Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 21        CİLT : 71       YASAMA YILI : 4

 

 

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

 

 

7 nci Birleşim

16 . 10 . 2001 Salı

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - TEŞEKKÜRLER, TEBRİKLER, TEMENNİLER VE TAZİYELER

1. - TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova'nın, Başkanvekili seçilmesi nedeniyle teşekkür konuşması

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GündemdIşI Konuşmalar

1. - Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın, Ege Bölgesindeki çiftçi sorunları ve prim sistemine ilişkin gündemdışı konuşması

2. - Gaziantep Milletvekili İbrahim Konukoğlu'nun, Dünya Görme Engelliler Beyaz Baston Gününe ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez'in cevabı

3. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan'daki tavuk üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması

B) Tezkereler ve Önergeler

1. - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 4709 sayılı Kanunun çerçeve 27 nci maddesiyle, Anayasanın 86 ncı maddesinde yapılan değişiklik dışında kalan maddelerinin uygun bulunması nedeniyle, Resmî Gazetede yayımlanmak üzere Başbakanlığa  gönderilmesinin;  çerçeve  27 nci maddesiyle,  Anayasanın 86 ncı maddesinde yapılan değişikliğin doğrudan halkoyuna sunulmasının uygun bulunduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/893)

2. - Romanya Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanının vaki davetine istinaden Romanya'ya gidecek olan TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/894)

3. - İzmir Milletvekili Burhan Bıçakçıoğlu'nun, TBMM Hesaplarını İnceleme Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/407)

4. - Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa Birliği Ulusal Parlamentoları, Avrupa Parlamentosu ve Aday Ülkeler Parlamentoları Dışişleri Komisyonu Başkanları Konferansı için, Belçika Federal Parlamentosu Temsilciler Meclisi ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlarının vaki davetine, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanının icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/895)

5. - Sivas Milletvekili Musa Demirci'nin, Alacahan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına dair kanun teklifinin (2/167) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/408)

6. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bağlı Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına dair kanun teklifinin (2/614) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/409)

7. - Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesine dair kanun teklifinin (2/600) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/410)

C) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ

1. - Saadet Partisi Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, ülkemizdeki işsizlik ve istihdam sorunları konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/22)

2. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman ve 20 arkadaşının, GAP konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/210)

3. - Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Konya Milletvekili Veysel Candan, Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, uyguladıkları yanlış politikalarla ülke ekonomisini iflasın eşiğine getirdiği ve Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca TBMM'nin verdiği yetkiyi, halkın desteğini kaybetmesi nedeniyle kullanamayacağı iddialarıyla Başbakan Bülent Ecevit hakkında Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 nci maddeleri uyarınca bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/19)

V. - SEÇİMLER

A) Komİsyonlarda AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm

1. - İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) Sözlü Sorular ve CevaplarI

1. - Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan'ın, Talim ve Terbiye Kurulunun kabul ettiği yabancı dil öğretim programı kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/774)

2. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki camilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/775)

3. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki imam ve müezzin sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/776)

4. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Ardeşen Küçük Sanayi Sitesi altyapı çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/777)

5. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Organize Sanayi Bölgesi etüt çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/778)

6. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/779)

7. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki ürün araştırma ve yayın çalışmalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/780)

8. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde hayvancılığın geliştirilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/781)

9. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki tarımsal projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/782)

10. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki öğretmen açığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/783)

11. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Pazar ve Ardeşen öğretmen evi projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/784)

12. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Merkez görme engelliler okulu projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/785)

13. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki okul projelerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/786)

14. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/787)

15. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/788)

16. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki içme suyu projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/789)

17. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki kanalizasyon projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/790)

18. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki köy yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/791)

19. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Ardeşen İçme Suyu Projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/792)

20. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İçme Suyu Projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/793)

21. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Karayolları Genel Müdürlüğü aracılığıyla Rize'de yürütülen projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/794)

22. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, İller Bankasının Rize İlinde yürüttüğü projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/795)

23. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/796)

24. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Çamlıhemşin - Ayder Ilıcası - Kavran Yaylası yolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/797)

25. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize - Fındıklı- Yeniköy Kanlıdere balıkçı barınağı projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/798)

26. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Devlet Hastanesi inşaatına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/799)

27. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Fındıklı Guatr Hastanesi inşaatına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/800)

28. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/802)

29. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki konut kooperatiflerine ve kredi taleplerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/804)

30. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/805)

31. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/806)

32. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/808)

33. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Talim ve Terbiye Kurulunun yabancı dil öğretim etkinlikleri programı ile ilgili kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/809)

34. - Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, Talim ve Terbiye Kurulu'nun yabancı dil öğretim etkinlikleri programı ile ilgili kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/810)

35. - Ağrı Milletvekili Musa Konyar'ın, ilköğretim okullarında uygulanacak yabancı dil öğretim programına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/811)

36. - Bitlis Milletvekili Yahya Çevik'in, Talim ve Terbiye Kurulunca dil öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/812)

37. - Antalya Milletvekili Salih Çelen'in, Talim ve Terbiye Kurulunca yabancı dil öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/813)

38. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep - İslahiye İlçesinde bulunan Tekel Üzüm İşletme Fabrikası'nın depo olarak kullanılmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/814)

39. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Talim ve Terbiye Kurulunca yabancı dil öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/815)

40. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinin balıkçı barınağı ihtiyacına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/816)

41. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/819)

42. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/820)

43. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/821)

44. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/823)

45. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/824)

46. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/825)

47. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/827)

48. - Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay Güner'in, Talim ve Terbiye Kurulunun yabancı dil öğretim etkinlikleri programı konusunda aldığı bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/828)

49. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bulgaristan'dan gelen soydaşların bazı sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/829)

50. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa ilinin demiryolu bağlantısının ne zaman kurulacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/830)

51. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa - İznik ilçesinin içme suyu sorununa ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/831)

52. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa-Yenişehir Havaalanı inşaatına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/832)

53. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa ilinin hastane ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/834)

54. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa ilinde eğitime katkı payı olarak toplanan paralara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/835)

55. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, CEP telefonu baz istasyonlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/837)

56. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan Samsun İline gönderiler paralara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/838)

57. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, okul ve cami yakınlarında alkollü içki satış yasağına uyulmadığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/839)

58. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, deprem sonrası yapılan bağış ve yardımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/842)

59. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, afet kapsamına alınan yerlerin tespitinde uygulanan kriterlere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/843)

60. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Ayvacık baraj gölü üzerindeki köprü inşasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/844)

61. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Bafra yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/845)

62. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Ayvacık-Suat Uğurlu Barajının yapımı ile kaçak bina durumuna düşen yapılara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/846)

63. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, başörtülü vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının tesislerine ve dersanelere alınmadığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/847)

64. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin çıraklık yaygın eğitim programından çıkarıldığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/848)

65. - Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun, Giresun Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklarının kredi borçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/852)

66. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, İzmir İlindeki vergi kaçakçılığı iddialarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/853)

67. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Halk Bankası yönetimi hakkındaki yolsuzluk iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/854)

68. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Ayaş Tüneli projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/855)

69. - İzmir Milletvekili Güler Aslan'ın, İzmir Adnan Menderes Havaalanının uluslararası taşımacılığa açılmasına ve Çeşme'ye bir havaalanı yapılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/856)

70. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Güneydoğu Umut Petrol San.ve Tic. A.Ş.ne verilen krediye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/857)

71. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, İstanbul Avrupa yakası elektrik dağıtım mukavelesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/858)

72. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, imam hatip ve meslek lisesi öğrencilerinin yatay geçiş haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/860)

73. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, emekli bir albayın askeri mahkemede, yargılanması sırasında getirilen yayın yasağına ve internette yayınlanan bazı iddialara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/861)

74. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, emekli bir albayın casusluktan yargılanması sırasında getirilen yayın yasağına ve internette yayınlanan bazı iddialara ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/862)

75. - Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın'nın, Siirt Havaalanına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/863)

76. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, bazı bankaların faaliyetlerine son veren Bakanlar Kurulu kararının önceden sızdırıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/864)

77. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, genel nüfus sayımına ilişkin Devlet Bakanından (Tunca Toskay) sözlü soru önergesi (6/866)

78. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, 2000 yılında belirlenen yoksulluk sınırına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/868)

79. - Adana Milletvekili Mehmet Ali Bilici'nin, Ceyhan Depreminden sonra mağdur olan işyeri sahiplerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/869)

80. - Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin, Amasya çevre yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/870)

81. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Yunanistan'ın soydaşlarımıza yaptığı uygulamaya ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/871)

82. - Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin, Amasya-Taşova'dan geçen Yeşilırmak'ın neden olduğu taşkınlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/872)

83. - Tokat Milletvekili Reşat Doğru'nun, öğretmen atamalarındaki bazı uygulamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/873)

84. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, koruma görevi yapan personel sayısına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/874)

85. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, Türk Eczacılar Birliğinde yapılan denetimlere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/876)

86. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Batı Trakya Türklerine ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/878)

87. - Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, Türk Telekom’un abone sayısına ve personel sayısına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/879)

88. - Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, eğitime katkı payı adı altında toplanan paralara ve deprem yardımlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/880)

89. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Amerika'daki lobi çalışmalarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/882)

90. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, okullarda öğrencilerden toplanan paralara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/884)

91. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, koruma görevi yapan polis memurlarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/885)

91. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, memur maaşlarında yapılacak artışlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/886)

93. - Sakarya Milletvekili Nezir Aydın'ın, deprem bölgesindeki vatandaşların vergi borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/887)

94. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğündeki geçici işçilerin kadro sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/888)

95. - Muğla Milletvekili Hasan Özyer'in, tabiî afet nedeniyle İller Bankasınca dağıtılan ek ödeneğe ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/889)

96. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, otomotiv yan sanayiinde uygulanan şase tadilat projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/891)

97. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa TEDAŞ Müdürlüğünün bazı uygulamalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/892)

98. - Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, bazı medya sahiplerinin kamu ihalelerine katılmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/893)

99. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa-İznik'te dolu yağışından zarar gören çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/896)

100. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/897)

101. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki eğitim ve öğretim faaliyetlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/898)

102. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, bir bankanın faaliyetinin durdurulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/899)

103. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bankalar hakkındaki murakıp raporlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/900)

104. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bir bankanın murakıp raporunun olup olmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/901)

105. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bir bankanın hissedarlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/902)

106. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bir bankanın basınla olan ilişkisine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/903)

107. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen bir bankanın kamu bankalarından aldığı kredilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/904)

108. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının bazı basın mensupları hakkındaki iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/905)

109. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının basın mensupları hakkında yayınladığı iddia edilen emre ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/906)

110. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının bir siyasi parti ile ilgili yayınladığı iddia edilen emre ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/907)

111. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının yayınladığı emre ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/908)

112. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlinde inşaatı devam eden sağlık kuruluşlarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/909)

113. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Muğla'daki termik santrallere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (6/910)

114. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü Devlet Hastanesinin personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/911)

115. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun - Vezirköprü İlçesinde yürütülen hizmetlere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/912)

116. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü'nün okul, lojman ve öğretmen ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/913)

117. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü Adliye Sarayı ve hizmet içi eğitim merkezine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/914)

118. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Vezirköprü ve Duruçay barajı projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (6/916)

119. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, belediye ve tapu müdürlüklerinde yaşanan vergi tahsilat sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Şuayip Üşenmez) sözlü soru önergesi (6/920)

120. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Keles, Harmancık, Büyükorhan, Orhaneli ilçelerinin yol sorunlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/921)

121. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde EMİM adlı bir birim olup olmadığına ilişkin Maliye Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (6/922)

122. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay Başkanlığınca hazırlandığı ileri sürülen ANDIÇ'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/923)

123. - Hakkari Milletvekili Hakkı Töre'nin, Hakkari - Şemdinli - Derecik Beldesi arasında yapılacak karayolu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/927)

124. - Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, köy okullarının sorunlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/928)

125. - Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, ilköğretimde önerilen ders kitaplarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/929)

B) YazIlI Sorular ve CevaplarI

1. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, ÇİNKUR Üretim Tesisine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4589)

2. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışına kaçan bir iş adamı hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/4594)

3. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Mavi Akım projesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan'ın cevabı (7/4597)

4. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Ekonomik Tedbirler Paketinin uygulanmasında kamu araçlarıyla ilgili olarak alınan kararlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/4599)

5. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, İsrail'den askeri silah alımı ile ilgili anlaşma imzalandığı iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/4626)

6. - Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey'in, hücre evi operasyonlarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in cevabı (7/4642)

7. - Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, Manisa-Sarıgöl İlçe Askerlik Şubesinin tekrar açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/4647)

8. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Çeçenistan'daki soykırım iddialarına ve Rusya ile ilişkilere ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in cevabı (7/4650)

9. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, İçel-Silifke Nüfus Müdürlüğünün bir uygulamasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in cevabı (7/4679)

10. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Sivas Demir-Çelik Fabrikasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4682)

11. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, Şanlıurfa İline doğalgaz verilip verilmeyeceğine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan'ın cevabı (7/4685)

12. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, 1980 yılında Karaman Askerlik Şubesine teslim edildiği iddia edilen tabancaya ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/4689)

13. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, POAŞ'a ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4690)

14. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Vakıflar Bankasınca Bazı şirketlere usulsüz kredi verildiği iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Nejat Arseven'in cevabı (7/4692)

15. - Hatay Milletvekili Mustafa Geçer'in, Türk Hava Yolları uçak filosuna yeni uçaklar alınacağı iddialarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4702)

16. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Sümer Holdinge bağlı şirketlere ve işçilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4710)

17. - Afyon Milletvekili İsmet Attila'nın, kapanan veya üretimini azaltan sanayi kuruluşlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in cevabı (7/4721)

18. - Sivas Milletvekili Abdüllatif Şener'in, Sivas'a TSE İl temsilciliği açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu'nun cevabı (7/4747)

19. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Ankara Çayının kirliliğine ve bu konuda yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan'ın cevabı (7/4752)

20. - İstanbul Milletvekili Erol Al'ın, bazı Alman vakıflarının Türkiye aleyhine faaliyette bulundukları iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nejat Arseven'in cevabı (7/4756)

VII. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI

A) Öngörüşmeler

1. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın daha etkin kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorununa çözüm bulmak amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/13)


I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak iki oturum yaptı.

Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

11.10.2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan ve aynı tarihte dağıtılan 738 sıra sayılı Gelir Vergisi Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Tasarısının 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 7 nci sırasına alınmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi, yapılan görüşmelerden sonra kabul edildi.

10/124 esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda boş bulunan ve DSP Grubuna düşen 1 üyeliğe, grubunca aday gösterilen Tunceli Milletvekili Bekir Gündoğan,

Dışişleri Komisyonunda boş bulunan ve ANAP Grubuna düşen 1 üyeliğe de, grubunca aday gösterilen İstanbul Milletvekili Ahad Andican,

Seçildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan:

TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve Anayasa Komisyonu raporunun (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325, 2/442, 2/449) (S.Sayısı:527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından;

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin (1/53) (S.Sayısı: 433),

Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında (1/755, 1/689, 2/699) (S.Sayısı: 666),

Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; Türkiye İş Kurumu (1/754, 1/692) (S.Sayısı: 675),

Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aynı Mahiyetteki (1/756, 1/691) (S. Sayısı: 676),

Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu (1/753, 1/690) (S.Sayısı: 685),

Kanun Tasarılarının görüşmeleri,  ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından;

Ertelendi.

Gelir Vergisi Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine ve Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılmasına (1/904) (S.Sayısı: 738),

EFTA Devletleri ile Türkiye Arasında Anlaşmada Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna (1/529) (S.Sayısı: 200),

Azerbaycan Cumhuriyeti, Gürcistan, Türkiye Cumhuriyeti ve Türkmenistan Arasında Hazar Geçişli Boru Hattı Projesinin Uygulanmasına İlişkin Hazar Geçişli Boru Hattının Uygulanma İlkeleri Hakkındaki Hükümetlerarası Deklarasyonun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna (1/737) (S.Sayısı: 558),

Dair Kanun Tasarılarının, görüşmelerini müteakip elektronik cihazla yapılan açık oylamalarından sonra, kabul edildikleri ve kanunlaştıkları açıklandı.

16 Ekim 2001 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 19.06'da son verildi.

Mustafa Murat Sökmenoğlu

 

 

Başkanvekili

 

 

 

Sebahattin Karakelle

Cahit Savaş Yazıcı

 

Erzincan

İstanbul

 

Kâtip Üye

Kâtip Üye


No. : 10

II. - GELEN KÂĞITLAR

12.10.2001  CUMA

Teklifler

1. - Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin ve 20 Arkadaşının; Kamu İhale Kanunu Teklifi (2/812) (Plan ve Bütçe ve Adalet ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.10.2001)

2. - Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız ve 54 Arkadaşının; Esnaflarımızın, T.C. Halk Bankasına, Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatiflerine; Çiftçilerimizin, T.C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye Ziraî Donatım Kurumu ve Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğüne Olan Borçlarının Taksitlendirilmesi, Faiz ve Gecikme Cezalarının Yarısının Silinmesi, 1999, 2000, 2001 Yıllarında Borçlarını Ödeyenlere  Ödedikleri Faiz ve Gecikme Cezalarının Yüzde Otuzbeşinin İadesi, İdari ve İcra Takiplerinin Durdurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/813) (Tarım, Orman ve Köyişleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji  ve  Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2001)

Sözlü Soru Önergesi

1. - Şırnak  Milletvekili Abdullah Veli Seyda'nın,  Şırnak-Cizre'de bazı özel kanalların şifreli yayınlarına ilişkin  İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1600) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu'nun, IMF ve ABD yetkilileri ile yapılan görüşmelere ilişkin Devlet Bakanından ( Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4882) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

2. - Manisa Milletvekili Ali Serdengeçti'nin, tütün üreticilerinin işletme kredilerine ilişkin Devlet Bakanından ( Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4883)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

3. - Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, İmam Hatip lisesi mezunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4884)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

4. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, basında çıkan BAĞ-KUR'la ilgili iddialara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/4885)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

5. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, Başbakanlık Güvenlik İşleri Başkanlığındaki kriptolarla ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4886)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

6. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, zührevi hastalıklardaki artışa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4887)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

7. - Konya Milletvekili Mehmet Gölhan'ın, yayla evlerinin yıkılacağı iddialarına ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/4888)(Başkanlığa geliş tarihi: 9.10.2001)

8. - Balıkesir Milletvekili İlhan Aytekin'in, ABD'nin terörle mücadelesine ve Türkiye'den taleplerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4889)(Başkanlığa geliş tarihi: 9.10.2001)

9. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, ekonomik kriz nedeniyle artan eylemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4890)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

10. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Boğaz köprüsündeki intihar olaylarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/4891)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

11. - Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, kurul, üst kurul ve yüksek kurullara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4892)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

12. - İçel Milletvekili Turhan Güven'in, TEAŞ Genel Müdürlüğüne yapılan atamalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4893)(Başkanlığa geliş tarihi: 11.10.2001)

No. : 11

15.10.2001 Pazartesı

Raporlar

1. - Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 27.6.2001 Tarihli ve 4696 Sayılı Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Adalet Komisyonu Raporu (1/887) (S. Sayısı: 740) (Dağıtma tarihi: 15.10.2001) (GÜNDEME)

2. - Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Kuruluşu Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/891) (S. Sayısı: 741) (Dağıtma tarihi: 15.10.2001) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergesi

1. - İstanbul  Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın,  2000-2001 yılları içinde yapılan otoyol ve otobanlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1601) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001)

Yazılı Soru Önergeleri

1. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, bilgisayar kullanımının yaygınlaştırılmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4894) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.10.2001)

2. - Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, 1986 yılından önce Endüstri Meslek liselerinden mezun olan bazı sigortalıların sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/4895) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.10.2001)

3. - Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, özelleştirme kapsamına alınan KİT'lerde çalışanların durumlarına ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/4896) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.10.2001)

4. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, tıp doktorlarının bilimsel kongreleri takibini kolaylaştırıcı çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4897) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.10.2001)

Gensoru Önergesi

1. - Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Konya Milletvekili Veysel Candan, Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, uyguladıkları yanlış politikalarla ülke ekonomisini iflasın eşiğine getirdiği ve Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca TBMM'nin verdiği yetkiyi, halkın desteğini kaybetmesi nedeniyle kullanamayacağı iddialarıyla Başbakan Bülent Ecevit hakkında Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca bir gensoru açılmasına ilişkin  önergesi (11/19) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.10.2001) (Dağıtma tarihi: 15.10.2001)

No. : 12

16.10.2001  SalI

Yazılı Soru Önergeleri

1. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, TRT'nin gazete seçimine ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/4898) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2001)

2. - İstanbul  Milletvekili Erol Al'ın, T.C. Ziraat Bankası ve T. Halk Bankası genel müdür yardımcılarının sayısının yükseltildiği iddiasına ve maaşlarına ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/4899) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2001)

3. - İstanbul  Milletvekili Erol Al'ın, T. Halk Bankasının bilgisayar ihalesine ilişkin Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4900) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2001)

4. - Sivas Milletvekili Musa Demirci'nin, İstanbul'da  orman arazisinin bir inşaat şirketine kiraya verildiği iddiasına ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/4901) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2001)

5. - İstanbul  Milletvekili M. Murat Sökmenoğlu'nun, 47. Parlamenterler Asamblesi Genel Kurulunda terör konusunda alınan karara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4902) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2001)

Genel Görüşme Önergesi

1. - Saadet Partisi Grubu adına Grup  Başkanvekilleri Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, Konya Milletvekili  Veysel Candan ve Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu'nun, ülkemizdeki işsizlik ve istihdam sorunları konusunda  Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/22) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.10.2001)

Meclis Araştırması Önergesi

1. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman ve 20 arkadaşının, GAP konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/210) (Başkanlığa geliş tarihi: 9.10.2001)


BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

16 Ekim 2001 Salı

BAŞKAN: Başkanvekili Yüksel YALOVA

KÂTİP ÜYELER: Levent MISTIKOĞLU (Hatay), Mehmet AY (Gaziantep)

BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7 nci Birleşimini açıyorum.

III. - TEŞEKKÜRLER, TEBRİKLER, TEMENNİLER VE TAZİYELER

1. - TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova'nın, Başkanvekili seçilmesi nedeniyle teşekkür konuşması

BAŞKAN - Muhterem milletvekilleri, ulusal iradenin tek ve aslî tecelligâhı Yüce Meclisimizi en derin saygılarımla selamlıyor, mensubu olmaktan onur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanvekilliği görevime ilişkin Genel Kurul iradesine şükranlarımı sunuyorum.

Yeni yasama yılınızı kutluyor, çağdaş parlamentolar tarihinde elde ettiğimiz üstün başarıların devamını diliyorum.

21 inci Dönem Meclisimiz, aslî kurucu iktidar hüviyetiyle, tarihimizin en kapsamlı anayasa değişikliklerini en yüksek oy oranıyla gerçekleştirmenin yanı sıra 325 yasa değişikliğini hayata geçirmiştir. Müesseseleştirdiği Partilerarası Uyum Komisyonu aracılığıyla demokrasi kültürünü geliştirmiş, parlamenter rejimin geleneklerini güçlendirmiş, çağdaş batı parlamentolarına yeni bir uzlaşma mekanizması armağan etmiştir. Parlamentoda mevcut siyasî partilerimizin iradeleri, yeni bir anayasa değişiklik paketinin takdirlerinize en kısa sürede sunulmasını âmirdir. Bu çerçevede, hükümet ortağı partilere, anamuhalefet görevini üstlenen Doğru Yol Partisine, Fazilet Partisinin kapatılmasıyla Meclisimizde vücut bulan Adalet ve Kalkınma Partisine ve Saadet Partisine yeni yasama yılında üstün başarılar diliyorum.

Yıllardır yaşamın her alanında hukukun üstünlüğünü, insan hakları ve demokrasiyi, büyük Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık idealini savunmuş bir kişi olarak, bizi bağlayan hukuk kurallarının yanı sıra, demokrasi ve Meclis gelenekleri, esirgemeyeceğinize inandığım hoşgörünüz görevimize rehber olacaktır.

Hepinizi tekrar en üstün saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar)

Toplantı yetersayımız vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz vereceğim.

Gündemdışı ilk söz, Ege'deki çiftçi problemleri ve primler hakkında söz isteyen Aydın Milletvekili Sayın Ali Uzunırmak'a aittir.

Buyurun Sayın Ali Uzunırmak. (MHP sıralarından alkışlar)

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GündemdIşI Konuşmalar

1. - Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın, Ege Bölgesindeki çiftçi sorunları ve prim sistemine ilişkin gündemdışı konuşması

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, Meclis Başkanvekilliğindeki ilk oturumunuzda bölgenizle ilgili bir problem dile geliyor. Meclis Başkanvekilliğiniz hayırlı uğurlu olsun derken, bu oturumun da, bölge problemleriyle ilgili ilk gündeme gelişinde bir çözüm şeklini almasındaki katkılarınızın olacağı inancıyla, sizlere ve değerli milletvekili arkadaşlarıma en derin saygılarımı sunarak konuşmama başlamak istiyorum.

Çok değerli milletvekilleri, çiftçi problemleri deyince, gündemdışı 5 dakikalık bir konuşmayla bunları izah edebilmemiz mümkün değil; ama, ben, çok kısa başlıklar halinde bazı problemlerimizi gündeme getirmek istiyorum.

Tabiî ki, yapısal, tarımsal yapıdan kaynaklanan problemlerimiz vardır; bunları bir günde aşabilmemiz mümkün değildir. Yapısal problemlerimizin güncel problemlerimizi besleyişi bir gerçektir. Bunun yanında, Türkiye'deki mevcut ekonomik politikaların ve uygulamaların getirdiği sıkıntılar, finans sektöründeki şiddetli deprem, bütün sektörleri etkilemiş ve tarım sektörü de bundan gereken payı almıştır.

