ülkenin en büyük sorunu, en güncel sorunu, halka bu ıstırapları yaşatan, kötü yönetimin mimarı ve Türk demokrasi tarihinde unutulmayacak yönetiminizle sizsiniz. Siz, ne kadar çabuk bu koltukları bırakır, bu hükümeti bırakır giderseniz, Türk Milleti de o kadar mutlu ve huzurlu olacaktır.

Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Gönül, çok teşekkür ediyorum.

Gruplar adına başka söz talebi olmadığı için, Bakanlar Kurulu adına Orman Bakanı Sayın Nami Çağan konuşacaktır.

Buyurun Sayın Bakan. (DSP sıralarından alkışlar)

Süreniz 20 dakikadır.

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Saadet Partisi Grubu adına, grup başkanvekilleri tarafından verilen gensoru önergesinin öngörüşmesi dolayısıyla, hükümetimiz adına söz almış bulunuyorum; sizleri, şahsım ve hükümetimiz adına saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türk ekonomisi, 1980'li yılların sonlarından bu yana, başta enflasyon olmak üzere, istihdam ve üretim alanında birçok istikrar bozucu dengesizliklerle karşı karşıya kalmıştır. Kamu açıkları, yıllarca uygulanan yanlış politikalarla sürekli artmıştır. Artan açıkların finansmanının malî piyasalarda yarattığı baskı da, faiz oranlarını artırmış, borçlanma maliyetini yükseltmiştir. Bu durum, tekrar kamu açıklarının ve borç stokunun artmasına neden olmuştur. Borç - faiz sarmalı kırılamamıştır. Enflasyon kronikleşmiş, reformlar alanında gerekli olan adımlar atılamamış, artan faiz oranları yatırımların ve üretimin artmasını engellemiş ve ülkemiz, istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme eğilimini yakalayamamıştır.

Bütün bu sorunlar, ülke ekonomisinde, kaçınılmaz olarak, orta vadeli bir ekonomik programın uygulanmasını zorunlu kılmıştır.

Kamu açıklarının düşürülmesi ve kamunun yüksek borç stokunun aşağı çekilmesi için, kamu gelirleri ile kamu giderleri arasındaki açığın daraltılması zorunludur. Bu amaçla, 2001 yılı içerisinde Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı uygulamaya konulmuştur. Bu program çerçevesinde, kamu gelirlerinin artırılması, kamu giderlerinin daha etkin biçimde kullanılabilmesi ve malî sistemin yeniden yapılandırılarak güçlendirilmesi yönünde gerekli düzenlemeler hızla yapılmaya ve kararlı bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır.

2001 yılında yaşanan krizin etkisiyle daralma sürecine giren ekonominin, bu yıldan itibaren canlanma sürecine gireceği beklenmektedir. Malî disiplinin sürdürülmesi, büyüme potansiyelini olumlu etkileyecek olan reformların  kararlılıkla devam ettirilmesi ve uluslararası finansal kuruluşların desteği, kamu borçlarının sürdürülmesiyle ilgili kuşkuların ciddî bir şekilde azaltılmasını ve piyasalarda güvenin artmasını sağlamaktadır. Bu süreç, faizlerin düşmesinde ve döviz piyasalarının istikrara kavuşmasında önemli rol oynamaktadır.

2001 yılında, dışsatımımız bir önceki yıla göre yüzde 12,3 oranında artmış, bu durum, dışticaret ve cari işlemler dengesini olumlu etkilemiştir. 2002 yılında da dışsatım gelirlerindeki artışın devam ederek büyümeye katkıda bulunması beklenmektedir.

2001 yılındaki daralmanın olumsuz etkilerini gidermek ve reel sektörün geçiş sürecinde yaşadığı sorunları çözmek için önemli adımlar atılmaktadır. Bu çerçevede, finansman güçlüğü çeken reel sektörün bu zorluğu aşabilmesi için, bankacılık ve üretim kesimi bir araya getirilerek, kredi mekanizmasının yeniden işler duruma getirilmesine yönelik adımlar atılmıştır. Geçiş süreci yaşayan diğer ülkelerde de uygulanan bu adım, tahsilat güçlüğü nedeniyle üretim kesimine krediyi kısan finans sektörü ile borç yükü dolayısıyla üretim konusunda zorluk yaşayan reel sektör temsilcilerinin işbirliği yapmasını, kredi ihtiyacının belirlenerek iki kesim için de uygun olabilecek ödeme planlarının kararlaştırılmasını sağlayacaktır. Hükümetimizce reel sektörün canlandırılmasına yönelik olarak yürütülen bu çalışmaların, üretim kararlarını olumlu etkileyeceği düşünülmektedir. Böylece, sanayi kesimi yatırımlarının özellikle stok artışına yönelik olanlarının artırılması mümkün olabilecektir.

Gerçekleştirilen reformlarla, ülkemizin istikrarlı bir büyüme sürecine girmesinin sağlanması, devletin etkin olmayan üretim alanlarından çekilerek özel sektörün gelişimine olanak sağlanması ve üretimin daha etkin hale getirilerek istihdam alanlarının genişletilmesi hedeflenmektedir. Uygulanan politikalar sonucunda pek çok sektör daha etkin işleyen bir piyasa mekanizmasına kavuşacak ve kamu harcamalarındaki etkinlik artırılacaktır. Böylece, devletin eğitim, sağlık, altyapı yatırımları gibi aslî görev alanlarına daha fazla kaynak sağlaması ve ekonominin özel sektör üretimine dayalı sağlam ve güçlü bir piyasa mekanizması oluşturulması mümkün olacaktır. Bu konuda kararlı adımlar atmayı sürdüreceğiz.

Malî sektörün yeniden yapılandırılması kapsamında sürdürülmekte olan bankacılık sektörü reformuyla ilgili çalışmalara 2002 yılında da devam edilecektir. Bu çerçevede, reel sektörün desteklenmesine ve gerek yerli gerek yabancı yatırımcının önünün açılmasına yönelik düzenlemeler hız kazanacaktır. Bu amaçla, yatırımın önündeki idarî engellerin kaldırılmasına yönelik bir eylem planı hazırlanarak Bakanlar Kuruluna sunulmuştur. Bu kapsamda yeni bir yabancı sermaye yasası hazırlanmakta, yatırım teşviki alınması için gerekli belge sayısını azaltan bir taslak sonuçlandırılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca, Türk Ticaret Yasası, Arazi Geliştirme Yasası, vergi yasaları ve yatırım ortamını etkileyen diğer yasal düzenlemeler gözden geçirilmektedir. Hedefimiz, sadece kamuda değil, özel kesimde de saydam bir sistemin ve iyi yönetimin tesis edilmesidir.

