TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

138’inci Birleşim

9 Eylül 2014 Salı (Olağanüstü)

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İÇİNDEKİLER

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- YOKLAMA

IV.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- MHP Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü toplantı çalışma gün ve saatleri ile olağanüstü toplantı çağrısına konu 642 ve 643 sıra sayılı Azerbaycan Cumhuriyeti’yle imzalanmış olan uluslararası antlaşmalara ilişkin Kanun Tasarıları’nın tümü üzerindeki parti grupları, Komisyon ve Hükûmet adına yapılacak konuşmaların tasarıların önemine binaen otuzar dakika, üyeler tarafından yapılacak konuşmaların on beşer dakika olmasına ilişkin önerisi

V.-SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın MHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

2.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

3.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

4.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın MHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

5.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na yeni geçici madde ihdasına dair önerge üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması

VI.-               KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639)

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V. Arasında Trans- Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/947) ) (S. Sayısı: 642)

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/948) (S. Sayısı: 643)

4.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can'ın; Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (2/2282) (S. Sayısı: 641)

5.- Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/940) (S. Sayısı: 628)

VII.- KAPALI OTURUMLAR

İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ OTURUMLAR

(Kapalıdır)

VIII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1.- Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na yeni geçici madde ihdasına dair vermiş olduğu önergenin işleme alınmasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında

IX.- OYLAMALAR

1.- (Sıra Sayısı 639) İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

X.-YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, TRT'nin, Cumhurbaşkanı adayları ile ilgili haberlere ayırdığı yayın sürelerine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48136)

2.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, mobbing iddiasıyla açılan davalara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48138)

3.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, Fethullah Gülen Cemaatine karşı hazırlandığı iddia edilen eylem planı kapsamında yapılan işlemlere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/48168)

4.- Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın, yer altı işletmesi olarak faaliyet gösteren maden ocaklarına ve denetimlerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/48170)

5.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın, TRT'nin cumhurbaşkanı adayları için yayın akışında ayırdığı süreye ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48277)

6.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, TRT'nin reklam ihalesine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48279)

7.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, TRT'nin reyting firmalarına ve yapım şirketlerine yaptığı ödemelere ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48280)

8.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın, TRT'nin, Cumhurbaşkanı adayları ile ilgili haberlere ayırdığı yayın sürelerine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48281)

9.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, RTÜK İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığında görev yapan personele ve bazı televizyon kanallarına uygulanan cezalara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48283)

10.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, bir televizyon kanalının yayın izni ve frekans ihalesine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48285)

11.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, TRT'nin mülkiyetindeki taşınmazlara ve harcamalarına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48286)

12.- İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın, Basın İlan Kurumunun resmi ilan ve reklamlarını kestiği gazetelere ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48570)

13.- İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan'ın, İstanbul'daki vakıflara dair bazı verilere ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48571)

14.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, TRT'ye yapılan sözleşmeli personel alımına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48572)

15.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, Ardahan'ın Göle ilçesine bağlı bir köyün sakinlerinin elektrik borçları nedeniyle icraya verilmesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/48606)

16.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın, Marmara Adası'ndaki maden ocağı işletmelerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/48607)

17.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın, Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesindeki bir mahallede bulunan elektrik trafosunun patlamasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/48608)

18.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar'ın, Anadolu Ajansı'nın 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerindeki çalışmalarına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48679)

19.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin, ulusal ve yerel gazetelerle ilgili çeşitli veriler ile gazete okuma alışkanlığına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48680)

20.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, 2011-2014 yılları arasında hakkında inceleme ve soruşturma başlatılan personele ve çözüm süreci çalışmaları nedeniyle personele baskı yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48681)

21.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, kamu kurumlarının bazı yazılı ve görsel basın kuruluşlarına ilan ve reklam vermediği iddiasına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48682)

22.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel'in, TRT Genel Müdür Yardımcılığına atanan kişiye ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48683)

23.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar'ın, Konyaaltı Sahiliyle ilgili Antalya Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokole ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/48799)

24.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu'nun, TRT genel müdür yardımcılığı yapan bir kişinin aynı zamanda bir özel kanalın yöneticisi olduğu iddiasına ilişkin Başbakan'dan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48884)

25.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, TRT'nin, Cumhurbaşkanı adayları ile ilgili haberlere ayırdığı yayın sürelerine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48886)

26.- Bursa Milletvekili Turhan Tayan'ın, Bursa'daki vakıf sayısına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/48888)

9 Eylül 2014 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşimini açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

IV.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- MHP Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü toplantı çalışma gün ve saatleri ile olağanüstü toplantı çağrısına konu 642 ve 643 sıra sayılı Azerbaycan Cumhuriyeti’yle imzalanmış olan uluslararası antlaşmalara ilişkin Kanun Tasarıları’nın tümü üzerindeki parti grupları, Komisyon ve Hükûmet adına yapılacak konuşmaların tasarıların önemine binaen otuzar dakika, üyeler tarafından yapılacak konuşmaların on beşer dakika olmasına ilişkin önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 9/9/2014 Salı günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                           Yusuf Halaçoğlu

                                                                                 Kayseri

                                                                     MHP Grup Başkan Vekili

Öneri:

Olağanüstü toplantı çağrısına konu, 642 ve 643 sıra sayılı Azerbaycan Cumhuriyeti’yle imzalanmış olan uluslararası antlaşmalara ilişkin kanun tasarılarının tümü üzerindeki parti grupları, Komisyon ve Hükûmet adına yapılacak konuşmaların tasarıların önemine binaen otuzar dakika, üyeler tarafından yapılacak konuşmaların on beşer dakika olması, Genel Kurulun bugünkü birleşiminde 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;

10 Eylül 2014 Çarşamba günkü birleşiminde 642 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın tamamlanmasına kadar;

11 Eylül 2014 Perşembe günkü birleşiminde 643 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın tamamlanmasına kadar;

Haftalık çalışma günleri dışında 12 Eylül Cuma günü saat 14.00’te toplanarak 12 Eylül 2014 Cuma günkü birleşiminde 628 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın tamamlanmasına kadar;

Çalışmalarına devam etmesi önerilmiştir.

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Yusuf Halaçoğlu, Kayseri Milletvekili.

Buyurun Sayın Halaçoğlu. (MHP sıralarından alkışlar)

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, olağanüstü toplantı çağrısı yapıldı ve bu olağanüstü çağrının, dün söylediğimiz gibi, sebebi, öğretmen atamalarının bir an önce gerçekleşmesi ve birtakım vergi affı bekleyen grupların bundan faydalanarak vergilerini bir an önce yatırmasıydı. Çünkü, ifade edildiği gibi, vergi affından yararlanmak düşüncesiyle vergilerini vermeyen mükelleflerle bağlantılı ancak geçen ay yüzde 1,5 civarında vergi toplandığı ifade ediliyordu. Bu sebeple, biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu konuda daha önce söz verilmiş olmasına rağmen, 1 Ekime kadar çalışmaların tatile girmesi AKP tarafından önerilmiş ve kabul edilmesine rağmen, olağanüstü toplantıya çağrılarak torba yasanın son kalan altıncı bölümünün de Meclisten geçirilmesi ve gecikmiş olan öğretmen atamalarının yerine getirilmesi için bu tekliflerini AKP’nin kabul ettik ve bu çerçeve içerisinde de görüşmeler dün başladı. Ancak yeni madde ihdaslarından kaçınılması ve bunun yapılmamasını istememize rağmen, hiç ama hiç Meclisi ilgilendirmeyen, bir mahallenin bir parçasının bir belediyeye aktarılması gibi bir konuda, aslında torba yasayla da doğrudan hiçbir alakasının olmadığı bir konuda AKP Grubu bir öneri getirdi. Bu öneri bizim tarafımızdan dün Danışma Kurulunda herhangi bir şekilde -torba yasanın bir an önce çıkması için- başka bir madde ihdası yapılmaması isteğimize ve bunun da kabul edilmesine rağmen dün yapılan bu uygulama aslında iyi niyetimizi istismar eden bir durum ortaya çıkardı. Zira, Ümraniye’ye dâhil edilen küçük bir mahalle parçasının bir ranta dönüşeceği kesindi. Bu yapılabilirdi, ekim ayında da yapılabilirdi, belediyenin bizlerle hiç alakası yoktu, Milliyetçi Hareket Partisiyle hiç alakası yoktu ama bu madde kabul edildi, CHP’li bir belediyenin mahallesinden bir bölüm AKP’li bir belediyeye aktarıldı. O bölgeyi bilen insanlar şunu görür: Gişelerden çıkıp Çamlıca’ya doğru gitmeye başladığınızda, aslında hiç imara verilmemesi gereken, hemen yolun iki tarafında yani Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne giden kısım ile Boğaziçi Köprüsü’ne giden kısmın ortasında kalan bir bölüm imara açıldı, Ağaoğlu tarafından devasa bir inşaata sahne oldu. Dolayısıyla bu verilen bölümdeki arsanın da söylentilere göre aynı şahsa verileceği dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisinden imar izni alamadıkları için AKP’li bir belediyeye devri söz konusu edildi ve dün hiç gereği yokken burada böyle bir madde geçirildi. Hâliyle, yapılan anlaşmaya da centilmenliğe de aykırı bir tutum içerisine girdiler ve birtakım kişilerin rantı için Meclisi meşgul ettiler dolayısıyla görüşmelerin uzamasına sebep oldular. Yani bugün öğretmen atamalarının gerçekleşememesi veyahut da geç kalması aslında AKP Grubunun yapmış olduğu bu türden hatalara bağlıdır.

Aslında, gerek Soma madencileriyle ilgili olsun gerek öğretmen atamaları olsun gerekse birtakım vergi aflarına yönelik işler olsun, bunların tümü için biz MHP Grubu olarak şunu önermiştik bu torba yasa başladığında, görüşmeler başladığında, dedik ki: “Bunun içerisinde aslında Anayasa’ya ve diğer hukuki maddelere, hukuk maddelerine aykırı olan yaklaşık 8-10 madde var. Bunları çıkarın, bu yasayı, torba yasayı üç gün içerisinde geçirelim.” Ancak bu kabul edilmedi çünkü genelde AKP’nin yapmış olduğu iş, birtakım, herkesin olumlu göreceği maddelerin, yasaların aralarına kendi arzu ettikleri ve kendi çıkarları doğrultusunda Anayasa’ya da aykırı olan birtakım maddeleri sokuşturmak ve bu maddeleri de bu vesileyle geçirme yolunu izlemektir. Nitekim hukuksuzluk abidesi olan birtakım maddeler bu torba yasa içerisinde geçirildi. Yok vakıflara birtakım imkânlar tanımak, TÜRGEV gibi Başbakanın, eski, sabık Başbakanın oğlunun vakıflarına birtakım imkânlar tanımak; yine “paralel yapılanma” adı altındaki birtakım icraatlarla bağlantılı olarak hukuku ayaklar altına alan kararlar vermek yani mahkeme kararlarını uygulamamak gibi birtakım maddeler konuldu.

Yine, özelleştirmeyle ilgili maddeler konuldu.

Yine, mali birtakım hususlarda, rüşvete vesaire yol açacak konularda onlara imkân tanıyan, onları affeden birtakım maddeler konuldu ve bunlar torba yasa içerisinde geçirildi. Dolayısıyla bu dünkü son madde de, aynı şekilde hiç ama hiç gereği yokken, gerekiyorsa ekim ayında da yapılabilirdi ama, onun yolu da Türkiye Büyük Millet Meclisi değildi, il kanunlarına bağlı olarak yapılacak bir işti. Dolayısıyla biz bugün diyoruz ki artık bundan böyle bu yasanın çıkarılması konusunda herhangi bir şekilde bahaneye yer bırakmamak için süreleri uzatma yoluna gidiyoruz. Yani cuma gününe kadar, tamamlanmasına kadar, biz bu yasaların geçirilmesi konusunda Milliyetçi Hareket Partisi olarak gerekeni yapacağız.

Öte yandan bu olağanüstü toplantıda, olağanüstü toplantının gerçekleşmesinde üç önemli sözleşme, uluslararası sözleşme de gündeme getirildi. Bunlardan iki tanesi Azerbaycan’la ilgili hem doğal gaz hem de petrol bağlantılarıyla ilgili idi. Bir diğeri de İran’la ilgili olan uluslararası sözleşmeydi. Biz bunlara son derece büyük önem veriyoruz. Yani gerek İran olsun gerekse kardeş Azerbaycan olsun, bunların hem ekonomik gelişimi hem onların Türkiye’yle olan bağlantıları alanında bunlara son derece önem veriyoruz. Ancak uluslararası sözleşmeler, Meclise geldikten sonra, buradan herhangi bir değişikliğe meydan vermeden, değişiklik olmadan geçmekte. Dolayısıyla, Meclisin bu konuda daha doğru bilgilenmesi ve bu konuda milletvekilleri arasında gereken konuşmaların yapılarak, bu sözleşmelerin doğru olup olmadığı göz önüne alınarak onaylanması için, bu uluslararası anlaşmalar, sözleşmeler için tümü üzerinde parti gruplarının, Komisyonun ve Hükûmet adına konuşacakların otuzar dakika konuşmasını öneriyoruz. Çünkü, böyle olduğu takdirde o sözleşmelerle ilgili gerçek yönler ortaya konulabilir. Diğer taraftan, diğer üyeler tarafından yapılacak konuşmaların da on beş dakikayla sınırlandırılması teklifinde bulunuyoruz.

Bu çerçeve içerisinde, Azerbaycan’la ilgili iki sözleşme, yine İran’la ilgili olan bir sözleşmenin otuzar dakika gruplar adına yapılacak konuşmalarla ve Hükûmet adına yapılacak konuşmalarla bu sözleşmelerin niteliği, Türkiye’ye ne getirip ne götüreceği ve bununla ilgili hususlar da çok daha geniş şekilde ele alınacaktır.

Yine, 642 sayılı Kanun’un çarşamba günkü birleşimde ele alınması ve tamamlanmasına kadar devamını, keza, 643, 628’in cuma günü de dâhil olmak üzere, tamamlanmasına kadar bu maddelerin görüşülmesini ve Meclisin ondan sonra tatile girecekse girmesini teklif ediyoruz. Bu teklifimizin kabul edileceğini umuyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Abdullah Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili.

Buyurun Sayın Tüzel. (HDP sıralarından alkışlar)

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Genel Kurul, olağanüstü toplantısına devam ediyor değişik kez aralarla birlikte. Hükûmet ve siyasi irade bu torba yasayı çıkarma konusunda ısrarını sürdürüyor. Ancak, torba yasanın konusu olan taşeron çalışma ve bu çalışmanın yaygınlaştırılmasını, iş cinayetlerini, insan emeğini ve bu emeğin kan üzerinden sömürüsünü de konuşmaya devam ediyoruz. İşte önceki gün Torunlar İnşaatta önceden 1 işçi, sonra 10 işçi yüksekten düşerek, asansör düşerek hayatını kaybetti ve bütün bunlar olmasına rağmen, bir kez daha, Hükûmet torba yasayı çıkartmakta ısrar ederek, yeni seçilen 62’nci Hükûmetin Başbakanı da özellikle madencilerin, öğretmenlerin, kimi kamu alacakları konusundaki toplumsal kesimlerin bu yasayı dört gözle beklediğini ileri sürerek burada bizlerin onayını bekliyor.

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki muhalefet olarak, Halkların Demokratik Partisi olarak, madencilerin, 301 madencinin, 13 Mayısta iş cinayetine ve katliama kurban edilen 301 madencinin acısı üzerinden taşeron çalışmasını bu şekilde gündeme getirme fırsatçılığını yapan Hükûmetin bu tutumunu onaylamadığımızı, madenciler için yapılacak şeyin, onlara yapılacak sosyal yardımlar, çalışma süreleri, tazminatları, benzeri türde düzenlemelerin ayrıca bir yasayla getirilebileceğini söyledik. Keza, aynı şekilde, bekleyen öğretmen atamalarını muhalefetin geciktirdiği, muhalefetin engel olduğu şeklindeki söylem de son derece ikiyüzlü ve gerçek dışıdır. Sayıları 400 bini aşan ve atama bekleyen öğretmenlerin bir an önce kadrolarının verilmesi için bu torba yasa beklemeyebilir, bunlar için de ayrı düzenleme getirilebilir. Dolayısıyla, Hükûmet, artık acı, kan ve ihtiyaçlar üzerinden fırsatçılığa ve bu kapitalist sistemin emek ve kan üzerinden sömürü mekanizmalarının devamına artık bir son vermeli.

Değerli milletvekilleri, biz burada çokça duyduk. Neydi o duyduğumuz söz? AKP rejiminin Türkiye’ye vadettiği insan merkezli yaşam. Kentsel dönüşümde bunu duyduk, çıkartılan çeşitli yasalarda bunu duyduk, her deprem felaketini andığımızda bunu duyduk ama insan merkezli yaşam dediğimiz şeyde, bu devranın merkezinde, özellikle bu ekonominin döndürülmesinde inşaat sektörünün bir numaralı çeviricisi şirket durumuna dönüşmüş olan TOKİ, bakıyoruz son Mecidiyeköy’deki işçi katliamının arkasında da bir numaralı sorumlu durumunda. Neden? Çünkü Ali Sami Yen Stadı’nın yani bir kamu arazisinin yani halkın toplanma alanı olabilecek, yaşam alanı olabilecek bir yeri bir kez daha siyasi çevrelere, Hükûmete, rant kesimlerine yakın bir inşaat grubuna peşkeş çekmesiyle başlayan süreç, işte bugün 11 işçinin canını alıyor, yarın başkaca iş cinayetlerinin, katliamların önü açık bir şekilde devam ediyor. O nedenle, Meclis olağanüstü bir şekilde toplanıyor bu yasayı canhıraş çıkartmak için ama orada da yine ölümlerin arkasında, bakıyoruz, inşaat sektöründeki yaygın çalışma biçimi, taşeron sistemi ve bu taşeron sistemini sözde iyileştirme adı altında bu torba yasayı geçirmek için iktidar partisi uğraş içerisinde. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. Eğer ki sahte gözyaşları dökülmek istenmiyorsa, eğer ki gerçekten insana değer veren, insan merkezli bir yaşam savunuluyorsa önce bu torba yasayı gündemden çıkartmak, taşeron çalışmasını yasaklamak ve çok övündüğünüz “2012’de çıkarttık, 2014’te yürürlüğe girdi.” dediğiniz İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın bir hiç ve hikâye olduğunu görerek bunu yeni baştan düzenlemek ve ele almak gerektiğini kabul etmek zorundasınız; yoksa, işte “Biz mesleki yeterlilikleri gözden geçireceğiz, biz iş güvenliği eylem planı çıkartacağız…” Bunun üzerinden şeylerle cinayetlerin, emek sömürüsünün, kan üzerinden dikilen -metrelerce ki- 160 metrelik kulelerin önüne geçemezsiniz.

Önce TOKİ, önce siyasi irade bu peşkeşi açıklamalıdır. Niye orası metrelercelik kulelere, rezidanslara, iş merkezlerine, lüks konutlara ayrılıyor, buna peşkeş çekiliyor? Niye bunlar? Buradaki kazançlar, haksız kazançlar bir an önce Torunlar’ın kasasına girsin diye Çevre Bakanlığı, il çevre müdürlüğü yirmi dört saat çalışma izni veriyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kamu yararı…

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) - Yirmi dört saat çalışma izni veriyor da, bu çalışma izninden, hesabının kitabının, parasının hesabının hiçbir şekilde -farkında olmayan- Torunlar İnşaat da, İstanbul Valiliği de, Çalışma Bakanlığı da farkında değil. Niye gece vakti orada çalışılıyor? Niye gece vakti orada asansörün başında eleman yok? Ama bu elemanlara baktığımızda, patron konuşuyor “Bunlar on altı saat iş güvenliği eğitimi aldı.” diye ama biz gece yarısı bir buçukta kazayı duyar duymaz gittiğimizde, orada işçiye sorduğumuzda “Eğitim falan yok. Bir saat gidiyoruz, 90 lirayı ödüyoruz, sertifikayı alıyoruz. Bunların eğitim dediği bu.” diye söylüyorlar.

Şimdi, birbirlerine devredilen kusurlar, ihmaller açıklaması. İhmal falan hafif kalır değerli milletvekilleri, aslında acımasız, vahşi, emek üzerinden sömürü sistemine devam eden kapitalist sistem birinci derecede sorumludur ve bu kapitalist sistem egemen olduğu sürece işçi cinayetleri, insan ölümleri hiç bitmeyecektir. Hani, gölgesini satamadığı ağacı kesen o kapitalizm var ya… Burada, eğitim, işçi sağlığı güvenliği, yasalar, mevzuat, hepsi hikâye, hepsi kitabına uyduruluyor, hepsi gözden kaçırılıyor, hepsine göz yumuluyor. Denetim falan yok, denetim yapılsa da… O zaman Çalışma Bakanlığına sormak gerekiyor: “Ey Çalışma Bakanlığı, siz bu iş müfettişlerine eksik, yanlış gördüğünüz inşaatları durdurma vermeyeceksiniz, süre tanıyacaksınız.” diye talimatı hangi hakka, hangi hukuka dayanarak veriyorsunuz? Bu, inşaat şirketlerini koruma kollama değil midir? Ne pahasına bu izni veriyorsunuz? Ne pahasına iş müfettişlerini tehdit edercesine bu talimatlar veriliyor?

İşçiler, günlerdir orada “Bu asansör bozuk, bu asansör sık sık arıza yapıyor.” diyor, yakınıyorlar. Aileleriyle konuştuklarında… Bugün basın yazıyor, muhabirler, her biri, ölen işçilerin ailelerini bulmuş; Ordu’dan, Gümüşhane’den, Sivas’tan, Zonguldak’tan, emek için, alın teri için, okuma paralarını karşılamak için, evlilik yapabilmek için, doğacak bebeğinin rızkını sağlamak için yurtlarından göçüp gelmişler, burada rezidanslarda çalışıyorlar. Yazık değil mi? “Yazık” dersiniz ama ihmal falan yok. Soma’da olduğu gibi, Esenyurt’ta olduğu gibi, Erzurum’un gölünde olduğu gibi, bütün iş cinayetlerinde olduğu gibi, hepsi göz göre göre gelmiştir, siyasi iktidarın ve sermaye gruplarının bile bile lades dediği şeklinde. Bütün bunlar yaşanmaktadır; onun için hesabı verilmelidir.

13 Mayıstan bugüne -araştırma komisyonu kuruldu, ulusal yaslar ilan edildi- ne oldu Soma’da, ne gelişme kaydedildi, önleyici ne tedbirler alındı? İşte, İmbat madeninde geçen gün bir işçi yine öldü. Soma’yı konuştuğumuzun hemen ertesinde Şırnak’ta, Zonguldak’ta işçiler ölmeye devam etti ve sizin bu rejiminizde, bu kapitalist sistemde, bu AKP rejiminde işçiler ölmeye devam edecek.

Bu torba yasayı geri çekmelisiniz, taşeron çalışmasında ısrar etmemelisiniz;           ölüm demektir, örgütsüzlük demektir, kuralsızlık, denetimsizlik demektir; bu çok açık. “İş sağlığı, güvenliği” dediğiniz şey, işçinin, sendikanın, örgütlü gücün merkezinde olmadığı, bağımsız olmadığı hiçbir şey; burada denetim de olmaz, kural da olmaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – Bu firma, bu “towers”ı, bu rezidansı denetleyen firma -Soma’da da adı çıktı- para karşılığı iş yapıyor. Parasını veren patrona karşı “Sen bunu yanlış yapıyorsun.” deme cesaretini, cüretini gösterebilir mi? Gösteremeyecektir tabii ki. Nitelikli Cevaplar Akademisiymiş! Bunların ne kadar nitelikli olduğunu bugün ölümler pahasına görüyoruz. Bu yasayı, bu torba yasayı geri çekmekten ve işçinin, emekçinin acısını, yarasını kapatmaktan, sorumluları gerçekten yargılayacak bir adalete kavuşmaktan başka önümüzde görev yoktur.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Haydar Akar, Kocaeli Milletvekili.

Buyurun Sayın Akar. (CHP sıralarından alkışlar)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle sözlerime İstanbul’da hayatlarını yitiren ve asansör cinayetine kurban giden emekçi kardeşlerime Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum.

Bu konuşmayı, biz, Meclise geldiğimizden beri -4’üncü yılımıza girdik-zaman zaman tekrarlayan periyotlarda yapıyoruz. Nerede yapıyoruz? İşte, Karadon’da yaptık, Kozlu’da yaptık, Afşin-Elbistan’da yaptık -belki bir kısmı bu periyodun içine girdi, belki girmedi- Esenyurt’ta yaptık. En son, dünyanın en büyük maden kazalarından olan Soma’da yaptık ve her konuşmamızın sonunda da Allah’tan bir daha böyle iş kazalarını göstermemesini diledik, sadece işi Allah’a havale ettik, onun dışında da bir şey yapmadık ve yapmamaya da devam ediyoruz.

Bir Soma Araştırma Komisyonu kurdunuz. Komisyondan çıkacak raporları zaten uygulamıyorsunuz, orada elde edilecek sonuçları değerlendirmiyorsunuz, onunla ilgili kanuni düzenlemeleri yapmıyorsunuz. Bunu niçin diyorum? 2010’da madenlerle ilgili bir araştırma komisyonu kurulduğu için ve o komisyonda madenlerde gelen tehlikelere dikkat çekilmiş olmasına rağmen hiçbir uygulamanın yapılmaması nedeniyle Soma’da canlarımızı kaybettik.

Şimdi, Soma’yı da içeren, Soma’daki madencilerimizin ailelerini de içeren birtakım düzenlemeleri bu torba kanunda yapıyoruz, yaklaşık da dört aydır bu çalışmayı sürdürüyoruz.

Daha önceki konuşmalarımda, tatilden önceki konuşmalarımda, yani olağanüstü toplantıya gelmeden önceki konuşmalarımda da söylediğim gibi, bu kanunun niçin geciktiğini, yani bekleyen 40 bin öğretmen atamasının niçin geciktiğini, yine taşeron işçilerle ilgili “müjde” diye sunduğunuz ama taşeronlaşmayı kurumsal hâle getirdiğiniz uygulamanın niçin çıkmadığını, emekliliğini bekleyen annelerin telaşla bu kanunu beklemeleri ve niye çıkmadığını, yine ödeme zorluğu içerisindeki esnaflarımızın bu kanun sonucunda faiz ödemelerinin bir kısmından kurtulacağını bekler durumda olduğunu hepimiz biliyoruz ama gittiğiniz her yerde bu kanunun çıkmamasını muhalefetle ilişkilendiriyorsunuz.

Biraz evvel konuşmacı arkadaşlarımdan biri söyledi, dedi ki: “Plan Bütçe Komisyonunda Soma’daki yapılacakları ayıralım, annelerimizin emeklilik kısmını ayıralım, yine diğer toplumsal menfaat sağlayacak uygulamaları ayıralım ve bir günde Meclisten çıkaralım.” Buna rağmen, siz her seferinde Meclisi garip bir şekilde hem tatil ettiniz hem de zaman zaman tatil edebilmek için belki de Türkiye’de ilk defa uygulaması görülen muhalefet partisi gibi karar yeter sayısı istediniz. Evet, bu da bir gerçek. Karar yeter sayısı istediniz. Ne zaman istediniz bunu? Yine Soma’yla ilgili madenlerde taşeronluğun kaldırılmasıyla ilgili bir kanun teklifinde istediniz.

Garipsiyorum. Bu torba kanunu bir rüşvet olarak getirdiniz, seçimlerde aldınız istediğinizi ama niye hâlen bu torba kanunun çıkmaması için bir gayret içindesiniz, onu da anlamış değilim.

Yine, tatilden önce yaptırdığım istatistiklerde Meclisin çalışmama saatlerinin, yani sizin karar yeter sayısı sonucu Mecliste bulunmama saatlerinizin normal çalışma saatlerinden neredeyse uzun olduğunu görüyoruz. Burada oturmuyorsunuz, dışarıdasınız, bahçedesiniz ama gidiyorsunuz vatandaşa bizi şikâyet ediyorsunuz bu torba kanun çıkmıyor diye.

Evet, bu torba kanunun biz çıkmasını istiyoruz ama nelerin çıkmasını istiyoruz? Annelere emeklilik sağlayan kolaylıkların çıkmasını istiyoruz, 40 bin öğretmenin atanmasını istiyoruz, bunun gibi toplumsal fayda sağlayan maddelerin bir an evvel kanunlaşmasını istiyoruz. Sizin gibi rantsal dönüşüm ya da rant sağlayacak kanunların çıkmasını istemiyoruz. Bunu konuşmaya çalışıyoruz, bunu anlatmaya çalışıyoruz.

Bakın, dün akşam ne oldu? Hepimiz burada konuştuk, “Bir an evvel bu kanunu çıkartalım.” dedik. Biz, gereken kolaylığı gösterdik. Siz, yine yangından mal kaçırdınız ve Cumhuriyet Halk Partisi belediyesine ait olan bir mahalleyi AKP’li bir belediyeye bağladınız. Ya, bu olabilir. Belki “Oradaki vatandaşın sıkıntıları var.” diye düşünebilirsiniz. Mantıklı baktığınız zaman böyle bir sonuçla bakmanız gerekiyor. Ama yaptığınız her uygulama bu torba kanunda bir rant uygulaması olduğu için, meraların imara açılması, yine mahkeme kararlarının iptal ettiği özelleştirmeleri ortadan kaldıran kanunlar çıkartılması, hepsinin bir rant hesabı olduğunu açıkça görmekteyiz. Hele İstanbul’daki o dönüştürülen mahallenin Türkiye'nin en rantabl alanı olduğunu, üzerinden çok büyük paralar kazanılacağını, haksız kazançlar sağlanacağını hepimiz biliyoruz. Bu bir realite, bu bir gerçek. Bunlardan vazgeçin, bunları yapmaktan vazgeçin. Artık Türkiye’yi sömürmekten, Türkiye’yi yandaş vakıflarınıza, yandaş şirketlerinize peşkeş çekmekten vazgeçin diyorum.

Evet, mahkeme kararlarını uygulamama gerekçenizde şöyle söylüyorsunuz kanunu getirirken: Beş yıl geçti. Yahu, elli yıllık cumhuriyet tarihinin kazanımı olan şirketleri özelleştirirken “Elli yıllık şirket, bunu özelleştiremeyiz.” diyemiyorsunuz, demiyorsunuz. Beş yıl özelleştirmişiz, vatandaş kullanmış, “Geri dönüştüremeyiz.” diyorsunuz. Ne demek ya? Fizibilitesini yaparsınız, ne kadar değeri varsa, ne kadar ederi varsa ödemesine bakarsınız, eksik kalan kısmını tamamlarsınız, yine devletin malı olur, yine devlet bunu çalıştırmaya başlar.

Yine, taşeronlarla ilgili bana zaman zaman… Benim bölgem sanayi bölgesi olduğu için taşeronlar telefon ediyorlar “Bu kanun ne zaman çıkacak?” diye. Diyorum ki: “Niye merak ediyorsunuz? Yani taşeronluğun kalktığını mı zannediyorsunuz? Bu kanunda size ne fayda sağlıyor?” Bilmiyor vatandaş ve müjde gibi algılattığınız bu taşeronluğu kurumsallaştırıyorsunuz.

Bakın, iş kazalarının Türkiye’de her yıl artmasının Türkiye’deki işçi sayısıyla doğru orantılı olduğunu göreceksiniz. Eğer biraz merak ediyorsanız, bizim rakamlarımıza değil, girin TÜİK’in sayfasına taşeron işçi artışına bakın, Türkiye’deki iş kazalarının artışına bakın. Eğer utanmıyorsanız, eğer burada yaptığınız milletvekilliğinin hakkını vermek istiyorsanız Türkiye’deki iş kazalarının dünyada 3’üncü sırada, Avrupa’da 1’inci sırada olmasından utanç duyarsınız; duymuyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Niye oluyor bu iş kazaları? 2 nedenden oluyor, asıl 2 önemli nedeni var; biri taşeronlaşma; iki, sendikasızlaştırma.

Eğer ciddi bir şirkette, ciddi bir üretim yapan tesiste sendika varsa iş kazası yoktur arkadaşlar. Ben yirmi üç yıl endüstride çalışmış bir insanım. Ama siz iktidara geldikten sonra, 12 Eylül rejiminden bile daha katı bir şekilde, insanların örgütlenmesinin önüne geçtiniz, “2 sendika” deyip, ileri demokrasi havarisi kesilip sendikal faaliyetler içinde bulunan insanların ya da örgütlenme faaliyeti içinde olan insanların ekmeksiz, işsiz kalmasına neden oldunuz çıkardığınız kanunlarla. Yine, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’yla da ne yaptınız? İşvereni bu işe ortak etmeyerek daha çok işçinin ölmesine neden oldunuz. Eğer siz bu kanunda işvereni bu işe ortak etmezseniz, eğer bu kanunda sermayeyi bu işe ortak etmezseniz iş kazalarını önleme şansınız olmaz.

Bakın, Türkiye’de niye sendikasızlaştırılıyorlar, niye taşeronlaştırılıyorlar? Çünkü “maliyet” deyince, “bir ürünün maliyeti” deyince, yani “üretilen bardağın maliyeti” deyince herkesin aklına direkt işçilik gelir. Aslında, baktığınız zaman, Türkiye yüzde 7 işçilik ortalamasıyla dünyanın en geri ülkelerinden bir tanesi ama sermaye “Tasarruf yapacağım.” dediği zaman, “Ürün maliyetini düşüreceğim.” dediği zaman aklımıza hemen ne geliyor? İşçilik maliyetleri geliyor. Köle gibi çalıştırdığınız insanlardan üç kuruş daha, beş kuruş daha nasıl keseriz diye bakıyorsunuz, bunu da en çok devlette yapıyorsunuz. Devlete baktığınız zaman özel sektörden daha fazla taşeron işçinin çalıştığını görüyoruz.

Çok uzağa gitmiyorum, yine bir komisyonda Eti Bor tartışılırken, oradaki maden çıkarma işleminin özelleştirilmesi tartışılırken Genel Müdüre sorduğum soru şuydu: “İşçilik maliyetiniz nedir?” dedim, “Yüzde 3.” dedi. Yüzde 3’lük işçilik maliyeti olan bir tesisin işçiliğini hizmet alımı yöntemiyle yapmaya çalışan bir zihniyetin, bir kafanın Türkiye’de iş kazalarını önleme şansı yoktur arkadaşlar. Onun için diyorum ki: Gelin, gerçekten bunlar sizin kardeşlerinizse, bunlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysa, bu ülkenin evlatlarıysa bundan sonra daha çok kayıp vermenin önüne geçelim, bir an evvel İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’ndaki değişiklikleri yapalım, öyle eğitim falan değil, adam gibi bir değişiklik yapalım, biz de destek verelim size ve diyelim ki: Türkiye gerekeni yapmıştır. Biz de size buradan kalkıp doğrunun o olduğunu söyleyelim ama bunların hiçbirine yanaşmıyorsunuz. Sizin yanaştığınız tek bir konu var: Nerede rant alanı var, nerede satılabilecek bir alan var, nerede yandaşlarınıza para kazandırırsınız, yaptığınız tek iş bu Türkiye’de.

Teşekkür ediyor, hepinize sevgiler saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Mustafa Elitaş, Kayseri Milletvekili.

Buyurun Sayın Elitaş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle bir hususu dile getirmekte fayda olduğunu ifade etmek istiyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili arkadaşımız sık sık AK PARTİ grup başkan vekillerinin verdikleri sözlerde durmadıkları yolundaki -imadan öte sert bir şekilde altını çize çize- bu ifadeyi kullanıyor. Bunun doğru olmadığını hem yüce Meclisin değerli üyeleri hem de kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.

Bakınız, 13 Ağustos tarihinde yapılan toplantıda Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatile girmesiyle ilgili bir anlaşma yapıldı, bu anlaşma İç Tüzük’ün 5’inci maddesinin paraleli doğrultusunda yapıldı. İç Tüzük’ün 5’inci maddesinde der ki: “Türkiye Büyük Millet Meclisi, Danışma Kurulunca başka bir karar alınmadığı takdirde 1 Temmuz günü tatile girer.” Biz Danışma Kurulu olarak aldığımız karar gereğince 1 Temmuz günü tatil yapmamasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmasına karar verdik, arkasından 13 Ağustos tarihinde yine siyasi parti grup başkan vekillerinin imzası doğrultusunda bu tatil kararına devam etme niyetiyle bir tatil kararı ortaya çıktı. Onun için, yapılması gereken şuydu: Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani İç Tüzük’ün 5’inci maddesine uygun olarak tatil kararını iptal etme gerekçesinin paralelinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin o doğrultuda 1 Ekime kadar kapanmasıyla ilgili görüşme yapıldı. O gün görüşen grup başkan vekili arkadaşımızla, sizlerin de birlikte olduğunuz ortamda telefonda görüşüldü. “Biz bu tatil kararını aldıktan sonra herhangi bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisini çalıştıracak mıyız?” Aynen ifade şu: Eylül ayının başında Hükûmet onaylandıktan sonra torba yasayı çıkarmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisini olağanüstü toplantıya çağırmayı düşünüyoruz. Çünkü, bu kanun tasarısı içerisinde, torba yasa dediğimiz kanun teklifi ve tasarısı içerisinde büyük bir kesimi ilgilendiren düzenlemeler var. Milliyetçi Hareket Partisinin itiraz ettiği maddeler olabilir, Cumhuriyet Halk Partisinin itiraz ettiği maddeler olabilir, HDP’nin itiraz ettiği maddeler olabilir ama bu maddelerin ötesinde kamuoyunun büyük bir beklenti içerisinde bir an önce yasalaşmasını beklediği maddeler var.

MUSA ÇAM (İzmir) – Niye tatile soktunuz?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bunlardan birincisi: Soma’da hayatını kaybeden 301 işçiyle ilgili ve taşeron işçilerle ilgili yapılan düzenlemeleri kamuoyu olağanüstü bir şekilde bekliyor.

İkincisi, yine bu yasa içerisinde var olan 40 bin öğretmen atamasıyla ilgili düzenlemeyi öğretmenlerimiz bekliyor. O süre içerisinde biz arkadaşlarımıza bunun olması gerektiğini ifade ettik. Fakat, değerli milletvekilleri “1 Ekime kadar bunu çalışmayalım.” diye söylediler. Ama ne yazık ki, Cumhuriyet Halk Partisinin bir milletvekili, Somalı işçileri de getirerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Basın Toplantısı Salonunda, İç Tüzük’e de aykırı, teamüllere ve aldığımız kararların dışında yaptığı bir işlemle Somalı işçilerle birlikte yaptığı basın toplantısında AK PARTİ iktidarının bu yasayı uyutmak için Türkiye Büyük Millet Meclisini tatile soktuğu ile ilgili bir iddia ortaya çıktı. Bunun üzerine, hem öğretmenlerden hem kamuoyundan hem de bu konuyla ilgili yeniden yapılandırmadan faydalanacak insanlardan büyük bir baskı oluşarak “Bu yasayı niye çıkarmıyorsunuz? Siz bizi aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz.” şeklinde baskılar ortaya çıktı.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Evet, ben yaptım, ben. İsim ver, cevap vereyim; ben yaptım toplantıyı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bunu değerli milletvekilleriyle paylaştık. Nitekim, bu çerçevede olağanüstü toplantı çağrısını gerçekleştirmiş olduk.

Değerli milletvekilleri, kamuoyunun beklediği bir yasada sizin birkaç tane yasayla ilgili, maddesiyle ilgili itirazlarınızın olabilir olduğunu söyledim. Bunun çeşitli yolları var. Anayasa’ya aykırılık iddialarınız var. Biz Anayasa Mahkemesi değiliz, Anayasa Mahkemesinin müracaat yolları da mevcut. Ya ana muhalefet partisi müracaat etme hakkına sahiptir ya da 110 milletvekili imza ettiği takdirde, imzayı bulduğu takdirde Anayasa Mahkemesine müracaat etme hakkı mevcuttur. Nitekim, Cumhuriyet Halk Partisi isterse ana muhalefet partisi olarak, sayıya bağlı olmadan, 20 milletvekili de olsa ana muhalefet partisi olduğu takdirde Anayasa Mahkemesine itiraz etme hakkı mevcut. Milliyetçi Hareket Partisi diğer milletvekilleriyle bir araya gelip 110 imzayı buldukları takdirde Anayasa Mahkemesine giderler. Siz, buna Anayasa’ya aykırı diye yaptığınız iddialarla birlikte -bu kanun tasarısı içerisinde çok önemli diye gördüğümüz 3 veya 5 madde, 10 madde- 10 maddesine itiraz etme ve Anayasa Mahkemesi yolu açık olmasına rağmen, bununla ilgili herhangi bir engel bulunmamasına rağmen bazı insanlara, bu kanundan faydalanan insanlara haksızlık yapıyorsunuz, işkence yapıyorsunuz.

Nitekim, bu kanun dört ay süreyle görüşülmeye çalışılıyor. Önergelere bakın Allah aşkına, kamuoyu ve bize baskı yapan hem taşeron işçiler hem Soma madenindeki işçilerle ilgili konudan faydalananlar hem de yeniden yapılandırmayla ilgili bu tasarıdan faydalananlar, aynı zamanda 40 bin öğretmen atamasıyla ilgili dört gözle bu kanunun çıkmasını bekleyenler Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarını incelesinler. Biz bir an önce bu kanunun çıkması için gayret gösteriyoruz ama bizim burada bütün zamanımız… İç Tüzük’ün verdiği imkânları suistimal ederek kullanan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği önergeleri okuyun. Önergelerin sadece okunma süresi yedi dakika, sekiz dakika ama önergedeki değişiklik maddesi, ilgi maddesi bir cümle veya bir kelime.

Değerli vatandaşlarım, bu kanunu kimin engellediğini, sizin menfaatinize olan bir düzenlemeyi kimin ortadan kaldırdığını öğrenmek istiyorsanız Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarına bakmanız gerekir.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Evet, aynen öyle.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Halaçoğlu geldi, konuşmasında dedi ki: “AK PARTİ şöyle yaptı, böyle yaptı, onun için biz bu kanunu engelliyoruz.” Sayın Hocam, bu bir günah çıkarmadır. Siz kendi yüklerinizi, kendi sorumluluklarınızı başkasına pas etmek için farklı bir yöntem uyguluyorsunuz, bu da doğru bir şey değildir.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Sizin günahlarınız var, sizin günahlarınız. Siz o günahları çıkaramazsınız bile. Günah akıyor her yerinizden.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Dünkü konuşmaya gelince, dünkü konuşmamızda “Önergeniz var mı?” dediniz. “Önergemiz var, 8-10 tane önerge.” “Madde ihdası var mı?” dediniz. “Şu anda bilmiyorum ama arkadaşlarımla konuşacağım, madde ihdası olduğu takdirde sizi bilgilendireceğim.” dedim. Nitekim, 3 madde geçtikten sonra madde ihdası yapılma mecburiyeti olduğundan dolayı, arkadaşımızı gönderdim, sizi bilgilendirmeye çalıştım. Sonra dediniz ki: “Bizi aldattınız.” Biz kimseyi aldatmadık, siz aldanılmış hissine kapılıyorsunuz. Kimseyi aldatmadık, ne söylediysek doğru söyledik.

Gelelim Ümraniye meselesine. Bakın değerli milletvekilleri, hakkın, hukukun, adaletin yanında olmamız gerekir. Hakkın, hukukun, adaletin yanında olmayarak, onları tamamen bir tarafa bırakarak, hakkı, hukuku, adaleti öteleyerek, rafa kaldırarak rant peşinde koşanların ekmeğine siz yağ sürüyorsunuz, değirmenine su taşıyorsunuz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Ayıp, ayıp ya!

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Vay, vay!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakın, 2008 yılında Büyükşehir Kanunu’nu çıkardık. Sayın Uzunırmak, siz büyükşehir belediye başkanı adayıydınız. 2008 yılında Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nu çıkardık, “Ataşehir” diye bir ilçe kurulmasına karar verdik. Ataşehir ilçesinin doğal sınırlarını tespit ettik. Doğal sınırları ne? O-4 ve E-80 kara yollarının kestiği kısım. 2009 yılında, şu anda tartışmalı olan kısımdaki vatandaşlarımız Ataşehir Belediyesine oy kullanmak için gitmediler, Ümraniye Belediye Başkanlığı seçimleri için oy kullanmak için gittiler. 2014 yılının Mayıs ayına kadar o bölgedeki arsa, araziler, o bölgedeki binalar emlak vergilerini Ümraniye Belediyesine yatırdı.

Yine, 2014 yılı seçimlerinde o bölgede yaşayan, ikamet eden insanlar Yüksek Seçim Kurulu tarafından Ümraniye Belediyesine oy vermek üzere seçmen listesine kaydedildiler. Siz, bu çerçevede bir bakıyorsunuz, Ataşehir Belediyesi vergi mahkemesine müracaat ediyor, “Böyle, böyle, bizim doğal sınırlarımız tam olarak belirlenmemiştir, yasada bir sorun ortaya çıkmıştır. Bu sorunun düzenlenmesi ve şu bölgeler dâhilinde olan, ‘benim mahallelerimin uzantısı’ diye ifade edilen kısımların emlak vergilerinin ve harçlarının bana yatırılması” diye dava ediyor. Her ne hikmetse, niye yapılıyorsa, vergi mahkemesi bu konuda Ataşehir Belediyesinin lehine, Ümraniye Belediyesinin aleyhine karar veriyor ve aynı şeyi Kadıköy Belediyesinin de yapma imkânı mevcut çünkü bu haritada, 2008 yılında yapılan kanun gereğince Ataşehir Belediyesinin bir kısmı Kadıköy Belediyesini ve Ümraniye Belediyesini ilgilendiriyor. Bu süreçte ortaya çıkan durumda, Ümraniye Belediyesinin 2008 yılından bu tarafa yaptığı imar planları, izinleri, uygulama imar planları, topladığı vergiler, topladığı harçlar şu anda müthiş bir ihtilaf konusu hâline gelecek. Bizim yaptığımız, 2008 yılındaki kanun tasarısından farklı bir şey değil. 2008 yılındaki yapılan kanun tasarısının uygulayıcılar tarafından, vergi mahkemeleri tarafından farklı bir şekilde yorumlanmasından dolayı, 2008 yılındaki fiilî durumu, 2008 yılındaki net durumu daha bir şekilde olgunlaştırabilmek ve hukuka aykırı bir şekilde karar vermiş mahkemelerin önündeki engeli kaldırmak için yapılan bir iştir. Sadece, açıkça söylüyorum, açın bakın 2008 yılındaki büyükşehir belediyesi kurulmasıyla ilgili kanunu, o kanunda göreceksiniz, Ataşehir Belediyesi, Ümraniye Belediyesi…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …Kadıköy Belediyesiyle ilgili sınırların O-4 ve E-80 kara yollarıyla ilgili doğal sınır olduğunu göreceksiniz. Bizim rantla, herhangi bir şekilde meseleyle ilgimiz yok.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Kupon arsalar kime, niçin yapılıyor? Bir telefon konuşması var, “Kupon arsayı nasıl benden habersiz…”

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Orada kim ne yaparsa yapsın ama önemli olan hadise, hakkı, hukuku, adaleti egemen kılmaktır. Yoksa, “Şu şuna şu rantı vermiş, bu buna rantı vermiş ve harçlar, vergiler…”

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Bu kupon arsayı bir anlat!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bu harçlar ve vergilerin farklı bir şekilde toplanması mümkün değil. Zaten bunlar matbudur. Ne yazılması gerektiği kanunda tanımlanmıştır.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Sizin bakanınız açıkladı. “Mecidiyeköy’deki binayı müze yapalım.” dendiğinde “Orada rant var.” diyen sizin Başbakanınız…

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Halaçoğlu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Tamamen Meclisi yanıltan ve tarafımı suçlayan bir konuşma söz konusu oldu. Sataşmadan söz istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun, iki dakika söz veriyorum sataşma nedeniyle.

V.-SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın MHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, şurada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde olan herkes her şeyi görüyor. Aslında, bakın, yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı bir konuşma izledik burada.

Şimdi, buna birçok kişi de şahittir, Sayın Başkan Vekili de şahittir konuşmalarımıza.

Şimdi, onları bir yana bırakıyorum. Allah aşkına, bana söyler misiniz, 13 Ağustosta Meclisin tatile girmesiyle ilgili teklifi kim yaptı? AKP Grubu yaptı. Siz 21 Ağustosa kadar da çalışma kararı almıştınız -cumartesi, pazar da dâhildi bunun içerisine- biz de “Tamam.” dedik. “Cumartesi, pazar dâhil 21’ine kadar oturup bunu bitireceğiz.” dedik. Ama teklifi yapan sizdiniz. Bize geldiniz, dediniz ki: “Beşinci bölümü bitirelim, tatile girelim.” Teklifi yapan sizsiniz. Biz de “Tamam, nasıl isterseniz, 21’ine kadar bitirmemiz söz konusu olabilir ama istemiyorsanız böyle yapabiliriz.” dedik.

Bakın, ondan sonra, hiçbir zaman açılma konusu yani eylül ayında açılması söz konusu bile edilmedi. Zaten, niye o zaman ekime kadar tatile girme kararı alınsın?

İkincisi, şimdi “günah çıkarma” diyorsunuz. Günahı falan biz çıkarmıyoruz, biz elhamdülillah Müslümanız. Ancak, Hristiyan olursanız siz çıkarırsınız. Biz elhamdülillah Müslümanız, günah çıkarmayız.

AHMET YENİ (Samsun) – Lafa bak ya, nasıl konuşuyor Başkan?

