TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

69’uncu Birleşim

22 Mart 2022 Salı

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İÇİNDEKİLER

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- YOKLAMALAR

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Amasya Milletvekili Hasan Çilez’in, Amasya’ya yapılan sanayi yatırımlarına ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Ankara’nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’nun, Down sendromuna ilişkin gündem dışı konuşması

 

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin, Ali Babacan’ın Ergenekon, Balyoz kumpaslarıyla ilgili sözlerine ilişkin açıklaması

2.- Adana Milletvekili Tamer Dağlı’nın, Adana’nın Feke ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

3.- Kırşehir Milletvekili Metin İlhan’ın, iktidar ve bileşenlerinin enflasyona dair ifadelerine ilişkin açıklaması

4.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın, emeklilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

5.- Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un, iktidarın ucube ekonomi teorilerinin akaryakıt zamlarına etkisine ilişkin açıklaması

6.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın, Nevruz Bayramı’na, 1915Çanakkale Köprüsü’nün açılışına ve Âşık Veysel’in vefat yıl dönümüne ilişkin açıklaması

7.- Adana Milletvekili Orhan Sümer’in, tarım emekçilerinin sorunlarına ilişkin açıklaması

8.- Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’nun, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümü ile 1915Çanakkale Köprüsü’nün açılışına ilişkin açıklaması

9.- Sivas Milletvekili Semiha Ekinci’nin, Âşık Veysel’in vefat yıl dönümüne ilişkin açıklaması

10.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, 1915Çanakkale Köprüsü ile Malkara-Çanakkale Otoyolu’nun açılışına ilişkin açıklaması

11.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’ın, muhtarların yaşadığı mağduriyete ve 2017 Ayvacık depremi nedeniyle evleri yıkılan köylülerin sorunlarına ilişkin açıklaması

12.- Yozgat Milletvekili Ali Keven’in, Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde görev yapan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Salih Ulusoy’un Atatürk’e ve cumhuriyete yönelik saldırısına ilişkin açıklaması

13.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Dolmabahçe ve Çırağan Caddelerinde kestiği çınar ağaçlarına ilişkin açıklaması

14.- Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı’nın, Bitlis ve Şırnak’a sürgün edilen savcı ve hâkimlere ilişkin açıklaması

15.- Burdur Milletvekili Mehmet Göker’in, Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

16.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, 1915Çanakkale Köprüsü ile Malkara-Çanakkale Otoyolu’nun açılışına ilişkin açıklaması

17.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Türkiye ekonomisine dair açıklamalarına ilişkin açıklaması

18.- Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in, AKP iktidarının Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı’nı çalışmaz hâle getirerek Zafer Havalimanı’na yolcu devşirmeye çalıştığına ilişkin açıklaması

19.- İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü’nün, “Nevroz” Bayramı’na ve kutlamalar esnasında uygulanan keyfî gözaltılara ilişkin açıklaması

20.- Hatay Milletvekili Serkan Topal’ın, balıkçıların sorunlarına ilişkin açıklaması

21.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, 22 Mart Dünya Su Günü’ne ilişkin açıklaması

22.- Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy’un, tarımsal sulamaya ilişkin açıklaması

23.- Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan’ın, zamlara ilişkin açıklaması

24.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Nevruz Bayramı’na, Bingöl’de mühimmat sevkiyatı esnasında yaşanan kazada şehit olan polislere Allah’tan rahmet dilediğine, Âşık Veysel, Ahmet Deniz Bölükbaşı ve Sabiha Gökçen’in vefatlarının yıl dönümüne, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ne, 22 Mart Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ne, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklere ve polislerin özlük haklarına ilişkin açıklaması

25.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Bingöl’de mühimmat sevkiyatı esnasında yaşanan kazada şehit olan polislere Allah’tan rahmet dilediğine, Nevruz Bayramı’na, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümüne ve 1915Çanakkale Köprüsü’nün açılışına, Ahmet Deniz Bölükbaşı’nın vefatının 4’üncü seneidevriyesine ve 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ne ilişkin açıklaması

26.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, “Nevroz” Bayramı’na, Gezi davasına, Hazine ve Maliye Bakanının Türkiye’nin ekonomi modeline ilişkin sözlerine, ete gelen zamma ve 24-29 Mart arasında İstanbul’da gerçekleşecek olan Kürt Film Festivali’ne ilişkin açıklaması

27.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Bingöl’de mühimmat sevkiyatı esnasında yaşanan kazada şehit olan polislere Allah’tan rahmet dilediğine, Sabiha Gökçen’in vefatının yıl dönümüne, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ne, Nevruz Bayramı’na, 22 Mart Dünya Su Günü’ne, Recep Tayyip Erdoğan’ın kaçak sarayda kendi partisinin eski milletvekillerine ve il başkanlarına verdiği yemeğin bedelinin 84 milyonun vergileriyle ödendiğine, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin davasına, Cumhurbaşkanlığının 17 Aralık 2021’de Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu Projesi’ne ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına yolladığı fakat Resmî Gazete’de yayımlamadığı karara ve İBB’nin Valiliğin yazısı ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun kararıyla kanserli ağaçları kestiğine ilişkin açıklaması

28.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Bingöl’de mühimmat sevkiyatı esnasında yaşanan kazada şehit olan polislere Allah’tan rahmet dilediğine, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümüne ve 1915Çanakkale Köprüsü’nün açılışına, Yaşlılar Haftası’na, Nevruz Bayramı’na, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ne, Âşık Veysel’in ölüm yıl dönümüne ve 22 Mart Dünya Su Günü’ne ilişkin açıklaması

29.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’a Meclisin gündemini kendilerine önceden bildirdiği ve Adalet Komisyonu ile Anayasa Komisyonunda aynı saate konan kanun teklifleri konusunda gerekli görüşmeleri yaptığı için teşekkür ettiğine ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

30.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

31.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’in, Koca Seyit Onbaşı’nın kahramanlıklarına ilişkin açıklaması

32.- İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz’ın, engelli vatandaşlara sıfır araç alımlarında uygulanan üst limitin kaldırılması gerektiğine ilişkin açıklaması

33.- İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun, Âşık Veysel’in vefat yıl dönümüne ilişkin açıklaması

34.- İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm’ün, Cumartesi İnsanlarının herkesi 23 Mart 2022’de Çağlayan Adliyesinde görülecek duruşmaya çağırdığına ilişkin açıklaması

35.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in, Mersin’de meydana gelen don afeti sonrasında çiftçilerin yaşadığı mağduriyete ilişkin açıklaması

36.- Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın, Aysel Tuğluk’un sağlık problemlerine ve Kandıra F Tipi Cezaevindeki sorunlara ilişkin açıklaması

37.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral’ın İYİ Parti grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

38.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

 

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- İYİ Parti Grubunun, Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral ve arkadaşları tarafından, Türkiye’deki hububat üretiminin son beş yılda hızla düşüşünün sebeplerinin araştırılması, hububat çiftçisinin sorunlarının tespiti ve çözüm yollarının aranması amacıyla 2/3/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 22 Mart 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

VII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, bazı bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının Plan ve Bütçe Komisyonuna yapması gereken bilgilendirme sunumlarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/58975)

2.- Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel'in, TBMM'nin bal alımlarına ve denetimlerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/59451)

3.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, Mustafa Kemal Atatürk'ün Niğde'ye gerçekleştirdiği bir ziyaret ile ilgili TBMM arşivlerinde bilgi ve belge bulunup bulunmadığına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/59615)

4.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, TBMM bünyesinde taşeron firmada çalışan işçi bulunup bulunmadığına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/59616)

5.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, ek ders ücreti karşılığı çalışanların mali ve özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/59801)

6.- İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarına ait makam araçlarına ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/59802)

7.- İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç'ın, doğal gaz desteği yapılacak hanelere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/60002)

8.- Adana Milletvekili Orhan Sümer'in, Adana-Kozan bölünmüş yol projesine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/60003)

9.- İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç'ın, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan vatandaş sayısına ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/60024)

10.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi'nin, Eskişehir ilinde Bakanlığa bağlı kurumlarda engelli personel istihdamına ve kurum binalarının engelli kullanımına uygunluğuna,

Bilecik ilinde Bakanlığa bağlı kurumlarda engelli personel istihdamına ve kurum binalarının engelli kullanımına uygunluğuna,

Gaziantep ilinde Bakanlığa bağlı kurumlarda engelli personel istihdamına ve kurum binalarının engelli kullanımına uygunluğuna,

Gaziantep ilinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait binaların depreme karşı dayanıklılığına,

Eskişehir ilinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait binaların depreme karşı dayanıklılığına,

Bilecik ilinde Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara ait binaların depreme karşı dayanıklılığına,

İlişkin soruları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/60116),(7/60117),(7/60118),(7/60119),(7/60120),(7/60121)

11.- Adana Milletvekili İsmail Koncuk'un, çölyak hastalarına SGK tarafından verilen desteğin artırılması talebine ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/60232)

12.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu'nun, son 3 yılda kronik hastalara yönelik destek programı kapsamında verilen elektrik faturası desteği verilerine ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/60233)

13.- Mersin Milletvekili Alpay Antmen'in, 2015 yılından bu yana 65 yaş aylığı alan kişilere dair çeşitli verilere ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/60235)

14.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, sosyal çalışmacı olarak görev yapan sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi talebine ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/60236)

15.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, bir vatandaşın KHK’yle ihraç edildiği gerekçesiyle işine son verildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/60439)

16.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Şanlıurfa'daki bir çocuk koruma evinde bulunan çocuklara kötü muamelede bulunulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın cevabı (7/60440)

22 Mart 2022 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ

KÂTİP ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Emine Sare AYDIN (İstanbul)

-----0----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 69’uncu Birleşimini açıyorum.(x)

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Amasya’ya yapılan sanayi yatırımları hakkında söz isteyen Amasya Milletvekili Hasan Çilez’e aittir.

Buyurun Sayın Çilez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Amasya Milletvekili Hasan Çilez’in, Amasya’ya yapılan sanayi yatırımlarına ilişkin gündem dışı konuşması

HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Sayın Başkanım, çok değerli milletvekillerimiz, aziz ve asil milletim; hepinizi saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum. Rabb’imin rahmeti, bereketi hepimizin üzerine olsun, bu haftaki çalışma programımız da hayırlı olsun inşallah.

Değerli milletvekillerimiz, Amasya'mız elmasıyla meşhur olan, yüz ölçümü ve nüfusuyla Anadolu'nun mütevazı bir ilidir. Tarihte yüklendiği misyonla Osmanlı’yı Fetret Devri’nden çıkarıp imparatorluğa ve İstanbul'un fethine taşıyan süreç Amasya'mızdan başlamıştır. Yine, Amasya Genelgesi'nin yayımlanmasıyla Millî Mücadele’ye yön vermiştir. Ferhat ile Şirin’in aşkı bu topraklarda yaşanmış, Osmanlı'ya şehzadeler buralarda yetiştirilmiştir. Bu kadim topraklar, her daim devlete ve millete pozitif katkıda bulunmuştur.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Bravo!

HASAN ÇİLEZ (Devamla) – Günümüzde Amasya'mız, tarımda, turizmde, eğitimde ve sanayide büyük gelişmeler kaydetmiştir. Turizm, pandemi sürecinin etkisiyle iki yıldır duraklamaktadır. Tarımda kuraklık çiftçilerimizi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu yılki yağışlar yüzümüzü güldürmektedir ancak yoğun kar yağışı sebebiyle 4 bin dönümden fazla seramızda büyük bir hasar oluşmuştur. Valiliğimiz ve İl Tarım Müdürlüğümüzce yapılan çalışmalar neticesinde, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla hasar gören seraların yeniden ayağa kaldırılması için 50 milyon TL hibe destek olarak çiftçilerimizin hesabına hasarları oranında yatırılmıştır. Üretenin her daim yanında olan Cumhurbaşkanımız ve ak kadrolar olarak bunu sözde değil, yaptığımız işlerle göstermişizdir. Tüm Amasyalı hemşehrilerimiz olarak bu hibe destek için Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz.

Yine, sanayi yatırımlarımız büyük bir hızla devam etmektedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı stratejisi Amasya'mızda tarım ve sanayi sektöründe büyük bir başarıyla uygulanmaktadır. Özellikle sanayide son yirmi yılda büyük bir başarı elde edilmiştir; ilimizde AK Parti öncesi 2 adet organize sanayi bölgesi varken bugün, organize sanayi bölgesi 5’e çıkmıştır; yine 2002 döneminde 500 kişi çalışırken bugün organize sanayilerimizde çalışan işçi sayımız 8.500’leri bulmuştur. Organize sanayi bölgelerimiz tamamen dolmuş ve genişlemek için âdeta can atmaktadırlar. Suluova Karma OSB tamamen dolmuş ve genişleme için çalışmalarımız sürmektedir.

Suluova Besi Organize Sanayi Bölgemiz, Türkiye'nin ilk ve en başarılı organize sanayi bölgesidir; et entegre tesisi, biyogaz tesisiyle örnek bir projedir. Burayı tam 2 katı büyüklüğe çıkartıyoruz.

Amasya OSB, özellikle mermer sanayisinde hizmet etmektedir. Bu yıl sonuna kadar burayı da 2 katı oranında büyütmüş olacağız.

Taşova'mızda organize sanayi bölgemizi yeni kurduk, altyapı ihalesi için çalışıyoruz; yıl sonuna altyapısını bitirip yatırımcıya yer tahsisinde bulunacağız inşallah. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Merzifon Organize Sanayi Bölgesi’yse bölgemizin en hızlı büyüyen organize sanayi bölgesidir. Genişleme alanı için altyapı çalışmaları üç yıl önce başladı, bugün yaklaşık 40 parselin tamamı yatırımcılara tahsis edildi. Hâlen, yatırım için yoğun bir şekilde yer talebi almaktayız.

19 Mart Cumartesi günü Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank'ın teşrifleriyle 20 adet fabrikamızın açılışını yaptık. SOGEP kapsamında tek ebeveynli ailelerin istihdamına yönelik çok anlamlı bir projeyi başlattık. Yeni OSB hizmet binasının da açılışını yaptık. 10 adet fabrikamızın da inşaatları devam ediyor, yıl sonuna inşallah üretime geçecekler.

Değerli milletvekillerimiz, 2018’de milletvekili olduğumuzda tüm Amasya’da 4.880 işçimiz OSB’lerde çalışırken bugün bu rakam 8.500’e çıkmış, üç buçuk yılda 4 bin civarı bir ilave istihdamla yaklaşık 2 katı bir genişleme sağladık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 2018’de 110 olan işletme sayımız bugün 171’e çıktı.

Evet, bu hafta Orman Haftası. Bizim için mesele, ağaç meselesidir. Tüm orman teşkilatımızın ve milletimizin Orman Haftası kutlu olsun. Orman yangınlarında şehit olan kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

HASAN ÇİLEZ (Devamla) - Bu arada cumartesi günü Merzifon Organize Sanayi Bölgesi’ndeki açılışlarımız sonrasında organize sanayi bölgemizde çalışan 6.484 işçimiz için 6.484 fidanı toprakla buluşturduk. Her bir işçimiz için bir fidan diktik. Rabb’im bizleri hayatta bir dikili ağacı olanlardan eylesin.

Yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla büyüyen Türkiye hedefine inanıp ilimize yatırım yapan çok değerli iş insanlarımıza, buralarda çalışıp emek veren, alın teriyle üreten işçilerimize, ürettiğini dünyanın dört bir yanına satıp ülkemize değer katanlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu arada geçtiğimiz hafta cuma günü açılışını yaptığımız Çanakkale Köprümüzün tüm milletimize, insanlığımıza, Çanakkale’mize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Felaket tellallığı yapanlara kulak asmıyor; işimiz hizmet, gücümüz millet diyor, Gazi Meclisi ve milletimizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı ikinci söz, Ankara’nın sorunları hakkında söz isteyen Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’e aittir.

