DÖNEM : 21 CİLT : 71 YASAMA
YILI : 4 T. B. M. M. TUTANAK
DERGİSİ 7 nci
Birleşim 16 . 10 . 2001 Salı İ Ç İ N D E K İ L E R I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ II. - GELEN KÂĞITLAR III. - TEŞEKKÜRLER, TEBRİKLER, TEMENNİLER
VE TAZİYELER 1. - TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova'nın, Başkanvekili seçilmesi
nedeniyle teşekkür konuşması IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GündemdIşI
Konuşmalar 1. - Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın, Ege Bölgesindeki çiftçi
sorunları ve prim sistemine ilişkin gündemdışı konuşması 2. - Gaziantep Milletvekili İbrahim Konukoğlu'nun, Dünya Görme
Engelliler Beyaz Baston Gününe ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı
Şuayip Üşenmez'in cevabı 3. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Erzincan'daki tavuk
üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması B) Tezkereler ve
Önergeler 1. - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi
Hakkında 4709 sayılı Kanunun çerçeve 27 nci maddesiyle, Anayasanın 86 ncı
maddesinde yapılan değişiklik dışında kalan maddelerinin uygun bulunması
nedeniyle, Resmî Gazetede yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmesinin; çerçeve 27 nci
maddesiyle, Anayasanın 86 ncı
maddesinde yapılan değişikliğin doğrudan halkoyuna sunulmasının uygun
bulunduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/893) 2. - Romanya Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanının vaki davetine
istinaden Romanya'ya gidecek olan TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/894) 3. - İzmir Milletvekili Burhan Bıçakçıoğlu'nun, TBMM Hesaplarını
İnceleme Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/407) 4. - Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa Birliği Ulusal Parlamentoları,
Avrupa Parlamentosu ve Aday Ülkeler Parlamentoları Dışişleri Komisyonu
Başkanları Konferansı için, Belçika Federal Parlamentosu Temsilciler Meclisi ve
Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlarının vaki davetine, TBMM Dışişleri
Komisyonu Başkanının icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/895) 5. - Sivas Milletvekili Musa Demirci'nin, Alacahan Adıyla Bir İlçe
Kurulmasına dair kanun teklifinin (2/167) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/408) 6. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, 190 Sayılı Genel Kadro ve
Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye Bağlı Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına dair kanun teklifinin (2/614) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/409) 7. - Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesine dair kanun teklifinin (2/600)
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/410) C) Gensoru,
Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ 1. - Saadet Partisi Grup Başkanvekilleri Çorum Milletvekili Yasin
Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve Diyarbakır Milletvekili Ömer
Vehbi Hatipoğlu'nun, ülkemizdeki işsizlik ve istihdam sorunları konusunda
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel
görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/22) 2. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman ve 20 arkadaşının, GAP konusunda
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/210) 3. - Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Konya Milletvekili
Veysel Candan, Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu ve Diyarbakır Milletvekili
Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, uyguladıkları yanlış politikalarla ülke ekonomisini
iflasın eşiğine getirdiği ve Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca TBMM'nin
verdiği yetkiyi, halkın desteğini kaybetmesi nedeniyle kullanamayacağı
iddialarıyla Başbakan Bülent Ecevit hakkında Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün
106 nci maddeleri uyarınca bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/19) V. - SEÇİMLER A) Komİsyonlarda
AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm 1. - İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim VI. - SORULAR VE CEVAPLAR A) Sözlü Sorular
ve CevaplarI 1. - Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan'ın, Talim ve Terbiye
Kurulunun kabul ettiği yabancı dil öğretim programı kararına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/774) 2. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki camilere
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/775) 3. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki imam ve
müezzin sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından sözlü soru
önergesi (6/776) 4. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Ardeşen Küçük Sanayi
Sitesi altyapı çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru
önergesi (6/777) 5. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Organize Sanayi
Bölgesi etüt çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru
önergesi (6/778) 6. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/779) 7. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki ürün
araştırma ve yayın çalışmalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/780) 8. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde hayvancılığın
geliştirilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/781) 9. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki tarımsal
projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/782) 10. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki öğretmen
açığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/783) 11. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Pazar ve Ardeşen
öğretmen evi projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/784) 12. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Merkez görme
engelliler okulu projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/785) 13. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki okul
projelerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/786) 14. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/787) 15. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/788) 16. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki içme suyu
projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/789) 17. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki kanalizasyon
projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/790) 18. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki köy
yollarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/791) 19. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Ardeşen İçme Suyu
Projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/792) 20. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İçme Suyu Projesine
ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/793) 21. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Karayolları Genel
Müdürlüğü aracılığıyla Rize'de yürütülen projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından sözlü soru önergesi (6/794) 22. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, İller Bankasının Rize
İlinde yürüttüğü projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru
önergesi (6/795) 23. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/796) 24. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Çamlıhemşin - Ayder
Ilıcası - Kavran Yaylası yolu projesine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
sözlü soru önergesi (6/797) 25. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize - Fındıklı- Yeniköy
Kanlıdere balıkçı barınağı projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/798) 26. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Devlet Hastanesi
inşaatına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/799) 27. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Fındıklı Guatr Hastanesi
inşaatına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/800) 28. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen
projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/802) 29. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki konut
kooperatiflerine ve kredi taleplerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/804) 30. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen
projelere ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi (6/805) 31. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen
projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/806) 32. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/808) 33. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Talim ve Terbiye Kurulunun
yabancı dil öğretim etkinlikleri programı ile ilgili kararına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/809) 34. - Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, Talim ve Terbiye
Kurulu'nun yabancı dil öğretim etkinlikleri programı ile ilgili kararına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/810) 35. - Ağrı Milletvekili Musa Konyar'ın, ilköğretim okullarında
uygulanacak yabancı dil öğretim programına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/811) 36. - Bitlis Milletvekili Yahya Çevik'in, Talim ve Terbiye Kurulunca dil
öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/812) 37. - Antalya Milletvekili Salih Çelen'in, Talim ve Terbiye Kurulunca
yabancı dil öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/813) 38. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep - İslahiye
İlçesinde bulunan Tekel Üzüm İşletme Fabrikası'nın depo olarak kullanılmasına
ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/814) 39. - Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Talim ve Terbiye Kurulunca
yabancı dil öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/815) 40. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinin balıkçı
barınağı ihtiyacına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/816) 41. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/819) 42. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/820) 43. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/821) 44. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/823) 45. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/824) 46. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/825) 47. - Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen
projelere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/827) 48. - Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay Güner'in, Talim ve Terbiye
Kurulunun yabancı dil öğretim etkinlikleri programı konusunda aldığı bir karara
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/828) 49. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bulgaristan'dan gelen
soydaşların bazı sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/829) 50. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa ilinin demiryolu
bağlantısının ne zaman kurulacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/830) 51. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa - İznik ilçesinin içme
suyu sorununa ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi
(6/831) 52. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa-Yenişehir Havaalanı
inşaatına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/832) 53. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa ilinin hastane ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/834) 54. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa ilinde eğitime katkı payı
olarak toplanan paralara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/835) 55. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, CEP telefonu baz
istasyonlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/837) 56. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan Samsun İline gönderiler paralara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/838) 57. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, okul ve cami yakınlarında
alkollü içki satış yasağına uyulmadığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/839) 58. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, deprem sonrası yapılan
bağış ve yardımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/842) 59. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, afet kapsamına alınan
yerlerin tespitinde uygulanan kriterlere ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından sözlü soru önergesi (6/843) 60. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Ayvacık baraj gölü
üzerindeki köprü inşasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü
soru önergesi (6/844) 61. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Bafra yoluna ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/845) 62. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Ayvacık-Suat Uğurlu
Barajının yapımı ile kaçak bina durumuna düşen yapılara ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/846) 63. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, başörtülü
vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının tesislerine ve dersanelere
alınmadığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/847) 64. - Batman Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Din Kültürü ve Ahlâk
Bilgisi dersinin çıraklık yaygın eğitim programından çıkarıldığı iddiasına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/848) 65. - Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun, Giresun Tarım Kredi
Kooperatifleri ortaklarının kredi borçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/852) 66. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, İzmir İlindeki vergi
kaçakçılığı iddialarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/853) 67. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Halk Bankası yönetimi
hakkındaki yolsuzluk iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/854) 68. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Ayaş Tüneli projesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/855) 69. - İzmir Milletvekili Güler Aslan'ın, İzmir Adnan Menderes
Havaalanının uluslararası taşımacılığa açılmasına ve Çeşme'ye bir havaalanı
yapılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/856) 70. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Güneydoğu Umut Petrol San.ve
Tic. A.Ş.ne verilen krediye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/857) 71. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, İstanbul Avrupa yakası
elektrik dağıtım mukavelesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
sözlü soru önergesi (6/858) 72. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, imam hatip ve meslek
lisesi öğrencilerinin yatay geçiş haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/860) 73. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, emekli bir albayın
askeri mahkemede, yargılanması sırasında getirilen yayın yasağına ve internette
yayınlanan bazı iddialara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/861) 74. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, emekli bir albayın
casusluktan yargılanması sırasında getirilen yayın yasağına ve internette
yayınlanan bazı iddialara ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/862) 75. - Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın'nın, Siirt Havaalanına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/863) 76. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, bazı bankaların faaliyetlerine
son veren Bakanlar Kurulu kararının önceden sızdırıldığı iddialarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/864) 77. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, genel nüfus sayımına ilişkin
Devlet Bakanından (Tunca Toskay) sözlü soru önergesi (6/866) 78. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, 2000 yılında belirlenen
yoksulluk sınırına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/868) 79. - Adana Milletvekili Mehmet Ali Bilici'nin, Ceyhan Depreminden sonra
mağdur olan işyeri sahiplerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü
soru önergesi (6/869) 80. - Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin, Amasya çevre yoluna ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/870) 81. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Yunanistan'ın soydaşlarımıza
yaptığı uygulamaya ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/871) 82. - Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin, Amasya-Taşova'dan geçen
Yeşilırmak'ın neden olduğu taşkınlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından sözlü soru önergesi (6/872) 83. - Tokat Milletvekili Reşat Doğru'nun, öğretmen atamalarındaki bazı
uygulamalara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/873) 84. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, koruma görevi yapan
personel sayısına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/874) 85. - İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel'in, Türk Eczacılar Birliğinde
yapılan denetimlere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/876) 86. - Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Batı Trakya Türklerine
ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/878) 87. - Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, Türk Telekom’un
abone sayısına ve personel sayısına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/879) 88. - Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, eğitime katkı
payı adı altında toplanan paralara ve deprem yardımlarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/880) 89. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Amerika'daki lobi
çalışmalarına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/882) 90. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, okullarda öğrencilerden
toplanan paralara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/884) 91. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, koruma görevi yapan
polis memurlarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/885) 91. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, memur maaşlarında
yapılacak artışlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/886) 93. - Sakarya Milletvekili Nezir Aydın'ın, deprem bölgesindeki
vatandaşların vergi borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/887) 94. - Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğündeki geçici işçilerin kadro sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından
(Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/888) 95. - Muğla Milletvekili Hasan Özyer'in, tabiî afet nedeniyle İller
Bankasınca dağıtılan ek ödeneğe ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü
soru önergesi (6/889) 96. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, otomotiv yan sanayiinde
uygulanan şase tadilat projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü
soru önergesi (6/891) 97. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa TEDAŞ Müdürlüğünün bazı
uygulamalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/892) 98. - Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, bazı medya
sahiplerinin kamu ihalelerine katılmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/893) 99. - Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa-İznik'te dolu yağışından
zarar gören çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/896) 100. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki okullara
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/897) 101. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki eğitim ve
öğretim faaliyetlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/898) 102. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, bir bankanın
faaliyetinin durdurulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/899) 103. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan
bankalar hakkındaki murakıp raporlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/900) 104. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan
bir bankanın murakıp raporunun olup olmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/901) 105. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan
bir bankanın hissedarlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/902) 106. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonuna devredilen bir bankanın basınla olan ilişkisine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/903) 107. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonuna devredilen bir bankanın kamu bankalarından aldığı kredilere
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/904) 108. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2.
Başkanının bazı basın mensupları hakkındaki iddialarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/905) 109. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2.
Başkanının basın mensupları hakkında yayınladığı iddia edilen emre ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/906) 110. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2.
Başkanının bir siyasi parti ile ilgili yayınladığı iddia edilen emre ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/907) 111. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2.
Başkanının yayınladığı emre ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/908) 112. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlinde inşaatı devam
eden sağlık kuruluşlarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/909) 113. - Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın, Muğla'daki termik
santrallere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet
Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (6/910) 114. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü Devlet
Hastanesinin personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/911) 115. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun - Vezirköprü
İlçesinde yürütülen hizmetlere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü
soru önergesi (6/912) 116. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü'nün
okul, lojman ve öğretmen ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/913) 117. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü Adliye
Sarayı ve hizmet içi eğitim merkezine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/914) 118. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Vezirköprü ve Duruçay
barajı projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sorusu ve
Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (6/916) 119. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, belediye ve tapu
müdürlüklerinde yaşanan vergi tahsilat sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından
(Şuayip Üşenmez) sözlü soru önergesi (6/920) 120. - Bursa Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Keles,
Harmancık, Büyükorhan, Orhaneli ilçelerinin yol sorunlarına ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/921) 121. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay
Başkanlığı bünyesinde EMİM adlı bir birim olup olmadığına ilişkin Maliye
Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı'nın cevabı (6/922) 122. - İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay
Başkanlığınca hazırlandığı ileri sürülen ANDIÇ'a ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/923) 123. - Hakkari Milletvekili Hakkı Töre'nin, Hakkari - Şemdinli - Derecik
Beldesi arasında yapılacak karayolu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından
(Mustafa Yılmaz) sözlü soru önergesi (6/927) 124. - Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, köy okullarının sorunlarına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/928) 125. - Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, ilköğretimde önerilen ders
kitaplarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/929) B) YazIlI
Sorular ve CevaplarI 1. - İstanbul Milletvekili Azmi Ateş'in, ÇİNKUR Üretim Tesisine ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4589) 2. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, yurt dışına kaçan bir iş
adamı hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın
cevabı (7/4594) 3. - Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Mavi Akım projesine ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan'ın cevabı (7/4597) 4. - Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya'nın, Ekonomik Tedbirler
Paketinin uygulanmasında kamu araçlarıyla ilgili olarak alınan kararlara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Sümer Oral'ın cevabı (7/4599) 5. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, İsrail'den askeri silah alımı
ile ilgili anlaşma imzalandığı iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî
Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/4626) 6. - Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey'in, hücre evi operasyonlarına
ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in cevabı (7/4642) 7. - Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, Manisa-Sarıgöl İlçe Askerlik
Şubesinin tekrar açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/4647) 8. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Çeçenistan'daki soykırım
iddialarına ve Rusya ile ilişkilere ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail
Cem'in cevabı (7/4650) 9. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, İçel-Silifke Nüfus Müdürlüğünün
bir uygulamasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'in
cevabı (7/4679) 10. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Sivas Demir-Çelik Fabrikasına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4682) 11. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın, Şanlıurfa İline
doğalgaz verilip verilmeyeceğine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanı Zeki Çakan'ın cevabı (7/4685) 12. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, 1980 yılında Karaman Askerlik
Şubesine teslim edildiği iddia edilen tabancaya ilişkin sorusu ve Millî Savunma
Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu'nun cevabı (7/4689) 13. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, POAŞ'a ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4690) 14. - Konya Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Vakıflar Bankasınca Bazı
şirketlere usulsüz kredi verildiği iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Devlet Bakanı Nejat Arseven'in cevabı (7/4692) 15. - Hatay Milletvekili Mustafa Geçer'in, Türk Hava Yolları uçak
filosuna yeni uçaklar alınacağı iddialarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Yılmaz Karakoyunlu'nun cevabı (7/4702) 16. - Konya Milletvekili Veysel Candan'ın, Sümer Holdinge bağlı
şirketlere ve işçilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun
cevabı (7/4710) 17. - Afyon Milletvekili İsmet Attila'nın, kapanan veya üretimini
azaltan sanayi kuruluşlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in cevabı (7/4721) 18. - Sivas Milletvekili Abdüllatif Şener'in, Sivas'a TSE İl
temsilciliği açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ramazan
Mirzaoğlu'nun cevabı (7/4747) 19. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, Ankara Çayının kirliliğine ve
bu konuda yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanı Zeki Çakan'ın cevabı (7/4752) 20. - İstanbul Milletvekili Erol Al'ın, bazı Alman vakıflarının Türkiye
aleyhine faaliyette bulundukları iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Nejat Arseven'in cevabı (7/4756) VII. - GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS
SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI A) Öngörüşmeler 1. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, yeraltı ve
yerüstü su kaynaklarımızın daha etkin kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle
olan su sorununa çözüm bulmak amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105
inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/13) I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak iki oturum yaptı. Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi Genel Kurulun bilgisine sunuldu. 11.10.2001 tarihli gelen kâğıtlarda yayımlanan ve aynı tarihte dağıtılan
738 sıra sayılı Gelir Vergisi Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin
Kanun Tasarısının 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 7 nci sırasına alınmasına
ilişkin Danışma Kurulu önerisi, yapılan görüşmelerden sonra kabul edildi. 10/124 esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda boş bulunan ve DSP
Grubuna düşen 1 üyeliğe, grubunca aday gösterilen Tunceli Milletvekili Bekir
Gündoğan, Dışişleri Komisyonunda boş bulunan ve ANAP Grubuna düşen 1 üyeliğe de,
grubunca aday gösterilen İstanbul Milletvekili Ahad Andican, Seçildi. Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında bulunan: TBMM İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifleri ve
Anayasa Komisyonu raporunun (2/94, 2/232, 2/286, 2/307, 2/310, 2/311, 2/325,
2/442, 2/449) (S.Sayısı:527) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere
ilişkin Komisyon raporu henüz hazırlanmadığından; Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Yurtdışı Teşkilatı Hakkında 189 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye İlişkin (1/53) (S.Sayısı: 433), Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 618 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname; Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında
(1/755, 1/689, 2/699) (S.Sayısı: 666), Türkiye İş Kurumunun Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 617 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname; Türkiye İş Kurumu (1/754, 1/692) (S.Sayısı: 675), Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında 619 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Aynı Mahiyetteki (1/756,
1/691) (S. Sayısı: 676), Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 616 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile Sosyal Sigortalar Kurumu (1/753, 1/690) (S.Sayısı: 685), Kanun Tasarılarının görüşmeleri,
ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından; Ertelendi. Gelir Vergisi Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine ve Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılmasına (1/904) (S.Sayısı:
738), EFTA Devletleri ile Türkiye Arasında Anlaşmada Yapılan Değişikliklerin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna (1/529) (S.Sayısı: 200), Azerbaycan Cumhuriyeti, Gürcistan, Türkiye Cumhuriyeti ve Türkmenistan
Arasında Hazar Geçişli Boru Hattı Projesinin Uygulanmasına İlişkin Hazar
Geçişli Boru Hattının Uygulanma İlkeleri Hakkındaki Hükümetlerarası
Deklarasyonun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna (1/737) (S.Sayısı: 558), Dair Kanun Tasarılarının, görüşmelerini müteakip elektronik cihazla
yapılan açık oylamalarından sonra, kabul edildikleri ve kanunlaştıkları
açıklandı. 16 Ekim 2001 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 19.06'da
son verildi.
No. : 10 II. - GELEN
KÂĞITLAR 12.10.2001 CUMA Teklifler 1. - Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin ve 20
Arkadaşının; Kamu İhale Kanunu Teklifi (2/812) (Plan ve Bütçe ve Adalet ve
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1.10.2001) 2. - Balıkesir Milletvekili İlyas Yılmazyıldız ve 54
Arkadaşının; Esnaflarımızın, T.C. Halk Bankasına, Esnaf Kredi ve Kefalet
Kooperatiflerine; Çiftçilerimizin, T.C. Ziraat Bankasına, Tarım Kredi
Kooperatiflerine, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, Türkiye Ziraî Donatım
Kurumu ve Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğüne Olan Borçlarının
Taksitlendirilmesi, Faiz ve Gecikme Cezalarının Yarısının Silinmesi, 1999,
2000, 2001 Yıllarında Borçlarını Ödeyenlere
Ödedikleri Faiz ve Gecikme Cezalarının Yüzde Otuzbeşinin İadesi, İdari
ve İcra Takiplerinin Durdurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/813) (Tarım, Orman ve
Köyişleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ve
Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.10.2001) Sözlü Soru
Önergesi 1. - Şırnak
Milletvekili Abdullah Veli Seyda'nın,
Şırnak-Cizre'de bazı özel kanalların şifreli yayınlarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1600) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001) Yazılı Soru
Önergeleri 1. - Tokat Milletvekili M. Ergün Dağcıoğlu'nun, IMF ve
ABD yetkilileri ile yapılan görüşmelere ilişkin Devlet Bakanından ( Kemal
Derviş) yazılı soru önergesi (7/4882) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001) 2. - Manisa Milletvekili Ali Serdengeçti'nin, tütün
üreticilerinin işletme kredilerine ilişkin Devlet Bakanından ( Kemal Derviş)
yazılı soru önergesi (7/4883)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001) 3. - Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, İmam Hatip
lisesi mezunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4884)(Başkanlığa
geliş tarihi: 10.10.2001) 4. - Karaman Milletvekili Zeki Ünal'ın, basında çıkan
BAĞ-KUR'la ilgili iddialara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4885)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001) 5. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun,
Başbakanlık Güvenlik İşleri Başkanlığındaki kriptolarla ilgili iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4886)(Başkanlığa geliş tarihi:
10.10.2001) 6. - Şanlıurfa Milletvekili Mustafa Niyazi Yanmaz'ın,
zührevi hastalıklardaki artışa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4887)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001) 7. - Konya Milletvekili Mehmet Gölhan'ın, yayla
evlerinin yıkılacağı iddialarına ilişkin Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4888)(Başkanlığa geliş tarihi: 9.10.2001) 8. - Balıkesir Milletvekili İlhan Aytekin'in, ABD'nin
terörle mücadelesine ve Türkiye'den taleplerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4889)(Başkanlığa geliş tarihi: 9.10.2001) 9. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, ekonomik
kriz nedeniyle artan eylemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4890)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001) 10. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, Boğaz
köprüsündeki intihar olaylarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4891)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001) 11. - Hatay Milletvekili Metin Kalkan'ın, kurul, üst
kurul ve yüksek kurullara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4892)(Başkanlığa geliş tarihi: 10.10.2001) 12. - İçel Milletvekili Turhan Güven'in, TEAŞ Genel
Müdürlüğüne yapılan atamalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4893)(Başkanlığa geliş tarihi: 11.10.2001) No. : 11 15.10.2001 Pazartesı Raporlar 1. - Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 27.6.2001 Tarihli ve 4696 Sayılı
Kanun ve Anayasanın 89 uncu Maddesi Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha
Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ve Adalet Komisyonu Raporu (1/887) (S.
Sayısı: 740) (Dağıtma tarihi: 15.10.2001) (GÜNDEME) 2. - Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye İşletmesi
Kuruluşu Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (1/891) (S. Sayısı: 741) (Dağıtma tarihi: 15.10.2001)
(GÜNDEME) Sözlü Soru
Önergesi 1. - İstanbul
Milletvekili Osman Yumakoğulları'nın,
2000-2001 yılları içinde yapılan otoyol ve otobanlara ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/1601) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10.10.2001) Yazılı Soru
Önergeleri 1. - İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın,
bilgisayar kullanımının yaygınlaştırılmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4894) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.10.2001) 2. - Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, 1986 yılından
önce Endüstri Meslek liselerinden mezun olan bazı sigortalıların sorunlarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/4895) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12.10.2001) 3. - Ankara Milletvekili Cemil Çiçek'in, özelleştirme
kapsamına alınan KİT'lerde çalışanların durumlarına ilişkin Devlet Bakanından
(Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/4896) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.10.2001) 4. - Ankara Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ün, tıp
doktorlarının bilimsel kongreleri takibini kolaylaştırıcı çalışmalara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4897) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.10.2001) Gensoru
Önergesi 1. - Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri
Konya Milletvekili Veysel Candan, Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu ve
Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, uyguladıkları yanlış
politikalarla ülke ekonomisini iflasın eşiğine getirdiği ve Anayasanın 92 nci
maddesi uyarınca TBMM'nin verdiği yetkiyi, halkın desteğini kaybetmesi
nedeniyle kullanamayacağı iddialarıyla Başbakan Bülent Ecevit hakkında
Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca bir gensoru
açılmasına ilişkin önergesi (11/19)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.10.2001) (Dağıtma tarihi: 15.10.2001) No. : 12 16.10.2001 SalI Yazılı Soru
Önergeleri 1. - Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu'nun, TRT'nin
gazete seçimine ilişkin Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru
önergesi (7/4898) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2001) 2. - İstanbul
Milletvekili Erol Al'ın, T.C. Ziraat Bankası ve T. Halk Bankası genel
müdür yardımcılarının sayısının yükseltildiği iddiasına ve maaşlarına ilişkin
Devlet Bakanından (Yılmaz Karakoyunlu) yazılı soru önergesi (7/4899) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15.10.2001) 3. - İstanbul
Milletvekili Erol Al'ın, T. Halk Bankasının bilgisayar ihalesine ilişkin
Devlet Bakanından (Kemal Derviş) yazılı soru önergesi (7/4900) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15.10.2001) 4. - Sivas Milletvekili Musa Demirci'nin,
İstanbul'da orman arazisinin bir inşaat
şirketine kiraya verildiği iddiasına ilişkin Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4901) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2001) 5. - İstanbul
Milletvekili M. Murat Sökmenoğlu'nun, 47. Parlamenterler Asamblesi Genel
Kurulunda terör konusunda alınan karara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4902) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2001) Genel Görüşme
Önergesi 1. - Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Diyarbakır Milletvekili Ömer
Vehbi Hatipoğlu, Konya Milletvekili
Veysel Candan ve Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu'nun, ülkemizdeki
işsizlik ve istihdam sorunları konusunda
Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir
genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/22) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.10.2001) Meclis
Araştırması Önergesi 1. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman ve 20
arkadaşının, GAP konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/210)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9.10.2001) BİRİNCİ
OTURUM Açılma Saati:
15.00 16 Ekim 2001
Salı BAŞKAN:
Başkanvekili Yüksel YALOVA KÂTİP ÜYELER:
Levent MISTIKOĞLU (Hatay), Mehmet AY (Gaziantep) BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7 nci
Birleşimini açıyorum. III. - TEŞEKKÜRLER, TEBRİKLER, TEMENNİLER
VE TAZİYELER 1. - TBMM Başkanvekili Yüksel Yalova'nın,
Başkanvekili seçilmesi nedeniyle teşekkür konuşması BAŞKAN - Muhterem milletvekilleri, ulusal iradenin tek
ve aslî tecelligâhı Yüce Meclisimizi en derin saygılarımla selamlıyor, mensubu
olmaktan onur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanvekilliği görevime
ilişkin Genel Kurul iradesine şükranlarımı sunuyorum. Yeni yasama yılınızı kutluyor, çağdaş parlamentolar
tarihinde elde ettiğimiz üstün başarıların devamını diliyorum. 21 inci Dönem Meclisimiz, aslî kurucu iktidar
hüviyetiyle, tarihimizin en kapsamlı anayasa değişikliklerini en yüksek oy
oranıyla gerçekleştirmenin yanı sıra 325 yasa değişikliğini hayata geçirmiştir.
