TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

                                                                           TUTANAK DERGİSİ

 

                                                                                            7’nci Birleşim

                                                                                     17 Temmuz 2018 Salı

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

                                                                                          İÇİNDEKİLER

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in, çocuk istismarının ve kadına şiddetin önlenmesi ile hayvan haklarına ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Hatay Milletvekili Serkan Topal’ın, eğitim sisteminde yaşanan sorunlara ilişkin gündem dıqşı konuşması

3.- Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun, çok partili hayata geçildiği günden bu yana bir kısım şer güçlerin saldırısıyla demokratik hayatta yaşanan kesintilere ve 15 Temmuz 2016 tarihinin Türk demokrasisi için milat olduğuna ilişkin gündem dışı konuşması

 

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir’in, her geçen gün Meclisin itibarsızlaştırıldığına, Meclisteki tüm siyasi parti gruplarına Genel Kurul ile komisyonlarda haklarına sahip çıkma ve bu hakları kullanma çağrısında bulunduğuna ilişkin açıklaması

2.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, 16 Nisan referandumuyla geçilen yeni rejim hakkında “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” şeklinde kamuoyunu yanıltıcı açıklamaları doğru bulmadığına ilişkin açıklaması

3.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, Çukurova’da yaşanan dolu ve sel afeti nedeniyle zor durumda olan çiftçiye Hükûmetin sahip çıkmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

4.- Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’in, Başbakanlıkta taşeron işçi olarak çalışan şoförler kadroya geçirildiği hâlde diğer kurumlarda çalışanlara aynı hakkın tanınmadığına ve taşeron işçiler arasında yaşanan adaletsizliğin bir an önce giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

5.- Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın, 27’nci Yasama Döneminin hayırlı olmasını dilediğine ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki’nin Kayseri’yi ziyaretinde kullandığı bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

6.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, 15 Temmuz gecesinde hain darbecilere karşı büyük bir zafer elde edildiğine, Türk milletinin tüm dünyaya demokrasiye nasıl sahip çıktığını göstermiş olduğuna ve Cumhuriyet Halk Partili bir ilçe başkanının 15 Temmuz darbesiyle ilgili bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

7.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, taşeron olarak çalışıp da kadroya geçen işçilere TBMM tarafından verilen kimliklerde “temizlik işçisi” ibaresinin yer almasının aşağılayıcı olduğuna ve değiştirilmesini istirham ettiğine ilişkin açıklaması

8.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Samsat, Çelikhan, Tut ve Gerger ilçelerine acilen kadın doğum uzmanlarının atanması gerektiğine ve Adıyaman halkının beklentisinin bu yönde olduğuna ilişkin açıklaması

9.- Samsun Milletvekili Kemal Zeybek’in, Samsun ili Ayvacık ilçesi ile Tokat ili Erbaa ilçesi arasındaki 30 köyün ulaşımının sağlandığı yolun yapılması hâlinde yaşanan mağduriyetin giderileceğine ilişkin açıklaması

10.- Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın, Çukurova Belediyesinin bahçesindeki Atatürk heykeline yapılan çirkin saldırıya karşı bir açıklama yapılmamasının ve bu tür saldırıların artmasının nedenini öğrenmek istediğine, bu konuda gerekli tedbirlerin hızla alınmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

11.- Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın, Hükûmetin benzin ve mazot fiyatlarına gelen zammı ÖTV’den karşılamaya devam edip etmeyeceği konusunda Türk milletinin bilgiye ihtiyacı olduğuna ilişkin açıklaması

12.- Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın, Millî Eğitim Bakanından emek hırsızlığına dönüşen, öğretmenleri mağdur eden, öğretmen olma umutlarını yok eden uygulamaları kaldırmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

13.- İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan’ın, 27’nci Yasama Döneminin hayırlı olmasını dilediğine, Adnan Oktar’ın başında olduğu yapının soruşturmaya konu olan faaliyetlerini uzun yıllar nasıl sürdürebildiğini öğrenmek istediğine, Türkiye bir daha 15 Temmuzları yaşamasın ve bir daha benzeri oluşumlar türemesin diye yetkilileri önlem almaya  çağırdığına ilişkin açıklaması

14.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı vatanın bekası için canlarını feda eden aziz şehitleri rahmet ve minnetle andığına, gazilere şükranlarını sunduğuna ilişkin açıklaması

15.- Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz’ın, Trakya’da, özellikle Kırklareli ilinde yaşanan yoğun yağışlar neticesinde çimlenmiş dane sorunu yaşandığına ve çiftçilerin mağdur olmaması için yapılan korumacı düzenleme nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı ile Toprak Mahsulleri Ofisine teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması

16.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

17.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, kararnamelerin toplum hayatını derinden etkilemeye devam ettiğine, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin, her şeyin Meclisten, denetim kurullarından ve milletten saklanmak amacına hizmet ettiğini yavaş yavaş görmeye başladıklarına ilişkin açıklaması

18.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, 27’nci Yasama Döneminin hayırlı olmasını temenni ettiğine, yeni sistemde yasama ile yürütme arasındaki kuvvetler ayrılığının daha da belirginleştiğine ve kendiliğinden kanun yapabilme kabiliyetinin Mecliste olması gerektiğine ilişkin açıklaması

19.- Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, İnsan Hakları Derneğinin kuruluşunun 32’nci yılına ve bugüne kadar insan hakları mücadelesinde büyük bedeller ödeyen, büyük fedakârlık yapan herkesi kutladığına ilişkin açıklaması

 

 

20.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Devlet Denetleme Kuruluyla ilgili yapılan düzenlemeye ve OHAL’in kalkmasından sonra oluşabilecek yasal boşluğa ilişkin kanun teklifinin Anayasa Komisyonu, İçişleri Komisyonu ve Millî Savunma Komisyonuna havale edilmesi, tali komisyon olarak İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun görevlendirilmesi gerektiğine ve bu konudaki hassasiyetlerini Türk milletinin önünde bir kez daha ifade ettiklerine ilişkin açıklaması

21.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, hayırlı, verimli bir çalışma dönemi niyaz ettiğine, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna ve hiçbir kamu görevlisinin bilhassa Atatürkçü olduğu için görevinden el çektirilemeyeceği, açığa alınamayacağı veya görevine son verilmeyeceğine, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin milletin kararı olduğuna,  komisyonların çalışma esas ve usullerinin İç Tüzük'te belirlenmiş olduğuna ilişkin açıklaması

22.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, 2016 referandumunda Anayasa’nın sadece 17 maddesinin değiştiğini hatırlatmak istediğine ilişkin açıklaması

23.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

24.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, sistem tartışmaları yapmak yerine yeni sistemin işleyişiyle ilgili tartışmaların daha faydalı olacağına, Sosyal Güvenlik Kurumunun Sayıştay denetiminden çıkarıldığına ve milletvekili emekli maaşlarında artış yapıldığına ilişkin haberlerin doğru olmadığına ve kamuoyuna bilgi verirken dikkatli olmak gerektiğine ilişkin açıklaması

25.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, kanun ile kararname arasında Meclisin, yasamanın üstünlüğü prensibinin ortaya çıktığına, yeni sistemin daha demokratik olduğuna ve bu sistem içerisinde aksaklık görülen noktalar varsa müzakere edilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

26.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

 

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın, Mecliste çıkarılan kanunları Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesine götürme hakkı olduğu gibi Meclisin de çıkan Cumhurbaşkanı kararnamesini Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine götürme hakkı olduğuna ve Anayasa’nın bütün bunları ayrıntısıyla düzenlemiş olduğuna ilişkin konuşması

 

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Anayasa Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/3)

2.- Adalet Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/4)

3.- Millî Savunma Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/5)

4.- İçişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/6)

5.- Dışişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/7)

6.- Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/8)

7.- Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/9)

8.- Çevre Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/10)

9.- Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/11)

10.- Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/12)

11.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/13)

12.- Dilekçe Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/14)

13.- Plan ve Bütçe Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/15)

14.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/16)

15.- İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/17)

16.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/18)

17.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/19)

18.- Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/20)

19.- Dilekçe Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/29)

20.- Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/30)

21.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/31)

22.- İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/32)

23.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/33)

 

VII.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 18-19 Temmuz 2018 Çarşamba ve Perşembe günleri toplanmamasına, haftalık çalışma günleri dışında 23 Temmuz 2018 Pazartesi günü saat 14.00’te toplanarak gündeminde bulunan işlerin görüşülmesine ilişkin  önerisi

17 Temmuz 2018 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.02

BAŞKAN: Binali YILDIRIM

KÂTİP ÜYELER : Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Barış KARADENİZ (Sinop)

-----0-----

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7’nci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, gündeme geçiyorum.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’e aittir.

Buyurun Sayın Erdem. (MHP sıralarından alkışlar)

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in, çocuk istismarının ve kadına şiddetin önlenmesi ile hayvan haklarına ilişkin gündem dışı konuşması

ARZU ERDEM (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, çocuk istismarının ve kadına şiddetin önlenmesi ve hayvan haklarıyla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi ve bizleri ekranları başında izleyen aziz Türk milletini saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, “çocuk istismarı ve ihmali” dediğimizde öncelikle iki kelimeyi yan yana getirmek istemediğimizi hepimiz biliyoruz; “çocuk” ve “istismar” kelimeleri, “kadın” ve “şiddet” kelimeleri zinhar yan yana gelmemesi gereken, her birimizin yüreğini, vicdanını sızlatan kelimelerdir. İşte, bu kelimeler ne yazık ki son dönemlerde çok daha fazla yan yana gelmeye başladı ve birinci sayfada, manşet haberlerde maalesef ya çocuklarımıza şiddet uygulanmasını ya cinsel istismara uğramalarını veya aynı şekilde hunharca katledilmelerini hep birlikte gördük, izliyoruz, takip ediyoruz, içimiz ve yüreğimiz yanmakta.

Aynı şekilde kadına şiddetin önüne geçilmesi için de acil olarak, mutlaka yeni bir eylem planının geliştirilmesi gerekmektedir çünkü bu konuda da vakalar gittikçe artmakta ve her birimiz için bir tehlike olarak yine önümüzde durmakta.

Hepimiz her şeyden önce evlat sahibiyiz; ”Bizim başımıza gelmez.” demeyelim, evlatlarımızın başına gelebilir kaygısıyla da mutlaka bu konuyla ilgili şu makamlara oturmuş olan her bir milletvekili arkadaşımızın, her ananın, her babanın, her kadının, her erkeğin aynı hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Özellikle çocuk istismarı ve ihmali; erişkin kişiler tarafından çocuğa yöneltilen, toplumsal kurallar ve profesyonel kişilerce “uygunsuz” ya da “hasar verici” olarak nitelendirilen, çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkileyen ve tüm gelişimini engelleyen eylem ve eylemsizliklerin tamamıdır aslında. Çocuk istismarı ve ihmali sonucunda çocuğumuz fiziksel, ruhsal, cinsel ya da sosyal açıdan zarar görmektedir, sağlık ve güvenliği tehlikeye girmektedir.

Çocuk istismarı dediğimiz zaman yine fiziksel, cinsel ya da duygusal istismar olarak tanımlanabilmektedir. Çocuk ihmali ise fiziksel ya da duygusal ihmal olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazen ebeveynler tarafından veya bakıcıları tarafından da maalesef meydana getirilebilmektedir. İstismar ve ihmalin bu farklı şekilleri yalnız aileleri değil tüm toplumu ilgilendirmektedir, sosyal kuruluşları ilgilendirmektedir, yasal sistemleri ilgilendirmektedir ve eğitim sisteminin tam içinde bulunmaktadır aslında. İşte, burada kendimize sormamız gereken soru: Nereden başlamalı? Cinsel istismarın önlenmesi, çocuğa şiddetin önlenmesi, çocuk kaçırmalarının önüne geçilmesi, günlerce bir çocuğun ortadan kaybolmasının önüne geçilmesi için toplum olarak, millet olarak neler yapmalıyız? Bizler milletvekilleri olarak bu evlatların veballeriyle burada oturuyoruz, bizler neler yapmalıyız? İşte, bunun üzerinde gerçek anlamda, ciddi bir çalışma yapılmalı.

