TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

                                                                           TUTANAK DERGİSİ

 

                                                                                           82’nci Birleşim

                                                                                    5 Nisan 2018 Perşembe

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

                                                                                          İÇİNDEKİLER

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal’ın, 3 Nisan Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının temellerinin atılması ve Karabük’ün kuruluşunun 81’inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

2.- İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun, Afrin Barış Harekâtı ve sonuçlarına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Sakarya Milletvekili Mustafa İsen’in, sanatçıların Suriye sınırındaki güvenlik güçlerine yaptığı moral ziyaretine ilişkin gündem dışı konuşması

 

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın, bugünkü birleşimi TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yönetmesine ilişkin açıklaması

2.- Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın, İç Tüzük’ün TBMM Başkanına verdiği yetkinin kullanılma gerekçesini doğru bulmadığına ilişkin açıklaması

3.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

4.- Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer’in, birçok ilde Toplum Yararına Program kapsamında çalışan işçilerin işbaşı yapmasına rağmen Adana’da henüz işe başlatılmadıklarına ve bir dahaki başvuru sürecinin ne zaman başlayacağını öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

5.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç’ın, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması

6.- Kayseri Milletvekili Sami Dedeoğlu’nun, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

7.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali konusunda Hükûmeti uyardığına ilişkin açıklaması

8.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

9.- Kahramanmaraş Milletvekili Nursel Reyhanlıoğlu’nun, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması

10.- İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli’nin, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

11.- Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

12.- Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

13.- Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’in, kurulmak istenen çöp fabrikasının Kocaeli’de artmış olan kanser ölümlerini daha da artıracağına ilişkin açıklaması

14.- İstanbul Milletvekili Serap Yaşar’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

15.- Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın, kanun dışı işlem yapan Acıpayam ilçesi Millî Eğitim Müdürünün görevden alınıp alınmayacağını, Meclis dergisinde Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı ve grubuna çok az yer verilmesinin sebebini ve Mecliste kadın sanatçıların sahne dışında bırakılmasının sebebini öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

16.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, 4 Nisan Alparslan Türkeş’in ölümünün 21’inci yıl dönümüne ve Alparslan Türkeş üniversitesi kurulmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

17.- Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun, AK PARTİ’nin on altı yıl önce millete verdiği sözde durmak bir yana milleti daha büyük bir karanlığa sürüklediğine ilişkin açıklaması

18.- İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde açtığı tazminat davasının reddedildiğine ilişkin açıklaması

19.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, 5 Nisan Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın ölümünün 118’inci yıl dönümüne, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne, 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası’na ve Suudi Arabistan Kralının danışmanı ile Yunanistan Savunma Bakanının bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

20.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, birleşimi Başkan Vekili Mithat Sancar yerine TBMM Başkanının yönetmesinin ve “Afrin savaşı” ifadeleri nedeniyle önergelerinin reddedilmesinin demokrasi tarihinde görülmemiş ve kabul edilemez bir tutum olduğuna, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, Selahattin Demirtaş’ın gönderdiği bir mesaja ve kadınların sadece sahnede değil her yerde olmaya devam edeceklerine ilişkin açıklaması

21.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve yargı bağımsızlığının esas olduğuna ilişkin açıklaması

22.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, bir gün önce Genel Kurulda yaşanan olaylara, herkesi İç Tüzük’e ve kurallara uymaya davet ettiğine ve Meclis Başkanına “kayyum” demenin hukuk tanımazlık olduğuna ilişkin açıklaması

23.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

24.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

25.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

26.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

27.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, 28 Mart 2018 tarihinde Meclis Sohbetleri toplantısında yaşananlarla ilgili orada bulunan kadın oyuncuların ve tanıkların Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamadan farklı ifadeleri olduğuna ilişkin açıklaması

28.- Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, HDP grup önerisine konu teşkil eden Meclis araştırması önergesinin iade edilmesi kararını kabul edilemez bulduklarına ilişkin açıklaması

29.- Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, Yozgat Milletvekili Yusuf Başer’in CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

30.- Yozgat Milletvekili Yusuf Başer’in, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

31.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

32.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine ilişkin açıklaması

33.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine ve Berkin Elvan’ın annesinin güvenlik soruşturması uygun görülmediği gerekçesiyle taşeron sözleşmesiyle çalıştığı işten çıkarılmasına ilişkin açıklaması

34.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı’nın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine ilişkin açıklaması

35.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde yaşanan olaydan üzüntü duyduklarına ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

36.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, AK PARTİ grup önerisinin İç Tüzük hükümlerine aykırı olduğuna ve işleme alınması konusunun Meclis gündeminde tartışılması gerektiğine ilişkin açıklaması

37.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, AK PARTİ grup önerisinin İç Tüzük hükümlerine aykırı olduğuna ve usul tartışması açılmasını istediğine ilişkin açıklaması

38.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı’nın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in 112 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 2’nci maddesi üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

 

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, bugünkü birleşimi yönetmesinin hukuki ve İç Tüzük hükümlerine uygun olduğuna ilişkin konuşması

2.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Karabük Demir Çelik Fabrikalarının kurulmasında emeği geçenleri saygıyla andığına ve 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutladığına ilişkin konuşması

3.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, 28 Mart 2018 tarihinde Meclis Sohbetleri toplantısı programında Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilen gösteriye ilişkin konuşması

4.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Basın Halkla İlişkiler biriminin Meclis Sohbetleri toplantısı programında gerçekleştirilen gösteriyle ilgili beyanına ilişkin konuşması

5.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, HDP grup önerisinin konusu olan Meclis araştırması önergesinde yer alan bazı ifadelerin İç Tüzük’ün 67’nci maddesi kapsamında görüldüğünden iade edildiğine ve konusuz kalan öneriyi işleme alma imkânı bulunmadığına ilişkin konuşması

6.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesindeki olay nedeniyle Meclis olarak üzüntülerini ifade ettiklerine ve asla ve kata cana kastedilmemesi gerektiğine ilişkin konuşması

 

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Başkanlıkça, Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu üyeliğinden istifasına ait yazısının 5/4/2018 tarihinde Başkanlığa ulaştığına ilişkin önerge (4/144) yazısı

 

VII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- CHP Grubunun, İzmir Milletvekili Murat Bakan ve arkadaşları tarafından, avukatların yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra ederken önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve çözüm yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 5 Nisan 2018 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

2.- AK PARTİ Grubunun, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında bulunan; 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361, 477, 108, 105, 150, 382, 384, 389, 139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114, 122, 147, 481, 325, 464, 459 ve 334 sıra sayılı kanun tasarılarının görüşmelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 60 ve 81’inci maddelerince öngörülen siyasi parti grupları, Hükûmet ve komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları beşer dakika, tümü üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün konuşmaların üçer dakika olarak belirlenmesine ilişkin önerisi

 

VIII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın AK PARTİ grup önerisini işleme almasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında

 

IX.- SEÇİMLER

A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim

1.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda boş bulunan üyeliğe seçim

 

X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/325) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 24)

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofisin Türkiyedeki Yasal Statüsü Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmayı Tadil Eden Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/848) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 517)

 

 

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/735) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 479)

4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/509) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 142)

5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/428) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 167)

6.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/667) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 463)

7.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/691) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 361)

8.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Deniz Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/729) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 477)

9.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında Eğitim İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/445) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 108)

10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Polis Eğitimi İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/441) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 105)

11.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/404) ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 150)

12.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Yolcu ve Eşyanın Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Anlaşma ve Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/705) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 382)

13.- Balinacılığın Düzenlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme ile Sözleşmeye Ait Protokole Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/593) ile Çevre Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 384)

14.- Yüksek Öğretimde Yeterliklerin Tanınmasına İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/399) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 389)

15.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/357) ile Milli Savunma ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 139)

16.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/368) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 140)

17.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/580) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 284)

18.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Jandarma Genel Komutanlığı ile Moğolistan Hükümeti Adına Moğolistan İç Kuvvetler Komutanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/438) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 102)

19.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/440) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 104)

20.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/447) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 110)

21.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/448) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 111)

22.- Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/450) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 113)

23.- Türkiye Cumhuriyet Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/451) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 114)

24.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/480) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.Sayısı:122)

25.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC İkili Sualtı Taarruz (SAT)/Özel Harekât Timleri Müşterek Tatbikatlarının İcrasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/528) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.Sayısı:147)

26.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/741) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 481)

27.- Türkiye Cumhuriyeti ile Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/661) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 325)

28.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması ile Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/723) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 464)

29.- Gözden Geçirilen Uluslararası Taşımacılıkta Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/773) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 459)

 

30.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/669) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 334)

31.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/664) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 332)

32.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/308) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 5)

33.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kapsamlı İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/395) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 98)

34.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/439) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 103)

35.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/449) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 112)

36.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Senegal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/452) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 115)

 

XI.- OYLAMALAR

1.- (S. Sayısı: 24) Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

2.- (S. Sayısı: 517) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofisin Türkiyedeki Yasal Statüsü Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmayı Tadil Eden Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

3.- (S. Sayısı: 479) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

4.- (S. Sayısı: 142) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

5.- (S. Sayısı: 167) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

6.- (S. Sayısı: 463) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

7.- (S. Sayısı: 361) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

8.- (S. Sayısı: 477) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Deniz Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

9.- (S. Sayısı: 108) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında Eğitim İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

10.- (S. Sayısı: 105) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Polis Eğitimi İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

11.- (S. Sayısı: 150) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

12.- (S. Sayısı: 382) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Yolcu ve Eşyanın Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Anlaşma ve Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

13.- (S. Sayısı: 384) Balinacılığın Düzenlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme ile Sözleşmeye Ait Protokole Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

14.- (S. Sayısı: 389) Yüksek Öğretimde Yeterliklerin Tanınmasına İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

15.- (S. Sayısı: 139) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

16.- (S. Sayısı: 140) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

17.- (S. Sayısı: 284) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

18.- (S. Sayısı: 102) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Jandarma Genel Komutanlığı ile Moğolistan Hükümeti Adına Moğolistan İç Kuvvetler Komutanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

19.- (S. Sayısı: 104) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

20.- (S. Sayısı: 110) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

21.- (S. Sayısı: 111) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

 

22.- (S. Sayısı: 113) Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

23.- (S. Sayısı: 114) Türkiye Cumhuriyet Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

24.- (S. Sayısı: 122) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

25.- (S. Sayısı: 147) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC İkili Sualtı Taarruz (SAT)/Özel Harekât Timleri Müşterek Tatbikatlarının İcrasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

26.- (S. Sayısı: 481) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

27.- (S. Sayısı: 325) Türkiye Cumhuriyeti ile Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

28.- (S. Sayısı: 464) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması ile Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

29.- (S. Sayısı: 459) Gözden Geçirilen Uluslararası Taşımacılıkta Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

30.- (S. Sayısı:334 ) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

31.- (S. Sayısı: 332) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

32.- (S. Sayısı: 5) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

33.- (S. Sayısı: 98) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kapsamlı İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

34.- (S. Sayısı: 103) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

 

XII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın, Bakanlığın ve bağlı kurum ve kuruluşların İzmir’e yönelik devam eden ve yapılacak olan yatırımlarına ilişkin sorusu ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın cevabı (7/24939)

5 Nisan 2018 Perşembe

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.00

BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN

KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU(Bursa)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Konuşma süreleri beşer dakikadır.

Hükûmet bu konuşmalara cevap verebilir.

Hükûmetin cevap süresi yirmi dakikadır.

Gündem dışı ilk söz, 3 Nisan demir çelik fabrikalarının temellerinin atılması ve Karabük’ün kuruluşunun 81’inci yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Karabük Milletvekili Profesör Doktor Sayın Burhanettin Uysal’a aittir.

Buyurun Sayın Uysal. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal’ın, 3 Nisan Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarının temellerinin atılması ve Karabük’ün kuruluşunun 81’inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

BURHANETTİN UYSAL (Karabük) – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 3 Nisan 1937 demir çelik fabrikalarının temellerinin atılması ve Karabük’ün kuruluşunun 81’inci yıl dönümü nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi ve değerli Karabük halkını saygıyla selamlıyorum.

Büyük devlet adamı merhum Alparslan Türkeş’i vefatının seneidevriyesinde rahmetle, minnetle, şükranla bir kez daha anıyorum, ruhu şâd olsun, mekânı cennet olsun.

Adaletin ve hukuk devletinin temsilcisi, savunma hakkının temel unsuru olan bütün avukatlarımızın da Avukatlar Günü’nü tebrik ediyorum.

Ülkemizin birçok ili düşman işgalinden kurtuluşunu kutlarken Karabük 3 Nisan gününü kuruluş günü olarak kutlamaktadır. Maden kömürü havzalarına ve sahile yakınlığı, demir yolu güzergâhında bulunuşu ve stratejik uygunluğu nedeniyle Türkiye’nin ilk entegre demir çelik tesisleri 3 Nisan 1937’de Karabük köyünde kurulmuştur. Ülkemizde ilk çelik üretimi 1939 yılında Karabük’te yapılmıştır. Kurulduğu yıllarda 150 bin ton kapasiteye sahip olan KARDEMİR, 2017 yılında 2,5 milyon ton üretim yapmıştır. Sürdürülen yatırımlarla gelecek yıldaki hedefi 3,5 milyon ton üretime ulaşmaktır. 3 Nisan 1937’de sadece 13 haneli bir köy olan Karabük 6 Haziran 1995’te Türkiye’nin 78’inci ili olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra oluşan ilk şehir olduğu için Karabük bir cumhuriyet kentidir.

Değerli milletvekilleri, KARDEMİR uzun yıllar boyunca ülkemizdeki endüstriyel atılımlara öncülük etmiş, adını tarih kitaplarına fabrika kuran fabrika olarak yazdırmış, Türk sanayisinin öncüsü ve okulu olmuştur. Türkiye’de birçok sanayi kuruluşunun, barajların, köprülerin, kulelerin ve benzeri tesislerin mimarı olmuştur. Kısaca genç cumhuriyetin imarını ve sanayileşmesini Karabük gerçekleştirmiştir. 2007 yılında kurulan ve bugün 55 bin öğrenciye sahip Karabük Üniversitesiyle, Kardemir Karabükspor’uyla, UNESCO Dünya Miras kenti Safranbolu’suyla, Hadrianopolis antik kentinin bulunduğu Eskipazar’ıyla, yaban hayatı ve bitki çeşitliliğine sahip ormanların bulunduğu Yenice’siyle, kaya mezarlarının bulunduğu Ovacık’ıyla, doğal güzellikleriyle göz kamaştıran Eflani’siyle Karabük, Batı Karadeniz’in ve ülkemizin nadide bir kentidir. AK PARTİ iktidarları döneminde ülkemizin her alanında yaşanan gelişim ve değişim Karabük’te de güçlü bir şekilde yaşanmış ve yaşanmaktadır.

Karabük’te eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, ulaşımdan spora kadar her alanda on beş yılda yaklaşık 6 milyar Türk liralık yatırım yapılmış ve yapılmaya da devam edilmektedir. 2002 yılında Karabük ili kamu yatırımlarının toplamı 12,3 milyon Türk lirası iken 2017 yılında yaklaşık 13 kat artarak 152,6 milyon Türk lirası olarak gerçekleşmiştir. TÜİK verilerine göre Karabük’ün ihracatı 2002 yılında 9,8 milyon dolar iken 2017 yılında 33 kat artarak 326,1 milyon dolar olmuştur. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu rakamlarına göre 2017 mevduatı yüzde 50,5 artarak 2 milyar Türk lirasından 3 milyar Türk lirasına çıkan Karabük Türkiye’de mevduatını en çok artıran il olmuştur.

Bu vesileyle, demir çelik fabrikalarının temellerinin atılması ve Karabük’ün kurulmasında emekleri geçen başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak Paşa ve dönemin diğer devlet büyükleriyle birlikte bu şehrin doğuşuna ve bugünlere gelişine vesile olanları minnetle anıyor, aramızdan ayrılmış olanlara rahmet diliyorum.

Özellikle son on altı yıl içerisinde hem Karabük’ün hem de Türkiye’nin parmak ısırtan gelişmesinin mimarı olan Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK PARTİ hükûmetlerine sonsuz şükranlarımı sunuyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Uysal.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Sayın Başkan, bir söz talebim vardı 60’a göre.

BAŞKAN – Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Affedersiniz?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Meclis Başkan Vekilinin bir söz talebi var efendim.

BAŞKAN – Mithat Bey, buyurun.

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın, bugünkü birleşimi TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yönetmesine ilişkin açıklaması

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Bugün Genel Kurulu sizin yönetmeniz normal ve olağan bir durum değil; buna dair bir açıklama yapılmadan görüşmelere geçilmesini de doğru bulmadığım için kısa bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.

Aylık nöbet çizelgesine göre bugün Genel Kurulu benim yönetmem gerekiyordu ancak siz bir tasarrufta bulundunuz ve bizzat yönetmeye karar verdiniz; gerekçe de, dün Mecliste yaşanan gelişmelerdi. Bunlara gerilim demeyi asla istemem çünkü bana göre ve objektif bakan insanlara göre son derece olgun, demokratik, biraz tansiyonu yüksek de olsa sakin bir görüşme günü geçirdik, önemli bir mevzuyu pek çok yönüyle tartıştık. Ben de demokratik teamüllere, İç Tüzük’e ve parlamentoculuğun ruhuna uygun davranmak için elimden geleni yaptım. Bir konuda farklı bir yorumum vardı ve bu yoruma göre de takdir yetkimi kullanarak bir öneriyi işleme koymadım.

Sizin bugün Meclisi bizzat yönetme isteğinizin, tasarrufunuzun gerekçesinin de bu olduğunu anlıyoruz. Doğrusu, böyle bir tasarrufun sizden gelmesini, Meclis Başkanından gelmesini hiç de doğru bulmadığımı bir kez daha vurgulamak istiyorum çünkü bu durum, Meclisin iradesine de, milleti temsil etme nosyonuna da, halkın temsili organı olma işlevine de uygun düşmüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam edin, buyurun.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Sonuçta, bir teamül vardır ve bu teamüle göre de başkan vekilleri sırayla yönetirler. Benim dün yaptığım işlemlerde herhangi bir hukuksuzluk olduğunu -tekrar söyleyeyim- düşünmüyorum. Bu bir tartışmaydı, bu tartışma Parlamentonun kendi usulleri içinde devam eder ve bir sonuca bağlanırdı ama bu şekilde bir müdahale, çoğunluk yetkisini kullanarak keyfî bir tasarrufta bulunma anlamına geliyor. Bugün oluşan görüntü, Türkiye’nin bir süredir ciddi sıkıntı çektiği tablolardan birini andırıyor Sayın Başkan. Ben şahsı asla hedef almam, sadece tabloyu yorumlamaya, değerlendirmeye çalışırım. Bu tablo bir kayyumluk tablosudur. Evet, bir kayyumluk tablosu olarak görüyorum, Parlamentonun ruhuna ve geleneklerine uygun bulmuyorum, demokratik teamüllerin yerleşmesi çabasına da bir sekteye uğratma müdahalesi olarak yorumluyorum.

Durumu kamuoyunun ve Genel Kurulun takdirine bırakıyorum.

Teşekkür ediyorum.

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, bugünkü birleşimi yönetmesinin hukuki ve İç Tüzük hükümlerine uygun olduğuna ilişkin konuşması

BAŞKAN – Evet, Mithat Bey, sizinle, bu mevzuyu ben telefonda yarım saat kadar önce anlattım, görüştüm. Meclisteki havanın elektriklenmemesi, sükûnet içinde devamı noktasında bir değişiklik yapacağımızı söyledim. Tabii, sizin “kayyum” sözünüzü kabul etmek mümkün değil, hele sizin gibi bir hukukçunun böyle bir lafı sarf etmesi belki bu anın heyecanındandır; onu kabul etmediğimi ifade edeyim.

“Başkanın görevleri” diye İç Tüzük’ümüzün 14’üncü maddesinde var: “Genel Kurul görüşmelerini Başkan yönetir.” Kaide bu. “Başkanvekillerinin görevleri” maddesinde ise “Başkanvekillerinin görevi, Başkanın yerine Genel Kurul görüşmelerini yönetmek ve yönettiği oturumlarla ilgili tutanak dergisi ile tutanak özetinin düzenlenmesini gözetmektir.” denilmektedir. İkinci fıkrası: “Başkanvekillerinin hangi birleşim veya oturumları yöneteceklerine Başkan karar verir.” Yani sadece birleşim değil, bir birleşimdeki oturumlar arasında da değişiklik yapılabilir ve değişiklik yapılması da tabii bir haktır, herhangi bir kayyumluk değildir.

Ben hukuki bir işlem yaptığımızı tekrar ifade ediyorum. Siz de bir hukukçusunuz, ben de bir hukukçuyum ve ayrıca bu benim üçüncü dönemimdir, iki grup başkan vekilliğim vardır. Yaptığım, hukuka tamamen uygundur. Siz dün kendinizi Anayasa Mahkemesinin de üstünde gördünüz. Bu, çok yanlış bir hadisedir. Zira İç Tüzük’te veya kanunlarda bir aykırılık görülürse bunun inceleme merci yalnız Anayasa Mahkemesidir. Siz iki tane işlemi, iki grubun önerisini işleme alıp üçüncüye “Bunu ben İç Tüzük'e aykırı görüyorum.” dediğinizde bunun sonu alınmaz yanlışlıklara gideriz. Ben bunu size de ifade ettim, bugünkü Danışma Kurulu toplantısında da ifade ettim. Bu mevzu zaten gündemimizde görüşülecek, o müzakere sırasında eğer burada bulunursanız gene görüşlerinizi lütfedersiniz.

Teşekkür ederim.

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Sayın Başkan, sadece kısa bir açıklama daha…

BAŞKAN – Buyurun efendim.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

2.- Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ın, İç Tüzük’ün TBMM Başkanına verdiği yetkinin kullanılma gerekçesini doğru bulmadığına ilişkin açıklaması

MİTHAT SANCAR (Mardin) – Teşekkürler Sayın Başkan.

İç Tüzük’ün size bu yetkiyi verdiğini elbette biliyorum. Ben bu yetkiyi kullanma gerekçelerinizi doğru bulmadığımı söyledim; bu tasarrufu doğru bulmadığımı söyledim. Hukuka aykırı bir işlem yaptığınızı da iddia etmiyorum Sayın Başkan. Bu tasarrufun kullanılma şeklini doğru bulmadığımın altını tekrar çizeyim.

Diğer ifadem ise yaptığınız işlemin bir kayyum tayin işlemi değil, oluşan tablonun bir kayyumluk görüntüsü oluşturduğunu söyledim. Kullandığım sözcükleri son derece dikkatle seçiyorum. Elbette dünkü konu bugün yine tartışılacaktır. Ben o tartışmaya yeniden girmek istemiyorum. Bir cümleyle tutumumu tekrar kamuoyunun ve Genel Kurulun bilgisine takdim etmek istiyorum. Ben İç Tüzük’ün grup önerisi yoluyla değiştirilmesi sonucunu doğuracak bir işlemi İç Tüzük'e uygun bulmadığım için işleme koymadım. Eğer böyle bir tasarruf işleme konursa bundan sonra yaşayacağımız sıkıntıların büyük olacağını tekrar hatırlatayım. Çünkü İç Tüzük’ü, Anayasa’nın altında, kanunların üstünde sayılan bir metni grup önerisi yoluyla, basit çoğunlukla, diğer usul kuralları atlanarak değiştirmek hem hukukumuz açısından hem siyasi geleneklerimiz açısından çok ciddi sıkıntılara yol açacaktır; bunun önüne geçmek istedim, o nedenle de takdir yetkimi bu yönde kullandım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Takdir herkesin kendine ait, fikirler de öyledir. Sizinle bu noktada görüşlerimizin bağdaşmadığını daha önce ben de söyledim, yine sözlerimi tekrar etmeyeyim. Sizin dediğiniz de yine ilk beyanlarınızın tekrarıdır. Böyle olması daha uygundur; ileride başka kötü, yanlış tatbikatlara meydan vermemek içindir tasarrufumuz.

Teşekkür ediyorum. Bunu müzakere edeceğiz zaten; dolayısıyla, bu mevzuya devam etmiyorum.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Mehmet Bey, buyurun.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Uygun görürseniz, 60’a göre bir söz talebim olacaktı.

BAŞKAN – Lütfen…

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün burada İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre vermiş olduğumuz grup önerimiz Meclisi yöneten Meclis başkan vekili tarafından…

BAŞKAN – Mehmet Bey, çok affedersiniz, bu mevzu ele alınacak.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Eğer dünkü tutum ve bugünkü durum hakkında konuşacaksanız, müsaade buyurursanız, zamanı geldiğinde yapalım.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Peki o zaman, tamam.

BAŞKAN – Gündem dışıları bitirelim.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Tamam, olur.

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)

2.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Karabük Demir Çelik Fabrikalarının kurulmasında emeği geçenleri saygıyla andığına ve 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutladığına ilişkin konuşması

BAŞKAN – Efendim, “Karabük” deyince benim yaram depreşiyor çünkü çocukluğum, gençliğim orada geçti. Sayın Uysal da Karabük’ten bahsetti. Bütün hepimiz ülkemizi severiz, şehirlerimizi severiz. Karabük Demir Çelik Fabrikaları bizim yüz akımız olmuştur. Dışarıdan ne zaman bir misafir gelse, devlet adamı gelse Karabük’e mutlaka getirilir ve bir övünç vesilesi olur. Bütün şehirlerimizin böyle güzel tesislere kavuşması bizim, tabii ki, en büyük emelimizdir. Sayın Uysal’ın dediği gibi, o günün şartları içerisinde, büyük yokluklar içerisindeyken dahi böyle büyük bir tesisi vücuda getirip Türkiye’ye armağan edenleri, Mustafa Kemal başta olmak üzere, Başbakan İsmet İnönü başta olmak üzere bütün emek verenleri tekrar saygıyla anıyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

Bu anmaya bir de Sayın Türkeş’i katmak istiyorum; Allah rahmet eylesin, fevkalade vatanperver bir devlet adamıydı, ruhu şad olsun.

Bir de, Avukatlar Günü bugün. Bendeniz de baroya kayıtlıyım, bugün bizim günümüz. Güzel bir vesile bugün. Adalet de fevkalade lüzumlu bir hadise, vazgeçilmez. Var ya Hazreti Ömer’in sözü: “…”(x) “Mülkün temeli adalettir.” İnsan önce kendine adil olacak ve sonra topluma da ona göre hizmet verecek. Adil, müreffeh, kalkınmış, nice fabrikalar yapmış, nice devlet adamlarına sahip bir Türkiye olma noktasındaki yolumuza devam edeceğiz. Herkesi bu noktada hürmetle, minnetle anıyorum ve avukatlarımıza gününüz kutlu olsun diyorum.

İkinci söz hakkı Sayın Profesör Doktor Mehmet Bekaroğlu’na aittir.

Buyurun Sayın Bekaroğlu. (CHP sıralarından alkışlar)

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) – Sayın Başkan, kadınları sahneden indiren bir Başkanın yönettiği Mecliste durmak istemiyoruz.

ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) – Git o zaman.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) – Git o zaman.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) – Yaptığınız yanlıştır. Hem laikliğe hem kadınlara her zaman karşısınız ve sizi protesto ediyoruz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) – Böyle bir usul yok.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) – Bu Meclise yakışmıyorsunuz. Kemal Atatürk’ün adının altında Meclisi…

ORHAN KARASAYAR (Hatay) – Milletvekiline hiç yakışmıyor.

SALİM USLU (Çorum) – Dışarı çık, vallahi şov yapıyorsun. İşi gücü şov ya.

İSMAİL TAMER (Kayseri) – Başkana hakaret edip… Milletvekilliği hiç yakışmıyor size.

BAŞKAN – Onu da açıklığa kavuştururum. Şu konuşmaları bitirelim. Protestonuzu iade ediyorum.

Sayın Bekaroğlu, buyurun.

