TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

90’ıncı Birleşim

20 Mayıs 2014 Salı

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İÇİNDEKİLER

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- ÖLÜM, SAYGI DURUŞU VE TAZİYELER

1.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatı nedeniyle bir dakikalık saygı duruşu

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin gündem dışı konuşması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı

2.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin gündem dışı konuşması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı

3.- Çorum Milletvekili Cahit Bağcı’nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin gündem dışı konuşması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

2.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

3.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ve Türkiye-Rojava ile Dirbesiye-Şenyurt sınırında askerlerin rastgele ateş açması sonucu insanların ölmesine ve yaralanmasına neden olan zihniyeti kınadıklarına ve Hükûmeti göreve davet ettiklerine ilişkin açıklaması

4.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin,Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ile Samsun Milletvekili Tülay Bakır’ın annesinin vefatına ilişkin açıklaması

5.- MKayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ile Samsun Milletvekili Tülay Bakır’ın annesinin vefatına ilişkin açıklaması

6.- Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

7.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

8.- Bolu Milletvekili Tanju Özcan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ve Bolu’nun Mengen ilçesine bağlı Gökçesu beldesinde çok sayıda maden ocağı olmasına rağmen sağlık ocağı bulunmadığına ilişkin açıklaması

9.- İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

10.- İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

11.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ve Kahramanmaraşlılar olarak, Afşin-Elbistan Termik Santralinde göçük altında kalan görev şehitlerine bir anıt mezat yapılmasını istediklerine ilişkin açıklaması

12.- Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

13.- Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

14.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

15.- Tokat Milletvekili Orhan Düzgün'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

16.- Burdur Milletvekili H. Hami Yıldırım'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin açıklaması

17.- İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

18.- Muğla Milletvekili Tolga Çandar'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve Muğla Yatağan’da özelleştirilmek istenen maden ocaklarının durumuna ilişkin açıklaması

19.- Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'in, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

20.- Ankara Milletvekili Haluk Özdalga'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

21.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

22.- Çorum Milletvekili Tufan Köse'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

23.- Kayseri Milletvekili İsmail Tamer'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

24.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

25.- Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

26.- Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

27.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

28.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

29.- Adıyaman Milletvekili Salih Fırat'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

30.- Muş Milletvekili Demir Çelik'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

31.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

32.- İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin açıklaması

33.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

34.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

35.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

36.- Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

37.- Siirt Milletvekili Afif Demirkıran'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

38.- İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

39.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladığına ilişkin açıklaması

40.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

41.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

42.- İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

43.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

44.- Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

45.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

46.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

47.- Mersin Milletvekili Ali Öz'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

48.- Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

49.- Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

50.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

51.- Erzurum Milletvekili Recep Akdağ'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

52.- Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

53.- Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

54.- Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

55.- İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

56.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

57.- Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

58.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

59.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının araştırılması için verilen önergelerin görüşmelerinin Meclis TV tarafından 19.00’dan sonra canlı olarak yayınlanmasını Meclis Başkanından talep ettiklerine ilişkin açıklaması

60.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, taşeronlaşmanın tamamının kaldırılmasına yönelik bir hukuki düzenlemenin Milliyetçi Hareket Partisinin tercihi olacağına ve bu konuda ortak bir girişime hazır olduklarına ilişkin açıklaması

61.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, millî iradenin üstünde bir iradenin olamayacağına ve Meclisteki bütün grupların ortak karar alarak TRT 3 kanalının yayınlarını Meclisin yönetmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

62.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, doğrudan gündeme alınan (2/1210) esas numaralı Kanun Teklifi’nin görüşmelerine geçilmesi için AK PARTİ Grubuna çağrıda bulunduğuna, Meclis Başkanının görüşmelerin canlı olarak yayınlanmasıyla ilgili mazeret ürettiğine ve bu tutumu Meclis Başkanına yakıştıramadığına ilişkin açıklaması

63.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, millî iradenin üstünde bir karar mercisi olmadığına ve görüşmelerin canlı olarak yayınlanmasıyla ilgili taleplerinin Genel Kurulda oylanması gerektiğine ilişkin açıklaması

64.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının araştırılması için verilen önergelerin görüşmelerinin bir an evvel yapılarak Meclis araştırması komisyonunun kurulması gerektiğine ilişkin açıklaması

65.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

66.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

67.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının araştırılması için verilen önergelerin görüşmelerinin canlı olarak yayınlanması gerektiğine, bu görüşmelerin 21 Mayıs 2014 Çarşamba günü yapılabileceğine ve Başbakanın Meclis kürsüsünden bir özür konuşması yapması gerektiğini düşündüğüne ilişkin açıklaması

68.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

69.- İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası ve yaşanan kayıplar karşısında Meclisin ortak bir tavır aldığının millet tarafından bilinmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

 

VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasında hayatını kaybedenlere, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na ve Samsun Milletvekili Tülay Bakır’ın annesine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunduğuna ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladığına ilişkin konuşması

2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının araştırılması için verilen önergelerin görüşmelerinin Meclis TV tarafından 19.00’dan sonra canlı olarak yayınlanmasına yönelik taleplerin Meclis Başkanına iletildiğine ve Meclis Başkanının, daha önceden iletilmesi hâlinde TRT Genel Müdürüyle görüşülerek bunun kararlaştırılacağını ancak bu saatten sonra yapılacak bir şeyin olmadığını belirttiğine ilişkin konuşması

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyeliğinden istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/159)

2.- Kocaeli Milletvekilleri Haydar Akar ve Mehmet Hilal Kaplan’ın, (2/1210) esas numaralı 22/05/2003 Tarihli ve 4857 Sayılı İş Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/160)

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 22 milletvekilinin, insan sağlığını tehdit eden hileli gıdalar sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/934)

2.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve 20 milletvekilinin, polislerin ekonomik ve sosyal sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/935)

3.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 19 milletvekilinin, Türkiye genelindeki bütün belediyelere yönelik yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/936)

C) Duyurular

1.- Başkanlıkça, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği, Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Plan ve Bütçe ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonlarında siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerine düşen birer üyelik için aday olmak isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin duyuru

VIII.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 20 Mayıs 2014 Salı günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesine; Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının sebeplerinin araştırılarak sorumlularının tespit edilmesi ve iş kazalarının önüne geçilerek iş güvenliği ile ilgili eğitimlerin verilmesi ve can kayıpları sebebiyle ailelerin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergelerinin, Genel Kurulun 20 Mayıs 2014 Salı günkü birleşiminde okunmasına ve önergelerin birleştirilerek görüşmelerin aynı günkü birleşimde yapılmasına ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine; 21 Mayıs 2014 Çarşamba günkü birleşiminde Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için yapılacak seçimin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine; 427 ve 454 sıra sayılı Meclis Araştırması Komisyonu Raporlarının, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmında yer almasına ve görüşmelerinin Genel Kurulun 22 Mayıs 2014 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine ilişkin önerisi

2.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 20/5/2014 tarihli bugünkü birleşiminde başka bir işin görüşülmemesine; Danışma Kurulu önerisi ve Genel Kurulun kararıyla bugün birleştirilerek görüşülmesine karar verilen 11 Meclis araştırması önergesinin görüşmelerinin Genel Kurulun 21 Mayıs 2014 Çarşamba günkü birleşiminde Sayıştaya yapılacak üye seçiminden sonra yapılmasına ve bu işlerin tamamlanmasına kadar Genel Kurulun çalışmalarının sürdürülmesine ilişkin önerisi

IX.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın Danışma Kurulu önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında CHP Grubuna sataşması nedeniyle konuşması

2.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın Danışma Kurulu önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

X.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Tokat Milletvekili Orhan Düzgün'ün, Tokat ilinde yaşanan don felaketinden etkilenen çiftçilerin zararlarının karşılanmasına,

- Niğde Milletvekili Doğan Şafak'ın, elma üreticilerinin don olayından kaynaklanan mağduriyetine,

İlişkin soruları ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/41909), (7/41910)

2.- İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın, 17 Aralık 2013 tarihinde gerçekleşen operasyon sonucunda hazırlanan fezlekeye ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/41943)

3.- Mersin Milletvekili Vahap Seçer'in, Mersin'in Tarsus ilçesindeki çiftçilerin bir doğa afetinden kaynaklanan mağduriyetine ve karpuz ithalatına ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/41970)

4.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin, 9’uncu Kalkınma Planı’nda yer alan Türk Deniz Ticaret Filosunun geliştirilmesine yönelik hedeflere ilişkin sorusu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın cevabı (7/42302)

5.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın, Bakanlığın merkez ve taşra birimlerinde kadın yönetici sayısının artırılması yönündeki çalışmalara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42339)

6.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, Türkiye ile ABD arasındaki yıllık ticaret hacmine ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42340)

7.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, Türkiye ile Almanya arasındaki yıllık ticaret hacmine ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42341)

8.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın, Türkiye ile Fransa arasındaki yıllık ticaret hacmine ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42342)

9.- İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın, bir açıklamasına ve internet üzerinden yayın yapan haber sitelerinin sansürlendiği iddiasına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/42416)

10.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi'nin, Başbakanın bazı medya gruplarının yöneticileriyle bir toplantı yaptığı iddiasına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/42419)

11.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılan başvurulara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/42421)

12.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun, İstanbul Üsküdar'daki bir araziye imar izni verilmesi karşılığında bir vakfa bağış yapıldığı iddiasına,

Adıyaman'daki bir arazinin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

Bazı vakıflara tahsis edilen arazilere,

Üsküdar'daki bir arazinin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

Şanlıurfa'daki bir arazinin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

Tekirdağ'daki bir arazinin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

Tokat'taki bir arazinin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

Kütahya'daki bazı gayrimenkullerin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

İstanbul Zeytinburnu'ndaki bir arazinin bir vakfa ait olup olmadığına,

İstanbul Fatih'teki bir arazinin bir vakfa devredilip devredilmediğine,

İstanbul Fatih'teki bir arazinin bir vakfa ait olup olmadığına,

Gaziantep'teki bazı arazilerin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

İstanbul Bağlarbaşı'ndaki bir arazinin bir vakfa hediye edilip edilmediğine,

İstanbul Ataşehir'deki bir arazinin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

İstanbul Esenyurt'taki bir arazinin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

Bursa'daki bir arazinin bir vakfa tahsis edilip edilmediğine,

İlişkin soruları ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/42425), (7/42426), (7/42427), (7/42428), (7/42429), (7/42430), (7/42431), (7/42432), (7/42433), (7/42434), (7/42435), (7/42436), (7/42437), (7/42438), (7/42439), (7/42440)

13.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın, görevden alınan ve görev yeri değiştirilen bürokratlara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/42441)

14.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar'ın, bir vakfa yapılan bağışlara,

Bir vakfa yapılan ayni bağışlara,

İlişkin soruları ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/42444), (7/42445)

15.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'ın, bir vakfın faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/42451)

16.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yapılan başvurulara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42577)

17.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü ile ilgili çalışmalara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42579)

18.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın, siber saldırılara ve alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42583)

19.- Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin, yabancı sermaye akışına ve uzun vadeli yatırımlara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42584)

20.- Adana Milletvekili Ümit Özgümüş'ün, Yeni Teşvik Sistemi uygulamasının sonuçlarına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42585)

21.- İstanbul Milletvekili Ayşe Eser Danışoğlu'nun, Net Hata ve Noksan Hesabında görülen artışa ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42587)

22.- Mersin Milletvekili Ali Öz'ün, AR-GE harcamalarına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/42588)

23.- Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında ele geçirilen paraların akıbetine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/42690)

24.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, seçim dönemleri öncesinde taşeron şirketler aracılığıyla işçi alımlarının artış gösterdiği iddialarına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/43059

25.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, giriş sınavlarında usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle bazı kamu personeline ait dosyaların incelemeye alındığı iddiasına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin cevabı (7/43289)

20 Mayıs 2014 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Muhammet Bilal MACİT (İstanbul)

----- 0 -----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 90’ıncı Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlayacağız.

III.- ÖLÜM, SAYGI DURUŞU VE TAZİYELER

1.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatı nedeniyle bir dakikalık saygı duruşu

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, vefat eden İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun aziz hatırası önünde Genel Kurulu bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.

(Saygı duruşunda bulunuldu)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum; ruhu şad olsun aynı zamanda.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası hakkında söz isteyen Manisa Milletvekili Erkan Akçay’a aittir.

Sayın milletvekilleri, hem Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu hem de Soma şehitlerimiz hakkında görüşlerini ve düşüncelerini bildirmek isteyen arkadaşlar için birer dakikalık süre vereceğim gündem dışı konuşmalar bittikten sonra.

Buyurun Sayın Akçay.

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin gündem dışı konuşması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Soma’da meydana gelen elim maden faciasıyla ilgili gündem dışı söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

13 Mayısta, salı günü Soma Kömür İşletmelerinde meydana gelen maden kazasında resmî açıklamalara göre 301 maden işçimiz hayatını kaybetmiş, yüzlerce maden işçimiz yaralanmıştır. Hayatını kaybeden madencilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum ve aziz milletimizin başı sağ olsun.

Değerli milletvekilleri, Soma maden faciası, madencilerimizin ne kadar büyük tehlike ve ihmallerle karşı karşıya olduklarını çok vahim bir şekilde göstermektedir. Şimdi hem yasımızı Türkiye olarak birlikte tutacağız hem de yaralarımızı sararken bu facianın iç yüzünü, asıl sebeplerini ve perde arkasını araştırmak ve sorumluların hesap vermesini, savsaklamadan ve örtbas etmeden sağlama zamanıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak yapılacak her türlü çalışmalara bütün yüreğimizle katkı ve destek vereceğimizi buradan ifade ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Soma’daki maden ocakları 2005 yılından itibaren redevans sistemiyle özel sektör tarafından işletilmektedir. Özelleştirme, taşeronlaştırma ve redevans gibi yanlış uygulamalar ve denetim yetersizliği iş kazalarını oldukça artırmaktadır. Kazanın yaşandığı maden ocağında 40 taşeron bulunmaktadır. Madenlerdeki çalışma düzeni tam bir köle düzenine dönüşmüştür. Soma Kömür İşletmelerinin sahibi kömürün ton maliyetini 134 dolardan 24 dolara indirmekle övünmüşlerdir ve bu görüş Hükûmetin ilgili bakanları tarafından da desteklenmiştir. Ne acıdır ki bu tasarrufu işletme işçi ücretlerinden, iş güvenliğinden ve işçi sağlığından kısarak yaparken Hükûmet seyirci kalmıştır. Bu, Soma’da yaşanan ilk kaza değildir, yıllardır bu kazalar meydana gelmektedir. Yine, redevans sistemiyle, işletme sahibi Uyar Madencilikte 2011 yılında 238, 2012’de 255 iş kazası meydana gelmiştir ve 2013 yılında da bu kazalarda çok sayıda madencimiz hayatını kaybetmiştir. Eğer Adalet ve Kalkınma Partisinin iktidar sahipleri ve yöneticileri ellerini madenlerden çekmezlerse ve gereken tedbirler alınmazsa bu kaza da maalesef son olmayacaktır.

20 Ekim 2013’te meydana gelen ölümlü maden kazasından sonra, Enerji ve Çalışma bakanlıklarının 2014 bütçe görüşmelerinde, Soma’daki madenlerde denetimlerin yapılmadığı, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmadığı konusunda ilgili bakanları uyardık. Soma’daki maden kazalarıyla ilgili 26 Kasım 2013’te gündem dışı konuşmalarla yine Hükûmeti uyardık ve bu maden kazalarıyla ilgili 2 Aralık 2013’te Çalışma, Enerji ve Sağlık bakanlarına soru önergelerimizle sorularımızı yönelttik ve dikkatleri çektik. 29 Nisan 2014 tarihinde Soma’daki maden kazalarıyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen araştırma önergesinde yaptığımız konuşmada da Hükûmeti defaatle uyardık. Ancak bütün bu çabalarımıza rağmen Soma’daki maden kazalarıyla ilgili maalesef hiçbir önlem alınmamıştır. Soma’da 301 kişinin hayatını kaybettiği bu olay bir kaza değil, âdeta katliam gibi bir cinayettir çünkü defalarca yapılan uyarılara rağmen gerekli önlemler alınmamıştır ve ne acıdır ki bu önergeler iktidar partisi -Manisa milletvekilleri de dâhil olmak üzere- milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Devamla) – Soma Kömür İşletmeleriyle ilgili diğer hususları da bundan sonraki konuşmalarımda dile getirmek üzere hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Gündem dışı ikinci söz, aynı konuda söz isteyen Manisa Milletvekili Hasan Ören’e aittir.

Buyurun Sayın Ören. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin gündem dışı konuşması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı

HASAN ÖREN (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin başı sağ olsun, Türkiye’nin başı sağ olsun. 301 işçi arkadaşımızın cansız bedenini Soma’da yaşanan kazada kaybettik. Gerçekten Türkiye’nin büyük bir acısı. Bunu yaşamak, bunu görmek, buna şahit olmak o kadar zor bir şey ki, Allah’ım hiç kimseye, düşmanıma bile böylesine bir acı yaşatmasın.

Sayın Bakanla birlikte olayın olduğu günden son cansız bedenin madenden çıkışına kadar birlikteydik. Buradaki acıları, buradaki annelerin, babaların, çocukların feryatlarını birlikte duyduk. Katlanılacak bir acı değil. Bu acıyı tarif etmek de mümkün değil ama burada bu acı yaşandıysa, 301 bu memleketin fidanları madende can verdiyse bir eksiklikten, bir yanlıştan, iş güvenliğiyle ilgili yapılan hatalardan dolayı burada bu arkadaşlarımızın can verdiğini hepimiz biliyoruz. Defalarca bu kürsüden haykırdık, defalarca bu kürsüden bağırdık. Keşke bu kürsüden inmeseydim, keşke Manisa milletvekilleri olarak bu kürsüde kalsaydık, bu bardakları kırsaydık, bu mikrofonları kırsaydık, keşke size anlatabilseydik bu tehlikenin adım adım geldiğini.

Bir cenaze çıktı anlattık, bir beşe çıktı anlattık, beş on bire çıktı anlattık, yalvardık yakardık; dedik ki: “Birçok milletvekili konuya hâkim olmayabilir, ne olursunuz Manisa milletvekilleri, tehlike geliyor, bu tehlikeyi görüyoruz, bu tehlikeyi buradan söylüyoruz, başsağlığı dilemek zorunda kalmayalım.” Tutanaklarda var, bunları anlattık. Ama nedir bilmiyorum, hepiniz kulaklarınızı tıkadınız, hepiniz bizim getirdiğimiz önerileri, bizim getirdiğimiz komisyon tekliflerini görmezlikten geldiniz.

Kasıtlı mı yaptınız? Hayır, yaptığınızı kabul etmiyorum. En az sizler de bizim kadar üzülüyorsunuz. 301 fidan, 301 can, 301 bu memleketin insanı… Bundan hoşnut olması mümkün değildir, kimse hoşnut değildir. Ama illaki burada bir komisyon kurulması, bu acıları görmemek için tedbirlerin alınmasını istememiz, sizin de kabul etmeniz için 301 evladımızın cansız bedenini görmek durumunda mıyız?

İşte, şimdi getiriyorsunuz, komisyon kurmayla ilgili teklifi getiriyorsunuz. Doğru yapıyorsunuz. Dün biz nasıl doğru yaptıysak, nasıl ki o doğruyu siz algılayamadıysanız, bugün sizin yaptığınız doğruyu biz algılıyoruz.

Hemen getirin, hemen getirin kuralım bunu. Keşke bundan önce kursa idik. Ne olurdu kursa idik? O iş adamı şöyle düşünme fırsatını yakalayacaktı: “76 milyonu temsil eden bu Parlamentodaki milletvekillerinden kurulmuş bir komisyon, madenime geliyor. Belki AKP’li milletvekiline ben anlatırım buradaki iş güvenliğiyle ilgili eksikleri ama CHP’liye, HDP’liye, MHP’liye anlatamam. O zaman ben bununla ilgili…”

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Tersi de olabilir.

HASAN ÖREN (Devamla) – Tersi de olabilir, tersi de olabilir. CHP’liye anlatamıyor olabilir. Senin dediğin de doğrudur. Ama sonuçta 301 vatanın evladı gitmiş, o zaman derdi ki: “Daha fazla sensör koyayım, karbonmonoksitle zehirlenmiş bu işçilerimizle ilgili daha fazla tedbir alayım.” diye düşünürdü. Bunu düşünme fırsatını bile vermediniz. 16 tane denetim yapılmış. 16 denetimin 1’incisiyle 16’ncısı arasında iş güvenliğiyle ilgili olan eksiklikleri o müfettişler Çalışma Bakanımıza da Enerji Bakanımıza da muhakkak bildirmişlerdir. Niye bu tedbirler alınmadı? Dört gün konuşmadık. Ben bütün Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerine teşekkür ediyorum. Türkiye’de bilgi kirliliğine müsaade etmedik, Sayın Bakan ne açıkladıysa biz onu açıkladık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN ÖREN (Devamla) – “Bunun kavgasını, gelecekteki soruşturmayla ilgili bütün her şeyi tartışırız ama bugün tartışılacak gün değil, bugün Türkiye’nin yaralarının, Türkiye’nin acılarının paylaşılacağı gündür.” dedik. Kendisi de televizyon kanallarında defalarca bunu söyledi. Ama ne zamana kadar? Sayın Başbakan Soma topraklarına gelinceye kadar Soma’da bir sükûnet vardı, Soma’daki sükûnet Sayın Başbakanın Soma’ya ayak basmasıyla bitmiştir. Bundan sonraki konuşmalarımda neler olduğunu sizlere buradan açıklayacağım.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Gündem dışı üçüncü söz, yine aynı konuda söz isteyen Çorum Milletvekili Cahit Bağcı’ya aittir.

Buyurun Sayın Bağcı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

3.- Çorum Milletvekili Cahit Bağcı’nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin gündem dışı konuşması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın cevabı

CAHİT BAĞCI (Çorum) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; madencilik tarihimizin en büyük, 77 milyon vatandaşımızı yasa boğan en acı Soma maden faciası hakkında, otuz sekiz yıl önce babasını kömür madeni kazasında kaybetmiş bir arkadaşınız olarak söz aldım.

Sözlerimin başında, Soma’da hayatını kaybetmiş bütün şehitlere Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

Ayrıca, on iki yıldır Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ve Plan ve Bütçe Komisyonunda birlikte çalıştığımız, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ağabeyime Allah’tan rahmet, ailesine sabır; Malatya halkına, tüm sevenlerine ve Cumhuriyet Halk Partisine başsağlığı diliyorum. Mücadeleci, uzlaşmacı, çalışkan, vatansever ve iyi bir insandı.

Değerli arkadaşlar, kuşkusuz, içimizde çok sayıda işçi ve madenci çocuğu var ama daha 11,5 yaşında bir yılbaşı gecesi babasını bir kömür madeni kuyusunda kaybeden ve her maden kazasında acıyı yüreğinde hisseden, küllenmiş acıları ve hatıraları yeniden yaşayan bir başkası yok.

Sayın Başkan, böyle bir günde bana duygu ve düşüncelerimi sunma fırsatı verdiğiniz için size çok teşekkür ediyorum.

Madencilik nedir bilir misiniz arkadaşlar? Temiz havaya, mavi gökyüzüne hasret yitip giden bir ömür; patlayan grizular, yanmış bedenler, yetimler ve dullar, sönmüş ocaklar, göz pınarları kuruyan analar, suskun babalar, boşluğa dalıp giden gözler… Madencilik nedir bilir misiniz arkadaşlar? Babalarına doyamamış ve kader kardeşi olmuş çocuklar, mürüvvetleri görülememiş yaslı, duvaklı gelinler, aynı kadere mahkûm delikanlılar...

Kömür nedir bilir misiniz arkadaşlar? Kömür, “Benim yaşadığım hayatı çocuklarım da yaşamasın”ın kutsal ve yaşamsal mücadelesidir. Kömür, her gün yerin yedi kat altına kelle koltukta girip sağ çıktığına dua etmektir. Kömür, hayatla ölümün birlikteliğidir. Kömür, her vardiya öncesi vasiyetname yazıp her eve dönüşte silmektir. Kömür, her gün evden çıkarken bir daha dönmeyecekmiş gibi helalleşmek ve uzun uzun kucaklaşmaktır. Kömür, kısacası, kısacık bir ömürdür. Kömür nedir bilir misiniz arkadaşlar? Kömür, kazanç hırsının ocakları esir almasıdır. Kömür, yukarıdakilerin paralanması, aşağıdakilerin parelenmesidir. Kömür, yüz akı insanların kara talihidir. Kömür, şerefiyle çalışıp hakkıyla kazanılan helal bir kazançtır.

Bir madenci ailesi için en tatlı yemek nedir bilir misiniz arkadaşlar? İş çıkışı mahalle fırınından alınmış, kömür karalı öpülesi ellerin taşıdığı sıcacık bir somunla yapılan mütevazı bir yemektir.

Değerli arkadaşlar, bu gibi acıların bir daha yaşanmaması için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Başta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere, iktidarı ve muhalefetiyle nasıl acıda tek yürek olmayı başardıysak çözümde de tek yürek olmayı başarabilmeliyiz.

Sayın Başbakanımız Soma ziyaretinde “Bu kaza en ince ayrıntılarına, en küçük detaylarına kadar araştırılacak, hiçbir ihmalin göz ardı edilmesine izin verilmeyecek, sorumlular tespit edilecektir.” demiştir. Bugün milletin bizden istediği, madencilerimizi hayatta ve güvende tutacak tedbirlerin alınması ve 176 sayılı ILO Sözleşmesi’nin imzalanmasıdır; şeklen, usulen özensiz ve rutin yapılan denetimler yerine, yaptırımı güçlü ve caydırıcı denetimlerin yapılmasıdır; iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının risk raporlarını ilgili bakanlıklara da göndermesi ve takibinin yapılmasıdır; yer altı madenciliğinde yüksek teknolojinin kullanılmasıdır; yasalarımızda işin merkezine üretimin, ürünün ve kârın değil, insanın ve emeğin konulmasıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; dileğim, ülkemizde yer altı kömür madenciliğinden, hızla yer üstü açık madenciliğine ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilmesidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAHİT BAĞCI (Devamla) – Ancak, dünyada 442 nükleer reaktör olmasına rağmen, ne yazık ki ülkemizde bazı marjinaller, çevreciler, STK’lar, siyasetçiler ve aktivistler nükleer reaktör ve HES yapımına karşı çıkmakta, toplumsal karşıtlık üretmektedirler. Nükleer ve HES’e karşı çıkıp engellediğimiz ve geciktirdiğimiz sürece, enerji için alternatifimizin daha çok petrol ve doğal gaz ithalatı, Soma ve diğer madenlerden işçinin emeği ve alın teriyle çıkarılan kömür olduğu unutulmamalıdır. Bu bakımdan, Türkiye hızla yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, 1-2 değil, en az 20 nükleer reaktöre sahip olmak zorundadır.

Değerli arkadaşlar, bugün yüreklerimizi, ebediyete uğurladığımız 301 kömür madeni işçisi kardeşimizin ailelerinin yürekleriyle birleştiriyoruz ve diyoruz ki acınız acımızdır; ruhları şad, mekânları cennet olsun, başımız sağ olsun.

Bir daha böyle büyük acıların yaşanmaması dualarımla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Gündem dışı konuşmalara Hükûmet adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız cevap vereceklerdir.

Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Öncelikle, Soma’da hepimizin bildiği gibi 301 işçimizi kaybettik, onlara Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar temenni ediyorum.

Ayrıca, Sayın Mevlüt Aslanoğlu vefat etti; çok üzüldük, kalpten üzüldük ve onun sesini her zaman hissedeceğiz, “Hakkımı istiyorum, Malatya’nın hakkını istiyorum.” dediği cümleleri sıkça hissedeceğiz. Allah’tan rahmet diliyorum kendisine.

Değerli arkadaşlar, büyük bir acı yaşadık Soma’da. Bütün iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle, toplumun birçok katmanıyla beraber oradaydık. Özellikle CHP’den, MHP’den, BDP’den ve diğer partilerden gelen arkadaşlarıma da göstermiş oldukları nezaketten dolayı teşekkür ediyorum.

AK PARTİ’miz aynı şekilde, sürekli oradaydı ve hiç ayrılmadı. Acılarımızı sonuna kadar da paylaştık, paylaşmaya da devam ediyoruz.

Değerli arkadaşlar, Manisa Soma Eynez’de, özel sektöre ait bir şirketin yerinde bir kaza oldu; Türkiye madencilik sektöründeki en önemli kazalardan bir tanesiydi ve o kazada, başından sonuna kadar, bütün kurumlarımızla beraber, aracı gereci, insan kaynaklarıyla beraber hep oradaydık. Malum, AFAD’ın koordinasyonunda, Türkiye Taşkömüründen gelen uzmanlar, onların helikopterle acilen, buradan bizim uçakla yine acilen oraya gidiyor olmamız, 112 acil sağlık hizmetlerinin, UMKE ekiplerinin, yine, 23 ambulansla beraber oraya intikal ediyor olması, Bakanlığımızdan, TTK, MTA, TKİ, MİGEM gibi kuruluşlarımızın, bakan yardımcılarımızla beraber, Sağlık Bakanı Yardımcısı, Çalışma Bakanı Yardımcısı ve bütün bakanlarımız, oraya gelen bakanlarımız, Çalışma Bakanımız, Sağlık Bakanımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız, birçok kurumlarıyla beraber, yaklaşık, orada 2.600 kişiyle beraber bu kriz yönetilmeye gayret edildi.