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Ama bize söyleyen…

AHMET YENİ (Samsun) – Ayıp, ayıp şeyler.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bak, lafını ediyor, günah çıkarmaktan bahsediyor bize.

AHMET YENİ (Samsun) – Yazık ya; ayıp, çok ayıp.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bizi Hristiyan yapıyor, elhamdülillah Müslümanız.

AHMET YENİ (Samsun) – Çok ayıp, çok.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Gerçekten ayıbı yapan kendi grup başkan vekiliniz.

Sonra, Ataşehir-Ümraniye… Allah aşkına, bu kanunu kim çıkardı? Siz. Kaç yılında? 2008 yılında çıkardınız. Sınırları kim belirledi? Siz belirlediniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Doğru.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Niye o zaman ayarlamadınız?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Ayarlı, ayarlı.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Görmediniz mi? “Efendim yanıldık, efendim yanlış yaptık.” Hep bu sizin bahanenizdir.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Çok safmışsınız; devamlı saflık yapıyorlar.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Siz sadece bu bahanelerle kendinizi kurtarmaya çalışıyorsunuz.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Anlattılar ya.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Sözünüzde durmayan sizsiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Ondan sonra “Efendim, belediye başkanlığı seçiminde Atakent oraya vermiş, Ümraniye’ye vermiş.” O zaman, Ataşehir’e bağlı olan bir yerin seçmenine size oy verdirdiyseniz, bu da sizin suçunuzdur. (AK PARTİ sıralarından “Allah Allah!” sesleri)

AHMET YENİ (Samsun) – Hocam, bile bile konuşuyorsunuz yahu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Eğer, bir bölgenin seçim için belirlenmesinde oyu başka yere verdirtiyorsanız bu suç iktidar olarak size aittir.

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Bitti, süre bitti.

CELAL ADAN (İstanbul) – Başkan, hemşehrin, bir dakika ver ya.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Ayrıca, Meclis Başkanımız Cemil Çiçek, bu torba yasanın görüşmelerinden önce, Komisyona, 100’den fazla madde için “İç Tüzük’ün şu maddelerine aykırı, görüşülemez.” diye liste verdi mi? Verdi. İşte, bizim söylediğimiz, aslında…

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum Sayın Halaçoğlu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – …bu saydığımız 76, 91, 100, 112, 114, 124 hepsi bunun içine dâhildir. Ondan sonra konuşuyorsunuz. (MHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan…

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Elitaş, tövbe, istiğfar et; günah çıkarma!

BAŞKAN – Buyurun Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, Sayın Halaçoğlu benim kullandığım bir deyimle ilgili, farklı bir noktaya getirerek, iyi niyetli olmayan bir şekilde, farklı bir noktaya getirerek kendisini…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – İyi niyeti mi var? Günah çıkarmaktan bahsediyorsunuz?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Elitaş, size de sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Günah çıkarma; tövbe, istiğfar et Sayın Elitaş!

2.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Halaçoğlu, tövbe, istiğfar etmek için bu konuşmaları yapıyorsun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sen tövbe, istiğfar edeceksin!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Biz, hiç kimseyle dininin ne olduğunu konuşmayız, herkesin dini kendine. Senin dinin sana, benim dinim bana. Herkes her şeye inanmakta serbesttir. O anlamda, hiç kimsenin hiç kimseyi…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Benim neye inandığımı nereden biliyorsun o zaman?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ...sorgulaması da haksızdır.

Bakın, 2008 yılındaki çıkan kanunda hiçbir ihtilaf yok, 2014 yılının Mayıs ayına kadar ihtilaf yok. Ümraniye Belediyesi o bölgelerde, Ataşehir’in iddia ettiği bölgelerde temizlik hizmetlerini yapmış, emlak vergilerini toplamış, Yüksek Seçim Kurulu demiş ki: “Siz Ümraniye Belediyesinin sınırları içerisindesiniz, Ümraniye Belediye seçimlerine oy kullanacaksınız.” Bu düzenlemeler varken, her şey ortadayken, emlak vergisi yapılmış, uygulama imar planları uygulanmış, yapılmış -Ümraniye Belediyesi bunları yapıyor- ama bir vergi mahkemesi diyor ki: “Vergiyle ilgili olan, “Topladığınız vergiler, emlak vergileri ve bunlarla ilgili yaptığınız, ruhsatlarla ilgili harçlar sizin hakkınız değil.” Kimin hakkı diyor? “Ataşehir Belediyesinin hakkı.” diyor. Siz diyorsunuz ki: “Bu sizin suçunuz. O adamlar niye Ataşehir’de oy kullanmadı da Ümraniye’de oy kullandı?” Değerli Grup Başkan Vekili, yaptığımız kanun doğru. Yaptığımız kanunda oy kullanılması gereken yer Ümraniye, bağlı olması gereken yer Ümraniye, temizlik hizmetlerini yapması gereken Ümraniye, uygulama imar planlarını yapması gereken Ümraniye, emlak vergilerini toplaması gereken yer Ümraniye ama vergi mahkemesi Türkiye Büyük Millet Meclisinin üstüne çıkarak kanun koyucu gibi “Ben bunu böyle anladım, siz hiç yoksunuz.” diyor, siz bunun bile farkında değilsiniz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin koyduğu kanunun itibarını korumak için bu önergeye destek vermeniz gerekirdi ama farklı durumu yaptınız.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sataşmadan söz istiyorum. Tekrar şahsıma karşı farklı bir üslup kullandı.

BAŞKAN – Nasıl farklı bir üslup kullandı Sayın Halaçoğlu?

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Efendim, “Farkında değilsiniz.” dedi ve inancımızdan söz etti.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Siz de tasdik ettiniz canım ben söylerken. Hayır, söylerken tasdik etti, kafasını salladı.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ben bir şey söyledim, kendisinin sözüyle söyledim, onun için sataşmadan söz istiyorum.

BAŞKAN – Anladım da, sataşma söz konusu mu? Yoksa eleştiri niyetindeki her şey sataşma olmaz ki Sayın Halaçoğlu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sataşmadan söz istiyorum, daha nasıl sataşacak?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Halaçoğlu.

3.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, efendim, şimdi, günah çıkardığımdan bahseden kişi ardından bana tövbe, istiğfardan bahsetmeye başladı.

Bakın, tabirler kişilerin ne olduklarıyla alakalıdır. Bir Müslüman kişi vefat ederse “Toprağı bol olsun.” denmez, “Allah rahmet eylesin.” denir. Bu, İslam’ın temel hukukunda yer alır ama siz bana günah çıkarmadan bahsediyorsanız, günah çıkarma Hristiyanların yaptıkları bir işlemdir. Günah çıkarma tabirini kullanamazsınız benim için. Ben elhamdülillah Müslümanım ve bu konuda da sizin inanıp inanmamanız beni hiç ilgilendirmez, siz hangi dinden olursanız olun, o da beni ilgilendirmez ama ben elhamdülillah Müslümanım ve bana günah çıkarmadan söz edemezsiniz, bu birincisi.

İkincisi, ben her şeyin farkındayım, merak etmeyin. Siz, “2008’den 2014’e kadar bir şey olmadı.” diyorsunuz. Siz biliyor musunuz, 2008’den itibaren orada imar yasasının çıktığını, o karşıdaki devasa Ağaoğlu’nun yaptığı ucubenin bir parçasının da orası olacağını biliyor musunuz? O zamana kadar tabii ki başvurmazdınız, o zamana tabii ki mahkemeye de başvurmadınız. Siz mahkeme kararlarını bir tarafa atıyorsunuz, mahkeme kararlarına inanmıyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Mahkemeye başvuran biz değiliz, karıştırıyorsunuz, karıştırıyorsunuz; Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini yok sayıyorsunuz.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Ondan sonra mahkeme kararlarını siz Mecliste değiştirmeye çalışıyorsunuz. İşte, yeni Türkiye’nin durumu budur. Yani hukuku ayaklar altına alan bir Türkiye. Siz burada çok konuşuyorsunuz daha buna benzer. Siz kendi yaptığınız hataları, kendi yaptığınız yanlışları bir şekilde başkasının üzerine atarak ortadan sıyrılmayı düşünüyorsunuz. Kanunları çıkarın, iki ay sonra, üç ay sonra, bir gün sonra değiştirmeye kalkışın, ondan sonra da suçu muhalefete yüklemeye kalkışın. Siz önce kendinizle bir tartışın, kendinizi bir yoklayın, ondan buraya çıkıp konuşun.

Teşekkür ediyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Özel. Hayırdır?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkanım, Sayın Elitaş biraz önce kürsüde benim olduğuma hiç şüphe bırakmayacak şekilde “Meclis tatile girdikten bir gün sonra Soma’dan getirdiği 4 madenciyle…” diyerek benim yaptığım bir basın toplantısını hatırlatıp daha sonra da beni kamuoyunu yanıltmakla suçlamıştır. Cevap hakkımı istiyorum efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – İsim falan zikretmedim Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Elitaş, Sayın Özel’i mi kastettiniz basın toplantısı…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hayır efendim, isim zikretmedim, dedim ki…

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Tabii onu kastetti, kimi kastedecek? Başka yok ki, ben mi getirdim madencileri? Toplantı yapan o.

BAŞKAN – Bir saniye sayın milletvekilleri.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - …bu konuyla ilgili bizim grup başkan vekilleriyle aldığımız karar doğrultusunda “Tamam, 1 Ekime yapalım.” dedik “Fakat yanlış algılamalara sebebiyet verecek şekilde bunu farklı noktalara götürüp ‘AK PARTİ iktidarı bunu düyuna kaldırdı, rafa kaldırdı.’ gibi ifadeler kullanmak yanlıştır. Kamuoyu baskısını bizim üzerimize yönelttiler ve bunu da biz düzelteceğiz ve olağanüstü toplantı çağrısını bunun için yaptık.” dedik. Burada bir şey yok.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Özel, yerinizden açıklama vereceğim.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde benden bahsediyor efendim.

BAŞKAN – Hayır, isim zikretmediğini, sizi kastetmediğini söyledi, yerinizden açıklama vereceğim.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır, beni kastetmediğini söylemedi, ismimi zikretmediğini söyledi.

BAŞKAN – Evet, isminizi zikretmedi, ben de sordum zaten.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ama beni kastettiği çok açık.

BAŞKAN – İsminizi zikretmediğini söyledi, ben de biliyorum.

Sayın Özel, yerinizden söz vereceğim.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Efendim, yerimden niye söz kullanayım, İç Tüzük’e göre oradan yapılan…

BAŞKAN – Ama isminizi kullanmadı. Tutanakları isteyeceğim o zaman Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Açın tutanağı…

BAŞKAN – Tutanakları isteyeceğim efendim, evet.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hayır, İç Tüzük’ü isteyin önce, İç Tüzük’ü. İç Tüzük’te ne yazıyor bir bakın.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

IV.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

1.- MHP Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü toplantı çalışma gün ve saatleri ile olağanüstü toplantı çağrısına konu 642 ve 643 sıra sayılı Azerbaycan Cumhuriyeti’yle imzalanmış olan uluslararası antlaşmalara ilişkin Kanun Tasarıları’nın tümü üzerindeki parti grupları, Komisyon ve Hükûmet adına yapılacak konuşmaların tasarıların önemine binaen otuzar dakika, üyeler tarafından yapılacak konuşmaların on beşer dakika olmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN - Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Efendim, İç Tüzük çok açık, benim kastedildiğimden hiçbir şüphe yok.

BAŞKAN – Tutanakları isteyeceğim efendim, ondan sonra konuşacağız.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – İnkâr etmiyor ki niye tutanak istiyorsunuz?

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı.

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Kâtip üyeler arasında uyuşmazlık olduğu için bir dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Sayın Özel, buyurun, sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum.

V.-SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

4.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın MHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Sayın Elitaş keşke burada olsaydı, biraz önce şöyle bir şey söylüyor… Aslında bu, bütün muhalefet milletvekilleri için bir gurur vesilesi. Zaman zaman basın toplantıları yaparız, “Bunu kim duyuyor, kim biliyor, ne işe yarıyor?” diye düşünenler olabilir. Koskoca iktidar partisi grubu Özgür Özel’in yaptığı basın toplantısının yarattığı kamuoyu baskısından ötürü muhalefet partilerine verdiği 1 Ekime kadar çalışmayalım ve Meclisi tatil edelim sözünden vazgeçmiş. Bu, etkin muhalefet anlamında bizim için olsa olsa gurur vesilesidir ama iktidar partisinin gurur duyamayacağı bir tabloyla karşı karşıyayız. Sayın Elitaş sadece buralara verdiği sözden dönmüyor veya biz iktidar partisini, niye Meclisi toplantıya çağırıyorsunuz ya da niye kapatıyorsunuz diye eleştirmedik, aksine, o kapatma kararının alındığı gece de bu tartışılmadı. Bizim iktidar partisine yaptığımız yoğun eleştiri, Soma’ya verilen onca söz, onca bekleyen gözü yaşlı ana, onca bekleyen emekçi varken 16 maddelik Soma kanununu şeker yapıp hukuku askıya alan; içeriye, yandaşa peşkeş çekmeler dâhil olan birçok zehrin üstüne Soma’yı şeker yapma gibi bir konudaki samimiyetsizliğini eleştirdik. İktidar partisinin grubu da bu konuda iktidar partisini yönetenler tarafından kullanılıyor zaten. Yoksa, buna, bu gruptaki çok sayıdaki milletvekilinin vicdanları karşı çıkar. Şimdi, samimiyseniz şunu yapın: Geçen gün Soma’da bir kişi daha öldü. Gözünüzün içine baka baka söylüyorum Sayın Grup Başkan Vekili, Soma’da ölen son madenci Metin bu kanundan yararlanamayacak çünkü siz Soma’ya başka bir açıyla bakıyorsunuz; önce ölenlere “Erken öldünüz.”, Metin kardeşimin ailesine de “Ölmekte geç kaldı.” diyorsunuz. Amacınız Soma’daki 301 kişinin isyanını bir yöntemle susturmak ama amacınız madenciye sahip çıkmak değil. O zaman Metin’e de sahip çıkardınız.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Olağanüstü toplantı çağrı önergesine konu kanun tasarı ve tekliflerini görüşmek için gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki 108 Adet Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VI.-                 KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.

Dünkü birleşimde, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen tasarının altıncı bölümünde yer alan 138’inci maddesi kabul edilmişti.

Şimdi 139’uncu maddenin kapalı oturumda yapılmasına dair bir önerge vardır, önergeyi okutuyorum:

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 139’uncu maddesinin İç Tüzük’ün 70’inci maddesine göre kapalı oturumda yapılmasını arz ederim.

                                                                                  Yusuf Halaçoğlu

                                                                                         Kayseri

                                                                             MHP Grup Başkan Vekili

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, kapalı oturumda Genel Kurul salonunda bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir.

Sayın idare amirlerinden salonun boşaltılmasını temin etmelerini rica ediyorum.

Yeminli stenografların ve diğer yeminli görevlilerin salonda kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Kapanma Saati: 15.07

VII.- KAPALI OTURUMLAR

İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ OTURUMLAR

(Kapalıdır)

BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.46

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki Beşinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Tasarı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

139’uncu madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı ile 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanuna geçici madde eklenmesini öngören Çerçeve 139'uncu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "amacıyla kullanılır" ifadesinin "amacı kapsamında kullanılır" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                    Erol Dora                                         Nazmi Gür                                      Hasip Kaplan

                      Mardin                                                Van                                                 Şırnak

                 İdris Baluken

                       Bingöl

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 139’uncu maddesinin son fıkrasına aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve talep ederiz.

                Münir Kutluata                                Mustafa Kalaycı                                   Zühal Topcu

                     Sakarya                                             Konya                                               Ankara

                       Ali Öz                                             Alim Işık

                      Mersin                                             Kütahya

“Tahsis edilen bu alan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya diğer kurumlar tarafından belirtilen amaç dışında kullanılamaz.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 139. Maddesi ile 6292 sayılı kanuna eklenen geçici 3 üncü maddeye aşağıdaki cümlelerin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

Bülent Kuşoğlu                                     Celal Dinçer                                       İzzet Çetin

         Ankara                                             İstanbul                                             Ankara

     Müslim Sarı                                       İdris Yıldız                                        Musa Çam

        İstanbul                                               Ordu                                                 İzmir

  Erdal Aksünger

          İzmir

“Açılan davalar sonucunda hazine adına tescil edilip orman sınırları içerisinde kalan veya hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde bulunan gerçek ve tüzel kişilere ait zabıt, iskân kayıtlarına ait kayıtlar yok hükmünde olup tapu sicilinden terkin edilir. Konu ile ilgili açılmış bütün davalar bu kanunun yayını tarihinde düşer.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Erdal Aksünger, İzmir Milletvekili.

Buyurun Sayın Aksünger. (CHP sıralarından alkışlar)

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında bu önergemiz, AKP İzmir milletvekilleri tarafından İzmir’de önerilen, bu cümleyle söylenen konuydu çünkü dün akşam burada Ataşehir’den alınıp Ümraniye’ye bağlanmak istenen bölgenin belki de 50 katı, 100 katı, 200 katı bir bölgeden bahsediyoruz ve bir kişiye bedelsiz olarak verileceği konudan bahsediyoruz. Arazinin büyüklüğü 280 bin dönüm, içerisinde binlerce insan yaşıyor ve 1950’lere dayanan bir hikâyesi var ama bir gece yarısı -işte yine biraz önce konuyla ilgili bahsettiğimiz üzere- 6292 sayılı Kanun’da torbayla ilgili konu geldiğinde 7’nci maddeye bir (a) fıkrası ekleyerek, bu, bir şehir kurulacak olan arazi ve içinde 30 bin-40 bin kişinin yaşadığı yer bir vatandaşa peşkeş çekiliyor.

Aslında, burada söylediğimiz şu: Açılan davalarla ilgili diyor ki: Hazineye kaydedilmiş veya orman vasfından çıkarılıp hazineye verilmiş bütün araziler ve orman hükmünde sayılan bütün arazilerle ilgili daha önceki zabıt kayıtlarının iptali yargı kararlarıyla yok hükmünde sayılmış. Yani bunların hepsi ya hazineye geçmiş ya Ormana geçmiş ve bunlar bir üst mahkemeye de gitmişler, üst mahkemelerde yıllar boyunca bunların hepsi normalde düşmüş kardeşim ama nasıl bir hikmetse birileri yine bu, 6292’de, torba yasada bir gece yarısı 7’nci maddesine (a) fıkrasını ekleyerek bir vatandaşa milyarlarca dolarlık yeri peşkeş çekiyor. Sadece buradan bahsetmiyorum, Türkiye'nin nerelerinde var bunlar kim bilir. Peki, bu iş yapılırken şöyle bir şeyden mi bahsedildiğini düşünüyordu insanlar: “Ya, garibanların 300 metrekare arsası var, 500 metrekare arsası var, 3 dönüm arsası var.” Bunlardan mı bahsediliyor? Hayır, bundan bahsedilmiyor. Bir gruba ve o grubun otelinde toplantılar yapılarak bu maddenin nasıl yapılması gerektiği birilerinin eline tutuşturularak, bir gece 6292’nin 7’nci maddesine (a) fıkrası eklenerek 200 bin dönümün üzerinde arazinin bedelsiz olarak hazineden ve Ormandan bu vatandaşın üzerine tescil edilmesi isteniyor. Kaldı ki dün akşam konuşulan konu, Ataşehir’den Ümraniye’ye bağlanacak olan konu bunun binde 1’i bile değil. Ne yapmak isteniyor bununla ilgili? Birileri çıkıp bunun hesabını versin.

Ayrıca, bu yerel seçimden önce arkadaşlar “Gaziemir Sarnıç” dediğimiz bu bölgeye gelip “Evet, biz bu yasayı bu torba kanun içerisine koyarak çözeceğiz.” dedi. Biraz önce verdiğimiz teklif aslında onların, yani AKP İzmir milletvekili arkadaşlarımızın önerdiği konuydu zaten. Üzerinde en küçük bir oynama yapmadan getirdim ben bunu. Madem böyleyse, madem İzmir düşünülüyorsa, madem bu insanların hakları düşünülüyorsa gelin bunu kabul edin. Zaten geçen yıl ve evvelki yıl arkadaşlara söyledik. Dedim ki arkadaşlarımıza, AKP milletvekili arkadaşlara: “Gelin bu işi siyasallaştırmayalım, beraber konuşalım, bunu basına yansıtmayalım, hiçbir yerde konuşmayalım.” Kendileri bilirler. Hiçbir yerde ilk önce konuşmadık. Aradan altı ay, yedi ay, bir sene geçti, bunun çözümü olmadıktan sonra bir iş adamına peşkeş çekilen bu yerle ilgili çıkıp basına konuştuk, ondan önce konuşmadık, ondan önce hiçbir yerde siyasallaşmadı bu konu. Madem çözüm isteniyor, yerel seçimden önce de bu kelimeler kullanılarak çözüleceği söylendi. Sizin söylediğiniz konunun aynısıdır bu, aynısıdır bu arkadaşlar.

RIFAT SAİT (İzmir) – Kim o isim?

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – Cevahir’e verilecek bunların hepsi. Kim olduğunu arkadaşlar biliyorlar zaten, davayı kimin açacağını. Şu anda adamın normalde hazineden alacağı bir konu yok ki ama bu madde burada durduğu sürece bu adam bu koca şehir büyüklüğündeki yeri alacak. Ben tabii, İstanbul’un Boğazı’nda, Antalya sahillerinde, Mersin sahillerinde, diğer yerlerde buna benzer hangi konular olduğunu bilmiyorum. Vardır böyle konular ama orada kim bilir, üzerinde yaşayan insanlar var mı yok mu kimse bilmiyor ama burada 35 bin kişi mağdur. Eğer aksini iddia eden arkadaş varsa ben bir şey söylemiyorum, gelsin, yerel seçim öncesinde 3 tane bakanla birlikte “Bunun sözünü veriyoruz.” dediği yere bu iyiliği yapsınlar. Aksine bir şey söylemiyoruz ki arkadaşlar. Burada nedir konu? Eğer halktan yanaysanız, milletten yanaysanız -280 bin dönüm araziden bahsediyoruz, bir ülke gibi yerden bahsediyoruz- madem samimiyseniz, gelin bu işi çözelim diyorum. Çözmüyorsanız da çıkın hesabını verin o zaman bununla ilgili. 3 bakanla bunun sözünü veriyorsunuz, bu yerel seçimden önce söylüyorsunuz bunları. Ne yazık ki bunlar dün akşamkinden daha cinnet konulardır. Bir an önce bunu temizlemenizi rica ederim.

Hepinize selamlar, saygılar. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 139’uncu maddesinin son fıkrasına aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve talep ederiz.

Alim Işık (Kütahya) ve arkadaşları

“Tahsis edilen bu alan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya diğer kurumlar tarafından belirtilen amaç dışında kullanılamaz.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Münir Kutluata, Sakarya Milletvekili.

Buyurun Sayın Kutluata.

MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Sakarya’nın bir bölgesinde yaşanmakta olan bir sosyal problemin yer aldığı, onunla ilgili olarak düzenlenmiş bulunan 139’uncu madde üzerinde söz almış bulunuyorum.

Değerli milletvekilleri, bir sosyal problem, bir yara kanun maddesi hâline getirilir ve yasalaştırılmaya kalkışılırsa bunun çözümü beklenir, çözümü için olduğu düşünülür. Hâlbuki bu maddenin bu problemin istismarıyla ilgili olduğu görülmektedir.

Bakın, ilgili madde diyor ki -biraz önce kapalı oturumda Sayın Halaçoğlu’nun da ifade ettiği gibi- Sakarya ili Kocaali ilçesinde bulunan ve Melen Barajı rezervuar alanı ile mutlak koruma alanında kalan yerleşim yerindeki halkın iskân edilmesi maksadıyla ormandan belirli alan çıkarılıyor ve TOKİ’ye tahsis ediliyor. Şimdi, böyle bir uygulama, bu bölgede baraj alanı altında arazileri kalan 1.172 doğrudan nüfus ve etkilenenlerle birlikte 2.550 kişiyi ilgilendiren bir iskân konusu mevzubahis. Bu konu yıllardır devam ediyor. Bu konu gündeme geldiği zaman iktidardan sorduk, ilgili bakanlıklardan istedik “Bu insanlara iskân için yer gösterecek misiniz?” diye. Alınan cevaplar: “Bu insanlar istimlak bedellerini aldıkları için, bunlar için yapacağımız bir şey yok.” denildi. Hâlbuki bu insanların çevreleriyle beraber, muhitleriyle beraber, yaşama tarzları ve alışkanlıklarıyla beraber bir yere nakledilmesi gerekiyordu.

O tarihte Sakarya’da Tarım Bakanlığına bağlı “TİGEM” adı verilen çiftliklerden bir tanesi vardı, bu çiftlik on yıldır atıl hâlde bırakılmış ve bu işe çok da müsaitti. Bu taleplerimiz, bu iddialarımız da cevap bulmadı ve bu 3.670 dönümlük çiftlik sonunda birilerine içindeki binalarıyla, tesisleriyle, 700 küsur dönümlük fındık bahçeleriyle yıllık -dikkatinizi çekiyorum- 815 bin lira bedelle verildi. 700 dönüm fındık bahçesinin bile bu bölgede yıllık verimi 140 dönüm, bu yılın fiyatlarıyla geliri de 1 milyon 400 bin liradır. Dolayısıyla, bu satışı önce bu yönüyle dikkatlerinize sunuyorum.

Bu iş bu şekilde sonuca ulaşmadıktan ve satışlar böyle yapıldıktan sonra şimdi “Orman arazisi bu işe tahsis edildi.” deniyor ve TOKİ’ye veriliyor. Dikkat çekici olması, bu insanlar bahane edilmek suretiyle o bölgenin en önemli özel alanı, denize sıfır olan, aradan sadece bir kara yolunun geçtiği orman alanı -1.200 dekar olarak bildiğimiz bir alan- bu işe tahsis ediliyor.

Değerli milletvekilleri, buraya sadece TOKİ’nin bina yapıp bu insanlara “Siz de alıyorsanız alın, size bazı kolaylıklar sağlayacağız.” demesi suretiyle mesele hallolmuyor. Bu bölgedeki orman arazisi o bölgenin turistik potansiyeli açısından… O bölgede 40 dönüme yakın, Sakarya ve Melen Nehirleri arasında, kesintisiz, Türkiye’nin en büyük sahilleri vardır ve Antalya Kemer gibi bir turizm planlamasının yarın bu bölgede yapılması zaruri iken ve bu arazinin de en tamamlayıcı unsur pozisyonunda olduğu bilinirken boş bir çiftlik arazisini bu işe tahsis etmeyip orman arazisini TOKİ yoluyla buraya vermenin ileride büyük sıkıntılar çıkaracağını, burada problemin çözülmediğini, köylünün istismar edildiğini gördüğümüz için biz değişiklik -ilave- önergemizde şunu söyledik: Mademki bu tahsis yapıldı, “Bu alan bu maksat dışında, Ortaköy ahalisine tahsis edilmek dışında başka bir işte kullanılamaz.” diye…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MÜNİR KUTLUATA (Devamla) – …bir cümlenin buraya eklenmesi lazım ki Türkiye’de yaşanmakta olan ve çoğu hâlde TOKİ’nin içinde bulunduğu olumsuzlukların ve şaibelerin bölgemize ve bu ilçemize sirayet etmesinin önü kesilsin. O bakımdan, önergemize destek istiyoruz, son derece masumdur ve son derece makuldür.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.01

ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 16.11

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.

Sakarya Milletvekili Münir Kutluata ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı ile 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanuna geçici madde eklenmesini öngören Çerçeve 139'uncu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "amacıyla kullanılır" ifadesinin "amacı kapsamında kullanılır" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erol Dora (Mardin) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen İdris Baluken, Bingöl Milletvekili.

Buyurun Sayın Baluken.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Mecidiyeköy’deki iş cinayetinde yaşamını yitiren bütün işçi, emekçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve tüm halkımıza başsağlığı diliyorum. Gerçekten böylesi acılarla karşılaşınca burada ne konuşacağımızı da bilmiyoruz. Yüreğimiz kanıyor, vicdanımız sızlıyor ve burada maalesef gereksiz gündemlerle vakit geçiriyoruz, önümüze sürekli olarak bu tarz acı hadiseler gelmeye devam ediyor. Bu Meclis, âdeta bir cinayet filmi izler gibi sürekli iş cinayetlerinde yaşamını yitiren insanların dramına tanıklık ediyor ama maalesef gerekli yasal düzenlemeleri yapma, gerekli tedbirleri alma konusunda da kendi üzerine düşen hiçbir sorumluluğu yerine getirmiyor. Neoliberal bu acımasız, pervasız politikalar devrede olduğu sürece bu iş cinayetleriyle pek çok insanımızı kaybetmeye devam edeceğiz. Defalarca bu kürsüden dile getirdik, taşeronlaştırma sistemi, sendikasızlaştırma, güvencesiz çalışmayla ilgili köklü tedbirleri, köklü çözümleri ele almadığımız sürece biz bu acı hadiseleri -demin dediğim gibi- cinayet filmi izler gibi bu Meclis sıralarından izlemeye devam edeceğiz. Ama ne yazık ki, içinizde vicdanı sızlayan kişi sayısı az. Milletvekillerinin pek çoğunun yoksul, emekçi, işçi ailelerinden geldiğini bilmemize rağmen, böyle bir gerçekliğin arka planda olmasını bilmemize rağmen bu acılarla ilgili bir duyarsızlık içerisinde olmasını biz kabul edilemez buluyoruz. Burada tek tek önergeler, tek tek torba kanunu içerisindeki gerekçeler üzerine konuşmaya gerek yok. Taşeronlaştırma sistemiyle ilgili ne yapacağız? Bu taşeronlaştırma sistemi emek sömürüsü demektir, sermayeyi kayırmak demektir, iş cinayetlerinde işçilerin, emekçilerin yaşamını yitirmesi demektir. Niye bu Meclis, bütün gündemini bir hafta süresince, bir hafta boyunca bu taşeron sistemi üzerine kurgulayıp gerekli yasal düzenlemeleri yapmıyor? Bunu kaçımız kendimize soruyoruz? Böyle bir pervasızlıkla, kapitalist sistemin çarklarını devam ettirmeye çalışan düzenlemelerle bu halkın hiçbir sorununa buradan çözüm bulunması mümkün değil.

Bakın, görüştüğümüz torba yasa Soma’daki katliam üzerine, Soma’daki insan eliyle oluşturulmuş katliam üzerine getirilmiş bir yasa tasarısı ama içerisinde Soma’dan başka her şey konuşuluyor. Soma için buraya yasal düzenleme getiriyorsunuz, Soma’da madenci emekçileri yaşamını yitirmeye devam ediyor. Burada görüşmeler devam ettiği süre içerisinde Zonguldak’ta, Balıkesir’de, Konya’da, Şırnak’ta maden işçileri, maden emekçileri yaşamını yitirmeye devam etti; inşaat işçileri, mevsimlik tarım işçileri yaşamını yitirmeye devam ediyor. Bundan hiçbirinizin vicdanı sızlamıyor mu? Buraya çıkıp bu tiyatroya bir son vermemiz gerektiğini, çalışma hayatıyla, emekle ilgili köklü birtakım yasal düzenlemeler yapmamız gerektiğini söylemenin ağır sorumluluğunu siz omuzlarınızda hissetmiyor musunuz? Bunu hissetmediğiniz sürece biz bu ülkenin maalesef, hiçbir sorununu çözemeyiz.

“Gerekli yasal düzenlemeler yapılacak.” şeklinde her iş cinayetinden sonra açıklamalar yapılıyor. E, tabii ki yasal düzenlemeler yapılacak. Ama, niye yapmıyorsunuz? Soma’dan sonra da “Gerekli yasal düzenlemeleri yapacağız.” dediniz. Şimdi Mecidiyeköy’de 10 can daha gitti, ilgili bakanlar, Hükûmet yetkilileri “Gerekli yasal düzenlemeleri yapacağız.” diyor. Bu Meclis şimdi olağanüstü çağrıyla toplanmış durumda, niye bu yasal düzenlemeleri konuşmuyoruz, niye taşeronlaştırmanın, sendikasızlaştırmanın, iş cinayetlerinin boyutunu tartışmıyoruz? Sadece ağustos ayında 158 işçiyi, emekçiyi bu şekilde ihmallerin ve açık cinayetlerin getirdiği bir pervasızlıkla kaybetmişiz. Sadece 2014 yılı içerisinde iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayısı 1.200’ü geçmiş. Böyle vahim bir tabloyla karşı karşıyayız.

Dolayısıyla burada tek tek böyle torba yasasının maddeleri ya da önergeleri üzerine konuşmak yerine bunu derhâl geri çekip çalışma hayatının tamamını masaya yatırmak gerektiğini buradan ifade ediyorum.

Hepinizi vicdana davet ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.18

YEDİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.25

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada.

Hükûmet burada.

140’ıncı madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, , 2/1227, 2/1236, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219 140'ncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz

MADDE 140 – 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(3) Bakanlık, Kurum ve DSİ bu Kanun kapsamındaki denetim yükümlülükleri ile ilgili olarak, sonuçları itibarıyla Bakanlık, Kurum ve DSİ açısından bağlayıcı olmayacak ve yaptırım içermeyecek şekilde inceleme, tespit ve raporlama yapmak üzere konuda ihtisas sahibi kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden hizmet alabilirler."

                  Erkan Akçay                                        Alim Işık                                     Seyfettin Yılmaz

                      Manisa                                             Kütahya                                              Adana

                                                                           Ali Halaman                                              

                                                                               Adana

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyette bulunduğundan önergeleri birlikte işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci maddesinde değişiklik öngören 140'ıncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                 Hasip Kaplan                                      Nazmi Gür                                        Adil Zozani

                       Şırnak                                                 Van                                                Hakkâri

 

                    Erol Dora                                     Sebahat Tuncel                                Nursel Aydoğan

                      Mardin                                             İstanbul                                          Diyarbakır

 

                Pervin Buldan

                        Iğdır

Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:

             Rahmi Aşkın Türeli                               Vahap Seçer                                   Erdal Aksünger

                        İzmir                                                Mersin                                                İzmir

 

                   Musa Çam                                Haluk Ahmet Gümüş                             Ümit Özgümüş

                        İzmir                                              Balıkesir                                             Adana

BAŞKAN – Aynı mahiyetteki önergelere Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Peki, önergeler üzerine Hakkâri Milletvekili Sayın Adil Zozani konuşacak.

Buyurun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Biz, bu tasarı maddesinin kanun tasarısından çıkarılmasını önerdik; sebebi şu: Bu konuda daha ciddi, daha kalıcı bir çözüm üretmek gerektiğine inanıyoruz, buna da dikkat çekmek için söz aldım.

Şimdi, Türkiye’de hem elektrik üretimi hem elektrik üretiminden sonraki elektrik sarfiyatıyla ilgili çok ciddi problemlerimiz var. Elektrik sarfiyatı Türkiye’de uzun süredir tartışma konularından bir tanesidir. Maalesef, elektriğin, elektrik enerjisinin üretildiği bölge ve o bölgedeki kullanım oranı ile Türkiye’nin diğer bölgeleri arasında ciddi bir oransızlık var, bir dengesizlik var. Geçmişte, daha önceki dönemlerde, bu konuda görüşlerimizi ifade ettik. Şimdi, en son dün, Enerji Bakanı açıklama yapıyor, kayıp kaçak meselesini tekrar gündeme getiriyor, Türkiye’nin belli bölgelerinde elektrik sarfiyatından dolayı tahsilatın yapılamadığına ilişkin ifadeler kullanıyor. İlk defa kullanmıyor, daha önce de bu suçlayıcı nitelikteki değerlendirmeleri, beyanları Sayın Bakanın olmuştu. Özellikle, bazı bölgelerde yüzde 80’e varan bir kayıp kaçak meselesinden söz ediliyor. Bu bölgeler arasında, benim de vekil olduğum il de bunların içerisinde geliyor. Fakat, Sayın Bakan bu konuyla ilgili değerlendirme yaparken hep kaçağa vurgu yapıyor, kayıpla ilgili hiçbir değerlendirmede bulunmuyor. Sadece bir rakam vereceğim, neden Sayın Bakanın kayıp noktasına hiç işaret etmediğine ilişkin bir emare olur, bir ipucu olur, siz de bunun üzerine bir değerlendirme yaparsınız diye düşünüyorum. Hakkâri-Yüksekova enerji nakil hattında Erziki noktası ile Yüksekova girişi arasında yaklaşık 35 kilometrelik bir mesafe var. Bu 35 kilometre mesafede herhangi bir yerleşim yerine ara hattan bir enerji verme söz konusu değildir. Ancak, çıkış noktası ile varış noktası arasında yaklaşık 10 bin kilovatsaat enerji kaybı söz konusudur. Bunu kayıp kaçağa yüklüyor, kayıp kaçak oranı olarak, kaçak oranı olarak Sayın Bakan ifade ediyor. Nedenine gelince, neden kayıp noktasında hiç işin üzerinde durmadığı nokta: Devlet 1980’den bu yana bu bölgede enerji nakil hatlarına ilişkin herhangi bir iyileştirmede bulunmamış. Nakil hatlarının eskimiş olması bu kayba bir sebebiyettir.

Kaçaklara ilişkin olarak da şunu geçenlerde burada ifade ettim: Siz askerî noktalardaki kaçak enerjiyi faturalandırın, kayıt altına alın, biz de halk nezdindeki kayıp kaçağı, en azından bir yüzde 50 oranında katkı sunalım, bunu da asgariye indirelim. Peki, bu çözüm mü? Bu da çözüm değil, palyatif çözümlerden söz ediyoruz sadece. Çözüm şu… Son dönemlerde, Urfa’dan tutun da Mardin’e kadarki bölgede, özellikle köy tüzel kişiliklerinin köylerin içme suyunu temininde kullandığı elektriğin kesilmesi durumunda köylüler hem elektriksiz hem susuz; probleme dönüştü, günlerce süren eylemlere dönüştü bu. En son, Hükûmet bu konuda geçici bir çözüm üreterek “Şimdi enerjiyi verelim, tahsilatı yapalım.” Yapamayacaksınız, keşke yapabilseniz, bu tahsilatı yapabilseniz ama yapamayacaksınız, gerçekçi değildir.

Daha açık bir teklifte bulunuyoruz size. Bakın, Keban Barajı’nı Elâzığ Belediyesine devredelim, Keban Barajı’nın elektrik üretiminden Elâzığ Belediyesi sorumlu olsun. Karakaya ve Atatürk Barajlarını Urfa Büyükşehir Belediyesine devredelim. Onlar üretsin bu enerjiyi, tahsilatı da onlar yapsın.

BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) – Belediye mi yapsın barajları?

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Evet, belediye yapsın. Tahsilattan, üretimden, üretim aşamalarından da belediyeler sorumlu olsun. Nasıl su tahsilatını belediyeye yaptırıyorsak elektrik sarfiyatından dolayı tahsilatı da belediyelere yükleyelim ama bir koşulla: Siz, özel şirketlere hangi koşullarda bu devri yapıyorsanız, belediyelere de bu devri bu koşullarda yapın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Belediyeler bundan sorumlu olsun, siz de bu dertten kurtulmuş olursunuz. Böylelikle enerji kayıpları da gündemimizden çıkmış olur.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Aynı mahiyette önerge olduğu için, diğer konuşmacı kim olacak Sayın Altay? Sayın Sarıbaş buradalar mı?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Sarıbaş yok, Sayın Kuşoğlu konuşacak.

BAŞKAN – Ankara Milletvekili Sayın Bülent Kuşoğlu, buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu vesileyle kürsüye çıktım. Bugün 9 Eylül, İzmir’in kurtuluşu. Bütün İzmirlileri ve Kurtuluş Savaşı’nın nihayete erdiği o noktayı da bu vesileyle gündeme getiriyorum, kutluyorum.

Değerli arkadaşlarım, siyaset hizmet için yapılır. Bizler de bunun mutluluğunu, zevkini, gururunu tatmak için siyaset yapıyoruz, uğraşıyoruz hepimiz. Bir şeyler üretmeye çalışıyoruz. Kendi bölgelerimize, toplumumuza hizmet etmeye, hizmet vermeye çalışıyoruz. Bunu da bir yasama organı içerisinde yapıyoruz. Bizler kanun yapmaya, Hükûmeti denetlemeye çalışıyoruz. Hükûmet de icra makamı, malum, onlar da icra yapıyorlar, bir şeyler üretmeye çalışıyorlar.

Bu torba yasa, galiba Meclis tarihinin en sıkıntılı maratonlarından bir tanesi oldu. Çok daha uzun kanunlar var. Mesela Ticaret Kanunu, hatırladığım kadarıyla 1.700’e yakın madde, geçici maddelerle 1.700 küsura yakın madde ama bu kadar uzun sürmedi, bu kadar tartışılmadı, konuşulmadı. Bunun içerisinde çok farklı kanunlar var, çok farklı konular var. Halkın da bizden beklediği çok şey vardı bunun içerisinde, toplumun beklediği. Birçok toplum kesimi kendisi için kadro bekledi, birçok toplum kesimi kendisiyle ilgili iyilik bekledi, kendi sorunlarının çözümünü bekledi.

Torba yasa 148 madde, yeni maddeler de ihdas ettik, ilave ettik, onlarla birlikte 150’yi geçiyor. Tabii ki birçok toplum kesiminin sorununa çözüm getirdi ama onun haricinde büyük de sorunlara sebep oldu, büyük sorunlar da çıkaracak, öyle görünüyor. Bunu en başından beri tasarlayamadık. Başından sonuna kadar, ne olması gerektiğini, neyle ilgili olması gerektiğini bir türlü halledemedik. Soma’yla ilgili olarak getirdik, biraz önce bahsettiğim gibi, 40’tan fazla, hatta 50 kanunu ilgilendiren bir torbaya dönüştü, sıkıntılar oluştu.

Bunlar arasında sizlerin de dikkatinizi çekmek istediğim bazıları var. Mesela biz, buradan, hem alt komisyondan hem de Genel Kuruldan bunu geçirirken bazı tarihler saptadık. Mesela, vergi aflarıyla ilgili olarak en son 30 Nisan tarihini saptadık, 30 Nisana kadar olan vergi borçlarını kapsama aldık. Ama, ondan sonra birçok kişi vergi affı çıkacak diye ödemelerini yapmadı, aksattı. Bugün 9 Eylül, muhtemelen bu -Cumhurbaşkanlığına gidecek, incelenecek, bayağı da kapsamlı, Mecliste tabii incelenecek önce - eylül sonunda ekim başında ancak yayımlanacak Resmî Gazete’de, yürürlüğe girecek. Vergi aflarıyla ilgili dolayısıyla sıkıntı söz konusu olacak. Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarıyla ilgili -o da 30 Nisan en son tarih olarak belirlenmiş vaziyette- sıkıntı olacak. Trafik cezalarıyla ilgili olarak olacak; orada da bir tarih getirmişiz, 82’nci maddede. Gümrük ve Ticaret Bakanlığıyla ilgili, gümrük alacaklarıyla ilgili getirdik, orada da bir tarih var; orada da yine sorunlar, sıkıntılar olacak. Bu süre içerisinde geçen zamanda kimse ödemelerini yapmadı, aksattı. Bunları da aslında düşünerek bu kanunu yeniden düzenlememiz, bazı maddelerde tekriri müzakere yapmamız lazım diye düşünüyorum ama zannediyorum böyle bir düşünce yok gördüğüm, konuştuğum kadarıyla. Bunu gündeme getirmemiz lazım. Madem bu kadar sıkıntıya girdik, geceleri uğraştık, kavga ettik, tartıştık, birçok konuyu gündeme getirdik; bari sonuç alıcı bir şey yapalım, doğru dürüst, işe yarar bir şey yapalım, yaptığımız işe değsin. Bana göre, bunları tekrar gündeme getirip, bu tarihleri en azından düzeltmemiz gerekir diye düşünüyorum ya da bu vesileyle eksik kalan birçok madde var, onları da tekrar gündeme getirmemiz lazım. Ben bundan sonraki konuşmamda bunları tek tek getireyim, anlatayım. Maddelerle ilgili olarak da -en fazla bir gün sürer- bir düzeltme yapalım, yaptığımız işe değsin, bir sonuç alalım.

Bunu gündeme getirmek istemiştim. Bu vesileyle herkese saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1227, 2/1236, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219 140'ncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

MADDE 140- 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(3) Bakanlık, Kurum ve DSİ bu Kanun kapsamındaki denetim yükümlülükleri ile ilgili olarak, sonuçları itibarıyla Bakanlık, Kurum ve DSİ açısından bağlayıcı olmayacak ve yaptırım içermeyecek şekilde inceleme, tespit ve raporlama yapmak üzere konuda ihtisas sahibi kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden hizmet alabilirler."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Alim Işık konuşacak, Kütahya Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)

Buyurun.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 140’ıncı maddesinin değiştirilmesi amacıyla vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu madde 14 Mart 2013 tarihinde yüce Meclisin çıkardığı 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 15’inci maddesinin 3’üncü fıkrasını değiştirmeyi öngören bir madde. Söz konusu kanunun yürürlükteki 3’üncü fıkrası, elektrik piyasasıyla ilgili üretim ve dağıtım işlemlerinde gerekli denetimlerin yapılması amacıyla Bakanlığı, EPDK’yı -Kurumu- ve DSİ’yi yetkili kılıyor ve yönetmelik çıkarmaya, hizmet almaya ve her türlü kontrolü, incelemeyi yapmaya bu kurumları yetkili kılmış.

Şimdi, torba yasa tasarısındaki gelen öneride Devlet Su İşleri devre dışı bırakılıyor. Şimdi, söz konusu maddenin 2’nci fıkrasında Devlet Su İşlerine şu görev verilmiş: “Bu kanun ve su kullanım hakkı anlaşması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılacak baraj, gölet ve regülatör gibi su yapılarının inşasının inceleme ve denetimi DSİ tarafından yapılır.” Bu hüküm aynen kalıyor ama bununla ilgili yönetmelik çıkarma ve diğer işlemlerde DSİ’nin söz hakkı elinden alınıyor; olmaz bu. Onun için, devletin kurumları ile onların anayasal görevleriyle oynamayalım. Önergemiz bunu düzeltmeyi amaçlayan bir önerge ve kesinlikle Devlet Su İşlerinin de içinde bulunacağı bu devlet kurumları tarafından yapılacak inceleme ve denetimlerde, konusunda ihtisas sahibi olan kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden hizmet alabilmeyi öngören bir önerge. Dolayısıyla, bununla ilgili her türlü düzenleme yetkisi de bunlarda olacaktır.

Bir taraftan Devlet Su İşlerinin inceleme ve denetim yetkisi kanunen yerinde duruyor; diğer taraftan da (3)’üncü fıkrada Devlet Su İşlerinin bu konudaki yükümlülüğünü elinden alıyorsunuz. O zaman, bir yerde bir sıkıntı var. Şu anda, HES’lerin denetimiyle ilgili, bazı yandaş firmaların yaptığı uygulamalardaki haksızlıkları, Devlet Su İşleri çıkartılacak yönetmelikle engellemek istiyor. Bunu devre dışı bırakarak yandaşlara rant sağlama yine burada amaçlanıyor. Bu doğru değil, yüce Meclisin bu işe alet edilmesi hiç doğru değil. Bunun düzeltilmesi amacıyla önergemiz verildi. Doğru, mantıklı ve makul bir önerge olduğunu düşünüyoruz.

Bu vesileyle, şu anda toplumun bizden beklediği ve gerçekten, büyük kitlelerin “Acaba bizim de derdimize bir derman olunabilir mi?” diye kulağını buraya diktiği birkaç konuyu da sizlerle paylaşmak istiyorum: Şu anda, Tarım Bakanlığının kullanmadığı bazı kadrolar dâhil olmak üzere bu kadrolara atanmayı bekleyen ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, su ürünleri mühendisleri, balıkçılık teknolojisi mühendisleri ve veteriner hekimler buradan kadro tahsisi bekliyor. Bununla ilgili, toplamda 20 bin kadronun tahsis edilmesini öngören bir teklifimiz, ek madde önerimiz olacak. Umarım yüce Meclis bunu değerlendirecektir. Bu konuyu çözmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü, bu yılki üniversite yerleşim rakamlarına baktığınız zaman, değerli milletvekilleri, bahsettiğim mesleklerdeki bölümler kontenjanlarını dolduramadı. Yani, devletin iş kapısı yaratmadığı bir meslek artık taraftar bulmuyor, çok sayıda bölüm, çok sayıda fakülte bu konuda sıkıntı çekiyor. Bunu çözmemiz gerektiğini düşünüyoruz.

Yine, üniversite öğretim elemanlarının özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili düzenlemenin acilen bu Meclisten çıkması gerekiyor. Bu torba yasaya bunun da ilave edilmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz.

Bir başka öneri de: Sözleşmeli memurlara kadro verildi ve bu kadro verilmesiyle birlikte de beş yıl o yerden yer değiştirmeme şartı getirildi hatırladığınız gibi. Şimdi, bu durumdaki birçok memurun eş durumu ve hastalık nedenleriyle mazeretten dolayı bunun esnetilmesi talebi vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİM IŞIK (Devamla) – Bunun da yerinde bir talep olduğunu düşünüyoruz. Buna da çözümün getirilmesi yerinde olacaktır.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.51

SEKİZİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 17.02

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.