Müesseseleştirdiği Partilerarası Uyum Komisyonu aracılığıyla demokrasi
kültürünü geliştirmiş, parlamenter rejimin geleneklerini güçlendirmiş, çağdaş
batı parlamentolarına yeni bir uzlaşma mekanizması armağan etmiştir. Parlamentoda
mevcut siyasî partilerimizin iradeleri, yeni bir anayasa değişiklik paketinin
takdirlerinize en kısa sürede sunulmasını âmirdir. Bu çerçevede, hükümet ortağı
partilere, anamuhalefet görevini üstlenen Doğru Yol Partisine, Fazilet
Partisinin kapatılmasıyla Meclisimizde vücut bulan Adalet ve Kalkınma Partisine
ve Saadet Partisine yeni yasama yılında üstün başarılar diliyorum. Yıllardır yaşamın her alanında hukukun üstünlüğünü,
insan hakları ve demokrasiyi, büyük Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık
idealini savunmuş bir kişi olarak, bizi bağlayan hukuk kurallarının yanı sıra,
demokrasi ve Meclis gelenekleri, esirgemeyeceğinize inandığım hoşgörünüz
görevimize rehber olacaktır. Hepinizi tekrar en üstün saygılarımla selamlıyorum.
(Alkışlar) Toplantı yetersayımız vardır, görüşmelere başlıyoruz. Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma gündemdışı söz
vereceğim. Gündemdışı ilk söz, Ege'deki çiftçi problemleri ve
primler hakkında söz isteyen Aydın Milletvekili Sayın Ali Uzunırmak'a aittir. Buyurun Sayın Ali Uzunırmak. (MHP sıralarından
alkışlar) IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI A) GündemdIşI
Konuşmalar 1. - Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın,
Ege Bölgesindeki çiftçi sorunları ve prim sistemine ilişkin gündemdışı
konuşması ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, Meclis
Başkanvekilliğindeki ilk oturumunuzda bölgenizle ilgili bir problem dile
geliyor. Meclis Başkanvekilliğiniz hayırlı uğurlu olsun derken, bu oturumun da,
bölge problemleriyle ilgili ilk gündeme gelişinde bir çözüm şeklini almasındaki
katkılarınızın olacağı inancıyla, sizlere ve değerli milletvekili arkadaşlarıma
en derin saygılarımı sunarak konuşmama başlamak istiyorum. Çok değerli milletvekilleri, çiftçi problemleri
deyince, gündemdışı 5 dakikalık bir konuşmayla bunları izah edebilmemiz mümkün
değil; ama, ben, çok kısa başlıklar halinde bazı problemlerimizi gündeme
getirmek istiyorum. Tabiî ki, yapısal, tarımsal yapıdan kaynaklanan
problemlerimiz vardır; bunları bir günde aşabilmemiz mümkün değildir. Yapısal
problemlerimizin güncel problemlerimizi besleyişi bir gerçektir. Bunun yanında,
Türkiye'deki mevcut ekonomik politikaların ve uygulamaların getirdiği
sıkıntılar, finans sektöründeki şiddetli deprem, bütün sektörleri etkilemiş ve
tarım sektörü de bundan gereken payı almıştır. Tarım problemlerimiz deyince, yapısal problemler ve
güncel problemlerin ışığında girdi problemlerimiz vardır ve çıktı
problemlerimiz vardır. Tarımın problemlerini bu iki ana başlık altında toplamak
mümkündür. Girdi problemlerimizde dolara bağlı olarak yükselen girdiler
çiftçiyi, mutlaka ve mutlaka, ters yönde etkilemektedir. Son beş yılda tarımsal
ürünlerimiz yıllık ortalama yüzde 70 artarken, maalesef, girdilerimiz, yıllık
ortalama yüzde 100 artışlarla bugünlere gelmiştir. Bu da, çiftçinin üretim
maliyetlerini ve ürününün fiyatlarını, dolayısıyla kârlılığını, kârlılıktan
geçtik, geçimini etkilemiştir. Dolayısıyla, çiftçimiz sıkıntılı durumdadır. Tabiî ki, girdi fiyatlarındaki girdi maliyetlerinin
düşürülmesi yapısal problemlerle de ilgilidir. Bugün, Batı'daki üreticiler,
üretim araçları ve üretim metotlarındaki uygulamalarıyla girdi fiyatlarını en
aza çekebilmektedirler. En basitinden, bir pamuk toplama makinesiyle toplanan
pamukta girdi maliyeti olarak toplama, kilonun yüzde 7'sine mal olurken, bizim,
Türkiye'deki pamuk toplama makinelerinin gelişememesinden, arazi yapımızın
bölünmüşlüğünden, mekanik tarıma geçemeyişimizden dolayı girdi maliyetlerimizde
pamuğun kilosunu yüzde 20 ilâ yüzde 25'e varan bir maliyetle toplatmaktayız.
Bugün, verilen 680 000 lira taban fiyatından örnek vermek istersek, Batı'da 1
kilo pamuğun toplama maliyeti 47 500 lira; ama, Türkiye'de, 1 kilo pamuğun
toplama maliyeti 136 000 lirayı bulmaktadır. Hangimiz iktidar olursak olalım,
burada, çiftçiye, bu maliyetlerle nasıl destek olabiliriz; kamunun hangi
kaynağından buraya aktarabiliriz? Dolayısıyla, bu yapısal problemlerin bir an
önce düzeltilmesi gerekir. Tabiî ki, bunun yanında, güncel problemlerimizle ilgili
olarak, çiftçi borçlarımızın ertelenmesi ve prim sistemiyle ilgili olarak, ben,
sizleri bilgilendirmek istiyorum. Bilhassa, hükümetimizin, Hazineden sorumlu
Devlet ve Maliye Bakanlıklarıyla doğru orantılı olarak, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ve Tarım Bakanlığının da müşterek meseleleri çözmeleriyle bunu
noktalayabileceğimiz kanaatindeyim. Kıymetli arkadaşlar, borçların ertelenmesi; Ziraat
Bankasının çıkardığı bir genelgeyle, işte 1 milyara kadar olan borçların yüzde
10'u peşin, kalanı aylık faizler halinde 36 aya taksim edilmiştir. Kıymetli arkadaşlar, hükümetimizin değerli bakanlarına
buradan seslenmek istiyorum: Bu, realist bir genelge değildir; çünkü, bir, her
şeyden önce, çiftçi, devlet memuru değildir ki, her ay düzenli bir ödeme
yapabilsin. O, mahsulünü aldıktan sonra ancak ödeme yapabilir. Devlet memurunun
maaşından aylık kesinti yapabilirsiniz; ama, bir çiftçinin, her ay düzenli bir
ödemeyi karşılaması mümkün değildir. İki, çıkan genelge, henüz tarım kredi kooperatifleri
borçlarını kapsamamaktadır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Oysaki, Ziraat Bankasından
kullanılan kredi miktarı 1 katrilyon 58 trilyon lira civarında, tarım kredi
kooperatiflerinden çiftçinin kullandığı kredi ise 1 katrilyon 458 trilyon lira
civarındadır. Dolayısıyla, tarım kredi kooperatiflerindeki problem daha büyük
problemdir ve ayın 21'i itibariyle tarım kredi kooperatiflerinde arazi
satışları başlayacaktır, icralar başlayacaktır. Eğer bir hafta içerisinde tarım
kredi kooperatifleri borçlarına çözüm bulunmazsa, artık, devletimiz
özelleştirmeye giderken, bir yandan da devletleştirmeye doğru gidecek, devlet
toprak sahibi olmaya başlayacak, devlet çiftçilik yapmaya başlayacaktır. Buradan şunu da ifade etmek istiyorum: Bu realist
olmayan genelgenin değiştirilmesi mutlaka ve mutlaka gerekmektedir. Çiftçi
borçlarının faizleri dondurularak, üç sene içerisinde, dönem dönem, altışar
aylık -mahsul dönemleri itibariyle- taksitler halinde taksitlendirilmelidir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Toparlayıp bitireceğim Sayın
Başkan. BAŞKAN - Peki, son bir süre verelim. Buyurun. ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Tabiî ki, ülkemizin içinde
bulunduğu şartları biliyoruz. Dolayısıyla, Hazineye ve Maliye Bakanlığımıza
şunu ifade etmek istiyorum: Bizim, realist olmayan, gerçekleşmesi mümkün
olmayan ödeme planlarıyla finans sektörünü ayağa kaldırmamız mümkün değil. Bir
atasözümüz vardır: "Tavadaki bir balık, denizdeki beş balıktan
evladır." Dolayısıyla, eğer, çiftçi borçları, faizleri dondurularak
ertelenirse, 400 trilyonluk altı aylık ilk ödemeyle ve diğer miktarlarıyla
bunun üç senede taksitlendirilmesinin neticesinde devletin daha kazançlı
çıkacağı inancı içerisindeyim. Prim sisteminin devam etmesi mutlak gerekmektedir.
Çiftçinin bütün ürünleri primlendirilmelidir. Bunun, ekonomiyi kayıt altına
almada ve devletin gelirlerini artırmada da önemli bir fonksiyonu vardır.
Primden kaçmamalıyız. Bölgemizde rekolte düşüklüğü vardır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Çiftçimizin ürününün
rekoltesi kuraklıktan düşmüştür ve bir an önce, bunun, neticeye kavuşturulması
gerekmektedir. Hepinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Gündemdışı söz alan Sayın Ali Uzunırmak
arkadaşıma teşekkür ediyorum. EDİP ÖZGENÇ (İçel) - Sayın Başkanım, 60 ıncı madde
gereğince, bir kısa beyanatta bulunmak istiyorum. BAŞKAN - Peki, buyurun... EDİP ÖZGENÇ (İçel) - Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Sayın Uzunırmak'ın bugün arz etmiş olduğu konu, gerçekten,
Türkiye genelinde bütün çiftçilerimizi ve köyde hayatını tarımsal faaliyetlerle
idame ettirmeye çalışan insanları son derece de yakinen ilgilendiren ve zaman
zaman, hepimizi üzüntüye sevk eden bir durumdur. Çiftçi borçlarının ertelenmesi, tarım kredi
kooperatiflerine ve Ziraat Bankasına olan borçların ertelenmesi konusunun
Bakanlar Kurulunda oldukça büyük bir gelişme içerisinde olduğunu biliyoruz.
Bakanlar Kurulunda da kabul edildiği halde bir türlü yürürlüğe girmeyen çiftçi
borçlarının ertelenerek 36 ay içerisinde taksitler halinde ödenmesi konusu,
gerçekten, derhal ve ivedi olarak çözülmesi icap eden bir konu olarak devam
ediyor. Bu nedenle Ziraat Bankasının en son olarak yayımlamış
olduğu tamimde, hazırlamış oldukları borç ertelenmesi konusuna, yine temerrüt
faizinin uygulanması sistemiyle, çiftçinin borçlarını ödeme konusunda oldukça
büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu görmekteyiz. Çiftçi, borçlarını ödemek
istiyor, birinci taksitini ödemeye hazır; ancak, ondan sonraki taksitlerin
mutlaka faizden arındırılmış olarak anapara şeklinde değerlendirmeye tabi
tutulup ödenmesi konusunda yardımcı olunması gerektiğini düşünüyorum. Bu
konuyla ilgili olarak bütçeden herhangi bir yardım veya destek alınmasına gerek
yoktur; bilakis, çiftçi, bir an evvel borçlarını ödemek suretiyle bütçeye ve
Ziraat Bankasının gelirlerine oldukça büyük bir katkıda bulunacaktır.
Borçlarının ödenmesi konusunda temerrüt faizi uygulanmaksızın birinci
taksitlerini almak ve müteakip aylarda taksitler halinde borçlarının ödenmesi
konusundaki değerlendirmenin bir an evvel yapılması gerektiğini düşünüyorum; bu
nedenle, Sayın Bakanlar Kuruluna ve özellikle Sayın Kemal Derviş'e, bu konuda
mutlaka çözüm tarzı getirmesi yolundaki bu düşüncemizi bugün huzurunuzda arz
etmek durumundayım. Umarım, bu konu, bir an evvel neticelenir ve çiftçilerimiz
de, bu konuyla ilgili olarak duyduğu iktisadî ve ekonomik sıkıntı içerisindeki
durumlarını biraz ferahlatabilir. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. (DSP
sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Ben de size teşekkür ediyorum Sayın Özgenç. Kısa bir açıklama yapmak üzere Sayın Gönül; buyurun. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, teşekkür
ediyorum. Gerçekten, gündemdışı bir konuşmayla çiftçi
sorunlarının Genel Kurula getirilmesi fevkalade doğrudur ve kendilerini tebrik
ediyorum. Ancak, çiftçimizin içinde bulunduğu zor koşulları birkaç dakika
içerisinde ifade etmenin güçlüğü hepimizin malumudur. Üzülerek ifade edeyim ki,
Türkiye'de çiftçi sorunları, bölgesel olmaktan çıkmış, artık, tarım kesiminin
ve ülke genelindeki tüm çiftçilerimizin zor koşullar altında tarımla iştigal
eder duruma gelmesi nedeniyle bir felaket halini almıştır. Çiftçi bugün ekemiyor, gübre kullanamıyor, borç yığını
altında ezilmiş ve icra kapısına düşmeye mecbur edilmiştir. Yine üzülerek ifade
edeyim ki, çiftçimiz, bugün, almış olduğu ceza nedeniyle cezaevine girmek için
sırada beklemektedir. Hükümetin uyguladığı ekonomik politikaları her zeminde
tenkit ettik. Uygulamaların, tarımımızı güçlendirme yerine, maalesef, geriye
götürmeye yönelik olduğunu ifade ettik. Muhalefet olarak ve Doğru Yol Partisi
olarak, alınmış olan kararların ve yapılmış olan uygulamaların çiftçimize nefes
aldırma yerine, onu daha da içinden çıkılmaz bir duruma düşürdüğünü ifade
ettik. Prim meselesi bir sorundur, mazot meselesi, gübre meselesi, ilaç
meselesi bir sorundur. 57 nci hükümet, bunu ciddî olarak ele alıp, mutlak
suretle tarımı iyileştirici tedbirleri ve uygulamaları, ülke genelinde
uygulamaya koymaya mecburdur. Sayın Başkanım, yalnız, şunu ifade etmek isterim.
Özellikle, değerli arkadaşımın ve arkadaşlarımın ifade ettiği gibi, bugün 36 ay
taksite bağlanan borç ertelemesi, borcun ertelenmesinden ziyade, yine büyük bir
borç girdabıyla çiftçimizi karşı karşıya bırakmıştır. Hükümetin, derhal
temerrüt faizinden vazgeçmesi, mevcut faiz uygulamasına son vermesi gerekir ve
tarım kredi borçlarının da, bu erteleme ve taksitlendirme içine alınmasını
gerekli kılmaktadır. Söz verdiğiniz, Doğru Yol Partisi olarak Grubumuz adına
bana bu açıklamayı yapma imkân tanıdığınız için teşekkür ediyorum. Sağ olun. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Gönül. Değerli arkadaşlarım, şimdi, gündemdışı ikinci söz
"Dünya Beyaz Baston Körler Günü" nedeniyle söz isteyen, Gaziantep
Milletvekili Sayın İbrahim Konukoğlu'na aittir. Buyurun Sayın Konukoğlu.(DYP sıralarından alkışlar) 2. - Gaziantep Milletvekili İbrahim
Konukoğlu'nun, Dünya Görme Engelliler Beyaz Baston Gününe ilişkin gündemdışı
konuşması ve Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez'in cevabı İBRAHİM KONUKOĞLU (Gaziantep) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; 15 Ekim "Dünya Beyaz Baston Körler Günü" nedeniyle
söz almış bulunuyorum; konuşmama başlamadan önce, Yüce Meclisi ve Yüce
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. "Beyaz Baston" düşüncesi, 1930'lu yılların
başında ortaya atılmış; ancak, ilgi görmemiştir. Daha sonra, 1963 yılında,
Amerika Birleşik Devletlerinde, Kennedy'nin, 15 Ekim gününün Ulusal Beyaz
Baston Günü olarak kutlanmasına ilişkin bir yasayı onaylamasıyla, 1964 yılından
itibaren Amerika Birleşik Devletlerinde kutlanmaya başlanılmıştır. Yine,
1964'te, Uluslararası Körler Federasyonu, Sri Lanka'daki genel kurulunda, 15
Ekim gününün Dünya Beyaz Baston Körler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırmış
ve bundan sonra da dünyada kutlanmaya başlanılmıştır. Beyaz Baston Günü kutlanırken, topluma, bağımsız
hareket aracı olarak görülen beyaz bastonun anlam ve önemi anlatılır; körlerin
sorunlarının ne olduğu, körlere doğru yardımın nasıl yapılacağı, körlük ve
körlerle ilgili konular hakkında eğitici bilgiler verilir. Sayın milletvekilleri, bilindiği gibi, ülkemizde,
özürlülerin sorunları, çözülmesi gereken sorunlar yumağı olarak önümüzde
durmaktadır. Özürlülerin eğitimi, rehabilitasyonu, ekonomik, sağlık, sosyal ve
kültürel sorunlarının halen çözülmemiş olarak durması bir yana, bu konular için
önemli bir temel teşkil edecek olan özürlülerin ve özürlünün tespiti dahi
yapılamamaktadır. Özürlülerin sayısı, varsayımlardan hareketle, ülke nüfusunun
yüzde 10'u olarak, yaklaşık 7 000 000 olarak tahmin edilmektedir. Bunun da 700
000'inin görme özürlü olduğu, aynı şekilde tahmin edilmektedir. Özürlülerin ne
kadarının eğitimden faydalandığı, ne kadarının özürlülük oranlarının tespitini
içeren sağlıklı bilgileri elimizde olmamakla beraber, yüzde 97'sinin eğitim
almamış ve işsiz olduğu bilinmektedir. Bu durum, sorunların boyutunun ne denli
büyük olduğunun açık bir ifadesidir. Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan özürlülerimizin
yaşamın her alanında karşılaştıkları sorunları çözümleyerek üretime
katılımlarının sağlanması ve desteklenmesi, sosyal devlet anlayışının
gereğidir. Ancak, özürlülerin yüzde 3'ünün iş sahibi olduğu göz önüne
alındığında, sosyal devletin sosyal yanının hiç de hayata geçirilmediği
görülmektedir. Bu anlamda, öncelikle özürlülerin iş edinmelerinin sağlanması,
işgücünü kaybetmiş, çalışamaz durumdaki özürlülere ve henüz iş edinememiş
özürlülere, işe girene kadar sakatlık tazminatıyla, günün ekonomik ve sosyal
koşullarına uygun düzeyde bir maaş bağlanması gerekir. Günümüzde, çalışamayan, muhtaç özürlülere 2022 sayılı
Yasayla bir ödeme yapılmaktadır. Bu yasa, 1976 yılında, Adalet Partisi
tarafından çıkarıldığında, ödenen miktar, o günün koşullarında, asgarî ücretin
netinden az değildi. Zaman içerisinde güdük kalan bu yasayla ödenen para
miktarı, 3 ayda bir 51 000 000 liradır. Bu nedenle, çalışamayan ya da henüz işe
girememiş özürlüler, asgarî ücret düzeyinde ekonomik desteğe ve sosyal
güvenceye kavuşturulmalıdır. Mevcut 2022 sayılı Yasada yapılacak ek
değişiklikle bu durum düzeltilebileceği gibi, esas olarak, kapsamlı bir
özürlüler yasası içerisinde çözüme kavuşturulması daha uygun olacaktır. Meclise
sevk edilen ve komisyonlarda görüşülme aşamasına gelen özürlüler yasa
taslağında bu sorunu çözecek hükmün yer alması gerekir; ekonomik kriz bahanesi
bunu engellememelidir. Sayın milletvekilleri, toplumun önemli bir kesimini
oluşturan bu insanlara, sadaka verir gibi, 3 ayda bir 51 000 000 lira vermek,
sosyal devletin ayıbı değil midir?! Bu sorunu çözme sorumluluğunu ve
başarısını, bu Yüce Meclis göstermelidir. Yasanın çıktığı yıllarda, asgarî
ücret düzeyinde ödeme yapan devlet, bugün, sorunun düzeltilmesinin önüne
-ekonomik krizi bahane ederek- ekonomik krizi koymamalıdır. Eğer, bu hükümet,
özürlülerden özveri istiyorsa, bu insanlarımız buna hazırdır. Yapılacak ödeme,
asgarî ücret düzeyinde belirlenip ödeme biçiminde kademeli bir geçiş
uygulanabilir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) İBRAHİM KONUKOĞLU (Devamla) - Sayın milletvekilleri,
yerel yönetimlerce şehirlerin fizikî imkânlarının düzeltilmesi, bina, park,
sokak, kaldırım ve yol yapımlarında özürlü ihtiyaçlarının dikkate alınması,
ulaşım ücretlerinden ücretsiz yararlanılması sağlanılmalıdır, sosyal ve
kültürel ihtiyaçların giderilmesine yönelik çözümler üretilmelidir. Bunlarla
ilgili hükümler engelliler yasasında eksiksiz olarak yer almalıdır. 54 üncü
hükümet döneminde çıkarılan 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle kuruluşu
gerçekleştirilen Özürlüler İdaresi Başkanlığı, halen etkin koordinasyon
görevini yerine getiremediği gibi, özürlülerin söz ve karar sahibi olamadığı
etkisiz ve yetkisiz bir kuruluş olarak varlığını sürdürmektedir. Bu kuruluş,
mutlaka daha etkin bir hale getirilmelidir. Sayın milletvekilleri, genel hatlarıyla ifade etmeye
çalıştığım özürlü sorunları, 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Günü, 3 Aralık Dünya
Özürlüler Günü veya 10 Mayıs Özürlüler Haftası gibi zamanlarla
geçiştirilmemelidir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) İBRAHİM KONUKOĞLU (Devamla) - Sayın Başkan, yarım
dakika verebilir misiniz?.. Özürlüler için yapılan ve yapılacak düzenlemeler
hepimizi ilgilendirmektedir. Zira, yarın kimin özürlü olup olmayacağı, kimin
ise özürlü çocuğa sahip olup olmayacağı belli değildir. Bu Yüce Meclis bile
fizikî imkânlar bakımından özürlüler için rahatlıkla ulaşılabilecek fizikî
imkânlara sahip değildir. Ülkemizde özürlü sorunlarının çözümü için elden gelen
gayretin hepimiz tarafından gösterileceğine inanıyor ve gündeme gelecek olan
özürlüler yasa teklifinin eksiksiz ve Yüce Meclisimize yakışır bir şekilde
çıkması dileğiyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DYP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Konukoğlu. Gündemdışı konuşmaya Devlet Bakanımız Sayın Prof. Dr.
Şuayip Üşenmez yanıt vereceklerdir. Buyurun Sayın Bakanım. (MHP sıralarından alkışlar) DEVLET BAKANI ŞUAYİP ÜŞENMEZ (Yozgat) - Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım, ekranları başında bizi dinleyen sevgili
engelli vatandaşlarım, sevgili kardeşlerim; Doğru Yol Partisi Gaziantep
Milletvekili Sayın İbrahim Konukoğlu'nun, 15 Ekim Dünya Görme Engellileri Beyaz
Baston Günü münasebetiyle gündemdışı konuşması üzerine huzurunuzda bulunuyorum.
Sayın Konukoğlu'na, kapsamlı, gerçekten anlamlı bu konuşması için ve bana bu
fırsatı verdikleri için teşekkür ediyorum. Bu vesileyle de, Yüce Heyetinizi, en
derin saygılarımla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
bilindiği gibi, dünyada özürlü nüfusu 500 000 000'u aşmıştır. Milletlerarası
istatistik ve her alandaki çalışmalar göstermiştir ki, her 10 çocuktan 1'inin
özürlü olarak doğduğu kayıtlar altına alınmıştır. Gelişmiş ülkelerde alınan
tedbirlerin bile yetersiz olduğunun tartışıldığı günümüzde, durum, gelişmekte
olan ülkeler adına daha kaygı vericidir. Ülkemizde, sayıları tahminen 7,5-8 000 000'u bulan
özürlü ve aileleriyle birlikte 20-25 000 000'u aşan insanımızı doğrudan ve 65
000 000 vatandaşımızın hepsini de dolaylı olarak ilgilendiren özürlüler konusu,
acilen çözüm bekleyen sosyal bir mesele olarak karşımızda durmaktadır. Toplumumuz içinde, diğer özürlülere oranla özel bir
yeri olan görme engellilerin ise -Dünya Sağlık Örgütünün 2000 yılı verilerine
göre- nüfusun yüzde 1'i görmeyen, yüzde 2'si de az gören olarak kabul
edilmektedir. Yukarıda -verilere göre- açıkça ortaya konulan, oldukça
yüksek sayıda görme engelli bireylerimizin olduğu ve onlara götürülecek
hizmetlerin önemi ortadadır. Görme engelli fertlerin seslerini duyurabilmeleri ve
toplumun dikkatini bu konu üzerine çekmek için, her yılın 15 ekim tarihi
"Dünya Beyaz Baston Görme Özürlüler Günü" olarak kutlanmaktadır.
Beyaz baston, görme engellilerin hayatını kolaylaştırıcı, günlük hayat içerisinde
cesaret ve hareket kolaylığı sağlayan bir araç olan beyaz bastonun önemi
büyüktür. Hareket hürriyetinin olması, özürlü bireylerin çevreye,
kendilerine güven duymasında çok önemli bir unsurdur. Görme engelli ve beyaz
baston, artık, bir bütünün iki parçası gibi olmuştur. Halkımız tarafından
benimsenen beyaz bastonlar, gereken hallerde, görme engellilerini tanıma,
yardıma ihtiyacı olduğu durumlarda gereken desteği vermede kolaylık
sağlamaktadır. Görme engelli fertler için beyaz bastona ulaşım, ne yazık ki,
oldukça zahmetlidir; ne işe yaradığı, toplumumuzca tam bilinmemektedir. Bu
sebeple, görme engelli fertler, pek çok kazaya ve sıkıntılı durumlara maruz kalabilmektedirler.
