TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

83’üncü Birleşim

25 Mayıs 2021 Salı

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

 

İÇİNDEKİLER

 

 

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk’ün, Kırıkkale’de yaşanan kuraklığa ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’ın, Afyonkarahisar’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy’un, İstanbul’da yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması

 

IV.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy’un gündem dışı yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması

2.- Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın, İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına ve Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması

 

V.- AÇIKLAMALAR

1.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın, mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

2.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir’in, Avrupa Parlamentosu Türkiye raporuna ilişkin açıklaması

3.- Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 38’inci yıl dönümüne ve 24 Mayıs 1993’te Bingöl-Elâzığ kara yolunda 33 Mehmetçik’in şehit edilmesine ilişkin açıklaması

4.- Sivas Milletvekili Semiha Ekinci’nin, Süleyman Soylu hakkında söylenen sözleri kınadığına, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i tebrik ettiğine ve Sivas’a yapılan yatırımlara ilişkin açıklaması

5.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçinin kim olduğunu öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

6.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, savunma sanayisindeki gelişmelere ilişkin açıklaması

7.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın, Antep fıstığı üretimine ilişkin açıklaması

8.- Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un, Denizli ve Aydın’da yaşayan çiftçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

9.- Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’in, savunma sanayisindeki gelişmelere ilişkin açıklaması

10.- Bursa Milletvekili Yüksel Özkan’ın, Karacabey Yeşildere Barajı’na ilişkin açıklaması

11.- Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel’in, riskli meslek gruplarının öncelikle aşılanması gerektiğine ilişkin açıklaması

12.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç’ın, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 38’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

13.- Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın, Uşak’ın Eşme ilçesinin sorunlarına ilişkin açıklaması

14.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, yolsuzlukların araştırılmasıyla ilgili grup önerilerine ret oyu verenleri kınadığına ilişkin açıklaması

15.- Aksaray Milletvekili Ayhan Erel’in, 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

16.- Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’ın, 17 Mayıs 2021 tarihinde Silivri sahilinde yaşanan cinayete ilişkin açıklaması

17.- Samsun Milletvekili Kemal Zeybek’in, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Havza’ya gelişinin 102’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

18.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Pençe-Yıldırım Harekâtı’nda şehit olan Eyüp Gergin’e Allah’tan rahmet dilediğine, Avrupa Karate Şampiyonası’nda madalya alan sporcuları tebrik ettiğine, Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon olan Gaziantep Şahinbey Ampute Futbol Takımı’nı kutladığına ve son günlerdeki iddiaların Türkiye Büyük Millet Meclisinde araştırılması gerektiğine ilişkin açıklaması

 

 

19.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül’ün, 24 Mayıs 1993’te Bingöl-Elâzığ kara yolunda 33 Mehmetçik’in şehit edilmesinin yıl dönümüne ve Pençe-Yıldırım Harekâtı’nda şehit olan Eyüp Gergin’e Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

20.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)’e yapılan baskına ve Halkların Demokratik Partisine yönelik gözaltılara ilişkin açıklaması

21.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, son günlerdeki iddiaları yargının araştırması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının milletvekillerini itham altında bırakan İçişleri Bakanına bir laf etmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

22.- Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 38’inci yıl dönümüne, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i tebrik ettiğine, aşılama çalışmaları nedeniyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı tebrik ettiğine, Türkiye Cumhuriyeti devletinin iddialarla ilgili gereğini yerine getireceğine ve İçişleri Bakanının bu konuda yargıya gerekli cevabı vereceğine ilişkin açıklaması

23.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, adayların demokratik yöntemle belirlenmemesi nedeniyle Hâkimler ve Savcılar Kurulu seçimine katılmayacaklarına ilişkin açıklaması

 

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- AK PARTİ Grubunun, gündemin "Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan 171, 177, 180, 188, 193, 201, 172 ve 98 sıra sayılı Kanun Tekliflerinin bu kısmın sırasıyla 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8’inci sıralarına alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; Genel Kurulun 25 Mayıs 2021 Salı günkü (bugün) birleşiminde Anayasa’nın 159’uncu maddesi ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 18 ila 20’nci maddelerine göre Hâkimler ve Savcılar Kurulunda boşalacak olan 7 üyelik için seçim yapılmasına ve bu birleşiminde seçimin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine ilişkin önerisi

 

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Aksaray Milletvekili Ayhan Erel’in, (2/1654) esas numaralı İşsizlik Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/128)

 

VIII.- SEÇİMLER

A) Hâkimler ve Savcılar Kurulu Üyeliğine Seçim

1.- Hâkimler ve Savcılar Kurulunda boşalacak 7 üyeliğe seçim

 

 

 

IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir'in, Türkiye genelinde ve Bingöl özelinde pandemi kısıtlamalarından etkilenen esnafın mağduriyetinin giderilmesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/45054)

2.- İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan'ın, 2003 yılından bu yana Bakanlığın yapmış olduğu ihalelere ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/45055)

3.- İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan'ın, Sabiha Gökçen Havalimanı'na ikinci pistin yapım sürecine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun cevabı (7/45057)

25 Mayıs 2021 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Necati TIĞLI (Giresun)

-----0-----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 83’üncü Birleşimini açıyorum.(x)

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz Kırıkkale’de yaşanan kuraklık hakkında söz isteyen Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk’e aittir.

Buyurun Sayın Öztürk. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk’ün, Kırıkkale’de yaşanan kuraklığa ilişkin gündem dışı konuşması

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem Kırıkkale’de yaşanan kuraklık sebebiyle kuraklık sorunu hakkında gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve ekranları başında izleyen değerli izleyicileri saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, yeterli yağışın gerçekleşmemesi sebebiyle ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Kırıkkale’mizde de çiftçilerimiz kuraklık mağduriyeti yaşamaktadırlar. Mayıs ayında Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin açıkladığı Kuraklık Raporu’na göre 22 ilde tarımsal kuraklık yaşanmaktadır. Rapora göre, kuraklık en fazla İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yaşanmaktadır. Bilindiği üzere, buğday üretiminin yaklaşık yüzde 32’si, arpa üretimininse yüzde 53’ü İç Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşmektedir.

Meteoroloji raporlarına göre ekim ve nisan arası dönemde gerçekleşen yağışlar mevsim normallerine göre yüzde 30,7; 2020 yılı aynı dönemine göreyse yüzde 20,3 oranında azalmıştır. Bu bakımdan, bölgede sulama kanallarında kullanılan barajların doluluk oranları bugünlerde yetersiz kalmaktadır.

Saygıdeğer milletvekilleri, geçtiğimiz günlerde seçim bölgem Kırıkkale’de bazı ilçelerimizin ekili alanlarını dolaştık ve yaşanmakta olan kuraklık sebebiyle ürünlerin daha başak vermeden kuruduğuna, bazı alanlardaysa hiç hasat yapılamayacak duruma gelindiğine bizzat şahit olduk. Nisanda yaşanan sam yeli ve yine nisan-mayıs döneminde yaşanan yağış yetersizliği sebebiyle Kırıkkale’de bu hasat döneminde buğday, arpa, mercimek ve nohut veriminde ciddi düşüşler yaşanacağı bugünden belli olmuştur. Kırıkkale İl Tarım Müdürlüğünün tespitlerine göre Kırıkkale genelinde 1 milyon 473 bin dekar ekili hububat alanı içerisinde 1 milyon 19 bin dekar alanda hasar ve zarar söz konusudur. Eğer yeteri kadar yağış sağlanamazsa bir ay içerisinde nohut ve mercimekten de hasat yapılamayacaktır.

Kırıkkale genelinde buğdayda tahminî olarak yaklaşık 185 milyon Türk lirası zarar söz konusuyken bu zarar arpada 189 milyonu bulmaktadır. Yine ön tespitlere ilçe bazlı baktığımızda en büyük zararın Keskin, Delice, Balışeyh ve Karakeçili ilçelerinde gerçekleştiğine tanık oluyoruz. Yaşanmakta olan kuraklık sebebiyle aynı zamanda hayvancılığımız da olumsuz etkilenmektedir. Hububata sap oluşmadığı için saman ihtiyacı da doğmuştur. Süt, peynir gibi hayvansal ürünlerin üretim fiyatlarında kuraklık nedeniyle artışlar yaşanabilecektir.

Saygıdeğer milletvekilleri, Kırıkkaleli çiftçimizin, köylümüzün sesinin bu yüce çatı altında duyurulması adına gayret göstermekteyim. Gelin, hep birlikte Kırıkkaleli çiftçimize sahip çıkalım, onları yalnız bırakmayalım. Kırıkkaleli çiftçimiz nasıl devletine sahip çıkıyorsa devletin de kendilerine sahip çıktığını bizzat gösterelim.

Sayın Cumhurbaşkanımızın çiftçimize yönelik açıklamış olduğu “Kuraklıktan zarar gören, Ziraat Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatifine borcu olan çiftçilerimizin borcunun ötelenmesi.” tedbiri elbette yaraları saracaktır. Yine, bununla birlikte kuraklıktan zarar görenlere zararlarının telafisi adına sigortalı-sigortasız ayrımı yapılmaksızın doğrudan nakit kuraklık desteği sağlanması da beklenmektedir. Çünkü hububatını hasat edemeyen çiftçimiz, yapılacak bu nakdi yardımla önümüzdeki bir yıl boyunca geçimini sağlayabilecektir. Yeni ekim sezonuna güçlü girilebilmesi adına başta mazot olmak üzere tohum ve gübre desteğinin tatmin edici oranlarda artırılması, hibe şeklinde ekim desteği verilmesi, elektrik ücretinin ve BAĞ-KUR prim borçlarının devlet tarafından bu süre içerisinde karşılanması da beklenmektedir. İnanıyoruz ki devletimiz ve hükûmetimiz çiftçimizi yalnız bırakmayacaktır. Cumhur İttifakı, Milliyetçi Hareket Partisi tarıma, üreticiye, köylüye önem ve değer vermeye devam edecektir.

Köylü, çiftçi milletimizin efendisidir, bu yüzden her türlü destek ve teşviki hak etmektedir diyor, Genel Kurulu bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı ikinci söz Afyonkarahisar’ın sorunları hakkında söz isteyen Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’a aittir.

Buyurun Sayın Köksal. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’ın, Afyonkarahisar’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; termalin, mermerin ve zaferin başkenti Afyonkarahisar’ımızın ve hemşehrilerimizin sorunlarını anlatmak beş dakikaya sığmaz ancak yine de belli başlı sıkıntıları burada dile getirmeye çalışacağım.

