TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

                                                                                TUTANAK DERGİSİ

 

                                                                                                118’inci Birleşim

                                                                                      17 Temmuz 2014 Perşembe

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

                                                                                               İÇİNDEKİLER

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- YOKLAMALAR

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli’nin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, zeytincilik ve zeytin üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Malatya Milletvekili Öznur Çalık’ın, Malatya’nın Devlet Su İşleri yatırımları ve sulama sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

 

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve 22 milletvekilinin, Arakan Bölgesi’nde yaşayan Müslüman nüfusun maruz kaldığı insan hakları ihlallerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1020)

2.- HDP Grubu adına, Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Diyarbakır’da 14/7/2012 tarihinde düzenlenen miting sırasında yaşanan olayların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1021)

B) Genel Görüşme Önergeleri

1.- CHP Grubu adına Grup Başkan Vekilleri İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, son günlerde tırmanan ve yöntem değiştiren terör olayları ile Suriye ve Irak’la ilişkilerimiz bağlamında ülkemizin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış tehditler konularında genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/12)

 

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- HDP Grubunun, 28/1/2014 tarihinde Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından, emeklilik için fiilî hizmet süresini ve prim ödeme gün sayısını doldurmalarına rağmen yaş haddine takılanların, emeklilik bekleyen yurttaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi ve karşı karşıya bulundukları sorunların çözümüne imkân sağlanması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve öngörüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

2.- MHP Grubunun, 5/6/2014 tarih ve 6044 sayıyla Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve arkadaşları tarafından, Suriyeli sığınmacıların durumlarının ve toplumsal etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

3.- CHP Grubunun, 27/11/2013 tarihinde Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ve 24 milletvekili tarafından, Çanakkale ilindeki süt üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

 

VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Hakkâri Milletvekili Adil Zozani’nin, Eskişehir Milletvekili Salih Koca’nın HDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması

2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın HDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

3.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın, Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

4.- Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz’in CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

5.- Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz’in, Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

6.- Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

 

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)

2.- Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)

3.- Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Kars Milletvekili Yunus Kılıç ve Amasya Milletvekili Avni Erdemir ile 79 Milletvekilinin; Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/937, 2/2229) (S. Sayısı: 615)

4.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639)

 

IX.- AÇIKLAMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, CHP Grubu olarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı kara harekâtından endişe duyduklarına ve kınadıklarına, Hükûmetin bu konuda neler yapmayı düşündüğünü açıklamasını beklediklerine ilişkin açıklaması

2.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, tekraren, CHP Grubunun, hiçbir şarta bağlı olmaksızın İsrail’in Gazze’ye saldırılarını kınadığına ve İsrail’in kara harekâtını kınayan bir bildiriyi Parlamentonun yayınlaması gerektiğine ilişkin açıklaması

3.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekillerinin ve Türk milletinin Filistin’in yanında olduğuna ve Hükûmetin, Türk milletinin hissiyatına tercüman olarak bu konuda ortak tepkiyi dile getirmesini teklif ettiklerine ilişkin açıklaması

4.- Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın, AK PARTİ Grubu olarak, Filistin meselesine hiçbir zaman duyarsız kalmadıklarına, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere bütün uluslararası kuruluşları asli görevlerini yapmaya davet ettiklerine ve Meclis çatısı altında bu saldırıları birlikte kınayabileceklerine ilişkin açıklaması

5.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Halkların Demokratik Partisi olarak, İsrail’in kara harekâtını şiddetle kınadıklarına ve Birleşmiş Milletleri bu katliamları önleyecek tedbirler almaya davet ettiklerine ilişkin açıklaması

X.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, İstanbul'daki bağlı kurum ve kuruluş binalarının depreme dayanıklılığına ve alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı (7/44790)

 

2.- Hatay Milletvekili Hasan Akgöl'ün, TBMM yerleşkesindeki baz istasyonlarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakut’un cevabı (7/44961)

3.- İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu'nun, Karaburun'da rüzgâr enerjisi üretim lisansı verilen şirketlere ve kullanılan alana ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45383)

4.- Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in, Türkiye ile Irak arasındaki petrol ticaretine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45384)

5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, Kütahya'daki bazı taşınmazların bir vakfa tahsisinin istendiği iddialarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45385)

6.- Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın, DİSKİ'nin borcuna ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45386)

7.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Çöllolar Kömür Havzası'nda iki yıl önce meydana gelen göçük ile ilgili gelişmelere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45387)

8.- Mersin Milletvekili Ali Öz'ün, engelli hastaların fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavilerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/45506)

9.- Manisa Milletvekili Hasan Ören'in, Soma maden kazasıyla ilgili Cumhurbaşkanı'ndan bilgi saklandığı iddialarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45516)

10.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun, İğneada'da yapılması planlanan termik santral ve liman projesinin çevreye etkilerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45517)

11.- İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın, bazı şirketlerin kamudan aldığı proje ve özelleştirmelere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45518)

12.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın, madenlerdeki iş güvenliği hakkındaki 8 Haziran 2011 tarihli Devlet Denetleme Kurulu raporuna ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45519)

13.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın, Soma'da kaza meydana gelen maden ocağında kaza öncesi yapılan denetimlere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/45520)

14.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun 30'uncu Genel Kurulunda yaşandığı iddia edilen olaylara ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı  (7/45525)

15.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun, 3. Havalimanı projesinin bir bölümünün ormanlık alan içerisinde kalmasına ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/45818)

16.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, mobbing şikâyetlerine ve mobbinge karşı alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakut’un cevabı (7/46733)

17.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, TBMM'de görev yapan başkanlara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakut’un cevabı  (7/46735)

18.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın, TBMM'de iletişim ve internet kayıtlarının kontrol edilip edilmediğine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakut’un cevabı (7/46741)

19.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, 9/8 esas numaralı Meclis soruşturması komisyonunun akıbetine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakut’un cevabı (7/46896)

 

17 Temmuz 2014 Perşembe

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.02

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: İsmail KAŞDEMİR (Çanakkale), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Efendim, Divan tamamen iktidar partisi mensuplarından oluşmuş durumda. Usul mü değişti efendim?

BAŞKAN – Değişecek, arkadaşlar değiştirecekler, tamam.

Gündem dışı ilk söz, Kocaeli’nin sorunları hakkında söz isteyen Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’a aittir.

RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) – Olmaz, madem bir dakika vermiyorsun... Olmaz böyle şey Başkanım.

Sayın Başkan, bir dakikayı vermiyorsun, bu Divanın oturmasını istemiyoruz. Bakın, bir dakikayı vermiyorsunuz, bizi çiğniyorsunuz ama orada 3 kişi aynı partiden oturuyorsunuz, olmaz.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Türkkan. (MHP sıralarından alkışlar)

 

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli’nin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

LÜFTÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem Kocaeli’nin sorunlarıyla ilgili gündem dışı söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kocaeli’nin sorunlarını beş dakikaya sığdırmak gerçekten imkânsız. Türkiye'nin en büyük sanayi şehrinin sorunlarını da anlatabilmek için saatler lazım gerçekten.

Şimdiki Sanayi Bakanımız da, selefi de Kocaeli milletvekili aslında ama Kocaeli’nin bu 2 Sanayi Bakanının da bakanlık yaptığı dönemde, daha önce Orman Bakanlığının da Kocaeli’nde, Savunma Bakanlığının da Kocaeli’nde olmasına rağmen, Kocaeli’yle ilgili hiç ama hiçbir şey yapmadılar.

Kocaeli’nde dert çok, derman yok; problem çok, çözen yok. Ben Kocaeli’ni karış karış geziyorum. Bana her gittiğim yerde son altı aydır söylenen tek şey, bonzai illeti. Aslında bu sadece Kocaeli’nin değil, Türkiye'nin sorunu ancak bu illetten “illallah” diyen illerimizin başında Kocaeli geliyor. Zira, Kocaeli çok göç alan bir yer, çok genç nüfusun olduğu bir yer. Zehir tacirleri Kocaeli’ni  mesken tutmuş durumda, cirit atmadıkları ilçe, cirit atmadıkları mahalle yok, ellerini kollarını sallaya sallaya geziyorlar.

Bu konuyla ilgili defalarca İçişleri Bakanına soru önergesi verdim, üzerinden aylar geçmesine rağmen yanıt alamadım ama bazı beylerin aklı başına yeni geldi. Sayın Başbakan daha geçen gün bonzaiden bahsetti ilk kez, sonra da 5 bakanıyla konuyla ilgili toplantı yaptı. Kocaeli Emniyeti de özel ekipler kuruyormuş. İş işten geçtikten sonra harekete geçmeyi çok seviyorsunuz. Zira, birçok genci kaybettik biz Kocaeli’nde.

Kocaeli için “Türkiye'nin en büyük sanayi şehri.” deniliyor ancak yakında Kocaeli’nin böyle bir sıfatı kalmayacak çünkü iş yerleri, fabrikalar birer birer kilit vuruyor kapılarına. Ekim 2012-Ekim 2013 arasında Kocaeli’nde 1.137 şirket açılmış, aynı dönemlerde, bu şirketlerin 405’i kapatılmış ve kaydını sildirmiş. 2012’den 2014’ün başına kadar 150’den fazla sanayi üretim tesisi kapanmış durumda Kocaeli’nde. Tabii, fabrikalar kapandıkça işsizler ordusuna her geçen gün yeni neferler katılıyor. İŞKUR Kocaeli İl Müdürlüğüne geçen yıl yaklaşık 80 bin kişi başvurdu. Bu rakam daha önceki yılların neredeyse yüzde 20 fazlası. Bu yılın ilk beş ayında Kocaeli’ndeki işsiz sayısı 50 binden fazla, 100 bine doğru ilerliyor. Açıkçası, ben Kocaeli gibi bir ilde işsizlik oranının bu kadar yüksek olmasından utanıyorum. Zira, sözümün başında da söyledim, Kocaeli güya bir sanayi şehri.

İstediğiniz kadar pembe tablolar çizin, “Ekonomi şöyle, ekonomi böyle güzel.” deyin, “Kişi başına gelir bu kadar arttı.” deyin, bu, vatandaşı pek ilgilendirmiyor. Vatandaş cebindeki paraya bakıyor, işi var mı ona bakıyor, evine ekmek götürebiliyor mu ona bakıyor. Hesap ortada, eğer Kocaeli gibi bir kentte fabrikalar kapanıp insanlar işsiz kalıyorsa bu söylediklerinin hepsi birer martaval olarak ortada kalıyor.

Kocaeli’nin bir diğer önemli sorunu ulaşım. Kocaeli’nde ciddi bir ulaşım sıkıntısı var. Bazı mahallelerde saat başı, bazı mahallelerde bir kez otobüs geçiyor, geçenler de dolu geçiyor. Darıca’nın bazı mahallelerinde belediye otobüsleri durmuyor, halk otobüsleriyse duruyor. Ama, yapılan gizli anlaşma mı var bilmiyorum, belediye otobüslerinin durmaması, halk otobüslerinin durması biraz manidar. Kocaeli’nde yaşayıp da özel aracınız yoksa yandınız, ölün daha iyi. Toplu taşıma sistemi iflas etmek üzere Kocaeli’nde. O iflasın önüne geçmek için de hiçbir adım atılmıyor. Büyükşehir Belediyesi ray döşemeden tramvay getiriyor, kentin en işlek caddesinde sergiliyor, o tramvaydan Sanayi Bakanımız halkı selamlıyor.

Ulaşım deyince akla yol geliyor. Şimdi mahalle yaptığınız köylerin tamamına yakınının yolları bozuk. Yola sağlam araçla çıkıyorsunuz, yolun sonunda araç perte çıkıyor. Merkezde yayalar düşünülmüyor; alt geçit, üst geçit yapılmıyor, insanlar ölüyor, çocuklar sakat kalıyor, mevcut üst geçitler de kaldırılıyor. İzmit Kozluk Mahallesi’nde SEKA durağının olduğu bölgede üst geçit vardı, kaldırıldı. Bunun nedeni sorulduğunda şaka gibi bir yanıt geldi Büyükşehir Belediyesinden: Belediye “Hemzeminin olduğu yerlerde halkın merdivenden çıkma alışkanlığı yok, o yüzden biz üst geçidi kaldırdık.” diyor.

Kocaeli’miz körfez özelliğini de kaybetmek üzere. Limanlar için yapılan dolgular körfezin iki yakasını bir araya getiriyor.

Sorunları burada tabii ki beş dakikaya sığdıramadım.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Gündem dışı...

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Başkanlık Divanını tek partiden oluşturmuşsunuz. Böyle bir Meclis Başkanlık Divanı olmaz.

BAŞKAN – Şu anda Sayın Hamzaçebi’yle görüşüyorlar efendim. Bizim isteğimiz üzerine...

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ne görüşüyorsun ya! Ben milletvekiliyim, sana bir şey söylüyorum.

BAŞKAN – Sayın Genç, doğru bir...

Gündem dışı ikinci söz, zeytincilik ve zeytin üreticilerinin sorunları hakkında söz isteyen Manisa Milletvekili Hasan Ören’e aittir.

Buyurun Sayın Ören. (CHP sıralarından alkışlar)

 

2.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, zeytincilik ve zeytin üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

HASAN ÖREN (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki yüz ölçümüne baktığınızda, zeytinlerin, zeytin ağaçlarının kapladığı alanı görmek mümkündür yani Türkiye'nin yüz ölçümünün yüzde 3,5’u zeytinle, zeytin ağaçlarıyla kaplıdır. Aslında öylesine güzel, öylesine bereketli bir üründür ki hem Türkiye’ye kazandırıyor ve hem Türkiye'nin, sağlıkla ilgili, sağlıklı beslenmeyle ilgili insanların kullanımına açılıyor.

Şimdi, zeytin ve zeytincilerin o kadar çok sorunu var, bu sorunları halletmeye çalışır iken yeni sorunlara yol açacak kanun tasarıları getirmeye çalışıyorsunuz. Türkiye’de zeytini üretip yarı mamul olarak ihraç ettiğimizde 600 milyon dolarlık bir gelire sahip oluyoruz. Yani, hedefiniz, 2023 hedefiniz 60 milyar dolar tarımsal ürün ihracatı ise o zaman zeytin bunun içerisinde çok önemli bir rol oynuyor. Fakat, şu an getirdiğiniz Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun değişikliğiyle ilgili bütün zeytincileri panik hâline soktunuz. Diyorsunuz ki: “Türkiye’nin enerji ihtiyacı var, enerji açığı var, enerji açığını kapatabilmek için gerekli olan tesislerin kurulması gerekli.” Bununla ilgili de kanun taslağında yazmışsınız: “Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, ilgili bakanlıkça kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik yatırımlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir.” Yani ülkenin yüzde 3,5’unu kapsayan bu kadar verimli, bu kadar bu verimin paraya döndüğü bir ürünle ilgili siz şimdi diyorsunuz ki: “Zeytinlik alanlarda biz istediğimiz her şeyi yaparız.”

Buraya baktığınızda, neyin yapılamayacağını konuşmak gerekli. Bununla ilgili neye ihtiyaç duyduğunuzu bilmiyorum. Hangi elektrik santralini yaptınız, “Zeytin ağaçlarından dolayı yapılmaz.” dendi. Hangi HES’i kurdunuz, kurduğunuz HES’teki zeytin ağaçlarıyla ilgili, HES’in kurulmasına engel olundu? Hangi otoyolları yaptınız, yapılan otoyolların üzerindeki zeytin ağaçları otoyollara mâni oldu? Acaba bunun dışında başka bir şey mi var? Yani yapılan hizmetlerle ilgili getirdiğiniz tasarıyla zeytin ağaçlarını yok etmeyle ilgili bütün zeytin üreticilerini panik hâline soktunuz. Hizmetleri saydığınızda engel olarak gözükmüyor ve otoyol yapılıyor ise zeytin ağacı buna engel değil. Bunun dışında başka bir şey mi var arkadaşlar? Zeytin üreticileri bunu soruyor. Biz, yapılan hizmetlerle ilgili hiçbir sıkıntı görmüyoruz. Eğer bir yerde zeytinlikle ilgili, zeytin ağaçlarının mâni olduğu bir enerji kaynağıyla yapacağınız bir yatırım var ise o zaman orayla ilgili getirin, bir karar alalım, oradaki zeytin ağaçlarıyla ilgili gerekli olan işlemi yapalım. Acaba, denizden esen o rüzgâra ihtiyacı olan zeytin ağaçlarıyla, zeytin ağaçlarının bulunduğu yerlerde, Urla’da, Çeşme’de villa yapmak isteyen insanların önünü mü açmak istiyorsunuz?

Değerli arkadaşlarım, 2009 yılında Manisa milletvekillerinin, Enerji Bakanlığının, Tarım Bakanlığının, Çevre Bakanlığının, üçünün verdiği bir kanun teklifi var. Bu kanun teklifi bana göre doğru bir teklif ama şimdi bu kanun teklifini değiştirmişsiniz ve tamamen, Türkiye’deki zeytin ağaçlarıyla, zeytin üreticisiyle ilgili herkesi panik hâline sokmuşsunuz. Ben yüce Meclisten rica ediyorum, Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekillerinden rica ediyorum, dün, evvelki gün bu tasarıları nasıl geriye çektiyseniz bugün de getirdiğiniz kanun teklifini geriye çekin ve Türkiye’deki zeytin üreticilerini rahatlatın.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Gündem dışı üçüncü söz, Malatya’nın Devlet Su İşleri yatırımları ve sulama sorunları hakkında söz isteyen Malatya Milletvekili Öznur Çalık’a aittir.

Buyurun Sayın Çalık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

 

3.- Malatya Milletvekili Öznur Çalık’ın, Malatya’nın Devlet Su İşleri yatırımları ve sulama sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Sayın Başkan, değerli milletvekillerim; Malatya’da Devlet Su İşleri yatırımları ve son dönemde küresel ısınmadan kaynaklanan kuraklık ve sulamayla ilgili sorunları belirtmek üzere gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekillerim, AK PARTİ Hükûmeti olarak 2002 yılından itibaren her alanda olduğu gibi sulama alanında da çok ciddi yatırımları Malatya’mızla buluşturduk. Hükûmetimizin on iki yılda Malatya’ya yapmış olduğu yatırımların toplamı 8 milyar TL, bu yatırımların yüzde 10’u yani 800 milyonu Devlet Su İşleri yatırımları olarak gerçekleşmiştir.

Değerli milletvekillerim, Malatya’mızda geçimini tarımla sağlayan vatandaşlarımız için sulamanın önemini hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Bu yüzden, Hükûmet olarak barajların sayısını, alternatif su kaynaklarını ve sulama projelerini her geçen gün daha da artırıyoruz.

İlimizde yaptığımız barajlar arasında bulunan Kapıkaya Barajı’na bu ülkeye hizmet etmiş 8’inci Cumhurbaşkanımız rahmetli Turgut Özal’ın ismini verdik. Kapıkaya Turgut Özal Barajı’nın depolama tesisi tamamlanmış ve sulama inşaatı da devam etmektedir.

Yine, geçmişte pek çok baraj ve sulama tesisinin altında imzası bulunan değerli büyüğümüz Recai Kutan’ın ismini de Boztepe Barajı’na verdik ve Boztepe Recai Kutan Barajı’nın depolama tesisi tamamlanmış bulunmakta ve sulama kanallarıyla ilgili olarak ödenek artırımını da Sayın Bakanımızdan talep etmiş bulunmaktayız.

Sulama kanallarının yapımını inşallah en kısa sürede, yapılan ödeneklerle devam ettireceğiz.

Arguvan’da bulunan Yoncalı Barajı’nın yapım ihalesinin sözleşmesini geçen hafta itibarıyla imzaladı Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğümüz. Bugün itibarıyla Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü müteahhit firmaya yer teslimini yapacak ve inşallah, Sayın Bakanımızın gelişiyle birlikte de Yoncalı Barajı’nın temelini Arguvan’da atacağız.

Bu barajların dışında, Arapgir Barajı, Darende Sofular Göleti, Hekimhan Güzelyurt Göleti, Akçadağ Sulaması, Derme Çerkezyazısı Sulaması, Medik Barajı olmak üzere toplam 173 bin dekar tarım arazisi ilimizde sulamaya açılmıştır.

Taşkın korumalarımızla ilgili, halkımızı ve toprağımızı korumaya devam ediyoruz.

Değerli milletvekillerim, ülke genelinde başlatılan projeler kapsamında da Malatya’da 14 adet göletimizin sulama inşaatları başlamış ve devam etmekte. 43 bin dekar arazi suyla buluşacak.

İlimizdeki proje ve planlama safhasındaki işlere baktığımızda, Yarımcahan Projesi, Aliağa Barajı ve Sulaması, Yeşilyurt İnekpınarı Barajı ve Malatya ili sulamaları rehabilitasyon çalışmaları devam etmekte. Ayrıca, Malatya Çat Barajı Projesi kapsamında Derme Ovası’nda 38 bin dekar, Çerkezyazısı Ovası’nda ise 101 bin dekar olmak üzere toplam 139 bin dekar arazide yeni sulama ve drenaj tesisleri inşa ettik.

Değerli milletvekilleri, Malatya ilimiz, ülke genelinde ve dünyada olduğu gibi, küresel ısınma nedeniyle kurak ve verimsiz bir yıl geçirmektedir. Malatya ilimizin ekonomisi büyük oranda tarıma dayalıdır. Özellikle, dünya kayısı üretiminin yüzde 80’ini karşılayan ilimizde, başta kayısımız olmak üzere birçok meyvemiz yetiştirilmektedir. Bu yıl ilimizde yaşanan don felaketinden dolayı meyvelerimiz yüzde 95 oranında yanmış ve bu felaket üreticilerimizi, çiftçilerimizi, Malatya ekonomisini olumsuz yönde etkilemiştir.

Küresel ısınmadan kaynaklanan kuraklıkla birlikte, Malatya ilimizde, sulamada, sulama birliklerinde ve içme suyunda ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmaktayız. Bu vesileyle, sulamayla ilgili, Malatya’nın sorunlarını bir rapor hâlinde Sayın Bakanımız Veysel Eroğlu’na ilettik ve şu anda, dünden itibaren bir heyet Malatya’mızda ve tekraren, yeni heyetleri de Malatya’mıza gönderip, sorunları tespit edip çözüm önerileri için birlikte hareket edeceğiz.

Malatya ilimiz ve ilçelerinde sulama ve içme suyuyla ilgili yaşanan sıkıntıları gidermek için alternatif içme suyu kaynaklarını ve devam etmekte olan yatırımlarımızı yakından takip ettiğimizi ve bakanlıklar nezdinde girişimde bulunduğumuzu bir kez daha buradan Malatyalı hemşehrilerimle paylaşmak isterim.

Son olarak, ülkemizdeki bereketli toprakların kıymetini bilen, vatandaşlarımızın refahı için hizmet eden Hükûmetimizle, bu yıl, sulamayla ilgili sıkıntı yaşayan vatandaşlarımız için elimizden gelen tüm çalışmaları yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.

Bu vesileyle, Devlet Su İşlerinden sorumlu Bakanımıza ve Sayın Başbakanımıza tüm yatırımları için teşekkür ediyoruz. Sulamada ve içme suyunda yaşanan sorunların da bir an önce çözüme kavuşturulması için Sayın Bakanımızdan istediğimiz desteğin cevap bulacağını biliyoruz.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum ve teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın Hamzaçebi, Sayın Işık ve Sayın Yalçınkaya’nın özel kalemlerine haber bırakıldı, davet edildi; ayrıca buradan da davet ediyorum kâtip üye arkadaşlarımızın gelmesi için.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Geliyorlar mı Sayın Başkan?

BAŞKAN – Haber verildi efendim kendilerine, özel kalemlerine not bırakıldı; buradan da davet ediyorum ayrıca.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bundan önce, Sayın Başkan, Divanı oluşturmadığınız zaman Meclis çalışmasına ara veriyordunuz. Böyle bir şey olur mu? Böyle bir şey olmaz Sayın Başkan. Divan oluşmadığı zaman usule uygun olarak, Meclis çalışamaz.

BAŞKAN – Sayın Genç, ben cevap vermek istemedim. Efendim, İç Tüzük’ün 55’inci maddesi…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Niye vermek istemiyorsun ya? Niye vermek istemiyorsun?

BAŞKAN – Bir saniye…

İHSAN ŞENER (Ordu) – Boş konuşuyorsun, anlamsız anlamsız konuşuyorsun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır, sana soruyorum.

BAŞKAN – Anladım da, Sayın Hamzaçebi’ye Kanunlardan arkadaşlarımız gittiler, izah ettiler. El hareketi yapmayın. Sinirlenmenize gerek yok, sinirlenmenize…

KAMER GENÇ (Tunceli) – El hareketi yapmaya mecbur ediyorsun bizi.

BAŞKAN – Hayır, değil efendim, değil.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Diyorum ki bakın, bundan önce Divan usule göre oluşmadığı zaman Meclis çalışmıyordu.

BAŞKAN – Siz İç Tüzük uzmanısınız, siz İç Tüzük üstadısınız. Bakın, 55’inci maddeyi bu üstatlığınıza rağmen tekrar okuyorum: “Başkan oturumu açar.” Tekrar edeyim mi? “Başkan oturumu açar…”

KAMER GENÇ (Tunceli) – Oku, oku, evet.

BAŞKAN – “…ve gerekirse kapatır.” “…ve gerekirse kapatır.”

KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet?

BAŞKAN – “Oturumun devamınca Başkanlık makamı ve kâtip üyelikler boş kalamaz.”

KAMER GENÇ (Tunceli) – Anladım ama…

BAŞKAN – Tekrar ediyorum efendim: “Oturumun devamınca Başkanlık makamı ve kâtip üyelikler boş kalamaz.”

KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet?

BAŞKAN – Bunun haricinde hiçbir hüküm yok efendim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bakın, Anayasa’nın 95’inci maddesine göre…

BAŞKAN – Burada 2 kâtip üyenin…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu konuda bir usul tartışması açalım Başkanım.

BAŞKAN - …iktidar mensubu veya muhalefet mensubu olması diye herhangi bir kayıt yok efendim. Ama, uygulama gereği, anlaşma gereği her zaman dikkat ettiğimiz bir husus. Ancak, Sayın Başkan Vekilimizin ricası üzerine biz yer değiştirdik -her zaman yaptığımız şey- kâtip üye arkadaşlarımızın da özel kalemlerine not bıraktık. Başka ne yapılabilir? Söyleyin, yapalım.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, şimdi, Meclisin teamülleri Başkanlık Divanında iktidar-muhalefet dengesinin oluşması yönünde, mutlaka Divandaki 1 kişi muhalefet partisinden olur. Bu, bugüne kadar şaşmaz, değişmez bir kural olarak işlemiştir. Zaman zaman bu kuralda esneklikler olmuştur ama bu da daima bir mutabakatla olmuştur. Başkan vekilleri rica etmişlerdir, “Ben şu nedenle ayrılıyorum, 3 kişi de iktidar partisinden olsa olur mu?” “Olur.” dediğimiz zamanlar olmuştur, “Olmaz.” dediğimiz zamanlar olmuştur ama hiçbir zaman, mutabakat aranmaksızın, bir emrivakiyle Genel Kurul karşı karşıya bırakılmamıştır. Şu anda bu mutabakat yok Sayın Başkan.

Uygun görürseniz toplantıya ara verelim, üyelerden 2 kişiye haber verdiğinize göre birisi mutlaka gelecektir, öyle tahmin ediyorum. Yeni arkadaş gelince Divan o şekilde teşekkül eder ve görevine devam eder.

YILDIRIM M. RAMAZANOĞLU (Kahramanmaraş) – Gelmezse ne olacak?

BAŞKAN – Sayın Hamzaçebi, ben muhalefetten bir kâtip üyenin gelmemesi konusunda herhangi bir şey söylemiş değilim, aynı şeyleri söylüyoruz. Geldiği takdirde değişecek. Kaldı ki bu hafta nöbetçiler. Sayın Akşener Başkan Vekili, Sayın Bayram Özçelik ve Sayın İsmail Kaşdemir de kâtip üye arkadaşlar olarak görevlendirilmişler. Buradaki problem, Sayın Akşener’in ricası üzerine ben geldim. Problem bu, başka problem de yok.

Şu anda özel kalemlerine telefon edildi, biz de buradan davet ediyoruz.

HASAN ÖREN (Manisa) – On dakika ara ver Başkan.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Efendim, ara verelim o zaman Sayın Başkan.

BAŞKAN – Efendim, niye ara verelim? Yani grup…

İSMAİL AYDIN (Bursa) – Sayın Başkan, böyle bir usul yok!

BAŞKAN – Şimdi partilerimizin grup önerileri görüşülecek. On dakika daha fazla çalışsak ne olur? O sırada gelecekler, on dakika içerisinde.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, bakın…

BAŞKAN – Öneriyi konuşalım, oylama sırasında ara vereyim. Oylamadan önce ara vereceğim.

RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) – Hayır, Meral Hanım’ın yaptığı işlemi niye yapmıyorsunuz? Meral Hanım birer dakika veriyor.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Hamzaçebi.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Bakın, burada siz de ifade ettiniz, ben de açıkladım. Bu, mutabakat aranmaksızın yapılmamıştır. Bugüne kadar mutabakatla bu değişiklik yapılmıştır.

BAŞKAN – Sayın Hamzaçebi, grup önerisi görüşülecek efendim, grup önerisinin oylamasından önce ara vereceğim diyorum.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Peki efendim, peki.

BAŞKAN – Evet, gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin iki önerge vardır.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Söz istiyoruz.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – Söz istiyoruz Sayın Başkan.

RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) – Bir dakikayı vermiyorsunuz. Bak, Meral Hanım’ın yerine oturuyorsunuz ama Meral Hanım’ın yaptığı işlemi yapmıyorsunuz.

BAŞKAN – Okutuyorum…

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Sayın Başkan, bir dakika, bir dakika…

BAŞKAN – Sayın Susam, lütfen ama!

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Öyle olmaz, öyle olmaz! Bir dakika dinler misiniz.

BAŞKAN – Okuması bitsin efendim, ondan sonra.

Önergeyi okutuyorum:

 

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve 22 milletvekilinin, Arakan Bölgesi’nde yaşayan Müslüman nüfusun maruz kaldığı insan hakları ihlallerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1020)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Bangladeş-Burma sınırında kalan Arakan Bölgesi’nde yaşayan Müslüman nüfusun maruz kaldığı insanlık dışı hak ihlalleri ortadadır. Bölgede yaşananlar ile ilgili İslam dünyası, uluslararası insan hakları örgütleri ve kurumları gereken tepkileri verememiştir.

Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Hükûmetinin Arakan Bölgesi'nde yaşanan insanlık dışı ihlaller ile ilgili Anayasa'nın 98, İç Tüzük’ün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

1) Altan Tan                                                             (Diyarbakır)

2) Pervin Buldan                                                      (Iğdır)

3) Sırrı Sakık                                                            (Muş)

4) Halil Aksoy                                                          (Ağrı)

5) İdris Baluken                                                        (Bingöl)

6) Emine Ayna                                                          (Diyarbakır)

7) Esat Canan                                                          (Hakkâri)

8) Sebahat Tuncel                                                    (İstanbul)

9) Erol Dora                                                             (Mardin)

10) Hasip Kaplan                                                      (Şırnak)

11) Murat Bozlak                                                      (Adana)

12) Ayla Akat Ata                                                      (Batman)

13) Hüsamettin Zenderlioğlu                                     (Bitlis)

14) Nursel Aydoğan                                                  (Diyarbakır)

15) Adil Zozani                                                         (Hakkâri)

16) Sırrı Süreyya Önder                                            (İstanbul)

17) Mülkiye Birtane                                                  (Kars)

18) Ertuğrul Kürkcü                                                  (Mersin)

19) Demir Çelik                                                        (Muş)

20) Nazmi Gür                                                          (Van)

21) İbrahim Binici                                                     (Şanlıurfa)

22) Özdal Üçer                                                         (Van)

23) Leyla Zana                                                         (Diyarbakır)

Gerekçe:

Arakan Bölgesi, Bangladeş ve Burma sınırlarının kuzey ve güney doğrultusunda uzanan bir bölgede yer alır. Köklü bir tarihi olan Arakan'ın geçmişi milattan önce 3’üncü yüzyıla kadar uzanır. 8’inci yüzyılda da Arap tüccarların deniz ticaretleri vasıtasıyla İslamiyet ile tanışırlar. 15’inci yüzyıl başlarında da Kral Naramerkla'nın İslamiyet’i seçmesiyle beraber hızla yayılmıştır.

Arakan'da Müslümanlara yönelik 1938 yılında gerçekleştirilen katliamda binlerce Müslüman öldürülmüş ve 500 bin Müslüman da bölgeyi terk etmek zorunda bırakılmıştır. 1942 yılında yine Müslüman kesim büyük bir kıyıma uğramış ve sonucunda 150 bin kişi katledilmiştir. Bugün de devam eden bu kıyımlar her geçen gün artmaktadır. Yaşanan son olaylarda binden fazla Müslüman hayatını kaybetmiş ve 90 bin kişi de evsiz kalmıştır. Kaçak çok sayıdaki mülteciler komşu ülke Bangladeş'teki kamplara sığınmaktadırlar. Ama Bangladeş de haziran ayından bu yana sığınan mültecileri geri göndermektedir.

Burada yaşayan Müslüman halk birçok haksız ve hukuksuz muamelelere maruz kalmıştır. Cemaatle namaz kılmak ve kurban kesmek yasaklanmıştır. Müslümanların elinde bulunan birçok iş yeri kamulaştırılarak ekonomik açıdan da onlar güçsüzleştirilmektedir. Okullarda ve devlet dairelerinde çeşitli ayrımcılıklar yapılmaktadır. Etnik azınlıkların dil, kültür, tarih ve kimlikleri yok sayılmaktadır. Bu bölgede yaşayan ve Müslüman olan Rohingyalar, kendi ana vatanlarında vatandaş statüsünden çıkarılmışlardır.

Bunun yanı sıra seyahat yasakları, evlenme yasakları, ibadet etme yasakları, akşamları dışarı çıkma yasakları, iş yeri açabilme yasakları, özgürce çalışabilme ve eğitim yasakları gibi birçok yasak da Arakan'da uygulanmaktadır. İslam ve dünya kamuoyunun bu konuda artık ciddi bir tepki koyma zamanı çoktan geçmiştir. Bir an önce bu ortak tepkileri harekete geçirecek çalışmalar başlatılmalıdır.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Evet, bu arada da bir şey söylemek istiyorum.

Ben konuşmak istiyorum Sayın Başkan!

 

2.- HDP Grubu adına, Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Diyarbakır’da 14/7/2012 tarihinde düzenlenen miting sırasında yaşanan olayların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1021)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

14/07/2012 tarihinde Diyarbakır ilinde gerçekleşmesi engellenen miting sırasında kolluk güçlerince gerçekleştirilen orantısız güç kullanımının, bunun sonucunda partimiz milletvekillerinin yaralanmaları başta olmak üzere göstericilere yönelik şiddetin nedenlerinin ve sorumlularının araştırılması amacıyla Anayasa'nın 98’inci ve İç Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                               İdris Baluken

                                                                                      Bingöl

                                                                         HDP Grup Başkan Vekili

Gerekçe:

Partimiz ve Demokratik Toplum Kongresinin almış olduğu ortak bir karar ile “Kürt Sorununun Demokratik Çözümü” sloganıyla 14 Temmuz 2012 tarihinde Diyarbakır ili İstasyon Meydanı'nda bir miting gerçekleştirme kararı alınmıştır. Söz konusu miting, ülkemizde özellikle son dönemlerde yoğun olarak yaşanan can kayıpları ve çatışmaları sona erdirmek, soruna demokratik yollarla çözüm üretmek ve bunu göstermektir amacı ile gerçekleştirilmek istenmiştir. Bu amaçla, partimiz milletvekilinden oluşan tertip komitesi gerekli yasal izinleri almak amacıyla 4/7/2012 tarihinde Diyarbakır Valiliğine müracaatta bulunmuşlardır. Bununla birlikte vekillerimizden Sayın Ayla Akat, Nursel Aydoğan ve Mülkiye Birtane, Vali ile görüşerek mitingin amacı hakkında bilgi vermişlerdir. Anılan görüşmeden bir gün sonra 6 Temmuz tarihinde, Valilik makamının mitingin yasaklanması hakkında verdiği karar tarafımıza tebliğ edilmiştir. Buna göre, Valilik, kamu düzeni, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla miting yapma talebimizi reddetmiştir. Ardından kamuoyuna yapılan açıklamada provokasyon yaşanacağına dair birtakım istihbari bilgi alındığı gösterilmiştir. Bu gelişmelerin ardından Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay'la bizzat görüşerek ret kararından vazgeçilmesi gerektiğini belirttim. Bununla birlikte, milletvekillerimiz, Diyarbakır Emniyet Müdürü ile görüşerek mitingin başka bir alanda yapılabileceğini söylemişlerdir. Ancak tüm bu girişimlere rağmen çabalarımız sonuçsuz kalmıştır. 14 Temmuz tarihinde gerçekleştirilmek istenen miting için milletvekillerimiz ve halkımız İstasyon Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtikten kısa bir süre sonra polis barikatı ile karşılaşılmıştır. Burada yine vekillerimiz polis müdahalesinin olmaması için emniyet görevlileriyle diyalog kurmaya çalışmışlardır. Tüm bu çabalara rağmen polisler tarafından milletvekillerimize ve halka hedef gözetilerek biber gazı atılmış, tazyikli su sıkılmış ve orantısız fiziki güç uygulanmıştır. Bunun neticesinde tarafıma kısa mesafeden açılan ateş sonucunda sol ayak bileğimde kırık oluşmuş, ayağım alçıya alınmış ve tarafıma kırk beş günlük yatak istirahati raporu verilmiştir. Milletvekillerimizden Sayın Ayla Akat'ın sağ göz korneada hasar oluşmuş, yoğun biber gazı kullanımı nedeniyle vücudunda yanıklar oluşmuştur. Sayın Mülkiye Birtane'nin aşırı biber gazı solunumu nedeniyle bronşlarında ödem oluşmuş ve mitingin ertesi günü fenalaşarak hastaneye kaldırılmıştır. Sayın Nazmi Gür'e yapılan fiziki müdahaleler neticesinde sol gözünün retinasında yara oluşmuş, sağ kolunda ve başında darp izleri oluşmuş, gözlüğü kırılmıştır. Bu orantısız fiziki müdahaleler neticesinde kendisine on günlük iş görmezlik raporu verilmiştir. Sayın Ertuğrul Kürkcü'ye ve Levent Tüzel'e polislerce fiziki güç kullanılarak darp edilmeleri neticesinde vücutlarının değişik yerlerinde ekimozlar oluşmuştur. Bunun yanında mitinge katılmak isteyen halka uygulanan orantısız güç sonucunda onlarca kişi yaralanarak hastanelere kaldırılmış ve 1 kişiye polislerce tacizde bulunulmuştur. Diyarbakır’da barışçıl niyetle yapılmak istenen ve anayasal bir hak olan söz konusu miting kolluk güçlerince âdeta savaş alanına çevrilmiş, insani bir hak kana bulanmıştır. Yaşanan bu gerilim demokrasiyle yönetilen bir ülkeye yakışmamış, ülkeyi daha da geriye götürmüştür. Söz konusu mitingin engellenmesi başta olmak üzere, kolluk güçlerinde uygulanan orantısız gücün, bunun sonucunda milletvekillerimiz de olmak üzere halka uygulanan şiddetin sebebi ve sorumlularının araştırılması amacıyla bir komisyon kurulması ve Meclis araştırılması açılması önem arz etmektedir.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.

Buyurun Sayın Susam.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Sayın Başkan, egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Bu lafın yerine gelmesi, milletin seçtiği milletvekillerinin bu Mecliste millet adına milletin sorunlarını dile getirmesiyle söz konusu olabilir.

Bakınız, siz bugün buraya oturdunuz; Meral Hanım’ın yerine, ricası üzerine orada oturuyorsunuz. İki gündür Meral Hanım burada Meclis Başkan Vekili olarak… Seçilen tüm Meclis başkan vekilleri “bizim partili” değil, bu Meclisi temsil eden tarafsız kişilerdir. Biz de sizi öyle görüyoruz, tarafsız kişiler olarak. On dakika içerisinde, bize bugün gelmiş vatandaşın temel sorunlarını bu Mecliste birer dakikalık söz hakkıyla dillendirmek istiyoruz. Zaten bakanlar yoklar, yeteri kadar konuşma fırsatımız yok. Bütün bu şartlar altında, bir dakika konuşmayı bile milletvekiline çok gören anlayışınızı kınıyorum. Bundan dolayı…

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Gündem dışı var, beş dakika.

BAŞKAN – Bir saniye arkadaşlar, bir saniye…

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Beyefendi, gündem dışı konuşmalarda, bakınız, sizin milletvekiliniz Hükûmetten şikâyet eden ama kibar bir üslupla sulama sorununu söyledi. Ben de söyleyeceğim, köylüden gelen temel sorunlar var, benim de bunları iletme fırsatım var. Neden biz milletvekillerine bir dakika söz söyleme hakkını çok görüyorsunuz?

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum efendim.

Milletvekillerine, sayın milletvekillerimize…

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ben cevap istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Cevap veriyorum.

Hayır… Nasıl istiyorsanız cevap öyle vereyim isterseniz onu da dikte edin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Cevap veriyorum, Sayın Susam, lütfen ama.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Hayır, öyle bir şey demiyorum, dikte etmiyorum.

BAŞKAN – Cevap veriyorum…

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Bu cevapla olacak şey değil, uygulama. Meral Hanım’ın yerine oturduğunuz yerde bize bugün vereceksiniz.

BAŞKAN – Müsaade eder misiniz şimdi.

Sayın Susam, sayın milletvekillerimize nasıl söz verileceği İç Tüzük’te belirlenmiş. Biz, 59’uncu madde gereğince gündem dışı söz veriyoruz. 59’uncu maddeyi isterseniz tekrar okuyayım.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Ya, Sayın Başkan, madde okuyacağınıza birer dakika söz verseniz, biz de derdimizi söyleseydik.

BAŞKAN – Cevap istediniz Sayın Susam, cevap istediniz siz.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Tarafsız bir Meclis Başkanı olarak, orada görevinizi yapsaydınız da milletin dertlerini bu Mecliste dillendirsek olmaz mıydı!

BAŞKAN – Sonra, efendim, her Başkan Vekilinin ayrı bir yoğurt yiyişi vardır yani. 59’uncu maddede “En çok üç kişiye söz verilir." diyor.

Teşekkür ediyorum.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – Çok ayıp ediyorsunuz Sayın Başkan!

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Orası keyfîlik makamı değildir Sayın Başkan!

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) – İstediğiniz gibi Meclisi idare ediyorsunuz.

BAŞKAN – Bir genel görüşme önergesi vardır, okutuyorum…

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun.

OKTAY VURAL (İzmir) – Bu konuda Meclis Başkanı olarak…

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Zatıalinizin dışında!

OKTAY VURAL (İzmir) - Çünkü diğer Meclis başkan vekilleri söz veriyor, zannederim sizin bu tutumunuzu keyfî olarak değil…

BAŞKAN – Usul tartışması yaptık ama…

OKTAY VURAL (İzmir) – Bir uygulama birliği konusunda Divanda bir değerlendirme yaparak bu konuda ortak hareket ederseniz daha uygun olur.

BAŞKAN – Olur efendim ama…

OKTAY VURAL (İzmir) – Yani diğerleri veriyor, siz vermiyorsunuz.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Vural.

OKTAY VURAL (İzmir) – Keyfî olarak algılanması doğrudur, verseniz on dakika daha uygun olur diye düşünüyorum ama bu konuda uygulama birliğini temin edin.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Diğer sayın Meclis başkan vekilleriyle ortak değerlendirelim efendim.

Teşekkür ediyorum.

Bir genel görüşme önergesi vardır, okutuyorum:

 

B) Genel Görüşme Önergeleri

1.- CHP Grubu adına Grup Başkan Vekilleri İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, son günlerde tırmanan ve yöntem değiştiren terör olayları ile Suriye ve Irak’la ilişkilerimiz bağlamında ülkemizin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış tehditler konularında genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/12)

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Son günlerde tırmanan ve yöntem değiştiren terör olayları ile Suriye ve Irak'la ilişkilerimiz bağlamında ülkemizin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış tehditler konularını TBMM Genel Kurulunda değerlendirmek üzere, Anayasanın 98 ve İç Tüzük’ün 101, 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca, CHP Grubu adına, genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz.

Mehmet Akif Hamzaçebi                  Emine Ülker Tarhan               Muharrem İnce

       İstanbul                                            Ankara                              Yalova

  Grup Başkan Vekili                        Grup Başkan Vekili           Grup Başkan Vekili

 

Gerekçe:

Türkiye, içeride ve dış ilişkilerinde olağanüstü bir dönemden geçmektedir. Terör tırmanmakta, güneydoğudaki olaylar sorunları daha da karmaşık hale getirmekte ve Türkiye'yi komşularıyla kalıcı gerginlikler, hatta savaş noktasına getiren tehlikeli gelişmeler yaşanmaktadır. Terörist saldırılar nitelik değiştirmekte, süreklilik kazanmakta ve derin, onarılmaz acılar yaşamamıza neden olmaya devam etmektedir. CHP'nin, bu sorunların TBMM’de çözümü için yaptığı öneri geçerliliğini korumaktadır. Öte yandan, Bağdat ve Şam'la bağlarımızın kopmuş olması ve ilişkilerimizdeki olumsuz gidişat ülkemiz ve bölgemiz gündemine yeni sorunlar taşımaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye'nin ulusal ve iç güvenliği bakımından tehlikeler ve belirsizliklerle dolu bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Bu gerçekler dikkate alınarak TBMM’nin, durumu görüşmek üzere derhâl  toplanması zorunluluk arz etmektedir.

