TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

                                                                           TUTANAK DERGİSİ

 

                                                                                           67’nci Birleşim

                                                                                    1 Nisan 2021 Perşembe

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

                                                                                          İÇİNDEKİLER

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- YOKLAMA

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan’ın, Gaziantep’in sektörel ihtiyaçlarına ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun, Kırklareli’nin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’in, gazetecilerin sorunları ve internet medyasına ilişkin gündem dışı konuşması

 

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin, pandemi sürecinde motorlu kuryelerin sorunlarına ilişkin açıklaması

2.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un, Türk Konseyi Zirvesi’ne ilişkin açıklaması

3.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, Kütahya’daki TOKİ inşaatlarına ilişkin açıklaması

4.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in, Tarım Kredi Kooperatiflerinin süt alım miktarını azaltması nedeniyle süt üreticilerinin ürettiği sütlerin elinde kaldığına ilişkin açıklaması

5.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, Kütüphane Haftası’na ilişkin açıklaması

6.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın, pazar esnafının sorunlarına ilişkin açıklaması

7.- Bursa Milletvekili Atilla Ödünç’ün, kanser hastalarına ilişkin açıklaması

8.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’in, korolardaki isim değişikliklerinin hangi ihtiyaçtan doğduğunu öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

9.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, salgınla birlikte ekonominin durumuna ilişkin açıklaması

10.- Konya Milletvekili Halil Etyemez’in, Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi’ne ilişkin açıklaması

11.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, Ulusal Kanser Haftası’na ilişkin açıklaması

12.- Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in, Diyarbakır’da bulunan Jiyan Kadın Semt Pazarı’nın kadın pazarı olarak kalması için girişimde bulunulması gerektiğine ilişkin açıklaması

13.- Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in, Kanserle Savaş Haftası’na ilişkin açıklaması

14.- Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in, Balıkesir’in Karesi ilçesinde tarihî alana konulan trafonun yerinden kaldırılması için Balıkesir Büyükşehir Belediyesini göreve davet ettiğine ilişkin açıklaması

15.- Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu’nun, Elâzığ’da yapılan deprem konutlarına ilişkin açıklaması

16.- Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy’un, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’ne ilişkin açıklaması

17.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, Tarım Kredi Kooperatiflerinin hizmet etme anlayışına ilişkin açıklaması

18.- Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver’in, çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifine olan borçlarının yapılandırılması gerektiğine ilişkin açıklaması

19.- Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam’ın, Kütüphane Haftası’na ilişkin açıklaması

20.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, taşeron işçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

21.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Kanserle Savaş Haftası’na, Meclisin oy çokluğuyla aldığı bir kararı değiştirmeye çalışmanın milletvekillerinin hür iradesini yok saymak olacağına ve İYİ Parti olarak Parlamentonun itibarını korumaya kararlılıkla devam edeceklerine ilişkin açıklaması

22.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül’ün, Meclis Başkan Vekilinin İç Tüzük ve itirazlara aykırı bir şekilde karar vermiş olmasının Mecliste teamül oluşturabilecek nitelikte bir durum olmadığına, ABD Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan Türkiye insan hakları raporunu kabul etmediklerine ve Kıbrıs’taki Kıbrıs Türklüğü noktasında mücadele veren bütün şehitleri rahmetle ve minnetle yâd ettiklerine ilişkin açıklaması

23.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, iktidarın politik kültürünün demokratik olmadığına, Asuri-Süryani halkının Akitu Bayramı’na, Yılmaz Güney’in 84’üncü doğum yıl dönümüne, Brezilya donanmasına ait bir uçak gemisinin gövdesinin İzmir Aliağa’da sökülmesine karşı mücadele edenlenlerin yanında olduklarına ve iktidarın, işsizliği çok ciddi bir sorun hâline getirdiğine ilişkin açıklaması

24.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Kâtip Üye Mustafa Açıkgöz’e babasının vefatından dolayı başsağlığı dilediğine, Mustafa Elitaş’ı yeni görevinden dolayı tebrik ettiğine, Covid’e yakalanarak yaşamını yitiren Profesör Doktor Cemil Taşcıoğlu’nu ve tüm sağlık emekçilerini saygıyla andığına, Covid -19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı sayılması için uzlaşıya ihtiyaç duyulduğuna, İkinci İnönü Zaferi’nin yıl dönümüne, devre mülk mağdurlarına, Tarım Kredi Kooperatifi borçlarının yapılandırılması gerektiğine, esnafın zincir marketlerden şikâyetçi olduğuna; AK PARTİ’nin gündeminde, 1’inci sıraya, gündemden düşen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi’nin konulmasının Meclis üzerine kurulmuş tahakkümün itirafı olduğuna ve Meclis Başkanlığı makamının tehdit savurma, had bildirme değil adalet dağıtma makamı olduğuna ilişkin açıklaması

25.- Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın, muhalefetin İç Tüzük’ten uzaklaşmaya karşı dikkatli olması gerektiğine, İç Tüzük’ün ihlal edildiğine inandıkları için Meclis Başkanlığına itirazlarını yaptıklarına, Başkanlık Divanının bu çerçevede karar verdiğine, Boğaziçi Üniversitesinde Uçaksavar Lojmanlarının TOKİ’ye devrinin söz konusu olmadığına, Covid’e şehit verdiğimiz doktorların adlarını hastanelerde yaşatacaklarına; devre mülk mağdurları, Tarım Kredi Kooperatifi borçlarının yapılandırılması, zincir marketler ve e-ticaret konularındaki yasal düzenlemelerin Meclis gündemine geleceğine ve Kanserle Savaş Haftası’na ilişkin açıklaması

26.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

27.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

28.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

29.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

 

VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Haydar Akar’ın, yaptığı bütün işlemlerin Anayasa ve İç Tüzük kurallarına uygun olduğuna, yapılan sayım sonucundaki kararının arkasında olduğuna ve millî iradenin tecelli ettiği bir ortamda alınmış bir kararın geri alınmasını doğru bulmadığına ilişkin konuşması

 

VII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tezkeresinin okutulup işleme alınmasının Anayasa ve İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında

 

VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın usul görüşmesi nedeniyle lehte yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

2.- Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle konuşması

3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

 

IX.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Genel Kurulun 31/3/2021 tarihli 66’ncı Birleşiminde 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesinin oylamasına dair İç Tüzük’ün 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılan itirazların Başkanlık Divanının 1/4/2021 tarihli toplantısında görüşüldüğüne, yapılan değerlendirmede oylamanın İç Tüzük’ün 141’inci maddesine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi teamüllerine uygun yapılmadığı ve bu nedenle İç Tüzük’ün 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında oylamada önemli bir yanlışlık olduğunun belirlendiğine, Başkanlık Divanında oy çokluğuyla alınan karar doğrultusunda 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesine dair oylamanın yenilenmesinin Genel Kurulun oylamasına sunulacağına ilişkin tezkeresi (3/1571)

 

X.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Teklifleri

1.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) ve İçişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 220)

2.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve 77 Milletvekilinin Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3490) ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 253)

1 Nisan 2021 Perşembe

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.04

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67’nci Birleşimini açıyorum.(x)

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini; bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin, salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama pusulalarını görevli personel aracılığıyla, verilen süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını ve salondan ayrılmamalarını rica ediyorum.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Gaziantep’in sektörel ihtiyaçları hakkında söz isteyen Gaziantep Milletvekili Sayın Ali Muhittin Taşdoğan’a aittir.

Buyurun Sayın Taşdoğan. (MHP sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan’ın, Gaziantep’in sektörel ihtiyaçlarına ilişkin gündem dışı konuşması

ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk milleti ne diyorsa ona kulak veren, millet ne istiyorsa onu önceliğine alan, Türk milletinin ruh köküne tamamıyla muvafık siyaset yapan, millî ve demokratik bir hüviyete sahip olan Cumhur İttifakı, ülkemiz adına her alanda çözüm odaklı çalışmayı kendine şiar edinmiştir; Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey’in yüksek ferasetiyle ülkemizi 2023’ün lider ülkesi olarak hazırlamaya devam etmektedir. Bu düşüncelerle bazı mesleki sektörlerimizde yaşanan ve çözüme kavuşması önem arz eden durumları Gazi Meclisimizden dile getirmeye çalışacağız.

Sayın milletvekilleri, seksen altı yıllık bir geçmişe sahip olan Türk cam sanayisi gelişmesini ve büyümesini sürdürmeye devam ederken ülkemizde birçok sektöre girdi veren temel sanayi alanlarından biridir. Cam üretimi modern teknoloji, yoğun enerji, büyük ölçekli yatırım ve dolayısıyla önemli ölçüde finans kaynağı gerektiren bir sektördür. Ülkemiz düz cam üretiminde Avrupa’da 1’inci, dünyada 5’inci sıradadır. Ham madde fiyatlarında yaşanan aşırı yükseliş sebebiyle birçok ülke ihracat yerine önce ülke içindeki ihtiyacı karşılama yoluna gitmiştir fakat ülkemiz ihracatında önemli bir yere sahip olan ve ihraç pazarları sürekli gelişen cam endüstrisinde yurt içi taleplerde sıkıntılar olduğu sektördeki temsilciler tarafından saha çalışmalarımızda sıklıkla dile getirilen konular arasına girmiştir. Coronavirüs salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte düz cam üretiminde azalmalar olduğunu söyleyen sektör temsilcileri, iç piyasanın ihtiyacının karşılanamadığını, siparişlerin bekletildiğini, fabrikalarda stokların bulunmadığını, üretilen camın dış piyasalara sunulduğunu, bu durumun iç piyasada hizmet veren çoğu firmayı sıkıntıya düşürdüğünü ifade etmektedir. Bu sebeplerle bu sektörde yeterli bilgi ve birikime sahip olan ülkemizin bunu avantaja çevirecek çözümler üretmesi ve sektörel özel çalışmalar yapılması önem arz edebilmektedir.

Kıymetli milletvekilleri, 2020 yılına ve 2021 yılının ilk çeyreğine bakıldığında Türkiye’nin en fazla ihracat yapan illeri arasında bulunan, seçim bölgem olan Gaziantep başta olmak üzere, ihracat yapan birçok ilimizin performanslarını sürdürebilmesi ve artırabilmesi için ihracat faaliyetlerine bir şekilde mâni olan durumların yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Sektörel sıkıntılar konusundaki önemli sorunlardan bir diğeri de konteyner bulma sorunudur. Bu konuda önceliğin, Avrupa ve Çin taleplerine verildiği, hatta yapılan rezervasyonların bile iptal edilerek ihracatçılarımızın mağdur edildiği meslek odalarımızca tespit edilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, Ticaret Bakanlığımız ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın, bu husustaki sıkıntıların çözümü üzerine olan çalışmalarını ön plana almaları, ihracatımızın devamlılığı açısından önemlidir.

Sayın milletvekilleri, ülkemizde sektörlerimizin pandemi sürecinden olumsuz etkilenmesine bağlı olarak bazı ortak beklentiler doğmuştur. Bu beklentileri karşılamak üzere Hükûmetimiz tarafından birçok destekleyici paketler sağlanarak sektörlerimiz rahatlatılmıştır. Bunlara ek olarak ilgili meslek odalarımızla yaptığımız görüşmeler sonunda şu beklentiler de ortaya çıkmıştır: 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan alacakların taksitlerinin yeniden uygulamaya alınan kısıtlamalar nedeniyle ötelenmesi, yüzde 14 uygulanan SGK primi işçi payının 2021 yılının sonuna kadar uzatılması, KOSGEB tarafından fuarlara katılan firmalara sağlanan fuar desteklerinin artırılması, Covid-19 sebebiyle faaliyetleri kısıtlanan ve mücbir sebep kapsamına alınan işletmelerin emlak vergisi, çevre temizlik ve kültür payı vergilerinin mücbir sebeplerden dolayı salgın süreci bitene kadar alınmaması, makineden hizmet sektörüne, mobilyadan gastronomiye kadar her alanda eleman ve kalifiye personel yetiştirilmesi amacıyla meslek liselerinde işbaşı eğitimlerinin artırılması ve meslek liselerine makine teçhizat desteği sağlanması.

Bugüne kadar yapılan ve devam eden destekleme paketlerinden dolayı ise meslek odalarımız ve sektör temsilcilerimiz adına teşekkür ediyorum, gazi şehrimizin adaşı Gazi Meclisimizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı ikinci söz, Kırklareli’nin sorunları hakkında söz isteyen Kırklareli Milletvekili Sayın Vecdi Gündoğdu’ya aittir.

Buyurun Sayın Gündoğdu. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun, Kırklareli’nin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; birçok değişik uygarlıklara ev sahipliği yapan Kırklareli’miz, Yıldız Dağları ve Ergene Ovası bölümleri üzerinde yer alan eşsiz doğal zenginliklere sahip bir sınır ilimizdir.

Dünyada örneği çok azalan Subasar Ormanları ve bu ormanların içerisinde bulunan Erikli, Saka ve Mert Gölleri âdeta eşsiz bir cennet köşesidir.

Arazi varlığımızın yüzde 39’u tarım arazisi, yüzde 40’ı orman, yüzde 5’i mera, geriye kalan yüzde 16’sı ise tarım dışı arazidir. Tarım yapılan arazilerimizinse sadece yüzde 18’lik bölümünde sulama yapılabilmektedir. Maalesef, o da açık kanal yani vahşi sulama sistemiyle yapılan sulamadır. AKP söz vermesine rağmen kapalı şebeke sulama sistemini yıllardan beri kullanmamıştır ve şu anda da getirmemiştir.

Besi ve süt sığırcılığının geliştirilmesi ve ilimizin büyükbaş hayvan potansiyelinin en az 2 milyon adet seviyesine çıkarılması için özel destek sağlanmalıdır. Et ve Süt Kurumunun ilimizde bir kombine kurmasıyla hem Trakya bölgesine hem de İstanbul'a hitap edebilecek ve bunun, talep artışı nedeniyle bölgede hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza olumlu etkisi de olacaktır.

İlimiz ülkemizin ayçiçeği üretiminin yüzde 10,2’sini, buğday üretiminin de yüzde 2,3’ünü, çeltik üretiminin yüzde 2,5’ini karşılamaktadır. Bu nedenle en kısa sürede Kırklareli’nin Bitkisel Üretimin Geliştirilmesi Programı kapsamı içine de alınması gerekmektedir.

Sayın milletvekilleri, tüm sıkıntılara, yetersiz desteklere rağmen Kırklareli’mizin toprağına aşık üreticisi, çiftçisi önemli başarılara da imza atıyor. 2018 yılında Hardaliye’mizin coğrafi işaret tescil belgesi alması, geçtiğimiz günlerde beyaz peynirimizin, kıvırcık kuzu etimizin, meşe balımızın coğrafi işaret tescil belgelerinin alınması bizleri onurlandırmıştır, gururlandırmıştır. Başta üreticilerimiz olmak üzere, emeği geçen tüm Kırklarelili hemşehrilerime bir kez daha teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Vize ilçemizde, Pınarhisar ilçemizde, Kırklareli merkezde yerleşim alanlarının yakınında, bağ bahçe, orman alanlarında ardı ardına işletmeye açılan ve açılacak olan taş ocakları, kırma eleme tesisleri telafi edilemeyecek zararlara da neden olmaktadır. Plansız sanayileşme özellikle Lüleburgaz civarında ciddi bir çevre kirliliğine yol açmıştır. Lüleburgaz ilçesinin çevre yolu maalesef bulunmamaktadır. Şehir merkezinden günde binlerce taşıtın geçtiği uluslararası E5 Kara Yolu can ve mal güvenliği açısından da büyük tehdit oluşturmaktadır. Son üç yılda yaklaşık 20 can kaybı yaşanmış, bununla birlikte çok sayıda maddi hasarlı trafik kazası da olmuştur. Ayrıca, Lüleburgaz merkezimizden geçen Lüleburgaz Deresi ve Büyükkarıştıran Deresi yıllardır ıslah edilemediğinden, yoğun yağışlarda can ve mal kayıpları da devam etmektedir. Yoğun yağışlarda tehlike arz eden Babaeski, Çimenli Deresi’nde yıkılan köprü maalesef hâlâ tekrardan yapılmamıştır.

Pehlivanköy, Kofçaz ve Demirköy ilçelerimizde ekonomik sıkıntılardan dolayı maalesef dışarıya göçler hızlı bir şekilde hâlâ devam etmektedir. Ayrıca, yılan hikâyesine dönen, 2013 yılında projelendirilen, 2016 yılında da ihalesi yapılan Kırklareli-Edirne bölünmüş yolu, maalesef hâlâ eksiksiz ve güvenli bir şekilde hizmete açılamamıştır. Ve yine maalesef, iktidarınızdan bu yana Ergene Nehri sorunu çözüme kavuşmamıştır.

