DÖNEM: 24 CİLT: 71 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
59’uncu
Birleşim
11 Şubat 2014 Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve
kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.
- YOKLAMALAR
IV. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Bayburt
Milletvekili Bünyamin Özbek’in, Bayburt’un kurtuluşunun 96’ncı yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Bursa
Milletvekili İlhan Demiröz’ün, büyükşehirlerde il genel meclisi ve il özel
idarelerinin kapatılmasına ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Kahramanmaraş’ın kurtuluşunun 94’üncü yıl
dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Avrupa Parlamentosu Katılım Öncesi Eylem Birimi
tarafından 19-20 Şubat 2014 tarihlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de
düzenlenecek olan “Sağlık ve Tüketicinin Korunması” konulu seminere katılması
Genel Kurulun 4/2/2014 tarihli 56’ncı Birleşiminde
kabul edilen heyeti oluşturmak üzere siyasi parti gruplarının bildirmiş olduğu
isimlere ilişkin tezkeresi (3/1400)
2.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Suudi Arabistan Şûra Meclisi Parlamentolar Arası
Dostluk Grubu heyetinin ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanının 3/11/2013 tarihli 55 sayılı Kararı
ile uygun bulunduğuna ilişkin tezkeresi (3/1401)
3.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil
Çiçek’in, Tunus Meclis Başkanı Mustapha Ben Jaafar’ın davetine icabet etmek üzere Tunus’a resmî bir
ziyarette bulunmasına ilişkin tezkeresi (3/1402)
4.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu
üyelerinden oluşan bir heyetin, Bulgaristan Parlamentosu Dış Politika
Komitesinin davetine icabet etmek üzere Bulgaristan’a resmî bir ziyarette
bulunmasına ilişkin tezkeresi (3/1403)
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel ve 24 milletvekilinin, iş kazaları ve meslek
hastalıklarının nedenlerinin raştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/854)
2.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akar ve 20 milletvekilinin, esnaf ve sanatkârların yaşadığı ekonomik ve
sosyal sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/855)
3.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba ve 21 milletvekilinin,
üniversite mezunu işsizlerin sorunlarının raştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/856)
C) Duyurular
1.- Başkanlıkça,
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda siyasi parti grubu mensubu olmayan
milletvekillerine düşen 1 üyelik için aday olmak isteyen siyasi parti grubu
mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin
duyuru
D) Önergeler
1.- Ankara
Milletvekili Sinan Aydın Aygün’ün, (2/130) esas numaralı Pasaport Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/145)
VI.-
ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- MHP Grubunun,
MHP Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile MHP Grup Başkan
Vekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu tarafından Adalet ve Kalkınma
Partisi hükûmetleri döneminde liyakat, ehliyet ve tarafsızlık ilkeleri
gözetilmeden yapılan bürokrat atamaları ve yer değiştirmelerde meydana gelen
usulsüzlük ve haksızlıkların tespiti, yeni memur atamalarında hukuk ve
hakkaniyet dışında yapılan alımların belirlenmesi, kamu bürokrasisinde kaosun
giderilmesi ve var olan sorunların çözülmesi amacıyla 11/2/2014
tarih ve 3345 sayıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan
Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 11 Şubat 2014 Salı günkü
birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
2.- CHP Grubunun,
Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve arkadaşları tarafından sosyal yardımlaşma ve
dayanışma vakıflarından yapılan yardımlardaki keyfî uygulamaların araştırılması
ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 27/11/2013
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin, Genel Kurulun 11 Şubat 2014 Salı günkü birleşiminde
sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
3.- AK PARTİ
Grubunun, Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine;
gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler”
kısmında bulunan 532 ve 423 sıra sayılı kanun tasarılarının bu kısmın 4 ve
13’üncü sıralarına, bastırılarak dağıtılan 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin ise kırk sekiz saat geçmeden yine bu kısmın
5’inci sırasına alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesine; 11, 18 ve 25 Şubat 2014 Salı günkü birleşimlerinde sözlü sorular
ve diğer denetim konularının görüşülmeyerek bu birleşimlerde gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında yer alan
işlerin görüşülmesine; 19 ve 26 Şubat 2014 Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü
soruların görüşülmemesine; 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin,
İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi
VII.-
AÇIKLAMALAR
1.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, Kars Milletvekili Ahmet Arslan’ın MHP grup
önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
2.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Ankara Milletvekili
Sinan Aydın Aygün’ün Pasaport Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önerge
üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin bir açıklaması
3.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın 534 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın kabul edilmesinden sonra yaptığı konuşması
sırasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
4.- Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın, İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
5.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
6.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun 546
sıra sayılı Kanun Teklifi’nin tümü üzerinde yapılan
soru-cevap işlemi sırasındaki bazı ifadelerine ilişkin bir açıklaması
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın MHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
2.- Bolu
Milletvekili Ali Ercoşkun’un, Bolu Milletvekili Tanju
Özcan’ın CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
3.- Bolu
Milletvekili Tanju Özcan’ın, Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun’un
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
4.- İstanbul
Milletvekili Mihrimah Belma Satır’ın,
Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
5.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün CHP grup
önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
6.- İstanbul
Milletvekili Metin Külünk’ün, Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
7.- Adana
Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun
546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin tümü üzerinde
yapılan soru-cevap işlemi sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
IX.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Askerlik
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ve Milli Savunma Komisyonu Raporu (1/877) (S. Sayısı: 534)
2.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer
Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı:
156)
3.- Devlet Sırrı
Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları
(1/484) (S. Sayısı: 287)
4.- Bartın
Milletvekili Yılmaz Tunç ve 77 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (2/1929) (S. Sayısı:
523)
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Arasında
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu
Bölgesel Hizmet Merkezinin İstanbulda Kurulmasına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/870) (Dağıtma tarihi: 21.01.2014) (S. Sayısı:
532)
6.- Kocaeli
Milletvekili İlyas Şeker ve Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ile 18
Milletvekilinin; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın; 7269
Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanuna Geçici Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi,
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve 1
Milletvekilinin; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Sinop
Milletvekili Mehmet Ersoy ve İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge ile 44
Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile
İçişleri Komisyonu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu,
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporları (2/1967, 2/1074, 2/1438, 2/1529, 2/1571, 2/1966) (S.
Sayısı: 546)
X.-
OYLAMALAR
1.- (S. Sayısı:
534) Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
XI.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların İstanbul
ilindeki binalarında depreme karşı dayanıklılık ölçümü yapılıp yapılmadığına
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’in
cevabı (7/35180)
2.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, TCDD’ye ait bazı taşınmazların satışına,
TEDAŞ’a ait bir
taşınmazın satışına,
TEDAŞ ve Türkiye
Şeker Fabrikalarına ait bazı taşınmazların satışına,
TEDAŞ’a ait bir
taşınmazın satışına,
TEDAŞ’a ait bazı
taşınmazların satışına,
TEDAŞ’a ve TTA’ya ait bazı taşınmazların satışına,
TTA’ya ait bir taşınmazın satışına,
Sümer Holding’e
ait bir tesisin satışına,
Hazineye ait bir
taşınmazın satışına,
TEKEL’e ait bir
taşınmazın satışına,
Hazineye ait bir
taşınmazın satışına,
TEDAŞ’a ait bir
taşınmazın satışına,
TEDAŞ’a ait bazı
taşınmazların satışına,
Hazine ve TTA’ya ait bazı taşınmazların satışına,
İlişkin
Başbakandan soruları ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/36519),
(7/36520), (7/36521), (7/36522), (7/36523), (7/36524), (7/36525), (7/36526),
(7/36527), (7/36528), (7/36529), (7/36530), (7/36531), (7/36532)
3.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, veri hazırlama kontrol işletmenliği kadrolarına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/36964)
4.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, İstanbul’da Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlarda görev yapmakta iken görevinden alınan bürokratlara
ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/37056)
5.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, Kırklareli’nin
Lüleburgaz ilçesinde yapımı bitirilemeyen bir atık su arıtma tesisine ilişkin
sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/37058)
6.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, ekonomistlerin özel hizmet tazminatı sorununa
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/37250)
7.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, 11 Aralık 2013 tarihinde açılışı yapılan 113
tesise ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı
(7/37283)
8.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Sakarya Fidanlık
Borsası için satın alınan mal ve hizmetlere ilişkin sorusu ve Orman ve Su
İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/37288)
9.- Kars
Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Samsun DSİ 7. Bölge
Müdürlüğünde iki çalışanın arasında geçtiği iddia edilen bir olaya ilişkin
sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/37328)
10.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Uludağ İhracatçı Birliklerine ait bir aracın
bir milletvekilinin eşine tahsis edildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci’nin cevabı (7/37480)
11.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, görevden alınan veya emekliliği
istenen Bakanlık personeline ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu’nun cevabı (7/37677)
12.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel
Müdürlüğünün Trabzon’da gerçekleştireceği projelere ilişkin sorusu ve Orman ve
Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/37695)
13.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün
Trabzon’da gerçekleştireceği projelere ilişkin sorusu ve Orman ve Su İşleri
Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/37696)
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.00’te açılarak on bir oturum yaptı.
Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve
Yedinci Oturumlar
İstanbul
Milletvekili Aydın Ağan Ayaydın, Millî Eğitim Bakanlığının yapmış olduğu SBS ve
TEOG sınavlarına,
Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmaz, Adana ilindeki çiftçilerin sorunlarına,
Mardin
Milletvekili Erol Dora, Millî Eğitim Bakanlığınca yapılan temel eğitimden
ortaöğretime geçiş ortak sınavlarında din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden
muaf olan öğrencilerin yaşadıkları mağduriyete,
İlişkin gündem
dışı birer konuşma yaptılar.
İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, ön lisans öğrencilerinin burs ve kredi
sorunlarına,
Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça, Balıkesir ili Karesi İlçe Millî Eğitim Müdürünün
aynı zamanda EĞİTİM-BİR-SEN Sendikasında başkan yardımcılığı görevini
sürdürmesinin Anayasa’ya ve 4688 sayılı Kanun’a aykırı olduğuna,
Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu, Giresun ilindeki hastanelerin yatak
kapasitelerinin yetersiz olduğuna,
Adana
Milletvekili Muharrem Varlı, çiftçilerin kendisinden Hükûmete bir mesaj
iletmesini istediklerine ve çiftçilerin bu mesajına,
Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan, Çevre ve Şehircilik
Bakan Yardımcısı Muhammet Balta’nın Kentsel Dönüşüm Kongresi’ndeki 10’uncu Yıl
Marşı’yla ilgili sözlerine ve bu nedenle hakkında bir işlem yapılıp
yapılmayacağını öğrenmek istediğine,
Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri, iktidarın, yolsuzluk yapanların, rüşvet alanların
ve halkı soyanların yanında saf tuttuğuna,
İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel, İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim
Araştırma Hastanesinin taşınmasıyla ilgili çalışanların bazı endişeleri
olduğuna,
Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı, 1 Şubat 2014’te Van’ın Gürpınar ilçesinde hastalanan
3 yaşındaki bir çocuğun, yolların kardan kapalı olması nedeniyle yardım
gelemediği için hayatını kaybettiğine,
İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşi, TÜRK TELEKOM tarafından 14 ilde 15 gayrimenkulün
satışa çıkarılmasıyla ilgili sorusuna on sekiz aydır cevap alamadığına,
Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaş, Gökçeada Bademli’de kaçak
yapılan Bademli-Masi Oteli’nin yıkım kararı olmasına
rağmen bu kararın uygulanmadığına ve Aydıncık Kefalos’ta
da kaçak yapıların olduğuna,
İlişkin birer
açıklamada bulundular.
Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu ve 22 milletvekilinin, öğretmenlerin ve
öğretim elemanlarının sorunlarının (10/851),
İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel ve 22 milletvekilinin, engellilerin sorunlarının (10/852),
Mardin
Milletvekili Erol Dora ve 22 milletvekilinin, Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki Zergan Deresi’nin ıslah çalışmalarıyla ilgili sorunların
(10/853),
Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki
yerlerini alacağı ve görüşmelerinin sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Başbakanlığın;
İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel hakkında 2 adet,
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında,
Van Milletvekili Özdal Üçer hakkında,
Tanzim edilen
soruşturma dosyalarının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin
iade edilmesine ilişkin tezkereleri okundu; Anayasa Komisyonu ve Adalet
Komisyonu üyelerinden kurulu Karma Komisyonda bulunan (3/127, 128, 320, 387)
esas no.lu dosyaların Hükûmete geri verildiği açıklandı.
BDP Grubunun, 30/1/2014 tarihinde Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve
arkadaşları tarafından Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin tamamında uzun
süreden bu yana yaşanan elektrik kesintilerinin araştırılması amacıyla Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin
(4919 sıra no.lu) Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer
önergelerin önüne alınarak 6 Şubat 2014 Perşembe günkü (bugün) birleşiminde
sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.
Hakkâri
Milletvekili Adil Zozani, Konya Milletvekili Hüseyin Üzülmez’in BDP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında şahsına,
Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın, Adana Milletvekili Turgay Develi’nin ve Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın BDP grup önerisi üzerinde yaptıkları konuşmaları
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine,
Sinop
Milletvekili Engin Altay, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın yaptığı
açıklaması sırasında Cumhuriyet Halk Partisine,
Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşması sırasında Milliyetçi Hareket Partisine,
Bingöl
Milletvekili İdris Baluken, Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın yaptığı açıklaması sırasında Barış ve Demokrasi Partisine,
Sataşmaları
nedeniyle birer konuşma yaptılar.
Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın BDP grup
önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine,
Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan, Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın yaptığı
açıklamasındaki bazı ifadelerine,
İlişkin birer
açıklamada bulundular.
Gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli,
Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın;
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük
Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu’nun (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156),
2’nci sırasında
yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
Raporlarının (1/484) (S. Sayısı: 287),
3’üncü sırasında
yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Bartın
Milletvekili Yılmaz Tunç ve 77 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (2/1929) (S.