Esasen, Hükûmetin, özellikle böyle ortamlarda TBMM’ne gelerek bilgi vermesi ve muhalefet partilerinin görüşlerini dinlemesi demokrasinin temel gereklerindendir. Öte yandan, bölücü teröre karşı TBMM'nin kararlı bir duruş sergilemesi terörle mücadelede başarılı olabilmek yönünden önemlidir.

Bu itibarla, terör olayları ile Suriye ve Irak'la ilişkilerimiz bağlamında ülkemizin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış tehditler konularının bir genel görüşmeyle ele alınması bir gerekliliktir.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemdeki yerini alacak ve genel görüşme açılıp açılmaması konusundaki ön görüşme sırası geldiğinde yapılacaktır.

Halkların Demokratik Partisi Grubunun, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

 

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- HDP Grubunun, 28/1/2014 tarihinde Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından, emeklilik için fiilî hizmet süresini ve prim ödeme gün sayısını doldurmalarına rağmen yaş haddine takılanların, emeklilik bekleyen yurttaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi ve karşı karşıya bulundukları sorunların çözümüne imkân sağlanması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve öngörüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

                                                                                                      17/07/2014

Türkiye  Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 17/7/2014 Perşembe günü (bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

Pervin Buldan

     Iğdır

Grup Başkan Vekili

                                                                                                                                             

Öneri:

28 Ocak 2014 tarihinde, Bingöl Milletvekili Grup Başkan Vekili İdris Baluken tarafından (4893 sıra no.lu) emeklilik için fiili hizmet süresini ve prim ödeme gün sayısını doldurmalarına rağmen yaş haddine takılanların, emeklilik bekleyen yurttaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi ve karşı karşıya bulundukları sorunların çözümüne imkân sağlamak amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 17/7/2014 Perşembe günlü birleşiminde sunuşlarda okunması ve görüşmelerin aynı tarihli birleşiminde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Adil Zozani Hakkâri Milletvekili.

Buyurun Sayın Zozani. (HDP sıralarından alkışlar)

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, grubumuz adına verdiğimiz Meclis araştırması önergesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, emeklilikte yaşa takılanların sorunu yaklaşık on beş yıldır bu ülkenin gündeminde ve bu sorunun giderilmesi, bu sorunun ortadan kaldırılmasına dönük bugüne kadar hiçbir adım atılmadı. Elimizdeki veriler, bu sorunun her yıl yeni mağdurlar ekleyerek bu sorunun mağdurlarının her geçen gün arttığını gösteriyor ve her geçen gün Türkiye’ye, devlete maliyetini artıran bir boyutta bir sorun olarak önümüzde duruyor.

Bugüne kadar defalarca hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hem de diğer bakanlarımızla bu konuyu biz birçok kez müzakere ettik, birçok kez konuştuk, bu sorunun çözümüne dair adım atılmasını arzu ettik, bu konuda Hükûmetin önümüze getireceği bir düzenlemeye katkı sunacağımızı ifade ettik ancak bugüne kadar hiçbir adım atılmış değil. 1999’un Eylül ayında çıkmış bir yasanın yarattığı bir sonuç, bir tahribat; ancak, 2008 yılında “Sosyal Güvenlik Reformu” adı altında bir düzenleme yapıldı Hükûmetiniz tarafından, bu mağduriyeti ortadan kaldıracak bir gelişme o zaman da sağlanamadı. On beş yıl içerisinde bu konunun mağdurlarının sayısının Türkiye’de kaç olduğuna ilişkin sağlıklı bir veri dahi elde edemiyoruz. En son, on gün önce Plan ve Bütçe Komisyonunda bu konuyu tekrar ilgili bakanla tartıştık, devlet bürokrasisinden bu konunun mağdurlarının sayısal olarak verisel değerlerinin ne olduğunu öğrenmek istediğimizi ifade ettik, sorduk, bu konuda yine önümüze bir şey çıkarılmadı. Hükûmetin ve bakanın  ne zaman bu sorunu önlerine getirir ve bu soruyu sorarsak, bu konunun mağdurlarının mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin taleplerimizi ifade edersek hep aynı cümleyle karşılaşıyoruz, “Efendim, bu çok önemli bir sorun, üzerinde ayrıntılarıyla çalışılacak, çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalarımız netlik kazandığında biz kamuoyuyla paylaşacağız ve bu sorunu çözeceğiz.” diyor. Hakkını teslim etmek lazım, Çalışma Bakanı bu konuda çok maharetli. Bu konuda umut aşılayıp, umut verip sorunları çözümsüzlüğe terk etme konusunda Çalışma Bakanı Sayın Çelik çok maharetli. Her defasında aynı şeyi yapıyor, emeklilikte yaşa takılan insanların sorunlarını her defasında bu şekilde geçiştiriyor, her defasında bu sözü veriyor ama ne hikmetse bu sorunun giderilmesine dönük hiçbir çözüm üretilemiyor. Mevcut hâliyle devam ederse, bu sorun 2040 yılına kadar her zaman Türkiye’nin önüne gelecek bir sorundur ve her gecikilen gün, her gecikme yaşanılan gün, devlet açısından bu sorunun maliyetini büyütüyor.

Şimdi, Hükûmet, öyle zannediyor ki 2040 yılına kadar bu sorunu sürekli öteleyerek çözeceğini düşünüyor. Bakın, 2040 yılını afaki ifade etmiyorum, gerçekten istatiksel rakamları itibarıyla bu sorun böyle devam ederse 2040 yılına kadar sorun bu şekilde, her zaman Türkiye’nin ve Meclisin önünde olacak. Bu konuda verilmiş yaklaşık 12-13 kanun teklifi var muhalefet parti milletvekillerinin. 3 muhalefet partisinin milletvekillerinin bu konuda vermiş olduğu kanun teklifleri var; kanun teklifleri de önümüzde duruyor. “Bunları beğenmiyorsanız siz bir teklif oluşturun, getirin bu sorunu birlikte çözelim” diyoruz; bunu da yapmıyorlar ama beklerken de şunun farkında değiller: Bu işin mağduru, bu konunun mağduru insanlar artık, Meclisin önünde deli gömleği giyerek eylem yapar pozisyona geldiler. Bu mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesine dönük çaba olmayınca, insanlar deli gömleği giyerek kendilerini görünür kılmaya çalıştılar. Vatandaş, başka çıkar yol bulamayınca bu yollara tevessül ediyor ve kendisini, kendi sorununu görünür kılmaya çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti eğer yıllarca kendisine hizmet etmiş bir vatandaşının, memur olarak yıllarca kendisine hizmet etmiş bir vatandaşının sorununu çözmüyorsa ve ona deli gömleği giydiriyorsa, bu, bu Meclisin ayıbıdır ve Hükûmetin ayıbıdır, iktidar partisinin ayıbıdır, bu sorunu gidermesi gerekir. Bu tek mi? Hayır. 

Çalışma yaşamında, bu Hükûmet her uygulamasıyla problem alanları yaratıyor. Bu problem alanlarından bir tanesi, daha bir yıl önce oluşturuldu. 4/B’den 4/A’ya geçişler yapılırken mağduriyetler oluştu, tıpkı 1999’daki mağduriyetin aynısı, bunun rakamsal değeri biraz daha fazla. Ama 4/B’den 4/A’ya, geçtiğimiz yıl, burada düzenleme yapılıp sözleşmeliden memur kadrosuna, kadroya geçişler sağlanırken insanların hak kaybına sebebiyet veren düzenleme yapıldı, insanların kazanılmış hakları geri alındı. Bunu bir şekilde tarif etmek mümkün: Devlet vatandaşına, çalışanına tuzak kuruyor, Hükûmet tuzak kurma yoluyla insanlarının emeklerine el koymuş oluyor. İş ve meslek danışmanlarının -ki sayı olarak yaklaşık 4 bin kişilik bir mağdur gruptur- geçen sene 4/B’den 4/A’ya geçişleri yapıldı. Bu geçişle birlikte devlet onlardan kâr etti. Nasıl kâr etti? 800 lira maaşlarından kesinti yaparak 4/B’den 4/A’ya geçişlerini sağladı. Eğer siz bu mağduriyeti gidermiyorsanız, yaygın piyasa tabiriyle ve piyasadaki ifade şekliyle size söyleyeceğim: Siz demek ki bir rüşvet karşılığında bu düzenlemeyi yapmış oluyorsunuz. Memurunuza, çalışanınıza “Sizi 4/B’den 4/A’ya geçirdik, o zaman 800 liradan feragat edeceksiniz.” diyorsunuz.

Dün, Sayın Bakan Çelik burada açıklama yapıyor, bu mağduriyeti giderdiğine dair bir kamuoyu algısı yaratmaya çalışıyor. Ne diyor? “Bu konunun mağdurlarına mağduriyetlerini gidermek için 360 TL maaşlarına ilave yapacağız.” diyor. İyi, sizin onlardan aldığınız 360 TL değil ki, onların mağduriyetleri 360 TL değil ki, 800 TL ve geriye dönük on üç ay devlet bunların bu kazanılmış haklarına el koymuş. Devlet, Hükûmet çalışanların maaşlarına el koyarak tasarruf yapma alışkanlığını bir kenara bırakmak durumundadır, bu mağduriyeti gidermek durumundadır, tıpkı emeklilikte yaşa takılanlarda olduğu gibi, bu mağduriyeti de ortadan kaldırması gerekir.

Üçüncü bir sorun alanını ifade edeceğim, onu da sizinle paylaşacağım: Şimdi, bir torba yasa tartışıyoruz. Bu torba yasa görüşmeleri esnasında bu konu sık sık dillendirilecektir, dillendirilmesi de gerekiyor ancak ben burada bir kez daha ifade edeyim: Taşeronlaştırma marifetiyle mağdur edilmiş insanlardan söz etmek gerekir. Bu mağdurların bir kesimi Karayolları bünyesinde çalıştırılmış insanlar, taşeron işçileri. Hepsi kapının önüne konuldu, işten atıldı ve kıdem tazminatlarına el konuldu. Bu insanlar yargıya gitti, mahkemeye gittiler. Elimde mahkeme kararı var. Karayolları taşeron işçilerine ilişkin mahkeme kararı var. Mahkeme diyor ki, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi diyor ki: “Siz bu insanları işe almak durumundasınız ve kıdem tazminatlarını ödemek durumundasınız.” Ama Hükûmet, Bakanlık keyfî bir şekilde “Ben bunu uygulamıyorum.” diyor.

Hukuku uygulamayan, kanunlarını uygulamayan bir hükûmet nasıl bir hükûmet olabilir, sizin takdirinize sunuyorum.

Bu önergemize destek vereceğinizi umuyor, hepinizi selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Halkların Demokratik Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Salih Koca, Eskişehir Milletvekili.

Buyurun Sayın Koca. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

SALİH KOCA (Eskişehir) – Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz; HDP grup önerisi aleyhine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Emekli vatandaşlarımızın durumlarının iyileştirilmesi noktasında önceki hükûmetlerden farklı olarak bizim Hükûmetimiz döneminde devrim niteliğinde birtakım düzenlemeler yapıldı. 1999 yılında çıkarılan Sosyal Güvenlik Kurumu Yasası’nda emeklilerimizin maaşları bir önceki ayın TÜFE oranlarına endekslenmişti. Eğer bu durum olduğu gibi devam etmiş olsaydı, emeklilerimiz yalnızca enflasyon oranlarında birtakım artışlar alacaklardı. AK PARTİ iktidarının ilk aylarında, emeklilerimize seyyanen 75 lira ile 100 lira arasında artışlar yapıldı. Sonraki yıllarda da emeklilerimizin maaşları enflasyon oranlarının üzerinde artırıldı. Bizler, bunlarla da yetinmedik. Bu dönemde emeklilerimizin çok daha fazlasını hak ettiğini biliyoruz ve imkânlarımızı da zorlayarak emeklilerimiz için şartların daha iyileştirilmesi konusunda mücadele ediyoruz. Aslında, burada gündeme getirilen konuların başında emeklilik yaşı ve emekli maaşlarıyla ilgili gündeme getirilen konular var. Bu anlamda, OECD ülkelerindeki emeklilik yaşları nedir, Türkiye’deki emeklilik yaşı nedir, buna bir göz atmak gerektiğine inanıyorum.

Bu anlamda, hem kadınlarda hem de erkeklerde OECD ülkeleri emeklilik yaşlarına bir bakacak olursak: Avustralya’da kadınlarda 65, erkeklerde 65, Avusturya’da 60-65, Belçika’da 65-65, Kanada’da 65-65, yine Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya’da 65 yaş olarak devam ediyor. Fransa’ya baktığımızda kadın ve erkeklerde emeklilik yaşının 60 olduğunu görüyoruz. Almanya’da kadın ve erkeklerde emeklilik yaşı 67 olarak belirlenmiş. OECD ülkelerinin genelinde 60’la 67 yaş arasında emeklilik yaşının değiştiğini görüyoruz. Bu anlamda, sadece Kore’de emeklilik yaşı 60, bu da 2033 itibarıyla 65 olmak üzere kararlaştırılmış. Peki, İspanya’da, İsviçre’de, Slovakya Cumhuriyeti’nde yine 60-65 yaş olan emeklilik yaşı Türkiye’de nedir? İşte, çıkarılan son yasayla birlikte, Türkiye’deki emeklilik yaşının kadınlarda 58, erkeklerde de 60’a çıktığını görüyoruz. Bu anlamda, emeklilik yaşı 2000 yılından itibaren başlayanlar için bu şekilde 58 ve 60 olarak belirlenmişken, Türkiye’de emeklilik yaşının OECD ülkelerinin neredeyse tamamından daha düşük olduğunu görüyoruz.

Tabii, bununla birlikte, emeklilerimizin maaşlarına ve bu anlamda alım gücüne de bir bakmak gerekir. 2002 yılından bugüne kadar, 2002-2013 Temmuz ayı itibarıyla aylık seviye ve artış oranlarına bir göz atalım: Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili yapılan, emeklilerimizle ilgili, Emekli Sandığından yapılan aylık artışlarına baktığımızda, SSK işçimizin 2002 yılında aylığı 257 iken 2014 yılında 1.047 lira olmuş ve nominal artış oranı 307’ye yükselmiş, reel artış oranı da yüzde 45 seviyesinde. Biliyorsunuz, bu on iki yıllık dönemde toplam enflasyon yüzde 159 idi. Emekli aylıklarına farklı anlamda baktığımızda, emekli aylıklarında bu dönemde toplamda -farklı gruplar olarak- yüzde 208 ile yüzde 782 oranında artışlar sağlandı. Yani, kümülatif enflasyonun yüzde 159 olduğu bir dönemde, en düşük yüzde 208, en yüksek de yaklaşık yüzde 782 oranında artış görüyoruz. Yine Emekli Sandığına baktığımızda, 2002 Aralık ayında 376 lira olan aylık 2014 yılında 1.311 liraya çıkmış, nominal artış oranı yüzde 248 olmuş, bu şekilde devam etmiş. Tabii, en düşük memur emekli maaşı ve diğer emeklilerimizin alım gücüne baktığımızda da yine bu dönemde, iktidarımız döneminde alım güçlerinde de hemen hemen her alanda çok ciddi artışlar olduğunu görüyoruz.

Bunlarla da kalmadık. İşçi emeklilerimizin yıllardan beri beklemiş olduğu intibak düzenlemesi bu dönemde yasalaştı. 2009 yılında başlayan ve hâlen devam eden küresel krizin yaşandığı bazı ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerinde geriye gidişin yaşandığı, sosyal yardımlarda kesintilere gidildiği ve daha da önemlisi, emekli aylıklarının sabitlendiği bir dönemde emeklilerimiz için yıllardan beri beklenen intibak yasası bu dönemde çıkarıldı. 2 milyon 730 bin Sosyal Sigortalar Kurumu emeklisinin kapsamda olduğu intibak düzenlemesinden 1 milyon 782 bin kişi yararlandı. Bu kapsamda, emekli olan 12.797 kişinin maaşında 178 liraya varan artışlar sağlandı ve toplam intibak düzenlemesinin yıllık maliyeti 2 milyar 659 milyon lira oldu.

Emeklilerimize maaş ödemelerinde kolaylıklar sağlandı. Emeklilerimizin sağlık tesislerinden ve sağlık yardımlarından yararlanma şartları iyileştirildi. Sağlık karnesi uygulamasına bu dönemde son verildi. Sağlık yardımı için otomatik aktivasyonlar sağlandı. Yatan hastalara ilaç ve malzeme temininde kolaylıklar sağlandı. Katılım payları artık aylıklardan kesiliyor. Yurtdışında tedavi imkânları bu dönemde sağlandı. Emeklilerimizin almakta oldukları aylıklara, izinleri olmaksızın haciz konulması engellendi. Yersiz sağlık giderleri affedildi. Emeklilik hizmetleri için yeni bir genel müdürlük bu anlamda kuruldu ve işlemler hızlandırıldı. Emeklilerimizin merkezde yapılan bir kısım işlemleri taşraya devredildi. Emeklilerimiz için İnternet’ten hizmet dönemi başladı. Fiş ve fatura toplamaya bu dönemde son verildi. BAĞ-KUR’lulara basamak satın alma imkânı getirildi. Emeklilerimizin prim borçları yapılandırıldı. Memur emeklisine aylık tercih hakkı verildi. Krediyle emekli olunabilmesi sağlandı. Aylık bağlama süreleri kısaldı. Memur emeklilerine mahallinde hizmet verilmeye başlandı. Depremzedelere aylık hakkı tanındı. BAĞ-KUR’lulara yeni haklar verildi. BAĞ-KUR’luya kolay emeklilik hakkı sağlandı. SSK ve BAĞ-KUR’lulara emekli ikramiyesi ödendi. Yurtdışı borçlanmaları yapan emeklilere Türkiye’de çalışma hakkı verildi. Yersiz ödemelerde faiz kaldırıldı. BAĞ-KUR emeklisinin sağlık primi kesintisinde kolaylıklar sağlandı. Kamu iş yerinde çalışan emeklilerin mağduriyeti bu dönemde giderildi. 100 TL ve ek ödeme uygulamasına Türk Silahlı Kuvvetleri emeklileri dâhil edildi. SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine yeni haklar verildi. 6495 sayılı Kanun’da yapılan düzenlemeyle 2330 sayılı Kanun’un uygulamasını gerektiren SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine memurlarda olduğu gibi alt sınır aylık uygulaması getirildi. Ayrıca, bu kapsamda olan SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine ek ödeme verilmesi, eğitim ve öğretim yardımı yapılması, faizsiz konut kredisinden yararlandırılması, ücretsiz seyahat edebilmeleri, bağlanan aylıkların kesilmeksizin yeniden çalışmayla birlikte ikinci bir aylık alabilmeleri, hayatını kaybedenlerin iki yakınına kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilme hakkı gibi haklar tanındı.

Sözlerimin başında söylediğim gibi, emekli vatandaşlarımızın durumlarının iyileştirilmesi noktasında, Hükûmetimiz bu dönemde devrim niteliğinde iyileştirmeler ve düzenlemeler sağladı. Emeklilerimizi düşünüyoruz. Emeklilerimizin yaşam standartlarını daha da iyi hâle getirmek konusunda, imkânlarımız dâhilinde elimizden gelen gayretleri inşallah bundan sonra da göstereceğimize inanıyoruz.

Bu anlamda, ben tüm emeklilerimize hayırlı uzun ömürler temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Zozani.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, sayın hatip biz sanki emeklilik yaşını düşürmek istediğimize dönük bir talebi ifade ediyormuşuz gibi bir algı yarattı. Müsaade ederseniz düzelteceğim.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Zozani.

 

VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Hakkâri Milletvekili Adil Zozani’nin, Eskişehir Milletvekili Salih Koca’nın HDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında Halkların Demokratik Partisine sataşması nedeniyle konuşması

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın hatip biraz önceki konuşmasında, sanki biz emeklilik yaşının düşürülmesine dönük bir talepte bulunmuşuz gibi bir algı yarattı ve konuşmasını bu eksene oturttu.

Sayın Hatip, sizin burada şu soruya cevap vermeniz gerekirdi: 2000 yılından bugüne kadar her yıl ortalama 200 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, devlete hizmet etmiş, emek vermiş vatandaşı, sizin ve sizden önceki hükûmetlerin çıkarmış olduğu bir kanundan kaynaklı olarak mağduriyet yaşıyor. Bu insanlar çocuklarını doktora götüremiyorlar. Bu insanlar, fiilî hizmet süresini ve prim gün sayısını doldurdukları hâlde emekli ikramiyesini alamıyorlar. Bu insanlar, kimisi yaşını doldurmuş olduğu hâlde, prim gün sayısını dolduramadıkları için emekli maaşını alamıyorlar ve Sosyal Güvenlik Kurumunun hizmetlerinden yararlanamıyorlar, doktora dahi gidemiyorlar. Şimdi, biz size diyoruz ki: Bu insanların mağduriyetini ortadan kaldıracak düzenlemeyi yapalım. 1 değil, 13 tane kanun teklifi var Meclis Genel Kurulunun gündeminde. Bunları birleştirelim, bir araya getirelim, bunlar üzerinden bir çözüm üretelim. Yok, bunları beğenmiyorsanız siz bir düzenleme getirin, bunun üzerinde çalışma yapalım diyoruz.

Biz emeklilik yaşının düşürülmesini talep etmiyoruz, bu ayrı bir tartışma konusu, bu konunun gündemi değil. 2008’de sizin yaptığınız kanun düzenlemesi, 1999’da sizden önceki hükûmetlerin yaptığı kanun düzenlemesi Türkiye’de mağdurlar yaratmış ve insanlar mağdur, çözüm bekliyor Meclisten.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADİL ZOZANİ (Devamla) – Gelin, bu sorunun çözümüne dair bir görüşünüz varsa bunu söyleyin.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Bunları söyleyeceğiz, ikinci konuşmacı söyleyecek az sonra.

SALİH KOCA (Eskişehir) – Sayın Başkanım, az sonra geliyor bunun cevabı yani biraz bekleseydiniz gelecekti, daha var konuşma hakkımız.

 

VI.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

1.- HDP Grubunun, 28/1/2014 tarihinde Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından, emeklilik için fiilî hizmet süresini ve prim ödeme gün sayısını doldurmalarına rağmen yaş haddine takılanların, emeklilik bekleyen yurttaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi ve karşı karşıya bulundukları sorunların çözümüne imkân sağlanması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve öngörüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Öneri lehinde söz isteyen Ensar Öğüt, Ardahan Milletvekili.

Buyurun Sayın Öğüt. (CHP sıralarından alkışlar)

(Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün kürsüye bir poşet bırakması)

BAŞKAN – Sayın Öğüt, iftariyelik mi onlar?

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Evet.

BAŞKAN – Buyurun.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Halkların Demokratik Partisinin vermiş olduğu önergenin üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlarım.

Değerli arkadaşlar, emeklilere gelmeden önce yaklaşan Kurban Bayramı var biliyorsunuz. Kurban Bayramı’ndan önce çiftçilerimiz, hayvan yetiştiricilerimiz son derece zor durumda, zaten daha önce gelen ithal nedeniyle de insanlar hakikaten çok büyük zarar ettiler. Ama, bu defa Sayın Bakandan da rica ediyorum, burada tutanakları okusun; Anadolu’daki insanlara köprüden hayvanlarını geçirerek Trakya’da satma serbestliği getirsin. Diyor ki: “Trakya ari bölge, orada şap hastalığı yok, burada var.” Kardeşim, şap hastalığı olan hayvanların etini niye halka yediriyorsun; bir.

İki: Bu hayvanlara sağlıklı raporunu alıyorlar, veteriner kontrolünü alıyorlar ve illerinden o şekilde geliyorlar. Eğer hastalık varsa, köprünün girişinde, Gebze’de bir istasyon kur, orada hayvanları getir, geçir, bak bakalım sağlıklı mı, hastalıklı mı? Şap hastalığı varsa geçirme, şap hastalığı yoksa geçir. Yani, bunu niye insanlarımıza çok görüyorsunuz? Bu konuda biz bunu takip edeceğiz. Sizden rica ediyorum, mutlak suretle… (CHP sıralarından alkışlar) Bak, burada da söylüyorum -sonra bana demeyin- köprüyü keseceğim, onu da söyleyeyim.

Şimdi, değerli arkadaşlar, emekliler; işçi emeklileri var, BAĞ-KUR emeklileri var –BAĞ-KUR esnaf, BAĞ-KUR tarım var- bir de emekli memurlar var. Şimdi, işçi emeklileri altı aylık taban maaşından yüzde 3,27 zam almış yani ayda 30 TL’ye geliyor, 30 TL. Efendim, BAĞ-KUR esnafı altı ayda 23 TL almış, esnaf olup BAĞ-KUR’dan emekli olanlar ayda 23 TL almışlar, tarım BAĞ-KUR’undan emekli olanlar 16 TL almışlar arkadaşlar. Kim vuruyorsa geliyor köylüye vuruyor, tarıma vuruyor. Bir de köylü milletin efendisi diyoruz, bu nasıl efendi ben de bilmiyorum. Memura da yıllık 123 TL…

Şimdi, kuru fasulyeye yüzde 10,21; marketlerde limona 21,6; efendim, kiraza 11,40; fasulyeye 10,95 zam gelirken diğer mamullerle beraber, ramazanda -Şemsi Bey’in açıklamasına göre- temel gıda maddelerine yüzde 500’e yakın zam gelmiş arkadaşlar. Bu emekli, 30 lira, 16 lira, 23 lira aldığı parayla nasıl ekmek alacak, nasıl karnını doyuracak? Bu ramazanda, bu mübarek ramazanda arkadaşlar, hakikaten buna üzülüyorum.

Bizim halk ozanımız rahmetli Âşık Mahzuni’nin bir şiiri vardı:

“Yoksulun sırtından doyan doyana

Bunu gören yürek nasıl dayana

Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana

Bilmem söylesem mi söylemesem mi?”

Ya, yoksulun sırtından ayakkabı kutularını doldurduk, yetmedi. Emeklilere üç kuruş zammı esirgiyoruz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Hele bir de yaşa takılan emekliler var, primini ödemiş, hizmet şeyini ödemiş, her şeyini ödemiş; bunu çözmüyorsunuz. Siz Hükûmetsiniz, Hükûmet niye oldunuz? Sorunu çözün ve bu insanlar emekli olsunlar, huzurlu yaşasınlar değerli arkadaşlar.

Şimdi, Mahzuni’nin bir şiiri daha var:

“Bir çift öküz yeter mi, böyle baca tüter mi?

Çoluk çocuk uyumaz, aç insanlar yatar mı?

Bu tarla susuz tarla, daha zorla, ha zorla.

On çocuk arpa yiyor, beyler bunu biliyor mu?”

Şimdi, değerli arkadaşlar, 10 çocuk arpa yiyor, yiğit muhtaç olmuş kuru soğana... Şu anda benim bölgemde, Ardahan ve Doğu Anadolu’da özellikle, beyler burada lüks, beş yıldızlı otellerde iftar yerken, yemekleri, fazla fazla, kalkıp çöpe atarken, evet, bizim insanımız bu ekmeğe muhtaç kaldı, emekli bu ekmeğe muhtaç kaldı arkadaşlar.

Şu anda benim bölgemdeki insanım, emeklim, bu soğanla, bu ekmekle iftar açıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Evet, siz de ayakkabı kutularını dolduruyorsunuz. Bu, kul hakkı yemektir, bunu da affetmiyorum. Ben, bölgem adına konuşuyorum. Evet, bu ekmek, bu kuru soğanla iftar açanların hakkını aramak için bu kürsüye çıktım.

Şimdi sizden rica ediyorum değerli arkadaşlar, bu emeklilere, mutlak surette insanca yaşayacak şekilde bir hak verilmesi gerekiyor. Eğer bunları vermezsek, bunları vermediğiniz zaman… İnsanlar televizyonlarda izliyorlar, görüyorlar ayakkabı kutularını, kasalardaki paraları. Bu paralar devletin ve milletin parasıdır. Bu paralarda kul hakkı vardır.

Lütfen, sizden rica ediyorum, emekliliği dolmuş, günü gelmiş, güne takılmış insanlar emekli olsun. Artı, BAĞ-KUR emeklisi, BAĞ-KUR’dan esnaf emeklisi, BAĞ-KUR’dan tarım emeklisi, işçi emeklisi ve memur emeklisine, mutlak surette insan gibi yaşayacak şekilde bir zam verin. Yani ayda 16 TL… Allah aşkına, nedir 16 TL? Yani, 1 kilo kuru fasulye değil arkadaşlar.

Bakın, değerli arkadaşlar, Tarım Bakanı “Et pahalı, eti ucuzlatacağım, ithal getireceğim.” dedi. Biz buna karşı çıkıyoruz. Evet, bakın burada çok değerli bir profesör arkadaşım oturuyor, Yunus Kılıç; bizim Kars Milletvekilimiz; veteriner profesör olduğu için söylüyorum. Şu anda marketlerde etin kilosu 40 lira civarında, bazen duruma göre daha da artıyor. Ben şunu söylüyorum -arkadaşımın da, bizim Ardahan Milletvekilimiz, şimdi gördüm, Orhan Atalay Bey Hocamın da doğrulayacağına inanıyorum- biz etin kilosunu 20 liraya satmaya hazırız arkadaşlar. Evet, Kars’ta ve Ardahan’da kilosu 20 liraya Türkiye’yi doyuracağız. İthal et getirmesin; bizden, köylümüzden, çiftçimizden esirgemesin. Şunu diyoruz: Köylüye, çiftçiye Tarım Bakanlığı kredi verir, destek verirse o zaman biz daha ucuz et getiririz arkadaşlar. Yemin ediyorum -ben hayvan pazarlarını dolaşıyorum- şu anda canlı karkasın kilosu 16 lira Ardahan’da, 16 lira karkas. Kardeşim, bunu 20 liraya perakende satmaya hazırız, gelin verelim ama Ardahan’daki çiftçiyi destekleyin. Ardahan’daki, Kars’taki çiftçi Ziraat Bankasına gittiği zaman, bütün arkadaşlarım biliyor, Ziraat Bankası hemen “Memur kefil getir, şehir merkezinde binan varsa onu ipotek ettir, esnaf kefil getir.” diyor. Değerli arkadaşlar, çiftçinin parası olsa, şehirde otursa, şehirde binası olsa zaten gidip orada çiftçilik yapmaz, hayvanın peşinde koşmaz. Şimdi, siz onu da vermiyorsanız çiftçi ne yapacak o zaman?

Arkadaşlar, yılda bir defa bizim hayvancının yüzü gülüyor, Kurban Bayramı’nda. Bu Kurban Bayramı’nda, istirham ediyorum Sağlık Bakanlığından da Tarım Bakanlığından da, illerden hayvanlar çıkarken sağlık kontrolleri yapılsın, sağlık belgeleri verilsin; diyelim ki Kars’tan Gebze’ye kadar geldi, hayvanının kontrolü yine yapılsın, eğer o arada hastalanmışsa, hastalığı varsa hayvanını karşıya geçirmesin, hastalığı yoksa geçirsin. Bakın, çok enteresan, Esenyurt’ta benim bir akrabam oturuyor, adam hayvan parasını vermiş zamanında, hayvanı da besletmiş, kendi kurban kesecek, hayvanını köprüden geçiremedi. Böyle bir anlayış olabilir mi yani bu Tarım Bakanı ne yapmak istiyor? Şimdi, ithal et getiriyor, gizli gizli, kaçak et getiriyor, kaçak mal geliyor, onlara gözünü yumuyor et ucuzlasın diye, kendi çiftçisini perişan ediyor.

Değerli arkadaşlar, burada milletin efendisi köylüyse, nüfusumuzun üçte 1’i yani yüzde 30’a yakını köylüyse bu köylüye bu Hükûmetin bir şey vermesi lazım. Bakın, gelin, beraber köyleri dolaşalım. İnanın, samimi söylüyorum, 6 litre süt veriyor, 1 litre mazot alıyor arkadaşlar. Yani, şimdi, şu ekmeği alamayan arkadaşlarım var, şu ekmeği, şu soğanı. Şu soğanın kilosu 2,5 lira bazı yerlerde, şu ekmek 2 lira arkadaşlar.

Şimdi, şunu söyleyeyim: Burada ekmeği, soğanı alamayan adamın hakkı varsa, sizden istirham ediyorum, yani bunlardan esirgeme yapmayın. Bu esirgemeyi yaparsanız o zaman dengeler altüst olur.

Fakire fukaraya hizmet etmek en büyük ibadettir diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Öneri aleyhinde söz isteyen, Ramazan Can, Kırıkkale Milletvekili.

Buyurun Sayın Can. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Divana bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Meclis araştırması önergesi Barış ve Demokrasi Partisi adına. Barış ve Demokrasi Partisi adına olan Meclis araştırmasını…

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Halkların Demokratik Partisi Ramazan Bey.

RAMAZAN CAN (Devamla) – Evet.

…Halkların Demokratik Partisi, grup önerisi şeklinde İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre Genel Kurula getiriyor. Burada hukuken bir sıkıntı var mıdır, yok mudur; Divanın bunu tetkik etmesi temennisiyle konuşmama başlamak istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında, bu emeklilikte kademeli yaşa niçin gelinmiş, bunun derin olarak tahlil edilmesi gerekiyor çünkü bir aktif prim ödeyenler var, bir de pasif sigortalılar var. Aktif sigortalılardan, prim kesilecek çalışmaları sayesinde, bir hizmet akdine dayanarak çalıştıkları için ya da memur olmaları hasebiyle bunlardan biriken prim emeklilere, pasif sigortalılara ödenecek prim.

1987 yılında “süper emeklilik” adı altında resen emeklilik çıktı. Bu da primler dengesindeki aktif-pasif dengesindeki aktüeryayı bozdu. Akabinde, 1991 yılında iktidara gelen koalisyonla, Doğru Yol Partisi ve SHP koalisyonuyla birlikte buradaki denge daha da bozuldu. Ben, o tarih itibarıyla Makine Kimyada işçiyken 38-40 yaşlarında resen emekliliğe sevk edilen arkadaşlarımızın, büyüklerimizin -o dönem itibarıyla söylüyorum- ağlayarak emekli olduklarına şahit oldum. Dolayısıyla, burada hesapsız, ileriyi öngöremeyen, ileride bu dengenin bozulacağını öngöremeyen popülist yaklaşımlarla siyasetçilerin elinde memleketimiz maalesef sıkıntılara sokulmuştur.

Netice itibarıyla, AK PARTİ iktidara gelmezden evvel, bu emeklilere emekli maaşı ödenmesi noktasında bankalardan yüksek faizli krediler çekilmiştir. Öyle hâl aldı ki, 2001’e gelindiğinde, emeklilerin parası ödenemeyecek hâle geldi. Allah’a çok şükür, milletimiz AK PARTİ’yi iktidara getirdi de emeklilerin sıkıntısı çözülmüş oldu.

Buraya gelirken buna da dönemin iktidarları müdahale etmek istediler, haklıydı bu müdahale de ve kanunlar çıkarttılar. Yirmi beş yıl dolduğunda, yirmi beş yıl dolduğunda emekli olmanın önüne engeller getirmek gerekti. Bu, tabii, müktesep hak açısından da sıkıntılı bir durumdu. Ben, kendi şahsımdan örnek vermek istiyorum: Şu an yirmi yedi yılı doldurdum. Ben, 1988’de Makine Kimyada işbaşı yaptığıma göre, bu kanunlar da 1988’de çıktığına göre, bu kanunların beni etkilememesi lazım. Ama memleketin geleceği ve aktif sigortalılar ile pasif sigortalılar arasındaki bozulan dengenin bir manada tamiri noktasında bu kanunları da elzem görmek gerektiğine inanıyorum.

Netice itibarıyla, 1999’da çıkan kanun ve 2001 yılında çıkan kanun bir milat olmuştur bu manada. Anayasa Mahkemesine götürülmüş, Anayasa Mahkemesi iptal etmiştir. Müktesep hak dengesinde, kademeli bir geçiş sağlanması dengesinde… Biliyorsunuz, o dönem çıkan kanunda on beş yıl süreyi dolduranlara bu kanun uygulanmayacak, on beş yılı doldurmayanlara ise bu kanun uygulanacaktı. Bu da, adalet ve nefaset ölçüsünde kamu yararı gözetilerek Anayasa Mahkemesince bozuldu. 2001 yılında 4447 sayılı Kanun’un geçici 205 ve 206’ncı maddelerini Anayasa Mahkemesi bu manada iptal etti. İptal edilip yürürlüğe girdikten sonra kanun koyucu, tekrar 1 Haziran 2002 tarihinde, geçici 206’ncı ve 205’inci maddelerinde Anayasa Mahkemesinin iptali doğrultusunda yeniden bir düzenleme yaptı. Bu düzenleme neticesinde kademeli yaşa geçildi.

Buradaki kademeli yaşa örnek vermek istiyorum ben. İki yıldan fazla, üç yıl altı aydan az kaldıysa emeklilik süresine, kadınsa 41, erkekse 45 yaşında; üç yıl altı aydan fazla-beş yıl arası emekliliğe kalan süresi varsa kadınsa 42, erkekse 46 yani her on sekiz ay aralığında kademe kademe yaşlar ilerliyor.

Netice itibarıyla, bu vermiş olduğumuz örnekler bir hizmet akdine, yani Sosyal Sigortalar kapsamında vermiş olduğumuz örneklerdir. Emekliliğe kalan süreyi hesap ederek kademeli yaşa geçerken, Emekli Sandığı 657’ye tabi memurlarda ise fiilî hizmeti ne kadarsa oradan emeklilik yaşına gelen süre… Yani, daha doğrusu, Sigortadaki yaş hesaplaması ile Emekli Sandığındaki yaş hesaplaması ters orantılı şekilde devam edecektir ve bu şekilde bir tarih ortaya çıkmıştır. 23 Mayıs 2002 tarihi itibarıyla bir hizmet akdine dayanarak çalışan sigortalı kardeşlerimizin kademelendirilmesi buna göre yürürlüğe girmiştir, memurlarda ise 1 Haziran 2002 tarihi itibarıyla sürelerine göre hesaplanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir memleketi yöneten iktidarlar memleketin geleceği için siyasetteki popülizmi bir tarafa bırakarak teknik olarak memleketin gerçekleri nelerdir, memleketin aktif sigortalı sayısı nedir, pasif sigortalı sayısı nedir, bu aktif sigortalı sayılarından elde edilen primlerle ileriye yönelik pasif sigortalıların, emeklilerin maaşı ödenebilir mi; bunları değerlendirmesi lazım, popülist yaklaşımlara uzak olması lazım.

Ben kendim de mağdur olmakla birlikte, buradaki düzenlemeyi memleketin gerçekleri açısından reel buluyorum. Yine, burada HDP’yi temsilen konuşan hatibin şu konudaki hassasiyetlerine de katılıyorum, diyor ki: “Yirmi beş yılı doldurdu, müktesep hakkı da ihlal edildi, şimdi kademeli olarak yaşı bekliyor.” Yani ben milletvekili olmadan önce, ara dönemde yirmi beş yılı doldurmuştum ama emeklilik tarihim 2019 yılı idi. 2007 yılı ile 2009 yılı arasında yirmi beş yılı doldurup yaşı beklememe rağmen, bu arada hastalandığımız zaman, hastaneye gitme anlamında ve ilaç yardımı anlamında bu hizmetleri alamayacak durumundayız. Vatandaşlar bu noktada gerçekten mağdurdur, Hükûmetimizin bunları çözmeye yönelik adımları vardır ve olmalıdır diye düşünüyorum ben.

Bu duygular içerisinde, BDP’nin vermiş olduğu HDP’nin Genel Kurula getirmiş olduğu önerinin muhteva olarak katıldığım noktaları da var ama biliyorsunuz, torba yasayı çıkarmamız lazım, gündemin yoğun olması hasebiyle aleyhinde oy kullanacağımı belirtiyor, Genel Kurula tekrar saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı…

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Öğüt.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın Hatip beni yaralamak istedi. “1988’de çıkan bir kanun.” dedi, onu düzeltmek istiyorum efendim.

BAŞKAN – Nesini düzelteceksiniz?

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – “1988’de çıkan kanun.” dedi.

BAŞKAN – Söyleyin, buyurun.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Tamam, müsaade ederseniz kürsüde söyleyeyim.

BAŞKAN – Yani sizinle ilgili bir sataşma söz konusu mu Sayın Öğüt? Sataşma varsa söz vereyim.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Yanlış bilgi veriyor efendim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Yanlış bilgi verdi.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Genel Kurula yanlış bilgilendirme var, doğrusunu merak ediyoruz.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – 1988’de çıkan kanun değil.

BAŞKAN -  Buyurun Sayın Öğüt.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Torbamla geliyorum.

BAŞKAN -  Sayın Öğüt, buyurun.

 

VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın HDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Değerli arkadaşlar, değerli hatip “1988’de çıkan kanun.” dedi. Ya kardeşim, kaç yılındayız biz? 2014 yılındayız.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Sayın Başkan, süper emeklilikle ilgili…

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Efendim?

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Aynı şeyi söylemiyoruz.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Olur mu, tutanağı getir, “1988’de çıkan kanun.” dedin.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Süper emeklilik o.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – 1999, 2001’de çıkan kanunla Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği geçici madde diyorsun. Ben, şu anda, 2014 yılında bir kanun çıkartarak emeklileri rahatlatalım diyorum. Ben, 1988’de, 1999’da veya 2001’de çıkan kanunla kalalım demiyorum ki.

Ama şunu söyleyeyim: Biz ekmek için Ekmeleddin Bey’i seçeceğiz inşallah, onu da söyleyeyim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Öğüt.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Sayın Başkan…

BAŞKAN - Buyurun Sayın Can, sataşma varsa size de söz veriyorum.

Buyurun.

 

3.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın, Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ben aslında sataşmada bulunmadım, arkadaşı da ilzam etmedim. Sadece şunu söyledim: Sosyal Güvenlik Yasası’nda şu anki sıkıntılar çekiliyorsa bunun kaynağına derin bir analiz yapmak istedim, tabii analizi anlayamadı herhâlde arkadaşımız. Şunu söylemek istiyorum ben: 1988 yılında çıkan kanun süper emeklilikle ilgili, orada aktüeryal dengesi bozulmuştur. Akabinde, 91’de iktidara gelen dönemin DYP-SHP koalisyonunda da resen emeklilik yasası gündeme gelmiştir. Bütün bunlar sistemdeki aktüeryal dengeyi bozmuştur. Kanun ise 99 yılında çıkmıştır, 2001 yılında Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesine göre ikinci kanun çıkmıştır diyor, Genel Kurulu rahatsız ettiğimden dolayı da özür diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Öğüt, anlaşıldı, lütfen, tamam.

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – 2001 yılında çıkan kanunun geçici maddesini Anayasa Mahkemesinin  bozduğunu biliyorum da ben 2014 yılında siz ne iş yapıyorsunuz, onu sormak istiyorum.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Onun cevabını verdim, anlamadıysan ne yapayım.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

VI.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

1.- HDP Grubunun, 28/1/2014 tarihinde Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından, emeklilik için fiilî hizmet süresini ve prim ödeme gün sayısını doldurmalarına rağmen yaş haddine takılanların, emeklilik bekleyen yurttaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi ve karşı karşıya bulundukları sorunların çözümüne imkân sağlanması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve öngörüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum…

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Karar yeter sayısı istenmişti.

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Kâtip üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için elektronik cihazla oylama yapacağım.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Evet, karar yeter sayısı vardır, öneri kabul edilmemiştir.

Şimdi, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

 

2.- MHP Grubunun, 5/6/2014 tarih ve 6044 sayıyla Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve arkadaşları tarafından, Suriyeli sığınmacıların durumlarının ve toplumsal etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

17/07/2014

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 17 Temmuz 2014 Perşembe günü (bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                                     Oktay Vural

                                                                                                                                          İzmir

                                                                                                                           MHP Grup Başkan Vekili

Öneri:

05 Haziran 2014 tarih ve 6044 sayıyla TBMM Başkanlığına vermiş olduğumuz, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve arkadaşlarının Suriyeli sığınmacıların durumlarının ve toplumsal etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verdiğimiz Meclis araştırma önergemizin, 17 Temmuz 2014 Perşembe günü (bugün) Genel Kurulda okunarak görüşmelerinin bugünkü birleşiminde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Mehmet Şandır, Mersin Milletvekili.

Buyurun Sayın Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sonuç olarak bugün ülkemiz için bir millî güvenlik sorunu hâline gelen Orta Doğu bölgesindeki gelişmeleri ve bunların muhtemel sonuçlarını ve Suriye’de yaşanan iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli sığınmacıların yaşadıkları sorunları ve oluşturdukları sorunları araştırmak, alınması gereken tedbirleri belirlemek için bir komisyon kurulması talebiyle grubumun verdiği araştırma önergesinin gündeme alınması konusu üzerinde söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, söze, öncelikle Gazze’de yaşanan İsrail-Yahudi vahşetini şiddetle ve nefretle kınayarak başlıyorum. Ayrıca, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde yaşanan IŞİD vahşetini, Türkmen katliamını yine şiddetle ve nefretle kınıyorum. Ayrıca, bu vahşete seyirci kalan, Müslüman’ı Müslüman’a kırdırarak Büyük Ortadoğu Projesi’ni uygulayan küresel güçleri ve bunları seyreden Birleşmiş Milletler Örgütünü ve medeni dünyayı da şiddetle kınıyorum. Olaylarda hayatını kaybeden tüm insanlarımıza Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Şu mübarek ramazan ayının rahmet kapılarından bu insanların zulmünün, çilesinin bitmesini Yüce Allah’tan diliyorum.