Afyonkarahisar merkezde, Afyonumuzun âdeta kalbî olan Mısri ve Mecidiye Mahallelerinde bir kentsel dönüşüm kararı aldınız. Önce vatandaşın evine metrekaresi 400 ila 1.750 lira arasında değer biçtiniz, sonra Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Afyonkarahisar’daki mezar fiyatlarının metrekaresinin bile bundan daha yüksek olduğunu gündeme taşıyınca bu sefer metrekare fiyatlarını yükseltmeye kalktınız. Ancak vatandaş sizden metrekare fiyatlarını yükseltme beklemiyor, evinin karşılığında orada oturabileceği bir konut istiyor ya da “Parselasyon yapın, biz Afyonkarahisarlı müteahhitlerle anlaşalım.” diyor. Çünkü orada yaşayan hemşehrilerimizin büyük çoğunluğu dar gelirli insanlar; birçoğu asgari ücretle geçinmeye çalışan, sosyal yardımlarla geçinmeye çalışan ya da asgari ücretin altındaki maaşlarla geçinmeye çalışan insanlar, gündelik işlerde çalışan birçok emekçi hemşehrimiz o bölgede yaşıyor. Ama sizin derdiniz orada dar gelirli insanları ev sahibi yapmak değil -son günlerin moda sözcüğüyle- garibanın evine çökmek istiyorsunuz. Size buradan tekrar söylüyorum: Afyonkarahisarlı garip gurebanın hakkını size yedirmeyeceğiz.

2019 yılı Temmuz ayında Küçükçobanlı TOKİ Konutları için kura çektiniz, insanlar ev sahibi olmak için umutla beklediler; gelinen noktada hâlâ bir çivi dahi çakılmadı. Bakanlıktan önergemize verilen cevapta ise Gökçe Mahallesi'ndeki konutlardan verileceği belirtiliyor. Hemşehrilerim Gökçe Mahallesi’ndeki konutları bekliyorlar. Bu sefer bari sözünüzü tutun, bu insanların konutlarını verin. Sözünüzü tutun diyorum ama tutacağınızı da çok düşünmüyorum çünkü siz, Afyonkarahisarlı esnafa, işçiye, çiftçiye, emekliye verdiğiniz sözü tutmadınız, pandemide hemşehrilerimi kaderine terk ettiniz. Bir kahvehanede, kıraathanede, lokantada, restoranda, kafede tüm masaları kapattığımız zaman hesabı biz öderiz. Peki, aylarca kapattığınız işletmelerin hesabını niye ödemiyorsunuz? Hesabını ödemediğiniz gibi çıkıp bir de helallik istiyorsunuz. Ben vatandaş olarak size aklımı helal etmiyorum, o ayrı ama size hakkını helal etmeyen biri daha var: Afyonkarahisar Giyim Eşyası İmalat ve Satıcılar Odası Başkanı Hüseyin Karnıbüyük. Hüseyin Başkan diyor ki: “Biz işletmelerimize 1 kişi dahi sokamazken siz salonları lebalep doldurdunuz, bizleri kapattınız. Devlete ödenecek BAĞ-KUR, işçi sigortası primini bizden tahsil ettiniz, tahsil edemediğiniz esnafa da yüksek faiz uyguladınız. Devletimize değil, siz yöneticilere bu süreçte yaptığınız haksızlıklardan dolayı hakkımı helal etmiyorum.” diyor. Afyonkarahisar Kahveciler ve Çay Ocakları Esnaf Odası Başkanı Atila Kocabaş: “On dört aydır kapalıyız, verilen destek 9 bin lira neye yarar?” diyor. Kahvecilere, kıraathane ve çay ocağı işletmecilerine aylık bin lira düşmüyor. Siz şimdi bu kahveciler ve kıraathanecilerden nasıl helallik isteyeceksiniz? Afyonkarahisar Düğün ve Toplantı Salonları İşletmecileri Derneği Başkanı Şükrü Köken: “On beş aydır kapalıyız, artık bu sektörü açın.” diye haykırıyor. 600 bin kişiye istihdam sağlayan bu sektörden ekmek yiyenlere “Hakkınızı helal edin.” diye söylediğinizde ne cevap alacaksınız?

Gelelim Afyonkarahisarlı çiftçi kardeşlerimize, bakalım onlar haklarını helal edecekler mi? Evet, geçtiğimiz yıl buradan sürekli, patates üreticilerinin sıkıntılarını haykırdık, bir nebze de olsa onların elinde kalan patatesleri aldınız. Geçtiğimiz yıl don vurdu, zararını karşılamadınız. Şimdi, özellikle Dinar, Sandıklı, Başmakçı, Evciler ve Dazkırı ilçelerimizin köylerinde kuraklık nedeniyle ekinler yandı ve bugün bu yüzden çiftçiler zararda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BURCU KÖKSAL (Devamla) – Sayın Başkan, Afyonkarahisar için bir dakika daha vermenizi istirham ediyorum.

BAŞKAN – Buyurun, toparlayınız.

BURCU KÖKSAL (Devamla) – Şimdi buradan şunu söylemek istiyorum: Geçtiğimiz yıllarda zararını görmezden geldiğiniz, bu sene yaşanan kuraklıktan dolayı sesinizi dahi çıkarmadığınız, ocağına incir ağacı diktiğiniz, yıllardır Sultandağı ve Çay’da kirazı para etmediği için ağaçlarını kesme noktasına getirdiğiniz Afyonkarahisarlı çiftçilerden, yem fiyatlarına getirdiğiniz zam yüzünden hayvanlarını satmak veya kesime vermek zorunda kalan besicilerden ve süt üreticilerinden nasıl helallik isteyeceksiniz? Gerçi sizin derdiniz helalleşme falan değil, Dinar, Sinanpaşa, Bayat Devlet Hastanelerinde uzman doktor sıkıntısı var. Buralarda tedavi olmak için hastaneye gelen ama uzman doktor olmadığı için çevre hastanelere sevk edilen hemşehrilerimden nasıl helallik isteyeceksiniz? Sizin derdiniz Afyonkarahisarlının sıkıntılarını çözmek filan değil. Felsefeniz: Yandaş müteahhitlere gelince yap-işlet-devret; ormana gelince talanı izle, seyret; kendinize gelince ye, iç, sarf et.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BURCU KÖKSAL (Devamla) – Son cümlem Sayın Başkan.

Vatandaşa gelince nankörlük etme, şükret. (CHP sıralarından alkışlar)

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bravo!

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz İstanbul’da yaşanan sorunlar hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy’a aittir.

Buyurunuz Sayın Özsoy. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

3.- İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy’un, İstanbul’da yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin yönetemediği İstanbul ve ilçelerindeki sorunlarla ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Yerel seçimlerden önce bol bol vaatlerde bulunan ancak seçimin üzerinden iki yıla yakın bir süre geçmesine rağmen verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen bir belediye başkanı ve yönetimiyle karşı karşıyayız İstanbul’da. Seçim öncesi belediyede çalışan kimsenin işten çıkarılmayacağına namus sözü veren ancak seçimlerden sonra 14 bin personeli ihtiyaç fazlası diye kapı önüne koyup daha sonra 15 bin yandaşını belediyeye alan bir yönetim var İstanbul’da.

AHMET KAYA (Trabzon) – Ne sorununuz var bu İstanbul’la? Bu sorununuz bitmedi hâlâ. Bitmedi, hazmedemediniz bu İstanbul’u ya. Bitmedi sorununuz.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Seçim öncesi sosyal yardım bütçesini “3 katına çıkaracağız.” diye söz veren fakat seçim sonrası 200 TL olarak ödenen sosyal yardımı 100 TL’ye indiren hatta birçok ihtiyaç sahibi vatandaşın kartını iptal eden bir yönetim var İstanbul’da.

AHMET KAYA (Trabzon) – 2 defa İstanbul’u kazandık 2 defa, 1 defa da değil.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Hizmet araçlarının resimleriyle şov yapıp “İsraf” diye iftira atan sonrasında daha pahalı fiyatlarla daha fazla araç kiralayan müsrif bir belediye başkanı var İstanbul’da.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Bravo!

AHMET KAYA (Trabzon) – Bütün Türkiye’nin takdir ettiği bir belediye başkanı var, bütün Türkiye’nin; gerçekleri konuş.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – İktidarımız tarafından restorasyonu yapılan III. Ahmet Çeşmesi’ne musluk takıp utanmadan açılış yapan, bu açılışa 6 bin TL harcarken açılışa gelenlere 61.900 TL hediye dağıtan bir belediye başkanı var İstanbul’da.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Maalesef.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Yine, Hükümetimizin yapmış olduğu Şehir Hastanesinin yolunu yapmak için “Paramız yok.” diyen fakat denizin üzerinde tenis oynamak için yüzen kort kiralamaya para bulan bir belediye başkanı var İstanbul’da.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Yazıklar olsun!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Maalesef, Cumhuriyet Halk Partili bu yönetim göreve geldiği günden beri Fatih Sultan Mehmet Han’ın emaneti olan kadim şehrimizde insanları bırakın artık hayvanların bile güvenliğinin olmadığına şahitlik ediyoruz. Adalar ilçemizde 900’den fazla atın akıbeti meçhul ve İBB yönetimi günlerdir buna sessiz.

AHMET KAYA (Trabzon) – Nasıl sessiz ya!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Tarım Bakanlığı takip edecek onları, dünyadan haberin yok, boş konuşma!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Tabii, Cumhuriyet Halk Partisinin buna sessiz kalmasına şaşırdık mı? Elbette şaşırmadık.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Tarım Bakanlığının çipleri var; kendi Bakanına sor, yüreğin yetiyorsa Tarım Bakanına sor.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Neden? Çünkü partisinin içerisinde taciz ve tecavüzlere sessiz kalanların yani insanları umursamayanların hayvanları umursamasını elbette bekleyemezsiniz.

AHMET KAYA (Trabzon) – İftira, iftira; gerçekleri söylesin, konuşsun da gerçekleri söylesin.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Ancak bu konuda kendini hayvansever olarak tanımlayan bazı kesimlerin sessizliği de manidar.

AHMET KAYA (Trabzon) – Çıktı açıklama yaptı adam ya.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Bakınız, buradan Adalar ilçesinde yaşananlara dikkatinizi çekmek istiyorum. “Adalarda neler oluyor?” diye herkes birbirine soruyor. 900’den fazla at kayıp ancak CHP yönetiminden ses yok.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Tarım Bakanlığına sor, Tarım Bakanlığına.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Adalar Belediyesi tarafından kiralanan araçların kayıp olduğu söyleniyor, yine ses yok.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Tarım Bakanı 2 atı takip edemiyor, oturmasın yerinde.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Sabredin…

Adalar Belediyesinde 6 milyon TL kayıp, Cumhuriyet Halk Partili Meclis üyeleri 2020 yılı kesin hesabına ret oyu veriyor ve kendi Belediye Başkanına güvenmeyen Meclis üyeleri var, siz hâlâ sessiz kalıyorsunuz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Bravo!

AHMET KAYA (Trabzon) – İktidar sizsiniz, yapın da görelim.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Tabii, Adalar’da kendi Meclis üyelerinin Belediye Başkanına güvenmediğini görüyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Yalan söylüyorsun, yalan! İktidar sizsiniz.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – 4 tane büyükşehir belediye başkanını görevinden aldınız, ne oldu?

