TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

60’ıncı Birleşim

                                                                                  17 Mart 2021 Çarşamba

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

 

İÇİNDEKİLER

 

 

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu’nun, Andımız’a ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, Türkiye’de deprem gerçeği ve fay yasasına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’nun, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’ne ilişkin gündem dışı konuşması

 

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ’nın, 8 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

2.- Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun, Karayolları Genel Müdürlüğü ile bölge müdürlüklerinde çalışan işçilerin skala sorununun çözülmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

3.- Muğla Milletvekili Süleyman Girgin’in, Muğla’nın Ortaca ilçesinin Kemaliye ve Ekşiliyurt Mahallelerinde yaşayan vatandaşların kadastroyla ilgili sorunlarına ilişkin açıklaması

4.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Mersin’e gelişinin 98’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

5.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, Aydın İl Millî Eğitim Müdürünün salgın nedeniyle İstiklal Marşı’nın yüksek sesle okutulmamasını isteyen mesajıyla ilgili Millî Eğitim Bakanından bilgi almak istediğine ilişkin açıklaması

6.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın, pazar esnafının sorunlarına ilişkin açıklaması

7.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarının sorunlarına ilişkin açıklaması

8.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, AKP’den, bu milletin hakkını kimlere yedirdiklerini ve kimlerle yediklerini öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

9.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

10.- İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun halkın iradesi olduğuna ve hakikati savunduğu için cezalandırılıp vekilliğinin düşürülmeye çalışıldığına ilişkin açıklaması

11.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın, 15 Mart 1921’de şehit edilen Talat Paşa’ya rahmet dilediğine, öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümüne ve operasyonlarda can veren şehitlere rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

12.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu’nun, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

13.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

14.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, Mersin Erdemli’deki çiftçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

15.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, halk eğitim merkezlerinde kısmi zamanlı olarak istihdam edilen usta öğreticilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

16.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Çorlu tren kazasının üzerinden iki buçuk yıl geçmesine rağmen davanın üstünü kapatma ve oyalama çabalarının aileleri zor durumda bıraktığına, asgari ücretli bir ailenin fitreye muhtaç hâle getirildiğine ve Hükûmetin ekonomiyi yönetemediğine ilişkin açıklaması

17.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül’ün, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

18.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun tezkeresinin okunma zamanıyla ilgili belirsizliğin Meclise ve kendilerine saygısızlık olduğuna, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun başvurusu Anayasa Mahkemesinin önündeyken tezkerenin Meclise dayatıldığına, Yargıtayın vekilliğin düşürülmesiyle ilgili kararının hukuki olmadığına, karar okunursa Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan uzaklaşacağına ve Halkların Demokratik Partisi olarak hukuk, demokrasi, adalet ve özgürlükten asla geri adım atmayacaklarına ilişkin açıklaması

19.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ne, yasama organının hukuk dışına çıkmasının kabul edilemeyeceğine, herkesin Anayasa’ya uymak zorunda olduğuna ve Anayasa’nın 148’inci maddesi orta yerde dururken Anayasa’nın 84’üncü maddesine göre işlem yapmanın genel hukuk kurallarına ve Anayasa’nın 148 ile 6’ncı maddelerine aykırı olduğuna ilişkin açıklaması

20.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, ortada görmediğimiz, olmayan bir işlemi tartışmayı çok anlamlı bulmadığına ve tezkereye ilişkin kanaatini işlemden sonra aktaracağına ilişkin açıklaması

21.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, HDP Grubunu demokrasiye saygıya davet ettiğine ve Başkanlığın yaptığı işlemin Anayasa’ya uygun usuli bir işlem olduğuna ilişkin açıklaması

 

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Cumhurbaşkanlığının, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun terör örgütü propagandası yapma sucundan kesinleşen mahkeme kararı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 83’üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile 84’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin tezkeresi (3/1567)

 

VI.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Hatay Milletvekili Suzan Şahin'in, Kamu Denetçiliği Kurumu personeli ile yönetici kadrolarının cinsiyete göre dağılımına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/41380)

2.- Hatay Milletvekili Suzan Şahin'in, TBMM personeli ve yönetici kadro ile Komisyon Başkanlarının cinsiyete göre dağılımlarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/41381)

3.- Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli'nin, Devlet Protokol Listesine ve protokol düzenlerine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41471)

4.- Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü'nün, Kamu Denetçiliği Kurumu personeli ile yönetici kadrolarının cinsiyete göre dağılımına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/41682)

5.- Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü'nün, TBMM personeli ve yönetici kadro ile Komisyon Başkanlarının cinsiyete göre dağılımlarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/41683)

6.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı personelinin kadro sorununa ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41685)

7.- İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın, önerge tarihi itibarıyla terör örgütleri tarafından kaçırılan kolluk güçleri ve sivil vatandaşların sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41686)

8.- Kırşehir Milletvekili Metin İlhan'ın, işverenlere yönelik ilave prim indirimi uygulamasının devam ettirilmesi önerisine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41687)

9.- Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü'nün, Sayıştay bünyesinde çalışan personelin ve yönetici kadronun cinsiyete göre dağılımına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41690)

10.- Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir'in, Bingöl'de Zazaca hizmet veren kurumlara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41691)

11.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu'nun, asistan hekimlerin sorunlarına ve son 10 yılda intihar eden hekim sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41693)

12.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'ın, Milletvekillerinin ailelerine ve TBMM personeline ne zaman Covid-19 aşısı yapılacağına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/41888)

13.- Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel'in, 27. Yasama Döneminde TBMM Başkanlığına gelen yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemlerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/41889)

14.- Ankara Milletvekili Tekin Bingöl'ün, 1 Mart 2003 tarihli Genel Kurul toplantı tutanaklarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Süreyya Sadi Bilgiç'in cevabı (7/41890)

15.- Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya'nın, Trabzon'un Akçaabat ilçesinde bulunan Hıdırnebi-1 ve Hıdırnebi-2 yaylalarının statülerinin değiştirilmesine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41892)

16.- Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş'un, Kuzey Irak'ın Gara bölgesinde terör örgütü tarafından şehit edilen vatandaşlara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41894)

17.- Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu'nun, üniversitelere araştırma görevlisi alımlarında sözlü sınav yapılmasına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41895)

18.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın, kamusal alanda anadil kullanımına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41896)

19.- İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm'ün, yok olma tehlikesi bulunan dil ve lehçelerin korunması ve anadilde eğitime ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41897)

20.- Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'in, RTÜK'ün bir televizyon kanalına verdiği cezaya ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41899)

21.- Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin'in, YÖK'ün ülkemizde görev yapan Fransız öğretmenlere belli bir düzeyde Türkçe bilme zorunluluğu getirmesine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41900)

22.- Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan'ın, Tekirdağ'ın Ergene ilçesindeki bir arazi hakkında verilen ÇED raporuna ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41901)

23.- Mersin Milletvekili Rıdvan Turan'ın, Niğde ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Nevşehir ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Mersin ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41967),(7/41968),(7/41970)

24.- İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü'nün, İzmir ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Sinop ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Kastamonu ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41969), (7/41971), (7/41972)

25.- Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki'nin, Batman ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Manisa ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41973), (7/41974)

26.- Hakkari Milletvekili Sait Dede'nin, Kırıkkale ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Hakkari ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Yozgat ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41975),(7/41976),(7/41977)

27.- Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş'in, Kütahya ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Afyonkarahisar ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Şırnak ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41978), (7/41979), (7/41980)

28.- Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan'ın, Şanlıurfa ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41981)

29.- Batman Milletvekili Necdet İpekyüz'ün, Kırşehir ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Batman ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41982), (7/42010)

30.- Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü'nün, Şanlıurfa ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/41983)

31.- Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç'un, Adana ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Hatay ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Osmaniye ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41984), (7/41985), (7/41986)

32.- Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ'ın, Diyarbakır ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Bayburt ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Gümüşhane ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41987), (7/41988), (7/41989)

33.- Tunceli Milletvekili Alican Önlü'nün, Tunceli ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Erzincan ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41990), (7/41991)

34.- İzmir Milletvekili Murat Çepni'nin, İzmir ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Artvin ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Rize ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41992), (7/41993), (7/41994)

35.- İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu'nun, İstanbul ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Tokat ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Amasya ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Çorum ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41995), (7/41996), (7/41997), (7/42025)

36.- Adana Milletvekili Kemal Peköz'ün, Adana ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Burdur ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Isparta ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/41998), (7/41999), 7/42000)

37.- Van Milletvekili Murat Sarısaç'ın, Van ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Kars ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42001), (7/42002)

38.- Mardin Milletvekili Pero Dundar'ın, Mardin ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42003)

39.- Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran'ın, Batman ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Balıkesir ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42004), (7/42005)

40.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın, Siirt ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42006)

41.- Şanlıurfa Milletvekili Nusrettin Maçin'in, Şanlıurfa ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42007)

42.- Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in, Diyarbakır ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Aksaray ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42008), (7/42009)

43.- Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in, Muş ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42011)

44.- İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm'ün, Edirne ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İstanbul ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Kırklareli ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42012), (7/42013), (7/42014)

45.- Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın, Bursa ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Şırnak ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42015), (7/42017)

46.- Şırnak Milletvekili Nuran İmir'in, Şırnak ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42016)

47.- İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu'nun, İstanbul ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Eskişehir ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Bilecik ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42018), (7/42019), (7/42020)

48.- Siirt Milletvekili Sıdık Taş'ın, Siirt ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Çankırı ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı  (7/42021), (7/42022)

49.- Iğdır Milletvekili Habip Eksik'in, Ardahan ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Iğdır ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42023), (7/42024)

50.- Batman Milletvekili Feleknas Uca'nın, Batman ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42026)

51.- Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan'ın, Kilis ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Kahramanmaraş ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Mersin ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42027), (7/42028), (7/42029)

52.- Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir'in, Ankara ve Muğla illerinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42030)

53.- İstanbul Milletvekili Zeynel Özen'in, Sivas ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42031)

54.- Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı'nın, Sakarya ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Karabük ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Bitlis ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42032), (7/42033), (7/42034)

55.- Ağrı Milletvekili Abdullah Koç'un, Uşak ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Ağrı ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42035), (7/42036)

56.- Antalya Milletvekili Kemal Bülbül'ün, Antalya ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Malatya ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42037), (7/42038)

57.- Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir'in, Erzurum ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Bingöl ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42039), (7/42040)

58.- Mardin Milletvekili Ebrü Günay'ın, Mardin ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42041)

59.- Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir'in, Ağrı ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

Denizli ilinde 2015-2020 yılları arasında kişi başına düşen kamu görevlisi sayısına,

İlişkin soruları ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevabı (7/42042), (7/42043)

60.- İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun, Merkez Bankasının bazı işlemlerine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın cevabı (7/42125)

17 Mart 2021 Çarşamba

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.01

BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN

KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)

-----0-----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 60’ıncı Birleşimini açıyorum. (x)

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Andımız hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu’na aittir.

