TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

137’inci Birleşim

8 Eylül 2014 Pazartesi (Olağanüstü)

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İÇİNDEKİLER

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- YOKLAMALAR

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır ve Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı ile 185 Milletvekilinin; 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, 642 Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V. Arasında Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, 643 Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, 641 Sıra Sayılı Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın; Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve 628 Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti İle İran İslam Cumhuriyeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısını Görüşmek Üzere Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri uyarınca olağanüstü toplantı çağrı önergesi (4/198)

B) Tezkereler

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 639, 642, 643 ve 628 sıra sayılı Kanun Tasarıları ile 641 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşülmesi için yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri uyarınca 8 Eylül 2014 Pazartesi günü saat 14.00’te olağanüstü toplantıya çağırıldığına ilişkin tezkeresi (3/1574)

V.-OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, Başkanlık Divanı olarak, İstanbul’da bir inşaatta yaşanan kaza sonucu hayatını kaybeden 10 işçiye Allah’tan rahmet, ailelerine başsalığı ve sabır dilediklerine ilişkin konuşması

VI.- AÇIKLAMALAR

1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

2.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

4.- Muş Milletvekili Demir Çelik'in, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

5.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın, olağanüstü toplantının TRT’den yayınlanması gerektiğine ve bununla ilgili dilekçelerinin sonucunu beklediklerine ilişkin açıklaması

6.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

VII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.-             AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü toplantı çalışma gün ve saatlerine ilişkin önerisi

VIII.-            KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639)

IX.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın yeni ihdas edilen 131’inci maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması

2.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın yeni ihdas edilen 131’inci maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

X.- KAPALI OTURUMLAR

SEKİZİNCİ, ON DÖRDÜNCÜ VE ON YEDİNCİ OTURUMLAR

(Kapalıdır)

8 Eylül 2014 Pazartesi

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Anayasa’nın 93’üncü İç Tüzük’ün 7’nci maddesine göre Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır ve Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı ile 185 milletvekili tarafından Başkanlığımıza verilen önerge üzerine olağanüstü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşimini açıyorum.

III.-YOKLAMA

BAŞKAN – Şimdi elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır, gündeme geçiyoruz.

Gündemin “Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları” kısmında yer alan olağanüstü toplantı çağrı önergesini okutuyorum:

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır ve Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı ile 185 Milletvekilinin; 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, 642 Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V. Arasında Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, 643 Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, 641 Sıra Sayılı Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın; Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve 628 Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti İle İran İslam Cumhuriyeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısını Görüşmek Üzere Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri uyarınca olağanüstü toplantı çağrı önergesi (4/198)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ekli listede yer alan kanun tasarılarını ve kanun teklifini görüşmek üzere Anayasa’nın 93 ve İç Tüzük’ün 7’nci maddesi gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisinin 8 Eylül 2014 Pazartesi günü saat 14.00’te toplanmak üzere toplantıya çağrılmasını arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Elitaş                                                                                            Ahmet Aydın

                      Kayseri                                                                                                    Adıyaman

    AK PARTİ Grup Başkan Vekili                                                                   AK PARTİ Grup Başkan Vekili

                   Mahir Ünal                                                                                        Mihrimah Belma Satır

              Kahramanmaraş                                                                                              İstanbul

    AK PARTİ Grup Başkan Vekili                                                                   AK PARTİ Grup Başkan Vekili

          Mehmet Naci Bostancı

                     Amasya

    AK PARTİ Grup Başkan Vekili

Olağanüstü Toplantıda Görüşülmesi Teklif Edilen Kanun Tasarıları Ve Teklifi

1.   (S. Sayısı: 639) İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/931)

2.   (S. Sayısı: 642) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V. Arasında Trans- Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/947)

3.   (S. Sayısı: 643) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/948)

4.   (S. Sayısı: 641) Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can'ın; Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2282)

5.   (S. Sayısı: 628) Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/940)

1) Mehmet Doğan Kubat                                                              (İstanbul)

2) Ramazan Can                                                                            (Kırıkkale)

3) Ünal Kacır                                                                                   (İstanbul)

4) Tülay Kaynarca                                                                          (İstanbul)

5) Durdu Mehmet Kastal                                                               (Osmaniye)

6) Sevim Savaşer                                                                           (İstanbul)

7) Ahmet Berat Çonkar                                                                 (İstanbul)

8) Şuay Alpay                                                                                  (Elâzığ)

9) Fevai Arslan                                                                                (Düzce)

10) Muhammet Bilal Macit                                                           (İstanbul)

11) Mehmet Kerim Yıldız                                                              (Ağrı)

12) Ahmet Erdal Feralan                                                              (Nevşehir)

13) Şaban Dişli                                                                               (Sakarya)

14) Tülay Bakır                                                                                (Samsun)

15) Erdoğan Bayraktar                                                                  (Trabzon)

16) Mehmet Şükrü Erdinç                                                             (Adana)

17) İdris Şahin                                                                                 (Çankırı)

18) Feramuz Üstün                                                                        (Gümüşhane)

19) Yılmaz Tunç                                                                              (Bartın)

20) Mehmet Domaç                                                                       (İstanbul)

21) Suat Kılıç                                                                                   (Samsun)

22) Naci Bostancı                                                                           (Amasya)

23) Halil Mazıcıoğlu                                                                       (Gaziantep)

24) Şirin Ünal                                                                                  (İstanbul)

25) Halide İncekara                                                                       (İstanbul)

26) Cuma İçten                                                                               (Diyarbakır)

27) Mehmet Metiner                                                                      (Adıyaman)

28) İsmail Safi                                                                                 (İstanbul)

29) Ali Aşlık                                                                                      (İzmir)

30) Zeyid Aslan                                                                               (Tokat)

31) Ömer Selvi                                                                                (Niğde)

32) Harun Karaca                                                                           (İstanbul)

33) Zelkif Kazdal                                                                            (Ankara)

34) Gökcen Özdoğan Enç                                                            (Antalya)

35) Çiğdem Münevver Ökten                                                       (Mersin)

36) Adem Yeşildal                                                                          (Hatay)

37) Mehmet Öntürk                                                                        (Hatay)

38) Bülent Turan                                                                             (İstanbul)

39) İsmail Aydın                                                                              (Bursa)

40) Oya Eronat                                                                                (Diyarbakır)

41) Fuat Karakuş                                                                            (Kilis)

42) Bedrettin Yıldırım                                                                     (Bursa)

43) Ahmet Salih Dal                                                                      (Kilis)

44) Nurettin Nebati                                                                         (İstanbul)

45) Abdülkadir Aksu                                                                      (İstanbul)

46) Muammer Güler                                                                      (Mardin)

47) Alpaslan Kavaklıoğlu                                                              (Niğde)

48) Abdulkerim Gök                                                                       (Şanlıurfa)

49) Hüseyin Filiz                                                                             (Çankırı)

50) Mehmet Akyürek                                                                     (Şanlıurfa)

51) Oktay Saral                                                                               (İstanbul)

52) Hilmi Bilgin                                                                               (Sivas)

53) Bülent Gedikli                                                                           (Ankara)

54) İsmail Kaşdemir                                                                      (Çanakkale)

55) Uğur Aydemir                                                                           (Manisa)

56) Mehmet Ali Okur                                                                      (Kocaeli)

57) Hasan Ali Çelik                                                                        (Sakarya)

58) Cemal Yılmaz Demir                                                              (Samsun)

59) İsmail Tamer                                                                            (Kayseri)

60) Özlem Yemişçi                                                                         (Tekirdağ)

61) Sebahattin Karakelle                                                              (Erzincan)

62) Adnan Yılmaz                                                                           (Erzurum)

63) Mehmet Sağlam                                                                      (Kahramanmaraş)

64) İbrahim Yiğit                                                                             (İstanbul)

65) Mehmet Cemal Öztaylan                                                       (Balıkesir)

66) Şamil Tayyar                                                                            (Gaziantep)

67) Ahmet İyimaya                                                                         (Ankara)

68) Orhan Karasayar                                                                     (Hatay)

69) Mustafa Baloğlu                                                                      (Konya)

70) Mehmet Muş                                                                            (İstanbul)

71) Recai Berber                                                                            (Manisa)

72) Vedat Demiröz                                                                         (Bitlis)

73) Osman Aşkın Bak                                                                    (İstanbul)

74) Erol Kaya                                                                                  (İstanbul)

75) Aydın Bıyıklıoğlu                                                                      (Trabzon)

76) Ülker Güzel                                                                               (Ankara)

77) Tülay Selamoğlu                                                                     (Ankara)

78) Temel Coşkun                                                                         (Yalova)

79) Osman Çakır                                                                            (Düzce)

80) Mehmet Erdoğan                                                                    (Gaziantep)

81) Tevfik Ziyaeddin Akbulut                                                       (Tekirdağ)

82) Ahmet Yeni                                                                               (Samsun)

83) Alev Dedegil                                                                             (İstanbul)

84) Fahrettin Poyraz                                                                      (Bilecik)

85) Kemalettin Aydın                                                                     (Gümüşhane)

86) Nesrin Ulema                                                                           (İzmir)

87) Nusret Bayraktar                                                                      (Rize)

88) Ali Küçükaydın                                                                         (Adana)

89) Hacı Bayram Türkoğlu                                                           (Hatay)

90) Ali Aydınlıoğlu                                                                          (Balıkesir)

91) Önder Matlı                                                                               (Bursa)

92) Eşref Taş                                                                                   (Bingöl)

93) Fatoş Gürkan                                                                            (Adana)

94) Hamza Dağ                                                                              (İzmir)

95) Suat Önal                                                                                  (Osmaniye)

96) Vahit Kiler                                                                                 (Bitlis)

97) Hüseyin Bürge                                                                         (İstanbul)

98) Zülfü Demirbağ                                                                       (Elâzığ)

99) Mustafa Hamarat                                                                    (Ordu)

100) Zeki Aygün                                                                             (Kocaeli)

101) Mehmet Sarı                                                                          (Gaziantep)

102) Ali Şahin                                                                                 (Gaziantep)

103) Cahit Bağcı                                                                             (Çorum)

104) Mustafa Şahin                                                                       (Malatya)

105) Mustafa Kemal Şerbetçioğlu                                              (Bursa)

106) Osman Boyraz                                                                       (İstanbul)

107) İsmet Su                                                                                  (Bursa)

108) Safiye Seymenoğlu                                                              (Trabzon)

109) Soner Aksoy                                                                           (Kütahya)

110) Kerim Özkul                                                                           (Konya)

111) Ayşe Türkmenoğlu                                                               (Konya)

112) İsmet Uçma                                                                            (İstanbul)

113) Avni Erdemir                                                                          (Amasya)

114) Ebu Bekir Gizligider                                                              (Nevşehir)

115) Ömer Dinçer                                                                          (İstanbul)

116) Gülşen Orhan                                                                        (Van)

117) Murat Yıldırım                                                                         (Çorum)

118) Muhyettin Aksak                                                                    (Erzurum)

119) Mustafa Akış                                                                          (Konya)

120) Mehmet Erdoğan                                                                  (Adıyaman)

121) Pelin Gündeş Bakır                                                               (Kayseri)

122) Yusuf Başer                                                                            (Yozgat)

123) Halil Özcan                                                                             (Şanlıurfa)

124) Bayram Özçelik                                                                     (Burdur)

125) Türkan Dağoğlu                                                                    (İstanbul)

126) Salih Kapusuz                                                                       (Ankara)

127)  Abdurrahim Akdağ                                                              (Mardin)

128) Mehmet Ersoy                                                                       (Sinop)

129) Hakan Çavuşoğlu                                                                 (Bursa)

130) Burhan Kuzu                                                                          (İstanbul)

131) Ali Ercoşkun                                                                           (Bolu)

132)  Yahya Akman                                                                       (Şanlıurfa)

133)  İlknur Denizli                                                                         (İzmir)

134) Mustafa Gökhan Gülşen                                                      (Kastamonu)

135) Yunus Kılıç                                                                              (Kars)

136) İhsan Şener                                                                            (Ordu)

137)  Cengiz Yavilioğlu                                                                 (Erzurum)

138) Hakkı Köylü                                                                            (Kastamonu)

139) Süreyya Sadi Bilgiç                                                              (Isparta)

140) Recep Özel                                                                             (Isparta)

141) Öznur Çalık                                                                            (Malatya)

142) Ali Turan                                                                                 (Sivas)

143) Salim Uslu                                                                              (Çorum)

144) Ekrem Çelebi                                                                         (Ağrı)

145) Nabi Avcı                                                                                (Eskişehir)

146) Yaşar Karayel                                                                        (Kayseri)

147) M. Mücahit Fındıklı                                                                (Malatya)

148) Mehmet Yüksel                                                                      (Denizli)

149) Mehmet Galip Ensarioğlu                                                   (Diyarbakır)

150) Harun Tüfekci                                                                        (Konya)

151) Mustafa Bilici                                                                         (Van)

152) Salih Fırat                                                                               (Adıyaman)

153) Ekrem Erdem                                                                        (İstanbul)

154) Seyit Sertçelik                                                                        (Ankara)

155) Feyzullah Kıyıklık                                                                  (İstanbul)

156) Mustafa Kabakcı                                                                   (Konya)

166) Ahmet Tevfik Uzun                                                               (Mersin)

167) Nurdan Şanlı                                                                          (Ankara)

168) Salih Koca                                                                              (Eskişehir)

169) Gönül Bekin Şahkulubey                                                     (Mardin)

170) İlknur İnceöz                                                                           (Aksaray)

171) Canan Candemir Çelik                                                        (Bursa)

172) Adem Tatlı                                                                              (Giresun)

173) Mustafa Öztürk                                                                      (Bursa)

174) Mehmet Süleyman Hamzaoğulları                                   (Diyarbakır)

175) Muzaffer Yurttaş                                                                    (Manisa)

176) Mehmet Daniş                                                                       (Çanakkale)

177) Özcan Ulupınar                                                                     (Zonguldak)

178) Osman Ören                                                                          (Siirt)

179) Muzaffer Aslan                                                                      (Kırşehir)

180) Mehmet Altay                                                                         (Uşak)

181) Murat Göktürk                                                                        (Nevşehir)

182) Ertuğrul Soysal                                                                      (Yozgat)

183) Bilal Uçar                                                                                (Denizli)

184) Ahmet Haldun Ertürk                                                            (İstanbul)

185) Zeynep Karahan Uslu                                                          (Şanlıurfa)

186) Ziver Özdemir                                                                        (Batman)

187) Faruk Septioğlu                                                                     (Elâzığ)

188) Muhammed Murtaza Yetiş                                                  (Adıyaman)

189) Fehmi Küpçü                                                                         (Bolu)

190)  Mine Lök Beyaz                                                                    (Diyarbakır)

191) Sermin Balık                                                                          (Elâzığ)

192) Oğuz Kağan Köksal                                                              (Kırıkkale)

193)  Bünyamin Özbek                                                                 (Bayburt)

194) Mehmet Emin Dindar                                                           (Şırnak)

 

BAŞKAN – Şimdi de…

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan…

BAŞKAN - Müsaade eder misiniz lütfen. Gündemi bir yoluna sokalım, sonra söz veririm size.

Şimdi de sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının çağrı yazısını okutuyorum:

B) Tezkereler

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 639, 642, 643 ve 628 sıra sayılı Kanun Tasarıları ile 641 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşülmesi için yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri uyarınca 8 Eylül 2014 Pazartesi günü saat 14.00’te olağanüstü toplantıya çağırıldığına ilişkin tezkeresi (3/1574)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığından bildirilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisini; 639, 642, 643 ve 628 sıra sayılı kanun tasarıları ile 641 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşülmesi için yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri uyarınca 8 Eylül 2014 Pazartesi günü saat 14.00’te olağanüstü toplantıya çağırıyorum.

Sayın milletvekillerinin belirtilen gün ve saatte Genel Kurul toplantısına katılmalarını rica ederim.

                                                                        Cemil Çiçek

                                                             Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                           Başkanı

 

V.-OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, Başkanlık Divanı olarak, İstanbul’da bir inşaatta yaşanan kaza sonucu hayatını kaybeden 10 işçiye Allah’tan rahmet, ailelerine başsalığı ve sabır dilediklerine ilişkin konuşması

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bugün olağanüstü toplandık, gündemimiz belirli ancak biz Divan olarak Parlamento hukukunun toplumsal yaşamdan farklı gelişmemesini düşünüyoruz. Bu nedenle, geçtiğimiz gün İstanbul’da bir inşaatta elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden 10 işçimize, bir daha bu tür kazaların yaşanmaması temennisiyle, Allah’tan rahmet diliyoruz, ailelerine başsağlığı ve sabır dileklerimizi sunuyoruz.

Şimdi, bu konuda söz almak isteyen grup başkan vekillerine söz vereceğim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, evvela, o konuya geçmeden önce, olağanüstü toplantıya çağrı yazınız usulüne uygun değil. Bakın, cumartesi günü olağanüstü toplantı devam ediyordu ve İç Tüzük’ün 7’nci maddesi diyor ki: Olağanüstü toplantı konusuyla ilgili olağanüstü toplantı bittikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmasına devam kararını alabilir. Devam kararını almadı. Şimdi…

BAŞKAN – Yeni bir çağrı yapıldı, evet.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yeni bir çağrı ama bu bir çağrı usulüne uygun değil. Bir defa, Türkiye Büyük Millet Meclisi usulüne uygun olarak Türkiye Büyük Millet Meclisini, bizleri çağırmamıştır, bize herhangi bir tebligat yapılmamıştır. Cumartesi akşamı şey oldu, bize tebligat gelmedi. Şimdi…

BAŞKAN – Sayın Genç, bakın, şimdi, önemli bir olay hususunda bir başsağlığı temennisinde bulundum…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, önemli bir olay ama bakın, usulüne göre…

BAŞKAN – …grup başkan vekillerine bu konuda söz vereyim, talebinizi sonra değerlendirelim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama dinler misiniz? Hayır, teklif meselesi değil. Evvela, olağanüstü çağrı yazısı usulüne uygun değil. Dolayısıyla, olağanüstü çağrı yazısı usulüne uygun olmadığına göre Meclisin bugün toplanmaması lazım. Bu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ne iş yapar? Ne İç Tüzük okur ne Anayasa’yı okur ne yönetmelikleri okur. Ya, şimdi, cumartesi günü hemen olağanüstü karar alıp da pazartesi günü çağrılır mı? Bize tebligat yok!

BAŞKAN – Sayın Genç, grup başkanlıklarına bu çağrı yazısı gönderildi,

KAMER GENÇ (Tunceli) – Milletvekillerine çağrı olacaktı, grup başkan vekillerine değil.

BAŞKAN – Kendi Grup Başkanlığınıza sorarsanız bu konuda yeterli bilgiyi alırsınız.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Milletvekillerine çağrı yapılacaktı Sayın Başkan.

BAŞKAN – Bütün usuller yerine getirilmiştir Sayın Genç. Lütfen… Teşekkür ederim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Usulüne uygun değil ama siz, tabii, ne kanun dinliyorsunuz ne Anayasa dinliyorsunuz ne İç Tüzük! Gerçekten, böyle keyfî hareket olmaz.

BAŞKAN –Teşekkür ederim. Lütfen...

Sayın Halaçoğlu, buyurun.

VI.- AÇIKLAMALAR

1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle, bu elim kazadan dolayı hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ama, bundan birkaç ay öncesinde, burada çok önemli bir açıklama yapılarak kaza olacağı, insanların bu asansörden dolayı hayatını kaybedeceği açıklanmıştı. Dolayısıyla, bunun çok ciddi şekilde araştırılması, yeterli derecede inceleme yapmayan, asansörün teknik incelemesini yapmayanlar hakkında gereken araştırmanın yapılması ve suçluların cezalandırılması ve bundan böyle bu tür asansörlerle ilgili bir Meclis araştırması önergesi veriyoruz, var zaten daha önce verdiğimiz bir önerge; bunun da arkadaşlarımız tarafından da bundan sonraki günlerde onaylanarak ciddi şekilde araştırılmasını arzu ediyoruz.

Bu vesileyle, tekrar, yeni bir kazaya meydan vermemek için böyle bir önergenin Meclis tarafından ele alınması çok yararlı olacak ve birçok insanı da tedbir almaya yönlendirecektir.

Tekrar, Allah’tan rahmet diliyorum, böyle kazalar bir daha inşallah olmasın.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Altay…

2.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İstanbul Mecidiyeköy’de meydana gelen -biz “kaza” demiyoruz- cinayette hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerim, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Ancak, rahmet dilemekle, başsağlığı dilemekle bu iş cinayetlerinin sonu gelmiyor. Müteaddit defalar söylendi, Türkiye iş cinayetlerinde dünya sıralamasında ilk üçlere girdi. Hükûmetin bu konuda ciddi bir gayretini, çalışmasını, tedbirini göremedik. Meydana gelen kazayla ilgili, on beş günden beri o asansörlerle ilgili, o sistemle ilgili arıza olduğu İstanbul’da ve Mecidiyeköy’de herkesin duyduğu bir vakayken Çalışma Bakanlığının -Bakan gidip denetlesin demiyoruz ama- iş müfettişlerinin, çalışma müfettişlerinin, ilgililerin bu konuya bu kadar kör, sağır, dilsiz kalmaları geçiştirilemez. Başta, o şirketin, inşaat firmasının sahibi ve yöneticileri ve Çalışma Bakanlığının ilgili yetkilileri, bürokratlarıyla ilgili yapılacak, yapılması gereken işlemleri bekliyoruz. Bugün, Çalışma Bakanının gelip Türkiye Büyük Millet Meclisine bilgi vermesini talep ediyorum. Bu talebimi de her yarım saatte bir tekrarlayacağımı beyan ediyorum.

Tekrar, ölenlere rahmet diliyorum. Ama, bu bir kaza değildir, bu göz göre göre açıkça işlenen bir cinayettir. Hükûmet de bu cinayetin işlenmesine seyirci kalmıştır, göz yummuştur. Her yarım saatte bir Hükûmetten izahat talep edeceğimi tekrar beyan ediyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Elitaş…

3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkanım teşekkür ediyorum.

Biz de AK PARTİ Grubu olarak, geçtiğimiz gün, İstanbul’da yapılan bir inşatta asansörde ortaya çıkan arıza veya ihmal sonucunda hayatını kaybeden 10 işçimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailesinin, milletimizin başı sağ olsun diye temenni ediyoruz.

2012 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi iş güvenliğiyle ilgili gerçekten devrim niteliğinde çok önemli bir yasayı onayladı, imza attı; bu konuda hem Bakanlık çalışanlarına hem sivil toplum örgütlerine denetim konusunda olağanüstü yetkiler verdi.

Basından takip ettiğimiz kadarıyla, 30 Ağustos tarihinde, asansörün üç aylık periyot hâlinde yapılan kontrollerinin ilgililer tarafından denetlenmediği konusunda bir durum hasıl oldu. Hem Çalışma Bakanlığı müfettişleri hem Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği hem de ilgililer bu konuda araştırmalarını hızlı bir şekilde yapacak, kamuoyuna gerekli duyuruları yapacaklardır. Anlaşılan o ki çıkarılan yasalar ne kadar iyi olursa olsun, tatbikat bu manada çok önemli. Bu manada hem sivil toplum örgütlerine hem de bürokrasiye kontrol açısından büyük görevlerin düştüğünü ifade ediyorum. Bu manada baktığımızda herkes üzerine düşen görevi yaptığı takdirde bunun önüne geçmemiz, minimum seviyeye düşürmemiz mümkün olacaktır diye tahmin ediyorum.

Yasayı yapmamıza rağmen, uygulamada bir aksaklık varsa uygulama konusunda gerekli mercilerin gerekli işlemleri hızlı bir şekilde yapmaları gerektiğini tavsiye ediyor, tekrar, ölen işçilerimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum; böyle bir kazanın bir daha olmaması temennisiyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Çelik…

4.- Muş Milletvekili Demir Çelik'in, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

DEMİR ÇELİK (Muş) – Değerli milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi olarak biz de Mecidiyeköy’deki elim cinayeti kınadığımızı, cinayette yaşamını yitiren emekçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet dilerken kederli ailelerine başsağlığı dileklerimizi ilettiğimizi ifade etmek istiyoruz.

Elbette, Türkiye’de son yıllardaki iş cinayetlerini -gündemden düşmeyen realitesiyle- bir kez daha Meclisin gündemine taşınmaya değer bir konu olarak görüyoruz. Henüz Soma’yı unutmamışken, henüz Soma’nın sorumlularını açığa çıkarıp gerekli hukuksal soruşturmaya tabi tutmamışken, bu ve benzeri cinayetlerin yaşanacağı tarafımızdan defalarca ifade edilmiş olmasına rağmen tedbir alamayan, gerekli denetimleri sağlamayan iktidar en baş suçludur. Bu manada da hukuk, sadece devletin siyaset yapma ihtiyacının ürünü olmamalıdır. Hukuk, devleti sistematik olarak yönetmenin aracı durumuna düşürüldüğünde, toplumun esenliği ve güvenliği yerine devletin ve devleti sahiplenen iktidar odaklarının çıkarlarına hizmet edeceğinden meşruiyetini kaybeder.

O nedenle de bizim görmezlikten, duymazlıktan gelemeyeceğimiz, her birimizin duyarken, işitirken vicdanının sızladığı bu olayların son bulması dileklerimle gerekli duyarlılığın gösterilmesini saygılarımla arz ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Akar…

5.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın, olağanüstü toplantının TRT’den yayımlanması gerektiğine ve bununla ilgili dilekçelerinin sonucunu beklediklerine ilişkin açıklaması

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan, Meclis Başkanlığına bir dilekçemiz oldu saat on iki itibarıyla. Bugün, Meclis İç Tüzük’ün 5’inci maddesine göre olağanüstü toplanıyor; orada da nasıl toplanacağı, neler görüşüleceği tarif edilmiş. Ancak, 2011’de TRT’yle yapılan protokolde olağanüstü toplantıların da, bu tür toplantıların da TRT’den yayımlanabileceği konusunda…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Özel gündemle ilgiliydi.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Evet, özel gündemle ilgiliydi.

Bu, özel gündem çünkü olağanüstü toplanıyor. Niye özel gündem? 40 bin öğretmenin ataması bekliyor. Niye özel gündem? Yine kadınlarımıza getirilen emeklilik haklarını kadınlarımız bekliyor. Yine özel gündem bugün, 10 tane işçimiz hayatını yitirmiş ve gerçekten, ihmalkârlık yüzünden sayısız can alınıyor bu ülkede, yüzlerce işçimiz hayatını kaybediyor. Bunlar bu vatanın evlatları. Onun için, bugün, aslında özel bir gün. Meclis Başkanlığının bu yayını yaptırması gerekiyor. Bununla ilgili bir dilekçemiz var; bu dilekçemizin nasıl sonuçlandığını merak ediyorum. Bu konuda cevabınızı bekliyorum.

BAŞKAN – İlgilenelim. Peki.

Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bakınız Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bir dakika… Bir şey söyleyeceğim.

BAŞKAN – Ben, Meclisi yönetiyorum ve gündemi uygulamak durumundayım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tamam, müsaade istiyorum sizden.

BAŞKAN – Beş dakikada bir itirazda bulunmayın lütfen.

Buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet, anladım ama bakın, Meclis Başkanlığının olağanüstü toplantı yazısı usulüne aykırı.

Bakın, sizin o demin okuduğunuz yazı 03/09/2014 tarihli. Meclis Başkanlığının olağanüstü toplantı…

BAŞKAN – Kaç tarihli?

KAMER GENÇ (Tunceli) – 03… Yani, 3 Eylül 2014 tarihinde Meclisi olağanüstü toplantıya çağırmış 8’inde. Hâlbuki 4 Eylül, 5 Eylülde Meclis açıktı. Dolayısıyla, Meclisin açık olduğu bir dönemde Meclis Başkanı Meclisi olağanüstü toplantıya çağıramaz. Bu olağanüstü toplantı yazısı usulüne uygun değil.

BAŞKAN – Şimdi, bakın, Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bir şey söylüyoruz yani.

BAŞKAN – Anladım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet.

BAŞKAN – Sayın Genç, Meclis 4’ünde açıktı ama başka bir olağanüstü çağrı nedeniyle açıktı.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, ama zaten 5’inde de…

BAŞKAN – Bu da başka bir gündemle olağanüstü çağrı.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Anladım ama bakın, İç Tüzük’ün 7’nci maddesi diyor ki: “Olağanüstü toplantı konusu tamamlandıktan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarına devam edebilir.”

BAŞKAN – Etmediler, edebilir…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama, yani o zaman bu yazının hükmü yok.

BAŞKAN – Bakın, Sayın Genç, siz de itiraf ettiniz, “edebilir…”

KAMER GENÇ (Tunceli) – “Edebilir.”

BAŞKAN – E, etmemiş.

KAMER GENÇ (Tunceli) – E, peki...

BAŞKAN – Yani, burada Başkanlığa veya gruplara…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bakın…

BAŞKAN – …bir takdir hakkı vermiş, usule bir açık kapı bırakmış.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, olağanüstü toplantı bitti yani…

BAŞKAN – “Edebilir” deniliyorsa etmemesi de o cümle içinde saklıdır.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi, Sayın Başkan, bakın bu konuda bir usul tartışması açalım. Bakın…

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Daha önce de uygulamaları var.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben söyleyeceğimi söyleyeyim.

BAŞKAN – Anladım, daha önce uygulamaları var. Kişisel olarak da tartışmayalım.

Buyurun, okuyun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bir dakika ama yanlış yapıyor yani bakın daha Meclis çalışma durumu varken olağanüstü toplantı yazısını yazamaz Meclis Başkanı.

BAŞKAN – Daha önce örnekleri var.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yok efendim örneği, nerede var? Nerede var efendim örneği? Yok Sayın Başkan.

BAŞKAN – Meclis o gün, 4’ünde başka bir olağanüstü gündem için toplandı, bugünün gündemi başka bir şey Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, Meclis çalışırken daha üç gün sonra Meclis çalışıyor, olağanüstü toplantıya çağırıyor.

BAŞKAN – Olağanüstü toplantı olduğu zaman o gündem yazısı konuşulduktan sonra Meclis açık kalacak diye bir kayıt yok, bir kaide yok.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, şu Meclisi doğru dürüst yönetmeyi bilin, İç Tüzük’ü okuyun. Ya böyle bir şey olmaz ya! Hep kaba kuvvetle Meclisi yönetiyorsunuz ya.

BAŞKAN - O gündem konusu görüşüldü ve Meclis kapandı, şimdi tekrar açıldı.

Teşekkür ederim, sağ olun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, anladım da Meclisin yetkisini nasıl alabilir? Meclis o zaman karar verebilirdi çalışmaya, olağanüstü toplanma çağrısına gerek kalmazdı.

VII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.-   AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü toplantı çalışma gün ve saatlerine ilişkin önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 8/9/2014 Pazartesi günü (bugün) toplanamadığından, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

                                                                              

                                                                                Mustafa Elitaş

                                                                                    Kayseri

                                                                                   AK PARTİ

                                                                               Grup Başkan Vekili

Öneri:

Genel Kurulun;

8 Eylül 2014 Pazartesi günkü (bugün) Birleşiminde olağanüstü toplantı çağrısına konu işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,

8 Eylül Pazartesi günkü Birleşiminde olağanüstü toplantı çağrısına konu işlerin görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde, 9 Eylül 2014 Salı günü saat 14.00'te toplanarak bu işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,

9 Eylül Salı günkü Birleşiminde olağanüstü toplantı çağrısına konu işlerin görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde, 10 Eylül 2014 Çarşamba günü saat 14.00'te toplanarak bu işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,

10 Eylül Çarşamba günkü Birleşiminde olağanüstü toplantı çağrısına konu işlerin görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde, 11 Eylül 2014 Perşembe günü saat 14.00'te toplanarak bu işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,

11 Eylül Perşembe günkü Birleşiminde olağanüstü toplantı çağrısına konu işlerin görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde, haftalık çalışma günlerinin dışında 12 Eylül Cuma günü saat 14.00'te toplanarak bu işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,

Yukarıda belirtilen birleşimlerde gece 24.00'te günlük programların tamamlanamaması hâlinde günlük programların tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi önerilmiştir.

BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grup önerisi lehinde ilk konuşmacı Süreyya Sadi Bilgiç, Isparta Milletvekili.

Buyurun Sayın Bilgiç.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Grup önerisi üzerinde söz almış bulunuyorum.

Değerli arkadaşlar, Meclisin aslında 1 Ekimde tekrar açılmasına yönelik olmak üzere Genel Kurul kapatılmıştı. Ancak, üzerinde çalışmış olduğumuz, üzerinde görüşmelerini yapmış olduğumuz yasa toplumun pek çok kesimini ilgilendiren son derece önemli düzenlemeleri içerisinde barındırmaktadır. Bu sebeple, toplumun bu beklentisini karşılamak üzere de bu yasanın bir an önce Genel Kuruldan çıkması ve yasalaşmasının temin edilebilmesi açısından Genel Kurul AK PARTİ milletvekillerince toplantıya çağırılmıştır.

Genel olarak tasarıya baktığımızda, öncelikli olarak çalışma hayatına yönelik pek çok düzenlemeyi barındırdığını görüyoruz. Genel anlamda, taşeron iş yerleri ve işçilere yönelik düzenlemeler, çalışma iznine yönelik düzenlemeler, memurlara yönelik düzenlemeler ve onun dışında çalışma hayatının pek çok kesimine yönelik düzenlemeler söz konusu. Soma maden kazası ve maden sektörüne yönelik olarak da yer alan pek çok düzenleme var. Bunun dışında, sosyal güvenlikle ilgili olarak yapılmış düzenlemeler, bir de borçların yapılandırılmasına ilişkin, pek çok kurumla ilgili olarak, vatandaşlarımızın beklentisi olan düzenlemeler var.

Bunun yanı sıra, söz konusu olacak bir önergeyle de, aynı şekilde, kapanan beldelerden kaynaklı olarak özel idarelere ve belediyelere gelen, yüklenen borçların da -ki İller Bankası da dâhil olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarına- yapılandırılması söz konusu olacak.

Aynı şekilde, TEDAŞ’a olan borçların yapılandırılması -ki tarımsal sulama birliklerinin, kooperatiflerin borçlarını ve belediyelerin borçlarını içeren bir düzenleme de- yine yapılandırma düzenlemesi de bir önergeyle inşallah burada yerini alacak.

Burada, şöyle bir genel olarak bakarsak, Soma’da maden kazası sonucu hayatını yitiren vatandaşlarımıza ve oradaki mağdur kardeşlerimize yönelik olan o düzenlemelere baktığımızda, orada hayatını kaybeden bütün madencilerimizin SGK’ya olan her türlü borçlarını bu düzenlemeyle beraber siliyoruz.

Prim ödeme şerhi -beş yıl sigortalılık ve dokuz yüz gün prim ödeme şerhi- kaldırılarak hayatını kaybeden madencilerin yakınlarına, bu şekilde, ölüm aylığı inşallah bağlanacak.

Madencilerin yakınlarından birinin kamuda istihdamı gene bu tasarıyla birlikte, bu yasayla birlikte imkân dâhiline giriyor.

Yine, madencilerin yasal mirasçılarına konut tahsis imkânı da aynı şekilde devreye girmiş olacak.

Bunun dışında, maden sektöründe çalışan tüm işçilerimize yönelik düzenlemelerden de çok kısa bahsetmek istiyorum: Burada da 55 olan emeklilik yaşı 50’ye inecek, linyit ve taş kömürü çıkaran madencilere ödenecek ücret miktarları asgari ücretin 2 katından az olamayacak, maden sektöründe çalışan tüm işçiler için çalışılmayan günler de çalışılmış olarak sayılarak yıpranmaya dâhil edilecektir, yani fiilî hizmet süresi zammına.

Aynı şekilde, madencilere fazla çalışma yaptırılamayacağı da burada hüküm altına alınmış oluyor.

Bunun dışında, yer altı işlerinde çalışan işçilere gerekçesiz işten çıkarma yapılamayacak, böylece de iş güvenceleri güçlendirilmiş olacaktır.

Yer altında çalışan işçilerin, aynı şekilde, yıllık izin süreleri de dört gün daha artırılmıştır yapılan düzenlemeyle beraber.

Değerli arkadaşlarım, bunun yanı sıra, toplumun bütün kesimlerini, esnafımızı, sanatkârı, sanayiciyi bekleyen vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarına ilişkin bir yapılandırma imkânı da gene bu tasarıyla birlikte getirilmektedir ve toplumun büyük kısmı da bu beklenti içerisindedir.

Aynı şekilde, çalışma hayatına yönelik düzenlemelere baktığımızda da, burada taşeron işçilerimizin maaş ödemeleri garanti altına alınmaktadır, madde 3’te yapmış olduğumuz düzenlemeyle.

Bunun dışında, taşeron firma değişse bile işçi aynı iş yerinde çalışmaya devam ediyorsa izin süreleri, işçilerin daha önceki çalışmaları da dikkate alınarak hesaplanacaktır. Bu da yeni getirilen ve işçilerimizin lehine olan son derece önemli düzenlemelerden bir tanesidir.

Bunun dışında, kıdem tazminatına ilişkin önemli düzenlemeler yapılmıştır ve işçilerin çalıştıkları süre, firmanın değişmesinden bağımsız olarak, kıdem tazminatında dikkate alınacak ve kamu kurumu tarafından işçiye ödenebilir hâlde olacaktır.

Gene, taşeron işçilerimiz görevlendirildikleri hizmetlerin dışında başka görevlerde çalıştırılamayacaktır, aksi durumda idari para cezaları gündeme getirilecektir. Bu da 12’nci maddeyle hüküm altına alınmıştır.

Burada, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi tarafından toplu sözleşme yürütülecek ve bu durumda ortaya çıkacak fiyat farkları ilgili idare tarafından karşılanacaktır. Madde 14’te de bu, hüküm altına alınmıştır.

Kamuda süreklilik arz eden işlerin ihalesinin üç yıllık bir süre için yapılması öngörülmekte, böylece taşeron işçilerin bir yıldan düşük ihaleler nedeniyle İş Kanunu’ndan doğan hak kayıpları da önlenmiş olacaktır.

Memurlarımıza, taşeronlarımıza yönelik yapılan daha pek çok düzenleme var ama çok kısa kısa geçmek istiyorum, son derece kapsamlı bir yasa. Memurlara yönelik düzenlemelerde de İŞ-KUR’da çalışan iş ve meslek danışmanlarının özel hizmet tazminatları yeniden düzenlenmiştir.

Burada önemli bir şey, Millî Eğitim Bakanlığımıza, 35 bini 2014 yılı sonuna kadar kullanılmak üzere, 40 bin öğretmen kadrosu getirilmiştir. Bu yasanın ivedilikle çıkmasını gerektiren en önemli hususlardan bir tanesi de, dediğim gibi, öğretmenlerimize yönelik bu kadro ihdasıdır değerli arkadaşlarım.

Ayrıca, şöyle bir genel olarak baktığımızda, mesela tıpta uzmanlık eğitimi çerçevesinde eğitim alan yabancı uyruklu tabiplerin de nöbet ücreti alabilmelerine imkân getiren son derece insani bir düzenleme de ayrıca son derece insani bir düzenleme de ayrıca bunun içerisinde yer almakta.

Burada, yani konu olarak pek çok düzenleme var ama mesela, yurt dışında yaşayan vatandaşlara yönelik olarak, Türk vatandaşlığından çıkarılan mavi kartlılara sosyal güvenlik açısından borçlanma imkânı getirilebilmekte; bu da pek çok mağdur insanın burada sıkıntısına çözüm olmaktadır.

Bunun dışında, Türkiye ile arasında ikili sözleşme bulunan ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın emeklilik işlemleriyle ilgili olarak esas alınacak sürenin diğer ülkedeki ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilebilmesine imkân getirilmektedir.

Burada, doğum borçlanması 2 çocuktan 3 çocuğa çıkarılmakta ve BAĞ-KUR’lular ve memurların da bu haktan yararlanabilmelerine imkân getirilmekte.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Bence 5’e çıkartalım 5’e; 3 az olur, 3 az olur.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) – Emekli, dul, yetimlerin ödenen aylıklarında biliyorsunuz altı aydan fazla eğer maaş alınmadığı takdirde bir durdurma vardı; bu da pek çok mağduriyete sebep oluyordu. Bu, bir yıla çıkarılıyor.

Disiplin affından yararlananların boşta geçen sürelerini borçlanmalarına imkân getiriliyor.

Bu çerçevede baktığımızda, hakikaten toplumun pek çok kesimini ilgilendiren son derece önemli düzenlemeler var ve inanıyorum ki Genel Kurul da, yüce Meclis de inşallah çok kısa süre içerisinde bu tasarıyı Genel Kuruldan geçirerek, yasalaşmasına imkân vererek toplumun büyük kesiminin bütün bu beklentilerine cevap vermiş olacaktır.

Bu yasanın şimdiden milletimiz ve vatandaşlarımız için hayırlı olmasını niyaz ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde ilk konuşmacı İzmir Milletvekili Musa Çam.

Buyurun Sayın Çam. (CHP sıralarından alkışlar)

MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Çok hüzünlü ve acılı bir günü geride bıraktık. İstanbul’da, Mecidiyeköy’de Galatasaray spor tesislerinin olduğu alanda yükselen dev “towers” veyahut da diğer adıyla plaza, diğer adıyla rezidansta hayatını kaybeden kardeşlerimizle ilgili birkaç şey söyleyeceğim ancak ondan önce yine, klasik anlamda, Meclisin çalışma saatleriyle ilgili AKP Grubunun getirmiş olduğu öneri var.

3 Haziranda Türkiye Büyük Millet Meclisinin Plan ve Bütçe Komisyonuna getirilen bu torba kanun 61 madde olarak gelmişti, daha sonra Plan ve Bütçe Komisyonunda bu, alt komisyonda 106 maddeye, ana Komisyonda da toplam 148 maddeye çıktı.

Biz söyledik zamanında. Biraz önce Sayın Bilgiç söylüyor; işte, bu torba kanundan faydalanacak olan vatandaşlarımızın beklentileri nedeniyle bir an önce yasalaşmasını talep ediyor. Doğrudur, haklıdır ama biz bunu 3 Hazirandan beri söyledik. Arkadaşlar, burada Soma kanununu ilgilendiren, Soma emekçilerini ilgilendiren toplam 20-25 madde var; bunu hemen görüşelim, yasalaştıralım ve Soma’da bekleyen kardeşlerimizin mağduriyetini bir an önce giderelim dedik ama dinletemedik bunu. Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili maddeleri ayrı bir paket hâlinde düzenleyelim, geçsin dedik, bunu da anlatamadık. Şimdi, Meclis açıldı kapandı, Cumhurbaşkanlığı seçimi oldu, tekrar, yeni Hükûmet Programı, Hükûmet güven oylaması, bugüne geldik ve şimdi, bunun bitirilmesi için de çaba sarf ediliyor.

Evet, biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak Soma’da hayatını kaybeden 301 kardeşimizin ve kamu alacakları nedeniyle bekleyen esnafımızın, iş adamımızın, sanayicilerimizin bütün faydalarıyla ilgili buradan çıkmasını talep ediyorduk, istiyorduk. Atanamayan öğretmenler ve diğer düzenlemelerin bir an önce çıkması Cumhuriyet Halk Partisinin olmazsa olmazı ama AKP’nin, çoğunluğuna dayanarak getirmiş olduğu bu dayatmaları bizim kabul etmemiz asla mümkün değildir. Biz, bugün, burada yine bu yasanın en hızlı çıkması için elimizden gelen bütün çabayı ve gayreti göstereceğiz ama çoğunluk dayatmalarına asla ve asla bizim “evet” dememiz mümkün değil.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mecidiyeköy’de 10 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. 25 yaşındaki Tahir Kara, 20 yaşındaki Hıdır Ali Genç, 46 yaşındaki İsmail Sarıtaş, 23 yaşındaki Bilal Bal, 38 yaşındaki Cengiz Tatoğlu, 28 yaşındaki Murat Usta, 30 yaşındaki Menderes Meşe, yine 30 yaşındaki Vahdet Biçer, 19 yaşındaki Ferdi Kara,30 yaşındaki Cengiz Bilgi ve 9 Nisanda yine orada bir halat kopması sonucunda hayatını kaybeden 19 yaşındaki Erdoğan Polat kardeşimizi burada rahmetle anıyoruz. Soma’daki 301 kardeşimiz dâhil olmak üzere bugüne kadar iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren bütün kardeşlerimizi sevgiyle saygıyla ve rahmetle anıyoruz ama her seferinde “Rahmetle anıyoruz.” diyoruz fakat bununla ilgili yasal düzenlemeler ve önlemler ne yazık ki alınmıyor.

Bakın, arkadaşlar, 15 Mayısta İstanbul Tabip Odası yayınlamış olduğu bir “tweet”te diyor ki: “Bugünden sesleniyoruz.” İstanbul Tabip Odası söylüyor “tweet” atmış, “Bugünden ilan ediyoruz ve sesleniyoruz. Maalesef yarın bu inşaatlarda 8-10 işçi hayatını kaybedecek.” demiş arkadaşlar. 15 Mayısta attığı “tweet”te Mecidiyeköy’deki bu “towers’da böyle bir cinayetin olacağını gün ışığına çıkarmış ve bunu da açık ve net bir şekilde dile getirmiş arkadaşlar ama buna karşılık, Bakanlar Kurulu, Resmî Gazete’de yayımlanan bir iç tüzük ve tüzüğün ertelenmesiyle ilgili şöyle bir karar alıyor arkadaşlar 16/6/2014 tarihinde: “Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğünün Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tüzük’ün yürürlüğe konulması Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 9/12/2013 tarihli ve 18201 sayılı yazısı üzerine Bakanlar Kurulunca 16/6/2014 tarihinde kararlaştırılmıştır.” diyor ve yönetmelik askıya alınıyor arkadaşlar. Bu da Sayın Abdullah Gül’ün ve yeni Cumhurbaşkanının ve yeni Başbakanın altına imza attığı bir erteleme kararı arkadaşlar.

Türkiye’de işçinin hiçbir kıymeti yok, emekçinin hiçbir kıymeti yok. Önemli olan para, önemli olan kâr ve önemli olan hırstır arkadaşlar.

Bakın, arkadaşlar, Türkiye’de, yaklaşık olarak, on iki yıllık AKP iktidarı döneminde 15 bine yakın işçi kardeşimiz iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ortalama olarak her yıl 1.200, 1.300, 1.400 işçi kardeşimiz iş cinayetlerinde yaşamlarını kaybediyor Değerli Hocam, siz de bunları takip ediyorsunuz. Ortalama, yaklaşık her yıl 1.500 işçi kardeşimiz hayatını kaybediyor.

Peki, bununla ilgili gerekli önlemlerin ve tedbirlerin alınması gerekmiyor mu? Gerekiyor ama, maalesef, sadece Sayın Başbakanın, bugünkü Başbakanın “Onlar da şehitler listesine eklendi.” gibi cümleleriyle geçiştiriliyor ve maalesef, yeteri kadar önlem alınmıyor.

Arkadaşlar, şunu söylemek gerekir: Bakınız, Değerli Hocam, Sayın Başkanım; 2014’ün ilk sekiz ayında 1.300 işçi, bunun… 200’ü sadece inşaat sektöründe hayatını kaybedenler. İnşaat sektöründe, yol, bina, “tower”, plaza ve gökdelenlerin yapıldığı inşaatlarda 200 işçi hayatını kaybetmiş arkadaşlar.

Sayın yeni Grup Başkan Vekilimiz, Sayın Bostancı Hocam, sadece ağustos ayında 40 inşaat işçisi hayatını kaybetti Hocam, 40 inşaat işçisi. Ortalama her yıl 1.500 kişi ama -resmî istatistiklere yansıyanlar- yaklaşık olarak, bunun 200’ü inşaat sektöründe, inşaatta çalışan kardeşlerimiz.

Değerli arkadaşlar, bunun mutlaka önleminin ve tedbirinin alınması gerekiyor. Ama ne yazık ki on iki yıllık AKP iktidarı döneminde bunların önlemleri alınamadı, tedbirleri alınamadı ve işçi kardeşlerimiz yine iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.

“Cama geleceğine cana gelsin.” anlayışının ortadan kaldırılması gerekir. Cam değil can önemli burada, insan hayatı önemli. İnsan hayatına önem vermediğimiz sürece maalesef her gün yeni işçi kardeşlerimiz hayatlarını kaybetmeye devam edecek.

TOKİ, TOMA, AKP iktidarı “Cama geleceğine cana gelsin.” diye yola devam ediyor arkadaşlar. “On altı Dokuz” kulelerinden hangi bakanların, hangi milletvekillerinin, bakan çocuklarının, milletvekili çocuklarının gerek kendi adlarına gerekse yakınlarının adlarına hangi daireleri aldığını gazetelerden çarşaf çarşaf okuyoruz ve okumaya devam ediyoruz. İşte, Mecidiyeköy’de, temelinde kan olan bu “towers”ın yükselen inşaatında da hangi bakanların, hangi milletvekillerinin, hangi bakan çocuklarının, hangi milletvekili çocuklarının üzerine tapulu daireleri olduğunu önümüzdeki günlerde gazetelerde yine çarşaf çarşaf okumaya devam edeceğiz.

Değerli arkadaşlar…

RECEP ÖZEL (Isparta) – Mustafa Sarıgül’ün varmış…

MUSA ÇAM (Devamla) – Kimin varsa… Kimin varsa… Hangi milletvekilinin, hangi bakanın yakınının, hangi belediye başkanının varsa bunları çıkarmak ve o kan izleri üzerinde yükselen o gökdelenlerin, o “tower”ların, o plazaların hesabının verilmesi gerekiyor.

Sayın Başbakanın, yeni Cumhurbaşkanının “Falanca plazayı kesin dedim, kesmediler, küstüm.” dimesiyle bu sorunlar çözülemez. Ona ruhsatı veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, 5.000’lik, 1.000’lik planlarını yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesidir. Nasıl onlara ruhsat veriyor? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ankara’dan nasıl o gökdelenlere ruhsat veriyor? O yavrum, güzelim çocuklar, o 20’nci, 30’uncu katlara çıkıyorlar, oradan aşağıya düşüyorlar ve hayatlarını kaybediyorlar ve Sayın Torun, Sayın Cumhurbaşkanının imam-hatipteki sınıf arkadaşı kalkıyor, diyor ki: “Ne gerekirse yaparız; bütün ekonomik yardımları, katkıları veririz, onların aileleri mağdur olmaz.”

İşte, sermaye budur; işte, kapitalizm budur. AKP de son on iki yılın acımasız kapitalizmin en büyük temsilcisidir ve bu kanların üzerine, bu acıların üzerine de “Yola devam.” diyorsunuz.

Bir kez daha, “towers”ta, Soma’da ve Türkiye'nin dört bir yanında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizi, emekçi kardeşlerimizi rahmetle anıyorum; onların anıları önünde, mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyorum; ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Çam.

Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin lehinde ikinci konuşmacı, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan.

Buyurun Sayın Tan.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün bir kez daha Meclisin çalışma saatleriyle ilgili konuşmak ve tartışmak üzere huzurlarınızdayız.

Meclise geldiğimiz günden beri aynı taktik, aynı metot sürekli tekrarlanıyor; bazen Meclis iki ay, üç ay -tırnak içinde- eften püften işlerle meşgul ediliyor fakat -yine halk tabiriyle- tam yumurta kapının ağzına geldiği vakit alelacele, sabahlara kadar bir çalışma temposu getirilip Meclise dayatılıyor. İlk günden beri biz bunlara karşı çıktık. Meclisin bir çalışma süresi, bir çalışma teamülü, bir çalışma adabı var. Tabii ki bu memleketin çok acil, önemli, ertelenemez, bekletilemez mevzuları olduğu vakit -milletten daha acil bir şey yok- sabahlara kadar, gerekirse yemeden içmeden de burada çalışılır. Ancak keyfî olarak bunları düzenlemek yine bütün üyelere karşı bir saygısızlık ve teamüllere karşı, kurallara karşı da bir ilgisizliktir.

Niye bunları söylüyorum? Bu, Meclisin çalışmasıyla ilgili grup başkan vekilleri belli dönemlerde toplanıyorlar, ne yapacaklarını, hangi kanunları öne alacaklarını, nasıl çalışacaklarını, hangi saate kadar çalışacaklarını belirliyorlar ama son kez yine ittifakla belirlenen bu çalışma takvimi yine iktidar partisi tarafından, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yok sayıldı; bugün tekrar, yine, paldır küldür, bir çalışma süresi Meclise dayatılıyor.

Biz arkadaşlara tekrar tekrar söylüyoruz, bunu böyle yapmayın, memleketin önemli, çok önemli mevzularını torba yasasının içerisine veya hurcun, işte, hararın -çok değişik tabirler kullanıldı- bunların içine doldurup çalakalem götürmek, “Kabul edenler… Etmeyenler…” şeklinde bir emrivaki dayatmak yerine getirin bunları doğru düzgün tartışalım, doğru düzgün konuşalım ve mümkün olduğu kadar da boğuşarak, çatışarak değil; uzlaşarak, ittifakla bu memleket için en doğru olan neyse birlikte karar alalım.

Şimdi, bunları söyledikten sonra, bugün Türkiye’nin en önemli gündem maddesi, 10 kardeşimiz İstanbul’da bir özel şirketin yaptığı inşaatta hayatını kaybetti. Tabii, çok klasik bir tabir ama bunu söylemek zorundayız: İşte, biz de ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz, geride kalan yakınlarına, ailelerine, sevdiklerine, arkadaşlarına Cenab-ı Allah’tan başsağlığı ve sabır diliyoruz ama değerli arkadaşlar bunlar yetmiyor, şimdi, “İş kazası.” denilip geçiliyor. Ben kendim de inşaat mühendisiyim yani birkaç sefer bu mevzuyla ilgili bunları dile getirdim. Mesleğe yeni başladığım ilk sene ben de genç bir mühendis olarak bir iş kazası geçirdim ama Allah’a çok şükür, çok büyük bir kaza değildi, işte, birkaç aylık bir dinlenmeyle, tedaviyle atlattım bunu, sonra çalıştığım kendi inşaatlarımda da kazalar oldu, olmadı değil ama değerli arkadaşlar, kaza ne, cinayet ne, işte, bunun tanımını, tabirini doğru yapmak lazım.

Kaza dünyanın her yerinde var, çok klasik bir ifade, çok klasik bir tanımlama: “Ne yapalım? Kaza Allah’tan geliyor. İşte, elimizden geleni yaparız, yaraları sararız.” Değerli arkadaşlar, evet, kaza Allah’tan geliyor ama cinayet başka bir şey. Peki, kaza ne, cinayet ne? Kaza, her türlü tedbiri, her türlü önlemi, yapmanız gereken her şeyi yaptıktan sonra sizin iradenizin dışında, kontrolünüzün dışında cereyan eden şey ama üzerinize düşenleri yapmadan -büyük bir kısmını yapmadan- ihmal ederek, kontrol etmeyerek, üzerinde durmayarak sebep olduğunuz şeyler ise değerli arkadaşlar, bunlar cinayet. İşte, İstanbul’da olan son hadise de maalesef kaza olarak tanımlanamayacak bir hadise.

Benden önceki arkadaşlar da cinayet kelimesini kullandılar. Peki, bununla ilgili neden gerekli tedbirler alınmıyor, neden gerekli kontroller yapılmıyor? Değerli arkadaşlar, bunun birinci sebebi, büyük bir açgözlülükle kâr hırsı. Şu an bahsedilen inşaatı hepiniz biliyorsunuz. Ben sadece inşaat bazında da konuşmak istemiyorum ama Türkiye özellikle bu inşaatı, ihale sürecinden itibaren sürekli olarak bu inşaatı konuştu. İhaledeki oranlar, TOKİ’nin bu meseledeki rolü, ihaleyi alan şirketin yönetim kurulu başkanının iktidarla içli dışlı oluşu, bunlar sürekli olarak medyayı işgal etti ve şu an yine İstanbul’da -İstanbul’u bilenler yakinen takip ediyorlardır- metrekare satış fiyatı en yüksek inşaatlardan birisi. E tamam, madem öyle, madem büyük bir kâr var, o hâlde yapılması gereken, bütün güvenlik tedbirlerinin, bütün iş güvenliği yükümlülüklerinin yerine getirilmesidir.

Değerli arkadaşlar, bu, sadece bu inşaatla bağlı değil, onun altını çizdim, bugün birçok inşaatta, işçilerin barındıkları yerler inanın belki tabiri hoş değil ama hiçbir insanın, hiçbir canlının -başka bir kelime kullanmayayım, yine saygımı koruyayım- barınamayacağı şekilde. İşçi koğuşları, tuvaletleri, yemekhaneleri hem sosyal şartları itibarıyla felaket seviyesinde hem de güvenlik açısından da aynı durumda. İşte bu söz konusu inşaatta da yine doğal gazla çalışan bir büyük kazanın hemen yanında işçilerin yattığı, şartları namüsait yatakhaneler yine basında yer alıyor.

Değerli arkadaşlar “Biz kanunları çıkardık. E ne yapalım, işte kimse uymadı veya takip etmedi.” demekle de bu işin içinden çıkılması veya sorumsuzca beyanatlarla bu işin atlatılması mümkün değil.

Türkiye’de bununla ilgili bir bakanlık var, Türkiye’de bununla ilgili genel müdürlükler, bölge müdürlükleri var, yine aynı şekilde binlerce personelin çalıştığı müfettişler ordusu var neredeyse. İşte, en son Soma madenlerinde de aynı şey yaşandı, diğer inşaatlarla da yine aynı iddialar ve tespitler var, raporlar var. Bu görevlilerin de en az bu kazaya sebebiyet veren şirket sorumluları kadar takip edilmesi ve yine gerekiyorsa cezalandırılmaları gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, bu İstanbul’un talanını defalarca bu kürsüden dile getirdim. İstanbul’un kurtarılması için bir İstanbul’u kurtarma bakanlığının kurulması gerektiğini de dile getirdim. Biraz evvel bu gökdelenlerden bahsedildi, bu kazanın olduğu yer de dâhil -eski Ali Sami Yen Stadyumu- şehrin göbeğinden şu an hafta içi gündüz on ikide oradan rahatlıkla geçebilmeniz mümkün değil. Bu yoğunlukları kim veriyor belli, kim yapıyor onlar da belli, kimler satın alıyor onlar da belli.

İşte biraz evvel bir inşaattan bahsedildi, “OnaltıDokuz” projenin adı. Yani, adını vermekte bir beis yok çünkü mahkeme kararıyla bunun tıraşlanma kararı geldi ve Sayın Başbakan da dedi ki: “Ben küstüm.” O dönemin Başbakanı, şu an Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki: “Ben firma sahibine küstüm, darıldım. Niye bunun yarısını kesmedi?” Peki, karpuz mu kesiyor? “Niye tıraşlamadı?” Saç mı tıraşlıyor? Bunu bilen herkes bilir, yine arkadaşlarımız dile getirdi; bunun 5.000’lik planları nereden geçti, 1.000’lik planları nereden geçti, 1.000’lik planları geçtikten sonra bunun inşaat ruhsatını kim verdi? O binanın şu an iskân ruhsatı var ve bir sayın bakanın da orada 2 dairesi var. Bu mahkeme kararları gündeme geldikten sonra o 2 daire satıldı, bunların tapu kayıtları var.

Değerli arkadaşlar, dolayısıyla, böyle birbirimizi suçlayıp, hakaret edip polemik yapmak yerine, gelin bu meseleleri doğru düzgün bir şekle kavuşturalım, haklıyı haksızı ayırt edelim, doğru olana birlikte karar verelim, ölümler de olmasın, yanlışlar da olmasın. Bütün tedbirleri aldıktan sonra kaza olursa o zaman “Allah’tan” diyelim.

Hepinize saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Adalet ve…

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkanım, biraz önceki talebim Hükûmete iletildi mi, merak ediyorum.

BAŞKAN – Arkadaşlar iletmiş olmalılar. Bir cevap gelmedi henüz.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Peki, her yarım saatte bir soracağım.

BAŞKAN – Bana mı soracaksınız?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Her yarım saatte bir… Talebimle ilgili Hükûmetin cevabını öğrenmek benim hakkım.

BAŞKAN – Elbette.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Hükûmet bilgi versin diyorum.

BAŞKAN – Onu söylediniz de bu konuda benim bir çabam söz konusu değil.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Hayır, hayır yani ben…

BAŞKAN – Ben sadece TRT yayınlarıyla ilgili…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Efendim, Hükûmet yok yerinde zaten, Hükûmet yok.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Hükûmet yok Parlamentoda Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Altay, ben sadece TRT yayınlarıyla ilgili talebi sordunuz zannettim.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Hayır, TRT’yi demiyorum Sayın Başkanım, ona alıştık.

BAŞKAN – Anladım şimdi, tamam.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Ben İstanbul’da meydana gelen kazayla ilgili…

BAŞKAN – Siz duyurunuzu yaptınız, tamam, anlaşıldı.

ENGİN ALTAY (Sinop) - …Hükûmetin Meclise izahat vermesini talep ettim.

BAŞKAN – Tamam, her yarım saatte bir de söyleyeceksiniz.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Ayrıca şu anda Genel Kurulda Hükûmetin olmamasını da yadırgıyorum. Hükûmete yakışan… Bu, Parlamentoya bir saygısızlık. Tutanaklara geçsin Başkanım.

BAŞKAN – Tamam, peki, ben yanlış anladım, tamam.

KAMER GENÇ (Tunceli) – İç Tüzük’e göre…

BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan… Sayın Başkan… Sayın Başkan…

BAŞKAN - …son konuşmacı Sayın Yusuf Halaçoğlu, Kayseri Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, İç Tüzük’e göre her görüşmenin başından sonuna kadar Mecliste bir Hükûmet temsilcisi bulunması şart.

BAŞKAN – Tamam.

KAMER GENÇ (Tunceli) – E tamam da uygula işte.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Halaçoğlu.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tamamsa nasıl tamam? İç Tüzük’te her görüşmenin başından sonuna kadar Hükûmet temsilcisi bulunması gerekir. Bulunmadığına göre bu görüşmeler keenlemyekûndür.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Halaçoğlu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, başını sallamana gerek yok, aklını salla, aklını.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Bugün, Danışma Kurulu…

BAŞKAN – Bir dakika Sayın Halaçoğlu.

Son cümlenizi tekrar eder misiniz?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Duysaydın.

BAŞKAN – Lütfen tekrar eder misiniz?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tekrarlamıyorum, hayır, duysaydın.

BAŞKAN – Ben duydum ama sizin terbiyenize ve takdirinize bırakıyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Benim terbiyem her zaman senin terbiyenden çok üstün.

BAŞKAN – Tamam, konuşmayın.

Buyurun.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında, AKP tarafından sunulan bu grup önerisi, bildiğiniz gibi, 12/8/2014 tarihindeki grup önerisine zıt bir şekilde ortaya çıkan bir öneri. Çünkü, o tarihte sunulan grup önerisine göre, 21 Ağustosa kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışması kararı alınmıştı. Ancak, 14 Ağustosta bizzat AKP grup başkan vekili arkadaşlarımızın teklifi üzerine Meclis 1 Ekime kadar tatile girdi. Hatta o sırada, özellikle torba yasanın tamamen çıkmasından sonra tatile girmesinin daha doğru olacağını söylememize rağmen, maalesef, arkadaşlarımız şunu söylediler: “Beşinci bölümü hızla bitirelim, altıncı bölümü ekimde açıldığı tarihte görüşelim.” Böyle karar alındı. Biz de kendilerinin bu sözü üzerine “Pekâlâ.” dedik. Fakat şunu da söylediler öğretmen atamalarıyla ilgili olarak: “Eylül ayında ihtiyacımız var. Bu sebeple, 28 Ağustosta her hâlükârda Cumhurbaşkanının yemini sırasında toplanacak Meclis, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir karar almak suretiyle, Danışma Kurulu kararını ortak olarak alırız ve öğretmen atamalarını gerçekleştiririz.” “Bunun yanı sıra İran’la ilgili bir ticaret anlaşması var, sözleşmesi var, bunu da geçiririz. Kabul mü?” dediler, “Evet, bunu da kabul ediyoruz.” dedik ama maalesef, atılan imzaya rağmen bugün yeni bir beyaz sayfa açtınız yeni Hükûmetle birlikte, verilen sözde durmayacağınızı gösterdiniz.

Şimdi, sizin buradaki yeniden olağanüstü toplantı gerekçenizi öğretmen atamalarının gecikmesi olarak nitelendirdiniz. Aslında öğretmen atamalarıyla ilgili, biliyorsunuz, Komisyonda yapılan görüşmelerde 40 bin kadro ihdası istediniz ve bu onaylandı ve 40 bin kadro ihdası söz konusu edildi. Ama ardından bugün torba yasanın 74’üncü maddesinin (2)’nci fıkrasında 35 bin öğretmenin atanmasıyla ilgili karar alındı. Yani, aslında 5 bin kadroyu bir şekilde gündeme getirmiyorsunuz veya onu yedek olarak tutuyorsunuz. 35 bin öğretmenin atanmasıyla ilgili karar 74’üncü maddenin (2)’nci fıkrasında zaten torba yasada mevcut. Tabii, “Onu akıl edemedik, farkına varmadan bu şekilde o zaman teklifte bulunduk.” diyorsunuz. Yani, şimdi Hükûmetsiniz sonuç olarak, devlet yönetenlerin “Farkına varmadık, yanıldık.” diye bunu sık sık tekrar etmesi söz konusu bile olamaz. Mademki Hükûmetsiniz yani iktidarsınız, o zaman muktedir olmak zorundasınız. İktidar olmak çok basit bir şeydir ama muktedir olmak o kadar kolay değil. Muktedir olmak bütün her şeyin geleceğini de görerek yapmak demektir. Aslında 28’inde de o yasayı çıkaramazdınız ayrı bir öğretmen ataması şeklinde. Neden çıkaramazdınız? Çünkü 28’inde, bugünkü Cumhurbaşkanı yemin ettiği andan itibaren Hükûmet zaten feshedilmiş durumda olacaktı. İstifa etmiş bir hükûmetin bir kanun çıkarması zaten İç Tüzük’ümüze göre mümkün değil. Dolayısıyla, bu da gerçekleşmesi mümkün olmayan bir konuydu. Yalnız, şurasını söyleyeyim: Maalesef, sürekli yanılıyorsunuz.

Diğer taraftan, şunu söyleyeyim; demin AKP Grubu adına konuşan değerli arkadaşımız şunları söyledi: “Şu, şu, şu ayrıcalıkları getiriyoruz, vergi aflarını getiriyoruz.” Bir sürü şeyler söyledi ama şunu söylemiyor: 76’ncı maddeyi söylemiyor. 76’ncı maddede ne var? “Bilançolarında görülmesine rağmen kasalarında olmayan nakit mevcudu birisine ödünç olarak verilmiş olabilir.” vesair gibi bir ifadeyle ifade edilen kanundan söz etmiyor. Yani, birisine ödünç olarak vermek rüşvet de olabilir, başka şey de olabilir. Bundan söz etmiyorsunuz.

100’üncü maddede idare mahkemelerinin aldığı kararları ancak iki yıl sonra uygulamaya koyacağınızı ve bununla da mahkeme kararına uymayabileceğinizi ve başka bir göreve atayacağınızı söylüyorsunuz. Yani, yeni Türkiye hukuka uymayan bir Türkiye mi sizce, böyle bir şey mi düşünüyorsunuz?

112’nci madde keza aynı şekilde meralardan bahsediyor.

115’inci madde keza buna benzer birtakım konulardan bahsediyor. Yani, siz hukuka uymayan bir devlet getiriyorsunuz. Yani, Özelleştirme İdaresinin özelleştirdiği kurumlarla ilgili mahkeme kararı beş yıl sonra çıkarsa bunu uygulamamaktan söz ediyorsunuz. Suç, mahkemenin verdiği geç karar mıdır yoksa geç karar böyle bile olsa nasıl olur da hukuku uygulamazsınız? Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Bu da herhâlde yeni Türkiye’nin bir örneği.

Keza, az önce söylendi “Efendim, 32’nci kattan düşen asansör…”

Arkadaşlar, iyi kontrol edilmeyen, denetlenmeyen her şey laçka olur. Bakın, şimdi “Zeytinburnu’ndaki 2 tane kulenin yarısından fazlası, yüzde 60’ı yıkılıyor.” deniyor. Hangi sebeple yıkılıyor? “Efendim, İstanbul’un silüetini bozuyor.” Peki, bunun imar kararını veren kimdir? Büyükşehir Belediyesi. Herhâlde ben vermedim. Peki, o, verirken onu düşünmedi mi? Hani “Yeni Türkiye” diyorsunuz ya, siz Osmanlı Devleti’ne bile ulaşamıyorsunuz. Osmanlı Devleti’nde şehir mimarları var. Her şehirde “şehir mimarları” diye bir müessese var. O şehirde ne inşa edilecekse -önceden- o bölgeye göre, bölgenin silüetini bozmayan, sokağın görüntüsünü bozmayan bir mimari izin verir. Yani, siz bunu bile yapamadan yeni Türkiye’den bahsediyorsunuz.

Osmanlı Devleti’nde sizin yeni Türkiye’nizde olmayan başka bir şey daha var: Bir atama öyle rastgele yapılamaz, üniversiteden bir adam getirilip müsteşar yapılamaz Osmanlı Devleti’nde. Nasıl olur? Teşrifat Kanunu vardır, hangi göreve hangi görevlerden gelinebileceği belirlenmiştir Osmanlı Devleti’nde. Yapabiliyorsanız yapın, o zaman “Yeni Türkiye” diyeyim ben size. Onu da yapamazsınız çünkü o zaman istediğiniz adamı atayamazsınız, siyaseten bunu, makam ve mevkileri kullanamazsınız. Dolayısıyla, siz, bu türden -sürekli ama- attığınız imzanın arkasında duramayan, sözünüzün arkasında duramayan bir görüntü sergiliyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, şimdi, madem onu ön plana çıkardınız, size bir öneride bulunacağım öğretmen atamalarıyla ilgili. Bakın, öğretmen olmaya hak kazanmış ve bu konuda bilgisayarlara giren insanlar var, bilgisayarın gadrine uğrayıp atanamayan insanlar var ama öyle hâle gelmişler ki, yaş haddinden artık devlet memuru olamayacak hâle gelmiş öğretmen adaylarımız var. Gelin, her branşın öğretmen sayısını belirledikten sonra, en azından yüzde 10’unu, bu türden, artık yaş haddinden bu hakkını kaybedebileceklere ayıralım; var mısınız? Doğru olmaz mı, daha adil olmaz mı? Yazık değil mi o insanlara, o kadar yıldır bekleyen, psikolojik sıkıntılara giren o insanlara? Bakın, size adaletli bir sistem öneriyorum. Her branşta atanacak öğretmenlerin yüzde 10’unu öncelikle yaş haddi sona erdiği için devlet memuru olamayacak insanlara tahsis edelim; var mısınız? Buraya öyle bir ek koyalım istiyorsanız. O zaman, insanlara da hak ve hukuk çerçevesinde hareket etmiş oluruz. Bunu yapabilirsiniz diye düşünüyorum.

Şimdi, özellikle, ben tekrar, grubum adına, Mecidiyeköy’deki kazada -ben “kaza” diyorum ama kazayı şundan dolayı söylüyorum, ihmalden doğan bir kaza olarak- orada hayatını kaybeden insanlara tekrar rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum ama bunun tekrarlanmaması için…

Bakın, biz bir yıl önce, Haziran 2013 tarihinde, asansör kazalarında hayatını kaybedenlerle ilgili Meclis araştırması önergesi verdik ama kabul edilmedi. Arkadaşlar, bunlar ihmal edilmeyecek konulardır. Dolayısıyla bu kaza bize bir şeyi göstermeli; Türkiye’de eğer otokontrol sistemini kurmak istiyorsak Meclis zaman zaman devreye girmek zorundadır. Bu araştırmalar yapıldığında insanlar kendilerine çekidüzen verir, daha ciddi tetkikatlar yapar ve ondan sonra bu kazalarla bir daha karşılaşmayız.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmiştir.

Sayın Bakan Lütfi Elvan’ın bir açıklama talebi var.

Buyurun Sayın Bakan.

Süreniz bir dakikadır.

VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)

6.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Sayın Başkan, öncelikle şunu ifade etmek istiyorum: Hepimizi derinden yaralayan, İstanbul’da meydana gelen iş kazasında ölen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, tüm yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Aslında, iş güvenliği konusunda kapsamlı çalışmalar yapıldı, Meclisimiz önemli kararlar aldı ama bu kazadan sonra da bugün sabah Bakanlar Kurulumuzda iş güvenliği hususunu ve meydana gelen hadiseyi kapsamlı olarak tartıştık, bununla ilgili açıklamaları Bakanlar Kurulu sonrası Hükûmet sözcümüz detaylı olarak yapacak.

Ölenlere tekrar Allah’tan rahmet diliyorum, tüm yakınlarına ve tüm milletimize de başsağlığı diliyorum, Allah yakınlarına sabırlar versin.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

Olağanüstü toplantı çağrı önergesine konu kanun tasarı ve tekliflerini görüşmek için gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sıraya alınan, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki 108 Adet Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

VIII.-               KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (x)

BAŞKAN - Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

13/08/2014 tarihli 132’nci Birleşimde İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen tasarının beşinci bölümünde yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştı.

Şimdi altıncı bölümün görüşmelerine başlıyoruz.

Altıncı bölüm, geçici 1’inci madde dâhil, 127 ila 148’inci maddeleri kapsamaktadır.

Altıncı bölüm üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Denizli Milletvekili Sayın Emin Haluk Ayhan konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının son bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek üzere söz aldım. Yüce heyeti isaygıyla selamlıyorum.

Kanun yapım süreci dikkate alındığında, çalıştığımız şekilde bir tasarının görüşmesinin kanun yapmanın hukuki durumuna hiç uygun bir yöntem olmadığını ifade etmek istiyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi Kanun Yapım Süreci Sempozyumu yapıldı. Burada bütün siyasi partilere mensup milletvekilleri ve ilgili taraflar görüşlerini beyan ettiler. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı da milletvekilleri için Yasama El Kitabı’nı yayımladı. Bunlara baktığımız zaman, yaptığımız işin, yaptığımız çalışmanın hukuki sürece, İç Tüzük’e hiç uygun olmadığını görüyoruz.

Şimdi, kanun yapım sürecinde tasarıların hazırlanma süreci, tasarı ve tekliflerin görüşülmesi süreci, siyasi partilerin bu sürece bakışları önemli. Çalıştığımız yöntem ise diğer siyasi partilerin bu çalışma yöntemine bakışı değil, bu çalıştığımız yöntem AKP’nin çalışma yöntemine bakış açısını göstermesi açısından önemli. Şu kullandığımız yöntem sadece AKP’nin değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, milletvekillerinin saygınlığına gerçekten gölge düşürüyor. Ne öncelik, öncelik ne zamanlama, zamanlama ne muhteva, muhteva ne anlam bütünlüğü ne istisnai bir durum; bırakınız teklifleri artık tasarılar bile usulüne uygun gelmiyor, görüşülmüyor. Komisyonlarda, gelen tasarıları bakanların yerine kamu görevlileri savunurken, iktidara mensup milletvekilleri bile Hükûmet yerine nereye doğru yönleniyor, saldırıyor? Bürokratlara. Hâlbuki o bürokratların, milletvekillerinin Hükûmeti temsil ettiğini bilmekten uzak olduklarını açık bir şekilde gösteriyor.

Kanun enflasyon olgusu var, ülkemizde devam ediyor. Şu tasarının başlığı bile, muhtevası hepimizin utanacağı, sıkılacağı bir olay. 40 madde gelen bir husus 150 madde olur mu?

Yasama süreci ve kalitesi, ne süreç ve ne kalite? Türkiye'yi uzlaşma zemininden uzaklaştırıyorsunuz. Yukarıdaki söylediklerimizi dikkate aldığınızda, Türkiye'yi uzlaşma zemininden uzaklaştırdığınız çok açık ve net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Ayrıca, bunun da ötesinde torba olarak geleneksel bir ritim tutturulmaya başlaması hususu var. AKP bunu her yıl yapıyor. AKP Grubu, işin şeklini iyice değiştiriyor. AKP’nin yürüyüş düzenine göre bu kanun yapım sürecine şekil verilmeye çalışılıyor. AKP Grubu öneriyi getiriyor, tatile giriliyor, imzalar atılıyor, sözler veriliyor; Türkiye Büyük Millet Meclisinin, milletvekillerinin millete taahhüdü ve onuru ne yapılıyor? Birden yok ediliyor. Sanki hiç gereksiz o sözler verilmiş, hiç gereksiz terk edilmiş bir hava var.

Şimdi, acil olan, beklememesi gereken hususların olduğu söylenebilir. O zaman “Önceden bunu niye yapmadınız?” diye sorarlar. Yasa tasarısında acil olan önceden yapılabilir. Bu kötü olay, 62’nci Hükûmete de maalesef sirayet etmiş vaziyettedir. Böyle bir olay, Hükûmet üzerindeki vesayetin nasıl devam edeceğinin ve nasıl oluşturulduğunun çok açık bir göstergesidir. Arada gensoru görüşmesi veya bir başka husustan veya AKP’nin yeni dediği bir kurgulamanın sekteye uğramasından dolayı sıkıntıya girileceği hususundan bu tasarıdan vazgeçilip ne yapılabilir? Görüşmeye ara verilebilir, taahhüt de edilebilir iktidar partisi tarafından ama verdiğiniz sözün arkasında durulması gerekir. Dikkat ederseniz, AKP tarafından, iktidar partisi tarafından dedim, Hükûmet tarafından demedim çünkü vesayet burada kurulmaya, devam etmeye başlamıştır.

Buradan devam edersek, olayı aynı zamanda taktiksel bir olay olmasından öte, tek adam rejimine sorunsuz geçişin sağlanması için yeni bir vesayet sistemine, sözde yeni döneme problemsiz başlamanın bir aracı olarak, çabası olarak görüyoruz. Tabii ki AKP’nin, yeni dönem için biraz da olsa hazırlık süreci ihtiyacı vardı. Hükûmet neyi koydu? “Çözüm süreci.” dedi. Bu ihanet sürecine tüm devlet aygıtı resmen mevcut Hükûmetin programıyla ne oldu? Ortak edilmeye çalışıldı. Hem de işin taraflarından Genelkurmay Başkanının açıklamaları var, onların bu işten haberi yok işin tarafı olarak. Hükûmette “tıs” yok. Kim cevap veriyor? Cumhurbaşkanı. Hani vesayet yoktu? İcraat Hükûmetin ama vesayet daha başka bir yerden. “Onlar ve biz” söylemleri devam ediyor, ayrılıkçılık devam ediyor.

Diğer taraftan, paralel devlet hikâyeleriyle ortaklarınızla düşman olduğunuz, sizin güvenilir bir ortak olmadığınız ortaya çıkmış vaziyette. Bunlara devam ediyoruz ama bakın, öğretmenleri suistimal ettiniz, beklediniz, atamalarını yapmadınız. 300 bin ihtiyaç varsa hiç alan belirlemeden vekiller dâhil hepsini atayın çıksın.

Şimdi, bakın, su ürünleri fakültelerini tercih eden bir kişi yok, fakülteler boş. Böyle rezil bir eğitim sistemi olmaz.

Tarım stratejik diyoruz, maazallah durum meydanda.

İş güvenliği konusu: Hepimiz günlerdir konuşuyoruz, hepimiz aynı şeyleri, benzer şeyleri söylüyoruz ama ortaya çıkan manzara, ortaya çıkan gelişmeler ve İstanbul’da meydana gelen olay, 10 işçimizin hayatını kaybetmesi neyi çözüyor Allah aşkına? Ne önemliydi, insan hayatı önemli değil miydi? Baktığınız zaman, bu problemlerin çözümü için tedbir alınmıyor. Tedbir alınsa bu hâle gelmez. Aynı şeyleri değişik ortamlarda, sanayide, gemi inşaatında, inşaat sektöründe ne yapıyoruz? Devamlı olarak görüyoruz. Türkiye bu konuda, iş kazaları konusunda ne oldu? Resmen sıkıntıya girdi.

Söyleyecek bir şeyim daha var. İcra taahhüdünden hapis cezası alanlar elli gün her taahhüt ihlali için ceza alıyorlar, cezaevinde yatıyorlar ama yasal düzenlemeye baktığınız zaman, bir yıldan aşağı düşen cezaları alanlar denetimli serbestlikten hapisten çıkıyorlar. Bu elli gün yatacaklara da “ekonomik suçtan ekonomik ceza” dense olmaz mı? Bu insanlara günah değil mi? Yüz binleri aşmış insanlar gerçekten sıkıntıdalar.

Kamu alacakları konusunda, her yıl torba yasayla, kamu alacaklarını gerçekleştiremeyenlere ne yapıyorsunuz? Rahatlatacak çözüm diye dönem sonunda geliyorsunuz. Peki ne oluyor? Hep iki üç taksitten sonra ödeyemeyenler aynı oluyor ve onlara yine bir imkân tanımak için geliyorsunuz. Problemin temelini çözmüyorsunuz. Borçlu olan borcunu ödeyemiyor, harcı olan harcını göremiyor. O zaman, bu yaptığınız işin, ciddiyetten uzak, vatandaşları kandırmaya yönelik ama yeni dönemde de vesayeti baştan kabul edip pes eden bir hükûmetin meydana çıktığını gösteren bir davranış biçimi olduğunu net ve açık bir şekilde belirtmek istiyorum.

Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Sayın Hasip Kaplan konuşacak, Şırnak Milletvekili.

Buyurun.

HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, bugün tekrar Meclisi olağanüstü bir gündemle Meclis Başkanı çağırdı toplantıya ve torba kanunu görüşeceğiz. Arada ek bir iki olağanüstü kanun teklifi var. Bir tanesi de avukatların dosya evrakını incelememesi. Yani, bu torba kanunda öğretmen atamaları bekliyor, doğru ama bir gerçeklik var ki İstanbul’da sorumsuzca yaşanan, denetlenmeyen iş kazası sonucu 10 genç kardeşimizin hayatını kaybetmesi, bu torba kanunun üzerinde yaptığımız muhalefetin şerhinin, gerekçelerinin, Soma’daki 301 kardeşimizin yaşamını yitirmesi zamanında ortaya koyduğumuz tavrın ne kadar doğru olduğunu gösteriyor.

Devlet kamu alanında, kendi alanında taşeronlaşmayı sistemleştirdiği zaman ve sistemi onun üzerine kurduğu zaman kendisi işveren konumuna düşüyor arkadaşlar. Örneğin TOKİ. TOKİ kime bağlı? Başbakana bağlı. Başbakana bağlı olan TOKİ’yi Çalışma Bakanlığı müfettişinin gidip denetleme cesareti var mı? Varsa rapor verme cesareti var mı? Verirse nereye sürüleceğinin veya görevine derhâl son verilmeyeceğinin garantisi var mı? Yok. Böyle bir sistem içinde, tabii ki yurttaşlarımız yaşamlarını yitirdiği zaman bunu kadere bağlamak sorumsuzluğun en büyük örneğidir. Burada “İstanbul’un Maslak güzergâhını Manhattan’a çevireceğiz.” dediler. Sonra -Manhattan, Maslak’ta değil- bir baktık ki her tarafta gökdelenler. Mahmutbey Gişelerine doğru gidin, sağda solda beton bloklar, gökdelenler, “İstanbul finans merkezi olacak.” diye Kadıköy, Ataşehir taraflarına yapılan yüksek binalar; bütün bunlar gösteriyor ki hiçbir plan, hiçbir düzenleme, hiçbir denetim yok. Zaten TEM yolu felç olmuş durumda.

Şimdi, bu yolların felç olduğu, trafiğin işlemediği bu yüksek yüksek binalarda, evet, Manhattan’a özenen, “kentsel dönüşüm” adı altında biraz da bu binalar yapıldığı zaman oradaki iş güvenliğinin zerresi alınmamış, oradaki asansörlerin nasıl çalıştığının zerre emsali alınmamış, güvenliği alınmamış. Oralarda yetmiş yılı aşkın süredir, o yüksek binalarda, asansörlerde 10 tane işçinin birlikte ölüm haberini okumadınız gazetelerde yakın zamanda.

Şimdi, buradan soruyoruz: Çalışma Bakanlığının bu konudaki denetimlerin, sivil toplum örgütlerinin, mimar, mühendis odalarının, bunların tamamının yapmış olduğu denetimlerin raporlarını geciktirmeden kamuoyuna derhâl açıklama ve savcıların anında gereğini yapma gibi bir mecburiyetleri yok mudur? İnsan yaşamı kıymetli değil midir? İnsan yaşamı temel hak ve hürriyetlerin en başında geliyor.

Arıyorlar, torba kanun nedeniyle herkes arıyor. Karayollarında taşeron işçi arıyor, diyor ki: “Mahkeme kararı aldık. Bizim mahkeme kararını uygulatmamak için torba kanuna hüküm koymuşlar.” Arıyorlar başka yerlerden prim, vergi aflarıyla ilgili, bedelli askerlikle ilgili arıyorlar, sicil affıyla ilgili arıyorlar, her şeyle ilgili durmadan arıyorlar çünkü torba kanun olunca…

Torba kanunun başında Soma işçilerine göstermelik verilen birkaç haktan sonra işçiler yine ölmeye devam etti. Hem Soma’da hem Şırnak’ta ölmeye devam ediyorlar çünkü sistem değişmiyor, denetim değişmiyor. Denetleyen Hükûmet, kendisi TKİ kanalıyla işveren konumunda. İşveren konumunda olan bir Hükûmetin kendi sorumluluğunun söz konusu olduğu bir noktada iş kazalarını denetlemesini bekleyemezsiniz. Bu denetim sisteminde ILO’nun sözleşmesini dahi imzalamayı hâlâ lüks gören bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Buradan çok açık ifade etmek istiyorum arkadaşlar: Seçim bitti, kurultay bitti, 2015’te yine seçim var. Sonra, “Sistem değişsin.” deniliyor. Bu torbanın içinde “Mahkeme kararları uygulanmasın.” diye kanun maddeleri var arkadaşlar. Mahkeme kararları uygulanmayacaksa mahkemeleri kapatın daha iyi. Hani yargı, yürütme, yasama birbirinden ayrıydı? Hani kuvvetler ayrılığı vardı? Nasıl olur, hangi demokraside… Bana bir ülke örneği verebilir misiniz, bir hükûmet “Mahkeme kararını ben keyfime göre iki sene uygulamayabilirim.” diye bir kanuni düzenleme yapabilir mi? Milletin iradesini buna nasıl alet edebiliriz arkadaşlar? Burada milletin vekilleri vebal altındadır.

Çok açık ifade ediyoruz: Mahkeme kararlarını uygulatmama anlayışınız Haşhaşiler olabilir, paralel olabilir, El-Sabbah olabilir, Alamut Kalesi olabilir, bilmem ne olabilir ama yolu yöntemi bu değildir, yanlış yoldasınız. Açık konuşuyorum: Alamut Kalesi’nin kanunlarını burada torba kanuna koyamazsınız. Buraya koyduğunuz, Alamut Kalesi’nin Haşhaşi kanunlarıdır. Anayasa Mahkemesinden de dönecek. Yazın bir kenara, deyin ki: “Hasip Kaplan dedi ki: ‘Haşhaşi kanunlarıdır bu torbanın içindekiler. Bu Haşhaşi kanunları sonucu Hükûmet keyfî muamele yapacak.’” Bu Haşhaşi kanunları sonucu iş kazalarında insanlar ölüyor, bu Haşhaşi kanunları sonucu hukuk tanınmıyor, hak tanınmıyor. Yaradan’ın yaratışından dolayı da insanlara kıymet yok, hep paraya sermayeye kıymet var. Olmaz böyle bir şey arkadaşlar, çok acı, çok acı bir durum. “Mahkeme kararını ben iki sene uygulamam…”

Avukatlar stajlarını sınavsız veya sınavlı yapsın, size ne kardeşim, ne karışıyorsunuz? “Avukat mahkeme evrakını incelemesin.” O zaman siz niye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne tarafsınız, niye 6’ncı maddeyi imzalıyorsunuz, niye Anayasa’nın 90’ıncı maddesini getirdiniz, niye Anayasa’nın 90’ıncı maddesine göre iç hukukun üstündedir, kanunların üstündedir? Sizin gücünüz yeter mi bunu değiştirmeye? Bu sözleşmeler yok. Burada, önümüzdeki dönemde ciddi bir karmaşayla karşı karşıyayız, burada bunu açıkça ifade etmek istiyorum.

Buraya koymuşsunuz, gece on iki, yetmedi sabaha kadar çalışmaya… Eğer yürekliyseniz, gelin milletin iradesinin adil temsili ve özgür tezahürü, özgür bir Meclisin kurulması için 2015’te milletin iradesinin önüne konulan seçim barajlarını kaldıralım. Harbi, milletin iradesine saygı nereden geçer biliyor musunuz? Kenan Evren’in koyduğu kanunlara, barajlara sığınmaktan geçmez, bunu kafanızdan çıkarın. Milletin iradesine, sandığa saygıyı ikide bir dile getirip de burada yüzde 10 barajına sığınmak siyasi ahlak açısından düşülecek en son noktadır arkadaşlar, rezalettir. Seçim barajına “Yüzde 10 barajıyla milletin iradesi tezahür ediyor.” diyen siyasetçi, Kenan Evren’in şakşakçılığını yapıyor, 12 Eylül darbesinin şakşakçılığını yapıyor.

2015’e gidiyoruz. 4 tane parti grubuyuz. Doğruysanız, samimiyseniz, davet ediyoruz sizi, Anayasa’da geçici bir maddeyle gelin seçim barajlarını kaldıralım, milletin iradesini 2015’te görelim. Ben ahdediyorum, yemin ediyorum ki bu 4 Meclis grubunun dışında çok farklı partiler, farklı gruplar olacak burada ama siz istemiyorsunuz ki düzen değişsin. Bu çürümüş düzen, bu kokuşmuş düzen, bu sömürü, bu gidişat, bu ihaleler, bu çürümüşlük değişsin istemiyorsunuz. Milletin kendi vekilini özgürce seçmesini istemiyorsunuz. Adil temsil istemiyorsunuz. Hazine yardımında seçim barajı koymaya devam ediyorsunuz. Yüzde 10 barajında ısrarla devam ediyorsunuz. Siz, 330’u bulamazsınız bu kafayla arkadaşlar, bu kafayla giderse 230’u, 130’u da bulamayacaksınız, arayacaksınız. Çok parti gördük, araya araya barajın altında kayboldular. Biz, direne direne geliyoruz. Biz, halkın mücadelesini, azmini ortaya koya koya geliyoruz ve gerçek iradeyi bu Mecliste şu an biz temsil ediyoruz çünkü bağımsız oylarla geldik, yeke yek geldik, seçile seçile geldik, her birimiz bir parti gibi seçildik geldik. Bunu değiştirelim. Bu torbalardan medet ummayın arkadaşlar. Bu torbalar gelir ve herkese kötü miras bırakır.

Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Bihlun Tamaylıgil konuşacak, İstanbul Milletvekili.

Buyurun Sayın Tamaylıgil (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Adı torba olup içi çorba olan, artık torbalıktan çuvala gelen ama o çuvala da mızrağın sığmadığı bir yasayı görüşüyoruz. Taslak mı, teklif mi, tasarı mı, nedir, bunun belli olmadığı, her gelenin içine bir parça bir şeyler attığı, gece yarıları hormonlanarak büyüyen, bugün de gelip üzerinde görüştüğümüz bir yasa çalışmasını yapıyoruz.

Ne oldu? Temmuzda gayet güzel gidiyorduk, hazirandan itibaren çalışmaya başlamıştık, hep beraber çalışmaları devam ettiriyorduk, bu yasayı çıkartacaktık. 434 yetim Soma’da bu yasayla ilgili sonucu bekliyordu. Orada dertlerine çözüm bulunacak diye bekleyenlere, karşılığında bir inatla getirip, hani o “millî irade” diyerek her zaman dilinizden düşürmediğiniz millete en ağır sinkaflı lafları söyleyen adamları kurtarmak için yasa yapmaya kalktınız, inat ettiniz. Ne oldu? Arkasından, tek adam dedi ki: “Artık harç bitti, yapı paydos, Meclisin tatil olması lazım. Acaba kongre süreçleri, kurultay süreçleri diyaloglarda problem yaratır mı? Haydi size güle güle.” Şimdi “Artık ben mazbatayı da aldım, yemin de edeceğim, sorun yok. Buyurun gelin, Meclisi çalıştıralım.” Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışıyor mu, bu bizlere yakışıyor mu? Ama, önemli değil, nasılsa yarıda kalmıştık, gelin torba yasaya devam edelim; tartışmak ve bu tartışma sonunda gerçek anlamda yasama faaliyeti yapmak yerine, birileri size bir işaret verir, kaldırırsınız elleri, bu yasa olur, biter, geçer. Böyle bir mantıkla da hep beraber çalışırız.

Değerli arkadaşlar, 10 gencecik insan Mecidiyeköy’de hayatını kaybetti. Ailelerine başsağlığı ve onlara Allah’tan rahmet diliyorum. Hepimiz burada çıkıyoruz, ailelere sabır diliyoruz, ailelere başsağlığı diliyoruz, ölenler için rahmet okuyoruz ama hep bir araya gelip bunların müsebbiplerinden hesap sormaya neden cesaret etmiyoruz? Biz aylardır söylüyoruz, aylardır bu konuda yapılması gerekenleri dile getiriyoruz ama neden yapılmıyor, neden yıllarca bu konuyla ilgili yasal tedbirleri almak, göz göre göre cinayet gibi kazalara sebep olanlardan hesap sormak için bir şey yapılmıyor?

Bakın, ne yapılıyor biliyor musunuz iş güvenliğiyle ilgili bugün bu yasanın içeriğinde? Açın, 17’nci maddeyi okuyun lütfen, 17’nci maddenin 2'nci paragrafında ne diyor? “İş yerinde çalışan kişi eleman sayısını hesaplarken meslek lisesi ve üniversitelerde okuyan stajyer öğrenciler o iş yerinde iş güvenliğiyle ilgili alınacak tedbirlerde eleman olarak sayı hesabına dâhil edilmez.” diyor. Alın, burada. Daha bundan birkaç ay önce, bir ay önce belki de oy verdiğiniz, kabul ettiğiniz torba yasa maddesinde iş güvenliğinde o gencecik çocukları hiç yerine koyuyorsunuz. Farkında mısınız verdiğiniz oyun?

Değerli arkadaşlar, iktidarda on iki yıldır devriiktidar dönemi yaşatıyorsunuz. Bu on iki yıldır rezidanslarda tatlı hayata o kadar alıştınız ki o tatlı hayatı yaşamak için yeşili de yok ettiniz ve o inşaatları yapmak için onlarca, binlerce metre yükseklerde çalışanın, yüzlerce metre toprağın altında çalışanın haklarını öylesine es geçip bıraktınız. Ama, burada karşımıza çıkan tablo, aslında modern kölelik sistemi olan taşeron sisteminin uygulamalarının getirdiği sonuç. Şimdi, bakıyoruz, kazalar ve cinayetlerden sonra işçi kardeşlerimizi neredeyse suçlu konumuna getirmek için ellerinden ne gelirse onu yapmaya çalışan bir anlayışla karşı karşıya kalıyoruz. İşçilerimizi taşeronlaşmanın insafına bırakanlar, çalışma hayatının denetim mekanizmasını çalıştırmayanlar, ucuz iş gücünü dayatanlar ve buna izin verenler bu iş cinayetlerinin birinci derecede sorumlusudur ve netice itibarıyla bu sorumluluk sonucunda yapılanların hesabının sorulması görevi de bizlerin üzerinedir, yoksa bunların vebalini herkes üzerinde ileride taşır.

Değerli arkadaşlar, sivil toplum örgütleri var ve bizler de yasama faaliyetinde bulunan kişileriz. Gelin, hep beraber bu konuda ciddi bir çalışma yapalım.

Şimdi, bakıyoruz, siyaset açısından da hep bir nefret söylemiyle, nefret söylemlerinin sonucunda bencillik duygularıyla ama bu bencillik duygularının içine girildiği takdirde ne yazık ki gerçeklerle içine çekilecek bir kara delikle karşı karşıya kalınıyor.

Halk, mevcut Hükûmete bu ülkeyi adaletli bir şekilde yönetmesi için oy verdi ve sizi seçti. Halkın iradesine herkes saygı duyuyor. Ama, adalet sadece yöneticiler için değil, herkes için geçerli ve adalet elbisesinin en güzel yakıştığı kişiler ise idareciler. Yöneticiler adaletli olmalı, “Sorunları görmedim.” dememeli. Sorunların tespiti ve çözümü için gerekli olan basiret ve ferasete sahip olunmalı.

Şimdi, son olarak bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Türkiye’de onlarca sorun, onlarca sıkıntı varken halef selef aynı partiden olmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve devir teslimi dahi hukuk ve Anayasa görmezden gelinerek, devletin teamülleri ayaklar altına alınarak işletildi. Herhangi bir belediye meclis üyesi bile istifa ederken ülkenin Başbakanı her türlü imkânları kullanarak bir seçim yarışı yaşadı ve daha sonra anayasal gerçekler ve teamüllerin uygulamasında, hani hep o şikâyet edip “Mahkemelerden sonuç aldık ve cezasını çekecek.” dediğiniz Kenan Evren kadar olmayan bir tercihle karşı karşıya kaldık.

Şimdi, bakıyorsunuz, tabii, kişiye göre hukuk yorumlayarak hiçbir rejimde adalet tesis edilmeyeceğini muhakkak anlamış olmak gerekiyor. Kendiniz ve kişisel çıkarlarınız doğrultusunda bu adaleti yorumlarsanız devri iktidarınızda kendinize bağlı savcılar, kadılar oluşturabilirsiniz, ya sonra? Bugün kişisel çıkar ve rant için yapılan siyasetin toplumda büyük bir erozyona yol açacağını hiç unutmayın. Türkiye’de yolsuzluk ve hırsızlığa karşı oluşan duyarsızlık topluma büyük yara veriyor, bunu da hiç unutmayın.

Bakın, Muhteşem Süleyman, Kanuni Sultan Süleyman zamanında Fuzuli’nin ünlü bir Şikâyetnamesi var, diyor ki: “Selam verdim, rüşvet değil diye almadılar.” Yani, sanki bugün için yazılmış.

Diyor ki: “Selam verdim, rüşvet değil diye almadılar.

Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat etmediler.

Dedim: Ey arkadaşlar, bu ne yanlış iştir, bu ne yüz asıklığıdır?

Dediler: Bizim âdetimiz böyledir.

Dedim: Vakıf malın dilediği gibi kullanmak vebaldir.

Dediler ki: Akçamız ile satın almışız, bize helaldir.

Dedim: Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı bulunur.

Dediler ki: Bu hesap, kıyamette sorulur.

Dedim: Dünyada dahi hesap olur, haberin işitmişsiniz.

Dediler ki: Ondan dahi korkumuz yoktur, kâtipleri razı etmişiz.” İşte, bu anlayışla yapılan bir siyaset, bu anlayışla bakılan adalet, bugün yaşadığımız kötü, kokmuş ve bence çok büyük erozyon yaşamış bir demokrasiyi karşımıza çıkarıyor.

Artık, devletin kurumları ve o kurumlara bağlı olarak yapılan uygulamaları biraz adaletin gerekliliği içinde, o “vicdan” denilen teraziden tartarak ortaya koymak lazım. Taze Başbakan yeni bir tasfiye memuru gibi anlatımlar içinde oluyor, sanki on iki yıldır bu ülkeyi sizler yönetmiyormuşsunuz gibi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BİHLUN TAMAYLIGİL (Devamla) – Ama artık devrihükûmetinizin zamanı tamamlandı. Böyle torba yasalarla hormonal yasama yapmak yerine milletin faydasına, yararına ve yasama tekniğine uygun yasalarla çalışmaya hepinizi davet ediyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Şahsı adına Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İstanbul’da meydana gelen kazada hayatını kaybeden işçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Bu kazanın meydana geldiği inşaatın sahibi Torunlar, Recep Bey’in imam-hatipten arkadaşıymış. En az 10 tane KİT arazisini biliyorum arkadaşlar, en kıymetli arazileri ya bedava ya bedava seviyesinde bir fiyatla aldı ve hepsinin de üzerine devasa inşaatlar yaptı ve bu kişi Tayyip Bey’in sayesinde şimdi Türkiye'nin en zenginleri arasında, milyar dolarlar miktarında serveti var ve 10 işçi kendi inşaatında öldüğü zaman, hemen İstanbul Emniyet Müdürü daha ambulanslar gitmeden oraya polis gönderiyor, TOMA’ları gönderiyor vatandaşların üzerine biber gazı sıkmak için. Tabii, bu sizin vicdanınıza yakışan bir şey arkadaşlar.

Şimdi, tayin bekleyen öğretmenlerin, ekmeğe muhtaç olan öğretmenlerin o ızdıraplarını bahane ederek bir kanun çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu kanunla getirilen ne? Arkadaşlar, siz bu kanunla yargı yolunu ortadan kaldırıyorsunuz. Düşünün, kamu hizmetlilerinin görev, nakil ve unvanlarıyla ilgili verilen yargı kararlarına ilişkin dava açmayı aşağı yukarı ortadan kaldırıyorsunuz, yürütmeyi durdurma kararını ortadan kaldırıyorsunuz ve bunu çıkarırken de devletin yargı yetkisini ortadan kaldırıyorsunuz.