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Bu yaşananlar bize bir film repliğini hatırlattı: “Para nerede? Yok. Araba nerede? Yok.” Atlar nerede? Yok. Başkana bakıyorsunuz, Başkan da ortada yok. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

AHMET KAYA (Trabzon) – 128 milyar dolar nerede, 128 milyar dolar! 128 milyar dolar nerede, sen onun hesabını ver!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Maalesef, Cumhuriyet Halk Partisi yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Adalar Belediyesinin durumu ortada.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Notre Dame’ın kamburu var ya, o senin belediye başkanın, onun hesabını verin!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Ben bu yaşanan rezillikleri milletimizin takdirine bırakıyorum.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Melih Gökçek’in hesabını verin önce, bu kadar kirle salmayın milletin üzerine!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – İstanbul ve Adalar’da yaşayan vatandaşlarımızın bu beceriksiz yöneticilere en güzel cevabı 2024’te vereceklerinden hiç şüphem yok. (CHP sıralarından gürültüler)

AHMET KAYA (Trabzon) – Verdi size, 2 defa üst üste verdi!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – 2024’te yüzde 75’le alacağız İstanbul’u, yüzde 75’le!

AHMET KAYA (Trabzon) – Belli ki dersinizi almamışsınız!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Ayrıca, belediye seçimlerini kazanmak için önceleri kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıklar, bugünlerde görüyoruz ki bakanlıkları paylaşacak kadar aşikâr hâle gelmiş, terör sevicilerle yapılan ittifaklar gün yüzüne çıkmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Bravo!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Sizler ne yaparsanız yapın, bizler bütün bu provokasyonlara ve söylenen yalanlara rağmen, Allah’ın yardımı ve milletimizin takdiriyle 2023 ve 2024 seçimlerinde…

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Allah yolunuzu açık etsin! Zaten bu gidişle tasfiyeliksiniz!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – …Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Cumhur İttifakı’mızla birlikte bu beceriksiz yöneticilerden İstanbul’u ve ilçelerini kurtaracağız. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Üç günlük ömrünüz kalmış ya!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Tamamlayacağım Başkan.

BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın.

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – Rabb’imizin izniyle, ömrümüz yettiği sürece 2053 ve 2071 vizyonlarımızı gerçekleştirmek için Cumhur İttifakı olarak tüm gayretlerimizle çalışacağız diyor…

ÖZKAN YALIM (Uşak) – İstanbul’u kaybettiniz, İstanbul’u!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Allah yolunuzu açık etsin. Keşke doğru işler yapsanız da yardımcı olsak ama yok!

EYÜP ÖZSOY (Devamla) – …Gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)

ÖZKAN YALIM (Uşak) – Seçime, seçime! Haydi sandığa!

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Kardeşim, hayatının en yanlış işini yaptın, İstanbul’a dokundun ya! Hayatının en yanlış işini yaptı, İstanbul’a dokundu ya!

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Altay, buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, sizi ve yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum lakin sayın konuşmacı partimize mensup bir belediyeyle ilgili olmamış hususlarla ilgili olmuş algısı yaratacak ithamlarda bulunmuş; bununla beraber, partimizi de taciz ve tecavüz iddialarını örtmekle itham etmiştir. Bu bir sataşmadır, söz talep ediyorum efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Buyurun.

IV.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy’un gündem dışı yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, sizi ve Yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu taciz, tecavüz işlerini arada böyle bir milletvekilleriniz kaşıyor Mahir Bey, isterseniz bu konuda bir genel görüşme yapalım, siyasi partilerdeki taciz ve tecavüz iddialarını bir araştıralım, var mısınız? (CHP sıralarından alkışlar) Hepsi lanetlenir ama ben daha önce de bir saygıdeğer milletvekilimiz bu konuyu açtığında şöyle bir laf ettim, AK PARTİ sessizliğe büründü. Mersin Toroslar AK PARTİ İlçe Teşkilatındaki hadiseyi ben gene terbiyem el vermediği için burada açmayacağım Mahir Bey ama açmak istiyorsanız açarız.

ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) – Öyle bir olay yok, öyle bir şey yok.

ENGİN ALTAY (Devamla) - İzmir Kemalpaşa’da AK PARTİ İlçe Teşkilatındaki yaşanan taciz, tecavüz iddialarını ve gerçeklerini… Şunun için diyorum: Cumhuriyet Halk Partisinde böyle 2 olay gündeme gelmiştir, 2’sini de Cumhuriyet Halk Partisi hem partiden atmıştır hem kulağından tutup savcının önüne atmıştır.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – Atlar nerede, atlar?

ENGİN ALTAY (Devamla) - Atları Tarım Bakanına sor.

AK PARTİ’liler, Mersin Toroslar’da ne oldu diye bir araştırın da ondan sonra gelip bu kürsüde CHP’ye taciz, tecavüz iddialarından bahsedin. (CHP sıralarından alkışlar)

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Düzce de var, Düzce’yi unutmayın.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Ben, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımıza İBB’nin dolayısıyla İstanbul halkının kaynaklarını kimi AK PARTİ’nin arka bahçesi gibi değerlendirilen vakıflara, derneklere akıtan musluğunu kestiği için partim adına çok teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Partim adına pandemi sürecinde İstanbul halkının devletten göremediği şefkatli kolu, eli, yardımı İstanbul halkına ulaştırdığı için de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Ben, III. Ahmet Çeşmesi’nin musluğundan yeniden su akıttığı için de İstanbul Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (Devamla) – Ve ben, Fatih Sultan Mehmet Han’ın orijinal tek tablosunu ait olduğu yere, İstanbul’a taşıdığı için de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Son olarak, AK PARTİ’de bir huzursuzluğa sebep olduğu için de İstanbul Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.

AK PARTİ Grubuna da bir özdeyişle sözlerimi tamamlamak istiyorum: AK PARTİ içinde yaşanan ve yaşanması muhtemel sıkıntıları Ekrem İmamoğlu’na çamur atarak kapatamazsınız. Bilinen çok eski bir söz söyleyeyim size: Ey AK PARTİ, fitne kapıdan girince birlik bacadan çıkarmış. Kendi hâlinize bakın. (CHP sıralarından alkışlar)

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Mahir Bey, buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Gerekçeyi sormadınız.

2.- Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın, İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına ve Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) – Değerli Başkan, öncelikle, söz verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Özellikle, Sayın Grup Başkan Vekili ismimi zikrettiği için zaten doğrudan söz almam bir gereklilikti.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Söz al diye zikrettim.

MAHİR ÜNAL (Devamla) – Değerli arkadaşlar, öncelikli olarak, bir İstanbul milletvekilinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını eleştirmeye hakkı vardır.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Vardır tabii, niye eleştirmesin.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Doğru konuşacak, doğru, çarpıtmayacak. Onu gezdirelim İstanbul’da. Gelsin bizimle beraber, gezdirelim.

MAHİR ÜNAL (Devamla) – Sizin, eleştiriyi fazlasıyla aşan, hakareti, iftirayı ve hatta çoğu zaman açıkça… Hani, bizim, her hafta “haftanın yalanları” diye açıklamaktan yorulduğumuz o şeyler artık bu sürecin bir parçası hâline geldi.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Biz de talanları açıklamaktan yorulduk, talanları!

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Şimdi, bakın, Sayın Engin Altay, Mersin’le ilgili iddianızda lütfen isim verin, AK PARTİ olarak gereğini yapalım. Böyle bir isim söz konusu değil, AK PARTİ bu konuda iddiaları dikkate almış, gerekli araştırmaları yapmış ama bu iddiaların hepsi asılsız ve mesnetsiz çıkmıştır.

Bizim, aylardan beri söylediğimiz şudur: Taciz ve tecavüzler konusunda Cumhuriyet Halk Partisi neden sessiz kalmaktadır? Her hafta cereyan eden, basına yansıyan hususlarda Cumhuriyet Halk Partisi neden kamuoyunu bilgilendirmemektedir?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Siz bu çete işlerine niye sessiz kalıyorsunuz?

MAHİR ÜNAL (Devamla) – Bakın, burada daha önce Fatih Belediye Başkanlığını yapmış Sayın Mustafa Demir Bey var. Sultanahmet Çeşmesi’nin restorasyonunu bizzat kendisi yapmıştır ama siz sadece musluk taktınız, sorun burada, eleştirilen husus da budur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Şimdi, atlar konusuna gelince, meseleyi Tarım Bakanlığının üstüne atarak kurtulamazsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHİR ÜNAL (Devamla) – Tabii ki burada her hususun tartışılması, açıkça konuşulması milletin Meclisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde elzemdir. Ama burası dedikodunun konuşulacağı yer değildir.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Doğru, polise 3600 dedikodu!

MAHİR ÜNAL (Devamla) - Sözlerimde özellikle sataşmaya mahal vermeyecek bir dil kullandım. Bence şu anda, bugün, HSK seçiminin yapılacağı bir günde, uzlaşmanın sağlandığı bir günde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunu bu tür tartışmalarla meşgul etmemek gerekir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Peki, teşekkür ederiz.

Sayın milletvekilleri şimdi sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.

Buyurun Sayın Akın.

V.- AÇIKLAMALAR

1.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın, mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

AHMET AKIN (Balıkesir) – Sayın Başkan, AK PARTİ iktidarı müjdelerinin içi ya hep boş çıkıyor ya da faturası millete kesiliyor. Susurluk Şeker Fabrikasında ve Türkiye’nin birçok kurumunda çalışan mevsimlik ve geçici işçilerimiz kadro sorunu yaşıyor. Geçici işçilere kadro müjdesi veren iktidarın bu müjdesinin de içi boş çıktı. İktidar geçici işçilere verdiği sözü de yerine getirmedi. Şeker fabrikalarında geçici olarak yıllardır çalışan kalifiye işçilerimiz var, kadro sıkıntısı ve özellikle kalifiye işçilerimizin kadro verilmeden çalıştırılması şeker sanayinin asıl faaliyetlerinin yürütüldüğü bölümlerde üretimin devamlılığını ciddi ölçüde tehdit ediyor. Şeker sanayisinin bel kemiği olan geçici ve mevsimlik işçilerimizin daimi işçi statüsüne alınması gerekiyor. İşçilerimize kadro verilmemesi bu iktidarın ayıbıdır. Bu işçilerimizi yok saymayın ve derhâl sözünüzü tutun.

BAŞKAN – Sayın Özdemir…

2.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir’in, Avrupa Parlamentosu Türkiye raporuna ilişkin açıklaması

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Avrupa Parlamentosu geçtiğimiz hafta kabul ettiği Türkiye raporunda Avrupa Birliğinin ülkemizle tam üyelik müzakerelerini askıya alma çağrısında bulundu. Avrupa Parlamentosu parlamenterlerinin, mevkidaşlarımızın ülkemize yönelik raporda yer alan haksız itham ve eleştirilerini kabul etmemizin mümkün olmadığını öncelikle belirtmek isterim. Ancak elli sekiz yıllık Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini on dokuz yıldır tek başına yürüten bu iktidar döneminde kabul edilen son raporda da özellikle temel haklar, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan hakları alanlarında önceki yıllara göre çok daha ciddi geriye gidişler olduğu tespitlerini dikkate almalıyız. Zira, bu geriye gidişlere biz de şahit oluyoruz ve her fırsatta gündeme getiriyoruz. Bu nedenle ulusal stratejik hedefimiz olan Avrupa Birliğiyle ilişkilerimizin en düşük seviyesine geldiği bu aşamada raporda yeni bir ilişki çerçevesinin gündeme getirilmesi karşısında Parlamentomuzun daha fazla inisiyatif alması çağrısında bulunuyorum.