Kütahya Milletvekili Alim Işık ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Elektronik cihazla oylama yapalım.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet burada.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

141’inci maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 141. maddesindeki “ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 81’inci maddesi” ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                                 Musa Çam                                Haluk Ahmet Gümüş

                        İzmir                                                 İzmir                                              Balıkesir

              Uğur Bayraktutan                               Ümit Özgümüş                                 Erdal Aksünger

                       Artvin                                               Adana                                                İzmir

                 Vahap Seçer

                      Mersin

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyette olduğundan birlikte işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununun 21 inci maddesinde düzenleme öngören 141’inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                 İdris Baluken                                    Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                       Bingöl                                               Şırnak                                              Mardin

                   Nazmi Gür                                    Ertuğrul Kürkcü

                         Van                                                Mersin

Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

               Seyfettin Yılmaz                                  Ali Halaman                                     Zühal Topcu

                       Adana                                               Adana                                              Ankara

BAŞKAN – Komisyon önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (                     Eskişehir) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üstünde Sayın Ertuğrul Kürkcü konuşacak, Mersin Milletvekili.

Buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) – Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; bu 141’inci maddenin tasarı metninden çıkarılmasını Halkların Demokratik Partisi adına istiyoruz. Bu metnin tasarıdan çıkartılması ihtiyacı bütünüyle şununla ilgilidir: Çünkü bu maddenin kabul edilmesi hâlinde Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin iş yeri açarken belediyelerden izin alması ve harç ödemesi mecburiyeti kaldırılmak istenmektedir. Doğrusu, bu yasayı Hükûmet Programı’nda çokça dile getirilen merkezî idare ve yerel yönetimler ilişkileri bakımından da programla bağdaştırmak neredeyse imkânsızdır çünkü Hükûmet Programı’nda merkez-yerel ilişkilerinden söz ederken program, merkezî idarenin yetkileri bakımından şöyle diyor: “Merkezin görev ve yetkilerini tarif etmek, kalan bütün konularda yerel yönetimleri yetkilendirmek.”

Şimdi, şu ana kadar yerel yönetimlerin sahip oldukları gelir getirici kaynaklardan birinden yerel yönetimleri mahrum bırakmanın bu yaklaşımla ne gibi bir ilgisi olabilir? Genel eğilim, partimizin eğilimi, Türkiye'deki genel gidişat, hemen hemen artık ortak bir kabul görmüş bulunduğu gibi, yerel yönetimlerin hem karar alma yetkilerinin hem kaynaklarının artırılması ve güçlendirilmesini hem de bu kaynakların tasarrufları önündeki engellerin kaldırılmasını gerektirmektedir. Oysa bununla birlikte karşı karşıya kaldığımız mesele, PTT teşkilatının giderek artan kârlılığının önündeki bir engeli daha kaldırmak, zorunlu bir masraf kapısını PTT bütçesinden dışarı çıkartmakla ilgili belediyelerin gelir kalemlerinden birisini de ortadan kaldırmak sonucunu verecek son derece buyurgan, merkezci, yukarıdan, otoriter bir yaklaşımdır. O nedenle, hem Hükûmetin topluma teklif ettiği uzlaşmayla ilgisizdir bu yaklaşım hem de ticari açıdan da artık bir şirket olmuş olan ve şirketleşmesine ilişkin yasa Mecliste görüşülürken öteki şirketlerle rekabet ve onlarla eşit koşullarda yarışma için kendi yapısının değiştirildiği bu şirket, şimdi diğer şirketlerle rekabet açısından da haksız bir biçimde güçle donatılmaktadır. Diğerleri harç ödeyecekler ve belediyelerden izin alacaklar ancak PTT teşkilatı almayacak. Niçin? Bir kamu iktisadi teşekkülü olduğu için. Kamu iktisadi teşekkülü olmuş olması yerel yönetim bakımından ne fark eder? Hiçbir şey fark etmez. İşgal ettiği yer, yerel yönetime yüklediği yük ve bunun için yerel yönetimin talep etmesi gereken hizmet bedelleri öteki şirketler için neyse bir kamu iktisadi teşebbüsü için de o olması gerekir. Dolayısıyla, bunun, baştan sona tutarsız, toplumun genel gidişatıyla ilgisiz, sadece, PTT bütçesinin biraz daha fazla vermesinden başka, kârlılık oranlarının arttırılmasından başka hiçbir amaç gütmeyen bu yasanın buraya konmasının ne kamu yararıyla ne posta hizmetlerinin iyileştirilmesiyle ne de yerel yönetimlere vadedilen kaynak artırımı ve kaynakların tasarrufu önündeki engellerin kaldırılmasıyla bir ilgisi yoktur. O nedenle, biz Halkların Demokratik Partisi olarak, daima yerel yönetimlerin merkezî idareden özerkliği ve kendi kaynaklarını tasarruf etmelerinin mutlak hakkında ısrar eden bir politik hareket olarak bu tasarıdan bu maddenin çıkartılmasını ve yerel yönetimlerin olan gelirlerin yerel yönetimlere iade edilmesini istiyoruz.

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Hükûmet partisindeki arkadaşların da vaatleri ile eylemleri arasındaki tutarlılık üzerinde bir kere daha düşünmelerini istiyorum.

Teşekkür ederim.

İyi günler. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Diğer önerge üzerinde Ankara Milletvekili Sayın Zühal Topcu konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

ZÜHAL TOPCU (Ankara) – Teşekkür ediyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 141’inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, biraz önce AKP Grup Başkan Vekili Sayın Mustafa Elitaş’ın sarf etmiş olduğu bir cümle gerçekten bizleri çok üzdü, özellikle öğretmen atamalarını Milliyetçi Hareket Partisinin engellediği yönünde talihsizce ve samimiyetsiz bir ifadeyle bu cümleyi sarf etmiştir.

Şimdi, biz, MHP olarak -aslında, ben, gerçekten bazı rakamları da vermek istiyorum- üç yılda özellikle öğretmenlerle ilgili 27 kanun teklifi, 11 de araştırma önergesi vermiş bulunuyoruz; bunların hepsi de Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri tarafından burada reddedilmiştir; biz, bunu bütün kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

Şimdi, özellikle, 2002 yılında iktidara gelmeden önce, o zaman Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sarf etmiş olduğu cümleyi de paylaşmak istiyoruz. Özellikle atanamayan öğretmenlere verdiği “Ben iktidara gelirsem, eğer bana oy verirseniz, bütün hepinizi atayacağım.” şeklindeki sözün hâlâ yerine getirilmediğini ve şu anda alınan kadroların ihtiyaca karşılık olmadığını da belirtmek istiyoruz.

Özellikle üç yılı aşkın süredir eğitim camiasının bütün sorunları üzerinde en fazla eğilen bir partiyiz, onu paylaşmak istiyoruz. Daha on beş gün önce, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bir kanun teklifi verdik. Kanun teklifi burada. 350 bin atanamayan öğretmene karşılık, Sayın Bakanın da ifade ettiği 126 bin ihtiyaca karşılık 120 bin öğretmen 30 Aralığa kadar atansın şeklinde, böyle bir teklifimiz var. Şu anda teklif ediyoruz, eğer bunu gerçekten samimiyetle istiyorsanız o zaman şu anda bu kanun teklifimizin yerine getirilmesi ve sizin tarafınızdan da kabul edilmesi gerekmektedir, bunu paylaşmak istiyoruz.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Popülizme yer yok!

ZÜHAL TOPCU (Devamla) – Yine, torba yasanın görüşmeleri sırasında 40 bin olarak çıkan öğretmen kadrosunun 35 bin olarak belirlendiğini paylaşmak istiyoruz.

Yine, komisyon görüşmeleri sırasında Milliyetçi Hareket Partisinin teklif ettiği 100 bin kadronun da dikkate alınmadığını da belirtmek istiyoruz burada. Yani, yine, MHP olarak o zaman biz, 100 bin öğretmen ataması olarak teklif vermiştik, bunu da kabul etmediniz.

Ve şimdi, şu ana baktığımızda görüyoruz ki özellikle bu torba yasa Meclise getirildiğinde, Soma’da meydana gelen kazanın problemlerinin, ihtiyaçlarının giderilmesi için böyle bir kanun teklifi gündeme geldiğinde 60 maddeyle geldi ama daha sonra 149 maddeye çıktığını gördük. Şu anda da Meclisin acilen toplanma gerekçesi olarak öğretmen atamaları gündeme getirilirken -dün akşam hep birlikte, bütün kamuoyuyla paylaştık- gerçekten öğretmen atamalarıyla ilgisi olmayan ama araya sıkıştırılmak istenen, geçirilmek istenen ve gündemden de kaçırılmak istenen bazı maddelerin de olduğunu görebiliyoruz. İşte, Ataşehir’de yapılmak istenen uygulamalar gibi veya TİB Kanunu’nda eklemeler yapılması gibi bunların da gündeme getirildiği görebiliyoruz.

Şimdi, baktığımızda, öğretmenlerle ilgili olarak, özellikle eğitim camiasının sorunlarının giderilmesine yönelik olarak biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, özellikle maaş düzenlenmesinden tutun öğretmen atamalarındaki sayının artırılmasına yönelik, ek göstergelere yönelik ve çalışma şartlarının düzenlenmesine yönelik olarak birçok seferde vermiş olduğumuz veya gündeme getirmiş olduğumuz kanun teklifleri ve araştırma önergelerinin her defasından Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından da reddedildiğini burada paylaşmak istiyoruz; özellikle kamuoyuyla ve Sayın Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleriyle paylaşmak istiyoruz.

Hepinize teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 141. maddesindeki “ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 81 inci maddesi” ibaresinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

Rahmi Aşkın Türeli (İzmir) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Uğur Bayraktutan konuşacak, Artvin Milletvekili

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında ben torba yasa üzerinde konuşacaktım ama -son gelişme Artvin’de- şu kısa saatler içerisinde bir bilgi geldi bana.

Bu Parlamentoda Cerattepe’ye ilişkin çok konuşma yaptım, sizi bıktırdığımı da biliyorum ama şimdi, Oruçlu köyünde geçen hafta içerisinde, geçen aylar içerisinde bir yol çalışması yapılmak istendi madenle ilgili olarak. Biraz önce de Kafkasör’de, bir doğa cenneti olan, Artvin’in üzerinde yer alan, bir millî park niteliğinde olan yerde Cerattepe madeni bahane edilerek Oruçlu köyüne giden yolda bir genişletme çalışması yapılmasıyla ilgili olarak Orman Bölge Müdürlüğünün damgalama çalışması yaptığına ilişkin bir bilgi geldi değerli arkadaşlarım.

Bakın, Artvinliler tarih boyunca devletle hiç karşı karşıya gelmediler Sayın Bakan. Yarın üzücü olaylar olabilir Artvin’de. Buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisinden bütün Türkiye’ye sesleniyorum: Artvinliler hiçbir dönemde devletle, milletle karşı karşıya gelmediler, onu da başardınız. Nasıl başardığınızı bilmiyorum, bakın.

Şimdi, gelinen noktada Orman Bölge Müdürlüğü damgalama çalışması yapıyor Oruçlu köyüne doğru 15 metre yol genişliğinde, ki ihtiyaç da yok, madenle ilişkili yapılmakta olan bir yol çalışması. Bir de idare mahkemesinde dava devam ediyor. ÇED raporu içerisinde yol genişletilmesine ilişkin herhangi bir ibare, herhangi bir beyan da yok. Yeşil Artvin Derneği çırpınıyor, bu saatte Artvin Valiliğinin, makamının önünde bekliyorlar. Aldığımız bilgilere göre, yarın bu yol çalışmasıyla ilişkili olarak ilgili kurumlar gerekli çalışmayı yapacaklar. Artvinliler de yarın orada olacaklar. Artvinliler ile güvenlik güçlerinin karşı karşıya geleceğine ilişkin elimizde ciddi emareler var, ciddi duyumlar var, bizleri uyarıyorlar.

Orman Bölge Müdürüne, Artvin Orman Bölge Müdürüne sesleniyorum: Dün Yeşil Artvin Derneğinin Başkanı Orman Bölge Müdürlüğüne bir dilekçe veriyor “Bakın, burada yasaya aykırı işlem yapıyorsunuz.” diye. Orman Bölge Müdürü, Yeşil Artvin Derneği Başkanına diyor ki: “Yarın buna cevap vereceğim.” Bugün Dernek yetkilileri kalkıyorlar, Orman Bölge Müdürlüğüne gidiyorlar. Orman Bölge Müdürü diyor ki: “Ben on beş gün içerisinde cevap vermek zorundayım.” Bakın, bugün öğleden sonra Orman Genel Müdürünü aradım.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye’de ormanı katledenlerin kimler olduğunu biliyoruz. 6831’in ne olduğunu bilirim. Yıllarca avukatlık yaptım ama ormanı orman dairesinin katlettiğine ilişkin bir örneği görmedim değerli arkadaşlarım. Devlet eliyle ormanı yok etmeye çalışıyorsunuz Artvin’de, Artvin’de bir cinayet işleniyor.

Bakın, ben, Cerattepe’ye ilişkin ihalelerin nasıl yapıldığını, ihaleye nasıl fesat karıştırıldığını bu Türkiye Büyük Millet Meclisinde onlarca kez anlattım. Bütün kulaklar sağır, duvarlara çarptım ama gelinen noktada görülüyor ki yarından itibaren Artvin’e yeni bir bomba atıyorsunuz siz.

Lütfen -biraz önce milletvekilime de söyledim- Valilik yetkililerine buradan sesleniyorum, AKP’nin yetkililerine sesleniyorum, Sayın Bakana sesleniyorum: Bakın, yarın eğer Artvin’de üzücü bir olay olursa, değerli arkadaşlarım, bütün Artvinlilerin iki eli yakanızdadır. Eğer orada bir tek üzücü olay olursa bunun sorumlusu Hükûmettir değerli arkadaşlarım; bunu buradan uyarıyorum.

Bu yörenin milletvekiliyim ben. Artvin’i gören milletvekili arkadaşlarım var, iktidar partisi içerisinde de milletvekili arkadaşlarım var. Yüzde 70 eğimli bir coğrafyanın üzerinde beynimize kurşun sıkılmasına izin vermeyeceğiz, bize bedeli ne olursa olsun vermeyeceğiz. (CHP sıralarından “Bravo!” sesleri, alkışlar) O ihaleyi alan o firmanın yetkililerine de sesleniyorum, o bana mesaj atan Cengizlere, Özaltınlara da sesleniyorum: Bize bedeli ne olursa olsun Artvin’i yok etmenize izin vermeyeceğiz değerli arkadaşlarım. Ben milletvekili olarak burada şov yapmıyorum, Artvin’i yok ediyorlar değerli arkadaşlarım, Artvin’i yok ediyorlar.

OSMAN ÇAKIR (Düzce) – Şov yapıyorsun, şov.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) – Öyle zannediyorsunuz siz Artvin’i görmediğiniz için. Size göre şov yapmak değil mi ormanı savunmak? Doğayı savunmak size göre şov yapmak değil mi?

Ben buradan Orman ve Su İşleri Bakanına sesleniyorum: Sayın Bakan, benim ulaşamadığım, çok önemli bir toplantıda olan Orman Genel Müdürüne lütfen talimat veriniz, yarın ormana uzanan o kirli elleri lütfen ormandan uzaklaştırınız diyorum.

Artvin huzurlu bir kent, bu ülkenin örnek kentlerinden bir tanesi, cumhuriyetin de en güzel kentlerinden birisi. Neden Artvin’e bomba atıyorsunuz değerli arkadaşlarım, neden Artvin’i peşkeş çektiriyorsunuz?

MUSA ÇAM (İzmir) – Bombacı bunlar, bombacı!

UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) – Neden böyle yapıyorsunuz değerli arkadaşlarım? Artvin’in milletvekili olarak bunu buradan bütün Türkiye’ye haykırıyorum: Bütün Artvinlilerin gözü kulağı yarın Artvin’de olsun, Artvin’deki bu cinayette olsun.

Bakın, Murgul’da da -en güzel yerlerimizden bir tanesi- aynı şirket siyanür barajı kurmak istiyor. Ölümler olacak, binlerce ölüm olacak, belki heyelanlar olacak. Bakın, Soma’yla ilgili olayı Özgür Özel burada konuştuğu zaman gülüp geçiyordunuz. Ben de Artvin’i buradan konuşuyorum. Yarın eğer Artvin’de bir tek ölüm olursa, değerli arkadaşlarım, onun vebali sizlerin üzerindedir.

O nedenle, Sayın Bakan, Orman Genel Müdürünü lütfen arayın. Bakın, lütfen arayın. Eğer bunu yapmazsanız bu kürsüye kendimi zincirleyeceğim. Bakın, bunu yapmazsanız bu kürsüye kendimi zincirleyeceğim değerli arkadaşlarım.

OSMAN KAHVECİ (Karabük) – Tehdit etme, tehdit etme.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) – Bu nedenle, lütfen, Artvin’e uzanan bu elleri kıralım diyorum, duyarlılığınızı bekliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, yeni madde ihdasına dair bir önerge vardır. Önergeyi okutup Komisyona soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla yani 21 üyesiyle katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.

Şimdi önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) nin 141 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin eklenmesini, sonraki maddelerin buna göre teselsül edilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                  Mustafa Kalaycı                                      Alim Işık

                      Manisa                                              Konya                                              Kütahya

               Yusuf Halaçoğlu                                Münir Kutluata

                      Kayseri                                            Sakarya

"MADDE 142- 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunun 22 nci maddesinin 1 inci fıkrasının sonunda yer alan "tebligat ve telgraf hizmetine ilişkin faaliyetler ile" ibaresinden sonra gelen "esas sözleşmesinde" ibaresi "ana statüsünde" olarak değiştirilmiş, 3 üncü fıkrası madde metninden çıkarılmış ve aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(5) PTT bünyesinde 657 sayılı kanuna ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (II) sayılı cetvele tabi olarak çalışanlar ile PTT'de idari hizmet sözleşmesi ile istihdam edilenlerden; şehir içinde postayı yerinde kabul eden ve dağıtımını yapanlar resmî idareler, belediyeler ve ortaklıklar tarafından alınan yolculuk ücretlerini ve bu ücretlere zammolunan vergi ve resimleri vermekten muaftırlar. PTT'nin kendi taşıtları da özel idare ve belediyelerce alman resimlerden muaftır."

BAŞKAN – Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Komisyon üyelerimizi buraya davet ediyoruz.

Sayın Başkanım, salt çoğunluğumuz yoktur, katılamıyoruz.

BAŞKAN – Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılmamış olduğundan önergeyi işlemden kaldırıyorum.

Sayın milletvekilleri, 142’nci maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkanım, bir şey arz etmek istiyorum.

Şimdi, komisyonu davet ettiler ama Mecliste karar yeter sayısı yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Toplantı yeter sayısı yok.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Toplantı yeter sayısı yok. Bu şekilde üyelerin burada olmadığı bir ortamda böyle bir çağrı geçerli değil.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Meşru değil efendim, meşru değil.

BAŞKAN – Komisyonun, üyelerini madde ihdasında komisyonu oluşturmak için çağırdığında toplantı yeter sayısı arandığını ben hiç görmedim, buna tanık olmadım.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ama, bütün üyelerin olmadığı bir ortamda komisyon üyelerinin gelmesi zaten mümkün değil. Öncelikle Mecliste toplantı yeter sayısının olması gerekir bu çağrının yapılabilmesi için.

BAŞKAN – Ben böyle bir usulü ne pratik olarak yaşadım ne de Tüzük’te böyle bir şeyi gördüm.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Pratik olması başka bir şey, şu an karar yeter sayısı bile yok toplantı yeter sayısını bırakın. Dolayısıyla, hâliyle böyle bir kararın verilmesi mümkün değil.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 142. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                                 Musa Çam                                      Vahap Seçer

                        İzmir                                                 İzmir                                                Mersin

               Erdal Aksünger                                 Ümit Özgümüş                                  İlhan Demiröz

                        İzmir                                                Adana                                               Bursa

           Haluk Ahmet Gümüş

                     Balıkesir

"MADDE 142- 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Tüketici hakem heyetleri tarafından vekâlet ücreti ödenmesine karar verilemez."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili D. Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 142 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

               Seyfettin Yılmaz                                  Ali Halaman                                  Mustafa Kalaycı

                       Adana                                               Adana                                               Konya

MADDE 142- 7/112013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Tüketici hakem heyetleri vekâlet ücreti ödenmesine karar veremez."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 142 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                   İdris Baluken                                    Hasip Kaplan

                        Iğdır                                                Bingöl                                               Şırnak

                  Demir Çelik                                        Erol Dora                                         Nazmi Gür

                        Muş                                                Mardin                                                 Van

               Sebahat Tuncel                                     Altan Tan

                     İstanbul                                          Diyarbakır

 

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Hasip Kaplan konuşacak, Şırnak Milletvekili.

Buyurun.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Değerli arkadaşlar, tüketicilerin haklarının korunması, 21’inci yüzyılda, çevre hakları gibi, gelişmiş hak arama özgürlüklerinin en çok yaygınlaştığı bir alandır ve özellikle Türkiye’de enerji, gıda, su, dolaylı vergiler, kredi kartları, telefon, GSM, İnternet, İnternet üzerinden yapılan alışverişler, bütün bunlar dikkate alındığı zaman son derece önemli bir konu. Ancak bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: Türkiye’de tüketici dernekleri gönüllü bir çalışma yapıyor ve bu gönüllü çalışma içinde mağduriyeti olan vatandaşlar bu dernekler kanalıyla ve avukatlar kanalıyla hak arama yoluna gidiyorlar. Bu hak arama yolunda açılan, hakem kuruluna gidilen davaların da yüzde 90’ı avukatlarla takip ediliyor çünkü vatandaşın hakem kuruluna gitmesi, dilekçe yazması, hakkını araması, mevzuatı bilmesi mümkün değil arkadaşlar.

Şimdi, bu kanunla “tüketici hakem kurullarında avukatlara avukatlık ücretinin ödenmemesi” diye bir hüküm getiriliyor. Arkadaşlar, bedava su var mı Türkiye’de? Bir yere bir dilekçe yazdığınız zaman A4 kâğıdı bile para değil mi? Bunun gideri yok mu? Bunun harcı yok mu? Bunu takip eden bir avukatın orada bilgisini sunduğu zaman, o hakkı aradığı zaman o yurttaşın Anayasa’nın 172’nci maddesine göre tüketicileri koruma hakkını kullanmasından daha doğal bir şey var mı? Şimdi, Anayasa’nın hükmü, Anayasa’nın 90’ıncı maddesi, uluslararası sözleşmeler…

Sayın Bakan, hayırlı olsun, 28’inci fasılla tanışacaksınız. 28 Mayıs 2014’te bu Tüketici Yasası’nı daha yeni çıkardınız, daha üç ay dolmadı. Üç ay geçmedi arkadaşlar, bu Tüketici Kanunu’nu konuştuk burada. Bu Tüketici Kanunu’nu konuştuğumuz zaman vatandaş hak aramasın diye, hakem kurullarında ücret ödenmesin diye bir kural tartışıldı mı, konuşuldu mu, komisyona geldi mi, uzmanlara soruldu mu? Niye bunu torba kanuna koyuyorsunuz?

Şimdi, Yargıtay’ın aldığı kararlar var. Bakın, elektrik kayıp kaçaklarıyla ilgili hakem kurullarına yapılan başvurularda vatandaşın yaptığı başvuruları haklı buldu.

Yine, size bir şey daha söyleyeyim. BDDK’nın tüketicilerle ilgili şu an bir yönetmelik taslağı var, şu an bütün tüketici dernekleri bunu tartışıyorlar. Bu tüketici derneklerinde kredi kartlarından alınan 26 kalem ücret ve masraf… Bakın, dikkat edin, bunları belirleyecek olan BDDK. Bunu neyle belirleyecek? Yönetmelikle. Yönetmelikle de belirlenirse sonuçta bir ihtilaf doğduğu zaman vatandaşın avukat tutma özgürlüğü yok mu? “Avukat tutmayın.” mı diyeceksiniz vatandaşa. Dünya Ticaret Merkezindeki hakem kurullarının davaları avukatsız mı yapılıyor, oraya bakanlar mı giriyor davaya?

Arkadaşlar, Türkiye’de hak arama özgürlüğünün yolunu kapatmak, bilinçli bir toplumun önünü kesmek, sivil toplum örgütlerinin önünü kesmek ve bu şekilde belli bir kesimi yani bir hırsızlık yapan, ayıplı mal satan, dolandırıcılık yapan… İnternet siparişlerinde, gazetelerde okudunuz, Marmaris Tüketiciler Derneği Başkanının bir açıklaması var, cep telefonu siparişi verip cep telefonu yerine nelerin çıktığını basında okudunuz. Şimdi, arkadaşlar, Allah için Türkiye’de Meclisin “vatandaşı korumak” diye bir görevi yok mu? Niye bu yolu kesiyorsunuz, kimin için kesiyorsunuz? Bu Meclis sadece bu hile, dolandırıcılık, vatandaşa, tüketiciye ayıplı mal satan… GSM operatörleri durmadan zam yapıyor, İnternet abonesine otomatikman her gün zam yapılıyor; çocuklarınızın ek kredi kartları var, onlara yüzde 50 masraf çıkarılıyor. 10 kişilik bir aile, hiç çalışmadan, yılda kişi başına 500 lira banka kredi kartı aidatı ödüyor.

Şimdi, siz burada “Avukatlar girmesin davaya, ücret almasın.” diyorsunuz. Hangi mahkemede masrafsız, zamansız, emeksiz bir hak aranabilir söyleyebilir misiniz? Yanlış yapıyorsunuz. AKP’li hukukçulara buradan sesleniyorum, elim yakanızdadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Devamla) – AKP’li hukukçular, elim yakanızdadır, hepinizi teşhir edeceğim; listenizi çıkaracağım, bütün hukukçuları teşhir edeceğim. Olmaz böyle şey. Bu kadar yanlış şey yapmanın gereği yok arkadaşlar, bunu geri çekin. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kaplan, teşekkürler.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Karar yeter sayısı yoktur.

Beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.51

DOKUZUNCU OTURUM

Açılma Saati: 18.01

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.

Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet burada.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 142 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Mustafa Kalaycı (Konya) ve arkadaşları

MADDE 142- 7/112013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Tüketici hakem heyetleri vekâlet ücreti ödenmesine karar veremez."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Sayın Başkanım, izniniz olursa bu konuyla ilgili kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

Bu madde, “Türkiye Barolar Birliğinin tüketici hakem heyetlerinin kararlarıyla ilgili olarak avukatlık ücretine hükmedilir.” şeklinde ücret tarifesine bir hüküm dercetmesiyle ortaya çıkan bir konudur. Bu ifade yani tüketici hakem heyetlerinin kararlarıyla ilgili olarak “Tüketici hakem heyetleri tarafından avukatlık ücretine hükmedilir.” ifadesinin tarifeye dâhil edilmesinden sonra Bakanlığımız ve Tüketici Dernekleri Federasyonu tarafından bu bölümün iptali için dava açılmıştır. Bu davayla ilgili olarak Danıştay 8. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Yürütmeyi durdurma kararında -ki, tarihi de 4 Temmuz 2014’tür- Danıştay, bu hususla ilgili olarak ve tartıştığımız konuyla ilgili olarak, vekille takip edilen davalarda mahkemelerce avukatlık ücretine hükmedileceği, tüketici hakem heyetlerinin yargısal bir merci olmadığı, bu nedenle, çözüme kavuşturdukları uyuşmazlıklarda vekâlet ücretine hükmedemeyecekleri, bu konuda üst hukuk normlarında da herhangi bir hüküm bulunmadığı, ayrıca Anayasa Mahkemesinin 20/03/2008 gün ve 2008/84 sayılı kararında da aynı yönde bir karar verildiği çok açık bir şekilde belirtilmiştir. Dolayısıyla bu madde, bu doğrultuda, mahkeme kararları, oturmuş içtihat kararlarıyla örtüşmektedir ve uyumludur. Tüketici hakem heyetlerinin mahkeme olmadığı ve bu nedenle vekâlet ücretine hükmedemeyecekleri gerçeğinden yola çıkarak bu düzenleme getirilmektedir. Yoksa ne avukatlara ya da o meslekteki arkadaşlarımıza yönelik en ufak bir düzenleme, bir adım söz konusu değildir, böyle değerlendirilmemesi gerekir.

Teşekkür ederim.

Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Katılmıyorsunuz.

Önerge üzerinde Sayın Mustafa Kalaycı konuşacak, Konya Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Görüştüğümüz maddede, biraz önce Sayın Bakanın da izahat verdiği üzere, tüketici hakem heyetlerince vekâlet ücreti ödenmesine yönelik karar verilemeyeceği düzenlenmektedir.

Değerli milletvekilleri, tüketici hukukunun temeli tüketicinin korunması anlayışına dayanmaktadır. Oysa ülkemizde geçen yıl çıkarılan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da bu anlayış terk edilmiş, bankaların ve firmaların istekleri doğrultusunda hazırlandığı anlaşılan bu kanunla tüketici hakları geriye götürülmüş, ücret ve komisyonların önemli bir bölümü yasal hâle getirilmiştir. Tüketicinin kaderi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun insafına bırakılmış, kredi kartı yıllık ücreti ve kredi masraflarının önü açılmıştır. Bu kanunla BDDK’nın “Alınabilir.” dediği bir masraf için tüketici hak arama mercilerine dahi başvuramayacaktır.

Bu kanunda olduğu gibi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun İnternet sitesinde kamuoyunun görüşüne sunulan, finansal tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik taslağının da bankaların talepleri doğrultusunda hazırlandığı görülmektedir. BDDK bankaların aldığı ücret, komisyon ve masrafları 20 kalemle sınırlandırmış, 26’sını kaldırmıştır. Ancak söz konusu ücretlerin neredeyse tamamı aslında tüketicinin hukuk mücadelesiyle elde ettiği kazanımlardır. Yönetmelik taslağı mevcut hâliyle tüketicilerin beklentilerine cevap vermemektedir.

Kredi sözleşmeleri için alınan dosya masrafı güya kaldırılmış ama yerine kredi tahsis ücreti konulmuştur. Tüketicinin kredi talebinde bulunduğu, bankanın da krediyi tahsis ettiği bir ortamda bankanın ücret almasını haklı kılacak bir hizmet ortada yoktur.

Taslağa göre, taşınır ve taşınmaz rehni tesisiyle gayrimenkul ekspertizi işlemlerinden alınacak ücretin üçüncü şahıslar üzerinden tüketicilere yüklenmesi de kabul edilebilir bir durum değildir. Oysa bu tür işlemler bankaların menfaatine olup onların ödemesi gerekmektedir.

Taslakta bazı işlemler bir defalığına ücret dışı tutulmuştur, devamı yine ücrete tabidir. Ücretler bankaların keyfine bırakılmıştır. Kredi kartlarından alınan yıllık ücretlerin yasal yolu açılmıştır. Ek karta da yüzde 50’ye varan ücret öngörülmektedir.

Yine, bu taslakta, kredi veren kuruluşlar uyguladıkları ücretlerde yıllık yüzde 20’ye varan artış yapabileceklerdir. Asgari ücretliye, çalışana ve emekliye kılı kırk yararak belirlenen düşük zamlar reva görülürken bankalara bu bonkörlük hangi hukuka dayandırılmaktadır?

Taslak, mevduat hesaplarından alınan hesap işletim ücretini yasal hâle getirmektedir. Tüketiciyle sözleşme yapan, diğer mal ve hizmet satan şirketlerin tuttukları kayıt için ücret alınmamaktadır. Bankaların kendi kayıtlarını tutma sorumluklarını tüketiciye fatura etmeleri hukukla bağdaşmamaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Değerli milletvekilleri, hatırlayacağınız üzere bankaların aldığı ücret ve komisyonlarla ilgili olarak dönemin Sayın Başbakanı ve bakanlarının sanki kendileri iktidarda değilmiş gibi, tüketicilerin soyulduğunu, halkın sömürüldüğünü, kanının emildiğini söyleyerek ahlaktan, edepten yoksun dedikleri hatta vampirlik olarak nitelendirdikleri uygulamaların engelleneceği ve gerekenin yapılacağı yönünde yaptıkları konuşmalar, söyledikleri sözler havada kalmıştır. Sonuçta faiz lobisi sevindirilmiş ve haksız kazançlar yasal hâle getirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, bu tasarıda zor durumdaki birçok vatandaşımızın beklentileri yer almamaktadır. Bu yıl peş peşe yaşadığı afetler nedeniyle iyice zor duruma düşen çiftçimizin ve üreticimizin sorunlarına AKP Hükûmeti duyarsız kalmaktadır. Çiftçiler elektrik borçlarına kolaylık getirilmesini beklerken AKP Hükûmeti işi gücü bırakmış elektrik şirketlerinin tahsildarlığına soyunmuştur.

Yine, başta belediyelere ait olmak üzere kamuya ait taşınmazların kiracısı olan vatandaşlarımız da ödeyemedikleri kira borçları nedeniyle zor durumda bulunmaktadır. Bu tasarının kendilerini niye kapsamadığını sormakta ve kapsama alınmayı umutla beklemektedir. Kamuya ait, belediyelere ait iş yeri kirasını ödeyemeyen vatandaşlarımızın, ecrimisil borçlarını ödeyemeyen çiftçilerimizin borçları da bu tasarının kapsamına alınmalıdır.

Teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 142. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"MADDE 142- 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Tüketici hakem heyetleri tarafından vekâlet ücreti ödenmesine karar verilemez."

İlhan Demiröz (Bursa) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Bursa Milletvekili Sayın İlhan Demiröz konuşacak önerge üzerinde.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Yasa Teklifi’nin 142’nci maddesinde vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Bu önergeyle “Tüketici hakem heyetleri tarafından vekâlet ücreti ödenmesine karar verilemez.” ifadesinden hareketle üretici ve tüketici arasındaki dengenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak isterim ama gelin görün ki üretici ile tüketici arasındaki bu makas daha çok aracılar lehine gelişmektedir.

Ülkemiz çok zengin bir ülke, 78 milyon hektar yüz ölçümümüz var, 28 milyon hektar tarım alanımız var. Dünyadaki 8 gen merkezinin 3’ü bizde. 13 bin bitki çeşidimiz var, 4 bin endemik türü bitkimiz var, doğudan batıya, kuzeyden güneye zengin biyoçeşitliliğimiz var. Tarıma gayrisafi yurt içi hasılada yüzde 8, istihdamda yüzde 25 katkı veriyoruz.

Değerli milletvekilleri, torba yasada ne ararsanız bulabilirsiniz. En son dün akşam müteahhitlerin istekleri doğrultusunda mahalle sınırlarını da değiştirdik. Değişmeyen, ilgilenilmeyen bir kesim varsa bu da çiftçilerimiz ve köylülerimiz. Çok mu hayatlarından memnun? Hayır, ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanına bakarsanız, tarımsal gelir açısından dünyada 7’nci sırada olduğunu her fırsatta ifade eder ancak Kanada’da 43 bin dolar, Fransa’da 41 bin dolar, Hollanda’da 33 bin dolar, Malezya’da 7 bin dolar ve Türkiye’de 3.600 dolar kişi başına çiftçi gelirinde 22’nci sırada olduğumuzu Sayın Bakan ne hikmetse hiç söylemez. Yine başka bir şey daha söylemez Sayın Bakan, son on bir yılda gayrisafi yurt içi hasılada yılda ortalama yüzde 5 büyümemize rağmen tarımda yüzde 2,3 büyüdük. Türkiye’de birey başına millî gelir 10.469 dolarken tarımda birey başına 3.602 dolar olduğunu söylemek istiyorum.

Bu tabloyu şunun için çizdim değerli arkadaşlar: Biz, Plan ve Bütçe Komisyonunda ve alt komisyonda çiftçilerimizin sıkıntısını bildiğimiz için üç tane önerge verdik ama Plan ve Bütçe Komisyonunda bu reddedildi. Burada da, şu anda Genel Kurulda da 148’inci maddeden sonra, geçici 1’inci maddeden sonra bu önergelerimizi verdik. Dilerim burada, madde ihdasında 21 Komisyon üyesi arkadaşımız gelerek çiftçilerimizin bu sorunlarına eğilirler. Nedir bu önergeler, ne istiyoruz?

Arkadaşlar, birinci olarak istediğimiz, sulama kooperatiflerinin, çiftçilerin TEDAŞ’a borcu var ve bu borcun, bu faizlerin silinmesini, anaparanın en az beş yıl taksitlendirilmesini istiyoruz. Bu arkadaşlarımızın yapmış olduğu çalışma üretimle ilgili, tarımla ilgili. Bu bakımdan bu borçların silinmesini istiyoruz.

İkinci istediğimiz husus şu: Sulama kooperatiflerinin ve sulama birliklerinin, çiftçilerimizin Ziraat Bankasına, tarım kredi kooperatiflerine borcu var. Şimdi, bazı yetkililer şunu ifade edebilir: “Efendim, bu konuyla ilgili bazı önlemler aldık.” Ama bu aldığınız önlemler her yıl faiz yumağı gibi büyüyor.

Arkadaşlar, istediğimiz şu, çiftçiler adına: Faizlerin silinmesi, anaparanın tekrar taksitlendirilmesi.

Son olarak, sulama birliklerinin ve sulama kooperatiflerinin hem üst birliklere hem de bu birliklere çiftçilerin borcu var. Üretim yapıyor bu arkadaşlarımız, bu borçlarının da faizlerinin silinerek anaparanın taksitlendirilmesini istiyoruz. Çünkü, bu torba yasada herkese yakından ve uzaktan bir kısım nasiplenme var ama çiftçilerin bu konuda hiçbir sorununa çözüm gelmediğinin altını özellikle çizmek istiyorum.

Son olarak da sözlerimi şöyle bitirmek istiyorum: Kurban Bayramı yaklaşıyor, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerini uyarıyoruz, sakın ha gümrükleri sıfırlayarak hayvan ithalatına izin vermesinler diyor, hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

143’üncü maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 143. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                                 Musa Çam                                      Vahap Seçer

                        İzmir                                                 İzmir                                                Mersin

 

               Erdal Aksünger                                 Ümit Özgümüş

                        İzmir                                                Adana

"MADDE 143- 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin "Diğer haklar" başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

4) Faaliyette bulunduğu il sınırları içerisinde olan bir organize sanayi bölgesinin müteşebbis heyetine katılım sağlayabilirler."

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım önergeler aynı mahiyettedir, birlikte işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede düzenleme öngören 143'üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                   İdris Baluken                                      Nazmi Gür

                        Iğdır                                                Bingöl                                                 Van

               Nursel Aydoğan                                 Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                   Diyarbakır                                            Şırnak                                              Mardin

               Sebahat Tuncel                           Abdullah Levent Tüzel

                     İstanbul                                            İstanbul

Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:

                  Erkan Akçay                                     Ali Halaman                                        Alim Işık

                      Manisa                                              Adana                                             Kütahya

               Necati Özensoy                               Seyfettin Yılmaz                                  Reşat Doğru

                       Bursa                                               Adana                                                Tokat

BAŞKAN – Komisyon önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Levent Tüzel konuşacak, İstanbul Milletvekili.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Torba yasanın bu maddesine ayrıntılı girmek istemiyorum çünkü ülkemiz iş cinayetlerini konuşuyor, sorguluyor, tartışıyor, olmaması için herkes temennide bulunuyor. Bu konuda en büyük görev ve sorumluluğun Mecliste olması gerekir. Bütün dünyada yani bu kapitalist, emperyalist sistemde her gün 6.300 işçinin iş kazası ya da bağlı meslek hastalıklarından dolayı öldüğü iddia ediliyor ya da raporlar bunu gösteriyor. Bu demektir ki her on beş saniyede bu dünyadan 1 insan göçüp gidiyor. Türkiye'deki karşılığı, günde 4 işçi, emekçi hayatını bu şekilde kaybediyor. Rakamlar çokça telaffuz edildi. Son ağustosta 158 işçi iş cinayetlerine kurban gitmiş. Tabii, inşaat sektörü bu açıdan en fazla kayıp veren sektör.

Önceki gün, bu ağır koşullarda çalışan ve Mecidiyeköy’deki katliamdan sonra isyan eden işçiler sokağa çıktılar. Onların nedenleri de çok çarpıcıydı; yemeklerinde böcek çıktı, kurt çıktı ve “Artık yeter!” diyerek sokaklara çıktılar, isyan ettiler. Kurtlu yemek, hayvanların dahi barınmayacağı yerlerde yatmaya zorlanmaları… İşte, bu Torunlar Towers’ta, rezidansta, yerin eksi 4’üncü katında, havasız, kimsenin yaşayamayacağı, nefes alamayacağı yerlerde, koğuşlarda, kendilerinin “hapishane” adı verdikleri yerlerde yaşamaya zorlanıyor 1.500 işçi; işte aralarından 10 tanesi, 11 tanesi hayatını kaybetti.

Torunlar İnşaat, işçilerin “hapishane” dediği yer birkaç gündür âdeta TOMA’larla, polis güçleriyle birlikte kuşatılmış durumda. Neden? Çünkü insanlar orada protesto yapmasın, protesto yapanlar da susturulsun, görülmesin.

Nedir bu korunan müteahhitlerin hükmü, hukuku? Son AKP iktidarı döneminde 15 tane müteahhit -bunlardan bir tanesi Cengiz-Kolin-Limak ortaklığı- biliyorsunuz bunların -işte, Torunlar da bunlardan bir tanesiydi- taşeron sistemiyle, özelleştirme yoluyla aldığı firmalardan bir tanesi Elektrik Dağıtım, BEDAŞ. BEDAŞ’ta işçiler iş sağlığı ve güvenliği talep ettiği için, İstanbul Avcılar’da 26 işçi “Ben tek başıma elektrik kesme, arıza giderme, sayaç okuma işlemi yapmayayım; bu güvenlikli olmuyor, yanımda bir tane daha işçi olmalı.” dediği için, “İş sağlığı güvenliği hükümleri uygulansın.” dedi diye kapıya konuldu.

Bunu yapan Cengiz-Limak-Kolin ortaklığı, baraj kapaklarını açarak, Antalya’da kanala devrilen işçi servislerini çalıştırarak, Samsun’da yine tonlarca ağırlıktaki o kapağın işçilerin üzerine devrilmesini sağlayarak, Adana’da Gökdere Barajı’nda işçilerin ölümüne yol açarak, en son İstanbul Boğazı’ndaki üçüncü köprü inşaatında, bütün buralarda, dünya zengini durumuna gelmiş bu 15 inşaat firmasından bir tanesi durumundaki bu konsorsiyum, işçileri cinayetle, kölece çalışmayla karşı karşıya getirmiş durumda.

Torunlar da bu dünya zenginlerinden bir tanesi, Mecidiyeköy’deki bu TOKİ inşaatını ve ihalesini alan. Forbes’in listelerinde 78’inci sırada. “Bunlara kim kol kanat geriyor?” dediğimizde, elbette arkasında, 62’nci Hükûmetin yeni Türkiye vadettiği, işte bu işçi cinayetleriyle, işçi ölümleriyle aslında acımasız bir manzara söz konusu.

Fırsatçılık bugün bu yasa görüşmelerinde de karşımıza geliyor. İşte, kamu düzeni ihtiyacı diye işçi yirmi dört saat çalıştırılıyor ama bir başka zaman kamu düzeni cam işçilerinin grevini yasaklamayı gerektiriyor. Bir başka zaman, burada olduğu gibi, bütün İnternet dünyasını kontrol altına alıp istediği vakit ona müdahale etme hakkını ya da müteahhitlere yeni rant alanları peşkeş çekmek üzere ilçe sınırlarını, mahalle sınırlarını değiştirmeyi beraberinde getiriyor. Bu cinayet, bu korku, bu şiddet düzeni elbette değişecek ama işçi mücadelesiyle, işçilerin örgütlenmesiyle, hak aramasıyla değişecek

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) - Yoksa, Meclis aynı tas aynı hamam devam etmek niyetinde. Bunları sizlerle paylaşmak istedim.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler.

Diğer konuşmacı Necati Özensoy, Bursa Milletvekili.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 143’üncü maddeyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu madde yine bu torba yasaya girmiş en gereksiz maddelerden bir tanesi. Neymiş? Kamu iktisadi teşebbüsleri bulunduğu bölgelerdeki organize sanayi müteşebbis heyetlerinde yer alabileceklermiş. Yani, bu maddeyle bütün kamu iktisadi teşebbüslerinin durumları düzelecek; TKİ, TTK 500 milyon zarardan kurtulacak; TKİ’deki, TTK’daki iş güvenliği artacak; bütün maden kazaları son bulacak sanki. Bu torba yasa kamuoyuna sunulurken ne diye sunuldu? Özellikle Soma’da meydana gelen o korkunç kazada 301 canımızın gitmesinden sonra iş sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili tedbirlerin alınmasıyla, o kazadan zarar görenlerin zararlarının telafi edilmesiyle alakalı 60 maddeyle başlandı, Komisyonda ve Genel Kurulda ilave edilen maddelerle 150’yi bulduk, 150’yi de geçeceğiz herhâlde bu gidişle.

Bakın, bütün bu ilavelere rağmen, Komisyondaki görüşmelere rağmen, soruyorum şimdi, madenlerde çalışan işçi kardeşlerimizin iş sağlığı ve iş güvenliğinde bir arpa boyu yol alındı mı? Yine, hâlâ madenlere işçilerimiz karbonmonoksit maskesiyle giriyor, maske değiştirme istasyonları hâlâ yapılmadı. Yine, bugünlerde, Soma Madenciliğe ait kapalı olan Işıklar Maden Ocağı açılmak üzere. Aradan dört ay geçti, bir arpa boyu yol alamadık. Yine, araştırma komisyonu kuruldu, bu araştırma komisyonunun içerisinde de yer aldım. Bu araştırma komisyonunda acil tedbirler alınmasıyla ilgili öneriler sunduk, vay efendim, araştırma komisyonunun görevi değilmiş böyle tekliflerde bulunmak diye, iktidar mensubu arkadaşlar “Bunları geri çevirelim.” şeklinde bize geri döndüler.

Şimdi, bakın, ifade ettiğim gibi dört ay geçti ama yavaş yavaş o acılar siliniyor, yakında da unutulacak. 2010 yılında Kemalpaşa Bükköy’de maden kazası meydana geldiğinde, bana gelen bilgiler doğrultusunda, belgeleriyle beraber, o madende yapılan teftişin, altı ay sonra yapılacak olan teftişin yine o kurul tarafından iptal edilmiş olması ve zamanında teftiş yapılmadığından dolayı o kazanın meydana geldiğini ortaya koymama rağmen orada hiçbir şey yapılmadı.

Bakın, şimdi de biliyorsunuz, son, 10 insanımızın canının gittiği o asansör kazasında yine birtakım ihmaller ortada. Ağustos sonunda, yine, kontrolleri bitmiş olmasına rağmen yapılmadığı ortada ama bu iş güvenliğiyle alakalı, yarın öbür gün aradan bir iki ay geçince yine unutulup gidecek.

Bakın, Bursa’da bir hizmet yapıldı. Yani, hizmet fakiri olan Bursa’ya, benim de oturduğum yerde, Dobruca’dan İnkaya’ya, Uludağ yoluna bir bağlantı yapıldı. Daha ilk haftada 2 tane ölümlü kazada 5 canımızı kaybettik, 38 kişi yaralandı. Şimdi yetkililer, Valilik açıklama yapıyor. “Efendim, eğim çok fazla. Yukarıdan gelirken işte büyük araçların girmemesi lazım.” Yol kapatıldı. Peki, bu yol yapılana kadar bunun eğimini bilmiyor muydunuz? Bu tür kazalar olabileceğini… Hem de aynı yerde… Demek ki bu yol yapımında bir hata var, demek ki burada bir ihmal var.

Bakın, maden kazaları gibi, asansör kazası, yol yapımından kaynaklanan kazalardaki bu vurdumduymazlık… Yani, dün Sayın Elitaş dedi: “İşte, ne kadar kanun da çıkarsanız uygulamada aksaklıklar oluyor.” Evet, sorumluluk olmazsa, sadece yetki verirseniz bunlar böyle devam eder gider.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler... Önergeler kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 143. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Özgür Özel (Manisa) ve Arkadaşları

"MADDE 143- 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin "Diğer haklar" başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

4) Faaliyette bulunduğu il sınırları içerisinde olan bir organize sanayi bölgesinin müteşebbis heyetine katılım sağlayabilirler."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Manisa Milletvekili Sayın Özgür Özel konuşacak. (CHP sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Birkaç gündür, Meclisin olağanüstü toplantıya çağrılmasıyla ilgili konuşurken iktidar partisi sözcüleri, grup başkan vekilleri, şahsıma ve dolayısıyla grubumuza sürekli iltifatta bulunuyorlar, diyorlar ki: “Meclisin kapanması gerekmişti, bu konuda biz bir irade koyduk ama Özgür Özel bir basın toplantısı yaptı, üzerimize kamuoyu baskısı geldi, bu yüzden Meclisi acil toplantıya çağırdık.”

Eğer buranın toplanmasına, burada bu torba kanunun çıkmasına biz vesile olduysak Soma’daki işçiler adına, madenciler adına, atanamayan öğretmenler adına, SGK ve vergi borçlarının yapılandırılmasını bekleyenler adına çok mutluyuz. Bu, bizim açımızdan bir gurur vesilesi. Ama yandaşa çektiğiniz peşkeşlere bakarsak, hukuku askıya almanıza bakarsak o zaman da bu benim açımdan bir utanç vesilesine dönüşüyor. Bu kadar paradoksal bir durumu yönetmeye çalışıyorsunuz ama bilin ki artık bu sefer iş elinize yüzünüze bulaştı. Kendi grubunuza dahi anlatamayacak bir noktaya geldiniz. Eskiden beri yaptığınız bir işi, olumlu beklentileri, olumsuz şeylerin, zehrin etrafına şeker etmek ve vatandaşa yutturma dönemi artık sona geldi; takke düştü, kel göründü.