Buyurun Sayın Bingöl. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Ankara’nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyetin ilanından sonra hayata geçirilen planlı kent örneklerinin başında başkent Ankara geliyordu ve bu örnek birçok şehre de ilham kaynağı olmuştu. Ama gelin görün ki yirmi beş yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi belediyeciliği büyük bir saldırı gerçekleştirdi ve Ankara, tarihi ve kimliğiyle çok büyük bir tahribata uğradı. Önce cumhuriyetin mimarisine saldırıldı, Koruma Kurulunun bütün karşı duruşuna rağmen cumhuriyetle özdeş bu binalar yıkıldı. Örnek vereyim: Etibank, İller Bankası Binası, TİKA, Çiftlik’te bulunan Jandarma Karakolu, Hayvanat Bahçesi ve cumhuriyetin daha birçok eseri. Bunlar yıkıldı ama yerine getirilenlere bakalım, birkaç örnek de oradan vereyim: Mesela bir tanesi, Millî Kütüphane’nin karşısında “Gökkuşağı Kamu Pazarı” diye inşa edilen absürt bir yapı. Bunu Gökçek “Ben hayal ettim, mimarlar çizdi.” diye açıkladı ama ömrü sadece altı ay sürdü, altı ay. Altı ay sonra, şimdi orası bir viraneye dönüştü. Bir başka örnek, Ankara-Konya yolu üzerinde Gölbaşı’nın girişinde -gittiğinizde çok rahat bir şekilde göreceksiniz- “Samanyolu Outlet” diye inşa edilen dükkânlar. O dükkânlar şu anda hayalet pazar yerine dönüştü, o kadar kötü bir durumda. Kapılar, dinozorlar, saatler ile böyle ucube eserler Adalet ve Kalkınma Partisinin belediyeciliğinin örnekleri ama daha da kötüsü var ki o da Atatürk Orman Çiftliği’nin kalbine bir hançer gibi saplanan ANKAPARK ama bunu da Gökçek “Kişisel zevkim.” diye açıkladı, o garabet çürümeye terk edildi ve maalesef, Atatürk Orman Çiftliği’nin çok önemli bir arazisi tahribata uğradı.

Başka bir şey daha yapıldı Atatürk Orman Çiftliği’nde, o da şudur ki: Recep Tayyip Erdoğan’dan önce 11 Cumhurbaşkanının görevlerini yaptıkları, Ankara’nın hâkim tepesindeki Çankaya Köşkü nedense 12’nci Cumhurbaşkanı tarafından kabul görmedi, Atatürk Orman Çiftliği’ne bir büyük hançer daha saplandı ve şimdi, biz oraya “kaçak” dediğimizde hemen itiraz ediyorsunuz. E, biz demiyoruz “kaçak” Danıştayın bu konuda kararı var: “Birinci derece sit alanı.” Siz ne sit dinliyorsunuz ne tarih dinliyorsunuz ne cumhuriyet dinliyorsunuz ne kültür dinliyorsunuz.

Başka bir şey: Ankara’da tabii, çok önemli sorunlar var, bunlardan bir tanesi Kıbrıs Vadisi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kıbrıs Vadisi’ni doğal sit alanı olmaktan çıkardı. Bilirkişi raporu çok açık diyor ki: “Kıbrıs Vadisi eğer sit alanı olmaktan çıkarılırsa orada çok büyük bir tahribat gerçekleşecek, üstüne üstlük hiçbir kamu yararı yok. Kim dinliyor ki? Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun icraatları.

Başka bir şey, Kızılcahamam’da Soğuksu Millî Parkı var, bir doğa harikası. Lütfen görmeyenler gidip görsün, talan edilmeden, yıkılmadan önce gidin görün, müthiş bir doğa harikası. Ne yaptılar biliyor musunuz? Soğuksu Millî Parkı’nın da arazisini orman alanı olmaktan çıkardılar. Allah’tan korkulsun. Allah korkusu yok. Şimdi, ovalar bitti, kentler bitti, dağlar, taşlar ranta açılıyor, bu da sizin başarı hikâyenizin bir yerinde yer alacak.

Şimdi, Ankara’da tabii, sorunlar Ankara Büyükşehir Belediyesinin el değiştirmesiyle bitmedi, Ankara Büyükşehir Belediyesi el değiştirdi diğer büyükşehir belediyelerle birlikte. Ne oldu? Oraya şeffaflık geldi. CHP belediyeciliği ve Sayın Mansur Yavaş bir şeyi çok başarılı bir şekilde hayata geçirdi: Rant belediyeciliğini sonlandırdı. (CHP sıralarından alkışlar) Artık belediyenin hiçbir kaleminde rant esaslı ihale yapılmıyor. Şeffaf, kamuya açık, isteyen koşulları elveriyorsa ihaleye giriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Başka bir şey daha yaptı: Liyakati esas alan bir olgu şu anda Ankara Büyükşehir Belediyesinde hâkim kılındı. Geçmiş yıllarda yirmi beş yıl Gökçek belediyeciliği sürdürülürken iyi ki Çankaya ve Yenimahalle Belediyeleri vardı; Ankaralı vatandaşlar, hiç olmazsa, gün içinde bu iki CHP’li belediyede huzur buluyorlardı, nefes alıyorlardı. Şimdi, büyük bir dayanışmayla Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerimiz el ele kol kola Ankara’daki talanı, tahribatı gidermenin kavgasını veriyorlar, başarılı da oluyorlar.

Başka bir şey daha yapılıyor, sizin hiç aklınızdan, hayalinizden dahi geçirmediğiniz bir şey: Dayanışma kültürü, vatandaşlarla dayanışma. Belediyenin olanaklarını, halkın vergisini, alın terini halkla buluşturuyorlar. Bunun en güzel örneklerini pandemi sürecinde gördük ve yaşadık.

Şimdi, Ankara'nın sorunları bununla sınırlı değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Sayın Başkanım, bir dakika müsaade ederseniz.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) – Vallaha bir dakika daha; Başkanım, bir dakika daha.

BAŞKAN – Bir saat yetmez Sayın Bingöl’e, bir saat.

Selamlayın efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Ankara'da ciddi bir konut sorunu var. Kentin bütün çeperlerinde yüksek, devasa siteler oluşturuldu. Bunların tamamı rant ve arsa spekülasyonuna yönelik ama Ankaralının konut sorunu var. Nedir bu sorun? Bu sorun dar gelirli vatandaşlarımızın, açlık sınırına mahkûm ettiğiniz asgari ücretlilerin ve diğer yoksul vatandaşlarımızın konut sorunu. Bakın, Türkiye'de konutu TOKİ yapıyor. Mamak’ta, Elmadağ’da, Çubuk’ta, Haymana’da, Kazan’da on yıl içinde 5.654 konut yapıldı. Peki, konut ihtiyacı giderildi mi? Nerede! Bu, sadece, Ankara'nın konut ihtiyacının yüzde 1’ini anca karşıladı. O yoksul vatandaşlarımız merak etmesin, o dar gelirli kardeşlerimiz merak etmesin, ilk seçimden sonra Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarında mutlaka ve mutlaka her şey ters yüz yapılacak ve Ankara’nın yoksul yurttaşları mutlaka o konutlara kavuşturulacaktır.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz, Down sendromuyla ilgili söz isteyen Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’na aittir.

Buyurun Sayın Kabukcuoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

3.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu’nun, Down sendromuna ilişkin gündem dışı konuşması

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) – Değerli milletvekilleri, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü'ne ilişkin söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Konuşmama “Rengimiz Belli Olsun” sloganıyla başlamak istiyorum. Down sendromu 21’inci kromozomun 3 adet olmasıyla karakterize bir genetik sapmadır, birtakım bedensel değişikliklere neden olur, belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir, bazılarının tedavisi kolay, bazılarınınki ise ömür boyu sürebilir. Down sendromunda rastlanan değişiklikler kalp hastalıkları, mental gerilik, göz problemleri ve görme problemleri olabilir. İleri anne yaşı bu hastalığın oluşmasında önemli bir nedendir, genç annelerde ileri yaştaki annelere göre Down sendromlu çocuk doğurma riski daha azdır. Genel olarak bu tür Down sendromlu çocukların, ceninlerin yüzde 50’si düşükle sonuçlanır. Ülkemizde Down sendromu sıklığı 800’de 1’dir, 100 bin kadar Down sendromlu vatandaşımız olduğu tahmin ediliyor. Bir çiftin, Down sendromlu çocukları olmasında hiçbir kusuru yoktur veya Down sendromlu çocuğu olmayan ailelerin fazladan yaptıkları hiçbir şey yoktur. İster “alın yazısı” deyin, ister “kader” deyin, ister “şans” deyin ancak bu böyledir. Dünya genelinde 6 milyon kadar Down sendromlu insan vardır. Farkındalığı artırmak için 21 Mart Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü olarak ilan edilmiştir. Down sendromlu kimseler topluma yararlı olabilir, toplumsal üretime katkıda bulunabilir; takip edilmeye daha çok ihtiyaç duyarlar, zihinsel gerilik en çok rastlanan sıkıntılardan biridir. Ülkemizde Down sendromu tanısı konulmasında birtakım prosedür sorunları vardır. Kadın doğum uzmanları, en çok, yanlış mesleki uygulamalarını Down sendromuyla ilgili tanılarından dolayı yaşarlar ve bunlardan dolayı çok ceza alırlar. Ne çare ki Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili herhangi bir prosedür hazırlamamıştır, algoritma hazırlamamıştır. Tüm çocuklar genelde insanlığın, özelde ülkelerin ve ailelerin geleceğidir. Bizim, toplum olarak onlara göz kulak olup iyi bir toplumsal gelecek için onları kollamamız gerekir ayrıca, insan olarak da buna mecburuz. Yüce dinimiz de yardımlaşmayı emreder. Mâide suresi 2’nci ayette “İyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.” diye buyurur. Yine Tevbe suresi 71’inci ayette “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostu ve yardımcısıdır. İyiliği emir ve tavsiye eder, kötülüklerin önünü almaya çalışlar.” diyor.

Down sendromunun erken fark edilmesi önemlidir. Normal çocuklardan daha fazla ihtimama ihtiyaç duyarlar. Eğitiminin, aile sevgisinin yerine getirilmesi önemlidir. Millî Eğitim Bakanlığının ve Sağlık Bakanlığının konuyla ilgili değişik çalışmaları vardır.

Toplumsal farkındalık, toplumsal kenetlenme belirtisidir. Farkındalık aynı zamanda sosyalizasyon ve kimlik belirginleşmesi için de gereklidir. Toplumsal farkındalık, olayları anlamamıza, analiz etmemize hizmet eder. Toplumsal farkındalık, bir konu üzerine toplumun eğilmesi, sorunla ilgilenmesi demektir. Down sendromu için toplumsal farkındalık, genetik farklılığı olan bu insanlarımızın anlaşılması, sorunlarıyla ilgilenilmesi ve çözüm üretilmesidir; onlara sahip çıkılması, onlara iş sahası açılmasıdır. Bu ve benzer durumlardaki çocuklarımız için, insanlarımız için bize düşen ve yapmamız gereken önemli şeyler vardır. Tüm insanların eğitim ve öğretime ulaşma hakkı vardır. İçlerindeki potansiyeli ortaya çıkarmak için gerekli ortam sağlanmalı, sınıflarda eşitlikçi ortam yaratılmalı, yaşıtlarıyla benzer bir eğitim deneyimi sağlanmalıdır. Sendromlu çocukların aynı sınıflara, okullara alınıp bire bir ders ortamında eğitilerek onlara daha kolay ödevler verilmesi sendromlu çocukların topluma kazandırılmasını güçleştirir. Emek piyasasında da eşitlikçi ve kapsayıcı politikalara ihtiyaç vardır. Genetik farklılığa bakmaksızın aynı fırsatlara ulaşabilmelidirler, diğer çalışanlardan ayrı tutulmamalıdırlar. Onlar için özel şartlar konulmamalı, eşit ücret ve işlerinde yükselmeleri için gerekli desteği alabilmelidirler.

Down sendromlu çocuk sahibi ailelere şu mesajı iletmek istiyorum: Biz, sizlerin ihtiyaçlarınızı biliyoruz, onlara cevap vereceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) – Renklerimizle birlikte bir bütün olduğumuzun farkındayız. Çocuklarımızın, kardeşlerimizin toplumda daha aktif olmasını sağlayacağız.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – İYİ Parti Grubumuzun bir mesajı var efendim, hepimizi bir duyarlılığa davet ediyorlar. (AK PARTİ, CHP, HDP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, şimdi, sisteme giren sayın milletvekillerine yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.

Sayın Çelebi…

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin, Ali Babacan’ın Ergenekon, Balyoz kumpaslarıyla ilgili sözlerine ilişkin açıklaması

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Abdullah Gül’ün yaveri Ali Babacan, Ergenekon, Balyoz kumpaslarıyla ilgili “FETÖ’cüler uğraştı diye suçsuz demeyelim, yeniden yargılayalım.” demiş; Türkçe olimpiyatlarında olduğu gibi, hoca efendisine ve FETÖ’ye selam çakmış. Bir de utanmadan “FETÖ’nün bulandırdığı suda temizlenemezler.” demiş. Sen kim, temizlik kim? Ali Tatar canına kıydı, “Temizlik yapılırken toz kalkar.” dedin. Bakanken 20 bürokratını görevden alıp yerlerine FETÖ’cüleri atadın. İlhan Cihaner yaka paça alındığında Adalet Bakanı olan Sadullah Ergin’i Teşkilat Başkanı yaptın.

Babacan iyi dinle: Dün FETÖ’nün sümüklü mendili olanlardan bugün temizlik mendili çıkmaz. İktidarınızda yeni FETÖ kumpas mahkemelerinde yeniden yargılanmak, yeniden cumhuriyeti savunmak için hazırız diyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Dağlı…

2.- Adana Milletvekili Tamer Dağlı’nın, Adana’nın Feke ilçesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

TAMER DAĞLI (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün 22 Mart, güzel ilçemiz Feke’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıl dönümü. Feke’nin düşman işgalinden kurtuluşuna öncülük etmiş Kaymakam Şeref Bey’i, Arap Ali’yi ve bağımsızlık âşığı kahraman ecdadımızı rahmet, saygı ve minnetle anıyorum.

Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” sözünün tam karşılığı olan ve Toroslardan yanan hürriyet ateşi ilelebet gurur kaynağımız olacak, geleceğimize de ışık tutacaktır. Kıymetli hemşehrilerimin gurur gününü tebrik ediyor, saygı ve selamlarımı iletiyorum.

BAŞKAN – Sayın İlhan…

3.- Kırşehir Milletvekili Metin İlhan’ın, iktidar ve bileşenlerinin enflasyona dair ifadelerine ilişkin açıklaması

METİN İLHAN (Kırşehir) – Teşekkür ederim Başkanım.

İktidar ve bileşenleri, son zamanlarda sürekli olarak enflasyonun küresel bir olgu olduğunu ve global birçok faktörün gıda fiyatlarını yukarı çektiğini büyük bir hırsla ifade etmektedirler. Euro bölgesinde yıllık enflasyon yüzde 5, bizde ise yüzde 54 yani tam 10 katı. Türlü laf cambazlıklarıyla milletimizi kandırıp onları yoksulluğa ve açlığa mahkûm edenler söz konusu kendi istikballeri olunca her türlü düzenlemeyi zaman kaybetmeksizin yapmaktadırlar. Özelleştirdiğiniz şeker fabrikalarınıza bir zahmet gidin ve hesaplarını bir inceleyin; nasıl üreticilerimizin kanını emmişler, nasıl zenginliklerine zenginlik katmışlar, görürsünüz.

Öyle kameraların önünde şov yapmayın. Vatandaşlarımızın çok önemli bir bölümü yaşamsal temel gıda ürünlerini almakta büyük zorluk çekmekte, çiftçimiz, işçimiz, esnafımız, memurumuz yoksulluk sınırında bir gelirle hayat mücadelesi vermeye çalışmaktadır. Artık hiç kimsenin dayanacak gücü kalmadı, iktidar şürekâları ve 5’li çeteye ilanen duyurulur.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Sayın Yılmazkaya…

4.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın, emeklilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) – Teşekkürler Sayın Başkan.

En düşük emekli aylığının 2.500 lira olduğu Türkiye’de toplam 13 milyon 650 bin emekli yurttaşımız bulunmakta. TÜRK-İŞ’in açıkladığı 4.553 liralık açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca emeklimiz var. Yoksulluk sınırının 15.140 lira olduğu ülkemizde hayat o kadar pahalılaşmış ki bu düşük maaşlarla yaşamak imkânsız hâle gelmiştir. Reel enflasyonun yüzde 54 olduğu ülkemizde geçinemeyen, bir lokma ekmeğe muhtaç hâle getirilen emekliler temel gıda ihtiyaçlarını alacak hâlde bile değil. Emeklilerin büyük kısmı ikinci bir işte çalışırken iş arayan emekli sayısı ise her geçen gün artıyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, Adana gibi birçok kentte bu emekli maaşları ev kirasına bile yetmiyor. Evini geçindiremeyen, kirasını ödeyemeyen emeklilerimiz durumu iyi olan çocuklarının yanına taşınıyor.