Teşekkürler…

BAŞKAN - Sayın Gündoğdu…

3.- Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 38’inci yıl dönümüne ve 24 Mayıs 1993’te Bingöl-Elâzığ kara yolunda 33 Mehmetçik’in şehit edilmesine ilişkin açıklaması

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Sayın Başkanım çok teşekkür ediyorum.

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!/Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.” Üstat Necip Fazıl Kısakürek’i vefatının 38’inci yılında saygı ve rahmetle anıyorum.

Tarih 24 Mayıs 1993, yer Elâzığ-Bingöl karayolu. Acemi birliğini tamamlayıp usta birliklerine gitmekte olan silahsız 33 Mehmetçik’imiz alçak, kahpe, bebek katili PKK terör örgütü tarafından pusuya düşürülüp şehit edildi. Unutmadık, unutturmayacağız. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Mustafa Yılmaz (Konya), Hikmet Özdemir (Malatya), Mehmet Tura (Adana), Ramazan Akkaya (Kastamonu), Nihat Odabaşı (Kastamonu), Murat Elibol (Çanakkale), İbrahim Erten (Konya), Musa Sarıgöz (Osmaniye) Mustafa Koçanoğlu (Denizli)...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) – Rahmet diliyorum.

BAŞKAN - Sayın Ekinci…

4.- Sivas Milletvekili Semiha Ekinci’nin, Süleyman Soylu hakkında söylenen sözleri kınadığına, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i tebrik ettiğine ve Sivas’a yapılan yatırımlara ilişkin açıklaması

SEMİHA EKİNCİ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Kıymetli Başkanım.

Son günlerde YouTube üzerinden bir müptezelin özellikle İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu hakkında söylemiş olduğu cümleyi kınıyorum. Tasması kimin elinde olduğu belli olmayan bu müptezeli Türk halkına havale ediyorum.

OECD Şampiyon Belediye Başkanları Koalisyonuna şampiyon Başkan olarak davet edilen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatma Şahin’i de buradan tebrik ediyorum.

Sultan şehrimiz Sivas’ımıza on sekiz yılda 5,9 milyar TL tutarında tarım ve ormancılık alanında yatırım ve destek verilmiştir. 2,2 milyar TL tarımsal destek; 3,1 milyar TL baraj, sulama ve su işleri alanında yatırım; 643 milyon TL ormancılık alanında yatırım yapılmasına vesile olan başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere emeği geçenlere sultan şehrim, hemşehrilerim adına teşekkür ediyorum…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Tanal…

5.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçinin kim olduğunu öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Size soruyorum Sayın Başkanım: Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir? (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Mafyadan aylık 10 bin dolar alan siyasetçi kimdir…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Taşkın…

6.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, savunma sanayisindeki gelişmelere ilişkin açıklaması

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Türk SİHA’ları Avrupa semalarında. Silahlı, silahsız insansız hava aracı yapımında dünyanın en iyi 3, 4 ülkesinden biri olan Türkiye, tarihinde ilk kez, NATO ve Avrupa Birliği üyesi olan bir ülkeye yüksek teknoloji içeren silahlı insansız hava aracı (SİHA) ihraç edecek. Ukrayna, Katar ve Azerbaycan’dan sonra NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülke Polonya’yla da yerli ve millî SİHA’ların satışı için anlaşma imzalandı. Yapılan anlaşma kapsamında Türkiye'den 24 adet Bayraktar TB2 SİHA ile birlikte ROKETSAN tarafından üretilen millî MAM-C ve MAM-L mini akıllı mühimmat da ihraç edilecek.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde on dokuz yıllık AK PARTİ iktidarı, savunma sanayisinde başlattığı yerli ve millî projelerle Türkiye’yi devler ligine yükseltmiştir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Yılmazkaya…

7.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın, Antep fıstığı üretimine ilişkin açıklaması

BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Gaziantep, Şanlıurfa ve Siirt başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan halkın önemli geçim kaynaklarından biri olan Antep fıstığı üretimi yaşanan kuraklık ve ağaç hastalıkları nedeniyle olumsuz etkilenmektedir. Bu yıl Güneydoğu’da yaşanan kuraklıkla birlikte yok yılı olması rekoltenin düşeceğini ve fiyatların da artacağını gösteriyor. Kuraklığın yanı sıra fitoplazma hastalığıyla da zor durumda kalan üretici, var yılı olan sezonda 300 bin ton rekolte beklerken bu yaşam olumsuzlukları nedeniyle 150 bin tona kadar düştü. Üreticinin beklentisi, fındıkta olduğu gibi taban fiyat ve alan bazlı destek verilmesi. Devlet, sürecin kontrolünü elinde bulundurarak gerekli argümanları oluşturmazsa maalesef üretici fırsatçıların eline düşüyor. Hükûmetin bu konuda düzenleyici politikaları bir an önce hayata geçirmesi gerekir.

Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Aygun…

8.- Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un, Denizli ve Aydın’da yaşayan çiftçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesiyle küresel iklim değişikliği ve kuraklığın tarımsal sulama üzerindeki etkilerini izlemek üzere Denizli ve Aydın’a gittik. Çiftçinin eridiğini, kuraklığın kanser gibi ülkeyi sardığını gördük. Sulama yapılmayan kuru arazilerde arpa, buğday, yulaf gibi ürünlerde yüzde 80 oranında ürün kaybı vardır. Buğdaylar çimlenmiş ancak biçilecek hâle gelememiştir. Sulanan arazilerde buğday, arpa, yulaf gibi ürünlerde rekolte kaybı yüzde 50 oranındadır yani ürünlerde verim kaybı yüzde 50-80 arasında değişmektedir.

Aydın’ın Nazilli ilçesi Türkiye'nin en kaliteli ve uzun lifli pamuğunun yetiştirildiği yerdir; burada da rekolte kaybı yüzde 70 düzeyindedir. Devlet Su İşleri sulama yapamamakta, su vermekte çiftçinin yanında olmamakta, bu da çiftçinin pamuk ekmesinde sıkıntı yaratmaktadır; örneğin, mısır üretiminde 2 su verilmesi gerekirken 1 su verilmesiyle, pamukta 3-4 su verilmesi gerekirken 2 su verilmesiyle, pamukta ve yoncada biçtikten sonra da su verilmesi gerekirken suyun verilmemesiyle kayıplar izlenmektedir. Çiftçilerimizin hepsi AKP’ye tepkili…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Aydemir…

9.- Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’in, savunma sanayisindeki gelişmelere ilişkin açıklaması

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Başkanım çok teşekkür ediyorum.

Efendim, yüksek beyinlerin düştüğü kayıtları çok değerli buluyoruz, “Hile ve ihanet güçsüz insanların işidir.” ifadesi buna bir örnektir. Ülkemizin son yirmi yılda aldığı mesafe millet düşmanlarını kudurtuyor ve hilenin, desisenin, nemimenin envaitürünü sahaya sürüyorlar. İftiranın bini bir para, şükür ki millet asil, millet aziz. İhanet nereden gelirse gelsin artık kılıç kınından çıkmıştır, Türkiye doruklara yürüyor. Son gelişme millî yüreklerde bir büyük sürur oluşturdu. Ülkemiz, ilk kez, NATO ve AB üyesi bir ülkeye insansız hava aracı satışı yapacak. Polonya, Türkiye’den 24 adet SİHA satın alıyor. Bir rüyanın, bir hülyanın hayat bulmasıdır bu ve inşallah, cumhurun ittifakı, Cumhurbaşkanımızın ufkuyla lider ülke olacağız.

Bu bapta düşülecek en esaslı kayıt “Kervan yürüyor.”dur.

BAŞKAN – Sayın Özkan…

10.- Bursa Milletvekili Yüksel Özkan’ın, Karacabey Yeşildere Barajı’na ilişkin açıklaması

YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bursa’da yapımı devam eden ve yılan hikâyesine dönen projelerden biri olan Karacabey Yeşildere Barajı inşaatı yirmi yıldır tamamlanamadı. Geçtiğimiz günlerde büyük bir sel felaketi yaşanan bölgede, binlerce dönüm ekili tarım arazisi sular altında kalmıştır. Vatandaşlar canlarını zor kurtardılar. Karacabey üreticisinin zararı çok büyüktür. Üretici, borçlarının ertelenmesini değil hak ettiği anayasal desteği beklemektedir.

AK PARTİ milletvekilleri ve yerel yöneticiler de Yeşildere Barajı’nın sel felaketine etkisini yerinde vurguladılar. Baraj yapılmış olsaydı derelerdeki taşkın riski ortadan kalkmış olacaktı ve tarım arazileri selden etkilenmeyecekti. Oluşan milyonlarca lira zarar en kısa zamanda giderilmelidir. Karacabey Yeşildere Barajı ne zaman bitecektir? Takipçisi olacağız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Adıgüzel…

11.- Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel’in, riskli meslek gruplarının öncelikle aşılanması gerektiğine ilişkin açıklaması

MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) – Pandemide tüm dünya, insanlarına aşı yapıyor, biz ise daha yeni anlaşma yapıyoruz. Hâliyle, tüm insanlarımızı aşılamak için yeterli aşı yok, keşke olsaydı. Bu nedenle, mecburen yaş gruplarına göre ve öncelikli grupların aşılanması şeklinde aşılamayı sürdürüyoruz.

Şimdi sayacağım riskli meslek grupları da öncelikli aşılama kapsamına alınmalıdır: Toplu taşıma araç şoförleri çünkü kapalı bir mekânda yüzlerce insanla temas hâlindeler. Kuaförler ve berberler de müşteri maske mesafe kuralına uyamadığı için bu kapsama alınmalıdır. Fırıncılar, ekmek ve unlu mamul çalışanları da -biliyorsunuz- yasak kapsamında çalışmaya devam ediyorlar ve ekmeği yıkayamazsınız, kesinlikle bu grup da kapsama alınmalıdır. Gişe çalışanları ve kasiyerler de para yoluyla geçiş nedeniyle kapsama alınmalıdır.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Kılıç…

12.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç’ın, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 38’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

25 Mayıs, üstat Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının yıl dönümü. 26 Mayıs 1904’te doğan Kısakürek, öğrencilik yıllarında öğretmeni Ahmet Hamdi Akseki tarafından “Sende istikbalin beklediği düşünce adamından ışıklar görüyorum.” iltifatına mazhar olmuş, 1934 yılında Seyyid Abdülhakîm Arvâsî’yle tanışmasıyla düşünce hayatında büyük bir inkılap meydana gelmiştir. Bu inkılabı “Otuz üç yıl saatim işlemiş, ben durmuşum/ Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.” diyerek hülasa eden şair, bu saatten sonra hayatını iman ve onun tezahürü olan aksiyona hasrederek son demlerine kadar eserler neşretmiş, mecmua çıkarmış, memleketi dolaşarak konferanslar vermiştir. Kahramanmaraşlı -hemşehrimiz- üstadı rahmetle anıyorum.

BAŞKAN – Sayın Yalım…

13.- Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın, Uşak’ın Eşme ilçesinin sorunlarına ilişkin açıklaması

ÖZKAN YALIM (Uşak) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Uşak Eşme ilçemize bağlı Güllübağ köyümüzdeki ana yola 5 kilometre olan köy yolumuz, maalesef, taşlı tarla hâline gelmiştir. Köy yolumuzun acilen yapılmasını önemle talep ediyorum.