Uygulanmakta olan programın tek amacı, ekonomide sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması, yatırımların ve istihdamın artırılmasıdır. Ekonomik ve sosyal alanda yaşanan gelişmelerin sosyal kesimler üzerindeki etkileri farklı boyutlarda ortaya çıkmaktadır. Hükümetimiz, alınan önlemler sonucunda doğabilecek sıkıntıların en aza indirilmesi için gerekli çalışmaları sürdürmektedir. Bu açıdan, yürütülmekte olan programın temel unsurlarından biri bütün vatandaşların sosyal refahını korumaktır. Bu amaca yönelik olarak başlatılan çalışmalar sosyal refahın artırılması yönünde önemli kazanımlar sağlayacaktır. Alınan önlemler arasında, uluslararası kuruluşların desteklediği bazı sosyal amaçlı projeler de yer almaktadır. 2001 yılında çiftçimize doğrudan gelir desteği uygulaması başlatılmış olup, gerekli ödenekler bütçeye konulmuştur. Dargelirli çiftçilerin bu sistemle desteklenmesi temel hedeflerden biri olmuştur. Ayrıca, alternatif ürün projesiyle arz fazlası olan ürünlerin üretilmesi yerine, arz açığı olan ürünlerin yetiştirilmesi yoluna gidilmiştir.

Ziraat Bankası, tarım kesimindeki işletmelerin ekonomik krizden en az etkilenmelerini sağlamak amacıyla, borçlarını vadesinde ödemekte güçlük çekebilecek üreticileri rahatlatmak için, kredi sistemini yeniden düzenlemiştir. 2002 yılı bütçesine, hayvancılığın desteklenmesi için gerekli ödenek konulmuş olup, alınan Bakanlar Kurulu kararlarıyla belirlenmiş alanlara yatırım yapan vatandaşlarımıza, teşvik primi ve geri ödeme yapılmasını içeren uygulamalar getirilmiştir.

Uygulanan program çerçevesinde, memur ve emeklilerin maaşlarının enflasyon karşısında erimesine izin verilmemiş ve bu amaçla, enflasyon artış oranında gerekli ayarlamalar yapılarak memurlarımızın satın alma gücü korunmuştur.

2001 yılında, işçi sendikalarıyla sağlanan uzlaşma doğrultusunda imzalanan toplu iş sözleşmeleri de işçilerimizin alım güçlerinin enflasyonla orantılı olarak artırılmasını içermektedir.

Toplumun gelir düzeyi nispeten düşük kesimlerini korumaya yönelik olarak sosyal alanda reel harcamalar artırılmıştır. Bu amaçla, 2002 yılı bütçesinde, eğitim, sağlık ve sosyal korumayı içeren harcama kalemlerinin gayri safî millî hâsıla içindeki payı artırılmıştır. Söz konusu kalemler ile ayrılan ödeneğin, kaynağın, bu yıl gayri safî millî hâsılanın yüzde 14,5'ini aşması beklenmektedir. Öte yandan, özelleştirme faaliyetlerinden olumsuz etkilenecek kişilere yönelik sosyal destek ve yeniden işe yerleştirme programları tasarlanmaktadır.

Dünya Bankasından sağlanan 500 milyon dolarlık krediyle, sosyal riskin azaltılması projesi kapsamında, yoksullara destek sağlanmaya başlanmıştır. Ayrıca, işsizlik sigortası fiilen uygulamaya girmiş olup, ilk ödemesini 31 Mart 2002 tarihi itibariyle yapmış olacaktır. Yakın zamanda özelleştirme nedeniyle işten çıkarılan işçilere yönelik olan ve Dünya Bankası tarafından desteklenen, özelleştirme sosyal destek projesi başlayacaktır.

Sayın milletvekillerim, bankacılık sisteminin bugün karşı karşıya olduğu sorunlar, önceki uygulamaların birikmiş sonucudur. Geçtiğimiz yıllarda, kamu bankalarına devlet tarafından verilen, tarım kesimiyle küçük ve orta boy işletmeleri destekleme görevi sonucunda oluşan zararlar ve bu zararların zamanında ödenmemesi, kamu bankalarının malî yapılarının bozulmasında en önemli etken olmuştur.

Ayrıca, uzun yıllardır devam eden ve ekonomik etkinliğe ters düşen müdahaleler, bu bankaların malî yapılarını bozan ek faktörlerdir.

Nitekim, şubat krizi sonrasında, kamu bankalarının malî bünyelerinin bozulması sonucunda oluşan finansman gereksinmelerinin kısa vadeli araçlarla karşılanmaya çalışılması, ödemeler sisteminin aksamasına ve faiz oranlarının yükselmesine yol açarak, bankacılık sisteminin tümünü olumsuz etkilemiştir.

Bankacılık sektörünün bütünü, 2000 yılı kasım krizi sonrasında faiz riski, 2001 yılı şubat krizi sonrasında ise, hem faiz hem de kur riski sonucu önemli kayıplarla karşı karşıya kalmıştır.

Fon yönetimine alınan bankaların önemli bir kısmı, bu risklerin gerçekleşmesi sonucu sermayelerini bütünüyle yitiren bankalardan oluşmaktadır. Dolayısıyla, fona devredilen bankaların tümünün içlerinin boşaltıldığı iddiası gerçek durumu yansıtmamaktadır. Buna karşın, denetim elemanlarının raporları doğrultusunda, bankaların eski ortakları ve yöneticilerinin suiistimali saptanmışsa, gerekli yasal sürecin başlatılmasında da hiç duraksanmamıştır.

Hükümetimiz, bankacılık sisteminin yıllar içinde birikmiş sorunlarının çözüme kavuşturulması ve ileride sorunların tekrarlanmaması için, gerekli reformları da içeren kapsamlı bir yeniden yapılandırma programı yürütmektedir. Bu program çerçevesinde, kamu bankalarına, bütçe içinde ödeneği yer almayan görevlerin verilmesinin önü kapanmış ve kamu bankalarının yönetiminin etkinleştirilmesi için gerekli yasal değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, fon yönetimine alınan bankaların satışı ve tasfiyesi büyük ölçüde tamamlanmış, özel bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesi için bir sermaye güçlendirme planı yürürlüğe konulmuştur.