Emekli yurttaşlarımızın şartlarının bir an önce düzeltilmesini, onlara insanca yaşam hakkı verilmesini istiyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Güzelmansur…

5.- Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un, iktidarın ucube ekonomi teorilerinin akaryakıt zamlarına etkisine ilişkin açıklaması

MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Enflasyon aldı başını gidiyor; mutfaklar yanıyor, evler yanıyor. Bu yangında en büyük pay da fahiş akaryakıt fiyatlarıdır. Akaryakıt fiyatlarındaki artış iğneden ipliğe zamma yol açıyor. Vatandaşın alım gücü de günden güne eriyor. Geçen yıl 22 Martta vatandaş 200 liracıkla 31 litre mazot, 28 litre benzin alıyordu. Bugün ise 200 liracıkla 9,5 litre mazot, 11 litre benzin alabiliyor. Vatandaşın alım gücü bir yılda mazotta 21,5 litre, benzinde 17 litre eridi. Halkın alım gücünü böyle alaşağı eden, iktidarın faiz inadıyla doları tırmandırmasıdır. Akaryakıt zamlarında petrol fiyatlarının yükselmesinin etkisi 1 ise iktidarın ucube ekonomi teorilerinin etkisi 5’tir. Vatandaş bunun farkında, sandık geldiğinde de hesabını oylarla soracak.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Arkaz…

6.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın, Nevruz Bayramı’na, 1915Çanakkale Köprüsü’nün açılışına ve Âşık Veysel’in vefat yıl dönümüne ilişkin açıklaması

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Türk dünyasını ortak sevinç ve huzurda buluşturan, baharın müjdecisi, Türk'ün bayramı Nevruz kutlu olsun.

Lider Devlet Bahçeli Bey'in katılımıyla şehitler diyarı Çanakkale'mizde açılan 1915Çanakkale Köprüsü’nün milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum; emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çanakkale kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun.

Ayrıca, 21 Mart 1978’de kaybettiğimiz halk şairimiz, hemşehrim Âşık Veysel'i vefatının yıl dönümünde rahmetle anıyorum. Bakın, şair ne güzel söylemiş: “Karnın yardım kazmayınan belinen/Yüzün yırttım tırnağınan elinen/Yine beni karşıladı gülünen/Benim sadık yârim kara topraktır.”

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Sümer…

7.- Adana Milletvekili Orhan Sümer’in, tarım emekçilerinin sorunlarına ilişkin açıklaması

ORHAN SÜMER (Adana) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bu fotoğraf Adana’da alın teriyle para kazanmaya çalışan tarım işçilerine ait. Fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere, tarım emekçilerinin çözüm bekleyen birçok sorunu bulunuyor. İşçilerin kullandıkları ulaşım araçları güvenli olmadıkları için tehdit oluşturmaktadır. Tarım işçilerinin çalıştıkları ortamda yaşadıkları sorunlara bakıldığında, konakladıkları alanın sağlıksız koşulları, düşük ücret ve ücreti zamanında alamadıkları görülmektedir. Olumsuz barınma ve beslenme koşulları sağlık sorunlarına yol açmaktadır. İşçilerin büyük bir kısmı sağlık güvencesinin olmadığını dile getirmektedir. Zaten zar zor ayakta durmaya çalışan tarım sektöründe alın terini toprağa akıtarak ekmek parasını kazanmaya çalışan tüm tarım emekçilerinin sosyal güvenceleri bir an önce sağlanmalı ve köle düzenindeki çalışmaya bir an önce son verilmelidir.

BAŞKAN – Sayın İskenderoğlu…

8.- Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’nun, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümü ile 1915Çanakkale Köprüsü’nün açılışına ilişkin açıklaması

JÜLİDE İSKENDEROĞLU (Çanakkale) – Teşekkürler Sayın Başkan.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümünü bu yıl da büyük bir gurur ve coşkuyla kutladık. Bu özel günde Çanakkale’mizin yüz elli yıllık hayali olan bir projeye, 1915Çanakkale Köprüsü’ne de kavuşmuş olduk.

18 Mart törenlerinde ve Çanakkaleli hemşehrilerimizin beğeni ve memnuniyetiyle karşıladığı bu dev eserin açılışında bizleri yalnız bırakmayan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Meclis Başkanımız Sayın Mustafa Şentop’a, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye, bakanlarımıza, değerli milletvekillerimize ve tören alanını dolduran, yirmi yıldır bizi hiç yalnız bırakmayan çok kıymetli hemşehrilerimize teşekkür ediyor; bu vesileyle, bir kez daha, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını, Çanakkale şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş tüm şehitlerimizi minnetle anıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Ekinci…

9.- Sivas Milletvekili Semiha Ekinci’nin, Âşık Veysel’in vefat yıl dönümüne ilişkin açıklaması

SEMİHA EKİNCİ (Sivas) – Teşekkür ediyorum Kıymetli Başkan.

Âşıklar diyarı sultan şehir Sivas’ımızın yetiştirdiği en önemli ozanlardan birisi olan Âşık Veysel Şatıroğlu, yaşadığı çile dolu hayatını 7 yaşında eline aldığı sazıyla yıllarca anlatmıştır. Anadolu’nun nahif ve dokunaklı insanı, yaşamı ve ölümü, gerçekliği ve imgeleri tüm yalınlığıyla sazıyla resmeden; fikriyle görüp yüreğiyle söyleyen ve çok sevdiği sadık yâri kara toprağa kırk dokuz yıl önce kavuşan büyük halk şairi ve dost insan Âşık Veysel’i rahmetle anıyor ve sözlerimi şu dizeleriyle bitirmek istiyorum:

“Ben giderim adım kalır,

 Dostlar beni hatırlasın.

 Düğün olur bayram gelir,

 Dostlar beni hatırlasın.

 

Gün ikindi akşam olur,

Gör ki başa neler gelir,

Veysel gider adı kalır,

Dostlar beni hatırlasın.”

Veysel’i dostları kırk dokuz yıldır unutmadı, unutmayacak.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Taşkın…

10.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, 1915Çanakkale Köprüsü ile Malkara-Çanakkale Otoyolu’nun açılışına ilişkin açıklaması

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Cuma günü, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107’nci yıl dönümünde 1915Çanakkale Köprüsü ile Malkara-Çanakkale Otoyolu’nun açılışını gerçekleştirdi. Bizler de o tarihî anlara şahitlik ettik. Bu dev eserin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle, Çanakkale şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

2023 metre orta açıklığı ve pek çok özelliğiyle öne çıkan, “simgelerin köprüsü” olarak bilinen, “dünyanın en uzun orta açıklıklı köprüsü” unvanına sahip 1915Çanakkale Köprüsü’yle iki kıta arasındaki yolculuk süresi altı dakikaya düşecek. Proje, ülke ekonomisine üretimde 5,3 milyar avro, istihdamda 118 bin kişi, millî gelirde 2,4 milyar avro ilave katkı sağlayacak.

AK PARTİ olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde, eser ve hizmet siyasetiyle aziz milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Ceylan…

11.- Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan’ın, muhtarların yaşadığı mağduriyete ve 2017 Ayvacık depremi nedeniyle evleri yıkılan köylülerin sorunlarına ilişkin açıklaması

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Muhtarlarımız mağdur; kendilerine 4.250 lira söz verilmesine rağmen 3.450 lira ödenmiştir, bu mağduriyet giderilmelidir.

Ayrıca, daha önce defalarca söylememe rağmen, 2017 Ayvacık depremi nedeniyle evleri yıkılan onlarca köylümüzün sorunları hâlâ çözülememiştir. Üzerinden beş yıl geçmiş olmasına rağmen konteynerlerde barınan, kış şartlarında hayatlarını idame ettirmeye çalışan vatandaşlarımızın olması bu iktidarın ayıbıdır. En yetkili ağızlardan evleri yıkılan depremzedelerin sorunlarının çözüleceği ifade edildi; edildi de ne oldu? Deprem konutlarının bir kısmı hak sahiplerine teslim edilirken Tuzla, Kestanelik, Babadere, Taşboğaz, Taşağıl köylerindeki hasarlı evlerin bir kısmı hâlâ yapılmadı. Tuzla’da zemin etüdü ve sit alanı problemi dolayısıyla sorun çözülemedi. Uygun yer tespitini yaparak bu insanlara yaşayabilecekleri konutları yapıp teslim etmek çok mu zor? Bu insanlar ne yapmalı dikkatini çekmek için iktidarın?

BAŞKAN – Sayın Keven…

12.- Yozgat Milletvekili Ali Keven’in, Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde görev yapan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Salih Ulusoy’un Atatürk’e ve cumhuriyete yönelik saldırısına ilişkin açıklaması

ALİ KEVEN (Yozgat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yozgat Boğazlıyan ilçemizde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak görev yapan “Salih Ulusoy” isimli şahıs, sosyal medyada Atatürk’e ve cumhuriyete karşı ağza alınmayacak sözler paylaşarak Boğazlıyan’da infial yaratmıştır. İlçe Başkanımız Ahmet Peker ve yönetimi, olaya sessiz kalmayarak gerekli suç duyurularında bulunmuşlardır.

Millî Eğitim Bakanına buradan sesleniyorum: Sosyal medyadan Atatürk’e küfür etme gafletinde bulunan bu sözde öğretmenler hakkında ne gibi bir işlem yapmayı düşünüyorsunuz? Aynı şekilde, Sayın Yozgat Valisini ve Yozgat Millî Eğitim Müdürünü göreve davet ediyorum. İçindeki o pis kanı kusan Atatürk düşmanları bu cesareti nereden alıyor? Siz gereğini yapmadığınız sürece, yargı gereğini yapmadığı sürece bu cesareti almaya devam ediyorlar. Bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve cumhuriyet değerlerine saldıran kim varsa karşısında bizi bulacaktır, bilesiniz.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Şimşek…

13.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Dolmabahçe ve Çırağan Caddelerinde kestiği çınar ağaçlarına ilişkin açıklaması

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) – Sayın Başkan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’da, Beşiktaş sahili boyunca uzanan Dolmabahçe ve Çırağan Caddelerinde toplam 112 çınar ağacını kanser olduğu gerekçesiyle kesmiştir. Bu olay, başta çevre, tabiat, yeşil, doğa ve ağaç sevdalısı ülke insanlarımızı üzmüştür.

İstanbul sıradan bir şehir değildir; birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, dünyanın kalbi, Türkiye’nin ekonomi başkenti, 16 milyon insanımızın yaşadığı, doğasının ve çevresinin dikkatle korunması gereken emsalsiz, güzide bir şehrimizdir. Dolmabahçe ve Çırağan’da bulunan çınarlar ise herhangi bir çınar değildir; Abdülhamit Han’a, cumhuriyetin kuruluşuna ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tanıklık eden, yaşayan en yaşlı ve en sessiz şahitleridir.

Bu ağaç katliamına sessiz kalan çevre örgütlerini de ben buradan daha sorumlu davranmaya, geçmişte bir tek ağaç için eylem yapanları, kesenler CHP’li olduğu zaman neden sessiz kaldıklarını açıklamaya davet ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Gaydalı…

14.- Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı’nın, Bitlis ve Şırnak’a sürgün edilen savcı ve hâkimlere ilişkin açıklaması

MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yanlış kararlar verdikleri iddiasıyla Bitlis ve Şırnak’a tayini çıkarılan, daha doğrusu sürgün edilen savcı ve hâkimler yargının bağımsız olmadığının kanıtıdır. Turgut Özal’ın kendi döneminde bir Emniyet müdürünü Hakkâri’ye sürüp “Gitsin de aklı başına gelsin.” sözleri de bölgeye ne gözle bakıldığını göstermektedir. Bu bölgeleri “sürgün yeri” olarak ilan ederek kendi kriterlerinize göre işe yaramayan veya yanlış kararlar veren memurları buraya göndermek, ayrımcılığı yapanların iktidar partisi ve yandaşları olduğunun kesin ve net göstergesidir. Bizim illerimiz ne Rusya’nın Sibirya’sı ne Amerika’nın Guantanamo kampları ne de rehabilitasyon merkezleridir. Hâlâ bu kafaların, eşitlikten ve kardeşlikten bahsederek toplumu uyutmasını da kabul etmiyoruz. Yüzyıllık yanlış politikalar ve uygulamaların değişmediğinin kanıtlarıdır.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)

MEHMET GÖKER (Burdur) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Göker, buyurun.

MEHMET GÖKER (Burdur) – Az önce, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ağaç kesimiyle ilgili ortaya atılan iddiaya istinaden…

BAŞKAN – Yerinizden bir dakika söz veriyorum size.

Buyurunuz.

15.- Burdur Milletvekili Mehmet Göker’in, Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

MEHMET GÖKER (Burdur) – Az önce, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kestiği ağaçlarla ilgili olarak yapılan açıklamaya istinaden, bu konuyla ilgili bilim kurulunun kararı olduğunu, TEMA Vakfının da hastalıklı ağacın kesilebileceği yönünde açıklaması olduğunu hatırlatıyor, dolayısıyla çevreye duyarlılığımızın had seviyede devam ettiğinin kayıtlara geçmesini istiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Şeker…

16.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, 1915Çanakkale Köprüsü ile Malkara-Çanakkale Otoyolu’nun açılışına ilişkin açıklaması

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 18 Mart Cuma günü, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla 1915Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu’nun açılışını yaparak tarihî bir ana şahitlik ettik.

1915Çanakkale Köprüsü, Seyit Onbaşı mermi figürleriyle birlikte 334 metreye ulaşan kule yüksekliğiyle dünyanın en yüksek kulelerine sahip asma köprüsüdür. Ayakları arasındaki uzunluğu cumhuriyetimizin 100’üncü yılına ithafen 2.023 metre olan köprü, toplam 4.608 metre uzunluğunda olup iki kıta arasındaki yolculuğu da bir saatten altı dakikaya düşürdü. 1915Çanakkale Köprüsü, bu cennet vatanı bizlere yurt kılan şehitlerimiz ile onları ziyarete gelen torunlarını daha kısa sürede buluşturacaktır.

Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Bülbül…

17.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Türkiye ekonomisine dair açıklamalarına ilişkin açıklaması

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Vatandaşın alım gücü her geçen gün düşerken Bakanlığa geldikten sonra kardeşinin firması hızla büyüyen Hazine Bakanı Nureddin Nebati milletin aklıyla alay edercesine “Türkiye ekonomisini kurtardık elhamdülillah.” açıklamasını yaptı. Oysa gerçek şu: AKP iktidarı olarak ülkeyi batırdınız, siz halkı değil bir avuç yandaşınızın ekonomisini kurtardınız. Erdoğan bile bunu resmen itiraf etti. Tek adam, Çanakkale Köprüsü’nün geçiş ücreti için “200 liracık” diyor. 200 TL, bizim tedavüldeki en büyük paramız. 2009 yılında 200 lira 125 dolar ederken şu anda 200 lira 13,5 dolar ediyor. Türk lirasını pul ettiniz yani siz ekonomiyi kurtarmadınız, batırdınız, vatandaşı açlığa sürüklediniz. Bu kötü yönetime derhâl son vermek için “sandık” diyoruz, “Derhâl seçim!” diyoruz.

BAŞKAN – Sayın Çakırözer…

18.- Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in, AKP iktidarının Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı’nı çalışmaz hâle getirerek Zafer Havalimanı’na yolcu devşirmeye çalıştığına ilişkin açıklaması

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) – Sayın Başkan, 50 milyon euroya yaptırılan ama yolcu uçmadığı için yolcu başına garantiler sayesinde müteahhidin cebini dolduracak Zafer Havalimanı ayıbından kurtulmak için AKP iktidarı kurnazlık peşine düşmüş. 2007 yılından bu yana 993 bin yolcunun uçtuğu Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı’mızı çalışmaz hâle getirerek oraya yolcu devşirmeye çalışıyorlar. Bir gün duyuyoruz ki Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü hava yolu şirketlerine yazı gönderip “Zafer Havalimanı'na uçun.” demiş. Ertesi gün duyuyoruz ki “Artık, Eskişehir yerine Zafer’e uçun.” diye şirket genel müdürleri çağırılmış, Eskişehir'e uçuş başlatmak isteyen şirketlere “Orası kapanacak, siz Zafer’e uçun.” diye talimat verilmiş. Bakın, 2021 yılında Hasan Polatkan Havalimanı'ndan uçan yolcu sayısı 100 bin, tarifeli tek bir sefer olmadan sadece vatandaşlarımızın ihtiyacı sonucu.