Yine, Eşme ilçemize bağlı Güneyköy’ümüzdeki hızlı tren inşaatında çalışan Kolin şirketine ait kamyonlar yolları tamamen bozmuştur, köyde can güvenliği tehlikesi vardır ve araçların çıkardığı tozdan dolayı köydeki meyve ağaçları kurumuş, tarım yapılamaz hâle gelmiştir. Buradan Sayın Ulaştırma Bakanını göreve davet ediyorum ve acilen yolların yapılmasını talep ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Kasap…

14.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, yolsuzlukların araştırılmasıyla ilgili grup önerilerine ret oyu verenleri kınadığına ilişkin açıklaması

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Bu ucube sistemin önceliği, siyasi tercihi halk değildir. Sağlık Bakanı hastane sahibi, Millî Eğitim Bakanı okul sahibi, Turizm Bakanı otel sahibi, Ticaret Bakanı mahir, devlete bile malzeme satmış. “Hırsızlık yapan kızım Fatıma dahi olsa cezasını çekmeli.” sözü size neyi hatırlatıyor değerli arkadaşlar? “Ruhsar Pekcan” ismi size neyi hatırlatıyor? Tekrar söylüyorum: “Hırsızlık yapan kızım Fatıma dahi olsa cezasını çekmeli.” sözü sizin hiç mi vicdanınızı sızlatmıyor? Nasıl ret oyu veriliyor değerli vekillerim, Değerli Başkanım? Halkın tercihi olsaydı 4,6 milyar lira yerine 51 milyar lira kamu-özel garanti ödemelerini halka aktarırdınız. Mücbir sebep ilan edilmesi için grup önerisi vermiştik, reddettiniz. Hırsızı, yolsuzu aklamak için ret oyu verenleri kınıyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Erel…

15.- Aksaray Milletvekili Ayhan Erel’in, 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

AYHAN EREL (Aksaray) – Teşekkürler Sayın Başkanım.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde, bundan tam üç yıl önce, seçim konuşmasında 3600 ek gösterge sözü vermişti. Sayın Cumhurbaşkanı “Polis, öğretmen, hemşire, din görevlilerimizin -bir müjde vermek istiyorum- ve diğer idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3600’e çıkaracağız.” diyerek vatandaşlarımıza devlet sözü vermişti. Emekliliği geldiği hâlde 3600 ek göstergeden faydalanabilmek için bekleyen birçok kamu çalışanı bulunmaktadır. Yapılacak düzenlemeyle bütün kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde ek gösterge rakamlarının yeniden adaletli bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Çalışanlarımıza söz verilen 3600 ek gösterge beklentileri boşa çıkarılmamalıdır. Devletin defalarca verilen sözü havada kalmamalıdır, devlet sözünü hemen yerine getirmelidir.

BAŞKAN – Sayın Yaşar…

16.- Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’ın, 17 Mayıs 2021 tarihinde Silivri sahilinde yaşanan cinayete ilişkin açıklaması

BEDRİ YAŞAR (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Türkiye 17 Mayıs Pazartesi günü Silivri sahilinde yaşanan ve hepimizi derinden üzen yeni bir “Ne bakıyorsun?” cinayeti haberiyle sarsılmıştır. Mimar Sinan Mahallesi, Kumluk sahilinde ağabeyini arayan Gümüşhane Şiranlı hemşehrimiz Metehan’a bir grubun “Ne bakıyorsun?” demesi üzerine Metehan “Ağabeyimi arıyorum, sizinle bir işim yok.” dedi. Alkollü oldukları iddia edilen grup “Sen kimsin?” diyerek Metehan’a tornavida ve bıçakla saldırdılar. Olayı görüp, koşarak gelen ağabeyi Mertcan Kaya kardeşini kurtarmaya çalışırken kalabalık grup tarafından maalesef linç edilircesine kalbinden bıçaklanıyor. Yaşanan olay sırasında -2 kardeşten 1’i- kalbinden bıçaklan 23 yaşındaki ağabey Mertcan Kaya hayatını kaybederken diğer kardeş Metehan Kaya hastanelik olmuştur. Acılı baba Akın Kaya, bir hiç yüzünden öldürülen oğlu Mertcan’ı doğum gününde toprağa vermiştir, diyor ki: “Artık…”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Zeybek…

17.- Samsun Milletvekili Kemal Zeybek’in, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Havza’ya gelişinin 102’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

KEMAL ZEYBEK (Samsun) – Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının -25 Mayıs 1919- Havza’ya gelişinin 102’nci yılını saygı ve minnetle kutluyoruz. Kurtuluş destanımızın temellerinin atıldığı, Mustafa Kemal Paşa’nın ilk karargâhını oluşturduğu, ilk teşkilat olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulduğu, direnişte ilk mitingin yapıldığı, millî bilincin millî direnişe dönüştürüldüğü, yazılı belge niteliğinde olan Havza Genelgesi’nin -Havza Tamimi- yayınlandığı, ulusal bağımsızlık ve yönetiminin kurulmasının ancak ulusal birlik olarak savunulmasıyla mümkün olabileceğinin haykırıldığı, Kurtuluş Savaşı’nın kadrolarının oluşturulduğu, millî mücadelenin ilk kıvılcımının yakıldığı ve ulusal direnişimizin ilan edildiği Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, 24 Eylül 1924 yılında Havza’ya gelişinde “Saygıdeğer Havzalılar, ilk cüreti, ilk cesareti gösteren, ilk teşkilatı yapan sizlersiniz. İnkılap ve cumhuriyet tarihinde kahraman Havza’nın ve Havzalıların büyük yeri vardır.” diye hitap etmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL ZEYBEK (Samsun) – Bu duygu ve düşüncelerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, millî mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kere daha saygı ve minnetle anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Şimdi söz talep eden Grup Başkan Vekillerine yerlerinden söz vereceğim.

Sayın Dervişoğlu...

18.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Pençe-Yıldırım Harekâtı’nda şehit olan Eyüp Gergin’e Allah’tan rahmet dilediğine, Avrupa Karate Şampiyonası’nda madalya alan sporcuları tebrik ettiğine, Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon olan Gaziantep Şahinbey Ampute Futbol Takımı’nı kutladığına ve son günlerdeki iddiaların Türkiye Büyük Millet Meclisinde araştırılması gerektiğine ilişkin açıklaması

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Pençe Yıldırım Harekâtı’nda ikmal faaliyeti sırasında şehit düşen kahraman askerimiz Eyyüp Gergin’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine, aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Şehidimizin ruhu şad, mekânı cennet olsun.

Avrupa Karate Şampiyonası’nda 5 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya kazanarak büyük başarı gösteren millî sporcularımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Ayrıca, Avrupa Ampute Futbol Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon olan Gaziantep Şahinbey Ampute Futbol Takımı’mızı yürükten kutluyorum.

Türkiye -bilindiği gibi- çeşitli iddialarla çalkalanmaktadır. Bu iddialar muteber midir, değil midir bilmiyorum ama bu iddiaların vahim olduğu muhakkaktır. Bu kapsam içerisinde aziz milletimizin gözü de Türkiye Büyük Millet Meclisinde nelerin yapılacağında ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin konuyla ilgili neleri gerçekleştireceğindedir.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtiğimiz günden itibaren bu konularla alakalı Meclisin eli kolu neredeyse bağlı durumdadır. Meclisin elinden gensoru yetkisi alınmıştır. Soruşturma önergeleri için salt çoğunluk gerekmektedir. Araştırma önergeleri de muhalefetin bütün girişimlerine rağmen iktidar kanadının oylarıyla reddedildiğinden milletin beklentisine cevap verilememektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun toparlayın.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Şimdi, millet bizden bir şey bekliyor. Milletin bizden beklediği görevi deruhte edemediğimiz zaman ortaya bir sonuç çıkıyor, yani siyaset yargıya müdahale edecek değil, soruşturmaya müdahale edecek değil ama konuşması gereken bazı müesseseler var. Böyle durumda yargının konuşması lazım, savcıların konuşması lazım. Anlaşılan odur ki savcılar bu konuyla alakalı bir yerden gelecek telefonu beklemektedirler. Dolayısıyla, Türkiye bu ciddi iddialar karşısında çaresiz bir devlet gibi davranamaz, işinin gereğini yapmak mecburiyetindedir ama bugünkü sisteme göre Türkiye Büyük Millet Meclisinin…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun toparlayın.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – …tıpkı eli kolu bağlıymış gibi algılanması sonucunu doğuran birtakım olaylar münasebetiyle yargının da eli kolu bağlı durumdaymış gibi sunulma arzusu taşınıyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devletin adıdır, bu kabîl iddialar karşısında âciz bir tutum ve tavır sergilemesi de asla beklenmemektedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Türkiye Büyük Millet Meclisinden başlayarak bu konuların görüşülmesi, soruşturulması ve bu iddiaların açıklığa kavuşturulması noktasında vaziyet alması icap etmektedir. Bu hususa işaret ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Bülbül…

19.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül’ün, 24 Mayıs 1993’te Bingöl-Elâzığ kara yolunda 33 Mehmetçik’in şehit edilmesinin yıl dönümüne ve Pençe-Yıldırım Harekâtı’nda şehit olan Eyüp Gergin’e Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 24 Mayıs 1993 tarihinde Bingöl- Elâzığ kara yolunda, Malatya’dan yola çıkıp usta birliklerine teslim olmak üzere giden 33 askerimiz, hain ve bölücü terör örgütü tarafından şehit edilmiştir. Tamamen sivil ve silahsız olarak yolculuk yaptıkları otobüslerinin durdurulması sonrasında araçlarından indirilen Mehmetçiklerimizin üzerlerine bine yakın mermiyle ateş edilmiş, evlatlarımız vahşice katledilmiştir. Yirmi sekiz yıl sonra bugün de şehit Mehmetçiklerimizin acısı yüreğimizdedir.

Yine, dün, Pençe Yıldırım Operasyonu sırasında yürütülen ikmal faaliyetinde şehit olan Uzman Onbaşı Eyyüp Gergin’e de Allah’tan rahmet, yakınlarına, aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.