Sonuçta, görme engelliler, ruhsal ve bedensel olarak olumsuz
etkilenmektedirler. Bütün bu olumsuzlukları gidermek üzere, okulöncesi
dönemden başlayarak, hem görme engelli ferde beyaz baston eğitimi ve diğer
becerilerin kazandırılması hem de toplumdaki gören fertlerin, bu konularda
bilgilendirilmesi ve duyarlılık kazandırılması gerekmektedir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde, hemen
hemen tüm kurum ve kuruluşların görev alanına giren özürlülük konusu, bu konuda
çeşitli ve dağınık mevzuat oluşumlarına, hizmetlerin iç içe girmesine, böylece
görev ve yetki karmaşasına neden olmaktadır. Bu nedenle özürlülerle ilgili
çeşitli düzenlemelerin, başta Anayasamız olmak üzere, mevzuatımızda yer
almasına rağmen, uygulamada çeşitli aksaklıklar yaşanmaktadır. Özürlülerle
ilgili tüm hizmetlerin, ilgili bütün kurum ve kuruluşların ortak plan ve
programlarıyla işbirliği ve koordinasyon sağlanarak yapılması önem
taşımaktadır. Ülkemizde özürlülerle ilgili mevcut olan pek çok
mevzuatta değişiklikler yapılmak suretiyle, en son yapılan düzenlemelerle
standart kurallar doğrultusunda, birçok hususta 572 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamede değişiklik yapılmak suretiyle ve 1983 tarihli 2916 sayılı Özel
Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu yürürlükten kaldırılarak, özel eğitimle ilgili
573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yayımlanmıştır. Ancak, bu düzenlemelerin uygulamaya geçirilmesi yeterli
düzeyde olmamış, olmamaktadır. Bunun en önemli sebebi, kurum ve kuruluşlar
arasındaki koordinasyonun sağlanamayışı ve millî politikaların
yaygınlaştırılamamış olması gösterilebilir. Bu konulardaki eksikliği gidermek
için işbirliği ve koordinasyonun sağlanması görevi 571 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameyle Özürlüler İdaresi Başkanlığına verilmiştir. Söz konusu mevzuatta,
Başkanlığın kuruluş gayesi özürlülere yönelik hizmetlerin düzenli, etkin ve
verimli bir şekilde yürütülmesini temin etmek için ulusal ve uluslararası kurum
ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, özürlülerle ilgili
millî politikaların oluşmasına yardımcı olmak, özürlülerin problemlerini tespit
etmek ve bunların çözüm yollarını araştırmak şeklinde belirtilebilir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığıma
bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığının kuruluşundan bu yana özürlüler konusunda
uzun yıllardan beri sürdürülen çalışmalar 57 nci cumhuriyet hükümeti döneminde
de artarak devam etmiştir ve devam edecektir. Uluslararası ve ulusal mevzuatlar
çerçevesinde Anayasamıza uygun olarak çıkarılmış kanun, tüzük ve
yönetmeliklerle özürlülerin hayatını kolaylaştırıcı düzenlemelere gidilmiştir.
Bunlardan en önemli olanı, özürlülerin, sağlık, eğitim meseleleriyle
rehabilitasyon, istihdam ve sosyal hayata uyumla ilgili konularda çözüme
yönelik olarak hazırlanan Özürlüler Kanunu Tasarısı oluşturulmuş ve Meclisteki
ilgili komisyonlara sunulmuştur. Avrupa Birliğine aday üye ülke olma konumunda olduğumuz
şu günlerde bu yasanın çıkarılmasına büyük önem veriyoruz; özürlülerimizin
hayat standartlarını Avrupa ülkeleri seviyesine getirebilmek için çalışıyoruz.
Bu yöndeki gayret ve çalışmalarımıza, özürlülerle ilgili faaliyet gösteren
sivil toplum kuruluşlarının sağladığı destekler, başarılı hizmet üretilmesinde
ve arzulanan hedefe ulaşılmasında bize güç katmaktadır. Gerek 29 Kasım-2 Aralık
1999 tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz Birinci Özürlüler Şûrasında
özürlüler konusuyla ilgili toplumun tüm kesiminin bir araya getirilmesinde,
gerekse Özürlüler Hakkında Kanun Tasarısının her merhalesinde verilen destek,
bizim için önemli bir gösterge teşkil etmektedir. Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
konuşmamın başından beri Yüce Heyetinize sunmaya çalıştığım bilgiler ışığında
diyebilirim ki, bilginin ve teknolojinin tartışılmaz üstünlüğüne girdiğimiz 21
inci Yüzyılda bütün özürlü vatandaşlarımız için yapılacak olan çalışmaların,
hem ülkemizin bir onuru olacağına hem de geleceğe daha anlamlı adımlar atmamızı
sağlayacağına olan inancım her geçen gün daha da artmaktadır. Bu kanunun çıkışı
ve onuru hepimizin, Yüce Meclisin olacaktır. Kanun tasarısı gündeme geldiğinde,
partili, partisiz, hangi gruba mensup arkadaşlarımız olursa olsun, bu Yüce
Meclisin, bu onurlu görevi yapmak suretiyle, sunulacak olan kanun tasarısına
büyük destek vereceğine, muhtevasını daha da zenginleştireceğine inanıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, Yüce Heyetinizi bir kere daha
saygılarımla selamlıyorum. (MHP, ANAP ve DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Gaziantep Milletvekili Sayın İbrahim
Konukoğlu'nun gündemdışı konuşmasını yanıtlayan Devlet Bakanımız Sayın Profesör
Doktor Şuayip Üşenmez'e teşekkür ediyorum, çalışmalarında başarılar diliyorum.
Görme özürlülerle ilgili bir kanun tasarısı konusunda da, Yüce Parlamentonun
her zamanki duyarlılığını göstereceği inancımı ifade ediyorum. Efendim, gündemdışı üçüncü söz, Erzincan'daki tavuk
üreticilerinin sorunları hakkında söz isteyen, Erzincan Milletvekili Sayın
Tevhit Karakaya'ya aittir. Buyurun Sayın Karakaya. (AKP sıralarından alkışlar) 3. - Erzincan Milletvekili Tevhit
Karakaya'nın, Erzincan'daki tavuk üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündemdışı
konuşması TEVHİT KARAKAYA (Erzincan) - Sayın Başkanım, sizi
kutluyor ve başarılar diliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisimizin çok kıymetli üyeleri;
Erzincan'daki tavuk üreticilerinin içinde bulundukları sorunları dile getirmek
ve sorunun, öncelikli olarak ilgililer tarafından çözümü için gündemdışı söz
almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken, Dünya Gıda Gününün hayırlı olmasını
diler, hepinizi en içten duygularımla selamlarım. Sayın milletvekilleri, Türkiye, maalesef, son sürat
geri gidiyor, bütün sektörler dibe vurmuş durumda. İkinci Dünya Savaşından
sonra, tarihinde eksi 11 küçülmeyi
yaşıyor Türkiye. Ekonomik daralmanın en büyük vurgununu ise, tarım kesimi yemiş
bulunmaktadır; tarımda da, tavukçuluk, sıfırı tüketmiş vaziyettedir. Ülkemizde tavukçuluk, 1960'lı yılların ortalarına kadar
mahallî ihtiyaçları karşılamaya yönelik, geleneksel yöntemlerle ve bir yan
uğraş olarak yapılan köy tavukçuluğu biçiminde sürdürüldü. Modern tavukçuluğa
geçiş, 1970'lerde kentleşmenin hızlanmasına ve nüfus artışına bağlı olarak et
ve yumurta talebinin artmasıyla başladı ve o dönem, yeni kurulan modern ve
büyük çiftlikler, daha çok, İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük şehirlerin
çevresinde yoğunlaştı. Tavukçuluktaki bu yapı değişikliği, 1980'lerin başında,
iç pazarın yanı sıra, Ortadoğu ülkelerine de tavuk ve tavuk ürünleri satışının
başlamasını sağladı. Bu gelişmelerin sonucu olarak, Türkiye'nin tavuk varlığı,
1960'ta 27 000 000 ton dolayında iken, 1970'de 32 000 000 tona ulaştı, 1987'de
ise, 58 000 000 tona yaklaştı; buna bağlı olarak da, yumurta üretimi, 1987'de
6,2 milyar taneye ulaşmıştır. Değerli milletvekilleri, 2000'li yıllara geldiğimizde,
bir yıl öncesine kadar, son onbeş yıl içinde tavukçuluk, sektör olarak, Türkiye
ve dünyada büyük ilerleme kaydetti. Türkiye'de, yıllık ortalama artış yüzde 15
civarında olmuş; ancak, 1999'da Türkiye ekonomisinin 6,4 küçülmesi ve talebin
çok daralması sonucu, piliç eti fiyatları, 1999 son çeyreğinde hızlı bir düşüş
trendine girmiştir. Ekonomide talebin daha da daralması sonucu, fiyatlar, 2000
yılında toparlanamamıştır. Üretici firmalar krize yakalanmış, tavukçuluk
sektörü yeniden 70'li yılların başına dönmüştür. Türkiye tavukçuluğunun önemli bir katma değeri olarak,
Erzincan tavuk üreticiliği, son yedi yıl içinde, Köy-Türün piyasaya sunduğu
tavuk ve tavuk ürünlerinin yüzde 40'ını üretir duruma gelmiş, 10 000 kişilik
istihdam ve 5 trilyonluk yatırım kapasitesini yakalamıştır. Sayın milletvekilleri, tarımın tüm üretim
sektörlerinde; hububat, şekerpancarı, tütün, pamuk ve hayvancılıkta devam eden
çığlıklara bu kez tavukçuluk sektörü de katılmıştır. Elindekini avucundakini
tavukçuluğa yatıran Erzincanlı 10 000 tavuk üreticisi, bugün, feryat
etmektedir. Çoğu borçlu bu üreticiler büyük bir ekonomik kriz içindedir.
Erzincanlı 10 000 tavuk üreticisi işini kaybettiği takdirde, zaten işsizliğin
hat safhada olduğu bölge daha da fakirleşecek, hem de, 5 trilyonluk millî
servet çöpe atılacaktır. Bu rakamlar, Türk tavukçuluğu ve özellikle Erzincan
için son derece sevindirici gelişmelerken, 57 nci cumhuriyet hükümetinin
uyguladığı sorumsuz politikalar sonunda, bütün Türkiye'de olduğu gibi,
Erzincan'da da, tavuk üretimi, ne yazık ki, bugün, durma noktasına gelmiştir.
Geçimini ve umudunu tavukçuluğa bağlamış binlerce aile, aç kalma ve işini
kaybetme endişesini taşımaktadır. Yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığım bilgiler ışığında,
Sayın Tarım Bakanını ve öteki yetkilileri, görevlerini yapmaya davet ediyorum. Sayın Bakan, güttüğünüz tarım politikalarıyla, bir
tarım ülkesi olan Türkiye'yi, nana muhtaç ettiniz; hiç değilse, bu mağdur
tavukçularımıza sahip çıkın ki, sevap hanenizde bir faaliyet görünsün. Çünkü,
üreticinin sorunu çözümsüz değildir, onu çözecek de iktidardır. Sayın Bakan, Avrupa Birliği ülkelerinde uygulandığı
gibi, verim ve katmadeğer artırıcı işletmeleri sistemi biçiminde, tarım sanayii
entegrasyonunu sağlayacak bir anlayışla bu konuyu çözebilirsiniz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sonuçlandırırsanız sevinirim. TEVHİT KARAKAYA (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım. Hiç değilse, gelin, bir kerelik, IMF'yi, Sayın Derviş'i
dinlemeyin. Tavuk üreticisi Erzincanlı çiftçinin feryadına merhameten kulak
verin. Bu ses, halkın sesidir, bu ses, hakkın sesidir. Bu sese kulak vermek,
aynı zamanda, iktidar olmanın bir gereğidir. Sayın milletvekilleri, konuşmamı yapmak üzere
huzurlarınıza çıkmadan önce, Sayın Başbakan Bülent Ecevit'in, Köy-Tür'le ilgili
bir kararname hazırlığına dair açıklamasını öğrendim. Bu açıklama, tavuk
üreticisi açısından sevindirici bir gelişmedir. Ümit ve temennimiz,
kararnamenin bir an önce yürürlüğe girmesidir. Beni dinleme lütfunda bulunduğunuz için, Yüce
Heyetinize, müsamahalarından dolayı Sayın Başkana teşekkür ediyor, saygılar
sunuyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Ben de, Sayın Karakaya'ya teşekkür ediyorum. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Sayın Başkan, izin verirseniz,
bir iki cümle söylemek istiyorum. BAŞKAN - Biliyorum efendim; yalnız, bir hususu
açıklamam lazım. Bugün, aslında, öncelikli müracaatı nedeniyle,
Diyarbakır Milletvekili Sayın Abdulbaki Erdoğmuş gündemdışı söz hakkını
almıştı. Kendisi rahatsız olduğu için, biz, sıraya göre, son anda Sayın
Karakaya'ya söz verdik. Dolayısıyla, Sayın Tarım Bakanına, ancak bir saat filan
önce haber verme olanağımız doğdu. Gündemdışı konuşmaya Hükümet tarafından
yanıt verilmedi şeklinde bir istifham olmasın diye bu açıklamayı yaptım. Şimdi, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Sayın İsmail Köse, yerinden, kısa bir açıklama talebinde bulundu. Buyurun Sayın Köse. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Önce, zatıâlinizin Meclis
Başkanvekiliği görevinin hayırlı olmasını diliyorum, başarılar diliyorum Sayın
Başkanım; söz verdiğiniz için de teşekkür ediyorum. Değerli milletvekili arkadaşımızın bu kaygılarına aynen
katılıyorum. Erzurum bölgesi olarak, bizim de aynı şekilde bu sıkıntılarımız
mevcut. Hakikaten, bir taraftan, ekonomimize katkıda bulunan, bir taraftan da,
istihdam imkânı yaratan, bu ekonomik imkânsızlıklar içerisinde sıkıntıya giren
özellikle Köy-Tür ismiyle bu meseleyi çok güzel bir şekilde Türkiye'de
canlandıran firmalar, Erzurum'da bulunduğumuz esnada, bize de gelmek suretiyle,
sıkıntılarını intikal ettirdiler; ama, bir sevindirici olayı da gözleme imkânım
oldu; aynı günlerde, Sayın Başbakanı ziyaret etmek suretiyle, sıkıntılarını
aktardılar. Sayın Başbakan da, kesinlikle, bu meseleye, tavukçuluk kesimindeki
insanlarımızın sıkıntılarına, hükümet tarafından eğilinileceğini ve bir imkân
sağlanacağını ifade ettikleri için memnuniyetimi ifade ediyorum ve önemli bir
meseleyi de gündeme getirdiği için arkadaşımıza teşekkür ediyorum. Sağ olun. BAŞKAN - Ben de size teşekkür ediyorum. Aynı şekilde, yerinden, kısa bir açıklama talebinde
bulunan bir diğer arkadaşım var, Sayın Hatipoğlu; buyurun. ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, ben
de, öncelikle, size başarılar diliyorum. Erzincan milletvekilimiz Sayın Tevhit Karakaya'nın
gündeme getirdiği tavukçulukla ilgili sorunun, aslında, sadece Erzincan veya
Erzurum değil, bütün Türkiye'nin sorunu olduğunu burada arz etmek istiyorum.
Gerçekten ciddî bir sorun ve her alanda olduğu gibi, tavukçuluğumuz da çok
ciddî sıkıntılar yaşıyor. Malumunuz, 1980'den sonra, tavukçuluk sektöründe
sözleşmeli uygulaması başlamıştı ve bu çalışma da, tavukçuluğu belli bir
seviyeye getirmişti; ancak, krizden sonra tavukçuluğumuz felç oldu. Örneğin,
Mudurnu Tavukçuluk iflas etti ve 2 000' in üzerinde insan işsiz kaldı. Sadece
Erzincan, Erzurum, Çorum veya Mudurnu değil, Türkiye'nin birçok yerinde bu
sorun yaşanıyor. Mesela, şimdi, yolunuz düşerse göreceksiniz, Mudurnu İlçesi
perişan, âdeta hayalet şehir haline geldi. Bugünlerde, yeni işletmeler de batma
noktasına geldi. Bu açıdan, hükümetin, bu konuda çok acil tedbirler alması
gerekir diye düşünüyorum. Aslında, Türk çiftçisinin, köylüsünün yaşadığı
sorunun bir çeşidi de tavukçulukta yaşanıyor; bu nedenle, hükümetin çok acil
tedbir alması dileğiyle saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Hatipoğlu. Değerli arkadaşlarım, böylece, gündemdışı konuşmalar
bölümünü bitirdik. Değerli arkadaşlarım, diğer sunuşlar ile sözlü sorular
bölümünde epeyce sunuşumuz ve sorumuz var; bu nedenle, üye arkadaşımızın
oturarak okuması konusunda tasviplerinizi istirham ediyorum. Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Cumhurbaşkanlığının bir tezkeresi vardır; okutuyorum: B) Tezkereler ve
Önergeler 1. - Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında 4709 sayılı Kanunun çerçeve 27 nci
maddesiyle, Anayasanın 86 ncı maddesinde yapılan değişiklik dışında kalan
maddelerinin uygun bulunması nedeniyle, Resmî Gazetede yayımlanmak üzere
Başbakanlığa gönderilmesinin; çerçeve
27 nci maddesiyle, Anayasanın 86
ncı maddesinde yapılan değişikliğin doğrudan halkoyuna sunulmasının uygun
bulunduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/893) Sayı: B.01.0.KKB.01-18/D-1-2001-693 15/10/2001 Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına İlgi: 5 Ekim 2001 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-11453/27386 sayılı yazınız. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca 03.10.2001
gününde kabul edilen 4709 sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" incelenmiştir. Anayasanın 17.5.1987 günlü, 3361 sayılı Yasayla değişik
175. maddesinin; Dördüncü fıkrasında Meclisce, üye tamsayısının beşte
üçü ile ya da üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin
yasanın, Cumhurbaşkanınca Meclise geri gönderilmemesi durumunda halkoyuna
sunulmak üzere Resmî Gazetede
yayımlanacağı belirtilerek, zorunlu, Beşinci fıkrasında da, doğrudan ya da Cumhurbaşkanının
geri göndermesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul
edilen Anayasa değişikliğine ilişkin yasa ya da gerekli görülen maddelerinin
Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabileceği belirtilerek,
Cumhurbaşkanının takdirine bağlı, halkoylaması öngörülmüştür. Görüldüğü gibi, maddenin beşinci fıkrasında
Cumhurbaşkanına, gerekli görmesi durumunda, Anayasa değişikliğine ilişkin
yasanın tümünü, maddelerinden kimilerini ya da bir maddeyi halkoyuna sunabilme
yetkisi verilmiştir. Öte yandan, aynı maddenin yedinci fıkrasında, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin, Anayasa değişikliğine ilişkin yasaların kabulü
sırasında, bu yasanın halkoylamasına sunulması durumunda, Anayasanın
değiştirilen kurallarından hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı
oylanacağını da karara bağlayacağı belirtilmiştir. Bu fıkra, Anayasanın kimi maddelerinin değiştirilmesine
ilişkin 17.05.1987 günlü, 3361 sayılı Yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisi
Anayasa Komisyonunda görüşülmesi sırasında eklenmiş ve fıkranın getiriliş amacı
"halkoyuna sunulmasının Anayasanın değiştirilen her hükmü için ayrı ayrı
yapılması kararlaştırıldığı takdirde, oylama sonunda bazı hükümlerin
benimsenmesi, bazılarının ise reddi mümkün olabilecek, böylece halkoylamasının
daha sağlıklı şekilde sonuçlanması ve bazı hükümler reddedilmiş olsa bile hiç
olmazsa benimsenen değişikliklerin yürürlüğe girmesi sağlanmış olacaktır"
biçiminde açıklanmıştır. Anayasada değişiklik yapılmasının güçlüğü göz önünde
bulundurulduğunda yedinci fıkra kuralının yerindeliği daha kolay
anlaşılacaktır. Ancak, bu kuralın, Cumhurbaşkanının yetkisini ortadan
kaldıracak biçimde yorumlanması fıkranın getiriliş amacına uygun düşmeyecektir.
Gerçekten, maddenin yedinci fıkrasının, beşinci fıkradaki düzenlemeden bağımsız
olarak yorumlanması sonucu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Cumhurbaşkanının
Anayasa değişikliğine ilişkin gerekli gördüğü maddeleri halkoyuna sunma yetkisi
göz önünde bulundurulmadan yasanın halkoyuna sunulması durumunda tümünün
oylanacağını kurala bağlaması, beşinci fıkrada Cumhurbaşkanına tanınan yetkinin
kullandırılmayacağı anlamına gelir ki, bu durum, Anayasanın ilgili kuralı ile
bağdaşmaz. Nitekim, Anayasanın 175. maddesini değiştiren
17.05.1987 günlü, 3361 sayılı Yasaya ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Anayasa Komisyonu raporunda "ister ilk defa, isterse bir daha görüşülmek
üzere geri gönderilmesinden sonra Anayasa değişikliği üçte iki çoğunlukla kabul
edilmiş ise Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilecektir. Burada getirilen
en önemli yenilik, Cumhurbaşkanının Kanunu tümüyle halkoyuna sunabilmesinin
yanı sıra sadece bazı maddelerini de sunabilmesidir" denilerek,
Cumhurbaşkanının, madde ya da maddeleri gerektiğinde halkoyuna sunma yetkisi
açık biçimde vurgulanmıştır. Bu nedenle, 175. maddenin beşinci ve yedinci
fıkralarının birlikte yorumlanması ve Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet
Meclisine verilen yetkilerin birbirini engellemeyecek biçimde kullanılması en
doğru ve Anayasaya en uygun çözüm olacaktır. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanın
Anayasayı değiştiren yasanın madde ya da maddelerini halkoyuna sunma yetkisi
karşısında, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisi, Anayasanın değiştirilen
kurallarından "hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı
oylanacağını" belirtmekten ibarettir. Yukarıda belirtilen gerekçeler, 4709 sayılı Yasanın 35.
maddesinde yer verilen "bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve
halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır" kuralı, Cumhurbaşkanının
takdir yetkisine dayanarak, Anayasa değişikliğine ilişkin yasanın birden fazla
maddesini halkoyuna sunması durumunda bu maddelerin tümünün birlikte halkoyuna
sunulacağı anlamına gelmektedir. 03.10.2001 günlü, 4709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun incelenmesi
sonucunda; 1- Yasanın çerçeve 27. maddesiyle Anayasanın 86.
maddesinde yapılan değişiklik dışında, Yasa ile gerçekleştirilen diğer
düzenlemelerin, temel hak ve özgürlükleri geliştirip genişletmesi, bu alanda
çağdaş gelişmelere koşut iyileştirmeler yapması, katılımın artırılarak çoğulcu
demokratik anlayışın gelişmesine katkıda bulunması ve hukukun genel ilkelerine
uygun bulunması nedeniyle, Resmî Gazetede yayımlanmak üzere Başbakanlığa
gönderilmesi, 2- Yasanın çerçeve 27. maddesiyle Anayasanın 86.
maddesinde yapılan değişikliğin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin özlük
haklarını ilgilendirmesi ve üyelere yönelik her türlü olumsuz eleştiriyi
önlemesi amacıyla doğrudan halkoyuna sunulması, Anayasanın 104. maddesinin ikinci fıkrasının (a)
bendinin beşinci alt bendi ve değişik 175. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca,
uygun bulunmuştur. Bilgilerinize sunarım. Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir
tezkeresi vardır; okutuyorum: 2. - Romanya Senatosu Dış İlişkiler
Komisyonu Başkanının vaki davetine istinaden Romanya'ya gidecek olan TBMM
Dışişleri Komisyonu üyelerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/894) 11 Ekim 2001 Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna Romanya Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı
Ghiorghi Prisacaru'nun vaki davetine istinaden, TBMM Dışişleri Komisyonu
üyelerinden oluşan heyetin 16-18 Ekim 2001 tarihleri arasında söz konusu davete
icabet etmesi hususu, Genel Kurulun 27 Eylül 2001 tarih ve 134 üncü
Birleşiminde kabul edilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca heyeti
oluşturmak üzere siyasî parti gruplarının bildirmiş olduğu isimler Genel
Kurulun bilgilerine sunulur. Ömer İzgi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Şevket Bülend Yahnici (Ankara) Teoman Özalp (Bursa) Hüseyin Kansu (İstanbul) Ahmet Zamantılı (Tekirdağ) BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Bir genel görüşme önergesi vardır; okutuyorum: C) Gensoru,
Genel Görüşme, Meclİs SoruşturmasI ve Meclİs AraştIrmasI Önergelerİ 1. - Saadet Partisi Grup Başkanvekilleri
Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu, Konya Milletvekili Veysel Candan ve
Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, ülkemizdeki işsizlik ve
istihdam sorunları konusunda Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 102 ve 103 üncü
maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/22) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına İşsizlik ve istihdam sorunu ve çözüm önerileri
konularında Anayasanın 98 inci, TBMM İçtüzüğünün 101, 102 ve 103 üncü maddeleri
uyarınca genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz. Saygılarımızla.