Ama, tabii, şöyle bir gerçeklikle karşı karşıyayız: Soma’daki madencilere verilen sözler… Keşke Sayın Kapusuz salonda olsa, çıksa burada cevap hakkını kullansa. Çünkü Soma’daki madenciler, o geldiğinde, on gün içinde bu kanunu çıkarmakla ilgili söz verirken, fevkalade mütedeyyin bir belagatle orada yeminler ederken bu 15 tane maddeyi söyledi. Ama bugün geldiğimiz noktada, bu 15 maddeden -kanunlaştığı takdirde- 15 sözünüzden 3’ünü tam tutuyorsunuz, 4 tanesini yarım yamalak tutuyorsunuz, buçuklu, 7 tane madde öyle veya böyle tutuluyor ama 8 tane sözü tutmadan buradan gideceksiniz, bir kere bunun açıkça altını çizelim. Ve çok net olarak söylemek gerekirse, herkes bilsin ki, sizlerin gözünde, grubun gözünde farklı şeyler olabilir ama AKP’yi yöneten o derin bir güç var ya, onun gözünde ne Soma’nın ne madencinin ne şehitlerin geride bıraktıklarının şu kadarcık bir hükmü yokmuş, şu kadarcık bir hatırı yokmuş, onları da çok açık olarak çıkalım burada sizlerle tartışalım.

Ama başka bir şey var esas, başka bir şey. Bir sürü önerge verdik, önergede muhalefet blok olarak hareket etti. Dedik ki, Soma’da madenler bize bir şey gösterdi, Türkiye’deki en güvenli maden buydu, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Soma Komisyonuna söyledi. “En güvenlisi bu.” diyor Sayın Bakan, o zaman diğer madenlerdeki madencilerin hayatlarından endişe edelim.

Şunu bilelim arkadaşlar, o günden bugüne Türkiye’deki madenlerin iş güvenliğiyle ilgili ne bu torbada -varsa biri çıksın göstersin Sayın Bakan- ne yönetmeliklerde, ikincil, üçüncül mevzuatta bir arpa boyu yol almadık. Şu anda Türkiye’de 13 Mayıs sabahı 301 madencimize mezar olan, 301 canımızı alan Eynez madeni ne kadar güvenliyse, 49 bin maden işçimizin her gün girdiği madenler en fazla o kadar güvenli.

Hiçbir şey yapılmadan şimdi Meclisi kapatıp gideceğiz. Onlarca önerge sunduk, dedik ki: “Bir kere, madenlerle ilgili güvenlik tedbirlerini araştıralım, derhâl önerelim, derhâl kanunlaşsın.” Önergeler 3 parti tarafından imzalandı, AKP oylarıyla reddedildi. Şimdi, bugün, 1.200 tane madenci 3 vardiya hâlinde Soma AŞ’nin kazadan sonra kapatılan diğer madenine çalıştırılmak üzere indirilmeye başlandı. Maden ocağının yeni genel müdürüne sordum: “Diğer madende yangın, alev yürümez olacağına alev alabilen banttan çıkmıştı. Şimdi açtığınız madende, Işıklar’da bant alev yürümez mi?” “Hayır, değil Vekilim.” “Karbonmonoksit yerine oksijen maskesi gerekiyordu, alındı mı?” “Henüz alınmadı Vekilim.” “Demir olması gereken, oksijen, içeri temiz hava taşıyan borular plastikti, düzelttiniz mi?” “Hayır, aynıları.” Neden? Mevzuatı düzeltmedik, biz yapmadık yapılması gerekenleri. Şimdi, bu adamlar o madeni tekrar açıyorlar ve bakın, hangi anlayış açıyor? İş Teftiş Kurulu Başkanına sordum, doğruladı, tutanaklarda var. Bu Işıklar Maden Ocağı bir ay önce açılacaktı. O, karbonmonoksiti, metanı ölçen sensörlere, madene dışarıdan temiz hava getiren borudan bir baypas yaparak, bir yırtık açarak hava üfletiyorlardı. Bu tespit edildi, savcılığa şikâyet edildi; edilen adam yine madenin genel müdürü, anlayış aynı anlayış ve 1.200 evladımız ölüme gidiyor. Sadece Işıklar’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında 50 bin madenciyi her gün ölüme yolluyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) – Sorumluluk hepimizindir. Bunu bu gece yatmadan önce son bir kez daha düşünün lütfen.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.49

ONUNCU OTURUM

Açılma Saati: 19.13

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin Onuncu Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada.

Hükûmet burada.

Sayın milletvekilleri, bir saat ara veriyorum.

Kapanma Saati: 19.14

ON BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 20.21

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On Birinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada.

Hükûmet burada.

144’üncü maddede dört adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 144 üncü maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

          Mehmet Naci Bostancı                      Mehmet Doğan Kubat                             Ramazan Can

                     Amasya                                            İstanbul                                            Kırıkkale

                  Yılmaz Tunç                                        İsmet Su                                         Recep Özel

                       Bartın                                                Bursa                                               Isparta

                   Fatih Şahin

                      Ankara

"MADDE 144- 3/6/2011 tarihli ve 637 sayılı Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Çalışma Grupları ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu

Madde 36- (1) Bakanlık, görev alanına giren konularla ilgili olarak çalışmalarda bulunmak üzere diğer bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile geçici çalışma grupları oluşturabilir. Çalışma gruplarının ulaşım ve konaklama giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanabilir.

(2) Bakanlığın gözetimi ve denetimi altında özel sektörün dış ekonomik ilişkilerini yürütmek üzere, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip, Bakanlıkça belirlenecek özel sektör kuruluşlarından Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu oluşur. Kurulun kısa adı DEİK'tir. DEİK, ikili ekonomik ilişkilerini İş Konseyleri aracılığıyla yürütür. DEİK ile İş Konseylerinin görev ve yetkileri, teşkilatlanma ve işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve denetimleri ile üyeliğe ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak Yönetmelik ile düzenlenir. DEİK'in bütçesi, Ekonomi Bakanlığı bütçesinden yapılacak yardımlar ile Yönetmelikte belirtilen kurucu kuruluşların katkı payları ve/veya yıllık üyelik aidatlarından, iş konseyi üyelik aidatları ve diğer gelirlerden oluşur. DEİK bütçesini Bakanlık denetler. Bu fıkranın uygulanması sırasında, diğer kanunlarda yer alan benzer ya da aynı mahiyetteki hükümler uygulanmaz."

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım üç önerge aynı mahiyettedir, birlikte işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 3/6/2011 tarihli ve 637 sayılı Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesinde düzenleme öngören 144’üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                 İdris Baluken                                    Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                       Bingöl                                               Şırnak                                              Mardin

                   Nazmi Gür

                         Van

Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

                  Ali Halaman                                  Seyfettin Yılmaz

                       Adana                                               Adana

Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahiperi:

             Rahmi Aşkın Türeli                               Vahap Seçer                                      Musa Çam

                        İzmir                                                Mersin                                                İzmir

           Haluk Ahmet Gümüş                            Erdal Aksünger

                     Balıkesir                                              İzmir

BAŞKAN – Komisyon önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Manisa Milletvekili Erkan Akçay konuşacak.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 144’üncü maddede verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sabahki konuşmalar sırasında AKP Grup Başkan Vekili Sayın Mustafa Elitaş, özellikle torba tasarının, kendileri tarafından 4 Hazirandan bu yana planlı, programlı bir şekilde kullanılmak suretiyle bugüne kadar geciktirildiğini saklamak için yine klasik bir yönteme, muhalefeti ve bu arada da Milliyetçi Hareket Partisini suçlama yoluna gitti. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak alt komisyonlarda, üst komisyonlarda ve Genel Kurulda atanamayan öğretmenlerin sorunlarını yıllardan beri dile getiriyoruz, kanun teklifleri, öneriler ve önergelerle Hükûmeti bu konuda hem uyarıyoruz hem de cesaretlendirmeye çalışıyoruz, bu düzenlemeleri de desteklemeye çalışıyoruz. Ancak, Hükûmet, 2012 yılından bu yana oyalama ve beklenti yönetimiyle, sadece günü kurtararak o beklenti yönetimini gerçekleştiriyor.

Bu tasarıda da 40 bin kadro alarak 35 bin öğretmen ataması yapılacak ve defaatle, tasarı çıkmadan, şimdiden de tekrar ifade ediyoruz ki hemen şimdi, bugün bu saatte bu öğretmen atamalarını karşılaştıralım deyince AKP sıralarından da “popülizm, popülizm” laflarını duyduk, günler evvel, başka zaman, sabahleyin filan. Bu, popülizm değil; bu, bizzat o zamanın, dönemin başbakanı tarafından da ihtilaf edildiği ve vaatlerde bulunulduğu gibi, Türkiye'nin bir acı gerçeği ve ciddi bir beklentisidir.

Yine aynı şekilde, Tarım Bakanlığı bünyesinde de ziraat mühendisi, su ürünleri mühendisi, gıda mühendisleri ve veteriner hekimler atama beklemektedirler. Yine de bu beklentilerde Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının beklenti yönetimiyle oyalanma yoluna gidilmektedir.

Geçtiğimiz yıllarda Tarım Bakanı tarafından bu mühendislere, ziraat mühendislerine, gıda mühendislerine, veteriner hekimlere, su ürünleri mühendislerine çeşitli vaatlerde bulunulmuşken ve beklenti beslenmişken, daha kuvvetlendirilmişken bu atamalar yapılmamıştır ve maalesef, bu torba tasarıda yine bu feryatlar cevaplandırılmamaktadır, beklentiler karşılanmamaktadır ancak çok sayıda yandaş kayıran, siyasi veya maddi çıkar gözeten maddeler, düzenlemeler ısrarla getirilmiştir ve getirilmeye de devam edilmektedir. Oysa Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevi bazılarının dar çıkarlarını gözeterek yasa yapmak değildir, toplumun ve milletin genel yararını gözeterek genel çıkarlar ve yararlar dikkate alınır. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kaygıyla hareket ediyoruz ve buna ilişkin de önergemiz vardır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına 20 bin mühendis ve veteriner hekim kadrosunun ihdas edilmesini talep ediyoruz ve bunun iktidar partisi tarafından karşılanmasını bekliyoruz.

Ülkemizde her yıl ziraat fakültelerinden binlerce gencimiz gıda güvenliğini artırmak ve daha sağlıklı ürünlerin üretilmesine ve tüketilebilmesine imkân tanımak için eğitim alıyor; gıda mühendisleri, veteriner hekimler, ziraat mühendisleri, su ürünleri mühendisleri. Bu çerçevede binlerce mezun mühendis de atamalarını beklemektedir.

Bildiğimiz kadarıyla 110 bin civarında ziraat mühendisi var, 30 bini işsiz ve Ziraat Mühendisleri Odasınca da belirlenen yaklaşık rakama göre Türkiye'nin 160 bin ziraat mühendisine ihtiyacı bulunmaktadır. Tarım alanında dünyada lider ülkeler arasında olmayı hedefleyen ülkemizde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde yaklaşık 15.500 ziraat mühendisi istihdam edilmektedir ve bu binlerce, on binlerce gencimiz işsiz, istihdam edilmeyi beklemektedir. Ya Tarım Bakanlığı tarafından bu istihdam beklentisi karşılanacak ya da bunların görev yapacakları iş alanlarını oluşturmak zorundayız diyorum. Bu düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Diğer önerge üzerinde Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş konuşacak. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Teşekkür ederim.

Sayın üyeler, Hükûmet “Biz ülkeyi şöyle büyüttük, böyle geliştirdik.” diye açıklamalar yapıyor. Bakın, “Gelişmiş ülke oluyoruz.” demenin ancak şu şartlar ortaya çıkarsa manası olabilecektir: Ülkeniz sıkıntılı bir coğrafyada yer alırken siz başarılı bir dış politikayla barışı tesis etmiş olacaksınız. Bütün komşularınız varlığınızdan memnun olacak, “Ne güzel, Türkiye iç işlerimize saygılı ve iç barışımıza katkı veren çabalar içerisinde.” demelidirler. İşsizlik sorun olmaktan çıkmıştır, yüksekokullarımızdan mezun olan gençler kolaylıkla iş bulabilmektedirler. Yüz binlerce mezun genç, öğretmen olarak atanabilmek için yıllarca beklemezler ve bunlar intihar etmezler. Bu ülkede, devlet kadrolarında adaletin ve basiretin havası eser. Hükûmet, devlet kadrolarını insanların siyasi görüşlerine bakmadan oluşturur. Adam kayırma, rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık ve yöneticilerin suistimali söz konusu bile olmaz. En küçük bir şüphede başbakan dâhil tüm hükûmet kadroları istifa etmeye hazırdır. İnsan hayatı önemlidir. İşçi ölümlerinde ülke, dünya ortalamalarının altına inmiştir. İşçi güvenliği gelişmiş ülkelerin ayarındadır. Artık, bu ülkede toplu ölümler yaşanmaz. Devlette rantçılık, imar yolsuzluğu, kaçak inşaatlar söz konusu değildir. Millî gelir kişi başına yükselir ama her vatandaş bu yükselişten hak ettiği payı alır. Bazıları zenginliğine zenginlik katarken bazıları “Yarın ne yapacağım?” demez, “Oy vermezsem hükûmet bana yardım etmez, kredi borcumu ödeyemem.” diye korkmaz.

Gelişmiş ve demokrasiyle yönetilen ülkede her şey açık olur, oylamalar gizli yapılsa da tasnif açık olur. İktidar partileri özgürce genel başkanlarını seçerler. Bir önceki genel başkan, yasalar uygun olmadığı hâlde, “Hükûmeti ben yöneteceğim ve hatta başbakanı da ben belirleyeceğim, siz de kabul edeceksiniz.” demez. Gelişmiş, adaletli bir ülkede iktidar partisi en sevmediği bakanını sırf “Bir önceki başbakan istedi.” diye seçmez, başbakan yapmaz.

Değerli arkadaşlar, gelişmiş ve adaletin hüküm sürdüğü, demokratik bir ülkenin ranta açık, en değerli bölgelerinde –tıpkı Ataşehir’de dün sabaha karşı yapıldığı gibi- belediye sınırları sabaha karşı değiştirilmez, halkın verdiği oya saygı duyulur. Oraya hangi belediye başkanı seçildiyse mahalle onun tarafından yönetilir.

Gelişmiş bir ülkede, kimse “Sen şu şirketi kayırdığın için, belediyenin sahibi olduğu şu arazileri yağma sistemine açacağın için sabaha karşı bu yasayı değiştiriyorsun.” demez.

Gelişen, demokratik, hak ve adaletin egemen olduğu bir ülkede, en önemli bilim kurumlarının başına hayvanat bahçesi müdürleri getirilmez. Bu hayvanat bahçesi müdürleri başbakanın ses kayıtları hakkında hüküm verirse ortalık ayağa kalkar.

Gelişen, demokratik ve adaletin hüküm sürdüğü bir ülkede, başbakan kendi hakkındaki şaibelerin hesabını vermeden cumhurbaşkanlığına kapağı atmaz, cumhurbaşkanı şemsiyesi daha güvenli bir şemsiye görevini yapmaz.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Kapağı atmadı, seçildi.

HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Gelişen, demokratik bir ülke, işçi ölümlerinde dünya 3’üncüsü, yaşama kalitesinde dünya 55’incisi olmaz.

Gelişen, demokratik, hak ve adaletin hüküm sürdüğü bir ülkede, Irak’taki akrabalar kaderlerine terk edilmez. Irak Türkmenlerine ABD, Avusturya, Fransa yardım ederken ilgili bakanlar “Yardım ediyoruz.” deyip uzaktan seyretmezler. Akrabalara “Sen Sünni’sin, sen Şii Müslüman’sın.” diye ayrım yapılmaz, bunun saygısız, çağ dışı ve ilkel bir yaklaşım olduğu bilinir. Gelişen demokratik bir ülke, diğer ülkelerde terörist diye nitelendirilen grupları kendi kamplarında barındırmaz, kışlalarında eğitmez. Bu ülke, ileride kendisine mi yöneleceği, komşusunun içini mi karıştıracağı belli olmayan grupları içinde barındırmaz; barındırırsa hükûmete iktidar yolunu açan dış güçler bir gün “Hadi, o gruplara müdahale edin.” derlerse o hükûmetler rezil olurlar, aşağılanırlar ve yapmadıkları durumda, Almanya’nın dinlemesi gibi, onlara bir şey söylenemez. Almanya sizi dinlemiştir, “Niye bizi dinliyorsunuz?” denemez; acaba onun arkasından hangi “tape”ler açıklanacaktır diye merak edilir.

Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Gümüş.

Diğer önerge üzerinde Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplan konuşacak. (HDP sıralarından alkışlar)

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomik politika, bir ülkenin geleceği, stratejisi, planlaması, kalkınması, bütün bu hususları belirleyen bir politikadır ve bu politikalar, elbette ki Mecliste tüm partilerin ortaklaşa... Birçok önemli konuda, örneğin enerji konusunda -ki Türkiye’de bütçenin en büyük açığı enerji açıklarıdır- ve büyük kriz sonrası yaşanan dalgalanmada, Orta Doğu’daki gelişmelerde ülkenin ortak çıkarları için yeni politikaların belirlenmesi yine Meclisin işidir. Elbette ki hükûmetler icrai iş yapar ve elbette ki hükûmetler, Mecliste hükûmet programlarında belirtildiği gibi çalışırlar ancak şunu açıklıkla ifade etmek istiyorum: Kararnamelerle kurulan bakanlıklar var 2011’de. Bu kararnameler 2014’te Mecliste görüşüldü mü? Yok. Hâlbuki Anayasa’ya göre görüşülmesi gerekiyordu bir yıl içinde. Peki, görüşülmeden bu önerge bu kanun teklifleriyle değiştiriliyor mu şu an? Değiştiriliyor. Şurada AK PARTİ’nin de bir önergesi var. Yani, kendi getirdiği teklifi yeterli bulmamış, yeni bir şekliyle önerge veriyor.

Şimdi ben size soracağım: Burada, gerekçede diyor ki: “2023 vizyonu.” Bu Meclisin 2023 vizyonu bir partinin vizyonu mu olur, yoksa Meclisin ortak iradesi mi olur?

Soruyorum size: 2011’de Başbakanlığa bağlı olan Dış Ticaret Müsteşarlığı 2011’den sonra Ekonomi Bakanlığına bağlandı. Ekonomi patronu kim? Bu sorunun cevabını arıyorum iktidar milletvekilleri. Sayın Babacan mı, yoksa Sayın Maliye Bakanı Şimşek mi, Sayın Kalkınma Bakanı Cevdet Bey mi, yoksa Sayın Ekonomi Bakanı Zeybek mi? Kaç tane bakanlık saydım? Bir elin…

MUSA ÇAM (İzmir) – 4…

HASİP KAPLAN (Devamla) – 4, bir de Başbakanla beraber 5. TOKİ de Başbakana bağlı ya, ekonominin en büyük inşaat ayağı! Şimdi soruyorum: 5 tane elde temerküz etmiş bir ekonomide siz o ekonominin rot balans ayarının sağlam olacağından emin olabilir misiniz? Merkez Bankası, Bank Asya olayında gördük. Şimdi aynı şeyi görüyoruz. Buraya getiriyorsunuz, çalışma grupları ve dış ekonomik ilişkiler kurulu kurulacak. Nasıl bir şey bu arkadaşlar? Toplam TİM’le, ihracat birlikleriyle, dışarıda yapılacak işlerle ilgili birtakım çalışmalar. Bana şunu söyleyebilir misiniz: Ekonomi bakanlıklarını saydım, 4 tane. Dördünüzün toplamı bir Enerji Bakanlığının bütçe açığı kadar veya yaptığı sözleşmelerdeki milyarlar kadar ediyor mu? Ben size soruyorum. Hepsi bir Enerji Bakanlığı yapmıyor. Enerji Bakanlığı ekonomi bakanlığı değil mi arkadaşlar? En büyük açık bütçede enerji değil mi? Nükleer santraller, HES’ler, termik santraller, yapılan anlaşmalar, hangisi açık, hangisi Meclisin onayına sunuldu? Bu kadar dağınıklık içinde bir de torbaya getirip getirip bu tür kanunlar, önergeler koyuyorsunuz.

“Efendim, ekonomi bakanları dışarıda rahat çalışsın.” Ekonomi Bakanlığının elini kolunu bağlayan sizsiniz. Ekonomiyi 6 bakanlığa bölmüşsünüz, her bakanlığın ne yaptığı belli değil. Enerji Bakanlığı dedim, Enerji Bakanlığı da yetmiyor. Ekonomi bakanları olarak buna 2 tane daha ilave etmek istiyorum: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; 1 trilyon dolar kentsel dönüşüm çerçevesinden bahsediyorum. Bir de Orman ve Su İşleri Bakanlığı; HES’lerin yapıldığı bakanlıktan bahsediyorum, HES enerjilerinin yapıldığı. Şimdi, bana sorar mısınız… Etti mi, topladık, topladık, 8 tane ana bakanlık saydım. Ekonominin patronu kim, söyler misiniz? Kim? Kâğıt üstünde Sayın Babacan. Kâğıt dışında kim arkadaşlar, kâğıt dışında? Mesele bu. Bu Mecliste ekonomik politikayı, bir ülkenin geleceğini, kaderini belirlemeye çalışırsak doğru politika yapmış oluruz. Torba kanunlarla yeni Türkiye kurulmaz arkadaşlar. İyi biliniz. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kaplan.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler…

RECEP ÖZEL (Isparta) – İsterseniz elektronik yapalım.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Elektronik yapalım.

BAŞKAN – Elektronik yapalım.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önergeler kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 144 üncü maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Mehmet Doğan Kubat (İstanbul) ve arkadaşları

"MADDE 144- 3/6/2011 tarih ve 637 sayılı Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Çalışma Grupları ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu

Madde 36- (1) Bakanlık, görev alanına giren konularla ilgili olarak çalışmalarda bulunmak üzere diğer bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile geçici çalışma grupları oluşturabilir. Çalışma gruplarının ulaşım ve konaklama giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanabilir.

(2) Bakanlığın gözetimi ve denetimi altında özel sektörün dış ekonomik ilişkilerini yürütmek üzere, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip, Bakanlıkça belirlenecek özel sektör kuruluşlarından Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu oluşur. Kurulun kısa adı DEİK'tir. DEİK, ikili ekonomik ilişkilerini İş Konseyleri aracılığıyla yürütür. DEİK ile İş Konseylerinin görev ve yetkileri, teşkilatlanma ve işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve denetimleri ile üyeliğe ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak Yönetmelik ile düzenlenir. DEİK'in bütçesi, Ekonomi Bakanlığı bütçesinden yapılacak yardımlar ile Yönetmelikte belirtilen kurucu kuruluşların katkı payları ve/veya yıllık üyelik aidatlarından, iş konseyi üyelik aidatları ve diğer gelirlerden oluşur. DEİK bütçesini Bakanlık denetler. Bu fıkranın uygulanması sırasında, diğer kanunlarda yer alan benzer ya da aynı mahiyetteki hükümler uygulanmaz.""

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılıyoruz Sayın Başkanım.

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Gerekçe…

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Özet gerekçe…

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum: (*)

Gerekçe Özeti:

DEİK ülkemizin küresel değer zincirinde var olabilmesinde çok daha önemli ve stratejik bir kurum haline gelmiştir. Bu durum, DEİK'in mevcut yapısında da köklü bir değişikliği zorunlu kılmaktadır. DEİK'in, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığının yurt dışı teşkilatları, TOBB ve DEİK kurucu kuruluşları ile organik bir bütünlük içinde daha etkin işleyecek bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. DEİK'in mevcut yapı ve işleyişinin Ekonomi Bakanlığı ile doğrudan bir organik bağının olmaması, dış ticaret, yurt dışı yatırımlar ve hizmetler ile yabancı sermaye konularında Bakanlığa verilen görevlerin yerine getirilmesinde ikili, kopuk ve etkinliği azaltan bir durum yaşanmasına sebep olmaktadır.

Bu kapsamda hazırlanan önerge ile mevcut yapının bir bütünlük içinde işleyen etkin bir yapıya dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Bu şekilde DEİK programlarının, başta Ekonomi Bakanlığı olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlar ile daha etkin bir koordinasyon içinde hazırlanması ve yürütülmesi sağlanmış olacaktır. Değişiklikle, DEİK, TOBB, TİM ve bunun gibi diğer sivil toplum kuruluşları ve iş adamı örgütleriyle temas ve faaliyetleri öncesinde ve sonrasında ilgili tüm kurumsal yapılar ile faaliyet gerekçelerini ve sonuçlarını daha etkin paylaşacak ve tüm paydaşlar DEİK'in plan ve programlarının yönetim ve denetiminde daha aktif yer alabilecektir.

Kurulacak yapı ile DEİK'in faaliyetlerinin, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte daha katılımcı planlanması, görüşme ve toplantı sonuçlarının dış ticaretimiz lehine değerlendirilmesi hedeflenmektedir. DEİK faaliyetlerinin planlanması ve yürütülmesinde, Ekonomi Bakanlığı ve diğer ilgili kuruluşlar ile doğrudan ortak çalışma, raporlama ve iletişim için organik bir yapı kurulması öngörülmektedir. Değişiklik ile DEİK'in, devlet düzeyinde belirlenen dış ekonomik politikalarla uyumlu ve dış ekonomik ilişkileri düzenleyen kuramlarla koordinasyon içerisinde çalışacak bir yapıya kavuşması hedeflenmektedir. Bu düzenleme ile DEİK'in üstlenmiş olduğu geniş kapsamlı fonksiyonlara paralel olarak, DEİK bütçesinin güçlendirilmesi açısından, mevcut gelirlerine ilaveten Ekonomi Bakanlığı bütçesinden yardım yapılmasına imkân tanınmaktadır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

145’inci maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 145 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

MADDE 145- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayıIı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(14) Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde bilirkişi görevlendirilebilir. Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir. Bilirkişiye verilecek ücret inceleme ve seyahat giderleriyle orantılı bir şekilde Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                     Ali Halaman

                      Manisa                                               Tokat                                                Adana

                     Alim Işık                                     Seyfettin Yılmaz                                           

                     Kütahya                                             Adana                                                   

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 145. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                                 Musa Çam                                     Bülent Kuşoğlu

                        İzmir                                                 İzmir                                                Ankara

 

               Erdal Aksünger                                  Vahap Seçer                                   Ümit Özgümüş

                        İzmir                                                Mersin                                               Adana

 

           Haluk Ahmet Gümüş

                     Balıkesir

MADDE 145- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(14) Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden bilirkişi görevlendirilebilir. Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bunlara verilecek ücretin miktarı Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesinde düzenleme öngören 145'inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                    Erol Dora                                      Hasip Kaplan                                    İdris Baluken

                      Mardin                                              Şırnak                                               Bingöl

                   Nazmi Gür                                       Adil Zozani

                         Van                                                Hakkâri

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECEİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Hakkâri Milletvekili Sayın Adil Zozani konuşacak.

Buyurun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Biz, bu maddenin de tasarı metninden çıkarılmasını talep ediyoruz; gerekçesi şu: Bugüne kadar neredeydiniz, bugüne kadar bu ihtiyaç hiç hasıl olmadı mı? Hiçbir bakanlık, hiçbir devlet kurumu bugüne kadar kaza araştırma ve inceleme konusunda bilirkişi görevlendirmesi yapmadı mı; yaptıysa hangi usul ve esaslara göre yaptı? Eksiklik nedir? Neye göre bir eksiklik tespit ettiniz de böyle bir düzenleme getiriyorsunuz? Bu soruların cevabını Komisyonun alt komisyon çalışmalarında bulamadık, üst komisyon çalışmalarında da bulamadık, bu soruya ilişkin olarak bize elle tutulur, somut bir cevap verilemedi. Uzaya uydu fırlattınız, uzaydaki uydu arızalarıyla ilgili bir ihtiyaç mı hasıl oldu, iki uydudan biri, üç uydudan biri arızalandı da bu konuda siz sıkıntıya düştünüz de böyle bir şey mi getiriyorsunuz? Bu da yok. Ama, bu konuyla ilgili olarak bizim ısrarla gündeme taşımaya çalıştığımız bir konu var, siz kulaklarınızı tıkıyorsunuz. 2013 yılı itibarıyla İş Güvenliği Yasası kabul edildi Mecliste, çıkmış ama iş güvenliği uzmanı istihdamına ilişkin olarak sizlerin oyuyla iki yıldır bir erteleme yapılıyor. İş güvenliği uzmanlarının istihdamını iki yıldır erteliyorsunuz. İş yerleri, iş güvenliği uzmanını istihdam etmiyorlar. Siz bu konuyu da taşerona havale etmişsiniz, son asansör faciasında ortaya çıktı.

Bakın, insanların güvenliğini de, iş yeri güvenliğini de taşeronlaştırdınız. İki yıldır bu Meclisin kabul ettiği bir yasanın gereklerini ısrarla yerine getirmiyorsunuz; bir yıl, bir yıl ertelediniz. Şimdi 1 Ocak itibarıyla iş güvenliği uzmanı istihdamı mecburiyeti geliyor. Bu süreçte öyle görünüyor ki siz bir daha bir ertelemeye gideceksiniz, yine iş güvenliği uzmanlarının istihdamını gerçekleştirmeyeceksiniz. Gerekçesi, bize söyleneni söylüyorum, hiçbir şey ilave etmeden söylüyorum. Komisyonda bize sunulan gerekçe aynen şu: “Efendim, iş güvenliği uzmanları fahiş fiyat, ücret istediği için, işveren bu ücreti ödeyemeyecek durumda olduğu için biz bunu erteliyoruz.” Bir gerekçe bu. Merak edenler komisyon tutanaklarına açsın baksın, aynen, kelimesi kelimesine bu gerekçeyi Hükûmet temsilcilerinin ağzından okuyacaklardır.

İkinci gerekçe şu: 2013 sonbaharındaki komisyon görüşmeleri esnasında bize şu söylenmiş: “Efendim, Türkiye’de yeteri derecede iş güvenliği uzmanı bulunamadığından yeniden bir erteleme yapmak durumundayız.” Bize bu gerekçenin sunulduğu tarih itibarıyla Türkiye’de iş bekleyen 7 bin civarında iş güvenliği uzmanı, sertifikalı iş güvenliği uzmanı mevcut. Gerekçe şu: “A kategoride belge sahibi olmadıkları için biz bunları istihdam edemiyoruz.” Ama esas gerekçe, ücretleri daha asgariye indirmek politikasını esas aldığınız için görevlendirme yapmadınız, bu yasa maddesini yürürlüğe koydurtmadınız. Bu süre içerisinde madenlerde, Türkiye'de sadece madenlerde 400 civarında işçimizi yitirdik, Soma faciasındaki yitirdiğimiz 301 canla birlikte sadece madenlerde 400 civarında işçi yaşamını yitirdi. Hepsinde de aynı sıkıntıyı gördük; iş güvenliği uzmanlarının istihdam edilmediğini gördük. Son asansör faciasında da ortaya çıktı, orada da iş yeri güvenliği uzmanı yok, denetimi bir taşeron firmaya yaptırmışsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Ya, bu kadar da vicdan yoksunluğu olamaz bu konuda. Bu bir vicdan yoksunluğudur.

Burada da gündeme getirdiğimiz benzer bir şeydir. Dolayısıyla tasarı metninden çıkarılmasını, anlaşılır bir düzenleme olmadığını ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Zozani.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 145. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Haluk Ahmet Gümüş (Balıkesir) ve arkadaşları

MADDE 145- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(14) Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden bilirkişi görevlendirilebilir. Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile bunlara verilecek ücretin miktarı Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça belirlenir."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Manisa Milletvekili Sayın Erkan Akçay konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

Bir dakika Sayın Akçay…

Cumhuriyet Halk Partisinin önergesi bu.

Sayın Akçay, özür dileriz, sizi daha sonraki önergede alalım.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Estağfurullah.

BAŞKAN - Sayın Özgür Özel, Manisa Milletvekili.

Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Manisa’da birlikte siyaset yaptığımız, biraz önce kürsüye gelen ve bu karışıklıktan sonra benim yerini aldığım Sayın Erkan Akçay’dan özür diliyorum öncelikle.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak 13 Mayıs faciasından sonra bütün önceliğimizi üç konu üzerinde yoğunlaştırdık. Birincisi, kazada hayatını kaybeden ve bize emanet kalan maden faciasının mağduru ailelerin ve onlara iktidar partisi tarafından verilen sözlerin tutulmasının takipçisi olmaktı. İkinci husus, şu anda hâlâ daha madenlerde çalışmakta olan 49 bin işçinin özlük hakları, çalışma şartları, örneğin; haftalık çalışma saatleri, günlük çalışma saatleri, işe gidiş gelişleri, onunla ilgili düzenlemeler ve ardından üçüncü husus da iş güvenliği konusuydu. Biz bunun altını çizdikçe ve komisyonlarda bunun üzerinde durdukça iktidar partisi de bu konuda bir şeyler yapmaya başladı. O günlerde Soma ilk üç dört gün boyunca Türkiye’nin gündeminde yoğun şekilde yer alıp ama bir yandan da maden sahipleri hem iktidara yakın basın tarafından hem özellikle yedi aylık, yedi yıllık performansı berbat ama yedi günlük halkla ilişkiler performansı üzerinden değerlendirilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından korunup kollandıkça bir infial hâli ortaya çıktı. Bunun üzerine, Soma’da arkadaşlarını kaybetmiş olan madenciler bir oturma eylemi başlattılar. Bu oturma eyleminde belli talepleri vardı ama esas olarak kendilerinin sorunlarının dinlenmesini, dertlerinin dinlenmesini, kendilerinin görünür olmasını amaçlıyorlardı. Bununla ilgili elbette bütün muhalefet partileri oraya gitti; MHP milletvekilleri, o zamanın BDP milletvekilleri, bizler. Sonra, buna Başbakan duyarsız kalamazdı ve gitmedi elbette ama “Orayı temsil eden iyi bir örneklem oluşturup bana getirin.” dedi. Oradan 9 tane işçiyi aldılar, getirdiler, her maden ocağından, kamudan, özelden, her meslek grubundan. O madencilerle burada bakanlar görüştü, Başbakan görüştü. Daha sonra, iktidar partisinin Halkla İlişkiler Başkanlığı diye bir Başkanlığı var, oranın Başkanı Salih Kapusuz 10 kişilik bir heyetle, şimdiki Başkanın da olduğu, Sayın Malatya Milletvekili Öznur Çalık’ın da olduğu bir heyetle Soma’ya geldi. “Burada oturmakta haklısınız ama biz, beş -dediler, düzeltti birisi- hadi beş Meclis günü olsun, on gün içinde sizin sorunlarınızı çözeceğiz. Çözmezsek gelin bizi bulun.” dediler ve o madencilerin oturma eylemini bitirmesini istediler. Muhalefet milletvekilleri, bizler oradaydık, biz de dinliyorduk, madenciler bize döndüler “Ne yapalım?” diye. Dedik ki: Devlet sözüdür, verilmiştir, keşke yazılı olsaydı, söz uçar yazı kalır ama mevcut durumda da devletin sözüne itibar etmek lazım; siz bilirsiniz, biz size eylem yapın falan demeyiz. O işçiler Salih Kapusuz’a ve heyetine inanarak o eylemi bitirdiler. O beş gün oldu on gün, o on gün oldu yirmi gün, elli gün, yüz gün. Geldiğimiz noktada, eğer bu gece bu kanun çıkarsa… “Beş gün sonra olmazsa ben buradayım arkadaşlar.” diyordu Salih Kapusuz, bir de böyle son derece muhafazakâr bir belagatle, dinlerken insanın tüyleri diken diken oluyor. Ve o çocuklar inandılar. O çocuklara “beş gün, on gün” diye verilen sözler tutulmadı, tutulmadı, AKP kongresine, Tayyip Erdoğan-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül çekişmesine falan kurban gitti, buraya kadar geldi ama bugün siz kanunun tümüne onay verip evlerinize dönerken Türkiye’de 49 bin madenci için bu kadar sürede iş güvenliği açısından hiçbir şey yapmadığınızı bilerek gidin lütfen.

Şunu bilin: 13 Mayıs günü Soma’da patlayan maden ne kadar güvenliyse şu anda Türkiye’deki herhangi bir maden o kadar güvenli. O 301 madencinin hayatını kaybettiğinde ne hissettiyseniz o duygularınıza son derece saygılıyım, samimiyetinize inanıyorum ama şunu da bilin: Yarın 301 kişi daha ölebilir. Onun mesuliyeti de boynumuzdadır, boynunuzdadır.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 145 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

MADDE 145- 26/9/2011 tarihli ve 655 sayıIı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(14) Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulunca ihtiyaç duyulması halinde, çözümü özel uzmanlık veya teknik bilgiyi gerektiren kaza araştırma ve incelemelerinde bilirkişi görevlendirilebilir. Bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir. Bilirkişiye verilecek ücret inceleme ve seyahat giderleriyle orantılı bir şekilde Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Manisa Milletvekili Sayın Erkan Akçay konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 145’inci maddede verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım.

Değerli milletvekilleri, bu tasarıda, emeklilikte yaşa takılanlar, 2000 öncesi vergi mükellefi olduğu hâlde bir türlü kendileri sigortalı sayılmayanlar, öğretmenler, ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri ve atama bekleyen mühendislere ilişkin bir düzenleme maalesef yok. Yani, öğretmenler için son derece kısmi bir atama düzenlemesi var.

Bu 148 maddelik torba tasarının diyebilirim ki en az yarısında Hükûmet abesle iştigal etmektedir. Ya rantiye kullanıyor… Elbette, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu süreçte olumlu maddelere olabildiğince destek verdik ve katkı verdik, olumsuzların karşısına çıktık, bazı nötr maddeler de var. Fakat, özellikle bu ve bundan önceki bütün torba tasarılar da göstermektedir ki Adalet ve Kalkınma Partisi rantiyeci bir iktidardır. Şimdi, ben bunu söyleyince elbette tepki göstereceksiniz.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Tepki göstermiyoruz, anlamı yok.

ERKAN AKÇAY (Devamla) – Peki, kendi bakanlarınız söylerse…

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Altı boş bir söylem, tabii ki göstermiyoruz.

ERKAN AKÇAY (Devamla) – Bakın, ben daha açıkça söylüyorum.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Değeri de yok.

ERKAN AKÇAY (Devamla) – Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan Türkiye’nin geldiği noktada ekonomideki sorunları gayet izah ediyor. Hiç mi dinlemiyorsunuz, ben söyleyince mi laf atıp cevap verme gereği duyuyorsun?

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Laf atmıyoruz ya, hiç kimse laf atmıyor.

ERKAN AKÇAY (Devamla) – Üretimi ihmal ettiniz, rantiyeye önem verdiniz. Neden bu rantiye maddeleri geliyor? Siz rantiyeden vazgeçemezsiniz. Çünkü rantiyeden beslenen bir yapı söz konusu, üretime ilişkin perspektifiniz yok.

Rantiye nedir, kâr nedir? Değerli arkadaşlar, kâr, bir işletme veya bir kişi, bir üretim faaliyetinde bir katma değer ortaya koyar ve bunun gelirini bir kâr ve kazanç olarak ifade ederiz. Rantiyede katma değer yoktur, emek yoktur, üretim yoktur. Ne vardır? Bir malın veya bir şeyin, bir olgunun kıtlaştırılarak kıymetlendirilmesi ve bundan haksız kazanç elde edilmesidir. Bu konuda da elinize evelallah hiç kimse su dökemez.

Değerli arkadaşlar, Sayın Başbakan Yardımcısı da burada. Bu abesle iştigal edeceğinize… Kendi konforunuza, kendi çıkarlarınıza para buluyorsunuz değil mi? Başbakan diyor ki: “Ak saray yapıyoruz.” Yapılan bunca israf ve masraflar bana Ak sarayı değil de “A”sı “Alamut”, “K”si Alamut Kalesi sarayını çağrıştırıyor. Yüzlerce, binlerce odayla, haksız yere bir sürü kadrolarla buralarda bu tür saraylar oluşturuluyor. Peki, Hükûmet bu kendi konforuna ve kendi çıkarlarına para bulurken atanamayan öğretmenlere, ziraat mühendislerine niye para ve kaynak bulamıyor? Allah’tan korkun, 900 milyon lirayı geçen, 1 milyar, 1 katrilyona varan bir bina, bir inşaat yapılıyor ve bu, sanki çürüme ve çöküş dönemlerinin, o Dolmabahçe, Çırağan, Beylerbeyi saraylarının dönemlerini hatırlatıyor, borç alınarak yapılan…

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Siz 50 milyar dolar para batırdınız.

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu masraf yapılacak, 400 milyon liraya uçak bir çırpıda alınıp bu saltanat sürülecek bütçe imkânları yoktur değerli arkadaşlar.

Şimdi, Hükûmetin, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanunu’na göre Orta Vadeli Programı eylül ayının ilk haftası açıklaması gerekirdi. Eylül ayının ilk haftası geçti, Orta Vadeli Program ortada yok. Acaba iktidar hangi zaman zamanında açıklamış Orta Vadeli Program’ı? Hiçbir zaman. Peki, bunun kanununu kim çıkardı? Yine bu iktidar çıkardı. Kendi çıkardığı kanunlara da bir gün olsun uymadı.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Sen batırdığınız bankalardan bahset!

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Peki, 900 milyon liralık bu para bulunuyor da temmuz ayı bütçe gerçekleşmelerini niye daha açıklayamadınız? Haziran ayı bütçe gerçekleşmeleri temmuzda açıklandı ama şimdi, bakın, bu bütçe gerçekleşmelerini açıklayamadı çünkü bütçe gerçekleşmeleri çok kötü, ağustos gerçekleşmeleri de kötü. Bu bütçe, kötü bütçe performansına rağmen saltanattan, israftan asla taviz verilmemiştir. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Akçay.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 21.24

ON İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 22.05

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On İkinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Meclisi oyuncak hâline çeviriyorsunuz. Bakın, bir saat ara verdiniz, bir saat. Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerini düşürüyorsunuz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Vur Kamer Bey!

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya, kardeşim, milletle alay ediliyor.

BAŞKAN – Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bir dakika canım…

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Bağırma be, bağırma.

BAŞKAN – Siz konuştunuz, şimdi ben konuşacağım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – 63’üncü maddeye göre tutumunuz hakkında söz istiyorum.

BAŞKAN – Ben grup başkan vekilleriyle…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet. Efendim, ben milletvekiliyim.

BAŞKAN - …içeride bir görüşme yaptım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Görüşme yapamazsın.

BAŞKAN – İlk defa da bunu yapmıyoruz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu Meclisi doğru dürüst yönetmek zorundasın.

BAŞKAN – Şimdiye kadar da bunu çok yaptık.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, Meclise ara vermek suretiyle kanun yapamazsın.

BAŞKAN – Meclisin sağlıklı bir çalışma yapabilmesi için grup başkan vekilleriyle bir toplantı yaptım, bu toplantıdan sonra buraya çıktım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben 63’üncü maddeye göre söz istiyorum tutumun hakkında. Tutumun hakkında söz istiyorum.

BAŞKAN – Sizin bu konudaki talebinizi yerine getirmeyeceğim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Meclisi oyuncak hâline çevirdiniz.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, söz istiyorum 63’üncü maddeye göre Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve arkadaşlarının 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki (I) sayılı cetveli Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına ait bölümüne eklenmek suretiyle kadro ihdası içeren bir önergesi vardır. Bu önerge 74’üncü maddenin görüşmeleri sırasında verilmesi gerektiği için işleme alınamamaktadır.

146’ncı madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı…”

KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi Sayın Başkan, sen başkan mısın değil misin, onu söyler misin? Başkan mısın sen?

HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) – Başkan tabii ya.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, nesin sen orada? Ya, kardeşim, Meclis oyuncak hâline getirilir mi? Bir saat ara vermiş, burada kanun hazırlıyorsunuz. Kanun böyle mi yapılır? Kendi cebinizi doldurmak için devleti istismar etmek için… Sizde insanlık yok mu ya!

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) – Senin başkan vekilin yaptı onu.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bana bak, elini öyle yapma, gözüne sokarım o parmaklarını! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) – “Başkan vekilinle görüş.” diyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Meclis bu hâle sokulur mu ya? Bu Meclis bu hâle getirilir mi? Meclise ara veriyorsunuz “Kanun yapacağız.” Böyle var mı ya? Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihinde yok böyle bir şey ya!

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Doğru diyor, “On dakika ara.” dedi, bir saat geçti.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, şimdi yaptığınız iş mi? Meclise ara veriyorsunuz, efendim, bir saat kanun yapılıyor burada. Kanun böyle mi yapılır?

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Yeter artık ya, otur oturduğun yerde! Yeter!

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ondan sonra hangi holdinglerle anlaşmışsanız onların cebini doldurmak için bu kanunları yapıyorsunuz böyle.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hadi cevap verin.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ya, sizde vicdan olsa böyle hareket etmezsiniz.

BAŞKAN – Arkadaşlar, birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 22.08

ON ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 22.25

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On Üçüncü Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

146’ncı maddede kalmıştık.

146’ncı maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 146 ncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Elitaş                                   İsmail Tamer                                      Recep Özel

                      Kayseri                                             Kayseri                                              Isparta

                Ramazan Can                             Mehmet Kerim Yıldız

                     Kırıkkale                                               Ağrı

 

"MADDE 146 - Bu Kanunla;

a) 18/1/1966 tarihli ve 711 Sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulmasını ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun,

b) 6245 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi,

c) 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 11 inci maddesi ile 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,

ç) 5449 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi,

d) 5502 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,

e) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "her bir çalışan için beş yıl süreyle" ibaresi,

f) 6356 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrası,

g) 6446 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası,

ğ) 3093 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c) fıkrasının ikinci cümlesi,

h) 5174 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin üç, dört ve beşinci fıkraları,

ı) 5378 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrası,

yürürlükten kaldırılmıştır"

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Bütçe Komisyon Raporunun 146. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                 Vahap Seçer                                  Erdal Aksünger                                    Musa Çam

                      Mersin                                               İzmir                                                 İzmir

                Ümit Özgümüş                             Haluk Ahmet Gümüş

                       Adana                                             Balıkesir

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 146 ncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

               Seyfettin Yılmaz                                  Ali Halaman                                                                           Adana                       Adana                                                   

"MADDE 146- Bu Kanunla;

a) 18/1/1966 tarihli ve 711 Sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulmasını ve Olağanüstü Hâl Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun,

b) 18/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun geçici 4 üncü maddesi,

c) 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 11 inci maddesi ile 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,

ç) 8/2/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi,

d) 20/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,

e) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "her bir çalışan için beş yıl süreyle" ibaresi,

f) 7/11/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun Geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrası,

g) 30/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası,

yürürlükten kaldırılmıştır.”

BAŞKAN – Okunan son önergeye Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 146’ncı maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu önergemiz, söz konusu tasarıda geçtiği hâliyle anlaşılmaz durumda olan ya da kanun yapım tekniğine uygun olarak hazırlanmamış olan bazı bentlerin daha düzgün hâle getirilmesini amaçlayan ve bu nedenle de olumlu olarak değerlendireceğimiz bir önergedir. Önergemizde kanun yapım tekniğine uygun olarak kanunların ismi zikredilmiş ve tasarıda kabul edilen maddeler doğrultusunda yürürlükte olan mevzuattan kaldırılması gereken bazı hükümlerin yer aldığı bir önergedir. Değerlendirmeyi yüce Meclisin takdirine sunmaktayız. Daha iyi olacağını düşündüğümüz için bu şekilde bir önergeyi sunmuş bulunmaktayız.

Ben bu vesileyle bu torba yasadan beklentileri olan vatandaşlarımızın maalesef beklentilerinin karşılığını bulamadıklarını ama henüz yasa son hâline gelmediğine göre düzeltilmesi ya da tekriri müzakereyle ele alınması hâlinde bazı kesimlerin de beklentilerinin karşılık bulması adına birkaç konuyu sizlerle paylaşmak isterim.

Öncelikle, öğretmen atamaları için ayrılan kontenjanın yetersiz olduğu, dolasıyla daha önceki yıllarda yapılan dağılıma benzer bir dağılım yapılması hâlinde birçok branş öğretmeninin yine atanamama ihtimalinin olması nedeniyle bu kadronun 35 binden daha fazla bir sayıya çıkartılması gerektiğini, özellikle de teknik öğretmenlerin atanması konusunda ek kontenjana ihtiyaç duyulduğunu ifade etmek isterim.

Bir diğer konu -hepinizin de yakından bildiği ve zaman zaman sizlerin de muhatap olduğu gibi- vekil imamlar kadro talebiyle bu torba yasada taleplerinin karşılık bulmasını beklemektedirler. Onların da mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Bir başka konu, maalesef, Orman Genel Müdürlüğünün Antalya, Bolu, İzmir ve Kastamonu’da çalıştırmak üzere geçen yıl almış olduğu 150 kişiden oluşan orman muhafaza memurlarını yaptığı sınavda, uygulama sınavının ilkelerinin belirsiz olduğu gerekçesiyle yapılan itiraz başvurusunun Danıştayca kabul edilmesi sonucunda, 15 Nisan 2014 tarihinde, şu anda yaklaşık on bir aydan fazla bir süredir çalışmakta oldukları hâlde bu Danıştay kararı gereğince görevlerine önümüzdeki hafta son verilecek olan 150 orman muhafaza memurunun durumunun netliğe kavuşturulması ve bu sıkıntının giderilmesi gerekiyor. Dolayısıyla, bu torba yasada bunun da yer almasının yerinde olacağını düşünmekteyiz.