Bu vesileyle, bugüne kadar vatan, millet yolunda şehit olan bütün aziz şehitlerimizi şükranla, minnetle yâd ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Oluç…

20.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)’e yapılan baskına ve Halkların Demokratik Partisine yönelik gözaltılara ilişkin açıklaması

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, 2 noktaya kısaca değinmek istiyorum, bir tanesi: Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) var. Esas itibarıyla, bütün sağlık alanlarında çalışma yapan bir sendikadan söz ediyorum. Bugün sabah, şafak vakti baskınıyla Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey, önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden ve yine önceki dönem eş genel başkanlarından ve MYK üyelerinden çok sayıda kişi gözaltına alındı. Şimdi, bu kişilerin hepsinin iş yerleri belli, evleri zaten belli; çalışmakta olan insanlar ve sağlık emekçileri bunlar. Yani herhangi bir soruşturma varsa bu sağlık emekçilerinin çağrılarak bu soruşturmanın yürütülmesi imkânı varken bir şafak vakti baskınıyla evlerine gelinip bunların apar topar gözaltına alınması bu iktidarın -tabii ki- alışkanlığı hâline gelmiş vaziyette. Neden önemli bu? Hani, sadece insan hakları ihlali ve hukuk ihlali açısından değil mesele, sağlık emekçileri bunlar ve özellikle pandemi döneminde, bu salgın döneminde çok sayıda sağlık emekçisinin hayatını yitirdiğini biliyoruz. 417 sağlık emekçisi bugüne kadar hayatını yitirdi ve insanlar ölmesin diye uğraşan sağlık emekçilerinin bu şekilde gözaltına alınmasını gerçekten, en sert biçimde kınıyoruz; olacak iş değil ama iktidar tabii ki devam ediyor bu çalışmalarına, bunu biliyoruz. Aslında gözaltına alınacak, tutuklanacak çok sayıda iktidar mensubu var ama kendilerine bulaşmak yerine sağlık emekçilerine bulaşmayı daha uygun görüyorlar.

İkinci konu: Sadece sağlık emekçilerine değil, Halkların Demokratik Partisine yönelik gözaltılar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun toparlayın.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Toparlıyorum efendim.

Bakın, yine, son iki günde Halkların Demokratik Partisi üyesi, il, ilçe yöneticisi olan 57 kişi gözaltına alındı. Şimdi, biz bir döküm yaptık -tabii, müthiş bir sirkülasyon da yaşanıyor, onu da biliyoruz- 2015’ten bugüne kadar en az 17-18 bin kişi gözaltına alınmış; üyelerimiz, yöneticilerimiz ve seçmenlerimiz olarak -en az diyorum bu rakamı- yani baktığımızda, neredeyse yılda ortalama 3 bin kişi gözaltına alınmış ve toplamda yine, 2015’ten bugüne tutuklanan insan sayısına baktığımızda -yine üyelerimiz, il, ilçe yöneticilerimiz, milletvekillerimiz, belediye eş başkanlarımız- 4 bine yaklaşmış tutuklu sayısı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Yani bir siyasi partiyi, demokratik siyaset alanında mücadele eden bir partiyi yargı eliyle tasfiye etmek için yapılan gözaltı, tutuklamalar ve yargılamalar başımızda büyük bir dert olarak durmaya devam ediyor ve iktidar, siyaset yoluyla mücadele ederek bir siyasi rakip olarak karşısına geçip politikalarıyla, önerileriyle mücadele etmek yerine, yargıyı, gözaltıları ve tutuklamaları kullanarak tasfiye etme operasyonlarını sürdürüyor. Bunu da kınadığımızı bir kez daha söyleyelim ve gözaltına alınmış olan, özellikle, son iki günde gözaltına alınmış olan 57 arkadaşımızın bir an evvel de serbest bırakılmasını talep ettiğimizi dile getirelim.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Altay…

21.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, son günlerdeki iddiaları yargının araştırması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının milletvekillerini itham altında bırakan İçişleri Bakanına bir laf etmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan, sizi ve yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi; milletin derdiyle hemhâl olmak zorunda olan, milletin huzuru, refahı, mutluluğu için çalışmak zorunda olan, devletimizin şan ve şerefinin yücelmesi için çaba sarf etmek zorunda olan bir yüce çatının altındayız.

Sayın Başkan, devlet yönetimlerinde ekonomik sorunlar olur; ekmek yoktur buluruz, aş yoktur yaparız, iş yoktur yaratırız. İş ki devlet kirlenmesin, iş ki devlet çürümesin, iş ki vatandaşın devlete ve onu yönetenlere olan güveni sarsılmasın. Devleti kirletir, devleti çürütür, devlet-vatandaş arasındaki güven iklimini kaybedersek her şeyi kaybederiz. Bu bakımdan, son günlerde, zatıalinizin ve Genel Kurulumuzun saygıdeğer üyelerinin de dikkatle, ilgiyle izlediği vahim bir manzarayla karşı karşıyayız. Siyaset kurumunun, hiç şüphesiz, bir yeraltı suç örgütünün mensubunun ya da liderinin iddialarına önüne arkasına bakmadan atlaması doğru değildir. Bunu araştıracak olan yargıdır, saray tarafından eli bağlanan yargıdır, saray tarafından gözüne bant çekilen yargıdır, saray tarafından kulağına tıkaç tıkanan yargıdır. Saraya tavsiyem ve çağrım: Bu hassas dönemde yargının elini bağlarsan, gözünü bantlarsan Türkiye’yi bir felakete sürüklersin. Yargıyı serbest bırakmalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bizim, bu iddialarla ilgili, şüphesiz tatmin olmamız gereken cevaplar var. Bunu sağlayacak olan şüphesiz yargı ama Sayın Başkan, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanının da -biraz önce, İstanbul Milletvekilimizin müteaddit defalar tekrarladığı gibi- bu Meclisin bugün ya da geçmişte üyeliğini yapmış bir siyasetçiyle ilgili iddiası var. Bu memlekette ve bu Mecliste bir milletvekili, milletvekilliği yapmış birisi mafya tarafından maaşa bağlanmışsa, tahsisata bağlanmışsa ve bunu iddia eden Türkiye Cumhuriyeti devletinin İçişleri Bakanıysa buradan Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun, Sayın Erkan Akçay’ın, Sayın Saruhan Oluç’un, benim ve Sayın Mahir Ünal’ın…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun toparlayın.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – …İçişleri Bakanına şöyle bir laf etmesi gerekir: “Sayın Bakan, Türkiye Büyük Millet Meclisini töhmet altında bırakmaya haddin ve hakkın yoktur.” Biz töhmet altındayız. Belki Mahir Ünal’a bağlandı, belki bana bağlandı, belki Sayın Oluç’a, belki Sayın Akçay’a, belki Müsavat Dervişoğlu’na.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Bana bağlayamaz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Bana bağlayamaz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, makamda vekâleten oturuyorsunuz. Makamın asli sahibine dün 136 imzayla başvurduk. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Saygıdeğer Başkanı, Sayın Şentop, size sesleniyorum: Buradaki, Meclisteki saygıdeğer üyeleri -parti ayrımı yapmıyorum- itham altında bırakan İçişleri Bakanına bir laf etmeyeceksen o koltuk sana haramdır. (CHP sıralarından alkışlar) O koltukta oturamazsın, hepimizin Başkanı olamazsın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, bitiriyorum efendim müsaadenizle.

BAŞKAN – Evet, toparlayalım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Biz böyle bir şey görmedik. İçişleri Bakanı kendisiyle ilgili iddiaları temizler, aklanır aklanmaz; bunun da yolu şüphesiz bir Yüce Divandır ama şunu da belirtmek isterim: Devletin uyuşturucu işine bulaşması, devletin haraç işine bulaşması, devletin cinayetlere bulaşması, bulaşmış olması -hani deriz ya, şüyuu vukuundan beterdir- devletimiz için kara bir lekedir.

Son sözüm şudur, çok bilinen bir sözdür: Hükümdar yol vermeden eşkıya kervan basamaz. Nokta. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Ünal…

22.- Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal’ın, Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 38’inci yıl dönümüne, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i tebrik ettiğine, aşılama çalışmaları nedeniyle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı tebrik ettiğine, Türkiye Cumhuriyeti devletinin iddialarla ilgili gereğini yerine getireceğine ve İçişleri Bakanının bu konuda yargıya gerekli cevabı vereceğine ilişkin açıklaması

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, değerli üyeler; Engin Altay artık isim zikretmeyi alışkanlık hâline getirdi.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sen aldın mı, almadın mı onu söyle.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) – Öncelikle bugün Kahramanmaraşlı olmakla gurur duyan ve Kahramanmaraşlıların da kendisiyle gurur duyduğu -Kısakürekzadelerden- fikrin, inancın, düşüncenin, aksiyonun insanı üstat Necip Fazıl Kısakürek’i vefatının 38’inci yıl dönümünde rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.

Yine, OECD Kapsayıcı Büyüme İçin Şampiyon Belediye Başkanları Koalisyonuna Türkiye’den ilk davet edilen belediye başkanı olan Gaziantep Belediye Başkanımız Fatma Şahin’i de tebrik ediyoruz.

Az önce konuşmacılardan birisi “Türkiye’de aşı yok.” dedi. Sayın Sağlık Bakanımızla görüştüm, şu ana kadar 28 milyon 212 bin kişi Türkiye’de aşılandı ve 270 milyon doz aşı anlaşmasını da Türkiye gerçekleştirdi; bu da çok önemli bir gelişme, bu yüzden Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’yı da tebrik ediyorum.

Devletle ilgili bir şeyler söyledi Sayın Engin Altay. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlü, kudretli bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti herhangi bir şekilde kire bulaşmaz, sözünü ettiğiniz gibi birtakım uyuşturucu ya da…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Ünal.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) – …birtakım narkoterör iddialarıyla uluslararası alanda herhangi bir şekilde yargılanamaz, suçlanamaz. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu konuda gereği neyse yerine getirir. “Saray” ifadesini reddediyorum Sayın Engin Altay. Külliye, Türkiye Cumhuriyeti devletinin idare edildiği, milletin seçtiği Cumhurbaşkanının Anayasa zemininde, hukuk çerçevesinde Türkiye'yi idare ettiği yerin adıdır. İçişleri Bakanımız, akşam kendisine bu konu sorulduğunda bu konuda yargıya gerekli cevabı vereceğini ve bu konunun bir dedikodu malzemesi yapılmayacağını da kendisi ifade etti.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Başkanım…

BAŞKAN – Başkanım, gündeme mi geçelim?

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Geçelim de pek kısa efendim, tutanaklar bakımından.

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Mahir Ünal, benim kullandığım “Saray” ifadesini reddettiğini söyledi.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Evet.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Geri alıyorum, “Tek adamın sarayı.” olarak düzeltilmesini ve kayıtlara öyle geçmesini talep ediyorum.

BAŞKAN – Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VI.- ÖNERİLER

Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- AK PARTİ Grubunun, gündemin "Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan 171, 177, 180, 188, 193, 201, 172 ve 98 sıra sayılı Kanun Tekliflerinin bu kısmın sırasıyla 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8’inci sıralarına alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; Genel Kurulun 25 Mayıs 2021 Salı günkü (bugün) birleşiminde Anayasa’nın 159’uncu maddesi ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 18 ila 20’nci maddelerine göre Hâkimler ve Savcılar Kurulunda boşalacak olan 7 üyelik için seçim yapılmasına ve bu birleşiminde seçimin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine ilişkin önerisi

25/5/2021

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 25/5/2021 Salı günü (bugün) toplanamadığından İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

                                                                                                                                     Mahir Ünal

                                                                                                                                 Kahramanmaraş

                                                                                                                     AK PARTİ Grup Başkan Vekili

Öneri:

Gündemin "Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan 171, 177, 180, 188, 193, 201, 172 ve 98 sıra sayılı Kanun Tekliflerinin bu kısmın sırasıyla 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8'inci sıralarına alınması ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi; Genel Kurulun 25 Mayıs 2021 Salı günkü (bugün) birleşiminde Anayasa’nın 159'uncu maddesi ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 18 ila 20'nci maddelerine göre Hâkimler ve Savcılar Kurulunda boşalacak olan 7 üyelik için seçim yapılması ve bu birleşiminde seçimin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi önerilmiştir.