Sayısı: 523),
Görüşmeleri,
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
4’üncü sırasında yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın; Terörle Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi,
İzmir Milletvekili Hülya Güven ve 31 Milletvekilinin; Sosyal Hizmetler Kanunu
ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi, Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ve Rize
Milletvekili Hasan Karal ile 6 Milletvekilinin; Adana Milletvekili Necdet
Ünüvar ve Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ile 4 Milletvekilinin; Sivas
Milletvekili Hilmi Bilgin ve 15 Milletvekilinin; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu’nun (1/796, 2/1160, 2/1183, 2/1608, 2/1927, 2/1928, 2/1937)
(S. Sayısı: 524) görüşmeleri tamamlanarak yapılan açık oylamasından sonra kabul
edildi.
Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlu, Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın
524 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 115’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde
yapmış olduğu konuşmasındaki bazı ifadelerine,
Bingöl
Milletvekili İdris Baluken, Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlu’nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine,
Sağlık Bakanı
Mehmet Müezzinoğlu, Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in
yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine,
İzmir
Milletvekili Oktay Vural, Malatya’da görme engelli çocukların eğitim
sorunlarına,
İlişkin birer
açıklamada bulundular.
Birleşime saat
22.19’da ara verildi.
Meral
AKŞENER
Başkan
Vekili
Bayram
ÖZÇELİK İsmail KAŞDEMİR Muhammet Bilal MACİT
Burdur Çanakkale İstanbul
Kâtip Üye Kâtip Üye Kâtip Üye
Sekizinci, Dokuzuncu, Onuncu ve On
Birinci Oturumlar
Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler” kısmının:
5’inci sırasında yer alan ve İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Askerlik
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu Raporu’nun (1/877) (S. Sayısı:
534) görüşmeleri tamamlandı, tümünün açık oylamasında toplantı yeter sayısı
bulunamadı.
Toplantı yeter sayısı bulunmadığından, alınan karar gereğince, 11
Şubat 2014 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere 02.07’de birleşime son
verildi.
Sadık
YAKUT
Başkan
Vekili
Bayram ÖZÇELİK İsmail
KAŞDEMİR Muhammet Bilal MACİT
Burdur Çanakkale İstanbul
Kâtip Üye Kâtip Üye Kâtip Üye
II. - GELEN KÂĞITLAR
No:
83
10 Şubat 2014 Pazartesi
Teklifler
1.- Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun; Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/1982) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Kadın
Erkek Fırsat Eşitliği ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
30.01.2014)
2.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin; Devlet Memurları
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1983) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30.01.2014)
3.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların
Karşılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/1984) (İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
30.01.2014)
4.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın; Batman İline Bağlı İlçe Adlarının
Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/1985) (İçişleri Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30.01.2014)
5.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun; 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1986) (Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
30.01.2014)
6.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın; Bazı Alacakların
Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1987) (Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 30.01.2014)
7.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa Dair Kanun
Değişiklik Teklifi (2/1988) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve
Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 31.01.2014)
8.- Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile 1
Milletvekilinin; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1989) (Anayasa; Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler; İnsan Haklarını İnceleme ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06.02.2014)
9.- Ankara
Milletvekili Emine Ülker Tarhan ve Eskişehir Milletvekili Bedii Süheyl
Batum’un; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi (2/1990) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
06.02.2014)
Tezkereler
1.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1375) (Anayasa
ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05.02.2014)
2.- Osmaniye
Milletvekili Devlet Bahçeli’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1376) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
3.- İstanbul
Milletvekili Egemen Bağış’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1377) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
4.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1378) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
5.- İstanbul
Milletvekili Gürsel Tekin’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1379) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
6.- Aydın
Milletvekili Bülent Tezcan ve İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1380)
(Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
7.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1381) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
8.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1382) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
9.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1383) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
10.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1384) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
11.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1385) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
12.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1386) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
13.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata, Siirt Milletvekili Gültan Kışanak
ve Şanlıurfa Milletvekilleri İbrahim Ayhan ile İbrahim Binici’nin Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1387)
(Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
14.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi (3/1388) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
15.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1389) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
16.- Ankara
Milletvekili İzzet Çetin’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1390) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
17.- Ankara
Milletvekili İzzet Çetin’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1391) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
18.- Adana
Milletvekili Ali Demirçalı’nın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1392) (Anayasa
ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05.02.2014)
19.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un
Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1393) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
20.- Muğla
Milletvekili Tolga Çandar’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1394) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
21.- Mardin
Milletvekili Abdurrahim Akdağ’ın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1395) (Anayasa
ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05.02.2014)
22.- Adana
Milletvekili Turgay Develi’nin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1396) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
23.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakik’in Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1397) (Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
05.02.2014)
24.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan, Siirt Milletvekili Gültan Kışanak
ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1398)
(Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
25.- Van
Milletvekili Aysel Tuğluk’un Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1399) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
Raporlar
1.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetiyle Filistin Devleti Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
İşbirliği ve Karşılıklı İdari Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/810) (S.
Sayısı: 539) (Dağıtma tarihi: 10.02.2014) (GÜNDEME)
2.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hukuki, Ticari ve
Cezai Konularda Adli İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/813) (S. Sayısı: 540)
(Dağıtma tarihi: 10.02.2014) (GÜNDEME)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Cezai Konularda Karşılıklı Adli
Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/815) (S. Sayısı: 541) (Dağıtma tarihi:
10.02.2014) (GÜNDEME)
4.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Yemen Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük Konularında
İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/824) (S. Sayısı: 542)
(Dağıtma tarihi: 10.02.2014) (GÜNDEME)
5.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/838) (S. Sayısı: 543) (Dağıtma tarihi: 10.02.2014) (GÜNDEME)
6.- Türkiye Cumhuriyeti
ile Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Ticari Konularda Karşılıklı Adli
Yardımlaşma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/842) (S. Sayısı: 544) (Dağıtma tarihi: 10.02.2014)
(GÜNDEME)
7.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Hindistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük
Konularında İşbirliği ve Karşılıklı Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/847) (S.
Sayısı: 545) (Dağıtma tarihi: 10.02.2014) (GÜNDEME)
8.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Ağrı Milletvekili Ekrem
Çelebi ile 18 Milletvekilinin; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın; 7269
Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanuna Geçici Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi,
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve 1
Milletvekilinin; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Sinop
Milletvekili Mehmet Ersoy ve İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge ile 44
Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile
İçişleri Komisyonu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu,
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporları (2/1967, 2/1074, 2/1438, 2/1529, 2/1571, 2/1966) (S. Sayısı: 546)
(Dağıtma tarihi: 10.02.2014) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından canlı yayın ve dosya transfer sistemlerinin taşra
teşkilatında yaygınlaştırılmasına ilişkin İçişleri Bakanı’ndan sözlü soru
önergesi (6/5238) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
2.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından hukuki işlemler ile ilgili hizmet kapasitesinin
geliştirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan
sözlü soru önergesi (6/5239) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
3.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından afet ve acil durum yönetiminin etkinleştirilmesine yönelik
çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5240)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
4.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından etkin bir teftiş sistemi oluşturulması amacıyla yürütülen
çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5241)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
5.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, denetimli serbestlik uygulaması kapsamında
tahliye edilen kişilere ilişkin Başbakan’dan sözlü soru önergesi (6/5242)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bahis oyunu bayilerinin denetimine ilişkin
Başbakan’dan sözlü soru önergesi (6/5243) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
7.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, toplu sözleşmelerde akademisyenlerin dikkate
alınmadığı iddiasına ilişkin Başbakan’dan sözlü soru önergesi (6/5244)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bazı vergi ve harçları belirleme yetkisinin
belediye meclislerinden alınarak Bakanlar Kuruluna verilmesinin sonuçlarına
ilişkin Başbakan’dan sözlü soru önergesi (6/5245) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
9.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, su sıkıntısı yaşanacağı yönündeki
değerlendirmelere ilişkin Başbakan’dan sözlü soru önergesi (6/5246) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.01.2014)
10.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ücretli olarak çalışan
engellilere 2014 yılı için vergi indirimi yapılmadığı iddiasına ilişkin
Başbakan’dan sözlü soru önergesi (6/5247) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, Suriye’ye gönderilen yardımlara ilişkin
Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38370) (Başkanlığa geliş tarihi:
23.01.2014)
2.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Paris’te üç terör örgütü üyesinin
öldürülmesi olayıyla ilgili yürütülen incelemelere ilişkin Başbakan’dan yazılı
soru önergesi (7/38371) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
3.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde
görevli bir polisin yaptığı ankete ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi
(7/38372) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
4.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, 17 Aralık 2013 tarihinden
itibaren tayin edilen savcılara ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi
(7/38373) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
5.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, araştırma görevlilerinin
özlük haklarına ve üniversiteden atılan akademisyenlere ilişkin Başbakan’dan
yazılı soru önergesi (7/38374) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
6.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, 17 Aralık 2013 tarihinde
başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra piyasalarda görülen
olumsuzluklara ve alınan önlemlere ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi
(7/38375) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
7.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, saldırı helikopterleri konusunda
yürütülen çalışmalara ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38376)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
8.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, yolsuzluk ve rüşvet
operasyonunun Türkiye’nin dış politikasına etkisine ilişkin Başbakan’dan yazılı
soru önergesi (7/38377) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
9.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, TOKİ’nin projesiz gerçekleştirdiği ihalelere
ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38378) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
10.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, 17 Aralık 2013 tarihinden
itibaren görev yeri değiştirilen emniyet personeline ilişkin Başbakan’dan
yazılı soru önergesi (7/38379) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
11.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Avrupa Birliği ile vize muafiyeti anlaşması
çerçevesinde imzalanan Geri Kabul Anlaşmasına ilişkin Başbakan’dan yazılı soru
önergesi (7/38380) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
12.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Hatay’da İl Jandarma Komutanlığı tarafından durdurulan bir
tırla ilgili iddialara ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38381)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
13.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, devlet içindeki paralel yapılanmayla ilgili
hazırlandığı iddia edilen bir istihbarat raporuna ilişkin Başbakan’dan yazılı
soru önergesi (7/38382) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
14.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, yolsuzluk ve rüşvet
operasyonu kapsamındaki bir savcılık talimatının uygulanmadığı iddiasına
ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38383) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
15.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, memurların ekonomik
sıkıntılarına ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38384) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.01.2014)
16.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, TRT’nin kadınlar ve çiftler buz pateni
kategorilerindeki yarışmaları yayımlamama kararı aldığı iddialarına ilişkin
Başbakan Yardımcısı’ndan (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/38385)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
17.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa’da 2002-2014 yılları arasında kapanan iş
yerlerine ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/38386) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
18.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, cezaevlerinde izin
verilen televizyon kanalı ve gazetelere ilişkin Adalet Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38387) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.01.2014)
19.- Denizli
Milletvekili İlhan Cihaner’in, Yargıtay Kanunundaki
bir değişikliğin yargının hızlanması ve adil yargılanma hakkına etkisine
ilişkin Adalet Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38388) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23.01.2014)
20.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, 17 Aralık 2013 tarihinde başlatılan yolsuzluk ve
rüşvet operasyonunu koordine eden İstanbul Başsavcıvekili’nin
görevden alınmasına ilişkin Adalet Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38389)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
21.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, 17 Aralık 2013 tarihinden sonra görevden alınan
veya görev yeri değiştirilen hâkim ve savcı sayısına ilişkin Adalet Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38390) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
22.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Bakanlığın Manisa’daki yatırım ve projelerine
ilişkin Adalet Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38391) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.01.2014)
23.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, İstanbul’da bir Cumhuriyet savcısının Emniyet Teşkilatı
binalarına girişinin Başsavcılık tarafından yasaklandığı iddiasına ilişkin
Adalet Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38392) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
24.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, yargı mensuplarının görev yeri
değişikliklerine ilişkin Adalet Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38393)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
25.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, sigorta primi ödeyenlere usule aykırı olarak
yaşlılık veya engelli aylığı ödendiği iddialarına ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38394) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.01.2014)
26.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, muhtaç olmayan kişilere ödendiği iddia edilen yaşlı
ve özürlü aylıklarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38395) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
27.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, ölen vatandaşlara 2022 sayılı Kanun uyarınca yapılan ödemelerin
devam ettiği iddialarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38396) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
28.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, 2022 sayılı Kanuna aykırı olarak engellilere özür
oranından yüksek ödeme yapıldığı iddialarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38397) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
29.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, 2022 sayılı Kanuna aykırı olarak yaş haddini
doldurmamış kişilere yaşlılık aylığı ödendiği iddialarına ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38398) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.01.2014)
30.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Eser Danışoğlu’nun, çocuk gelinler
sorununa ve çözülmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38399) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.01.2014)
31.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Bakanlığın Manisa’daki yatırım ve projelerine
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38400)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
32.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Avrupa Birliği’ne tam üyelik müzakereleri
kapsamında açılması beklenen fasıllara ilişkin Avrupa Birliği Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38401) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
33.- Samsun
Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ihale
döneminde taşeron işçilere yapılan sağlık kontrolü ile ilgili iddialara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38402)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
34.- İstanbul
Milletvekili Aydın Ağan Ayaydın’ın, kamuda istihdam şekillerine ve kamu
personel reformu çalışmalarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38403) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
35.- İzmir
Milletvekili Hülya Güven’in, ev hizmetlerinde çalışanların sigorta bildirimi
işlemlerinin kolaylaştırılmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38404) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
36.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili çeşitli
hususlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38405) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
37.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, 2002-2014 yılları arasında Manisa’da TOKİ tarafından
yapılan konutlara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38406) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
38.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Bakanlığın Manisa’daki yatırım ve projelerine
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38407)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
39.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, İstanbul’da başlatılan yolsuzluk ve rüşvet
operasyonu kapsamında gündeme gelen bazı projelerin imar durumlarına ilişkin
Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38408) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.01.2014)
40.- Denizli
Milletvekili İlhan Cihaner’in, Suriye’ye tırlarla
gönderilen yardımlarla ilgili bir iddiaya ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38409) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.01.2014)
41.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Ermenistan’a gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin
Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38410) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
42.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Mavi Marmara olayında hayatını kaybedenlerin
ailelerine tazminat ödenmesi ve Filistin’e yönelik ambargonun kaldırılması
konusunda yapılan girişimlere ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38411) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
43.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, elektrik faturalarındaki kesme bağlama
ücretlerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38412) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.01.2014)
44.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Batman Valiliği tarafından dağıtılan kömürlere
ve Batman’daki hava kirliliğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38413) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.01.2014)
45.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, Iğdır Valiliği tarafından dağıtılan kömürlere ve
Iğdır’daki hava kirliliğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38414) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.01.2014)
46.- Mersin
Milletvekili Vahap Seçer’in, Mersin’de elektrik
dağıtımı konusunda yaşanan sıkıntılara ve elektrik dağıtımını gerçekleştiren
firmaların denetimine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38415) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
47.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, elektrik abonelerinden çeşitli adlar altında
tahsil edilen bedellere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38416) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
48.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Fiskobirlik’e satılan fındıklara ve
Fiskobirlik’e yönelik soruşturmalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38417) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
49.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Bakanlıktaki gıda
mühendisliği kadrolarına ve yapılan atamalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38418) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
50.- Tekirdağ
Milletvekili Bülent Belen’in, Tekirdağ Gümrüğünden 2013 senesinde mısır
ithalatı gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine ilişkin Gümrük ve Ticaret
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38419) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
51.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl Yedisu
Kaymakamı ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38420) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.01.2014)
52.- Aydın
Milletvekili Bülent Tezcan’ın, Akçakale’ye düşen havan topu mermisi ile
Suriye’ye giden tırlarda bulunduğu iddia edilen havan toplarının aynı yerde
üretildiği iddialarına ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38421) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
53.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, bir belediye tarafından sahte makbuzla
vergi toplandığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38422) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
54.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Diyarbakır’da bir belediyenin,
kaymakamlığa gönderdiği bir resmi yazıda Türkçe dışında bir dil bulunduğu
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38423)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
55.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından, kurumun taraf olduğu davalarda etkin şekilde temsil
edilmesi için ihtiyaç duyulan sayıda avukat alımı yapılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38424)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
56.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından “Tarihte Polis” belgesi hazırlanması adına yürütülmekte
olan çalışma ve projelere ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38425) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
57.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki araçlara sayısına ilişkin
İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38426) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
58.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından halkla ilişkilerin ve kurumsal imajın düzeltilmesi
amacıyla yürütülen çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38427) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
59.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, Kayseri’de meydana gelen kazaya geç müdahalede
bulunulduğu iddiası ile araçlara kış lastiğe takılmasıyla ilgili genelgenin
uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38428)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
60.- İstanbul
Milletvekili Haluk Eyidoğan’ın, metrobüs
sistemiyle ilgili çeşitli hususlara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38429) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
61.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Anemurium
Antik Kenti’nin korunması için yürütülen çalışmalara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38430) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
62.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, TEOG sınavında Din Kültürü ve Ahlak
Bilgisi Dersinden muaf olan öğrencilere sıfır puan verildiği iddiasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38431) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23.01.2014)
63.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, Eğitimde Fatih Projesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38432) (Başkanlığa geliş tarihi:
23.01.2014)
64.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, öğretmen açığına ve öğretmen atamalarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38433) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23.01.2014)
65.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş
Sınavında uygulanacak puan hesaplama yöntemine ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38434) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
66.- İstanbul
Milletvekili Fatma Nur Serter’in, okullarda düzenlenen bir yardım kampanyasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38435) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.01.2014)
67.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında muhasebe ve finans bölümü mezunları arasından öğretmen kadrolarına
atanan kişilerin sayısına ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38436) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
68.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan İmam Hatip Lisesindeki onarımın ne zaman
sona ereceğine ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38437)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
69.- İstanbul
Milletvekili Fatma Nur Serter’in, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavında
uygulanacak puan hesaplama yöntemine ve oluşabilecek haksızlıklara ilişkin
Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38438) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.01.2014)
70.- İzmir
Milletvekili Hülya Güven’in, özel sağlık meslek liselerinin sorunlarına ilişkin
Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38439) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.01.2014)