Bir diğer önemli sorun, KPSS’yle işe girmiş olan 4/C’li üniversite mezunu gençlerin kadro talepleri yıllardır yerine getirilmemiştir.

Yine, 4/C’lilerin ek ödeme ve aile yardımı taleplerinin bu torba yasa kapsamında yeniden ele alınmasında yarar vardır.

Hizmetlilerin ek gösterge talebi bugüne kadar yerine getirilmemiştir, bu torba yasa kapsamında yerine getirilmesi hâlinde önemli bir kesim bu mağduriyetten kurtarılmış olacaktır.

Yine, subay ve astsubaylara özlük haklarının iyileştirilmesi yönünde ilgili bakanlarca verilen sözler maalesef unutulmuş, bu torba yasada da yerini almamıştır, bunun yerine almasını talep etmekteyiz.

Emeklilerin özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda gerek Hükûmetin gerekse ilgili bakanların zaman zaman kamuoyuna da yansıyan demeçlerinin karşılığı bugüne kadar yerine getirilmediği için hiç olmazsa bu torba yasada onların da mağduriyetinin giderilmesi önem arz etmektedir.

Son olarak da çiftçilerin Ziraat Bankasına ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının yapılandırılması talebi yine bu torba yasada yer almalıdır diyor, önergemize desteğinizi bekleyerek saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı istiyorum efendim.

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul etmeyenler...

Karar yeter sayısı yoktur, birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 22.39

ON DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 23.15

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On Dördüncü Oturumunu açıyorum.

Kütahya Milletvekili Alim Işık ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

Elektronik yapalım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, böyle bir şey olur mu? Sende göz yok mu? Göz yok mu sende? Bu Meclisi ne kadar kötü yönetiyorsun ya! İnsan bir aynaya bakar ya!

BAŞKAN – İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel’in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 146. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

Erdal Aksünger (İzmir) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Müslim Sarı konuşacak önerge üzerinde, İstanbul Milletvekili.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

MÜSLİM SARI (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yaklaşık üç buçuk aydır Meclis gündemini meşgul eden bir yasa tasarısı ya da teklifiyle karşı karşıyayız. Üç buçuk aydır gecenin bir vaktine kadar çalışıyoruz ve “Bu yasa tasarısından geriye ne kaldı?” diye sorsanız tek bir kelimeyle ifade edebilirim: Samimiyetsizlik. Esasen, bu yasal düzenleme ve üç buçuk aydır bizim burada vermiş olduğumuz emek, AKP’nin yasa yapma tekniğinde ne kadar samimi olduğunun da bir göstergesi oldu. Neredeyse, AKP, kendi siyasal gündemini, kendi siyasal takvimini bu yasanın görüşülme takvimine paralel bir biçimde bağladı; istediği zaman Parlamentoyu kapattı, istediği zaman Parlamentoyu açtı, istediği zaman olağanüstü bir şekilde bizi toplantıya çağırdı. Ama, olağanüstü bir şekilde, birtakım gerekçeler uydurarak toplantıya çağırmış olmasına rağmen, getirdiği düzenlemelerin, yasanın içine sokmuş olduğu düzenlemelerin hiç de olağanüstü bir yanı yoktu. Biz, üç buçuk ay boyunca burada yapmış olduğumuz bütün çalışmalarda bunu çok açık olarak gördük. Mesela, en son uygulamasını daha dün yaşadık. Meclis olağanüstü toplantıya çağrıldı, “Öğretim yılı açılıyor.” diye, “Öğretmenlerin atamalarını yapalım.” diye, “Soma’daki mağdurların mağduriyetlerini giderelim.” diye ya da “Vergi affı ya da SGK affı bekleyen kitlelerin ihtiyaçlarını, taleplerini yerine getirelim.” diye ama son dakika madde ihdaslarıyla, yapılan düzenlemelerle aslında yeni rant kapıları açtık. Dolayısıyla, bütün bu yasal düzenlemeler, bu torba yasaya ilişkin bütün çalışmalar aslında AKP’nin bütün yasa yapma tekniğinde ne kadar samimiyetsiz olduğunun da göstergelerinden biri oldu. Bu yasanın sonuna doğru geldiğimiz için, bir genel değerlendirme yapma fırsatı da bulduğumuz için bunları söylüyorum.

Bakınız, biz, en baştan beri, üç buçuk ay boyunca yapmış olduğumuz bütün tartışmalarda toplumun beklentilerini, kitlelerin beklentilerini yerine getirmek için “Bizim de katıldığımız madde düzenlemelerini buralardan ayıralım ve bunları hemen çıkartalım.” dediğimiz hâlde AKP hiçbir zaman buna yanaşmadı ve bir torbayı bağlayarak neredeyse üç buçuk aydır bürokratların “Ya, bunu da bunun içine katalım, bunu da bunun içine katalım.” diyerek sürekli büyüyen bir torbaya çevirdiği bir yasal düzenlemeyle karşı karşıyayız. Bu yasal düzenlemenin içinde çok açık bir biçimde Anayasa’ya aykırı hükümler oldu. Biz Anayasa’ya aykırı olduğu çok belli olan bu hükümlere “Bizim kırmızı çizgilerimizdir.” dedik ve bunlara karşı direndik.

Bakınız, bir hukuk devletinde mahkeme kararlarının uygulanmayacağına ilişkin düzenlemeler var bu torba yasanın içinde. Açık bir biçimde Anayasa’ya aykırı. Kamu kurumlarında çalışan kamu görevlilerinin, mahkeme kararlarına rağmen, görevlere iadesinin ertelendiği, iki yıl gibi sürelerle ertelendiği düzenlemeler var bu yasal çerçevenin içinde. Özelleştirme uygulamalarıyla ilgili verilmiş olan mahkeme kararlarının, verilmiş iptal kararlarının uygulanmayacağına ilişkin düzenlemeler var bu yasal düzenlemenin içinde. Açık bir biçimde Anayasa’ya aykırı düzenlemeleri, Mera Kanunu’na ilişkin düzenlemeleri bu yasal düzenlemenin içine soktuk. Anayasa’da çok açık bir biçimde “Özel mülkiyet tahsis edilemez, herhangi bir özel mülkiyet ilişkisi kurulamaz.” dendiği hâlde meralara ilişkin kentsel düzenleme ve Kentsel Gelişim ve Kentsel Dönüşüm Projeleri çerçevesinde meraların özel mülkiyete açılması ve yapılaşmaya açılmasına ilişkin düzenlemeler var. Bununla da yetinmediniz, bütün bu kırmızı çizgilere rağmen, bütün bu Anayasa’ya aykırılıklara rağmen ve her fırsatta bunu biz söylediğimiz hâlde bununla da yetinmediniz ve son dakika getirmiş olduğunuz madde ihdaslarıyla sürekli olarak bunu çoğaltıyorsunuz, büyütüyorsunuz.

Şimdi, az önce burada konuşurken bir espri yaptık ama bu espri gerçeğe döndü. Benim önerim şu: Bundan sonra buraya yasal düzenlemeler getirilmesin. Şöyle yapalım: Her senenin başında bir torba açalım, bu torba üç maddeyle, beş maddeyle başlasın, yıl bitimine kadar bu torbanın içine ne koymak istiyorsak, hangi düzenlemeyi yapmak istiyorsak, hangi ihtiyaçtan kaynaklanan hangi düzenleme varsa bu torbanın içine koyalım, yılın bitimine kadar her gün bunları konuşalım, o yıl bittiğinde elimizde bir torba olsun, üzerine de yazalım “24’üncü Dönem torbası, 25’inci Dönem torbası, 26’ncı Dönem torbası.” Maalesef yasama bu noktaya gelmiştir. Sizin yasa yapma tekniğiniz, yasa yapma anlayışınız Parlamentonun saygınlığını yok etmiştir ve bu noktaya getirmiştir.

Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Sarı.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

On dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 23.28

ON BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 23.39

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On Beşinci Oturumunu açıyorum.

İstanbul Milletvekili Müslim Sarı ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada, Hükûmet burada.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 146 ncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları

"MADDE 146 - Bu Kanunla;

a) 18/1/1966 tarihli ve 711 Sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulmasını ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun,

b) 6245 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi,

c) 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 11 inci maddesi ile 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,

ç) 5449 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi,

d) 5502 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,

e) 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "her bir çalışan için beş yıl süreyle" ibaresi,

f) 6356 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı maddesinin birinci fıkrası,

g) 6446 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası,

ğ) 3093 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c) fıkrasının ikinci cümlesi,

h) 5174 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin üç, dört ve beşinci fıkraları,

ı) 5378 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, yürürlükten kaldırılmıştır"

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) – Takdire bırakıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA – Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Önerge ile 3093 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c) fıkrasının uygulanmasına ilişkin hukuki ihtilafların ortadan kaldırılması ve Kanun Tasarısının 144 üncü maddesi ile düzenlenen 637 sayılı KHK'da yapılan değişikliğe uyum sağlanması amaçlanmıştır. Ayrıca, 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun geçici 3 üncü maddesine 6/2/2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanun ile eklenen dördüncü fıkra ile, bu fıkranın yürürlüğe girdiği 19/2/2014 tarihini takip eden altı aylık süreden sonra üretilen sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla oturma yeri olan araçlardan erişilebilir olmayanlara şehir içi ve şehirler arası yolcu taşıma hizmeti için yetki verilmesi, izin veya ruhsat verilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Ancak, araç ücretlerinin üretim bantlarında gerekli değişiklikleri yapmaları ve Motorlu Araçlar Ve Römorkları Tip Onayı Yönetmeliği çerçevesindeki tip onayı belgelendirme faaliyetleri için altı aylık sürenin yetmemesi gibi sektörden kaynaklanan zorunluluk nedeniyle 5378 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının yürürlükten kaldırılması öngörülmüştür.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Geçici 1’inci maddede üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, Geçici Madde 1'e aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                   İdris Baluken                                    Hasip Kaplan

                        Iğdır                                                Bingöl                                               Şırnak

                  Demir Çelik                                  Sebahat Tuncel                                     Altan Tan

                        Muş                                               İstanbul                                          Diyarbakır

                   Adil Zozani                                       Nazmi Gür                                         Erol Dora

                      Hakkâri                                                Van                                                Mardin

"(5) Eğitimini yurtdışında tamamladıktan sonra yurt içinde aldığı eğitimle ilgili olarak herhangi bir kamu kuruluşunda veya üniversitede çalışanların borç yükümlülükleri ortadan kalkar."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın, İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel’in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun Geçici Madde 1'in birinci cümlesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"GEÇİCİ MADDE 1- (1) 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2457 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun geçici 53. Maddesinin birinci fıkrası ile 14/07/1965 tarihli ve 675 Sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 34. Maddesinin birinci fıkrası kapsamına girmesine rağmen anılan maddelerde belirtilen sürelerde borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu maddelerin yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde anılan düzenlemelerde belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin ve 2457 Sayılı Kanunun 39'uncu maddesi uyarınca yurt dışında görevlendirilmiş olanlardan bu Kanunun girdiği tarihte haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen altı ay içerisinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları halinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın aşağıdaki şekilde yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içerisinde tahsilat işlemi durdurulur."

             Rahmi Aşkın Türeli                                 Musa Çam                                Haluk Ahmet Gümüş

                        İzmir                                                 İzmir                                              Balıkesir

               Erdal Aksünger                                  Vahap Seçer                                   Ümit Özgümüş

                        İzmir                                                Mersin                                               Adana

              Fatma Nur Serter

                     İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) Geçici 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini, 1 inci fıkrasının b) bendinin ise tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Ali Halaman                                     Reşat Doğru

                      Manisa                                              Adana                                               Tokat

                     Alim Işık                                     Seyfettin Yılmaz

                     Kütahya                                             Adana

"GEÇİCİ MADDE 1- (1) 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 34 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamına girmesine rağmen anılan maddelerde belirtilen sürelerde borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu maddelerin yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde anılan düzenlemelerde belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin, kendilerine Türk Lirası veya döviz olarak yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üç ay içerisinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları hâlinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın aşağıdaki şekilde yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içerisinde tahsilat işlemi durdurulur. Ancak bu madde kapsamında borç hesabı yapılırken, 2547 sayılı Kanunun 35 inci maddesine göre yurt içinde başka bir üniversiteye lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla gönderilenlerden veya üniversitelerinde görev yapanlardan kadroları karşılığında aldıkları yurt içi maaşlar talep edilmez. Bu maaşlar haricinde eğitimleri için yapılan diğer ödemeler ise talep edilir."

BAŞKAN – Okunan son önergeye Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde, Sayın Erkan Akçay, siz mi konuşacaksınız, gerekçeyi okutalım mı?

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Okutalım, okutalım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Tasarının Geçici 1'inci maddesinde mecburi hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenler ile lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt dışına gönderilen kişilerin borçlarının ödemeleriyle ilgili takvim yeniden belirlenmektedir. Tasarının ilk halinde Türk Lirası olarak bu kişiler için "yapılmış olan her türlü masraf tutarına, sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faiz işletilerek hesaplama yapılır." ifadesi yer almaktadır. Aynı şekilde Geçici l'inci maddenin l'inci fıkrasının b) bendinde de faiz düzenlemesine yer verilmektedir. Faiz uygulaması tasarıdaki düzenlemenin ruhuna aykırıdır. Yapılması gereken borçların tahsilinde faiz uygulamasının tasarı metninden çıkarılmasıdır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın, İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel’in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun Geçici Madde 1'in birinci cümlesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Vahap Seçer (Mersin) ve arkadaşları

"GEÇİCİ MADDE 1- (1) 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 4/11/1981 tarihli ve 2457 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun geçici 53. Maddesinin birinci fıkrası ile 14/07/1965 tarihli ve 675 Sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 34. Maddesinin birinci fıkrası kapsamına girmesine rağmen anılan maddelerde belirtilen sürelerde borçlarının yeniden hesaplanması için müracaat etmeyenler ile söz konusu maddelerin yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde anılan düzenlemelerde belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin ve 2457 Sayılı Kanunun 39'uncu maddesi uyarınca yurt dışında görevlendirilmiş olanlardan bu Kanunun girdiği tarihte haklarında borç takibi yapılanlar veya yapılması gerekenlerin, kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarları, bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen altı ay içerisinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları halinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın aşağıdaki şekilde yeniden hesaplanır ve başvuru süresi içerisinde tahsilat işlemi durdurulur."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde İstanbul Milletvekili Sayın Nur Serter konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

FATMA NUR SERTER (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yurt dışında lisansüstü eğitim gören ve akademisyen olarak yetiştirilmesi planlanan ancak zamanında eğitimini tamamlayamayanların borçlarının yeniden yapılandırılmasına dönük bir düzenleme var ki doğrudur, yerindedir. Ancak, bizim burada önerdiğimiz, geçmişteki deneyimlerimizden de hareketle, teklifte belirtilen üç aylık sürenin yetmeyebileceği, affa dönük bütün yasalarda da görüldüğü üzere, yeterli yararlanma olmayacağı endişesinden kaynaklanan bir süre uzatımıydı, neden bilmem Komisyon kabul etmedi. Ancak, özellikle bizim burada vurgulamak istediğimiz konu şudur: Şimdi, evet, yurt dışına gönderiliyorlar, zamanında eğitimlerini tamamlayamıyorlar, borçlanıyorlar, tazminata düşüyorlar, geri dönüyorlar ve o tazminatı ödemek zorunda bırakılıyorlar.

Ben, iki kanaldan lisansüstü eğitim görmek üzere yurt dışına gönderilen öğrencilerin ve akademisyen adaylarının aslında nasıl yanlış bir değerlendirmeyle bu süreçte başarısız kılındıklarıyla ilgili bazı verileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakınız, iki kanaldan gönderiliyorlar. 2009’a kadar Devlet Planlama Teşkilatı seçerdi, 2009’dan sonra YÖK aracılığıyla gönderilmeye başlanıldılar. 2010-2013 yılları arasında yurt dışına gönderilmek üzere belirlenen, sınava tabi tutulan ve seçilenler içerisinden 4.800 kişi, seçildiği hâlde gitmeyi reddederek bu kontenjanın boşa harcanmasına neden olmuştu. Sadece son yıl içinde, 2013 yılında, seçildiği hâlde gitmeyerek kontenjanı boş bırakanların oranı değerli milletvekilleri, yüzde 61’dir. Düşünün, elimizde sınırlı bir kontenjan var, insanlar bu kontenjana girmek için yarışıyor, 27-28-30 bin kişi başvuruyor, seçiliyor ama seçilenlerden 4.800’ü bu hakkını kullanmıyor ve gitmiyor.

Gelelim Millî Eğitim Bakanlığındaki duruma. Millî Eğitim Bakanlığının burs verdikleri içinde de, yine aynı şekilde, 2009-2013 arasında boş kalan kontenjan oranı yüzde 55’tir. Bakın, bunlar çok yüksek oranlardır. Bu süre içerisinde boş olan ve kullanılmayan kontenjan miktarı 3.635’i bulmaktadır.

Şimdi, ikisini topladığınız zaman çok ciddi bir rakamın, aslında önünde fırsat varken, seçilmişken bu fırsatı değerlendiremediğini görüyorsunuz. Şimdi bunun sebebini araştırmak gerekmez mi? Biz borçları yapılandırıyoruz, faizini indiriyoruz, ödeme kolaylığı getiriyoruz ama neden acaba bu insanlar yurt dışına gitme hakkına sahipken gitmiyor? Bunun araştırılmasına ihtiyaç vardır. Bunun çeşitli nedenleri var, biliyoruz. Verilen burs miktarlarını yeterli bulmadıkları için gitmeyenler var. Verilen burs miktarı gideceği yerin yaşam standartlarının altında kaldığı için gitmekten korkanlar var. Barınma sorunu çözülemediği için gitmeyenler var. Dış temsilciliklerimiz –altını çizerek ve bilerek söylüyorum- oraya giden öğrencilere sahip çıkmadığı için, onlara gerekli imkânları sağlayamadığı için gitmekten kaçınanlar ve gitmeyenler var. Bu, çözümlenmesi gereken önemli bir sorundur. Biz bu sorunu çözemezsek bu insanlar zamanında tamamlayamadıkları gibi oradaki eğitimlerini, Türkiye’ye geldikleri zaman da gerekli kurumlarda istihdam edilemiyor.

Biliyor musunuz, Millî Eğitim Bakanlığının doktora amacıyla gönderdiği öğrencilerden beş yıl içinde kaç kişi doktorasını yapıp Bakanlığa geldi? 131, sadece 131, binlerce kişiden 131’i. YÖK’ün rakamlarıdır sizlerle paylaştığım. Önce bu konuda tedbir almaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Serter.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, Geçici Madde 1'e aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

Adil Zozani (Hakkâri) ve arkadaşları

“(5) Eğitimini yurtdışında tamamladıktan sonra yurt içinde aldığı eğitimle ilgili olarak herhangi bir kamu kuruluşunda veya üniversitede çalışanların borç yükümlülükleri ortadan kalkar."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Adil Zozani konuşacak, Hakkâri Milletvekili.

Buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, eğer, Hükûmet, iktidar partisi yeni önergeler getirmezse torba yasanın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Ne kadar sürede? Tam 98’inci günü bugün. Komisyona havale edilişinden itibaren, komisyonda görüşülmeye başladığı günden itibaren, 4 Hazirandan bugüne hesapladım, doksan sekiz gündür biz bu torba yasayı konuşuyoruz. Bu süre içerisinde bir ramazan ayı geçti, bir bayram geçti, 3 parti kongrelerini gerçekleştirdi, Başbakan değişti, yeni Cumhurbaşkanı seçildi, kabine değişti, grup başkan vekilleri değişti ama biz hâlâ torbayı konuşuyoruz; dibinden ne çıkacak, en son ne dökülecek onu bekliyoruz. Dökülecek şey de aslında elimizde, bir garabet, torba içerisinde mini torba. Biraz sonra herhâlde onu da konuşmaya başlayacağız, onunla ilgili ayrıca değerlendirmelerimizi yapacağız.

Bu torba yasa üzerinde şu ana kadar, benim konuşmam da dâhil, 458 konuşma yapılmış. Komisyon çalışmalarındaki konuşmalar hariç, sadece Genel Kurul konuşmalarını ifade ediyorum. Peki, sorarım size: Bu torba hangi ihtiyacın ürünü olarak gündeme gelmişti, hatırlayanınız var mı? Soma emekçileri, değil mi? Soma faciasında yaşamını yitiren insanların mağduriyetlerinin, en azından geride kalanlarının mağduriyetlerinin giderilmesine dönük bir torbaydı sözüm ona. 4 tane kırkı geride kaldı ama hâlâ o insanlar bu torbadan kendilerine bir şey çıkar mı diye bekliyorlar. Kendilerine hiçbir şey çıkmıyor.

Taşeronlaştırmayla ilgili bir düzenleme yapılacaktı, taşeron uygulamasıyla ilgili bir düzenleme yapılacaktı, insanlar bunu bekliyor; taşeron uygulaması yaygınlaştırıldı. Bu torba yasa yarın öbür gün Cumhurbaşkanınca onaylanıp Resmî Gazete’de yayımlandığı andan itibaren Türkiye’deki taşeronlaştırma uygulaması daha fazla yaygınlık kazanmış olacaktır.

Ne diye yola çıkmıştık? Bu konuda iş camiasına bir çekidüzen vermek üzere yola çıkmıştık. Taşeronlaştırma garabetine bir yerde dur demek, bir sınırlama getirmek için biz yola çıkmıştık. Doksan sekiz gün sonra, Meclis, garabeti daha fazla kötü bir hâle getirerek insanların önüne koyacaktır. Fırsattan istifade burada maddeler geçti; illerin, ilçelerin sınırları değişti. Hepsi bu torbanın içerisinde gerçekleşti. İnsanların mağduriyetlerinin ne şekilde pazarlanabileceğine tanıklık ettiğimiz doksan sekiz günü geride bıraktık. Bu muydu sizin insanlara vadettiğiniz gerçeklik? Sizin hikâyeniz bu muydu? Evet, sizin hikâyeniz bu, insanların umutları üzerinden kendi alanınızın, ticari faaliyet alanlarınızın, yandaşlarınızın ticari faaliyet alanlarının genişletilmesine dönük manevraları yapmaktı. Doksan sekiz gün boyunca biz buna tanıklık ettik ve sonra buraya çıkılıp dendi ki: “Biz öğretmen atamalarını hızlandırmak istiyorduk ama burada muhalefet engelliyor.” Hükûmet temsilcilerinin bu konuyla ilgili, 40 bin öğretmen atamasına ilişkin vaadini nasıl çiğnediğinizi ve ufalttığınızı gördük biz burada. Doksan sekiz gün boyunca biz bu hikâyeye de tanıklık ettik, insanların umutlarının nasıl sömürüldüğünü biz burada apaçık bir şekilde gördük. Yargı kararlarının uygulanmayacağına dönük kararların bu Meclisten nasıl geçtiğine biz bu doksan sekiz gün boyunca tanıklık ettik, itirazımızı buna dönük yaptık ama maalesef bu itirazlar dikkate alınmadı ve Türkiye’de kanun yapma geleneğini de altüst eden...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADİL ZOZANİ (Devamla) - ...Meclis İçtüzüğü’nün hiçbir şekilde kale alınmadığı bir doksan sekiz günü geride bıraktık.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Zozani.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Buna hayırlı olsun demek mümkün değildir.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Ama yine de diyorsunuz.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Son bir cümle olarak şunu ifade edeyim, Meclisin kayıtlarına geçmesi açısından şunu sorayım: Nasılsa canlı yayın değil, birbirimize böyle spontane konuşabiliriz, sadece bir soru sorarak burada...

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Zozani.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Bu maddeyle ilgili olarak, Sayın Başkan, affınıza sığınarak konuşuyorum. Erbil Işık Üniversitesinin Rektörünün...

BAŞKAN – Sayın Zozani, süreniz bitti.

ADİL ZOZANİ (Devamla) - ...özel bir üniversitenin rektörünün, Diyarbakır Dicle Üniversitesinin, kamu üniversitesinin bütçesinden nasıl maaş aldığını size sormak istiyorum? Bu sorunun cevabını vermenizi diliyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Geçici 1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler.. Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, itiraz edeceksiniz ama bir on beş dakikalık ara vermek durumundayız tekrar.

Kapanma Saati: 00.11

ON ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 00.36

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On Altıncı Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

Sayın milletvekilleri, yeni geçici madde ihdasına dair bir önerge vardır. Önergeyi okutup Komisyona soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla yani 21 üyesiyle katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.

Önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının geçici 1 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

   İlhan Demiröz                                    Celal Dinçer                             Ramazan Kerim Özkan

          Bursa                                              İstanbul                                             Burdur

     Ali Sarıbaş                                      Ali Serindağ                                   Bülent Kuşoğlu

      Çanakkale                                        Gaziantep                                           Ankara

  Aykan Erdemir                                    Sena Kaleli                                      Doğan Şafak

          Bursa                                                Bursa                                                Niğde

    Turgut Dibek                                 Uğur Bayraktutan                                 Mevlüt Dudu

       Kırklareli                                             Artvin                                                Hatay

GEÇİCİ MADDE 2- 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa göre faaliyet gösteren bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifleri'ne olan zirai kredi borçlarından, bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği hâlde bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan alacaklara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'iler tahsilinden vazgeçilir. Bu alacaklar Hazine tarafından karşılanır. Bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü ayın sonuna kadar borçlu bulunulan bankaya başvuruda bulunulması hâlinde ödenmesi gereken anaparanın, ilk taksiti bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen dokuzuncu aydan başlamak üzere ve her yıl ilk taksitin tekabül ettiği ayda toplam beş eşit taksitte ödenir.

Bu maddenin yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması halinde, asıl borçlular ve kefiller hakkında sürdürülen davalar sonlandırılır, icra ve takip işlemleri durdurulur. Bu takdirde, borçluların mahkeme masraflarını, icra masraflarını ve vekâlet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır."

BAŞKAN – Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) – Sayın Başkanım, izninizle Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun yeni madde ihdasıyla ilgili konuyu görüşmek üzere Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimizi Komisyon sıralarımıza davet ediyorum.

Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimizi davet etmemize rağmen yeni maddeyi ihdas edecek sayıda Plan ve Bütçe Komisyonu üyemiz yoktur, salt çoğunluğumuz yoktur.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılmamış olduğundan önergeyi işlemden kaldırıyorum.

Sayın milletvekilleri, yeni geçici madde ihdasına dair bir önerge daha vardır. Önergeyi okutup Komisyona soracağım ve Komisyon önergeye salt çoğunlukla yani 21 üyesiyle katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.

Şimdi önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısına aşağıdaki maddenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                               İsmet Yılmaz

                                                                               Sivas

Millî Savunma Bakanı

“GEÇİCİ MADDE 2 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması halinde, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı T.C Emekli Sandığı Kanununun ek 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “15” ibaresi “20” şeklinde uygulanır.

BAŞKAN – Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Komisyon üyelerimizi Komisyon sıralarına davet ediyorum madde ihdasıyla ilgili.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Bu olmaz, bu olmaz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, bu önerge İç Tüzük’ün 87’nci maddesine aykırı çünkü Emekli Sandığıyla ilgili görüşmekte olduğumuz torba kanunda ilgili bir kanun yok. 87’nci maddeye göre görüşülmekte olan bir kanunda olmayan, kanunda bir değişiklik getirilen önerge işleme konulmaz. Onun için Komisyonun salt çoğunluğunun olması da neticeyi değiştirmiyor.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Sayın Başkan, Komisyonumuzun 23 üyesi salt çoğunluğu oluşturmuştur ve madde ihdasıyla ilgili katılıyoruz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılmış olduğundan önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açıyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, bir şey söylüyoruz.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Olmaz Sayın Başkan, olmaz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, 87’nci maddeye uygun bir önerge değil.

BAŞKAN – Sayın Milletvekili, bakın, saatlerden beri grup başkan vekilleriyle…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, İç Tüzük’ü okuyun canım.

BAŞKAN – …bu konuyla ilgili görüşme yapıyoruz. Grup başkan vekilinizle konuşun, çalışmalara engel olmayın lütfen.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, şimdi sizin yani milletvekiline “Gidin, grup başkan vekilinizle konuşun.” demek gibi bir şeyiniz olamaz. Nitekim -içeride görüştüğümüz yapılandırmalarla ilgili hususlar ayrı- bu konuyla ilgili bizim bir olumlu dahlimizin olacağına dair bir beyanda bulunmadık.

BAŞKAN – Bulunmadınız, evet. Usul açısından söylüyorum Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Bulunmadık ama siz öyle bir şey söylüyorsunuz ki yani bizim milletvekillerimiz de basından…

BAŞKAN – Sayın Altay, usul açısından söyledim, tabii ki içeriğine katılmıyorsunuz.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Milletvekili, İç Tüzük’e aykırılık beyanı yapabilir.

BAŞKAN – Tamam, ona bir şey demiyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – 87’nci maddeye göre aykırı. Bu torba kanunda Emekli Sandığı Kanunu yok, olmadığı için bu Emekli Sandığı Kanunu’nda bir değişiklik… Sonra, kaldı ki bu geçici madde hükmünde değil yani devamlılık arz eden… Ya, Kanunlar Müdürlüğündeki arkadaşlar orada.

BAŞKAN – Tamam, teşekkür ederim, konuştuk onlarla da Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Konuştunuz ama o zaman usul tartışması açalım. Böyle olmaz yani.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) – Sayın Başkanım, Tüzük’e uyalım.

BAŞKAN – Yeni madde üzerinde gruplar adına söz isteyen var mı? Yok.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben varım.

BAŞKAN – Gruplar adına, gruplar adına…

Şahsı adına…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Şahsım adına konuşmak istiyorum.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Başkan, bu olmaz.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Olmaz bu, 87’nci maddeye aykırı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – On dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 00.44

ON YEDİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 00.50

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On Yedinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet burada.

Sayın milletvekilleri, önceki oturumdaki yeni geçici madde önergesi Hükûmet tarafından geri alınmıştır.

İşlemlerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Şimdi yeni madde ihdasına dair bir önerge var. Önergeyi okutup Komisyona soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılıyorsa önerge üzerinde yeni bir madde gibi görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla önergeye katılmaması hâlinde önergeyi işlemden kaldıracağım.

Şimdi önergeyi okutuyorum: (x)

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısına aşağıdaki geçici maddenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                      Ali Babacan

                                                                                                                          Ankara

                                                                                                               Başbakan Yardımcısı

Önerge Özeti:

Önergeyle;

1) 6360 sayılı Kanuna istinaden tüzel kişiliği sona eren il özel idareleri, belediyeler, köyler ve mahalli idareler birlikleri ile büyükşehir belediyesine dönüşen il belediyeleri ve büyükşehir ilçe belediyesine dönüşen ilçe belediyelerinin borçları il özel idareleri, büyükşehir ve büyükşehir ilçe belediyeleri ile su ve kanalizasyon idarelerine veya birleşme/katılma yoluyla belediyelere devredilmiştir. Devredilen borç miktarı idareden idareye farklılık göstermekte ve yüklenilen borç miktarı idareler arasında eşitsizliğe neden olmaktadır. Öneri ile 6360 sayılı Kanunla devredilen borçların makul şekilde yapılandırılıp ödeme kolaylığı sağlanarak ödenmesi amaçlanmıştır.

2) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) elektrik tüketiminden kaynaklanan alacakları yeniden yapılandırılmaktadır.

3) 5449 sayılı Kanunda kalkınma ajanslarının gelir kalemleri sayılmıştır. Bunlar arasında, her yıl ilgili ajans bütçesine bölgedeki il özel idareleri ve belediyelerin bütçelerinden % 1 oranında pay aktarılması öngörülmüştür. Kalkınma Ajansları Proje ve Faaliyet Destekleme Yönetmeliğinde, söz konusu idarelerin ajansa olan bütçe paylarının ödenmemesi halinde, bu idarelerin ilgili ajanslara destek almak için başvuramayacakları düzenlenmiştir. Bununla birlikte, il özel idareleri ve belediyelerin çoğunun ilgili ajanslara olan borçlarını ödemedikleri anlaşılmıştır. Bu durum yukarıda bahsedilen yönetmelik gereğince bu idarelerin ajanslardan destek almalarını da engellemektedir. Getirilen düzenlemeyle, ilgili ajanslarla başvuran il özel idareleri ve belediyelerin kalkınma ajanslarına olan birikmiş borçlarının, fer'i borçlar bakımından hem enflasyon oranındaki kısmının ödenmesi hem de bu ödemelerin taksitler halinde yapılması suretiyle kolaylaştırılması amaçlanmaktadır. Böylece il özel idareleri ve belediyelerin borçlarını daha kolay ödemeleri ve ilgili ajans desteklerinden yararlanmaları da mümkün olacaktır.

4) Maddede geçen Yİ-ÜFE tabirinde ne anlaşılması gerektiği açıklanmaktadır.

5) Kanun ile çeşitli kurumların alacakları yeniden yapılandırılmakta ve uzun süreli ödeme süreleri getirilerek ödenmesi amaçlanmaktadır. Bu süreçte ilgili alacakların zamanaşımına uğramasını önlemek amacıyla bu düzenleme yapılmaktadır.

6) Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında trampa yoluyla kamulaştırılan taşınmazların Hazineye devrinden doğan kazançlara ilişkin düzenleme yapılarak 31.12.2015 tarihine kadar…”

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – (6) yok.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – (6), (7), (8) yok.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – Sayın Başkan, (6), (7), (8) yok.

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Sayın Başkan, (6), (7) ve (8)’inci fıkraların gerekçeleri çizildi, onları atlayalım efendim.

“(9) Sulama kooperatiflerinin ve Sulama Birliklerinin tarımsal sulama faaliyetlerinden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 30/4/2014 tarihinden önce olup ödenmemiş olanları, TEDAŞ'ın…”

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – (9) değil, o da (6) olacak dolayısıyla.

BAŞKAN – (6), (7), (8) yok.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – (6), (7), (8) yok, dolayısıyla (6) olacak.

BAŞKAN – Maddeleri birbirine uyumlaştırıyorlar.

“(6) Sulama kooperatiflerinin ve Sulama Birliklerinin tarımsal sulama faaliyetlerinden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 30/4/2014 tarihinden önce olup ödenmemiş olanları, TEDAŞ'ın tarımsal sulamadan kaynaklanan alacaklarına ilişkin yapılandırma hükümlerine göre yapılandırmaktadır.

(7) Kanunun 82 nci maddesinde geçen 31/12/2014 tarihinin 30/6/2015 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılması hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, evvela, böyle bir madde olmaz çünkü Divan üyesi maddeyi okumadı, gerekçeyi okudu. Şimdi, bunu niye? Aslında, burada 6 tane geçici maddenin -geçici madde midir, değil midir ayrı bir şey- ayrı ayrı verilmesi lazımken tek madde hâline getirilmiş ve önerge 500 kelimeyi de geçtiği için işleme konulmaması lazım. Yani bir kanun metni…

BAŞKAN – Şimdi, özeti okundu, bir…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Özet okunamaz ki, kanun metninde özet…

BAŞKAN – 500 kelimeyi geçince ne yapılır?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim?

BAŞKAN – 500 kelimeyi geçince ne yapılır?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, işleme koymayacaksınız.

BAŞKAN – Ne yapılır?

KAMER GENÇ (Tunceli) – İşleme konulmaz.

BAŞKAN – Olur mu öyle şey? İç Tüzük açık. Açın, okuyun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Siz okuyun aslında.

BAŞKAN – Ben okudum, çok iyi biliyorum, 500 kelimeyi geçince özeti okunur.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tutumunuz hakkında söz istiyorum efendim. 63’üncü maddeye göre, siz Meclisi usulsüz yönetiyorsunuz, bu itibarla, usul hakkında söz istiyorum. Evet, açık yani, 63’üncü madde açık.

BAŞKAN – Şimdi, bir dakika.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır, keyfî yönetiyorsunuz.

BAŞKAN – Şimdi, bakın, özetini okuttum. Neye itiraz ediyorsunuz?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, ben usul tartışması…

BAŞKAN – Hangi davranışımdan dolayı İç Tüzük tartışması açıyorsunuz?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, İç Tüzük’ü hesaba katmıyorsunuz. Şimdi, devamlı olan maddeler geçici madde olamaz.

ALİM IŞIK (Kütahya) – “Kanun metnini okuttun.” diyor, maddeleri okutun, sonra genel gerekçeyi okutun.

BAŞKAN – Bakın, size okuyorum ilgili maddeyi, altıncı fıkra, okuyorum: “Değişiklik önergeleri gerekçeli olarak verilir. Değişiklik önergeleri ve gerekçeleri beşyüz kelimeden fazla ise, önerge sahibi önergesine beşyüz kelimeyi geçmeyen bir özet eklemek zorundadır.” Yaptığımız budur, hiçbir usulsüzlük de yoktur.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama madde olarak geçiyor. Maddeyi özetleyemezsiniz.

BAŞKAN – Şimdi, Sayın Komisyon salt çoğunlukla katılıyor musunuz?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Sayın Başkan, önergeye Komisyonumuzun salt çoğunluğu vardır, katılıyoruz. Ancak…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır Sayın Başkan!

ENGİN ALTAY (Sinop) – Önerge okunmadı ki ya!

Sayın Başkan, önerge okunmadı ki neye katılacak?

BAŞKAN – Önergeyi okuduk.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Ne zaman okudunuz?

BAŞKAN – Önergeyi dağıttık, önergeyi okuttuk Sayın Altay.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Madde getiriyorsunuz, maddeyi nasıl uygulayacak?

BAŞKAN – Okuttuk.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani kanun metnine ne yazılacak efendim? Ya buradakiler yanlış bilgi veriyor size.

BAŞKAN – Her zaman yapılan bir iş yapılıyor.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bu, kanun maddesi olacak.

BAŞKAN – Size de ilgili maddeyi okudum, lütfen çalışma düzenimizi bozmayın.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, bu kanun maddesi olacak, kanun maddesi. Kanun maddesine neyi yazacaksınız ya? Ya, böyle bir şey olur mu?

BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Sayın Başkan, önergeye salt çoğunlukla katılıyoruz.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Ya, bir dakika, bir dakika Sayın Başkan.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Ancak, 4’üncü maddenin…

ENGİN ALTAY (Sinop) – Başkan, herkes kör, âlem sersem değil, önerge okunmadı ya! Okuyun önergeyi.

BAŞKAN – Okuduk.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Okuduk.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Ya, okunmadı efendim.

BAŞKAN – Sayın Altay, okuduk önergeyi.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, okumadınız, okunmadı.

BAŞKAN – Sayın Altay, hatta Sayın Kuşoğlu itiraz etti, “Bu maddeler okunmayacak.” dedi.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Önerge özeti o ya!

BAŞKAN – Ama ne yapacağız şimdi, önerge verildi, önergeyi okuyoruz.

ENGİN A        LTAY (Sinop) – Önerge özetindeki 6, 7, 8’i okudu.

BAŞKAN – Şimdi, bakın Sayın Altay, madde ihdasına ilişkin bir önerge verildi mi?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Evet.

BAŞKAN – Biz de o önergeyi okuduk.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Okunmadı Başkan. Gerekçe özeti okundu ya!

BAŞKAN – Okuduk Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Gerekçe özetini okudular. Allah Allah…

BAŞKAN – Sayın Altay, okuduk, 500 kelimeyi geçtiği için özetini okuduk. Sayın Kuşoğlu itirazıyla 7’nci, 8’inci maddeleri kâtip üye okurken yarıda kaldı, okutturmadım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Buraya kanun maddesi olarak ne yazılacak? Burada bu yayınlandığı zaman buraya kanun maddesi olarak ne yazılacak?

BAŞKAN – Tamamı tutanağa eklenecek.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Nasıl eklenecek? Burada müzakeresi…

BAŞKAN – Her zaman eklendiği gibi.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yahu, hâlâ anlamıyorsun be! Hâlâ anlamıyorsun ya!

BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Evet, Sayın Başkan önergeye salt çoğunlukla katılıyoruz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben söz istiyorum aleyhte.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Yalnız, burada bir hususu açıklamak istiyorum: 4’üncü maddenin (b) fıkrasında bu maddenin “1, 2, 3’üncü ve 9’uncu fıkralarında geçen” şeklinde bir ilave gerekiyor “3’üncü ve 9’uncu fıkralarında geçen.”

MUSA ÇAM (İzmir) – Olur mu böyle şey? Olur mu böyle şey yani?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Okundu arkadaşlar, okundu.

Evet, salt çoğunlukla katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Redaksiyon anlamında söylüyorsunuz bunları değil mi?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Redaksiyon anlamında söylüyoruz, evet.

BAŞKAN – Evet, salt çoğunlukla katıldığınızı beyan ettiniz.

Şimdi, Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılmış olduğundan …

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben söz istiyorum, söz. Söz istiyorum madde üzerinde.

BAŞKAN – …önerge üzerinde yeni madde olarak görüşme açıyorum.

Buyurun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – İşte, görüşme açmadan önce Sayın Başkan…

BAŞKAN – Ben şimdi işlemimi görüşmeye açtım.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Bir saniye Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun, şimdi sizi dinliyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu madde, bu geçici maddeyle ilgili olarak 6360 sayılı Yasa’da değişiklik öngörülmektedir. Ancak, görüşmekte olduğumuz torba tasarıda 6360 sayılı Yasa’da herhangi bir değişiklik olmadığından, daha önceki tutumunuzu burada da sürdürmeniz gerekiyor, bir önceki önergedeki tutumunuzu bu önerge için de sürdürmeniz gerekiyor. Çünkü, buradaki 6360 sayılı Yasa’da öngörülen değişikliğin tasarıda izi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, önergeyi bu hâliyle gündeme aldığınızda bir önceki oturumdaki tutumunuzla çelişmiş olursunuz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Peki, bir usul tartışması açmak ister misiniz?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Usul tartışması değil Sayın Başkan. Biraz önceki tutumunuzun…

BAŞKAN – Ben, çünkü işleme devam ettim, maddeyi de görüşmeye açtım.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, bu tartışılacak bir konu değil, İç Tüzük 87…

BAŞKAN – Bakın, ben işlemimi yapıyorum, yaptığım işlemin de doğruluğuna inanıyorum, eğer uygun görmüyorsanız usul tartışması açarsınız.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Bu, usul tartışması değil Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Ne tartışması peki?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Tutumunuzla ilgili bir tartışma. Tersine, biraz önceki tutumunuzun…

BAŞKAN – Ben, şimdi bu yaptığım işlemi geri mi alıyorum diyeceğim? Böyle bir şey olur mu?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Evet, şimdi, yanlış bir uygulama.

BAŞKAN – Önce, bir usul tartışması yapacağız, ondan sonra, ona göre karar vereceğim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan ben, siz cümlenizi kurmadan önce ayağa kalkmış ve söz istemiş bulunmaktayım. Dolayısıyla, o esnada beni görmemiş olabilirsiniz. Sizin bir önceki oturumdaki tutumunuzun burada da tekrar etmesi, devam etmesi gerekir ki sadece bir önceki oturumda değil, bu torba tasarısını görüştüğümüz daha önceki oturumlarda da siz İç Tüzük’e uygun bir tutum sergilediniz, biz de bunu kürsüden de ifade ettik daha önceki uygulamalardan dolayı. Buradaki uygulama da tıpkı sizin geçmişteki uygulamalarınızla eş değer bir uygulamadır. Dolayısıyla, torba tasarıda izi olmayan bir kanunda yapılan bir değişiklik burada söz konusudur, mevcut durumda sizin bunu işleme almamanız gerekir.

KAMER GENÇ (Tunceli) – İşleme koyulmaz, 87’nci madde açık.

BAŞKAN – Şimdi, sizin söylediğiniz anlamda…

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Hayır, ben ayaktaydım görüntüyü…

BAŞKAN – Peki, ben konuşabilir miyim?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Buyurun Sayın Başkan.

BAŞKAN – Tamam, siz itirazlarınızı yaptınız.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, siz…

BAŞKAN - Siz de aynı mahiyette itiraz yapacaksınız herhâlde, değil mi Sayın Kaplan?

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Hayır efendim, izin verin…

BAŞKAN – Peki.

Buyurun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Belki başka bir şey söyleyecek Sayın Başkan.

BAŞKAN - Soruyorum zaten.

Herkes nem kapıyor her şeyden.

Buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sen burayı doğru dürüst yönetmiyorsun ki zaten.

BAŞKAN – Hiç duymuyorum sizin söylediklerinizi, hiç duymuyorum, boşuna uğraşıp nefesinizi yormayın.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan…

BAŞKAN - Buyurun.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Doksan dokuz gündür alt komisyon, üst komisyon, Genel Kuruldayız.

Bakın, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. 7 sayfadan ibaret ve 5-6 tane farklı yasada değişiklik öngören bir önerge var burada ve özet okundu. Önerge maddedir, kanun teklifidir ve kanun teklifi olduğu için de 500 kelimeyi geçmemek kaydıyla tamamının okunup tutanağa geçmesi lazım.

Arkadaşlar, bunun cılkını çıkarmayalım ya, torba artık tombalaya dönmemeli, bir.

İkincisi şu Sayın Başkan: Bunların her birisi ayrı ayrı maddeler ve geçmişte bu yapılandırma vesaire konuları geçti, başka alanlarda geçti. Şimdi, burada Kanunlar Dairesindeki arkadaşlarımız, görevliler, Meclis adına burada görev yapıyorlar, Hükûmet adına görev yapmıyorlar. Lütfen, İç Tüzük 87’yle ilgili beyanlarını, bu konudaki düşüncelerini yazılı olarak Genel Kurula deklare etsinler, 87’nci maddeye uygun mudur, değil midir? Eğer Kanunlar Dairesi Hükûmetin emrindeyse sorun yok.

BAŞKAN – Estağfurullah, böyle bir şey olur mu?

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Ama Hükûmetin emrinde olmadığını biliyoruz. Burada Başkanlık Divanı da Hükûmetin emrinde değil. Başkanlık Divanı, Meclisin Başkanlık Divanıdır, Meclisi temsil ediyor.

BAŞKAN – Benim o zaman size Kanunlar ve Kararların yazılı görüşünü okumama izin verir misiniz?

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Elbette ki…

BAŞKAN – Buyurun.

Okuyorum…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Neden, Başkanlık Divanı görevini yaparken niye danışıyor Kanunlar Dairesine?

BAŞKAN – Şimdi okuyorum işte, okuyacağım, madem istiyorsunuz Kanunlar ve Kararların görüşünü, ben de şimdi onu size okuyorum. Ona uygun davrandık zaten.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Şimdi bence -takdir sizin- olması gereken şudur: Bir itiraz olmuştur. Bir usul tartışması açılmalıdır uygun görürseniz, sonra da ilaveten -öneri çok doğrudur- Kanunlar ve Kararların yazılı görüşünü okuyup bir takdir beyan etmeniz doğru olandır.

BAŞKAN – Tamam, ben de aynı şeyi söyledim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, benim talebim bu değildi.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Ama önce usul…

BAŞKAN – Bakın arkadaşlar, birbirimiz dinleyelim. Ben, usul tartışması mı açmak istiyorsunuz dediğim zaman itiraz geldi. Dediniz ki: “Kanunlar ve Kararların yazılı metnini okuyun.” Elbette ki ben burada bazı açıklamalar yaparken, kanunlarla ilgili ortaya çıkan tartışmalı hususları çözerken tabii ki Kanunlar ve Kararların görüşlerine önem veriyorum, değer veriyorum ve öncelikli olarak tanımlıyorum onları ama tabii ki grup başkan vekillerimizin düşüncelerini de bu konuda kale alıyoruz, birlikte bir karar oluşturuyoruz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Grup başkan vekillerini mi kale alıyorsun, milletvekilleri yok mu burada?

BAŞKAN – Bir dakika…

Ben, biraz önce içeride Kanunlar ve Kararlarla birlikte yaptığımız görüşmeye sizleri de davet ettim ama siz icabet etmek istemediğinizi bildirdiniz. Olabilir, o da sizin takdirinizdir. Ben, şimdi, izin verirseniz içeride Kanunlar ve Kararlar tarafından hazırlanan ve benim düşüncemin de mesnedi olan yazılı açıklamayı okumak istiyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, bu fasılda değiliz, benim itirazım da bu çerçevede değil.

BAŞKAN – Ama ona cevap olacak. Sizin itirazınızı biliyorum. Size cevap olacak.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, bakın…

BAŞKAN - Çünkü neden? Siz bana “Çelişkili davranmayın, orada işlemden aldınız, buradan da almanız gerekir.” diyorsunuz. Ben de size diyorum ki iki durum farklı.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Müsaade ederseniz, farklı olan bir durum söz konusu değil.

BAŞKAN – Bence farklı Sayın Zozani, bunu tartışmayalım sizinle

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – İkincisi: Sayın Başkan, biraz önceki toplantınıza icabet etmememizin sebebi size karşı bir tutumumuzdan kaynaklanmıyor.

BAŞKAN – Elbette tabii canım, elbette, öyle bir düşüncem yok, elbette.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Burada üç parti grup başkan vekili kendi aralarında istişare yaptılar. Bizim bazı önerilerimizi dikkate almadıkları için -Genel Kurul aşamasında buradaki göz önündeki gelişmelerden şikâyetçi- bu konudan sıkıntı duyduğumuzu ifade etmek için gelmedik, bu bir.