Tarım problemlerimiz deyince, yapısal problemler ve güncel problemlerin ışığında girdi problemlerimiz vardır ve çıktı problemlerimiz vardır. Tarımın problemlerini bu iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Girdi problemlerimizde dolara bağlı olarak yükselen girdiler çiftçiyi, mutlaka ve mutlaka, ters yönde etkilemektedir. Son beş yılda tarımsal ürünlerimiz yıllık ortalama yüzde 70 artarken, maalesef, girdilerimiz, yıllık ortalama yüzde 100 artışlarla bugünlere gelmiştir. Bu da, çiftçinin üretim maliyetlerini ve ürününün fiyatlarını, dolayısıyla kârlılığını, kârlılıktan geçtik, geçimini etkilemiştir. Dolayısıyla, çiftçimiz sıkıntılı durumdadır.

Tabiî ki, girdi fiyatlarındaki girdi maliyetlerinin düşürülmesi yapısal problemlerle de ilgilidir. Bugün, Batı'daki üreticiler, üretim araçları ve üretim metotlarındaki uygulamalarıyla girdi fiyatlarını en aza çekebilmektedirler. En basitinden, bir pamuk toplama makinesiyle toplanan pamukta girdi maliyeti olarak toplama, kilonun yüzde 7'sine mal olurken, bizim, Türkiye'deki pamuk toplama makinelerinin gelişememesinden, arazi yapımızın bölünmüşlüğünden, mekanik tarıma geçemeyişimizden dolayı girdi maliyetlerimizde pamuğun kilosunu yüzde 20 ilâ yüzde 25'e varan bir maliyetle toplatmaktayız. Bugün, verilen 680 000 lira taban fiyatından örnek vermek istersek, Batı'da 1 kilo pamuğun toplama maliyeti 47 500 lira; ama, Türkiye'de, 1 kilo pamuğun toplama maliyeti 136 000 lirayı bulmaktadır. Hangimiz iktidar olursak olalım, burada, çiftçiye, bu maliyetlerle nasıl destek olabiliriz; kamunun hangi kaynağından buraya aktarabiliriz? Dolayısıyla, bu yapısal problemlerin bir an önce düzeltilmesi gerekir.

Tabiî ki, bunun yanında, güncel problemlerimizle ilgili olarak, çiftçi borçlarımızın ertelenmesi ve prim sistemiyle ilgili olarak, ben, sizleri bilgilendirmek istiyorum. Bilhassa, hükümetimizin, Hazineden sorumlu Devlet ve Maliye Bakanlıklarıyla doğru orantılı olarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Tarım Bakanlığının da müşterek meseleleri çözmeleriyle bunu noktalayabileceğimiz kanaatindeyim.

Kıymetli arkadaşlar, borçların ertelenmesi; Ziraat Bankasının çıkardığı bir genelgeyle, işte 1 milyara kadar olan borçların yüzde 10'u peşin, kalanı aylık faizler halinde 36 aya taksim edilmiştir.

Kıymetli arkadaşlar, hükümetimizin değerli bakanlarına buradan seslenmek istiyorum: Bu, realist bir genelge değildir; çünkü, bir, her şeyden önce, çiftçi, devlet memuru değildir ki, her ay düzenli bir ödeme yapabilsin. O, mahsulünü aldıktan sonra ancak ödeme yapabilir. Devlet memurunun maaşından aylık kesinti yapabilirsiniz; ama, bir çiftçinin, her ay düzenli bir ödemeyi karşılaması mümkün değildir.

İki, çıkan genelge, henüz tarım kredi kooperatifleri borçlarını kapsamamaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Oysaki, Ziraat Bankasından kullanılan kredi miktarı 1 katrilyon 58 trilyon lira civarında, tarım kredi kooperatiflerinden çiftçinin kullandığı kredi ise 1 katrilyon 458 trilyon lira civarındadır. Dolayısıyla, tarım kredi kooperatiflerindeki problem daha büyük problemdir ve ayın 21'i itibariyle tarım kredi kooperatiflerinde arazi satışları başlayacaktır, icralar başlayacaktır. Eğer bir hafta içerisinde tarım kredi kooperatifleri borçlarına çözüm bulunmazsa, artık, devletimiz özelleştirmeye giderken, bir yandan da devletleştirmeye doğru gidecek, devlet toprak sahibi olmaya başlayacak, devlet çiftçilik yapmaya başlayacaktır.

Buradan şunu da ifade etmek istiyorum: Bu realist olmayan genelgenin değiştirilmesi mutlaka ve mutlaka gerekmektedir. Çiftçi borçlarının faizleri dondurularak, üç sene içerisinde, dönem dönem, altışar aylık -mahsul dönemleri itibariyle- taksitler halinde taksitlendirilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Toparlayıp bitireceğim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Peki, son bir süre verelim.

Buyurun.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Tabiî ki, ülkemizin içinde bulunduğu şartları biliyoruz. Dolayısıyla, Hazineye ve Maliye Bakanlığımıza şunu ifade etmek istiyorum: Bizim, realist olmayan, gerçekleşmesi mümkün olmayan ödeme planlarıyla finans sektörünü ayağa kaldırmamız mümkün değil. Bir atasözümüz vardır: "Tavadaki bir balık, denizdeki beş balıktan evladır." Dolayısıyla, eğer, çiftçi borçları, faizleri dondurularak ertelenirse, 400 trilyonluk altı aylık ilk ödemeyle ve diğer miktarlarıyla bunun üç senede taksitlendirilmesinin neticesinde devletin daha kazançlı çıkacağı inancı içerisindeyim.

Prim sisteminin devam etmesi mutlak gerekmektedir. Çiftçinin bütün ürünleri primlendirilmelidir. Bunun, ekonomiyi kayıt altına almada ve devletin gelirlerini artırmada da önemli bir fonksiyonu vardır. Primden kaçmamalıyız.

Bölgemizde rekolte düşüklüğü vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Çiftçimizin ürününün rekoltesi kuraklıktan düşmüştür ve bir an önce, bunun, neticeye kavuşturulması gerekmektedir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Gündemdışı söz alan Sayın Ali Uzunırmak arkadaşıma teşekkür ediyorum.

EDİP ÖZGENÇ (İçel) - Sayın Başkanım, 60 ıncı madde gereğince, bir kısa beyanatta bulunmak istiyorum.

BAŞKAN - Peki, buyurun...

EDİP ÖZGENÇ (İçel) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Sayın Uzunırmak'ın bugün arz etmiş olduğu konu, gerçekten, Türkiye genelinde bütün çiftçilerimizi ve köyde hayatını tarımsal faaliyetlerle idame ettirmeye çalışan insanları son derece de yakinen ilgilendiren ve zaman zaman, hepimizi üzüntüye sevk eden bir durumdur.

Çiftçi borçlarının ertelenmesi, tarım kredi kooperatiflerine ve Ziraat Bankasına olan borçların ertelenmesi konusunun Bakanlar Kurulunda oldukça büyük bir gelişme içerisinde olduğunu biliyoruz. Bakanlar Kurulunda da kabul edildiği halde bir türlü yürürlüğe girmeyen çiftçi borçlarının ertelenerek 36 ay içerisinde taksitler halinde ödenmesi konusu, gerçekten, derhal ve ivedi olarak çözülmesi icap eden bir konu olarak devam ediyor.

Bu nedenle Ziraat Bankasının en son olarak yayımlamış olduğu tamimde, hazırlamış oldukları borç ertelenmesi konusuna, yine temerrüt faizinin uygulanması sistemiyle, çiftçinin borçlarını ödeme konusunda oldukça büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu görmekteyiz. Çiftçi, borçlarını ödemek istiyor, birinci taksitini ödemeye hazır; ancak, ondan sonraki taksitlerin mutlaka faizden arındırılmış olarak anapara şeklinde değerlendirmeye tabi tutulup ödenmesi konusunda yardımcı olunması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuyla ilgili olarak bütçeden herhangi bir yardım veya destek alınmasına gerek yoktur; bilakis, çiftçi, bir an evvel borçlarını ödemek suretiyle bütçeye ve Ziraat Bankasının gelirlerine oldukça büyük bir katkıda bulunacaktır. Borçlarının ödenmesi konusunda temerrüt faizi uygulanmaksızın birinci taksitlerini almak ve müteakip aylarda taksitler halinde borçlarının ödenmesi konusundaki değerlendirmenin bir an evvel yapılması gerektiğini düşünüyorum; bu nedenle, Sayın Bakanlar Kuruluna ve özellikle Sayın Kemal Derviş'e, bu konuda mutlaka çözüm tarzı getirmesi yolundaki bu düşüncemizi bugün huzurunuzda arz etmek durumundayım. Umarım, bu konu, bir an evvel neticelenir ve çiftçilerimiz de, bu konuyla ilgili olarak duyduğu iktisadî ve ekonomik sıkıntı içerisindeki durumlarını biraz ferahlatabilir.

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Ben de size teşekkür ediyorum Sayın Özgenç.

Kısa bir açıklama yapmak üzere Sayın Gönül; buyurun.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Gerçekten, gündemdışı bir konuşmayla çiftçi sorunlarının Genel Kurula getirilmesi fevkalade doğrudur ve kendilerini tebrik ediyorum. Ancak, çiftçimizin içinde bulunduğu zor koşulları birkaç dakika içerisinde ifade etmenin güçlüğü hepimizin malumudur. Üzülerek ifade edeyim ki, Türkiye'de çiftçi sorunları, bölgesel olmaktan çıkmış, artık, tarım kesiminin ve ülke genelindeki tüm çiftçilerimizin zor koşullar altında tarımla iştigal eder duruma gelmesi nedeniyle bir felaket halini almıştır.

Çiftçi bugün ekemiyor, gübre kullanamıyor, borç yığını altında ezilmiş ve icra kapısına düşmeye mecbur edilmiştir. Yine üzülerek ifade edeyim ki, çiftçimiz, bugün, almış olduğu ceza nedeniyle cezaevine girmek için sırada beklemektedir. Hükümetin uyguladığı ekonomik politikaları her zeminde tenkit ettik. Uygulamaların, tarımımızı güçlendirme yerine, maalesef, geriye götürmeye yönelik olduğunu ifade ettik. Muhalefet olarak ve Doğru Yol Partisi olarak, alınmış olan kararların ve yapılmış olan uygulamaların çiftçimize nefes aldırma yerine, onu daha da içinden çıkılmaz bir duruma düşürdüğünü ifade ettik. Prim meselesi bir sorundur, mazot meselesi, gübre meselesi, ilaç meselesi bir sorundur. 57 nci hükümet, bunu ciddî olarak ele alıp, mutlak suretle tarımı iyileştirici tedbirleri ve uygulamaları, ülke genelinde uygulamaya koymaya mecburdur.

Sayın Başkanım, yalnız, şunu ifade etmek isterim. Özellikle, değerli arkadaşımın ve arkadaşlarımın ifade ettiği gibi, bugün 36 ay taksite bağlanan borç ertelemesi, borcun ertelenmesinden ziyade, yine büyük bir borç girdabıyla çiftçimizi karşı karşıya bırakmıştır. Hükümetin, derhal temerrüt faizinden vazgeçmesi, mevcut faiz uygulamasına son vermesi gerekir ve tarım kredi borçlarının da, bu erteleme ve taksitlendirme içine alınmasını gerekli kılmaktadır.

Söz verdiğiniz, Doğru Yol Partisi olarak Grubumuz adına bana bu açıklamayı yapma imkân tanıdığınız için teşekkür ediyorum. Sağ olun.

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Gönül.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, gündemdışı ikinci söz "Dünya Beyaz Baston Körler Günü" nedeniyle söz isteyen, Gaziantep Milletvekili Sayın İbrahim Konukoğlu'na aittir.

Buyurun Sayın Konukoğlu.(DYP sıralarından alkışlar)

2. - Gaziantep Milletvekili İbrahim Konukoğlu'nun, Dünya Görme Engelliler Beyaz Baston Gününe ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez'in cevabı

İBRAHİM KONUKOĞLU (Gaziantep) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 15 Ekim "Dünya Beyaz Baston Körler Günü" nedeniyle söz almış bulunuyorum; konuşmama başlamadan önce, Yüce Meclisi ve Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

"Beyaz Baston" düşüncesi, 1930'lu yılların başında ortaya atılmış; ancak, ilgi görmemiştir. Daha sonra, 1963 yılında, Amerika Birleşik Devletlerinde, Kennedy'nin, 15 Ekim gününün Ulusal Beyaz Baston Günü olarak kutlanmasına ilişkin bir yasayı onaylamasıyla, 1964 yılından itibaren Amerika Birleşik Devletlerinde kutlanmaya başlanılmıştır. Yine, 1964'te, Uluslararası Körler Federasyonu, Sri Lanka'daki genel kurulunda, 15 Ekim gününün Dünya Beyaz Baston Körler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırmış ve bundan sonra da dünyada kutlanmaya başlanılmıştır.

Beyaz Baston Günü kutlanırken, topluma, bağımsız hareket aracı olarak görülen beyaz bastonun anlam ve önemi anlatılır; körlerin sorunlarının ne olduğu, körlere doğru yardımın nasıl yapılacağı, körlük ve körlerle ilgili konular hakkında eğitici bilgiler verilir.

Sayın milletvekilleri, bilindiği gibi, ülkemizde, özürlülerin sorunları, çözülmesi gereken sorunlar yumağı olarak önümüzde durmaktadır. Özürlülerin eğitimi, rehabilitasyonu, ekonomik, sağlık, sosyal ve kültürel sorunlarının halen çözülmemiş olarak durması bir yana, bu konular için önemli bir temel teşkil edecek olan özürlülerin ve özürlünün tespiti dahi yapılamamaktadır. Özürlülerin sayısı, varsayımlardan hareketle, ülke nüfusunun yüzde 10'u olarak, yaklaşık 7 000 000 olarak tahmin edilmektedir. Bunun da 700 000'inin görme özürlü olduğu, aynı şekilde tahmin edilmektedir. Özürlülerin ne kadarının eğitimden faydalandığı, ne kadarının özürlülük oranlarının tespitini içeren sağlıklı bilgileri elimizde olmamakla beraber, yüzde 97'sinin eğitim almamış ve işsiz olduğu bilinmektedir. Bu durum, sorunların boyutunun ne denli büyük olduğunun açık bir ifadesidir.

Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan özürlülerimizin yaşamın her alanında karşılaştıkları sorunları çözümleyerek üretime katılımlarının sağlanması ve desteklenmesi, sosyal devlet anlayışının gereğidir. Ancak, özürlülerin yüzde 3'ünün iş sahibi olduğu göz önüne alındığında, sosyal devletin sosyal yanının hiç de hayata geçirilmediği görülmektedir. Bu anlamda, öncelikle özürlülerin iş edinmelerinin sağlanması, işgücünü kaybetmiş, çalışamaz durumdaki özürlülere ve henüz iş edinememiş özürlülere, işe girene kadar sakatlık tazminatıyla, günün ekonomik ve sosyal koşullarına uygun düzeyde bir maaş bağlanması gerekir.

Günümüzde, çalışamayan, muhtaç özürlülere 2022 sayılı Yasayla bir ödeme yapılmaktadır. Bu yasa, 1976 yılında, Adalet Partisi tarafından çıkarıldığında, ödenen miktar, o günün koşullarında, asgarî ücretin netinden az değildi. Zaman içerisinde güdük kalan bu yasayla ödenen para miktarı, 3 ayda bir 51 000 000 liradır. Bu nedenle, çalışamayan ya da henüz işe girememiş özürlüler, asgarî ücret düzeyinde ekonomik desteğe ve sosyal güvenceye kavuşturulmalıdır. Mevcut 2022 sayılı Yasada yapılacak ek değişiklikle bu durum düzeltilebileceği gibi, esas olarak, kapsamlı bir özürlüler yasası içerisinde çözüme kavuşturulması daha uygun olacaktır. Meclise sevk edilen ve komisyonlarda görüşülme aşamasına gelen özürlüler yasa taslağında bu sorunu çözecek hükmün yer alması gerekir; ekonomik kriz bahanesi bunu engellememelidir.

Sayın milletvekilleri, toplumun önemli bir kesimini oluşturan bu insanlara, sadaka verir gibi, 3 ayda bir 51 000 000 lira vermek, sosyal devletin ayıbı değil midir?! Bu sorunu çözme sorumluluğunu ve başarısını, bu Yüce Meclis göstermelidir. Yasanın çıktığı yıllarda, asgarî ücret düzeyinde ödeme yapan devlet, bugün, sorunun düzeltilmesinin önüne -ekonomik krizi bahane ederek- ekonomik krizi koymamalıdır. Eğer, bu hükümet, özürlülerden özveri istiyorsa, bu insanlarımız buna hazırdır. Yapılacak ödeme, asgarî ücret düzeyinde belirlenip ödeme biçiminde kademeli bir geçiş uygulanabilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM KONUKOĞLU (Devamla) - Sayın milletvekilleri, yerel yönetimlerce şehirlerin fizikî imkânlarının düzeltilmesi, bina, park, sokak, kaldırım ve yol yapımlarında özürlü ihtiyaçlarının dikkate alınması, ulaşım ücretlerinden ücretsiz yararlanılması sağlanılmalıdır, sosyal ve kültürel ihtiyaçların giderilmesine yönelik çözümler üretilmelidir. Bunlarla ilgili hükümler engelliler yasasında eksiksiz olarak yer almalıdır. 54 üncü hükümet döneminde çıkarılan 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle kuruluşu gerçekleştirilen Özürlüler İdaresi Başkanlığı, halen etkin koordinasyon görevini yerine getiremediği gibi, özürlülerin söz ve karar sahibi olamadığı etkisiz ve yetkisiz bir kuruluş olarak varlığını sürdürmektedir. Bu kuruluş, mutlaka daha etkin bir hale getirilmelidir.

Sayın milletvekilleri, genel hatlarıyla ifade etmeye çalıştığım özürlü sorunları, 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Günü, 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü veya 10 Mayıs Özürlüler Haftası gibi zamanlarla geçiştirilmemelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM KONUKOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, yarım dakika verebilir misiniz?..

Özürlüler için yapılan ve yapılacak düzenlemeler hepimizi ilgilendirmektedir. Zira, yarın kimin özürlü olup olmayacağı, kimin ise özürlü çocuğa sahip olup olmayacağı belli değildir. Bu Yüce Meclis bile fizikî imkânlar bakımından özürlüler için rahatlıkla ulaşılabilecek fizikî imkânlara sahip değildir.

Ülkemizde özürlü sorunlarının çözümü için elden gelen gayretin hepimiz tarafından gösterileceğine inanıyor ve gündeme gelecek olan özürlüler yasa teklifinin eksiksiz ve Yüce Meclisimize yakışır bir şekilde çıkması dileğiyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Konukoğlu.

Gündemdışı konuşmaya Devlet Bakanımız Sayın Prof. Dr. Şuayip Üşenmez yanıt vereceklerdir.

Buyurun Sayın Bakanım. (MHP sıralarından alkışlar)

DEVLET BAKANI ŞUAYİP ÜŞENMEZ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, ekranları başında bizi dinleyen sevgili engelli vatandaşlarım, sevgili kardeşlerim; Doğru Yol Partisi Gaziantep Milletvekili Sayın İbrahim Konukoğlu'nun, 15 Ekim Dünya Görme Engellileri Beyaz Baston Günü münasebetiyle gündemdışı konuşması üzerine huzurunuzda bulunuyorum. Sayın Konukoğlu'na, kapsamlı, gerçekten anlamlı bu konuşması için ve bana bu fırsatı verdikleri için teşekkür ediyorum. Bu vesileyle de, Yüce Heyetinizi, en derin saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bilindiği gibi, dünyada özürlü nüfusu 500 000 000'u aşmıştır. Milletlerarası istatistik ve her alandaki çalışmalar göstermiştir ki, her 10 çocuktan 1'inin özürlü olarak doğduğu kayıtlar altına alınmıştır. Gelişmiş ülkelerde alınan tedbirlerin bile yetersiz olduğunun tartışıldığı günümüzde, durum, gelişmekte olan ülkeler adına daha kaygı vericidir.

Ülkemizde, sayıları tahminen 7,5-8 000 000'u bulan özürlü ve aileleriyle birlikte 20-25 000 000'u aşan insanımızı doğrudan ve 65 000 000 vatandaşımızın hepsini de dolaylı olarak ilgilendiren özürlüler konusu, acilen çözüm bekleyen sosyal bir mesele olarak karşımızda durmaktadır.

Toplumumuz içinde, diğer özürlülere oranla özel bir yeri olan görme engellilerin ise -Dünya Sağlık Örgütünün 2000 yılı verilerine göre- nüfusun yüzde 1'i görmeyen, yüzde 2'si de az gören olarak kabul edilmektedir.

Yukarıda -verilere göre- açıkça ortaya konulan, oldukça yüksek sayıda görme engelli bireylerimizin olduğu ve onlara götürülecek hizmetlerin önemi ortadadır.

Görme engelli fertlerin seslerini duyurabilmeleri ve toplumun dikkatini bu konu üzerine çekmek için, her yılın 15 ekim tarihi "Dünya Beyaz Baston Görme Özürlüler Günü" olarak kutlanmaktadır. Beyaz baston, görme engellilerin hayatını kolaylaştırıcı, günlük hayat içerisinde cesaret ve hareket kolaylığı sağlayan bir araç olan beyaz bastonun önemi büyüktür.

Hareket hürriyetinin olması, özürlü bireylerin çevreye, kendilerine güven duymasında çok önemli bir unsurdur. Görme engelli ve beyaz baston, artık, bir bütünün iki parçası gibi olmuştur. Halkımız tarafından benimsenen beyaz bastonlar, gereken hallerde, görme engellilerini tanıma, yardıma ihtiyacı olduğu durumlarda gereken desteği vermede kolaylık sağlamaktadır. Görme engelli fertler için beyaz bastona ulaşım, ne yazık ki, oldukça zahmetlidir; ne işe yaradığı, toplumumuzca tam bilinmemektedir. Bu sebeple, görme engelli fertler, pek çok kazaya ve sıkıntılı durumlara maruz kalabilmektedirler. Sonuçta, görme engelliler, ruhsal ve bedensel olarak olumsuz etkilenmektedirler.

Bütün bu olumsuzlukları gidermek üzere, okulöncesi dönemden başlayarak, hem görme engelli ferde beyaz baston eğitimi ve diğer becerilerin kazandırılması hem de toplumdaki gören fertlerin, bu konularda bilgilendirilmesi ve duyarlılık kazandırılması gerekmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde, hemen hemen tüm kurum ve kuruluşların görev alanına giren özürlülük konusu, bu konuda çeşitli ve dağınık mevzuat oluşumlarına, hizmetlerin iç içe girmesine, böylece görev ve yetki karmaşasına neden olmaktadır. Bu nedenle özürlülerle ilgili çeşitli düzenlemelerin, başta Anayasamız olmak üzere, mevzuatımızda yer almasına rağmen, uygulamada çeşitli aksaklıklar yaşanmaktadır. Özürlülerle ilgili tüm hizmetlerin, ilgili bütün kurum ve kuruluşların ortak plan ve programlarıyla işbirliği ve koordinasyon sağlanarak yapılması önem taşımaktadır.

Ülkemizde özürlülerle ilgili mevcut olan pek çok mevzuatta değişiklikler yapılmak suretiyle, en son yapılan düzenlemelerle standart kurallar doğrultusunda, birçok hususta 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılmak suretiyle ve 1983 tarihli 2916 sayılı Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu yürürlükten kaldırılarak, özel eğitimle ilgili 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yayımlanmıştır.

Ancak, bu düzenlemelerin uygulamaya geçirilmesi yeterli düzeyde olmamış, olmamaktadır. Bunun en önemli sebebi, kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonun sağlanamayışı ve millî politikaların yaygınlaştırılamamış olması gösterilebilir. Bu konulardaki eksikliği gidermek için işbirliği ve koordinasyonun sağlanması görevi 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle Özürlüler İdaresi Başkanlığına verilmiştir. Söz konusu mevzuatta, Başkanlığın kuruluş gayesi özürlülere yönelik hizmetlerin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini temin etmek için ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, özürlülerle ilgili millî politikaların oluşmasına yardımcı olmak, özürlülerin problemlerini tespit etmek ve bunların çözüm yollarını araştırmak şeklinde belirtilebilir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığıma bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığının kuruluşundan bu yana özürlüler konusunda uzun yıllardan beri sürdürülen çalışmalar 57 nci cumhuriyet hükümeti döneminde de artarak devam etmiştir ve devam edecektir. Uluslararası ve ulusal mevzuatlar çerçevesinde Anayasamıza uygun olarak çıkarılmış kanun, tüzük ve yönetmeliklerle özürlülerin hayatını kolaylaştırıcı düzenlemelere gidilmiştir. Bunlardan en önemli olanı, özürlülerin, sağlık, eğitim meseleleriyle rehabilitasyon, istihdam ve sosyal hayata uyumla ilgili konularda çözüme yönelik olarak hazırlanan Özürlüler Kanunu Tasarısı oluşturulmuş ve Meclisteki ilgili komisyonlara sunulmuştur.