71.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’de bir
lisenin kapatılacağı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38440) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
72.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, zorunlu ve profesyonel
asker sayılarına ve askerlik görevi sırasında hayatını kaybeden vatandaşlara
ilişkin Milli Savunma Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38441) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23.01.2014)
73.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin genelindeki
HES projelerine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38442)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
74.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacını karşılayan su
kaynaklarında kuraklıktan dolayı yaşanan sıkıntılara ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38443) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
75.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Orman Genel Müdürlüğü
bünyesindeki geçici işçilere ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38444) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
76.- İstanbul
Milletvekili Melda Onur’un, Batman’da bir çocuğun ölümüne yol açan atık su
kuyusu ile ilgili ihmal iddialarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38445) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
77.- İstanbul
Milletvekili Binnaz Toprak’ın, bazı hastalarda enzim tedavisi uygulanamamasına
ilişkin Sağlık Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38446) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24.01.2014)
78.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, diş protez
teknisyenlerinin iş yüküne ilişkin Sağlık Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38447) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
79.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, Kayseri’de meydana gelen trafik kazasına geç
müdahalede bulunulduğu iddiasına ilişkin Sağlık Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38448) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
80.- İzmir
Milletvekili Hülya Güven’in, kronik hastalıklar ve kanser tedavisinde
kullanılan bazı ithal ilaçların piyasada bulunamamasına ilişkin Sağlık
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38449) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
81.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, MNGIE hastalığına
yakalanan bir vatandaşa ilişkin Sağlık Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38450) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
82.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, kanun tasarılarında
5018 sayılı Kanunun 14’üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38451) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.02.2014)
83.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2014 yılı itibarıyla
TBMM’nin diğer kamu kurumları, üniversiteler ve diğer ülke parlamentolarıyla
işbirliği içinde yürüttüğü projelere ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38452) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.02.2014)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Uludağ Üniversitesinde
meydana gelen bir olaya ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/34915)
2.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, son iki yılda İstanbul’da
Bakanlık tarafından yaptırılan anket ve araştırmalara ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/34916)
3.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, bazı cezaevlerindeki mahkumlara yönelik keyfi uygulamalara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/35015)
4.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, başka cezaevlerine nakledilen hükümlü ve
tutuklulara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/35016)
5.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, İstanbul’da kullandığı çalışma ofislerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/35067)
6.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, son on yılda söylediği şarkılar sebebiyle
haklarında dava açılan sanatçılara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/35073)
7.- İstanbul
Milletvekili Sedef Küçük’ün, bir kanunun
uygulanmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/35074)
8.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Erzurum H Tipi
Cezaevinde kalan mahkumların görüşçülerinin fişlendiği
iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/35075)
9.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, cezaevlerindeki ağır hasta mahkumlara
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/35076)
10.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okul öncesi
çocuklara yönelik yürütülen bir projeye ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/35137)
11.- Adana
Milletvekili Ali Demirçalı’nın, iki koruma polisinin
büro hizmetlerine kaydırıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/35153)
12.- İzmir
Milletvekili Rıza Türmen’in, Suriyeli sığınmacılara
yönelik yapılan soruşturmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/35181)
13.- Ankara
Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın, UYAP’ın
güvenliğine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/35182)
14.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, belediyelere yapılan icra takiplerine ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/35183)
15.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın afet yönetim planına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/35184)
16.- Mersin
Milletvekili Ertuğrul Kürkcü’nün, bir açıklamasına ve
bir cemaate yönelik ayrıcalık tanındığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/35307)
17.- Aydın
Milletvekili Bülent Tezcan’ın, emniyet teşkilatının bir cemaatin kontrolüne
verildiği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/35310)
18.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, Çanakkale İdare Mahkemesi Başkanı hakkındaki
iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/35314)
19.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına ve
akrabalarının yönetimde olduğu bir vakıf ile ilgili iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36488)
20.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, bazı üniversitelerdeki kadrolaşma iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36489)
21.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yolsuzluk operasyonu sonrasında
yapılan işlemlere ve soruşturmanın güvenilirliğini sağlamak için alınan
önlemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36490)
22.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, Basın İlan Kurumu tarafından yerel gazetelere
e-posta olarak gönderildiği iddia edilen bir yazıya ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/36491)
23.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, 2002 yılından itibaren haklarında soruşturma
ve dava açılan lise ve üniversite öğrencilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36492)
24.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İstanbul
Enerji A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından
aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36493)
25.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İstanbul
İmar A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından
aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36494)
26.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İstanbul
Otobüs A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından
aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36495)
27.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İstanbul
Şehir Hatları A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu
kurumlarından aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36496)
28.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İstanbul
Ulaşım A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından
aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36497)
29.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İstime Medya A.Ş.’nin
belediyelerden ve kamu kurumlarından aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/36498)
30.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İSTON A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından aldığı işlere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36499)
31.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında KİPTAŞ
A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından aldığı
işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36500)
32.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, TMSF tarafından gerçekleştirilen bir
arazi ihalesine ve çeşitli iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/36501)
33.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, KÖYDES Projesi kapsamında Giresun’un
Şebinkarahisar ilçesinde yapılan yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36503)
34.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, KÖYDES Projesi kapsamında Giresun’un
Piraziz ilçesinde yapılan yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/36504)
35.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, KÖYDES Projesi kapsamında Giresun’un
Tirebolu ilçesinde yapılan yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/36505)
36.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, KÖYDES Projesi kapsamında Giresun’un
Yağlıdere ilçesinde yapılan yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36506)
37.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, kamu kurum ve
kuruluşlarındaki engelli kadrolarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/36508)
38.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında Halk
Ekmek A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından
aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36510)
39.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında Hamidiye
A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından aldığı
işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36511)
40.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İDTM
A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından aldığı
işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36512)
41.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İGDAŞ
tarafından satın alınan mal ve hizmetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36513)
42.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İSBAK
A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından aldığı
işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36514)
43.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İSFALT
A.Ş. tarafından satın alınan mal ve hizmetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36515)
44.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İSPARK
A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından aldığı
işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36516)
45.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İSTAÇ
A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu kurumlarından aldığı
işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36517)
46.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2013 yılları arasında İstanbul
Ağaç ve Peyzaj A.Ş.’nin belediyelerden ve kamu
kurumlarından aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36518)
47.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki bir köyün yol sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/36533)
48.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki bir köyün içme suyu sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36534)
49.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki bir köyün altyapı ve yol sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36535)
50.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki bir köyün ulaşım sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/36536)
51.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki bir köyün sulama suyu sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36537)
52.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki bir köyün içme suyu sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36538)
53.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki bir köyün yol sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/36539)
54.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki bir köyün içme suyu sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/36540)
55.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, yeni İçişleri Bakanının dokunulmazlık durumuna
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36541)
56.- Bursa
Milletvekili Turhan Tayan’ın, Uludağ Üniversitesinin çeşitli sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36542)
57.- Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, yolsuzluk operasyonu
ile ilgili çeşitli hususlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36544)
58.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından hazırlanan
projelere, bağlı kurum ve kuruluşlar için ayrılan ödeneklere ve kapatılan
işletme, tesis ve birimlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36545)
59.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’nın Emet ilçesinde
bulunan bir taşınmaza ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/36546)
60.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’daki Askeri
Havaalanı Mania Planı Uygulaması nedeniyle ortaya çıkan sorunlara ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/36547)
61.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından hazırlanan
projelere, bağlı kurum ve kuruluşlar için ayrılan ödeneklere ve kapatılan
işletme, tesis ve birimlere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36548)
62.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, yardıma muhtaç vatandaşlara
yapılan ayni ve nakdi yardımlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36549)
63.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından hazırlanan
projelere, bağlı kurum ve kuruluşlar için ayrılan ödeneklere ve kapatılan
işletme, tesis ve birimlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36552)
64.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Bandırma
ilçesindeki bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36553)
65.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Bandırma
ilçesindeki bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36554)
66.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Bandırma
ilçesindeki bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36555)
67.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara Metrosu için
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan harcamalara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36556)
68.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Jandarma Genel Komutanlığı
kadrolarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36557)
69.- Gaziantep
Milletvekili Ali Serindağ’ın, ithal edilen dinleme
cihazlarının kayıp olduğu iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36558)
70.- Balıkesir
Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün, Balıkesir’de yakalanan kaçak göçmenlere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36559)
71.- Balıkesir
Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde kaçak
göçmenler için konukevi olarak kullanılması planlanan bir taşınmazın devrine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36560)
72.- İzmir
Milletvekili Hülya Güven’in, Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkındaki
Yönetmelikte yapılan değişikliklere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36561)
73.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’da Askeri Havaalanı
Mania Planı Uygulamasından etkilenen tarihi ve turistik eserlere ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/36562)
74.- İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, yolsuzluk operasyonu ile ilgili bazı
açıklamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/36567)
75.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından hazırlanan
projelere, bağlı kurum ve kuruluşlar için ayrılan ödeneklere ve kapatılan
işletme, tesis ve birimlere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36580)
76.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’daki Askeri
Havaalanı Mania Planı Uygulaması nedeniyle ortaya çıkan sorunlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/36581)
77.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’daki bazı yerleşim
yerlerinde internet ve iletişim konularında yaşanan sorunlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/36582)
78.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Hükümetin Google’a yaptığı içerik kaldırma
taleplerine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36583)
79.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcıları ile ilgili
iddialara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/36584)
80.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından hazırlanan
projelere, bağlı kurum ve kuruluşlar için ayrılan ödeneklere ve kapatılan
işletme, tesis ve birimlere ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36585)
81.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından hazırlanan
projelere, bağlı kurum ve kuruluşlar için ayrılan ödeneklere ve kapatılan
işletme, tesis ve birimlere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36586)
82.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, kamuda makine ve endüstri
mühendisleri için yeterli kontenjan ayrılmadığı iddiasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/36587)
83.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından hazırlanan
projelere, bağlı kurum ve kuruluşlar için ayrılan ödeneklere ve kapatılan
işletme, tesis ve birimlere ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36588)
84.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Bandırma
ilçesindeki bir okulda yürütülen soruşturmaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36593)
85.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen boya ve boya
malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36596)
86.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen organizasyon
hizmeti alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36597)
87.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen çocuk oyun
grupları alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36598)
88.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen LED trafik
bilgilendirme ekranı alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36599)
89.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yol oto
korkuluk yapımı işi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36600)
90.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yol süpürge
aracı alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36601)
91.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında Ankara
Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen piyon tip bariyer, rögar
kapağı ve yağmur suyu ızgarası alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36602)
92.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen kumlama
sistemi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36603)
93.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen elektrik
enerjisi alımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36604)
94.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen vakumlu yol
süpürge araç fırçası alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36605)
95.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen personel
hizmeti alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36606)
96.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen çevre
düzenleme yapım işi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36607)
97.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen kent
mobilyaları ve çevre elemanları alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36608)
98.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen sigorta
hizmeti alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36609)
99.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen koruma
malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36610)
100.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında Ankara
Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen bilgisayar destekli teknik
çizim yazılım hizmeti alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36611)
101.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen kalorifer
tesisatı malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36612)
102.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen döşeme
makinesi ve bordür pensesi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36613)
103.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen soğutma
malzemeleri alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36614)
104.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları
arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen andezit
bordür ve plaktaş malzemesi alımlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36615)
105.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen
betonarme bariyer alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36616)
106.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen kalorifer tesisat bakım ve onarım hizmeti alımlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36617)
107.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen asansör bakım ve onarım hizmeti alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36618)
108.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen çelik çubuğu ve bağ teli malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36619)
109.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen kompanzasyon malzemesi alımlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36620)
110.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen alt geçitlere ait sayaç ayrımı ve kamera tesisatı alımlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36621)
111.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen bakım onarım hizmeti alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36622)
112.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen çimento alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36623)
113.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen asansör ve engelli asansörü alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36624)
114.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen park oyuncakları alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36625)
115.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen yol bakım işçilik hizmeti alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36626)
116.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen tesisat malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36627)
117.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen ada ve parsel tadilat yapım işi alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36628)
118.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen su yalıtım malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36629)
119.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen ahşap piknik masası alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36630)
120.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen araç alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36631)
121.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen yürüyen merdiven alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36632)
122.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen sfero döküm baca kapağı ve yağmur
suyu ızgarası alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36633)
123.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen prefabrik taksi durakları ve taksi durakları yapım işi
alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36634)
124.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen J-9 tipi duvar yapım işi alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36635)
125.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen yol ve kavşak uygulama projesi hizmeti alımlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36636)
126.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen patlayıcı madde ve ateşleme sistemleri alımlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36637)
127.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen alüminyum silikat katkılı fırınlanmış tuz alımlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36638)
128.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen elektrik ile yol ısıtma sistemi alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36639)
129.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen yangın ve kurtarma malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36640)
130.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen kaldırım ve beton bariyer döşenmesi işi alımlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36641)
131.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen kök parçalayıcı makine alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36642)
132.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen sempozyum düzenlenmesi işi hizmet
alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36643)
133.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen LED aydınlatma malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36644)
134.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen helikopter alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36645)
135.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen malzeme depolama üniteleri alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36646)
136.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen havuz fıskiye sistemleri ve fıskiye sistemleri yapım işi
alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36647)
137.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen akaryakıt alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36648)
138.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen araç dış lastiği alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36649)
139.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen itfaiyeci eldiveni alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36650)
140.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen
park donatıları alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36651)
141.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen konser ve gösteri düzenleme işi alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36652)
142.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen kablo ve elektrik malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36653)
143.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen posta dağıtım hizmeti alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36654)
144.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen rehberlik, danışma, bilgilendirme ve yönlendirme hizmeti
alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36655)
145.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen tel çit alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36656)
146.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen gübre alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36657)
147.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen ceset torbası alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36658)
148.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen cadde ve sokak tabelaları alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36659)
149.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen spor malzemesi alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36660)
150.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen kamyon dış lastiği alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36661)
151.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen minibüs dış lastiği alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36662)
152.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen iş makinesi dış lastiği alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36663)
153.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen GSM ses ve data hizmeti alımlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36664)
154.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen bilgisayar ve yazıcı alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/36665)
155.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen
madeni yağ alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/36666)
156.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen fotokopi ve makinesi malzemeleri alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36667)
157.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen yazılım geliştirme teknik destek hizmeti alımlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/36668)
158.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen akaryakıt ürünü alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/36669)
159.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen ayakkabı alımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/36670)
160.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen yazıcı, tarayıcı ve bellek alımlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/36671)
No:
84
11 Şubat 2014 Salı
Teklifler
1.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun; Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1991) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29.01.2014)
2.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve 1 Milletvekilinin; Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1992) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30.01.2014)
3.- İstanbul
Milletvekili Murat Başesgioğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; 14/7/1965 Tarihli
ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi (2/1993) (İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30.01.2014)