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

2.- İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun, Afrin Barış Harekâtı ve sonuçlarına ilişkin gündem dışı konuşması

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben Afrin Barış Harekâtı’yla ilgili konuşacağım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin 20 Ocakta başlattığı ve 18 Martta elli sekiz gün sonra Afrin şehir merkezinin alınmasıyla fiilen sona eren askerî harekâtta 52 asker şehit olmuş, 229 asker yaralanmış, 3.872 -yine Cumhurbaşkanı açıklamalarına göre- PYD’li öldürülmüş, ölen, şehit olan ÖSO mensubu sayısıyla ilgili tartışmalı rakamlar var 200 civarında ve enteresan bir bulgu da var, “Tek bir sivil ölmedi.” diye bir bulgu var. Sadece bu bulgu bile Türkiye'nin inandırıcılığını zedeleyen bir bulgu.

Değerli arkadaşlarımız, yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin o gün yayınlamış olduğu bildiride bu harekât “hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması, Afrin bölgesinde PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ mensubu teröristlerin etkisiz hâle getirilmesi, dost ve kardeş bölge halkının huzurunun sağlanması” gibi gerekçelerle anlatıldı ve aynı bildiride uluslararası hukuktan söz edildi, kaynaklanan haklarımızdan söz edildi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun 1624, 2170, 2178 sayılı kararlarından ve yine Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51’inci maddesi meşru müdafaa hakkından söz edildi; “Bunlara dayanarak bu harekâtı yapıyoruz.” denildi değerli arkadaşlar.

Cumhuriyet Halk Partisi de aynı gün “Terörle mücadeleyle sınırlı kalınmak kaydıyla bu harekât meşrudur, destekliyoruz.” dedi değerli arkadaşlarım. Ama birtakım şartlar söyledi; terör için bir güvenlik şeridi oluşturulması, bununla sınırlı olması, şehir merkezlerine girilmemesi, TSK’nin bu haklı harekâtının iç politika malzemesi yapılmaması şartlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi bunu, bu harekâtı meşru kabul etti değerli arkadaşlarım ama hiç böyle olmadı. Hükûmet, bu harekâtı, 52 askerin şehit olduğu bu askerî harekâtı alabildiğine iç siyasetin malzemesi yaptı; öyle ki Sayın Cumhurbaşkanı Adalet ve Kalkınma Partisinin içinde var olduğunu iddia etmiş olduğu “Metal yorgunluğunu da ortadan kaldırdı, dirilişe sebep oldu.” diyebildi değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar) Bu, tabii tarihe geçmiştir; Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı ve Adalet Kalkınma Partisi için de önemli bir şeydir.

Başka bir şey oldu değerli arkadaşlarım; Cumhurbaşkanının bir danışmanı kalktı, ta ilk Körfez Harekâtı’ndan hatırladığımız bir şeyi tekrar etti ve birçok şeyi saydıktan sonra “Aslında iyi oldu, bizim müteahhitlerimiz bu yıkımdan pay alacaklar.” diye aslında ahlak dışı bir şey de söyleyebildi değerli arkadaşlarım.

Değerli arkadaşlarım, başka bir şey daha yaptı Sayın Cumhurbaşkanı. Her şeyi ama her şeyi bir kutuplaşmanın aracı olarak kullandığı gibi, şehitlerimizin olduğu bu harekâtı da bir kutuplaşmanın aracı olarak kullandı, alabildiğine kullandı, her şeyi. İşte “Cumhuriyet Halk Partisi buna karşıdır, teröristlerin yanındadır.” “Sanatçıların gitmesine karşı çıktı.” filan… Öyle değil değerli arkadaşlarım, bir şey söylüyoruz. Bu işin iç politika malzemesi yapılmasına, yani metal yorgunluğunuzun düzeltilmesine aracı yapılmasına karşı çıkıyoruz. Sizin metal yorgunluğunuzdan dolayı bu millet şehit vermez, vermemeli. Ha, güvenlikle ilgili yaptıysak bununla yeterli değil değerli arkadaşlarım.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir terör tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz ama bunu ortadan kaldırmak için sadece güvenlik politikasının doğru olmadığı, Adalet ve Kalkınma Partisinin çözüm sürecindeki pozisyonunun doğru olduğu ama yönteminin yanlış olduğu… Kürt meselesi çözülmeden Afrin değil, bütün Kandil, işte bütün terör yuvalarının bulunduğu merkezleri, Suriye’nin tamamını, her tarafı işgal etsek bile, hepsini alsak bile bunu önleyemeyiz değerli arkadaşlarım. Bu işi önleyebilmemiz için aklımızı başımıza alacağız, oturacağız kendi vatandaşlarımızla konuşacağız ve Türkiye Büyük Millet Meclisi zemininde bu meseleyi çözeceğiz, çözmezsek hiçbir yere gidemeyiz.

Değerli arkadaşlarım, bazı konular siyasetin malzemesi yapılamaz. Bunlardan bir tanesi de bu konudur, şehittir, savaştır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bekaroğlu.

Gündem dışı üçüncü söz, sanatçıların Suriye sınırındaki güvenlik güçlerine yaptığı moral ziyareti hakkında bilgi vermek için söz isteyen Sakarya Milletvekili Profesör Doktor Sayın Mustafa İsen Bey’e aittir.

Buyurun Sayın İsen. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

3.- Sakarya Milletvekili Mustafa İsen’in, sanatçıların Suriye sınırındaki güvenlik güçlerine yaptığı moral ziyaretine ilişkin gündem dışı konuşması

MUSTAFA İSEN (Sakarya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başarıyla sonuçlanan Zeytin Dalı Harekâtı’na katılan Mehmetçik’e destek vermek ve askerle buluşmak için Hatay’a gelen çok sayıda sanatçı ve sporcuyla Oğulpınar Hudut Karakolu’nda geçen hafta içinde buluşması toplumun çeşitli kesimlerinde çok olumlu yankılar uyandırdı. Buna karşın, sözünü ettiğimiz güzel etkinlik, ana muhalefet partisi başta olmak üzere, bazı çevrelerde anlaşılmaz bir tepkiye neden oldu. Ana muhalefetin toplumun hassasiyet gösterdiği bu meseleye karşı takındığı tavır, doğrusu benim de anlamakta güçlük çektiğim ve izah etmekte zorlandığım bir tablo oluşturmaktadır.

Bu konuşmamda meseleye tarihî bir arka plan perspektifiyle bakmak ve benzer durumların geçmişte de bu uygulamaya benzeyen örneklere sahip olduğunu ifade etmek istiyorum. Güvenlik birimlerinin lojistik ihtiyaçları kadar ölüm pahasına yaptıkları bu tür mücadelelerde psikolojik desteklere de ihtiyaçları vardır. En azından böylesine hayati konularda yapıp ettiklerinin toplumca onandığını hatta daha ileri giderek, takdir edildiğini görmek isterler. Bu beklentiye en duyarlı cevabı da her coğrafyada ve her dönemde hassas duyarlılıklarıyla toplumun öncü güçleri olan sanatçılar verir.

Bizim tarihimize dönüp baktığımızda, daha Osmanlı’nın kuruluş yıllarında mehterin dünyanın en eski askerî bandosu olarak dizaynı da karşı tarafa psikolojik üstünlük sağlamak ve askerin moralini güçlü tutmak için düzenlenmiş bir faaliyettir. Sonraki dönemlerde de savaşlar sırasında orduda derviş meşrep sanatçılar bulundurulmuş ve bunlar savaşan askerleri cesaretlendirip teşvik etmişlerdir. Örneğin, Akıncı Beyi Evrenosoğulları’nın mahiyetinde böyle onlarca şairin yer aldığını biliyoruz. Bu şairler, daha sonra da fethedilen yerlerin hikâyelerini hem çağdaşlarına hem de daha sonraki asırlara intikal ettirmek için “gazaname” “fetihname” adı verilen eserler kaleme almışlardır. Bunlardan birini de ben yayınladım. Elimde gördüğünüz bu eser bugün Ukrayna sınırları içinde bulunan Çehrin’in fethi dolayısıyla kaleme alınmış bir çalışmadır. Ama ben size daha yakın dönemden bir örnekten söz edeceğim. Çanakkale Savaşı'nın en hararetli döneminde bir grup şair, yazar, ressam ve gazeteci savaş alanına davet edilerek oradaki havayı teneffüs etmişler ve daha sonra da bu intibalarını çeşitli yayın organlarında neşretmişlerdir. 1915’in 11 Temmuzunda Sirkeci Garı’nda cepheye gitmek üzere buluşan, bu sol kollarında çifte yeşil defne dalından işaretli, haki keten elbiseli heyetin arasında kimler vardı: Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Ağaoğlu, Çallı İbrahim, Ömer Seyfettin, Celal Sahir, Hamdullah Suphi, Ali Canip Yöntem, Orhan Seyfi, Enis Behiç Koryürek. Hatta, bunların arasında Tevfik Fikret de bir rivayete göre vardı. O dönem hasta olmasına rağmen daveti kabul eden Tevfik Fikret, cepheden döndükten yirmi altı gün sonra vefat etmiştir. Çanakkale’de savaşan askerlerin moralini yüksek tutmak için bizzat padişahın kendisi de devreye girmiş ve şu şiiri kaleme almıştır:

“Savlet etmişti Çanakkale’ye bahr ü berden

Ehl-i İslâmın iki hasm-ı kavîsi birden

Lâkin imdâd-ı ilâhî yetişip ordumuza

Oldu her bir neferi kal‘a-i pûlâd-beden

Asker evlâdlarımın pîşgeh-i azminde

Aczini eyledi idrâk nihâyet düşman

Kadr ü haysiyyeti pâmâl olarak etti firâr

Kalb-i İslâma nüfûz eylemeye gelmiş-iken

Kapanıp secde-i şükrâna Reşâd eyle duâ

Mülk-i İslâmı Hudâ eyleye dâim me’men”

Sultan Reşad bu gazelde ülkemizin ezeli düşmanlarının Çanakkale’ye saldırdıklarını fakat askerimizin olağanüstü mücadelesi karşısında amaçlarına ulaşamayıp kaçıp gitmek zorunda kaldıklarını anlatır. Hatta sonraları bu şiire devrin önde gelen şairlerinden büyük bir kısmı nazireler yazmışlardır. Belki de Çanakkale bu destansı mücadelesi yanında, sanat dünyasının sözünü ettiğim bu ilgisiyle de günümüze kadar aynı canlılık ve sıcaklıkla yeni nesillere intikal etmiştir.

Bu organizasyonu gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanımıza, değerli sanatçılara teşekkür ediyor, bu tür faaliyetlerin zaman zaman tekrarlanmasını ve yeni listeye edebiyatçıların, ressamların, senaristlerin, yönetmenlerin de katılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu yolla yürütülen şanlı mücadelenin gelecek nesillere en etkili şekilde aktarımı için şiirler, hikâyeler, romanlar yazılmalı, belgesel ve filmler çekilmelidir.

Saygılarımla. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın İsen.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Buyurunuz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın milletvekilinin biraz önce yaptığı gündem dışı konuşmanın konusu belli, söylediklerini de dikkatle dinledim. Bu sanatçılarla ilgili herkes söyleyeceğini söyledi, herkes alacağını aldı ve anlayacağını anladı. Takdiri aziz milletimizin vicdanına bırakıyorum.

BAŞKAN – Zapta geçti efendim.

Efendim, şimdi sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.

Bu sözlerin ardından sayın grup başkan vekillerinin söz taleplerini karşılayacağız.

İlk söz Erkan Aydın Bey’de.

Erkan Bey, buyurun efendim.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

3.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

ERKAN AYDIN (Bursa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Demokratik, laik, hukuk devletinin güvencesi olan avukatların gününü kutluyorum ancak adaletin sigortası olan avukatlar kendi günlerini kutlayamıyor. Türkiye, 5 Nisan Avukatlar Günü’nü savunma hakkının ihlaline yol açan uygulamaların gölgesinde karşılıyor. Türkiye Barolar Birliğinin verilerine göre geçen yıl 390 avukat cezaevindeydi, bu yıl ise yaklaşık 500 avukat cezaevine girecek.

Hukuk devletinde herkes yargılanabilir ama avukatların mesleklerini yaptıkları için Avukatlık Kanunu’ndaki güvenceler yok sayılarak tutuklanması kabul edilemez, herkesin kendi ihtiyacı olan savunma hakkı yok sayılamaz. Yoksulun, haklının ve mücadele edenin yanında olan avukatları buradan selamlıyor; bağımsız yargıya, adalete ve hukukun üstünlüğüne olan özlemimizi bir kez daha buradan dile getiriyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Zülfikar İnönü Tümer, Adana, Cumhuriyet Halk Partisi.

4.- Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer’in, birçok ilde Toplum Yararına Program kapsamında çalışan işçilerin işbaşı yapmasına rağmen Adana’da henüz işe başlatılmadıklarına ve bir dahaki başvuru sürecinin ne zaman başlayacağını öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

ZÜLFİKAR İNÖNÜ TÜMER (Adana) – Türkiye İş Kurumunun uygulamaya koyduğu Toplum Yararına Program işsizliğin yoğun olduğu yerlerde istihdamda zorluk çeken işsizlerin çalışabilmesine olanak tanıma amacı taşımaktadır. Adana ilimiz de işsizliğin en yoğun yaşandığı kentlerin başında gelmektedir ve hayat pahalılığında da Türkiye’de 3’üncü sırada yer almaktadır. Bu olumsuzluklara karşılık Türkiye genelinde birçok ilde Toplum Yararına Program kapsamında çalışan işçiler işbaşı yapmışken maalesef bu kapsamdaki işçiler Adana’da henüz işe başlatılmamıştır. Geçtiğimiz yıl 18 Martta iş başvuruları alınan ve 24 Martta işe başlayan çalışanların bu yıl nisan ayında olmamıza rağmen henüz iş başvuruları dahi alınmamıştır. Program gereği yılda dokuz ay çalışma olanağı tanınan işçilerimiz için bir dahaki başvuru süreci ne zaman başlayacaktır?

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın İmran Kılıç, Kahramanmaraş, AK PARTİ.

Buyurun efendim.

5.- Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç’ın, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra herkesin takdirini toplayan Maraş'a bir yazı gönderilir ve mücadeleye katılanların isminin bulunduğu bir liste istenir. Şehrin kendi içinde yaptığı toplantılar sonucu Millî Mücadele’ye katılmamış tek bir ferdin bile bulunmadığı kararına varılır; Ankara’ya cevap aynen bu şekilde gönderilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu cevap üzerine 5 Nisan 1925 tarihinde Millî Mücadele’ye katılanlara tek tek İstiklal Madalyası vermektense tüm şehre atfedilmesine karar verir. Kırmızı şeritli bir İstiklal Madalyası Maraş’a ödül olarak verilir.

“Maraşlım, geçmişi unutma ama oraya takılıp kalma.

Memleketin her bir şeyi gayretimizin ekmeği.

Günlerimiz denk olmasın, yöremiz geri kalmasın.

Merkez ilçe hep el ele, yürüyelim istikbale.

Her dem maksuda erelim, dünya ahiret gün görelim.

Bu yer neslimize kalsın, kahraman kent mamur olsun.”

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Şimdi söz sırası Sami Dedeoğlu’nda Kayseri, AK PARTİ.

Buyurun Beyefendi.

6.- Kayseri Milletvekili Sami Dedeoğlu’nun, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

SAMİ DEDEOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, birey hak ve özgürlüklerinin savunulmasında, hakların korunmasında, hukukun üstünlüğünün var olmasında yılmadan çaba gösteren avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutluyorum. Demokrasinin ve hukuk devletimizin vazgeçilmez koşulu haktır. Toplumda barışı, adaleti güçlendirmek, bireylerin uğradıkları haksızları gidermek ve kendisini ifade etmesine destek olmak amacıyla başvurduğu en kutsal mesleklerden biridir avukatlık.

Hükûmetlerimiz döneminde yargıyı güçlendirmek adına köklü reformlara imza attık. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yargı bağımsızlığının yanında tarafsızlığı da getireceğiz. Yargıda vesayet son bulacak, güven artacak, daha hızlı kararlar alınacak. Dolayısıyla avukatlarımız için de daha refah bir çalışma ortamı oluşacaktır.

Bu vesileyle, kamu vicdanı ve adaletin sağlanmasında, savunma hakkının kullanılmasında önemli görev üstlenen tüm avukatlarımızın tekrardan Avukatlar Günü’nü kutluyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum efendim.

Söz sırası Sayın Ahmet Akın Bey’de, Balıkesir, Cumhuriyet Halk Partisi.

Buyurun Beyefendi.

7.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali konusunda Hükûmeti uyardığına ilişkin açıklaması

AHMET AKIN (Balıkesir) – Sayın Başkanım, teşekkürler.

Sayın Başkan, sizin aracılığınızla sormak istiyorum. 2010 yılında Mersin Akkuyu Nükler Santrali’nin projesine başlandı kâğıtsal olarak. Tam sekiz yıl sonra bu projenin temel atma töreni oldu. Mersin’deki projenin temel atma töreni de Ankara’dan yapıldı. Bir de “millî enerji” diyorlar devamlı. Şimdi bir sormak istiyorum, millî enerji teknoloji transferi olmadan nasıl millî oluyor? Bütün gücü, her şeyi, ekipmanları, tüm teknolojisi tamamen Rusya’ya bağımlı olan bir teknoloji veya bir enerji nasıl millî olabilir ki bu kadar bağımlılığımız varken?

Aynı zamanda, ilk defa denenen reaktörlerle Türkiye bir deneme tahtası hâline getirilmiyor mu? Fiyat ucuz desek fiyat tam 4 katı pahalı. Burada yapılan tamamen bir siyasi operasyondur, deneme tahtası hâline getirilmek için Türkiye pazarlıklara konu olmuştur. Buradan Bakanı ve Hükûmeti uyarıyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Efendim, Sayın Burcu Köksal, Afyonkarahisar, Cumhuriyet Halk Partisi.

Buyurun Hanımefendi.

8.- Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan AKP milletvekili aday adaylarının, AKP il-ilçe yöneticisi olan avukatların hâkim, savcı olarak atandığı, yargının siyasallaşmada tavan yaptığı bugünlerde özellikle mesleğin ilk yıllarında olan avukatların maddi sıkıntılarla mücadele ettiği, duruşma salonunda ceza yargılamasında savcı ile avukatın kürsü eşitliğinin yıllardır sağlanamadığı, avukatların itibarlarının yerle yeksan edilmeye çalışıldığı ve hâlâ avukatlık mesleğinin hak ettiği değeri alamadığı yurdumda dik durabilen, onuruyla hukuk mücadelesi veren, üstünlerin hukukuna değil hukukun üstünlüğünü savunan tüm meslektaşlarımın gününü en içten duygularımla kutluyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum efendim.

Söz sırası Sayın Nursel Reyhanlıoğlu, Kahramanmaraş, AK PARTİ.

Nursel Hanım, buyurun.

9.- Kahramanmaraş Milletvekili Nursel Reyhanlıoğlu’nun, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması

NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Kahramanmaraş’ta Millî Mücadele sırasında gösterilen topyekûn direnişle kazandığımız mutlak zafer sonrasında 5 Nisan 1925 yılında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstiklal Madalyası’nın Maraş'ta fertlere değil şehre verilmesini kararlaştırmış ve Maraş bir adet İstiklal Madalyası’yla ödüllendirilmiştir. Bu güzel şehirde doğmuş, büyümüş ve yaşıyor olmanın onuru ve gururuyla kahraman şehrimin İstiklal Madalyası alışının 93’üncü yıl dönümünü kutluyor, tüm Kahramanmaraşlı hemşehrilerime selam ediyorum.

Tüm avukatların da Avukatlar Günü'nü kutluyorum ve başarılar diliyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim efendim.

Söz sırası Sayın Kerem Ali Sürekli, İzmir, AK PARTİ.

Buyurun Kerem Bey.

10.- İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli’nin, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

KEREM ALİ SÜREKLİ (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. “Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine ant içerim.” diyerek göreve başlayan tüm meslektaşlarımın Avukatlar Günü’nü kutluyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve avukatlar hukukun üstünlüğü ilkesinin en önemli unsurlarından olan savunma hakkının temsilcisidir. Avukatların olmadığı yerde adaletin tecelli etmesi mümkün değildir. Hükûmet olarak yargıyı güçlendirmek adına çok önemli yeniliklere imza attık. Bu kutsal ve zorlu mesleği icra eden değerli meslektaşlarımızın çalışma şartlarını iyileştirmeye yönelik adımlarımıza devam edeceğiz.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum efendim.

Söz sırası Sayın İsmail Tamer’de, Kayseri, AK PARTİ.

Buyurun Sayın Tamer.

11.- Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Nisan 1923’te Ankara Barosunun açılışından sonra kutlanmaya başlanan Avukatlar Günü’nü kutluyorum. Ayrıca, avukatlık, adaletin tecellisinde, adalet altındaki hürriyetlerin korunmasında önemli bir misyon üstlenen bir kurumdur. Yine, bireylerin hakkının korunması ve bu hakların etkili bir şekilde savunması da ancak avukatlarımız sayesinde olur.

Değerli Başkanım, nezdinizde Meclisteki tüm avukatlarımızın Avukatlar Günü’nü kutluyorum. Ayrıca, tüm Türkiye’deki avukatlarımızın Avukatlar Günü’nü kutluyor, hepinize saygı ve selamlarımı iletiyorum. Saygılar sunuyorum. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum efendim.

Söz sırası, Sayın Emine Yavuz Gözgeç’te, Bursa, AK PARTİ.

12.- Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Sayın Başkan, bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Hukuk sisteminin vazgeçilmez unsurlarından biri olan savunma hakkını kurumlarımız ve vatandaşlarımız adına büyük bir sorumluluk bilinciyle yerine getiren, hakkın yerini bulması, gerçeğin ortaya çıkarılması, adaletin tecellisinde hayati derecede önemli bir kamu hizmeti gerçekleştiren tüm meslektaşlarımın ve hukuk camiamızın 5 Nisan Avukatlar Günü’nü tebrik eder, görevlerinde başarılar dilerim.

Ancak şunu da belirtmek isterim ki “Benim için hayaldi, gerçek oldu.” diyebileceğim en önemli konu başörtülü olarak duruşmalara girebilmekti. Başörtülü kadın avukatların mahkeme salonlarında savunma görevine izin verilmediği hukuki ayıbı ortadan kaldıran AK PARTİ hükûmetlerine ve Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum efendim.

Sayın Fatma Kaplan Hürriyet, Kocaeli, Cumhuriyet Halk Partisi…

13.- Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet’in, kurulmak istenen çöp fabrikasının Kocaeli’de artmış olan kanser ölümlerini daha da artıracağına ilişkin açıklaması

FATMA KAPLAN HÜRRİYET (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum.

İzmit’in akciğerlerinde, toplam alanı 204.216 metrekare olan bir çöp fabrikası kurulmaya çalışılıyor. Tesisin 118 bin metrekarelik kısmında depolama yapılacak, 73 bin metrekarelik bir alanda ise çöp yakma kısmı inşa edilecek. Bütün bunlar için 10 bin ağaç katledilecek. Ayrıca, bu çöp fabrikası Kocaeli Üniversitesi kampüsüne ve Tıp Fakültesi Hastanesine, Çınarlıdere havzası ve Çenesuyu kaynağına, İzmit merkezine çok yakın. Hâkim rüzgâr yönü düşünüldüğünde İzmit ve Taşköprü civarındaki yerleşim yerleri baca gazlarına maruz kalacak. Tesisin kurulabileceği daha pek çok yer bulunmasına rağmen illaki Umuttepe orman arazisinde yapılması, sadece doğaya değil, Kocaeli insanına ihanettir. Bu çöp fabrikası Kocaeli’de iyice artan kanser ölümlerini daha da artıracaktır. Bir an önce bu sevdadan vazgeçin ve insanları ölüme mahkûm etmeyin.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Serap Yaşar, İstanbul, AK PARTİ…

Buyurunuz Hanımefendi.

14.- İstanbul Milletvekili Serap Yaşar’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

SERAP YAŞAR (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Savunma hakkı kutsaldır. Savunma hakkına etkili erişimin teminatı da avukatlarımızdır. Benim de yaklaşık yirmi sekiz senedir mensubu bulunduğum ve bu mensubiyeti onur ve gururla taşıdığım mesleğim, avukatlık mesleği adil yargılamanın vazgeçilmez unsurudur. Yargı tarihinde kutsal savunma metinleri vardır, Sokrates’in savunması gibi bugün bile heyecanla okuduğumuz savunma metinleri. O günden bugüne güncelliğini yitirmemiş olmaları, savunma hakkının kutsiyetini hiç yitirmeyecek olmasından kaynaklanır.

Sözlerimi Molierac’ın veciz biçimde ifade ettiği bir sözüyle tamamlamak istiyorum: “Avukatlar köle kullanmadılar fakat efendileri de olmadı.”

Adaletin ve özgürlüğün teminatı sevgili meslektaşlarımın Avukatlar Günü’nü kutluyor, meslek yaşamlarında başarılar diliyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum efendim.

Söz sırası Sayın Kazım Arslan’da, Denizli, Cumhuriyet Halk Partisi.

15.- Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın, kanun dışı işlem yapan Acıpayam ilçesi Millî Eğitim Müdürünün görevden alınıp alınmayacağını, Meclis dergisinde Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı ve grubuna çok az yer verilmesinin sebebini ve Mecliste kadın sanatçıların sahne dışında bırakılmasının sebebini öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması

KAZIM ARSLAN (Denizli) – Teşekkürler.

Öncelikle Millî Eğitim Bakanına soruyorum:

1) Denizli Acıpayam ilçesi Millî Eğitim Müdürü, ilçede müdür ve müdür yardımcısının belirlenmesi noktasında haziranda açılacak olan sınavı kazanmış öğretmenlerin sınavları yapılmış gibi bugünden listesini çıkartarak arkadaşlarıyla paylaşmıştır. Hâlbuki haziran sonrası müdür ve müdür yardımcısı olacak öğretmenlerin müracaatları alınmış, sınavları henüz yapılmamıştır. Bu arkadaşların kazandıkları belli olmadan bunun açıklanmasını nasıl buluyorsunuz? Bu kanun dışı işlemi hususi olarak yapan İlçe Millî Eğitim Müdürünü görevden almayı düşünüyor musunuz?

2) Başkanlığınıza soruyorum: Başkanlığınız olarak çıkarmakta olduğunuz Meclis dergisinde ana muhalefet partisi genel başkanına ve grubuna çok az yer vermenizin sebebi nedir?

3) Meclisimizde Çanakkale şehitlerini anma için yapılan kutlama sırasında kadın sanatçıların oyunun dışında bırakılmasının sebebi nedir?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum efendim.

Sayın Baki Şimşek, Mersin, Milliyetçi Hareket Partisi…

16.- Mersin Milletvekili Baki Şimşek’in, 4 Nisan Alparslan Türkeş’in ölümünün 21’inci yıl dönümüne ve Alparslan Türkeş üniversitesi kurulmasını talep ettiğine ilişkin açıklaması

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Türk dünyasının son Başbuğ’u, bilge liderimiz Alparslan Türkeş’i dün mezarı başında dualarla, tekbirlerle andık. Türkiye'de bugüne kadar devlet adamlarının birçoğunun ismi üniversitelere verildi İnönü Üniversitesi, Turgut Özal Üniversitesi, Adnan Menderes Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi gibi. Yakında 30’a yakın üniversitenin kurulmasıyla ilgili kanun tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelecek. Bunun, tarafınızdan Sayın Cumhurbaşkanına ve Sayın Başbakana iletilerek, Türk milletinin ve yüce Meclisin de Alparslan Türkeş’e vefa borcunu Alparslan Türkeş üniversitesini kurarak ödemesini talep ediyor, saygılarımı sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum efendim.