Sayın milletvekilleri, Kırklareli’miz doğal, kültürel ve tarihî zenginlikleriyle turizm cenneti olması gereken yerlerden biridir fakat AKP tarafından desteklerden yoksun bırakılmış, yeterli yatırım ve tanıtım da maalesef yapılamamıştır. İğneada, Kıyıköy, Istranca bölgesinin turizm teşvik bölgesi kapsamına alınması ilimiz için yaşamsal önem taşımaktadır. Bulgaristan’la sınır iş birliği anlaşmasının hâlâ yapılamamış olması, Dereköy Sınır Kapısı’nın tır geçişlerine kapalı olması şehir ekonomisini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Kırklareli halkı ödediği vergilerin maalesef tam anlamıyla karşılığını alamamaktadır. AKP hükûmetleri yatırımları artırıp somut, ekonomik destekler yapmak yerine Kırklareli’mizi yüzlerce madencinin cirit attığı bölge hâline de getirmiştir. Madenciler bereketli topraklarımızı âdeta mesken tutmuşlardır. Her proje Kırklareli’de yeni bir yıkım getiriyor. AKP güzelim topraklarımızı, bu eşsiz coğrafyamızı, cennet köşemizi ne yazık ki yağmacılara da teslim etmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

VECDİ GÜNDOĞDU (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bizim derdimiz doğayla savaşmadan barış içinde, canlıların kardeşliğine inanarak yaşamaktır; derdimiz, Kırklareli’de insanların daha mutlu, refah içinde, kardeşçe yaşamasını sağlamaktadır; bu derdi dert edenlerle birlikte el ele verip daha güzel bir Kırklareli için gece gündüz çalışmaktır.

Bizleri dinlediğiniz için Genel Kurula teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz, gazetecilerin sorunları ve internet medyası hakkında söz isteyen Erzurum Milletvekili Sayın İbrahim Aydemir’e aittir.

Buyurun Sayın Aydemir. (AK PARTİ sıralarından akışlar)

3.- Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’in, gazetecilerin sorunları ve internet medyasına ilişkin gündem dışı konuşması

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Efendim, her vesile altını çiziyoruz ki her meslek mensubu değerlidir, her meslek çok kıymetlidir ama gazetecilik bir yönüyle mahzun, bir yönüyle hakikaten sahabetlik talebinde bulunan bir meslektir. Sebebi şu arkadaşlar: Gazeteciliği tarif eden, gazeteci kimliğini ihata eden, kuşatan bir tanım yok, bir kanuni düzenleme yok. Bundan dolayı Gazeteciler Cemiyetinin hangisine gitseniz, hangi ildekine gitseniz, merkezine gitseniz hepsi bu yönüyle müştekidir, şikâyetçidir. Dolayısıyla da ara yerde gazetecilikle uğraşmayan, dahasını söyleyeyim, okuryazar olmadığı hâlde o kimliği çok rahat kullanan yığınla isim oluyor. Buna itirazımız var. Bu itirazı kayda geçmek için özellikle buradayım arkadaşlar.

Değerli arkadaşlarım, içimizde çok münevver, kıvam sahibi nitelikli arkadaşlarımız var; her gruptan böyle. Bizim grupta bir bayrak isim var; uzun yıllar bakanlık yaptı, Mehdi Eker Bakanım. Hakikaten onunla sohbet ettiğinizde tenvir olmanın, aydınlanmanın ne olduğunu çok rahat görebiliyorsunuz. Bu yönüyle küçük bir sohbet yaptım kendisiyle, 2 kavramdan bahsetti Değerli Bakanımız, çok çok önemliydi “tahrir” ve “muharrir” kavramları. “Tahrir” yazmayı, “muharrir” yazanı ifade ediyor. Keşke “muharrir” kavramı hep hayatın içerisinde kalsaydı ve gazetecilik için kıvam ifade eden hâl, berdevam olsaydı ama maalesef zaman içerisinde “basın” kavramı geçti, “medya” kavramı geçti dolayısıyla o muharrire ait lezzet ifade eden hâl de kendiliğinden kayboldu, gitti.

Değerli arkadaşlarım, bakın, elimde bir kitap var. Bendeniz de, burada birkaç arkadaşım var, onlar da biliyorum ki soy ismini bu kitaptan almış, bu kitaba mevzu olan bir kahramandan almış insanlarız. Binlerce, on binlerce insan var bu soy ismi tebcil eden, yücelten. Niye? Muhayyel bir kahramanı o derece içselleştirmişiz ki neredeyse ailenin birer ferdi gibi kabul görmüş. Benim büyüklerim öyle anlatırlardı ki “Bizim büyük bir kahramanımızın soy ismidir.“ diye. Kim yazmış bunu arkadaşlar? Bir hanım muharrir yazmış. Şimdi “gazeteci” diye tarif ediyoruz ya da “medyacı” “anchorman” envaitürden isimler aldı dolayısıyla da değer kaybetti. Bu muharrir öylesine bir ismi kayda geçiyor ki Millî Mücadele’de özel bir anlam ifade ediyor, cepheye bu isimden dolayı, “Aydemir”den dolayı koşan binler, on binler oluyor. Öyleyse muharrir bu derece önemli, bu derece kıymetli; onun bugünkü iz düşümü gazeteciler de böyledir. Ancak “gazetecilik” kavramını kullanan, onu asla ve kata hak etmeyen ve dahası, teröre teşne, terörü teşvik eden, sırf terörü teşvik edebilmek için o kimliği kullanan çok sayıda insan var ve burada çoğu zaman tartışma mevzu oluyor ki “Gazeteciler cezaevinde, gazeteciler yargılanıyor.” şeklinde şikâyetler geliyor. Çok net söylüyorum burada, çok yakın takip ettim, uzun yıllarını bu mesleğe vermiş birisi olarak takip ettim; tamamı gazetecilik faaliyetinin dışında yargılanmış, sorgulanmış isimler. Niye bu böyle? Çünkü ara yerde bir büyük boşluk var, bu boşluğun mutlaka giderilmesi lazım. 1938 yılında bir kanun çıkıyor “Basında Meslek Birliği” diye, sekiz yıllık bir yürürlük sürecinden sonra kalkıyor. Öyleyse, yeniden bunun mutlaka konuşulması lazım, şu yüce çatı altında milletvekili arkadaşlarımızın yeniden gündeme getirmesi lazım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Kaldı ki arkadaşlar, teknolojik gelişmeler bu sahada da çok özel zeminler açtı bize; internet medyası böyledir, sosyal medya böyledir. Öyleyse, yenilenmesi lazım, yeniden bir tarzın kanuni düzlemde hayat bulması lazım. Buna dönük hepimizin müteyakkız olması lazım, sahiplenici pozisyon alması lazım.

Arkadaşlar, bu arada, bizde derler ya “Terzi kendi söküğünü dikemez.” diye, gazeteci de kendi derdini, kendi problemini çoğu zaman sayfalara, sütunlara, satırlara yansıtamıyor. Burada, özellikle bu meslekten birisi olarak altını çizerek söylüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

İBRAHİM AYDEMİR (Devamla) – Başkanım, çok teşekkür ederim.

Bakın, Covid sürecinde 20 dolayında bir gazetecimizin vefatı söz konusu oldu. Ben biliyorum ki Gazeteciler Cemiyeti, Konfederasyonu Sağlık Bakanımızla irtibat hâlinde; aşıya dönük bir öncelik almalarını ben de buradan özellikle talepte bulunuyorum. Halkın içindeler. Ne için halkın içindeler? Halkı tenvir etmek için, halkı aydınlatmak için, bilgi aktarmak için. Öyleyse, ezcümle şunu söylüyorum arkadaşlar: Gazeteci ile gazeteci kimliğinden geçinenleri tefrik etmek şu Meclisin vazifesidir; birinci derece vazifesidir. Bir başkası: Gazetecilerin sağlığını korumak bizim vazifemizdir, onlara dönük sahabetlik bizim vazifemizdir. Dolayısıyla arkadaşlar, “Aydemirce” tavır koyan, muharrir nitelikli gazetecilere mutlaka sahip çıkacağız, Aydemirleri daha mütebariz hâle getireceğiz.

Hepinize saygılar sunuyorum arkadaşlar; var olun, sağ olun. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.

Sayın Çepni…

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin, pandemi sürecinde motorlu kuryelerin sorunlarına ilişkin açıklaması

MURAT ÇEPNİ (İzmir) – Pandemi sürecinde motorlu kuryelerin hem iş yükü hem de sayıları arttı. Şirketlerin zorlaması ve güvencesiz çalışma koşulları; kazaları, yaralanmaları ve ölümleri hızla artırıyor. Baskılar nedeniyle kuryeler günde 23-30 yerine 50 ila 60 paket taşımak zorunda kalıyorlar. İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği, Türkiye çapında 1 milyona yakın kurye olduğunu ancak sadece 250 bin kadarının resmî olduğunu belirtiyor. Pandemide 200’den fazla kurye de maalesef kazalarda hayatını kaybetti. Talepleri şunlar: Mesleki Yeterlilik Belgesi, sosyal sigortalarının kendi kodlarıyla olması, yüksek tehlikeli meslek grubuna alınmaları, motosiklet ve güvenlik ekipmanları harcamalarından vergi indirimi; en son, en önemli talepleri de insan yerine konulmaları.

BAŞKAN – Sayın Kılavuz…

2.- Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un, Türk Konseyi Zirvesi’ne ilişkin açıklaması

OLCAY KILAVUZ (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Dün gerçekleşen Türk Konseyi Zirvesi’nin sonuç bildirgesi, Türk dünyasının geleceği adına oldukça umut verici bir adım olmuş, Türk dili konuşan devletlerin son yıllarda elde ettiği kayda değer siyasi ve sosyoekonomik ilerlemeler ümidimizi artırmıştır. Türkistan şehrinin Türk dünyasının manevi başkentlerinden biri olarak ilan edilmesi, Ali Şîr Nevaî ve Yunus Emre gibi ortak inanç ve kültür şahsiyetlerine vurgu yapılması, ortak bir geçmişin ve birlikte inşa edilecek bir geleceğin sağlam adımlarına işaret edilmiştir. Özellikle Karabağ’ın azatlığının övgüyle anılarak yeniden inşa sürecinde gerekli katkının sunulacak olması, güçlü bir iş birliğinin habercisi olmuştur.

Asrın, Türk asrı olacağına canıgönülden inanıyoruz. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun. Yaşasın büyük Turan ülkümüz!

BAŞKAN – Sayın Kasap…

3.- Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, Kütahya’daki TOKİ inşaatlarına ilişkin açıklaması

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Kütahya TOKİ 1453 konutlarında metrekare birim fiyatı 600 lirayken bayındırlık birim fiyatı, 1.280 liraya ihale yapıldı. Kamu ve halk zararı 110 milyon TL. Şimdi de aynı şekilde, Tavşanlı TOKİ Ömerbey Mahallesi’nde vatandaş mağdur ediliyor. Sözleşmede yazanın aksine, dairenin hem metrekaresi düşürüldü, aynı zamanda teslim edilirken de taksitlerde yüzde 50’ye yakın zam yapıldı. İlk ödeme de 1 Nisanda. Bu acaba 1 Nisan şakası mı? İnsanlarımız, Tavşanlı Ömerbey semtinde konut sahibi olmak isteyen dar gelirli insanlarımız mağdur edilmek isteniyor, buna “Dur!” demek gerekiyor. Devlet ciddiyet ister. Ciddiyet ve insafa davet ediyorum.

Teşekkürler.

BAŞKAN – Sayın Gökçel…

4.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in, Tarım Kredi Kooperatiflerinin süt alım miktarını azaltması nedeniyle süt üreticilerinin ürettiği sütlerin elinde kaldığına ilişkin açıklaması

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tarım Kredi Kooperatifleri, süt alım miktarını azalttı. Süt üreticilerinin ürettiği sütler elinde kaldı. Tarım Kredi Kooperatifleri, süt üreticisine “Bizim verdiğimiz yemi kullanırsanız sütünüzü alırız.” diye tehdit savuruyor. Tarım Kredi Kooperatifleri bugün itibarıyla hacizlere başlayacak, borcunu yapılandırmak isteyen çiftçiye yüzde 40 faiz uyguluyor, hâl böyle iken bir de süt alımını azaltıyor. Tarım Kredi Kooperatiflerinin amacı ne? Bu Kurumun görevi, Türk çiftçisini yok etmek mi, borçlarının altında ezdirip elinde avucunda ne varsa almak mı? Bu Kurum kime hizmet ediyor? Çiftçinin yanında olması gereken Kurum, tefeci gibi davranıyor. Türk çiftçisi yok oluyor, Tarım Bakanı ve AKP seyrediyor. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Taşkın…

5.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, Kütüphane Haftası’na ilişkin açıklaması

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Kütüphaneler, kültür ve medeniyetin en önemli hazinesidir. Faaliyetlerin en güzeli, okuma yazma faaliyetidir. Medeniyetler, okuyan yazan insanların omuzlarında yükselir. Bu bilinçle hareket eden AK PARTİ, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kütüphanelere erişimi kolaylaştırmak amacıyla halk kütüphanesi sayısını 1.217’ye, gezici kütüphane sayısını 57’ye çıkarmıştır. Yine, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi 125 bin metrekare kapalı alanın, 5.500 kişilik oturma alanının, içerisinde bulundurduğu 4 milyon basılı kaynak ve 100 farklı ülkeden 134 farklı dilde kitabın yer aldığı, ülkemiz için tam anlamıyla üretici bir eser olmuştur. Bu vesileyle, başta kütüphanecilerimiz ve kütüphane çalışanlarımız olmak üzere hepinizin Kütüphane Haftası’nı kutluyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Yılmaz…

6.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın, pazar esnafının sorunlarına ilişkin açıklaması

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Son günlerde artan hastalık vakaları yeni tedbirler uygulanmasını mecburi hâle getirmiştir. Buna bağlı olarak hafta sonu kısıtlamaları geri gelmiş ve sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başlanmıştır. Sokağa çıkma yasağıyla beraber pazarcıların hafta sonu pazarlarda faaliyet göstermesi yasaklanmıştır ancak zincir marketlerde bu yasak uygulanmayarak halkın gıda ihtiyaçlarının sağlanması yönünde eski uygulamaya geri dönülmüştür. Pandemi döneminde zor günler geçiren pazarcı esnafı bu kararla beraber artık nefes alamaz hâle gelecektir. Zincir marketlere sağlanan imkân pazarcılardan en azından gıda sektöründe faaliyet gösterenlere de sağlanmalıdır. Pazarların açılmasıyla ramazan ayı dolayısıyla gıda fiyatlarında fahiş oranda artmanın önüne geçilecektir. Böylece pazarcı esnafımızın işlerine devam etmesine imkân sağlanacak ve marketlerle yaşadıkları haksız rekabetin bir nebze olsun önüne geçilecektir.

BAŞKAN – Sayın Ödünç…

7.- Bursa Milletvekili Atilla Ödünç’ün, kanser hastalarına ilişkin açıklaması

ATİLLA ÖDÜNÇ (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çağımızın en büyük ve yaygın sorunları arasında yer alan kanser hastalığı ülkemizde ve dünyada başlıca ölüm nedenlerinden biridir. Tedavisi mevcut olmakla birlikte tedavi süreci hastalar ve özellikle onların aileleri için oldukça zor ve yorucu olmaktadır. Erken tanı ve tedavi sayesinde kanserli hastalarda önemli oranda iyileşme mümkün olabilmektedir. Bilgi eksikliği, korku, ihmal gibi nedenlerle insanlar zamanında hekime başvurmamaktadır; bu sebeple tanı gecikmekte, tedavi de güçleşmektedir. Unutulmamalıdır ki kanser hastalığında erken teşhis hayat kurtarır. Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 hastalığıyla karşı karşıya olduğumuz bugünlerde kanserli hastalarımızın ve yakınlarımızın moralini yüksek tutmalarını ve coronavirüsle ilgili uyulması gereken kurallara harfiyen uymalarını rica ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Filiz…

8.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’in, korolardaki isim değişikliklerinin hangi ihtiyaçtan doğduğunu öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) – Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki müdürlüklerin isimlerinde değişiklik yapması ve “Türk” kelimesinin kaldırılmasıyla ilgili haberlerden sonra gösterilen tepkiler karşısında, yeni düzenlemeyle Şanlıurfa’daki Devlet Türk Halk Müziği Korosunun ismi Devlet Türk Halk Müziği Sıra Gecesi Topluluğu, Elâzığ’daki Devlet Klasik Türk Müziği Korosunun ismi Devlet Klasik Türk Müziği Kürsübaşı Topluluğu, Diyarbakır’daki Devlet Klasik Türk Müziği Korosunun ismi Devlet Klasik Türk Müziği Medeniyetler Korosu, Edirne’deki Devlet Türk Müziği Topluluğunun ismi ise Devlet Türk Müziği Rumeli Müzikleri Topluluğu olarak değiştiriliyor. İsim değişiklikleri ilgili müdürlüklerin çalışma kapsamını daraltacaktır. Eski isimlere dönülmesi kültürel zenginliğimizin ve Türk kültürünün yaşatılması ve kültür hafızamızın korunması açısından zorunludur.