4.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in; Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1994) (Adalet ile İçişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.02.2014)
5.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun; Sosyal Hizmetler Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1995) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 04.02.2014)
6.- Hatay
Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun; Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/1996) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Kadın
Erkek Fırsat Eşitliği ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
04.02.2014)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlik
derneklerinin uluslararası derneklerle işbirliğinin artırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Avrupa Birliği Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5248) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
2.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin zararlı
alışkanlıklardan korunmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Sağlık
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5249) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
3.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, sağlık bilinci
oluşturulmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Sağlık Bakanı’ndan sözlü
soru önergesi (6/5250) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
4.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, öğrencilere çevre
bilincinin kazandırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5251) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
5.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, öğrencilerin geri
dönüşüme uygun ürünleri kullanmasının sağlanmasına yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5252) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
6.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, öğrencilerde çevre
duyarlılığını sağlamaya yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5253) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
7.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin doğaya
ilgisinin artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5254) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
8.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin doğaya
ilgisinin artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5255) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
9.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Yüksek Öğrenim Kredi
ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlardaki sağlık ve beslenme hizmetlerinin
iyileştirilmesine yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5256) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
10.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin zararlı
alışkanlıklardan korunmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve
Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5257) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
11.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık tarafından
gençlerin sağlık, spor, beslenme gibi konularda bilinçlendirilmesi adına
yürütülmekte olan çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan
sözlü soru önergesi (6/5258) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
12.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, ailevi değerler
konusunda gençlerin hassasiyetlerinin artırılmasına yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5259)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
13.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, gençlik derneklerinin
uluslararası düzeyde diğer derneklerle işbirliğinin artırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5260) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
14.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin sivil
toplum kuruluşlarına katılımlarının teşvik edilmesi amacıyla yürütülen çalışma
ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5261)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
15.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık ile bağlı
kurum ve kuruluşlar tarafından sanatsal faaliyetler konusunda eksik
bilgilendirmeyi önlemek ve tanıtım eksikliğini gidermek adına yürütülmekte olan
çalışma ve projelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5262) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
16.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, bilgi iletişim
teknolojilerinden gençlerin etkin bir şekilde yararlanmalarına yönelik çalışma
ve projelere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’ndan sözlü soru
önergesi (6/5263) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
17.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin bilim ve
teknolojiye ilgilerinin artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5264) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
18.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, bilgi iletişim
teknolojilerinden gençlerin etkin bir şekilde yararlanmalarına yönelik çalışma
ve projelere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5265) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
19.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kadınların toplumda
yaşadığı sorunlar konusunda duyarlılık sağlamak amacıyla yürütülmekte olan
çalışmalara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5266) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
20.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık tarafından
beslenme ve sporun yararları konusunda yürütülmekte olan bilinçlendirme
çalışmalarına ilişkin Sağlık Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5267)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
21.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık ile bağlı
kurum ve kuruluşlar tarafından eğitim dışındaki gençlerin sanata
yönlendirilmesi adına yürütülmekte olan çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve
Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5268) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
22.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin bilim ve
teknolojiye olan ilgisinin artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin
Milli Eğitim Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5269) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
23.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, haberleşme ve
iletişim kaynaklarını çoğaltmaya yönelik çalışma ve projelere ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5270)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
24.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana genelinde yeşil
kart uygulamasından yararlananların sayısına ilişkin Sağlık Bakanı’ndan sözlü
soru önergesi (6/5271) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
25.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana Merkez ve ilçelerinin
Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri arasında yer alıp almadığına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5272) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
26.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Devlet sporcusu unvanını
kazanan sporcu sayısına ve devlet sporcularına sağlanan mali haklara ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5273) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
27.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana’da verilen iddia
bayiliklerine ve bayilik verilme kriterlerine ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5274) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
28.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana’daki sokak çocuğu
sayısına ve sokak çocukları ile ilgili yürütülen çalışmalara ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5275) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
29.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana Büyükşehir
Belediyesi ile Adana ilçe ve belde belediyelerinin İller Bankasına olan borcuna
ilişkin İçişleri Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5276) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
30.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, asgari ücretten yapılan
vergi ve sosyal güvenlik primi kesintilerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5277) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
31.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, İŞKUR’un eğitimine
katılarak meslek danışmanlık sertifikası alanların kamuda istihdamına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5278) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
32.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin kendini
geliştireceği araştırma ve bilim merkezlerinin sayısının artırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5279) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
33.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ülkemizde eğitim
görmüş yabancı uyruklu öğrencilerin istihdam imkanlarının
genişletilerek üstün yetenekli olanların ülkemizde kalmasını teşvik etmek
amacıyla yürütülen çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan sözlü
soru önergesi (6/5280) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
34.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Halk Eğitim
Merkezlerinde usta öğretici olarak çalışan geçici işçilerin hizmet sürelerinin
12 aya çıkarılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5281) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
35.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin kendini
geliştireceği araştırma ve bilim merkezlerinin sayısının artırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5282) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
36.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, sivil toplum
faaliyetlerine kamu desteğini artırmaya yönelik çalışma ve projelere ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5283) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
37.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, hayvansal ürünlerin
fiyatlarındaki artışa ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı’ndan sözlü soru
önergesi (6/5284) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
38.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, yurt dışında yaşayan
gençlerimizin, gençlerimizle ve ortak değerlere sahip olduğumuz akraba
toplulukların gençleri ile daha fazla etkileşimde bulunmaları amacıyla
yürütülen çalışmalara ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan sözlü soru önergesi
(6/5285) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
39.- Adana Milletvekili
Ali Halaman’ın, 2002-2014 yılları arasında kamuda
istihdam edilen gıda mühendisi sayısına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5286) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
40.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, ergonomik vardiya
sistemine geçişin sağlanmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin İçişleri
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5287) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
41.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, vatandaşlardan icra
müdürlüklerince alınan harçların kaldırılmasına ilişkin Adalet Bakanı’ndan
sözlü soru önergesi (6/5288) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
42.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kütüphane sayısının
artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan
sözlü soru önergesi (6/5289) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
43.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin yaptığı
icatların patent tescilini kolaylaştırmaya yönelik çalışma ve projelere ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5290) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
44.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından performans değerlendirme sisteminin işlevselliğinin
artırılmasına yönelik yürütülmekte olan çalışma ve projelere ilişkin İçişleri
Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5291) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
45.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Emniyet Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülen kurum içi bireysel performans değerlendirme
sisteminin işlevselliğinin artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin
İçişleri Bakanı’ndan sözlü soru önergesi (6/5292) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, araç giriş kartları üzerindeki boyaların
bozulmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38453) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2014)
2.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, fiilen kesilmemiş elektrikten dolayı
alınan kesinti ücretlerine ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38454)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
3.- Hatay
Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının
sorunlarına ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38455) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24.01.2014)
4.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, paralel devlet yapılanması ile ilgili iddialara
ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38456) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
5.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüz’ün, TOKİ’nin iptal edilen ihalelerine ilişkin
Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38457) (Başkanlığa geliş tarihi:
24.01.2014)
6.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, Emlak Konut GYO’nun
reklam faaliyetlerine ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38458)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
7.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Maliye Bakanlığının bazı uzman
kadrolarına ortak sınavla alım yapılmasına ve sonraki süreçte bazı kadrolardaki
uzmanların dezavantajlı duruma gelmiş olmasına ilişkin Başbakan’dan yazılı soru
önergesi (7/38459) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
8.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Suriye’deki
muhaliflere MİT aracılığıyla silah sevkiyatı yapıldığı iddialarına ilişkin
Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38460) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
9.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Milli İstihbarat Teşkilatına ait
internet sitesine yapılan ihbar ve bilgi paylaşımlarına ilişkin Başbakan’dan
yazılı soru önergesi (7/38461) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
10.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bir terör örgütünün Türkiye’de eylem
yapacağına dair iddialara ve alınan önlemlere ilişkin Başbakan’dan yazılı soru
önergesi (7/38462) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
11.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İzmir’in Urla ilçesindeki bir doğal
sit alanındaki yapılaşma iddialarına ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi
(7/38463) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
12.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yargı mensuplarının güvenliğine ve
Ankara’da bir yargı mensubunun evinin gözetlendiği iddiasına ilişkin
Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38464) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
13.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Yüksek İhtisas Hastanesi gece
vardiyası personelinin taşınma işi ile ilgili ihaleye ilişkin Başbakan’dan
yazılı soru önergesi (7/38465) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
14.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Türkiye İklim Değişikliği
Stratejisine ve yapılan çalışmalara ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi
(7/38466) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
15.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul
Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından dağıtılan mektuplara ilişkin Başbakan’dan
yazılı soru önergesi (7/38467) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
16.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İstanbul’un su kaynaklarına ve
şebeke suyuna ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38468) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
17.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı
bir köyde bedelsiz olarak bir firmaya verildiği iddia edilen bir arsaya ilişkin
Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38469) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
18.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, riskli alan ilan edilen bir
mahalleye ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38470) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
19.- Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, Halkbank ve Vakıfbank’ın son on yıllık
dönemde yaptığı reklam harcamalarına ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi
(7/38471) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
20.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Başbakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar tarafından
yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38472)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
21.- Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, seçimlerin güvenliğine yönelik yapılan
çalışmalara ve seçmen sayısına ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi
(7/38473) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
22.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Başbakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu
davalara ilişkin Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38474) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
23.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Başbakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar bünyesinde görev
yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Başbakan’dan yazılı soru
önergesi (7/38475) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
24.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin
Başbakan’dan yazılı soru önergesi (7/38476) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
25.- Balıkesir
Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün, Kış Olimpiyatlarında bir spor branşına ait bazı yarışmaların TRT’de yayınlanmayacağı
iddialarına ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/38477) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
26.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençliğe yönelik
yayın yapan televizyon kanallarının ve televizyon programlarının artırılmasına
ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/38478)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
27.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kültürel mirasımızın
tanıtımına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan
(Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/38479) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
28.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından yaptırılan kamu
spotlarına ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi
(7/38480) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
29.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu davalara
ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/38481)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
30.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşlar bünyesinde görev yapan kadrolu
ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Bülent Arınç) yazılı
soru önergesi (7/38482) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
31.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Başbakan
Yardımcısı’ndan (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/38483) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
32.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, Ziraat Bankasının reklam faaliyetlerine ilişkin
Başbakan Yardımcısı’ndan (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/38484)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
33.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, Halk Bankasının reklam faaliyetlerine ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Ali
Babacan) yazılı soru önergesi (7/38485) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
34.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, döviz
kurlarındaki artışa ve artışın olumsuz etkilerine ilişkin Başbakan
Yardımcısı’ndan (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/38486) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
35.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, Merkez
Bankasının faiz artırım kararına ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/38487) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
36.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından yaptırılan kamu
spotlarına ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/38488) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
37.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşlar bünyesinde görev yapan kadrolu
ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Ali Babacan) yazılı
soru önergesi (7/38489) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
38.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu davalara
ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/38490)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
39.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Başbakan
Yardımcısı’ndan (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/38491) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
40.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından yaptırılan kamu
spotlarına ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi
(7/38492) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
41.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu davalara
ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/38493)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
42.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşlar bünyesinde görev yapan kadrolu
ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Beşir Atalay) yazılı
soru önergesi (7/38494) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
43.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Başbakan
Yardımcısı’ndan (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/38495) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
44.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından yaptırılan kamu
spotlarına ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Emrullah İşler) yazılı soru
önergesi (7/38496) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
45.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, beyin göçünü
önlemeye yönelik çalışma ve projelere ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan
(Emrullah İşler) yazılı soru önergesi (7/38497) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
46.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu davalara
ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Emrullah İşler) yazılı soru önergesi
(7/38498) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
47.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre bağlı kurum ve kuruluşlar bünyesinde görev yapan kadrolu
ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Başbakan Yardımcısı’ndan (Emrullah İşler)
yazılı soru önergesi (7/38499) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
48.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, yurt dışında yaşayan
gençlerimizin kültürümüz ve değerlerimizle bağlarını güçlendirecek
politikaların geliştirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalara ilişkin Başbakan
Yardımcısı’ndan (Emrullah İşler) yazılı soru önergesi (7/38500) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
49.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Başbakan
Yardımcısı’ndan (Emrullah İşler) yazılı soru önergesi (7/38501) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
50.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar tarafından
yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Adalet Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38502) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
51.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2013 Aralık ayından
bu yana görev yeri değiştirilen yargı mensubu sayısına ilişkin Adalet
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38503) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
52.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar bünyesinde görev
yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Adalet Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38504) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
53.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu
davalara ilişkin Adalet Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38505) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
54.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Adalet
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38506) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
55.- Van
Milletvekili Nazmi Gür’ün, farklı cezaevlerinde bulunan kardeşlerin aynı
cezaevine konulmasına yönelik bir çalışmanın yapılmasına ilişkin Adalet
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38507) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
56.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Balıkesir Kepsut L
Tipi Cezaevinde gerçekleştiği iddia edilen keyfi uygulamalara ilişkin Adalet
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38508) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
57.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, engelli bireylerin
fiziksel ve duygusal istismarı konusunda toplumsal duyarlılığı artırmak adına
yürütülen çalışmalara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38509) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
58.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kadınların siyasal
katılım konularında hizmetlerden faydalanma ve temsil edilme oranlarının
artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38510) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
59.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kente göç eden
gençlerin psiko-sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasına
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38511) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
60.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin, çocuk,
engelli ve kadınların sanatsal faaliyetlere katılımının artırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38512) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
61.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, bireylerin fiziksel
ve duygusal istismarı konusunda toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla
yürütülen çalışma ve projelere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38513) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
62.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kentlere göç eden ve
uyum sorunu yaşayan gençlerin sorunlarının çözümüne yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38514) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
63.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar tarafından
yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38515) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
64.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38516) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
65.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları arasında,
yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu davalara
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38517)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
66.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar bünyesinde görev
yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38518) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
67.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar tarafından
yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Avrupa Birliği Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38519) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
68.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Avrupa’da yaşayan
gençlerimiz ile yakın ilişkiler geliştirilmesine yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Avrupa Birliği Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38520) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
69.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar bünyesinde görev
yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Avrupa Birliği Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38521) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
70.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu
davalara ilişkin Avrupa Birliği Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38522)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
71.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Avrupa
Birliği Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38523) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
72.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, gençlerin bilimsel çalışmalara
teşvik edilmesine yönelik çalışma ve projelere ilişkin Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38524) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
73.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, teknoloji temalı
projelere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38525) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
74.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar tarafından
yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38526) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
75.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, tersine beyin
göçünün sağlanmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38527) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
76.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu
davalara ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38528) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
77.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar bünyesinde görev
yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38529) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
78.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38530) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
79.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, taşeron
işçilerin özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38531) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
80.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, çalışanların iş koşullarının
iyileştirilmesine yönelik çalışma ve projelere ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38532) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
81.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar tarafından
yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38533) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
82.- Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, emekli maaşları arasındaki eşitsizliğin
nedenine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38534) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
83.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38535) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
84.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu
davalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38536) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
85.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar bünyesinde görev
yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38537) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
86.- İzmir
Milletvekili Ertuğrul Günay’ın, İstanbul Polonezköy’ün
imar planına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38538) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
87.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar tarafından
yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38539) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
88.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, zorunlu deprem
sigortası ve doğal afet sigortasına ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38540) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
89.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, zorunlu deprem
sigortası yaptırılması gereken konutların sayısına ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38541) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
90.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve kuruluşların taraf olduğu
davalara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38542)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
91.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar bünyesinde görev
yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38543) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
92.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bağlı, ilgili veya
ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38544) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
93.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2014 yılları
arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar tarafından
yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38545) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
94.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlik
derneklerinin uluslararası düzeyde diğer derneklerle işbirliğinin artırılmasına
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38546) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
95.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, yurt dışında yaşayan
gençlerimiz ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38547) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
96.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, yurt dışında yaşayan
gençlerimizin kültürümüz ve değerlerimizle bağlarını güçlendirecek
politikaların geliştirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalara ilişkin Dışişleri
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38548) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
97.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, gençlerimizin
uluslararası topluma katılımlarının artırılmasına yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38549) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
98.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, uluslararası
organizasyonların Türkiye’de daha fazla yürütülmesini sağlamaya yönelik çalışma
ve projelere ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38550)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
99.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, uluslararası alanda
faaliyet gösteren gençlik dernekleri ile işbirliğinin arttırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38551) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
100.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
yurt dışında yaşayan gençlerimiz ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38552) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
101.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38553) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
102.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Dışişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38554)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
103.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Dışişleri
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38555) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
104.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Ekonomi Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38556) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
105.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında Türk seramik sanayiinde faaliyet gösteren üretici
firmalara ilişkin Ekonomi Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38557)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
106.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin ülke kalkınmasına etkin katılımını artırmaya yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Ekonomi Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38558)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
107.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Ekonomi Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38559)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
108.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Ekonomi Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38560) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
109.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Ekonomi
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38561) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
110.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38562) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
111.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38563) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
112.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38564) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
113.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38565) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
114.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
teknik şartname hazırlama süreçlerine ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38566) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
115.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
madde bağımlısı gençlerin yaşadıkları sorunlar ve kötü koşullarla ilgili
gençlere uyarıcı mesajlar verecek haber ve programlar hazırlanması ve medya
desteği sağlanması amacıyla yürütülen çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve
Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38567) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
116.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine katılımının
özendirilmesine yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38568) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
117.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin dezavantajlı bireylere yönelik farkındalıklarının artırılmasına
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38569) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
118.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve bu konuda gençler arasında farkındalığın
artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38570) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
119.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin doğada daha fazla zaman geçirmelerine yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38571) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
120.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlik doğa kamplarının sayısının artırılmasına yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38572) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
121.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
ailelere ve gençlere danışmanlık hizmeti sağlanmasına ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38573) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
122.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
temel hak ve özgürlüklere yönelik eğitici faaliyetlerin artırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38574) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
123.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
milli ve manevi değerlerin gençlere tanıtılmasına yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38575) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
124.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
suç işleyen gençlerin topluma kazandırılmasına yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38576) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
125.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
ailevi değerlerin gençler tarafından korunmasını sağlamaya yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38577)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
126.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin sanat faaliyetlerine katılımının artırılmasına yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38578)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
127.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
evrensel etik ilkeler ve ahlaki değerler konusunda gençlerin
bilinçlendirilmesine yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38579) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
128.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
engelli bireylerin sosyal dışlanmasının önlenmesine yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38580)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
129.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerimizin uluslararası alanda rekabet gücünün artırılmasına yönelik çalışma
ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38581)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
130.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
uluslararası gençlik dernekleriyle işbirliğinin artırılmasına yönelik çalışma
ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38582)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
131.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin uluslararası rekabet gücünün artırılmasına yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38583)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
132.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
tersine beyin göçünün sağlanmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik
ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38584) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
133.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlik değişim programlarının yaygınlaştırıl-masına
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38585) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
134.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
kırsal alanda yaşayan gençlerin uluslararası faaliyetlere katılımının teşvikine
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38586) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
135.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38587) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
136.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38588) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
137.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38589) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
138.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in,
patates ve kuru fasulye fiyatlarındaki artışa ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38590) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23.01.2014)
139.- Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in, ÇAYKUR’un reklam
faaliyetlerine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38591) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
140.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun,
Fiskobirlik’in TMO’dan ham yağ aldığı iddiasına ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38592) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
141.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38593) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
142.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38594) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
143.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38595) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
144.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38596) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
145.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38597) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
146.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38598) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
147.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Gümrük ve
Ticaret Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38599) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
148.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38600) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
149.- Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in, Bodrum İlçe Emniyet
Müdürlüğünde görevli polisler hakkında sosyal paylaşım sitesi üzerinden
yaptıkları paylaşımlar nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin İçişleri
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38601) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
150.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38602) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
151.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
engelli bireylerin fiziksel ve duygusal istismarı konusunda toplumsal
duyarlılığı artırmak adına yürütülen çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38603) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
152.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
büyükşehir belediyeleri ile bağlı kurum ve kuruluşları tarafından gençlerin
sanat faaliyetlerine katılımının artırılmasına yönelik yürütülen çalışma ve
projelere ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38604)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
153.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2013 Aralık ayından bu yana Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yeri
değiştirilen sivil memurlara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38605) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
154.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2013 Aralık ayından bu yana Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yeri
değiştirilen emniyet mensuplarına ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38606) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
155.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2013 Aralık ayından bu yana Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştirilen
görev ve görev yeri değişikliklerine ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38607) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
156.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38608)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
157.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin İçişleri
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38609) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
158.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38610) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
159.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in,
Van’ın Hacıbekir Mahallesi’nde emniyet birimlerince gerçekleştirilen operasyona
ve bu kapsamda gözaltına alınan kişilere ilişkin İçişleri Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38611) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
160.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan’ın, Şanlıurfa’da madde
bağımlılığıyla mücadele konusunda alınan tedbirlere ilişkin İçişleri
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38612) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
161.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Kalkınma Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38613) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
162.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Kalkınma Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38614) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
163.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Kalkınma
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38615) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
164.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Kalkınma Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38616)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
165.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
tiyatro salonu, sinema salonu, sergi salonu, müze, kütüphane bulunmayan il ve
ilçe sayısına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38617) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
166.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
kültürel ve sanatsal faaliyetler için kullanılacak mekanların
artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38618) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
167.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38619) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
168.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
modern sanat dallarına yönelik sergi, kurs ve gösterilerin artırılmasına
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38620) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
169.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin sanat faaliyetlerine katılımının artırılmasına yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38621)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
170.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlere yönelik düzenlenen kültürel ve sanatsal faaliyetlere ayrılan kaynağın
artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38622) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
171.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38623) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
172.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38624) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
173.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38625) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
174.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Maliye Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38626) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
175.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Maliye Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38627) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
176.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Maliye
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38628) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
177.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Maliye Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38629)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
178.- Adana Milletvekili Ali Halaman’ın,
2002-2014 yılları arasında inceleme ve araştırma yapmak üzere yurt dışına
gönderilen personele ilişkin Maliye Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38630)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
179.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Temel
Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavına ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38631) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
180.- İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’ın, Gaziantep
Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı yardımcı doçentlik kadrosu
için verilen ilana ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38632) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.01.2014)
181.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
öğrencilerin dezavantajlı bireylerle ilgili farkındalıklarının artırılmasına
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38633) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
182.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38634) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
183.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
öğrencilere demokratik katılım ve yurttaşlık bilinci kazandırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38635) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
184.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
sanata ilgi duyan gençlere yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38636) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
185.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin temel hak ve özgürlükler konusunda bilinçlendirilmesine yönelik
çalışmalara ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38637)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
186.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve bu konuda gençler arasında farkındalığın
artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38638) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
187.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin sanat faaliyetlerine katılımının artırılmasına yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38639)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
188.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin dezavantajlı bireylere yönelik farkındalıklarının artırılmasına
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38640) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
189.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
okullarda geri dönüşümle ilgili bilgilendirme yapılmasına yönelik çalışma ve
projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38641)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
190.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlerin evrensel etik ilkeler ve ahlaki değerler konusunda
bilinçlendirilmesine yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38642) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
191.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
suç işleyen gençlerin topluma kazandırılmasına yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38643) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
192.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
bilimsel çalışmalara gençlerin teşvik edilmesine yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38644) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
193.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
bilimsel faaliyetlerin desteklenmesine yönelik çalışma ve projelere ilişkin
Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38645) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.01.2014)
194.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
öğrencilere demokratik katılım ve yurttaşlık bilinci kazandırılmasına yönelik
çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38646) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
195.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
milli ve manevi değerlerin gençlere tanıtılmasına yönelik çalışma ve projelere
ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38647) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
196.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38648) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
197.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
gençlere yönelik çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarına desteğin
artırılmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38649) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
198.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
kırsal alanda yaşayan gençlerin uluslararası faaliyetlere katılımının teşvikine
yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38650) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
199.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Milli Eğitim
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38651) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
200.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
yurt dışında yaşayan gençlerimizin kültürlerinden kopmamasına yönelik çalışma
ve projelere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38652)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
201.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
tersine beyin göçünün sağlanmasına yönelik çalışma ve projelere ilişkin Milli
Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38653) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
202.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Milli Eğitim Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38654) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
203.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Milli Savunma Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38655) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
204.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Milli Savunma
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38656) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
205.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Milli Savunma Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38657) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
206.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Milli Savunma Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38658) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
207.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38659) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
208.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38660) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
209.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanı’ndan
yazılı soru önergesi (7/38661) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
210.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanı’ndan yazılı soru önergesi
(7/38662) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
211.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Sağlık Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38663) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
212.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Sağlık Bakanı’ndan yazılı soru
önergesi (7/38664) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
213.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Sağlık
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38665) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
214.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Sağlık Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38666)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
215.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
tarafından yaptırılan kamu spotlarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38667) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
216.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlarda çalıştırılan
taşeron işçilere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’ndan yazılı
soru önergesi (7/38668) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.01.2014)
217.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ve bağlı kurum, kuruluşlar
bünyesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli avukatlara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38669) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.01.2014)
218.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2002-2014 yılları arasında, yıllara göre Bakanlık ile bağlı kurum ve
kuruluşların taraf olduğu davalara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı’ndan yazılı soru önergesi (7/38670) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.01.2014)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel ve 24 Milletvekilinin, iş kazaları ve meslek
hastalıklarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/854) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.05.2012)
2.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar ve 20 Milletvekilinin, esnaf ve sanatkârların yaşadığı
ekonomik ve sosyal sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/855) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.05.2012)
3.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba ve 21 Milletvekilinin,
üniversite mezunu işsizlerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/856) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.05.2012)
11 Şubat 2014 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN –
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için iki
dakikalık süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı
yeter sayısı vardır.
