Yazılı ve Sözlü Sorular Araştırma Komisyonları Soruşturma Komisyonları
                                                                      Son Tutanak Tutanak Sorgu Tutanak Metinleri Gizli Oturum Tutanakları
                                                                                                                                            Uluslararası Komisyonlar Dostluk Grupları
                                                                                      Genel Sekreterlik Mevzuat Telefon Rehberi Etik Komisyon Duyurular

DÖNEM : 20 CİLT : 63 YASAMA YILI : 4

 

T. B. M. M.

TUTANAK DERGİSİ

8 inci Birleşim

15 . 10 . 1998 Perşembe

 

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

  I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II. – GELEN KÂĞITLAR

III. – YOKLAMALAR

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç’ın, trafik kazalarında maruz kalınan can ve mal kaybı ile otobüs yangınlarının nedenlerini araştırmak üzere oluşturulan bilirkişi raporunun sonuçlarına ilişkin gündemdışı konuşması

2. – Ardahan Milletvekili Saffet Kaya’nın, sınır ticareti yoluyla yapılan mazot ithaline getirilen yasağa ve çiftçilerin Ziraat Bankasına olan kredi borçlarının ertelenmesine ilişkin gündemdışı konuşması ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar’ın cevabı

3. – Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz’ın, yerel radyo ve televizyonların sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – Tayland Temsilciler Meclisi 1 inci Başkan Yardımcısı Sobhon Phetsawang ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemize davet edilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1734)

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – Erzincan Milletvekili Mustafa Kul ve 23 arkadaşının, TEDAŞ’a bağlı dağıtım müesseselerinin işletme haklarının devredilmesi uygulamasının hukuka uygun olup olmadığının ve personelin durumunun araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/289)

2. – İçel Milletvekili Durmuş Fikri Sağlar ve 26 arkadaşının, tüm özelleştirme ihalelerinin araştırılarak başlangıç ve sonuç aşamaları, ihaleleri kazanan firmaların malî durumları ile ihale koşullarını yerine getirip getirmediklerinin araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/290)

3. – Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve 23 arkadaşının, TURBAN’a bağlı bazı işletmelerde yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddialarının araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/291)

V. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. – Dışişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

I. – GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00'te açıldı.

Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç'un, 11 Ekim 1998 Pazar günü yurdumuzun birçok ilinde gerçekleştirilen el ele tutuşma eylemine ilişkin gündemdışı konuşmasına İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş,

İzmir Milletvekili Hakan Tartan'ın, korunmaya muhtaç çocukların sorunlarına, suç işleme eğilimleri ile alınması gereken önlemlere ilişkin gündemdışı konuşmasına Devlet Bakanı Hasan Gemici,

Van Milletvekili Fethullah Erbaş'ın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanının görevden alınmasına ilişkin gündemdışı konuşmasına Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay,

Cevap verdiler.

Bulgaristan'a gidecek olan :

Devlet Bakanı Işılay Saygın'a, Devlet Bakanı Metin Gürdere'nin,

Çevre Bakanı İmren Aykut'a, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen'in;

Almanya'ya gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay'a, Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu'nun,

Vekâlet etmelerinin uygun görülmüş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı;

Başkan seçimini yaptığına ilişkin Millî Savunma Komisyonu Başkanlığının;

Komisyonun görev süresinin 21.10.1998 tarihinden itibaren 2 ay daha uzatılmasına ilişkin (9/18) esas numaralı Meclis Soruşturması Komisyonu Başkanlığının,

Komisyonun görev süresinin 16.10.1998 tarihinden itibaren 1 ay daha uzatılmasına ilişkin (10/23, 36, 103, 173, 183, 198) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının,

Tezkereleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu hakkında Genel Kurulun 12.9.1998 tarihli 5 inci Birleşiminde yapılan gensoru görüşmeleri sırasında verilen güvensizlik önergesinin, açık oylaması sonucunda, Anayasada belirtilen salt çoğunluk sağlanamadığı için kabul edilmediği açıklandı.

Grupların da mutabakatıyla, 15 Ekim 1998 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime 17.43'te son verildi.

Yasin Hatiboğlu

Başkanvekili

Ali Günaydın Hüseyin Yıldız

Konya Mardin

Kâtip Üye Kâtip Üye

No. : 8

II. – GELEN KÂĞITLAR

15.10.1998 PERŞEMBE

Tezkereler

1. – Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1734) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.9.1998)

2. – Sıvas Milletvekili Musa Demirci’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1735) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.9.1998)

3. – Malatya Milletvekili Mehmet Recai Kutan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1736) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.9.1998)

4. – İstanbul Milletvekili Aydın Menderes’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1737) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.9.1998)

5. – Malatya Milletvekili Oğuzhan Asiltürk’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1738) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.9.1998)

6. – Diyarbakır Milletvekili Abdulkadir Aksu’nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1739) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.9.1998)

7. – Mardin Milletvekili Fehim Adak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1740) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.9.1998)

8. – Ankara Milletvekili Rıza Ulucak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1741) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.9.1998)

Yazılı Soru Önergeleri

1. – Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül’ün, Kahramanmaraş Elbistan Hastane Binasının ihalesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/6260) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

2. – Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt’un, Nesim Malki cinayetine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6261) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

3. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara’nın bazı ilçelerine bağlı köy okullarının su ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6262) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.10.1998)

4. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Sincan ve köylerindeki telefon müracaatlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6263) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.10.1998)

5. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Etimesgut ve köylerindeki telefon müracaatlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6264) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.10.1998)

6. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Ankara-Şereflikoçhisar ve köylerindeki telefon müracaatlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6265) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.10.1998)

7. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, 55 inci Hükümet döneminde Şereflikoçhisar Devlet Hastanesi ve sağlık ocaklarında görev yapan sağlık personeli sayısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6266) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

8. – Kütahya Milletvekili Ahmet Derin’in, THY’nin özelleştirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6267) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

9. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün, Ankara-İzmir arasında hızlı tren seferi konusunda bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/6268) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

10. – Adana Milletvekili İ.Cevher Cevheri’nin, Adana Tarım İl Müdürlüğünde çalışan mevsimlik işçilerle ilgili sınav sonuçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/6269) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

11. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Mamak İlçesinde Kaymakamlık Olur’u ile görev yeri değiştirilen öğretmenlere ve öğretmen açığı olan okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6270) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

12. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Keçiören İlçesinde Kaymakamlık Olur’u ile görev yeri değiştirilen öğretmenlere ve öğretmen açığı olan okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6271) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

13. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Gölbaşı İlçesinde Kaymakamlık Olur’u ile görev yeri değiştirilen öğretmenlere ve öğretmen açığı olan okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6272) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

14. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Etimesgut İlçesinde Kaymakamlık Olur’u ile görev yeri değiştirilen öğretmenlere ve öğretmen açığı olan okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6273) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

15. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Çankaya İlçesinde Kaymakamlık Olur’u ile görev yeri değiştirilen öğretmenlere ve öğretmen açığı olan okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6274) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

16. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Altındağ İlçesinde Kaymakamlık Olur’u ile görev yeri değiştirilen öğretmenlere ve öğretmen açığı olan okullara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/6275) (Başkanlığa geliş tarihi :13.10.1998)

17. – Erzincan Milletvekili Mustafa Kul’un, Aktaş A.Ş. ile Kayseri ve Civarı Elektrik A.Ş. hakkında hazırlanan bir rapora ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/6276) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.10.1998)

Meclis Araştırması Önergeleri

1. – Erzincan Milletvekili Mustafa Kul ve 23 arkadaşının, TEDAŞ’a bağlı dağıtım müesseselerinin işletme haklarının devredilmesi uygulamasının hukuka uygun olup olmadığının ve personelin durumunun araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/289) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.10.1998)

2. – İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar ve 26 arkadaşının, tüm özelleştirme ihalelerinin araştırılarak başlangıç ve sonuç aşamaları, ihaleleri kazanan firmaların mali durumları ile ihale koşullarını yerine getirip getirmediklerinin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/290) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.10.1998)

3. – Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve 23 arkadaşının, TURBAN’a bağlı bazı işletmelerde yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddialarının araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/291) (Başkanlığa geliş tarihi : 13.10.1998)

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 15.00

15 Ekim 1998 Perşembe

BAŞKAN : Başkanvekili Yasin HATİBOĞLU

KÂTİP ÜYELER : Hüseyin YILDIZ (Mardin), Ali GÜNAYDIN (Konya)

 

BAŞKAN – Çalışmalarımızın hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 8 inci Birleşimini açıyorum.

llI. - YOKLAMA

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır; Genel Kurul salonunda hazır bulunan sayın üyelerin yüksek sesle işaret buyurmalarını rica ediyorum.

(Yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız yoktur.

Sayın grup yöneticileri?..

UĞUR AKSÖZ (Adana) – Sayın Başkan, yarım saat yeterli.

BAŞKAN – Saat 16.10'da yeniden toplanmak üzere Birleşime ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.38

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati : 16.10

BAŞKAN : Başkanvekili Yasin HATİBOĞLU

KÂTİP ÜYELER : Hüseyin YILDIZ (Mardin), Ali GÜNAYDIN (Konya)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 8 inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

lll. – YOKLAMA

BAŞKAN – Şimdi, yeniden, ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır; sayın üyelerin Genel Kurul salonunda hazır bulunduklarını yüksek sesle işaret buyurmalarını rica ediyorum.

(Yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayımız vardır; çalışmalara başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, gündemdışı söz talepleri vardır; onları yerine getirmeye çalışacağım.

IV. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR

1. – Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç’ın, trafik kazalarında maruz kalınan can ve mal kaybı ile otobüs yangınlarının nedenlerini araştırmak üzere oluşturulan bilirkişi raporunun sonuçlarına ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Birinci sırada, Sayın Memduh Büyükkılıç, otobüs yangınlarında maruz kalınan hem insan kaybı hem de mal ve malzeme kaybıyla ilgili olarak bir söz talebinde bulundu.

Sayın Büyükkılıç'la görüşmemizde, sürenin 5 dakika olduğunu bir kere daha ricaen hatırlatmıştım.

Buyurunuz efendim.

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Kayseri) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime, yine, elim bir trafik kazasında annesini, babasını ve yakınlarını kaybeden değerli Gazeteci-Yazar Muharrem Sarıkaya Beye de başsağlığı dileyerek başlıyorum; çünkü, bugün sizlere anlatmaya çalışacağım konu trafik kazalarıyla ilgili.

Ülkemizde çok önemli güncel sorunlardan biri olarak trafik kazaları halen yerini korumaktadır. Ülkemizde her ay meydana gelen trafik kazaları, 1992'de Erzincan'da meydana gelen depremde ölen insan sayısı kadar vatandaşımızın kaybına sebep olmaktadır. Son on yılda trafik kazalarında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı, yetmiş yılda, tabiî afetlerde, İstiklal Savaşında ve Kıbrıs Barış Harekâtında kaybettiklerimizden, maalesef, daha fazladır.

Ülkemizde 1997 yılında 392 666 kaza olmuş, 5 134 vatandaşımız ölmüş, 111 056 kişi yaralanmış, 45 851 717 161 000 liralık maddî hasar meydana gelmiştir. 1998 yılının ilk yedi ayında ise, yine, bu rakamları aratmayacak, hatta daha da fazla olacak şekilde -sanki, rakamlar enflasyonla da orantılı gibi- 243 205 kaza olmuş, 2 481 ölü, 61 597 yaralı ve sakat tabiî, 44 285 761 979 000 liralık da maddî hasar meydana gelmiştir.

Türkiye'de, günde ortalama 950 kaza meydana gelmekte olup, 300 kişi yaralanmakta, 15 kişi hayatını kaybetmekte; gelişmiş ülkelere göre ise, ülkemizde, maalesef, bu oran 4 ya da 7 kat daha fazladır.

Ülkemizde, yük ve yolcu taşımacılığının büyük bir bölümü karayolu üzerinden yapılmakta; dolayısıyla, ağır vasıtaların karıştığı dramatik kaza sayısı da çoğalmaktadır.

Yük ve yolcu taşımacılığı açısından, Türkiye'de, yolcu taşımacılığının yüzde 95'i, yük taşımacılığının da yüzde 87,5'i karayoluyla yapılmaktadır; oysa, gelişmiş ülkelerde, bu oran, sırasıyla yüzde 60 ve yüzde 50'dir.

Bu kısma gelmişken, tam bir sene önce meydana gelen bir kazadan söz etmek istiyorum. Hatırlayacaksınız, bu kaza, Konya-Niğde arasındaki Karapınar yakınlarında olmuş ve 47'si yüksekokul öğrencisi genç olmak üzere, 48 insan cayır cayır yanmış ve milyarlarca liralık maddî hasar ortaya çıkmış idi.

Şimdi, bu nereden ortaya çıktı, bu konuya neden girdiniz diyeceksiniz. Bir sene önce, bu kazadan ayrı olarak, Diyarbakır'da da yine benzeri bir kaza meydana gelmiş ve orada da insanlar cayır cayır yanmış, maddî hasar olmuş idi. Hatırlanacağı üzere, bu kaza dramatik bir biçimde meydana gelmiş; kazadan birkaç dakika sonra veya neredeyse birkaç saniye içerisinde ortalığı alevler sarmış, içerideki insanlar camları kıramamış ve yanmışlar idi.

Tabiî ki, bu dramatik kazadan sonra, mahkemenin talebi üzerine, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden 5 öğretim üyesi bir çalışma yapmıştır. Bu öğretim üyelerinin yapmış olduğu çalışmanın raporu da 7 klasör içerisinde, tam 2 185 sayfayı bulmaktadır. Bu rapordan aldığımız sonuçlara göre; elbette, otobüs şoförünün, tanker şoförünün, otobüsün ikinci şoförünün ve diğer kısımların suçları belirtilmiş, işletmeci firma sayılmış, üretici firma üzerinde durulmuş, otobüs sahibi üzerinde durulmuş, İçişleri Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma, Bayındırlık ve İskân Bakanlıklarıyla ilgili kısımlar ve suç oranları vurgulanmış. Tabiî, benim, burada, asıl üzerinde durmak istediğim, oluşan bu kaza sonrası ortaya birden bire çıkan yangın nedeniyle, üretici firmayla ilgili olan kısımdır...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Devamla) – Sayın Başkanım, müsaade ederseniz 1 dakika içerisinde toparlayacağım.

BAŞKAN –Size 1 dakika vereyim.

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Devamla) – Şimdi, bu üretici firmayla ilgili bilirkişi raporunu okuyacağım: Ben bir şey ilave etmiyorum; 7 klasör 2 185 sayfadan oluşan bu raporda "Bilirkişi kurulumuz, yine aynı nedenlerden dolayı, halen ülke yollarında seyretmekte olan binlerce benzeri 0403 model otobüsünde görülen bu tehlike kaynaklarının derhal giderilmesi amacıyla seferden men edilmeleri için mahkeme nezdinde suç duyurusu yapmayı zorunlu hissetmektedir. Doğal olarak, yukarıdaki güvenlik koşullarına uyumsuz özellikler taşıyan diğer model veya marka araçların da aynı kapsam içinde yorumlanması gerekmektedir" deniliyor. Şimdi, tabiî ki, 5 bin tane otobüs, halen, her gün yolcu taşımakta; bu otobüsler -gazetelerde çıkan deyimiyle söylüyorum- âdeta patlamaya hazır bir bomba olarak telakki edilmekte. Böyle iddialar söz konusudur.

Ben, burada, böyle tehlike arz eden, böyle konumda olan araçlar konusunda, yetkililerin ne yaptıklarını ve bundan sonra ne yapacaklarını öğrenmek istemekteyim. Çünkü, hepimiz, tesadüfen, o otobüsün içerisinde bulunuyor olabilirdik veya bir başka yerde, benzeri bir tabloyla karşılaşabilirdik. Belki güncel değil; ama, hepimizin hayatî tehlike içerisinde olmamız açısından bu konunun üzerinde duruyorum. Hatırlanacaktır, bu, İpek Turizm Seyahate ait bir otobüstü ve bu otobüsle ilgili ne yapıldı, ne yapılmalıdır, ne yapılması gerekir... Biz, bu 7 klasörlük konuyla ilgili bir de araştırma önergesi hazırlamaktayız, gerekirse, bunu da gündeme getireceğiz.

Ben dikkatlerinizi çekmek istedim, bu konuyla ilgili...

ABDULLAH GÜL (Kayseri) – Kaç yangın olmuş şimdiye kadar?

MEMDUH BÜYÜKKILIÇ (Devamla) – Basında, son üç sene içerisinde, 27 tane, benzeri, yangınla sonuçlanan otobüs kazasından söz edilmekte; bunlardan bir tanesinin Diyarbakır'da olduğunu, bir başkasının Karapınar yakınlarında olduğunu da vurgulamıştım.

Bu konuda bana söz imkânı veren Değerli Başkanıma teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum efendim.