Ahmet Bey’i Konya’da dinledim, diyor ki: “Efendim, bundan sonra başbakanlar ve cumhurbaşkanları mahkemelere hesap vermeyecek.” Ya kime verecek? “Allah ve millete verecek.” Ahmet Bey, bunun kadar seviyesiz bir laf olur mu? Yani, bir insan hırsızlık yapacak, yolsuzluk yapacak, talan yapacak, gidecek, tesadüfen Cumhurbaşkanı olacak ve Başbakan olacak, mahkemeye hesap vermeyecek. O zaman mahkemeleri de kaldırın ya, mahkemeleri niye getirdiniz arkadaşlar? O zaman mahkemeleri kaldırın.

Bir de konuşmasında diyor ki: “Muhalefetten gelen olumlu tekliflere katılacağız.” Peki, Ahmet Bey, getirdiğin bu kanunla o kadar çok yolsuzlukları ve hırsızlıkları affediyorsun ki... Burada, getirilen yasada... Mahkeme kararıyla Türkiye’de özelleştirilmiş o kadar devasa tesisler... İşte, bunların birisi, Konya’daki Seydişehir Alüminyum Tesislerini, 8,5 milyar dolara mal olan bir tesisi sen 370 milyon dolara vermişsin, mahkeme bunu iptal etmiş. Bu kanunla o mahkeme kararını hükümsüz sayıyorsun. Daha bunun gibi yüzlerce mesele var.

Arkadaşlar, devletin, hazinenin arazilerini getiriyorsunuz, ondan sonra meraları kendi yandaşlarınıza veriyorsunuz. İstanbul’da en kıymetli tarihî eserleri getirip de birtakım yandaş müteahhitlere veriyorsunuz ve onlar yakılıyor, kimse hesap sormuyor.

Arkadaşlar, Türkiye’de hukuk yok, adalet yok ve dolayısıyla bundan sonra Türkiye’de kaba kuvvet hâkim olacak. Siz zannetmeyin ki bundan sonra artık burada yani yargının olmadığı yerde, hukukun olmadığı yerde bunları artık biz burada kanunlarla sağlayacağız. Sizin bir tek şeyiniz var: Ne kadar devleti talan eden ne kadar vergi kaçakçısı, ne kadar imar yolsuzluğu yapan kişiler varsa işte burada her gün onlara af getiriyorsunuz ve Nurettin Canikli -şimdi gitti Bakanlık makamına oturdu- her gece yarısı burada, her kanunda ya bir vergi kaçakçısına ya imar yolsuzluğu yapan kişilere ve bunun gibi devletin kaynaklarını kendi yandaşlarına talan ettiren önergeler veriyordu ve bu önergeler burada okunmadan geçiyordu.

Değerli arkadaşlar, şimdi Tayyip Bey gitmiş “Ak Saray” diye bir uçak getirmiş. Arkadaşlar, bu uçak 435 milyon lira, ayrıca da Çiftlik’te kanuna aykırı kaçak inşaat yapıyor ve “Ben burada oturacağım.” diyor. Bu inşaatı kendi yandaşlarına vermiş, korkunç suistimal var, korkunç. Arkadaşlar, 250 milyon liraya mal olması gereken bir inşaatı 1 katrilyon 400 milyon liraya veriyor. Yahu sizde hiç vicdan yok mu, bu devletin malını bu kadar talan ediyorsunuz, bu yandaş müteahhitlere… Bakın, öğretmen ekmeğe muhtaç, üniversite öğrencisi gidiyor, harçlığını kazanmak için gidip canını veriyor. Siz devletin katrilyonlarını hiçbir utanma duygusu duymadan, hiçbir sorumluluk duymadan yandaşlarınıza veriyorsunuz. Hiç mi Allah korkusu yok sizde, hiç mi vicdan yok ya? Bunları önlemezseniz… Bundan sonra bu iş artık silah zoruyla halledilecek.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Şahsı adına diğer konuşmacı Sayın Sadık Badak, Antalya Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

SADIK BADAK (Antalya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın altıncı bölümü üzerinde şahsım adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Sözlerime başlamadan önce, İstanbul’da asansör kazasında hayatını kaybeden kardeşlerimize, vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, milletimizce bir an önce uygulanması beklenen torba kanun tasarısının 118’inci maddesiyle eklenen geçici 26’ncı maddesi 2014-2018 arasında yapılacak Devlet Demiryolları yatırımlarının proje finansmanlarını düzenlemektedir. 62’nci Hükûmetimizin geçen hafta açıklanan programının 153’üncü sayfasında Eskişehir-Antalya ve Kayseri-Konya-Antalya hızlı tren yatırımlarının Hükûmetimizce gerçekleştirileceği Sayın Başbakanımızca ifade edildi. Ayrıca, 6 Eylül 2014 Cumartesi günü Konya’da Ulaştırma Bakanımızın, 2015 yılında Konya-Antalya hızlı tren yatırımına başlanacağı ifadeleri üzerine güzergâhlardaki milyonlarca vatandaşımızı mutlu eden her iki yatırım hakkında hem teşekkürlerimi hem de görüşlerimi kısaca ifade etmek istiyorum.

Ulusal demir yoluna bağlanma istek ve çabaları -ilk Mecliste dile getiren milletvekilimiz Rasih Kaplan’dan bu yana- Antalya’mızın doksan yıldır süregelen arzusudur. Bu yatırımların yöremizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına getireceği merhaleyi ve gerekçelerini yirmi yıldan bu yana resmî ve özel kesimler nezdinde gündeme getiren, hayata geçirilmesi yönünde gayret eden kardeşlerinizden birisi olarak şehrimizin hayalini gerçekleştirmekte olan Hükûmetimize ve partimize şükranlarımı ifade etmek isterim.

Planlı dönemden bu yana turizm teşviklerinin ana sebebi döviz açığını turizm gelirleriyle azaltmaktır. On iki yıllık iktidarımızda alınan tedbirlerle ve sektörün gayretleriyle ülke turizmi 3 kat büyümüş ve turist sayısı 40 milyona, elde edilen gelir 30 milyar dolara yükselmiştir. 2023’te kişi başı turistik harcamanın 750 dolardan 1.000 dolara çıkarılması da Hükûmetimizin hedefleri arasındadır. Antalya-Konya-Kayseri hızlı tren ulaşımı turizmde kişi başı harcamanın artırılmasına katkıda bulunacaktır, şöyle ki: Yurt dışından hava yoluyla Antalya çevresine gelen ve 2020’li yıllarda 20 milyonu aşacağı ümit edilen turistin yaklaşık yüzde 15’inin Konya, Nevşehir Ürgüp, Göreme’ye ve başkentimiz Ankara’ya bir iki gecelik turlarla kişi başına 200 dolar harcamayla seyahat edeceğini öngörmekteyiz. Hızlı tren yoluyla her yıl 3 milyon turistin Orta Anadolu’ya 600 milyon dolar doğrudan gelir sağlayacağını, hububat başta olmak üzere Orta Anadolu ihracat ithalat yüklerinin de Antalya’yı kullanarak hâlen yüzde 40 kapasiteyle çalışan liman verimliliğini yükselteceğini düşünmekteyiz. Ayrıca, turizm gelirlerinde 2,5 olan çarpan çoğaltan etkisiyle Orta Anadolu’ya yıllık 1,5 milyar doların üzerinde yeni ekonomik potansiyel getireceğini de dikkatlere sunmak isteriz.

İstanbul-Eskişehir-Antalya hızlı tren yatırımıyla Marmara ve çevresinden vatandaşlarımızın hafta sonları bile Akdeniz’e ulaşımı kolaylaşacak, iç turizm ve ticaret potansiyeli artacaktır. Tarım açısındansa ağırlıklı olarak yıllık yüzde 10-12 artış gösteren sofralık ve turfanda sebze meyve üreten bölgelerimizin ürünleri Ankara, İstanbul hallerine daha düşük maliyetle erişecek, ihracat pazarlarımız olan Orta Avrupa ve kuzey ülkelerine soğutucu vagonlarla hızlı ve niteliği bozulmadan ulaşacaktır.

Yeni ve büyük Türkiye’nin 2023 hedeflerine erişmesine katkı sağlayacak ve kentimizin hayallerini gerçekleştirecek yatırımları Başbakanlığı döneminde başlatan 12’nci Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza, Ulaştırma Bakanımıza ve her seçimde yükselen destekleriyle partimize güç vererek ülkemizin geleceğini aydınlatan halkımıza teşekkür ediyor, kanunun hayırlı olması dileğiyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, şimdi bölüm üzerinde on beş dakikalık soru-cevap işlemine başlayacağız. Sisteme giren sayın milletvekillerine söz vereceğim.

Yedi buçuk dakikayı soru sormaya ayırdık. Diğer yedi buçuk dakikada Sayın Bakan sorulan sorulara cevap verecek.

Evet, Sayın Işık, buyurun.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, 2 sorum olacak.

Birincisi: Kamu İhale Kanunu’nda yapılan değişiklikle 2 mühendisin yüzde 50-yüzde 50 hissedar olması hâlinde kamu ihalelerine girebilmelerine imkân tanıyan bir düzenleme yapılmıştı fakat bu düzenleme mimarlar odasının itirazı üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Şu anda, Kamu İhale Kurumu aracılığıyla kamu ihalesine girmiş, hak almış birçok mühendis bu iptalden sonra mağdur oldu. Bununla ilgili bir düzenlemeyi bu torba yasa içerisinde gerçekleştirebilir miyiz? Bu mağduriyeti giderebilir miyiz?

İkincisi: Bilindiği gibi, Hükûmetinizin uygulamasıyla 8 bin civarında okul müdürü, maalesef, haksız bir şekilde görevinden alındı ve iktidara yakın bir sendikanın onayıyla bunların yerine müdürler atandı. Millî eğitimdeki bu kaosu nasıl çözeceksiniz, bu haksızlığı nasıl çözeceksiniz?

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Yılmaz…

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, biliyorsunuz, bu 25 Aralık soruşturmasında, Hükûmetin kontrolünde olan Sabah ve ATV’nin kurtarılmasıyla ilgili bir havuz oluşturulduğu iddiaları var. 680 milyon lira para toplandı. Bu havuza para veren iş adamalarından bazılarının -Mehmet Cengiz gibi- özellikle büyükşehirden ve Ulaştırma Bakanlığından çok ciddi işler aldığı iddiaları var. Bakan olarak, Bakanlığınızı ilgilendirdiği için, ne kadarlık ihale almışlar, hiçbir inceleme yaptırdınız mı bu konuyla ilgili? Teftiş Kurulunuza bir soruşturma açtırdınız mı? Eğer, şayet iş almışlarsa bu aldıkları işlerde ne kadarlık keşif artışları var? Bunlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Doğru…

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tokat esnafı dâhil, Türkiye’nin birçok yerinden esnaflar süpermarketler kanununun çıkarılmamasından dolayı çok büyük mağduriyet yaşadıklarını ifade ediyorlar. Bu torba kanun veyahut da bundan sonra getirilecek olan kanunlar içerisinde bununla ilgili bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?

İkinci sorum olarak: Üniversite öğretim üyeleri, asistanından profesörüne kadar, maaşlarının çok düşük olmasından dolayı çok büyük mağduriyet yaşamaktadırlar. Bu meslek grubuyla ilgili bir çalışma yapılacak mıdır?

Diğer sorum olarak: Apartman yönetimlerinde gecikme faizi olarak aylık yüzde 5 alındığı ifade ediliyor. Bu oranın çok yüksek olduğu, bunun indirilmesi yani banka faizi oranına düşürülmesiyle ilgili bir çalışma var mıdır?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, birinci sorum, Ulaştırma Bakanı da burada olduğu için: Nazımiye ve Pülümür ilçelerimizin kara yolları ihalesi -bunlar iki araba yan yana geçmeyen yollardır- ne zaman yapılacak?

İkincisi: Atatürk Orman Çiftliği’nde yapılan inşaat kaç liraya, kime ihale edilmiş, ruhsatı var mıdır, yok mudur?

Üçüncü sorum: Amerika’da son alınan uçak kaç liraya alınmış? İçine tefrişat olarak ne kadar para harcanmış ve Başbakan ve Cumhurbaşkanına ait olmak üzere şu anda devlette kaç tane uçak var?

Bunları öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Halaman…

ALİ HALAMAN (Adana) – Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, son zamanlarda özellikle mevcut iktidar “Oy aldık.” diyerek özellikle üç aydır, dört aydır siyasi, iktisadi, sosyal paylaşımını kendi arasında yapıyor ama toplumun her kesiminde yokluk, yolsuzluk, adaletsizlik, kazalar, ölümler, cinayetler, kuraklık, susuzluk had safhada. Bu getirilen kanunların hiçbir tanesi bunlara bir çözüm olma noktasında da değil. Mevcut iktidar bu kadar yokluğu, yoksulluğu, adaletsizliği ortadan kaldırıcı kanun getirmeyi düşünmüyor mu?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Çam…

MUSA ÇAM (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, muhteşem inşaatları bir an önce bitirme kaygısı, kâr ve rant güdüsüyle sağlık ve güvenlik önlemlerinin ihmal edilmesi cinayetleri tetikliyor. Birkaç ay önce üçüncü köprü inşaatında 3 işçi yaşamını yitirdi. Dönemin Başbakanı köprünün temel atma töreni sırasında yüklenici firmadan köprünün üç yılda değil, iki yılda bitirilmesini ve 2015’e yetiştirilmesini istemişti. Benzer bir hızlandırma talebi Marmaray için de söz konusu olmuştu. Hatta Marmaray’dan sorumlu bir Ulaştırma Bakanlığı bürokratı “Marmaray 29 Ekim 2013’e yetişmeseydi intihar edecektik.” demişti. Bu tip söylemler ve tutumlar iş cinayetlerini artırmaktadır. Bakan olarak bunlara ne diyorsunuz? Siz de aynı yolu ve yöntemi deniyor musunuz?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Kuşoğlu…

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, basından öğrendiğimize göre Çankaya Köşkü’nü Başbakanlığa, Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde bulunan yeni binanın da Cumhurbaşkanlığına tahsisiyle ilgili bir durum söz konusu ve yalanlanmadı. Bununla ilgili resmî formalite yerine geldi mi, gerekçe olarak ne gösterildi?

İkinci sorum ise Ziraat Bankasıyla ilgili, New York’ta, Amerika Birleşik Devletleri’nde açılan soruşturmayla ilgili hangi safhada bulunuyoruz, bu soruşturma ne aşamadadır, neleri kapsamaktadır? Bununla ilgili bilgi verirseniz memnun olacağım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Gök...

LEVENT GÖK (Ankara) – Sayın Bakan, göreve geldikten kısa bir süre sonra açtığınız Ümitköy-Kızılay metro hattı sık sık arızalarla gündeme gelmektedir. Ortalama her ay bir arızayla binlerce yurttaşımız mağdur olmaktadır. Bu metro hattı acaba yeterli test sürüşleri yapılmadan mı açılmıştır? Kullanılan vagonların Macunköy deposunda su baskınına uğrayan vagonlar olduğu konusu gündeme gelmektedir. Bu konuda ne diyeceksiniz? Metro hattındaki bu sıkıntıları aşmak için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

BAŞKAN – Sayın Öz…

ALİ ÖZ (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, 2014-2015 yılı yükseköğretim programı ve üniversitelere kayıtların başladığı süre içerisinde tekrardan, ciddi manada öğrencilerin yurt sorunları var. Maalesef yurtların bir kısmını “Cemaate yakın” diye kapattınız, bir kısmını da “Oralara giderseniz, biz sizi fişleriz.” diye korkuttunuz. Öğrencilerin hepsi şimdi devlet yurtlarına doğru bir eğilim içerisinde ve ciddi manada bir mağduriyet yaşanmakta. Bu mağduriyeti nasıl çözeceksiniz?

İkincisi: İstanbul’da meydana gelen bu kazada bu işverenin, esas patronun “2 defa günlük kontrol yapılıyordu.” iddiası var basında. Düşünün ki bir yerde 2 kez asansör kontrol ediliyor ve 10 insan ölüyor. Kontrol etmeselerdi acaba kaç can kaybedecektik? Bunu merak ediyorum.

Bir de bu, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı müdür atamalarında dört ay önce yapmış olduğunuz puanlamada yüksek puan alan öğretmenler, idareciler, müdürler şimdi 75’in altında alıyor ve sendikalar özellikle bu işte büyük etken olarak görülüyor. “EĞİTİM-BİR-SEN’liysen müdürsün, değilsen güle güle.” deniliyor açıkçası.

Bir de sizinle alakalı, bu, Çukurova’daki Adana-Mersin arasında yapılacak olan havaalanı ne durumda?

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Buyurun Sayın Bakan.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Kamu İhale Kurumuna yönelik bir soru Sayın Işık tarafından soruldu. Aslında gündeme getirmiş olduğu konu önemli. “Özellikle yüzde 50-50 pay sahibi olması hâlinde ne olacak?” Bununla ilgili, mevcut tasarımızda herhangi bir husus yok ama en kısa sürede bununla ilgili bir çalışmayı mutlak surette yapacağız. Onu özellikle ifade etmek istiyorum.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Haziran ayında doldu bunun süresi ve şu anda sıkıntılı.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Sayın Yılmaz’ın sorusu: 25 Aralık soruşturması sonrası Ulaştırmada bazı işlerin aksadığına yönelik bir husus ilave edildi. Bunun dışında, bazı hususların teftişe verildiği soruldu.

Ben şunu ifade etmek istiyorum değerli arkadaşlar: Öncelikli olarak, Bakanlığımız her ne işlemi yapıyorsa mutlaka yasalara, hukuka, Anayasa’ya uygun yapıyordur ve yapmak zorundayız. Dolayısıyla, herhangi bir şirket, herhangi bir işletmeye yönelik olarak bir soruşturma açılabilmesi için ortada bir suç unsurunun, teftişlik bir unsurun olması gerekir. Böyle bir durum yokken “İllaki ben şu, şu, şu firmalara yönelik bir soruşturma açacağım.” gibi bir yaklaşım içerisinde bulunmak son derece yanlış olur.

Diğer bir husus da şu: Biz hiçbir firmayı diğerinden ayırt edemeyiz, şartlar ne ise, ihale sözleşmesinde, şartnamede yer alan hususlar bellidir ve her bir ihalede yer alan kamu kurumu mensubu arkadaşımızın da o hususlara uyması gerekir diye düşünüyorum.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – 100 milyon lirayı durup dururken verir mi Sayın Bakan?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Şunu da, tabii, ifade etmek istiyorum: Özellikle bu, 17 Aralık-25 Aralık sürecinin çok iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Yani bir yolsuzluk kılıfı adı altında Türkiye’de bir darbe girişimi yapılmaya çalışıldı.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Ne darbesi ya, ne alakası var?

ALİM IŞIK (Kütahya) – Hırsızlığa darbe olur mu Sayın Bakan?

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Darbeyi siz yaptınız, siz.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Bunlarla ilgili, zamanı ve yeri geldikçe sizler de bunun farkına varacaksınız, ben buna inanıyorum.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Ayakkabı kutularını nereye koyuyorsunuz?

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Biz varacağız da bir siz varsanız Sayın Bakan.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Hırsızlığa müdahale darbe olmaz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sen bari söyleme ya, Lütfi Bey, sen söyleme bunları. Hakkında iddiada bulunulanlar söylesin bunu. Sen de ortak oluyorsun suça.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Ancak, bugüne kadar, ben şunu ifade edeyim değerli arkadaşlar: Bakın, şu on iki yıllık süre içerisinde zaman zaman -hatırlayınız- değişik bakanlıklarda, Kamu İhale Kurumunda, biliyorsunuz birtakım şeyler oldu, yasadışı iş ve işlemler yapanlar varsa bunlarla ilgili soruşturmalar oldu, hatta tutuklamalar söz konusu oldu. Buna yönelik olarak Hükûmetimiz “İşte, şu şudur, bu doğru değildir.” gibi herhangi bir açıklamada da bulunmadı. Eğer suç işleyen herhangi birisi varsa mutlaka suçunu çekmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama o süreç farklı bir süreçti. O süreci tüm Türkiye'nin çok iyi algılaması gerektiğini düşünüyorum, çok iyi anlaması gerektiğini düşünüyorum.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Hırsızlar kurtulmasın bu arada, bizim derdimiz o.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Sayın Genç’in sormuş olduğu bir soru Nazımiye ve Pülümür yolunun ihalelerine yönelik. Şu anda yanımda bilgi yok ama o konuda eğer bir eksiklik varsa mutlaka çalışmaları yapıp size bilgi vereceğim Sayın Genç.

Sayın Halaman’ın, ülkenin…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Öteki sorular vardı, uçakla ilgili.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Ha, diğer sorunuz… Çok affedersiniz, diğer sorunuzla ilgili elimde teknik veriler yok, uçağın ne kadara mal olduğu vesaire. Ama şu kadarını ifade edeyim: Başbakanımızın yani Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğu gün alınmış bir uçak değildir. Bunu özellikle söylüyorum, daha önceden başlatılmış olan yani Sayın Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olduğu süreçte alımı başlatılmış olan bir işlemdir.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Uçağın fiyatı bana lazım.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Dolayısıyla, sanki Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğu gün, aynı gün yeni bir uçak almış gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor; bu doğru değil. Bunun süreçleri çok önceden başlatılmıştır.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Niye Abdullah Gül’e servise vermediniz de Recep Tayyip Erdoğan’a verdiniz?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Ama bunun fiyatı ve diğer konulardaki bilgiler teknik olarak elimde yok, onları bilahare sizlere yazılı olarak aktaralım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bir de Atatürk Orman Çiftliği’ndeki inşaat…

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Diğer bir soru: “Türkiye yokluk, yoksulluk içerisinde iken, kazaların gündemde olduğu bir dönemde vatandaşın ihtiyaçlarına yönelik çözüm getirilmiyor.” şeklinde bir ifade kullanıldı. Buna katılmam mümkün değil çünkü şu torba yasa tasarısına bile baktığımızda burada özellikle vatandaşlarımızın lehine çok sayıda düzenleme olduğunu göreceksiniz.

Yine, bizim temel yaklaşımımız şu: Biz, gerçekten vatandaşın sorununu dert edinen ve onunla bütünleşen bir iktidarız ve tüm çalışmalarımızı da bu çerçevede yapıyoruz. Dolayısıyla, vatandaşımız açısından sorun arz eden neyse o konuların üzerine gidiyoruz. Bununla ilgili elbette somut önerileriniz varsa bunları da bizimle paylaşırsanız biz de o konu üzerinde çalışmalarımızı yürütebiliriz.

Sayın Çam’ın bir sorusu: Bu, üçüncü köprü ve Marmaray’a yönelik olarak, özellikle, yüklenici firmaların üzerinde daha erken bitirebilmeleri yönünde baskı yapıldığı ifade edildi. Bunu kabul etmek mümkün değildir Sayın Çam. Çünkü, yüklenicinin belirli bir takvim programı vardır, o program çerçevesinde çalışmalarını yürütüyor. Tüm işlerimizde bu böyle. Ama, şu olabiliyor: Zaman zaman, örneğin, mevcut, diyelim ki kazı ve dolguyla ilgili araç parkında genişleme söz konusu olabiliyor, ilaveler yapılabiliyor, bu manada bir kapasite artırımı söz konusu olabiliyor. Bu tür durumlarda da belki işindaha erken bitirilmesi söz konusu olabiliyor. Bunun bir örneği, şu anda çok somut olarak söylemek istiyorum: Örneğin, biliyorsunuz, yap-işlet-devret çerçevesinde şu anda İstanbul-İzmir otoyolu yapılıyor. Belirli bir termin programı var. Termin programına baktığımızda, şu an yüklenici firmanın termin programının en az iki üç ay önünden gittiğini görüyoruz yani daha hızlı çalıştığını görüyoruz çünkü bu planlar ve programlar yapılırken bazı riskler göz önünde bulundurularak bu risk payı için belirli süreler konuluyor. Eğer bu riskler söz konusu olmazsa doğal olarak bunların işletmeye açılma süresi de kısalıyor. Birçok projemizde bunlar yaşanmıştır; somut olarak istendiği takdirde bunların örneklerini verebilmem mümkün.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama, yapılan yolların çoğu da çukur oluyor, hemen bozuluyor.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) - Sayın Kuşoğlu’nun sorusuyla ilgili, Özellikle, Ziraat Bankasına yönelik herhangi bir bilgim söz konusu değil ama bunu da yazılı olarak cevaplandıralım.

Çankaya Köşkü’ne yönelik bir sorunuz oldu. Bununla ilgili…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, teşekkür ederiz, süreniz bitti.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Söylesin, cümleyi tamamlasın canım.

BAŞKAN – Altıncı bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, altıncı bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım ama on beş dakika aradan sonra.

On beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.11

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.25

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

127’nci madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde değişiklik öngören 127'inci maddesinin sonuna aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

“Bu tür karar ve uygulamalarda yargı yolu açıktır.”

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                  İdris Baluken

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                            Bingöl

               Sebahat Tuncel                                     Erol Dora                                         Nazmi Gür

                     İstanbul                                             Mardin                                                 Van

                 Hasip Kaplan                                     Demir Çelik

                       Şırnak                                                Muş

BAŞKAN – Şimdi okutacağım önergeler aynı mahiyettedir, birlikte işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının çerçeve 127. maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                              Bülent Kuşoğlu                                    Levent Gök

                        İzmir                                               Ankara                                              Ankara

                   Musa Çam                                     Ümit Özgümüş

                        İzmir                                                Adana

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 127’nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

               Seyfettin Yılmaz                                  Ali Halaman                                Emin Haluk Ayhan

                       Adana                                               Adana                                              Denizli

BAŞKAN - Aynı mahiyetteki önergelere Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN –Önerge üzerinde Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan konuşacak.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin 127’nci madde üzerinde verdiği önergeye ilişkin görüşlerimizi arz etmek üzere söz aldım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Bu maddede 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma Ajansının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesinin ikinci fıkrası (g) bendinde yapılan değişiklik ifade ediliyor. Bu maddedeki değişiklik… Bu maddenin kaldırılmasıyla ilgili önergemizi verdik, bunun hakkında söz aldım ve Genel Kuruldan destek istiyoruz önergemize ilişkin.

Buradaki ifade edilen husus, daha önce kanunda, ilgili madde ve bentte, fıkrada yer alan hususta daha geniş bir yetkiyi merkeze alıyorsunuz. Daha önce daha farklı ifade edilen olayı, genel sekreterin görevlendirilmesini ve gerekli gördüğünde genel sekreterin görevden alınmasını Devlet Planlama Teşkilatına veriyorsunuz. Tabii adı şu anda Kalkınma Bakanlığı olarak değişti.

Burada ifade etmek istediğim husus şu: Hem bu işi merkezîleştiriyorsunuz, sistemi rahatlatacağınızı söylüyordunuz ama temel yönetim sorunları burada da gördüğümüz gibi devam ediyor kamu yönetiminde. Kamu kurum ve kuruluşları arasında görev ve yetki kargaşasının devam ettiğini burada görüyoruz. Liyakatsiz ve adaletsiz bir kamu personel rejiminin oluşturduğunu, bozulmaya doğru gittiğini de net bir şekilde görüyoruz. Bunun sonucu olarak da devlet kurumlarına olan güven giderek azalıyor, karmaşık mevzuat yapısı ortaya çıkmış oluyor, her kuruluş için farklı, her bölge için farklı. Birtakım sıkıntıların ortaya çıkması da kaçınılmaz oluyor. Halkın adalet sistemine inancı da kalmıyor. Bu yetkileri devamlı değiştiriyorsunuz, kısa sürede çıkan bir şeyi farklı bir yöne yönlendiriyorsunuz. Denetimsiz ve rant ekonomisi üreten bir sistem ortaya çıkıyor. Şeffaf olmayan, bağımsız, denetimi yetersiz bir ihale sistemi ortaya çıkıyor. Ayrıca Sayıştay denetiminin etkisizliği ortada.

Nereden bakarsanız bakın bir vizyon sorununun kamu yönetiminde ortaya çıktığı kesin. Vizyon sorunu beraberinde disiplin sorununu ortaya çıkarıyor. Vizyon sorunu beraberinde saydamlığı ortaya çıkarıyor. Vizyon sorunu verimliliği, etkinliği ve tutumluluk sorunlarını da beraberinde getiriyor. Yönetimde sürekliliğin sağlanmasında da birtakım problemlerin ortaya çıkması kaçınılmaz. Nereden bakarsanız bakın Hükûmetin bürokrasiye verdiği önem, kamu yönetimine verdiği önem birtakım sıkıntıları ortaya koyuyor.

Özellikle, ortaya çıkan “tape”lerde mesela Sayıştaya mensup çalışan arkadaşların neresinin nasıl olduğuna dair ifadelerinin yer alması son derece üzüntü verici bir durum. Böyle şeylerin dile getirilmesi oradaki arkadaşları sıkıntıya sokmaz ama söyleyenler açısından fevkalade sıkıntı doğurur. Gerçekten, günümüzde “iyi yönetişim” denilen, iyi işleyen kamu yönetimine erişmek için vizyon çok güçlü bir şekilde ifade edilmeli ve diğer çalışmalar bu vizyonun uygun, gerekçeli ve etkili bir planlamasına dayanmalıdır. İlk etapta kamu kurum ve yöneticilerinin görev ve sorumluları makro anlamda iyi bir şekilde belirlenmeli, ona yönelik diğer çalışmalar devam ettirilmelidir. Kısa bir süre önce yaptığınız, farklılaştırdığınız bir mevzuatı kısa bir süre sonra çok farklı boyutlarda uygulamaya yönelip bunu da bu aralarda getirip gözle kaş arasında çıksın derseniz, gerçekten kamu yönetimindeki basiretsizliğin çok net bir şekilde ortaya çıktığını görürüz. Bu yapının gerçekten iyi bir iş üretmesinin mümkün olmadığını da ifade etmek istiyorum.

Önergemize destek bekliyoruz.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Diğer önerge üzerinde Adana Milletvekili Sayın Ümit Özgümüş konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; torba yasadaki kalkınma ajanslarında yapılmak istenen değişiklikle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Daha önce bu kürsüden kalkınma ajanslarıyla ilgili konuşmalar yaptım. Daha önce, ben milletvekili değilken, Sayın Elvan da Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Yardımcısıyken kalkınma ajanslarının yasasının çalışmalarında bulundum ve daha önceki pratiklerimizden, birikimlerimizden kalkınma ajanslarının nerede, nasıl çamura batacağını, yürümeyeceğini, kaynak israf edeceğini o zaman çok sık biçimde dile getirdik. Ancak, görüşlerimiz çok dikkate alınmadı ve bugün kalkınma ajansları gerçekten çamura batmış ve Türkiye’de kaynak israf eden, hiçbir işe yaramayan bir kurum niteliğindedir.

Bugün getirilmek istenen değişiklik, gerçekten, kalkınma ajansının yerel bir kalkınma modeli olması nedeniyle bir komedidir. Kalkınma ajanslarının genel sekreterinin atanmasıyla ilgili bir değişiklik getiriyor.

Değerli arkadaşlar, daha önce burada söylemiştim. Mevcut yasa Devlet Planlama Teşkilatının görevlerini sayarken diyor ki: “Yönetim kurulu tarafından nitelikleri uygun kişiler arasından seçilen ve teklif edilen ajans genel sekreterini onaylar.” Şimdi, “onaylar” lafı aslında “Kalkınma ajanslarının genel sekreterini Devlet Planlama Teşkilatı atar.” anlamına gelir. Siz, yerelde hangi kalkınma ajansında olursa olsun istediğiniz kadar genel sekreteri seçin, Devlet Planlama Teşkilatı onaylamazsa genel sekreteri atayamıyorsunuz. Bu da yetmiyor, şimdi yeni getirilen değişiklikte diyor ki: “Yönetim Kurulu tarafından teklif edilen ve/veya Kalkınma Bakanlığınca belirlenen adaylar arasından genel sekreter görevlendirilir.” Yani, onaylama yetmiyor, şimdi, yerel bir kalkınma modeli olan kalkınma ajanslarını yok sayarak, yönetim kurulunu yok sayarak, yönetim kurulunu yok sayarak doğrudan, merkezden atama yetkisi getiriyor. Bunun, kuruluşundan beri yanlış olduğunu söylemiştik. Kalkınma ajansları, bir yerel kalkınma modelidir. O bölgenin nasıl kalkınacağını, nasıl kalkındırılacağını oradaki yönetim kurulu belirliyorsa, bırakın, bir tane genel sekreterini atayabilsin.

Değerli arkadaşlar, kalkınma ajanslarının yönetiminde o ilin veya illerin valileri var, belediye başkanları ya da büyükşehir belediye başkanları var, il genel meclisi başkanları var, sanayi ve ticaret odası başkanları var. Yani yapıya baktığınız zaman, o ille ilgili bütün tasarrufu kullanacak yetkisi olan insanlar var. Oradaki valinin askeri, polisi kullanma yetkisi var, yatırım yapma yetkisi var; belediye başkanının kentin bütün çehresini değiştirme yetkisi var. Şimdi, böyle bir yapı içerisinde valiler, büyükşehir belediye başkanları, oda başkanları, il genel meclisi başkanları bu kadar yetki içerisindeyken o bölgeyle ilgili bir tek genel sekreteri atayamıyor. Ona güvenmiyorsunuz.

Adana’ya gönderilen, Çukurova Kalkınma Ajansıyla ilgili gönderilen genel sekreterler… İlk gelen genel sekreter, Ankara’dan geldi; Adana’yı, Mersin’i, Çukurova Kalkınma Ajansını tanıyıncaya kadar Ankara’da başka bir göreve gönderildi, daha sonra vali oldu. İkinci genel sekreter, Ankara’dan gönderildi; zaten dünyadan haberi yoktu. Kalkınma ajansında çalışan doktoralı, yüksek lisans yapmış birçok personelin bilgisi, birikimi onun üzerindeydi hem kendisi orada ezildi hem de yetkisini kullanabilmek için oradaki insanları ezdi. Üçüncü genel sekreter, emekli bir valiydi; yüksek maaş alması için Çukurova Kalkınma Ajansına Genel Sekreter olarak gönderildi ve daha Adana’yı, Mersin’i, zayıf yönlerini, kuvvetli yönlerini anlayıncaya kadar görevden alındı, başka bir yere gönderildi.

Burada açık açık konuşalım. Yasa hazırlanırken bu madde, güneydoğuda, güneydoğudaki kalkınma ajanslarında, o zamanki BDP’ye, DTP’ye yakın bir genel sekreter olmaması için konulmuş bir maddeydi. Yani eğer öyle birisi çıkar da genel sekreter olarak atanırsa –o valiye de, belediye başkanına da güvenilmiyordu- o zaman biz onaylamayız diye. Niyet buydu ama bugün artık güneydoğuya özerklik vereceğiniz bir dönemde bunun hiçbir anlamı da kalmadı. Bu, tam bir Nevzat Tandoğan olayıdır yani “Eğer Türkiye’ye komünizm gelecekse size ne? Onu da biz getiririz.” mantığıdır; yani “Eğer yerel kalkınma olarak siz orada kalkınma ajanslarının yönetimindeyseniz size gerek yok, yerel kalkınmayı da merkezden biz yaparız.” mantığıdır, doğru değildir.

Bu nedenle önergemize destek istiyor, tekrar sizleri saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde değişiklik öngören 127'inci maddesinin sonuna aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

“Bu tür karar ve uygulamalarda yargı yolu açıktır.”

Demir Çelik (Muş) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Muş Milletvekili Sayın Demir Çelik konuşacak.

Buyurun.

DEMİR ÇELİK (Muş) – Teşekkürler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi şahsım ve partim adına saygıyla selamlıyorum. 127’nci madde üzerine söz almış bulunmaktayım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir ülkenin olduğu kadar bir toplumun da kalkınması elbette ki arzulanan, istenen bir durumdur. Ancak kalkınanın merkezileştiği, merkezileştikçe odaklaştığı ve iktidar blokuna dönüştüğü bir kalkınma, toplumun hiçleşmesine, iktidar ve güç odağının ise güçlenmesine ve palazlanmasına yol açar. O nedenle 127’nci maddede murat edilen şey, devlet ve şirketlerin kalkınma ajanslarının olanak ve imkânları üzerinden büyümesi ise yanlıştır, doğru değildir. Söz konusu olan toplum ve topumun demokratik meşru ihtiyaçları ise yatay ve paralel düzeyde bir kalkınma, bu manada da kooperatiflere birliklere ve konseylere dayalı dayanışmacı, ortaklaşmacı, komünal değerleri esas alan bir kalkınma olması gerekendir. Ancak söz konusu olan iktidarın bloklaşmasına ve gücün birikimine yol açacak kalkınma, dün değil evvelsi gün Mecidiyeköy’de yaşadığımız, mayıs ayında Soma’da yaşadığımız gibi piyasalaştırılan, taşeronlaştırıp metalaştırılan bir olguya yol açar ki, burada insan hayatı, toplumun geleceği ve özgürlükleri görülmez; hiçleştirilmiştir, yok sayılmıştır, değersizleştirilip kutsanan erke, iktidara tabi kılınmıştır.

Bu manada da Meclis eğer kanun yapacaksa kanun gücünü toplum lehine kullanmak, icra etmek durumundadır. Hukuk, devletin siyaset yapma aracı olmaktan kurtarılmadığında; hukuk, devletin yönetebilmenin sistematiği aracı durumundan kurtarılmadığında iktidara hizmet eder, güce hizmet eder, sermayeye, kâra hizmet eder. İşte yaşadığımız vahim tabloyu göremez, toplumsal ihtiyaçlar yerine bireysel, kişisel ya da ulusal, uluslararası şirketlerin menfaat ve çıkarlarına uygun bir düzenleme bu manada tehlikelidir, risk arz eder. Yakındığımız, zaman zaman yaşananlardan üzüntü duymamıza rağmen yapmak istediklerimiz tam tersiyse burada oportünizm vardır, samimi değiliz demektir, iktidarın kutsanmışlığına hizmet etmekten öte, bazen değer verir göründüğümüz halka rağmen halkı yönetmektir ki en kötü olanı da budur.

Biz, Halkların Demokratik Partisi olarak, torba yasalara muhtaç olmaksızın, hele hele otuz dört yıl öncesinde 5 faşist generalin antidemokratik uygulamalarla hayata geçirdiği bir anayasayı bile değiştiremeyeceksek, demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasayla halklarımıza ve toplumumuza özgürlük vermek yerine palyatif, geçici bir kısım kanun ve kanun değişikliklerine yönelik Meclis faaliyetleri her şeyden önce meşruiyetini yitirir.

Gelin, yol yakınken, ülkenin özgürlüklerini, geleceğini aydınlatmanın yol ışığı bellidir, açıktır: Ertelenemez bir görev olarak, özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi bir anayasayla bölgeler kendisini siyasal özerklikle kalkınmanın da, toplumsal ve siyasal yaşamın nasıl olacağına karar versin.

Gelin, merkezde biriktirilmiş bir kısım tasarruflara tabi kılınmış olanın yerine, yerellik ve yerindenlik ilkesine bağlı olarak insanların yerinde kentinde, köyünde kasabasında nasıl yaşayacağını, kiminle birlikte nasıl bulunacağının kararını yereller versin. Yereller versin ki, yüzlerce kat rezidanslara muhtaç emekçi kardeşlerimiz ölümleri karşılamak yerine özgürlükleri, barış içerisinde bir arada yaşama fırsatını bulsunlar diyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

128’inci madde üzerinde dört adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 128 inci Maddesi ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 8 nci maddenin ikinci fıkrasında yer alan "için" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını ve aynı maddeye aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

"(3) Batman ili Hasankeyf İlçe merkezinde llısu HES Projesi yapımından etkilenen ailelerin, Yeni Hasankeyf Yerleşim Alanına nakilleri, hak sahiplikleri ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir."

                 Naci Bostancı                             Mehmet Doğan Kubat                             Ziver Özdemir

                     Amasya                                            İstanbul                                             Batman

                   Bilal Macit                                       Yılmaz Tunç                                     Fehmi Küpçü

                     İstanbul                                              Bartın                                                 Bolu

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı ile 19.9.2006 tarihli ve 5543 sayılı İskan Kanununa geçici madde eklenmesini öngören çerçeve 128 inci maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"Madde 128- 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskan Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

'Geçici Madde 8 - Baraj ve Hidroelektrik Santrali kapsamında; köy, kasaba ve ilçe merkezi konumundaki yerleşim yerleri iskân edilemez. Yerleşim yerlerinin iskân edilmesini gerektiren Baraj ve Hidroelektrik Santrallerinin çalışmaları durdurulur ve projeler iptal edilir. İlgili bakanlıkça yerleşim yerlerinin tarihsel yapısına uygun şekilde restore edilmesine ilişkin çalışmalar yürütülür. Bu işlemlere ilişkin usul ve esaslar ilgili bakanlık, sivil toplum kuruluşları, yerleşim yerinin seçilmiş temsilcileri ve halk meclislerince ortaklaşa olarak yürütülür.'"

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                  İdris Baluken

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                            Bingöl

                 Hasip Kaplan                                      Nazmi Gür                                         Erol Dora

                       Şırnak                                                 Van                                                Mardin

                                                                        Sebahat Tuncel

                                                                              İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 128 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Ali Halaman                                     Reşat Doğru

                      Manisa                                              Adana                                                Tokat

                     Alim Işık                                   Emin Haluk Ayhan                             Seyfettin Yılmaz

                     Kütahya                                             Denizli                                              Adana

Madde 128- 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskan Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"Geçici Madde 8 - (1) Artvin ili Yusufeli ilçe merkezinin, 16/4/2008 tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli İlçesinin Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile belirlenen alana naklinde, bu alanda iskan edilecek aileler ile Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali yapımından etkilenen köyler için yeniden yapılacak iskan etütleri sonrasında belirlenecek alanlarda iskan edilecek ailelerin hak sahipliği ve borçlandırılmaları Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre yürütülür.

(2) Denizli ili Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı üzerinde Sami Soydam Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında kalan ve bulundukları yerleşim yerlerinden kaldırılmaları zorunlu bulunan orman içi ve kenarı mahalle, köy veya belde halkının iskânlarının temini için, ailelerin hak sahipliği ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir."

(3) 16/4/2008 tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli İlçesinin Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ve Denizli ili Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı Sami Soydam barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında vatandaşlara ödenecek istimlak ücretleri mevcut değerinin yüzde yüzü oranında artırılarak verilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarının 128. maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                            Uğur Bayraktutan                               Namık Havutça

                        İzmir                                                Artvin                                             Balıkesir

                İlhan Demiröz                               Ayşe Nedret Akova

                       Bursa                                             Balıkesir

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Artvin Milletvekili Sayın Uğur Bayraktutan konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Yusufeli’ndeki barajla ilgili olarak… Yusufeli ilçe merkezi de ne yazık ki baraj sahası içerisinde kalıyor, baraj havzası içerisinde kalıyor. Yusufeli’ne ilişkin problemler var. Aslında Artvin Milletvekilimizle bu konuda bir istişare yaptık, bu konuda bir muhalefetimiz yok ama Yusufeli’nde problemler var, onları yüce heyetinizle paylaşmak istiyorum.

Bunlardan bir tanesi şu: Yusufeli, biraz önce de ifade ettiğim gibi, Yusufeli Barajı’nın içerisinde kalıyor. 2008 yılında 5753 sayıyla çıkarılan bir kanun var, bu yasa da Yusufeli’nin yeni yerleşim birimine taşınmasına ilişkin bir kanun, mevzuat düzenlemesi yapıldı. Aradan altı yıl, yedi yıl geçti; “Yansıtıcılar bölgesi” olarak tarif edilen yere ilişkin herhangi bir ilerleme yok değerli milletvekilleri, herhangi bir çivi bile çakılmadı. Yusufeli’nde oturan vatandaşlarımız, yurttaşlarımız Yusufeli’ndeki kamulaştırmaya ilişkin bu belirsizliğin bir an evvel ortadan kaldırılması ve kamulaştırmanın bir an önce yapılmasına ilişkin beklenti içerisindeler. Şöyle ki: Bakın, 2008 yılında bu kanuni düzenleme yapılmış olmasına rağmen, bu konuda herhangi bir çivi çakılmamış olmasına rağmen, özellikle Yusufeli’ndeki konutlara ilişkin, 300-350 civarındaki konuta ilişkin para ödemesi yapılması konusunda bir tereddüt var. Kamulaştırma yapan idare diyor ki: “Bunlar sonradan yapılmıştır, ben baştan tespitleri yaptım, bu 300-350 civarındaki eve kamulaştırma bedeli ödemeyeceğim.” Bu konudaki sorunun, problemin bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor değerli arkadaşlarım.

Yine, bu yeni yerleşim birimine ilişkin olarak, 1.288 konut yapılmasına ilişkin bir proje var. Mevcut, Yusufeli’nde şu anda yaşayan 10 bin civarında yurttaşımız var; 4 bin, 5 bine yakın da ev var. Yeni kurulacak yerleşim birimi yüzde 60, yüzde 65 civarındaki bir eğimi kapsamaktadır, burada insanların yerleşmesi, yapılan evlerin de yetersiz olması açısından ciddi anlamda sıkıntı yaratmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; dinlemenizi özellikle istirham ediyorum. Bakın, Türkiye’nin her tarafında toprak gayrimenkuldür, bir tek Yusufeli’nde menkuldür. Ben uzun yıllar Artvin’de avukatlık yaptım. Toprak hırsızlığı diye bir olay hiçbir yerin cumhuriyet savcılığına intikal etmemiştir ama Yusufeli’nde toprak hırsızlığı diye bir olay Yusufeli Savcılığı kayıtlarına intikal etmiştir, bir yurttaş bir diğer yurttaşın toprağını aldı götürdü diye diğeri onu şikâyet etmiştir. Bunu niye anlatmaya çalışıyorum? Yusufeli’nde toprak çok önemlidir yani gayrimenkulden daha önemlidir, menkul niteliğiyle daha önemlidir, toprak azdır da ondan önemlidir. O nedenle eğer ileriye doğru bir kamulaştırma çalışması yapılacaksa Yusufeli’ne ilişkin gerekirse özel bir yasa çıkarmalıyız, bu çok önemlidir. Neden? Çünkü batıda belki binlerce dönümle ifade edilen gayrimenkul miktarları Artvin Yusufeli’nde 70 metrekare, 80 metrekare gibi küçük, lokal metrekare fiyatlarıyla ifade edilmektedir. Bu nedenle bu hususu yüce heyetin dikkatlerine sunuyorum.

Bir sorun daha var. Yusufeli’nin iki köyünde kamulaştırma yapıldı şu ana kadar. Bir köyün kamulaştırma işlemleri tamamlandı, diğer köyde… Özellikle Devlet Su İşleri yetkililerini buradan uyarıyorum. Bakın, Devlet Su İşleri yetkilileri köylülere gidiyor, diyorlar ki: “40 lira, 50 lira metrekare fiyatı veririz. Siz eğer bu fiyat üzerinden uzlaşmayla, pazarlıkla bu yerleri bize devrederseniz problem yok ama eğer devretmezseniz yarın bir gün size dava açmayız –bakın, dikkat edin- sürüncemede bırakırız. Bir, iki yıl dava açmayız, bir, iki yıl içerisinde dava açmadığımız gibi açılan davalar da iki, üç yıl sürer, siz beş yıl içerisinde parayı alamazsınız.” Bu ne demektir biliyor musunuz? Aba altından sopa göstermektir değerli arkadaşlarım. 2942 sayılı Kanun’da davanın hangi süre içerisinde biteceğine, hangi süre içerisinde tamamlanacağına ilişkin süreleri yasa açıkça koymuş ama buna rağmen vatandaşları karşısına alıp “Sana 40 lira veririm, 50 lira veririm, buna bir an önce imza at.” demek, bunu kabul etmek mümkün değildir.

O nedenle, kamulaştırmaya ilişkin Yusufeli’ndeki yurttaşlarımızın yaşadığı sorunların bir an evvel ortadan kaldırılması gerekir. Araziye ilişkin değerlendirmelerde, Yusufeli’nde imar planıyla ilgili değerlendirmelerde bir an önce devlet ne olduğunu ortaya koymalıdır, çocuğun adını koymalıdır. Çünkü biz biliyoruz ki bu baraj havzasında yapılacak barajlar nedeniyle koskocaman bir ilçeyi yok edeceğiz, koskocaman bir ilçeye diyoruz ki: “Al, mezarlarınla beraber terk et burayı.” O nedenle devlete bir şey dediğimiz yok, Türkiye’ye feda olsun ama bu kamulaştırmayı yapıyorken adil ve hakkaniyet çerçevesi içerisinde yapalım ve insanlar önünü görebilsinler. Biz insanlara diyoruz ki “Alın gidin, çekin gidin.” Artvin’in birçok köyünde de böyle oldu, mezarlarını 100 metre suyun altında, 50 metre suyun altında bırakarak insanlar “Devletimize bir şey olmasın, başımızın üzerinde.” diyerek koşa koşa gittiler. Şimdi biz ilçeyi yok etmeye çalışıyoruz. Bir yandan belirsizlik devam ediyor, kamulaştırma işleminin ne zaman yapılacağını bilmiyoruz, “Bugün yapacağız, yarın yapacağız, öbür gün yapacağız.” diye insanları avutuyoruz.

Değerli arkadaşlarım, bakın, yasanın tarihi 16/4/2008. 16/4/2008’de acelece yeni yerleşim yeriyle ilişkili yasayı çıkarttık. Yedi yıldır neyi bekliyoruz biz değerli arkadaşlar? İnsanlar, Yusufeli’nde yaşayanlar diyorlar ki: “İmar ve iskânla alakalı sorunları bir an önce halledin, bizim topraklarımızın gerçek bedelini verin.”

Ben bu vesileyle bu sorunları anlatmaya çalıştım, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 128 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

Madde 128- 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskan Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

Geçici Madde 8 - (1) Artvin ili Yusufeli ilçe merkezinin, 16/4/2008 tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli İlçesinin Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile belirlenen alana naklinde, bu alanda iskan edilecek aileler ile Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali yapımından etkilenen köyler için yeniden yapılacak iskan etütleri sonrasında belirlenecek alanlarda iskan edilecek ailelerin hak sahipliği ve borçlandırılmaları Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre yürütülür.

(2) Denizli ili Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı üzerinde Sami Soydam Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında kalan ve bulundukları yerleşim yerlerinden kaldırılmaları zorunlu bulunan orman içi ve kenarı mahalle, köy veya belde halkının iskânlarının temini için, ailelerin hak sahipliği ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir."

(3) 16/4/2008 tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli İlçesinin Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ve Denizli ili Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı Sami Soydam Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında vatandaşlara ödenecek istimlak ücretleri mevcut değerinin yüzde yüzü oranında artırılarak verilir.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Denizli Milletvekili Sayın Emin Haluk Ayhan konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 128’inci madde üzerine verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Bu maddede, inşa edilen barajlarda özellikle kamulaştırmalara ilişkin birtakım hususları Bakanlar Kurulu yetkisine alıyor. Bunu alması doğal, alsın da burada sıkıntılı bir durum var gerek Artvin’deki olayda gerekse Denizli’deki olayda.