Değerli milletvekilleri, hep beraber izliyoruz. Bugün Kerkük’te, Telafer’de, Musul’da, Halep’te, Humus’ta, Gazze’de ölüm çığlıkları yükseliyor. Bölgemiz tam anlamıyla bir kıyamet yaşıyor. Bölgeden her ölçekte feryatlar yükseliyor, “Türkiye neredesin, Türk milleti, gavim gardaş ben öldüm, sen neredesin?” çığlıkları yükseliyor. Böyle bir şiir var biliyorsunuz. Bölgemizde yaşanan bu vahşete, yaşanan bu acılara karşı Türkiye Büyük Millet Meclisinin yeterli duyarlılığı göstermediği kanaatindeyim. Bunun için, özellikle bölgede yaşananların muhtemel sonuçlarını ve Suriye’de yaşanan iç savaşın oluşturduğu bu sorunun muhtemel sonuçlarını araştırmak üzere Meclisimizde bir komisyon kurulmasını, ulaşılacak sonuçları Hükûmete ileterek alınması gereken tedbirlere yardımcı olunmasını veya hiç olmazsa bir genel görüşme yapılmasını bir sorumluluk olarak değerlendiriyorum, bir borç olarak değerlendiriyorum.

Değerli milletvekilleri, Suriye konusunda konuşmadan önce Irak’ta yaşanan hadiseye dikkatinizi çekmek istiyorum. Sizlere de mutlaka ulaşıyordur. Bizlere mesajla, telefonla ulaşan çok sayıda insan Irak’ta gerçekten bir vahşetin yaşandığını ifade ediyorlar. Özellikle Telafer’de “DAASH” denilen, “IŞİD” dediğimiz Irak-Şam İslam Devleti vahşeti Şiilere karşı, Şii Türkmenlere karşı çok ciddi bir vahşet uyguluyor, hiçbir insani değer taşımayan bir vahşet uygulanıyor. Daha da acısı, DAASH, Şii Tükmenleri katlediyor. DAASH’la, IŞİD’le mücadele eden Irak Merkezî Hükûmeti de “Bunlarla mücadele edeceğiz.” derken Sünnilere eziyet ediyor. Telafer’de bir kıyamet yaşanıyor. Mesajla gönderdikleri bu dehşet tablolarını sizin ve Türkiye’nin dikkatine sunuyorum. Gözlerden okunan korkuyu seyretmenizi… Bu insanları, özellikle Şii Türkmenlerini tırlarla, kamyonlarla 1.500 kilometre güneydeki Kerbela’ya, Necef’e taşıyorlar. Buna karşı duyarsız kalmamız mümkün değil. Tüm ilgilileri, Hükûmeti, Türkiye Cumhuriyeti devletini, buradan, Irak’ta yaşanan, Türkmenlerin yaşadığı bu vahşet karşısında duyarlı olmaya davet ediyorum. Ne yapılabilir? 1991’de Saddam’ın zulmüne karşı nasıl Irak’ın kuzeyi Birleşmiş Milletler tarafından korunmaya alındıysa Telafer de böyle bir korunmaya alınabilir. Bunu Türkiye'nin talep etmesini Hükûmetten bekliyorum.

Ayrıca, bu insanlar, DAASH’tan kaçanlar Kerbelâ’ya arabalarla taşınıyor, tırlarla taşınıyor. Hâlbuki Irak’ın kuzeyinde veya Türkiye'nin sınırının hemen kenarında kamplar yapılabilir, insanlar burada Türkiye'nin güvenliği altında hayatlarına devam edebilirler ama ne yazık ki -Sayın Bakana, Sayın Başbakan Yardımcısına buradan hatırlatıyorum- hâlâ, Habur Sınır Kapısı’nda, Irak’tan kaçan Türkmenlerden pasaport soruluyor. Hâlbuki Suriye hadisesinde “açık kapı” politikası uygulanarak ölümden kaçan insanlara Türkiye kucak açmıştı. Bunun Irak Türkmenlerinden de esirgenmemesini talep ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Suriye iç savaşı üç yılını tamamladı. 15 Aralık 2011; o günden bu yana Suriye’de bir iç savaş, bir kardeş savaşı yaşanıyor, etnik temelde, mezhep temelinde bir iç savaş yaşanıyor, bir bölgesel savaş yaşanıyor, hatta tarafları küresel güçler olan uluslararası bir sorun yaşanıyor. Buradan –rakamlar muhtelif olmakla beraber AFAD’ın bildirdiği rakamlar olarak ifade ediyorum- yaklaşık 1 milyon 100 bin Suriyeli sığınmacı Türkiye’mize sığınmış durumda. Bu insanların 219.295 kişisi 16 çadır kent, 6 konteyner kent ve 1 geçici bölgede olmak üzere, sığınmacı olarak tutuluyorlar ve kayıt altındalar ama bunun dışında yaklaşık 900 bin Suriyeli Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde çok ciddi sorunlar içerisinde ve birtakım sorunlar üreterek yaşıyorlar.

Değerli milletvekilleri, meselenin bu noktaya geleceği önceden öngörülmeliydi. Türkiye gerçekten çok ciddi fedakârlık yapıyor. Bu noktada AFAD’a, Kızılay’a ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm kurumlarına teşekkür ediyorum. Gereken neyse, elden gelen neyse yapılıyor ama sorun öyle bir sorun ki Türkiye'nin iç dengesini bozacak noktaya geldi. Biliyorsunuz, birkaç gün önce -Kahramanmaraş, Gaziantep, Adana, İstanbul- birçok şehirde Suriyeli sığınmacılar ile o şehirde yaşayan insanlarımız arasında kabul edilemez olaylar yaşandı. Kahramanmaraş’ta yaklaşık bin kişi… Ama sonuç itibarıyla bir bardak taşması bu. Ne o sorunlara sebep olan sığınmacılar suçlu ne o olaylara tepki koyan Kahramanmaraşlılar veya diğer vatandaşlarımız suçlu. Ama öyle bir olay yaşanıyor ki artık buna devlet olarak, Hükûmet olarak bir çözüm üretmek mecburiyetindeyiz. Bunu yok sayarak, “Biz kamplarda gerekeni yapıyoruz.” diyerek bu sorunu ortadan kaldıramayız. Bugün bir toplumsal çatışma noktasına gelindiyse ve insanlarımız Türk milletine, Türk insanına yakışmayan birtakım davranışlarla bu sığınmacılara bir tepki ortaya koymak mecburiyetine kadar ulaştılarsa, o noktaya mesele geldiyse Türkiye gerçekten çok önemli bir iç güvenlik sorunuyla karşı karşıya demektir.

Bu sebeple, ben, Hükûmeti bu konuyu tekrar düşünmeye, bu konuda birtakım çözümler üretmeye ve her şeyden önemlisi, bu Suriye iç savaşını bitirmeye, Türkiye olarak ne kadar gücümüz varsa katkı vermeye davet ediyorum. Suriyeli sığınmacılar, yerlerinden yurtlarından sökülmüş insanlar, sorunlu insanlar. Bu insanlar gerçekten yurtlarına dönmek istiyor. Bu insanları…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – ...bir an önce köylerine döndürme tedbirini almanın yapılabilecek en önemli, en doğru iş olduğunu düşünüyorum. Bu noktada  Meclisi de duyarlı olmaya davet ediyor, saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Grup önerisi aleyhinde söz isteyen Abdullah Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili.

Buyurun Sayın  Tüzel. (HDP sıralarından alkışlar)

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisinin Suriye’yle, mültecilerle ilgili Meclis araştırması önergesi üzerine söz aldım.

Sorun, her geçen gün daha acılı bir hâl almakta, daha çok büyümekte, mülteci sayısı arttıkça “insan hakları ihlalleri” diyeceğimiz boyut daha da derinleşmekte. Üç yılı geride bıraktık. Suriye’deki rejimi değiştirmenin peşindeki büyük güçler ve onun arkasına takılan AKP Hükûmeti, bugün bu yaşanan insanlık dramının birinci dereceden sorumlusu elbette ve bu nedenle de acil olarak bir çözüm üretilmesi gerekiyor. Evet, bir Meclis araştırılması yapılmalı ama Türkiye’nin her yerinde, hayatın her alanında çocuğundan ihtiyarına, kadınından erkeğine Suriyeli mülteci gerçeğiyle her alanda karşılaşmaktayız; durum artık tahammül gösterilecek bir boyutta değildir. Her gün gazetelerde, bir yerde bir esnafın, bir yerleşik halkın Suriyeli aileyle kavgası, linç haberleri yer almaktadır. İşte, Maraş’ta, ondan önce Antep’te benzer şiddet eylemleri, Suriyeli mülteciler üzerindeki bu haberler ciddi bir şekilde bu konuya el atılmasını gerektirmektedir. Bütün bunlardan önce, sorunu bir hak ihlali olarak ifade ettik, bir insan hakları sorunu olarak ifade ettik.

İnsan hakları deyince, öncelikle, bugün 17 Temmuz. 17 Temmuz 1986, Türkiye’de İnsan Hakları Derneğinin kuruluş günüdür. Yirmi sekiz yıldır, 12 Eylül darbecilerinin yarattığı tahribattan sonra, çocukları cezaevinde olan aileler başta olmak üzere, Türkiye’nin aydın ve onurlu insanları bir araya gelerek Türkiye’deki darbeyle birlikte artan insan hakları ihlallerine karşı mücadele etmek üzere -98 insan bir araya geldi-  bu derneği kurdu. Büyük bedeller ödeyerek, ardında 22 ölüm, onlarca sakat kalmış insan, kaçırılmış insan, cezaevlerinde ve hayatın değişik alanlarında yaşam mücadelesi verenlerin yanında oldular. Antidemokratik uygulamalara karşı, işkencelere karşı, kaçırmalara, faili meçhullere karşı, hak ihlallerine karşı mücadele ederek bugüne kadar geldiler. Vakıf kurucusu oldular, uluslararası alanda çalışan, diğer örgütlerle işbirliği içerisinde Türkiye’de insan haklarının varlığının ve bunun kavgasının mücadelesini verdiler. Bu alanda emeği geçenleri buradan bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

Suriyeli mülteciler sorununda da İnsan Hakları Derneği ve Vakfı, bu alanda elbette çalışmalar yapmakta, raporlar yayınlamakta. Ama söylediğim gibi, bu konu çok daha acil, ciddi bir sorun hâline gelmiştir. Bakın, sadece Maraş’ta, Antep’te, Türkiye’nin değişik yerlerinde değil, Ankara’nın göbeğinde, Sincan’da, bir mahallede 42 kişilik Suriyeli bir aile bir eve sığınmış durumda ve çevresindeki insanlar, orada barınma hakkını bile sağlıklı bir şekilde yaşayamayan bu aileyi kendileri için bir tehlike kaynağı olarak görmekte ve oranın boşaltılmasını istemekte. “Bu bilgileri nereden alıyoruz?” derseniz, bu bilgileri o bölgede sağlık hizmeti vermek durumunda olan ve o Suriyeli aileye de aşı yapmak zorunda olan ama aşı bulamayan halk sağlığı, aile sağlığından sorumlu hekimlerden duymaktayız. Türk Tabipleri Birliği, tıpkı İnsan Hakları Derneği gibi, bu konudaki görevlerin ve sorumlulukların yerine getirilmesi için âdeta çağırmakta, çığlık atmakta ama Hükûmet, işte 200 binlerle başlayan bu mülteci akınını “Zamanında kamplara yerleştirdik.” diyerek bir ölçüde görevini yaptığı zannı içerisinde. Ama bakıyoruz bugün, yıl sonuna doğru bunların sayısı 1,5 milyonu bulacak ve her yerde, dediğimiz gibi, sokakta dilenen çocuklar, alışverişini ne yazık ki gayriahlaki bir şekilde, çalışabildiği, geçinebildiği bir iş bulamadığı için bedenini sunarak karnını doyurmak zorunda kalan genç yaşta kadınlar, kızlar, çocuklar, çocuk yaşta gelinler, satılan bedenler, bunun karşısında ayağa kalkmış kadın örgütleri, buna işaret eden ve Hükûmeti göreve çağıran kadın aktivistler söz konusu.

Nereden geldik bu noktaya? Aktif dış politikadan geldik, büyük devlet olma hevesleriyle, hayalleriyle geldik. Sözde, bölgede barış gücü olacaktık ama baktık ki dinleme kayıtlarından, gizli kayıtlardan, bu ülkenin karar alıcılarının, istihbarat teşkilatının başındaki insanların, dış politikanın sorumlularının, oradaki, Suriye’de Esad rejimine karşı savaşan güçleri desteklemek adına tırlar dolusu silahı “insani yardım” adı altında, insan hakları dayanışma örgütleri görevlileri eliyle buralara taşıdıklarını anlıyoruz. Buradaki çatışmanın… Paralel kavgasının uzantısı olarak bu bilgiler karşımıza çıkıyor. 1,5 milyona dayanmış bu mültecilerin yaşadığı acılardan, evet, birinci derecede bu iktidar, bu siyasi anlayış, bu dış politikadaki yanlış tutum o nedenle sorumludur diyoruz. Barış taşımak ne kelime, kan taşınmıştır, barut taşınmıştır ve sonuç itibarıyla, bu ülkeye, açlık çeken, işsizlikle karşı karşıya bırakılmış, kafasını sokacak bir barınma sağlanamamış ve her gün sağlık problemleri yaşayan mülteci sorunu taşınmıştır.

En son haberlerden bir tanesi: Ortalıkta yaşayan bu mülteciler, Eminönü’nden Kadıköy’e vapura bindirilerek iki belediye arasında git gel şeklinde, bir sokakta yaşama terk edilmiş durumdadır. Kamplar yetersizdir. Parası olan, nüfuzu olan ve bir şekilde yolunu bulan kendisine ev bark edinebilmiştir ama öbür taraftan, çok daha büyük bir sorun karşımıza çıkmıştır. Başta, Türkiye işçileri, emekçileri ucuz iş gücü durumundaki bu mültecilerle karşı karşıya kalmıştır. Kendilerine geçici çalışma izni verilmeyen bu insanlar, bu aç açıkta, vatan topraklarından uzak düşmüş, iç savaşın yarattığı tahribatla canını kurtarma pahasına buralara sığınmış bu yardım bekleyen zavallı insanlar, günlük 10 lira, 20 lira yevmiyeyle bedenlerini, iş güçlerini, alın terlerini kaçak işçi olarak satmak durumunda kalmışlar; bunun karşısında, çok daha ağır koşullarda çalışan, her gün işten atılan, her gün kölece çalıştırılan, düşük ücretle çalıştırılan Türkiyeli işçilerle karşı karşıya gelmek noktasında, Türkiye'deki esnaf ve küçük üreticiyle karşı karşıya gelmek durumunda olmuşlardır. Antep’te, Maraş’ta, başkaca yerlerde yaşanan kavgalar ve geçimsizlikler, bu acıyı yaşayan insanları bir ölçüde sindirememek, kabul edememek ve bir düşman olarak algılamak, işte, bu boyuta getirmiştir.

O nedenle, Hükûmet sorumlu olduğu bu noktada… “Neden sorumludur?” derseniz; bakın, yine, çocuklardan al haberi. Yani, soruluyor: “Siz niye toprağınızı terk edip geldiniz?”, “Bizi Başbakan çağırdı.” diye o küçük aklıyla bu türden bilgiler veren çocukların beyanları yine gazete haberlerine düşmekte. Evet, Suriye’deki iç karışıklığı ve savaşı pompalar tarzda bir politikayla o insanlara burada iyi bir yaşam vadederek çağırdılar ama işte, sokakta el elde, baş başta kaldılar. Bu, insan hakları dramı; bu, trajik yaşam. Elbette, o insanlara sahip çıkılmalı. Sahip çıkacak olan, bu siyasi iradeden, Hükûmetten öte öncelikle bizim insanımız; Türkiye yurttaşları, Türkiye işçileri, emekçileri. Bir dayanışma içerisinde sahip çıkmak, o insanlarla işini, aşını paylaşmaktan öte bir rekabete girmek değil ama Suriyeli mültecilerin yaşadığı bu dramı yaşatanlara ve Türkiyeli emekçileri de işsizlikle, karın tokluğuna çalıştırmakla baş başa bırakan bu egemen zihniyete, bu kapitalist iktidara…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) - …bu emperyalist savaşçı politikalara karşı el birliği, güç birliği ve dayanışma içerisinde hareket etmek ve çocukların, genç kızların, kadınların fuhşa zorlandığı, çocuk gelinliğe dayalı satışa zorlandığı bu ahlaki çöküntüye karşı hep birlikte direnmek ve mücadele etmek zorundayız.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Vahap Seçer, Mersin Milletvekili.

Buyurun Sayın Seçer. (CHP sıralarından alkışlar)

VAHAP SEÇER (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisinin vermiş olduğu, iç karışıklık sebebiyle Suriye’den ülkemize gelen sığınmacıların ortaya koyduğu sorunlar ve bunların çözüm yollarının araştırılmasıyla ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasına yönelik önergeyle ilgili söz aldım.

Değerli milletvekilleri, Grup Başkan Vekilimiz Sayın Hamzaçebi’ye gelen bir faks, aslında Türkiye’deki sığınmacı sorununu, bu konunun vahametini çok net ortaya koyar nitelikte. İzin verirseniz, öncelikle, İstanbul’dan Sultanbeyli Fatih Mahallesi Muhtarımız Ahmet Çalışkan’ın gönderdiği bu faksı sizinle paylaşmak istiyorum.

“Sayın Vekilim Akif Hamzaçebi Bey’in dikkatine. Suriyeli vatandaşlarımız Sultanbeyli ilçemize akın akın gelmektedir. Sayı az iken ilgileniyor, yetişiyorduk ancak şu an sayı binlerle ifade ediliyor. Belediye ve kaymakamlığımız da bu konuda bir şey yapamıyor. Tabiri caizse boğulduk. Camilerin kapılarında, içlerinde, muhtarlık kapılarında, eczane kapılarında, fırınların önlerinde vatandaşlarımızın önlerini kesip ekmek, para, süt, mama, bez, ilaç vesaire istiyorlar.

Sayın Vekilim, artık yardımı, koşturmayı bıraktık; vatandaşımızın güvenliğinden, can, mal, ırz güvenliğinden endişe eder konuma geldik. Cinayet haberleri, kavga haberleri de duyuyoruz.

Sayın Vekilim, sizden istirham ediyorum, yüksek sesle bu konuların gündeme getirilmesini istiyoruz. Gayriresmî oldukları için işte de çalışmaları mümkün değil.”

Gerçekten, samimiyetle, elinden geleni yapan ancak çaresiz kalmış, ülkesini, yurdunu seven, insanları seven, yardımı seven bir muhtarın çığlığı.

Cumhuriyet Halk Partisi adına, ben, Milliyetçi Hareket Partisine bu konuyu gündeme getirdiği için öncelikle teşekkür ediyorum. İsabetli bir zaman. Geçtiğimiz günlerde, özellikle Maraş’ta, Adana’da, Suriye’ye sınırı bulunan illerimizde bu olaylar, vahim olaylar meydana geldi.

Sayın Şandır Suriye’yi yakından tanır. Suriye’ye ilişkin değerlendirmelerini yaptı, onu dikkatle dinledim. Üç buçuk yıldır bu sorun yaşanıyor. O günden bugüne resmî rakamlara göre 1,2 milyon, gayriresmî rakamlara göre 2 milyon sığınmacı Suriyeli Türkiye’de yaşıyor. 10 ilde 22 kamp kurulmuş, 220 bin sığınmacı bu kamplarda daha disiplin altına alınmış, zapturapt altına alınmış, kontrol altında her açıdan ancak diğer geri kalanlar, özellikle, Urfa’ya, Gaziantep’e, Kilis’e, Osmaniye’ye, ta, benim seçim bölgem olan Mersin’e kadar, sınır illerine dağılmış durumdalar. Hatta, son zamanlarda büyük metropollerde, Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de de bunları görmek mümkün. Artık, Suriyelilerle iç içe yaşıyoruz.

Bir iç savaş yaşanıyor, nedenlerine biraz sonra vaktim kalırsa geleceğim. Sorun ortada, nedeni ne olursa olsun. İnsanız, gelenler dindaşlarımız, bölge insanları, çaresiz kalmışlar, acıyla kendilerini ülkemize atmışlar. Önce bunları gerçekten misafir olarak algıladı toplum, onlara yardımcı oldu ama olaylar başka boyutlara gelince, sorunlar yaşanmaya başlayınca, şimdi, bu misafirler âdeta bir düşman gibi görülmeye başlandı. Maraş’ta olan olaylar bunun, bu tehlikenin en büyük işaretidir.

Peki, nedir bu sorunlar? Bu sorunları derinden yaşayan kadınlar ve çocuklar; bir kere, bunu ortaya koymak lazım. Asayiş sorunları yaşanıyor, hırsızlık, fuhuş… Özellikle organize suç örgütlerine çok mümbit bir alan. Burası organize suç örgütleri için -hangi illegal işle uğraşıyorsa; uyuşturucu ticareti mi yapıyor, çek senet tahsilatı mı yapıyor, hırsızlık çetesi mi- çok mümbit bir alan. Buradaki yoksul ailelerin o sabileri, çocukları bu organize suç örgütlerinin tuzağına düşmek için bekliyorlar.

Şimdi, ikinci eş olayı var. Tabii ki bir insan olarak, bir beşer olarak, modern dünyada yaşayan bir insan olarak, kadın haklarına saygı duyan bir insan olarak bu kabul edilemez bir şey ve bu insanlar, bu kadınlar erkeklere bir mal gibi pazarlanıyor, özellikle doğuda, güneydoğuda, Suriye’ye sınırı olan illerde. Bu, kabullenilebilecek bir durum değil.

Bu, binlerce, on binlerce, yüz binlerce sağlık sorunu yaşayan sığınmacıların sağlık hizmetini giderici hastaneler yetersiz. Bu insanların çocuklarının eğitim ihtiyaçları için okul sayısı yetersiz.

Barınma: Mersin’in sahil şeridi var hemen Mersin’in merkezinde, yaklaşık olarak 10 kilometre mesafe. Zaman zaman orada sabah yürüyüşleri yapıyorum, inanın, o sığınmacı insanlar -çimlerin üzerinde, banklarda, ağaçların altında- orada yaşıyorlar, orada geceyi geçiriyorlar, evleri, yuvaları oralar olmuş. Bu barınma sorunu önemli bir sorun.

Geçim sorunu var, ekonomik sorunlar var. Hükûmetin, devletin mutlaka bu konuda katkıları var ama yetersiz.

Kayıt dışı ekonomi: Suriyeli bir sığınmacı hiçbir kaydı kuydu, vergi kaydı, esnaf odasına kaydı olmadan gidiyor, bir iş yeri açabiliyor. Zaten, Türk vatandaşlarıyla sorun burada başlıyor, ekmek kavgasıyla başlıyor. Esnaf şikâyet ediyor: “Benim dükkânım var, ben vergiye tabiyim, esnaf odasına kayıtlıyım, ticaret odasına kayıtlıyım ancak diğer taraftan, bir sığınmacı geliyor, herhangi bir kaydı olmadan, yanımda, benim yaptığım işe uygun ya da aynı işi burada yapabiliyor.” Dolayısıyla, “Onun kaydı yok, onun vergi sorumluluğu yok, haksız rekabet oluşturuyor.” deyip böyle bir kavga ortamı da ortaya çıkıyor.

Kayıt dışı istihdam: Gidin, organize sanayi bölgelerinde, özellikle küçük, orta boy işletmelerde onlarca, yüzlerce kayıt dışı çalışan Suriyeli görebilirsiniz.

Bunun sorumlusu kim? Elbette ki Hükûmet. Bunun sorumlusu ben değilim, bunun sorumlusu Parlamento da değil; bu işin sorumlusu Hükûmettir. Özellikle Suriye’de 2011 Şubatından bu yana meydana gelen iç karışıklığa ilişkin ortaya koyduğu politikalar maalesef Türkiye’de sığınmacı probleminin bu duruma gelmesini körükleyen, ateşleyen unsurlardan bir tanesidir.

Bir kere, Hükûmet, açık kapı politikası uyguladı, sınırlar kevgire döndü. Türkiye-Suriye sınırı, Türkiye’nin en uzun kara sınırı. Oradan teröristi de geçti, hırlısı da geçti, hırsızı da geçti, Hükûmet oraları kontrol altına alamadı. Türkiye, Suriye’deki savaşı âdeta körükledi, ateşe benzin döktü. Sonuç olarak, bu saatten sonra ne yapılacak? Bu insanlar Suriye’ye mi gönderilecek; o zaman oradaki savaşın bitirilmesi gerekiyor. Bugüne kadar Hükûmetiniz, oradaki savaşın ortadan kalkması için, barışın tesis edilmesi için olumlu bir harekette bulunmadı. Orada, özellikle Sayın Başbakan, Suriye Devlet Başkanıyla olan kişisel ihtilafını maalesef Türkiye-Suriye halklarının savaş ortamını hazırlayacak pozisyona getirdi. Artık bu anlayıştan Türkiye’nin, Türkiye Hükûmetinin, Hükûmetinizin vazgeçmesi gerekiyor. O insanların hukuki olarak burada mülteci olmaları mümkün değil, ya bir yasal düzenlemeyle bu insanları vatandaş yapacaksınız...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VAHAP SEÇER (Devamla) - Onun da farklı sosyal, hukuki, siyasal sorunlar doğuracağını unutmayın. Ama biz şunu söylüyoruz: Türkiye’de bu sorun yaşanıyor, bu sorun gerçektir, gelin bir komisyon oluşturalım, bu sorunları tespit edelim ve çözüm yollarını hep beraber bulalım diyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Hacı Bayram Türkoğlu, Hatay Milletvekili.

Buyurun Sayın Türkoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Hatay) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Suriyeli sığınmacıların durumlarının ve toplumsal etkilerinin araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını teklif eden MHP grup önerisi aleyhinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bizler Türk milleti olarak İspanya zulmünden kaçan Yahudileri beş yüz yıl önce bağrımıza bastığımız gibi, Nazi Almanyası’ndan kaçanlara, başka faşist diktatör ülkelerden kaçan mağdur ve mazlum insanlara hep kapımızı açtığımız gibi, Saddam zulmünden kaçan, Balkanlardaki zulümden kaçan Türkmen kardeşlerimize de kapımızı açmış, son olarak da Suriye’de, Irak’ta çeşitli baskılara maruz kalanlara, özellikle Esad zulmüne, baskısına, katliamına maruz kalan Suriye halkına da kucak açmış bulunuyoruz. Bundan sonra da gelenleri, milletimizin bir geleneği olarak misafirperverlik duygularımızla kucak açmaya, barındırmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin tarihine de, geçmişine de, bugününe de, geleceğine de yakışan davranış budur. Türk insanı her zaman bu milletlere sahip çıkmış, kapısını her zaman açmış, bir ekmeğini bir mazlumla bölüşmeyi her zaman yeğlemiştir. Düşünün, Suriye’den insanlarımız kucağında bebesiyle, yanında yaşlı ninesiyle Esad zulmünden can korkusuyla ülkemize kadar sığınmış, hani bir kuş bir çalıya siner, ya taşla vurur öldürürsünüz ya da onu muhafaza edersiniz misali. İnancımızın ve millet geleneğimizin gereği olarak biz bunlarla bir ekmeğimizi bölüşme pahasına… Onları gerektiği gibi -AFAD Başkanlığımızca bizzat takibi yapılarak, 500 bine yakın insanımız zamanında müracaat etmiş, gelmiş- biz barındırmışız. Türkiye Cumhuriyeti devletinin geleneğine yakışan da budur.

Değerli milletvekilleri, Suriyeli kardeşlerimiz bizim akraba topluluğumuzdur. Sizler de çok iyi biliyorsunuz, tabii ki kendi keyiflerinden gelip ülkemize kadar sığınmamışlardır. Hani bir söz vardır Anadolu’da: “Bülbülü altın kafese koymuşlar da ‘Ah vatan, vah vatan!’ diye çırpınmış.” “Nedir vatanın?” diye sorduklarında, işte o yeşillikler arasındaki bir dala konup o dal üzerinden feryat ve figanı onun için en güzel vatandır. Dileğimiz, tabii inşallah Suriye’de bir an önce zulmün bitip bu Suriyeli vatandaşlarımızın tekrar o sıcak yurtlarına, yuvalarına dönmeleridir. Biz, bizde kaldıkları sürece misafirperverliğimizi yapmaya devam edeceğiz.

Başta AFAD Başkanlığımız olmak üzere, valiliklerimiz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, tüm bölgedeki belediyelerimiz  başta olmak üzere; bize sığınan, bir kısmı barınaklarımızda, şu anda konteyner kentlerde ve çadır kentlerde yaşamlarını idame ettiren ve devletimiz tarafından, barınmasından eğitimine, sağlık ihtiyaçlarına kadar her türlü ihtiyaçları görülen bu insanlarımızın da ciddi bir bölümü şehirlerimize dağılmış durumda. Geçici barınakların dışında şehirlerimizde yaşayanların nüfusu da yaklaşık 750 bin civarında. Burada, tabii şu anda 500 binin üzerinde Suriyeli sığınmacı gelmiş, barınaklarımızda kalmakta. Bunun bir kısmı tekrar Suriye’ye dönmüş ama hâlâ ülkemizde 200 binin üzerinde insan bu AFAD Başkanlığımızca koordine edilen barınma merkezlerinde, her türlü ihtiyaçları giderilmek üzere barınmaya devam etmektedir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, geçmişte yardım alan bir ülke iken, bugün 3,5 milyar TL dışarıya yardım eden bir ülke hâline geldi. Dünyada başka ülkelere yardım eden ülkeler kategorisine Türkiye’yi soktuğumuz zaman, Türkiye’miz diğer ülkeler arasında artık ilk sıraları almış durumda. Biz tabii sadece Suriye’den gelen sığınmacı vatandaşlarımıza, akraba topluluklarımıza değil, başka ülkelerden de gelen sığınmacılara aynı şekilde yardım elimizi uzatıyoruz. Suriye’deki Türkmenlere de Irak’taki Türkmenlere de Somali’ye de Myanmar’a da Filistin’e de bu manada yardım ediyoruz, geleneğinden ve inancından kaynaklı bir ülke olarak yardım etmeye devam ediyoruz. Mazlum ve mağdur milletler nerede varsa, nerede yaşıyorsa onlara yardım ediyoruz, onlara kucak açıyoruz. O baskılardan, zulümlerden kaçanlara Hükûmetimiz kucak açtı, onları en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyor. İnsanımız da en iyi şekilde onlarla ekmeğini paylaşıyor.

Zaman zaman ülkemizin çeşitli bölgelerinde birtakım müessif hadiseler olmaktadır. Bunlar bizi derinden üzmektedir. Değerli konuşmacılar da az önce bahsettiler, maalesef, bu toplumsal gerçeğimiz. Tabii, sosyal dokuda meydana gelen tahribatın farkındayız. Ama şu var ki bizim, sosyal dokuda yanlış anlaşılmalar var diye, insanımız bir taraftan provoke ediliyor diye bunlara sırtımızı dönme şansımız yok. Bizlere yakışan nedir, millet geleneğimize yakışan nedir? Bizlere sinmiş, sığınmış bu insanlara karşı provokatif eylemlerin son bulması için ensar yaklaşımıyla, ensar doygunluğuyla, düşüncesiyle, inancıyla hareket edip, nasıl Medine-i Münevvere’ye zamanında Peygamber Efendimiz ashab-ı kiramla birlikte geldiğinde Medineli Müslümanlar onları bir ensar yaklaşımıyla karşıladılarsa, bizim, büyük Türk milletinin tarihî misyonuna yakışan da, bizim hemşehrilerimize, insanlarımıza, vatandaşlarımıza yakışan da bir ensar duygusu, düşüncesiyle, hamiyetperverliğiyle bizim ülkemize kadar sığınan bu insanlara aynı duygu, düşünceyle paylaşıp onların yaralarını kısmen de olsa hafifletmeye çalışıp yaralarını sarmak bizlere düşen en büyük insani ve İslami bir vecibedir.

Değerli milletvekilleri, evet, ben sizlerle, tabii, şöyle bir seremoniyi paylaşmak istiyorum: Biliyorsunuz, Suriye’den ülkemize ilk girişler 29 Mayıs 2011 tarihinde 252 Suriye vatandaşının Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan geçmesiyle başlamış ve hâlen bu geçişler devam etmektedir.

Değerli konuşmacılar da az önce ifade ettiler. Şu anda 1 milyon 103 bin civarında Suriyeli sığınmacı ülkemizde mevcut. Bunun tamamı kayıt kuyut altında.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Yapmayın ya! Her tarafta dolaşıyorlar, yapmayın.

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) – Evet, tamamı kayıt kuyut altında.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Kırmızı ışıklarda dileniyor, cami kapılarında. Yapmayın Allah aşkına!

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) – Yalnız, Sayın Başkanım, şu anda AFAD 1 milyon 103 bin rakamını verdiğine göre bunları kayıtlarına göre veriyor.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – “Kayıt altında…” Nerede olduğunu biliyor musunuz, nerede?

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) – Şu olabilir, bakın: Bunun 250 bine yakını kontrollü şekilde…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Nerede?

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) – …diğerlerinin de hangi illerde ne kadar olduğu, ben sizlere rakamlar vereyim, rakamlar vereceğim şimdi.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ama nerede kalıyorlar, ne yapıyorlar, biliyor musunuz?

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) – Nerede kaldıkları… Evet, şu anda, tabii ki yapılan işlemler yeterli mi dersek, yapılan işlemlerin yeterli olduğunu savunmak safdillik olur ancak ben size rakamlar vereyim.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – O zaman savunmayın.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Rakam, tamam, biliyoruz da nasıl kontrol ediyorsunuz?

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) –  Yani bugün 500 küsur bin insanımız sadece bizim barınma evlerimizde kalmış. Bunun 280 bini civarında tekrar geri dönmüş, 220 küsur bin insanımızın da şu anda, hâlâ eğitiminden sağlık ihtiyaçlarına kadar ihtiyaçları görülmekte. Diğer taraftan, lokal olarak valiliklerimizin de ayrıca çalışmaları var, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları var. Büyükşehir belediyelerinin mesela, örnek verecek olursam, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin çalışması var bu konuda bu insanları daha sağlıklı şartlarda bir arada tutup yaşatabilmeleri için.

Tabii, şu anda Birleşmiş Milletler Örgütünün yapması gereken işlemi Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bizler yapıyoruz. Bakın, Birleşmiş Milletler Örgütünün, bunun içerisine Avrupa’sı dâhil, bütün yardım ve insani kuruluşlar dâhil, yaptıkları yardım toplamı 224 milyon dolar civarında. Sadece Türkiye’nin yaptığı yardım, kasamızdan çıkan paralar 2 milyar 70 milyon TL civarında. Tabii, Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre de bu 3 milyarın üzerinde bir rakam. Bu ciddi bir rakam değerli arkadaşlar. Millet olarak bizim bir ekmeği, işte, bu sığınmacılarla, bu mazlum insanlarla paylaştığımızın bir göstergesidir. Bunları barındırmaya devam edeceğiz. Duamız, bir an önce o ülkede…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Devamla) – …Suriye’de zulüm bitsin, inşallah bu insanlarımız da yurtlarına, yuvalarına dönsün diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Buyurun Sayın Halaçoğlu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkanım, şimdi, bakın, bütün arkadaşlarımızın hepsi kendileri de biliyordur, caddeye çıktığınızda giderken kırmızı ışıklarda dilenciler, cami kapılarında dilenciler, market kapılarında dilenciler. Kimi kontrol ettiğinizi zannediyorsunuz?

Bakın, silahlanmaya başlıyor insanlar, yarın birbirine girecekler tedbir almazsanız. Bakın, “İkaz etmedi.” demeyin, bugün burada herkesin huzurunda ikaz ediyorum: Yarın iç karışıklığa sebep olacak, tedbirinizi alın, bizden ikaz etmesi. Yarın “İkaz etmedi.” demeyin.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı….

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım. Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Kâtip üyeler arasında anlaşmazlık var, elektronik cihazla oylama yapacağız, iki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

Okutuyorum:

 

3.- CHP Grubunun, 27/11/2013 tarihinde Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ve 24 milletvekili tarafından, Çanakkale ilindeki süt üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

                                                                               17/07/2014

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 17/07/2014 Perşembe günü (Bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisini İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

                                                        

                                       Mehmet Akif Hamzaçebi

                                                   İstanbul

                                           Grup Başkan Vekili

Öneri:

Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ve 24 Milletvekili tarafından "Çanakkale ilindeki süt üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi" amacıyla 27/11/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırma önergesinin (1133 sıra no.lu) Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 17/07/2014 Perşembe günlü birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun önerisi lehinde söz isteyen Ali Sarıbaş, Çanakkale Milletvekili.

Buyurun Sayın Sarıbaş. (CHP sıralarından alkışlar)

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Değerli Başkan, çok değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak süt üreticilerinin sorunlarını araştırmak üzere vermiş olduğumuz önerge üzerine söz aldım. Bu vesileyle Türkiye’nin Hollanda’sı olarak adlandırılan Biga, Çan, Yenice, Bayramiç, Ezine yöremizin süt üreticileri başta olmak üzere tüm süt üreticilerimizi ve yüce heyetinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlarım.

Konuşmama başlamadan önce dün seçim bölgem Çanakkale, Lâpseki, Adatepe, Şevketiye ve Gürecealtı’nda etkili olan yağış nedeniyle zarar gören vatandaşlarıma, hemşehrilerime geçmiş olsun diyorum. Can kaybı olmaması tesellimizdir. Bir an önce de yardım elini uzatmak üzere tüm yetkilileri göreve davet ediyorum.

Çok değerli milletvekilleri, öncelikle tabii ki sütün direkt üretimine gelmeden önce dünya ve Türkiye’deki konumuna bir bakmak gerekir. Onun için Devlet İstatistik Enstitüsünün verdiği rakamlara bakarsak, 2014 Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 4,4 oranında sütte bir düşüş kaydedilmiştir. 2014 Mart ayında ise bir önceki yılın mart ayına göre de yüzde 3 oranında süt üretiminde düşüş kaydedilmiştir. 2002, 2003, 2004 yıllarından itibaren önceki yıllara göre baktığımızda küçükbaş, büyükbaş hayvan varlığı hızlı bir şekilde düşmeye başlamıştır. 2002 yılında 32 milyon civarında olan küçükbaş hayvan varlığı önceki yıllara göre yüzde 40 oranında azalmıştır, 2010 yılında 29 milyon 382 bine düşmüştür. Bugün de durum vahimdir.

Değerli arkadaşlar, dünyada süt üretiminin yüzde 83’ünü inek sütü oluştururken yüzde 2,4’ünü keçi, yüzde 1,3’ünü koyun sütü oluşturmaktadır. Dünyada 2013 yılında süt üretimi 474 milyon ton olurken ülkemizdeyse 16 milyon ton inek süt üretimiyle dünyada 8’inci sırada olduğumuz görülmektedir. Dünya nüfusunun 7,1 milyar olduğunu kabul edersek 2013 yılında dünyada kişi başına düşen süt tüketimi 109 kişi başı/kilogram olarak anlaşılıyor ve böyle hesaplanmıştır. Ülkemizde ise 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4 oranında artarak 18 milyon 223 bin ton olan süt üretiminin bu yıl da yüzde 91’i yani 16 milyon 611 tonu inek sütü üretimini oluşturmaktadır. Buna göre, 2013 yılında kişi başına yıllık içme sütü tüketiminin yaklaşık 37 kilogram olduğu tahmin edilmektedir. Bu da Afrika ülkelerinin ortalamasından daha geride olduğumuzun göstergesidir.

Süte verilen ve altı ay süreyle sabitlenen süt fiyatları süt üreticisini, veterineri, hekimi ile sanayicisini ve buradan ekmek yiyen milyonlarca insanı ve en önemlisi süt tüketicisini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca, son yıllarda Ziraat Bankasının verdiği iki yıl ödemesiz beş yıl vadeli sıfır faizli krediyle birçok süt işletmesi kurulmasına rağmen, yüksek girdi maliyetleri ve çiğ süt fiyatlarının düşük olması nedeniyle işletmelerin kredilerini geri ödeyemedikleri ve kredi ertelemesi talebinde bulundukları biliniyor. Hatta, bununla ilgili Biga ve yöremizde bulunan ve bu konuda sıfır faizli kredi tüketimi alan büyükbaş hayvan çiftlikleri ve güneydoğuda büyük -bildiğimiz holding de dâhil olmak üzere- şirketlerin yaptıkları çiftlikler süt üretimine kapatılmıştır. Bu vahim tablonun sebebinin hiç ne olduğunu düşündünüz mü diye sormama gerek yok.

Bunun için AKP iktidarının her alanda olduğu gibi bu alanda da uyguladığı yanlış politikaların sonucudur. Uyguladığınız yanlış tarım politikalarıyla bu kadar geniş, verimli, farklı ekolojileri, değişik tür ve ırktan hayvan varlığıyla avantajlı bir durumda olmamıza karşın, ülkemizde hayvancılığı ve hayvansal ürünler üretimini tehlikeye soktunuz. Süt üreticilerimiz ciddi kiriz yaşıyorlar. Ülkemizin nüfusu 1980'de 45 milyon iken küçük ve büyükbaş hayvan sayısı 80 milyon civarındaydı. Bugün 76 milyonluk nüfusa sahibiz. Küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısı bir sürü teşvik ve ithal mallarla birlikte ancak 50 milyondur. Nüfusumuz bu kadar süre içerisinde yüzde 70 artarken küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığımız bu süre içerisinde yüzde 40 azalmıştır.

Değerli arkadaşlar, zarar eden üreticiler, yasak olmasına karşın, anaç hayvanlarını kesime göndermektedirler. Süt üreticisi süt üretiminden zarar ettiği, maliyetini dahi karşılamadığı için, dişi hayvanların kesimi yasak olmasına karşın, üretici “Kör oldu, topal oldu.” diyerek hayvanlarını kesime göndermektedir.

Değerli milletvekilleri, şimdi burada da gördüğünüz gibi bir üretici bugün bir litre çiğ sütüyle bir litre su ancak alabilmektedir. Gübre fiyatları son on yılda yüzde 400 artmıştır. Mazot fiyatları 2002’de 1,1 lirayken bugün 4,45 lira olmuştur yani yüzde 400 artmıştır. Bu mazotun yüzde 54’ü vergidir. 2002 yılında çiftçimiz 1 kilogram sütü 0,322 TL’ye satarak 0,29 litre mazot alabiliyordu. Bugün çiftçimiz 1 kilogram süt satarak ancak 0,23 litre mazot alabilmektedir. Yani başka türlü anlatacak olursak, çiftçimiz 1 litre mazot alabilmek için 2002’de 3,42 litre süt verirken bugün 1 litre mazot alabilmek için 4,23 litre süt vermesi gerekiyor. Süt fiyatları 2002’den 2014’e kadar 3,2 kat artarken mazot fiyatları aynı sürede aynı sürede 4 kat artmıştır. Yani sütün fiyatı 12 yılda yüzde 320 artarken mazotun 12 yılda yüzde 400 arttığını belirtmek isterim.

2002 yılında 15 kilogram süt vererek 1 torba yem alınırken bugün çitçimiz 55 kilogram süt vererek ancak 1 torba yem alabilmektedir.

Süt/yem paritesi: Bugün 1 kilogram süte, 1,5 kilogram yem alınırken, ülkemizde bugün 1 kilogram süte ancak 850 gram yem alınabilmektedir.

Değerli milletvekilleri, hepinizin bildiği gibi, üreticilerimiz, en önemli girdiler olan mazot, gübre, ilaç ürünlerinde KDV ödemektedirler. Ancak satarken müstahsil belgesi kestiklerinden KDV tahsil edemediklerinden dolayı  KDV'yi geri alamamaktadırlar ve bundan dolayı da oldukça zarar etmektedirler. Bunun için, mutlaka KDV kaldırılmalıdır.

Bir başka konu ise, bildiğiniz gibi süt üreticisi mazot indiriminden faydalanmalı. Türkiye’de havada ve denizde ÖTV ve KDV’yi mazottan almazken süt üreticisine hâlâ mazotu aynı fiyattan vermeye devam ediyorsunuz. Bunun da mutlaka düzeltilmesinin, dünyadaki çiftçilerin desteklendiği gibi düzeltilmesinin gerektiğini söylemeye çalışıyorum.

Yine girdilerde en büyük fiyatı elektriğin tuttuğunu biliyoruz. Mutlaka elektriğin çiftçilikte ve tarımcılıkta da indirilmesi gerekiyor.

Şimdi, onun için, yüzde 400’e, yüzde 500’e varan zamların önüne geçilmesi, çiftçimizin hayvanlarını satmaması ve bu ülkemizde tekrar çiftçinin var edilmesi için mutlaka politikalarımızı değiştirip ülkede kendi hayvanlarımızın ve ırkımızın yetiştirilerek -ülkemizde Trakya ve Gelibolu’dan geçen ve Hollanda’dan gelen hayvanlarımızdan değil- artık kendi ırkımıza dönmemizin gerektiğine inanıyor, bu vesileyle, bu konudaki araştırma önergemizi kabul etmenizi diliyorum.

Çiftçiyi muhtaç duruma düşürmeyiniz. Çiftçinin, köylünün, köylerdeki nüfusun artık şehirlere gitmesini önlemek için tedbirlerimizi alalım, çiftçiyi yaşatmaya çalışalım çünkü her geçen gün orada dumanların tütmediğini, hanelerin kapandığını da biliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ SARIBAŞ (Devamla) – Bu vesileyle sizlere en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Hüseyin Filiz, Çankırı Milletvekili.

Buyurun Sayın Filiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; süt üreticiliği hakkında CHP Grubu tarafından verilen araştırma önergesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Milletin Meclisini saygıyla selamlarım.