2. – Ardahan Milletvekili Saffet Kaya’nın, sınır ticareti yoluyla yapılan mazot ithaline getirilen yasağa ve çifçilerin Ziraat Bankasına olan kredi borçlarının ertelenmesine ilişkin gündemdışı konuşması ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Rüştü Taşar’ın cevabı

BAŞKAN – Gündemdışı söz talebinde bulunan, ikinci sıradaki, Sayın Saffet Kaya, Ardahan İlimizde, çiftçilerimizin, Ziraat Bankasına olan borçları ve maruz kaldıkları tabiî afetler konusunda Yüce Heyete bilgi arz edecekler.

Buyurun efendim.

SAFFET KAYA (Ardahan) – Çok değerli Başkan, Yüce Parlamento mensubu çok değerli arkadaşlarım; gündemdışı söz alma noktasında, Ardahan İlimizde, mazot ithali ve afetle ilgili olarak ve çiftçimizin kredi faizlerini gündeme getirmek için söz almış bulunuyorum; saygı ve sevgiyle hepinizi selamlıyorum.

Daha evvel, üç ay önce, Meclisimiz tatile girmeden önce, ben, mevcut 55 inci Hükümete bu Meclis kürsüsünden seslendim; dedim ki, Ardahan İlimizde, sınır ticaretiyle ilgili, mazot ithalini haziranda aldığınız Bakanlar Kurulu kararıyla iptal ettiniz. Bölge insanımızın, bu konuda, gerçekten, uzun yıllardan beri umut kapısı olarak gördüğü -Türkgözü Kapısının ve onunla birlikte, Gürcistan'la sınır olması nedeniyle, bölgemize bir akar sağlayacak, bölgenin gelişmesine çok büyük etki sağlayacak- mazot ithalini, masa başında, bölgenin kaderini etkileyebilecek noktada, maalesef, Bakanlar Kurulu kararı alarak iptal ettiniz. Mazot işiyle iştigal edenlerle ve -mazotunun o bölgenin işsizliğine, istihdamına, gelişmesine çok büyük etki sağlayacağını bile bile- bölgemizin kaderiyle uğraşan 55 inci Hükümete tekrar sesleniyorum: Mazot ithali konusundaki kararınızı en kısa zamanda lütfen gözden geçirin. Mazot ithaliyle ilgili karar, bölgeyi, bugün, bir perişanlığa, bir sefalete sürüklemiştir. Orada yaklaşık olarak 400 tane tankerimiz... Yaklaşık olarak 400 işsiz insanımız kredi çekmiş, krediyle 400 araba almış; hayvanını satmış, evini satmış insanlarımız bu işle ilgilenirken, bir anda, kesin bir kararla, Bakanlar Kurulunun aldığı kararla, bu olayı lağvettiniz. Ardahan'ın kaderiyle uğraşmak, 55 inci Hükümetin hiç işi değil. Kaldı ki, 54 üncü Hükümet döneminde verilmiş olan bu kararı, 54 üncü Hükümet döneminde Bakanlar Kurulunun gizli kararnameyle almış olduğu bu kararı, 55 inci Hükümet iptal etmiştir; Ardahan'a bölgemize ve doğu ve güneydoğuya da verilen hakkı gasp ederek elinden almıştır. Oradaki insanlarımız perişandır. Oradaki insanlarımız, gerçekten, bugün sefaleti çekiyor. Oradaki insanlarımız, borç harç elde etmiş oldukları bu imkânları, maalesef, bugün kullanamaz durumdalar.

55 inci Hükümete, eğer bu yanlış kararınızı gözden geçirmezseniz -Yüce Parlamentoda yine sesleniyorum- sizin bu yanlış kararınızı protesto etmek için milletvekilliğinden istifa edeceğimi söyledim. Ardahan'ın kaderiyle 55 inci Hükümet kesinlikle uğraşmasın, bu yanlış karardan mutlaka geri adım atsın ve bana bugün söylesin 55 inci Hükümet, birbuçuk yıllık hükümet süresi içinde, acaba, benim bölgeme bir çivi çakıldı mı, bir yatırım gitti mi?! 55 inci Hükümet, Allah aşkına, neyle uğraşır?! Demek ki, 55 inci Hükümetin... Hani bir tabir vardır: Deri kokunca tuzlanır, tuz kokunca ne olur... Hükümet, artık, gerçekten, halkın sorunlarına bigânedir. Gerçekten, holdinglerin, büyük kartellerin her istediğini yerine getirmekten yanasınız; ama, benim 65 milyon insanımın hakkı nerelerde?! 55 inci Hükümet ne yaptı Türkiyeme, bunun hesabını 65 milyonluk halkıma vermek zorundasınız; en başta Ardahanıma vermek zorundasınız. Kaldı ki, Ardahan'a verilen hakkı gasp ederek, Ardahan'ın, gerçekten, bugünkü perişanlığına 55 inci Hükümet sebeptir. Bu hakkı mutlaka alacağız, tekrar söylüyorum, Ardahan'ın geleceğini 55 inci Hükümetin eline kesinlikle bırakmayacağız. (DYP sıralarında "Bravo" sesleri, alkışlar)

Bugün, Tarım ve Köyişleri Bakanımız -kendisi çok sevdiğim bir Bakanımdır- ne yapmış; çiftçilerimize bir mesaj göndermiş. Kendileri de zannediyorum, beni cevaplandıracaklar. Mesajdaki ifade şudur: "Afet bölgesinde meydana gelen zayiatlarınız nedeniyle banka kredi faizleriniz ertelenecektir." Acaba halkla mı alay ediyorsunuz, acaba, halka rağmen politika mı yapıyorsunuz? Bugün, Ziraat Bankasına giden çiftçimiz, Ziraat Bankasına giden vatandaşımız, Ziraat Bankasında böyle bir olayla kesinlikle muhatap olmadıklarını açık ve net olarak ifade ediyorlar. Bu doğru değildir, halkımızla alay etmek doğru değildir. Kesinlikle ve kesinlikle yanlış kararlarınızdan bir an önce dönmenizi, bu Yüce Mecliste sizlere haykırıyorum. Halka rağmen politika yapmayın, halkın sorunlarını dinleyin. Bugün, çiftçimizden yana olduğunuzu söylediniz -buradan DSP Grubuna da sesleniyorum- esnafımızdan yana olduğunuzu söylediniz; yüzde 40'larda aldığınız faizleri, yüzde 75'lere çıkardınız. Nerede sizin çiftçiden yana olan tavrınız, nerede esnaftan yana olan politikalarınız?! Bunları cevaplandıramazsınız, cevaplandırmanız asla mümkün değil. (DYP sıralarından "Bravo" sesleri alkışlar) Tabiî, bugün, seçimden kaçıyorsunuz, doğrudur, seçimden kaçacaksınız; çünkü, 65 milyon insanın sorunlarına, hiçbir zaman, gerçekçi politikalar uygulamadınız.

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Aralıkta... Aralıkta...

SAFFET KAYA (Devamla) – Kesinlikle aralıkta gidemezsiniz, bacaklarınız titreyecek kesinlikle. Halka yaptıklarınızın hesabını mutlaka sandıkta vereceksiniz; açık söylüyorum...

MUSTAFA GÜVEN KARAHAN (Balıkesir) – Sen öyle san...

SAFFET KAYA (Devamla) – Göreceksiniz, sandık sizleri mutlaka cezalandıracak.

ÜNAL YAŞAR (Gaziantep) – Sen hangi hesaptan bahsediyorsun? Halka ne yapılmış?

SAFFET KAYA (Devamla) – Sizin seçimden gerçekten korktuğunuzu biliyorum; geçende de söylediniz. Ben, buradan 55 inci Hükümete sesleniyorum, gelin, bu yanlışlarınızdan dönün.

BAŞKAN – Sayın Kaya, siz, sürenizi kendiniz kullanın efendim, lütfen.

SAFFET KAYA (Devamla) – 55 inci Hükümet, gerçekten,

her konuda basiretsizliği ve çokbaşlılığıyla, gerçekten, bu memleketin kaderini çok olumsuz olarak etkilemiştir; ama, seçim yakındır, sandık yakındır, halkımız öyle bir ders verecek ki Ankara'ya, o ses, mutlaka, her bölgeden gelecek ve 65 milyonun, seçimde, inşallah, kaderini etkileyecek. 55 inci Hükümetin gerçekten basiretsizliği, tutarsızlığı, memleketimiz için gerçekten çok kötü bir sonuç vermiştir. Umuyoruz ki, bir an önce seçim olacak ve seçimden kaçan 55 inci Hükümet, seçimde ve sandıkta büyük dersini alacak.