Sayın Bakana isim değişikliklerinin hangi ihtiyaçtan kaynaklandığını soruyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Barut…

9.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, salgınla birlikte ekonominin durumuna ilişkin açıklaması

AYHAN BARUT (Adana) – Sayın Başkan, salgınla birlikte ekonomideki yangın ocakları söndürmeye devam ediyor. Halka, esnafa, çiftçiye, sanayiciye, üretenlere destek vermeyen iktidar, sanki kendileri yönetmiyor gibi, seyirci rolünde. Bu durumu kabul etmiyor, iktidarı çare bulmaya çağırıyoruz.

Salgın, yıkıcı etkileriyle devam ediyor. Artan vaka sayılarında iktidarın sorumsuz politikaları etkin oldu. Kahraman sağlık emekçilerimizin uyarılarını dikkate alın artık.

Ekonomideki çöküşü durdurun. KOBİ’lerin toplamda 107 milyar dolar borcu var, bu işletmeler borçlarını ödeyemez durumda; sadece geçen yıl 120 bin esnaf iflas başvurusunda bulundu, daha da fazlası dükkân kapatıldı, kapatılıyor da.

Ramazan ayında uygulanacak yasaklar, lokantalarımızı olumsuz etkiliyor, tüm sektöre 20 milyar lira zarar verecek. Salgın döneminde tahminî 33 milyar liralık kayıp yaşayan sektöre de çare bulun.

Çiftçilerin 180 milyar lirayı aşan borcunu yapılandırın, kısa çalışma ödeneği uygulamasını yeniden başlatın.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Etyemez…

10.- Konya Milletvekili Halil Etyemez’in, Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi’ne ilişkin açıklaması

HALİL ETYEMEZ (Konya) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Otizm bir eksiklik değil, bir farklılıktır; her otizmli çocuğumuzun nitelikli eğitime ihtiyacı vardır.

Ak belediyelerimiz insan ve şehir odaklı projelerinin yanı sıra otizmli evlatlarımıza dokunan projeleriyle aziz milletimize hizmet etmeye devam etmektedir. Otizmli kardeşlerimize ve ailelerine umut ışığı olan Konya’mızın Selçuklu ilçesinde bulunan Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi, alanında ülkemizin öncü kurumlarından biridir. SOBE’de her yeni gün otizmli bireyler için yeni umutlar demektir. 21 bin metrekare alan içerisinde kurulu olan ve içerisinde spor tesisleri, çocukların el becerilerini geliştirebilecekleri alanlar, yüzme havuzları, spor salonları, müzik alanları gibi bölümlerin yer aldığı Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi Konya’mıza ve ülkemize değer katmaktadır. Türkiye'de başka bir örneği olmayan bu merkezi ülkemize kazandıran Konya Büyükşehir Belediyemize…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Aycan…

11.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, Ulusal Kanser Haftası’na ilişkin açıklaması

SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, bu hafta Ulusal Kanser Haftası. Kanserler ülkemizde ve dünya genelinde en çok ölüme sebep olan 2’nci hastalıktır. Tüm ölümlerin yüzde 20’si kansere bağlıdır, ülkemizde yılda 90 bin kişi kanserden ölmektedir. Kanser, öldürücü bir hastalıktır; en iyisi kanser olmamaktır, korunmaktır. Bilinen kanser nedenlerinden sigara, benzen, radon gibi kanserojen kimyasallardan, viral enfeksiyonlardan uzak duralım, yaşantımızı ve alışkanlıklarımızı ona göre düzenleyelim.

Kanserde erken tanı ve tedavi çok önemlidir, buna ağırlık vermeliyiz; kanser taramalarına katılmalıyız, risk gruplarında yapılan taramalara katılmalı, periyodik muayeneler yaptırmalıyız. Sağlığımıza duyarlı olalım. Kanser, tedavi edilebilmektedir, tedavisi uzun sürmektedir; tedavi edilse bile insana çok zarar veren bir hastalıktır. Kanser olanlara destek olalım, moral gücü çok önemlidir, yanlarında olalım, tedavilerini sürdürelim.

BAŞKAN – Sayın Güzel…

12.- Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in, Diyarbakır’da bulunan Jiyan Kadın Semt Pazarı’nın kadın pazarı olarak kalması için girişimde bulunulması gerektiğine ilişkin açıklaması

SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Diyarbakır’ın tek kadın semt pazarı olan ve ilk kurulduğunda kadın pilot pazar alanı olarak belediye kararıyla yeri belirlenen Jiyan Kadın Semt Pazarı erkek pazarcılar tarafından gasbedilmek istenmektedir. Bağlar ilçesi Bağcılar bölgesine kurulan kadın semt pazarı birçok kadına iş imkânı sağlamıştır. Erkek pazarcıların Bağlar Belediyesinin de desteğini alarak kadınların bu işi iyi yapmadığına dair söylemleri ve mağdur olduklarını dile getiren tezleri yüzünden pazar erkeklere açılmak istenmektedir. Bu pazartesi Bağlar Belediyesinde yapılacak meclis toplantısıyla alanın erkeklere de açılması planlanmaktadır. Kadınların emeğine karşı yürütülen bu politikalardan vazgeçilmeli, pazarın kadın pazarı olarak kalması için derhâl girişimde bulunulmalı ve bu yanlış karardan vazgeçilmelidir.

BAŞKAN – Sayın Güneş…

13.- Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in, Kanserle Savaş Haftası’na ilişkin açıklaması

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm dünyada ve ülkemizdeki en önemli sağlık sorunlarından biri olan kanser hastalığı, sebebi bilinen hastalıklar içerisinde kalp ve damar hastalıklarından sonra 2’nci sırada yer almaktadır. Alkol ve sigara tüketimi, olumsuz çalışma şartları, obezite, yanlış beslenme alışkanlıkları gibi durumlar kanserin başlıca etkenlerindendir. Ülkemizde sağlık hizmetlerinde gelinen son nokta ve beraberinde halkımızın eskiye göre daha bilinçli beslenmesi, sağlıklı yaşam arzusu kanser hastalığıyla ilgili mücadelede bizleri bir adım daha ileriye götürmüştür.

Tüm kanser hastaları erken teşhisle tedavi edilebilmektedir. Sağlık Bakanlığımız 81 ilin tamamında hizmet vermekte olan 244 kanser erken teşhis ve eğitim merkezleri, mobil kanser tarama araçlarıyla toplumda kanser konusunda farkındalık yaratmakta, yüz yüze eğitimlerle kişileri korunma yöntemleri hakkında bilgilendirmektedir. Kanserle Savaş Haftası’nın milletimizin kanser konusunda bilinçlenmesine vesile olmasını temenni ediyor…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Şahin…

14.- Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in, Balıkesir’in Karesi ilçesinde tarihî alana konulan trafonun yerinden kaldırılması için Balıkesir Büyükşehir Belediyesini göreve davet ettiğine ilişkin açıklaması

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Özel bir iş merkezi için Balıkesir Karesi ilçesinde bulunan tarihî Hacı Ali Cami ve Hamidiye Kütüphanesi bahçesine boyu 7 metre, yüksekliği 3,5 metre olan beton trafo binası konulmuştur. Vatandaşların Balıkesir Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna başvurmasından sonra trafonun otuz gün içerisinde kaldırılmasına karar verilmiştir. Trafonun tarihî alandan kaldırılması için Uludağ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine başvurulduğunda, buranın trafo değil beton köşk binası olduğu, şahıslarca yapıldığı ve mülkiyetinin şirketlerine geçmediği için kaldırılamayacağı belirtilmiştir. Beton köşk binası denilen trafo ne Büyükşehir Belediyesi tarafından ne de elektrik dağıtım şirketi tarafından kaldırılmamıştır. Tarihî alana konulan bu beton köşk denilen trafonun yerinden kaldırılması için Balıkesir Büyükşehir Belediyesini görevini yapmaya davet ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Fendoğlu…

15.- Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu’nun, Elâzığ’da yapılan deprem konutlarına ilişkin açıklaması

MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) – Teşekkürler Sayın Başkan.

24 Ocak Elâzığ Sivrice’de meydana gelen depremden Battalgazi ilçemiz de yoğun bir şekilde etkilenmiştir. Depremde oluşan ağır hasar sonrasında yıkılan ve oturulamayacak durumda bulunan konutların yerine devletimiz tarafından yeni konutların yapımına başlanmış ve yapımları devam etmektedir fakat köylümüz yapılmakta olan tek katlı konutların ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini, bu nedenle, yapılacak olan tek katlı konutları istemediklerini bildirmişlerdir. Köy yerinde kiralık ev olmadığından vatandaşlarımız mağdur olmaktadır. Devletimizin yanlarında olduğunu bilen Hisartepe, Tanışık, Hacıyusuflar, Beydağı, Üzümlü, Hacıhaliloğluçiftliği, Yenice, Fırıncı, Kapıkaya, Çolaklı, Tokluca, Gülümuşağı, Kuluşağı ve Şişman Mahalle muhtarlarımız “Biz muhtarlar olarak çok zor durumdayız, tek katlı konutlar küçük geldiğinden dolayı köylümüze kabul ettiremiyoruz…” Muhtarlarımız Pütürge, Doğanyol ve Battalgazi Düzyol Mahallesi’nde olduğu gibi konutların iki katlı yapılmasını talep etmektedir.

BAŞKAN – Sayın Ersoy.

16.- Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy’un, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’ne ilişkin açıklaması

AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Otizm bir hastalık değil, farklılıktır. Ülkemizde ve dünyada 2 Nisanda otizm hakkında insanlığın bilinçlendirilmesine ışık tutacak nitelikte çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Otizmli çocuklarımızın sosyal hayatta yer alabilmeleri ve kendi ihtiyaçlarını mümkün olduğunca bağımsız karşılayabilmeleri başlıca hedefimizdir. Bu noktada, yalnızca otizmli bireylerin kendi ailesi değil, tüm çevresinin otizmi tanıması önemlidir. Bu duygularla 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü vesilesiyle geleceğimizin en önemli parçası olan çocuklarımızın temel ihtiyaçları olan eğitim ve sağlık hizmetlerinden en uygun şekilde faydalanmasını diler, sevgi ve saygılar sunarım.

BAŞKAN – Sayın Gaytancıoğlu.

17.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, Tarım Kredi Kooperatiflerinin hizmet etme anlayışına ilişkin açıklaması

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Nedir çiftçimizin Tarım Kredi Kooperatiflerinden çektiği? Kooperatiflerde kâr amacı yoktur, üretici ortaklarına hizmet etme anlayışı vardır yani üreticinin ürününü mümkün olduğunca yüksek fiyatla satın almak, kullandığı girdileri de düşük fiyatlarla temin etmek kooperatifçiliğin evrensel ilkelerindendir ama Tarım Kredi Kooperatifleri böyle yapmıyor; yem, gübre, ilaç, tohum gibi tarımsal girdiler Tarım Kredide özel sektörden bile pahalı, ürün fiyatları ise piyasayla aynı.

Bir de bugün süt üreticisine 1 Nisan şakası yapmışlar, artık süt alımını bırakmışlar. Bazılarına da “Bizden yem alırsan senin sütünü alırız.” demişler. İnanın özel sektör de böyle yapıyor. Ey AKP, Atatürk’ün 1 no.lu ortağı olduğu Tarım Kredi Kooperatiflerine ne yaptınız? Çiftçinin tarlasındaki traktörünü, ahırdaki ineğini haczeden Tarım Kredi Kooperatifleri şimdi de süt üreticisini mağdur edip süt alımından vazgeçiyor.

BAŞKAN – Sayın Ünver…

18.- Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver’in, çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifine olan borçlarının yapılandırılması gerektiğine ilişkin açıklaması

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) – Tarım Kredi Kooperatiflerinin haciz ve icra işlemleri 31 Marta kadar durdurulmuştu, dün itibarıyla süre doldu. Çiftçilerimiz borçlarını ödemek bir yana hâlen yeni borçlarla ayakta kalmaya çalışıyor. Çiftçimiz ürettiği üründen para kazanamadı; ürünleri depolarda kaldı, çürüdü ya da ürününü dolu ve don hasarı vurdu. Yüksek primler ve muafiyetler nedeniyle ürününü sigorta yaptıramayanlar ise TARSİM kapsamından da yararlanamadı. Çiftçilerimiz aylardır yapılandırma müjdesi beklerken ödenemez hâle gelen borçlar altında ezildi. Geçen sürede yeni bir hasat da yapamayan çiftçilerimiz borcunu yine ödeyemeyecek, haciz memurları yine kapısına dayanacak. Yandaş 5 müteahhite milyarları döktüğü hâlde binlerce çiftçinin 5 milyarlık borcunu yapılandıramayan iktidara sesleniyorum: Haciz ve icra işlemlerini erteleyin, derhâl Tarım ve Kredi Kooperatifine olan çiftçi borçlarının yapılandırılması için adım atarak çiftçimizin feryadına cevap verin.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Çam…

19.- Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam’ın, Kütüphane Haftası’na ilişkin açıklaması

LÜTFİYE SELVA ÇAM (Ankara) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekillerimiz, Kütüphane Haftası vesilesiyle dün Kuzey Ankara’mızın güzel ilçesi Akyurt’ta Uyanık Kütüphane ve Bebek Kütüphanemizin açılışını yaptık. Türkiye'nin 10’uncu Ankara’nın 3’üncü Bebek Kütüphanesi, 0-6 yaş grubu çocuklarımızın zihinsel, motor ve duygusal becerilerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için önemli hizmetler sunacak. Bebek Kütüphanesinin yanı sıra, genç ve çalışkan Belediye Başkanımız Sayın Hilal Ayık’ın gayretleriyle Uyanık Kütüphanemiz yeniden inşa edilmiştir. Şu anda salgın sebebiyle saat 22.00’ye kadar hizmete açık olan Uyanık Kütüphane inşallah salgın sonrası 7/24 gençlerimizin hizmetinde olacak. Bebek Kütüphanesi ve Uyanık Kütüphane Akyurt’a ve Ankara’mıza hayırlı uğurlu olsun. Çocuklarımıza yapılan yatırım geleceğe yapılan en değerli yatırımdır, kütüphaneler ve kitaplar da bu yatırımın en önemli araçlarıdır. Bu vesileyle tüm Genel Kurul üyelerinin Kütüphane Haftası’nı kutluyorum.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Gürer…

20.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, taşeron işçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Teşekkürler Sayın Başkan.

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle taşeron işçilerin bir bölümüne sözde kadro verildi. Eşit işe eşit ücret ve kadro ne yazık ki kadro verilenler için de gerçekleşmedi. Bunun yanında, kamuda taşeron işçi uygulaması sona ermedi, binlerce işçi hizmet alım sözleşmesi gerekçesiyle kadro dışı kaldı. Kamu iktisadi teşekküllerinde çalışanlar, bakanlıkta olanlar taşeron olarak çalışmaya devam ediyorlar. Güvenlik soruşturması, emekli ve 4 Aralıkta işte olma gerekçesiyle çok taşeron işçi mağdur edildi. Belediye şirketleri; belediye kadrosu olmadığı için, 400 bin işçi de bu bağlamda gerekli haklara eremedi. Yalnız, Karayolları, Demiryolları, PTT çalışanı 50 bine yakın taşeron işçi kadro beklemektedir. Sağlık Bakanlığındaki tüm taşeron işçiler de bir an önce kadroya -ayrımsız- alınmalıdır. Taşeron işçiye yaptığı asıl işin kadrosu haktır. 400 binin üzerinde taşeron işçi kadro beklemektedir. Taşeron işçilerin mağduriyetleri bir an önce sona erdirilmelidir.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.

İlk söz, İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sayın Müsavat Dervişoğlu’nda.

Buyurun Sayın Dervişoğlu.