Buyurun Sayın Nuhoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu’nun, Andımız’a ilişkin gündem dışı konuşması

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen hafta sonu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2018’de Danıştay 8. Dairesinin verdiği kararı Millî Eğitim Bakanlığının temyiz etmesiyle yeni bir karar alarak Öğrenci Andı’nın okunmasını temelli olarak yasaklamıştır. Temyiz hakkını kullanarak Danıştaya giden Millî Eğitim Bakanına soruyorum şimdi: Andımız’ın nesinden rahatsız oldun? Türk olmaktan mı? Doğru olmaktan mı? Çalışkan olmaktan mı? Küçükleri korumaktan mı? Büyüklere saygı göstermekten mi? Yükselip ileri gitmekten mi? Atatürk’ün gösterdiği hedefe yürümekten mi? Yoksa varlığını Türk varlığına armağan etmekten mi korkuyorsun? “Ne mutlu Türk’üm.” diyemiyorsan eğer, o makamda hâlâ niye oturuyorsun? Utanmıyor musun? Ter basmıyor mu seni? Yüzün kızarmıyor mu? Türk milleti adına bu karara imza atan Danıştay üyeleri, size de söylüyorum, aynı sözler sizin içindir. Üstelik, Atatürk’ü devlet nişanlarından çıkarmaya da utanmadınız mı? Yazıklar olsun size!

Bu kararlar, Türk ve Atatürk’e karşı olanların kararlarıdır. Bu kararlarda etkisi veya imzası olan herkes tarih önünde sorumludur ve er geç Türk milletine hesap vereceklerdir. Bu And’ın dayanağı, Milli Eğitim Temel Kanunu’nda “Atatürk ilke ve inkılaplarına ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” kuralı yer almaktadır.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Oraya da bir laf edin de göreyim hadi. Ortağınıza laf edin bakayım.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) – Türk devletini ve milletini ebediyete kadar yaşatacak, çağdaş uygarlığın ve medeniyetin ortağı ve öncüsü yapacak yeni nesillerin yetişmesini sağlayacak nitelikteki öğrenci andının kaldırılmasına ilişkin değişikliğin haklı ve hukuksal temellere dayanmadığı, Külliye’de görev yapan, Türklükten rahatsızlık duyan bazı kişilerin Millî Eğitim Bakanına ve Danıştay üyelerine baskı kurmak suretiyle böyle bir sonuca ulaştıkları anlaşılmaktadır. Kararın böyle alınabilmesi için Danıştayda 7 üyenin değiştirilmesinin beklendiği iddiası, devletin varlığı ve geleceği için endişe vericidir. “AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk.” diyen haysiyetsizlerden bazıları hâlâ milletvekili. “ASRİKA devletini federasyon olarak kuralım, başkent İstanbul, resmî dil Arapça olsun.” diyen eski başdanışman için savcılık harekete geçmedi. “Yeni anayasayla başlayacak hukuk reformu süreci Türkiye milletinin inşa sürecini tamamlayıp güven altına alabilir.” diyen, hâlen başdanışman olan bir Türk düşmanı görevine devam ediyorsa bu iş nereye varacaktır? İngilizler “İngiltere” Fransızlar “Fransa” Almanlar “Almanya” demeyi kabul eder mi ki siz gönüllü olarak “Türkiye milleti” diyeceksiniz? Size yuh olsun! Siz Türk olamazsınız.

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Sen ittifaklarına baksana bunları söylerken. Nasıl ittifak yaptın ya?

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) – Cumhurbaşkanı, devletin başı olarak bu kürsüden Anayasa’nın 103’üncü maddesine göre Anayasa’ya, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına büyük Türk milleti ve tarih huzurunda namusu ve şerefi üzerine yemin etmiştir. Yeminine sadık kalarak Cumhurbaşkanlığı bünyesine kadar sızmış olan bütün Türklük düşmanlarını temizleyeceğini ummak istiyorum.

Şehit kanlarıyla sulanmış yurdumuzun her köşesinde, al bayrağın gölgesinde yaşamakta olan 83 milyon vatandaşımız hangi etnisiteden olursa olsun Türk milleti olarak bir bütündür. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bu kürsüden yemin eden herkes, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bakanlar ve milletvekilleri Türk kimliğini taşımaktan ve Türklük aidiyetinden rahatsızlık duyanlar varsa ya akıllarını başlarına alarak -ettikleri yeminde olduğu gibi- şeref ve namuslarına sahip çıksınlar ya da Türk milletine daha fazla musallat olmadan istifa edip gitsinler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, toparlayın.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) – Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağına büyük Türk milleti önünde namusu ve şerefi üzerine yemin eden 27’nci Dönem milletvekilleri olarak bizler, hep beraber yeminimize sahip çıkalım. Vatan savunması için Çanakkale’de can veren Mehmetlerin, istiklal yolunda sıra dağlar gibi durup toprağı vatan yapanların, cumhuriyetten bu yana dağlarda bölücüye karşı “Varlığım Türk varlığına armağan olsun.” diyerek şehadete gidenlerin aziz hatıraları “Keşke Yunan kazansaydı.” diyen fesli meczubun yoluna feda edilemez. Türk’ün ülkesi Türkiye’de, Türk’ün çocuklarına “Türk’üm” demeyi yasaklamak ne demektir? Milletin kürsüsünden büyük Türk milletine sesleniyorum: Artık sahip çıkmamız gereken her şeye sahip çıkalım. Muhtaç olduğumuz gerekli her şey “Ey Türk gençliği!” diye başlayan hitabede yer almaktadır. Türk olmaktan gurur duyan İYİ Partililerin iktidarında bütün Türk çocuklarına Andımız’ı coşkuyla okuyacaklarını ilan eder, saygılar sunarım.

Ne mutlu Türk’üm diyene! (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Bu üsluba cevabımız yok. 3/A sınıfından biri konuşur gibi konuştu. Böyle üslup mu olur Sayın Başkan?

Türk olmaktan rahatsız falan değiliz, mahkeme kararını bekliyoruz.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) – Senin söylemeni zaten beklemem ki.

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Konuşma yetmedi mi daha yerinden cevap veriyorsun?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Mahkeme kararı gelsin, konuşuruz Sayın Başkan.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Ya, beğenmediğiniz ne? Yani çıkıp kürsüden konuşun, stenografa kayıt düşürmeye gerek yok.

BAŞKAN – Gündem dışı ikinci söz, Türkiye’de deprem gerçeği ve fay yasasıyla ilgili söz isteyen Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’e ait.

Buyurun Sayın Şevkin. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, Türkiye’de deprem gerçeği ve fay yasasına ilişkin gündem dışı konuşması

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz jeolojik yapısı nedeniyle her zaman yıkıcı depremlerle karşı karşıya kalmaktadır, neredeyse yılda ortalama bir yıkıcı deprem maalesef ülkemizi ölümlü ve hem de büyük can kayıplarıyla karşı karşıya bırakmakta. Sivrice’de, Malatya’da, Manisa’da, geçen yıl Van’da, Elâzığ’da ve en son İzmir’de yaşadığımız depremlerde 168 canımızı kaybettik maalesef.

Başta deprem olmak üzere doğa olaylarının geniş çaplı kayıplara dönüşmemesi için afet zararlarını azaltıcı veya önleyici yasal düzenlemelerin bilimsel ve teknik normlara, uluslararası standartlara uygun olarak yapılması gerekmektedir. İzmir depreminden sonra defalarca vermiş olduğumuz önergeler, kanun teklifleri, belki en azından birkaç insanın hayatta kalmasını sağlayabilecek deprem komisyonunun oluşturulmasına ilişkin tüm önerilerimiz maalesef reddedilmiştir. 117 insanımızın can kaybıyla sonuçlanan İzmir depremi sonrasında -keşke yaşanmasaydı- neyse ki bir deprem komisyonu kuruldu. Umuyoruz ki son derece önemli üretimler yapılan bu Deprem Komisyonunda, herkes uzmanlık alanına göre çok değerli çalışmalar yaptı.

İzmir Bayraklı’da hayatını kaybeden pek çok insanımız oldu. Bunlardan biri, simgesel olan Rıza Bey Apartmanı; bu, önceki hâli ve bu da yıkıntıdan sonraki hâli.