Değerli milletvekilleri, uygulanmakta olan programın önemli bir ayağı da, kamu maliyesinde disiplinle kamu açıklarının sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Bu çerçevede alınmakta olan önlemlerle, bu yıl kamu kesimi faiz dışı fazlasının gayri safî millî hâsılaya oranının yüzde 6,5 olması hedeflenmektedir.

Türkiye, geçmişte uygulanan politikalar sonucunda oluşan kamu açıkları nedeniyle ağır borç yükü altında kalmıştır. Borç yükünün artmasında, kamu bankalarının görev zararlarının tasfiye edilmesi ve fon yönetimine alınan bankaların yükümlülüklerini yerine getirebilmesi amacıyla özel tertip borçlanma senedi verilmiş olması önemli rol oynamıştır.

Bir başka deyişle...

BAŞKAN - Sayın Bakan, izninizle...

Sayın milletvekilleri, gerçekten, hatibi, Sayın Bakanı duymakta güçlük çekiyoruz; inanılmaz bir uğultu var. Sayın Bakanın son 5 dakikası kaldı.

Sayın Bakanlar Kurulu üyesi arkadaşlarımıza da birazcık rahatlık verirse sayın milletvekillerimiz...

Buyurun Sayın Bakan.

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (Devamla) - 128 katrilyon lira olan içborç stokunun yüzde 33,7'si piyasalara ait olup, kalanı kamu kesimine aittir. Toplam 118,8 milyar dolar olan dışborç stokunun ise sadece 47,5 milyar dolarının kamu kesimine ait olduğu görülmektedir.

Programa güvenin artması, uluslararası kuruluşlardan sağlanan uzun vadeli ve düşük faizli kredilerin etkisiyle içborç faiz oranlarının 2001 yılı son çeyreğinden itibaren hızla düşmesi ve borç yönetiminin iyileştirilmesine ilişkin kararların alınması, borçların sürdürülebilirliğine ilişkin kuşkuları ortadan kaldırmıştır. Kamu kesimlerinin gelirinin artırılmasını sağlayacak düzenlemelere bu yıl da devam edilecektir.

Söz konusu düzenlemelerden en önemlisi, vergi gelirlerinde kayıp ve kaçağın azaltılması olacaktır. Bu doğrultuda, vergi kimlik numarası kullanımı hızla yaygınlaştırılmıştır. Bu ay itibariyle 24 000 000 kişi vergi kimlik numarası almıştır. Öte yandan, Maliye Bakanlığınca yürütülmekte olan otomasyon projesinde önemli bir yol alınmıştır. Söz konusu projenin tamamlanmasıyla birlikte daha etkin bir gelir idaresi mümkün olacaktır. Vergi tahsilatının artırılması için, vergilerin daha yalın ve anlaşılır olmasına çalışılmaktadır. Uluslararası standartlarla uyumlu bir malî yönetim ve iç denetim yasası üzerinde çalışılmaktadır. Yasa, muhasebeleştirme, saydamlık ve iç-dış denetimi kapsayacaktır. Bunun yanında, haksız kazanç sağlamaya yönelik faaliyetlerle mücadele edilmesini sağlayacak bir strateji de kabul edilecektir.

Değerli milletvekilleri, bugüne kadar gerçekleştirilen reformlar sayesinde, Türk ekonomisi, 2002 yılına daha güçlü girmiştir; ancak, halen, çok önemli zorlu hedeflerle karşı karşıyayız. Bunların başlıcaları, enflasyonun hedeflenen düzey olan yüzde 35'e indirilmesi, dışsatıma dayalı olması gereken büyümenin yeniden başlaması ve büyümenin sağladığı getirilerin düşük gelirli gruplara daha hızlı ve daha adil biçimde yayılmasıdır.

Maliye politikamızın başarısı, rekabet gücü sağlayan döviz kuru ve birçok yapısal reformun yaşama geçirilmesi sayesinde 2001 yılı sonunda ortaya çıkan olumlu sonuçların artacağı konusunda umutluyuz.

Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası da uygulamakta olduğumuz programı desteklemektedir. Söz konusu kuruluşların desteği, uluslararası finans çevrelerinin ülkeye güveninin artmasına ve kredi kanallarının açılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu katkıyı sağlayan ve üyesi olduğumuz söz konusu kuruluşların ekonominin yönelimiyle ilgili olarak Türkiye'yle görüşme içinde bulunması son derece doğaldır. Üstelik bu uygulama, sadece bize yönelik bir uygulama olmayıp, uluslararası kuruluşların ilişki içinde olduğu bütün ülkeler için de geçerli uygulamadır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; konuşmamın başından beri açıkladığım gibi, ekonominin düze çıkarılması yönünde önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Ancak, alınması gereken pek çok önlem, yapılması gerek daha pek çok iş vardır; çünkü, yapılan şey, sadece, enflasyonla mücadele ya da sadece belli sektörlerin iyileştirilmesi değil, bütün bir ekonomik sistemin yeni bir yaklaşımla dönüşümünün sağlanmasıdır.

BAŞKAN - Sayın Bakan, son 2 dakikanız, ona göre hareket ediniz.

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (Devamla) - Bu nedenle, birtakım düzenlemelerin yapılması yetmemekte, bunların yaşama geçirilmesi, bütün toplum olarak eski alışkanlıklarımızın ve beklentilerimizin değişmesi gerekmektedir. Hükümetimiz, bunun için de, her türlü çabayı, özveriyi göstermektedir ve buna devam edecektir. Çok şey yapıldı, her şey düzeldi gibi bir rahatlık içinde olamayız. Programı bundan sonra da özenle ve kararlılıkla sürdürmeliyiz.

Son olarak, Sayın Başbakanımız hakkında gensoru önergesi veren Saadet Partili arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum: Ülkemiz, hem ekonomide hem de uluslararası ilişkilerde zor bir dönemeçten geçmektedir. Bu dönemde, bilgi birikimi ve engin deneyimiyle Sayın Bülent Ecevit'in başbakanlığı ülkemiz için tam bir güvencedir. (DSP sıralarından alkışlar)

Türkiye Büyük Millet Meclisinin, hükümetimize olan güvenini sürdüreceğine olan inancımı yineler, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlarım. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın milletvekilleri, Bakanlar Kurulu üyeleri hakkındaki (11/26) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmeler tamamlanmıştır.