Buradan saray iktidarını, onun cin fikirli, Eskişehir düşmanı danışmanlarını uyarıyoruz. Yandaşların cebini dolduracağız diye yaptırdığınız Zafer Havalimanı utancından kurtulmak için Hasan Polatkan Havalimanı’mızı feda etmek gibi bir ihaneti aklınızın ucundan dahi geçirmeyiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) – Yaptığınız büyük soygunun faturasını Eskişehir’e, Eskişehirlilere, Emirdağlılara, Eskişehir’i gezip görmek isteyenlere ve Eskişehirli iş insanlarına çıkarmayın.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Çakırözer.

Sayın Kemalbay Pekgözegü…

19.- İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü’nün, “Nevroz” Bayramı’na ve kutlamalar esnasında uygulanan keyfî gözaltılara ilişkin açıklaması

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

“Nevroz” Bayramı'nda Türkiye'nin üstüne çöken karanlığa, yoksulluğa, açlığa, savaşa, şiddete karşı barışta ısrar eden, birleşik mücadeleye, demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe dair sesini yükselterek umutsuzluğu umuda dönüştüren değerli halkımıza selam olsun; yaşanacak bir ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz.

Dün, bayram alanlarında her türlü saldırıya karşı geri adım atmadık. Buna karşı öfkesini gözaltılarla ve keyfî tutuklamalarla “Nevroz” kutlayanlara yönelten Hükûmeti kınıyorum. Aydın'da “Nevroz” kutlaması sonrası keyfî şekilde gözaltına alınan, tutuklanan Veysel Civan derhâl serbest bırakılmalıdır ve bütün gözaltındakiler serbest bırakılmalıdır. Amed’de saatlerce kapılarda taciz edilen…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Topal…

20.- Hatay Milletvekili Serkan Topal’ın, balıkçıların sorunlarına ilişkin açıklaması

SERKAN TOPAL (Hatay) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

İflasın eşiğine gelen balıkçılık mutlaka desteklenmelidir. Bu kapsamda, acilen balıkçı kooperatifleri yeniden organize edilmelidir. Akaryakıta gelen zamlarla ÖTV’nin anlamı maalesef kalmadı, KDV de kaldırılmalıdır. Küçük esnaf olan kıyı balıkçıların vergi ve kredi borçları faizsiz ötelenmelidir. Balıkçı barınakları için uygun yerler tahsis edilmeli, ekipman desteği verilmelidir. Bu kapsamda, Hatay ilimizin kıyı ilçelerinde balıkçıların barınak talepleri var, acilen yerine getirilmelidir. Kıyı şeridine yakın sanayi tesisleri, termik santraller denetlenmelidir. İskenderun Körfezi çok ciddi kirlilik içinde, bölgede deniz canlılarına yaşam hakkı vermiyor; bir an önce bu kirliliğe önlem alınmalıdır. Hatay ilimizde -Samandağ‎, Konacık, Arsuz, İskenderun,‎ Dörtyol,‎ Payas, Erzin- birçok ilçemizde balıkçılar maalesef zor durumda, “Batıyoruz.”‎ diyorlar; balıkçıların feryadını lütfen duyun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Şevkin…

21.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, 22 Mart Dünya Su Günü’ne ilişkin açıklaması

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün, 22 Mart Dünya Su Günü. Ülkemizin var olan su kaynaklarını doğru kullanmadığımız gibi akarsularımızı, derelerimizi, denizlerimizi, barajlarımızı kirletmekten, betonlaşmaya açmaktan, yok etmekten geri durmuyoruz. Ülkemizde kişi başına düşen su miktarı 1.346 metreküptür, 2050 yılında 1.120 metreküpe düşeceği ve su kıtlığı için sıfır değer olan 1.000 metreküpe çok yaklaşılacağı beklenmektedir. Bilinenin aksine ülkemiz su yoksulu ülkeler arasındadır. Sulak alanların, ormanların, meraların katledilmesinden derhâl vazgeçilmelidir. Başta madencilik faaliyetleri, sanayi atıkları, tarımsal faaliyetler ve çarpık kentleşmeyle su kaynaklarının tüketilmesinin ve kirletilmesinin önüne geçilmelidir. Arıtma önceliklidir elbette ama esas olan kirletmemektir. Suda kayıp kaçak engellenmeli, bireysel tasarruf özendirilmelidir. Uyarıyoruz: Türkiye olarak biz de su kıtlığı çekmemek için acil önlem almak zorundayız. Su haktır, hoyratça tüketmeyin.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Ersoy…

22.- Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy’un, tarımsal sulamaya ilişkin açıklaması

AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri olan su kaynakları; küresel ısınma, nüfus artışı, kentleşme gibi problemlerin tehdidi altındadır. Giderek kısıtlı hâle gelen su kaynaklarına talep hızla artmakta olup tarımda kullanılan su miktarı kısıtlanmakta ve dünya gıda güvenliği tehlikeye girmektedir. Tarımda, sanayide, kentsel ve çevresel kullanımda suya olan talebin artmasıyla yer altı suları tükenmekte, su ekosistemleri kirlenip kalitesiz hâle gelmekte ve yeni su kaynaklarının geliştirilmesi günden güne daha pahalı hâle gelmektedir. Suyun yüzde 75’inin tarımda kullanılması gerçeği nedeniyle, öncelikli olarak tarımda damla sulama sisteminin yaygınlaştırılmasının çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Kaplan…

23.- Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan’ın, zamlara ilişkin açıklaması

İRFAN KAPLAN (Gaziantep) – Zamların ardı arkası kesilmiyor. Et ürünlerine yüzde 48 zam geldi. Et ve Süt Kurumunda 1 kilo kıyma 83 liraya, 1 kilo kuşbaşı 92 liraya çıktı. 1 litre süt 7,5 lira oldu. En ucuz 4 litre ayçiçeği yağı 120 liranın üstünde. Altı ay önce 170 liraya satın alınabilen 4 litre zeytinyağının en ucuzu bugün 320 lira oldu. Büyük tüpün fiyatı 300 lira oldu. Eti bulmak ayrı dert, eti pişirmek için kullanılacak malzemeyi bulmak ayrı dert. Vatandaşlara et yemek de hayal olmuş; et dışındaki ihtiyaçları karşılayamaz oldular. Durmak yok, zamlara devam!

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Şimdi, Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.

İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sayın Dursun Müsavat Dervişoğlu.

Buyurunuz Sayın Dervişoğlu.

24.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Nevruz Bayramı’na, Bingöl’de mühimmat sevkiyatı esnasında yaşanan kazada şehit olan polislere Allah’tan rahmet dilediğine, Âşık Veysel, Ahmet Deniz Bölükbaşı ve Sabiha Gökçen’in vefatlarının yıl dönümüne, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ne, 22 Mart Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ne, Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklere ve polislerin özlük haklarına ilişkin açıklaması

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Sıranın bana bu kadar erken geleceğini hesaplayamadığım için…

BAŞKAN – Hazır olun efendim, daha nice sıralar…

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Sizin olduğunuz Genel Kurulda biz her zaman hazır ve nazırız efendim.

BAŞKAN – Başarılar efendim.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Çok teşekkür ederim.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Dün, malum, Nevruz Bayramı'ydı, idrak ettiğimiz Nevruz Bayramı'nı tebrik ediyorum. Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında Göktürklerin Ergenekon'dan çıkışı anlamına gelen ve baharın gelişi olarak müjdelenen, Türk tarih ve kültürünün en önemli miraslarından biri olan Nevruz Bayramı'nı, herkesin Nevruz Bayramı'nı tebrik ediyorum. Birlik ve beraberliğin simgesi olan ve doğanın uyanışı anlamına gelen Nevruz'un tüm Türk dünyasına ve aziz milletimize bolluk ve bereket getirmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. İYİ Parti olarak Nevruz’un diriliş heyecanını yaşıyor, hakkı ve hakikati sancak kabul ediyor ve Türkiye'nin her sorununu refaha çıkarmak için gayretli çalışmalarımızı sürdüreceğimizi ilan ediyorum.

Sayın milletvekilleri, bugün Bingöl'de mühimmat sevkiyatı esnasında bir kaza yaşandı ve patlama nedeniyle 2 polis memuru şehit oldu. Bu vesileyle şehit polislerimiz Necati Aygün ve Birol İli’ye Cenab-ı Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve büyük Türk milletine başsağlığı diliyorum.

Ayrıca, yine, dün, eserleri ve sesiyle halkımızın gönlünde taht kurmuş, ozanımız Âşık Veysel’in ölüm yıl dönümüydü, kendisini şükran ve minnetle yâd ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Ayrıca, dün, Milliyetçi Hareket Partisi eski Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı, emekli büyükelçi, benim de çok değerli dostum ve sevgili ağabeyim Deniz Bölükbaşı’nın vefatının yıl dönümü idi. Deniz ağabeye de Allah’tan rahmet diliyorum, camiamızın acısı ve üzüntüsünü tekraren paylaşıyorum; ruhları şad, mekânları cennet olsun inşallah.

Türkiye’nin ilk kadın pilotlarından biri olan ve dünyadaki ilk kadın savaş pilotu unvanını kazanan Sabiha Gökçen’i de vefatının 21’inci yılında saygıyla rahmetle anıyorum.

Bugün, Down Sendromu Farkındalık Günü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Bitireceğim.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkanım.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – +1 kromozom farkıyla sevgi dolu kalplerini iyilik ve neşe saçarak dünyaya yansıtan Down sendromlu tüm kardeşlerimi yürekten selamlıyor, kucaklıyor ve gönüllerinden öpüyorum.

Sayın milletvekilleri, acil sağlık sisteminde yer alan bütün sağlık çalışanları arasında birlik, beraberlik ve dayanışma ortamını sağlayarak farkındalık yaratma amacıyla kutlanan 22 Mart Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nde tüm acil tıp çalışanlarımızı da en içten dileklerimle tebrik ediyorum.

Tebrikler uzun sürdü, biliyorum ama bugün öyle bir gün Sayın Başkanım.

Saniyelerin bile önemli olduğu acil durumlarda insan hayatına ilk müdahaleyi yaparak kritik görevler üstlenen acil tıp çalışanlarımız sağlık sistemimizin öncü kahramanlarıdır. Bu vesileyle, İYİ Parti olarak sağlık çalışanlarının maaşlarında ve özlük haklarında iyileştirme yapılması ve haklı taleplerinin karşılanmasını bir kez daha gündeme getiriyor, Hükûmetten konu hakkında gerekli düzenlemeleri yapmalarını ivedilikle bekliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Cumhurbaşkanı kararıyla Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete’de yayınlandı. Bu yönetmelikte, polis memurları için illerdeki görev süreleri değiştiriliyor. İçişleri Bakanlığına bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatıyla ilgili 2024’te yürürlüğe konulacak yeni tayin sistemini, polis memurları açısından ailevi sorunlara neden olacağı gerekçesiyle yerinde bulmuyoruz, ayrıca da sakıncalı görüyoruz. Önceki yönetmelikte Türkiye 2 gruba ayrılmıştı; ülke genelinde 300 binden fazla polis memurunu ve aileleriyle birlikte binlerce insanı etkileyecek yeni yönetmelikte bu 2 bölge mantığı korunmasına rağmen, kentler 4 gruba ayrılarak polis memurlarının emekli oluncaya kadar bu 4 grupta görev yapmaları öngörülmüştür.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Bitiriyorum.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Müsamahanız için teşekkür ederim.

Polis memurlarının emeklilik süresi ve kentlerdeki görev süreleri de dikkate alındığında, yeni yönetmelik nedeniyle 6 kez tayin olunması durumu söz konusudur. Bunun yanı sıra, Emniyet teşkilatındaki maddi koşulları ve lojman olanakları sınırlı polis memurları açısından 4 ve daha fazla tayin durumunda aileleri ve çocukları için sosyal sorunlar ortaya çıkacaktır. İçişleri Bakanlığını alınan bu kararı tekrar değerlendirmeye ve yanlıştan derhâl geri dönmeye davet ediyorum. Zor şartlar altında gece gündüz emek veren polislerimiz, çalışma saatlerinin ve özlük haklarının iyileştirilmesi ve 3600 ek göstergenin verilmesini beklerken yeni düzenleme daha zor koşulların kendileri için hayat biçimi olacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım efendim.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – İktidara geldiğimizde polislerimiz için oluşan tüm zor şartları ortadan kaldırıp onların bekleyen haklı taleplerini de zaman geciktirmeden yerine getireceğiz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum efendim.

Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Erkan Akçay.

Buyurunuz Sayın Başkan.

25.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Bingöl’de mühimmat sevkiyatı esnasında yaşanan kazada şehit olan polislere Allah’tan rahmet dilediğine, Nevruz Bayramı’na, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümüne ve 1915Çanakkale Köprüsü’nün açılışına, Ahmet Deniz Bölükbaşı’nın vefatının 4’üncü seneidevriyesine ve 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ne ilişkin açıklaması

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün Bingöl’de Özel Harekât Şube Müdürlüğünde eğitim alanına mühimmat sevkiyatı sırasında yaşanan patlamada 2 Özel Harekât polisimiz ağır yaralanıp hastaneye kaldırılmıştı. Az önce, patlamada yaralanan Özel Harekât polislerimizin şehadet haberini büyük bir üzüntüyle öğrendik. Patlamada şehit olan Necati Aygün ve Birol İli’ye Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.

Sayın Başkan, her yıl 21 Martta Türk milletinin çağlar ötesinden taşıyıp getirdiği kültürümüzün önemli bir ögesi olan Nevruz Bayramı’nı kutluyoruz. Nevruz, Türk milleti için geleceği yeniden şekillendirmenin, yılgınlık ve umutsuzluğun geride bırakılarak maddi ve manevi dirilişin, doğruluş ve atılımın müjdecisidir. Nevruz; birlik, dirlik ve yeniden dirilişin adıdır. Nevruz “Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası.” diyen Yunus’un tarifidir. Manisa’da dört yüz yetmiş dokuz yıldır bilfiil düzenlenen ve son üç yıldır pandemi şartlarında kutlanan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali de bir Nevruz kutlamasıdır. Tarihimizle, coğrafyamızla, şiirimizle, türkümüzle, gelenek ve göreneklerimizle Nevruz Bayramı’nı yaşayacak ve yaşatacağız. Bu vesileyle Nevruz Bayramı’nı kutluyor, milletimize esenlikler getirmesini diliyorum.

Sayın Başkan, Türk milleti, tarihinde pek çok zaferler kazanmıştır. 107’nci yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutladığımız Çanakkale Zaferi de milletimizin dünyada eşine az rastlanan kahramanlık destanlarından biridir. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin birliğini ve dirliğini hedef alanlara karşı topyekûn bir meydan okumadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Çanakkale Zaferi, teslimiyet belgelerini yırtıp atan iradenin adıdır; Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Millî Mücadele Komutanları Kazım Karabekir’in, Fevzi Çakmak’ın 1923’te yazdıkları cumhuriyet destanının ilk adımlarıdır. Türk milleti “Ya istiklal ya ölüm!” parolasıyla dün olduğu gibi bugün de milletimizin birliğine ve beraberliğine kasteden bütün saldırıları bertaraf etmiştir. Türkiye, cumhuriyetin 100’üncü yılına kalkınma hamleleriyle bölgesel ve küresel aktör olarak emin adımlarla ilerlemektedir. Bu doğrultuda 18 Mart 2017’de temeli atılarak yapımına başlanan, dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü 1915Çanakkale Köprüsü 18 Mart 2022’de açıldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Hatırlanacağı üzere, cumhuriyetimizin 98’inci yılında yani geçen 29 Ekim 2021’de İstanbul’da da Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışı yapılmıştı. Millî anma ve kutlama günlerinde dünya çapında eserlerin milletimize kazandırılması âdeta bir gelenek hâline gelmiştir. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, yüz yedi yıl önce “Çanakkale geçilmez!” parolasıyla göğsünü kurşunlara siper eden tüm şehit ve gazilerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, minnet ve şükranla yâd ediyorum.

Sayın Başkan, dün, 21 Mart, 23’üncü Dönem Ankara Milletvekilimiz, Genel Başkan Yardımcımız, siyaset ve devlet adamı, Büyükelçi Ahmet Deniz Bölükbaşı’nın vefatının 4’üncü seneidevriyesiydi. Vefatının 4’üncü yılında merhum Ahmet Deniz Bölükbaşı ağabeyimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, her yıl 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü olarak kutlanmaktadır. Down sendromu, bir hastalık değil genetik farklılığa bağlı kromozom anomalisidir. Ülkemizde farklı yaş gruplarında yaklaşık 70 bin Down sendromlu vardır. Down sendromlu çocuklarımızın, gençlerimizin sosyal hayatın her alanında bulunması için özellikle gözetilmesi ve gerekli prosedürlerin işletilmesi gerekmektedir. Bu vesileyle tüm Down sendromlu kardeşlerimizin ve onların fedakâr ailelerinin bu özel ve anlamlı gününü kutluyoruz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Biz teşekkür ediyoruz.