Sayın Birol Ertem’in yerine, Sayın Vecdi Gündoğdu, Kırklareli, Cumhuriyet Halk Partisi…

17.- Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun, AK PARTİ’nin on altı yıl önce millete verdiği sözde durmak bir yana milleti daha büyük bir karanlığa sürüklediğine ilişkin açıklaması

VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başbakan, sokaklarda, mahallede, kahvede, çalışana, esnafa, köylüye, emekliye “Ne var ne yok?” diye sorduğumuzda “İş yok, siftah yok, gırtlağa kadar borçluyuz.” diyorlar, “Maaşlar yetmiyor, çocuklar işsiz, adalet yok, eşitlik yok, hukuk yok, bilim yok, sevgi, saygı yok, insanlık kalmadı.” diyorlar. “Peki, ne var?” diye sorduğumuzda “Tecavüz var, cinayet var, çocuk ve kadın istismarı var, terör, gözyaşı, umutsuzluk var.” diyorlar. On altı yıl önce yola çıktığınızda millete verdiğiniz sözde durmak bir yana, milletimizi daha büyük bir karanlığa sürüklüyorsunuz. Artık doğruları söyleyin Sayın Başbakan, milletimize gerçekleri söyleyin, artık milleti de kandırmayın. Millete ya doğrusunu söyleyin ya da bırakın, gidin.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Efendim, sayın grup başkan vekilleri…

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Balbay, efendim, ben 15 kişiye söz verdim. Dolayısıyla grup başkan vekillerine geçtik. Bundan sonra bu kaidenin böyle devamlı tatbikini inşallah temin edeceğiz.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Sayın Başkanım, sizi çok görmüyoruz; 30 kişiye verin, 30.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan, yerimden…

BAŞKAN – Sonu gelmez.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan, yerimden 60’a göre bir dakikalık söz istiyorum. Önemli bir yargı kararını paylaşmak istiyorum Sayın Genel Kurul üyeleriyle. 60’a göre söz istiyorum.

BAŞKAN – Yani, bu bir dakikalık mesele tamamlandı.

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) – Hayır, ben 60’a göre istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun.

Fakat bundan böyle 15’ten fazla olmaması şarttır. Buna lütfen riayet edelim.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Milletvekilleri konuşsun, birer dakika olsun Başkanım, bunda ne var?

BAŞKAN – Evet, dinliyorum.

18.- İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde açtığı tazminat davasının reddedildiğine ilişkin açıklaması

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün Avukatlar Günü, Avukatlar Günü’nü kutluyoruz. Savunmasız bir yargılama tek kefeli bir terazi gibidir, hiçbir şeyi ölçemez. Avukatlar gerçekten kutsal bir görev üstleniyorlar.

Bugün çok önemli bir karar alındı. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sayın Sadi Güven’in Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde açtığı 70 bin liralık tazminat davası reddedildi. (CHP sıralarından alkışlar)

Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu “Yüksek Seçim Kurulu bir çete, 16 Nisan kararını almış, yasayı uygulamamış, yasanın dışına çıkmıştır. Bu çete hırsızdır.” demişti. Şu anda “Ankara’da hâkimler var.” dedirten bir karar çıktı. O mahkemeyi kutluyoruz ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanını istifaya davet ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Efendim, bu biraz hakkın suistimali Sayın Balbay.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) – Hâkimler yanlıydı, şimdiye kadar “Hâkimler yanlı.” diyordunuz.

BAŞKAN – Yani bir görüşme konusu açıyorsunuz, apayrı bir şey konuşuyorsunuz, mesaj da veriyorsunuz. Neyse, oldu bir kere.

Yalnız şunu söyleyeyim: Çok değerli bir hukukçudan bahsediyorsunuz, şahsen tanıdığım bir insan. Bu mevzuyu eşelemeyelim, irdelemeyelim. Hayırlısı inşallah.

Sıradan devam ediyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Erhan Usta, buyurun efendim.

19.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, 5 Nisan Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa’nın ölümünün 118’inci yıl dönümüne, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, 5 Nisan Kahramanmaraş’a İstiklal Madalyası verilmesinin 93’üncü yıl dönümüne, 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası’na ve Suudi Arabistan Kralının danışmanı ile Yunanistan Savunma Bakanının bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Türk tarihinin, aslında tamamında olduğu gibi, Osmanlı’nın son dönemi de birer kahramanlık menkıbesidir. Ülke toprakları bir bir elden giderken vatan parçalanmasını hazmedemeyen yiğitler Yemen’den Trablusgarp’a, Kafkaslardan Makedonya’ya kadar oradan oraya mücadeleyle hayatlarını geçirmişlerdir. Bu kahramanlardan bir tanesi de 5 Nisan 1900 tarihinde vefat eden Plevne kahramanı büyük komutan Gazi Osman Paşa’dır.

Gazi Osman Paşa’nın Plevne’deki o savunması aslında askerî tarihe de geçmiş, savaş tarihinde pek görülmemiş bir kahramanlık mücadelesidir. Ben kendisiyle birlikte mücadele eden, şehit olan, gazi olan insanlarımızı rahmetle anmak istiyorum.

5 Nisan Avukatlar Günü vesilesiyle bütün avukatlarımızın gününü kutluyorum. Bağımsız savunmayı temsil eden avukatların çalışma şartlarının biraz daha iyileştirilmesi, kamuda çalışanların veya özel sektörde çalışanların da hayat koşullarının, gelirlerinin de artırılmasının da önemli olduğunu düşünüyorum.

Aynı zamanda, 5 Nisan 1925 Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Kahramanmaraş’a istiklal madalyası verilmesinin tarihidir, 93’üncü yıl dönümündeyiz. Ben bu vesileyle hem Maraş’ta istiklal mücadelesi vermiş insanlarımıza, kahramanlarımıza hem de vatanın bütün her tarafında bağımsızlık mücadelesi vermiş insanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum bu vesileyle.

Sayın Başkan, Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine baktığımızda, ölüm nedenlerine bakıldığında, her 5 ölümden bir tanesinin kanser nedeniyle olduğu ifade edilmektedir. Aslında biraz daha detaylı incelendiğinde de bu istatistiklerin, aslında kanser nedeniyle ölümün beşte 1’den yani yüzde 20’den biraz daha fazla olduğu da bilinmektedir. Hem Türkiye’de hem de dünyada insanlarımızın sağlığını ve hayatını ciddi ölçüde tehdit eden bir durumdur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakikada tamamlayın efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Ben bu vesileyle 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası’nda da hastalarımıza acil şifalar diliyorum ve gelecek hafta zannediyorum kanserle ilgili bir araştırma önergesini de Mecliste görüşeceğiz. Bu konunun da Türkiye'nin gündeminde olması gerektiğini ve konunun incelenmesi gerektiğinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Suudi Arabistan’da Kral Selman’ın Danışmanı bir densizlik yapmış ve “Kürdistan kurulsun.” şeklinde küstahça bir ifadesi olmuştur. Tabii, bu, Suudi Arabistan’ın resmî görüşü müdür, onu bilemiyoruz ancak dostumuz Suudi Arabistan’ın böyle bir görüşü teyit etmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir yandan, ABD Başkanının “Biz oradan çekileceğiz ancak maliyeti karşılanırsa kalabiliriz.” dediği bir ortamda Suudi Arabistan’ın da 4 milyar dolarlık bir yardım yaptığı ifade ediliyor; biz beka diyoruz, onlar “para” diyorlar. Bu durumu hiçbir şekilde kabul etmek mümkün değildir.

Aynı şekilde Yunanistan Savunma Bakanının da küstahça bir ifadesi olmuştur Türkiye’yi tehdit eden, “Yürekleri yetiyorsa gelsinler.” şeklindeki ifadesini de buradan kınadığımı ifade etmek isterim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim efendim.

Halkların Demokratik Partisi Grup Başkan Vekili Sayın Filiz Kerestecioğlu, buyurunuz Hanımefendi.

20.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, birleşimi Başkan Vekili Mithat Sancar yerine TBMM Başkanının yönetmesinin ve “Afrin savaşı” ifadeleri nedeniyle önergelerinin reddedilmesinin demokrasi tarihinde görülmemiş ve kabul edilemez bir tutum olduğuna, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, Selahattin Demirtaş’ın gönderdiği bir mesaja ve kadınların sadece sahnede değil her yerde olmaya devam edeceklerine ilişkin açıklaması

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün Sayın Mithat Sancar’ın yerine burada bulunmanız da önergemizi “Afrin savaşı” dediğimiz için reddetmeniz de aslında demokrasi tarihinde görülmemiş ve kabul edilemez bir tutumdur. Öncelikle, bu, kayyumun da ötesinde aslında bir darbedir, böyle ifade etmek istiyorum. Gerginlik çıkmasın diye dün elinden geleni yapmış bir grup başkan vekili olarak, siz bu durumun -hani ifade ettiğiniz gibi- gerginlik olmasın diye olacağını ifade ettiniz ama bunun yerine, aksine daha fazla gerginlik yaratacak ve demokrasi açısından da az önce ifade ettiğim gibi kabul edilemez bir şey olduğunu söylemek isterim.

Ben de bir avukat olarak bugün Avukatlar Günü’nü kutlamadığımızı ifade etmek istiyorum. Avukatlar, meslektaşlarım bu günü kutlamıyorlar ve tutuklu meslektaşlarının mesajlarını okuyacaklar adliyelerde. Çünkü çok sayıda avukat şu anda tutuklu bulunuyor. Ben burada Sayın Selahattin Demirtaş’ı, Aysel Tuğluk’u, Bekir Kaya’yı, Ayla Akat’ı, Burcu Çelik’i, Selçuk Kozağaçlı şahsında bütün Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarını, Sezin Öney’i, Özlem Gümüştaş’ı ve Cumhuriyet gazetesi avukatlarından meslektaşım Akın Atalay’ı da selamlamak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika daha veriyorum, bağlayın lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Selahattin Demirtaş’ın gönderdiği bir mesaj var: “Yargının iktidar eliyle siyasallaştırmasının sonuçlarından biri de avukatların, hak ve adalet savunucularının da tutuklanmış olmasıdır. Ancak, böylesi faşizan uygulamalar, adalet, özgürlük, eşitlik ilkelerini şiar edinmiş avukatları asla yıldıramaz. Aynı zamanda tutuklu bir avukat olarak bütün tutuklu avukatlara dostluk, dayanışma dileklerimle birlikte selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Avukat Selahattin Demirtaş.”

Ayrıca, Sayın Başkan, kadınlar istifanızı istiyorlar. Çünkü, bu topraklarda kadınlar 1856 yılında ilk defa sahneye çıkan Ağavni Hamoyan ve onu izleyen Afife Jalelerden beri sahnedeler ve Mecliste yaşanan o gerçekten kadınların yanda sahneyi izlemesi ve sahneye çıkarılmaması olayı karşısında hepsi bunu gereğince protesto ettiler. Ben de bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum: Kadınlar sadece sahnede değil her yerde ve her yerde olmaya da devam edecekler.

Teşekkürler.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Hanımefendi.

Beyanlarınızdaki bu kayyumluk ötesi durumu tabii ki kabul etmek mümkün değil. Bir hukukçu olarak da ifade etmemeniz gerekir ama içinde bulunduğunuz şartlar belki böyle yapıyor. Demokrasi tahammül rejimi, tahammül edeceğiz birbirimize. Herkes benim gibi düşünecek diye bir dayatma içerisine giremeyiz, o faşizmdir.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Biz de onu görüyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gerginlik ötesi bir durum mevzubahis değil. Ben bir İç Tüzük'ü tatbik ediyorum.

Avukatlar Günü kutlanıyor, doğrudur. Kutlamayan olabilir, üzüntüsünü beyan eden olabilir ama ben kutlayanlardan birisiyim ve avukatlık kutsal bir meslek, adaleti teminde vazgeçilmez bir meslek ve hukuk devletinin vazgeçilmezidir, hukukun üç ayağından birisidir. Kendilerinin gününü tekrar kutluyorum.

Kadınlar meselesini, dediğim gibi, bu gündem dışılar bittikten sonra sizlere arz edeceğim çünkü ha bire yoğuruluyor, ha bire köpürtülüyor.

Teşekkür ediyorum.

Söz sırası Engin Altay Bey’de.

Buyurun beyefendi.

21.- İstanbul Milletvekili Engin Altay’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve yargı bağımsızlığının esas olduğuna ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Kutsal haklar vardır, savunma hakkı da bu kutsal haklar arasındadır. 5 Nisan Avukatlar Günü’nde savunma mesleğinin emekçilerinin bu gününü kutluyorum. Bu günü kutlarken 12 Eylül faşizminde bile bu kadar kitlesel bir şekilde avukatların tutuklanmasına, gözaltına alınmasına rastlamadık.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yargı bağımsızlığı esastır. Yargı vesayeti de yargıya vesayet de kabul edilemez. Türkiye'de bugün yargının içinde bulunduğu hâl hem toplum kesimlerine yönelik olarak bir yargı vesayeti, âdeta bir jüristokrasi, aynı zamanda da siyasi iktidar tarafından yargıya bir vesayet fiilî durumuyla karşı karşıyayız. Bunun bir an önce giderilmesi kamu vicdanını rahatlatacak ve Türkiye'nin esenliğe kavuşmasına büyük katkıda bulunacaktır. Öte yandan, savunma makamı ile iddia makamı aynı zeminde görevlerini ifa edemedikleri müddetçe yargının bir ayağı da şüphesiz topal kalacak. Yargı, adaletin bir diğer olmazsa olmazı da savunma makamı ile iddia makamının mahkeme salonlarında aynı zeminde işlerini ifa etmeleridir.

Eskiden asma kilitli adliyeler vardı, içinde adalet vardı; şimdi, devasa adalet sarayları var, içinde adalet yok. Bir yerde mahkemenin olması orada adalet olduğu anlamını taşımaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Teşekkür ederim efendim.

Hep söylerim, bir kere daha bu gün vesilesiyle söylemek isterim: Mahkeme kararlarının meşruiyeti kamu vicdanındaki karşılıkla doğru orantılıdır.

Bu vesileyle başta avukatlık mesleğini yapan ve şu anda milletvekili olduğu için yapmayan avukat kökenli sayın milletvekillerimiz, zatıaliniz dâhil, bütün avukatlarımızın, cezaevindeki avukatlarımız dâhil, bu gününü tebrik ediyoruz Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Çok teşekkür ederim.

Sayın Mehmet Muş, AK PARTİ Grup Başkan Vekili; buyurun Beyefendi.

22.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne, bir gün önce Genel Kurulda yaşanan olaylara, herkesi İç Tüzük’e ve kurallara uymaya davet ettiğine ve Meclis Başkanına “kayyum” demenin hukuk tanımazlık olduğuna ilişkin açıklaması

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hukukun ve adaletin tesis edilmesinde önemli bir görev üstlenen ve savunma hakkının kullanılmasını tesis eden tüm avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar Günü’nü biz de AK PARTİ Grubu olarak kutluyoruz.

Sayın Başkan, dün, ne yazık ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda yüce Meclisin ruhuna yakışmayacak bazı nahoş olaylara şahit olduk. Dünkü birleşimde CHP Grubu tarafından sıralara vurulmak suretiyle çıkarılan gürültüyle Meclis çalışmaları sabote edilmeye çalışılmıştır. Mecliste yer alan bir siyasi partinin grup önerisi vermesi “darbe” olarak nitelendirilmiştir. Eminiz ki dünkü sıraya vurma görüntülerini ekranlarda izleyen halkımız ilkokul sıralarında dahi görülmeyen bu görüntülerden rahatsızlık duymuştur. Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ki milletin vekili millete yakışır şekilde hareket etmelidir, Meclisin önemine, ciddiyetine uygun tutumlar sergilemelidir.

Ne yazık ki dün birleşimi yöneten Meclis Başkan Vekili hem bu sıralara vurma olayını normal karşıladığını belirtmiş hem de bize göre yanlış bir tutum sergileyerek grup önerimizi reddetmiş ve yetki aşımı yapmıştır. Dün verdiğimiz grup önerisi İç Tüzük’e uygundur. Unutulmasın ki demokrasi, kurallar ve kurumlar rejimidir. Herkes kurallara uymalıdır. Hiç kimse kendi kişisel yorumundan yola çıkarak İç Tüzük’ü ya da hukuk kurallarını hiçe sayamaz. Meclis başkan vekilleri hissiyatlarına, dünya görüşlerine göre değil, önlerindeki İç Tüzük’e göre birleşimi yönetmelidirler.

Yine, hiç kimse milletin kendisine sandıkta vermediği çoğunluğu baskıyla, gürültüyle, oraya buraya vurarak elde etmeye kalkışmamalıdır. Demokrasi çoğunluğun azınlığa tahakkümü olmadığı gibi, azınlığın da çoğunluğa tahakkümü değildir.

Herkesi Meclis İçtüzüğü’ne ve kurallara uymaya davet ediyoruz. Esas olan, Meclisi çalıştırmamak değil, çalıştırmaktır. Meclis çalışacak ki yasama faaliyeti yerine gelecek, aynı zamanda devletin, milletin işleri yürüyecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Meclise susturucu takın.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, tamamlıyorum.

BAŞKAN – Açıyorum efendim.

Buyurun, lütfen.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Muhalefet elbette görevini yapmalı fakat bunu yaparken İç Tüzük’ü suiistimal etmemeli ve Genel Kurul iradesine saygılı olmalıdır. Bu anlamda, sıralara vurarak değil, karşılıklı diyalog yoluyla ve kurallara riayet ederek hareket etmek en makul yöntemdir diye düşünüyorum.

Aynı şekilde, Meclis Başkanına “kayyum” demek Meclis İçtüzüğü’nü bilmemektir, hukuk tanımamaktır, tanımamazlıktır. Meclis başkan vekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisinin vekilleridir, Meclisin asıl Başkanı Meclis Başkanıdır ve istediği takdirde, takdir ettiği zamanlarda gelir Meclisi yönetir ve bu yetki kendisine Anayasa ve İç Tüzük tarafından tanınmıştır. Meclis Başkanının kullandığı bu yetkiyi “darbe” olarak nitelemek “kayyum” olarak nitelemek büyük bir cehalet ürünüdür.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Buyurun Özgür Bey.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Grup Başkan Vekili konuşmasında “Cumhuriyet Halk Partisi Grubu sıraya vurarak sabote etti, milletin vekilleri millete yakışan davranış göstermemiştir.” diyerek grubumuza bir sataşmada bulundu ama yerinden yaptığı için uygun görürseniz yerimden cevap verebilirim.

BAŞKAN – Lütfen…

23.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ve İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, ben de öncelikle tüm avukatların Avukatlar Günü’nü kutluyorum ve savunma mesleğinin, bu onurlu mesleğin mensuplarının görevlerini en hukuka uygun ve özgür biçimde yapabilecekleri yarınlara olan ümidimi ve inancımı ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Sayın Grup Başkan Vekili CHP Grubunun sıralara vurarak sabote ettiğini, sabotaj yaptığını ve millete yakışan davranış göstermediğini söyledi.

Sayın Başkanım, Meclis tutanakları ve açık kaynaklarda Aralık 2017’de Engin Özkoç, Grup Başkan Vekilimizin konuşmasında AKP Grubunun sıralara vurduğu ve Meclis Başkan Vekili Sayın Aydın tarafından oturuma ara verildiği görülüyor. Yine, Ocak 2018’de, bundan sadece üç ay önce bu kez Grup Başkan Vekilimiz Engin Altay konuşurken AKP Grubu sıra kapaklarına vuruyor ve Sayın Bahçekapılı tarafından oturuma ara veriliyor.

Bu, sıra kapaklarına vurmak Meclisin geleneklerinde olan, 1924’lerden beri yaşanan ve zaman zaman etkili sonuçlar doğuran, Meclisin renklerinden birisi. Elbette çok fazla olduğunda düzeni bozar, ayrı bir konu; bu konuda sizlerin görevleri var, uyarırsınız ama kendi grubu daha dört ay ve üç ay önce sıra kapaklarına vurarak Meclisi kapattıracak kadar gürültü yapmışken CHP’ye “Sabotaj yaptı, milletin vekiline yakışmayan davranış gösterdi.” demesini esefle karşılıyorum ve kendisine bunu yakıştıramadığımı ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN – Görüşlerinizi ifade ettiniz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Hanımefendi buyurun.

24.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Grup Başkan Vekili Mehmet Muş yine sözlerinde benim sözlerimi esas alarak bu tutuma “darbe” ve “kayyum” denmesinin cehalet olduğunu söyleyerek bir sataşmada bulunmuştur. Aynı şekilde, ben de yerimden bir açıklamada bulunmak istiyorum.

Siyasi eleştiriler farklı sözlerle yapılır. “Darbe” ve “kayyum” da gerçekten uzun yıllardır bu ülkede çok iyi bildiğimiz siyasi eleştiri sözleridir ve şu anda yaşanan durum tabii ki İç Tüzük’e uygun olabilir, tabii ki siz yönetme hakkına sahip olabilirsiniz, zaten mesele bu değildir; mesele, hakikaten, içeride de konuştuğumuz, ifade ettiğimiz gibi, üç parti de aslında bu uluslararası sözleşmelerde söz kısaltmalarına karşı çıkmasına rağmen, “Kısaltılmaması gerekir.” görüşünde olmasına rağmen, buna karşın, Meclisin iradesi de aslında hiçe sayılarak sizin gelmeniz, oturmanız ve bu önergenin de biraz sonra çoğunluk tahakkümüyle buradan geçecek olmasıdır. İşte buna biz birazcık “darbe” diyoruz, kimse kusura bakmasın, yani bu, Meclisin iradesiyle olan bir şey değildir. “Yeniden bir oradan dolanamadık, buradan dolanalım.” anlayışıyla bunu gündeme getirmektir ve ondan sonrasında da olacaklar sizin içinize siniyorsa…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – …gerçekten bunu geçirdiğinizde kolay gelsin. Diyecek başka bir söz yok.

BAŞKAN – Teşekkür ederim efendim.

Hatasız teşbih olmaz. Siz öyle bir teşbih kullanıyorsunuz ama hukuken uygun olmadığı kanaatimi ben tekrar ifade etmek isterim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Siyasi eleştiri yapıyorum Sayın Başkan.

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)

3.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, 28 Mart 2018 tarihinde Meclis Sohbetleri toplantısı programında Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirilen gösteriye ilişkin konuşması

BAŞKAN – Efendim, bu grup başkan vekillerinin konuşmalarından sonra ben herkesin köpürttüğü şu sahne meselesini izah etmek istiyorum. Zira birçok yerde, burada da şahsımı hedef alan konuşmalar olduğu için açıklama getirmek, İç Tüzük’e de, mevcut duruma da uygun.

Bir kere şunu ifade edeyim: Yalan, iftira, tezvir. Kesinlikle a’dan z’ye yok böyle bir vaka. Olmayanı var diye göstermek ahlakın dışındadır, dürüstlüğün dışındadır, ar duygusunun dışındadır. Sahne var, eser var, oynanıyor…

KAZIM ARSLAN (Denizli) – Kadın var.

BAŞKAN – …ve kadınlar o sahneden çıkartılıyor. Yalan, iftira, tezvir, asılsız ve tam bir provokasyon. Çok ayıp.

KAZIM ARSLAN (Denizli) – Yanda bekletiliyorlar.

BAŞKAN – Hadiseyi anlatıyorum.

Efendim, Meclisimiz geçen aydan başlayan, daha doğrusu, iki kere toplantısı yapılmış olan “Meclis Sohbetleri” diye bir faaliyet yürütüyor. Bu faaliyetlerden birincisi şubat ayında, 21 Şubatta yapıldı, bir diğeri de 28 Mart günü yapıldı, çarşamba günleri saat 20.00’de. Birincisinde Sayın Köksal Toptan oturum Başkanlığı yaptı, Meclisimizin eski başkanlarından ve şöyle bir şablonu var: Meclis başkanları oturum başkanı olacak. Nitekim ikincisinde de Sayın Mehmet Ali Şahin Başkanlık etti. Oturum başkanları her ay değişecek ve eski başkanlık yapmış olanlara ricada bulunacağız, oturum başkanlıkları yapacaklar.

Birincinin konusu, Türkiye'de demokrasinin gelişimiydi ve bu oturumda Köksal Toptan Bey oturum başkanı, Profesör Doktor İlber Ortaylı, Profesör Doktor Halil Berktay ve Gazeteci-Yazar Avni Özgürel de konuşmacılardı. Fevkalade faydalı oldu ve bir davetiye metninde de kendi hayat hikâyeleri anlatıldı, başarılı geçen, bir buçuk saat süren bir toplantı bitti.

İkincisi 28 Martta. Yine aynı şekilde: Oturum Başkanı Mehmet Ali Şahin, konuşmacılar: Profesör Doktor İsmail Hakkı Ünal, Profesör Doktor Mustafa Turan, Profesör Doktor Mustafa Budak.

Ahmet Aydın Bey her toplantının açılışını yapıyor.

“28 Mart 2018 Çarşamba, TBMM Tören Salonu”

Şu da program:

1.Açılış konuşması: Ahmet Aydın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili, Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Başkanı.

2.Oturum Başkanın konuşması: Mehmet Ali Şahin, 23.Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı.

3.Sohbet: Profesör Doktor İsmail Hakkı Ünal, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı; Profesör Doktor Mustafa Budak, İstanbul Üniversitesi Öğretim üyesi, Profesör Doktor Mustafa Turan, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi.

Soru ve cevap.

Kapanış konuşması: İsmail Kahraman, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı

19.30-20.00 İkram.

20.00-21.30 Sohbet.

Konu: Birinci Meclis, Gazilik ve Şehitlik Ruhu

Program bu, program böyle tatbik ediyor, öbüründe de yine böyleydi. Bir tiyatro eseri, oyunu sahnelenmiş değil, zaten sahne yok. Biliyorsunuz Tören Salonu’nu, ne perdesi ne ışıklandırması ne sahnesi; bir salon. Orada, bildiğiniz gibi, törenler yapıyoruz, resepsiyonlar veriliyor. 18 Mart hepimizin müftehir olduğu, iftihar ettiğimiz Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümü. Kastamonu 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesinin talebelerinin bir gösterisini televizyonda tesadüfen gördüm. Bir AVM’de birisi çantasını açıyor, içinden bir klarnet çıkarıyor ve Çanakkale Türküsü’nün melodisini seslendiriyor. Derken Çanakkale askeri kıyafetinde bir genç yavrumuz, lise talebesi merdivenlerden aşağı doğru iniyor ve aşağıda enstrümanlar var, onlar müziği çalıyorlar ve bütün AVM’dekiler, herkes topyekûn Çanakkale Türkümüz’ü seslendiriyorlar. Böyle bir gün, 28 Mart olduğuna göre, 18 Marttan on gün sonra olduğuna göre ve “Birinci Meclis, Gazilik ve Şehitlik Ruhu”, konumuz bu olduğuna göre “Başlangıçta bir sürpriz yapalım.” görüşü hâkim oldu. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü arandı “Sizden -Çanakkale’deki ordumuz 5. Ordu’dur- 5. Ordu’yu temsilen 9 kişilik bir manga -manga o zaman 9 kişi- Çanakkale’deki asker kıyafetiyle gelsin, salonda yer alsın ve hanımlar, beyler; kadınlar, erkekler karışık -13’ü erkek, 16’sı kadın, 29 kişidir yekûnu, enstrümanlar, askerler ve türküyü söyleyenler- bu türküyü söylesinler.” Ve ışıklar söndü -Ahmet Aydın Bey tam kürsüdeydi- sanki cereyan kesilmiş gibi, ne oluyor? Aa, içeriye Çanakkale’deki askerimizin kıyafetiyle askerlerimiz girdi. Büyük bir alkış, arkasından Çanakkale Türküsü, herkesten tebrik. Ne oyun var ne rejisör var ne senarist var ne perde var ne tiyatro var ne yazarı var. Sadece bir canlandırma ve 9 kişilik asker. Efendim, bir köpürtüldü. “Vay, kadınlar sahneye alınmadı, sahneye konmuyor.” Kadınlardan yürüyüş… Çok ayıp oluyor, ülkeme de yakışmıyor. Çok, çok tuhaf.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Neden çıktı o zaman Sayın Başkan?

BAŞKAN – Ben Kültür Bakanlığı yaptım.

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Pek başarılı olamadınız galiba.

BAŞKAN – Devlet Tiyatroları bana bağlıydı. Birçok eseri ortaya koydum, birçok eseri seyrettim.

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Keşke yapmasaydınız.

BAŞKAN – Hepiniz gibi okul sıralarında piyeslere çıktık. Namık Kemal’in “Vatan yahut Silistre”sinde, Küçük Şehir’de, Paydos’ta başroldeydim.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Provayı sahne önünde yaptılar. Niye arkada durdular?