Sayın milletvekilleri, lütfen, yerlerinize geçer misiniz.

Bakanlar Kurulu sırasındaki sayın milletvekilleri, oylamaya geçeceğim, lütfen...

TURHAN GÜVEN (İçel) - Sayın Başkan,  bakanları her zaman  bulamadıkları için,  ne yapsınlar?!

BAŞKAN - Bakanlarımız her zaman burada; ama, şimdi, oylamayı yapalım, sonra, tekrar devam etsinler.

TURHAN GÜVEN (İçel) - Sayın Başkan, 10 dakika sonra görün, 10 dakika sonra biri burada oturmaz.

BAŞKAN - Şimdi, gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususunu oylarınıza sunacağım.

Gensoru önergesinin gündeme alınmasını kabul edenler...

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, bu parmak hesabıyla gönül hesabı çok farklıdır. Parmak hesabıyla kabul etmeyebilirler; ama, gönül hesabıyla kabul edenlerin çok olduğunu zannediyorum.

BAŞKAN - Kabul etmeyenler... Gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmemiştir. (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar; AK Parti sıralarından alkışlar[!])

Sayın milletvekilleri, gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçmeden önce, 18.15'te toplanmak üzere ara veriyorum. Arkadaşlarımız ve sözlü soru önergeleriyle ilgili sayın bakanlarımız da haberdar olsunlar.

Kapanma Saati : 18.10


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 18.22

BAŞKAN : Başkanvekili Yüksel YALOVA

KÂTİP ÜYELER: Melda BAYER (Ankara), Lütfi YALMAN (Konya)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 75 inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.

V. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/980)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu önerge üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Önerge gündemden çıkarılmıştır.

2. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/981)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok

Bu önerge de üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir.

Önergeler gündemden çıkarılmıştır.

3. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/987)

BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

4. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel  atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/989)

BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

5. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/990)

BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

6. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin  İçişleri  Bakanından sözlü  soru önergesi  (6/991)

BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Yok.

Sorunun görüşülmesi ertelenmiştir.

7. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/994) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler’in cevabı

BAŞKAN - Soruyu yanıtlayacak Sayın Bakan?.. Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Rüştü Kâzım Yücelen tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                     Faruk Çelik

                                               Bursa

1) Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar Bakanlığınıza bağlı kurumlarda kaç genel müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

2) Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç daire başkanınız görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

3) Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç şube müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

4) Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç idareci veya memur belediyelerden kurumunuza geçiş yapmıştır?

5) Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz görevden alınmıştır?

6) Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz kendi isteği dışında tayin edilmiştir?

BAŞKAN - Soruyu yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler; buyurun.

DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; Bursa Milletvekili Sayın Faruk Çelik'in, Devlet Bakanımız, o zamanki Devlet Bakanımız Sayın Rüştü Kâzım Yücelen'den sözlü soru önergesine cevap arz etmek üzere huzurlarınızdayım. Tabiî, sözlü sorunun tarihi 30 Kasım 2000, vereceğimiz cevaplar da bu tarih itibariyledir.

Cevap 1: Devlet Bakanlığı görevine Sayın Rüştü Kâzım Yücelen'in geldiği günden 30 Kasım tarihine kadar bu bakanlığa bağlı ve ilgili kuruluşlardan Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü, Tekel Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünde genel müdür değişikliği yapılmamıştır.

Cevap 2: Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünde sadece 1 daire başkanı görevden alınmış, 1 daire başkanının görev yeri değiştirilmiştir. Bu bakanlığa bağlı veya ilgili kuruluşlardan diğerlerinde görevden alınan veya görev yeri değiştirilen daire başkanı bulunmamaktadır.

Cevap 3: Tekel Genel Müdürlüğünde 7 şube müdürü, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünde 2 şube müdürünün görev yeri değiştirilmiştir. Bu bakanlığa bağlı veya ilgili diğer kuruluşlarda görevden alınan veya görev yeri değiştirilen şube müdürü bulunmamaktadır.

Cevap 4: Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğüne belediyelerden 4 kişi naklen geçiş yapmıştır. Bu bakanlığa bağlı veya ilgili diğer kuruluşlara belediyelerden naklen tayin yapılmamıştır.

Cevap 5: Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünde 4, Tekel Genel Müdürlüğünde 14 adet personel görevinden alınmıştır.

Cevap 6: TRT Genel Müdürlüğünde 2, Çay-Kur Genel Müdürlüğünde 31, Tekel Genel Müdürlüğünde 546 personelin görev yerleri, yargı kararlarının uygulanması, inceleme ve soruşturma sonucunda görev yeri değiştirilmesine karar verilenler ve kurum ve kuruluşların konuyla ilgili yönetmeliklerdeki düzenlemeler çerçevesinde rotasyon uygulaması sebebiyle değiştirilmiştir.

Bilgilerinize saygıyla arz ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

8. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/996)

BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

9. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/998) ve Orman Bakanı İ. Nami Çağan’ın cevabı

BAŞKAN - Sayın Bakan?.. Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Orman Bakanı Sayın Nami Çağan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                     Faruk Çelik

                                               Bursa

1- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar Bakanlığınıza bağlı kurumlarda kaç genel müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

2- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç daire başkanınız görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

3- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç il müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

4- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç şube müdürünüz görevden alınmıştır veya görev yeri değiştirilmiştir?

5- Göreve geldiğiniz tarihten bu tarihe kadar kaç idareci veya memur belediyelerden kurumunuza geçiş yapmıştır?

6- Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz görevden alınmıştır?

7- Göreve geldiğinizden bu tarihe kadar kaç memurunuz kendi isteği dışında tayin edilmiştir?

BAŞKAN - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Sayın Orman Bakanından sorduğu soruları yanıtlamak üzere, Orman Bakanı Sayın Nami Çağan.

Buyurunuz Sayın Bakan. (DSP sıralarından alkışlar)

ORMAN BAKANI İ. NAMİ ÇAĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bursa Milletvekili Sayın Faruk Çelik'in, personel atamalarıyla ilgili sorularını cevaplandıracağım; ancak, ben, soruları güncelleştirdim, bu tarih itibariyle cevaplandıracağım.

