TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

93’üncü Birleşim

24 Mayıs 2022 Salı

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İÇİNDEKİLER

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- YOKLAMALAR

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- İstanbul Milletvekili Alev Dedegil’in, İstanbul’un fethine ilişkin gündem dışı konuşması

2.- İzmir Milletvekili Özcan Purçu’nun, imar barışı mağdurları ve geri dönüşüm işçilerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Havza Genelgesi’nin yayınlanmasının 103’üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

 

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 39’uncu yıl dönümüne ve Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçiklere ilişkin açıklaması

2.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın, Gaziantep’teki uçuk mezar yeri fiyatlarına ilişkin açıklaması

3.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, Mersin’e yapılan yatırımlara ilişkin açıklaması

4.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, TÜİK’in Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi Raporu’na ilişkin açıklaması

5.- Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in, 29 Mayıs Pazar günü Ankara’da düzenlenecek olan Beyaz Miting’e ilişkin açıklaması

6.- Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın, Polis Memuru Mehmet Sunulu’nun paylaşımlarına ilişkin açıklaması

7.- Muğla Milletvekili Süleyman Girgin’in, Çorlu tren kazasının 10’uncu duruşmasına ilişkin açıklaması

8.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, bakaya kalan gençlerin bedelli askerlik talebine ilişkin açıklaması

9.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, Bursa’nın köylerindeki sulama sorununa ilişkin açıklaması

10.- Adana Milletvekili Orhan Sümer’in, Adana’nın yol sorununa ilişkin açıklaması

11.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in, TMO’nun hububat alım fiyatlarını açıklaması gerektiğine ilişkin açıklaması

12.- İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun, Dersim Dernekleri Federasyonunun İstanbul’da yapmak istediği pikniğin yasaklanmasına ilişkin açıklaması

13.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, Kütahya’nın sorunlarına ilişkin açıklaması

14.- Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Denizli’deki sulama sorununa ilişkin açıklaması

15.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, Kocaeli Kandıra Gıda OSB’nin teşvik sistemine alınmasına ilişkin açıklaması

16.- Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun, Sivas Hocabey köyünde yaşanan sorunlara ilişkin açıklaması

17.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’in, TBMM, TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan memurların sorunlarına ilişkin açıklaması

18.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçikler ile Türkiye’nin terörle mücadelesinde asla geri durmayacağına ilişkin açıklaması

19.- Yozgat Milletvekili Ali Keven’in, Yozgatlıların 1970’lerde Yozgat’tan başka bir ile götürülen askerî birliğin yeniden Yozgat’a getirilmesini talep ettiklerine ilişkin açıklaması

20.- Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un, akaryakıt bayilerinin beklentilerine ilişkin açıklaması

21.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçiklere, spordaki başarılarımıza, Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş yıl dönümüne, 1993 yılında Bingöl-Elâzığ kara yolunda PKK’lı teröristler tarafından alçakça şehit edilen 33 askerin şehadetlerinin 29’uncu yıl dönümüne, Şah İsmail’in ölüm yıl dönümüne, Merkez Bankasının açıkladığı beklenti anketlerine, kur korumalı mevduat sisteminin sakıncalarına ve tarımsal girdi fiyatlarına ilişkin açıklaması

22.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçiklere, 21 Mayıs 2022’de Adana’da düzenlenen gençlik şöleni dönüşünde yaşanan kaza sonucu hayatını kaybeden ve yaralanan öğrencilere, Adana Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ’ın kızı Elif Su Uludağ’ın vefatına, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in 17 Mayıs 2022’de ABD Kongresinde yaptığı küstah açıklamalara ve spordaki başarılarımıza ilişkin açıklaması

23.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Ali Ekber Ertürk’ün vefatına, Çerkez soykırımının yıl dönümüne, Hazine ve Maliye Bakanının enflasyona yönelik açıklamalarına, Merkez Bankasının açıkladığı yıl sonu enflasyon beklentisi ile Konut Fiyat Endeksi verilerine, Türk lirasındaki değer kaybına, Batman kayyumunun Batman Park AVM’yi adrese teslim ihaleyle satışına ve Dersim Dernekleri Federasyonunun İstanbul Aydos Ormanı’nda gerçekleştireceği pikniğin yasaklanmasına ilişkin açıklaması

24.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçiklere, Ali Ekber Ertürk’ün vefatına, Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın Grup Başkan Vekilliği görevinin sona erdirilmesine, spordaki başarılarımıza,  sağlık emekçilerinin 29 Mayısta Ankara’da yapmak istediği mitinge, Dersim Dernekleri Federasyonunun pikniğinin iptal edilmesine, Recep Tayyip Erdoğan’ın Miçotakis’in Amerikan Senatosunda yaptığı konuşmaya ilişkin sözlerine ve dış politikadaki tutarsızlıklarına ilişkin açıklaması

 

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- İYİ Parti Grubunun, Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ve arkadaşları tarafından, Türk Kızılayında son yıllarda gerçekleşen skandalların ve şaibeli son genel kurulun araştırılması, Kızılayın hangi dernek ve vakıflara para aktardığının, kimlerin Kızılayı bir türlü banka gibi kullanıp vergisiz para transferi yaptığının, toplanan yardım paralarının nasıl kullanıldığının araştırılması amacıyla 20/5/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 24 Mayıs 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

 

VII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Kayseri Milletvekili Dursun Ataş'ın, Kayseri'de konut yapı kooperatifi üyelerinin yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesine yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63317)

2.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'ın, Artvin'in Murgul ilçesine bağlı Damar köyünün tüzel kişiliğinin geri verilmesi talebine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63318)

3.- İzmir Milletvekili Ednan Arslan'ın, son dört yılda üretilen plastik çöp miktarı ve gerçekleştirilen atık ithalatı ile denetimlere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63319)

4.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, Sayıştay Başkanlığında geçici görevli personel bulunup bulunmadığına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/63413)

5.- Mersin Milletvekili Behiç Çelik'in, Türkiye genelinde ve Mersin'de internet altyapı ve kalitesinin artırılması talebine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/63515)

6.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu'nun, devri yapılan liman işletmelerinden süre uzatım hakkı başvurusu yapan işletmecilere ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/63516)

7.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi'nin, Malatya ilinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait binaların depreme karşı dayanıklılığına,

2018-2022 yılları arasında Bakanlık bütçesi ya da AB programları çerçevesinde Bartın için hazırlanan projelere ve yapılan yatırımlara,

Bartın ilinde Bakanlığa bağlı kurumlarda engelli personel istihdamına ve kurum binalarının engelli kullanımına uygunluğuna,

Bartın ilinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait binaların depreme karşı dayanıklılığına,

Malatya ilinde Bakanlığa bağlı kurumlarda engelli personel istihdamına ve kurum binalarının engelli kullanımına uygunluğuna,

- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, özel okulda çalışma hakları iptal edilen öğretmenlere,

İlişkin soruları ve Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in cevabı (7/63581), (7/63582), (7/63583), (7/63584), (7/63585), (7/63793)

8.- Batman Milletvekili Necdet İpekyüz'ün, Sayıştay Başkanlığında görev yapan denetçilere verildiği iddia edilen bir talimata ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/63641)

9.- Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın, Bakanlığa açıktan atama usulüyle atanan personel sayısına ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/63696)

10.- Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'ın, Bakanlık bünyesinde görev yapan kariyer uzmanı sayısına,

Bakanlığa açıktan atama usulüyle atanan personel sayısına,

İlişkin soruları ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/63817), (7/63818)

11.- İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç'ın, 2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu organizasyon ihalesine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63819)

12.- Mersin Milletvekili Behiç Çelik'in, 2002-2022 yılları arasında başka bir ülkeye hibe edilen un miktarına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63820)

13.- Samsun Milletvekili Erhan Usta'nın, Ziraat Bankasının bazı şirketlere verdiği kredilerin takibine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63822)

14.- İstanbul Milletvekili Erkan Baş'ın, Sakarya'nın Hendek ilçesinde bulunan havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamanın yargılama sürecine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63896)

15.- Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran'ın, Batman'a bağlı Timok köyünde gözaltına alınan kişilere ve çeşitli iddialara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63899)

16.- İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya'nın, bir üniversitede yaşanan saldırıya ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63904)

17.- İstanbul Milletvekili Özgür Karabat'ın, saat 24.00'dan sonra uygulanan müzik yasağının kaldırılması talebine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/63907)

18.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi'nin, 2018-2022 yılları arasında Bakanlık bütçesi ya da AB programları çerçevesinde Burdur için hazırlanan projelere ve yapılan yatırımlara,

2018-2022 yılları arasında Bakanlık bütçesi ya da AB programları çerçevesinde Nevşehir için hazırlanan projelere ve ile yapılan yatırımlara,

2018-2022 yılları arasında Bakanlık bütçesi ya da AB programları çerçevesinde Osmaniye için hazırlanan projelere ve ile yapılan yatırımlara,

Yozgat ilinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait binaların depreme karşı dayanıklılığına,

Adıyaman ilinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait binaların depreme karşı dayanıklılığına,

İlişkin soruları ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/64056), (7/64057), (7/64058), (7/64059), (7/64060)

19.- Mersin Milletvekili Alpay Antmen'in, mobil hat ücret tarifelerinin Suriye uyruklu kişilere daha ucuza verildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/64062)

 

24 Mayıs 2022 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ

KÂTİP ÜYELER: Enez KAPLAN (Tekirdağ), İshak GAZEL (Kütahya)

-----0-----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 93’üncü Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, İstanbul’un fethiyle ilgili söz isteyen İstanbul Milletvekili Alev Dedegil’e aittir.

Buyurun Sayın Dedegil. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- İstanbul Milletvekili Alev Dedegil’in, İstanbul’un fethine ilişkin gündem dışı konuşması

ALEV DEDEGİL (İstanbul) – Sayın Başkan, Sayın Divan, saygıdeğer milletvekillerimiz; dünyanın da kabul ettiği gibi İstanbul, stratejik önemi, doğal güzellikleri ve dünyanın merkezi olma özellikleriyle değerini ve önemini tarih boyunca muhafaza etmiş bir cihan şehridir.

Napolyon Bonapart’ın da dediği gibi, eğer dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu. İşte tam da bu sebeple İstanbul defalarca kuşatılmışsa da binlerce insanın hayatına mal olan bu kuşatmalar hep sonuçsuz kalmıştır, ta ki beş yüz altmış dokuz yıl önce Sultan Mehmet ve askerleri şehre girinceye kadar.

Sizlerin de gayet iyi bildiği gibi Fatih Sultan Mehmet sadece iyi bir asker değildir, aynı zamanda çok iyi eğitim almış, düşmanlarının bile övgüyle söz ettiği bir padişahtır. Tarihçiler tarafından büyük bir devlet adamı olarak kabul edilir. Orduda yaptığı yenilikler ve kullandığı teknoloji sebebiyle askerî deha olarak kabul edilir. Fatih Sultan Mehmet bir münevverdir. Birçok dil bilen Sultan Fatih için ünlü tarihçi Panzer “Fatih yalnız birinci sınıf bir lisan mütehassısı, tarihçi ve filozof olmakla kalmıyor, aynı zamanda ok atmakta ve ata binmekte de fevkalade maharet gösteriyordu, ilave olarak idare tarzı da mükemmeldir." der. Üstün vasıfları, zekâsı ve asil tavırlarıyla tarihin en büyük liderleri arasında yer alan büyük bir padişahtır. Kendi döneminde 25 seferi bizzat yönetmiştir ve Osmanlı topraklarını 2 kattan fazla büyütmüştür. “Ya ben İstanbul’u alırım ya da İstanbul beni.” şiarıyla yola çıkan Fatih Sultan Mehmet Han, 6 Nisan 1453 günü İstanbul’u kuşatır. “Onlar boğazı zincirleyecek kadar zekiyse biz de gemileri karadan yürütecek kadar deliyiz.” diyerek gemileri Haliç’e indirir. Savaşın seyrini değiştiren bu taktik ve kullanılan bu teknoloji, dünya harp tarihinde müstesna bir yere sahiptir. Elli üç gün süren bu kuşatmanın sonunda ise Sultan Mehmet İstanbul’a girdiğinde Ayasofya önünde toplanan halka can ve mallarının emniyette olduğunun garantisini vermiştir. Sultan Fatih’in Bizans halkına, herkesin kendi kültürüne ve inancına göre özgür yaşayabileceği, hiçbir ayrımcılığa uğramayacakları sözünü vermesi, zamanın insan haklarına saygı uygulamasına en ileri örnektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Bravo!