Değerli milletvekilleri, mutlaka buna ilişkin önlemlerin alınması gerekmektedir. Nedir bu önlemler? Gerek ülkemizde gerekse dünyada deprem etkisi altında 4 ana temel nedenle hasar görmekte binalar. Bunları, kentleşmeye ilişkin yanlış yer seçimleri ve sistem yapısının yetersizliği veya düzensizliği, yapıda kullanılan malzeme ve işçiliğin niteliği ve yapının oturduğu zeminlerin jeoteknik özellikleri ve aktif fay hatları üzerine inşa edilmesi olarak sıralayabiliriz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de çalışılmış, aktif olan 486 diri fay bulunmaktadır. 18 il, 80 ilçe ve 502 köy doğrudan fay hatları üzerinde bulunmaktadır. Bunların derhâl bu aktif fay zonları üzerinden taşınarak kentsel dönüşüme uğratılması gerekmektedir. Herhangi bir yapının bu fay zonu üzerine yapılmasının engellenmesi ve buna yönelik yasal düzenlemenin yapılması gerekmektedir.

Doğa kaynaklı bir olay olan depremi afete dönüştüren en önemli olgu, o yapının üzerine oturduğu zeminin jeolojik ve jeoteknik özelliğidir. Yapıların depremde ayakta kalmasında en önemli faktör, zemin etütlerinin yerinde denetlenmesi yani yapı denetiminde mutlaka jeoloji mühendisinin de olması, zeminden başlayarak temel tipinin seçimine varıncaya kadar mutlaka kamu denetiminin de olması -binlerce jeoloji mühendisinin işsiz olduğu bir ortamda- sismolojinin bu kadar yüksek olduğu, sismik aktivitenin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda mutlaka zemin etütlerinin de jeoloji mühendisleri tarafından imzalanması ve yapı denetiminde bunların yerinin olması gerektiğini buradan ifade ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, tabii, ben sizlerle Rıza Bey Apartmanı’nı paylaştım. Rıza Bey Apartmanı’nın enkaz kaldırma çalışmalarında altı gün boyunca orada bulundum. Tam 4’üncü kata gelindiğinde sevgili milletvekilleri -burayı dikkatle dinlemenizi istiyorum- çocukların oyuncakları, topları ayaklarımıza yuvarlandı; anneannelerinin ilaç kutuları karşımıza çıktı “Oh, inşallah, şu anda canlı olarak bu insanlar çıkarılacak.” derken maalesef ve maalesef 32 vatandaşımızla beraber şu anda gördüğünüz şu mutlu tablodaki 5 insan -37 insan- Rıza Bey Apartmanı’nın altında kaldı arkadaşlar. Bu insanların ailelerinin bir talebi var değerli milletvekilleri, AKP’li vekiller, MHP’li vekilleri, HDP’li ve CHP’li vekiller: Yapmamız gereken… “Burası park olsun.” diyorlar. 37 insanın hayatını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı’nda… Artık bırakın inşaat lobisini, bırakın beton lobisini “Burası parka dönüşsün.” diyor bu insanlar. (CHP sıralarından alkışlar) Bu insanlar bir şey ifade etmiyor mu arkadaşlar? Şu canları yerine ne getirebilir, bana söyler misiniz? Artık yetmez mi? Aynı yere bina yapmak neyin nesi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Hemen tamamlıyorum efendim.

BAŞKAN – Buyurun, toparlayın.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) – Sayın Cumhurbaşkanı söz vermiş olmasına rağmen, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı yer vermiş olmasına rağmen, ısrarla Rıza Bey Apartmanı’na 23 metre “fore kazık” çakarak “jet grout” yaparak yani 23 metre beton bir temel oluşturarak alüvyonel, yer altı su seviyesi yüksek, depremselliği yüksek, 100 kilometre uzaklıktaki bir fayın yıkıma sebep olduğu bu yerde hâlâ beton lobisine, hâlâ rant lobisine hizmet etmek neyin nesidir?

Sayın Cumhurbaşkanına buradan çağrımdır: Lütfen, Rıza Bey Apartmanı’nı park olarak bırakın, lütfen simgesel bir yer olsun ve fay yasasını çıkarın, Deprem Komisyonunda anılan önlemler de tozlu raflarda çürümesin diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle söz isteyen Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’na ait.

Buyurun Sayın İskenderoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

3.- Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’nun, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’ne ilişkin gündem dışı konuşması

JÜLİDE İSKENDEROĞLU (Çanakkale) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere ebediyete intikal eden kahramanlarımızı, vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum; ruhları şad, mekânları cennet olsun. Vatanımızın her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış, cumhuriyetimiz ölümsüz kahramanlarımızın fedakârlıklarıyla elde edilen eşsiz zaferlerin sağlam temelleri üzerine yükselmiştir.

Çanakkale, cumhuriyetin ön sözünün yazıldığı topraklardır. Deniz ve kara savaşları on dört ay altı gün sürmüştür. Milletimizin şanlı tarihine damga vurduğu bu topraklarda düşmana “Dur!” diyen yiğitlerin, canını vatan için hiçe saydığı, bağımsızlığımız, millî birlik ve beraberliğimizin korunması uğruna üstün fedakârlıklar göstererek canını düşman namlularına siper eden ve bunun nişanını gururla taşıyan şehitlerimizin kahramanlıkları hafızalarımızdan asla silinmeyecektir. Vatanı için annelerini, babalarını, eşlerini, evlatlarını, sevdalarını bırakanlar Çanakkale’deydi. Çanakkale, hayatında eline hiç silah almayan ama “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.” diyerek kalemini, kâğıdını, okulunu, hayallerini geride bırakıp cepheye koşan öğrencilerdir. Çanakkale, Seyit Onbaşılar, Ezineli Yahya Çavuşlar, Yusuf Kenanlar, Bigalı Mehmet Çavuşlar; Yemen’den, Kosova’dan, Filistin’den yurdun dört bir yanından cepheye gelen 15’lilerdir. Çanakkale, kendi cenaze namazını kılıp süngüsünü takan, vatan için ölüme yürüyen 57’nci Alaydır; “Çanakkale geçilmez.” diyen, Anfartalar’da, Seddülbahir’deki yiğit Mehmetçiklerdir. Centilmenliğin ne demek olduğunu dünyaya öğrettiğimiz, cumhuriyetimizin ön sözünün yazıldığı topraklardır Çanakkale. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Topraklarımızı işgal etmek, kutsallarımızı yok etmek, medeniyetimizi yeryüzünden silmek isteyen, kendilerine “yenilmez” diyen, dünyanın en vahşi ve en acımasız ordularına karşı bağımsızlığımızı savunmak, vatanımızın topraklarını korumak için tek yürek oldular; ecdadımız Çanakkale’de canlarını ortaya koyarak verdikleri mücadelenin sonunda tarihe sığmayacak kadar büyük ve şanlı bir zafer kazandı. İstiklaline, vatanına, bayrağına tüm benliğiyle canı pahasına sahip çıkan milletimiz, tüm işgal senaryolarını bozarak Çanakkale ruhunu inşa etti ve bu ruh ebediyen bizimle var olacaktır.

Çanakkale Zaferi sadece geçmişimize ait bir başarı, geçmişimize ait bir zafer değil, bugün güçlü bir şekilde sürdürmekte olduğumuz medeniyet yürüyüşümüzün de en önemli ilham kaynaklarından biridir. Bu ilham ve bakış açısıyla Çanakkale’de gerçekleştirdiğimiz bütün çalışmaları Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, Grup Başkan Vekilimiz ve Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Bülent Turan’la birlikte sürdürüyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Yılların hayali, bugün Asya’dan Avrupa’ya kordonda uzanan bir gerdanlık 1915 Çanakkale Köprüsü. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına atıfta bulunarak 2 ayak uzunluğunu 2.023 metre olarak inşa ediyoruz ve biz buna şahitlik ediyoruz.

Bugün Ezine Gıda OSB’mizi gerçekleştirirken 91 fabrikamızda ortalama 8 bin işçi çalışacak ve istihdama odak olacağız. Devam etmekte olan otoyollarımız ve tünellerimizle bugün Çanakkale daha ulaşılabilir bir yer. Bugün Çanakkale’de okul ve hastane inşaatı olmayan yerimiz kalmadı, hepsini yeniledik. Jeotermal Sera OSB’mizle Ayvacık’ta tarımımızı daha nitelikli hâle getiriyoruz. Tarihî alanda yaptıklarımız zaten Türkiye'de bir marka hâlindedir. Troya Müzemizle de aslında geleceğe UNESCO’nun kültürel miras listesinde olan Troyamızla birlikte “Turizmde biz de varız.” diyoruz. Özellikle Bayramiçli olması, hemşehrimiz olmasıyla övündüğümüz millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un o dönem yaşadığı evini müze hâline getirdik ve ecdadımıza emanetimizi ödüyoruz.

Eğitimden sağlığa, tarımdan hayvancılığa, turizmden ulaşıma bütün alanlarda ne eksik varsa gidermek; var olanı daha kaliteli hâle getirmek için aralık vermeden memleketimiz ve hemşehrilerimiz için çalışıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayın, buyurun.

JÜLİDE İSKENDEROĞLU (Devamla) – Bilhassa “Geçmişimizi bilmeyen, geleceğe yön veremez.” anlayışıyla geleceğimizin teminatı olan gençlerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeye gayret ediyoruz. Ecdadını tanıyan ve ülkemiz için ödenen bedelleri bilen nesiller, vatanımıza sahip çıkmak ve ileri taşımak için elinden gelen her şeyi yapacaklardır.

“Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…

Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.”

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 106’ncı yıl dönümünde 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’müzü kutluyor, Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.

Sayın Karadağ…

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ’nın, 8 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

YAŞAR KARADAĞ (Iğdır) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

“Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar,

Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i...

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.”