Göreve geldiğimden bu yana hiçbir genel müdürü görevden almadık. Sadece bir genel müdürü müsteşar yardımcısı olarak atadık.

İkinci sorunun yanıtı: 3 daire başkanı görevden alınmıştır ve mükteseplerine uygun kadrolarda görevlendirilmiştir. 1 daire başkanı müfettiş raporuyla görevden alınmış, 1 daire başkanı emekli olmuş, 5 daire başkanının görev yeri değiştirilmiştir.

Bölge müdürleri açısından da, 17 orman bölge müdürü ve 2 Bakanlık bölge müdürü görevden alınmış ve mükteseplerine uygun kadrolarda görevlendirilmiştir, 5 orman bölge müdürünün de görev yeri değiştirilmiştir.

Şube müdürlerinde durum şöyle: 31 şube müdürü görevden alınmış ve mükteseplerine uygun kadrolarda görevlendirilmiş, 32 şube müdürünün görev yeri değiştirilmiştir.

Belediyelerden Orman Bakanlığımıza naklen idareci ve memur ataması yapılmamıştır.

Müfettiş raporuyla 2 memurun görevine son verilmiştir. Kendi isteği dışında, birim amirlerinin teklifi üzerine, hizmetin gereği, 150 memur, istekleri dışında, çalıştıkları birimlerden başka birimlerde mükteseplerine uygun kadrolarda görevlendirilmiştir.

Ayrıca, bütün yargı kararlarına Orman Bakanlığında titizlikle uyulmuştur.

Teşekkür ederim. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Biz teşekkür ediyoruz Sayın Bakan. Ayrıca, hassasiyetinize de teşekkür ediyorum, soruyu güncelleştirdiğinizi ifade ettiniz.

10. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, personel atamalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi  (6/1000)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan? Yok.

Ertelenmiştir.

11. - Manisa  Milletvekili  Mehmet Necati Çetinkaya'nın, yolsuzluklara karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1024)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan? Yok.

Ertelenmiştir.

Sayın milletvekilleri, 12, 13 ve 14 numaralı soruları birlikte okuyacağım, İçtüzüğün 98 inci maddesi gereğince, Sayın Bakan, birlikte yanıtlayacaklar.

12. - Manisa  Milletvekili  Mehmet Necati Çetinkaya'nın,  el konulan bankaların faaliyet raporlarının işleme konulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1025) ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı

13. - Bingöl  Milletvekili  Necati  Yöndar'ın, bankalar operasyonu ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1026) ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı

14. - Muş  Milletvekili  Mümtaz  Yavuz'un, banka yolsuzluğuna adı karışan bir şahsın yurt dışına kaçtığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1028) ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın cevabı

BAŞKAN- Soru önergelerini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınız saygılarımla rica olunur.

                        M. Necati Çetinkaya

                                            Manisa

Soru:

El konulan bankalardaki batma riskini ortaya çıkaran raporların gereği, neden altı ay geçtikten sonra ancak yapılabilmiştir?

Bu altı aylık sürede zararın artacağı, tam-boşaltma amacına ulaşılacağı düşünülememiş midir?

Bu konuda sizi bilgilendirmeyen, yanlış bilgilendiren veya yanıltan bir siyasî var mıdır? Böyle bir aktör var ise, elbette ki, hakkınız olan bu konudaki sırrınızı, herhangi bir tarihte, sözgelimi anılarınızda açıklayacak mısınız?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınız saygılarımla rica olunur.

                                 Necati Yöndar

                                              Bingöl

Soru:

Bankalar operasyonunun IMF'nin baskısı ile veya bir dış gücün isteği doğrultusunda yapıldığı yönündeki yorumların doğruluk derecesi nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorunun Başbakan Bülent Ecevit tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına aracılığınız saygılarımla rica olunur.

                               Mümtaz Yavuz

                                                Muş

Soru:

Basında, son bankalar yolsuzluğunun sistemik ve kilit ismi olarak takdim edilen Şükrü Karahasanoğlu'nun yurtdışına kaçtığı doğru mudur?

Yolsuzluk zincirinde bu derece önemli kişinin yurtdışına çıkış yasağı konulması için gerekli olan girişim neden savsaklanmıştır?

Olayın ardında, koruyucu ve gizli bir siyasî irade mi bulunmaktadır?

Yargılama veya tutukluluk döneminde bu kişinin ifadesinden korkanlar mı var? Bu kişinin kaçmasını öneren ve kollayan bir veya birden çok siyasî var mıdır, varsa kimlerdir? Perdenin arkasını açar mısınız? Bu kişinin bulunduğu ülkeyi belirleme çalışmasını başlatacak mısınız? Yeri bulunduğunda  Türkiye'ye iade için etkili girişimde bulunacak mısınız?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI RECEP ÖNAL (Bursa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime başlarken, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Manisa Milletvekili Sayın M. Necati Çetinkaya'nın, el konulan bankaların faaliyet raporlarının işleme konulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin olarak, Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yöneltilen (6/1025) esas numaralı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankalarla ilgili olarak kamu adına gerekli denetimler tam ve zamanında yapılmış, ciddî ve önemli tespitlerde bulunulması, usulsüzlüklerin ortaya çıkarılması halinde incelemeler sonucu düzenlenen raporların gereği eksiksiz yerine getirilmiştir.

Diğer taraftan, özellikle bankaların malî durumlarına ilişkin olan  raporlar, yalnız banka açısından değil, aynı zamanda sektöre etkileri de göz önüne alınarak  incelenmiş ve bu çerçevede işlemler tesis edilmiştir.

Bilindiği üzere, bankacılık sektörünün gerek reel ekonomi gerekse malî piyasalardaki fonksiyonları nedeniyle herhangi bir banka hakkında tasfiye ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devri hususunda karar alınması sürecinde gerek ülke ekonomisi gerekse piyasaların son derece iyi analiz edilmesi ve alınacak karar sonrasında meydana gelebilecek olası bir sistematik krizin engellenmesi gerekmektedir.

Bu doğrultuda, bankaların malî bünye raporları değerlendirilirken de bu analizler inceden inceye yapılmış ve verilecek kararın ülke ekonomisi ve Türk bankacılık sisteminin güven ve istikrarı açısından en uygun karar olması hususunda azami dikkat sarf edilmiştir. Bu sürecin belirli bir zaman alacağı açıktır.