Ve 55 inci Hükümet, eğer mazot ithaliyle ilgili bu kararını değiştirmezse, 55 inci Hükümeti protesto etmek için, kesinlikle istifa edeceğim.

Saygılarımı sunuyorum. (DYP ve FP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kaya, teşekkür ederim.

Sayın Bakan, cevap verecek misiniz efendim?

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Gaziantep) – Evet Sayın Başkan.

BAŞKAN – Efendim, ben, 1 dakikanızı rica edeyim. İstirahat buyurunuz. (ANAP sıralarından "gerek yok" sesleri)

Ne demek gerek yok?! Rica ediyorum... Müsaade buyurun efendim...

Sayın Bakan, efendim, belki şu hususlara da açıklık getirme ihtiyacı duyarsınız diye, izninizle arz etmek istiyorum. Benim bölgem olan Çorum'da, 274 köyde, 14 980 ailede, 64 116 insanımız zarar gördü. Buğday alanında 478 356 dekar, arpa alanında da 69 992 dekar zarara maruz yerler var zannediyorum. Bu hususta da bizi aydınlatırsanız, sevinirim.

Sayın Bakan, buyurun.

A. TURAN BİLGE (Konya) – Sayın Başkan, gündemdışı söz al da konuş...

NEVFEL ŞAHİN (Çanakkale) – Sayın Başkanım, bunlar, sandıkta kaybolacaklar...

NACİ TERZİ (Erzincan) – Başkanım, böyle bir usul var mı?!

A. TURAN BİLGE (Konya) – Sayın Başkan, bir gündemdışı söz alsaydınız daha iyi olurdu...

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; tahmin ediyorum, Sayın Başkan da, bu vesileyle, gündemdışı konuşma hakkını kullanmış oldu.

Burada, sizlere, öncelikle Ardahan İlini ifade edeceğim, sonra Çorum İliyle ilgili ve Türkiye genelinde bilgi arz edeceğim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Ardahan İlinden Bakanlığımıza intikal eden 15 Temmuz 1997 tarihli ve 2 nolu, 26 Ağustos 1997 tarihli ve 3 nolu komisyon kararlarıyla, tabiî afetlerden yüzde 40 ve üzerinde zarar gören çiftçilere, 5254 sayılı Kanuna göre, 1998 yılında, yazlık ekilişler için 21 milyar 412 milyon Türk Liralık tohumluk kredisi karşılığında, 400 ton tokak 157/37 cinsi arpa tohumluğu, Gözlü ve Çiçekdağı Tarım İşletme Müdürlüğünden tahsis edilmiştir. Ayrıca, bu çiftçilerin ziraî kredi borçları, mevcut kararnameler çerçevesinde, bir yıl süreyle, faizsiz olarak ertelenmiştir.

1998 yılında tabiî afetlerden yüzde 40 ve üzerinde zarar gören çiftçiler için, 27.7.1998 tarihli ve 1 nolu karar ile buna ek olarak alınan 31 Ağustos 1998 tarihli ve 2 nolu il ihtiyaç komisyon kararlarında, Çıldır İlçesinin 23 köyünde 213 500 dekar, Posof İlçesinin 9 köyünde 14 220 dekar, Hanak İlçesinin bir köyünde 369 dekar, Göle İlçesinin 55 köyünde 350 bin dekar olmak üzere, toplam 4 ilçesinin 88 köyünde 578 089 dekar ekili, dikili alan ve çayır alanının, dolu ve sel afetinden zarar gördüğü belirlenmiştir.

1 ve 2 nolu il ihtiyaç komisyon kararlarında yer alan borç tecil taleplerinin 98/11128 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre ertelenme ve taksitlendirme işlemlerinin yapılabilmesi için, 27 Temmuz 1998 ve 14 Ağustos 1998 tarihlerinde Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüklerine bu kararlar gönderilmiştir; Ardahan'la ilgili bölümü budur.

Çorum'la ilgili bölüme gelince: Sayın Başkanım ve Çorum milletvekilleri ile tarımla ilgili diğer arkadaşların, Bakanlığıma vaki ziyaretlerinde kendilerine de arz ettiğim gibi, orada hasar tespiti yapılmışsa, hasar tespit komisyonu raporları Bakanlığımıza intikal ettirildiği takdirde, Çorum'da meydana gelen sarıpas hastalığıyla ilgili olmak üzere, gerekli ertelemeler ve tohumluk yardımları yapılacaktır; ancak, bu raporlar, maalesef, Çorum'daki İl Hasar Tespit Komisyonundan Bakanlığımıza henüz intikal ettirilmemiştir. Değerli Çorum milletvekili arkadaşlarımdan rica ediyorum: Bu raporun bir an önce il hasar tespit komisyonlarından Tarım Bakanlığına gönderilmesi için müzaherette bulunsunlar; biz de gereğini hemen yapalım.

Bunun dışında, Türkiye genelinde, Bakanlar Kurulundan 15 trilyon liralık bir tohumluk desteği çıkarılmış ve bu tohumlukların, afete maruz kalan bölgelere -nakliyesinin de Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından verilmek suretiyle- çiftçimizin ayağına kadar götürülmek suretiyle, dağıtımı yapılmaya başlanmıştır. Bunlar, bir yıl süreli, faizsiz kredi olarak verilmektedir. Bunun dışında, tabiî afetlerden yüzde 40 ve üzerinde zarar görmüş bütün çiftçilerimizin, Türkiye genelinde de ziraî kredi borçları bir yıl süreyle ertelenmiştir.

SAFFET KAYA (Ardahan) – Sayın Bakan, yanlışlık var; öyle bir şey yok. Kesinlikle...

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Ayrıca, Doğu Karadeniz Bölgesinde, Hatay'da ve bazı illerimizde, özellikle, daha büyük depremlerin yaşanmış olması, büyük can kaybına sebebiyet verecek düzeyde afetin olması dolayısıyla, oralardaki uygulama bir başka şekilde yapılmaktadır.

SAFFET KAYA (Ardahan) – Sayın Başkan, bir açıklama yapabilir miyim?

BAŞKAN – Sayın Kaya, rica ediyorum efendim... Sayın Bakan cevap veriyor... Rica ediyorum efendim...

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Oradaki uygulamaya göre de, dört eşit taksitte olmak üzere, üç yıllığına -bir yıl anapara ve faiz ödemesiz olmak üzere- ziraî kredi borçları ertelenmiştir.

Bunun dışında, arzu edenlere, bir yıllık işletme kredisi, yine, arzu edenlere, beş yıllık yatırım kredisi, düşük faizli olarak, yani, uygulanmakta olan ziraî kredi faizlerinin yarısı miktarında bir faiz uygulanmak suretiyle verilmektedir. Bu konuda talepleri olanların talepleri karşılanmıştır.

Bunun dışında, tabiî afetlerle ilgili, eğer, il hasar tespit komisyonlarından rapor alınmamışsa; eğer, 5254 sayılı Kanuna ve 2090 sayılı Kanuna uygun olmayan, bu kanunların sınırları dışına taşan, başka -hastalık vesaire gibi- hususlar varsa veya kendi ihmallerinden kaynaklanan hususlar varsa, bu konularda, Hükümet olarak veya Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olarak, yapılabilecek bir şey yoktur. Bu konularda -eğer, öyle bir konu varsa, bilmiyorum- bu kanunların kapsamı dışında bir husus varsa, arkadaşlarımızın bir kanun teklifi getirmeleri gerekir. O kanun teklifi çıkarsa, biz de, hukuk devletinde, o kanuna uygun hareket ederiz. Bugün, elimizdeki meri mevzuata göre, eğer, ekiliş ve ürünler, yüzde 40 ve daha fazla tabiî afetlerden dolayı hasara uğramışsa, ancak bunları karşılayabiliyoruz; bunun dışında, başka bir şeyi karşılama imkânına, maalesef, sahip değiliz. Ama, şu ana kadar, buradaki değerli milletvekili arkadaşımın söylediği tarzda bir şikâyet, Bakanlığıma, bugüne kadar gelmedi.

SAFFET KAYA (Ardahan) – Sayın Bakan, o zaman sizin bilginiz yok.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Efendim, gelmedi bana...

SAFFET KAYA (Ardahan) – Hiç ödeme yapılmamış Sayın Taşar; hiç ödeme yapılmıyor bankalardan.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Bankalardan ödeme yapılmıyorsa, onu bankalara ikaz ederiz.

SAFFET KAYA (Ardahan) – Henüz yapılmadı... Aynen böyle efendim...

BAŞKAN – Sayın Kaya...