BAŞKAN – Tiyatroya yabancı olmayan ve çok önem veren bir kişiyim. Millî Türk Talebe Birliği Genel Başkanlığında Sinema, Tiyatro Müdürlüğümüz vardı. Yücel Çakmaklı Sinema Müdürümüzdü. Cumhurbaşkanlığımızı yapmış Abdullah Gül Tiyatro Müdürümüzdü.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Kanlı Pazar’ı da biliriz.

BAŞKAN – Kültür Müdürlüğünü de Cumhurbaşkanımızın yaptığı bir dönem var.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Türk Talebe Birliği Başkanlığını da biliriz.

BAŞKAN – Biz sanatın yanındayız. Kadın-erkek ayrımı yapmıyoruz.

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Sayın Başkan, on dakikadır anlatıyorsunuz. Hiçbir şey anlamadık.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Söyledi adam.

BAŞKAN – Kadınlar bizim annemiz. Nene Hatunlar… Hatta toplantıda yani kapanışta hediyeleri vermeden evvel ben bir konuşma yaptım, dedim ki…

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Kanlı Pazar’ı da hatırlıyor musunuz? Duran Erdoğan’ı, Ali Turgut Aytaç’ı hatırlıyor musunuz?

KAZIM ARSLAN (Denizli) – Durup dururken neden çıktı?

BAŞKAN – “Burada şu anda bir hanım var, o akşam 15 Temmuz gecesi Mecliste olan bir hanım arkadaşım var, Sema Kırcı Hanım.” Sema Kırcı’nın tavrını anlattım. Buraya geldiğimde ben Meclisi kendi irademle açtım 15 Temmuz gecesi. “Sema Hanım, hoş geldin.” dedim. “Evet, geldim.” dedi. “19 yaşında oğlum. Oğlum, abdest alalım, iki rekat sefer namazı kılalım. Meclise şehit olmaya gidiyoruz dedim ve öyle geldik.” dedi.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Damat nerede, damat?

BAŞKAN – “Bennur Hanım’ı gördüm. Bennur Hanım “Evet, şehit olmaya geldim.” dedi. Annem evde “Salaten Tüncina” okuyor. “Bize bir şey olmaz evelallah ama olursa da şehidiz.” dedi Bennur Karaburun. Bu iki hanım milletvekilinden de “Gazi ve şehitlik ruhudur.” diye bahsettim konuşmamda, kapanış konuşmasında. Aman Allah’ım, neler demiyorlar.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Bu olay durup dururken nereden çıktı Sayın Başkan?

BAŞKAN – İftira, tezvir, yalan… Yakışmaz, çok ayıp.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Nasıl oldu da ortaya çıktı?

BAŞKAN – Ben bu güruhun, ufak bir güruhun provokasyonuna ehemmiyet vermiyorum çünkü ben kendimden eminim, kendimi biliyorum. Bu izahatı vermek durumunda kaldım, biraz zamanınızı aldım.

Teşekkür ederim, sağ olunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Damattan da emin misiniz?

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Orada kadınlar var mıydı, yok muydu Başkan, onu da söyle.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Özgür Bey, buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Müsaade eder misiniz.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Kadın sanatçılar var mıydı, yok muydu, o belli olmadı ya!

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

25.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, konuşmanızın bir bütününü bir öz eleştiri olarak kabul edersek bu bir aşamadır, önemlidir. Ama eğer, olan bir olayı olmamış gibi gösteriyorsak, iki tane şahitliğim var. Mecliste görev yapan birine, o gün salonda olan birine sordum, diyor ki: “Orada hanımlar günlerdir prova yapıyorlardı ve sahnede yapıyorlardı. Böyle sarılıyorlardı, ağlıyorlardı, analar şehitlere sarılıyordu. Son anda onlara ’Siz çıkmayacaksınız.’ denmiş, köşede ağlıyorlardı.” diyor. Birisi onlara “Kadınlar çıkmayacak.” demiş, kadınlar ağlıyor. O kadınlardan da kamuoyuna yansıyan açıklamaları dinledik. Siz diyorsanız ki: “Bu iş yanlış olmuştur, bu bir öz eleştiridir. Bu, hem oradaki kadınlardan hem Türkiye’ye yaşattıklarımız için kamuoyundan bir pişmanlık ifadesidir.” eyvallah. Ama yaşanmış bir şeyi…

Bakın, detay veriyorsunuz, birçok şeyi söylüyorsunuz, söylediğiniz birçok şeye katılmamak mümkün değil ama bir gerçek var. Orada dört gün, beş gün prova yapmış kadın oyuncular bir talimatla, provadakinin aksine, kıyıda kalıp “Siz buradan şarkı söyleyeceksiniz, böyle sarılmak, dokunmak, tepede asker anası gibi…”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Ya da buna müdahale eden kim?

NURETTİN DEMİR (Muğla) – Kim buna müdahale eden Sayın Başkan?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – “…askere, Çanakkale’de şehitlere sarılan eşleri, anaları canlandırmak yok, siz aşağıda olacaksınız, bir tek erkekler çıkacak.” Orası bir tiyatro değil ama o gecenin hazırlık görüntüleri var, provaları var, şahit Meclis personeli var. Kadınlar da “Siz çıkmayacaksınız.” deyince oturdu, ağladı. Bu konuda sorumluluk benim değil şunun.” diyebilirsiniz, “Ona şu soruşturmayı açtım.” diyebilirsiniz, “Biz bir karar verdik, niyetimiz bu değildi ama maksadını aştı.” diyebilirsiniz, öz eleştiri yapabilirsiniz, özür dileyebilirsiniz, baş tacı. Ama her şeyi anlatıp “Orada hiçbir şey olmadı, hiç kimsenin kusuru yok, iftira.” derseniz, göz göre göre bir hakikate “iftira” demek de doğru bir şey değildir.

Teşekkür ediyorum.

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)

4.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Basın Halkla İlişkiler biriminin Meclis Sohbetleri toplantısı programında gerçekleştirilen gösteriyle ilgili beyanına ilişkin konuşması

BAŞKAN – Özgür Bey ve değerli hazırun, değerli milletvekilleri; tekrar ediyorum, ortada bir iftira var, ortada bir kara yalan var, ortada çok kötü bir provokasyon var.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Hadi ya!

BAŞKAN – Bu programda bir tiyatro oyunu yok, oyuncular yok, senaryo yok, rejisör yok, prova yok; yapmışlarsa kendi aralarında yapmışlar.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Mecliste nasıl yapabilirler? Mecliste öyle bir şey olur mu? Sayın Başkan, bilginizin dışında nasıl olur?

BAŞKAN – Bir dakika...

Bakınız, şimdi, biz şu programı ilan ettik. Bakınız, bu programda soru-cevap var. Bu soru cevaba geçemedik. Niye? Hatipler uzattılar, ilk baştaki on dakika oldu diye. Dolayısıyla, yok, böyle bir gösteri yok, programda yok.

Bakın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün Basın Halkla İlişkiler Biriminin açıklamasını yapıyorum: “Bugün bazı basın-yayın organlarında yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman’ın 28 Mart 2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde düzenlediği Meclis Sohbetleri toplantısında “Kadınlar Sahneye Çıkmasın” başlıklı asılsız haber üzerine açıklama yapma ihtiyacı duyulmuştur. Meclis Sohbetleri toplantısında, programında, Birinci Meclis gazilik ve şehitlik ruhunu ele alan toplantının içeriğini zenginleştirmek gayesiyle kısa bir tiyatro gösterisi yapılması için Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünden destek talep edilmiştir.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Hani tiyatro yoktu?

BAŞKAN - Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğümüzden gelen kadın ve erkek sanatçılarımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Tören Salonu’nun iki tarafında ve katılımcıların arasında yerlerini almış, toplantının başında on dakikalık bir gösteri düzenleyerek Çanakkale Türküsü’nü ve Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiirini birlikte icra etmişlerdir. Gösteride kadın ve erkek oyuncularımız birlikte sahneye çıkmış. Tarihimize ve şehitlerimize saygıyı ifade eden bu gösteri, izleyenler tarafından büyük beğeniyle seyredilmiş ve uzunca bir müddet ayakta alkışlanmıştır. Kurumumuzu ve sanatçılarımızı yıpratmaya yönelik yapılan bu art niyetli haberleri kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Az önce siz “Yok.” dediniz, “Böyle bir şey asla yok.” dediniz Başkan.

BAŞKAN - Bu, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün yayımladığıdır.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Az önce siz “Tiyatro yok.” dediniz programda.

BAŞKAN - Yani programda bir tiyatro gösterisi yok, Çanakkale Türküsü var ve Mehmet Akif’in Çanakkale şehitlerine şiiri var.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Orada var tiyatro.

BAŞKAN - Dolayısıyla kadınlar da var, erkekler de var ve önde de 9 kişilik, askerimizi canlandıran o Çanakkale askeri kıyafetindeki insanlar var.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Devlet Tiyatroları “Var.” diyor, siz onu okuyorsunuz.

BAŞKAN - Bunu hemen mal bulmuş Mağribî gibi köpürtmenin bir âlemi yok. Gerçekten söylüyorum, tekrar ediyorum, ısrar ediyorum: Bu bir iftiradır, bu bir tezvirdir, bu bir yalandır, yakışmaz. Ama bunların sayısının az olduğuna inanıyorum, köpürtmeye lütfen müsaade etmeyelim, aramızdaki hukuku zedelemek isteyenlerin oyunlarına gelmeyelim. Hadise budur. (CHP sıralarından gürültüler)

MURAT BAKAN (İzmir) - Köpürtmek ne demek? Size yakışmıyor!

BAŞKAN - Kadına karşılık yoktur, tiyatroya karşılık yoktur, yapılanlar tamamen a’dan z’ye yanlıştır. Ben herhangi bir kimseden özür dileyecek değilim, bir hata yapmış değilim, ortada bir hata yok, övünüyorum ve dolayısıyla tekrar ediyorum: Bu hadise yanlış anlatılmaktadır, bu yanlıştan dönülmesi en büyük temennimdir.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan… Sayın Başkan…

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Sayın Başkan, sizin açıklamanızdaki Devlet Tiyatrolarının yazısını Tutanaktan isteyin, bir daha okuyun.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Buraya da baksanız Sayın Başkan.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Siz “Tiyatro yok.” diyorsunuz, Devlet Tiyatroları “Bizi çağırdılar.” diyor.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, bir söz talebim var.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Provalar burada.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, bakın…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Bir kadın grup başkan vekili söz istiyor.

BAŞKAN – Mehmet Bey, buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Arkadaşlar, söz talebim var ya.

BAŞKAN – Bir dakika…

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, deminden beri, Mehmet Muş’tan önce, kaç saattir ayaktayım ve söz istiyorum. Bu tarafa doğru bakmıyorsunuz.

BAŞKAN – Hanımefendi, buyurun. Evvela Mehmet Bey söz istiyor.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Daha önce ben…

BAŞKAN – Bilahare size söz vereceğim.

Mehmet Muş Bey, buyurun, AK PARTİ Grup Başkan Vekili.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

26.- İstanbul Milletvekili Mehmet Muş’un, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkanım, burada, bu olay çok farklı alanlara çekilmeye çalışıldı, bundan önceki Meclisin çalışmalarında da yapıldı. Siz Meclis Başkanı olarak bir konuyla alakalı açıklama yapıyorsunuz, olayın ne olduğunu, böyle bir olay olmadığını beyan ediyorsunuz ama Cumhuriyet Halk Partisinin işine gelmediği zaman işine geldiği şekilde cevap verene kadar illa burada tartışma sürecek.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Gerçek ortaya çıksın isteniyor Başkanım.

SELİNA DOĞAN (İstanbul) – Size ne ya? Sizinle ne alakası var? AKP Grubuyla ne alakası var?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Olayın başındaki Meclis Başkanı diyor ki: “Böyle bir şey söz konusu değil, bu bir iftiradır.”

SELİNA DOĞAN (İstanbul) – Siz avukatı mısınız Meclis Başkanının?

TUR YILDIZ BİÇER (Manisa) – Nereden biliyorsunuz, bunun iftira olduğunu nereden biliyorsunuz?

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Onların işine gelmediği için “Yok, öyle değil; biz şahitler bulduk, burada insanlar vardı, şurada şununla konuştuk, böyle bir şey geldi kulağımıza.”

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Kulak değil, gözümüze geldi, gözümüze.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Değerli arkadaşlar, ciddi olalım, Meclis Başkanı diyor ki: “Böyle bir olay olmadı.”

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz iftira deyince iftira olmuyor o.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Bakın, az önce, istedikleri gibi yargı kararı çıkınca yargı bağımsız, istedikleri gibi çıkmayınca yargı siyasi iktidarın emrinde; yok böyle bir şey.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Gerçek ortaya çıksın, görüntüler var.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Lütfen, olmayanlar üzerinden burada Meclisin çalışmasını sabote etmeyelim. Meclisin gündemi vardır, milletin bizden istediği, bizden beklediği çalışmalar vardır, onları yapmakla mükellefiz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Biz gerçeği arıyoruz Sayın Başkan, gerçeği. Var, görüntüsü var.

BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisinden Filiz Kerestecioğlu, buyurun efendim.

27.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, 28 Mart 2018 tarihinde Meclis Sohbetleri toplantısında yaşananlarla ilgili orada bulunan kadın oyuncuların ve tanıkların Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın yaptığı açıklamadan farklı ifadeleri olduğuna ilişkin açıklaması

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, bir de bu “Meclisin gündemi var, Meclisin çalışması lazım, Meclisi meşgul etmeyelim.” sözü gerçekten biraz -nasıl diyeyim- trajik geliyor bana. Çünkü dün aslında, normalde Meclis gündemine devam edebilecekken saatlerce, getirdikleri önerge nedeniyle bu Meclis kilitlendi ve bugün de aslında aynı şekilde kilitlenmeye devam edecek belki çünkü aynı önergeyi tekrar getiriyorlar.

Şimdi, siz keşke bu kadar gün içerisinde bir açıklama yapmış olsaydınız, size sorulmadan önce, gerçekten bu bir iftiraysa. Ama orada bulunan kadın oyuncular ve orada bulunan tanıklar böyle söylemiyorlar. Onlar, işte, “Arkada duruyorsunuz değil mi? Aferin.” gibi sözlerin de sarf edildiğini söylüyorlar, siz başka bir şey söylüyorsunuz. Biz, evet, buradan şunu anlamak istiyoruz: Bu Mecliste kadın ve erkek eşittir ve her yerde, her alanda, kadınlar sahnede de, mahkemede de, Mecliste de, iş yerlerinde de olacaktır. Yani herhâlde bunu söylüyorsunuz, bunu açıklıkla anlıyoruz sözlerinizden. Bundan sonrasında da asla böyle şeylere mahal verecek herhangi bir açıklama veya söz olmayacaktır. Bunu anlamak istiyorum ben kadın erkek eşitliğini savunan bir kişi olarak. Çünkü biraz da tabii, buna neden olan farklı şeyler de olabiliyor. Yani mesela, “Yeni Anayasa’da laiklik olmasın.” gibi bazı sözleriniz veya daha öncesinde -siz iktidarı temsil etmiyorsunuz ama- iktidar cenahından gelen “Fıtratında eşitlik yoktur.” gibi sözler -başka sözler de- biraz bu anlayışı gerçekten ortaya koyan ve bu nedenle insanların “Böyle bir şey olmuş olabilir.” diye düşünmesine neden olabilecek sözlerdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Tamamlıyorum, son cümlem.

Bu yüzden, zaten, birçok kez burada ifade ettiğimiz gibi, siyasilerin özellikle kadınlarla ilgili kullandığı sözlere çok dikkat etmesi lazım, ayrımcılık yapmaması lazım ve aksine, ayrımcılığı ortadan kaldırmak için bu yönde çok daha fazla söz sarf etmesi lazım tersine sözler yerine.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Hanımefendi.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Yalnız, şöyle bir şey var: Kısmen benim avukatlığımı yaptınız.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Yok, hayır.

BAŞKAN – Yaptınız, yaptınız.

Yani kadınlara ne demem gerektiğini, kadınlar hakkında konuşmam gerektiğini; kabul, onlara iştirak ediyorum, tamam çünkü bunlar malumu ilan tarzında olan hadiselerdir.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Görüntüler öyle söylemediği için…

BAŞKAN - Amma, bu laiklik hadisesini konuşuyorsunuz. Bir hukukçusunuz siz. Yeni bir anayasa yapılıyor. Olabilir, olmayabilir, bunda fikir beyan etmenin ne gibi yanlışlığı var ki?

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Ne demek olmayabilir?

BAŞKAN - Neden acaba, neden?

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Ne demek? Değişmez bir maddeyi nasıl konuşuyorsunuz? Tartışılamaz bir maddeyi nasıl tartışıyorsunuz?

BAŞKAN - Dünya üzerinde 193 ülkenin 4 tanesinin anayasasında var. Yani bu kanaat niçin sizin kulağınızı tırmalıyor?

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Nasıl tartışıyorsunuz değiştirilmesi teklif edilemez maddeyi.

BAŞKAN - Siz hukukçusunuz. Yapmayın, etmeyin! Etmeyin, eylemeyin!

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Anayasa’ya aykırı davranıyorsunuz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Şimdi, bir dakika… Bu sizin düşüncenizdir, siz bunu savunabilirsiniz. Sizin düşüncenizi savunma hakkınızı sonuna kadar savunurum. Bu başka bir şey. Ama sizin bu düşüncenizin, başkaları için, özellikle bu ülkede yaşayan kadınlar için başka türlü algılanması ve onların eşitliğe, laikliğe yani din eliyle aslında, bu ülkenin yönetileceği kaygısına kapılmasına engel değildir. O sizin düşüncenizdir. Siz o düşüncenizi savunursunuz ama bu düşünceniz kadınlar tarafından “Bu ülke dinî esaslara göre yönetilecek.” kaygısına neden olabilir, bu da zaten, işte bu görüntüler eşliğinde de “Kadınlar yoktu sahnede.” dendiği zaman “İşte, İsmail Kahraman bunu yapmıştır.” denmesine neden olur.

BAŞKAN – Diyenler yanlış söylüyor.

Teşekkür ediyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Özgür Bey, bu iş uzayacak artık.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, elimde bir iPad var, iPad’de de bir film yüklü, o şu: O salon, arkada Meclis günlerinin ikincisinin afişi var, grup sahnede prova yapıyor. Elimde de iki oyuncunun beyanları var. “Pazartesiden beri prova yaptık, Meclis bizi aldı, götürdü, prova yaptırdı.” diyor.

BAŞKAN – Hiç kimseyi Meclis alıp götürmedi, kimseye prova yap demedi, asla böyle bir şey yok.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Burada, haberiniz yok herhâlde.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Müsaade ederseniz kürsüye yaklaşarak şunu göstereyim…

BAŞKAN – Göstermeyin, ben hadiseyi biliyorum, onu gördüm.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ama…

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Haberiniz yok, haberiniz yok hiçbir şeyden.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Nasıl olmuş Sayın Başkan?

BAŞKAN – Özgür Bey, yokları var farz ederseniz gerçeği bulamazsınız.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, bu İç Tüzük’e aykırı.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, bakın, bu bizim salon…

BAŞKAN – Bütün tablolar bende, biliyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bir de iki tane ifadeye, ona bakarsanız başka şey çıkıyor.

BAŞKAN – Onlar köpürtücüler efendim.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, böyle bir şey yok, böyle bir usul yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Efendim, iki tane şey…

BAŞKAN – Ne?

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Meclisin içinde, Mecliste çekilmiş görüntü o.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – …orada görev alan hanımefendi…

BAŞKAN – Kim diyor?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Kendileri.

BAŞKAN – Ne görevi beyefendi, ne görevi, bizim basın grubu.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bu oyuncular…

BAŞKAN – Özgür Bey…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, müsaade ederseniz şunları size takdim edeyim.

BAŞKAN – Etmeyin, A’dan Z’ye biliyorum efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır bakın, çağırın konuşun…

BAŞKAN – Hiç kimsenin eksikliği yok, eksiklik burada Türkiye’deki yanlış muhalefet anlayışıdır.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Yahu muhalefet…

BAŞKAN – Onlara bırakın beyefendi.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Söylediğiniz zapta da geçti, teşekkür ediyorum.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan… Sayın Başkan…

BAŞKAN – Mehmet Bey, rica edeyim, keselim bunu.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Gerçeklerle niye yüzleşmiyorsunuz?

BAŞKAN – Söyleyeceklerimizi söyledik, fikirleri kimse bastırmasın, kimsenin fikrine de saygısızlık etmesin. Fikre katılmayabilirsiniz, fikirlere saygı da göstermeyebilirsiniz, anlayış göstermek zorundasınız, fikirlere anlayış gösteriyoruz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz niye önergemizi reddettiniz?

BAŞKAN – Kadın dediğiniz… Yahu bizim annemiz kadın, kadına karşı olmak nasıl olabilir? Oradaki konuşmamda kadınlardan bahsettim, o zapta bir bakın, o görüntülere bir bakın ve benim iki milletvekili arkadaşımı, silah arkadaşımı orada bizzat söyledim. Biz Millî Mücadele ruhunu, şehitlik ruhunu, gazilik ruhunu anlatırken kadınlarımızı bir tarafa itemeyiz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, annelik böyle bir şey.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – İncitiyorsunuz.

BAŞKAN – Biz Nene Hatunları bir tarafa itemeyiz.

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Başkanlıkça, Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu üyeliğinden istifasına ait yazısının 5/4/2018 tarihinde Başkanlığa ulaştığına ilişkin önerge (4/144) yazısı

BAŞKAN – Geçiyorum.

Sayın milletvekilleri, Balıkesir Milletvekili Sayın Ahmet Akın’ın Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu üyeliğinden istifasına ait yazısı 5/4/2018 tarihinde Başkanlığımıza ulaşmıştır, bilginize sunulur.

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)

5.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, HDP grup önerisinin konusu olan Meclis araştırması önergesinde yer alan bazı ifadelerin İç Tüzük’ün 67’nci maddesi kapsamında görüldüğünden iade edildiğine ve konusuz kalan öneriyi işleme alma imkânı bulunmadığına ilişkin konuşması

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır. Öneri, bir Meclis araştırması önergesinin görüşmelerinin bugün yapılmasını öngörmektedir. Ancak söz konusu Meclis araştırması önergesinde yer alan bazı ifadeler Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 67’nci maddesi kapsamında görüldüğünden işleme konulmamış ve iade edilmiştir. Grup önerisine konu Meclis araştırması önergesinin iade edilmiş olması sebebiyle konusuz kalan bu öneriyi işleme alma imkânı bulunmamaktadır.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, Sayın Başkan…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Hani düşüncede ifade özgürlüğü vardı.

BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- CHP Grubunun, İzmir Milletvekili Murat Bakan ve arkadaşları tarafından, avukatların yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra ederken önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve çözüm yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 5 Nisan 2018 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 5/4/2018 Perşembe günü (bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                                     Özgür Özel

                                                                                                                                        Manisa

                                                                                                                         CHP Grubu Başkan Vekili

Öneri:

İzmir Milletvekili Murat Bakan ve arkadaşları tarafından, avukatların yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra ederken önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve çözüm yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (1843 sıra no.lu), diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 5/4/2018 Perşembe günlü birleşimde yapılması önerilmiştir.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan, söz vermeden önce bir sözümüz var, rica edeceğim.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Beştaş.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

28.- Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, HDP grup önerisine konu teşkil eden Meclis araştırması önergesinin iade edilmesi kararını kabul edilemez bulduklarına ilişkin açıklaması

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Biraz önce, partimizin önerisinin dikkate alınmadığını ve işleme alınmayacağını ilan ettiniz. Keşke içeriğini de açıklasaydınız. Deminden beri siz Meclis Başkanı olarak düşünce ve ifade özgürlüğünün ne kadar önemli, ne kadar büyük bir değer olduğunu anlattınız ama Mecliste bizim tecritle ilgili verdiğimiz önergeyi 67’ye aykırı bulduğunuzu aynı zamanda ifade ettiniz. Öncelikle şunu ifade etmek isteriz ki: Biz, iktidar partisinin olaylara, uluslararası ilişkilere ve politikasında kullandığı dile uymak zorunda değiliz. Biz başka bir partiyiz ve burada, biz Meclis araştırması getirdiğimiz zaman bu konuda farklı cümleler kullanmamızdan daha doğal ve olağan bir şey olamaz. Eğer düşünce ve ifade özgürlüğü Meclis Genel Kurulunda bile engellenecekse ve sadece partimizin önergesi işleme alınmayacaksa bu Mecliste vatandaşın bile sahip olduğu düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı, Parlamentoda bir Meclis grubuna verilmemiş demektir. Biz, bu kararınızı kabul edilemez buluyoruz ve kesinlikle önergemizin işleme alınmamasını tekrar gözden geçirmenizi ve önergemizi işleme almanızı tekrar ifade ediyoruz.

BAŞKAN – Efendim, daha evvel Sayın Kerestecioğlu Hanımefendi’ye de izah ettim, şimdi de söyledim. Yeniden ele alma noktasında yeni bize lütfen intikal ettiriniz, ona göre bakalım.

VII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

1.- CHP Grubunun, İzmir Milletvekili Murat Bakan ve arkadaşları tarafından, avukatların yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra ederken önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve çözüm yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 5 Nisan 2018 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Şimdi önerinin gerekçesini açıklamak üzere öneri sahibi Cumhuriyet Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Murat Bakan Bey konuşacaklar.

Buyurun Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz beş dakikadır.

CHP GRUBU ADINA MURAT BAKAN (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Tarihin en eski ve saygın mesleklerinden birisi, bu Parlamentoda ve tüm dünya parlamentolarında sanırım sayısı en fazla olan meslek grubu; adaletin, adil yargılamanın olmazsa olmazı.

Peki, değerli arkadaşlar, ülkemizde avukatlık ne durumda? Son beş yılda mensuplarının sayısı yüzde 35 artmış, 100 bine ulaşmış. 23 bin stajyer cüppe giymeyi bekliyor. 80 bin civarında stajyer, hukuk fakültesi öğrencisi var. İşsizlik ve mesleki niteliğin düşmesi kaçınılmaz. On binlerce işçileştirilmiş avukat var. Emekliliğinde üç para alan ve yoksulluk sınırında yaşayan on binlerce avukat. 19’uncu yüzyıl Fransasının en önemli, en meşhur avukatlarından Berryer yoksulluk içinde ölürken genç meslektaşları der ki: “Üstat, ayaklarınızın önüne altın torbaları koymuşlardı, neden almadınız?” “Onları almak için eğilmem gerekiyordu.” der.

Her yıl on binlerce davaya ücretsiz bakan, her daim mazlumun yanında olan avukatlar; Balyoz ve Ergenekon kumpas davalarında hakkı, hukuku, demokrasiyi cansiparane savunan avukatlar; yoksul ve mazlumun avukatlığını yapan bugün birçoğu tutuklu avukatlar; ekonomik güvenceden yoksun olarak çalışan stajyer avukatlar; savunma hakkının kutsallığına inanan, masumiyet karinesi gereğince “Suçu kesinleşmedikçe herkes masumdur.” diyerek davalarına baktıkları müvekkilleriyle özdeşleştirilen ve terörist olarak yaftalanan avukatlar; iktidara muhalif olduğu için tutuklanmış Akın Atalay gibi 570 avukat, hakkında soruşturma açılmış 1.480 avukat; canını hakka, hukuka, dostluğa, kardeşliğe, barışa siper ederek öldürülen Tahir Elçi gibi avukatlar; yargıda, icra dairelerinde, mahkemelerde, özel ve kamu kurumlarında görevini yapması engellenen avukatlar; hiçbir iktidarın önünde eğilmeyen, el pençe divan durmayan, düğmesiz cübbesinin düğmesini iliklemeye çalışmayan başı dik, meslek onurunu taşıyan on binlerce avukat…

Değerli arkadaşlar, avukatlık, adaletin tükendiği ve bunun iktidarca da sıklıkla dile getirildiği şu günlerde ülkemizde icra edilmesi en zor meslek. Avukatlık sadece bilgi mesleği değil, aynı zamanda bir cesaret mesleğidir. Avukat hakkı, hukuku, adaleti savunurken cesurdur, tutuklanmak dâhil başına her şeyin geleceğini bilir, bunu göze alır ve mesleğini öyle icra eder.