21.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Kanserle Savaş Haftası’na, Meclisin oy çokluğuyla aldığı bir kararı değiştirmeye çalışmanın milletvekillerinin hür iradesini yok saymak olacağına ve İYİ Parti olarak Parlamentonun itibarını korumaya kararlılıkla devam edeceklerine ilişkin açıklaması

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Toplumun kanser ve kanserden korunma konusunda farkındalığını artırmak ve hastalığa dikkat çekmek amacıyla nisan ayının ilk haftası Kanserle Savaş Haftası olarak ilan edilmiştir. Dünya kanser istatistiklerine göre, ölüm nedenleri arasında kanser ilk sırada yer almaktadır. 2030 yılına gelindiğinde yıllık 22 milyon yeni vakanın ortaya çıkması, vakalarda yüzde 75 civarında bir artış olması beklenmektedir. Türkiye’de ise sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp damar hastalıklarından sonra en sık görülen 2’nci ölüm sebebi olması açısından kanser önemli bir toplum sağlığı problemi olarak dikkat çeker. Bu vesileyle, kanserle mücadele eden tüm hastalarımıza acil şifalar diliyorum. Kendimizin, ailemizin, toplumumuzun sağlığı için erken teşhisin önemine vurgu yapmak istiyorum. Hep birlikte, kanserden korkmayan, sağlıklı bir toplum yaratmayı da temenni ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 31 Mart 2021 Çarşamba günü yani dünkü birleşimimizde gündeme gelen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi’nin maddelerinin görüşülmesine geçilmesi, yapılan oylama neticesinde reddedilmiştir. Meclis İçtüzüğü’müzün ilgili hükmü bu konuda yoruma açık olmayacak şekilde kesin ve nettir. Maddelerine geçilmesi veya tümü kabul edilmeyen kanun teklifleri Genel Kurulca reddedilmiş olur ve bir tam yıl geçmedikçe de bu teklif yenilenemez. İç Tüzük’ün amir hükümleri bu kadar açık ve net olmasına rağmen, AK PARTİ grubunun temsilcileri oylamanın tekrar edilmesi için çeşitli yollara başvurmaktadırlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi iktidar partisinin tercihlerine ve isteğine göre irade koymak mecburiyetinde değildir. İktidar grubu Meclisin yetki ve sorumluluklarını keyfe göre, canı istediği şekilde baskılayamaz. Yarın yine beğenmediğiniz bir sonuç ortaya çıktığında “Nasılsa çoğunluk bizde.” diyerek alınan kararı iptal ettirmenin yollarını mı arayacaksınız? O hâlde Türkiye Büyük Millet Meclisi neden var, hiç sordunuz mu? Kararları istediğiniz gibi, tek başınıza alma niyetiniz varsa, kusura bakmayın, biz buradayız ve buna asla müsaade etmeyeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Meclisin oy çokluğuyla aldığı bir kararı değiştirmeye çalışmak, milletvekillerinin hür iradesini yok saymak ve İç Tüzük maddelerini kendinize göre şekillendirmek millî iradeye kökünden aykırıdır, demokrasiyle asla bağdaşmayacak bir tutumdur. Bilhassa, Başkanlık sistemine geçildiği günden itibaren yok saydığınız kanun hükümlerinden ve Anayasa maddelerinden sonra Meclis İçtüzüğü’nü de çiğnemeye kalkışma çabanızı esefle kınıyorum. Buna Parlamento çatısı altında izin vermeyeceğimizi tekrarlıyorum. Hukuk herkes içindir ve uyulması anayasal bir mecburiyettir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Parlamentonun aldığı bu karara demokratik bir olgunlukla saygı duyulmalıdır. Usul tartışmalarından ziyade “AK PARTİ milletvekilleri içerisinde dokuz aydır bekletilen kanun teklifinin yasalaşmasını istemeyenler mi vardır acaba?” sorusu da zihinlerimizi tırmalamaktadır. Dikkat edilmesi icap eden ve esas cevap verilmesi gereken soru da budur. Gazi Meclisimizin saygınlığı Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin saygınlığı anlamına gelir. Unutulmamalıdır ki Türk milleti kendi iradesini yok sayanları asla affetmemiştir. İYİ Parti olarak aziz milletimizin bize verdiği yetkiyle Parlamentonun itibarını korumaya kararlılıkla devam edeceğimizi ifade ediyor, bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Muhammed Levent Bülbül konuşacak.

Buyurun Sayın Bülbül.

22.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül’ün, Meclis Başkan Vekilinin İç Tüzük ve itirazlara aykırı bir şekilde karar vermiş olmasının Mecliste teamül oluşturabilecek nitelikte bir durum olmadığına, ABD Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan Türkiye insan hakları raporunu kabul etmediklerine ve Kıbrıs’taki Kıbrıs Türklüğü noktasında mücadele veren bütün şehitleri rahmetle ve minnetle yâd ettiklerine ilişkin açıklaması

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın İYİ Parti Grup Başkan Vekilinin dün akşam yaşananlarla ilgili değerlendirmelerinden sonra, bizim de hazırlığımızda şu an itibarıyla olmasa da ben bununla alakalı birkaç kelam etmek isterim.

Dün akşam Genel Kuruldaki görüşmelerde yaşanan hadise, bizim kanaatimizce ve televizyon yayınlarına da yansımış olduğu şekilde, açık bir şekilde Meclis Başkan Vekilimizin İç Tüzük’ü ihlal ettiği yönündedir. Daha öncesinde çok defa yaşandığı şekilde, 98 yılında alınmış olan karara ve İç Tüzük’ün 141’inci maddesine hilafen, kâtiplerin açık itirazına rağmen, Meclis Başkan Vekilimizin yapılan oylamada ret yönünde bir karar çıktığı yönünde karar vererek netice itibarıyla kanunun reddedildiği kanaatiyle Genel Kurula ara vermesi suretiyle görüşmelerde büyük bir sıkıntı ortaya çıkmıştır. Burada benim şahsen Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili olarak ve aynı şekilde AK PARTİ Grup Başkan Vekilleri Sayın Elitaş ve Sayın Cahit Özkan’ın da çok açık bir şekilde itirazları da olmasına rağmen ve bu itirazlar kayda geçmiş olmasına rağmen, tutanaklara geçmiş olmasına rağmen, bu yönde herhangi bir tereddüt dahi yaşamadan Sayın Başkanın hukuka, İç Tüzük’e ve itirazlara aykırı bir şekilde karar vermiş olması doğru değildir, hukuken bir ihlal niteliği taşımaktadır. Bu hususun bugün itibarıyla Divanda da görüşüldüğü anlaşılmaktadır. Bununla alakalı görüşlerimizi süreç içerisinde paylaşacağız ancak dün yaşanan hadise Mecliste teamül oluşturulabilecek nitelikte bir durum değildir, doğru bir karar değildir, doğru bir uygulama değildir. Buna Milliyetçi Hareket Partisi olarak karşı olduğumuzu yeniden ifade etmek istiyorum.

Sayın Başkan, ABD Dışişleri Bakanlığınca her yıl 190’dan fazla ülke için hazırlanan insan hakları raporları 30 Mart 2021 tarihinde yayımlanmıştır. Bu çerçevede hazırlanan Türkiye insan hakları raporunun bu yıl da kaynağı belirsiz iddialar temelinde, objektiflikten uzak bir şekilde kaleme alındığı ve ülkemize yönelik asılsız iddialar ve önyargılı yorumlar içerdiği görülmektedir. Demokrasimize kasteden, yüzlerce vatandaşımızı şehit eden 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ’den bu yıl da raporda “Gülen hareketi” olarak bahsedilmesi…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Açalım.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – …ABD’nin bu terör örgütüyle haklı mücadelemizi hâlen idrak edemediğini, bu terör örgütüne ilişkin ortaya koyduğumuz somut delilleri göz ardı ettiğini, raporu hazırlarken de yine malum çevrelerin görüşlerine alet olduğunu göstermektedir.

Suriye'deki terörle mücadele harekâtlarımız bağlamında yapılan, ortaya konulan iddialar kabul edilemezdir. Bu iddiaların daha önce çeşitli vesilelerle reddedilmesine rağmen tekrarlanmasının izahı bulunamamaktadır. Öte yandan, raporda muhtelif hak ihlalleri bağlamında atıfta bulunulan PKK/YPG terör örgütünün Suriyelilere yönelik terör eylemlerine değinilmemesi ve Suriye'nin toprak bütünlüğü aleyhine attığı ayrılıkçı adımlarına yer verilmemesi dikkat çekicidir. Raporda, PKK bağlamında, bu terör örgütünün terörist kimliğini göz ardı eden ve terörle iltisaklı çevrelerin söylemlerine destek mahiyetinde iddialara yer verilmesi de aynı şeklide kabul edilmezdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Açalım.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Bu sebeple, hazırlanmış olan raporu kabul etmediğimizi ve ABD makamlarını bu vesileyle kınadığımızı ifade etmek istiyorum.

Sayın Başkan, bugün 1 Nisan, TRT’de “Bir Zamanlar Kıbrıs” adı altında yayına girecek olan dizi, inşallah Kıbrıs Türklerinin yaşamış olduğu eziyetleri, görmüş olduğu haksız muameleleri, hem siyasi olarak hem diğer yönden yaşadığı saldırıları ortaya koyması ve milletimize hatırlatması anlamında önemli bir görev ifa edecektir. 1 Nisan tarihi bu açıdan önemlidir, 1955 senesinde Türk Mukavemet Teşkilatına gidilen yolda Enosisçi EOKA örgütünün yapmış olduğu saldırılar neticesinde Kıbrıs Türklüğünün ilk defa organize olup bu saldırılara karşı harekete geçtiği tarihtir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Eylül 1955’te Türk Mukavemet Birliği hâlinde kurulan teşkilat, yine EOKA terör örgütüne karşı Kıbrıs Türklüğünün bağımsızlığını ve namusunu korumak ve kurtarmak için kurulan Türk Mukavemet Teşkilatına 1958 yılında dönüşmüştür. Bu teşkilatın kurulması ve Kıbrıs Türklüğünün kurtuluşu için mücadelesinde önemli katkıları olan rahmetli Doktor Fazıl Küçük’ü, rahmetli Rauf Denktaş’ı, aynı şekilde, Türkiye’den bu teşkilatın kurulması için gönderilmiş olan değerli subaylarımızı, görevlilerimizi ve Kıbrıs’taki Kıbrıs Türklüğü noktasında mücadele veren bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ettiğimizi ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Hakkı Saruhan Oluç.

Buyurun Sayın Oluç.

23.- İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, iktidarın politik kültürünün demokratik olmadığına, Asuri-Süryani halkının Akitu Bayramı’na, Yılmaz Güney’in 84’üncü doğum yıl dönümüne, Brezilya donanmasına ait bir uçak gemisinin gövdesinin İzmir Aliağa’da sökülmesine karşı mücadele edenlenlerin yanında olduklarına ve iktidarın, işsizliği çok ciddi bir sorun hâline getirdiğine ilişkin açıklaması

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, önce kısaca dün yaşananlara dair birkaç söz söylemek istiyorum, sonra konu tezkereyle gündemimize geldiğinde daha uzun konuşma imkânımız da olacak ama dün yaşadığımız şey aslında ilginç bir şeyin tezahürünü ortaya çıkardı yani bu iktidarın politik kültürü asla demokratik değil, bunu bir kez daha görmüş olduk. Bu “Her şeyi ben kendi oy çokluğumla belirlerim.” anlayışı aslında burada herhangi bir oylama yapmayı gerekli kılmayacak duruma gelmiştir bundan sonra yani eğer tesadüfen siz oy çokluğunuzla bir şeyi belirleyememiş oluyorsanız, o zaman o oylamayı tekrarlatıp “Oy çokluğumuzla yine istediğimizi belirleriz.” anlayışına gelmiş oluyorsunuz. Bu, Meclisin iradesinin de çiğnenmesi anlamına geliyor, demokratik bir politik kültürün olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla bundan sonra oylamaları yapmanın bir anlamı yok. Benzetmek gerekirse, halk kolayca anlasın diye, yani bu maçta -dünkünü eğer bir maç olarak değerlendireceksek- gol oldu, VAR aracılığıyla bu golü “Ofsayttır.” diye iptal ettirmeye çalışıyorsunuz. Yapılan budur ve Güvenlik Soruşturması Kanun Teklifi’ni tekrardan bugün oy çokluğunuzla gündeme getiriyorsunuz, reddedilmiş olmasına rağmen; bunu tartışacağız birazdan, ileride konuşacağız.

Birkaç değinmek istediğim konu var: Bir tanesi, Asuri/Süryani halkının binlerce yıldır aralıksız bir şekilde kutladığı Akitu Bayramı dünyanın en eski bayramlarından biridir. Bu vesileyle, her yurttaşımızın bu topraklarda eşit koşullarda bir arada yaşamasını, nefret söylemine ve saldırılara karşı dayanışmanın yükseltilmesini diliyoruz. Farklı halkların ve inanç gruplarının kendi kültürlerini, ana dillerini, kimliklerini özgürce kullandıkları ve geliştirdikleri bir ülke olma mücadelesini bir kez daha kararlılıkla vurguluyoruz.

Bugün aslında, Türkiye sinemasının Çirkin Kralı olarak hatırlarımızda kalmış olan Yılmaz Güney’in 84’üncü doğum yıl dönümü. Çalışmalarıyla, eserleriyle, fikirleriyle Türkiye’deki birçok kesimi derinden etkilemiş olan Yılmaz Güney, filmleri, romanları, senaryoları ve öykü kitaplarıyla da halkın gönlünde yaşamaya devam ediyor. Saygı ve minnetle anıyoruz Yılmaz Güney’i. “Her sanatçı anlattığı hikâyeyle bir gerçeği sergilemek ister.” diyordu Yılmaz Güney ve bütün hikâyeleri ve eserleriyle de buna uyumlu davrandı.

Değinmek istediğim bir diğer konu: Şimdi, Brezilya donanmasına ait bir uçak gemisinin gövdesi İzmir Aliağa’da sökülecek ve Aliağa’daki bu gemi söküm faaliyetlerine daha önce de hem bizler hem de Aliağa’daki çevreci örgütler ve çalışma yapanlar dikkat çekmiş ve tepki göstermişlerdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Şimdi, bir kez daha çevre ve insan sağlığına zararlı bir faaliyetle karşı karşıya kalınıyor çünkü bu uçak gemisinde 600 ton asbest var ve bu 600 ton asbest Aliağa için aslında bir yıkım demek. “Asbest nedir?” diye merak edenler için de söyleyeyim: Solunum yoluyla alınan bir madde ve sağlık etkileri çok ağır, on yıllar sonra ortaya çıkıyor ve akciğer kanseri dâhil olmak üzere çok ağır hastalıklara neden olan bir madde aslında asbest. Şimdi, aslında, soruyoruz: “Niye Brezilya asbesti kendi ülkesinde sökmüyor da buraya getiriyor?” Bundan kazanacak şirket var ama kaybedecek olan halktır; halkın sağlığı zarar görecektir, çevre zarar görecektir. Aliağa bir asbest ve radyoaktif çöplüğü gibi değerlendirilmektedir. Bu konudaki kültür ve çevre platformu EGEÇEP’in mücadelesini destekliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Dayanışmamızı bir kez daha dile getiriyoruz ve halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının anayasal bir hak olduğunu hatırlatıyoruz. Aliağa halkının ve çevreci örgütlerin, bu asbest sökümü karşısında mücadele edenlerin yanındayız ve bu işlemin yapılmaması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.

Son olarak, bu iktidar çeşitli rekorları kıran bir iktidar, bunu defalarca da konuştuk. Bir rekora daha işaret etmek istiyorum: Bu iş alımları için yapılan ilanlara rekor başvurular yapılıyor. Gerçekten, Türkiye’nin bugünkü durumunu gösteren rekorlar bunlar. Bakın, bugün geniş tanımlı işsizlik açısından baktığımızda “10 milyon işsiz var.” diyoruz, 2 gençten 1’i, 2 kadından 1’i işsiz kalmış vaziyette. Şimdi, ÇAYKUR’a 210 işçi alımı için ilan verilmiş, 22.956 başvuru yapılmış, rekor. Adana Büyükşehir Belediyesi ilan vermiş “200 işçi alacağım.” diye, 52 bin başvuru yapılmış, rekor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Urfa’da 12 kişilik işçi alımı için Belediye ilan vermiş ve iş başvurusuna 11.500 kişi başvurmuş, rekor. ÇAYKUR, başta Rize olmak üzere, Trabzon, Giresun ve Artvin’de 300 işçi alımı için ilan veriyor, ilana sadece Rize’de 22.956 kişi başvuruyor, rekor. Adıyaman’da 9 temizlik işçisi ilanı veriliyor, dört günde 5.217 kişi başvuruda bulunuyor, rekor. Diyarbakır’da 423 kişilik işçi alımına 41 bin başvuru gerçekleşiyor. Yani aslında durumu özetliyor. Türkiye’de işsizliğin çok yaygınlaştığı, kitleselleştiği bir dönemi yaşıyoruz ve bu iktidarın işsizliği nasıl çok ciddi bir sorun hâline getirdiğinin açık örnekleri işte bu işçi alımlarına yapılan rekor başvurulardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (İstanbul) – Bunun da bir kez daha dikkate alınmasını istiyoruz.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Özgür Özel.

Buyurun Sayın Özel.

24.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Kâtip Üye Mustafa Açıkgöz’e babasının vefatından dolayı başsağlığı dilediğine, Mustafa Elitaş’ı yeni görevinden dolayı tebrik ettiğine, Covid’e yakalanarak yaşamını yitiren Profesör Doktor Cemil Taşcıoğlu’nu ve tüm sağlık emekçilerini saygıyla andığına, Covid -19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı sayılması için uzlaşıya ihtiyaç duyulduğuna, İkinci İnönü Zaferi’nin yıl dönümüne, devre mülk mağdurlarına, Tarım Kredi Kooperatifi borçlarının yapılandırılması gerektiğine, esnafın zincir marketlerden şikâyetçi olduğuna; AK PARTİ’nin gündeminde, 1’inci sıraya, gündemden düşen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi’nin konulmasının Meclis üzerine kurulmuş tahakkümün itirafı olduğuna ve Meclis Başkanlığı makamının tehdit savurma, had bildirme değil adalet dağıtma makamı olduğuna ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Başarılı bir çalışma günü diliyorum.

Öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisinin Kâtip Üyesi Değerli Milletvekilimiz ve meslektaşım Mustafa Açıkgöz’ün babasının vefatından dolayı bir kez daha başsağlığı diliyorum.

Sayın Elitaş salonda şimdi, dün yokluğunda tebrik etmiştik yeni görevi için. Yeni görevinde başarılar diliyorum mevkidaşımıza.

Coronavirüsle mücadele sırasında ilk vakalara bakan ve bu sırada Covid’e yakalanarak yaşamını yitiren Profesör Cemil Taşcıoğlu’nu ve Taşcıoğlu nezdinde yaşamını yitiren tüm sağlık emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyorum.

Covid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı sayılmasına ilişkin teklifimizi ve kamuoyu beklentisini bir kez daha hatırlatıyor, tüm parti gruplarının bu konuda katkı sağlayacağı bir uzlaşıya ihtiyaç duyulduğunu ifade etmek istiyorum.

Sayın Başkan, bugün kurtuluş mücadelemizde çok kritik bir öneme sahip İkinci İnönü Zaferi’nin yıl dönümü. İnönü Zaferi’nin önemini kurucumuz ve kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz.” cümlesiyle özetlemiştir. Ayrıca bu zafer, Gazi Meclisin ilk zaferidir. Ulusal kurtuluş mücadelemizde şehit olan tüm yurttaşlarımızı bir kez daha rahmetle, minnetle, saygıyla anıyorum.

Elbette, gündeme ilişkin çok kritik değerlendirmeler hepimizin olacak ancak vatandaşlarımızın önemli beklentileri var. Örneğin, kamuoyunda devre mülk mağdurları olarak bilinen bir kesim var. Uygulanan çeşitli yöntemler nedeniyle kamuoyunda aileleriyle birlikte 2 milyona yakın devre mülk mağduru ya da termal mülk mağduru olduğu belirtilmekte. Mağduriyetlerinin giderilmesiyle ilgili Mecliste çare aramaktalar. Biz bu konuda bir araştırma komisyonu kurulmasını teklif ettik, günü gelince de gündeme alınmasını isteyeceğiz. Bu konuda tüm grupların çalışma yapmasını ve Ceza Kanunu başta olmak üzere mevzuata yönelik birtakım boşlukların giderilmesini de Parlamentonun takdirine sunuyoruz.

Geçtiğimiz hafta, Ardahan’da bir çiftçi yolumu kesti ve burnundan soluyarak tüm borçların yapılandırıldığını ancak Tarım Kredi borçlarının yapılandırılmadığını, 90 bin TL kredi çektiğini, şu ana kadar 146 bin TL ödediğini, hâlen 220 bin TL borcunun olduğunu çünkü sürekli temerrüt faizleriyle muhatap olduğunu ifade ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sanıyorum tüm partilerden milletvekillerimize Tarım Kredi mağdurları aynı sorunları dile getiriyorlar. Çekilmiş bir zirai kredinin tarlaları, traktörleri sattırır noktaya geldiğini, insanların evlerine haciz götürdüğünü tüm milletvekillerimiz duyuyorlar, bu konuda çare geliştirmek gerekiyor.

Yine, geçtiğimiz hafta Ardahan’da ve Kars’ta önümüze çıkan görüntü, Türkiye’nin dört bir yanına Esnaf Masamızın gidip oradan getirdiği raporlar, 81 ilde milletvekillerimizin raporladıkları şikâyetler hep karşımıza zincir mağazaları çıkarıyor. Üç harfli mağazalar var. İktidar tarafından kollanan, kayırılan mağazalar var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Recep Tayyip Erdoğan’ın on dokuz yıl önce verdiği söz var “Zincir marketlerin yenilerini açtırmayacağız, belli bir süre içinde bunları şehrin belli kilometre dışına çıkaracağız.” diye. Şimdi, artık köylerde, eskiden köyken yeni mahalle olmuş büyükşehrin mahallelerinde, beldelerde zincir mağazaların küçük küçük temsilcileri var. Bunların sahibi uluslararası şirketler ya da Türkiye'nin kayırılan zenginleri. Bunlar esnafın azıcık tenceresine kaşık sallıyorlar, kepçe sallıyorlar, buna engel olmak lazım. Biz bu esnafların sözü, sesi olmalıyız. Uluslararası sermayenin ya da iktidara yakın çıkar çevrelerinin yapacağı işler, kazanacağı paralar var zaten.

Sayın Başkan, birazdan… Görülüyor ki elimizde iki tane gündem taslağı var, her parti bunu yapar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Cumhuriyet Halk Partisi bir gündem bastı, üyelerine dağıttı. Ne zaman? Ne zamanki Başkanlık Divanı toplantıya başladı… Dağıttığımız gündem açık: “Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları”nda alabilecekleri bir karara binaen kırmızıyla “TBMM Başkanlık Tezkeresi” yazmışız. Grup önerilerini yazmışız. Sonra “Kanun Teklifleri İle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında -dünkü kanun teklifi, maddelerine geçilirken reddedildiği için gündemden düşmüştü, siz de bir sonraki kanun teklifine geçmiştiniz haklı olarak- 253 sıra sayılı Kanun Teklifi’ni yazmışız ama altına da “Önemli not” yazmışız. Ne yazmışız: “Dün gerçekleştirilen oylamada 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesinin reddedilmesi hakkında kararın görüşüldüğü TBMM Başkanlık Divanı devam etmektedir.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – “Başkanlık Divanının bir karar alması ve Genel Kurulda oylanması durumunda 220 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırma Kanun Teklifi gündeme gelebilir.” diye de önemli not yazmışız.

AK PARTİ’nin hepinizin önünde olan gündemine bir bakın arkadaşlar, bir bakın. Toplantı yapılmış bitmiş, 1’inci sıraya güvenlik ve arşiv araştırmasını koymuş grubunuz. Ne diyor grubunuz? O toplantının sonucundan emin, Başkanlık tezkeresi okunacak, konuşulacak, üzerinde oylama yapacağız; verilecek oydan emin, diyor ki: “Gündeme bu gelecektir.” Önünüzde, grubunuzun bastığı… Bir tanesi millî iradeye saygının özeti, diğeri Meclis üzerine kurulmuş tahakkümün itirafı. Daha başka bir şey demeye gerek yok. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, son bir sözüm de…

BAŞKAN – Son sözünüzü alalım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Son konum, son sözlerim Sayın Başkan.

Sayın Meclis Başkanına dün içeride de söyledim, eskiden Meclis başkanları ayda 1 kere… Bir önceki Meclis Başkanı bana gelen gündemde yer alırdı. Mevcut Meclis Başkanı bazen günde 2 yerde konuşuyor. Hiç eleştirmedim, dedim ki: Sayın Başkan, basın toplantımda da bunu övmüştüm geçmişte, Meclis Başkanının aktivizmi Meclisin itibarını artırır. Hâlâ öyle düşünüyorum. Yeter ki Türkiye'nin genel konularında, Türkiye'nin çıkarları, Meclisin itibarı, hele hele, ne bileyim, çevre, hayvan hakları, insan hakları, bunları geliştirmek için konuşsun. Onun aktivizmi bizim itibarımızdır ama siyasete taraf olduğunda itiraz edip söylüyoruz. Dün görevlendirdiği Başkan Vekili -birazdan konuşacağımız o konunun içeriğine girmeyeceğim- bir kararını ilan etti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Özel. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – Başkanım, yeter artık, bu ne ya?

EMRULLAH İŞLER (Ankara) – Böyle bir usul var mı ya, yeter artık!

(AK PARTİ sıralarından “Başkanın böyle bir hakkı yok.” sesi)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Var, var; kaç dakika konuşuldu.

BAŞKAN – Devam edin Sayın Özel, buyurun, devam edin. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

EMRULLAH İŞLER (Ankara) – Sayın Başkan, on dakikadır konuşuyor, yeter ya! On dakikadır konuşuyorsun, utan biraz artık ya!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ben on bir yıldır el kaldırıyorum sizin yaptıklarınıza “hayır” demek için.

(AK PARTİ sıralarından “Bağırma lan!” sesi)

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – O ne biçim bir seviye be!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ne karar verilirse o karara uyuyoruz. Bir kez bir kanununuz geri yollandı, buna itiraz ediyorsunuz.

EMRULLAH İŞLER (Ankara) – Başkanım, ne biçim yönetiyorsunuz Meclisi ya! On dakikadır söz veriyorsunuz ya! Nerede yazıyor bunlar? İç Tüzük’te var mı?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Benim itirazım şuna: Meclis Başkanı koşa koşa geldi müdahale etti, ben de bunu eleştirdim. Tutmuş bugün açıklama yapıyor: “Özgür Özel’i pişman ederim.” Sayın Başkanın makamı pişman etme değil, adalet dağıtma makamıdır, tarafsızlık makamıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Benim hakkım ile Cahit Özkan’ın hakkını eşit savunma makamıdır.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – Orada oturan da eşit davransın!

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Aynısını onun yapması lazım ya! Aynısını onun yapması lazım.

BAŞKAN – Bitirin lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bitiriyorum Başkanım.

Meclis Başkanlığı makamı bana tehdit savurma, had bildirme değil, Meclis Başkanlığı makamı adalet dağıtma makamıdır. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Hadi oradan!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Beni perişan edecek adam önce kendi durumuna bakacak, yeminine sadık olacak, ondan sonra meydan okuyacak.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Cahit Özkan.

Buyurun Sayın Özkan.

25.- Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın, muhalefetin İç Tüzük’ten uzaklaşmaya karşı dikkatli olması gerektiğine, İç Tüzük’ün ihlal edildiğine inandıkları için Meclis Başkanlığına itirazlarını yaptıklarına, Başkanlık Divanının bu çerçevede karar verdiğine, Boğaziçi Üniversitesinde Uçaksavar Lojmanlarının TOKİ’ye devrinin söz konusu olmadığına, Covid’e şehit verdiğimiz doktorların adlarını hastanelerde yaşatacaklarına; devre mülk mağdurları, Tarım Kredi Kooperatifi borçlarının yapılandırılması, zincir marketler ve e-ticaret konularındaki yasal düzenlemelerin Meclis gündemine geleceğine ve Kanserle Savaş Haftası’na ilişkin açıklaması

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Teşekkürler.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; malum olduğu üzere Meclis çalışmaları ülkemizin 81 vilayetinde, dört bir tarafında yapılan tartışmaların gelip düğümlendiği çözüm mercisidir. Onun için, bu Meclis çatısı altında bizler, bârikayi hakikat müsademeyi efkârdan tezahür eder yani hakikat güneşi fikirlerin çatışmasından ortaya çıkar anlayışıyla müzakere yapacaksak bunu Anayasa’nın 94 ve 95’inci maddelerinde ve İç Tüzük’ün hükümlerinde ve yine Meclis mutabakatlarında ve yine teamüllerinde yer aldığı şekliyle yaparsak olur. Hukukun üstünlüğüne sadece yargı makamlarının, idari mercilerin değil, aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisinin de faaliyetlerinde riayet etme zorunluluğu vardır. Tabii ki Meclis Başkanının olduğu gibi, Meclis Başkan Vekilleri, Başkanlık Divanı, Grup Başkan Vekilleri ve idare amirleriyle beraber bütün milletvekillerinin bu düzene riayet etmesi lazım. Burada bir riayetsizlik olursa... Bazı ülkelerin parlamentolarındaki nahoş çatışma ortamlarını görüyoruz. Onun için, gerek Meclis Başkanı ve Meclis Başkan Vekili herkesi buna riayete davet etmemiz lazım. Ben de muhalefetin, özellikle İç Tüzük’e davet etmesi gerekirken İç Tüzük’ten uzaklaşmaya karşı dikkatli ve müteyakkız olması gerektiğine inanıyorum.

Bakınız, dün 18.25 sularında yapılan tartışmayla ilgili, biz İç Tüzük’ün ihlal edildiğini iddia ediyoruz ve İç Tüzük’ün 141’inci maddesine aykırılık çerçevesinde Meclis İçtüzüğü’nün 13’üncü maddesinin ikinci fıkrasına ilişkin Meclis Başkanlığına itirazımızı yaptık.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) – Oylama yapıldı, biz kazandık.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Anayasa’nın 95’inci maddesine göre Başkanlık Divanı toplandı ve bu çerçevede de karar verildi. Bakınız, Anayasa’nın 95, Meclis İçtüzüğü’nün 141’inci maddesi ve yine bundan tam 23 yıl evvel yani âdeta ilk elektronik ortam teşekkül ettiği zaman bir mutabakat yapılmış. Bu mutabakata uygun bir şekilde Meclis Başkanlığımız, Divan bu konuda kararını vermiş ve bu konuda bizim… Gündemi bastırdık. Bastırdık mı? Elbette bastırdık. Niye bastırdık? Başkanlık Divanının bir iradesi var. Bu irade Anayasa’nın, İç Tüzük’ün, mutabakatın ve teamüllerin iradesidir. (CHP sıralarından gürültüler) Elbette buna göre irat edeceğiz. Bizim arzumuz o, oylama yapacağız.

Ve devamla… Bakınız, burada dün millî iradenin alaşağı edilmesi, Meclis İç Tüzüğü’nün yok sayılması, bir tertiple bunun tezgâhlanması suçüstü hâliyle karşılaşmıştır. (CHP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) – Oylama yaptık, yoktunuz Sayın Özkan.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Dinleyin kardeşim, dinleyin, ayıp oluyor.

BAŞKAN – Sayın Özkan, buyurun.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Meclis İçtüzüğü ihlali suçüstü şeklinde yakalanmıştır. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) – Yok ya!

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Biz de gereğini yaptık.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) – Kaçaklar sizi, kaçaklar!

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Bakınız, gelecek kuşaklar, bundan on yıl, yirmi yıl sonra gelecekler, bu Meclis çatısında çalışırlarken diyecekler ki: “Çok doğru yapılmış. Mutabakat, İç Tüzük ve Anayasa hükümleri doğrulanmış.”

Evet, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; devamla ben birkaç hususu daha sizlerle paylaşmak istiyorum, muhalefete vermiş olduğumuz değerden.

Bakınız, dün burada Sayın Özel soru sorduğu için ifade etmek istiyorum. Boğaziçi Üniversitesinde Uçaksavar Lojmanları’nın yenilenmesi hakkında TOKİ’den aldığımız bilgiyi ifade ediyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bu benim sorum değil, Sayın Başkanın sorusu.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Deprem açısından riskli 75 konutun yenilenmesiyle üniversite-TOKİ arasında bir sözleşme yapılmış ve TOKİ’ye devir söz konusu değil. Güvenli, muhkem binalar yapılacak, üniversiteye teslim edilecek, üniversite de uzun vadeli ödemelerle bunu ödeyecektir. Öncelikle bunu ifade etmek gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Diğer taraftan, Cemil Taşçıoğlu, Murat Dilmener, Feriha Öz; Covid vakasına ilk şehit verdiğimiz hocalarımız, doktorlarımız. Bir kez daha onları, şehitlerimizi bütün şühedamızla beraber rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum. Onların adlarını şehir hastanelerinde, acil müdahale hastanelerinde yaşatıyoruz, ilelebet de yaşatacağız.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) – Kendisini yaşat kendisini, adını değil. Adını yaşatıyorsun!

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Diğer taraftan, devre mülk mağdurları hakkında Dilekçe Komisyonumuzda alt komisyon kurulmuş ve bu noktada çalışmalar devam ediyor. İnşallah, Fehmi Küpçü Başkanlığında alt komisyon pek yakında raporunu hazırlayacak. İnşallah bu da Meclisin gündemine gelecektir.

Tarım Kredi Kooperatiflerinin borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili… İnşallah en kısa zamanda bir paketin içerisinde bunları da göreceğiz.

Diğer taraftan, zincir marketler… Yapılacak bir yasal düzenlemeyle inşallah Meclisin gündemine onu da getireceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Bu çerçevede, hem mahalle esnafımızı hem zincir marketleri hem de özellikle çağımızın en önemli ticaret unsurları olan e-ticaret üzerinden yapılan alışverişleri de belirli bir sisteme perakende yasası düzenlemesi çerçevesinde inşallah getireceğiz.