İyi çalışmalar,
iyi haftalar dileklerimle görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk
söz, Bayburt’un kurtuluşunun 96’ncı yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen
Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek’e aittir.
Buyurun Sayın
Özbek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek’in, Bayburt’un
kurtuluşunun 96’ncı yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
BÜNYAMİN ÖZBEK
(Bayburt) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bayburt’umuzun düşman
işgalinden kurtuluşunun 96’ncı yıl dönümü nedeniyle gündem dışı söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, biz millet olarak esaret nedir bilmeyiz. Esaretin hiçbir şeklini
dün kabullenmedik, bugün ve yarın da kabullenmeyeceğiz. Birinci Dünya
Savaşı’nda Rus askerlerine karşı Mart 1916’da Kop
Dağı’nda büyük bir savunma örneği gösterilmiştir. Bu savunma Mareşal Fevzi
Çakmak Paşa’nın ifadesiyle ikinci Plevne savunması yani Kop
savunması olarak tarihe geçmiştir. 16 Temmuz 1916’da Ruslar ve Ermeniler
Bayburt’u işgal etmişlerdir. Rus işgali 1918’li yıllara kadar devam etmiştir.
Ermenilerin Rus iş birliğiyle de bu işgal zulüm ve işkenceye dönüşmüştür.
Halkımızın büyük bölümü şehri terk ederek Sivas, Yozgat, Amasya, Tokat ve Çorum
civarına göç etmek zorunda kalmıştır. Geride kalanlara akla gelmeyecek
işkenceler yapılmış, Taş Mağazalar’da yüzlerce kişi
yakılarak şehit edilmiştir. Bir taraftan Ruslarla, Ermenilerle savaş, diğer
tarafta halkın büyük bölümünün evini barkını terk etmesi çok büyük bir
çaresizliği, açlığı, yokluğu, dramı, ölümleri ve felaketleri de beraberinde
getirmiştir. Nihayetinde halkımızın kahramanca mücadelesi neticesinde 21 Şubat
1918 günü işgalden kurtulmuştur.
Değerli
milletvekilleri, tarihimizin önemli sayfalarını bilmek, yaşatmak ve gelecek
nesillerimize aktarmak bizlerin en önemli görevidir. Kurtuluş mücadelemizin
kazanılmasında önemli yere sahip ve hâlâ o günün izlerini kaybetmemiş olan Kop savunmasının gelecek nesillere aktarılması için her yıl
19 Şubatta Kop Şehitleri Abidesi’ne yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Şehitlerimize
olan vefa borcumuzu ödemek adına yapılan bu yürüyüşe tüm vatandaşlarımızı davet
ediyorum.
Değerli
milletvekilleri, Bayburt, kahramanlıklarla dolu şanlı bir tarihe sahip olduğu
gibi kültürel zenginlikleri olan bir şehirdir. Önemli tarihî ve turistik
mekânlara sahiptir. Bayburt Kalesi, Aydıntepe Yeraltı Şehri, Çımağıl Mağarası, eşsiz güzellikteki doğası ve yaylalarıyla
birlikte Bayburt önümüzdeki birkaç yıl içerisinde önemli turizm merkezi hâline
gelecektir.
Değerli
milletvekilleri, yıllardır kendi kaderine terk edilmiş olan Bayburt, on bir
yıllık AK PARTİ iktidarıyla birlikte kalkınmada önemli adımlar atmıştır.
Yılların biriktirdiği sorunların üstesinden gelmek ve bu sorunları kısa sürede
çözmek kolay olmamıştır. 2015 yılı itibarıyla tüm il genelinde tarımdan
hayvancılığa, ulaşımdan sağlığa kadar hemen her konuda tüm altyapı sorunu
çözülmüş bir şehir olacaktır. Altyapı sorunu olmayan, temelleri sağlam bir
şehirdeki kalkınma gözle görülür bir şekilde her geçen gün kendini
hissettirecektir. Bayburt yakın bir zamanda kültür, turizm ve bilimsel anlamda
adından çok söz ettirecek bir noktaya gelecektir. Bayburt Üniversitesine
yaptığımız yatırımlarla Bayburt uluslararası kongrelere ev sahipliği yapacak
noktaya gelmiştir.
Diğer taraftan,
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Bilim, Kültür ve Eğitim Komitesinin 2014
Avrupa Konseyi Müze Ödülü’ne Bayburt’taki Baksı
Müzesi layık görülmüştür. Bu ödül bizi gururlandırdığı kadar ulusal ve
uluslararası alanda şehrimizin tanıtımına önemli katkı sağlamıştır. Kurucusu
Değerli Hocamız Profesör Doktor Hüsamettin Koçan’a buradan bir kez daha
teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
Bayburt taş ustaları dünyaca ünlüdür. Genellikle tarihî yapıların restorasyonunu ülkemizde olduğu gibi dünyanın çeşitli
yerlerinde de Bayburtlu taş ustaları yapmaktadır. Dünyaca ünlü Mostar
Köprüsü’nün restorasyonu da yine Bayburtlu taş
ustaları tarafından yapılmıştır. Türkiye’deki tarihî eserlerde, camilerde,
minarelerde genelde Bayburt taşı kullanılır. Bu vesileyle, Bayburt taşı
inşallah ileride daha iyi bir seviyeye gelecektir.
Bu vesileyle
arkadaşlar, kurtuluş günümüzde mücadele eden tüm şehitlerimize tekrar Allah’tan
rahmet diliyor; sizleri tekrar saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Özbek.
Gündem dışı
ikinci söz, kapatılan il genel meclislerinin üyelikleri hakkında söz isteyen
Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’e aittir.
Buyurunuz Sayın
Demiröz. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın
milletvekilleri, yalnız, sessizliğimizi korursak konuşmacıyı daha iyi dinleyebileceğiz.
Buyurun Sayın
Demiröz.
2.- Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’ün, büyükşehirlerde il
genel meclisi ve il özel idarelerinin kapatılmasına ilişkin gündem dışı
konuşması
İLHAN DEMİRÖZ
(Bursa) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün, kırk sekiz gün sonra, 30 Mart 2014 tarihi
itibarıyla, il genel meclisi ve il özel idarelerinin kapatılması nedeniyle
gündem dışı söz almış bulunuyorum. Televizyonları karşısında bizi izleyen
vatandaşlarımızı, il genel meclisi üyelerimizi, il özel idaresi çalışanlarımızı
ve sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
“Efsane Meclis
Üyeleri” diye Bursa’dan, gazetesinden sesleniyor köşe yazarı ve şöyle diyor: “Eskiden
il genel meclisine girebilmek çok önemli bir şans sayılırdı çünkü âdeta
milletvekilliği için bir staj yeriydi il genel meclisleri. Beş yıl boyunca
kendisini yaz kış demeden, kırda, bayırda ahaliye iyi anlatan politikacılar
Türkiye Büyük Millet Meclisinin dik merdivenlerine ilk adımlarını atmış kabul
edilirdi.” ifadesiyle devam ediyor.
Sayın
milletvekilleri, 30 ilde, değişik bir ifadeyle, 30 büyükşehirde 2.025 il genel
meclisi üyesi arkadaşım görevlerini tamamlayarak il genel meclislerine ve il
özel idarelerine nokta koyuyorlar. Tarih onlardan her zaman bahsedecek.
Doğruları söylemekten kaçınmayan, bölgeleri, ilçeleri, köyleri için çırpınan,
onların menfaatlerini koruyan, bölgelerini kirleten taş ocaklarına, çimento
fabrikalarına karşı duran, su kaynaklarına, içme sularına, ormanlarına, tarım
arazilerine sahip çıkan bu değerli arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
Sayın Başbakanın
“başarısız” diye nitelendirdiği il genel meclisi ve il özel idare
çalışanlarının ülkemizin her noktasında, emeklerini, çalışmalarını… Kırsal
kesime hizmet etmekten, köylüye, çiftçiye sahip çıkmaktan mutlu olan ve onların
sorunlarını çözebilmek için çabalayan, il genel meclisi üyelerini, il özel
idare çalışanlarını yurttaşlarımız unutmayacaktır.
Bursa’da beraber
çalışmaktan onur duyduğum ve şu anda bizleri izleyici bölümünden izleyen Bursa
İl Genel Meclisi üyesi arkadaşlarımı Mustafakemalpaşa Çördük,
İnatlar için, Karacabey Şahinköy ve KOTİYAK için,
Kestel’de BESOB için, Nilüfer İnegazi’deki dik
duruşları için bir kez daha kutluyorum, onlarla beraber uzun yıllar çalışmanın
mutluluğu içerisinde selam ve saygılarımı sunuyorum.
Değerli
milletvekilleri, sosyal haklarıyla ilgili teklif vermemize, önerimize rağmen
herhangi bir şey yapamadığımız tüm özel idare çalışanlarını ve 2.025 il genel
meclis üyesini parti farkı gözetmeksizin kutluyorum. Bu konuşmamı yaparken mart
ayındaki toplantılarıyla 30 ilde 2.025 il genel meclisi üyesi arkadaşımızın
nokta koyacağını bir kez daha huzurlarınızda ifade etmek istiyorum.
Gönüllerde her
zaman hoş bir seda, saygı ve sevgi ile anılacaktır il genel meclisi üyeleri ve
il özel idare çalışanları.
Bu duygu ve
düşünce içerisinde, sevgili il genel meclisi üyelerine, il özel idare
çalışanlarına bir kez daha şükranlarımızı, teşekkürlerimizi ve sevgilerimizi
sunuyor ve buradan “Güle güle sevgili il genel meclisi üyeleri” diyor, hepinizi
en derin saygı ve sevgilerimle selamlıyorum, sağ olun, var olun. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Gündem dışı
üçüncü söz, 12 Şubat Kahramanmaraş’ın Kurtuluş Haftası münasebetiyle söz
isteyen Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’na aittir.
Buyurun Sayın
Dedeoğlu.(MHP sıralarından alkışlar)
3.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun,
Kahramanmaraş’ın kurtuluşunun 94’üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı
konuşması
MESUT DEDEOĞLU
(Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kahramanmaraş’ımızın
düşman işgalinden kurtuluşunun 94’üncü yıl dönümü kutlama etkinlikleri
kapsamında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
O yıllarda
Kahramanmaraş’ı ilk önce İngilizler işgal etmiş, daha sonra Kahramanmaraş’ı ele
geçiremeyeceklerini anladıklarından itibaren Fransızlara devretmişler ve
nihayetinde Fransızlar Kahramanmaraş’ı işgal altına almışlar. Kahramanmaraş
halkının en önemli sözlerinden bir tanesi “Maraş bize mezar olmadan düşmana gülizar olmaz.” düşüncesiyle, “Fransızlardan nasıl
kurtuluruz? Nasıl Kahramanmaraş’ımızı yine eski hâline getiririz?” çerçevesi
dâhilinde çalışmalarına başlamışlar.
Kurtuluş
Savaşı’nın iki önemli noktası; bir tanesi Sütçü İmam olayı… Hamamdan çıkan
Kahramanmaraşlı kadınlarımızın Fransız askerleri tarafından peçeleri açılmak
istenmiş, buna Kahramanmaraş’ta yaşayan, Uzunoluk
Hamamı’nın karşısında bulunan Sütçü İmam müsaade etmemiş ve nihayetinde orada
bulunan askerlere -öldürmek suretiyle- Kahramanmaraş’ın ve Türk’ün namusuna el
uzattırmamıştır.