Söz konusu madenin uzunluğu yaklaşık 4,5 kilometre ve en derin yeri, en eksi kodu 450 ve olayın cereyan ettiği yer de 150 metre kadar daha derindeydi. Kaza, ocağa temiz hava taşıyan ana galeride meydana geldiği için, karbonmonoksit zehirlenmesi, aslında bütün ocağı kapladı ve temiz hava yangın sonucunda kirlenerek üretim yerlerine ulaştı ve çalışanları etkisi altına aldı.

Bahsedildi, 787 kardeşimiz; bunlardan 363’ü behemehâl kurtarıldı ve bu süreçte, arama ve kurtarma, canlı çıkartma, yaralıları acilen hastaneye ulaştırma, vefat edenlerin cenaze işlemleri, madenci kardeşlerimizin aileleri, yakınlarının teskini; birçok konu tabii ki bu kriz merkezinin gündemindeydi.

Hasan Bey biraz önce çok doğru bir tespitte bulundu. Krizin doğru yönetilmesinin en önemli gerekçelerinden bir tanesi koordinasyonun tek yerden yapılıyor olmasıdır ve bu konuda AK PARTİ ve bütün muhalefet partileri bu konuya son derece nezaket gösterdiler ve bu krizin doğru yönetilmesine katkı koydular.

AFAD, 156 personel ve 45 araçla beraber; Genelkurmay Başkanlığımız 1 uçak ve 2 helikopterle beraber; Bakanlığımız Zonguldak’tan, Çayıralan’dan Tunçbilek’ten yaklaşık 250’ye yakın personelle beraber; Kızılay 100 personelle ve 12 araçla beraber; Sağlık Bakanlığımız 405 personel, doktor, hemşire, 6 hava aracı, 62 ambulansla beraber bölgede hizmet verdiler. İçişleri Bakanlığımızın hakeza aynı şekilde bütün bu koordinasyonun içerisinde ciddi bir emeği var. Emniyet Genel Müdürlüğümüz, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından personel  ve aracın da aynı şekilde bu krizin çözülmesine çok ciddi katkılar koyduğunu söylemeliyim.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığımız; Ankara, İstanbul, Balıkesir, Denizli, İzmir, Manisa büyükşehir, Uşak ve Kütahya belediyelerimiz personel ve araçlarıyla beraber Soma’ya koştular.

Daha burada ismini sayamadığımız birçok kurum, birçok sivil toplum örgütü, aynı şekilde bu krizin çözülmesine katkı koydular.

Tek bir yürek orada hep beraber çalıştık ve DNA testleriyle beraber, madende vefat eden işçi kardeşlerimizin eşleştirilmesi yapıldı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından alanda 39 kişiden oluşan yine 13 tane ekip görevlendirildi.

Toplamda 2.743 personelle ve 258 kara aracı ve 9 hava aracıyla beraber Soma’da bu çalışmalar devam etti. Çok büyük bir kriz, çok ciddi bir sıkıntı, derin bir üzüntü ve gerçekten her birimizin derinden yaralandığı bir maden kazası oldu.

Tabii, cumartesi günü bu çalışmalar nihayetlendi ve toplam 486 işçimiz kurtarılmış, 301 işçimiz de hayatını kaybetmiş oldu. Kazanın ardından tabii ailelere manevi desteğin yanında maddi desteğin de sağlanması aynı şekilde başladı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın ailelere cenaze işlemleriyle alakalı yaptığı 1.000’er TL yardım o anda ihtiyacı karşılamaya karşılık, ona matuf bir işlemdi. Tabii ki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız da burada anlatacaklar, Bakanlıklarıyla alakalı çok geniş bir çalışma alanı hakeza burada yaşandı.

Orada, ihtiyaç sahiplerine yine AFAD’ın yaptığı çalışmalar son derece önemliydi ve Soma'da Sayın Cumhurbaşkanımızdan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımıza, Başbakanımıza, Genel Kurmay Başkanımıza; muhalefet partilerimizin liderleri Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli ve diğer partilerimizin başkanlarına Mecliste grubu bulunmayan parti liderlerine varıncaya kadar bu acıyı hep beraber ortakça paylaştık. Bu acının siyaset üstü olduğuna hep beraber inanmıştık ve ayrıca, sendikalar, TÜRK-İŞ Genel Başkanı, sivil toplum kuruluşları, vakıflar, dernekler; sanat, spor ve basın dünyasının temsilcileri de hakeza aynı şekilde oradaydılar. Buradan, Kızılaya ve maden alanında bulunan bütün sivil toplum örgütlerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, eğer bir afet doğal afet değilse, tabii afet değilse orada kusur vardır. Eğer oradaki afet bir doğal afetse oradaki kusur tartışılır ama buradaki kusur, değerli arkadaşlar, kesinlikle tartışılmaz. Bunun paydaşları kim ve hangi kuruluş olursa olsun bununla alakalı yapacağımız çalışmaya itimat etmenizi, inanmanızı özellikle isterim. Çünkü burada insani, siyasi, idari, adli, hukuki, teknik, denetimler açısından ve birçok yönden bu konunun irdelenmesi lazım ve bütün bu saydığım konuların her birinin enine boyuna irdeleneceğinden hiçbirimizin şüphesi olmasın.

Biz, şu anda, madencilikle alakalı… Üretim faaliyetleri, biliyorsunuz, o ocakta durdu. Oranın maden ocağı son derece canlı bir işletme. Maden ocağı, bıraktığınız gibi kalabilen bir işletme değil. Maden ocakları, metan gazı üretebilen, karbonmonoksit üretebilen, için için yanabilen ve manada bir kısım yerleri suların da basabileceği son derece dinamik ve canlı bir varlık gibi davranıyor. O yüzden, bunların üretiminin durdurulması ile ocağın kapatılmasının her birinin ayrı ayrı şeyler olduğunu bir kez daha söylemek isterim.

Zonguldak’taki kömürün ana odağında metan varken buradaki kömürün ana merkezinde kızışma var, kömürün için için yanması var. O yüzden, böyle bir karakteristiği olduğunu da söylemem lazım. Oradaki havanın dolaşımı, aynen insan vücudundaki kalpten çıkan temiz kanın kirli kan olarak dönüp tekrar “refine” edilmesi (rafine edilmesi) ve ondan sonra tekrar temiz olarak verilmesi gibidir. Temiz havayla kirli havanın karıştığı ve çok ince bir çizgiyle beraber yürüdüğü bir alan vardır. Buradaki en büyük sıkıntı, temiz hava yoluna karbonmonoksit blokunun gelmesidir ve bununla, sanki, bütün hücrelere temiz hava verirken kirli hava vermek gibi bir nokta vardır. Bu işin, tabii ki, odağında redevansla alakalı işletmecilik yapan özel sektör vardır ama sorumluluk olarak hem hukuki hem de insani olarak tek başına  değildir. Redevans işletmeciliği yapan TKİ’nin ve nezaret eden teknik ve daimî nezaretçilerden ruhsat sahibine varıncaya kadar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızla beraber Çalışma Bakanlığımızın da içinde bulunduğu bir sorumluluk alanıdır.

Biz bu kazayı çok önemli bir tehdit olarak görüyoruz. Bu tehditten, mutlaka önümüzdeki madencilik alanına, şimdiye kadar yaptığımız denetimlerin, şimdiye kadar yaptığımız bütün soruşturmaların ötesinde ayrı bir boyut getirmek durumundayız. Kimse istemez böyle bir kazanın olmasını, ama olmuşsa -şu ana kadar bizim yaptığımız denetimleri arkadaşlarım bana sayfalar dolusu verdiler, şu tarihte buraya gittik, bu tarihte oraya gittik ama- bu kaza olduğuna göre mutlaka daha farklı bir şey var. Bunların her birisi yargıya intikal ettiği için ve savcılıkta bunlar yürütüldüğü için, şu anda bizim bunların detaylarına girmemiz çok doğru olmaz.

İşin başından beri, ilk verdiğimiz basın bülteni ve basın toplantısında, bu kazanın gerekçesi ve nedenleriyle alakalı -belki dikkat etmişsinizdir- son derece temkinli konuştum, çünkü kazanın gerekçeleri, kazanın nereden çıktığı, bu idari soruşturmayla, adli soruşturmayla beraber olacak.

İdari soruşturmada, ruhsat sahibinin yaptığı redevans anlaşmaları ve sözleşmelerle alakalı konulardan tutun, adli konularda, bütün buradaki yapılacak olan cezai işlemlere varıncaya kadar… Tabii ki biz Çalışma Bakanlığıyla aramızda, son derece iyi bir çalışma ekibiyle beraber, acaba çalışmalarda çakışma var mı, bir duplikasyon var mı, aynı işler mi, yaptığımız işler nelerdir, yapmadığımız işler nelerdir, 70’e yakın kalem üzerinde çok farklı denetimlerle beraber geliyoruz.

Değerli arkadaşlar, bir maden kazasının haklı olarak çok ciddi bir haber niteliği vardır, çünkü Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a varıncaya kadar her birimizi etkileyen ve kalbinin Soma’da attığı bir hafta geçirdik, ama bizim bununla alakalı yaptığımız bütün denetimlerin, bütün çalışmaların üzerine bazı şeyler daha eklememiz gerekiyor. Bu işin hukuki boyutu yanında maddi-manevi tazminatlar olacaktır ve bunlarla alakalı düzenlemeler olacaktır. Adli soruşturmalarda savcılarımızın, hâkimlerimizin ve… Cezai uygulamalar olacaktır. İdari soruşturmalarda tabii ki ruhsat bağları ve biraz önce arz ettiğim gibi, bunlarla alakalı korelasyonlar olacaktır. Sözleşmelerin cezai sorumluluklarla alakalı olan bağlantısı tabii ki adalet tarafından da hep beraber takip edilmektedir.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; burada, Sayın Başbakanımızın da açıkladığı gibi, şehit yakınlarıyla alakalı yapılacak çalışmaları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın Başkanlığında bir heyet yürütecek. Bizim özellikle bu işleri yaparken, orada, bazı sosyal medyada geçen ve her birimizin söylemekte dahi mahcup olabileceği bazı konular işlenmiştir. Şu anda bunların detayına girmiyorum ama anında oradaki hizmetlerin yapılıyor olmasını ve bununla alakalı yapacağımız  çalışmalarda daha da farklı yaklaşımlarımızın sunulacağını özellikle söylemem lazım. Öyle bir madencilik kazası olduktan sonra yapılacaklar ayrıdır; herhangi bir parlama, herhangi bir yangın, herhangi bir metan gazının galeriye verilmesini önleyecek çalışmalar ayrıdır. Şu anda bununla alakalı dünya örnekleri, şimdi olduğu gibi, tekrar inceleniyor. Bizim bununla karşılaşacağımız bir sürpriz var mı, atladığımız bir nokta var mı; yoksa, bütün bu denetimler olduktan sonra, bütün proje şartları, bütün bu fiziki şartlar yerine gelmiş olsa dahi işletmeye refakat konusunda mı bir atlama var, bütün bunların her biri enine boyuna sergilenecek.

Ben çalışma arkadaşlarıma şunu söyledim, basının huzurunda da, kamuoyunun huzurunda da söyledim: 301 canımızı kaybettik. Bununla alakalı ne dünya ne de ahiret vebalini hiçbirimiz üstlenmez, hiçbirimiz omzuna almaz, almaması da lazım. Bu veballe… Onların yaklaşık 500’e yakın da çocukları var. Onların eğitimiyle alakalı, onların öğretimiyle alakalı sonuna kadar takipçisi olacağımızı bu vesileyle burada bir kez daha söylemek istiyorum. Onların bundan sonra bir nebze olsun sıkıntılarını hafifletecek ve devleti, Hükûmeti ve diğer bütün partilerle beraber sivil toplum örgütlerini kendilerinin yanında hissedeceği bir yapıyı kurgulayacağız. Bu, canlarımızı geri getirmez ama bundan sonraki çalışmalarla alakalı bize ışık tutar.

Değerli arkadaşlar, Türkiye’de kömür işletmeciliğiyle alakalı yaklaşık 102 milyon ton her yıl kömür kullanıyoruz ve bunun 80 milyon tonu Türkiye’de üretilen ve ağırlığı linyit olan madenlerden kaynaklanıyor. Bunların istihdamıyla alakalı, rakamlarıyla alakalı, yansımalarıyla alakalı birçok konuya şu anda girmeyeceğim ama bizim -yerli kömürü- hiçbir işçimizin can güvenliğine halel getirmeden bunu yapabiliyor olmamız lazım. Bunun çözümünün “Her birisini kapattık ve olduğu yerde dondurduk.” olmadığını hepimizin bilmesi lazım.

Türkiye’deki kömür damarlarının, Güney Afrika gibi, Almanya gibi, Avustralya gibi bir kısım ülkelerdeki damarlardan çok farklı olduğunu söylemem lazım. Bize benzeyen ülkeler var, bize hiç benzemeyen ülkeler var. Çözüm önerilerinde beraber çalışabileceğimiz ülkeler var, farklı çalışabileceğimiz ülkeler var. Güney Afrika’dan bugün -80-82 dolar para veriyorsunuz- istediğiniz limana 6.500 kilokaloride kömür getiriyorlar. Üzerinden 4 metrelik toprağı aldıktan sonra oraya 100 tane iş makinesi koyuyorsunuz, 1.000 tane kamyon koyuyorsunuz ve bütün kömür bu şekliyle elde edilmiş oluyor. Bizde 600 metreler, 650 metreler… Hatta Zonguldak’ta denizin kendisine doğru 200 metre, 300 metre girdiğimiz ve denizin altında bulunan kömürlerimiz gibi değil. Bu, yapılan hiçbir kusuru, hiçbir hatayı makul hâle getirmez. Kömürümüz şu anda bulduğumuz gibidir ve biz onu bulduğumuz yerde ancak çıkartabileceğiz. Bunun sosyal yanları var, siyasi yanları var, birçok yansımaları var, istihdam yanıyla beraber. O yüzden, bu kaza, özellikle Soma kazası yalnızca Türkiye'nin en büyük maden kazası değildir arkadaşlar. Dünyada ne yazık ki literatüre giren bu konuda, biz, bunu hızlıca giderebileceğimiz, kazasızlık ortamını oluşturabileceğimiz bir noktaya gelmiş bulunuyoruz.

O yüzden, değerli arkadaşlar, ben bu esnada, Meclis araştırma komisyonunda bütün katkı koyacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum. Şeffaf olarak bütün bilgileri kendileriyle paylaşacağımızı peşinen söylüyorum.

Tekrar, Soma kazasında hayatını kaybedenlere ve Değerli Milletvekilimiz Mevlüt Bey’e Allah'tan rahmet, geride kalanlarına da sabırlar niyaz ediyorum.

Arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Şimdi, sayın milletvekilleri, öncelikle sırasıyla söz isteyen sayın grup başkan vekillerine söz vereceğim, sonra birer dakika sayın milletvekillerine söz vereceğim.

Sistem 30 kişi kabul ettiği için sisteme giremeyen sayın milletvekilleri her bir sayın milletvekili konuştuktan ve ismi silindikten sonra sisteme girebilirler.

Sayın Vural, buyurun.

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle Soma’da meydana gelen tarihimizin en büyük faciası sonucunda şehit olan 301 madencimize Cenab-ı Hak’tan rahmetler diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum. Allah bizi bu gibi kazalardan koruyacak tedbirleri alma konusunda idrak sahibi yapsın.

Bu acıların tekrar yaşanmaması için gerekli her türlü desteği vereceğimize Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına huzurlarınızda söz veriyorum. Bu acıları paylaşarak azaltan aziz milletimize, Anadolu’nun her köşesindeki milletimizin her ferdine canıgönülden teşekkür ediyorum. Herkesin kalbi Soma’da attı, acısını yüreğinde hissetti, acıları paylaştı. Gerçekten neden büyük bir millet olduğumuzu da bu acıyı paylaşırken ortaya konulan tavırlar gerçekten göstermiştir. Aynı zamanda, bu acıyı yaşayan, şehit olan, orada bulunan madencilerimizin herkese verdiği dersler vardır. Umarım, o madencilerin de verdiği insanlık dersinden de nasibini almayanların nasibini almasını da diliyorum.

Bu vesileyle Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatı münasebetiyle başsağlığı diliyorum, kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, sevenlerine başsağlığı diliyorum. Tabii, Sayın Mevlüt Aslanoğlu çok çalışkan bir milletvekiliydi ve bu yönüyle bakıldığı zaman bu Mecliste usul tartışmasında aleyhte söz talebi almadan önce söylediği bir ifadeyi       -Soma’yla ilişkilendirerek- tutanaklardan okuyorum:

“Ferit Mevlüt Aslanoğlu (İstanbul) - Sayın Başkan, Soma’da insanlar ölmüş, burada... Ya, etmeyin lütfen, Allah aşkına ya! Hücum etmeyin ya! Soma’da insanlar ölmüş.” diyordu.

Ben de onun bu sözüyle Soma’da ölen insanlarımıza ve Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Altay, buyurun.

2.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, geçtiğimiz hafta milletçe büyük bir felaket yaşadık, aynı zamanda bu büyük felakete kalbi dayanmayan, o yüce büyük kalbi dayanmayan Milletvekilimiz Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nu kaybettik.

Cumhuriyet tarihimizin en büyük maden katliamında resmî kayıtlara göre 301 vatandaşımızı kaybetmenin derin üzüntüsü ve yası içindeyiz. Öncelikle yaraların sarılması, sonrasında da sorumlulardan hesap sorulması için her şeyi hukuk çerçevesinde yapacağımızın bilinmesini isterim.

Mevlüt Aslanoğlu Parlamentoda hepimizin tanıdığı gibi iktidarıyla, muhalefetiyle dört siyasi parti grubunun ve tüm bağımsız milletvekillerinin gönlünde taht kurmayı başarmış, eşi ve benzeri olmayan, emsalsiz bir arkadaşımızdı. Onu tarif etmek gerekirse halk dostu, eşsiz ve örnek bir insandı diyebiliriz; dürüst, fedakâr, çalışkan bir siyasetçi deriz; erdem, uzlaşma ve hoşgörü timsali deriz. Mevlüt Aslanoğlu bu Parlamentoda uzlaşının, hoşgörünün, çalışmanın, diyaloğun simgesi olmuş bir milletvekilimizdi. Cenazesinde de görüldüğü gibi hem Parlamento içinden hem Parlamento dışından mahşerî bir kalabalıkla onun ebedî yolculuğuna uğurlanması, onun bizlerde ve toplumumuzda nasıl derin bir iz bıraktığının açık bir göstergesidir. Cenab-ı Allah Mevlüt Aslanoğlu’nun yakaladığı o geniş sevgi çemberini hepimize nasip etsin. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Cenaze törenine katılan iktidar partisi ve diğer muhalefet partilerinin milletvekillerine, yöneticilerine, velhasıl herkese çok teşekkür ediyorum, gösterdiğiniz ilgiye de teşekkür ediyorum. Mekânı cennet olsun. Parlamentomuz için büyük bir kayıp ve hepimizin onu çok arayacağını biliyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Baluken, buyurun.

3.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ve Türkiye-Rojava ile Dirbesiye-Şenyurt sınırında askerlerin rastgele ateş açması sonucu insanların ölmesine ve yaralanmasına neden olan zihniyeti kınadıklarına ve Hükûmeti göreve davet ettiklerine ilişkin açıklaması

İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, 13 Mayıs günü ülkemizi ve tüm dünyayı yasa boğan Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciasını insanlık dramı olarak, acısı bitmeyecek bir katliam olarak değerlendirdiğimizi ifade etmek istiyorum. Soma faciasından saatler sonra göçük altından çıkarılan mazlum emekçilerin sermaye sahiplerine, siyasilere, ihmali olan herkese çok büyük insanlık dersleri verdiklerini buradan ifade etmek istiyorum. Özellikle Soma katliamı, kâr hırsının ulaştığı en insanlık dışı noktanın, emekçiye yapabileceği sömürünün son noktası olarak tarih sayfasındaki yerini şimdiden almıştır diyorum.

Biz Halkların Demokratik Partisi olarak, Soma katliamında yaşamını yitiren bütün yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve bütün halkımıza başsağlığı diliyoruz, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Birazdan görüşülecek araştırma önergesinde milletvekili arkadaşlarımız grubumuz adına oradaki gözlemlerini ve ileriye yönelik çözüm önerilerini açık bir şekilde ortaya koyacaklar. Biz, Soma katliamının bir siyasi sorumluluğunun olduğunu ve bu sorumluluğun hesabının da mutlaka sorulacağını, Halkların Demokratik Partisi olarak da bunu takip edeceğimizi açık bir şekilde tekrar ifade ediyoruz.

Yine, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nu yitirmenin acısını yüreğimizde paylaşıyoruz. İnsan sevgisiyle, halk sevgisiyle dolu Mevlüt ağabeye Allah’tan rahmet; ailesine, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu başta olmak üzere bütün Meclisimize ve tüm halkımıza başsağlığı dileklerimizi iletmek istiyoruz.

Bir diğer husus: Dün, Şırnak’ın Cizre ilçesinde, Türkiye-Rojava sınırında, sınırı iki çocuğu ve babasıyla birlikte geçmeye çalışan, silahsız, 28 yaşındaki bir anne Saada Darwich, askerlerin rastgele ateş açması ve taraması sonucu katledilmiştir, yaşamını yitirmiştir.

Yine, Dirbesiye-Şenyurt sınırında da 15 yaşındaki Ali Özdemir rastgele açılan ateş sonucu ağır yaralanmış ve şu anda aldığımız haberlere göre de iki gözünü kaybetmiştir.

Biz, çocuk demeden, kadın demeden, rastgele ateş açmak suretiyle insanlarımızı yaralayan ve katleden bir zihniyeti kınıyoruz. Hükûmeti de bu sorumluları bir an önce idari ve adli soruşturma için yargı önüne çıkarmaya ve kendi görevini yapmaya davet ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Hamzaçebi, buyurun.

4.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ile Samsun Milletvekili Tülay Bakır’ın annesinin vefatına ilişkin açıklaması

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, geçen hafta Soma’da meydana gelen maden faciasında 301 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bütün toplumu derinden yaralayan, yüreğimizi acıyla dolduran bu olay karşısında gerçekten günlerce toplum olarak büyük bir travma yaşadık. Bu travmanın, bu acının daha uzun süre devam edeceğini düşünüyorum çünkü 301 kardeşimiz orada insanlık dışı şartlarda, kontrollerin yapılmadığı, âdeta ölüme davetiye çıkarıldığı bir ortamda çalışıyordu. Ben 301 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum; onların ailelerine, yakınlarına ve tüm milletimize sabır diliyorum, başsağlığı diliyorum. Böylesi olayların bir kez daha yaşanmaması bu acıdan çıkaracağımız en büyük derstir ancak genel olarak her büyük olay, her acı olay sonrasında bu tip cümleler sarf etmiş olmamıza rağmen, yetkililerin bu tip cümleler söylemiş olmasına rağmen böylesi acı olayları her seferinde yeniden yaşadığımız da bir gerçektir. Bu olayın tarihimizde bir son olmasını ve bundan sonra toplum olarak, millet olarak bu acıları yaşamamayı gönülden diliyorum. Madenci kardeşlerimizin geride bıraktığı gözü yaşlı, yaslı aileleri yürekten kucaklıyorum, onların acılarını paylaşıyorum, her zaman onların yanında olacağımızı ifade ediyorum.

Yine geçen haftanın ikinci acılı olayı, 22 ve 23’üncü Dönem Malatya, 24’üncü Dönem İstanbul Milletvekili olan Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun rahmete intikal etmesiydi. 2002 yılından bu yana beraber Parlamentoda görev yaptığımız Sayın Mevlüt Aslanoğlu çok değerli bir arkadaşımızdı. Kültürümüzde, dinimizde, ölen kişinin ardından güzel sözler söylemek vardır, kötü sözler söylenmez ama Mevlüt Aslanoğlu gerçekten arkasından iyi sözler söylenilmeyi hak eden bir kişiydi, bunu fazlasıyla hak etmişti. Önceliğinde, gerek siyaset önceliğinde gerek yaşam önceliğinde kendisi değil, ailesi değil, millet vardı, vatandaş vardı, onların sorunları vardı. Böylesine örnek bir siyaset insanıydı, örnek bir halk adamıydı. İyi bir arkadaştı, fedakâr bir insandı, vefa sahibi bir insandı. Genellikle, toplumsal ilişkilerde, arkadaşlık ilişkilerinde, siyasette artık kaybolmaya yüz tuttuğunu gördüğümüz, “vefa” dediğimiz kavramın timsaliydi Sayın Mevlüt Aslanoğlu; cefakârdı, hassas bir kalpti, yürek dolu bir insandı, çok iyi bir arkadaştı. Benim Parlamentodaki en yakın arkadaşımdı diyebilirim. Bu nedenle, ayrıca, belki hissiyatım biraz daha fazla olabilir, biraz daha bu konuda fazla söz söyleme hakkını kendimde görüyorum. Parlamentoda da siyasi partiler üstü bir grup başkan vekili unvanını hep birlikte kendisine vermiştik. Dört siyasi parti arasında uzlaşmayı sağlayan iyi bir arkadaşımızdı. Cenaze namazı gerçekten örnekti, her siyaset adamının ders alması gereken bir cemaat vardı orada. Bütün siyasi partiler vardı, sayın bakanlar vardı, toplumun her kesiminden insanlar vardı. Böylesi bir kitleyi cenazesinde buluşturabilme özelliği bir siyaset adamının herhâlde olması gereken özelliğidir. Allah rahmet etsin diyorum. Parlamentoya, ailesine, arkadaşlarına sabır diliyorum, başsağlığı diliyorum. Mevlüt Aslanoğlu’nu çok özleyeceğim.

Son olarak, Samsun Milletvekilimiz Sayın Tülay Bakır’ın annesinin vefat ettiğini öğrendim. Tülay Hanım’a buradan sabır diliyorum, başsağlığı diliyorum. Annesine Allah’tan rahmet diliyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Elitaş, buyurun.

5.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ile Samsun Milletvekili Tülay Bakır’ın annesinin vefatına ilişkin açıklaması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarımızı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunu saygıyla selamlıyorum.

Geçtiğimiz hafta Soma’da meydana gelen maden kazası faciasında şehit olan 301 işçimize Allah’tan rahmet diliyoruz, ailelerine sabırlar diliyoruz, “Türk milletinin başı sağ olsun.” diyoruz.

Biz orada, Soma’da, o faciada 301 şehit verdik ama geride 77 milyonun tek bir yürek olduğunu ve yaralı yürek olduğunu gördük. Bu, Türk milletinin önemli hadiselerde bir vücut olduğunun, tek bir yürek olduğunun en önemli göstergelerinden biriydi. Türkiye’nin dört bir yanından bu ailelere taziyede bulunan, dualar eden, yardım etmek için gayret gösteren vatandaşlarımızı görünce gerçekten duygulanmamak elde değildi.

Bu süre içerisinde, beş gün süreyle, Soma’da, madende oradaki acılı ailelerle birlikte yatarak bu meseleyi en iyi şekilde götürebilmek için, olayların büyümesini engellemek, daha fazla can kaybına meydan vermemek için canla başla gayret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız’a, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yardımcılarına, tüm kurum ve kuruluşların temsilcilerine bir milletvekili olarak, bu vatanın bir ferdi olarak yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Öte yandan, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle bu konuda elden geldiğince gayret edip sorunun çözülmesi için, sorunun farklı boyutlara gitmemesi için gayret gösteren siyasi parti temsilcilerine, milletvekillerine de teşekkür ediyorum.

Yine, bu süreç içerisinde on bir buçuk yıldır bu sıralarda birlikte siyaset yaptığımız, önce Malatya milletvekilliği, daha sonra İstanbul milletvekilliği yapan, milletvekilliğinden önce de dostluğumuz bulunan rahmetli Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nu kaybetmenin üzüntüsünü de yaşadık. Mevlüt Bey Türkiye Büyük Millet Meclisinin en renkli simalarından biriydi. Hakaret etmeden hakkını arayan ender milletvekillerinden, ender siyasetçilerinden biriydi. Belki de tek örneğidir diyebiliriz. Ferit Mevlüt Bey’in yokluğunu sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil tüm siyasi parti grupları herhâlde çok arayacaktır, çünkü uzlaşmanın en önemli örneklerinden, temsilcilerinden biriydi. Bizimle, grup başkan vekili arkadaşlarla gelir, o gün nasıl uyumlu bir şekilde meseleyi çözeriz diye gayret gösteren arkadaşımızdı.

Hem Cumhuriyet Halk Partisinin başı sağ olsun hem de hepimizin başı sağ olsun diyorum, ailesine sabırlar diliyorum. Bunu şekli manada değil yani -Akif Bey biraz önce söyledi- ölenin arkasından iyi konuşulur anlamında değil, gerçekten on bir buçuk yıldır kendisini tanıyan bir arkadaşı, bir milletvekili olarak yürekten söylediğimi ifade etmek istiyorum.

Samsun Milletvekilimiz Tülay Bakır Hanımefendi’nin de annesi rahmeti Rahman’a kavuşmuş. Annesine rahmet diliyorum; kendisine, ailesine sabırlar temenni ediyorum.

Tekrar, yüce milletimizin başı sağ olsun, Rabbim böyle bir acıyı bizlere göstermesin diye temennilerimi iletiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın Öz…

6.- Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Cuma gecesi kalp krizi sonucu hayatını kaybeden, Malatya ve Türkiye sevdalısı, gönül insanı, siyaseti uzlaşmacı yapısıyla, hizmet anlayışıyla yapan milletvekilimiz Mevlüt Aslanoğlu ağabeyime Allah’tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun diyorum, başta Malatyalı hemşehrilerim olmak üzere tüm milletimizin başı sağ olsun diyorum, Mevlüt ağabey, seni çok özleyeceğiz diyorum.