ALEV DEDEGİL (Devamla) – Öyle ki Bizanslı Megadük Lukas Notaras dahi fetihten çok önce “Bizans'ta Latin serpuşu görmektense Türk kavuğu görmeyi tercih ederim.” demiştir. Önceleri endişeli olan Bizans halkı ise Fatih’in adil yönetimini gördükçe yeni düzene hızla intibak etmiştir.

İstanbul'un fethi zaman içinde tarihî birçok olayın sebebi ve başlangıcı kabul edilmiştir. Yazar Stefan Zweig “Yıldızın Parladığı Anlar” kitabında insanlığın gelişimini ve dünya tarihine yön veren 12 tarihî olayı anlatır; bunlardan biri de “Bizans'ın Fethi” başlıklı kısım altındadır. Yeni Çağ’ı açıp Orta Çağ’ı kapatan, Anadolu ve Rumeli'yi birleştiren bu fetih sonucunda bilim, sanat ve düşüncede dünya yeni bir döneme girmiştir. Bizans yıkılmış, Doğu Roma’nın üzerine tarih perdesi inmiştir. Bu fetihle Osmanlı Devleti bir imparatorluk olmuş, kuruluş dönemini geride bırakarak yükselme dönemine girmiştir. Boğazlar Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolüne geçmiş, imparatorluğun gücü ve saygınlığı tüm dünyada artmıştır. Bu fetih insanlığın hafızasından asla silinmeyecek izler bırakmış, adaletle hükmetmenin ve insan haklarına saygının sembolü olarak örnek olmuştur.

Sayın Başkanım, saygıdeğer hazırun; sizler de takdir ederseniz ki İstanbul'un fethi dakikalar içinde anlatılamayacak kadar müstesna bir tarihî olaydır. Hafta boyunca muhtelif etkinliklerle çok daha detaylı bilgilendirmeler olacaktır eminim, bu nedenle burada sözlerime son veriyorum.

Bu vesileyle, bu toprakları bize vatan yapan tüm şehit ve gazilerimizi şükranla anıyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Gündem dışı ikinci söz, imar barışı mağdurları ve geri dönüşüm işçilerinin sorunları hakkında söz isteyen İzmir Milletvekili Özcan Purçu’ya aittir.

Buyurun Sayın Purçu. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- İzmir Milletvekili Özcan Purçu’nun, imar barışı mağdurları ve geri dönüşüm işçilerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

ÖZCAN PURÇU (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sevgili vatandaşlarımız; hepinize saygılar, sevgiler sunuyoruz.

2018 yılında Hükûmet imar barışı çıkardı. İmar barışını çıkardıktan sonra hiçbir düzenleme yapmadan, mühendislik çalışması yapmadan binlerce, milyonlarca kişinin başvurusunu aldı, hiçbir araştırma yapmaksızın bütün başvuruları kabul ederek o başvuru sahiplerine başvuru yapılan yerlerle ilgili yapı kayıt belgesi verdi. Yıl 2018; 2021’e geldikten sonra devletin para alarak, Hükûmetin para alarak vermiş olduğu bu yapı kayıt belgeleriyle ilgili yerlere yıkım kararları gelmeye başladı. Şu an, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu yıkım ve mağdur sayısını söylememesine rağmen biz sahadan aldığımız verilerle bu rakamı biliyoruz, yaklaşık 3 milyon yapıya yıkım kararı ve idari para cezaları yazmaya başladılar. Bu şekilde vatandaştan topladıkları yaklaşık olarak 25 katrilyon lira parayı da mağdur ettikleri vatandaşa geri ödemediler ve hâlen kasalarında mağdur vatandaşın parasını tutuyorlar. Şimdi, bu yapı kayıt belgeleri alındıktan sonra 2021’den itibaren yıkım kararlarıyla birlikte bir de -belediyeyle bu çalışma yapılmadığı için- vatandaşa ceza davası açılmaya başlandı. Vatandaş, bu ceza davalarıyla altmış aya kadar hapis cezasıyla yargılanmaya başlandı. Dolayısıyla, devlet hem parasını aldığı hem kanun çıkardığı hem “imar barışı” diye Türkiye’deki vatandaşlara sunduğu bu yasadan mağdurlar türedi, birçok haksızlık oluştu. Bu bağlamda, onunla da kalınmadı, sit alanlarında, koruma alanlarında, riskli alanlarda yapılan yapılara dahi yapı kayıt belgesi verildi. Bunlara örnek olarak söylersek Çanakkale savaşlarının yapıldığı alanlardaki kaçak yapılara dahi yapı kayıt belgesi verildi, bunların bedelleri alındı; yalnız, hazineye aktarılan bu bedeller vatandaşa iade edilmedi. Yapı kayıt belgesi iptal edilen vatandaşlar parasını geri alamadı. Vatandaş yapı kayıt belgesine başvurdu ama ceza mahkemelerinde ceza davalarında yargılanıyor, idari para cezalarıyla binlerce liralık cezaya mahkûm ediliyor. Bir de kendi elleriyle yaptıkları ve yapı kayıt belgesi aldıkları evleri -genellikle yüzde 90’ı tek katlı bu evlerin- yıkılmaya başlandı. Bu konuda Hükûmet vatandaşı mağdur etmiştir, gereğinin yapılması gerekiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Bir diğer mesele de katı atık toplayıcıları, hurdacılar. Bu vatandaşlarımız sosyal devletin “s”sini bile görmüyor, kendi imkânıyla sokaktan topladığı atıklarla çoluğuna çocuğuna bakıyor; evinin kirasını, elektriğini, suyunu ödüyor, boğazına bakıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunlara Kabahatler Kanunu’na dayalı olarak valiliklere genelgelerle, kaymakamlıklara, belediyelerin zabıta müdürlüklerine talimatlar göndererek sokaktan geçimini sağlayan, hurdacılık yapan, plastik çöp toplayan vatandaşlara ceza yazdırıyor. Sen sosyal devletsen bu vatandaşın elektriği nasıl ödeniyor, suyu nasıl ödeniyor, çoluğuna çocuğuna nasıl bakıyor diye kapısını çalıyor musun? (CHP sıralarından alkışlar) Kirasını nasıl ödüyor diye kapısını çalıyor musun? Sokaktaki emekçinin üzerinden ellerinizi çekin. Valiliklere talimatlar yazmayın, yazdırtmayın. Emniyet müdürlüklerine, Jandarmaya talimatlar yazarak o garibanların arabalarını bağlatıyorsunuz, idari para cezaları yazdırıyorsunuz, ömrü boyunca göremeyeceği kadar ceza yazdırıyorsunuz. Bir hurdacıya, sokaktan çöp toplayan vatandaşa 59 bin lira, 60 bin lira, 100 bin lira para cezası yazıyorsunuz Kabahatler Kanunu’na göre. O kabahati vatandaş mı işliyor yoksa Hükûmetin ilgili bakanlığı mı işliyor? (CHP sıralarından alkışlar) Bunu bir sormak lazım. Bu bağlamda ani birçok düzenlemenin yapılması gerekiyor.

Hükûmet “sıfır atık” dedi; hiçbir şey yapmadı, sıfır, hiçbir şey yapmadı, sınıfta kaldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ÖZCAN PURÇU (Devamla) – Ayrıca bunun gibi birçok proje yaptı, hepsinde sınıfta kaldı.

Artık, bakın, özellikle dezavantajlı kesimler, özellikle gariban kesimler ekmeğini sokaktan çıkarıyor. Kimi sayarsanız sayın, en fakir mahalleler geçimini sokaktan çöp toplayarak sağlıyor; hurda alarak, satarak, sokaktan toplayarak sağlıyor. Bu vatandaşlarımızın üzerinden elinizi çekin, idari para cezaları yazdırmayın. Bu konuda acil bir düzenleme gerekiyor.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz, Havza Genelgesi’nin yayınlanmasının 103’üncü yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Samsun Milletvekili Erhan Usta’ya aittir.

Buyurun Sayın Usta. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

3.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Havza Genelgesi’nin yayınlanmasının 103’üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’a çıkmasının ardından vatan bütünlüğü ve millet istiklalini sağlamak için aziz milletimize ilk sesleniş olarak kabul edilen Havza Genelgesi’nin 103’üncü yıl dönümü münasebetiyle söz almış bulunmaktayım.

Memleket işgal edilmeye başlanmış, düşman Ege’den vatan topraklarına ayak basmış, kadınlarımız tecavüze maruz kalmış, çocuklarımız kaçırılmış, köylerimiz hasta, yaşlı ayrımı yapılmadan yakılmıştır. Vatan bütünlüğü ve millet istiklali tehlikededir. Hürriyet ve istiklalimize kasteden düşmanlar tarafından milletimize “bitli” denilmiş, devletimize “hasta” teşhisi konulmuş, ordumuza “yılgın” yakıştırması yapılmıştır.

Aziz milletimizin içinde bulunduğu imkân ve şerait namüsait bir mahiyette tezahür etmişti. Cebren ve hileyle aziz vatanımızın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün ordular dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi Türk istiklalini kurtarma iradesi gösteren, “Geldikleri gibi giderler.” inanç ve kararlığını vurgulayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Samsun’da altı gün kaldıktan sonra “Dağ başını duman almış/Gümüş dere durmaz akar/Güneş ufuktan şimdi doğar/Yürüyelim arkadaşlar” marşını söyleyerek 25 Mayısta Havza’ya geçmiş ve Havza’dan yayınladığı ilk genelgeyle bağımsızlık ateşini yakarak tüm mazlum ve sömürülen milletlere ilham olacak Millî Mücadele’yi başlatmıştır. Birinci Dünya Savaşı’ndan yorgun ve yenik çıkan, içinde bulunduğu imkânsızlıklardan dolayı hürriyet ve istiklale dair umudunu kaybeden, dâhilî ve harici bedhahlar tarafından istikbalden mahrum bırakılan bir millet kurtuluş yolu ararken Samsun Havza’dan sarsılmaz bir çelik iradeyle “Ya istiklal ya ölüm!” diyerek yükselen bir ses, Anadolu’nun dört bir yanında millî bilinci uyandırmıştır. Havza Genelgesi’yle milletimiz, işgallere olan tepkisini mitinglerle göstermeye davet edilmiştir. Sağlanan dayanışma, direniş birlikleri Kuvayımilliye teşkilatlanmasının da temelini atmıştır, Anadolu direnişi başlamıştır. Millet iradesini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. Artık “Parola ‘vatan’, işareti ‘namus.’”tur. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Şanlı tarihimizin her döneminde olduğu gibi, Türk’e kefen biçenin ölümü yine korkunç olacaktı. Milletimiz, bağrından çıkardığı Sakine Baturay’ı, Fatma Çavuş’u, Topal Osman’ı ve daha nice kahramanlarıyla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Anka kuşu misali küllerinden yeniden doğarak topraklarımızı vatan yapmış, bayrağımızı indirmemiş, ezanımızı dindirmemiş ve devletimizi ilelebet payidar kılmıştır.

Yüz üç yıl sonra bugün, Kurtuluş Savaşı’mıza önderlik yapan Gazi Meclisimizin yetkileri kısıtlanarak milletin iradesi Meclisten alınmış, tek adam rejimiyle bir kişiye teslim edilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi işlevsizleştirilmiş ve değersizleştirilmiştir. Yüz üç yıl sonra bugün, dış politikada Atatürk’ün Samsun’dan hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma ülküsü terk edilmiş, Türkiye, Orta Doğu bataklığına mahkûm edilmiştir. “Yurtta ve cihanda barış” ilkesinin yerini “yurtta kutuplaşma, cihanda dost bulamama” anlayışı almıştır. Yüz üç yıl sonra bugün, milletimizin zor şartlar altında memleketi kalkındırarak elde ettiği cumhuriyet değerleri satılmıştır; bir kez daha aziz vatanın limanları terk edilmiş, Tank Palet Fabrikalarına girilmiş, ordusuna FETÖ’yle el ele verilerek operasyon çekilmiştir. Yüz üç yıl sonra bugün, millet ekonomik krizin pençesinde açlık ve yoksulluk çekerek fakruzaruret içerisinde harap ve bitap düşmüştür. Yüz üç yıl sonra bugün, gençler istikbal adına umutlarını kaybetmiş, ülkelerini terk etmek için sıraya girmiştir.