Kaldı ki, değerlendirme sonuçlarının bir bankanın tasfiyesi veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devri şeklinde oluşması halinde, gerçekleştirilecek operasyon için en uygun zamanın belirlenmesi, ekonomik stabilitenin bozulmaması için zorunludur.

Bugüne kadar bankacılık sistemine ilişkin olarak gerçekleştirilen müdahalelerde tüm bu unsurlar değerlendirilerek en uygun zaman belirlenmiş ve tesisi gereken işlemler yürürlüğe konulmuştur.

Bununla birlikte, bu dönem zarfında, Bankalar Kanununun öngördüğü tüm tedbirler işleme konu bankalar için uygulanmış ve bu bankalardaki denetimler sıklaştırılarak sürdürülmüştür.

Bu bağlamda, raporların gereğinin yerine getirilmesinde bir gecikme olduğundan söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemimizde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, burada arz ettiğim cevapların yazılı olarak 22.12.2000 tarih ve 103276 sayılı yazıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz eder, Yüce Meclisi saygılarımla selamlarım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Bingöl Milletvekili Sayın Necati Yöndar'ın, bankalar operasyonuna ilişkin olarak Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yönelttiği (6/1026) esas numaralıı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum.

Bir ülkenin malî sektörü, bu sektör içinde de bankaları sağlıklı olmadıkça, ekonomisinin sağlıklı olması ve sağlıklı gelişmesi mümkün değildir. Bankalar operasyonu, Türkiye ekonomisini sağlıklı gelişme temeline oturtmak için planlanmış ve uygulanmıştır, bunun dışında bir amaç ya da etkinin söz konusu olması mümkün değildir.

Yüce Meclisin bilgilerine sunuyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Muş Milletvekili Sayın Mümtaz Yavuz'un, banka yolsuzluğuna adı karışan bir şahsın yurtdışına kaçtığı iddiasına ilişkin olarak Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'e yönelttiği (6/1028) esas numaralı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum.

Konuyla ilgili olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan alınan yazılı bilgiye göre; "Şükrü Karahasanoğlu'nun Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bankalarla olan ilişkisi nedeniyle, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun talebi üzerine, söz konusu kişi hakkında;

Ankara 6 ncı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/472 D iş sayılı dosyasından alınan kararla, tüm malvarlığı üzerine aynî ve şahsî haklarla kısıtlanarak ve üçüncü kişilere devir ve temlik edilmemek üzere tedbir uygulanmış,

Ankara 4 üncü Asliye Mahkemesinin 2000/603 D iş sayılı dosyasından alınan kararla, yurtdışına çıkış yasağı konulmuş,

İstanbul 2 nci Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/846 ve İstanbul 9 uncu Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/14 esas sayılı dosyaları üzerinden şahsî iflas davası açılmıştır.

Ancak, Şükrü Karahasanoğlu tarafından yapılan itiraz üzerine, İstanbul 2 nci Asliye Ticaret Mahkemesi, 21.9.2000 tarih ve aynı sayılı dosya üzerinden, gayrimenkuller dışındaki ihtiyatî tedbirlerin ve yurtdışına çıkma yasağının kaldırılmasına karar vermiş ve söz konusu karara Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından itiraz edilmiştir.

Konuyla ilgili olarak, İçişleri Bakanlığından alınan yazılı bilgiye göre "Ali oğlu 1947 doğumlu Şükrü Karahasanoğlu adlı şahsın, Sümerbanka ilişkin yapılan soruşturma çerçevesinde, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.12.2000 tarih ve 832 sayılı yazıyla, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığının 2268 hazırlık, aynı il 6 nolu DGM yedek üyeliğinin 7.11.2000 gün ve 108 sorgu sayılı, cürüm işlemek için çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, açılmaması gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla, banka aracı kılınarak, dolandırıcılık ve Bankalar Yasasına muhalefet suçlarından gıyabî tevkif müzekkeresine istinaden arattırılmakta olduğuna ilişkin bilgi, İstanbul Emniyet Müdürlüğünden Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir.

Emniyet Genel Müdürlüğü ilgili birimince 11.11.2000 tarihinde, konunun Adalet Bakanlığına aktarıldığı ve adı geçen ile suç ortaklarının, uluslararası seviyede, ülkemize iadeleri için kırmızı bültenle arattırılmalarının uygun görüldüğü cevabının alınmasının ardından, ilgili birimce, 16.11.2000 tarihinde adı geçen şahıs ve olaya karışan diğer şahısların uluslararası düzeyde ülkemize iade edilmeleri amacıyla aranmalarını sağlamak için hazırlanan difüzyon mesajı, İnterpole üye ülkelere gönderilmiş, bununla birlikte düzenlenen kırmızı bülten, İnterpol Genel Sekreterliğine 21.11.2000 tarihinde iletilmiştir.

Belirtildiği üzere, söz konusu şahsın yurtdışına çıkışına yönelik tahdit 30.10.2000 tarihinde konulmuştur.

Bu sebepten dolayı, emniyet yetkililerince Şükrü Karahasanoğlu'nun 21.10.2000 tarihinde yurtdışına çıkmasına engel olunamadığı anlaşılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemde yer alan sözlü soruların yoğunluğu dikkate alınarak, önergenin güncelliğini yitirmeden cevaplandırılabilmesi amacıyla, burada arz ettiğim cevapların yazılı olarak 24.01.2001 tarih ve 6916 sayılı yazı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olduğunu da ayrıca bilgilerinize arz eder, Yüce Meclise saygılarımı sunarım. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

15. - Diyarbakır Milletvekili Nurettin Atik'in, ticarî sır kavramına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1031)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Yok.

Ertelenmiştir.

16. - Ağrı Milletvekili Musa Konyar'ın, batık banka sahibi bir şahsın malî durumuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1034)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Yok.

Ertelenmiştir.

17. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, sağlık memuru yetiştirme programıyla ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1037)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Yok.

Ertelenmiştir.

18. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışından getirilen makinelerin yaş tespitine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1041) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler’in cevabı

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?... Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularıma Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler'in sözlü cevap vermesini delaletlerinize arz ederim.