Yine, Soma’da meydana gelen faciada hayatını kaybeden 301 kardeşimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbimden bir daha böyle felaketlerle karşı karşıya kalmamamızı temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Atıcı…

7.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

AYTUĞ ATICI (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, değerli ağabeyimiz Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve Soma’da yaşamını yitirenleri rahmetle anıyorum .

Soma’da yaşananları bir iş kazası olarak değerlendirmek oradaki cinayetlere ortak olmaktır. Dün Soma’da, önceki gün limanlarda cinayetlere tanıklık ettik; yarın diğer iş kazalarına, yeni cinayetlere tanık olabiliriz. Kurulacak araştırma komisyonunda, sadece kömür madenlerinde çalışan işçilerin değil, tüm çalışanlar için işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunları araştırılmalıdır.

Ölüm, Allah’ın emridir ancak madenciliğin fıtratında ölüm yoktur. Yaşamını yitirenlere “şehit” demekle acı hafiflemiyor. Ölen kardeşlerimize şehit haklarını vermeliyiz, yakınlarına iş sağlamalı, çocuklarına sahip çıkmalıyız; aksi durumda, ikiyüzlülük yapmış oluruz.

Mersin’de yapılması planlanan nükleer santralde meydana gelecek küçücük bir kaza, çok daha büyük felaketlere neden olabilir, derhâl bu sevdadan vazgeçilmelidir.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Özcan…

8.- Bolu Milletvekili Tanju Özcan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ve Bolu’nun Mengen ilçesine bağlı Gökçesu beldesinde çok sayıda maden ocağı olmasına rağmen sağlık ocağı bulunmadığına ilişkin açıklaması

TANJU ÖZCAN (Bolu) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ben de Soma’da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ve değerli büyüğümüz Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum.

Tabii, sayın bakanlar buradayken ben bir konuda uyarıda  bulunmak istiyorum, somut bir uyarıda: Bolu ili Mengen ilçesi Gökçesu beldesi; burası bir belediye, aynı zamanda çok sayıda maden ocağının, kömür madenlerinin bulunduğu bir bölge. Yüzlerce işçi çalışıyor Sayın Bakan bu bölgede ve çok vahim, bu bölgede, bu Gökçesu beldesinde bir sağlık ocağı dahi bulunmuyor. Yani meydana gelebilecek bir iş kazasında acil müdahale olanağı yok. Bu konuda uyarılarda bulunmamıza rağmen de hâlen, en azından bir sağlık ocağı dahi açılamıyor.

Yine, buradaki işçilerimize sosyal güvenlik anlamında herhangi bir katkı verecek bir kuruluş da yok.

Yine, burada bu arkadaşlarımız, özlük ve mali hakları bakımından son derece zor durumdalar. Madenlerle ilgili denetimlerin yetersiz olduğunu ben bugünden size söylemek istiyorum.

BAŞKAN –  Teşekkür ediyorum.

Sayın Bahçekapılı.

9.- İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de diğer arkadaşlarım gibi, geçtiğimiz hafta Soma’da hayatını kaybeden 301 madencimizi rahmetle anıyorum. Ailelerine başsağlığı ve sabır ve yaralı kardeşlerime de acil şifalar diliyorum. Acı büyük ve sıkıntılı günler geçiriyoruz.

Geçtiğimiz perşembe gecesi de Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nu kaybettik. Ailesine, sevenlerine, hepimize ve özellikle Cumhuriyet Halk Partisi ailesine başı sağ olsun diyorum. Mevlüt Bey, çok duygusal, çok renkli, çok çalışkan, çok uzlaşmacı kimliğiyle tanınan bir kişilikti. Zor anları onun sayesinde aştığımızı biliyorum; nazik bir insandı, ilkeliydi, saygın bir üslubu vardı, güven duyulan bir siyasetçiydi. Ondan öğreneceğimiz çok şey var diye düşünüyorum, umarım, hepimize örnek olur.

Sevgili Mevlüt ağabeye şunu söylemek istiyorum son olarak: Bu salon, bu koltuklar, bu komisyon odaları sizi hiç unutmayacak; rahat uyuyun Mevlüt ağabey.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Özgündüz…

10.- İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Evet, 13 Mayıs günü Soma’da, madende 301 canımızı kaybettik. Birçok hata, ihmal, denetimsizlik sonucu, bu facia ne yazık ki yaşandı. Orada evine ekmek götürmek isteyen, çocuklarının rızkı için yerin altında çalışan insanların hepsi, farklı siyasi görüşten de olsa, farklı etnik, inançsal yapıdan da gelse bir arada aynı kaderi paylaşıp can verdiler, onların hepsi bizim insanlarımızdı. Allah’tan rahmet diliyorum fakat geride kalanları yaşatmamız gerekiyor, burada da en büyük görev Hükûmete düşüyor ve Türk milletine bu iş düşüyor.

Ayrıca, Mevlüt ağabeyi kaybettik, hepimizin başı sağ olsun. Mevlüt ağabey hepimize bir örnekti, ruhu şad olsun. Ben çok şey öğrendim, aynı bölgenin milletvekiliyim, seçim döneminden itibaren her davranışıyla bana, şahsıma örnek olmuştur. Mekânı cennet olsun, Meclisin de başı sağ olsun.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Dedeoğlu…

11.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ve Kahramanmaraşlılar olarak, Afşin-Elbistan Termik Santralinde göçük altında kalan görev şehitlerine bir anıt mezat yapılmasını istediklerine ilişkin açıklaması

MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Soma maden ocaklarımızdaki görev şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Yine, Parlamentoda, ağabeyimiz, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na da ayrıca, Allah’tan rahmet diliyorum, nur içinde yatsın.

Soma maden ocaklarında bu şehitlerimizle beraber, Türkiye’nin birçok maden ocağında da şehitlerimiz oldu. Yine bundan dört beş yıl önce Kahramanmaraş Afşin-Elbistan Termik Santralimizde de göçük altında kalan ve şu anda da hâlâ göçük altında bulunan 9 tane görev şehidimiz maalesef toprak altında durmaktadır.

İki Bakanımız da burada, ikisinden de Kahramanmaraşlılar olarak istirhamımız şudur: Dört beş yıl üstünden geçmesine rağmen, göçük altındaki bu görev şehitlerimizi çıkartamıyoruz; o anlaşıldı. “Hiç olmazsa, Kahramanmaraşlılar olarak, bunlara bir anıt mezar yaptıralım.” diyoruz.

Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Öztürk…

12.- Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) – Sayın Başkanım, geçen salı günü Soma’da elim bir maden kazası sonucunda 301 maden işçimizi kaybettik. İşçilerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum.

Yine Mevlüt Aslanoğlu Milletvekilimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Olayın bütün boyutlarıyla araştırılarak gereğinin yapılmasını diliyor, bundan sonra her türlü teknik ve idari tedbirlerin alınmasını arzu ediyor, bir daha acıların yaşanmamasını Yüce Allah’tan temenni ediyorum. Başımız sağ olsun.

Soma’daki olayda başından beri görev yapan, başta Enerji Bakanımız olmak üzere, bütün bireylere ve kuruluşlara şükranlarımı sunuyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Demir…

13.- Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

NURETTİN DEMİR (Muğla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Mevlüt Aslanoğlu gerçekten hümanist, dost, çalışkan bir kardeşimizdi; kaybettik, mekânı cennet olsun.

Soma’da 301 canımızı kaybettik; Soma’nın ve Türkiye’nin başı sağ olsun. Soma, artık sadece büyük bir katliam ve facia alanı değil, AKP iktidarının ülkeyi sürüklediği noktanın da net fotoğrafıdır. Fotoğrafın bir boyutu, yaratılan korku imparatorluğudur. Hâlâ insanlar konuşmaktan, tepkilerini göstermekten ve ağlamaktan korkmaktadırlar.

“Enerji Bakanı, ölüleri çıkartmak için gömlek değiştirmeye fırsat bulamadı.” deniliyor. Çabaları için teşekkür ederiz. Keşke bu hassasiyetini, duyarlılığını faciadan önce de gösterme yeteneği olsaydı, keşke Hükûmet TOMA’lara, biber gazlarına harcadığı parayı Soma’da, Türkiye'deki maden ocaklarında iş sağlığı ve iş güvenliği için harcayabilseydi.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Yüksel…

14.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) – Sayın Başkan, Soma’da yaşanan, tarihimizin en büyük iş katliamında -bilinen- 301 evladımız yaşamını yitirmiştir. Kaybettiğimiz canlarımıza ve kardeşimiz, yoldaşımız Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Milletimizin, insanlığın başı sağ olsun.

Soma’da göçük altında kalan, siyasetin vicdanıdır. Gelin, siyasetçiler olarak “şehitlik” sadece lafta kalmasın, yasayla, iş cinayetlerinde ölenleri şehit kapsamına alalım. Madende ölmek kader değildir.

Üretilen milyon ton taş kömürü başına düşen ölüm sayısı, Taş Kömürü Kurumunda 4,41 kişiyken, özel sektörde 11,50 kişidir; Çin’de 1,27 kişi, ABD’de ise 0,02 kişi seviyelerindedir. İş cinayetlerinde Avrupa’da 1’inci, dünyada 3’üncü sırada olmamız tesadüf değildir. Göçük altında kalan, siyasetin vicdanıdır diyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Düzgün…

15.- Tokat Milletvekili Orhan Düzgün'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ORHAN DÜZGÜN (Tokat) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ben de diğer arkadaşlarım gibi, yalnızca bizim değil, Parlamento grubunun hepsinin ağabeyi olan Mevlüt Aslanoğlu’nu rahmetle anıyorum, ailesine sabır diliyorum.

Yine, Soma’da ölen işçilerimizin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum. Ancak, şunu da söylemek istiyorum ki bu maden faciası, bütün yönleriyle bir an evvel hukuku ve adaleti temin etmek üzere araştırılmalıdır. Ayrıca, bu insanların geride kalan yetimlerine mutlaka devlet sahip çıkmalı. Yalnızca Soma’da ölenlere değil, diğer maden ocaklarında da ölen emekçilerin çocuklarına devlet sahip çıkmak için mutlaka bir yasal düzenleme yapmalıdır diyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Yıldırım…

16.- Burdur Milletvekili H. Hami Yıldırım'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin açıklaması

H. HAMİ YILDIRIM (Burdur) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Soma’da kömür madeninde meydana gelen elim kaza sonrasında Türkiye tarihinin en fazla can kaybı yaşanan facialarından biriyle karşı karşıya kalmanın büyük üzüntüsü içerisindeyiz. Ailelerinin geçimini sağlamak için zor şartlarda çalışan madencilerimizin hayatını kaybetmesi sonucu söylenecek hiçbir sözün teselliye yetmeyeceğini biliyorum. Tüm milletimizi yasa boğan bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için, olayın ortaya çıkma sebeplerinin tüm yönleriyle araştırılmasının ve gereğinin yapılmasının kamuoyunun ortak bir talebi olduğunu görmekteyim. Umarım, kısa zamanda konu açıklığa kavuşur ve gerekli dersler çıkarılır. Soma’da vefat eden madencilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabrıcemîl niyaz ederim. Elim kazadan yaralı kurtulan madencilerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Ayrıca…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Eyidoğan buyurun.

17.- İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) – Teşekkür ederim.

Kaybettiğimiz Değerli Milletvekilimiz Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum. Ayrıca yine, Soma’da kaybettiğimiz canlar, emekçiler için Allah’tan rahmet diliyorum.

Soma’da vuku bulan maden kazasında uzman tahlisiye ve maden mühendisleri tarafından yapılan değerlendirmelerle, ilk tespitlere göre, üç ana başlıkta ihmaller zinciri olduğu anlaşılmıştır:

1- Mekanik ve elektrifikasyon sistemi hataları.

2- İş güvenliği tedbirleri yetersizliği.

3- Maden işletme sistemindeki hatalar.

Bu ihmaller 301 madencimizin hayatına mal olmuştur.

Ülkemizde iş ve trafik kazalarının da dâhil olduğu endüstriyel afetlerin neden olduğu kayıplar, doğal afetlerdeki kayıpları aşmaktadır. İş kazalarındaki kayıpların azaltılmasının tek yolu risk yönetiminden geçer. İnsanı merkeze almayan, teknoloji geliştirip onu uygulamayan, bilgi toplumu olamayan ülkelerde iş kazalarında kayıplar azaltılamaz.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Çandar…

18.- Muğla Milletvekili Tolga Çandar'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve Muğla Yatağan’da özelleştirilmek istenen maden ocaklarının durumuna ilişkin açıklaması

TOLGA ÇANDAR (Muğla) – Sayın Başkan teşekkür ederim.

Bir “kazadır” lafı gidiyor. Kaza falan değil, düpedüz “cinayet” bunun adı. Yani işçiler kaç defa uyarıyorlar: “Bu ocağın ısısı yükseliyor, bu ocağın ısısı yükseliyor.” Dinlediler m? Dinlemediler. Bile bile ladestir.

İki: Yatağan. Biz uzunca bir süredir Yatağan’da direniyoruz, “özelleşmesin maden ocakları, kömür ocakları özelleşmesin.” Özelleşince aynı şey olacak Yatağan’da. Kaç aydır Yatağan’da direniyor insanlar, bağırıyorlar, aynı şey, aynı sonuç, özelleştirme devam ettiği sürece maalesef Yatağan’da da yaşanacak. Dikkat, özelleştirmeye hayır diyoruz, özellikle bu kazaların önlenmesi için.

Saygılarımla.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Metiner…

19.- Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'in, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

MEHMET METİNER (Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun ölüm haberini duyduğumda yüreğime derin bir hüznün çöktüğünü hissettim. Bu hüzne sebep, elbette sevgi ve saygı ilişkisiydi. Siyasal aidiyetlerimiz ve görüşlerimiz farklı bile olsa, pekâlâ insani meziyetlerimizden dolayı birbirimizi sevebilir ve sayabiliriz. Mevlüt Aslanoğlu, bence sevgi ve saygıyı hak eden güzel insanlardan biriydi. O, “Mevlüt ağabey” diye hitap ettiğimde yüreğimde sıcaklık hissettiğim ender bir siyaset adamıydı. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Cumhuriyet Halk Partisi camiasına başsağlığı diliyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Özdalga…

20.- Ankara Milletvekili Haluk Özdalga'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

HALUK ÖZDALGA (Ankara) – Teşekkür ederim.

Soma madeninde 301 işçimizin hayatını kaybetmesi, hepimizi derinden sarstı; evlatlarımızın hepsine bir kez daha rahmet diliyorum Allah’tan, yakınlarının acılarını yürekten paylaşıyorum.

İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu için ayrıca, Allah’tan rahmet diliyorum.

Soma faciasının sorumluluğu, sadece işletmeci şirkete ait değildir, açık bir şekilde görüyoruz ki daha şimdiden devlet, fakat özellikle Enerji Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı, üstüne düşen denetim sorumluluğunu ciddi ölçüde kusurlu ve eksik bir şekilde yerine getirmiştir. Siyasi düzeyde sorumluların, şimdi, bu sorumluluğun gereğini yerine getirmesinin zamanıdır.

Diğer taraftan, bugün yaşadığımız trajediden gerekli dersleri çıkarmamız gerekiyor. Sadece iki hususa işaret edeceğim: Uluslararası İşçi Örgütünün Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi’ni artık imzalamalıyız.

İkinci olarak, ilgili bakanlıklarımız madenleri ve diğer tehlikeli iş yerlerini bugün…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Tüzel…

21.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel,'in Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Soma’da hayatını kaybeden madencilerin ailelerine, işçi sınıfımıza, halkımıza başsağlığı diliyorum.

Kaza değil, tabii ki cinayetti, açık bir katliamdı. Onlar için “bir avuç kömür için bir ömür verenler” dediler ancak bu ömür ne yazık ki çok uzun sürmedi, genç yaşta tükendi. Bu ölümde, bu katliamda sorumluluğu olan, aşırı kâr peşinde koşan, ihmali olan, göz yuman, ortam hazırlayan, özelleştirme yoluyla, kararlarıyla, siyasetleriyle  ihmali olan, ahlaki, vicdani, adli, idari, cezai, siyasi sorumluluğu olan herkes hesap vermelidir; hem halka hem Meclise hesap vermelidir.

İş cinayetlerinin, maden katliamlarının son bulması için işçi sınıfımız birleşmeli, örgütlenmeli ve kapitalizmin iktidarına son vermelidir çünkü yasaların yetmeyeceğini de görmüş bulunuyoruz.

Yine, CHP İstanbul Milletvekili Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatı nedeniyle arkadaşlarına, sevenlerine, CHP camiasına başsağlığı diliyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Buyurun Sayın Köse

22.- Çorum Milletvekili Tufan Köse'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

TUFAN KÖSE (Çorum) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tanımış olmaktan onur ve mutluluk duyduğum, gönlü bol, yüreği insan sevgisi dolu, dost insan İstanbul Milletvekilimiz Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nu kaybetmiş olmaktan dolayı çok üzüntülüyüz; ruhu şad, mekânı cennet olsun diyorum.

Teknik, hukuki, siyasal, ahlaki olası kast zinciriyle -olası kast zinciriyle- işlenmiş olan iş katliamında ölen 301 işçimizin acılarını da yüreğimizde taşıyoruz, kendilerine Tanrı’dan rahmet diliyorum.

Bir işçiye kendisini sedyeden daha değersiz hissettiren bu adaletsiz ve zalim düzenin bir sonucudur bu iş katliamı. Bir insanın yaşam hakkının dünyadaki bütün servetlerden daha önemli olduğunu içselleştirmedikçe, buna yürekten ve samimiyetle inanmadıkça, bu kazaların, bu olası kastla işlenen cinayetlerin önlemini almamız mümkün değil. Bir insanın yaşamı, dünyadaki bütün servetlerden daha kıymetlidir.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Tamer…

23.- Kayseri Milletvekili İsmail Tamer'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

İSMAİL TAMER (Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Manisa’nın Soma ilçesinde elim bir maden kazası sonucunda kaybettiğimiz 301 kardeşimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Türk milletinin başı sağ olsun diyorum.

Ayrıca, yine Cumhuriyet Halk Partisinden değerli ağabeyimiz Mevlüt Aslanoğlu’nu kaybetmemizden dolayı ona da Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna da ayrıca başsağlığı diliyor, saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Sakık…

24.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan çok teşekkür ediyorum.

Ben de Soma’da yaşamını yitiren 301 kardeşimize ve Mevlüt kardeşime Allah’tan rahmet diliyorum.

Ne yazık ki bu ülkede yaşayabilmenin bedelini çok ağır bir şeklide ödüyoruz. Büyük felaketlerden sonra yaslara bürünüyoruz, siyah giysiler giyiyoruz ama ne yazık ki yasın ve siyah giysilerin felaketlere karşı sigorta oluşturmadığını hep bildiğimiz hâlde, felaketlerden sonra bu acıyı ortaklaştırıyoruz. Bugün de evet, gün, acıyı ortaklaştırma günüdür ama bir daha bu felaketlerin yaşanmaması için ortaklaşmamız gerektiğine inanıyorum.

Mevlüt ağabeyi de çok özleyeceğimizi buradan tekrar söylemek istiyorum. Hepsinin mekânı cennet olsun.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Öz…

25.- Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

SAKİNE ÖZ (Manisa) – Sayın Başkan, Soma’da “geliyorum” diyen bir felaket, bir iş cinayeti yaşadık. Soma’da iki renk hâkimdi: Birisi, maden işçilerimizin yüzlerine yerleşmiş kömür karası, diğeri ise sütleri kesilmiş emzikli gelinlerin, ağıtları göklere çıkmış annelerin, yetim kalan çocukların solan benizlerinin rengiydi.

Başta, tüm Soma ve yurdumuzun her yerinde bulunan, tüm dünyayı üzüntüye boğan bu iş cinayetini lanetliyorum. Kayıplarımıza Allah’tan rahmet diliyor, yaralılarımız ve tüm işçilerimize geçmiş olsun diyor, ailelerine “Hüküm Allah’ındır” diyorum.

Ayrıca, burada başsağlığı dileyen tüm milletvekillerimizin başsağlığı dileğini Somalılar adına kabul ediyorum ve Değerli Milletvekilimiz Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na da Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Bilgiç…

26.- Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Sayın Başkan, ben de Soma’da yaşamını yitiren tüm emekçi kardeşlerime Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine ve milletimize sabır ve başsağlığı temenni ediyorum.

Mevlüt Aslanoğlu ağabey de Hakk’a yürüdü; kendisine de Allah’tan rahmet, ailesine ve Cumhuriyet Halk Partisi camiasına da sabırlar temenni ediyorum.

Mevlüt ağabeyle, Meclise geldiğimden bu yana, yedi yıldır Plan ve Bütçe Komisyonunda birlikte görev yaptık. Mevlüt ağabey, sadece bir milletvekili arkadaşımız değil, onun da çok ötesinde insanlığıyla, sevecenliğiyle, coşkusuyla, uzlaşmacı kimliğiyle muhteşem bir dosttu, naif ve hassas. Milletini, devletini çok seven tam bir halk adamıydı. Sporcuyu, spor kulüplerini, tütün yetiştiricisini, muhtarı, bekçiyi, döviz mağdurunu, toplumun pek çok kesimini yetim bıraktı.

Onu çok özleyeceğiz; mekânı cennet olsun diyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Yılmaz…

27.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ben de gerçekten bir gönül adamı olan çok değerli ağabeyim Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum; Allah, mekânını cennet eylesin.

Yine, Soma’da 301 madencimizin şehadeti milletimizi yasa boğmuştur. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Yine, Soma’da şehadete ulaşan işçilerimizden bir tanesi de Adana’mızdaydı. Cuma günü Ahmet Çelik kardeşimizi Karlık köyü Torunlar Mahallesi’nde ebediyete uğurladık ve üç gün boyunca Adana’nın tüm köylerinde, mahallelerinde mevlitler okutuldu, gıyabi cenaze namazları kılındı. Tüm Türkiye, Soma’da yasa boğuldu ve acıyı paylaştı. İnşallah, Cenab-ı Allah bir daha böyle acıları tekrar nasip etmez ama bu acılardan ders çıkarmak lazım geldiğini düşünüyorum ve bunun sorumluları da mutlaka Türk yargısında hesap vermelidir. Allah’ın adaleti zaten mutlaka tecelli edecektir.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Işık…

28.- Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Geçen hafta bugün, Soma’da teknik, idari ve siyasi önlemlerin, zamanında alınmadığı ortaya çıkan bir kaza sonucu hayatlarını kaybeden 39’u Kütahyalı, toplam 301 işçimize Allah’tan rahmet geride kalanlara başsağlığı diliyorum. İnşallah, bu kaza, bundan sonra yaşanacakların önleminin alınmasına sebep olur. Aksi takdirde, bu kazadan kurtulup da şu anda iş kaygısı çeken birçok insanımız yine üzülmeye devam edecektir.

Ayrıca, Meclisimizin çalışkan, sevgi dolu ve insan özelliklerini üzerinde topladığına hep beraber inandığımız, dürüst milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu ağabeyimize de Allah’tan rahmet diliyorum, hepimizin başı sağ olsun diyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Fırat…

29.- Adıyaman Milletvekili Salih Fırat'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

SALİH FIRAT (Adıyaman) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Geçen hafta maden kazası sonucu 301 kardeşimizi kaybettik. Bu 301 kardeşimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Allah bir daha devletimize böyle acılar yaşatmasın.

Ayrıca, sevdiğim, saydığım, değerli Mevlüt ağabeyimizi de geçen hafta kaybettik. Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Çelik…

30.- Muş Milletvekili Demir Çelik'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

DEMİR ÇELİK (Muş) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sermayenin sınır tanımaz kâr ve iktidar hırsı, 13 Mayısta, Soma’da işçi katliamına yol açan tek gerçekliktir. Yaşanan, asla ve hiçbir zaman kaza değildir, bizatihi insan hayatının hiçe sayıldığı, insanın hiçleştirildiği bir katliamdır. 300’ü aşkın emekçi kardeşimizin yaşamını yitirmiş olması tek gerçekliktir. Hakikat açığa çıkıncaya kadar hak arayışında adalet ve gerçeğin yanında olacağımızı ifade ediyorum. Ölenlere Allah’tan rahmet dilerken, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum.

Keza, bugün bir kez daha rahmetle andığımız Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun şahsında, hayatını kaybeden bütün milletvekili arkadaşlarımıza da rahmet dilerken, hepimizin başı sağ olsun diyor, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Uzunırmak…

31.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bir güzel insanı, iyi bir siyaset adamını kaybettik. Meclisimizin ve ailesinin başı sağ olsun diyorum. İnşallah, Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun mekânı cennet olur.

Pir Sultan Abdal diyor ki: “Demiri demirle dövdüler,/Biri sıcak, biri soğuktu./İnsanı insanla kırdılar,/Biri aç, biri toktu.” Biz, değerli milletvekilleri, Soma’ya ne anlam yüklüyoruz? Yani Soma’da 3 işçi, 5 işçi rahmete yürüseydi acaba bu anlamı yükleyecek miydik? Ondan üç beş gün önce başka madende tek başına ekmeğinin peşinde şehit olmuş birisi ile ondan üç gün sonra gene tarıma giderken traktörünün üstünde emeğinin peşinde şehit olanın ne farkı vardır? Soma, özel sektör tarafından işletilmiyor mu? Yoksa devlet bugün bunları bu şekilde dile getirmekle, Soma’daki yönetim hatalarını kabul edip acaba böyle mi Soma’ya anlam yüklüyor? Dolayısıyla, bütün bunların doğru bir mantık silsilesi içerisinde değerlendirilmesi gerektiği kanaatini taşıyorum. Ülkemizin bu insanları, hepsi bizim vatandaşımız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Şükür…

32.- İstanbul Milletvekili Hakan Şükür'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin açıklaması

HAKAN ŞÜKÜR (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de öncelikle Soma’da şehit olan madenci kardeşlerimize rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralı kardeşlerimize de şifalar diliyorum.

Tabii, Soma baştan sona bir trajediydi. “Ben geliyorum” diyen bir facianın, halının altına süpürülen bir tehdit olduğunu 301 şehit tabutuyla karşılaşınca anlayıverdik. Soma’da yaşanılan facianın sorumluları ve sebeplerinin araştırılmamasının eleştirilmesinin bir Hükûmet karşıtlığı gibi sunulmaya çalışılması ise, vicdanları yaralayan başka bir acı gerçek olarak karşımıza çıktı. Oysa bu ülkede ölümler üzerinden siyaset yapmayacak kadar ahlaklı hamura sahip milyonların varlığı unutuldu.

Soma’nın şu anda ihtiyacı olan tek şey şefkattir. Merhamet ve mahcubiyet, yaralara merhem olacaktır. Ardından ise maddi destekler hem devlet eli hem de STK’lar aracılığıyla ivedilikle yerine getirilmelidir. Soma üzerinden kim nefret dili geliştirirse vebal altında kalacaktır. Soma üzerinden ayrışmalar değil…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Akar…

33.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Türkiye tarihinin en büyük maden kazasında büyük ihmal ve tedbirsizlik nedeniyle yaşamını yitiren tüm işçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Milletçe yaşadığımız bu büyük felaketin bir daha tekrarlanmaması için bunu bir “fıtrat” kabul etmeden, gerekenleri yapmak gerektiğini düşünüyorum, yapmak durumunda olduğumuza inanıyorum. Ben inanıyorum ki devlet, geride kalanların yaralarını en kısa zamanda saracaktır.

Yine geçen hafta yitirdiğimiz değerli ağabeyimiz, hoşgörü sahibi, sevgi dolu Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine ve bizlere de başsağlığı diliyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Şandır…

34.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Çok teşekkür ederim.

Öncelikle, Soma’da yaşanan maden faciasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza yüce Allah’tan rahmetler, şehitlerimizin yakınlarına sabırlar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, insan hayatı değerlidir ve devlete emanettir. Bundan sonra buna benzer acılar yaşamamak için, Soma’da ihmali olan her kademedeki tüm sorumluların belirlenmesi ve ölüme sebebiyet vermekten yargılanmasını Hükûmetten talep ediyorum.

Değerli milletvekilleri, geçen hafta kaybettiğimiz Meclisimizin çok değerli bir üyesi, çok güzel bir insan, çalışkan bir millet evladı Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nu da acıyla anıyorum, rahmetle anıyorum; ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.

Ve buradan bir teklifte bulunuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun ismini yaşatmalıdır. Onun şahsında, ortaya koyduğu siyaset üslubunu yaşatabilmek için, onun, Meclisin bir…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Kaplan…

35.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli büyüğüm, insan canlısı, dost, İstanbul Milletvekilimiz Ferit Mevlüt Aslanoğlu Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve partimize sabırlar diliyorum.

Seni çok özleyeceğiz Mevlüt ağabey.

Ayrıca, Soma’da yaşanan iş cinayeti sonucu yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet diliyorum, ulusumuzun başı sağ olsun.

Umudum: “Soma son olsun, bu bize ders olsun.” Gelin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde taşeron işçiyi maden iş kolundan çıkaralım.

Hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Aksoy…

36.- Kütahya Milletvekili Soner Aksoy'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

SONER AKSOY (Kütahya) – Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Ben de Sayın Mevlüt Aslanoğlu için başsağlığı diliyorum, Meclisimizin değerli bir üyesi, Cumhuriyet Halk Partisinin değerli bir üyesi.

Ayrıca, çok önemli olan, Soma’daki şehitlerimiz için de, 301 şehidimiz için de başsağlığı diliyorum. Allah’ın rahmeti üzerlerine olsun.

Şehitlerimizin ruhaniyetinin karşısında hürmetle eğildiğimizi, şehitlerimizin kahraman annelerinin ve kahraman eşlerinin ve çocuklarının önünde de hürmetle eğildiğimizi ifade etmek istiyorum. Şehitlerin üstünden siyaset yapmanın uygun olmadığını… Onların bu acıya müstahak olduğunu söylemeyi de asla kimseye yakıştıramıyorum, yapanları da kınıyorum.