Biraz önce CHP Grubu adına konuşan sayın milletvekili arkadaşımın bazı sözlerine cevap vermek istiyorum.

Şimdi, dedi ki arkadaşımız: “Süt üreticiliğiyle ilgili bazı tesisler kapanıyor.” Doğrudur, bazı tesisler kapanıyor ama hangi tesisler? Değerli arkadaşlar, yanlış yatırım yapılan tesisler var. Örneğin, hayvancılığın yapıldığı yerde tarımın da yapılması lazım, hayvancılık tek başına kendini kurtaran bir sektör değildir. Yani, şunu söylemek istiyorum: Bir yerde hayvanları topladınız, bir ahıra koydunuz hayvanları, dışarıdan yemi parayla satın aldınız; parayla yemi satın aldığınız bir hayvancılığı asla kâra geçiremezsiniz ya da hayvancılık tesisinin önünde bir çayır var, hayvanları saldım çayıra, Mevlam kayıra… Böyle olmaz. Nasıl olur? Değerli arkadaşlar, dünyada hayvancılık böyle olmuyor. Hayvancılığın yapıldığı yerde tarımın, yani silajın, mısırlık silajın, yoncanın, yemin, arpanın, buğdayın yapılması lazım. Parayla hayvancılık yapılan bütün tesisler kapanıyor; doğrudur.

Şimdi, bir başka konu, mazot konusu diyorlar. Devamlı, devamlı bir şekilde bu mazot konusu istismar ediliyor. Mazotla sütü mukayese etmezsiniz; belli ki bu konuyu bilmiyorsunuz. Mazot fiyatları… Bakın, akaryakıt sektöründeki bir kardeşinizim, süt sektöründeki bir kardeşinizim, bunun ikisinde de…

GÜRKUT ACAR (Antalya) – Suyla karşılaştırın… Sudan daha ucuz, sudan daha ucuz!

HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) – Bakın, izah edeceğim; mazot, dünyada varil başına dolarla satılıyor. Mazot fiyatını dışarıda ayarlıyorlar, süt fiyatını içeride ayarlıyorlar.

Değerli arkadaşlar, siz dışarıdaki, özellikle İslam ülkelerindeki yanan ateşi söndürebilir misiniz? Söndüremezsiniz. Mazot fiyatını durdurabilir misiniz? Durduramazsınız ama içerideki süt fiyatını… Bakın, içerideki süt fiyatını istediğiniz fiyata getiremezsiniz. Neden getiremezsiniz? Bir taraftan, süt üreticisi var onları düşüneceksiniz, öbür taraftan, 80 milyon tüketici var onu da düşüneceksiniz; teraziyi dengelemek zorundasınız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Almanya’daki gibi yap, Almanya’daki gibi!

HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) – Şimdi, dünyada 750 milyon süt üretimi yapılmaktadır. 2002 yılına göre süt üretimi dünyada yüzde 1 azalıyor. Son on bir yılda kişi başına süt üretimi dünyada 9,3 artarken, Avrupa Birliğinde 4,4 azalıyor, ülkemizde ise süt üretimi yüzde 94 artıyor.

Değerli arkadaşlar, hayvan varlığımıza geldiği zaman, 2012’de hayvan varlığı 9,9 idi, şimdi büyükbaş hayvan varlığı 14 milyonu geçiyor.

Şimdi, tabii ki değerli hatip dedi ki: “31-32 milyon küçükbaş hayvan varlığımız vardı.” Şimdiki hayvan varlığımız, küçükbaş hayvan varlığımız ise 38 milyon; bunu da böylece öğrenin.

Şimdi, yaptığımız ıslah çalışmaları neticesinde, süte verdiğimiz destek neticesinde süt üretimi  yüzde 117 arttı. 2002’de 8,4 milyon ton süt üretimi varken şimdiki süt üretimimiz –iyi dinleyin burayı- 18,3 milyon ton; süt üretimi arttı değerli arkadaşlar.

Şimdi, tabii ki, bu üretim hayvan cinsine göre; sığırda yüzde 74, koyunda yüzde 60, keçide yüzde 78 süt üretimi arttı. Hayvansal ürün ihracatında süt üretimindeki artışa paralel olarak son on bir yılda  süt ve süt ürünleri ihracatımız yüzde 927 arttı, yüzde 1.000’e yakın. Yani 10 kat arttı, 2013 yılında 243 milyon dolara çıktı. On üç yıl aradan sonra 2013 yılında AB’ye süt ve süt ürünleri ihracatı yeniden başladı.

Değerli arkadaşlar, şimdi, gelelim, Avrupa Birliği projeleriyle yapılan desteklemelere. IPARD kapsamında Avrupa Birliği projelerinde yüzde 50 ile yüzde 65’e yakın destek var. Tabii, bu Çankırı, Çanakkale gibi 42 il pilot bölge olarak seçildiğinde özellikle Çankırı’ya 12 trilyona yakın bir destek verildi. Bakın, Bolu’dan sonra tavukçulukta Çankırı 2’nci vilayet oldu, desteklemelerden dolayı.

Değerli arkadaşlar, IPARD projelerinde ne tür bir destekleme var, bunu biliyor musunuz? Bu araştırma önergesini verirken bunları araştırıp geldiniz mi? Bakın, IPARD projelerinde süt sığırcılığında 1 milyon avroya kadar destek var.  Ama süt sığırcılığı yapılırken süt işleme tesisi yaptığınız  zaman da 3 milyon avroya yakın destek var. Eskiden böyle bir destek yoktu.

Şimdi, IPARD projelerinin dışında köylerde, kırsal kalkınma kooperatifleri kurduğunuz zaman önemli kredi desteği var, yüzde 50 hibe desteği var. Ayrıca, hayvancılıkla ilgili, Tarım Bakanlığının vermiş olduğu, yıllık yayınlamış olduğu kitapta tarım alet ve makinelerine yüzde 50 destek var.

Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, bu soru önergesinin şu anda aleyhinde oy kullanacağımı belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Sarıbaş.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Sayın Başkanım, sayın konuşmacı bendeki rakamları yanlış telaffuz ettiği gibi, Türkiye'deki hayvancılık sektörünün çok teşvik edilerek, bu kapatılan çiftliklerin özellikle tarım arazisi olmayan bölgelerde olduğunu iddia etti. Hâlbuki…

BAŞKAN – Yani size sataşma mı var Sayın Sarıbaş?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Evet, bu anlamda…

BAŞKAN – Buyurun.

İki dakika süre veriyorum sataşma nedeniyle.

 

VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

4.- Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz’in CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Çok değerli milletvekilleri, öncelikle, tabii ki ben araştırma önergesi verdim -önce son sözünden başlayayım- soru önergesi değil bu, bakan olsa cevap verirdi, onu düzeltiyorum.

Gene devam ediyorum; bakın, iyi dinlememiş. Türkiye'deki rakamları ben doğru söyledim ama hatip rakamlarımı da çarpıtıyor. Türkiye'de ben süt üretiminin artmadığını söylemedim. Dünyada 8’inci olduğumuzu da söyledim ama siz, bu arada Koç da dâhil olmak üzere, özellikle tarımın en zengin bölgeleri, benim Hollanda dediğim Biga ovaları da dâhil olmak üzere orada teşvikleri sıfır verdiniz, uzun vade verdiniz. Bir yıl içerisinde kapatılmış çiftlikleri size saymak isterim ancak bilin ki 7 bin liraya aldırdığınız bu hayvanları bugün piyasada 3.500 liraya satamıyorsunuz zaten. Onun için -gene devam ediyorum- sayın hatip diyor ki: “Burada ihracat yapıyoruz. Dünyada 8’inci olan ve dünyada tüketicinin…” Saptırmayın, burada ben sütün maliyetinden bahsediyorum. “Tüketici böyle” diyorsunuz, “denge” diyorsunuz. Cevap veriyorum: 1 litre sütü ben 3,5 liraya içiyorum, ben 3,5 liraya içiyorum. Ben aradaki bu rakamı vermedim, ben bunu söylemek istemedim. Burada saptırma yapmayın, her zaman olduğu gibi. Her zaman olduğu gibi, gözüne baka baka bu halka yalan atmayınız. (CHP sıralarından alkışlar) Ben tüketicinin üreticisini söylüyorum. Üretici 1 liraya alıyor, birlikler de dâhil olmak üzere. Üretici ineklerini satmak istiyor. Tüketici burada mağdurdur. Hâlâ daha bu konuda inat etmeyiniz. Bunların yerine, çiftliklerin hepsine gidin geziniz, orada sadece boş ahırları görürsünüz.

Onun için, doğru şeyleri doğru yerde kullanınız ve geziniz. Bugün üretici gerçekten hayvanlarını satıyor ve ülkemizdeki çiftçilerimizin bacaları kapanmak üzere.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Sayın Başkan, beni yalancılıkla itham etti, cevap vermem lazım.

BAŞKAN – Ne söyledi size efendim?

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Yalancılıkla itham etti.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Filiz.

İki dakika, sataşma nedeniyle söz veriyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

 

5.- Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz’in, Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Değerli milletvekili arkadaşlarım, şimdi, tabii, kötü söz sahibine aittir.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Ben kötü söz söylemedim.

GÜRKUT ACAR (Antalya) – Kötü bir şey söylemedi.

HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) – Şimdi, şunu söylemek istiyorum: Bu kardeşiniz günlük 80 ton hayvan gübresiyle uğraşıyor, sektörün içinden geliyor. Şimdi süte kesilen faturayı şuraya getiririm, perişan ederim.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Kimi perişan ediyorsun, hayret bir şey!

HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) – Bakın, bir yıl önce süt fiyatı 60-65 kuruş civarındaydı. Şu anda ortalama süt fiyatı 1 ile 1,5 lira arası, yani 1,2 lira civarında.

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) – Yapma ya! Hemen verelim size sütü.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Allah Allah!

HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) – Bir dakika, dur!

Eğer siz bakteri oranı düşük olan toplama sütten bahsediyorsanız, eyvallah. Ama soğutma tankına konulan tesis sütünün, bakteri oranı az olan sütün değeri 1,2-1,3 lira civarında.

SAKİNE ÖZ (Manisa) – Özel firmalardan söz etmiyoruz, çiftçilerin durumundan söz ediyoruz.

HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) – Faturasını getiririm burada ibraz ederim. Yalan malanla bizi itham edemezsiniz.

Bakın, değerli arkadaşlar, cumhuriyet tarihinin en yüksek fiyatıyla şu anda süt satılıyor.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – “Ben zarar ediyorum.” dedin kendin.

HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) – Saygıyla sözlerimi bitiriyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Sayın Başkan, sayın hatip bana “Kötü söz kullanmıştır…”

BAŞKAN – Buyurun Sayın Sarıbaş.

Sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum ama lütfen, yeni bir sataşmaya mahal vermeyelim.

 

6.- Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Çok değerli arkadaşlarım, bir kere, ağzımızdan çıkan kelimeyi doğru kullanalım. Benim gözüme sokmanıza gerek yok. Benim gözüme sokmakla bir şey ifade edemezsiniz, bir şey de bana kazandıramazsınız. Ben, bir bireyim. Ben, burada, milletvekili olarak, halkın, süt üreticilerinin dertlerinin araştırılması olmak üzere buradaki görevimi yapıyorum ama siz bana bunu ispat edeceğinize… Türkiye’deki süt üreticilerine gidin, görün ve bunlarla ilgili araştırmanızı yapın.

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) –İspat ediyoruz işte…

ALİ SARIBAŞ (Devamla) – Arkadaşım, süt fiyatını söylüyorum: Süt  fiyatı 1,05 kuruştur Türkiye’de ve benim olduğum bölgede. Sizin bölgenizde daha da ucuz. O sizin dediğiniz ölçümler sonuçta mikrop almayan sütten, doğrudan sağımdan, soğuk depoya giren sütün fiyatından bahsediyorum Sayın Hatip ve yine söylüyorum size, bundan aşağı düştüğünüzde, KDV’yi verdiğinizde sütün 900 kuruş olduğunu da biliniz.

Şunu söylüyorum: Desteklemeler değil…

RECEP ÖZEL (Isparta) – Hayır canım, o kadar değil…

ALİ SARIBAŞ (Devamla) –Bakın, saptırıyorsunuz yine, burada KDV’ler kesilmiyor çünkü düştüğünde 910’la, 920 kuruş ve 900 civarında eline para geçer. Süt fiyatlarını da öğreniniz lütfen ve bugün, bu ayın içerisinde yeniden altı aylık süt birliğiyle görüşme yapılır, ilk altı ay. Bu altı ayın içerisinde de zam beklentisinin ne olacağı bilinmiyor.

Sayın Hatip, lütfen takip ediniz ve yine, burada, bana söylediğiniz sözleri size iade ediyorum. Ancak halkın adına da, buradan bu doğruları söylemeye devam ediniz çünkü çiftçiye otunu, silajını… Az önce bir arkadaşımız dedi, silajın bugünkü maliyeti 250 liradır ve bu sene de su olmadığından silaj üretimi de düşük olacaktır.

Mazotu da söylüyorsunuz. Mazotu, üretimde, sizin söylediğiniz, çiftçinin olduğu yerde yapılmalıdır diyorsunuz. Çiftçilikte mazot kullanılır... (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Sayın Başkan, tutanaklara geçmesi için söylüyorum: Ne kadar süt varsa 1,3’ten hepsini alıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

 

VI.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

3.- CHP Grubunun, 27/11/2013 tarihinde Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ve 24 milletvekili tarafından, Çanakkale ilindeki süt üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

 

BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Adnan Şefik Çirkin, Hatay Milletvekili.

Buyurun Sayın Çirkin. (MHP sıralarından alkışlar)

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygı, sevgi, hürmetle selamlıyorum.

Tabii, iktidar partisinin sayın milletvekilinin sütü kuru. Yani o bir fabrikada imalat yapıyor, güzel, tanklarla satıyor, emek etmiş, masraf etmiş muhakkak, helalühoş olsun, o 1,5’larda geziyor. Ama yani, şimdi, Allah da biliyor, kul da biliyor; süt fiyatları 90 kuruş ile 1 lira arasında gidip geliyor, bu da bir gerçek.

MEHMET METİNER (Adıyaman) – “1,3’ten hepsini alayım.” diyor.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – 1,3’ten?

MEHMET METİNER (Adıyaman) – “1,3’ten, getirin, hepsini alayım.” diyor.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, müdahil olmayın lütfen.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – Sayın, Türkiye’de süt üreten köylümüz, burada iktidar partisinin sayın milletvekili “Sütünüzü 1,3 liradan alırım.” diyor, hemen Meclise getirin.

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Derhâl, derhâl, derhâl getirsinler.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – Yani bu lafın arkasında olacağız değil mi?

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Derhâl, derhâl.

RECEP ÖZEL (Isparta) – “Getir.” diyor işte, “Getir.” diyor.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – Demek ki para da çok.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Var, var.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – Para da çok, Allah artırsın.

RECEP ÖZEL (Isparta) – Piyasa var, piyasa.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – Allah artırsın.

Şimdi, sayın milletvekilleri, süt şuna satılıyor, süt buna satılıyor, şöyle oluyor, böyle oluyor. Bunun maliyetini konuşan var mı? Yani bu sütçü, çok övündüğünüz bu on iki yıllık dönemden on iki yıl evvel mazotu, yemi kaça alıyordu -rakamlara boğmak istemiyorum- şimdi kaça alıyor? Aynı süt üreticisi en basit temel ihtiyaçları olan çayı, şekeri, eti kaça alıyordu; şimdi kaça alıyor? Yani Allah aşkına, buna bir bakın ya.

Hayvan artışı, hayvan artışı, süt hayvanı efendim, şu kadar artmış… Bakıyorum burada, süt hayvanı 2012-2013 yıllarında 1 milyon 850 bin, hadi size kıyak olsun, 2 milyon artmış. Yani şimdi, bu nasıl artmış, nereden artmış; bunlara da bir bakmak lazım. Ben kendi ilimden biliyorum, Türkiye kaçak hayvan dolu. Yani Tarım Bakanlığı bilerek mi, bilmeyerek mi hayvan kaçakçılarıyla müşterek, hayvan kaçakçılarına âdeta ortak olmuş; küpeleri dağıtıyor, Türkiye'nin dört bir yanındaki komşusundan hayvanlar geliyor, bu küpeler onlara takılıyor. Ne oluyor? Hayvan üretimimiz artıyor. Yani bu gelen kaçak hayvanlara sanki küpe takıyorsunuz, meme de mi takıyorsunuz, ne yapıyorsunuz anlamıyorum ve süt üreten hayvan sayısı 2 milyon artıyor bir yılda. Yani bu nasıl oluyor, nasıl gerçekleşiyor buna da bir mana verebilmek mümkün değil.

Değerli arkadaşlar, Tarım Bakanlığı kuraklıktan etkilenen üreticilerin tarım krediye ve Ziraat Bankasına olan borçlarını erteledi. Hatta Sayın Tarım Bakanına –bir şeyin de hakkını vermek lazım- buradan teşekkür ediyorum; kuraklığı da içine katmasını ben burada kürsüden kendisinden rica etmiştim, kattı. Yani iyi olana da teşekkür etmek lazım. Ama şimdi, bu kuraklıktan sadece çiftçi mi etkileniyor? Yani biraz evvel iktidarın sayın milletvekili ifade etti, “yem” dedi, değil mi? Yani bu yem kuraklıktan etkilenmiyor mu, yem bitkileri etkilenmiyor mu? Dolayısıyla yem bitkilerinin fiyatı artmıyor mu? Ha, şimdi, demek ki süt üreticilerinin de tarım krediye ve Ziraat Bankasına olan borçlarına erteleme gerekiyor. Bunu sayın iktidardan rica ediyoruz, Tarım Bakanlığından rica ediyoruz yani işin hakkı bu yani zincirleme gidiyor bu işler.

Değerli arkadaşlar, süt üreticisinin de mazot gideri vardır, süt üreticisinin tarlası da olabilir, şunu olabilir, bunu olabilir. Fransa’da, İtalya’da çiftçiye mazot desteği var, farklı renklerde mazot veriyorlar ama Türkiye'de maalesef yatı olan, katı olan mazot desteği alıyor ama aynı zamanda, bunu üretim için kullanan çiftçi mazotta hiçbir şekilde destekten faydalanamıyor.

Bu vesileyle de şunu ifade etmek istiyorum hazır fırsat bulmuşken: Tarımsal sulama kredilerinde yeniden yapılandırmaya Türkiye’nin bütün çiftçisinin ihtiyacı vardır. Bu bir ıstırap hâlini almış. Çiftçilerin şu anda, yaptığınız özelleştirmelerden dolayı ve yaptığınız bu özelleştirmelerde tarımsal sulama noktasında enerji özelleştirmesine katılan şirketlerin arzusu ve isteğiyle, onların daha çok kâr edebilmesi, daha rahat kâr edebilmesi talebiyle ödemelerini de aylık hâle getirdiniz. Yani kırk günde hıyar bile yetişmez, bir ayda hıyar bile yetişmez. Allah selamet versin, Süleyman Demirel’in, Sayın Cumhurbaşkanımızın bir lafı vardır: “Kırk günde ancak hıyar yetişir.” diye, geçmişte bu kırk günlük öğretmenlerle ilgili. Yani bir ayda salatalık bile yetişmiyor, nasıl ödeyecek bu çiftçi, aylık ödemesini nasıl yapacak? Aylık maaşı mı var bunun? Yok. Tabiatıyla borçlanıyor. Hemen, acilen tarımsal sulamalarda yeniden bir yapılandırma gerekiyor. Yani PKK’yla barışılan bir ortamda artık çiftçiyle barışın da zamanının geldiğine inanıyoruz.

Sayın milletvekilleri, aynı zamanda 9 Mart 2011 tarihli Bakanlar Kurulu kararında tarımsal sulamaya ilişkin elektrik borcu bulunan çiftçilere bu borçları ödenene kadar 2014 yılında tarımsal destekleme yapılamayacağı karara bağlanmıştır. Bu zulümdür, çiftçinin içinde bulunduğu durumda bu en büyük zulümdür, çiftçi bunun altından kalkamaz. Bunların bir an evvel yapılandırılması ve çiftçiyle yeniden bir barışın sağlanması gerekmektedir. Yani birçok iş adamına vergi kıyağı getirilirken, vergi desteği getirilirken, onlarla barışılırken, oturulup anlaşılırken çiftçiyle de bu torba kanunda barışmanın bir yolunu bulmak öyle zannediyorum Hükûmetin görevidir, iktidarın görevidir. Kaldı ki muhalefet partilerinin bu noktada birçok önergesi vardır, bunların değerlendirilmesi gerekmektedir.

Şimdi, “Süt üretimini şu kadar artırdık, hayvanı bu kadar artırdık, şunu bu kadar artırdık.” Şöyle bir bakıyorum, 2012-2013 yılları arasında ihracat farkımız 56 milyon dolar. Yani şimdi ne yaptık o sütü biz dereye mi döktük? Süt tüketimi artmamış.

Şimdi, burada rakamlara işi boğup vatandaşı yanıltmanın bir âlemi yok. Dolayısıyla, yanıltsak yanıltsak aynı zamanda kendimiz de yanılırız. Yani, değerli hatibin konuşmasına bakılırsa süt üreticileri bayram ediyor. Şimdi, süt üreticileri bayram ediyorsa buradan değerli süt üreticilerine sesleniyorum: Ya siz yalan söylüyorsunuz ya Hükûmet yalan söylüyor. Yani biz sizlerden aldığımız bilgilerle bu kürsüye çıkıyoruz. Eğer memnunsanız devam edin ama memnun değilseniz de yarın bir gün -10 Ağustosta- sandık var, gidin bunun karşılığını verin ve en azından “Sütümüz için, ekmeğimiz için Ekmeleddin.” deyin. Buradan da sesleniyorum bunlara. (MHP sıralarından alkışlar)

MEHMET METİNER (Adıyaman) – Yanlış yere yanlış şeyler ekliyorsunuz.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – Yani, sizin neyi nereye eklediğiniz belli olmuyor. Biz de buraya bunu eklemişiz, ne var yani bunda?

MEHMET METİNER (Adıyaman) – 10 Ağustosta takke düşecek.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – Allah büyük ya, Allah büyük.

MEHMET METİNER (Adıyaman) – 30 Martta da gördük.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) – Değerli arkadaşlar, son bir şeyi burada ifade etmek istiyorum: Irak’tan, Kerkük’ten gelen bir mesaj. Yani, onun bize iletebildiği şekliyle bu mesajı burada iletmeyi bir vicdan borcu kabul ediyorum.

“Ben bir Türkmen annesiyim. Günlerce, aç susuz, İslam teröründen kaçtık.” Bakın, ne acı bir ifade: “İslam terörü.” diyor. Oradaki IŞİD’in -Irak Şam İslam Devleti- bunların Allah belasını versin, bunlar İslam’a en büyük kötülüğü yapan adi, vahşi teröristlerdir.

“Yer bulamadık, yurdumuzdan olduk. Sütten kesildim, altı aylık çocuğumu kaybettim.” diyor. Süt deyince bu aklıma geldi. Ve ekliyor: “Burada herkesin sahibi var, bizim sahibimiz yok.” diyor.

Şimdi iktidara sesleniyorum: Kerkük’teki Türkmen’in hâli bu. Herkesin sahibi varken Türkmen’in niye sahibi yok? Mısır’ın Esma’sının sahibi varken Türkmen’in Esma’sının niye sahibi yok? Bunu da iktidar partisinin değerli milletvekillerinin vicdanlarına havale ediyorum, hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum, teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi…

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Sarıbaş.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Dil sürçmesinden dolayı rakamlarda bir yanlışlık oldu. Süt fiyatının 90-92 kuruş olması gerektiğini ifade ederken bunu “900 kuruş” diye söylemişim. Onun tutanaklarda düzeltilmesini istiyorum.

BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim, tutanaklara geçti efendim.

Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi aleyhinde söz isteyen Mehmet Daniş, Çanakkale Milletvekili.

Buyurun Sayın Daniş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET DANİŞ (Çanakkale) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi hakkında söz almış bulunuyorum.

Tabii, grup önerisinde, Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekilimiz Sayın Ali Sarıbaş ve arkadaşlarının Çanakkale süt üreticilerinin sorunlarının araştırılmasıyla ilgili bir Meclis araştırma komisyonunun kurulması yönünde taleplerini dile getirdiler ama şimdiye kadar konuşmalar, daha çok genel rakamlar üzerinden ve ansiklopedik bilgiler üzerinden tartışılmaya devam edildi. Tabii ki Çankırı Milletvekilimiz Hüseyin Bey işletmeci olduğu için aslında sektörün içinden biri olarak konuştu ama muhalefet partisi arkadaşlarımız daha çok genel rakamlar üzerinden ve ansiklopedik bilgilerden bahsetti.

Şimdi, Çanakkale sadece hayvancılık değil, tarımsal üretim noktasında da incelendiğinde, âdeta Türkiye’nin bir ortalamasıdır ve bir laboratuvar niteliğindedir. Her ilçede ayrı bitkisel üretimimiz, hayvansal üretimimiz çeşitlilik arz etmektedir ve gerçekten de bitkisel anlamda da, hayvansal anlamda da Türkiye ortalamasının çok üzerinde kalitede çiftçilik yapmaktayız, ziraat yapmaktayız ve tarımsal üretim yapmaktayız. Özellikle süt üreticilerine dönüp baktığımızda, eğer gerçekten süt üreticisinin problemini konuşacaksak onların gözüyle ve onların olduğu yerden bakmak zorundayız; bir.

Bizim kronik problemlerimiz var. Nedir? Çanakkale özelinde konuşuyorum, bizim tarımsal işletmelerimizin yüzde 75’i 50 dönümün altındadır, bu ciddi bir problemdir rekabet edebilmek adına. Yani, 50 dönümün altındaki işletmelerle sizin hem Türkiye’nin bazı bölgeleriyle hem de dünyayla rekabet edebilmeniz çok kolay değildir, bu bir gerçektir. Maalesef, yıllarca tarım topraklarımız miras yoluyla bölünmüştür ve bugün artık işletme büyüklüklerimiz bir ailenin karnını doyurabilecek kadar bile kalmamıştır.

Şimdi, biz sütü konuşuyoruz. Bakın, burada hem işletmeler konuşuldu hem konvansiyonel üretim yani “çiftçi” dediğimiz, 2 tane, 3 tane, 5 tane hayvanını damında üreten üreticiyi de biz aynı kefeye koyuyoruz, değil. Şimdi, 50 baş, 100 baş, bin baş üretimler var Türkiye’de, olması lazım. Niye? Üreticinin sorununu konuşurken sayın milletvekilimiz ne dedi? “3,5 liraya süt içiyorum, tüketicinin sorunu var.” dedi, eğer dikkat ettiyseniz. Evet, tüketicinin de problemi var. Eğer küçük işletmelerde büyük maliyetlerle üretim yapıyorsanız bunu ucuza arz etmeniz de problem değil. O zaman sizin piyasayı regüle etmeniz için büyük işletmelere ihtiyacınız vardı ve geçtiğimiz on iki yıl boyunca büyük işletmelere de küçük işletmelere de ciddi desteklemeler verildi ve büyük işletmelerin sayısı katbekat arttı Türkiye’de.

Şimdi, Çanakkale özeline gelindiğinde: Bakın, sütü konuşuyoruz, satır aralarında geçti; sütteki bakteri oranı, sütteki kuru madde oranı. Sütün kaliteli olması gerekiyor bir kere. Sadece litre olarak süt artık bir anlam ifade etmiyor, sütün taşıdığı nitelik sütün fiyatlandırılmasında önemli. Ne dedi işletmeci arkadaşımız? “1 lira 30 kuruş veriyorum sütün litresine, temiz süte.” 1 Temmuz itibarıyla Çanakkale’de sütün litresi, yapılan ihale sonucunda -Biga’da yapılır süt ihaleleri- 1,15 kuruştur. Soğutma tankı olduğu için, sadece Çanakkale, Trakya ve Balıkesir bölgesinde -sanıyorum Karacabey de buna dâhildir- artı 8 kuruş ilave soğutma bedelini de üretici alır, sadece bu bölgede, kaliteli süt ürettiği için.

Şimdi, sütümüzü kaliteli üreteceğiz, ucuza üreteceğiz. Yine, arkadaşlarımız bahsetti. Bakın, hayvan başına sizin ortalama 4 dönüm yem bitkisi ekmeye ihtiyacınız vardır, büyükbaştan bahsediyorum. Eğer 4 dönüm yem bitkisi ekemiyorsanız, hayvancılığı sadece hazır yemden yapmaya kalkarsanız işte, o sütünüzü kaça satarsanız satın para kazanmanız mümkün değil.

Dolayısıyla, ne yapıldı geçtiğimiz dönemde? 16 çeşit yem bitkisine destekleme verildi, yem bitkisi desteklendi yani girdi maliyetlerimiz düştü. Ama neler yaşadık? Hazır yemdeki fiyat istikrarsızlıkları zaman zaman üreticiyi zor durumda bıraktı.

Diğer bir kırılma noktamız neydi? Bahar aylarında artan süt miktarımız; sütün fiyatı yine düştü, üretici olarak yine zorlandık. Ne yapıldı? Okul sütü uygulaması gündeme alındı. Daha önce ne yapıldı? Süt tozuna, süt tozunu işleyen fabrikalar üzerinden desteklemeler verildi, piyasadaki fazla arz edilen süt çekildi, yine fiyat regülasyonu sağlandı.

Şimdi bakın, işletmeleri ayrı konuşmamız lazım, çiftçimizi, köylümüzü ayrı konuşmamız lazım. Bugün büyükbaş hayvana, hayvan başı 225 lira destekleme veriliyor. Eğer damızlık kaydı varsa, tescilliyse artı 70 lira daha alıyorsunuz. Buzağı desteklemesi alıyorsunuz 75 lira. Sütün litre fiyatında da artı 4 kuruş da süt desteklemesi alıyorsunuz.

Sadece sütçülüğü tek başına konuşamazsınız, besiyi de konuşmak zorundasınız. Bir işletmeniz var, sürünüz var, erkek hayvanınız da oluyor doğal olarak. Bunu da ne yapıyorsunuz? Besi hayvanı olarak değerlendiriyorsunuz.

 Yani üretici açısından bakıldığında, bugünlerde süt para kazanmaktadır arkadaşlar. Bugün itibarıyla süt üreticisi, gerçekten memnundur ama tarımda, hayvansal üretimde değil. Kirazda ne olduk? Bizim bölgemizde kiraz hasadı yapamadık yağmurlardan dolayı. Kiraz üreticimiz zor durumda.

Şimdi, her sektörün, zaman zaman değişen sorunları olmakta ama bugün itibarıyla bu önergeyle araştırma komisyonu kurulmasına gerek olmadığını düşünüyorum.

Yine, bakın, Çanakkale olarak konuşuyoruz. Ne yapmamız lazım, daha pahalıya ürünümüzü satabilmemiz için ne yapmamız lazım? Bununla ilgili olarak Tarım Bakanlığı tarafından, geçmiş üç dönemdir, bunun adımları atıldı -arkadaşlarım bahsettiler- tarımsal mekanizasyon desteğinden süt işletmeleri desteğine kadar. Soğutma tankları önemliydi ve artık, nerede bir 100 litre süt varsa -Çanakkale’de, orada, iddia ediyorum- soğutma tankımız var; 680 tane soğutma tankımız var bizim.

Dolayısıyla, hayvancılıkta, süt üreticiliğinde bundan sonra yapılabilecek, atılabilecek adımların başında bir markalaşma gelmektedir, Ezine peyniri, Çanakkale peyniri veya Trakya peyniri. Bakın, bizim bunun daha da katma değerini bölgemizde bırakabilmemiz lazım, bunun çalışmalarını yapmamız lazım. Ne yapıyoruz? Organik üretime geçtik, Gelibolu’da var, Gökçeada’da var, Ayvacık’ta organik et üretimi yapıyoruz, farklılaşmaya çalışıyoruz, markalaşmaya çalışıyoruz yani katma değerimizi artırmaya çalışıyoruz. Aynı maliyetlerle üretip daha pahalıya bunları satmaya çalışıyoruz.

Bizim için inek sütü kadar koyun, keçi sütü de önemli. Eğer koyun, keçi sütü olmazsa Ezine peyniri olmaz, Ezine peynirinin o lezzeti olmaz, Çanakkale peyniri olmaz. Dolayısıyla, koyun, keçi sütü anlamında da üzerinde durmamız lazım. Bugün itibarıyla onların desteklemeleri 4 kat fazladır, yine hayvan başına desteklemeleri 70 liradır ama bu konularda hem cins çalışması anlamında hem de markalaşma anlamında belki desteklemelerimizi artırabiliriz.

Bakın, yine, IPARD projeleri ciddi bir ivme kazanmıştır. Yine, kalkınma ajanslarının da tarımsal üretimin markalaşması anlamında destekleri artırılabilir diye düşünüyorum.

Yine, hep beraber mücadelesini vermemiz gereken bir şey var, Avrupa Birliğinin bize uygulamış olduğu engelleme, kota. Bugün iddia ediyorum, özellikle Yunanistan, hemen hemen aynı ürün, aynı peyniri ürettiğimiz Yunanistan’ın feta peyniri Avrupa pazarlarında, raflarında çok iyi fiyatlara satılırken bizim süt ürünlerimize Avrupa Birliği engel koyuyor. Niçin? Bakteri rakamları yüksek diye. Değil arkadaşlar, bu tamamen siyasi bir engeldir. Bunun için mücadele verebilirsek, Avrupa pazarına girebilirsek süt ürünlerimizle… Yani, Yunanistan’ın feta peynirinden Çanakkale’nin Ezine peyniri 10 kat daha lezzetlidir, 10 kat daha kalitelidir ama maalesef, Avrupa Birliğinin karşımızda set gibi duran bir kararı vardır. Bunun mücadelesini vermeliyiz, verebiliriz diye düşünüyorum.

Yine, sütümüzü yani hayvansal üreticimizi destekleyebilmek adına belki keçide biraz daha yerli ırkları… İşte Saanen diye bir ırk var, daha fazla süt veriyor ama kuru maddesi daha düşük, dolayısıyla aynı özelliği vermiyor. Dolayısıyla, yerli ırklarımızı daha fazla destekleyebiliriz, yerli ırk üretimi yapan üreticilerimizi daha fazla destekleyebiliriz. Koyun sürülerimize, gerçekten, küçükbaş sürülerine baktığınız zaman, büyükbaş işletmelerden daha fazla zorlandıklarını görüyorsunuz. Mesela, onların “sürü yöneticisi” diye 5 bin lira bugün destekleri var. Bu desteklemeler belki çeşitlendirilebilir, biraz daha desteklenebilir diye düşünüyorum.

Ben yine de Çanakkale’nin, hem süt üreticilerinin ve Türkiye’deki süt üreticilerinin konularını bugün konuşmuş olmamızdan dolayı gündeme getiren arkadaşlarımıza huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum ama Türkiye’de on iki yıldan beri üreticimiz her gün bir önceki yıldan daha iyi durumdadır ve bunu da zaten sandığa gittiğinde, o bölgelere bakıldığında çok net göstermektedir diyorum, hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini oylarınıza sunacağım.

 

III.- YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Yoklama istiyoruz.

BAŞKAN – Yoklama talebi var, yerine getireceğim.

Sayın Hamzaçebi, Sayın Düzgün, Sayın Sarı, Sayın Çetin, Sayın Sarıbaş, Sayın Acar, Sayın Özkan, Sayın Genç, Sayın Köse, Sayın Gök, Sayın Ören, Sayın Çam, Sayın Türeli, Sayın Özcan, Sayın Tamaylıgil, Sayın Öz, Sayın Ayman Güler, Sayın Danışoğlu, Sayın Türmen, Sayın Öğüt.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.

 

VI.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

3.- CHP Grubunun, 27/11/2013 tarihinde Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ve 24 milletvekili tarafından, Çanakkale ilindeki süt üreticilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 17 Temmuz 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.01

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 17.16

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın) 

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

 

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın'ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2’nci sırada yer alan, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

 

2.- Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

3’üncü sırada yer alan, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Kars Milletvekili Yunus Kılıç ve Amasya Milletvekili Avni Erdemir ile 79 Milletvekilinin; Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

 

3.- Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Kars Milletvekili Yunus Kılıç ve Amasya Milletvekili Avni Erdemir ile 79 Milletvekilinin; Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/937, 2/2229) (S. Sayısı: 615)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

4’üncü sırada yer alan, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile benzer mahiyetteki 108 adet kanun teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

4.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639)(x)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Geçen birleşimde İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen tasarının birinci bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı ve maddeler üzerindeki önerge işlemlerine başlanmıştı.

Şimdi, 1’inci madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

                          Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 1’inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                   Erkan Akçay                                       Oktay Vural                                          Alim Işık

                       Manisa                                                İzmir                                                Kütahya

                Seyfettin Yılmaz                                        Ali Öz

                       Adana                                               Mersin

Madde 1- 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere "İş müfettişlerince başlatılan incelemeler on beş iş günü içinde sonuçlandırılır." cümlesi eklenmiş, aynı fıkranın beşinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İtiraz üzerine görülecek olan dava basit yargılama usulüne göre üç ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay dört ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu idarelerince bu raporlara karşı yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi ve mahkeme kararlarına karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur."

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyette olduğundan birlikte işleme alacağım, talepleri hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim veya gerekçelerini okutacağım.

Şimdi aynı mahiyetteki önergeleri okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4857 sayılı Kanun’un 3'üncü maddesinde değişiklik öngören 1'inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                  İdris Baluken                                     Pervin Buldan                                     Hasip Kaplan

                       Bingöl                                                 Iğdır                                                 Şırnak

                     Erol Dora                                      Mülkiye Birtane                                     Adil Zozani

                       Mardin                                                Kars                                                Hakkâri

Diğer önergenin imza sahipleri:

                    Özgür Özel                                         İzzet Çetin                                   Rahmi Aşkın Türeli

                       Manisa                                               Ankara                                                İzmir

                    Musa Çam                                      Süleyman Çelebi                         Muhammet Rıza Yalçınkaya

                        İzmir                                               İstanbul                                               Bartın

               Ali İhsan Köktürk                                    Hasan Ören                                      Bülent Kuşoğlu

                    Zonguldak                                            Manisa                                               Ankara

                   Vahap Seçer                                         Sakine Öz                                      Mehmet Haberal

                       Mersin                                               Manisa                                            Zonguldak

BAŞKAN – Komisyon aynı mahiyetteki önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Aynı mahiyetteki önergeler üzerinde söz isteyen Adil Zozani, Hakkâri Milletvekili.

Buyurun Sayın Zozani. (HDP sıralarından alkışlar)

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, biz bu maddenin tasarı metninden çıkarılmasını talep ediyoruz. Esasında buna artık bir tasarı da demek mümkün değil, artık bu, tasarı değil. Dil alışkanlığı gereği bu üzerinde konuştuğumuz torbaya tasarı deniyor ama tasarının bir sahibi olur, sahibi Hükûmettir. Ancak, şu anda üzerinde konuştuğumuz torba Hükûmetin imza attığı 61 maddeden ibarettir. Hükûmet tasarısı dediğiniz şey 61 madde, 88 madde eklenmiş, 149’a çıkarılmış. Dolayısıyla, artık buna tasarı demenin bir anlamı yok, bu, tasarı değil. Tamamıyla İç Tüzük hükümlerine aykırı oluşturulmuş bir ucubelik ve bu garabetin içerisinde Meclisten çıkması talep ediliyor. Ha, 1’inci maddeden itibaren konuşmaya başlayalım, görüşlerimizi bunun üzerine ifade edelim. Ancak, başından itibaren -bu işi 4 Haziranda başlattık ve bugüne kadar- başlangıcından itibaren İç Tüzük’e, mevzuata aykırı bir işlemin içerisindeyiz.

Bu tasarı niye gündemimize geldi, hangi tartışmanın ürünü olarak önümüze geldi? Soma faciasından sonra özellikle maden iş kolunda çalışan işçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi ve Soma’daki mağduriyeti ortadan kaldırmak için oluşturulmuş bir tasarı. Bu isimle önümüze geldi. Ancak, 149 maddelik bu torbanın tamamına bir bakın. Soma faciası tedbirsizliğin ortaya çıkardığı bir faciaydı. Soma faciasından bugüne kadar, Türkiye’de özellikle yer altı iş sektöründe güvenlik tedbirlerinin alınmasına dönük bir tartışma var. Ancak, güvenlik tedbirlerini içeren hiçbir şey yok bu tasarıda. Hükûmet de böyle bir şeyin yani böyle bir düşüncenin ürünü olarak bu tasarıyı gündeme getirdiğini söyledi. Ancak, söyleyin, bir tek maddede bile yer altındaki çalışmalara ilişkin olarak insanların can güvenliğini teminat altına alacak bir tedbir yok bunun içerisinde. Tersine, Soma mağduriyetinin arkasına sığınılarak taşeronlaştırma faaliyetleri uygulaması burada artırılıyor. Soma faciası fırsat bilinerek, toplumda oluşan o psikolojik dalganın arkasına sığınarak taşeronlaştırma faaliyetlerini yaygınlaştıracak uygulamalar var burada. 1’inci maddeden itibaren bu vardır. 1’inci maddeden itibaren artık taşeronlaştırmanın daha da yaygınlaşacağına zemin hazırlayacak bir torba tasarıdan söz ediyoruz.

Dolayısıyla, bu yanlıştan daha 1’inci maddeden itibaren vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. İnsanların mağduriyetinin arkasına sığınarak, toplumda oluşmuş hassasiyete sığınarak beklentilerin tam aksine bir düzenlemeyi toplumun önüne getirmeyin diyoruz. Bu torba tasarı tamamıyla toplumda oluşan beklentilerin aksine bir düzenlemedir. Eğer gerçekten Soma hassasiyetinden yola çıkarak burada bir düzenleme yapmak istiyor idiyseniz maden iş kolunda, yer altı faaliyetlerinde insanların can güvenliğini teminat altına alacak yaşam odalarına ilişkin düzenlemeyi getirirdiniz. Bu mahiyette bir değil, birkaç tane önerge Komisyonda verildi ama bu önergelerin hiçbiri kabul edilmedi. Dolayısıyla, işverene dokunan hiçbir şey yok; tamamıyla emekçilerin, özellikle yer altında çalışan emekçilerin aleyhine düzenleme getirildi burada. Bu tasarıda emekçilerin aleyhine düzenlemeler vardır. 1’inci maddeden itibaren özellikle taşeronlaştırmayla ilgili, taşeronlaştırma faaliyetini, uygulamasını artıracak düzenlemeler vardır. Burada 1’inci madde bunu içeriyor, bu nedenle de tasarı metninden çıkarılmasını talep ediyoruz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Aynı mahiyetteki önerge üzerinde söz isteyen İzzet Çetin, Ankara Milletvekili.

Buyurun Sayın Çetin. (CHP sıralarından alkışlar)

İZZET ÇETİN (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; vermiş olduğumuz 1’inci maddedeki önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız burada değil, burada olmasını isterdim. Gerçekten, dün alt işveren konusunda bir hayli ileri düzeyde düzenlemeler yaptığını söylemişti Sayın Bakan ama durum hiç öyle değil. Bu düzenleme, maddede de kendini gösterdiği gibi, 3’üncü maddede süreleri oynuyor, bir.

İkincisi: Eğer alt işveren-asıl işveren ilişkisi içerisinde bir muvazaa saptanmış ise muvazaa sonrasında müfettişler bunu saptadığında, tebliğden itibaren altı iş günü içerisinde itiraz edebiliyorlar, itirazlardan sonra da durum kesinleşiyor idi. Şimdi yargı yolu getiriyor. Yargı yolu için “basit yargılama” usulünü uygulamaya koyuyor ve yargı için dört aylık bir süre veriyor. Arkasından, temyiz hâlinde Yargıtaya gideceğini hükmediyor, orada da bir altı aylık süre… Altı iş günlük süreyi de bir aya çıkarınca muvazaanın saptanması işlemi otomatik olarak on bir aya ulaşmış oluyor. Ve dolayısıyla, eğer muvazaalı bir sözleşme varsa, alt işveren işçisi kendisinin zorda kaldığını söylüyorsa ispatı için geçen süre bir hayli uzun. Bir de düzenlemede kamu idarelerinin… Tabii, kamudaki alt işveren böyle bir uygulamaya tevessül ettiği için “Kamu idareleri yasal yollara başvurmak zorundadır.” diyerek de kamudan alt işverene kaynak aktarmanın bir aracı olarak süreyi düzenleme kullanıyor.

Değerli arkadaşlar, gerçekten alt işveren-asıl işveren ilişkisi… Dün Sayın Bakan burada bir kez daha söyledi “1936’dan bu yana çalışma yaşamımızda var. Biz bunu şimdi toparlamaya çalışıyoruz.” diye. Hiçbir dönemde alt işveren bu kadar geniş bir alan bulmamış, böyle başıboş bir şekilde emek sömürüsünü derinleştirememişti. Dün Bakan -vermiş olduğu resmî rakam- “Kamuda 660 bin taşeron işçisi çalışıyor.” dedi. Taşeron işçilerinin ortalama ücretleri bin lira, tamamına yakını asgari ücretle çalışıyor, sadece yüzde 1’i 2 bin lira dolayında ücrete erişebiliyor. Bu kimin döneminde gerçekleşti? Bu, AKP iktidarlarıyla başladı. Bakan buraya geldiği zaman dünkü konuşmasını ayrıca değerlendireceğim bir fırsatını bulup. AKP’nin iş başına geldiği 3 Kasım 2003’te kamuda taşeron sistemi son derece sınırlıydı, sayıları 10 binleri bile bulmamıştı. Şimdi 660 bin deniliyor ama bu rakamın alt işverenin alt işvereni şeklindeki uygulamalarla 1 milyonun üzerinde olduğu herkes tarafından biliniyor. Yani önce sorunu yaratıp sorunu büyüttükten sonra çözmeyi ya da çözüm için çaba sarf etmeyi başarı gibi sunabilen bir başka siyasal parti Türkiye Cumhuriyeti’ne hiçbir zaman gelmedi. Şimdi sizin en iyi yaptığınız iş, kendiniz sorun yaratıp sorunu çözme çabanızı da başarı gibi sunmanızdan kaynaklanıyor.