Geçen dönemlerde bu çalışmaları hep birlikte yaptık ve birtakım uygulamalara da geçildi, bu konuyla ilgili cezai yaptırımların artırılması yönünde de birtakım eylemlerde bulunuldu. Öncelikle iyi hâl indiriminin kaldırılması yönünde ya da iyi hâl indiriminin verilmemesi yönünde de birtakım girişimler oldu ama yeterli mi? Değil. Aslında suçlar işlenmeden önce önlem ne olmalı, bunun üzerinde durmak gerekir. Yani, eğitim sistemiyle ilgili mutlak bir eğitim reformu şart ve tüm gençlerimizin, çocuklarımızın eğitilmesi gerekiyor, anne babaların eğitilmesi gerekiyor. Türk toplumunun bu anlamda öncelikle canlıya şiddetin önlenmesi yönünde eğitilmesi gerekiyor.

Çocuk istismarı ve ihmalin gün geçtikçe arttığını hepimiz biliyoruz. Hepimiz evladımızdan endişeliyiz, hepimiz küçük çocuğumuzu bir yere gönderirken tembih üzerine tembihte bulunuyoruz. Peki, biz bunu önlemek için neler yapmalıyız? Bu konuyla ilgili yeni dönemde Allah’ın izniyle hep birlikte mutlaka ve mutlaka bir kanun çalışması yapılmalı. Unutmuyoruz hiçbirimiz o bacakları kesilen köpeği. Hiçbirimiz o güzel gözleri, boncuk gözlerini unutamıyoruz Leyla bebeğin. İşte, bunların tamamını üst üste koyduğumuzda gencecik kadınların kaybolduğunu, kaybolan kadınların hunharca katledilerek bir yerlerde cesetlerinin bulunduğunu hiçbirimiz kadın olarak da erkek olarak da unutamıyoruz. Liderimizin de dediği gibi ha bir hayvana şiddet ha bir bebeğe şiddet. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konunun takipçisi olacağız ve Allah’ın izniyle hep birlikte bunların önlenmesi için üzerimize düşeni uyum içerisinde yapacağımıza inanıyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum ve şiddetin son bulduğu bir dönem, günler diliyorum.

Teşekkür ediyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.

Gündem dışı ikinci söz, Hatay Milletvekili Serkan Topal’a aittir.

Buyurun Sayın Topal. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Hatay Milletvekili Serkan Topal’ın, eğitim sisteminde yaşanan sorunlara ilişkin gündem dıqşı konuşması

SERKAN TOPAL (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum Sayın Başkanım: Dün bir soru sormuştum Millî Saraylarla ilgili. Bunun cevabını hâlâ bekliyoruz. Bunu bir sataşma olarak lütfen görmeyelim.

Eğitime girmeden önce, bakıyoruz Hükûmet yok, hükûmet programı yok, bakanlar yok. Biz muhtemelen bundan sonra Sayın Meclis Başkanımıza bu sorunları dile getireceğiz ve sorunların çözülmesi noktasında yine eskiden olduğu gibi adaleti tesis edinceye kadar da mücadelemiz devam edecek.

Eğitimin önemini burada anlatmama gerek yok ancak şunu çok iyi biliyoruz ve görüyoruz ki on altı yıllık AKP iktidarında tam 7 defa Millî Eğitim Bakanı ve bu bakanların görev süresi içerisinde de tam 14 defa eğitim sistemi değiştirildi. Gerçek olan bir şey var değerli arkadaşlar, eğer Millî Eğitim Bakanı 7 defa değişiyorsa ve eğitim sistemi 14 defa değiştiriliyorsa burada bir sorun var. Bu işi maalesef beceremiyorsunuz, beceremiyorsunuz.

Bakın, burada eğitimde LGS, SBS, OKS, TEOG, LKS, ÖSS, ÖYS, YGS, LYS, YKS, o kadar çok değişti ki, inanın alfabede artık harf kalmadı. Bundan sonra ne olacak acaba? “S, S, S” sonu hep “S”yle bitiyor. Dolayısıyla arkadaşlar, sürekli bize eğitim sisteminde bir şeyler dayatıldı. Neler dayatıldı? Onları ben burada not aldım. Mesela FATİH Projesi çöktü. Ataması yapılmayan öğretmenler cami önlerinde bekleyen güvercinlere benzetildi, sonra miting alanlarında barış güvercinleri uçuruldu. MEB’in yetkileri vakıflara devredildi. Karaman’da, İzmir’de, Osmaniye’de ciğerimiz yandı. Çocuk istismarlarına “Bir kereden bir şey olmaz.” dendi. Aladağ’da çocuklar cemaatin yurdunda çığlık çığlığa içeride kaldı, anaların yüreği ağladı. Dershaneler kapatıldı kapatılmadı, merdiven altı temel liselere dönüştürüldü. Andımız kaldırıldı, Atatürk öğretim programlarından çıkarıldı. Yöneticilerin neredeyse tamamı yandaşlardan atandı. PISA’da dünya sonuncusu olduk arkadaşlar. Yandaş olmayanlar sözleşmeli öğretmen olarak atanmadı. Haksız yere FETÖ bahanesiyle görevden alınan insanlar intihar etti, suçsuz oldukları anlaşıldı, çocukları anasız babasız kaldı, vicdanlar yine sızlamadı. FETÖ’nün sohbet toplantılarından çıkmayanlar, övgüyle ondan bahsedenler maalesef bakan oldu. Öğretmenler, müdür odalarında yandaş bir eğitim sendikasına zorla üye yaptırıldı. Onlarca, yüzlerce, binlerce kadın öğretmen yönetici odalarında istismarlarla karşı karşıya geldi, “Konuşursan KHK’yle ihraç edilirsin.” tehdidinde bulunuldu. Atatürkçü yüzlerce, binlerce öğretmen açığa alındı. Her yere üniversite kuruldu ama maalesef üniversiteler bölündü, öğretim üyesi yok. Liselere yerleştirme kılavuzu yayınlandı, kimse anlamadı. “Yeşil” “mavi” “komşu”; vallahi bu denklemi çözen gerçekten olmadı. Milletvekili arkadaşlar da çözemedi. Annesi babası olmayan çocuklarımıza eğitim öğretim desteği verilemedi. Ve bunun gibi, ve ve ve nicesi.

Sayın Yılmaz gitti, kişilik olarak da kendisini gerçekten severim, şimdi de Ziya Hoca geldi. Kendileri burada değil, muhtemelen danışmanı da söyler. Ziya Hocam, gerçekten işiniz zor, gerçekten zor. On altı yıllık bir enkazı devraldınız; çözüm bende var, bizde var, Cumhuriyet Halk Partisinde var ama siz hangi yöntemi kullanacaksınız, gerçekten onu merak ediyorum? Ama, gerçekten haktan, hukuktan, adaletten, liyakatten, dürüstlükten yana tavır alırsanız biz her zaman yanınızda olacağız.

Ben şunu söylüyorum, özellikle AK PARTİ’li bütün arkadaşlara söylüyorum: Gelin, bir komisyon kuralım. Gelin, eğitimi siyasallaştırmayalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERKAN TOPAL (Devamla) – Sayın Başkanım, toparlayayım.

BAŞKAN – Toparlayalım Sayın Hatip.

SERKAN TOPAL (Devamla) – Teşekkür ediyorum.

Ve gelin bir hükûmet politikası olmaktan çıkaralım, gelin bir devlet politikası yapalım eğitim sistemini. Öyle bir yasa çıkaralım ki yirmi otuz yıl kimse oynamasın; kimse çocuklarımızın geleceğiyle, ülkemizin geleceğiyle oynamasın.

Ben bunu yine sataşma olarak söylemiyorum. Sayın Başkan; Başbakanlık yaptınız, bakanlık yaptınız, başkan yardımcılığı yaptınız ve şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanısınız. Bütün milletvekili arkadaşlara soruyorum, huzurunuzda soruyorum değerli arkadaşlar: Bugün bir veli olarak mutlaka torununuz vardır, çocuğunuz vardır; hangi öğrenci, hangi veli, hangi bakan, hangi milletvekili, hangi öğretmen bu eğitim sisteminden memnun? Gelin, birlikte çözelim.

Ben hepinize teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü konuşmacı…

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sayın Başkanım, değerli hatip gerçi “Sataşma yok.” demekle beraber “Binlerce Atatürkçü öğretmeni açığa aldınız.” demek suretiyle hakikaten hakikat dışı bir sataşmada bulunmuştur, cevap vermek istiyorum.

ATİLA SERTEL (İzmir) – On binlerce diyecekti, binlerce dedi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Onu Hükûmete söyledi Sayın Başkan, Hükûmet cevap verecek, şey değil ki. Hükûmet de olmadığına göre Bakan cevap verecek. O, AK PARTİ’nin bir sorunu değil ki.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sonuç itibarıyla bize yönelik söylediği için…

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Zaten Bakan da şu anda Hükûmetten değil, partiden değil aynı zamanda, bağımsız olan birisi.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Meclis grubumuza yönelik söyledi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Meclis grubuyla ilgisi yok Sayın Başkan, İç Tüzük açık ve net.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Meclis grubumuza yönelik söyledi ve Meclisteki milletvekillerimizi de itham ederek, burada Komisyon Başkanımızı da anarak dolayısıyla bize yöneltilmiş… Geçmiş dönemde hükûmeti de Meclis çıkardığı için geçmiş dönemlere ilişkin… Evet, doğru, parlamenter hükûmet sisteminde kuvvetler ayrılığı bu kadar belirgin değildi, dolayısıyla Hükûmete de Meclise de bir sataşma var. O nedenle grubumuz adına cevap vermek istiyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Diğer grup başkan vekilini de bir dinleyelim bakalım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, aslında tartışma çok doğru bir yere geldi. Hadi bakalım ayıklayalım pirincin taşını! Kuvvetler ayrılığı var, yasama ile yürütme ayrı. Dediğiniz tarihte -siz “sistem” diyorsunuz, biz “rejim değişikliği” diyoruz- ülke böyle bir sıkıntıya getirildi. Geriye dönük söz istiyor. O dönemdeki grubun grup başkan vekili değil, o Parlamento ortadan kalkmış…

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Devlette süreklilik var, süreklilik.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – “O zaman kuvvetler ayrılığı belirgin değildi, şimdi belirgin.” diyor. Eğer cevap verecekse yasamanın, yürütmenin başı cevap verecek, ilgili bakan verecek. Keşke olaydı da vereydi, keşke içinizden çıkaydı da “Grubumuzun mensubu bir bakandır.” deyip cevap vereydiniz. Ayıklayın pirincin taşını! Bu talebin Anayasa’yla, İç Tüzük’le, hakla, hukukla bağdaşır tarafı yoktur efendim, kabul edilmemeli. (CHP sıralarından alkışlar)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Evet, ben sataşmadan dolayı söz istiyorum Sayın Başkan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Yok efendim. Bakana sataşılmış, yürütmeye sataşılmış.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Bakana değil. Yasamaya da…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – İçinden çıkmamış.

BAŞKAN – Arkadaşlar, sakin…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Mümkünü yok. Ayıkla pirinci. Bence olmalı, keşke olsaydı.

BAŞKAN – Sakin olun lütfen, sakin olun.

Şu üçüncü konuşmacıyı dinleyelim, ondan sonra da değerlendirelim. (CHP sıralarından alkışlar)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Peki.

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz Ordu Milletvekili Sayın Metin Gündoğdu’nun.

Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

3.- Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu’nun, çok partili hayata geçildiği günden bu yana bir kısım şer güçlerin saldırısıyla demokratik hayatta yaşanan kesintilere ve 15 Temmuz 2016 tarihinin Türk demokrasisi için milat olduğuna ilişkin gündem dışı konuşması

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) – Sayın Başkanım, öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisinin yeni Başkanı olmanızdan dolayı sizleri tebrik ediyorum. Allah hayırlı, güzel hizmetler yapmayı hep birlikte nasip eder diyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yeni yasama dönemimizin devletimize ve milletimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.

Türkiye çok partili hayata geçtiği günden bu yana bir kısım şer güçlerin saldırılarıyla demokratik hayatımızda çeşitli kesintiler yaşamak durumunda kalmıştır. Milletimiz, önüne sandık geldiği her zaman, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, milletten daha büyük güç olmadığını göstermiştir. Milletin kendi kendini yönetme iradesini sindiremeyen güçler 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 ve en son 15 Temmuz 2016’da şiddet, baskı, korku yöntemleriyle kirli yüzlerini göstermişlerdir.