OHAL’in olağan hâle geldiği, yargının iktidar eliyle siyasallaştırıldığı ülkemizde avukatlar bu haksız, hukuksuz uygulamaya karşı verdikleri mücadele ve ödedikleri bedelle toplumumuzun da umudu oldular.

İbrahim Kaboğlu, Murat Sevinç gibi hukukun bilgelerinin görevlerinden uzaklaştırılmaları ülkemizin de hukuktan uzaklaşması demektir.

Değerli arkadaşlar “Biz avukatlar köprüler kurmuyoruz, kule dikmiyoruz, motor yapmıyoruz, resim boyamıyoruz. Yaptığımız bütün işlerde insan gözünün görebileceği pek az şey var. Ama sorunları çözüyoruz, gerginliği gideriyoruz, hataları düzeltiyoruz, insanların yükünü üstleniyoruz. Çabalarımızla barışçıl bir devlette insanların huzurlu ve adil bir yaşam sürmelerini mümkün kılıyoruz.” Bu sözler, ABD Başkanlığına da aday olan Avukat John Davis’e ait.

Değerli arkadaşlar, bu onurlu mesleğin bir mensubu olarak Avukatlar Günü’nü kutlayamıyorum. Avukatlar Günü’nü kutlayabileceğimiz bir hukuk sistemi, avukatların mesleki sorunlarının çözüldüğü ve görevlerini özgürce icra ettikleri bir Türkiye’yi birlikte yaratabilmeliyiz. Bu, Parlamentoda bulunan tüm siyasi partilerin ortak görevidir. Burada, tüm siyasi parti gruplarında bulunan meslektaşlarımın vicdanına sesleniyorum: Gelin, bu araştırma komisyonunu birlikte kuralım; mensubu olmaktan onur duyduğumuz mesleğimizin sorunlarını birlikte çözelim.

Sözlerimi üstat Molierac’ın çok bilinen sözüyle tamamlamak istiyorum: “Kimseye, ne müvekkile ne yargıca ne de iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar esir kullanmadılar fakat efendileri de olmadı.”

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Efendim, söz sırası Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Afyonkarahisar Milletvekili Sayın Mehmet Parsak Bey’e aittir.

Buyurun Beyefendi. (MHP sıralarından alkışlar)

MHP GRUBU ADINA MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen aziz Türk milleti; hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Avukatların sorunlarının araştırılması hakkındaki grup önerisi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum.

Sayın milletvekilleri, 2017 sonu verileri itibarıyla şu anda hâlen baroya kayıtlı olarak görev yapan 106.496 avukat var ve şu anda yine, Türkiye’de 100’ün üzerinde hukuk fakültesinden yılda ortalama 9 bin hukukçu mezun oluyor ve hâlihazırda üniversitelerimizdeki hukuk fakültelerinde 65 bin hukuk fakültesi öğrencisi eğitimlerini devam ettiriyor. Yani düşününüz, 2017’ye kadar toplam avukat sayımız 106.496, hâlen hukuk fakültelerindeki öğrenci sayımız 65 bin ve çok fazla hukuk fakültemizden bu sayının giderek de artacağını kestirebilmek hiç güç değil. Sadece bu istatistiki veriler bile avukatlarımızın şu anda yaşadığı ve bundan sonra yaşayabileceği muhtemel sorunları ortaya koyabilmek bakımından son derece anlamlı, son derece önemli. Avukatlarımız eğitim hayatında, hukuk fakültesinde çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Zorlu eğitimin sonrasında staja başladığında cüzi bir stajyer kredisi ve yine eğer verilirse, avukatı vicdanlıysa cüzi bir maaşın dışında geliri yok. Stajını tamamladıktan sonra uzun yıllardır tartışılan bir avukatlık sınavı problemimiz söz konusu. Avukatlığa başladığında maddi, fiziki, çok önemli sorunlarla karşı karşıya. Gelirlerini elde ederken Gelir Vergisi Kanunu’na tabi, bu anlamda pek çok istisnadan muaf vesaire değil ama KDV öderken esasen zorunlu ihtiyaçlar bakımından yüzde 1 olan KDV en zorunlu ihtiyaç durumundaki hak arayışı bakımından yüzde 18.

Yani avukatlarımızın çok önemli problemi var. Kamu avukatlarımız uzun yıllardır 3600 ek göstergeyi beklemekte. Özel sektörde çalışanların durumu ortada. Küresel güçlere teslim etmeden avukatlık ortaklıklarının özendirilmesi, sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Yani işte, bugünkü 106 bin avukatın ve bundan sonra gelecek binlerce avukatın sorunlarının çözülmesi ve bunun talep edilmesi bir avukat olarak bizim de hakkımız.

Bu vesileyle 5 Nisan Avukatlar Günü’nü de kutluyorum. Başta, hâlen önemli bir adliye açığı bulunan, benim de mensubu olduğum Ankara Baromuzun avukatları başta olmak üzere, bu 106 bin avukatımızın tamamına ve müstakbel avukatlarımıza da Avukatlar Günü’nün kutlu olmasını diliyorum. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Parsak.

Şimdi söz sırası Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Adana Milletvekili Sayın Meral Danış Beştaş Hanımefendi’ye aittir.

Buyurun Sayın Danış Beştaş. (HDP sıralarından alkışlar)

Süreniz üç dakikadır.

HDP GRUBU ADINA MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, evet, bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Ben de uzun yıllar avukatlık mesleğini icra eden biri olarak bugünü kutlamayacağım. Bugün kutlanacak bir gün değil. Bir kere Tahir Elçi’nin katilleri hâlâ kabul edilmiyor, biliniyor ama açıklanmıyor. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi soruşturma dosyası hâlâ açık olarak bekliyor.

Yine, faili meçhul bir şekilde katledilen avukatları saygıyla anmak istiyorum ama. Şevket Epözdemir ve Medet Serhat bunlardan 2 tanesi, hâlâ failleri yargı önüne çıkarılmadı.

Yine, hâlen hapiste tutulan Sevgili Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Bekir Kaya, Ayla Akat, Burcu Çelik’i buradan sevgiyle selamlamak istiyoruz.

Aynı şekilde, Sezin Öney, Özlem Gümüştaş ve Selçuk Kozağaçlı şahsında 23 muhalif devrimci avukatın cezaevinde olduğunu hatırlatarak onlara da selam ve sevgilerimi göndermek istiyorum.

Yine, Akın Atalay, Cumhuriyet gazetesi davasından hâlâ hapiste tutulmaya devam ediyor.

Evet, gerçekten, biz neyi kutlayalım? Hapishanelerde olan avukatlar varken neyi kutlayabiliriz? Mahkemeden atılan avukatlık mesleğini mi, avukatları mı kutlayalım? Faili meçhule götürülmek istenen Tahir Elçi cinayeti şahsında, biz Tahir Elçi’nin Avukatlar Günü’nü nasıl kutlayabiliriz; eşinin, çocuklarının yüzüne nasıl bakabiliriz böyle bir ortamda? Şu anda sayıları 500’ü bulan tutuklu avukatlar varken nasıl Avukatlar Günü’nü kutlayalım? Evet, ters kelepçeye ve darba maruz kalan avukatlar varken biz nasıl Avukatlar Günü’nü kutlayalım?

Evet, iktidar, avukatları kendisine biat etmeye zorluyor ama savunma makamı ve savunma mesleği asla iktidar önünde eğilmez, düğmesini iliklemez çünkü düğmesi yoktur, başlarını eğmezler. Bizler kimseden emir almayız ama emir de vermeyiz, bu bizim kıblemizdir, avukatlık mesleğinin kıblesidir. Bugün iktidar, gerçekten, avukatları bu konuda -tıpkı yargı mensupları gibi- başlarını eğmeye ve düğmelerini iliklemeye teşebbüse zorlamak istiyor ama biz avukatlar olarak hukukun üstünlüğünü, barışı, demokrasiyi, adaleti ve hakkı savunmaya devam edeceğiz çünkü bu ülkede olmayan kavramlar bunlar. “Savaş” deriz “savaş” yasaklanır kelime olarak, “barış” deriz “barış” yasaklanır, tıpkı önergemizde olduğu gibi.

Bu vesileyle tüm meslektaşlarıma şu sözü veriyorum: Avukatlık mesleği hak ettiği değeri buluncaya kadar ve savunma yargının kurucu unsuru olarak rolünü oynayıncaya kadar bu hakları savunmaya devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Şimdi söz sırası Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Yozgat Milletvekili Sayın Yusuf Başer’e aittir.

Buyurunuz Sayın Başer. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Süreniz üç dakikadır.

AK PARTİ GRUBU ADINA YUSUF BAŞER (Yozgat) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin avukatların mesleklerini icra ederken yaşamış oldukları sıkıntıların araştırılmasıyla ilgili olarak vermiş olduğu Meclis araştırması önergesi aleyhine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle aziz milletimizi ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, hukukun üstünlüğünün sağlanması noktasında, adaletin tecellisinin sağlanması noktasında bu görevlerini ifa ederken vefat eden tüm meslektaşlarıma Rabb’imden rahmet diliyorum, geride kalanlarına da sabır diliyorum ve aynı zamanda bu onurlu görevi ifa eden saygıdeğer meslektaşlarımı saygıyla selamlıyorum.

Avukatlık bir kamu hizmetidir. Avukatlık yargının kurucu unsurlarından birisidir. Avukatlık adaletin ve hakkaniyetin uygun olarak çözülmesi noktasında yardımcı olan bir müessesedir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde de ne vatandaşlarımızın ne de savunmayı temsil eden avukatların suç işleme özgürlüğünün olmadığını düşünüyorum ve Türkiye bir hukuk devleti olduğu için de şu an ne cezaevinde ne de başka yerlerde sadece ve sadece görevi savunma mesleği olan hiçbir avukat da yoktur arkadaşlar.

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Hâlâ “hukuk devleti” diyor ya.

YUSUF BAŞER (Devamla) – Bunu tüm kamuoyunun bilmesi gerekiyor.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Siz inanıyor musunuz?

YUSUF BAŞER (Devamla) – Değerli arkadaşlar, Türkiye'de, evet, avukatların bir problemi var.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – AKP’nin il, ilçe yöneticisi avukatların hâkim, savcı olarak atandığı bir ülkede nasıl hukuk devleti olacak, nasıl yargı bağımsızlığı olacak?

YUSUF BAŞER (Devamla) – O da nedir, biliyor musunuz? Hem barolardaki avukatların barolar nezdinde temsil sorunu vardır, Türkiye'de Barolar Birliği nezdinde avukatların temsilinde sıkıntı vardır…

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Ne sıkıntı var, bir anlatsana onu.

YUSUF BAŞER (Devamla) – …ve ben de biliyorum ki geçmiş dönemde üç dönem baro başkanlığı yapan bir kardeşiniz olarak da diyorum ki…

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Yani “Barolar Birliğini ele geçiremedik.” mi diyorsunuz? Onu söyle.

YUSUF BAŞER (Devamla) – …evet, Türkiye'de avukatların temsil noktasında bir sıkıntısı vardır.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Sen bir de baro başkanlığı yapmışsın.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – “Avukat kendini savunamıyor.” mu diyorsunuz?

YUSUF BAŞER (Devamla) – İnşallah, bu sıkıntıları da gidermek… Burada bulunan avukat kardeşlerimizin, avukat milletvekillerimizin o noktadaki gayretleriyle beraber bu Türkiye'deki avukatların temsil sorununu da hep beraber gidereceğimizi düşünüyorum.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Türkiye'deki avukatların en büyük sorunu AKP iktidarıdır.

YUSUF BAŞER (Devamla) – Ben, herkes için adalet, adalet için de avukat diyor, bu duygu ve düşünceler içerisinde tüm avukatlarımızın 5 Nisan gününü kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Alkışlanacak bir konuşma değil ki, neyini alkışlıyorsunuz?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Beştaş.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

29.- Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, Yozgat Milletvekili Yusuf Başer’in CHP grup önerisi üzerinde AK PARTİ Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Doğrusu, sayın hatibin konuşmasında bana doğrudan sataşma yoktu, o yüzden yerimden 60’a göre söz aldım.

Ancak tıpkı gazetecilerde olduğu gibi benim konuşmamda ifade ettiğim…

YUSUF BAŞER (Yozgat) – Size ben cevap vermedim.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – …tutuklu avukatlık durumuna dikkat çekerek sadece savunma mesleğini icra ettiği için “Tutuklu avukat yoktur.” dedi. Gerçekten, bir avukat olarak ve hatibin de bir avukat olması itibarıyla bu beyanlarını çok büyük bir üzüntüyle karşıladığımı ifade etmek isterim.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, böyle bir usul yok ya. Herkes beyanını ifade eder. Konuşmamıza karışamaz ya.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Her şeyden önce, onlar hâlâ tutuklu, haklarında herhangi bir hüküm verilmiş değil ve yargı devam ederken Meclis kürsüsünden şu anda hapiste bulunan bütün avukatları suçlu ilan etmesi tam da iktidar nobranlığıdır “Bu konuda yargı adına da ben söz söylerim.” demektir. Bunu kabul edilemez buluyoruz ve konuşmalarını düzeltirse memnun olacağımı da ifade etmek istiyorum.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Allah Allah! Böyle bir usul yok Mecliste. Herkes kendi konuşmasını yapar.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Efendim, karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Evet…

YUSUF BAŞER (Yozgat) – Cevap verebilir miyim?

BAŞKAN – Lütfen…

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Ya, neye cevap verecek?

BAŞKAN – Efendim, konuşma yapan hatip ve cevap verdiler kendilerine, bir açıklama yapacaklar.

Yerinizden lütfen, buyurun.

30.- Yozgat Milletvekili Yusuf Başer’in, Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

YUSUF BAŞER (Yozgat) – Sayın Başkan, sayın hatip benim konuşmamı sanırım yanlış anladı. Benim burada söylemek istediğim temel mesele şudur: Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde de hiçbir kimsenin, hiçbir avukatın ve hiçbir şahsın da ben suç işleme özgürlüğünün olmadığını düşünüyorum.

Evet, bununla ilgili de ben şunu iddia ediyorum: Şu an cezaevlerinde veya başka bir yerde, sırf görevi avukatlık olduğu için, savunma mesleğini icra ettiği esnada, o sözlerinden dolayı da hiçbir avukatın cezaevinde olmadığını söylüyorum. Benim demek istediğim şey bu.

Hepinize teşekkür ediyorum.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Peki, neden dolayı cezaevinde? Onu da bir açıklarsanız…

BAŞKAN – Beyanlarınızı açıklığa kavuşturdunuz.

VII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

1.- CHP Grubunun, İzmir Milletvekili Murat Bakan ve arkadaşları tarafından, avukatların yaşadıkları temel sorunlar ve mesleklerini icra ederken önlerinde engel oluşturan mekanizmaların tespit edilmesi ve çözüm yollarının bulunması amacıyla 5/4/2018 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 5 Nisan 2018 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Şimdi öneriyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.51

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.11

BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN

KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU(Bursa)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Elektronik…

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) – Yok Başkan, yok.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Elektronik oylama…

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum, indirebilirsiniz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Kâtipler arasında uyuşmazlık var.

BAŞKAN - Bence var fakat 2 kâtip üyemizden birisi “Yoktur.” dedi. O zaman ne yapacağız? Elektronik yapacağız.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Bravo (!)

BAŞKAN - Yapalım bakalım, malumu ilam edelim.

Elektronik oylama için sizlere üç dakika süre veriyoruz ve oylama işlemini başlatıyoruz.

(Elektronik cihazla oylamaya başlandı)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, kâtip üyemizden herhâlde bir özür dilersiniz. “Malumun ilamı, bence var ama...” dediniz. Üstüne 30 kişi girdi, hâlâ 136. Demek ki bazen bir çift kadın gözü birçok erkek gözünden daha doğru görebiliyor. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Malumun ilamı kuralla ilgilidir, kuralı söylüyor.

BAŞKAN – Olabilir efendim, olabilir. Özgür Bey, olabilir, her şey olabilir. Düşünün, 3 kişilik bir sayım hatası.

(Elektronik cihazla oylamaya devam edildi)

BAŞKAN – Şimdi, dolayısıyla yeniden oylama yapacağız.

Karar yeter sayısını bulamadık, hanımefendi haklı çıktı. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

Ne yapalım ki dünya dönüyor. Arşimet ne dedi?

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Ama sizin daha hızlı dönüyor.

BAŞKAN – Bir şey yok, mesele yok, dert yok.

MURAT BAKAN (İzmir) – Sayın Başkan, kadınların sözüne itibar edin.

BAŞKAN – Efendim, birleşime on beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.17

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 16.41

BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN

KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU(Bursa)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin ikinci oylamasında da karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Yok.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) – Yok Başkan, yok.

BAŞKAN – Özgür Bey, var mı?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Nurhayat Hanım bilir en doğrusunu.

BAŞKAN – Nurhayat Hanım, var mı?

KÂTİP ÜYE NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – Var Başkanım, sınırda ama var yani.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Şüphe var, şüphe. Şüphe götürüyor.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Nurhayat ne derse biz inanıyoruz.

BAŞKAN – İsterseniz elektronik oylama yapayım ama Divan olarak biz “Var.” diyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Nurhayat “Var.” diyorsa biz de “Var.” diyoruz.

BAŞKAN – Öneri kabul edilmemiştir ve karar yeter sayısı vardır.

Buyurun Mahmut Bey.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Başkanım, ben bir avukatım. Avukatlar Günü olması nedeniyle bana 60’a göre bir dakika söz verebilir misiniz, mümkün müdür acaba?

BAŞKAN – Özgür Bey, ne yapacağız şimdi? Mahmut Bey demin geldi, özel olarak da ricada bulundu.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, İç Tüzük 60 için en uygun tatbik anı şu andır.

BAŞKAN – O değil de istisnalar kaideyi bozmaz diyelim, Mahmut Bey’e bir istisna tanıyalım. Onun kendini göstermediği bir Genel Kurul toplantısı ben hatırlamıyorum.

Buyurun Mahmut Bey. (CHP sıralarından alkışlar)

Mahmut Bey, kürsüye mi geldiniz?

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Siz öyle buyurdunuz, ben de kürsüye geldim.

BAŞKAN – Siz yerinizden… Öyle yapalım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, 60’a göre yerinden söz istedi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Buraya kadar getirdiniz Başkanım beni.

BAŞKAN – E, ne olacak?

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Bakın, siz çağırdınız.

BAŞKAN – Haydi, yerinizden, rica edeyim.

Bir yanlış teamüle meydan vermeyelim, yerinizden lütfen.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

31.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

5 Nisan Avukatlar Günü’nde, Anayasa’sında demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu yazılan ülkemiz, olağanüstü hâl koşullarında kanun hükmünde kararnamelerle yönetiliyor. Parlamentosu işlevsiz, yargısı teslim alınmış, avukatları tutuklu, baroları tehdit altında.

5 Nisan Avukatlar Günü’nde avukatlar, ağır ekonomik koşullar altında eve ekmek götürmek için çırpınıyor, can güvenliğinden yoksun, baskı ve tehditler altında kıvranıyor. Sosyal güvenceleri olmadan büyük büroların emek sömürüsü altında belirsiz bir geleceğe tutunmaya çalışıyorlar. Tüm bunlara rağmen 5 Nisan Avukatlar Günü, avukatlar için hukuk ve adalet inancının, demokrasi ve özgürlük talebinin, savunma hakkı ve hak arama özgürlüğü için mücadele azminin tazelendiği gündür.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Avukatlar Günü’müz kutlu olsun.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Efendim, buyurun Özgür Bey.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Müsaade ederseniz pek kısa bir söz talebim var önemli bir konuyla ilgili.

BAŞKAN – Buyurun.

32.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, biraz önce sosyal medyadan, internetten öğrendiğimiz bir haber; Eskişehir’de 4 kadın akademisyen 1 erkek tarafından silahla katledilmiş, çok korkunç bir tablo var ortada ve tabii, bireysel silahlanma konusunda Meclisin üstüne düşeni yapması gerektiğini her seferinde böyle olaylarda konuşuyoruz. Konunun o boyutunun da altını çizerek bu katliamdan duyduğumuz üzüntüyü ifade ediyor, hayatını kaybeden 4 kadın akademisyenin hem akademi camiasındaki arkadaşlarına hem de ailelerine Allah’tan başsağlığı diliyoruz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Evvela Filiz Hanımefendi istediler.

Buyurun Sayın Grup Başkan Vekili.

33.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine ve Berkin Elvan’ın annesinin güvenlik soruşturması uygun görülmediği gerekçesiyle taşeron sözleşmesiyle çalıştığı işten çıkarılmasına ilişkin açıklaması

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Maalesef 4 akademisyenin katledilmesi hakikaten çok elim bir olay. Bu Mecliste kanun teklifleri de verdik, defalarca dile de getirdik, bireysel silahlanma medeniyle insanlar hayatlarını kaybediyorlar. Kadınlar bu silahlarla hayatlarını kaybediyorlar ve aynı zamanda, sadece bireysel silahları değil, zaman zaman Mecliste de olduğu gibi dışarıda da buradaki siyasetçilerin genel olarak kullandıkları öfke söylemlerinin, öfke siyasetinin halka yansımasını da acı bir şekilde görüyoruz.

O nedenle, ben de hayatını kaybedenlere rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Bir cümlem daha var mümkünse.

BAŞKAN – Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Maalesef bugün bir konuya daha muttali olduk.

Yine, Gezi olayları zamanında hayatını kaybeden küçük yaştaki Berkin Elvan’ın annesi de bugün, taşeron sözleşmesiyle çalıştığı işten, güvenlik soruşturması uygun görülmediği gerekçesiyle çıkarılmış. Hakikaten çok fazla hayat karartılıyor. Bunları görmek gerekiyor, biraz eli vicdana koymak gerekiyor. Çocuğunu kaybetmiş olan bir annenin işine de son vermek, özellikle bugün, daha hakkaniyetli olunması gereken Avukatlar Günü’nde adalet duygusunu ciddi biçimde zedeleyen bir olaydır.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Naci Bostancı Bey, buyurun efendim.

34.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı’nın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde 4 akademisyenin katledilmesine ilişkin açıklaması

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, teşekkürler.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde “Volkan” isminde bir araştırma görevlisi, esasen Tokat’ta görevliyken doktorasını tamamlamak üzere Eskişehir’e gönderilmiş bir akademisyen -psikolojik problemlerinin olduğu da ayrıca ifade ediliyor- bugün yaşanan bir hadisede 4 akademisyenin canına kıymıştır, çok müessif bir hadise. Zaman zaman tabii, bu tür hadiseler oluyor, bazıları öngörülemez, beklenemez bir şekilde gelişebiliyor. Yaşanan hadiseden dolayı AK PARTİ olarak derin üzüntülerimizi ifade ediyoruz. Üniversite ortamında, bilimin üretildiği bir mekânda böyle bir şiddetin sergilenmesi, cinayetin işlenmesi ayrıca üzücü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, bu tür cinayetlerin taammüden yapıldığı anlaşılıyor olayın gelişmesinden. Genellikle ruhsatsız, gayrimeşru, kaydı olmayan silahlar marifetiyle işleniyor. Elbette, ruhsatlı ruhsatsız, bunların olaylara ne ölçüde sebep olduğuna, bu tür cinayetlerin işlenmesinde hangilerinin daha fazla etkili olduğuna ilişkin devletin kayıtlarında bilgiler de mevcuttur. Aslolan, bu tür cinayetleri engelleyecek hem hukuki uygulamaları, varsa eksiklikleri gidermek hem de bir toplumsal iklim oluşturmaktır ki burada sanıyorum herkese bir görev düşüyor. Bu tür mekânların özellikle yöneticileri bu yönde çabalar göstermeliler, muhakkak Osmangazi Üniversitesi de göstermiştir. Ama mümkün mertebe bu tedbirleri almakta fayda vardır diye düşünüyoruz. Tekrar üzüntülerimizi bildiriyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Buyurun efendim, Sayın Usta, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili.

35.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde yaşanan olaydan üzüntü duyduklarına ve hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Osmangazi Üniversitesinde yaşanan olaydan duyduğumuz üzüntüyü ifade etmek isterim. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileriz. Osmangazi Üniversitesi camiasına da başsağlığı diliyorum.

Konunun detayları henüz belli değil, ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz ancak bu tür hadiselerin hiç olmaması lazım, hele hele üniversitelerimizde bu tür hadiselere imkân tanınacak hataların da olmaması lazım. Onu da ifade etmek isterim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Çok teşekkür ediyorum.

V.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)

6.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, Eskişehir Osmangazi Üniversitesindeki olay nedeniyle Meclis olarak üzüntülerini ifade ettiklerine ve asla ve kata cana kastedilmemesi gerektiğine ilişkin konuşması

BAŞKAN – Efendim, Meclis olarak topyekûn üzüntülerimizi ifade etmiş oluyoruz. Ruhsatlı ya da ruhsatsız tabanca ya da silah meselesi değil; naçizane ifade etmek isterim, ruh meselesi. Hiç kimse Azrail değildir, can alma hakkı yalnız Cenab-ı Hakk’a aittir. Ölüm asla ve kata olmamalı. İnşallah o noktada Türkiye’mizde ilerleme olur.

Tekrar başsağlığı diliyoruz. Bir cinnetin uzantısı olsa gerek.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Evet, Özgür Bey…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, tutanaklara geçsin.

Açıklamayı yapan kadın bir akademisyen “Ben ve arkadaşlarım yıllardır tehdit ediliyoruz, şikâyet ediyoruz.” deyince, ben olayı ilk duyunca, o açıklamayı okuyunca, o sıcaklıkla -bir de maalesef hep kadın cinayetleriyle irkiliyoruz- kurbanların kadın olduğu gibi bir algıya kapıldım, ancak kurbanlar erkekmiş. Meclisi de kamuoyunu da yanlış bilgilendirmemek adına veya tutanaklarda o eksik kalmasın diye bu düzeltmeyi yapma ihtiyacını duydum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Kadın ya da erkek, can mukaddestir, asla ve kata cana kastedilmemesi elzemdir. Bu noktada herkes birlik içindedir, buna inanıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

2.- AK PARTİ Grubunun, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında bulunan; 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361, 477, 108, 105, 150, 382, 384, 389, 139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114, 122, 147, 481, 325, 464, 459 ve 334 sıra sayılı kanun tasarılarının görüşmelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 60 ve 81’inci maddelerince öngörülen siyasi parti grupları, Hükûmet ve komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları beşer dakika, tümü üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün konuşmaların üçer dakika olarak belirlenmesine ilişkin önerisi

5/4/2018

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 5/4/2018 Perşembe günü (bugün) yaptığı toplantıda siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

                                                                                                                                    Mehmet Muş

                                                                                                                                        İstanbul

                                                                                                                                AK PARTİ Grubu

                                                                                                                                   Başkan Vekili

Öneri:

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında bulunan 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361, 477, 108, 105, 150, 382, 384, 389, 139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114, 122, 147, 481, 325, 464, 459 ve 334 sıra sayılı Kanun Tasarılarının görüşmelerinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 60 ve 81’inci maddelerince öngörülen siyasi parti grupları, Hükûmet ve komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları beşer dakika, tümü üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün konuşmaların üçer dakika olarak belirlenmesi önerilmiştir.