Bizim önergemiz vatandaşın mağduriyetinin giderilmesi yani “İstimlak ederken vatandaşa fazla para verin.” diyoruz. Neden? Vatandaş mağdur oluyor? Yerini yurdunu bırakıyor, terk edip gidecek orayı; tarihini bırakıyor, geçmişini bırakıyor, soyunu sopunu, kabrini bırakıp gidiyor. Ama, burada ifade etmek istediğim bir husus var ki bu önemli. Belki de önergenin buraya yazılış biçiminde bir kötü niyet olmayabilir ama adamın yerini istimlak ediyorsunuz, alıyorsunuz, özel sektör buraya HES yapacak, baraj yapacak. Ne yaparsa yapsın, memleketin hayrına olsun yeter ki. Yalnız burada öyle bir şey söylüyor ki, “…bulundukları yerleşim yerlerinden kaldırılmaları zorunlu bulunan orman içi ve kenarı mahalle, köy veya belde halkının iskânlarının temini için, ailelerin hak sahipliği ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.” Adamı yerinden ediyorsunuz, oradan kaldırıp atıyorsunuz, geçmişini siliyorsunuz, bir de üstüne borçlandıracaksınız. Yapmayın Allah’ınızı severseniz, nesine borçlandırılacak? Burada bu işi yapanın para kazanması için, memleket için hayırlı bir iş yapıyorsa Allah razı olsun, para kazandıracaksınız ama gelin şuna da ama gelin -devletten mi vereceksiniz, yapandan mı alacaksınız- bu vatandaşa da biraz fazla para verin, bizim söylediğimiz de bu. Niye borçlandırıyorsunuz? Yerinden yurdundan ediyorsunuz... Ben buna kamu kurumlarında çalışan vatandaşlarımızın da karşı olduğunu düşünüyorum, tahmin ediyorum. Ama hangi aklıevvel bunu buraya koyduk? Bunun bir mantığı yok, değeri yok. Bunu yapan kurumla, İstanbul’da 200 bin metrekarelik inşaat alanını 600 bin metrekarenin üzerine çıkarıyorsun,-İnternet’te böyle şeyler geçiyor; hep aynı şeyler vatandaşı zorluyor, vatandaşın aleyhine- 200 bin metrekarelik yeri 600 bin metrekareye aynı gruba çıkarıyorsun, -İnternet’te yazan doğruysa, “tape”lerde saçılan doğruysa- e burada da vatandaş, garip gureba, kaç kişi var Allah’ınızı severseniz?

Sayın milletvekilim bilir, o da Denizlili. Buradaki arkadaşlar mağdur olmuştur, bulunamıyordur, sıkıntılıdır, ailelerinde problemlidir, ayrılmıştır ama günahtır. Yarın öbür gün bu Bakanlar Kurulunun nesine güveneceğiz biz? Alacaklıyken borçlu çıkarır adamları.

Gelin, bizim önergemizi kabul edin, hiç olmazsa istimlak paralarını 2 misli verelim ki şeyi kapansın, ileride Bakanlar Kurulu borçlandırsa da adamların bir sıkıntıları olmasın. Benim söyleyeceğim bu. Ama Hükûmet bunu anlamamakta direniyor. Neden? Hükûmete bu dikte ettiriliyor, gerçekten vesayet rejiminin sıkıntısı bu.

Ya, elinden malı mülkü alınan adama “Buradan çık git, mezarların kalsın, kendin git…” Tamam, memlekete faydası olacak da ya bu garip gurebanın elinden burası alınıp bir de bunu borçlandıracak yetki Bakanlar Kuruluna veriliyor? Hepsi illa bu iş adamlarına mı verilecek canım, hep bunlara mı bu imkân tanınacak? Biraz da memleketin garip gurebasına yakın çalışılsın canım. Garip gurebaya “Ben verirsem olur.” diyorsunuz, öbür tarafta iş adamına “Hep beraber alalım.” diyorsunuz. Böyle bir şey olur mu? Yazık değil mi? Günah değil mi?

Ben burada okuduğumu gerçekten yanlış anladığımı düşünmek istiyorum. Biri bana gelsin, desin ki “Ya Haluk Bey, biz burada bunu kastetmedik, farklı şeyleri kastettik.” Ama, Hükûmet de arıza var, vesayet Hükûmeti, ne denirse onu yapmak zorunda. Bundan önceki de böyleydi, şimdiki de aynı; bu, onun göstergesi. Gelin, ne olur bu bizim önergemizi kabul edelim de bu fakir fukara, Acıpayam’daki vatandaşlarımız yerini terk ederken, 2 misli alsın, yüzde 100 fazla alsın istimlak bedelini. Ne tutacak Allah’ınızı seversiniz, İstanbul’da imarını artırdığınız 3 dairenin parası etmez ya.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum hepinize. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

Sağ olun Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı ile 19.9.2006 tarihli ve 5543 sayılı İskan Kanununa geçici madde eklenmesini öngören çerçeve 128 inci maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Hasip Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları

"MADDE 128- 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskan Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

'GEÇİCİ MADDE 8 - Baraj ve Hidroelektrik Santrali kapsamında; köy, kasaba ve ilçe merkezi konumundaki yerleşim yerleri iskân edilemez. Yerleşim yerlerinin iskân edilmesini gerektiren Baraj ve Hidroelektrik Santrallerinin çalışmaları durdurulur ve projeler iptal edilir. İlgili bakanlıkça yerleşim yerlerinin tarihsel yapısına uygun şekilde restore edilmesine ilişkin çalışmalar yürütülür. Bu işlemlere ilişkin usul ve esaslar ilgili bakanlık, sivil toplum kuruluşları, yerleşim yerinin seçilmiş temsilcileri ve halk meclislerince ortaklaşa olarak yürütülür.'"

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplan konuşacak.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Değerli milletvekilleri, HES’lerin Türkiye’de acımasız tahribatının, doğanın, kültürün, ekolojinin göz göre göre katliamının ve her gün orada yerleşimlerde yaşayan insanların güvenlik güçleriyle karşı karşıya geldiği… Artvin’de, Yusufeli’nde, Denizli’de, Acıpayam’da, Hasankeyf’te, Munzur’da, İda Dağı’nda, Türkiye’nin en güzel yerlerinde şirketler geliyor, oradaki ırmakları, dereleri babalarının malını satın alıyorlarmış gibi alıyorlar, orada yaşayan binlerce, milyonlarca insanın orada hiçbir yaşam hakkı hukuku yokmuş gibi gelip bir de Hükûmetin desteğiyle oranın tescilini alıyorlar, sonra dereleri kurutup tarihi, doğayı, yerleşim yerlerini mahvediyorlar; 21’inci yüzyılda açıkça vahşi bir katliam yapılıyor.

Şimdi, Artvin Yusufeli ile Acıpayam’da baraj yapılıyor. Oradaki insanların mağdur edilmesi öyle birkaç kuruşla geçiştirilecek bir olay değil arkadaşlar. Bir tarihi mahvediyorsunuz. Bakın, Yusufeli ve çevresi Kalkolitik Çağ ve Tunç Çağı’na ait kalıntılarla milattan önce 5500 yıllarına gidiyor. Denizli’nin tarihi çok daha eski.

Şimdi, bu maddeyle ilgili bir önergesi daha var AK PARTİ Hükûmetinin, Hasankeyf’le lgilii diyor ki iskânla ilgili: “Hasankeyf’i de ekleyelim çünkü 2008’de iskânla ilgili ilan yaptık, kimse itibar etmedi, kimse gelip müracaat etmedi. E, sular altında kalacak 2014 yılında. Sular altında kalacağı için evleri, bu yurttaşlarımızı zorunlu iskâna tabi tutalım.” Vallahi, cumhuriyetin kuruluşu dönemlerinde göç ve nüfus hareketliliğini sağlamak için, asimilasyon için zorunlu iskânı biliyorduk ama HES barajları nedeniyle de şimdi hükûmetler 21’inci yüzyılda zorunlu iskân uyguluyor. 2014’te Hasankeyf Barajı su tutacak arkadaşlar ve Hasankeyf sular altında kalacak bu ekim, kasım, aralık ayından itibaren ve bu yerleşimlerin iskânının hiçbiri yapılmamış yani şehir merkezindekilerin. Orada kamulaştırma yapmışlar, vatandaşın değerli sulu arazilerini, bağlarını, bahçelerini, evlerini o kadar düşük bir fiyata istimlak etmiş ki devlet, o 1990’lı yılların acımasız köy yakma olaylarının yaşandığı dönemlerde vatandaş sesini çıkaramamış.

Şimdi, orada, hemen Ilısu Barajı’nın gövdesinin altında Hesta diye tarihî bir köy var. Bu Hesta’nın -Dicle’nin kıyısında, bağları, bahçeleri meşhur en büyük köylerden birisi- yeni iskân yeri, şehir olarak yeni yerleşim yeri seçilmiş ama bir minaresi vardı -cami de yoktu- bir de okul yeri arkadaşlar. Çünkü, köylülere 2000’li yıllarda çok düşük bir para verilmiş, şimdi o köylülerin ev yapacak gücü yok. Bunun gibi birçok yerleşim yeri…

Sadece bu projede, 1 ilçe, 101 köy, 47 mezra, 70 yerleşimi sular altında bırakıyorsunuz. Şimdi, bunu bu şekilde getirerek bu tahribatı önleyebilir misiniz? Enerjinin getirdiği kâr ile bunun, doğanın, tarihin, yerleşimin getirdiği kârı kıyaslamak bir ekonomi aklıdır, mantığıdır arkadaşlar. Otuz yıllık projelere otuz bin yıllık tarihi feda etmek nasıl bir mantığın izahı olabilir? Burada çok ciddi bir vebal altındadır, Hükûmetin en zayıf karnesinin olduğu noktadır bu. Hükûmet burada Hasankeyf’i sular altında bırakmıştır, o diğer yerleri de bırakacaktır ve dünyanın hiçbir yerinde HES’lerdeki elektrik üretim oranı Türkiye’de olduğu gibi dünya standartlarının 3 katı değildir arkadaşlar. Türkiye, gerçekten, enerji politikalarıyla ülkesini her gün perişan eden, tahrip eden bir konumdadır. Bu açıdan, verdiğimiz önergenin geçerli, haklı nedenleri vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Devamla) – Kabul edilmesini diliyoruz.

Zaten dinlemiyorlar Başkan.

Hasankeyf’in hatırı için de oylamadan önce karar yeter sayısı istiyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Peki, teşekkür ederiz.

Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.08

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 17.18

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

128’inci madde üzerinde Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Karar yeter sayısı yine yok Sayın Başkan.

BAŞKAN – Şimdi, önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

MUSA ÇAM (İzmir) – Yok Başkan, yok.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yok, yok.

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada, Hükûmet burada.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 128 inci Maddesi ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 8 nci maddenin ikinci fıkrasında yer alan "için" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını ve aynı maddeye aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

"(3) Batman ili Hasankeyf İlçe merkezinde Ilısu HES Projesi yapımından etkilenen ailelerin, Yeni Hasankeyf Yerleşim Alanına nakilleri, hak sahiplikleri ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir."

Ziver Özdemir (Batman) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Katılıyoruz efendim.

BAŞKAN – Sayın İsrafil Kışla konuşacak, Artvin Milletvekili.

Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İSRAFİL KIŞLA (Artvin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5543 sayılı İskan Kanunu’na geçici 8’inci madde eklenmesine dair kanun teklifinde AK PARTİ Grubumuzun vermiş olduğu önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlarım.

Tabii, bütün yatırımlar uygun coğrafyalarda yapılır takdir edersiniz. Cenab-ı Hak Artvin’i de öyle bir coğrafyada yaratmış ki Çoruh Nehri’yle bezemiş, süslemiş. Tabii, on beş yıldan beridir Çoruh Nehri -Muratlı Barajı,Borçka Barajı, peşinden Deriner Barajı, şimdi Artvin Barajı, Yusufeli Barajı ve Arkun Barajı’yla; diğer Şavşat kolunda da Bayram ve Bağlık Barajları inşallah başlayacak- dokuza yakın barajıyla bugün ülke enerjisine katkı vermeye çalışıyor.

Türkiye'de hidroelektrik santrallerinin üretiminin belki yüzde 30’una yakınını Artvin sağlamış olacak. Tabii, bundan dolayı, doğrusu ülke ekonomisine bu katkıyı vermiş bir il olarak da mutluyuz elbette ki. Ama, on beş yıldan beridir de tabii baraj inşaatlarının yapımında elbette halkımız epey zorluklarla karşı karşıya kalıyor, birçok köy kamulaştırılıyor ki bunlardan bir tanesi, şu anda Yusufeli’nde yapılan barajımızdır. Bu barajımızı devlet yapıyor ve Türkiye’nin en büyük gövdeli barajı olacak, dünyanın en yüksek gövdeye sahip 2’inci barajı olacak.

Tabii, burada, Yusufeli ilçemiz doğrusu sular altında kalıyor. Yani Yusufeli halkının ülkesine, milletine bağlılığı, gerçekten, böyle bir ilçenin su altında kalması noktasında göstermiş olduğu anlayış her türlü takdirin üzerindedir tabii. O onurlu duruşu doğrusu takdir ediyoruz ve bütün millet olarak Yusufeli halkının bu fedakârlığına müteşekkiriz.

Mevcut İskan Kanunu, bir ilçenin yeniden yerleşimi için tabii ki yetersiz. Mesela, 12’nci maddenin (4)’üncü fıkrasındaki hak sahibi olabilmek için asgari ücretin otuz günlük brüt tutarının yüz yirmi aylık karşılığı olan miktarını, kamulaştırma bedelinin bu miktardan az olması hâlinde ise tamamını bakanlık merkez muhasebe birimi hesabına yatırmayanlar, ileride alacakları bedelleri yatırmayı ve aktarılmasını taahhüt etmeyenler hak sahibi olamazlar gibi birçok kısıtlayıcı hüküm var. Tabii, bu hükümlerle Yusufeli’nin yeniden yerleşimini sağlamamız mümkün değil. O bakımdan, böyle bir kanun teklifine ihtiyaç var, Bakanlar Kurulunu yetkilendirmeye ihtiyaç var.

Tabii, burada bir de 15’e yakın köyümüz sular altında kalacak. Tabii, çok dağlık bir coğrafyadayız ve yerleşimler hep nehir kenarlarında, tabii, nehir kenarları da barajlarla dolunca ister istemez köylerin yerleşimlerini de -şehir merkezini- daha üst kotlara taşımak zorunda kalıyoruz. Birçok yerde de köyü yerleştirecek alan bulamıyoruz. Eğer sondaj çalışmalarında köy oluşacak bir alan olmadığı, bulunamadığı takdirde de bunların ilçe merkezinden hak sahibi olmalarına bir imkân tanınıyor bu kanun teklifiyle de. O bakımdan, her hâlükârda Yusufeli için, Artvin için, belki diğer barajlar için de çok önemli bir kanun olmuş olacak.

Tabii, Yusufeli’nde ekilebilen alanlar çok az yani arazi çok kıt, Artvin’in tamamında ekilebilen alan yüzde 8’lerde, yüzde 56’sı orman olan bir bölgedeyiz. O bakımdan, burada kamulaştırmadaki bedel takdirlerinde halkımızın beklentisi, en yüksel bedellerden bir takdiri sağlamak çünkü gerçekten buradaki, Yusufeli’ndeki gayrimenkul –her zaman söylenir- menkul değerinde bir kıymeti haiz.

Diğer taraftan, yeni yerleşim yerinin bir an önce başlaması noktasında halkımızın ciddi bir takibi var ve geçen ayın 14’ünde de bütün kamu kurumlarıyla Yusufeli’nde bir koordinasyon toplantısı yaptık. İnşallah, bütün kamu kurumları, Karayolları, DSİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ el birliğiyle, bir koordinasyon içerisinde yerleşimi bir an önce başlatacaklar.

O bakımdan, bu kanun inşallah, Yusufeli halkımız için hayırlı olacak ve Yusufeli’nin yapmış olduğu fedakârlıklara da milletimizin, devletimizin onları mağdur etmeme noktasında inşallah bir çıkış yolu olacak diyorum.

Ben hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

129’uncu maddede dört adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 129 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                  Seyfettin Yılmaz

                      Manisa                                               Tokat                                                Adana

                     Alim Işık                                        Ali Halaman

                     Kütahya                                             Adana

MADDE 129- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Bilgilendirme yükümlülüğü

"MADDE 3- (1) İçerik, yer ve erişim sağlayıcıları, yönetmelikle belirlenen esas ve usuller çerçe­vesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ulaşabileceği şekilde ve gün­cel olarak bulundurmakla yükümlüdür.

(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyen içerik, yer veya erişim sağlayı­cısına Başkanlık tarafından ikibin Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.

(3) Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması ve/veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi hâlinde Başkanlık tarafından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı ve/veya erişim sağlayıcıdan alınarak verilir."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 129 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Elitaş                            Mehmet Naci Bostancı                      Mehmet Doğan Kubat

                      Kayseri                                             Amasya                                            İstanbul

                Ramazan Can                                    Yılmaz Tunç

                     Kırıkkale                                             Bartın

"MADDE 129- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "iki bin Yeni Türk Lirasından on bin Yeni Türk Lirasına" ibaresi "iki bin Türk Lirasından elli bin Türk Lirasına" şeklinde ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(4) Trafik bilgisi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından ilgili işletmecilerden temin edilir ve hâkim tarafından karar verilmesi hâlinde ilgili mercilere verilir."

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım önergeler aynı mahiyette bulunduğundan önergeleri birlikte işleme alacağım.

Buyurun:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı ile 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılmasını öngören çerçeve 129'uncu maddenin tasarı metninden çıkartılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                    Erol Dora                                       İdris Baluken                                    Hasip Kaplan

                      Mardin                                              Bingöl                                               Şırnak

                    Altan Tan                                         Nazmi Gür

                   Diyarbakır                                              Van

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 129. Maddesinin tasarı metninde çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

             Rahmi Aşkın Türeli                             Erdal Aksünger                                 Bülent Kuşoğlu

                        İzmir                                                 İzmir                                                Ankara

                   Levent Gök                                    Ümit Özgümüş                                            

                      Ankara                                              Adana                                                   

BAŞKAN – Komisyon önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önergeler üzerinde İzmir Milletvekili Sayın Erdal Aksünger konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Erişim Sağlayıcıları Birliğiyle ilgili olarak: Üçüncü-dördüncü aylarda, özellikle sosyal medya yasakları konusunda iktidar burayı zapturapt altına almak için, oldubittiye getirip bir Erişim Sağlayıcıları Birliği kurdu. Bu konuda ki tüm itirazlarımıza rağmen, aslında çoğulcu bir ortam sağlanmadı. Tüm kademelerin hepsiyle görüşmek lazım, toplumun tüm demokratik kitle örgütleriyle, tüm bu konuyla ilgili olan uluslararası dinamiklerle görüşmek lazım derken, Sayın Bakan “Bunları bir geçirelim, ondan sonra bakarız.” tarzında bir yaklaşım göstermişti o gün, Plan ve Bütçe zamanında, çok iyi hatırlıyorum bunların hepsini. Aslında, mayıs ayında bu konular geçti -Mayısın 19’u muydu tam hatırlayamıyorum şimdi- Erişim Sağlayıcıları Birliği kuruldu. O günden bugüne ne olduysa tekrar, yeniden değişikliğe gidiliyor. Niye gidiliyor? Şundan gidiliyor: Korkudan gidiliyor veya o korkularla ilgili konular gerçekleştiği için bazı müeyyidelerin yetersiz olduğu düşünülüyor. Zaten biz, temelde Erişim Sağlayıcıları Birliğinin antidemokratik bir şekilde kurulduğunu söylemiştik. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir örneği yok, verdikleri örnekler de doğru değil, öyle birlikler de yok, onlar sivil toplum kuruluşlarıdır. Bu, iktidarın diktasıyla kurulmuş bir yerdir normalde baktığınızda. Onu nereden görüyoruz? Tüzük… Bir birlik veya öyle bir demokratik kitle örgütü kurulacaksa veya sivil toplum örgütü kurulacaksa devleti yönetenler tarafından diktayla tüzük yapılmaz. Onu nereden biliyoruz? 180’e, 190’a yakın erişim sağlayıcısının 120’sinin teklif ettiği tüzüğü kabul etmeyip TÜRK TELEKOM gibi aslında bugün Türkiye’deki hâkim sağlayıcı olan, yüzde 80-90’ını yani İnternet erişiminin yüzde 80-90’ını kendi bünyesinde barındıran bir kurumun önderliğinde 12 tane erişim sağlayıcısıyla bunu yaparsanız bunun adı dikta olur, diğer 120 kişinin tüzükle ilgili taleplerini dinlemezseniz size “sivil dikta” derler zaten.

O yüzden şunu söyleyeceğim: Peki, o günden bugüne ne değişti? TİB’de bu uygulamayı yaptınız diyelim, bu örneklerin hangisi yetersiz kaldı? Çok merak ediyorum şunu da: Hangi örnekler geldi? Siz hangilerini yasaklamak istiyordunuz da, 2 bin lira ile 10 bin lira arasındaki cezalar yetersiz kaldı da 2 bin lira ile 50 bin lira arasına çıkarıyorsunuz? Bunun tek bir nedeni olabilir, tek bir nedeni vardır, o da küçük, aslında kendince hak ihlallerine karşı duran, “Ben yapmam bunu, kanuna aykırıdır.” diyen, “Anayasa’ya ve Anayasa’nın vatandaşa sağladığı haklara aykırıdır.” diyen, “Haberleşme özgürlüğüne de aykırıdır.” diyen insanların hepsini bence ezmek üzere planladığınız bir iştir. Onlara böyle 50 bin liraya kadar üç-beş ceza keserseniz bunları doğal olarak yok edeceksinizdir. Ya, ben merak ediyorum, TİB bu uygulamayı yaptı da neleri yetersiz gördü bir açıklasın? Kaç tane başvuru geldi, hangi örnekler oldu, bunlar ortaya konulmadan “Bununla ilgili yaptığımız iş yetersiz.” deyip uygulama getirilebilir mi?

Trafikle ilgili bilgileri mahkemeden alacağını söylüyorsunuz değişikliğin içerisinde ama kapatmayla ilgili konuyu TİB Başkanının “Canım nasıl isterse öyle yaparım.”ına bırakıyorsunuz. Bu dünyanın neresinde varmış bu örnek?

Bir taraftan da TİB’i kapatmaya çalışıyorsunuz, o da ayrı bir konu, TİB’i yok etmeye çalışıyorsunuz. Başbakan çıktı, meydanlarda söyledi “TİB’e gerek yok, MİT zaten bu görevi yapıyor.” deyince TİB’i kapatmayı planlıyorsunuz. E TİB’i kapatacaksınız da bunları kim yapacak? MİT mi yapacak? MİT gitsin, önce kendi işini yapsın bir kere. Memleketteki zafiyetlere bak, burada kendi içindeki hikâyelere bak bir taraftan.

O yüzden, bu cezaların kimin canını yakacağını biz biliyoruz. Uygulamada aslında neyin diretildiğini biz biliyoruz ama vatandaşımız şunu iyi anlasın: Memleketin zafiyetleri konusunda çalışma yapmayan MİT gibi kurumların buralarla ilgili konularda vatandaşın hakkını koruma iddiasında olamayacağını söylüyorum, bunu çok açık anlasınlar.

Ayrıca başka bir şey söyleyeyim TİB Başkanı da buradayken: TİB’in içerisinde bazı personelle ilgili “Ya, bunları aramaya lüzum yok, şunları arayalım.” diye mobbing yapıyor musunuz, yapmıyor musunuz? “Benden olmayan” deyip adamları fişlediniz mi, fişlemediniz mi?

“TİB ne işe yarıyor?” diye insanlar soruyor şu anda. TİB’in ne işe yaradığını ben biliyorum. İktidar ve buna yakın olan çevrelerle ilgili gelen dinlemelerde orada hemen bloklama yapılıyor, o bloklamayla ilgili onlara haber veriliyor. Zaten mahkeme kararlarına ihtiyaç yok. Mahkeme kararlarına da ihtiyaç olmadığı için keyfî bir uygulamayla kimin hakkında hangi dinleme yapılacaksa, canı ne istiyorsa onu yapıyorlar şu anda. Ne kanun ne nizam dinliyorlar.

Arkadaşlar, bu, gerçekten dünyanın hiçbir yerinde olmayan demokratik(!) bir uygulamadır, reddediyoruz.

Bundan dolayı da “ret” vereceğiz.

Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Diğer önerge üzerinde Sayın Altan Tan konuşacak, Diyarbakır Milletvekili.

Buyurun.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bu düzenleme, içerik, yer ve erişim sağlayıcılarından tanıtıcı bilgilerini İnternet ortamında tüm kullanıcıların erişimine açık bir şekilde bulundurmayanlara yönelik uygulanan hâlihazırdaki 2 bin TL’den 10 bin TL’ye kadar olan para cezasının 2 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarılmasını öngörmektedir. Neye göre 2 bin, neye göre 50 bin, bu konuda hiçbir açıklayıcı ifade yok.

Değerli arkadaşlar, öyle bir sınır konulmuş ki bir tarafta 2 bin, bir tarafta 50 bin. Diyebilirsiniz ki: “Olabilir.” Peki, neye göre olabilir, hangi kıstaslara göre olabilir? “Buna mahkeme karar verecek.” Peki, mahkeme nasıl karar verecek? Burada da açık ve net bir şey yok.

Değerli arkadaşlar, öyle bir noktaya geldi ki artık bu keyfî uygulamalar, inanınız, hakikaten devletin ve hukukun çivisi çıktı. Yani, kim, kimi, neye göre cezalandırıyor; kim, kimi, neye göre takip ediyor; kim, kimi, neye göre dinliyor, hakikaten anlayabilene aşk olsun. Öyle bir noktaya geldik ki… Benim çocukluğumda sabahleyin Suriye’de erken kalkan darbe yapıyordu, birkaç senede bir devamlı cumhurbaşkanları, başbakanlar değiştiriliyordu, idam ediliyordu, düzenler değişiyordu. Burada da erk o kadar hızlı bir şekilde el değiştiriyor ki, bir dönem bakıyorsunuz Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulunun seçimi için “Yetmez ama evet.” diyenlerden, “Mezardaki ölüleri de çıkarın, getirin, oy kullansın.” noktasından bir müddet sonra paralel tartışmalarına kadar geliyoruz. Peki, ne oldu bu? Yani, bir gün en doğru, en güzel, en iyi olan, olmazsa olmaz olan bir dönem geçtikten sonra tu kaka nasıl oluyor, nasıl oldu? Aynı şekilde, bu İnternet meselesi de, cezalar da, Facebook da bir dönem bakıyorsunuz kapatılıyor, yani Çin’de, Rusya’da, Moğolistan’da artık rastlanılmayacak şekilde uygulamalar oluyor ve bir müddet sonra da öyle maddeler geliyor ki işte “2 bin TL’den 50 bin TL’ye kadar ceza verilir.” Peki, o zaman önünüze gelene 50 bin TL ceza verin yani 16 yaşında genç de bu cezayı alsın, 20 yaşındaki de alsın, kadın da alsın, erkek de alsın. Peki, nereye gidecek bu uygulamalar?

Yani, eğer biz bunları doğru düzgün, açık, net, şeffaf, bütün dünyada geçerli hukuk kaidelerine uygun normlara bağlamazsak inanın altı ay sonra, sekiz ay sonra bir genel seçim olur, şu an nelerden şikâyet ediyorsanız bunların aynısı sizin başınıza da gelir çünkü Türkiye çok kısa bir zamanda bunların tamamını yaşadı. 68 general cezaevine sokuldu, bir müddet sonra “Bunlara kumpas kurulmuş.” diye dışarı çıkarıldı. Genelkurmay Başkanı geldi, esti, yağdı, gürledi, lav silahına “soba borusu” dedi, iki yıl cezaevine girdi. Ondan sonra çıktı, “A, vallahi çok kötü oldu, yanlış oldu, eksik oldu, özür dileriz.” denildi. Yarın -bizlerin başına gelen belli de- sizlerin de başına ne geleceği belli değil.

Onun için, değerli arkadaşlar, bunları böyle keyfî uygulamalara bırakmak yerine -dünyada İnternet’i ilk kullanan biz değiliz, İnternet’i bulan da biz değiliz; Facebook’u çıkaran, icat eden biz değiliz, ilk kullanan da biz değiliz- dünya, gelişmiş demokrasiler bunu nasıl kullanıyorsa, nasıl değerlendiriyorsa, bunun engelleri, önlemleri neyse, gelin, bunları uluslararası kriterlere bağlayalım. Bu şekilde keyfîlikle gidersek bir gün o keyfîlik döner, gelir bizi de döver döndükten sonra.

Değerli arkadaşlar, çok şeyler konuşuldu. Yani bunun teknik mevzuatıyla da ilgili uzman arkadaşlar var. Ben şahsen bunun uzmanı değilim ama uzman arkadaşlar, “bu işin profesörü” olan insanlar bile bu kriterlerin neye göre belirlendiğini izah edemiyorlar.

Biz parti grubumuz olarak bu maddenin, bu metnin yasadan çıkarılmasını teklif ediyoruz. Çıkarılmadığı takdirde çok daha büyük tartışmaların, çok daha büyük yasal bir keşmekeşin ortaya çıkacağını düşünüyoruz. İnşallah kulak verirsiniz, değerlendirirsiniz.

Hepinize saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 129 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

MADDE 129- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Bilgilendirme yükümlülüğü

"MADDE 3- (1) İçerik, yer ve erişim sağlayıcıları, yönetmelikle belirlenen esas ve usûller çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür.

(2)         Yukarıdaki fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyen içerik, yer veya erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından ikibin Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.

(3)          Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması ve/veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi hâlinde Başkanlık tarafından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı ve/veya erişim sağlayıcıdan alınarak verilir."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Reşat Doğru konuşacak, Tokat Milletvekili.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Görüşmekte olduğumuz kanun tasarısının 129’uncu maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bu maddede vermiş olduğumuz önerge İnternet yoluyla işlenen suçlarla ilgilidir. Bunun daha iyi anlaşılması ve toplumda caydırıcılığın olması noktasında bu teklifimizi yapmış bulunuyoruz.

Saygıdeğer milletvekilleri, tabii, 21’inci yüzyıl diyoruz. Bu yüzyılda birçok konuda olduğu gibi, en önemli konuların başında bağımlılık konusu gelmektedir. Bağımlılık konusu dendiği zaman, madde bağımlılığından İnternet bağımlılığına kadar birçok konuyu bunun içerisinde sayabiliriz. Şu anda Türkiye’mizde ve dünyanın her tarafında bağımlılıkla ilgili çok ciddi sorunlar vardır.

Bakınız, madde bağımlılığı konusunda, şu anda ülkemizde maalesef “bonzai” denen yeni bir uyuşturucu madde çıkmış ve bununla ilgili de çok ciddi oranda sıkıntılar baş göstermiştir. Her geçen gün de bonzai kullanımı artmaktadır ve canlar da yanmaktadır. İnsanlar bonzai kullanımından dolayı çok büyük sıkıntı içerisindedirler ve birçok şehirde bununla ilgili insanlar ölüyor. Bunun da çok ciddi manada değerlendirilmesi ve bu yönlü olarak birtakım önlemler alınması gerekmektedir.

Yine, bunun gibi, işte elektronik bağımlılık; şu anda görüşmüş olduğumuz İnternet yoluyla işlenen suçlar gibi. Dünyada artık İnternet kullanımının olmadığı yer maalesef yoktur; her tarafta yoğun bir şekilde kullanılmaktadır ve bu da süratli bir şekilde devam etmekte ve büyümektedir. Tabii, bununla beraber çok ciddi sorunlarla da karşı karşıyayız.

Bunun yanında, devletin bütün işlemelerinin artık e-devlet, İnternet yoluyla yapıldığı düşünülürse, güvenli İnternet kullanımının da ne kadar önemli olduğu, İnternet kullanımının ve beraberinde İnternet bağımlılığının da ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca, İnternet bağımlılığında ülkemizin nerelere geldiği de artık ortadadır. Yani her geçen gün aileler, çocuklar özellikle ciddi manada etkilenmekte ve bununla ilgili canlar yanmaktadır.

Bakınız, yapılan araştırmalar göstermiştir ki ülkemizde şu anda çocuklar okullarından evlerine geldikleri zaman yüzde 60 oranında eve gelir gelmez hemen İnternet’e girmekteler ve İnternet’e girdikten sonra da İnternet oyunuyla karşı karşıyadırlar. İnternet oyunu diyoruz. İnternet oyunlarının da şöyle nevine bakmış olduğumuz zaman bunların yüzde 90’ının ya şiddet içerikli olduğunu görürsünüz yahut da cinsel içerikli olduğunu görürsünüz. Bunlar yapılan araştırmalarda ortaya konulmuştur. Yani çocuklarımızın büyük bir çoğunluğu okullarından evlerine gelmekte, evlerine geldikleri zaman da İnternet oyunlarına süratli bir şekilde girmektedirler. Bakınız, eğitimdeki başarısızlığın en büyük sebeplerinin başında bunlar gelmektedir yani çocuklarımızın bilinçsiz şekilde İnternet kullanımı gelmektedir. Bu yönlü olarak devletimizin çok ciddi manada bunun üzerine gitmesi gerekmektedir.

Bakınız, değerli milletvekilleri, tabii, sadece çocuklar mı? Hayır, şu anda birçok aile içerisinde de maalesef haberleşme neredeyse bilgisayar kanalıyla, İnternet kanalıyla olmaktadır. Bu manada, aile ilişkileri bitme aşamasına gelmiştir, komşuluk ilişkileri neredeyse bitme aşamasına gelmiştir. İnsanlar İnternet kullanıyor, İnternet’le çocuklar haberleşiyorsa, aileler haberleşiyorsa demek ki burada çok ciddi sorunların olduğu da bariz ve ayan bir şekilde ortadadır. Hatta, son zamanlardaki boşanma oranlarında çok ciddi manada artış olduğu da bu yönlü olarak yani İnternet kullanımından dolayı, “cheat”lerden dolayı maalesef görülmektedir. Öyleyse burada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımıza, bunun yanında Millî Eğitim Bakanlığımıza, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza, Adalet Bakanlığımıza, İçişleri Bakanlığımıza çok ciddi ama çok ciddi sorumluluklar düşmektedir. Bu yönlü olarak da tabii İnternet’ten vazgeçme diye bir şansımız olmaz ama bu bakanlıkların her konuda olduğu gibi bu konuda da çok ciddi çalışmalar yapması gerekmektedir. Gençlerimizin yönetilmesi gerekmektedir, okullarımızın sahip çıkması gerekmektedir.

Bakınız, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konularla ilgili olarak geçmiş dönemlerde Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu kurmuştu. Bu Komisyon çok ciddi çalışmalar yapmıştır, çok önemli öneriler sunmaya çalışmıştır ama maalesef, diğer birtakım araştırma komisyonlarında olduğu gibi bunda da sadece öneriler kitaplar üzerinde kalmış, üzerine gidilmemiştir. Bakınız, bu önerilerden bir tanesi, bu suçlarla ilgili ihtisas mahkemeleri kurulması, bu suçlarla ilgili olarak Emniyet Genel Müdürlüğünün çok ciddi manada komisyonlar oluşturması, çalışma grupları oluşturması ve bu yönlü olarak çalışmaları takip etmesidir.

Ayrıca, bunun yanında, YÖK bünyesinde bilgisayar mühendisliği bölümlerinde öğrencilere ve yetkililere adli bilişim alanında eğitimler verilmesi de bu konunun çok önemli bir parçasıdır. Ama, maalesef, bu yönlü olarak çok ciddi olarak eksikliklerimiz vardır diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 129 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları                     

"MADDE 129- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "iki bin Yeni Türk Lirasından on bin Yeni Türk Lirasına" ibaresi “iki bin Türk Lirasından elli bin Türk Lirasına" şeklinde ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(4) Trafik bilgisi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından ilgili işletmecilerden temin edilir ve hâkim tarafından karar verilmesi hâlinde ilgili mercilere verilir."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Gerekçe…

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Mevcut durumda internet trafiğine ait bilgiler ancak bir soruşturma ya da kovuşturma olması durumunda mahkeme kararı ile işletmeciden temin edilebilmektedir. Hâlbuki çoğu zaman bir soruşturmaya başlanabilmesi için bu bilgiler gerekmektedir. Ayrıca trafik bilgilerinin farklı işletmecilerden farklı biçim ve düzenlerde gönderilmesi, bu bilgileri talep eden ilgili mercilerde kullanım zorluğu doğurmaktadır.

Mahkeme kararı üzerine ilgili işletmeciye başvurup trafik bilgisinin talep edilmesi ve işletmecinin talep edilen bu ham bilgileri kullanılabilir ve anlamlı hale getirip göndermesi ya da ham olarak gönderilen bilgilerin Başkanlık tarafından kullanılabilir ve anlamlı hale getirilmesi zaman almakta, böylece soruşturma ve kovuşturmaları geciktirmektedir. Terör saldırısı tehdidi gibi acil durumlarda talebe zamanlıca cevap verilmesi imkânı bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, işletmecilerin talep edilen bu ham bilgileri kullanılabilir ve anlamlı hale getirmesi işlemleri ciddi bir mali külfet oluşturmaktadır. Bu nedenle, fıkra ile işletmecilerin ek mali külfet altına girmesinin önlenmesi de sağlanmış olmaktadır.

Bu nedenlerle, temin edilecek genel internet trafiğine ilişkin bilgilerin hâkim kararı üzerine ilgili mercilere verilmesi öngörülmektedir.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

130’uncu maddede dört adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 130 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Elitaş                            Mehmet Naci Bostancı                      Mehmet Doğan Kubat

                      Kayseri                                             Amasya                                            İstanbul

                Ramazan Can                                    Yılmaz Tunç

                     Kırıkkale                                             Bartın

"MADDE 130- 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "yirmi dört saat" ibaresi "dört saat" şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(16) Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya birkaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, erişimin engellenmesi Başkanın talimatı üzerine Başkanlık tarafından yapılır. Erişim sağlayıcıları Başkanlıktan gelen erişimin engellenmesi taleplerini en geç dört saat içinde yerine getirir. Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım üç önerge aynı mahiyettedir, birlikte işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesini düzenlemeyi öngören 130'uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                 İdris Baluken                                       Erol Dora                                       Hasip Kaplan

                       Bingöl                                              Mardin                                               Şırnak

                   Nazmi Gür

                         Van

Aynı mahiyetteki ikinci önergenin imza sahipleri:

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

               Seyfettin Yılmaz                                  Ali Halaman

                       Adana                                               Adana

Aynı mahiyetteki üçüncü

 

Aynı mahiyetteki üçüncü önergenin imza sahipleri:

                Bülent Kuşoğlu                               Levent Gök                    Ümit Özgümüş

                      Ankara                                         Ankara                           Adana

               Erdal Aksünger                               İzzet Çetin                    Kamer Genç

                        İzmir                                           Ankara                           Tunceli                

BAŞKAN – Aynı mahiyetteki önergelere Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde İzmir Milletvekili Sayın Erdal Aksünger konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında bir önceki öneriyle aynı, hemen hemen birbirine benzer mahiyette bir konu. Yine bir baskı unsuru olması gereken, yirmi dört saatlik... Aslında bunun da zaten biz hukuka aykırı olduğunu söyledik ama bunu dört saate indirme keyfî bir uygulama, teknik olarak da mümkün değil ama kendilerince bunu zaten ayıklayacakları için, vatandaştan gelen bu tür mağduriyetler konusunda bence kılını kıpırdatmayacakları için, onlara göre zaten o tasnifi yapacaklar, iktidarı ilgilendiren konularla ilgili konular olduğunda dört saatte bunun hâlledilmesi istenecek. Üstelik bunlar bir tane adamın iki dudağına bakıyor, başka kimseyle alakası yok.

Şunu çok merak ediyorum: Bu memlekette içeride ciyak ciyak bağırıyorsunuz “O dinlemiş, bu dinlemiş; bu böyle yapmış, şu şöyle yapmış.” diye. Mesele, Türkiye dinlendiği zaman niye bağırmıyorsunuz? Kaç senedir herkes söylüyor.

Bakın, çok basit bir şey söyleyeceğim size. Geçen sene bir Amerikalı ajan, Amerikan ulusal güvenlik ajanı Rusya’da açık açık “Amerika Türkiye’yi böyle dinliyor.” diye anlattı, Snowden’in anlattıklarını söylüyorum. Biz Dinleme Komisyonunda bunu söylerken bize komplocu gibi bakılıyordu zaten, o ayrı bir konu. Ya, kimse çıtını çıkarmıyor. Bırakın onu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Pangalos dedi ki: “Biz Ankara’yı dinledik.” Niye sesiniz çıkmıyor? Almanya’daki Yeşiller Partisi Türkiye’yle ilgili “Türkiye dinleniyor.” Diyor ve bununla ilgili kendisi orada ciyak ciyak Parlamentoda bağırıyor, burada çıt yok kardeşim ya. Problem ne? İçeride bir problem olduğu zaman meydanlarda mangalda kül bırakmıyorsunuz, o bunu yapmış, bu paralel olmuş, şu şöyle yapmış, bu böyle olmuş; kabul, bunların hepsi kabul. Birbirini kim dinliyorsa… Ahlaken sorunlu konulardır bunların hepsi, hukuk dâhilinde olmayanları söylüyorum ki bu hukuk dâhilinde olanların da problemi şuydu zaten Türkiye’de: Mevcutta, dışarıda böyle bir örgütlenme olamaz, devletin kurumlarını suistimal eden kadrolar bu işi yapıyordu zaten, bunu herkes biliyor. Tamam, bağırdınız, çığırdınız, onu bunu içeriye tıktınız.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – O kadroları kim atadı?

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – Peki, Almanya’da iki parti “Türkiye’yi dinlemişler, benim Hükûmetim bu işi yapamaz.” diye ciyak ciyak bağırıyor, burada ses yok. Amerika’ya gittiniz, geldiniz, bununla ilgili ortaya herhangi bir haber düştü mü? Düşmez. Yunanistan diyorsunuz işte, “Tükürerek boğarız.” diyen adam vardı ortalıkta. Adam, Dışişleri Bakanı kendisi söyledi, “Biz Ankara’yı dinledik.” diye. Var mı bir işlem? Yok.

Peki, bu zafiyetler nereden kaynaklanıyor? Millî İstihbarat Teşkilatı ne iş yapıyor? Millî İstihbarat Teşkilatı ne iş yapıyor biliyor musunuz? İçeride mevcut iktidarı kollamaya, korumaya çalışıyor. Şimdi, bu zafiyet nereden kaynaklanıyor? BND’nin bu söylediğinin üzerine bir şey söyleyeyim -bunu belki bilmiyordur millet- diyor ki BND: “Bakın, orada radikal örgütler tarafından Türkiye’ye sızmalar yaşanıyor, bazı planlar yapılıyor. Bununla ilgili biz Millî İstihbarat Teşkilatından -yani Türkiye'nin istihbarat teşkilatından- bilgi istiyoruz.” Çünkü bu zaten öyledir, gizli istihbarat teşkilatı bunlara çalışır. Doğrudur, dışarıdan gelecek mihraklara karşı çalışma yapar MİT ama MİT’i artık güvenilir bulmadıkları için Alman BND, MİT’le çalışmıyor, en düşük düzeyde çalışıyor. Kendi istihbaratı için gelip yoğun bir şekilde Türkiye’de casusluk faaliyeti yapıyor, Avrupa’yla ilgili konularda, bu da çok doğal zaten. Kaldı ki bununla ilgili içeride kelime eden kimse yok, konuşan kimse yok. Varsa yoksa içeride birilerinin birilerini dinleme olayı var. Ya, Türkiye'nin zafiyeti o kadar büyük ki istihbarat kurumlarının bütün zafiyetlerini biliyorlar. Amerika’yı es geçiyorum, zaten çok üst düzey bir teknolojiyle çalıştığı için senin onu çözebilme imkânın da şu anda mevcut değil, öyle adımlar da atılmış durumda olmadığından dolayı onu kenara bırakıyorum. Ama Avrupa’da 1950’den 1976’ya kadar hiçbir şey yapılmasına izin vermeyen Almanya, şurada, önümüzdeki geçtiğimiz altı yedi senede çok açık açık her tarafımızdan bizi, bütün stratejik kurumlarımızı da dinlediklerini itiraf ettiler, tüm bilgilerin onlarda olduğunu itiraf ettiler. 1.700 kişiyle ilgili bilgilerin ellerinde olduğunu itiraf ettiler. Neden ses yok ortalıkta? Neden ses yok?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ne var o bilgilerde acaba?

ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – O bilgilerde neler var? Sıkıntılı konular mı var onlarla ilgili? Türkiye'nin askerî, stratejik kurumları, içerideki istihbarat kurumları, güneydoğudaki olayları, rehineler konusu; BND’de de hepsi kayıtlı. Bizde neden yok? Belki bizde zaten vardır, o ayrı bir konu ama itiraz eden de yok. Bu, aslında geldiğimiz noktanın ne kadar kötü olduğunu gösteriyor, yüksek perdeden konuşmamanın aslında arka planında neler olduğunu hepimize gösteriyor. Gizli istihbarat örgütlerinde burayla ilgili farklı konular var.

O yüzden, bırakın bunları, insanların üzerine baskıyı, dışarıya bakın diyorum, hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Diğer önerge üzerinde Sayın Reşat Doğru konuşacak, Tokat Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Görüşmekte olduğumuz kanun tasarısının 130’uncu maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bir torba kanun tasarısının sonuna yaklaşıyoruz. Torba kanun olunca toplumdaki bütün sosyal katmanların hepsi bu kanunun, bu torba kanunun içerisine girmek istiyorlar ve onunla ilgili de başta muhalefet milletvekilleri olmak üzere bizlere -tahmin ediyorum ki iktidar milletvekillerine de- her türlü konuda, çeşitli meselelerde ulaşarak konuları anlatmaya çalışıyorlardır diye düşünüyorum.

Bakınız, şu anda ülkemizde birçok sorun ayyuka çıkmış durumdadır ve herkes bu konuda çözümler beklemektedir. Bakınız, şimdi, şu anda yükseköğretimde öğretim üyelerinin hepsi çok büyük sıkıntı içerisinde yaşamlarını devam ettiriyorlar. Bir yardımcı doçente 2.800 lira, doçente 3.200-3.500 lira civarında, yine profesörlere de 4.500-5.000 lira civarında maaş veren bir ülkeyiz.

Saygıdeğer milletvekilleri, bu verilen maaşlarla ilim nasıl yapılacak veyahut da insanlar nasıl geçimlerini temin edecekler veyahut da kendilerinin sorumluluğunda bulunan öğrencilerine öğretim üyeleri nasıl yardımcı olacaklar? Bunun takdirini sizlere bırakıyoruz.

Tabii, bunun yanında millî eğitimde binlerce öğretmen atama bekliyor. Atama bekleyen öğretmenlerin hepsi de hepimizin kapılarına geliyorlar, “Acaba nasıl bir şekilde bir çalışma yapılabilir, atanabiliriz?” diye bizden bilgi almaya çalışıyorlar. Bunun yanlında, yine on binlerce ziraat mühendisi, yine veteriner hekim, gıda mühendisi, su ürünleri mühendislerinin hepsi hepimizin kapılarına geliyor, “Acaba atama nasıl yapılacak? veyahut da “Biz ne yapacağız? şeklinde söylemler içerisinde, bir bilgi alma noktasında bizlere müracaatta bulunuyorlar.

Saygıdeğer milletvekilleri, tabii, bunların yanında, yine son zamanlarda Millî Eğitim Bakanlığı idareci atamaları noktasında çok çarpık bir iş yapmıştır ve de kendi sendikaları, yandaş sendikaların dışında hiçbir öğretmene veyahut da hiçbir idareciye hak verilmemiştir. Bu da toplumda çok ciddi manada büyük sıkıntı yaratmış, toplumda kanayan bir yara hâline gelmiştir. Bu yönden olarak da Hükûmetin mutlaka bu yanlıştan geri dönmesi ve beraberinde de mağdur olan bu insanların hepsinin hakkını vermesi gerekmektedir.

Ayrıca bunların dışında tabii şu anda çiftçi kardeşlerimiz hepimizi yine arıyorlar, diyorlar ki: “Bizim borçlarımız ne olacak?” Bakınız, ülkemizde çok büyük bir kuraklık yaşanmıştı geçtiğimiz dönemde. Kuraklık neticesinde çiftçiler üretmiş olduğu ürünlerini ederinde ve değerinde satış yapamamışlardır, satamamışlardır ve bu yönlü olarak da bu torba kanun içerisine mutlaka çiftçi borçlarının faizlerinin silinmesi, ertelenmesi veyahut da onlara birtakım iyiliklerin getirilmesi noktasında da beklentiler vardır. Yani sadece torba kanun içerisinde, gösterilen kanunların dışında bir sürü konularla karşı karşıyayız.

Bakınız, geçtiğimiz günlerde -işte buradan onlara Allah’tan rahmet diliyorum- İstanbul’da, Ali Sami Yen Stadı’nın yerinde bir rezidans yapılıyor, orada 10 işçiyi kaybettik. Tabii, Soma’daki o büyük kazadan sonra ülkemizde iş kazaları her geçen gün artarak devam ediyor. Hâlbuki bu Meclis çok önemli bir Kanunu, iş güvenliği ve işçi sağlığıyla ilgili çok önemli bir Kanunu çıkartmıştı. Bu Kanun maalesef ucundan kenarından kırpıldı, yok edilmeye çalışıldı yani daha doğrusu ortadan kaldırılmaya çalışılan birçok maddesiyle beraber yürürlüğe kondu. Hâlbuki o kadar güzel hazırlanmıştı ki o Kanun, uygulanmaya devam ettirilmiş olsaydı belki de şu anda o asansör faciası yaşanmamış olacaktı veyahut da denetimler en iyi şekilde yapılmış olacaktı, o insanlar ölmeyeceklerdi.

Bakın, bundan yine birkaç ay önce, 1 Haziran 2014 tarihinde Tokatlı Hasan Doğan ve Orhan Doğan, Kartal ilçesinde bir şantiyede 16’ncı katta çalıştıkları iskelenin çökmesiyle beraber 50 metre yükseklikten beton zemine çakıldılar. Yani iş güvenliğinin böyle ucuz olması veyahut da uygulanmamış olması veyahut da insan hayatına değer verilmemesi neticesinde o zaman da 3 canımızı kaybetmiştik, bugün de 10 insanımız maalesef asansör kazasıyla beraber hayatlarını kaybettiler. Demek ki bazı şeyler normal gitmiyor, yanlış gidiyor. Öyleyse bunların hepsinin üzerine gitmesi gereken de herhâlde Hükûmettir diye düşünüyoruz.