Sayın milletvekilleri, Türkiye, darbelerden hem ekonomik hem sosyal hem de siyasi anlamda çok büyük olumsuzluklar yaşadı. Darbeciler, ülkeyi âdeta zindana çevirdiler, kendi sapkın ideolojileri dışında hiçbir fikre ve anlayışa tahammül edemediler. Milletimiz darbelerden dolayı çok ağır bedeller ödedi. Türkiye’nin çehresini değiştirmiş olan, büyük hizmetlerde imzası bulunan Adnan Menderes’i ve bakanları, tutarsız, komik gerekçelerle idam ettiler. O, Türkiye'nin ilk demokrasi şehididir. Bütün suçu bağımsız ve güçlü Türkiye için çalışmaktı. Merhum Menderes, idam edilmeden önce yazdığı son mektubunda darbecilere şöyle sesleniyordu: “Dilimden korkmayacaktınız ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes’in ölüsü sizi ebediyete kadar takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir.” Hakikaten onun şehadeti zalimlerin izini sürdü ve milletimiz her fırsatta darbecileri lanetledi.

Menderes’in şehadetiyle açtığı yolu takip eden pek çok millet sevdalısı, demokrasi tutkunu siyasetçiler oldu. Türkiye’nin demokratikleşmesi noktasında merhum Turgut Özal’ın çok kıymetli hizmetleri oldu. 28 Şubatta darbecilere karşı direnen adam Erbakan vardı ve “Namlusunu halka çeviren tanka selam durmam.” diyen bir Muhsin Yazıcıoğlu vardı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 28 Şubat karanlık sürecinin akabinde 3 Kasım 2002’de hâkimiyet bir kez daha milletin oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan üstün liderliği ve dik duruşuyla demokrasimizdeki tahribatları hızla tamir etti, devlet sisteminde tıkanan ve hizmetlere engel olan kanallar kararlılıkla açıldı, sosyal devlet anlayışıyla vatandaş merkezli bir iktidar dönemi başladı. Türkiye üzerinde kirli hesaplar yapanlar ve içerideki iş birlikçileri de bu süreçte boş durmadı. FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi bilumum terör örgütleri ve çeşitli maşaları marifetiyle Türkiye’nin demokrasi yolculuğu sekteye uğratılmaya çalışıldı.

Saygıdeğer milletvekilleri, 367 garabeti, AK PARTİ'ye kapatma davası, Gezi olayları, 17-25 girişimi ve en son 15 Temmuz hain darbe girişimiyle eskiden yaptıkları gibi Türkiye’ye diz çökertmeye çalıştılar, kalkınan ve büyüyen Türkiye’ye karşı dışarıdan düşman odakları, içeriden de hain iş birlikçileri her türlü operasyona kalkıştılar ama başaramadılar çünkü gücünü milletten alan kararlı bir iktidar ve cesur bir lider var, bütün bu şer odaklarını Türkiye’den temizlemeye ant içmiş, ömrünü milletine ve demokrasiyi hizmete vakfetmiş bir lider var. O milletine güvendi, cesur adımlar attı; millet de onu bu yolda hiç yalnız bırakmadı.

15 Temmuzda cesur bir lider ve kahraman bir millet, dünya demokrasi tarihine geçecek büyük bir destan yazdı. Evet, bu kez başaramadılar, millet galip geldi, demokrasi bayramı yaşandı, tarih yazıldı, Türkiye’nin aydınlık ve kutlu yürüyüşü devam etti. Bu vesileyle, başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere bütün vatan şehitlerini rahmet ve minnetle yâd ediyor, kahraman gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum.

Sayın milletvekilleri, 15 Temmuz 2016 da Türk demokrasisi için bir milat olmuştur. Millet bundan sonra bu tip hain kalkışmaların yaşanmaması için siyasetten köklü bir çözüm talep etmiştir. 16 Nisan 2017 referandumunda Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçmiştir. Bu sistemle milletimiz devlet yönetiminde doğrudan söz sahibi olmuştur. Devlette çetelere, paralel yapılanmalara, hain organizasyonlara yaşam hakkı kalmamıştır; devlet içinde devlet olma dönemi sona ermiştir. Türkiye’nin önü açıktır, aydınlık yarınlar için hiçbir engel kalmamıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayın lütfen.

METİN GÜNDOĞDU (Devamla) – Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel alanda Türkiye’nin şahlanış dönemi başlamıştır, hayırlı ve uğurlu olsun.

Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, tekrar 27’nci Dönemin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, kayıtlara geçmesi açısından…

Sayın hatip konuşması sırasında darbelere karşı olduklarını söyleyip sırasıyla darbelerden bahsederken “Geziciler” diye bir ifade kullanmıştır. Kendi değerlendirmesidir. Tutanaklara geçsin, Gezi hareketi çevre duyarlılığıyla başlamış, kamu gücünü kullanan ve yönlendiren birtakım kişilerin, pek çoğu da daha sonra FETÖ darbesiyle ve FETÖ örgütüyle ilişkilendirilen kamu yöneticileri başta olmak üzere dönemin yöneticilerinin provokatif kararlarıyla birtakım çatışmalara, birtakım karşılıklı gerginliklere sahne olmuş ama özünde doğa, özünde yaşam biçimine saldıranlara karşı tepki gösterme, özünde gençlik, özünde mizah, özünde dayanışma olan bir harekettir; bir darbe olarak nitelendirilmesini kınıyoruz.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) – Sayın Başkanım, kayıtlara geçmesi için biz de bir şey söylemek istiyoruz.

Gezi olayları asla çevre duyarlılığıyla yapılan bir olay değildir. Gezi olaylarının arkasında duranların, tankla, topla, tüfekle, ellerindeki taşla, sopayla askerimize, polisimize saldırdığını Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan 81 milyon vatandaşımız görmüştür. Bu da bir kalkışmadır. Ondan dolayı da ben konuşmamda…

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Kimin tankı vardı ya?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Karşısında duran emniyet müdürü, vali FETÖ’den içeride.

BAŞKAN – Evet, ikisi de görüş. Bu Parlamento çatısı altında bütün görüşler dile getirilecek.

Teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, şimdi, sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerlerinden birer dakika söz vereceğim. Bu sözlerin arkasından sonra grup başkan vekilleri de söz talep ederse onlara da söz vereceğim.

Sisteme giren milletvekilleri sırayla…

Sibel Özdemir, İstanbul Milletvekili, buyurun.

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir’in, her geçen gün Meclisin itibarsızlaştırıldığına, Meclisteki tüm siyasi parti gruplarına Genel Kurul ile komisyonlarda haklarına sahip çıkma ve bu hakları kullanma çağrısında bulunduğuna ilişkin açıklaması

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, milletimizin en geniş temsiliyle seçildiğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin en önemli gücü olan yasama, denge ve denetim yetkilerimizin elimizden alınmasına ve bununla da kalınmayıp Meclis bünyesindeki yapıların da alınmasıyla her geçen gün Meclisimizin itibarsızlaştırıldığına şahit oluyoruz. 27’nci Dönem milletvekili olarak görevimiz, Parlamentonun yasa yapma ve denetim görevinin tek bir kişi ya da makama bağlanmasına karşı çıkmak, ülkemizin kaderinin tek kişiye devredilmesinin ülkemizin geleceği için ne kadar riskli olduğu konusunda uyarıda bulunmak olmalıdır. Ve Meclisteki tüm siyasi parti gruplarının ve biz milletvekillerinin gerek Genel Kurulda gerekse komisyonlarda en asli görevimiz olan denge, denetleme yetkimiz başta olmak üzere haklarımıza sahip çıkma ve bu hakları kullanma çağrısında bulunuyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.

Ömer Fethi Gürer, Niğde Milletvekili.

Buyurun.

2.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, 16 Nisan referandumuyla geçilen yeni rejim hakkında “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” şeklinde kamuoyunu yanıltıcı açıklamaları doğru bulmadığına ilişkin açıklaması

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Teşekkürler Sayın Başkanım.

16 Nisan referandumuyla yapılan Anayasa değişikliği sonucu ülkemizde yeni bir rejime geçildi. Bu sürecin yansıması Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerde açıkça görülüyor. Bakanlar Kurulu ve bakan yetkilerinin neredeyse tamamı Cumhurbaşkanlığında toplandı. Buna rağmen kamuoyunda “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” diye bir tanımdan söz ediliyor. Oysa ortada hükûmet yok. Bunun böyle olduğunun kamuoyu tarafından bilinmesi gerekiyor. Çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle yetkiler tek kişide toplanıyor. Böylece tek adam rejiminden söz etmek mümkün. Hükûmetin olmadığı yerde “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” diye kamuoyunu yanıltıcı açıklamaları da doğru bulmuyoruz, adı doğru konulmalı. Bunu yapanlar neden utanıyor ki “tek adam rejimi” demekten çekinip “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” diye ucube bir şeyden söz ediyorlar? Olmayan bir şeyden söz etmek ne kadar doğrudur?

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Üçüncü konuşmacı Baki Şimşek, Mersin Milletvekili.

3.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, Çukurova’da yaşanan dolu ve sel afeti nedeniyle zor durumda olan çiftçiye Hükûmetin sahip çıkmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Türkiye yaş sebze meyve üretiminde ve ihracatında Mersin 1’inci sırada yer almaktadır. Yalnız, bu yıl yaşanan dolu afeti, sel afeti ve özellikle Akdeniz meyve sineğinden dolayı Çukurova’da çiftçi çok zor durumdadır. Üzüm sezonu bir ayı geçkin zamandır devam ediyor, üzüm fiyatları 58 kuruş 60 kuruş civarındadır. Çukurova’daki çiftçilere Hükûmetin sahip çıkmasını, mutlaka ton başı destek vermesini, Tarım Bakanının da ilk ziyaretini mutlaka Türkiye’de tarımda 1’inci sırada bulunan Mersin’e yaparak Mersin’deki çiftçilerin sorunlarıyla ilgilenmesini talep ediyor, saygılarımı sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

Fatma Kaplan Hürriyet, Kocaeli Milletvekili, buyurun.

4.- Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’in, Başbakanlıkta taşeron işçi olarak çalışan şoförler kadroya geçirildiği hâlde diğer kurumlarda çalışanlara aynı hakkın tanınmadığına ve taşeron işçiler arasında yaşanan adaletsizliğin bir an önce giderilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, yayımlanan 703 sayılı KHK’yle Başbakanlıkta görev yapan 113 şoför için özel düzenleme yapıldı ve Başbakanlıkta şoför olarak çalışan personel sürekli işçi kadrolarına geçirildi. Yani yüzde 70 işçilik maliyetine takılan Başbakanlıktaki taşeron şoförler kadro hakkı kazandı, hepsine hayırlı olsun diyorum. Ancak, ne var ki madalyonun diğer bir yüzü bulunuyor. Başbakanlıkta çalışan şoförler herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan kadroya geçirilirken başka kurumlarda çalışan şoförler yaklaşık maliyetin en az yüzde 70’lik kısmını asgari işçilik maliyeti karşılamadığı için kadroya geçirilmemiştir. Burada ikili bir ayrım var, bir ayrımcılık yapılmıştır. Başbakanlık çalışanı şoförlerin hakkı var ama diğerlerine ne yazık ki bu hak tanınmıyor, bu bir ayrımcılıktır Sayın Başkan. Taşeron işçiler arasında yaşanan ve sürekli artmaya devam eden bu adaletsizlik bir an önce giderilmeli ve hiçbir kuruma iltimas geçilmeden tüm taşeron işçiler kadroya alınmalıdır.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

Çetin Arık, Kayseri…

5.- Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın, 27’nci Yasama Döneminin hayırlı olmasını dilediğine ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki’nin Kayseri’yi ziyaretinde kullandığı bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ÇETİN ARIK (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle 27’nci Yasama Döneminin ülkemize, milletimize ve milletvekillerimize hayırlı olmasını dilerim.

Kayseri Milletvekilimiz Sayın Mehmet Özhaseki Kayseri ziyaretinde “Kasti olarak, Kayseri’ye güzel hizmetler yapılmasına kötülüklerinden dolayı tezgâh kuran, kumpas kuran insanlar var. Onlara da hakkımı helal etmiyorum.” dedi. Sayın Milletvekili, bu güzel ülke kumpaslardan dolayı çok çekti. Ergenekon, Balyoz ve daha niceleri… Bu kumpasların bedelini insanlar canlarıyla ödedi. Bu kumpasların devamında 15 Temmuzu yaşadık. Bu iş öyle “Hakkımı helal etmiyorum.” demekle olmaz. Kayseri’ye yapılacak güzel hizmetlerin yapılmaması için kimler, nasıl, niçin kumpas kurdu, açıklayın. Kim bu kumpasçılar? Kayseri halkı bu kumpasçıları merak ediyor. Açıklayın, bu kumpasçılara karşı birlikte mücadele edelim.