Saygılarımla.                  23.11.2000

                             Musa Uzunkaya

                                            Samsun

1- Yurtdışından getirilen makinelerde yaş tespiti yapma yetkisi, gümrük idaresine en yakın sanayi odası ve ticaret ve sanayi odasına verilmişken, uygulamada mühendislik fakültelerinden de rapor istenildiği yönündeki şikâyet ve iddialar doğru mudur? Doğru ise, tebliğde olmamasına rağmen oda raporları yanında ilaveten talep edilen böyle bir işlemin yasal gerekçesi var mıdır?

2- Bu uygulamanın sebebi, odalara duyulan güven eksikliği midir?

3- Bu tür bir uygulama sonunda ortaya çıkması mümkün olan raporlar arasındaki farklılıklar karşısında tutumunuz ne olacaktır?

4- Kapsam dışında kalan limanların ve gümrük idarelerinin iş hacmini küçülten, ithalatçı firmaları ve odaları ek masraflara, bürokratik zorluklara mahkûm eden bu uygulamaya son vermeyi düşünüyor musunuz?

BAŞKAN - Soruyu yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler.

Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'nın yurtdışından getirilen makinelerin yaş tespitine ilişkin olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdiği ve (6/1041) esas numaralı sözlü soru önergesini cevaplandırmak üzere huzurlarınızdayım; sözlerime başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Söz konusu soru önergesinde yer alan 1 numaralı soruda, yurtdışından getirilen makinelerin yaş tespiti yapma yetkisinin, gümrük idaresine en yakın sanayi odası ve ticaret ve sanayi odasına verildiği halde, uygulamada mühendislik fakültelerinden de rapor istenildiği yönündeki şikâyet ve iddiaların doğru olup olmadığı, doğru ise, tebliğde olmamasına rağmen oda raporları yanında ilaveten talep edilen böyle bir işlemin yasal gerekçesinin ne olduğu sorulmaktadır.

Yürürlükteki ithalat rejimi kararının 13 üncü maddesi uyarınca, ithaline gümrük idarelerince izin verilen, ithalat: (2000/9) sayılı, 5 yaşından eski olmamak üzere kullanılmış olarak ithal edilebilecek maddelere ilişkin tebliğ kapsamı, kullanılmış eşyanın yaş tespitine ilişkin usul ve esasların belirtildiği 7 seri nolu gümrük genel tebliğinin (Giriş Rejimi) 2 nci maddesinin ikinci fıkrasının (A) bendi uyarınca, kullanılmış eşyanın yaş tespiti, öncelikle sanayi odası olmayan illerde ise ticaret ve sanayi odalarınca yapılmaktadır. Müsteşarlığımızın, anılan tebliğ hükmüyle öngörülen uygulama dışında bir uygulamayı öngören herhangi bir tasarrufu bulunmamaktadır.

Ancak, usulsüz olarak, kullanılmış makine ithal edildiği veya edileceğine ilişkin olarak, gümrük idaresine herhangi bir şikâyet yapıldığı zaman, Gümrük Müsteşarlığı denetim elemanlarınca yapılan inceleme ve soruşturmalar neticesinde, ithal konusu eşyanın yaş tespitine ilişkin bilirkişi raporunu düzenleyenler de dahil, tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulması dışında, eşyanın gerçek yaşı konusunda gümrük idaresini yanıltacak şekilde ekspertiz raporu düzenleyen bilirkişilerin bağlı olduğu raporu onaylayan odanın yazılı olarak uyarılması, belli bir süreyle bu odadan bilirkişi raporu talep edilmemesi yönündeki teklif raporları doğrultusunda ve olayın vuku bulduğu gümrük idaresiyle sınırlı olmak kaydıyla işlem yapılmaktadır.

Ayrıca, anılan Gümrük Genel Tebliğinin amacı, kullanılmış olarak ithal edilecek eşyanın yaşının doğru olarak tespit edilmesini sağlamaktır. Ekspertiz raporu talebinde bulunan gümrük idaresi, bilirkişi raporunda eşyanın tespit edilen yaşının, eşyanın fizikî muayenesi neticesinde tespit edilen somut bulgulara aykırılık teşkil ettiğinin belirlenmesi halinde, raporu onaylayan ilgili odadan açıklama talep edebilmektedir. Gümrük idaresi, bu talep karşısında alınan cevabın, eşyanın yaşı konusundaki mevcut tereddüdü gidermesi halinde raporu kabul etmekte, aksi takdirde, yükümlüden, eşyanın yaşının tespitini kolaylaştıracak ilave bilgi ve belge talep edilmesi veya Gümrük Müsteşarlığının merkez birimleri aracılığıyla, eşyanın yaşı konusunda yurtdışı araştırması yapılması şeklinde de işlem yapılmaktadır.

1 numaralı sorunun cevabına bağlı olarak, 2 numaralı soruda, ithal konusu kullanılmış eşyanın yaş tespiti için, sanayi veya ticaret ve sanayi odaları tarafından düzenlenen rapor dışında, ayrıca, mühendislik fakültelerinden de rapor talep edilmesi uygulamasının, odalara duyulan güven eksikliğinden mi kaynaklandığı sorulmaktadır.

Türkiye'ye ithal edilecek kullanılmış eşyanın yaş tespitinin, öncelikle sanayi veya ticaret ve sanayi odalarınca yapılmasını öngören söz konusu Gümrük Genel Tebliği, Gümrük Müsteşarlığınca tasarruf olunmuştur; dolayısıyla, gümrük idaresinin, sanayi veya sanayi ve ticaret odalarına güven duymaması söz konusu değildir. 1 no'lu soruya verilen cevapta da belirtildiği üzere, gümrük idaresi, mezkûr tebliğin uygulanmasında objektif kriterlere uymaya çalışmaktadır.

3 üncü soruya gelince; gümrük idarelerince, kullanılmış eşyanın ithalinde, eşyanın yaş tespiti konusunda mükerrer bilirkişi raporu talep edilmemektedir; ancak, 7 seri no'lu Gümrük Genel Tebliğinin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasının (F) bendi uyarınca, ekspertiz talebinde bulunulan odanın bu talebi kabul etmemesi veya bu tebliğ hükümlerine uygun olmayan rapor düzenlemeleri halinde, en yakın üniversitenin makine mühendisliği fakültesinden, eşyanın yaş tespiti için ekspertiz talebinde bulunulmaktadır.