Büyük Türk gençliği, hayallerinizden vazgeçmeyin, ülkenizde yaşayacağınız daha özgür ve daha müreffeh bir geleceğe dair umutlarınızı kaybetmeyin, Hükûmetin size sunduğu şartların zorluğuna aldanmayın, size verilen imkânların kısıtlılığına teslim olmayın; biz buradayız, İYİ Parti olarak, kurulduğumuz günden bu yana, “Ben bu yolu gençler olmadan yürümem.” diyen Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in önderliğinde daha güzel ve daha aydınlık bir Türkiye inşa etmek için çalışıyoruz. Gençler, İYİ Parti olarak size inanıyor ve güveniyoruz. “Giderlerse gitsinler.” diyerek kapıyı gösterenlerden hiçbir zaman olmadık; potansiyelinizi ortaya çıkarmak için size daha uygun şartlar yaratma gayretiyle çalıştık. Gençler, İYİ Parti iktidarında biz, korku ve baskı ortamını kaldıracak, özgür düşüncenin önünü açacağız; siz ise cumhuriyeti fikirlerinizle ve çalışmalarınızla geliştirerek ileriye taşıyacaksınız. Biz, yerli üretimi destekleyecek, inovasyon alanında imkân ve teşvikler sağlayacağız; siz ise yerli marka oluşturmak ve geliştirmek için çalışacaksınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Devamla) – Teşekkür ederim.

El ele vererek bu karanlık günleri hep beraber aşacağız; umut dolu, özgürlük dolu, refah dolu yarınlara birlikte ulaşacağız.

Sözlerime son verirken bir kez daha ifade etmek istiyorum ki Samsun’a çıkış, yeniden diriliştir; Samsun’a çıkış, milletimizin ayağa kalkışıdır; Samsun’a çıkış, Türk milletinin namus ve şerefine uzanan elleri kırmaktır; Samsun’a çıkış, manda ve himayeye karşı başkaldırış olup var olabilme mücadelesinin başlangıcıdır. Vekili olduğum memleketim Samsun için ne kadar övünsek az, ne kadar gururlansak yeterli değildir. Samsun kurtulan değil, kurtaran şehir olarak tarihe geçmiştir.

Bu vesileyle, başta Samsunlu hemşehrilerim olmak üzere kurtuluş mücadelesi veren tüm şehirlerimi muhabbetle selamlıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayınız efendim.

ERHAN USTA (Devamla) – Ulu Önder’imiz, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle yâd ediyor, vatanımızı canından aziz bilerek ebediyete intikal etmiş tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle ve şükranla anıyorum.

Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi, sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.

Sayın Arkaz…

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 39’uncu yıl dönümüne ve Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçiklere ilişkin açıklaması

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

“İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!”

25 Mayıs 1983’te vefat eden edebiyat ve fikir dünyamızın büyük ismi üstat Necip Fazıl Kısakürek’i vefatının 39’uncu yıl dönümü vesilesiyle rahmetle anıyorum, ruhu şad olsun.

Ayrıca, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde çıkan çatışmada şehit olan 3 Mehmetçik’imize Allah’tan rahmet, ailelerine ve silah arkadaşlarına başsağlığı; yaralı 4 Mehmetçik’imize acil şifalar diliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Yılmazkaya…

2.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın, Gaziantep’teki uçuk mezar yeri fiyatlarına ilişkin açıklaması

BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Çoğu illerde önceden planlı mezar yeri için vatandaştan para alınmazken Gaziantep’te mezar yerleri cep yakıyor. Rakamlar o kadar uçuk ki asgari ücretli bir vatandaşımız bir ay çalışsa bile Gaziantep’ten bir mezar yeri alamıyor. Hatta, aile mezarı için en az on ay çalışması gerek. Gaziantep’te planlı bir mezar yeri almak 4.600 TL civarında. Konut fiyatlarının, kira ücretlerinin uçtuğu, hayatın çok pahalı olduğu Gaziantep’te aile mezar yeri almak vatandaşım için hayal oldu. Artık insanlarımız cenazelerini köy kabristanlarına defnediyor. 4 kişilik aile mezarı için Belediye vatandaştan 40 bin TL talep ediyor. Komşu şehirlerde ise mezar yerleri ücretsiz.

Üzülerek belirtmeliyim ki Gaziantep Büyükşehir Belediyesi vatandaşın cenazesinden bile para kazanmanın derdine düşmüş. Zaten pahalı olan şehrimiz Gaziantep’te ölmek bile pahalı. Vay garibanın, fukaranın hâline, ölmek bile zulüm Antep’imde diyorum, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Taşkın…

3.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, Mersin’e yapılan yatırımlara ilişkin açıklaması

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Seçim bölgem Mersin Akdeniz ilçemizde geçtiğimiz cuma günü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’un katılımlarıyla 467 sosyal konut, futbol sahaları ile çok amaçlı spor alanları, kanalizasyon ikmal inşaatı, güneş enerjisi santrali ve yol düzenlemelerini içeren 6 eserin açılışını ve 415 konut, 50 dükkân, cami, kreş, ticaret ve kültür merkezinin de temel atmasını gerçekleştirdik.

Bugüne kadar, TOKİ Başkanlığımızla Mersin genelinde toplam yatırım değeri 2,5 milyar lira olan 4.185 konut ile içerisinde hastane, okul, 25 bin seyirci kapasiteli stadyum, millet bahçesi, cami ve dükkânlardan oluşan onlarca sosyal donatıyı tamamladık.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde, yirmi yıllık AK PARTİ iktidarında tüm Türkiye’yi olduğu gibi Mersin’imizi de geliştirmeye, güzelleştirmeye var gücümüzle devam edeceğiz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Barut…

4.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, TÜİK’in Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi Raporu’na ilişkin açıklaması

AYHAN BARUT (Adana) – Sayın Başkan, AKP talanı sürüyor. Bu talanı iktidarın göz boyayıcısı gibi çalışıp algı yürüten TÜİK bile gizleyemiyor. Her ne kadar işlerine geldiği gibi rakamlarla oynasalar da mızrak çuvala sığmaz hâlde. Bakın, TÜİK’in Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi Raporu’na göre, Tarım-ÜFE’de 2022 yılı Nisan ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 118,53 ve on iki aylık ortalamalara göre de yüzde 45,26 artış var. Mutfak tüpü 10 lira birden zamlandı, şimdi 315 lira oldu. Mazottan elektrik faturalarına kadar her şey fahiş oranda zamlandı. Ocaklarda yangın var, mutfaklardaki tencerelerde ise et yerine dert kaynıyor. Hanelerimize huzur vermeyip sefaleti körükleyenlerin hiç mi vicdanı sızlamıyor? Onların bir eli yağda bir eli balda ama bu devran böyle gitmez, halkımız hesabı sandıkta soracak.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Şahin…

5.- Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in, 29 Mayıs Pazar günü Ankara’da düzenlenecek olan Beyaz Miting’e ilişkin açıklaması

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Pandemi sürecinde hayatları pahasına halkımıza sağlık hizmeti sunan hekimlerimiz ve sağlık emekçilerimiz, AKP tarafından “Gidiyorlarsa gitsinler.” denilerek yok sayılmaları ve özlük haklarının verilmemesi nedeniyle 29 Mayıs Pazar günü Ankara’da Beyaz Miting düzenleyeceklerdir. Sağlık sisteminin alarm verdiği, her geçen gün kamudan istifa eden ve yurt dışına giden hekim sayısının arttığı bu ortamda hekimlerimize ve sağlık emekçilerine hakları bir an önce verilmelidir; aksi takdirde hekimsiz bir ülke hâline geleceğiz. Vatandaşlarımızın sağlığı için, AKP iktidarı zaman kaybetmeden tedbir almalı ve hekimlerin, sağlık çalışanlarının özlük haklarını vermelidir.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Arık…

6.- Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın, Polis Memuru Mehmet Sunulu’nun paylaşımlarına ilişkin açıklaması

ÇETİN ARIK (Kayseri) – Mehmet Sunulu, Tomarza ilçemizde sözde polis memuru. Bu trolün paylaşımlarını okuyorum sizlere: “CHP’nin Halk TV’si, Allah belanızı versin.” “CHP kimdir? Aldıkları belediyelere ‘T.C.’ tabelası asmakla övünen andavallardır.” “Canan Arıtman öyle kirli kalsın, cenazesini camiye getirmeyin.” “Din düşmanı, Allahsız İstanbul Büyükşehir Belediyesi.” “Özel, Özel; yırtınıp feryat ediyordun.” “Reis'i savunmaya korkan akbabalar.” “Alpay'dan başka kimse yok mu?” ve daha niceleri. İşte, parti devletinin özetidir bu paylaşımlar, adaletin bittiğinin özetidir. Bu hadsiz, bu ahlaksız, bu militan mı bizim sandık güvenliğimizi sağlayacak Tomarza ilçemizde?

Cumhuriyet savcılarını suç duyurusunda bulunmaya çağırıyorum. 15 yaşındaki çocuğu slogan attı diye gözaltına alanlar, bu militanın paylaşımlarını hiç görmüyor musunuz? Bunun hakkında gerekeni yapın.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Girgin…

7.- Muğla Milletvekili Süleyman Girgin’in, Çorlu tren kazasının 10’uncu duruşmasına ilişkin açıklaması

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Çorlu'da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren kazasında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirdi. 10’uncu duruşma yarın. Davanın avukatı Can Atalay Gezi davasından tutuklandı.

Aileler adalet talebini haykırıyor. 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz “Yargı, hukuka değil iktidara göre işliyor; bu cezasızlık, adaletsizlik de her geçen gün birilerinin canının yanmasına sebep oluyor.” diyor. 14 yaşındaki kızı Bihter Bilgin'i, 2 kız kardeşini ve 5 aylık yeğeni Beren Kurtuluş’u kaybeden Zeliha Bilgin “Biz Çorlu tren katliamı aileleri olarak adaleti bulana kadar pes etmeyeceğiz, ne bizi yargılamaları ne de avukatlarımızın tutuklanması bizi asla pes ettiremeyecek!” diyor. “Biz evlatlarımızla beraber hayallerimizi, geleceğimizi gömdük; sadece adalet istiyoruz.” diyen ailelerin sesine kulak verilsin.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Aycan…

8.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, bakaya kalan gençlerin bedelli askerlik talebine ilişkin açıklaması

SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, her Türk genci için askerlik görevi vatan borcudur. Türk genci, devletine askerlik yapmak ister ve askerlik yapmayı şeref olarak görür. Şu anki Askeralma Kanunu'na göre askerlik görevi farklı şekillerde yapılmaktadır. Bazı gençlerimiz eğitim ve iş hayatı gibi nedenlerle zamanında askerlik görevini yapamamıştır ve bakaya kalmıştır. Şu anki uygulamaya göre bakaya kalanlar bedelli askerlik yapma hakkından yararlanamamaktadır. Bu durumda olan 500 bin gencimiz beklemektedir, askerlik görevini bedelli olarak yapmak istemektedir. Bu gençlere bedelli askerlik yapma hakkı verilmesi yerinde olacaktır. Biz bu konuda düzenleme yapılması için kanun teklifi de vermiştik.

Saygılarımla.

BAŞKAN – Sayın Aydın...

9.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, Bursa’nın köylerindeki sulama sorununa ilişkin açıklaması

ERKAN AYDIN (Bursa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sezon itibarıyla, tarım için, çiftçiler için suyun en çok ihtiyaç olduğu bir döneme girdik ancak Hükûmetin, özellikle de DSİ’nin yaptığı barajlar ne hikmetse çalışmıyor. Bursa’nın Keles ilçesinin Epçeler, Dağdibi, Pınarcık, Küçükdeliller, Büyükdeliller ve Baraklı köylerini sulayan, yapımına 1995’te başlanan, iki sene önce de büyük bir hizmet olarak açılan ancak boruları bir türlü çalışamayan, devamlı patlayan bu sulama barajından köylüler maalesef yararlanamıyor. Geçen hafta köylüler ile müteahhit neredeyse birbirlerine girecekti. Şu anda kuraklıkla baş başa kalmış durumdalar ve hiçbir yetkili ve ilgili, köylüyü dinlemiyor, sorunlarına cevap bulmuyor.

Bakın, buradan bir kez daha uyarıyoruz: Madem o kadar yatırım yapıldı, bu gölet yapıldı, şu boruları da bir şekilde halledin, köylü de suya kavuşsun ve üretimini yapsın.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Sümer...

10.- Adana Milletvekili Orhan Sümer’in, Adana’nın yol sorununa ilişkin açıklaması

ORHAN SÜMER (Adana) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Adana’nın Seyhan ve Yüreğir ilçelerini kapsayan Büyükdikili Otoyol Kavşağı’ndan başlayıp doğuda D400 İncirlik Kavşağı’na kadar uzanan yolun projesi bir türlü hayata geçmedi. 2016 yılında da dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından, 150 milyon TL’ye mal olacak 29 kilometrelik yolla alakalı verilmiş olan müjde ve ihale haberi ne yazık ki gerçekleşmedi. Yine, Karayolları bünyesinde Güney Kuşak Bulvarı Projesi, Karataş ve Kozan yolu Adanalıların acilen bitirilmesini beklediği projeler arasında. Özellikle Karataş ve Kozan yolu, tarım sektöründe çalışan emekçilerimizin güvenli ulaşımı açısından çok büyük öneme sahip. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü yetkililerinin artık zaman kaybetmeden Adanalı hemşehrilerime verdikleri sözleri yerine getirmesini bekliyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Gökçel…

11.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in, TMO’nun hububat alım fiyatlarını açıklaması gerektiğine ilişkin açıklaması

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İthalat ofisine dönen Toprak Mahsulleri Ofisi, hız kaybetmeden ithalatlarına devam ediyor. Asıl görevi üreticiyi korumak olan Toprak Mahsulleri Ofisi, ülkemizde arpa ve buğday hasadı başlamasına rağmen alım fiyatı açıklamıyor. Çiftçimiz, kilosunu 6 liraya mal ettiği buğdayını borçları yüzünden 75 kuruşa olgunlaşmadan yem olarak biçtirmek zorunda kalıyor.