BAŞKAN – Öneri üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Engin Altay.

Buyurun Sayın Altay. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA ENGİN ALTAY (İstanbul) – Çok Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sizi ve yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

AK PARTİ grup önerisi, okunduğu şekliyle, anlaşılacağı üzere bir kısım uluslararası anlaşmaların Meclis gündeminde ön sıralara alınmasını ve HSK seçimlerinin yapılmasını öngörüyor. Sizin yerinize açıklamayı da ben yapıveriyorum ha.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) – Peki, buyurun.

ENGİN ALTAY (Devamla) – Şimdi, Sayın Ünal bugün çok doğru bir söz söyledi, “Her hususun tartışılması gereken yer burası. Burası dedikodunun yapılacağı yer değil, Türkiye’yi ilgilendiren her şeyin tartışılması gereken yer.” dedi, onun için söz aldım.

Bugün, biraz sonra HSK üyelerini seçeceğiz; yüksek yargının en üstünü, tepesini belirleyeceğiz. Umarım ve dilerim ki bugün seçilecek üyeler de Türkiye Büyük Millet Meclisinde genel bir mutabakatla -“tam mutabakat” demiyorum HDP olmadığı için- seçildiklerinin bilinciyle hukuku rehber edinsinler; bir siyasi partiye, bir siyasi partinin -bizim partimiz dâhil- genel başkanına, onun anlayışına göre değil, hukuk normlarına göre hareket etsinler diye arzu ediyoruz.

Ancak, “Evet, burada her şeyi konuşalım.” diyoruz, konuşmayan sizsiniz. Mesela neyi konuşamadık burada? 128 milyar doları Mecliste konuşamadık Sayın Ünal, mesela Ticaret Bakanının -efendim, zatıaliniz de bakanlık yaptınız- içinde bulunduğu hâl, iyi hâl midir? Hakkındaki iddialar, somut kendi ikrarları orta yerdeyken, milletin kör kuruşunun hesabını sormakla mükellef bu Meclisin Ticaret Bakanıyla ilgili bir Meclis soruşturma komisyonu kurması gerekmez mi; en azından bunu konuşabilmemiz gerekmez mi? E, devlet-mafya ilişkileri; yarısı dedikodu, bir kısmını da devletin İçişleri Bakanı söylüyor, diyor ki: “Mafya, milletvekiline her ay 10 bin dolar veriyor.” “Mafya, bir milletvekilinin telefonuyla Hürriyet gazetesine baskın yapıyor.” diyor. Bunlar bahse konu yeraltı suç örgütü liderinin iddiaları değil, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iddiaları. Ben bundan rahatsızım. Esasen AK PARTİ’nin saygıdeğer milletvekillerinin rahatsız olması lazım. Herhâlde bu mafya bu parayı CHP’li, HDP’li, MHP’li, İYİ Partili bir milletvekiline vermedi; muhtemelen AK PARTİ menşeli bir siyasetçidir. Cumhuriyet Halk Partisinin sayın milletvekilleri zan altında değil; zan altında olan, AK PARTİ’nin sayın milletvekilleri.

Arkadaş, İçişleri Bakanı televizyon televizyon çıkıyor bir şeyler söylüyor, milleti ikna eder etmez, ben onu bilmem ama Meclisin bir üyesiyle ilgili bir iddia ortaya atıyorsa, bunu açıklamıyorsa, bu, Türkiye Büyük Millet Meclisine topyekûn yapılmış bir saygısızlıktır, ithamdır, zan altında bırakmaktır, milletvekillerinin itibarına halel getirmektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (Devamla) – Bizim tuzumuz kuru, sizin de kurudur ama sokakta gezerken vatandaş size “Bunların hangisi Sedat Peker’den ayda 10 bin dolar para aldı?” diye bakacak. (AK PARTİ sıralarından “Ya!” sesi)

E, bakar, sen vatandaş olsan bakmaz mısın? Senin İçişleri Bakanın söylüyor, ben söylemiyorum ki. İçişleri Bakanı diyor ki: “Ayda 10 bin dolar…” Yani Türk parası olarak 85 bin lira mafyadan bir AK PARTİ’li -muhtemelen- siyasetçiye ödeniyor. Bu ayıp size yeter.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

ENGİN ALTAY (Devamla) – Ben teşekkür ederim Başkan.

Saygılar. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Aksaray Milletvekili Ayhan Erel’in, (2/1654) esas numaralı İşsizlik Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/128)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(2/1654) esas numaralı İşsizlik Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 37’nci maddesi uyarınca doğrudan Genel Kurul gündemine alınması konusunda gereğini arz ederim.

                                                                                                                                     Ayhan Erel

                                                                                                                                       Aksaray

 

BAŞKAN – Önerge üzerinde, teklif sahibi, Aksaray Milletvekili Ayhan Erel.

Buyurun Sayın Erel. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

AYHAN EREL (Aksaray) – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; üretimin en önemli gücü olan üniversite mezunu gençlerimizin işsiz oldukları dönemde temel ihtiyaçlarını karşılamaları amacıyla üniversite mezunu olduktan sonra iş sahibi olana kadar 1.010 Türk lirası tutarında vatandaşlık maaşı verilmesi hakkında vermiş olduğum kanun teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İlgili kanun teklifini 13 Şubat 2019 tarihinde vermiştim. Üzerinden iki seneden fazla zaman geçti. Kanun teklifinde belirttiğim şartlar, olumsuz veriler keşke olumlu yöne dönseydi fakat olmadı. Üniversite mezunu işsiz gençlerimizin sayısı gün geçtikçe arttı. Yaşam şartları, iş bulma şartları, temel ihtiyaçlarını karşılama şartları o günden bugüne daha da ağırlaştı.

Binbir zorlukla ve gelecek ümidiyle eğitim öğretim hayatını tamamlayan gençlerimiz ve onlara okuması için elinden geldiğinden fazlasıyla destek olan aileleri, işsizlik ve pandemiden dolayı şiddetini artıran zorlu ekonomik şartlardan ve KYK borçlarından dolayı, iş sahibi olmadan, yüksek faizle gelen hacizler altında ezildiler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gençlerin yüce Meclisten talepleri var, aynen iletiyorum: “Üniversitemizi başarıyla tamamlayıp, binbir ümitle mezun olup, genç olarak mezun diplomamızla iş bulana kadar devletimizden ihtiyaçlarımızı karşılamamız için 1.100 lira talep etmekteyiz. Bizler mezun gençler olarak bir umut, bir heyecan, bir hayalle üniversiteye atılıyor, türlü zorluklar, maddi yönden ailemize, manevi yönden bedenimize yıllar boyunca yeterli yükü sağlıyor, mezun olduğumuzda ise bu yükü ailemizin sırtından alma ümidiyle diplomamızı teslim alıyoruz. Ne yazık ki ülkemiz şartlarında iş bulmanın zor olduğu bir dönemden geçiyoruz. Günlerin günleri, mesleklerin meslekleri arattığı o zor günlerde birçok işsiz mezunlarla kara kara düşünüyor, yarının umuduyla elimizden geldiğince koşturmaya devam ediyoruz. Devletimizden ricamız, mezun olup iş bulacağımız uzun soluklu süreçte gençliğin yanında yer alması ve ülke şartlarında az da olsa 1.100 lira aylığa bağlanması bizleri, Türkiye gençleri olarak maddi ve psikolojik yönden huzura kavuşturacaktır.” diye feryat ediyorlar.

Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri; tabii ki biz bu teklifi getirince birçok arkadaşımızın kafasında “Bu parayı nereden bulacaksınız?” sorusu çarpmaya başladı. Şimdi vereceğim rakamları lütfen dikkatle dinleyiniz. Avrupa’ya baktığımızda Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da ise 8 bin makam aracı var. Ben, kamu görevlilerine birden fazla verilen maaşları konuşmak istemiyorum. Yine, geçmediğimiz köprüye, gitmediğimiz hastaneye, uçmadığımız havaalanına verilen garanti paraları da gündeme getirmek istemiyorum. Ama makam araçlarına baktığımızda, Türkiye’de 125 bin makam aracının olduğu raporlarla sabit. Hadi bunun 25 bininin gerçekten ihtiyaç olduğunu varsayalım, geriye 100 bin makam aracı kalıyor. Bu araçlara baktığımızda, bu araçların aylık ortalama masrafı 18 bin TL, araçların toplam masrafı 1 milyar 800 milyon, eski parayla 1 katrilyon 8 trilyon lira. Yani, üniversite mezunu işsiz gençlerimize her ay bin lira verdiğimizde, bu paraya baktığımızda, 1 milyon 800 bin gencimiz… Makam araçlarına harcanan paralar, o makam araçlarına gitmeyip gençlerimize verilmiş olsa 1 milyon 800 bin gencimize devletimiz sosyal devlet gereği biner lira aylık verecektir ve bu gençlerimiz zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması adına zaten yokluk içerisinde olan ailelerine yük olmaktan kurtulacak, hatta gençlerimiz “Mesleklerimize göre kamuda yararlı alanlarda da çalışarak bunun karşılığını verebiliriz.” diyorlar.

Yine, bundan dolayı yurt dışına son zamanlarda sayıları yüz binleri aşan beyin göçümüz olmuştur. Oradaki gençlerden bana gelen şu: “Bir gün evimize döneceğiz ama o gün bugün değil.” diyorlar. Bilmem AK PARTİ’li arkadaşlarım bu mesajdan, bu mesajımızdan bir şey…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun toparlayın Ayhan Bey.

AYHAN EREL (Devamla) – Sağ olun Başkanım.

Bir kez daha ifade ediyorum. Yetişmiş, Türkiye’de okumuş, dirsek çürütmüş yüz binleri aşan beynimiz bugün Avrupa’nın ülkelerinde, o ülkelerin ekonomisine, teknolojisine, kalkınmasına katkıda bulunmaktadırlar. Onlar diyorlar ki: “Bir gün evimize döneceğiz ama o gün bugün değil.”