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümünde askerlerine taarruzu değil, ölmeyi emreden cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, kurtuluş mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

BAŞKAN – Sayın Bankoğlu…

2.- Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun, Karayolları Genel Müdürlüğü ile bölge müdürlüklerinde çalışan işçilerin skala sorununun çözülmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

AYSU BANKOĞLU (Bartın) – Karayolları Genel Müdürlüğü ve bölge müdürlüklerinde çalışan işçilerimizin skala sorunu uzun zamandır çözüm bekliyor. Yapılan iş aynı olmasına rağmen işe giriş tarihine bağlı olarak 3 farklı skala üzerinden ücretlendirme gerçekleştiriliyor ve Bartın’da da mevcut olan bu durum, İş Kanunu’ndaki eşit davranma yükümlülüğüne de Anayasa’mızda güvence altına alınan eşit işe eşit ücret ilkesine de açıkça aykırıdır. Bahsettiğim sorun, TCDD bünyesinde imzalanan bir protokol vasıtasıyla çözülmüştür. İş barışının sağlanması ve gerçek hakkaniyetten söz edebilmek için bu problem çözülmelidir diyorum.

Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman emeğin ve emekçinin, alın terinin yanındayız; iktidara geldiğimizde de eşitlik ilkesini hâkim kılacak ve çalışanların haklarını teslim edeceğiz, hemşehrilerimin de işçi kardeşlerimin de şüphesi olmasın.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Girgin…

3.- Muğla Milletvekili Süleyman Girgin’in, Muğla’nın Ortaca ilçesinin Kemaliye ve Ekşiliyurt Mahallelerinde yaşayan vatandaşların kadastroyla ilgili sorunlarına ilişkin açıklaması

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Muğla’nın Ortaca ilçesi Kemaliye ve Ekşiliyurt Mahallelerinde 1952 yılında geçen ilk kadastro sırasında çoğu parseller müşterek bırakılmış olup o zamandan günümüze kadar geçen yetmiş yıl zarfında miras yoluyla vatandaşların hisseleri çoğalmış, küçük metrekarelerin birbirine devriyle çözümsüz bir hâl almıştır. Buna göre bazı vatandaşların 2014 yılında yürürlüğe giren Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na istinaden bina yapma hakları kalmamıştır. Bir şahsın 25-30 civarındaki parselde hissesi bulunmaktadır, dolayısıyla buralarda yapı yapılamamaktadır. Bazı vatandaşların ise hiç tapuları olmayıp arsa ve binaları bulunmaktadır. Bu şekilde sorun yaşayan yaklaşık 750 hanede 3 bin kişi yaşamaktadır. Bu sorunların 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve 3194 sayılı İmar Kanunu çerçevesinde değerlendirilip çözümü sağlanmalıdır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığına soruyorum: Vatandaşlarımızın mağduriyetini önlemek amacıyla Kemaliye ve Ekşiliyurt Mahallelerine has özel bir düzenleme yapılması hususunda bir çalışmanız var mıdır?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Gökçel…

4.- Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’in, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Mersin’e gelişinin 98’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) – Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Mersin’imize gelişinin 98’inci yıl dönümü. Atatürk, Mersin’e birçok kez gelmiş, 1925 yılındaki ziyaretinde konukevi olarak kullanılan denize nazır konaklardan birinde on bir gün kalmıştır. Atatürk Parkı’nın arkasında kalan, Atatürk Evi olarak müze hâline getirilen işte o konak bugün konteyner çöplüğüne nazır hâle getiriliyor; Atatürk Parkı talan edilmek isteniyor; Mersin, bir şirkete peşkeş çekiliyor.

Bu vesileyle, 17 Mart 1923’te Atatürk’ün Mersin’de Mersinlilere söylediği bir sözü hatırlatmak isterim: “Mersinliler, Mersin’e sahip çıkınız.” Ve inanıyorum ki Mersin halkı Mersin’e sahip çıkacak, Mersin’e ihanet etmek isteyenleri asla affetmeyecektir.

BAŞKAN – Sayın Bülbül…

5.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, Aydın İl Millî Eğitim Müdürünün salgın nedeniyle İstiklal Marşı’nın yüksek sesle okutulmamasını isteyen mesajıyla ilgili Millî Eğitim Bakanından bilgi almak istediğine ilişkin açıklaması

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aydın İl Millî Eğitim Müdürü ilçe millî eğitim müdürlerine gönderdiği mesajda “Sağlık Müdürümüz, yüksek sesle konuşma esnasında virüsün yayılım hızının 5-6 kat daha fazla arttığını ifade ettiler. Buna göre, İstiklal Marşı törenlerinde öğrencilerimizin, İstiklal Marşı’nı yüksek sesle söyletmek yerine İstiklal Marşı’nın banttan verilerek çok kısık bir sesle söylemelerinin sağlanması konusunda okul müdürlerimize gerekli uyarıların yapılmasını istirham ederim.” ifadelerini kullanmıştır.

Her ne kadar İstiklal Marşı’nın kısık sesle okunmasına gerekçe olarak salgın gösterilse de, salgın bir yılı aşkın süredir devam ediyor, bu dönemde bazı sınıflar için yüz yüze eğitim var ancak başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere il müdürlüklerinin böyle bir talimat verdiği bilinmemektedir.

Sayın Bakana sormak istiyorum: Andımız’dan sonra şimdi de sıra İstiklal Marşı’nda mıdır? İstiklal Marşı’nın yüksek sesle okunmasının virüsün yayılmasına olan etkisi nasıl ölçülmüştür? Bu konuda kamuoyunun bilmediği bilimsel bir çalışma var mıdır? Bakanlığınızın böyle bir talimatı var mıdır? Konuyla ilgili idari bir soruşturma başlatılmış mıdır? Aydın Millî Eğitim Müdürü hakkında bu kaçıncı skandaldır?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Yılmaz…

6.- Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz’ın, pazar esnafının sorunlarına ilişkin açıklaması

ÜMİT YILMAZ (Düzce) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sabah güneş doğmadan; sıcak, soğuk, yağmur, kar demeden pazar yeri pazar yeri dolaşıp gece yarılarına kadar tezgâh açarak evine ekmek götürmeye çalışan pazarcı esnafımız pandemi döneminin en önemli mağdurlarının başında gelmektedir. Özellikle hafta sonu kısıtlamaları nedeniyle tezgâh açamayan pazarcılar oldukça zor günler geçirmişlerdir. Normalleşmeyle birlikte tezgâhlarına dönen pazarcılar bir yandan marketlerle yarışmaya çalışmakta, diğer yandan belediyelerin kaprisleriyle uğraşmaktadır.

Ağır şartlar altında çalışan pazarcı esnafımızın önündeki en büyük sıkıntılardan biri de vatandaşların değişen alışveriş tercihleridir. Pandemi döneminde artan internet siparişleri ve her köşebaşını kapatan aç gözlü market zincirlerinin ürün portföyü birçok esnafımız gibi pazarcıları da umutsuzluğa düşürmektedir. Pazarcıların sesine kulak verilerek isteklerinin başında gelen emeklilikte yıpranma getirilmesinin sağlanması gerekmektedir.

BAŞKAN – Sayın Aycan…

7.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarının sorunlarına ilişkin açıklaması

SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, Türkiye'de iktisadi ve idari bilimler fakülteleri plansız bir şekilde açılmaktadır. Bu fakültelere plansız bir şekilde de öğrenci alınmaktadır. Şu an 500 bin iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunu iş aramaktadır. Kendi işini kuranlar var ama çoğunluğu özellikle kamuda istihdam edilmeyi beklemektedirler. Kamuda istihdam edilen fakülte mezunu ise çok azdır. Özel sektörde iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunları çok az istihdam edilmektedir. İstihdam edilenlerin de aylık ve özlük hakları açısından şartları çok yetersizdir, tatmin etmemektedir. Bu gençlerin büyük çoğunluğu iş sahibi olmak için bu okulları okudular. İkinci eğitim, açık öğretimle çok kişi aynı diplomaya sahiptir, açılan sınavlara da başvuru çok olmaktadır. Burada merkezî sınavın, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın esas alınması çok önemlidir ve aradaki huzursuzluğu önlemek açısından tercih edilmelidir.

BAŞKAN – Sayın Gaytancıoğlu…

8.- Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun, AKP’den, bu milletin hakkını kimlere yedirdiklerini ve kimlerle yediklerini öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Geçtiğimiz hafta sonu 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladık. İktidar cenahı mesajlarında, sağlık çalışanlarının haklarının ödenemeyeceğinden söz edip durdular. Bakmayın, bu yönetme özürlü iktidarın “Hakları ödenmez.” dediğine, aslında “Haklarını ödeyemiyoruz.” demek istiyorlar. Sormak istiyorum: AKP olarak hakkını ödediğiniz bir toplum kesimi var mı? Çiftçilerin hakkını ödemiyorsunuz, emeklinin hakkını hiç vermiyorsunuz; memura, işçiye kölelik ücreti veriyorsunuz, işsizlere iş bulamıyorsunuz. Çevreyi, tarlasını, toprağını savunanlar size göre zaten “terörist” ve hakları olmaz. Öğrencinin, sizin atadığınız kayyuma boyun eğmek dışında bir hakkı olamaz ki onlar da boyun eğmeyi sevmiyor. Esnaf desek “Hak getire” dersiniz. Peki, hiç kimseye hakkını vermezken, hiç kimsenin hakkını ödemezken bu kadar hakkı ne yapıyorsunuz? Bu milletin hakkını kimlere yediriyorsunuz, kimlerle yiyorsunuz?

BAŞKAN – Sayın Taşkın...