TMO, arpa ve buğdayda taban fiyatını açıklamak için neyi bekliyor? Çiftçi kendini koruyacak alım fiyatı beklerken TMO mayısta mısır ithal edeceğini söylüyor. AKP’nin yabancı çiftçiyi zenginleştirme politikası yüzünden kendi üreticimiz üretimden vazgeçiyor, hububat ambarlarımız boşalıyor. Derhâl hububat alım fiyatlarını açıklayın, çiftçilerimizi üretimden uzaklaştırmayın, çiftçimiz üretsin, ambarlarımız dolsun.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kenanoğlu…

12.- İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun, Dersim Dernekleri Federasyonunun İstanbul’da yapmak istediği pikniğin yasaklanmasına ilişkin açıklaması

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, iki yıldır pandemi nedeniyle bir araya gelemeyen yöre dernekleri, baharın gelişiyle birlikte konserler, piknikler organize etmeye ve bu şekilde buluşmalar yapmaya başladılar. Bunlardan birini de İstanbul’da yaşayan Dersim Dernekleri Federasyonu yapmak istedi. Otuz iki yıldır yaptıkları ve bugüne kadar hiçbir olay, hiçbir sorun meydana gelmeyen pikniğin 33’üncüsünü kaymakamlık yasakladı. Eskiden yasaklar için bir gerekçe arayan iktidar ve onun memurları artık hiçbir gerekçeye bakmaksızın “yasak” deyip geçiyorlar. Bu şekilde keyfî olarak birçok konser ve piknik yasaklanıyor. Zaten ekonomik zorluk çeken halkın bir araya gelişini, bu tür pikniklerin, konserlerin yasaklanmasını kınıyorum ve yasakçı zihniyeti de buradan lanetliyorum.

BAŞKAN – Sayın Kasap…

13.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, Kütahya’nın sorunlarına ilişkin açıklaması

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Kütahya İl Özel İdaresine seslenmek istiyorum: Size oy vermeyen yerlere veya az oy veren yerlere hizmet götürmemeye kararlı mısınız? Sobran, Sofca, Şeyhler, Eğdemir, Allıören, Örencik, Beşkarış, Karakuz, Aydınlar gibi daha adını sayamadığım birçok köy yolu berbat hâlde. Bahar da geldi, hiç düşünmüyor musunuz bu yollara hizmet götürmeyi?

Hisarcık-Gediz yolu, Simav-Sındırgı yolu, Tavşanlı-Domaniç yolu, Domaniç-İnegöl yolu kaç bahardır yapılamadı. İlin bürokratları seçim çalışmasına çıkmışlar ama Domaniç, Şaphane ve diğer bazı ilçelerimizde adliye yok. Cumhurbaşkanı “İlçelerde hastanesi olmayan yer yok.” demişti, 3 ilçemizde de hastane yok.

Teşekkürler Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Biçer Karaca…

14.- Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Denizli’deki sulama sorununa ilişkin açıklaması

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) – Sayın Başkan, girdi maliyetlerindeki fahiş fiyat artışları sebebiyle perişan olan çiftçilerimiz, Denizlili üreticilerimiz bu kez de su kıtlığı nedeniyle maalesef oldukça zor günler geçiriyor. Baklan, Çivril, Çal bölgemizdeki, ovamızdaki kuru tarım bırakıldı, sulu tarıma geçilmesi önerildi ancak çiftçilerimiz suya erişimde, su hakkını kullanmakta maalesef Devlet Su İşlerine erişememekte. Devlet Su İşleri bu yıl da sulama konusunda planlama yapmadığı için Baklan, Çivril ve Çal'daki çiftçilerimiz susuzlukla baş başa; aynı zamanda, su bedeli peşin alınıyor ama su verilmiyor, peşin alınan bedel de iade edilmiyor. Çiftçimize düşmanlığınıza ne zaman son vereceksiniz?

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Şeker…

15.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, Kocaeli Kandıra Gıda OSB’nin teşvik sistemine alınmasına ilişkin açıklaması

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, tüm dünya olağanüstü bir dönemden geçiyor. İki yıldır süren Covid-19 salgını ve akabinde Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi sonucu yaşanan gıda sıkıntısı tarımın ne kadar önemli olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Gıda üretimi, toplumun her kesimini ilgilendiren stratejik bir sektör olup insanlığın sağlıklı beslenmesini sağlarken ülkenin de gücünü göstermektedir.

12 Mayısta Cumhurbaşkanı kararıyla Kocaeli Kandıra Gıda OSB’nin teşvik sistemine alınması bölgemizde gıda üretimine verilen önemli bir destektir. Bu teşvikle, sadece gıda üretimi yapacak olan Kandıra Gıda İhtisas OSB’de fabrikaların kurulması hızlanacaktır. Kandıra Gıda İhtisas OSB üretimi ve ihracatı teşvik edecek, 10 bin kişiye de istihdam sağlayacak.

Bölgemize verdikleri destekten dolayı Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Karasu...

16.- Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun, Sivas Hocabey köyünde yaşanan sorunlara ilişkin açıklaması

ULAŞ KARASU (Sivas) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sivas merkez ilçemize bağlı Hocabey köyünde muhtarımız ve hemşehrilerimizin taleplerine rağmen birtakım sorunlar devam etmektedir. Köyde taşımalı eğitim nedeniyle öğrencilerimiz Sivas merkeze gitmekte, köyü merkeze bağlayan 10 kilometrelik yol üzerinde bulunan rampanın kış şartlarında araç geçişine elverişli olmaması nedeniyle mağduriyet yaşanmaktadır. Ayrıca, köyde bulunan ve özellikle yaz aylarında hastalık yayan derenin ıslah edilmesi için de hemşehrilerimizin taleplerine rağmen herhangi bir adım atılmamıştır. Bununla birlikte, kadastro çalışması sırasında köyde 2.500 dönümlük arazinin mera olarak yazılması çiftçilerimizi mağdur etmektedir. Buradan yetkilileri vatandaşlarımızın taleplerine kulak vermeye, Hocabey köyünde yaşanan sorunlara bir an önce çözüm bulmaya davet ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Ceylan...

17.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’in, TBMM, TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan memurların sorunlarına ilişkin açıklaması

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, TBMM, TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan memurlar sorunlarına çözüm istiyor. 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetler sınıfı dâhil tüm memurlara verilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfında bulunan meslek sahibi aşçı, berber, terzi ve benzeri hizmet erbaplarının teknik hizmetler sınıfına alınması, eğitimleri uygun olanların da genel idari hizmetler içerisine yerleştirilmesi sağlanmalıdır. Millî Savunma Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünde görevli memurların “savunma ve güvenlik hizmet iş kolu” adı altında örgütlenmeleri kamu güvenliği açısından daha yerinde olacaktır. Askerin her faaliyetine bilgi ve becerisiyle katkı sunan sivil memurların 926 sayılı Kanun’a istinaden verilen tazminatları alamıyor oluşu ve TSK’nin sosyal tesislerinden faydalanamaması iş barışı açısından sıkıntılıdır. Kamuda istihdam edilen bütün sözleşmeli personele istisnasız kadro verilmelidir.

Teşekkürler.

BAŞKAN – Sayın Özkan…

18.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçikler ile Türkiye’nin terörle mücadelesinde asla geri durmayacağına ilişkin açıklaması

HACI ÖZKAN (Mersin) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde hain terör örgütleriyle çıkan çatışmada şehadete yürüyen kahraman Mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, yaralı kardeşlerimize acil şifalar, milletimize başsağlığı diliyorum.

Ülkemizin emniyeti ve güvenliği, bölgemizin huzuru ve selameti uğruna mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Türkiye terörle mücadelesinde asla geri durmayacaktır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacak ve gereken karşılığı misliyle veriyor, vermeye devam edecektir. Bütün şehitlerimiz şahit olsunlar ki biz millet olarak birlikten, beraberlikten, kardeşlikten, adaletten, haktan ve merhametten asla vazgeçmeyiz.

Pençe-Kilit Harekâtı başta olmak üzere, vatan savunmasında mücadele eden tüm kahramanlarımıza başarılar temenni ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Keven…

19.- Yozgat Milletvekili Ali Keven’in, Yozgatlıların 1970’lerde Yozgat’tan başka bir ile götürülen askerî birliğin yeniden Yozgat’a getirilmesini talep ettiklerine ilişkin açıklaması

ALİ KEVEN (Yozgat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

1970’lerde Yozgat’tan başka bir ile götürülen askerî birliğimizin yeniden Yozgat’a getirilmesiyle ilgili Yozgat’ımızın bir talebi var. Bakınız bu resme sayın milletvekilleri: Anadolu Ajansının manşeti, burası Yozgat Cumhuriyet Meydanı ve Sayın Cumhurbaşkanı kürsüde, tarih 10 Temmuz 2014. Alanda acemi birliği isteyen Yozgatlıya diyor ki Sayın Cumhurbaşkanı: “Yok, Yozgatlıya acemi birliği yakışmaz, size usta birliği yakışır.” İlk düzenlemede yeni askerî eğitim birliklerinden ilki Yozgat’a kurulacak sözünü veriyor ama aradan sekiz yıl geçti, ne acemi birliği ne usta birliği gelmedi Yozgat’a. Buradan sesleniyorum Sayın Cumhurbaşkanına: Sözünüzün arkasında durun; aksi takdirde, Yozgatlı diyor ki: “Miting meydanlarında söz verip unutanları biz de sandıkta unutacağız.”

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Güzelmansur…

20.- Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un, akaryakıt bayilerinin beklentilerine ilişkin açıklaması

MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bir yıl önce, akaryakıtta vergi kaçakçılığının önüne geçmek adına akaryakıt bayilerinin süresiz ve kesin teminat vermeleri hükmü yasalaştırıldı. Bu teminatın verilmesi için son gün 31 Mayıs. Süresiz teminatla ilgili uygulamada çok ciddi sorunlar çıkıyor, bunlar düzeltilmezse akaryakıt bayilerinin çoğu olumsuz etkilenir. 150 bin insanımızın doğrudan ekmek teknesi olan akaryakıt bayilerinin Hazine ve Maliye Bakanlığından beklentileri şunlardır:

1) Teminat mektubu verme süresi uzatılsın.

2) Teminat mektubu süresi beş yılla sınırlansın.

3) Bayilerden alınacak teminat miktarı belirlenirken sadece akaryakıttan elde edilen ciro göz önünde tutulsun.

4) Mücbir bir sebeple vergi beyannamesini erteleyen ya da ÖTV ötelemesinden faydalananlar da “uyumlu mükellefler” tanımında yer alsın.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Şimdi Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.

İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sayın Erhan Usta…

Buyurunuz Sayın Usta.

21.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçiklere, spordaki başarılarımıza, Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş yıl dönümüne, 1993 yılında Bingöl-Elâzığ kara yolunda PKK’lı teröristler tarafından alçakça şehit edilen 33 askerin şehadetlerinin 29’uncu yıl dönümüne, Şah İsmail’in ölüm yıl dönümüne, Merkez Bankasının açıkladığı beklenti anketlerine, kur korumalı mevduat sisteminin sakıncalarına ve tarımsal girdi fiyatlarına ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Az önce öğrendiğimiz bilgiye göre, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada 3 kahraman askerimiz şehit olmuş, 4 askerimiz de yaralanmıştır. Aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum, yaralı askerlerimize de şifa diliyorum.