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Ben, kendi Bakanlığımdaki hususu arz etmeye çalışıyorum, eğer bana sorduysanız.

SAFFET KAYA (Ardahan) – Efendim, sizin bilginiz olsun diye söylüyorum.

BAŞKAN – Sayın Bakan, siz, Genel Kurula hitap ediniz efendim.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Bankalarda bir problem varsa, bankalardaki problem açısından da, ilgili arkadaşlarımızı, ilgili bankaları biz elbette ki uyarırız.

SAFFET KAYA (Ardahan ) – Geciktiniz efendim; yok böyle bir şey.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Efendim, uyarırız; siz de milletvekili olarak uyarınız, ben de Bakan olarak uyarırım.

SAFFET KAYA (Ardahan) – Bilginiz olsun diye söylüyorum.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MUSTAFA RÜŞTÜ TAŞAR (Devamla) – Saygılar sunuyorum efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Bakan, teşekkür ediyorum efendim.

NACİ TERZİ (Erzincan) – Sayın Bakan, böyle bir cevap usulü yok; kürsüden açıklasın biz de duyalım.

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) – Sayın Başkan, bu, yeni salona has bir metot herhalde.

NACİ TERZİ (Erzincan) – Gizli konuşma yok; Bakan açıklasın, biz de duyalım.

BAŞKAN – Efendim, müsaade buyurun.

NACİ TERZİ (Erzincan) – Sayın Başkanım, bu da yeni bir usul mü?

BAŞKAN – Efendim, başka türlü yürümüyor, işte böyle yürüyecek yani... Ne yapalım kardeşim... Ah!.. Ah!.. Ah!..

NACİ TERZİ (Erzincan) – Ne konuştunuz? Çorumlular duymadı ki.

BAŞKAN – Hedefimiz Çorumlunun duymuş olması değil, Çorum'un meselesinin çözümlenmesidir. Biz onu rica ettik Sayın Bakandan, ifade buyurdular "Çorum'dan rapor bekliyoruz" dediler; rapor gelince meseleyi çözecekler.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Soruya cevap verilmiş oldu.

BAŞKAN – Sayın Güney, izin verin de şu ak saçların avantajını kullanalım.

ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) – Ona saygı duyuyorum efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

3. – Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz’ın, yerel radyo ve televizyonların sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması

BAŞKAN – Üçüncü sırada, Sayın Ömer Özyılmaz, zannediyorum, yerel radyo ve televizyonlarla ilgili olarak bir talebiniz oldu.

Süremizin 5 dakika olduğunu biliyorsunuz. Sizin, bu zamana, bir akademik kariyer sahibi olarak ne kadar saygılı olduğunuzu çok eskiden beri bilirim ben.

Buyurun Sayın Özyılmaz.

ÖMER ÖZYILMAZ (Erzurum) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, yerel radyo ve televizyonların sorunlarıyla ilgili olarak gündemdışı söz almış bulunuyorum; hepinize ve radyo ve televizyonları başında, onları, ekip olarak, yöneten, idare eden ve işleten bütün arkadaşlarıma selam ve saygılarımı sunuyorum.

Bilindiği gibi, özellikle, 1990'lı yıllarda ülkemizde gerçekleştirilen idarî bazı değişiklikler neticesinde, Anadolu'nun her tarafında yerel radyo ve televizyonlar bir bir ortaya çıktı. Bu, bir defa, insanımızın yasaklardan kurtulunca ne harikalar vücuda getirebileceğini gösteren önemli bir husustur.

İkincisi, bu yerel radyo ve televizyonlar, güzel Anadolumuzun sesi oldular; yayınladıkları güzel türkülerle, şarkılarla, ezgilerle, ilahîlerle, Kur'an bülbüllerinin okuduğu Kur'anlarla ve kültürümüzü yansıtan güzel sohbetlerle tam bir Anadolu yumağı oluşturdular ve Anadolu'nun sesi konumuna yükseldiler.

Ayrıca, bunlar, demokrasimizin -bir türlü yerleştiremediğimiz, rayına oturtamadığımız demokrasimizin- gerektiği şekilde anlaşılabilmesi ve yerleştirilebilmesi için de önemli katkılarda bulunuyorlar.

Ayrıca, radyo ve televizyonlar, birer eğitim kurumudurlar. Eğitim, bilindiği gibi, bir örgün eğitim, bir de yaygın eğitim şeklindedir. Bu şekilde sistemleştirilen eğitim içerisinde, yaygın eğitim faaliyeti olarak, bu radyo ve televizyonlar çok önemli bir işlevi yerine getirmektedirler.

Bu güzelliklerine rağmen, birtakım problemlerinin olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Ben, özellikle, bu problemleri, Yüce Meclisimizin ve özellikle de Hükümetin gündemine taşımak istiyorum. Kısaca onları arz ediyorum:

Birinci problemleri, maddî sıkıntılarıdır. Bunlar da, mevzuattan kaynaklanan sıkıntılardır. Bunların başında, kazançlarının yüzde 5'inin RTÜK'e, yüzde 5'inin de eğitime katkı payı olarak alınmasından kaynaklanan sıkıntı gelmektedir.

Bunların birer eğitim kuruluşu olduğunu arz ettim. Bir eğitim kuruluşundan bir başka eğitim kuruluşuna böyle bir katkı payının alınıp aktarılması, zaten, bir sürü maddî imkânsızlık içerisinde kıvranan bu kuruluşları, fevkalade zor duruma sokmuştur.

Özellikle, burada belirtmek istiyorum. 4306 sayılı Kesintisiz Eğitim Kanununda böyle bir değişiklik yapılarak, radyo ve televizyonların ödemek mecburiyetinde olduğu bu katkı payının kaldırılması için Yüce Meclise bir kanun teklifi de vermiş bulunuyorum.

Ayrıca, bunlar, birer AŞ kuruluşudur, anonim şirket halindeki kuruluşlardır. Diğer kuruluşlardan, bütün AŞ'lerden böyle bir katkı payı alınmadığı halde bunlardan alınması, elbette, Anayasadaki eşitlik prensibine de aykırı bir durumu ortaya koymaktadır.

Değerli arkadaşlar, radyo ve televizyonlara zaman zaman RTÜK'ün ceza verdiğini hepimiz görüyoruz. Burada birtakım aksaklıklar var, bunların giderilmesi lazım. Birinci olarak, bütün radyo ve televizyonlara ceza verileceği zaman, özellikle, bunların savunma hakkı şu anda verilmemiş durumdadır; bu hak, kendilerine verilmelidir. Özellikle hukuk devletinde yaşayan insanlar, hiçbir zaman savunmasız olarak cezalandırılmazlar. Bunlara savunma hakkı verilmelidir.

İkinci olarak, cezalar, kolaydan zora doğru ilerlemeli ve caydırıcılık özelliğine göre sıralanmalıdır. Bu çerçevede, örneğin; uyarma, kınama, 1 inci, 2 nci, 3 üncü derecede para cezası ve en son olarak da, belki, kapatma cezası gündeme gelebilir.

Ayrıca, yerel radyo ve televizyonların kanal tahsisi konusu da son derece önemlidir. Frekans sıralama ihaleleri açık ve şeffaf bir şekilde yapılmalıdır. Sırf spekülasyon olsun diye kanal tahsisi için başvurmuş birtakım kuruluşlar vardır. Bunlar, sadece dosyadan ibarettirler. Şimdiye kadar da, almış oldukları kanalları kullanmış değillerdir. Ayrıca, bunlar, sık sık el değiştirip, haksız kazançlara konu olmaktadırlar. İşte, bunların da, bu dosyaların da işlemden kaldırılıp, bu işi yapabilecek insanlara tahsis edilmesi lazım.

Bir diğer önemli konu: Radyo ve televizyon kuruluşları, bugün, birtakım dernekler etrafında toplanmış durumdadırlar. Bunların temsilcilerinin de, idarî değişiklik yapılarak, RTÜK'te bulunmalarını sağlamak gerekir.

Bir diğer önemli konu: Bugün, seçim konusu konuşuluyor Meclisimizde; inşallah olacaktır. Seçim dönemlerinde, radyo ve televizyonlara birtakım yasaklar getirilmektedir. Bu yasaklar yazılı basın için söz konusu olmuyor. Yazılı basın için söz konusu olmayan yasaklar, elbette, görsel ve sese dayalı radyo ve televizyon kuruluşları için de olmamalıdır, onlar için de bu yasaklar ortadan kaldırılmalıdır.

Bir diğer önemli konu: İletişim yeniden tanımlanarak, program alışverişinde, elektronik posta ya da network gibi çağdaş teknoloji kullanımına izin verilmelidir.