Son olarak… Kanserle Savaş Haftası’ndayız, 1956 yılından beri bu anılıyor. Gelişen teknolojiye rağmen kanserle mücadelede teşhis, tedavi ve tanı sistemleri açısından büyük gelişmeler kaydedilmiş olsa da hâlâ can almaya devam ediyor. Bu çerçevede vatandaşlarımıza kanser tedavisi ücretsiz veriliyor. KETEM yani erken teşhis ve tedavi açısından kurulmuş merkezlerimiz 84’ten 178’e çıkarıldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Bu vesileyle, Kanserle Savaş Haftası’nın vatandaşlarımızın kanser konusunda bilinçlenmesine vesile olması dileğiyle, şifa bekleyen tüm hastalarımıza Allah’tan acil şifalar temenni ediyorum.

Hayırlı, başarılı bir çalışma diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Evet, Grup Başkan Vekillerimizin söz talepleri karşılanmıştır.

VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Haydar Akar’ın, yaptığı bütün işlemlerin Anayasa ve İç Tüzük kurallarına uygun olduğuna, yapılan sayım sonucundaki kararının arkasında olduğuna ve millî iradenin tecelli ettiği bir ortamda alınmış bir kararın geri alınmasını doğru bulmadığına ilişkin konuşması

BAŞKAN – Ancak şunu da belirtmek istiyorum, dünkü oylamadaki kararımdan geri adım atmış değilim. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından gürültüler) Yaptığım bütün işlemler önce Anayasa, daha sonra da İç Tüzük kurallarına uygundur. Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece iktidar partisinin taleplerini karşılamakla yükümlü değildir. (CHP, HDP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından gürültüler) Meclisin iradesi buradadır, burada yapılan sayım sonucunda kararımın arkasında duruyorum.

İç Tüzük’ün siyasi partilere vermiş olduğu yetkileri kullanarak alınmış, millî iradenin tecelli ettiği ortamda alınmış bir kararın farklı yollardan geri alınmasını doğru bulmadığımı bir kez ifade ediyorum. (CHP, HDP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından gürültüler)

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Başkanlık Divanı kararları esastır.

BAŞKAN - Birleşime yirmi dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.21

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.12

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67’nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurala sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, Başkanlığın Genel Kurala sunuşlarında bugün Başkanlık Divanı toplantısında alınan ve gruplara dağıtılan bir tezkerenin okutulma ve oya sunulma işlemini yapacağınızı anlıyorum.

Biz, İç Tüzük’ün 13’üncü maddesinin son fıkrasına göre yapılmış olan Adalet ve Kalkınma Partisi başvurusunun dün müzakereler sürerken birleşim açıkken zaten üzerinde itiraz edilen, görüşülen ve üzerinde tartışılan bir konu olduğu için 13’ün son fıkrası kapsamına girmediği, yapılan toplantının o anlamda Anayasal ve İç Tüzüksel olarak olmadığı ve böylece bir tezkerenin okutulup işleme alınmasının doğru olmadığı iddiasındayız. Eğer bu kararınızı sürdürecekseniz tutumunuz hakkında usul tartışması açmak isterim efendim.

BAŞKAN - Peki, başka görüşü olan?

Buyurun Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Lehte...

BAŞKAN - Daha söylemedim usul tartışması açıyorum diye. Arkadaşlar, bir saniye daha açmadım.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Beştaş...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın Başkan, şu anda tezkereyi okuyacağınızı anlıyoruz. Bize de geldi Başkanlık Divanı tezkeresi. Kesinlikle, İç Tüzük hükümlerinin 13’üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında bu tezkere gelmiştir ama yaşadığımız olay 13’ncü maddenin ikinci fıkrasının son cümlesi değil, ilk cümlesidir. O nedenle, birleşim kapandıktan sonra böyle bir karar alınamayacağı görüşündeyiz. Biz de usul tartışması açılmasını istiyoruz.

BAŞKAN – Peki.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun Sayın Özkan.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Sayın Başkan, tutumunuzun, Başkanlık Divanı kararına, Meclis İçtüzüğü’ne, Anayasa’nın 94 ve 95’inci maddelerine... Bundan yaklaşık otuz yıl evvel, 1988 tarihli, daha evvel görüşülmekte olan soruşturma komisyonu kurulmasına dair önergenin görüşülmesi sırasında meydana gelen usule ilişkin Başkanlık Divanı kararı da aynı yönde olduğundan tutumunuzun doğru olduğunu ve Başkanlık tezkeresinin okunarak gündeme yine 220 sayılı Kanun Teklifi’nden devam edilmesi yönünde kanaatimizi ifade ediyorum.

VII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tezkeresinin okutulup işleme alınmasının Anayasa ve İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında

BAŞKAN – Evet, usul tartışması açıyorum. 2 lehte, 2 aleyhte...

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Lehte...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Aleyhte...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Lehte...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Aleyhte...

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Aleyhte...

BAŞKAN - Sayın Can lehte, Sayın Elitaş lehte; aleyhte Sayın Özgür Özel, aleyhte Sayın Müsavat Dervişoğlu.

Sayın Bülbül...

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Lehte...

BAŞKAN - Lehte daha önce 2 isim saydım ama...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Başkan, ben baştan beri ayaktayım.

Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Can, isterseniz Sayın Bülbül’e devredebilirsiniz, nasıl arzu ederseniz.

Sayın Bülbül, uygun mudur?

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Uygundur.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Sayın Başkan, ben baştan beri ayaktayım.

BAŞKAN – İkişer kişiye söz vermek durumundayım arkadaşlar, talepler çok, ya birleşime ara verip tutanaklara bakacağız ya da bir anlaşma olacak aynen Ramazan Bey’in devretmesi gibi.

Müsavat Bey, Sayın Beştaş’a devretmek...

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Efendim, aleyhte istemiştik.

BAŞKAN – Hayır, aleyhte 3 kişi olduğu için...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan...

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Efendim, biz daha önce istedik, yazdırdık; daha sonra aleyhte müracaat eden varsa onu değerlendirin.

BAŞKAN – Onu değerlendirelim, peki, tamam.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, 2 lehte, 2 aleyhte vereceksiniz.

BAŞKAN – O zaman 4 arkadaşa söz vereceğim: Sayın Bülbül, Sayın Elitaş...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, aleyhte söz talep ettim ancak biraz önce konuya ilişkin değerlendirmelerimi ifade ettim. Usul tartışmasından sonra da eğer gerekli olursa yerimden pek kısa bir açıklamaya imkân verirseniz -tutanaklara başvurmanın önündeki engelli kaldıralım- ben sözümü Sayın Müsavat Dervişoğlu’na devredebilirim.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Bizim var zaten Sayın Özel.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Var, bizim var.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Meral Hanım’a devrediyoruz söz hakkımızı.

BAŞKAN – Peki, Meral Hanım’a veriyorsunuz söz hakkınızı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, usul tartışmasında böyle bir usul olmaz.

BAŞKAN – Sayın Başkan, siz de çok iyi biliyorsunuz ki tutanaklara bakmamız gerekiyor.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, 2 aleyhte, 2 lehte takdir edin lütfen; bakın, geçti zaten.

BAŞKAN – Tamam, 2 aleyhte 2 lehte vereceğim zaten, evet, ama tutanaklara bakıp kimin önce istediğini tespit etmemiz lazım, o süreyi azaltmak için de böyle karşılıklı bir anlayışla ikişer kişi tespit ediyoruz.

Evet, tutumum hakkında lehte olmak üzere ilk olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Muhammed Levent Bülbül’e söz veriyorum.

Sayın Bülbül, süreniz üç dakikadır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis Genel Kurulunda 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşmelerinde yaşanan dün akşamki gelişmeler ne yazık ki İç Tüzük’ün açık bir ihlali şeklinde sonuçlanmıştır. Dün, Genel Kurulda, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesinin oylanması sırasında işaretle oylamada Divan kâtipleri ile Başkanlık eden Meclis Başkan Vekili arasında anlaşmazlık oluşmuştur. Bu anlaşmazlığın mevcudiyeti Türkiye Büyük Millet Meclisi TV yayını vasıtasıyla da ortaya çıkmıştır. Kâtip Üyenin Başkana itirazı açık bir şekilde anlaşılmıştır. Yine, MHP Grup Başkan Vekili olarak biz, AK PARTİ Grup Başkan Vekilleri Sayın Cahit Özkan ve Sayın Elitaş ve milletvekillerimiz, Meclis Başkan Vekilinin -yönetim gösteren Başkanımızın- tutumuna itiraz etmiş bulunmaktayız. Yapılan itirazlar somut olarak karşımızda dururken Meclis Başkan Vekilinin itirazlarımızı yok sayarak şahsi ve gayrihukuki bir işleme imza attığı kanaatindeyiz; bunun kabulünün mümkün olmadığı açıktır. Anayasa’mızın 95’inci maddesi; TBMM’nin çalışmalarını, kendi yaptığı İç Tüzük hükümlerine göre yürüteceğini ifade etmektedir. İç Tüzük’ümüze baktığımızda da işaretle oylamada usulü belirleyen 141’inci madde oylamanın Başkan ile kâtip üyelerin beraberce sayarak tespit etmesi şeklinde olacağını açık bir şekilde göstermektedir. “Aralarında anlaşamadıkları veya oyları tespit edemedikleri hâllerde, Başkan, oylamanın ayağa kalkmak suretiyle tekrarlanacağını bildirir.” Burada ve daha önce 1998 yılında verilmiş olan kararda, Meclis teamüllerimiz ve İç Tüzük gereğince, oylamanın işari olarak yapıldığı sırada ihtilaf oluşması durumunda arkasından açık oylamaya geçilmesi ve bunun elektronik sistemle yapılması Meclisimizin yerleşik uygulamasıdır. Bu konuda geçmişte, görünürde farklı bir kanaat oluştuğu ifade edildiği anlarda dahi açık oylamanın kâtip üyeler tarafından istenmesi, ihtilafın ortaya çıkması sonucunda çok defa açık oylamaya, elektronik sistemle oylamaya geçilmiştir; buna Mecliste bulunan milletvekilleri olarak hepimiz şahidiz. Dolayısıyla meseleyi başka şekilde değerlendirmek burada mümkün değildir. Bunun sonucunda 13’üncü madde gereğince Başkanlık Divanının toplanması son derece normaldir. Burada televizyon yayınlarında kâtip üyelerin ifadelerinin de daha sonra ortaya çıkmış olduğu da düşünüldüğünde, bu yanlışlığın daha sonra anlaşıldığı açıktır. Bu yanlışlığın da düzeltilmesi için hukuka uygun bir şekilde Başkanlık Divanı toplanmış ve karar almıştır. Bu karar gereğince tezkere oylanacaktır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu oylamada biz Başkanımızın, Meclis Başkanının tutumunun lehinde ve bu usul tartışmasında lehte oylarımızı, değerlendirmemizi yapıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen Sayın Bülbül.

Buyurun.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Devamla) – Burada hukuka aykırı hiçbir durum söz konusu değildir bizim ifade ettiğimiz hususlarda; aksine, ortaya çıkmış olan bir hukuka aykırılığın, bir keyfiyetin ortadan kalkması ve Meclisin, hangi parti açısından olursa olsun, bundan sonraki çalışmalarında herhangi bir keyfiyet ortaya çıkmadan kuralına, teamüllerine uygun bir şekilde hareket etmesidir. Bu içtihatların, bu teamüllerin, “Efendim, iktidarın oluşturduğu içtihatlardır, teamüllerdir.” denilerek yok sayılması, Meclisin genel işleyişine çok büyük zararlar verecek bir değerlendirmedir. Bunu antrparantez olarak ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Aleyhte söz talep eden Sayın Meral Danış Beştaş.

Buyurun Sayın Beştaş. (HDP sıralarından alkışlar)

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, İç Tüzük kurallarına göre bu Meclis yönetilmek zorunda ve bütün milletvekilleri de İç Tüzük hükümlerine uymak durumunda. Başta Meclis Başkanlık Divanı ve tabii ki üyeleri bu usule uymazsa bizim kendi Anayasa'mızı ihlal etmemiz dışarıdaki yurttaşın, halkın haklarını koruyamaz hâle gelmemizle neticelenir. Bu nedenle kendi hukukumuzu korumak, kendi hukukumuz doğrultusunda işlem yapılmasını temin etmek hepimizin birincil derecede görevidir.

Dün burada bir oylama yaşandı. Güvenlik soruşturmasıyla ilgili oylamada buradaydık -burada olanlar için söylüyorum- gördük ve duyduk, hani başka bir şey demeyeceğim. Sonuçta, bir ortamda bulunduğunuzda o oylamanın nasıl yapıldığını, itiraz olup olmadığını, kaç kişinin içeride olduğunu, kaç kişinin daha fazla olduğunu, ret ya da kabulleri çıplak gözümüzle gördük ve Meclis Başkanlık Divanı Başkan Vekili bunu ilan etti. Şimdi, İç Tüzük’e göre, sonuçta, Meclis Başkan Vekiline itiraz edildiğini söylüyorlar; biz görmedik, duymadık, onu söyleyelim ve iktidar grubunun sıraları boş olduğu için, zaten ağırlıklı olarak 3 sıra dolu olduğu için doğal olarak oylama neticelendi. Fakat sonrasında -bir yıl boyunca bu kanun teklifi tabii ki Genel Kurula gelemeyecek, gelmemeli- şu anda da aynı noktada duruyoruz HDP olarak çünkü İç Tüzük’ün 13’üncü maddesi çok açıktır, diyor ki ikinci fıkra: “Genel Kuruldaki oylamalarda ve seçimlerde önemli bir yanlışlık olduğu iddia edilirse, Başkan usul görüşmesi açabilir ve gerekirse oya başvurarak düzeltme yapar.” Böyle bir şey olmadı; burada bir itiraz, bir usul tartışması olmadı.

EROL KAVUNCU (Çorum) – Nasıl olmadı?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) – Şimdi başka bir şey söylüyorum, ikinci, son cümleyi söylüyorum -yani son cümle, şu an yaptığımız usul tartışması- diyor ki: “Yanlışlık birleşimden sonra anlaşılırsa…” Şimdi burada bulunanlar -Grup Başkan Vekili vardı burada, yanlışlık sonra anlaşılmadı, varsa bir yanlışlık ki yoktu, yanlışlık yoktu katiyen- sonradan çoğunluğa dayanarak, tamamen parmak sayısına dayanarak, Meclis Başkanlığını kendilerinin seçmiş olmasına dayanarak, üye sayısına dayanarak Başkanlık Divanı gece yarısı toplandı, hatta -duyduğumuz kadarıyla- annesi vefat eden bir üyemiz bile -vekil- davet edildi -başsağlığı diliyorum- apar topar bir tartışmayla bu tezkere önümüze geldi. Bu ne demek? Benim dediğim olmazsa ben oylamayı kabul etmiyorum demek, benim istediğim sonuç çıkmazsa ben seçimi de kabul etmiyorum demek.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Hiç alakası yok.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) – Şimdi, bu manzarayı tanıyoruz, bu manzarayı biliyoruz. 7 Hazirana götüreyim sizi. 7 Haziranda iktidarı kaybeden AK PARTİ ne yaptı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) – 1 Kasımda baskın seçim kararı aldı.

OYA ERONAT (Diyarbakır) – Ne alakası var?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) – 31 Martta İstanbul seçimlerini kaybetti, yine seçim kararı aldı. Şimdi, dün burada kanun teklifi düştü, bir yıl boyunca ele alınamayacak. Başkanlık Divanının çoğunluğuna dayanarak yine görüşülmesi için bir karar alıyor, tamamen parmak sayısı. Yani şunu söyleyeyim: Eskiden darbeler asker botlarıyla yapılırdı, şimdi asker botlarının yerini –Parlamento için söylüyorum- kaldırılan eller almış durumdadır maalesef. (HDP sıralarından alkışlar)

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Seçilmiş milletvekillerini ve Parlamentoyu darbecilerle nasıl aynı kefeye koyuyorsun? Yazık değil mi!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) – Burada sadece ele dayanarak yapmanız, sadece parmak sayısına göre bunu geçirmeniz bunun demokratik olduğu anlamına gelmiyor, bunun İç Tüzük’e uygun olduğu anlamına gelmiyor; bu, sizin demokrasi kültürüyle bir ilginizin olmadığı anlamına geliyor. Bir kültürünüz olsaydı öncesinde muhalefetle en azından bir ortaklaşma çabanız olurdu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) – Bitiriyorum Başkan.

BAŞKAN – Bitirin lütfen.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Darbe şakçakçılığı bu.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) – “Bu kanun teklifini niye çekelim? Hangisine itirazınız var? Halkın aleyhine hangi maddeler var?” diye sorardınız, biz de kendi görüşlerimizi sunardık, belki ortak bir zeminde bu kanunu Türkiye'nin lehine çıkarırdık. Ama burada “Ben fazlayım, ben güçlüyüm, her istediğimi yaparım.”ın sonucu hüsran olacak, bunu gayet iyi görüyoruz ve biz, halkın iradesini savunmaya, buradaki iradeyi korumaya, emin olun, devam edeceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)

OYA ERONAT (Diyarbakır) – Her şeyi de sen biliyorsun!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) – Bugün burada oylamada parmak sayınızın fazla olması sizi başarıya götüremeyecek, sizin iktidarınızın devamını sağlayamayacak. Siz ve ortağınız çıkıp istediğiniz kadar “İç Tüzük’e uygundur.” deyin, 81, 141 ve 13, sadece 3 madde söylüyorum, üçüne de aykırı bir uygulamadır, bunun benzeri yoktur. Bugün parmaklarla bu Meclise darbe yapılıyor.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Neyle yöneteceğiz parmak sayısı olmazsa?