Teşekkürler.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

İlyas Şeker, Kocaeli Milletvekili…

6.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, 15 Temmuz gecesinde hain darbecilere karşı büyük bir zafer elde edildiğine, Türk milletinin tüm dünyaya demokrasiye nasıl sahip çıktığını göstermiş olduğuna ve Cumhuriyet Halk Partili bir ilçe başkanının 15 Temmuz darbesiyle ilgili bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Aziz milletimiz, 15 Temmuz gecesinde ülkemizi işgale kalkan hain darbecilere karşı korkusuzca sergilediği cesaret neticesinde tarihte eşine ender rastlanan büyük bir zafer elde etmiştir. 15 Temmuz gecesi Türk milleti aynı zamanda tüm dünyaya ülkesini seven bir milletin demokrasiye nasıl sahip çıktığını göstermiş oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu 15 Temmuz darbe girişiminin halkın direnme hakkı sayesinde başarısızlığa uğradığını… “Meclisin hain namlulara direndiği, vatandaşın teröre geçit vermediği bir destandır.” derken, aynı partinin bir ilçe başkanının “Ben 15 Temmuzun darbe olduğuna inanmıyorum. Meydanlara çıkmayı reddediyorum -darbeci askerleri kastederek- öldürülen askerlerin dışındakileri şehit kabul etmiyorum.” şeklinde haddini aşan talihsiz açıklaması 251 şehidimize, 2.193 gazimize ve 80 milyon insanımıza yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Kınıyorum. CHP içindeki bu yaman çelişkiyi milletin takdirine sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Mahmut Tanal, İstanbul…

7.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, taşeron olarak çalışıp da kadroya geçen işçilere TBMM tarafından verilen kimliklerde “temizlik işçisi” ibaresinin yer almasının aşağılayıcı olduğuna ve değiştirilmesini istirham ettiğine ilişkin açıklaması

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, saygıyla selamlıyorum.

Değerli Meclis Başkanımız, Türkiye'de, hatırlarsanız, taşeronda çalışan işçiler vardı, bunlar kadroya geçti. Kadroya geçen bu taşerondaki işçilere her kurum bir kimlik verdi. Mesela, Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu taşerondan kadroya geçenlere kimlik verdi. Ancak tüm kurumlar taşeronda çalışıp kadroya geçen kişilere, çalışanlara verilen kimlikte unvan kısmına “sürekli işçi” veya “kadrolu işçi” ibaresini koydu. Ama Meclis Başkanlığınız ne yazdı biliyor musunuz? “Temizlik işçisi” ibaresini koydu. Bu, insan onuruna yakışmayan bir kavramdır. İnsan onurunu aşağılayıcı ve insan onuruyla bağdaşmayan bu kavramın derhâl çıkarılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kadrolu çalışanlara verilen bu kimliğin değiştirilmesini istirham ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Evet, teşekkür ederiz.

Sayın Serkan Topal yerine Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, buyurun.

8.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Samsat, Çelikhan, Tut ve Gerger ilçelerine acilen kadın doğum uzmanlarının atanması gerektiğine ve Adıyaman halkının beklentisinin bu yönde olduğuna ilişkin açıklaması

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sağlıkta çağ atladığımız iddiasında bulunan Hükûmet ve Sağlık Bakanlığının, öyle anlaşılıyor ki Adıyaman’dan haberi yok. Adıyaman’da Samsat, Çelikhan, Tut ve Gerger ilçesinde kadın hastalıkları uzmanı ve doğum uzmanı yok. Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Hastalar ve hasta yakınları gece saat birde, sabah altıya sıra almak için kuyrukta bekliyorlar ve bu gerçekten, artık, günümüz Türkiyesi’ne hiç yakışmayan bir tablo.

Adıyaman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine ve ilçelere acilen kadın doğum uzmanlarının atanması gerektiğine inanıyoruz ve bu konuda Hükûmetten ve Sağlık Bakanlığından talepte bulunuyoruz. Bütün Adıyaman halkının beklentisi bu yöndedir. Adıyamanlılar artık, kadın doğum uzmanı bulunmadığından dolayı neredeyse çocuk yapmaktan vazgeçer hâle geldiler.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

Kemal Zeybek, Samsun Milletvekili, buyurun.

9.- Samsun Milletvekili Kemal Zeybek’in, Samsun ili Ayvacık ilçesi ile Tokat ili Erbaa ilçesi arasındaki 30 köyün ulaşımının sağlandığı yolun yapılması hâlinde yaşanan mağduriyetin giderileceğine ilişkin açıklaması

KEMAL ZEYBEK (Samsun) – Değerli Başkanım, Ayvacık ilçemiz ile Erbaa arasındaki 30 köyümüzün ulaşımının sağlanacağı 60 kilometrelik bir yol güzergâhı var ve yıllardır bu yol güzergâhı, mevcut Hükûmet tarafından söz verildiği hâlde yapılmadı. Ayvacık ile Erbaa arasındaki bu vatandaşlarımız 220 kilometre daha fazla mesafe katederek, kendi güzergâhlarını değiştirip binlerce lira yakıt parası harcayarak bu güzergâhta yol alıyorlar. Bu yolun yapılmasıyla, bölgedeki, Samsun ile Tokat arasındaki yolun daha kısaltılmasıyla millî servetimiz olan yakıtın tüketiminin azalacağını ve bu bölgede bulunan köylerimizin mağduriyetinin giderileceğini, ulaşımının iyi sağlanacağını düşünüyoruz.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

Kazım Arslan, Denizli…

10.- Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın, Çukurova Belediyesinin bahçesindeki Atatürk heykeline yapılan çirkin saldırıya karşı bir açıklama yapılmamasının ve bu tür saldırıların artmasının nedenini öğrenmek istediğine, bu konuda gerekli tedbirlerin hızla alınmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

KAZIM ARSLAN (Denizli) – İçişleri Bakanına soruyorum: Adana’nın Çukurova Belediyesinin bahçesindeki Atatürk heykeline satırla saldıran Rıdvan Karataş’ın çirkin saldırısına karşı ne Cumhurbaşkanından ne de Başkanlığınızdan bir açıklama yapılmamıştır. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi şahsiyetine yapılan bu çirkin saldırıya karşı bir açıklama yapılmamasının sebebi nedir? İktidarınız döneminde bu tür saldırıların artmasının nedeni nedir? Atamıza karşı sözlü ve eylemli yapılan saldırıların cezasız kalması ve sessiz kalınması bu tür saldırıların artmasına neden olmaktadır. Bununla ilgili olarak ne tür tedbirler almayı düşünüyorsunuz? Bu tür söylem ve eylemleri hafife almanız ve sessiz kalmanız nedeniyle saldırganlara cesaret vermektesiniz. Kurtarıcı ve kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan bu çirkin saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyorum, bu tür saldırıların olmaması için gerekli tedbirlerin hızla alınmasını talep ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Özkan Yalım, Uşak…

Buyurun Sayın Yalım.

11.- Uşak Milletvekili Özkan Yalım’ın, Hükûmetin benzin ve mazot fiyatlarına gelen zammı ÖTV’den karşılamaya devam edip etmeyeceği konusunda Türk milletinin bilgiye ihtiyacı olduğuna ilişkin açıklaması

ÖZKAN YALIM (Uşak) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün itibarıyla dolar 4,830; euro 5,660. Seçimden önce mazot ve benzin fiyatları döviz kuruna endeksli olarak belirleniyordu ancak 24 Haziran seçimleri öncesi Hükûmet, oy almak adına, gelen zamları ÖTV vergisinden karşıladı bugüne kadar. Ancak, artan döviz kurlarından dolayı, döviz kurlarının bu şekilde olmasından dolayı özellikle Hükûmeti uyarıyoruz: Zamları ÖTV vergisinden karşılamaya devam mı edeceksiniz yoksa direkt karşılamaya devam etmeyip de bu zamları dövize -pompa fiyatları olarak- endeksleyecek misiniz? Özellikle bu konuda yüce Türk milletinin bilgiye ihtiyacı vardır.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

Yıldırım Kaya, Ankara…

12.- Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya’nın, Millî Eğitim Bakanından emek hırsızlığına dönüşen, öğretmenleri mağdur eden, öğretmen olma umutlarını yok eden uygulamaları kaldırmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

YILDIRIM KAYA (Ankara) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Millî Eğitim Bakanlığı, sözleşmeli öğretmen alımı için 14 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında yaptığı, 60 bin öğretmenin katıldığı mülakatların sonucunu 11 Temmuz tarihinde açıkladı. Ancak Danıştayın mülakatlarla ilgili verdiği “Adayın mülakat puanı, KPSS puanının 3 puan aşağısında ya da yukarısında verilebilir.” kararına uyulmadı. KPSS’den yüksek puan alan öğretmenler, mülakatta verilen düşük puanlarla elendi, adalet ve hukuk yok sayıldı. Psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanında 90,69 ve 84,68 puanla Kırşehir birincisi olan Barış Akkuş da mülakat sonuçlarına göre baraj altında bırakılarak elendi. Kırşehir her zaman eğitimde birinci olan bir ildir, bu unutulmasın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Kendisi de bir eğitimci olan yeni Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’tan, emek hırsızlığına dönüşen, öğretmenlerimizi mağdur eden, psikolojilerini bozan, öğretmen olma umutlarını yok eden bu uygulamaları kaldırmasını ve takip etmesini talep ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Turan Aydoğan, İstanbul…

13.- İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan’ın, 27’nci Yasama Döneminin hayırlı olmasını dilediğine, Adnan Oktar’ın başında olduğu yapının soruşturmaya konu olan faaliyetlerini uzun yıllar nasıl sürdürebildiğini öğrenmek istediğine, Türkiye bir daha 15 Temmuzları yaşamasın ve bir daha benzeri oluşumlar türemesin diye yetkilileri önlem almaya  çağırdığına ilişkin açıklaması

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

27’nci Yasama Döneminin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Dinî ve felsefi inançlarını ortaklaştıran bireylerin bir araya gelmeleri ve inançlarını birlikte yaşamaları gayet doğal bir haktır. Ancak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Adnan Oktar ve grubuna yönelik olarak yürütülen soruşturma kapsamında ortaya çıkan ilişkiler, dinî cemaatlerin, tarikatların ve ezoterik örgütlerin siyasi ve ekonomik bir güç olmalarının ne tür tehlikelere yol açabileceğini bir kez daha göstermiştir. Bu yapı, soruşturmaya konu olan faaliyetlerini uzun yıllar nasıl sürdürebilmiştir? Nasıl oluyor da bu kadar şaibeli, aylık milyonlarca dolar kazanç elde edebilecek bir ekonomik güce kavuşabilmiştir? İki yıl önce yaşanan darbe girişimi de benzer bir yapının uzun yıllar içinde devlet içinde örgütlenmesinin bir sonucu değil miydi? Başka birçok dinî cemaatin ve tarikatın özellikle FETÖ’den boşaltılan yerlere doldurulduğuna, bu yapıların devlet içinde örgütlendiğine dair şüphelerimiz var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) – Türkiye bir daha 15 Temmuzları yaşamasın, bir daha benzeri oluşumlar ülkemizde türemesin diye yetkilileri bu konuda önlem almaya çağırıyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Hacı Özkan, Mersin Milletvekili…

14.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı vatanın bekası için canlarını feda eden aziz şehitleri rahmet ve minnetle andığına, gazilere şükranlarını sunduğuna ilişkin açıklaması

HACI ÖZKAN (Mersin) – Teşekkürler Sayın Başkanım.

15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ terör şebekesi, vatanımıza, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, istiklal ve istikbalimize kastetmiştir. Aziz milletimiz, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, yine büyük bir inanç, azim ve kararlılıkla vatanına, özgürlüğüne, hukuk düzenine sahip çıkmış, hain işgal girişimini Allah’ın inayeti, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve aziz milletimizin cesaretiyle bütün dünyaya örnek olacak şanlı bir direnişle bertaraf etmiştir.

Pazar günü ülkemizin dört bir tarafında, kahraman milletimiz, meydanlarda, şehitlerimizin emanetini güçlü bir şekilde sahiplendiğini ve bu hain darbeyi unutmayacağını tekrar göstermiştir. Bu vesileyle vatanımızın bekası uğruna mücadele ederek canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Selahattin Minsolmaz, Kırklareli...