Bütün bunların bir an önce yapılması ve yerel radyo ve televizyonların önündeki bu mevzuata dayalı problemlerin ortadan kaldırılması gerekir. Bunlar ortadan kaldırıldığında, bu kuruluşlarımız, görülecektir ki, kendi özkaynakları ve emekleriyle, nice harikalar meydana getireceklerdir. Bunlar, devletten herhangi bir yardım vesaire de beklemiyor ya da bunların arkasında birtakım holdingler, tröstler de yoktur. Bunlar Anadolu insanıdırlar ve Anadolu'nun sesini yansıtmaktadırlar.

Umarım, Hükümet, bu konuda üzerine düşeni yapar, Meclisimize konuyu getirir ve inşallah, bunların dertlerine çare bulunmuş olur.

Ben, hepinizi saygıyla selamlıyorum; Muhterem Başkanımızı da... (FP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Çok teşekkür ediyorum Sayın Özyılmaz.

Anlaşıldığına göre, gündemdışı görüşmelerimiz tamamlanmıştır.

Şimdi, kabul buyurursanız, Başkanlık sunuşlarından mütalaa ettiğim için, Başkanlığımızın bir duyurusunu Yüksek Heyetinize arz etmek istiyorum. Bu, hepimizin müşterek sıkıntısıdır; bir an önce giderilmesi için...

Sayın milletvekilleri, malûmlarınız olduğu üzere, iki haftadır yeni salonumuzu kullanıyoruz. Özellikle oylamalarda, Divan olarak sayımda zorluk çekiyoruz. Yoklama ve oylamaların sonuçlarını kısa sürede almak ve Genel Kurulun çalışma süresini verimli kullanabilmek için bir an önce elektronik sisteme geçmemiz gerekmektedir.

Son duruma göre, parmak izi alınamamış 6 sayın üye kalmıştır. Yarından itibaren alınan tüm parmak izleri sisteme yüklenecektir.

Önümüzdeki haftadan itibaren de, inşallah, sistem devreye girecek; yoklama ve oylamalar elektronik sistemle yapılacaktır. Parmak izi alınmamış üyeler sisteme giremeyecekleri için -burası çok önemli arkadaşlarımız için- yapılacak yoklama ve oylamalarda mevcut sayılmama gibi bir durumla karşılaşmamaları açısından, halen parmak izi vermemiş olan sayın milletvekillerinin, parmak izi işlemlerini bir an önce ikmal etmeleri hususunu Başkanlık olarak önemle rica ediyoruz.

Sizlerin de müşahedesi mutlaka oldu; özellikle dün, evvelki gün, ondan önceki, geçen haftaki oylamalarda gerçekten sıkıntı çekildi. O bakımdan, rica ediyoruz, bu 6 arkadaşımız da parmak izlerini lütfederlerse, sistem yüklenmiş olur ve yöneten arkadaşlar da rahat eder, siz de rahat edersiniz, zamanı da çok iyi kullanırız.

Ben, böylece arz etmiş olayım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır, arz ediyorum; değerli Divan Üyemiz takdim edecekler.

Buyurun efendim.

B) TEZKERELER VE ÖNERGELER

1. – Tayland Temsilciler Meclisi 1 inci Başkan Yardımcısı Sobhon Phetsawang ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemize davet edilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1734)

15 Ekim 1998

Türkiye Büyük Millet Melisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 30 Eylül 1998 tarih ve 93 sayılı Kararı ile Tayland Temsilciler Meclisi I. Başkan Yardımcısı Sayın Sobhon Phetsawang ve beraberindeki Parlamento Heyetinin 11-13 Kasım 1998 tarihleri arasında ülkemizi ziyareti kararlaştırılmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 7 nci maddesi gereğince Genel Kurulun bilgisine sunulur.

Hikmet Çetin

Türkiye Büyük Millet Meclisi

Başkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Meclis araştırması önergeleri vardır; sırasıyla arz ve takdim edip, bilgilerinize sunacağım.

İzin verirseniz, Kâtip Üye arkadaşımız, üç araştırma önergesini oturduğu yerden arz ve takdim etsin.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Buyurun.

C) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ

1. – Erzincan Milletvekili Mustafa Kul ve 23 arkadaşının, TEDAŞ’a bağlı dağıtım müesseselerinin işletme haklarının devredilmesi uygulamasının hukuka uygun olup olmadığının ve personelin durumunun araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/289)

Türkiye Büyük Millet Melisi Genel Kuruluna

Bir ülkenin ulusal ve bağımsız bir enerji politikasına sahip olması, o ülkenin sanayi ve tüketim politikalarını ülke gereksinimleri doğrultusunda doğru ve verimli bir şekilde gerçekleştirmesini sağlar. Enerji kamusal bir hizmettir ve sanayiin temel girdisidir. Bu anlayışın tersi uygulamalar olan özelleştirme ve yabancılaştırma faaliyetleri "Yeni Dünya Düzeni" anlayışı doğrultusunda, içpiyasaların çökertilerek ulusal devlet anlayışının yıkıldığı ve gelişmiş kapitalist ülkelerin, çokuluslu şirketlerin güdümünde, ekonomik ve siyasal bağımsızlığını yitirmiş, dışa bağımlı bir sömürge haline gelmeyi kaçınılmaz kılar.

Ülkemizde, enerji sektöründeki parçalanmışlık yüzünden tam bir keşmekeş hâkimdir. Genel enerji tüketimi içerisinde yüzde 35 civarında bir paya sahip olan elektrik enerjisi, sanayileşme politikalarının temel aracıdır. Planlı bir sanayileşme ve tüketim politikası, ne kadar elektrik enerjisi gereksinimi olduğunu ortaya koyar. Buna göre gerekli yatırım yapılır. Elektrik enerjisi, üretildiği anda tüketilmesi gereken, depo edilemeyen bir enerji türüdür. Bundan dolayı, üretim, iletim ve dağıtım süreçlerinin düzgün işleyebilmesi için, iyi bir koordinasyon ve etkin bir planlama tek elden yürütülmek zorundadır.

Ülkemizde, önce 1970'de Türkiye Elektrik Kurumunun (TEK) kurulması ve sonra da 1982'de çıkarılan 2705 sayılı Yasayla belediyelerin elektrik işletmeciliğine son verilmesiyle sağlanan toparlanma süreci, ulusal enerji doğrultusunda önemli ölçüde umut vermişken, 4 Aralık 1984 tarihinde çıkarılan 3096 sayılı Yasayla TEK dışındaki kuruluşların elektrik, iletim, dağıtım ve ticaretiyle görevlendirilmesine olanak tanınarak yeniden parçalanma yolu açılmıştır. TEK, TEAŞ (Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş.) ve TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.) olarak ikiye bölünmüştür. Bu bölünme ulusal enerji sisteminin dokunusu bozmuştur ve bölünme özelleştirmeler yoluyla devam etmektedir. Ülkemizde bu sürecin başlatılmasında Dünya Bankasının yapısal uyum politikaları ile IMF'nin dayatmaları etkili olmuştur.

TEAŞ ve TEDAŞ en kârlı KİT'ler olduğu halde kasıtlı olarak zarar ediyor gösterilmekte ve elektrik dağıtımında özelleştirmenin rekabeti sağlayacağı, elektriği ucuzlatacağı, yatırımları artıracağı, iletim hatlarındaki kayıpları azaltacağı iddia edilmektedir. Elektrik enerjisi, kamu tekelini zorunlu kılmaktadır. Bu sektörde, ticarî anlamda bir kârlılık değil, katma değer ve toplumsal yarar esas alınmalıdır. Özelleştirme yanlısı politikaları savunanlar, elektriğin, bütün ticarî mallar gibi bir mal olduğunu ve parası olanların alabileceğini, bu sektörün rekabete açılması gerektiğini savunmaktadır.

24 Kasım 1996 gün ve 22827 sayılı Resmî Gazetede Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığının ilanıyla TEDAŞ'a bağlı dağıtım müesseselerinin işletme haklarının devredileceği, 3096 sayılı TEK Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında Kanunun 5 inci maddesine göre alınmış bir karara dayandırılarak duyurulmuştur. Bu karar ve duyuru çerçevesinde 3 Nisan 1997 günü ihaleye katılmaya istekli firmalardan teklifler alınmış, yapılan değerlendirmeler sonrasında da 7 Ocak 1998 günü ihaleyi kazanan şirketler açıklanmaya başlanmıştır.