9.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümü... Çanakkale, yedi düvele meydan okuyan, dönemin en modern ordularını dize getiren, tarihin akışını değiştiren, ecdadımızın yazdığı şanlı bir destandır. Yüreği sarsılmaz bir imanla dolu olanların, kalbi vatan aşkıyla çarpanların, bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen kazandığı zaferin adıdır Çanakkale. Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asırlık uykusundan uyandığı, küllerinden yeniden doğduğu, birlik ve beraberlik ruhunu abideleştirdiği topraktır. Çanakkale, Türk milleti olarak vatanımıza, hürriyetimize, bizi biz kılan mukaddes değerlere bağlılığımızın timsalidir.

Çanakkale Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nde bu toprakları bize mukaddes bir vatan olarak emanet eden tüm kahraman şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Kenanoğlu...

10.- İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu’nun, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun halkın iradesi olduğuna ve hakikati savunduğu için cezalandırılıp vekilliğinin düşürülmeye çalışıldığına ilişkin açıklaması

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, Ömer Faruk Gergerlioğlu halkın iradesidir, hakikati savunduğu için cezalandırılmakta ve vekilliği düşürülmeye çalışılmaktadır. Daha Anayasa Mahkemesi dahi kararını vermeden bu telaşınız nedir? Hakikat sizi bu kadar mı ürkütüyor? Suç işliyorsunuz. Biz vekilimizin yanındayız, milyonlar vekilimizin yanında. Gergerlioğlu, Türkiye’nin vicdanıdır, halkın vekilidir. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Arkaz...

11.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın, 15 Mart 1921’de şehit edilen Talat Paşa’ya rahmet dilediğine, öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümüne ve operasyonlarda can veren şehitlere rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Tarihimizin en önemli devlet adamlarından biri olan Talat Paşa, bir asır önce, 15 Mart 1921’de şehit edildi; kendisine rahmet diliyorum, ruhu şad olsun.

Ülkemizde öğretmen yetiştirmek amacıyla ilk defa 16 Mart 1848’de öğretmen okulları açıldı. Bu vesileyle öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümünü kutluyor, başta Başöğretmen Aziz Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.

Ayrıca, güvenlik güçlerimiz 2018 yılında yaptıkları Zeytin Dalı Harekâtı’nda 18 Mart günü Afrin kent merkezini kontrol altına alarak bizlere büyük bir gurur daha yaşatmışlardır. Fırat Kalkanı’nda, Zeytin Dalı’nda, Bahar Kalkanı’nda ve Barış Pınarı’nda can veren şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Durmuşoğlu...

12.- Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu’nun, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) – Teşekkürler Sayın Başkanım.

Türk bağımsızlık tarihinde ayrı bir anlamı olan “Çanakkale geçilmez.” sözünü tarihe altın harflerle yazdıran kahramanlığın destanı Çanakkale Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Milletimizin birliğinin ve bütünlüğünün en manidar simgelerinden biri olan Çanakkale Zaferi, bir azmin ve inancın zaferidir. Birkaç dakika sonra öleceğini bile bile en ufak bir tereddüt dahi etmeden vatanı uğruna canlarını ortaya koyarak imkânsızı başaran binlerce isimsiz kahramanımız ilelebet milletimizin gönlünde yaşamaya devam edecektir.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümünde bizlere böyle kutsal bir emanet bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanımızın ve milletimizin bekası için tereddütsüz bir şekilde canını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Özkan…

13.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

HACI ÖZKAN (Mersin) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Çanakkale, yedi düvele karşı verilen bir mücadelenin adıdır; her şey bitti derken canlandığımız bir destandır. Çanakkale, birliğimizin en büyük sembollerinden bir tanesidir. Çanakkale’de milletin istiklal ve istikbali kurtarılmış, sarsılmaz bir birlik ruhu oluşturulmuştur. Çanakkale, bu milletin vatan ve bayrak sevdasının, köklü devlet bilincinin derin tarihî mirasının kanıtıdır. “Çanakkale geçilmez.” dedirten bu ruh, günümüzde iç ve dış saldırılara karşı koymamızda en büyük ilham kaynağımız olmaya devam edecektir.

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün 106’ncı yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Şimşek…

14.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, Mersin Erdemli’deki çiftçilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, geçtiğimiz hafta Mersin Erdemli ilçemizde meydana gelen fırtına ve şiddetli rüzgârda Erdemli’nin Güzeloluk, Akpınar, Güneyli, Hüsametli, Arslanlı, Gücüş, Çiriş, Üçtepe, Kocahasanlı ve Limonlu Mahallelerinde çok sayıda bina yıkılmış, seralar yerle bir olmuş ve çiftçilerimizin ürünleri zarar görmüştür; 16 tane evin çatısı yıkılmış, 58 çiftçinin 85 dekar serası zarar görmüştür. Ben buradan Tarım Bakanımıza ve AFAD’a çağrıda bulunuyorum: Bu çiftçilerimizin zararları acilen karşılanmalı, bu çiftçilerin Ziraat Bankasına olan borçları ertelenmelidir.

Ayrıca, Türkiye limon ihracatının yaklaşık yüzde 50’sini tek başına karşılayan Erdemli’de limonla ilgili fiyatlar bu yıl neredeyse geçen yılın yarı fiyatlarıdır. Tabii, pandemiden dolayı tüketim de azalmıştır. Mutlaka ihracat teşviklerinin artırılması ve limon üreticilerinin desteklenmesi gerekmektedir.

Teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

BAŞKAN – Sayın Gürer…

15.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, halk eğitim merkezlerinde kısmi zamanlı olarak istihdam edilen usta öğreticilerin sorunlarına ilişkin açıklaması

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Halk eğitim merkezlerinde kısmi zamanlı olarak istihdam edilen binlerce usta öğretici pandemi sürecinde büyük mağduriyet yaşamış, yaşamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kuruluşlarda ücretli öğretmenler ile usta öğreticiler pandemi sürecinde mevzuat gerekçe gösterilip idari izinli sayılmamışlardır. Ayrıca, usta öğreticilerin yılda on iki ay çalışmadıkları için kıdem hakları da bulunmamaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre çalıştırılıp devlet memurlarına verilen haklardan yararlandırılmamaktadırlar. Gelir kaybı nedeniyle zor günler yaşayan usta öğreticilerin mağduriyetleri giderilmelidir, ücretli öğretmenlerin kadroları verilmelidir. Ayrıca, PIKTES projesi kapsamında öğretmenlik yapanların da Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarına alınması şarttır. Bu mağduriyetlerle ilgili, iktidar gereğini yapmalıdır.

Teşekkür ederim Başkanım.

BAŞKAN – Şimdi Sayın Grup Başkan Vekillerine söz vereceğim.

Buyurun Sayın Dervişoğlu.

16.- İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu’nun, Çorlu tren kazasının üzerinden iki buçuk yıl geçmesine rağmen davanın üstünü kapatma ve oyalama çabalarının aileleri zor durumda bıraktığına, asgari ücretli bir ailenin fitreye muhtaç hâle getirildiğine ve Hükûmetin ekonomiyi yönetemediğine ilişkin açıklaması

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

8 Temmuz 2018 tarihinde 8’i çocuk 25 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Çorlu tren faciası davasının 7’nci duruşması Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dün görüldü. Mahkemeye sunulan ek bilirkişi raporunda yoldaki menfezlerin yeterli olmadığı, bölgede gerekli sayıda kontrol memurunun çalıştırılmadığı belirtilirken Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının kusurlu olduğu ortaya konuldu. Aileler adalet beklerken duruşma 7 Eylül 2021 tarihine ertelenmiştir. Kazanın üzerinden iki buçuk yıl geçmesine rağmen davanın üstünü kapatma ve oyalama çabaları aileleri zor durumda bırakmaya devam etmektedir. Ailelerin çektikleri eziyet geciken adaletle çileye dönüşmüş durumda. Kimisi çocuk, kimisi eş, kimisi anne, kimisi baba; yakınlarını kaybeden aileler sadece adalet bekliyor, mağduriyetlerinin giderilmesini de talep ediyor. Acılı ailelere daha fazla zulmedilmesin, adalet mülkün temeli ise adaletli ve eksiksiz bir biçimde işletilsin. İhmalle yitirilen canların, sorumsuzluk sonucu sönen umutların hesabı sorulmadıkça geride kalan acılı ailelerin vebalini hiç kimse ödeyemeyecektir.

Enflasyon yüzde 15-16 seviyesindedir. Fitre geçen yıla kıyasla 1 lira artırılmıştır. Diyanetin 28 lira olarak belirlediği fitreden yola çıkarak bir hesaplama yapılacak olursa, 4 kişilik bir ailenin sadece aylık gıda harcaması hem açlık sınırının hem de asgari ücretin üstünde bulunmakta.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)         

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başkan.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Teşekkür ederim efendim.

Bunun anlamı, asgari ücretli bir ailenin fitreye muhtaç bir hâle getirilmesidir. Diyanetin belirlediği fitre miktarına göre 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması 3.360 liradır. Asgari ücretin 2.825 lira olduğu düşünüldüğünde aradaki 535 liralık fark, asgari ücretlinin fitreye muhtaç hâle getirildiğini de göstermektedir.

Yanlış ekonomik adımlar nedeniyle milyonlarca vatandaşımız işsiz ya da gelirsiz kalmıştır. Hükûmetin açıkladığı paketler, esnafın ve çare bekleyen vatandaşlarımızın derdine derman olamamıştır. Merkez Bankası rezervleri eritilmiş, kefen parası olarak adlandırılan yedek akçe bitirilmiş, İşsizlik Fonu ve deprem vergileri için toplanan paralar bile tüketilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başkan.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) – Teşekkür ederim efendim.