Değerli arkadaşlar, gerçekten alt işveren işçileri kamuda bir nebze de olsa bu yasayla dizginlenmeye çalışılırken özel sektördekilerin görmezden gelinmesi, onların alt işverenin insafına terk edilmiş olması da AKP’nin ve Hükûmetin işçiye, emekçiye bakış açısını çok açıkça ortaya koyuyor. 1 milyon 700 bin dolayında olduğu söylenen taşeron işçilerin çalışma koşullarının ne hâlde olduğunun somut göstergesini Soma’da yaşanan faciada gördük. Soma AŞ alt işveren, asıl işvereni TKİ yani Hükûmet. Orada alınması gereken önlemler alınmadığı için oradaki 301 emekçinin yaşamı bir anda büyük bir faciayla sona erdi. Bu facianın sorumlusu asıl işveren olarak Hükûmet ve TKİ ve alt işveren olarak da Soma AŞ idi. Yani, Hükûmetin sorumluluktan kaçması, alt işverene bazı yükümlülükler yükleyerek işte onlara “İznini kontrol et, işçi sağlığı, güvenliği önlemlerini al.” demesi bir sorunu çözecek değildir.

Burada, değerli arkadaşlar, asıl önemli olan bu maddeyle ilgili sürelerde bir yaptırım konulmayışıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 

İZZET ÇETİN (Devamla) – Eğer sürelerde bir yaptırım olsa belki madde işe yarardı.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Aynı mahiyetteki önergeleri oylarınıza sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.36

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 17.43

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın) 

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 1’inci maddesi üzerindeki maddenin tasarı metninden çıkarılmasını öngören aynı mahiyetteki iki önergenin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeleri tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, aynı mahiyetteki önergeler kabul edilmemiştir.

Kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Diğer önergeyi okutuyorum:

                         “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve MHP Grup Başkanvekili Mersin  Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin;…”

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Kayseri Milletvekili. “Mersin” diyor.

“Kayseri Milletvekili.

…Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile…”

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Hayır, daha devam edin, Konya’yı atladınız.

 “…Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 1’inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları                             

MADDE 1- 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere "İş müfettişlerince başlatılan incelemeler on beş iş günü içinde sonuçlandırılır." cümlesi eklenmiş, aynı fıkranın beşinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İtiraz üzerine görülecek olan dava basit yargılama usulüne göre üç ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay dört ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu idarelerince bu raporlara ilişkin yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi ve mahkeme kararlarına karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur."

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – “İlişkin” değil, “karşı”. Yalnız doğru okuyun.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Alim Işık, Kütahya Milletvekili.

Buyurun Sayın Işık. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 639 sıra sayılı, başlığı bin kelimeden fazla, Hükûmetin kanun tasarısı ve 100’ün üzerinde kanun teklifinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş çorba yasa hakkında söz aldım. Bu tasarının 1’inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesine desteklerinizi beklemek üzere de görüşlerimizi ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bu tasarı -daha önceki milletvekillerinin de ifade ettiği gibi- 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da meydana gelen maden faciasından sonra çalışma hayatının disiplin altına alınması ve yaşanan mağduriyetlerin telafi edilmesi amacıyla gelen Hükûmet tasarısı üzerine maalesef bazı kayırmacı anlayışla eklenen maddelerden sonra bu son şeklini almış bulunmaktadır. Üzülerek ifade edeyim ki bu tasarıda çözüm bekleyen ve “Acaba bizim de sıkıntılarımız Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından giderilebilir mi?” diye dört gözle buradan iyi haber bekleyen emekliler yok, memurlar yok, işçiler yok, üniversite çalışanları, öğretim üyeleri yok, esnaf yok, sanayici yok.

19 Ağustosta 7 tane otobüs, kamyon fabrikası kapatılmak üzere, engellilere erişim yasasından dolayı. Eğer çözüm bulunmaz ise orada çalışan işçiler perişan olacak. Sanayici feryat ediyor, duyan yok. Şu anda mühendis ortakların kamu ihalelerine girmesi engellenmiş durumda. Anayasa Mahkemesi kanunu iptal etmiş. Mimar ve  mühendislerden oluşan ortakların birlikte ihaleye girebilmesi... Çözüm arayan, ciddi anlamda sıkıntı çeken kesimin sorununa çözüm yok. Anayasa’ya uygunluk yok, kanunlara uygunluk yok, İç Tüzük’e, hukuka uygunluk yok. Maalesef ilke yok, uzlaşma yok. Özetle ne adalet var ne de kalkınma var, bunlar da yok.

Ne var peki? Yandaş kayırma var, devlet malı üzerinden zengin yaratma var, devlet malının aile vakıflarına bağışlanmasıyla ilgili düzenlemeler var, kara para aklama var, özelleştirmede peşkeş çekilmesine hukukta dur denmesi nedeniyle ortaya çıkan sorun için “Merak etmeyin beş sene doldu. Alın kardeşim, siz, daha önce peşkeş çektiğimiz devlet mallarını tıka basa yiyin.” diyen maddeler var. Talan var, vurgun var, dayatma var parmak çoğunluğuyla, maalesef angarya var gece saat 3’e  kadar, sahur vaktine kadar çalıştırma var, istismar var, maalesef zengine af, fakire fukaraya zulüm var.

Değerli milletvekilleri, bu önerge, söz konusu tasarıda, muvazaalı durumlarda hazırlanmış olan inceleme raporuna itiraz söz konusu olması hâlinde altı gün içerisinde yapılması gereken itiraz süresini otuz güne çıkarıyor, dolayısıyla uzatılıyor. Diyoruz ki: Bunu on beş günle sınırlayalım ve bu işi en kısa sürede çözelim istiyoruz. Mahkeme kararlarının sonuçlandırılması için dört ay içerisinde itirazda bulunulan davayı üç ay içerisinde değiştiriyoruz.

Ayrıca, Yargıtaya yapılan temyizin ise altı ayda değil dört ay içerisinde sonuçlandırılarak yaşanabilecek mağduriyetlerin giderilmesini amaçlıyoruz.

Önerge yerinde bir önerge ancak, bu vesileyle de kalan sürede Soma’da çok ciddi tartışmalara yol açan kazanın sonucunda Sayın Bakanın burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde getirip dağıttığı, “İhalesiz verildiği söyleniyor, işte ihale evrakları.” diye gönderdiği evrakın maalesef yüce Meclisi yanıltıcı bir evrak olduğunu Sayın Bakanın vermiş olduğumuz soru önergemize verdiği cevaba dayanarak paylaşmak istiyorum: Söz konusu Eynez işletme yer altı sahalarının 27/7/2006’da Park Teknik Elektrik Madencilik Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından ihaleyle alındığı…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİM IŞIK (Devamla) – …daha sonra da Kömür İşletmeleri Kurumunun ve ilgili kurumun muvafakatiyle Soma Kömür İşletmesine devredildiği ortaya çıkıyor. Demek ki Soma Kömür İşletmeleri bunu ihaleyle almamış, daha sonradan söz konusu devirle gerçekleşmiş. Bununla ilgili diğer verileri daha sonraki önergelerimde ayrıca paylaşacağım.

Tekrar hepinize saygılar sunuyor, desteğinizi bekliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir. 

2’nci madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 2. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

              Rahmi Aşkın Türeli                                    Sakine Öz                                          Özgür Özel

                        İzmir                                                Manisa                                              Manisa

                    Musa Çam                                      Süleyman Çelebi                                    Vahap Seçer

                        İzmir                                               İstanbul                                              Mersin

                   Hasan Ören                                    Ali İhsan Köktürk                        Muhammet Rıza Yalçınkaya

                       Manisa                                            Zonguldak                                             Bartın

                 Bülent Kuşoğlu                                      İzzet Çetin                                      Mehmet Haberal

                       Ankara                                               Ankara                                            Zonguldak

MADDE 2- 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte Olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde değişiklik öngören 2'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"MADDE 2 - 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Yer altı işlerinde çalışan işçilerde ve yüksek riskli sektörlerde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.”

                  İdris Baluken                                     Pervin Buldan                                        Erol Dora

                       Bingöl                                                 Iğdır                                                 Mardin

             Sırrı Süreyya Önder                                 Hasip Kaplan                                Abdullah Levent Tüzel           İstanbul                       Şırnak                                              İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve MHP Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794,  2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 2’nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                   Erkan Akçay                                       Oktay Vural                                          Alim Işık

                       Manisa                                                İzmir                                                Kütahya

                Seyfettin Yılmaz                                        Ali Öz                                         Mustafa Kalaycı

                       Adana                                               Mersin                                                Konya

MADDE 2-  4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasındaki "en az altı aylık" ibaresi "en az üç aylık" şeklinde değiştirilmiş ve fıkranın sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ve yeraltı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Alim Işık, Kütahya Milletvekili.

Buyurun Sayın Işık. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz konusu kanun tasarısının 2’nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle bir kez daha yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bu önergemiz, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18’inci maddesinde değişiklik öngören tasarı metninin daha anlamlı hâle getirilmesini amaçlamaktadır. “30 veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.” şeklindeki, mevcut, yürürlükte olan kanundaki madde metnindeki altı aylık kıdem önergemizle üç aya indirilip işçinin mağduriyetinin azaltılmasını sağlayacak şekle dönüştürülmektedir.

Ayrıca, yine, söz konusu, şimdiki, görüşmekte olduğumuz tasarıda “Yer altı işlerinde çalışan işçilerden kıdem şartı aranmaz.” şeklindeki düzenlemeye bir ilave daha yapmaktayız: Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde de çalışan işçilerdeki kıdem şartının aranmamasını öngörüyoruz. Yani sadece yer altında çalışan maden işçilerine değil, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıflarda yer alan ama yer üstünde de bulunan iş yerlerindeki işçilerin de bu kapsama dâhil edilmesini amaçlayan önergemiz bu şekliyle kabul edilmesi hâlinde daha çok kişinin mağduriyetinin önlenmesini sağlayacak ve işçilerimiz tarafından daha çok önemsenecek bir şekle dönüşmektedir. Umarım, yüce Meclis de bu kararı verir.

Değerli milletvekilleri, bu vesileyle, biraz önceki konuşmamda yarıda kalmış olan ve bugünkü tasarının buraya gelmesinde önemli bir payı olan Soma maden faciasındaki gerçekleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Söylemiştim, bu Eynez yer altı sahasında meydana gelen kazada 301 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi sonucu, tabii ki tüm milletvekilleri tarafından, birçok milletvekilimizin Meclis Başkanlığı kanalıyla, ilgili bakanlara verdiği soru önergeleri oldu. Bu önergelerden birisine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın verdiği cevabı sizlerle paylaşıyorum; bu yeni gelen bir cevaptır, 2 Temmuz 2014 tarihli, son, güncellenmiş veri: 15 milyon ton kömür üretimi için ihaleye çıkılıyor sahada. İhaleyi 2006 yılında Park Teknik alıyor fakat ne hikmetse Park Teknik bu işten vazgeçiyor ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun muvafakatiyle Soma Kömür İşletmeleri AŞ firmasına devrediliyor. Nasıl devredildi, kaç paraya alındı, kime ne verildi? Hiçbir şey belli değil. Sormuşuz, cevap yok. 2009 yılı Ekim ayından itibaren söz konusu işletme kömür üretimine başlıyor ve 2009-2014 tarihleri arasında tam 14 milyon 73 bin 551 ton kömür çıkarıyor yani yaklaşık 1 milyon ton kömür çıkaracak sözleşmesi kalmış ve bunun karşılığında ton başına ortalama, yaklaşık 51 TL’lik güncel birim fiyatlarla ödeme yapıyor Bakanlık ve bugüne kadar da 697 milyon 868 bin 753 TL’lik para söz konusu işletmeye verilmiş oluyor.

Değerli milletvekilleri, bu kaynak ülkenin kaynağı. Birilerine peşkeş çekildiğini ve denetim yapılmadığı zaman da kaç vatandaşımızın canına mal olduğunu resmî belgelerle yetkili ağızlardan verilmiş cevaba dayanarak sizlerle paylaştım. Bugün Soma’da aynı iş yerinde çalışan fakat orada yaşadığı psikolojik travmadan sonra iş yerine gidemeyen birkaç işçinin sizlerle paylaşmak üzere bana söylediğini sizlere aktarıyorum: “AFAD yardımları neden sadece vefat edenlerin ailelerine verildi? Bu yardımlardan -76 milyonun verdiği yardımlardan- bizim de pay almamız için ölmemiz mi gerekiyordu?” Bunu özellikle sizlerle paylaşmamı söylediler. Bunu da paylaşıyorum.

Teşekkür ediyorum dinlediğiniz için. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte Olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde değişiklik öngören 2'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

"MADDE 2 - 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Yer altı işlerinde çalışan işçilerde ve yüksek riskli sektörlerde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.”

İdris Baluken (Bingöl) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili.

Buyurun Sayın Tüzel.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, bu maddeyle ilgili değişiklik önergesine değinmeden önce yasanın getiriliş amacına, Hükûmetin niyetine değinmek istiyorum.

Şimdi, bu torba yasa getirildi. Şimdiye kadar Mecliste görüşülmüş torba yasaların içeriğinden çok daha farklı, İş Kanunu’ndaki maddelerdeki değişikliğin çok ötesinde, Meclis Başkanının ve Komisyon Başkanının da kabul etiği gibi İç Tüzük hükümleri de dışında, asıl görüşülmekte olan yasa maddesi dışında, 48 yasayla ilgili değişiklikler isteyen, getiren, bir kez daha işçinin, emekçinin hakkını koruyor gibi gözüküp aslında sermaye sınıfının, çıkar gruplarının istekleri doğrultusunda hazırlanmış bir yasa.

13 Mayısta büyük bir acı yaşadık, büyük bir felaketti, bir işçi katliamıydı. 301 madencinin ölümü üzerinden, bu yaşanan acı üzerinden, yıllardır ülkede konuşulmakta olan taşeron meselesi bu şekilde gündeme getirildi ve bir yasa düzenlemesi olarak da önümüze getirildi. Hem Somalı madenciler hem de milyonlarca diyebileceğimiz taşeron çalışanı bu görüşülmekte olan yasa üzerine dikkat kesildiler, “Acaba ne olacak, bizim ücretlerimiz düzelecek mi, bize kadro verilecek mi, bizim can güvenliğimiz sağlanacak mı, bizim iş güvenliğimiz sağlanacak mı, emeklilik hakkımız olacak mı, çocuklarımızın geleceği güvenceye alınacak mı?” diye gözleri, kulakları açık bir şekilde burayı beklediler, burayı da dinliyorlar.

Dün Somalı madenciler buradaydı, 3 otobüs dolusu madenci geldi, bir kez daha Hükûmetin sözlerini hatırlattı. Ama gerçek anlamıyla ne Hükûmetin sözlerinin karşılığı burada var ne de milyonlarca taşeronun kadro beklentisi, 4/C’lilerin, taşeron işçilerin kadro beklentisi burada var. Aynı şekilde, çalışma saatlerinin düşürülmesini bekleyen madenciler ve yer altında çalışanlar, sadece onlar da değil, bütün ağır ve tehlikeli iş kollarında çalışan işçiler açısından bu beklentilerin karşılığı yok.

Aslına bakarsanız değerli milletvekilleri, “taşeron” dediğimiz şey yani Fransızcada “Pis iş. Hayvanlara yaptırılan iş.” anlamındaki bu çalışma düzeneğinin aslında iyileştirecek bir yanı yoktur, buradan bir iyileştirme beklemek mümkün değildir. Yani, sözleşme sürelerinin bir yıldan üç yıla uzatılması, benzeri birtakım düzenlemelerle ya da işte, şimdi görüşülmekte olan “Kıdem şartı aranmaz.” benzeri türlü düzenlemelerle bu yamalı hâlin onarılması ve düzeltilmesi mümkün değildir. O nedenle, işçilerimizin beklentisi bir defa daha boşa düşmüştür.

Özellikle, madenciler yani o madenlere girmekten çekinenler ne istiyor? Can güvenliği, işçi sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri. Dün Sayın Bakan bir şey dolaştırdı, yönetmelik değişiklik taslağı, orada ne diyor? “İstasyonların kurulması.” Altı saat konusunda sermaye isteklerine boyun eğen yani yer altında altı saat konusunda sınırlama getiren ama yine çalışma saatlerini sekiz saate çıkaran bir anlayış tabii ki yaşam odaları konusunda işverene sermaye, maliyet getireceği için ondan da uzak durmuştur.

Söyleyeceğimiz şeyler çok yani bu 148 madde sadece Somalı için değil, sadece taşeron için değil, görüyoruz ki özelleştirmeden kamulaştırmaya birçok maddeyi ilgilendiriyor. Ama, bu 2’nci madde yani “Yer altında çalışan işçiler için kıdem şartı aranmaz.” belki Somalılar için olumlu bir madde olarak değerlendirilebilinir ama bugün inşaatlarda, maden ocaklarında, enerji santrallerinde, bütün havzalarda daha dün işe başlayan gencecik işçilerin patır patır hayatlarını kaybettiği düşünüldüğünde, 30’dan az sayıda işçi  çalıştırılan iş yerleri ya da deneme süreleri açısından bu madde düşünüldüğünde yetersizdir, işlerlik karşılığı olmayacaktır. O nedenle de değişiklik önergemizle sadece yer altında değil, aynı zamanda tehlikeli iş kolları açısından da tersanelerde, inşaatta ve bu sınıftan birçok yerde bu maddenin uygulanması önerisinde bulunuyoruz. Eğer işçiler, emekçiler, çalışan, alın teriyle geçinenler için bir şeyler yapılması düşünülüyorsa, samimi davranmak isteniyorsa bu dikkate alınmalıdır.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah  Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 2. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                     Sakine Öz (Manisa) ve arkadaşları

MADDE 2- 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Hasan Ören, Manisa Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)

HASAN ÖREN (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Soma’da yaşanan acıları hepimiz biliyoruz. Buraya kadar gelmesi gerekli miydi, bunu önleyebilir miydik; biz Manisa milletvekilleri olarak sekiz yıldan beri, on yıldan beri bunu anlatmaya çalıştık. Soma’da 1 kişi hayatını kaybetti, geldik, burada konuştuk, dinlemediniz. Hayatını kaybeden 2’ye çıktı, 5’e çıktı, 11’e çıktı, yine dinlemediniz ama 301’e geldiğinde inşallah iktidar milletvekilleri ve iktidar, Türkiye'deki muhalefetin ne kadar önemli olduğunu, Türkiye'deki muhalefet partilerinin söylediklerinin hiç olmazsa iktidar tarafından dinlenmesi gerektiğini anlamıştır. 301 fidanımızı toprağa verdik, ruhları şad olsun. Bunların hepsini daha önce söyledik, bu kürsüden anlattık ama ne yazık ki o tek AKP iktidarı, kafanızdaki bu algı “Muhalefetin ne söylediğine acaba bir bakmak gerekli mi? Dikkate alınsa iyi mi olur?” düşüncesini hiçbir türlü hafızanıza kazıyamadık. İşte geldiğimiz nokta bu. Bunun adı kader değil.

Eğer bir Enerji Bakanı gidip Soma’da bu madenlerle ilgili “Çok sağlıklıdır, çok güvenliklidir, iş sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili hiçbir problemi yoktur, her problemi çözülmüştür.” diyebiliyor ise o zaman o Enerji Bakanının Avustralya’daki, Almanya’daki, Güney Afrika’daki, Amerika’daki madenlere gidip gitmediğinden veya oraları araştırıp araştırmadığından şüphe duyarım. Geldiğimiz nokta burası. Bundan iktidarın bir ders alacağını, muhalefetin demokratik ülkelerde ne kadar önemli olduğunu anlayacağını tahmin ediyorum.

Şimdi, verdiğiniz sözler var, dileğimiz ve temennimiz şuydu: Eğer arzu edildiği gibi Plan ve Bütçede bağırdığımız, Plan ve Bütçede rica ettiğimiz şekilde Soma’yı ayırabilmiş olsaydık bugün Soma’da bizi bekleyen esnafı, sanatkârı, kamyoncusu, işçisi, bu bayrama giderken, bu mübarek günde bu sorunların bir kısmının çözülmüş olduğunu görecekti. Ama yine inat ediyorsunuz, yine ısrar ediyorsunuz, ortak aklı kullanmak, ortak aklı Parlamentoda esas hâline getirme anlayışı ne Genel Başkanınızda ne Başbakanınızda ne de sizde var. Peki, 301 fidanın gitmesi hepimizde acı yaratmadı mı? Bundan önce bizi dinlemiş olsaydınız belki önleyebilirdik ama bunun muhasebesini sizler yapacaksınız.

Bu acıdan sonra geldiniz, sözler verdiniz, bu sözlerin olduğu yerde Manisa milletvekilleri bizler de vardık. Başta Sayın Salih Kapusuz olmak kaydıyla yetkili Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekilleri işçilerin önünde 14 maddelik söz verdi, şimdi, bu sözlerin bir kısmını yapıyorsunuz, yapıyoruz. Yani muhalefetin on yıldan beri can güvenliğiyle ilgili, buradaki insan yaşamıyla ilgili dilinde tüy bitmesine rağmen anlatamadığını illaki 301 fidanımızın canını teslim ettiğinde anlama anlayışında olan sizleri ben Soma halkının duygularına, Soma halkının düşüncelerine gönderiyorum.

Değerli arkadaşlarım, buradaki sözlerinizi tutun, buradaki sözleri tutmaz iseniz Soma’daki insanları, Soma’da ve Manisa’daki bütün insanların yaşamını daha kötü duruma getirirsiniz.

Bakınız, dün burada bir tartışma oldu. 11 maden işçisi geldiğinde Sayın Grup Başkan Vekilimiz Akif Hamzaçebi’yle grupta toplandık. Burada Recai Berbere rica ettik “Bakınız, bu 11 temsilciyi getirdiniz. Enerji Bakanlığıyla yaptığınız toplantıya, Başbakanla yaptığınız toplantıya Cumhuriyet Halk Partisinin hiçbir milletvekili katılmadı ve biz burada bulunmadık. Lütfen, 11 Soma temsilcisiyle biz birlikte görüşelim.” dedik ama ısrar ettik girmekte ve girdik. Orada söylediği şuydu Başbakanın işçilere: “Kaç para ücret alıyorsunuz?” “1.200-1.400 lira...” “Yapmayın bu kadar düşük mü?” Aynen aktarıyorum: “2 bin liradan aşağı ücretin olmaması gerekli, artı, altı ikramiye olması gerekli.” dediğini orada söyleyen Recai Berber’dir.  Ama ne hikmetse, gelecekteki koltuk korkularıyla buraya geldiğinizde farklı bir şey söylüyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, bu sözlerinizi tutmaz iseniz Somalılar sizi affetmeyecekler ve şu anda affetmiyorlar.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısını arayacağım.

Kabul etmeyenler…

Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

                                                                               Kapanma Saati: 18.26

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 18.33

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muharrem IŞIK (Erzincan) 

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 2’nci maddesi üzerinde Manisa Milletvekili Hasan Ören ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

3’üncü madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

                          Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili İğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin Kanun Teklifleri ile Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 3. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                    Özgür Özel                                         Sakine Öz                                    Rahmi Aşkın Türeli

                       Manisa                                               Manisa                                                İzmir

 

               Ali İhsan Köktürk                        Muhammet Rıza Yalçınkaya                             Müslim Sarı

                    Zonguldak                                             Bartın                                               İstanbul

 

                   Vahap Seçer                                     Bülent Kuşoğlu                                      Hasan Ören

                       Mersin                                               Ankara                                               Manisa

 

                    İzzet Çetin                                      Mehmet Haberal                                      Musa Çam

                       Ankara                                            Zonguldak                                              İzmir

 

                Süleyman Çelebi                                            

                      İstanbul                                                  

 

MADDE 3 – 4857 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İşverenler, alt işverene iş vermeleri halinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri, sosyal ödemeleri, kıdem ve ihbar tazminatlarını hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve MHP Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1352, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) nin 3 üncü maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                   Erkan Akçay                                       Oktay Vural                                          Alim Işık

                       Manisa                                                İzmir                                                Kütahya

                Seyfettin Yılmaz                                   Mehmet Günal                                          Ali Öz

                       Adana                                               Antalya                                               Mersin

                Mustafa Kalaycı

                       Konya

MADDE 3- 4857 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Alt işverenin işçilerine ödenecek ücret ve diğer sosyal haklar asıl işverenin emsal işçisine ödenen ücret ve sosyal haklardan daha az olamaz.”

“İşverenler, alt işverene iş vermeleri halinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı’nın, 4857 sayılı Kanunun 36’ncı maddesinin beşinci fıkrasında değişiklik yapmayı öngördüğü 3’üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                Pervin Buldan                                   Hasip Kaplan                                     Halil Aksoy

                        Iğdır                                                Şırnak                                                 Ağrı

               Ertuğrul Kürkcü                                     Erol Dora                                       İdris Baluken

                      Mersin                                              Mardin                                               Bingöl

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Komisyon dinlemedi Sayın Başkan.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Dinlemedi.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Nasıl karar veriyor? Dinlemediler.

BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bir daha okunması lazım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Evet, dinlemediler.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Dinledik, sonuna kadar dinledik.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

MÜSLİM SARI (İstanbul) – Sayın Hükûmet de dinlemedi.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ne Hükûmet var ne Komisyon var!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Katılamıyoruz.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ne teklif edildi?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ne teklif ettiler? Ne oldu?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Kaçıncı maddedeyiz mesela?

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Ertuğrul Kürkcü, Mersin Milletvekili.

Buyurun Sayın Kürkcü.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) – Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; İş Kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına ilişkin bu kanun tasarısının 3’üncü maddesinin değiştirilmesi için bir önerge verdik, bunu partimiz adına savunacağım.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Sayın Başkan, sükûneti sağlayın.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) – Her şeyden önce şunu söylemek istiyorum: Şu gördüğünüz tuğlanın içinde tam olarak ne olduğunu bilen bir tane milletvekili varsa…

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Başkanım, çok uğultu var, hatibin sözlerini anlayamıyoruz.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) – …bir tane komisyon üyesi varsa, bir tane Hükûmet mensubu varsa…

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Çok uğultu var, hatibin söylediklerini anlayamıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Kürkcü, bir saniye…

Sayın milletvekilleri, Genel Kurulda uğultu var, sayın hatibin konuşması anlaşılmamakta. Lütfen…

Buyurun Sayın Kürkcü.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) – …bunun tamamı hakkında fikri olan bir tek kişi varsa ben de milletvekilliğinden istifa etmeye hazırım.

Önümüze getirilen, yasama yetkisinin bürokrasi tarafından ve Hükûmet tarafından gasbedilmesinin bir kanıtı olan bu tasarıyı tartışmak, oylamak, bunun hakkında bir şey yapıyormuşuz gibi yapmak aslında hepimizi kuşatan bir kusur. Bu durumdan ne zaman ve nasıl kurtulacağımızı her şeyden önce düşünsek, bundan daha önce düşünsek çok daha iyi bir iş yapmış oluruz. Yasamanın bir karikatür hâline geldiğini hep birlikte görüyoruz fakat bu durumdan hiçbirimiz hiçbir biçimde yüksünmüyor gibiyiz. O nedenle ben her şeyden önce bunun üzerine düşünmeye sizi davet ediyorum.

İkincisi, Adalet ve Kalkınma Partisinin yasama tekniğini artık öğrendik. O da şudur: Kamuoyunu sarsan, halkın çıkarlarını yakından ilgilendiren herhangi bir hususu görüşmek ve yasalaştırmak söz konusu olduğunda onları ilgilendirmeyen, bunlarla taban tabana zıt, bambaşka güçlerin ve bambaşka grupların, bu halk kesimlerinin tam karşısında yer alan grupların çıkarlarını ifade eden pek çok başka tasarıyı aynı sepetin içerisine koymak ve bunların birinin yasalaşmasını diğerinin şartı hâline getirerek herkesi açmaza almak.

Bu tasarı görüşülmeye başlandığı günden beri kimi milletvekili arkadaşlarımızı dinliyorum, diyorlar ki: “Bunun içerisinde Soma’yla ilgili olan hususları eğer ayırsaydınız biz onlara oy verirdik, böylelikle de geçerdi.” Siz aslında burada Soma işçilerinin, Soma madencilerinin haklarını da gasbettiniz. Ben doğrusu yasayı dikkatle izleyen, inceleyen bir milletvekilinin bunu dememesi gerektiğini düşünüyorum çünkü bu kanun tasarısı Soma’daki işçilerin taleplerinin temelini, temel taleplerinden bir tekini bile aslında gerçekleştirmiyor, tam tersine bunları ortadan kaldırıyor. Temel mesele, maden iş kolunda taşeronluğun ortadan kaldırılması meselesiydi. Bu yasa taşeronlu işletmelerde çalışan işçilerin kimi haklarını güvence altına alıyor gibi görünse de temel hak gasplarının kaynağını oluşturan taşeron çalışmayı aslında bir kural hâline getiriyor. Çünkü, Soma’daki kazanın gerisinde bu maden işletmesinin redevans usulüyle çalışması yani devlet arazisinin, kamu arazisinin, kamu madeninin özel şirkete bir arpalık olarak verilmesi, onun da kârı maksimize etmek için bütün güvenlik, işçi güvenliği, iş sağlığı usullerini ihlal etmesi yatıyordu. Şimdi, karşı karşıya kaldığımız şey bunun kural hâline getirilmesidir, artık redevanstan asla vazgeçilmeyecektir, redevans uygulaması gibi işçileri köle koşullarında çalıştırmaya izin veren bir husus bu yasayla birlikte güvence altına alınacaktır. Bunun, Soma işçilerinin talepleriyle ne alakası olabilir? Bizim, bu konuda verdiğimiz yasa önerisi de hiçbir biçimde göz önüne alınmamıştır ve bir kere daha maden kazalarında ölmenin işçinin fıtratından olduğunu söyleyebilme hakkını Hükûmet ebediyen ele geçirmiş olmaktadır.

Biz bu nedenle önergemizin kabul edilmesinin hiç değilse başa dönmek bakımından hepimize bir imkân sağlayacağını söylemek istiyoruz. Buna “Evet.”  demeyeceğinizi  -Meclis çoğunluğunun- biliyorum ama sizlerin başının üzerinden topluma, halkımıza seslenmek istiyorum: Eğer bu zulümden kurtulmak istiyorsanız adayımıza, Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’a oy verin ki, bu kanun kanunlaştığında onu Meclise iade etsin.

Hepinize teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

                          Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin…”

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Hangi partinin milletvekili kardeşim, onları sayacaksın!

“Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın…”

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Kastamonu’yu atladınız. Hepsini doğru okuyun, atlamayın. Atlamadan okuyun, atlamadan!

“Kütahya Milletvekili Alim Işık ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve MHP Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın…”

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Kâtip üye kendine gel!

BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Milliyetçi Hareket Partisi diye okusun!

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Doğru okuyun.

BAŞKAN – Lütfen Sayın Başkan, çiziklere göre okuyor. Burada daha önce sizin…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – MHP demesin, Milliyetçi Hareket Partisi desin.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Milliyetçi Hareket Partisi yazıyor.

ALİ ÖZ (Mersin) – MHP var mı orada? Milliyetçi Hareket Partisi diye yazıyor.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Orada MHP yazmıyor.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Bazen onu da söylemiyor. Ne yazıyorsa onu okusun.

“Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın…”

BÜLENT BELEN (Tekirdağ) – Aferin, öğren!

ALİM IŞIK (Kütahya) – Aferin, aferin!

“Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1798…”

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – 1799. 1798 yok.

"…2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’nin 3’üncü maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                Oktay Vural (İzmir) ve arkadaşları

MADDE 3- 4857 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Alt işverenin işçilerine ödenecek ücret ve diğer sosyal haklar asıl işverenin emsal işçisine ödenen ücret ve sosyal haklardan daha az olamaz.”

“İşverenler, alt işverene iş vermeleri halinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Alim Işık, Kütahya Milletvekili.

Buyurun Sayın Işık. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 3’üncü maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz aldım. Bu vesileyle, tekrar yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Önergemiz, 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Kamu makamlarının ve asıl işverenlerin hakedişlerinden ücreti kesme yükümlülüğü” başlıklı 36’ncı maddesine eklenen fıkraya bir fıkra daha eklenmesini öngörmektedir. Mevcut tasarıdaki değişikliğe ek olarak önergemizde alt işverenin işçilerine ödenecek ücret ve diğer sosyal hakların asıl işverenin emsal işçisine ödediği ücret ve sosyal haklardan daha az olamayacağını hükme bağlamaktadır. Yani bir işverenin başka iş kolunda, başka bir alanda çalışan işçisine… Aynı işi yapan bir başka işçi alt taşeron tarafından, alt işveren tarafından çalıştırılıyorsa aynı işe aynı ücreti verme ilkesini burada önergede karara bağlamaktadır. Ancak, tabii ki bu düzenlemenin dışında bugün kamuoyunun beklediği başka düzenlemeler yer almaktadır.

Dün Sayın Bakana sordum, son on yılda maden kazalarında hayatlarını kaybedenlerin sayısı nedir diye. Yaklaşık 850 civarında olduğunu söyledi. 301 vatandaşımızın ailelerine verilen kamuda bir kişi istihdam hakkının neden 301 değil de 880 kişiye verilmediği konusunu, daha önceki yıllarda maden kazasında hayatını kaybetmiş vatandaşlarımızın aileleri soruyor bize. Örneğin, 2005 yılında Gediz Gökler kasabasında meydana gelen maden kazasında 18 hemşehrimiz hayatını kaybetti,  “Bize niye yok?” diyor. Diğer taraftan, 301 vatandaşımızın 39’u Kütahya seçim bölgesi hemşehrilerimden oluşmakta. Dolayısıyla, Kütahya’nın, Zonguldak’ın, Balıkesir’in insanları hayatını kaybetti. Onlar bir yıl önce, iki yıl önce, beş yıl önce hayatını kaybettiği için bu verilen haklardan yararlanamıyor ama son dönemde 301 kişi birlikte hayatını kaybettiği için AKP Hükûmeti getiriyor bu düzenlemeye sadece onları dâhil ediyor; bunun düzeltilmesi lazım.

Değerli milletvekilleri, sizinle Soma gerçeğiyle ilgili bir skandalı paylaşmak istiyorum. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının 11 Temmuz 2014 tarihli cevabi yazısında, Soma’da meydana gelen maden kazasının olduğu gün yani 13 Mayıs 2014 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından o işletmede denetim yapıldığı ifade ediliyor.

Değerli milletvekilleri, kazanın olduğu gün bu denetim yapıldıysa, kazanın olduğu saat 15.00’se, sabahtan yapıldıysa aynı gün o iş yerinde tehlikeyi görmeyen müfettişler ne iş yaptı? Eğer kazanın olduğu saatlerde olmuşsa 301 vatandaşımız hayatını kaybederken, yüzlerce vatandaşımız yaralanırken Allah’ın bu sevimli kulları müfettişler acaba Allah’ın hikmetiyle korundu mu? Kaza saatinden sonra olduysa  oraya bir hafta kimse giremezken bu müfettişler nasıl oraya girdi de denetim yaptı?

Değerli milletvekilleri, bu Meclisin üzerine giderek bu skandalı çözmesi lazım. O iş yerinde 13 Mayıs 2014 tarihinde denetim yapıldıysa bu denetim nerede yapıldı; masabaşında mı yapıldı, bilgisayar başında mı yapıldı, yoksa hayali mi yapıldı? Bunun hesabını bu yüce Meclisin sorması lazım.

Diğer taraftan, o tarihten yaklaşık iki ay önce, 26 Şubat 2014 tarihinde denetim yapılmış aynı yerde, 5 görevli hakkında soruşturma açılmış. Demek ki bir tehlike var. Ya, bu görevliler gidip işlerini doğru yapmadılar ya yanlış rapor hazırladılar ve Bakanlık bunlar hakkında soruşturma açtığını ve sürecin devam ettiğini söylüyor. Orası durup dururken bu felaketi yaşamadı. Bu belgeler gösteriyor ki Hükûmet ve sorumlular, gereği gibi, gerekli denetimleri zamanında yapmamışlar ya da ilgililere gelen raporlar ilgilileri…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİM IŞIK (Devamla) – …maalesef kandırmış. Bunun için bu konu çok önemli.

Tekrar, önergemize desteğinizi bekliyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Başkan, tabii, milletvekilleri kürsüde konuşurken amacı nedir Değerli Başkanım, şudur: Hem iktidarı hem de Parlamentoyu ikna etmek, doğru yola getirebilmek. Sayın Bakanlık ve Hükûmet yetkilileri hatipleri dinlemiyorlar. Yani, bu konuda dinlemelerini istirham ediyorum. Yani, belki, en azından anlatılanlarla kanaat getirirler, değişiklikler ona göre olur.

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum Sayın Tanal.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

ALİM IŞIK (Kütahya) – Karar yeter sayısı.

BAŞKAN - Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin Kanun Teklifleri ile Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 3. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Ali İhsan Köktürk (Zonguldak) ve arkadaşları

MADDE 3 – 4857 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İşverenler, alt işverene iş vermeleri halinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri, sosyal ödemeleri, kıdem ve ihbar tazminatlarını hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Müslim Sarı, İstanbul Milletvekili.

Buyurun Sayın Sarı. (CHP sıralarından alkışlar)

MÜSLİM SARI (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

639 sıra sayılı teklifin ya da tasarının 3’üncü maddesinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

3 Hazirandan beri alt komisyon ve ana Komisyonda yapmış olduğumuz müzakerelerden sonra teklif Genel Kurula nihayet gelebildi ve Genel Kurulda iki gündür teklifi görüşmeye başladık, teklifi ya da tasarıyı görüşmeye başladık. Ama, ben sözlerime başlamadan önce bazı tutarsızlıkları ve bazı samimiyetsizlikleri burada paylaşmak istiyorum sizinle.

Sayın Çalışma Bakanı tasarıyla ilgili ya da teklifle ilgili, 639 sıra sayılı teklifle ilgili görüşlerini açıklarken bunun aslında Soma’yla ilgili bir düzenleme olmadığını, çok önceden beri hazırlanan, daha önceden yapılmış olan hazırlığın sonucu olarak buraya geldiğini söyledi. Hakeza, yine, Komisyon Başkanı da aynı şeyi söyledi. Ama, ondan sonra Sayın Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli kürsüye çıkarak: “Muhalefet, Soma’ya ilişkin yaptığımız olumlu önergeleri ya da yaptığımız olumlu şeyleri engellemeye mi çalışıyor?” dedi. Demek ki bunun Soma’yla çok yakından ilişkisi var.

Öte yandan, Sayın Komisyon Başkanı yine kürsüye çıkarak bir yandan bunun aslında yine Soma’yla ilgili olmadığını söylerken konuşmasının yaklaşık yüzde 90’ını Soma’da yapılmış olan, Soma kazasından sonra ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi için yapılmış olan olumlu şeyleri anlatarak geçirdi. Dolayısıyla, hiç kimse kimseyi kandırmasın. Esasen, bu, daha önceden yapılmış olan bir hazırlığın sonucu olarak ortaya çıksa da Soma’yla ilgili bir düzenlemedir. Zaten, tasarı 61 madde olarak onun için gelmiştir. Soma’nın yaratmış olduğu duygusal ortamda AKP'nin, sayın Hükûmetin, sayın AKP’li milletvekili arkadaşların kendi siyasal çıkarlarına uygun bir biçimde başka birtakım önergelerin içine sokuşturarak çorba hâline dönüştürdüğü bir tasarıyla ya da teklifle karşı karşıyayız. Gördüğünüz gibi adına “tasarı” da diyemiyoruz, “teklif” de diyemiyoruz. AKP’li milletvekili arkadaşlarımız da yine aynı şeyi herhangi bir şekilde söyleyemiyorlar.

Şimdi, Sayın Komisyon Başkanı yine kürsüye gelerek dedi ki: “Bu tasarıyla ya da bu teklifle neredeyse kamuda taşeron işçiliği ortadan kaldırılıyor, taşeron işçiliğine neredeyse son veriyoruz.” Şimdi, burada çok ciddi bir kafa karışıklığı var, öncelikle bu kafa karışıklığını ortadan kaldıralım. Biz komisyon aşamasında sorduk sayın bakanlara, dedik ki: “Siz AKP olarak taşeron işçiliğinden yana mısınız, değil misiniz? Taşeronlaşmayı savunuyor musunuz, savunmuyor musunuz?” Sayın bakanlar çok açık olarak dediler ki: “Biz taşeron işçiden yanayız. Alt işveren sözleşmesinden yanayız. Biz taşeronluğu savunuyoruz.” Bir diğer sayın bakan kürsüye gelerek aslında taşeron çalıştırmanın, taşeron sistemini yaygınlaştırmanın sömürü olduğunu söyledi, emek sömürüsü olduğunu söyledi. Ama, komisyon aşamasında diğer bakanlar “Hayır, biz taşeron işçiliği savunuyoruz.” dedi. Sayın Bakan, birtakım değerlendirmede bulunarak taşeron işçiliğin yaygınlaşmasının ciddi bir sömürü aracı olduğunu söyledi. O zaman ben buradan şunu sorarım: AKP iktidara geldiğinde, 2002 yılında, Türkiye’de kamuda çalışan taşeron işçi sayısı verilen resmî rakamlara göre 153 bin      -yanılıyorsam Sayın Bakan düzeltsin- bugün varmış olduğumuz noktada kamuda çalışan taşeron işçi sayısının 700 binin üzerinde olduğunu söylüyoruz. Şimdi, bu sistemi kim yaygınlaştırdı? 153 binden 700 binin üzerine kim çıkarttı? Eğer bunu çıkartmak, taşeron işçiliği yaygınlaştırmak bir emek sömürüsü ise –sayın bakanın dediği gibi- bu emeği kim sömürüyor?

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) – SHP zamanından beri var.

MÜSLİM SARI (Devamla) - Bu emeği sömürme noktasına kim getirdi, hangi hükûmet getirdi? Tabii ki AKP getirdi. AKP’nin zihniyeti taşeron işçiliği kaldırmak olamaz çünkü burada ciddi bir zihniyet farklılığı var.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) – Sizin zamanınızda başladı taşeron işçiliği.

MÜSLİM SARI (Devamla) - Eğer böyle düşünmüş olsaydı AKP, bu yönden bakmış olsaydı meseleye taşeron işçilikle ilgili verilen yargı kararlarını yerine getirirdi. Oysa biz biliyoruz, hepiniz biliyorsunuz, hepimiz biliyoruz ki mesela kara yolu işçileriyle ilgili verilmiş olan bir düzenleme var, bu düzenlemeye ilişkin, yapılmış düzenlemeye ilişkin bir yargı kararı var ama bu yargı kararının uygulanması konusunda AKP diretiyor ve bunu uygulamıyor.

Evet, belki sistemimize 1936 yılından beri girmiş bir uygulama olabilir. Evet, AKP’den önce neoklasik iktisadın ve onun devleti yeniden tanımlamasının sonucu olarak başlamış ve yaygınlaşmaya başlamış bir uygulama olabilir ama bu, AKP elinde yaygınlaştırılmıştır ve kamuda asıl üretim ilişkisi, asıl istihdam ilişkisine dönüşmüştür. Burada bir sömürü varsa, ki vardır, Sayın Bakan doğru söylüyor, bu sömürüyü yapan AKP’dir ve AKP hükûmetleridir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı...

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

4’üncü madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 4857 sayılı Kanun’un 41’inci maddesine fıkra eklemeyi öngören 4’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “yüzde yüzden” ibaresinin, “yüzde yüz elliden” şeklinde değiştirilmesini ve “ödenir” ibaresinden sonra gelmek üzere “Yaşam çantası bulundurulması zorunludur.” cümlesinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                  İdris Baluken                                     Pervin Buldan                                        Erol Dora

                       Bingöl                                                 Iğdır                                                 Mardin

                 Sebahat Tuncel                                     Hasip Kaplan

                      İstanbul                                               Şırnak

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sarı sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili...”

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Gene “MHP” diyorsun.

“...Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın…”

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Yine aynı şeyi söylüyorsun, “Milliyetçi Hareket Partisi” yazıyor orada.

“…İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ve 20 Milletvekilinin; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794,  2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 4 üncü maddesinde yer alan “yer altında maden işlerinde” ibaresinin “yer altı işlerinde”, “otuz altı” ibaresinin “otuz”, “yüzde yüzden” ibaresinin “yüzde yüzelliden” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Kalaycı                                     Oktay Vural                                          Alim Işık

                       Konya                                                 İzmir                                                Kütahya

                       Ali Öz                                        Seyfettin Yılmaz                                   Mehmet Günal

                       Mersin                                               Adana                                               Antalya

                   Erkan Akçay                                               

                       Manisa

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 4. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

              Rahmi Aşkın Türeli                                    Sakine Öz                                          Özgür Özel

                        İzmir                                                Manisa                                              Manisa

                    Musa Çam                                      Süleyman Çelebi                                    Vahap Seçer

                        İzmir                                               İstanbul                                              Mersin

                   Hasan Ören                                    Ali İhsan Köktürk                        Muhammet Rıza Yalçınkaya

                       Manisa                                            Zonguldak                                             Bartın

                 Bülent Kuşoğlu                                      İzzet Çetin                                      Mehmet Haberal

    Ankara                                                    Ankara                                    Zonguldak

MADDE 4- 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine sekizinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan haller dışında yer altı işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.