BAŞKAN – Lehte ikinci söz Sayın Mustafa Elitaş’a aittir.

Sayın Elitaş, hoş geldiniz diyorum, görevinizde başarılar diliyorum.

Buyurun. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle, Sayın Beştaş’ın “parmak darbesi” diye ifade ettiği, millî iradenin temsilcilerini darbeci olarak ifade etmesini kendi adına da reddediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Dün neredeydiniz? Dünkü olay neydi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini seçen 84 milyon halkın seçmenleri bize parmak sayımız kadar, sandalye sayımız kadar oyu vermiştir.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Dün neredeydiler?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – AK PARTİ’ye oy veren 23 milyon şahıs, 300 milletvekiliyle AK PARTİ’yi buraya getirmiş koymuş, diğer partilere de verdiği oylar çerçevesinde sandalyeler sizin tarafınızdan korunmuştur.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) – Vekillik yapsınlar diye oylarını verdiler, gitsinler çay içsinler diye değil.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – “Parmak sayısı.” diye, Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini “darbeci” diye izah eden zihniyeti şiddetle kınıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından “Bravo” sesleri ve alkışlar) Sizin adınıza da kınıyorum. Siz bir milletvekili olduğunuz için sizin hukukunuzu savunmak da bana düşüyor çünkü siz de millî iradeyi temsil ediyorsunuz.

Bakın, Değerli Başkanım, dün 141’inci maddenin son fıkrasına göre ben buradan ayağa kalkarak 5 milletvekiliyle birlikte itiraz ettim. Bunun ilk uygulamasını rahmetli Kamer Genç yapmıştı, -hatırlayan arkadaşlarımız vardır- 5 milletvekilini ayağa kaldıramamıştı, Başkan: “5 kişiyle kalkamadınız, onun için bu İç Tüzük 141’e 4’ü uygulamıyorum.” demişti. 141’e 4’ün uygulanmasıyla ilgili ben burada 5 milletvekiliyle birlikte ayağa kalktım ama siz “Yirmi dakika ara veriyorum.” dediğiniz için beni duyamamış olabilirsiniz. İçeride yaptığımız görüşmelerde 63’e göre usul tartışması açalım dedik, “Usul tartışması açmam.” dediniz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır, doğru değil.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Arkasından “İç Tüzük’e bakarım.” dediniz. (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Arkadaşlar müsaade eder misiniz?

Sayın Elitaş, hızlı giriş yaptınız ama ben usul tartışması açabileceğimi ama görüşümün değişmeyeceğini söylemiştim.

Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Başkan, orada duvarlar da şahit. Arkadaşlar duvar olmadıklarına göre onlar da herhâlde kalplerinden gördüklerine göre şahittir. Usul tartışması açmayacağınızı söylediniz. 63’e baktınız, dediniz ki: “Usul tartışması size yetki vermiyor.” Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden herhangi birisi usul tartışması açmak istediğinde açmak zorundasınız dedim ve 63’e baktınız “Doğru, açarım.” dediniz ama o usul tartışmasında “Kararım değişmiyor.” dediniz. Arkasından bizim arkadaşlarımıza, kâtip üyelere sorduk, dedik ki: Siz itiraz ettiniz mi? “İtiraz etmedi arkadaşlar.” dediniz. Biz de sizin adaletinize sığındık. Dedik ki: Başkan böyle söylediğine göre demek ki itiraz etmemişler. Biraz önce Sayın Beştaş önemli bir şey söyledi, İç Tüzük’ün 13’üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, eğer yanlışlık birleşimden sonra anlaşılırsa; tam da o oldu.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Hayır.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Video sonra çıktı arkadaşlar.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Nasıl oldu? CHP’li bir milletvekili arkadaşımızın…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - CHP’li bir milletvekili arkadaşımızın sosyal medyadan… (CHP sıralarından gürültüler)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Suçüstü oldu.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Suçüstü yakaladı, suçüstü; suçüstü oldu.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Arkadaşlar, dinlerseniz anlatıyorum.

Cumhuriyet Halk Partili bir arkadaşımızın sosyal medyada paylaştığı Türkiye Büyük Millet Meclisi görüntülerini inceleyince kâtip üye arkadaşımız diyor ki: “Makineye başvuralım.”

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Millî irade usulsüzlüğü suçüstü yakalandı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - İç Tüzük 142/3’te -biraz önce Sayın Bülbül açıkladı- “Başkan ile kâtip üyeler arasında bir anlaşmazlık olduğu takdirde elektronik oylamaya başvurulur.” deniyor. İşte, biz bunu birleşim kapandıktan sonra…

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – “Makineye başvuralım.” demek “İtiraz ediyorum.” demek değil, “Oyalayalım da AKP’li vekilleri çağıralım, gelsinler.” demek.

ORHAN SÜMER (Adana) – Zaman kazanmak demek, zaman.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Kimse o CHP’li milletvekili arkadaşımıza teşekkür ediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

Bu, İç Tüzük’ün sakat bir şekilde ihlal edilerek bu oylamanın olduğunu gösteriyor.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – “İtiraz ediyorum.” demek, ne zaman “Makineye başvuralım.” demek; bunu da ilk defa öğreniyoruz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bugün Başkanlık Divanı toplandı, Başkanlık Divanı Toplantısı’nda Meclis Başkan Vekilinin dünkü yaptığı uygulamanın sakat olduğu konusunu Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesine sunuyor; biraz sonra okunacak.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Bir Allah’ın kulunu ikna edemezsiniz.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) – Dün neredeydiniz, dün? Dün otursaydınız o sıralarda.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Eğer tezkerede Türkiye Büyük Millet Meclisi dünkü iradenin sakat olduğu konusunda karar verirse biz işlemlere olduğu yerden devam edeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının İç Tüzük’ü gündeme alması ve oylamaya sunması usulüne uygundur.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) – Çay içeceğinize koltuklarda otursaydınız.

BAŞKAN – Sayın Elitaş, tekrar hoş geldiniz diyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sağ olun Başkanım.

BAŞKAN - Yalnız, usul tartışması konusunda dün akşam arkada konuşulan konularda usul tartışması açabileceğinizi ama kararımdan dönmeyeceğimi açıklamıştım. Ben, usul tartışmasının nasıl açılıp açılmayacağını on yıldır burada bulunan bir milletvekili olarak ve bir Başkan Vekili olarak bildiğimi ifade etmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Özel...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, Sayın Elitaş konuşmasında, biraz önce sizin de ifade ettiğiniz şekliyle, usul tartışması açmayacağınızı söylediğini söyledi, ben de dedim ki bu doğru değil. Sonra döndü size bir şey söyledi, sonra döndü bana dedi ki: “Arkadaşlar da oradaydı, duvarlar da oradaydı, eğer arkadaşlar duvar değilse bu söylediğimi teyit ederler.” Benim kendisinin söylediğini teyit etmem mümkün değil. İç Tüzük’ün 69’uncu maddesine göre söylemediğim bir sözü çarpıttığı için ve bu konuda açıklamaya ihtiyaç olduğu için söz hakkı talep ediyorum efendim.

BAŞKAN – Buyurun, iki dakika söz hakkı. (CHP sıralarından alkışlar)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, kavga çıkmadı ki…

Usul tartışmasını bitirilelim, sonra Özgür Bey.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Olmaz olmaz, öyle olmaz.

BAŞKAN – Sayın Özel, buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Özgür Bey’e saygımızdan susuyoruz Sayın Başkan.

VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın usul görüşmesi nedeniyle lehte yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Dünden beri burada Anayasa’nın, İç Tüzük’ün ayaklar altına alındığı bir süreci hem de öyle bir şekilde yürütüyorsunuz ki, ben on yıldır Meclisteyim, on yıldır arkadaşlar, on yıldır sizin yaptığınız hatalı uygulamalara karşı “Hayır.” oyu kaldırıyorum, on yıldır sizin çoğunluğunuz olduğu için karar lehinize çıkıyor; ben, size oy veren seçmene saygımdan on yıldır bu kararlara uyuyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Hadi oradan!

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Ancak, dün ilk kez benim bulunduğum bir oturumda AK PARTİ Grubu burada bulunmadığı için bir kanunun maddelerine geçilmesi muhalefet oylarının çokluğuyla reddedildi.

Ve siz şunu yaptınız: 23 Haziranda 13 bin oy farkla İstanbul’da seçimi kaybedip oy size verildiğinde “Millî irade.” başkasına verildiğinde “Kirli irade.” dediniz ve aynen geçen sefer yaptığınız gibi Yüksek Seçim Kurulunun soyunduğu role dün partili Meclis Başkanı soyundu. Üzerindeki tarafsız hakem formasını çıkarıp AK PARTİ forması giydi.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Haydar Bey’i mi söylüyorsunuz!

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – AK PARTİ’nin değerli seçmenlerine Meclis Başkanını şikâyet ediyorum ve şuna… (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Sayın Başkan…

BAŞKAN – Devam edin lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Değerli Adalet ve Kalkınma Partili seçmenler, biz hep birlikte aynı Millî Takımı tutuyoruz ancak hangimiz rakip takımın kalesinin 14 metreye çıkarıldığı, bizim takımın kalesinin 2 metreye indirildiği, hakemin rakip takım formasıyla kalemize hücum ettiği bir maçta sonuçtan tatmin oluruz? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Özel, sataşmadan söz verdim.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Efendim, Sayın Başkan, çok kestiler.

BAŞKAN – O zaman toparlayın lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Toparlayacağım.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Sayın Başkan, 60’a göre iki dakikadan fazla söz veremezsiniz.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Arkadaşlar, şunu kesinlikle reddederiz: Kâtip üyenin “Makineye başvuralım.” dediğini, sonradan falan değil, dün de arkadaş söyledi, Başkan da söyledi...

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Başkan kabul etmedi.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Gerçek şuydu: Kâtip üyelerin “Yok Başkanım.” ifadesinden sonra...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Hadi oradan!

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – ...Değerli Kâtip Üye dönüp “Makineye gidelim...” Makineye gidelim ne demek? “Arkadaşlar yok, zaman kazandıralım, koşup içeri gelsinler.” demek. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Şunu unutmayın: Zulüm arttıkça son yaklaşır. Yapın arkadaşlar, zulmedin, zulmedin, zulmedin ki sonunuz gelsin, gidiyorsunuz. (CHP, HDP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Son sözüm: Sayın Elitaş, görevinize hoş geldiniz.

AK PARTİ Grubu, görevinize hoş geldiniz, iyi ki buradasınız; hoş geldiniz, hoş geldiniz! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Dün nerelerdeydiniz? (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Özel.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Sayın Başkan...

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

BAŞKAN – Arkadaşlar... Sayın milletvekilleri...

Buyurun Sayın Özkan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

2.- Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ Grubuna sataşması nedeniyle konuşması

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün burada saat 18.25 sularında seçildikten sonra ilk kez yüzünü gördüğümüz milletvekillerini CHP Grubunda görmek bizleri memnun etti tabii, ara sıra gelsinler. (CHP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar, gürültüler)

Burada iyi çalışılmış bir tertibi gördük, maalesef bu tertibin içerisinde bakınız, açıkça, İç Tüzük’ün hükümleri, 13’üncü madde ihlal edilmiştir. (Gürültüler)

RAFET ZEYBEK (Antalya) – Yalan, yalan!

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Sayın Grup Başkan Vekilini dinleyelim lütfen.

CAHİT ÖZKAN (Devamla) – Tabii, Cumhuriyet Halk Partisinin millî iradeye yaklaşımının ne olduğunu tek parti döneminden çok iyi biliyoruz. Millî irade hırsızlığınız suçüstü yakalanmıştır. (Gürültüler)

Bakınız, o kamera görüntülerinin çıkmayacağını zannettiniz. Meclis TV’nin ortaya koyduğu o görüntüler büyük bir tertip içerisinde önceden tasarlanarak kötü niyetle maalesef millî irade yok sayılmıştır. (Gürültüler)

BAŞKAN – Buradan, Divandan anlaşılmıyor sayın milletvekilleri, lütfen…

CAHİT ÖZKAN (Devamla) – Bunları yakaladığımız için elbette üzüldünüz.

ORHAN SÜMER (Adana) – Yakalandı mı, yakaladın mı?

CAHİT ÖZKAN (Devamla) – Ancak bunun hukuk çerçevesinde Başkanlık Divanından dönmesi, Anayasa’nın 94 ve 95, İç Tüzük’ün 13’üncü maddeleri çerçevesinde hukukun bir gereğidir. AK PARTİ bugüne kadar millî iradenin gösterdiği istikametten, hedeften asla ayrılmamıştır. Onun için Cumhuriyet Halk Partisinin millî iradeden ümidini kesen tavrını bir kez daha burada görmüş oluyoruz. (CHP sıralarından gürültüler)

Millî iradeye inanan, milletin seçmiş olduğu milletvekillerinin iradesine de sahip çıkar. Bu çerçevede, Başkanlık Divanının kararının okunarak yola devam edilmesi ve 220 sıra sayılı Teklif’e geçilmesi gerektiği hukukun, Anayasa’nın ve İç Tüzük’ün bugüne kadar mutabakatların ve teamüllerin gereği olduğunu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Özel. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Sayın milletvekilleri, müsaade ederseniz Divandan duyulmuyor sesler.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Cumhuriyet Halk Partisi Grubunda ilk kez yüzünü gördüğü milletvekilleri olduğunu söyleyerek grubumuzun milletin verdiği görevi yapmadığını iddia etti, cevap hakkımı kullanmak istiyorum.

BAŞKAN – Yerinizden 60’a göre bir dakika söz veriyorum Sayın Özel.

Buyurun.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

26.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Denizli Milletvekili Cahit Özkan’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, açıkça ifade etmem gerekir ki psikolojide şöyle bir şey oluyor: İnsanda bir eksiklik varsa bunu karşıya yansıtmakla ilgili bir psikolojik refleks oluyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bugün, Sayın Cahit Özkan’ın, kendisinin dün gece başında yankılanan soru şuydu: “Bizim grupta 300’e yakın milletvekili var ama dün oylama sırasında 15 kişi vardı.” (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Dün kaç kişiydiniz be! Başkan 2 kere saydı!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – “Bu milletten aldığımız milletin vergileriyle bize maaş ödeniyor, bizim milletvekillerimiz nerede? Biz burada görev yapıyoruz, bu grup nerede? Yüzünü bile görmediğim milletvekilleri var grupta.” diyordu. Benim bu grupta yüzünü görmediğim, vicdanına kefil olamayacağım bir vekil yok… (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Özel, sağ olun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – …ama sizin aranızda birbirini tanımayan, görmeyen, ayrı yollardan, ayrı yerlerden mecburen yürüyenler var.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Özel, teşekkür ediyorum.

VII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER (Devam)

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tezkeresinin okutulup işleme alınmasının Anayasa ve İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında (Devam)

BAŞKAN – Evet, aleyhte ikinci söz talebi Sayın Müsavat Dervişoğlu’na ait.

Buyurun Sayın Dervişoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; milletvekili yeminini ettiğim günden beri ilk defa böyle güzel bir Meclis ortamında bulunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) İktidar grubuna, bize milletvekili olmanın keyfini yaşattığı için de ayrıca teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bu yaşanan şeylerin…

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Başkan, bize bağlısınız yani.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (Devamla) – Ya, dün burada olsaydınız da oy atsaydınız laf atmak yerine, daha iyi değil miydi? (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Şimdi, sizin hiçbir ifadenizden asla ve kata rahatsız olmam ama şunu söyleyeyim: Ben sizin yerinizde olsam, bu tartışmaya vesile olacak laf atmalardan uzak dururum. Siz dün öyle bir gol yediniz ki yani Rüştü’yü futbola başlatsanız kalenizden çıkaramazsınız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

CAHİT ÖZKAN (Denizli) – Dikkat et, suçüstü yakalandınız, suçüstü; Başkanlık Divanı kararıyla çeliştiniz.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (Devamla) – Şimdi, bakın, dün burada hiçbiriniz yoktunuz, bugün buradasınız, şeref verdiniz. Sizleri o sıcak koltuklarınızdan kaldırıp Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında buluşturduk ya, alıştığınız bir üslupla size söyleyeceğim: Oh! Oh! Oh! (İYİ Parti, CHP ve HDP sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından, “PKK’ya söyleyin onu” sesi, gürültüler)

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – Hadi oradan!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ayıp be!