İkinci en önemli
unsurlardan bir tanesi de, yine, kılınan bir cuma namazında Rıdvan Hoca “Kalede
Fransız Bayrağı olduğu müddetçe cuma namazı kılmak caiz değildir.” diyerek
halkın cuma namazı kılmadan Fransız Bayrağı’nı indirip Türk Bayrağı’nı
asmalarıyla… Bu da en önemli ikinci noktasıdır.
Bu olaylar, tabii
ki, Türk milletinin, Kahramanmaraş halkının millî şuuruyla gerçekleşmiş.
Fransızların halka yapılan zulümleriyle yirmi iki gün yirmi iki gece
Kahramanmaraş mücadele etmiş ve nihayetinde de Fransızlar Kahramanmaraş’ı terk
etmek durumunda kalmışlar.
Bizler
Kahramanmaraş’ın kurtuluş mücadelesi veren torunlarıyız. 12 Şubat kurtuluş
günümüz, Kahramanmaraş’ın düğünüdür, bayramıdır, gururudur, onurudur. Buradan
tüm Kahramanmaraşlıların 12 Şubat kurtuluş bayramını kutluyorum.
Kurtuluş
Savaşı’ndan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 5 Nisan 1925’te
kırmızı şeritli İstiklal Madalyası’yla Kahramanmaraş halkı ödüllendirilmiştir.
Yine, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 7 Şubat 1973’te de kahramanlık
unvanıyla, yine isminin başına kahramanlık unvanı gelmek kaydıyla Kahramanmaraş
taltif edilmiştir.
Kahramanmaraş’ın
bu kurtuluş savaşından sonra mücadelesi bitmiyor. Kendini kurtardıktan sonra
çevredeki komşu illerimize yardıma gidiliyor, burada da birçok Kahramanmaraşlı
şehit oluyor.
Yine
Kahramanmaraş’ın mücadelesi bitmiyor. Özellikle son on yıldan beri de
Kahramanmaraş, devlet yatırımı almadığı için, istenilen ölçüde devlet yatırımı
almadığı için yine mücadelesini veriyor. Bunların en başında yol, sağlık,
eğitim konuları geliyor. Kahramanmaraş yol konusunda -üç girişten hiçbiri daha
şu ana kadar yapılmamış- sağlık konusunda, eğitim konusunda da en son sıralarda.
Mücadelesi hâlâ devam ediyor Kahramanmaraş’ın.
Kurtuluş
Savaşı’nda birçok şehidimiz olmuş, gazilerimiz olmuş, kahramanlarımız olmuş.
Buradan hepsine Allah rahmet etsin diyorum, nur içinde yatsınlar diyorum ve
yine, son cümle olarak diyorum ki, Allah bizlere bir daha Kurtuluş Savaşı
yaşatmasın. Kurtuluş Savaşı’nın mücadelesini verirken kendi topraklarımızdan
bir tane çakıl taşını vermeyiz demişiz ve bunu da yapmışız. Şimdi
aynısını tekrar ediyorum. Yine bir tek çakıl taşını vermeyiz, verdirtmeyiz.
Bu duygu ve
düşüncelerle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın Genel
Kurula sunuşları vardır.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup bilginize
sunacağım:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Avrupa
Parlamentosu Katılım Öncesi Eylem Birimi tarafından 19-20 Şubat 2014
tarihlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenecek olan “Sağlık ve
Tüketicinin Korunması” konulu seminere katılması Genel Kurulun 4/2/2014 tarihli 56’ncı Birleşiminde kabul edilen heyeti
oluşturmak üzere siyasi parti gruplarının bildirmiş olduğu isimlere ilişkin
tezkeresi (3/1400)
10
Şubat 2014
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Avrupa
Parlamentosu Katılım Öncesi Eylem Birimi tarafından 19-20 Şubat 2014
tarihlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenecek olan “Sağlık ve
Tüketicinin Korunması” konulu seminere Türkiye Büyük Millet Meclisinden bir
heyetin katılması Genel Kurulun 04/02/2014 tarihli ve
56’ncı Birleşiminde kabul edilmiştir.
28/3/1990 tarihli ve 3620
sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun’un 2’nci maddesi uyarınca heyeti oluşturmak üzere siyasi parti
gruplarının bildirmiş olduğu isimler Genel Kurulun bilgilerine sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Ad ve Soyadı Seçim Çevresi
Kemal Değirmendereli Edirne
Ahmet Erdal Feralan Nevşehir
Cemalettin Şimşek Samsun
İsmail Güneş Uşak
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Suudi
Arabistan Şûra Meclisi Parlamentolar Arası Dostluk Grubu heyetinin ülkemizi
ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 3/11/2013 tarihli 55 sayılı Kararı ile uygun bulunduğuna
ilişkin tezkeresi (3/1401)
10
Şubat 2014
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlık Divanının 03 Ekim 2013 tarihli ve 55 sayılı Kararı ile
Suudi Arabistan Şûra Meclisi Parlamentolar Arası Dostluk Grubu heyetinin
ülkemizi ziyaret etmesi uygun bulunmuştur.
Söz konusu resmî
ziyaretin, 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 7’nci
maddesi uyarınca Genel Kurulun bilgilerine sunulur.
Cemil
Çiçek
TBMM
Başkanı
BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge vardır, okutuyorum:
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel ve 24
milletvekilinin, iş kazaları ve meslek hastalıklarının nedenlerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/854)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Son zamanlarda
giderek artan iş kazaları ve işçi ölümlerinin nedenlerinin tespit edilmesi ve
işçi ölümlerine varan iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için
alınması gereken önlemlerin tespit edilmesi için Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İç
Tüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz
ve teklif ederiz. 9/5/2012
1) Abdullah Levent Tüzel (İstanbul)
2) Pervin Buldan (Iğdır)
3) Hasip Kaplan (Şırnak)
4) Sırrı Sakık (Muş)
5) Murat Bozlak (Adana)
6) Halil Aksoy (Ağrı)
7) Ayla Akat Ata (Batman)
8) İdris Baluken (Bingöl)
9) Hüsamettin Zenderlioğlu (Bitlis)
10) Emine Ayna (Diyarbakır)
11) Nursel Aydoğan (Diyarbakır)
12) Altan Tan (Diyarbakır)
13) Adil Zozani (Hakkâri)
14) Esat Canan (Hakkâri)
15) Sırrı Süreyya Önder (İstanbul)
16) Sebahat Tuncel (İstanbul)
17) Mülkiye Birtane (Kars)
18) Erol Dora (Mardin)
19) Ertuğrul Kürkcü (Mersin)
20) Demir Çelik (Muş)
21) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
22) Nazmi Gür (Van)
23) Özdal Üçer (Van)
24) Aysel Tuğluk (Van)
25) Leyla Zana (Diyarbakır)
Gerekçe:
İşçi sağlığı ve
iş güvenliği sorunu, işçiler ve tüm çalışanların en temel ve en önemli gündemi
durumundadır. Sorun, sadece kazalar yaşandığında, “Yine ihmal, yine can kaybı.”
haberleriyle sıradanlaştırılmakta ve istatistiksel değerlendirmeler temelinde ele
alınıp sonra unutulmaktadır. Ölümlü iş kazaları öylesine artmaktadır ki “işçi
sağlığı ve iş güvenliği” denince ölümler akla gelmektedir. Oysa,
işçi ve emekçilerin istihdam biçimi, ücreti, çalışma ortamı ve günlük çalışma
süresi, sendikalı ya da güvenceli olup olmamaları, emekçilerin ve doğal olarak
ailelerinin sağlıklarını doğrudan etkilemektedir.
Nisan 2012 ayında
87 işçi yaşamını kaybederken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıkladığı
verilere göre, 2002-2011 yılları arasında iş kazalarında ölen işçi sayısı
toplam 11.273’dür. Aynı dönemde 775.803 iş kazası meydana gelirken, bu
kazalarda yaralanan ve sürekli iş göremez duruma gelen işçi sayısı ise 16.227
‘e ulaşmıştır.
Bu rakamlara
göre, her gün iki-üç ölümlü kaza oluyor demektir. Buna, malullük, kısmi
yaralanma, zehirlenme ve meslek hastalıkları da eklendiğinde, işçi sağlığı ve
iş güvenliği önlemleri ile meslek hastalıkları riskine karşı korunma
önlemlerinin daha çok kâr anlayışına ve özel sektöre terkedilemeyecek kadar
ciddi ve kamusal denetimi zorunlu kılmaktadır.
İş kazalarının ve
işçi ölümlerinin yaşandığı, arttığı bölgeler ve zamanın, ekonomik büyümenin
arttığı yer ve döneme denk gelmesi rastlantı değil, iki olgunun ilişkisiyle
açıklanabilir. İktisadi faaliyetler arttıkça cana kasteden iş ortamları, ölen
işçi sayısı da artmaktadır. Daha fazla kâr için sosyal güvenceden yoksun,
sağlıksız, güvenli olmayan ortamlarda on iki-on üç saate varan uzun çalışma
süreleri ve daha düşük ücretle işçi maliyetlerini düşürmek için insanca yaşam
koşulları göz ardı edilmektedir.
Türkiye’nin
büyüyen sektörleri olan, sırasıyla inşaat, maden, enerji ve hizmet sektörü en
fazla can kaybının da yaşandığı sektörlerdir. Yaralanmalar da yaygın olarak
inşaat, tekstil, hizmet, gıda, metal, maden, gemi inşa ve enerji sektörlerinde
görülmektedir. Bu sektörler, yeni teşvik paketi kapsamına alınan sektörlerdir.
Hükûmetin teşvik verdiği bölge ve sektörlerde üretimin artması beklenen bir
durumdur. Ancak bu sürecin daha fazla iş kazalarına yol açmaması için var olan
tüzük ve yönetmeliklerin eksiksiz uygulanması gerekmektedir.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığında 16/11/2011
tarihi itibarıyla işçi sağlığı ve güvenliği yönünden teftişe yetkili 227 iş
müfettişi ve 236 iş müfettişi yardımcısı olmak üzere toplam 463 müfettiş görev
yapmaktadır. Oysa Türkiye’de 1,5 milyonun üzerinde iş yeri bulunmaktadır. Bunun
yüzde 92’si 50’nin altında işçi çalıştıran küçük ve orta ölçekli işletme, yüzde
8’i ise 50’nin üzerinde işçi çalıştırmaktadır.
Diğer yandan, son
dokuz yılda 5.314 işçi meslek hastalığına yakalanmış, bunlardan 2.093’ü malulen
emekli olmuştur. Türkiye’de sadece üç meslek hastalığı hastanesi bulunmaktadır.
Sorun tek başına
mevzuat eksikliği değil, mevcut düzenlemelerin dahi yerine getirilmemesidir.
Devlet kamusal denetleme görevini yapmaz, bunun için yeterli denetim elemanı ve
müfettiş istihdam etmezken, işletmeler ise üretim maliyetini düşürmek için ilk
önce işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini almaktan imtina etmektedir.
Hükûmet, işçi
ölümlerini “Kader.”, “Ölüm bu işin doğasında.” şeklinde değerlendirse de, bilim
çevreleri ve meslek örgütlerinin raporlarına göre tüm iş kazaları ve meslek
hastalıkları önlenebilir durumdadır. Son dönemde artan işçi ölümlerine varan iş
kazalarının ve meslek hastalıklarının nedenlerinin tespit edilmesi, gereken
tedbirlerin alınması, Meclis denetim çalışmaları bakımından büyük önem
taşımaktadır.
2.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar ve 20 milletvekilinin,
esnaf ve sanatkârların yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/855)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizin
ekonomik, sosyal ve kültürel yapısının temel unsurlarından olan esnaf ve
sanatkârlarımızın yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunların saptanması ve alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri
uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.
1) Haydar Akar (Kocaeli)
2) Mehmet Ali Susam (İzmir)
3) Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
4) Namık Havutça (Balıkesir)
5) Ramis Topal (Amasya)
6) Selahattin Karaahmetoğlu (Giresun)
7) Osman Kaptan (Antalya)
8) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
9) İlhan Demiröz (Bursa)
10) Mehmet Şeker (Gaziantep)
11) Emre Köprülü (Tekirdağ)
12) Ahmet İhsan Kalkavan (Samsun)
13) Hasan Ören (Manisa)
14) Kemal Değirmendereli (Edirne)
15) Ümit Özgümüş (Adana)
16) İhsan Özkes (İstanbul)
17) Erdal Aksünger (İzmir)
18) Ali Sarıbaş (Çanakkale)
19) Bülent Tezcan (Aydın)
20) Malik Ecder Özdemir (Sivas)
21) Ali Serindağ (Gaziantep)
Gerekçe:
Esnaf ve sanatkâr
kesimi, küreselleşmenin olumsuz etkilerini son birkaç yıldır yoğun şekilde
yaşamaktadır. Üretimi yeterince desteklemeyen mali ve
finansal politikalar, vergi oranlarının, BAĞ-KUR ve SSK primlerinin yüksekliği,
hem kendisi hem de yanında çalışanların primlerini ödemek zorunda olması, ağır
çalışma ve emekli olma şartlarına rağmen emekli maaşlarının düşük olması ve bu
kesime yönelik teşvik ve destek politikalarının yetersiz olması esnaf ve
sanatkârlarımızın sürekli olarak kan kaybetmesine, esnaf ve sanatkâr
teşkilatının örgüt yapısının zayıflamasına yol açmaktadır. Bunların
üstüne, esnafın karşı karşıya olduğu haksız rekabet, piyasalardaki nakit
sıkıntısı ve esnafın müşterisi olan işçi, memur, çiftçi ve emeklinin alım
gücünün düşüklüğü eklenince esnaf ve sanatkârlar için çok acil olarak tedbirler
alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Esnaf ve
sanatkârlarımız, ülkenin orta direği olma vasfını hızla kaybetmekte, alt gelir
dilimine kaymakta, bu büyük camia hızla yoksullaşmakta, kazancı evini geçindirmeye
yetmemektedir. Bu süreç, esnaf ve sanatkâr kesiminin sayısal büyüklüğü dikkate
alındığında ülkemiz için hem ekonomik hem de toplumsal açıdan büyük bir
tehlikedir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre 1 milyon 935
bin esnaf bulunmaktadır. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları
Konfederasyonunun verilerine göre, 2005-2010 yılları arasında 912 bin esnaf
kepenk kapatmıştır. 2011 yılında ise iş yeri kapanan esnaf sayısı 117 bindir.