Benim buradaki talebim de şu Sayın Başkan…

BAŞKAN – Bana bilginiz olduğu şeklinde bir şey söylendi bana. Bakın, açıkça söylüyorum, bilginiz olduğu şeklinde bir bilgi geldi bana ve icabet etmek istemediğiniz bilgisi geldi. Bunu tartışmayalım. Tamam, peki tartışmayalım.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Hayır Sayın Başkan.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Hayır, bilgimiz yok ve bize gelmedi. İkna odansında…

BAŞKAN - Sizi dinliyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkanım, ikincisi: Sizin tutumunuzla ilgili bir usul tartışmasından önce, burada sizin daha önce 2 defa tekrarlanan bir tutumunuz söz konusudur ve biz bu tutumunuzu burada, Meclis kürsüsünde alenen takdir etmişiz, İç Tüzük’e uygun olarak davrandığınızı ifade etmişiz.

BAŞKAN – Evet.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Şimdi de aynı duruma tekabül eden yeni bir uygulama var karşımızda. O tutumunuzun gerekçesi şuydu: Mevcut torba tasarıda izi olmayan önergeler geldiği için siz reddettiniz Başkanlık Divanı olarak ve doğruydu, biraz önce de uygulamayı yaptınız.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Niye biraz önce öyle uygulama yaptın?

BAŞKAN – Sayın Zozani…

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Cümlemi bir bitireyim Sayın Başkan, müsaade ederseniz.

BAŞKAN – Ama anladım ben. Yani, bakın, milletvekili arkadaşlar da bekliyor, anladım ne demek istediğinizi.

Buyurun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Müsaade etseniz cümlem bitmiş olurdu şimdiye kadar Sayın Başkan.

Şimdi de 6360 sayılı Kanun’da değişiklik öngören bir teklif var burada, bir önerge var ve bu da İç Tüzük’e aykırıdır. Daha önceki tutumunuzun devamını talep ediyoruz. Bunu siz bir usul tartışması açılması şeklinde lütfen yorumlamayın çünkü öyle bir talebimiz yok. Tutumunuzun devamını diliyoruz.

BAŞKAN – Ben de diyorum ki, oradaki işlemden kaldırma davranışım ile buradaki davranışım içerik olarak birbiriyle aynı değil. Orada öyle karar verdim, burada farklı karar veriyorum ve sebebini de size Kanunlar Kararların görüşü olarak okuyorum.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Bir dinleyelim Başkanım, belki katılırız.

BAŞKAN – Katılırsınız katılmazsınız, usul tartışması açarsınız açmazsınız. O sizin bileceğiniz ve benim kararıma bağlı olan bir şey.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Belki katılırız Başkanım, bir dinleyelim, katılabiliriz belki.

BAŞKAN – “Görüştüğümüz kanun tasarısı çeşitli kanunları içermekle birlikte, ağırlıklı olarak bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması konusunu öne çıkarmaktadır. İşleme aldığımız geçici maddede de belli kapsamdaki kamu alacaklarını düzenleyen, kamu bütünlüğü olan bir düzenlemedir. Maddeyle 6360 sayılı Kanun değiştirilmemektedir. Yalnızca atıf yapılarak kapsamdaki hususlardan kaynaklanan kamu alacaklarının işlemleri kod şeklinde düzenlenmektedir.” Ben bu düşüncedeyim.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Öyle şey olur mu?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, öyle bir şey olamaz. Bakın, Kanunlar ve Kararlar da yanlış yapabilir.

BAŞKAN – Müsaade eder misiniz?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Ama bakın, Sayın Başkanım…

BAŞKAN - Sayın Zozani, bitmedi.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Siz, bitmiş gibi davranıyorsunuz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Ayıp ediyorsunuz ama arkadaşlar, lütfen ya!

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Bitmiş gibi davranıyorsunuz Sayın Başkan. Niye şey yapıyorsunuz?

BAŞKAN – Aaa.. Maddeyle, kanunlarda değişiklik…

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, siz bitmiş gibi davranıyorsunuz.

BAŞKAN –Ben konuşmak istiyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Buyurun, bitirin.

BAŞKAN – Sizden izin almayacağım. Lütfen…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Ama bitmiş gibi bizimle sohbet etmeyin Sayın Başkan, konuşun!

BAŞKAN – Ben sizi dinliyorum, siz de beni dinleyeceksiniz.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sohbet ediyorsunuz. Allah, Allah!

BAŞKAN – “Maddeyle başka kanunlarda değişiklik yapılmamaktadır. Atıf yapılan kanunlarda değişiklik söz konusu değildir. Bu kanunlardaki düzenlemelerden kaynaklanan kamu mali işlemlerindeki bazı alacak ilişkilerine, özel yapılandırma hükümlerine geçici maddede yer verilmektedir. Bu hükümler belli durumlara belirli süre uygulandıktan sonra hükmünü icra etmiş olacaktır. Yani başka bir deyişle geçici niteliktedir.”

Ben şimdi bu düşüncedeyim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Evet.

BAŞKAN - Katılmıyorsanız; buyurun usul tartışması açıyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Aleyhte…

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Lehte…

RECEP ÖZEL (Isparta) – Lehte…

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Usul tartışması değil Sayın Başkan. Bir şey, bakın, bir çelişki…

BAŞKAN – Bakın, tartışmıyorum, tartışmıyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Hayır, bunun tartışmakla alakası…

BAŞKAN - Usul tartışmasında söyleyin onu.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, usul tartışmasıyla…

BAŞKAN – Usul tartışması açıyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Aleyhte…

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Aleyhte…

BAŞKAN – Aleyhte Kamer Genç, aleyhte Adil Zozani.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Aleyhte ikimiz de.

BAŞKAN – Lehte Doğan Kubat, lehte Recep Özel.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – “Aleyhte” dedik, ikimiz de söz aldık. Yani illa partilere mi dağıtacaksınız? Kim önce söz isterse…

BAŞKAN – Evet illa öyle yapacağım!

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Kim önce isterse!

BAŞKAN – Hayret bir şey ya!

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bu işi de biliyoruz, biz de ustalaştık yani. Allah, Allah!

BAŞKAN – Lehte Sayın Doğan Kubat, İstanbul Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

VIII.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

1.- Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na yeni geçici madde ihdasına dair vermiş olduğu önergenin işleme alınmasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gecenin bu ilerleyen saatinde bence yersiz bir tartışma açıldı. Değerli arkadaşlar, buna benzer tartışma 2 defa geçmişte yaşandı, uygulamaları var. Hem önerge özeti fazla olduğu için, 500 kelimeyi aştığı için burada önergenin özetini okuyup…

MÜSLİM SARI (İstanbul) – Madde ihdası, önerge değil bu.

MEHMET DOĞAN KUBAT (Devamla) – Cetveller var mesela, kadro cetvelleri, 1.500 kelime, özetini okuduk, dağıttık önergeleri ve zabıtlara o şekilde geçirilip Kanunlar Kararlar maddeye de o şekilde naklediyor.

Gelelim 87’nci maddenin üçüncü fıkrası “Görüşülmekte olan tasarı veya teklifin konusu olmayan sair kanunlarda ek ve değişiklik getiren önergeler işleme konulmaz.” diyor. Şimdi, arkadaşlar, görüştüğümüz kanun tasarısının konusu ne? Bir kısım kanunlardan kaynaklanan kamu alacaklarının yapılandırılması, konusu bu. Anayasa’nın 73’üncü maddesinde vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerin ancak kanunla konulacağını söylemiş. İşte, Belediye Gelirleri Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu bunun gibi bir sürü kanundan vergi, harç ve benzeri yükümlülükler doğabilir.

Bizim önergemizde, 6360 sayılı Kanun, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulmasına Dair Kanun’da bu belediyelerin borçlarından kaynaklanan… Bunlar kanalizasyon idarelerine devredilmişti. İşte, bu önergede, devredilen borçların yapılandırılması öngörülüyor. Bu 6360 sayılı Kanun’un bizatihi kendisinde veya herhangi bir maddesinde, fıkrasında değişiklik öngörmüyor. Bu ve buna benzer çok çeşitli kanunlarda bir kısım borçlar doğabilir. İşte, vatandaşların bu borçlarını ödeyebilmesine yönelik olarak çıkarılan şu anda görüştüğümüz torba kanun bunların hepsini kapsamı içerisinde düzenleyebilir. Bizim önergemiz, biraz önce açıklanan görüş -ki geçmişte teamül de aynıdır- bizatihi bu kanunun kendisinde değişiklik yapmamakta, atıf yoluyla bu ve sonraki maddelerde de dile getirilen bir kısım kanunların kapsamında olan kamu alacakları niteliğindeki alacakların ödenmesindeki düzenlemeyi içermektedir.

Dolayısıyla Başkanlığın bunu işleme alması yönündeki uygulaması İç Tüzük’ün 87’nci maddesine tamamen uygundur, teamüllere uygundur.

Başkanımızın tutumunun lehinde olduğumu belirtiyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Aleyhte, Sayın Kamer Genç, Tunceli Milletvekili.

Süreniz üç dakika.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın milletvekilleri, iki gündür bu Meclis çorba gibi yönetiliyor. O kadar keyfî yönetiliyor ki kanun…

Şimdi, bakın, arkadaşlar, değişiklik önergeleriyle ilgili 87’nci madde ne diyor: “…kanun tasarısı veya teklifinde bir maddenin reddi, tümünün veya bir maddenin komisyona iadesi, bir maddenin değiştirilmesi, metne ek veya geçici madde eklenmesi hakkında…” Değişiklik önergesi ayrı bir şey -maddenin değiştirilmesi- ek madde ilavesi ayrı bir şey. Şimdi, burada getirilen, ek madde; dolayısıyla, değişiklik önergesi değil. Bu çünkü kanun metni hâline geliyor. Bir defa, uygulama buradan yanlış, bir.

İkincisi: Zaten bu yapılandırma 75’inci maddelerde var. Yani bir kanun düşünün ki bu o kadar… Tabii, bu, hem Hükûmetin basiretsizliği hem komisyonun basiretsizliği. Kanunun başında yapılandırma getiriyor, sonunda da geçici maddeyle yapılandırma getiriyor. Ya, böyle bir saçmalık olur mu?

Bakın, yine, getirdikleri bu maddede ne diyorlar arkadaşlar: “Trafik muayenelerini 31/12/2014 tarihine kadar yapar.” diyor. Buraya geçici madde getiriyor, “2014 tarihini Bakanlar Kurulu 2015’in sonuna kadar erteleyebilir.” diyor. Böyle geçici madde olur mu yahu? Daha kanun çıkmamış, Bakanlar Kuruluna 2014 tarihini 2015’in sonuna kadar uzatma yetkisi verilir mi? Yani en cahil, yasadan anlamayan bir kişi yapmaz bunu. Şurada çıkarmışsınız, kanun daha çıkmamış, o maddeye “Buradaki bu süreyi Bakanlar Kurulu bir defa uzatmaya yetkilidir.” dersiniz, olur biter. O maddede der. Yahu, bu, kanundan başka her şeye…

Şimdi, Kanunlar Müdürlüğündeki o bürokratlar Hükûmetten korkuyor, burada doğru dürüst uygulama yapmıyorlar arkadaşlar. Ben o arkadaşlarla ilgili söylemek de istemiyorum. Şimdi, bakın, bu ek madde kanun maddesi hâline gelecek, okumuyor burada. Burada aslında 6 tane ek geçici madde olması lazım.

Arkadaşlar, bakın, bir de deniliyor ki: “6360 sayılı Kanun’dan doğan alacaklar.” Bir nevi onda bir değişiklik getiriyor yani yapılandırma. Yapılandırmaysa, niye o yapılandırmanın yapıldığı maddede bunu yapmadınız da şimdi mi aklınıza geldi? Böyle mi gayriciddi insanlarsınız? Siz böyle mi yasa yapıyorsunuz? Aklınız sonra mı başınıza geliyor? Başta aklınız neredeydi? Bunları sorarlar insanlara ya, bunları sorarlar arkadaşlar!

Onun için, yani kanun yapma tekniği… On iki senedir iktidarda olan bu parti hâlâ kanun yapmasını bilmiyor. Ve burada Meclis Başkan Vekili çıkıyor, Hükûmet ek madde hazırlasın diye iki saat arkadaşlar, milletvekilleri burada oturuyor, o da gitmiş içeride keyfine bakıyor. Böyle Meclis Başkan Vekilliği yapılır mı? Meclis Başkanını aradım, telefonuma çıkmadı. Ona haddini bildiririm ya! Böyle Meclis yönetilmez arkadaşlar, böyle Meclis yönetilmez.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Nasıl haddini bildiriyorsun?

KAMER GENÇ (Devamla) – Milletvekilleri oyuncak değil. Burada oyuncak değil milletvekilleri. Biz burada…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekili, laf atmayın lütfen!

KAMER GENÇ (Devamla) – Kanunu eğer yapacaksanız zamanında getirin yapın bunları canım. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar!

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Sözünde dur, kendini yak! Yüzde 52, kendini yak!

BAŞKAN – Evet, tutumum lehinde ikinci konuşmacı Isparta Milletvekili Sayın Recep Özel. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tutumunuzun lehinde söz almış bulunmaktayım.

Şimdi, burada, biraz önceki konuşmacı ek madde ilavesiyle ilgili konuştu ama cümleyi yarım okudu. Şimdi, İç Tüzük’ün hangi maddesinde ek maddeyi düzenliyor? 87’nci madde hem ek madde ilavesini hem değişiklik önergelerini birlikte düzenliyor mu, düzenlemiyor mu?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ek madde ayrı, madde değişiklik önergesi ayrı.

RECEP ÖZEL (Devamla) – Başka, sizin bildiğiniz, bizim bilmediğimiz ayrı bir madde var mı? Onu burada aktarsaydınız. Burada ne diyor: “Ek veya geçici madde eklenmesi.” Bizim getirdiğimiz de burada ek maddedir ve 500 kelimeden fazla olduğu için de burada özeti okunmuştu.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ek madde ama değişiklik önergesi değil.

RECEP ÖZEL (Devamla) – Şimdi, getirilen bu düzenlemede… Kanunun amacı neydi, bizim burada kaç günden beri görüştüğümüz? Bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yapmışsın işte.

RECEP ÖZEL (Devamla) – Getirilen bu düzenlemeyle bu yapılmak istenen kamu alacaklarının kapsamı daraltılıyor mu, genişliyor mu? Biz bunu genişletiyoruz, 6360 sayılı Yasa’dan kaynaklananlar da bunun kapsamına girsin diyoruz, yararlanacak kişi sayısını artırıyoruz, yararlanacak işlem sayısını artırıyoruz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Aklınız sonra başınıza geldi değil mi?

RECEP ÖZEL (Devamla) – Biz bunu daraltmıyoruz, daha da genişletiyoruz, her kesim yararlansın istiyoruz, muhalefet buna destek olacağı yerde, siz bunu “Bu kanunla alakası yok.” diye gelip burada, hiç temelde olmayan konuda… 6360 sayılı Yasa’nın bir tane virgülü değişmiyor, bir tane maddesi değişmiyor, sadece o kanundan doğan kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını kanunun tamamındaki usul ve esaslar dairesinde ek maddeyle getiriyoruz. Bunun neresinde bu 87’nci maddenin… Görüşülmekte olan tasarının farklı bir şekilde… Biraz önce Meclis Başkan Vekilimizin reddettiği uygulamayla aynı seviyeye getirdiniz, bunu anlamak da mümkün değil.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Şimdi söyleyeceğim, ikna olacak mısınız?

RECEP ÖZEL (Devamla) – Başkanımızın uygulaması tamamen yerindedir.

Lehinde olduğumu belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Aleyhinde son konuşmacı Sayın Adil Zozani, Hakkâri Milletvekili, buyurun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, sıra sayısının 588’inci sayfasına bakmanızı öneriyorum. Meclis Başkanlık Divanının tutumunu ifade ediyor burası. Sizi bağlayan bir yazıdır burası. Komisyona uyarı olarak gelmiş. Rica ediyorum, okumadıysanız bakın.

İkincisi: Sayın Özel “Hiç alakası yok.” dediniz. Ben de birinci fıkranın (b) bendinin son cümlesini size okuyorum, alakası var mı yok mu, siz bir daha değerlendirin: “(a) bendinde belirtilen esaslar çerçevesinde yeniden hesaplanarak ilgili kamu idaresinden tahsil edilir.”

İlgili kamu idareleri hangileridir? 6360 sayılı Kanun’la kurulan 14 büyükşehir belediyesi, değil mi? İlgiliymiş değil mi?

RECEP ÖZEL (Isparta) – Ya da özel idareler.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – İlgili de kanunla ilgili.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – İlgili değil mi?

RECEP ÖZEL (Isparta) – Tamam.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Peki, bu 6360 sayılı Kanun bu torbanın neresinde, bu koca kitabın neresinde var? Sayenizde hatmettik, defalarca okuduk hepsini. Değil mi?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – 6360’ta bir değişiklik neresinde?

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Bence siz eklemeyi unutmuşsunuz, biz eksik okumamışız. Aklınıza geç geldi. Dolayısıyla yok.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – 6360’ta nerede değişiklik var?

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Burada İç Tüzük’ün 87’nci maddesinin hükmünü uygulamanız gerekiyor. Bal gibi, burada kanun maddesini ilgilendiren, 6360’ı ilgilendiren bir değişiklik yapıyorsunuz.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Neresini değiştiriyoruz, onu söyler misiniz?

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Neresini değiştiriyorsunuz? Bakın, neresi değişiyor. Belediyeleri borç batağına sürüklüyorsunuz, özellikle de muhalefet belediyelerini.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Olur mu öyle şey?

RECEP ÖZEL (Isparta) – Belediyeyi borçtan kurtarmaya çalışıyoruz ya!

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Hangi anlamda? Gayrimenkulleri hazineye devrediyorsunuz, borçları belediyeye yüklüyorsunuz.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Yapılandırıyoruz onu ya!

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) –Yapmayın lütfen. Burada değil ki o.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Elbette ki burada yapılıyor, aynen burada yapılıyor, burada var.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Bir yanlışlık olmasın.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Zozani, yanlış önergeyi okuyorsun sen.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Yanlış okuma yok, siz anlamak istemiyorsunuz.

Bakınız, bir söz verdiniz birilerine, lobilere söz verdiniz, buradan geçirme gayreti içerisindesiniz.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Çok ayıp, çok ayıp, lütfen.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Burada geçirilen maddeler, buraya yedirilen maddelerin yapılandırmayla alakası yok. Sadece, yapılandırmanın arkasına gizlenmiş amaçlar vardır, gizli amaçlar vardır.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Ne var?

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Biraz önce üstünü karaladığınız (6), (7), ve (8)’inci fıkralardaki düzenlemeler, bal gibi, verdiğiniz sözlerin ürünüdür. Dolayısıyla, burada 87’ye aykırı bir işlem vardır Sayın Başkan. Daha önceki tutumunuzda ısrar etmenizi diliyoruz.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Hangi değişiklik var, onu söylerseniz daha net anlaşılır.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Şimdi size baskı yapılıyor diye böyle bir düzenlemeye, İç Tüzük’e aykırı bir düzenlemeye “evet” dememenizi bekliyoruz. Bir önceki oturumda yaptığınız…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADİL ZOZANİ (Devamla) – …ortaya koyduğunuz tutumunuzu tekrarlamanızı bekliyoruz, bir hafta önceki tutumunuzda ısrar etmenizi bekliyoruz.

BAŞKAN – Teşekkür edeceğim ama sözünüzü geri alırsanız teşekkür edeceğim. Bana kimse baskı oluşturmadı. Siz de davetimize icabet etseydiniz, arkada bu noktaya gelmemizin sürecini siz de yaşardınız Sayın Zozani.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, bu konuda ısrarla…

BAŞKAN – Lütfen, lütfen sözlerinize dikkat edin. İki saattir biz bu işle ilgili tartışma yapıyoruz.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – İkna odası bizde yok.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, sataşıyorsunuz.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, kayıtlara geçmesi açısından bir şey söyleyeceğim, lütfen.

BAŞKAN – Söz vermiyorum.

Sayın milletvekilleri…

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Lütfen Başkanım… Sayın Başkan, ben oturmayacağım.

BAŞKAN – Sonra söylersiniz. Şu anda ben işlem yapıyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Şimdi söyleyeceğim. Hayır Sayın Başkan ama siz bir…

BAŞKAN – Ben karar vereceğim. Sonra veririm, size söz vermiyorum şu anda.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Ama Sayın Başkan, siz Başkanlık kürsüsünde bize sataşmada bulunuyorsanız…

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, tutumumda herhangi bir değişiklik olmamıştır.

VI.-        KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

BAŞKAN – Bu düşüncelerle birlikte yeni madde ihdasının görüşmelerine başlıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Kamer Genç’e söz vereceğim, Tunceli Milletvekili.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, ayaktayım ve sizden söz talebinde bulundum. Sayın Başkan…

BAŞKAN – Size istediğim zaman söz verme hakkına sahibim. Lütfen yerinize oturun, ben size söz vereceğim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, siz eğer ithamda bulunmuş…

BAŞKAN – Size söz vereceğim, ne zaman verileceğine ben karar vereceğim yalnız. Lütfen, Tüzük’ü okuyun.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sinirlerinizin yatışmasını bekleyemem ki.

BAŞKAN – Beklemek zorundasınız. Tüzük de istediğim zaman verme hakkını bana tanıyor yetki olarak.

Buyurun.

CHP GRUBU ADINA KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet, sayın milletvekilleri, tabii, hukuk yok, kanun yok, nizam yok, Anayasa yok. Her şey bir tarafa bırakılıyor, keyfî bir Meclis yönetimi…

Biraz önce bir önerge verildi, AKP’li bakan tarafından verildi. Efendim, milletvekillerinin kıyak emeklilik müessesesinden yararlanmaları için getirdi fakat benim itirazım sonunda geri çekti çünkü, yani, aslında şu sıralarda bu önergeyi vermek bile Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı yapılan en büyük hakarettir, bir.

İkincisi: Şimdi, bakın, bu koskoca torba kanun içinde, 75 ve müteakip maddelerde çeşitli alacakların yapılandırılması var. Ya, şimdi, kanun tekniğine göre orada bütün akıllarına başta gelen kamu alacakları yapılandırılmış, işte, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre nasıl yapılır, Vergi Usul Kanunu’ndan doğan alacakların nasıl yapılandırılacağı belirtilmiş fakat nedense son anda aklına gelmiş, işte, efendim, büyükşehir statüsü… Bütünşehir Kanunu’na göre hükmi şahsiyetini kaybeden belediyelerin birçok yerlerde borçları var, bu borçları belediyeler özel idarelere devretmiş. O kapanan belediyelerin… O kapanan belediyelerin, işte, makine, teçhizatları falan aslında bağlı olduğu bütünşehir belediyesine, mal ve mülkleri devredilmesi gerekirken maalesef hak, hukuk tanımayan, kanun tanımayan bu AKP’liler, tutmuşlar CHP’lilerin ve MHP’li belediyelerin olduğu yerlerdeki en kıymetli arazileri -özellikle bu İzmir’de oldu, işte, birçok yerlerde böyle oldu, birçok belediyede- getirdiler, işte, dinî cemaatlere verdiler, bir kısmını getirdiler, Tayyip Erdoğan’ın oğlunun kurduğu TÜRGEV vakfına verdiler ama öte tarafta onların borçlarını o anakent belediyelerinin üzerine yıktılar. Bununla bir yapılandırma getirilmesini biz de istiyoruz aslında yani bu belediyelerin altında kaldıkları şeyde. Ama, arkadaşlar, her şeyin bir usulü var. Bu İç Tüzük niye yapılmış? Bu İç Tüzük, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışması için yapılmış. Getirilen bir kanun teklifi veya tasarısı veyahut da burada verilen önerge bizim lehimize de olsa… Biz bu Anayasa’ya sadakat göstereceğimize namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Dolayısıyla biz, lehimize de olsa, kanuna, İç Tüzük’e aykırı gelen bir önergeyi burada işleme koyamayız ki. “Menfaatimize uygunsa ne olursa olsun işleme koyalım…” Böyle bir şey olmaz.

İşte, biraz önce milletvekilleri emekliliğiyle ilgili gelen şeyde açıkça söyledim, işleme konulmaması lazım çünkü bu hüküm içinde yoktur. Ama Meclis Başkan Vekili, tabii, dinlemiyor, hemen aceleye getirdi yani birisi şey etmeseydi hemen çıkaracaktı, itiraz etmeseydik hemen çıkaracaktı. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Bu Meclis Başkanlığı kürsüsünde ben de yedi sene oturdum. Ben burada verilen değişiklik önergelerinin hepsini tek tek inceliyordum. Bunun kime ne menfaat getireceğini, hazineye nasıl bir külfet getireceğini araştırıyordum ve Meclisi ikaz ediyordum. Şimdi, orada oturuluyor, gelen önergede ne geliyor, ne getiriliyor, bilmiyorlar.

Arkadaşlar, özellikle AKP’nin grup başkan vekillerinin bir kısmı gecenin bu saatlerinde… Dün de yapıldı, işte, İstanbul’daki bir belediyedeki, Cumhuriyet Halk Partisine ait olan bir belediyedeki çok güzel arazilerin olduğu yerleri getirdiler, AKP’li Ümraniye Belediyesine verdiler. Nedir amaç? Orada Ağaoğlu’nun da çok kıymetli arazileri var. Biliyorsunuz, bu Ağaoğlu 100 milyon dolar değerindeki bir arazinin, kendi arsalarının imara açılması için… İşte “tape”lere de intikal eden şeylerde, Tayyip Erdoğan’ın oğlunun ortağı olduğu TÜRGEV vakfına bağışladığı şeklinde telefonlara intikal eden beyanatlar var. biz bu konuda dedik ki: “Ya, bu doğru mudur, yanlış mıdır bir araştırma yapalım? Arkadaşlar, altı ay önce verilen soruşturma önergesi hâlâ… Bu AKP’liler, yani Anayasa’ya sadakat yemini yapan bu kişiler, bu gelen fezlekeleri sakladılar. 17 Aralık ve 25 Aralığı -bana göre- darbe kabul etmek için yani bir akıl ve izan sahibi olmamak lazım.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Sende yok zaten, olmadığı için yapmıyorsun ki!

KAMER GENÇ (Devamla) - Ya, bir defa, bir iktidar yolsuzluk yaparken, hırsızlık yaparken suçüstü yakalanmış. Nasıl yakalanmış? Telefonlarla yakalanmış. İşte, Cumhuriyet gazetesine o fezlekelerin bir kısmı intikal ediyor, Cumhuriyet gazetesinde yazılıyor. İşte, hangi firmalara kimlerin aracılığıyla… Özellikle, Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki bütün imar değişikliklerine, birçok imar değişikliklerine, Erdoğan Bayraktar’a telefon ederek “Ya, işte şunları şöyle yapın, şunlara şöyle ruhsat verin, şuradaki imara aykırı yapılan binalara, işte bunlara af getirin.” şeklinde talimatları var. Şimdi, bunlar ortadayken yani bu nasıl darbe sayılıyor?

Bakın, şimdi, ne yaptılar: Efendim, sulh ceza mahkemelerini kaldırdılar, yerine sulh ceza hâkimlerini getirdiler. Amaç neydi? Amaç, kendine bağlı hâkimleri yani özel yetkili mahkemelerin bir başka versiyonunu getirdiler. Biliyorsunuz, son zamanlarda AKP’nin ilçe ve il teşkilatlarında avukat olarak çalışan kişileri getirdiler -özel- bu hâkimlik mesleğine aldılar ve o hâkimlik mesleğinden bir kısmını da sulh ceza hâkimi yaptılar, amaçları oydu.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Ya, isim söyle.

KAMER GENÇ (Devamla) - Sulh ceza hâkimi olarak gelen kişi ne yaptı? “Efendim, bu 17 Aralık ve 25 Aralıkta tespit edilen telefon dinlemeleri usulüne uygun değildir; ben bunları yırtıp atıyorum, iptal ediyorum.” dedi.

Şimdi, arkadaşlar, bakın, siyasette ahlak ve namus çok önemli bir şeydir. Şimdi, eğer, olabilir yani bir bakan, bir başbakan veya bir milletvekili hakkında kanun dışı yollarla elde edilen bilgi doğruysa o bilginin sonucuna katlanmak zorundasınız. Kanun dışı yolla elde edilebilir ama kanun dışı yollarla elde edilen bir bilgide bir bakanın, bir başbakanın, bir milletvekilinin hırsızlık yaptığı tespit edilmişse “Ya, bu usulüne uygun bir bilgi değildir, ben bunu hesaba katmıyorum.” namuslu ve şerefli insanlar diyebilir mi arkadaş, sorumluluk sahibi insanlar diyebilir mi? Der ki: “Tamam kardeşim, ben burada bir hata yaptım. Ben hırsızlıksa hırsızlığı da kabul ediyorum.” Eğer kabul etmiyorsan gidersin mahkemeye, tarafsız mahkemede yargılanırsın. Ondan sonra gelirsin “Bak, arkamda yargı kararı var.” dersin ve kurtulursun. Ama şimdi dinlemişler seni, yolsuzluk yaptığın tespit edilmiş. Senin oğlunun vakıflarına 100 milyon dolarlar gelmiş. Efendim, imara aykırı yapılan yapılara ruhsat verilmesi için orada mağazalar alınmış, birtakım şeyler devredilmiş. Ondan sonra çıkıp diyorsunuz ki: “Ya, arkadaşlar, bize darbe yapıldı. Hükûmeti yıkmak için bize darbe yapıldı. Bu bilgiler -kaldı ki- kanun dışı yollarla elde edilmiş.” Ya, önemli olan, kanun dışı yollarla elde edilmesi tabii ki önemli ama bu bilgiler doğru mu, yanlış mı?

Peki, bu fezlekeleri niye zamanında ibraz etmediniz? Burada Bekir Bozdağ tuttu fezlekeyi, kendisi gece İzmir Cumhuriyet Başsavcısına, Adana Cumhuriyet Başsavcısına telefon etti, dedi ki: “Git, o savcıları görevden al, o fezlekeleri de ortadan kaldır, ondan sonra o içeriye aldığın kişileri de bırak.” Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bacanağı evvela mahkemeye gitmedi. Savcıyı değiştirdiler, kendilerine uygun bir savcı getirdiler, ondan sonra gitti, tahliye oldu. Beyler, hukukun bu kadar ayak altına alındığı, kanunların askıya alındığı, Anayasa’nın tanınmadığı, mahkemelerin kararlarının tanınmadığı bir yerde nasıl devlet ayakta kalır, nasıl insanlar ayakta kalır?

Ya, şimdi, bu, Çiftlik’te yapılan o devasa inşaat… Arkadaşlar, bakın, İhale Kanunu’na göre ihale edilmemiş, bir yandaş müteahhide verilmiş. Korkunç derecede suistimal var, 1,5 milyar liraya mal olmuş bu inşaat.

Şimdi, Tayyip Erdoğan diyor ki… Ben dün sordum burada, “O son aldığın uçak…” 435 milyon sırf uçağın alınması, en azından 435 milyon da o uçağın tefriş parası derseniz 1 milyar liraya, 1 katrilyon liraya… Bakın, bugün gördünüz. Van’da kadın çocuklarıyla yalın ayak okula gidiyor arkadaşlar. Bu memlekette insanlar yalın ayak gezerken…

RECEP ÖZEL (Isparta) – Yalın ayak nerede var ya, atıyorsun şimdi.

KAMER GENÇ (Devamla) – …bu kadar korkunç bir israf içinde olunur mu? Diyorum ki: “Bu uçak ne zaman alındı?” Buradaki bakan diyor ki: “Ya, eskiden, Abdullah Gül zamanında alındı.” Peki, Abdullah Gül’ün bu uçağın alınması konusunda Hükûmete yazılmış bir yazısı varsa onu çıkarın, biz de öğrenelim. Yani, bu kadar keyfîliğin, bu kadar israfın, devlet malının bu kadar kişilerin şahsi menfaatleri için harcandığı bir memlekette… Arkadaşlar, bu, AKP’li milletvekillerinin tamamen yolsuzluklara, hırsızlıklara gözlerini kapatarak parmak kaldırmak suretiyle…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMER GENÇ (Devamla) – …yok etmek suretiyle bir sonuç doğuruyor.

BAŞKAN – Süreniz bitti.

KAMER GENÇ (Devamla) – Bu da memlekete çok büyük zararlara mal olacak.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına…

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Efendim, söz istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – AK PARTİ’li milletvekillerinin yolsuzluklara, hırsızlıklara göz yumduğunu ifade etti sayın konuşmacı. Bu bir sataşmadır.

BAŞKAN – Sataşmadan dolayı…

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Evet.

BAŞKAN – Buyurun, iki dakika… (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

V.-SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

5.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na yeni geçici madde ihdasına dair önerge üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Sayın Kamer Genç “Siyasette ahlak ve namus çok önemlidir.” dedi. Ahlak ve namus sadece siyasette değil, hayatın her alanında gerçekten çok önemlidir. Tabii, Kamer Bey’in kendisi de hem siyasette hem hayatta bir ahlak ve namus abidesidir, kendisini gözlemliyoruz. Tabii, bu söylediğim övgüyü “İktidar partisinin bir vekili yine yalan söylüyor ve hakikatleri ters düz ediyor.” diye düşünebilir. Böyle düşünmekte de haklıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

KAMER GENÇ (Tunceli) – Zavallıca bir düşünce söylüyorsun ya.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Anladı, arif olanlar anladı.

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) – Değerli arkadaşlar, şimdi, dedikodu ve söylenti ağızlarda bir magazin tadı bırakabilir. Gazetelerde de vardır; her gün ona âşık olur, bununla çıkar, onunla gizli buluşur. Bu tür haberleri yapmak için, ayrıca insanlara bu tür masallar anlatmak için hem televizyonlarda hem gazetelerde hoş hikâyeler anlatılır. Dedikodunun bir işlevi vardır elbette. İnsanlar dedikodu anlatımı üzerinden kendilerini önemli ve değerli görmeye çalışırlar; dedikodunun böyle bir arka planı vardır. Ama, burada, Meclisin kürsüsünde böyle magazin tadında dedikodularla siyaset yapmak yerine, eğer insanın gerçekten elinde bilgi varsa, iddialarının arkasına bu bilgileri koyuyorsa bunları konuşması gerekir. Yoksa, on dakikalık konuşma süresi içerisinde birbiriyle bağlantısız cümleleri böyle kesyapıştır mantığıyla gelip burada Türkçenin bütün kurallarını da altüst ederek anlatmak ve ne dediğini anlamak için dehanız olsa takip etmekte zorlanacağınız bir tarzda dile getirmek elbette siyasetin bu rasyonel temeliyle uyuşmadığı gibi, dedikodu ve söylenti tarafıyla uyuştuğunu düşünebiliriz elbette.

HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Sen de AKP’yi halktan uzaklaştırıyorsun biliyor musun?

MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

KAMER GENÇ (Tunceli) – Seni cevap vermeye değer bulmuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

VI.-        KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Manisa Milletvekili Sayın Erkan Akçay konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, eklenen bu geçici madde üzerine aslında uzun uzun, saatlerce, hatta günlerce konuşmak da mümkün. Hani, “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.” misalinden bir girizgâh yapmakta da fayda görüyorum.

Şimdi, öncelikle ana başlık itibarıyla bu düzenlemeye, artık 6, 7 ve 8’inci fıkralar çıktıktan sonra, “faydadan ari değil” diyebiliriz. Yıllardır, bilhassa 6111 sayılı torba kanun 2011 yılında çıktığından bu yana da TEDAŞ borçları, tarımsal sulama, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlar, onun dışında diğer tarımsal kredi borçları ve diğer kamu bankalarına ve Halk Bankasına esnafın borçları da dâhil olmak üzere, yoğun talepler geliyordu ve hazırlanan bütün torba tasarılarda da biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak ve muhalefet partileri de ısrarla bu önergeleri verdik. Bu konuda, yapılan bu düzenlemeyle ilgili konularda bizim o kadar çok kanun teklifimiz, önergelerimiz, değişiklik önergelerimiz var ki ve konuşmalarla o kadar çok talepte bulunduk ki maalesef bunlar yankı bulmadı ve dile getirilmedi.

Yine, bu torba tasarıda da bu önergeleri alt komisyonda verdik ve izah da ettik verileriyle, kabul görmedi. Üst komisyonda verdik, kabul görmedi. Yine, bu 75’inci maddede Genel Kurul çalışmaları ve 75’inci madde görüşmeleri sırasında da bu önergeleri, teklifleri verdik yine kabul görmedi. Ne zaman ki son dakikada, artık şu torba tasarı görüşmelerinin son saatlerine de değil, artık son dakikalarına da kaldığımız bir durumda sanki çok yeni bir şey geliyor gibi alelacele de geldi, bazı noksanlar var. İnanın çok ayrıntılı inceleme fırsatı da bulamadık, tespit edebildiğimiz 6’ncı, 7’nci, 8’inci fıkraların çıkarılmasını arz ettik, söyledik. Şimdi onlar çıktı, diğer kalanlardan bu düzenlemeler yapılacak.

Değerli arkadaşlar, bir şeyi hatırlatmak istiyorum, bu, konumuzla da alakalı. 29 Ağustos tarihinde Bakanlar Kurulu kararı yayınlandı. Bu yayınlanan Bakanlar Kurulu kararında tarımsal sulamadan dolayı veya diğer türlü elektrik borcu olan vatandaşların, elektrik borçlarını bu elektrik şirketlerine ödememesi hâlinde tarımsal desteklerden yararlanmama, tarımsal desteklemelerinin ödenmemesi ve hatta elektrik borçlarının tarımsal desteklerine mahsup edilmesi kararı verildi. Bu o kadar feci bir uygulama ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının hükûmet etme ve devleti yönetme anlayışının ne kadar facia olduğunu gösteren düzenlemelerden de birisidir.

Değerli arkadaşlar, bu şirketleri özelleştirdiniz. Özelleştirme ne demektir? Artık bundan sonra bu şirketler borç-alacak ilişkilerini özel hukuk hükümlerine göre yerine getirecekler. Ama siz devleti şirketlerin tahsildarı hâline getiriyorsunuz. Bu çok vahim ötesi bir durumdur. Bundan derhâl vazgeçilmesi gerekir.

Şimdi, çiftçilerin kamu bankaları ve tarım kredi kooperatiflerine vadesi geçmiş zirai kredi borçlarının yapılandırılması ve kamu bankaları ve tarım kredi kooperatifleri tarafından çiftçilere kullandırılan tarımsal kredilerden kesinti yapılmaması ve komisyon alınmaması konusunda biz önergelerimizi verdik.

Yine, çiftçilerin tarımsal sulama elektrik borçları ile köylerin içme sularının elektrik borçlarının, esnaf ve sanatkârların Halk Bankasına vadesi geçmiş borçlarının faizlerinin silinerek anaparanın, faizsiz ve gecikme zammı alınmadan, otuz eşit taksitte, altmış ayda ödenmesine yönelik kanun tekliflerimiz ve önergelerimiz de daha önce reddedilmişti. Bu torba tasarının bize göre önemli noksanlıklarından birisi de taksit sürelerinin kısa olması; üç yıllık. Aslında, artık ödeme güçlüğü de had safhaya varmıştır. Vatandaş, vergi mükellefleri, çiftçi, esnaf kamuya olan borçlarını ödeyemez hâle gelmiştir, vergi borçları bakımından da böyledir. Çünkü bilhassa vergi borçları bakımından da çok yüksek meblağlara ulaşan borçları vardır.

Tarımsal girdi fiyatlarının enflasyonun çok üzerinde artması fakat ürün fiyatlarının da enflasyonun altında kalması nedeniyle ve on iki yılda en az 4-5 kat artan girdi fiyatları altında gerçekten, çiftçi âdeta batmış ve borç batağında ezilmiştir. Bu nedenle, tarım kredi kooperatiflerine, bankalara tarımsal sulamadan dolayı elektrik borçları filan... Şimdi, bugün kısmen bir ödeme kolaylığı getirilmeye çalışılmakla birlikte aslında -rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki- gecikmiş bir düzenlemedir. Özellikle bu taksit sayılarının da fazla olmasını uygun buluruz.

Ziraat Bankası, tarım kredi kooperatifleri düşük faizli kredi kullanmak isteyen çiftçilere sigorta zorunluluğu getiriyor. Üreticinin düşük faizli kredi kullanırken ödediği banka masraflarının yanında sigorta masrafı da var, bu durum kredi maliyetini de artırmaktadır ve çeşitli nedenlerle bu sigortayı da yaptıramayan çiftçiler Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerinden kredi çekemediği için yüksek faizle başka özel bankalara borçlanmak durumunda kalıyor.

Evet, değerli arkadaşlar, bu düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Akçay.

Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Hasip Kaplan konuşacak, Şırnak Milletvekili.

Buyurun Sayın Kaplan.

HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) – Evet, gecenin ikisi arkadaşlar. Bu torba kanun konusunda şunu söylemek isteriz, her zaman da söyledik: Soma işçilerinin yaralarının sarılması yani bütün maden sektörünün sorunlarının doğru teşhisi ve çözümü, atanamayan öğretmenler, yine sistemden kaynaklanmış BAĞ-KUR primleri veya belediyelerin veya elektrik kurumlarının borçlarından dolayı çiftçilerin sorunları, tüm bu beklentileri elbette karşılamak isterdik, isteriz de çünkü halkın çıkarının olduğu konularda doğru yapmak Meclis olarak hepimizin görevi. Herkesin beklentisi var bizden ve şimdi buradan baktığım zaman şu gelen maddelere yani Hükûmetin şu torba kanun olayını artık suistimal etmeye başladığını ifade edeyim. Açık söylüyorum: İç Tüzük’ü paspas ettiniz, Anayasa’yı yok sayıyorsunuz, oy çokluğunuzla her şeyin düzeleceğini sanıyorsunuz, kaliteli yasalaşma olayı bitti ve şurada doğru dürüst bir işi yapmayı beceremiyoruz birlikte. Bu çok tehlikeli bir gidişattır arkadaşlar, Meclis için. Yani milletin iradesi eğer bu Mecliste tezahür edecekse, bu tarz, bu gidişat çok çok tehlikelidir Türkiye demokrasisi açısından ve ülkenin geleceği açısından.

Bunu niye ifade etmek istiyorum? Şunu çok açıklıkla ifade ediyoruz: Doksan dokuz gün boyunca alt komisyonda, üst komisyonda ve Genel Kurulda hep yapıcı bir muhalefet izlemeye çalıştık. Zaman zaman şu arka odaya, 3 partinin katıldığı toplantılara bilerek katılmadık, Plan ve Bütçe Komisyonunda devamlı bunu takip eden, demin de katılmadık bilerek. Bakın, arkadaşlar, zaman zaman AK PARTİ, CHP, MHP, kendileri bir bakıyorsunuz hemen uzlaşıvermişler, arkada ikna odası var, sonra buraya geliyorlar farklılaşıyorlar ve işin gerçeği hiç kimse doğrusunu konuşmuyor, birbirinizi o zaman niye hırpalayıp 3 sayfalık önerge girizgâhları yazmaya, bu noktalara gelmeye ne gerek vardı ki arkadaşlar? İkna odasına gidilirdi, bu torbayı konuşurdunuz, doksan dokuz gün de uğraşmazdınız, dokuz günde biterdi.

Şimdi, burada bizim ifade etmek istediğimiz itiraz noktalarımız var. Büyükşehir belediyeleri kuruldu. Bu büyükşehir belediyeleri kurulurken il özel idareleri lağvedilmedi mi, il özel idare meclisleri kaldırılmadı mı? Kaldırıldı. Ne oldu onun yerine? Büyükşehir belediye meclisleri geldi. Peki, o büyükşehirlerdeki il özel idarelerinin mal varlıkları, il özel idarelerinin binaları, araçları, gereçleri büyükşehir belediyesine geçmiyor muydu? Geçiyordu.

Bakın, bu cumartesi günü Mardin’deydim ve Sayın Ahmet Türk’le konuştum, Büyükşehir Belediye Başkanı oldu, milletvekili arkadaşımız. Muhalif belediye, Büyükşehir Belediye Başkanlığını aldığı için binası yok, Büyükşehir Belediye Başkanının binası yok. İl Özel İdaresine ait bütün araçlar, belediyeye ait emlak hazineye, Millî Emlake, Valiliğe hemen verildi ve hiçbir şey yok.

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Borçlar ne oldu?

HASİP KAPLAN (Devamla) – Borçlara gelince, işte borçları intikal ettiriyorsunuz. Feshedilen beldelerin bütün borçlarını intikal ettiriyorsunuz, sonra da diyorsunuz ki: “Ben kaynağında keserim.” Eğer adaletiniz buysa bu adaletiniz batsın! Ben açık konuşuyorum. Bu adaletse bu adaletiniz batsın! Adalet hayatın her alanında o teraziyi doğru tutmaktır. Mardin’deki yurttaş… Eğer millî iradeye her seferinde “sandığı, sandığı, sandığı” diye çıkarsınız konuşursunuz, o iradeye saygı gösterirsiniz. Ve şuna inanın: 4 katlı bir binada hem Büyükşehir Belediyesi hem Artuklu Belediyesi aynı binada hizmet yapıyor, daire başkanlarının oturacakları masa yok. Siz hakları devretmezsiniz ama borçları burada devredip “Yapılandırdık.” diye burada nasıl iftiharla ortaya çıkabilirsiniz? Bize bunu anlatamazsınız, bana kimse bunun izahını anlatamaz.

Bakın, elektrik, enerji konusu hassas ve ülke güvenliğiyle bağlantılı bir konudur. Elektriği, enerjiyi özelleştirdiğiniz andan bu yana Türkiye’nin her bölgesinde elektrik ve enerji olayı sorun olmaya başlamıştır; her yerde, sadece Urfa’da, Mardin’de değil, tarımsal sulamanın olduğu yerlerde değil, çiftçilerin mecbur kalıp elektrikle sondaj çektiği topraklardan bahsediyorum. Kırk yıl önce GAP projesi birinci derecede sulama amaçlı kuruldu. Mardin Ovası, Habur’a kadar, Harran, bütün güneydoğu sulanmış ve tarım endüstrisi gelişmiş olacaktı ama birinci dereceden elektrik enerjisi üzerinde yoğunlaşma oldu ve on iki yıllık iktidarınızda işsizlik fonundan oraya 25 milyar lira vermenize rağmen su kanallarınızın geldiği noktayı söyleyeyim mi? Derik ilçesine geldi, daha Mardin Ovası’na ulaşamadınız. Şimdi, sizde vicdan, insaf olursa... Bu kendi seçmeniniz, Şanlıurfa’daki, Akçakale’deki. Mısırlar bu kadar büyümüş ve geliyor o özel sektör elektrikleri kesiyor. Yüz binlerce çiftçinizin öyle bir noktada elektriğini kesiyorsunuz, kuraklığa mahkûm ediyorsunuz; yetmiyor, tarımsal destekleme paralarına göz dikip kaynağında el koyuyorsunuz. Böyle bir anlayış olur mu? Gelin, bunu çözelim, yapılandıralım ama adil bir şekilde yapalım. Eğer gerçekten ülkemizi seviyorsak yapmamız gereken budur, doğru politikalardır ama siz ne yapıyorsunuz? Vatandaşın sigortasını attırıyorsunuz, yolları kesmeye başlıyorlar. TEDAŞ’ı, BEDAŞ’ı, bilmem nesi, her tarafı, sağcı, solcu, AKP’li veya başka partili fark etmiyor, hepsi aynı tepkiyi gösteriyor, batıda da gösteriyor, doğuda da gösteriyor, Karadeniz’de de. Çünkü özel sektöre öyle bir teslim ettiniz ki kamusal olarak elinde tutması gereken bir enerji olayında şimdi elektrik de dalgalı gidiyor; bütün araçlar, buz dolapları, televizyonlar, hepsi bozuluyor, beyaz eşyaya pazar açıyorsunuz.

Şimdi buraya getirdiğiniz yapılandırma bizi ikna etmiyor, yeterli bulmuyoruz, yanlış buluyoruz, sistemini de yanlış buluyoruz. Bu köklü bir çözüm gerektiren bir konudur.

Bunun içine çokça şey serpiştirmişsiniz. “Sulama birlikleri ve kooperatifleri” diyorsunuz. “Sulama birlikleri ve kooperatifleri” derken de bir ayırmacılık var, bir ayrımcılık var. Oysaki vatandaş tek tek kendi arazilerinde bu işleri yapıyor.

Burada “trampa” diye bir şey koymuşsunuz maddeye. Bu on dakikada anlatamıyorum. O trampayı, kamulaştırma trampalarındaki…

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Çıkarttık bunu.

HASİP KAPLAN (Devamla) – Bakın, bu torbada 5 liralık bir af var arkadaşlar. İyi okuyun. Okunmadı demin önerge burada, özeti okundu. İki yerde geçiyor. Beş liralık. “Beş liraya kadar yapılmış eksik ödemeler bu fıkra hükmünün ihlali sayılmaz.” 5 liralık af var bunun içinde, 5 liralık. 5 liralık af getirmişsiniz. İyi okuyun.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kaplan.

Şahsı adına Ankara Milletvekili Sayın Bülent Kuşoğlu konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Dün sabah saat 4’te ayrılmıştık, 4’e doğru ayrılmıştık. 14’te başladık, şimdi yine saat 2’ye geldi. On iki saattir çalışıyoruz, daha da devam edeceğiz herhâlde.