Sporda birtakım başarılarımız var, onları zikretmek istiyorum izninizle. EuroLeague finalinde Real Madrid’i yenerek Avrupa Şampiyonu olan Anadolu Efes Basketbol Takımı’mızı kutluyor, teknik ve idari ekip başta olmak üzere tüm camiayı tebrik ediyorum. Voleybol Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde ülkemize Avrupa şampiyonluğu kazandırarak bir kez daha bizleri gururlandıran Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı’mızı da yürekten tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda toplamda 5 altın, 2 bronz madalya kazanarak takım hâlinde Dünya Şampiyonu olan Kadın Boks Millî Takımı’mızı ve Avrupa Tekvando ve Para Tekvando Şampiyonası’nda toplamda 19 madalyayla Avrupa Şampiyonu olan Millî Tekvando Takımı’mızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Şanlı tarihimiz boyunca kurduğumuz en önemli ve en kudretli devletlerin başında gelen Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. 24 Mayıs 1040’ta Dandanakan’da yükselen Türk sancağı 1071’de Anadolu’ya girerek bugün üzerinde yaşadığımız topraklar vatanlaşmıştır. Devletimizin adı değişse de Türk milleti Anadolu topraklarında payidar kalmıştır, andımız olsun ki ilelebet payidar kalacaktır.

1993 yılında Bingöl-Elâzığ kara yolunda pusu kuran PKK’lı teröristler tarafından otobüsten indirilerek alçakça şehit edilen silahsız 33 askerimizi şehadetlerinin 29’uncu yılında rahmetle anıyorum; kahraman askerlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun. Hain terör örgütü PKK’yı, pusuyu kuran elebaşı terörist Şemdin Sakık’ı ve Şemdin Sakık’ı Ergenekon mahkemelerinde tanık olarak çıkarıp Genelkurmay Başkanımızı “terörist” ilan ederek tutuklayanları nefretle kınıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkan.

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ediyorum Başkanım.

Türk tarihinin bir parçası olan Safevi İmparatorluğu’nun kurucusu Şah İsmail’i ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyorum. Bizim için Türk tarihi, İslam öncesi ve sonrasıyla Şii-Sünni ayrımı yapılmaksızın bölünmez bir bütündür. “Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedîdir.”

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Merkez Bankası beklenti anketleri de açıklandı. Buradaki sonuçlara baktığımızda, maalesef, Türkiye'nin makroekonomik göstergelerinin her geçen gün kötüleştiğini görüyoruz; oysa Hükûmet bize enflasyon beklentilerinin de artık olumluya döndüğünü ve enflasyonun pik yaptığını, bundan sonra düşeceğini söylemişti ama buraya baktığımızda, son ankete göre enflasyonun yıl sonu öngörüsünün 11 puan arttığını görüyoruz daha öncekine ilave olarak. Yine, yıl sonu dolar kuru beklentisinin 16,85’ten 17,57’ye yükseldiğini görüyoruz ki bu, yıl sonu tahminî ama maalesef, benim tahminim ve beklentim sonbaharın başında biz bu rakamları çoktan aşacağız zaten.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Samsun) – Dolayısıyla, Hükûmet enflasyonun düşürülmesi, kurun sakinleştirilmesi, istikrar kazandırılması anlamında millete hiçbir şey yapmıyor, boş laf üretmekten ve hakikaten seyretmekten başka bir şey yapmayan bir Hükûmet var. Bu çerçevede de bunların düzelmesi mümkün değil. Bu, ne oluyor? Bu, milleti fakirleştiriyor, milletin alım gücü düşüyor, birileri zengin oluyor çünkü kur korumalı mevduat veriyorsunuz, yarın enflasyon korumalı tahvil çıkartacaksınız, ciddi ucuz kredilerle gelir transferi yapıyorsunuz; müteahhitlere, konut sektörüne birtakım teşvikler veriliyor; birileri zengin ediliyor ama millet fakirleştiriliyor, bunun karşısında Hükûmet seyrediyor. Bakın, bugüne kadar kur korumalı mevduatın getirdiği beş aylık yük 100 milyar TL civarında ve bu yük, kurun şu anda sakin olarak kabul edildiği bir anda oluşan yük. Önümüzdeki dönemde, kurdaki hızlanmayla birlikte içinden çıkılmaz bir hâle gelecektir. Dolayısıyla Hükûmeti biz tekrar… Hiç ümidimiz var mı? Ümidim yok, bir şey yapacak kapasiteleri de yok, potansiyelleri de yok, o temizlik de kalmadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Ancak yine sorumlu muhalefetin bir gereği olarak Hükûmeti buradan bir kez daha uyarıyoruz: Lütfen, bu konularla ilgilenin. Her hafta 2 milyar dolar yakarak ve kur korumalı mevduatın aşırı yükünü üstlenerek kurun geldiği seviye belli; işte, 16,15’i gördü kur ve birkaç gün içerisinde nereye gideceği konusunda ciddi bir belirsizlik var; bu anlamda, Hükûmeti bir kez daha buradan uyarmak istiyorum.

Değerli Başkanım, son konu da bu tarımsal girdi fiyatları. Tarım sektörünün, içinde bulunduğu sıkıntıyı biliyoruz; girdi maliyetleri aşırı artıyor fakat üreticinin ürünü para etmiyor ve gübre atamamaktan dolayı önümüzdeki dönemde ciddi bir verimsizlik problemiyle de karşılaşacağız. TÜİK anketinde bile girdi maliyetlerinin son bir yılda yüzde 106 arttığını görüyoruz; bunun, gübrede yüzde 228, enerji ve yağlarda yüzde 175, hayvan yeminde ise yüzde 107 olduğu görülüyor. Dediğim gibi, bunlar TÜİK rakamı. Burada yapılması gereken şey, mutlak suretle, girdileri ucuzlatacak tedbirlerin alınması gerektiğidir. Sübvansiyon artırılmalıdır, sübvansiyon uygulanmalıdır girdilerde.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Usta, buyurunuz.

ERHAN USTA (Samsun) – Çok teşekkür ederim Başkanım, hemen bitiriyorum.

Ürün fiyatlarında da İYİ Parti olarak bizim önerimiz eşik fiyat uygulamasıdır. Ciddi bir müdahale kurumuyla belli bir fiyatı -bu, taban fiyat uygulamasından farklıdır- vatandaşa garanti etmemiz lazım; fiyatın onun altında kalması durumunda o finansmanı güçlü, uzman müdahale kurumunun piyasaya girip fiyatı belli bir noktada tutması gerekiyor. Burada hem üreticiyi koruyacak hem de tüketiciyi koruyacak bir çözüm bulunabilir. Bunlar yapılmayan şeyler değil, dünya bunları yapıyor fakat Hükûmet burada da seyrediyor. Çiftçi perişan durumda, esnaf perişan durumda. Çıkan sonuç ve beklentimiz, sandığın milletin önüne getirilmesidir; tek kurtuluş yolu odur.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Erkan Akçay…

Buyurunuz Sayın Akçay.

22.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçiklere, 21 Mayıs 2022’de Adana’da düzenlenen gençlik şöleni dönüşünde yaşanan kaza sonucu hayatını kaybeden ve yaralanan öğrencilere, Adana Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ’ın kızı Elif Su Uludağ’ın vefatına, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in 17 Mayıs 2022’de ABD Kongresinde yaptığı küstah açıklamalara ve spordaki başarılarımıza ilişkin açıklaması

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde terör örgütü PKK tarafından düzenlenen hain saldırıda 4 askerimiz şehit olmuş, 4 askerimiz de yaralanmıştır. Bu menfur saldırıda şehit olan askerlerimize ve ayrıca yirmi dokuz yıl önce bugün Bingöl’de silahsız ve savunmasız bir hâlde şehit edilen 33 Mehmetçik’imize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum; aziz milletimizin başı sağ olsun.

Sayın Başkan, 21 Mayıs 2022’de Adana’da düzenlenen gençlik şöleni programına katılan üniversite öğrencisi gençlerin bulunduğu otobüsün dönüş yolunda kaza yapması sonucunda 3 öğrenci hayatını kaybetmiş, 41 kişi yaralanmıştır. Elim kazada hayatını kaybeden genç kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve AK PARTİ camiasına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Bugün Adana Sarıçam Belediye Başkanımız Bilal Uludağ’ın kızı Elif Su Uludağ'ın vefat haberini üzüntüyle öğrendik. Hastalık nedeniyle hayatını kaybeden 11 yaşındaki Elif Su’ya Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, 17 Mayıs 2022’de Yunanistan Başbakanı Miçotakis ABD Kongresinde yaptığı küstah açıklamalarla Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni hedef almıştır. Miçotakis, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesiyle ilgili hukuki ve tarihî gerçekleri çarpıtarak asılsız ithamlarda bulunmuş, Yunanistan’ın provokatif rolünü bir kez daha ortaya koymuştur. Yunanistan kuruluşundan bu yana emperyalist devletlerin piyonluğunu yapmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - ABD tarafından kurgulanan, Miçotakis tarafından sahnelenen bu kirli ve ucuz mizansen bunun en açık göstergesidir. Yunanistan Başbakanının açıklamaları Türkiye ve Türk düşmanlığının açık bir tezahürü, EOKA’cıların Enosis hayallerini diriltme çabasıdır. Yunanistan Başbakanı “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.” misali Yunanistan’ın karanlık ve kirli geçmişini Türkiye’ye mal etmeye tevessül etmiştir. Yunanistan’ın bölgesel istikrarı hedef alan bu tutumu hukuk dışıdır, gerçeklerden uzaktır ve ayaklarımızın altındadır. Yunanistan, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de gerilimi tırmandıran mütecaviz tutumlardan vazgeçmeli, Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarına saygı duymalıdır. Kıbrıs’ta egemen ve eşitlik temeline dayalı iki devletli çözümden başka bir çıkış yoktur. Gerçeklere dayanan, adil, iki toplumlu, iki devletli bir yapı tesis edilmeden, kalıcı bir çözüm olmadan Türk varlığına ve Kıbrıs davamıza zarar verecek girişimler bizim için yok hükmündedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkan.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Türkiye, Kıbrıs Türk halkının varlığının, egemenlik haklarının, eşit statüsünün korunmasına ve Kıbrıs Türklerinin haklı davasına sahip çıkmaya devam edecektir.

Sayın Başkan, millî sporcularımız ve Türkiye’yi temsil eden voleybol, basketbol ve futbol takımlarımız 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı idrak ettiğimiz bir haftada farklı branşlarda önemli başarılar kazanmış, ülkemize büyük bir gurur yaşatmıştır. Kadın Boks Millî Takımı’mız, İstanbul’da düzenlenen ve 20 Mayıs 2022’de tamamlanan Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 5 altın, 2 bronz madalya kazanarak Dünya Şampiyonu olmuştur. 22 Mayıs 2022’de Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı CEV Şampiyonlar Ligi Süper Finali’nde rakibini yenerek 2021-2022 sezonunda şampiyon oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı bu önemli başarıyla tarihinde 5 şampiyonlukla en çok şampiyon olan takım unvanına sahip olmuştur. Anadolu Efes Erkek Basketbol Takımı’mız Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da düzenlenen EuroLeague 2021-2022 sezonunun final maçında rakibini yenerek üst üste iki yıl şampiyon olarak ülkemize bir gurur yaşatmıştır. Millî tekvandocularımız İngiltere'de düzenlenen Avrupa Tekvando ve Para Tekvando Şampiyonası'nda 9 altın, 5 gümüş, 5 bronz olmak üzere toplam 19 madalya kazanarak Avrupa Şampiyonu olmuştur. Etimesgut Belediye Ampute Spor Kulübümüz Polonya'da düzenlenen Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi final maçında rakibini yenerek şampiyon olmuştur. Farklı branşlarda elde ettikleri başarılarla ülkemizi gururlandıran tüm sporcularımızı ve ülkemizi temsil eden takımlarımızı, teknik ve yönetim ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Hakkı Saruhan Oluç…

Buyurunuz Sayın Oluç.

23.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Ali Ekber Ertürk’ün vefatına, Çerkez soykırımının yıl dönümüne, Hazine ve Maliye Bakanının enflasyona yönelik açıklamalarına, Merkez Bankasının açıkladığı yıl sonu enflasyon beklentisi ile Konut Fiyat Endeksi verilerine, Türk lirasındaki değer kaybına, Batman kayyumunun Batman Park AVM’yi adrese teslim ihaleyle satışına ve Dersim Dernekleri Federasyonunun İstanbul Aydos Ormanı’nda gerçekleştireceği pikniğin yasaklanmasına ilişkin açıklaması

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, Ankara'nın deneyimli gazetecisi Ali Ekber Ertürk uzun süredir mücadele ettiği hastalığa, maalesef, yenik düştü. Kendisini gazeteciliğe ve örgütlü mücadeleye verdiği katkılarla anımsayacağız. Işıklar içinde devri daim olsun. Ailesine, sevenlerine ve basın camiasına sabır ve başsağlığı diliyoruz.