O günü sağlamak adına, o günü bir gün gerçekleştirmek adına hepinize saygılar sunuyorum, iyi çalışmalar diliyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Oluç.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

23.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, adayların demokratik yöntemle belirlenmemesi nedeniyle Hâkimler ve Savcılar Kurulu seçimine katılmayacaklarına ilişkin açıklaması

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, biraz sonra Hâkimler ve Savcılar Kurulu seçimine geçilecek. Biz bu seçime katılmayacağız. Neden katılmayacağımızı çok kısaca belirtmek istiyorum. Şunu çok önemsiyoruz, daha evvel de söyledik: Hâkimler ve Savcılar Kuruluna üye seçiminin ilk kez Mecliste yapılması gerçekten önemli bağımsız ve tarafsız bir yargı mekanizmasına ulaşabilmek açısından çünkü şu anda taraflı ve bağımlı bir yargı var ve bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi Hâkimler ve Savcılar Kurulunun bileşimidir. Dolayısıyla bu ilk kez yapılacak seçimin usulünün bir teamüle dönüşmesi, bundan sonraki seçimlerin de bu ilkeler çerçevesinde gerçekleşeceğini varsaymak ve bunu önermek önemliydi. Biz bunu Karma Komisyonda dile getirdik ve bu şekilde demokratik usulle bir seçim yapılması gerektiğini dile getirdik ancak bu öyle olmadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun toparlayın.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Olması gereken, başvuran adayların incelenmesi -ki 115 aday var- ve seçimlerin en demokratik yöntemle yapılmasıydı ama öyle olmadı ve kapalı kapılar arkasında kiminin avukatı, kiminin yakını, kiminin partisinde hizmet etmiş olan ve siyasi bagajlarını yanlarında taşıyan isimler belirlendi, liyakat ön plana alınmadı. Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz ve bundan sonrası için de dört yıl için seçilecek olan Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yargı açısından baktığımızda son derece sıkıntılı bir döneme bir kez daha imza atmış olacağını düşünüyoruz. Bunun sadece iktidarın değil, aynı zamanda bizim dışımızdaki muhalefetin de yaptığı yanlış bir tutum olduğunu düşünüyoruz. Bunu dile getirmek istedik ve bu seçimlere bu nedenlerle katılmayacağız. Bunu önemli bir vicdani sorumluluk olarak görüyoruz ve bu nedenle de seçimlerden çekileceğimizi…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun toparlayın.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) - Aynen Karma Komisyonda katılmadığımız gibi Genel Kurulda da bu seçimlere katılmayacağımızın gerekçelerini sizlere ifade etmiş oldum.

Teşekkür ediyorum söz verdiğiniz için. (HDP sıralarından alkışlar)

(HDP milletvekillerinin Genel Kurul Salonu’nu terk etmesi)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

VIII.- SEÇİMLER

A) Hâkimler ve Savcılar Kurulu Üyeliğine Seçim

1.- Hâkimler ve Savcılar Kurulunda boşalacak 7 üyeliğe seçim

BAŞKAN - Şimdi, bu kısımda yer alan ve Anayasa’nın 159’uncu maddesi ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 18 ila 20’nci maddelerine göre, Hâkimler ve Savcılar Kurulunda boşalacak olan 7 üyelik için yapılacak seçime başlıyoruz.

Genel Kurulda her 1 üyelik için aday gösterilen üçer Yargıtay üyesi arasından 3 üye, aday gösterilen 3 Danıştay üyesi arasından 1 üye, yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan ve aday gösterilen 3 öğretim üyesi arasından 1 üye, aday gösterilen 3 avukat arasından 1 üye, yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlardan aday gösterilen 3 adaydan 1 üye olmak üzere toplam 7 üye seçimi yapılacaktır.

Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonca belirlenen aday listelerini okutuyorum:

Yargıtay Üyeleri Arasından Seçilecek 1’inci Üyelik İçin Aday Listesi:

1) Ahmet Kar

2) Ergün Şahin

3) Faruk Şener

Yargıtay Üyeleri Arasından Seçilecek 2’nci Üyelik İçin Aday Listesi:

1) Nevzat Özsoy

2) Zeynep Şahin

3) Ömür Topaç

Yargıtay Üyeleri Arasından Seçilecek 3’üncü Üyelik İçin Aday Listesi:

1) Sinan Esen

2) Mehmet Reşat Koparan

3) Sevinç Türközmen.

Danıştay Üyeleri Arasından Seçilecek Üyelik İçin Aday Listesi:

1) Lütfiye Akbulut

2) Aysel Demirel

3) Musa Heybet

Öğretim Üyeleri Arasından Seçilecek Üyelik İçin Aday Listesi:

1) Müslüm Akıncı

2) Mehmet Altunkaya

3) Cumhur Şahin

Avukatlar Arasından Seçilecek Üyelik İçin Aday Listesi:

1) Önder Ataseven

2) Bilal Temel

3) Alaaddin Varol

Öğretim Üyeleri Avukatlar Arasından Seçilecek Üyelik İçin Aday Listesi:

1) Ali Aydın Akpınar

2) Hamit Kocabey

3) Arzu Sonsuz

BAŞKAN – Karma Komisyonca her bir üyelik için ayrı ayrı belirlenen adayların adlarını gösteren birleşik oy pusulası, adayların soyadlarının alfabe sırasına göre düzenlenmesi suretiyle Başkanlıkça bastırılmıştır.

Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyesi seçilebilmek için ilk oylamada üye tam sayısının üçte 2 çoğunluğu yani 400 oy aranacaktır. İlk oylamada seçimin sonuçlandırılmaması hâlinde ikinci oylamada üye tam sayısının beşte 3 çoğunluğunu yani 360 milletvekilinin oyunu alan adaylar seçilmiş olacaktır. Beşte 3 çoğunluğun sağlanmaması hâlinde o oylamada en çok oy alan iki aday arasında ad çekme usulüyle üye seçimi tamamlanacaktır.

Sayın milletvekilleri, oylamanın sayımı ve dökümü için ad çekme suretiyle 5 kişilik bir tasnif komisyonu tespit edilecektir. Tasnif komisyonuna ad çekmeyle belirlenen üyeler, oylama işlemi bittikten sonra komisyon sıralarında yerlerini alacaklardır.

Şimdi, ad çekme işlemini gerçekleştiriyorum:

Sayın Mehmet Bekaroğlu? Yok.

Sayın Tahsin Tarhan? Yok.

Sayın Sermet Atay? Yok.

Sayın Özgür Karabat? Yok.

Sayın Mücahit Durmuşoğlu? Burada.

Sayın Hayati Arkaz? Burada.

Sayın İbrahim Aydemir? Burada.

Sayın Mehmet Emin Şimşek? Yok.

Sayın Osman Mesten? Yok.

Sayın Alpay Antmen? Burada.

Sayın Özgür Ceylan? Yok.

Sayın Ahmet Büyükgümüş? Burada.

BAŞKAN – 5 kişilik tasnif komisyonu oluşmuştur.

Şimdi oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum: Komisyon sıralarından birinci sırada Kâtip Üye Adana'dan başlayarak İstanbul’a kadar, İstanbul dâhil; ikinci sırada yer alan Kâtip Üye ise İzmir'den başlayarak Zonguldak’a kadar, Zonguldak dâhil; adı okunan milletvekillerinin adını defterden işaretleyecektir. Adı işaretlenen milletvekiline mühürlü birleşik oy pusulası ve zarf verilecektir. Oyunu kullanan milletvekili, oy pusulasını içeren zarfı Başkanlık Divanı kürsüsünün önüne konulmuş olan oy kupasına atacaktır. Oy pusulasında her bir üyelik için belirlenen aday listelerinden birer adayın isimlerinin karşısına yani kare içerisine çarpı işaretiyle işaret konulacaktır. Her bir üyelik için belirlenen aday listelerinde birden fazla adayın işaretlendiği oy pusulalarında ilgili kısım geçersiz sayılacaktır. Oy pusulalarında her bir kısım kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilecektir. Bu hususlar oy pusulasında dipnot olarak belirtilmiştir. Oy pusulasında oyun kime ait olduğunu belirleyecek herhangi bir işaret, imza veya karalama durumunda oy geçersiz sayılacaktır.

Sayın Kâtip Üyelerin yerlerini almalarını rica ediyorum.

Birinci oylamada kullanılacak mühürlü oy pusulaları ve zarflar Sayın Kâtip üyelere teslim edilsin.

Oylamaya Adana ilinden başlıyoruz.

(Oylar toplandı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, oyunu kullanmayan sayın üye var mı? Yok.

Oylama işlemi tamamlanmıştır.

Oy kupaları kaldırılsın.

Tasnif Komisyonu üyeleri lütfen yerlerini alsınlar.

Tasnif Komisyonu üyelerinin adlarını tekrar okutuyorum:

Tasnif Komisyonu:

Mücahit Durmuşoğlu, Osmaniye; Hayati Arkaz, İstanbul; İbrahim Aydemir, Erzurum; Ahmet Büyükgümüş, Yalova; Alpay Antmen, Mersin.

(Oyların ayrımı yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri tasnif komisyonu tutanağa gelmiştir okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Hâkimler ve Savcılar Kurulunda boşalacak olan 7 üyelik için yapılan seçimin birinci oylamasına 471 üye katılmış, kullanılan oyların dağılımı seçilecek üyeliklere ait aday listeleriyle birlikte aşağıda gösterilmiştir.

Tasnif Komisyonu

                                            Üye                                                          Üye                                                          Üye

                               Mücahit Durmuşoğlu                                      Hayati Arkaz                                     İbrahim Aydemir

                                        Osmaniye                                                   İstanbul                                                    Erzurum

          Üye                                   Üye

                                    Alpay Antmen                                      Ahmet Büyükgümüş

                                          Mersin                                                      Yalova

Yargıtay Üyeleri Arasından Seçilecek 1. Üyelik İçin Aday Listesi

Ahmet Kâr:                                    4

Ergün Şahin:                                  460

Faruk Şener:                                 2

Yargıtay Üyeleri Arasından Seçilecek 2. Üyelik İçin Aday Listesi

Nevzat Özsoy:                               2

Zeynep Şahin:                                3

Ömür Topaç:                                  460

Yargıtay Üyeleri Arasından Seçilecek 3. Üyelik İçin Aday Listesi

Sinan Esen:                                   459

Mehmet Reşat Koparan:                   3

Sevinç Türközmen:     2

Danıştay Üyeleri Arasından Seçilecek Üyelik İçin Aday Listesi

Lütfiye Akbulut:                             4

Aysel Demirel:                               458

Musa Heybet:                                 4

Öğretim Üyeleri Arasından Seçilecek Üyelik İçin Aday Listesi

Müslüm Akıncı:                              4

Mehmet Altunkaya:     2

Cumhur Şahin:                               460

Avukatlar Arasından Seçilecek Üyelik İçin Aday Listesi

Önder Ataseven:                             3

Bilal Temel:                                   460

Alaaddin Varol:                              1

Öğretim Üyeleri/Avukatlar Arasından Seçilecek Üyelik İçin Aday Listesi

Ali Aydın Akpınar:                           2

Hamit Kocabey:                              437

Arzu Sonsuz:                                 25

Geçersiz:                                      11

Toplam:                                        471

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bu sonuca göre, aşağıda ismini okuyacağım adaylar, yapılan 1’inci oylamada Anayasa’da öngörülen üçte 2 oy çoğunluğunu sağlamış ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyesi seçilmişlerdir.

Yargıtay üyeleri arasından seçilen 1’inci üyelik için Ergün Şahin, Yargıtay üyeleri arasından seçilen 2’nci üyelik için Ömür Topaç, Yargıtay üyeleri arasından seçilen 3’üncü üyelik için Sinan Esen, Danıştay üyeleri arasından seçilen üyelik için Aysel Demirel, öğretim üyeleri arasından seçilen üyelik için Cumhur Şahin, avukatlar arasından seçilen üyelik için Bilal Temel, öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelik için Hamit Kocabey seçilmişlerdir.

Hayırlı uğurlu olsun.

Alınan karar gereğince, kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek üzere 26 Mayıs 2021 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 17.48



(x) 7/4/2020 tarihli 78’inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonu’ndaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.