Avrupa Birliğine aday üye ülke olma konumunda olduğumuz şu günlerde bu yasanın çıkarılmasına büyük önem veriyoruz; özürlülerimizin hayat standartlarını Avrupa ülkeleri seviyesine getirebilmek için çalışıyoruz. Bu yöndeki gayret ve çalışmalarımıza, özürlülerle ilgili faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının sağladığı destekler, başarılı hizmet üretilmesinde ve arzulanan hedefe ulaşılmasında bize güç katmaktadır. Gerek 29 Kasım-2 Aralık 1999 tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz Birinci Özürlüler Şûrasında özürlüler konusuyla ilgili toplumun tüm kesiminin bir araya getirilmesinde, gerekse Özürlüler Hakkında Kanun Tasarısının her merhalesinde verilen destek, bizim için önemli bir gösterge teşkil etmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; konuşmamın başından beri Yüce Heyetinize sunmaya çalıştığım bilgiler ışığında diyebilirim ki, bilginin ve teknolojinin tartışılmaz üstünlüğüne girdiğimiz 21 inci Yüzyılda bütün özürlü vatandaşlarımız için yapılacak olan çalışmaların, hem ülkemizin bir onuru olacağına hem de geleceğe daha anlamlı adımlar atmamızı sağlayacağına olan inancım her geçen gün daha da artmaktadır. Bu kanunun çıkışı ve onuru hepimizin, Yüce Meclisin olacaktır. Kanun tasarısı gündeme geldiğinde, partili, partisiz, hangi gruba mensup arkadaşlarımız olursa olsun, bu Yüce Meclisin, bu onurlu görevi yapmak suretiyle, sunulacak olan kanun tasarısına büyük destek vereceğine, muhtevasını daha da zenginleştireceğine inanıyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Heyetinizi bir kere daha saygılarımla selamlıyorum. (MHP, ANAP ve DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Gaziantep Milletvekili Sayın İbrahim Konukoğlu'nun gündemdışı konuşmasını yanıtlayan Devlet Bakanımız Sayın Profesör Doktor Şuayip Üşenmez'e teşekkür ediyorum, çalışmalarında başarılar diliyorum. Görme özürlülerle ilgili bir kanun tasarısı konusunda da, Yüce Parlamentonun her zamanki duyarlılığını göstereceği inancımı ifade ediyorum.

Efendim, gündemdışı üçüncü söz, Erzincan'daki tavuk üreticilerinin sorunları hakkında söz isteyen, Erzincan Milletvekili Sayın Tevhit Karakaya'ya aittir.

Buyurun Sayın Karakaya. (AKP sıralarından alkışlar)

3. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan'daki tavuk üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması

TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) - Sayın Başkanım, sizi kutluyor ve başarılar diliyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisimizin çok kıymetli üyeleri; Erzincan'daki tavuk üreticilerinin içinde bulundukları sorunları dile getirmek ve sorunun, öncelikli olarak ilgililer tarafından çözümü için gündemdışı söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken, Dünya Gıda Gününün hayırlı olmasını diler, hepinizi en içten duygularımla selamlarım.

Sayın milletvekilleri, Türkiye, maalesef, son sürat geri gidiyor, bütün sektörler dibe vurmuş durumda. İkinci Dünya Savaşından sonra, tarihinde  eksi 11 küçülmeyi yaşıyor Türkiye. Ekonomik daralmanın en büyük vurgununu ise, tarım kesimi yemiş bulunmaktadır; tarımda da, tavukçuluk, sıfırı tüketmiş vaziyettedir.

Ülkemizde tavukçuluk, 1960'lı yılların ortalarına kadar mahallî ihtiyaçları karşılamaya yönelik, geleneksel yöntemlerle ve bir yan uğraş olarak yapılan köy tavukçuluğu biçiminde sürdürüldü. Modern tavukçuluğa geçiş, 1970'lerde kentleşmenin hızlanmasına ve nüfus artışına bağlı olarak et ve yumurta talebinin artmasıyla başladı ve o dönem, yeni kurulan modern ve büyük çiftlikler, daha çok, İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük şehirlerin çevresinde yoğunlaştı.

Tavukçuluktaki bu yapı değişikliği, 1980'lerin başında, iç pazarın yanı sıra, Ortadoğu ülkelerine de tavuk ve tavuk ürünleri satışının başlamasını sağladı. Bu gelişmelerin sonucu olarak, Türkiye'nin tavuk varlığı, 1960'ta 27 000 000 ton dolayında iken, 1970'de 32 000 000 tona ulaştı, 1987'de ise, 58 000 000 tona yaklaştı; buna bağlı olarak da, yumurta üretimi, 1987'de 6,2 milyar taneye ulaşmıştır.

Değerli milletvekilleri, 2000'li yıllara geldiğimizde, bir yıl öncesine kadar, son onbeş yıl içinde tavukçuluk, sektör olarak, Türkiye ve dünyada büyük ilerleme kaydetti. Türkiye'de, yıllık ortalama artış yüzde 15 civarında olmuş; ancak, 1999'da Türkiye ekonomisinin 6,4 küçülmesi ve talebin çok daralması sonucu, piliç eti fiyatları, 1999 son çeyreğinde hızlı bir düşüş trendine girmiştir. Ekonomide talebin daha da daralması sonucu, fiyatlar, 2000 yılında toparlanamamıştır. Üretici firmalar krize yakalanmış, tavukçuluk sektörü yeniden 70'li yılların başına dönmüştür.

Türkiye tavukçuluğunun önemli bir katma değeri olarak, Erzincan tavuk üreticiliği, son yedi yıl içinde, Köy-Türün piyasaya sunduğu tavuk ve tavuk ürünlerinin yüzde 40'ını üretir duruma gelmiş, 10 000 kişilik istihdam ve 5 trilyonluk yatırım kapasitesini yakalamıştır.

Sayın milletvekilleri, tarımın tüm üretim sektörlerinde; hububat, şekerpancarı, tütün, pamuk ve hayvancılıkta devam eden çığlıklara bu kez tavukçuluk sektörü de katılmıştır. Elindekini avucundakini tavukçuluğa yatıran Erzincanlı 10 000 tavuk üreticisi, bugün, feryat etmektedir. Çoğu borçlu bu üreticiler büyük bir ekonomik kriz içindedir. Erzincanlı 10 000 tavuk üreticisi işini kaybettiği takdirde, zaten işsizliğin hat safhada olduğu bölge daha da fakirleşecek, hem de, 5 trilyonluk millî servet çöpe atılacaktır.

Bu rakamlar, Türk tavukçuluğu ve özellikle Erzincan için son derece sevindirici gelişmelerken, 57 nci cumhuriyet hükümetinin uyguladığı sorumsuz politikalar sonunda, bütün Türkiye'de olduğu gibi, Erzincan'da da, tavuk üretimi, ne yazık ki, bugün, durma noktasına gelmiştir. Geçimini ve umudunu tavukçuluğa bağlamış binlerce aile, aç kalma ve işini kaybetme endişesini taşımaktadır.

Yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığım bilgiler ışığında, Sayın Tarım Bakanını ve öteki yetkilileri, görevlerini yapmaya davet ediyorum.

Sayın Bakan, güttüğünüz tarım politikalarıyla, bir tarım ülkesi olan Türkiye'yi, nana muhtaç ettiniz; hiç değilse, bu mağdur tavukçularımıza sahip çıkın ki, sevap hanenizde bir faaliyet görünsün. Çünkü, üreticinin sorunu çözümsüz değildir, onu çözecek de iktidardır.

Sayın Bakan, Avrupa Birliği ülkelerinde uygulandığı gibi, verim ve katmadeğer artırıcı işletmeleri sistemi biçiminde, tarım sanayii entegrasyonunu sağlayacak bir anlayışla bu konuyu çözebilirsiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sonuçlandırırsanız sevinirim.

TEVHİT KARAKAYA (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Hiç değilse, gelin, bir kerelik, IMF'yi, Sayın Derviş'i dinlemeyin. Tavuk üreticisi Erzincanlı çiftçinin feryadına merhameten kulak verin. Bu ses, halkın sesidir, bu ses, hakkın sesidir. Bu sese kulak vermek, aynı zamanda, iktidar olmanın bir gereğidir.

Sayın milletvekilleri, konuşmamı yapmak üzere huzurlarınıza çıkmadan önce, Sayın Başbakan Bülent Ecevit'in, Köy-Tür'le ilgili bir kararname hazırlığına dair açıklamasını öğrendim. Bu açıklama, tavuk üreticisi açısından sevindirici bir gelişmedir. Ümit ve temennimiz, kararnamenin bir an önce yürürlüğe girmesidir.

Beni dinleme lütfunda bulunduğunuz için, Yüce Heyetinize, müsamahalarından dolayı Sayın Başkana teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Ben de, Sayın Karakaya'ya teşekkür ediyorum.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Sayın Başkan, izin verirseniz, bir iki cümle söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Biliyorum efendim; yalnız, bir hususu açıklamam lazım.

Bugün, aslında, öncelikli müracaatı nedeniyle, Diyarbakır Milletvekili Sayın Abdulbaki Erdoğmuş gündemdışı söz hakkını almıştı. Kendisi rahatsız olduğu için, biz, sıraya göre, son anda Sayın Karakaya'ya söz verdik. Dolayısıyla, Sayın Tarım Bakanına, ancak bir saat filan önce haber verme olanağımız doğdu. Gündemdışı konuşmaya Hükümet tarafından yanıt verilmedi şeklinde bir istifham olmasın diye bu açıklamayı yaptım.

Şimdi, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Sayın İsmail Köse, yerinden, kısa bir açıklama talebinde bulundu.

Buyurun Sayın Köse.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Önce, zatıâlinizin Meclis Başkanvekiliği görevinin hayırlı olmasını diliyorum, başarılar diliyorum Sayın Başkanım; söz verdiğiniz için de teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekili arkadaşımızın bu kaygılarına aynen katılıyorum. Erzurum bölgesi olarak, bizim de aynı şekilde bu sıkıntılarımız mevcut. Hakikaten, bir taraftan, ekonomimize katkıda bulunan, bir taraftan da, istihdam imkânı yaratan, bu ekonomik imkânsızlıklar içerisinde sıkıntıya giren özellikle Köy-Tür ismiyle bu meseleyi çok güzel bir şekilde Türkiye'de canlandıran firmalar, Erzurum'da bulunduğumuz esnada, bize de gelmek suretiyle, sıkıntılarını intikal ettirdiler; ama, bir sevindirici olayı da gözleme imkânım oldu; aynı günlerde, Sayın Başbakanı ziyaret etmek suretiyle, sıkıntılarını aktardılar. Sayın Başbakan da, kesinlikle, bu meseleye, tavukçuluk kesimindeki insanlarımızın sıkıntılarına, hükümet tarafından eğilinileceğini ve bir imkân sağlanacağını ifade ettikleri için memnuniyetimi ifade ediyorum ve önemli bir meseleyi de gündeme getirdiği için arkadaşımıza teşekkür ediyorum.

Sağ olun.

BAŞKAN - Ben de size teşekkür ediyorum.

Aynı şekilde, yerinden, kısa bir açıklama talebinde bulunan bir diğer arkadaşım var, Sayın Hatipoğlu; buyurun.

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, ben de, öncelikle, size başarılar diliyorum.

Erzincan milletvekilimiz Sayın Tevhit Karakaya'nın gündeme getirdiği tavukçulukla ilgili sorunun, aslında, sadece Erzincan veya Erzurum değil, bütün Türkiye'nin sorunu olduğunu burada arz etmek istiyorum. Gerçekten ciddî bir sorun ve her alanda olduğu gibi, tavukçuluğumuz da çok ciddî sıkıntılar yaşıyor.

Malumunuz, 1980'den sonra, tavukçuluk sektöründe sözleşmeli uygulaması başlamıştı ve bu çalışma da, tavukçuluğu belli bir seviyeye getirmişti; ancak, krizden sonra tavukçuluğumuz felç oldu. Örneğin, Mudurnu Tavukçuluk iflas etti ve 2 000' in üzerinde insan işsiz kaldı. Sadece Erzincan, Erzurum, Çorum veya Mudurnu değil, Türkiye'nin birçok yerinde bu sorun yaşanıyor. Mesela, şimdi, yolunuz düşerse göreceksiniz, Mudurnu İlçesi perişan, âdeta hayalet şehir haline geldi. Bugünlerde, yeni işletmeler de batma noktasına geldi. Bu açıdan, hükümetin, bu konuda çok acil tedbirler alması gerekir diye düşünüyorum. Aslında, Türk çiftçisinin, köylüsünün yaşadığı sorunun bir çeşidi de tavukçulukta yaşanıyor; bu nedenle, hükümetin çok acil tedbir alması dileğiyle saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Hatipoğlu.

Değerli arkadaşlarım, böylece, gündemdışı konuşmalar bölümünü bitirdik.

Değerli arkadaşlarım, diğer sunuşlar ile sözlü sorular bölümünde epeyce sunuşumuz ve sorumuz var; bu nedenle, üye arkadaşımızın oturarak okuması konusunda tasviplerinizi istirham ediyorum. Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Cumhurbaşkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

B) Tezkereler ve Önergeler

1. - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 4709 sayılı Kanunun çerçeve 27 nci maddesiyle, Anayasanın 86 ncı maddesinde yapılan değişiklik dışında kalan maddelerinin uygun bulunması nedeniyle, Resmî Gazetede yayımlanmak üzere Başbakanlığa  gönderilmesinin;  çerçeve  27 nci maddesiyle,  Anayasanın 86 ncı maddesinde yapılan değişikliğin doğrudan halkoyuna sunulmasının uygun bulunduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/893)

Sayı: B.01.0.KKB.01-18/D-1-2001-693                  15/10/2001

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 5 Ekim 2001 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-11453/27386 sayılı yazınız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca 03.10.2001 gününde kabul edilen 4709 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" incelenmiştir.

Anayasanın 17.5.1987 günlü, 3361 sayılı Yasayla değişik 175. maddesinin;

Dördüncü fıkrasında Meclisce, üye tamsayısının beşte üçü ile ya da üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın, Cumhurbaşkanınca Meclise geri gönderilmemesi  durumunda  halkoyuna sunulmak üzere  Resmî Gazetede yayımlanacağı belirtilerek, zorunlu,

Beşinci fıkrasında da, doğrudan ya da Cumhurbaşkanının geri göndermesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin yasa ya da gerekli görülen maddelerinin Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabileceği belirtilerek, Cumhurbaşkanının takdirine bağlı, halkoylaması öngörülmüştür.

Görüldüğü gibi, maddenin beşinci fıkrasında Cumhurbaşkanına, gerekli görmesi durumunda, Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın tümünü, maddelerinden kimilerini ya da bir maddeyi halkoyuna sunabilme yetkisi verilmiştir.

Öte yandan, aynı maddenin yedinci fıkrasında, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Anayasa değişikliğine ilişkin yasaların kabulü sırasında, bu yasanın halkoylamasına sunulması durumunda, Anayasanın değiştirilen kurallarından hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlayacağı belirtilmiştir.

Bu fıkra, Anayasanın kimi maddelerinin değiştirilmesine ilişkin 17.05.1987 günlü, 3361 sayılı Yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonunda görüşülmesi sırasında eklenmiş ve fıkranın getiriliş amacı "halkoyuna sunulmasının Anayasanın değiştirilen her hükmü için ayrı ayrı yapılması kararlaştırıldığı takdirde, oylama sonunda bazı hükümlerin benimsenmesi, bazılarının ise reddi mümkün olabilecek, böylece halkoylamasının daha sağlıklı şekilde sonuçlanması ve bazı hükümler reddedilmiş olsa bile hiç olmazsa benimsenen değişikliklerin yürürlüğe girmesi sağlanmış olacaktır" biçiminde açıklanmıştır.

Anayasada değişiklik yapılmasının güçlüğü göz önünde bulundurulduğunda yedinci fıkra kuralının yerindeliği daha kolay anlaşılacaktır.

Ancak, bu kuralın, Cumhurbaşkanının yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yorumlanması fıkranın getiriliş amacına uygun düşmeyecektir. Gerçekten, maddenin yedinci fıkrasının, beşinci fıkradaki düzenlemeden bağımsız olarak yorumlanması sonucu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Cumhurbaşkanının Anayasa değişikliğine ilişkin gerekli gördüğü maddeleri halkoyuna sunma yetkisi göz önünde bulundurulmadan yasanın halkoyuna sunulması durumunda tümünün oylanacağını kurala bağlaması, beşinci fıkrada Cumhurbaşkanına tanınan yetkinin kullandırılmayacağı anlamına gelir ki, bu durum, Anayasanın ilgili kuralı ile bağdaşmaz.

Nitekim, Anayasanın 175. maddesini değiştiren 17.05.1987 günlü, 3361 sayılı Yasaya ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu raporunda "ister ilk defa, isterse bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmesinden sonra Anayasa değişikliği üçte iki çoğunlukla kabul edilmiş ise Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilecektir. Burada getirilen en önemli yenilik, Cumhurbaşkanının Kanunu tümüyle halkoyuna sunabilmesinin yanı sıra sadece bazı maddelerini de sunabilmesidir" denilerek, Cumhurbaşkanının, madde ya da maddeleri gerektiğinde halkoyuna sunma yetkisi açık biçimde vurgulanmıştır.

Bu nedenle, 175. maddenin beşinci ve yedinci fıkralarının birlikte yorumlanması ve Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen yetkilerin birbirini engellemeyecek biçimde kullanılması en doğru ve Anayasaya en uygun çözüm olacaktır. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanın Anayasayı değiştiren yasanın madde ya da maddelerini halkoyuna sunma yetkisi karşısında, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisi, Anayasanın değiştirilen kurallarından "hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını" belirtmekten ibarettir.

Yukarıda belirtilen gerekçeler, 4709 sayılı Yasanın 35. maddesinde yer verilen "bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır" kuralı, Cumhurbaşkanının takdir yetkisine dayanarak, Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın birden fazla maddesini halkoyuna sunması durumunda bu maddelerin tümünün birlikte halkoyuna sunulacağı anlamına gelmektedir.

03.10.2001 günlü, 4709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun incelenmesi sonucunda;

1- Yasanın çerçeve 27. maddesiyle Anayasanın 86. maddesinde yapılan değişiklik dışında, Yasa ile gerçekleştirilen diğer düzenlemelerin, temel hak ve özgürlükleri geliştirip genişletmesi, bu alanda çağdaş gelişmelere koşut iyileştirmeler yapması, katılımın artırılarak çoğulcu demokratik anlayışın gelişmesine katkıda bulunması ve hukukun genel ilkelerine uygun bulunması nedeniyle, Resmî Gazetede yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmesi,

2- Yasanın çerçeve 27. maddesiyle Anayasanın 86. maddesinde yapılan değişikliğin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin özlük haklarını ilgilendirmesi ve üyelere yönelik her türlü olumsuz eleştiriyi önlemesi amacıyla doğrudan halkoyuna sunulması,

Anayasanın 104. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin beşinci alt bendi ve değişik 175. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, uygun bulunmuştur.

Bilgilerinize sunarım.

                        Ahmet Necdet Sezer

                               Cumhurbaşkanı

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum:

2. - Romanya Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanının vaki davetine istinaden Romanya'ya gidecek olan TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/894)

11 Ekim 2001

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Romanya Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ghiorghi Prisacaru'nun vaki davetine istinaden, TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan heyetin 16-18 Ekim 2001 tarihleri arasında söz konusu davete icabet etmesi hususu, Genel Kurulun 27 Eylül 2001 tarih ve 134 üncü Birleşiminde kabul edilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca heyeti oluşturmak üzere siyasî parti gruplarının bildirmiş olduğu isimler Genel Kurulun bilgilerine sunulur.

                                        Ömer İzgi

                        Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                           Başkanı

Şevket Bülend Yahnici                                (Ankara)

Teoman Özalp                                (Bursa)

Hüseyin Kansu                                (İstanbul)

Ahmet Zamantılı                                (Tekirdağ)

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Bir genel görüşme önergesi vardır; okutuyorum:

C) Gensoru, Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ

1. - Saadet Partisi Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, ülkemizdeki işsizlik ve istihdam sorunları konusunda Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/22)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İşsizlik ve istihdam sorunu ve çözüm önerileri konularında Anayasanın 98 inci, TBMM İçtüzüğünün 101, 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

 

Yasin Hatiboğlu

Veysel Candan

Ömer Vehbi Hatipoğlu

 

SP Grup Başkanvekili

SP Grup Başkanvekili

SP Grup Başkanvekili

 

Çorum

Konya

Diyarbakır

 

Gerekçe:

Ülkemizin kanayan yaralarının başında gelen en önemli sorunu, işsizlik ve istihdam sıkıntısıdır. İşsizlik, genel kabul görmüş tabirle "çalışma yeterliliğinde ve azminde olunmasına rağmen cari ücret düzeyinde bir işe sahip olamama" olarak tanımlanmaktadır. Anayasanın 49 uncu maddesinde "devlet, çalışma hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri alır" hükmü amirdir.

Ülkemizde uygulanan yanlış ekonomik ve sosyal politikalar yüzünden işsizlik ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Şöyle ki: IMF ile yapılan 18 anlaşma ve uygulanan diğer yanlış programlar sonucu, ülkemizde, işsizler ordusuna her gün yenileri eklenmekte, çalışanlar da bir bir işlerini kaybetmekte, artan işsizlik oranına rağmen gerekli tedbirler alınmamakta, istihdam alanları geliştirilememekte ve işsizlik kartopu gibi katlanarak büyümektedir. Ancak, DİE verilerine göre işsizlik; 1999'da yüzde 7,3; 2000'de yüzde 6,6 ve 2001'in birinci döneminde ise yüzde 8,6 olarak tahmin edilirken, gerçekte ise bu oranların yüzde 12,1 civarında olduğu görülmektedir. Yine, İŞKUR verilerine göre kayıtlı işsiz kayısı 1 500  000 iken, gerçekte bu rakam, işçi ve işveren temsilcilerinin görüşlerine göre 12 milyonun üstündedir. DİE verilerine göre, bu işsizler içerisinde eğitimli işsizlerin oranı ise, yüzde 22'dir. Bu durum, beyin göçünü gündeme getirmekte, ülkemiz insanının binbir meşakkatle okutup yetiştirdiği, geleceğimizin mimarları olacak gençlerimiz başka ülkelerde kendilerine iş imkânı aramakta, gittikleri diğer ülkelerde kendilerine sunulan fevkalade imkânlarla, hep, yeni ilklere imza atmakta, gittikleri ülke insanlarına hizmet etmektedirler.

Öte yandan, son yaşanan Kasım 2000 ile Şubat 2001 ekonomik krizleri sonucu İkinci Dünya Savaşından bu yana en büyük ekonomik küçülme olan 11,8'lik bir küçülme; yani, fakirleşme oranı gerçekleşmiş, ilerleyen zaman içerisinde bu gerilemenin etkisinin daha da hissedileceği muhakkaktır. Yine, İŞKUR verilerine göre, 2001 Ocak-Haziran döneminde işini kaybedenlerin sayısı 87 121 iken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kayıtlarına göre ise, bu rakamın 738 000 civarında olduğu, İŞKUR ve Sanayi Bakanlığı kayıtlarına göre Ocak-Mart 2001 döneminde kapanan işyeri sayısı 297 iken, kamuoyuna yansıyan ve son 8 ayda 300 000 kepenk kapanmış, esnafın yüzde 10'u işini kaybetmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarının birbirlerinden farklı oluşu, bizlere, işsizliğin ülkemizde vardığı boyutlar açısından ürkütücü bir tabloyu ortaya koymakta; bırakın işsizliğe çare bulmayı, işsizliğin sağlıklı bir kaydının bile tutulamadığını göstermektedir.

Dışborç stokunun 112 milyar doların, içborç stokunun 114 milyar doların üzerine çıkmış olması, yaşanan ekonomik krizler ve meydana gelen yüzde 11,8'lik ekonomik küçülme; yani, fakirleşme sonucu meydana gelen istihdam daralması ve işsizliğin vardığı ürkütücü boyutları gözönüne alarak konunun TBMM'de enine boyuna tartışılması ve gerekli tedbirlerin alınması amacıyla, Anayasanın 98 inci, TBMM İçtüzüğünün 101, 102 ve 103 üncü maddeleri gereğince, işsizlik ve istihdam sorunu ve çözüm önerileri  konularında acilen bir genel görüşme açılması gereği hâsıl olmuştur.

BAŞKAN- Bilgilerinize sunulmuştur.

Muhterem milletvekilleri, önerge gündemde yerini alacak ve genel görüşme açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Bir Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum:

2. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman ve 20 arkadaşının, GAP konusunda Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/210)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ölçeği, kapsamı ve amaçları açısından dünyadaki en büyük kalkınma projelerinden birisi olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Türkiye yüzölçümünün yüzde 10'unu kapsayan Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 9 ilde (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şırnak ve Şanlıurfa) uygulanmaktadır.

Başlangıçta, Fırat ve Dicle Nehirlerinin yer aldığı Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesi olarak planlanan GAP, 1989 yılında GAP Master Planının hazırlanmasıyla, çok sektörlü entegre bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür.

13 proje demetinin toplamı olarak planlanan ve kapsamında 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralının inşası öngörülen GAP, bölgenin sosyoekonomik kalkınmasını hedefleyen ve kırsal yapı, tarımsal altyapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık, konut, turizm ve diğer sektörlerdeki yatırımları da içine alan, sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesini değil, tüm ülkemizi etkileyecek değişimleri de beraberinde getirecek olan çok yönlü ve sürdürülebilir insanî gelişmesine dayalı bölgesel kalkınma projesi olarak ele alınmaktadır.

Öte yandan, geçen on yıllık süre içinde uluslararası kalkındırma konularının gündeminde, GAP Master Planında yer almayan "sürdürülebilirlik" kavramı girmiştir. Bu kavramla birlikte, GAP bölgesinde insanî kalkınmanın, sürdürülebilir kalkınmanın özünü oluşturması gereği ortaya çıkmıştır. Bunun anlamı, yöre halkının yaşam kalitesini, sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel açılardan artırmayı hedefleyen proje etkinliklerinin, yalnızca kamu kuruluşları değil, mümkün olduğunca özel sektör ve yerel kapasitenin (yerel yönetimler, hükümetdışı kuruluşlar ve yöre halkı) katılımıyla planlanması ve uygulanmasıdır.