Bakınız, şu anda bu maddede İnternet’le ilgili bir kanuni düzenleme yapılıyor ama ülkemizde biliyoruz ki İnternet suçlarından dolayı, İnternet bağımlılığından dolayı çok canlar yanıyor. Bakınız, “İnternet bağımlılığı” diyoruz, çocuklarımızın başarısızlığının en başında İnternet bağımlılığı geliyor ve her geçen gün artarak devam ediyor. Psikiyatri hastanelerinde artık neredeyse İnternet bağımlılığı polikliniği kuruluyor, oraya gelmesi gereken veyahut da oraya götürülmesi gereken onlarca, yüzlerce çocuğumuzla karşı karşıya kalıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

REŞAT DOĞRU (Devamla) – Öyleyse bu sorunları çözmesi gereken Hükûmet nerede? Hükûmetin maalesef nerede olduğunu da hep beraber görüyoruz diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Diğer konuşmacı Sayın Hasip Kaplan, Şırnak Milletvekili.

Buyurun.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Değerli arkadaşlar, gerçekten bu kanun maddesini okuyunca şaşırdım, niye 2 madde yapmışlar? Aynı maddede bir fıkra olarak olsaydı bu kadar boşuna zaman kaybetmezdiniz, bu kadar konuşma olmazdı, bu kadar önerge olmazdı. Yani size de biz mi öğreteceğiz bunu? Bazı şeylerde, bakıyorum, 80 maddeyi 1 madde yapıyorsunuz. Bu maddeyle ilgili aynı konuda iki madde yapmışsınız. Yani neyle mücadele etmek istiyorsunuz, mesele bu arkadaşlar.

Sosyal medya üzerinde İnternet yasakları getirmek… Yani düşünce ve örgütlenme özgürlüğünde belli kriterler var, bir de suç örgütleri var. Merak ediyorum, IŞİD’in suç örgütü olarak takibi konusunda bir merakı var mıdır Hükûmetin; nereye gidiyor, hangi sosyal medyadan eleman kazanıyor, saldırıları nereye yönlendiriyor, ne yapıyor, bunlarla ilgili ne yapılabilir? Yani, bir ülkenin güvenliğini yakından ilgilendiren ve komşularıyla beraber orada Kürtlere, Türkmenlere, Asurilere, Süryanilere, Ezidilere yapılan saldırılarda...

NATO toplantısı yapıldı. NATO’nun 10 çekirdek ülkesi bir karar aldı. Burada Hükûmetin ekseni belirlenecek artık.

Bu dinlemelerle ilgili bir düzenleme getirebiliyor musunuz? Yok. Siz Almanya’yı dinleyebiliyor musunuz arkadaşlar? Yok. Amerika’yı dinleyebiliyor musunuz? Yok. İngiltere’yi, İsrail’i? Yok. Aksine, size yanlış istihbarat verip Roboski’de kendi çocuklarınızın üzerine bomba atıyorsunuz. Şimdi, bunun bir müeyyidesi, bunun bir takibi yok mu? Bunu yirmi dört saatten dört saate indirdiğiniz zaman suçun caydırıcılığını mı sağlayacaksınız? Yani, kendi uçağını yapmış Türkiye, kendi otomobilini yapmış Türkiye, kendi cep telefonunu çıkarmış Türkiye, kendi İnternet’ini yapmış, kendi TELEKOM’unu kurmuş, özelleştirmiş, gitmiş satmış, güvenliğini satmış, ticari olarak birilerine teslim etmiş... Kişisel veriler orada artık 100 dolara satılmaya başlanmış, geliyoruz burada bu Meclisin mesaisini bununla harcıyoruz arkadaşlar, bu torba kanunla, bu doğru bir iş değil.

Bakın, size açık söylüyorum, durmadan arıyorlar bizi, 40 yaş üzerindeki öğretmenler “Ya, biz 30 yaşında sıraya girdik, kadro beklerken 40 yaşına girdik, bizi ne zaman atayacaklar?” diyor. Bu sefer 40 yaşa takılmayı yaşıyor, beklerken 40 yaşını doldurmuş. Sayın Başbakan -şimdi Cumhurbaşkanı- 25 Kasım 2013’te “40 yaş üstündeki öğretmenleri de almaya hazırız.” demiş. Hadi buyurun, onunla ilgili bir şey yapalım. Bırakın onu, karayollarını özelleştirdiniz ama binlerce karayol taşeron işçisi mahkemeyi kazandı, şimdi onları ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz. Deminden beri telefonlarım susmuyor, Elâzığ’dan arıyorlar, Diyarbakır’dan arıyorlar, Manisa’dan arıyorlar, Bursa’dan arıyorlar, her yerden arıyorlar. Yani, bu torbadan insanlara oldukça beklenti yaydınız. Prim borçları dediniz, vergi borçları dediniz, elektrik borçları dediniz, işe alınacaklar dediniz. Bizim cep telefonlarımızın mesaj kutuları işsiz üniversitelilerin, tarım, ziraat, gıda mühendislerinin, birçok vasıflı, yetenekli insanlarımızın, maalesef, talepleriyle doludur. Her gün bunu komisyonda dile getirdik. Görmediniz mi, inşaatta üniversite öğrencileri günde saati 4 liradan, yani asgari ücretin üzerinde o gökdelende çalışırken can verdiler? Bizim artık kendi gündemimize dönmemiz gerekiyor.

Samimi olarak, bu torba kanunla Meclisin kaybettiği üç aya yanıyorum ben. Türkiye’nin ne demokrasisini konuşabildik ne Anayasa’sını konuşabildik ne seçim sistemini konuşabildik ne adaletini konuşabildik ne hukukunu konuşabildik ve bütün insanların beklentileri, birçoğunun, boş çıkacak. Biraz prim vergilendirmesi, Soma’daki işçi kardeşlerimize çok nüans şeyler. Ondan sonrası yine özel şirketlere, yine özelleştirme devam, taşeronlaşma devam, sömürü devam, HES’ler devam, barajlar devam, sıkıntı devam. Bu şekilde biz ekimde geleceğiz yine buraya, sil baştan, yeni baştan başlayacağız. Çünkü bütçeleme dönemine gireceğiz. Kasım, bütçelemede birbirimize gireceğiz. Çünkü hâlâ Sayıştayın raporları bize gelmedi. Onun için gerçek gündeme dönmenin zamanıdır diyoruz.

Sayın Bakanımız da buradayken Kürtçe öğretmenlerinin de artık… Açlık grevindeler, ona da bir çözüm inşallah bulursunuz diye düşünüyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.

On beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.07

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 18.23

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

130’uncu madde üzerindeki son önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 130 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları

"MADDE 130- 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "yirmi dört saat" ibaresi "dört saat" şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(16) Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, erişimin engellenmesi Başkanın talimatı üzerine Başkanlık tarafından yapılır. Erişim sağlayıcıları Başkanlıktan gelen erişimin engellenmesi taleplerini en geç dört saat içinde yerine getirir. Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Kim konuşacak önerge üzerinde?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Gerekçe…

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe: Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması ile suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden biri veya bir kaçına bağlı olarak internet ortamında vuku bulacak ihlallere yönelik çok kısa sürede koruyucu idari tedbir alınabilmesi hedeflenmiştir. Bu değişiklikle "milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması" ile "suç işlenmesinin önlenmesi" hususlarında, "gecikmesinde sakınca bulunan hal" kapsamında erişimin engellenmesi öngörülmüş ve böylece Anayasadaki düzenlemelere uygunluk sağlanmıştır. Bu kapsamda verilecek idari tedbir kararlarının, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulması ve hâkimin, kararını kırk sekiz saat içinde açıklaması öngörülmektedir.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

On dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.26

BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 18.41

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

Sayın milletvekilleri, yeni madde ihdasına dair bir önerge vardır, önergeyi okutup Komisyona soracağım; Komisyon önergeye salt çoğunlukla yani 21 üyesiyle katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım, Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.

Şimdi önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 130 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Elitaş                                   Mustafa Ataş                             Mihrimah Belma Satır

                      Kayseri                                             İstanbul                                            İstanbul

          Mehmet Naci Bostancı                            Ramazan Can                             Mehmet Doğan Kubat

                     Amasya                                           Kırıkkale                                            İstanbul

                  Yılmaz Tunç                                     Bülent Turan

                       Bartın                                              İstanbul

Madde 131 – 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesine ekli (16) sayılı listesinin sekizinci sırasında yer alan "Barbaros" ibaresi "Barbaros Mahallesinin 04 Karayolunun güneyinde kalan kısmı" şeklinde değiştirilmiş, on birinci sırasında yer alan "Yeni Çamlıca" ibaresinden sonra gelmek üzere ", Yenişehir, Mimar Sinan ve Mevlana Mahalleleri" ibaresi eklenmiş, on ikinci sırasında yer alan "Mustafakemal Mahallesinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Aşık Veysel Mahallesinin" ibaresi eklenmiş, on üçüncü sırasında yer alan "Namıkkemal" ibaresi "Esenevler" şeklinde değiştirilmiştir."

BAŞKAN – Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Komisyonumuzun salt çoğunluğu vardır, katılıyoruz.

MÜSLİM SARI (İstanbul) – 20 kişi…

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – 21 kişi var. Salt çoğunluğumuz vardır Sayın Başkan, önergeye katılıyoruz.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Nerede var? Bir dakika, itiraz ediyoruz Sayın Başkan.

SALİH KOCA (Eskişehir) – 21 kişi. Arkada iki kişi var, eksik saymayın.

BAŞKAN – İtiraz varsa sayalım arkadaşlar. Sayın Altay, itirazınız mı var? Tamam mıdır?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Değildir Başkanım, orada 20 kişi var. Komisyon Başkanı sayılmaz, Bakan sayılmaz.

BAŞKAN – Başkan sayılır Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (Sinop) – 20 kişi var Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Başkanı saydınız mı?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Saydım.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…

21 kişi var.

Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılmış olduğundan önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açıyorum.

Madde üzerinde söz isteyen…

ENGİN ALTAY (Sinop) – Grubumuz adına Sayın Celal Dinçer. Şahsım adına da ben söz istiyorum.

BAŞKAN – Şahsı adına Sayın Engin Altay’ı yazın.

Tamam.

Buyurun Sayın Celal Dinçer, İstanbul Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA CELAL DİNÇER (İstanbul) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; AKP iktidarının bugüne kadar hileyle yaptığı, kurnazlıkla yaptığı bir değişiklik daha. 3360 sayılı Kanun’un görüşülmesi sırasında, oy kaygılarıyla, 15 kilometre, 30 kilometre uzaklıktaki mahalleleri hiç ilgisi olmayan, hiç irtibatı olmayan bölgelere, ilçelere nasıl bağladılarsa, oy kaydırmakla seçim kazanabileceklerini düşünerek gene bir kurnazlık daha yapıyorlar. Son dakika golü olarak getirdiler bunu. Yanlış yapıyorsunuz, çok ayıp ediyorsunuz değerli arkadaşlar.

Ataşehir, İstanbul’un parlayan yıldızı. Ataşehir, beş yıl içinde köy olmaktan çıkıp modern bir şehir oldu. Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı görev yapıyor orada. Siz şimdi onu kalbinden vurmak istiyorsunuz. Bu maddeyle ne yapmak istiyorsunuz? 35 bin nüfuslu, 15 bin seçmenli Barbaros Mahallesi’ni hiçbir irtibatı olmayan Ümraniye ilçesine bağlamak istiyorsunuz. Bu değişiklik projesi, o bölgedeki büyük müteahhitlerin, hani şu anlı şanlı Ağaoğlu gibi büyük müteahhitlerin projesidir. Bu sizin projeniz değil. Bunu açıkça söyleyin, deyin ki: “Müteahhitler istedi, biz de bunu yapıyoruz.” Kim rahatsız? Ataşehir Belediyesinden kim hizmet alamadı? Bu mahallede oturan insanların hangisi sıkıntı çekti de siz bu değişikliği yapabiliyorsunuz? Nereden çıktı bu, sorarlar adama. Ataşehir Belediyesinin başkanlık binasının olduğu yeri alıyorsunuz değerli arkadaşlar, farkında mısınız? Ataşehir Belediyesinin başkanlık binası bu mahallede. Ayıptır, günahtır, zulümdür bu yaptığınız!

Değerli arkadaşlar, burası komple bir mahalle. Hileyle Barbaros Mahallesi’ni değiştirip Ataşehir Belediyesini güçsüzleştirmek istiyorsunuz. Bu çok yanlış. Bu hukuksuzluğu ne kadar sürdüreceksiniz?

İşte, 6360 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda yaptıklarınızın sıkıntılarını hepimiz görüyoruz. Biraz sonra 131’inci maddede de aynı şeyleri söyleyeceğiz. “Bucakları kaldırın.” Dedik, “Canım buna gerek yok, kalsın.” dediniz. İşte, şimdi, bu torba yasaya getirip 131’inci madde olarak yine bucakları koydunuz. Muhalefetin sözünü dinleyin. Bir gün de haklı olabilecekleri düşüncesiyle muhalefete kulak verin istiyoruz.

Değerli arkadaşlar, saygıdeğer milletvekilleri; burası İstanbul’un finans merkezinin olduğu yer. Bu konunun altında yatan asıl sebep, finans merkezini, Ataşehir gibi muhalif, hiçbir zaman da alamayacaklarını düşündükleri bir yeri Cumhuriyet Halk Partisinin elinden kurtarmak. Çünkü finans merkezi olursa, Türkiye'nin gözbebeği olan bir mahalle olacak burası. Finans merkezinin yapıldığı yer burası. Bu mahalleyi Ataşehir’den koparmak istiyorsunuz.

Bunu size büyük müteahhitler lanse ettirdi, bunu çok iyi biliyorum. Büyük müteahhitler şu anda Ataşehir Belediyesine harç ödüyorlar. “Eğer siz burayı değiştirip Ümraniye Belediyesine bağlarsanız, biz bu harçtan kurtulacağız.” diyorlar. Siz de onların emir kulları gibi talimatlarını yerine getiriyorsunuz, yasa yapmıyorsunuz. Bugüne kadar böyle sert bir konuşmayı ben bu Meclis kürsüsünde yapmadım ama bu yanlışlık… Lütfen insafa gelin, lütfen biraz daha mantıklı davranın, biraz daha hukuka uygun davranın.

Şimdi, kurnazlıkla, müteahhitlerin şahsi çıkarlarına alet olmayınız. Daha dün 10 işçimizi müteahhitlerin kâr hırsı uğruna şehit verdik. Yapmayın bunu. Burayı alıp Ümraniye’ye bağlayınca müteahhitler harç ödemeyecek. Çünkü siz belediyeden bunları çözeceksiniz, kurtaracaksınız onları harç ödemekten. Şu anda Barbaros Mahallesi Ataşehir Belediyesinin göz bebeği. Belediye binasının olduğu yer –tekrar ediyorum- kentsel dönüşüm projesinin hızla yürütüldüğü, modern bir şehrin oluşmaya başladığı bir yer. Siz bu değişiklikle ne elde edeceksiniz? Bir Allah’ın kulu –sizin grubunuza soruyorum- çıksın, desin ki: “Biz bundan şu faydayı göreceğiz.” Otuz beş yıl devlet görevi yaptık. “Vali yardımcısı sınırları yanlış çizmiş.” Hiç yanlış değil arkadaşlar. Vali yardımcısı, mülki idare amiri o kadar doğru çizmiş ki sınırları, kitap gibi yerine oturan bir mahalle. Ama asıl sizin kafanızdaki yanlıştan dolayı… Yanlış şu: Sonradan finans merkezi olarak burası kabul edildi çünkü sınır değişikliği yaparken orası finans merkezi olarak belirlenmemişti, şimdi finans merkezi olarak belirlendi. Lütfen, çıkın, yattığınız kış uykusundan uyanın. Bu ülkeyi sadece üç beş müteahhide peşkeş çekmek zorunda değilsiniz.

Değerli arkadaşlar, kentsel dönüşüm projelerinin uygulandığı, sosyal yardım projelerinin uygulandığı, sizin yirmi beş senede yapamadığınız, belediyelerinizin yapamadığı hizmeti dört senede getiren bir belediyenin elini kolunu budamakla ne kazanacaksınız?

Ben tekrar tekrar soruyorum: Yani şu gerekçenizi bize mantıklı olarak anlatın bakalım. Bu mahalleyi durduk yerde değiştirmenin altındaki sebep nedir? Bu kanun teklifini veren değerli arkadaşlarıma sormak istiyorum, Sayın Bakanıma sormak istiyorum: Nedir gerekçesi? Ali Ağa’yı kurtarmak. O zaman yeni bir teklif daha getirin, Ataşehir Belediyesinin ismini de değiştirelim, Ali Ağa belediyesi yapalım. Daha güzel olur, daha güzel olur sevgili dostlarımız. (CHP sıralarından alkışlar) Değiştirelim orayı, ismini de değiştirelim. Yapmayın bunu. Bu, çok yanlış.

Şimdi, Barbaros Mahallesi -bütün Türkiye bilir, bütün o bölgede yaşayanlar bilir- Ataşehir’in ta göbeğinde, E-5 Kara Yolu’na kadar geliyor, E-5 Kara Yolu’nun bitişiğinde. Şu anda o bölgede yaşayan insanlar… Yani sadece şunu yapacaksınız: Bir hançer gibi şöyle bir yuvarlakla gelip, bağlayıp Ataşehir’in içine yapacaksınız, bir yarımada gibi o mahalleyi Ataşehir ilçesinden Ümraniye’ye bağlayacaksınız. Yollar oradan geçiyor, belediye binası orada, siz diyorsunuz ki: “Efendim, yanlış çizilmiş.” Böyle mantık dışı bir gerekçe olmaz. Sizlerden tekrar tekrar rica ediyorum değerli milletvekili arkadaşlarım, lütfen bu yanlıştan dönün, birilerine alet olmaktan bu Meclisi kurtarın, sizin sağduyunuza güveniyoruz.

Bakınız, şimdiye kadar 6360 sayılı Kanun’da yaptıklarınıza: Mezhebe göre bölme yaptınız, mezheplere göre ayrım yaptınız, siyasi görüşlere göre yer değiştirdiniz. Üç mahalleyi Şişli’den alıp Sarıyer’e bağladınız. Ne oldu sonuç? Altında yatan bütün gayeniz neydi biliyor musunuz? Acaba Sarıyer’de seçimi alabilir miyiz? Alamadınız. Bu tür kurnazlıklarla seçim alınamaz. Ataşehir’de siz 35 bin nüfuslu bir mahalleyi, hem de Ataşehir Belediye hizmet binasının olduğu bir mahalleyi alıp Ümraniye’ye bağlamakla gene seçim kazanamazsınız. Orada kazanacak olanları söylüyorum: Orada kazanacak olan, rantçılar, orada kazanacak olan müteahhitler, bunu söylemek istemiyorum ama orada kazanacak olan o teklife herhâlde ve herhâlde destek olanlar diyorum, çok üzülerek söylüyorum ama o teklife destek olanlar olacaktır, tarih de sizi affetmeyecektir. Lütfen bu yanlıştan –tekrar tekrar söylüyorum- dönelim, bu yanlıştan dönmek için fırsat henüz geçmemiş.

Değerli arkadaşlar, hukukun üstünlüğüne yemin etmiş, bütün milletin hak ve hukukunu korumaya yemin etmiş değerli milletvekili arkadaşlarım, sizlere son kez sesleniyorum: Bu kürsüde gerçekten Ataşehir halkını cezalandırarak hiçbir şey kazanamazsınız, Ataşehir halkına bu zulmü hak görmeyin, bundan sonra Ataşehir halkı kendi belediyesine gitmek için Ümraniye Belediyesi hudutları içine girecek. Çok gülünç durumda kalıyorsunuz, çok komik duruma düşüyorsunuz.

Ben yüce heyetinizden, bu yanlıştan bir an önce dönülmesini istirham ediyorum, tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Halkların Demokratik Partisi Grubu adına Sayın Hasip Kaplan konuşacak, Şırnak Milletvekili.

Buyurun.

HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu bir önerge değil arkadaşlar, bu yeni bir madde ihdası ve iktidarı ciddiyete davet ediyorum, ciddiyete davet ediyorum; İç Tüzük’e de, Anayasa’ya da uygun bir yasal süreç izlemeye davet ediyorum. Şu an yapılan torba kanun, İç Tüzük’te 91’inci maddeye aykırı, İç Tüzük’ün komisyonların işleyişiyle ilgili bütün maddelerine aykırı bir düzenleme yapılıyor. Bir kanun teklifi, torba kanuna son dakikada ihdas ettirilerek -önerge de demiyorum bakın, dikkat edin- torba kanunda yeni madde ihdası yapılıyor.

Bu büyükşehirler İçişleri Bakanlığına bağlı, mahallî idarelerin farklı yapılanmaları var. Bunların mahalle yapılması, sınırlarının çizilmesi, nüfuslarının, sosyal yapılarının, sosyolojik yapılarının değiştirilmesi çok çok önemli sonuçlar doğuran, sosyolojik sonuçlar doğuran, siyasi sonuçlar doğuran, ekonomik sonuçlar doğuran çok çok önemli bir konu. Bunu bir torba kanuna bu eylül gününde son dakikada getirmek Anayasa’ya aykırıdır ve görüşülemez bir maddedir arkadaşlar bu. “Bunu biz görüşürüz.” diyebilirsiniz, oylayabilirsiniz de ama bu madde görüşülemez, bu madde konuşulamaz, bu madde bu şekilde önerge konusu yapılamaz. Eğer bir şehrin, 15 milyon nüfuslu İstanbul metropolünün dizaynını finans merkezlerinin rant hesabı üzerinden yaparsanız yanlış yaparsınız. Eğer siyasi hesap güdüsüyle yaparsanız yine yanlış yaparsınız ki bunun yanlış yapıldığının birkaç yerde örnekleri oldu; Şişli’de oldu, görüyorsunuz, Sancaktepe’de, diğer yerlerde birçok bölünmeler oldu, yeni ilçeler kuruldu.

Şimdi, Ataşehir ve o merkezde finans merkezi olma güdüsüyle hareket edilerek bu finans merkezinin coğrafyasını, sınırlarını değiştirmek, yeni mahalle ihdas etmek, yeni ilçeler kurmak, sınır O-4 kara yolunun güneyinden geçiyorsa mahallenin ismi Barbaros, yok üstünden geçiyorsa Yeni Çamlıca Mahallesi… Arkadaşlar, bu Mecliste komisyonlara saygınız yok mu, Bakanlıklarımıza saygınız yok mu Hükûmet olarak? İçişleri Bakanlığının burada oturması gerekmiyor mu? Sayın Eğitim Bakanına, ne hakkınız var, zulmediyorsunuz, niye haksızlık ediyorsunuz? İçişleri Bakanı oturmalıydı burada, İçişleri Bakanı bunu anlatmalıydı. Harita kadastrodan tutun bilmem nereye kadar bütün uzmanlar bu Komisyonda dinlenmeliydi. Alt komisyonda görüşülmeliydi, üst komisyonda görüşülmeliydi, havalesi yapılmalıydı, Meclis Başkanından geçmesi gerekiyordu. Bakın, bu torba kanunun içinde Meclis Başkanı “Ben görüştüm, raporu okudum, görüşülemez.” dedi. Siz görüşülemeyen şeyleri yapabilirsiniz ama unutmayın, Anayasa Mahkemesine bir gidiş yolu var, ana muhalefetin de oyu yetiyor buna.

İnanın, gözümün önünde bu madde ve size sayayım, 15 tane madde daha tek tek sayayım, hepsi dönecek. Bile bile niye bunu yapıyorsunuz? Mahkeme kararlarını uygulamamakla ilgili 4 madde düzenlemeniz geri gelecek. Siz Anayasa’ya aykırı burada kanun yapıyorsunuz, kanunla Anayasa’yı değiştirmeye çalışıyorsunuz, kanunla burada mahalleler kuruyorsunuz, kanunla burada ilçe sınırlarını değiştiriyorsunuz, kanunla burada rantın hesabını değiştiriyorsunuz, kanunla burada İstanbul şehrini değiştiriyorsunuz; sultanlar bile değiştiremedi. Bir Anadolu, bir Rumeli Beylerbeyliği vardı, Şamil Paşa Kadıköy tarafını yönetirdi. Şamil Paşa da -övünmek gibi olmasın- bedirhan idi, bizim şehrimizdendi; geldi, oraları yönetti ama bu kadar bir olay da yaşanmadı bugüne kadar arkadaşlar.

Hakikaten yani biz şuurumuzu mu kaybettik? Yani her önünüze gelene imza atacak mısınız? Her gelene “evet” diyecek misiniz? Her yanlışa “evet” diyecek misiniz? Böyle şey olur mu arkadaşlar? Finans merkezini bağımsız bir kanton ilan edin, deyin ki: “Bu da Başbakanlığa bağlıdır, bunun 5 mili de yasak bölgedir, kimse giremez.” olsun bitsin, kendinize daha güvenli bir nokta oluşturursunuz. Ama oradaki yapıların, oradaki ihale alan ve depreme dayanıklı olmayan o 100’ün üstünde katların dikildiği Kadıköy’de, o bölgede deprem şeyleri bile yapılmadan yapılan bu yapıların üzerinden “Türkiye İstanbul finans merkezi olacak.” diye şimdiden kalkıp bu hesapların içine girerseniz ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kalırsınız.

Bakın, nedir bunu size söyleyeyim: Finans merkezi olması iddiasıyla kurulan, çok yüksek gökdelenlerin dikildiği bir şehri hatırlatayım mı size? Dubai. Finans merkezi olarak kurulmadı mı arkadaşlar? Ne oldu? Dibe vurdu. Şimdi gümrük vergisi mergisi yok, orada uçaklar iniyor, ucuz cep telefonu alıyor, bilgisayar alıyor falan filan, öyle gidiyor, ayakta duruyor ama finans merkezi olarak çöktü. İstanbul çöker, İstanbul bu kafayla çöker, İstanbul bu hesaplarla çöker, İstanbul bu küçük rant hesaplarıyla çöker. İstanbul’u bu şekilde bitirmeyin. İstanbul’u bitirmek Türkiye’yi bitirmektir arkadaşlar, çok açık konuşuyoruz.

Biz oylarını İstanbul’da yüzde 100 artıran bir parti olarak, ben de her sokağında gezen bir milletvekili olarak bunu söylüyorum size. Bu seçimlerde o bölgenin hepsini gezdim. O bölgenin demografisiyle oynuyorsunuz. Çekmeköy’ü ilçe yaptınız, Sancaktepe ilçe oldu, işte, Sarıyer ile Şişli arasındaki bu mahalleleri bölüştünüz. Gelin doğru dürüst bir seçim sistemi kuralım, hem mahallî, yerel seçimler için hem genel seçimler için milletin iradesi özgür tezahür etsin. Bunu yazboz tahtasına çevirerek bu şekliyle bunu getirmek doğru bir yöntem değil.

Şimdi, kendinize göre mahalle isimleri koyuyorsunuz, kendinize göre mahalle sınırları çiziyorsunuz, kendinize göre mahalle saltanatları ilan ediyorsunuz, kendinize göre sultanlar, emirler, paşalar… Havuza kim yakınsa, daha çok yakın olanların gelip rant sağladığı yerler. Şimdi oradan Maliye Bakanı bir rakam çıkarabilir mi bize, ne kadar yatırım yapıldı, o binalarda ne kadar vergi verildi, ne kadarının ne kadar borcu vardır, tek tek o borçları söyleyebilir mi? Ali Sami Yen Stadı’nı da yıktınız, yerine dikilen rezidansların sahiplerine bakın, Ilısu, Hasankeyf Barajı’nı yapan patronlara bakın, aynı isimler çıkıyor. “Milletin bilmem nesine…” diye başlayan kişilere bu ülkeyi peşkeş mi çekelim şimdi, göz mü yumalım yani gözümüzü karartalım mı? Bu Meclisin vicdanı yok mu? Bu Meclis göz göre göre yanlışlara “evet” mi diyecek? Kim getirdiyse bu maddeyi, Sayın Elitaş, bunu geri çekin, yanlış yapıyorsunuz; Anayasa’yı çiğniyorsunuz, İç Tüzük’ü çiğniyorsunuz, hukuku çiğniyorsunuz, vicdanı çiğniyorsunuz, insanlığı çiğniyorsunuz, siyaseti çiğniyorsunuz, centilmenliği çiğniyorsunuz, her şeyi çiğniyorsunuz. Böyle bir yaklaşım olmaz, böyle, şehirler, metropoller öyle torba kanunlara konularak son dakika dizayn edilecek yerler değildir arkadaşlar. Toplarsınız insanları, dinlersiniz sivil toplumu, çağırırsınız yerel yönetimleri, çağırırsınız mühendis odalarını, harita mühendisleri odalarını, çağırırsınız uzmanları, çağırırsınız çevrecileri, kültürünü, sanatını, ekolojisini, hepsini hesaba katarsınız. E-5 yolları tarik değildir, tarikiâmm değildir, E-5 yolu, O-4 yolu, bilmem ne yolu, bunlar daha dün yapılan yollardır, İpek Yolu değildir, Baharat Yolu değildir, aklımızı başımıza toplamamızın bir gereği vardır.

Bu şekilde bir yasalaşmanın içinde Halkların Demokratik Partisi olmaz arkadaşlar. Biz bununla sonuna kadar mücadele ederiz. Şehirleri betonlaştıran, ranta kurban eden süper projelerle “kanal, üçüncü köprü, üçüncü yol” diye diye, mahallelerle bu hâle getiren bir anlayış, denetlenemez bir anlayış son derece tehlikelidir ve son derece tehlikeli bu şeyde birilerinin cebi dolar, birileri doyar ama büyük çoğunluğu zarar eder; İstanbul kaybeder, Türkiye kaybeder, en fazla da Meclis kaybeder.

Meclis bile bile yanlış yaptığı için, bu yasayı görüştüğü için Meclis Başkanını buraya davet ediyorum göreve, gelsin müdahil olsun. Bu madde görüşülemez arkadaşlar. Anayasa’ya aykırı bir maddedir.

Saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kaplan.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Sayın Yusuf Halaçoğlu konuşacak, Kayseri Milletvekili.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

MHP GRUBU ADINA YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, aslında AKP iflas etmiştir. Daha bugün sabah bir sözleşme yaptık, bir konuşma yaptık ve dedik ki: “Bu yasayı bugün veya en geç yarın tamamlayalım.” ve söz verdiniz Sayın Elitaş. “641’inci maddeyi çekelim.” dedi Engin Bey, ben de tasdik ettim, siz de “olur” dediniz. Ardından şunu söyledim size Danışma Kurulunda: “Bir yeni madde tahsisi yapmayın.” dedim. Siz de “Tamam.” dediniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – “Tamam.” demedim, “bakacağım…”

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – “Tamam.” dediniz, biz onun üzerine…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – “…sonra yukarıda madde ihdası var.” dedim.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bakın, şimdi bunu bile inkâr ediyorsunuz. Dolayısıyla, siz daha dün inkâr etmiştiniz yani attığınız imzayı. Dediniz ki “Ekime kadar…”, dediniz ki “yanılmışız.” Hep zaten yanılıyorsunuz, durmadan yanılıyorsunuz işinize gelmeyince ama hiç olmazsa yirmi dört saat geçtikten sonra yanılın, bu kadar erken yanılmayın.

Ne alakası var Allah aşkına, bir mahallenin bir bölümünün bilmem hangi semtte olup olmaması Meclisin işi mi?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Çok mu acil yani?

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bu kadar acil mi? Hani, önemli bir şey olsa, memleketin bir acil meselesi olsa, bunu gündeme getirsek başımızın üzerine ama Allah aşkına, bir mahallenin bir küçük parçasının, 300 hanenin bulunduğu bir parçasının bilmem nereye bağlanacağının maddesi bugün buraya getirilir mi? Hani söz vermiştiniz?

ALİM IŞIK (Kütahya) – Ama rant var orada rant; rant var, para var, para.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Hangi sebeple getiriyorsunuz? Bunun gerekçesini bir açıklayın, hangi sebeple?

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Açıklayacağız şimdi.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Hayır, açıklayacağı belli. “Efendim, söylenecek şeyi biz içeride konuştuk.” Ne diyorsunuz? “Efendim, o küçük yere Ümraniye Belediyesi bakıyormuş, bütün hizmeti orası veriyormuş.” Ha, bu kadar önemli miydi bu bugün?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Çok önemli, yetişecek haftaya!

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Ne zamandır bu böyle? Dün mü yapıldı? Allah aşkına, hangi sebeple: Ağaoğlu oraya gelecek mi, gelmeyecek mi?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Geliyor.

ALİM IŞIK (Kütahya) – En önemlisi de o; Ağaoğlu demek, paşa oğlu demek.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bütün meseleye bakın. Ondan sonra, onların verdiği talimatla yapıyorsunuz. Kimi kandırıyorsunuz siz?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Partinin adı da değişecek yakında.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Yapmayın Allah aşkına!

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bundan sonra tek bir kelimenize inanırsam, işte ben bu kadarım. Sizinle ne anlaşılır ne konuşulur. Çünkü ne imzanızın arkasında duruyorsunuz ne sözünüzün arkasında duruyorsunuz. Ayıptır yahu! Centilmenlik mentilmenlik hiçbir şey sökmüyor burada. Meclis gibi bir yerde hem söz vereceksiniz hem aldatmaya kalkışacaksınız yahu. Bu kadar şey olmaz yani bu ayıptır! Buradaki maddeye bakın.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Açıklayacak biraz sonra.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Ne açıklarsa açıklasın yahu, açıkladığını biz konuştuk içeride.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Dinledikten sonra…

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Varsa yüzleri çıkar açıklarlar.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bakın “Açıklayacağını biz konuştuk içeride.” diyorum.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Dinledikten sonra belki ikna olacaksınız Hocam.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – İçeride konuştuk, zaten o konuyu konuştuk, şimdi bize söyleyeceği aynı şey.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Teknik olarak açıklayacağız, teknik olarak.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Belki farklı bir şey söyleyecek.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Hayır, o bölgeyi ben de biliyorum kardeşim, yirmi sekiz sene o bölgede oturdum.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – İyi o zaman, bilmiş olmanız lazım.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Evet, biliyorum. Gişelerden çıktığınızda Çamlıca’ya doğru giderken sol taraftaki Ataşehir, sol taraftaki Ümraniye.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Ali Ağa haber bekliyor, bunun çıkması lazım bugün.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Sol taraftaki küçük bir bölüme dehliz altından geçilir, bu. Yani, orada bir boş arazi var. Zaten hemen karşı tarafa baktığınızda, orada koca, devasa demir yığınları, çimento yığınları doldurulmuş bir mekân var. Allah aşkına, rant üzerine oturuyorsunuz hepiniz. Yapmayın yahu, bu kadar da olmayın.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Koca Meclisi bu işlere alet etmeyin bari yahu, yazık yani.

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Yazık yani be! 2 tane mahallenin küçük parçalarının bilmem nereye bağlanıp bağlanmadığı bu kadar önemli mi yani?

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Ama önemli, orada avanta var, önemli tabii!

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) - Meclisi bunun için mi tıkıyoruz? Ondan sonra da yarın diyeceksiniz ki: “Yok öğretmenlerin atanması gecikiyor, yok bilmem ne yapılıyor.” Siz geciktiriyorsunuz.

Bu torba yasa geldiğinde biz size peşinen söyledik. “10 maddeniz var, bu maddeleri çekin, üç günde çıkaralım.” dedik. “Soma, öğretmen ataması, hepsini…” Ama, neyi değiştirmediniz? 74’üncü maddeyi değiştirmediniz. Ondan sonra neyi değiştirmediniz? 91’inci maddeyi, sonra 100’üncü maddeyi. Hukuk dinlemeyen bir anlayışa sahipsiniz. Getiriyorsunuz mahkeme kararlarının iki sene sonra uygulanabileceğini, ona da “Tekrar kazanılmış hak olan yere değil, başka bir yere ataması yapılmak şartıyla…” diyorsunuz. Nasıl yeni Türkiye’siniz ya? Hukuk dinlemeyen bir Türkiye’dir bu.

Ondan sonra, getirin 112’nci maddeyi, 114’üncü maddeyi; yok meraları dâhil ediyordunuz… “Rant” demiştim, “Yok.” diyordunuz ama Hunat Camisi’nin 17,5 dönüm arazisini Kayseri Forum’a verenler kimlerdi? Bugün kimin elinde Kayseri Forum? Amerikalı şirketlerin. Hani cami şeyiydi? Hunat Camisi Danişmentliler zamanında yapılmış bir cami. Bunun vakfını nasıl iç ediyorsunuz ya? Yapmayın Allah aşkına ya! Onu yapan meraları her hâlükârda ranta çevirir, her hâlükârda burayı buna çevirir. Ayıptır ya, yapmayın ya! (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

Arkadaşlar, burada alkışlanıp alkışlanmamak önemli değil. Benim söylediğim farklı bir şey. Ya, biraz hukuka saygılı olmak zorundadır bu Meclis. Burada hukuka saygılı değilseniz, ne yaparsınız yapın arkadaş, devleti ayakta tutamazsınız. Çabam ne Milliyetçi Hareket Partisi ne Cumhuriyet Halk Partisi ne AKP. Türkiye Büyük Millet Meclisi, millet uğruna çalışmak zorundadır, yanlışları düzeltmek zorundadır. İkaz ediyoruz sizi, yanlış yapıyorsunuz arkadaşlar. Ondan sonra diyorsunuz ki: Yok, bilançolarında görülen ama kasalarında olmayan nakitlerle ona buna emaneten verilmiş paralardan bahsediyorsunuz. Ne demek bunlar? İyice bir araştırın, sorun bakalım. Rüşvet veren de kurtarır kendisini, herkes kurtarır. Yapmayın yani! Herkes aptal değil yani! Vallahi ne diyeceğim, Allah akıl ve zihin versin.

Bakın, bu memlekete hizmet ettiğiniz takdirde yarın Allah nezdinde makbul insan olacaksınız, huzuru mahşere gittiğinizde bunların hesabını vermek zorunda olacaksınız. Her canlı ölümü tadıcıdır, hepimiz öleceğiz bugün veya yarın. Ama tarihe bakın, kimileri Damat Ferit gibi anılır, arkasından küfredilir, kimisi de dualarla anılır. Hangisini tercih ediyorsanız size kalmış, isterseniz “evet” deyin, isterseniz geri çekin; geri çekmenizi tavsiye ediyorum. Eğer biz gerçekten bu memlekete hizmet edeceksek birilerinin istekleri doğrultusunda değil, milletin hayrına olan işlerde birlikte olalım.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Ataş konuşacak. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Buyurun.

AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ATAŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, biraz önce yapılan ithamların hiçbirisini kabul etmiyorum, bunların hepsinin bir itham olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Mustafa Ağabey işin zor ya, vallahi zor ya, nasıl savunacaksın bunu?

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bir harita göstereceğim, bu haritaya hepiniz bakarsanız, ne demek istediğimi harita üzerinde sizlerle paylaşacağım.

MEVLÜT DUDU (Hatay) - Bunca yıldır neredeydi o harita?

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Bu haritayı görüyorsunuz değil mi arkadaşlar?

Bu haritanın nerede olduğunu keşke Ataşehir Belediye Başkanı altı yıldan beridir bilseydi de üç ay önce mahkemeye müracaat edip mahkemeden karar çıkarttırmasaydı. Onu bize söylemeyin, gidin, Ataşehir Belediye Başkanına söyleyin, altı yıldır neredeydi, niçin üç ay önce gitti mahkemeden böyle bir karar çıkarttı?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Vatandaş gitti, vatandaş.

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, 2008 yılında İstanbul’da yeni kurulan ilçelerin sınırları belirlenirken şöyle bir ifade geçiyor kanunda, 5747 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında: “Kadıköy Belediyesi sınırları içerisinde yer alan Atatürk Mahallesi’nin E-80 Kara Yolu ile O-4 Kara Yolu’nun kuzeyinde kalan bölümü Ümraniye İlçe Belediyesine bağlanmıştır.” denilmektedir. Yani şurada gördüğünüz renkli büyük kısımlar Ataşehir ve Kadıköy sınırlarında, mahallelerin uç kısımları da Ümraniye Belediyesi sınırlarında. Ancak… (CHP sıralarından gürültüler)

Değerli arkadaşlar, müsaade edin, biz sizleri dinledik, siz de bizi dinleyin lütfen.

İstanbul’a gidenler bilirler, gişelerden İstanbul’a girdikten sonraki yol Çamlıca’ya kadar uzanır ve Boğaz Köprüsü’ne girer, bu yol E-80 yoludur. Ayrıca, gişelerden çıktıktan 300-500 metre sonra da TEM Otoyolu’na, ikinci Boğaz Köprüsü’ne giren bir yol vardır, burası da O-4 yoludur. Bilmeyenler için söyleyeyim. Şimdi, kanun şu yolun kuzeyinde kalan kısmını Ümraniye Belediyesine bağlamış. Kanun böyle ifade ediyor. Kanun mu önemli, yönetmelikler, yönergeler mi önemli yoksa mahkeme kararları mı önemli? Şimdi, biz diyoruz ki: Kanun önemlidir ve herkes kanuna uymak zorundadır. “Burada rant var, şu var, bu var.” Peki, Ataşehir Belediyesi niçin altı aydan beridir kendi ilçesi sınırlarında olduğunu iddia ettiği düzenlemeye uymadı da üç ay önce başladı? Burada inşaatlar başladı. Rant var, doğru; Ataşehir Belediyesi bu rantı gördüğü için mahkemeye gitti.

MEVLÜT DUDU (Hatay) – Ayıp ya, ayıp, utanın!

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, rant var doğrudur ama Ataşehir o rantın peşinde. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ümraniye Belediyesi altı yıldan beridir…

MEVLÜT DUDU (Hatay) – Ranttan bahsetmeye utan.

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Ümraniye Belediye Başkanlığı altı yıldan beridir “Burası doğal sınırım.” diye hiçbir yere müracaat etmedi. Ne zaman ki Ataşehir Belediyesi yasal olmayan yollarla mahkeme kararıyla “Burası bana aittir.” diye bir karar çıkarttırdıysa o zaman Ümraniye Belediyesi dedi ki: “Burada bir ihtilaf gözüküyor, bir hesap gözüküyor; biz de bundan dolayı yasal düzenleme yapalım.” ve bu yasal düzenleme talebi bundan dolayı gelmiştir değerli arkadaşlar.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – O zaman “Biz yiyelim rantı.” demek. Siz yiyin.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Mahalleli ne diyor, mahalleli?

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Kusura bakmayın, olayları doğru konuşalım, milleti yanıltmayalım.

Biz milletvekili olurken, ülke çıkarlarını, millet çıkarlarını, milletin menfaatini gözetmek için burada söz verdik ve yemin ettik, ant içtik. (CHP sıralarından gülüşmeler) Şimdi ne oldu da siz AK PARTİ’yi rantın peşinde olmakla itham ediyorsunuz?

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Orada yaşayan millete sorun, Ataşehir Belediyesinden hangi hizmeti almamış?

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Rantın peşinde olanları milletimiz gayet iyi biliyor değerli arkadaşlar.

Bu konularda… Bakın, Ümraniye Belediyesine açar sorarsınız, Ümraniye Belediyesi sınırları içinde kalan yer… (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, müsaade eder misiniz konuşmacı konuşmasına devam etsin.

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – “Tapu hizmetlerini kim yürütüyor?” diye bir açın sorun, Ataşehir Belediyesine “Bu sınırlardaki tapu hizmetlerini kim yürütüyor, emlak hizmetlerini kim yürütüyor?” diye, açın, bir sorun!

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Belediye işine siz ne karışıyorsunuz?

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Tapu hizmetleri Ümraniye ilçesindeki Tapu Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

Milleti yanıltmayın, millete yanlış şeyler söylemeyin. Kusura bakmayın arkadaşlar, milleti yanıltmaya hakkınız yok.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Yapmayın ya!

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Ali Ağaoğlu…

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Biz hiç kimseden talimat almadık bugüne kadar, almayız da, biz talimatı milletten alırız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – 2002 yılından beri biz sadece milletten talimat alarak işlerimizi yapmaya çalıştık. Talimat alanları biz görüyoruz, milletimiz de görüyor, kimin talimatıyla kimlerin ne işler yaptığını bu millet çok iyi biliyor.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Hepsi çıkar merak etme. Hepsi çıkacak.

MEVLÜT DUDU (Hatay) – Ne anlatıyorsun sen?

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – 2002’den beri 3 genel seçim, 3 yerel seçim, 2 referandum, 1 Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşayan bir partiyiz, sizler de o seçimlere girdiniz; kimin milletten talimat alıp hizmet yaptığını, kimin başkalarından talimat alıp hizmet yaptığını millet gayet iyi biliyor.

MUSA ÇAM (İzmir) – Seçim kazandık diye her şeyi yapabilir misiniz?

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Yine, Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü arkadaşımız bir şey daha söyledi, “Seçimi asla alamayacağınız bir yer.” diye ifade etti.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Malı götür, malı.

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, biz 2001 yılında kurulmuş bir partiyiz. 2001 yılında kurulduk, 2002 yılında genel seçimlere girdik ve bugüne kadar yerelde, genelde, her alanda yapılan seçimlerde, hamdolsun milletimizin teveccühünü alarak tek başımıza iktidar olduk, Türk siyaset tarihinde hiçbir siyasi partiye nasip olmayan bir siyasi yolculuk yapıyoruz. Biz…

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – Alkışlamadılar, bak.

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Ben alkış için konuşmuyorum, bir tespitte bulunuyorum ve doğru şeyleri söylemeye çalışıyorum.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – Hayır, alkış için değil zaten, ilk defa alkış yapmadılar.

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Bunları milletimiz çok iyi biliyor.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – Biz de biliyoruz.

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Sizin söylediklerinize milletin ne kadar itibar edip etmediğini millet de görüyor.

Değerli arkadaşlar, yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu için bu sınır çizilecek, bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu için bugün gündeme getirilmiştir.

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Bu ihtiyaç neden doğdu Sayın Ataş, niye doğdu? Durduk yerde bu torba kanun… Öğretmenlerin ataması yapılmazken, Soma’daki şehitler yok sayılırken niye doğdu bu ihtiyaç?

MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Haksızlığın ve hukuksuzluğun önüne geçmek için yasal düzenleme ihtiyacı doğmuştur. İnanıyorum ki yüce Meclis en doğru kararı verecektir.

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

CELAL DİNÇER (İstanbul) – İnsanların yaşamadığı bir yerde niye doğdu bu ihtiyaç, onu sormak istiyorum. Gerçekten, yazıklar olsun!

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın milletvekilleri, şahsı adına…

Buyurun Sayın Halaçoğlu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkanım, bir açıklama yapmak istiyorum, bulunduğum yerden yapacağım.

Şimdi, o, sınırı belirleyen kanun hangi tarihte hangi hükûmet tarafından çıkarıldı? Kendileri tarafından çıkarıldı. Bakın, biz, oranın herhangi bir şekilde belediyesiyle alakası olmayan bir partiyiz. Eğer rant meselesi varsa ya AKP’nin ya CHP’nin rantı söz konusu olabilir. O zaman, bizimle hiç alakası olmayan ama gerçekten hukukun çiğnendiği ve ona uygun davranışlar içerisinde bulunmayan bir yasa getiriliyor ama onun ötesinde yaptığımız anlaşmaya aykırı bir tutum sergileniyor.

BAŞKAN – Teşekkür ederim, beyan etmiştiniz zaten konuşmanızda.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Dolayısıyla, şunu söylemek istiyorum: O bölgedeki rantı yarın söylenen kişiye verdikleri takdirde nasıl bir tavır içerisinde olacaklarını merak ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Şahsı adına Sayın Engin Altay siz konuşacaktınız, değiştirdiniz mi?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Evet.

BAŞKAN – Peki.

Sayın Kadir Gökmen Öğüt, İstanbul Milletvekili.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; şimdi, “torba yasa, torba yasa” dediniz, torba yasayı hakikaten tam torbaya ve çorbaya çevirdiniz. Aslında, öğretmenlerin, Soma’nın ve vergi affı diye getirdiğiniz bu yasanın içine işinize gelen her şeyi soktunuz. En son sürpriz yumurta çıktı bugün. Sürpriz yumurta neydi? Normalde ekim ayında toplanmasına karar verilen Meclis öğretmenlere kadro verelim, Soma’daki haksızlıkları engelleyelim diye acile alındı. Aciliyetiniz anlaşıldı, sürpriz yumurta ortaya çıktı. Sürpriz yumurta ne?

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Sürpriz yumurta da rant.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – “Ağaoğlu’nu nasıl ihya ederiz?” Birdenbire çıktı. Ekimde toplansaydı, yirmi gün sonra bu kanun çıksaydı, bu komisyonlardan geçseydi, bu Bakanınızın haberi olsaydı, 2008’den beri sürüncemede olan bu alanı tekrar tartışarak, Mecliste, komisyonlarda tartışarak yapsaydık ne kaybederdiniz? Kayıp şu olurdu: Orayı yapan müteahhit Ataşehir Belediyesine yani devletin kesesine harçlar verirken Ümraniye Belediyesine harç vermiyor, bütün mesele bundan kaynaklanıyor.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Niye harç vermesin ya? Allah Allah!

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Şu anda dünyanın en kıymetli arazisi, Türkiye’nin demiyorum dünyanın en kıymetli arazisi. Bu arazinin adı “Ataşehir Finans Merkezi” Ümraniye Finans Merkezi değil arkadaşlar; sizlerin ismini koyduğunuz şeyin adı “Ataşehir Finans Merkezi.” Burası Barbaros Mahallesi…

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Kadir Bey…

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Sen git TÜDEV’le falan uğraş, onlarla uğraş, TÜRGEV’le uğraş.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Ümraniye niye almıyor harç?

RECEP ÖZEL (Isparta) – Ümraniye niye almıyor?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Onu sorun, arkadaşlarınıza sorun.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Sizce almıyor, niye almıyor?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Arkadaşlarınıza sorun, garibanlardan değil de buradan niye alıyor? Çünkü…

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Hayır, Ümraniye niye almıyor ki harç?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Kadir Bey, yani Ümraniye niye almıyor, onu öğrenelim.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Ümraniye niye harç almıyor Kadir Bey?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Tamam arkadaşlar, dinleyin, burada konuşursunuz.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, konuşmacıya müdahale etmeyelim lütfen.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Buradaki bütün mesele “Ben size gösteririm.” diyen müteahhidin, “Ben bu harçları nasıl vermeyeceğim?” diyen müteahhidin bugün acil olarak bu Mecliste bu gündeme getirmiş olması.