Maden çıkarmanın teknik bir konu olduğu, bir mühendislik konusu olması itibarıyla mühendislik işlemlerinin ciddi bir şekilde yapıldığı takdirde bu tür kazaların asla olmayacağı, olamayacağı ve bunun denetim, kontrol ve mühendislik hizmetleri ciddi olarak yapıldığı takdirde mutlaka önlenebileceği kanaatindeyim. Bütün dünya, gelişmiş ülkeler bunu da başarmıştır. Biz de son olarak bu olaydan ders çıkarıp bir daha bu kazaların olmaması istikametinde gerekli çalışmayı yapmalıyız. Şu anda benzer hataların mevcut çalışmakta olan maden ocaklarında cereyan ettiği kanısındayım. Çalışma Bakanlığı tarafından gerekli denetlemelerin derhâl yapılarak, bunların tekerrür etmemesi için gerekli tedbirlerin alınacağı inancıyla tekrar teşekkür ediyorum, başsağlığı diliyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Demirkıran…

37.- Siirt Milletvekili Afif Demirkıran'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de değerli, güzel insan Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan gani gani rahmet diliyorum. Ailesinin, sevenlerinin ve Parlamentomuzun başı sağ olsun. Güzel bir insandı, Allah cennetiyle şenlendirsin.

Ayrıca, bir hafta önce Soma’dan gelen bir haber bütün milletimizin gönlüne kor gibi düştü. Dört gün süren arama kurtarma çalışmaları sonucunda maalesef 301 kardeşimizin şehit olduğuna şahit olduk. 485 kardeşimiz kurtulmuştu ama 301 tane can vermiştik. Allah bir daha böyle bir acıyı göstermesin. Ben ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Çelebi…

38.- İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, Soma’da yaşamını yitiren işçilerin hepsine rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum ve yaralananlara da sağlıklar diliyorum. Tabii, bu Parlamentoya düşen önemli bir görev… Bu yasalar görüşülürken değerli arkadaşlar, rica ettim, yalvardım bu kürsüden. Bakan biraz önce buradaydı, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası görüşülürken rica etmiştim ve yalvarmıştım ve hiç dinlenmedi. O yasaları biz önerirken maden mühendisleriyle, Türkiye Mimar Mühendisler Odasıyla görüşerek… Bunun nasıl önleneceğine ilişkin öneriler burada reddedildi. Şimdi ağıt yakmanın bir âlemi yok, ağlayıp sızlamanın bir âlemi yok, hepimiz burada sorumluyuz. Bu süreçte, o zaman bu yasaları doğru çıkarsaydık bugün ağıt yakma durumunda olmazdık ve üzülmezdik. Bu kadar üzüntüyü biz hak etmedik.

Ferit Mevlüt Aslanoğlu kardeşime de ayrıca rahmet diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Vural…

39.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladığına ilişkin açıklaması

OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, dün 19 Mayıs 1919’un 95’inci yıl dönümüydü. Öncelikle, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum. Buruk bir bayram kutladık ama unutmayalım ki bizi var kılan iradenin başlangıcı 19 Mayıs kararıdır. 19 Mayıs 1919, emperyalistlere karşı, işgalcilere karşı Millî Kurtuluş Savaşı’nın kararının verildiği gündür. 19 Mayıs, bağımsızlık süreci, yoksulluk, yılgınlık içerisinde hareketsiz kalmış millet varlığına inancın bir kanıtıdır. 19 Mayıs, zedelenen, aşağılanan, küçümsenen millî ruhun, millî kimliğin, millî ahlakın dirilişidir. 19 Mayıs, teslimiyetçi, tavizkâr ve kişiliksiz yönetimlere karşı millî devletin habercisidir. 19 Mayısın ruhu, anlamı ve kararlılığı daima genç kalacaktır.

Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah ve dava arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Doğru…

40.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Soma’da vefat eden 301 şehit kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine ve yüce Türk milletine başsağlığı diliyorum, yaralılara acil şifalar dilerim. Yüce Allah bir daha bize böyle bir kaza, bela yaşatmasın diyorum. Bu kazadan artık çok önemli ders çıkarmalı. Bir daha ölümlerin olmamasını temenni ediyorum.

Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet; ailesine, Cumhuriyet Halk Partisi camiasına başsağlığı diliyorum. Çalışkan, dürüst bir kardeşimizi kaybettik. Yüreğimiz yanıyor, mekânı cennet olsun diyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Dibek…

41.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

TURGUT DİBEK (Kırklareli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

İki dönemdir burada, Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu’yla birlikte görev yaptık, geçen dönem ve bu dönem. Mevlüt ağabeyim, buradaki tüm arkadaşlarımızın da gördüğü gibi, çok farklı özellikleri olan bir büyüğümüzdü. Bir arkadaşımız da belirtti, toplumda, Türkiye’de işte ezilen kesimlerin, aranmayan kesimlerin, sorunları çok fazla konuşulmayan kesimlerin her birinin burada sesi olmuştu kendisi. Mahalle muhtarlarımız, köy muhtarlarımız, gece bekçileri, amatör spor kulüpleri, her birinin burada sesi olmuştu. Çok özel bir kişiliğe sahipti. Siyasi parti ayrımı yapmaksızın, ben tüm milletvekillerimizin kendisini sevdiğini ve saydığını biliyorum. O nedenle kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, hepimizin başı sağ olsun.

Sayın Bakanı az önce dinlerken şunu düşündüm… “Orada kesinlikle, mutlaka sorumlular hesap verecektir, bundan sonra önlemler alınacaktır.” dedi. Şuna inanmak istiyorum: İnşallah bunların gereği yapılır ve bu sözler havada kalmaz…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Öğüt…

42.- İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Birlikte çalışmaktan onur duyduğum ağabeyim Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nu kaybetmiş olmaktan derin üzüntü duyduğumu burada belirtmek istiyorum. Ailesine başsağlığı diliyorum, kendisine rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun diyorum.

Soma’da, çiftçilikten karnını doyuramadığı için madene zorunlu giren 301 kardeşimizin ölümü kaza değil cinayettir, kaza değil cinayettir; bir daha vurguluyorum, kaza değil cinayettir. Şehitlerimize rahmet diliyorum,  yakınlarına başsağlığı diliyorum, yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Bu, Türkiye'nin bir kaderi olarak devam ediyor. Yıllar öncesi, ta 12 Eylül öncesinde MADEN-İŞ’in çıkarmış olduğu, bir kaza sonucunda çıkarmış olduğu afişte de vardı:

“Halkım ben, parmakla sayılmayan

Sesimde pırıl pırıl bir güç var

Karanlıkta boy atmaya

Sessizliği aşmaya yarayan

 

Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa

Tohuma dururlar yeniden

Ve halk, toprağa gömülü

Tohuma durur bir yerde

Buğday nasıl filizini sürer de

Çıkarsa toprağın üstüne

Güzelim kırmızı elleriyle

Sessizliği burgu gibi deler de

 

Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Özkan…

43.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) – Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Soma’da maden ocağında hayatını kaybeden şehit kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Yine, 22 ve 23’üncü Dönemde Malatya, 24’üncü Dönemde İstanbul Milletvekili olan, on iki yıldır arkadaşlık yaptığımız Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatı hepimizi üzmüştür. Onun “Oy babo!” deyişlerini hep beraber özleyeceğiz.

Çalışkan, yara sarmasını bilen değerli kardeşimin ailesine, Malatyalılara başsağlığı diliyorum. Acımız büyüktür. Sözün bittiği yerdeyiz. Tekrar kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Mazıcıoğlu…

44.- Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

HALİL MAZICIOĞLU (Gaziantep) – Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.

Çok değerli Mevlüt ağabeyimize, hem Malatya hem İstanbul Milletvekili olan Mevlüt ağabeyimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kendisinin yanında Gaziantep’in ve Gaziantep sanayicilerinin özel bir yeri vardı ve onunla ilgili çok sohbetlerimiz olmuştu. Allah mekânını cennet eylesin.

Ayrıca, 301 maden şehidimize Allah rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum. Mevla’m böyle acıları ülkemize yaşatmasın diyorum.

Ben iki gün Soma’daydım. Oraya gittiğimde başta Enerji Bakanımız olmak üzere diğer yetkili bakanlarımızın orada çalıştıklarını gördüğümde, Allah yâr ve yardımcıları olsun dedim. Gerçekten cansiparane bir görev yaptılar. Türkiye'nin başı sağ olsun. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın diyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Bulut…

45.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) – Sayın Başkan, Soma kazasındaki bu ateş bilhassa Balıkesir ilçelerini yakmıştır. İvrindi, Savaştepe, Dursunbey’de çok can kaybımız vardır. Toplu cenaze namazları kılınmıştır.

Hesap sorulamamıştır on yıldır bu kazalarda, ölümle sonuçlanan kazalarda, soru sorulmuştur. 2010 yılında Dursunbey’de 17 can kaybımız vardır, hâlâ mahkeme neticelenmemiştir. Bu, tedbir almayan bu tip yatırımcılara cesaret vermektedir, “İnsanın oralarda değeri yok.” anlamı çıkmaktadır.

Parlamentonun, Hükûmetin bu anlamda ciddi tedbirler almasını, araştırma önergelerine fırsat vermesini ve burada bu konunun değerlendirilmesini istiyorum.

Sayın Aslanoğlu’nun ölümünden dolayı Malatya’da, bilhassa çok büyük hizmetleri geçen Pütürge’de halk büyük bir üzüntü içerisinde. Ben de Sayın Aslanoğlu’na rahmet diliyorum…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Yılmaz…

46.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) – Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle, Sevgili Milletvekilimiz Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesine ve tüm dostlarına başsağlığı diliyorum ve sabırlar diliyorum.

Aynı zamanda dün, 19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıcının 95’inci yıl dönümüydü. Soma’da yaşadığımız bu acıyla beraber bu bayramımızı da kutladık, ulusal günümüzün ayırdına vardık diye düşünüyorum. Ancak Kurtuluş Savaşı’ndan sonraki aydınlanma döneminde aklın ve bilimin bu ülkeye hâkim olması gerekirken ne yazık ki olamadığı için Soma’daki bu büyük faciayı ve iş cinayetlerini yaşadığımızdan dolayı bunu bütün insanların bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Devrimler işte böylesine önemliydi akıl ve bilim açısından.

Ben şunu da söylemek istiyorum: Uşak’tan da bir şehidimiz var, maden şehidimiz İbrahim Çırak. Ben İbrahim Çırak’ı…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Öz…

47.- Mersin Milletvekili Ali Öz'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ALİ ÖZ (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

13 Mayıs 2014’te tüm 77 milyonun yüreğine kor ateşi düşmüştür, madenden kömür yerine kömürleşmiş cansız bedenler çıkmıştır. Maden ocağındaki kazada şehit olan 301 vatandaşımıza rahmet ve Türk milletine başsağlığı diliyorum. “Bu kazalar neden hep bizde oluyor?” diye sormadan, gereken önlemleri almadan devam edersek iş kazalarına hep birilerinin dediği gibi “Literatürde var.” ve “fıtrat” demeye devam ederiz.

Bu arada özellikle Cumhuriyet Halk Partisinin İstanbul Milletvekili, hepimizin çok değerli ağabeyi Mevlüt ağabeyi kaybetmiş bulunuyoruz. Kendisine, ailesine, sevenlerine, Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna ve yüce Parlamentoya başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun, nur içinde yatsın. Örnek bir insandı, toprağı bol olsun.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Ediboğlu…

48.- Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

MEHMET ALİ EDİBOĞLU (Hatay) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de güzel insan Mevlüt ağabeyime mekânı cennet olsun diyorum, yakınlarına da sabırlar diliyorum. Onu çok özleyeceğiz.

Ülkemiz iş kazalarını önlemede başarısız kalmıştır. Maden ocağında çalışmak elbette bazı riskler içerir, ancak bu riskleri iyi yönetemediğimiz bu kazayla bir kez daha ortaya çıktı. Soma’nın özeti: Maden ocaklarında önlem almak masraf gerektirir. Para harcamak yerine insanı harcamak tercih edilmiştir.

İş kazaları, iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğinin, ihmalkârlığın, ilgisizliğin, suistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır. Bugün maden işletmeciliğinde çağdaş dünyadaki bilimsel çalışmaları, alınması gerekli önlemleri konuşacaklarına, tartışacaklarına ilk günden beri şirketin avukatlığını yapanları şiddetle kınıyor, Soma şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Güneş, buyurun.

49.- Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş'in, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, kalender insan, çalışkan arkadaşımız, uyumlu insan Mevlüt Aslanoğlu’nun kaybından dolayı, kuşkusuz, büyük bir üzüntü içindeyiz. Kendisine Cenab-ı Allah’tan rahmet, geride kalan ailesine ve yakınlarına sabrıcemil diliyoruz.

Geçtiğimiz günlerde 301 canımızı Soma’da yitirdik. Şimdi bir hukuki sürecin peşindeyiz. Hukuki süreç demek, hukuk kuralları çerçevesinde sorumluyu aramak ve bulmak demektir ama iş yeri güvenliği, işçinin çalışma sürecinde çalışma güvenliği ve can güvenliğiyle ilgili hukuki düzenleme yoksa ortada bir siyasi sorumluluk var demektir; bulunması gereken de bu siyasi sorumludur. Türkiye’de ne yazık ki, işçilerle ilgili, iş güvenliğiyle ilgili hukuki düzenlemelerin yetersiz…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Ağbaba…

50.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

VELİ AĞBABA (Malatya) – Teşekkür ederim.

Öncelikle, Soma’da meydana gelen faciada şehit olan bütün yurttaşlarımıza rahmet diliyorum.

Yine, cuma sabahı ani bir kalp kriziyle Sayın Mevlüt Aslanoğlu vefat etti. Mevlüt Aslanoğlu, 1998’den beri, birlikte siyaset yaptığımız bir ağabeyimizdi. Şöyle söyleyebiliriz: Nevi şahsına münhasır bir insandı. Alışılmış bir siyasetçi değildi. O, sevgi adamıydı. O, hoşgörü adamıydı. O, herkese aynı gözle bakan birisiydi. O, Malatyalılığını her yerde öne çıkaran birisiydi. O, kendi deyimiyle, Malatya’nın delisiydi. O, Malatya’nın babasıydı. O, yine kendi deyimiyle, modern bir dilenciydi. Siyaset yaptığı dönem boyunca hep zenginden aldı, fakire verdi, yoksulun yanında oldu ve Malatya’ya unutulmaz yatırımlar yaptı, unutulmaz izler bıraktı. Türkiye’de, maalesef, Malatyalılar çok sevdikleri bir ağabeyini, çok sevdikleri bir babasını…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VELİ AĞBABA (Malatya) – … çok sevdikleri bir kardeşlerini kaybetti. 

Ben, tekrar rahmet diliyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Akdağ…

51.- Erzurum Milletvekili Recep Akdağ'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Soma’da üzücü bir maden kazasında vefat eden bütün kardeşlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum; yaralılara, tüm madencilere, ailelerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Cenab-ı Hak, ailelerine ve yakınlarına sabrıcemiller ihsan eylesin. İnanıyorum ki Meclisimiz, Hükûmetimiz, bakanlıklarımız daha ileri tedbirleri alarak bu kabil kazalar hususunda, bunları önlemek hususunda gerekenleri yapacaktır.

Mevlüt Aslanoğlu kardeşimiz, milletvekilimiz, bütün arkadaşlarımızın dikkatini  çekmiştir, herkesin “ağabey” diyerek vefatı için teessürlerini belirttiği bir kardeşimizdi. Gerçekten, benim de kendisiyle çok yakın bir hukukum vardı, özellikle hastalığı dolayısıyla yakın bir hukukumuz oluşmuştu. Uzlaşmacı kimliğiyle, mutedil siyaset anlayışıyla örnek bir şahsiyetti. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, acılı ailesine ve Cumhuriyet Halk Partisi camiasına da başsağlığı temenni ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Değirmendereli…

52.- Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri “Gerçek değer, varlığında boşluk dolduran değil, yokluğunda boşluğu hissedilendir.” diyor şair. Gerçekten, çelebi politikacı Mevlüt Aslanoğlu ağabeyimiz de Parlamentoda eksikliği hissedilecek bir insan, ışıklar içerisinde yatsın.

Soma’da yaşadığımız büyük acı nedeniyle kaybettiğimiz madencilerimizin ailelerine başsağlığı diliyorum.

İki gündür, Soma’da hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine taziye ziyaretlerinde bulundum, şu beklentiyi gözledim: Parlamentomuzun da önemli bir görevi olduğunu, acıları ancak bu şekilde bir nebze olsun dindirebileceğimizi düşünüyorum. Madencilerin çocuklarına sahip çıkma, onların eğitim, sağlık sorunlarını çözme ve 18 yaşına geldiklerinde de devlette iş imkânı bulmaları yönünde talep…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Gümüş…

53.- Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş'ün, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Teşekkür ederim.

Sayın üyemiz, değerli siyaset adamı Mevlüt Aslanoğlu Türk siyasi tarihinde sosyal zekâsı ve çalışkanlığıyla hatırlanacaktır, Allah rahmet eylesin diyorum.

Beş gündür Balıkesir’de madenci ailelerine, şehit madencilerimizin ailelerine ziyaretler yapıyoruz. Arkadaşlar, bu ziyaretlerde bir psikolojik desteğin olduğuna ve uzmanların bu aileleri ziyaret ettiğine tanık olmadık ve duyduğumuz şudur: Madende taşeronlar olduğunu söylüyorlar, hem de 20’ye kadar sayıyorlar. Sığınma odaları konusunda gereken yatırımlar yapılmamıştır ve ülkemiz bu nedenle ve uluslararası birçok standartları kabul etmediği için Afganistan’la ve Pakistan’la beraber anılmaktadır, bu da Türkiye'nin, özellikle Hükûmetin ayıbıdır. Hükûmet bu işten sıyrılmaya çalışmaktadır ama bu sefer sıyrılması mümkün olmayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Akbulut…

54.- Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

TEVFİK ZİYAEDDİN AKBULUT (Tekirdağ) – Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Soma'daki 301 şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum, geride kalan yakınlarına başsağlığı diliyorum; milletimizin başı sağ olsun, acımız çok büyüktür. Bu krizi hemen, anında el koyarak iyi bir koordineyle yöneten fedakâr bakanımız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız’a da teşekkür ediyorum.

Ayrıca, çok değerli bir milletvekilimiz, Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu rahmetli oldu. Bütün Cumhuriyet Halk Partisi camiasına, ailesine başsağlığı diliyorum, mekânı cennet olsun diyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Sayın Özdalga…

Sayın Günay, siz konuşacak mısınız?

ERTUĞRUL GÜNAY (İzmir) – Evet.

BAŞKAN -  Buyurun.

55.- İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

ERTUĞRUL GÜNAY (İzmir) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; geçen hafta bu saatlerde Soma'da cihanın bir yanı yıkıldı. 300’den fazla kardeşimizi şehit verdik, onları rahmetle anıyorum.

Sevgili Ferit Mevlüt Aslanoğlu kardeşimi de yine rahmetle, sevgiyle ve minnetle anıyorum.

Allah milletimize böyle acılar yeniden göstermesin, herkesin niyazı benim niyazım da. Ama bir şeyden kaygı duyuyorum: Soma ayın 13’ünde oldu, bir hafta önce, Soma’dan iki gün önce 11 Mayıs da Reyhanlı’nın yıl dönümüydü, hiçbirimiz hatırlamadık. Uludere’nin üzerinden ne kadar geçti, onu da kimse hatırlamıyor. Afyon’da çocuklarımız öldü, onu da hatırlamıyoruz. Yani bu acılar düştüğü yeri yakmasın; bu acılar yüreğimizi  dağlasın ve bunlardan ders çıkaralım, ibret alalım yeni acılar yaşanmasın diye.

Bir ders daha çıkaralım: Bu Parlamentoda yapılan her eleştiri kasıt değildir, her suçlama haksız değildir, her soru önergesi bir yasağı savmak için değildir…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Tunç…

56.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Soma’daki maden faciası hepimizi milletçe derinden sarstı. Aralarında Bartınlı madencilerimiz Mithat Özdirik, Osman Özgün ve Aydın Özgün’ün de bulunduğu 301 madencimizi ebediyete uğurladık. Maden şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Kazada iş güvenliğiyle ilgili ihmali olanların yapılacak adli ve idari soruşturma neticesinde ortaya çıkacağına inanıyorum. Bir daha böyle kazalar olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını ifade ediyor ve milletimizin böyle acılar yaşamamasını Allah’tan temenni ediyorum.

Ayrıca, hayatını kaybeden İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ağabeyimize de Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Türkoğlu…

57.- Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu'nun, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

HACI BAYRAM TÜRKOĞLU (Hatay) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; ben de Soma’da hayatını kaybeden 301 şehidimiz için Allah’tan rahmet diliyorum.

Soma’da, başta Enerji Bakanımız olmak üzere, tüm bakanlarımız, kurum ve kuruluşlarımız, devletin tüm haşmetli yüzü oradaki yaraları sarmak için bir seferberlik başlatmıştı. İnşallah -Türkiye Cumhuriyeti devletimiz büyük bir devlet- ben inanıyorum ki oradaki yaralarımız sarılır. Meclis olarak da biz, bundan böyle herhangi bir kusura dayalı toplu ölümlerin maden ocaklarında ve benzeri kuruluşlarda olmaması adına da gerekli yasal çalışmayı burada hep birlikte yaparız diye inanıyorum. Türkiye, topyekûn Türk milleti birlik beraberlik hâlinde hareket etmiştir; gönülden tebriklerimi sunuyorum. Acıları paylaşıyoruz, ailelerine başsağlığı dileklerimizi bir kez daha iletiyorum.

Ayrıca, çok değerli ağabeyimiz İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum, ailesine de başsağlığı diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.

Son söz, Sayın Bostancı.

Buyurun.

58.- Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı'nın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun vefatına ilişkin açıklaması

MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) – Soma için başsağlığı diliyorum. Türkiye'de 17 milyon hane var, herhâlde gözyaşı dökülmedik hiçbir ev yoktur. Ama bu gözyaşının anlamı, bundan sonra dökülmesi muhtemel gözyaşlarına mâni olacak bir siyasi akla mihmandarlık ederse, o zaman işte anlamlı bir yere oturacaktır. Türkiye'de o aklın olduğunu düşünüyorum, iktidarıyla ve muhalefetiyle.

Sayın Aslanoğlu’na rahmet diliyorum. Bazı insanlar, görüyorsunuz, arkalarında pırıltılı bir iz bırakıyorlar, bugün her çevreden insan onun hakkında öyle konuşuyor. Bu bir hayır olarak ölümden sonra da onu takip edecek, defterine yazılacaktır. Allah hepimizi böyle insanlardan eylesin diyorum.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasında hayatını kaybedenlere, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na ve Samsun Milletvekili Tülay Bakır’ın annesine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunduğuna ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladığına ilişkin konuşması

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Manisa Soma’da kaybettiğimiz madenci kardeşlerimiz yüreğimizi kanatmış, ülkemizi yasa boğmuştur, bundan dolayı sonsuz keder içindeyiz. Bütün milletimizi yasa boğan bu faciadan devlet ve millet olarak gerekli dersleri çıkartacağımıza inanıyorum. Şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum, mekânları cennet olsun diyorum.

Mütevazı kişiliğiyle milletimizin ve milletvekillerimizin gönlünde taht kurmuş, millete hizmetin halka ve Hakk’a hizmet olduğunu benimsemiş, 2002-2011 yılları arasında Malatya milletvekilliği, 2011-2014 yılları arasında İstanbul milletvekilliği yapan Aslanoğlu, herkesin gönlünde müstesna bir yer edinmiştir.

Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet, başta ailesi ve yakınlarına olmak üzere Meclisimize ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna başsağlığı diliyorum.

Mevlüt ağabey, bugün Genel Kurulda hakkında çok güzel sözler söylendi, rahat uyu, ruhun şad olsun, mekânın cennet olsun diyorum.

Ayrıca, AK PARTİ Samsun Milletvekili Tülay Bakır’ın annesi Fikriye Uyanık’a Allah’tan rahmet, sayın milletvekillerimize ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Sayın milletvekilleri, 19 Mayıs, Türkiye'nin umut dolu geleceği için atılmış tarihî bir adımdır. Cennet vatanımızı bizlere emanet eden Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarını rahmetle, minnetle ve şükranla anıyor, gençlerimizin ve tüm milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı da kutluyorum.

Gündeme geçiyoruz.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.00

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 17.13

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Muhammet Bilal MACİT (İstanbul)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın Milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 90’ıncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Komisyondan istifa tezkeresi vardır, okutuyorum:

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyeliğinden istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/159)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

AB Uyum Komisyonu üyeliğinden istifa ediyorum. Gereğini bilgilerinize arz ederim. 15/5/2014

Saygılarımla.

                                                                               Lütfü Türkkan

                                                                                   (Kocaeli)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin üç önerge vardır, okutuyorum:

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 22 milletvekilinin, insan sağlığını tehdit eden hileli gıdalar sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/934)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizde insan sağlığını tehdit eden hileli gıdalar konusunda araştırma yapılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddesi uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ve talep ederim.

1) Mesut Dedeoğlu                                                   (Kahramanmaraş)

2) Mehmet Şandır                                                     (Mersin)

3) Lütfü Türkkan                                                       (Kocaeli)

4) Kemalettin Yılmaz                                                (Afyonkarahisar)

5) Özcan Yeniçeri                                                     (Ankara)

6) Enver Erdem                                                        (Elâzığ)

7) Reşat Doğru                                                         (Tokat)

8) Emin Çınar                                                           (Kastamonu)

9) Koray Aydın                                                         (Trabzon)

10) Bülent Belen                                                      (Tekirdağ)

11) Celal Adan                                                         (İstanbul)

12) Seyfettin Yılmaz                                                 (Adana)

13) Alim Işık                                                            (Kütahya)

14) Yusuf Halaçoğlu                                                 (Kayseri)

15) Cemalettin Şimşek                                              (Samsun)

16) Muharrem Varlı                                                   (Adana)

17) Mustafa Kalaycı                                                  (Konya)

18) Ahmet Kenan Tanrıkulu                                       (İzmir)

19) Sinan Oğan                                                        (Iğdır)

20) Mehmet Erdoğan                                                 (Muğla)

21) S. Nevzat Korkmaz                                              (Isparta)

22) Erkan Akçay                                                       (Manisa)

23) D. Ali Torlak                                                       (İstanbul)

Gerekçe:

Ülkemizde gıda maddelerinde yapılan hilelere her geçen gün yenileri eklenmektedir. Yetersiz denetimler ve basit cezalar karşısında hileli gıdalar, insan sağlığını tehdit etmeye devam etmektedir.

Türkiye Ziraatçılar Derneği tarafından hangi gıda maddesinde hangi tür hilelere başvurulduğu konusunda bir rapor yayınlanmıştır. Yayınlanan bu raporda, insan sağlığı açısından çok ilginç sonuçlara rastlanmaktadır.

Ekmeği beyazlatmak ve geç bayatlamasını sağlamak, olduğundan daha büyük göstermek için çok çeşitli enzim ve kimyasal madde kullanıldığı belirtilmektedir. Kepekli ekmek ve çavdar ekmeği gibi özel ürünlerde bazı gıda boyası ya da kakao kullanılmaktadır.

Zeytinyağına pamuk, ayçiçeği, kanola gibi bitkisel yağ karıştırıldığı ve sabun üretiminde kullanılabilecek yüksek asitli yağların işlemden geçirilip natürel sızma zeytinyağı diye satıldığı ifade edilmektedir.

Zeytinin rengini koyulaştırmak ve parlak hâle getirmek için tekstil boyası ve kimyasal boya kullanılırken, zeytinyağı küspesinden elde edilen prina yağının “kolon sızması” diye zeytinyağının içine karıştırıldığı kaydedilmektedir.

İçine bitkisel yağ karıştırılan ufalanmış peynir birleştirilip yeniden kalıplanmaktadır. Küf tutmuş ve bayatlamış peynirlerin eritilerek krem peynir hâline getirildiği ifade edilen raporda, beyaz peynire kireç katılarak parlak hâle getirildiği bildirilmektedir.

Nişasta ve bitkisel yağ katılmış döküntü beyaz peynirlerin yağlı tulum peyniri olarak satıldığı ve küflü kaşarların eritme peynire dönüştürüldüğü vurgulanmaktadır. Sütün öz yağı alındıktan sonra yerine yağlı süt izlenimi verecek şekilde katı ve margarin yağ karıştırılmaktadır.

Bayat ya da sağlıklı bir şekilde korunmamış sütler kayıt dışı olarak satın alınıp şarküteri ürünleri yapımında kullanılmakta, peynir altı suyundan ve süt tozundan yapay süt imal edilmektedir.

Rapora göre, süt kullanılması gereken ürünlerde süt tozu kullanılmaktadır. Büyükbaş hayvan yağından elde edilen jelatin toz hâlinde yoğurda katılarak yoğurt kıvamlı hâle getirilmekte ve köy yoğurdu olarak satılmaktadır. Ayrıca tereyağına patates ve margarin karıştırılmaktadır.

Et terbiye edilirken su katılarak ağırlaştırmaktadır. Dana kıymaya tavuk kıyması, tavuk sakatatı, boyanmış iç yağ katılmaktadır. Salam, sosis ve sucukların içine baharatla karıştırılmış soya, hayvansal etsel atıklar, akciğer gibi iç organlar, kireç suyunda soyulmuş sarımsak karıştırılmaktadır.

Son kullanma tarihi geçmiş sucukların yeni sucukların içine katılarak yeni imal edilmiş gibi gösterildiğine işaret edilen raporunda, tavuk dönerin içine tavuk derisi ve bağırsak karıştırıldığı belirtilmektedir.