15.- Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz’ın, Trakya’da, özellikle Kırklareli ilinde yaşanan yoğun yağışlar neticesinde çimlenmiş dane sorunu yaşandığına ve çiftçilerin mağdur olmaması için yapılan korumacı düzenleme nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı ile Toprak Mahsulleri Ofisine teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması

SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Kırklareli) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, Toprak Mahsulleri Ofisimiz Trakya yöremizde bugüne kadar 270 bin ton ekmeklik buğday alımı gerçekleştirmiştir. Trakya’mızda ve özellikle Kırklareli ilimizde hasat öncesi ve hasat sırasında yaşanan yoğun yağışlar sonucunda ortaya çıkan çimlenmiş dane sorunu nedeniyle alımları gerçekleşmeyen ürünler için yapılan girişimler sonucunda Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından yeni alım şartları belirlenmiştir. Üreticilerimizden gelen talepler doğrultusunda, çiftçimizin mağdur edilmesini önlemek için yüzde 4 oranına kadar alıma tabi tutulan çimlenmiş dane oranı yüzde 10’a çıkarılmıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğümüzce, üreticimizi korumak için standart dışı olmasına rağmen, çimlenmiş dane oranı yüzde 4’ü geçen buğdaylar için 850 TL ton fiyatı belirlenmiştir. Çiftçimizin mağdur edilmemesi için yapılan bu korumacı düzenleme nedeniyle, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu üyesi olarak Tarım ve Orman Bakanlığımıza ve Toprak Mahsulleri Ofisimize, Genel Müdürüne teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

Böylece konuşmalar tamamlanmıştır.

Şimdi grup başkan vekillerine...

16.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, o hakkı kullanacağız ama tabii, değerli milletvekilimiz İlyas Şeker bir ilçe başkanımızın yapmış olduğu bir paylaşım üzerinden bazı ifadelerde bulundu. Tabii, bu konuyla ilgili, konu araştırılacak ve konu hakkında partimiz gerekli çalışmayı yapacaktır ama bir çelişkinin giderilmesini ifade etti. Cumhuriyet Halk Partisinin Grup Başkan Vekili olarak, Genel Başkanımızın ifadeleri, grup başkan vekillerinin, parti sözcümüzün ifadeleri şu: 15 Temmuz günü yaşanan hain darbe girişimini kınamakla beraber 251 şehidimize Allah’tan rahmet dilediğimizi defalarca ifade ettik. Cumhuriyet Halk Partisinin resmî görüşü, bağlayıcı görüşü bu yöndedir.

Bir çelişkinin giderilmesinin istenmesi veya bunun hatırlatılması, öyle bir paylaşım nezdinde… Tabii, Meclisin konusu mudur, ayrı tartışma çünkü ona girmeye kalktığımızda, Adalet ve Kalkınma Partili ne yöneticilerin ya da ne üyelerin nasıl paylaşımları var, onları burada yüzünüze okuduğumda gerçekten çok ciddi sıkıntılar duyarsınız. Ama bir çelişki giderilecekse eğer, bunu partinizden, partinizin Genel Başkanından talep edebilirsiniz. Sayın Varank kardeşini darbe gecesi kaybetmiş bir Bakandır ama aynı Kabinedeki bir başka bakanın kardeşi FETÖ’den açığa alınmış, ihraç edilmiş, tutuklanmış ve hâlen tutukluluğu sürmektedir. Bir çelişki varsa 2 bakanın kardeşlerinden birisi o gece şehit olurken, diğeri, şehit eden terör örgütünün mensubu kardeşi şu anda içeride tutukludur. Bu çelişkinin de giderilmesini talep etmek lazım tabii.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Grup başkan vekillerinden söz almak isteyenler…

Buyurun Sayın Türkkan.

17.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, kararnamelerin toplum hayatını derinden etkilemeye devam ettiğine, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin, her şeyin Meclisten, denetim kurullarından ve milletten saklanmak amacına hizmet ettiğini yavaş yavaş görmeye başladıklarına ilişkin açıklaması

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kararnameler toplum hayatını derinden etkilemeye devam ediyor. Yeni bir kararname; bu sefer Sosyal Güvenlik Kurumu Sayıştay denetiminden çıkarıldı. Sosyal Güvenlik Kurumu vatandaşın sırtındaki terdir ve bu paranın millet adına denetlenmesi en doğrudan vatandaşlık hakkıdır. Bütçedeki en büyük kalemlerden biridir bu. Bir Cumhurbaşkanı bu paranın denetlenmesini neden istemez? Bu, ciddi, düşündürücü bir konudur. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin, her şeyin Meclisten, denetim kurullarından ve nihayet milletten saklanması amacına hizmet ettiğini yavaş yavaş görmeye başladık.

İktidar, 2016 referandumuyla 1982 Anayasası’nın tümden değiştiğini sanıyor ise yanılıyor. 2016 Anayasa değişikliği 1982 Anayasası’nın sadece 18 maddesini değiştirdi. O Anayasa’nın 177 maddesi vardır ve sadece 18’i son değişikliğe tabi olmuştur ve şu anda kullanılan doğrudan kararnameyle kanun ve hatta Anayasa maddesi değiştirme yetkisi bu değişikliklerin içinde değildir. Yani, bugün yapılanlar o Anayasa’nın hâlâ yürürlükte olan başta 104’üncü maddesi olmak üzere pek çok maddesine açıkça aykırıdır ve şu anda anayasal suç işlenmektedir. Ve biliyorum ki gerek AK PARTİ gerekse ittifak kurduğu diğer partili hukukçular bunun da çoktan farkındadırlar. Umarım bu yanlıştan bir an önce dönerler, bu anayasal suçu işlemeye devam etmezler.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Erhan Usta, buyurun.

18.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, 27’nci Yasama Döneminin hayırlı olmasını temenni ettiğine, yeni sistemde yasama ile yürütme arasındaki kuvvetler ayrılığının daha da belirginleştiğine ve kendiliğinden kanun yapabilme kabiliyetinin Mecliste olması gerektiğine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle 27’nci Yasama Döneminin ve bu yasama dönemiyle birlikte geçmiş olduğumuz yeni hükûmet sisteminin ülkemize, milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederim.

Sayın Başkan, size de yeni görevinizde başarılar dileriz, hayırlı ve uğurlu olsun efendim.

Şimdi, bu yeni sistemde hep ifade ettiğimiz husus, kuvvetler ayrılığının, özellikle yasama ile yürütme arasındaki kuvvetler ayrılığının daha belirginleştiğidir. Bu cümleden olmak üzere, biliyorsunuz artık yeni sistemde Hükûmet veya Cumhurbaşkanı bundan sonra bütçe kanunu tasarısı dışında Meclise bir kanun tasarısı gönderemeyecek Sayın Başkanım. Tabii, dolayısıyla, Meclisin kendiliğinden kanun yapabilme kabiliyetinin olması lazım.

Şimdi, tabii, eski sistemde elbette milletvekillerinin verdiği kanun teklifleri oluyordu ancak maalesef hem AK PARTİ hükûmetleri döneminde hem de önceki hükûmetler döneminde bir gelenek vardı; Hükûmetin gönderdiği kanun tasarıları geçer, diğer hiçbir kanun teklifi zaten Meclisten geçmezdi. Dolayısıyla, şimdi, yeni sistemin ruhuna uygun hareket edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla, Meclisin de böyle bir kapasitesinin olması lazım, bu kapasitenin Mecliste oluşturulması lazım. Ben bunun yeni sistem açısından çok hayati önemde olduğunu düşünüyorum.

Dolayısıyla, burada nasıl bir şey yapacağımıza ilişkin olarak önce toplumun değişik taraflarıyla -mesela sizlerin önderliğinde bir çalıştay yapılarak Sayın Başkanım- bu işi Mecliste nasıl formüle edebiliriz, bunun tartışılması lazım. Dolayısıyla, bizim burada… Aslında ben bunu uzun süredir, uzun süredir derken bir yıldır gündeme getiriyorum; önceki Meclis Başkanımıza da ifade ettim, grup başkan vekillerine değişik toplantılarda ifade ettim. Mesela buna bir yıl önce başlamış olsak çok daha iyi olurdu ancak bugünden tezi yok, bu konuda bir çalışma yapmamız lazım, insan kaynağımızı burada artırmamız lazım. Değilse, yine Hükûmet el altından kanun teklifini gönderir, bir milletvekili kanalıyla buraya verirse yeni sistem çalışmayacak demektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) – Bitiriyorum, toparlıyorum.

BAŞKAN – Buyurun, toparlayın.

ERHAN USTA (Samsun) – Tabii, bana göre, bir sektörel yapının burada, bu Mecliste oluşturulması lazım yani eski adıyla Devlet Planlama Teşkilatı gibi bir yapının, sektör uzmanlarının, projeksiyon yapacak, hem sorunu tespit edecek hem politika önerisinde bulunacak ve onu bir kanun teklifine dönüştürecek bir uzman altyapısının burada oluşturulması lazım. Aynı zamanda, Sayın Başkanım, parti gruplarının da bu anlamda kapasitelerinin geliştirilmesi lazım. Hakikaten bunları yapabilirsek… Bunlar yapılamayacak işler değil yani birkaç yıl içerisinde bu kapasite Mecliste oluşturulabilir, nitelikli uzmanlar alınabilir, yeni uzman yardımcıları alınarak bu işler yapılabilir ama bu kapasiteyi oluşturmamız durumunda bu anlamda yeni sistemden beklenen faydanın ben inşallah doğacağını düşünüyorum.

Bugün bunu ifade etmek istedim.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Ayhan Bilgen, buyurun.

19.- Kars Milletvekili Ayhan Bilgen’in, İnsan Hakları Derneğinin kuruluşunun 32’nci yılına ve bugüne kadar insan hakları mücadelesinde büyük bedeller ödeyen, büyük fedakârlık yapan herkesi kutladığına ilişkin açıklaması

AYHAN BİLGEN (Kars) – Sayın Başkan, bugün İnsan Hakları Derneğinin kuruluşunun 32’nci yılı. Şüphesiz, sadece bir derneğin değil, Türkiye siyasi hayatının da insan hakları mücadelesinin de otuz iki yılından söz ediyoruz. 12 Eylül darbesi sonrasında çok yoğun biçimde gözaltında kayıpların, işkence vakalarının yaşandığı, cezaevlerinde hak ihlallerinin doruk noktasında olduğu bir dönemde kurulmuştur ve bugüne kadar da çok büyük zorluklarla bu dernek buraya kadar gelmeyi başarmıştır. Sadece İnsan Hakları Derneği değil, İnsan Hakları Derneğinden sonra kurulan dernekler de Türkiye’de insan hakları politikalarının iyileştirilmesi konusunda son derece değerli bir hizmet yürütmüşlerdir.

İnsan hakları politikalarının araçsallaşmamasının, devletler arası oyunda sadece birer koz hâline gelmemesinin galiba biricik teminatı toplumsal mücadeledir ve bu konuya bir ahlaki sorumlulukla yaklaşmaktır. Mağdur kim olursa olsun ve ihlali yapan hangi siyasi görüşten, hangi inançtan olursa olsun insan hakları sorunlarını bütün insanlığın sorunları olarak görmek ve mağdurun kimliğine bakmaksızın insan hakları mücadelesini yükseltmek galiba Parlamentonun da sorumluluğudur. Demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgütleri bu anlamda siyasetin karar alma süreçlerinin ortağıdır. Bu bilincin ülkemizde de daha da yerleşik hâle gelmesi dileğiyle ben bugüne kadar insan hakları mücadelesinde büyük bedeller ödeyen, büyük fedakârlık yapan herkesi kutluyorum.

Sağ olun.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Özgür Özel, buyurun.