Gerekçe: Ülkemizin kanayan yaralarının başında gelen en önemli
sorunu, işsizlik ve istihdam sıkıntısıdır. İşsizlik, genel kabul görmüş tabirle
"çalışma yeterliliğinde ve azminde olunmasına rağmen cari ücret düzeyinde
bir işe sahip olamama" olarak tanımlanmaktadır. Anayasanın 49 uncu
maddesinde "devlet, çalışma hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını
geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği
önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri
alır" hükmü amirdir. Ülkemizde uygulanan yanlış ekonomik ve sosyal
politikalar yüzünden işsizlik ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Şöyle ki: IMF ile
yapılan 18 anlaşma ve uygulanan diğer yanlış programlar sonucu, ülkemizde,
işsizler ordusuna her gün yenileri eklenmekte, çalışanlar da bir bir işlerini
kaybetmekte, artan işsizlik oranına rağmen gerekli tedbirler alınmamakta,
istihdam alanları geliştirilememekte ve işsizlik kartopu gibi katlanarak
büyümektedir. Ancak, DİE verilerine göre işsizlik; 1999'da yüzde 7,3; 2000'de
yüzde 6,6 ve 2001'in birinci döneminde ise yüzde 8,6 olarak tahmin edilirken,
gerçekte ise bu oranların yüzde 12,1 civarında olduğu görülmektedir. Yine,
İŞKUR verilerine göre kayıtlı işsiz kayısı 1 500 000 iken, gerçekte bu rakam, işçi ve işveren temsilcilerinin
görüşlerine göre 12 milyonun üstündedir. DİE verilerine göre, bu işsizler
içerisinde eğitimli işsizlerin oranı ise, yüzde 22'dir. Bu durum, beyin göçünü
gündeme getirmekte, ülkemiz insanının binbir meşakkatle okutup yetiştirdiği,
geleceğimizin mimarları olacak gençlerimiz başka ülkelerde kendilerine iş
imkânı aramakta, gittikleri diğer ülkelerde kendilerine sunulan fevkalade
imkânlarla, hep, yeni ilklere imza atmakta, gittikleri ülke insanlarına hizmet
etmektedirler. Öte yandan, son yaşanan Kasım 2000 ile Şubat 2001
ekonomik krizleri sonucu İkinci Dünya Savaşından bu yana en büyük ekonomik
küçülme olan 11,8'lik bir küçülme; yani, fakirleşme oranı gerçekleşmiş,
ilerleyen zaman içerisinde bu gerilemenin etkisinin daha da hissedileceği
muhakkaktır. Yine, İŞKUR verilerine göre, 2001 Ocak-Haziran döneminde işini
kaybedenlerin sayısı 87 121 iken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
kayıtlarına göre ise, bu rakamın 738 000 civarında olduğu, İŞKUR ve Sanayi
Bakanlığı kayıtlarına göre Ocak-Mart 2001 döneminde kapanan işyeri sayısı 297
iken, kamuoyuna yansıyan ve son 8 ayda 300 000 kepenk kapanmış, esnafın yüzde
10'u işini kaybetmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarının birbirlerinden
farklı oluşu, bizlere, işsizliğin ülkemizde vardığı boyutlar açısından ürkütücü
bir tabloyu ortaya koymakta; bırakın işsizliğe çare bulmayı, işsizliğin
sağlıklı bir kaydının bile tutulamadığını göstermektedir. Dışborç stokunun 112 milyar doların, içborç stokunun
114 milyar doların üzerine çıkmış olması, yaşanan ekonomik krizler ve meydana
gelen yüzde 11,8'lik ekonomik küçülme; yani, fakirleşme sonucu meydana gelen
istihdam daralması ve işsizliğin vardığı ürkütücü boyutları gözönüne alarak
konunun TBMM'de enine boyuna tartışılması ve gerekli tedbirlerin alınması
amacıyla, Anayasanın 98 inci, TBMM İçtüzüğünün 101, 102 ve 103 üncü maddeleri
gereğince, işsizlik ve istihdam sorunu ve çözüm önerileri konularında acilen bir genel görüşme
açılması gereği hâsıl olmuştur. BAŞKAN- Bilgilerinize sunulmuştur. Muhterem milletvekilleri, önerge gündemde yerini alacak
ve genel görüşme açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde
yapılacaktır. Bir Meclis araştırması önergesi vardır; okutuyorum: 2. - Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman
ve 20 arkadaşının, GAP konusunda Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/210) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Ölçeği, kapsamı ve amaçları açısından dünyadaki en
büyük kalkınma projelerinden birisi olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP),
Türkiye yüzölçümünün yüzde 10'unu kapsayan Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 9
ilde (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şırnak ve
Şanlıurfa) uygulanmaktadır. Başlangıçta, Fırat ve Dicle Nehirlerinin yer aldığı
Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesi olarak
planlanan GAP, 1989 yılında GAP Master Planının hazırlanmasıyla, çok sektörlü
entegre bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür. 13 proje demetinin toplamı olarak planlanan ve
kapsamında 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralının inşası öngörülen GAP,
bölgenin sosyoekonomik kalkınmasını hedefleyen ve kırsal yapı, tarımsal
altyapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık, konut, turizm ve diğer
sektörlerdeki yatırımları da içine alan, sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesini
değil, tüm ülkemizi etkileyecek değişimleri de beraberinde getirecek olan çok
yönlü ve sürdürülebilir insanî gelişmesine dayalı bölgesel kalkınma projesi
olarak ele alınmaktadır. Öte yandan, geçen on yıllık süre içinde uluslararası
kalkındırma konularının gündeminde, GAP Master Planında yer almayan
"sürdürülebilirlik" kavramı girmiştir. Bu kavramla birlikte, GAP
bölgesinde insanî kalkınmanın, sürdürülebilir kalkınmanın özünü oluşturması
gereği ortaya çıkmıştır. Bunun anlamı, yöre halkının yaşam kalitesini, sosyal,
kültürel, ekonomik ve çevresel açılardan artırmayı hedefleyen proje
etkinliklerinin, yalnızca kamu kuruluşları değil, mümkün olduğunca özel sektör
ve yerel kapasitenin (yerel yönetimler, hükümetdışı kuruluşlar ve yöre halkı)
katılımıyla planlanması ve uygulanmasıdır. Özetle, merkezî planlamadan katılımcı planlamaya
geçilmesi ihtiyacı doğmuştur. Katılımcı planlama yaklaşımı, kamu, özel sektör,
yerel yönetimler, hükümet dışı kuruluşlar, üniversiteler, bizatihî halk ve
uzmanlardan oluşan teknik ekibin yürüteceği plan çalışmalarına, sorun, ihtiyaç
ve önceliklerin belirlenmesi, planlama, projelendirme ve özellikle uygulama
aşamalarında katılması öngörülmektedir. GAP kapsamına 2000 sonuna kadar, geçici ilk sonuçlara
göre, toplam yaklaşık 8 katrilyon 90 trilyon 493 milyar TL harcama yapılmış ve
nakdî gerçekleşme yüzde 46 düzeyine ulaşmış bulunmaktadır. 2000 yılı yatırım
programında GAP'a 422 trilyon TL tahsis yapılmıştır. Bu tahsisin 341 trilyon
TL'si tarım, madencilik, enerji, ulaştırma, haberleşme ve turizm gibi ekonomik
sektör yatırımları için; yaklaşık 81 trilyonu ise, konut, eğitim, sağlık ve
kamu hizmetleri gibi sosyal sektör yatırımları için ayrılmıştır. 2001 yılı yatırım programında GAP'a 388 trilyon 887
milyar TL tahsis yapılmıştır. Bu tahsisin 237 trilyon 813 milyar TL'si tarım,
madencilik, enerji, ulaştırma, haberleşme ve turizm gibi ekonomik sektör
yatırımları için; 101 trilyon 74 milyar TL'si ise, konut, eğitim, sağlık ve
diğer kamu hizmetleri gibi sosyal sektör yatırımları için ayrılmıştır. 2001 yılında istikrar programı uygulamaları kapsamında
yatırımların kısıtlanması nedeniyle, GAP kamu yatırımlarının ülke içindeki payı
toplam tahsislerde bir önceki yıla göre yüzde 32 oranında azalarak yüzde 4,9
olmuştur. Projenin 2010 yılında bitirilmesi kararı çerçevesinde,
GAP'a ayrılan yıllık tahsislerin bu düzeyde sürdürülmesi durumunda, GAP'ın tüm
bileşenleriyle birlikte hedeflenen yılda tamamlanmasının mümkün olamayacağı
değerlendirilmektedir. Yukarıda zikredilen bilgiler çerçevesinde projenin
gerekli kaynak sağlanmadığı için 2020 yılında bile tamamlanamayacağı, GAP
bölgesindeki toprak ve su kaynakları kirliliğinin boyutları ve alınması gereken
tedbirler, bölgedeki esnaf ve sanatkârların problemlerinin giderilmesi, mevcut
olan tarihî ve kültürel varlıkların korunması ve dünyadaki tarım ve hayvancılık
alanındaki gelişmelerin GAP bölgesinde başarıyla uygulanabilmesi için nelerin
yapılabileceğini araştırmak amacıyla, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 üncü ve
105 inci maddeleri gereğince, Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Önerge, gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki öngörüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır. Bir gensoru önergesi vardır; önerge bastırılarak
15.10.2001 tarihinde sayın
üyelere dağıtılmıştır. Şimdi, önergeyi okutuyorum: 3. - Saadet Partisi Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Konya Milletvekili Veysel Candan, Çorum Milletvekili Yasin
Hatiboğlu ve Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, uyguladıkları
yanlış politikalarla ülke ekonomisini iflasın eşiğine getirdiği ve Anayasanın
92 nci maddesi uyarınca TBMM'nin verdiği yetkiyi, halkın desteğini kaybetmesi
nedeniyle kullanamayacağı iddialarıyla Başbakan Bülent Ecevit hakkında
Anayasanın 99 uncu ve İçtüzüğün 106 ncı maddeleri uyarınca bir gensoru
açılmasına ilişkin önergesi (11/19) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 11 Eylül 2001 tarihinde ABD'de meydana gelen terör
saldırılarından sonra başlayan savaşın, ülkemizi de içine alacak şekilde yayılacağına dair kuvvetli işaretler
mevcuttur. Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi,
yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının Türkiye'de bulundurulması için TBMM'den
kapsamı, sınırı, zamanı ve süresini kendisi belirlemek üzere yetki almıştır. Uyguladığı yanlış politikalarla, ülke ekonomisini
iflasın eşiğine götüren, geniş toplum kesimlerini yoksulluğa mahkûm eden,
ülkenin itibarını zedeleyen bu hükümetin, böyle bir krizi yönetmesi mümkün
değildir. Nitekim, krizin başından bu yana, tutarlı hiçbir politika ortaya
koymamıştır. Ekteki gerekçeyle,
57 nci Hükümetin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit hakkında Anayasanın 99 ve İçtüzüğün 106 ncı maddesine
göre gensoru açılmasını arz ve talep ediyoruz. 11.10.2001
Gerekçe: 57 nci Hükümet, uyguladığı yanlış politikalarla, ülke
ekonomisini iflasın eşiğine getirmiş, insanımızı fakirleştirmiş, toplumun büyük
bir kesimini yoksulluğa, hatta, açlığa mahkûm etmiştir. IMF ile birlikte uygulanan ekonomik istikrar programı
Şubat 2001'de çökmüş, bunun üzerine, ekonomi yönetimi, Dünya Bankasından
getirilip Devlet Bakanı yapılan Sayın Kemal Derviş'e teslim edilmiştir. Bu
şekilde, başta, IMF ve Dünya Bankası olmak üzere, uluslararası kuruluşlar,
Türkiye ekonomisini yönetmeye başlamışlardır. Öyle ki, hükümet, tüm
inisiyatifini kaybetmiş, millî kuruluşların yöneticileri bile dışarıdan tayin
edilir olmuştur. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, uluslararası
kuruluşlara, bu arada ABD'ye, ülkenin geleceğini ipotek altına alacak taahhütlerde
bulunduğu, bu taahhütlerin arasında ekonomik konuların yanında siyasî ve
stratejik konuların da bulunduğu iddia edilmektedir. 57 nci hükümet, sadece ekonomik konularda değil,
uluslararası ilişkilerde de özgün ve ulusal çıkarımızı karşılayacak politikalar
ortaya koyamamıştır. 57 nci hükümet döneminde Türkiye, ulusal çıkarlarımızı
yakından ilgilendiren, bölgesindeki sorunlu alanlarda meydana gelen
gelişmelerde, neredeyse tamamen devredışı kalmıştır. 11 Eylül 2001 tarihinde ABD'de meydana gelen terörist
saldırılardan sonra, ABD ve İngiliz kuvvetlerinin Afganistan'da başlattıkları
saldırının, bölgemizde geçeceği anlaşılan, topyekûn bir savaş şeklinde
yayılacağına ilişkin kuvvetli işaretler mevcuttur. Öyle anlaşılıyor ki,
operasyon, terörle mücadele sınırını aşıp, dengelerin yeniden kurulacağı
küresel bir savaşa dönüşecektir. Krizin başladığı günden bu yana, hükümetin takındığı
tavır tutarsız ve çelişkilerle doludur. Başbakan Sayın Bülent Ecevit, Mecliste
yaptığı konuşmadan anlaşılmıştır ki, hükümet kriz konusunda geliştirdiği
herhangi bir politikası yoktur. Hükümet, ABD'nin söyleyeceklerine bakmaktadır.
Ülke ekonomisini iflasa götüren ve uluslararası kuruluşların insafına terk eden
bu hükümetin, dışarıdan gelecek ulusal çıkarlarımızla bağdaşmayan talepleri
reddetmesi mümkün değildir. Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesi, yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının Türkiye'de bulundurulması
için, TBMM'den, kapsamı, sınırı, zamanı ve süresini kendisi belirlemek üzere
yetki almıştır. Yapılan kamuoyu araştırmaları, Türk Halkının savaş
istemediğini, askerlerimizin yabancı ülkelere gönderilmesine karşı olduğunu
ortaya koymaktadır. Böyle bir ortamda, halk desteği olmayan, inisiyatifini
bütünüyle kaybetmiş bir Hükümetin ülkeyi yönetmesi kabul edilemez. Bunun için,
bu hükümet gitmeli, sağlıklı ve ilkeli politikalar geliştirerek, milletin ve
başta, bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın güvenini kazanacak bir hükümetin
kurulması zorunludur. BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Gensoru önergesinin görüşülme günü daha sonra Danışma
Kurulunca tespit edilerek, Genel Kurulun onayına sunulacaktır. Komisyondan istifa önergesi vardır, okutuyorum: IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
(Devam) B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam) 3. - İzmir Milletvekili Burhan
Bıçakçıoğlu'nun, TBMM Hesaplarını İnceleme Komisyonu üyeliğinden çekildiğine
ilişkin önergesi (4/407) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Başka bir komisyonda görev alacağımdan dolayı, üyesi
bulunduğum Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonundan
istifamın kabulünü arz ederim. Saygılarımla. Burhan Bıçakçıoğlu İzmir BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir
tezkeresi vardır; okutup oylarınıza sunacağım: 4. - Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa
Birliği Ulusal Parlamentoları, Avrupa Parlamentosu ve Aday Ülkeler
Parlamentoları Dışişleri Komisyonu Başkanları Konferansı için, Belçika Federal
Parlamentosu Temsilciler Meclisi ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlarının
vaki davetine, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanının icabet etmesine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/895) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna Belçika Federal Parlamentosu Temsilciler Meclisi ve
Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlarının gönderdikleri yazıda, 22-23 Ekim
2001 tarihlerinde Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa Birliği Ulusal
Parlamentoları, Avrupa Parlamentosu ve Aday Ülkeler Parlamentoları Dışişleri
Komisyonu Başkanları Konferansına TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanını da davet etmişlerdir. Söz konusu davete icabet edilmesi hususu Türkiye Büyük
Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun
9 uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur. Ömer İzgi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir. İçtüzüğün 37 nci maddesine göre verilmiş doğrudan
gündeme alınma önergeleri vardır; ayrı ayrı okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım. İlk önergeyi okutuyorum: 5. - Sivas Milletvekili Musa Demirci'nin,
Alacahan Adıyla Bir İlçe Kurulmasına dair kanun teklifinin (2/167) doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/408) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 2/167 Esas Nolu Sivas İline Bağlı Alacahan Beldesinin
İlçe Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifimiz, havale edildiği İçişleri
Komisyonunda 45 günlük süre geçmiş olmasına rağmen görüşülmemiştir. İçtüzüğün 37 nci maddesine göre doğrudan gündeme
alınabilmesi için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. Musa Demirci Sivas BAŞKAN - Önerge üzerinde, sayın önerge sahiplerinden,
Musa Demirci; buyurunuz. (SP sıralarından alkışlar) MUSA DEMİRCİ (Sivas) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Alacahan Beldesinin ilçe yapılmasıyla alakalı kanun
teklifimizin doğrudan gündeme alınması için huzurlarınızdayım; Yüce Heyetinizi
saygıyla selamlıyorum; Sayın Başkanı da yeni görevinden dolayı kutluyorum. Değerli milletvekilleri, malumunuz, Sivas, arazi
varlığı bakımından Türkiye'nin ikinci büyük ili; lakin, sosyal ve ekonomik
yönden büyük problemleri olan bir il. Sosyal, ekonomik ve kültürel problemleri
olan bu tip illerin problemlerinin tez zamanda halledilmesi için, mutlaka, bazı
idarî taksimatlarla gruplandırılması gerekir. Bu bakımdan, daha önce, Kelkit
vadisindeki Suşehri İlçesinin il olmasını bu Yüce Meclisin gündemine
getirmiştik ve Yüce Meclis de burada kabul etmişti; dolayısıyla, teşekkür
ediyorum. Şimdi ise, Kangal İlçemize bağlı Alacahan Beldemizin
ilçe olması hususunu yine huzurlarınıza getirdim. Umarım, Yüce Heyetin
tasviplerine tekrar mazhar olur. Değerli milletvekilleri, tarihî yönden Alacahan'a şöyle
bir baktığımız zaman, Alacahan, gerçekten önemli bir kültür merkezi ve ipek
yolunun da üzerinde; yani, bugünkü Malatya ve Sivas karayolunun üzerinde
bulunmaktadır. Geçmişi geleceğimize bağlayan bu ilçemizde, ilçemizin
adıyla ifade edilen bir han vardır, ismi Alacahan. Bu bakımdan, Alacahan,
gerçekten, fevkalade önemli ve asırlarca özelliğini korumaya da bugüne kadar
devam etmiştir. Yine, Alacahan Beldemizde, bazı konaklar, camiler,
ibadethaneler, eski özelliklerini bugüne kadar getirmişlerdir. Kültür
belgesidir ve dolayısıyla da folkloru da hakikaten zengindir. Anadolu'da
kurulmuş olan birçok medeniyetin izlerini bu beldemizde görmek ve bulmak
mümkündür. Bu bakımdan, bu belde, bir turizm havzasıdır. Yine, Alacahan, yeraltı zenginlikleri bakımından
fevkalade zengin; demir, kömür, bakır ve krom madenlerinin bir kısmı hâlâ
işletilmekte, bir kısmı da işletilmeyi beklemektedir. Bu işletilen madenlerin
bir kısmı, tabiî Alacahan'da değil, Alacahan'ın dışına taşınmaktadır. Değerli milletvekilleri, bu beldeye göçler büyük zarar
vermiştir. Göçü durdurmanın yolu, orada, istihdamı artırmaktır ve göçü
durdurmanın yolu, Alacahan'ın tarihî misyonunu yeniden Alacahan'a iade etmektir
ki, Osmanlı döneminde, o beldeye, o bölgeye, il sıfatı da verilmiştir; hem
hayvancılık merkezi hem tarım merkezi hem de ticaret merkezi olarak eski
hüviyetinin kazandırılması bakımından, ilçe olmasında büyük yarar var. Alacahan, tarihî özelliği itibariyle ve bugünkü
özelliği itibariyle, yine, Orta Karadeniz ile Güneydoğu Anadolu'yu da birbirine
bağlar. Biraz önce söylediğim gibi, ipek yolu üzerinde olması, işte, bu
özelliğinden dolayıdır. Bu bakımdan, ilçe olması, hakikaten, hem istihdam
yönünden hem de oradaki tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi yönünden
fevkalade önemlidir. Merkeze uzaklığı; yani, Sivas merkezine uzaklığı 115
kilometre; Malatya'ya uzaklığı 120 kilometredir; 6 000 nüfusu var ve köylerle
beraber, nüfusu, 20 000 üzerindedir. Değerli milletvekilleri, Alacahan Beldesi, biraz önce
saydığım bu özelliklerinden dolayı -tarihî, kültürel, ulaşım yönleriyle- ilçe
olmayı hak etmiş durumdadır. Beldenin sosyal problemlerini takip eden kurulmuş
bir vakfı var; Alacahan Kalkınma Vakfı; hazırlamış oldukları çok güzel
broşürlerle de Alacahan'ı bütün tarihî yönleriyle de tanıtıyorlar. Tahmin
ediyorum ki, bütün milletvekillerimize, bu hazırlamış oldukları broşürden de
gönderecekler. Kanun teklifimizin, Yüce Heyetinizce gündeme alınmasını
arzu ediyorum. Bu dileklerle, Yüce Heyetinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Sağ olun efendim. (SP, DYP ve AKP sıralarından
alkışlar.) BAŞKAN - Sayın Demirci'ye teşekkür ediyorum. İki sayın milletvekilinin yerinden kısa açıklama
yapması, sanıyorum, arzularının gerçekleşmesini de sağlamış olacak. Önce, Sayın Çelik; buyurun. HÜSEYİN ÇELİK (Van)- Sayın Başkanım, Meclis
Başkanvekilliğine seçilmiş olmanızdan dolayı, ben de diğer arkadaşlarım gibi,
zatıâlinizi kutluyorum. Bugünkü başlangıcınızın da hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Demirci'nin Sivas'a bağlı olarak Alacahan adıyla
bir ilçe kurulması yönündeki teklifini, biz, AK Parti Grubu olarak
destekliyoruz. Sayın Sivas Milletvekilimiz Abdüllatif Şener Bey başka bir
görevle görevli bulunduğundan şu anda aramızda bulunamamaktadır: o da beni
telefonla aradı, bu teklifi hararetle desteklediğini ifade etti. Böyle bir ilçe kurulmasının hayırlı olacağını
düşünüyoruz. Teşekkür ederim efendim. BAŞKAN - Ben de teşekkür ederim. Buyurun Sayın Gönül. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muhterem Heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. Sayın Demirci'nin Alacahan Beldesinin ilçe olmasıyla
ilgili kanun teklifi, İçtüzüğün 37 nci maddesi gereğince Muhterem Heyetinizin
önünü getirilmiştir. Kendilerinin ifade ettikleri gibi, gerek sosyal yapısı
gerekse ekonomik, tarımsal ve ticarî yapısı itibariyle, bu beldenin kültür
varlığı ve tarihî özelliği nedeniyle ilçe olmayı hak ettiği ifade edilmiştir. Ayrıca, Sivas İl Merkezine ve Malatya İline uzaklığı
nedeniyle de hizmetlerin vatandaşın ayağına götürülmesi açısından, bu
beldemizin ilçe yapılması yolundaki kanun teklifini, biz, Doğru Yol Partisi
olarak destekliyoruz; olumlu baktığımızı ve olumlu oy kullanacağımızı Muhterem
Heyetinize arz ediyorum. Saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Gönül. Muhterem milletvekilleri, önerge üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. İkinci önergeyi okutuyorum: 6. - Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya'nın, 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye Bağlı Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına dair kanun teklifinin
(2/614) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/409) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Başkanlık makamına takdim edilen 190 sayılı Genel Kadro
ve Usulü Hakkında Kararnameye bağlı cetvellerde değişiklik yapılarak, Diyanet
İşleri Başkanlığı emrine 19 114 yeni kadro tahsisini öngören yasa teklifim
22.11.2000 tarihinden bu yana havale edildiği ilgili komisyonda
bekletilmektedir. Meclis İçtüzüğünün 37 nci maddesi gereğince teklifimin
doğrudan Genel Kurulun gündemine alınabilmesi için gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim. 26.3.2001 Musa Uzunkaya Samsun BAŞKAN - Önerge üzerinde, teklif sahibi olarak, Sayın
Musa Uzunkaya. Buyurun Sayın Uzunkaya. MUSA UZUNKAYA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Yüce Heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlarken,
Sayın Başkan, yeni görevinizde üstün başarılar niyaz ediyorum. Değerli arkadaşlar, 2000 yılının 11'inci ayının 15'inde
Meclis Başkanlığına verdiğim; ama, takriben 11 aydan beri bekleyen Diyanet
İşleri Başkanlığının 19 114 adet kadrosuyla alakalı kanun teklifimin, İçtüzüğün
37 nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması talebiyle huzurlarınıza çıkmış
bulunuyorum; hemen hiçbirinizin tereddüt etmediğine inandığım bu konuya
katkılarınızı beklemekteyim. Bilindiği üzere, toplumu din konusunda aydınlatma ve
din hizmeti sunma görevi, Anayasa ve kanunlarla, Diyanet İşleri Başkanlığına
verilmiştir. Bu görevleri üstlenen Başkanlık, kuruluşundan bugüne kadar, gerek
yurt içinde gerekse Amerika, Avrupa ve Asya ülkeleri ile Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetinde olmak üzere, yurtdışındaki vatandaş ve soydaşlarımıza din
hizmeti vermekte ve bu hizmeti bir disiplin içerisinde yürütmektedir. Takdir
edileceği üzere, bu kadar geniş bir alana din hizmeti sunmak durumunda olan
Başkanlığın, hizmetlerini aksatmadan yürütebilmesi, kadro bakımından yeterli
hale gelmesiyle mümkün olabilecektir. Diyanet İşleri Başkanlığının şu andaki
kadro sayısı ise, mevcut ihtiyacı karşılamaktan ciddî anlamda uzaktır. Kadrosuz camilere verilmek üzere, en son 1990 yılında,
Diyanet İşleri Başkanlığı emrine 3 027 adet imam hatip kadrosu tahsis edilmiş,
o günden bugüne, sadece zaman zaman boşalan kadrolara, Maliye Bakanlığımızın,
zaman zaman izinleri çıkmıştır. Oysa, yapılan araştırmalara göre, artan nüfusla
orantılı olarak, ülkemizde, her yıl 1 500 civarında cami, tamamen halkımızın
katkılarıyla inşa edilerek ibadete açılmaktadır; görevli ve elemanlar ise,
Diyanet İşleri Başkanlığınca verilmesi gerektiği halde verilememektedir. Değerli arkadaşlar, bu cami sayısı, zaman zaman basında
abartılı olarak söyleniliyor; işte, vatandaşımız sürekli cami yapıyor diye;
ama, bilinmektedir ki, şehirler çok düzensiz bir şekilde göç aldığından, yeni
oluşan mahalleler, mutlaka, bu cami, mabet ihtiyacını karşılamak durumundadır
ve gerçekten, şehirlerimiz başta olmak üzere, birçok köyümüzün de, bu anlamda,
ciddî manada kadro ihtiyacı vardır. Camilerin tamamına kadro tahsis edilememesi, gerek yurt
içinde gerekse yurt dışında özel amaçlar doğrultusunda yetiştirilen, bilgisiz,
liyakatsiz ve işin ehli olmayan kişiler tarafından cami hizmetlerinin
yürütülmesine imkân sağlamakta ve bunların denetimleri de, âdeta imkânsız hale
gelmektedir. Bunun mahzurları, yakın geçmişte, birkısım raporlarla ortaya
konuldu; özellikle ülkemizin belli bir bölgesinde, zaman zaman kadrosuz
camilere sirayet eden, yetkisiz, vasıfsız insanların hukuk açısından da mahzur
teşkil eden, yasal olarak da ciddî sakıncalar ihtiva eden birkısım ilişkileri
bulunduğu görülmekteydi. Ayrıca, yeteri kadar kadro verilmemesi, din
hizmetlerinde sıkıntılara da yol açmakta ve halkın cenaze, defin işlerini başka
köylerden getirdiği görevlilerle karşılamaya çalışmasına, cuma, bayram ve
teravi namazları için de diğer köylere giderek dinî görevlerini bu zor şartlar
içerisinde yerine getirmelerine sebep olmaktadır. Değerli arkadaşlar, halen köylerimizde... Bakın,
ramazana bir ay kaldı. Şu anda, bütün ülke insanı, Meclisi, çıkaracağı kanunlar
ve yapacağı çalışmalar itibariyle izlemekte ve kendileriyle ilgili olumlu bir
adım atmamızı beklemektedir. Çok samimî olarak söylüyorum, ülke insanı,
vaktiyle, hiç kadrosu olmadığı, yani, köy camilerinin kadrosu olmadığı
dönemlerde, kendileri, ücretleriyle camilere imamları tutarak, hizmetleri belli
şekilde, özellikle ramazan ve ramazana takaddüm eden aylarda görevleri
yürütüyorlardı; ama, yıllardır bir alışkanlık haline geldi; işte, bu toplum
yeni camilerini yapıyor; ama, boşalan camilere Diyanet İşleri Başkanlığı kadro
verememektedir. Kendi ilim Samsun'da, 500'ün üzerinde mahalle ve köy
camiinde boş ve açık kadro var. Geçtiğimiz hafta Samsun'da, kendi ilimde de
aynı sıkıntıyı, bizzat, müftü ve diğer ilçe müftüsü arkadaşlarla konuştuk.