Sayın vekiller, 21 Mayıs, biliyorsunuz, Çerkez soykırımı yıl dönümüydü. Bundan yüz elli sekiz yıl evvel, 1864 yılında Rusların kılıcından geçen Çerkez halkları gemilerle dünyanın dört bir yanına dağıldılar ve savruldular. “Sürgün” olarak tanımlansa da yarattığı sonuçlar bakımından bir soykırımla karşı karşıya kalındığını Çerkez halkları o günden bugüne kadar savunmaya devam ediyorlar. 500 bin insanını Rus Savaşı’nda yitiren bu halk, savaşın ardından Osmanlı topraklarına sürgün edilmiştir. Tarihî kayıtlara göre 1,5 milyon insan ana vatanından koparılıp neredeyse dört bir kıtaya gönderilmiştir, kıtalar arası bir sürgüne tabi tutulmuştur. Sürgün ve yer değiştirme politikaları uzun süre devam etmiştir. Çerkez halklarının “Çerkez soykırımı ve sürgünü tanınmalı, ön koşulsuz ana vatana dönüş hakkı tanınmalı; Çerkez dili, kimliği ve kültürüne yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı.” taleplerini ve diğer taleplerini destekliyoruz ve sahipleniyoruz.

Hazine ve Maliye Bakanımız var -çok ilginç Bakandır kendisi, Bakan Nebati- her gün tarihe geçecek bir açıklama yapıyor, geçen gün yine tarihe geçecek bir açıklama yaptı ve dedi ki: “Bir uyuyun, altı ay sonra uyanın; çok farklı noktalara gidecek enflasyon.” Gerçekten kara mizah konusu gibi değil mi Sayın Kubat? Şimdi, enflasyon konusunda kazın ayağı öyle değil ama. Bunu biz demiyoruz…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkan.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – …Merkez Bankası yıl sonu enflasyon beklentisini geçtiğimiz günlerde yüzde 46’dan yüzde 57,92’ye çıkardı. Yani enflasyonun düşmesi için değil altı ay, Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidardan düştüğü aya kadar uyumamız gerekiyor Bakan Nebati’nin söylediklerini dinleyecek olursak.

Şimdi, Merkez Bankası deyince… Yani geçen gün yine Konut Fiyat Endeksi verilerini açıkladılar. Mart ayında konut fiyatlarındaki artış yıllık bazda yüzde 110 görünüyor, aylık bazda yüzde 9,3 olarak gerçekleşmiş, en yüksek artış yüzde 122 oranında İstanbul’da gerçekleşmiş. Durum vahim; yurttaşlar yeme, barınma gibi temel ihtiyaçlarını dahi borçlarla karşılamaya çalışırken artan borçlar nedeniyle icralar da had safhaya çıktı, onu da biliyoruz ve iflas sesleri yükselmeye başladı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Ama Hazine ve Maliye Bakanı “Bir altı ay uykuya yatsın bu toplum, altı ay sonra uyanınca uykudan her şey iyiye gidecek.” diyor. Uyku tavsiyesini tekrar burada dile getirmiş olalım. Bizim de çağrımız: “Ya siz bu iktidar kibrinizin sizi daldırdığı gözü açık uykudan bir an evvel uyansanız iyi olur.” diyoruz. Yani bir tarafta Hazine ve Maliye Bakanının gözlerinde bir ışık, öbür taraftan büyük ekonomistin tezleri tabii ki bu ekonomiyi çöküşe götürüyor ve büyük bir enkaz yarattınız.

Şimdi, bakın, Türk lirasını gerçekten artık yoğun bakıma kaldırdık. Bugün yine baktım buraya gelmeden evvel durum nedir diye, dolar 16,15 seviyesini geçmiş -belki ben konuşurken 16,30’a bile ulaşmıştır- avro 17,33’ü görmüş, gram altın 960 Türk lirasına ulaşmış vaziyette. Türk lirası gerçekten yoğun bakımda yani bu Hazine ve Maliye Bakanı sayesinde Türk lirası yoğun bakıma kaldırılmış oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Türk lirasını ayakta tutabilmek için faiz lobilerinden borçlandığınız dolarları satıyorsunuz her gün. Bakın, son altı ayda 35 milyar dolar sattı bu Hazine ve Maliye Bakanı. Dünden bugüne kadar kaç milyar dolar satıldığı belli değil doların yükselişini tutabilmek için. Maliyeti ise “kur korumalı mevduat” adı altında hazineye ve halka yüklüyorsunuz.

Gerçekten durum vahim, büyük bir ekonomik çöküş yarattınız, ortada büyük bir enkaz var. Bunları konuşacak yerde ne yapıyor iktidar? Dış politikada ona buna sataşarak, savaş tamtamları çalarak, “Suriye’ye müdahale edeceğiz.” diyerek, onu bunu düşmanlaştırarak ayakta durmaya çalışıyor; bunu bir kez daha vurgulamış olalım. Bu politikalarla çöküşünüz devam edecektir.

Şimdi, sayın vekiller, burada, hep konuşuyoruz kayyumlar meselesini, biliyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Kayyumları konuşmaya da devam edeceğiz. Gerçekten bu kayyumlar sadece siyasi irade gasbı anlamına gelmiyor demiştik daha evvelden, kayyumlar her şeyi talan ediyorlar. Bakın, şimdi, ne oldu? Şehirleri soyuyorlar ve her yeri talan etmeye devam ediyorlar. Son örnek Batman Belediyesinde, Batman Belediyesinin en büyük gayrimenkulü olan “Batman Park” olarak da bilinen AVM’yi adrese teslim satışa çıkardı kayyum. Batman’daki Batman Park AVM yirmi dokuz yıllığına yap-işlet-devretle yapılan ve on iki yıldır faaliyet gösteren, on yedi yıl sonra da arsa ve üzerindeki alışveriş merkeziyle beraber belediyeye geçecek olan bir gayrimenkulden söz ediyoruz, Batman’ın en işlek yerinde olan bir gayrimenkul bu. 1200 araçlık otoparka, 50 bin metrekare kapalı alana, 91 mağazaya, sinema salonuna, sportif oyun alanına, 500 kişinin çalıştığı iki katlı bir çağrı merkezine sahip bir AVM’den bahsediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Oluç.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Adrese teslim ihale yapıldı ve tüm protestolara karşı yapıldı bu ihale ve Batman Belediyesi kayyumu 635 milyon Türk lirası değer biçilen Batman Park AVM’yi 150 milyona Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Akif Gür’ün de yönetiminde bulunduğu Golden Park Anonim Şirketine sattı; açıkça talan. Şunu sormak istiyoruz: Ya, bu kayyum, Batman’ın en değerli arsası olan bu arsayı ve üzerindeki AVM’yi 4 kat düşük değere niye ihaleye koydu ve sattı? Bunun cevabı var mı? Kamu zararı açıkça belli olan bu durumun alelacele yapılmasının sebebi nedir? Bunun bir izahı var mı? Hiçbirinin izahı yok.

Dediğim gibi, sadece siyasi irade gasbı değil; aynı zamanda, halkın zenginliklerinin de talan edildiği ve gasbedildiği bir uygulamayla Batman kayyumu bizi bir kez daha karşı karşıya bıraktı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Oluç, buyurunuz.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Bitiriyorum efendim.

Son olarak değinmek istediğim: Gerçekten yasakların iktidarı oldunuz diyorduk hep, hani bu örnekler devam ediyor; geçen hafta konser yasaklarını konuştuk, bu hafta da İstanbul Valiliğinin bir yasağıyla karşı karşıya kaldık. Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) pazar günü İstanbul Aydos Ormanı’nda bir piknik gerçekleştirecekti. Ya, otuz iki yıldır geleneksel olarak baharın gelişini piknikle kutlayıp bir araya gelen bir dernek ve topluluktan söz ediyoruz. Millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması gerekçesiyle DEDEF’in, Dersim Dernekleri Federasyonunun pikniği yasaklandı. Neden? Belli değil. Üstelik, piknik etkinliğine yirmi dört saat kala bu yasak bildirildi. İyi niyet de olmadığı çok açık anlaşılıyor, biliniyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkan.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Son cümlem efendim.

“Yeter ki sizden olmayanlar bir araya gelmesin.” diye toplanma hakkını, eğlenme hakkını, birlik ve dayanışma hakkını sınırlandırıyorsunuz, anayasal hakların kullanılmasını engelliyorsunuz. Dersimlilerin pikniğinin yasaklanması buna dair son örnektir ama son örnek derken yani bu hafta gördüğümüz son örnektir. Belli ki önümüzdeki günlerde bu iktidar yasakçı tutumunu devam ettirecektir; piknikleri, konserleri, halkın her türlü faaliyetini, kendisinden olmayanların, muhalif olanların faaliyetlerini yasaklamaya ve engellemeye devam edecektir. Bir kez daha İstanbul Valiliğinin bu kararını kınıyoruz ve protesto ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Özgür Özel…

Buyurunuz Sayın Özel. (CHP sıralarından alkışlar)

24.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan ve yaralanan Mehmetçiklere, Ali Ekber Ertürk’ün vefatına, Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın Grup Başkan Vekilliği görevinin sona erdirilmesine, spordaki başarılarımıza, sağlık emekçilerinin 29 Mayısta Ankara’da yapmak istediği mitinge, Dersim Dernekleri Federasyonunun pikniğinin iptal edilmesine, Recep Tayyip Erdoğan’ın Miçotakis’in Amerikan Senatosunda yaptığı konuşmaya ilişkin sözlerine ve dış politikadaki tutarsızlıklarına ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada 3 askerimizin şehit olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrendik. 3 askerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralı askerlerimiz var, acil şifalar diliyoruz kendilerine.

Sözcü gazetesinin Değerli Muhabiri Ali Ekber Ertürk yakalandığı amansız hastalıkla mücadelesini kaybetti, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Gazete önündeki törende Genel Başkanımız ve bizler de vardık. Ailesine, Sözcü gazetesine ve basın camiasına bir kez daha Cumhuriyet Halk Partisi olarak başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.

Bir süredir birlikte görev yaptığımız Grup Başkan Vekili Cahit Özkan’ın Adalet ve Kalkınma Partisinde görevine devam etmeyeceğini öğrendik. Hemen hemen hiçbir konuda benzer düşünmüyoruz, çok tartıştık, çok kavga ettik ancak siyasette partisinin bir yıl önce benimsediği bir görüşü sürdürdüğünden dolayı partisi tarafından “Görüşü bizi temsil etmiyor.” denilerek ve rencide edici bir şekilde görevine son verildi. Bu, gerçekten bir mevkidaşı olarak bizleri üzdü. Dediğim gibi, Cahit Özkan’la paralel pek bir yönümüz yok ama birlikte uzun süre görev yaptık, bundan sonraki siyaset hayatında kendisine başarılar diliyoruz.

İstanbul’da düzenlenen Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Ayşe Çağırır, Buse Naz Çakıroğlu, Hatice Akbaş, Busenaz Sürmeneli, Şennur Demir ile bronz madalya kazanan Sema Çalışkan ve Elif Güneri'yi tebrik ediyorum.

Türkiye'de düzenlenen Avrupa Tekvando Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Hakan Reçber, Emre Kutalmış Ateşli, Merve Dinçel, Zeliha Ağrıs, Hatice Kübra İlgün; gümüş madalya kazanan Görkem Polat, Emine Göğebakan ve bronz madalya kazanan Deniz Dağdelen, Muhammed Emin Yıldız, Enbiya Taha Biçer ve Nafia Kuş'u tebrik ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - EuroLeague'de 2’nci kez üst üste Avrupa'nın en büyüğü olan Anadolu Efes Erkek Basketbol Takımı’mızı, Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olan Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı’mızı, Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olan Etimesgut Belediyesi Ampute Spor Kulübünü tebrik ediyoruz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak.

Sayın Başkan, 29 Mayısta Ankara'da bir miting yapmak için Türk Tabipleri Birliği, Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, DEV SAĞLIK-İŞ, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği birlikte bir başvuru yaptılar. Beş gün var mitinge sadece ama henüz başvurularına herhangi bir cevap verilmedi. Talepleri çok basit. Ekonomi de sağlık sistemiyle birlikte çöktü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Vatandaşlarımız, hastalar, sağlık emekçileri bu çöküşün altında eziliyor; başarısız, beceriksiz, tutarsız sağlık politikalarının bedelini canlarıyla ödüyorlar, ağır bedeller ödüyorlar ve buna itiraz ediyorlar. Aralık ayında bu söylenenlerin hepsini grupların başkanlarından randevu alarak, telefon açarak Sağlık Bakanı ifade etmişti, hepimiz destek vadetmiştik ama aralık ayında o işi bir türlü beceremediler. Önce, hemşireleri, sağlık emekçilerini dışarıda bıraktılar, “Onları da ekleyeceğiz.” diye geri çektiler, beş aydır oyalıyorlar. Ve 5 Mayıs günü, nihayet Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş sosyal medya hesabından bu konuda bir düzenleme yapılacağını bir kez daha müjdeledi ama hâlen daha atılan bir adım yok. Sağlık çalışanları bunları ifade etmek, taleplerini dile getirmek üzere bir miting yapmak istiyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Miting konusunda hukuk tanımaz Ankara Valiliği -tabii, kendisi değil, sıralı amirlerinin baskısıyla- bu talebe cevap vermiyor. Nasıl bir ülke, nasıl bir demokrasi? Yani sağlık emekçilerini, onlar sizin için ölürken, balkondan alkışlarken iyi. “Balkona çıkalım, alkışlayalım. Hakkınız ödenmez.” derken iyi. E, haklarını ödemediğinizde hak aramak istiyorlar “Şimdi, siz evde oturun.” E, hepiniz evde otururken onlar ölümü göze alıp coronayla mücadele ediyorlardı; şimdi iş bitti, dönüyorlar, dolaşıyorlar mitinglerini bile yasaklıyorlar; kabul edilebilir bir yaklaşım değil.