Şimdi, burası yıllardır Barbaros Mahallesi. Ben bu bölgede yaşayan bir arkadaşınızım. Bu bölgede kalan alanda 300 hane var, 900 kişi yaşıyor. Buranın bütün temizlik, belediye hizmetlerini Ataşehir Belediyesi yapıyor. Ama, Ataşehir Belediyesinin taa 5747 sayılı Kanun’la kadastro sınırları belirlendiği hâlde 22/7/2008’de birden bire Ümraniye Belediyesi toplanıyor “Burayı Ataşehir’den alalım, Ümraniye sınırı yapalım” diyor. Büyükşehir Belediyesiyle birlikte bunu yapmaya çalışıyorlar ve bir mahkeme süreci başlıyor. Mahkemeye veren -Mustafa Ağabey, siz yanıltıyorsunuz, Mustafa Bey yanıltıyor sizi veyahut da onu yanıltıyorlar- Emlak Konut arkadaşlar, Ataşehir Belediyesi değil. Oradaki mahkemede Ataşehir Belediyesi orayı savunan, kendi yeri olduğunu savunan bir belediye.

O yüzden, değerli arkadaşlarım, “Ekimde gel.” diyorsunuz, erkene alıyorsunuz. Bu bahaneleri aynı şekilde bu haritalarla, daha büyük haritalarla Yenimahalle Belediyesini bölerken yaptınız yani demokrasi hırsızlığı için, oy hırsızlığı için.

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Şişli’de de yaptılar.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Aynı şeyi Şişli’de, Sarıyer’de yaptınız.

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Hatay’da yaptılar.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Şimdi, finans için Ataşehir’de yapıyorsunuz.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Şimdi de avanta için yapıyorlar.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – İnsanların iradesini çalıyorsunuz, demokrasiye olan güvenini maalesef yok ediyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, burada birtakım demagojilerle bu işin altından kalkmak mümkün değil. Öğretmenleri, Soma’yı, vergiyi bahane ederek bu kanunu arada çıkarmanızı, en aşağısından kötü niyet olarak belirtiyorum. Yirmi gün sonra bu Meclis toplanacak ve bu Meclis tekrar komisyonlarda görüşerek bunu çıkarabilir. Orası yıllardır Barbaros Mahallesi. O mahallede bunu yapmanızı, bu kadar milletvekilini bu kanun için, bu madde için toplamanızı, sadece ve sadece sizin vicdanınıza bırakıyorum. Bunları sokaklarda sordukları zaman vereceğiniz cevapları çok merak ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, burada yine bir şey söylemek istiyorum. Bu mahallenin adını değiştirirken verdiğiniz bahaneleri bir daha bir daha kabul etmiyorum. Anayasa Mahkemesine gideceğimizi söylüyorum. Bu anlaşmayı bozduğunuz için, bu Meclisteki insicamı bozduğunuz için sizi kınıyorum.

Şunu da söylemek istiyorum: Adalet ve Kalkınma Partisinin adı acaba “bir müteahhidi kalkındırma partisi” olarak değiştirilecek mi diye de sormak istiyorum.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Ne alakası var ya!

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Bundan da hicap duyarım, çok üzülürüm.

Vicdanlarınıza sesleniyorum, bunun bir an önce kalkmasını istiyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Şahsı adına son konuşmacı Sayın Mustafa Elitaş, Kayseri Milletvekili.

Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bir, şu esası iyi bilmemiz lazım: Şu anda bizim bu madde ihdasıyla ilgili verdiğimiz önerge, öncelikle İç Tüzük’e uygun. İç Tüzük’ün 87’nci maddesine baktığınız takdirde “O konuyla ilgili birbiriyle çok yakın ilişkisi bulunan bir kanunun maddesinde değişiklik yapılabilir veya yeni bir madde ihdas edilebilir.” hükmüyle alakalı herhangi bir sorun yok, Anayasa’ya da uygun. Çünkü Anayasa, eylemli İç Tüzük ihlali ortaya koyduğu takdirde bununla ilgili bir düzenleme veya ihtirazı ortaya koyabilir. O manada baktığımızda herhangi bir sorunun olmadığını ifade etmek istiyorum.

İkincisi: Sayın Hocam, Sayın Halaçoğlu, Danışma Kurulunda konuştuk, Danışma Kurulunda ifade ettik, “Bizim 8 veya 10 tane önergemiz var.” dedim. “Madde ihdası var mı?” “Madde ihdasıyla ilgili konuda şu anda bilgim yok. Arkadaşlarla görüşeyim, arkadaşlarla görüşmemden sonra size ifade edeyim.” dedim. Nitekim, madde ihdasıyla ilgili konunun var olduğunu söyledim ve Milletvekili arkadaşımız Sayın Mustafa Ataş’la birlikte siz bu maddeyi görüşmek üzere, Sayın Başkan ara vermezden önce siz bu maddeyi de görüşmek üzere arka tarafta toplandınız. Tahmin ediyorum Sayın Altay da oradaydı. Bu madde ihdası konusunda biz “Olmayacak.” diye bir şey söylemedik. “8 veya 10 tane önergemiz var.” “O 8 veya 10 tane önerge içerisinde madde ihdası var mı?” diye sordunuz, “Onu arkadaşlarımdan bilgi aldıktan sonra vereceğim.” dedim. Nitekim, sizin görüşmeniz bitmediğinden dolayı farkındaysanız Meclis Başkan Vekiline dedik ki: “Görüşme bitmedi, bu konuyu arkadaşımız bilgilendiriyor, uzatın…” On dakika, yirmi dakika, yirmi beş dakika bu konunun uzatılmasına imkân verdik sırf maddeyle ilgili değerli milletvekilimizin sizi aydınlatması konusunda.

Tarihçisiniz, bilirsiniz, bu manada Osmanlının mahallelerinin, Türkiye'nin mahallelerinin nasıl şekillendiğini biliyorsunuz. Bir mahalle tanımlanırken, bir köy tanımlanırken, bir yerleşim yeri tanımlanırken bilinen yerler ifade alınır, bilinen yerler dikkate alınır. “Şu, tepe.” denilir, “Şu, ırmak.” denir, “Ağanın bayırı.” denir, “Mehmet Ağa’nın ot sürdüğü, hayvanlarını otlattığı yer.” diye geçmişte, tarihte herkes tarafından bilinen, belirgin yerler o yörenin, yerleşim yerinin sınırlarını tayin etmekle ortaya çıkar.

Bakın, değerli milletvekilimiz bunu anlattı: Şu anda O-4 Kara Yolu’nun kuzeyinde kalan yerlerle güneyinde kalan yerler Ataşehir veya Ümraniye belediyeleri arasında. Burada 3 belediyeyi ilgilendiren durum söz konusu. 131’inci maddede Kadıköy’le ilgili durum söz konusu, onun önergeleri elinizde ama bu maddenin burada (1)’inci fıkrasıyla ilgili, 1’inci maddesiyle ilgili düzenleme olmadığından dolayı, maalesef, İç Tüzük 87’ye göre madde ihdası vermek mecburiyetinde kaldık. Madde ihdası olmasaydı, yine 131’inci maddenin benzerini buraya koymuş olsalardı Plan ve Bütçe Komisyonunda, madde ihdası olmadan, 131’inci maddede olduğu gibi, önergeyle bu iş geçmiş olacaktı.

Değerli milletvekilleri, muhalefet partisine mensup milletvekili arkadaşlarım ifade ediyorlar. Bakın, bu haritayı gördüğünüzde açık ve net olarak belli oluyor. Şu alttaki kısımlar yani yeşilimsi olan ve pembe olan kısımlar zaten Ataşehir Belediyesi ile Kadıköy Belediyesinde kalıyor. Üstteki, belki yirmide 1, on beşte 1 büyüklüğünde olan kısımlar, “doğal sınır” olarak ifade ettiğimiz, O-4 Kara Yolu ile E-80 Kara Yolu’nun kuzeyinde kalan kısımlarla güneyinde kalan kısımlar Ümraniye, Ataşehir ve Kadıköy Belediyesi arasında doğal sınır hâline getiriliyor. Bunun bu hâle gelmesinin sonucu…

Biz ne zaman çıkardık bunu? 2008 yılında çıkardık. 2008’den bu hâle gelmesiyle ilgili sonuç nereden kaynaklandı? Sayın milletvekilimin açık ve net bir şekilde izah ettiği gibi… Açıkçası, size bu konuyu anlatırken daha önce milletvekili arkadaşlarımız da bunu bize anlattılar ve doğru olduğuna karar verdiğimiz için, inandığımız için önergeyi de imzaladık.

Muhalefet milletvekili arkadaşlar diyor ki: “Vay, efendim, burada rant paylaşımı var, şu var, bu var.”

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Evet, evet.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Ya, arkadaşlar, tamamen doğal sınırlarla ilgili olan bir şeyi, hiç rant akla gelmeden, biz yasaya, ortadayken ortaya çıkan, mahkemenin verdiği olumsuz bir kararla, mahkeme kararı neticesinde doğal sınırları bozan bir düzenlemeyi düzeltelim derken nereden aklınıza geliyor Allah aşkına bu rant işi?

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Yaptıklarınızdan, yaptıklarınızdan.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Biz, o söylediğiniz, saydığınız müteahhitleri... Başka müteahhitleri de bilmiyorum ama…

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Nasıl bilmiyorsunuz, siz oluşturdunuz bunları ya.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …şuna eminim ki şu anda, bu doğal sınırlarına çekilmesi konusunda diğer müteahhitler çok rahatsızlar. Niye rahatsızlar? Belki şu andaki Ataşehir Belediye Başkanının veya o Meclis üyelerinin bu işlemleri çok rahat yapacaklarını bildiklerinden dolayı AK PARTİ’nin olduğu bir belediyeye geçişinden çok rahatsızlık duyduklarından eminim. (CHP sıralarından gürültüler)

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Böyle bir şey yok ya, hayret bir şey ya!

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Dervişin fikri neyse zikri odur. Hiç farklı bir mesele, rant meselesi yok. (CHP sıralarından gürültüler)

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Sanki başka bir devlet o ya. O ruhsat başka, bu ruhsat başka. Böyle bir şey yok ya, hayret bir şey!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Hepinize saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Elitaş, teşekkür ederim.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Elitaş partimize mensup Ataşehir Belediyesini itham etti. Ama onun ötesinde de ismimi zikrederek, arka odada benim kabul etmediğim bir şekilde…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hayır, izah etmek için söyledim.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Yani “Biz böyle konuştuk, Engin Altay da vardı.” dedi, yanlış bilgi verdi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bilgilendirme adına söyledim.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Düzeltmem lazım onu.

BAŞKAN – İki dakika süre veriyorum.

Buyurun.

IX.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın yeni ihdas edilen 131’inci maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması

ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederim.

İki dakika mı verdiniz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Sataşmadan öyle yapıyoruz.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Engin Bey de çıkmış, İç Tüzük’ü saklayalım.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Bardak var, istersen bardak atayım!

BÜLENT TURAN (İstanbul) – At bakalım, hadi at!

BAŞKAN – Süreniz başladı Engin Bey, buyurunuz.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Meclisi olağanüstü toplantıya çağırdınız. Ne dediniz? “Efendim, okullar açılacak, 35 bin öğretmen kadrosu vereceğiz. Soma mağdurları var. Efendim, prim affı, vergi affı bekleyen milyonlarca vatandaşın mağduriyetini gidermek var.” Biz de bugün dedik ki Elitaş’a: “İyi, biz de biraz yardımcı olalım, bu meseleyi çözelim.” Ama çok ayıp bir şey, hakikaten ayıp!

Bakın, bu 5747 sayılı Kanun 22/3/2008’de çıkmış, ekli cetvelde de Ataşehir ilçesine hangi mahallelerin bağlanacağı belirlenmiş; bu, sizin çoğunluğunuzla yapılmış, sizin iradenizle yapılmış. Şimdi birdenbire ne oldu bitti de “Hayır, biz burayı Ataşehir’den alacağız, Ümraniye’ye bağlayacağız…” Alın, alın sizin olsun. Orada aldığınız yer vatandaşın sokağını süpürmek, belediyecilik yapmak değil, Ataşehir finans merkezi üzerinden birilerine -sizi kastetmem, sizi tenzih ederim- rant sağlayacaksınız. Bu ranta alet olmayın, günahtır. Ben biliyorum bir çoğunuzun benim gibi parası yok, birilerini trilyoner yapmak için kendinizi alet etmeyin, milletin size verdiği yetkiyi kötüye kullanmayın, günah ve ayıptır.

Burada ne güzel, bu torba yasayı bugün bitirecektik. Şimdi diyoruz ki: Biz öğretmenlerin, Soma mağdurlarının, vergi affı bekleyen vatandaşların arkasına sığınarak rant hesabı yapan, çıkar hesabı yapan, yapılan bir kanun tasarısına destek vermeyeceğiz, kolaylık sağlamayacağız. Bütün öğretmenlere, Soma mağdurlarına, af bekleyen vatandaşlarımıza sizi şikâyet ediyorum, inşallah anlarlar. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Halaçoğlu, buyurun.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Az önce, Sayın Elitaş, bu konuyla ilgili arka odadaki konuşmalar ve buradan buraya gidişimizi yanlış şekilde aksettirdi, düzeltmem gerekiyor efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Ben size bilgi verdirmek için yaptım.

BAŞKAN – Yani “Arkada konuştular.” dedi. Sizinle ilgili…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bilgi verdirmek için dedim.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Hayır, yanılttı. Öyle bir durum söz konusu değil.

BAŞKAN – Buyurun, iki dakika.

2.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın yeni ihdas edilen 131’inci maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Elitaş, bana bir şey söylediniz mi? Saat bir buçukta toplandıktan sonra herhangi bir şekilde madde ihdasıyla ilgili “Şöyle bir madde ihdas edeceğiz.” diye herhangi bir şey söylediniz mi bana? Toplantı yapıldı burada saat ikide, ondan sonra görüşmeler başladı, söylediniz mi, söylemediniz mi? Daha sonra Doğan Bey geldi, dedi ki: “Yusuf Hocam, Engin Bey’le arka tarafta bir görüşme yapılıyor, bir madde ihdası söz konusu.” Bakın, hiç haberim yoktu. Bana “Siz de oraya geçin, ona bakın.” dedi. Ben oraya gittim ve bu konuda görüşme yapılıyor. Orada şunları söyledik: Sınırlar çizilmiş. Ne zaman yapıldı bu kanun? 2008 yılında. Peki, 2008 yılında böyle bir kanun hazırlanırken bu mahallelerin nerede olduğunu bilmiyor muydunuz? Veya 2008’den sonra öğrendiğinizde -aradan altı yıl geçmiş- neden bununla ilgili herhangi bir tasarı getirmediniz veya düzeltme işlemi getirmediniz de bugün getirdiniz? Bakın, bunlar… Yani belli bir zaman geçtikten sonra, aradan geçen altı yıldan sonra oranın şekli şemaili değişti.

Şimdi, burada yapılan görüşmeler bir defa kesinlikle benim bilgim içerisinde meydana gelen bir hadise değildir. Yani önceden haber verilmiş, arkada görüşme, tartışma yapalım; böyle bir şey söz konusu olmamıştır, yanıltmayın insanları.

Ben burada söylediklerimi tekrar ediyorum: Bu konu herhangi bir şekilde parti veya belediyelerin üstünde düşünülmek zorundadır. İlla ki siz o sınırı, o yolu ayırt etmek istiyorsanız herhâlde şöyle bir zamanda, aciliyet kesbettiğini söylediğiniz bir konu görüşülürken getirmemeniz gerekirdi. Çünkü o zaman söyledik, ben açık açık söyledim, dedim ki: “Arkadaş, ben elimden gelen bütün her şeyi yapacağım bir an önce çıkması için, birtakım maddelerin başındakiler de dâhil olmak üzere bazı konuşmaları da çekeceğim ama…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – …yeni madde ihdası getirmeyin dedim. Siz de bizle geleceğinizi söylemiştiniz ama bakın, başka bir şey yapıyorsunuz. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Halaçoğlu, sağ olun.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Kaplan, buyurun.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Aynı konuda, sayın konuşmacı konuşmasında bu düzenlemeyi muhalefetin rant olarak görmesi olarak değerlendirdi. Aynı şekilde, bizim de grubumuzu bağlayan bir konuşma yaptı.

BAŞKAN – Anlamadım. Sizi muhalefetin rantı olarak…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – “Rant olarak nasıl akıllarına getiriyorlar?” diye bizi eleştiren bir konuda konuştu ve “Arkada konuştuk.” dedi.

BAŞKAN – Sizinle ilgili bir şey söylemedi.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Söyledi, “Muhalefet partileri” dedi.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Ben arkada yoktum, grubumuz arkada yoktu. Onu açıklayacağım efendim. Sataşmadan…

BAŞKAN – Tamam, arkada olmadığınızı yerinizden açıklayabilirsiniz ama şahsınızla ve grubunuzla ilgili herhangi bir sataşma olmadı.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – “Muhalefet milletvekillerine” dedi.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen, duymuyorum.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Konuşmacı olarak, bu haritanın mahalle oluşturmasını filan iş merkeziyle bağlantılı olduğunu söyledim.

BAŞKAN – Evet.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın hatip diyor: “Nereden buldular, çıkardılar?” ve bunun bağlantılı olmadığını diyerek başka bir şekilde ifade etti. Yani, burada bize karşı, grubumuza hem bu konuda sataşan bir konuşma yaptı hem de arka odada “Muhalefetle konuştuk.” dedi. Bizimle arka odada muhalefet olarak konuşmadı. Açıklayacağız.

BAŞKAN – Arka odada sizinle konuşmadı, sadece isim saydı ve sizin isminizi söylemedi Sayın Kaplan. Sadece iki isim söyledi.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – “Muhalefet” dedi efendim.

BAŞKAN – “Sayın Engin Altay ile Sayın Halaçoğlu” dedi.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, niye ısrar ediyorsunuz?

Başkan – Ama, sizinle ilgili bir şey söylemedi.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Demin “muhalefet” dedi, biz muhalefet değil miyiz?

BAŞKAN – Bakın, isim zikretti.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Biz burada ne diye oturuyoruz Halkların Demokratik Partisi olarak?

BAŞKAN – Sayın Kaplan, lütfen, tartışmayı başka bir yere çekmeyin.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Bağışlayın ama “muhalefet” olarak her parti grubunu kast etti, bir. Biz bu torbanın ne arka kapısında ne karanlık odasındayız arkadaşlar. Asla buna gelmedik. Bunun için de arkaya gelmedim.

BAŞKAN – Tamam, evet gelmediniz.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – İkincisi: “Nerede bunun finans merkeziyle ilgili rantı, riski?” deyip bizim konuşmamızı burada sataşarak eleştirdi. Sanki çok basit bir harita redaksiyonu gibi… Burada milyarların, trilyonların konu olacağı bir rant hakkında bu Mecliste bütün 77 milyonu aldatan bir konuşma yaptı. Bu, çok vahim bir durumdur. Bakın, biz bir mahallenin değiştirilmesi için…

Arkadaşlar, Yalımlı beldesi Mardin’in içindeydi. Belde Mardin’in merkezinde olmasına rağmen merkeze bağlayamadık. Kasrik Boğazı’na bağlı Davutköy 500 metre mesafede, ortadan yol geçiyor; bir mahallesi Kasrik’e bağlı, bir mahallesi bağlı değil. Bu iktidara biz beş senedir bunu bağlattıramadık.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Rant yok diye, rant.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Rant yoktu. Rant yoktu.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bu torbanın içine finans merkezi girince geliyor kanun teklifi kanun da oluyor. Maşallah, beş dakikada Beşiktaş! Böyle şey olmaz. Bu basit bir konu değil. Bu görüşülemez. Bu İç Tüzük’e göre görüşülemez. Meclis Başkanının bunda, torbada uyarısı var arkadaşlar. Meclis Başkanının 14 Temmuzda bu konuda uyarısı var. Daha önce teklif edilemeyen kanun maddeleri komisyonda görüşülmemişse burada görüşülmez. Daha önce burada bir maddeyi tartıştık, o madde geri çekildi burada; Soma maddesiyle ilgili, olası zararlar için…

ALİM IŞIK (Kütahya) – Evet, benim önergemle ilgili.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Şimdi, siz kalkıyorsunuz, diyorsunuz ki: “Muhalefet değilsiniz, konuşamazsınız, size sataşmadılar, bir şey demediler. Arka odada, karanlık odada yoktunuz.”

BAŞKAN – Ben öyle bir şey söylemedim Sayın Kaplan. Bakın, çarpıtmayın, sözlerimi çarpıtmayın.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – E, o zaman, yapmayın, o kadar da değil.

BAŞKAN –Ben öyle bir şey söylemedim. Sayın konuşmacı 2 tane isim verdi, “O isimlerin arasında siz yoksunuz.” dedim.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – O kadar da değil. Yani, o kadar da insanları, partileri, grupları, siyasetleri yok saymayın. Kusura bakmayın!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Kürsüde konuşan hatibe iki dakika veriyorsunuz, on dakikadır yerinden konuşuyor.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kürsüde konuştuk tabii. Kürsüde konuşmadık mı demin, balkonda mı konuştum ben?

BAŞKAN – Tamam, arkadaşlar, mesele bitmiştir.

Birleşime bir saat ara veriyorum.

Kapanma Saati: 19.42

ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 20.41

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

VIII.-      KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

On beş dakika ara vermek durumundayız.

Kapanma Saati: 20.42

YEDİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 21.01

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada.

Hükûmet burada.

Şimdi, yeni madde olarak görüşülen önerge üzerinde on dakika süreyle soru-cevap işlemi yapılacak. Bu sürenin beş dakikasını sorulara ayırmak durumundayız, kalan beş dakikasında da Sayın Bakan cevap verecek.

MUSA ÇAM (İzmir) – “On beş dakika” diyor Sayın Başkan, İç Tüzük’te “on beş dakika” diyor.

BAŞKAN – Madde üzerinde görüşüyoruz Sayın Çam.

Sayın Çam, buyurun.

MUSA ÇAM (İzmir) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bugün Bakanlar Kurulu toplandı ve İstanbul Mecidiyeköy’de hayatını kaybedenlerle ilgili birtakım görüşmeler de yapıldı ve Sayın Bakan, Başbakan Yardımcısı da açıkladı; bunlardan bir tanesi: “Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlendirilecek.”

İkincisi: “İş sağlığı ve güvenliği eylem planını Sayın Davutoğlu açıklayacak.”

Üçüncüsü: “Hayatını kaybedenlerin ailelerine ölüm aylığı bağlanacak.” Zaten bağlanıyor bu.

“Suç ve ihmali olanların üzerine gidilecek.” dedi Sayın Arınç bugünkü açıklamasında. Oysa bugün burada bununla ilgili birtakım önergelerin ve ek maddelerin gelmesi gerekirken İstanbul’da Ataşehir’de yeni bir yağma, yeni bir talan maddesi getirildi ve İstanbul’da Ataşehir’de Ümraniye Belediyesine yeni alanlar bağlanıyor. Böylelikle Ağaoğlu ve Torunlar gibi müteahhitlere yeni plazalar, yeni “towers”lar, yeni gökdelenler imkânı veriliyor ki işçi kardeşlerimiz orada ölsünler, hayatlarını kaybetsinler.

Onların kanları üzerine yeni inşaatlar yükseltmeyin diyorum ve buradan da Çevre ve Şehircilik Bakanımdan bu konuda cevap bekliyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Halaman...

ALİ HALAMAN (Adana) – Ben çekmiştim sorumu ama yine söyleyeyim isterseniz.

BAŞKAN – Size sonra vereyim isterseniz, vakit kaybetmeyelim.

Sayın Öğüt... Yok.

Sayın Kuşoğlu...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sizden önce Ulaştırma Bakanına sormuştum ama cevap verme imkânı olmadı.

Sayın Bakan, Başbakanlığa tahsis edilen Çankaya Köşkü ve Atatürk ve Orman Çiftliği’nde Cumhurbaşkanlığına tahsis edilen yeni köşkle ilgili olarak bir hukuki işlem yapılmış mıdır? Gerekçesi nedir? Bunu öğrenmek istemiştim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Serindağ...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, şimdi, Belediye Kanunu’nun 6’ncı maddesinde “Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.” diyor. Hadi süre doldu diyelim ancak 7’nci maddede başka bir hüküm var: “Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalan ilçe ve ilk kademe -ilk kademe bitti- belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü alınır.” hükmü var. Siz İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinden görüş aldınız mı?

Bir başka soru: Gene “İl ve ilçe sınırlarının değiştirilmesini gerektirecek sınır uyuşmazlıklarında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uygulanır.” diyor. Bu aynı zamanda ilçe sınırı değişikliği olduğuna göre İl İdaresi Kanunu’na göre işlem yaptınız mı? Yasalara ters, aykırı uygulama yapmayı neden bir alışkanlık hâline getiriyorsunuz?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Halaman...

ALİ HALAMAN (Adana) – Başkanım, aslında ben sorudan çıkmıştım ama tekrar söz verdiğiniz için teşekkür ederim.

BAŞKAN – Aradan önce elimizde yazılı olduğu için yazılı duruma göre gitmek durumundayım.

ALİ HALAMAN (Adana) – Oldu, peki.

Şimdi, bu İç Tüzük 87’de ilintili bir kanun teklifi gelirse görüşülebilir şeklinde bir kanaat var ama bu son gelen kanunun böyle bir ilintisi yok ama işte, sonradan ihdas yapılarak görüşülüyor. Dolayısıyla, şaibeli bir kanun.

Yine, Atatürk Orman Çiftliği’nde bir başkanlık konutu yapılıyor, mahkeme durduruyor ama devam ediyor. Yani, bu Hükûmet bu kadar riski nasıl alıyor? Yani, bunun hesabını nasıl verecek, bilmiyorum.

BAŞKAN – Sayın Bakana soruyorsunuz herhâlde değil mi? Bana bakarak konuştuğunuz için…

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Sizin aracılığınızla sorduğu içi…

ALİ HALAMAN (Adana) – Şehircilik Bakanı da burada yani bu kadar şaibeli, şüpheli, hep böyle inişli çıkışlı işleri… Yani bu Hükûmet hiç mi yıkılmayacağını düşünmüyor?

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Dinçer…

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, yargının iptal ettiği her kanunsuz işlem sonucunda bir yasa çıkarıp hukuksuzluğu devam ettiriyorsunuz, talana kılıf uyduruyorsunuz. Sizler adil şekilde Belediye Başkanlığı yaptınız, ben de sizin çok yakınınızdaki bir ilçede görev yapmıştım. Sizin belediye binasının da bulunduğu bir yeri alıp Tuzla’dan Kartal’a bağlasalardı, acaba buna olumlu oy verir miydiniz? Bu konuda, bu yapılan haksızlığa vicdanınız sızlıyor mu? Birincisi bu.

İkincisi: Bu tür oldubittilerle yargı kararlarını, dolayısıyla yargı iradesini ortadan kaldırmıyor musunuz? Çünkü, bu konuda yargı Ataşehir lehine karar vermiştir.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Efendim, bu hudut belirlenirken, yazılırken aslında, bugün değişen bir şey yok; o gün neyse aynı şekilde yazılmış durumda, sadece tarifleri doğru dürüst yapılıyor. İlk sınır belirlemesindekinde ifade eksikliği, ifade hatasından kaynaklanarak bu yapılıyor. O yüzden de Tuzla Belediyesini Kartal’a gönderselerdi kabul etmezdim, doğru, burada da öyle bir şey yapılmıyor. Yani burada bir hudut değişikliği…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Burada, Ağaoğlu…

MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Bakan, burada mı, yeri burası mı? Niye İçişleri Komisyonunda yapılmıyor bunlar?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Daha önce yapılmış olan da, tarif edilmiş olan da aynı yerler oluyor, hiçbir değişiklik yapılmıyor. Sadece “İhtilaflar olmasın…”

CELAL DİNÇER (İstanbul) – İhtilaflarla ilgili mahkeme karar verdi Sayın Bakan.

MÜSLİM SARI (İstanbul) – Mahkemenin verdiği bir karar var.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – “…herkes ne olduğunu bilsin.” İçin, mahkeme burada daha önceden bilinen ve herkesin…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ağaoğlu kaç daire veriyor?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Zaten, eski kanun iyi okunursa bundan farklı olmadığı da ortaya çıkar. Orada sadece tarifle ilgili bir sıkıntı var yani biraz zorlanarak okunabilen bir tarifti, tarif yenileniyor.

MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Bakan, siz belediye başkanlığı yaptınız, uygun buluyor musunuz bunu? Sizden bir yer alınıyor, başka bir yere veriliyor, olur mu böyle gece yarısı?

BAŞKAN – Sayın Çam, lütfen, rica ediyorum…

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Ama, ben onu cevapladım, eğer Kartal Belediyesine bağlanırsa kabul etmem onu dedim ben ama öyle bir şey olmuyor diyorum ben.

MUSA ÇAM (İzmir) – Yeri burası mı? Neden komisyonlarda görüşülmüyor?

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Belediye Kanunu ne diyor, bu anlattıklarınızı aradınız mı?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Daha önceki yer ne ise aynısı oluyor diyorum. Değişen bir şey olmuyor, daha önce de böyleydi, şu anda da aynı şey.

MUSA ÇAM (İzmir) – Usulüne uygun yapın, usulüne uygun.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Sadece iki belediye arasında ve seçmen arasında… Vatandaşlar, orada oturanlar “Emlak vergimi ben nereye yatıracağım? Bu nerede?” burayı okuduğu zaman anlamıyor.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Halka sordunuz mu, halka? Referandum yaptınız mı, referandum?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – “Vatandaş emlak vergisini hangi belediyeye yatıracak?” gibi ihtilaflar vardı. “Sokağa dökülen bu ihtilaf hukuken net bir şekilde anlaşılsın, daha önce yapılmış olan hudutlar aynı kalmak kaydıyla tarifi düzgün olsun.” için bu gündeme getirildi yoksa herhangi bir değişiklik, herhangi bir yerden birisine intikal, birisinden birisine geçme şeklinde bir düzeltme yapılmıyor ama vatandaşın…

MUSA ÇAM (İzmir) – “Seçim” diyordunuz, seçim. Sandık koyun, halk karar versin.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – …emlak vergisi ve diğer işlemlerinde, ruhsat almasında Ataşehir’e gittiği zaman “Hayır, sen Ümraniye’desin.”, ona gittiği zaman “Hayır, sen Ataşehir’desin.” gibi iki tarafın da karşılıklı olarak fluluklarını çözen ama hiçbir şeyi değiştirmeyen bir uygulamadır bu.

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Sayın Bakan, vatandaş vergisini Ataşehir’e yatırıyor şu anda.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Yoksa ilçelerin hududunda değişen, belediye başkanlığının binasının yerini değiştiren, Sayın Dinçer’in sorduğu şekilde bir değişiklik olmuyor, onu belirtmek istiyorum.

Teşekkür ederim.

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Beş senedir vergisini Ataşehir’e yatırıyor, vatandaşın sorunu yok ki Sayın Bakan.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ağaoğlu bazılarına daire vermiş de onun için bu teklifi veriyorsunuz.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, cevap veriyor Sayın Bakan.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Vermedi, teşekkür etti, benim sorumun cevabını vermedi Sayın Başkan.

BAŞKAN - Söz veremeyeceğim, kusura bakmayın. Şu anda Bakanın cevap süresinden gidiyor, lütfen.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Teşekkür etti, benim sorumun cevabını vermedi Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Cevabı bitirdi, sorumun cevabını vermedi.

BAŞKAN - Sayın Serindağ…

Buyurun, devam edin Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Efendim, onu söylüyorum işte, sınırlar arasında bir değişiklik yok diyorum.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Benim sorum şuydu: Büyükşehir Belediye Meclisinin kararı var mı bu konuda? 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uygulandı mı? Bakın, Belediye Kanunu bunu öngörüyor. Siz Belediye Kanunu’nun bu hükmüne uydunuz mu uymadınız mı?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ağaoğlu hangilerine daire vermiş, onu söylesene ya. Ağaoğlu birtakım insanlara daire vermiş diyorlar.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – İmar planıyla alakası var mı?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Şimdi, bakın, ben yeni geldim, zaten bu bildiğim bir konu. Kanun çok net ve açık. 5747 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında Kadıköy Belediyesinin sınırları içerisinde yer alan Atatürk Mahallesi’nin E-80 Kara Yolu ile -haritaya bakarsanız değişiklik olmadığını görürsünüz. Tarihler eksik, hatalı oldu ama şu söylediğimde haritaya bakın, bire bir aynısı olduğunu görürsünüz- O-4 Kara Yolu’nun kuzeyinde kalan bölümü Ümraniye İlçe Belediyesine bağlanmıştır. Şimdi, bu bunu tarif ediyor işte, bu bunu tarif ediyor.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Gece yarısı mı aklınıza geldi, gece yarısı mı geldi?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - O kadar acil mi, acil mi?

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Aynı şeyi bir daha tekrarlayayım: Herhangi bir değişiklik yapılmıyor, sadece daha önce olan yerin tarifi yapılıyor.

Teşekkür ediyorum efendim, sağ olun.

III. - YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.

BAŞKAN – Madde ihdasına ilişkin önergeyi oylarınıza sunmadan önce yoklama talebi vardır, onun usulî işlemlerini yerine getirelim.

Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu, Sayın Dinçer, Sayın Sarı, Sayın Moroğlu, Sayın Serindağ, Sayın Özgümüş, Sayın Aksünger, Sayın Tayan, Sayın Özkan, Sayın Yüksel, Sayın Havutça, Sayın Sarıbaş, Sayın Genç, Sayın Çam, Sayın Çetin, Sayın Kaleli, Sayın Demiröz, Sayın Aydın, Sayın Özgündüz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, şimdi diyorlar ki: Ağaoğlu’nun bazı inşaatları bu Ümraniye’ye geçmek istiyor. Oradaki inşaat kolaylıklarını sağlamak için bazılarına rüşvet vermiş, daireleri, onun için bu sınır tahkimatı yapılıyor.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Kim diyor?

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Otur yerine!

KAMER GENÇ (Tunceli) – Eğer bu… Niye gece yarısı getiriyorsunuz? Gündüz getirin bunu, araştıralım. Ya, bu utanç verici bir şey ya! Bu Meclis için yüz karası bir olay ya! Bir inşaat şirketi, kendi inşaatını daha rahat yapmak için bir belediyedeki yerini alıyor, başka bir belediyeye veriyor. Bu, utanılacak bir şey ya! Tutanaklarda bunlar. Bunları okuyanlar yarın size sorar.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç.

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Teşekkür edecek bir şey demedi Başkanım, niye teşekkür ediyorsunuz?

BAŞKAN – Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve yoklamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

VIII.-      KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, böylece, tasarıda 131’inci madde olarak yeni bir madde ihdas edilmiştir. Herhangi bir karışıklığa mahal vermemek için, mevcut sıra sayısı metni üzerinden görüşmelere devam edeceğiz. Kanunun yazımı esnasında madde numaraları teselsül ettirilecektir.

131’nci maddede dört adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 131 inci maddesinin çerçevesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Elitaş                                   Mustafa Ataş                             Mihrimah Belma Satır

                      Kayseri                                             İstanbul                                            İstanbul

          Mehmet Doğan Kubat                            Ramazan Can                                    Yılmaz Tunç

                     İstanbul                                           Kırıkkale                                             Bartın

                 Bülent Turan

                     İstanbul

"MADDE 131- 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Kadıköy ilçe belediyesine bağlı Atatürk Mahallesinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Barbaros Mahallesinin" ibaresi eklenmiş ve dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(g) Tüm illerde bucaklar kaldırılmıştır. Kaldırılan bucaklara bağlı belde ve köyler bucağın bağlı olduğu birime bağlanmıştır.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Iğdır Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareketi Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu çerçeve 131. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                              Bülent Kuşoğlu                                    Levent Gök

                        İzmir                                               Ankara                                              Ankara

               Erdal Aksünger                                 Ümit Özgümüş

                        İzmir                                                Adana

Madde 131- 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir

"(9) Tüm illerde bucaklar kaldırılmıştır. Bucaklara bağlı belde ve köyler, bucağın bağlı olduğu idari birime bağlanmıştır."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 131 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Ali Halaman                                     Reşat Doğru

                      Manisa                                              Adana                                                Tokat

                                                 Alim Işık                                     Seyfettin Yılmaz

                                                  Kütahya                                             Adana

MADDE 131- 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(9) Tüm illerde bucaklar ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır. Kaldırılan bucaklara bağlı belde ve köyler, bucağın bağlı olduğu idari birime bağlanmıştır."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı ile 6.3.2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin dokuzuncu fıkrasının değiştirilmesini öngören Çerçeve 131 inci maddesinin 2 nci fıkrasında geçen "Tüm illerde" ibaresinden sonra gelmek üzere "ilçeden küçük bir mülki idare birimi olan" ifadesinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                    Erol Dora                                          Altan Tan                                         Nazmi Gür

                      Mardin                                           Diyarbakır                                              Van

                                             Hasip Kaplan                                    İdris Baluken

                                                   Şırnak                                               Bingöl

BAŞKAN – Okunan son önergeye Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Altan Tan konuşacak, Diyarbakır Milletvekili.

Buyurun.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bir gece yarısı tekrar, yine aynı ayak oyunlarıyla karşı karşıyayız. Bugün Başkanlık Divanında toplandık, işte torba yasanın maddelerini geçirmek üzere anlaştık ama son anda, yine, karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar misali bir madde araya sıkıştırıldı. Neymiş? İstanbul’da, bugüne kadar yanlış bir şekilde başka bir tarafa bağlanan bir mahalle, doğru bir şekilde başka bir tarafa aktarılmış. Herkes konuştu, fazla uzatmayacağım, bir dakika yeter bu mevzuyla alakalı. Ne oldu biliyor musunuz arkadaşlar? Ne olacak, 150 trilyon inşaat harcı Ataşehir’den Ümraniye’ye aktarıldı.

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Olay bu.

ALTAN TAN (Devamla) – Dakika bir, gol bir veya dakika beş, gol on beş. İşte hadise bu. Artık, bu da zabıtlara girsin. Eğer aksi varit olursa önümüzdeki iki üç yıl zarfındaki inşaat harçları zaten resmîdir, neler çıkacak, imar değişiklikleri nedir, bunların hepsi resmî gözükecek, evraklar da ortaya çıkacak ama olan bu arkadaşlar.

Şimdi bunu geçelim, torba yasada –çorba yasa denildi daha sonra- bir sürü maddeler var, karman çorman. Peki, derde deva bir şey var mı, farz bir şey var mı? Ara ki bulasın.

Bir örnek vereceğim size: Musa Anter. Sayın Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır Meydanı’nda methiyeler düzdüğü Musa Anter’in büyük oğlu için özel bir yasayla Türkiye’ye dönmesi sağlandı ama ne yazık ki küçük oğlan bundan istifade edemedi; 4,5 yaşında bir kızı var şu an ismi Asiwa. “W”yu nüfus müdürlüğü kabul etmediği için, bu kızın hâlâ nüfus cüzdanı yok, babası ve annesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, aynı zamanda İsveç vatandaşı olduklarından dolayı İsveç pasaportu var. “Güzel hikâye, devam et.” derseniz devam edeyim. Batum’a gidiyorlar anne baba geçenlerde, geçiyorlar Batum’a, bir sorun yok, İsveç pasaportuyla. Dönerken “Bu kızın Türkiye Cumhuriyeti pasaportu yok, kimliği yok, giremez. İsveç pasaportu var, turist olarak girer, anne babası burada. Türkiye’de yasal ikameti yok, dört buçuk yıldır da kaçak yaşıyor, bu kız giremez…” Halkın dediği gibi, bir avam tabiriyle “anan yahşi, baban yahşi” bir ilgili madde bulunuyor, 500 TL ceza kesiliyor ve içeriye alınıyor tekrar. Şimdi, bu kızımızın, Asiwa’nın -yani ismi ufuk, gökyüzü demek Kürtçe- Türkiye’de ikameti de yok, kaçak olarak oturuyor, nüfus cüzdanı da yok ve bu problem devam ediyor, torba yasada da bu yok. Her şey düzeldi, 1928’deki bir yasa hâlen devam ediyor.

Oradan gelelim, Mardin Artuklu Üniversitesinde Kürtçe öğretmenleri açlık grevine girdiler. Açılım oldu, iyi oldu; silahlar sustu, güzel oldu; Kürtçe seçmeli ders oldu ama bu üniversitenin mezun ettiği öğretmenlere iki yıl formasyon verilmedi. Sayın Millî Eğitim Bakanına defalarca gittim, YÖK Başkanına defalarca gittim, bir şekilde bu da rayına girdi. Bu sefer bu arkadaşların tayinleri yapılmıyor, bunlar da açlık grevinde, bundan da haberiniz olsun.

Bir diğer mesele: Yine demokrasimiz bu kadar ilerledi, gelişti, açıldık saçıldık, hâlâ yüzde 10’luk seçim barajı duruyor, hâlâ “Bu HDP nasıl Meclis dışı kalır, bu 30-40 milletvekilini biz cebellezi edelim, haksız yere senelerce bu milletvekillerini aldık, tekrar bunları cebimize koyalım.” hesapları yapılıyor. Şikâyet ettiğiniz zaman da “E, çalışın, geçin canım.” deniliyor, bunun da adına demokrasi deniliyor.

İşte, değerli arkadaşlar, torba yasa tamam da bu torbaya keşke biraz da derde derman bir şeyler koysaydınız. Bu Kürtçe öğretmenlerinin sorunlarını koysaydınız, seçim barajını koysaydınız, bu imar değişikliklerine tenezzül etmeseydiniz. Yani, bu rant, nedir bu kadar gözü karalık ben anlayabilmiş değilim.

İstanbul’da gök delindi gök, gök delindi. Ben çocukluğumdan beri -tırnak içinde- İstanbulluyum, defalarca söyledim, anlattım yeri geldiği vakit. Ben İstanbul’u gördüğüm vakit üzülüyorum, acıyorum ve bu kadar acıdığım için de İstanbul’u kurtarma bakanlığı kurulsun diye teklif verdim, İstanbul’u kurtarma bakanlığı. Yirmi yıldır yönetiyorsunuz, inanın bu İstanbul’da yapılan günahlar size yeter.

Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

III.-YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, yoklama…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, ayağa kalktım, “Yoklama istiyoruz.” dedim, yerimden de söyledim.

BAŞKAN – Pardon, özür dilerim.

Ben sadece bir şey söyleyeceksiniz zannettim, özür dilerim.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Hayır, ayağa kalktım, “Yoklama istiyoruz.” dedim ama sesim kısık biraz.

BAŞKAN – Duymadım, sadece bir şey söyleyeceksiniz zannettim, oylamadan sonra yaparım dedim.

Evet, önergeyi oylarınıza sunacağım ama yoklama istendi.

Şimdi onun tespitini yapalım: Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu, Sayın Sarı, Sayın Aksünger, Sayın Özgümüş, Sayın Serindağ, Sayın Dinçer, Sayın Tayan, Sayın Özkan, Sayın Çetin, Sayın Çam, Sayın Yüksel, Sayın Demiröz, Sayın Güler, Sayın Yılmaz, Sayın Şafak, Sayın Özgündüz, Sayın Yıldız, Sayın Havutça, Sayın Akar, Sayın Özkoç.

İki dakika süre veriyorum yoklama için.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

VIII.-      KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)(S. Sayısı: 639)(Devam)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmit Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 131 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

MADDE 131- 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(9) Tüm illerde bucaklar ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır. Kaldırılan bucaklara bağlı belde ve köyler, bucağın bağlı olduğu idari birime bağlanmıştır."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EKREM ÇELEBİ (Ağrı) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Alim Işık konuşacak, Kütahya Milletvekili.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 131’inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Önergemiz, 131’inci maddeyle 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’ndaki bir fıkranın doğru değiştirilmesine yönelik bir önergedir. Hükûmetin neden buna katılmadığını hayretle karşıladığımı ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle de, Hükûmet adına ilk oturumunu yapan Sayın Canikli’ye bakanlık görevinde başarılar diliyorum.

Sayın Bakan, bu kanun 6 Mart 2008 tarihinde yine Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde çıkarılmış bir kanun ve kanunun 2’nci maddesinin (9)’uncu fıkrası “Ekli (43) sayılı listede adları yazılı bucaklar ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır.” şeklinde yer alıyor. Biz de aynı, kanundaki ifadeye uygun olarak bu torba tasarıda eksik olarak getirilen bucak teşkilatlarını ilave ediyoruz. Aslında bu madde yerinde bir madde, fiilen kalkmış olan bucakların artık hukuken de kaldırılmasına yönelik ama bucak teşkilatları hukuken duruyor. Yani niçin bu önergeye “hayır” dendiğini bundan dolayı hayretle karşıladığımı ifade etmek istiyorum. Bu tamamen yapıcı, hukukun doğru oluşturulmasını amaçlayan bir önerge olmasına rağmen sadece muhalefetten gelmiş olması nedeniyle alışkanlık eseri yine katılınmadığı ifade edildi, umarım Genel Kurul bunu değerlendirir.

Değerli milletvekilleri, bu vesileyle birçoğunuzun ilinde de karşılaştığı ve hâlen sorun olarak çözülmeyi bekleyen bir konuyu, bu maddeyle de ilgili olduğu için sizlerle paylaşmak istiyorum. Hepinizin bildiği gibi, 6/12/2012 tarihinde yayımlanan 6360 sayılı Kanun’la yeni büyükşehirler ve ilçeler oluşturuldu ve bu Büyükşehir Kanunu’nda da nüfusu 2 binin altında olduğu gerekçesiyle -ki 2011 yılı sonu itibarıyla gerçekleşen nüfusları- birçok beldemizin tüzel kişiliği köye dönüştürüldü. Ancak bu beldelerden bazıları hâlen bugün 2 binin üzerinde nüfusa sahip olmasına rağmen… Yine, daha sonra gelen bir kanunla Ordu, 750 bin nüfusun üzerine çıktığı andan itibaren büyükşehir yapıldı. O zaman da dile getirdik; aynı şartlarda olan fakat sadece 2011 nüfusu 2 binin altına düştüğü gerekçesiyle belde tüzel kişiliğini kaybetmiş olan birçok beldenin bu hakkının geri verilmesini talep ettik. Bugün hâlen bu sorun devam ediyor. Benim kendi seçim bölgemdeki kendi beldem de aynı durumda. 2012, 2013, 2014 nüfusları Simav’ın Kuşu beldesinde 2 binin üzerinde olmasına rağmen, 2011 yılında yaşanan deprem nedeniyle geçici olarak nüfusu 2 binin altına düştüğü için bugün köy. Dolayısıyla, bundan dolayı, yapılmış olan üç seçimde de bu köydeki vatandaşlarımız yani bu beldenin vatandaşları sandıklara gitmediler, demokratik tepkilerini ortaya koydular ama maalesef Hükûmetin bu tür gerçek sorunlara karşı kulağını tıkamış olması ve hâlen açmamakta ısrar etmesi gerçekten anlaşılabilir gibi değil. Ben özellikle bu konunun bir kez daha gözden geçirilmesini ve bu hakların teslim edilmesini talep ediyorum.

Ayrıca, kapatılan beldelerin il özel idarelerine devredilen taşınır ve taşınmaz mallarının kullanımında, paylaşımında çok ciddi sorunlar var. Yani, bir sayın vali bir beldedeki o beldenin en doğal ihtiyacı olan bir aracı alıyor, başka yere veriyor; o beldede örneğin çöpler toplanmıyor, yangında kullanılacak olan ambulans veya itfaiye maalesef o köyün hizmetine sunulmuyor.

Gerçek sorunlar bunlar ama -biraz önceki maddelerde de tartışıldı- maalesef rant hesabı, birilerinin bu yüce Meclise olan tahakkümü nedeniyle bu Meclis doğru karar veremiyor, yanlış yapmaya devam ediyor. Bu önerge doğru bir önergedir.

Tekrar, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Işık.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Var efendim, elektronik yapalım.

BAŞKAN - Elektronik cihazla yapalım.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Karar yeter sayısı vardır, önerge reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareketi Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 131. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Rahmi Aşkın Türeli (İzmir) ve arkadaşları

MADDE 131- 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir

"(9) Tüm illerde bucaklar kaldırılmıştır. Bucaklara bağlı belde ve köyler, bucağın bağlı olduğu idari birime bağlanmıştır."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde İstanbul Milletvekili Sayın Celal Dinçer konuşacak. (CHP sıralarından alkışlar)

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 131’inci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Önceki gün İstanbul’da iş cinayetinde hayatını kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum, bu tür rant ilişkilerine, birilerine rant kazandırmak için bu tür hukuksuzluklara göz yumanları da huzurlarınızda kınıyorum.

Görüşmekte olduğumuz bu kanun tasarısıyla, normalde zaten fiilen ortadan kalkmış olan bucaklar kaldırılıyor. Biz Büyükşehir Yasası’nın görüşülmesi sırasında bunları dile getirdik, dedik ki: “Artık işlevini kaybetmiş bucaklar ne olacak?” “O başka konu.” dediniz ancak aradan geçen kısa bir süreden sonra yeni bir torba kanuna madde ekleyerek bucakları kaldırıyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, şimdi, ben, bucakların kaldırılması konusunun yerinde ve doğru olduğunu söylüyorum, zaten yok hükmünde olan bir kurumu yasal olarak ortadan kaldırıyorsunuz. bu savunulacak bir konu ama aynı kanunla bir iyinin yanına o kadar kötü bir madde ekleyerek Türkiye’de bugünü Meclis tarihine kara bir gün olarak geçiriyorsunuz. Güzel bir maddeyi bu eklediğiniz maddeyle kara bir güne çeviriyorsunuz. Bu maddenin ihdasıyla millî iradeyi yok ediyorsunuz. Dediğim gibi, Meclis tarihine kara bir gün olarak geçecek bu konu.

Bugün ağzınızdan düşürmüyorsunuz, “millî irade” diyorsunuz, şimdi millî iradeye saygı duymuyorsunuz. Son yapılan yerel seçimlerde millet iradesini ortaya koydu, Ataşehir’de Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanını seçti, hizmetinden memnun olduğu için seçti.

AKP’nin on iki yıllık iktidarında hep neyi konuştunuz? “Millî irade” dediniz. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında millî iradenin ne olduğunu herkes biliyor ama siz işinize geldiği zaman millî iradeyi savunuyorsunuz, işinize gelmediği zaman millî iradeyi ayaklar altına alıyorsunuz.

Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında vatandaşlar eşittir, belediyeler de bir kamu kuruluşudur, kamu kuruluşlarının da eşit olması gerekiyor ama kamu kurumu arasında ayrıcalık yapıyorsunuz. A belediyesi, B belediyesi, C belediyesi diye ayrım olabilir mi? Devlet, babadır; hükûmet, devletin başıdır. Peki, niçin belediyeyi ayırıyorsunuz? Yani, oradaki -biraz evvel değerli konuşmacı arkadaşlar söylediler- 150 trilyonluk rantı, Cumhuriyet Halk Partili bir belediyenin alacağı vergiyi başka bir beldeye geçiriyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, oradaki halka sordunuz mu, plebisit yaptınız mı? Oysa, Ali Serindağ Vekilimiz söyledi, bu konuda çıkmış bir yönetmelik var, sınır değişikliği, bu yönetmelikleri niye uygulamıyorsunuz? Her şeyde millî irade diyorsunuz da niçin oradaki halka sormuyorsunuz? O mahalle hangi belediye hudutlarında kalmak istiyor?