Özetle, merkezî planlamadan katılımcı planlamaya geçilmesi ihtiyacı doğmuştur. Katılımcı planlama yaklaşımı, kamu, özel sektör, yerel yönetimler, hükümet dışı kuruluşlar, üniversiteler, bizatihî halk ve uzmanlardan oluşan teknik ekibin yürüteceği plan çalışmalarına, sorun, ihtiyaç ve önceliklerin belirlenmesi, planlama, projelendirme ve özellikle uygulama aşamalarında katılması öngörülmektedir.

GAP kapsamına 2000 sonuna kadar, geçici ilk sonuçlara göre, toplam yaklaşık 8 katrilyon 90 trilyon 493 milyar TL harcama yapılmış ve nakdî gerçekleşme yüzde 46 düzeyine ulaşmış bulunmaktadır. 2000 yılı yatırım programında GAP'a 422 trilyon TL tahsis yapılmıştır. Bu tahsisin 341 trilyon TL'si tarım, madencilik, enerji, ulaştırma, haberleşme ve turizm gibi ekonomik sektör yatırımları için; yaklaşık 81 trilyonu ise, konut, eğitim, sağlık ve kamu hizmetleri gibi sosyal sektör yatırımları için ayrılmıştır.

2001 yılı yatırım programında GAP'a 388 trilyon 887 milyar TL tahsis yapılmıştır. Bu tahsisin 237 trilyon 813 milyar TL'si tarım, madencilik, enerji, ulaştırma, haberleşme ve turizm gibi ekonomik sektör yatırımları için; 101 trilyon 74 milyar TL'si ise, konut, eğitim, sağlık ve diğer kamu hizmetleri gibi sosyal sektör yatırımları için ayrılmıştır.

2001 yılında istikrar programı uygulamaları kapsamında yatırımların kısıtlanması nedeniyle, GAP kamu yatırımlarının ülke içindeki payı toplam tahsislerde bir önceki yıla göre yüzde 32 oranında azalarak yüzde 4,9 olmuştur.

Projenin 2010 yılında bitirilmesi kararı çerçevesinde, GAP'a ayrılan yıllık tahsislerin bu düzeyde sürdürülmesi durumunda, GAP'ın tüm bileşenleriyle birlikte hedeflenen yılda tamamlanmasının mümkün olamayacağı değerlendirilmektedir.

Yukarıda zikredilen bilgiler çerçevesinde projenin gerekli kaynak sağlanmadığı için 2020 yılında bile tamamlanamayacağı, GAP bölgesindeki toprak ve su kaynakları kirliliğinin boyutları ve alınması gereken tedbirler, bölgedeki esnaf ve sanatkârların problemlerinin giderilmesi, mevcut olan tarihî ve kültürel varlıkların korunması ve dünyadaki tarım ve hayvancılık alanındaki gelişmelerin GAP bölgesinde başarıyla uygulanabilmesi için nelerin yapılabileceğini araştırmak amacıyla, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince, Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

  1.-Yahya Akman

(Şanlıurfa)

  2.-Ali Sezal

(Kahramanmaraş)

  3.-İsmail Alptekin

(Bolu)

  4.- Eyüp Fatsa

(Ordu)

  5.- İlyas Arslan

(Yozgat)

  6.- Remzi Çetin

(Konya)

  7.- Mahmut Göksu

(Adıyaman)

  8.- Mehmet Vecdi Gönül

(Kocaeli)

  9.- Mehmet Necati Çetinkaya

(Manisa)

10.-Ergün Dağcıoğlu

(Tokat)

11.- Kemal Albayrak

(Kırıkkale)

12.- Mehmet Çiçek

(Yozgat)

13. Osman Aslan

(Diyarbakır)

14.- Mahfuz Güler

(Bingöl)

15.- Mehmet Özyol

(Adıyaman)

16. Şükrü Ünal

(Osmaniye)

17.- Sabahattin Yıldız

(Muş)

18.- Ahmet Nurettin Aydın

(Siirt)

19.- Mehmet Altan Karapaşaoğlu

(Bursa)

20.- Sait Açba

(Afyon)

21.- Zeki Ergezen

(Bitlis)

 

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Bir gensoru önergesi vardır;  önerge bastırılarak  15.10.2001 tarihinde  sayın üyelere dağıtılmıştır.

Şimdi, önergeyi okutuyorum:

3. - Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Konya Milletvekili Veysel Candan, Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, uyguladıkları yanlış politikalarla ülke ekonomisini iflasın eşiğine getirdiği ve Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca TBMM'nin verdiği yetkiyi, halkın desteğini kaybetmesi nedeniyle kullanamayacağı iddialarıyla Başbakan Bülent Ecevit hakkında Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/19)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

11 Eylül 2001 tarihinde ABD'de meydana gelen terör saldırılarından sonra başlayan savaşın, ülkemizi de içine alacak şekilde  yayılacağına dair kuvvetli işaretler mevcuttur. Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi, yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının Türkiye'de bulundurulması için TBMM'den kapsamı, sınırı, zamanı ve süresini kendisi belirlemek üzere yetki almıştır.

Uyguladığı yanlış politikalarla, ülke ekonomisini iflasın eşiğine götüren, geniş toplum kesimlerini yoksulluğa mahkûm eden, ülkenin itibarını zedeleyen bu hükümetin, böyle bir krizi yönetmesi mümkün değildir. Nitekim, krizin başından bu yana, tutarlı hiçbir politika ortaya koymamıştır.

Ekteki gerekçeyle,  57 nci Hükümetin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit hakkında  Anayasanın 99 ve İçtüzüğün 106 ncı maddesine göre gensoru açılmasını arz ve talep ediyoruz.

                                      11.10.2001

 

Yasin Hatiboğlu

Ömer Vehbi Hatipoğlu

Veysel Candan

 

Saadet Partisi

Saadet Partisi

Saadet Partisi

 

Grup Başkanvekili

Grup Başkanvekili

Grup Başkanvekili

Gerekçe:

57 nci Hükümet, uyguladığı yanlış politikalarla, ülke ekonomisini iflasın eşiğine getirmiş, insanımızı fakirleştirmiş, toplumun büyük bir kesimini yoksulluğa, hatta, açlığa mahkûm etmiştir.

IMF ile birlikte uygulanan ekonomik istikrar programı Şubat 2001'de çökmüş, bunun üzerine, ekonomi yönetimi, Dünya Bankasından getirilip Devlet Bakanı yapılan Sayın Kemal Derviş'e teslim edilmiştir. Bu şekilde, başta, IMF ve Dünya Bankası olmak üzere, uluslararası kuruluşlar, Türkiye ekonomisini yönetmeye başlamışlardır. Öyle ki, hükümet, tüm inisiyatifini kaybetmiş, millî kuruluşların yöneticileri bile dışarıdan tayin edilir olmuştur.

Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, uluslararası kuruluşlara, bu arada ABD'ye, ülkenin geleceğini ipotek altına alacak taahhütlerde bulunduğu, bu taahhütlerin arasında ekonomik konuların yanında siyasî ve stratejik konuların da bulunduğu iddia edilmektedir.

57 nci hükümet, sadece ekonomik konularda değil, uluslararası ilişkilerde de özgün ve ulusal çıkarımızı karşılayacak politikalar ortaya koyamamıştır. 57 nci hükümet döneminde Türkiye, ulusal çıkarlarımızı yakından ilgilendiren, bölgesindeki sorunlu alanlarda meydana gelen gelişmelerde, neredeyse tamamen devredışı kalmıştır.

11 Eylül 2001 tarihinde ABD'de meydana gelen terörist saldırılardan sonra, ABD ve İngiliz kuvvetlerinin Afganistan'da başlattıkları saldırının, bölgemizde geçeceği anlaşılan, topyekûn bir savaş şeklinde yayılacağına ilişkin kuvvetli işaretler mevcuttur. Öyle anlaşılıyor ki, operasyon, terörle mücadele sınırını aşıp, dengelerin yeniden kurulacağı küresel bir savaşa dönüşecektir.

Krizin başladığı günden bu yana, hükümetin takındığı tavır tutarsız ve çelişkilerle doludur. Başbakan Sayın Bülent Ecevit, Mecliste yaptığı konuşmadan anlaşılmıştır ki, hükümet kriz konusunda geliştirdiği herhangi bir politikası yoktur. Hükümet, ABD'nin söyleyeceklerine bakmaktadır. Ülke ekonomisini iflasa götüren ve uluslararası kuruluşların insafına terk eden bu hükümetin, dışarıdan gelecek ulusal çıkarlarımızla bağdaşmayan talepleri reddetmesi mümkün değildir.

Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi, yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının Türkiye'de bulundurulması için, TBMM'den, kapsamı, sınırı, zamanı ve süresini kendisi belirlemek üzere yetki almıştır.

Yapılan kamuoyu araştırmaları, Türk Halkının savaş istemediğini, askerlerimizin yabancı ülkelere gönderilmesine karşı olduğunu ortaya koymaktadır.

Böyle bir ortamda, halk desteği olmayan, inisiyatifini bütünüyle kaybetmiş bir Hükümetin ülkeyi yönetmesi kabul edilemez. Bunun için, bu hükümet gitmeli, sağlıklı ve ilkeli politikalar geliştirerek, milletin ve başta, bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın güvenini kazanacak bir hükümetin kurulması zorunludur.

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Gensoru önergesinin görüşülme günü daha sonra Danışma Kurulunca tespit edilerek, Genel Kurulun onayına sunulacaktır.

Komisyondan istifa önergesi vardır, okutuyorum:

IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)

3. - İzmir Milletvekili Burhan Bıçakçıoğlu'nun, TBMM Hesaplarını İnceleme Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/407)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başka bir komisyonda görev alacağımdan dolayı, üyesi bulunduğum Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonundan istifamın kabulünü arz ederim.

Saygılarımla.

                        Burhan Bıçakçıoğlu

                                               İzmir

BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır; okutup oylarınıza sunacağım:

4. - Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa Birliği Ulusal Parlamentoları, Avrupa Parlamentosu ve Aday Ülkeler Parlamentoları Dışişleri Komisyonu Başkanları Konferansı için, Belçika Federal Parlamentosu Temsilciler Meclisi ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlarının vaki davetine, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanının icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/895)

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Belçika Federal Parlamentosu Temsilciler Meclisi ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlarının gönderdikleri yazıda, 22-23 Ekim 2001 tarihlerinde Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa Birliği Ulusal Parlamentoları, Avrupa Parlamentosu ve Aday Ülkeler Parlamentoları Dışişleri Komisyonu Başkanları Konferansına TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanını da davet etmişlerdir.

Söz konusu davete icabet edilmesi hususu Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

                                        Ömer İzgi

                        Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                           Başkanı

BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan gündeme alınma önergeleri vardır; ayrı ayrı okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

5. - Sivas Milletvekili Musa Demirci'nin, Alacahan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına dair kanun teklifinin (2/167) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/408)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/167 Esas Nolu Sivas İline Bağlı Alacahan Beldesinin İlçe Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifimiz, havale edildiği İçişleri Komisyonunda 45 günlük süre geçmiş olmasına rağmen görüşülmemiştir.

İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınabilmesi için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

                                 Musa Demirci

                                                Sivas

BAŞKAN - Önerge üzerinde, sayın önerge sahiplerinden, Musa Demirci; buyurunuz. (SP sıralarından alkışlar)

MUSA DEMİRCİ (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Alacahan Beldesinin ilçe yapılmasıyla alakalı kanun teklifimizin doğrudan gündeme alınması için huzurlarınızdayım; Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum; Sayın Başkanı da yeni görevinden dolayı kutluyorum.

Değerli milletvekilleri, malumunuz, Sivas, arazi varlığı bakımından Türkiye'nin ikinci büyük ili; lakin, sosyal ve ekonomik yönden büyük problemleri olan bir il. Sosyal, ekonomik ve kültürel problemleri olan bu tip illerin problemlerinin tez zamanda halledilmesi için, mutlaka, bazı idarî taksimatlarla gruplandırılması gerekir. Bu bakımdan, daha önce, Kelkit vadisindeki Suşehri İlçesinin il olmasını bu Yüce Meclisin gündemine getirmiştik ve Yüce Meclis de burada kabul etmişti; dolayısıyla, teşekkür ediyorum.

Şimdi ise, Kangal İlçemize bağlı Alacahan Beldemizin ilçe olması hususunu yine huzurlarınıza getirdim. Umarım, Yüce Heyetin tasviplerine tekrar mazhar olur.

Değerli milletvekilleri, tarihî yönden Alacahan'a şöyle bir baktığımız zaman, Alacahan, gerçekten önemli bir kültür merkezi ve ipek yolunun da üzerinde; yani, bugünkü Malatya ve Sivas karayolunun üzerinde bulunmaktadır.

Geçmişi geleceğimize bağlayan bu ilçemizde, ilçemizin adıyla ifade edilen bir han vardır, ismi Alacahan. Bu bakımdan, Alacahan, gerçekten, fevkalade önemli ve asırlarca özelliğini korumaya da bugüne kadar devam etmiştir.

Yine, Alacahan Beldemizde, bazı konaklar, camiler, ibadethaneler, eski özelliklerini bugüne kadar getirmişlerdir. Kültür belgesidir ve dolayısıyla da folkloru da hakikaten zengindir. Anadolu'da kurulmuş olan birçok medeniyetin izlerini bu beldemizde görmek ve bulmak mümkündür. Bu bakımdan, bu belde, bir turizm havzasıdır.

Yine, Alacahan, yeraltı zenginlikleri bakımından fevkalade zengin; demir, kömür, bakır ve krom madenlerinin bir kısmı hâlâ işletilmekte, bir kısmı da işletilmeyi beklemektedir. Bu işletilen madenlerin bir kısmı, tabiî Alacahan'da değil, Alacahan'ın dışına taşınmaktadır.

Değerli milletvekilleri, bu beldeye göçler büyük zarar vermiştir. Göçü durdurmanın yolu, orada, istihdamı artırmaktır ve göçü durdurmanın yolu, Alacahan'ın tarihî misyonunu yeniden Alacahan'a iade etmektir ki, Osmanlı döneminde, o beldeye, o bölgeye, il sıfatı da verilmiştir; hem hayvancılık merkezi hem tarım merkezi hem de ticaret merkezi olarak eski hüviyetinin kazandırılması bakımından, ilçe olmasında büyük yarar var.

Alacahan, tarihî özelliği itibariyle ve bugünkü özelliği itibariyle, yine, Orta Karadeniz ile Güneydoğu Anadolu'yu da birbirine bağlar. Biraz önce söylediğim gibi, ipek yolu üzerinde olması, işte, bu özelliğinden dolayıdır. Bu bakımdan, ilçe olması, hakikaten, hem istihdam yönünden hem de oradaki tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi yönünden fevkalade önemlidir.

Merkeze uzaklığı; yani, Sivas merkezine uzaklığı 115 kilometre; Malatya'ya uzaklığı 120 kilometredir; 6 000 nüfusu var ve köylerle beraber, nüfusu, 20 000 üzerindedir.

Değerli milletvekilleri, Alacahan Beldesi, biraz önce saydığım bu özelliklerinden dolayı -tarihî, kültürel, ulaşım yönleriyle- ilçe olmayı hak etmiş durumdadır. Beldenin sosyal problemlerini takip eden kurulmuş bir vakfı var; Alacahan Kalkınma Vakfı; hazırlamış oldukları çok güzel broşürlerle de Alacahan'ı bütün tarihî yönleriyle de tanıtıyorlar. Tahmin ediyorum ki, bütün milletvekillerimize, bu hazırlamış oldukları broşürden de gönderecekler.

Kanun teklifimizin, Yüce Heyetinizce gündeme alınmasını arzu ediyorum. Bu dileklerle, Yüce Heyetinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Sağ olun efendim. (SP, DYP ve AKP sıralarından alkışlar.)

BAŞKAN - Sayın Demirci'ye teşekkür ediyorum.

İki sayın milletvekilinin yerinden kısa açıklama yapması, sanıyorum, arzularının gerçekleşmesini de sağlamış olacak.

Önce, Sayın Çelik; buyurun.

HÜSEYİN ÇELİK (Van)- Sayın Başkanım, Meclis Başkanvekilliğine seçilmiş olmanızdan dolayı, ben de diğer arkadaşlarım gibi, zatıâlinizi kutluyorum. Bugünkü başlangıcınızın da hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Demirci'nin Sivas'a bağlı olarak Alacahan adıyla bir ilçe kurulması yönündeki teklifini, biz, AK Parti Grubu olarak destekliyoruz. Sayın Sivas Milletvekilimiz Abdüllatif Şener Bey başka bir görevle görevli bulunduğundan şu anda aramızda bulunamamaktadır: o da beni telefonla aradı, bu teklifi hararetle desteklediğini ifade etti.

Böyle bir ilçe kurulmasının hayırlı olacağını düşünüyoruz.

Teşekkür ederim efendim.

BAŞKAN - Ben de teşekkür ederim.

Buyurun Sayın Gönül.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın)  Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Demirci'nin Alacahan Beldesinin ilçe olmasıyla ilgili kanun teklifi, İçtüzüğün 37 nci maddesi gereğince Muhterem Heyetinizin önünü getirilmiştir. Kendilerinin ifade ettikleri gibi, gerek sosyal yapısı gerekse ekonomik, tarımsal ve ticarî yapısı itibariyle, bu beldenin kültür varlığı ve tarihî özelliği nedeniyle ilçe olmayı hak ettiği ifade edilmiştir.

Ayrıca, Sivas İl Merkezine ve Malatya İline uzaklığı nedeniyle de hizmetlerin vatandaşın ayağına götürülmesi açısından, bu beldemizin ilçe yapılması yolundaki kanun teklifini, biz, Doğru Yol Partisi olarak destekliyoruz; olumlu baktığımızı ve olumlu oy kullanacağımızı Muhterem Heyetinize arz ediyorum.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Gönül.

Muhterem milletvekilleri, önerge üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İkinci önergeyi okutuyorum:

6. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bağlı Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına dair kanun teklifinin (2/614) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/409)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Başkanlık makamına takdim edilen 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kararnameye bağlı cetvellerde değişiklik yapılarak, Diyanet İşleri Başkanlığı emrine 19 114 yeni kadro tahsisini öngören yasa teklifim 22.11.2000 tarihinden bu yana havale edildiği ilgili komisyonda bekletilmektedir.

Meclis İçtüzüğünün 37 nci maddesi gereğince teklifimin doğrudan Genel Kurulun gündemine alınabilmesi için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 26.3.2001

                             Musa Uzunkaya

                                            Samsun

BAŞKAN - Önerge üzerinde, teklif sahibi olarak, Sayın Musa Uzunkaya.

Buyurun Sayın Uzunkaya.

MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yüce Heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlarken, Sayın Başkan, yeni görevinizde üstün başarılar niyaz ediyorum.

Değerli arkadaşlar, 2000 yılının 11'inci ayının 15'inde Meclis Başkanlığına verdiğim; ama, takriben 11 aydan beri bekleyen Diyanet İşleri Başkanlığının 19 114 adet kadrosuyla alakalı kanun teklifimin, İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması talebiyle huzurlarınıza çıkmış bulunuyorum; hemen hiçbirinizin tereddüt etmediğine inandığım bu konuya katkılarınızı beklemekteyim.

Bilindiği üzere, toplumu din konusunda aydınlatma ve din hizmeti sunma görevi, Anayasa ve kanunlarla, Diyanet İşleri Başkanlığına verilmiştir. Bu görevleri üstlenen Başkanlık, kuruluşundan bugüne kadar, gerek yurt içinde gerekse Amerika, Avrupa ve Asya ülkeleri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde olmak üzere, yurtdışındaki vatandaş ve soydaşlarımıza din hizmeti vermekte ve bu hizmeti bir disiplin içerisinde yürütmektedir. Takdir edileceği üzere, bu kadar geniş bir alana din hizmeti sunmak durumunda olan Başkanlığın, hizmetlerini aksatmadan yürütebilmesi, kadro bakımından yeterli hale gelmesiyle mümkün olabilecektir. Diyanet İşleri Başkanlığının şu andaki kadro sayısı ise, mevcut ihtiyacı karşılamaktan ciddî anlamda uzaktır.

Kadrosuz camilere verilmek üzere, en son 1990 yılında, Diyanet İşleri Başkanlığı emrine 3 027 adet imam hatip kadrosu tahsis edilmiş, o günden bugüne, sadece zaman zaman boşalan kadrolara, Maliye Bakanlığımızın, zaman zaman izinleri çıkmıştır. Oysa, yapılan araştırmalara göre, artan nüfusla orantılı olarak, ülkemizde, her yıl 1 500 civarında cami, tamamen halkımızın katkılarıyla inşa edilerek ibadete açılmaktadır; görevli ve elemanlar ise, Diyanet İşleri Başkanlığınca verilmesi gerektiği halde verilememektedir.

Değerli arkadaşlar, bu cami sayısı, zaman zaman basında abartılı olarak söyleniliyor; işte, vatandaşımız sürekli cami yapıyor diye; ama, bilinmektedir ki, şehirler çok düzensiz bir şekilde göç aldığından, yeni oluşan mahalleler, mutlaka, bu cami, mabet ihtiyacını karşılamak durumundadır ve gerçekten, şehirlerimiz başta olmak üzere, birçok köyümüzün de, bu anlamda, ciddî manada kadro ihtiyacı vardır.

Camilerin tamamına kadro tahsis edilememesi, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında özel amaçlar doğrultusunda yetiştirilen, bilgisiz, liyakatsiz ve işin ehli olmayan kişiler tarafından cami hizmetlerinin yürütülmesine imkân sağlamakta ve bunların denetimleri de, âdeta imkânsız hale gelmektedir. Bunun mahzurları, yakın geçmişte, birkısım raporlarla ortaya konuldu; özellikle ülkemizin belli bir bölgesinde, zaman zaman kadrosuz camilere sirayet eden, yetkisiz, vasıfsız insanların hukuk açısından da mahzur teşkil eden, yasal olarak da ciddî sakıncalar ihtiva eden birkısım ilişkileri bulunduğu görülmekteydi. Ayrıca, yeteri kadar kadro verilmemesi, din hizmetlerinde sıkıntılara da yol açmakta ve halkın cenaze, defin işlerini başka köylerden getirdiği görevlilerle karşılamaya çalışmasına, cuma, bayram ve teravi namazları için de diğer köylere giderek dinî görevlerini bu zor şartlar içerisinde yerine getirmelerine sebep olmaktadır.

Değerli arkadaşlar, halen köylerimizde... Bakın, ramazana bir ay kaldı. Şu anda, bütün ülke insanı, Meclisi, çıkaracağı kanunlar ve yapacağı çalışmalar itibariyle izlemekte ve kendileriyle ilgili olumlu bir adım atmamızı beklemektedir. Çok samimî olarak söylüyorum, ülke insanı, vaktiyle, hiç kadrosu olmadığı, yani, köy camilerinin kadrosu olmadığı dönemlerde, kendileri, ücretleriyle camilere imamları tutarak, hizmetleri belli şekilde, özellikle ramazan ve ramazana takaddüm eden aylarda görevleri yürütüyorlardı; ama, yıllardır bir alışkanlık haline geldi; işte, bu toplum yeni camilerini yapıyor; ama, boşalan camilere Diyanet İşleri Başkanlığı kadro verememektedir.

Kendi ilim Samsun'da, 500'ün üzerinde mahalle ve köy camiinde boş ve açık kadro var. Geçtiğimiz hafta Samsun'da, kendi ilimde de aynı sıkıntıyı, bizzat, müftü ve diğer ilçe müftüsü arkadaşlarla konuştuk. Ciddî anlamda, bütün illerimizde bu sıkıntının olduğu bir vakıadır. Zaman zaman, hükümetimiz, millî eğitimde, emniyette ve benzeri kuruluşlarda, hakikaten zarurî olan kadroları verirken, Diyanet İşleri Başkanlığının bu zarurî olan kadrolarının verilmesi konusunda da, acil, hem duyarlılık hem de ciddî bir kararlılık göstermek zorundadır. Bugün, 11 500 tane camimiz tamamen kadrosuz, ehil olan veya olmayan hiçbir imamı bulunmayan, kapalı vaziyette, atıl vaziyette; ama, cemaatler, yaklaşan ramazanda kendilerine teravi ve dinî görevleri ifa ettirecek görevliler beklemektedir.

Değerli arkadaşlar, bunun yanında, imam hatip kadrosu bulunduğu halde, acilen müezzin kayyım kadrosuna, özellikle, şehir merkezlerinde ihtiyaç olduğu bir vakıadır. Diyanet İşleri Başkanlığının bu konudaki tespitleri -ekli listeyle beraber kanun teklifimizde zaten verdik- 8 000 küsur müezzin kadrosuna ihtiyaç var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Sayın Başkan bitiriyorum.

Yine, din hizmetlerinin temelini teşkil eden vaizlik, diyanet hizmetlerinde zaten ücretlerin çok düşük olması nedeniyle, daha önce mevcut olan vaizler de, vaizlik kadrolarını adeta boşaltmışlar; en ciddî anlamda açık bulunan, toplumu din konusunda, olumsuzlukları giderme, kardeşliği pekiştirme, ülke sevgisini aşılama konusunda ciddî sorumlulukları olan vaizlerimize ve esasen genel anlamda diyanet camiasına yeterli ücret, maaş olarak takdir edilmediği için ve özellikle vaizlerimiz ücret açısından en mağdur kesim olduğu için, vaizlik kadrosuna giriş yapılmamakta, zaten mevcut kadrolar da ihtiyaç açısından yeterli bulunmamaktadır.