Ayrıca, İstanbul Valiliği, Dersim Dernekleri Federasyonunun -ya, pikniği ya- pikniğini yirmi saat kala iptal ediyor. O pikniğe katılmak için Tunceli’den gelenler var. O pikniğe katılmak için başka illerden gelenler var. İnsanlar hazırlanmış, çocuklar heyecanlanmış. Ne hakla, bir de nasıl böyle abuk sabuk…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Özel, buyurunuz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Yani sen eğer o mitingde kamu güvenliğiyle ilgili bir tehdit görüyorsan, o mitingle ilgili güvenlik endişen varsa o senin eksikliğin, onu itiraf ediyorsun. Koskoca İstanbul Valiliği bir pikniğin güven içinde yapılmasını sağlayamıyorsa yazıklar olsun! Böyle bir saçmalık olamaz, bunu kesinlikle kabul etmiyoruz.

Son olarak, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha dış politikada meydan okudu, diyor ki: “‘Miçotakis’ diye biri yok benim için.” Şimdi, Miçotakis’in Amerikan Senatosunda yaptığı konuşma, orada kullandığı ifadeler, Cumhuriyet Halk Partisinin de kabullenmeyeceği, reddedeceği ifadeler. Husus ne? Üç ana başlık var. Nedir bunlar? “Kıbrıs” başlığı, mavi vatan ve Ege’deki egemenlik haklarımız. Peki, Miçotakis’e sen diyorsun ki: “Benim için böyle birisi yok.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Başkan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – İyi de örneğin, mesele Kıbrıs'sa, Rauf Denktaş’a, bugün geldiğiniz çizgiyi savunduğu günlerde Ankara’da gelip açıklama yapıyor, miting yapıyorken “Git, nerede yapacaksan yap.” dediğiniz Rauf Denktaş’a, Kıbrıs meselesinin savunucusu, kahraman Rauf Denktaş'a ayar veren sen değil miydin Recep Tayyip Erdoğan? “Git, adada miting yap.” deyip onu kovan sen değil miydin?

Mavi vatan, kim taktı bu ismi? Cem Gürdeniz. Ne yaptın? İş birlikçi FETÖ'yle birlikte Balyoz'da içeri attın. Daha sonra, geçen sene amiraller bildirisinde “Lozan’ı savundu.” diye ağzına gelen lafı söyledin; lojmanlardan attınız hepsini, orduevlerine sokmuyorsunuz. Bak, bak! Sen eğer mavi vatanda çok hassassan bunları yapmayacaksın. Libya'yla yapılan münhasır ekonomik bölge anlaşmasının mimarı Cihat Yaycı’yı terfi ettireceğine, ödül vereceğine; gittin, onu Genelkurmay Başkanı emrine çektin, istifaya zorladın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu nasıl mavi vatan?

Öbür taraftan, Ege’deki adalar. Şu gruptan onlarca milletvekili, bu Meclisten onlarca milletvekili Ege’deki egemenlik haklarımızı konuşurken kulağının üstüne yatan sen, gelip de burada “Bu konulara girmeyin; aman öyle olmasın, böyle olmasın, konu konuşulmasın.” diyen sen, Miçotakis bu başlıkları konuşunca Miçotakis’e ayar veriyorsun beyefendi. Bugüne kadar neredeydin sen bu konularda? Ha, Miçotakis’i biz de eleştiriyoruz, biz bugün eleştiririz ama diplomaside “Bundan sonra böyle biri yok.” deyip… Ona bakarsanız Birleşik Arap Emirlikleri’nin veliaht prensine, Birleşik Arap Emirlikleri’ne “Şerefsizler” deyip, manşet atıp “Darbe iş birlikçisi, darbe finansörü.” diyordunuz. Nasıl sarılıyorsun? Adam evladına sarılmıyor ya; öyle bir fotoğrafı evladına sarılırken görmedim, Birleşik Arap Emirlerine sarılıyor. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Öbür taraftan, Suudi Arabistan… Ha, Suudi Arabistan geldi, burada muhalif gazeteciyi kıtır kıtır kesti, asitlerde eritti, çantalarda götürdü. Ne dediniz? “Bu cinayetin sorumlularını yargılayıp cezalandırmazsak çocuklarımızı öyle bir dünyada yaşatmaya hakkımız yok.” dediniz. Ne oldu? Doların ucunu gördünüz, paldır küldür dosyayı götürdünüz, verdiniz.

Dün laf ettiğiniz İsrail… İsrail’e laf ediyordunuz, ramazandan önce barıştınız, ramazan boyunca Mescid-i Aksa’ya saldırmadılar mı, küçücük çocuğu öldürmediler mi? Daha hâlen “İyiye gidiyoruz.” Neden? Dolar var, doların peşindesiniz. O yüzden dış politikada yarın yutacağınız lafları ederken biraz dikkatli olun, özenli olun. Dün tükürdüğünüz yüzü bugün öpüyorsunuz, dün havada bıraktığınız eli bugün sarılıp kucaklıyorsunuz, sonra da iç politikaya malzeme… Birileri de bunların peşinden bunlara destek veriyor; yazıklar olsun, kabul etmiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

İYİ Parti Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- İYİ Parti Grubunun, Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ve arkadaşları tarafından, Türk Kızılayında son yıllarda gerçekleşen skandalların ve şaibeli son genel kurulun araştırılması, Kızılayın hangi dernek ve vakıflara para aktardığının, kimlerin Kızılayı bir türlü banka gibi kullanıp vergisiz para transferi yaptığının, toplanan yardım paralarının nasıl kullanıldığının araştırılması amacıyla 20/5/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 24 Mayıs 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

24/5/2022

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 24/5/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                               Erhan Usta

                                                                                           Samsun

                                                                                 Grup Başkan Vekili

Öneri:

Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ve 19 milletvekili tarafından, Türk Kızılayında son yıllarda gerçekleşen skandalların ve şaibeli son genel kurulun araştırılması, Kızılayın hangi dernek ve vakıflara para aktardığının, kimlerin Kızılayı bir türlü banka gibi kullanıp vergisiz para transferi yaptığının, toplanan yardım paralarının nasıl kullanıldığının araştırılması amacıyla 20/5/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 24/5/2022 Salı günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Önerinin gerekçesini açıklamak üzere İYİ Parti Grubu adına Kayseri Milletvekili Sayın Dursun Ataş.

Buyurunuz efendim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA DURSUN ATAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti olarak vermiş olduğumuz, Kızılayda son yıllarda yaşanan olayların araştırılması konulu Meclis araştırması önergemiz hakkında söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, Türk Kızılayı cumhuriyet öncesine dayanan tarihiyle ülkemizin en köklü kurumlarından biridir. Milletimizin göz bebeği bu kurum ne yazık ki son yıllarda derin bir yozlaşmaya doğru yol almakta, iktidar partisinin bir organı gibi hareket etmekte, yaptığı yardımlarla değil, ne yazık ki skandal iddialarla gündeme gelmektedir. Kızılayın Elâzığ depremiyle başlayan sürekli maddi yardım talebi, Ensar Vakfına yapılan bağışa aracılık etmesi, üst üste usulsüzlük iddiaları ve son genel kurulda yaşananlar Kızılayı gündemden düşmeyen ve sürekli yıpranan bir kurum hâline getirmiştir. Biz, Kızılayın daha fazla yıpranmasını değil, tam aksine mevcut durumun ve iddiaların araştırılmasını, bu iddiaların gerçekliği hâlinde ise ilgili kişilere yaptırım uygulanarak Kızılayın yeniden milletimiz nezdinde güven kazanmasını istiyoruz.

Değerli milletvekilleri, özellikle Elâzığ depremi esnasında Kızılay Başkanı Twitter üzerinden para yardımı istemiş, milletimiz haklı olarak “1999 depreminden bu yana deprem vergisi ödüyoruz, bu vergiler ne oldu?” diye sormuş, Kızılay Başkanı ise attığı “tweet”ini silmiş, bu soruyu soranlara ise hemen soruşturma başlatılmıştır. Elâzığ depreminden sonra ise BAŞKENTGAZ’ın 2017’de Kızılaya 8 milyon dolarlık bağış yaptığı ancak bağışı “çocuk istismarı” iddialarıyla gündeme gelen Ensar Vakfına transfer etmesi koşuluyla yaptığı ortaya çıkmıştır. Peki, bu neden yapıldı? Çünkü Kızılaya yapılan bağışların yüzde 100’ü vergiden muaf yani yandaş vakıflara vergisiz para transferinde Kızılay aracı olarak kullanılmış, kısaca vergi kaçırılmıştı. Bu iddia Kızılay Başkanı tarafından kabul edilmiş ancak milletin aklıyla alay eder gibi “Bu, vergi kaçırmak değil vergiden kaçınmak.” diye savunmuştu. Şimdi sormak istiyoruz: Bu şekilde başka kimler Kızılayı bir banka gibi kullanıp vergisiz para transferi yapmıştır?

Kızılayda skandal iddiaların ardı arkası hiç kesilmemiştir. Örneğin, kurban için alınan bedellerin bir kısmıyla kurban kesildiği, kalan kısmın ise yine birtakım dernek ve vakıflara gönderildiği, toplanan yardım paralarıyla lüks yalılar kiralandığı, milyonlarca liraya Kızılay yöneticileri için araç alımı yapıldığı, denetimsiz biçimde fahiş harcamalar yapıldığı, Kızılay bünyesinde çok sayıda özel şirket kurulup bu şirketlere üst düzey yönetici alımları yapılarak yandaşlara ballı maaşlar verildiği, Kızılayda AKP’li yakını olmayanın işe giremediği, mevcut üst düzey çalışanların da AKP yönetimine yakın kişilerden seçildiği, ihtiyaç sahibi olup olmadığına bakılmaksızın Suriyeli derneklere yüklü yardımlar gönderildiği, son olarak da 10 milyondan fazla insanımız işsizken Kızılayda 30 bin lira maaşla Suriyeli birinin çalıştırılması gündeme gelmiştir. Tüm bunlara rağmen, yönetimi AKP’lilerle dolu Kızılaya açılmış bir soruşturma dahi bulunmamaktadır.

Değerli milletvekilleri, Kızılayın 103’üncü -son- Genel Kurulunda da yaşananlar iktidarın Kızılayı getirdiği noktayı gözler önüne sermektedir. Toplanan paraların akıbetinin ne olduğu konusunda kamuoyuna ve kendi genel kuruluna tatmin edici bir bilgi sunmayan Kızılay yönetimi, son genel kurulda yurt içi ve yurt dışı tüm varlıkların satış yetkisini almıştır. Ayrıca, zaman bahane edilerek bilanço ve raporlar dahi okunmadan yönetim ve denetim kurulları ibra edilmiştir. Kızılayın iktidara yakın vakıf ve derneklere para aktardığı ortadayken, sadece birkaç ay içinde 200’ün üzerinde mülkü satışa çıkarmışken tüm mal varlıkları için satış yetkisi alması, raporlar okutulmadan yönetimin ibra edilmesi gibi olaylar kabul edilemez bir durumdur. Tüm bu nedenlerden dolayı milletimiz Kızılaya artık güvenmemekte, mal ve para bağışları da sürekli düşmektedir. Bakınız, 2019’da 216.021 kişi olan kök hücre bağışçı adayı 2021’de 87.267’ye kadar düşmüştür. 2021’de, 2019’a göre 57.545 ünite daha az kan bağışı olmuştur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN ATAŞ (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Ataş.

DURSUN ATAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, biz, milletimizin yardım amacıyla verdiği paraların da garibanın hakkı olan yardımların da takipçisiyiz. Bu nedenle, iyilik için kurulan Kızılay gibi kurumların bile yandaşların ATM'sine çevrilerek muhtaç durumdaki vatandaşlarımızın hakkının gasbedildiği bu durumu milletimiz adına araştırmak her bir milletvekilinin boynunun borcudur diyor, önergemize destek vereceğinizi umuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Halkların Demokrat Partisi grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Ali Kenanoğlu.