Değerli arkadaşlar, şimdi size soruyorum: Mevcut belediye ile Ümraniye Belediyesinin bu bölgeye ruhsat vermesi arasında hukuken ne fark olacak? Bunu size soruyorum, cevabını bekliyorum. Aynı yasayı uygulamayacaklar mı? Değerli arkadaşlar, yoksa başka taahhütler mi var bu konuda ki alelacele bu kanunu değiştiriyorsunuz? Bu kanun değişikliği için yukarıdan talimat mı aldınız, birileri emir mi verdi de gece yarısı bunu değiştiriyorsunuz?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Nereden çıkardın?

CELAL DİNÇER (Devamla) – Yoksa rüyanızda mı gördünüz, aniden böyle bir şey çıktı karşınıza?

Değerli arkadaşlar, yapmayınız, hep söylüyorum, yazık ediyorsunuz. Bu kadar yoğun işlem içinde, Meclisin yoğun işleri içinde, bu kadar sıkıntının içinde bu mu çok önemliydi? Normal prosedürle işlemesi gereken bir sınır değişikliği niye bu hâle geldi? Yargının iptal ettiği her şeyi yasayla düzeltiyorsunuz.

Geçenlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e “Atatürk Orman Çiftliğiyle ilgili yargı karar verdi, ne yapacaksınız?” denildi.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Paralel yargı, paralel yargı.

CELAL DİNÇER (Devamla) – “Kolay, bir madde değişikliğiyle hemen onu da kanunla geçiririz, bu işi bitiririz.” diyor. İyi o zaman, yargıyı ortadan kaldırın, yargıya ne gerek var ki kaldırın, siz nasıl olsa her şeyi kanunla düzeltiyorsunuz, yargının verdiği kararlara saygı duymadan her şeyi düzeltiyorsunuz. Hukuksuzluğu devam ettiriyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, iptal kararlarını uygulamamak için, oldu olacak, dediğim gibi, yargıyı kaldırın, iptal kararı vermesin, daha kestirme bir çözüm olur. Yeni Türkiye düzeni bu olsa gerek değerli arkadaşlarım.

Sizin bu hukuksuzluğunuzu, adaletsizliğinizi önce Allah’a, sonra aziz milletimize havale ediyorum.

Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

III.- YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, yoklama…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunmadan önce yoklama talebi var, onu yerine getirelim.

Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu, Sayın Özkan, Sayın Çam, Sayın Sarı, Sayın Özgümüş, Sayın Dinçer, Sayın Ayaydın, Sayın Çetin, Sayın Sarıbaş, Sayın Kaleli, Sayın Demiröz, Sayın Serindağ, Sayın Güler, Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Senin gözün beni görmüyor ama benim gözüm seni görüyor. Sen beni görmüyorsun ama ben seni görüyorum.

BAŞKAN – Ben de tam orada “Sayın Genç” dedim, pişman etmeyin beni.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya ne seni pişman edeceğim, bin defa pişman ol!

BAŞKAN – Hadi, oturun yerinize.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır, sen otur.

BAŞKAN – Sayın Moroğlu, Sayın Akar, Sayın Özkoç; herkes burada.

İki dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

VIII.-      KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1 -İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (Devam)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 131 inci maddesinin çerçevesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları

"MADDE 131- 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Kadıköy ilçe belediyesine bağlı Atatürk Mahallesinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Barbaros Mahallesinin" ibaresi eklenmiş ve dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(9) Tüm illerde bucaklar kaldırılmıştır. Kaldırılan bucaklara bağlı belde ve köyler bucağın bağlı olduğu birime bağlanmıştır.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılıyoruz Sayın Başkanım.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Gerekçe…

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

İstanbul ilinde Ataşehir ve Ümraniye ilçelerinin sınırları belirlenirken O-4 ve E-80 Kara Yolu’nun sınır olarak belirlenmesi amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Şimdi 132’nci maddeye geçeceğiz ancak bir kapalı oturum önergesi var.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 132’nci maddesinin kapalı oturumda görüşülmesine dair İç Tüzük’ün 70’inci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır.

Kapalı oturum istemine dair önergeyi okutuyorum:

TBMM Başkanlığına,

639 sıra sayılı kanun tasarısının 132. maddesinin iç tüzüğün 70. maddesi çerçevesinde kapalı oturumda görüşülmesini arz ederim.

                                                                               Yusuf Halaçoğlu

                                                                                Kayseri

                                        MHP Grup Başk. Vekili

BAŞKAN – Kapalı oturumda Genel Kurul salonunda bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir.

Sayın idare amirlerinden salonunun boşaltılmasını temin etmelerini rica ediyorum.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, bu gibi hâllerde sadece salon değil, bildiğiniz gibi kulislerin, çay ocaklarının falan boşaltılması lazım. Yani, doğal olarak bu işlerin yapılabilmesi için on-on beş dakika da ara vermeniz gerekir, usul böyledir. Biz on iki senedir böyle gördük.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Televizyonların kapatılması lazım.

BAŞKAN – Şimdi, emniyet gerekli tedbirleri almış kuliste, boşaltma yapılıyor zaten doğal olarak kapalı oturuma geçtiği zaman Engin Bey.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Dışarıdaki televizyonların kapatılması lazım, yayınların.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, yeminli stenografların ve diğer yeminli görevlilerin salonda kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Kabul etmeyenler…

KAMER GENÇ (Tunceli) – “Karar yeter sayısı…” dedim.

BAŞKAN – “Kabul edenler…” dedim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – “Karar yeter sayısı…” dedim.

BAŞKAN – Dedim, “Kabul edenler…” dedikten sonra dediniz.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Önce dedi, önce, tutanakları getirin.

BAŞKAN – “Kabul edenler…” dedikten sonra “Karar yeter sayısı…” dediniz.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Önce dedi efendim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tutanağa bakın Başkan.

BAŞKAN - Peki, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.

Kapalı oturuma geçiyoruz.

Kapanma Saati: 21.59

X.-KAPALI OTURUMLAR

SEKİZİNCİ OTURUM

(Kapalıdır)

 

DOKUZUNCU OTURUM

Açılma Saati: 22.21

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

132’nci madde üzerinde dört adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 132 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Elitaş                            Mehmet Naci Bostancı                      Mehmet Doğan Kubat

                      Kayseri                                             Amasya                                            İstanbul

                Ramazan Can                                    Yılmaz Tunç                                     Bülent Turan

                     Kırıkkale                                             Bartın                                              İstanbul

                   Fatih Şahin

                      Ankara

"MADDE 132- 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin (3) üncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve mevcut (d) bendi (e) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

a) Dış ticarete ve yurt dışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici çalışmalar yapmak.

d) TIR karneleri, ATA, A.TR ve EUR.1 dolaşım belgeleri, menşe şahadetnameleri ve EAN -UCC çizgi kod işlemleri, mal ve hizmetlerin uluslararası ticaretindeki beyanname, vesika ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ve/veya onaylanması."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili, Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök’ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Gengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 132. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

MADDE 132 - 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(a) Dış ticarete ve üyelerince yürütülen yurtdışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdindeki üyelerin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici çalışmalar yapmak.”

                Bülent Kuşoğlu                                 Ümit Özgümüş                                    Levent Gök

                      Ankara                                              Adana                                              Ankara

               Erdal Aksünger                                   Ali Serindağ                                 Uğur Bayraktutan

                        İzmir                                             Gaziantep                                            Artvin

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 132’nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Ali Halaman                                     Reşat Doğru

                      Manisa                                              Adana                                                Tokat

                 Münir Kutluata                                      Alim Işık                                     Seyfettin Yılmaz

                     Sakarya                                            Kütahya                                              Adana

MADDE 132- 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3'üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve (d) bendi (e) bendi olarak değiştirilmiştir.

"(a) Dış ticarete ve yurt dışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici çalışmalar yapmak."

(d) TİM'in görüşünü ve Müsteşarlık onayını almak kaydıyla ihracatını yaptığı ürünlerin tanıtımı amacıyla yurtdışında ticaret ve alım heyetleri, konferans, seminer ve benzeri organizasyonları düzenlemek, bu amaçla yapılan yurtdışı fuar ve sergilere katılmak.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinde değişiklik öngören 132'inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                  İdris Baluken

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                            Bingöl

               Sebahat Tuncel                                  Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                     İstanbul                                             Şırnak                                              Mardin

                   Nazmi Gür

                         Van

BAŞKAN – Okunan son önergeye Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Soma’da maden katliamında hayatını kaybeden emekçilerimizin yakınlarının mağduriyetinin giderilmesi ve madende çalışanların koşullarının düzeltilmesi amacıyla meclis gündemine getirildiği iddia edilen bu torba yasada, konu dışı düzenlemelere de yer verilmesi siyasi etik açısından uygun değildir. Dış ticarete ilişkin düzenlemeleri kapsayan bu maddenin bağlı ihtisas komisyonlarında görüşülerek farklı bir tasarıda meclis gündemine getirilmesi daha uygundur. Ayrıca Türkiye'nin dış ticaret alanında yaşamış olduğu sorunlar, yapısal sorunları olup bu maddeyle çözüleceği de düşünülemez. Halen ithalata bağımlı bir dış ticaret yapısı arz eden Türkiye ekonomisinde 1 dolarlık ihracat için yaklaşık 82 cent ithalat zorunluluğu mevcuttur. Son yıllarda ihracatta rekor adı altında kamuoyuna sunulan yüksek rakamların da bir geçerliliği yoktur. Yüksek ihracat rakamları daha fazla ithalatla mümkün olabilmekte ve her geçen yıl ihracatın ithalatı karşılama oranı azalmakta ve makas daha fazla açılmaktadır. GSYH'nın yüzde 10'una yaklaşan cari açık ve 300 milyar doların üzerinde seyir eden dış borç stoku da bu durumu göstermektedir. Dış ticaret; yatırımlardan, arge çalışmalarına, katma değer artırımından insan kaynaklarına kadar bir çok alanda yeniden revize edilmesi gereken bir alandır. Değişiklik ile bu alana ilişkin yeni ve kapsayıcı düzenlemelerin yapılmasına olanak tanımak amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay/ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 132’nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

MADDE 132- 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3'üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve (d) bendi (e) bendi olarak değiştirilmiştir.

"(a) Dış ticarete ve yurt dışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici çalışmalar yapmak."

(d) TİM'in görüşünü ve Müsteşarlık onayını almak kaydıyla ihracatını yaptığı ürünlerin tanıtımı amacıyla yurtdışında ticaret ve alım heyetleri, konferans, seminer ve benzeri organizasyonları düzenlemek, bu amaçla yapılan yurtdışı fuar ve sergilere katılmak.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Münir Kutluata konuşacak önerge üzerinde.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 132’nci maddesi üzerine verdiğimiz değişiklik önergesi vesilesiyle söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu madde İhracatçılar Meclisi ve ihracatçılar birliği üyelerinin bazı menfaatlerinin korunmasını amaçlayan bir madde. İhracatla ilgili elbette birçok düzenlemeye ihtiyaç var ama ihracatı kolaylaştırmak ve artırabilmek için bunlar son derece sıradan tedbirler. Türkiye’de her geçen yıl ihracat ve ithalat farkı açılmaktadır. Bildiğiniz gibi, geçen yıl 100 milyar doları bulmuş bir dış ticaret açığı söz konusuydu, geçtiğimiz altı ay içindeki farka bakılırsa bu açılmanın daha da süreceği anlaşılmaktadır. Nitekim, 2014 yılının ilk altı ayında ihracatta yüzde 6,1 azalma ithalatta ise yüzde 6’lık bir artış söz konusudur yani aradaki farkta yüzde 12’lik bir büyüme meydana gelmiş bulunuyor.

Buradan ifade etmek gerekiyor ki, ihracatı artırabilmek, Türkiye’nin bu dış ticaret açığını azaltabilmek ve bundan kurtulabilmek ancak üretimle mümkündür. İnşaata dayalı, ranta dayalı bir ekonomide bunların önünü almak mümkün değildir, nitekim alınamamaktadır ve her geçen yıl dış ticaret açığı artmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, ekonomiden sorumlu en son Başbakan Yardımcısının da ifade ettiği gibi, üretime yönelmelidir. Düşünün ki on iki yıl iktidarda olan bir siyasi partinin çok uzun süredir ekonomiden sorumlu olan Başbakan Yardımcısı işin alfabesi olan üretime vurgu yapmak zorunda kalıyor. Buradan anlaşılıyor ki, geçen süre üretimden uzak geçmiştir. Nitekim, Türkiye’de üretim yapılamıyor, Türkiye’de fabrika sahipleri fabrikalarını satıp iktidardan ortaklar bulmak suretiyle inşaat sektörüne yönelmektedirler. Türkiye’nin bu dönemde en büyük kaybı, daha önce de bu kürsüden ifade ettiğim gibi, rekabet ortamının ortadan kalkmış olmasıdır. Rekabet ortamının ortadan kalkmış olmasıdır ki bizim ihracatçımızı kalitede ve fiyatta rekabet edebilecek ürünler bulup ihraç etmekten alıkoymaktadır. Dolayısıyla, ekonominin bu gidişi Hükûmet tarafından böyle teşvik edildiği sürece bunun arkası alınamayacaktır. En büyük kaybımız, rekabet ortamının bozulması, rekabet şartları içinde üretim yapan sanayicinin yerine iktidarla iş birliği yapan birtakım türedi iş adamlarının ortaya çıkmış olmasıdır. O bakımdan, ihracatla ilgili tedbir almak gerektiği zaman alınacak tedbirler çok daha ciddi olmalıdır, üretime dönülmelidir.

Şimdi, durum buyken, Türkiye’de ekonomiyi çökerten, Türkiye’deki ahlakı iflas ettiren, yolsuzlukları devletin en üst kademelerine kadar tırmandıran uygulamalar büyük oranda inşaat sektöründe devam ederken, daha bir saat önce, bu Mecliste bu torba kanun dolayısıyla, korsan sayılabilecek bir madde eklemenin gerçekten tahammül edilebilir bir tarafı yoktur. İktidar için de tenezzül edilecek bir konu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Daha üzerinden kırk sekiz saat geçmemiştir, daha önce Soma’da olduğu gibi Mecidiyeköy’de, sırtını iktidara dayamış ve bir ortaklık ilişkisine girdiği anlaşılan bir patronun gökdelenlerinden 10 işçimiz yere çakılarak şehit olmuşken, daha bu böyleyken, yeniden birtakım inşaat yolsuzluklarının önünü açmak üzere belediyelerle oynamayı hedef alan ve gerçekleştiren bir değişikliği bu Meclisin gündemine getirebilmek gerçekten çok büyük bir pişkinlik gerektirir. O pişkinliği buradaki çalışma arkadaşlarımızda görmekten büyük üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ENGİN ALTAY (Sinop) – Yoklama istiyoruz.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım yalnız yoklama talebi var.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı istiyoruz.

BAŞKAN – Hangisini yapayım?

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Benim söylediğimi yaparsanız daha iyi olur Sayın Başkan.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Yavru muhalefetin dediğini yapalım.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı istiyorum efendim.

BAŞKAN – Aranızda karar verin sayın muhalefet.

Sayın Altay, siz kabul ediyor musunuz?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Tamam, biz oturduk efendim.

BAŞKAN – Peki, önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Buna da “Var.” demeyin sakın Sayın Başkan.

BAŞKAN – Kâtip üyeler arasında bir anlaşmazlık olduğundan…

ENGİN ALTAY (Sinop) – İnsaf ya!

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ya anlaşmazlık olacak kadar şey mi Sayın Başkan? Yapmayın!

BAŞKAN – Tamam, on dakika ara vereceğim arkadaşım, ne yapabilirim? (MHP ve CHP sıralarından gürültüler)

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Bu kadar olmaz Sayın Başkan, yani şurada var mı?

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, usul böyle.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ama sizin de burada hükmünüz vardı.

BAŞKAN – Ben kendiliğimden karar veremiyorum, usul böyle. Lütfen…

Kapanma Saati: 22.42

ONUNCU OTURUM

Açılma Saati: 22.51

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Onuncu Oturumunu açıyorum.

132’nci madde üzerinde Sakarya Milletvekili Münir Kutluata ve arkadaşlarının önergesinin biraz önce yapılan oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştır.

Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada.

Hükûmet burada.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili, Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök’ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 132. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

MADDE 132 - 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(a) Dış ticarete ve üyelerince yürütülen yurtdışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici çalışmalar yapmak.”

                             Ümit Özgümüş (Adana) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Ümit Özgümüş konuşacak, Adana Milletvekili.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; torba yasada Türkiye İhracatçılar Meclisi Yasası’nda yapılan değişiklikle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu yasa değişikliğiyle Türkiye İhracatçılar Meclisinin görev alanı genişletiliyor. Aslında görev alanının genişletilmesinin doğru olmadığını söylemek üzere kürsüye çıkarken AKP tarafından uygulanması zor ve yanlış olan bir de önerge geldi.

Değerli arkadaşlar, ihracatçılar birliği ve onun üst kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi aslında paralel bir yapıdır. Bu paralel yapı sizin anladığınız paralel yapı değil ama Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin görev ve sorumluluğunda olan alanlarda aynı işi yapan, aynı iş yaptırılmaya çalışılan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin yaptığı işin dışında ya da yetkilerinin dışında hiçbir işlevi olmayan, sanayicinin, ihracatçının işlerini zorlaştıran bir yapı. Bu yasa çıkarken, TİM Yasası çıkarken aslında ihracatçı birliklerinin işlevini doldurduğunu, TİM Yasası’nın çıkması yerine bu yapının ortadan kaldırılmasının sanayiciyi ve ihracatçıyı rahatlatacağını söylemiştik ama çıktı.

Şimdi, ihracat yapan sanayici 3 tane belge hazırlıyor. Belgenin bir tanesi fatura, bir tanesi A.TR belgesi, bir tanesi de gümrük beyannamesi. Türkiye’nin 81 ilinde ve 285 ilçesinde örgütlenmiş olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, ihracatçının faturasını onaylıyor, A.TR belgesini onaylıyor ama gümrük belgesini onaylatmak için Türkiye’nin 17 yerinde var olan ihracatçı birliğine gitmek ve oraya aidat ödemek zorunda. Odalara gitmişken, faturasını tasdik ettirirken, A.TR belgesini tasdik ettirirken, birkaç saniye içerisinde aynı mührün gümrük beyannamesine vurulmasıyla iş bitecekken bir başka ildeki bağlı olduğu ihracatçı birliğine de gitmek zorunda bırakılıyor.

İhracatçı birliklerinin ne iş yaptığını geçmişte Dış Ticaretten Sorumlu Bakan Sayın Kürşad Tüzmen’e sormuştum, demiştim ki: “Niye bu yapı?” Bir tek şey söyledi, dedi ki: “Bana zamanında ihracatla ilgili istatistik veriyor.” Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz yıl TÜİK’in bütçesi 279 milyon liraydı. Eğer TÜİK 279 milyon lira bütçesiyle Bakana o ayki ihracat bilgisini veremiyorsa kapatın gitsin. 4-5 kişinin yapacağı bir iş çünkü gümrük beyannamesi 3 nüsha düzenlenir; bir tanesi ihracatçıya, bir tanesi gümrük idaresine, bir tanesi Türkiye İstatistik Kurumuna gider.

Şimdi, biz “Bunlar boşu boşuna ihracatçının işini zorlaştırıyor.” derken şimdi AKP’nin yeni önergesi geldi, önerge, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı odaların görevlerinden bir kısmını Türkiye İhracatçılar Meclisine bağlı ihracatçı birliklerine veriyor. Tır karneleri, ATA, A.TR, EUR.1 dolaşım belgeleri, menşe şahadetnameleri ve çizgi kod işlemleri belgesini düzenleme ve onaylama yetkisi… Değerli arkadaşlar, yine söylüyorum, Türkiye’de 17 tane ihracatçı birliği var, 81 ilde ve 285 ilçede örgütlenmiş Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı odalar var. Bu zulüm niye? Bu sıkıntı niye? İhracatçıya kendi ilinde olmayan başka bir ihracatçı birliğine gidip bu belgeleri onaylatmak niye?

Bakın, burada çizgi kod işlemleri yetkisini de ihracatçı birliklerine veriyor. Çizgi kod işlemleri bir kâğıdın üzerine çizgi çizmekle ya da bir tane program yazmakla yapılamaz, bunun merkezi Brüksel’de. Merkezi Brüksel’de olan kurumla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında bir protokol var, bu protokole göre Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yetkili ve çok düzgün işleyen bir sistem. Bugüne kadar bu konuda bir tek şikâyet gelmemişken sadece ve sadece bugüne kadar dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanının arka bahçesi olan ve birçok finansman ihtiyacını oraya karşılayan bir kuruluşa Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin gelirlerinin bir kısmını aktarmak için bu şekilde sanayicinin, ihracatçının işini zorlaştırmanın hiçbir âlemi yok. Eğer bütün mesele Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin gelirlerinde ise onu sanayici ve ihracatçı lehine biraz kısabilirsiniz ama durup dururken bu formaliteleri bu bürokraside artırmanın hiçbir anlamı yok.

Onun için, ileride çok sıkıntı yaratacak bu maddenin geri çekilmesini öneriyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 132 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları

"MADDE 132- 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin (3) üncü fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve mevcut (d) bendi (e) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

a) Dış ticarete ve yurt dışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici çalışmalar yapmak.

d) TIR karneleri, ATA, A.TR ve EUR.1 dolaşım belgeleri, menşe şahadetnameleri ve EAN -UCC çizgi kod işlemleri, mal ve hizmetlerin uluslararası ticaretindeki beyanname, vesika ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ve/veya onaylanması."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Gerekçe…

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

İhracatçı Birliklerinin görevlerine, dış ticaret yanında yurt dışı hizmetler konusu da eklenmekte, ayrıca 5174 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (o) bendi ile odalarca düzenlenen ve/veya onaylanan belgelerin İhracatçı Birlikleri tarafından da düzenlenebilmesine ve onaylanabilmesine imkan verilmektedir.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

KAMER GENÇ (Tunceli)- Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Elektronik oylama yapalım.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

133’üncü maddede üç adet önerge vardır, önergeler aynı mahiyette olduğundan birlikte işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 371 inci maddesinde değişiklik öngören 133'üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                  İdris Baluken

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                            Bingöl

               Sebahat Tuncel                                  Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                     İstanbul                                             Şırnak                                              Mardin

                   Nazmi Gür

                         Van

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 133'üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

               Seyfettin Yılmaz                                  Ali Halaman                                Adnan Şefik Çirkin

                       Adana                                               Adana                                               Hatay

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'in; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 133. maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

Dilek Akagün Yılmaz                                    Sinan Aydın Aygün                          Aydın Ağan Ayaydın

 Uşak                                                                      Ankara                                             İstanbul

Bülent Kuşoğlu İlhan Demiröz                                    

 Ankara                                                                    Bursa

BAŞKAN – Önergelere Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Dilek Akagün Yılmaz konuşacak, Uşak Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 133’üncü maddesiyle ilgili vermiş olduğumuz önerge üzerine konuşacağım.

Biz verdiğimiz önergeyle bu maddenin metinden çıkartılmasını istiyoruz. Çünkü, bu madde neyi içeriyor, ona bir değinmek istiyorum. Türk Ticaret Kanunu’nda 371’inci maddeye bir fıkra ekleniyor. Türk Ticaret Kanunu’ndaki bu madde, anonim şirketin yönetim kurulunun temsil yetkisinin kapsam ve sınırlarını düzenliyor. Eklenen (7)’nci fıkrayla ise yönetim kurulu, temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyelerini ya da hizmet akdiyle bağlı olan kişileri ticari sınırlı yetkili vekil olarak atayabiliyor ya da tacir yardımcısı olarak atayabiliyor. Bu atanacak kişilerin görev ve yetkilerini ise iç yönergeyle belirliyor.

Bu madde bir görev paylaşımı, bir görev tevdisi gibi görülebilse de uygulamada şu şekilde olacağından kuşku duyuyoruz: Hizmet akdiyle çalışanlara iş güvenliği ve iş sağlığı konularında yönergeyle bir sorumluluk yüklenebilir ve cezai sorumluluk tamamen bu hizmet akdiyle çalışan mühendislerde yani o işverene doğrudan doğruya bağlı olan, her türlü emir ve talimatı yerine getirmek zorunda kalan ama asla itiraz edemeyecek -iş güvenliği konularında- bu kişilere sorumluluk verileceğinden korkuyoruz. Bunun sonucunda da cezai sorumluluk onlarda olacağı için, hiçbir şekilde şirket yönetim kuruluna gidilememesi söz konusu olduğu için, bu kadar hoyratça iş kazalarının, iş cinayetlerinin yaşandığı bir ülkede bu maddenin kötüye kullanılabileceğini düşündüğümüz için bu maddenin metinden çıkartılmasını istiyoruz.

Bunlar ülkemizde aslında görülmeyen şeyler değil, daha yeni yaşadığımız olaylar. Soma’da 301 işçinin iş cinayetine kurban gitmesi, Siirt’te baraj kapaklarının açılması sonucu 6 kişinin ölmesi, Erzurum’da kayak pistinin çökmesi, en son İstanbul’da asansörün yere çakılması sonucunda 10 işçinin ölümü gibi çok ağır iş cinayetleri yaşanıyor bu ülkede. Bu cinayetlerin meydana geldiği tüm iş yerleri ise ne hikmetse AKP’ye çok yakın, AKP döneminde zenginleşmiş işverenler oluyor. Bu o kadar acı bir şeyi gösteriyor; demek ki yandaş iş adamlarının, bu türden, iş sağlığıyla ilgili, iş güvenliğiyle ilgili hiçbir güvenlik önleminin ciddi anlamda denetlenmediğini gösteriyor. Güya iş güvenliği müfettişleri gidiyor, hiçbir şey çıkmıyor ama ondan bir ay sonra bu ağır iş kazalarını biz ne yazık ki yaşıyoruz.

İstanbul’daki olayın olduğu yerde ise TEKEL fabrikaları yıkıldı, TEKEL’in fabrika binaları yıkıldı, ardından Ali Sami Yen binası yıkıldı, bunlar TOKİ’ye verildi; TOKİ tarafından ise AKP’ye yakın olan Aşçıoğlu ve Torunlar İnşaata kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle verildi ve ardından da -Soma’daki- bu inşaatın güvenlik işlerini yürüten NCA şirketinin -burada da aynı şekilde- bu güvenlik işlerinden sorumlu şirketin baktığı bu yerde 10 işçimiz ne yazık ki hayatını kaybetti. Artık “Yeter!” diyoruz; lütfen yeter! Kendi yandaşlarınız, yandaş işverenler, yandaş iş adamları buralarda iş sahibi olabilirler, para da kazanabilirler ama para kazanmanın da rantın da bir sınırı olmalıdır artık, insan hayatı bu kadar değersizleştirilmemelidir. AKP’de bulunan, biraz yüreği ve birazcık vicdanı olan insanların bu konuda, gerekli önemlerin alınması konusunda biraz daha çaba sarf etmeleri gerektiğini düşünüyoruz çünkü hiçbir para, hiçbir şekilde, insan hayatıyla karşılaştırılabilecek bir şey değildir.

Bir de buradan, kendi memleketimizde de yaşadığımız ama bütün Türkiye’de de yaşanan, en son Millî Eğitim Yasası’nda yapılan değişiklikle binlerce müdürün, müdür yardımcısının kıyımından bahsetmek istiyorum. Türkiye’de 16 bin müdür var iken bunun 7 bini dört yıllık süresi dolduğu hâlde alındı. Yine, aynı şekilde, müdür yardımcıları da alınmak üzere bekleniyor. Bu yasa değişikliği yapılırken kapı arkasından dendi ki: “Fethullah cemaatinin adamları temizlenecek.” Ama, biz ne gördük biliyor musunuz? Ben kendi ilimde tek tek insanları biliyorum. Alınan müdürlerin yerine -alınanlar kimdi; EĞİTİM-İŞ’li, EĞİTİM-SEN’li, TÜRK EĞİTİM-SEN’li müdürlerdi- onların yerine kim atandı biliyor musunuz? Menzil tarikatından ve Nakşibendi tarikatından ve sadece MEMUR-SEN’li müdürler atandı. Şimdi müdür yardımcılarına sıra geliyor. Müdür yardımcılarında hiçbir değerlendirme de yok, müdürler istedikleri gibi atacaklar, satacaklar. Şimdi, adalet anlayışınız bu mudur sevgili arkadaşlar?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) – O yasayı çıkarırken gerekçe olarak paralel yapıyı gösterdiniz ama yine solcuları, yine muhalifleri siz ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz. Liyakat yok, artık o insanların meslekteki deneyimleri yok, sadece kendi tarikatlarınıza yer var. Bunları da şiddetle protesto ettiğimi Uşak adına ve Türkiye adına sizlere bildirmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Yılmaz, teşekkür ederim

Diğer önerge üzerinde Hatay Milletvekili Sayın Şefik Çirkin konuşacak. (MHP sıralarından alkışlar)

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 133’üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ettiğimiz önerge konusunda konuşma yapmak üzere huzurlarınıza geldim.

Sayın milletvekilleri, öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki: Bugüne kadar karşılıksız çekin 11 milyar olduğu ve ekonomistlerin öngörüsüne göre de yıl sonu itibarıyla bunun 16 milyara çıkacağı ifade ediliyor. Yani ticaretle ilgili kanunlarla burada uğraşıyoruz, boğuşuyoruz ama ticaret batmış, onun tekrar düzelebilmesi adına bir köklü önlem alacak hiçbir şey getirmiyoruz. 16 milyar –yani sıfırı atılmış milyar- bir de bunun karşısında bu çeki tahsil edemeyen yüz binlerce insan var. Yani bir yandan ticarette batmış, ödeyemiyor, diğer yandan da bu çeki almış, parasını alamıyor. Yani sokağa çıktığınız zaman bunun çok büyük ızdırapları var. Yani Türk milleti gerçekten, esnafıyla, tüccarıyla bu konularda büyük sıkıntılar çekiyor.

Sayın milletvekilleri, aynı zamanda, ilimiz Hatay itibarıyla şu anda, Suriyeli mültecilerle ilgili yine birçok sıkıntımız var. Bu fırsatla, bu vesileyle bunu da belki yeri değil ama konuşacak bir mekân bulamadığımızdan, bir medya bulamadığımızdan mecburen, affınıza sığınarak buralarda dile getirmek durumunda kalıyoruz. Yüz binlerce mülteci, bunların hepsi bizim misafirimiz, bunların hepsi perişan. Hepsinin başımızın üstünde yeri var ama bu şekilde değil. Yani yüz binlerce insan, Hatay’da nüfusun neredeyse üçte 1’i mülteci, kim olduğu belli değil, ne olduğu belli değil. Bir Suriye plakalı araç bir halk otobüsüne ilimizin Belen ilçesinde tabancayla ateş ediliyor o aracın içinden. Adamlar yok. Yetkililerden aldığımız bilgiye göre “Türk olabilir.” diyor yani Hatay vatandaşı. Neden? Çünkü o araçlar rahat. Suriye plakalı araca ehliyet soran yok, ruhsat soran yok, bir de böyle bir yol başladı. Yani Allah aşkına, saldım çayıra Mevlam kayıra, olmaz böyle bir şey. 1 milyondan fazla insan var ülkemizde, her biri serseri mayın gibi dolaşıyor ya. Sayın milletvekilleri, bu hepimizin derdi. Ankara’nın göbeğinde bir lokantada oturuyorsunuz, dileniyor. Ondan sonra da “Orta Doğu’nun hamisi, Müslümanların lideri -efendime söyleyeyim- İslam dünyasının yıldızı.” Böyle yıldız olunmaz. Yapalım, elbette ki oradaki mağdur insanların hepsi baş tacı, hepsi Müslüman kardeşimiz ama böyle değil. Bunu defalarca söyledik. Yüzde 10’una devletimiz bakıyor, yüzde 90’ı piyasada dolaşıyor ve rahatsızlık veriyor. Bir cinayet işleniyor Antakya’da, adam çekiçle kafasına vurulmak suretiyle hunharca öldürülüyor. Yok. Suriyeli olduğundan şüphe ediliyor. Bunlar basında yer almıyor. Çok iyi tanıdığımız bir ailenin babası. Şimdi, yani tabii ki Suriyeli olması noktasında bir kanaat var fakat ara ki bulasın. Ne oluyor bu defa? İşte, Antep’te olduğu gibi, şurada olduğu gibi, burada olduğu gibi, vatandaşımız Suriyeliye suçlu suçsuz demeden saldırıyor, bir patlama noktasına gelmiş, kurunun yanında yaş da yanıyor. Lütfen, çok dikkatli olalım. Yani böyle Orta Doğu lideri de olunmaz, böyle Orta Doğu yıldızı da olunmaz.

Teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Diğer önergenin gerekçesini okutuyorum…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Önce önergeyi okutmanız lazım. Önerge okunmadan gerekçe okunur mu?

BAŞKAN – Aynı mahiyette Sayın Genç, lütfen…

Gerekçe:

Madde ile anonim şirketlerde çalışanlara belli yetkilerin devrinin önünün açılmasını amaçlanmıştır. Bu düzenleme ile şirket yönetiminin hangi yetkileri çalışanlara devredeceğinin açıkça belirtilmediği görülmektedir. Özellikle iş kazaları gibi sorumluluğun yerine getirilmemesi sonucu doğacak hukuki yaptırımlar kapsamında olan yetkilerin hizmet akdi ile çalışanlara devredilmesi oldukça sorunlu sonuçlar ortaya çıkarabilecektir. Soma'da ortaya çıkan ve sorumluluğun işverende mi yoksa çalışan belli personelde mi olduğu üzerine yürütülen tartışmalar hâlen devam etmektedir. Devam eden yargı süreçlerinin de bu düzenlemeden etkilenme durumu söz konusudur. Değişiklik ile bu sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Önergeleri oylarınıza sunacağım…

III.-YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ENGİN ALTAY (Sinop) – Yoklama istiyoruz.

BAŞKAN – Yoklama talebi var.

Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu, Sayın Dinçer, Sayın Gümüş, Sayın Aksünger, Sayın Serindağ, Sayın Yılmaz, Sayın Öztürk, Sayın Çam, Sayın Yıldız, Sayın Öğüt, Sayın Genç, Sayın Bulut, Sayın Havutça, Sayın Demiröz, Sayın Özgündüz, Sayın Özkan, Sayın Şafak, Sayın Özkoç, Sayın Kaleli.

Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

VIII.-      KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (Devam)

BAŞKAN – Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu maddede karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Önergeler kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

ENGİN ALTAY (Sinop) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısı mı istiyorsunuz?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet, karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Bunu açık ve net olarak söyleyin.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Açık ve net olarak söylüyorum, karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Bana bakarak söyleyin, oraya bakarak söylemeyin. Burayı ben idare ediyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tamam, ben sana bakıyorum.

BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunacağım ve karar yetersayısı arayacağım.

Kabul edenler…

Oylamayı elektronik cihazla yapıyorum ve iki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylamaya başlandı)

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, şurada yok be, görmüyor musun, gözün görmüyor mu senin?

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Nasıl bağırıyorsun ya, bağırma. Hanımefendiye bağrılmaz öyle.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu Meclis bu kadar keyfî yönetilmez ya! Sen hangi mektepten mezunsun, keyfîler mektebinden mi mezunsun? İç Tüzük’e göre senin de sayman lazım, İç Tüzük’ü bilmiyorsun ki.

(Elektronik cihazla oylamaya devam edildi)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, madde kabul edilmiştir.

134’üncü maddede…

ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederiz Sayın Başkan, karar yeter sayısı sağladığınız için.

BAŞKAN – Rica ederim.

134’üncü maddede 3 adet önerge vardır. Önergeler aynı mahiyette olduğundan birlikte işleme alacağım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 6102 sayılı Kanunun 629 uncu maddesinde düzenleme öngören 134’üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                  İdris Baluken

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                            Bingöl

               Sebahat Tuncel                                  Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                     İstanbul                                             Şırnak                                              Mardin

                   Nazmi Gür

                         Van

KAMER GENÇ (Tunceli) – Şu önergelerin hangisi öncelikli verilmiş Sayın Başkan? Sayın Başkan, hayır efendim, önergeler geliş sırasına… Sayın Başkan…

(Kâtip Üye Fehmi Küpçü tarafından önergenin okunmasına devam edildi)

Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

               Seyfettin Yılmaz                                  Ali Halaman

                       Adana                                               Adana

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan…

(Kâtip Üye Fehmi Küpçü tarafından önergenin okunmasına devam edildi)

Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:

                Bülent Kuşoğlu                            Haluk Ahmet Gümüş                               Kamer Genç

                      Ankara                                            Balıkesir                                            Tunceli

                 Vahap Seçer                                  Erdal Aksünger

                      Mersin                                               İzmir

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, önergelerin oraya geliş saatine bakar mısınız?

BAŞKAN – Tamam, sonra dikkat ederiz, bakarız sonra.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır, şimdi bakalım canım, bakın o zaman. Önce geliş sırasına göre okunur.

BAŞKAN – Şimdi işlem başladı, sonra bakarız.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi bak canım, sonra niye bakıyorsun? Geliş sırasına bakar mısınız? Hayır, önergelerin geliş sırasına bakın. Geliş sırasına göre okumak zorunda.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Öyle yapıldı Başkanım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ne oldu?

BAŞKAN – Komisyon önergelere katılıyor mu?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, ben bir soru sordum size: Hangisi önce?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Hangi önerge önce verilmiş ya?

BAŞKAN – Önerge üzerinde…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, hangi önerge önce verilmiş?

BAŞKAN – Biz geliş sırasına göre okuyoruz. İlla bunu size açıklamak zorunda mıyım?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Görelim, biz de görelim.

BAŞKAN – Gelin, şuraya bir sandalye koyalım, siz de oturun burada, beraber idare edelim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tamam, bir göreyim bakalım, bir göreyim şu önergeyi.

(Tunceli Milletvekili Kamer Genç Başkanlık Divanının önüne geldi)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, bu, Başkanlık Divanına bir hakarettir. Hiçbir milletvekili Başkanlık Divanına güvensizlik sunamaz.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Ne demek o ya?

BAŞKAN – Tamam, müdahale ettirmiyorum, bırak. Lütfen… Bakar mısın...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, siz işleme devam ediniz.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Milletvekili inceleme hakkına sahiptir. Her türlü belgeyi inceler milletvekili.

BAŞKAN – Sayın Küpçü, lütfen... Burayı ben idare ediyorum. Yoksa kendi bilir.

Evet, önerge üzerinde Gaziantep Milletvekili Sayın Ali Serindağ konuşacak.

Ali Serindağ konuşacak.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

Ayıptır bu yaptığınız ya!

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Gördün mü? Ne gördün?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, doğrusunu öğrenmek benim görevim çünkü Divana güvenimiz yok.

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sayın Başkan, işlem yapıldıktan sonra milletvekilinin oradan evrak alabilme imkânı var.

BAŞKAN – O normal bir insana karşı yapılır.

ÜNAL KACIR (İstanbul) – İmkânı var. Orada bir usulsüzlük yapılırsa onu konuşur ya.

BAŞKAN - Sayın Serindağ, lütfen buyurun.

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Böyle müfettiş edasıyla oraya gitmenin manası var mı ya?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu Divan her türlü şeyi yapıyor.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Divan hakkında böyle konuşamazsın.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Konuşurum çünkü bu Divana güven yok.

BAŞKAN – Bırakın arkadaşlar, konuşsun, tamam.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Konuşamazsın!

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sana ne be?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Konuşamazsın!

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sana ne? Sen kimsin ki…

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sen kimsin ki “Sen kimsin…” diyorsun?

BAŞKAN - Bırakın, konuşsun.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Divan hakkında böyle konuşamazsın.

BAŞKAN – Sayın Bak, lütfen, bırakın konuşsun.

Sayın Serindağ, buyurun.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, demin görüşülen bir madde vardı, daha doğrusu ihdas edilen yeni bir madde vardı. Bu maddeyle ilgili olarak arkadaşlarımız söz aldılar. Ben de Sayın Bakana bir soru sormuştum yalnız o Sayın Bakan burada yok. Sayın Bakanın yerinde olmak istemezdim.

Bakın, değerli arkadaşlar, Sayın Bakan ne dedi? Dedi ki: “Bu yeni bir sınır tespiti değil, var olan sınırın tanımlanmasıdır.” Öyle dedi, öyle dedi değil mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Doğru.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Peki, “Doğru.” diyorsunuz, siz orayı gördünüz mü?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Harita burada.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Siz harita üzerinden mi, siz harita uzmanı mısınız?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Harita burada diyorum.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Bakın değerli arkadaşlar, sınır tespitinin belli bir usulü vardır. Sınırlar tespit edilirken mahallî bilirkişilerden yararlanılır, daha sonra toprak üstü uygulaması yapılır ve bu şekilde sınır tespit edilir.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Sayın Valim, sınır tespiti yapılmıyor mu?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Şimdi, ben Gaziantep Milletvekiliyim ve o sınırla ilgili oy kullanıyorum, Kayseri Milletvekili o sınırla ilgili oy kullanıyor. Nerede görmüş onu? Değerli arkadaşlar, bu böyle olmaz.

Bakın, soru sordum. Belediye Kanunu diyor ki: “Büyükşehir belediye sınırları içerisinde bir ilin, bir beldenin veya bir belediyenin sınırını değiştirmek gerekiyorsa büyükşehir belediye meclisinin görüşü alınır.” Görüş alındı mı? Yok.

MUSA ÇAM (İzmir) – Ağaoğlu’ndan alındı, Ağaoğlu’ndan alınmış.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Gene diyor ki: “Bu değişiklik il ve ilçe sınırında değişiklik yapıyorsa 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’na göre işlem yapılır.” Yaptınız mı? Yok. Böyle bir hukuksuzluk olur mu? Böyle bir şey olmaz.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Öyle değil Sayın Valim.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Bak, Sayın Turan, bilmediğin şeyi konuşma.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Öyle değil, ben İstanbul Milletvekiliyim, öyle değil.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karşılıklı konuşmayın lütfen.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Bak, ben sana kanun numarasını veriyorum, madde numarasını veriyorum, gidin inceleyin. Birincisi bu.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Sayın Valim, ben İstanbul Milletvekiliyim, orayı biliyorum, öyle değil.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – İkincisi: Değerli arkadaşlar, çok üzücü bir olay yaşandı İstanbul’da, hiçbiriniz gereğini yapmıyorsunuz. Daha önce de, zannediyorum, Esenler’de -ya Esenyurt’ta ya Esenler’de- çadırda kalan işçiler yandı, bir şey yapmadınız.

İSMAİL KAŞDEMİR (Çanakkale) – Çok şey yapıldı onlara.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Şimdi 10 işçimiz hayatını kaybetti, bir şey yapmıyorsunuz. Türkiye, iş cinayetleri konusunda dünyada 3’üncü, Avrupa’da 1’inci. Bu sizin vicdanınızı sızlatmıyor mu?

Demin Sayın Arınç buradaydı. Keşke şimdi burada olsaydı, Sayın Arınç’a da bir şey söyleyecektim.

İHSAN ŞENER (Ordu) – Söyle, söyle.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Şimdi siz bazı düzenlemeler yapıyorsunuz ve bu düzenlemelerin size yaramadığını sonradan görüyorsunuz. Her şeyde, efendim, paralel yapı diye bir şey tutturmuşsunuz. Sayın Arınç diyor ki: “Ben otuz senedir bu yapının içindeyim ama anlamamışım.” Şimdi, değerli arkadaşlar, otuz sene bir yapının, bir cemaatin, bir camianın içinde bulunan bir kişi o camiayı anlamamışsa Türkiye’yi nasıl yönetecek peki? Türkiye’yi nasıl yönetiyor? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Bir başka soru: Siz esiyorsunuz, gürlüyorsunuz, efendim, paralel yapı falan diye tutturuyorsunuz. Paralel yapıya gerek yok ki Almanya sizi dinlemiş. Onlara bir şey diyor musunuz? Bugün basında yer almıştı. Sayın Cumhurbaşkanı ne diyor biliyor musunuz? “Güçlü olan ülkeler dinler, dost ülkeler birbirini dinlemez.” diyor. Almanya diyor ki: “Siz bizim dostumuz değilsiniz.” Bak, Almanya ne dedi? Almanya Başbakanı “Amerika bizim dostumuz, Fransa bizim dostumuz, İngiltere bizim dostumuz. Onlar bizi dinlediyse ayıp etmişlerdir.” dedi. “Ama Türkiye bizim dostumuz değil.” diyor. Şimdi, siz Türkiye'nin itibarını bu şekilde yerle bir ettiniz.

Değerli arkadaşlar, başka bir konu: Sayın Davutoğlu Konya’da diyor ki: “Türkiye, tehlikeyi gördüğü andan itibaren IŞİD’e karşı gerekli tedbirleri aldı.”

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Maddeye gel, maddeye.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Demek ki siz daha önce gerekli tedbirleri almadınız. Ne zaman almaya başladınız? Şimdi aldığınız da şüpheli ya, Amerika sizi ikaz ettiği zaman başladınız. Hâlbuki biz bu kürsüde defalarca “Bir terör örgütü sizin komşunuz oluyor.” dedik, bizi dinelemediniz. Bakın -soru önergesi de verdim- Gaziantep’te bazı dernek ve vakıflar marifetiyle IŞİD’e eleman toplanıyor, bundan haberiniz var mı? Bunu biz söyledik, tedbir almadınız. “İnternet siteleri üzerinden IŞİD’e eleman devşiriliyor.” dedik, dinlediniz mi bizi? Dinlemediniz. Şimdi de Sayın Bakan çıktı: “Efendim, biz muttali olduktan sonra gerekli tedbirleri aldık.” diyor. Şimdi, bakınız, gene ne diyor Sayın Başbakan: Hâkim ve savcılarımız bir yerden gelen bir talimatla blok listeye oy veriyorlar, öyle olunca bir tek ekolün etkisinde kalıyor yargı.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun üyelerini kim seçti? Bakanlığın yaptığı listede yer alanlar seçildi. Siz ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Yaptıklarınızı itiraf ediyorsunuz. Bu şekilde de bu Türkiye’yi yönetemezsiniz diyorum.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Diğer önerge üzerinde Sayın Alim Işık konuşacak, Kütahya Milletvekili.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 134’üncü maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki bu madde 133’üncü maddeyle de bağlantılı olarak tasarıya konmuş ve 133’üncü maddede anonim şirketler için getirilen bir değişikliğin limitet şirketlere de uygulanmasını amaçlayan bir düzenlemeyi kapsıyor. Bu düzenleme maalesef bu torba yasada defalarca ifade ettiğimiz ve muhalefet partileri olarak katılmadığımız düzenlemelere yenisinin eklendiği bir başka düzenlemedir. Tekrarlamak istiyorum: Özetle bu torba yasada vatandaşın beklediği birçok soruna çözüm aranırken bunlar görmezden gelinip devlet memurlarının yargı kararlarıyla görevlerine iadesi kararlaştırıldığında, bir ay içerisinde görevlerine iade edilmesi gerekirken şimdi iki yıla kadar bu sürenin uzatılması gibi son derece hukuka aykırı, Anayasa’ya aykırı bir düzenlemeyi getiriyor.

Kaçak inşaatlara, özellikle İstanbul’da iktidar partisine yakın ve yandaş müteahhitlerin devlet malının üzerine koyduğu kaçak inşaatlara af getiriliyor.

Maalesef, belediyeler, TÜRGEV isimli bir vakfa daha önce arsa bağışlarken, şimdi bu yetmiyormuş gibi taşınmaz bağışlayarak yeni usulsüzlüklerin önünü açan düzenleme getiriliyor.

Özelleştirme nedeniyle milletin malının yendiğine yargı kararıyla karar verilmiş olan uygulamaların üzerinden beş yıl geçmiş olanların, sil baştan tekrar vatandaşın hakkının yandaşlara verilmesini öngörüyor.

Meraların yağmalanmasını öngören düzenlemeler içeriyor.

Bugün korsan olarak anlaşmalara, uzlaşmalara rağmen, bir ilçenin bir mahallesinin alınıp rant amaçlı olarak bir başka ilçeye bağlanması gibi milleti ilgilendirmeyen ama AKP’yi ve maalesef ona yandaş bazı firmaları ilgilendiren düzenleme getiriliyor.

Şimdi, yetmiyor, Soma Kömür İşletmeleri AŞ’de meydana gelen iş kazasının sorumluluklarını devletin üzerinden alıp şirket yetkililerinin yetkilendirildiği, dolayısıyla oradaki sorumluları kurtarmayı amaçlayan bir düzenleme de oraya has getiriliyor. Bir de bu yetmiyormuş gibi bunu limitet şirketlere de uygulayacak bir düzenleme getiriliyor.

Bunlar gerçekten bu Meclise yakışmıyor değerli milletvekilleri. Bu Meclis yüce bir Meclis, gazi bir Meclis, millet adına kanun çıkaran bir Meclis. Ama bunların hepsi unutuluyor, şimdi bireylere yönelik kanun çıkarıyoruz. Bu, bu Meclise yakışmıyor. Bu da bu Meclise yakışmayan maddelerden birisi. Gelin, yol yakınken bundan dönünüz diyoruz, bir kez daha bunu size hatırlatma görevimizi yerine getiriyoruz.

Ticaretle ilgili: Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikler uzlaşmayla 2011 yılında yapıldı. Üç yıl önce tüm partilerin uzlaşarak hızla geçirdiği bir kanunda şimdi üzerinden üç yıl geçiyor, yaşanan bir olay üzerine devir ve yetki devrini, müdürleri yetkilendiren bir düzenlemeyi getiriyorsunuz. Bununla, süslü cümlelerle amaçları ve neyi amaçladığınızı kapatamazsınız. Yarın mutlaka birileri gelip size de bunun hesabını sormak durumunda kalabilir. Bunlarla uğraşmak yerine, bugün ticaretin kötü gidişinden dolayı sayıları 300 bine varmış taahhüdü ihlal suçundan dolayı tazyik hapsiyle evine giremeyen, çoluğunu çocuğunu göremeyen kaçak durumundaki insanlara bir çözüm getirelim. Bir fon kuralım, alacaklı da ödeyemeyen de bu mağduriyetten kurtarılsın, onunla ilgili bir düzenleme getirelim. İcra ve İflas Kanunu’ndaki bu kâr dışı uygulamayı kaldıralım. Ama, sizin bunlarla işiniz yok. Size gelen talimatlar…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİM IŞIK (Devamla) – …“Bizi kurtarın. Bunu kurtaracak düzenlemeyi Meclisi araç kullanarak çıkarın.” talimatlarıdır. Bu, yakışmıyor bu Meclise.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Işık.