Bu bakımdan, hükümetimizin, acilen, şu ramazan yaklaşırken, Değerli Heyetinizin, bunu hem gündeme alıp, hem de değerli hükümet üyelerinden ve iktidar partilerinin değerli grup başkanvekili arkadaşlarımdan istirhamımız, bir an önce gündemin ilk sıralarına alarak bu yasanın görüşülmesi -daha önce benzeri kanun tekliflerinin de muhtemel olabileceğini düşünüyorum; çünkü, daha önceki hükümetler döneminde 16 657 adet kadro Plan ve Bütçe Komisyonundan geçmiş, belli bir yere kadar gelmişti- 19 114 adet değişik sınıflardaki kadronun bir an önce verilebilmesi konusunda, İçtüzüğün 37 nci maddesinden yararlanarak, Yüce Heyetinizin bunu Genel Kurula indirmesini, hükümetin de acilen gündeme almasını temenni ediyor, Heyetinize saygılar sunuyorum. (AKP ve SP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Önerge üzerinde, teklif sahibi Sayın Musa Uzunkaya konuştu; ben de kendisine teşekkür ediyorum.

Yerinden söz isteyen Sayın Beyhan Aslan.

Buyurun Sayın Aslan.

BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ülke çapında vaiz, imam ve müezzin kadrolarındaki açık ciddî boyuttadır; zannediyorum, bütün arkadaşlarımıza illerinden bu konuda talepler gelmektedir ve bu taleplerin karşılanma imkânı da şu anda yoktur. Ciddî boyutta olan bu açığın kapatılması için, arkadaşımız tarafından verilen kanun teklifini Anavatan Partisi Grubu olarak destekliyoruz ve tabiî ki, bunun sadece gündemde yer alması, kalması değil, bu konunun çözümü için de bütün grupların anlayış birliği içerisinde olacağına inanıyorum ve bu önergeyi Meclis Genel Kuruluna getiren ve gündeme alınmasını sağlayan arkadaşıma da teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Öztürk, buyurunuz.

BOZKURT YAŞAR ÖZTÜRK (İstanbul) - Kıymetli arkadaşımızın vermiş olduğu bu teklife, şahsım olarak katılıyorum ve destek vereceğimi de söylüyorum.

Bu arada, şuna da dikkat etmek gerekiyor; devlet memurları sınavında, imam-hatip mezunu olup da sınava girenlerden, gerçekten, büyük çoğunluğu, arkadaşımın söylediği gibi, imamlığı, müezzinliği, vaizliği tercih etmiyorlar. Herhalde, ekonomik imkânlarının düşük olmasından dolayı tercih edilmiyor. İnanıyorum ki, bu yasa, buna çare olacaktır.

Şahsım adına destek vermeyi uygun buluyorum.

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Öztürk.

Sayın Ali Rıza Gönül, buyurunuz.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum; Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşımızın, İçtüzüğün 37 nci maddesi gereğince gündeme alınmasını istediği önergesi, gerekçesi doğru, uygulamadaki ihtiyaç nedeniyle de doğru olan bir taleptir. Gerçekten ihtiyaç duyulan bu konuda, gerekli kadroların tahsis edilmek suretiyle, ramazan ayından önce, bu eksikliğin ve ihtiyaçların giderilmesi fevkalade doğru olur. Doğru Yol Partisi olarak biz de bu teklife, bu öneriye olumlu bakıyoruz ve destekliyoruz.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Çok teşekkürler Sayın Gönül.

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Sayın Şandır, buyurunuz.

MEHMET ŞANDIR (Hatay) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Ben de, değerli milletvekili arkadaşımız Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, İçtüzüğümüzün 37 nci maddesine göre gündeme doğrudan alınmasını istediği bu kanun teklifinin, gerçekten ülkemizin zarurî bir ihtiyacı olduğuna, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak inanıyoruz. Ülkemizin, din hizmetleri gibi, vazgeçilemez, toplumsal barış, dayanışma ve huzurun garantisi olan inancımızın ehil ellerde ve doğru yerlerde halkımıza ulaştırılabilmesi için gerekli olan kadroların, gerçekten, ramazandan önce     -mümkünse- tahsis edilebilmesi için böyle bir kanun teklifinin acilen gündeme alınmasının ve Danışma Kurulunda da Genel Kurulumuzun görüşme gündemine öncelikle alınmasının,  biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak çok hayırlı ve faydalı bir hizmet olacağı inancındayız ve bunu destekleyeceğimizi ifade ediyorum, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum.

Sayın Hatipoğlu ve Sayın Çelik, sanıyorum aynı yönde irade beyan edecekler.

Buyurunuz Sayın Hatipoğlu.

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; ben de, her şeyden önce, bu konuyu gündeme getirdiği için Sayın Uzunkaya'ya teşekkür etmek istiyorum.

Aynı zamanda, buradaki görüşmelerden, konuşmalardan anlaşılmaktadır ki, birçok grubumuz, belki de hepsi, bu önergeye destek verecektir. Bu da, toplumumuzun din konusundaki duyarlılığının bir ifadesi olsa gerek; ancak, ben, konu bu noktaya gelmişken, hazır, bütün grupların da böyle bir ittifakı söz konusu iken, iktidar partisi milletvekillerinden ve sayın grup başkanvekillerinden bir ricada daha bulunmak istiyorum. Mesele, sadece önergeyi gündeme almak değil, teklifi gündeme getirmektir; ki, kendileri ifade etti, Sayın Şandır da ramazandan önce yasalaşması konusunda çabadan bahsettiler; o halde burada sorun kalmıyor. Öncelikle, gündemin ön sıralarına taşınmasını temin etmek ve ramazandan önce de yasalaşmasını sağlamak konusunda bir ittifakın gerçekleşmesini ümit ediyorum. Biz, Saadet Partisi olarak, Diyanet İşleri Başkanlığının tüm ihtiyaçlarının, özellikle kadro ihtiyaçlarının giderilmesi konusundaki bu teklifi destekliyoruz. Bunun yetmeyeceği kanaatini de ifade ediyorum; çünkü, aynı zamanda, din hizmetlerini yürüten bu kadroların özlük haklarının da güvenceye bağlanması ve şartlarının düzeltilmesi konusunda ileri adım atmamız gerektiğine inanıyorum.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Hatipoğlu.

Son olarak, Sayın Hüseyin Çelik; buyurunuz.

HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Sayın Başkanım, AK Parti olarak,  Samsun Milletvekili Sayın Musa Uzunkaya'nın vermiş olduğu bu teklifi, biz de yürekten destekliyoruz. Şu anda, Meclisimizde bulunan altı siyasî partinin beşinin bu konuda aynı şeyleri düşündüğünü tespit ediyoruz; diğer arkadaşlarımız bir beyanda bulunmadılar, onların da aykırı düşünmediğini sanıyoruz.

Bugün, Medenî Kanunla ilgili tasarının Meclisimizde temel yasa olarak görüşülmesi için, Danışma Kurulu olarak, biz, oybirliğiyle karar aldık. Aslında, istendiği zaman, Meclisimizde çok güzel konsensüs örnekleri veriliyor. Bu konuda da bir konsensüs olabileceğini düşünüyorum. Grup Başkanvekillerimiz Sayın Şandır, Sayın Aslan, Sayın Gönül, Sayın Hatipoğlu ve bendeniz, bu konuda aynı şeyleri söylediğimize göre, önümüzdeki Danışma Kurulu toplantılarında, bunun, gerçekten, gündemin ön sıralarına alınması ve bir an önce görüşülerek, bu problemin çözülmesi gerektiğiyle ilgili görüşlerimi arz etmek istedim.

Saygılarımla.

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum.

Önerge üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

3 üncü önergeyi okutuyorum:

7. - Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesine dair kanun teklifinin (2/600) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/410)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifim, 31.10.2000  tarihinden bu yana Adalet Komisyonunda bulunmakta olup,  süresi içinde sonuçlandırılmamıştır.

Teklifimin (2/600) İçtüzüğün 37 inci maddesine göre doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim.

Saygılarımla. 27.3.2001

                                      Ali Arabacı

                                               Bursa

BAŞKAN - Teklif sahibi olarak, Sayın Ali Arabacı; buyurun.

ALİ ARABACI (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun "temyiz" başlıklı 427 nci maddesinin altı ve yedinci fıkralarında şöyle bir hüküm yer alıyor: "...Kesin olarak verilen hükümlerle, niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan hükümler, Adalet Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine cumhuriyet başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz olunur. Temyiz isteği Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, hüküm, kanun yararına bozulur. Bu bozma, hükmün hukukî sonuçlarını kaldırmaz."

"Kanun yararına temyiz" adı verilen bu müessesenin amacı, yerel mahkemelerce hukukun yanlış uygulandığı hallerde, yanlışlığı tespit edip, mahkemelerin bundan sonraki benzer olaylarda aynı yanlışı yapmalarını önlemektir.

Yargıtay, gerçekten hukukun yanlış uygulandığı kanısına varırsa, hükmü, kanun yararına bozar; fakat, yürürlükteki hükme göre, bu bozma, hükmün hukukî sonuçlarını kaldırmaz; yani, Yargıtayın hukuka aykırı bularak bozduğu yerel mahkeme kararı hukuka aykırı olsa bile hükmünü icra etmeye devam edecektir.

İşte, teklifle, bu cümle, yani "bu bozma, hükmün hukukî sonuçlarını kaldırmaz" hükmünün madde metninden çıkarılması önerilmektedir. Bu cümlenin madde metnine neden eklendiğini anlamak, ne yazık ki mümkün olamamıştır.

18.6.1927 tarihinde kabul edilen 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 427 nci maddesinin ilk metninde böyle bir hüküm yer almamaktadır. Bu maddede ilk değişiklik, 1949 yılında, 5464 sayılı Yasayla yapılmış ve kaldırılması istenilen cümle, ilk kez bu değişiklikle yasa metnine girmiştir.

Ne var ki, sözü edilen bu yasanın gerek genel gerekçesinde gerekse madde gerekçesinde, hukuka aykırılığı Yargıtayca saptanıp bozulan mahkeme kararının neden hukukî neticelerinin kalkmayacağı açıklanmadığı gibi, neden böyle bir hükme ihtiyaç duyulduğu da belirtilmemiştir. O kadar ki, ne Adalet Komisyonunda ne de Genel Kurulda konu hiç tartışılmamış.

Madde, daha sonra, 1981 yılında 2494 sayılı Yasada ele alınmıştır. Ne var ki, bu yasada da hüküm aynen korunmuş, yine "bu bozma, hükmün hukukî sonuçlarını kaldırmaz" hükmü hiçbir aşamada tartışılmadığı gibi, önceki hükümde yer alan "bozma kararının mahkemelere tamim olunacağı" hükmü de metinden çıkarılmıştır.

Benzer bir müesseseyi, Ceza Usul Muhakemeleri Kanununun 343 üncü maddesinde  "yazılı emir ile bozma" adı altında görmek mümkündür; ancak, bu maddede, bozmanın, hükmün hukukî sonuçlarını kaldırmayacağı hükmüne yer verilmemiştir.

Değerli milletvekilleri, ister olağan temyiz yolunun kullanılması sonucu hüküm bozulmuş olsun, ister kanun yararına temyiz sonucu hüküm bozulmuş olsun, her iki halde de hukuka aykırılık Yargıtayca saptanmış demektir. Bunların birinde mahkeme kararını hukuka uygun hale getirme olanağı getirilirken, diğerinde aykırılığın tespitiyle yetinilip hukuka aykırı verilmiş kararın geçerliliğine yol açmak, hukukun temel ilkelerine aykırı olduğu gibi, müessesenin konulmuş amacına da uygun değildir. Hukuka, ahlaka aykırılığı yüksek denetim organınca saptanmış bir mahkeme hükmünün hukuk âleminde geçerliliğini devam ettirmesinin kabulü mümkün değildir; aksi düşünce, açıkça, Anayasanın 2 ve 154 üncü maddelerine de aykırılık oluşturur.

Kanun yararına temyiz ve bozma, olağanüstü bir kanun yoludur. Bu yolu kullanabilecek tek kişi ise, Adalet Bakanının istemi üzerine, Cumhuriyet Başsavcısıdır; temyiz yoluna başvurmada kamu yararının olup olmadığının takdiri, sadece bu kişiye aittir. Dolayısıyla, bu hakkın kötüye kullanılması olanağı da son derece zayıftır; ama, dava hakkının dürüstlük kurallarına aykırı olarak kötüye kullanılması, bu yolla hukuka aykırı bir karar elde edilmesi her zaman mümkündür.

Sizlere, Bursa'dan bir örnek vermek istiyorum. Bilindiği gibi, 3194 sayılı İmar Yasasının 18 inci maddesine göre, tarım arazilerinin belli istisnalar dışında hisselendirilip satılması yasaktır. Hal böyleyken, bazı arsa spekülatörleri, yasanın istisnalarını kötüye kullanıp, yetkili olmayan mahkemelerde, alıcıyla karşılıklı olarak, alacak ve tapu iptali davaları açmakta, karşılıklı kabulle dava sona ermektedir. Öyle ki, aynı günde, hem dava açılmakta hem karar yazılmakta hem de kesinleştirilmektedir ve kesinleşmiş karar tapuda infaz edilmektedir. Emlakçı - avukat - yargıç işbirliği, gerçekten, yüz kızartıcıdır. Bu kararların yüzlercesi kanun yararına temyiz edildi ve Yargıtayca bozuldu, Resmî Gazetede yayımlandı; ama, sadece bozuldu ve yürürlükten kaldırılması istenilen hüküm nedeniyle, Bursa Ovasının binlerce dönüm arazisi yağmalandı, talan edildi, paramparça edildi, trilyonlarca lira rantiyecilerin cebine girdi. Bursa Barosunun, Bursa belediyelerinin ve diğer sivil toplum örgütlerinin  on yıldır süren mücadelesi yetmeyince, geçtiğimiz aylarda, Bursa eski Emniyet Müdürü Aydın Genç tarafından  "Yeşil Vadi Operasyonu" düzenlendi; emlakçılar, avukatlar ve yargıçlar sorgulandı, gözaltına alındı, tutuklandı. Ne var ki, buna karşın, eski hale dönmek mümkün olamadı. Engel, teklifle kaldırılması istenilen hükümdür.

Değerli arkadaşlarım, hukuka aykırı hükme geçerlilik tanımanın sonucu budur. Hukukta birliği, kamu yararını, adalete güveni, toplumsal barışı sağlamanın yolu, kanun yoluyla hukuksuzluk yaratmak değildir. Yasadan doğan bir hakkını kötüye kullananların ödüllendirildiği sistemin adı da hukuk değildir. Toplumun geleceğini yok eden, en azından buna olanak sağlayan hukuk düzeninin adı adalet olamaz. Neden yasaya konulduğu anlaşılamayan, hukuka ve Anayasaya aykırılığı açık böyle bir hükmün yasada yer almasının hiçbir hukuksal açıklaması da yoktur. Kamu vicdanını zedeleyen bu hükmün kaldırılması, hukukun amacına uygun olacaktır.

Bu yöndeki teklifime desteğinizi bekler, hepinize saygılar sunarım.

Teşekkür ederim. (DSP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Arabacı'ya teşekkür ediyorum; teklif sahibi olarak konuştular.

Sayın Beyhan Aslan, buyurunuz.

BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bursa Milletvekili Ali Arabacı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasında bir maddenin değiştirilmesine ilişkin konuyu, İçtüzüğün 37 nci maddesi gereği gündeme getirdi.

Şimdi, bu konu, hakikaten ciddî bir konudur ve adalete ulaşma noktasında, bizim, şu ana kadar hep kanayan bir yaramızdır. Cumhuriyet başsavcıları, mahallinde verilen bir hükmü Adalet Bakanlığına bildirir, Adalet Bakanlığı da temyiz eder ve Yargıtay, bu kararı, kamu yararına, kanun yararına bozar; ama, maalesef, bu bozmanın hukukî sonuçları uygulanmaz, sadece doktrinde kalır ve bir dahaki uygulamada, uygulayıcılara yol gösterme, yön gösterme olarak mevzuata girer. Halbuki, eğer, hukuksa ve hakka ulaşmaksa, bunun hukukî sonuçlarının mutlaka uygulanması gerekir. Bu nedenle de, biz, bu maddedeki bu değişikliği Anavatan Partisi Grubu olarak destekliyoruz ve Genel Kuruldaki arkadaşlarımızın da desteğini bekliyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Ben teşekkür ederim Sayın Aslan.

Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Sayın Ali Rıza Gönül, buyurunuz.

ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum; Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Arabacı'ya da teşekkür ediyorum; gerçekten, ihtiyaç duyulan bir düzeltmenin kanun teklifi olarak ele alınmasını çok güzel bir gerekçeyle Muhterem Heyetinize arz ettiler.

Altının çizilerek ifade edilmesi gereken konu, hukuka aykırı bir hükmün geçerli sayılmasının, kamu düzeni, kamu ahlakı ve sosyal yaşam açısından taşıdığı önemdir. Haklı ve doğru gerekçeyle Genel Kurula getirilmiş olan bu öneriyi Doğru Yol Partisi Grubu olarak destekliyoruz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Sayın Gönül, ben de size teşekkür ediyorum.

Sayın Ali Arabacı'nın önergesiyle ilgili görüşmeler tamamlanmıştır.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Muhterem milletvekilleri, gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

V. - SEÇİMLER

A) Komİsyonlarda AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm

1. - İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen bir üyelik için İzmir Milletvekili Burhan Bıçakçıoğlu aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın Bıçakçıoğlu arkadaşımıza başarılar diliyorum.

Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz.

VI. - SORULAR VE CEVAPLAR

A) Sözlü Sorular ve CevaplarI

1. - Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan'ın, Talim ve Terbiye Kurulunun kabul ettiği yabancı dil öğretim programı kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/774)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Muhterem milletvekilleri, bu önerge üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir ve önerge gündemden çıkarılmıştır.

2. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki camilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/775)

BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok.

Bu önerge de üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya çevrilecektir ve önerge gündemden çıkarılmıştır.

3. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki imam ve müezzin sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/776)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

4. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Ardeşen Küçük Sanayi Sitesi altyapı çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/777)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

5. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Organize Sanayi Bölgesi etüt çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/778)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

6. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/779)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

7. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki ürün araştırma ve yayın çalışmalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/780)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

8. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde hayvancılığın geliştirilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/781)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

9. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki tarımsal projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/782)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

10. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki öğretmen açığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/783)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

11. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Pazar ve Ardeşen öğretmen evi projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/784)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

12. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize  Merkez görme engelliler okulu projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/785)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

13. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki okul projelerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından  sözlü soru önergesi (6/786)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

14. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından  sözlü soru önergesi (6/787)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

15. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere  ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/788)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Sayın Başkan, Sayın Bakanların hiçbiri yok; biz, boşuna vakit kaybediyoruz!.. Zatiâliniz de kendinizi yormayın...

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Bunları okumanın hiçbir anlamı yok!

AYDIN TÜMEN (Ankara) - Bakanlar Kurulu toplantısı var.

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Hiç olmazsa bir bakan gelsin.

BAŞKAN - Biz, Başkanlık olarak, buna ilişkin 1 saatlik bir süre tanımışız; o konu, bizim dışımızda.

MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Ama, milletin bilmesi gerekiyor.

16. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki içme suyu projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/789)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

17. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki  kanalizasyon projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/790)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

18. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki köy yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/791)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

19. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Ardeşen İçme Suyu Projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/792)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

20. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İçme Suyu Projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/793)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

21. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Karayolları Genel Müdürlüğü aracılığıyla Rize'de yürütülen projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından  sözlü soru önergesi (6/794)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

22. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, İller Bankasının Rize İlinde yürüttüğü projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/795)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

23. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere  ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/796)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

24. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Çamlıhemşin - Ayder Ilıcası - Kavran Yaylası yolu projesine ilişkin  Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/797)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

25. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize - Fındıklı- Yeniköy Kanlıdere balıkçı barınağı projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/798)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

26. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Devlet Hastanesi inşaatına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi  (6/799)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

27. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Fındıklı Guatr Hastanesi inşaatına ilişkin  Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/800)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

28. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/802)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

29. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki konut kooperatiflerine ve kredi taleplerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/804)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

30. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/805)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

31. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/806)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

32. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/808)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

33. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Talim ve Terbiye Kurulunun yabancı dil öğretim etkinlikleri programı ile ilgili kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/809)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

34. - Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, Talim ve Terbiye Kurulu'nun yabancı dil öğretim etkinlikleri programı ile ilgili kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/810)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

35. - Ağrı Milletvekili Musa Konyar'ın, ilköğretim okullarında uygulanacak yabancı dil öğretim programına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/811)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

36. - Bitlis Milletvekili Yahya Çevik'in, Talim ve Terbiye Kurulunca dil öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/812)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

37. - Antalya Milletvekili Salih Çelen'in, Talim ve Terbiye Kurulunca yabancı dil öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/813)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

38. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep - İslahiye İlçesinde bulunan Tekel Üzüm İşletme Fabrikası'nın depo olarak kullanılmasına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/814)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

39. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Talim ve Terbiye Kurulunca yabancı dil öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/815)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

40. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinin balıkçı barınağı ihtiyacına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/816)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

41. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/819)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

42. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/820)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

43. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/821)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

44. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/823)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

45. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/824)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

46. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/825)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

47. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/827)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

48. - Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay Güner'in, Talim ve Terbiye Kurulunun yabancı dil öğretim etkinlikleri programı konusunda aldığı  bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/828)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

49. - Bursa  Milletvekili Faruk Çelik'in, Bulgaristan'dan gelen soydaşların bazı sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/829)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

50. - Bursa  Milletvekili Faruk  Çelik'in, Bursa İlinin demiryolu bağlantısının ne zaman kurulacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/830)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

 

51. - Bursa  Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa - İznik İlçesinin içmesuyu sorununa ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/831)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

52. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa-Yenişehir Havaalanı inşaatına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/832)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

53. - Bursa Milletvekili  Faruk Çelik'in, Bursa İlinin hastane ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/834)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

54. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa İlinde eğitime katkı payı olarak toplanan paralara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/835)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

55. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, cep telefonu baz istasyonlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/837)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

56. - Samsun  Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan Samsun İline gönderilen paralara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/838)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

57. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, okul ve cami yakınlarında alkollü içki satış yasağına uyulmadığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/839)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

58. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, deprem sonrası yapılan bağış ve yardımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/842)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

59. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, afet kapsamına alınan yerlerin tespitinde uygulanan kriterlere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/843)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

60. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Ayvacık baraj gölü üzerindeki köprü inşasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/844)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

61. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Bafra yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/845)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

62. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Ayvacık-Suat Uğurlu Barajının yapımı ile kaçak bina durumuna düşen yapılara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/846)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

63. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, başörtülü vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının tesislerine ve dershanelere alınmadığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/847)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

64. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin çıraklık yaygın eğitim programından çıkarıldığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından  sözlü soru önergesi (6/848)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

65. - Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun, Giresun Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklarının kredi borçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/852)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

66. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, İzmir İlindeki vergi kaçakçılığı iddialarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/853)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

67. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Halk Bankası yönetimi hakkındaki yolsuzluk iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/854)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

68. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Ayaş Tüneli projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/855)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

 

 

69. - İzmir Milletvekili Güler Aslan'ın, İzmir Adnan Menderes Havaalanının uluslararası taşımacılığa açılmasına ve Çeşme'ye bir havaalanı yapılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/856)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

70. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Güneydoğu Umut Petrol San.ve Tic. A.Ş.’ne verilen krediye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/857)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

71. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, İstanbul Avrupa yakası elektrik dağıtım mukavelesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/858)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

72. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, imam hatip ve meslek lisesi öğrencilerinin yatay geçiş haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/860)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

73. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, emekli bir albayın askerî mahkemede yargılanması sırasında getirilen yayın yasağına ve internette yayınlanan bazı iddialara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/861)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

74. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, emekli bir albayın casusluktan yargılanması sırasında getirilen yayın yasağına ve internette yayınlanan bazı iddialara ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/862)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

75. - Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın'ın, Siirt Havaalanına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/863)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

76. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, bazı bankaların faaliyetlerine son veren Bakanlar Kurulu kararının önceden sızdırıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/864)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

77. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, genel nüfus sayımına ilişkin Devlet Bakanından (Tunca Toskay) sözlü soru önergesi (6/866)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

78. - Samsun Milletvekili  Musa Uzunkaya'nın, 2000 yılında belirlenen yoksulluk sınırına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/868)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

79. - Adana Milletvekili Mehmet Ali Bilici'nin, Ceyhan Depreminden sonra mağdur olan işyeri sahiplerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/869)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

80. - Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin, Amasya çevre yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/870)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

81. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Yunanistan'ın soydaşlarımıza yaptığı uygulamaya ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/871)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

82. - Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin, Amasya-Taşova'dan geçen Yeşilırmak'ın neden olduğu taşkınlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/872)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

83. - Tokat Milletvekili Reşat Doğru'nun, öğretmen atamalarındaki bazı uygulamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/873)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

84. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, koruma görevi yapan personel sayısına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/874)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

85. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, Türk Eczacılar Birliğinde yapılan denetimlere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/876)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

86. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Batı Trakya Türklerine ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/878)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

87. - Bursa Milletvekili  Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, Türk Telekomun abone sayısına ve personel sayısına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/879)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

88. - Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, eğitime katkı payı adı altında toplanan paralara ve deprem yardımlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/880)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

89. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Amerika'daki lobi çalışmalarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/882)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

90. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, okullarda öğrencilerden toplanan paralara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/884)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

91. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, koruma görevi yapan polis memurlarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/885)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

92. -İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, memur maaşlarında yapılacak artışlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/886)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

93. - Sakarya Milletvekili Nezir Aydın'ın, deprem bölgesindeki vatandaşların vergi borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/887)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

94. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ndeki geçici işçilerin kadro sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/888)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

95. - Muğla Milletvekili Hasan Özyer'in, 14 Ağustos 2000 tarihindeki tabiî afet nedeniyle İller Bankasınca dağıtılan ek ödeneğe ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/889)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

96. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, otomotiv yan sanayiinde uygulanan şase tadilat projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/891)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

97. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa TEDAŞ Müdürlüğünün bazı uygulamalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/892)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

98. - Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, bazı medya sahiplerinin kamu ihalelerine katılmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/893)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

99. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa-İznik'te dolu yağışından zarar gören çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/896)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

100. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/897)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

101. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki eğitim ve öğretim faaliyetlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/898)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

102. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, bir bankanın faaliyetinin durdurulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/899)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

103. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bankalar hakkındaki murakıp raporlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/900)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

104. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bir bankanın murakıp raporunun olup olmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/901)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

105. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bir bankanın hissedarlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/902)

BAŞKAN - İlgili Sayın Başkan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

106. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen bir bankanın basınla olan ilişkisine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/903)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

107. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen bir bankanın kamu bankalarından aldığı kredilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/904)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

108. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının bazı basın mensupları hakkındaki iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/905)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

109. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının  basın mensupları hakkında yayınladığı iddia edilen emre ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/906)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

110. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının bir siyasi parti ile ilgili yayınladığı iddia edilen emre ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/907)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

111. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının  yayınladığı emre ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/908)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

112. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlinde inşaatı  devam eden sağlık kuruluşlarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/909)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

113. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın,  Muğla'daki termik santrallere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/910)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Burada.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması istemiyle aşağıdaki sorularımı arz ederim. 6.11.2000

                                           Ertuğrul Yalçınbayır

                                               Bursa

Sorular:

Muğla İlinde kurulu Muğla-Yatağan, Muğla-Kemerköy, Muğla-Yeniköy Termik Santrallarının bacagazı kükürt arıtma tesisleri yatırım projeleriyle ilgili olarak;

1- Projelerin başlangıç ve tahmini bitirilme tarihleri, projelerin fizikî ve nakdî gerçekleşme oranı, projelerin yapım süresinin gecikme sebepleri nelerdir?