BAŞKAN – Buyurun Özgür Bey.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

36.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, AK PARTİ grup önerisinin İç Tüzük hükümlerine aykırı olduğuna ve işleme alınması konusunun Meclis gündeminde tartışılması gerektiğine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, biraz önce Adalet ve Kalkınma Partisinin grup önerisini okutup işleme alacağınızı söylediniz. Grup önerisi okundu ve Meclis tarafından duyuldu. İç Tüzük’ün 60 ve 81’inci maddelerindeki konuşmaların gruplar adına yirmişer dakika, şahıslar adına onar dakika olması, maddelerde ise bu sürelerin yarısının uygulanacağı, eğer Danışma Kurulunun teklifi ve Meclisin, Genel Kurulun aksi yönde bir kararı yoksa bunun yirmi dakikayla ve on dakikayla sınırlı olduğu ifadesinden hareketle verilen grup önerisi açıkça İç Tüzük’e aykırıdır. Bu konuda dün yapılan birleşimdeki son oturumda benzer bir önerge gündeme gelmiş, Meclis Başkan Vekili tarafından, Başkanlık Divanı tarafından önerge İç Tüzük’e aykırı olduğu gerekçesiyle işleme alınmamıştır. Dün yapılan usul tartışmasında da ifade ettiğimiz üzere bunun İç Tüzük’e aykırı olduğunu, açıkça aykırı olduğunu görüyoruz, biliyoruz, ifade ediyoruz. Bu konuda Anayasa Mahkemesi kararları, bu konuda yerleşik katı uygulamalar ve yazılı iki tane madde vardır. Sizden, bu İç Tüzük’e açıkça aykırı ve işleme alınıp oya başvurulduğu takdirde -açıkça eylemli bir İç Tüzük ihdası, önce ihlali- sonrasında uygulanırsa İç Tüzük ihdası noktasına gelebilecek bu grup önerisini işleme almamanızı talep ediyoruz. İşleme alma konusundaki kanaatinizi belirtmiştiniz. Eğer bunda ısrar ederseniz açacağınız bir usul tartışmasıyla konunun Meclis gündeminde tartışılması gerektiğini düşünüyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, aynı şekilde söz talebim var.

BAŞKAN – Buyurun Filiz Hanım. Grup Başkan Vekili, buyurun.

37.- İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Demir’in, AK PARTİ grup önerisinin İç Tüzük hükümlerine aykırı olduğuna ve usul tartışması açılmasını istediğine ilişkin açıklaması

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, bugün bizi toplantıya çağırdığınız zaman da konuştuk. Aslında iki gündür Meclis yeterince çalışmaz hâlde ve bunun nedeni, sadece muhalefetin söz sürelerinin kısıtlanması. Yani belki uzlaşmayla olabilecek, daha öncesinde kaç kez olmuş olan, burada 90 sözleşmenin dahi bir günde geçtiği olaylar vaki iken siz maalesef bunu kabul etmediniz ve dediniz ki: “Evet, ben geçiyorum bu koltuğa.” Üstelik de buna hepimizin itirazı varken geçtiniz ve yine İç Tüzük’e aykırı olan, Anayasa’ya aykırı olan o önerge gündeme geldi.

Orada da ifade etmiştim, güçle tabii ki her şey yapılabilir. Evet, şu anda da yapılacak olan, güçle bunun yapılmasıdır ama bu önerge açıkça İç Tüzük’ün 60 ve 81’inci maddelerine aykırıdır. Bu nedenle bir usul tartışması açılması gerektiğini biz de ifade etmek isteriz. Usul tartışması açılmasını istiyoruz efendim.

BAŞKAN – Evet, usul tartışması…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Lehte…

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Lehte…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Aleyhte…

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Lehte…

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Aleyhte…

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Lehte…

BAŞKAN – İki aleyhte, iki lehte.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, aynı anda, birbirine yakın zamanlarda talepler olmuştur. Bir tereddüdünüz varsa tutanaklara bakarak söz verilmesini… Söz istem sırasına göre görüşülür, söz verilir mantığındayım.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Anlaşılabilir Sayın Başkan, nezakettir bu aynı zamanda, değerlendirelim.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Tamam, MHP’ye verin.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Niye bağırıyorsun? Sakin…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Herkes duysun diye.

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Altay, burayı siz mi yöneteceksiniz ya?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Herkes duysun diye mi? İyiymiş.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – İki lehteyi siz niye alıyorsunuz? MHP konuşursa ben devrederim.

ERHAN USTA (Samsun) – Bizim talebimiz yok.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Bu Parlamentoyu ve demokrasiyi çalıştıracağız.

BAŞKAN – Efendim, aleyhte Sayın Özgür Özel ve Filiz Kerestecioğlu, lehte Sayın Naci Bostancı ve Mehmet Doğan Kubat.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Namussuzum, şerefsizim, bu Parlamentoda… (AK PARTİ sıralarından “Aa” sesleri)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – O nasıl bir laf Sayın Başkanım?

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Tutanaklara bakın. Divandaki memurları da uyarıyorum buradan: Edepsizlik yapmayın! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Açın, tutanaklara bakın. (CHP sıralarından alkışlar)

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) – Ne biçim konuşuyorsun sen, ne biçim hitap ediyorsun öyle!

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sana ne!

BAŞKAN – Engin Bey, çok ağır oldu.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Efendim, Allah var yukarıda, ben tutanak talep ettim. O bürokratlar kasıtlarını aşıyorlar.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, her gün böyle bunlar, her gün böyle.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Herkes duydu benim lehte istediğimi. Tutanak diye bir şey var Sayın Başkan.

BAŞKAN – İyi de yani siz CHP Grup Başkan Vekili, benim tanıdığım Engin Altay, o kelimeler ne? Onları siliyorum.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Başkanlık Divanındaki bürokratların da biraz edepli olması lazım.

BAŞKAN – Arkadaşlığımıza, hukukumuza dayanıyorum…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Saygım var Başkanım size.

BAŞKAN – Onları, o kötü lafları tutanaktan siliyoruz. Kabul mü?

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Silin tamam da ben tutanakların incelenmesini talep ediyorum.

BAŞKAN – Tutanaklara bir bakalım.

Tutanakları getiriniz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Tamam efendim, çok net. Ben devretmeye de hazırım Milliyetçi Hareket Partisi talep ederse.

BAŞKAN – Hayır, öyle laflar kullanmayalım.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sinirlendiriyorlar Sayın Başkanım.

BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) – Ya ilk defa mı oluyor Engin Altay?

BAŞKAN – Karadeniz siniridir, çabuk geçer, köklü değildir.

Teşekkür ediyorum.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Çok net, çok net.

BAŞKAN – Lütfen o tutanakları…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Tutanağa bakın.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Tüm bu konuşmaları Engin Bey yapsa da rahatlasa Sayın Başkan.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, Sayın Başkan…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Tutanağa bakıyorlar, niye şey yapıyorsun ki?

BAŞKAN – Mustafa Bey, buyurun efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, İç Tüzük’ün 63’üncü maddesine göre lehte ve aleyhte konuşmalar şahsı adınadır, siyasi parti grupları adına değildir.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Evet.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Biz daha önce bir centilmenlik anlaşması yapmıştık. İki muhalefet partisi aleyhte veya tersi durum, iktidar partisi de lehte konuşuyordu. Ama bu teamülü Sayın Engin Altay “Biz İç Tüzük’ün ruhuna uygun olarak yapalım. Şahsı adına konuşmaları grup başkan vekili değil, sıradan herhangi bir milletvekili, ilk kim söylerse lehte ve aleyhte sözleri ona verelim.” diyor, doğru söylüyor.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Hepsini CHP’ye verelim!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bundan sonra centilmenlik anlaşması değil, kim lehte ve aleyhte isterse tutanaklara bakıp ona verelim. İktidar partisinden…

BAŞKAN – Onu söyledi zaten.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Ben de onu söylüyorum.

BAŞKAN – Hayır, Mustafa Bey, onu söylediler.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Evet efendim, doğru söylüyor.

BAŞKAN – Zannediyorum…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – İktidar partisinden de lehte ve aleyhte istenebilir, muhalefet partisinden de lehte ve aleyhte istenebilir.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – İstenebilir.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Ama çıkan konuşmacı, İç Tüzük’ün 66’ncı maddesine göre, konu üzerinde konuşmak zorundadır. Lehteyse lehte konuşacaktır.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Elimize yaz ver de konuşalım bari. Bir de elimize yaz da ver ne konuşacağımızı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Evet Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkanım, beni zan altında bıraktığı için söylüyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Kanuna karşı hileye müsaade etmeyin Sayın Başkan.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Biz bu Mecliste verdiğimiz her sözün arkasında olduk. İç Tüzük’e göre söz, istem sırasına göre verilir ancak gruplar arasında yerleşik bir uygulama vardır. 4 siyasi parti grubu olduğu için, 4 söz hakkı olduğu için her siyasi parti grubu bir söz hakkı kullanıyor idi. Ben buna devam diyorum, bundan caymış değiliz. Milliyetçi Hareket Partisinin sayın grup başkan vekili burada. Eğer kendilerinin bir söz talebi varsa Milliyetçi Hareket Partisi kullanacak ama AK PARTİ niye 2 tane kullansın canım? Ben teamüllerin, yerleşik uygulamanın arkasındayım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, iradeye tahakküm etmesin lütfen.

Sayın Başkan, istediği zaman uzlaşma, istemediği zaman tutanak.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Elitaş tam kendini tarif ediyor şu anda.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, bu İç Tüzük 63’üncü madde isteğe bağlıdır, gruplara bağlı bir iş değildir.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – E, tamam, tutanaklara bakılacak.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – İç Tüzük 63’ü bundan sonra uygulayalım. Kim erken çıkarsa konuşsun.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Uygulayalım. Hadi bakalım, hadi bakalım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Tutanaklara da geçti.

BAŞKAN – Mustafa Bey, Engin Bey “Yani bu, Tüzük gereği değil, anlaşma gereği olsun.” diyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Evet.

BAŞKAN – Yoksa, Tüzük böyle emrediyor değil.

2 lehte, 2 aleyhte konuşma olacak. Sıralamayı, bildirenlere göre yapacağız. Yalnız, ben bütün konuşmaları kapayayım ve hepimiz “Öyle konuşacakken böyle konuşalım.” diye bir hukuku dolanma olmaması şartıyla…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Olmaz efendim.

BAŞKAN – Evet “lehte” diyen lehte konuşmalıdır, “aleyhte” diyen aleyhte. En önce zatıaliniz istemiş Engin Bey. İkinci olarak kim? Naci Bostancı. Üçüncü? Filiz Hanım, Özgür Özel; öyle oldu.

Evvela lehte, sonra aleyhte, sonra lehte ve sonra aleyhte.

Lehte Engin Altay Bey, aleyhte Özgür Özel Bey. Fakat iki grup başkan vekili arasında ihtilaf var, anlamadım ben bu işi. Bu nasıl oluyor? Bu, hakkın suistimali değil, değil mi?

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Değil, değil efendim.

BAŞKAN – Lehte Naci Bostancı ve aleyhte Filiz Kerestecioğlu.

Efendim ilk söz, lehte olmak üzere Sayın Engin Altay Bey’de.

Buyurun Beyefendi. (CHP sıralarından alkışlar)

Müddetiniz üç dakikadır.

VIII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın AK PARTİ grup önerisini işleme almasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Biraz önce Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisiyle ilgili her iki muhalefet partisinin itirazına binaen usul tartışması açmanızı doğru ve yerinde bir karar olarak buluyorum, onun için lehte söz aldım.

Evet, şimdi, siz çok tecrübeli bir siyasetçisiniz. Ben adım kadar eminim, bu teklif sizin içinize sinmez. Adım kadar eminim, niyet okuyuculuğu yapmıyorum, iktidar partisinin saygıdeğer milletvekilleri de “Bu nereden çıktı? Bu da neyin nesi?” diye -biraz sonra Sayın Özgür Özel hukuki gerekçelerini ortaya koyacak- söyleyecek. Şu Mecliste kavga ettik, münakaşa ettik.

Rahmetli Demirel’in bana söylediği bir sözü hiç unutmam, ölümüne çok az bir süre kala dedi ki: “Sayın Başkan sizi izliyorum, Mecliste münakaşa ettiğinizi görüyorum, seviniyorum. ‘Demokrasi tıkır tıkır çalışıyor.’ diyorum.” dedi. Nur gölünde yatsın bu memlekete hizmet eden bütün siyasetçiler. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın, Demirel yaşasaydı, şu teklifi görseydi “Eyvah.” derdi.

Burada -sizin de bu teklif eğer olursa- bu işin bir inat murat meselesine dönüştüğünü bilmeyen yok. Bugün sabah yapılan Danışma Kurulunda da Grup Başkan Vekilimiz, bu konuda Cumhuriyet Halk Partisinin niyetinin demokrasiyi işletmek ve Parlamentoyu çalıştırmaktan ibaret olduğunu ve bu konuda her türlü mutabakatın hâlen mümkün olduğunu beyan ve taahhüt etti. Gelinen noktanın bir inat meselesi olduğunu bu Mecliste bilmeyen yok ama bir şey var, hep söylediğim bir şey var: Kanunlar zaman zaman çiğnenir -bunu çok tekrarladığımı biliyorum, 80 milyondan belki 1 kişi duymadıysa o da duysun diye- Sayın Başkan, Anayasa’nın, kanunların -çiğnensin diye demiyorum, çiğneniyor ki birileri cezaevine gidiyor, şu oluyor, bu oluyor, para cezası alınıyor falan- hiç çiğnenmeyeceği bir yer var, ora bura.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde çoğunluk partisinin, çoğunluk şımarıklığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nü ayaklar altına alıp çiğnemesi caiz değildir, hukuki değildir, demokrasiyle bağdaşmaz. (CHP sıralarından alkışlar) Gene elimizi uzatıyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi, bu mevzu uluslararası anlaşmalarda ben şahidim, siz şahitsiniz, özellikle şimdi çok tartıştığınız Sayın Özgür Özel’in nöbetçi Grup Başkan Vekili olduğu dönemde bir günde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (Devamla) – Başkanım...

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum.

ENGİN ALTAY (Devamla) – Teşekkür ederim.

…90 tane uluslararası anlaşma bu Meclisten takır takır geçti.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bir haftada 97.

ENGİN ALTAY (Devamla) – Bir haftada 97, bir günde 50 tane geçtiğini ben biliyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – 47.

ENGİN ALTAY (Devamla) – İyi, 3 tane eksik, deminki şey gibi.

Yani biz bunu şunun için yaptık: Türkiye, milletler ailesi içinde yaşayan bir ülkedir. Milletler ailesinde devletimizin, Hükûmetin, milletin itibarına halel gelmesin diye yaptık. Biz hâlâ aynı kafadayız ama şu yapılanın adaletle, hakla, hukukla, Parlamentonun özüyle, ruhuyla bir bağı ve ilişkisi yoktur. Gelin, yol yakınken bu büyük trajik durumdan, bu hukuk skandalından, bu garabetten vazgeçin.

Yani yanlıştan dönmek en büyük erdemdir Sayın Elitaş. Size rica ediyorum, İç Tüzük’ü ve Anayasa’yı ayaklar altına alıp paspas etmeyin, yarın size daha çok lazım olacak. Refah Partisinin 50 milletvekiliyle burada neler yaptığını en iyi bilenlerden birisi, Sayın Kahraman’dır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Efendim, ikinci söz, aleyhte olmak üzere Özgür Özel Bey’de.

Buyurun Beyefendi. (CHP sıralarından alkışlar)

Üç dakika müddetiniz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Biri lehte, biri aleyhte; nasıl parti olacak Sayın Başkan?

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Garabet bu.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, biri lehte, biri aleyhte; aynı partinin 2 grup başkan vekili. Bu, tezat değil mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Yani hakikaten çelişki var içlerinde.

BAŞKAN – Anlamadım Beyefendi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Kim lehinde, kim aleyhinde bilmiyoruz?

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) – “Yanlış yapıyorsun.” diyorlar Başkan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Biri lehte, biri aleyhte konuşuyor aynı partinin 2 yöneticisi. Nasıl bir parti yönetimi bu?

BAŞKAN – Evet, olabilir, fikirler hürdür. Bakalım, ne diyecek.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – “Neyi doğru?” diyorsunuz yani?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – CHP kaç parti, anlayamadık.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, bütün gruplara eşit dağıtıldığında bütün grupların eşit kullanmasına bir itirazımız yok ama bir fazlalık varsa, bir grup kullanmıyorsa o da size haktır diye bir şey yok. İlk sözü alan alır, üzerinde de konuşmasını yapar; bunda garip bir şey yok.

Çok basit bir şey yapıyorsunuz: Elimizde bir İç Tüzük var, bu İç Tüzük’e uymak zorundayız. 60’ıncı ve 81’inci madde “Danışma Kurulu tavsiye edip Meclis aksi bir karar almadıkça söz yirmi dakikadır, yirmi dakikayla sınırlıdır.” diyor. Aksi karar, sınırı kaldırma, üst sınırı kaldırma yönünde olabiliyor. Yapıyor muyuz bunu? Evet, yapıyoruz. Ne zaman yapıyoruz? Bütçe görüşmelerinde, önemli görüşmelerde yapıyoruz. Peki, aşağı indirebilir miyiz? Öyle olsaydı “Söz yirmi dakikadır, aksi karar almadıkça yirmi dakikadır.” derdi, “Yirmi dakikayla sınırlıdır.” demezdi. Ama parlamenterler, hatta hâkimler karar verirken bir çelişki yaşarsak nereye bakıyoruz? Tutanağa.

Bu madde ne zaman eklenmiş? 13 Şubat 1973 Salı günü. Bakın, elimde o Meclisin tutanakları var ve Demokrat Partili bir sayın milletvekili -Allah gani gani rahmet eylesin- 300 maddelik -o zaman temel kanun falan yok, sizin yaptığınız bu hızlı görüşmeler- kanun gelse yirmi dakika kâfi gelmez diye önerge veriyor. Anayasa Komisyonu Başkanı Cevdet Akçalı, “Haklı.” diyor, önergeye katılıyor. Biri, itiraz ediyor -bugün Başkana arz ettim- “Ya bu yetki, söz süresini azaltma yönünde kullanılırsa…” diyor, diyorlar ki: “Hayır, artırma yönünde kullanılabilir. O yüzden biz bunu ‘üst sınır’ diye yazdık, sınırı kaldırma yetkisi var, aşağı indirme yetkisi yok.” Yani eğer metin açık değilse tutanağa gidiyoruz ya, ben doğmadan iki yıl önce bu işi, bu yüce çatı altında konuşmuşlar ve bunu netleştirmişler. Sayın Başkan, sizin için bunun kıymetli bir belge olduğunu düşünüyorum.

Peki, bunu işleme alırsanız ne olur? Siz diyorsunuz ki sabahki konuşmada: “Ben Anayasa Mahkemesi değilim. Anayasa Mahkemesine gidersiniz.” Peki, böyle bir şey yapılmış mı? Bu kadarına kimse cesaret etmemiş, İç Tüzük’ü grup önerisiyle değiştirme çılgınlığına kimse tevessül etmemiş ama İç Tüzük’ü değiştirerek yapmış. Kim yapmış? Üçlü koalisyon Hükûmeti, Sayın Ecevit’in başkanlığında, İç Tüzük’ü değiştirip uluslararası anlaşmaların süresini yirmiden aşağıya, ona indirmiş, beşe indirmiş. Anayasa Mahkemesine gidilmiş. Kim gitmiş? Tanıdıklarınız gitmiş. Ne karar verilmiş? Anayasa Mahkemesi -bu kadar uzun kararında- demiş ki: “’Maddeler üzerinde siyasi parti grupları, hükûmet ve komisyona beşer dakika süreyle söz verilir.’ denilerek bunlarla ilgili daha önce on dakika olan konuşma süresinin beş dakikaya indirildiği anlaşılıyor. Konunun yeterince müzakere edilmesi, anlaşılması -falan filan- uygun değil.” deyip bozmuş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika süre ekliyorum, lütfen toparlayın.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – “Makul sürede olabilir.” demiş.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Bakın, İç Tüzük değişikliği yapsanız dahi Anayasa Mahkemesinin geçmişte olumsuz yönde kararı var. Siz, İç Tüzük değişikliği yapmak yerine grup önerisi getiriyorsunuz ve getirdiğiniz grup önerisiyle İç Tüzük’ü değiştirmeye çalışıyorsunuz. Bu, Anayasa’ya aykırı kanun yapmak, kanuna aykırı yönetmelik çıkarmak kadar temel bir hukuk normuna aykırıdır ve yapıldığında bir tek niyet var. Sayın Başkana bugün sordum: Yirmi dakikayı beş dakikaya indiriyor ya, tut “Sıfır dakikaya indirdim.” dedi, direkt oylamaya… “Olmaz öyle şey efendim, kabul etmem; o zaman, getirmem o önergeyi.” dedi. Yahu, yirmiyi beşe indirtirsen beşi hiçe indirtecekleri zaman nasıl itiraz edeceksin? Yirmiden beşe inmek ne kadar hukuksuzsa hiçe inmek de o kadar hukuksuzdur. Burada yapılmaya çalışılan meseleyle, bir padişahın tatil etme yetkisinin olduğu tek adam rejimlerinin göstermelik meclisine dönüştürürsünüz burayı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Meclisler, kendiliğinden toplanma ilkesiyle ve kapılarının halka açılma ilkesiyle demokrasi meclisi olurlar. Aksi durum, meşrutiyet meclisidir; aksi durum, göstermelik meclistir. Bu Meclisi, bugün, bir göstermelik meclise, tek adamın açıp kapattığı, istediği zaman konuşturup istediği zaman susturduğu bir meclise dönüştürmeyin. Eğer dönüşmesine izin verirseniz bu, İç Tüzük, Anayasa, demokrasi ve siyasi ahlak ihlalidir. Buna direnmeye devam edeceğiz. Bu tutumunuzu kınıyoruz, reddediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Özel.

Yalnız, bilgi dağarcığınıza bir eklenti yapmak isterim. Cevdet Akçalı Bey değerli bir dostumdu, Allah gani gani rahmet eylesin. Avrupa Parlamentosunda şeref üyeliği yaparak -Abdullah Gül Bey, o- devamlı Türkiye’yi temsil etmişti. İyi bir hukukçuydu ve hatta, “Kifayetimüzakere verme hakkı, bitsin diye değil, bittiğini kabul edenler olacak ki kifayetimüzakere olsun.” demiş bir kişiydi. Bendeniz o zaman grup başkan vekiliyim, beş partiyiz ve biz o toplantılarda müddeti aşağı çeken bir kararı beraber verdik. Yani “Müddetler aşağı çekilmez.” beyanınız, biraz daha tetkike muhtaçtır, onu ifade etmek istiyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Nasıl olacak Sayın Başkan?

BAŞKAN – Evet, çekilir, emsali var. Ben bizzat kendim imza ettim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Nerede yaptınız?

BAŞKAN – Beş parti birlikte Meclis Başkanlığında imzaladık efendim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır, Sayın Başkan…

BAŞKAN – Hayır, siz, Cevdet Bey’den misal verdiniz, ben de Cevdet Bey’le olan durumu aynen size aktarıyorum. Bunlar zabıtlara geçiyor, yanlış anlaşılma olmasın. Aşağı da inebilir, yukarı da çıkabilir.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır.

Sayın Başkan, aşağı inemeyeceğini İç Tüzük’ü yaparken tutanağa geçirmişler, değiştirmeyle ilgili önergeyi vermişler, kabul etmişler.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – “Makul süre var.” diyor.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Makul süre meselesi, Anayasa Mahkemesinin kararında çok başka bir bağlamda söyleniyor.

Sayın Başkan, elinizi vicdanınıza koyun. DSP, Anavatan Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, uluslararası anlaşmalarda yirmi dakikayı “beş dakika” diye indirmiş. Ahmet İyimaya kalkmış, gitmiş Anayasa Mahkemesine “Olmaz bu.” demiş. Size söylediklerimin 30 katı argüman ileri sürüyor Ahmet İyimaya ile Mehmet Ali Şahin ve 115 milletvekili ve iptal kararı alıyorlar. Bu nasıl bir çelişkidir? Bunu nasıl savunursunuz? Kaldı ki o bir İç Tüzük değişikliği, burada grup önerisiyle yapıyorsunuz bunu.

Sayın Başkan, konjonktürel davranmayın. Bugün hukukun yanında durursanız, Meclis Başkanının tarafsızlığının ve Meclisin bağımsızlığının yanında durursanız 15 Temmuz akşamı yaptığınız duruşla bu uyuşur; aksi durum şöyle olur: Darbeyi bize karşı başkası yapıyorsa karşı olalım, birbirimize demokrasi öpücüğü verelim; bizim çocuklar yapıyorsa oturalım, kolaylaştıralım. Bu, doğru değildir. (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, böyle bir usul yok.

BAŞKAN – Özgür Bey, karşılıklı bir diyalog tarzında bunu devam ettirmek istemem çünkü ben de burada idare ederken kendimi ilgilendirmeyen hususlarda fikir beyanını İç Tüzük’e göre yerine getirmem ama biiznillah, hesap gününü bilen bir insanım. Benim yapacağım, adil idaredir; ben ona göre gidiyorum. O hususta eminim, müsterihim ama kulum, hata edebilirim fakat ana görüşüm budur.

Yine, o akşamın silah arkadaşıyız, o ruhu devam ettirelim, 7 Ağustosu devam ettirelim.

Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – AK PARTİ Grup Başkan Vekili Mustafa Bey, buyurun efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, biraz önce Sayın Engin Altay kürsüden konuşurken ismimden de bahsederek “Sayın Elitaş, İç Tüzük’ün ayaklar altında çiğnenmesini yapıyorsunuz.” anlamında bir ifade kullandı, 69’uncu maddeye göre sataşma yapmıştır, sataşmadan izniniz olursa cevap vermek istiyorum.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Evet, tutanaklar incelensin, direkt Sayın Elitaş’ı söylememiş olabilirim, emin değilim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, biraz önce lehte konuşma yaptığını iddia ederken…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Efendim, ben Doğan Kubat’ı…

BAŞKAN – Müsaade eder misiniz, bir dinleyeyim efendim.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, efendim, ben Doğan Kubat’ı kastettim.

BAŞKAN – Nasıl?

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Doğan Kubat’ı kastettim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, Sayın Elitaş diye söyledi…

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Elitaş’ı kastetmedim, açın tutanaklara bakın.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – O zaman özür dilemesi gerekir.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Niye özür dileyeceğim?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Özür dilemesi gerekir Sayın Başkan, özür diliyorsa eyvallah. Efendim, ismimi de zikrederek İç Tüzük’ü ayaklar altında çiğnetmeyin diye bana açıkça sataşmada bulunmuştur.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır çiğnetmeyin değil, temenni o yahu.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – İzin verirseniz…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Temenni Sayın Başkan, yapmayın diyor, yanlıştan dönün diyor.

BAŞKAN – Evet, Mustafa Bey, meramınızı ifade ettiğinizi zannediyorum, ne dersiniz?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim takdir sizin.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Sayın Başkan, ben Doğan Kubat’ı kastettim efendim.

BAŞKAN – Lütfen, biz devam edelim müzakeremize.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Meclis Başkanının takdirine biz karşı durmayız efendim.

BAŞKAN – Hayhay, teşekkür ediyorum anlayışınıza, zaten gereken izahat da verildi. Sayın Kubat da herhangi bir söz istemiyor, tamam.

Efendim, söz sırası, lehte Sayın Mehmet Naci Bostancı Hocamıza ait. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, bu uygulamanız gerçekten önemli bir uygulama çünkü Meclis Başkanının o takdirine bütün milletvekilleri uymak zorundadır.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Dün öyle demiyordunuz hiç.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz onun avukatı mısınız Sayın Elitaş?

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Dün niye hiç öyle konuşmuyordunuz?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Siz Sayın Meclis Başkanının avukatı mısınız?

BAŞKAN – Evet efendim, buyursunlar, hatibi dinliyoruz efendim, lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Bize dün öyle söylemişti ben de ona söylüyorum.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; yapmış olduğunuz uygulama yerindedir. Bizim grup önerimizi şüphesiz önce müzakere, sonra da Genel Kurulun oyuna sunmak durumundasınız, siz de bu görevi yerine getiriyorsunuz.