Halkların Demokratik Partisi Grubu Başkan Vekili Sayın Hakkı Saruhan Oluç.

Buyurunuz Sayın Oluç.

26.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, “Nevroz” Bayramı’na, Gezi davasına, Hazine ve Maliye Bakanının Türkiye’nin ekonomi modeline ilişkin sözlerine, ete gelen zamma ve 24-29 Mart arasında İstanbul’da gerçekleşecek olan Kürt Film Festivali’ne ilişkin açıklaması

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, dün 21 Mart “Nevroz”du ve biz, Halkların Demokratik Partisi olarak 19-20-21 Mart günlerinde, üç gün üst üste Türkiye'nin 70 noktasında, il ve ilçelerde “Nevroz” kutlaması yaptık; 70 noktada milyonlarca insan halaylarla “Nevroz” ateşlerini yaktı; diriliş, mücadele, direniş gününe en güzel mesajlarıyla geldiler. Öncelikle, bu milyonlarca insana, umudu, inancı ve direnci görkemli kutlamalarla büyüten insanlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz. Çok önemli mesajlar verdiler “Nevroz” kutlamalarında ve bunların en önemlisi, 70 ayrı noktada milyonlarca insan sokağa çıktı ama en ufak bir olumsuzluk, en ufak bir sorun yaşamadan bu “Nevroz” kutlamaları sonuçlandı.

Siz görmemişsinizdir diye birkaç tane fotoğraf getirdim. Şu birincisi, hani ucu bucağı görünmeyen, ta arkalara kadar devam eden ve üstelik de bundan en az bir o kadarının da etrafta biriktiği Diyarbakır “Nevroz”u; Diyarbakır yine tarih yazdı, çok teşekkür ediyoruz Diyarbakır halkına. İstanbul gerçekten bütün olumsuz hava koşullarına rağmen çok müthiş bir “Nevroz” kutlaması yaptı ve Yenikapı Meydanı’nı doldurdu; İstanbul halkına çok teşekkür ediyoruz. Dedim ya, 70 noktada, il ve ilçelerde kutladık; hani, bir tane de ilçe fotoğrafı göstereyim dedim nasıl kalabalık oluyor diye; bu da bir ilçe fotoğrafı, Cizre’de de “Nevroz” böyle kutlandı.

Şimdi, niye bunları söylüyorum? Şu mesajı verdi “Nevroz”a katılan halklar, dediler ki: “Bir barış talebindeyiz, ısrar ediyoruz. Coşkuyla, inançla, kararlılıkla çözümün yolunu gösteriyoruz, barış elini uzatıyoruz.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Oluç.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – 2013 Diyarbakır “Nevroz”undaki barış manifestosuna sahip çıktıklarını bir kez daha vurguladılar, 2015’teki Dolmabahçe mutabakatına sahip çıktıklarını bir kez daha vurguladılar, Kürt sorununda demokratik ve barışçıl bir çözüm için müzakere ve diyalog yoluna işaret ettiler. Bu “Nevroz”ların en önemli mesajlarıydı aslında ve milyonlarca insan dedi ki: “Ortak vatan ve demokratik cumhuriyet mücadelesindeki kararlılığımızı sürdürüyoruz ve bu mücadeleyi kazanmaya olan inancımızı da asla kaybetmiyoruz.” Siyasi iradelerine sahip çıktılar, Halkların Demokratik Partisine sahip çıktılar, kendi geleceklerine sahip çıktılar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Bir kez daha, kışı bahara, umutsuzluğu umuda dönüştüren, yaratılmak istenen yılgınlığa coşkuyla meydan okuyan, direnişin ve mücadelenin görkemiyle kenetlenen, ortak mücadeleyi bir görev olarak hepimizin önüne koyan milyonlara teşekkür ediyoruz. Gever’den Çanakkale’ye, Van’dan İstanbul’a, Amed’ten İzmir’e, Iğdır’dan Denizli’ye, Cizre’den Çukurova’ya kadar ülkeyi bir baştan bir başa “Nevroz” ateşiyle ısıtanlara teşekkür ediyoruz. Başta Kürt halkı olmak üzere, Arap, Türk halklarına ve bütün Türkiye’de yaşayan farklı kültürlere, farklı ana dillere, farklı halklara ve inançlara çok teşekkür ediyoruz. Bu heyecanı hep birlikte yaşadık ve öyle inanıyoruz ki bu heyecanı büyüttüğümüz ölçüde, umudu büyüttüğümüz ölçüde Türkiye topraklarında hep birlikte eşitliği, özgürlüğü, barışı ve demokrasiyi yaşayacağız ve bu mücadeleyi başarıyla sonuçlandıracağız.

Şimdi, sayın vekiller, dün İstanbul’da Gezi davası vardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başkan.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Ben de gittim, Gezi davasını izledim; kısa sürdü, nisan ayına ertelendi, savunmalar yapılacak. Fakat ilginç bir şey var, şimdi Gezi davasının bir numaralı sanığı var; Osman Kavala, biliyorsunuz, dört buçuk yıldır tutuklu, dört buçuk yıldır. Şimdi, hangi suçtan tutuklu Osman Kavala, biliyor musunuz? Ben söyleyeyim: Casusluk, casus olduğu söyleniyor. Peki, savcı casusluktan dolayı Osman Kavala için bir ceza istiyor mu? İstemiyor. İlginç değil mi? Savcı, Osman Kavala’ya cebir ve şiddet kullanarak Hükûmeti devirmeye teşebbüsten Gezi direnişiyle ilgili ceza verilmesini istiyor. Casuslukla ilgili bir ceza talebi yok ama buna karşılık Gezi’yle ilgili bu cezayı -müebbet hapis- istiyor ama bu suçtan tutuklama istemiyor savcı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Yani işin tuhaflığına bakın, casusluktan tutuklu Osman Kavala, casusluk için bir ceza talep edilmiyor, başka bir Gezi davasıyla ilgili bir ceza talep ediliyor -müebbet hapis- ama bundan da tutuklaması yok yani nasıl bir acayiplik bu, nasıl bir hukuk acayipliği yarattı bu mahkeme ve bu mahkemenin arkasında duran siyasi iktidar, gerçekten inanılır gibi değil yani mahkûmiyet istenmeyen, suçlama yöneltilmeyen bir suçtan tutukluluğun devamı isteniyor. Neden? Çünkü hileye başvuruyorlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını uygulamamak için hileye başvurarak bu yolu seçiyorlar. Yani bunu gittim, orada izledim, gerçekten işler acısı bir durumla karşı karşıyayız ve bu içler acısı durumun devam ettiriliyor olması, o mahkemenin sürüyor olması, bu yargılamanın bir türlü sonuca ulaştırılamamış olması ve bu tuhaflığın yaşatılıyor olması, Türkiye’de adalet açısından baktığımızda, yargı açısından baktığımızda gerçekten içler acısı bir durumdur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkan.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – İktidarın yargı üzerindeki açıkça tahakkümünün ve baskısının sonucu ortaya çıkmıştır, bunu da bir kez daha vurgulamış olayım.

Şimdi, sayın vekiller, yani ilginç bir Hazine ve Maliye Bakanımız var, biliyorsunuz. Dedi ki: “Dünya ülkeleri ekonomi modelimizi şaşkınlıkla izliyor.” Şimdi, dünya ülkeleri hakikaten şaşkınlıkla izliyor ekonomi modelimizi yani onun farkındayız. Biliyorsunuz, Et ve Süt Kurumu et fiyatlarına yüzde 48 zam yaptı, yeni. 1 kilogram kıymanın kilosu 56 liradan 83 liraya çıktı, 1 kilogram kuşbaşının fiyatı da 62,5 liradan 92 liraya yükseldi. Hakikaten şaşkınlıkla izlenen bir ekonomik modelle karşı karşıyayız. Ucuz et almak için sabah saatlerinde kuyruğa giren insanlar büyük bir şok yaşadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Toparlıyorum.

BAŞKAN – Tamamlayalım efendim.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – İşte, bu ekonomik model sayesinde… Fakat bu Hazine ve Maliye Bakanının ilginçliği nerede? Her şeyi çok açık konuşuyor ya, geçen gün konuşurken dedi ki: “Türk lirası en düşük durumunu yaşıyor, daha ineceği başka bir yer yok, rahat olsun vatandaş.” Yani bundan müthiş bir açıklamayı hakikaten kim yapabilirdi, bilmiyoruz. Yani “Türk lirasını en düşük duruma bu iktidar getirdi.” dedi. Tabii, daha beteri var, daha beteri var yani daha beterini inşallah yaşamaz bu toplum ama yani bu gidişle, bu Hazine ve Maliye Bakanıyla daha beterinin de yaşanacağına dair çok ciddi emareler var, bunu da vurgulamış olalım. Umarız, iktidar, bu yanlıştan bir an evvel döner ve Türkiye’deki dar gelirlinin, işçinin, emekçinin, emeklinin, kadının, gencin, engellinin daha fazla hakkının yenilmesine yol açacak uygulamalarda bulunmaz.

Son bir noktaya değinmek istiyorum Sayın Başkan.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Bitiriyorum, teşekkür ederim.

Üç yıl aradan sonra İstanbul'da Kürt Film Festivali başlayacak 24-29 Mart arasında. İlk defa gösterime girecek filmlerle Kürt sinemaları, Kürt filmleri yeniden sinemaseverlerle buluşacak. 28 filmin yer alacağı bir festival bu İstanbul Kürt Film Festivali ve üç yıl aradan sonra tekrar yapılıyor, seyircilerle bu filmler buluşacak; aynı zamanda, filmler hem Türkçe hem Kürtçe altyazıyla gösterilecek. Son derece önemli. Geleneklere sahip çıkmak, kültüre sahip çıkmak, ana dilinde kültüre sahip çıkmak açısından son derece önemli bir çalışma olduğunu düşünüyoruz ve Kürt Film Festivali’ni düzenleyenlere de buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz, filmleri seyredeceklere de bol keyifler diliyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Özgür Özel.

Buyurunuz Sayın Özel.

27.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Bingöl’de mühimmat sevkiyatı esnasında yaşanan kazada şehit olan polislere Allah’tan rahmet dilediğine, Sabiha Gökçen’in vefatının yıl dönümüne, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ne, Nevruz Bayramı’na, 22 Mart Dünya Su Günü’ne, Recep Tayyip Erdoğan’ın kaçak sarayda kendi partisinin eski milletvekillerine ve il başkanlarına verdiği yemeğin bedelinin 84 milyonun vergileriyle ödendiğine, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin davasına, Cumhurbaşkanlığının 17 Aralık 2021’de Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu Projesi’ne ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına yolladığı fakat Resmî Gazete’de yayımlamadığı karara ve İBB’nin Valiliğin yazısı ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun kararıyla kanserli ağaçları kestiğine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tüm gruplara ve Başkanlık Divanına iyi bir hafta, kaliteli bir yasama süreci dileyerek sözlerimize başlıyoruz.

Sayın Başkan, dün Bingöl'deki kazada 2 Özel Harekât polisimizin ağır yaralandığını öğrenmiştik, bugün şehit oldukları haberi geldi; 2’sine de Allah'tan rahmet, acılı ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz.

Bugün, Türkiye'nin ilk kadın pilotlarından ve dünyadaki ilk kadın savaş pilotu, Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in ölüm yıl dönümü; kendisini rahmetle ve saygıyla anıyoruz.

Dün, Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’ydü. Bu konuda bir kez daha günün öneminin altını çiziyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konuda araştırma komisyonu kurduğunun, raporunu yayınladığının, yürütmeyle paylaştığının ancak önerilerin pek çoğunun henüz hayata geçmiş olmadığının altını çizerek Meclisimizin bu konudaki hassasiyetini -yürütme üzerinde- bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

21 Mart “Nevroz”du ve yeni bir yılın başlangıcı, doğanın uyanışıyla birlikte dünü coşkuyla meydanlarda kutlayan milyonları, içinde Nevruz ateşini hisseden herkesi saygıyla selamlıyoruz. Bu yeni yılda, yeni yılın doğuşuyla birlikte hem Türkiye’de hem dünyada barışın, sevginin ve kardeşliğin egemen olmasını ümit ediyoruz.

1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ilan edilen “Dünya Su Günü” her yıl 22 Martta kutlanmaktadır. Dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığından etkilendiğini biliyoruz. İklim kriziyle düşünüldüğünde bu tehdit, su zengini olmayan Türkiye gibi ülkeleri çok yakından etkileyecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bu konudaki sivil toplum kuruluşlarımız su yönetiminde çok başlılığa dikkat çekmekte; tüm canlıların suya ihtiyacına saygı duyan, insanların yeterli ve temiz suya erişim hakkını güvence altına alan bir su kanununa işaret etmektedirler. Bu konudaki sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek mevzuatımızdaki eksikliklerin tamamlanması konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisindeki tüm partilerin adım atması gerektiğini vurguluyoruz. Bu konudaki ortak çalışma irademizin altını çiziyoruz.

Sayın Başkan, dün Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı Beştepe’de resmen seçim startı verdi. Eski milletvekilleriyle, eski il başkanlarıyla toplandı ve öyle örtülü mörtülü olarak değil...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – “Safları sıklaştıralım.” “Gemiyi terk etmeyelim.” “Görev beklemeyelim, görev alalım.” gibi elbette bir partinin genel başkanının önceki dönem, mevcut milletvekillerine, il başkanlarına söyleyebileceği ama bunun çatısının kendi siyasi partisinin çatısı olması gerektiği bir yerde, bir baktık, Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'de, 84 milyonun vergileriyle bedeli ödenen bir yemek veriyor kendi partisinin eski milletvekillerine, il başkanlarına. Tarafsızlık yemini etmiş birisi kendi partisi için seçim startı veriyor motivasyon verici kelimeler söylüyor.

Vallahi, biz Türkiye adına utandık, demokrasimiz adına utandık; partimiz adına sevindik. İktidar partisi buna tenezzül eder hâle geldiyse, bu tükenmişlik içindeyse, eski il başkanlarına, eski milletvekillerine kendi çatısı altında bir yemek veremiyorsa, Adalet ve Kalkınma Partisinin çatısını, Genel Merkezini o motivasyona yeterli görmeyip bunun için hepimizin vergileriyle -hepimizin vergileriyle maaşları ödenen personel- yapılmış -işte, “Külliye” diyorlar- saraydan, kaçak saraydan ve oradaki atmosferden iktidarı sürdürme mededi umuyorlarsa biz buna CHP olarak memnunuz ama Türkiye adına ve demokrasimiz adına utanç duyduğumuzu ifade etmek isterim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Dün, Sayın Erdoğan, “Gençleri anlamıyorsunuz. Gençleri anlamayanlar dönüp kendisine baksın.” gibi sözler söylemiş, ben de kendisine diyorum: “Dönün, kendinize bakın.” Dün Çağlayan Adliyesinde Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin davası vardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – CERN’den kabul alan dâhi öğrencimiz Mehmet Velat İnci ve yine Münih Ludwig Maximilian Üniversitesinden kabul alan deha fizikçimiz, dâhi fizikçimiz Kaan Bozgül de oradaydılar. Avukatlarına çıkarma cezası, “Dışarıdan başka avukat gelsin, ben bu avukatları azlettim.” diye fahiş hukuki hatalar, en sonunda bu arkadaşların yurt dışına çıkış yasaklarının aynen sürdürülmesine dair verilen korkunç bir karar... Gençleri anlamayan varsa yirmi yıl sonunda Türkiye'yi bu hâle getiren Recep Tayyip Erdoğan ve onun dayattığı saray rejiminin, saray yargısının vardığı noktadır. Bunu da tarih önünde bir kez daha kaydediyoruz.