Madde ihdasları, burada olduğu gibi, çok acil ve çok önemli konular için yapılır. Bunlar da acil ve önemli konular çünkü yeniden yapılandırmalar yapıyoruz. Vatandaşımızın, vatandaşlarımızla ilgili çeşitli birliklerin, kuruluşların, kooperatiflerin, şirketlerin borçlarıyla ilgili olarak yeniden bir yapılandırma getiriyoruz. Tabii ki biz de buna taraftarız, bunun yapılması lazım ama gördüğüm kadarıyla bunlar kâfi gelmeyecek çünkü çok ani olarak getiriyoruz. İlgililere de sormadık. Bu tür konuların taraflara sorulması lazım. Telefonla, ilgili kuruluşların yöneticilerine falan soruyoruz, “Çok ağır koşullarda geliyor, bunların altından kalkmamız mümkün değil, bu ödemeleri yapmamız mümkün değil.” diyorlar. Piyasa gerçekten çok kötüye gidiyor, küresel ekonomide maalesef kötüye doğru bir gidiş var, sıkıntılar var, Türkiye de bundan en fazla etkilenen, en fazla sıkıntısı olan ülke. Türkiye çok kritik bir eşikte. Böyle bir dönemde bunların gelmesi lazım, bu tür yapılandırmaların gelmesi lazım, vatandaşı, şirketlerimizi desteklememiz lazım ama bunun gerçek anlamda bir destek olduğunu da düşünemiyorum doğrusu, onlar da ifade ediyorlar. Keşke torba kanundaki mantığı bıraksaydık da ilgili taraflarla da görüşseydik, burada ya da ilgili komisyonlarda gelip doğru dürüst dertlerini anlatsalardı, çok daha iyi koşullarda bu yapılandırmaları, taksitlendirmeleri yapsaydık. Mesela vergiyle ilgili olarak, belediyeler için yetmiş iki ay yaptık, özel şirketler için otuz altı ay. Ama şu anda şirketler de yetmiş iki ay taksitlendirme istiyorlar iki ayda bir ödemek üzere, onlar da yetmiş iki ay olmasını istiyorlar, arzu ediyorlar ve sadece kesinleşmiş alacaklarla ilgili değil, ihtilaflı alacaklarla ilgili olarak da bu yapılandırmanın gelmesini istiyorlar. Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili olarak da aynı şeyler söz konusu.

Ayrıca -ben daha önceki konuşmamda söyledim- bakın, 7’nci maddesinde bu düzenlemenin, 82’nci maddede geçen bu trafik borçlarıyla ilgili olarak 31/12/2014 tarihini 30/6/2015 tarihine kadar uzatıyoruz. Daha önceki konuşmamda söylemiştim, trafik cezalarıyla ilgili olarak uzatmayı yaptık.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) – Muayene… Muayene…

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) – Ama, benzeri şekilde vergi için de yapmamız lazımdı.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) – Trafik muayenesi için.

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) – Trafik muayenesi için.

Biliyorsunuz, benzeri düzenlemeyi vergi için de yapmamız lazım. 30 Nisana kadar, hem vergi için hem de sosyal güvenlik prim alacakları için bir düzenleme getiriyoruz. Ondan sonra kimse zaten ödemedi. Bakın, bu düzenlemeyi yaparken altıncı ayda biz başlamıştık, normalde yedinci ayda biteceği düşünülmüştü. Nisana kadardı ilk taksitler, verginin ilk taksitleri mart ve nisan ayları içerisinde ödenir, gelir ve kurumlar vergisinin. Çoğu kişi ödemedi. Maliye Bakanının o tarihte Plan ve Bütçe Komisyonunda açıkladığına göre, 69 milyar liralık Maliye Bakanlığının piyasadan alacağı vardı. Şu anda galiba o 69’luk rakam 100 milyara gelmiş durumda. Çok önemli bir alacak. Kimse ödeme yapmadı. Biz bunları ihmal ediyoruz, bütün bunları bir tarafa bırakıyoruz, bu tarihi de düzeltmiyoruz. Hâlbuki 30 Nisan tarihinin vergi ve sosyal güvenlik primleriyle ilgili olarak temmuza çekilmiş olması lazımdı, doğrusu budur. Bununla ilgili de bir düzenleme yapmamız gerekirdi diye düşünüyorum. Daha önce de bunu bildirmiştim. Bu düzenlemeyi yapmamız lazım, yoksa gerçekten sıkıntı olacaktır, yaptığımızın bir anlamı olmayacaktır. Madem böyle bir düzenleme yapıyoruz -burada vergiciler var, bu işi gayet iyi bilen, piyasayı iyi bilen kişiler var- bunu da yapmamız lazım diye düşünüyorum. Bir anlamı olması lazım, madem bu kadar uykusuz kalıyoruz, bu kadar sıkıntıya giriyoruz, bunun yapılması lazım.

Değerli arkadaşlar, bu düzenleme içerisinde ilave olarak -bazı arkadaşlarımız farkında değil- başka düzenlemeler de vardı. Torba kanununda yapılan uyanıklık bunda da, bu yeniden madde ihdasında da yapılmıştı, maalesef büyük bir sıkıntı çıkaracaktı; Allah’tan onları sonradan düzeltmesini becerdik ve olmadı, Allah’tan olmadı. Gecenin bu saatinde hepimiz için büyük bir sıkıntı söz konusu olacaktı.

Bu vesileyle ilgili herkese saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Şahsı adına ikinci konuşmacı Sayın Recep Özel, Isparta Milletvekili.

Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yeni madde ihdası üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım.

Yeni madde ihdasında kapsam biraz daha genişliyor. Gerçekten, bu torba kanunla toplumda çok büyük bir beklenti meydana gelmişti. Köylülerimiz, çiftçilerimiz sulama birliklerine olan borçlarının da bu torba kanuna dâhil edilmesini büyük bir şekilde arzu etmekteydiler. Bu önergeyle, sulama birliğine borçlu olan…

MUSA ÇAM (İzmir) – Plan ve Bütçede getirdik, niye reddettiniz, niye reddettiniz Plan ve Bütçede?

RECEP ÖZEL (Devamla) - …köylü vatandaşlarımızın, çiftçilerin sulama birliklerine, sulama kooperatiflerine olan borçlarına da 5 eşit taksitle beş yıla yayılabilecek şekilde ödeme imkânı getirildiğinden dolayı böyle bir beklentiyi de karşılamış oluyoruz.

Tabii, burada dikkat edilmesi gereken bir konudan, muhalefet milletvekilleri, özellikle de Sayın Hasip Kaplan bahsetti. Birtakım üreticilerimizin, köylülerimizin bu elektrik borçlarından dolayı, hasat bir yere geldikten sonra, pat diye elektriğinin kesilmesini, gerçekten, onlara vurulmuş olan bir darbe olarak biz de nitelendiriyoruz. TEDAŞ, geçmişte, bu tür faturalandırmaları hasat döneminde, yılda 2 defa yaparken şimdi her ay yapıyor; bu, köylülerimizin, çiftçilerimizin gerçekten borçlarını ödemesinde çok sıkıntı çünkü hasat döneminde elde ettiği gelirle ancak ödeyebiliyor. Her ay faturalandırılması ve bunun da TEDAŞ tarafından bir tebliğle hangi yörede, hangi bölgede, hangi ürün ne zaman hasat ediliyorsa sulamadan kaynaklanan bu elektrik faturalandırmasının o zaman yapılmasını bir zaruret olarak buradan TEDAŞ yetkililerine deklare etmek istiyorum.

Gecenin bu vaktinde hepinize saygılar sevgiler sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Şimdi, soru-cevap işlemine başlayacağız.

Süremiz on dakika; beş dakika soru, beş dakika cevap olarak düzenledik.

Sayın Çam, buyurun.

MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Öncelikle, birkaç gündür, yönetim tarzınızı eleştirdiğimi, hukukçu kimliğinize yakışmadığını belirtmek istiyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan meşgul…

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Soru sormuyorlar, size hitap ediyorlar Sayın Başkan.

BAŞKAN – Ben dinliyorum.

MUSA ÇAM (İzmir) – Birkaç gündür, yönetim tarzınızın hukukçu kimliğinize…

BAŞKAN – Ben sizi dinliyorum Sayın Çam.

MUSA ÇAM (İzmir) – …yakışmadığını belirtiyor ve yönetim tarzınızı eleştiriyorum.

BAŞKAN – İki işi aynı anda yapabilirim Sayın Çam.

Buyurun.

MUSA ÇAM (İzmir) – Size, 1965-1969 yılları arasında Türkiye İşçi Partisi milletvekili olan Sayın Çetin Altan’ın kürsüde konuşurken yine Meclis Başkan Vekilinin yönetim biçimini eleştirir şekilde -tırnak içerisinde- şöyle bir sözünü size atfetmiyorum, hatırlatıyorum ve anımsatıyorum.

BAŞKAN – Bana niye kızdınız siz şimdi, ben bunu anlamadım ki!

MUSA ÇAM (İzmir) – Çetin Altan Meclis Başkan Vekiline diyor ki… Sizin orada oturmanızın tamamen bir marangoz hatası olduğunu sizlere atfetmiyorum, sadece anımsatıyorum ve hatırlatıyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Çok klasikleşmiş, son derece böyle, galatımeşhur olmuş bir şeydir bu, kürsü farklılığı, Sayın Çetin Altan’ın söylediği bir şeydir, çok geride kalan bir tanımlamadır.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Onlar da geride kaldı!

BAŞKAN – Yenilenin; ben de bunu öneriyorum size. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sen kabul ediyorsan mesele yok!

BAŞKAN – Evet, Sayın Moroğlu…

Sayın Moroğlu yok mu?

Sayın Özel…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, birazdan torba yasa tamamlanıp da tümü oylandığında şöyle bir şey yapmış olacağız: Soma’da hayatını kaybeden 301 madencinin geride kalan aileleri için bir şey yapacağız ama Soma’dan önce madenlerde hayatını kaybedenlerin geride bıraktıkları ve Soma’dan sonra, yine Soma’da geçen hafta örneği hayatını kaybeden Metin kardeşimizin ailesi buradaki hiçbir şeyden yararlanamayacak. Bunun insafla bağdaşır bir tarafı yok, akılla bağdaşır bir tarafı yok, vicdanla bağdaşır bir tarafı yok. Yeni madde ihdasları yaparken küçücük bir ilaveyle, hiç olmazsa diğer maden kazasında hayatını kaybedenlerin de bundan yararlanmasını niçin düşünmüyorsunuz? Bu kanunun temel hareket noktası Soma iken madencileri böyle bir şeyden niye mahrum bırakıyorsunuz?

Dikkatlerinize arz ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Kuşoğlu, buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, ben iki günden beri söz aldım, hep aynı soruyu sordum sayın bakanlara ama cevap alamadım, sizden cevap alabileceğimi umut ediyorum.

Bu Çankaya Köşkü ve Atatürk Orman Çiftliğindeki yeni köşk; birisi Başbakanlığa tahsis edilecek, birisi Cumhurbaşkanımıza. Peki, bu tahsis yapıldı mı, hukuken yapıldı mı, hukuken yapıldı mı? Gerekçe olarak ne gösterildi, onu merak etmiştim. Cevap alabilirsem memnun olacağım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Zozani…

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, şimdi, burada “yapılandırma” adı altında bir şey var ama özellikle birlikler vesaireyle ilgili vatandaşa yansıyan çok olumlu bir düzenleme yok burada. Örneğin -biz Komisyon çalışmaları esnasında da bunu gündeme getirmiştik- köy tüzel kişiliklerinin içme suyu temininde kullandıkları elektriği yapılandırmaya dâhil ediyor musunuz burada, etmiyor musunuz? Bu bir.

İkinci sorum şu: 6360 sayılı Yasa’yla kurulan büyükşehir belediyelerinin mücavir alanlarında kalan bütün belde ve ilçe belediyelerinin borç yükümlülükleri büyükşehir belediyelerine yüklendi ancak onlara ait, bu belediyelere ait taşınır ve taşınmaz bütün mal varlıkları hazineye devredildi. Bu, adaletsizliği ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi içeriyor mu? İçermiyorsa bu konuyla ilgili Hükûmetinizin bir çalışması olacak mı?

BAŞKAN – Sayın Gümüş…

HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Sayın Savunma Bakanı buradayken görüşünü almak isterim.

İçerideki Suriye vatandaşlarının bir kısmının Türk vatandaşı olduğunu duyuyoruz. Bunların önemli bir kısmının Türkiye’de bazı kamplarda eğitildiğini, hatta söylentiler odur ki bazı kışlalarda eğitildiğini duyuyoruz. Bunlar dışarıdaki konularla ilgili, komşularımızla ilgili müdahaleyle mi ilgilidir, yoksa Türkiye’de olağanüstü durumlar olduğunda namlunun Türkiye’nin içine de çevrilme ihtimali var mıdır, ne düşünüyorsunuz?

Üç: Dışarıdan, IŞİD’e müdahale konusunda bir çağrı yapıldı biliyorsunuz ve orada, Irak’ta öldürülen Türkmenler, işgal edilen Türkmen yaşam alanları karşısında Türkiye hiçbir şey yapmadı. Yabancı ülkeler buralara yiyecek yardımı, başka yardımlar yaptı, Türkiye sadece yaptığını söyledi. Şimdi, bu karşılığa, sadece yabancı ülkelerin… Bu Irak’taki olan bitenlere, katliamlara Türkiye niçin tavır göstermeyecektir?

BAŞKAN – Sayın Bakan, buyurun.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Tüm milletvekillerine teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle Sayın Özel’in sorusu vardı “Gerçekten, Soma’daki hayatlarını kaybeden madencilerimize bu tasarıyla bazı haklar getirdik. Ancak, gerek Soma’dan önce gerekse de Soma’dan sonra yine madende hayatlarını kaybedenler için de bir şeyler yapılması gerekmez mi?” diye. 77 milyon Türk vatandaşının hepsine bir şey yapılması lazım. Dolayısıyla, Türkiye’nin ekonomik durumu, imkânları dikkate alınarak 77 milyonun hepsine bir şey yapılması lazım. Hükûmetler vatandaşı için çalışır; ister çalışırken ölsün ister çalışmadan, ister madende ister maden dışında. Türkiye’nin de ekonomik bir gerçekliği var, bir de bütçesi var, bir de vatandaştan toplanan var; bunu dikkate alarak 77 milyon için bir şeyler yapılması lazım. Soma’da hayatını kaybeden madencilere yaklaşık şekilde, diğer hakların da herkese verilmesi lazım. Bakın, en son, bu asansör kazasından dolayı hayatını kaybedenlere de hem ölüm geliri hem ölüm aylığı hem de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ait o fonlardan gerekli desteğin verilmesi Bakanlar Kurulunda da kabul edildi. İsteriz ki mağdur olan her insan devletinden kendisine el uzatıldığını görsün.

Bir başka soru: Sayın Kuşoğlu “Çankaya Köşkü ve Atatürk Orman Çiftliği’ne yapılan köşklerin tahsisi yapıldı mı?” diye sordu. Bilgim dâhilinde olduğu kadarıyla, henüz daha böyle, somut olarak bir tahsisin yapılmadığını düşünüyorum; bilgim dâhilinde. Düzeltmeye tabi ama benim bildiğim kadarıyla böyle bir tahsis yapılmadı. Şu anda, Hükûmet olarak bir niyet belirtildi. Bu doğrultuda diğer hukuki işlemler tamamlanır diye düşünüyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sakın buna teşebbüs etmeyin, çok yakar sizi!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Sayın Zozani’nin bir sorusu vardı, “Köy içme sularından olan elektrik borçları için de böyle bir yapılanma var mı?” diye. (2)’nci fıkranın (a) bendinin (1)’inde böyle bir yapılandırma var.

Yine, bu büyükşehir belediyelerinin kurulmasıyla birlikte gerçekten, borçlar belediyeye ait olup da… Yani bir hakkın artısı ve eksisiyle devredilmesi lazım. Ancak, eksisinin devredilip de artısının devredilmemesinin doğru olduğunu söylemiyorum, doğru değildir. Dolayısıyla, ancak biz de Hükûmet olarak, geçmiş hiçbir hükûmette olmadığı kadar, hiçbir belediyede ayrım yapmaksızın her belediyeye yardım ediyoruz. Onların da listesini -İçişleri Bakanlığımız da burada- hangi belediyeye ne kadar destek verildiğinin tek tek dökümünü yaparız.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Desteği sormadık ki!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Ama, genel ilke olarak diyoruz ki borçların devri, hakların devredilmemesi doğru değildi. Birçok yerde ikisinin de, hakkın, alacak ve borcun aynı anda devredilmesi uygun olur diye düşünüyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Düzeltme olacak mı?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Biz belediyelere, yerel yönetimlere hiçbir dönemde olmadığı kadar desteği bizim dönemimizde verdik.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Bakan, bu konuda bir düzeltme olacak mı? Onun sözünü almak istiyoruz.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Belediyelere desteğimiz devam edecek diyorum Sayın Zozani.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Destekle alakalı söylemiyorum.

MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Yine, Sayın Gümüş’ün de Suriye vatandaşlarının Türk vatandaşı olduğu gibi… Bu konuda -Millî Savunma Bakanı olarak- hiçbir Suriye vatandaşını, buralarda olanlardan, vatandaşlığa aldığımız yok. Daha önceki durumlarda, yani geçen süreç içerisindeki 3-5 kişi ise, o sorulabilir, İçişleri Bakanlığımız burada. Ama, Suriye’den geçici olarak Türkiye’deki kamplara gelenlerden Türk vatandaşlığına geçen yok. Yani sayısı 1, 2, 3 olur ama o sizin dediğiniz anlamda da yine şey olmaz ama benim bildiğim yok.

Bir başka soru: “Kamplarda, kışlalarda bunları eğitiyor musunuz?”

KAMER GENÇ (Tunceli) – Silahlı eğitim yapılıyor mu, silahlı eğitim?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Türkiye’de, böyle kışlalarda bunlara eğitim verme gibi bir durum da kesinlikle söz konusu değildir.

Bir başka… Biz Yezidilere de yardım ediyoruz, Türkmenlere de yardım ediyoruz, Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimize de yardım ederiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET HALUK GÜMÜŞ (Balıkesir) – Türkmenlerin Sünnilerine mi, hepsine mi?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Yok, hepsine yardım ediyoruz.

BAŞKAN – Sayın Bakan, elli saniye sürenize ekleyeceğim; bir müsaade edin, sistemi açalım.

Buyurun.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Sayın Gümüş, gerçekten, biz hem Türkmenlere hem Kürtlere hem Yezidilere… Dolayısıyla, şu sorunuz, “Acaba Türkmenlerin Sünni’sine mi, Şii’sine mi” sözü doğru değildir. Yezidilere yardım edildiğini herkes biliyor. Ee, Yezidilerin ne Şiilikle ne Sünnilikle alakası var. Allah için, bu coğrafyada Türkiye, Kürt’ün de Türk’ün de, Arap’ın da Yezidi’nin de, Şii’nin de Sünni’nin de, sadece o değil; Balkanlardan gelenin de, Kafkaslardan gelenin de, Çerkezlerden, Gürcülerden, Abazalardan, Adigelerden, hangisi olursa olsun, burası hepsinin, kendisinin âdeta baba vatanı, dede vatanı olduğu yerdir. Herkes hoş geldi, sefa geldi, barış adasıdır, huzur adasıdır, bu coğrafyada her gelen kendisine geçici derecede sığınma bulur. Bu, sadece bu dönemde olmadı, daha önce sayıları 500 bine varan, Kuzey Irak’tan gelen kardeşlerimize de Türkiye ev sahipliği yaptı, daha önce Bulgaristan’dan gelen kardeşlerimize de ev sahipliği yaptı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Hiç şüpheniz olmasın ki bu coğrafya darda kalan her vatandaşın da sığınacağı en yüce limandır.

HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Müdahale konusuna cevap vermediniz Sayın Bakan. Çağrı yapıldı…

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, geçici madde ihdasına dair görüşmelerimiz tamamlandı.

Şimdi maddeyi oylarınıza sunacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, yeni geçici madde ihdasına dair bir önerge vardır, önergeyi okutup Komisyona soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde gibi görüşme açacağım. Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.

Şimdi önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısına aşağıdaki geçici maddenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                      İsmet Yılmaz

                                                                                                                            Sivas

                                                                                                               Millî Savunma Bakanı

"GEÇİCİ MADDE 3- Liman izinlerine konu tesislerin izin sahibince üçüncü kişilere kiralanması durumunda, söz konusu kiralama işlemiyle ilgili olarak 31/8/1959 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunun Ek 11 inci maddesinin (b) bendi hükmü 31/12/2023 tarihine kadar uygulanmaz.

BAŞKAN – Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Salt çoğunluğumuz vardır, katılıyoruz.

BAŞKAN – Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılmış olduğundan önergeyi işleme alacağım ve yeni bir madde olarak görüşme açacağım.

Şimdi görüşmeyi açıyorum.

Madde üzerinde gruplar adına, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Erdal Aksünger.

Buyurun.

CHP GRUBU ADINA ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yatırım yapılması noktasında, hele İzmir’e olunca tabii karşı çıkmamız mümkün değil. Zaten bu yatırım yapıldı, daha önceden beri gelen bir yatırım, yatırım bitme aşamalarına gelmiş bir yatırım. Tabii, burada karşı çıktığım -şahsım adına söylüyorum- gruptaki…

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, konuşmacı kürsüde; lütfen saygıyla ve sessizlikle dinleyelim.

Buyurun Sayın Aksünger.

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – Gruptaki arkadaşlarım ve İzmir milletvekili arkadaşlarımızla konuştuğumuz -tüm İzmir milletvekili arkadaşlardan bahsediyorum- hiç kimse böyle bir yatırıma karşı çıkmaz ama şu getirdiğiniz maddeyle birlikte, aslında Türkiye’de çok önemli bir konunun altını çiziyorsunuz, bundan sonraki çok ciddi sıkıntılara imza atıyorsunuz; sebebi de şu: Bu ihale yıllar önce yapıldı, üç beş sene önce yapılmış bir ihaledir, İzmir’de de çok memnuniyetle karşılanmış bir ihaledir. Zaten o coğrafyaya baktığınızda bundan daha uygun bir liman yeri yok. Pire Limanı olsun, diğer tarafta İtalyan limanları olsun, onların hepsine belki de bundan sonraki süreçte ciddi bir rakip olarak ortaya çıkacak, bu ülkeye de aslında çok ciddi avantajlar sağlayacaktır hem ihracat açısından hem ithalat açısından.

Bir taraftan da milyarlarca dolarlık bir paranın yurt dışından gelmesi tabii memnuniyet vericidir ama zaten içeride o ihale yapılırken ona rakip olan İzmirliler vardı konsorsiyum hâlinde. O almış, bu almış, hiç önemi yok benim gözümde ama bu getirdiğiniz konuda çok önemli bir sakınca var. O gün ihaleye girenler o şartlarda girdiler. İhale yapılmış bitmiş, liman tamamlanıyor, otuz üç yıllık, orman vasfını yitirmiş bir arazi üzerinde kiralamalar yapılmış, bu kiralama bedellerine göre ihalede teklifler verilmiş. Bugün diyorsunuz ki “Alt kiracıya gelirin yüzde 50’sini vermesin, turizmde olduğu gibi yüzde 2’sini versin.”

Peki, kim faydalanacak bu işten? Bundan sonraki süreçte nerelerde sakıncalar göreceğiz bununla ilgili? Bakın, gelen uluslararası şirketler bu ihaleye girdiklerinde, yerli olsun yabancı olsun bu kiralama bedellerini alt kullanıcıya kiralarken, oradaki alanda -bu dediğim alanda binlerce dönüm araziden bahsediyoruz- bu arazilerin gelirinin, orada kazanılmış olan paranın yüzde 50’sini alt kullanıcı olarak devlete bırakmak durumundayken siz diyoruz ki şimdi “Yüzde 2 ver.” E, bu adam zaten alt kullanıcıya bu araziyi kullandırdığından dolayı gelirinin yüzde 50’sini verecek şekilde o ihaleye teklif atmıştı. E, peki bugün ne diyorsunuz? Avantaj -tırnak içinde- avanta veriyorsunuz adama. E, peki bununla birlikte yarışmış olan -içeride, dışarıda, hiç önemli değil- iç sermaye, millî sermaye olan arkadaşlarımız veya dışarıdan gelecek olan sermaye sahibi “Kardeşim, bana da bu avantajı sağlasaydınız, ben de bu ihalede farklı bir teklif atardım.” demez mi? Ayrıca, sadece burası için geçerli değil, bundan sonra, Türkiye’nin yapılmış bütün ihalelerinde, buna benzer ihalelerinde herkes bu hakkı zaten isteyecek. Bu mu dürüstlük? Herkes, gelen giden ahlaktan, dürüstlükten bahsediyor, gelelim buradaki dürüstlüğe.

Ben dürüstlükten ne anlıyorum diye sorarsanız çok şey anlatabilirim size. Aslında, çıkıp kürsülerde, her yerde dürüstlükten bahsediliyor, hatta, AKP’nin Genel Başkanı söylüyor, bu dürüstlükten bahsediyor. Aslında, çok dürüst bence. Bazen, aklıma geldikçe söylüyorum, dürüstlük meselesini anlattığı için Sayın Başkan Vekili söyleyeceğim, bunu bir tarafından geçeceğim. Recep Tayyip Erdoğan demişti ki: “Ya bizim kriptolu telefonlarımızı dinlemişler.” Bence bu dürüstlük, bence dürüstçe bir şey, söylediği lafların hepsine sahip çıkmaktır bence. Ama, arkasından şunu demek yanlıştır bence: “Bunlar montaj.” demek yanlış olur. Bunlar dürüstlük, samimiyet olmaz. Bunlar samimiyet olmaz. Bunlar samimiyet olmaz.

Geçenlerde, yine kürsülerde konuşuyordu, baktım. “Ya bu TİB’e gerek yok.” diyordu. “Zaten MİT bu işi yapıyor.” demek bence dürüstlük, bence dürüstçe bir şey. Yani, aslında tüm dinlemeleri MİT’in de yaptığını ve yapabildiğini ve bugün de o teçhizata sahip olduğunu herkes biliyor. Gerçekten de Başbakan bunları doğru söyledi bence. Ama, sonrasında “Ya bizi dinliyorlar.” demek dürüstlük değil. Ben dürüstlüğü ve samimiyeti bunların üzerinden algılıyorum.

Ayrıca, şöyle bir şey var: Yabancı istihbarat örgütleriyle ilgili “Ya bunların yaptıkları dinlemeler olur.” demek bence dürüstlük, ben öyle görüyorum ama arkasından gelip “İçeridekiler de bizi dinliyor.” demek dürüstlük değil, bunlar hoş şeyler değil.

Şimdi, bu konuya neden dürüstlük üzerinden yaklaşıyorum? Çünkü, samimiyet, dürüstlük, ahlaktan bahsedildi biraz önce. Şimdi burada getirilen konu gerçekten ahlaki mi yani şu anda? Bunu ahlaki olarak içinize sindiriyorsanız, bence yeniden bir sorgulamak lazım bunların hepsini.

Ayrıca, madem konu açıldı, dürüstlükten ve samimiyetten bir tane daha bahsedeyim. “Ya bunlar bizim Müslüman kardeşlerimizdir.” demek ve birilerini itham etmek bence dürüstlük. Mesela, Saddam, Kaddafi, Mübarek, Bin Ali, Esad; bunların kardeş olduğunu söylemek bence samimiyet ve dürüstlüktür, ben bunda herhangi bir yanılgı içerisinde değilim. Ama, bunlarla ilgili başka devletlerle iş birliği yapıp düşmanlık yapmak bence samimiyetten yoksunluk demektir ve kimin öldüğüne bakmamak, kimin doğru olduğuna bakmamak… Aslında, ne tesadüftür ki bir taraftan İtalyanlarla, bir taraftan Fransızlarla, bir taraftan diğer istihbarat örgütleriyle iş birliği yaparak gitmek de bence samimiyet ve dürüstlük değildir, çıkıp kürsülerde anlatılamaz. İhaleyle anlamı ne bunun? Bence bu ihaledeki bu konuşulan konu dürüstlük değil. O zaman, dürüstse insanlar, döner geriye bakar, bu ihaleye girmiş olan tüm firmalardan özür diler veya bunların hepsinin bir vesileyle o konuyla ilgili bugüne kadar yaptıkları, harcadıkları birtakım masrafları varsa gider verir.

Şimdi, şöyle bir şey olur mu? Bin liraya aldım bu ihaleyi. Bu otuz üç yıllık kiralama bedeli. Binlerce dönümden bahsediyorum, orman vasfını yitirmiş araziler, binlerce dönüm. Kalmış burada otuz iki-otuz üç yıl diyelim. Bunun hesabını topladığınız zaman, eğer bu para… Bin liraya bu adam ihaleyi almışsa, orada 950 lira veren bir adam varsa, bu kiralama bedeli 50 liranın üzerindeyse buna dürüstlük denilebilir mi? Bugün, bu kiralama bedelini yüzde 50’den yüzde 2’ye indirirken dürüst olduğunu söyleyebilir misiniz insanların? İnsanlara gülerler ya bununla ilgili konularda, gerçekten gülerler.

E şimdi, arkadaşlar biraz önce dedi ki: “Ya, burada yatırımla ilgili karşı çıkmayalım.” Kim karşı çıkıyor yatırımla ilgili konuya ya? Böyle bir şey olur mu? Hele İzmir’e çivi çakılmazken, İzmir’e “gavur” muamelesi yapılırken yani karşı çıkılabilir mi? Dışarıdan bir adam gelmiş, milyarlarca doları buraya yatıracak, elini öperiz. Dedim ben zaten, yanında zeybek oynarız yani ne gerekiyorsa onu yaparız.

Ya geçenlerde bir stat konumuz oldu. Alsancak Stadı’mız var, gözlerini oraya dikmişler, şimdi orayı yıkmaya çalışıyorlar. Niye yıkacaksınız burayı? “Efendim, yeni spor tesisi yapacağız.” Ya kardeşim, ne yapacaksınız ya, onu söyleyin! Liman bölgesine gözünü dikmiş misin? E açıkla, ne yapacaksın? Var mı bir tane yapılmış tesis? 5 milyonluk İzmir’e yaptığınız herhangi bir tane stadyum var mı kardeşim? “Atatürk Spor Salonu var.” diyor. Yüz yıllık olacak neredeyse. Orada futbol oynanmıyor zaten, orası olimpiyat, orası sadece görsellikten mevzubahis bir yer. Orada ambiyans olmaz, orada futbol oynanmaz. Var mı bir tane stat, gösterin kardeşim ya yaptıysanız! Ama, ben size küçücük illerde yaptığınız bütün yatırımları göstereyim, statları söyleyeyim. Hepsini yapıyorsunuz “Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu” yazıyorsunuz üzerine. Hatta birkaç tanesine de “Hakan Şükür” yazdınız. Herhâlde bin pişmansınızdır o konuda, bilmiyorum. Başka yerler de çıkıyor bir tarafından.

Ama, bir şey söyleyeceğim, hazır Hakan Şükür demişken. Bir cümle çok hoşuma gider, hepinize bunu söylemeden günü bitirmek istemiyorum, çok önemli bir düşünürün dediği: “Yola çıktıklarınızı yolda bulduklarınızla değişirseniz hem yolunuzu hem dostunuzu kaybedersiniz.”

RECEP ÖZEL (Isparta) – Siz buldunuz Mehmet Bekaroğlu’nu, biz bulmadık ya! Mehmet Bekaroğlu’nu siz buldunuz vallahi!

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – Bu da aslında sizin kulağınıza küpe olsun. Yarın, öbür gün…

RECEP ÖZEL (Isparta) – Mehmet Bekaroğlu’nu savundunuz mu orada?

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – Mehmet Bekaroğlu olur, o olur; o sizin işiniz değil.

İHSAN ŞENER (Ordu) - Siz sakın bırakmayın!

RECEP ÖZEL (Isparta) – Aman bırakma ha!

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Hayırlı olsun, hayırlı!

İHSAN ŞENER (Ordu) – Sakın bırakmayın, sakın!

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – Yarın, öbür gün, dikkat edin, bir kenarda bırakmasınlar sizi, dikkat edin! (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bak, bir sürü adamı yollarda, kenarlarda bırakmışlar. Yakında yol da yok, dost da yok, yoldaş da yok size.

Hepinize çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, birleşime yirmi dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 02.28

ON SEKİZİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 02.50

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On Sekizinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

Şimdi, Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Hakkâri Milletvekili Sayın Adil Zozani konuşacak.

Buyurun. (HDP sıralarından alkışlar)

HDP GRUBU ADINA ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, biraz önce, bugünkü birleşimin daha önceki oturumlarında, bu, madde ihdası teklifi olarak gündemimize geldi. Geri çekildi, geçici madde olarak tekrar şimdi gündemimizde. Bu konuyu konuşacağız ama ondan önce, biraz önceki bu kapanış konuşmaları mahiyetindeki konuşmalarıma tekrar devam edeceğim, bir şeyler ifade edeceğim.

Bu tasarı, Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren 301 emekçinin geride kalanlarının mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için Hükûmetin, dönemin Başbakanı, şimdinin Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın verdiği vaatler üzerine gündeme gelmiş bir tasarıydı. Neydi o vaatlerden bir tanesi? Örneğin, yer altı çalışma süresini maden iş kollarında, yer altı iş kollarında günde altı saatle sınırlandıran bir düzenleme getirdiniz. Komisyonun gündemine de bu şekilde geldi. Yer altı iş kollarında günlük çalışma süresi, Hükûmetin, bizzat o zamanın Başbakanının ağzından verilmiş sözün gereği olarak, Komisyon gündemine günde altı saat çalışma süresi olarak geldi. Ancak, maden lobisine daha fazla direnemedi, Komisyon çalışmaları esnasında, alt komisyon çalışmaları sırasında Hükûmet üyelerinin bir teklifiyle yer altı çalışma süresi sınırlaması getirildi, aynı, eskiye dönüş yapıldı. Biz burada bir teklifte bulunduk, ifade ettik, dedik ki: “Ya, madem böyle yapıyorsunuz, yer altında çalışanların verimli çalışıp çalışmadığına ilişkin yeni bir düzenleme yapın bari orada; kazmalarına, küreklerine buton takın. Çalışmadıkları zaman, dinledikleri zaman da bu, çalışma süresinden düşmüş olsun, aktif çalışma süresi olarak bunu belirleyin. Bu yasada değişiklik ya da düzeltme yapılmasını arzu edenlerin isteklerine daha çok, daha iyi bir karşılık koymuş olursunuz. Elle tutulur tek düzenleme buydu, maalesef daha alt komisyon çalışmaları esnasında bunu da gerçekleştiremediniz, vazgeçtiniz.

Başından itibaren öğretmen atamaları ve maden iş kollarında, yer altı iş kollarında çalışan insanların çalışma koşullarının iyileştirilmesine dönük gündemde tutulan bu tasarının bunlarla hiç alakası kalmadı. İhtiyaçlardan bir tanesi, yer altı iş kolunda çalışan insanların, emekçilerin can güvenliğini sağlamaya dönüktü. 152 maddelik bu tasarıda, yer altı iş kolunda çalışan insanların can güvenliğini teminat altına alabilecek bir tek düzenleme söyleyebilir misiniz? Yok. E, hani yaşam odaları kurulacaktı? Söz vermiştiniz, yaşam odaları kurulacaktı, niye kurulmadı? Alternatif çıkış şartı getirilecekti, sözlerinizin arasındaydı bu, var mı bu tasarıda? Biraz sonra oylayıp kabul edeceğiniz bu tasarıda var mı böyle bir düzenleme? Yok. Peki, sözünüz var mıydı? Vardı. Peki, sözleriniz dâhilinde olmayıp sonra da Komisyon çalışmaları esnasında ilave olan neler var? Bakın, söyleyeyim: İlave olan şeylerden bir tanesi kara para aklama, koydunuz, kara para aklama var.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Nerede? Hangi maddede, bilelim.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Okumadınız mı Sayın Özel? Okuyun, tavsiye ederim.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Hangi maddede?

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Oku, ondan sonra anlarsın, hangi maddede olduğunu şey yaparsın.

Adam yüzde 18 vergi ödemek yerine yüzde 3 vergi ödemesi şartıyla getiriyor, ondan sonra da bir defaya mahsus aklanmış oluyor.

Yazık olur, eğer gerçekten şu ana kadar okumamışsanız yazık olur. Bari çekimser oy kullan ya da oylama esnasında dışarıda bulun, böyle bir yanlışın içerisine düşmemiş olursun ya da ortak olmamış olursun. En azından size bunu tavsiye edebilirim.

Kara para aklamanın dışında bir şey daha var bu tasarının içerisinde: Havuzdaki paraların da aklanması var, havuzdaki paraları kaynak gösterme var. Nasıl? “Yapılandırma” denildi. Bu akşam da çok kullanıldı ya “yapılandırma” adı altında. Vergi matrahı üzerinden bir yapılandırmayı yapın dedik. Esnaflar için gerçekten ele avuca gelebilecek bir yapılandırmadan söz edecekseniz getirin bunu vergi matrahı üzerinden yapın dedik. Bunun üzerinden yapılmadı. Yapılandırma neyin üzerinden yapıldı? Kasa bakiyesi üzerinden yapıldı.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Recep’e sorun, Recep’e, bilir o.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Recep oraya çalışmamış, anlaşılıyor, orayı çalışmamış, kara para aklamayı da çalışmamış.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Nereden biliyorsun?

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Biraz sonra soracağız: Bu limanlar nerede kurulacak? Onu da bilmeyecek.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ona da çalışmamış.

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Çalışmayacak, onun işi el kaldırmak. Onun için onun sataşmalarını çok önemsemiyorum.

Şimdi, kasa bakiyesi üzerinden yapılandırma ne anlama gelir? Komisyon çalışmaları esnasında bunu tartıştık, bunu konuştuk. Para bir yerden çıkmış ama nereye gittiği belli değil. Kasa bakiyesi üzerinden, kasadan ödeme yapıldığı için o paranın nereye gittiği belli değil, kaynak gösterilemiyor. Peki, çıktığı yerden bir yere gitmişse girdiği yerde de nereden geldiği belirsiz, yine bir açık var. Aktif-pasifler arasında bir dengesizlik var, muhasebe diliyle söyleyecek olursak. Buna ilişkin bir düzenleme gerekiyor. Bunu da işte buraya koydunuz. “Soma emekçilerinin acılarının arkasına sığınarak böyle düzenlemeler getiriyorsunuz, haksızlık ediyorsunuz.” dediğimizde kastettiğimiz buydu. Biz bunu ta bir buçuk ay önce bu kürsüde ifade ettik, doksan sekiz gün önce Komisyon çalışmaları esnasında bunları ifade ettik, bunları söyledik. Aynen şu anda elimize tutuşturduğunuz, dağıttığınız bu geçici madde düzenlemesi de sonradan adrese teslim düzenlemelerden bir tanesidir. “Türkiye kamuoyunun yararı” falan demeyin, “İstihdam yaratıyoruz.” demeyin, üçü beşi geçmez bundan yararlanacaklar. Emin olun, bundan yararlanacaklar tesislerini de kurmuşlardır. Zaten, ilgili yasanın 11’inci maddesini -ek 11’inci maddeden söz etmiyorum- açın, bakın, on yılı, tahsis süreleri zaten dolmuş bunların, yapacaklarını yapmışlar. O rant alanına şimdi bir elbise biçiyorsunuz, yasal altyapı kuruyorsunuz, oluşturuyorsunuz. Olmuş bitmiş işe şimdi yasal bir kılıf getiriyorsunuz. Buna da bizim “evet” deme şansımız yok.

Son söz olarak da şunu ifade edeceğim: Sayın Meclis Başkan Vekili bulunduğu yerden milletvekillerine sataştığı zaman milletvekilinin de buna cevap verme hakkı vardır. Eğer Meclis Başkanlığı kürsüsü sataşma yerine dönüşürse milletvekilinin de kendi yerinden buna cevap verme hakkı vardır.

Sayın Başkan Vekili bir önceki oturumda ısrarla grubumuzu itham etti: “Ben sizi davet ettim, gelmediniz.” Bu bir ithamdır, bu bir sataşmadır. Buna karşı cevap hakkını kullanmamız gerekirdi, bu talebimize “Ben istediğim zaman cevap veririm.” dendi. O zaman orası tarafsızlık kürsüsü olmaz. Siz, hem itham edip hem de “Ben istediğim zaman cevap hakkı vereceğim.” dediğiniz zaman tarafsızlığınızı yitirmiş olursunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADİL ZOZANİ (Devamla) - Defalarca söyledim, olumlu uygulamalarınıza, evet, çıktık, burada dedik ki: “Olumludur.”, olumsuz uygulamalarınıza da karşı çıktık. Bugün bu olumlu imajınızın üzerine bir çizgi çizdiniz.

Sayın Başkan, tekrarı olmayacağını umut ederek Meclisi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Zozani, teşekkür ederim.

Yani, herkesin kendine doğal olarak hak gördüğü şeyleri ben de bir birey olarak kullandığım zaman maalesef bir eleştiriye tabi tutuluyorum. Ben sizi itham etmedim. Siz de bana kalkıp “Şahsınıza yönelik bir tavır değildi.” diye açıklamada bulundunuz. Bundan bir alınganlık yaşadıysanız, o sizin sorununuz, ben bir şey söyleyemem size Sayın Zozani.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – 2’nci defa tekrar ettiniz Sayın Başkan, onu söylüyorum.

BAŞKAN – Şahsı adına Manisa Milletvekili Sayın Özgür Özel.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi gecenin bu saatinde, hatta sabaha karşı saygıyla selamlıyorum.

Tabii, sayın bakanlar ışık hızıyla değiştiği için, bir önceki bakanın söylediği bir şey üzerine bir şeyler ifade edeceğiz ama bunun için herhâlde Sayın Babacan’ı konuya bir kez daha güncellemek gerekecek.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bakan arkada oturuyor.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Sayın Bakan da arkadaymış, o da büyük memnuniyet verici bir durum.

Biraz önce Sayın Bakana çok basit bir şey söyledim. Şimdi, Soma’da 301 kişiyi kaybettik. Hepimiz çok üzüldük, bir vicdan harekete geçti, “Geride bıraktıklarına sahip çıkalım.” dedik. Bununla ilgili düzenlemeler birçok yönüyle eksik, verilen sözlerin önemli bir kısmı tutulmuyor ama tutulan kısmı da anlamlı. Ama, bunu sadece Soma’daki 301 kişi için yapıyoruz. Önceden ölenlerin çocuklarına diyoruz ki: Sizin babanız ölmekte acele etti, bekleyecekti 301’iyle bir ölecekti. Sonra ölenler, maden kazasından sonra, Soma’dan sonra Türkiye’de 20 madenci öldü. Onlardan sonuncusu da geçen hafta aynı damar üzerinde çalışan başka bir ocakta, giriş yerlerinin arası 700-800 metre, Metin Keskin hayatını kaybetti, 3 tane çocuk bıraktı geride. Biz Metin Keskin’in ölümünden sonra burada yasa yapıyoruz, bu yasadan Metin’in evlatları yararlanamayacak. Metin’in evlatlarına ev vermeyeceğiz, Metin’in evlatlarına veya annesine, birinci derece yakınlarına iş imkânı sağlamayacağız ve bunun dışındaki diğer birtakım şeylerden Metin’in çocukları yararlanmayacak. O da Soma’da öldü, aynı damar üzerinde çalışan başka bir madende ve 20 tane daha madenci Soma’dan beri...

Sayın Berber bunları biliyor. İlk günlerde bugün, bunu yapacağını söylesek asla kabul etmezdi, ne münasebet derlerdi. Soma’dan önce ölmüş Zonguldaklı madencilerin yakınları Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi. Gözü yaşlı anneler perişan durumdalar çünkü teker teker ölmüş çocukları, 9 kişi ölmüş bir seferinde, onlara böyle düzenlemeler yapılmamış. İktidar sıralarının en arkasına oturdular, onları dinledik, hepimiz duygulandık. Herkes, hiç merak etmeyin anneciğim siz gidin Zonguldak’a rahat rahat... Gittiler ama 301 kişi dışında kimse bu haktan yararlanmıyor.

Sayın Bakana dedim ki: Bunun insafla, vicdanla, akılla bağdaşır bir tarafı yok. Verdiği cevap şu: “77 milyona güzellikler yapmak lazım, biz 301’ine yapıyoruz.” Yani diyor ki: Bunun önü, arkası, sonu yok. O zaman şununla itham ederler sizi, derler ki: Sizin meseleniz Soma’daki 301 kişinin ailesini, o 301 şehidimizin emaneti olarak kabul edip bir şey yapmak değil, Soma’da ortaya çıkan o büyük felaketten sonra toplumda yükselen infial -işte maden şirketinin CEO’sunun eşi birinci sıradan Meclis adayınız çıktı, oradaki işçilerin AKP mitingine gittiği çıktı, önemli ilişkiler ortaya çıktı- o partinize siyaseten zarar verecek; susturmak için, bunu düşürmek için hepimizin de arkasında duracağı bir sürü şey vadettiniz. Ama siz burada madenciyi, onun çocuğunu, emanetini falan düşünmüyorsunuz ki. Düşünseniz, Metin Sert geçen hafta öldü İmbat’ta, onun çocukları için burada bir geçici madde, bir ilave, bir şey yaparsınız. Yahu, gayret edin, bir adım atmaya çalışın.

Uyar Madencilik diye bir şey var. Ne kadar çok eleştirildi AKP milletvekilleri bu konuda. Ben Sayın Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanının da bazı ilişkilerden duyduğu rahatsızlığı özel görüşmelerde ifade ettiğini biliyorum. O Uyar Madencilikte bu Meclisin 24’üncü Dönemi’nin süresi boyunca 13 kazada 14 kişi ölmüştü, onlarca yaralanan oldu. Ali Kandemir diye bir kardeşimiz var, iki gözü kör. Neden? Grizu kontrollü, antigrizu dinamit yerine taş ocağı dinamitini vermişler eline, arkadaşı ayaklarını açmış, o aşağıdan sistemi çalıştırırken patlamış, onun iki gözü kopmuş, arkadaşının iki bacağı. Bu adam başvurmuş mahkemeye, tazminat da kazanmış, Uyar Madencilik hileli iflas yaparak… Ki bunu Taner Yıldız söylüyor, “Söke’de bir madenleri daha var Uyarların ama muvazaayla mal kaçırmışlar.” falan diyor ama bir sürü enerji yatırımına daha izin veriyorsunuz Konya’da, Kayseri’de.

Söz verdiniz, o çocuklara söz verdiniz o gün. Bak, 15’inci madde, Uyar Madenciliğin… “Gerekirse biz ödeyeceğiz tazminatları ve devlet alacağı olarak peşine düşeceğiz.” dediniz; hadi getirin, çağırın gelsin Komisyon. Yapmıyorsunuz.

Ayıptır, yazıktır, günahtır, söyleyecek başka söz kalmamıştır. Hepinizi vicdanlarınızla baş başa bırakıyor, saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Şahsı adına ikinci konuşmacı Kırıkkale Milletvekili Sayın Ramazan Can.

Buyurun.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sabaha yaklaştık, fazla vaktinizi almak istemiyorum. Torba yasayla ilgili söylenecek her söz söylendi, hiç kimsenin dağarcığında herhangi bir söz kalmadı, gerekli müzakereler de yapıldı. Soma şehitleriyle ilgili, toplumun kahir ekseriyetini ilgilendiren önemli hükümler var tasarıda. Artık millet beklemekte, bunu inşallah en kısa zamanda, sabaha doğru yasalaştıracağız hep beraberce.

Soma şehitleri ile diğer kazada şehit düşen, diğer kazada hayatını kaybedenleri mukayese etmek, Soma şehitleri üzerine ve diğer kazada şehit düşen kardeşlerimiz üzerinden siyaset yapmak, istismar etmek doğru değildir diye düşünüyorum.

Bu duygular içerisinde bu maddeye desteğinizi bekliyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Şimdi soru-cevap bölümüne geçiyoruz.

Süremiz on dakika. Beş dakika süreyi sorulara ayırıyoruz.

İlk soru soran kişi Sayın Can.

Buyurun.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Sayın Başkanım, vasıtanızla Sayın Bakana sormak istiyorum: Torba yasada yapılandırma nevi altında vatandaşlarımızdan toplam kaç kişi müracaat ediyor ve yapılandırma oranı olarak bu oran nedir, neye tekabül eder? Bu konuda bir çalışmanız oldu mu?

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Nereden bilsin ya, bilmez ki.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Onlar nereden bilecek?

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Bir ay sonra cevap alırsın.

BAŞKAN – Sayın Özel...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Biraz önce hani söz isteyip de otuz saniye kullanan arkadaşa şunu hatırlatmak lazım: “301 kişi ile ondan sonra ölen arkadaşları birbiriyle kıyaslamak yanlış.” diyor. Sen onu gidip de o ölen madencinin evladına sor. AKP, işçi sınıfına bir şey öğretiyorsa herhâlde bu gece şunu öğretiyor: İşçi sınıfının gücü örgütlülüğünden, birlikteliğinden gelir ve diyorsunuz ki: “Bizim sizi kale almamız için örgütlü olacaksınız, ölecekseniz bile toplu öleceksiniz.”

Umuyorum, bu kadar dağınık bir örgütlenme içindeki Türkiye işçi sınıfı çok acı bir şekilde öğrettiğiniz bu dersten üstüne düşen payı alır da bundan sonra bu sınıfla böyle dalga geçemezsiniz.

BAŞKAN – Sayın Işık...

ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, getirilen bu geçici maddeyle liman izinlerine konu kaç tesis son düzenlemeye göre işlem görecek? Bunlar içerisinde İzmir’de yapımına başlanan ve belli bir noktaya geldiği ifade edilen söz konusu liman ihalesi ne zaman yapılmıştır? İhale bedeli ve şartları nasıldır? Bu yapılan düzenlemeyle yüzde 50 düzeyinde yapılacak ödemenin yüzde 2’ye indirilmesinin ardından devletin ya da Orman Genel Müdürlüğü bütçesinin ne kadar kaybı söz konusudur? Eğer bu düzenlemeden sonra bu ihaleye katılan herhangi bir başka şirket söz konusu şartlarda sonradan değişiklik getirildiği iddiasıyla mahkemeye başvurur ve yargı sonucunda bunu kazanırsa bundan devletin ne kadar zararı olur? Böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyulmuştur? Doğru buluyor musunuz? Hukuken bunun doğru olmadığını söyleyebilir misiniz?