Glikozun içine bir miktar polen, renklendirici ve esans katılarak sahte bal imal edilmektedir. Arıların daha çok ve kolay bal yapabilmesi için arıcılar tarafından bal üretim mevsimlerinde kovanların önüne şeker şurubu veya glikoz konulmaktadır. Böylece gerçek bal özelliği taşımayan bal üretilmektedir. Petekli ballarda saf bal mumundan yapılmış petek kullanılması gerekirken daha ucuz petek kullanılmaktadır.

Kırmızıbibere kiremit tozu ya da kimyasal boyalarla renklendirilmiş yabancı maddeler katılmaktadır. Karabiberin içine boya maddeleri ile renklendirilmiş yabancı maddeler karıştırılmaktadır. Ayrıca, raporda, bitkisel baharatların içine kurutulmuş ot karıştırıldığı ifade edilmektedir.

Bu nedenle, ülkemizde insan sağlığını tehdit eden hileli gıdalar konusunda araştırma yapılarak gerekli önlemlerin alınması için Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddesi uyarınca bir Meclis araştırma komisyonu kurulması yerinde olacaktır.

2.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve 20 milletvekilinin, polislerin ekonomik ve sosyal sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/935)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Polislerin sorunlarının giderilmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa’mızın 98'inci maddesi, İç Tüzük’ün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince ekte sunulan gerekçe çerçevesinde Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

1) Hasan Hüseyin Türkoğlu                                       (Osmaniye)

2) Mehmet Şandır                                                     (Mersin)

3) Muharrem Varlı                                                    (Adana)

4) Mustafa Erdem                                                     (Ankara)

5) Seyfettin Yılmaz                                                   (Adana)

6) D. Ali Torlak                                                         (İstanbul)

7) Reşat Doğru                                                         (Tokat)

8) Emin Çınar                                                           (Kastamonu)

9) Atila Kaya                                                            (İstanbul)

10) Bülent Belen                                                      (Tekirdağ)

11) Enver Erdem                                                      (Elâzığ)

12) Özcan Yeniçeri                                                   (Ankara)

13) Murat Başesgioğlu                                              (İstanbul)

14) Necati Özensoy                                                  (Bursa)

15) Mehmet Erdoğan                                                 (Muğla)

16) Lütfü Türkkan                                                     (Kocaeli)

17) Celal Adan                                                         (İstanbul)

18) Sinan Oğan                                                        (Iğdır)

19) Mehmet Günal                                                    (Antalya)

20) Mesut Dedeoğlu                                                  (Kahramanmaraş)

21) Alim Işık                                                            (Kütahya)

Gerekçe:

Son yıllarda, polislerimizin arasında çalışma koşullarına bağlı olarak intihar olayları ciddi şekilde artmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre son on beş yılda 400 civarında polis, hayatına kendi elleriyle son vermiştir. 2012 yılının ilk dört ayında ise 12 polis intihar etmiştir.

Diğer yandan, polislerimizin gerek eğitiminde gerekse araç gereç donanımlarında çok önemli gelişmeler olmasına rağmen çalışma koşullarında henüz istenilen seviyeye ulaşılamamıştır.

İntihar vakalarının önemli sebepleri arasında maddi şartların yetersizliği, çalışma şartlarının zorluğu bulunmaktadır. Bunun yanı sıra ruhsal bunalım, psikolojik sorunlar ve ailevi sorunlar da çok etkilidir. Ruhsal bunalımın başta gelen sebebi stres ve yaşam sorunlarıdır. Polislerin, gün boyu süren uzun çalışma temposu, yetersiz beslenme ve uykusuzluk sorunları intihara zemin hazırlamakta olduğu değerlendirilmektedir.

Çok meşakkatli bir görev yapan polislerin özlük haklarının iyileştirilmemesi, çalışma hayatlarında ve emekliliklerinde polislerimizi çok büyük sıkıntılara sokmaktadır.

Ülkemizde hızla artan nüfusla birlikte suç sayılan davranışlar da hızla artmaktadır. Bu tehditlere karşı en büyük güvencemiz polis teşkilatıdır. Bu sebeplerden dolayı polis teşkilatının sorunlarını çözmek büyük önem arz etmektedir. Polislerimizin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunların nedenleri, bu sorunlara karşı alınacak önlemler, çözüm önerileri ve gerekli politikaların oluşturulması amacıyla Anayasa’mızın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederim.

3.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 19 milletvekilinin, Türkiye genelindeki bütün belediyelere yönelik yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/936)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Hiçbir parti ayrımı gözetmeksizin Türkiye genelindeki bütün belediyelere yönelik yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının araştırılması ve gerekli önlemlerin alınabilmesi için Anayasa’mızın 98, İç Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılması hakkında gereğini arz ederiz.

1) Muharrem İnce                                                                            (Yalova)

2) Celal Dinçer                                                                                (İstanbul)

3) Ali Serindağ                                                                                (Gaziantep)

4) Gürkut Acar                                                                                 (Antalya)

5) İhsan Özkes                                                                                (İstanbul)

6) Ahmet İhsan Kalkavan                                                                (Samsun)

7) Mehmet Şeker                                                                             (Gaziantep)

8) Sena Kaleli                                                                                 (Bursa)

9) Veli Ağbaba                                                                                (Malatya)

10) Mehmet Ali Ediboğlu                                                                 (Hatay)

11) Candan Yüceer                                                                         (Tekirdağ)

12) Ali Rıza Öztürk                                                                          (Mersin)

13) Sakine Öz                                                                                  (Manisa)

14) Mustafa Serdar Soydan                                                            (Çanakkale)

15) Haydar Akar                                                                              (Kocaeli)

16) Bülent Tezcan                                                                           (Aydın)

17) Ramazan Kerim Özkan                                                             (Burdur)

18) Ali Özgündüz                                                                             (İstanbul)

19) Mehmet Şevki Kulkuloğlu                                                         (Kayseri)

20) Mahmut Tanal                                                                           (İstanbul)

Gerekçe:

Demokrasimizin kurumsallaşması, büyük ölçüde yerel yönetimlerin başarısına bağlıdır. Dolayısıyla, yerel yönetimlere dair yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları yetkili makamlarca ivedilikle ele alınmalı ve sonuçlandırılmalıdır. Ne var ki uzun yıllardır bu dikkat ve özen gösterilmediği gibi merkezî iktidarın bu konularda partizanca davrandığına dair sayısız örnekler bulunmaktadır.

İçişleri Bakanlığının açıklamalarına göre 29/03/2009 tarihinde yapılan seçimlerden sonra belediye başkanları hakkında 2.697 işleme konulmama onayı, 2.690 araştırma/ön inceleme ve ön inceleme onayı alınmış olup, bunlardan 1.034 tanesine soruşturma izni verilmemesine, 1.097 tanesi soruşturma izni verilmesine dairdir. Verilen bu kararların yanı sıra, araştırma raporu düzenlenen, cumhuriyet savcılıkları, valilikler, kaymakamlıklar ve ilgili kurumlara tevdi edilen 559 adet dosya olduğu belirtilmiştir.

Bu rakamlar da göstermektedir ki belediye yönetimlerine dair yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının sayısı çok fazladır. Bu iddiaları denetlemekle görevli olan İçişleri Bakanlığının iddialar karşısında partizanca davrandığı, daha çok muhalif belediyeler için yetkisini kullandığı görülmektedir.

Bakanlığın resmî rakamlarına göre soruşturma izni verilmemesine dair rakamlar şöyledir: AKP'li belediyelerin yüzde 57,16'sına, CHP'li belediyelerin yüzde 25,53'üne, MHP'li belediyelerin yüzde 8,12'sine, BDP'li belediyelerin yüzde 2,32'sine izin verilmemiştir.

29/03/2009 tarihinde yapılan yerel seçimlerden 07/03/2012 tarihine kadar 36 belediye başkanı görevinden alınmıştır. Bunlardan 8'i AKP, 6'sı CHP, 2'si MHP, 15'i BDP'lidir.

Bakanlığın bu resmî rakamları konunun sadece bir yönünü ifade etmektedir. Kurulacak olan araştırma komisyonuyla buz dağının altına bakılabilme imkânı yakalanabilir ve yerel yönetimlerde yaşanan bu çürümüşlük köklü biçimde çözüme kavuşturulabilinir.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.

C) Duyurular

1.- Başkanlıkça, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği, Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Plan ve Bütçe ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonlarında siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerine düşen birer üyelik için aday olmak isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin duyuru

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Kadın, Erkek Fırsat Eşitliği, Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Plan ve Bütçe ile Avrupa Birliği Uyum komisyonlarında siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerine de 1 üyelik düşmektedir. Bu komisyonlara aday olmak isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin 26 Mayıs 2014 Pazartesi günü saat 18.00’e kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerini rica ediyorum.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

Okutuyorum:

VIII.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 20 Mayıs 2014 Salı günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesine; Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının sebeplerinin araştırılarak sorumlularının tespit edilmesi ve iş kazalarının önüne geçilerek iş güvenliği ile ilgili eğitimlerin verilmesi ve can kayıpları sebebiyle ailelerin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergelerinin, Genel Kurulun 20 Mayıs 2014 Salı günkü birleşiminde okunmasına ve önergelerin birleştirilerek görüşmelerin aynı günkü birleşimde yapılmasına ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine; 21 Mayıs 2014 Çarşamba günkü birleşiminde Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için yapılacak seçimin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine; 427 ve 454 sıra sayılı Meclis Araştırması Komisyonu Raporlarının, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmında yer almasına ve görüşmelerinin Genel Kurulun 22 Mayıs 2014 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine ilişkin önerisi

20/05/2014

Danışma Kurulu Önerisi

Danışma Kurulunun 20/05/2014 Salı günü yaptığı toplantıda aşağıdaki önerinin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.

                                                                                                                Cemil Çiçek

Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                Başkanı                                                

                Mustafa Elitaş                                    Engin Altay                                       Oktay Vural

       Adalet ve Kalkınma Partisi                 Cumhuriyet Halk Partisi                   Milliyetçi Hareket Partisi

     Grubu Başkan Vekili             Grubu Başkan Vekili                                          Grubu Başkan Vekili

                                                                          Pervin Buldan

                                                              Halkların Demokratik Partisi

                                                                    Grubu Başkan Vekili

Öneriler:

Genel Kurulun, 20/05/2014 tarihli Salı günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesi; Manisa Milletvekili Sakine Öz ve 21 milletvekilinin, Soma’da yaşanan maden kazalarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla; Manisa Milletvekili Özgür Özel ve 51 milletvekilinin, Manisa'nın Soma ilçesindeki maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin sorumluları ile nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla; Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun ve 54 milletvekilinin, 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma ilçesindeki Soma Linyitleri İşletmesine ait ve özel sektörce işletilen maden sahasında meydana gelen kazanın tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane ve 28 milletvekilinin, Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasının tüm nedenlerinin, sonuçlarının ve sorumlularının açığa çıkarılması ve bu çerçevede alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla; HDP Grubu adına Grup Başkan Vekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasının tüm boyutlarıyla araştırılarak sorumluların tespit edilmesi amacıyla; Manisa Milletvekili Recai Berber ve 32 milletvekilinin, Soma'da meydana gelen maden kazasının araştırılması ve sektördeki sorunların araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması amacıyla; Manisa Milletvekili Hasan Ören ve 22 milletvekilinin Soma'da maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken tüm önlemlerin belirlenmesi amacıyla; Gaziantep Milletvekili İbrahim Halil Mazıcıoğlu ve 76 milletvekilinin Soma'da meydana gelen maden kazasının ve maden sektöründeki sorunların tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması amacıyla; MHP Grubu adına Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Manisa ili Soma ilçesinde meydana gelen ve can kaybı açısından tarihimizin bugüne kadar yaşanan en büyük maden kazası niteliğini taşıyan facianın sebepleri ve sonuçları ile bu felaketin açtığı sosyal, hukuki, idari, mali, ekonomik sorunların giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin, maden faciasının vuku bulduğu işletmenin işletme şartları ve yönetimi, endüstriyel ilişkileri, istihdam yönetimi ile kaza sonrası kamuoyunu rahatsız eden gelişmelerin belirlenmesi amacıyla; Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu ve 31 milletvekilinin Soma'da meydana gelen maden kazasının araştırılması ve ülkemizde bu sektördeki sorunların araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması amacıyla; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve 19 milletvekilinin Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının sebeplerinin araştırılarak sorumlularının tespit edilmesi ve iş kazalarının önüne geçilerek iş güvenliği ile ilgili eğitimlerin verilmesi ve can kayıpları sebebiyle ailelerin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla vermiş oldukları Meclis araştırması önergelerinin 20/5/2014 salı günkü (bugün) birleşimde okunması ve önergelerin birleştirilerek görüşmelerin bugünkü birleşimde yapılması ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi,

21/5/2014 tarihli Çarşamba günkü birleşimde Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için yapılacak seçimin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi,

26/03/2013 tarihinde dağıtılan 427 ve 30/05/2013 tarihinde dağıtılan 454 sıra sayılı Meclis Araştırması Komisyonu Raporlarının gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmında yer alması ve görüşmelerinin Genel Kurulun 22/05/2014 Perşembe günkü birleşiminde yapılması ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi önerilmiştir.

BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi lehinde söz isteyen Engin Altay, Sinop Milletvekili, buyurun.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, milletçe çok acı bir haftayı geride bıraktık. Acımız taze, hüznümüz derin. Cumhuriyet tarihinin en büyük maden katliamında 301 vatandaşımızı kaybettik. Öncelikle, öncelikli olarak yaraların sarılması için, sonrasında da sorumluların, kusurluların, varsa -ki bize göre var- suçluların ortaya çıkarılıp hesap sorulması için hukuken ve siyaseten ne gerekiyorsa yapacağız. Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun. Allah milletimize böyle bir acıyı bir daha yaşatmasın.

Sayın milletvekilleri, Manisa Milletvekilimiz Özgür Özel 29 Nisan 2014’te Türkiye Büyük Millet Meclisine bu konuyu getirmişti ve milletvekillerimiz Soma’daki bu yüksek hassasiyeti, riski, tehlikeyi ortaya koydular. Ancak, bütün bunlara rağmen, iktidar partisi çoğunluğunun oylarıyla Manisa Milletvekilimizin “Ya, burada bir sorun var, bunu bir araştıralım, Meclis buna bir el atsın, bir bilgi sahibi olalım.” feryadına tıkanan kulaklar, maalesef aradan geçen üç beş gün sonra milletvekillerimizin, Manisa milletvekillerimizin ne kadar haklı olduğunu, ne kadar yüksek bir hassasiyetle seçim bölgelerinde yaşanan bir trajediyi buraya getirdiklerini ve bir sonuç almak için bir çaba sağladıklarını ortaya koydu.

Şimdi, benim de altında imzam bulunan Danışma Kurulu önerisinde, baktığımız zaman, Sakine Öz ve Hasan Ören’le birlikte Özgür Özel’in önerisi de tekrar sizin de grup başkan vekilinizin imzasıyla buraya geldi. Ne oldu? Haklı çıktık. Çıkmasaydık, keşke olmasaydı, keşke böyle bir Danışma Kurulunun altına ben de imza atmasaydım.

Sayın milletvekilleri, bu meselelere bakarken siyasi mülahazaların ötesinde bakmamız gerekir. Bu Parlamentonun millî iradenin -hep söylenen- tecelligâhı olduğundan bahsediyoruz, buradan daha büyük bir kuvvet olmadığını söylüyoruz. Bizi buraya yollayan milletin içinde bulunduğu her türlü hâl ve şartı yakından ve derinden incelemek bu Parlamentonun asli işidir.

Şimdi, bu konuda ortak imza attık ama ortaklığımız sadece bu imzada, yani bu konunun her şeye rağmen buraya gelmesi konusunda ve yasımız konusunda. Yasta ortağız, bir itirazım yok. Hiç şüphem yok ki muhalefet partisi milletvekilleri kadar, en az onlar kadar iktidar partisi milletvekillerinin de yürekleri yanıyor ama yüreklerin yanması da hiçbir meseleyi çözmüyor sayın milletvekilleri.

Bakın, bu noktadan sonra Soma özelinde bir Meclis araştırma komisyonu kurulması çok… Baktığınız zaman işin bir mantığı da yok, çünkü Soma’da artık bir soruşturma boyutuna gelmiş iş. Nasıl ki bizde, Meclisteki denetim mekanizmalarında önce sözlü soru, yazılı soru, araştırma önergesi, soruşturma önergesi, sonra gensoru diye giderse Soma’da zaten şu anda yürüyen bir iş soruşturmalık olmuş. Anayasa 98’i size hatırlatmayı görev sayarım: “Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir.” Nitekim, bu Mecliste, ben de bu Meclisteyken 2010 yılında kurulmuş bir Meclis araştırma komisyonu ve yayınlanmış şu kadar kalınlıkta bir rapor var. Şimdi onu yanımda getirmedim. Ama bu komisyonların kurulup yayınlanan raporların burada İç Tüzük’e göre görüşülmesiyle hiçbir şey hallolmuyor sayın milletvekilleri. Orta yerde, her vesileyle söylediğimiz gibi, yasal eksiklikler var. Yani, bu Parlamentodan çıkması gereken, acilen ve derhâl çıkması gereken kanunlar var. Bu konuda ağırdan aldınız. İstediğiniz kanunları burada, bu Meclisi sabah beşe kadar çalıştırıp çıkardınız ama bu konuya nedense yanaşmadınız.

Ortada bir denetim eksikliği var. Bu sıralarda oturan yürütme organına mensup bakanların kendilerine kanunla, Anayasa’yla verilmiş görevleri yapmama durumu var, yapmamış olması var. Her ne kadar Sayın Enerji Bakanı biz Sayın Genel Başkanımızla Soma’ya gittiğimizde bize madenle ilgili çok güzel şeyler, yani “Bu maden dört dörtlük, böyle her şeyiyle kusursuz bir maden.” şeklinde bir brifing verdi ama her ne hikmetse, şimdi bakıyorum, medyada iktidar partisi şirketi topun ağzına koymuş. Tamam, şirket sahipleri ve yetkilileri tabii ki yargı önünde hesap verecek ama bu işin bir de siyasi hesabı var. Siyasi hesabı verecek olan da bu sıralarda oturanlardır ve bu Meclisin iktidarıyla muhalefetiyle bu siyasi hesabı verecek insanlardan hesap sormakla ilgili bir çekincesinin, bir tereddüdünün olmaması gerekir. Arkadaşlarımız biraz sonra teknik, insani ve hukuki boyutlarına değinecekler.

Bakın sayın  milletvekilleri, gelişmiş ülkelerde bu iş şöyle oluyor: Önce risk alanları belirleniyor, gideriliyor, sonra işçi madene sokuluyor. Türkiye’de nasıl oluyor? Önce işçiyi madene sokuyoruz, bir kaza bekliyoruz, kaza olduktan sonra madenlerle ilgili hükûmet strateji belirliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Daha geçenlerde televizyonda izledim, Avrupa Birliğine giren Polonya ve -sanıyorum- Çek Cumhuriyeti, Avrupa Birliği normlarında, madenleriyle ilgili Avrupa Birliğinin istediği kriterleri uygulamayacakları için, yani madene yapılacak yatırım o madenden elde edilecek kârdan daha yüksek olduğu için madenlerini kapattılar. Polonya ve Çek Cumhuriyeti  “Ben  bu kriterlerde bu madeni çalıştıramam, zaten ömrü dolmuş.” diyor kapatıyor ama Türkiye’de de belli firmalara,  belli ailelere maden tekeli oluşturuluyor. Biraz önce bir telefon aldım, aynı ailenin Amasya’da da, Yozgat’ta da Hükûmet tarafından redevansla ya da değişik yollarla madenleri işlettiği söyleniyor. Bunlara gelip burada Hükûmetin cevap vermesi lazım.

Şimdi, sayın milletvekilleri, maalesef, Türkiye bu acıyla birlikte Soma’da devletin şefkatli yüzünü, okşayan elini ve sıcak nefesini göremedi. Şimdi itiraz edersiniz “Her gün sıcak yemek veriyoruz.” diye. Benim sıcak nefesten kastettiğim sıcak çorba değil. Soma’da Hükûmetiniz ve Sayın Başbakan tokat, tekme ve yumruk gösterdi. Soma’da tokat gördük, tekme gördük, yumruk gördük.

Sayın milletvekilleri, demokrasi protesto ve tepki rejimidir ama  Hükûmetinizin buna tahammülü yok. Protestoya ve tepkiye tahammülü olmayan bir Hükûmet işbaşındaysa orada demokrasi yok demektir. Sizin de bu konuda Hükûmetinizi biraz daha tahammüllü olmaya davet etmesi lazım. Siyaset, nezaket ve vicdan işidir; Sayın Başbakanda bu da yok.

Şimdi, Başbakanın Soma’da bir kişiyi ya da kişileri tokatladığı ve veya yumrukladığıyla ilgili basında çok sayıda haber var. Altını çizerek söylüyorum: “Tokatladı ve, veya yumrukladı.” Ben, şimdi Başbakanın bu Genel Kurula gelmeden çıkıp tokatladığı ya da yumrukladığı insanlardan özür dilemesini bekliyorum. Şayet Sayın Başbakan Soma’da tokatladığı ya da yumrukladığı insanlardan özür dilemezse ben kendi adıma bundan sonra ona “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan” demeyeceğim, “sayın” hiç demeyeceğim. Yani her vesileyle “millî irade, millî irade” diyeceksiniz, her şeyde onu öne getireceksiniz, sonra acı içinde, yas içinde, hüzün içinde kıvranan insanlar bir parça refleks gösterdi diye, bir parça tepki gösterdi diye o insanları tokatlayacaksınız.

Biraz tarih bilirim, hepimiz biliriz; ne Hitler ne Mussolini ne Stalin böyle şeyler yapmadı. Demokrasilerde başbakanlar vatandaşına tokat ya da yumruk atamaz. Atarsa orada demokrasiden söz edilemez. Başbakan özür dilemeden buraya gelip bu sıralarda oturursa kendisini şiddetle protesto edeceğimi beyan ediyorum. O özrü dilemeden kendisinden bahsederken “Başbakan” sıfatını kullanmayacağımı buradan beyan ediyorum. “Recep Tayyip Erdoğan” olarak kendisinden bahsedeceğim. Bu benim en demokratik hakkım.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Şahıs “Yok öyle bir şey.” dedi.

ENGİN ALTAY (Devamla) - “Millî irade, millî irade” diyen bir Başbakanın kendisine tepki gösteren bir insana tokat atmak gibi bir hakkı, ehliyeti yoktur.

RECEP ÖZEL (Isparta) – “Öyle bir şey yok.” dedi şahıs ya. “Tokat atmadı.” dedi. Özür diledi şahıs ya.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Böyle bir şey var Recep Bey, bunu sen de biliyorsun.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – “Tokat atmadı.” dedi, açıklama yaptı. Açıklama yaptı şahıs, “Tokat yok.” dedi.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Ve özür dilemek Başbakanı küçültmez; insandır, nefsine, öfkesine hâkim olamayabilir. Başbakandan yüce Türk milleti adına özür bekliyorum ve o özür dilemediği müddetçe kendisine “Başbakan” demeyeceğim.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – “Bana medya baskı yaptı.” dedi.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Şahıs açıklama yaptı, “Yok böyle bir şey.” dedi.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Danışma Kurulu önerisi üzerinde…

BAŞKAN – Aleyhte mi istiyorsunuz Sayın Elitaş?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, aleyhte olmaz da bir konuşma…

BAŞKAN – Sayın Elitaş, Danışma Kurulu önerisinde iki müracaat var, Sayın Altay lehte, Sayın Vural lehte.

Aleyhte istiyorsanız söz vereyim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Evet.

BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi aleyhinde söz isteyen Mustafa Elitaş, Kayseri Milletvekili.

Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında tartıştığımız konulardan birisi bu. İç Tüzük’te siyasi parti gruplarının birlikte attığı imzalarda lehte, aleyhte konuşulmaması gerekir. Çünkü 4 siyasi parti var burada, 5 olsa 5 siyasi partinin imzası olacak. Birlikte yaptığımız, birlikte karar verdiğimiz bir Danışma Kurulunun, ittifakla yaptığımız Danışma Kurulunun lehinde konuşmak, aleyhinde konuşmak… Lehinde belki izah etmek için bu olabilir ama herhâlde mümkün olmasa gerek.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Konuşma.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Belki üzerinde diye konuşmamız mümkün olabilir.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Milletvekili olarak itirazı olabilir. Niye yani? Grubun kararına uymak zorunda mı?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakın değerli milletvekilleri, hiç arzu etmediğimiz, hiç tasvip etmediğimiz, Türk milletinin en önemli hassasiyetlerinden, hususiyetlerinden birisi acılardan fırsat çıkartmamaktır, yaşanan hadiseleri fırsata çevirmemektir, bunu ranta dönüştürmemektir. Özellikle bu milletin oylarını demokratik bir şekilde kullanarak o oylarını acılardan ranta çevirip başka bir partiyi hedef hâline getirip kendine yöneltme gayretleri içerisinde bulunmak milletimizin sandıkta hiç tasvip etmediği unsurlardan birisidir.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Hükûmet dünyanın her tarafında istifa eder.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Altay burada biraz önceki konuşmasında dedi ki: “Araştırma komisyonu kuruyoruz, araştırma komisyonunun sonuçlarının ne olacağı meçhul.” 2010 yılında Değerli Bursa Milletvekilimiz Sayın Altan Karapaşaoğlu’nun başkanlığında hakikaten mükemmel bir araştırma komisyonu kuruldu, teferruatlı bir şekilde de rapor hazırlandı. O raporun sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi o görüşleri değerlendirdi, muhalefetten, iktidardan, tüm siyasi partilerden oluşan heyet tavsiyelerde bulundu. Bu tavsiyeleri dikkate alan Hükûmet 6331 sayılı Kanun’u, İş Güvenliği Yasası’nı hayata geçirdi. Yasada eksikler olabilir, fazla olabilir ama o yasa, bugün iş güvenliği konusunda yapılmış cumhuriyet tarihi nezdindeki en önemli yasalardan birisidir. Bunu daha önceki iktidarda bulunanlar veya bu konuyla ilgilenenler herhâlde, muhakkak ki biliyorlardır.

Bakın, değerli milletvekilleri, kamuoyunda özellikle Soma faciasından sonra “29 Nisan tarihinde Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği önerge AK PARTİ Grubu tarafından reddedilmiştir.” diye olumsuz bir propaganda yapılıyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ettiniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - “İşte, bizim 29 Nisan tarihinde verdiğimiz önerge kabul edilmiş olsaydı…” diyor. Değerli milletvekilleri, o önerge sadece bir firmaya ilişkin verilmiş önergeydi. Manisa’da, Soma ilçesinde “Uyar” diye maden şirketi olan bir firmada… Hasan Bey okursanız daha net anlarsınız. Zaten Sayın Grup Başkan Vekilinin üst yazısında da “O madende yapılan, ortaya çıkan kazaların da sebeplerinin araştırılması.” diyor, Soma’daki diğer maden işletmelerindeki değil.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Tamamen yalan söylüyorsun. Biraz utanma olur ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın, 13 Mayıs tarihinde maden kazasının meydana geldiği işletme kamuoyunda basında, medyada en iyi şekilde donatılmış bir işletme olarak ortaya konulmuştur, en iyi donatılmış bir işletme olarak ortaya konulmuştur.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sen okudun mu onu?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Okudun sen herhâlde.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Okudun mu Sayın Elitaş, okudun mu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Haydar, sen bunların tarihini de bilmiyorsun.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Okudun mu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - O önerge ne zaman verilmiş biliyor musun?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Okudun mu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Önerge ne zaman verilmiş biliyor musun? Sen onu da bilmiyorsun, anca laf atmayı biliyorsun.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Biliyorum. Okudun mu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Önerge ne zaman verilmiş, onu biliyor musun sen?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – 23 Ekim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Burada burada. Benim önergemi de getireceğim biraz sonra. O zaman göreceğim samimiyetinizi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakın, 13 Mayıs 2014 tarihinde kazanın meydana geldiği maden işletmesi en modern şekilde yapılan bir maden işletmesi olarak değerlendiriliyordu.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kaç tane maden var biliyor musun? Dünyadan haberin yok.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Hatta, üniversiteler o maden işletmesini öğrencilerine örnek olarak gösteriyorlardı.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Onu siz gösteriyorsunuz, siz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bakın değerli milletvekilleri…

(Manisa Milletvekili Hasan Ören hatip kürsüsüne önerge bıraktı)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Oku bakalım, oku.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Oku bakalım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Oku bakalım hadi, oku.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bunu okudum ben.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Oku, millet duysun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Soma’daki maden işletmesi bunlara örnek olarak gösteriliyordu. Bunu anlasaydın…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Oku, millet duysun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Şimdi okuyacağım zaten, sen ne yazdığının farkında değilsin.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sen oku.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sana verilmiş, altına imza atmışsın. Ne yazdığının farkında değilsin sen.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hadi oradan! Bak bakalım kimin imzası var?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bu önerge, bağıran çağıran arkadaşımızın önergesi ne zaman verilmiş biliyor musunuz?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – 23 Ekim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - 20/11/2012 tarihinde verilmiş. 20/11/2012 tarihinde yani iki buçuk yıl önce verilmiş bir önerge. Arkasından bir önerge daha vermişler. 23/10/2013 tarihinde önerge vermişler. Ne zaman gündeme gelmiş bu? 29 Nisan 2014 tarihinde. Hâlbuki o gün biz siyasi parti gruplarıyla anlaşmışız. Sayın Tarım ve Hayvancılık Bakanı tüm siyasi parti gruplarına gitmiş “Biz toprakta, tarımda toplulaştırma kanununu görüşeceğiz. Rica ediyorum, bu konuyla ilgili görüşleriniz, önerileriniz varsa bunu birlikte çıkaralım. Önemli bir yasa.” demiş ve tüm siyasi parti grupları bu çerçevede olumlu kanaatlerini bildirmişler. Biz pazartesi günü bu konuyu gündeme getirmişiz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin salı günü ve o hafta, 29 Nisanla başlayan hafta ne konuşacağı bellidir. O gün bu verilen önerge sadece -milletvekili arkadaşım burada- yerel bir siyaset yapmak amacıyla yapılmış, verilmiş önergeden başka bir şey değildir. Açıkçası 20/11/2012 tarihinde verilmiş bir önergeyi ta o günden bugüne kadar üstüne yatarak, hiç itiraz etmeden, tamamen üstü örtülerek burada getirip 29 Nisan tarihinde tesadüfen ortaya koymaları ve başka bir maksatla Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemini değiştirme önergeleri olarak ortaya çıkarmaları açıkçası acıyı fırsata dönüştürmekten başka bir şey değildir.