Bizim grup önerimiz, yapılacak uluslararası görüşmelere ilişkin sürelerin düzenlenmesine dair. Bu öneri, kendi hukukunu İç Tüzük’ten alıyor. İç Tüzük’ün 81’inci maddesi ve 19’uncu maddesi böyle bir öneriyi, grup önerisini getirmemize imkân veriyor. Esasen İç Tüzük’e bakıldığında kural olarak burada ifade edilen yirmi dakika, on dakika konuşmalarının konulduğunu görürüz; bu, bir kuraldır ama aynı zamanda İç Tüzük “aksi Danışma Kurulu tarafından ifade edilip Genel Kurul tarafından onaylanmazsa” diyerek istisnai bir duruma atıf yapmıştır, onay mercisi olarak da şüphesiz Genel Kurulu işaret etmiştir. “Aksi” derken burada işaret ettiği husus, bu yirmi dakika ve on dakikaya ilişkindir. “Aksi” denilerek söylenen bu zaman tanımlaması, azaltma veya artırmaya ilişkindir. Biz yarın bir başka grup önerisi getirip yirmi dakikanın az olabileceği, kırk dakika, elli dakika görüşülmesi gerektiğini de söyleyebiliriz. Kimi zaman azaltma, kimi zaman artırma yönünde bu istisnai yetkiyi kullanma, ihtiyaç duyma şeklinde bir kanaatle bunu Genel Kurulun onayına sunmak isteyebiliriz usulüne uygun şekilde ve eğer Genel Kurul bunun uygun olduğuna karar verirse görüşmeler de o şekilde olur.

Kural olarak bu Meclisin çalışmasına hepimiz şahidiz. Kurallara uygun bir tarzda -istisnalara değil- bu çalışmaların yürütüldüğünü biliyoruz. Biraz önce buradan da bahsedildi, evet, bir günde 97 tane uluslararası sözleşmeyi yaptık ama bir günde 1 tane uluslararası sözleşmeyi yapamadığımız zamanlar da oldu. Peki, niçin bir günde 97 tane yaparken bir başka gün 1 tanesini yapamadık; ne oldu, niye yapamadık? (CHP sıralarından gürültüler)

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) – Başkan, fabrika mı burası, seri üretim mi yapacağız, olur mu böyle bir şey?

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) – Çünkü uluslararası sözleşmeye vesile addedilerek onun üzerinden bir başka iş yapılmaya çalışılırsa buna karşı İç Tüzük’ün verdiği imkânları kullanmak elbette bizim hakkımız.

ERKAN AYDIN (Bursa) – Dayatma olmazsa anlaşma oluyor.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) – Nasıl siz sonuna kadar İç Tüzük’ü kullanma yönünde bir irade gösterip bu yönde bir karar alıp bunu pratiğe taşırsanız aynı hakkı yine İç Tüzük’ün imkânları ve unutmayın, istisnaları çerçevesinde iktidara da verdiğini ve nihai kararın da Genel Kurulda alındığını unutmayalım. Bizim burada yaptığımız iş, kesinlikle hukuka ve İç Tüzük’e uygun bir iştir. Birtakım sözlerin önüne “demokrasi” kelimesini, “özgürlük” kelimesini getirip...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) – Sayın Başkanım...

Birtakım cümlelerin önüne “demokrasi” “özgürlük” kelimesini getirip ondan sonra her türlü kuralı ihlal ederek spekülatif laflar söylemenin demokrasi ve özgürlükle ilgisi yok. Demokrasi dediğinizde, özgürlük dediğinizde sonuçta burada bir müzakere olacaksa demokrasiye ve özgürlüklere uygun bir şekilde, işte bu kitap çerçevesinde olacak, buna uygun bir şekilde olacak. Burada eğer yorumlara ilişkin bir tartışma yapılıyorsa usulüne uygun bir şekilde de bu karara varılacak.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Köprüyü yıkarak değil.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - İç Tüzük “aksi” diyerek 81’inci maddede kaide olarak tayin edilen zamanın dışında azaltma veya artırma yönünde bir kararı Genel Kurula vermiştir, şu anda yaptığımız iş de bununla ilgilidir. Daha önce de yapmışız, 26 Temmuz 2017’de kültür varlıklarına ilişkin bir araştırma işini yaparken azaltmışız, demek ki ihtiyaç olmuş, bunu hep beraber yapmışız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Yine ihtiyaç olduğunda hep beraber de yapabiliriz yahut da grup önerisi şeklinde bunu yapabiliriz.

Ayrıca, şunu da belirteyim: Sayın Engin Altay…

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Hah, adımdan bahsetti.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - …aslında çeşitli kereler buraya geldiğinde “çoğunluk şımarıklığı” diye başlıyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) – Evet. Sizi kastetmiyorum, şahsınızı kastetmiyorum.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Bu laf, Mecliste teşekkül eden milletin iradesine, toplam bir iradedir ama unutmayalım çoğunluk aynı zamanda icra etme yetkisine sahiptir. “Çoğunluk şımarıklığı” lafı, azınlık şımarıklığına bir tahakküm gücü kazandırma stratejisinin dilidir, ifadesidir; bu yüzden kınıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bostancı.

Usul tartışmasındaki son söz, aleyhte olmak üzere Sayın Filiz Kerestecioğlu’na aittir.

Buyurunuz Sayın Kerestecioğlu. (HDP sıralarından alkışlar)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sevgili halkımız; iki gündür bu Meclisi çalıştırmayan, Adalet ve Kalkınma Partisidir; öncelikle bunu bilginize sunmak isterim. Neden? Çünkü uluslararası sözleşmelerle ilgili sözleşmenin genelinde yirmi dakika, maddelerinde onar dakika konuşma süresi vardır ama bu süreleri kısıtlamak istemektedirler yani televizyon yayınları, gazeteler, başka tekeller, yaptıkları o çoğunlukçu tahakküm ve dil, öfke dili, öfke siyaseti bütün bunlar yetmiyor, şimdi Mecliste konuşma sürelerini de azaltmak, kısmak istiyorlar. Asıl niyet aslında, bir süre sonra buranın kapısını kapatmak, hep beraber gitmektir çünkü demokratik siyasetin işlediği bir Meclis hâli kalmamıştır artık.

Biz vekilleri tutuklu olan bir partiyiz, 10 vekilimiz tutuklu ve grup başkan vekillerimiz sadece sözleri nedeniyle -en son- burada “padişah bozuntusu” diyen, bu söz nedeniyle grup başkan vekilliği düşürülen arkadaşlarımız var. Buna rağmen, bu Mecliste buna rağmen biz olgun bir siyaset yürütmeye çalışıyoruz, gayet olgunlukla davranıyoruz, demokratik siyaseti yürütmek istiyoruz; bunun için bu Meclisteyiz diyoruz.

Dün 3 kez bunun için söz aldım, 3 kez. Havada kavga kokusu hissediyorum, bunu yapmayın dedim sadece sözleri azaltmak için. Ama ne oldu? Dün, evet burada herkes söz alarak, gerçekten demokratik bir işleyişle birtakım ifadeler, görüşler sunuldu, herkes görüşlerini sundu. Ama ne oldu? Sonuç, öyle istediğiniz gibi olmadı ya, işte o istediğiniz gibi olmamak, aslında çoğunluk şımarıklığı değil, çoğunluk hırsı; doyulmuyor artık, doyulmuyor. Yani, öyle bir hırs ki, “Bizim dediğimiz olmazsa bu kapıdan çıkarız o zaman öbür kapıdan gireriz, İsmail Bey’i, Sayın Başkanı oraya oturturuz, o gelir ve önergeyi 1 kez daha getiririz.” İşte bugün yapılan budur. Ha, bu da yetmez, bu da yetmez. Ne diyeceksiniz? Hani buraya kayyum atandı ya, ama onun yanında “Sözlerinize de kayyum atamamız gerekiyor…” “Önergenizi de veremezsiniz, ‘tecrit’ diyemezsiniz, ‘savaş’ diyemezsiniz.” Ne diyeceğiz? “Barış” da diyemiyoruz, “barış” diyenleri de cezaevine atıyorsunuz, savaş diyenleri de cezaevine atıyorsunuz, “tecrit” de demeyeceğiz.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) – En iyisi susalım!

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) – Hakikaten sözlere de kayyum atamak isteyen bir anlayışınız var; biz bunu protesto ediyoruz. Bu, kabul edilebilir bir şey değildir. Bu sözleri kısıtlamak demek, sonra tamamını bitirmek demektir. Kusura bakmayın.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Hanımefendi bir hukukçu, kayyuma çok kafasını takmış. Kayyum değiliz ve artı, artı…

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Sizin yönetim biçiminiz.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Hayır, kayyum!

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) – Kayyum!

BAŞKAN - …artı, Afrin, savaş değildir, terörist bir hadisenin ordumuz ve milletimiz tarafından sindirilmesidir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Bırak ya!

BAŞKAN - Böyle hareketlere devam edeceğiz. Türkiye’mizi böldürtmeyeceğiz, bayrağımızı indirtmeyeceğiz, biiznillah devam edeceğiz. Öyle şey yok.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, az önce oturum…

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, tutumunuzu 63’e göre Genel Kurulun oyuna sunmanızı arz ediyoruz.

BAŞKAN – Affedersiniz.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – 63’e göre Genel Kurulun oyuna sunmanızı arz ediyoruz efendim.

BAŞKAN – Öyle yapacağım, öyle yapacağım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, az önce bu oturum başladığı zaman, Meclis açıldığı zaman…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, bana söz vermediniz Sayın Başkan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, gündeme devam edelim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, bana söz vermediniz.

BAŞKAN – Müsaade eder misiniz efendim. Müsaade ediniz.

Hanımefendi, dinliyorum efendim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Meclis açıldığı zaman bir şey söyledim size kadınlarla ilgili konuşurken, dedim ki: Belki “Yeni anayasada laiklik olmasın.” sözü de aynı zamanda kadınları rahatsız etmiş olabilir, bunları hatırlamış olabilirler, dinî bir kuralla yönetilmek isteniyor bu ülke diye acaba o yüzden mi bu yapılıyor diye düşünebilirler. Siz de dediniz ki: “Düşüncedir bu, yeni bir anayasa yapılıyor, ben bu düşüncemi söyleyemeyecek miyim?” Evet, ben de size dedim ki: Sizin düşüncenizi söyleme hürriyetinizi sonuna kadar savunurum. Nerede sizinki?

BAŞKAN – Ben de savunurum.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Nerede sizinki?

Hukukçusunuz, oraya oturmuşsunuz “Siz ‘savaş’ demeyeceksiniz.” diyorsunuz. Ne hakla, ne hakla?

BAŞKAN – Hanımefendi nitelemeniz yanlış, yanlış. Şimdi, bu yanlışlık görüşü bana ait, siz “Yanlış değil.” diyorsunuz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – “Laiklik olmasın.” demeniz de bana göre yanlış Sayın Başkan.

BAŞKAN – Ne olmasın?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – “Laiklik olmasın anayasada” demeniz de bana göre yanlış ama ben size diyorum ki sizin düşüncenizdir, savunabilirsiniz. Siz neden ben “savaş” dediğimde “Sizin düşüncenizdir.” diyemiyorsunuz? İşte çoğunluk tahakkümü, hırsı budur!

BAŞKAN – Sayın Hanımefendi, siz bir duvar pasıyla laiklik konusunu topluma yaymak istiyorsunuz. Bizim öyle bir kavgamız yok.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) – Var, var.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Var, var.

BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti’ndeki laiklik anlayışı ortadadır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası’nda Diyanet İşleri Başkanlığı bir kurum olarak vardır. Kurban, Ramazan Bayramları tatildir, din dersleri mecburidir. Türkiye’deki laiklik anlayışı Fransa’daki gibi dinsizlik değildir. Bu anlayıştan biz rahatsız değiliz. Ben genel anayasalar içerisindeki fikrimi söyledim, bunu lütfen yeni bir konu olarak topluma verip toplumdaki ayrışmalara sebep olmayın.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Ben düşünceden bahsediyorum.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Yani bu konuyu aranızda görüştünüz, “Bu sefer böyle yapmayalım.” dediniz, değil mi?

BAŞKAN – Şimdi, görüşmeleri tamamladık.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, doğru mu anladım bilmiyorum. Biraz önce Naci Bostancı, İç Tüzük 63’e göre Genel Kurulun oyuna sunmanızı talep etti, siz de “Öyle yapacağım.” dediniz.

BAŞKAN – Öyle yapacağım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, o zaman şu açıklamayı yapmama izin verin: Biz açıkça İç Tüzük’e aykırı olduğunu söylediğimiz, konuşmamızla anlattığımız ve dört partinin onayı dahi olsa süreyi arttırıp azaltamayacağımız ve demokrasinin konuşmak, tartışmak olduğu böyle bir durumda…

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Biz öyle düşünmüyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - …iktidar partisi tarafından, tam da dedikleri gibi “Biz öyle düşünmüyoruz, bizim istediğimiz kadar, yirmi değil beş…” Bugün beş, yarın bir, öbür gün hiç!

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sizin konuştuğunuz her şey yalan, hepsi yanlış. Bugüne kadar hiç doğru konuştunuz mu ya! Hiçbir şeyi doğru konuştunuz mu!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Efendim, kürsüde zaten anlattı Sayın Başkan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Böyle bir duruma sessiz kalamayız. Sizin oya sunmanız, iktidar partisi oylarıyla söz hakkının ortadan kaldırılması tamamen demokrasi, İç Tüzük, Anayasa ihlalidir. Her türlü rejimde iktidar vardır, rejimi demokrasi yapan muhalefetin varlığıdır. Bu oyuna alet olmayacağız. Bu karar alındıktan sonra uygulandıkça bu oyuna alet olmuyor, Meclisi terk ediyoruz. Meclise sahip çıkmak için terk ediyoruz, hakkımıza sahip çıkmak için terk ediyoruz.

(CHP milletvekillerinin Genel Kurul salonunu terk etmesi)

[AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar (!)]

BAŞKAN – Takdir sizindir.

Bu itibarla AK PARTİ grup önerisini işleme almama ait…

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan…

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Alo, Başkan!

BAŞKAN - …tutumumu kabul edenler…

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) – Sayın Başkan…

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) – Başkan, Başkan, hop!

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, duymuyor musunuz!

BAŞKAN – Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) – Başkan, darbe yapıyorsunuz!

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN - Çalışmaya devam ediyoruz.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Kayyum çalışıyor!

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, siz çalışmaya devam edebilirsiniz…

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, lütfen devam edin, önerimiz var.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Arkadaşlar, kendiniz çalın, kendiniz oynayın.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) – Meclise kayyum atadınız, darbe yapıyorsunuz!

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, önerimiz var, lütfen devam edin.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, efendim, grup önerisini ne yapacağız?

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) – Mecliste darbe yaptınız, kayyum atadınız Meclise, kayyum!

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan…

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, önerimiz var.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) – Sayın Başkan, siz çalışmaya devam edebilirsiniz ama gerçekten şu anda maddelere geçerek, sözleşmelere geçerek bunun konuşulması, aynı şekilde söz sürelerinin, bu Meclisin ifade hürriyetinin ortadan kalkması demektir. Biz bunu meşrulaştırmayacağız. Aynı şekilde bu oturumlarda bulunmayacağız.

Saygılar sunarım.

(HDP milletvekillerinin Genel Kurul salonunu terk etmesi)

[AK PARTİ sıralarından alkışlar(!)]

BAŞKAN – Karar sizleri ilgilendirir efendim.

Değerli arkadaşlarım, çalışmaya devam ediyoruz. Yalnız şunu hatırlatayım: Gönlüm ister ki, hepimizin gönlü ister ki bu gibi noktalarda ihtilaf olmasın. Bakın, 26’ncı Yasama Döneminin başından bugüne kadar 362 anlaşma kanunlaştı. 1 Mart 2017’de 41 anlaşma -ki o zaman Pervin Buldan Hanımefendi Başkan Vekiliydi- 8 Mart 2017’de 32 anlaşma -Ahmet Aydın Bey Başkanlığındaydı- derhâl geçti, tamamlandı. Burada gelen teklif anlaşmalar için, uluslararası anlaşmalar için müddet meselesidir. Yani bir uluslararası anlaşma yapılırken kalkıp da şeker konusunu işlemek ya da başka bir konuyu işlemek… O anlaşmayla alakası yok. Hakkın suistimali olmasın diye olan bir hadisedir. Dolayısıyla arkadaşlarımızın tercihi kendilerine aittir, takip ederler ya da etmezler. Divanda da kâtibe hanım değiştiler, yeni bir arkadaşım geldi.

VII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

2.- AK PARTİ Grubunun, gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında bulunan; 24, 517, 479, 142, 167, 463, 361, 477, 108, 105, 150, 382, 384, 389, 139, 140, 284, 102, 104, 110, 111, 113, 114, 122, 147, 481, 325, 464, 459 ve 334 sıra sayılı kanun tasarılarının görüşmelerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 60 ve 81’inci maddelerince öngörülen siyasi parti grupları, Hükûmet ve komisyonun tümü üzerindeki konuşmaları beşer dakika, tümü üzerinde şahıslar ve maddelerdeki bütün konuşmaların üçer dakika olarak belirlenmesine ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Şimdi devam ediyorum.

Önerinin gerekçesini açıklamak üzere öneri sahibi Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Muş Bey konuşacaklardır.

Sayın Muş, buyurun efendim.

Süreniz beş dakikadır.

AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Dün gündeme getirdiğimiz bir grup önerimiz, maalesef, Meclisi yöneten Meclis başkan vekilinin tutumu ve İç Tüzük’e aykırı uygulamalarından dolayı gündeme alınamamıştır ve biz bugün aynı önerimizi değiştirmeden tekrar Meclis Başkanlığına sunduk ve şu an bunun müzakerelerini yapmaktayız.

Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisinin temel görevi, vatandaşın ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemelere imza atmaktır. Burada, milletin beklediği, ekonomik, ticari, uluslararası anlamda Türkiye’ye kazanımlar sağlayacak sözleşmeler bulunmaktadır ve biz bunları imzaladıktan sonra Parlamentodan geçirmek istiyoruz. Burada tabii ki bir usul, bir esas vardır ama “Biz muhalefetiz. Biz istediğimiz zaman Meclis çalışır, biz istediğimiz kadar Meclisi çalıştırırız; biz istemediğimiz zaman Meclis çalışamaz. Bizim İç Tüzük’ten kaynaklanan haklarımız var, biz Meclisi kilitleriz. Sert muhalefet yapacağız, Meclisi kilitleyeceğiz.” derseniz, İç Tüzük iktidar partisine de bazı haklar tanımıştır; o zaman, iktidar partisi de bu İç Tüzük’ten kaynaklanan haklarını sonuna kadar kullanır, vatandaşın beklentilerini Parlamentoda gerçekleştirir. Bugün yaşadığımız hadise bundan ibarettir. Bunun ötesinde, zaten teknik anlamdaki tüm tartışmalar yapılmıştır.

Getirdiğimiz öneri İç Tüzük’ümüzün 60’ıncı ve 81’inci maddelerine uygun şekilde getirilmiştir. Burada, Danışma Kurulu kararı alınmamışsa, her şartta İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi Meclis Başkanlığına öneri verilerek meselenin Genel Kurulca belirlenebileceğinin teyidini vermiştir, bunu garanti altına almıştır. Biz de AK PARTİ Grubu olarak -ve ben de öneri sahibi olarak- bu ilgili maddelere uygun bir şekilde bunu Meclis Başkanlığına verdik. Burada birazdan Meclis Genel Kurulu bununla alakalı oylamayı yapacaktır ve Genel Kurulun takdirine göre çalışmalarımıza biz devam edeceğiz. Muhalefet yerinde olsa da devam edeceğiz, olmasa da devam edeceğiz; onlar katkı sunsa da devam edeceğiz, katkı sunmasa da devam edeceğiz. Biz kendimizi muhalefetle mukayese etmiyoruz; bizim çıtamız kendimizledir, yaptıklarımızladır ve milletimizin beklentilerini karşılamakla ilgilidir.

Genel Kurulu bu duygu ve düşüncelerle tekrar selamlıyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Muş.

Şimdi söz sırası Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Samsun Milletvekili Sayın Erhan Usta Bey’e aittir.

Buyurun Beyefendi.

Süreniz üç dakikadır.

ERHAN USTA (Samsun) – Konuşmayacağız Sayın Başkan, çekiyoruz.

BAŞKAN – Peki, zatıaliniz konuşmanızı çektiniz.

Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi şu anda burada yoklar. Dolayısıyla oylamaya sıra geldi.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir efendim.

Kararımız hayırlı olsun.

Şimdi, gündeme devam edeceğiz fakat on dakikalık bir ara istirham ediyorum.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.38

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 17.56

BAŞKAN: İsmail KAHRAMAN

KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

Gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

IX.- SEÇİMLER

A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim

1.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda boş bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda boşalan ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Zonguldak Milletvekili Sayın Şerafettin Turpcu aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/325) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 24) (x)

BAŞKAN – Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

3/4/2018 tarihli 80’inci Birleşimde İç Tüzük’ün 72’nci maddesine göre verilen tasarının tümü üzerindeki görüşmelere devam edilmesine dair önergenin oylama işleminde kalınmıştı.

Şimdi önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Soru-cevap yok.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE AFGANİSTAN İSLAM CUMHURİYETİ ARASINDA STRATEJİK ORTAKLIK VE DOSTLUK ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 18 Ekim 2014 tarihinde Kabil’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – 1’inci madde üzerinde söz isteyen? Yok.

1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Konuşma talebi? Yok.

Oyunuza vazediyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Söz isteyen? Yok.

Oyunuza vazediyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Oylama için beş dakika süre vereceğim. Bu süre içinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin oy pusulalarını oylama için verilen süre içinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama için verilen süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti ile Afganistan İslam Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve Dostluk Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 24 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        193

Kabul                                                  :        193   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece tasarı kabul edildi ve kanunlaştı.

Diğer Kâtip Üye Nurhayat Altaca Kayışoğlu ayrılmışlar, şu anda burada yoklar. Onun yerine Kâtip Üye olarak Divanda Bayram Özçelik Bey bulunuyorlar.

2’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofisin Türkiyedeki Yasal Statüsü Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına Dair Anlaşmayı Tadil Eden Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofisin Türkiyedeki Yasal Statüsü Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmayı Tadil Eden Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/848) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 517) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon raporu 517 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’nci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ULUSLARARASI GÖÇ ÖRGÜTÜ (IOM) ARASINDA TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ULUSLARARASI GÖÇ ÖRGÜTÜ ARASINDA ÖRGÜT VE OFİSİN TÜRKİYEDEKİ YASAL STATÜSÜ AYRICALIKLARI VE BAĞIŞIKLIKLARINA İLİŞKİN ANLAŞMAYI TADİL EDEN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 12 Ocak 2017 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofis’in Türkiye’deki Yasal Statüsü, Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşma’yı Tadil Eden Anlaşma”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Söz talebi var mı? Yok.

1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Söz talebi? Yok.

2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Evet, söz talebi? Yok.

3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylamayla yapılmasını kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, bundan sonraki uluslararası anlaşmaların oylamalarının tamamının da ayrı ayrı elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Açık oylamaya ilişkin genel kuralları her seferinde tekrar etmeyeceğim. Şu anda okuyacağım, bilginize sunacağım kurallar bütün açık oylamalar için geçerlidir.

Oylama için verilen süre içinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin oy pusulalarını oylama için öngörülen süre içinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını taşıyan oy pusulasını yine oylama için öngörülen süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Şimdi bu anlaşmanın oylaması için iki dakika süre veriyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Göç Örgütü Arasında Örgüt ve Ofisin Türkiye’deki Yasal Statüsü Ayrıcalıkları ve Bağışıklıklarına İlişkin Anlaşmayı Tadil Eden Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 517 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        196

Kabul                                                  :        196   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Tasarı kabul edilerek kanunlaşmıştır, hayırlı olsun.

3’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/735) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 479) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 479 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BÜYÜK BRİTANYA VE KUZEY İRLANDA BİRLEŞİK KRALLIĞI HÜKÜMETİ ARASINDA SAVUNMA İLE İLGİLİ GİZLİLİK DERECELİ BİLGİNİN KORUNMASI KONUSUNDA GÜVENLİK ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 25 Şubat 2016 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti arasında Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Söz talebi? Yok.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Söz talebi? Yok.

3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Oylama için iki dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Savunma ile İlgili Gizlilik Dereceli Bilginin Korunması Konusunda Güvenlik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 479 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucunu sunuyorum:

“Kullanılan oy sayısı                          :        199

Kabul                                                  :        199   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır, hayırlı olsun.

4’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/509) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 142) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 142 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BÜYÜK BRİTANYA VE KUZEY İRLANDA BİRLEŞİK KRALLIĞI HÜKÜMETİ ARASINDA ASKERİ İŞ BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 23 Kasım 2011 tarihinde Londra’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Söz talebi? Yok.

1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Söz talebi? Yok.

2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Evet, söz talebi? Yok.

3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Oylama için iki dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Hükümeti Arasında Askeri İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 142 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        209

Kabul                                                  :        209   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati:18.29

BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 18.34

BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN

KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

5’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/428) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 167) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 167 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BANGLADEŞ HALK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 12 Nisan 2012 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma” ile Notaların onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tasarının tümünün oylanması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bangladeş Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        189

Kabul                                                  :        189   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

6’ncı sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

6.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/667) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 463) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 463 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BOSNA HERSEK BAKANLAR KONSEYİ ARASINDA BİLİM VE TEKNOLOJİDE İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 20 Mayıs 2015 tarihinde Saraybosna’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 2’nci madde kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… 3’üncü madde kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Bilim ve Teknolojide İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        189

Kabul                                                  :        189   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                 Bayram Özçelik                                           İshak Gazel

                        Burdur                                                    Kütahya”

Böylece tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

7’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyon Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

7.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/691) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 361) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 361 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ÇİN HALK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA VE EKİ PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 29 Temmuz 2015 tarihinde Pekin’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 98 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        191

Kabul                                                  :        191   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

8’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Deniz Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

8.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Deniz Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/729) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 477) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 477 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KATAR DEVLETİ HÜKÜMETİ ARASINDA DENİZ TAŞIMACILIĞI ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 2 Aralık 2015 tarihinde Doha’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Deniz Taşımacılığı Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – 2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - 3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Deniz Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        188

Kabul                                                  :        188   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

9’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında Eğitim İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

9.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında Eğitim İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/445) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 108) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 108 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE TUNUS CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ ARASINDA GÜVENLİK ALANINDA EĞİTİM İŞBİRLİĞİNE İLİŞKİN PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 22 Nisan 2014 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Güvenlik Alanında Eğitim İşbirliğine İlişkin Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 108 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        189

Kabul                                                  :        189   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

10’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Polis Eğitimi İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Polis Eğitimi İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/441) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 105) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 105 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE TUNUS CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA POLİS EĞİTİMİ İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜNÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 6 Haziran 2013 tarihinde Tunus’ta imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tunus Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Polis Eğitimi İşbirliği Protokolü”nün onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 105 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        189

Kabul                                                  :        189   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

11’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/404) ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine başlayacağız.

11.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/404) ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 150) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 150 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE LÜBNAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA TARIMSAL İŞBİRLİĞİ KONULU MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 11 Ocak 2010 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Lübnan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptı”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 150 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        190

Kabul                                                  :        190   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

12’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Yolcu ve Eşyanın Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Anlaşma ve Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/705) ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

12.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Yolcu ve Eşyanın Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Anlaşma ve Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/705) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 382) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 382 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BOSNA-HERSEK BAKANLAR KURULU ARASINDA YOLCU VE EŞYANIN KARAYOLUYLA ULUSLARARASI TAŞINMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA VE NOTALARIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 20 Mayıs 2015 tarihinde Saraybosna’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu Arasında Yolcu ve Eşyanın Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Anlaşma ve Notalar”ın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 382 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        190

Kabul                                                  :        190   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

13’üncü sırada yer alan, Balinacılığın Düzenlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme ile Sözleşmeye Ait Protokole Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.

13.- Balinacılığın Düzenlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme ile Sözleşmeye Ait Protokole Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/593) ile Çevre Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 384) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 384 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

BALİNACILIĞIN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN ULUSLARARASI SÖZLEŞME İLE SÖZLEŞMEYE AİT PROTOKOLE KATILMAMIZIN UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) “Balinacılığın Düzenlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme” ile Sözleşmeye ait Protokole beyan ile katılmamız uygun bulunmuştur.