Ülkemizde yoksulluk ve hayat pahalılığı her geçen gün artarak çoğalmaktadır. Hükûmet artık ekonomiyi yönetememekte, denetleyememektedir, vatandaşlarımızı açlığa mahkûm etmektedir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum efendim.

BAŞKAN – Sayın Bülbül…

17.- Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül’ün, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümüne ilişkin açıklaması

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yarın, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümünü idrak edeceğiz. Çanakkale Savaşı, tarihte bilinen savaşların çok ötesinde, imanın küfre galip gelmesinin destanı, Türk milletinin sarsılmaz iradesinin ete kemiğe bürünmüş hâlidir, metrekareye düşen 6 bin merminin arasından sıyrılıp kıyama kalkan bir milletin istiklalini ve istikbalini çiğnetmeyeceğinin sözü ve mücadelesidir, tarihte demir dağları eritip özgürlüğüne koşan bir milletin demirden bir orduyu yenerek bağımsızlığına sımsıkı tutunmasının yeminidir. İstiklal ve istikbalinden vazgeçmeyen bir milletin mirasını bugün de derin sulara gömmek isteyen düşmanlar mevcuttur. İçte ve dışta ülkemize ve milletimize kurulan tuzakları bozacak irade Çanakkale’de olduğu gibi bugün de mevcuttur ve mücadeleden hiçbir zaman vazgeçilmeyecektir.

Bu vesileyle, Çanakkale’nin aziz komutanları Şehidiâlâ Enver Paşa, Cevat Paşa, Esat Paşa, Fevzi Paşa ve Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere bütün komutanlarımızı ve orada şehit olan aziz şehitlerimizi, Mehmetçik’imizi ve gazilerimizi şükranla, minnetle, hayırla yâd ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Beştaş…

18.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun tezkeresinin okunma zamanıyla ilgili belirsizliğin Meclise ve kendilerine saygısızlık olduğuna, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun başvurusu Anayasa Mahkemesinin önündeyken tezkerenin Meclise dayatıldığına, Yargıtayın vekilliğin düşürülmesiyle ilgili kararının hukuki olmadığına, karar okunursa Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan uzaklaşacağına ve Halkların Demokratik Partisi olarak hukuk, demokrasi, adalet ve özgürlükten asla geri adım atmayacaklarına ilişkin açıklaması

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Evet, elimize hâlâ resmî bir bilgi gelmedi ama bütün basın üç gündür Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun tezkeresinin, Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin ne zaman okunacağına dair altyazı geçiyor, haber yapıyor, dün en son “Yarın okunacak.” diye geçti. Şu anda elimde yine gayriresmî bir gündeme göre bu konuşmalardan sonra tezkerenin okunacağı görülüyor. Bir kere, bu, bu Meclis işleyişinde, her şeyden önce Meclisin kendisini inkârdır, Meclisin kendi kendine saygısızlık yapmasıdır.

Dün Danışma Kurulu yapıldı, bugün -saat 13.30’da- yapıldı; Meclis Başkan Vekilinin bile bilmediği ya da bize iletmediği bir gündemden söz ediyoruz. Biz, Grup Başkan Vekilleri olarak bu Mecliste her konuyu konuşuyoruz, Meclis gündemini konuşuyoruz, Danışma Kurulu yapıyoruz; hangi kanunun geleceği, ne kadar süreceği iktidar grubu ve ortağı tarafından bize sürekli iletiliyor ama bir parlamenterin vekilliğinin düşürülmesine dair tezkereyle ilgili Meclis Başkan Vekilinin bile iletmediği, -belki kendisine de iletilmedi, onu bilmiyorum, yorum yapamıyorum ama bize verilen bilgi bilmedikleri yönünde- bugün 13.35’e kadar bize verilmeyen bir bilgi var; bunu kabul edemeyiz. Bu, Meclise hakarettir, saygısızlıktır, bize de büyük bir saygısızlıktır.

Şimdi, dokunulmazlık ve milletvekilliğinin düşürülmesi konusunda bu Parlamentonun sicili özellikle son yıllarda, son altı yıldır oldukça bozuldu. Tarihe çokça kara sayfa eklendi ve bu Parlamentonun vakarına, temsil ettiği değerlere yakışmayan bir yasama pratiği ortaya serildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Daha bir dönem önce, Leyla Güven ve Musa Farisoğulları Vekillerimizin vekilliği düşürüldü, hem de hukuka aykırı hem de Anayasa Mahkemesi kararı beklenmeden. Daha geçenlerde, Anayasa Mahkemesi kararıyla, Meclis tarihinde ilk defa bu Parlamentoya bir iade gerçekleşti ama bugün, bizim Kocaeli Milletvekilimizin başvurusu Anayasa Mahkemesinin önündeyken ve daha ne karar vereceği belli değilken tezkere Meclise sunuluyor ve dayatılıyor.

Dokunulmazlık nedir? Dokunulmazlık, milletvekilinin -temsil ettiği- seçmeni ve halkı temsili layıkıyla yerine getirmesidir, vekili iktidar baskısından korumaktır, vekili haksız kovuşturmalardan korumaktır ama bu dönem iktidar, dokunulmazlık ve milletvekilliği düşürülme konusunda dünyada bir rekor kırmak üzeredir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Size 1921 Meclisinden bir örnek vereceğim, hani çokça “demokratik Meclis” diyorsunuz ya: Fransızlarla iş birliği yaptığı iddia edilen vekiller vardı, Yunan casuslarını evinde barındırdığı iddia edilen vekiller vardı, Rum isyancılara yardım ettiği iddia edilen vekiller vardı ama o savaş koşullarında bile o vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılmadı ve yargılanmadılar; vatana ihanetten söz ediyorum, başka bir şey değil, yargılanmadılar. Ama bugün, 2021 yılında Gergerlioğlu’na verilen ceza nedir; bunu bütün Türkiye’ye ve dünyaya anlatmak istiyorum. 2017 yılında bir haber paylaştığı için, sadece -sitenin adını vermeyeyim reklama girmesin diye- bir haber paylaştığı için hakkında bir dava açılmış, iddianame tanzim edilmiş ve ne demiş?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Bu haber ne? Barış; eğer devlet kabul ederse bir ayda barış gelir. “Devlet adım atarsa barış bir ayda gelir.” haberin başlığı bu. Bizim vekilimiz de “Bu çağrı hakkıyla değerlendirilmeli, bu işin sonu yok.” diye bu haberi “tweet” atmış, sonra milletvekili seçilmiş.

Normalde, Anayasa’ya göre, milletvekili seçildiği anda yargılamanın durdurulması gerekiyor; Anayasa 14 kapsamında değil. Buradaki hukukçu milletvekillerine sesleniyorum: Propaganda fiili -velev ki kabul edilsin, asla kabul edilemez- Anayasa 14 kapsamında değil ve durdurulmamış, hızla, yargılama pratiğinin aksine, istinaf alelacele onaylamış, Yargıtay bir yıl dolmadan onaylamış ve Yargıtayın gerekçeli kararı da 20 sayfa; 16 sayfası muhalefet, 4 sayfası onama yönünde.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Muhalefet, muhalefet şerhinde diyor ki: “Bu yargılama devam edemez.” Ama buna rağmen, talimat büyük yerden ya, hemen onanmış ve tabii ki alelacele Meclise gelmiş. Bu durdurulmamış, yargılama devam etmiş ve 83/2 kapsamında -kesin olduğu- bir kararla, bugün vekilliğinin düşürülmesiyle karşı karşıya gelmiş. Yargıtay, kendi içtihadını çiğnemiş, Anayasa Mahkemesinin içtihadını çiğnemiş ve bu hızlanmayla yargı bu kararı vermiş.

Bu kararı yargı vermedi arkadaşlar, bunun adını koyalım; bu kararı siyasi iktidar verdi, bu kararı iktidardaki parti verdi. Bu nedenle, hiç kimse bize “Bu karar hukukidir.” demesin, bu karar siyasidir. Ama bu konuda kararın yargı kararı olmadığına dair size bir hâkimin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Beştaş, toparlayalım lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Sayın Başkan, bugün herhâlde biraz müsaade edersiniz yani çok önemli bir konuyu konuşuyoruz.

MEHMET YAVUZ DEMİR (Muğla) – Bu kadar uzun olur mu?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Bu, hâkimin geçen yıl bir sitede yayınlanan mektubu; çok uzun. Sevgili Selahattin Demirtaş, dün mahkemede “Artık yargı, Siyasi Partiler Kanunu’na ve Seçim Kanunu’na göre yargılama yapsın.” diye bir çağrıda bulundu; orada okuduğu mektubun çıktısını aldım -görevdeki hâkim bu- kısa bir bölümünü okuyorum: “Yirmi küsur yıllık meslek hayatımda hiç bu kadar umutsuz olmamıştım. Son yıllarda artık vidaları tamamen gevşemiş, sindirim sistemi bozulmuş bir adalet mekanizmasının türbedarı hâline geldik. Ayrılmak çare olsa bir günde ayrılırız. Lakin feleğin cilvesine bak ki ya kırk katır ya kırk satır isteniyor bizden. Ne ayrılırken rahat ediyoruz meslekte ne de görev yaparken. Adaletin derdiyle dertlenen bir hâkim ise geçmiş olsun ya itaat ya ölüm yahut çocuklarınla veya çocuklarından uzağa sürgün; ölümlerden ölüm beğen.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, toparlayın Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Uzun mektubun kısa bir bölümü.

İşte bu nedenle, bu fiile verilen cezayı yargı vermemiştir. Yargı, iktidarın, siyasetin vesayeti altında ölmemek için, sürgün edilmemek için, tutuklanmamak için, işten atılmamak için bu mahkûmiyet cezasını vermiştir; buna yerel mahkeme, istinaf ve Yargıtay da dâhildir.