4 no'lu soruda, kullanılmış makine ithalatının yalnızca belirli gümrük idarelerinden yapılmasına ilişkin uygulamanın kapsamı dışında kalan limanların ve gümrük idarelerinin iş hacmini küçülten, ithalatçı firmaları ve odaları ek masraflara ve bürokratik zorluklara mahkûm eden bu uygulamaya son verilip verilmeyeceği sorulmaktadır.

Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Bursa, Trabzon gümrüklerine ilaveten -soruyu güncelleştirerek cevaplıyorum- 2000 yılından sonra çıkarılan bir tebliğle, müstakil sanayi odası bulunan illerimizin gümrüklerinde de olmak üzere, 11 ilin gümrük idaresinden kullanılmış makine ithalatı yapılmaktadır. Bu makine ithalatının üzerinde hassasiyetle durulmasının sebebi, devletin vergi ve fon alacağını tam ve sağlıklı bir şekilde tahsil edebilmek içindir; başkaca bir zorluk çıkarma gayesi ve amacı yoktur.

Bilgilerinize saygıyla sunarım. (ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

19. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, özelleştirme kapsamındaki kurumlarda yapılan tayinlere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1042)

BAŞKAN - Cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

20. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Adıyaman ve bazı ilçelerindeki sağlık ünitesi projelerine ilişkin Sağlık Bakanından  sözlü soru önergesi (6/1043)

BAŞKAN - Cevap verecek Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

21. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Tekel Genel Müdürlüğünün Adıyaman'da uyguladığı projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1044) ve Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler’in cevabı

BAŞKAN - Cevap verecek Sayın Bakan?.. Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Rüştü Kâzım Yücelen tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.

                              Mahmut Göksu

                                       Adıyaman

1- Tekel Genel Müdürlüğünün Adıyaman ve ilçelerinde uyguladığı projeler nelerdir?

2- Bu projeler için bu yıl ne kadar ödenek ayrılmıştır?

3- Yerel basında, Kâhta ve Besni Tütün İşletmelerinin kaldırılacağı yazıldı. Bu haber doğru mudur?

4- Adıyaman çiftçisini mağdur eden tütünde kota uygulaması bu yıl da devam edecek mi?

5- Tütün üreticilerini mağdur etmeyecek bir projeniz var mı? Varsa nelerdir?

BAŞKAN - Soru yanıtlamak üzere Devlet Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler.

Buyurunuz Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI MEHMET KEÇECİLER (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adıyaman Milletvekili Sayın Mahmut Göksu'nun, 24.11.2000 tarih ve 6/1044 esas numaralı sözlü soru önergesine aşağıdaki cevapları arz ediyorum.

Cevap 1.- Tekel Genel Müdürlüğünün Adıyaman ve ilçelerinde 2000 yılında uyguladığı projeler şunlardır:

a) Adıyaman Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü tütün depoları ile bağlı Kâhta Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğünün kardan hasar gören çatılarının onarım işleri ikmal edilmiş ve geçici kabulleri yapılmıştır.

b) Adıyaman Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğünün 150 KVA gücünde dizel jeneratör grubu elektrik işleri ile bağlı Kâhta Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğünün yangın ihbar sistemi tesisat işi sonuçlandırılmıştır.

c) Adıyaman Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü tütün depoları genel onarım işi ile Kâhta ve Besni Yaprak Tütün İşletme Müdürlüklerinin prefabrik depoları OG ve AG elektrik tesisat işlerinin yapımına başlanmış olup, halen devam etmektedir.

Cevap 2- Bu projeler için, 2000 yılında, KDV hariç 977 762 602 131 lira harcama yapılmıştır.

Ayrıca,  2000  yılı  yatırım  programına,  Adıyaman  yaprak  tütün  işleme  tesisi  yapımı için 4 085 000 000 000 lira tutarında ödenek ayrılmış olup, proje çalışmaları tamamlanamadığından işe başlanamamış olup, 2001 yılı içerisinde yeni yapılanmayla birlikte proje çalışmaları yürütülecektir.

Cevap 3- Adıyaman Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğüne bağlı Kahta ve Besni Yaprak Tütün İşletme müdürlükleri işleme atölyelerinin kapatılması konusunda bir karar alınmamış olup, işletme müdürlüğü ve işleme atölyeleri faaldir.

Cevap 4- Ülkemizde ihtiyaç fazlası tütün üretiminin yol açtığı kaynak israfının önlenmesi amacıyla, mevcut tütün stokları, iç tüketim ve ihracat miktarları dikkate alınarak, 1994 ürün yılından itibaren ülke genelinde tütün üretiminde kota uygulamasına başlanılmıştır.

Kota uygulanırken, ülkemizdeki iç tüketim, stok ve ihracat miktarlarındaki dengenin sağlanması hedeflenmektedir. Tekelin stoklarında 1.11.2000 tarihi itibariyle 507 494 ton tütün mevcut olup, Adıyaman menşeli tütünlerin de stok miktarı 63 204 tona ulaşmıştır. İç tüketim ve ihracat miktarlarının üzerinde gerçekleşen üretim miktarları dolayısıyla stok miktarları artmakta, yeni mahsul ürünlerin depolanmasında büyük sıkıntılarla karşılaşılmaktadır. Bu durum, ülke ekonomisini ve Tekelin faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemektedir.

Ülkemizde ihtiyaç fazlası tütün üretiminin yol açtığı kaynak israfının önlenmesi amacıyla başlatılan tütün üretim kontenjanı uygulamasına, stoklar makul seviyelere indirilemediğinden, bu yıl da devam edilecektir.

Cevap 5- Ekicilerimizin mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla, kota uygulamasına başlanıldığı 1994 ürün yılından itibaren tütün üretiminde kısıtlama getirilen ve arazileri tütün üretimine yasaklanan ekicilere üç yıl süreyle tazminat ödenmiştir. IMF ve Dünya Bankasıyla sürdürülen çalışmalar sonuçlandırılmış ve üreticilere doğrudan gelir sağlanmasına da başlanmıştır.

Ayrıca, tütün ekiminden vazgeçen ekicilerimize yeni gelir kaynakları kazandırılmak amacıyla, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülen alternatif ürün projesi çalışmaları da sürdürülmektedir.

Bilgilerinize saygıyla sunarım.

BAŞKAN - Devlet Bakanı Sayın Mehmet Keçeciler'e çok teşekkür ediyoruz yanıtları için.

Sayın milletvekilleri, çalışma süremiz dolmuş olduğundan, sözlü sorular ile kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 20 Mart 2002 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati : 19.00

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.