TEDAŞ'a bağlı dağıtım müesseselerinin işletme haklarının devredilmesi ve TEK dışındaki kuruluşların elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti ile görevlendirilmesi konusunda, ANASOL–D Hükümeti İktidarı döneminde yapılmış uygulamaların, Anayasa Mahkemesi kararlarına uygun olup olmadığının, bu uygulamalarda yapılan görevlendirmelerin yetki açısından hukuka uygunluk içerisinde olup olmadığının, alınan devir kararlarında personelin durumunun ne olacağına dair yasal bir düzenlemenin yapılıp yapılmadığının, devir sonrası kamu adına gerçekleştirilecek denetimin sözleşmelerde düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması amacıyla, Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

1. Mustafa Kul (Erzincan)

2. Hilmi Develi (Denizli)

3. Ayhan Fırat (Malatya)

4. Nezir Büyükcengiz (Konya)

5. Mustafa Yıldız (Erzincan)

6. Birgen Keleş (İzmir)

7. Zeki Çakıroğlu (Muğla)

8. Tuncay Karaytuğ (Adana)

9. Atilâ Sav (Hatay)

10. Ali Şahin (Kahramanmaraş)

11. Yılmaz Ateş (Ankara)

12. Algan Hacaloğlu (İstanbul)

13. Yusuf Öztop (Antalya)

14. Haydar Oymak (Amasya)

15. Erdoğan Yetenç (Manisa)

16. Ali Haydar Şahin (Çorum)

17. Bekir Kumbul (Antalya)

18. Mahmut Işık (Sıvas)

19. D. Fikri Sağlar (İçel)

20. Şahin Ulusoy (Tokat)

21. Fuat Çay (Hatay)

22. Yahya Şimşek (Bursa)

23. Fatih Atay (Aydın)

24. Mehmet Sevigen (İstanbul)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması hususundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.

Bir başka önerge daha var; okutuyorum:

2. – İçel Milletvekili Durmuş Fikri Sağlar ve 26 arkadaşının, tüm özelleştirme ihalelerinin araştırılarak başlangıç ve sonuç aşamaları, ihaleleri kazanan firmaların malî durumları ile ihale koşullarını yerine getirip getirmediklerinin araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/290)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizin 1980'li yıllardan itibaren başlattığı kamu kuruluşlarının özelleştirilmesiyle ilgili olarak bugüne değin pek çok iddialar ortaya atılmaktadır.

Üzülerek belirtmeliyiz ki, Cumhuriyetimizin 75 inci yılında, bu cumhuriyeti kuranların mirası olan kamu iktisadi kuruluşlarının mülkiyetlerinin, gerçek değerlerinin çok altında elden çıkarıldığına ilişkin kaygılar yaşanmaktadır.

Daha da çarpıcı olanı, yoksul halkın kıt paralarıyla kurulan ve sanayileşmenin temeli sayılan bu kamu iktisadi kuruluşlarının, birtakım çetelerin araya girmesiyle bazı kişilere peşkeş çekilmesi iddialarıdır.

Bir başka ilginç nokta da, özelleştirme ihalelerinde şeffaflık adı altında yaşanan anlaşılması güç gelişmelerdir. Örneğin, bir özelleştirme ihalesini en yüksek teklif vererek kazanan firma, sonuçta saf dışı bırakılabilmektedir. Gizli tutulması gereken ihale zarfları, Başbakanlık Konutunda açılabilmektedir.

Kamuoyunda özelleştirmenin nihai hedefe ulaştırılması konusunda yine çok ciddî kuşkular bulunmaktadır. Bu kuşkular, bazı özelleştirmelerde sadece karaparanın aklandığı üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Oysa, özelleştirmenin ana hedefi, ilgili kamu kuruluşunun Türk ekonomisine daha fazla katkı yapmasını sağlamaktır. Ancak, bugüne değin ihalesi gerçekleştirilen kuruluşların bir kısmı, ekonomiye katkı sağlayacağı yerde yeni sorunlar üreten, birikimleri bir çırpıda yok edilen, sadece gayrimenkul rantlarından yararlanılan kuruluşlar haline getirilmiştir.

Son özelleştirme ihalelerinde ise ciddî şaibeler vardır. Örneğin, Türk Ticaret Bankası ile Petrol Ofisi Anonim Şirketinin özelleştirilmesindeki usul ve yöntemler, bu şaibeleri belgeleyecek düzeye getirmiştir.

Bu iki kuruluşun ihaleye kadar uzanan aşamalarında karanlık noktalar, çete bağlantıları ve ihaleye girmek isteyen firmalara yönelik baskı, tehdit ve sindirme iddiaları dikkati çekmektedir.

Tüm bu iddialar ortada iken, partimize ulaşan bir ses bandı, Türk Ticaret Bankasının özelleştirilmesinde mafyanın etkinliğini gözler önüne sermektedir. Bu ses bandında, ihaleye girmek niyetinde ve hazırlığında olan firmaların mafya tarafından nasıl caydırılmak istendiği açıkça tespit edilmektedir. Bu banttaki konuşmalar sadece ahlakî açıdan değil, hukuk devleti açısından da utanç vericidir.

Yönetim kademesindekilerin basiretsiz davranışları, namuslu işadamlarının çaresizliği, mafyadan medet umanları güç odağı haline getirmiştir. Devlet, can ve mal güvenliğini sağlayamadığı için, mafya yöntemlerini devreye sokanlar, devleti kolaylıkla yağmalamaktadırlar.

Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu bu karanlık tablonun aydınlanabilmesi için, Türkiye Büyük Millet Meclisinin her türlü önyargıdan uzak kalarak olayın üzerine gitmesi gerekmektedir. Bu, namuslu milyonlarca insan adına bir vatan borcudur.

Anayasanın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca, tüm özelleştirme ihalelerinin başlangıç ve sonuç aşamaları ile ihaleleri kazanan firmaların malî durumları ve ihale koşullarını yerine getirip getirmediklerinin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.

1. D. Fikri Sağlar (İçel)

2. İ. Önder Kırlı (Balıkesir)

3. Şahin Ulusoy (Tokat)

4. Mustafa Yıldız (Erzincan)

5. Yahya Şimşek (Bursa)

6. Seyfi Oktay (Ankara)

7. Mahmut Işık (Sıvas)

8. Bekir Yurdagül (Kocaeli)

9. Birgen Keleş (İzmir)

10. Ahmet Güryüz Ketenci (İstanbul)

11. Ayhan Fırat (Malatya)

12. Erdoğan Yetenç (Manisa)

13. Hilmi Develi (Denizli)

14. Nezir Büyükcengiz (Konya)

15. Zeki Çakıroğlu (Muğla)

16. Ali Şahin (Kahramanmaraş)

17. Tuncay Karaytuğ (Adana)

18. Yusuf Öztop (Antalya)

19. Yılmaz Ateş (Ankara)

20. Atilâ Sav (Hatay)

21. Haydar Oymak (Amasya)

22. Bekir Kumbul (Antalya)

23. Ali Haydar Şahin (Çorum)

24. Fuat Çay (Hatay)

25. Fatih Atay (Aydın)

26. Mehmet Sevigen (İstanbul)

27. Ercan Karakaş (İstanbul)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.

Diğer önergeyi okutuyorum:

3. – Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve 23 arkadaşının, TURBAN’a bağlı bazı işletmelerde yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddialarının araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/291)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Cumhuriyeti TURBAN Genel Müdürlüğüne bağlı birkısım işletmelere usulsüz personel alındığı, özelleştirme kapsamında bulunan kuruma, Başbakanlıkça yasalara aykırı olarak personel kadrosu tahsis edildiği, satınalma yönetmeliğine aykırı olarak keyfî işlemlerin yapıldığı, böylece kurumun büyük zarara uğratıldığı iddiaları gerek kamuoyunda gerekse basında yaygın olarak yer almaktadır. Kurumda yapıldığı iddia edilen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını açığa kavuşturmak için, Anayasanın 98 ve İçtüzüğümüzün 104 üncü maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını saygıyla arz ederiz.