MÜSLİM SARI (İstanbul) – Yapma ya…

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Tahmin ediyorum, yanlış hatırlamıyorsam, diğer siyasi parti gruplarının o gün Danışma Kurulu önerileri  de yoktu. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi “Ben milletvekili arkadaşlarımı bu konuda konuşturmak istiyorum.” dediğinden dolayı bir hafta pazartesi günü…

Bakın değerli arkadaşlar, 28 Nisan Pazartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemi tüm siyasi parti gruplarıyla iktidar partisi grup başkan vekilleri arasında paylaşılır. Ve pazartesi günü Sayın Bakan, Tarım Bakanımız Sayın Mehdi Eker tüm siyasi parti gruplarını gezdi, onlara “Biz, bu hafta itibarıyla yarın mümkünse tarımdaki toplulaştırma kanununu, miras hukukunu değiştiren kanunu görüşelim.” dedi ve Siyasi parti gruplarımızın kabulüyle bu iş gerçekleşmiş oldu.

Değerli milletvekilleri, bugün görüşeceğimiz araştırma komisyonu önergeleri, 6331 sayılı Yasa’yla ortaya çıkardığımız, iyi olduğunu düşündüğümüz ama eksiklerinin var olduğu bugün de ortaya çıkan, Soma’da hepimizi derinden bir yeise sürükleyen, hepimizi büyük bir acıya gark eden bu hüzünlü olayda, 301 insanımızın şehit olması sonucunu ortaya çıkaran kazada, varsa bir eksik, onunla ilgili yasal düzenlemeler nedir, bu konuda hukuki altyapısını oluşturabilmek için araştırma komisyonunu kurmak maksatlıdır.

Bakın, bu önergenin altında ne diyor? Hasan Bey getirdi, “Soma’daki tüm maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının…” Madende 13 Mayıs tarihine, o güne kadar kaza gelmemiş ki 2011 yılından bu tarafa.

MUHARREM IŞIK (Erzincan) – Kim diyor “Gelmemiş.” diye?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – 2011 yılından bu tarafa 13 Mayıs tarihindeki şey de gelmemiş…

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Devamını okusana, orada var mı yok mu? Devamını oku devamını.

HASAN ÖREN (Manisa) – Altını oku.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – “Bu tür olayların bir daha yaşanmaması…”

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Uyar Madencilikte kaza gelmiş. Nitekim burada diyor ki: “Soma Darkale bölgesinde meydana gelen, Darkale köyünde faaliyet gösteren özel şirkete ait bir kömür madeninde 2005, 2007, 2008, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında teftişler yapıldığı ve şirkete kapatma cezası…” Burada nokta olarak…

HASAN ÖREN (Manisa) – Teftişten bahsediliyor orada.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Hayır, bu şeyi söylüyor, önergenizi okuyorum. Sizin önergeyi okuyorum. Yani Hasan Bey, getirdiğiniz önergenin farkında değil misiniz? Ben onu okuyorum.

HASAN ÖREN (Manisa) – İşte var orada, Uyar Madencilikle ilgili değil ki…

RECEP ÖZEL (Isparta) – En son tek bir kelime varmış.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Ben sizin bu önergenizi okuyorum.

Yani değerli milletvekillerim, bizim burada eğer hukuki bir eksiklik varsa bu hukuki eksikliği gidermek için gayret göstermemiz gerekir.

Öte yandan, Sayın Engin Altay Sayın Başbakana “Başbakan” dese ne olur “Başbakan” demese ne olur ama saygı ve edep…

ENGİN ALTAY (Sinop) – Ya, ayıp, bir özür dilesin, özür ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Ben Sayın Kılıçdaroğlu’na Cumhuriyet Halk Partisinin seçmenlerinden oy aldığı için, o seçmenlere saygımdan dolayı “Sayın Kılıçdaroğlu” diyorum ama siz deseniz de demeseniz de Sayın Başbakanın Başbakanlığına herhangi bir şey gelmez. Ha, bunu da biliyorsunuz.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Yani, Başbakan isterse döver isterse sever değil mi! Ayıp ya!

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – “Genel müdür” diyorsunuz, Sayın Başbakan “genel müdür” diyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – İki: Orada “tokatladı” diye iddia edilen, ifade edilen kişi televizyonlara kalktı çıktı dedi ki: “Bunu bazı medya organları benim uyarmama rağmen, ‘Sayın Başbakan benim üzerime saldırdı, bana yumruk attı.’ diye ifade etmelerini düzeltmeyi arzu etmeme rağmen maalesef bunu düzeltmediler.” Ve o kişi televizyonlarda demeçlerini verdi, yazılı olarak, sözlü olarak da bunun demeçlerini verdi.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Bu mu, adalet bu mu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Onu görmüyorsunuz ama birisi kalkıyor diyor ki: “Başbakan böyle kalkmıştır tokat atmıştır, yumruk atmıştır.” Olmayan şeyler üzerinden siyaset yapmaya çalışıyorsunuz.

ALİ ÖZ (Mersin) – Adamın kafası Başbakanın eline çarpmış, tüh!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Olmayan şeylerden yapılan siyaset AK PARTİ’nin gücünde herhangi bir eksiklik ortaya çıkarmaz, AK PARTİ’nin gücüne güç katar.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Hamzaçebi.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Efendim, Sayın Elitaş konuşmasında şöyle bir değerlendirmede bulundu: Manisa Milletvekilimiz Sayın Özgür Özel, Manisa Milletvekilimiz Sayın Hasan Ören ve Manisa Milletvekilimiz Sayın Sakine Öz’ün Soma’daki madenlerde yaşanan ölümcül olaylar nedeniyle bir Meclis araştırması açılması yönündeki önerisini onlar 22-23/10/2013 tarihinde yaptığı hâlde Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun bunu 29 Nisan 2014 tarihinde Meclis gündemini meşgul etmek amacıyla getirdiğini; “Eğer Cumhuriyet Halk Partisi Grubu samimi olsaydı daha önce getirirdi.” anlamında bir değerlendirme yapmak suretiyle, o önergeyi o günkü toplantıya Grup Başkan Vekili olarak öneren de benim olmam nedeniyle bu sataşma nedeniyle söz istiyorum efendim.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Hamzaçebi, iki dakika söz veriyorum sataşma nedeniyle.

IX.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın Danışma Kurulu önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında CHP Grubuna sataşması nedeniyle konuşması

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Sizin çıkıp burada özür dilemeniz gerekir. “Biz 29 Nisan 2014 tarihinde bu önergeye hayır oyu verdiğimiz için milletten, 301 vatandaşımızın ailesinden özür diliyoruz.” demeniz gerekirken şimdi pişmiş bir şekilde bu olayın üstüne çıkmak istiyorsunuz. Yakışmıyor bu, yakışmıyor, ölenlerin anısına yakışmıyor.

Bir uyanıklık yaptınız, bizim önergemiz ile şimdi sizin o ölümler sonrası alelacele verdiğiniz önergeleri birleştiriyorsunuz. Evet, tabii ki bunları araştıralım, hiç kimse “araştırılmasın” demiyor ama biz “Ölümler olmadan bu olayı araştıralım.” demiştik. Önergede bu açıkça yazıyor. Önergenin son cümlesini aynen okuyorum: “Soma’daki tüm maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin sorumluları ile nedenlerinin araştırılması, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için…” Ama siz o zaman onu reddettiniz.

O hafta, 29 Nisan 2014 gününden bir gün önce 28 Nisan günü “İş Kazalarını Önleme Platformu” adı altında bir platform tüm siyasi parti gruplarını da ziyaret etti, AK PARTİ Grubunu da ziyaret etti. Ostim’deki yangınlarda hayatını kaybeden işçilerin aileleriydi. “Bizim eşlerimiz, çocuklarımız öldü ama bir daha kimse ölmesin.” dediler. Ve 28 Nisan aynı zamanda Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Günü. O nedenle 29 Nisan günü ben Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına “Sadece Ostim’le sınırlı olmasın, bütün her şeyi kapsasın.” diye Soma önergesini getirdim. “Engellemek için” diyorsunuz. Toprak Koruma Kanunu Tasarısı’nı hemen ardından Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak destekledik. Meclis gündemini engellemek isteyen bir grup bunu yapmaz. Ama 301 kişi ölmüş özür dileme erdemini bile gösteremiyorsunuz. Vaktim yetmediği için konuşamıyorum konuşacak çok şey var yoksa.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkanım, iktidar partisinin Hükûmetin kusurlarını örtmek için muhalefeti acıyı fırsata dönüştürmekle itham etmesini kınıyorum. Kim bu Soma’da yaşanan acıyı fırsata dönüştürmek istiyorsa Allah onun ve onların belasını versin.

İki: Başbakan “Tokat ve/veya yumruk atmadım.” derse ben sözümü geri alacağım. Başbakan niye demiyor “Ben tokat atmadım.” diye? “Atmadım.” derse ben özür diliyorum Başbakandan. Demiyorsa o bu milletten özür dileyecek.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Altay.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan…

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Şahıs açıklama yaptı “Atmadı” dedi.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Başbakan desin.

ALİ ÖZ (Mersin) – Kafası Başbakanın eline çarpmış!

BAŞKAN – Buyurun Sayın Özel.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Elitaş yapmış olduğu konuşmada önergenin tarafımdan okunmadan imzalandığı, “Birileri senin eline vermiş.” gibi bir ifade kullandı. Sırf bunun için cevap vermek istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun, sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum Sayın Özel. Cevap vermek için söz istenmez.

Buyurun. 

2.- Manisa Milletvekili Özgür Özel'in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın Danışma Kurulu önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Soma’da kaybettiğimiz herkese Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyorum. Bu konuda daha sonra bir konuşma daha yapacağım ama AKP Grubu için en büyük talihsizlik böyle bir günde Grup Başkan Vekilliği görevinde bu olaydan önceki üslubunu sürdüren Sayın Elitaş’ı görevlendirmiş olmaları. İşin bu boyuta çekilmesinden gerçekten kendi adıma da, yüce Parlamento adına da utanç duyuyorum.

Verdiğimiz önergeyle ilgili Sayın Başbakana birileri yanlış bilgi vermiş olsa gerek. Çıktı dedi ki: “Önergede Soma’nın adı geçmiyor.” Altını çizdik, beş yerde, “Soma” diye başlıyor “Soma” diye bitiyor. “Meclis tutanaklarına baktık, Soma konuşmamışlar.” dedi. Daha sonra yabancı televizyon kanalları dâhil ekranı ikiye böldüler -“Soma konuşmamışlar.” diyor- 17 kere “Soma” söylediğim sayılıyor. Başta Darkale’den hareketle, altta “Soma madenleri” denilerek sonra “Soma’daki tüm maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının, yaşanan ölümlerin nedenlerinin araştırılması ve bu tür olayların tekrar etmemesi için kalıcı çözümlerin bulunması.” deniyor ama Sayın Elitaş gerçekten uzaklaşmaktan kendi adına hiçbir sıkıntı duymuyor ama biz bunları dinlemekten hicap duyuyoruz. Böyle bir gün böyle ucuz polemiklerin günü değildir. “Birinci imza sahibi olduğum ve 56 arkadaşla birlikte verdiğimiz önerge gündeme alınsaydı ne olurdu?” sorusuna başta New York Times olmak üzere bugünkü Birgün gazetesinin manşeti ve Sayın Ahmet Hakan’ın canlı yayınında “Elbette ki kazayı önleyemezdik, daha komisyon ilk toplantısını Ankara’da yapmış olurdu ama zihniyetin anlaşılması açısından kritiktir. Altı ay önce verildiği gün kabul edilseydi, gündeme alınsaydı bir şeyler değişebilirdi. Düşünün ki BDP ile MHP’nin, AKP ile CHP’nin uzlaştığı bir komisyon bunu araştırmaya gidiyor, hiç değilse kendilerine çeki düzen verirlerdi.” ifadesini kullandım. Ama şimdi tutup gerçekten uzaklaşıyor. O utanç duymuyor, ben söylediklerimden utanç duyuyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bana “Utanmaz.” dedi, “Utanç duymuyor.” diye ifade kullandı.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – “Utanç duymuyor.” dedim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Artı “Hicap duymuyor.” diye, “Utanç duymuyor.” diye ifade kullandı.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Elitaş, sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum.

İZZET ÇETİN (Ankara) – Ne sataşması yapıldı Sayın Başkan?

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Artık sataşmayı geçti bu yani.

3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Manisa Milletvekili Özgür Özel’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakın elimizde bugün görüşeceğimiz iki tane önerge var; biri Kasım 2012 tarihli önerge, biri Ekim 2013 tarihli önerge. Bu önergede konuşan arkadaş Uyar Madencilikten bahsediyor. Yani asıl bu önergenin içeriği…

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) – Son cümleyi oku be!

SAKİNE ÖZ (Manisa) – O ya da bu, ne fark eder? İkisi de özelleştirilmiş firma, ikisinin de aynı sorunları var. Birbirinden ne farkı var? Ne farkı var?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …burada konuşan kişinin altını çizmek istediği mesele Uyar Madencilik. Ama şunu ifade etmeye çalışıyorum…

SAKİNE ÖZ (Manisa) – “Ali” ya da “Veli” olmasının ne farkı var? İkisinde de aynı sorun var.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – 29 Nisan tarihindeki o önergenin geliş safahatından önce biz siyasi parti gruplarıyla bir araya geliyoruz, konuşuyoruz, diyoruz ki: “Bu hafta şunları görüşelim, şunları yapalım.” Nitekim birlikte kurduğumuz çok araştırma komisyonları var.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Kaç tane?

MUHARREM IŞIK (Erzincan) – Kaç tane?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – O araştırma komisyonları içerisinde bunlardan biri de olabilir ama bakın,  tekrar altını çiziyorum.

ALİ ÖZ (Mersin) – Hepsinde de önce reddedip sonra kurulanlar var; doping öyle, sağlıkta şiddet öyle, kadına şiddet öyle.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Tarım ve Hayvancılık Bakanı pazartesi günü bütün siyasi parti gruplarını gezdi, “Biz bu hafta bunları konuşalım, tarımda toplulaştırmayı konuşalım.” dedi.

SAKİNE ÖZ (Manisa) – İyi ki bu konuşulmuş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Biz salı günü Danışma Kuruluna, Meclis Başkanının yanına gittiğimizde ne görüşeceğimizi ancak o zaman biliyoruz. Ama siyasi parti grupları pazartesi günü o haftanın gündeminin ne olduğunu iktidar partisinden biliyorlar. İktidar partisi, gündemini, pazartesi günü grup başkan vekillerini birer birer telefonla arayarak diyorlar ki: “Bu hafta şunları görüşeceğiz.” Muhalefet partilerinin önergelerini biz saat iki buçukta, Meclis Başkanımızın salı günü saat iki buçukta yaptığı toplantıda, Danışma Kurulu toplantısında görüyoruz. O anda hazırlığınız yok, bilginiz yok, ne olduğunu bilmiyorsunuz; bir anda bir bakıyorsunuz bir siyasi parti grubunun grup önerisi gelmiş, burada “Araştırma komisyonu kuralım.” ifadesi yapılıyor. Eğer böyle bir şey olursa otururuz anlaşırız. Nitekim bugüne kadar çok komisyon kurduk. Nasıl kurduk? Birlikte hareket ederek kurduk.

MUHARREM IŞIK (Erzincan) – Kaç tane komisyon kuruldu? Kaç tane?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Değerli milletvekilleri, o anlamda söylüyorum, diyorum ki bunu ifade etmek, bunu söylemek acıyı fırsata çevirmekten başka bir şey değildir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Hamzaçebi.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Efendim, tekrar şunu söylemek istiyorum: Önergenin son cümlesini okumuyor. Bizim Manisa milletvekillerimizin verdiği önerge -son paragrafında- “Soma’daki tüm madenlerde yaşanan kazaların ve ölümlerin nedenlerinin araştırılması, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi” amaçlı bir önergedir. Böyle olduğu hâlde hilafıhakikat bir beyanda bulunarak bu suçun üzerini örtmek mümkün değildir. Ayrıca kendileri şunu söylüyor: “29 Nisan tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi bu öneriyi Meclis Danışma Kuruluna getirdiğinde bizim haberimiz olmadı, hazırlığımızı yapamadık.” gibi kimsenin inanması mümkün olmayan bir şeyi söylüyor. Öyle anlaşılıyor ki 301 vatandaşımızın ölümünden sonra AKP hazırlığını yapmış, buraya gelmiş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Yazıklar olsun! Çok yazık!

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Yani 301 vatandaşımızın ölmesi mi gerekiyordu böyle bir araştırma komisyonunu kurmak için? Hiç yakışmıyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Çok yazık! Çok yazık!

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Asıl siz önergelerinize bakın, orada Hükûmeti temize çıkarmak için bir üslup kullanmışsınız, “Her şey tamamdı.” diyorsunuz. “2014 Mart ayında denetim yapılmış, her şey tertemiz, güzel, üstelik bu maden ocağı en son teknolojiyi kullanıyor.”

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – İddia ediliyor diyoruz.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Yani “Allah, Allah, ona rağmen bu kaza nasıl oldu?” gibi bir üslup. Yakıştıramıyorum. İki önerge birleşiyor, bizimkiyle sizinkisi ama ikisi aynı şey değil. Sizinkisi Hükûmeti temize çıkarmak amaçlı. Biz gerçekten sorumlu kimse onu açığa çıkarma amaçlı önerge verdik.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

VIII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Danışma Kurulu Önerileri (Devam)

1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 20 Mayıs 2014 Salı günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesine; Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının sebeplerinin araştırılarak sorumlularının tespit edilmesi ve iş kazalarının önüne geçilerek iş güvenliği ile ilgili eğitimlerin verilmesi ve can kayıpları sebebiyle ailelerin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergelerinin, Genel Kurulun 20 Mayıs 2014 Salı günkü birleşiminde okunmasına ve önergelerin birleştirilerek görüşmelerin aynı günkü birleşimde yapılmasına ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine; 21 Mayıs 2014 Çarşamba günkü birleşiminde Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için yapılacak seçimin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine; 427 ve 454 sıra sayılı Meclis Araştırması Komisyonu Raporlarının, gündemin “Özel Gündemde Yer Alacak İşler” kısmında yer almasına ve görüşmelerinin Genel Kurulun 22 Mayıs 2014 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesine ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi lehinde söz isteyen Oktay Vural, İzmir Milletvekili.

Buyurun Sayın Vural. (MHP sıralarından alkışlar)

OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Manisa milletvekillerimiz Sayın Sümer Oral ve Sayın Erkan Akçay tarafından hazırlanıp Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına verdiğimiz araştırma önergesinin gündeme alınması münasebetiyle Danışma Kurulu önerisinin lehinde söz aldım. Hepinize saygılarımı arz ediyorum.

Evet, 13 Mayıs Salı günü, bir hafta öne bugün Türkiye olarak Soma’da yüzyılın en büyük maden faciasıyla sarsıldık. Bu faciada 301 madencimiz şehit oldu. Hep birlikte tarifi mümkün olmayan bir acı yaşadık. Hepimizin başı sağ olsun. Cenab-ı Hak madende can veren kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar, kalanlara da sabrıcemil versin.

Evet, bu acıyı bir daha yaşamayalım ama bu acılardan ders alalım, ders çıkaralım ve burada büyük bir felaket olarak tarihe geçen Soma, aslında insanlık dersi veren büyük hikâyeleriyle de, vatandaşından korkan iktidarın davranışlarıyla da hiçbir zaman unutulmayacak, hafızalardan silinmeyecektir.

Aslında bu kaza, bir bakıma gerçeklerle yüzleşilmesini sağlamıştır. Evet, bütün bunlar, hepsi, aslında bir bakıma yapılmayanların sonucu olduğu kadar bu sonuçtan da gerekli ibretlerin çıkarılması gereken bir kazadır.

Bizler Soma’da “Benden sonra da gelenler olabilir. Çizmelerimi çıkarayım, sedye kirlenmesin.” diyerek insanlık dersi veren madenci ile acılı Somalı vatandaşlara tekmeler savuran vicdanları kirli müşavir müsveddesi bodyguard kılıklı adamların rezaletlerine de şahitlik ettik.

Bizler Soma’da “Beni bırakın, Mahmut’u kurtarın. Onun eşi hamile.” diyen madenciyle “Ne kaçıyorsun ulan!” diyen, masum vatandaşların üzerine yürüyen, boğazına sarılan, tokatlayan Başbakanı da ibretle izledik.

Bizler, bir yanda Soma’da alın terini, ekmek parasının ölüm pahasına nasıl evlere götürüldüğünü, “Bir daha madene inecek misiniz?” sorusuna karşı “Kredi kartı borcum var. Madene mecbur inmek zorundayım.” diyen madencilerle, öbür yanda evlerin yatak odalarına, ayakkabı kutularına milyon dolarları istifleyen bakan mahdumlarının ibretlik resimlerini de gördük.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Bağlantı kurdun ya, helal olsun sana.

OKTAY VURAL (Devamla) – Toprak doyurmadığı için çiftçilikten vazgeçip maden işçisi olmak zorunda kalan ve toprağa gömülen işçiden acaba kim ders alacak?

Öğretmenlik eğitimini almış ama ataması yapılmadığı için yine rızkını madende arayıp orada hayatını kaybeden atanamayan öğretmenin acaba verdiği dersten kim ders alacak?

Bizler, daha önce Soma’daki işletmenin dünyaya örnek işletmeler olduğunu söyleyenlerin, bu işletmeye övgü düzenlerin facia sonrasında aynı işletmeyi nasıl bir tek günah keçisi hâline getirdiğini de gördük.

“8 kez denetlendi.” diyerek örnek gösterilen işletmede, kazadan belli bir süre sonra, müfettişin tespit ettiği eksikliklerden bahsedenler acaba kimden ne ders alabilir?

Bu ölümler için “Kömür ocaklarında bu olanlar bu işin fıtratında var, bu her yerde böyle olur, olağan şeyler.” diyenleri de gördük. 

Değerli arkadaşlar, aynı anlayış, daha önce, Van depremi sırasında yaşanan Bayram Otelle ilgili tedbirsizlikleri “takdiriilahi” diye nitelendirmişti. Bu çarpık anlayış sonucunda Soma’da yaşananlar takdirisiyasidir; bunda fıtrat değil, bir garibeyihilkat söz konusudur.

Dün reddettikleri önergeyi kaza sonrası, bugün “Görüşelim.” diye gündeme almak isteyenler acaba nasıl bir ders almıştır?

Soma’da ilk günlerde, madende kaç kişinin olduğu, kaç kişinin öldüğü ya da yaralandığı konusunda birçok çelişkili açıklamalar yaşandı. Bu çelişkili açıklamalar sırasında, gerçekten, orada yaşayanların, Soma halkının çileden çıktığı ve bir öfke patlaması gerçekleştiği gayet açık ve net.

İlk açıklanan ölü sayısı 3, ondan sonra 17 gibi telaffuz edilirken “Soma kazasında resmî rakamlar dışında birtakım kazmaların verdiği ürkütücü rakamlara inanmayın.” diyenler bugün 301 şehidimizi gördüğü zaman acaba ne düşünüyordur?

Soma faciasının yaklaşan ayak sesine dikkat çeken, Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen önergeye Milliyetçi Hareket Partisi olarak “evet” derken, “Laf olsun torba dolsun diye önerge veriyorlar, araştırma önergelerinin hedefi Meclisi tıkamak.” diye açıklama yapanlar, ilk günlerde bu şirketi övenler, şirket sahibine ilk günden sahip çıkan yöneticiler acaba bu gerilimin tetiklenmesine sebep olmamışlar mıdır?

Vatandaş iktidardan, Erdoğan’dan, ölümleri, ihmalleri meşrulaştıran 1860’ların İngilteresi’yle karşılaştırmaları değil, 600’lerde “Dicle’nin kıyısında bir kuzu kaybolsa hesabı benden sorulur.” diyen Hazreti Ömer gibi davranmasını beklerdi.

Vatandaş Başbakandan Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e söylediği “Bundan sonra öfke bize, uysallık sana; güceniklik bize, gönül almak sana; suçlamak bize, katlanmak sana; âcizlik bize, hoş görmek sana; haksızlık bize, bağışlamak sana yakışır.” öğüdünün neşet etmesini beklerdi ama görüyoruz ki maalesef bugün “Öfke bana, uysallık millete; güceniklik bana, gönül almak millete; suçlamak bana, katlanmak millete; âcizlik bana, hoş görmek millete; haksızlık bana, bağışlamak millete.” diyenlerin yönettiği bir Türkiye’yi yaşıyoruz.

Evet, gerçekten devletin şefkati, devletin yaraları sarması konusunda bu konuda yapılan yardımlar ve bundan sonra atılacak adımlar elbette bizim bu acıları paylaşarak azaltmamızı gerektiriyor, azaltacaktır ama değerli arkadaşlarım, o atılan tekmeleri, o tokatları, hele hele, polisin yakaladığı bir kişiye bir sivil adamın gelip tekme atmasını nasıl içimize sindirebiliriz? Bunun hesabını da sormamız gerekmiyor mu acaba?

Bütün bunlarla ilgili, bizler Soma’da “Devlet bütün kurumlarıyla Soma’dadır, seferber olmuştur.” diyorduk, dedik, her fırsatta söyledik, bu konuda koordinasyonu yapana teşekkürü eksik etmedik ama değerli kardeşlerim, biz bunları söylerken Başbakan çıkıp “Bunlar 99 depreminde bölgeye bile gidemediler.” yalanını söylemesinden ve her türlü felaketi siyasi ranta çevirenlerden gerçekten hangi dersi aldığını acaba umabiliriz?

Şimdi acılarımızı paylaşma zamanı. Elbette bu acılarımız sarılırken de âdeta cinayete dönüşen bu felaketin bütün sorumluları -teknik, bürokratik, siyasi bütün sorumluları- bir an önce çıkartılmalı, gerekli müeyyideler uygulanmalıdır değerli arkadaşlarım.

Gerçekten bunlarla ilgili Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği önerge çok kapsamlı bir önergedir. Değerli kardeşlerim, mesele sadece bu kazanın sebep ve sonuçlarını araştırmak değildir. Bu kazanın olduğu işletmenin işletme şartlarının, hangi şartlarda nereden bu işletmeyi devraldığının ve bu işletme yönetiminin olduğu kadar endüstriyel ilişkilerinin ve çalışma şartlarının, işçi-işveren ilişkilerinin, hepsinin bu araştırma önergesinde dikkate alınması gerekmektedir. Bu bakımdan kâr hırsıyla birlikte birtakım bürokratik engelleri hangi ilişkiler ağıyla gideriliyor, hangi labirentlerden geçiliyor? Dolayısıyla, bu işletmenin çalıştığı şartların bütün boyutuyla araştırılması, kazaya yol açan bu işletmenin bu yönüyle bakıldığı zaman bütün ilişki ağları…

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Karadon’daki şirketin sahibi kimdi?

OKTAY VURAL (Devamla) - …ortaya çıkartılmalı ve bu ilişki ağları neticesinde de sorumluları varsa, bütün siyasi partilerin ortak önergesi olduğuna göre, Türk milleti adına hesabını kesmemiz gerekiyor. Burada siyasi gayeyle hareket etmenin anlamı yok, milletin hakkını, hukukunu koruyacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bu bakımdan bu olayın bütün…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKTAY VURAL (Devamla) - …boyutlarıyla incelenmesi konusunda bu birleştirme önergesinin gündeme alınmasını doğru buluyoruz, olumlu oy vereceğimizi ifade ediyoruz.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Zonguldak Karadon’daki şirketin sahibi kimdi?

OKTAY VURAL (Devamla) - Hepinize saygılarımı arz ediyorum efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Karadon’daki şirketin sahibi kimdi?

BAŞKAN - Danışma Kurulu önerisi aleyhinde söz isteyen Hasip Kaplan, Şırnak Milletvekili.

Buyurun Sayın Kaplan. (HDP sıralarından alkışlar)

ALİ ÖZ (Mersin) – Dört sene geçti, araştırıp bulacaksın. Dört sene geçti, araştırarak cezasını vereceksin.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Kimdi? Karadon’daki şirketin sahibi kimdi?

ERKAN AKÇAY (Manisa) – İktidardasınız on senedir, niye gereğini yapmıyorsunuz?

ALİ ÖZ (Mersin) – Sen iktidarsın, Hükûmetsin, yap gereğini. Yapacaksın gereğini. Dört sene geçtiyse vereceksin, en ağır cezayı vereceksin, oradan konuşmayacaksın.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Yok, Zonguldak Karadon’daki şirketin sahibi kimdi, onu sordum sadece.

ALİ ÖZ (Mersin) – Ayıp ediyorsun, oradan konuşmayacaksın, bunu da haklı göstermeye çalışmayacaksın.