2- 2001 yılında kurumların ödenek isteği ne kadardır ve bu karşılanacak mıdır?

3- Projelerle ilgili olarak kurum aleyhine bugüne kadar kaç dava açılmıştır? Mahkemelerce verilen kararların mahiyetleri nelerdir? Mahkeme kararlarına uyulmuş mudur?

4- Termik santrallarla ilgili olarak vatandaşların 3071 sayılı Dilekçe Verilmesine Dair Kanundan yararlanarak ilgili kuruma veya bakanlığınıza verdiği dilekçelerin sayısı ne kadardır? Dilekçelerin içerikleri genel olarak nelerdir? Vatandaşların dilek, şikâyet ve önerileri dikkate alınarak vatandaş memnuniyeti sağlanmış mıdır?

5- Mahkeme kararlarına rağmen anılan santralların işletilmesinin yasal dayanağı nedir? Bu hususta Bakanlar Kurulunca alınan kararın tarihi, numarası ve mahiyeti nedir?

6- Mahkeme kararını neticesiz kılan Bakanlar Kurulu kararı alınmasını, mahkeme kararlarının bağlayıcılığı ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaştırabiliyor musunuz?  

BAŞKAN - Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanına yöneltilen soruyu yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı; buyurun.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bursa Milletvekilimiz Sayın Ertuğrul Yalçınbayır'ın sözlü soru önergesine Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanımız adına cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.

Birinci sorumuzda Sayın Milletvekilimiz, Yeniköy Termik Santralının baca gazı kükürt arıtma tesisini sormaktadırlar. Projenin fiilî başlangıç tarihî 31.7.1998 tarihi olup, bu tarihten itibaren projenin bütününün tamamlanması yirmisekiz aydır. Projenin tümünün Haziran-2001 tarihinde tamamlanacağı tahmin edilmektedir.

Gecikmesi, yurt dışından gelen malzeme sevkiyatından kaynaklanmaktadır. İşin ilerlemesi, Ekim 2000 sonu itibariyle, yerli malzeme teslimatında yüzde 97, inşaat işlerinde yüzde 93, yurtdışı malzeme temininde yüzde 80, nakliyede yüzde 70 ve montaj işlerinde yüzde 47'dir. Projenin parasal gerçekleşme oranı yerli parada yüzde 93,85, yabancı parada yüzde 79,36'dır. 2001 yılında talep edilen ödenek 7 trilyon 150 milyar Türk Lirasıdır.

Kemerköy Termik Santralı baca gazı kükürt arıtma tesisi için ise, projenin fiilî başlangıç tarihî 18.9.1998 tarihi olup, bu tarihten itibaren projenin bütününün tamamlanması otuziki aydır. Projenin tümünün tamamlanma tarihi 18.5.2001 tarihidir. 2000 sonu itibariyle projenin parasal gerçekleşme oranı yüzde 85, fiziki gerçekleşme oranı yüzde 94'tür. 2001 yılında talep edilen ödenek 11 milyar 750 milyon Türk Lirasıdır.

Yatağan Termik Santralı baca gazı kükürt arıtma tesisi, sözleşmeye göre yüklenici konsorsiyum, deneme işletmesi dahil, birinci ünite ve ortak tesisleri 29.10.1999, ikinci ünite 29.11.1999, üçüncü ünite 29.12. 1999 tarihinde tamamlamayı taahhüt etmiş, ancak projelendirme safhasında gecikmeler, malzeme sevkıyatındaki koordinasyonsuzluk, montaj sırasındaki yeterli kalifiye elemanın istihdam edilememesi, kalitesiz ve yetersiz yapılan işlerin uzun tamirat işlerine yol açması, konsorsiyum ortakları arasında çıkan parasal anlaşmazlık nedenlerinden dolayı mukavele gereği tamamlanamamış olup, tesisin birinci ünitesinin iki aylık deneme işletmesine 18.1.2001, ikinci ünitenin 18.2.2001, üçüncü ünitenin 18.3.2001 tarihinde başlanması planlanmaktadır.

Eylül 2000 sonu itibariyle yerli malzeme sevkıyatı yüzde 100, inşaat işleri yüzde 99 ve montaj işleri yüzde 95 oranında gerçekleşmiştir. 2001 yılında talep edilen ödenek 8 trilyon 320 milyar Türk Lirasıdır.

Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarının faaliyetinin durdurulmasının reddi yolundaki işlemlerin iptali talebiyle Aydın İdare Mahkemesinde açılan davalar sonucu anılan mahkemece verilen iptal kararları Danıştayın onamasından da geçerek kesinleşmiştir. İlgili üç adet mahkeme kararı ile üç adet Danıştay onama kararı da ekte sunulmaktadır.

Beş ve altıncı sorularınızın cevabı ise; ülkemiz halen geçici bir enerji sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Bu santrallardan kaynaklanan emisyon değerleri sürekli kontrol edilmekte ve halkın sağlığını etkileyecek düzeye gelindiğinde santrallar durdurulmaktadır. Nitekim, geçtiğimiz günlerde Yatağan Santralı belirli aralıklarla durdurulmuştur. Benzeri durum söz konusu olduğunda tekrar durdurulacaktır. Hükümetimiz, ülkenin enerjisiz kalmaması, bu arada halkın sağlığının olumsuz etkilenmemesi için gerekli her türlü tedbiri almaktadır.

Arz ederim.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bakan.

114. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü Devlet Hastanesinin personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/911)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

115. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun - Vezirköprü İlçesinde yürütülen hizmetlere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/912)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

116. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü'nün okul, lojman ve öğretmen ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/913)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

117. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü Adliye Sarayı ve hizmetiçi eğitim merkezine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/914)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

118. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,  Vezirköprü ve Duruçay Barajı projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/916)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan adına, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı cevaplandıracaktır.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularıma Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Sayın Cumhur Ersümer'in sözlü cevap vermesine delaletlerinizi arz ederim.

                             Musa Uzunkaya

                                            Samsun

Soru 1) Vezirköprü ve Duruçay Barajlarının bitirilmesi için ne kadar ödenek ihtiyacı vardır?

Soru 2) Yegâne geçim kaynağı tarımcılık olan Vezirköprü halkının 10 000 dekar arazisini sulayacak bu iki barajın ikmali için gerekli olan para, devletimizin ödemekte olduğu içborç faizinin kaç gün veya saatine tekabül etmektedir?

Soru 3) Genelde ülke, özelde ise Samsun İli ve bölgesinde DSİ aracılığıyla yapılmakta olan sulama çalışmaları ve baraj inşaatlarının hizmete sokulması için hedeflenen zaman ve ödenmesi gereken para miktarı ne kadardır?

Soru 4) Çarşamba ve Bafra Ovalarının hedeflenen sulu tarıma geçiş süreci hakkında yöre halkına kesin bir zaman vermeniz mümkün müdür?

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekilimiz Sayın Musa Uzunkaya'nın sözlü sorularına cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.

Vezirköprü Projesi kapsamında, Samsun İli Vezirköprü İlçesi Bayram Köyü yakınında, İstavroz Çayı üzerinde inşa edilmekte olan Vezirköprü Barajında depolanacak 52 milyon metreküp suyla, Vezirköprü Ovasında 9 657 hektar alanın sulanması hedeflenmiştir. Vezirköprü Projesi, 1993 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda verilen önergeyle, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün yatırım programına alınmıştır.

Vezirköprü Barajı 4.11.1993 tarihinde, Vezirköprü Ovası sulaması 22.11.1996 tarihinde ihale edilmiştir. Halen inşaatları sürdürülen işlerden 2001 yılı fiyatlarıyla, baraj inşaatı için, 17 trilyon Türk Lirası, sulama şebekesi inşaatı için de 35,894 trilyon Türk Lirası olmak üzere, proje için toplam 52,894 trilyon Türk Lirası ödeneğe ihtiyaç duyulmaktadır.

Samsun-Vezirköprü-Duruçay göletinde depolanacak 4,732 milyon metreküp su ile 1 229 hektar arazinin sulanması öngörülmüş olup, inşaatın planlandığı sürede bitirilmesi için, 2001 yılı fiyatlarıyla, 2,6 trilyon Türk Lirası ödeneğe ihtiyaç vardır.

Üçüncü soruda "genelde ülke, özelde ise Samsun İli ve bölgesinde Devlet Su İşleri aracılığıyla yapılmakta olan sulama çalışmaları ve baraj inşaatlarının hizmete sokulması için hedeflenen zaman ve ödenmesi gereken para miktarı ne kadardır" diye sorulmaktadır.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce, ülke genelinde geliştirilen projelerin bitiş süreleri 3 ilâ 7 yıl olarak planlanmaktadır; ancak, kısıtlı bütçe imkânları nedeniyle, projelere, yıllara göre ihtiyaç duyulan ödeneklerin verilmemesi ve verilebilen ödeneklerin nakit akışının zamanında ve yeterli olarak sağlanamaması nedeniyle, projeler planlandığı sürelerde bitirilememektedir.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, faaliyetlerini, ülke genelinde dört ayrı sektörde, tarım sektöründe 231 proje, enerji sektöründe 44 proje, hizmetler sektöründe 22 proje ve çevre sektöründe 1 projeyle yürütmektedir.

2001 yılı fiyatlarıyla, 2001 yılı yatırım programında, devam eden büyük su işleri projelerinin tutarları; tarım sektöründe, 17,884 katrilyon Türk Lirası, enerji sektöründe, 13,363 katrilyon Türk Lirası, hizmetler sektöründe 3,817 katrilyon Türk Lirası ve çevre sektöründe de 7,322 trilyon Türk Lirası olmak üzere, toplam 35,71 katrilyon Türk Lirasıdır.

2000 yılı sonu itibariyle tahmini harcamaları; tarım sektöründe 4,818 katrilyon Türk Lirası, enerji sektöründe 4,468 katrilyon Türk Lirası, hizmetler sektöründe 708 trilyon Türk Lirası ve çevre sektöründe de 5,670 trilyon Türk Lirası olmak üzere, toplam 15 katrilyon Türk Lirasıdır.

2001 ve sonrası yıllar için, tarım sektöründe 13,66 katrilyon Türk Lirası, enerji sektöründe 8,895 katrilyon Türk Lirası, hizmetler sektöründe 3,109 katrilyon Türk Lirası ve çevre sektöründe de 1,652 trilyon Türk Lirası olmak üzere, toplam 25,71 katrilyon Türk Lirasına ihtiyaç vardır; ancak, ödenek ihtiyaçlarının her yıl 2001 yılında ayrılabilen ödeneklerinin aynısı olduğu varsayıldığında, tarım sektöründe 190,4 trilyon Türk Lirası, enerji sektöründe 418,20 trilyon Türk Lirası, hizmetler sektöründe 133,750 trilyon Türk Lirası ve çevre sektöründe de 350 milyar Türk Lirası.

Yapılan hesaplamalara göre projelerin bitirilebilmesi için, tarım sektöründe altmışdokuz yıl, enerji sektöründe yirmibir yıl ve hizmet sektöründe de yirmiüç yıl gerekmektedir.

Devlet Su İşleri Samsun 7 nci Bölge Müdürlüğü sınırları dahilindeki projeler, üç ayrı sektörden, tarım sektöründe 16 proje, enerji sektöründe 3 proje, hizmetler sektöründe 1 projeyle yürütülmektedir.

2001 yılı fiyatlarıyla, 2001 yılı yatırım programında yer alan büyük su işleri projelerinin tutarları; tarım sektöründe 1 007 trilyon Türk Lirası, enerji sektöründe 176 trilyon Türk Lirası, hizmetler sektöründe -buna Samsun içmesuyu da dahil- 109 trilyon Türk Lirası olmak üzere, toplam 1 292 trilyon Türk Lirasıdır.

2000 yılı sonu itibariyle tahminî harcamaları, tarım sektöründe 111 trilyon TL, enerji sektöründe 28 trilyon TL, hizmetler sektöründe 106,5 trilyon TL olmak üzere, toplam 245,5 trilyon Türk Lirasıdır.

2001 ve sonrası yıllar için, tarım sektöründe 896 trilyon TL, enerji sektöründe 148 trilyon TL, hizmetler sektöründe 2,5 trilyon TL olmak üzere, toplam 1 046,5 trilyon Türk Lirasına ihtiyaç vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Devamla) - Hizmetler sektöründe yer alan Samsun İçmesuyu Projesi, 2001 yılı için ayrılan 2,5 trilyon TL ödenekle ikmal edilerek işletmeye alınacaktır.

Her yıl için 2001 yılında ayrılabilen ödeneklerin aynen verildiği varsayıldığında, yapılan hesaplamalara göre, projelerin bitirilebilmesi için, tarım sektöründe yüzonbeş yıl, enerji sektöründe de altı yıl gerekmektedir.

Samsun İlinde ise, 2001 yılı fiyatlarıyla, 2001 yılı yatırım programında devam eden büyük su işleri projelerinin tutarları, tarım sektöründe 448 trilyon TL, enerji sektöründe 44 trilyon TL, hizmetler sektöründe 109 trilyon TL olmak üzere, toplam 601 trilyon Türk Lirasıdır.

2000 yılı sonu itibariyle tahminî harcamaları, tarım sektöründe 74 trilyon TL, enerji sektöründe 4 trilyon TL, hizmetler sektöründe 106,5 trilyon TL olmak üzere, toplam 184,5 trilyon Türk Lirasıdır.

2001 ve sonrası yıllar için, tarım sektöründe 374 trilyon TL, enerji sektöründe 40 trilyon TL, hizmetler sektöründe 2,5 trilyon TL olmak üzere, toplam 416,5 trilyon Türk Lirasına ihtiyaç vardır.

Her yıl için 2001 yılında ayrılabilen ödeneklerin aynen verildiği varsayıldığında, yapılan hesaplamalara göre, bu ildeki projelerin bitirilebilmesi için, tarım sektöründe yetmişdokuz yıl, enerji sektöründe de sekiz yıl gerekmektedir.

Dördüncü sorumuzda ise, Çarşamba Ovası Sulaması ve Drenajı Projesi kapsamında Samsun İli Çarşamba Ovasında toplam 82 707 hektarlık tarım alanının sulaması ve drenajını öngören proje kapsamındaki 16 000 hektarlık alanın drenajını sağlayacak olan sağ sahil yüzeysel drenaj birinci kısım 14.6.1992 tarihinde, sol sahil yüzeysel drenajı 5.11.1993 tarihinde, 21 029 hektarlık alanın drenajını sağlayacak olan sağ sahil ikinci kısım yüzeysel drenajı 24.10.1996 tarihinde, 19 031 hektar alana sulama hizmeti verecek olan Kumköy regülatörü ve sağ sahil birinci kısım inşaatı 21.10.1994 tarihinde ihale edilmiştir.

Söz konusu inşaatlara, bütçe imkânları nispetinde ve iş programlarına uygun olarak devam edilmekte olup, yeterli finansman temin edildiği takdirde, sağ sahil yüzeysel drenajı 2001'de, sol sahil yüzeysel drenajı 2002'de, Çarşamba Ovası sağ sahil yüzeysel drenajı 2003'te, Kumköy regülatörü ve sağ sahil birinci kısım inşaatı 2003'te ikmal edilecektir.

Arz ederim. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Değerli Bakanımıza teşekkür ediyorum. Sayesinde, 118 sözlü soru önergesinden, hiç değilse, ikisini yanıtlama imkânı bulduk.

Muhterem milletvekili arkadaşlarım, yüksek müsaadelerinizle, hükümet üyesi siyasî partilerimizin muhterem grup başkanvekillerine bir istirhamım olacak.

Yüce Meclis, bu günü, münhasıran denetim çalışmalarına ayırmış. Eğer, sayın grup başkanvekillerimiz, bu konuda sayın bakan arkadaşlarımıza bir hatırlatmada bulunurlarsa, hiç değilse, birer bakan arkadaşımız görevlenebilir.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bugün Bakanlar Kurulu toplantısı vardı Sayın Başkan.

BAŞKAN - Biliyorum, bugün Bakanlar Kurulu toplantısı vardı; ama, bizim bildiğimizi kamuoyu bilmeyebilir.

İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bundan sonra...

BAŞKAN - Gelemeyebilir, tabiî ki, yoğundur çalışmaları; ama, hiç değilse, gelebilecek birer bakan arkadaşımız burada görev alırlarsa, Sayın Safder Gaydalı Bakanımız gibi bir parça fedakârlık ederlerse... 702 sözlü soru önergesi var muhterem milletvekilleri. Başkanlık, hiçbir zaman, bu soru önergelerini okumaya üşenmez; bu, işin bir parçası; ama, Yüce Meclisin bunca değerli vaktini böylece ziyan etmeye hakkımızın olmadığı kanaatindeyim.

İlginize teşekkür ediyorum. (Alkışlar)

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkanım, izin verirseniz bir hususu arz etmek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkanım, Bakanlar Kurulu toplantısı nedeniyle 56 ncı sıradaki sözlü soru önergesine yetişemedim. Eğer, izin verirseniz, o konuyla ilgili, çok kısaca, bilgi verebilirim Yüce Genel Kurula.

BAŞKAN - Sayın Bakan, bu konudaki hassasiyetinizi ben yakinen biliyorum; ama, ne yazık ki, İçtüzük bizi bağlıyor, az önce de size söylediğim gibi. Demin "ertelenmiştir" ifadesini kullandım. Kabul buyurunuz ki, İçtüzük, ekonomik çalışmayı, maalesef, zaman zaman ihmal edebilmektedir. Ben, kâtip üye arkadaşım Sayın Levent Mıstıkoğlu'nun,  oturduğu yerden okuması için oylarınıza müracaat etmek durumunda kaldım İçtüzüğün bu mantalitesi nedeniyle.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın Başkanım, kararınıza saygı gösteriyorum; ancak..

BAŞKAN - Hayır, benim kararım değil, İçtüzüğün kararı.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - ...başka bir konudaki görüşümü de arz etmek istiyorum.

Şimdi, bu sözlü soru önergelerindeki sorulara dikkat ettiğimiz zaman, bu soru önergelerinde sorulan soruların birçoğunun, ilgili bakanlıkların internetine girilerek öğrenilebileceği; ayrıca, sayın milletvekillerimizin, çok kolay bir şekilde, ilgili genel müdürlerden bu konularda bilgi alabilecekleri malumunuzdur. Benim görüşüm; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca bu soru önergelerini bu yönde değerlendirilip, milletvekillerimizin yazılı ya da sözlü olarak ilgili kurumlardan öğrenmekte sıkıntı çektikleri konular ya da sorup da öğrenemedikleri konular eğer burada sorulursa -işte, sizin de biraz önce işaret ettiğiniz- Meclisin daha verimli çalışması sağlanacaktır.

Arz ederim.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum. Aynı şekilde, yazılı soru müessesesi de devreye girebilir; ama, sayın milletvekillerinin arzuları, sayın bakanları burada görerek, kendi ağızlarından duymak şeklinde sanıyorum ki, bu usulü tercih ediyorlar; ama, tabiî, sayın milletvekillerinin takdiridir.

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu konuyla ilgili...

BAŞKAN - Bu bölümde, bu şekilde yerinden kısa açıklamamız yok. Sanıyorum, bizim ifadelerimiz... Sayın Bakan da, Meclisin daha ekonomik çalışmasını arzuladığı için ki, hepiniz de aynı arzuyu paylaşırsınız diye düşünüyorum Sayın Hatipoğlu...

ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri bunu takdir eder.

BAŞKAN - İzin verirseniz okumaya devam ediyorum.

119. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, belediye ve tapu müdürlüklerinde yaşanan vergi tahsilat sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/920)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

120. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Keles, Harmancık, Büyükorhan, Orhaneli ilçelerinin yol sorunlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/921)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

121. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde EMİM adlı bir birim olup olmadığına ilişkin Maliye Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/922)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?..

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, ben cevaplayacağım.

BAŞKAN - Sayın Ayşe Nazlı Ilıcak tarafından yöneltilen 121 nolu soruya, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı, Maliye Bakanı adına cevap verecektir.

Soruyu okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın delaletinizle Maliye Bakanı Sayın Sümer Oral tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                            Ayşe Nazlı Ilıcak

                                           İstanbul

5 Kasım 2000 tarihli "Aydınlık" dergisinde şöyle bir haber çıktı: "Kara para trafiğinin kontrol altına alınabilmesi için, Maliye Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Malî Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) istenilen mücadeleyi yapamadığını saptayan Genelkurmay, kendi bünyesinde Ekonomik ve Malî İzleme Merkezini (EMİM) kurdu. Başına bir kurmay albay getirildi. EMİM, önce ticarî bankalarda 10 000 doların üzerinde yapılan tüm işlemleri incelemeye aldı, banka kayıt-ları bilgisayarlarla bir merkezde toplandı..."

1- Genelkurmay Başkanlığına bağlı EMİM adlı bir merkez var mıdır?

2- EMİM adlı merkezin, ticarî bankalarda 10 000 doların üzerindeki tüm işlemleri incelemeye aldığı ve banka kayıtlarının bilgisayarlarla bir merkezde toplandığı doğru mudur?

3- Eğer böyle bir merkez varsa, söz konusu faaliyetleri kanunlara uygun mudur?

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Bakanım.

DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul Milletvekilimiz Sayın Ayşe Nazlı Ilıcak'ın sözlü sorusuna Maliye Bakanı adına cevap vermek üzere huzurlarınızdayım. Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.

4208 sayılı Kanunun 15 ve anılan kanunun uygulamasına ilişkin yönetmeliğin 8 inci maddesi, Malî Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına, yükümlülerden taraf oldukları veya aracılık ettikleri işlemlere ilişkin bilgileri devamlı olarak isteyebileceği yolunda yetki vermiş ve bu yetkinin kapsamı ve yönteminin belirlenmesinde Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

Anılan yetki, Bakanlığımızca, halen kullanılmış değildir. Sürekli bilgi verme yükümlülüğü olarak tanımlanan bu tür yükümlülükler, ancak yasalarla getirilebilmekte; uyulmaması durumunda ise, verilecek cezalar, yine, yasalarla belirlenmektedir.

Ülkemizde, Malî Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının dışında, karapara aklama suçunun tespiti ve önlenmesi amacına yönelik sürekli bilgi alma yetkisine sahip bir başka birim veya kuruluş yoktur ve Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde de, bu işlevi haiz Ekonomik ve Malî İzleme Merkezî EMİM isimli bir merkez de bulunmamaktadır.

Arz ederim.

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

122. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay Başkanlığınca hazırlandığı ileri sürülen ANDIÇ'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/923)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

123. - Hakkâri Milletvekili Hakkı Töre'nin, Hakkâri-Şemdinli-Derecik beldesi arasında yapılacak karayolu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/927)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

AHMET KABİL (Rize) - 1 saat doldu Sayın Başkan.

BAŞKAN - Bir sonrakini okuduğumda 1 saat bitiyor Sayın Kabil.

124. - Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, köy okullarının sorunlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/928)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

125. - Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, ilköğretimde önerilen ders kitaplarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/929)

BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok.

Ertelenmiştir.

Muhterem milletvekilleri, denetimin bu bölümünde, sözlü sorulara ayrılan 1 saatlik süreyi bitirmiş bulunuyoruz.

Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmına geçiyoruz.

Bu kısmın 1 inci sırasında yer alan, Karaman Milletvekili Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın daha etkin kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorununa çözüm bulmak amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin öngörüşmesine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VII. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE

MECLİS ARAŞTIRMASI

A) ÖNGÖRÜŞMELER

1. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın daha etkin kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorununa çözüm bulmak amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi(10/13) (1)

BAŞKAN - Hükümet?..

HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Hükümet yıllardır yok Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın Gaydalı az önce buradaydı.

Sayın Bakan, Meclis araştırma önergesinde hükümet adına bulunacaksınız, ümit ediyorum.

DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Evet.

BAŞKAN - Daha önce, hükümet ile Doğru Yol Partisi, Anavatan Partisi, Saadet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Grupları adına konuşmalar tamamlanmıştı.

Şimdi, söz sırası, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına, Karaman Milletvekili Zeki Ünal'a aittir.

Konuşma süreleri, gruplar için 20'şer dakika, önerge sahibi için 10 dakikadır.

Buyurunuz Sayın Ünal. (AKP sıralarından alkışlar)

ZEKİ ÜNAL (Karaman) - Sayın Başkan, önerge sahibi olarak da konuşacağım.

BAŞKAN - Evet efendim, buyurunuz.

AKP GRUBU ADINA ZEKİ ÜNAL (Karaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın daha etkin kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorunumuzu çözüme kavuşturmak amacıyla verdiğim araştırma önergesi üzerindeki görüşlerimi, hem önerge sahibi olarak -şahsım adına- hem de AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinize saygılar sunuyorum.

                           

(1) (10/13) esas numaralı Meclis araştırması önergesinin görüşmelerine 9.10.2001 tarihli 4 üncü Birleşimde başlanılmıştır.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, geçen yüzyılın iktisadî, siyasî ve askerî alandaki en belirleyici faktörü su olmuştu. Bugün ise, birkısım politik gözlemcilerin ve sosyal bilimcilerin kanaatine göre, 21 inci Yüzyılın en stratejik maddesi su olacaktır.

Birinci Dünya Harbinin gerçek sebebi, o zamanki emperyalist güçlerin iştahını kabartan Osmanlı topraklarındaki petroldü. Nitekim, Arnold Toynbee "Türkiye" isimli eserinin bir yerinde, Birinci Dünya Harbi sırasında İngiltere, İtalya, Fransa ve Rusya'nın aralarında yaptıkları gizli anlaşmanın, Sevr'in iskeletini oluşturduğunu ifade etmektedir.

Emperyalist güçler, hiçbir zaman hedef ve niyetlerinden vazgeçmiş değildirler. İkinci Dünya Harbinden sonra dünya jandarmalığına soyunan Amerika'nın, şu son günlerde, terör bahanesiyle Afganistan coğrafyasında veya başka bölgelerde gözüne kestirdiği hedefleri eline geçirmeyi düşünmesi, buna tipik bir örnektir.

Bugün, zengin doğalgaz, petrol ve maden yatakları çevresinde gelişen olayların, yarın su kaynakları çevresinde gelişmeyeceğini kimse garanti edemez. Özellikle, Ortadoğu'da suyun bir savaş sebebi olabileceğini ileri süren bazı siyasî gözlemcilerin mevcudiyeti de bilinmektedir. Bu gözlemler doğrudur veya yanlıştır, tartışılabilir; ama, bir gerçek vardır ki, o da, dünyada artan nüfusa karşılık, mevcut su kaynaklarının ileride yetersiz kalacağıdır.

Merkezi Amerika Washington'da bulunan Population Action International isimli bir kurumun araştırmasına göre, halen 505 milyon kişi olan kronik ya da şiddetli su sıkıntısı çekenlerin sayısı, 2025 yılında 2,4 ilâ 3,2 milyar kişiye çıkacaktır. Yine aynı raporda, su sıkıntısının, Ortadoğu bölgesi ile Afrika kıtasının çoğu kesiminde şiddetli geçeceği ifade edilmektedir. Son yıllarda yeterli yağış alamadığı için kuraklık periyoduna giren Türkiye'nin, su kaynaklarını ölçülü ve dikkatli kullanmazsa, su sıkıntısına gireceğini söylemek, kehanet olmasa gerektir.

Değerli arkadaşlar, Türkiye su zengini midir? Verilerine göz attığımız zaman bu durum kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün tespitlerine göre, halen, dünya potansiyeli, 42 trilyon metreküp/yıldır. Nüfus başına 7 342 metreküp su düşmektedir. Brezilya, bu suyun yüzde 12,3'üne sahiptir; dünya sıralamasında birinci sıradadır. İkincilik, yüzde 10,2'yle Rusya'dadır.

Ülkemiz, yeraltı suları da dahil olmak üzere, yıllık 208 milyar metreküp tatlısuya sahiptir. Bu, dünya suyunun onbinde 47'sine tekabül etmektedir. Bu haliyle Türkiye, dünya sıralamasında 32 nci sırada yer alır; kişi başına 3 126 metreküp/yıl suyla da,140 ülke arasında 72 nci sırada yer almaktadır. Günümüzde, bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için, yılda, ortalama, kişi başına 10 000 metreküp su potansiyeline sahip olması gerektiği kabul edilmektedir. Bu durumda, Türkiye'nin, dünya ortalamasının yaklaşık yarısı olan 3 126 metreküp/yıl ile su zengini bir ülke durumunda olmadığı görülmektedir.

Bu gerçekler ortada iken, su potansiyelimizi rantabl ve rasyonel bir şekilde kullanabildiğimizi söylememiz, maalesef, mümkün değildir.

Halen, 98 milyar metreküpü yerüstü, 12 milyar metreküpü yeraltı olmak üzere, yılda 110 milyar metreküp suyu kullanabilme potansiyelimiz varken, bunun, ancak, 33 milyar metreküpü yerüstü, 6 milyar metreküpü yeraltı olmak üzere, 39 milyar metreküpünü kullanabiliyoruz. Demek ki, 65 milyar metreküpü yerüstü, 6 milyar metreküpü yer altı olmak üzere, 71 milyar metreküp suyu kullanamıyoruz. Böylece, 6 milyar metreküp suyumuz yeraltında dururken, 65 milyar metreküp suyumuz da göllere veya denizlere akıp giderken, maalesef, bu konuda şimdiye kadar ciddî tedbirler alınmamıştır.

Su, bilindiği gibi, sadece tarım sektöründe değil, aynı zamanda, sanayi, enerji sektörlerinde de kullanılmaktadır. Bunun dışında, çevre düzenlemesinde de değerlendirilmektedir. O halde, mevcut su kaynaklarımızı optimum şekilde kullanmamız ve bu konudaki çabalarımızın önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Değerli milletvekilleri, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın yönetim ve kullanımıyla ilgili gerekli disiplini sağlamaz isek, giderek kötüleşen iklim şartları ileriki yıllarda ciddî su sıkıntısı çekeceğimizi bize haber vermektedir. Meteorolojik rasatlar da bunu doğrulamaktadır. 1973 yılından itibaren 1977, 1981, 1989, 1999 ve 2000 yıllarında yağış miktarlarında azalma olduğu görülmektedir. Örnek vermek gerekirse, 2000 yılı ocak ayında Türkiye genelinde ortalama olarak 103 milimetre yağış düşmüşken, bu rakam 2001 yılı ocak ayında 32 milimetre olmuştur. Yine, 2000 yılı eylül ayında yağış miktarı 33 milimetre iken, 2001 yılı eylül ayında bu rakam 23 milimetreye düşmüştür.

Türkiye genelinde olduğu gibi, kendi bölgemde de, kuraklıktan dolayı, çiftçi tohumunu alamaz duruma gelmiştir, büyük üretim kayıpları olmuştur. Bu durumu, sadece Karaman bölgesi için değil, hemen hemen bütün bölgelerimiz için de -aynı şekilde aynı sıkıntıyı çektiklerinden dolayı, aynı çerçeve içerisinde, söylemek mümkündür.

Yeterli yağış düşmemesi sebebiyle, son üç yılda, özellikle barajlarda su seviyesi ortalamanın altında seyrettiği için, elektrik üretimini, ürün verim ve rekoltesini de olumsuz yönde etkilemiştir. Örneğin, Ayrancı Barajı 2001 Ağustos ayında minimum hacim 0,7 hektometreküp iken, yapılan ölçümde 0,9 hektometreküp olmuştur. Dolayısıyla, o bölgedeki tüm ağaçlar, maalesef, kurumuştur. Yine, Gölet Barajının minimum hacmi 13,2 hektometreküp iken, ağustos ayındaki ölçümde 11,1 hektometreküp olmuştur.

Yine, Ayrancı'da, dört beş yıldan beri Devlet Su İşleri tarafından yürütülen Hışılayık Projesine 2002 yılında 1,3 trilyon lira ödenek tahsis edilmesi halinde, o bölgenin su ihtiyacı büyük ölçüde karşılanmış olacaktır.

Özellikle, az yağış alan bölgelerde, yeraltı ve yerüstü sulamalarına önem vermek gerektiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Türkiye'nin en çok yağış alan bölgesi, bilindiği gibi, Doğu Karadeniz Bölgesidir. Burada da en çok yağış alan yöre, Hopa'nın Mustafakemalpaşasıdır. Burası 2 612 milimetre yağış almaktadır. Ondan sonra Rize İlimiz gelmektedir ki, orada yağış miktarı, ortalama olarak, 2 300 milimetredir.

Türkiye'nin en az yağış alan yöresi ise, 248 milimetre ile Iğdır'dır. Az yağış alanlar, sırasıyla, Konya'nın Karapınar İlçesidir. Karapınar İlçesine yılda düşen ortalama yağış miktarı 280 milimetredir. Hemen ondan sonra Karaman gelmektedir. Karaman'a da yılda, ortalama 336 milimetre yağış düşmektedir.

Ülke yağış ortalamasının 640 milimetre olduğunu düşünecek olursak, demek ki, Karaman başta olmak üzere, Orta Anadolu'daki yıllık ortalama yağış tutarı, Türkiye ortalamasının yaklaşık yarısına tekabül etmektedir.

Değerli arkadaşlar, ülkemizde tarım, tabiat şartlarına bağlı olarak yapılmaktadır. Öyleyse, sulamanın ehemmiyeti kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Bugün, ülkemizde, toplam 28 milyon hektar arazi üzerinde tarım yapılmaktadır. Şimdiye kadar bunun ancak 4,7 milyon hektarı sulanabilmiştir. Devlet Su İşlerinin araştırmalarına göre, bu 28 milyon hektar arazimizin 26 milyon hektarı sulanabilecek durumdadır. Arazilerin ancak 8,5 milyon hektarı ekonomik olarak sulanabilecek özelliklere sahiptir. Bunun da 6,5 milyon hektarını, önümüzdeki yıllarda, Devlet Su İşleri, 2 milyon hektarını da Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü realize edecektir. Demek ki, mevcut su kaynaklarımızı kullanabilsek kuraklığı hissetmeyeceğiz.

Su kaynaklarımızın tamamını hidroelektrik santrallar için değerlendirebilmiş olsak, tabiî ki, dışarıdan elektrik ithal etmeyeceğiz. Hidroelektrik santral kurulabilecek akarsularımızın ancak yüzde 35'lik bir bölümünü kullanıyoruz, diğer bir bölümünü de kullanamıyoruz. Belki bunların yüzde 65'ini rantabl bir şekilde kullanmak mümkün değilse de, en azından, ithalatımızı önleyebilecek tedbirleri almak açısından, geri kalan su kaynaklarınızı değerlendirmek fevkalade önem arz etmektedir. Şu anda, Türkiye'de, üretilen elektrik üretimi 125 milyar kilovat/saat, tüketim ise 128 milyar kilovat/saattir. İthalatımız 3 milyar kilovat/saattir. Biz, bu ithalatımızı da İran'dan, Gürcistan'dan ve Bulgaristan'dan yapıyoruz ve kilovat/saatine 3,5 sent para ödüyoruz.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin ekonomisine çok önemli bir katma değer sağlayacak olan GAP Projesi bitirilmiş olsa, hem enerji hem de tarımsal üretim açısından ülkemiz çok önemli bir mesafe katedecektir. İlk master planına göre, Güneydoğu Anadolu Projesi 32 milyar dolara mal olacakken, son yapılan master planlarına göre, bu değerin 38 milyar dolara çıkacağı tahmin edilmektedir. Eski maliyeti hesaba katacak olursak, şimdiye kadar GAP için harcanan para miktarı 18 milyar dolardır. Demek ki, daha 14 milyar dolara ihtiyacımız vardır. 2001 yılında, Güneydoğu Anadolu Projesi için 300 milyon dolar ödenek ayrılmıştır. Eğer bu tempoyla gidecek olursa, Güneydoğu Anadolu Projesi 47 yılda bitecektir. Halbuki, 55 inci hükümet, projenin 2010 yılında bitirilmesi için karar almıştır. O zaman Sayın Yılmaz Başbakandı, şu anda Başbakan Yardımcısıdır. Eğer, hakikaten, 2010 yılında bitirilmesi düşünülüyorsa, bu hesaba göre, yılda 1,5 milyar dolarlık bir para, ödenek tahsis edilmesi gerekmektedir.

Bittiği zaman, şüphesiz, tarımsal üretimimiz dört veya beş kat artacaktır, 1,7 milyon hektar arazimiz sulanacaktır. Halen, Harran Ovasında 400 000 hektar arazimiz sulanmaktadır; bunun 200 000 hektarı Atatürk Barajından, 200 000 hektarı da vatandaşlarımızın kendi imkânlarıyla açtırmış oldukları derin sondaj kuyularından sulanmaktadır.

Değerli arkadaşlar, hemen şunu ifade etmek istiyorum ki, son zamanlarda kuraklığın baş göstermesi ve beklenen yağışların olmaması, Güneydoğu Anadolu Projesi içerisinde yer alan barajların su seviyesini de etkilemiştir. Dolayısıyla, 1998 yılında Güneydoğu Anadolu Projesinin bünyesinde yer alan barajlar, toplam olarak 20 milyar kilovat/saat elektrik verirken, maalesef, 2001 yılına gelindiği zaman, 10,5 aylık bir dönem içerisinde 7,7 milyar kilovat/saate inmiştir. Eğer, biz, bunu oniki aya çekecek olursak, yaklaşık 8-9 milyar kilovat/saat olacak demektir ki, üç yıllık bir dönem içerisinde, o bölgelerde, maalesef, 20 milyar kilovat/saat olan elektrik üretiminin 9 milyar kilovat/saate düşmesi güzel bir haber değildir. O bakımdan, hükümetin, bu konuda acil tedbir alması gerekmektedir.

Değerli arkadaşlar, ayrıca, Türkiye'yi kalkındıracak en önemli projelerden bir tanesi Konya Ovası ve Orta Anadolu Projesidir. Bunun dışında, Doğu Anadolu Projesi dediğimiz DAP, Doğu Karadeniz Projesi dediğimiz DOKAP projeleriyle ilgili bugüne gelinceye kadar ciddî çalışmalar yapılmamıştır. Eğer, bunlar hayata geçirilecek olursa, öyle ümit ediyorum ki, ülkemiz, ekonomik açıdan, elbette, beklenen neticeyi alacaktır.

Güneydoğu Anadolu Projesiyle beraber yakın zamanlarda ele alınan KOP Projesinde, 1997 yılında, önemli bir gelişme olmuştur. Göksu üzerinde kurulacak 3 tane barajdan su alacak olan Mavi Tünel, ciddî bir şekilde ele alınmışken, maalesef, sonra bırakılmıştır. Mavi Tünel deyip geçmemek lazımdır. Değerli arkadaşlar, bu Mavi Tünel, cazibeyle, Göksu'dan suyu alacak, Konya ve Karaman ovalarına, bir yılda 450 milyon metreküp su verecek. Dolayısıyla, 39 000 hektarı Karaman Ovasında, 169 000 hektarı da Konya Ovasında olmak üzere, toplam 208 000 hektarlık bir saha sulanmış olacaktır ve şu anda, bu proje, aslında, Devlet Su İşleri tarafından ele alınmıştır ve Mavi Tünelle ilgili olarak, 2002 yılı için 200 trilyon para teklif edilmiştir; eğer, 200 trilyon paranın yüzde 10'u yatırım programına konulacak olursa, elbette ki, ihale edilecektir; yani, 20 trilyonluk bir para, bu işi harekete geçirecektir.

Yine, yağış olmadığı için su kotu fevkalade düşen Beyşehir Gölüne, yılda, toplam 130 milyon metreküp su takviyesi yapacak olan Derebucak Barajı ile Gembos derivasyon ve sulama projesi de, yine, aynı şekilde, hükümet tarafından ilgi beklemektedir. Beyşehir Gölü, aslında, normal olarak, 300 milyon metreküp kapasiteye sahipken, bu miktar, son yıllarda, 190-200 milyon metreküpe kadar inmiştir.

Sanıyorum, bütün arkadaşlarımız kendi bölgelerinde benzer problemlerle karşı karşıya bulunmaktadırlar. Ümit ediyorum ki, bunlara, en kısa zamanda çare bulunur.

Değerli arkadaşlar, işin ilginç yanı, kullandığımız suyu da, ilkel sulama metotlarıyla heder ediyoruz; yani, 110 milyar metreküp suyun yılda 39 milyar metreküpünü kullandığımızı söylüyoruz; ancak, aynı şekilde, bu sularımızı tam olarak da kullanamıyoruz. Halen birçok yerde yüzey sulama metodu kullanılmaktadır ve sulama alanlarımızın maalesef, yüzde 95'i bu metotla sulandığından dolayı, sularımızın büyük bir bölümü zayi olmaktadır. Bu sulama metotlarıyla sulandığı takdirde, sulama randımanı yüzde 50'dir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ünal, sizden özür diliyorum...

ZEKİ ÜNAL (Devamla) Estağfurullah...

BAŞKAN  - Önerge sahibi sıfatıyla hak sahibi olduğunuz 10 dakikayı birleştirebileceğinizi söylemiştim ve gene, bana verilen konuşma listesinde, Demokratik Sol Parti Grubu adına Sayın İsmail Bozdağ ismi vardı; ben, onun konuşmasını yaptığını sanmıştım ve İçtüzüğümüze göre gruplar adına konuşma bitmeden bu şekilde birleştirme yapamıyoruz. Eğer, izin verirseniz, sizi biraz dinlendirelim. DSP Grubu adına konuşma yapıldıktan sonra tekrar sizin önerge sahibi sıfatınızla konuşmanızı sağlayalım. Olur mu?..

ZEKİ ÜNAL (Devamla)- Olur.

Teşekkür ederim. (AKP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum anlayışınıza.

Demokratik Sol Parti Grubu adına Manisa Milletvekili Sayın İsmail Bozdağ konuşacaktır.

Buyurun Sayın Bozdağ. (DSP sıralarından alkışlar)

DSP GRUBU ADINA İSMAİL BOZDAĞ (Manisa)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın daha etkin kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorununa çözüm bulmak amacıyla verdikleri Meclis araştırması önergesi hakkında Grubum adına söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Grubum ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Asya ile Avrupa arasında bir köprü oluşturan ülkemizin yüzölçümü 779 552 kilometrekaredir. Bu alana düşen yıllık ortalama yağış miktarı 643 milimetre olup, bu yağış, yılda, ortalama 501 milyar metreküp suya tekabül etmektedir.

Türkiye'de, yağışlar, gerek zaman gerekse bölgelere dağılımı bakımından büyük değişimler göstermektedir. Örneğin, ülkemizin bazı kesimlerinde yağış 220 milimetreye kadar düşerken, Doğu Karadenizde yıllık ortalama 2 500 milimetreye ulaşmaktadır. Buna göre, Trakya ve İç Anadolu Bölgelerimizde sulanabilir toprak varlığına göre su kaynakları çok kısıtlıyken, Doğu Karadeniz Bölgemizde tam tersi bir tablo vardır. Bugünden görülebilir bir gelecek içerisinde teknik ve ekonomik bakımdan çok büyük su transferleri yapma imkânı da bulunmamaktadır.

Türkiye'nin yüzölçümü itibariyle büyüklüğü ve bölgesel iklim farklılıkları oluşturması nedeniyle, toplam su varlığı itibariyle zengindir; ancak, kişi başına faydalanılabilir su varlığı esas alındığında, Türkiye'nin hızlı nüfus artışı da dikkate alındığında, ileriki yıllarda, su sıkıntısı bulunan ülkeler arasında yer alması muhtemel görülmektedir.

Ülkemiz topraklarına düşen yağışların çeşitli büyüklükte akarsular ile denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalan yüzey suyu miktarının yıllık ortalaması 186 milyar metreküptür. Emniyetli çekilebilir yeraltı suyu potansiyeli ise 12,2 milyar metreküp olarak hesaplanmıştır. Her ikisini topladığımızda, 198,25 milyar metreküp yıllık yüzey ve yeraltı suyumuz var demektir; ancak, günümüz teknik ve ekonomik olanakları çerçevesinde çeşitli amaçlara yönelik olarak tüketilebilecek yüzey ve yeraltı suyu miktarı yılda ortalama 110 milyar metreküptür. Bu durumda, ülkemizin nüfusu halihazırda 62 milyon olarak kabul edilirse, kişi başına düşen yerüstü suyu potansiyeli yıllık 3 200 metreküp olmaktadır. Uluslararası standartlar çerçevesinde bir ülkenin su potansiyeli yönünden zengin bir ülke olarak değerlendirilmesi için, kişi başına yıllık su potansiyelinin 10 000 metreküp civarında olması gerekmektedir. Üç tarafı denizlerle kaplı olan ülkemizin deniz suyu arıtma tesisleri kurarak arıtılmış deniz suyundan faydalanabilmesi, yüksek enerji tüketimi nedeniyle mümkün değildir. Zaten böyle bir alternatif, petrol zengini Ortadoğu ülkeleri dışında büyük kapasitelerde kullanılmamaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal sulama konusuna gelince, Türkiye'nin 77,95 milyon hektar olan yüzölçümünün yaklaşık olarak üçte 1'ini teşkil eden 28,05 milyon hektarlık kısmını ekilebilir araziler teşkil etmekte ve bunun 25,85 milyon hektarlık kısmı sulanabilir arazilerden oluşmaktadır. Ancak, yapılan etütler sonucunda, bugünkü koşullarda ekonomik olarak sulanabilir arazi miktarı 8,5 milyon hektar olarak belirlenmiştir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, kuruluşundan bu yana, ekonomik toprak kaynağımızdan net 2 255 703 hektarını sulamaya açmıştır. Bu, yılda ortalama 50 000 hektarlık toprağımızın yalnızca Devlet Su İşleri tarafından sulamaya açılması demektir. Devlet Su İşlerinin yanında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve halkın kendi imkânlarıyla inşa ederek sulamaya açtıkları araziler toplamı, brüt 4 781 691 hektara ulaşmıştır. Bu alan, ekonomik olarak sulanabilir araziler toplamı olan 8,5 milyon hektarın yüzde 56'sına tekabül etmektedir. Sulamaya açılan arazilerin 568 964 hektarı ise, yeraltı suyundan sulanmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki akarsuların hidroelektrik potansiyeline gelince, Türkiye'de, 195 adet baraj, 329 adet gölet işletmededir. Yurdumuz akarsularının hidroelektrik potansiyelinin geliştirilmesi amacıyla, 485 adet hidroelektrik santral projesinin geliştirilmesi planlanmış bulunmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda, ülkemizin akarsularının toplam kurulu gücü 34 740 megavat, hidroelektrik enerji potansiyeli ise 123 040 gigavat/saattir. Bu ise, toplam hidroelektrik potansiyelimizin ancak yüzde 30'unun geliştirildiğini göstermektedir. Halen inşaatı devam etmekte olan 37 adet hidroelektrik santralı Projesinin toplam kurulu gücü 4 190 megavat, üreteceği enerji miktarı ise 13 578 gigavat/saattir.

Enerji, Demokratik Sol Parti önderliğinde kurulu 57 nci hükümetimizin öncelik ve önem verdiği konular arasında yer almaktadır. Bu anlamda, çevre koruma ve ülkemiz kaynaklarını kullanabilme yönlerinden yenilenebilir enerji denilen su, güneş, rüzgar, deniz ve jeotermal enerji türlerinin de desteklenmesi ve daha çok üretim yapılabilir hale getirilmesi de büyük önem taşımaktadır.

Ülkemiz, jeotermal enerji potansiyeli açısından dünyadaki zengin ülkeler arasında yer almakta ve dünyanın 7 nci jeotermal zengini ülkesi konumundadır. Bu enerji, elektrik, ısı, endüstriyel ve kimyasal alanlarda kullanılmakta ve elde edilen üretimin tamamı tüketilmektedir. Bu enerji, çevre dostu bir enerji türüdür. Günümüze kadar uygulanan jeotermal enerji arama projelerinde gerçekleştirilen çalışmalara göre, ülkemizde dünya standartlarına uygun olarak düşük sıcaklıklı, orta sıcaklıklı ve yüksek sıcaklıklı sahalar olduğu tespit edilmiştir. Türkiye'de yüzey sıcaklığı 40 santigradın üzerinde olan 140 adet jeotermal sahanın 133 tanesi merkezî ısıtmaya, sera ısıtmasına, endüstriyel proses ısısı kullanımına ve kaplıca kullanımına uygundur. Diğer 7 jeotermal sahanın ise teknik olarak elektrik üretimine uygun olduğu tespit edilmiştir; ancak, ülkemizde, jeotermale dayalı elektrik üretimi düşük seviyede kalmıştır. Halen 20,4 megavat brüt kurulu güce sahip Denizli Kızıldere Santralı, günümüzde net 12 megavat elektrik üretmektedir. Aydın Germencik'te ise aşamalı olarak yaklaşık 100 megavat gücüne ulaşacak portabl üniteler için yap-işlet modeline göre işlemler sürdürülmektedir. Balneolojik amaçlı kullanımlar için sıcaklık alt sınırı 20 derece olarak kabul edilmekte olup, 600 kaynak grubuyla Türkiye, Avrupa'da birinci sırayı almaktadır. Ülkemizde mevcut jeotermal enerji üretimimiz mevcut jeotermal enerji potansiyelimizin yaklaşık yüzde 10'u olup, hükümetimiz açısından da bu çevre dostu enerjinin desteklenmesi ve daha çok üretim yapılabilir hale getirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Türkiye, dünyada kurulu jeotermal elektrik santralları içinde 20,4 megavat elektrik kapasitesiyle 14 üncü sırada yer almaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; suyun önemi ve dünyadaki gelişmeler konusuna gelince. Dünya genelinde görülen hızlı nüfus artışına paralel olarak, artan gıda ihtiyacının karşılanması doğrultusunda, sulu tarımın yaygınlaşması yanında, pek çok ülkede yaşanan hızlı kentleşme ve sanayileşmenin beraberinde getirdiği içme, kullanma ve sanayi suyu temininde karşılaşılan sorunlar, su kaynaklarının sosyal, ekonomik gelişmedeki önemini her geçen gün daha da artırmaktadır.