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Kuşoğlu…

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, sizi bulmuşken ben de iki ay kadar önce Ziraat Bankasının New York şubesiyle ilgili başlayan soruşturmayı sormak istiyorum. Gerekçesi neydi ve hangi aşamada, nasıl seyretmektedir? Bu Halk Bankasına da söylendiği şekilde sirayet edecek midir? Onunla ilgili bilgi verebilirseniz çok memnun olacağım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Akar…

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Bakan, biraz evvel AKP adına bir dakikalık söz alan, size soru soran arkadaş bu kanunla ne kadar insanın vergi borcunun ya da cezasının silineceğini sordu. Ben de şöyle sormak istiyorum…

ALİM IŞIK (Kütahya) – “Silineceğini” demedi “Ne kadar vatandaş yararlanacak?” dedi.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Evet yararlanacak.

Ben de 87 şirket 2013 yılında 2,4 milyar TL’lik bir vergi borcunun silindiğini, hatta cezalarıyla birlikte silindiğini biliyorum. Bu vergi borcu silinen şirketler arasında bu 10 işçimizin canını kaybettiği şirket var mı? Yine, 301 maden işçisinin canını kaybettiği şirket var mı? Bu 87 şirket kimdir, kimlerdir?

BAŞKAN – Sayın Atıcı…

AYTUĞ ATICI (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, İzmir’de yapılacak olan, yapılmakta olan bu limanla ilgili ihale işlemi yapıldı ve şimdi bir değişiklik yapılıyor yani oyun başladıktan sonra oyunun kuralları değiştiriliyor. Açıkçası bu ihaleye fesat karıştırmak değil midir? Siz ekonomiyi bilen bir insansınız, böyle bir uygulamanın devletimize zararı ne kadardır ve gerçekten siz bunu onaylıyor musunuz, vicdanınız rahat mı, oradan kalktığınızda evinize vicdanınız rahat bir şekilde gidecek misiniz?

BAŞKAN – Sayın Özel…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, geçen günlerde yayımlanan bir Bakanlar Kurulu kararıyla 15 Eylülde çiftçilerin alacakları desteklemelerden elektrik borçlarının kesilmesi gündeme geldi. Şimdi, bu şirketlerin, elektrik dağıtım şirketlerinin önemli görevlerinden bir tanesi tahsilat ve ihalelere girip teklif verirken de şüpheli alacaklar veya alacakların tahsil kabiliyetinin olmadığını da göz önüne alarak bir düzenleme yaptılar, ihaleye ona göre teklif verdiler. Bilseydi birileri siz ödemelerden özel şirketin alacağını kesip ödeyeceksiniz şüpheli alacak ya da tahsil kabiliyeti güç alacak kalemini ona göre hesaplar, daha yüksek teklif verirdi. Burada yapılan düzenlemenin hatalı bir düzenleme olduğunu düşünüyor musunuz? Köy bakkalı gelir “Çiftçiden benim alacağımı da tahsil edip veresiye defterini otomatik kapatın.” derse o şirkete verdiğiniz imtiyazı köyün bakkalına da verecek misiniz?

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, buyurun.

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Soma’daki maden kazasında hayatını kaybeden işçilerimize tekrar buradan Allah’tan rahmet diliyorum ve ailelerine sabır diliyorum.

Buradaki yapmış olduğumuz düzenleme, bu torba yasayla yapmış olduğumuz düzenleme hayatını kaybeden işçilerimizin yakınlarıyla alakalı bazı telafi edici tedbirleri içeriyor. Kuşkusuz, kaybolan canı geri getirmek mümkün değil ama özellikle bundan sonrasıyla alakalı da tedbirler konusunda ilgili bakanlıklarımız geniş bir çalışmayı başlatmış durumda ve bu tür olayların tekrar etmemesi ya da azalması için de geniş bir araştırma, soruşturma ve yeniden tedbir alma çalışması şu anda sürmekte.

Bu tasarıda aynı zamanda kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili önemli maddeler söz konusu. Burada hiçbir alacağın silinmesi söz konusu değil. Alacağın anaparası mutlaka korunuyor, anapara enflasyonla bugüne getiriliyor. Dolayısıyla, bir af niteliği taşımıyor, bir yeniden yapılandırma tasarısı bu.

Bu yeniden yapılandırmanın taksitlendirme şartlarına bakarsanız aslında finansal olarak bir bütünlük de içeriyor. Burada çok farklı sayıda kamu alacağı ya da kamusal alacak söz konusu olduğu için, her bir alacak cinsinden kaç tane vatandaşımız yararlanabilecek ve buradaki toplam rakam nedir, bununla ilgili veriler elimde yok ancak bundan önceki tecrübelerde şunu görüyoruz: Tahsilat oranı böyle beklendiği kadar çok yüksek de olmayabiliyor. Buradaki amaç belki bir miktar tahsilat ama daha çok da vatandaşlarımızın kamuyla olan borç-alacak ilişkisinde bir fırsat daha vermek, şu ya da bu sebeple ödenemeyen borçların ödenebilmesi için bir kolaylık sağlamak, aslında bunu böyle okumakta belki fayda var.

Ziraat Bankasıyla ilgili konuya gelince, Ziraat Bankasının yurt dışı operasyonlarıyla alakalı önemli bir sorun bana iletilmiş değil, basında yer aldığı ya da farklı ortamlarda işlendiği kadar ciddi bir problem bana iletilmiş değil. Eğer gerçekten sorun büyük olsa yönetim, Genel Müdürümüz gelip bu konuda herhâlde bilgilendirmelerini yaparlardı diye düşünüyorum. Ciddi bir problem, herhangi bir yurt dışı operasyon da şu anda söz konusu değil. Kaldı ki Ziraat Bankası yüzde 100 hazinenin sahip olduğu ve kredibilitesinin, itibarının tüm dünyada oldukça yüksek olduğu bir bankamız.

Bu, limanla ilgili konuya gelince, bu konunun her ne kadar detayına ilgili bakanlarımız kadar hâkim olmasam da özelleştirme sonrası bazı kuruluşlarımızın değişen şartlar gereği ya da oluşan yeni ihtiyaçlar gereği yeni uygulamalarla muhatap olması söz konusu olabiliyor. Burada önemli olan Türkiye’ye gelen yatırımdır, Türkiye’nin doğrudan sermaye çekme noktasında itibarının, güvenilirliğinin yüksekliğidir ve yatırımcıların sorunlarla karşı karşıya kaldığında da sorunların çözümünde Hükûmeti, devleti, kamu kuruluşlarımızı yanında bulabilmesidir ve bizim özellikle yatırım ortamını iyileştirmeyle ilgili ve Türkiye’ye daha çok yatırım cezbetmekle ilgili de zaten on iki yıldır uyguladığımız ciddi ve iyi sonuç veren bir programımız var. Buna da aynı kararlılıkla devam etmek istiyoruz.

Çiftçi borçlarımızla ilgili konuya gelecek olursak özellikle özelleştirme sonrası bazı bölgelerimizde dağıtımla…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, bir dakika daha verebilirim.

Buyurun, toparlayın.

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Teşekkür ederim.

Ve özellikle bazı bölgelerimizde ödeme alışkanlığı -elektrik faturalarını ödeme alışkanlığı- maalesef yeterince gelişmiş olmadığı için uygulamada öngörülemeyen sorunlar ortaya çıkabiliyor ve özellikle güvenlik noktasında da sorunlar ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla resmin tümüne bakıldığında, toplama bakıldığında da alacak tahsilatının daha iyi bir şekilde yapılabilmesi için bazen tedbirler almak gerekebiliyor. Tabii, çok ideal bir ortamda düşündüğünüzde belki “Niye bu böyle oluyor?” diye sormak da mümkün ama pratikte ve arazide karşı karşıya kalınan sorunlar bazen ideal bir noktada değil de, idealin biraz yakınında bir noktada da kararlar almaya bizi yöneltebiliyor.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, geçici maddeyle ilgili olarak görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

147’nci maddede dört adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 147 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Mustafa Elitaş                   Mehmet Doğan Kubat                    Ramazan Can

      Kayseri                                  İstanbul                                 Kırıkkale

 

                      Recep Özel                            Osman Aşkın Bak

                         Isparta                                      İstanbul

"MADDE 147- Bu Kanunun;

a) 4 üncü maddesiyle 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine eklenen onuncu fıkra ile 7 nci maddesi 1/1/2015 tarihinden itibaren,

b)  10 ve 11 inci maddeleri, bu Kanunun yayımı tarihinden dört ay sonra,

c) 39 uncu maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yapılan ibare değişikliği ile 54 üncü maddesi 1/4/2015 tarihinden itibaren,

ç) 49 uncu maddesi, bu Kanunun yayımı tarihini izleyen aybaşından itibaren,

d) 62 nci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 59 uncu madde, 13/5/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

e) 88 inci maddesi, 31/3/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

f) 111 inci maddesi 31/1/2015 tarihinden itibaren,

g) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) çerçeve 147 nci maddesinin 1 inci fıkrasının d) bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz teklif ederiz.

 

    Erkan Akçay                                     Ali Halaman                                     Reşat Doğru

        Manisa                                              Adana                                                Tokat

 

       Alim Işık                                                                                              Seyfettin Yılmaz

        Kütahya                                                                                                      Adana

"d) 92 nci maddesi, 28/2/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 147. Maddesinin birinci fıkrasını n (a) bendinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Rahmi Aşkın Türeli                              Vahap Seçer                                      Musa Çam

          İzmir                                                Mersin                                                İzmir

 

  Erdal Aksünger                                                                                          Ümit Özgümüş

          İzmir                                                                                                         Adana

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 147'inci maddesinin "a)" ve "b)" maddelerinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

   Pervin Buldan                                   İdris Baluken                                      Nazmi Gür

           Iğdır                                                Bingöl                                                 Van

 

Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel                                  Hasip Kaplan

      Diyarbakır                                          İstanbul                                              Şırnak

 

       Erol Dora

         Mardin

BAŞKAN – Komisyon okunan sön önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplan konuşacak.

Buyurun.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – İyi sabahlar arkadaşlar.

Doksan dokuz gün, cumartesi, pazar sabahlara kadar bir torba kanun görüştük Mecliste.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Hep Recai Bey yaptı!

HASİP KAPLAN (Devamla) – 17 bakanlığın ilgi alanında, 44 temel kanunda ve maalesef Hükûmet tasarısı olarak Soma işçilerinin acılarına merhem olacak diye kamuoyuna açıklanan bu tasarı, eklene eklene alt komisyonda 106 maddeye, üst komisyonda 148 maddeye, Genel Kurulda da 150 maddeye kadar çıktı.

AK PARTİ hükûmetleri döneminde 13 bin işçi iş kazalarında hayatını kaybetti ve bilimsel incelemeler bunların yüzde 90’ının önlenebilir kazalar olduğunu gösteriyor, Soma’daki gibi ve en son İstanbul’daki asansör kazasında yaşamını yitiren yurttaşlarımızınki gibi.

Burada öğretmen atamaları da var, arsayı gayrimenkul yapan anlayış da var arkadaşlar. Burada ormandan meraya kadar ranta açılan yerler var. RTÜK, denizcilik var, gümrükler var ve o kadar çok farklı kişiye özel yasalar var ki ve o kadar çok torbanın içine her aklına esen, herkes bir şeyler getirdi ki bu akşam da arka tarafta hâlâ önergeler hazırlanıp geldi. Herhâlde bir hafta daha sürse bir 15-20 madde daha buna eklenirdi.

Sonuçta, bu torba kanunda -bu bir tercih meselesidir- Hükûmet “Ben özelleştirmede ısrarlıyım, kamuda taşeronlaşmayı da sistemleştiriyorum.” dedi. Bu torba kanunun son mantığı bu.

“Mahkeme kararlarını sevmiyorum.” dedi Hükûmet, “Uygulamayacağım” dedi. Avukatların ücretlerini kesmeye kalktı davalarda ve bununla da yetinmedi mahkeme kararlarını iki yıl uygulamama keyfiyetinde istenen düzenlemeler getirdi. Bu da yetmedi, beş tane özelleştirmeyle ilgili kararın uygulanmazlığına hükmetti. İç Tüzük’ü tanımadınız, Anayasa’yı tanımadınız, mahkeme kararlarını tanımadınız ve sonuçta geldik bu noktaya. Bu noktada torbayı tartıyoruz, teraziye vuruyoruz, artılarını bir kefeye, eksilerini bir kefeye koyduğumuz zaman eksiler o kadar çok ağır basıyor ki sonuçta şuna varıyoruz Halkların Demokratik Partisi olarak: Soma’nın acılarından ders çıkarılmamış. İş güvenliği, iş sağlığı, iş denetimi bunların hiçbirisi sağlanmamış, sağlanmayacak. Bu konuda hiçbir bakan bir çalışma yapmadı. Bunun hiçbir bedelini kimse ödemedi. Bu, bir akçeli merhem sarma olayı olarak görüldü.

Öğretmen atamaları bekleniyor. Okullar açıldı. “Öğretmen atamalarını ayırın.” dedik, “Soma işçileriyle ilgili bölümü ayırın.” dedik. Haziranda çıkacaktı bu yasalar çıkarılmadı ve tabii ki biz, buna muhalefet şerhini yazdık bugüne geldi. Burada herkesin vebali var. Bu sağlıksız çalışma temposunda, mobbing’de ve angaryada gerçekten buradaki çalışan emekçilere kadar herkesin bu konuda hakkı var üstünüzde. Beşiktaş Çarşı bile Hükûmeti yıkacak diyorsanız demek ki muhalefet olarak çok etkili olamamışız, bu torba görüşmeleri onu gösterdi. Aman dikkat edin Hükûmete, Çarşı grubu yıkmaya çalışır gibi bir rahatlıkta ve kıyıdaysanız başka bir torba çıkarma şansınız olmayabilir.

Hepinize iyi sabahlar. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 147. Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

Erdal Aksünger (İzmir) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde İzmir Milletvekili Sayın Musa Çam konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sen niye pijamayla geldin kardeşim!

MUSA ÇAM (İzmir) – Birazdan göstereceğim pijamayı!

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Kafan zaten görünüyor da…

MUSA ÇAM (Devamla) – Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinize günaydın, iyi sabahlar diliyorum.

13 Mayısta burada gördüğünüz arkadaşlarımızı Soma’da kaybettik. Tam üzerinden dört ay geçti. 13 Mayıs, 13 Haziran, 13 Temmuz, 13 Ağustos, 13 Eylül; dört gün sonra tam dört ay olacak Soma’da hayatını kaybeden 301 arkadaşımızın aramızdan ayrılışının üzerinden. Getirdim, unutmayalım ve unutturmayalım, Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimizi asla unutmayalım arkadaşlar. Ama görüyoruz ki, benden önceki konuşan arkadaşlarımız da defalarca dile getirdiler, aradan dört ay geçmiş oldu.

Yaklaşık olarak alt komisyonda 7 gün, 48 saat, üst komisyonda 23 iş günü, 157 saat ve benden önce konuşan çok değerli konuşmacıların yaptıkları hesabın totaline baktığımızda 98, 99 gündür biz Soma kanununu konuşuyoruz ve müzakere ediyoruz.

Alt komisyonda ve ana komisyonda, Plan Bütçede dile getirdik. “Arkadaşlar, Soma’yla ilgili yapılacak olan toplam madde sayısı 20-25. Lütfen bu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülsün. -Sayın Komisyon Başkanı ve Komisyonun çok değerli üyeleri burada- orada görüşülsün. Kamu alacaklarıyla ilgili paket de Plan ve Bütçe Komisyonuna, bize gelsin.” dedik. Sayın Meclis Başkanımız, eski Başkan siz de buradasınız, söylüyorum, dedik ki: “O da Plan ve Bütçe Komisyonuna gelsin, müzakere edelim. Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu bitirsin, Genel Kurula insin, yasalaşsın. Kamu alacakları ve diğer maddeleri de biz Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşelim; o da onun arkasından gelsin ve arka arkaya Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçsin, yasalaşsın.”

Bizler gecenin bu saatinde, dün ve bugün neden buradayız arkadaşlar, niçin buradasınız, neden?

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Engellediniz, niçin soruyorsun?

MUSA ÇAM (Devamla) – Sizin yanlış yönetim tarzınızdan kaynaklanıyor, bunu bir defa bilin arkadaşlar.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) – Sizin engellemeniz doğru mu?

MUSA ÇAM (Devamla) – Bu süreci AKP grup başkan vekilleri ve Komisyon yöneticileri, iyi yönetemediniz; bunu lütfen kabul ediniz arkadaşlar. İyi yönetemedikleri için de bugün, bu saatlerde… Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduğu günden bugüne kadar sabahlara kadar çalışmıştır, yine çalışacaktır gerektiğinde ama yanlış politikalar sonucunda gecenin bu saatlerine kadar burada kalmanın, şu stenograf arkadaşlarımızın, kavas arkadaşlarımızın, hemen Başkanlık Divanında görev yapan arkadaşlarımızın, karşıda basın mensubu arkadaşlarımızın, kapılarda bekleyen güvenlik güçlerinden arkadaşlarımızın gece yarılarına kadar buralarda beklemesinin hiçbir manası ve anlamı yok. Burada oturan bu stenograf arkadaşlarımızın çocukları ramazan ayı boyunca, mübarek ramazan ayı boyunca hiçbir akşam aileleriyle iftar sofrasına oturamadılar, onlar hep buradaydı. Neden? Niçin? Neden arkadaşlar? Yanlış yönetim tarzınız nedeniyle buraya geldik arkadaşlar.

Bakın, bu saatte, şu anda, bu saatte Türkiye’de, Ankara’da nereler çalışıyor?

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) – Biz çalışıyoruz.

MUSA ÇAM (Devamla) – Çorbacılar, bar ve pavyonlar, bir de Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışıyor. Yanlıştır, bu yaptığınız yanlıştır arkadaşlar ve bunu yaparken de şimdi sizler Soma’da hayatını kaybeden 301 kardeşimizin kanı üzerine TÜRGEV’e rant…

MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) – Sen yapıyorsun onu! Sen yapıyorsun!

MUSA ÇAM (Devamla) – Orman arazilerini, kışlakları, yaylaları, meraları birtakım insanlara peşkeş çekiyorsunuz.

Dün akşam, burada, Ataşehir’in Barbaros Mahallesi’nin kalkıp Ümraniye’ye bağlanmasının ne gereği vardı? 1 Ekimde gelsin, 15 Ekimde gelsin. Bugün buraya getirdiğiniz 2 yeni madde ihdasının çok mu acelesi vardı? 1 Ekimde gelseydi. 15 Ekimde gelse ne kaybedilirdi arkadaşlar, ne kaybedilirdi? Hiçbir şey. Arka tarafta milletvekili arkadaşlarımız, bakın uyukluyorlar, bakın, uyukluyorlar, şimdi el kaldıracaklar, oy verecekler. Bunlar bize, Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışıyor mu arkadaşlar? Bunlar bize yakışıyor mu? Ama neden? Bu yanlış yönetim tarzınızdan. Bu tercih sizin. Bir kez daha acımasız bir şekilde kapitalizmin en azgın şeklini uyguluyorsunuz. İnsanların ölümlerini bir kez daha burada teşhir ediyoruz ve bir kez daha haykırıyoruz: Kapitalizm öldürür. Uyguladığınız neoliberal politikalar işçileri, emekçileri öldürüyor ve öldürmeye devam edecek. Sizi uyarıyoruz, yanlış yoldasınız ve çıkmaz sokaklardasınız arkadaşlar.

Hepinize iyi sabahlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Millet de sizi uyardı.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) çerçeve 147 nci maddesinin 1 inci fıkrasının d) bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz teklif ederiz.

Alim Işık (Kütahya) ve arkadaşları

"d) 92 nci maddesi, 28/2/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık konuşacak, buyurun. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; torba yasa tasarısının sonuna geldik. 147’nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge vesilesiyle bazı konuları sizlerle tekrar paylaşmamızda yarar olduğunu düşünüyorum.

Bu tasarı da göstermiştir ki AKP Grubunun ve Hükûmetin uzlaşmadan uzak “Ben yaptım oldu.” anlayışıyla, bazı dayatmaları ne yazık ki bu yüce Meclis aracı kılınarak kanunlaştırıyoruz. Bu konu Soma işçilerinin sorunlarının çözümü amacıyla kamuoyu gündemine getirildi, öğretmen atamalarının yapılması amacıyla kamuoyunun gündemine getirildi, yapılandırmalarla ilgili düzenlemeler için kamuoyunun gündemine getirildi ama maalesef ve maalesef, en son örneğini de bugün yaşadığımız gibi, liman tesislerinde devletin hazinesini zarara uğratmaktan tutunuz taşeronlaşmanın yaygınlaştırılmasına, devlet memurlarının haklarının mahkeme kararıyla ellerinden alınmasına ve geri iadelerinin iki yıla kadar uzayan bir süreye yayılmasına, TÜRGEV isimli bir vakfa “Arsalar yetmedi, taşınmazları da bağışlayalım.” anlayışının yasallaştırılmasına, havuz medyası için toplanan paraların aklanmasına, devletin kasasından birçok paranın birilerinin cebine aktarılmasına, özelleştirmelerle ilgili mahkeme kararlarının yok sayılarak hukuk devletinin ayaklar altına alınmasına, imar affı getirilerek İstanbul’daki bazı yandaşların villalarına ruhsat verilmesine, millî parkların ve ormanların imara açılmasına, meraların yağmalanmasına, ilçe sınırlarının değiştirilerek birileri adına rant sağlayacak düzenlemeler yapılmasına ve maalesef ve maalesef Soma Kömür İşletmeleri Anonim Şirketinde meydana gelen kazanın sorumlularının mahkemeler devam ederken kurtarılmasına yönelik düzenlemelere kadar vicdanlara sığmayacak ve bu yüce Meclisin geriye dönüp baktığında “Keşke buna imza vermeseydim.” diye kendisine ceza keseceği bazı düzenlemelerin de içine katılıp bir torbayla sonuçlanmasına kadar yaşanan bir süreci yaşadık.

Üzülerek ifade ediyorum ki bu düzenlemeler bu yüce Meclise yakışmamıştır. Keşke, başta kamuoyuyla paylaşıldığı gibi, o vatandaşlarımızın işine yarayacak düzenlemelerle sınırlı kalsaydı ve bu saydığım ve bunları ekleyebileceğimiz, vicdanımıza sığdıramadığımız birçok düzenleme bu torba yasa içerisinde yer almamış olsaydı.

Sayın Bakana biraz önce sordum: Bu konuda ihaleye girmiş, ihaleyi kaybetmiş bir şirket, şimdi bu düzenlemeden sonra “Ben İzmir’deki liman ihalesini o günkü şartlarda bundan dolayı, bu teklifi vererek kaybettim. Şimdi siz sonradan kural değiştirdiniz. Devletin kasasına gelecek şu kadar parayı başkasının cebine aktardınız.” diye mahkemeye başvursa ve mahkeme de bunu haklı görüp lehinde karar verse Türkiye'nin imajından tutunuz, bu konuda devletin kasasından çıkacak parayı kim ödeyecek?

Haklı olarak Sayın Bakan dedi ki: “Biz yatırımcıların artmasını istiyoruz.” Evet, hepimiz istiyoruz ama bu başlamış, bu şartlarda ihale bitmiş, yatırım bitme aşamasına gelmiş, şimdi diyorsunuz ki: “Yüzde 50’den vazgeç kira payından, yüzde 2’yle bu işi kurtar.” Değerli milletvekilleri, bunlara onay veremeyiz, bunlar vicdanları sızlatır. Keşke, bunların yerine başka işleri bugün konuşabilseydik.

Özgür Özel Bey ifade etti, sadece 301 kişiye düzenleme getirildi. Geçen sordum, AKP hükûmetleri döneminde 880 civarında maden şehidi vermişiz. 2005 yılında Gediz Kömür İşletmelerinde benim de 18 hemşehrim vefat etti. Keşke onların…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

ALİM IŞIK (Devamla) - …çocuklarına da bu hakları verebilseydik ama bu sınırlamalarla -her ne kadar bazı vatandaşlarımızın yararlanmasına imkân tanıyacak bir düzenleme olsa da- içindeki zehirler kabul edilemeyecek düzeydedir.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Karar yeter sayısı talep ediyorum.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 147 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Mehmet Doğan Kubat (İstanbul) ve arkadaşları

"MADDE 147- Bu Kanunun;

a) 4 üncü maddesiyle 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine eklenen onuncu fıkra ile 7 nci maddesi 1/1/2015 tarihinden itibaren,

b)   10 ve 11 inci maddeleri, bu Kanunun yayımı tarihinden dört ay sonra,

c) 39 uncu maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yapılan ibare değişikliği ile 54 üncü maddesi 1/4/2015 tarihinden itibaren,

ç) 49 uncu maddesi, bu Kanunun yayımı tarihini izleyen aybaşından itibaren,

d) 62 nci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 59 uncu madde, 13/5/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

e) 88 inci maddesi, 31/3/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

f) 111 inci maddesi 31/1/2015 tarihinden itibaren,

g) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılıyoruz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Gerekçe…

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Maden işlerinde çalışma saatleri konusunda sektörün bir hazırlık sürecine ihtiyacı bulunduğundan 4 üncü maddeyle 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine eklenen onuncu fıkranın ve 7 nci maddenin yürürlüğünün 1/1/2015 olarak belirlenmesi,

- Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalıklarına ilişkin 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yapılan ibare değişikliğinin, 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 9 uncu maddeyle aynı tarihte yürürlüğe girmesi amacıyla 39 ve 54 üncü maddelerin yürürlük tarihinin yeniden belirlenmesi,

- Mera Kanununda 111 inci maddeyle yapılan değişikliğin yürürlük tarihinin belirlenmesi,

- Önergelerle yapılan değişiklikler göz önünde bulundurularak madde numaralarının güncellenmesi,

Amaçlanmaktadır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, birçoğumuzun ifade ettiği gibi, hep birlikte uzun bir yasalaşma süreci yaşadık. Bazen gülümsedik, bazen sinirlendik, insan için siyaset yaptığımızı iddia ederken yaptığımız siyasette insanı zedeledik. Karşılıklı kusurlarımız olmuşsa affola diyorum. Hakkım geçtiyse helal ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Son maddeye geldik.

148’inci maddede iki adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 esas numaralı Kanunun 148’inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Bülent Kuşoğlu                                Mehmet Ali Susam                               İlhan Demiröz

   Ankara                                                     İzmir                                                 Bursa

Özgür Özel                                             Musa Çam

  Manisa                                                     İzmir

Madde 148 – Bu Kanun maddelerinin Anayasa, Yasa ve İçtüzüğe uygun şekilde yürütülmesinden Bakanlar Kurulu sorumludur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 148 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

    Erkan Akçay                                     Ali Halaman                                     Reşat Doğru

        Manisa                                              Adana                                                Tokat

       Alim Işık                                     Seyfettin Yılmaz

        Kütahya                                             Adana

“MADDE/148- Bu Kanun hükümlerini Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yürütür."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Erkan Akçay konuşacak, Manisa Milletvekili.

Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı torba Kanun Tasarısı’nın son maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bu son maddeyi görüştüğümüz şu dakikalarda bu kanun tasarısının her şeye rağmen ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni etmeyi canıgönülden arzu ederdim. Bunu üç kategoride tasnif etmek lazım. Faydalı dediğimiz, toplumun beklentilerine ve bazı sorunlara çözüm getirmeye çalışan bazı kısmi düzenlemeler var. Buna Plan ve Bütçe Komisyonunda da Genel Kurulda da azami olumlu katkıyı vermeye gayret gösterdik.

Bir de faydadan ari olmayan, ihtiyaçtan kaynaklanan, daha çok da bürokrasinin ihtiyaçlarını karşılayan bazı düzenlemeler de var. Bu hususları da belli ölçüde anlayışla karşılamak da mümkündür. Fakat, sayısı 10-15, en fazla 20’yi de aşmayacak öyle maddeler var ki kabul etmek mümkün değil. İşte, bizi iyi dilek ve temennilerde bulunmaktan alıkoyan da bu maddeler, keşke olmasaydı.

Değerli arkadaşlar, inanın şunu bütün samimiyetimle ifade etmek istiyorum ve Plan ve Bütçe Komisyonundaki bütün arkadaşlarım da iştirak edeceklerdir ki bu 639 sıra sayılı torba Tasarı görüşme süreci, iddia ediyorum, sadece bizim görev yaptığımız bu yasama dönemleri itibarıyla değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihi bakımından da maalesef en kötü yasama süreci olmuştur yasama kalitesi ve çalışma şartları açısından. Fevkalade gerilimli geçmiştir, çok sıkıntılı geçmiştir. Âdeta büyük tartışmaları ve münakaşaları aşan süreçleri de birlikte yaşadık. Acaba bu süreç neden yaşandı? 61 maddeden 153 maddeye ulaşmış ve 30 Mayısta Meclise gelmiş -bugün 10 Eylül tarihi- tam yüz gününü doldurmuş lüzumsuz bu kadar uzayan süreçlerin -zaman zaman da çok tartıştığımız için tekrarlamak istemiyorum ama- bunun önemli bir sebebi var ve maalesef, Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesine çok kötü bir şekilde müdahale edildi iktidar gücü tarafından, dönemin Başbakanı ve bakanları tarafından.

O bakımdan, iktidar grubunu da hem uyarıp hem de ciddi olarak eleştirmek istiyorum. Gelen bunca baskılara göğüs germeleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Anayasa’nın, İç Tüzük’ün itibarını korumaları gerekirdi, pek çok yanlışlıklara da iktidar grubu olarak sizlerin direnmesi gerekirdi; bunlara maalesef direnilmemiştir.

150 madde, başlıklarını dahi sayamayız.

Ancak, hani Şeyh Edebali’nin sözü var ya “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” diye; bir zamanlar bir dönemin başbakanının sık sık tekrarladığı, evet, çok güzel bir söz. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” diyoruz, insanlar göz göre göre iş kazalarında âdeta katlediliyor ama iktidar seyrediyor. Bunu da söylememiz gerekiyor. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” ilkesi âdeta “İnsan ölürse ölsün yeter ki yandaş ihya olsun.” anlayışına tahvil edilmeye başlandı. Ölümde 1’inci, yaşam kalitesinde 51’inci sırada bir ülke.

Bir taraftan Soma faciasını yaşadık, bir taraftan 6 Eylülde de asansör faciası yaşandı ve ister istemez hafızalar bunu mukayese etti. Mukayese ettiğimizde, değerli arkadaşlar, ikisinde de toplu ölümler var, ikisinin de patronları yüzsüzce basın toplantıları yaptılar, mahkemelerde hesap vermesi gereken insanlar gidip basın toplantıları yaptılar. Soma’da “Fıtrat.” denildi, asansörde “Sektörel...”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Devamla) – “...bir kaza.” denildi. İkisinde de taşeron, ikisinde de yandaş firma ve ikisinde de iktidar şemsiyesi.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz sayın Akçay.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 esas numaralı Kanunun 148’inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Musa Çam (İzmir) ve arkadaşları

Madde 148 – Bu Kanun maddelerinin Anayasa, Yasa ve İçtüzüğe uygun şekilde yürütülmesinden Bakanlar Kurulu sorumludur.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

MİLLÎSAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Ankara Milletvekili Sayın Bülent Kuşoğlu konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayırlı sabahlar hepinize.

Demin, Sayın Başkan Bahçekapılı “148’inci maddeye geldik, torba kanunun sonuna geldik.” diye tebessümle konuşunca herkes tebessüm etti, herkes mutlu oldu. Bu torba kanun ileride hepimiz tarafından anımsanacak, 24’üncü Dönem milletvekilleri bu torba kanunu ileride anımsayacaklar, konuşacaklar da. 24’üncü Dönemle ilgili olarak en fazla konuşacağımız konuların başında herhâlde bu torba kanun gelecek, bunun nasıl yasalaştığı, yasalaşma süreci, özellikle Plan ve Bütçe Komisyonunda olanlar için, alt komisyonda ve Komisyonda ve sonra da Genel Kurulda bunun seyrini izleyenler için daha da çok anılar olacak bununla ilgili olarak. Ramazan geçirdik, bu konuyla ilgili olarak ramazanda da çok farklı, yine, sahur vaktine kadar birçok şey yaşadık.

Her şey güzelleşecek gelecekte, ileriki yıllarda. Hatta birbirimizle ilgili olarak bile çok güzel şeyler anımsayacağız ama maalesef torba kanunla ilgili olarak “İyi bir kanundu.” diyemeyeceğiz hiçbirimiz. Maalesef, “Torba kanun kötüydü, kötü hazırlanmıştı, kötü gelişti.” diyeceğiz çünkü başlangıcında neydi, ne hedeflendi, sonu nasıl oldu; hiçbir zaman onu göremedik. Başlangıçta sadece Soma için, Soma’daki katliam için, 301 işçi için getirilen düzenleme maalesef bugüne kadar geldi. Bir an önce çıkması arzu ediliyordu, büyük bir maratona girildi, acele edildi, “Bir an önce çıksın.” denildi, gece gündüz uğraşıldı, ondan sonra kesildi, ekime ertelendi, ondan sonra tekrar başlandı falan, böyle anormal bir şekilde gitti.

Her şey iyi olacak -dediğim gibi- ileride hatırladığımız zaman ama sadece torba kanun kötü olarak hatırlanacak. Ama inşallah, uygulamada çok çok kötü olmaz, çok umutlu değilim ama çok kötü olmaz. Ünlü bir Amerikalı kadın yazar var, Virginia Woolf, o diyor ki: “Bir romanın iyi ya da kötü olduğunu, okuyucuya ne verdiğine, onun yaşamını nasıl değiştirdiğine bakarak anlarsınız.” Şimdi, bir kanunun da iyi olup olmadığını topluma ne verdiğine, kamuya, devlete ne verdiğine, ilgililere ne verdiğine, nasıl bir olumlu değişiklik getirdiğine bakarak anlarsınız. Şimdi, bu kanunun olumlu olması maalesef mümkün değil. Olumlu tarafları da var ama içine, dün akşam olduğu gibi ya da bu akşam madde ihdasında olduğu gibi olumluların içerisine olumsuz birçok şeyi yerleştirdik, bütün torbada da bunları yaptık, madde ihdaslarında da bunları yaptık ve bir yığın sıkıntı yaşadık.

Ben şöyle bazılarını anlatayım. Mesela, vergiyle ilgili düzenleme yaptık ama sadece kesinleşmiş alacaklar ve kasa açıklarıyla ilgili olarak düzenleme yaptık; ihtilaflı alacaklarla ilgili olarak, envanterle veya diğer “item”larla ilgili olarak hiçbir düzenleme yapmadık. Yetersiz kaldı, uzattık.

Devletin kitap basma tekelini getirdik, olacak şey değil. Devletin bu dönemde böyle bir şey yapması mümkün değil.

Belediyelerin gayrimenkul bağışlamasını getirdik bu torba kanunla.

Meraların imara açılmasını getirdik. Hatırımda kalan.

Belediye sınırlarını değiştirdik. Dün akşam yaptık onu.

Ondan sonra, hastanelerin, kamu hastanelerinin gayrimenkullerini satıp bunu borçlarını ödemek için kullanmasını getirdik. Olacak şey değil.

Yine, kişilerin, memurların iki yıl dava açmamalarını getirdik.

Danıştayın özelleştirilen kuruluşlarla ilgili maalesef işlem yapamamasını, Danıştay kararlarının uygulanmamasını getirdik.

Evet, çok yanlışlar yaptık, her şey gelecekte güzel görünecek ama maalesef bu kanun, bu torba kanun güzel görünmeyecek. İnşallah, uygulamada sorun, sıkıntı olmayacak.

Benim iyi olarak gördüğüm bir şey vardı, TKİ’nin bir teklifi oldu. Henüz kanun çıkmadan madenlerde çalışanlara, maden şirketlerine çok büyük maliyet getiriyor diye bir düzenleme getirdiler, o da Komisyonda ısrarlarımıza rağmen kabul edildi, burada düzeltildi. En memnun olduğum taraflardan bir tanesi o oldu çünkü maliyet de getirmiyordu yapılan hesaplamalara göre. İnanır mısınız, devleti çok büyük bir yükten kurtardık, yıllık birkaç yüz milyon ve on yıl içerisinde de birkaç milyar liradan kurtardık. İyi tarafı o oldu.

Bu vesileyle herkese saygılarımı sunuyorum. Yeni dönemde buluşmak üzere saygılar sevgiler efendim. (CHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kuşoğlu.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, böylelikle altıncı bölümde yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.

Tasarının tümünü oylamadan önce iki sayın milletvekiline İç Tüzük’ün 86’ncı maddesine göre oyunun rengini belirtmek üzere söz vereceğim.

Şimdi, lehte olmak üzere Adana Milletvekili Sayın Mehmet Şükrü Erdinç konuşacak.

Yok.

Peki, aleyhte olmak üzere Sayın Kamer Genç, Tunceli Milletvekili.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın milletvekilleri, şimdi, tabii, zamanımız çok dar olduğu için süratli konuşmak lazım.

Aslında bu torba kanunda iki şey önemliydi: Bir, atama bekleyen öğretmenler, o da yani işte 40 bin öğretmendi, 35 bine indirdiler. Bir an önce tayin bekleyen öğretmenlerin sorunlarının çözülmesi bakımından gerekliydi. Ayrıca, Soma’da meydana gelen maden kazasında şehit olan madencilerimizin ailelerinin acılarını hafifletmek üzere getirilen bazı hükümleri dışında bu kanunla, maalesef bu torba kanunla, Türkiye’de kapkara bir rejim getiriliyor. Hukuk ayaklar altına alınıyor, faşist bir dikta yönetimi kuruluyor. Bakın, kamu görevi yapan kişilerin görev, nakil ve yer değiştirmeleri, unvan değişikliklerine ilişkin dava açma yasağı getiriliyor ve Anayasa’nın 125’inci maddesine göre verilmesi gereken yürütmenin durdurulması kararları ortadan kaldırılıyor. Türkiye’ye âdeta bir dikta rejiminin kurulması için maalesef AKP iktidarının kafasına koyduğu bir yönetim getiriliyor. Devlet malları âdeta sultanların zamanında, kralların zamanındaki gibi, işte, kral rejimi getirilmeye çalışılıyor ve Türkiye’deki bütün devlet malları, mülkleri bir ailenin üzerine geçirilmek isteniyor. Bir vakıf kurulmuş ve bu vakfa Türkiye'nin her tarafında devletin malları bağışlanıyor. İşte görüyorsunuz, eskiden belediyeler birtakım insanlara, vakıflara arsa bağışlıyordu ama şimdi, anahtar teslimi bina yapmak suretiyle teslim ediyorlar. İşte, Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a Türkiye'nin birçok yerinde belediyeler maalesef büyük binalar yaparak bedava bunlara bağışlanıyor.

Arkadaşlar, tabii, bununla getirilen şeylerden… Orman yerleri, birtakım yerler imara açılıyor, yaylalar, kışlaklar imara açılıyor, TOKİ’ye veriliyor ve bu maalesef Türkiye için büyük bir yara. Yine Türkiye’de devlete ait olan, kamuya ait olan birtakım yaylalar, kışlaklar hâlâ bir türlü gözü doymak bilmeyen “Toprak gözünü doyursun.” denilen birtakım kişiler bunları alıp, kamu gücünü kullanmak suretiyle bunların mülkiyetini kendi üzerine geçirmeye çalışıyorlar.

Vergi afları getirildi. Vergi afları, biliyorsunuz… Bu AKP iktidarı zamanında kendi yandaşlarının hesapları incelenmedi. Biliyorsunuz, bu Ankara’nın çevresine devasa gökdelenler dikildi. Bunların hepsi devletin sırtından haram parayla kazanılan, hepsi değilse de çoğu haram parayla kazanılan gökdelenlerdir. Ayrıca bununla da yetinilmiyor, bu gökdelenler getiriliyor, normal kira bedellerinin 3 misli-5 misli fiyatlarla devlet dairelerine kiraya veriliyor, burada da devleti soyuyorlar.

Arkadaşlar, ayrıca “kentsel dönüşüm” adı altında maalesef Türkiye’de çok büyük yolsuzluklar yapılıyor. Belediye hudutları değiştiriliyor. İşte, burada yine sabaha karşı kabul edilen bir korsan önergeyle Cumhuriyet Halk Partisi belediyesinin hudutları içinde olan bir mahalle getirildi, sırf Ağaoğlu’nun inşaatlarını istediği gibi yapması için ona tahsis edildi, kendi belediyelerinde daha fazla imar alır, daha istediği keyfî büyüklükte gökdelenler diker diye. O kadar çok yolsuzluklar, keyfîlikler var ki böyle bir kanun Türkiye’ye rahatlık değil, Türkiye’ye zenginlik değil fakirlik ve adaletsizlik, âdeta bir yoksulluk ve karanlık bir rejim getirir. Bunu tabii göreceğiz.

Arkadaşlar, şimdi, Davutoğlu AKP kongresinde konuştu, dedi ki: “Milletin ve yetimin malına el uzatanların elini kardeşim de olsa koparırım.” Bakacağız, hakikaten, hırsızlık yapan, yolsuzluk yapan kardeşlerinin ellerini koparacak mı, yoksa bunları taltif mi edecek, bunu uygulamada göreceğiz. Zaten AKP’nin bir huyu var, çıkıyorlar meydanlara en parlak nutukları atıyorlar ama söyledikleri hep yalan, hep tersi.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Millet ne diyor?

KAMER GENÇ (Devamla) – Dolayısıyla, şimdiye kadar doğru dürüst bunların bu memlekete demokrasi adına...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Evet, süreniz bitti Sayın Konuşmacı.

KAMER GENÇ (Devamla) – ...insan hakları adına, yoksulluk adına getirdikleri hiçbir tasarı yok, onun için bu kanuna ret oyu vereceğim.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Oylama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:

“Kullanılan oy sayısı                          :                      248

Kabul                                                :                      231

Ret                                                   :                      17(x)

                                                        

                   Kâtip Üye                                              Kâtip Üye

                 Fehmi Küpçü                                        Muharrem Işık

                       Bolu                                                  Erzincan”

Tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

Beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 04.22

ON DOKUZUNCU OTURUM

Açılma Saati: 04.32

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin On Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.

2’nci sırada yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V. Arasında Trans- Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V. Arasında Trans- Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/947) ) (S. Sayısı: 642) (x)

BAŞKAN – Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

Komisyon Raporu 642 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Var.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Mersin Milletvekili Sayın Aytuğ Atıcı, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz yirmi dakika.

CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşma’yla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinize günaydın diyorum.

Değerli arkadaşlar, bu doğal gaz boru hattı sistemini niçin getiriyoruz? İçerisinde doğal gaz taşımak için. Peki, bu doğal gazı ne yapacağız? Bugüne kadar yaptığınız gibi, fosil yakıtlardan enerji elde edeceksiniz. Bugün Anadolu’nun birçok yerinde henüz doğal gaz sistemi bile kurulmamış iken biz parasını peşin ödeyerek, hem de yüksek fiyatlarda peşin ödeyerek aldığımız bu fosil yakıttan enerji elde etmeye çalışacağız. Peki, buna ihtiyacımız var mı? Türkiye gibi bir yerde buna asla ihtiyacımız yok. Eğer biz, yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kullanabilsek, eğer biz Allah’ın bize bahşettiği güneşten yeterince yararlanıp enerjimizi buradan elde edebilsek, hiçbir şekilde enerji elde etmek için doğal gaz almamıza gerek kalmayacak.

Peki, doğal gazdan elde ettiğimiz enerji ucuz mudur? Tam tersi, çok pahalıdır. Peki, tehlikeleri var mıdır? Elbette vardır, ciddi şekilde uzun mesafelerden gelen doğal gaz boru sistemi aslında beraberinde birçok tehlikeyi de getirmektedir. O nedenle, yatırımlarımızı muhakkak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirmeliyiz. Bakın, iyi bir şey yaptınız; uzun zamandır bu kürsüdeki söylemlerimizi dikkate aldınız ve Konya Karapınar’a bir güneş enerjisi sistemi kuruyorsunuz, elinize sağlık. Bu, gerçekten akılcı bir yaklaşımdır ve ülkemize de hayırlı olacaktır diye düşünüyorum. Peki, bunu yaparken acaba Mersin Akkuyu’da veya Sinop’ta yapmaya çalıştığınız nükleer santrallerden vazgeçiyor musunuz? Hayır, vazgeçmiyorsunuz. Şimdi, bir yandan iyi bir şey yapıp buradan enerji elde etmeye çalışırken diğer taraftan, Türkiye’nin başına bela olan fosil yakıtlardan da vazgeçmiyorsunuz, doğal gazdan da vazgeçmiyorsunuz, aynı şekilde nükleer enerjiden de vazgeçmiyorsunuz. Şimdi, akıllı bir iş yapıp dua almak varken kötü bir iş yapıp beddua almayı da göze alıyorsunuz.

Bu kürsüden ben defalarca sizlere nükleer santrallerin Türkiye’de ne gibi zararlara yol açacağını anlatmaya çalışmıştım, bunu bir nebze anlamıştınız, tamam. Olayın bir de ekonomik boyutuna bakalım.

Konya Karapınar’a kuracağınız güneş enerjisi santrali yaklaşık 3 bin megavatlık bir enerji elde edecek ve bu 3 bin megavatlık enerjiyi yaklaşık olarak 6 milyar dolara mal ediyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hocam, sana tepki değil, kapatmayla ilgili bir durum, sana bir tepki değil.

AYTUĞ ATICI (Devamla) – Peki.

Öte yandan, Akkuyu’da yapacağınız nükleer santralden yaklaşık olarak 4.500 megavatlık bir enerji elde etmeye çalışacaksınız. Buraya harcayacağınız, çocuklarımızın parası 25 milyar dolar. Yanlış duymadınız, bir tarafa 3 bin megavata 6 milyar harcıyorsunuz yani 4.500 megavata eğer bunu eş değer hâle getirirsek yani Mersin Akkuyu’da elde edeceğiniz enerjinin tamamını Konya Karapınar’dan elde etmeye kalksaydınız 9 milyar dolar para harcayacaktınız ama Mersin Akkuyu’ya yapacağınız nükleer santrale 25 milyar dolarlık bir para harcamış olacaksınız. Şimdi, arada çok ciddi fark var, yaklaşık 3 katı kadar bir fark var ve bunun da çok ciddi çevre sorunlarını beraberinde getireceğini hesaplamanız gerekiyor.

Bakın, geçen yıl, ben bu kürsüden sizlere acaba, içinizde kendi memleketinde, kendi evinin yanında nükleer santrali kim ister diye sormuştum. Sadece bir kişi, o da müstehzi bir gülüşle elini kaldırarak “Ben isterim.” demişti. İçeride bulunan milletvekillerinden hiçbir tanesi bunu istememişti çünkü bu milletvekillerinin tamamı aslında akıllıydı çünkü nükleer santralin zararlarını çok iyi biliyorlardı, defalarca bu kürsüden de anlatmıştım.

Bakın, nükleer santrallerin herhangi bir kaza olmadan, hiçbir sızıntı dahi tespit edilmeden yaklaşık olarak 5 kilometre yarıçaplı alanda çocuklardaki kanser oranını 2 kat artırdığını çok net bir şekilde biliyoruz. Nereden biliyoruz? Almanya’da yapılan bir araştırma bize bunu gösterdi.

Şimdi, Fukuşima Nükleer Santrali faciası, Çernobil Nükleer Santrali faciasını yaşadıktan sonra, Türkiye’ye 1 değil, 3 tane, tam 3 tane nükleer santral yapmak ancak akılsızlıktır, bunu net olarak söylüyorum.

Gelin, bu sevdadan vazgeçelim, bu doğal gaz boru sistemlerini de sadece ve de sadece ısınma amaçlı olarak kullanalım fakat buradan elektrik enerjisi elde etmeyelim, daha az doğal gaz alalım, paramızı daha az harcayalım diyorum.

Hepinize hayırlı sabahlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Nasıl…

SİNAN OĞAN (Iğdır)– Bir dakika ya! Nasıl tamamlanmış? Bizim var.

BAŞKAN – Bildirmediniz ama.

SİNAN OĞAN (Iğdır)– Nasıl bildirmedi ya?

BAŞKAN – Evet. Bak, bildirmediniz. Ne demek “Nasıl bildirmedik?”

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Hayır, demin söyledik, yazıldı burada.

BAŞKAN – Nereye geldi? Bizde yok. Hep biz suçlu oluyoruz! Bu ne demekse!

Beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 04.41

YİRMİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 04.48

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 138’inci Birleşiminin Yirminci Oturumunu açıyorum.

642 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

3’üncü sırada yer alan 463 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine başlayacağız.

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/948) (S. Sayısı: 643)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

4’üncü sırada yer alan 641 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşmelerine başlayacağız.

4.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can'ın; Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (2/2282) (S. Sayısı: 641)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

5’inci sırada yer alan 628 sıra sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine başlayacağız.

5.- Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/940) (S. Sayısı: 628)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) – “Kom var, isyan yo!”

BAŞKAN – Efendim?

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) – “Kom var, isyan yok.” dedim.

BAŞKAN – Alınan karar gereğince, kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için, 10 Eylül 2014 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 04.49



(x) 639 S. Sayılı Basmayazı 15/7/2014 tarihli 116’ncı Birleşim Tutanağı’na eklidir.

(*) Önergenin tam metni tutanağa eklidir.

 

(x) Önergenin tam metni tutanağa eklidir.

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(x) 642 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.