Buyurunuz Sayın Kenanoğlu. (HDP sıralarından alkışlar)

HDP GRUBU ADINA ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kızılayı konuşuyoruz, Kızılayı tartışıyoruz ve bununla ilgili verilmiş bir araştırma önergesi üzerine konuşuyoruz. Tabii, Kızılayın tartışmaya açılmasının sebebi 14 Mayıs 2022 tarihinde yapmış olduğu genel kurulda yurt içi ve yurt dışı varlıklarının tümüyle ilgili olarak satış yetkisi almış olması. Tabii, bu satış yetkisi birçok kurum ve kuruluşta suistimal meselesini ve iktidarın kurumların içini boşaltma pratiğini aklımıza getiriyor. Bundan kaynaklı olarak da Kızılayı tartışıyoruz, Kızılayın almış olduğu bu yetkiyi, bu kararı da tartışıyoruz. Şu anda AKP iktidarı ilginç bir şekilde kurumların içini boşaltıyor; sanki iktidar ellerinden gittiği zaman bir daha bu ülkede yaşamayacaklar, çoluğu çocuğu sanki bu ülkede kalmayacak, hep birlikte toptan bu ülkeyi terk edeceklermiş gibi bir yaklaşım içerisindeler çünkü Kızılay en son akla gelecek şey. Yani Kızılayın içinin boşaltılması, Kızılayın yolsuzluklara, hırsızlıklara bulaşması insanın aklının alabileceği bir durum değil yani hiç beklemediğimiz bir kurum Kızılay.

Daha önceden pratiği var çünkü Kızılaya karşı kaygılar buradan başlıyor. Kızılay, örneğin İstanbul Sütlüce’deki MÜSİAD’ın binasını kiralıyor ve oraya güncel değerlerin üzerinde, rayiçlerinin üzerinde bir fahiş rakam ödüyor ve diğer taraftan da BAŞKENTGAZ isimli şirket var. Bu BAŞKENTGAZ isimli şirket biliyorsunuz Kızılaya 8 milyon dolar civarında bağış yapıyor, toplam rakam aslında daha fazla ama bunun 7 milyon 925 bin dolarını Ensar Vakfına aktarılmak üzere şartlı bağış yapıyor. Tabii, şartlı bağışı niye kendisi doğrudan Ensar Vakfına aktarmıyor da Kızılay üzerinden Ensar Vakfına aktarılmasını istiyor? Çünkü Kızılay kamu yararına bir dernek, oraya bağış yaptığınız zaman vergiden muaf olabiliyorsunuz, vergiden düşülebiliyor ve benzeri şeyler var ama doğrudan bağış yapsa vergiye konu olacak ve dolayısıyla bir vergi kaçırılıyor. Tabii, Kızılay Başkanı komik bir açıklama yapıyor, diyor ki: “Bu, vergi kaçırma değil vergiden kaçınmaktır.” Yani utanma yok, arlanma yok, yüzünün kızarması yok. Yani derhâl istifa etmesi gereken, utancından bir daha toplum içerisine çıkamayacak hâle gelecek bir uygulamayı “Bu, vergi kaçırma değil vergiden kaçınma.” diye savunuyor. Bütün bunlar Kızılayın geldiği ve esasında kurumların geldiği yeri de gösteriyor.

Şu anda arkadaşlarımız da bahsetti, kayyumlar örneği var. Kayyumlar da örneğin, son seçime doğru giderken iktidarı bir daha göremeyeceklerini bildikleri için bulundukları bütün yerleri boşaltmaya çalışıyorlar, kurumları boşaltmaya çalışıyorlar, alanları boşaltmaya çalışıyorlar. Bütün kurumlarda aynı şeyler söz konusu. Bunu buradan ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Kenanoğlu.

ALİ KENANOĞLU (Devamla) - Bu anlamıyla araştırma önergesine destek verdiğimizi söylemek isterim.

Şimdi, diğeri; arkadaşlar, ben son bir dakikamda şunu söylemek istiyorum: Bugün, Şah İsmail’in ölüm yıl dönümü. Kızılbaş Alevi dergâhlarının Erdebil Dergâhı’ndan; kurucusu, şahı Şah İsmail, Safevi Devleti’nin şahıdır. Şimdi, kafanızı kaldırdığınız zaman yukarıda 16 tane lamba görürsünüz. Bu 16 lamba, 16 Türk devletini ifade eder -tam yukarıda 16 tane- ama bunun içerisinde hani, o 16’sının Türk olup olmadığı tartışmalıdır ama Safevi Devleti’nin Türklüğü tartışılmaz. Safevi Devleti bir Türkmen devletidir, Kızılbaş Alevi devletidir ama Cumhurbaşkanlığı Forsu’nda da yer almaz. Buradaki 16 lamba içerisinde de ismi, cismi, sembolü yoktur. Niye? Çünkü Şah İsmail, Alevilerin şahı, Alevilerin “Hatayi”sidir. Cemlerimizde onun deyişlerini sazla sözle söyleriz. O nedenle de buralarda yer verilmez ona. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Balıkesir Milletvekili Sayın Ensar Aytekin.

Buyurunuz Sayın Aytekin. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA ENSAR AYTEKİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti grup önerisi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit düşen 3 askerimize Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum.

Evet, değerli milletvekilleri, konumuz Kızılay. 1868’den beri var olan, üzerinde çokça konuşulan, siyasetüstü olması gereken özel bir kurumumuz. 2019’da bir araştırma önergesi vermiştik; önergeye konu bulgular arasında, kurumda ciddi yolsuzlukların yapıldığı, yapılan bağışların çeşitli cemaatlere transfer edilerek halkın iyi niyetli bağışlarının suistimal edildiği iddialarını gündeme taşımıştık. Bunun yanında Kızılay şubelerinde kayyum atamaları da yaşanmış, Kerem Kınık’a muhalif olan şubeler kapatılmıştı hatta Kızılay derneğine Binali Yıldırım’ın kardeşi kayyum olarak atanmıştı. Geçtiğimiz günlerde ise Kızılay genel kurulunda, dikensiz gül bahçesi kuran Kerem Kınık yeniden Başkan seçildi. AKP’lilerin bizden daha iyi bildiği üzere, Kızılay üzerinden Ensar Vakfına, Amerika’daki TURKEN Vakfına 8 milyon dolar bağış yapılmıştı. Kızılay Başkanı bu işi “Vergi kaçırma değil, vergiden kaçınma.” olarak açıklamıştı.

Değerli milletvekilleri, aslında, eski Başkan Tekin Küçükali döneminde Kızılay müthiş bir işe imza attı. Önce yıllık kan ihtiyacını tespit ettiler; toplanan kan bağışının yıllık 1,5 milyon üniteyi aşması durumunda kan plazması ayrıştırması yapılacak, bu sayede kan kanseri dâhil tüm kan hastalarının ilaçlarını ithal etmeyip kendi aşımızı ve ilacımızı kendimiz üretecektik. Sonra ne mi oldu? Tekin Küçükali görevden uzaklaştırıldı çünkü bu adım, ilaç devlerine vurulacak bir tokattı. Türkiye, 6 milyar doları ilaç tekellerine ödüyor. Kan Plazma Merkezinin maliyeti ise yaklaşık 60 milyon dolar.

Peki, sonra ne oldu? Sağlık Bakanlığı, Kızılay ve Sancak ailesi bu işi ele aldı ve ilaç ithalatı için Sancak ailesi yetkili kılındı. Böylece yıllık 3 milyar dolarlık ilaç ithali Sancak ailesine geçti. Yetmedi mi Sancakları, yandaşları doyurduğunuz? Yetmedi mi milleti batırdığınız? Yetmedi mi insanların verdiği kanı ticarete çevirdiğiniz?

Değerli milletvekilleri, bu kurum didik didik incelenmelidir çünkü bu kurumun asıl sahibi insanlıktır, halktır; zerre leke düşmemelidir. Meclisimiz denetim görevini yerine getirmeli ve araştırma komisyonunu kurmalıdır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Tekirdağ Milletvekili Sayın Mustafa Yel.

Buyurunuz Sayın Yel. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA YEL (Tekirdağ) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, aziz milletimiz; ben de öncelikle Pençe-Kilit Harekâtı’nda şehit düşen 4 kardeşimize Allah’tan rahmet ve tüm gazilerimize de acil şifalar diliyorum. En son, Piyade Teğmenimiz Abdulkadir Güler de tedavi olduğu hastanede ne yazık ki şehit oldu ve şehit sayımız böylece 4’e yükselmiş oldu; Allah hepsine gani gani rahmet eylesin.

Türk Kızılayıyla ilgili İYİ Parti Grubunun vermiş olduğu Meclis araştırması önergesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Kızılayı bundan tam yüz elli dört yıl önce bir grup gönüllü tarafından kurulmuş ve hâlihazırda da çalışmalarını gönüllü olarak yerine getiren en eski ve en büyük sivil toplum kuruluşlarımızdandır.

Kızılay, geldiği yer itibarıyla, ülkemizin ve milletimizin iftihar kaynağıdır. 1999 depreminde kendi milletinin yaralarını sarmakta zorlanan bir kurumdan bugün itibarıyla 18 ülkede daimî temsilciliği bulunan, her yıl ortalama 50 ülkede insani yardım çalışması yürüten, gerek ülkemizde gerekse dünyada 2021 yılında yaklaşık 35 milyon kişiye insani yardım olarak temas etme büyüklüğüne ulaşmış millî bir cemiyetimizdir. Ülkemizin kan ihtiyacının, kök hücre ihtiyacının neredeyse tamamını karşılayan, 200 bine yakın kayıtlı ve aktif gönüllüsüyle yedi gün yirmi dört saat milletimizin yardımına koşan büyük bir yardım kuruluşudur. Üzülerek şunu görüyoruz ki bu güzide kurumumuz son yıllarda sistematik bir iftira ve yıpratma kampanyasının hedefi hâline gelmiştir, bunda elde edilen büyümenin büyük payı vardır. Bugün, dünyanın neresinde olursa olsun; Ukrayna’da, Afganistan’da, Bosna’da, Somali’de, başı derde düşen tüm mazlumların umudu hâline gelmiş Kızılayın yıpratılma çabaları manidardır.

Kızılay, hem kendi müfettişleri hem Bakanlık müfettişleri hem Devlet Denetleme Kurulu hem de bağımsız dış denetim tarafından sürekli denetlenen bir kurumdur. Kızılay tam anlamıyla şeffaf bir kurumdur ve sadece bağışlarla yaşadığı için bunu da yapmak zorundadır. Bunun için Kızılay her yıl faaliyet raporunu, en ince detayına kadar, hem resmî internet sitesinde yayımlamakta hem de her yıl düzenli olarak basın toplantısıyla o yıl içerisinde yapılan faaliyetlerini, bunun için yapılan harcamaları kamuoyuyla paylaşmaktadır. Kızılaya güven azalmamış, bilakis artmıştır. Milletimiz Kızılaya sonsuz bir güven duymaktadır. Kızılaya yapılan bağışlar artmıştır; Kızılaya bilgisini, zamanını, emeğini veren gönüllüler çığ gibi büyümüştür.

Bu vesileyle, Türk Kızılayı bünyesinde görev yaparken şehit düşen tüm görevlilerimize Allah’tan rahmet, şu an fedakârca görev yapan tüm Türk Kızılayı personelimize ise sağlıklı uzun ömürler diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

III.- YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, yoklama talep ediyoruz.

BAŞKAN – Yoklama talebinde bulunan arkadaşlarımızın isimlerini tespit edeceğim: Sayın Özel, Sayın Karabıyık, Sayın Antmen, Sayın Köksal, Sayın Şevkin, Sayın Şahin, Sayın Bulut, Sayın Kaya, Sayın Karasu, Sayın Polat, Sayın Barut, Sayın Sümer, Sayın Zeybek, Sayın Aytekin, Sayın Tokdemir, Sayın Zeybek, Sayın Berberoğlu, Sayın İlhan, Sayın Kasap, Sayın Aydınlık.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.30

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.41

BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ

KÂTİP ÜYELER: Enez KAPLAN(Tekirdağ), İshak GAZEL (Kütahya)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 93’üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – İYİ Parti grup önerisinin oylamasından önce, istem üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi yoklama işlemini tekrarlayacağım.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum.

Pusula veren sayın milletvekillerimiz lütfen Genel Kurulu terk etmesinler.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter sayısı bulunamadığından, alınan karar gereğince kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için, 25 Mayıs 2022 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 16.46