Yer altında çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hallerde haftalık otuz altı saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir. Yukarıda belirtilen fazla çalışma yasaklarına uyulmaması halinde, ilgililer hakkında yapılacak idari ve cezai yaptırımların yanı sıra yasadışı çalıştırılan her bir saat için ücret en az yüzde yüz elli arttırılarak ödenir.”

Bu oranlar toplu iş sözleşmeleriyle arttırılabilir.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Özgür Özel, Manisa Milletvekili.

Buyurun Sayın Özel. (CHP sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan torba yasanın 4’üncü maddesindeki önergemiz üzerine söz almış bulunuyorum.

301 canımızı kaybettiğimiz faciadan, katliamdan, cinayetten sonra defalarca bu kürsüye çıktık hem ben hem partimin diğer milletvekilleri hem de Manisa milletvekilleri ve bu kürsüden Soma’yı hatırlattık, Soma’nın unutulmaması, onunla ilgili gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini ifade ettik. Bir çıkışımda burada 2 bakan hakkında verdiğimiz gensoru üzerinde konuştum ve Meclisin normal demokrasilerde değil 300, değil 30, 3 kişinin böylesine basit sebeplerden dolayı hayatını kaybettiğinde bedel ödemesi gerekenlerin ödemesi gerektiği bedeli hatırlattım, onların kendilerinin yapmadığını Meclisin yapması gerektiğini söyledim ama bunu anlatmakta da muvaffak olamadım. Hatta öyle günler yaşadık ki yandaş basın havuz medyası o katliamdan bir kahraman yaratmaya çalıştı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının son yedi günlük performansına bakarak. Oysaki yedi ay önce, dünyanın sayılı, Türkiye’nin en büyük facialarından, iş kazalarından, iş cinayetlerinden bir tanesinin olacağı o maden için kefalet ortaya koyuyordu, “Türkiye’nin en güvenli madenidir.” diyordu.

Daha sonra Plan ve Bütçeye geldi. Plan ve Bütçe Komisyonunda defalarca anlattık, bıkmadan, usanmadan, yılmadan anlattık, işçilere verilen sözlerin tutulmasının önemini anlattık. Bunu dinleyenler oldu, hak verenler oldu iktidar partisinden, karşı çıkanlar oldu, maden lafının “m”sine tahammül edemeyip “Türkiye’de madenler bir an önce gündemden düşsün.” deyip saldıranlar oldu. Ama işte burada, biraz önce milletvekilimizin de gösterdiği gibi, Başbakanla görüşen 9 işçinin 8 tanesinin ıslak imzasıyla verilen sözleri bize hatırlattılar ve bunların takipçisi olmamızı istediler. O sözleri verenler Soma’ya geldiklerinde “Bunu beş gün içinde, bilemediniz on gün içinde yerine getirmezsek biz de gelelim, sizinle birlikte oturma eylemi yapalım.” diyordu. O günden beri, bu sözü veren Salih Kapusuz’u Soma’da da Mecliste de göremez olduk ama bu sözün takipçisiyiz. Yanındaki 10 milletvekiliyle birlikte Salih Kapusuz’un “Bu oturma eylemini bitirin. Başbakanın sözünü size iletiyorum. Sözümüz söz, bu 15 maddeyi çözeceğiz.” diyen Salih Kapusuz’un Meclise gelip burada bir kürsü almasını bekliyoruz.

Ama bu faciayı bir fırsata çevirdiler, eskiden krizi fırsata çeviriyorlardı. Ama aynı 12 Eylül referandumunda olduğu gibi, bir zehrin etrafını şekerle kaplamak… O zehir, kuvvetler ayrılığını ayaklar altına almak; o zehir, yandaşa kıyak; o zehir, havuzun kirli paralarını aklamak, hukuk devletini yok etmek, meraları birilerine peşkeş çekmek, alelacele seçim rüşveti dağıtmaktı ama etrafını şekerle kaplarken yeterli görmediğimiz ama bir an önce geçmesini savunduğumuz Soma yasalarını kullanmaya çalıştınız. Bunun vicdanla bağdaşır tarafı yoktu. En son dün, bizim bütün mücadelemize rağmen bu sesi dinletemeyenler koca bir pankart yaptırdılar. Kızılay’dan geldiler, Akay yokuşundan Meclise yürüdüler, Ankara’yı inlettiler. Dediler ki: “Madenciye verilen sözler tutulsun. Soma’yı unutma, unutturma.” En nihayetinde Meclise gelip dayandılar. Ama içlerinden 3 tanesi, işçi gömleğiyle orada olan 3 tanesi ve ayaklarında o Soma’dan getirdikleri bu güzelim… Emeklerini simgeleyen, bunlar ayaklarında olduğu için bu Meclise sokulmadılar. Kimin kararıyla: Salim Uslu’nun, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en yandaş sendikacısı ve ödüllendirildi. Hatta şimdi Mecliste idare amiri. Onun kararıyla sokulmadılar.

Ey Salim Uslu, işçilerin deyimiyle ey zalim Uslu, bunların yeri başımızın üzeridir, Soma madencilerinin bu çizmelerinin yeri başımızın üzeridir. Madenci kardeşlerim, sakın üzülmeyin.

“Onlar ümidin düşmanıdır madenci kardeşlerim,

Akar suyun, meyve çağında ağacın,

Serpilip gelişen hayatın düşmanı.

Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına.

Çürüyen diş, dökülen et,

Bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler.

Ve elbette ki sevgilim, elbet,

Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,

Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle, işçi tulumuyla,

Bu güzelim memlekette hürriyet.”

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in; Mersin Milletvekili Ali Öz ile MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve MHP Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ve 20 Milletvekilinin; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 4 üncü maddesinde yer alan “yer altında maden işlerinde” ibaresinin “yer altı işlerinde”, “otuz altı” ibaresinin “otuz”, “yüzde yüzden” ibaresinin “yüzde yüzelliden” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Alim Işık (Kütahya) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ÇALIŞMA  VE  SOSYAL  GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Sayın Başkanım, kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun.

ÇALIŞMA  VE  SOSYAL  GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Şimdi, bu tasarının son derece önemli bir tasarı olduğunu hepimiz ifade ediyoruz.

Şimdi, değerli arkadaşlar  burada görüşlerini ifade ederlerken… Şu anda görüştüğümüz düzenlemede yıllık izin sürelerini düzenleyen bir madde geliyor önümüze, fazla çalışma yani mesaiye yüzde 100 zam veren bir düzenleme getiriyoruz ve alt işverenin yanında çalışan işçinin, taşeron işçisinin ücreti ödenmediği zaman asıl işverene sorumluluk getiriyoruz; son derece önemli düzenlemeler. Kim için bunlar? Madende çalışan veya “taşeron işçi” diye ifade ettiğimiz alt işverenin yanında çalışan işçilerle ilgili. Bunun yanında, ısrarla Soma olayından dolayı “Verilen sözler tutulmadı.” diye ifade ediliyor. Ben buradan açıkça ifade ediyorum: Ne söz verdiysek -o kardeşlerimizle görüştük- onların hepsini bu tasarıya koyduk, hepsini de bir bir gerçekleştiriyoruz, hep birlikte gerçekleştireceğiz. Onun için, ikide bir çıkıp burada “Verilen sözler tutulmadı.” ifadesinin doğru olmadığını bir kez daha vurguluyorum ve önergeye katılmadığımı ifade ediyorum.

MUSA ÇAM (İzmir) – 6 ikramiye ne oldu?

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Verilen sözlerin tutulmadığı Sayın Hasan Ören’in açıklamasıyla açıklığa kavuşmuştur. Sayın Hasan Ören biraz önce kürsüden konuştu, Sayın Başbakanın vermiş olduğu sözün tutulmadığını Sayın Recai Berber’in cümleleriyle ortaya koydu. Sayın Recai Berber de buna yönelik hiçbir açıklama yapmadı. Sükut ikrardan gelir, söz tutulmamıştır efendim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önerge üzerinde söz isteyen Erkan Akçay, Manisa Milletvekili.

Buyurun Sayın Akçay. (MHP sıralarından alkışlar)

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 4’üncü maddesinde verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Zannediyorum, bu tasarının görüşmeleri 148 maddeye kadar “Sözler tutuldu mu, tutulmadı mı?” tartışmasıyla geçeceğe benziyor. Sözlerin bir kısmı tutuldu, bir kısmı tutulmadı, tutulanların önemli bir kısmı da sulandırıldı yani hepsinin tutulduğu söylenemez. Eğer “Verilen sözlerin tamamının yapılması gerekiyor, yapılacak.” denilmiş ise bundan, verilen sözlerin tutulmadığı anlamı da çıkar.

Şimdi, Sayın Bakan, dün tümü üzerindeki ve bölüm üzerindeki sorularda sorabildiğimiz veya sıra gelmediği için soramadığımız bazı sorular var. Ben onları size yöneltmek istiyorum çünkü sık sık bu görüşmelerde bakan değişecek, biraz sonra sizi muhtemelen göremeyeceğiz, bir başka sayın bakan gelecek ve sorularımız da boşlukta kalacak.

13 Mayıs maden faciası öncesi madenler için olumlu raporlar verildiği kamuoyunda ortaya çıktı ve bunu da defaatle sormamıza rağmen net bir cevap alamadık ama raporların olumlu çıktığı yani “Madenlerde asayiş berkemal, her şey düzgün gidiyor.” derken büyük bir facia yaşanıyor ve bunun da denetimlerle ilgili olduğu hususu sürekli dile  getirildi. Soma’da yaygın slogan da şu: “Denetimler gelince rakı balık Ayvalık” diyorlar yani bu sloganlaştırılmış yani denetim yapılmıyor, şirket yöneticileriyle denetim ocak dışında yapılıyor. Bin işçiye sorun, 5 bin işçiye sorun, maalesef bu cevabı alacaksınız. Şimdi, bu raporların sonuçları nedir? Onu mutlaka Hükûmet olarak açıklamak durumundasınız.

Bir önemli soru, cevapsız kalan bir soru daha var. Şimdi, hadisenin bir de adli boyutu inceleniyor, savcılık soruşturma yapıyor. Mahkeme bilirkişi tayin ediyor. İddia olunur ki mahkemece atanan bilirkişinin eşi bu madenlerin teftişini yapan bir müfettiş olduğu kamuoyunda dile getirildi fakat biz Hükûmet kanadından herhangi bir açıklama da bu konuda göremedik.

Bir önemli husus, Sayın Bakan, geçen ay maden işçileri maaşlarını çok netameli ve gecikerek ve noksan aldılar. Yine, bu ay da ancak bugün İŞKUR vasıtasıyla İşsizlik Fonu’ndan sadece Eynez Maden Ocağında çalışanların maaşları yatırıldı ama örnek vereyim: 1.500 lira normal maaş alana 1.200 lira yatırılıyor. Şimdi, verilen sözler neydi? “Maaşlarınızı eksiksiz, zamanında, tam alacaksınız.” Geçen ay şirket tarafından ödendi maaşları, bu İşsizlik Fonu’ndan herhangi bir ödeme yapılmadı. Şimdi, bu İŞKUR vasıtasıyla geçen ayın maaşını ne zaman alacaklar? 15’inde almaları gereken İŞKUR’dan alacakları parayı ancak bugün alabildiler. Peki, bu ay alınması gereken, firmanın ödemesi gereken maaşları gene alamadılar. Yani, bir keşmekeş, bir karmaşa gidiyor. Bunu da herhâlde biz çözecek değiliz, bunu Sayın Hükûmet çözecek, sayın bakanlar çözecek. Bu maaş karmaşasının da mutlaka açıklığa kavuşturulması gerekir.

Geçen ay on üç gün yer altından, on yedi gün yer üstünden tahakkuk ettirilmesi nedeniyle vergi kesintisi olmuş, “Bunlar iade edilecek.” denildi. E, bir ayı geçti, iadeden haber yok, iade edilmiyor, hâlâ noksan ödemeler devam ediyor.

Süremiz de bitiyor, inşallah, bundan sonraki maddelerde görüşmek üzere hepinize saygılar sunuyorum.

Önergemizin de kabulünü diliyorum değerli arkadaşlar. Son derece makul ve yerinde önergedir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Sonradan istediniz.

Önerge kabul edilmemiştir.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Önceden istedik ama duymadınız.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Önceden istedik.

BAŞKAN – Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 4857 sayılı Kanun’un 41’inci maddesine fıkra eklemeyi öngören 4’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “yüzde yüzden” ibaresinin, “yüzde yüz elliden” şeklinde değiştirilmesini ve “ödenir” ibaresinden sonra gelmek üzere “Yaşam çantası bulundurulması zorunludur.” cümlesinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                   Hasip Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Sayın Başkanım, kısa bir açıklama daha yapmak durumundayım.

Bu müessif olayın meydana geldiği Eynez’deki işçilerimize, çalışanlarımıza ve hayatını kaybedenlere yardım olarak, bugün yardım karşılığı olan ücretler ödendi. Yarın ise üç ocağın da maaşları ödenecek. Bunu daha önce de açıkladık.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Şirket?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Ama yardımların bugün ödendiğini siz de ifade ettiniz. Yarın da maaşlar ödenecek, onu belirtelim.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Bakanım, sadece vefat edenlerin ailesine, diğerlerine ödenecek mi yardım?

ERKAN AKÇAY (Manisa) – O üç ocak şirketin ödeyeceği maaşlar değil mi?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) –  Şirket, tabii.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Üç ocak…

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Hayır, şimdi, ücret garanti olarak daha sonra rücu edilecek işverene.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – İşverenin ödeyeceği para mı bu?

BAŞKAN – Evet Sayın Bakan, önergeye katılıyor musunuz?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Ama şu anda işçinin mağduriyeti söz konusu değil, ücretler açısından ifade ediyorum.

Katılmadığımızı ifade ediyorum Sayın Başkanım.

MEHMET GÜNAL (Antalya) – Kapalıyken çalışamayanlar var. Sayın Bakanım, şu anda çalışmayanlar var.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Bakanım, sağ kurtulanlara yardım yapılacak mı? Onların suçu yok. “Niye, ölmemiz mi lazım yardım almak için?” diye talep var.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Hepsine veriyoruz efendim, bütün çalışanlara.

ALİM IŞIK (Kütahya) – “Almadık.” diyorlar.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan.

Buyurun Sayın Kaplan.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, “yaşam odası” konusunda ısrarlıyız. Halkların Demokratik Partisi olarak bunu Komisyonda konuştuk, buraya getirdik. Şimdi bu görüşmelerimiz boyunca da dile getireceğiz. Ancak bu önergemizde bir yenilik koyuyoruz; “Yaşam çantası bulundurulması mecburidir.” ocağa inen maden işçileri için bu bir dünya standardıdır, yaşam çantasının bulundurulması mecburidir.

Bir de fazla mesai ücretlerinde, maden işçilerinin, artışı yüzde 100’den yüzde 150’ye istiyoruz. Neden istiyoruz? Bunu iki noktada açıklamak istiyorum. Birincisi şu: Arkadaşlar, 11 Mayıs 2010, Victoria, British Columbia Madencilik Bakanıyla maden işçilerinin durumunu konuşuyoruz Kanada’da, bir maden işçisi 108 bin dolar brüt alıyor senede, en az ücreti söylüyorum. Geliyoruz, kömür madeni 1870’te açılmış, 100 bin işçide kaza oranı 1,87 arkadaşlar. Güvenlik öncelikli ve izin konusunda, en çok çevre ve insan hakları, yine Kızılderililer yaşıyorsa, onların bölgesiyse onların izni ve müfettişlerin izni. Bir de, çevre acısından Okyanus ve Deniz Bakanlığı ayrıca bu konuda izin vermek zorunda. İş güvenliği ve sağlığı konusunda dikkatinizi çekmek istiyorum arkadaşlar, diyor ki: “Bizde sorunları karşılıklı çözmek var, ne para cezası ne de mahkeme.” Bundan bir şey anlamak isteyen isterse anlar arkadaşlar. Bütün eyaletlerde farklı uygulamalar var ancak, hükûmet madende sadece uranyum dışında karışmıyor bir şeye, uranyum dışında karışmıyor.

Şimdi, değerli arkadaşlar, ben buradan yaşam çantalarına kısa bir vurgu yapmak istiyorum. Güney Afrika’da yaşam çantaları neden mecburi kılındı? 1960-1980 yıllarındaki büyük kazalarından sonra bu yaşam çantalarını standart olarak madene inen işçi kemerine bağlıyor ve 2 kilogram ağırlığında. Bunun içinde potasyum süperoksitle oksijen üreten bir kemere takılı. Tehlike anında takılı olan kemerde patlatılıyor ve bu cihazla otuz dakika oksijen solunuyor arkadaşlar, Soma’daki gibi o pas tutan demirler ısırılarak oksijen solunmuyor. İşte bu, Güney Afrika’da standart ve mecburidir. Şimdi vicdanınıza bırakıyorum bu önergeyi. Böyle bir çanta 500 lira ila 600 lira arasında hatta seri üretimi 300 liraya kadar iner; olsun mu olmasın mı? Vicdanınıza kalmış bu mübarek günde, bir şey demiyorum.

Paraya gelince arkadaşlar: Para konusunda sanki devletten çıkıyor, Maliyenin maliyesinden çıkıyor. Bakın arkadaşlar, Türkiye’yi bir kenara bırakalım, Kanada’yı örnek verdim. Avustralya’da bir madenci 100 bin dolar alıyor, özel sektöre geçince ortalama 66 bine düşüyor; aynı şeyler… ABD’de 81 bin dolar alıyor, özel sektöre geçince 50 bin dolar alıyor, Almanya’da 36 bin euro alıyor. Soma işçisi 1.600 lira alıyor arkadaşlar, yaklaşık 700 dolar.

Şimdi, bu ücreti artıracağız, bu ücreti artırırken vicdanımıza göre artırmak zorundayız. TKİ bunun için veriyor taşerona, taşeron bunun için veriyor alt taşerona; sömürüyor, redevansı bol, avansı bol, parası bol… Öbür taraftan, maden işçisi vedalaşıyor, helalleşiyor ve o şekilde ocağa iniyor.

Şimdi Sayın Bakan, çok güzel, yakışıklı bir resminiz de var, gördüğünüz gibi kamu personelinin ücretlerini yazıyor burada. En düşük memur ücreti, masa başı ücretini çıkardım, arkadaşlar, bu çıkardığım ücrete göre 2.732 lira yeni göreve başlayan bir memurun aldığı ücret. Yani ölüm ocaklarına ineceksin, ölümü ensende hissedeceksin, tehlikeli iş kolunda çalışacaksın, riskli iş kolunda çalışacaksın, sendika olmayacak, tedbir olmayacak ve bu ücretlerle bunu geçiştireceksiniz; bu olmaz arkadaşlar.

Önergemiz vicdanidir, insanidir; kabulünü diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bu çanta, yaşam çantasıdır. Yaşam odasına “hayır” dediniz bari yaşam çantasına “hayır” demeyin bu mübarek ramazan gününde.

Hepinize saygılar sunarım. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

5’inci madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4857 sayılı Kanunun 53'üncü maddesinde değişiklik öngören 5'inci maddesinde geçen "dörder" ibaresinin "onar" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  İdris  Baluken                                     Pervin Buldan                                     Hasip Kaplan

                       Bingöl                                                 Iğdır                                                 Şırnak

                     Erol Dora                                Hüsamettin Zenderlioğlu

                       Mardin                                                Bitlis

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 5. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.                                          

             Aydın Ağan Ayaydın                                 Müslim Sarı                                         İzzet Çetin

                      İstanbul                                             İstanbul                                              Ankara

                    Musa Çam                                         Hasan Ören                                   Rahmi Aşkın Türeli

                        İzmir                                                Manisa                                                İzmir

                    Özgür Özel                                        Vahap Seçer                                         Sakine Öz

                       Manisa                                               Mersin                                               Manisa

                 Bülent Kuşoğlu                                 Ali İhsan Köktürk                                Süleyman Çelebi

                       Ankara                                            Zonguldak                                            İstanbul

        Muhammet Rıza Yalçınkaya                          Mehmet Haberal

                       Bartın                                             Zonguldak

MADDE 5- 4857 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri altışar gün arttırılarak uygulanır.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ve 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) nin 5 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                     Alim Işık                                      Seyfettin Yılmaz                                  Necati Özensoy

                      Kütahya                                               Adana                                                 Bursa

                       Ali Öz                                          Mehmet Günal                                   Mustafa Kalaycı

                       Mersin                                              Antalya                                               Konya

                   Erkan Akçay

                       Manisa

MADDE 5- 4857 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ve yeraltı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri altışar gün arttırılarak uygulanır."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Sayın Başkanım, kısa bir açıklama da yapma durumundayım. Bu yaşam odalarıyla ilgili çok spekülasyon yapılıyor, bu yaklaşım doğru değil.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Spekülasyon değil Sayın Bakan, niye spekülasyon diyorsunuz?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Yapılması gereken neyse bunu yapmakla meşgulüz. Şimdi, yeniden bir “yaşam çantası” ifadesi kullanıldı, yarın büyük ihtimalle “Yaşam çantasını da reddettiler.” denecek, öyle değil.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Ama reddettiniz Sayın Bakan.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Geçende de ifade ettiğim gibi, Plan Bütçede de ifade ettiğimiz gibi, maske değişim istasyonları şu anda Başbakanlığa sevk edildi.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Yaşam odası ayrı, istasyon ayrı.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Buraya koyalım Sayın Bakan, buraya koyalım.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - İnşallah –zaten ilk yardım odaları var- maske değişim istasyonlarıyla birlikte kömür madenlerinde büyük ölçüde yer altında bu sorun çözüme kavuşmuş olacak.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Sayın Bakan, yaşam odası istiyoruz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Katılamıyoruz, teşekkür ediyorum efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önerge üzerinde söz isteyen Necati Özensoy, Bursa Milletvekili.

Buyurun Sayın Özensoy. (MHP sıralarından alkışlar)

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biz, önergemizde, dört günün altı güne çıkmasını istedik, Sayın Bakan da “İki gün de benden olsun.” diyebilirdi ama bunu kabul etmedi.

Şimdi, sebebi de şu: OECD ülkeleri içerisinde biz sondan 3’üncü sıradayız izin konusunda, üstelik normal izinlerden bahsediyorum. Hele hele yer altı madenciliğinde çalışanların, işte, normal, bugün uygulanan bir ila beş yıl arasındaki çalışanların on dört gün olduğu bir izni on sekiz güne çıkartacağız, sonra kademeli olarak kıdem arttıkça izin günleri de artacak. Yani bunu altı gün yapmanın da bir mahzurunun olduğunu zannetmiyordum, biraz jest yapmış olurdu Sayın Bakan, bundan da çok fazla bir şey olmazdı.

Tabii, ülkemizde, gerçekten, çok büyük bir kaza, üzüntü verici bir kaza yaşadık. Bu kazadan dersler çıkartarak önümüze bakmak, özellikle yer altı madenciliğinde, özellikle kömür madenciliğinde bu kazadan çok ders alarak, bu kazanın ve daha önceki kazaların nedenlerini de ortaya çıkartıp bundan sonra bu kazaların tekrar bu şekilde yaşanmaması için elimizden gelenleri yapmalıyız. Yine, yer altı madenciliğinde çalışan işçilerin de özlük haklarını, sosyal yaşantılarını biraz daha düzeltmeliyiz diyerek yola çıktık.

Olumlu adımlar da atıldı. Bunların başında, özellikle Araştırma Komisyonunun kurulması oldu. Bir buçuk aydır bu araştırma komisyonunda ben de bir üyesi olarak çalışıyorum. Gerçekten arkadaşlarla uyum içerisinde bayağı bilgiler toplandı. Bu bilgiler tabii ki zaman içerisinde daha detaylandırılarak, daha süzülerek, daha faydalı hâle getirilecek. Ama bu arada, bu komisyonun çalışmaları esnasında acil çıkarılması gereken, tedbir alınması gerekenleri de buradan bir ara karar, bir tavsiye kararı olarak iletelim diye konuşuldu ama bunlardan bir tanesini yaptık. Plan ve Bütçe Komisyonunda, yine bütün arkadaşların buraya gelip söylediği gibi özellikle Soma kazası ve yer altı madenciliğiyle alakalı olan maddeleri ayrı tutup burada ayrı bir kanunla, hemen, ister 20 madde, ister 50 madde, burada bir saatte geçirebilirdik. Bakın, bu mübarek günde bu fırsatı kaçırdığımızı düşünüyorum. Büyük bir sevap işleyecektik ama…

Siz sırası gelince şunu diyorsunuz: “Acılardan siyaset yapmayalım, şundan siyaset yapmayalım, bundan siyaset yapmayalım...” Ama siz bundan siyaset yapıyorsunuz. Sebebi de şu: Bakın, bu, herkesin ittifak ettiği, Soma kazasından sonra bu gelişmelerle bu maddelerin geçmesi noktasında herkesin ittifak ettiği maddelere birçok madde ilave ederek, bizlerin istemediği, sizlerin işine gelen maddeleri de içine koyarak, işte aynı 12 Eylül referandumunda yaptığınız gibi… O zaman da dedik, “24 maddeyi getirin kardeşim, buradan hemen Anayasa oylamasında olduğu gibi geçsin. 2 maddeyi çıkartın, onu ayrı oylayalım.” Yine o zaman da kabul görmedi. Yani, şuna benziyor: Biraz önce şeker benzetmesi falan yaptılar ama o 2 madde ve buraya zerk edilen birtakım şeylere şunu söyleyeceğim: Ramazan mübarek günde, hani önümüze güzel pişirilmiş köfteler geliyor. Bunlar dana eti ama 1 kilo dana etinin içerisine 50 gram domuz eti konmuş. Şimdi, bu 1 kilo dana etinin içerisindeki 50 gram gözden kaçacak veya görmezlikten gelmek durumundayız yani buna… Bize göre tabii ki, yani size göre elbette öyle bir şey değil ama siz bu tür zerk etmeleri, bu tür şeyleri içerisine koymayı, bunlardan, bu durumlardan fırsat çıkarmayı iyi biliyorsunuz.

Bunun için, bakın, gerçekten bu fırsat geçti ama bu, Soma’daki kazadan ders çıkartarak, buradaki çalışanların durumlarının çok daha iyiye gitmesi için çok acil kanun çıkartarak bugün hepimiz evimize çok rahat bir şekilde, vicdanlarımız rahat bir şekilde, iftarlarımızı açmak üzere gidecektik ama bunu yapmadınız. Bunun da vebali herhâlde sizin üzerinizedir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

Sayın Hamzaçebi, buyurun. Söz talebiniz var.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun hazırlamanın da bir usulü vardır. Gördüğüm kadarıyla bu torba yasa nedeniyle bu usul de bir kenara atılmış durumda. Bunda ben, Plan ve Bütçe Komisyonunu, Kanunlar ve Kararlar Başkanlığını, Plan ve Bütçe Komisyonunun bürokratlarını, Meclis Başkanlığını, hepsini sorumlu tutuyorum.

Kanunlarda şöyle bir sistem vardır: Örneğin bu kanun birçok yasada değişiklik yapıyor. Değişiklik yapılan yasalar yürürlük tarihi itibarıyla sıralanır ki takip edenler kolaylıkla bunu takip etsinler, bulsunlar. Burada 5510 sayılı Kanun’u en başa almışlar ki bunun yürürlük tarihi 2007’dir. 1980’li yıllarda kabul edilen kanunları sonlara almışlar. Daha sonra, 1980’li yıllardan daha önce kabul edilmiş kanunları biraz daha başa almışlar. Konular itibarıyla birbiriyle hiç bağlantısı yok. Karman çorman bir kanun yapılmış.

Sayın Başkan, burada Meclis Başkanlığının da görevi vardır. 35’inci maddeye göre komisyonlara “Bu kanunları bir daha gözden geçirin.” diye iade ederken, lütfen, hiç değilse “Bu maddeleri kabul tarihlerine göre de sıralayın.” diye iade etmeyi bir gelenek, bir usul hâline getirsin Meclis Başkanlığı.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Komisyon, açıklama yapacak mısınız konuyla ilgili?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Efendim, şu anda bilgi alıyorduk arkadaşlardan. Yani, bakanlık sırası ve konu bazlı olarak sıralandığı noktasında bir bilgi var bizim elimizde. Bugüne kadar tarih sırası yapılırken şu anda konu ve bakanlık sıralamasına göre yapılmış, görüşmeler daha uygun olsun diye efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Diğer önergeyi…

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Hamzaçebi.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, Sayın Komisyon Sözcüsü bunu sanki normal bir işlemmiş gibi söylüyor. Bugüne kadar tarih sırasına göre kanunlar sıralanırken şimdi bakanlık sırasına göre sıralanmış. Bugüne kadarki sistem doğru olan sistemdi. Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı çok daha ciddi çalışırken bu sistem böyle uygulanıyordu, Meclis Başkanlığı bu işlere dikkat ederken böyle uygulanıyordu. Artık işimiz kötü.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Hamzaçebi.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi  Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi  Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 5. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Hasan Ören (Manisa) ve arkadaşları

Madde 5- 4857 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri altışar gün arttırılarak uygulanır.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) – Katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Hasan Ören, Manisa Milletvekili.

Buyurun Sayın Ören. (CHP sıralarından alkışlar)

HASAN ÖREN (Manisa) – Değerli milletvekilleri, dün yapılan konuşmalar içerisinde 2 Manisa milletvekili arkadaşımız bu kürsüden istemeyerek de olsa -tahmin ediyorum- yanlış bir bilgi verdiler. Bağışlarla toplanan 46,5 milyonluk paranın Hükûmetiniz tarafından 301, vefat eden, işçi ailelerine dağıtılacağını, 154 bin lira verileceğini söyledi. Bu tabii ki iktidarın yaptığı bir şey değildir; böylesine anlamlı, mübarek günlerde Türk milletinin hassasiyeti, Türk milletinin duyduğu acının karşılığında yaptığı yardımlardan kaynaklanmıştır. Arkadaşlarımız bunu düzeltsin, sanki “AKP bunu toplamış, vermiş” imajı yaratarak bunların üstünden de bir rant sağlama anlamı taşıyan ifadeler kullanmasınlar.

Sayın Bakanım, asıl işveren Soma AŞ mi, yoksa hizmet alımıyla vermiş TKİ mi? Asıl işveren Soma AŞ mi, yoksa hizmet alımıyla ilgili işi veren TKİ mi? Asıl işveren 1 ton kömürü 50 liraya çıkarıyor, 40 liraya mal ediyor, 50 liraya TKİ’ye veriyor. Bu katliama sebep olanlardan bir tanesi de Soma AŞ’dir, gerekli olan hukuksal işlemler devam ediyor ve gerekli olan cezayı da alacağına inanıyorum.

Peki, 50 liraya aldığı kömürü 180 liraya satan TKİ, tonunda hiçbir emek harcamadan, Deli Dumrul’un hesabından daha öteye, 100 lira tonundan kazanan TKİ, asıl işveren değil midir? Azmettirici değil midir? Buradaki üretim artışını teşvik eden, buradaki üretim artışıyla ilgili bütün olayları teşvik eden Enerji Bakanlığı değil midir? Peki, burada Enerji Bakanlığı ne yapıyor? Hani, diyorsunuz ya “Efendim, siz muhalefet olarak eleştiriyorsunuz.” Evet, eleştiriyoruz, çözüm de söylüyoruz ama dinlemek istemiyorsunuz.

Bakın, Soma’da ciddi bir olay var. Soma’daki olay, binlerce kamyoncu şu an iş yapamaz durumda, esnafı ona keza, sanatkârı da ona keza. İşçiler bildiğimiz ortamdalar. Peki, ne yapılması lazım? Niye örnek verdim? TKİ tonundan 100 lira kazanır iken, Enerji Bakanı yıllık bilançoyu açıkladığında ahkam keserek “450 milyona çıktık, zarar eden bir kurumu bu kadar kâra geçirdik.” diyor ise şimdi yapacağı bir iş var: Hemen Soma AŞ’nin elinde olan Eynez’i, Atabacası’nı, bunların hepsini, redevanslı veya hizmet alımı olan sözleşmelerini ya iptal edecek veya buna bir formül bulacak. Bugüne kadar bu ocaklardan kazandığı paralarla iş sağlığı ve iş güvenliğini hemen alacak. Bu maden çıkması gerekli. Bu maden çıkmadığı süre içerisinde Türkiye’nin ekonomisine katkı koyamayız. Şimdi, Sayın Bakanım, yapacak mı TKİ? Kazandığı, Enerji Bakanının söylediği 450 trilyonluk paradan… Soma AŞ’nin yapacak gücü yok. Soma AŞ’nin sahibi hapiste, Genel Müdürü hapiste, mal varlıklarına el konmuş. Zaten Soma AŞ’yi havuz medyasıyla beraber Enerji Bakanlığı ve sizler aslanların önüne attınız, parçalanıyor; parçalansın, hak etti. Peki, TKİ ne yapıyor, TKİ?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) – Bir ay önce başka konuşuyordunuz. Şimdi Soma AŞ’nin avukatlığını mı yapıyorsunuz?

HASAN ÖREN (Devamla) - Enerji Bakanlığı ne yapıyor, Enerji Bakanlığı? Enerji Bakanlığı, bu, Deli Dumrul hesabı. 100 lira tonunda para kazanan Enerji Bakanlığı ne yapıyor?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) – Omurgasız muhalefet!

HASAN ÖREN (Devamla) - Çözüm istiyorsanız çözüm öneriyoruz muhalefet olarak.

Şimdi, Enerji Bakanlığının yapacağı bir şey var: Enerji Bakanlığı, bu madenlerde Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin tespit ettiği eksiklikleri hemen giderebilmek için kendi bütçesinden, kazandıklarından buraya yatırım yapacak. Buraya yatırım yapacak, o işçiler o madenlere girip çalışacaklar. Ama, o madenlere giderken o işçinin hanımının, o işçinin çocuğunun, o işçinin babasının “Yarabbim, dualarla gönderiyorum, ne olur sağ salim geri gelsin.” düşüncesi olmayacak. Oraya gittiğinde -kafasında- Avustralya’da nasıl oluyorsa, Amerika’da nasıl oluyorsa aynı duyguları besleyecek.

Şimdi, TKİ hemen ellerini sıvamalı, bu işin içerisine girmeli. “Soma AŞ’ye redevans verdim, Soma AŞ’ye ben bunu hizmet alımıyla verdim, şimdi Soma AŞ bu yatırımları yapsın.” dediğinizde madenleri kapatan AKP iktidarıdır. Hemen, şimdi, acilen oraya Soma AŞ’nin yapamayacağı, yapmadığı yatırımların hepsini TKİ’nin yapması gerekiyor.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Ören.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime bir saat ara veriyorum.

                                                                                                   Kapanma Saati: 20.16

BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 21.16

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 5’inci maddesi üzerinde Manisa Milletvekili Hasan Ören ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

(AK PARTİ sıralarından “Var.” sesleri)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Yok, yok.

BAŞKAN – Sayın Akar, lütfen yani. Buyurun buraya.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – “Yok.” dedik Sayın Başkan.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on beş dakika ara veriyorum.

                                                                               Kapanma Saati: 21.17

ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 21.33

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 5’inci maddesi üzerindeki Manisa Milletvekili Hasan Ören ve arkadaşlarının önergesinin ikinci oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4857 sayılı Kanunun 53' üncü maddesinde değişiklik öngören 5'inci maddesinde geçen "dörder" ibaresinin "onar" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                           Pervin Buldan (Iğdır) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEŞİR ATALAY (Kırıkkale) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Erol Dora, Mardin Milletvekili.

Buyurun Sayın Dora.

EROL DORA (Mardin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 5’inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge nedeniyle Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tasarının bu maddesiyle 4857 sayılı Kanun’un 53’üncü maddesinde yapılan değişiklikle “Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün artırılarak uygulanır.” biçiminde bir düzenleme yapılmak istenmektedir. Değerli milletvekilleri, Türkiye’de çalışanların hakları, özellikle, daha ağır işlerde çalışan işçilerin hakları günlük çalışma saatlerinden uygulanan ücret politikalarına, izin haklarına kadar içler acısı durumdadır. Soma işçi kıyımından sonra Hükûmetin gündeme getirmek zorunda kaldığı İş Kanunu’nda değişiklik kanun tasarısı âdeta, Soma’yı unutturmaya çalışan popülist, geçici ve yüzeysel düzenlemelerle geçiştirilmeye çalışılmaktadır. Tasarıda işçi güvenliği, özlük hakları, ücret politikaları ve izinlerle ilgili kapsamlı, yapısal ve işçiyi işverenin kâr hırsı karşısında koruyan nitelikte hiçbir düzenleme bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, haftada kırk beş saat, altı gün ağır koşullarda çalışan, can güvenliğinden yoksun bulunan işçilerin yıllık izinlerine sadece dört gün eklemede bulunmak işçinin emeğiyle, ekmeğiyle dalga geçmek anlamına gelmektedir. Haftanın altı günü, kırk beş saat, yaşam odalarının bile engellendiği, karanlık ve sağlıksız koşullarda çalışan emekçilerin kendilerine, ailelerine ve çocuklarına ayıracak zamanları da bulunmamaktadır.

Değerli milletvekilleri, Hükûmet her defasında elitist yaklaşımları sözde eleştirip kendisinin halkın hizmetkârı bir parti olduğunu savunabilmekte ama işçilerin acımasızca sömürüldüğü koşulları iyileştirmek için ancak mecbur kaldığında yüzeysel düzenlemeler yapabilmektedir. Bu çerçevede, Hükûmetin halka, işçiye değil sermayeye hizmeti önemsediği açıktır. Hükûmet yetkilileri, ilgili bakanlar şu soruları yanıtlamalıdırlar: Kendi deyimleriyle fıtratında ölüm olan bir mesleği ifa eden maden işçilerinin Türkiye’de ortalama ömürleri acaba kaç yıldır? Ve yaşam odalarını yasaya koymayarak haftada altı gün, kırk beş saat çalışma süresinde ısrarınızla bu fıtrat daha ne kadar devam edecektir?

Değerli milletvekilleri, Soma’da meydana gelen madenci işçi kıyımını özelleştirme, iş güvenliği, kötü koşullardaki işlere mecbur bırakılmış insanlar, sermaye-devlet çıkar ortaklıkları, algı yönetimi operasyonları, medya baskısı, sömürü sistemleri gibi kavram ve olgularla birlikte düşünmek bilimsel bir zorunluluktur.

Soma kömür madeninde meydana gelen madenci işçi kıyımı Türkiye'de enerji üretimindeki ve madenlerdeki bir çeşit peşkeş çekme mantığıyla gerçekleştirilen özelleştirmelerin yarattığı riskleri tekrar ortaya koymuştur. Gelişmiş ülkelerde ölüm ve yaralanmaların neredeyse sıfırlandığı bir dönemde Türkiye'de günlük ortalama iş cinayeti sayısı 3'ü bulabilmektedir. Hükûmetin sürdürdüğü neoliberal ekonomik program ve onun sırtını dayadığı taşeronlaşma, özel sektöre devir politikaları, Hükûmetin ve bakanlıkların denetleme fonksiyonlarını da yerine getirmemesiyle birlikte toplu bir işçi kıyımına dönüşmüş durumdadır.

Değerli milletvekilleri, sermaye ve devlet ilişkileri özellikle madenler, tersaneler gibi tehlikeli iş alanları söz konusu olduğunda tamamıyla tarafların ortak çıkarlarına dayanan ancak emekçilerin hak ve güvencelerini gözetmeyen bir şekilde düzenlenmiştir. Uluslararası Çalışma Örgütünün 1995'te çıkardığı ve 26 ülkenin imzaladığı "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık" başlıklı 176 no.lu ILO Sözleşmesi’ne Türkiye tarafından konulan çekinceler kaldırılmış değildir. Bu sözleşme hem maden işletmesi sahiplerine hem de hükûmetlere önemli sorumluluklar getiriyor. Bu sözleşmeyle işverenler kazaları önlemek için her türlü önlemi alma, işçileri bilgilendirme ve eğitme yükümlülüğü altına alınacak ve madenlerin iş sağlığı ve güvenliği bakımından uluslararası denetime açılması sağlanacaktır.

Bu bağlamda, bir an önce 176 no.lu ILO Sözleşmesi’ne konan çekincelerin kaldırılarak Türkiye’deki maden işçilerinin çalışma koşullarının ve maden ocaklarının teknik yeterliliklerinin uluslararası standartlara kavuşturulmasını diliyor, tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

6’ncı madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4857 sayılı Kanunun 56' ncı maddesine fıkra eklemeyi öngören 6'ıncı maddesine aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

“Çalışma alanında yetki sahibi işçi sendikası, yetkili sendika yok ise yetkilendirilecek bir işçi sendikası, asıl işverenin bu sorumluluğunu yerine getirip getirmediğini denetlemeye yetkilidir.”

                  İdris Baluken                                     Pervin Buldan                                     Hasip Kaplan

                       Bingöl                                                 Iğdır                                                 Şırnak

                     Erol Dora                                        İbrahim Binici

                       Mardin                                             Şanlıurfa

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ile MHP Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer mahiyetteki kanun teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 6’ncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                   Erkan Akçay                                       Oktay Vural                                          Alim Işık

                       Manisa                                                İzmir                                                Kütahya

                Seyfettin Yılmaz                                        Ali Öz                                         Mustafa Kalaycı

                       Adana                                               Mersin                                                Konya

                 Mehmet Günal

                      Antalya

MADDE 6- 4857 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği halde asıl işverenin aynı işyerinde veya asıl işverene bağlı farklı işyerlerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, asıl işverene bağlı bu işyerlerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içerisinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür."

" 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62 inci maddesi kapsamındaki asıl işveren veya alt işveren; yıllık ücretli veya ücretsiz izin sürelerinde dahi işçileri herhangi bir partinin miting, gösteri, yürüyüş, panel vb organizasyonlarına götüremez. Çalışanlarına bu organizasyonlara katılmaları yönünde bir telkinde bulunamaz. Çalışanlarına bir siyasi partiye üye olma veya oy verme yönünde baskı yapamaz, telkinde bulunamaz. Asıl işveren ve alt işverene ait ulaşım araçları siyasi partilerin organizasyonlarında görevlendirilemez. Siyasi partilerin organizasyonlarında emniyet görevlilerinin ulaşımı hariç olmak üzere kamuya ait ulaşım araçları tahsis edilemez. Bu organizasyonlarda mesai saatleri içinde emniyet görevlileri hariç kamu görevlileri görevlendirilemez. Okul yöneticileri ve öğretmenler tarafından siyasi partilerin organizasyonlarına ilk ve orta öğretim öğrencileri götürülemez."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 6. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                    Özgür Özel                                   Rahmi Aşkın Türeli                                   Hasan Ören

                       Manisa                                                İzmir                                                Manisa

                    İzzet Çetin                                          Sakine Öz                                         Vahap Seçer

                       Ankara                                               Manisa                                               Mersin

                 Bülent Kuşoğlu                                 Ali İhsan Köktürk                                Süleyman Çelebi

                       Ankara                                            Zonguldak                                            İstanbul

                    Musa Çam                              Muhammet Rıza Yalçınkaya                          Mehmet Haberal

                        İzmir                                                 Bartın                                             Zonguldak

 

MADDE 6- 4857 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği halde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içerisinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmediğinin tespiti halinde alt-işveren sözleşmesi feshedilir.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEŞİR ATALAY (Kırıkkale) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Musa Çam, İzmir Milletvekili.

Buyurun Sayın Çam. (CHP sıralarından alkışlar)

MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 6’ncı maddeyle ilgili değişiklik önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum.

Şimdi, bu maddeye şöyle örnek vermek isterim: Sayın Bakanımız Beşir Atalay burada. Sayın Bakan ama aynı zamanda bir işveren sonuç itibarıyla. Sayın Bakana bağlı olan değişik işletmeler ve iş yerleri var. O işletmelerde ve o iş yerlerinde de alt işverenler var. Sayın Bakan, sizin işlerinizi yapmakla mükellef olan alt işverenler var. Alt işverenle çalışan işçilerin izin süreleri var. Alt işveren değiştiği takdirde -o alt işveren gitti, sizsiniz, gittiniz, başka bir alt işveren geldi- yani alt işveren değişse bile orada çalışan işçilerin izin haklarından asıl işveren olarak Sayın Bakan sorumludur, Beşir Atalay Bey bundan sorumludur. Dolayısıyla, o işletmede çalışan, değişik ünitelerde çalışan arkadaşların, işçi kardeşlerimizin izin sürelerinin sorumlusu ve müsebbibi, birinci derecede sorumlusu olan asıl işveren Sayın Bakandır. Bu düzenlemeyle alt işverenlerin işçilere izin hakkını kullandırıp kullandırmadığıyla ilgili kontrol edilmesi ve denetlenmesinin sorumluluğu da, yükümlülüğü de Sayın Bakandadır, bir başkasına devredemez. Farz edelim ki alt işverenin değiştiği yerlerde işçi… Alt işveren değişse bile Sayın Bakan emrinde çalışan o işçileri kendi kurumuna bağlı başka ünitelere de verip aynen çalıştırabilir. Bunun denetimi açık ve net bir şekilde esas işveren olarak Sayın Bakandadır. Şimdi, bu düzenlemede aslında değişen bir şey yok. Yargıtayın bu konuda daha önceden vermiş olduğu kararlar var ve İş Kanunu’nun 6’ncı maddesi bunu çok açık ve net bir şekilde belirtmiş, değişen bir şey yok.