BAŞKAN - Sayın Öz, lütfen.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Ya, onu sordum, cevaplasın.

ALİ ÖZ (Mersin) – Ona da ceza vereceksin, buna da vereceksin. Biz “Onu savunalım.” mı diyoruz!

BAŞKAN – Sayın Öz…

Buyurun Sayın Kaplan.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Soma halkının acısını paylaşıyoruz, yüreğimizde taşıyoruz.

Şunu açıkça ifade edeyim: Eğer Mecliste 4 parti grubu Soma’yla ilgili bir araştırma önergesi üzerinde anlaşıp bu konuda Danışma Kurulu bir karar veriyorsa ve bu görüşmeye başlanıyorsa, saat yedide Meclis TV canlı yayınını kapatmayın, kapatmayın bu canlı yayını.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Hasip Bey, bunları geçtik artık.

HASİP KAPLAN (Devamla) – Kömür ocaklarındaki dehlizler gibi, tüneller gibi, önlerini beton duvarlarla kapamak gibi kapamayın. Bu Meclis milletin Meclisi. Burada gerçekleri konuşacağız, bütün yaşanılanları konuşacağız, sebeplerini konuşacağız, önlemlerini konuşacağız, tartışacağız. Eğer vicdanen bir sorumluluk hissediyorsanız, eğer vicdanınızın sızladığını samimi olarak ifade etmek istiyorsanız bu Mecliste bütün bunları konuşacağız. Bunları açık konuşmalıyız, halkın önünde konuşmalıyız. Hangi partinin, ne dediği konuşulmalıdır.

Burada bir Danışma Kurulu üzerinde söz alma niyetimiz yoktu çünkü usuldendir, kimse konuşmaz. Ama, 3 parti grubu söz aldığı zaman Halkların Demokratik Partisi olarak bazı gerçekleri Meclisin 3 partisine hatırlatmak zorundayız. 301 can, 486 yaralı ve Türkiye Kömür İşletmelerinin taşeron olarak verdiği bir işletme. Evet, çok araştırma önergesini reddetti iktidar partisi burada. Ellerinizi kaldırırsınız makine gibi. Soma’nın önergesini de reddettiniz ama bugün getirdiniz, 301 ölümden sonra, 301 candan sonra, 301 genç insanımız grizudan, karbonmonoksitten can verdikten sonra. Peki, biz daha önce bu konuda bir maden araştırması komisyonu kurmamış mıydık?

Şu rapor 2010’da yazıldı arkadaşlar, bu komisyonun üyesiydim ben. Şırnak milletvekili olarak ben ve arkadaşlarım, Batman milletvekili olarak yine arkadaşlarımız, İda Dağı’ndaki altın madeninden, Bergama’dan Batman’daki patlamaya, oradan Şırnak’taki kömür ocaklarındaki göçüklere, hepsini dile getirdik ve birçok önergemiz birleştirildi, bu komisyonda yer aldık. Bu komisyon raporu 2010’dan bu yana neden sümen altı ediliyor? Bunun hesabını sormak her milletvekilinin vicdani olarak yapması gereken bir şeydir.

Bakın, burada sizin araştırma önergesi kurup araştıracağınız konuda Soma’da Soma’daki madenin sahibini dinlemişiz ama Maden Mühendisleri Odasının Başkanını da dinlemişiz ve burada çok ciddi bir uyarı var, daha 2010’da bunu tespit edip koymuşuz. Bakın, ne diyor: “Bu derinliklere ileri tarihlerde inildiği takdirde metan gazı tehlikelerinin ortaya çıkabileceği belirtilmiştir. Soma havzasında metan drenajı konusunda çalışma yapılmalıdır.” Peki, kardeşim, bunu konuşurken, biz, bu raporu verirken ve Maden Yasası’yla ilgili ve iş sağlığıyla ilgili ve sosyal güvenlikle ilgili ve bu kömür ocaklarıyla ilgili birçok önlem alınması için bu raporda bunu yazarken biz gittiğimiz ülkelerdeki maden işletmelerinin örneklerini koyduk. Ben bu kürsüde 5 defa sığınak odalarını burada anlattım ve işçilerin bir kaza durumunda, bir grizu patlamasında sığınacakları bu odaların, hayat odalarının ne kadar önemli olduğunu bu kürsüde anlattığımız zaman siz kulislerde çay içiyordunuz. Arkadaşlar, elimizi vicdanımıza koyalım. Bugün “Bu acıların üzerinden siyaset yapıyorsunuz.” diyenler zalimdir, zalim, zalim! Sizin Kuzey Kore’deki diktatör Kim Jong kadar vicdanınız yok mu? Gözyaşları döküyordu bir apartmanın çöküşünde -orada 50’nin üstünde insan yaşamını yitirmişti- ve “Hesabını soracağım, yargıya getireceğim.” diyordu. Peki, Güney Kore’de bir geminin batmasında -feribotun- 300’e yakın öğrencinin hayatını kaybetmesi sonucu Devlet Başkanı kalkıp özür diliyor, Başbakan Chung Hong-won kalkıyor, istifa ediyor.

Peki, Allah’ınızı severseniz, bunca can alınmış ve bunca insan perişan. Kaç insanın ocakta olduğunu bilmiyorsunuz, bilmiyorsunuz! Mühendisler bilmiyor, işletme bilmiyor, Enerji Bakanı bilmiyor, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bilmiyor! Aileler kapıya doluşmuş, feveran içinde eşlerini, kardeşlerini ararken içeride mi dışarıda mı bilmiyor! Böyle bir devlet sistemi olabilir mi, böyle bir sosyal güvenlik sistemi olabilir mi? Allah aşkına, vicdanınız sızlamıyor mu?

Bu metan gazının ölçümlerinin bilgisayarla dışarıdan yapıldığını bütün dünya biliyor, küçük sensörlerle, küçük aletlerle. Elektrik drenajlarından tutun o tünellerin kazılmasına kadar, o tünellerin içinde kömürü kazdırdığınız kazmalar da, tahta kalaslar koymuşlar çabuk yansın diye. Oysa, bizim gezdiğimiz Kanada’da Victoria eyaletindeki bir madende, tel ızgaraların demir çubuklarla asılı olduğu tünellerde dökülen betonları gördük, böyle korunuyordu işçiler. İnsanını seven işçisini sever, insanını seven Allah’ını da sever; kâr uğruna, çıkar uğruna zalim olmaz!

Bakın arkadaşlar, 2012’de burada torba kanunla bu yetkiyi Başbakana vermediniz mi, maden ruhsatları yetkisini? Ne alakası var, maden ruhsatlarını veriyorsunuz? Allah aşkına, bunu bana anlatabilir misin, niye maden ruhsatlarının tek elden yetkisini Başbakana verdiniz? Çalışma Bakanı işe yaramıyor muydu, Enerji Bakanı işe yaramıyor muydu, Çevre ve Şehircilik Bakanı işe yaramıyor muydu? Bırakın onu, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da işe yaramıyor muydu? Bütün bu bakanlıkların sahasına giren maden sektöründe neden sendikaları engellediniz, neden sendikal hak ve özgürlüklere düşman oldunuz? Sendikal haklar için mücadele eden, toplu sözleşme isteyen insanlar neden bu işten atılıverdi, kapının önüne bırakıldı, bunu anlatabilir misiniz bize?

Peki, şunu anlatabilir misiniz bize, Allah aşkına, söyler misiniz… Sayın Enerji Bakanı altı ay önce gidiyor o işletmenin ne kadar mükemmel olduğunu anlatıyor. Sonra geliyor, televizyon ekranlarında sürekli şu açıklamayı yapan bir Enerji Bakanı görüyoruz: “Şu kadar ölü, şu kadar yaralı. İyi haber: 12 cesede daha ulaştık.” Ben böyle haber dinlemek istemiyorum. Ben halkın isyanıyım, vicdanıyım burada. Hepimiz bunun vicdanı olmadığımız zaman, asgari ücretle, taşeron, özelleştirme zulmü ve sömürüsü altında maden ocaklarına sürdüğünüz o işçilerin, emekçilerin ahı tutacaktır sizi. Öyle kalkıp danışmanlarınıza tekmelettiremezsiniz insanları acılar içinde, öyle bir Başbakan yumruk atamaz vatandaşına, güvenlik güçleriniz, milisleriniz insanların üzerine yürüyemez, avukatların kemiklerini kıramazsınız. Bu ülkede insanların bir tahammül gücü vardır.

Hak, hukuk için, adalet için kimse sorumlu, bunun önüne çıkacak ve bunun için de araştırma önergesi yetmez. İşte yapmıştık, bunun tek yolu var: Gensoru, gensoru, gensoru. Onun için, Başbakan hakkında, Enerji Bakanı hakkında, Çalışma Bakanı hakkında siyasi sorumluluğunu bu kürsüde hatırlatacağız. Öyle canlı yayında konuşacağız. Korkak değilseniz pazartesiye koymazsınız, canlı yayın gününe koyarsınız. Burada konuşalım, herkes çıksın, hesabını açıkça versin, sorumluyu ortaya çıkaralım, alınacak önlemleri ortaya çıkaralım…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASİP KAPLAN (Devamla) – …işçimize sahip çıkalım, emekçimize sahip çıkalım. Aha budur doğru mücadele arkadaşlar. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre…

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın  Başkan, bir söz alabilir miyim efendim?

BAŞKAN – Buyurun Hamzaçebi.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

59.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının araştırılması için verilen önergelerin görüşmelerinin Meclis TV tarafından 19.00’dan sonra canlı olarak yayınlanmasını Meclis Başkanından talep ettiklerine ilişkin açıklaması

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, önemli bir oturum gerçekleştiriyoruz. Soma’da 301 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan facia üzerine bir Meclis araştırma komisyonu kurulmasını şimdi Genel Kurulda 4 siyasi partinin oylarıyla kararlaştırdık; bu, tarihî bir oturum. Türkiye Büyük Millet Meclisi ile TRT arasında Mecliste yapılan görüşmelerin yayınlanması hakkında düzenlenmiş olan bir protokol var. Bu protokole göre: “Salı, çarşamba ve perşembe günleri normal çalışma saatleri içerisindeki görüşmeler Meclis TV tarafından yayınlanacaktır.”  Ama, yine aynı protokolde bir hüküm daha yer almaktadır: “Önemli günler var ise, önemli oturumlar gerçekleştiriliyor ise bu da Meclis Başkanlığının talebiyle TRT’ye bildirilmesi hâlinde TRT tarafından gereği yerine getirilir ve yayınlanır.” O nedenle, sizden talebimiz, bu önemli oturumun görüşmelerinin saat 19.00’dan sonra da Meclis TV tarafından yayınlanmasıdır. Bu talebimizin Meclis Başkanı kanalıyla TRT’ye intikal ettirilmesini ve gereğinin yapılmasını sizden talep ediyoruz efendim.

BAŞKAN – Sayın Hamzaçebi, teşekkür ediyorum.

Bir doğrudan gündeme alınma önergesi var; ondan sonra ara verip Sayın Meclis Başkanına konuyu ileteceğim, görüşeceğim.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, çok basit bir şey, 4 parti grubu madem uzlaştık, gelin ortak bir önerge verelim, canlı yayına geçelim. Bu Meclisin üstünde TRT Genel Müdürü tanımıyorum, bu Meclisin üstünde Meclis Başkanı tanımıyorum. 4 parti grubu eğer uzlaştıksa Soma için, Soma için, Soma için, gelin beraber önerge verelim, canlı yayına çıkaralım.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

İç Tüzük’ün…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, Genel Kurulun üstünde güç yok.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Kaplan, gruplar orada, siz oradasınız; buyurun, anlaşın. Biz buradan deklare ederiz.

OKTAY VURAL (İzmir) – Biz bu konuda müracaat yaptık efendim.

BAŞKAN – İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

Okutuyorum:

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

A) Önergeler (Devam)

2.- Kocaeli Milletvekilleri Haydar Akar ve Mehmet Hilal Kaplan’ın, (2/1210) esas numaralı 22/05/2003 Tarihli ve 4857 Sayılı İş Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/160)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/1210 esas numaralı İş Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’min İç Tüzük’ün 37’nci maddesi uyarınca doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ve talep ederim.

                                                                                                                                    Haydar Akar

                                                                                                                                       Kocaeli

BAŞKAN – Teklif sahibi Haydar Akar, Kocaeli Milletvekili.

Buyurun Sayın Akar. (CHP sıralarından alkışlar)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 13 Mayıs günü hayatlarını ihmal ve tedbirsizlik nedeniyle kaybeden Soma’daki işçi arkadaşlarıma Allah’tan rahmet diliyor, geride kalan ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Yine, 16 Mayıs Cuma günü hayatını kaybeden değerli çalışma arkadaşımız Ferit Mevlüt Aslanoğlu’na Allah’tan rahmet diliyor, ailesine ve hepimize de başsağlığı diliyorum.

Evet, şimdi, çok büyük bir facia yaşadık, bu bir cinayetti. Niye cinayetti diyorum? Bu cinayette herkesin kusuru ve ihmali vardı, özellikle de siyasilerin kusurları ve ihmalleri vardı. Deminden beri 3 tane Manisa milletvekili arkadaşımın vermiş olduğu önergenin burada kabul edilmeyişini, AKP Grubu tarafından kabul edilmeyişini konuştuk. Bir savunma geliştirdiniz kendinize, “Yirmi gün önce verilmiş bir önergeyi kabul etseydik bu kaza önlenebilir miydi?” diye bir savunma geliştirdiniz kendinize. Cumhuriyet Halk Partisinin getirmiş olduğu araştırma önergeleri kabul edilmiş olsaydı bu kazalar önlenebilirdi. Nasıl önlenebilirdi? Bakın, Kozlu’da 8 Ocak 2013 tarihinde bir maden kazası yaşadık; orda da canları, hayatları kaybettik, 8 Ocakta. 8 Ocaktan sonra 9 Ocakta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bu kürsüye geldi, şöyle bir açıklama yaptı kürsüde, tutanaktan okuyorum, Sayın Bakan dedi ki: “Kozlu’ya gittiğimde ben net bir şekilde gördüm. Bu kadar riskli bir alanda eğer istihdam gerçekleşecekse bunun kesinlikle taşeron uygulaması çerçevesinde olmaması kararını burada sizlerle paylaşmak istiyorum.” Yani, böyle eksi 630’da istihdam edilecek olan insanların kâr amacıyla değil, oradaki tekniklere uymayı birinci derecede dikkate alacak şekilde formüle edilmesi, düzenlenmesi çok çok önemlidir.” dedi.

Sayın Bakanın bu açıklamasından sonra 10 Ocak tarihinde Meclise bir araştırma önergesi indirdik -Bu araştırma önergesi tarafımdan 2012’de verilmişti- 2013’ün ilk ayında yani 10 Ocakta indirdik. Sayın Elitaş, burada size de söylüyorum, siz diğerine takılmayın. Tamam, o da doğru bir önergeydi, bu da doğru bir önerge. Kozlu’dan sonra söylemiştim bunları, bu önergeyi onun için indirmiştik. Madende kazalar artmaktaydı, her yıl artan oranda yükseliyordu kazada ölen insanlarımızın sayısı.

Baktığınızda, Türkiye, sıralanabilir bir şekilde maden üreticisi, kömür üreticisi değildi aslında ama maden ölümlerinde, iş kazalarında dünyada 3’üncü, Avrupa’da 1’inciydi -ölümlü kazalarda- sayenizde Avrupa’da, dünyada 1’inci hâle geldi.

İşte, bu kazaların önlenebilmesi için bir önerge vermiştik. Bu önerge yine tarafınızdan burada -yani ne zaman- 10 Ocak 2013’te reddedildi. Şimdi,  Bakan bu sözleri söyledikten sonra buna özel bir yasa teklifi hazırladım. Bakanın sözlerine güvendim. Bakan şunu da söyledi: “2013’ün 6’ncı ayına kadar taşeron işçiliğiyle ilgili yasayı Meclise getireceğiz ve bu yasanın bu Meclisten çıkmasını sağlayacağız.” Bugün 2014’ün 5’inci ayındayız. Bakanın sözüne güvendim ve bir yasa teklifi hazırladım. Şimdi iyi niyetinizi göreceğim. Maden ocaklarında -Bakanın tespit etmiş olduğu gibi- ağır iş kolunda çalışan insanların taşeron işçiliğinin kaldırılması ve kadrolu eleman yapılması, işçi yapılması konusundaki yasa teklifimi bugün getirmiş bulunuyorum buraya. İşte, sizin de şimdi samimiyetinize güveneceğiz, biraz sonra oylama yapacağız. Gerçekten Soma için içiniz acıyorsa, gerçekten Soma’da, Kozlu’da, Karadon’da, Üzülmez’de, Afşin-Elbistan’da yeni kazaların olmasını istemiyorsanız -ki nedenlerinden bir tanesi kaçak işçi çalıştırılması, taşeron işçi çalıştırılmasıdır- eğer ölmelerini istemiyorsanız bu yasaya elinizi kaldıracaksınız ve madenlerde taşeron işçiliğini kaldıracağız.

BÜLENT TURAN (İstanbul) – Bağırma, bağırma!

HAYDAR AKAR (Devamla) – Evet, şimdi sizin yüreklerinize sesleniyorum, vicdanlarınıza sesleniyorum: Eğer içiniz yanıyorsa -biraz sonra Başkan oylayacak- bu yasayı kabul edersiniz diyorum.

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) – Sakin ol, sakin!

HAYDAR AKAR (Devamla) – Ama, biliyorum ki siz etmeyeceksiniz bu yasayı kabul. Siz halkın iradesi deyip halkı tokatlayanlardansınız diyorum. Hem millete ahlak dersi vereceksiniz hem de acımasızca nefret kusacaksınız, nefretle insanlara saldıracaksınız diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Bir milletvekili adına söz isteyen Sakine Öz, Manisa Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)

SAKİNE ÖZ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün buradan ben sizlere seslenebilmenin acısını yaşıyorum. Gerçekten benim için çok zor bir gün ve çok zor bir konuşma. Çünkü, 13 Mayıs günü buraya, Ankara’ya gelirken yolda öğrendiğim habere istinaden doğru bölgeme gittiğimde yaşadığım olaylar bana gerçekten acı verdi, gerçekten ülkemizin her bireyine acı verdi. Manisa’ya, Soma’ya vardığımızda hastanenin önü tüm Somalılar tarafından, anacık babacık denilen nitelikte, bütün kentin acılarıyla beraberdi. Herkes orada bir yakınını arıyor, bir yakınını bekliyordu. Orada -daha sonra öğrendiğim- maden mühendisinin, kaybettiğimiz maden mühendisinin yakınları “Bana bir haber verir misin?” diye benim etrafımda dolanıyordu.

Ocağa gittiğimde ise apayrı bir sorun vardı. Herkes oradan, ocaktan canlı çıkan kişilerin kendi yakınları olmasını bekliyordu. Benim için gerçekten zor bir konuşma, gerçekten altını çizip de sizlerden hiçbir tepki almadığımız önergelerin arkasından bu konuşmayı yapmak benim için çok zor.

Yine, 3-4 gündür aileleri ziyaretimizde yaşadığımız olaylardan size bahsedecek olursam Sultan ninenin dramı benim için çok önemli. Sultan Nine, alzaymır hastası, 2 tane torununu kaybetmiş, 2 tane canını vermiş, arada sırada günü anlayabiliyor, yaşanılanı anlayabiliyor ve yaşanılanlardan ağıt yakıyor. Çocuklarına, torunlarına “Sıra bendeydi, ne oldu da sizler gittiniz?” diye soruyor. Ben bunlara cevap veremedim açıkçası. Ben bu ailelerin gözyaşlarına merhem olamadım. Onun için sizlerden talep ediyorum ki duyun artık bizleri, duyun; “O gün verilmiş, bir ay önce verilmiş önerge” ya da “iki ay önce verilmiş önerge” diyerek de bu konunun üzerini kapatmaya çalışmayın. Biz, 2011’den itibaren Soma’daki maden kazalarıyla ilgili sizleri sürekli bilgilendirdik, sürekli bunlarla ilgili soru önergesi verdik, araştırma önergesi verdik, yanık üniteleri istedik yangınların arkasından. Ama, ne yazık ki “Yeni hastane yapılacak.” denilerek bizlere yanıtlar verdiniz. Bugün itibarıyla artık Soma’da yanık hastanesine belki de ihtiyaç kalmadı, belki de sizlerin bu önergeleri kabul etmemekle vicdanlarınız kanıyor ama ne yazık ki vicdanınızın sesini dinleyerek hareket etme kabiliyetinizi kaybettiğinizi düşünüyorum. Ben sizin bundan sonra vicdanınızın sesini dinleyerek hareket edeceğinizi umuyorum, diliyorum değerli arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, maden sektöründeki taşeron uygulamasının kaldırılması yönünde verilen bu kanun teklifi… Madenciliğin can damarlarından Soma ilçemizde yaşadığımız bu büyük yas üzerine ne söylesek azdır. Ne söylesek azdır ki siz yine de bu kanun teklifini kabul etmemekte direneceksiniz.

Ben kanun teklifi üzerinde konuşmak istiyordum ama ne yazık ki yine beş dakikalık süre buna izin vermediği için bir sonraki önergede sizlere Soma’yla ilgili, tekrar, sözlerimi aktaracağım.

Hepinize saygılar sunuyorum. Ne olur, artık Soma gibi bir felaket yaşamayalım istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunacağım, ancak açık oylama talebi var.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Kabul arkadaşlar, kabul.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Kabul mü?

OKTAY VURAL (İzmir) – O zaman, yarın bunu hemen kanunlaştırıyoruz. O zaman, bunu yarın kanunlaştırmak için de hemen önergeyi hazırlayalım.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu kabul ediyormuş önergemizi, açık oylama talebimizden vazgeçiyoruz efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Evet Sayın Başkan, oya sunuyor musunuz?

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, teklif sahibi teşekkür konuşması yapacak efendim.

BAŞKAN – İki dakika söz veriyorum Sayın Akar, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Öncelikle teşekkür ediyorum bütün siyasi parti gruplarına, vermiş olduğum bu kanun teklifini kabul ettikleri için.

Gerçekten de madenler için önemli bir kanun teklifiydi. Ama biliyorum ki Türkiye’deki taşeron işçilerin sorunu büyük ve diğer taşeron işçisi arkadaşlarım, sadece madenlerle ilgili bu teklifi verdiğim için bana bazen mesajlar çektiler. Ben onlara şunu söylemiştim… Kozlu kazasından sonra, Türkiye’de artan maden kazalarından sonra Bakanın olaya bu şekilde yaklaşması nedeniyle kanunlaştırabileceğimizi düşündüğüm, bir kısım taşeronlaşmanın önüne geçilebilmesini düşündüğüm için madenlerle ilgili taşeronluğun kaldırılması konusunda kanun teklifi vermiştim. Gerçekten, göstermiş olduğunuz hassasiyete teşekkür ediyorum. Bu nedenle de umarım bundan sonra madenlerdeki ölümlerin birinci nedeni olan taşeronlaşmanın önüne geçeriz, kaçak işçiliğin önüne geçeriz.

Bundan sonra yapılması gereken de iş güvenliği. İş Sağlığı Yasası’ndaki bir madde çok önemli. Hiçbir patronun sorumluluk almadan, sadece iş güvenliği uzmanlarına yüklemiş oldukları sorumluluğun iş yeri sahiplerine de, patronlara da yüklenmesi konusunda vereceğim kanun teklifini de yine hep birlikte oy birliğiyle geçirirsek inanıyorum ki madenlerde, diğer iş kollarında kazalar minimum seviyeye ulaşacaktır, Avrupa’yla eşit seviyeye gelecektir diyorum. Bu çok önemli arkadaşlar. Arkadaşlar, bu, gerçekten Türkiye'nin bir yüz karası; binlerce insanımız ölüyor iş kazalarında. Bir madde çok önemli, o maddenin derhâl değiştirilmesi gerekiyor, yeni bir olayla karşılaşmadan değiştirilmesi gerekiyor diyorum, teşekkür ediyorum.

Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun, Sayın Vural.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

60.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, taşeronlaşmanın tamamının kaldırılmasına yönelik bir hukuki düzenlemenin Milliyetçi Hareket Partisinin tercihi olacağına ve bu konuda ortak bir girişime hazır olduklarına ilişkin açıklaması

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkan, şimdi, bu doğrudan gündeme alınma önergesi burada yine Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesiyle gerçekleşti. Şimdi, tabii, böyle bir irade, her şeyden önce, bunun kanunlaşmasını da ivedilikle sağlayacaktır. Ben burada oy veren bütün milletvekillerinin ve siyasi partilerin bunun kanunlaşması konusunda da en kısa zamanda -bu hafta içerisinde- adım atacağına inanıyorum çünkü bu bir taahhüttür. Yalnız, sadece maden iş kolu değil, bu görüşmeler sırasında, taşeronlaşmanın tamamının kaldırılmasına yönelik bir hukuki düzenlemeyle bunu tamamına erdirmenin de Milliyetçi Hareket Partisinin tercihi olacağını, bu konuda da ortak bir girişime hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın Hamzaçebi, Sayın Vural ve Sayın Kaplan; “20 Mayıs 2014 Salı günkü oturumda Soma faciasıyla ilgili görüşmeler yapıldığından, görüşmelerin saat 19.00’dan sonra da Meclis televizyonu tarafından yayınlanmasını arz ve teklif ederiz.” diye teklifleriniz var.

Sayın Meclis Başkanıyla görüşmek için beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.43

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 18.58

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Muhammet Bilal MACİT (İstanbul)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 90’ıncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

VI.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)

2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut'un, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının araştırılması için verilen önergelerin görüşmelerinin Meclis TV tarafından 19.00’dan sonra canlı olarak yayınlanmasına yönelik taleplerin Meclis Başkanına iletildiğine ve Meclis Başkanının, daha önceden iletilmesi hâlinde TRT Genel Müdürüyle görüşülerek bunun kararlaştırılacağını ancak bu saatten sonra yapılacak bir şeyin olmadığını belirttiğine ilişkin konuşması

BAŞKAN - Sayın Hamzaçebi, Sayın Vural ve Sayın Kaplan’ın Başkanlığa dilekçe vermeleri üzerine dilekçe konusu Sayın Meclis Başkanımıza iletildi. Sayın Başkan daha önceden intikal ettirilmesi hâlinde TRT Genel Müdürüyle görüşüleceğini ve buna göre kararlaştırılacağını ama bu saatten sonra yapılacak bir şeyin olmadığını belirttiler.

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Vural.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

61.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, millî iradenin üstünde bir iradenin olamayacağına ve Meclisteki bütün grupların ortak karar alarak TRT 3 kanalının yayınlarını Meclisin yönetmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

OKTAY VURAL (İzmir) – Efendim, Meclis soruşturmalarıyla ilgili de müracaatımızı biz yapmıştık. Sayın Başkan TRT’yle görüştü, TRT Genel Müdürü yazdığı yazıda naklen yayın olmasından dolayı veremeyeceğini söyledi, üç gün önceydi, dört gün önceydi. Pazartesi günü yapılan programa bakıldığı zaman TRT’nin o gün naklen yayını olmadığı da ortaya çıkmıştı. Dolayısıyla bunlar mazerettir. Huzurunuzda ben Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna da sesleniyorum, bütün partiler olarak bir kanun teklifiyle TRT’ye Türkiye Büyük Millet Meclisi faaliyetleri hakkında milleti bilgilendirmek amacıyla tahsis ettiğimiz TRT 3 kanalını gelin Türkiye Büyük Millet Meclisine alalım, yayınını da beraber, birlikte planlayalım, Meclis faaliyetlerinden millet haberdar olsun, Meclis yönetsin. Beyefendinin takdirine mi kalacak? Yani Meclisin üzerinde mi görüyorlar kendilerini? Bürokratik oligarşiye son verelim. Halep oradaysa arşın burada. Orada bürokratın iradesi varsa da millî irade burada. Gelin, hep beraber, birlikte bunun kararını verelim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Vural.

Buyurun Sayın Hamzaçebi.

62.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, doğrudan gündeme alınan (2/1210) esas numaralı Kanun Teklifi’nin görüşmelerine geçilmesi için AK PARTİ Grubuna çağrıda bulunduğuna, Meclis Başkanının görüşmelerin canlı olarak yayınlanmasıyla ilgili mazeret ürettiğine ve bu tutumu Meclis Başkanına yakıştıramadığına ilişkin açıklaması

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, biraz önce İç Tüzük 37’nci madde uyarınca, Sayın Haydar Akar milletvekilimizin teklifinin görüşülmesi kabul edildi. Ben buradan tüm siyasi parti gruplarına, bu bağlamda Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna bir çağrı yapıyorum. Nasıl bugün araştırma önergeleri için bir Danışma Kurulu kararını müştereken imzaladıysak yarın da onun kararını müştereken alalım ve o teklifin görüşmelerine burada geçelim. Birinci önerim bu.

İkinci olarak söyleyeceğim şu: Sayın Meclis Başkanı diyor ki: “Bunu keşke önceden haber verseydiniz ben de TRT’yle görüşürdüm, yayınlardık. Şimdi geç oldu.” Yani bu şuna benziyor: 301 işçinin ölümü gerçekleşti, Meclis araştırma komisyonu kuruldu, onun gibi bir şey. Yani bu önergeler buraya getirildi, konuşuldu, Meclis araştırma komisyonu kuruldu. Bundan sonra kurulması yeni oldu… Sayın Meclis Başkanı sadece mazeret üretiyor. Soma’yı, Soma görüşmelerini milletin gözünden kaçırmak istiyor. Böyle acılı bir günde Meclis Başkanına bu tutumu yakıştıramıyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Kaplan, buyurun.