Sayın Başkanım, bugün gazetelerin manşetlerinde var. Recep Tayyip Erdoğan “Ben ihalelere imza atmam.” diyordu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – 17 Aralık 2021’de bir Cumhurbaşkanlığı kararı almış, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına yollamış ama kararı yayımlamamış. Niye yayımlamamış? Çünkü Cumhurbaşkanı kararnameleri yayımlanıyor, ayrıca Cumhurbaşkanınca Resmî Gazete’de yayımlanması uygun görülen karar ve genelgeler yayımlanıyor. Bunu uygun görmemiş. Biz buna eriştik, bunu basınla paylaştık; imza atmıyordu ya kendisi ihalelere. Ulaştırma Bakanına diyor ki: “Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu Projesi'nin Kınalı-Malkara kesiminin söz konusu proje kapsamında yap-işlet-devret modeliyle yaptırılmaktadır.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – “Sen, ek iş olarak bu amaca matuf Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından mevcut maliyet artış tavanının artırılması, ilave işletme süresi ve trafik garantisi verilmesi de dâhil diğer ilgili hususları görevli şirketle müzakere ederek mutabakatı sağla, müteakip gerekli sözleşme değişikliklerini yap.” diye emir veriyor. Şimdi, Cumhurbaşkanı imza atmıyordu ya, atadığı Bakana “Geçiş garantisi de dâhil, sözleşme artışları dâhil görüş, ihale yapmadan ilgili şirketle mutabakata var, sözleşme değişikliklerini yap.” diye talimat veriyor. Bunu milletimize şikâyet ediyoruz ve diyoruz ki: Bazı kararlar yayınlanıyor, bu karar neden yayınlanmamış kardeşim? Neden yayınlanmamış? Bunu milletimize şikâyet ediyoruz ve bununla ilgili açıklama bekliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Son konum şu Sayın Başkan: Geçen hafta Adalet ve Kalkınma Partisinin kapalı bir toplantısında, milletvekillerine yönelik Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı bazı ifadeleri perde arkası yazdılar, biz de okuduk. Diyor ki: “Biz 5-6 ağaç kestik, bize dünyayı dar ettiler Gezi’de; İBB 73 tane ağaç kesmiş, bunun üstüne gidin.” Bugün de bazı arkadaşlar üstüne gitti. Bu fırsattan istifade şunu söyleyelim: Kesilen ağaçlar, mantar tabanlı ağaç kanserine neden olan, arkadaşların ifadesiyle, Covid gibi çok kolay bulaşan, temasla bulaşan, yağmur suyuyla bulaşan bir hastalığa sahip. Bu konuda, AK PARTİ o ağaçlardan kesmiş mi? 2013’e kadar 56 tane ağaç kesmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sonra, Gezi’den sonra bir fobi gelişmiş, ağaç kanser, inadına kesmemiş, daha doğrusu korkusundan kesmemiş. 2018 yılından, 2019 yılından sonra 4 no.lu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu 25 Haziranda yazı yazmış. Kime? İstanbul Valiliğine. Ne demiş? “Kanserli ağaçlar kesilmezse bütün ağaçlar gider, gereğinin yapılmasına talimat verin.” İstanbul Valisi ne yapmış? İstanbul Büyükşehir Belediyesine “73 tane ağacı kesin.” diye yazı yazmış. Tarih, 14 Temmuz 2020. İBB’nin kestiği 73 ağaç; Valiliğin yazısı, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun kararıyla kanserli ağaçlarmış, TEMA Vakfı da bu ağaçlar için mümkünse önce karantina önermiş ve bu doğrultuda kesilmiş 73 ağaç. Ne olmuş? Reis baltayı taşa vurmuş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ne olmuş? Geçen hafta onun talimat verdiği kapalı toplantıdan kendine görev bilen, buraya gelen “Sen bu 73 ağacı niye kestin?” “Ağaçları nasıl kesersiniz?” diyenler, 14 Temmuz 2020’deki İstanbul Valiliğinin yazısıyla -onu, İstanbul Valisini ben atamadım, onu da size talimat veren Recep Tayyip Erdoğan atadı- bu kanser olan 73 ağaç kesilmiş. Tayyip Erdoğan baltayı taşa vurmuş, görevlendirdiği milletvekili tutanak önünde mahcup olmuş.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Bülent Turan.

Buyurun Sayın Turan.

28.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, Bingöl’de mühimmat sevkiyatı esnasında yaşanan kazada şehit olan polislere Allah’tan rahmet dilediğine, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107’nci yıl dönümüne ve 1915Çanakkale Köprüsü’nün açılışına, Yaşlılar Haftası’na, Nevruz Bayramı’na, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ne, Âşık Veysel’in ölüm yıl dönümüne ve 22 Mart Dünya Su Günü’ne ilişkin açıklaması

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Tabii, Özgür Bey yerinden konuşmalarda, klasik gündemin çok dışında siyasi polemiklerle başladı. Cevap versek süremiz yok, vermesek “Konuştuk, cevap verilmedi.” denecek. Keşke bu tarz cevapları, konuşmaları, siyasi polemikleri İç Tüzük’e uygun olarak yerinden, grup önerilerinde kürsüden yapsak çünkü gerçekten bu kısa süre içerisinde bir selam vermek için söz alıyoruz ama bunları cevaplamadığımızda başka bir tartışma konusu oluyor. Neyse, biz kendi gündemimize devam edelim.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Bingöl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şube Müdürlüğünce mühimmat sevki sırasında meydana gelen patlamada Necati Aygün ve Birol İli isimli 2 polisimiz şehit olmuşlardır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, mekânları cennet olsun.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 18 Mart Çanakkale Zaferi’mizin 107’nci yıl dönümüydü. Cumhuriyetimizin ön sözünün yazıldığı o topraklarda, büyük bir heyecanla, büyük bir gururla 107’nci yılımızı kutladık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm gazilerimizi, şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ettik. Ancak bu seneki törenlerimizde, bu seneki 18 Martta bizi ayrıca gururlandıran, ayrıca onurlandıran bir başka heyecanı yaşadık. “Asrın projesi” diye ifade edebileceğimiz projeyle, yüz elli yıllık hayal olarak ifade edebileceğimiz, Çanakkalelilerin en büyük sorununu gidermiş; beklemeydi, rüzgârdı, kardı, fırtınaydı şeklinde her gündemimizde bizi yoran; köprünün olmamasına bağlı, ulaşımın, sanayinin, turizmin, tarımın etkilendiği o malum süreci geride bırakmış olduk. Dünyanın en uzun asma köprüsünün açılışına büyük bir gururla o gün şahitlik ettik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu, vizyonu başta olmak üzere, Başbakanımız Binali Yıldırım Bey, Bakanlarımız Ahmet Arslan, Cahit Turhan, Adil Karaismailoğlu Beyler başta olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkürü bir borç biliyoruz.

Ayrıca, o gün, 50 binden fazla hemşehrimizin katıldığı büyük bir bayram havasında bu tören gerçekleşmiş oldu. Başlı başına katılımın bu kadar heyecanlı, bu kadar kalabalık olması konunun bölge tarafından ne kadar sahiplenildiğini, kıymetli olduğunu gösteren bir örnekti. Cumhurbaşkanımız başta, o törende oldular. MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey törene katıldılar. Aynı şekilde, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, ANAP Genel Başkanı İbrahim Çelebi, İYİ Parti Grup Başkanı Sayın İsmail Tatlıoğlu gibi çok sayıda siyasimiz, STK’lerimiz, derneklerimiz, ticaret odalarımız hepsi oradalardı, tüm Çanakkale oradaydı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ben tekrar, katılan tüm misafirlerimize bir Çanakkale evladı olarak teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

Sayın Başkanım, Kıymetli Grup Başkan Vekilinin ifade ettiği, dün Cumhurbaşkanımızın Külliye’deki yemeğine ilişkin şu ifadeyi kullanmak isterim: Bakınız, sistem değişti. Artık partili Cumhurbaşkanı var, buna alışacağız arkadaşlar. Bunu değiştirme iddianız var. Bizim açımızdan böyle bir imkân yok teknik olarak ama “Var.” diyorsanız baş tacı fakat şu anki sistem olduğu müddetçe bu tartışmaları daha makul değerlendirmek durumundayız.

Bakınız, Cumhurbaşkanımız eski yol arkadaşlarına, vekillik yapanlara bu görevi, bu yemeği verdi.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Parayı da bize ödettiriyor.

ALİ KEVEN (Yozgat) – Cebinden versin, cebinden.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Tabii ki eleştirilerinizin hepsini ciddiye alıyoruz, hepsini değerlendiriyoruz; haklı olduğunuz yerler varsa bunları da not ediyoruz, paylaşıyoruz. Fakat bu konuda bizi en son eleştirecek olan parti sizlersiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Turan.

ALİ KEVEN (Yozgat) – Ayıp ya, ayıp ya, ayıp ya!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Savunulacak yanı yok ki bunun.

ALİ KEVEN (Yozgat) – Babanızın cebinden mi? Ayıp!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sizi terbiyeye davet ediyorum Beyefendi, terbiyeye davet ediyorum!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ne dedi? Terbiyesiz bir şey demedi.

ALİ KEVEN (Yozgat) – Bunu savunmanın bir anlamı yok. Ayıp ya!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, bak, ben seni dinledim; dursun, sonra cevap versin.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Terbiyesiz bir şey demedi.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Turan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Anayasa Mahkemesi defaatle CHP’nin Genel Merkezindeki usulsüz uygulamalardan dolayı ceza kesti; en son 3 milyon küsur ceza kesti. Hata varsa bunu düzeltin, biz de düzeltelim. Ama bunu, böyle, bir siyasi polemik konusu yapmayı, hele gündem dışında bunu yapmayı doğru bulmuyorum.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Devletin parasıyla yemek yemedik biz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ayrıca, Sayın Başkanım, sizin derdiniz sadece Sayın Cumhurbaşkanının eski vekillere vermiş olduğu yemek falan değil; siz dün Erbakan Hoca’nın konutta verdiği yemekten sonra tüm Türkiye’yi ayağa kaldıranlarsınız. Siz dün Erbakan Hoca’ya bunu yaptınız, bugün bunu bize yapıyorsunuz, yarın başkasına yapacaksınız. Mesele para verilmesi verilmemesi meselesi değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Başkan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Mesele, sizin olmadığınız her yere “Meşru değil, gayrimeşru.” yaklaşımınız. Siz varsanız meşru olacak ama siz yoksanız Erdoğan da suçlu, Erbakan da suçlu, yarınkiler de suçlu. Bu tarzın doğru olmadığı kanaatindeyim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündeme devam etmek istiyorum izin verirseniz.

İçinde bulunduğumuz hafta Yaşlılar Haftası. Yaşlılarımıza vefa göstermek, kaliteli, huzurlu, mutlu bir hayat sürmelerini sağlamak hepimizin boynunun borcu. “İnsanın gönlünü al ki dünya senin olsun.” demişler; sadece bu hafta değil, her zaman büyüklerimizin gönüllerini almayı, dualarını almayı bir görev bilmek durumundayız. Bizler de grubumuzla toplantı yaptık, tartıştık ve bu haftanın da anlamına atıfla bir grup önerisi vererek yaşlılarımızın sorunlarının araştırılmasını öngörüyoruz. Bugün itibarıyla imzalarını bitirip yarın itibarıyla Meclisimize sunmayı planlıyoruz; tüm partilerimizin bu konudaki olumlu kanaatini, tavrını bekliyoruz Sayın Başkanım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Tüm partilerimizin bu konudaki olumlu kanaatini tavrını önemsiyoruz, bu konuda beraber çalışmayı teklif ediyoruz Sayın Başkanım.

Aynı şekilde, dün Nevruz Bayramı’ydı. Nevruz Bayramı tüm insanlık için barışın, kardeşliğin, sevginin, huzurun hâkim olduğu bir dünya adına yeni bir başlangıca vesile olsun temennisiyle tekrar kutluyorum.

Dün 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ydü. Tüm Down sendromlu kardeşlerimize, ailelerine sevgilerimizi, saygılarımızı iletiyoruz; farkında olalım diyoruz. Gülen gözleri, su gibi duru yürekleri hep var olsun.

Âşık Veysel’in ölüm yıl dönümüydü, rahmetle anıyoruz.

Vaktim yok diye hızlı geçiyorum.

Aynı şekilde, bugün 22 Mart Dünya Su Günü. “Nehir kenarında bile abdest alırken suyu israf etmeyin.” diyen bir anlayışın mensuplarıyız. Su, yaşamdır, gelecektir; hepimizin suya karşı sorumlulukları var. Bu konuda çok daha hassas davranmayı öneriyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, kısa bir söz talebim var cevaben.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Hayda! Bir daha mı söz alacağız sonra?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Özel.

29.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’a Meclisin gündemini kendilerine önceden bildirdiği ve Adalet Komisyonu ile Anayasa Komisyonunda aynı saate konan kanun teklifleri konusunda gerekli görüşmeleri yaptığı için teşekkür ettiğine ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, Sayın Turan’ın söylediklerine cevap verirken bir de fırsat oldu, kendi atladığım bir konuyu söyleyeyim. Bir konuda Bülent Turan'a teşekkür edeceğim, o da şu: Meclisin gündemini bazı haftalar Anadolu Ajansının basına geçtiği bir bültenden öğreniyoruz ve buna tepki gösteriyoruz biz muhalefet olarak. Sayın Turan, daha önceki birkaç nöbetinde de buna hassasiyet gösterdi, bu hafta da cumartesi gününden bizleri aradı. O konuda teşekkür ediyoruz, iktidar–muhalefet ilişkileri açısından kıymetli bir şey.

“Anayasa Mahkemesinde usulsüz harcama” denildiğinde bizim –hiçbir partinin– Anayasa Mahkemesinde utanılacak harcamalarımız yok. Bir yanlışlık varsa tenkit ediliyor, düzeltiliyor ama partinin kendi parasının nasıl harcandığına ilişkin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayınız efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Buradaki mesele, Cumhurbaşkanlığında milletin parasıyla partinin eski il başkanlarına, milletvekillerine ziyafet verme; bu ayrı bir şey, bu çok sorunlu bir alan. Madem öyle, MYK toplantılarını, MKYK toplantılarını da gidin Külliye’de yapın. Çok yanlış bir iş. Nasıl valileri AK PARTİ Genel Merkezine çağıramayacaksanız öbürünü yapmak da bu kadar ayıplı bir iştir. Ama eğer Anayasa Mahkemesinin tespit ettiği ayıplı bir şey arıyorsanız –sizin dediğiniz, usulsüz harcama– Süleyman Soylu'nun döneminde, Genel Başkan olduğu dönemde partisi denetlendi, Anayasa Mahkemesi oteldeki mini bar harcamalarının, Süleyman Soylu'nun kişisel giyim harcamalarının, burada söylememin münasip olamayacağı bazı kişisel harcamalarının parti parasından harcandığını kayda geçirdi ve hâlen daha Anayasa Mahkemesinin raporlarında bu tenkitler duruyor. Utanacak birisi varsa Süleyman Soylu’dur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bitiriyorum.

BAŞKAN – Tamamlayınız efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sizin bir benzerini çıkarıp burada bize söylemeniz doğru değil; o konuda biri çırak çıkarsa AK PARTİ çırak çıkar, biri çırak çıkarsa Süleyman Soylu çırak çıkar.

Teşekkürle başladım, teşekkürle bitireyim. Sayın Turan’ı bugün aradık; Adalet Komisyonu ile Anayasa Komisyonundaki -hepsi hukukçu milletvekilleri- çok önemli iki kanun teklifi aynı saate konmuştu. O konuda itirazda bulunmuştuk, kendisi de o konuda gerekli görüşmeleri yapmış, hassasiyet göstermiş. Bu anlamda da, komisyon saatlerinin ve günlerinin birbirinden ayrılması noktasındaki hassasiyet için de ayrıca teşekkür ediyoruz.

Sağ olun.

BAŞKAN – Sayın Turan, büyük iltifatlar alıyorsunuz, teşekkür edeceksiniz herhâlde.

Buyurunuz efendim.

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) – Sayın Turan da teşekkür edecek Özgür Başkana.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Belkide ondan söz aldım değil mi?

30.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkanım, Grup Başkan Vekilinin konuşmalarını -bir daha diyorum- kıymetle dinledim, not aldım. Ancak, meseleyi şahsileştirmesini, isim vermesini doğru bulmadığım için söz almak durumunda kaldım. Sayın Soylu’ya olan kızgınlıklarının nedenini biliyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Neymiş?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – O yüzden, her türlü ortamda, imkânda, ihtimalde bir şekilde fırsat bulup onu eleştirme gayretlerini de anlıyorum ama kendisi konunun ayrıntısına girmediği için ben de girmeyeceğim. O raporlarda, CHP’nin hangi harcamalarının suç olduğunu, hangilerinin muhasebe açısından sorun olduğunu kendi takdirine bırakıyorum. Sayın Soylu’nun o raporlarda eksiği varsa mutlaka bu da düzeltilmiştir diye düşünüyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Filiz, 60’a göre bir söz talebiniz vardı efendim.

Buyurun.