20.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Devlet Denetleme Kuruluyla ilgili yapılan düzenlemeye ve OHAL’in kalkmasından sonra oluşabilecek yasal boşluğa ilişkin kanun teklifinin Anayasa Komisyonu, İçişleri Komisyonu ve Millî Savunma Komisyonuna havale edilmesi, tali komisyon olarak İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun görevlendirilmesi gerektiğine ve bu konudaki hassasiyetlerini Türk milletinin önünde bir kez daha ifade ettiklerine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

15 Temmuz günü yayınlanan 5 no.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle 12 Eylül darbesinin ve darbe hukukunun bir ürünü olan Devlet Denetleme Kurulu yani Kenan Evren’in emaneti Devlet Denetleme Kurulu kaldırılmak yerine… Ki yetkileri arasında kamu kurumlarını, örgütleri, sendikaları, dernekleri, odaları, vakıfları denetlemek, rapor hazırlamak, bu raporu Cumhurbaşkanına sunmak vardı, kendisi gerekli görürse yargı mercilerini harekete geçiriyordu ama yeni Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, bu kurumun bu sendikaları, meslek örgütlerini, vakıfları, dernekleri denetleyip gerekirse bunlara kayyum atamasını, seçilmiş yöneticilerinin görevden uzaklaştırılmasını, mallarına el konmasını yetkisi dâhiline almıştır. Bu yeni dönemde, yeni rejimde, bu saray rejiminde, seçilmiş Cumhurbaşkanına, sivil toplum örgütlerini, meslek örgütlerini yani seçimle gelenleri seçimle göndermeme, kayyum atayarak gönderme, elindeki bir kurum eliyle ona el koyma yetkisini vermektedir ki bu, 12 Eylülün mimarlarının, o hukukun mimarlarının aklına gelmeyen, Kenan Evren’in kendine talep etmediği, uygulamadığı bir şekle dönüşmüştür. Bu konuda gerekli yasal mücadeleyi sürdüreceğiz, hukuki mücadeleyi sürdüreceğiz ancak Türkiye’nin sürüklenmeye çalışıldığı durum açısından da bunun altını Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak çiziyoruz.

Sayın Başkan, ikinci husus, dün –“iktidar partisi” demeyeceğiz artık- birinci grubun sayın grup başkan vekilleri ziyarette bulundular ve OHAL’in kalkmasından sonra oluşabilecek yasal boşluğa ilişkin 25 maddelik kanun tekliflerini grubumuza sundular. Yaptığımız incelemede, geçtiğimiz dönemde üç aylığına ilan edilip, bir buçuk ayda bırakılacağı vadedilip yirmi dört ay sürdürülen ve seçim sathımailinde kaldırılacağı vadedilen OHAL’in kaldırılmak yerine…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayın lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – …üç yıllık bir süreyle uzatıldığı, OHAL’in isminin kaldırıldığı, cisminin kanunlara dercedildiği, Anayasa’ya çok açık aykırılıklar içeren bir düzenleme teklifini gördük. Ama buradaki esas sıkıntı Sayın Başkan, size de hitaben söylemek durumundayım, sizin yetkiniz bu kanunu ilgili komisyonlara havale etme noktasındadır. Siz bunu sadece Adalet Komisyonuna yollamışsınız. Oysaki, en yakından bilen kişi olarak, OHAL ilanı ya da OHAL’in kaldırılması ve OHAL kapsamındaki bazı yetkilerin bir yerlere derci Anayasa ihlal suçunu, şüphesini açık şekilde barındırır; biz bu iddiadayız. Bu meselenin Anayasa Komisyonunda irdelenmeksizin, sadece bir komisyonda esas komisyon olarak görüşülüp tali komisyon olarak dahi Anayasa Komisyonunun anılmaması, ayrıca kapsama baktığınızda İçişleri Komisyonunun…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Müsaadenizle bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ayrıca, içeriğine baktığınızda hani ben sizin yerinizde olsam zorlanırdım, ben bunu kime ana komisyon diye yollayayım? Şüphesiz Anayasa Komisyonuna yollamak lazım ama Adalet Komisyonunun yanında, İçişleri Komisyonunu ilgilendiren dünya kadar madde var, Millî Savunma Komisyonunu ilgilendiren dünya kadar madde var, bunların tali komisyon bile yapılmamış olması güçlü Meclis vaadinizin arkasında durulmadığını gösteriyor, şeklî Meclis oluyor. “Adalet Komisyonunda görüşülsün, burada da bir temel kanun yapılır, paldır küldür geçiririz.” Bunu kabul etmek mümkün değil. Sayın Komisyon Sözcümüz Kaboğlu ve Komisyon üyelerimizle makamınıza -maalesef İç Tüzük’te bir milletvekilinin buna itirazıyla ilgili beş dakikalık konuşma süresi de kaldırılmıştı- yazılı olarak başvurma hakkımız var. İlgili madde gereğince başvuracağız. Tarafınızdan daha 1 numaralı teklifte, Sayın Başkan, güçlü Meclis diyorsanız, Anayasa Komisyonuna, İçişleri Komisyonuna ve Millî Savunma Komisyonuna mutlaka havale edilmeli, İnsan Hakları Komisyonu tali komisyon olarak mutlaka görevlendirilmelidir. Bu konudaki hassasiyetimizi şahsınızda, Türk milletinin önünde, Meclisin önünde bir kez daha ifade ediyoruz.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Muhammet Emin Akbaşoğlu, buyurun.

21.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, hayırlı, verimli bir çalışma dönemi niyaz ettiğine, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğuna ve hiçbir kamu görevlisinin bilhassa Atatürkçü olduğu için görevinden el çektirilemeyeceği, açığa alınamayacağı veya görevine son verilmeyeceğine, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin milletin kararı olduğuna,  komisyonların çalışma esas ve usullerinin İç Tüzük'te belirlenmiş olduğuna ilişkin açıklaması

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Öncelikle, zatıalinizi yeni göreviniz münasebetiyle tebrik ediyorum ve şahsınızda Meclisteki bütün arkadaşları da tebrik ediyor, hayırlı, verimli bir çalışma dönemi niyaz ediyorum.

Efendim, Türkiye bir hukuk devleti. Sonuçta, mevzuatlarımız açık ve seçik. Şunu ifade etmek isterim ki hiçbir kamu görevlisi bilhassa Atatürkçü olduğu için görevinden el çektirilmez, açığa alınmaz veya görevine son verilmez. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde, Ceza Kanunu bakımından suç teşkil eden, disiplin hukuku bakımından veya Ceza Kanunu bakımından suç teşkil bir eden durum varsa ona göre işlem yapılır ve bu işlemler, idari işlemler itiraz yoluyla idarenin de denetimi altındadır, yargının da denetimi altındadır. Dolayısıyla bu tür iddialar ancak idari ve yargısal denetime tabi olarak neticelendirilebilir. Bu konudaki iddia sahipleri bu yollara başvurabilir. Bunun dışında söylenen sözlerin hiçbir hakikat değeri ve gerçekliği yoktur.

Şunu ifade etmek isterim ki parlamenter hükûmet sistemi de bizim modelimizdi, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi de, ikisi de bizim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Nasıl sizin?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Bu ikisine de millet karar verdi değerli arkadaşlar. 1982 Anayasası -evveliyatına gitmeyelim, vaktimiz kısıtlı- parlamenter hükûmet sistemini öngörüyordu, ona göre bir sistem dizaynı söz konusuydu, yasama ve yürütme arasındaki münasebet buna göre düzenlenmişti. Çift başlılık vardı. “Çatal kazık yere batmaz.” derler Anadolu’muzda. Başbakan ayrı bir noktaya, Cumhurbaşkanı ayrı bir noktaya çekiyordu. Türkiye bunun zararını çekti 1990’lı yıllarda, 2000’li yıllarda. Dolayısıyla…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Başkan sataşma hakkını kullanır herhâlde.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Hiç sataşma yok, rica ederim, hiç sataşma yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İkisi başka yere çekiyordu, batmıyordu diyorsunuz.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Hiç sataşma yok, sataşmadan konuşuyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, toparlayın lütfen.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sataşmadan konuşuyorum, bak, onu söyleyeyim, yoksa ben daha fazla konuşurum.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu bir tehdit mi yani, daha fazla konuşurum?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Şunu ifade edeyim: Bakın, 16 Nisanda, değerli arkadaşlar, referandum yaptık ya, millete gittik, millete. Yani millete gittik, millet karar verdi yüzde 52’yle ya, başka bir şey değil; yani ben karar vermedim, siz karar vermediniz, hep beraber karar verdik, millet karar verdi. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” diyoruz ya, millet karar verdi, millet, yüzde 52’yle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) “Bugüne kadar parlamenter hükûmet sistemiyle geldik, bundan sonra da Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle, devlet-millet kaynaşmasıyla ekonomik olarak, özgürlükler olarak, güvenlik olarak şaha kaldıracağız ülkemizi.” dedik, kararı verdik. İçselleştirin, sindirin; hakikaten, hep beraber sindirelim, milletin kararını sindirelim, bir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Dolar şaha kalktı.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) – Doları şaha kaldırdı ya daha çok. Dolar şaha kalktı, dolar, dolar.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – İkinci olarak şunu ifade edeyim.

BAŞKAN – Toparlayalım lütfen.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Toparlıyorum.

Değerli arkadaşlar, komisyonlarımızın çalışma esas ve usulleri İç Tüzük'te belirlenmiştir. Buna göre, komisyonlar nasıl teşekkül eder, nasıl çalışılır, havale yöntemleri nedir, ne değildir, en ince ayrıntısına kadar komisyonların çalışma esasları bellidir. Yapılan iş ve işlemler de sonuç itibarıyla bu yöndedir. Bu manada -hep beraber, birlik beraberlik içerisinde- önümüzdeki dönemde daha güzel işleri, güçlü Meclisi bizim buradaki dayanışmamız ve çalışma yöntemlerimiz belirleyecek. Meclisin de güçlü olduğunu, Kabinemizin de güçlü olduğunu milletçe, devletçe hep beraber göreceğiz. Hükûmet de Kabine olarak yerli yerinde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine göre, Meclis de yerli yerinde, kuvvetler ayrılığı söz konusu, yargı da kendi önüne gelen işleri tarafsız ve bağımsız bir şekilde karara bağlama fonksiyonunda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Dolayısıyla erkler arasında tam bir uyum, aynı zamanda birbirlerinin yetkilerine karışmadan, senkronize bir şekilde görevlerini, yetkilerini kullanma noktasında tam bir bedahet, tam bir açıklık söz konusu. O sebeple de bir kafa karışıklığına gerek yok, önümüzde en güzel günler -hep beraber- hepimizi bekliyor.

Bu duygu ve düşüncelerle bütün milletvekillerimiz için hayırlı, verimli, güzel bir çalışma dönemini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyor, yüce heyetinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Türkkan.

22.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, 2016 referandumunda Anayasa’nın sadece 17 maddesinin değiştiğini hatırlatmak istediğine ilişkin açıklaması

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan, biraz evvel yaptığım konuşmada 2016 referandumunda Anayasa’nın sadece 17 maddesinin değiştiğini ama diğerlerinin hâlâ yürürlükte olduğunu ifade ettim. Yapılan referandumda, “milletin kabul ettiği” dediği referandumda “Siz Anayasa’nın diğer maddelerini görmezden gelebilirsiniz.” diye bir yetki verilmedi. Yaptığınız bu anayasal suçların farkına varın diye hatırlatmak istiyorum. Bunun için bana teşekkür edeceğinizi zannetmiştim. Daha sonra önünüze çıkabilecek birtakım sıkıntılar için şimdiden sizi uyarıyorum. Yaptığınız bu uygulamaların tamamı, çok özel bir şekilde hazırlanmış olan o 17 maddenin değiştirilmesinden sonra kalan Anayasa’ya aykırı maddelerdir.

Bu uygulamalara devam ettikleri sürece, yarın öbür gün tekrar “Kandırıldık.” demek zorunda kalabilirler. Ben diyorum ki: Tekrar “Kandırıldık.” tekrar “Aldandık.” tekrar “Aldatıldık.” dememek için şimdiden dikkatli olun.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, şimdi…

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sayın Başkanım…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Bir saniye… Lütfen arkadaşlar, sakin olun.

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın, Mecliste çıkarılan kanunları Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesine götürme hakkı olduğu gibi Meclisin de çıkan Cumhurbaşkanı kararnamesini Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine götürme hakkı olduğuna ve Anayasa’nın bütün bunları ayrıntısıyla düzenlemiş olduğuna ilişkin konuşması

BAŞKAN – Bu Anayasa değişikliğinin içinde aktif olarak bulunmuş bir arkadaşınız olarak bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.

Anayasa değişikliği, bildiğiniz gibi, AK PARTİ Grubu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun, daha doğrusu bizim teklifimiz olmakla beraber Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun desteklediği ve bu şekilde başlayan bir süreç. Mecliste bu konular görüşüldü, daha sonra halk oylamasına gidildi, halk oylamasında az önce dinlediğim karşılıklı argümanlar kampanyalarda hep dile getirildi. Yani “tek adam rejimi” denildi…

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – “Diktatörlük” denildi.

BAŞKAN – …efendim, “diktatörlük” denildi.