Diğer önergenin gerekçesini okutuyorum:

Gerekçe:

Madde ile anonim şirketlerde çalışanlara belli yetkilerin devrinin önünün açılmasından sonra, bu uygulamanın limitet şirketleri de kapsaması amaçlanmıştır. Bu düzenleme ile şirket yönetiminin hangi yetkileri çalışanlara devredeceğinin açıkça belirtilmediği görülmektedir. Özellikle iş kazaları gibi sorumluluğun yerine getirilmemesi sonucu doğacak hukuki yaptırımlar kapsamında olan yetkilerin hizmet akdi ile çalışanlara devredilmesi oldukça sorunlu sonuçlar ortaya çıkarabilecektir. Soma’da ortaya çıkan ve sorumluluğun işverende mi yoksa çalışan belli personelde mi olduğu üzerine yürütülen tartışmalar halen devam etmektedir. Devam eden yargı süreçlerinin de bu düzenlemeden etkilenme durumu söz konusudur. Değişiklik ile bu sorunun da giderilmesi amaçlanmıştır.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeleri oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

On dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 23.43

ON BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 23.53

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin On Birinci Oturumunu açıyorum.

134’üncü madde üzerinde aynı mahiyetteki üç önergenin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi önergeleri tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önergeler kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada.

Hükûmet burada.

Şimdi maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

135’inci madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili, Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareketi Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu çerçeve 135. Maddesine eklenen 6102 sayılı kanunda geçen “31/12/2014 tarihine kadar” ibaresinin “30/06/2015 tarihine kadar” ibaresi şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Vahap Seçer                                Rahmi Aşkın Türeli                                 Musa Çam

                      Mersin                                               İzmir                                                 İzmir

               Erdal Aksünger                           Kemal Değirmendereli                           Ümit Özgümüş

                        İzmir                                                Edirne                                               Adana

                Bülent Kuşoğlu

                      Ankara

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 135 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

               Seyfettin Yılmaz                                  Ali Halaman

                       Adana                                               Adana

MADDE 135- 6102 sayılı Kanunun Geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde" ibaresi ile birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde" ibaresi "1/7/2015 tarihine kadar" olarak değiştirilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7nci maddesinde düzenleme öngören 135’inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                  İdris Baluken

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                            Bingöl

               Sebahat Tuncel                                  Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                     İstanbul                                             Şırnak                                              Mardin

                   Nazmi Gür

                         Van

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, Milliyetçi Hareket Partili milletvekillerinin verdiği ilk önerge yani bize gönderdiğiniz önerge ile okunan önerge farklı. Belli ki önerge değişmiş -doğal haklarıdır- ama grubumuza intikal etmemiş. Önergenin grubumuza gönderilmesi ve incelemek için de on dakika müsaade istiyorum.

BAŞKAN – Tamam, peki, hayhay.

On dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 23.58

ON İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 00.09

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin On İkinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada.

Hükûmet burada.

135’inci madde üzerinde en son okunan Pervin Buldan ve arkadaşlarının önergesine Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Soma'da yaşanan ve 301 emekçimizin hayatına mal olan katliamla ilgili düzenlemeleri içermesi gereken bu torba tasarıda, konu dışı maddelerin bulunması siyasi etik açısında uygun değildir. Ayrıca bu tür maddelerin bağlı olduğu ihtisas komisyonlarında ayrıntılı olarak tartışılıp genel kurul gündemine getirilmesi hem iç tüzük hem de anayasanın gereğidir. Değişiklik ile bu sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Elektronik yapalım.

İki dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 135 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

MADDE 135- 6102 sayılı Kanunun Geçici 7 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde" ibaresi ile birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde" ibaresi "1/7/2015 tarihine kadar" olarak değiştirilmiştir.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Kim konuşacak önerge üzerinde Sayın Halaçoğlu?

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ben konuşacağım.

BAŞKAN - Önerge üzerinde Sayın Yusuf Halaçoğlu konuşacak, Kayseri Milletvekili.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, bu 639 sıra sayılı Tasarı’nın 135’inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini istedik, sebebi de şu: Sizin bundan önce 2012 yılına kadar tanıdığınız süre 2012 yılında tamamlanmış olduğu için, verdiğiniz o süreyi şimdi 2014’e uzatıyorsunuz. O tarihlerde, biz, bu kanun maddesiyle ilgili size bunu söyledik, “Bu süre yeterli gelmez.” demiştik. Bu bakımdan, şimdi yaptığınız teklifle 2014 yılı sonuna kadar uzatıyorsunuz. Bu da aynı şekilde akamete uğrayacaktır, 31 Aralık 2014 tarihine kadar bu gerçekleşmeyecektir. Yine, biz ikaz ediyoruz ve bunun 2015 tarihine kadar uzatılması konusunda sizlere bir teklifte bulunduk.

Şimdi, biliyorsunuz ki Türk Ticaret Kanunu 13 Ocak 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmişti. Kanunun yürürlük tarihi uygulamada çıkabilecek olan sorunları dikkate alarak 1 Temmuz 2012 olarak belirlenmiştir. Tasarıdaki değişiklikler kamuoyunda, iş ve ticaret dünyasında yeterince anlaşılmadan ve öğrenilmeden Meclis gündemine getirildiği için bu hâliyle kanunun yürürlüğe girmesiyle uygulamada bazı sorunların ortaya çıkabileceğine yönelik uyarılarımız olmuştu.

26/6/2012 tarihli ve 6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 48 maddesinde değişiklik yapılmıştır. Değişiklik yaptığınız 48 maddeden 25’i madde esaslı değişikliklerdir, diğer maddelerdeki değişiklikler tali değişikliklerdir. Tasarının 135’inci maddesiyle 26/6/2012 tarihli ve 6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 38’inci maddesi ile 6102 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7’nci maddenin yürürlük süresi bu sizin verdiğiniz teklifle yeniden düzenlenmektedir. 26 Haziran 2012 tarihli 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici 7’nci maddenin (1)’inci fıkrasına göre, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde geçici 7’nci maddedeki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limitet şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılmaktadır. Geçici 7’nci maddenin (1)’inci fıkrasının (b) bendi “Bu kanunun yürürlük tarihinden önce veya yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde münfesih olan anonim ve limitet şirketler…” şeklindedir. 6335 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi 1/7/2012 tarihlidir. Dolayısıyla 6335 sayılı Kanun’un 38’nci maddesiyle düzenlenen 6102 sayılı Kanun’un geçici 7’nci maddesinde düzenlemeler yapmak için anonim ve limitet şirketler ile kooperatiflere verilen süre 1/7/2012 tarihinde dolmuştur. Şimdi, siz 135’nci maddede yaptığınız düzenlemeyle, anonim ve limitet şirketler ile kooperatiflere verilen süreyi 31/12/2014 tarihine kadar uzatmaktasınız. Şu arada… Mesela kaç ay kaldı buna? Eylül, ekim, kasım -eylülü de zaten tamamladık- ekim, kasım, aralık; üç ay kaldı. Bu üç ay içerisinde bunu tamamlayabileceğinize inanıyor musunuz? Yoksa biz de onun için diyoruz ki bu olmayacaktır, yarın yine getireceksiniz.

Onun için 2015 tarihine kadar uzatılması teklifinde bulunduk. Bu sebeple önerimizi desteklemenizi arzu ediyoruz.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, bundan sonra gelecek olan önergenin işlemden kalkma gibi bir sorunu var; o yüzden beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 00.20

ON ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 00.30

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin On Üçüncü Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet burada.

Kabul edilen önergeyle 135’inci madde değişmiş olduğundan ve Genel Kurul bu konuda bir karar verdiğinden, bu madde üzerinde değişiklik getiren ve daha az aykırı olan Mersin Milletvekili Vahap Seçer ve arkadaşlarının önergesi işlemden kaldırılmıştır.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, kararınız doğrudur.

BAŞKAN – Çok teşekkür ederim, sağ olun.

Bu kararı alkışlayalım mı arkadaşlar? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

136’ncı madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi’nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam’ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 136. maddesine eklenen 6102 sayılı kanunda geçen "üç ay" ibaresinin "dört ay" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                               Vahap Seçer                                      Musa Çam

                        İzmir                                                Mersin                                                İzmir

           Haluk Ahmet Gümüş                            Erdal Aksünger                                 Ümit Özgümüş

                     Balıkesir                                              İzmir                                                Adana

                                                                  Kemal Değirmendereli

                                                                  Edirne

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 136’ncı maddesindeki ‘üç ay’ ibaresinin ‘altı ay’ şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Reşat Doğru                                        Alim Işık

                      Manisa                                               Tokat                                              Kütahya

                  Ali Halaman                                  Seyfettin Yılmaz                             Adnan Şefik Çirkin

                       Adana                                               Adana                                               Adana

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 6102 sayılı Kanuna geçici madde eklemeyi öngören 136’ıncı maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                 İdris Baluken                                    Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                       Bingöl                                               Şırnak                                              Mardin

                                                                            Nazmi Gür

                                                                                 Van

BAŞKAN – Komisyon son okunan önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Madde ile herhangi bir nedenle sermaye artırımında bulunmamış sermaye kesimlerin uygulanan hukuki yaptırımlar affa uğratılmaktadır. Soma'da meydana gelen katliamın baş sorumlularından biri de sermaye kesimidir. Hayatını kaybeden madencilerimiz için düzenleme öngördüğü iddia edilen bu torba tasarıya, sermaye kesimine af gündemli maddeler yerleştiren uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Bu madde emekçilerin taleplerini hiçe sayan, ciddiye almayan AKP aklının icraatlarından biridir. Değişiklik ile emekçilerin hakkını ve hukukunu savunmak amaçlanmıştır.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Elektronik cihazla oylama yapıyoruz.

İki dakika süre veriyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Niye elektronik yapıyorsun ya? Yok işte.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219) 136'ncı maddesindeki 'üç ay' ibaresinin 'altı ay' şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Mustafa Kalaycı konuşacak, Konya Milletvekili.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tasarının bu maddesinde, Türk Ticaret Kanunu’na göre gerekli sermaye artırımlarını yapmamış olan şirketlerin asgari sermaye şartını üç ay içinde yerine getirmeleri hâlinde haklarında fesih işlemi uygulanmayacağı öngörülmektedir. Üç aylık süre çok kısa olup önergemizde bu sürenin altı aya çıkarılması öngörülmektedir. Üç ay sonra bu sürenin uzatılması için tekrar kanun çıkarmak yerine önergemize destek vereceğinizi umuyoruz.

Türk ekonomisinde son yıllarda büyük bir durgunluk ve çok ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Piyasada tahsilat yapılamamakta, icralar artmakta, iflaslar baş göstermektedir. Sanayimiz ve üreticimiz zor durumdadır. Sanayicimiz yeni yatırımlar bir yana mevcut yatırımlarını sürdüremez hâle gelmiştir. Birçok sanayici, iş adamı ve esnaf borç batağına girmiştir. İstanbul Sanayi Odasının ilk 500 ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşumuza yönelik araştırmalarının 2013 yılı sonuçları, şirketlerimiz ve KOBİ’lerimizin borç batağına girdiğini, kârlarının yarıdan fazlasının faiz giderlerine gittiğini, zarar edenlerin sayısında büyük artış olduğunu ortaya koymuştur. Şirketlerimiz ve KOBİ’lerimiz kârlılık, ihracat ve borçlulukta son on yılın en olumsuz rakamlarıyla karşı karşıyadır.

Bu torba tasarının da 15 milyon kişinin 100 milyar liralık borcunu kapsadığı açıklanmıştır. Bu durum firmalarımızın vergi ve prim borçlarını da ödeyemez hâle düştüğünü açıkça göstermektedir. Firmalarımız sadece Maliyeye ve SGK’ya değil piyasaya, bankalara ve özellikle de yurt dışına borçludur. Merkez Bankasının verilerine göre, finansal kesim dışındaki firmaların haziran ayı itibarıyla döviz yükümlülükleri yani dış borcu 275 milyar dolara ulaşmıştır.

“Firmaların yalnızca borcu yok, alacağı da var.” diyenler olabilir, birlikte değerlendirelim: Firmaların 2002 yılında 6,5 milyar dolar olan döviz varlık ve yükümlülük farkı yani döviz pozisyon açığı 179,4 milyar dolar düzeyine çıkmıştır. Türk ekonomisi tasarruf ve yatırım gücünü kaybetmiş, sanayileşme ivmesini yitirmiş, bütünüyle kısa vadeli dış borçlanmanın, sıcak paranın insafına terk edilmiştir.

Uluslararası yükümlülüklerimiz her geçen yıl katlanarak artmaktadır. Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan ve 2002 yılında 85,5 milyar dolar olan uluslararası yatırım pozisyon açığı 2014 Haziran ayı itibarıyla 423 milyar dolara ulaşmıştır.

Yine Merkez Bankasının verilerine göre, Türkiye olarak, bir yıl içinde ödenecek dış borcumuz haziran ayı itibarıyla 168,4 milyar dolardır. Buna hâlen yıllık 52,2 milyar dolar düzeyinde bulunan cari açık eklendiğinde bir yılda yaklaşık 220 milyar dolar finansmana ihtiyacımız bulunmaktadır. Merkez Bankasında bulunan 134 milyar düzeyindeki döviz rezervi bir yıl içinde ödenecek dış borcumuzu bile karşılayamamaktadır. Millî gelirimizin dörtte 1’ini aşan bu borçların nasıl ödeneceği, bu ödeme yapılırken genel ekonomik dengelerin nasıl etkileneceği üzerinde önemle durulmalıdır.

Türkiye ciddi risklerle karşı karşıya kalabilecek olup Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da geçtiğimiz günlerde bu durumu dile getirmiş ve dış borçlar sebebiyle ekonomiyi bekleyen tehlikeye dikkat çekmiştir. Türkiye, türbülansı yüksek bir döneme, ne yazık ki sırtında ağır bir özel sektör borcu ve 160 milyar dolarlık sıcak para yüküyle girmektedir. AKP döneminde uygulanan ekonomi politikaları Türk ekonomisinde tasarruf yerine borçlanma rakamlarının yükselmesine yol açmıştır, gerek devletimizin gerekse milletimizin borçları tavan yapmıştır. Hazine verilerine göre, ülkemizin dış borç stoku 2002 yılında 129,5 milyar dolar iken 2014 birinci çeyrek itibarıyla 386,8 milyar dolara, kamunun toplam iç ve dış borç stoku ise 2002 yılında 257,2 milyar lirayken 2014 birinci çeyrek itibarıyla 636 milyar liraya ulaşmıştır. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.

III.-YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ancak yoklama talebi var.

Ona ilişkin usulü yerine getirelim: Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu, Sayın Demiröz, Sayın Aksünger, Sayın Serindağ, Sayın Gümüş, Sayın Genç, Sayın Özkan, Sayın Çam, Sayın Dinçer, Sayın Aydın, Sayın Özkoç, Sayın Şafak, Sayın Havutça, Sayın Öğüt, Sayın Değirmendereli, Sayın Öztürk, Sayın Yıldız, Sayın Bulut, Sayın Akçay, Sayın Işık.

Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı.)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

VIII.-      KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam’ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 136. maddesine eklenen 6102 sayılı kanunda geçen "üç ay" ibaresinin "dört ay" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Rahmi Aşkın Türeli (İzmir) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde kim konuşacak?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Kemal Değirmendereli konuşacak.

BAŞKAN – Edirne Milletvekili Sayın Kemal Değirmendereli konuşacak. (CHP sıralarından alkışlar)

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 136’ncı maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısının Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri sırasında çok tartışmalar oldu. Özellikle mağdur olan esnaf, çiftçi kesimlerinin borçlarının faizsiz ertelenmesiyle ilgili taleplerimiz karşısında, Sayın Maliye Bakanı bunların bütçe gelirlerini aksatacağı gerekçesiyle şiddetle karşı çıkmış idi ama bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum değerli milletvekilleri. İstenseydi, biz, bu kanun tasarısını, normal şartlarda, bu gece olduğu gibi 10 Ağustos seçimlerinden önce pekâlâ geçirebilirdik. Yani bu kanun yaklaşık olarak bir ay gecikmeyle hayata geçmiş olacak.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – İki ay.

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Devamla) – Bu ne demek değerli milletvekilleri? Yani Sayın Bakan “Evet, işte bütçe gelirlerimiz uygun değil, bundan bu faiz uygulamalarına olumlu görüş veremeyiz.” diyordu ancak bu kanun tasarısının bir aylık gecikmesinden dolayı bütçeye mali yükünün 1 milyar TL civarında olduğunu gözden kaçırmamalıyız değerli arkadaşlar. Yani, bu da bu konuyla ilgili özensizliğin maalesef bir ifadesidir.

Değerli arkadaşlar, bu kanun tasarısıyla ilgili daha önceki görüşmelerde, ilim Edirne’de 16 Temmuzda yaşanan sel felaketiyle ilgili mağduriyetlerin giderilmesi üzerinde durmuş idim. O zaman Sayın Can yine aynı yerinde oturuyordu, “Kemal Bey, söylediğiniz çok doğru.” dedi. Bir de değerli İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca Hanım tatlı tatlı, güzelce konuyu anlattılar, “Çok haklısınız. Bu hafta bu konu Bakanlar Kurulunun gündemine geliyor, Sayın Bakan bunu gündeme getiriyor. Bakanlar Kurulu bu mağduriyeti giderecek veyahut da bunu torba kanunda ele almamız daha uygun olur.” dediler. Ben tutanaklara da baktım Sayın Can. Torba kanun bitiyor, aradan iki ay geçti. İlçe tarım müdürlükleri tarafından 78 bin dönüm arazinin… Ki bunun fiilî zararı -yani kazanç değil- 50 milyon lirayı aşkın bir zarar. Yani, gerçekten 25-30 bin insan büyük bir mağduriyet yaşadı ama ne Bakanlar Kurulundan böyle bir karar çıktı ne de torba yasayla ilgili… Yani, bundan sonraki süreç içerisinde bu yasaya sizin de söz verdiğiniz gibi bir önergeyle bir madde ihdas edilmesi, belki bu mağduriyeti gidermemiz ve sizin de verdiğiniz sözlerin yerine gelmesi açısından uygun olacaktır diye düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, bu insanlar şunu diyorlar: “Ya Vekilim, bizim, Suriyelilere yapılan harcama…” Yani, Sayın Atalay söylemişti, “2 milyar 156 milyon dolar harcama yaptık.” demişti. Ben, Sayın Bakana sordum “Suriyelilere yapılan sağlık harcaması nedir?” diye, cevap geldi: 390 milyon TL Suriyelilere yapılan sadece sağlık harcaması. Yani, Suriyelilere bu kadar yapılsın ama Suriyelileri bu kadar kucaklayan devlet niye bu kadar hizmeti veren Türk köylüsünü, çiftçisini, ülkesine bağlı bu yurtsever insanları aynı şekilde vatandaşı gibi görmez?

Sayın Bakana da bu konuda eleştiri var. “Gazze’den gelen yaralıları uçakta karşılayan Sayın Bakan, bu mağduriyeti yaşayan Edirneli hemşehrilerine neden elini uzatmaz?” derler.

Bu konuda da Sayın Can, bu saatten sonra da desteklerinizi bekliyoruz.

Saygılar sunuyorum yüce Meclise. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 137’nci maddesinin kapalı oturumda görüşülmesine dair İç Tüzük’ün 70’inci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır.

Kapalı oturum istemine dair önergeyi okutuyorum:

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan kanun tasarısının 137’nci maddesinin İç Tüzük’ün 70’inci maddesi çerçevesinde kapalı oturumda görüşülmesini arz ve teklif ederiz.

                                                       Engin Altay

                                                         Sinop

                                                                             CHP Grup Başkan Vekili

BAŞKAN – Kapalı oturumda Genel Kurul salonunda bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir.

Sayın idare amirlerinden salonun boşaltılmasını temin etmelerini rica ediyorum.

Bu arada, yeminli stenografların ve diğer yeminli görevlilerin salonda kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, teknik bir nedenden dolayı on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 01.16

X.-KAPALI OTURUMLAR (Devam)

ON DÖRDÜNCÜ OTURUM

(Kapalıdır)

ON BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 01.43

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki On Beşinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

137’nci madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili, Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi’nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam’ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki kanun teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 137. maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

             Rahmi Aşkın Türeli                               Vahap Seçer                                      Musa Çam

                        İzmir                                                Mersin                                                İzmir

               Erdal Aksünger                                 Bülent Kuşoğlu                                 Ümit Özgümüş

                        İzmir                                               Ankara                                              Adana

"(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans belgesinin verilmesinden önce ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek şekilde on eşit taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti, yetki belgesinin verilmesini müteakip on ay içinde eşit taksitlerle alınır."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219 137'nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                        Alim Işık                                     Seyfettin Yılmaz

                      Manisa                                             Kütahya                                              Adana

                  Reşat Doğru                                     Ali Halaman

                       Tokat                                               Adana

MADDE 137 - 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan "en geç yirmisinde" ve üçüncü fıkrasında yer alan "20'sine" ibaresi "son gününe" şeklinde değiştirilmiş, beşinci ve sekizinci fıkralarına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

"(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans belgesinin verilmesinden önce ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek şekilde on eşit taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti, yetki belgesinin verilmesini müteakip on iki ay içinde eşit taksitlerle alınır." "Beyannamenin kanuni süresinden sonraki ilk otuz gün içinde verilmesi halinde yukarıda belirlenen ceza tutarı 1/10 oranında, devam eden otuz gün içinde verilmesi halinde ceza tutarı 1/5 oranında, sonraki otuz gün içinde verilmesi halin ceza tutarı 1/3 oranında, devam eden günlerde verilmesi halinde ise ceza tutarı tam olarak uygulanır."

"Bu madde hükümlerine göre Üst Kurulca yapılacak icra takiplerinde Ankara icra daireleri yetkilidir."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 42 nci maddesinde değişiklik öngören 137'inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                 Nursel Aydoğan                                Sebahat Tuncel

                        Iğdır                                             Diyarbakır                                           İstanbul

                 İdris Baluken                                    Hasip Kaplan                                       Erol Dora

                       Bingöl                                               Şırnak                                              Mardin

                                                                            Nazmi Gür

                                                                                 Van

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe : 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 33. Maddesi, yani TÜRKSAT A.Ş. ile ilgili maddesinde değişiklik öngörülmüş ve TÜRKSAT A.Ş'nin, Sayıştay denetimi dışına çıkarılması ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)den muaf olması öngörülmüştür. AKP'nin neredeyse yaptığı bütün yasal düzenlemelerde, belirli sermaye kesimlerine, ya da kamu bünyesinde özel hukuk hükümlerine tabi çeşitli şirket veya ortaklıklara istisnalar ve muafiyetler getirilmekte, sermaye kesimlerinin kazançlarını, kârını önceleyen bir tutum sergilenmektedir. Bunun haricinde, kamu bünyesindeki çeşitli kurum, kuruluş ve şirketlere de, Sayıştay Denetimi ve ilgili KHK'lardan muafiyetler getirerek, hangi amaca hizmet ettiğini belirtmeyen yaklaşımlar geliştirmektedir. Sayıştay denetiminden ve kanunlardaki diğer kısıtlamalardan muafiyetler getirilmesi, kafalarda oldukça soru işaretleri yaratmaktadır. Özellikle yolsuzluk gündeminin yoğun olduğu ve hükümet üyelerinin karıştığı iddialarının ülke gündemini meşgul ettiği gerçeğini göz önünde bulundurursak, AKP'nin böyle muafiyetler ve istisnalar getiren düzenlemeler, hukuku hiçe saydığı gibi kamu vicdanını da yaralayıcı niteliktedir. Değişiklik ile bu sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Karar yeter sayısı yoktur.

Beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 01.52

ON ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 02.18

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin On Altıncı Oturumunu açıyorum.

137’nci madde üzerinde Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Karar yeter sayısı var mı sizce Sayın Altay?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Takdir sizin efendim.

BAŞKAN – Size danışayım dedim.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Estağfurullah.

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon burada.

Hükûmet burada.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219) 137'nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

Madde 137 - 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan "en geç yirmisinde" ve üçüncü fıkrasında yer alan "20'sine" ibaresi "son gününe" şeklinde değiştirilmiş, beşinci ve sekizinci fıkralarına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

"(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans belgesinin verilmesinden önce ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek şekilde on eşit taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti, yetki belgesinin verilmesini müteakip on iki ay içinde eşit taksitlerle alınır." "Beyannamenin kanuni süresinden sonraki ilk otuz gün içinde verilmesi halinde yukarıda belirlenen ceza tutarı 1/10 oranında, devam eden otuz gün içinde verilmesi halinde ceza tutarı 1/5 oranında, sonraki otuz gün içinde verilmesi halinde ceza tutarı 1/3 oranında, devam eden günlerde verilmesi halinde ise ceza tutarı tam olarak uygulanır."

"Bu madde hükümlerine göre Üst Kurulca yapılacak icra takiplerinde Ankara icra daireleri yetkilidir."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Hatay Milletvekili Sayın Şefik Çirkin konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu 137’nci maddedeki önerimiz: Burada yapılan düzenlemeyle beyannamesini kanuni süresinden bir ay sonra verenler cezanın onda 1’ini, beyannamesini ikinci ay içinde verenler cezanın beşte 1’ini verirken, beyannamesini üçüncü ayın başında verenler cezanın tamamını ödemektedir. Önergemizle beyannamesini üçüncü ayın içerisinde verenler cezanın üçte 1’ini verecektir.

Tabii, bu da, muhtemeldir ki verdiğimiz her önerge gibi reddedilecektir. Bu bakımdan, önergeden ziyade içinde yaşadığımız günlerle ve Türkiye'nin geleceğinde son derece karanlık sayfalar açması ihtimali yüksek meselelerle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Sayın milletvekilleri, bir ülke suni gündemlerle idare edilmez. Yani bir hükûmet vardır, bunun bir başbakanı vardır, ülkenin bir cumhurbaşkanı vardır, seçilmiştir. Bir de bakıyoruz, bir NATO zirvesi oluyor. Bu zirvede ertesi gün Sayın Cumhurbaşkanımızın Obama’yla görüşmesini “Bir buçuk saat görüşüldü, şöyle itibarlı bir görüşme oldu, böyle güzel bir görüşme oldu.” diye yandaş basın prezante ediyor, bir başkası, başka basın da çıkıyor ertesi gün “Kırk dakika görüşüldü.” diyor. Şimdi, sayın milletvekilleri, ne bir buçuk saat görüşme itibarın göstergesidir ne de kırk dakika görüşmek itibarsızlıktır. Ama bunu bu şekilde takdim etmek ne yapar? Bizim dışarıdaki itibarımızı düşürür, biz bunun hiç farkında bile olmayız ama bir gün önümüze gelir.

Şimdi, ne oluyor? Sayın Cumhurbaşkanımız “paralel” denilenin, “cemaat” denilenin –artık herkes kendine göre burada bir deyim buluyor- liderinin teslim edilmesini istiyor. Tabii, Sayın Bülent Arınç da açıkladı yani öyle aldım verdimle olmaz bu işler, hukuki bir altyapısının olması gerekir. Şimdi, bu, örgüt kabul ediliyor, öteki de örgütün lideri varsayılıyor ve teslim edilmesi isteniyor. Dışişlerimiz, bu cemaatin dışarıdaki okullarının, dışarıdaki büyükelçileri çağırarak, o ülkelerin büyükelçilerini çağırarak kapatılmasını istiyor. Fakat aynı Dışişleri değil mi bu on iki yıl içerisinde bu okulları Türkiye’nin yurt dışı protokollerine sokan? Kaldı ki mahzuru da yoktu. İşte, o zaman ne olur? Ciddiyetinizi kaybedersiniz dışarıda. İçerideki önemli değil, içeride bu Hükûmet seçilmiş, meşru Hükûmettir, milletin önemli bir bölümü oy vermiştir, iktidarın gücü vardır, baskısı vardır ve Türkiye’de demokrasi vardır, biz de meşru Hükûmet olarak kabul ederiz, etmek zorundayız zaten ama dışarıda bu tür şeyler itibar erozyonuna yol açar. Bu bakımdan, iktidarlar her ülkede vardır fakat demokrasi muhalefetin olduğu ülkelerde vardır. Muhalefeti dinlemek, muhalefetin sözlerine kulak vermek aslında en fazla faydayı iktidarın kendisine getirir.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinize saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi’nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam’ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal’ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki kanun teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 137. maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Rahmi Aşkın Türeli (İzmir) ve arkadaşları

"(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans belgesinin verilmesinden önce ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek şekilde on eşit taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti, yetki belgesinin verilmesini müteakip on ay içinde eşit taksitlerle alınır."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Kadir Gökmen Öğüt konuşacak, İstanbul Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yeni Türkiye dediğiniz düzeni biz yıllardır söylüyorduk, anlatmaya çalışıyorduk ama maalesef toplumumuza anlatamıyorduk. Bu yasayla kamuoyuna yeteri kadar sizler açık ettiniz, anlattınız. Eğer gündüz yapılmış olsaydı, gece yarısı değil, gündüz söylenmiş olsaydı biraz daha iyi anlatılmış olacaktı. Yarın havuz medyanız bunları hiç görmeyecek, bu bölümleri hiç anlatmayacak, gene bu yasanın Soma işçileri için yapıldığını, yine öğretmenler için yapıldığını, yine vergi cezalarının affı için yapıldığını söyleyecek; önemli değil, önemli değil.

Yıllardır Ataşehir Barbaros Mahallesi sınırları içinde kalan çok değerli bir alanı yani Ataşehir finans merkezini Ataşehir ilçesinden Ümraniye ilçesine aldınız. Amaç, devletin kasasına girecek harcı almayacak olan Ümraniye ilçesine ruhsat işlemini devretmek.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Nasıl alamaz ya, nasıl alamaz?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Göreceksiniz, göreceksiniz.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Nasıl alamaz?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Asıl amaç arkadan gelecek, imar planlarıyla oynanarak emsal artışları ve yeni imar alanları açılacak. Her zaman böyle oldu, her masum şeyin altında bunu yaptınız.

Sayın milletvekilleri, bu yasadan o kadar mutlusunuz da niye halkın gözü önünde yapmıyorsunuz, niye gündüz saatlerinde yapmıyorsunuz, niye kamuoyuna açıklamıyorsunuz?

RECEP ÖZEL (Isparta) – Açıklarız, açıklarız, yarın basın toplantısı yapar açıklarız onu.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Devriiktidarınızda yaptığınız imar talanına ve ekonomik gidişinize Bakanınız Babacan bile isyan etti, bu işin sürdürülemeyeceğini, inşaatla bu ekonominin gidemeyeceğini anlattı. OnaltıDokuz Konutları’nda da aynısı olmuştu; itirazlar ettik, engellemeye çalıştık. Dönemin Başbakanı yapılanlara küstüğünü söyledi ama firmanın sponsor olduğu iftara rahat rahat gitti. Bugün görünüyor ki o konutlarda iktidarın milletvekilleri, ilgilileri, siyasileri ve bürokratları milyon dolarlara yerler almış. Bu inşaatlarda da kimlerin neler aldığı ortaya çıkacak.

Bu inşaat pervasızlıkları faciaları da yanında getiriyor. Bu inşaatlarda ölenlerin sayısını istatistikler bile tutamıyor. Dün meydana gelen faciayı tabip odası dört ay önceden görmüş, uyarmış ve gerekli tedbirlerin alınmasını istemişti. Bu inşaatta tüm İstanbulluların itirazına rağmen imar artışı yapılmış, Şişli’nin ve İstanbul’un kalbine bıçak saplanmıştı. Bugün -gazeteleri okuyamadım ama- havuz medyanız bu katliamı bile muhtemelen Gezicilere yüklemiştir. Bu katliamda ölen kardeşlerimize rahmet diliyor, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Değerli arkadaşlar, gelin bu yasada toplumun faydasına işler çıkaralım. Örneğin, 4/C’li TÜİK işçilerini sözleşmeli yapalım, belediye meclis ve il genel meclisi üyelerine özlük haklarını verelim, diş hekimlerinden hizmet satın alınmasını sağlayalım, yine, muayenehanelerin ruhsat sorununu çözelim, taşeronu kaldıralım, hayırlı bir iş yapalım.

Değerli arkadaşlar, sizleri bu duygularla selamlamak istiyorum. Bu maddenin içi asıl RTÜK’le ilgili ama bu madde de özellikle son seçimlerde görüldüğü gibi, dönemin Başbakanının yayın organı gibi çalışan TRT ve Anadolu Ajansına hiçbir yaptırım uygulamadığı için RTÜK üzerine herhangi bir şey konuşmanın anlamı olmadığına inanıyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Elektronik cihazla oylama yapalım.

İki dakika…

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 138’inci maddesinin kapalı oturumda görüşülmesine dair İç Tüzük’ün 70’inci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır.

Kapalı oturum istemine dair önergeyi okutuyorum:

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

639 sayılı Kanun tasarısının 138. maddesinin içtüzüğün 70. maddesi çerçevesinde kapalı oturumda yapılmasını arz ederim.

                                                                               Yusuf Halaçoğlu

MHP Grup Başkan Vekili

 

BAŞKAN – Kapalı oturumda Genel Kurul salonunda bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve görevlilerin dışarıya çıkması gerekmektedir. Sayın idare amirlerinden salonun boşaltılmasını temin etmesini rica etmekteyim.

Yeminli stenografların ve diğer yeminli görevlilerin salonda kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Kapanma Saati: 02.39

X.-KAPALI OTURUMLAR (Devam)

ON YEDİNCİ OTURUM

(Kapalıdır)

ON SEKİZİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 02:53

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki On Sekizinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

138’inci madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 1/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,2/2192, 2/219 138'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Erkan Akçay                                     Ali Halaman                                     Reşat Doğru

                      Manisa                                              Adana                                                Tokat

                     Alim Işık                                     Seyfettin Yılmaz

                     Kütahya                                             Adana

MADDE 138- 6112 sayılı Kanunun geçici 4'üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde, 4'üncü fıkrasındaki “üç ay" ibaresi "on iki ay" şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(2) Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon multipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate alınarak en fazla iki yıl süreyle karasal sayısal yayının yanı sıra analog televizyon yayını yapmalarına da imkân tanınır. Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre sonunda analog karasal televizyon yayınları ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal televizyon yayınları durdurulur. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler çerçevesinde ve Üst Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon yayınlarını eski kullandığı kanal ve frekanslardan tahsis edilen kanal, multipleks kapasitesi ve frekanslara taşır."

"(7) Ulusal karasal sayısal yayın lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci fıkrasına göre kurulması gereken verici tesis ve işletim şirketi, bu maddenin birinci fıkrası kapsamında yayın izni verilmiş olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar tarafından kurulabilir ve bu şirkete Üst Kurulca geçici yayın iletim yetkisi verilebilir."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 138. maddesi ile 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanunun Geçici 4'üncü maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"MADDE 138- 6112 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(2) Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon mültipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate alınarak en fazla iki yıl süreyle karasal sayısal yayının yanı sıra analog televizyon yayını yapmalarına da imkân tanınır. Tahsis müteakip en geç iki yıllık süre sonunda analog karasal televizyon yayınları ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal televizyon yayınları durdurulur. Radyo yayınları için düzenleme, analog televizyon yayınlarının kapatılmasının ardından yapılır. Türkiye Radyo- Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler çerçevesinde ve Üst Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon yayınlarını eski kullandığı kanal ve frekanslardan tahsis edilen kanal, mültipleks kapasitesi ve frekanslara taşır."

"(7) Ulusal karasal sayısal yayın lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci fıkrasına göre, Ulusal karasal yayın lisansına sahip kuruluşlarca ve sivil toplum kuruluşlarının iştiraki ile kurulan verici tesis ve işletim şirketine Üst Kurulca geçici yayın iletim yetkisi verilebilir.”

                 Vahap Seçer                                      Musa Çam                                    Erdal Aksünger

                      Mersin                                               İzmir                                                 İzmir

           Haluk Ahmet Gümüş                              Celal Dinçer

                     Balıkesir                                            İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 6112 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinde değişiklik öngören 138' inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                   İdris Baluken                                      Nazmi Gür

                        Iğdır                                                Bingöl                                                 Van

                 Hasip Kaplan                                 Nursel Aydoğan                                     Erol Dora

                       Şırnak                                           Diyarbakır                                           Mardin

                                                                        Sebahat Tuncel

                                                                              İstanbul

BAŞKAN – Okunan son önergeye Komisyon katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 33. Maddesi, yani TÜRKSAT A.Ş. ile ilgili maddesinde değişiklik öngörülmüş ve TÜRKSAT A.Ş'nin Sayıştay denetimi dışına çıkarılması ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)den muaf olması öngörülmüştür. AKP'nin neredeyse yaptığı bütün yasal düzenlemelerde, belirli sermaye kesimlerine ya da kamu bünyesinde özel hukuk hükümlerine tabi çeşitli şirket veya ortaklıklara istisnalar ve muafiyetler getirilmekte, sermaye kesimlerinin kazançlarını, kârını önceleyen bir tutum sergilenmektedir. Bunun haricinde, kamu bünyesindeki çeşitli kurum, kuruluş ve şirketlere de Sayıştay denetimi ve ilgili KHK’lardan muafiyetler getirerek, hangi amaca hizmet ettiğini belirtmeyen yaklaşımlar geliştirmektedir. Sayıştay denetiminden ve kanunlardaki diğer kısıtlamalardan muafiyetler getirilmesi, kafalarda oldukça soru işaretleri yaratmaktadır. Özellikle yolsuzluk gündeminin yoğun olduğu ve hükümet üyelerinin karıştığı iddialarının ülke gündemini meşgul ettiği gerçeğini göz önünde bulundurursak, AKP'nin böyle muafiyetler ve istisnalar getiren düzenlemeler, hukuku hiçe saydığı gibi kamu vicdanını da yaralayıcı niteliktedir. Değişiklik ile bu sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Efendim?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Geç söyledi Başkanım, geç söyledi.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Hayır, erken söyledi, Başkan duymadı.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyin lütfen, müdahale etmeyin.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Başkan muktedir değil mi de müdahale ediyorsun?

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Görmemiş olabilir Engin Bey.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Elektronik cihazla yapacağım.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yok işte ya! Senin gözün de var; İç Tüzük’e göre senin de sayman lazım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sen oturduğun yerden söylüyorsun, o da oturduğu yerden söylüyor.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Cevap vermeyin Başkanım, yok farz edin.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Böyle, niye keyfî yönetiyorsun Meclisi? İnsanda biraz sorumluluk olur ya! 100 kişi dışarıdan geliyor, 50 kişi içeride, ondan sonra karar yeter sayısı arıyor.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bunlar hep tutanağa geçiyor. Gelecekte senin için yüz karası bunlar!

BAŞKAN – İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 138. maddesi ile 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanunun Geçici 4'üncü maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"MADDE 138- 6112 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(2) Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon mültipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate alınarak en fazla iki yıl süreyle karasal sayısal yayının yanı sıra analog televizyon yayını yapmalarına da imkân tanınır. Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre sonunda analog karasal televizyon yayınları ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal televizyon yayınları durdurulur. Radyo yayınları için düzenleme, analog televizyon yayınlarının kapatılmasının ardından yapılır. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler çerçevesinde ve Üst Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon yayınlarını eski kullandığı kanal ve frekanslardan tahsis edilen kanal, mültipleks kapasitesi ve frekanslara taşır."

"(7) Ulusal karasal sayısal yayın lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci fıkrasına göre, ulusal karasal yayın lisansına sahip kuruluşlarca ve sivil toplum kuruluşlarının iştiraki ile kurulan verici tesis ve işletim şirketine Üst Kurulca geçici yayın iletim yetkisi verilebilir.”

Musa Çam (İzmir) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde İstanbul Milletvekili Sayın Celal Dinçer konuşacak. (CHP sıralarından alkışlar)

CELAL DİNÇER (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Saygıdeğer milletvekilleri, 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 138’inci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu maddeyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un geçici 4’üncü maddesinin (2)’nci fıkrası değiştirilerek bir de yeni fıkra eklenmektedir. Bu değişikliğe göre, sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon mültipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki sırası ve analog kanal kapasitesi dikkate alınarak, en fazla iki yıl süreyle karasal yayının yanı sıra analog yayın yapma hakkı tanınmaktadır. Tahsise müteakip iki yıl sonra da analog yayınlar sonlandırılmaktadır. Maddi imkânsızlıklar yüzünden, maddi imkânları yeterli olmayan yerel TV yayınları bu hükme göre kesilecektir, yerel medya susturulacaktır. Bu hükümle, yeni bir yandaş havuz medyası oluşturulacaktır. Bu maddeyle, Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna karasal radyo ve televizyon yayınlarını mültipleks kapasitesi ve frekanslara taşıma görevi de verilmektedir.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, bağımsız bir kurul olarak görev yapması gerekirken bugüne kadar yapılan onlarca ihlale ve haksızlığa ses çıkarmamış, iktidarın bir sopası gibi kullanılmıştır. Bu Kurulun yukarıda belirttiğim tahsisler için tarafsız karar alamayacağı, almayacağı son yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de görülmüştür. Aynı şekilde, kanunları ihlal eden iktidar yanlısı televizyon kuruluşlarına ceza vermemiş, muhalif yayın yapan kuruluşlar ise çok ağır cezalara maruz kalmıştır. Bu nedenle, maddeyle verilen yetkinin adil olarak kullanılmayacağı endişesini taşımaktayız.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; birkaç saat önce, bu yüce Mecliste adaletsiz bir madde ihdası yapıldı ve Ataşehir Belediyesi sınırları değiştirildi. Yani, yeni bir madde ihdas edilerek iktidara mensup bir belediye korundu, ayrıcalık yapıldı. Keyfî ve taraflı sınır değişiklikleri bu alandaki sorunları çözmeyecektir.

Şimdi, size birkaç önerim olacak. Öncelikle, 1924 tarihli Köy Kanunu ile 1949 tarihli İl İdaresi Kanunu’nda yeni düzenlemelere gidilerek güncelleme yapılmalıdır. 1924 ve 1949 yılında çıkarılmış kanun metinlerindeki şekliyle köy, kasaba, şehir, il, ilçe gibi tanımları yapmanın bilimsel yönden haklı hiçbir geçerliliği kalmamıştır. İlk ve ortaöğretimde okutulan ders kitaplarındaki ve üniversitelerin kamu yöneticisi, siyasetçi, hukukçu yetiştiren bölümlerindeki yanlış tanımlar mutlaka çıkarılmalıdır, bunların yerine güncel tanımlar konulmalıdır.

Türkiye’de planlamayla ilgili arazi varlığının tespiti mülki idare alanlarına göre yapılmaktadır. Günümüz idari bölünüş sistemi içinde illeri oluşturan merkez ilçelerin, taşra ilçelerinin ve bunların tabanında yer alan köy ve kent idari alanlarının sınırları net olarak tespit edilip kayıt altına alınmadığı sürece ülkemizin arazi varlığı ve arazi bölünüşüyle ilgili kesin rakamlara ulaşamayacağımız gibi, bu tür sınır sorunlarını da çözemeyeceğiz.

Yaygınlaşan insan yerleşimleri artık günümüzde köyler ile kent ve kasabaların mesafelerini ortadan kaldırmıştır. Kentlerle böylesine bütünleşmiş köylerin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak mahalle hâline getirilmesiyle köy olmaktan kaynaklanan bazı haklarının bu arada kaybolabileceğini de gözden uzak tutmamak gerekir. Örneğin, köy tüzel kişiliklerinin kullanımına tahsis edilmiş yayla, mera niteliğindeki orman alanlarındaki orman köylülerinin haklarını korumak artık çıkardığınız bu yasalarla mümkün olmamıştır ve olmamaktadır. Nitekim, birçok büyükşehirde bu sorunlar yaşanmaya başlanmıştır. Biz, Büyükşehir Yasası görüşülürken bunları da dile getirmiştik. Şu anda, birçok büyükşehirde vatandaşlarımız yaylalara, meralara parayla girebilmektedir. Bu yaptığınız düzenlemeler doğru bir düzenleme değildir. Lütfen, ana kanunu değiştirerek, yukarıda bahsettiğim kanunları değiştirerek bu sınır sorununu kökünden çözmemiz gerekiyor, bu konuya kafa yormamız gerekiyor.

Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

III.- YOKLAMA

(CHP ve MHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ENGİN ALTAY (Sinop) – Yoklama talebimiz var Sayın Başkan.

BAŞKAN – 20 kişi rica edeyim.

Sayın Akçay, Sayın Halaçoğlu, Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu, Sayın Öztürk, Sayın Dinçer, Sayın Özkoç, Sayın Aksünger, Sayın Çam, Sayın Demiröz, Sayın Genç, Sayın Değirmendereli, Sayın Canalioğlu, Sayın Öğüt, Sayın Yıldız, Sayın Havutça, Sayın Işık, Sayın Çirkin, Sayın Kalaycı, Sayın Özkan.

İki dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

VIII.-      KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (Devam)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219 138'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

MADDE 138- 6112 sayılı Kanunun geçici 4'üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde,

4'üncü fıkrasındaki “üç ay" ibaresi "on iki ay" şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(2) Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon multipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate alınarak en fazla iki yıl süreyle karasal sayısal yayının yanı sıra analog televizyon yayını yapmalarına da imkân tanınır. Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre sonunda analog karasal televizyon yayınları ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal televizyon yayınları durdurulur. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler çerçevesinde ve Üst Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon yayınlarını eski kullandığı kanal ve frekanslardan tahsis edilen kanal, multipleks kapasitesi ve frekanslara taşır."

"(7) Ulusal karasal sayısal yayın lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci fıkrasına göre kurulması gereken verici tesis ve işletim şirketi, bu maddenin birinci fıkrası kapsamında yayın izni verilmiş olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar tarafından kurulabilir ve bu şirkete Üst Kurulca geçici yayın iletim yetkisi verilebilir."

Yusuf Halaçoğlu (Kayseri) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Kayseri Milletvekili Sayın Yusuf Halaçoğlu konuşacak.

Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, özellikle bu mahallî basın-yayın organlarının bazıları uydu kanalıyla, bazıları İnternet üzerinden yayın yapma durumunda kalıyorlar ama bizim buradaki size asıl teklifimiz, demin olduğu gibi, üç ay süre içerisinde kaldırma zorunluluğuna karşılık, diyelim ki sürenin sona erdiği tarihten itibaren mevsimsel sıkıntılar dolayısıyla üç ay içerisinde bu tahsisi ortadan kaldırmaları mümkün olmayabilir ve sıkıntılar doğar. Bu sebeple biz, mevsimsel sıkıntıları göz önüne alarak sürenin üç ay olarak kısa olacağını düşündüğümüzden bunun üç ay yerine on iki ay şeklinde değiştirilmesi gerektiğini ifade ettik. Yani, diyelim ki aralık ayında tahsis yapıldı ve özel medya hizmet sağlayıcılarına da verici tesislerin kaldırılması için bir süre tanındı ama o şartlarda, özellikle birtakım bölgelerde ulaşımın da zorluğunu göz önüne aldığınızda, üç ay bu tesislerin kaldırılmasını, vericilerin kaldırılmasını imkânsız kılar. Dolayısıyla, bunun on iki aya yayılmasında fayda vardır ve ancak ondan sonra yerine getirilebilir. Dolayısıyla, bizim bu konudaki teklifimiz, yine sizin üç ay gibi bir süre içerisinde bunun yerine getirilmemesi hâlinde yarın yeniden bir yasa teklifiyle karşımıza geleceğinizdir, bunun olmaması için size bu teklifte bulunuyoruz.

Değerli milletvekilleri, aslında medya gruplarının halkın aydınlatılmasında ve bilinçlendirilmesinde çok önemli bir rolü bulunmaktadır. Basın ne kadar hür ve özgür olursa aslında, demokrasi o ülkede o kadar iyi şekilde yerleşir. Birtakım baskılar altında olan veya imkânsızlıklar içerisinde haberciliklerini sürdürmeye çalışanların… Ki mesela, şu an özellikle mahallî televizyonlarda veya basında, gazetelerde tiraj meselesi ön plana çıkarılmaktadır, Televizyon Üst Kurulu tarafından reklamlar tahsis edilmektedir. Yani bir bölgede çıkarılan gazetenin satış miktarı, kişisel, ferdî olarak satış miktarı 500’ü aşarsa ancak ona belli miktarda reklam parası tahsisi yapılmaktadır. Aslında bu, yerel basını ayakta tutan en önemli hususlardan bir tanesidir. Ama, burada yine birçok numaralar dönmektedir, birtakım kişiler aracılığıyla 500’ün üzerinde bir satışa ulaşılmaktadır.

Ama, bir de bunun ötesinde şuna dikkat etmek lazım: Mahallî basında bir de İnternet yayıncılığı var yani bir gazetenin İnternet yayıncılığı var. Şimdi, 500’ü belki satış olarak geçemeyebilir ama İnternet aracılığıyla ulaştığı ve bir yerde satış olarak nitelendirebileceğimiz sayı 500’ün çok üzerindedir, belki 2 bin bağlantısı vardır, üyesi vardır. Bunların da göz önüne alınması gerekir bu reklam tahsislerinde. Dolayısıyla, bunun bu şekilde göz önüne alınması gerekir diye düşünüyorum.

Ama diğer taraftan şunu da ifade edeyim: Bu tahsisler yani verici tesisleriyle ilgili tahsisler yapıldıktan sonra, ilgili kuruluşların bu tahsisi en az iki yıl müddetle muhafaza etmesine, eğer satacaksa iki yıldan sonra satmasına izin verilmesi gerekir. Aksi takdirde, mesele biraz önce söylediğim rant meselesine dönüşecektir ve hâliyle konu, sizin iyi niyetle de yapmak istediğiniz konu çok farklı sonuçlara ulaşacaktır.

Dolayısıyla, tekrar ediyorum: Burada, bu tahsis konularında satışı belli bir zaman dilimi sonrasında yapma şartının da getirilmesi son derece önemlidir.

Diğer taraftan, TRT’nin, televizyonumuzun 6-7 tane kanalı var. Şimdi, buraya vasıtalı vergiler, vasıtasız vergiler tahsis edilmektedir yani hepimizin harcadığı elektrikten, sudan tahsis yapılmaktadır. Ama değerli arkadaşlar, bunu yapmakla aslında siz televizyona sorumsuzluklar yüklüyorsunuz. Diğerleri gibi, diğer televizyonlar gibi bunlar da reklam paylarından, ratinglerinden kendileriyle, kendi yağlarıyla kavrulacakları bir hâle gelmelidir ve bunun için de bu tahsisin kaldırılması gerekir.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 03.26

ON DOKUZUNCU OTURUM

Açılma Saati: 03.30

BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI

KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin On Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.

Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Bundan sonra diğer işler için de Komisyonun bulunamayacağı anlaşıldığından, alınan karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için, 9 Eylül 2014 Salı günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum; iyi geceler, iyi tatiller diliyorum.

Kapanma Saati: 03.31



(x)  639 S. Sayılı Basmayazı 15/7/2014 tarihli 116’ncı Birleşim Tutanağı’na eklidir.