Şimdi, bu karar okunursa sadece Kocaeli’de 90 bin kişinin iradesi gasbedilmeyecek, bu, aslında bütün Türkiye'yi bir hukuk devleti olma özelliğinden binlerce kilometre uzağa taşıyacak. Bir “tweet”le, barışa çağrı yapan bir “tweet”le vekillik düşürülemez. Biz barışı dün de savunduk, bugün de savunuyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayalım Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Sağ olun Başkan.

Kellemiz gitse, barışı, diyaloğu, çözümü savunmaya devam edeceğiz. Savaşı savunmak suçtur, barışı savunmak suç değildir ve bu haberin linki hâlâ devam ediyor, paylaşılmaya devam ediliyor.

Son olarak -toparlıyorum Başkan- şimdi, arkamızda bir yazı var: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Ama bu kürsüde, sizin oturduğunuz kürsüde… Hani tıpkı 12 Mart 1971’de -Demirel’in- muhtıra okunması gibi, siz tezkereyi okursanız, bir farkı yoktur. O, bu Meclise darbeyi kürsüden okumak anlamına gelir. Tezkereyi okumayın Başkan. Tezkere, bu egemenliğin, kayıtsız şartsız milletin değil, tek adama, iktidara ait olduğunun bir kez daha ilanı anlamındadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Son sözünüzü söyleyin Sayın Beştaş.

Buyurun.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Son sözlerim, toparlıyorum.

Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olması için bu tezkereyi okumayın, AYM kararı beklensin, hukuktan vazgeçmeyin; hukuksuzluk hepimizi boğacak ve bu mücadeleyi… Halkların Demokratik Partisi olarak tek bir kişi bile kalsak hukuk, demokrasi, adalet, özgürlükten asla geri adım atmayacağız. Bütün Türkiye'ye söylüyoruz: Bugün Ömer Faruk Gergerlioğlu, barış istediği için, tek cümle bir link paylaştığı için vekilliği düşürülmek isteniyor, buna “Dur.” deyin.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Altay…

(Basın locasından bir kişinin ayağa kalkarak slogan atması)

BAŞKAN – Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 14.53

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.07

BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN

KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 60’ıncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini karşılamaya devam ediyorum.

Buyurun Sayın Altay.

19.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ne, yasama organının hukuk dışına çıkmasının kabul edilemeyeceğine, herkesin Anayasa’ya uymak zorunda olduğuna ve Anayasa’nın 148’inci maddesi orta yerde dururken Anayasa’nın 84’üncü maddesine göre işlem yapmanın genel hukuk kurallarına ve Anayasa’nın 148 ile 6’ncı maddelerine aykırı olduğuna ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Zatıalinizi ve yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, 18 Mart Çanakkale Destanı’yla aziz milletimizin onurunu, gururunu, kimliğini, karakterini, tam bağımsızlık ve özgürlüğe olan düşkünlüğünü yedi düvele ve dünyaya hissettiren ve ispat eden aziz şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere rahmet ve minnetle anıyorum.

Çanakkale göstermiştir ki bu vatan, bu topraklar dünya durdukça, aziz milletimizin yurdu olarak sonsuza dek var olacaktır.

Sayın Başkan, bu vesileyle, bugünkü gündeminize de dayalı olarak ve bir parça da zaman bakımından müsamahanıza sığınarak bir iki hususta değerlendirmemizi yapmak istiyorum.

Sayın Başkan, öncelikle şunun bilinmesini isteriz ki Cumhuriyet Halk Partisi her hâl ve şart altında hukukun üstünlüğünü kabul eden ve buna inanan bir partidir. Kimden, nereden gelirse gelsin, hiç kimseye haksızlık yapılmasına Cumhuriyet Halk Partisi seyirci kalmayacaktır, kalmamıştır. Meclisimizin ve sayın milletvekillerimizin buradaki öncelikli görevlerinden -hiç şüphesiz- bir tanesi de Parlamentonun ve milletvekillerimizin hukukunu korumaktır; dolayısıyla saygınlığını korumaktır.

Sayın Başkan, devletin hukuk dışına çıkmasını asla istemeyiz, zira devletin hukuk dışına çıkması, milleti değil millet düşmanlarını sevindirir; vatandaşı değil terör örgütlerini sevindirir. Terör örgütlerinin yegâne arzuları, Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk dışına çıkması, hukuku askıya alması, bu anlamda Anayasa’yı askıya almasıdır ki bu, toplumda devlete olan güvensizliği artırır, pekiştirir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Efendim, bir müsamaha rica ediyoruz.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Peki, yasama organının hukuk dışına çıkması ise düşünülmesi bile kabul edilebilir olmayan bir durumdur.

Sayın Başkan, mahkemeler niye vardır? Mahkemeler şunun için vardır: Adaletin tesisi için vardır. Dolayısıyla, adaletsizlik, ihlal ya da saldırı, tecavüz, taciz -adına ne derseniz deyin- nasıl olur? Bir: Kişiden kişiye olur. Nasıl olur? Kişiden devlete yönelik olur. Nasıl olur? Kişiden topluma yönelik olur. Nasıl olur? Devletten bireye, kişiye yönelik olur. Her durumda da, kişiden devlete de olsa, devletten kişiye de olsa hepimizin sığınacağı yegâne merci şu elimde tuttuğum -beğenelim, beğenmeyelim- orta yerde duran Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’dır.

Sayın Erdoğan düşüncesinden dolayı cezaevine girdi; Erdoğan’ın düşüncesinin önüne bir bariyer konuldu, Erdoğan’ın düşüncesi bitmedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, devam edin.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bir müsamaha rica ediyorum efendim.

Dolayısıyla terörün önüne bir bariyer ve güç koyarsanız terörü bitirebilirsiniz ama düşüncenin önüne bariyer koyarsanız düşünceyi bitiremezsiniz. Beğenirsiniz beğenmezsiniz ama herkesin düşüncesini ifade etme özgürlüğünü savunuyorsanız, bu Parlamento çatısı altında görev yapan bir milletvekili saygınlığını kazanmış oluruz. Çok bilinen bir laf vardır “Düşüncelerine asla katılmam ama düşüncelerini ifade etmene saygı duyarım, düşüncelerini ifade etmeni desteklerim.” diye.

Şimdi, bütün bunları niçin söyledim? Şunun için söyledim: Sayın Başkan, zatıaliniz ve bu Parlamento buna uymak zorunda. Şimdi, Anayasa 84/ikiye göre bir işlem yapacaksınız. Ben şimdi size soruyorum: Peki… Anayasa 159’daki bir garabetle bu işlemi yapmamamız gerektiğini söyleyeceğim. Efendim, her şeyi Anayasa’ya göre yapıyoruz ya biz şimdi, Anayasa 159’dan hemen okuyorum. HSK’yi düzenliyor ve biliyorsunuz, bu düzenleme 2017’de yapıldı üstelik, bu sistem değişikliğinden sonra.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – “Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.” Nerede Adalet Bakanlığı müsteşarı? Burada var, burada yazıyor ama HSK’de müsteşar falan yok Sayın Başkan, yok… Dolayısıyla 84’ün ikinci fıkrasına göre yaptığınız bir işlem için, yapacağınız bir işlem için size ve yüce heyete şunu hatırlatmak isterim: Lütfen Anayasa’mızın -uymak zorundayız- 148’inci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarını, bu işlemi okumadan önce gerçekleştirelim. Bunu şunun için söylüyorum: Bu işleme göre, 84’ün ikinci fıkrası yok hükmündedir. Niçin? Arz edeyim: Mahkemeler nasıl sıralanır? İlk derece mahkemeleri, sonra istinaf, sonra Yargıtay, yüksek mahkemeler ve hepsinin tepesinde bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Başkanım, bugün müsamaha rica ediyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Biraz önce zikrettiğim gibi, Anayasa’nın 148’inci maddesine dercedilmiş olan; bireylere, Anayasa Mahkemesine yani orta yerdeki mahkemelerin en büyüğüne bireysel başvuru gibi, verilmiş bir hak var. Bu hak, biraz sonra işlem yapılacak sayın milletvekili bakımından kullanılmış. Kaldı ki Meclisimiz bu konuda geçmişte bir gaf yapmış. 4 Haziran 2020’de İstanbul Milletvekilimiz Kadri Enis Berberoğlu kararının okunması arifesinde böyle ayağa kalktım, bu Anayasa’yı gösterdim, “Bu yanlış iş Bağdat’tan döner, yapmayın, Meclis yanlış yapmaz.” diye çırpındım, okundu, tam bir ay sonra Enis Berberoğlu’nun başvurusunu AYM gündeme aldı ama burada okunduğu için de ayıp olmasın diye üç ay sonra görüştü. Ne oldu? 17 Eylül 2020’de AYM Enis Berberoğlu’nu haklı buldu, ilk derece mahkeme uymadı, AYM üstüne Şubat 2021’de Enis Berberoğlu için bir daha karar verdi ve ilk derece mahkeme mecburen uydu. Enis Berberoğlu belki şimdi de burada, Genel Kurulda; evet, burada oturuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Şimdi, şunu söylemek istiyorum: Sayın Başkan -çok uzattım, sabrınız için teşekkür ederim- Ömer Faruk Gergerlioğlu, Enis Berberoğlu gibi başvurusunu yapmış iken ve Meclis bu konuda daha önce bir ofsayta düşmüş iken…

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Ya, Meclis niye ofsayta düşsün!

ENGİN ALTAY (İstanbul) – …Meclisi bugün yeniden ikinci bir ofsayta düşürmenin bizce âlemi yoktur; bir.