Ciddî anlamda, bütün illerimizde bu sıkıntının olduğu bir vakıadır. Zaman
zaman, hükümetimiz, millî eğitimde, emniyette ve benzeri kuruluşlarda,
hakikaten zarurî olan kadroları verirken, Diyanet İşleri Başkanlığının bu
zarurî olan kadrolarının verilmesi konusunda da, acil, hem duyarlılık hem de
ciddî bir kararlılık göstermek zorundadır. Bugün, 11 500 tane camimiz tamamen
kadrosuz, ehil olan veya olmayan hiçbir imamı bulunmayan, kapalı vaziyette,
atıl vaziyette; ama, cemaatler, yaklaşan ramazanda kendilerine teravi ve dinî
görevleri ifa ettirecek görevliler beklemektedir. Değerli arkadaşlar, bunun yanında, imam hatip kadrosu
bulunduğu halde, acilen müezzin kayyım kadrosuna, özellikle, şehir
merkezlerinde ihtiyaç olduğu bir vakıadır. Diyanet İşleri Başkanlığının bu
konudaki tespitleri -ekli listeyle beraber kanun teklifimizde zaten verdik- 8
000 küsur müezzin kadrosuna ihtiyaç var. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) MUSA UZUNKAYA (Devamla) - Sayın Başkan bitiriyorum. Yine, din hizmetlerinin temelini teşkil eden vaizlik,
diyanet hizmetlerinde zaten ücretlerin çok düşük olması nedeniyle, daha önce
mevcut olan vaizler de, vaizlik kadrolarını adeta boşaltmışlar; en ciddî
anlamda açık bulunan, toplumu din konusunda, olumsuzlukları giderme, kardeşliği
pekiştirme, ülke sevgisini aşılama konusunda ciddî sorumlulukları olan
vaizlerimize ve esasen genel anlamda diyanet camiasına yeterli ücret, maaş
olarak takdir edilmediği için ve özellikle vaizlerimiz ücret açısından en
mağdur kesim olduğu için, vaizlik kadrosuna giriş yapılmamakta, zaten mevcut
kadrolar da ihtiyaç açısından yeterli bulunmamaktadır. Bu bakımdan, hükümetimizin, acilen, şu ramazan
yaklaşırken, Değerli Heyetinizin, bunu hem gündeme alıp, hem de değerli hükümet
üyelerinden ve iktidar partilerinin değerli grup başkanvekili arkadaşlarımdan
istirhamımız, bir an önce gündemin ilk sıralarına alarak bu yasanın görüşülmesi
-daha önce benzeri kanun tekliflerinin de muhtemel olabileceğini düşünüyorum;
çünkü, daha önceki hükümetler döneminde 16 657 adet kadro Plan ve Bütçe
Komisyonundan geçmiş, belli bir yere kadar gelmişti- 19 114 adet değişik
sınıflardaki kadronun bir an önce verilebilmesi konusunda, İçtüzüğün 37 nci
maddesinden yararlanarak, Yüce Heyetinizin bunu Genel Kurula indirmesini,
hükümetin de acilen gündeme almasını temenni ediyor, Heyetinize saygılar
sunuyorum. (AKP ve SP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Önerge üzerinde, teklif sahibi Sayın Musa
Uzunkaya konuştu; ben de kendisine teşekkür ediyorum. Yerinden söz isteyen Sayın Beyhan Aslan. Buyurun Sayın Aslan. BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; ülke çapında vaiz, imam ve müezzin kadrolarındaki açık ciddî
boyuttadır; zannediyorum, bütün arkadaşlarımıza illerinden bu konuda talepler
gelmektedir ve bu taleplerin karşılanma imkânı da şu anda yoktur. Ciddî boyutta
olan bu açığın kapatılması için, arkadaşımız tarafından verilen kanun teklifini
Anavatan Partisi Grubu olarak destekliyoruz ve tabiî ki, bunun sadece gündemde
yer alması, kalması değil, bu konunun çözümü için de bütün grupların anlayış
birliği içerisinde olacağına inanıyorum ve bu önergeyi Meclis Genel Kuruluna
getiren ve gündeme alınmasını sağlayan arkadaşıma da teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Sayın Öztürk, buyurunuz. BOZKURT YAŞAR ÖZTÜRK (İstanbul) - Kıymetli
arkadaşımızın vermiş olduğu bu teklife, şahsım olarak katılıyorum ve destek
vereceğimi de söylüyorum. Bu arada, şuna da dikkat etmek gerekiyor; devlet
memurları sınavında, imam-hatip mezunu olup da sınava girenlerden, gerçekten,
büyük çoğunluğu, arkadaşımın söylediği gibi, imamlığı, müezzinliği, vaizliği
tercih etmiyorlar. Herhalde, ekonomik imkânlarının düşük olmasından dolayı
tercih edilmiyor. İnanıyorum ki, bu yasa, buna çare olacaktır. Şahsım adına destek vermeyi uygun buluyorum. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Öztürk. Sayın Ali Rıza Gönül, buyurunuz. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkanım, teşekkür
ediyorum; Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşımızın, İçtüzüğün 37 nci maddesi
gereğince gündeme alınmasını istediği önergesi, gerekçesi doğru, uygulamadaki
ihtiyaç nedeniyle de doğru olan bir taleptir. Gerçekten ihtiyaç duyulan bu
konuda, gerekli kadroların tahsis edilmek suretiyle, ramazan ayından önce, bu
eksikliğin ve ihtiyaçların giderilmesi fevkalade doğru olur. Doğru Yol Partisi
olarak biz de bu teklife, bu öneriye olumlu bakıyoruz ve destekliyoruz. Saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Çok teşekkürler Sayın Gönül. Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Sayın
Şandır, buyurunuz. MEHMET ŞANDIR (Hatay) - Sayın Başkan, teşekkür
ediyorum. Ben de, değerli milletvekili arkadaşımız Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, İçtüzüğümüzün 37 nci maddesine göre gündeme
doğrudan alınmasını istediği bu kanun teklifinin, gerçekten ülkemizin zarurî
bir ihtiyacı olduğuna, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak inanıyoruz.
Ülkemizin, din hizmetleri gibi, vazgeçilemez, toplumsal barış, dayanışma ve
huzurun garantisi olan inancımızın ehil ellerde ve doğru yerlerde halkımıza
ulaştırılabilmesi için gerekli olan kadroların, gerçekten, ramazandan önce -mümkünse- tahsis edilebilmesi için böyle
bir kanun teklifinin acilen gündeme alınmasının ve Danışma Kurulunda da Genel
Kurulumuzun görüşme gündemine öncelikle alınmasının, biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak çok hayırlı ve
faydalı bir hizmet olacağı inancındayız ve bunu destekleyeceğimizi ifade
ediyorum, teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum. Sayın Hatipoğlu ve Sayın Çelik, sanıyorum aynı yönde
irade beyan edecekler. Buyurunuz Sayın Hatipoğlu. ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkanım,
değerli arkadaşlar; ben de, her şeyden önce, bu konuyu gündeme getirdiği için
Sayın Uzunkaya'ya teşekkür etmek istiyorum. Aynı zamanda, buradaki görüşmelerden, konuşmalardan
anlaşılmaktadır ki, birçok grubumuz, belki de hepsi, bu önergeye destek
verecektir. Bu da, toplumumuzun din konusundaki duyarlılığının bir ifadesi olsa
gerek; ancak, ben, konu bu noktaya gelmişken, hazır, bütün grupların da böyle
bir ittifakı söz konusu iken, iktidar partisi milletvekillerinden ve sayın grup
başkanvekillerinden bir ricada daha bulunmak istiyorum. Mesele, sadece önergeyi
gündeme almak değil, teklifi gündeme getirmektir; ki, kendileri ifade etti,
Sayın Şandır da ramazandan önce yasalaşması konusunda çabadan bahsettiler; o
halde burada sorun kalmıyor. Öncelikle, gündemin ön sıralarına taşınmasını
temin etmek ve ramazandan önce de yasalaşmasını sağlamak konusunda bir
ittifakın gerçekleşmesini ümit ediyorum. Biz, Saadet Partisi olarak, Diyanet
İşleri Başkanlığının tüm ihtiyaçlarının, özellikle kadro ihtiyaçlarının
giderilmesi konusundaki bu teklifi destekliyoruz. Bunun yetmeyeceği kanaatini
de ifade ediyorum; çünkü, aynı zamanda, din hizmetlerini yürüten bu kadroların
özlük haklarının da güvenceye bağlanması ve şartlarının düzeltilmesi konusunda
ileri adım atmamız gerektiğine inanıyorum. Saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Hatipoğlu. Son olarak, Sayın Hüseyin Çelik; buyurunuz. HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Sayın Başkanım, AK Parti
olarak, Samsun Milletvekili Sayın Musa
Uzunkaya'nın vermiş olduğu bu teklifi, biz de yürekten destekliyoruz. Şu anda,
Meclisimizde bulunan altı siyasî partinin beşinin bu konuda aynı şeyleri
düşündüğünü tespit ediyoruz; diğer arkadaşlarımız bir beyanda bulunmadılar, onların
da aykırı düşünmediğini sanıyoruz. Bugün, Medenî Kanunla ilgili tasarının Meclisimizde
temel yasa olarak görüşülmesi için, Danışma Kurulu olarak, biz, oybirliğiyle
karar aldık. Aslında, istendiği zaman, Meclisimizde çok güzel konsensüs
örnekleri veriliyor. Bu konuda da bir konsensüs olabileceğini düşünüyorum. Grup
Başkanvekillerimiz Sayın Şandır, Sayın Aslan, Sayın Gönül, Sayın Hatipoğlu ve
bendeniz, bu konuda aynı şeyleri söylediğimize göre, önümüzdeki Danışma Kurulu
toplantılarında, bunun, gerçekten, gündemin ön sıralarına alınması ve bir an
önce görüşülerek, bu problemin çözülmesi gerektiğiyle ilgili görüşlerimi arz
etmek istedim. Saygılarımla. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum. Önerge üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir. 3 üncü önergeyi okutuyorum: 7. - Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın,
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesine dair kanun
teklifinin (2/600) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/410) Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Bir
Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifim, 31.10.2000 tarihinden bu yana Adalet Komisyonunda
bulunmakta olup, süresi içinde
sonuçlandırılmamıştır. Teklifimin (2/600) İçtüzüğün 37 inci maddesine göre
doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim. Saygılarımla. 27.3.2001 Ali Arabacı Bursa BAŞKAN - Teklif sahibi olarak, Sayın Ali Arabacı;
buyurun. ALİ ARABACI (Bursa) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun "temyiz" başlıklı
427 nci maddesinin altı ve yedinci fıkralarında şöyle bir hüküm yer alıyor:
"...Kesin olarak verilen hükümlerle, niteliği bakımından yürürlükteki
hukuka aykırı bir sonucu ifade eden ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş
bulunan hükümler, Adalet Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine cumhuriyet
başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz olunur. Temyiz isteği Yargıtayca
yerinde görüldüğü takdirde, hüküm, kanun yararına bozulur. Bu bozma, hükmün
hukukî sonuçlarını kaldırmaz." "Kanun yararına temyiz" adı verilen bu
müessesenin amacı, yerel mahkemelerce hukukun yanlış uygulandığı hallerde,
yanlışlığı tespit edip, mahkemelerin bundan sonraki benzer olaylarda aynı
yanlışı yapmalarını önlemektir. Yargıtay, gerçekten hukukun yanlış uygulandığı kanısına
varırsa, hükmü, kanun yararına bozar; fakat, yürürlükteki hükme göre, bu bozma,
hükmün hukukî sonuçlarını kaldırmaz; yani, Yargıtayın hukuka aykırı bularak
bozduğu yerel mahkeme kararı hukuka aykırı olsa bile hükmünü icra etmeye devam
edecektir. İşte, teklifle, bu cümle, yani "bu bozma, hükmün
hukukî sonuçlarını kaldırmaz" hükmünün madde metninden çıkarılması
önerilmektedir. Bu cümlenin madde metnine neden eklendiğini anlamak, ne yazık
ki mümkün olamamıştır. 18.6.1927 tarihinde kabul edilen 1086 sayılı Hukuk
Usulü Muhakemeleri Yasasının 427 nci maddesinin ilk metninde böyle bir hüküm
yer almamaktadır. Bu maddede ilk değişiklik, 1949 yılında, 5464 sayılı Yasayla
yapılmış ve kaldırılması istenilen cümle, ilk kez bu değişiklikle yasa metnine
girmiştir. Ne var ki, sözü edilen bu yasanın gerek genel
gerekçesinde gerekse madde gerekçesinde, hukuka aykırılığı Yargıtayca saptanıp
bozulan mahkeme kararının neden hukukî neticelerinin kalkmayacağı açıklanmadığı
gibi, neden böyle bir hükme ihtiyaç duyulduğu da belirtilmemiştir. O kadar ki,
ne Adalet Komisyonunda ne de Genel Kurulda konu hiç tartışılmamış. Madde, daha sonra, 1981 yılında 2494 sayılı Yasada ele
alınmıştır. Ne var ki, bu yasada da hüküm aynen korunmuş, yine "bu bozma,
hükmün hukukî sonuçlarını kaldırmaz" hükmü hiçbir aşamada tartışılmadığı
gibi, önceki hükümde yer alan "bozma kararının mahkemelere tamim
olunacağı" hükmü de metinden çıkarılmıştır. Benzer bir müesseseyi, Ceza Usul Muhakemeleri Kanununun
343 üncü maddesinde "yazılı emir
ile bozma" adı altında görmek mümkündür; ancak, bu maddede, bozmanın,
hükmün hukukî sonuçlarını kaldırmayacağı hükmüne yer verilmemiştir. Değerli milletvekilleri, ister olağan temyiz yolunun
kullanılması sonucu hüküm bozulmuş olsun, ister kanun yararına temyiz sonucu
hüküm bozulmuş olsun, her iki halde de hukuka aykırılık Yargıtayca saptanmış
demektir. Bunların birinde mahkeme kararını hukuka uygun hale getirme olanağı
getirilirken, diğerinde aykırılığın tespitiyle yetinilip hukuka aykırı verilmiş
kararın geçerliliğine yol açmak, hukukun temel ilkelerine aykırı olduğu gibi,
müessesenin konulmuş amacına da uygun değildir. Hukuka, ahlaka aykırılığı
yüksek denetim organınca saptanmış bir mahkeme hükmünün hukuk âleminde
geçerliliğini devam ettirmesinin kabulü mümkün değildir; aksi düşünce, açıkça,
Anayasanın 2 ve 154 üncü maddelerine de aykırılık oluşturur. Kanun yararına temyiz ve bozma, olağanüstü bir kanun
yoludur. Bu yolu kullanabilecek tek kişi ise, Adalet Bakanının istemi üzerine,
Cumhuriyet Başsavcısıdır; temyiz yoluna başvurmada kamu yararının olup
olmadığının takdiri, sadece bu kişiye aittir. Dolayısıyla, bu hakkın kötüye
kullanılması olanağı da son derece zayıftır; ama, dava hakkının dürüstlük
kurallarına aykırı olarak kötüye kullanılması, bu yolla hukuka aykırı bir karar
elde edilmesi her zaman mümkündür. Sizlere, Bursa'dan bir örnek vermek istiyorum.
Bilindiği gibi, 3194 sayılı İmar Yasasının 18 inci maddesine göre, tarım
arazilerinin belli istisnalar dışında hisselendirilip satılması yasaktır. Hal
böyleyken, bazı arsa spekülatörleri, yasanın istisnalarını kötüye kullanıp,
yetkili olmayan mahkemelerde, alıcıyla karşılıklı olarak, alacak ve tapu iptali
davaları açmakta, karşılıklı kabulle dava sona ermektedir. Öyle ki, aynı günde,
hem dava açılmakta hem karar yazılmakta hem de kesinleştirilmektedir ve
kesinleşmiş karar tapuda infaz edilmektedir. Emlakçı - avukat - yargıç
işbirliği, gerçekten, yüz kızartıcıdır. Bu kararların yüzlercesi kanun yararına
temyiz edildi ve Yargıtayca bozuldu, Resmî Gazetede yayımlandı; ama, sadece
bozuldu ve yürürlükten kaldırılması istenilen hüküm nedeniyle, Bursa Ovasının
binlerce dönüm arazisi yağmalandı, talan edildi, paramparça edildi,
trilyonlarca lira rantiyecilerin cebine girdi. Bursa Barosunun, Bursa
belediyelerinin ve diğer sivil toplum örgütlerinin on yıldır süren mücadelesi yetmeyince, geçtiğimiz aylarda, Bursa
eski Emniyet Müdürü Aydın Genç tarafından
"Yeşil Vadi Operasyonu" düzenlendi; emlakçılar, avukatlar ve
yargıçlar sorgulandı, gözaltına alındı, tutuklandı. Ne var ki, buna karşın,
eski hale dönmek mümkün olamadı. Engel, teklifle kaldırılması istenilen
hükümdür. Değerli arkadaşlarım, hukuka aykırı hükme geçerlilik
tanımanın sonucu budur. Hukukta birliği, kamu yararını, adalete güveni,
toplumsal barışı sağlamanın yolu, kanun yoluyla hukuksuzluk yaratmak değildir.
Yasadan doğan bir hakkını kötüye kullananların ödüllendirildiği sistemin adı da
hukuk değildir. Toplumun geleceğini yok eden, en azından buna olanak sağlayan
hukuk düzeninin adı adalet olamaz. Neden yasaya konulduğu anlaşılamayan, hukuka
ve Anayasaya aykırılığı açık böyle bir hükmün yasada yer almasının hiçbir
hukuksal açıklaması da yoktur. Kamu vicdanını zedeleyen bu hükmün kaldırılması,
hukukun amacına uygun olacaktır. Bu yöndeki teklifime desteğinizi bekler, hepinize
saygılar sunarım. Teşekkür ederim. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Sayın Arabacı'ya teşekkür ediyorum; teklif
sahibi olarak konuştular. Sayın Beyhan Aslan, buyurunuz. BEYHAN ASLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Bursa Milletvekili Ali Arabacı, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Yasasında bir maddenin değiştirilmesine ilişkin konuyu, İçtüzüğün 37 nci
maddesi gereği gündeme getirdi. Şimdi, bu konu, hakikaten ciddî bir konudur ve adalete
ulaşma noktasında, bizim, şu ana kadar hep kanayan bir yaramızdır. Cumhuriyet
başsavcıları, mahallinde verilen bir hükmü Adalet Bakanlığına bildirir, Adalet
Bakanlığı da temyiz eder ve Yargıtay, bu kararı, kamu yararına, kanun yararına
bozar; ama, maalesef, bu bozmanın hukukî sonuçları uygulanmaz, sadece doktrinde
kalır ve bir dahaki uygulamada, uygulayıcılara yol gösterme, yön gösterme
olarak mevzuata girer. Halbuki, eğer, hukuksa ve hakka ulaşmaksa, bunun hukukî
sonuçlarının mutlaka uygulanması gerekir. Bu nedenle de, biz, bu maddedeki bu
değişikliği Anavatan Partisi Grubu olarak destekliyoruz ve Genel Kuruldaki
arkadaşlarımızın da desteğini bekliyoruz. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Ben teşekkür ederim Sayın Aslan. Doğru Yol Partisi Grup Başkanvekili Sayın Ali Rıza
Gönül, buyurunuz. ALİ RIZA GÖNÜL (Aydın) - Sayın Başkan, teşekkür
ediyorum; Muhterem Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Arabacı'ya da teşekkür ediyorum; gerçekten,
ihtiyaç duyulan bir düzeltmenin kanun teklifi olarak ele alınmasını çok güzel
bir gerekçeyle Muhterem Heyetinize arz ettiler. Altının çizilerek ifade edilmesi gereken konu, hukuka
aykırı bir hükmün geçerli sayılmasının, kamu düzeni, kamu ahlakı ve sosyal
yaşam açısından taşıdığı önemdir. Haklı ve doğru gerekçeyle Genel Kurula
getirilmiş olan bu öneriyi Doğru Yol Partisi Grubu olarak destekliyoruz. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Sayın Gönül, ben de size teşekkür ediyorum. Sayın Ali Arabacı'nın önergesiyle ilgili görüşmeler
tamamlanmıştır. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Muhterem milletvekilleri, gündemin "Seçim"
kısmına geçiyoruz. V. - SEÇİMLER A) Komİsyonlarda
AçIk Bulunan Üyelİklere Seçİm 1. - İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim BAŞKAN - İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda boş
bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen bir üyelik için İzmir
Milletvekili Burhan Bıçakçıoğlu aday gösterilmiştir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Sayın Bıçakçıoğlu arkadaşımıza başarılar diliyorum. Gündemin "Sözlü Sorular" kısmına geçiyoruz. VI. - SORULAR VE CEVAPLAR A) Sözlü Sorular
ve CevaplarI 1. - Kahramanmaraş Milletvekili Avni
Doğan'ın, Talim ve Terbiye Kurulunun kabul ettiği yabancı dil öğretim programı
kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/774) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok. Muhterem milletvekilleri, bu önerge üç birleşim içinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir ve önerge gündemden çıkarılmıştır. 2. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki camilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/775) BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan?.. Yok. Bu önerge de üç birleşim içinde
cevaplandırılmadığından, İçtüzüğün 98 inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir ve önerge gündemden çıkarılmıştır. 3. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki imam ve müezzin sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından sözlü soru önergesi (6/776) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 4. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize Ardeşen Küçük Sanayi Sitesi altyapı çalışmalarına ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/777) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 5. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize Organize Sanayi Bölgesi etüt çalışmalarına ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/778) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 6. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından sözlü soru önergesi (6/779) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 7. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki ürün araştırma ve yayın çalışmalarına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/780) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 8. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize İlinde hayvancılığın geliştirilmesi için yapılan
çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/781) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 9. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki tarımsal projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/782) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 10. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki öğretmen açığına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/783) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 11. - Rize Milletvekili Mehmet
Bekaroğlu'nun, Rize Pazar ve Ardeşen öğretmen evi projesine ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/784) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 12. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize
Merkez görme engelliler okulu projesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/785) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 13. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki okul projelerine ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/786) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 14. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/787) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 15. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/788) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Sayın Başkan, Sayın
Bakanların hiçbiri yok; biz, boşuna vakit kaybediyoruz!.. Zatiâliniz de
kendinizi yormayın... MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Bunları okumanın hiçbir
anlamı yok! AYDIN TÜMEN (Ankara) - Bakanlar Kurulu toplantısı var. LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) - Hiç olmazsa bir bakan gelsin. BAŞKAN - Biz, Başkanlık olarak, buna ilişkin 1 saatlik
bir süre tanımışız; o konu, bizim dışımızda. MEHMET BEKÂROĞLU (Rize) - Ama, milletin bilmesi
gerekiyor. 16. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki içme suyu projelerine ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/789) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 17. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki kanalizasyon projelerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/790) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 18. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki köy yollarına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/791) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 19. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Ardeşen İçme Suyu Projesine ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/792) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 20. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İçme Suyu Projesine ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/793) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 21. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Karayolları Genel Müdürlüğü aracılığıyla
Rize'de yürütülen projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/794) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 22. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, İller Bankasının Rize İlinde yürüttüğü
projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/795) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 23. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
sözlü soru önergesi (6/796) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 24. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Çamlıhemşin - Ayder Ilıcası - Kavran Yaylası
yolu projesine ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/797) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 25. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize - Fındıklı- Yeniköy Kanlıdere balıkçı
barınağı projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/798) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 26. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize Devlet Hastanesi inşaatına ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/799) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 27. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Fındıklı Guatr Hastanesi inşaatına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/800) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 28. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/802) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 29. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlindeki konut kooperatiflerine ve
kredi taleplerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/804) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 30. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Kültür
Bakanından sözlü soru önergesi (6/805) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 31. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize'de yürütülen projelere ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/806) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 32. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/808) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 33. - Konya
Milletvekili Veysel Candan'ın, Talim ve Terbiye Kurulunun yabancı dil öğretim
etkinlikleri programı ile ilgili kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/809) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 34. -
Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun, Talim ve Terbiye Kurulu'nun
yabancı dil öğretim etkinlikleri programı ile ilgili kararına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/810) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 35. - Ağrı
Milletvekili Musa Konyar'ın, ilköğretim okullarında uygulanacak yabancı dil
öğretim programına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/811) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 36. - Bitlis
Milletvekili Yahya Çevik'in, Talim ve Terbiye Kurulunca dil öğretimi konusunda
alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/812) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 37. - Antalya
Milletvekili Salih Çelen'in, Talim ve Terbiye Kurulunca yabancı dil öğretimi
konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/813) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 38. -
Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Gaziantep - İslahiye İlçesinde bulunan
Tekel Üzüm İşletme Fabrikası'nın depo olarak kullanılmasına ilişkin Devlet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/814) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 39. - Van
Milletvekili Maliki Ejder Arvas'ın, Talim ve Terbiye Kurulunca yabancı dil
öğretimi konusunda alınan bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/815) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 40. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinin balıkçı barınağı ihtiyacına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/816) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 41. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/819) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 42. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/820) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 43. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/821) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 44. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
Devlet Bakanından sözlü soru önergesi (6/823) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 45. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/824) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 46. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/825) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 47. - Rize
Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Rize İlinde yürütülen projelere ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/827) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 48. -
Balıkesir Milletvekili Agâh Oktay Güner'in, Talim ve Terbiye Kurulunun yabancı
dil öğretim etkinlikleri programı konusunda aldığı bir karara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/828) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 49. -
Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
Bulgaristan'dan gelen soydaşların bazı sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/829) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 50. -
Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa İlinin demiryolu
bağlantısının ne zaman kurulacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/830) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 51. -
Bursa Milletvekili Faruk Çelik'in,
Bursa - İznik İlçesinin içmesuyu sorununa ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından sözlü soru önergesi (6/831) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 52. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa-Yenişehir Havaalanı inşaatına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/832) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 53. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa
İlinin hastane ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/834) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 54. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa İlinde eğitime katkı payı olarak toplanan
paralara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/835) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 55. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, cep telefonu baz istasyonlarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/837) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 56. -
Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan Samsun İline gönderilen
paralara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/838) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 57. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, okul ve cami yakınlarında alkollü içki satış
yasağına uyulmadığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/839) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 58. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, deprem sonrası yapılan bağış ve yardımlara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/842) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 59. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, afet kapsamına alınan yerlerin tespitinde
uygulanan kriterlere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru
önergesi (6/843) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 60. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Ayvacık baraj gölü üzerindeki köprü
inşasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/844) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 61. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Bafra yoluna ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/845) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 62. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Ayvacık-Suat Uğurlu Barajının yapımı ile kaçak
bina durumuna düşen yapılara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/846) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 63. - Batman
Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, başörtülü vatandaşların kamu kurum ve
kuruluşlarının tesislerine ve dershanelere alınmadığı iddiasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/847) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 64. - Batman
Milletvekili Alaattin Sever Aydın'ın, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin
çıraklık yaygın eğitim programından çıkarıldığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/848) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 65. - Giresun
Milletvekili Rasim Zaimoğlu'nun, Giresun Tarım Kredi Kooperatifleri
ortaklarının kredi borçlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/852) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 66. - Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, İzmir İlindeki vergi kaçakçılığı iddialarına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/853) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 67. - Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, Halk Bankası yönetimi hakkındaki yolsuzluk
iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/854) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 68. - Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, Ayaş Tüneli projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/855) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 69. - İzmir
Milletvekili Güler Aslan'ın, İzmir Adnan Menderes Havaalanının uluslararası
taşımacılığa açılmasına ve Çeşme'ye bir havaalanı yapılmasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/856) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 70. - Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, Güneydoğu Umut Petrol San.ve Tic. A.Ş.’ne verilen
krediye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/857) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 71. - İstanbul
Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, İstanbul Avrupa yakası elektrik dağıtım
mukavelesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/858) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 72. - İstanbul
Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, imam hatip ve meslek lisesi öğrencilerinin
yatay geçiş haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/860) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 73. - İstanbul
Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, emekli bir albayın askerî mahkemede
yargılanması sırasında getirilen yayın yasağına ve internette yayınlanan bazı
iddialara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/861) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 74. - İstanbul
Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, emekli bir albayın casusluktan yargılanması
sırasında getirilen yayın yasağına ve internette yayınlanan bazı iddialara
ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/862) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 75. - Siirt
Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın'ın, Siirt Havaalanına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/863) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 76. - Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, bazı bankaların faaliyetlerine son veren Bakanlar
Kurulu kararının önceden sızdırıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/864) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 77. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, genel nüfus sayımına ilişkin Devlet Bakanından
(Tunca Toskay) sözlü soru önergesi (6/866) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 78. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, 2000
yılında belirlenen yoksulluk sınırına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/868) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 79. - Adana
Milletvekili Mehmet Ali Bilici'nin, Ceyhan Depreminden sonra mağdur olan işyeri
sahiplerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/869) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 80. - Amasya
Milletvekili Akif Gülle'nin, Amasya çevre yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından sözlü soru önergesi (6/870) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 81. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Yunanistan'ın soydaşlarımıza yaptığı uygulamaya
ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/871) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 82. - Amasya
Milletvekili Akif Gülle'nin, Amasya-Taşova'dan geçen Yeşilırmak'ın neden olduğu
taşkınlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/872) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 83. - Tokat
Milletvekili Reşat Doğru'nun, öğretmen atamalarındaki bazı uygulamalara ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/873) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 84. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, koruma görevi yapan personel sayısına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/874) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 85. - İstanbul
Milletvekili Ahmet Güzel'in, Türk Eczacılar Birliğinde yapılan denetimlere
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/876) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 86. -
Gaziantep Milletvekili Mehmet Ay'ın, Batı Trakya Türklerine ilişkin Dışişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/878) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 87. - Bursa
Milletvekili Mehmet Altan
Karapaşaoğlu'nun, Türk Telekomun abone sayısına ve personel sayısına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/879) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 88. - Bursa
Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, eğitime katkı payı adı altında
toplanan paralara ve deprem yardımlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/880) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 89. - Bursa
Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Amerika'daki lobi çalışmalarına ilişkin
Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/882) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 90. - Bursa
Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, okullarda öğrencilerden toplanan paralara
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/884) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 91. - İstanbul
Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, koruma görevi yapan polis memurlarına
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/885) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 92. -İstanbul
Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, memur maaşlarında yapılacak artışlara
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/886) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 93. - Sakarya
Milletvekili Nezir Aydın'ın, deprem bölgesindeki vatandaşların vergi borçlarına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/887) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 94. -
Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün'ün, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ndeki
geçici işçilerin kadro sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru
önergesi (6/888) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 95. - Muğla
Milletvekili Hasan Özyer'in, 14 Ağustos 2000 tarihindeki tabiî afet nedeniyle
İller Bankasınca dağıtılan ek ödeneğe ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
sözlü soru önergesi (6/889) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 96. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, otomotiv yan sanayiinde uygulanan şase tadilat
projesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/891) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 97. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa TEDAŞ Müdürlüğünün bazı uygulamalarına
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/892) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 98. - Bursa
Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun, bazı medya sahiplerinin kamu
ihalelerine katılmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/893) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 99. - Bursa
Milletvekili Faruk Çelik'in, Bursa-İznik'te dolu yağışından zarar gören
çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/896) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 100. - Konya
Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/897) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 101. - Konya
Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlindeki eğitim ve öğretim faaliyetlerine
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/898) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 102. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, bir bankanın faaliyetinin
durdurulmasının geciktirildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/899) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 103. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bankalar
hakkındaki murakıp raporlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/900) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 104. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bir bankanın
murakıp raporunun olup olmadığına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/901) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 105. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, faaliyeti durdurulan bir bankanın
hissedarlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/902) BAŞKAN - İlgili Sayın Başkan?.. Yok. Ertelenmiştir. 106. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na
devredilen bir bankanın basınla olan ilişkisine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/903) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 107. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na
devredilen bir bankanın kamu bankalarından aldığı kredilere ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/904) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 108. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının bazı
basın mensupları hakkındaki iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/905) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 109. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının basın mensupları hakkında yayınladığı iddia
edilen emre ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/906) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 110. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının bir
siyasi parti ile ilgili yayınladığı iddia edilen emre ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/907) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 111. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay eski 2. Başkanının yayınladığı emre ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/908) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 112. - Konya
Milletvekili Özkan Öksüz'ün, Konya İlinde inşaatı devam eden sağlık kuruluşlarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/909) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 113. - Bursa
Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın,
Muğla'daki termik santrallere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/910) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Burada. Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması istemiyle aşağıdaki sorularımı arz ederim. 6.11.2000 Ertuğrul Yalçınbayır Bursa Sorular: Muğla İlinde kurulu Muğla-Yatağan, Muğla-Kemerköy,
Muğla-Yeniköy Termik Santrallarının bacagazı kükürt arıtma tesisleri yatırım
projeleriyle ilgili olarak; 1- Projelerin başlangıç ve tahmini bitirilme tarihleri,
projelerin fizikî ve nakdî gerçekleşme oranı, projelerin yapım süresinin
gecikme sebepleri nelerdir? 2- 2001 yılında kurumların ödenek isteği ne kadardır ve
bu karşılanacak mıdır? 3- Projelerle ilgili olarak kurum aleyhine bugüne kadar
kaç dava açılmıştır? Mahkemelerce verilen kararların mahiyetleri nelerdir?