(2) Söz konusu Sözleşmenin eki Programa ilişkin değişiklikleri onaylamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tasarının tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 384 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        191

Kabul                                                  :        191   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

14’üncü sırada yer alan, Yüksek Öğretimde Yeterliklerin Tanınmasına İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

14.- Yüksek Öğretimde Yeterliklerin Tanınmasına İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/399) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 389) (XX)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 389 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

YÜKSEK ÖĞRETİMDE YETERLİKLERİN TANINMASINA İLİŞKİN ASYA-PASİFİK BÖLGESEL SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 26 Kasım 2011 tarihinde Tokyo'da imzalanan Yüksek Öğretimde Yeterliklerin Tanınmasına İlişkin Asya-Pasifik Bölgesel Sözleşmesinin onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 389 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        201

Kabul                                                  :        201   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

15’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/357) ile Millî Savunma ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.

15.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/357) ile Milli Savunma ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 139) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 139 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE TANZANYA BİRLEŞİK CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ ARASINDA ASKERÎ ALANDA EĞİTİM, TEKNİK VE BİLİMSEL İŞ BİRLİĞİ MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 7 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Mutabakat Muhtırası”nın onaylanması uygun bulunmuştur

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 139 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        201

Kabul                                                  :        201   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

16’ncı sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/368) ile Millî Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.

16.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/368) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 140) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 140 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE CİBUTİ CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA SAVUNMA SANAYİ İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 12 Haziran 2014 tarihinde Cibuti’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cibuti Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 140 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        200

Kabul                                                  :        200   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

17’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

17.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/580) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 284) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 284 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE NAMİBYA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA TİCARET VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 5/11/2014 tarihinde Windhoek’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Namibya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 284 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        197

Kabul                                                  :        197   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                           Bayram Özçelik

                       Kütahya                                                    Burdur”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

18’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Jandarma Genel Komutanlığı ile Moğolistan Hükümeti Adına Moğolistan İç Kuvvetler Komutanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

18.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Jandarma Genel Komutanlığı ile Moğolistan Hükümeti Adına Moğolistan İç Kuvvetler Komutanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/438) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 102) (X)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 102 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ADINA JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI İLE MOĞOLİSTAN HÜKÜMETİ ADINA MOĞOLİSTAN İÇ KUVVETLER KOMUTANLIĞI ARASINDA EĞİTİM VE ÖĞRETİM ALANINDA İŞBİRLİĞİNE İLİŞKİN PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 13 Kasım 2012 tarihinde Ulanbator’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Adına Jandarma Genel Komutanlığı ile Moğolistan Hükümeti Adına Moğolistan İç Kuvvetler Komutanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim Alanında İşbirliğine İlişkin Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 102 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        196

Kabul                                                  :        196   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

19’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

19.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/440) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 104) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 104 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE MOĞOLİSTAN HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 11 Nisan 2013 tarihinde Ulanbatur’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Moğolistan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 104 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        191

Kabul                                                  :        191   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

20’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/147) ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

20.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/447) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 110) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 110 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE MALDİVLER CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 14 Ağustos 2013 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Maldivler Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 110 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        191

Kabul                                                  :        191   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

21’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/448) ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

21.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/448) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 111) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 111 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE GANA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA BAŞTA TERÖRİZM VE ÖRGÜTLÜ SUÇLAR OLMAK ÜZERE AĞIR SUÇLARLA MÜCADELEDE İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 16 Nisan 2014 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gana Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - 111 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        192

Kabul                                                  :        192   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

22’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/450) ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

22.- Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/450) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 113) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 113 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİŞLERİ BAKANLIĞI JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI VE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ MİLLİ MUHAFIZ BİRLİKLERİ GENEL KOMUTANLIĞI PERSONELİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ ALANINDA TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 17 Haziran 2014 tarihinde Astana’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Kazakistan Cumhuriyeti Milli Muhafız Birlikleri Genel Komutanlığı Personelinin Eğitim ve Öğretimi Alanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 113 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        192

Kabul                                                  :        192   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

23’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/451) ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

23.- Türkiye Cumhuriyet Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/451) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 114) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 114 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE MACARİSTAN HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 18 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 114 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        192

Kabul                                                  :        192   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

24’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

24.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/480) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.Sayısı:122) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 122 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KOSOVA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA HÜKÜMLÜ NAKLİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 31 Mayıs 2011 tarihinde Priştine’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - 122 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        192

Kabul                                                  :        192   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

25’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC İkili Sualtı Taarruz (SAT)/Özel Harekât Timleri Müşterek Tatbikatlarının İcrasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

25.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC İkili Sualtı Taarruz (SAT)/Özel Harekât Timleri Müşterek Tatbikatlarının İcrasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/528) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S.Sayısı:147) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 147 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ (KKTC) HÜKÛMETİ ARASINDA TÜRKİYE-KKTC İKİLİ SUALTI TAARRUZ (SAT)/ÖZEL HAREKÂT TİMLERİ MÜŞTEREK TATBİKATLARININ İCRASINA İLİŞKİN MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 15 Eylül 2015 tarihinde imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Hükûmeti Arasında Türkiye-KKTC İkili Sualtı Taarruz (SAT)/Özel Harekât Timleri Müşterek Tatbikatlarının İcrasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 147 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        190

Kabul                                                  :        190   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

26’ncı sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

26.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/741) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 481) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 481 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE MOĞOLİSTAN HÜKÛMETİ ARASINDA ASKERÎ EĞİTİM İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) Hükümetimiz adına 16 Aralık 2015 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Moğolistan Hükûmeti Arasında Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 481 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        191

Kabul                                                  :        191   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

27’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ile Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.

27.- Türkiye Cumhuriyeti ile Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/661) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 325) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 325 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE NİJER CUMHURİYETİ ARASINDA SAVUNMA SANAYİ İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 6 Mayıs 2015 tarihinde İstanbul’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Nijer Cumhuriyeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 325 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        191

Kabul                                                  :        191   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

28’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması ile Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

28.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması ile Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/723) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 464) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 464 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KATAR DEVLETİ HÜKÜMETİ ARASINDA EĞİTİM ALANINDA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İLE NOTALARIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 2 Aralık 2015 tarihinde Doha’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında İşbirliği Anlaşması” ile Notaların onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 464 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        193

Kabul                                                  :        193   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

29’uncu sırada yer alan, Gözden Geçirilen Uluslararası Taşımacılıkta Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

29.- Gözden Geçirilen Uluslararası Taşımacılıkta Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/773) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 459) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde

Komisyon Raporu 459 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

GÖZDEN GEÇİRİLEN ULUSLARARASI TAŞIMACILIKTA HAYVANLARIN KORUNMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) Hükümetimiz adına 4 Şubat 2004 tarihinde imzalanan “Gözden Geçirilen Uluslararası Taşımacılıkta Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi”nin çekince ve beyanlarla birlikte onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 459 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        194

Kabul                                                  :        194   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

30’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İşbirliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.

30.- Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/669) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 334) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 334 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ İLE MADAGASKAR CUMHURİYETİ HÜKÛMETİ ARASINDA ASKERÎ ALANLARDA EĞİTİM, TEKNİK VE BİLİMSEL İŞ BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 6 Mayıs 2015 tarihinde İstanbul’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Madagaskar Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Askerî Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN - Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 334 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        189

Kabul                                                  :        189   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

31’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine başlayacağız.

31.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/664) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 332) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 332 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE RUANDA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA SAVUNMA SANAYİ İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 11 Mart 2015 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 332 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        189

Kabul                                                  :        189   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

32’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının görüşmelerine başlayacağız.

32.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/308) ile Milli Savunma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporları (S. Sayısı: 5) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 5 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE RUANDA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ASKERİ ALANLARDA EĞİTİM, TEKNİK VE BİLİMSEL İŞ BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 11 Mart 2015 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanlarda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 5 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        186

Kabul                                                  :        186   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Böylece tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

33’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kapsamlı İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

33.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kapsamlı İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/395) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 98) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 98 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE RUANDA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA KAPSAMLI İŞBİRLİĞİNE DAİR MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 3 Temmuz 2012 tarihinde Kigali’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kapsamlı İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırası”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 98 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        191

Kabul                                                  :        191   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Böylece tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

34’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

34.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/439) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 103) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 103 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KONGO CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 15 Kasım 2012 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kongo Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – 2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN - 3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tümünün oylaması için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 103 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :        190

Kabul                                                  :        190   (x)

                      Kâtip Üye                                                 Kâtip Üye

                    İshak Gazel                                Mehmet Necmettin Ahrazoğlu

                       Kütahya                                                     Hatay”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

35’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.

35.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/449) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 112) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Komisyon Raporu 112 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KAMERUN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK ALANINDA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 19 Haziran 2014 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Başkan, 2’nci maddede söz talebi var, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Özgür Özel.

BAŞKAN – 2’nci madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına bir söz talebi vardır.

Manisa Milletvekili Sayın Özel, buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Kaç dakika Sayın Başkan?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – 3 dakika, 3.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bir bakalım kaç dakika.

BAŞKAN – Tamam, on dakika süre veriyorum Sayın Özel.

Buyurun, 2’nci madde üzerinde.

CHP GRUBU ADINA ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Siyaset başka bir şey, kumpas başka bir şey, kasis başka bir şey. Süre niye on dakika, biliyor musunuz? Verdiğiniz grup önerisi yani bugün yapmaya çalıştığınız, bizim itiraz ettiğimiz ve “Orada olmayacağız.” dediğimiz öneri bitti; sizin de haberiniz yok, grupların da haberi yok ve üzerinde yirmi dakika ve on dakika konuşulması gereken yere gelinmiş ve burada fırsatçılıkla, kumpasçılıkla…

MEHMET ALTAY (Uşak) – Ee, kaçtınız gittiniz!

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - …kaptıkaçtıcılıkla bir iş yapmaya çalışıyorsunuz…

MEHMET ALTAY (Uşak) – Niye kaçıp gidiyorsun o zaman, otursaydın ya burada?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Zaten aradım arkadaşlarınızı.

MEHMET ALTAY (Uşak) – Otursaydın ya burada, niye kalkıp gidiyorsun?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Gel bakalım! Ne diyorsun sen, sen ne diyorsun?

MEHMET ALTAY (Uşak) – Bir şey dediğim yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Bir de gelip dövecek misin?

MEHMET ALTAY (Uşak) – “Kumpas” diyorsun, “fırsatçılık” diyorsun; niye kalkıyorsun kardeşim, niye bırakıp gidiyorsun?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Dövecek misin?

BAŞKAN – Sakin olun sayın milletvekilleri.

MEHMET ALTAY (Uşak) – Niye bırakıp gidiyorsun?

BAŞKAN – Sayın Altay, lütfen…

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Alınan karar… “Süre kaç dakika?” diyorum, oradan bağıran grup başkanvekili “Üç.” diyor. Üç değil, süre on dakika.

BAŞKAN – Biz takip ediyoruz efendim, sürenizi verdik, rahat olun.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – O yüzden “Kaç açacaksınız?” dedim. Cumhuriyet Halk Partisi buradan giderken sizin grubunuzun aldığı bu karar, söylediği… Hatta Elitaş diyordu ki: “Biz de memnun değiliz, bugün üç tane yaparız, daha sonra normale döneriz.” Ama bugün geliyorsunuz, aldığınız kararın dışında üzerinde grupların yirmi dakika söz hakkı olduğu tümü üzerindeki görüşme…

MEHMET ALTAY (Uşak) – Ya, sabaha kadar bekleyecek miyiz kardeşim, niye bırakıp da gittin!

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – …ve maddeler üzerindeki görüşmedeki on dakika söz hakkına rağmen burada kumpas, burada…

MEHMET ALTAY (Uşak) – Ne kumpası, niye bırakıp gidiyorsun?

SALİH ÇETİNKAYA (Kırşehir) – Meclisi niye terk ettiniz, Meclisi?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Sayın milletvekilleri, size bir şey daha söyleyelim: Bir gerçeklik var, bir gerçeklik, demek ki bu Meclis size emanet edilse demokrasinin böyle canına okuyacaksınız. Bu Meclis…

MEHMET ALTAY (Uşak) – Bir şey dediğimiz yok. Böyle maval okuyor, ondan sonra da…

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Ben Doğan Kubat’ı aradım…

MEHMET ALTAY (Uşak) – Boş ver bunları, geç! Bırakıp gitmeyeceksin, adam gibi vekillik yapacaksın! Muhalefetini burada söyleyeceksin!

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Fotoğraf var, burada 150 kişisiniz, oradan rakam 184 çıkıyor.

MEHMET ALTAY (Uşak) – Bak kimse sana bir şey yapmıyor, 150 kişiye karşı konuşuyorsun.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Sayın Başkan, hani Meclis başkan vekillerinin aralarında vardığı mutabakat sonucunda pusula veren milletvekillerinin isimleri okunacaktı? Sayın Başkan, hani pusula veren milletvekillerinin isimleri tek tek okunup sorulacaktı? Böyle bir karar alınmıştı Ayşe Nur Bahçekapılı’nın yaşadığı o sorundan sonra. Bugün onca pusulayla, 20 tane, 25 tane, 15 tane… Pusulaları okuma görevini niye yapmadınız? Bunu yapmak muhalefetin görevi değil, tarafsızlık makamının görevi.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – Gelin, oturun, yapalım. Niye kaçtınız ya?

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) – Sen Divanı yargılayamazsın, konuya gel, ne anlatacaksan onu anlat. Buna hakkın yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Bugün, burada, üç dakikaya indirdiniz, biz dedik ki: “Üç dakikaya indirdiğiniz sürece orada olmayız.” Grubunuz sizi de kandırıyor. Hanginizin haberi vardı? “Üç dakika” diyorsunuz, grup başkan vekili “üç dakika” diyor, fırsat bu fırsat…

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Başkan ne diyor, ona bak sen, Başkan ne diyor?

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) – Başkana, yönetene bak.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Bakın, çok korkunç bir sınav veriyorsunuz. Demek ki size demokrasi, demek ki size hiçbir şeyin hakkı da emanet edilemez, bulduğunuzda istismardan da kaçınmayacaksınız. Bu utanç verici bir durum.

EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) – Grubunu çağır, gelsin, konuşsunlar, çalışalım hadi.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Şimdi, buradan sonra, buyurun, görüşmeleri yapın. Yirmi dakikaysa yirmi dakika konuşacak Özgür Özel, on dakikaysa on dakika konuşacak, soru-cevaba girecek.

Siz, bir grup önerisi veriyorsunuz, diyorsunuz ki: “Ben bu grup önerisinde bu, bu, bu, bu maddeleri görüşeceğim, süresini de bu şekilde uygulayacağım.” Siyasi partiler onunla ilgili bir tavır koyuyor, neler konuşuldu, neler söylendi… Dedik ki: “Bu iş doğru değil, İç Tüzük’e aykırı.” Buradan sonra -bir fırsat bilip- siyasi partilere ve kendi grubuna bile bunu söylemeden oradan devam etmeye… Elbette, odamızda oturuyoruz, izliyoruz.

AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) – Odadan izleme, Genel Kuruldan izle.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Size şunu söyleyeyim: Ben Manisasporluyum, her birinizin takımına da saygım var. Manisaspor taraftarı maçı kazanmak ister, en çok net bir galibiyette sevinir ama Manisaspor taraftarı buruk sevinir 1-0’ken, içi çok burulur bir penaltıylaysa ve o penaltı şüpheliyse.

Seçim güvenliğiyle ilgili yaptığınız her şey Adalet ve Kalkınma Partisi seçmeninin içini burmaktadır. Diyor ki seçmenleriniz, diyor ki üyeleriniz: “Ya, bizim buna niye ihtiyacımız olsun? Niye mühürsüz oya ihtiyaç olsun? Niye aynı apartmanı dağıtmaya ihtiyaç olsun? Neden mülki idare eliyle seçime müdahaleye ihtiyaç olsun?” Bugün de burada, vicdanı bu işe elvermeyen sizin içinizdeki çok sayıda milletvekilinin “Biz buna niye ihtiyaç duyduk kardeşim?” dediğini biliyorum, adım gibi biliyorum. Çünkü yapılan iş İç Tüzük’e açıkça aykırı, yapılan iş dünyanın en yanlış işi. Hepiniz biliyorsunuz, birazcık normal bir seyir olduğunda... Yahu HDP’nin 2 eş genel başkanı tutuklu, CHP’nin milletvekili tutuklu, Anayasa değişikliği... Onlarca sebep var İç Tüzük’teki bu haklarla uluslararası anlaşmalarda burayı tıkamaya. Yine de biraz iklim normale döndüğünde ne yapıyoruz? Çünkü şöyle düşünüyoruz, diyoruz ki: Uluslararası anlaşma, dokuz yıl önce imzalanmış, dokuz yıl boyunca bu Meclise gelmemiş; muhatabımız üç ay sonra görevini yapmış, Türkiye Cumhuriyeti devleti muhatabının önünde mağdur kalıyor veya milletvekilleriniz...

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) – Sayenizde!

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Yahu benim sayemde değil. Benim sayemde bir haftada 97 tane geçirdiniz, aha grup başkan vekillerinizin yüzü. Biz ilk kez bu dönem, 477 tane bekleyen uluslararası anlaşma ayıbından kurtarmak için inisiyatif aldık. Hepiniz buradaydınız; bir günde 46 tane, üç günde 97 tane uluslararası anlaşma geçirdik. Gün oldu, geldi bize sayın grup başkan vekilleri, dediler ki -atıyorum- örneğin “Sayın Bakanımız -net bir örnek olarak değil, bir başka bakan, bir başka ülke- Çalışma Bakanımız Romanya’ya gidecek. Bundan altı yıl önce uluslararası anlaşma yapmışız, Romanya onaylamış, biz onaylamamışız. Bunu geçirmemiz lazım.” Hayhay, bir tanesi geri döndürülmedi. Mecliste oturuldu, bir günde 46 sözleşme ayıklandı, bir haftada 97 tane; teşekkür telefonları, bilmem neler... Ama bir gün canımız yanmış, diyoruz ki: “Biz de o zaman uluslararası anlaşmada dahi, tamamında konuşacağız.” O gün akşam İç Tüzük’e aykırı önerge… “Yapmayın.” yaptınız, “Etmeyin.” ettiniz, itiraz ettik, yaptınız, bugün grup önerisi getirdiniz. Bugünkü doğru davranış şuydu: Dün yapılan iş eylemli İç Tüzük ihlali ve ihdasıysa on gün içinde Anayasa Mahkemesine gitmeniz lazım. Ama siz diyorsunuz ki: “Bizim geçiş önceliğimiz var.”

Bugün Sayın Elitaş gitti, Meclisin Başkanlık Divanında görüşülmesi gereken konuyu, Meclis Başkanının da bulunduğu, sadece grup başkan vekillerinin olduğu toplantıya getirdi “Dünkü önergemizi görüşün, siz gelin buraya oturun.”

Arkadaşlar, tamamı hâkimlerden oluşan bir apartmanın yönetim kurulu toplantısında… Sayın Bakan, orası bir mahkeme değildir tamamı hâkimlerden de oluşsa, orası apartman yönetim kurulu toplantısıdır, alacağı karar bellidir. “Efendim, biz hâkimiz, bunun da başına…” Böyle bir şey yok, orası mahkeme değil, orası Anayasa Mahkemesi de değil, orası Meclis Başkanlık Divanı da değil, orası Meclisin çalışma gündeminin konuşulacağı yer. Durum böyleyken o yanlış yapıldı, geldi. Burada diyorum ki: “Sayın Başkan, Fazilet Partisi döneminde siz itiraz etmişsiniz, İç Tüzük’le bile değiştirilmiş, bozulmuş. Bu kadar açık aykırılık varken yapmayın, etmeyin.” yok… Biz ne yapalım? Oturup da beş dakikaları, üç dakikaları konuşurduk, uzatırdık, dedik ki: “Bu haksız bir uygulamadır, bizce de bugün yapılan eylemli bir İç Tüzük ihlalidir, bunu Anayasa Mahkemesine de götürebiliriz, bu konuda döneriz, derdimizi de anlatırız ama buradaki bu üç dakikalara tenezzül etmeyiz.” Çünkü tenezzül meselesi bazı şeyler siyasette, nelere tenezzül edildiğini görüyoruz. “Tenezzül etmeyiz bunlara.” dedik, çıktık gittik. Yahu, size de verilen söz bu. “Hatta bunun üçünü yapar, bırakırız, normale döneriz, bizim grubumuzda da rahatsızlık var.” deniyor, sonra sürenin yirmi dakika olması gereken yerde bir fırsatçılıkla, bir kapkaçla bu yapılmaya çalışılıyor. Baktım, bir tane geçti, iki tane… Dedim ki bunlar bir yanlışın değil, ayıbın içinde. Aradım Doğan Kubat’ı -yanlış olabilir, dalgınlık olabilir- “Doğan ağabey, böyle böyle bir sorun var.” Dedi ki: “Yahu Elitaş ‘40’a kadar’ demiş.” Ondan sonra geldim buraya girdim, söz hakkı istedim. Süre kaç dakika diyorum “Üç dakika.” diyor grup başkan vekili. Ne üç dakika… Farkında değil yapılanın ya! Böyle bir şey olur mu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Tamamlayın lütfen.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Süreyi kaç açacaksınız diyorum, üç açılmak üzere; benim itirazım -size soruyorum, oraya soruyorum- bu yapılana. Buna ihtiyaç yok ki ya.

Bakın, 20 tane geçirdiniz, 40 yazsanız 40 olur. Biz tutumumuzu söylemişiz. Bir gerçek var: Usulüne uygun, şu kadar, bir adım geldiğinizde, Cumhuriyet Halk Partisi de diğer partiler de bütün muhalefet partileri “Millî menfaattir.” diyor, bu işi hallediyor. Hadi, bugün böyle bir ayıp yaptınız, gelip buradan sonrası artık tenezzül meselesi ya, tenezzül meselesi!

Buradan sonra yirmi dakikalık süreyse yirmi dakika çıkar konuşurum, on dakikalık süreyse on dakika çıkar konuşurum. Söylediğimiz tavır, tamamen üç dakikalara indirmeyeydi. Şimdi burada başka bir kasis, başka bir tuzak ve size de şeffaf olmayan bir uygulama var; bunu görün, bilin, bundan sonrasını sonra konuşalım.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Özel.

Madde üzerinde…

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkan…

MEHMET MUŞ (İstanbul) – Sayın Başkan… Sayın Başkan…

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, yerimden söz verir misiniz?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bostancı, 60’a göre yerinizden söz verdim.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

38.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı’nın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in 112 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 2’nci maddesi üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkanım, teşekkürler.

Sayın Özgür Özel “Kaç dakika olduğunu sordum, üç dakika dediler. Burada sizleri aldatıyorlar.” derken 2 defa dönüp beni işaret etti grup başkan vekili diye.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Oradaydı ama… Tutanaklardan bakın, Bülent Turan olduğunu göreceksiniz.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Şimdi, evet, ben üç dakika filan demedim.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır hayır, Bülent Turan dedi.

Tutanak talep ediyorum, tutanak.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Özgür Özel, velev ki ben dedim. Sonuçta, Meclisin işleyişinde, grup başkan vekilinin tayin ettiği dakika üzerinden yürümüyor ki. Burada Meclis Başkan Vekili var. Nitekim siz on dakika konuştunuz. Kim üç dakika derse desin, kurallar neyse o çerçevede konuşursunuz. Diğer arkadaşlar da burada olsalar şu uluslararası sözleşmelere ilişkin yapacakları konuşmalar, bizim grup önerisinin dışında uluslararası sözleşmelerle ilgili konuşmalar olacağı için…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın lütfen.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – …dediğiniz gibi Meclis Başkan Vekilinin de size yaptığı uygulama gibi o dakikalar çerçevesinde olacaktır. Siz geldiniz, konuştunuz, başka arkadaşlar da olsa konuşurlar. Burada aldatma, kandırma, farklı bir uygulama söz konusu değil, Meclisin kuralları neyse onlar işler.

Gelelim işin diğer tarafına. Biz her zaman uzlaşmadan, ılımlı olmaktan ve itidalden yanayız ve her zaman muhalefetle olan görüşmelerimizi de bu çerçevede yürütüyoruz ve bu Meclisin çalışmasından şüphesiz herkes sorumlu, biz de siz de sorumlusunuz. Bu görüşmelerin kurallar içinde olması gerektiği konusunda hiçbir şüphe yok. Çalışmayı tayin edecek olan İç Tüzük'ün kendisi. İç Tüzük'ün ne dediğine ilişkin siz bir yorumda bulunuyorsunuz ve diyorsunuz ki: “İç Tüzük böyle emrediyor, biz böyle anlıyoruz, uygulanması gereken budur. Eğer siz bu uygulamayı kabul etmiyorsanız biz de protesto ediyoruz, çıkıp gidiyoruz.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın lütfen.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Böyle bir uygulama olabilir mi?

İç Tüzük'ün nasıl uygulanacağına ilişkin bir kurumsal yapı var her şeyden önce. Siz sadece İç Tüzük'ü değil, kurumsal yapının işleyişini de ihlal ederek buradan bir protesto çıkartıyor, çıkıp gidiyorsunuz, sonra Meclisin çalışmasına ilişkin itiraz ifade ediyorsunuz. Yapmanız gereken burada olmak, çalışmalara katılmak, yirmi dakikaysa yirmi dakika, elli dakikaysa elli dakika –buyurun- konuşmaktır.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bostancı.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, tutanaklara geçsin.

Girdiğimde, Sayın Bostancı’nın oturduğu yerde bir başka grup başkan vekili oturuyordu. Tutanağı talep ettim, yüzde 99 eminim, Bülent Turan’dı, geldiğinde tutanaktan görecek. “Kaç dakika?” dedim, “Üç dakika.” dedi oradan.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Olabilir.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Orayı gösterdim. Sizi söylemediğimi, Bülent Turan’ı söylediğimi tutanağa geçirmek için söylüyorum.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Aslolan uygulama.

BAŞKAN – Sayın Özel, teşekkür ediyorum.

Tabii, bunun takdiri Meclis Başkan Vekilinde, Başkanlık Divanındadır. Zaten biz direkt “on dakika” dedik siz sorduğunuzda. İç Tüzük neyse…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, geldiğimde orada yaşanan kargaşa ortada da… Eğer Meclis “Biz üç dakikaya indirdiğimiz, o yaptığımız değişikliğin aşıldığının farkındayız.” diyorsa ben bir şey demem. Ben sordum, kaç dakika? Bir tane çıkıp da “on dakika” diyen olmadı.

BAŞKAN – On dakika diye söyledim, ben söyledim ya.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sadece aranızdaki hızlı bir istişareden sonra on dakikayı açtınız; buradan bir kişiden gelmedi.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) – Ne alakası var! Direkt Başkan Vekili “on dakika” dedi. Siz sorduğunuz an “on dakika” dedi Başkan.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Partinin Genel Başkan…

BAŞKAN – Aslolan burası.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Mesele şu: Yapılan oyunun siz bile farkında değilsiniz.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Özel.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 20.11

ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 20.16

BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN

KÂTİP ÜYELER: İshak GAZEL (Kütahya), Nurhayat ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 82’nci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, nerede şimdi deminki kumpasçılar? Gün oluyor orduya kuruyorsunuz kumpası, gün oluyor Meclise kuruyorsunuz; en son kendi grubunuzu bile kandırdınız.

X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

35.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kamerun Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/449) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 112) (Devam)

BAŞKAN – 112 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam ediyoruz.

Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

36’ncı sırada bulunan 115 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine başlıyoruz.

36.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Senegal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/452) ve Dışişleri Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 115)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Bundan sonra da komisyonların bulunamayacağı anlaşıldığından, alınan karar gereğince, kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 10 Nisan 2018 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyor, hayırlı akşamlar diliyorum.

Kapanma Saati: 20.17



(x) Bu bölümde hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.

(x) 24 S. Sayılı Basmayazı 3/4/2018 tarihli 80’inci Birleşim Tutanağı’na eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 517 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 479 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 142 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 167 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 463 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 361 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 477 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 108 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 105 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 150 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 382 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 384 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(XX) 389 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 139 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 140 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 284. S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(X) 102 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 104 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 110 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 111 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 113 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 114 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 122 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 147 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

 

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 481 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 325 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 464 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 459 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 334 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 332 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 5 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 98 S.Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 103 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 112 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.