31.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’in, Koca Seyit Onbaşı’nın kahramanlıklarına ilişkin açıklaması

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çanakkale’yi geçilmez yapan kahramanlardan olan Koca Seyit’ten bahsetmek istiyorum. Savaşın en kritik anında 276 kilo ağırlığındaki top mermisini tek başına sırtlayıp Mecidiye Tabyası’ndan ateşleyen Koca Seyit, Ocean zırhlısını dümenden vurmayı başarır ve Ocean, Nusret’in döşediği mayınlara çarparak batar; Koca Seyit Onbaşı da terfi eder. 1912’de Balkan, 1914’te Çanakkale Savaşı’nda görev yapan Seyit Onbaşı 1918 yılında terhis olur ve köyüne döner. Savaş yine başlar ve 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’a katılır; yaralanır, sonra köyüne geri döner. Havran’ı ziyaretinde Gazi’nin maaş teklifini “Biz görevimizi yaptık.” diyerek reddeder ve sadece ormancıların meşeden kömür yapmasına müsaade etmesini ister. Yaşlanmaya başlayınca Havran’da bir fabrikada hamallığa başlayan Koca Seyit, 1939’da 50 yaşındayken zatürreye yakalanarak yaşamını yitirir.

Madalyasız kahraman Seyit Onbaşı’nın ve hikâyesi aynı tüm kahramanlarımızın mekânları cennet olsun.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Beyaz…

32.- İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz’ın, engelli vatandaşlara sıfır araç alımlarında uygulanan üst limitin kaldırılması gerektiğine ilişkin açıklaması

ÜMİT BEYAZ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum.

Geçtiğimiz yıl engelli vatandaşlarımıza sıfır araç alımlarında uygulanan üst limit bu yıl yüzde 36 artırıldı. Gelin görün ki kur ve enflasyon artışı sebebiyle piyasalardaki araçların satış fiyatlarına yüzde 150’ye varan oranlarda zam geldi. Yapılan artışla, alınabilecek araç sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Engelli vatandaşlarımıza “İstediğiniz araca binemezsiniz.” demektesiniz. Millet sizin beceriksiz ekonomi yönetiminizin ceremesini her alanda çekiyor. Vatandaş artık seçime kadar kaderine razı oldu. Yalnız, engelli vatandaşlarımızın bekleyecek vakti, kaybedecek takati yoktur. Bu üst limitin acilen kaldırılması gerekmektedir. Fırsat bulsanız milletin aldığı nefesten vergi alacaksınız, bari engelli vatandaşlarımızın alacağı araca göz dikmeyin; bırakalım, hiç olmazsa gönüllerinden geçen araçlara sahip olsunlar.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Kenanoğlu…

33.- İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun, Âşık Veysel’in vefat yıl dönümüne ilişkin açıklaması

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, Alevi-Bektaşi inancındaki âşıklık geleneğinin son yüzyıldaki en büyük temsilcilerinden Âşık Veysel’in Hakk’a göç yolculuğunun yıl dönümündeyiz. Veysel Baba doğanın doğum günü olan 21 Martta sadık yârine kavuştu.

Son konserini 15 Ağustos 1971’de Hacıbektaş’ta veren Âşık Veysel, Hünkâr’a şöyle seslendi: “Medet mürvet deyip kapına geldim/İsteğim, dileğim var Hacı Bektaş/İndim eşiğine yüzümü sürdüm/Kusurum, günahım var Hacı Bektaş/Sana yalvarıyor Veysel biçare/Yine senden olur her derde çare/Bir arzuhal sundum gani Hünkâr'e/Keremin, ihsanın bol Hacı Bektaş.” diyerek âdeta vedalaşmış ve göç yolculuğuna başlamıştır. Yolu ışık, devri daim, menzili mübarek olsun, mekânı Pir Hünkâr’ın yanı olsun.

BAŞKAN – Sayın Gülüm…

34.- İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm’ün, Cumartesi İnsanlarının herkesi 23 Mart 2022’de Çağlayan Adliyesinde görülecek duruşmaya çağırdığına ilişkin açıklaması

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) – Cumartesi İnsanları, gözaltında kaybedilen, faili meçhul olarak kasten bırakılan insanlarımızın akıbetlerinin açıklanması ve adaletin sağlanması talebiyle yıllardır mücadele yürütüyor. Talepleri karşılanması gerekirken, aksine, Cumartesi İnsanlarına davalar açılıyor. Cumartesi İnsanlarının eyleminin 700’üncü haftasında insanlar, polis şiddetiyle karşı karşıya kalmış, toplantı ve gösteri hakkı yok sayılıp gözaltına alınmıştı. Açılan dava hâlen sürüyor; gözaltında kaybedilen evlatlarını aradıkları için, anayasal haklarını kullandıkları için, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlattıkları için suçlanıyor ve yargılanıyorlar. Cumartesi İnsanları herkesi 23 Mart 2022 tarihinde Çağlayan Adliyesinde görülecek olan duruşmaya çağırıyor. Cumartesi İnsanlarını yargılamaktan, yargıyı iktidarın sopası olarak kullanmaktan vazgeçin. Cumartesi İnsanlarını değil, katilleri yargılayın.

BAŞKAN – Sayın Gökçel…

35.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in, Mersin’de meydana gelen don afeti sonrasında çiftçilerin yaşadığı mağduriyete ilişkin açıklaması

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Mersin’imizde geçtiğimiz günlerde meydana gelen don afeti sonrasında başta Mut, Silifke, Erdemli, Akdeniz, Tarsus ilçelerimizde büyük zararlar meydana geldi. Çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sigorta maliyetleri yüksek olduğu için çiftçilerimiz don sigortası yaptıramıyor. Çok büyük bir alanda yüzde 100’e varan zarar söz konusu. Özellikle erkenci meyve çeşitlerinde -erik, şeftali, kayısı- ve turfanda sebzede hasat yapılamayacak duruma gelindi. Çiftçi borç alıp gübre, mazot, zirai ilaç kullanırken bu don afeti sonrasında bir yıllık emekleri boşa gitti. Çiftçilerimiz Mersin’de zor durumda. Derhâl çiftçilerimizin kredi borçları ertelenmeli, çiftçilerimizin zararları karşılanmalıdır.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kaya…

36.- Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın, Aysel Tuğluk’un sağlık problemlerine ve Kandıra F Tipi Cezaevindeki sorunlara ilişkin açıklaması

YILDIRIM KAYA (Ankara) – Sayın Başkan, teşekkürler.

16 Mart Çarşamba günü Kandıra F Tipi Cezaevini ziyaret ettim. Bu ziyaretimde demans hastası olan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk kendi ihtiyaçlarını göremeyecek duruma gelmiştir. Yanında kalan Gültan Kışanak ve Edibe Şahin tarafından ihtiyaçları karşılanmaktadır. Bu duruma asla seyirci kalınmamalıdır.

Nurhayat Altun’un anlattıklarından da edindiğim izlenim şudur: Kandıra Cezaevi yirmi iki yıllık cezaevidir ama ne yazık ki şu ana kadar -sanırım ruhsatı alınmamış ki- iskânı alınmadığı için şantiye elektriği kullanılmakta. Koğuşlarda daha önce 80 lira olan ücret 210 lira olarak her ay mahkûmlar tarafından ödenmektedir. Daha önce yoklama görerek yapılırken şimdi hem sabah hem akşam koğuşun içine girilip ince bir yoklama yapma yolunu seçmişlerdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

İYİ Parti Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- İYİ Parti Grubunun, Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral ve arkadaşları tarafından, Türkiye’deki hububat üretiminin son beş yılda hızla düşüşünün sebeplerinin araştırılması, hububat çiftçisinin sorunlarının tespiti ve çözüm yollarının aranması amacıyla 2/3/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 22 Mart 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

22/3/2022

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 22/3/2022 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                      Dursun Müsavat Dervişoğlu

                                                                                            İzmir

                                                                                 Grup Başkan Vekili

Öneri:

Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral ve 19 milletvekili tarafından, Türkiye’deki hububat üretiminin son beş yılda hızla düşüşünün sebeplerinin araştırılması, hububat çiftçisinin sorunlarının tespiti ve çözüm yollarının aranması amacıyla 2/3/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 22/3/2022 Salı günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Önerinin gerekçesini açıklamak üzere İYİ Parti Grubu adına Ankara Milletvekili Sayın İbrahim Halil Oral.

Buyurunuz Sayın Oral. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) – Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hububat üretimindeki düşüşlerin araştırılması hakkındaki İYİ Parti grup önerimizin gerekçesini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, iki hafta önce bu kürsüden tarımdaki girdi fiyatlarında yüzde 45’lik artışı değerlendirmiş ve çözümler aranması için bir grup önerisi vermiştik, ancak AK PARTİ ve Milliyetçi Hareket Partisinin oylarıyla önerimiz reddedilmişti. Dün ise TÜİK, ocak ayına ait Tarımsal Girdi Fiyatları Endeksi’ni açıklamıştı. Yıllık oran tam yüzde 57,26 olarak açıklanmıştır. Sahadaki gerçekliklerden uzak olsa da bu rakam bile korkutucudur. Biz “Araştırılsın ve çözüm arayalım.” dedik, Cumhur İttifakı “İstemezük.” dedi.

MEHMET TAYTAK (Afyonkarahisar) – Hocam, bunu da reddedeceğiz; haberin olsun, bu da ret.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – İhsasırey yapıyorlar Sayın Başkan.

BAŞKAN – Komşu hakkı efendim, komşu hakkı.

Buyurunuz Sayın Oral.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) – Kötü politikalarınız ise tarımı yiyip bitiren enflasyon canavarını büyütmekten başka bir şeye yaramadı. İktidara sesleniyorum: Siz muhalefetin önerilerine, eleştirilerine “İstemezük.” dedikçe olan Türkiye’ye oluyor. Siz bize kulağınızı tıkadıkça olan fakirin fukaranın sofrasına olmaktadır. Siz üç maymunu oynadıkça bu necip millet ekmek fiyatlarını düşünür hâle gelmektedir. Ankara’da 2020 yılı sonlarına kadar 1 lira 25 kuruş olan 200 gramlık ekmek fiyatı bugün 2 lira 75 kuruş olmuştur. Bu fiyat ise fırıncıları asla memnun etmeyen bir fiyattır. Bu gidişat nerede duracaktır? Vatandaşı mecazen değil, gerçekten ekmek parası derdine düşüren bir iktidar ne zaman utanacaktır?

İki hafta önce havaya bakıp ıslık çalıyor diye eleştirdiğim Bakan Pakdemirli’yi palas pandıras görevden alarak neyi çözdünüz, çok merak etmekteyiz. 2022’nin ilk üç ayında çiftçilere verilen destek yaklaşık 7 milyar Türk lirasıdır fakat hedeflenen rakam 29 milyar Türk lirasıdır. Sadece kötü kur politikalarınız, faiz takıntılarınız sebebiyle başlattığınız kur korumalı mevduat sistemine üç ayda 12,5 milyar lira ödeme yapacak olan hazine, çiftçimize üç ayda 7 milyarı mı reva görmektedir? 12,5 milyar, bir faiz ve kur takıntısının sonucu olarak kur korumalı hesaplara maalesef ödenecektir. Tarım Kanunu’nda “Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1’i tarıma harcanır.” hükmü yer almaktadır. Örneğin, 2020 yılında bütün kalemleriyle bütçeden tarıma 33 milyar Türk lirası ayrılması planlanmıştır -sadece planlama bu, ayrılmış olan kesin para değil- ancak yüzde 1’lik oran 50 milyar Türk lirası civarındadır. Merak ediyorum, Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesini hiç hakkıyla uygulayabildiniz mi Allah aşkına? Bu işin günahı da vebali de AK PARTİ iktidarının üzerinedir. Tarihin sizi Türk milletini ekmeğe muhtaç eden iktidar olarak yazmasına çok az kaldı, ramak kaldı. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Saygıdeğer milletvekilleri, vatandaş neden ekmek ve unlu mamullerde sıkıntı yaşamaktadır, bir bakmak lazım. TÜİK verileri karşılaştırıldığında, 2021 yılında üretim düşüşü hububat ürünlerinde şu şekilde yansımıştır: Çavdarda yüzde 32; arpada yüzde 30,7; kırmızı mercimekte yüzde 36; nohutta yüzde 24,6; buğdayda yüzde 13,9. Ülkemizde 2019 yılında hububattaki ithalatımız 1,4 milyar dolar iken 2021’de bu rakam 4,2 milyar dolara yükselmiştir maalesef. Yeni Bakanımız da göreve gelir gelmez TMO üzerinden 5 yeni buğday ithal ihalesi açılmıştır. Üretim çakılırken ithalat tavan yapmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) – Sayın Başkanım, bir dakika rica edeyim.

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) – Tarıma 2021 yılında 23 milyar destek verilmesi planlanmıştır. Peki, ithalat ne kadar yapılmıştır? Tamı tamına 50 milyar Türk lirası. Çiftçiden 2.250 Türk lirasına buğday alan iktidar, daha kalitesiz buğdayın tonuna 6.750 Türk lirası ödemiştir. 5’li çetelere, tarım oligarklarına milyarlarca lira kaptıran bu iktidar, çiftçiyi âdeta idama mahkûm etmiştir. Türk milleti, Rusya’dan gelen ayçiçeği yağı dolu gemileri canlı yayında izlemek zorunda kalacak hâle düşürülmüştür. Bu üretim düşüşlerinin, ithalat canavarlığının sebebi nedir? Türkiye’nin hububat stokları ne durumdadır? Çiftçiye “Ekebileceğiniz kadar ekin.” demek kolaydır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) – Çok az kaldı, bir selamlama yapayım efendim.

BAŞKAN – Tamamlayın efendim.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) – Çok teşekkür ederim.

Çiftçiye 20 lira mazot ile 7.500 lira gübreyle nasıl tarım yapılabilir, onu anlatın da görelim. Anlatamıyorsanız da getirin sandığı, yapabilenler gelsin ve gereğini yapalım.

Bu düşüncelerle araştırma önergemizin gündeme alınması için olumlu oy vermenizi temenni ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Akçay.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

37.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral’ın İYİ Parti grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Kürsüde konuşmasını yapan Sayın Oral, daha evvel kendilerinin verdiği bir grup önerisinin AK PARTİ ve Milliyetçi Hareket Partisi oylarıyla reddedildiğini ifade etti. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu önergeye de “ret” vereceğimizi ifade ederken şunu söylemek istiyorum: Bir partinin verdiği grup önerisine önce o parti grubunun sahip çıkması lazım, bu da katılımla gerçekleşir. Şu an görüyorum ki Genel Kurul sıralarında İYİ Partinin 10 veya 11 milletvekili var. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak 11-12 milletvekilimizle bu konuşmaları dinledik, Genel Kurula katılımı da sağladık. Onun için önce bunu dikkate alması gerekir konuşmacının ve hangi parti, hangi grup önerisini vermişse de gerek konuşmacıları konuşurken gerekse de oylamada çok yüksek, geniş bir katılımı sağlamaları gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Oysa bu grup önerilerinin oylamalarında bunu göremiyoruz, bu grup önerilerini veren partilerin kendi milletvekillerinin dahi çok az sayıda bu oylamaya iştirak ettiklerini görüyoruz. Bu hususu dikkatlerinize sunarım.

Teşekkür ederim. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Helal olsun Başkanım, bravo.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Siz kendi hâlinize bakın.

BAŞKAN – Sayın Dervişoğlu…

38.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Mevkidaşım Sayın Erkan Akçay’ın bu konuşmasını aynı zamanda da bir uyarı olarak kabul ediyorum. Şu anda 2 tane komisyon toplanmış durumda, Turizm Bakanlığı bir sunum yapacak, bir kısım milletvekilimiz de orada olacaklar. Bizim sayımız zaten sınırlı.

Sayın Milletvekilimizin kürsüde ifade ettiği şey, bizim doğru önergelerimize iktidarın ve onun ortağının “ret” oyu vermesi hususuydu. Bu Meclis, defalarca kendi kanununa sahip çıkmadığı için Meclisin kapanmasına vesile olan Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna sahiptir. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Bu eleştirileri onlar kendileri de dinlediler ve umarım ki pay çıkarırlar.

Teşekkür ederim.

Uyarılarınız için de şükranlarımı sunarım, sağ olun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Hayhay.

VI.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

1.- İYİ Parti Grubunun, Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral ve arkadaşları tarafından, Türkiye’deki hububat üretiminin son beş yılda hızla düşüşünün sebeplerinin araştırılması, hububat çiftçisinin sorunlarının tespiti ve çözüm yollarının aranması amacıyla 2/3/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 22 Mart 2022 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Şanlıurfa Milletvekili Sayın Ayşe Sürücü.