Mahkeme kararlarına uyulmuş mudur? 4- Termik santrallarla ilgili olarak vatandaşların 3071
sayılı Dilekçe Verilmesine Dair Kanundan yararlanarak ilgili kuruma veya
bakanlığınıza verdiği dilekçelerin sayısı ne kadardır? Dilekçelerin içerikleri
genel olarak nelerdir? Vatandaşların dilek, şikâyet ve önerileri dikkate
alınarak vatandaş memnuniyeti sağlanmış mıdır? 5- Mahkeme kararlarına rağmen anılan santralların
işletilmesinin yasal dayanağı nedir? Bu hususta Bakanlar Kurulunca alınan
kararın tarihi, numarası ve mahiyeti nedir? 6- Mahkeme kararını neticesiz kılan Bakanlar Kurulu
kararı alınmasını, mahkeme kararlarının bağlayıcılığı ve hukuk devleti
ilkesiyle bağdaştırabiliyor musunuz? BAŞKAN - Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanına yöneltilen
soruyu yanıtlamak üzere, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı; buyurun. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Bursa Milletvekilimiz Sayın Ertuğrul
Yalçınbayır'ın sözlü soru önergesine Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanımız adına
cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinize en derin saygılarımı sunuyorum. Birinci sorumuzda Sayın Milletvekilimiz, Yeniköy Termik
Santralının baca gazı kükürt arıtma tesisini sormaktadırlar. Projenin fiilî
başlangıç tarihî 31.7.1998 tarihi olup, bu tarihten itibaren projenin bütününün
tamamlanması yirmisekiz aydır. Projenin tümünün Haziran-2001 tarihinde
tamamlanacağı tahmin edilmektedir. Gecikmesi, yurt dışından gelen malzeme sevkiyatından
kaynaklanmaktadır. İşin ilerlemesi, Ekim 2000 sonu itibariyle, yerli malzeme
teslimatında yüzde 97, inşaat işlerinde yüzde 93, yurtdışı malzeme temininde
yüzde 80, nakliyede yüzde 70 ve montaj işlerinde yüzde 47'dir. Projenin parasal
gerçekleşme oranı yerli parada yüzde 93,85, yabancı parada yüzde 79,36'dır.
2001 yılında talep edilen ödenek 7 trilyon 150 milyar Türk Lirasıdır. Kemerköy Termik Santralı baca gazı kükürt arıtma tesisi
için ise, projenin fiilî başlangıç tarihî 18.9.1998 tarihi olup, bu tarihten
itibaren projenin bütününün tamamlanması otuziki aydır. Projenin tümünün
tamamlanma tarihi 18.5.2001 tarihidir. 2000 sonu itibariyle projenin parasal
gerçekleşme oranı yüzde 85, fiziki gerçekleşme oranı yüzde 94'tür. 2001 yılında
talep edilen ödenek 11 milyar 750 milyon Türk Lirasıdır. Yatağan Termik Santralı baca gazı kükürt arıtma tesisi,
sözleşmeye göre yüklenici konsorsiyum, deneme işletmesi dahil, birinci ünite ve
ortak tesisleri 29.10.1999, ikinci ünite 29.11.1999, üçüncü ünite 29.12. 1999
tarihinde tamamlamayı taahhüt etmiş, ancak projelendirme safhasında gecikmeler,
malzeme sevkıyatındaki koordinasyonsuzluk, montaj sırasındaki yeterli kalifiye
elemanın istihdam edilememesi, kalitesiz ve yetersiz yapılan işlerin uzun
tamirat işlerine yol açması, konsorsiyum ortakları arasında çıkan parasal
anlaşmazlık nedenlerinden dolayı mukavele gereği tamamlanamamış olup, tesisin
birinci ünitesinin iki aylık deneme işletmesine 18.1.2001, ikinci ünitenin
18.2.2001, üçüncü ünitenin 18.3.2001 tarihinde başlanması planlanmaktadır. Eylül 2000 sonu itibariyle yerli malzeme sevkıyatı
yüzde 100, inşaat işleri yüzde 99 ve montaj işleri yüzde 95 oranında
gerçekleşmiştir. 2001 yılında talep edilen ödenek 8 trilyon 320 milyar Türk
Lirasıdır. Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarının
faaliyetinin durdurulmasının reddi yolundaki işlemlerin iptali talebiyle Aydın
İdare Mahkemesinde açılan davalar sonucu anılan mahkemece verilen iptal
kararları Danıştayın onamasından da geçerek kesinleşmiştir. İlgili üç adet
mahkeme kararı ile üç adet Danıştay onama kararı da ekte sunulmaktadır. Beş ve altıncı sorularınızın cevabı ise; ülkemiz halen
geçici bir enerji sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Bu santrallardan kaynaklanan
emisyon değerleri sürekli kontrol edilmekte ve halkın sağlığını etkileyecek
düzeye gelindiğinde santrallar durdurulmaktadır. Nitekim, geçtiğimiz günlerde
Yatağan Santralı belirli aralıklarla durdurulmuştur. Benzeri durum söz konusu
olduğunda tekrar durdurulacaktır. Hükümetimiz, ülkenin enerjisiz kalmaması, bu
arada halkın sağlığının olumsuz etkilenmemesi için gerekli her türlü tedbiri
almaktadır. Arz ederim. BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bakan. 114. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü Devlet Hastanesinin personel
ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/911) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 115. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun - Vezirköprü İlçesinde yürütülen
hizmetlere ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/912) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 116. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü'nün okul, lojman ve öğretmen
ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/913) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 117. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın, Samsun-Vezirköprü Adliye Sarayı ve hizmetiçi
eğitim merkezine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/914) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 118. - Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya'nın,
Vezirköprü ve Duruçay Barajı projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı
(6/916) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan adına, Devlet Bakanı Sayın
Edip Safder Gaydalı cevaplandıracaktır. Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularıma Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı
Sayın Cumhur Ersümer'in sözlü cevap vermesine delaletlerinizi arz ederim. Musa Uzunkaya Samsun Soru 1) Vezirköprü ve Duruçay Barajlarının bitirilmesi
için ne kadar ödenek ihtiyacı vardır? Soru 2) Yegâne geçim kaynağı tarımcılık olan Vezirköprü
halkının 10 000 dekar arazisini sulayacak bu iki barajın ikmali için gerekli
olan para, devletimizin ödemekte olduğu içborç faizinin kaç gün veya saatine
tekabül etmektedir? Soru 3) Genelde ülke, özelde ise Samsun İli ve
bölgesinde DSİ aracılığıyla yapılmakta olan sulama çalışmaları ve baraj
inşaatlarının hizmete sokulması için hedeflenen zaman ve ödenmesi gereken para
miktarı ne kadardır? Soru 4) Çarşamba ve Bafra Ovalarının hedeflenen sulu
tarıma geçiş süreci hakkında yöre halkına kesin bir zaman vermeniz mümkün
müdür? BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Samsun Milletvekilimiz Sayın Musa Uzunkaya'nın
sözlü sorularına cevap vermek üzere huzurlarınızdayım; hepinize en derin saygılarımı
sunuyorum. Vezirköprü Projesi kapsamında, Samsun İli Vezirköprü
İlçesi Bayram Köyü yakınında, İstavroz Çayı üzerinde inşa edilmekte olan
Vezirköprü Barajında depolanacak 52 milyon metreküp suyla, Vezirköprü Ovasında
9 657 hektar alanın sulanması hedeflenmiştir. Vezirköprü Projesi, 1993 yılında,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda verilen önergeyle,
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün yatırım programına alınmıştır. Vezirköprü Barajı 4.11.1993 tarihinde, Vezirköprü Ovası
sulaması 22.11.1996 tarihinde ihale edilmiştir. Halen inşaatları sürdürülen
işlerden 2001 yılı fiyatlarıyla, baraj inşaatı için, 17 trilyon Türk Lirası,
sulama şebekesi inşaatı için de 35,894 trilyon Türk Lirası olmak üzere, proje
için toplam 52,894 trilyon Türk Lirası ödeneğe ihtiyaç duyulmaktadır. Samsun-Vezirköprü-Duruçay göletinde depolanacak 4,732
milyon metreküp su ile 1 229 hektar arazinin sulanması öngörülmüş olup,
inşaatın planlandığı sürede bitirilmesi için, 2001 yılı fiyatlarıyla, 2,6
trilyon Türk Lirası ödeneğe ihtiyaç vardır. Üçüncü soruda "genelde ülke, özelde ise Samsun İli
ve bölgesinde Devlet Su İşleri aracılığıyla yapılmakta olan sulama çalışmaları
ve baraj inşaatlarının hizmete sokulması için hedeflenen zaman ve ödenmesi
gereken para miktarı ne kadardır" diye sorulmaktadır. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce, ülke genelinde
geliştirilen projelerin bitiş süreleri 3 ilâ 7 yıl olarak planlanmaktadır;
ancak, kısıtlı bütçe imkânları nedeniyle, projelere, yıllara göre ihtiyaç
duyulan ödeneklerin verilmemesi ve verilebilen ödeneklerin nakit akışının
zamanında ve yeterli olarak sağlanamaması nedeniyle, projeler planlandığı
sürelerde bitirilememektedir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, faaliyetlerini, ülke
genelinde dört ayrı sektörde, tarım sektöründe 231 proje, enerji sektöründe 44
proje, hizmetler sektöründe 22 proje ve çevre sektöründe 1 projeyle
yürütmektedir. 2001 yılı fiyatlarıyla, 2001 yılı yatırım programında,
devam eden büyük su işleri projelerinin tutarları; tarım sektöründe, 17,884
katrilyon Türk Lirası, enerji sektöründe, 13,363 katrilyon Türk Lirası,
hizmetler sektöründe 3,817 katrilyon Türk Lirası ve çevre sektöründe de 7,322
trilyon Türk Lirası olmak üzere, toplam 35,71 katrilyon Türk Lirasıdır. 2000 yılı sonu itibariyle tahmini harcamaları; tarım
sektöründe 4,818 katrilyon Türk Lirası, enerji sektöründe 4,468 katrilyon Türk
Lirası, hizmetler sektöründe 708 trilyon Türk Lirası ve çevre sektöründe de
5,670 trilyon Türk Lirası olmak üzere, toplam 15 katrilyon Türk Lirasıdır. 2001 ve sonrası yıllar için, tarım sektöründe 13,66
katrilyon Türk Lirası, enerji sektöründe 8,895 katrilyon Türk Lirası, hizmetler
sektöründe 3,109 katrilyon Türk Lirası ve çevre sektöründe de 1,652 trilyon
Türk Lirası olmak üzere, toplam 25,71 katrilyon Türk Lirasına ihtiyaç vardır;
ancak, ödenek ihtiyaçlarının her yıl 2001 yılında ayrılabilen ödeneklerinin
aynısı olduğu varsayıldığında, tarım sektöründe 190,4 trilyon Türk Lirası,
enerji sektöründe 418,20 trilyon Türk Lirası, hizmetler sektöründe 133,750
trilyon Türk Lirası ve çevre sektöründe de 350 milyar Türk Lirası. Yapılan hesaplamalara göre projelerin bitirilebilmesi
için, tarım sektöründe altmışdokuz yıl, enerji sektöründe yirmibir yıl ve
hizmet sektöründe de yirmiüç yıl gerekmektedir. Devlet Su İşleri Samsun 7 nci Bölge Müdürlüğü sınırları
dahilindeki projeler, üç ayrı sektörden, tarım sektöründe 16 proje, enerji
sektöründe 3 proje, hizmetler sektöründe 1 projeyle yürütülmektedir. 2001 yılı fiyatlarıyla, 2001 yılı yatırım programında
yer alan büyük su işleri projelerinin tutarları; tarım sektöründe 1 007 trilyon
Türk Lirası, enerji sektöründe 176 trilyon Türk Lirası, hizmetler sektöründe
-buna Samsun içmesuyu da dahil- 109 trilyon Türk Lirası olmak üzere, toplam 1
292 trilyon Türk Lirasıdır. 2000 yılı sonu itibariyle tahminî harcamaları, tarım
sektöründe 111 trilyon TL, enerji sektöründe 28 trilyon TL, hizmetler
sektöründe 106,5 trilyon TL olmak üzere, toplam 245,5 trilyon Türk Lirasıdır. 2001 ve sonrası yıllar için, tarım sektöründe 896
trilyon TL, enerji sektöründe 148 trilyon TL, hizmetler sektöründe 2,5 trilyon
TL olmak üzere, toplam 1 046,5 trilyon Türk Lirasına ihtiyaç vardır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Devamla) - Hizmetler
sektöründe yer alan Samsun İçmesuyu Projesi, 2001 yılı için ayrılan 2,5 trilyon
TL ödenekle ikmal edilerek işletmeye alınacaktır. Her yıl için 2001 yılında ayrılabilen ödeneklerin aynen
verildiği varsayıldığında, yapılan hesaplamalara göre, projelerin
bitirilebilmesi için, tarım sektöründe yüzonbeş yıl, enerji sektöründe de altı
yıl gerekmektedir. Samsun İlinde ise, 2001 yılı fiyatlarıyla, 2001 yılı
yatırım programında devam eden büyük su işleri projelerinin tutarları, tarım
sektöründe 448 trilyon TL, enerji sektöründe 44 trilyon TL, hizmetler
sektöründe 109 trilyon TL olmak üzere, toplam 601 trilyon Türk Lirasıdır. 2000 yılı sonu itibariyle tahminî harcamaları, tarım
sektöründe 74 trilyon TL, enerji sektöründe 4 trilyon TL, hizmetler sektöründe
106,5 trilyon TL olmak üzere, toplam 184,5 trilyon Türk Lirasıdır. 2001 ve sonrası yıllar için, tarım sektöründe 374
trilyon TL, enerji sektöründe 40 trilyon TL, hizmetler sektöründe 2,5 trilyon
TL olmak üzere, toplam 416,5 trilyon Türk Lirasına ihtiyaç vardır. Her yıl için 2001 yılında ayrılabilen ödeneklerin aynen
verildiği varsayıldığında, yapılan hesaplamalara göre, bu ildeki projelerin
bitirilebilmesi için, tarım sektöründe yetmişdokuz yıl, enerji sektöründe de
sekiz yıl gerekmektedir. Dördüncü sorumuzda ise, Çarşamba Ovası Sulaması ve
Drenajı Projesi kapsamında Samsun İli Çarşamba Ovasında toplam 82 707 hektarlık
tarım alanının sulaması ve drenajını öngören proje kapsamındaki 16 000
hektarlık alanın drenajını sağlayacak olan sağ sahil yüzeysel drenaj birinci
kısım 14.6.1992 tarihinde, sol sahil yüzeysel drenajı 5.11.1993 tarihinde, 21
029 hektarlık alanın drenajını sağlayacak olan sağ sahil ikinci kısım yüzeysel
drenajı 24.10.1996 tarihinde, 19 031 hektar alana sulama hizmeti verecek olan Kumköy
regülatörü ve sağ sahil birinci kısım inşaatı 21.10.1994 tarihinde ihale
edilmiştir. Söz konusu inşaatlara, bütçe imkânları nispetinde ve iş
programlarına uygun olarak devam edilmekte olup, yeterli finansman temin
edildiği takdirde, sağ sahil yüzeysel drenajı 2001'de, sol sahil yüzeysel
drenajı 2002'de, Çarşamba Ovası sağ sahil yüzeysel drenajı 2003'te, Kumköy
regülatörü ve sağ sahil birinci kısım inşaatı 2003'te ikmal edilecektir. Arz ederim. (ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Değerli Bakanımıza teşekkür ediyorum.
Sayesinde, 118 sözlü soru önergesinden, hiç değilse, ikisini yanıtlama imkânı
bulduk. Muhterem milletvekili arkadaşlarım, yüksek
müsaadelerinizle, hükümet üyesi siyasî partilerimizin muhterem grup
başkanvekillerine bir istirhamım olacak. Yüce Meclis, bu günü, münhasıran denetim çalışmalarına
ayırmış. Eğer, sayın grup başkanvekillerimiz, bu konuda sayın bakan
arkadaşlarımıza bir hatırlatmada bulunurlarsa, hiç değilse, birer bakan
arkadaşımız görevlenebilir. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bugün Bakanlar Kurulu
toplantısı vardı Sayın Başkan. BAŞKAN - Biliyorum, bugün Bakanlar Kurulu toplantısı
vardı; ama, bizim bildiğimizi kamuoyu bilmeyebilir. İSMAİL KÖSE (Erzurum) - Bundan sonra... BAŞKAN - Gelemeyebilir, tabiî ki, yoğundur çalışmaları;
ama, hiç değilse, gelebilecek birer bakan arkadaşımız burada görev alırlarsa,
Sayın Safder Gaydalı Bakanımız gibi bir parça fedakârlık ederlerse... 702 sözlü
soru önergesi var muhterem milletvekilleri. Başkanlık, hiçbir zaman, bu soru
önergelerini okumaya üşenmez; bu, işin bir parçası; ama, Yüce Meclisin bunca
değerli vaktini böylece ziyan etmeye hakkımızın olmadığı kanaatindeyim. İlginize teşekkür ediyorum. (Alkışlar) DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın
Başkanım, izin verirseniz bir hususu arz etmek istiyorum. BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın
Başkanım, Bakanlar Kurulu toplantısı nedeniyle 56 ncı sıradaki sözlü soru
önergesine yetişemedim. Eğer, izin verirseniz, o konuyla ilgili, çok kısaca, bilgi
verebilirim Yüce Genel Kurula. BAŞKAN - Sayın Bakan, bu konudaki hassasiyetinizi ben
yakinen biliyorum; ama, ne yazık ki, İçtüzük bizi bağlıyor, az önce de size
söylediğim gibi. Demin "ertelenmiştir" ifadesini kullandım. Kabul
buyurunuz ki, İçtüzük, ekonomik çalışmayı, maalesef, zaman zaman ihmal
edebilmektedir. Ben, kâtip üye arkadaşım Sayın Levent Mıstıkoğlu'nun, oturduğu yerden okuması için oylarınıza
müracaat etmek durumunda kaldım İçtüzüğün bu mantalitesi nedeniyle. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Sayın
Başkanım, kararınıza saygı gösteriyorum; ancak.. BAŞKAN - Hayır, benim kararım değil, İçtüzüğün kararı. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - ...başka bir
konudaki görüşümü de arz etmek istiyorum. Şimdi, bu sözlü soru önergelerindeki sorulara dikkat
ettiğimiz zaman, bu soru önergelerinde sorulan soruların birçoğunun, ilgili
bakanlıkların internetine girilerek öğrenilebileceği; ayrıca, sayın
milletvekillerimizin, çok kolay bir şekilde, ilgili genel müdürlerden bu
konularda bilgi alabilecekleri malumunuzdur. Benim görüşüm; Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığınca bu soru önergelerini bu yönde değerlendirilip,
milletvekillerimizin yazılı ya da sözlü olarak ilgili kurumlardan öğrenmekte
sıkıntı çektikleri konular ya da sorup da öğrenemedikleri konular eğer burada
sorulursa -işte, sizin de biraz önce işaret ettiğiniz- Meclisin daha verimli
çalışması sağlanacaktır. Arz ederim. BAŞKAN - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum. Aynı
şekilde, yazılı soru müessesesi de devreye girebilir; ama, sayın
milletvekillerinin arzuları, sayın bakanları burada görerek, kendi ağızlarından
duymak şeklinde sanıyorum ki, bu usulü tercih ediyorlar; ama, tabiî, sayın
milletvekillerinin takdiridir. ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bu
konuyla ilgili... BAŞKAN - Bu bölümde, bu şekilde yerinden kısa
açıklamamız yok. Sanıyorum, bizim ifadelerimiz... Sayın Bakan da, Meclisin daha
ekonomik çalışmasını arzuladığı için ki, hepiniz de aynı arzuyu paylaşırsınız
diye düşünüyorum Sayın Hatipoğlu... ÖMER VEHBİ HATİPOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri bunu takdir eder. BAŞKAN - İzin verirseniz okumaya devam ediyorum. 119. - Bursa
Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, belediye ve tapu müdürlüklerinde yaşanan
vergi tahsilat sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/920) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 120. - Bursa
Milletvekili Ahmet Sünnetçioğlu'nun, Bursa-Keles, Harmancık, Büyükorhan,
Orhaneli ilçelerinin yol sorunlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
sözlü soru önergesi (6/921) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 121. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde
EMİM adlı bir birim olup olmadığına ilişkin Maliye Bakanından sorusu ve Devlet
Bakanı Edip Safder Gaydalı’nın cevabı (6/922) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, ben cevaplayacağım. BAŞKAN - Sayın Ayşe Nazlı Ilıcak tarafından yöneltilen
121 nolu soruya, Devlet Bakanı Sayın Edip Safder Gaydalı, Maliye Bakanı adına
cevap verecektir. Soruyu okutuyorum: Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına Aşağıdaki sorularımın delaletinizle Maliye Bakanı Sayın
Sümer Oral tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim. Ayşe Nazlı Ilıcak İstanbul 5 Kasım 2000 tarihli "Aydınlık" dergisinde
şöyle bir haber çıktı: "Kara para trafiğinin kontrol altına alınabilmesi
için, Maliye Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Malî Suçları Araştırma Kurulunun
(MASAK) istenilen mücadeleyi yapamadığını saptayan Genelkurmay, kendi
bünyesinde Ekonomik ve Malî İzleme Merkezini (EMİM) kurdu. Başına bir kurmay
albay getirildi. EMİM, önce ticarî bankalarda 10 000 doların üzerinde yapılan
tüm işlemleri incelemeye aldı, banka kayıt-ları bilgisayarlarla bir merkezde
toplandı..." 1- Genelkurmay Başkanlığına bağlı EMİM adlı bir merkez
var mıdır? 2- EMİM adlı merkezin, ticarî bankalarda 10 000 doların
üzerindeki tüm işlemleri incelemeye aldığı ve banka kayıtlarının
bilgisayarlarla bir merkezde toplandığı doğru mudur? 3- Eğer böyle bir merkez varsa, söz konusu faaliyetleri
kanunlara uygun mudur? BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Bakanım. DEVLET BAKANI EDİP SAFDER GAYDALI (Bitlis) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul Milletvekilimiz Sayın Ayşe Nazlı
Ilıcak'ın sözlü sorusuna Maliye Bakanı adına cevap vermek üzere
huzurlarınızdayım. Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum. 4208 sayılı Kanunun 15 ve anılan kanunun uygulamasına
ilişkin yönetmeliğin 8 inci maddesi, Malî Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına,
yükümlülerden taraf oldukları veya aracılık ettikleri işlemlere ilişkin
bilgileri devamlı olarak isteyebileceği yolunda yetki vermiş ve bu yetkinin
kapsamı ve yönteminin belirlenmesinde Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Anılan yetki, Bakanlığımızca, halen kullanılmış
değildir. Sürekli bilgi verme yükümlülüğü olarak tanımlanan bu tür
yükümlülükler, ancak yasalarla getirilebilmekte; uyulmaması durumunda ise,
verilecek cezalar, yine, yasalarla belirlenmektedir. Ülkemizde, Malî Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının
dışında, karapara aklama suçunun tespiti ve önlenmesi amacına yönelik sürekli
bilgi alma yetkisine sahip bir başka birim veya kuruluş yoktur ve Genelkurmay
Başkanlığı bünyesinde de, bu işlevi haiz Ekonomik ve Malî İzleme Merkezî EMİM
isimli bir merkez de bulunmamaktadır. Arz ederim. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan. 122. -
İstanbul Milletvekili Ayşe Nazlı Ilıcak'ın, Genelkurmay Başkanlığınca
hazırlandığı ileri sürülen ANDIÇ'a ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/923)
BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 123. - Hakkâri
Milletvekili Hakkı Töre'nin, Hakkâri-Şemdinli-Derecik beldesi arasında
yapılacak karayolu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Yılmaz) sözlü
soru önergesi (6/927) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. AHMET KABİL (Rize) - 1 saat doldu Sayın Başkan. BAŞKAN - Bir sonrakini okuduğumda 1 saat bitiyor Sayın
Kabil. 124. - Van
Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, köy okullarının sorunlarına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/928) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. 125. - Van
Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, ilköğretimde önerilen ders kitaplarına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/929) BAŞKAN - İlgili Sayın Bakan?.. Yok. Ertelenmiştir. Muhterem milletvekilleri, denetimin bu bölümünde, sözlü
sorulara ayrılan 1 saatlik süreyi bitirmiş bulunuyoruz. Gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması
Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmına geçiyoruz. Bu kısmın 1 inci sırasında yer alan, Karaman
Milletvekili Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın
daha etkin kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorununa çözüm
bulmak amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin öngörüşmesine
kaldığımız yerden devam ediyoruz. VII. -
GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI A)
ÖNGÖRÜŞMELER 1. - Karaman
Milletvekili Zeki Ünal ve 19 arkadaşının, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın
daha etkin kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorununa çözüm
bulmak amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi(10/13) (1) BAŞKAN - Hükümet?.. HÜSEYİN ÇELİK (Van) - Hükümet yıllardır yok Sayın
Başkan. BAŞKAN - Sayın Gaydalı az önce buradaydı. Sayın Bakan, Meclis araştırma önergesinde hükümet adına
bulunacaksınız, ümit ediyorum. DEVLET BAKANI HASAN GEMİCİ (Zonguldak) - Evet. BAŞKAN - Daha önce, hükümet ile Doğru Yol Partisi,
Anavatan Partisi, Saadet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Grupları adına
konuşmalar tamamlanmıştı. Şimdi, söz sırası, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu
adına, Karaman Milletvekili Zeki Ünal'a aittir. Konuşma süreleri, gruplar için 20'şer dakika, önerge
sahibi için 10 dakikadır. Buyurunuz Sayın Ünal. (AKP sıralarından alkışlar) ZEKİ ÜNAL (Karaman) - Sayın Başkan, önerge sahibi
olarak da konuşacağım. BAŞKAN - Evet efendim, buyurunuz. AKP GRUBU ADINA ZEKİ ÜNAL (Karaman) - Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın daha etkin
kullanımını sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorunumuzu çözüme kavuşturmak
amacıyla verdiğim araştırma önergesi üzerindeki görüşlerimi, hem önerge sahibi
olarak -şahsım adına- hem de AK Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle hepinize saygılar sunuyorum. (1) (10/13)
esas numaralı Meclis araştırması önergesinin görüşmelerine 9.10.2001 tarihli 4
üncü Birleşimde başlanılmıştır. Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi, geçen
yüzyılın iktisadî, siyasî ve askerî alandaki en belirleyici faktörü su olmuştu.