Bunun karşısında, parlamenter sistem, işlemeyen, sürekli sorun üreten sistemden hızlı çalışan sisteme geçiş diye, “evet” “hayır” tarafında kampanyalar çok dinamik, çetin şekilde yapıldı, son kararı millet verdi. Milletin verdiği kararın hepimizin başının üstünde yeri var. Şunu söylerseniz bunu anlarım yani Anayasa’da değiştirilmeyen maddelerle ilgili tasarrufta bulunuyor…

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Onu ifade ediyorum.

BAŞKAN – Onu ifade ediyorsunuz.

Bu değişiklikte o da aslında yer aldı. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri belirli alanlarda düzenlemeyi öngörüyor, Anayasa’ya göre yasayla düzenlenmesi öngörülen alanlarda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi düzenleme yapamıyor.

Yine, bu Anayasa değişikliğinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlar arasında herhangi bir çelişki olduğu zaman, “Anayasa’ya aykırılık bakımından geçerli olan kanunlar” diye hüküm var. Bunlar da teminat altına alınmış durumda.

Tabii, iddialar var; “Anayasa’ya aykırılıklar var…” Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde bu hep olacaktır yani ileride de olacaktır.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan, tekrarlanmaması için uyarmak zorundayız.

BAŞKAN – Müsaade ederseniz.

Aynı şey tersinden de olabilir. Yani burada çıkarılan kanunları Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesine götürme hakkı var, bu Meclisin çıkan Cumhurbaşkanı kararnamesini Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine götürme hakkı da var. Anayasa, bütün bunları, bütün açıklığıyla, ayrıntısıyla düzenlemiş.

O bakımdan, tartışmaların doğru bir zeminde yürümesi açısından ben bu açıklamayı gerekli gördüm.

Bilgilerinize sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Buyurun.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

23.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, İç Tüzük 64’e göre bir hakkı kullanmanızı bekliyorduk ama bu hakkı kullanırken geçmişte tarafı olduğunuz bir kampanyanın haklılığını anlatmaktan ziyade, sayın grup başkan vekilinin kullandığı şu ifadeye cevap vermenizi beklerdik; diyordu ki…

İSMET YILMAZ (Sivas) – Kampanyanın değil, milletin kararını savunuyor.

BAŞKAN – Müsaade edersen Özgür Bey…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Tabii, buyurun.

BAŞKAN – Ben herhangi bir tarafın haklılığı hakkında bir şey söylemedim. Yani parlamenter sistem daha iyidir, başkanlık sistemi değildir veya tersini söylemedim. Ben geçmiş olayı kronolojik sıraya göre anlattım. Bunu bir kere düzeltelim. Yani işin içinde olduğum için bu açıklama zaruretini hissettim.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ben de zaten bir zaruret olduğunda hemfikirim ama zaruret şu noktada: Sayın grup başkan vekili “Çatal kazık yere batmıyordu, Cumhurbaşkanı bir tarafa, Başbakan bir tarafa çekiyordu.” diyor ya, “öyle yapmıyorduk” veya “yapıyorduk”; haklıdır, değildir… 64, Başkana bu konuda kişisel açıklama hakkını veriyor ama onun dışında tartışma ne olursa olsun, Başkanın bu tartışmaya taraf olması doğru değil ama Cumhurbaşkanı bir tarafa, siz bir tarafa mı çekiyordunuz veya sizden önceki Başbakan başka bir tarafa çekti diye mi kendisi almış olduğu yüzde 49,5 oya rağmen görevden alındı? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

HASAN ÇİLEZ (Amasya) – Sayın Özel, siz öyle anlamışsınız. Bir tarafa çektiği yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – O konulara bir açıklama yapmak gerekiyorsa onu sizden duymak isteriz Sayın Başkan. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Usta, buyurun.

24.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, sistem tartışmaları yapmak yerine yeni sistemin işleyişiyle ilgili tartışmaların daha faydalı olacağına, Sosyal Güvenlik Kurumunun Sayıştay denetiminden çıkarıldığına ve milletvekili emekli maaşlarında artış yapıldığına ilişkin haberlerin doğru olmadığına ve kamuoyuna bilgi verirken dikkatli olmak gerektiğine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, şimdi, hani, sistem tartışmaları yapmanın bundan sonra ne faydası var, onu bilmiyorum. Bence iyi sistem, kötü sistem yok; iyi uygulama, kötü uygulama var. Türkiye parlamenter sistemi yeteri kadar iyi uygulayamadı ve başarılı olmadı Türkiye’de parlamenter sistem. Bunun kampanyası yapıldı, halk bir karar verdi. Halk 2 defa karar verdi; bir 16 Nisan referandumunda karar verdi, aslında bir de Cumhurbaşkanlığı seçiminde. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçiminin temel argümanı, biliyorsunuz, “Eski sistemi getireceğiz.”ler ile “Yeni sistemi uygulayacağız.”lar arasında oldu. Halk bu kararı verdi. Eğer bundan sonra bu ülkenin faydasına bir şey yapmak istiyorsak yeni sistemi nasıl daha iyi işletiriz, buna kafa yormamız lazım. Hâlâ “Şöyleydi, böyleydi.” tartışmasını yapmanın bu ülkeye de bu Meclise de bir faydası yok. Bir defa, bu ikazı yapmak istiyorum.

İkincisi: Az önce burada da ifade edildi, bugün bir kısım ulusal medyada da yer aldı; bu Sosyal Güvenlik Kurumunun Sayıştay denetiminin dışına çıkarıldığı şeklinde. Böyle bir şey yok. O, SGK’nın kendi yasasındaki şey, uyum amaçlı olarak çıkarıldı ama 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 4’üncü maddesinde Sayıştayın denetim alanı net bir şekilde ifade edilmiştir ve burada Sosyal Güvenlik Kurumu, Sayıştayın denetim alanı içerisindedir. Kamuoyunu yanıltmamak lazım.

İkinci ve yine bugün gazetelerde yer alan ve kamuoyunu yanıltan bir şey, milletvekili emekli maaşlarında bir artışa ilişkin bir haber var. Bu da doğru değil. Buradaki esas ana maddede bir yüzde 42 oranı vardı, geçici maddeyle bu yüzde 45’ti. Geçici maddedeki hüküm ana maddeye taşındı. Yüzde 45 oranında bir değişiklik yoktur.

Dolayısıyla kamuoyuna bilgi verirken hakikaten çok dikkatli olmak lazım, Parlamento olarak da basın olarak da medya olarak da kamuoyunu yanıltıcı bilgiler vermekten kaçınmak lazım.

Bu iki hususu da belirtmek istedim. Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Buyurun Sayın Akbaşoğlu.

25.- Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, kanun ile kararname arasında Meclisin, yasamanın üstünlüğü prensibinin ortaya çıktığına, yeni sistemin daha demokratik olduğuna ve bu sistem içerisinde aksaklık görülen noktalar varsa müzakere edilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Şimdi, biraz evvel benim sözlerime atıf yapıldı. Ben “90’lı ve 2000’li yılların başında görüldüğü üzere” diye de o konuşmamda tasrih etmiştim. Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında; rahmetli Özal ile Demirel ve Demirel ile Çiller, Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer arasında yaşananları hepimiz hatırlıyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Erdoğan ile Davutoğlu, onu hatırlamak istemiyor musun?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Sonuç itibarıyla, sistemik bir yapı söz konusu idi ve sistem krize açıktı, yumuşak karnıydı. Sayın Meclis Başkanımızın Başbakanlığı döneminde, Başbakanken Sayın Cumhurbaşkanımızla herhangi bir problem söz konusu değildi ama bu, sistemin iyi olduğunu göstermiyor, sistem her an kriz çıkarmaya müsait. Çünkü Anayasa’da Bakanlar Kurulunun başı olarak Başbakana ve Cumhurbaşkanına aynı konularda yetki veriliyor. Bir il müdürü atayacaksınız, Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakanken il müdürü atamak için ilgili bakanın ve kendisinin imzasıyla Cumhurbaşkanlığına gönderdiğinde geri geldiğini hepimiz biliyoruz. Kadük kalan idari işlemlerle maluldü geçmiş biliyorsunuz. Milletten irade alınıyor, işlem yapılmak isteniyor ancak vekâlet ve görevlendirmeyle görevler deruhte ediliyor idi. Dolayısıyla benim kastımın o yöne dönük olduğu açık.

Bunun dışında, bir bütünlük içerisinde, Anayasa’nın ele alınması gereken herhangi bir hususu varsa gelirsiniz -her zaman açığız- onları beraberce müzakere ederiz. Benim söylediğim hususlar o manaya da müncer değildi. Herhangi bir problem de söz konusu değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) – Kanun ile kararname arasında da “Meclisin, yasamanın üstünlüğü” prensibinin ortaya çıktığı ortadadır. Kanun hükmünde kararname Meclisten yetki alınarak kanun gibi bir sonuç doğururken şimdi, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanun arasında bir çelişki söz konusu oluğunda, yürütme erkinin yapmış olduğu düzenlemeyi yasama erki iptal edebilme imkânına sahiptir. Dolayısıyla bu konuda bu sistem, yeni sistem, milletin “evet” dediği sistem daha demokratik bir sistemdir. Doğrudan demokrasinin gereği olarak Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine artık karar verilmiştir. Bu sistem içerisinde, gelin, eksiklik aksaklık gördüğünüz noktalar varsa onları dile getirin, hep beraber müzakere edelim diyorum.

Hepinize saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Başkan…

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Artık gündeme geçelim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Başkanım, özür dilerim…

BAŞKAN – Arkadaşlar, artık gündeme geçelim.

Buyurun.

26.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın hatip dedi ki: “Efendim, il müdürünün atamasında Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında sorun çıkıyor.” Ya Allah’tan kork, hukukçusun, il müdürünün ataması ne zaman Cumhurbaşkanının onayına sunuldu, kanunda ne zaman Başbakanın onayına sunuldu?

BAŞKAN – Öyle, öyle.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Yani kanunu bilmemek, kamuoyunu bu kadar yanıltmak olmaz ki Sayın Başkan. Böyle bir şey olabilir mi?

BAŞKAN – Sayın Tanal, il müdürünün ataması müşterek kararnameyle çıkıyor, doğrudur.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım…

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Müsaade eder misiniz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Bir dakika… Bir dakika…

İl müdürü, bölge müdürü…

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Cumhurbaşkanının imzası gerekmiyor il müdürünün atamasında Sayın Başkanım.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Gerekiyor, gerekiyor.

BAŞKAN – Gerekiyor, gerekiyor.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Nerede gerekiyor?

BAŞKAN - Bir daha bakın.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Bana çıkartır mısınız bir kanun. Gerekmiyor.

BAŞKAN – Yaptık bu kararı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Siz onu tasdik ediyorsunuz. Gerekmiyor. Siz mühendissiniz, o da hukuku bilmiyor, ben ne yapayım şimdi?

BAŞKAN - Peki, tamam, heyecana gerek yok, sen öyle diyorsan öyle kabul edelim. Şu anda gerekmiyor, doğru.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – O zaman da gerekmiyordu Sayın Başkanım.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın grup sözcüsünün sözlerinden yola çıkarak bir şey tevdi etmek istiyorum kendisine.

Örnek olarak sizi verdi sayın grup başkan vekili. Sayın Binali Yıldırım ve Sayın Cumhurbaşkanı arasında bir mesele olduğundan değil, 1990 ve 2000’li yılları işaret ettiğini söyledi. Ben buradan yola çıkmak istiyorum. Sayın Davutoğlu ile Sayın Cumhurbaşkanı arasında da bu insicamı kurabildiniz mi, görevden alınması bu insicamın kurulmamasıyla mı alakalı, bunu da merak ettiğim için bu soruyu tevdi etmek istiyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Gündeme geçiyoruz.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Cevap vermeyecek mi Sayın Başkan? Belki cevap vermek ister.

BAŞKAN - Komisyonların başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine ilişkin tezkereleri vardır, okutup bilgilerinize sunacağım.