Yalnız, burada bir ayrıntı var arkadaşlar, bu ayrıntıyı sizin bilginize sunmak istiyorum, Doğan Bey, sizin de dikkatinize sunmak istiyorum. Maddede diyor ki: “Aynı iş yerinde çalıştıkları hâlde…” Ayrıntı buradadır ve burayı çok dikkatli izlemenizi istiyorum arkadaşlar. Şimdi, Sayın Bakan Beşir Atalay’ın birçok ünitesi var, birçok iş yeri var. Aynı iş yerinde alt işverenler gitti ama o iş yerlerinin tamamından sorumlu olan Sayın Bakandır. Burada “aynı iş yeri” yerine -bunun değişmesi gerekiyor- “aynı işveren” olması gerekiyor arkadaşlar, Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının değerli bürokratları, bu cümle yanlıştır. Buradaki ayrıntıda işçiler, taşeron işçiler büyük bir güvencesizlikle çalıştırılacaktır. Aynı iş yerinde değil, aynı işveren. Alt işverenler değişebilir; bugün Ahmet’tir, Mehmet’tir, Hasan’dır, Hüseyin’dir, gelir gider ama esas işveren olarak Sayın Bakan buradan sorumludur. Dolayısıyla bunun değiştirilmesi, “aynı iş yeri” yerine “aynı işveren” cümlesinin yazılması gerekiyor. Bunu düzeltmediğiniz sürece bu maddenin geçerliliği yoktur ve taşeron işçiler için kazanılmış bir hak da yoktur arkadaşlar. O nedenle bu maddenin mutlaka değiştirilmesi gerekiyor.

Şimdi, 5’inci ve 6’ncı maddeler taşeronda çalışan işçi kardeşlerimizin izin haklarını düzenliyor. 5’inci maddede dört gün verdiniz. Yani çok muteber, çok kıymetli bir şey değil, bir kazanım olarak görülse bile sonuç itibarıyla getirilen çok fazla bir şey yok arkadaşlar. Ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin altına imza atmış olduğu uluslararası sözleşme ve anlaşmalar var. Bunlardan bir tanesi de genişletilmiş (Gözden Geçirilmiş) Avrupa Sosyal Şartı Sayın Bakan. Siz de uzun bir süredir Bakansınız ve o koltukta oturuyorsunuz ama Türkiye Cumhuriyeti devleti altına imza atmış olduğu bu sözleşmelerden (Gözden Geçirilmiş) Avrupa Sosyal Şartı’nın 2’nci maddesinin (1)’inci fıkrasına, çalışma saatlerinin azaltılması konusuna çekince koydu. Yine (3)’üncü fıkrasına, en az dört haftalık yıllık izin hakkına çekince koymuştur.

Şimdi, siz hem bir taraftan “Biz bu düzenlemelerle taşeron işçi arkadaşlarımıza çok büyük imkânlar, olanaklar getirdik, sosyal haklar getirdik, izin haklarını artırdık.” diyorsunuz hem ILO’nun 176 no.lu Madenlerde Sağlık ve Güvenlik Sözleşmesi’nin altına imza atmıyorsunuz, çekince koyuyorsunuz hem de (Gözden Geçirilmiş) Avrupa Sosyal Şartı’nın (1) ve (3) no.lu fıkralarına çekince koyuyorsunuz. Bu doğru bir şey değil Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yardımcısı, siz de geldiniz buraya. Bu maddede eksiklikler var, yanlışlıklar var, onu da burada dile getirdim. Bu düzenlemediği takdirde, burada taşeron işçiler için kazanılmış bir hak yoktur, aksine kayıp söz konusudur. Lütfen, bunun redaksiyonunu yaparken o konuda bu cümlenin mutlaka değiştirilmesi gerekir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 21.56

YEDİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 22.03

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 6’ncı maddesi üzerindeki İzmir Milletvekili Musa Çam ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN - Buyurun Sayın Halaçoğlu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkan, özellikle bizim önergelerimiz okunurken kanunda “Milliyetçi Hareket Partisi” yazmasına rağmen, önergemizde de “Milliyetçi Hareket Partisi” yazmasına rağmen “MHP” şeklinde okunmasını kabul etmiyoruz. Doğru okunmasını talep ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Halaçoğlu, biraz önce de söylemiştiniz.

Evet, lütfen dikkat ederseniz…

Kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili  Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677…”

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – 1688’i okumadın, atlıyorsun. Atlıyorsun, atlıyorsun. Atlıyorsun, eksik bırakıyorsun.

SAKİNE ÖZ (Manisa) – Atlıyorsun, atlıyorsun. 

“…2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 6’ncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini teklif ederiz.”

Erkan Akçay                                            Oktay Vural                                          Alim Işık

                       Manisa                                                İzmir                                                Kütahya

                Seyfettin Yılmaz                                        Ali Öz                                         Mustafa Kalaycı

                       Adana                                               Mersin                                                Konya

                 Mehmet Günal

                      Antalya

MADDE 6- 4857 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği halde asıl işverenin aynı işyerinde veya asıl işverene bağlı farklı işyerlerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, asıl işverene bağlı bu işyerlerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içerisinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür."

" 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62 inci maddesi kapsamındaki asıl işveren veya alt işveren; yıllık ücretli veya ücretsiz izin sürelerinde dahi işçileri herhangi bir partinin miting, gösteri, yürüyüş, panel vb organizasyonlarına götüremez. Çalışanlarına bu organizasyonlara katılmaları yönünde bir telkinde bulunamaz. Çalışanlarına bir siyasi partiye üye olma veya oy verme yönünde baskı yapamaz, telkinde bulunamaz. Asıl işveren ve alt işverene ait ulaşım araçları siyasi partilerin organizasyonlarında görevlendirilemez. Siyasi partilerin organizasyonlarında emniyet görevlilerinin ulaşımı hariç olmak üzere kamuya ait ulaşım araçları tahsis edilemez. Bu organizasyonlarda mesai saatleri içinde emniyet görevlileri hariç kamu görevlileri görevlendirilemez. Okul yöneticileri ve öğretmenler tarafından siyasi partilerin organizasyonlarına ilk ve orta öğretim öğrencileri götürülemez."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Erkan Akçay, Manisa Milletvekili.

Buyurun Sayın Akçay. (MHP sıralarından alkışlar)

ERKAN AKÇAY (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 6’ncı maddede verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Hükûmetin önergemize katılmayacağını tahmin ediyorduk, anlayışla karşılamak mümkün değil ama... Şimdi, birinci paragraf -öncelikle önergemiz ve yapılan düzenleme- Yargıtayın yerleşik kararları da olduğu için olsa da olur olmasa da olur türünden bir düzenleme ama biraz da yarım bir düzenleme.

Şimdi, alt işvereni değiştiği hâlde aynı iş yerinde çalışmaya devam eden işçilerin yıllık izin sürelerinin çalıştıkları, çalışmaya devam ettikleri iş yerine göre hesaplanacağını ifade ediyor, ancak asıl işveren değiştiğinde durum farklı bir hâle geliyor. Eğer aynı, asıl işveren koşulu da konulsaydı bu düzenleme doğru bir düzenleme olurdu.

Gelelim bizim önergemize, önergemizin ikinci paragrafı fevkalade önemli değerli arkadaşlar. Diyoruz ki: “Kamuda asıl işveren-alt işveren Hükûmet üyelerinin telkin veya baskıları sonucu işçilerini iktidar partilerinin mitinglerine götürüyor, mitinglere ve siyasi parti çalışmalarına toplu hâlde götürmektedir.” Bunun Türkiye’deki en belirgin örneklerinden biri de Manisa’daki Soma Kömürleri AŞ’nin yıllardır, 2003 yılından bu yana yaptığı yaygın uygulamadır. Nerede AKP’nin bir mitingi var, sadece parti liderinin, Başbakanın geldiği mitingler değil, ilçe düzeylerinde yapılan kampanyalarda da Soma’dan yüzlerce, binlerce maden işçisi zorla bu siyasi parti çalışmalarına götürülüyor. Efendim, insanlar zorla götürülebilir mi? Zorla götürülüyor ve paraları da veriliyor; bu, Soma Faciasını Araştırma Komisyonunda son derece açık, net, somut olarak da ortaya çıktı. Eğer arşivlere bakacak olursanız, Manisa mitinglerinde, AKP’nin Manisa mitinglerinde maden işçilerini simgeleyen baretli binlerce insan göreceksiniz. Kalabalık göstermek maksadıyla ve al gülüm ver gülüm ilişkileri nedeniyle bu yapılmaktadır. Bunu yasaklayan bir önerge verdik değerli arkadaşlar ve artık bu AKP ile Soma Kömürleri Maden Şirketi arasındaki organik ve inorganik, formel ve informel ilişkileri bilmeyen yoktur. Eğer bir gün yolunuz Soma’ya uğrarsa kime sorarsanız, hangi vatandaşa sorarsanız -AKP’li vatandaşlardan da başlamak üzere- hepsi bu ilişkileri sizlere anlatacaktır. Sadece mitinglere götürmekle kalınmadı, kime oy verecekleri, hangi partiye oy verecekleri de telkin edilmekte. Eğer –örnek veriyorum- Soma’da AKP belediyesi kazanmaz ise veya Manisa’da kazanmaz ise işten atılma tehdidi altında da kalmaktadırlar ve en son Soma Belediyesi AKP belediye meclisi üyesi bu şirketinin genel müdürünün eşi. Herkes ismini duydu, Melike Doğru ismini herkes duydu. Fakat 2014’ten önce de, 2009-2014 yerel seçim döneminde de bazı isimleri vermek istiyorum değerli arkadaşlar: Arif Sağbili, Yılmaz Taşkın, Abdullah Atmış benim hemen kısaca bugün tespit ettiğim isimler. Bunlar geçen dönem Soma Kömürleri AŞ elemanı, AKP belediye meclisi üyeleri. Artık parti yönetim kurulu üyelerini ve diğerlerini siz hesap edin.

Kızılay Başkanı Aziz Günal AKP’den Soma Belediye Meclisi üyesi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Yine Kızılay yardımcısı da bir AKP kadın kolları başkan yardımcısı. Bunlar hep beraber bir erzak dağıtım organizasyonu içerisinde icrai faaliyet ediyorlar.

Devamını da bundan sonraki maddelerde görüşmek üzere hepinize saygılar. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

 

III.- YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Yoklama istiyoruz.

BAŞKAN – Ancak yoklama talebi var, yerine getireceğim.

Sayın Hamzaçebi, Sayın Öztürk, Sayın Türeli, Sayın Serindağ, Sayın Moroğlu, Sayın Gök, Sayın Çam, Sayın Kuşoğlu, Sayın Erdoğdu, Sayın Güven, Sayın Ören, Sayın Yüceer, Sayın Güler, Sayın Çetin, Sayın Öz, Sayın Kaptan, Sayın Kulkuloğlu, Sayın Tamaylıgil, Sayın Haberal ve Sayın Köktürk.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.

 

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

4.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte Olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4857 sayılı Kanunun 56'ncı maddesine fıkra eklemeyi öngören 6'ıncı maddesine aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

“Çalışma alanında yetki sahibi işçi sendikası, yetkili sendika yok ise yetkilendirilecek bir işçi sendikası, asıl işverenin bu sorumluluğunu yerine getirip getirmediğini denetlemeye yetkilidir.”

                                                                                                                İdris Baluken (Bingöl) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen İdris Baluken, Bingöl Milletvekili.

Buyurun Sayın Baluken.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülen yasa tasarısının 6’ncı maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Yine bir torba yasayla karşı karşıyayız. Artık, bu sefer kitapçığa baktığımızda, hakikaten bir çorba yasayla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Her konuda, sorunlara çözüm üretmeyen, derde deva olmayacak, tatsız tuzsuz bir çorba yasa. Gece geç saatlere kadar mesai yapıyoruz ama sizin dışınızda toplumun yüzde 50’sini temsil eden muhalefet grubu memnun değil; emekçiler, işçiler memnun değil; siz ve birkaç sermaye grubu, birkaç özel şirket, işveren bu torba yasadan memnun. Onun dışında büyük bir oranda toplumda bir memnuniyetsizlik var.

Hâl böyleyken, isteriz ki en azından buraya sunulan önergelerle bazı şeyleri biraz düzeltme yoluna gidin. Bırakın düzeltmeyi, Sayın Bakan burada her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, yapılan bütün düzenlemelerin yerinde olduğunu, Somalı işçilere verilen bütün sözlerin yerine getirildiğini söylüyor ama grubumuza dün Somalı işçiler geldi, Meclis kapısında da basın toplantısı, basın açıklaması yaptılar. Zahmet edip bir o işçiler, üç ay önce 301 arkadaşını, yakınını kaybeden işçiler dün ne demişler diye bir baksanız en azından çıkıp bu mikrofonda “Biz verdiğimiz bütün sözleri yerine getirdik.” demezsiniz.

Bakın, bu işçiler dün Meclis kapısında şunu söylüyorlar: Bir kere, “Tüm sorumlular hesap verecek.” diye söz vermişsiniz. Birkaç özel şirket mensubu dışında bir tek kamu görevlisi bile bu hesabı vermemiş. Bir bürokrat, bir bakan çıkıp kendi onuruyla istifa etme ya da istifa etmiyorsa Hükûmet tarafından görevden alınma durumuyla maalesef karşı karşıya kalmamış. Yine aynı basın açıklamasında işçiler diyor ki: “AKP Hükûmeti bize taşeron çalıştırmayı yasaklayacağının, bu dayıbaşı kölelik sistemini ortadan kaldıracağının sözünü verdi.” Ama bugün aynı sistem aynı şekilde maalesef devam ediyor. “Maden ocakları kamu eliyle işletilsin, pervasız özelleştirmeye son verilsin.” şeklinde talepler dile getirilmiş. Bugün aynı şekilde özel sektöre alan açan bir yasayı işte yine bu Meclisin gündemine getirdiniz. “Ocaklar bağımsız heyetler tarafından denetlensin.” önerisi getirilmiş. Bugün işte yapmış olduğunuz bu son 6’ncı maddede bile hâlâ      -yıllık izin sürelerini bile- siz alt işverenin denetimini asıl işverene veriyorsunuz. Böyle bir mantık olur mu? Yani, burada denetimle ilgili mekanizmaları oluştururken bile bir işçi temsilcisini, bir sendikayı, bir meslek odasını bu mekanizmanın içerisine dâhil etme gibi bir şey aklınızın köşesinden geçmiyor. Kâr amacı güden iki işveren var: Asıl işveren, alt işveren. Bu iki işveren doğaldır ki, kafalarını “Nasıl daha fazla kâr elde edebilirim, taşeron işçilerden nasıl daha fazla -sömürü üzerine, emek sömürüsü üzerine- rant elde edebilirim?” üzerine kullanıyor, siz de getirip bütün bu denetim mekanizmalarını maalesef, yine, bu şekilde oluşturuyorsunuz.

Doğrusunu söylemek gerekirse, bu, taşeronlaştırmayla ilgili Hükûmetinizin on yıllık, on bir yıllık pratiği ortada. Bu çıraklık, ustalık dönemini farklı konular için tartışabiliriz ama taşeronlaştırma konusunda gerçekten, ilk günden bugüne kadar tam bir ustalık dönemi yaşattınız! Taşeron işçilerin sayısını bu ustalık dönemi politikalarınızla 1 milyon 100 binin üzerine çıkardınız ki, bunun 650 bini de hakem olması gereken kamuda maalesef çalışıyor, dolayısıyla, sizin taşeronlaştırmayla ilgili getirdiğiniz hiçbir düzenlemenin burada çare olmayacağını ifade etmek istiyoruz.

En azından, bu 6’ncı maddede sunulan önergelerde daha fazla katılımcının, işçi temsilcilerinin, sendikaların, meslek odalarının denetim sağlayabileceği bir mekanizmayı buradan başlayarak bütün denetim sistemleri üzerinde öneriyoruz. Bunu kabul etmeniz gerekir, bunu kabul etmezseniz, işte, Soma’daki gibi, denetim yapıldığında “Her şey yerli yerindedir, koşullar uygundur.” raporları verilir ama bir ay geçmeden, orada, 301 cana mezar olacak acı tablolar önümüze gelir diyorum.

Tekrar önergemize destek istiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

7’nci madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

                          Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 7’nci maddesinde yer alan “maden” ibaresinin madde metninden çıkarılmasını ve “otuz altı” ibaresinin “otuz beş” olarak değiştirilmesini teklif ederiz.

   Erkan Akçay                            Oktay Vural                              Alim Işık

       Manisa                                    İzmir                                    Kütahya

 Mustafa Kalaycı                            Ali Öz                                Mehmet Günal

        Konya                                  Mersin                                        Antalya

 Seyfettin Yılmaz

        Adana

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4857 sayılı Kanunun 63'üncü maddesinin birinci fıkrasına cümle eklemeyi öngören 7'nci maddesinde geçen “otuz altı” ibaresinin “otuz” şeklinde değiştirilmesini ve cümlenin sonuna aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

“Haftada altı günden beş güne indirilen çalışma süresi, aylık gelir başta olmak üzere hiçbir hak kaybına yol açamaz.”

 

İdris Baluken                                                       Pervin Buldan                                     Hasip Kaplan

  Bingöl                                                                     Iğdır                                                 Şırnak

Erol Dora                                                               Nazmi Gür

 Mardin                                                                      Van

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun; Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi  Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 7. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini teklif ederiz.

                    Sakine Öz                                          Musa Çam                                          Özgür Özel

                       Manisa                                                İzmir                                                Manisa

                   Vahap Seçer                                     Bülent Kuşoğlu                                      Hasan Ören

                       Mersin                                               Ankara                                              Manisa                      İzzet Çetin                       Süleyman Çelebi          Ali İhsan Köktürk Ankara                                              İstanbul                      Zonguldak

   

Muhammet Rıza Yalçınkaya

Bartın

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

MADDE 7- 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Yer altı işlerinde çalışan işçiler için çalışma süresi haftada en çok otuz altı saat olup günlük çalışma süresi altı saatten fazla olamaz.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SALİH KOCA (Eskişehir) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Sakine Öz, Manisa Milletvekili.

Buyurun Sayın  Öz. (CHP sıralarından alkışlar)

SAKİNE ÖZ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Soma maden faciasının ardından sözde “Yaşanan facianın yaralarını sarıyoruz.” bahanesiyle başlayan, fakat Meclisin yıllık çalışmasının sonlarında gelenek hâline gelen, içine her konudan değişik maddelerin doldurulduğu, bilindik, klasik torba yasalardan birini görüşüyoruz.

Söz aldığım 7’nci maddeyle ise maden işçilerimizin çalışma saatlerinin yeniden -ama şu andaki mevcut durumundan farklı olmayan çalışma saatlerinin- düzenlenmesine karar vereceğiz.

Soma 13 Mayısta bir büyük iş cinayeti yaşadı. 301 yurttaşımız bu cinayetle katledildi, 255 kadın dul kaldı, 432 çocuk babasız. CHP Manisa milletvekilleri olarak 13 kez önerge vererek gelen kazanın, cinayetin haberini verdik ama iktidar-patron ilişkisinin önüne geçemedik; göz göre göre kaza, facia, cinayet yaşandı.

Kazanın ardından bugüne kadar ise “Devletimiz büyüktür, yaralarımızı sarar.” kandırmacasıyla Somalılar uyutuldu. Bakanlar, kurumlar ve şirketler sorumluluğu birbirine attı, bir kenara çekildi. İstifa yerine koltuğu ve rantı kolladı, acı paylaşmada ve bu büyük yası aşmada gereken duyarlılığı ne yazık ki göstermedi. Hatta, yasanın içine de gizlice kaynak yapılan ranta fırsat yarattı. Onun için, sözde “Madencilerimizin yaralarını saracağız.” denilen bu torba yasa, artık kavramını yitirip Komisyonda 61 maddeden 148 maddeye çıkarak hararı geçti.

Torbanın içinde Soma ufaldıkça ufaldı. İşçilerimizin haklarını teslim etmek yerine vahşi taşeron çarkına teslim edildi. Soma’da madencimiz, ailelerimiz, esnafımız hakkı için direnirken madencimize bol keseden söz veren Başbakanın, bakanların, AKP milletvekillerinin konu işçi güvenliğine ve alacaklarına gelince sesleri kesildi. “Burası en güvenli maden şirketi.” diyen Bakan Yıldız’ın iftarını açması için sekiz saat bekletilen işçiler, bugün karşılarında dertlerini anlatacak bizden başka muhatap bulamadı. Komisyonlarda kırk gün boyunca patron-parti ilişkisi, maden lobilerinin pazarlıkları tartışıldı, Soma’nın emeği ve acısı hiç yerine sayıldı. Madene ruhsat verme yetkisini kendine bağlayan Başbakan ve sömürü düzeninin, denetimsizliğin asıl mimarı olan iki bakan Soma’ya vaatlerini unuttu. 22 Mayısta Ankara’ya gelen ve iktidar ile bizleri ziyaret eden madencilerimize sorduk ve uyardık: Başbakandan aldığınız bu 15 sözü yazılı olarak talep ettiniz mi? Çünkü bugün de olduğu gibi, verilen sözleri yazıya geçirmezseniz sizi unuturlar dedik. Biz nasıl faciadan önce yanınızdaysak, bu cinayet geliyor diye sizi 13 kez uyardıysak bugün yine uyarıyoruz. Verilen sözleri yazıya geçirin dedik ve iddia ettik ki size söz veren bu bakanlar, bu  milletvekilleri yarın size “Ben böyle bir şey demedim.” diyecek diye. Nitekim de öyle oldu. Soma’ya verilen sözlerin çoğu bu maddede olduğu gibi uçtu, acıyla kavrulmuş haklı direniş ve bekleyişte kaldı.

Sayın milletvekilleri, “Haftalık çalışma saati otuz altı saat olacak.” dediler. Sonra birden Komisyon renk değiştirdi. Soma’da madenciye zorla “Ben sekiz saat çalışmak istiyorum.” dilekçesi imzalatıldı. Ankara’da kalem oyunuyla işe yani elden teslim edilen kazmaya ulaşma saatini bu saatin dışına çıkararak madencinin yer altına iniş süresini çalışma süresinin dışına alıp işçilerin en az bir buçuk saatini yok yere çaldılar. Oysa, işçilerin belki bu süreden daha çok iki gün tatil olmasına ihtiyaçları vardı. Yine, her zamanki gibi, konunun tarafı olan işçiye “Senin düşüncen nedir?” diye kimse sormadı. Yine iktidar işçiye sahte söz verdi ama sözünden çark edip maden patronlarına, maden lobisine, ranta işçileri teslim etti. Bir avuç kömür için ömürlerini verenlere yine değer verilmedi.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

                                                                                                   Kapanma Saati: 22.42

SEKİZİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 22.49

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 7’nci maddesi üzerinde Manisa Milletvekili Sakine Öz ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4857 sayılı Kanunun 63'üncü maddesinin birinci fıkrasına cümle eklemeyi öngören 7'nci maddesinde geçen “otuz altı” ibaresinin “otuz” şeklinde değiştirilmesini ve cümlenin sonuna aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

“Haftada altı günden beş güne indirilen çalışma süresi, aylık gelir başta olmak üzere hiçbir hak kaybına yol açamaz.”

                                                       Erol Dora (Mardin) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Erol Dora, Mardin Milletvekili.

Buyurun Sayın Dora. (HDP sıralarından alkışlar)

EROL DORA (Mardin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 7'nci madde üzerine söz almış bulunuyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

4857 sayılı Kanun’un 63’üncü maddesinin birinci fıkrasına şu cümle eklenmiştir: "Yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için yer altındaki çalışma süresi, haftada en çok otuz altı saat olup günlük altı saatten fazla olamaz".

Değerli milletvekilleri, bu maddede yapılan değişiklik "Maden işçilerinin haftalık çalışma saatlerini otuz altı saate düşürüyoruz" biçiminde basına ve kamuoyuna duyurulmuştu. Oysa görüyoruz ki maddeye eklenen sihirli bir "yer altında çalışma süresi" sözcüğüyle kamuoyu ve maden işçileri Hükûmet tarafından yanıltılmıştır.

Soma madenci, işçi katliamı neticesinde, Bakanlık ve Hükûmet, toplumun ve muhalefetin baskısıyla İş Kanunu’nda değişikliklere gidilmesi gerekliliğini kabul etmiştir. Herkes AK PARTİ'nin bu faciadan ders çıkaracağını ve bir daha işçi katliamlarının olmasını önleyecek yapısal düzenlemeler yapmasını beklerken Hükûmet yine şirketleri, patronları kollayan, işçileri fıtratlarıyla baş başa bırakan düzenlemelere girişmiştir.

Değerli milletvekilleri, tüm kamuoyunun ve tüm maden işçilerinin doğru bilgilendirilmesi gereklidir. Bu maddeyle haftalık çalışma saati kırk beş saat olarak aynen kalıyor. Yer altında haftalık çalışma saati otuz altı saate indiriliyor ancak bu da kalan saatlerde yer üstünde çalıştırılması şartına bağlanıyor. Yer altında çalışma saati haftalık otuz altı saat yerine haftalık beş saate de indirilse, bu düzenleme Türkiye'de madenlerin çalışma koşulları bakımından güvensiz olduğu, denetimsiz olduğu gerçeğini örtmeye yetmez.

Değerli milletvekilleri, aynı Hükümet yaşam odalarının zorunlu hâle getirilmesine karşı çıkıyor. Yaşam odalarına karşı çıkan zihniyet, öyle görünüyor ki, maden ocaklarının birer ölüm odası hâline gelmesinden ders çıkarmamıştır. Türkiye'de maden ocakları ve maden işçilerinin güvenlik sorunları, sağlık sorunları ve denetim sorunlarının en büyük sorumlusu gerekli önlemleri almayan bakanlık ve Hükûmettir. Gerekli yasal ve fiili önlemler alınmadığı gibi, medya kanalıyla kamuoyuna pompalanan abartılı ve yanıltıcı bilgilerle, kamuoyu ve maden işçileri yanlış enforme edilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Soma kömür madeninde meydana gelen madenci işçi kıyımını elbette basit bir iş kazası gibi görmek ve yaşanan durumu kaza ve fıtrat kavramı üzerinden okumak, ayrıca yaşamını yitiren işçilerimizin yakınlarına tazminat adı altında popülist politik tutumlar geliştirmek, en hafif ifadeyle madenlerde süregiden köle işçi koşullarının devam ettirilmesi anlamına gelmektedir.

Soma'da gerçekleşen facianın günümüzden yüz yıl önce farklı ülkelerde gerçekleşmiş benzer olaylarla karşılaştırılarak kamuoyuna sunulması, aslında ülkemizdeki maden işçilerinin yüz yıl önceki köle mantığıyla çalıştırıldıklarının da itirafıdır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de sadece kömür sektöründe, son yirmi üç yıllık dönemde iş kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle 3 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybederken, sürekli iş göremez hâle gelenlerin sayısı ise 14 bini bulmuştur. Kazaların başlıca nedenlerinin altyapı ve teknoloji ile ilgili önlenebilir sorunlardan kaynaklanması, denetim ve yaptırımların caydırıcı olmadığını ortaya koymaktadır. 

Değerli milletvekilleri, Soma kömür madeninde meydana gelen maden faciası Türkiye’de enerji üretimindeki ve madenlerdeki bir çeşit peşkeş çekme mantığıyla gerçekleştirilen özelleştirmelerin yarattığı riskleri tekrar ortaya koymuştur. Gelişmiş ülkelerde ölüm ve yaralanmaların neredeyse sıfırlandığı bir dönemde Türkiye'de günlük ortalama iş cinayeti sayısı 3'ü bulmaktadır.

Madenciliğin önemli bir sektör olduğu gelişmiş ülkeler, Soma benzeri bir işçi kıyımını neredeyse yüz yıldır yaşamıyorlar ve bunun sebebi onların daha şanslı olmaları değildir. Neden o ülkelerin madenlerinde böyle facialar yaşanmıyor? Çünkü iş güvenliğini sağlama alacak yasalar yaptılar ve bunu pratikte de uyguladıklarından dolayı bir daha onların başına böyle büyük facialar gelmedi. Umarım ki Hükûmetiniz de uluslararası anlamda gelişen bu gelişmelere ayak uydurarak, bu anlamda gerekli önlemleri alarak bir daha da bu büyük faciaların ülkemizde yaşanmasını önlemiş olur.

Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısı istedim.

BAŞKAN – Kusura kalmayın, duymadım yani, gerçekten.

OKTAY VURAL (İzmir) – Ama Kâtip Üye söyledi efendim, Bayram Bey söyledi.

BAŞKAN – Duymadım, kusura kalmayın.

OKTAY VURAL (İzmir) – Olur Sayın Başkanım, tamam, önemli değil.

BAŞKAN – Evet, diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/924, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)’in 7’nci maddesinde yer alan “maden” ibaresinin madde metninden çıkarılmasını ve “otuz altı” ibaresinin “otuz beş” olarak değiştirilmesini teklif ederiz.

   Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Ahmet Duran Bulut, Balıkesir Milletvekili.

Buyurun Sayın Bulut. (MHP sıralarından alkışlar)

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Tasarı’nın 7’nci maddesindeki önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, tasarının kanun yapma tekniği açısından, zamanlaması açısından, milletvekillerine amele muamelesi gösteren, şu mübarek günlerde gece yaralarına, sabahlara kadar çalıştıran Hükûmetin bu uygulamasını kınıyorum.

Bugüne kadar ekmeğinin peşinde madenlerde, yer altında hayatlarını kaybetmiş bütün işçilerimizi rahmetle anıyorum.

Değerli milletvekilleri, teknolojinin bunca ilerlediği çağımızda artık birçok yerde yer altında ölümlerin kader olmadığını, artık insanların yer altında ölmediklerini, bunun için devletlerin çok ciddi tedbirler aldıklarını bilmekteyiz. “Ekonomide şu noktadayız, şuraya ilerledik.”, “Orta Doğu’da bu noktalardayız.”, “Dünya lideriyiz.” söylemlerini bir tarafa bırakalım. Maden kazalarında can kayıpları açısından Avrupa’da Türkiye 1’inci sırada, dünyada 3’üncüyüz.

Değerli milletvekilleri, bunlar normal kaza değil. Soma kazasındaki son hadise 301 can kaybıyla hepimizin yüreğini yaktı. Bakın, getirilen kanunlara bakın, ben iki dönemdir buradayım, hep böyle bölük pörçük, yama kanunlar getiriliyor. Bir meclis milletvekillerinden oluşuyor, milletvekillerinin bir kanunu yok. Bu Meclis kendi vekillerine kanun yapamamış bir Meclis.

HARUN KARACA (İstanbul) – Sayenizde, sayenizde.

AHMET DURAN BULUT (Devamla) – Bir sürü haklar değişik kanunlara iliştirilmiş, devam eden bir yapıyla getiriyoruz.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) – Sebebi sizsiniz, siz.

AHMET DURAN BULUT (Devamla) – On iki senedir iktidarsınız, siz yapmalıydınız.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) – Sebebi sizsiniz.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen…

AHMET DURAN BULUT (Devamla) – Hatalı taraf biz veya siz yani bu, iktidarıyla muhalefetiyle herkesin. Kim suçluysa hatasını kabul etsin. Bizsek biziz, sizseniz sizsiniz ama bir konsensüs sağlanıp Meclis, milletvekilleri kendi kanunlarını yapması lazım.

Şimdi, getirilen yasalarda, madenlerde çalışan işçilerin hakları, hukukları, çalışma süreleri, oradaki sendikaların durumları, işverenlerin alması gereken tedbirler, bunların bir tedbirler manzumesi şeklinde kanuna yerleştirilmesi gerekmektedir. Bunun için üniversitelerden destek alınır, bilim adamlarından destek alınır, sivil toplum kuruluşlarından destek alınır, mahallî yerlerden destek alınır, çalışanlardan bilgi alınır ama derli toplu bir kanun yapılır adam gibi, beş sene arkaya bakılmaz. İki ayda, üç ayda bir “Al şurasını yanlış yaptık, burasını yanlış yaptık, hadi bir tekrar toplayalım...” Meclisi angaryaya boğuyoruz. Bu yanlıştır.

Maden işçilerine altı saat çalışma süresi tanınıyor. Maden işçileri diyorlar ki, eğer onlarla oturup konuşsalardı bürokratlar, siyasiler, duyacaklardı ki: “Biz haftada iki gün tatil istiyoruz. Tamam, altı saat değil, yedi saat çalışalım ama yer altında çalışmak çok zor Vekilim. Bir dehlize giriyorsunuz, bir bidonun, karanlığın içerisinde nefes alamıyorsunuz, orada geçiriyorsunuz… Hiç olmazsa iki gün temiz hava alalım.” Bunu, Sayın Bakanın, Hükûmetin getirdiği tasarıda dikkate almasını istiyorum.

Evet, işçilerin haklarında birçok iyileştirme geliyor ama gördüğüm benim, bir sürü eksiklikler var. Bu kısa süre içerisinde, bu koşuşturma içerisinde bunların düzelmesi mümkün değil. Geldiği gibi geçecek. Üç ay beş ay sonra yeni bir kaza -Allah korusun- yeniden tedbirler, yeniden burada gelip görüşmeler, yeni ağlayıp sızlanmalar, yeni başsağlıkları; Mecliste böyle bir çalışma şekli olmaz diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

 

III.- YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Yoklama istiyoruz.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım ancak yoklama talebi var, yerine getireceğim.

Sayın Özel, Sayın Öztürk, Sayın Türeli, Sayın Sarıbaş, Sayın Akar, Sayın Moroğlu, Sayın Özkan, Sayın Kuşoğlu, Sayın Sarı, Sayın Çam, Sayın Yüceer, Sayın Ayman Güler, Sayın Tamaylıgil, Sayın Özcan, Sayın Yılmaz, Sayın Işık, Sayın Tanal, Sayın Kaleli, Sayın Haberal, Sayın Serindağ.

İki dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

4.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

 

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul

etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

8’inci madde üzerinde dört adet önerge vardır, okutuyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 8 inci maddesi ile 4857 sayılı İş Kanununun 112 nci maddesine üçüncü fıkra olarak eklenmesi öngörülen fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini ve aynı maddeye beşinci fıkra olarak eklenmesi öngörülen fıkrada geçen "Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında değişen" ibaresinin "Bu madde kapsamında'' şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. 

 

Nurettin Canikli                  Mehmet Doğan Kubat                      Recep Özel

      Giresun                                  İstanbul                                  Isparta

 

Osman Aşkın Bak               Mehmet Naci Bostancı                Hakan Çavuşoğlu

     İstanbul                                  Amasya                                   Bursa

"İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra uyarınca farklı kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi halinde, kıdem tazminatı ödemesini gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem tazminatı tutarının diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını ilgili kamu kurum veya kuruluşundan tahsil eder. Ancak, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında bu fıkra hükümlerine göre bir tahsil işlemi yapılmaz."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) nin 8 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                Mustafa Kalaycı                                     Oktay Vural                                          Alim Işık

                       Konya                                                 İzmir                                                Kütahya

                       Ali Öz                                        Seyfettin Yılmaz                                   Mehmet Günal

                       Mersin                                               Adana                                               Antalya

                   Erkan Akçay                                               

                       Manisa

 “22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde tanımlanan asıl işveren-alt işveren ilişkisinde asıl işveren, işyerindeki alt işverenlerin gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alıp almadığını gözetmek ve denetlemekle yükümlüdür."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4857 sayılı Kanunun 112 nci maddesine fıkra eklemeyi öngören 8'inci maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

"Son 5 yıl içerisinde çalıştıkları işyerlerinde muvazaalı iş tespit talebi sonucu asıl işverenin çalışanı sayılması yönünde yargı kararı bulunan ve bugüne kadar bu konuda gereği yapılmamış olanlar, bu yasanın yürürlük tarihinden en fazla 3 ay içerisinde yargı kararları doğrultusunda asıl işverenin çalışanı sayılır. Bu kişiler, mahkeme kararlarını uygulamamış kamu kuruluşları hakkında tazminat davası açabilirler."

                  İdris Baluken                                     Pervin Buldan                                   Mülkiye Birtane

                       Bingöl                                                 Iğdır                                                  Kars

                   Adil Zozani                                       Hasip Kaplan                                         Erol Dora

                      Hakkâri                                               Şırnak                                               Mardin

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısının 8. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

              Rahmi Aşkın Türeli                                    Sakine Öz                                          Özgür Özel

                        İzmir                                                Manisa                                               Manisa

                    Musa Çam                                      Süleyman Çelebi                                    Vahap Seçer

                        İzmir                                               İstanbul                                              Mersin

                   Hasan Ören                                    Ali İhsan Köktürk                        Muhammet Rıza Yalçınkaya

                       Manisa                                            Zonguldak                                             Bartın

                 Bülent Kuşoğlu                                      İzzet Çetin                                      Mehmet Haberal

                       Ankara                                               Ankara                                            Zonguldak

 

MADDE 8- 4857 sayılı Kanunun 112 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

"4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;

a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri mülga 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,

b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri mülga 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.

Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona ermediği gibi, alt işveren tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan idarelere ait işyerleri dışında bir işyerinde çalıştırılmaya devam olunan ve bu şekilde çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı işçinin yazılı talebi halinde, kıdem tazminatının söz konusu kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen süreye ilişkin kısmı, son işyerindeki ücreti üzerinden hesaplanmak suretiyle son kamu kurum veya kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.

Kıdem tazminatı tutarı, 4734 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde kıdem tazminatı ile ilgili açılacak bütçe tertibinden, (b) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde ise hizmet alımı gider kaleminden, ödeneğin yetip yetmediğine bakılmaksızın ödenir.

Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında değişen alt işverenler yanında çalışan işçilerin bu işyerlerinde geçen hizmet süresinin hesabı, alt işverenden ve alt işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme süreci ile ilgili diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılamıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Musa Çam, İzmir Milletvekili.

Buyurun Sayın Çam. (CHP sıralarından alkışlar)

MUSA ÇAM (İzmir) -  Sayın Başkan, Türkiye  Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

639 sıra sayılı kanunun 8’inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önergeyle ilgili konuşmak istiyorum.

Bu maddeye göre kamuda çalışan taşeron işçilerin kıdem tazminatları, iş sözleşmeleri kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona ermesi koşuluyla çalıştıkları kamu kurumu ya da kuruluşu tarafından ödenecektir. Dünden bu yana AKP milletvekili arkadaşlar bunu öve öve bitiremiyorlar, diyorlar ki: “Taşeron işçinin kıdem tazminatı hakkı yoktu, bu maddeyle kıdem tazminatı hakkı getirdik.” Külliyen doğru değil arkadaşlar, külliyen bu manipülasyon yapılıyor. Bugüne kadar taşeron işçilerin kıdem tazminatı hakkı vardı.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Yalan, yalan.

MUSA ÇAM (Devamla) – Onu söylemeyeyim.

Ama dünden beri söylenen bu şey külliyen doğru değil arkadaşlar.

İş Yasası’nın 2 ve 6’ncı maddeleri ile Yargıtay kararları gereği, taşeron işçilerin kıdem tazminatının taşeronlar değişse bile toplam hizmet süresine göre hesaplanması zorunludur Sayın İlknur Denizli Hanımefendi. Bugünkü yasal düzenlemelere göre eğer taşeron şirket işçiye kıdem tazminatı ödemiyorsa müteselsil sorumluluk ilkesi gereği kamu işçiye bu tazminatı ödemek zorundadır Sayın Bakanım.

Sözün özü: Taşeron işçinin kıdem tazminatı hakkı vardır ancak ihlal edilmektedir bugüne kadar.  Çünkü asıl işverenler bu konuyu görmezden gelmektedirler ve dolayısıyla dayıbaşılar, taşeron şirketler bunu ihlal etmektedirler. Yani bu maddeyle var olmayan bir hak getirilmiyor, var olan hak tekrar ediliyor burada, sanki veriyormuşuz gibi, veriliyormuş gibi milletin gözünü böyle boyuyorlar Sayın Başkan. Sadece ihlal edilen bu hakka ilişkin bir düzenleme yapılıyor. Yıllardır, tam on iki yıldır AKP’nin yönetimindeki kamu kurumlarında ve işletmelerinde bu yasal düzenlemede kurallara uyulmamıştır, ihlal edilmiştir. AKP, taşeronlarla el ele, omuz omuza, kucak kucağa böyle kıdem tazminatı hakkını açık ve net bir şekilde ihlal ediyor. Bu maddeyle, AKP Hükûmeti, kendi yönettiği kamu kurum ve kuruluşlarının bu ayıbını bu düzenlemeyle ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.

Değerli arkadaşlar, bu kıdem tazminatlarını şimdi sorumluya rücu edilmemek üzere kamu yüklenmektedir. Sayın Bakan, sizin kurumlarınızda bulunan alt işverenler, taşeron şirketler çalıştırdıkları işçilerin kıdem tazminatlarını ödemiyorlar. Asıl işveren olarak siz sorumlusunuz, doğru. Şimdi bu rücu edilmemek üzere… Yani sizin çalıştığınız, sizin bulunduğunuz kurumlarda alt işverenler işçinin kıdem tazminatını ödemiyorlar, sizin onu rücu edip o işverenden, o alt işverenden almanız gerekirken bundan vazgeçiyorsunuz şimdi; kurum olarak, devlet olarak, Hükûmet olarak, bakanlık olarak taşeron işçilerin kıdem tazminatlarının ödenmesi sorumluluğunu siz üzerinize alıyorsunuz. Peki, o zaman taşeron arkadaşlar bugüne kadar işçinin ücretini ödemiyor, kıdem tazminatını ödemiyor, izin parasını ödemiyor, ortadan kaybolup paraları cebe koyuyor, volta gidiyor, Sayın Bakan da bunu üstleniyor, diyor ki: “Ben ödeyeceğim.” Neden rücu etmiyorsunuz o taşeron şirketlere? Madem ki rücu etmiyorsunuz, bütün o sorumluluğu üzerinize alıyorsunuz, o zaman o işçilerin ücretlerini ödeyin, maaşlarını da alın, kadroya alın, dayıbaşını ortadan çıkarın, taşeronu ortadan çıkarın, kâğıt üzerinde olan bu şirketleri ortadan kaldırın, o işçi arkadaşlarımız da o kurumların resmî ve kadrolu işçileri olsunlar. Şimdi, devletin, 75 milyonun ödemiş olduğu bu vergileri niye biz birilerinin cebine aktaralım, neden aktaralım arkadaşlar? Buna karşı çıkmamız gerekiyor bizim. Yetim hakkını, kul hakkını yedirmememiz gerekiyor, dayıbaşılarına ve taşeron şirketlere bizim kaynak aktarmamamız gerekiyor.

O nedenle, bu düzenleme bugün için sanki taşerona kıdem tazminatı hakkı getiriyormuş gibi gözükse bile bu, İş Kanunu’nun 2 ve 6’ncı maddelerinde güvence altına alınmıştır, böyle bir hakkı vardır, ancak kullanılmıyor. Şimdi, bunu güvence altına almak istiyorsunuz ama yanlış yapıyorsunuz yine, rücu etmemekle bütün sorumluluğu, bütün parayı ve bütün kaynağı kamu kurumlarına yükleyerek yanlış yapıyorsunuz. İşsizlik sigortasını da kötü anlamda kullandınız. 75 milyar paranın 12 milyarını başka yerlerde kullandınız, duble yollarda, otoyollarda kullandınız, bu da yanlıştır arkadaşlar. Dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşlarının kaynaklarını birtakım dayıbaşılarına, taşeron şirketlerine peşkeş çekmek yerine, taşeronda bulunan işçileri kamuya kadrolu alacaksınız.

Sayın Adalet Bakanı, Adalet Komisyonunun Sayın Başkanı, size sesleniyorum: Kamunun kaynaklarının birtakım taşeron şirketlere peşkeş çekilmemesi gerekiyor ve sizin de Adalet Komisyonu Başkanı olarak buna müdahil olmanız gerekiyor diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler… Kabul etmeyeler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

                                                                               Kapanma Saati: 23.28

DOKUZUNCU OTURUM

Açılma Saati: 23.35

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 8’inci maddesi üzerindeki İzmir Milletvekili Musa Çam ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Kanun tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra Sayılı Kanun Tasarısı’nın 4857 sayılı Kanunun 112’nci maddesine fıkra eklemeyi öngören 8’inci maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

"Son 5 yıl içerisinde çalıştıkları işyerlerinde muvazaalı iş tespit talebi sonucu asıl işverenin çalışanı sayılması yönünde yargı kararı bulunan ve bugüne kadar bu konuda gereği yapılmamış olanlar, bu yasanın yürürlük tarihinden en fazla 3 ay içerisinde yargı kararları doğrultusunda asıl işverenin çalışanı sayılır. Bu kişiler, mahkeme kararlarını uygulamamış kamu kuruluşları hakkında tazminat davası açabilirler."

Adil Zozani (Hakkâri) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Adil Zozani, Hakkâri Milletvekili.

Buyurun Sayın Zozani.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

8’inci maddeye ilişkin olarak verdiğimiz önerge üzerinde konuşacağım ama ondan önce 7’nci maddeyle ilgili bir hususa değineceğim, ondan sonra 8’inci maddeyle ilgili görüşlerimizi ifade edeceğim.

“Yer altı işlerinde çalışan işçiler için çalışma süresi haftada en çok otuzaltı saat olup günlük çalışma süresi altı saatten fazla olamaz.” Biraz önce bu minvalde bir önerge verildi, değişiklik önergesi verildi. Değişiklik önergesini Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri verdi. Cümlesi cümlesine, kelimesi kelimesine, noktasından virgülüne kadar Hükûmetin tasarının ilk şekliyle Komisyonun gündemine getirdiği madde bu, sayın bakanların           -buradalar- altına imza attıkları ifade bu. Ancak Komisyon çalışmaları esnasında Hükûmet bu sözünün arkasında duramadı. “Yer altı çalışma süresi” ibaresini maden sektörüyle sınırlayarak ve yer altındaki çalışma süresiyle ilgili bir kural getirerek önergeyi değiştirdiler.