Bugün ise, birkısım politik gözlemcilerin ve sosyal bilimcilerin kanaatine
göre, 21 inci Yüzyılın en stratejik maddesi su olacaktır. Birinci Dünya Harbinin gerçek sebebi, o zamanki
emperyalist güçlerin iştahını kabartan Osmanlı topraklarındaki petroldü.
Nitekim, Arnold Toynbee "Türkiye" isimli eserinin bir yerinde,
Birinci Dünya Harbi sırasında İngiltere, İtalya, Fransa ve Rusya'nın aralarında
yaptıkları gizli anlaşmanın, Sevr'in iskeletini oluşturduğunu ifade etmektedir.
Emperyalist güçler, hiçbir zaman hedef ve niyetlerinden
vazgeçmiş değildirler. İkinci Dünya Harbinden sonra dünya jandarmalığına
soyunan Amerika'nın, şu son günlerde, terör bahanesiyle Afganistan
coğrafyasında veya başka bölgelerde gözüne kestirdiği hedefleri eline geçirmeyi
düşünmesi, buna tipik bir örnektir. Bugün, zengin doğalgaz, petrol ve maden yatakları
çevresinde gelişen olayların, yarın su kaynakları çevresinde gelişmeyeceğini
kimse garanti edemez. Özellikle, Ortadoğu'da suyun bir savaş sebebi
olabileceğini ileri süren bazı siyasî gözlemcilerin mevcudiyeti de
bilinmektedir. Bu gözlemler doğrudur veya yanlıştır, tartışılabilir; ama, bir
gerçek vardır ki, o da, dünyada artan nüfusa karşılık, mevcut su kaynaklarının
ileride yetersiz kalacağıdır. Merkezi Amerika Washington'da bulunan Population Action
International isimli bir kurumun araştırmasına göre, halen 505 milyon kişi olan
kronik ya da şiddetli su sıkıntısı çekenlerin sayısı, 2025 yılında 2,4 ilâ 3,2
milyar kişiye çıkacaktır. Yine aynı raporda, su sıkıntısının, Ortadoğu bölgesi
ile Afrika kıtasının çoğu kesiminde şiddetli geçeceği ifade edilmektedir. Son
yıllarda yeterli yağış alamadığı için kuraklık periyoduna giren Türkiye'nin, su
kaynaklarını ölçülü ve dikkatli kullanmazsa, su sıkıntısına gireceğini
söylemek, kehanet olmasa gerektir. Değerli arkadaşlar, Türkiye su zengini midir?
Verilerine göz attığımız zaman bu durum kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Devlet
Su İşleri Genel Müdürlüğünün tespitlerine göre, halen, dünya potansiyeli, 42
trilyon metreküp/yıldır. Nüfus başına 7 342 metreküp su düşmektedir. Brezilya,
bu suyun yüzde 12,3'üne sahiptir; dünya sıralamasında birinci sıradadır.
İkincilik, yüzde 10,2'yle Rusya'dadır. Ülkemiz, yeraltı suları da dahil olmak üzere, yıllık
208 milyar metreküp tatlısuya sahiptir. Bu, dünya suyunun onbinde 47'sine
tekabül etmektedir. Bu haliyle Türkiye, dünya sıralamasında 32 nci sırada yer
alır; kişi başına 3 126 metreküp/yıl suyla da,140 ülke arasında 72 nci sırada
yer almaktadır. Günümüzde, bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için, yılda,
ortalama, kişi başına 10 000 metreküp su potansiyeline sahip olması gerektiği
kabul edilmektedir. Bu durumda, Türkiye'nin, dünya ortalamasının yaklaşık
yarısı olan 3 126 metreküp/yıl ile su zengini bir ülke durumunda olmadığı
görülmektedir. Bu gerçekler ortada iken, su potansiyelimizi rantabl ve
rasyonel bir şekilde kullanabildiğimizi söylememiz, maalesef, mümkün değildir. Halen, 98 milyar metreküpü yerüstü, 12 milyar metreküpü
yeraltı olmak üzere, yılda 110 milyar metreküp suyu kullanabilme potansiyelimiz
varken, bunun, ancak, 33 milyar metreküpü yerüstü, 6 milyar metreküpü yeraltı
olmak üzere, 39 milyar metreküpünü kullanabiliyoruz. Demek ki, 65 milyar
metreküpü yerüstü, 6 milyar metreküpü yer altı olmak üzere, 71 milyar metreküp
suyu kullanamıyoruz. Böylece, 6 milyar metreküp suyumuz yeraltında dururken, 65
milyar metreküp suyumuz da göllere veya denizlere akıp giderken, maalesef, bu
konuda şimdiye kadar ciddî tedbirler alınmamıştır. Su, bilindiği gibi, sadece tarım sektöründe değil, aynı
zamanda, sanayi, enerji sektörlerinde de kullanılmaktadır. Bunun dışında, çevre
düzenlemesinde de değerlendirilmektedir. O halde, mevcut su kaynaklarımızı
optimum şekilde kullanmamız ve bu konudaki çabalarımızın önemi kendiliğinden
ortaya çıkmaktadır. Değerli milletvekilleri, yeraltı ve yerüstü
kaynaklarımızın yönetim ve kullanımıyla ilgili gerekli disiplini sağlamaz isek,
giderek kötüleşen iklim şartları ileriki yıllarda ciddî su sıkıntısı
çekeceğimizi bize haber vermektedir. Meteorolojik rasatlar da bunu
doğrulamaktadır. 1973 yılından itibaren 1977, 1981, 1989, 1999 ve 2000
yıllarında yağış miktarlarında azalma olduğu görülmektedir. Örnek vermek
gerekirse, 2000 yılı ocak ayında Türkiye genelinde ortalama olarak 103
milimetre yağış düşmüşken, bu rakam 2001 yılı ocak ayında 32 milimetre
olmuştur. Yine, 2000 yılı eylül ayında yağış miktarı 33 milimetre iken, 2001
yılı eylül ayında bu rakam 23 milimetreye düşmüştür. Türkiye genelinde olduğu gibi, kendi bölgemde de,
kuraklıktan dolayı, çiftçi tohumunu alamaz duruma gelmiştir, büyük üretim
kayıpları olmuştur. Bu durumu, sadece Karaman bölgesi için değil, hemen hemen
bütün bölgelerimiz için de -aynı şekilde aynı sıkıntıyı çektiklerinden dolayı,
aynı çerçeve içerisinde, söylemek mümkündür. Yeterli yağış düşmemesi sebebiyle, son üç yılda,
özellikle barajlarda su seviyesi ortalamanın altında seyrettiği için, elektrik
üretimini, ürün verim ve rekoltesini de olumsuz yönde etkilemiştir. Örneğin,
Ayrancı Barajı 2001 Ağustos ayında minimum hacim 0,7 hektometreküp iken,
yapılan ölçümde 0,9 hektometreküp olmuştur. Dolayısıyla, o bölgedeki tüm
ağaçlar, maalesef, kurumuştur. Yine, Gölet Barajının minimum hacmi 13,2
hektometreküp iken, ağustos ayındaki ölçümde 11,1 hektometreküp olmuştur. Yine, Ayrancı'da, dört beş yıldan beri Devlet Su İşleri
tarafından yürütülen Hışılayık Projesine 2002 yılında 1,3 trilyon lira ödenek
tahsis edilmesi halinde, o bölgenin su ihtiyacı büyük ölçüde karşılanmış
olacaktır. Özellikle, az yağış alan bölgelerde, yeraltı ve yerüstü
sulamalarına önem vermek gerektiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Türkiye'nin en çok yağış alan bölgesi, bilindiği gibi,
Doğu Karadeniz Bölgesidir. Burada da en çok yağış alan yöre, Hopa'nın
Mustafakemalpaşasıdır. Burası 2 612 milimetre yağış almaktadır. Ondan sonra
Rize İlimiz gelmektedir ki, orada yağış miktarı, ortalama olarak, 2 300
milimetredir. Türkiye'nin en az yağış alan yöresi ise, 248 milimetre
ile Iğdır'dır. Az yağış alanlar, sırasıyla, Konya'nın Karapınar İlçesidir.
Karapınar İlçesine yılda düşen ortalama yağış miktarı 280 milimetredir. Hemen
ondan sonra Karaman gelmektedir. Karaman'a da yılda, ortalama 336 milimetre
yağış düşmektedir. Ülke yağış ortalamasının 640 milimetre olduğunu
düşünecek olursak, demek ki, Karaman başta olmak üzere, Orta Anadolu'daki
yıllık ortalama yağış tutarı, Türkiye ortalamasının yaklaşık yarısına tekabül
etmektedir. Değerli arkadaşlar, ülkemizde tarım, tabiat şartlarına
bağlı olarak yapılmaktadır. Öyleyse, sulamanın ehemmiyeti kendiliğinden ortaya
çıkmaktadır. Bugün, ülkemizde, toplam 28 milyon hektar arazi
üzerinde tarım yapılmaktadır. Şimdiye kadar bunun ancak 4,7 milyon hektarı
sulanabilmiştir. Devlet Su İşlerinin araştırmalarına göre, bu 28 milyon hektar
arazimizin 26 milyon hektarı sulanabilecek durumdadır. Arazilerin ancak 8,5
milyon hektarı ekonomik olarak sulanabilecek özelliklere sahiptir. Bunun da 6,5
milyon hektarını, önümüzdeki yıllarda, Devlet Su İşleri, 2 milyon hektarını da
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü realize edecektir. Demek ki, mevcut su
kaynaklarımızı kullanabilsek kuraklığı hissetmeyeceğiz. Su kaynaklarımızın tamamını hidroelektrik santrallar
için değerlendirebilmiş olsak, tabiî ki, dışarıdan elektrik ithal etmeyeceğiz.
Hidroelektrik santral kurulabilecek akarsularımızın ancak yüzde 35'lik bir
bölümünü kullanıyoruz, diğer bir bölümünü de kullanamıyoruz. Belki bunların
yüzde 65'ini rantabl bir şekilde kullanmak mümkün değilse de, en azından,
ithalatımızı önleyebilecek tedbirleri almak açısından, geri kalan su
kaynaklarınızı değerlendirmek fevkalade önem arz etmektedir. Şu anda,
Türkiye'de, üretilen elektrik üretimi 125 milyar kilovat/saat, tüketim ise 128
milyar kilovat/saattir. İthalatımız 3 milyar kilovat/saattir. Biz, bu
ithalatımızı da İran'dan, Gürcistan'dan ve Bulgaristan'dan yapıyoruz ve
kilovat/saatine 3,5 sent para ödüyoruz. Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin ekonomisine çok önemli
bir katma değer sağlayacak olan GAP Projesi bitirilmiş olsa, hem enerji hem de
tarımsal üretim açısından ülkemiz çok önemli bir mesafe katedecektir. İlk
master planına göre, Güneydoğu Anadolu Projesi 32 milyar dolara mal olacakken,
son yapılan master planlarına göre, bu değerin 38 milyar dolara çıkacağı tahmin
edilmektedir. Eski maliyeti hesaba katacak olursak, şimdiye kadar GAP için
harcanan para miktarı 18 milyar dolardır. Demek ki, daha 14 milyar dolara
ihtiyacımız vardır. 2001 yılında, Güneydoğu Anadolu Projesi için 300 milyon
dolar ödenek ayrılmıştır. Eğer bu tempoyla gidecek olursa, Güneydoğu Anadolu
Projesi 47 yılda bitecektir. Halbuki, 55 inci hükümet, projenin 2010 yılında
bitirilmesi için karar almıştır. O zaman Sayın Yılmaz Başbakandı, şu anda
Başbakan Yardımcısıdır. Eğer, hakikaten, 2010 yılında bitirilmesi
düşünülüyorsa, bu hesaba göre, yılda 1,5 milyar dolarlık bir para, ödenek
tahsis edilmesi gerekmektedir. Bittiği zaman, şüphesiz, tarımsal üretimimiz dört veya
beş kat artacaktır, 1,7 milyon hektar arazimiz sulanacaktır. Halen, Harran
Ovasında 400 000 hektar arazimiz sulanmaktadır; bunun 200 000 hektarı Atatürk
Barajından, 200 000 hektarı da vatandaşlarımızın kendi imkânlarıyla açtırmış
oldukları derin sondaj kuyularından sulanmaktadır. Değerli arkadaşlar, hemen şunu ifade etmek istiyorum
ki, son zamanlarda kuraklığın baş göstermesi ve beklenen yağışların olmaması,
Güneydoğu Anadolu Projesi içerisinde yer alan barajların su seviyesini de
etkilemiştir. Dolayısıyla, 1998 yılında Güneydoğu Anadolu Projesinin bünyesinde
yer alan barajlar, toplam olarak 20 milyar kilovat/saat elektrik verirken,
maalesef, 2001 yılına gelindiği zaman, 10,5 aylık bir dönem içerisinde 7,7
milyar kilovat/saate inmiştir. Eğer, biz, bunu oniki aya çekecek olursak,
yaklaşık 8-9 milyar kilovat/saat olacak demektir ki, üç yıllık bir dönem
içerisinde, o bölgelerde, maalesef, 20 milyar kilovat/saat olan elektrik
üretiminin 9 milyar kilovat/saate düşmesi güzel bir haber değildir. O bakımdan,
hükümetin, bu konuda acil tedbir alması gerekmektedir. Değerli arkadaşlar, ayrıca, Türkiye'yi kalkındıracak en
önemli projelerden bir tanesi Konya Ovası ve Orta Anadolu Projesidir. Bunun
dışında, Doğu Anadolu Projesi dediğimiz DAP, Doğu Karadeniz Projesi dediğimiz
DOKAP projeleriyle ilgili bugüne gelinceye kadar ciddî çalışmalar
yapılmamıştır. Eğer, bunlar hayata geçirilecek olursa, öyle ümit ediyorum ki,
ülkemiz, ekonomik açıdan, elbette, beklenen neticeyi alacaktır. Güneydoğu Anadolu Projesiyle beraber yakın zamanlarda
ele alınan KOP Projesinde, 1997 yılında, önemli bir gelişme olmuştur. Göksu
üzerinde kurulacak 3 tane barajdan su alacak olan Mavi Tünel, ciddî bir şekilde
ele alınmışken, maalesef, sonra bırakılmıştır. Mavi Tünel deyip geçmemek
lazımdır. Değerli arkadaşlar, bu Mavi Tünel, cazibeyle, Göksu'dan suyu alacak,
Konya ve Karaman ovalarına, bir yılda 450 milyon metreküp su verecek.
Dolayısıyla, 39 000 hektarı Karaman Ovasında, 169 000 hektarı da Konya Ovasında
olmak üzere, toplam 208 000 hektarlık bir saha sulanmış olacaktır ve şu anda,
bu proje, aslında, Devlet Su İşleri tarafından ele alınmıştır ve Mavi Tünelle
ilgili olarak, 2002 yılı için 200 trilyon para teklif edilmiştir; eğer, 200
trilyon paranın yüzde 10'u yatırım programına konulacak olursa, elbette ki,
ihale edilecektir; yani, 20 trilyonluk bir para, bu işi harekete geçirecektir. Yine, yağış olmadığı için su kotu fevkalade düşen
Beyşehir Gölüne, yılda, toplam 130 milyon metreküp su takviyesi yapacak olan
Derebucak Barajı ile Gembos derivasyon ve sulama projesi de, yine, aynı
şekilde, hükümet tarafından ilgi beklemektedir. Beyşehir Gölü, aslında, normal
olarak, 300 milyon metreküp kapasiteye sahipken, bu miktar, son yıllarda,
190-200 milyon metreküpe kadar inmiştir. Sanıyorum, bütün arkadaşlarımız kendi bölgelerinde
benzer problemlerle karşı karşıya bulunmaktadırlar. Ümit ediyorum ki, bunlara,
en kısa zamanda çare bulunur. Değerli arkadaşlar, işin ilginç yanı, kullandığımız
suyu da, ilkel sulama metotlarıyla heder ediyoruz; yani, 110 milyar metreküp
suyun yılda 39 milyar metreküpünü kullandığımızı söylüyoruz; ancak, aynı
şekilde, bu sularımızı tam olarak da kullanamıyoruz. Halen birçok yerde yüzey
sulama metodu kullanılmaktadır ve sulama alanlarımızın maalesef, yüzde 95'i bu
metotla sulandığından dolayı, sularımızın büyük bir bölümü zayi olmaktadır. Bu
sulama metotlarıyla sulandığı takdirde, sulama randımanı yüzde 50'dir. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Ünal, sizden özür diliyorum... ZEKİ ÜNAL (Devamla) Estağfurullah... BAŞKAN - Önerge
sahibi sıfatıyla hak sahibi olduğunuz 10 dakikayı birleştirebileceğinizi
söylemiştim ve gene, bana verilen konuşma listesinde, Demokratik Sol Parti
Grubu adına Sayın İsmail Bozdağ ismi vardı; ben, onun konuşmasını yaptığını
sanmıştım ve İçtüzüğümüze göre gruplar adına konuşma bitmeden bu şekilde
birleştirme yapamıyoruz. Eğer, izin verirseniz, sizi biraz dinlendirelim. DSP
Grubu adına konuşma yapıldıktan sonra tekrar sizin önerge sahibi sıfatınızla konuşmanızı
sağlayalım. Olur mu?.. ZEKİ ÜNAL (Devamla)- Olur. Teşekkür ederim. (AKP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum anlayışınıza. Demokratik Sol Parti Grubu adına Manisa Milletvekili
Sayın İsmail Bozdağ konuşacaktır. Buyurun Sayın Bozdağ. (DSP sıralarından alkışlar) DSP GRUBU ADINA İSMAİL BOZDAĞ (Manisa)- Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal ve 19
arkadaşının, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın daha etkin kullanımını
sağlamak ve komşu ülkelerle olan su sorununa çözüm bulmak amacıyla verdikleri
Meclis araştırması önergesi hakkında Grubum adına söz almış bulunuyorum; bu
vesileyle, Grubum ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Asya ile Avrupa
arasında bir köprü oluşturan ülkemizin yüzölçümü 779 552 kilometrekaredir. Bu
alana düşen yıllık ortalama yağış miktarı 643 milimetre olup, bu yağış, yılda,
ortalama 501 milyar metreküp suya tekabül etmektedir. Türkiye'de, yağışlar, gerek zaman gerekse bölgelere
dağılımı bakımından büyük değişimler göstermektedir. Örneğin, ülkemizin bazı
kesimlerinde yağış 220 milimetreye kadar düşerken, Doğu Karadenizde yıllık
ortalama 2 500 milimetreye ulaşmaktadır. Buna göre, Trakya ve İç Anadolu
Bölgelerimizde sulanabilir toprak varlığına göre su kaynakları çok kısıtlıyken,
Doğu Karadeniz Bölgemizde tam tersi bir tablo vardır. Bugünden görülebilir bir
gelecek içerisinde teknik ve ekonomik bakımdan çok büyük su transferleri yapma
imkânı da bulunmamaktadır. Türkiye'nin yüzölçümü itibariyle büyüklüğü ve bölgesel
iklim farklılıkları oluşturması nedeniyle, toplam su varlığı itibariyle
zengindir; ancak, kişi başına faydalanılabilir su varlığı esas alındığında,
Türkiye'nin hızlı nüfus artışı da dikkate alındığında, ileriki yıllarda, su
sıkıntısı bulunan ülkeler arasında yer alması muhtemel görülmektedir. Ülkemiz topraklarına düşen yağışların çeşitli
büyüklükte akarsular ile denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalan yüzey
suyu miktarının yıllık ortalaması 186 milyar metreküptür. Emniyetli çekilebilir
yeraltı suyu potansiyeli ise 12,2 milyar metreküp olarak hesaplanmıştır. Her
ikisini topladığımızda, 198,25 milyar metreküp yıllık yüzey ve yeraltı suyumuz
var demektir; ancak, günümüz teknik ve ekonomik olanakları çerçevesinde çeşitli
amaçlara yönelik olarak tüketilebilecek yüzey ve yeraltı suyu miktarı yılda
ortalama 110 milyar metreküptür. Bu durumda, ülkemizin nüfusu halihazırda 62
milyon olarak kabul edilirse, kişi başına düşen yerüstü suyu potansiyeli yıllık
3 200 metreküp olmaktadır. Uluslararası standartlar çerçevesinde bir ülkenin su
potansiyeli yönünden zengin bir ülke olarak değerlendirilmesi için, kişi başına
yıllık su potansiyelinin 10 000 metreküp civarında olması gerekmektedir. Üç
tarafı denizlerle kaplı olan ülkemizin deniz suyu arıtma tesisleri kurarak
arıtılmış deniz suyundan faydalanabilmesi, yüksek enerji tüketimi nedeniyle
mümkün değildir. Zaten böyle bir alternatif, petrol zengini Ortadoğu ülkeleri
dışında büyük kapasitelerde kullanılmamaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal sulama
konusuna gelince, Türkiye'nin 77,95 milyon hektar olan yüzölçümünün yaklaşık
olarak üçte 1'ini teşkil eden 28,05 milyon hektarlık kısmını ekilebilir
araziler teşkil etmekte ve bunun 25,85 milyon hektarlık kısmı sulanabilir
arazilerden oluşmaktadır. Ancak, yapılan etütler sonucunda, bugünkü koşullarda
ekonomik olarak sulanabilir arazi miktarı 8,5 milyon hektar olarak
belirlenmiştir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, kuruluşundan bu yana,
ekonomik toprak kaynağımızdan net 2 255 703 hektarını sulamaya açmıştır. Bu,
yılda ortalama 50 000 hektarlık toprağımızın yalnızca Devlet Su İşleri
tarafından sulamaya açılması demektir. Devlet Su İşlerinin yanında Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve halkın kendi imkânlarıyla inşa ederek sulamaya
açtıkları araziler toplamı, brüt 4 781 691 hektara ulaşmıştır. Bu alan,
ekonomik olarak sulanabilir araziler toplamı olan 8,5 milyon hektarın yüzde
56'sına tekabül etmektedir. Sulamaya açılan arazilerin 568 964 hektarı ise,
yeraltı suyundan sulanmaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki
akarsuların hidroelektrik potansiyeline gelince, Türkiye'de, 195 adet baraj,
329 adet gölet işletmededir. Yurdumuz akarsularının hidroelektrik
potansiyelinin geliştirilmesi amacıyla, 485 adet hidroelektrik santral
projesinin geliştirilmesi planlanmış bulunmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda,
ülkemizin akarsularının toplam kurulu gücü 34 740 megavat, hidroelektrik enerji
potansiyeli ise 123 040 gigavat/saattir. Bu ise, toplam hidroelektrik
potansiyelimizin ancak yüzde 30'unun geliştirildiğini göstermektedir. Halen
inşaatı devam etmekte olan 37 adet hidroelektrik santralı Projesinin toplam
kurulu gücü 4 190 megavat, üreteceği enerji miktarı ise 13 578 gigavat/saattir.