Buyurunuz Sayın Sürücü. (HDP sıralarından alkışlar)

HDP GRUBU ADINA AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Genel Kurulu ve tüm halkımızı saygıyla selamlıyorum.

Hububat üretiminin yıllar içindeki düşüşünün en temel sebebi, bu toprakların çiftçisine ve bu topraklara değer vermeyen iktidarın yanlış tarım politikalarıdır. AKP iktidarı, ithalat politikalarıyla çiftçinin desteklemelerine enerji şirketlerinin el koymasını sağlayarak ve yine bunun önünü açarak çiftçiyi üretimden uzaklaştırmaktadır; zaten çiftçinin de bu ağır şartlara dayanabilecek gücü kalmamıştır. Arpayı, mısırı, buğdayı ithal eden bir AKP iktidarına tarımsal üretimin değerlerini, ülke ekonomisindeki yerini, sofraya yansımasını anlatmaya çalışıyoruz ama AKP iktidarı, gözünü, kulağını kapatmış ve tarım kentleri Urfa, Mardin, Diyarbakır, Konya’da çiftçilerin ne yaşadığını umursamayan bir tavrın içindedir.

Yüksek maliyetli tarımsal girdilere baktığımızda, örneğin, TÜİK bile gerçekleri daha fazla gizleyememiş yani mazotun, gübrenin, tarım ilaçlarının nasıl pahalandığını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu yılın ocak ayına ilişkin tarımsal girdi fiyatları son bir yılın rekor seviyesindedir. Bu tablo karşısında bırakın hububat üretmeyi, çiftçi, evinden çıktığında bile borçlanmış olacak çünkü çiftçileri borç batağında yalnız bıraktınız. Bir hububat ambarı olan bu ülkeyi kuraklaştıran politikalarla elektrik şirketlerinin zulmüne izin vererek kararnamelerle yine tarımsal üretimi yok eden AKP iktidarı “Çiftçi, moralini bozmasın, ekmeye devam etsin.” diyor. Çiftçi borç içindeyken, gerçek enflasyonun yüzde 80’lerin üzerinde olduğu bir durumdayken, traktör ve tarlasını son çare satışa koymuşken, morali nasıl iyi olsun? Hangi parayla tarımsal girdilerini karşılayıp arpa, buğday ve mısır üretebilsin? Son bir yılda mazota yüzde 230, gübreye yüzde 500 zam yapıldı; bunlar başka yerde yaşanmadı, bunların hepsi bu ülkede yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bu tablo karşısında çiftçiye bir seçenek veya söz hakkı kalmış mıdır?

Üstelik çiftçiye destek olması gereken Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası bugün çiftçileri mağdur eden bir duruma gelmiştir. Çiftçilerin üstünde âdeta o eski, toprak ağası baskısı kurulmuştur. Kredilerin geri ödenmesinde çiftçilerin zorluk çekmesi sonucu on binlerce çiftçi mağdur edilmiştir. Çiftçiler borçları yüzünden ya intihar ediyor ya mevsimlik tarım işçisi oluyor ya da toprağını terk edip metropollerde yoksullukla boğuşuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

AYŞE SÜRÜCÜ (Devamla) – Tamam, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çiftçiye köle gözüyle bakan, ona üretim imkânı vermeyen; böylece halkın sofrasına ateş düşüren iktidarın çizdiği bu tabloya son vermek adına konu hakkında araştırma komisyonunun kurulması önemlidir.

Bu temelde tekrardan Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu önergeye “evet” diyeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Bursa Milletvekili Sayın Orhan Sarıbal.

Buyurunuz Sayın Sarıbal. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA ORHAN SARIBAL (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, barışın, özgürlüğün, direngenliğin ve dirilişin günü Nevruz’u elbette kutluyoruz; aynı zamanda, Dünya Su Günü. Dünya Su Günü’ne suyun bir hak olduğu meselesi üzerinden bakmak lazım. Ne yazık ki egemen ülkelerin, bugün, dünyada kapitalizmin baskısıyla karşı karşıya olduğunu gördüğümüzde yine suyun ticarileştirilmesi ve metalaştırılmasıyla, gelecekteki su savaşlarıyla kapitalistlerin, emperyalistlerin tekeline gireceğini görmek zorundayız. Dolayısıyla, Dünya Su Günü’nün çok önemli olduğunu, suyun bir hak olduğunu, ticari ve metaya uygun olmadığını söylemek lazım.

Yine, 21-27 Mart Dünya Orman Haftası. Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yağmasının olduğu 2021 ve devamı… Dolayısıyla ormanları korumak zorundayız. Orman, su demektir; orman, bereket demektir; orman, oksijen demektir; orman, küresel ısınma ve iklim değişikliğine karşı bir tutum demektir. Ormanın yeşili insanı yaşatır, barışı yaşatır ama paranın yeşili öldürür. İktidar, ormanların yeşilinden değil, doların yeşilinden gem vurarak orman yağmasına devam etmektedir. Dolayısıyla Orman Haftası bizim için âdeta ormanların yağmalandığı bir tarihsel süreçtir.

Hububat meselesini konuşuyoruz yani buğday, arpa, mısır, çavdar, yulaf, pirinç yani çeltiği konuşuyoruz yani bu toprakların en önemli ürünlerini konuşuyoruz. Burada, geldiğimiz noktada, buğdayda Rusya ve Ukrayna’ya nasıl muhtaç olduğumuzu, ayçiçeğinde nasıl başka ülkelere muhtaç olduğumuzu yani ekmeğe nasıl muhtaç olduğumuz araştıracağız. Araştırmaya gerek yok, sorun burada, ortada. Bugün yaşadığımız bütün sorunların ve bu sorunların temel gerekçesinin Adalet ve Kalkınma Partisi ve devamında tek adam iktidarı olduğunu çok net ortaya koymak lazım. (CHP sıralarından alkışlar) Neden mi? Şöyle, değerli dostlar, 26 milyon dönüm hububat alanı üretimden çıkmış, bunun 26 milyon dönümü yine, buğday ekim alanından aşağıya düşmüş. 119 milyon ton hububat ithalatının 58 milyon tonunu bu dönemde gerçekleştirmişler.

MEHMET GÖKER (Burdur) – Yazıklar olsun!

ORHAN SARIBAL (Devamla) - 32 milyar dolarlık ithalatın 14 milyar dolarını son beş yılda gerçekleştirmişler. Toprak Mahsulleri Ofisi, 19 milyar liralık zararın, görev zararının 8,5 milyarını son beş yılda gerçekleştirmiş. Yani kısaca, yaşadığımız ekmek meselesinin, tarımdaki bütün meselelerin temel sorumlusu, AKP iktidarının ve saray hükûmetinin uyguladığı temel tarım politikalarıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ORHAN SARIBAL (Devamla) – Çıkış mümkün müdür? Elbette mümkündür. Uçan saraya, geçen saraya, tünele, uçağa garanti vermek yerine çiftçiye garanti vereceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Çiftçiye garanti vermeden, çiftçiyi ayağa kaldırmadan tarımın sorunlarını çözemezsiniz ama ithalat üzerinden bir ticaret, ithalat üzerinden bir tarım politikası ortaya koyduğunuzda, buğdayı ithal edenin kendinizden olduğuna baktığınızda, buğdayı taşıyanın kendinizden olduğuna baktığınızda, ithalat lobilerinin kendinizden olduğuna baktığınızda aslında iyi gibi görünebilir ama 2003 yılından itibaren ortaya koyduğunuz ithalata dayalı ülkeyi terbiye etme, çiftçiyi terbiye etme modeli ne yazık ki çöktü. Bugün, ithalat sopası, iktidarı ama yetmez bütün ülkeyi terbiye etmek noktasına gelmiştir. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORHAN SARIBAL (Devamla) – Son bir dakika Başkanım, son bir dakika… Önemli, Başkanım.

BAŞKAN – Kullandığınız son bir dakikayı da efendim…

ORHAN SARIBAL (Devamla) – Âşık Veysel’in dediği gibi ekmek meselesi Değerli Başkanım.

BAŞKAN – Peki, bir selamlayın efendim.

ORHAN SARIBAL (Devamla) – Son olarak selamlayacağım.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Yani, değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; dünyanın hiçbir yerinde çiftçinin dünya borsalarıyla, serbest piyasa düzeniyle, emperyalist kapitalist büyük sermayedarlarla rekabet ettiği görülmemiştir. Türkiye’de çiftçiyi dünya borsalarıyla, Amerikan borsalarıyla, küresel sermayeyle rekabet ettirdiniz. Bir mucizeyi gerçekleştiriyor bu çiftçi, dünya borsalarıyla rekabet ederek ayakta kalmaya çalışıyordu ama artık yok. 230 milyar dolar borç, bu borç âdeta idam ipi gibi her gün çiftçinin boğazını sıkmakta ve bugün sizin “Paramız var, ithal ediyoruz.” dediğiniz noktada artık paranız da olsa ithal edemeyecek noktaya geldiniz. Toprak Mahsulleri Ofisi, içeriye buğdayı ucuz vererek, içeriye arpayı ucuz vererek, hemen hemen yüzde 50 zarar ederek, hatta…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORHAN SARIBAL (Devamla) – …ülke insanı, Rusya’ya vergi ödeyerek tarımı götürmeye çalışıyor.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

ORHAN SARIBAL (Devamla) – Ne yazık ki bütün süreç durdu ve bitti, artık bu ülke bugün âdeta saray iktidarının baskısını ve zulmünü yaşamaktadır.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Sarıbal.

ORHAN SARIBAL (Devamla) – Buradan dönmek mümkün, buradan çıkmak mümkün; halktan, adaletten, demokrasiden, bu ülkenin çiftçisinden, bu ülkenin toprağından yana doğru bir tarım politikası ortaya koymak, her zaman mümkün.

Teşekkür ediyorum Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Sarıbal.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Çankırı Milletvekili Sayın Salim Çivitcioğlu.

Buyurunuz Sayın Çivitcioğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA SALİM ÇİVİTCİOĞLU (Çankırı) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki hububat üretiminin son beş yıldaki düşüş iddiası hakkında, İYİ Parti Grubu tarafından verilen araştırma önergesi üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, Genel Kurulu ve bizleri televizyonları başında izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz, hububat üretim potansiyeli yüksek olan ülkeler arasında yer almakta olup hububat üretimi tarımsal üretimimizde büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde üretilen bitkisel ürünler içerisinde en önemli ekilim alanlarına sahip olan ürün grubu hububattır. 2021 yılında tarla ürünleri ekiliş alanında, bir önceki yıla göre, 4 milyon dekar artış yaşanmıştır. Son on sekiz yılda hububat üretimimiz yüzde 20, son üç yıllık dönemde ise yüzde 8 oranında artarak 37 milyon tona yükselmiştir.

Hububat üretiminde önemli yere sahip olan buğdayda son on yıllık üretimimiz 19 ile 22,6 milyon ton aralığında gerçekleşmiş, son on sekiz yılda ise verim yaklaşık olarak yüzde 40 oranında artmıştır. 2021 yılında emtia fiyatlarında yaşanan artışlar nedeniyle göreceli olarak yağlık ayçiçeği, mısır ve pamuk gibi ürünlerde ekim alanında artışa neden olmuş olup, buğday alanlarında kısmen azalmalar meydana gelmiştir.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Bu kadar üretim varsa…

SALİM ÇİVİTCİOĞLU (Devamla) – Bununla birlikte ülkemizde 2021 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle üretim miktarlarında yüzde 13,9’luk azalma olmuştur, toplam hububat üretim miktarında ise yüzde 14’lük azalma meydana gelmiştir.

Son yıllarda ülkemiz hububat sektöründe en önemli üretim artışları mısır ve çeltik üretiminde gerçekleşmiştir. Üretimi artırıcı tedbirler sayesinde mısır üretimimiz 2021 yılında 6,75 milyon ton ve çeltik üretimimiz ise 1 milyon tonla rekor düzeye ulaşmıştır. Normal şartlarda geçirilen bir üretim sezonunda hububat ürünlerinin çoğunda ülkemiz kendine yeter seviyededir.

Ülkemiz yıldan yıla artan buğdaya dayalı mamul madde ihracatıyla dünyanın önemli unlu mamuller ihracatçısı konumuna gelerek ülke ekonomisine önemli bir gelir sağlamıştır. Türkiye un ihracatında dünyada 1’inci, makarna ihracatında ise dünyada 2’nci sırada yer almaktadır. 2021 yılında 2,5 milyar dolar buğday ithalatına karşılık 3,2 milyar dolarlık mamul madde ihracatı gerçekleştirilerek net 700 milyon dolarlık dış ticaret fazlası elde edilmiştir.

Geçen sene 17 Mayıs 2021’de Toprak Mahsulleri Ofisi alım fiyatları ABD doları bazında ülkemizde ton başına 269 dolar iken Rusya'da 236 dolardı. (CHP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

SALİM ÇİVİTCİOĞLU (Devamla) – Arpa ise ülkemizde ton başına 209 dolar iken Rusya'da 205 dolardı. Görülüyor ki Toprak Mahsulleri Ofisi, alım fiyatlarını dünya çiftçilerinin ürününü pazarladığı fiyatların üzerinde açıklamıştır.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Pide niye 6 lira, pide? Ramazan pidesi niye 6 lira kardeşim?

SALİM ÇİVİTCİOĞLU (Devamla) – Yeni sezona iki ay gibi bir süre kalmış olup mevsimsel olarak iyi bir sezon geçirilmektedir. Bahar yağışlarının da normal seviyelerde olması hâlinde bereketli bir hasat beklenmektedir. Toprak Mahsulleri Ofisi marifetiyle, maliyetler de dikkate alınarak üreticilerin alın terlerinin karşılığı hiç şüphesiz yerine getirilecektir. Biz, AK PARTİ hükûmetleri olarak yirmi yıldan beri çiftçimizin, köylümüzün, üreticimizin her zaman yanında olduk, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz. Unutmayın, biz sahadayız, biz çiftçimizin yanındayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÜMİT BEYAZ (İstanbul) – Futbol sahasında mı?

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

Buyurunuz.

SALİM ÇİVİTCİOĞLU (Devamla) – Biz “Sahadayız.” derken sizin gibi topuk sesiyle sahaya gitmiyoruz, gönül sesiyle sahaya gidiyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Vatandaşımızın derdiyle dertleniyoruz, onların problemleri nelerdir, bunların her bir dakika içerisinde yer alıyoruz.

Ben, çiftçi bir ailenin çocuğu olarak, bütün hayatımı çiftçilikle geçiren, tarımla, hayvancılıkla geçiren bir kardeşiniz olarak onların dertlerini biliyorum.

Malum, Covid münasebetiyle dünya bir cendere içerisine girdi ama bu cendereden Allah’ın izniyle Türkiye en önde bir şekilde çıkıyor ve bu başarısını her sektörde olduğu gibi tarımda da hayvancılıkta da ziraatta da yerine getirecek ve hep beraber biz, çiftçimizi refah seviyesi daha fazla, ekonomisi güçlü bir hâle getireceğiz diyorum.

Bu vesileyle İYİ Parti grup önerisine katılmayacağımızı beyan ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

III.- YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Biz de kendilerini selamlıyoruz!

BAŞKAN – Yoklama talebiniz var.

Sayın Özel, Sayın Gökçel, Sayın Sümer, Sayın Hakverdi, Sayın Kaya, Sayın Kaya, Sayın Aydoğan, Sayın Karabıyık, Sayın Köse, Sayın Özkan, Sayın Sarıaslan, Sayın İlhan, Sayın Keven, Sayın Kılınç, Sayın Bülbül, Sayın Ünlü, Sayın Barut, Sayın Aygun, Sayın Bingöl, Sayın Kaplan.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.03

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 17.19

BAŞKAN: Başkan Vekili Nimetullah ERDOĞMUŞ

KÂTİP ÜYELER: Necati TIĞLI (Giresun), Emine Sare AYDIN (İstanbul)

-----0----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 69’uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – İYİ Parti grup önerisinin oylamasından önce, istem üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi yoklama işlemini tekrarlayacağım.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklamaya başlandı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, pusula veren arkadaşlarımız lütfen Genel Kurulu terk etmesin.

(Elektronik cihazla yoklamaya devam edildi)

BAŞKAN – Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı? Yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Başkanım, yok, bitti işte, bitti, daha ne soruyorsunuz? Bitti efendim, bitti, neyi soruyorsunuz? Sayın Başkan, bitti.

BAŞKAN - Yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter sayısı bulunamadığından, alınan karar gereğince, kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için, 23 Mart 2022 Çarşamba günü 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 17.29



(x) 7/4/2020 tarihli 78’inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonu’ndaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.