1. Ali Rıza Gönül (Aydın)

2. Turhan Güven (içel)

3. Mehmet Gözlükaya (Denizli)

4. Mehmet Gölhan (Ankara)

5. İrfettin Akar (Muğla)

6. Ergun Özkan (Niğde)

7. Salih Sümer (Diyarbakır)

8. M. Halit Dağlı (Adana)

9. Doğan Baran (Niğde)

10. Saffet Arıkan Bedük (Ankara)

11. İ. Cevher Cevheri (Adana)

12. Tahsin Irmak (Sıvas)

13. Bekir Aksoy (Çorum)

14. Necati Çetinkaya (Konya)

15. Mehmet Ali Yavuz (Konya)

16. Nevzat Köse (Aksaray)

17. Faris Özdemir (Batman)

18. A. Sezal Özbek (Kırklareli)

19. Mehmet Sağlam (Kahramanmaraş)

20. Nihan İlgün (Tekirdağ)

21. Kadir Bozkurt (Sinop)

22. Haluk Yıldız (Kastamonu)

23. Meral Akşener (İstanbul)

24. Osman Berberoğlu (Antalya)

Gerekçe: Türkiye Cumhuriyeti TURBAN, özelleştirme kapsamında bulunan bir kamu iktisadî teşebbüsüdür. 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince, verimlilik ve kârlılık esaslarına göre çalışması gereken bir iktisadî kuruluştur.

55 inci Hükümetin işbaşına geldiği tarihten itibaren bu kuruluşa atanan yönetim fütursuzca işlemler yapmaktadır. Bağlı bulunduğu Başbakanlık ve özelleştirmeden sorumlu devlet bakanının da, yasal düzenlemeleri bir kenara bırakarak, kurumun personel ve daimî kadro taleplerine onay vermesi sonucu, kurum, bu nedenle milyarlarca lira zarara maruz kalmıştır.

Kurum, işletmeleriyle (Erciyes, Akçay, Çeşme, Kuşadası, Kemer ve Bodrum, Amasya, Urfa, Ilıca, Samsun işletmeleri satıldı) ve personeliyle küçülmesi gerektiği halde, 1997 yılında 65 adet geçici işçi adıyla işçi alımına gidilmiş ve 5.1.1998 tarihli TURBAN Genel Müdürlüğünce, liste halinde arz edilen 22 personele de kadro verilmiştir. Bu listede yer alan ve kendisine kadro verilen personelin isimleri mevcuttur.

Yine son günlerde Sabah ve Milliyet Gazetelerinde yer alan haberlere göre, yeniden 60 geçici personel alındığı, genel müdür ve üst yönetim yakınlarının süratle kadroya geçirildiği haberleri yer almaktadır.

Daha önce Kilyos işletmesine alınan personele 16.12.1997-14.1.1998 tarihleri arasında fazla mesai ücreti tahakkuk ettirilerek kurumun milyonlarca lira zarar görmesine sebep olmuştur.

Yine basında yer alan haberlere göre, TURBAN üst yöneticilerinin, masrafları kendilerince ödeneceği bildirilen misafirlerinin yılbaşından bu yana, başta TURBAN Abant Oteli olmak üzere işletmelerde indirimli olarak ağırladıkları, buna rağmen konaklama masraflarını daha ödemedikleri iddiaları yer almaktadır.

Diğer taraftan Abant Oteli işletmesi işçilik ücreti talep etmemeyi taahhüt eden akaryakıt şirketine rağmen, bütün kuralları hiçe sayarak keyfî bir işlemle hem malzemesi hem işçiliği pahalı kalorifer ve buhar kazanlarıyla brülör bakımlarını yaptırmak suretiyle milyonlarca lira zarar verilmiştir.

TURBAN Genel Müdürlük makamının 22.5.1997 tarihli oluru ile işletmelerin 1997 yılı ihtiyaçlarının toplu olarak ve kapalı zarf usulüyle ihale edilmek üzere teminine karar verilmiştir. İşletmelere yazılan bir talimatla mahallinden ihtiyaçların karşılanmayacağı, toplu alımlar sonucu ihtiyaçların giderileceği belirtilerek işletmeler uyarılmıştır.

10 kalem halinde yapılan toplu ihale sonuçlanmış ve ihaleyi alan kuruluşlar kısa süre sonra mal vermekten alıkonulmuş, üst yöneticilerinin telefon talimatlarıyla tekrar mahallinden her türlü işletme, gıda, temizlik malzemeleri temin yolun gidilerek fahiş fiyatlarla satınalma başlamış ve kurum milyarlarca lira zarara uğratılmıştır.

Tabiî ki, kulaklara gelen ve basında yer alan yayımlara göre kurumlardaki yanlışlar, yağmalar bunlarla sınırlı değildir. Konu incelendiğinde, inanıyoruz ki, daha pek çok suiistimal ve talan ortaya çıkarılacaktır.

Özellikle yer alan iddialar arasında, Bodrum Marinasında bağlama ücreti alınmadan kaçak yatların bağlatıldığı, 1997 yılında Abant, Yalova, Akçay, Kilyos işletmelerinde pek çok hatırlı kişiye ücretsiz konaklama sağlandığı, özel misafir statüsünde kurumdışı kişilerin kurum personeliymiş gibi ağırlandıkları ve özellikle siyasîlerin bu konuda ağırlık taşıdığı ve böylece kurumun talan edildiği iddiaları ayyuka çıkmıştır.

Özelleştirmeyle devletin ekonomiden çekilip küçülmesi gerektiğini ifade eden ve bu konuda başarılı olduklarını beyan eden 55 inci Hükümetin Başbakanı ve sorumlu devlet bakanı, kuruma, kanunlara aykırı kadro tahsis etmek suretiyle, partizanlığın, dost ve yâran korumacılığının en çirkin örneklerini vermişlerdir.

Bahsettiğimiz hususlar, basında yer alan iddialar ve buna bağlı gerek personel alımı gerekse kurumun talan edildiği yolundaki hususların açıklığa kavuşması için, Anayasa ve İçtüzük hükümlerine göre, Meclis araştırması açılmasında kurum yararına fayda gördüğümüzü ve Yüce Heyetin bu konuda olumlu karar alacağına inandığımızı saygıyla arz ederiz.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemde yerini alacak, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.

Değerli milletvekilleri, gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.

V. – SEÇİMLER

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM

1. – Dışişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Dışişleri Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen 1 üyelik için, Sakarya Milletvekili Sayın Teoman Akgür aday gösterilmiştir. Oylarınıza sunuyorum...

FİKRET KARABEKMEZ (Malatya) – Karar yetersayısının aranılmasını istiyorum.

BAŞKAN – Peki efendim.

Kabul edenler...

METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – Yani, seçimde de mi?!.

BAŞKAN – Kabul etmeyenler...

METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – Fikret Karabekmez geri alıyor efendim.

CENGİZ ALTINKAYA (Aydın) – Geri aldı ama...

BAŞKAN – Efendim, ısrar ediyor.

Kararyetersayısı yoktur.

Sayın Bostancıoğlu, ne kadar bir süreyle ara vereyim efendim?

METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – 5 dakika yeter...

BAŞKAN – 17.50'de toplanmak üzere, birleşime ara veriyorum.

Kapanma Saati:17.42

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati:17.50

BAŞKAN: Başkanvekili Yasin HATİBOĞLU

KÂTİP ÜYELER: Hüseyin YILDIZ (Mardin), Ali GÜNAYDIN (Konya)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 8 inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Sayın milletvekilleri, Dışişleri Komisyonuna bir üyenin seçimi esnasında karar yetersayısı aranmış, bulunamamıştı. Şimdi, tekrar oylayacağım ve karar yetersayısını tekrar arayacağım.

V. – SEÇİMLER (Devam)

A) KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM (Devam)

1. – Dışişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim (Devam)

BAŞKAN – Dışişleri Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Sol Parti Grubuna düşen üyeliği Sakarya Milletvekili Sayın Teoman Akgür'ün seçilmesi hususunu yeniden oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

Sayın milletvekilleri, karar yetersayımız yok. Bir ara daha vereyim mi? (FP sıralarından "Hayır, hayır" sesleri)

Efendim, grup başkanvekillerine soruyorum ben.

METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) – Efendim, sakatlarla ilgili bir yasa çıkaracaktık; ancak, arkadaşlarımız sakatlarla ilgili bu yasanın çıkmasını engelliyorlar.

BAŞKAN – Sayın Bostancıoğlu, buyurun efendim, işte... Buyurun...

LÜTFÜ ESENGÜN (Erzurum) – Sayın Başkan, kimsenin engelleme niyeti yok. Hükümet, Meclise gelsin ve yasaları çıkarsın, biz de gereken desteği veririz.

BAŞKAN – Sayın Esengün, teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı aradık; bulunamadı, bulunma ihtimali de gözükmüyor.

Bundan dolayı, alınan karar gereğince, Başbakan Sayın A. Mesut Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Sayın Kul ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Çağan haklarındaki Meclis soruşturması açılmasına ilişkin önergeleri ile diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için, 20 Ekim 1998 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 17.54

 

 

BİRLEŞİM 8’İN SONU

Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi internet Sitesi
© 2009 T.B.M.M.