Enerji, Demokratik Sol Parti önderliğinde kurulu 57 nci
hükümetimizin öncelik ve önem verdiği konular arasında yer almaktadır. Bu
anlamda, çevre koruma ve ülkemiz kaynaklarını kullanabilme yönlerinden
yenilenebilir enerji denilen su, güneş, rüzgar, deniz ve jeotermal enerji
türlerinin de desteklenmesi ve daha çok üretim yapılabilir hale getirilmesi de
büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz, jeotermal enerji potansiyeli açısından
dünyadaki zengin ülkeler arasında yer almakta ve dünyanın 7 nci jeotermal
zengini ülkesi konumundadır. Bu enerji, elektrik, ısı, endüstriyel ve kimyasal
alanlarda kullanılmakta ve elde edilen üretimin tamamı tüketilmektedir. Bu
enerji, çevre dostu bir enerji türüdür. Günümüze kadar uygulanan jeotermal
enerji arama projelerinde gerçekleştirilen çalışmalara göre, ülkemizde dünya
standartlarına uygun olarak düşük sıcaklıklı, orta sıcaklıklı ve yüksek
sıcaklıklı sahalar olduğu tespit edilmiştir. Türkiye'de yüzey sıcaklığı 40
santigradın üzerinde olan 140 adet jeotermal sahanın 133 tanesi merkezî
ısıtmaya, sera ısıtmasına, endüstriyel proses ısısı kullanımına ve kaplıca
kullanımına uygundur. Diğer 7 jeotermal sahanın ise teknik olarak elektrik
üretimine uygun olduğu tespit edilmiştir; ancak, ülkemizde, jeotermale dayalı
elektrik üretimi düşük seviyede kalmıştır. Halen 20,4 megavat brüt kurulu güce
sahip Denizli Kızıldere Santralı, günümüzde net 12 megavat elektrik
üretmektedir. Aydın Germencik'te ise aşamalı olarak yaklaşık 100 megavat gücüne
ulaşacak portabl üniteler için yap-işlet modeline göre işlemler
sürdürülmektedir. Balneolojik amaçlı kullanımlar için sıcaklık alt sınırı 20
derece olarak kabul edilmekte olup, 600 kaynak grubuyla Türkiye, Avrupa'da
birinci sırayı almaktadır. Ülkemizde mevcut jeotermal enerji üretimimiz mevcut
jeotermal enerji potansiyelimizin yaklaşık yüzde 10'u olup, hükümetimiz
açısından da bu çevre dostu enerjinin desteklenmesi ve daha çok üretim
yapılabilir hale getirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Türkiye, dünyada
kurulu jeotermal elektrik santralları içinde 20,4 megavat elektrik
kapasitesiyle 14 üncü sırada yer almaktadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; suyun önemi ve
dünyadaki gelişmeler konusuna gelince. Dünya genelinde görülen hızlı nüfus
artışına paralel olarak, artan gıda ihtiyacının karşılanması doğrultusunda,
sulu tarımın yaygınlaşması yanında, pek çok ülkede yaşanan hızlı kentleşme ve
sanayileşmenin beraberinde getirdiği içme, kullanma ve sanayi suyu temininde
karşılaşılan sorunlar, su kaynaklarının sosyal, ekonomik gelişmedeki önemini
her geçen gün daha da artırmaktadır. Bu durum, kendi kendini yenileyebilme imkânı bulmakla
birlikte, dünyada sonlu bir kaynak olan suya, uluslararası kamuoyunun ilgisinin
giderek artmasına ve özellikle sınır aşan sularda, kıyıdaş ülkeler arasında
bazı sorunların gündeme gelmesine neden olmaktadır. Dünyada gelişmiş ülkeler su şansları itibariyle zengin
ülkelerdir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri ve Kuzey Avrupa ülkelerinin su
sorunu yoktur. Fakir ülkeler ise su yönünden de fakir ülkelerdir. Bu alanda su,
gelişmişliğin bir ölçüsüdür. Onun için, sularımıza, gerçek anlamda sahip
çıkmalıyız ve bu bizim ülkemizin, ileride gelişmişliğinde önemli rol
oynayacaktır. Dünyadaki su sorununun çözümü için, ilk başta tüm dünya
insanları olarak sularımızı daha az kirletmeli, dolayısıyla daha çok
kullanılabilir su potansiyeli yaratmalıyız. Ayrıca, tarımsal sulamada suyu
salıvermek yerine, yağmur yağdırma veya bitkinin tam dibine damlatma sistemleri
kullanılsa yarı yarıya tasarruf sağlanabilmekte, aynı büyüklükteki bir arazi 10
milyon metreküp yerine 6 milyon metreküp ile sulanabilmektedir. Bunun yanında,
yeryüzü akıntısıyla denizlere akıp giden suların, daha fazla tutularak
kullanılabilir suya dönüştürülmesi gerekmektedir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz ile
komşu ülkeler arasındaki su sorununa girmeden önce, dünyadaki benzer
gelişmelere biraz değinmek istiyorum. Amerika Birleşik Devletleri ile Meksika arasında
Colorado Nehrinden dolayı benzer bir durum yaşanmış ve iki ülke tarafından
1944'te Colorado Anlaşması yapılmıştır. Bu anlaşmaya göre, Amerika Birleşik
Devletleri tarafından Meksika'ya tahsis edilen su, bu ülkenin gelecekteki
kullanımlarını karşılamaktan uzak hatta mevcut kullanımlarına bile yetmeyecek
düzeydedir. Diğer taraftan, Birleşik Devletlere ayrılan 19,7 milyar metreküp
su, önümüzdeki on yıllar için, şimdiden planlanan bütün kullanımlara
yetecektir. Buna gerekçe olarak baktığımızda ise, Amerika Birleşik
Devletlerinin, yukarı kıyıdaş ülke olduğunu; yani, Colorado Nehrinin sularının
Amerika Birleşik Devletleri topraklarından kaynaklanmakta olduğunu görüyoruz. Ortadoğu'da su konusunda yaşanan sorunların merkezinde,
Ürdün Nehri ile bu nehre Galile Gölü çıkışında katılan Yarmuk Nehri
bulunmaktadır. Yaklaşık 18 000 kilometrekarelik su toplama alanına sahip
havzada, İsrail, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Filistin olmak üzere beş ayrı ülke
yer almaktadır. İsrail ve Ürdün arasında 1977'de varılan anlaşma, suların
tahsisine ilişkin konularda İsrail lehine hükümler içermektedir. Hindistan ve Pakistan arasında, 1960 yılında İndus
Nehri üzerinde varılan anlaşmaya göre, İndus Nehri Hindistan topraklarından
kaynaklandığı için Hindistan imtiyazlı ülke konumundadır. Macaristan ile Slovakya arasında, Orta Avrupa'da
yaşanan su sorunu ele alındığında, Tuna Nehrinin asırlar boyunca üzerinde
aktığı ana yatağının 25 kilometrelik bir bölümünün Slovakya tarafından,
Macaristan'ın bütün itirazlarına rağmen, değiştirildiğini görmekteyiz. Atatürk Barajında su tutulması aşamasında, dünya
kamuoyuna, Türkiye'nin kasıtlı bir davranışı olarak sunmak için özel bir çaba
harcayan bazı Batılı kaynaklar, Slovakya'nın, Tuna Nehrinde ulaşımı durdurarak,
nehrin sularını kendi topraklarına çevirmesi karşısında sessiz ve tarafsız
kalmayı tercih etmiş ve Macaristan ile Slovakya ihtilafı ikili bir sorun olarak
değerlendirilmiştir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin
sınır aşan sularıyla ilgili genel bir değerlendirme yapacak olursak, Türkiye,
hidrolojik olarak 26 havzaya ayrılmış olup, bu havzaların 6 tanesi sınır aşan
sular kapsamında yer almaktadır. Bunlar da, Meriç-Ergene, Asi, Çoruh, Aras,
Dicle ve Fırat Havzalarıdır. Bu havzaların Türkiye topraklarından kaynaklanan
yıllık ortalama su potansiyelleri; Meriç-Ergene 1,33; Asi Havzası 1,17; Çoruh
Havzası 6,30; Aras Havzası 4,63; Dicle Havzası 21,33 ve Fırat Havzası 31,61
milyar metreküp olmak üzere, toplam 66,37 milyar metreküp olmaktadır. Bu miktar,
Türkiye'nin toplam mevcut su potansiyeli olan 186 milyar metreküpün, yaklaşık
yüzde 36'sına tekabül etmektedir. Bu nehirler üzerinde memba-mansap ilişkileri ve su
potansiyeli dikkate alındığında, Türkiye'nin genelde bir yukarı kıyıdaş ülke
olduğu görülmektedir. 1966 Helsinki Kurallarına göre, ülkelerin suya katkısı
bir unsur olarak kabul edilmiştir. Ülkelerin suya katkıları oranında külfetleri
artmakta, dolayısıyla hakları da buna paralel olmaktadır. Buna örnek olarak;
ABD-Meksika ile Hindistan-Pakistan arasındaki sorunları ve çözümleri
gösterebiliriz. Dicle ve Fırat nehirlerine gelince: Dicle ve Fırat
Nehirleri, hidrolojik olarak aynı havzada yer alan iki önemli sınıraşan
akarsudur. Dicle Nehri, Elazığ yakınlarından doğar, Irak'ta Fırat Nehriyle
birleşinceye kadar, yaklaşık 1 660 kilometre yol alır. Dicle Nehri, Irak'a
girmeden önce 35 kilometre Türkiye-Suriye sınırını oluşturur. Dicle Nehrinin
Irak'ta Fırat Nehriyle birleştiği kesimde, yıllık ortalama su potansiyeli 50
milyar metreküp olarak kabul edilebilir. Bu suyun, yıllık, yaklaşık 21 milyar
metreküplük kısmı Türkiye topraklarından, geri kalan yıllık 29 milyar
metreküplük kısmı ise, Irak topraklarından kaynaklanmaktadır. Dicle Nehri akımlarına Suriye'nin hiçbir katkısı
yoktur. Türkiye'nin, Dicle Nehri üzerinde, işletmede olan Dicle ve Kralkızı
Barajları bulunmaktadır. Ayrıca, Batman Barajı inşa edildi ve teçhizat
çalışmaları devam etmektedir. Irak'ta ise, ana kol üzerinde işletmede olan Saddam
Barajı ile yan kollar üzerinde inşa halinde Bekme Barajı ile işletmede olan
Dokan, Derbendikan ve Hamirin Barajları bulunmaktadır. Fırat Nehri, Erzurum yakınlarından doğar ve Irak'ta
Dicle Nehriyle birleşinceye kadar, yaklaşık 3 000 kilometre yol alır. Fırat
Nehri de Türkiye'yi terk ettikten sonra, Suriye ve Irak'ı kat ederek, Irak'ta
Dicle Nehriyle birleşir. Fırat Nehrinin Irak'ta Dicle Nehriyle birleştiği
kesimde, yıllık ortalama akımı 35 milyar metreküp olarak kabul edilmektedir. Bu
akımın 35 milyar metreküpü Türkiye topraklarından, 5 milyar metreküpü ise,
Suriye topraklarından kaynaklanmaktadır; Irak'ın ise hiçbir katkısı yoktur. Belirtilen rakamlara göre, Fırat Nehri sularının
yaklaşık yüzde 90'ı Türkiye topraklarından yüzde 10'u ise Suriye'den
oluşmaktadır. Fırat Nehri ana kolu üzerinde, Türkiye'de işletmede
olan Keban, Karakaya, Birecik ve Karkamış Barajları bulunmaktadır. Suriye'nin
Fırat Nehri üzerinde, işletmede olan Tabka ve Al Baas Barajları ile, bu yıl su
tutması beklenen Teşrin Barajı bulunmaktadır. Irak'ta ise, halen işletmede olan
Kadisiye Barajı ile Habbaniye Rezervuarı yer almaktadır. Dicle ve Fırat Nehirleri, Irak'ta birleştikten sonra,
Şattülarap adını alır ve 180 kilometre kat ettikten sonra, Basra Körfezine
dökülür. Ayrıca, bu iki akarsu, Irak'ta taşkını önlemek için, yapay olarak,
halen işletmede olan bir kanal sistemiyle birleştirilmiştir. Fırat Nehri akımları çok düzensizdir. Aynı düzensizlik,
Dicle için de geçerlidir. Keban Barajının yapımından önce, Suriye ve Irak'ta,
1959, 1961 ve 1973 yıllarında kuraklık; 1969 ve 1988 yıllarında taşkın
yaşanmıştır; ama, Keban Barajının yapımından sonra, Suriye ve Irak taşkın olayı
yaşamamıştır ve düzenli su almıştır. Türkiye, topografik yapısı ve iklim şartları açısından
baraj inşa edilmesi bakımından oldukça elverişli olmasına karşılık, Suriye ve
Irak'ta topografik koşullar, büyük rezervuarlar inşa edilmesine imkân
vermemekte ve ayrıca da güneyde yer alan sıcak iklim nedeniyle, buharlaşma
yoluyla meydana gelecek kayıplar önemli boyutlara ulaşmaktadır. Türkiye, mevcut projeleriyle, Fırat Nehrinin su
potansiyelinin yüzde 53'ünü kullanmak isterken, Suriye yüzde 32'sine Irak ise
yüzde 66'sına ihtiyaç duymaktadır. Bu durumda, her üç ülkenin ileriye yönelik
olarak kullanılması planlanan su miktarı, Fırat'ın su potansiyelinden 17,72
milyar metreküp fazladır. Burada da görüldüğü gibi, Fırat sularının, yüzde 90'ı
gibi çok büyük bir kısmı Türkiye'den kaynaklanmaktayken, yüzde 50'sinin
kullanılması planlanmış; Irak'ta ise, Fırat Nehrine hiçbir katılım olmamasına
rağmen, kullanılması planlanan su miktarı Fırat'ın su potansiyelinin yüzde
66'sına ulaşmaktadır. Dicle Nehrindeki durum da Fırat'takine benzerdir. Ürdün Nehrinde Arap ülkelerinin katkısının yüzde 77
olduğunu belirterek, suların bir kota sistemiyle İsrail ile bölüştürülmesine
prensip olarak karşı çıkan Suriye, Fırat'a katkısı sadece yüzde 10 olmasına
rağmen ve Türkiye, Fırat Nehri sularının yaklaşık yarısını 1987 protokolüyle
Suriye ve Irak'a tahsis ettiği halde, bu tahsise itiraz etmektedir. Sınır aşan sular hususunda kabul edilmiş uluslararası
hukuk kuralları bulunmamakta; ancak, henüz teşekkül etme istikametinde adımlar
atılmaktadır. Ayrıca, bu konuda teamül kuralları da henüz
oluşmamıştır. Bununla birlikte, Türkiye'nin sorunun çözümü için önerdiği
"üç aşamalı plan" Birleşmiş Milletler Uluslararası Hukuk Komisyonunca
hazırlanmış bulunan anlaşma taslağının içeriğine tamamen uygundur. Bu nedenle,
Türkiye'nin uluslararası hukuk çalışmalarına uymadığı yolundaki iddialar
geçersizdir. Türkiye'nin Fırat ve Dicle Nehirleri üzerinde barajlar inşaına
ilişkin uygulamalarını durdurma talebi ise, ulusal egemenliğine müdahale
niteliğindedir. Her ülkenin, diğerlerine çok önemli derecede zarar vermemek
kaydıyla kendi sınırları içerisinde projelerini yürütme hakkı bulunmaktadır.
Ayrıca, Türkiye'de kişi başına su kullanımı 3 000 metreküp gibi çok az bir
miktardır. Irak'ta ise 6 000, Suriye'de 4 500, Avrupa'da 10 000 metreküp
civarındadır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Asi Nehrine
gelince, Suriye, bu nehrin suyuyla 70 000 hektarlık bir alanı suladığı gibi, 30
000 hektarlık bir alanı da sulamak için çalışmalar sürdürmektedir. Asi Nehrine
katılan yan kollar üzerindeki çeşitli baraj inşaatları da devam etmektedir.
Toplam yıllık kapasite 2,5 milyar metreküp olan Asi Nehri sularının tamamına
yakın bir bölümü, Suriye tarafından tüketilmektedir. Türkiye-Suriye arasında 22 kilometre uzunluğunda sınır
teşkil eden Asi Nehri, yaklaşık 100 kilometre Türkiye topraklarından aktıktan
sonra Akdeniz'e boşalmaktadır. Suriye'nin kullanımları nedeniyle yaz aylarında debisi
saniyede 3 metreküpe düşen Asi Nehrinde büyük ölçüde kirlenme problemi de
vardır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun Sayın Bozdağ. İSMAİL BOZDAĞ (Devamla) - Oysaki, Türkiye'nin memba
ülkesi konumunda bulunduğu Fırat ve Dicle nehirlerinde, su, Suriye ve Irak'a
temiz olarak akmaktadır. Türkiye, 1987 Protokolüyle Fırat Nehri sularının
yaklaşık yarısını aşağı kıyıdaş
ülkelere bırakırken, Suriye, Asi Nehri sularının tamamını kullanarak, bu
nehirde aşağı kıyıdaş ülke konumunda
olan Türkiye'nin ihtiyaçlarını gözönünde bulundurmamaktadır. Sonuç olarak, ülkemiz, toplam su varlığı itibariyle
zengin; fakat, kişi başına faydalanılabilir su varlığı esas alındığında su
sıkıntısı bulunan ülke konumundadır. Türkiye'nin, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarından
yeterince istifade edebilmesi için, Demokratik Sol Parti önderliğinde, Genel
Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Ecevit'in liderliğinde kurulan 57 nci
hükümetimiz, koalisyon partilerimiz olan Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan
Partisiyle beraber, muhalefet partilerinin de katkısıyla, bütçenin elverdiği
ölçüde çalışmalarını sürdürüyor ve sürdürecektir. Türkiye'nin, yerüstü sularımızın kullanımıyla ilgili,
komşu ülkelere karşı çiğnediği ne uluslararası hukuk kuralı vardır ne de
verdiği sözü tutmama gibi bir konuma sahiptir. Ülkemizin göstermiş olduğu iyiniyet ve dürüstlüğü,
komşu ülkelerin de bize göstermesini diliyor, bu araştırma önergesine DSP
olarak katıldığımızı belirtiyor ve
hepinize saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Demokratik Sol Parti Grubu adına, Manisa
Milletvekili Sayın İsmail Bozdağ'ı dinledik; kendisine teşekkür ediyorum. Sayın Ünal, önerge sahibi sıfatıyla konuşma hakkınızı
şimdi kullandıracağız. Buyurun efendim. (AKP sıralarından alkışlar) ZEKİ ÜNAL (Karaman) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. Efendim, önerge sahibi olarak söz almış bulunuyorum;
hepinize saygılar sunuyorum. Değerli arkadaşlar, daha evvel, Grup adına konuşurken,
ülkemizdeki su potansiyeli hakkında bilgi vermiştim. Şahsen, Türkiye'deki su
kullanımıyla ilgili olarak bir tablo ortaya koymak açısından, tekrar, o
noktadan başlamak istiyorum. Bilindiği gibi, şu anda, 1 yılda 110 milyar metreküp su
kullanabilecek potansiyelimiz vardır; ancak, bunun sadece 39 milyar metreküpünü
kullanabiliyoruz; geride, 71 milyar metreküp suyumuzun 6 milyar metreküpü
yeraltında, geri kalan 65 milyar metreküp suyumuz da, maalesef, göllere ve
denizlere akıp gitmektedir. Bu, büyük bir israftır ve maalesef, mevcut
sularımızı kullanırken de, rasyonel bir şekilde kullanamıyoruz. Halen, ülkemizde, ilkel metotlarla sulama yapılmaktadır
ve yüzey sulama metodu dediğimiz bu ilkel metot, hemen hemen arazilerimizin
yüzde 95'inde uygulanmaktadır. Bunun manası şudur: Araziye vermiş
olduğumuz suyun yüzde 50'si, ya buharlaşmayla
veyahut da toprağa sızma yoluyla kaybolmaktadır. Bu, tabiatıyla, toprağın
bünyesiyle de ilgilidir, arazinin topografyasıyla da ilgilidir; bir de,
tabiatıyla, kanalların kalitesiyle de yakından ilgilidir. Bu, benim söylediğim,
aslında, beton kanallarla ilgilidir. Eğer toprak kanallarla sulama yapılıyorsa,
şunu ifade edeyim, bu randıman yüzde 20'ye kadar düşmektedir. Yani, 100
birimlik suyumuzun sadece ve sadece 20 birimini, bitkilerimizin kök bölgesine
verebiliyoruz. Şu anda, ülkemizde, tabiî, modern sulama metotları da
uygulanmaktadır; fakat, çok cüzîdir. Eğer yağmurlama sulama metodu uygulanacak
olursa, bunun randımanı yüzde 80 ile yüzde 90 civarındadır. Daha teknik ve
ekonomik olan damla sulamasında ise, sulama randımanı yüzde 98'e kadar çıkmaktadır.
Maalesef, ülkemizde, bunlar fazlaca uygulanmamaktadır. Sulama kooperatif sahaları, şu anda, Türkiye'de 450 000
hektardır; bunun sadece 35 000 hektarında yağmurlama sulaması uygulanmaktadır.
Eğer, Devlet Su İşleri, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve halk sulamalarını
toptan düşünecek olursak, bugün, Türkiye'de,
yağmurlamayla sulanan saha 250 000 hektardır. Değerli arkadaşlar, bunun
anlamı şudur: 250 000 hektar, şu anda, toplam, Türkiye'de, sulanan
arazilerimizin sadece ve sadece yüzde 5'idir; çünkü, 4,7 milyon hektar arazi şu
anda sulanmaktadır. Değerli arkadaşlar, sulama metotlarını seçerken teknik
sulama metodunu uygulama konusundaki ilgisizliğimiz, maalesef, sulama
yatırımlarına da intikal etmiştir. Ben, örnek vermek istiyorum, çarpıcı olması
yönünden. Bugün, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü ana iki genel müdürlüğümüzdür, Türkiye'deki su kaynaklarının
değerlendirilmesiyle ilgili olarak görevlendirilen. Bakalım, bunlara ne ödenek
verilmiş. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne, 2001 yılında, kendisinin, yani,
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 2 katrilyon 210 trilyonluk ödenek teklifine
mukabil verilen miktar sadece 290 trilyondur. 2002 yılında 3 katrilyon 818
trilyon teklifte bulunulmuş ve ancak, geçen sene verilen ödeneğin yüzde 45
fazlasıyla verilmesi planlandığı için, bu sene verilecek para da 421
trilyondur. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne gelince, o da aynı şekilde, 2001
yılında 107 trilyon talepte bulunmuş, 55 trilyon para tahsis edilmiş. 2002
yılında da, zannediyorum, bu 55 trilyon 80 trilyona çıkacaktır. Değerli arkadaşlar, bunun manasını şöyle izah etmek
mümkündür: Demek ki, 2001 yılı için, Türkiye'yi, Türk insanını, 65 milyon
insanı ilgilendiren, geleceğimizi ilgilendiren su kaynaklarımızın
değerlendirilmesiyle ilgili olarak verilen para toplam 345 trilyondur, bu sene,
yani, 2002 yılındaki teklifte 500 trilyondur. Değerli arkadaşlar, sekiz aylık bütçe uygulamasını
belki izliyorsunuz. Sekiz aylık bütçe uygulamasında bizim ödediğimiz faiz
miktarı 25 katrilyondur. Bunun manası şudur: Demek ki, biz, bir günde 105
trilyon para ödüyoruz rantiyeye. Peki, değerli arkadaşlar, bu 105 trilyon bir
günde rantiyeye ödenirken, ülkeyi ilgilendiren sulama projelerine sadece ve
sadece, bu sene 345 trilyon, yani, üç günlük bir faiz parasını layık görüyoruz.
2002 yılı için de beş günlük bir faiz parasıdır bu. Değerli milletvekilleri, yerüstü sulamalarında ilkel
sulama metotlarıyla sularımızı israf ediyoruz da, çok pahalı bir şekilde elde
etmiş olduğumuz yeraltı sularıyla ilgili olarak ne yapıyoruz; bir de ona
bakalım. Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi, bugün yeraltı
sulamaları Devlet Su İşleri ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün birlikte
yürüttüğü sulamalardır. Devlet Su İşleri, derin sondaj kuyusu açmak suretiyle
yeraltı sularını yeryüzüne çıkarıyor; Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü de, o
bölgelerdeki sulama şebekesini yapıyor ve ortalama olarak 100 ile 150 metre
civarında olup da yeraltından çıkardığımız bu su, elbette ki, diğer yerüstü
sularına göre bize çok pahalıya mal oluyor. Hemen şunu ifade edeyim, kuyu açımıyla birlikte,
elektrifikasyon şebekesiyle birlikte, motopomp temini ve montajıyla birlikte,
toplam 2001 yılı rakamlarına göre bir kuyu 20-25 milyar civarında çıkmaktadır
ve şu anda, Türkiye'de, 10 000 civarında kuyu açılmış bulunmaktadır. 10 000
civarında kuyu açıldığına göre, biz, devlet olarak, buralara 250 trilyon
yatırmışız demektir. Peki, bu yatırdığımız paraya mukabil, acaba, suladığımız
arazilerden istediğimiz geliri temin edebiliyor muyuz; maalesef edemiyoruz.
Demin de ifade ettim, buralarda hiç değilse beton kanal yapılmalıydı,
yapılmamıştır, yarısı kadar belki yapılmıştır; ama, hiç değilse yağmurlama
sulama metodu uygulanmak suretiyle bu sularımızın israfı önlenebilir. Kendi bölgem için söylüyorum; bugüne gelinceye kadar
Karaman'da 560 tane kuyu açılmış; bu, 25'er milyardan 14 trilyon yapar; fakat,
14 trilyon yapmasına rağmen, maalesef, şu ana gelinceye kadar, bu arazilerimiz
toprak kanallarla sulandığı için sularımızın büyük bir bölümü heder olup gitmektedir.
Değerli arkadaşlar, bir de pompajlı sulama konusu
vardır ki, bu, diğerlerinden de fevkalade önemlidir; çünkü, bugün, ülkemizin
topografyası ve coğrafî durumu, bazı nehirlerden ve bazı göllerden ancak
pompajla su almak suretiyle sulama yapma imkânı vermektedir. Öyle yerler vardır
ki, eğer buralarda pompaj tesisi kurulacak olursa, çok rahat bir şekilde sulama
yapılabilir. Hemen hemen bütün arkadaşlarımızın kendi bölgelerinde buna benzer
yerler vardır, nehirler vardır, göller vardır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ZEKİ ÜNAL (Devamla) - Efendim, bitmek üzereydi. BAŞKAN - Eğer sonuçlandırabilirseniz sevinirim; 30
dakika oldu. ZEKİ ÜNAL (Devamla) - Teşekkür ederim. Efendim, bu konuyla ilgili olarak, Devlet Su İşlerinin
gerekli hassasiyeti göstereceğini, ona bağlı olarak hükümetin yine aynı şekilde
konuya sahip çıkacağını ümit ediyorum. Su, gerçekten, Türkiye için fevkalade önemlidir. Tabir
yerindeyse, Türkiye'nin petrolüdür. Atalarımız Orta Asya'dan gelmiştir; orası
kurak olduğu için buralara gelmiştir, yurt tutmuştur. Şunu ifade edeyim: Bugün,
Türkiye'den başka gideceğimiz bir yer olmadığına göre, mutlaka, biz, Türkiye'de
kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız. Bütün arkadaşlarımızın bu önergeme sahip çıkacaklarını
bekliyor, hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (Alkışlar) BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Ünal. Muhterem milletvekilleri, Meclis araştırması önergesi
üzerindeki öngörüşmeler, böylece, tamamlanmış bulunmaktadır. Şimdi, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunu
oylarınıza sunacağım: Meclis araştırması açılmasını kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir. Meclis araştırmasını yapacak komisyonun 13 üyeden
kurulmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir. Komisyonun çalışma süresinin, başkan, başkanvekili,
sözcü ve kâtip üyenin seçimi tarihinden başlamak üzere üç ay olmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. Komisyonun, gerektiğinde Ankara dışında da çalışabilmesi
hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir. Muhterem milletvekilleri, 2 nci sırada yer alan hususa
geçmemizde, sanıyorum, çalışma süresiyle ilgili bir sorun var; o nedenle, sözlü
sorular ile kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 17 Ekim 2001
Çarşamba günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum. Hepinize teşekkürler ediyorum, Yüce Heyetinize saygılar
sunuyorum. Kapanma
Saati: 18.42 |
|