Şimdi, biraz önce bir oylama yapıldı bu önergeye ilişkin olarak. Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği önerge bunun aynısı; aynı, Hükûmetin tasarıdaki ifadelerini bir önerge olarak buraya getirdi. Ama galiba Hükûmet neye imza attığını unuttu unuttu ya da karıştı, tasarının ilk hâlinin ne olduğu konusunda artık hiç kimse bir fikir sahibi değil, Hükûmet de “Katılmıyorum.” dedi. Hükûmet  temsilcisi Sayın Bakan burada “Ben buna katılmıyorum.” dedi. Buradaki imza da sayın bakanlara ait, kendi ifadeleri bu ve Soma işçisine, işçilere Soma faciasından sonra Hükûmetin Başbakan ağzından vermiş olduğu söz bu. Siz bu sözün arkasında duramadınız, lobinin baskısına boyun eğdiniz ve en son, eski hâlinden daha beter bir düzenlemeyle kadükleştirdiniz, tasarıyı buraya getirdiniz.

Komisyonda bu madde değiştirilirken, tartışmalar yapılırken biz Hükûmet üyelerinin aklına gelmemiştir diye bir farklı öneride bulunduk, “Bari bununla birlikte artık işçilerin yer altında verimli çalışıp çalışmadıklarını tespit etmek için işçilerin kazmalarına, küreklerine buton takın.” dedik, bu önergeyi verdik. Bunun başka türlü izahı ya da ironisi yapılamaz. Düşünün ki bir tasarı geliyor, altında Hükûmetin imzası var ve artık kendi metnini tanıyamayacak duruma geliyor. Hükûmet kendi metnini şu anda tanıyamıyor bunun içerisinde ve dönüp dolaşıp “Biz buna sahip çıkıyoruz.” diyorsunuz. Nesine sahip çıkıyorsunuz?

8’inci maddedeki düzenleme bundan farklı mı? Hayır. Getirin Hükûmetin tasarı metnindeki ifadeleri olduğu şekliyle geçirelim. Orada da kuşa çevrilmiş. Kıdem tazminatı mıdem tazminatı meselesi yok, kusura bakmayın. Bir yılı doldurma şartı olduğu sürece siz kıdem tazminatından söz edemezsiniz. Adam on bir ay yirmi sekiz gün çalıştırır, kıdem tazminatı güme gider. Olmuyor mu? Oluyor. Bir yıldan az süreler için kıdem tazminatı düzenlemesi yok ki burada. Ayrıca tüm sektörler için de bu kuralı getirmiyorsunuz. O zaman niye “Kıdem tazminatı ödüyoruz.” diyorsunuz? Hem de çıkıp burada “Ya, biz verdiğimiz bütün sözlerin arkasında durduk.” diyorsunuz, bari çıkıp bunu söylemeyin, hiçbir sözünüzün arkasında durmadınız. Sözünüzün arkasında durmadığınız gibi neye imza attığınızı da artık unuttunuz. Attığınız imzanın ne anlama geldiğini de artık fark edemeyecek duruma geldiniz. O nedenle artık Hükûmet açıkça şunu söylemelidir: “Bu bizim tasarımız değildir.” O zaman niteliğini değiştirip burada tartışmayı farklı bir şekilde sürdürme şansımız olur diye düşünüyorum. Bu konularda en azından burada oturacak Hükûmet üyeleri    -ki, öyle görünüyor ki bütün bakanlar, bütün Kabine burada oturacak- o zaman bari “Meclisin takdirine bırakıyoruz.” desinler de böyle bir yanlışın içerisine düşmemiş olsunlar.

Hepinize teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 23.44

                                           ONUNCU OTURUM

                                          Açılma Saati: 23.49

                              BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: İsmail KAŞDEMİR (Çanakkale), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın)

                                                 ----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin Onuncu Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 8’inci maddesi üzerinde Hakkâri Milletvekili Adil Zozani ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

Kâtip üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için elektronik cihazla oylama yapacağım.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan vekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan vekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) nin 8 inci maddesinin sonuna aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                       Oktay Vural (İzmir) ve arkadaşları

 “22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde tanımlanan asıl işveren-alt işveren ilişkisinde asıl işveren, işyerindeki alt işverenlerin gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alıp almadığını gözetmek ve denetlemekle yükümlüdür."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Ali Öz, Mersin Milletvekili.

Buyurun Sayın  Öz. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİ ÖZ (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın  Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 8’inci maddesiyle ilgili verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tabii ki, görüştüğümüz, özellikle, İş Kanunu’nda bazı iyileştirmeleri yapmak üzere tasarı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmiş olan bu tasarının bir bölümünü ayrı, diğer bölümlerini ayrı değerlendirmek lazım. Maalesef, hem Türkiye Büyük Millet Meclisi, Parlamento olarak hem de Türk milleti olarak bazı felaketleri, bazı faciaları yaşamadan önlem almayı herhâlde bir türlü beceremiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde daha önceki muhalefet partilerinin değişik olaylarla alakalı çok sayıda vermiş olduğu araştırma önergelerinin muhalefetten gelmesi münasebetiyle önemsenmez, umursanmaz tavırdan sonra başımıza bir felaket geldikten sonra sanki bir felaket bin nasihat  hesabı bir şeyleri düzeltmeyi kendimize şiar ediniyoruz.

Taşeron sisteminin, özellikle, Çalışma Bakanının Soma faciasından sonra Mecliste yapmış olduğu, bu kürsüden yapmış olduğu konuşmasında bir kölelik sistemi olduğunu, gerçekten kaldırılması gereken bir sistem olduğunu ifade etmiş olmasına rağmen, bugün birtakım iyileştirme gibi görünen şeyler tasarının içerisine konmuş gibi görünse de aslında daha önce kanuna dercedilmiş, kanunda yeri olan ama uygulamada sıkıntısı olan şeylerin bir tekrarı olmaktan öteye gidememektedir.

Bu tasarıyla, taşeron sistemindeki en büyük sorunlardan bir tanesi olan kıdem tazminatı sorunu işveren ve kamu tarafından güvence altına alınıyor gibi görünmekle beraber, taşeron işçilerini de kamuda ve özel sektörde çalışan taşeron işçileri olarak ayırdığınızı buradan ifade etmek istiyorum. Oysaki taşeronluk sisteminde, gerçekten, insanların iş güvencesi bu tasarıyla hâlâ temin edilmiş değildir. Sonuçta işveren, yine işçiyi bertaraf edebilmek, işçiyi kapının önüne koyabilmek için her türlü imkâna sahiptir. Bu tasarı, çalışanlara iş güvencesini temin etmemekte, iş güvencesi noktasında bir avantaj sağlamamaktadır.

Taşeron sistemine karşı olduğunu söyleyen Adalet ve Kalkınma Partisinin Türkiye’de on iki yıllık iktidarı dönemine bir bakacak olursak, özellikle Çalışma Bakanının “1930’lardan, 1980’lerden bu yana bu taşeronluk sistemi zaten var.” şeklindeki savunmasını doğru karşılamak mümkün değil. Doğrudur, elbette taşeronluk sistemi ülkemizde yeni kurulan bir sistem değil ama bu sömürü sisteminin, özellikle bu taşeron emek sömürüsü, emeği ucuza, işverenleri daha fazla kâr etmeye yönelten bu sistemin, özellikle 2002’den sonra ülkemizde önü alınmaz şekilde hızlı bir patlama yaptığının, sayısının günden güne artığının da herkes tarafından bilinmesi lazım.

Burada, değerli arkadaşlar, şunu ifade etmek isterim ki bu kanun tasarısı, bu torba yasa içerisinde birbiriyle alakası olmayan çok fazla sayıda kanun teklifi ve tasarı metninin olduğunu görüyoruz. Gerçekten, üzerinden iki ay da geçse, Soma’da yaşanılan facianın acılarını sarmaksa eğer niyetiniz, hiç muhalefeti suçlamadan, bunlarla alakalı yapılması gerekenleri ayrı bir torba olarak bile getirseniz, ayrı getirip bunu çorba yapmadan, bu yüce milletin başına bu torbayı geçirmeden, hızlı bir şekilde bunu çözme azmi içerisinde olurdunuz ama maalesef bunu görebilmiş değiliz.

Tabii ki bu son maddeyle alakalı vermiş olduğunuz önerge, bize bir şeyi daha gösteriyor: Aslında, taşeron sisteminin Türkiye’de çok da tartışılmasından yana olmadığınızı, sosyal paydaşların, sendikaların, işverenlerin, işçilerin, toptan bu işin içerisinde kim varsa bunların hepsinin görüşlerini almadan, Meclise geliş süresi içerisinde ve komisyon aşamasında olgunlaştırmadan buraya getirmiş olduğunuzu üzülerek gördüğümü ifade etmek istiyorum. Nihayetinde, maddeyle alakalı olarak değişiklik önergesini iktidar partisi grubunun vermiş olması, aslında kafanızın karışık olduğunun net bir ifadesi anlamına geliyor. Tabii ki Türkiye’deki taşeronluk sisteminin daha önceki uygulamasında, özellikle kıdem tazminatı yönünden işverenlerin, alt işverenlerin işçilere yapmış olduğu tehditleri, belli baskıları da unutmamak gerekiyor.

İleriki maddelerde tekrar bu konuyla alakalı görüşlerimi açıklamak üzere hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısının 8 inci maddesi ile 4857 sayılı İş Kanununun 112 nci maddesine üçüncü fıkra olarak eklenmesi öngörülen fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini ve aynı maddeye beşinci fıkra olarak eklenmesi öngörülen fıkrada geçen "Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında değişen" ibaresinin "Bu madde kapsamında'' şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.      

Nurettin  Canikli (Giresun) ve arkadaşları

"İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra uyarınca farklı kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi halinde, kıdem tazminatı ödemesini gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem tazminatı tutarının diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını ilgili kamu kurum veya kuruluşundan tahsil eder. Ancak, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında bu fıkra hükümlerine göre bir tahsil işlemi yapılmaz."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) – Uygun görüşle katılıyoruz.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasını gerektiren hizmet alımları çerçevesinde alt işverenler tarafından farklı kamu kurum veya kuruluşlarının işyerlerinde çalıştırılmış olan işçilere bu işyerlerindeki toplam hizmet süreleri esas alınarak ödenen kıdem tazminatı tutarının; bir kamu hizmetine ilişkin maliyetlerin açık olarak izlenmesini engellememesi ve kıdem tazminatı yükünün kamu kurum veya kuruluşları arasında kendi payları oranında dağıtılabilmesi amaçlanmaktadır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.

9’uncu madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Erkan Akçay ve…”

OKTAY VURAL (İzmir) – “Manisa Milletvekili Erkan Akçay.”

“…Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525…”

İZZET ÇETİN (Ankara) – Sayın Başkan, burası muz cumhuriyeti mi? Saat kaça kadar çalışacağız?

BAŞKAN – Sayın Çetin, lütfen… (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

“…2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) nin 9’uncu maddesinde yer alan “asgari ücretin iki katından” ibaresinin ‘asgari ücretin üç katından’ şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                   Erkan Akçay                                         Alim Işık                                       Seyfettin Yılmaz

                       Manisa                                              Kütahya                                               Adana

                Mustafa Kalaycı                                         Ali Öz

                       Konya                                               Mersin”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa ek madde eklemeyi öngören 9'uncu maddesinde geçen "iki katından" ibaresinin “dört katından” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  İdris Baluken                                     Pervin Buldan                                     Hasip Kaplan

                       Bingöl                                                 Iğdır                                                 Şırnak

                     Erol Dora                                       Sebahat Tuncel                              Abdullah Levent Tüzel

                       Mardin                                              İstanbul                                              İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak’ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun 9. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

              Rahmi Aşkın Türeli                                  Müslim Sarı                                         İzzet Çetin

                        İzmir                                               İstanbul                                              Ankara

                    Musa Çam                                         Özgür Özel                                  Aydın Ağan Ayaydın

                        İzmir                                                Manisa                                              İstanbul

Madde 9 – 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Ek Madde 9 – Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan işyerlerinde yer altında çalışan işçilere ödenecek ücret miktarı 4857 sayılı kanunun 39. Maddesi uyarınca belirlenen asgari ücretin iki buçuk katından az olamaz.

Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan işyerlerinde yer altında çalışan işçilere yılda 6 maaş ikramiye ödenir.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Özgür Özel, Manisa Milletvekili.

Buyurun Sayın Özel. (CHP sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Torba kanunun 9’uncu maddesi üzerindeki önergemiz hakkında söz almış bulunuyorum.

Bu, Soma’da verilen sözler, sözlerin tutulması, sözlerin sulandırılması, madencilerle Hükûmet arasında, Hükûmetle muhalefet partileri arasındaki temel çelişki maddelerinden bir tanesi ve çok ciddi bir tartışmaya sahne oluyor. Âdeta bir turnusol kâğıdı. Ve Plan ve Bütçe Komisyonunda da ilk önce işçilere verilen sözlere uygun olarak bir düzenleme yapıldı. Çünkü işçilerle görüşen Recep Tayyip Erdoğan “Biz sizin çalışma saatinizi günde altı saate, haftalık otuz altı saate indireceğiz.” demişti ve bunun üzerinden de bir çalışma yapıldı.

Aynı şekilde, bu görüşmeler sırasında işçilere 2 bin lira ücret verileceği ve 6 maaş da ikramiye verileceği ifade edilmişti. Ancak bu konu ne zaman Plan ve Bütçe Komisyonunda tartışılsa gerginliklere sebebiyet verdi. Daha sonra işçilere sorduk. Gelen işçilerden, Sayın Başbakanla görüşen işçilerden 1’isi kamu işçisiydi, geri kalan 8’i bir metin kaleme aldılar ve elimdeki ıslak imzalı belgeyi imzalayarak yolladılar ve dediler ki: “Bize aşağıdaki sözler verildi, bu sözlerin tutulmasını istiyoruz.” Yetmedi, Soma’da bir parkta oturma eylemi yaptılar ve o parka bunu afiş yapıp astılar. Yetmedi, Ankara’ya geldiler, dün burada söylediler. Burada 4’üncü madde “Maaşlar en az 2 bin lira olacak.” derken 5’inci maddede 6 maaş ikramiye verilecekti. Ancak, Plan ve Bütçe Komisyonunda bu görüşmelerde bulunduğunu da söyleyen, iddia eden bir milletvekilimiz, İzmir milletvekilimiz dedi ki: “2 bin lirayı duyduk ama ben Başbakanın yanındaydım, 6 maaş ikramiyeyi hiç ağzına almadı.” Hatta, biz ısrar edince bu konuda ayıp ettiğimizi, kendisine inanmadığımızı söyledi ve tartışmalar orada kaldı, ta ki dün Plan ve Bütçe Komisyonu Sayın Başkanı, Sayın Başbakanla birlikte toplantıda olduğunu söyleyip burada şu ifadeleri kullanana kadar, tutanaktan aynen naklediyorum, Sayın Berber diyor ki: “O görüşmede bulunan birisi olarak, işçi kardeşlerimize ortalama ne kadar ücret aldığı sorulduğunda ‘1.400 lira civarında’ denildi. ‘1.400 lira ücret çok düşük. Bu ücretin en az asgari 2 bin lira olması lazım.’ diyen Başbakanımız dedi ki: ‘Bunun bir şekilde 2 bin liraya çıkması lazım.’ Bu da ancak 6 ikramiye yani bu ücrete 6 ikramiye verilirse 2 bin liraya çıkar.” Ve Sayın Berber, zaman zaman ortalama bir siyasetçiden daha kolay gerçeklerden uzaklaştığına şahit olduğumuz Sayın Berber dedi ki: “İşte, biz, 2 bin liraya yakın bir şey yapıyoruz, 1.900 küsur lira, bu da eski maaşa göre 6 ikramiyeyi karşılar.” Nasrettin Hoca  -Allah rahmet eylesin- “Kedi buradaysa ciğer nerede? Ciğer buradaysa kedi nerede?” diyor bu hikâyesinde. İşçilere söz vermişsiniz, işçiler ilk gün geldi bize söyledi. Sayın Berber’in varlığında, dün sayın grup başkan vekilimizin hatırlattığında grubun kimyasının bozulması boşuna değil, hem en az 2 bin lira olacağını ve 6’ncı madde olarak da 6 maaş ikramiye olduğunu... Ben, Plan Bütçe Komisyonuna ayrıca rica ettim, LCD ekran var, elimde de Sayın Kapusuz’un gelip de Somalı işçilere bu sözleri söylerken “Maaş da olacak 2 bin lira, ikramiye 6 tane dedik ya.” ifadelerinin kayıtlarını şurada oynatalım dedik, imkân olsa burada oynatırız. Ama cesareti olan birisi varsa yarın on ikide Meclisin basın toplantısı salonunda oynatalım kaydı bakalım ne oluyor? Ondan sonra dürüst siyaset neymiş görelim. Ha, sözü veren Recep Tayyip Erdoğan. Hani Başbakanın geri vitesi yoktu, hani Başbakan Kasımpaşalıydı…

HAMZA DAĞ (İzmir) – Hadi oradan be!

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) – Hadi oradan be!

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - …hani Başbakan sözünden dönmezdi, hani Başbakan dikleşmeden dik dururdu? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bir kere sözünden dönecek, o da maden işçisine denk gelecek. Başbakan geri vitese takacak, o da maden işçisine denk gelecek.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) – Özgür, Başbakan sizin korkulu rüyanız.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Arkadaşlar, böyle bir şey yok. Bu Meclis kürsüsünden söylüyoruz, bu sözü tutarsanız tutarsınız; tutmazsanız biz gelir tutarız bu devlet sözünü ama siz tarihe, gelip de söz veren, sonra bu sözünden dönem bir Hükûmet ve iktidar partisi olarak geçeceksiniz. Bunu da burada kayıtlara geçiriyoruz.

Saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Karar yeter sayısı.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Sayın Başkan, Sayın Başbakanla ben de vardım toplantıda. Sayın Başbakanın ağzından 6 ikramiye çıkmamıştır. “2 bin lira maaşı nasıl yapabiliriz?” dediği zaman arkadaşlarımız “Ancak 6 ikramiyeyle yıllık bu noktaya getirebiliriz.” diye söylemiştir yani burada Sayın Başbakana bir bühtan vardır. Biz yapacaklarımızı yapmışızdır, eğer söz vermiş olsaydık bunu da yapardık, onu da bilsinler efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Özdağ, tutanaklara geçti.

Karar yeter sayısı arayacağım, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa ek madde eklemeyi öngören 9'uncu maddesinde geçen "iki katından" ibaresinin “dört katından” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Abdullah Levent Tüzel (İstanbul) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili.

Buyurun Sayın Tüzel.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu maddeyle ilgili öncelikle şunu paylaşmak istiyorum: Yani Hükûmetin vatandaşa zulmettiğini biliyorduk ama şu Genel Kuruldaki milletvekillerine de bu zulmün yöneldiğini görüyoruz. Özellikle iktidar partisi milletvekillerinin Genel Kurulda değil kuliste bulunup sık sık karar yeter sayısı ya da yoklama tarzıyla buraya çağrılıyor olmaları, bu saatlere kadar bütün herkesin bu durumdan şikâyet ediyor oluşu, yaşanan acının, yani Soma’daki 301 madencinin ölümü üzerinden bu olayın vahameti karşısında, binlerce madenci ve ailesinin beklentilerinin büyüklüğü, ağırlığı karşısında gerçekten bu manzara bağdaşmıyor. Öncelikle bu görüşümü paylaşmak istedim.

Değerli milletvekilleri, şimdi, Hükûmet bu Soma madencilerine bu olay üzerinden neden bütün bu sözleri vermek ve bu düzenlemeleri yapmak zorunda kaldı? Çünkü yer altında çalışan madencilerin çalışma koşulları ve bunun ne kadar içler acısı bir durum olduğu ne yazık ki böylesi bir vahim olayla Türkiye kamuoyunun ve Hükûmetin önüne geldi. O nedenle, konuştuğumuz konu yani bu maddede işte asgari ücretin 2 katı sadece linyit ve taş kömürü madenlerinde yer altında çalışan işçiler için getirilen düzenleme aslında bu ağırlığı karşılamamaktadır. Yer altında çalışan işçilerin dezavantajlı durumu ücret açısından, çalışma koşulları açısından ve işte altı saat meselesinde olduğu gibi, çalışma süreleri ve emeklilik süresi açısından diğer işçilere göre bir farklılık arz etmektedir ama hazırlanan ve getirilen tasarı buna yanıt verecek bir içerikte değildir.

Biraz önce Özgür Özel Vekilimiz söyledi ve herkes ayağa kalktı Başbakana atıf yaptığı için ama verilen sözler var 2 bin lira gibi. Bu asgari ücret düzenlemesi bunu karşılamıyor. 800 lira net asgari ücret. Maden işçilerinde gelir vergisi kesintisi yok ama asgari ücrette gelir vergisi kesintisi var. Dolayısıyla, 2 asgari ücret karşılığı bile olsa, bu, verilen sözü yeterince karşılamamaktadır. Ama diğer taraftan, mesele sadece maden işçileri için ya da linyit ve taşkömürü işçileri için, sadece yer altında çalışanlar için değildir ki. Bugün 800 lira, 846 lira asgari ücretle çalışmak zorunda kalan milyonlarca işçinin ailesini geçindirmesi…

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Asgari ücret ne kadar?

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – 846 lira.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Değil. Sen asgari ücreti öğren de gel.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – Neymiş asgari ücret, söyler misiniz?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – 891 lira.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – Net olarak ne olduğu söylenir?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Net olarak, evet, net.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – Net olarak bu değil.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Brüt 1.134 lira.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – Ve bugün 4 kişilik ailenin yaşayabileceği yoksulluk sınırı saptanmıştır sendikalar tarafından, 3.772 liradır.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Sen asgari ücreti bilmiyorsun ki daha.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – Bu parayı dahi vermekten sakınan bir Hükûmetle, iktidar partisiyle karşı karşıyayız.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Asgari ücreti bilmiyorsun, asgari ücreti öğren de gel.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – Onun için, ne kadar biliyorsunuz, bilmiyorsunuz gibi bir polemik yapmaya gerek yok.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Sen asgari ücreti yanlış söylüyorsun.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (Devamla) – Siz şimdi bugün bütün işçilerin, sadece yer altında çalışan maden işçilerinin değil bütün işçilerin insanca yaşayacağı bir ücreti düzenlemekle yükümlüsünüz eğer 301 madencinin acısının ötesinde başkaca bir iyileştirme yapmak istiyorsanız. O nedenle bu düzenleme yetersizdir, bizim önerdiğimiz 4 katı artış bile belki de bu ihtiyacı karşılayacak bir yeterlilikte olmayacaktır.

Değerli milletvekilleri ve buradan bizi dinleyen bütün Türkiye işçilerine şunu hatırlatmak istiyorum: Bu Hükûmet, cam işçilerinin grevini yasaklamış bir Hükûmettir. Cam işçilerinin grevini yasaklayan, emek karşısında bu tutumu alan bir hükûmetten, işçiye, taşeron işçisine, milyonlarca emekçiye; iyileştirecek, onların hakkını hukukunu gözetecek bir düzenleme yapması mümkün değildir. Biraz sonra konuşacağız zaten, aslında bütün düzenlemelerin mantığında sermaye sınıfını ve maden şirketlerini koruma, taşeron şirketlerini kollama hesabı vardır. Bunu da zaten tartışıp duruyoruz.

O nedenle, bu değişiklik önergemizin dikkate alınarak asgari ücretin 2 katı değil, 4 katı şeklindeki artışla, yer altında çalışan ve tehlikeli iş kolundaki bütün işçiler için uygulanmasını görüş ve kabulünüze sunuyorum.

Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) nin 9’uncu maddesinde yer alan “asgari ücretin iki katından” ibaresinin “asgari ücretin üç katından” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                   Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İLKNUR DENİZLİ (İzmir) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Erkan Akçay, Manisa Milletvekili.

Buyurun Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 9’uncu madde üzerine verdiğimiz önerge hakkında söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, birkaç gündür bu maaşlar, verilen sözler, konu ortada kaldı. Arkadaşlarımız “Başbakan böyle bir söz vermedi.” diyor ama işçiler imzaları altına almışlar, bu sözlerin verildiği şeklinde ifade ediliyor. Aslında Sayın Salih Kapusuz’un da gelip bu kürsüden Genel Kurula bu konuda bilgi vermesi de gerekir ve sayın bakanların da çok netlikle artık bunu kesin olarak ortaya koyması gerekiyor.

İster “En az maaş 2 bin lira olsun.” densin -herhâlde ele geçen rakam kastedilecektir, yani ele geçecek rakamın brüt olmayacağı aşikârdır- isterse “Yılda 6 maaş.” denilsin, bunu ikiye de bölsek verilen sözün altında kalıyor. Gerçek olan, hakikat olan bu değerli arkadaşlar. Neden? Çünkü bugün temmuz ayı itibarıyla bir asgari ücretli, evli, eşi çalışmayan, 1 çocuk sahibi bir işçinin brüt maliyeti 1.134 TL, net 891 lira. “2 asgari ücret” dediğimizde de 1.782 liraya tekabül ediyor. Bu da 2 bin liranın altındadır. Bizim önergemizde “3 asgari ücret tutarında” diyoruz. Bunun da brütü 3.402 ve net olarak da 2.673 liraya tekabül ediyor. Aslında, Türkiye Kömür İşletmelerinde ve Ege Linyitleri İşletmesinde kamu maden işçilerinin aldığı ortalama 3 bin TL ücretin de altına kalıyor. Bunun 4’e doğru da çekilmesi gerekir ancak bu makul olanda mutlaka uzlaşmamız gerekiyor.

Bu dayıbaşılarına verilen primler, birtakım avantajlar işçiye dağıtılsa ücretler biraz daha iyileşir değerli arkadaşlar. Bu maden şirketinin sahibi değil miydi ki kazadan yaklaşık altı yedi ay evvel övüne övüne “134 dolardan 24 dolara maliyeti indirdim ve buna rağmen de yine de kazanıyoruz.” şeklinde ifade eden?

Şimdi, elimizi vicdanımıza koymak durumundayız değerli arkadaşlar. Maden işçileri, iş güvenliğinin neredeyse hiç yerine konulduğu, hiçe sayıldığı maden ocaklarında düşük ücretle ve uzun mesaiyle çalışmaktadırlar ve yaptıkları iş de büyük bir risk taşımaktadır ve ciddi sağlık sorunlarıyla da karşı karşıyadırlar. Ayrıca, bu özelleştirme, redevans ve taşeron gibi yanlış uygulamalar da hem iş güvenliğini yok etmekte hem de ücret bakımından, diğer sosyal haklar bakımından da fevkalade olumsuz bir duruma girmektedirler. Ayrıca, denetimler de yeterince yapılmadığı için iş kazalarına da çok daha fazla maruz kalmaktadırlar.

Dolayısıyla 1955-2014 yılları arasında tam 3.400 vatandaşımız madenlerde hayatını kaybetmiş ve 326 bin kişi de yaralanmış. Yani bu yaralıların da bir noktada birçoğu kayıptır, üretim bakımından kayıptır. 15 bin maden işçisi meslek hastalıklarına yakalanmış. Dolayısıyla, bu öngörülen ücretler en makulüdür değerli arkadaşlar. Bir hükûmetin, bir Başbakanın sözünü mutlaka yerine getirmesi gerekir. Yani zaten madende yer altında dayıbaşıların sözü geçiyor, ne hükûmetin ne kanunların sözü geçmiyor. Ancak bu 2 bin lira sözünün, net ele geçen rakam olarak en azından bunun verilmesi gerekir.

Bu düşüncelerle önergemizin kabulünü diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Evet, karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum:  Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

10’uncu madde üzerinde 3 adet önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı'nın, 3213 sayılı Kanuna geçici madde eklemeyi öngören 10'uncu maddesine aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Bakanlar kurulunun bu yönde belirlediği usul ve esaslar toplumsal adaleti zedeleyici nitelikte olamayacağı gibi, yargı yolu açıktır"

                  İdris Baluken                                     Pervin Buldan                               Abdullah Levent Tüzel

                       Bingöl                                                 Iğdır                                                İstanbul

             Sırrı Süreyya Önder                                 Hasip Kaplan                                         Erol Dora

                      İstanbul                                               Şırnak                                               Mardin

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım önergeler aynı mahiyetteki iki önerge.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Benzer mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) nin 10’uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                                                                              Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları

Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:

              Rahmi Aşkın Türeli                                  Vahap Seçer                                         İzzet Çetin 

                        İzmir                                                Mersin                                               Ankara

                Mehmet Haberal                                      Musa Çam                                          Sakine Öz

                    Zonguldak                                              İzmir                                                Manisa

                Süleyman Çelebi                                Ali İhsan Köktürk                                    Hasan Ören

                      İstanbul                                            Zonguldak                                             Manisa

                    Özgür Özel                                      Bülent Kuşoğlu                          Muhammet Rıza Yalçınkaya

                       Manisa                                               Ankara                                                Bartın

BAŞKAN -  Komisyon aynı mahiyetteki önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis)- Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Erkan Akçay, Manisa Milletvekili.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 10’uncu maddede verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu 10’uncu maddeyle Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu veya redevans sözleşmesi veya hizmet alımı kapsamında maden ocağı işleten şirketlere bu torba tasarının 4’üncü, 5’inci ve 7’nci maddeleri kapsamında işçilerle ilgili yapılan kısmi iyileştirmeler nedeniyle fiyat farkı ödenmesi öngörülmektedir. Yani, buna “Dakka bir, gol bir.” denir. İşçinin eline bu kısmi de olsa, ne getirip ne götüreceği tartışmalı husus daha geçmeden şirkete fiyat farkı ödenmesi öngörülüyor. Bu son derece yanlış bir düzenlemedir değerli arkadaşlar.

Bu tasarıda kısmi bir ücret artışı var. Biraz evvel de, dün de, günlerdir söylüyoruz, arkadaşlarımız da söylüyor, şu anda Soma’da bir maden işçisinin eline geçen net rakam 1.200 lira, 1.400 lira, en fazla da 1.500 liradır. O da fazla çalışma, prim olarak ifade ediliyor, 300-400 lira. Tam ay çalışırsa alacağı prim de dâhil 1.400 liraya, 1.500 liraya tekabül ediyor. Bugün, Soma’da İŞKUR vasıtasıyla İşsizlik Sigorta Fonu’ndan ödenen rakamlar da 1.200 liradır. 1.500 lira alan bir maden işçisine bugün -maaş yardımı diyelim ona, artık maaş da diyemiyoruz, tam yardım da sayılabilir ama biz ona maaş yardımı diyelim- İşsizlik Sigortası Fonu’yla yapılan yardım 1.200 lira. Normal çalışırken 1.500 lira alacaktı. Şimdi, 1.782 lira net eline geçecek ve bunu da bürüt olarak ifade edersek 2.673 lira. Değerli arkadaşlar, bu, işverene büyük bir maliyet artışı gerçekte getirmemektedir en azından bu kanunda verilmesi öngörülen ücret farkını dikkate aldığımızda.

Bir de çalışma saatlerinde açık olmayan, muğlak bir mesai kavramı da var. “6 saat” deniliyor. Önce Hükûmet tasarısında 36 saat haftada, günde 6 saat olmak üzere, bizim de makul gördüğümüz, ancak Hükûmetin karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar misali sonradan çark ettiği çalışma saatinin de son hâliyle, bu tasarının son hâliyle de işverene çok büyük bir maliyet artışı getirmeyeceği kanaatindeyiz. Çünkü mevcut durumda yer altında, madenlerde günde 7,5 saat, haftada 45 saat çalışılmaktadır, yarım saati de yemek molası sayıyoruz.

Tasarının 4 ve 7’nci maddelerine göre “Zorunlu ve olağanüstü hâller dışında maden işçileri fiilî olarak günde 6 saat, haftada 36 saatten fazla olarak yer altında çalıştırılamayacak.” diyor. Bir işçinin maden ocağında mesai yerine gidip gelmesi günde ortalama 2 saati almaktadır. Dolayısıyla işçiler günlük 8 saat, haftada 48 saat yer altında çalıştığı için bu düzenlemenin işverene de gerçekte bir maliyeti yoktur. Eğer varsa bunu somut olarak görmemiz gerekir. Şimdi, peşin peşin “Fiyat farkı ödeyeceğim.” demek doğru değildir; bir.

Bir de ücretli izin artışını da buna dâhil ediyorlar. Bu da çok fazla maliyet getiren bir unsur değildir. Kaldı ki Plan ve Bütçe Komisyonunda süren uzun tartışmalar sırasında biz Türkiye Kömür İşletmelerinden, Enerji Bakanlığından bunun düzenleme etki analizinin firma bazında, maden ocağı bazında getirilmesini istedik ve sürekli ayak süründü ve getirdikleri tablolarda gerçek olmaktan uzak, afaki hatta Türkiye Büyük Millet Meclisine saygı sorunu olduğunu düşündüğümüz ciddiyetten uzak, laubali birtakım tablolar getirildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bunların da doğru olmadığı ortaya konuldu değerli arkadaşlar. Bu fiyat farkı ödemesi maddesinin düzenlemeden çıkartılmasını istiyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Şimdi mi istiyorsunuz Sayın Hamzaçebi yoksa önerge işlemini yaptıktan sonra mı?

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Bu önergeyi oylayın ondan sonra efendim.

BAŞKAN – Aynı mahiyetteki önerge üzerinde söz isteyen Bülent Kuşoğlu, Ankara Milletvekili.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Efendim, şimdi konuşabilirim. Ben şimdi oyluyorsunuz zannettim. Şimdi konuşabilir miyim?

BAŞKAN – Buyurun Sayın Hamzaçebi.

 

IX.- AÇIKLAMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, CHP Grubu olarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı kara harekâtından endişe duyduklarına ve kınadıklarına, Hükûmetin bu konuda neler yapmayı düşündüğünü açıklamasını beklediklerine ilişkin açıklaması

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben özür diliyorum, bir önceki önergeyi hemen oyluyorsunuz diye düşünerek oylama sonrasında konuşabilirim demiştim. Bir konuşmacı daha olduğunu öğrenince şimdi konuşma ihtiyacı duydum.

BAŞKAN – Buyurun.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Çok teşekkür ederim söz verdiğiniz için.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İsrail’in misilleme adı altında Gazze’ye yönelik olarak başlatmış olduğu askerî harekât giderek amacından uzaklaşmış sivillerin ve çocukların katledildiği bir sürece dönüşmüştür. En son olarak Gazze sahilinde oyun oynamakta olan yaşları 9 ila 12 arasında değişen 4 çocuğun öldürülmesine bütün dünya tanık oldu. Bu süreç uluslararası toplumun ve Türkiye'nin gözü önünde cereyan etmektedir ve maalesef bu katliama bütün uluslararası toplum ve Türkiye seyircidir.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) – “Amacından uzaklaşmış” ne demek?

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir iki saattir televizyonların vermiş olduğu haberlere ve sosyal medyada yer alan haberlere göre İsrail Gazze’ye yönelik olarak bir kara harekâtı başlatmıştır.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) – Amacı ne, amacı?

TUFAN KÖSE (Çorum) – Boş konuşma, boş!

BAŞKAN – Sayın Korkmaz lütfen…

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) –Ayıp bir şey ya!

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Amacı neymiş ki, meşru görülüyor amacı!

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Bu harekâtın Gazze’de, Filistin’de masum sivillerin öldürülmesiyle sonuçlanacak bir sürece dönüşmesinden Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak endişe ediyoruz. Biz burada, şu anda salonda görevde bulunan sayın bakanlardan bu konuda Hükûmetin nasıl bir yol izlediğini, neler yapmayı düşündüğünü kamuoyuna ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna açıklamasını bekliyoruz. Sivillerin, çocukların katledilmesine yönelik bütün saldırıları Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak şiddetle kınadığımızı ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurula saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

4.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

 

BAŞKAN – Aynı önerge üzerinde söz isteyen Bülent Kuşoğlu, Ankara Milletvekili.

Buyurun Sayın Kuşoğlu…

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Açıklasınlar, hangi meşru amaçtan uzaklaşılmış.

VAHAP SEÇER (Mersin) – Ne var ya?

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) – Sorduk ya, amacını sorduk sadece. Hangi amacından uzaklaştı ya? Ne amacı vardı?

VAHAP SEÇER (Mersin) – Bırakın ya, git otur.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen…

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) – Ayıp bir şey ya!

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 00.51

ON BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 01.02

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: İsmail KAŞDEMİR (Çanakkale), Muharrem IŞIK (Erzincan)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin On Birinci Oturumunu açıyorum.

639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Sayın Hamzaçebi, buyurun.

IX.- AÇIKLAMALAR (Devam)

2.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, tekraren, CHP Grubunun, hiçbir şarta bağlı olmaksızın İsrail’in Gazze’ye saldırılarını kınadığına ve İsrail’in kara harekâtını kınayan bir bildiriyi Parlamentonun yayınlaması gerektiğine ilişkin açıklaması

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Biraz önce ben İsrail’in Gazze’ye yönelik olarak yapmış olduğu saldırıları çok açık bir şekilde kınadım. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik olarak bugüne kadar yapmış olduğu bütün saldırıları kınıyoruz; hiçbir şarta bağlı olmaksızın, hiçbir hâl veya durum değerlendirmesi yapmaksızın bunu kınıyoruz çok açık bir şekilde.

Benim söylediğim şudur: Bir ülke, kendi askerlerine veya vatandaşlarına yönelik olarak bir başka ülke tarafından bir saldırıya maruz kalırsa elbette uluslararası hukuk çerçevesinde buna cevap verebilir ama hiçbir zaman sivillere yönelik olarak, çocuklara yönelik olarak bir ülke “Misilleme hakkımı kullanıyorum.” diye bir harekâta, katliama girişemez, bunu çok açık bir şekilde kınıyorum.

Ben şunu öneriyorum, madem konu açıldı: Gelin, 4 siyasi parti grubu olarak İsrail’in bu harekâtını kınayan bir bildiriyi Parlamento olarak yayınlayalım. Daha önce “Mısır’daki idam cezalarına karşı bir bildiri yayınlayalım.” önerimize Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu tam yirmi dört saat sonra cevap vermişti sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine. Ben şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun ve buradaki sayın bakanların, Hükûmetin İsrail’in Gazze’ye yönelik bu saldırısı karşısındaki açık görüşü nedir merak ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Hamzaçebi.

Sayın Vural…

 

3.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekillerinin ve Türk milletinin Filistin’in yanında olduğuna ve Hükûmetin, Türk milletinin hissiyatına tercüman olarak bu konuda ortak tepkiyi dile getirmesini teklif ettiklerine ilişkin açıklaması

OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, takip ediyoruz, kara harekâtı başladı. Bundan önce defalarca uyardık ama bir insanlık düşünün ki gerçekten yani bunu yapacakları caydıramıyor. Yani, bu konuda bu safhada Hükûmete yönelik bir eleştiri getirmek istemiyorum ama maalesef, geldiğimiz nokta insanlığın, ülkelerin geldiğimiz bu safha konusunda caydıramadığı noktada.

Şimdi, benim burada çağrım, buna katılıyorum yani hep beraber, birlikte tepkiyi ortaya koyalım ama istirham ediyorum Sayın Başkan -Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekilleri ve Türk milleti Filistin’in yanındadır, Filistin halkının yanındadır- Sayın Dışişleri Bakanı, kimse, gelip bu konuda Parlamentoya bilgi vermek suretiyle bu konuda da siyasi partiler olarak bu gelişmeler hakkında ortak tavrımızı getirecek bir zemin oluşturulsun.

Bakın, burada, biz önergeleri konuşuyoruz “Kabul edenler… etmeyenler...” Can derdinde herkes. Ben inanıyorum ki, milletvekillerinin hepsi izliyorlar, akılları orada, dolayısıyla böylesi bir ortam içerisinde yapılması gereken, doğru zamanda doğru tavrı ortaya koyabilmektir. Bu bakımdan, biz de bu konuda hem Hükûmetin bilgi vermesinin temin edilmesini hem de siyasi partilerin bu gelişmeler karşısında Türk milletinin hissiyatına tercüman olarak bu konuda ortak tepkiyi dile getirmesini teklif ediyoruz.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Aydın…

 

4.- Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın, AK PARTİ Grubu olarak, Filistin meselesine hiçbir zaman duyarsız kalmadıklarına, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere bütün uluslararası kuruluşları asli görevlerini yapmaya davet ettiklerine ve Meclis çatısı altında bu saldırıları birlikte kınayabileceklerine ilişkin açıklaması

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Tabii, bugün, özellikle son bir iki saattir İsrail iyice de azıtmak suretiyle kara harekâtına da başladı. Savaşta bile bazen işleyen kurallar vardır ama İsrail hiçbir kuralı dikkate almadan, sivil, çocuk, büyük demeden önüne gelen herkesi bir şekilde katleder tarzda bir devlet terörü uyguluyor ve uluslararası hukuku da, tüm evrensel hukuk kaidelerini de âdeta ayaklar altına alıyor.

Öncelikle, bu konuyla alakalı olarak, bir defa, biz AK PARTİ Grubu olarak ta baştan beri, ilk günden beri, ta Mavi Marmara, daha öncesinde Filistin meselesini hep kendi meselemiz gibi gördük. Zira, tarih birliğimiz var, Filistin’le çok ciddi, geçmişe dönük birliktelikler yaşamışız ve bu manada Çanakkale Şehitliği’ne baktığımızda Filistinlilerden şehit olanlar var, oraya gittiğimizde şehitliklerimizi görmemiz mümkündür. Dolayısıyla Filistin meselesine hiçbir zaman duyarsız kalmadık, ilk günden beri de safımızı çok açık ve net bir şekilde Türk milletiyle beraber, aziz milletimizle beraber ortaya koyduk.

Burada, İsrail, bu uluslararası hukuku ihlal etmek kaydıyla devlet terörünü uyguluyorsa, bunun tabii ki ilk günden beri kınanması gerekirdi, kınadık, kınamaya devam edeceğiz. Uluslararası kuruluşları –bu arada, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi başta olmak üzere- tüm kurum ve kuruluşları asli görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Tüm siyasi partiler de, bizler de burada, özellikle millî iradenin tecelligâhı olan bu Meclis çatısı altında birliktelik göstermek adına İsrail’in bu kanlı saldırısını, bu devlet terörünü kınamaya davet ediyoruz ve birlikte burada bir bildiri de yayınlayabiliriz.

Mısır olayında da yine aynı şekilde önayak olmuştuk.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Mısır’da kim önayak oldu Sayın Aydın; yapma bunu, yapma! Yirmi dört saat sonra arkamızdan geldiniz.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Her yerde, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi coğrafyasında olursa olsun nerede ezilen biri varsa, nerede zulüm altında inleyen bir kişi yaşıyorsa her zaman zulme karşı dik durduk, dik durmaya da devam edeceğiz. Meclisin çatısı altında, siyasi parti grupları olarak Türkiye’nin duyarlılığını hep birlikte gösterebiliriz ve bu vahşeti hep birlikte kınayabiliriz diyorum.

Tekrardan teşekkür ediyorum, sağ olun Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Baluken, buyurun.

 

5.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Halkların Demokratik Partisi olarak, İsrail’in kara harekâtını şiddetle kınadıklarına ve Birleşmiş Milletleri bu katliamları önleyecek tedbirler almaya davet ettiklerine ilişkin açıklaması

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz de bir süredir Filistin halkı üzerinde pervasız bir devlet terörü estiren İsrail’in bu gece büyük bir kara harekâtına başladığı haberlerini büyük bir kaygıyla öğrenmiş bulunuyoruz. Çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek demeden bugüne kadar İsrail’in yapmış olduğu bütün katliamları bu sıralardan şiddetle kınadık. Bugün de başlatmış oldukları bu kara harekâtını ve bunun getireceği olası katliamları Halkların Demokratik Partisi olarak şimdiden şiddetle kınıyoruz.

Gelişmeler daha büyük sivil katliamların olabileceği yönünde ciddi birtakım işaretleri içinde barındırıyor. Bu konuda Hükûmeti de daha aktif bir diplomatik çaba içerisinde olmaya, İsrail’e yaptırım oluşturabilecek bazı tedbirler almaya davet ediyoruz. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kurum ve örgütleri de bu katliamları önleyecek tedbirler almaya Halkların Demokratik Partisi olarak davet ediyoruz. Mazlum Filistin halkıyla olan dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz. Dünyanın bütün ezilen halklarının kalbinin de bu saat itibarıyla Filistin’de attığını buradan ifade etmek istiyoruz.

Ben, bu konuda duyarlılık gösteren siyasi partilere ve milletvekillerine de buradan teşekkür ediyorum. Aktif bir irade şeklinde bir Meclis iradesinin ortaya çıkması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Teşekkürler.

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın grup başkan vekilleri, kürsü arkasına davet ediyorum, buyurun; birleşime de on dakika ara veriyorum.

                                                                               Kapanma Saati: 01.11

ON İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 01.28

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Muharrem IŞIK (Erzincan)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 118’inci Birleşiminin On İkinci Oturumunu açıyorum.

Biraz önce siyasi partilerin sayın grup başkan vekillerinin de ifade ettiği üzere, İsrail’in Gazze’ye yönelik olarak son günlerde yürüttüğü saldırılara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisinin tepkisini ve ortak iradesini yansıtan bir ortak bildiri yarın yayımlanacaktır.

Bu görüşmeler sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmaması ve yarın toplanması konusunda mutabakata varılmıştır.

MURAT YILDIRIM (Çorum) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

4.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3 Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

MURAT YILDIRIM (Çorum) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Bundan sonra da komisyonların bulunmayacağı anlaşıldığından, alınan karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 18 Temmuz 2014 Cuma günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 01.29

 



(x)  (639 S. Sayılı Basmayazı 15/7/2014 tarihli 116’ncı Birleşim Tutanağı’na eklidir.)