63.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, millî iradenin üstünde bir karar mercisi olmadığına ve görüşmelerin canlı olarak yayınlanmasıyla ilgili taleplerinin Genel Kurulda oylanması gerektiğine ilişkin açıklaması

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, Soma gibi çok çok önemli bir konuda Mecliste 4 parti grubunun araştırma önergeleriyle ortaklaştığı Danışma Kurulunun sağlandığı bir konuda biz şöyle bir önerge verdik, dedik ki: Genel Kurulun oylarına sunalım. Genel Kurulun üstünde bir karar mercisi yoktur, milletin iradesinin üstünde bir karar mercisi yoktur. Soma’da yaşanan acıları bir daha yaşamamak için burada ne konuştuğumuzu bütün halkımızın bilmesi gerekiyor ve bu olgunluğu, bu durumu Meclisin göstermesi gerekiyor.

Bakın “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” diyor. Arkanızdaki veciz söz bu. Peki, devletin, milletin parasıyla çalışan TRT bürokratının emrinde midir? Meclis Genel Kurulu iradesi bir bürokratın emrinde mi, bir bürokrat mı Meclisin üstündedir yoksa bir Meclis Başkanının keyfîne mi bakarak burada çalışmalarımızı yürüteceğiz?

Biz bir önerge verdik. Bu önergemizin Genel Kurulun oylarına sunulmasını istiyorum çünkü bu önergemizle ilgili de tartışma açılmasını istiyorum. Kim kaçıyor bundan, belli olsun.

Şu bir geçek ki: Artık, şeffaf olmak zorundayız Sayın Başkanım ve Meclis Başkanı ikide bir bu konuda bizim önümüze mazeret yaratan bir yaklaşımla çıkmamalıdır.

Milletin ciğerinin yandığı bir konuda konuşamıyoruz. Milletin ciğerinin yandığı bir konuda “Git izlemelerini İnternet’ten yap.” diyemeyiz. Millete “Git İnternet üzerinden Meclisteki görüşmeleri izle.” diyemeyiz. Bugün bütün ulusal kanallar, bütün televizyonlar bu Meclis Genel Kuruluna açık olmalıydı, hepsi canlı yayın yapmalıydı. Canlı yayın sadece Başbakana mı özgüdür? Başbakan tek başına çıkıyor, 26 tane ulusal kanalın hepsi kapanıyor, canlı yayını veriyor ama Meclis Soma’yı konuşuyor, Meclisin televizyonu bile kapanıyor. Ben buna isyan ediyorum. Buna isyan ediyorum çünkü bu, Genel Kurulun, milletin iradesinin gasbıdır. Bu gasptır, gasp! Gasp! Gasp!

Sayın Başkanım, lütfen önergemizi oylamaya sununuz. Bunun tartışmasını yapalım. Genel Kurulda da AK PARTİ reddetmek istiyorsa buyursun reddetsin. Herkes belli olsun, kim açık kim kapalı, kim milletten kaçıyor kim kaçmıyor, ortaya çıksın.

Lütfen…

BAŞKAN – Sayın Kaplan, teşekkür ediyorum.

Dilekçenizi zaten okudum burada, Meclis Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeyi. İçerde Sayın Başkana ileteceğimi, görüşeceğimi de söyledim.

Evet, Sayın Altay da Sayın Elitaş da oradaydılar, konuşmaları duymadılar ama konuştuğumu dinlediler.

Sizin ilettiğiniz konu, burada tartışılacak görüşülecek ve Genel Kurulun oylarına sunulacak bir konu olsa ben hemen hazırım, yapabiliriz ama hiçbir şekilde burada…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Neden Genel Kurulun onayına…

BAŞKAN – Efendim, ortada bir protokol var.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Genel Kurulun kararı alındıktan sonra Meclis Başkanı onu yerine getirmek zorunda Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Kaplan…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Ama bunun yasal prosedürü budur.

BAŞKAN – TRT Genel Müdürlüğüyle 03/01/1995 tarihinde yapılan bir protokol var, yayın…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Biz Genel Kurul olarak o protokolü tanımıyoruz.

BAŞKAN – Olmaz efendim, böyle bir şey söz konusu olur mu? Hayır, lütfen ama…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Tanımıyoruz, oylamaya sunun, buyurun AK PARTİ’liler reddetsin, oylamaya sunun.

OKTAY VURAL (İzmir) – 5’inci madde…

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan…

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkan, 5’inci madde var.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Tanımıyoruz, öyle şey mi olur?

ENGİN ALTAY (Sinop) – Onun 5’inci maddesini milletvekillerimizin bilgisine sunmanızı talep ediyoruz.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Milletin iradesinin üstünde protokol mü olur?

OKTAY VURAL (İzmir) – 5’inci madde var efendim, 5’inci madde.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, biraz önce zikrettiğiniz protokolün 5’inci maddesini…

BAŞKAN – Evet, okuyacağım 5’inci maddesini.

ENGİN ALTAY (Sinop) - …Genel Kurulun bilgisine sunmanızı talep ediyoruz.

BAŞKAN – 5’inci maddesini okuyacağım efendim.

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına tahsis olunan yayın süresinin yansıtılan faaliyet için yeterli olmaması ve önemli ve özel hâllerde durum Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve TRT tarafından ayrıca değerlendirilir. Bütçe, Hükûmet programı, konuk yabancı devlet adamlarının Parlamentodaki konuşmaları gibi toplantılar özel hâller kapsamındadır.” E, ben açtığımda, açılışı yaptığımda açıklama bununla ilgiliydi. Sayın Başkanla görüştüğümü, daha önce intikal ettirilmiş olsa TRT Genel Müdürüyle görüşeceğini söyledi; bu açıklamayı yaptım zaten.

OKTAY VURAL (İzmir) – Bu konuda Meclis bir karar alamaz mı?

BAŞKAN – Bugün özel bir gün, buna hiç itirazım yok, herkesin de konuşmasını istiyorum, dinlenmesini de istiyorum. Belki Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun tarihinde ilk defa 70 kişiye söz verdik.

HASAN ÖREN (Manisa) – Sayın Başkan… Sayın Başkan…

BAŞKAN – Konuşulması lazım ama benim yapabileceğim bir şey olsa hayhay. Şunu diyorsanız: Size söz vereyim…

HASAN ÖREN (Manisa) – Sayın Başkan, o zaman, şimdi tatil edelim.

BAŞKAN – Bir saniye Sayın Ören, vereceğim, bir saniye…

İkişer, üçer dakika söz verip konuştuktan sonra oylama… Bunu da mecbur kılmayın yani…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Hayır, önergemiz canlı yayının devam etmesi yönündedir.

BAŞKAN – Önerge değil ki efendim, hayır…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Buyursun, reddetsin. Buyurun, çoğunluk reddetsin.

BAŞKAN – Sayın Kaplan, bu başka şeylere yol açar, o zaman her konu buraya getirilir, “Biz önerge veriyoruz, bu konunun…”

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, biz önerge verdik, bizim önergemizi oylayın, tartışmaya açıyoruz.

BAŞKAN – İç Tüzük’te olması lazım.

Buyurun Sayın Ören, buyurun.

HASAN ÖREN (Manisa) – Eğer zamanla ilgili bir yarışma söz konusu ise şimdi tatil edelim, Sayın Meclis Başkanımız da Genel Müdürle görüşsün, yarından itibaren canlı yayınla böylesine önemli bir konuyu vatandaşımızla paylaşalım. Altı gün orada…

OKTAY VURAL (İzmir) – Evet, yani Sayın Başkan, eğer Adalet ve Kalkınma Partisi de şey yapıyorsa yarın yapalım mı görüşmeleri yani sizce bir mahzuru yoksa? Sadece bir seçim maddemiz var yarın.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Yarın yapalım, kaçmıyorsanız yarın yapalım.

HASAN ÖREN (Manisa) – Sayın Başkanım, altı gün Sayın Bakanla birlikte, Taner Yıldız’la birlikte uyumadan orada bu olayların içerisinde yaşadık. Ortam fazlasıyla kirli bilgiyle donandırılmış. Eğer biz bu kürsüden Türkiye’deki vatandaşımıza, yurttaşımıza doğru bilgileri aktaramazsak kirli bilgilerden şikâyet etme hakkımız olmaz. Uygun görürseniz yarın saat 14.00 veya daha önce Meclisin açılmasıyla birlikte orada bu kazanın nasıl gerçekleştiğiyle ilgili edindiğimiz bilgileri Türkiye’ye aktarmaya devam edebiliriz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) – Grup önerisi vermeyiz efendim yani o konuda eğer…

BAŞKAN – İsterseniz Sayın Elitaş’ı da dinleyelim, ondan sonra…

OKTAY VURAL (İzmir) – Bence bir uzlaşma temin edelim Mustafa Bey.

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Şimdi, siyasi partilerle bugünkü yaptığımız görüşme çerçevesinde Danışma Kuruluna getirdik. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi grup toplantıları olduğundan dolayı saat 15.00’te başlıyoruz.

BAŞKAN – Yerinize geçer misiniz, mikrofonunuzu açıyorum.

Buyurun.

64.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının araştırılması için verilen önergelerin görüşmelerinin bir an evvel yapılarak Meclis araştırması komisyonunun kurulması gerektiğine ilişkin açıklaması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Biz, siyasi parti gruplarıyla dün yaptığımız telefon görüşmesi çerçevesinde bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde Soma’daki hadiselerin araştırılması ve bundan sonra da bu türlü faciaların ortaya çıkmaması amacıyla bir araştırma komisyonu kuralım dedik. Bu komisyonun kurulmasına bütün siyasi partiler zaten hep birlikte karar vermişler, kanaat oluşturmuşlar. Asıl amacımız, varmak istediğimiz nokta komisyonun behemehal kurulması, hiç zaman geçirilmeden kurulması ve faaliyetlerine derhâl devam etmesidir. Bizim buradaki konuşmalarımız bir sonuç ortaya çıkarmayacak, asıl sonucu komisyon ortaya çıkaracak. Nasıl ki arkadaşların “29’unda kabul etseydiniz.” dedikleri konu varsa bugün biz bu komisyonu bir an önce kurup hatta Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli grupları pazartesi gününden itibaren… Biz bugün değerli arkadaşlarımıza yazıyı yazıyoruz komisyon kurulduktan sonra, perşembe günü saat 18.00’e kadar komisyona üye olmak isteyen AK PARTİ’li milletvekillerinin AK PARTİ Grubuna müracaatlarını istiyoruz; perşembe gününden sonra bunların değerlendirilmesini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna salı günü bildirilmesini ve komisyonun kurulmasını arzu ediyoruz. O anlamda, bizim buradaki konuşmalarımız değil komisyonun icraatı, komisyonun bir an önce faaliyete geçmesi çok önemlidir.

Bakın, saat yedi oldu, neyi konuştuk? Biz grup önerisini konuştuk. Saat yediye kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmaları televizyondan yayınlanıyordu. Hâlbuki biz bunu, grup önerisini getirmeyip de grup önerisinde konuşmasaydık -Danışma Kurulunda ki olmayacak bir şey, hep itiraz ettiğimiz, hep haklı olarak altını çizdiğimiz, Danışma Kurulu önerilerinde lehinde, aleyhinde konuşulacak değil hepimiz imza atmışız- biz bir saat kazanmış olacaktık ve burada da konuşmuş olacaktık.

Yani şu anda yapılacak iş, yarın muhtemelen saat 14.00’te bildiğim kadarıyla yayın yapılıyor ama başladığımız işi bitirelim, bir an önce bunu, komisyon kurulma aşamasını yapalım. Eğer arkadaşlarımız hızlıca kurulmasını istiyorsa 11 tane önerge var, önerge sahibi arkadaşlarımız içerisinden çekelim bir kısmını, çünkü amacımız komisyonu kurmak, bizim burada fikirlerimizi beyan etmemiz bir işe yaramıyor. Önemli olan o arkadaşlarımızın o komisyonda fikirlerini beyan etmeleri, eksikler varsa onu gözlemleyerek değerlendirmeleri ve bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisine rapor sunabilmeleridir. Bizim her geçen günümüz buradaki raporu geciktirecek bir durumdur.

Ben teklif ediyorum, 11 tane önerge var, her siyasi partiden bir milletvekili arkadaşımız görüşlerini söylesin, siyasi parti grupları konuşmak istiyorsa konuşsunlar, Bakan Bey de orada, cevabını versin, bir saatte, iki saatte bu işi bitirelim ve komisyonu bir an önce kuralım.

Teşekkür ediyorum

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum

Sayın Vural, buyurun.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Bir saniye, Sayın Vural sisteme girmiş.

65.- İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkan, her şeyden önce burada milletvekillerinin imzasıyla araştırma önergeleri verilmiş ve milletvekillerinin burada konuşmasını “işe yaramaz” olarak değerlendirmeyi millî iradeye ve milletin vekillerine hakaret kabul ederim. Böyle bir şeyin kabul edilmesi mümkün değil. Kendi milletvekillerinin konuşmasını bile “İşe yaramaz, ne lüzumu var.” tarzından geçiştirmek kabul edilmez.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Öyle bir şey demedi, nereden çıkarıyorsunuz.

OKTAY VURAL (İzmir) – Konuşmak komisyonu geciktirmez. Efendim, bizim komisyon üyelerimiz hazır.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, bu kadar da çarpıtılmaz.

BAŞKAN – Sayın Elitaş, cevap verirsiniz, bir saniye.

OKTAY VURAL (İzmir) – Bu bakımdan, Adalet ve Kalkınma Partisi perşembe gününe kadar zaten topluyorsa, bu konuda komisyonun gecikmesi diye bir şey söz konusu olmaz. Komisyon kurulduğu andan itibaren zaten veririz. Komisyon da pazartesi günü başlayabilir. Bu konuda herhangi bir sakınca yoktur.

Bu bakımdan bu isimleri hazırladı zaten gruplar ama doğru bilgilendirme önemli. Hükûmetin de yapacağı bilgilendirme vardır. Bu bakımdan Adalet ve Kalkınma Partisinin de bilgilendirmesi vardır; Sağlık Bakanı oradaydı, muhtemelen, bunlarla ilgili kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı olabilir.

Netice itibarıyla, biz, temsil ettiğimiz milletimize karşılık bu önergeler karşısında gözlemlerini milletvekillerine aktarması imkânı tanımak doğru olur ve kamuoyunun bu şekilde, şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesi doğru olur düşüncesindeyiz efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Altay, buyurun.

66.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, Sayın Elitaş’ın konuşmasını ben de Genel Kurula bir saygısızlık olarak görüyorum; “Bizim burada konuşmamıza gerek yok, aslolan bir komisyon kurmaktır, kuruverelim gitsin...”

Bir kere, komisyona ışık tutacak olan, komisyonun kurulmasına vesile ve gerekçe olan, burada yapılacak konuşmalardır. Verilmiş her bir önergenin kendince değişik gerekçesi var. Mesele “Komisyon kuruverelim gitsin ve üç ay çalıştırıp bir rapor hazırlayıp Mecliste de onu genel görüşme esaslarına göre görüşüverelim, olsun bitsin.” mantığının getirdiği sonuçtur bugün 301 can.

İşte, Sayın Elitaş, bakın burada 2010 yılındaki rapor. Bu da benzer mahiyette kurulmuş bir komisyonun raporu ve ne hazindir, bu rapor Mayıs 2010’da basılmış ve 17 Mayıs 2010’da Zonguldak’ta 30 kişi ölmüş.

Demek ki Meclise bir araştırma komisyonunun bir rapor sunması mesele değil.

Sayın Başkanım, ben de arkadaşlara katılıyorum, buradan daha büyük bir kuvvet hiç kimsenin elinde yoktur. TRT’nin de, şahsen Sayın Meclis Başkanının da 5’inci maddeyi, buradaki 3 siyasi parti grubuna rağmen ayaklar altına alması kabul edilemez. Bunu şiddetle kınıyorum, şiddetle protesto ediyorum.

İlaveten, burada bu konuların, önergeyi veren arkadaşların her birinin ayrı ayrı ve arkadaşlarının, önerge sahibi, ilk imza sahibi arkadaşların ve onların arkadaşlarının gerekçelerinin hem burada Genel Kurul tarafından hem de aziz milletimiz tarafından mutlaka izlenmesi lazım. İktidar partimiz de uygun görürse bunu yarın 14.00’te başlayarak, grup önerisi de getirmeyerek, çok seri bir şekilde yayın saatinde görüşürüz ve Sayın Meclis Başkanı da ayrıca TRT’ye sabahtan bir yazı yazarak uzaması hâlinde yayınlanmasını teklif etmelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının Soma’da ölen 301 aziz vatandaşımıza bu en büyük borcudur, bunu esirgemeyeceğini düşünüyorum. Sizin tekrar kendisiyle bir temas etmenizi ana muhalefet partisi olarak talep ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Kaplan, buyurun.

67.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasının araştırılması için verilen önergelerin görüşmelerinin canlı olarak yayınlanması gerektiğine, bu görüşmelerin 21 Mayıs 2014 Çarşamba günü yapılabileceğine ve Başbakanın Meclis kürsüsünden bir özür konuşması yapması gerektiğini düşündüğüne ilişkin açıklaması

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, bir önergemiz 3 parti grubu olarak verildi, bir de ayrıca Genel Kurul oylamasına sunulması yönünde bir önerge sunduk.

Sayın Başkan, şimdi burada biz millî irade oyunu oynamıyoruz, kusura bakmayın. TRT, başında bir genel müdür, Hükûmete bağlıdır, yürütmenin emrindedir. Hükûmet burada milletin iradesinin, yasamanın üstüne, Genel Kurul kararlarının üstüne çıkıp “Ben istediğimi yaparım.” diyemez. Hele hele Soma’yla ilgili bunca can, bunca kurbandan sonra, bunca acıdan sonra bu ekranları halka kapatmak dehşet verici bir şeydir. Medeni ülkelerde farklı, erdemli tavırlar sergilenir; yasak konulmaz, baskı konulmaz, TOMA’yla saldırılmaz, gazla “Sorumlular bulunsun.” diyenlerin üzerine gidilmez.

Bu ülkenin, artık, fotoğrafının değişmesinin zamanıdır. Evet, eğer bürokratik vesaire diyorsanız, Sayın Çiçek Genel Müdürle görüşecek falan, buyurun yarın saat 14.00’e bırakalım. Yarın 14.00’te canlı yayında halk izlesin. Sayın bakanlar da bölgeye gitti, onlar da konuşsunlar. Nedir, ne değildir, ortak bir mutabakata varalım. Yok, eğer illa halktan gizleyeceğiz, illa halka kapalı yapacağız, illa kimse bu tartışmaları görmesin diyorsanız, yarın çok yöntem buluruz. Bu İç Tüzük’ü, inanın, sizden çok daha iyi kullanırız ve her gün saat yediye kadar, 3  muhalefet partisi olarak sonuna kadar canlı yayın süresini biz kendimiz belirleriz, kilitleriz Meclisi, yaparız yine, yine konuşuruz. Lütfen, bu konuda uzlaşalım. Danışma Kurulunda bir araştırma önergesinde uzlaşıyoruz ve kapatıyorsunuz, televizyonu kapatıyorsunuz acılı insanların yüzüne karşı. Bundan daha saygısızca bir şey olabilir mi? Buradaki konuşmalarımıza bu tıynette değer verip milletin iradesini –vekillerin ki sizin partinizden de vekiller konuştu, dile getirdi- bunu bu şekilde değerlendirmek çok da doğru bir yaklaşım olmamıştır. Bu konuda, bir kere, vekillerden özür dileyin. Bence de en sorumlu mevkide, bu kürsüden, Soma’daki halkımızdan bir özür dilenmesi gerekir diye düşünüyorum. Bunu Başbakanın yapması gerekir diye de düşünüyorum, bunu Başbakanın yapması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Türkiye'nin şeffaflaşmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin konuşmaya ihtiyacı var.

BAŞKAN – Evet Sayın Kaplan.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Türkiye'nin sorunları tartışmaya, çözmeye ihtiyacı var.

BAŞKAN – Teşekkür ederim. 

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, bu konuda bir mutabakata varız, mutabakat konusunda varız. “Yok.” diyorsanız, İç Tüzük’ü işletin.

BAŞKAN – Mutabakatı gruplarla yapacaksınız, benimle değil, Başkanlıkla değil Sayın Kaplan; izah edeceğim.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, sizin kolaylaştırıcı rolünüz yok mu yani? Başkanlık Divanının da elbette bir kolaylaştırıcı rolü var yani…

BAŞKAN – Efendim, Genel Kurulun işi değil, izah edeceğim Sayın Kaplan.

Teşekkür ederim.

Sayın Elitaş, buyurun.

68.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Soma’da 301 can toprağın altına gitti, yüreklerimiz yanıyor, 77 milyon yürekten yaralı. Bu 77 milyonun yürekten yaralı olmasının en önemli sebeplerinden birisi, tarihimiz boyunca ki ilk defa yaşanmış, en önemli bir iş kazası... Bu iş kazasıyla ilgili, herhangi bir eksik varsa, yasal düzenleme yönünde bir noksanlık varsa bu noksanlıkları giderebilmek amacıyla bugün siyasi parti gruplarıyla beraber Danışma Kurulu önerisini verdik. Bugün saat 19.00’da Türkiye Büyük Millet Meclisi yayınlarının TRT tarafından kesileceği siyasi parti grupları tarafından biliniyordu. Buna rağmen, bugün gelip “Biz bunları konuşalım, anlatalım, milletimiz duysun, bunları saklıyorsunuz.” diye bir ithamda bulunmak haksızlıktır.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Neden korkuyorsunuz? Açık olun biraz ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Eğer öyle bir şey varsa saat 15.00’te Genel Kurul açıldığında, gündem dışı konuşmalarda, az önce arkadaşımın teklif ettiği gibi…

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Açık olun, şeffaf olun ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) -  … Meclis Başkan Vekilliğine müracaat ederdik. Gündem dışı konuşmalar da zaten Soma’yla ilgiliydi, gündem dışı konuşan arkadaşlarımız önemli meseleleri ifade ettiler, Sayın Bakan bunlara gerekli cevaplarını verdi, gerekli açıklamalarda bulundu.

Bugün, Bakanlar Kurulu bugünün önemine binaen Bakanlar Kurulu toplantısını iptal etti. Türkiye Büyük Millet Meclisinde Soma’yla ilgili verilen araştırma komisyonu önergesi görüşülecek ve kabul edilecek diye biz buna AK PARTİ Hükûmeti olarak, iktidarı olarak o kadar büyük ehemmiyet veriyoruz ama maalesef burada benim söylediğim bir sözü “Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyelerine karşı yapılmış bir hakarettir, haksızlıktır.” diye algılayabilecek şekilde de çarpıtmanın var olduğunu üzülerek ifade ediyorum.

Soma’da hayatını kaybeden 301 şehidimizin, oradaki ailelerin bütün acılarını yüreğimde hissederken, hiç kimseyi kırmamak, yaralanmış yüreklere bir iğne dahi batırmamak için gayret gösterip, burada sözcüklerimi seçip kullanmaya çalışırken, bizi “Bazı gerçekleri kapatmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi yayınını kapatıyorsunuz.” diye itham etmek açıkçası bir haksızlıktır.

ENGİN ALTAY (Sinop) – Öyle bir şey yok ya. Lütfen ya…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – İşte öyle söylüyor, Sayın Kaplan onu söylüyor.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Aynen öyle söylüyorum.

BAŞKAN – Sayın Elitaş, teşekkür ediyorum. Konu anlaşıldı efendim.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Elitaş, bu, televizyonu kapatmak yani halka kapatmak, gizlemektir. Açık konuşuyorum ben.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bizim varsa bir sorumluluğumuz bunu sonuna kadar ödemeye hazırız, varsa sorumlular yargı zaten gerekli görevini yapıyor. Bizim bundan sonraki yapacağımız iş…

BAŞKAN – Bunlar konuşulacak zaten  Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - … yargıya müdahale etmek değil, bundan sonra yasal düzenlemeler, eksik ne var, onu bulabilmek için araştırma komisyonu kurmaktır.

Değerli Başkanım, bu anlamda, aldığımız kararın devamı, bitimine kadar devam etmeyi arzu ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN- Sayın Günay, sizin söz talebiniz var.

Ne için söz istiyorsunuz? Önce ne için istediğinizi söyleyin de Sayın Günay.

ERTUĞRUL GÜNAY (İzmir) – Tutumunuz hakkında söz istiyorum.

Bu önergeyi Meclisin iradesi olarak…

BAŞKAN - 60’ıncı madde gereğince çok kısa lütfen Sayın Günay.

Mikrofonunuzu açıyorum, buyurun.

69.- İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ın, Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası ve yaşanan kayıplar karşısında Meclisin ortak bir tavır aldığının millet tarafından bilinmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

ERTUĞRUL GÜNAY (İzmir) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; bir milleti oluşturan temel unsurlardan belki birincisi duygudaşlıktır. Hep beraber çok büyük bir felaketin acısını yaşıyoruz ve bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihî bir oturum yapıyor.

Bizim, iktidar, muhalefet, o parti, bu parti olmaksızın ortak duyguları paylaştığımızı ve ortak bir acının üzerine hep birlikte yürüdüğümüzü milletimizin dinlemesi milletin kader birliğini geliştirmek açısından son derece yararlıdır. O yüzden, lütfen, siz bu önergeyi Meclisin iradesi olarak teşekkül ettiriniz, oya koyunuz. Onu TRT uygulamazsa o artık Meclisin sorumluluğu değildir. Ama Meclisin bu görüşmeleri milletimizin bilmesini istediği ve… Meclisimizin bu acı karşısında ortak bir tavır aldığının millet tarafından bilinmesi gerçekten hem Meclisin hem milletin yararınadır. Bunu sanki bir taraf istemiyormuş gibi bir görüntü çıkarsa bundan taraflardan birisi hak edilmez biçimde, haklı olmayan biçimde incinmiş olabilir.

O yüzden bu önergenin Meclis iradesi hâline gelmesini arzu ediyoruz.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Günay.

Sayın milletvekilleri, öncelikle, bugün “Meclis araştırması önergelerinin 20/5/2014 Salı günkü (bugün) birleşimde okunması ve önergelerin birleştirilerek görüşmelerin bugünkü birleşimde yapılması ve bu birleşimde görüşmelerin tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi…” şeklinde Danışma Kurulu kararı alındı, hepiniz biliyorsunuz; bu bir.

İkincisi: Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu gündeme bağlı olarak çalışır, gündemin dışında bir önerge verilmesi ve oylanması mümkün değildir. Canlı yayın, gündemdeki konunun bir unsuru da değildir.

Üçüncüsü: Önergeye konu husus, idari işleme konu ve yürütme yetkisinin konusudur. Yürütmeyi ilgilendiren bir konu, Genel Kurulu, yasama…

YUSUF ZİYA İBREÇ (Antalya) – 301 kişinin ölümü “Yasama konusudur.” şeklinde değerlendirilmez Sayın Başkan, değerlendirilemez, yanlıştır.

BAŞKAN – Lütfen…

Diğer taraftan, TRT’nin işlemleri Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim yetkisine, İç Tüzük’te belirtilen denetim yollarıyla, ayrıca konu edilebilir.

Şimdi, burada 4 grup anlaştığı takdirde, biraz önce sizin de ifade ettiğiniz gibi, daha sonraya bırakmak söz konusu, buna itirazım yok ama benim idari bir işlemle ilgili burada, Genel Kurulda oylama yaptırmam söz konusu değil. Benim anlatmak istediğim bu. Bu, grupların meselesi.

İsterseniz on dakika ara vereyim, buyurun sayın grup başkan vekilleri içeride görüşelim. (CHP, MHP ve HDP sıralarından “verelim” sesleri)

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 19.26

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 19.54

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Muhammet Bilal MACİT (İstanbul)

----- 0 -----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 90’ıncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.

Okutuyorum:

VIII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Danışma Kurulu Önerileri (Devam)

2.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 20/5/2014 tarihli bugünkü birleşiminde başka bir işin görüşülmemesine; Danışma Kurulu önerisi ve Genel Kurulun kararıyla bugün birleştirilerek görüşülmesine karar verilen 11 Meclis araştırması önergesinin görüşmelerinin Genel Kurulun 21 Mayıs 2014 Çarşamba günkü birleşiminde Sayıştaya yapılacak üye seçiminden sonra yapılmasına ve bu işlerin tamamlanmasına kadar Genel Kurulun çalışmalarının sürdürülmesine ilişkin önerisi

20/5/2014

Danışma Kurulu Önerisi

Danışma Kurulunun 20/5/2014 Salı günü yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerinin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.

                                                                                                                                    Cemil Çiçek

                                                                                                                       Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                                       Başkanı

                              Mustafa Elitaş                                                                 Engin Altay

                     Adalet ve Kalkınma Partisi                                             Cumhuriyet Halk Partisi

                         Grubu Başkan Vekili                                                     Grubu Başkan Vekili

                                Oktay Vural                                                                 Hasip Kaplan

                      Milliyetçi Hareket Partisi                                           Halkların Demokratik Partisi

                         Grubu Başkan Vekili                                                   Grubu Başkan Vekili A.

Öneri:

Genel Kurulun 20/5/2014 tarihli bugünkü birleşiminde başka bir işin görüşülmemesi,

Danışma  Kurulu  önerisi  ve  Genel  Kurulun  kararıyla  bugün birleştirilerek görüşülmesine karar verilen 11 Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 21/5/2014 Çarşamba günkü birleşiminde Sayıştaya yapılacak üye seçiminden sonra yapılması ve bu işlerin tamamlanmasına kadar Genel Kurul çalışmalarının sürdürülmesi,

Önerilmiştir.

BAŞKAN – Öneri üzerinde söz talebi yok.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Alınan  karar gereğince, Sayıştayda boş bulunan üyeliklerin seçimini ve Soma’da meydana gelen maden kazasıyla ilgili 11 adet Meclis araştırması önergelerinin ön görüşmesini yapmak için, 21 Mayıs Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 19.56