Bu durum, kendi kendini yenileyebilme imkânı bulmakla birlikte, dünyada sonlu bir kaynak olan suya, uluslararası kamuoyunun ilgisinin giderek artmasına ve özellikle sınır aşan sularda, kıyıdaş ülkeler arasında bazı sorunların gündeme gelmesine neden olmaktadır.

Dünyada gelişmiş ülkeler su şansları itibariyle zengin ülkelerdir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri ve Kuzey Avrupa ülkelerinin su sorunu yoktur. Fakir ülkeler ise su yönünden de fakir ülkelerdir. Bu alanda su, gelişmişliğin bir ölçüsüdür. Onun için, sularımıza, gerçek anlamda sahip çıkmalıyız ve bu bizim ülkemizin, ileride gelişmişliğinde önemli rol oynayacaktır.

Dünyadaki su sorununun çözümü için, ilk başta tüm dünya insanları olarak sularımızı daha az kirletmeli, dolayısıyla daha çok kullanılabilir su potansiyeli yaratmalıyız. Ayrıca, tarımsal sulamada suyu salıvermek yerine, yağmur yağdırma veya bitkinin tam dibine damlatma sistemleri kullanılsa yarı yarıya tasarruf sağlanabilmekte, aynı büyüklükteki bir arazi 10 milyon metreküp yerine 6 milyon metreküp ile sulanabilmektedir. Bunun yanında, yeryüzü akıntısıyla denizlere akıp giden suların, daha fazla tutularak kullanılabilir suya dönüştürülmesi gerekmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz ile komşu ülkeler arasındaki su sorununa girmeden önce, dünyadaki benzer gelişmelere biraz değinmek istiyorum.

Amerika Birleşik Devletleri ile Meksika arasında Colorado Nehrinden dolayı benzer bir durum yaşanmış ve iki ülke tarafından 1944'te Colorado Anlaşması yapılmıştır. Bu anlaşmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri tarafından Meksika'ya tahsis edilen su, bu ülkenin gelecekteki kullanımlarını karşılamaktan uzak hatta mevcut kullanımlarına bile yetmeyecek düzeydedir. Diğer taraftan, Birleşik Devletlere ayrılan 19,7 milyar metreküp su, önümüzdeki on yıllar için, şimdiden planlanan bütün kullanımlara yetecektir. Buna gerekçe olarak baktığımızda ise, Amerika Birleşik Devletlerinin, yukarı kıyıdaş ülke olduğunu; yani, Colorado Nehrinin sularının Amerika Birleşik Devletleri topraklarından kaynaklanmakta olduğunu görüyoruz.

Ortadoğu'da su konusunda yaşanan sorunların merkezinde, Ürdün Nehri ile bu nehre Galile Gölü çıkışında katılan Yarmuk Nehri bulunmaktadır. Yaklaşık 18 000 kilometrekarelik su toplama alanına sahip havzada, İsrail, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Filistin olmak üzere beş ayrı ülke yer almaktadır. İsrail ve Ürdün arasında 1977'de varılan anlaşma, suların tahsisine ilişkin konularda İsrail lehine hükümler içermektedir.

Hindistan ve Pakistan arasında, 1960 yılında İndus Nehri üzerinde varılan anlaşmaya göre, İndus Nehri Hindistan topraklarından kaynaklandığı için Hindistan imtiyazlı ülke konumundadır.

Macaristan ile Slovakya arasında, Orta Avrupa'da yaşanan su sorunu ele alındığında, Tuna Nehrinin asırlar boyunca üzerinde aktığı ana yatağının 25 kilometrelik bir bölümünün Slovakya tarafından, Macaristan'ın bütün itirazlarına rağmen, değiştirildiğini görmekteyiz.

Atatürk Barajında su tutulması aşamasında, dünya kamuoyuna, Türkiye'nin kasıtlı bir davranışı olarak sunmak için özel bir çaba harcayan bazı Batılı kaynaklar, Slovakya'nın, Tuna Nehrinde ulaşımı durdurarak, nehrin sularını kendi topraklarına çevirmesi karşısında sessiz ve tarafsız kalmayı tercih etmiş ve Macaristan ile Slovakya ihtilafı ikili bir sorun olarak değerlendirilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin sınır aşan sularıyla ilgili genel bir değerlendirme yapacak olursak, Türkiye, hidrolojik olarak 26 havzaya ayrılmış olup, bu havzaların 6 tanesi sınır aşan sular kapsamında yer almaktadır. Bunlar da, Meriç-Ergene, Asi, Çoruh, Aras, Dicle ve Fırat Havzalarıdır. Bu havzaların Türkiye topraklarından kaynaklanan yıllık ortalama su potansiyelleri; Meriç-Ergene 1,33; Asi Havzası 1,17; Çoruh Havzası 6,30; Aras Havzası 4,63; Dicle Havzası 21,33 ve Fırat Havzası 31,61 milyar metreküp olmak üzere, toplam 66,37 milyar metreküp olmaktadır. Bu miktar, Türkiye'nin toplam mevcut su potansiyeli olan 186 milyar metreküpün, yaklaşık yüzde 36'sına tekabül etmektedir.

Bu nehirler üzerinde memba-mansap ilişkileri ve su potansiyeli dikkate alındığında, Türkiye'nin genelde bir yukarı kıyıdaş ülke olduğu görülmektedir.

1966 Helsinki Kurallarına göre, ülkelerin suya katkısı bir unsur olarak kabul edilmiştir. Ülkelerin suya katkıları oranında külfetleri artmakta, dolayısıyla hakları da buna paralel olmaktadır. Buna örnek olarak; ABD-Meksika ile Hindistan-Pakistan arasındaki sorunları ve çözümleri gösterebiliriz.

Dicle ve Fırat nehirlerine gelince: Dicle ve Fırat Nehirleri, hidrolojik olarak aynı havzada yer alan iki önemli sınıraşan akarsudur. Dicle Nehri, Elazığ yakınlarından doğar, Irak'ta Fırat Nehriyle birleşinceye kadar, yaklaşık 1 660 kilometre yol alır. Dicle Nehri, Irak'a girmeden önce 35 kilometre Türkiye-Suriye sınırını oluşturur. Dicle Nehrinin Irak'ta Fırat Nehriyle birleştiği kesimde, yıllık ortalama su potansiyeli 50 milyar metreküp olarak kabul edilebilir. Bu suyun, yıllık, yaklaşık 21 milyar metreküplük kısmı Türkiye topraklarından, geri kalan yıllık 29 milyar metreküplük kısmı ise, Irak topraklarından kaynaklanmaktadır.

Dicle Nehri akımlarına Suriye'nin hiçbir katkısı yoktur. Türkiye'nin, Dicle Nehri üzerinde, işletmede olan Dicle ve Kralkızı Barajları bulunmaktadır. Ayrıca, Batman Barajı inşa edildi ve teçhizat çalışmaları devam etmektedir.

Irak'ta ise, ana kol üzerinde işletmede olan Saddam Barajı ile yan kollar üzerinde inşa halinde Bekme Barajı ile işletmede olan Dokan, Derbendikan ve Hamirin Barajları bulunmaktadır.

Fırat Nehri, Erzurum yakınlarından doğar ve Irak'ta Dicle Nehriyle birleşinceye kadar, yaklaşık 3 000 kilometre yol alır. Fırat Nehri de Türkiye'yi terk ettikten sonra, Suriye ve Irak'ı kat ederek, Irak'ta Dicle Nehriyle birleşir.

Fırat Nehrinin Irak'ta Dicle Nehriyle birleştiği kesimde, yıllık ortalama akımı 35 milyar metreküp olarak kabul edilmektedir. Bu akımın 35 milyar metreküpü Türkiye topraklarından, 5 milyar metreküpü ise, Suriye topraklarından kaynaklanmaktadır; Irak'ın ise hiçbir katkısı yoktur.

Belirtilen rakamlara göre, Fırat Nehri sularının yaklaşık yüzde 90'ı Türkiye topraklarından yüzde 10'u ise Suriye'den oluşmaktadır.

Fırat Nehri ana kolu üzerinde, Türkiye'de işletmede olan Keban, Karakaya, Birecik ve Karkamış Barajları bulunmaktadır. Suriye'nin Fırat Nehri üzerinde, işletmede olan Tabka ve Al Baas Barajları ile, bu yıl su tutması beklenen Teşrin Barajı bulunmaktadır. Irak'ta ise, halen işletmede olan Kadisiye Barajı ile Habbaniye Rezervuarı yer almaktadır.

Dicle ve Fırat Nehirleri, Irak'ta birleştikten sonra, Şattülarap adını alır ve 180 kilometre kat ettikten sonra, Basra Körfezine dökülür. Ayrıca, bu iki akarsu, Irak'ta taşkını önlemek için, yapay olarak, halen işletmede olan bir kanal sistemiyle birleştirilmiştir.

Fırat Nehri akımları çok düzensizdir. Aynı düzensizlik, Dicle için de geçerlidir. Keban Barajının yapımından önce, Suriye ve Irak'ta, 1959, 1961 ve 1973 yıllarında kuraklık; 1969 ve 1988 yıllarında taşkın yaşanmıştır; ama, Keban Barajının yapımından sonra, Suriye ve Irak taşkın olayı yaşamamıştır ve düzenli su almıştır.

Türkiye, topografik yapısı ve iklim şartları açısından baraj inşa edilmesi bakımından oldukça elverişli olmasına karşılık, Suriye ve Irak'ta topografik koşullar, büyük rezervuarlar inşa edilmesine imkân vermemekte ve ayrıca da güneyde yer alan sıcak iklim nedeniyle, buharlaşma yoluyla meydana gelecek kayıplar önemli boyutlara ulaşmaktadır.

Türkiye, mevcut projeleriyle, Fırat Nehrinin su potansiyelinin yüzde 53'ünü kullanmak isterken, Suriye yüzde 32'sine Irak ise yüzde 66'sına ihtiyaç duymaktadır. Bu durumda, her üç ülkenin ileriye yönelik olarak kullanılması planlanan su miktarı, Fırat'ın su potansiyelinden 17,72 milyar metreküp fazladır.

Burada da görüldüğü gibi, Fırat sularının, yüzde 90'ı gibi çok büyük bir kısmı Türkiye'den kaynaklanmaktayken, yüzde 50'sinin kullanılması planlanmış; Irak'ta ise, Fırat Nehrine hiçbir katılım olmamasına rağmen, kullanılması planlanan su miktarı Fırat'ın su potansiyelinin yüzde 66'sına ulaşmaktadır. Dicle Nehrindeki durum da Fırat'takine benzerdir.

Ürdün Nehrinde Arap ülkelerinin katkısının yüzde 77 olduğunu belirterek, suların bir kota sistemiyle İsrail ile bölüştürülmesine prensip olarak karşı çıkan Suriye, Fırat'a katkısı sadece yüzde 10 olmasına rağmen ve Türkiye, Fırat Nehri sularının yaklaşık yarısını 1987 protokolüyle Suriye ve Irak'a tahsis ettiği halde, bu tahsise itiraz etmektedir.

Sınır aşan sular hususunda kabul edilmiş uluslararası hukuk kuralları bulunmamakta; ancak, henüz teşekkül etme istikametinde adımlar atılmaktadır.

Ayrıca, bu konuda teamül kuralları da henüz oluşmamıştır. Bununla birlikte, Türkiye'nin sorunun çözümü için önerdiği "üç aşamalı plan" Birleşmiş Milletler Uluslararası Hukuk Komisyonunca hazırlanmış bulunan anlaşma taslağının içeriğine tamamen uygundur. Bu nedenle, Türkiye'nin uluslararası hukuk çalışmalarına uymadığı yolundaki iddialar geçersizdir. Türkiye'nin Fırat ve Dicle Nehirleri üzerinde barajlar inşaına ilişkin uygulamalarını durdurma talebi ise, ulusal egemenliğine müdahale niteliğindedir. Her ülkenin, diğerlerine çok önemli derecede zarar vermemek kaydıyla kendi sınırları içerisinde projelerini yürütme hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, Türkiye'de kişi başına su kullanımı 3 000 metreküp gibi çok az bir miktardır. Irak'ta ise 6 000, Suriye'de 4 500, Avrupa'da 10 000 metreküp civarındadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Asi Nehrine gelince, Suriye, bu nehrin suyuyla 70 000 hektarlık bir alanı suladığı gibi, 30 000 hektarlık bir alanı da sulamak için çalışmalar sürdürmektedir. Asi Nehrine katılan yan kollar üzerindeki çeşitli baraj inşaatları da devam etmektedir. Toplam yıllık kapasite 2,5 milyar metreküp olan Asi Nehri sularının tamamına yakın bir bölümü, Suriye tarafından tüketilmektedir.

Türkiye-Suriye arasında 22 kilometre uzunluğunda sınır teşkil eden Asi Nehri, yaklaşık 100 kilometre Türkiye topraklarından aktıktan sonra Akdeniz'e boşalmaktadır.

Suriye'nin kullanımları nedeniyle yaz aylarında debisi saniyede 3 metreküpe düşen Asi Nehrinde büyük ölçüde kirlenme problemi de vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bozdağ.

İSMAİL BOZDAĞ (Devamla) - Oysaki, Türkiye'nin memba ülkesi konumunda bulunduğu Fırat ve Dicle nehirlerinde, su, Suriye ve Irak'a temiz olarak akmaktadır.

Türkiye, 1987 Protokolüyle Fırat Nehri sularının yaklaşık yarısını aşağı  kıyıdaş ülkelere bırakırken, Suriye, Asi Nehri sularının tamamını kullanarak, bu nehirde aşağı  kıyıdaş ülke konumunda olan Türkiye'nin ihtiyaçlarını gözönünde bulundurmamaktadır.

Sonuç olarak, ülkemiz, toplam su varlığı itibariyle zengin; fakat, kişi başına faydalanılabilir su varlığı esas alındığında su sıkıntısı bulunan ülke konumundadır.

Türkiye'nin, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarından yeterince istifade edebilmesi için, Demokratik Sol Parti önderliğinde, Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Ecevit'in liderliğinde kurulan 57 nci hükümetimiz, koalisyon partilerimiz olan Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisiyle beraber, muhalefet partilerinin de katkısıyla, bütçenin elverdiği ölçüde çalışmalarını sürdürüyor ve sürdürecektir.

Türkiye'nin, yerüstü sularımızın kullanımıyla ilgili, komşu ülkelere karşı çiğnediği ne uluslararası hukuk kuralı vardır ne de verdiği sözü tutmama gibi bir konuma sahiptir.

Ülkemizin göstermiş olduğu iyiniyet ve dürüstlüğü, komşu ülkelerin de bize göstermesini diliyor, bu araştırma önergesine DSP olarak  katıldığımızı belirtiyor ve hepinize saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Demokratik Sol Parti Grubu adına, Manisa Milletvekili Sayın İsmail Bozdağ'ı dinledik; kendisine teşekkür ediyorum.

Sayın Ünal, önerge sahibi sıfatıyla konuşma hakkınızı şimdi kullandıracağız.

Buyurun efendim. (AKP sıralarından alkışlar)

ZEKİ ÜNAL (Karaman) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Efendim, önerge sahibi olarak söz almış bulunuyorum; hepinize saygılar sunuyorum.

Değerli arkadaşlar, daha evvel, Grup adına konuşurken, ülkemizdeki su potansiyeli hakkında bilgi vermiştim. Şahsen, Türkiye'deki su kullanımıyla ilgili olarak bir tablo ortaya koymak açısından, tekrar, o noktadan başlamak istiyorum.

Bilindiği gibi, şu anda, 1 yılda 110 milyar metreküp su kullanabilecek potansiyelimiz vardır; ancak, bunun sadece 39 milyar metreküpünü kullanabiliyoruz; geride, 71 milyar metreküp suyumuzun 6 milyar metreküpü yeraltında, geri kalan 65 milyar metreküp suyumuz da, maalesef, göllere ve denizlere akıp gitmektedir. Bu, büyük bir israftır ve maalesef, mevcut sularımızı kullanırken de, rasyonel bir şekilde kullanamıyoruz.

Halen, ülkemizde, ilkel metotlarla sulama yapılmaktadır ve yüzey sulama metodu dediğimiz bu ilkel metot, hemen hemen arazilerimizin yüzde 95'inde uygulanmaktadır. Bunun manası şudur: Araziye vermiş olduğumuz  suyun yüzde 50'si, ya buharlaşmayla veyahut da toprağa sızma yoluyla kaybolmaktadır. Bu, tabiatıyla, toprağın bünyesiyle de ilgilidir, arazinin topografyasıyla da ilgilidir; bir de, tabiatıyla, kanalların kalitesiyle de yakından ilgilidir. Bu, benim söylediğim, aslında, beton kanallarla ilgilidir. Eğer toprak kanallarla sulama yapılıyorsa, şunu ifade edeyim, bu randıman yüzde 20'ye kadar düşmektedir. Yani, 100 birimlik suyumuzun sadece ve sadece 20 birimini, bitkilerimizin kök bölgesine verebiliyoruz.

Şu anda, ülkemizde, tabiî, modern sulama metotları da uygulanmaktadır; fakat, çok cüzîdir. Eğer yağmurlama sulama metodu uygulanacak olursa, bunun randımanı yüzde 80 ile yüzde 90 civarındadır. Daha teknik ve ekonomik olan damla sulamasında ise, sulama randımanı yüzde 98'e kadar çıkmaktadır. Maalesef, ülkemizde, bunlar fazlaca uygulanmamaktadır.

Sulama kooperatif sahaları, şu anda, Türkiye'de 450 000 hektardır; bunun sadece 35 000 hektarında yağmurlama sulaması uygulanmaktadır. Eğer, Devlet Su İşleri, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve halk sulamalarını toptan düşünecek olursak, bugün, Türkiye'de,  yağmurlamayla sulanan saha 250 000 hektardır. Değerli arkadaşlar, bunun anlamı şudur: 250 000 hektar, şu anda, toplam, Türkiye'de, sulanan arazilerimizin sadece ve sadece yüzde 5'idir; çünkü, 4,7 milyon hektar arazi şu anda sulanmaktadır.

Değerli arkadaşlar, sulama metotlarını seçerken teknik sulama metodunu uygulama konusundaki ilgisizliğimiz, maalesef, sulama yatırımlarına da intikal etmiştir. Ben, örnek vermek istiyorum, çarpıcı olması yönünden. Bugün, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ana iki genel müdürlüğümüzdür, Türkiye'deki su kaynaklarının değerlendirilmesiyle ilgili olarak görevlendirilen. Bakalım, bunlara ne ödenek verilmiş. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne, 2001 yılında, kendisinin, yani, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 2 katrilyon 210 trilyonluk ödenek teklifine mukabil verilen miktar sadece 290 trilyondur. 2002 yılında 3 katrilyon 818 trilyon teklifte bulunulmuş ve ancak, geçen sene verilen ödeneğin yüzde 45 fazlasıyla verilmesi planlandığı için, bu sene verilecek para da 421 trilyondur. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne gelince, o da aynı şekilde, 2001 yılında 107 trilyon talepte bulunmuş, 55 trilyon para tahsis edilmiş. 2002 yılında da, zannediyorum, bu 55 trilyon 80 trilyona çıkacaktır.

Değerli arkadaşlar, bunun manasını şöyle izah etmek mümkündür: Demek ki, 2001 yılı için, Türkiye'yi, Türk insanını, 65 milyon insanı ilgilendiren, geleceğimizi ilgilendiren su kaynaklarımızın değerlendirilmesiyle ilgili olarak verilen para toplam 345 trilyondur, bu sene, yani, 2002 yılındaki teklifte 500 trilyondur.

Değerli arkadaşlar, sekiz aylık bütçe uygulamasını belki izliyorsunuz. Sekiz aylık bütçe uygulamasında bizim ödediğimiz faiz miktarı 25 katrilyondur. Bunun manası şudur: Demek ki, biz, bir günde 105 trilyon para ödüyoruz rantiyeye. Peki, değerli arkadaşlar, bu 105 trilyon bir günde rantiyeye ödenirken, ülkeyi ilgilendiren sulama projelerine sadece ve sadece, bu sene 345 trilyon, yani, üç günlük bir faiz parasını layık görüyoruz. 2002 yılı için de beş günlük bir faiz parasıdır bu.

Değerli milletvekilleri, yerüstü sulamalarında ilkel sulama metotlarıyla sularımızı israf ediyoruz da, çok pahalı bir şekilde elde etmiş olduğumuz yeraltı sularıyla ilgili olarak ne yapıyoruz; bir de ona bakalım.

Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi, bugün yeraltı sulamaları Devlet Su İşleri ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün birlikte yürüttüğü sulamalardır. Devlet Su İşleri, derin sondaj kuyusu açmak suretiyle yeraltı sularını yeryüzüne çıkarıyor; Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü de, o bölgelerdeki sulama şebekesini yapıyor ve ortalama olarak 100 ile 150 metre civarında olup da yeraltından çıkardığımız bu su, elbette ki, diğer yerüstü sularına göre bize çok pahalıya mal oluyor.

Hemen şunu ifade edeyim, kuyu açımıyla birlikte, elektrifikasyon şebekesiyle birlikte, motopomp temini ve montajıyla birlikte, toplam 2001 yılı rakamlarına göre bir kuyu 20-25 milyar civarında çıkmaktadır ve şu anda, Türkiye'de, 10 000 civarında kuyu açılmış bulunmaktadır. 10 000 civarında kuyu açıldığına göre, biz, devlet olarak, buralara 250 trilyon yatırmışız demektir. Peki, bu yatırdığımız paraya mukabil, acaba, suladığımız arazilerden istediğimiz geliri temin edebiliyor muyuz; maalesef edemiyoruz. Demin de ifade ettim, buralarda hiç değilse beton kanal yapılmalıydı, yapılmamıştır, yarısı kadar belki yapılmıştır; ama, hiç değilse yağmurlama sulama metodu uygulanmak suretiyle bu sularımızın israfı önlenebilir.

Kendi bölgem için söylüyorum; bugüne gelinceye kadar Karaman'da 560 tane kuyu açılmış; bu, 25'er milyardan 14 trilyon yapar; fakat, 14 trilyon yapmasına rağmen, maalesef, şu ana gelinceye kadar, bu arazilerimiz toprak kanallarla sulandığı için sularımızın büyük bir bölümü heder olup gitmektedir.

Değerli arkadaşlar, bir de pompajlı sulama konusu vardır ki, bu, diğerlerinden de fevkalade önemlidir; çünkü, bugün, ülkemizin topografyası ve coğrafî durumu, bazı nehirlerden ve bazı göllerden ancak pompajla su almak suretiyle sulama yapma imkânı vermektedir. Öyle yerler vardır ki, eğer buralarda pompaj tesisi kurulacak olursa, çok rahat bir şekilde sulama yapılabilir. Hemen hemen bütün arkadaşlarımızın kendi bölgelerinde buna benzer yerler vardır, nehirler vardır, göller vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEKİ ÜNAL (Devamla) - Efendim, bitmek üzereydi.

BAŞKAN - Eğer sonuçlandırabilirseniz sevinirim; 30 dakika oldu.

ZEKİ ÜNAL (Devamla) - Teşekkür ederim.

Efendim, bu konuyla ilgili olarak, Devlet Su İşlerinin gerekli hassasiyeti göstereceğini, ona bağlı olarak hükümetin yine aynı şekilde konuya sahip çıkacağını ümit ediyorum.

Su, gerçekten, Türkiye için fevkalade önemlidir. Tabir yerindeyse, Türkiye'nin petrolüdür. Atalarımız Orta Asya'dan gelmiştir; orası kurak olduğu için buralara gelmiştir, yurt tutmuştur. Şunu ifade edeyim: Bugün, Türkiye'den başka gideceğimiz bir yer olmadığına göre, mutlaka, biz, Türkiye'de kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız.

Bütün arkadaşlarımızın bu önergeme sahip çıkacaklarını bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Ünal.

Muhterem milletvekilleri, Meclis araştırması önergesi üzerindeki öngörüşmeler, böylece, tamamlanmış bulunmaktadır.

Şimdi, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım:

Meclis araştırması açılmasını kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Meclis araştırmasını yapacak komisyonun 13 üyeden kurulmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Komisyonun çalışma süresinin, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyenin seçimi tarihinden başlamak üzere üç ay olmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Komisyonun, gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Muhterem milletvekilleri, 2 nci sırada yer alan hususa geçmemizde, sanıyorum, çalışma süresiyle ilgili bir sorun var; o nedenle, sözlü sorular ile kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 17 Ekim 2001 Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Hepinize teşekkürler ediyorum, Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum.

Kapanma Saati: 18.42

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.