ZAFER IŞIK (Bursa) – Ne diyorsun sen? Ne diyorsun sen?

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (Devamla) – Ben ne dediğimi biliyorum.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, müsaade edelim. Sayın milletvekilleri…

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (Devamla) – Bana bak, ben bu kürsüden HDP'yle olan mesafemi ölçmeye kalkanlara “mezura milliyetçisi” diyorum, “mezura milliyetçisi” (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Sen benim nereye yakın olduğumun değil, hukuka ve adalete ne kadar uzak olduğunun hesabını yapmalısın. (İYİ Parti sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Şimdi, bakınız, zamanımı çalmayın, çalmayın, çalmayın. Ya, tabii, ne kadar güzel. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – HDP'ye söyle, HDP'ye.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (Devamla) – Ben sizin yerinizde olsam, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getirdiğim kanuna sahip çıkardım, şimdi başınızı yerden kaldıramamanız lazım sizin. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)

ZAFER IŞIK (Bursa) - Sen onları PKK’ya söyle.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (Devamla) – Şimdi, diyorum: Kanununuza sahip çıkın. Dün buradaydık, 10 kişi vardı, muhalefet grubunda da milletvekilleri vardı. Getirdiğiniz kanun teklifinin maddelerine geçilmesi de bu Parlamentonun oylarıyla reddedildi, her şey gözümüzün önünde yaşandı.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) – Kaç kişiydi? 5 kişiydiler.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (Devamla) – Bakın, bu İç Tüzük size bunu düzeltecek bir hukuku da beraberinde getiriyor. Yani, tamam, böyle bir durum yaşandı ama İç Tüzük'ün 13’üncü maddesine göre de size kendinizi kurtarabilme imkânı verdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (Devamla) – Ben İç Tüzük'ün size tanıdığı hukuka karşı değilim, ben çaldığınız minareye aradığınız kılıfa karşıyım, onun için konuşuyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti, CHP ve HDP sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından “HDP'yi selamla, HDP'yi.” sesi, gürültüler)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Elitaş...

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) – HDP kadar taş düşsün başınıza. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) – Bir şey düşmez, bir şey, korkma.

BAŞKAN – Arkadaşlar, müsaade eder misiniz, Sayın Elitaş’ı duyamıyorum. (Gürültüler)

MEHMET CİHAT SEZEL (Kahramanmaraş) – Olmayan şey düşmez.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, izin verirseniz, uygun görürseniz, Sayın Özel biraz önceki konuşmasında ismimi de zikrederek bana bir sataşmada bulundu…

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Hiç sataşma yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ne dedim ya?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sataşma yok.

BAŞKAN – Sayın Elitaş, yeni görevinizde başarılar diledi, sataşma yok.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hayır, oradan yeni görevde başarılar dilerken yüzünü görseydiniz “Ben size sataşıyorum.” diyordu.

BAŞKAN – Ne dedi efendim size?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sataşma yok.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – “Hoş geldin Sayın Elitaş, şöyle oldu, böyle oldu…”

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Sataşma yok.

BAŞKAN – Peki, buyurun.

İki dakika, buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Yeni bir sataşmaya mahal vermeyelim Sayın Elitaş.

VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, yeni bir sataşmaya mahal vermeyeceğim.

Değerli milletvekili arkadaşlarımızın bütün görüşleri saygıdeğerdir. Ben Grup Başkan Vekili arkadaşlarımı, Sayın Özel’i -on yıldır milletvekili- tanıyorum, Sayın Engin Özkoç’u tanıyorum, buradan, diğer partilerden değerli arkadaşlarımızı tanıyorum. İçeride konuştuğumuzda da gerekli ihtimamı, hassasiyeti gösterdikleri ve büyük bir dostluk içerisinde bulunduğumuzu ifade ediyorum ama şuna üzülüyorum: Şu mikrofon şehvetine kapılıp da, Parlamento grubundan milletvekili olup da, buraya gelip de “AK PARTİ Grubunda 10 kişi var.” deyip “Muhalefet grubunda 100 kişi var.” demek yakışmıyor değerli arkadaşlar. (CHP, HDP ve İYİ Parti sıralarından gürültüler)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Yanlış söylüyorsun; 150, 150. Kanununuza sahip çıkın Sayın Başkan, getirdiğiniz kanuna sahip çıkın.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakın, değerli arkadaşlar… (Gürültüler)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – O zaman saysalardı Sayın Başkan.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Ya, doğruları söyleyince niye rahatsız oluyorsunuz? (Gürültüler)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, rica ediyorum…

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakın, 141’inci maddede açık ve net: “Başkan ile kâtip üyeler arasında herhangi bir ihtilaf olduğu takdirde Başkan elektronik oylamaya müracaat eder.” diyor. (Gürültüler)

ORHAN SÜMER (Adana) – Sayın Başkan, kendi grubuna söyleyeceksin onu, kendi grubundaki arkadaşların yoktu.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Nitekim, Başkan 2 kere saymak zorunda kaldı, Başkan önce “Kabul edenler… Etmeyenler…” dedi, arkadaşları itiraz edince “Bir daha sayın.” dedi, “Sayar mısınız lütfen.” dedi. O, CHP’li arkadaşımızın gönderdiği, sosyal medyada paylaştığı görüntülerde bunlar var. Yirmi dakika önce, İç Tüzük 72’ye göre verilmiş devam önergesinde siz yoklama yaptığınızda 236 milletvekili buradaydı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar; CHP ve HDP sıralarından gürültüler) Diğer arkadaşlarımızın görüp görmemesi önemli değil.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Odalarına çekilmişlerdi, odalarına. Dinlenmeye çekilmişlerdi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ama bakın değerli milletvekilleri, siz o gün o anda soru-cevapları da çekerek milletvekili arkadaşlarımızın içeriye girmesini…

OYA ERSOY (İstanbul) – Öyle bir şey yok. Bugün arada bile gitmediler, yirmi dakikalık arada bile boşaltmadılar, neden? Saray korkusu!

ORHAN SÜMER (Adana) – Soru-cevap oldu Başkan, soru-cevap oldu, soru-cevaplardan kesilmedi. Biz buradaydık, soru-cevap oldu, nasıl olmadı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bir kere biz bunu Sayın Özyürek Grup Başkan Vekiliyken ramazan ayında teravih namazına gittiğimizde de yaşadık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Çok ayıp ya!

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen Sayın Elitaş, tamamlayalım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, çok önemli bir kanunu görüşüyoruz, 2 partiyiz, Cumhuriyet Halk Partisi ile AK PARTİ var, mübarek ramazanda burada çalışıyoruz, dedik ki “Ya, kanun çok güzel gidiyor, bir teravih namazına gidelim.” çünkü konuşmalar yapılacak, geneli üzerinde konuşmalar yapılacak.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Soru-cevap oldu Başkanım. Çok ayıp!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Biz teravih namazına gittik, bir baktık ki konuşmalar çekilmiş, oylamaya geçilmiş.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) – Konuşmalar çekilmedi. Çok ayıp! Yok öyle bir şey.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, Meclis Başkanı orada görüyor, ısrar ettim ama…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Yok öyle bir şey.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Sayın Elitaş, bunları rüyanda mı gördün? Burada değildin, öyle bir şey yoktu ya. Tutanaklara bak, tutanakları oku.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, yapılan usul, dünkü yapılan iş İç Tüzük’ün 13’üncü maddesine göre düzeltilmiştir, İç Tüzük’ün 141’inci maddesine göre yapılan ve sakatlanan bir eylem bugün Başkanlık Divanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulacaktır. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler) Burada Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesi ne derse ona saygımız sonsuzdur, hepimiz de ona saygı göstermek zorundayız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – İrade söyledi dün, söyledi.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Dünkü irade değil miydi?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Saygı duysaydınız bu kanunu buraya getirmezdiniz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Pardon Sayın Dervişoğlu.

Buyurun Sayın Özel.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

27.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, Sayın Elitaş geldi, hoş geldi de bıraktığı yerden devam ediyor. Buraya sanrılarla, çok özlediği dönemde Grup Başkan Vekili olarak daldığı rüyaların tabirleriyle geliyor.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ayıp, ayıp!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Anlattığı gibi bir teravih namazını bilen yok, hatırlayan yok. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Sayın Başkanım “Dün soru-cevaptan çekildiler.” dedi. Siz yaptınız, tutanaklar ortada; soruların tamamını sorduk, Komisyon kısa cevap verdi, ilave sorular sorduk, tamamı yapıldı.

Sayın Elitaş, milletvekillerinin nerede olduğunu takip ediyorsun, bir şey söylüyorsun ya bak, burada görev yapan, alnının terini bu Meclise akıtanlara söz söylemiyorum ama öyleleri var ki kimi Adıyaman’da un taşır kimi bir tekkede zikir çeker…

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Hadi be!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – …kimi plan değişikliğine fikir verir…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen Sayın Özel, son kez açıyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Elitaş, kimi Adıyaman’da un taşır, kimi bir tekkede zikir çeker…

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Kafa mı çeksin?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - …kimi imar plan değişikliğine fikir verir, kıyamadığım zavallı milletim de bunlar için vergi verir, haram olsun, zıkkım olsun! (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Dervişoğlu, buyurun.

28.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Sayın Başkanım…

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Başkanım, sesim çıkmaz, o kadar bağıramıyorum ben.

BAŞKAN – Maskeyi çıkartın isterseniz, biraz gürültü var, arkadaşlar dinlerse memnun oluruz.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

En tecrübeli Grup Başkan Vekilimiz Meclisteki Sayın Mustafa Elitaş Bey’e başarı dileklerimi iletmeyi unuttum, bu vesileyle onu söyleyeyim. Beyanlarınız arasında Grup Başkan Vekillerinin kürsü ve mikrofonun şehvetine kapılarak zaman zaman maksadı aşan ifadelerde bulunduğunu dile getirdiniz. Benim Allah’a şükürler olsun o tarz bir şeyim yok. Grup Başkan Vekilleri içinde herhâlde en az konuşanıyım. Lüzumu hasıl olduğu zaman had bildirmek için konuşuyor olabilirim, alınganlık göstermesin kimse.

MEHMET CİHAT SEZAL (Kahramanmaraş) – Böyle konuşma var mı?

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Ayrıca sözlerimi tashih ediyorum, 10 kişi yoktunuz dedim, doğru…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, bitirelim Sayın Dervişoğlu.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – …kanun teklifinde 71 imza var, 71 milletvekilinin imzası vardı ama o gün Parlamentoda kanunun maddelerine geçişinin oylanması sırasında bunun üçte 1’i kadar AK PARTİ’li milletvekili salonda yoktu. Abartmamak, tansiyonu yükseltmemek, yeni tartışmalara ve… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Tembelliğinizin üstünü saklamak, oraya buraya yaranmak için laf atmayın. Laf atmayın, oy atın zamanı gelince, oy atın bu Meclise gelip.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Peki, teşekkür ediyorum.

Buyurun Sayın Beştaş.

29.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Sayın Başkan, yani birazdan oylama yapılacak. Bir kez daha not etmekte fayda var; burada demokrasi savunuculuğu, demokratlık savunuculuğu yapmasın iktidar bloku, bütün Türkiye ve dünya onların pratiğini tanıyor. Yani bu Mecliste dün bir oylama yapıldı, dün burada olmayan herkes buraya gelmiş ve bu kararın geçersizliğini, dün Başkanlık Divanının geçersizliğini iddia ediyorlar. Eğer burada olsalardı böyle bir tartışma olmayacaktı. Şunu söyleyeyim: Yani 28 Şubatı eleştirenler, bugün 2021 yılına kadar devam ettirenlerdir aslında.

Beni Sayın Elitaş kınadı ama doğrusu çok talihsiz buldum, cevap da vermeyeceğim ama daha yeni tebrik etmişken, böyle gelir gelmez, ayağının tozuyla bir partinin Grup Başkan Vekilini kınamak da ne kadar şıktır, bunu halkın takdirine sunuyorum. Ama Türkiye’ye şunu söylüyorum: Dünkü karar yasaya ve İç Tüzük’e uygundur, bugün yapılan hukuka aykırıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Peki, anlaşıldı.

VII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER (Devam)

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tezkeresinin okutulup işleme alınmasının Anayasa ve İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında (Devam)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Başkanlık Divanının İç Tüzük’ün 13’üncü maddesi uyarınca almış olduğu karar, Genel Kurul gündeminin “Sunuşlar” kısmında oya sunulacak bir Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi olarak gündemimize girmiş bulunmaktadır. Usule uygun olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından gündeme alınan bu tezkereyle ilgili birleşimi yöneten Başkan Vekili olarak, şimdi, nasıl Anayasa’ya uygun, İç Tüzük’e uygun hareket ediyorsam, dün de İç Tüzük’e ve Anayasa’ya uygun hareket ederek… (CHP, HDP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) …aynen şimdi bu tezkereyi Başkan Vekili olarak işlemden kaldırmak gibi bir yetkim bulunmamaktadır. Bu nedenle tezkereyi işleme alacağım -çünkü Tüzük ve Anayasa bunu emrediyor- ve okutup Genel Kurulun oyuna sunacağım.

İfade ettiğim hususlar neticesinde tutumumda bir değişiklik bulunmamaktadır.

Okutuyorum:

IX.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Genel Kurulun 31/3/2021 tarihli 66’ncı Birleşiminde 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesinin oylamasına dair İç Tüzük’ün 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılan itirazların Başkanlık Divanının 1/4/2021 tarihli toplantısında görüşüldüğüne, yapılan değerlendirmede oylamanın İç Tüzük’ün 141’inci maddesine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi teamüllerine uygun yapılmadığı ve bu nedenle İç Tüzük’ün 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında oylamada önemli bir yanlışlık olduğunun belirlendiğine, Başkanlık Divanında oy çokluğuyla alınan karar doğrultusunda 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesine dair oylamanın yenilenmesinin Genel Kurulun oylamasına sunulacağına ilişkin tezkeresi (3/1571)

1/4/2021

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Genel Kurulun 31/3/2021 tarihli 66’ncı Birleşiminde 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesinin oylamasına dair İç Tüzük’ün 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlar Başkanlık Divanının 1/4/2021 tarihli toplantısında görüşülmüştür.

Yapılan değerlendirmede oylamanın İç Tüzük’ün 141’inci maddesine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi teamüllerine uygun yapılmadığı ve bu nedenle İç Tüzük’ün 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında oylamada önemli bir yanlışlık olduğu belirlenmiştir.

Başkanlık Divanında oy çokluğuyla alınan karar doğrultusunda 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesine dair oylamanın yenilenmesi Genel Kurulun oylamasına sunulur.

                                                                                                                                  Mustafa Şentop

                                                                                                                       Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                                        Başkanı

BAŞKAN – Kabul edenler... Kabul etmeyenler…

(AK PARTİ sıralarından “Saysın!” şeklinde slogan atmalar)

(CHP ve HDP sıralarından “Darbe!” şeklinde slogan atmalar)

BAŞKAN – Evet, sayın milletvekilleri, Divanda anlaşmazlık vardır, elektronik cihazla oylama yapacağız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, bu işi dün yapmalıydın.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Başkan, bunu dün yapacaktın, dün. Bu oylama dün olacaktı Başkanım, ihtilaf varsa oylayacaktın, bir gün kaybettik. Burası CHP kongresi değil ki!

BAŞKAN - İki dakika süre veriyorum.

Oylamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylamaya başlandı)

BAŞKAN – Bu oylamada pusula kabul edilmediği için yerinizden girmeye çalışın arkadaşlar oylamaya lütfen. İç Tüzük gereği, bunu da söyleyeyim.

(Elektronik cihazla oylamaya devam edildi)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının Tezkeresi’ni oylarınıza sunduk.

Tezkere kabul edilmiştir.

Alınan karar gereğince, denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

X.- KANUN TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Teklifleri

1.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 64 Milletvekilinin Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi (2/2972) ve İçişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 220) (x)

BAŞKAN – “Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları” kısmında kabul edilen Başkanlık Tezkeresi uyarınca, öncelikle 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin maddelerine geçilmesi oylamasını tekrarlayacağım.

Teklifin maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bu karara göre, 1’inci sıraya alınan 220 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşmelerine devam ediyoruz.

Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2’nci sırada yer alan 253 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşmelerine başlayacağız. [CHP, HDP ve İYİ Parti sıralarından ayakta sürekli alkışlar(!)]

2.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve 77 Milletvekilinin Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3490) ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 253)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

(CHP ve HDP sıralarından “Darbe!” şeklinde sürekli slogan atmalar, ayakta alkışlar)

BAŞKAN – Gündemimizde başka bir iş bulunmadığından, kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek üzere, 6 Nisan 2021 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 17.00



(x) 7/4/2020 tarihli 78’inci Birleşimden itibaren, coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonu’ndaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.

(x) 220 S.Sayılı Basmayazı 30/3/2021 tarihli 65’inci Birleşim Tutanağı’na eklidir.