İkincisi: Hukukçu arkadaşım Aysu Hanım’a sordum; hani, genel bir hukuk kaidesi vardır “İnsanlar için lehe olan hususlar uygulanır.” der. Yani Anayasa 148 2010’da, Anayasa 84 1995’te değişikliğe uğramış yani sizin şimdi okuyacağınız iş 1995’te bu Anayasa’ya girmiş ama daha taze, 12 Eylül 2010’da Anayasa’ya başka hükümler girmiş. Bu da Anayasa yani 2010’daki hüküm var iken, yani yargı yolu bu Anayasa’nın 148’inci maddesine göre ikmal edilmemiş iken…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bu son olsun Başkanım.

BAŞKAN – Buyurun, toparlayın.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Eksik olmayın efendim, eksik olmayın.

BAŞKAN – Estağfurullah.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – …148 orta yerde dururken sizin 84’e göre bir işlem yapmanız; bir, genel hukuk kurallarına; iki, Anayasa’nın 148’inci maddesine; üç, Anayasa’nın 6’ncı maddesine aykırıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi en kutsal çatının Başkanı da olsanız an itibariyle zatıalinizin de Anayasa’nın 6’ncı maddesine uymak gibi bir göreviniz vardır.

Zatıalinize ve Genel Kurula arz ederim. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Turan, buyurun.

20.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, ortada görmediğimiz, olmayan bir işlemi tartışmayı çok anlamlı bulmadığına ve tezkereye ilişkin kanaatini işlemden sonra aktaracağına ilişkin açıklaması

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ortada şu an hâlâ görmediğimiz, olmayan işlemi tartışmayı çok anlamlı bulmasam da…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Burada, burada.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Meclisin evraklarını sadece siz mi biliyorsunuz?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Gündem’de.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bu da bir ayıp! Sen biliyorsun, biz bilmiyoruz, biz bilmemeliyiz. Ne ayıp şey ya! Bu bile bir ayıp ya! Bu da Anayasa’ya aykırı.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, daha ağzımı açmadım; bir.

İkincisi: Okunmayan bir konu hakkında kanaat aktarmayı doğru bulmuyorum diyorum. Yasamaya olan saygımdan, yargıya olan saygımdan bunu söylüyorum. Kanaatimi aktarırım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Yanlış yapmayın diye… Testiyi kırdıktan sonra dövsek ne olur! Nasrettin Hoca ne yapmış?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – HDP ile CHP’nin bu gerginliğini, bu agresifliğini anlıyorum ama…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Agresif değilim… Bir dakika… Agresif değilim…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Biz agresif değiliz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sözünü geri alsın! Sözünü geri alsın!

Bana agresif dedi Sayın Başkan. Ne agresifiyim ben ya! Ne alakası var ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Ne var agresiflikte sanki?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – O zaman siz kapatın mikrofonu Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gerek yok ya, gerek yok.

Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Tamam, kapatın, konuşmayayım o zaman Sayın Başkanım, gerek yoksa.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sensin agresif! Çanakkale’den başla önce! Sen Çanakkale Milletvekilisin, Çanakkale’den başla! (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) – Bir de gülüyorsunuz! Provoke edip gülüyorsunuz! Ayıp, ayıp!

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Hukuk bitti!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, müdahale edecek misiniz?

Belki de Engin Bey’in söyleyeceği, güveneceği, saygı duyacağı, hoşuna gidecek bir şeyler söyleyecektim.

BAŞKAN – Söyleyin; buyurun, söyleyin siz, konuşun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Ama söyleyemiyorum.

Bana niye kızıyorsunuz ki Sayın Başkan?

BAŞKAN – Buyurun, buyurun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Başkanım, pek umamıyorum, pek umamıyorum öyle bir şey olacağını.

BAŞKAN – Buyurun, buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Teessüf ediyorum Sayın Başkan.

Şunu söylemeye çalışıyorum: Bir konudaki kanaatim -dosyalarca hazırlamışım- var. Bunu anlatabilirim; belki ortak yol buluruz, belki anlaşırız; belki -yanlış bildiğimizi- onlar bizi, belki biz onları ikna edebiliriz ama doksan yıldan beri kavga etmeyi, kendinden başka fikre saygı duymamayı gösteren bir anlayışın bugün bir daha tezahürünü görmüş olduk. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) O yüzden, Sayın Başkan, konuya ilişkin kanaatimi aktarmamayı, işleminizden sonra konuşmayı gerekli buluyorum ama diğer konuya devam edeceğim Sayın Başkanım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Gündeme geçiyoruz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – İzin verir misiniz Sayın Başkanım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Tamam, yeter ya, yeter. Geçti artık.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan… Sayın Başkan…

BAŞKAN – Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Hayırlı olsun o zaman.

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – Cumhurbaşkanlığının, Anayasa’nın 84’üncü maddesine göre, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kesin hüküm giydiğine dair kesinleşen mahkeme kararı hakkında bir tezkeresi vardır, okutup bilgilerinize sunacağım.

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Cumhurbaşkanlığının, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun terör örgütü propagandası yapma sucundan kesinleşen mahkeme kararı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 83’üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile 84’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin tezkeresi (3/1567)

(Kâtip Üye Mardin Milletvekili Şeyhmus Dinçel tarafından Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin okunmasına başlandı)

“11 Mart 2021

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 8/3/2021 tarihli ve E-35601974-103-0008-2019-191/19264 sayılı yazı.”

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

(Kâtip Üye Mardin Milletvekili Şeyhmus Dinçel tarafından Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin okunmasına devam edildi)

“Terör örgütü propagandası yapma suçundan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 7/12/2018 tarihli ve 2018/770 esas, 2018/1362 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi ve Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 28/1/2021 tarihli ve 2020/835 esas, 2021/398 karar sayılı ilamı ile temyiz dosyasının esastan reddi ile onanması suretiyle kesinleşen…”

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

(Kâtip Üye Mardin Milletvekili Şeyhmus Dinçel tarafından Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin okunmasına devam edildi)

“…Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/2/2018 tarihli ve 2017/490 esas, 2018/80 sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile ilgili olarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 83’üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile 84’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığından alınan ilgi yazı sureti ve eki dosya ilişikte gönderilmiştir.

Bilgilerini ve gereğini arz ederim.

                                                                                         Fuat Oktay

                                                                      Cumhurbaşkanı Yardımcısı”

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, Anayasa’nın 76’ncı maddesi kapsamında milletvekili seçilmeye engel bir suç teşkil eden…

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN - …Anayasa’nın 84’üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince bilgiye sunulan kesinleşmiş mahkeme kararı doğrultusunda Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşmüştür.

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN - Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.19

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 15.30

BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN

KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 60’ıncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – Sayın Gergerlioğlu, dışarı çıkmanızı rica ediyorum.

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – Grup Başkan Vekillerimizi arkaya davet ediyorum.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.31

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 16.01

BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN

KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 60’ıncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

(HDP sıralarından “Darbeci AKP!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – Sayın Gergerlioğlu’nun dışarı çıkmasını rica ediyorum.

(HDP sıralarından “Darbeci AKP!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – Sayın İdare Amirlerini görevi davet ediyorum.

(İdare Amiri İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, İdare Amiri Gaziantep Milletvekili Ali Şahin ve İdare Amiri Ankara Milletvekili Erkan Haberal’ın HDP sıralarına yönelmesi)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, bu usulde çalışma hakkımız yok bizim.

(HDP sıralarından “Darbeci AKP!” şeklinde slogan atmalar ve sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – Buyurun söz vereyim size.

(HDP sıralarından “Darbeci AKP!” şeklinde slogan atmalar ve sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Teröristler dışarı!

BAŞKAN – Sayın Turan, buyurun.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

21.- Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, HDP Grubunu demokrasiye saygıya davet ettiğine ve Başkanlığın yaptığı işlemin Anayasa’ya uygun usuli bir işlem olduğuna ilişkin açıklaması

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

(HDP sıralarından “Hak, hukuk, adalet!” şeklinde slogan atmalar, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) – Teröristler dışarı!

(AK PARTİ sıralarından “Teröristler dışarı!” sesleri, gürültüler)

BÜLENT TURAN (Devamla) – Sayın Başkan, HDP Grubunu demokrasiye saygıya davet ediyorum.

(HDP sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BÜLENT TURAN (Devamla) – Konuşmak üzere kürsüye çıktım, bu sözüme engel olunuyor.

Türkiye’de her türlü farklı fikrin, farklı kanaatin konuşulmasını tabii ki isteriz. Bugün Sayın Başkanlığın yapmış olduğu işlem Anayasa’ya uygun olarak yapılan usuli bir işlemdir. (HDP sıralarından gürültüler) Burada Meclisin bir takdiri yok, Başkanlığınızın bir kanaati yok. (HDP sıralarından gürültüler)

MUHAMMET LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Gürültü ve kavga devam ederse…

BÜLENT TURAN (Devamla) – Mahkemenin vermiş olduğu kararın okunması var, bu usuli işlem Anayasa’ya uygundur. (HDP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – …çalışmalara devam edemeyeceğiz.

Birleşime iki dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.03

BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.04

BAŞKAN: Başkan Vekili Celal ADAN

KÂTİP ÜYELER: Şeyhmus DİNÇEL (Mardin), Necati TIĞLI (Giresun)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 60’ıncı Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

(HDP sıralarından gürültüler, sürekli sıra kapaklarına vurmalar)

BAŞKAN – İç Tüzük’ün 68’inci maddesine göre çalışmalara devam etmiyoruz.

Alınan karar gereğince kanun teklifleri ve komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için, 18 Mart 2021 Perşembe günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 16.05



(x) 7/4/2020 tarihli 78’inci Birleşimden itibaren coronavirüs salgını sebebiyle Genel Kurul Salonu’ndaki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri ve görevli personel maske takarak çalışmalara katılmaktadır.