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Anayasa Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/3)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu, başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 17.00'de toplanmış ve kullanılan yirmi iki (22) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                               Ahmet Kamil Erozan

                                                                                            Bursa

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

 

Başkan:                  Bekir Bozdağ              (Yozgat)                                      (15) oy

Başkan Vekili:          Ali Özkaya                  (Afyonkarahisar)                                      (15) oy

Sözcü:                    Emine Zeybek             (Kocaeli)                                      (14) oy

Kâtip:                     Zeynep Gül Yılmaz       (Mersin)                                      (14) oy

 

2.- Adalet Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/4)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Adalet Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 16.00'da toplanmış ve kullanılan (21) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük'ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                        Hakkı Köylü

                                                                                         Kastamonu

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                  Hakkı Köylü                (Kastamonu)                                      (15)oy

Başkan Vekili:          Yılmaz Tunç                (Bartın)                                      (15) oy

Sözcü:                    Gülay Samancı            (Konya)                                      (15) oy

Kâtip :                    Belgin Uygur               (Balıkesir)                                      (15) oy

 

3.- Millî Savunma Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/5)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Millî Savunma Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 16.00'da toplanmış ve kullanılan (20) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                              Mehmet Yavuz Demir

                                                                                            Muğla

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                  İsmet Yılmaz                              (Sivas)                                      (15) oy

Başkan Vekili:          Refik Özen                                (Bursa)                                      (15) oy

Sözcü:                    Cemal Bekle                               (İzmir)                                       (15) oy

Kâtip:                     Mustafa Hidayet Vahapoğlu    (Bursa)                                      (15) oy

 

4.- İçişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/6)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İçişleri Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 16.00'da toplanmış ve kullanılan (21) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                     Faruk Sarıaslan

                                                                                          Nevşehir

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:             Celalettin Güvenç               (Kahramanmaraş)                                 (15) oy

Başkan Vekili:    Sermet Atay                      (Gaziantep)                                 (15) oy

Sözcü:               Alev Dedegil                      (İstanbul)                                 (14) oy

Kâtip:                Müslüm Yüksel                   (Gaziantep)                                 (14) oy

 

5.- Dışişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/7)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dışişleri Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16 Temmuz 2018 Pazartesi günü saat 17.00’de toplanmış ve kullanılan (20) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                       Volkan Bozkır

                                                                                          İstanbul

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                Volkan Bozkır              (İstanbul)                                     (15) oy

Başkan Vekili:        Ahmet Yıldız              (Denizli) (15) oy

Sözcü:                  Sena Nur Çelik            (Antalya)                                     (15) oy

Kâtip:                   Ceyda Bölünmez Çankırı           (İzmir)                                     (15) oy

 

6.- Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/8)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 17.00’de toplanmış ve kullanılan (21) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinizi arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                         Ali Keven

                                                                                           Yozgat

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                Numan Kurtulmuş         (İstanbul)                                     (14) oy

Başkan Vekili:        Kamil Aydın                (Erzurum)                                     (14) oy

Sözcü:                  Orhan Erdem               (Konya)  (14) oy

Kâtip:                   Nazım Maviş               (Sinop)  (14) oy

 

7.- Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/9)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 16.00’da toplanmış ve kullanılan (20) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

 

                                                                                        Şamil Ayrım

                                                                                          İstanbul

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                Tahir Akyürek                 (Konya)                                     (15) oy

Başkan Vekili:        Metin Yavuz                   (Aydın)                                     (15) oy

Sözcü:                  Jülide İskenderoğlu         (Çanakkale)                                     (15) oy

Kâtip:                   Burhan Çakır                  (Erzincan)                                     (15) oy

 

8.- Çevre Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/10)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Çevre Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 16.00’da toplanmış ve kullanılan (20) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

 

                                                                               Mehmet Habib Soluk

                                                                                            Sivas

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

 

Başkan:                Muhammet Balta                  (Trabzon)                                     (15) oy

Başkan Vekili:        Muhammet Müfit Aydın          (Bursa)                                     (15) oy

Sözcü:                  Sadir Durmaz                      (Ankara)                                     (15) oy

Kâtip:                   Barış Aydın                         (Ankara)                                      (15) oy

 

9.- Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/11)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 17.00’de toplanmış ve kullanılan (20) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

 

                                                                             Ahmet Eşref Fakıbaba

                                                                                          Şanlıurfa

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

 

Başkan:             Şenel Yediyıldız                               (Ordu)                     (15) oy

Başkan Vekili:    Müşerref Pervin Tuba Durgut              (İstanbul)                     (16) oy

Sözcü:               Arife Polat Düzgün                           (Ankara)                     (15) oy

Kâtip:                Sefer Aycan                                    (Kahramanmaraş)                     (17) oy

 

10.- Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/12)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 16.00’da toplanmış ve kullanılan (21) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

 

                                                                                      Orhan Çakırlar

                                                                                           Edirne

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                Yunus Kılıç                    (Kars) (14) oy

Başkan Vekili:        Hasan Kalyoncu              (İzmir)                                     (15) oy

Sözcü:                  Fatma Aksal                   (Edirne)                                     (14) oy

Kâtip:                   Zafer Işık                      (Bursa)                                     (14) oy

 

11.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/13)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 17.00'de toplanmış ve kullanılan on sekiz (18) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                    Mehmet Erdoğan

                                                                                         Gaziantep

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                    Mustafa Elitaş (Kayseri)        (16) oy

Başkan Vekili:           Fahri Çakır                          (Düzce)                    (16) oy

Sözcü: Ahmet Çolakoğlu                  (Zonguldak)    (16) oy

Kâtip:                      İffet Polat                           (İstanbul)                    (16) oy

 

12.- Dilekçe Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/14)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Dilekçe Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 17.00'de toplanmış ve kullanılan dokuz (9) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                      Zülfü Demirbağ

                                                                                            Elâzığ

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                    Mihrimah Belma Satır            (İstanbul)       (9) oy

Başkan Vekili:           Canan Kalsın   (İstanbul)       (9) oy

Sözcü: Zülfü Demirbağ                    (Elâzığ)          (9) oy

Kâtip:                       Fehmi Küpçü   (Bolu)            (9) oy

 

13.- Plan ve Bütçe Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/15)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Plan ve Bütçe Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 16.00'da toplanmış ve kullanılan yirmi dört (24) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                      Durmuş Yılmaz

                                                                                           Ankara

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                    Süreyya Sadi Bilgiç              (Isparta)                    (18) oy

Başkan Vekili:           İsmail Faruk Aksu                 (İstanbul)                    (18) oy

Sözcü: Abdullah Nejat Koçer            (Gaziantep)     (19) oy

Kâtip:                       Şirin Ünal                           (İstanbul)                    (19) oy

 

14.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/16)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 17.00'de toplanmış ve kullanılan (30) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                        İrfan Kartal

                                                                                             Van

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:                    Mustafa Savaş (Aydın)           (20) oy

Başkan Vekili:           Nevzat Şatıroğlu                  (İstanbul)                    (20) oy

Sözcü: Mevlüt Karakaya                  (Ankara)         (20) oy

Kâtip:                       Yavuz Subaşı  (Balıkesir)      (20) oy

 

15.- İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/17)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, başkan, başkan vekilleri, sözcü ve kâtip seçimi için 16/07/2018 günü saat 16.00’da toplanmış ve kullanılan (21) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük'ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                       Servet Ünsal

                                                                                           Ankara

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

 

Başkan:                  Hakan Çavuşoğlu                     (Bursa)                                      (19) oy

Başkan Vekili:          Hüseyin Yayman                      (Hatay)                                      (19) oy

Başkan Vekili:          Mustafa Sezgin Tanrıkulu          (İstanbul)                                      (17) oy

Sözcü:                    Leyla Şahin Usta                     (Konya)                                      (19) oy

Kâtip:                     Meral Danış Beştaş                  (Siirt)                                      (18) oy

 

16.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/18)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, başkan, 2 başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/7/2018 Pazartesi günü saat 17.00’de toplanmış ve kullanılan (23) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyları alarak İç Tüzük'ün 24'üncü maddesi ve 4847 sayılı Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Kanunu’nun 2’nci maddesi uyarınca başkan, başkan vekilleri, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Saygıyla arz olunur.

                                                                                 İmam Hüseyin Filiz

                                                                                         Gaziantep

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

 

Başkan:                    Mehmet Kasım Gülpınar         (Şanlıurfa)                    (23) oy

Başkan Vekili:           Markar Eseyan (İstanbul)       (23) oy

Başkan Vekili:           Özkan Yalım    (Uşak)           (21) oy

Sözcü: Zehra Taşkesenlioğlu            (Erzurum)       (23) oy

Kâtip:                      Zeynel Özen    (İstanbul)       (20) oy

 

17.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/19)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/07/2018 Pazartesi günü saat 17.00’de toplanmış ve kullanılan (21) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak 5840 sayılı Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu'nun 2'nci maddesi uyarınca başkan, başkan vekilleri, sözcü seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                        İmran Kılıç

                                                                                     Kahramanmaraş

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

Başkan:               Jülide Sarıeroğlu                     (Adana)                                    (21) oy

Başkan Vekili:      Habibe Öçal                            (Kahramanmaraş)                                   (21) oy

Başkan Vekili:      Candan Yüceer                        (Tekirdağ)                                    (19) oy

Sözcü:                Zemzem Gülender Açanal          (Şanlıurfa)                                    (21) oy

 

18.- Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/20)

16/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 16/07/2018 Pazartesi günü saat 17:00'de toplanmış ve kullanılan (15) adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük'ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.

Bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                        Behiç Çelik

                                                                                           Mersin

                                                                        Komisyon Geçici Başkanı

 

Başkan:                    Selami Altınok (Erzurum)       (10) oy

Başkan Vekili:           Mehmet Altay  (Uşak)           (10) oy

Sözcü: Murat Baybatur                    (Manisa)         (10) oy

Kâtip:                      Serkan Bayram                    (İstanbul)                    (11) oy

 

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının tezkereleri vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.

 

19.- Dilekçe Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/29)

17/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Dilekçe Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine dair bir talebi olmuştur. Başkanlığımızca uygun görülen bu talep İç Tüzük'ün 25'inci maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

 

                                                                                      Binali Yıldırım

                                                                    Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                           Başkanı

BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

 

20.- Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/30)

17/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Plan ve Bütçe Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine dair bir talebi olmuştur. Başkanlığımızca uygun görülen bu talep İç Tüzük'ün 25'inci maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

 

                                                                                      Binali Yıldırım

                                                                    Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                           Başkanı

BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

 

21.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/31)

17/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine dair bir talebi olmuştur. Başkanlığımızca uygun görülen bu talep İç Tüzük'ün 25'inci maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

 

                                                                                      Binali Yıldırım

                                                                    Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                           Başkanı

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

 

22.- İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/32)

17/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine dair bir talebi olmuştur. Başkanlığımızca uygun görülen bu talep İç Tüzük'ün 25'inci maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

 

                                                                                      Binali Yıldırım

                                                                    Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                           Başkanı

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

23.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine ilişkin tezkeresi (3/33)

17/7/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatilde ve ara vermede bulunduğu dönemde çalışabilmesine dair bir talebi olmuştur. Başkanlığımızca uygun görülen bu talep İç Tüzük'ün 25'inci maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

 

                                                                                      Binali Yıldırım

                                                                    Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                           Başkanı

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, şimdi okutup oylarınıza sunacağım.

VII.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 18-19 Temmuz 2018 Çarşamba ve Perşembe günleri toplanmamasına, haftalık çalışma günleri dışında 23 Temmuz 2018 Pazartesi günü saat 14.00’te toplanarak gündeminde bulunan işlerin görüşülmesine ilişkin  önerisi

17/7/2018

Danışma Kurulu Önerisi

Danışma Kurulunun 17/7/2018 Salı günü (bugün) yaptığı toplantıda aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.

 

                                                                                      Binali Yıldırım

                                                                    Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                           Başkanı

 

                       Mehmet Muş                                                   Özgür Özel

              Adalet ve Kalkınma Partisi                         Cumhuriyet Halk Partisi

                  Grubu Başkan Vekili                                  Grubu Başkan Vekili

 

                       Ayhan Bilgen                                                 Erkan Akçay

             Halkların Demokratik Partisi                      Milliyetçi Hareket Partisi

                  Grubu Başkan Vekili                                  Grubu Başkan Vekili

                                                                                                      

                      Lütfü Türkkan

                         İYİ PARTİ

                  Grubu Başkan Vekili

 

Öneriler:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun 18 ve 19 Temmuz 2018 Çarşamba ve Perşembe günleri toplanmaması; haftalık çalışma günleri dışında, 23 Temmuz 2018 Pazartesi günü saat 14.00’te toplanarak gündeminde bulunan işlerin görüşülmesi önerilmiştir.

BAŞKAN - Öneriyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Alınan karar gereğince gündemimizde yer alacak konuları görüşmek üzere 23 Temmuz 2018 Pazartesi günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Teşekkür ederim.

Kapanma Saati:16.28