Küçük ve orta
ölçekli işletmelerin varlığı, yaygınlığı ve ekonomi içindeki payları,
ekonominin sağlıklı işleyişi ile doğru orantılıdır. Bu işletmeler gelişmiş ya
da az gelişmiş olsun, tüm ekonomiler için büyük önem taşımaktadır. Avrupa
Birliğinde ekonomik büyümenin ve istihdam artışının sağlanmasında en önemli
unsurlardan birinin küçük ve orta ölçekli işletmeler olduğu kabul edilmiş ve bu
işletmeleri destekleyecek çeşitli mekanizmalar uygulamaya konulmuştur. Haziran
2000’de, Avrupa Komisyonu, küçük işletmeleri teşvik etmek ve çeşitli alanlarda
desteklemek amacıyla Avrupa Birliği Küçük İşletmeler Sözleşmesi’ni
onaylamıştır. Sözleşme, Avrupa ekonomisinin gelişmesinde kritik rol oynayan bu
işletmelerin önemini vurgulamayı ve bu işletmelerin gelişmesi ve başarısına
yönelik gerekli faktörlerin dikkate alınmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
Ülkemiz ekonomik
ve toplumsal yapısında esnaf ve sanatkârlar ve küçük işletmeler, göz ardı
edilemeyecek ölçüde önem taşımaktadır. Bu önem, esnaf ve sanatkâr
işletmelerinin;
Daha az yatırımla
üretim yapabilmeleri ve ürün çeşitliliği sağlamaları,
Emek yoğun
çalışarak ve ülke çapında istihdam yaratarak işsizliği azaltmaya katkıda
bulunmaları, istihdamı daha düşük maliyetle sağlamaları,
Talep
değişikliklerine daha kısa sürede uyum sağlama becerisine sahip olmaları,
Bölgeler arası
gelişmişlik farklılıklarını azaltmaya katkıda bulunmaları,
Yan sanayi olarak
büyük ölçekli firma ve yatırımları desteklemeleri ve tamamlamaları,
Nitelikli iş
gücünün yetiştirilmesine katkıda bulunmaları, gelirin dengeli dağılımına katkı
sağlamaları ve orta sınıf olarak toplumsal hayatta denge faktörü olmaları,
Toplumsal ve
sosyal hayatta denge unsuru ve istikrara katkıları ile demokrasinin vazgeçilmez
unsuru olmaları,
gibi özelliklerinden
kaynaklanmaktadır.
Ekonominin
canlanması ancak yeni işletmelerin açılmasıyla sağlanabilir. Esnaf istihdam
yaratır, işsizliğe çare olur. Nitekim, Avrupa
Birliğinde işsizliğin önlenmesinde en önemli aracın küçük işletmelerin ve
girişimciliğin desteklenmesi olduğu kabul edilmektedir. Bu işletmeler emek
yoğun çalıştığı için büyük işletmelere göre daha fazla istihdam yaratma
kapasitesine sahiptir. Her yıl iş hayatına 1 milyondan fazla kişi
katılmaktadır. İş yeri açtıkları sokağı canlandıran esnaf, o bölgeye hareket
katar ve hayat verir. Sosyalleşmeye ve ekonomiye de katkı sağlayan esnaf,
parası olmayan memurun, işçinin, çiftçinin, öğrencinin ve dar gelirlinin âdeta
kara gün dostudur. Esnaf, yeri gelir bu camiaya borç para verir, yeri gelir
veresiye mal verir. Sonuç olarak, esnaf ve sanatkârlar hem ekonomik hem de
toplumsal olarak ülkemiz için vazgeçilmezdir. Anayasa’mızın da 173’üncü
maddesinde belirtilen “Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu tedbirleri alır.”
hükmünün hayata geçirilmesi, bunun için gerekli düzenlemelerin yapılması
gerekmektedir.
Bu nedenlerle
esnaf ve sanatkârlarımızın yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunların saptanması ve
alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddesi uyarınca Meclis
araştırma komisyonu kurulması yerinde olacaktır.
3.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba
ve 21 milletvekilinin, üniversite mezunu işsizlerin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/856)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
İşsizlik
ülkemizin en ciddi ve acil sorunlarından biridir. Her meslek grubundan
gençlerimiz arasındaki işsizlik oranı yüzde 20 civarındadır. Genç nüfusun
işsizlik oranı açısından dünya genelindeki en yüksek ortalamaya sahip olan
ülkemiz, dünyanın en yoksul ülkelerini bile geride bırakmıştır. Gençlerin işsiz
olması ülkemiz açısından büyük bir kayıptır. “Diplomalı işsiz” olarak bilinen,
ön lisans ve lisans mezunlarının genç işsizler arasındaki oranı da oldukça
büyüktür. Eğitimli genç insanların üretimden, çalışmadan uzak kalması, her
açıdan büyük sorunları beraberinde getirecektir. Ülkemizin geleceğini
ilgilendiren bir konuda Türkiye Büyük Millet Meclisinin duyarsız ve ilgisiz
kalmaması gerekir.
2011 yılı
itibarıyla sayısı 172’yi bulan üniversitelerde, istihdam ve ihtiyaç muhasebesi
yapılmadan kurulan üniversite ve açılan bölümler, işsizliğin artmasındaki en
önemli etkenlerden biridir. 81 ilde en az bir tane devlet üniversitesi
bulunmaktadır. Devlet üniversiteleriyle birlikte büyük şehirlerde bulunan vakıf
üniversiteleri, binlerce bölümden, on binlerce mezun vermektedir ancak bu
mezunların pek çoğu iş bulamamaktadır. İhtiyaca göre eğitim verilmemesi ve
ihtiyaç duyulandan çok daha fazla eleman yetiştirildiği için sorun çözülmez bir
hâl almaya başlamıştır.
İktisadi ve idari
bilimler fakültelerinden mezun olan (işletme, iktisat, maliye, kamu yönetimi,
çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri, uluslararası ilişkiler) yaklaşık 300
bin kişi Kamu Personel Seçme Sınavı’na girmiştir. Ne var ki iki yılda İİBF
mezunlarına açılan devlet memurluğu kadrosu sadece 17 binle sınırlı kalmıştır.
Başvuru yapan mezunların bir kısmının özel sektörde veya farklı memuriyetlerde
görev aldığı varsayılsa bile, İİBF mezunları açısından işsizlik sorununun
vardığı nokta kolay anlaşılabilir.
Eğitim fakültesi
mezunlarının işsiz sayısı da oldukça fazladır. 2011 yılı Kamu Personel Seçme
Sınavı’na giren öğretmen sayısı 300 bin civarındadır. Eğitim fakültelerinden
mezun olanların özel sektörde iş bulma olanağı daha düşük olduğundan, pek çoğu
ücretli öğretmenlik gibi geçici işlerde çalışarak hayatını idame ettirmeye
çalışmaktadır. Ataması yapılmayan öğretmenlerin yaşadığı sıkıntılar kamuoyu
tarafından malumdur. Hatta 30’a yakın öğretmenin ataması yapılmadığı için
intihar ettiği bilinmektedir. Öğretmenlerin sorunlarıyla birlikte, gelişmiş bir
toplumun kaliteli bir eğitimle mümkün olacağının, bunun da ancak iyi eğitilmiş
öğretmenlerle olabileceğinin altını çizmek gerekir.
Fen edebiyat
fakültelerinden mezun olanların iş olanakları özel sektörde oldukça sınırlı
olduğu gibi devlet kurumlarında da oldukça az sayıda istihdam olanaklarına
sahiptirler. Bilim insanı yetiştirme hedefiyle kurulmuş bu fakülteler on
binlerce mezun vermektedir ve ülkemizde akademik alanda istihdam edilmeleri
mümkün değildir. 87 gibi yüksek KPSS puanlarıyla dahi atanamayan işsiz FEF
mezunlarının sayısı her geçen yıl artmaktadır.
Teknik eğitim
fakültelerinden mezun olanlar da benzer sorunları yıllardır yaşamaktadır.
Okullarda binlerce öğretmen açığı varken, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin
hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
Üniversite mezunu
işsizlerin sorunlarının ve sorunların çözümü için alınacak tedbirlerin
belirlenmesi için Anayasa’nın 98, İç Tüzük’ün 104 ve
105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırılması açılmasını arz ve teklif
ederiz. 9/4/2012
1) Veli Ağbaba (Malatya)
2) Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
3) Hurşit Güneş (Kocaeli)
4) Mehmet Şeker (Gaziantep)
5) Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
6) Gürkut Acar (Antalya)
7) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
8) Hülya Güven (İzmir)
9) Mahmut Tanal (İstanbul)
10) İhsan Özkes (İstanbul)
11) Muharrem Işık (Erzincan)
12) Namık Havutça (Balıkesir)
13) Hasan Akgöl (Hatay)
14) Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
15) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
16) Osman Aydın (Aydın)
17) Arif Bulut (Antalya)
18) Erdal Aksünger (İzmir)
19) Özgür Özel (Manisa)
20) Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
21) Süleyman Çelebi (İstanbul)
22) Aylin Nazlıaka (Ankara)
BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
C) Duyurular
1.- Başkanlıkça, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda
siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerine düşen 1 üyelik için aday
olmak isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin yazılı
olarak müracaat etmelerine ilişkin duyuru
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda siyasi parti grubu
mensubu olmayan milletvekillerine de 1 üyelik düşmektedir. Bu Komisyona aday
olmak isteyen siyasi parti grubu mensubu olmayan milletvekillerinin, 17 Şubat
2014 Pazartesi günü saat 18.00’e kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerini rica ediyorum.
Şimdi, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının iki adet tezkeresi daha vardır, ayrı ayrı
okutup oylarınıza sunacağım.
Buyurun.
A) Tezkereler
(Devam)
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in, Tunus Meclis Başkanı Mustapha Ben Jaafar’ın davetine
icabet etmek üzere Tunus’a resmî bir ziyarette bulunmasına ilişkin tezkeresi
(3/1402)
6
Şubat 2104
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Sayın Cemil Çiçek’in Tunus Meclis Başkanı Sayın Mustapha Ben Jaafar’ın davetine
icabet etmek üzere Tunus’a resmî ziyarette bulunması hususu, 28/3/1990
tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Oylara
sunmadan önce karar yeter sayısı talebi vardır.
Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.38
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.50
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Başkanlık
tezkeresinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi tezkereyi
tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler...
Kabul etmeyenler...
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yine yok.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Gene yok efendim.
BAŞKAN - Ne
yapalım?
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Yok efendim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkanım, neyi ne yapacaksınız? Yani çarpım tablosunu 9’a
kadar…
BAŞKAN - Müsaade ederseniz, kâtip üyelerin fikrini
alayım.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkanım, gözle görülen bir şey var.
BAŞKAN - Demokrasiye göre idare ediyoruz ya yönetimi.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ama çelişkili bir durum yok ki.
BAŞKAN - Karar
yeter sayısı -kâtip üyeler arasında anlaşmazlık olduğundan- yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.51
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.02
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
Başkanlığın
tezkeresinin yapılan ikinci oylamasında da karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, tezkereyi
üçüncü kez oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Karar yeter
sayısı vardır.
Diğer tezkereyi
okutuyorum:
4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin,
Bulgaristan Parlamentosu Dış Politika Komitesinin davetine icabet etmek üzere
Bulgaristan’a resmî bir ziyarette bulunmasına ilişkin tezkeresi (3/1403)
6/2/2014
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin, Bulgaristan
Parlamentosu Dış Politika Komitesinin vaki davetine icabetle Bulgaristan’a bir
resmi ziyaret gerçekleştirmesi öngörülmektedir.
Söz konusu
heyetin Bulgaristan ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Sadık
Yakut
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkan
Vekili
BAŞKAN – Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Milliyetçi
Hareket Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu
maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- MHP Grubunun, MHP Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural ile MHP Grup Başkan Vekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu
tarafından Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde liyakat, ehliyet ve
tarafsızlık ilkeleri gözetilmeden yapılan bürokrat atamaları ve yer
değiştirmelerde meydana gelen usulsüzlük ve haksızlıkların tespiti, yeni memur
atamalarında hukuk ve hakkaniyet dışında yapılan alımların belirlenmesi, kamu
bürokrasisinde kaosun giderilmesi ve var olan sorunların çözülmesi amacıyla 11/2/2014 tarih ve 3345 sayıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 11
Şubat 2014 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı
tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
11/2/2014
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 11
Şubat 2014 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisini,
İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Oktay
Vural
İzmir
MHP
Grup Başkan Vekili
11 Şubat 2014
tarih, 2014/3345 sayıyla TBMM Başkanlığına vermiş olduğu İzmir Milletvekili ve
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile Kayseri Milletvekili ve MHP Grup
Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu’nun Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri
döneminde, liyakat, ehliyet ve tarafsızlık ilkeleri gözetilmeden yapılan
bürokrat atamaları ve yer değiştirmelerde meydana gelen usulsüzlük ve
haksızlıkların tespiti, yeni memur atamalarında hukuk ve hakkaniyet dışında
yapılan alımların belirlenmesi, kamu bürokrasisinde kaosun
giderilmesi, var olan sorunların çözülmesi amacıyla verdiği Meclis araştırma
önergesinin 11 Şubat 2014 Salı günü (bugün) Genel Kurulda okunarak
görüşmelerinin bugünkü birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN –
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisi üzerinde ilk söz, lehinde olmak üzere
Isparta Milletvekili Sayın Süleyman Nazif Korkmaz’da.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Nevzat, Nevzat!
BAŞKAN – Nevzat.
Bir “Süleyman
Nazif” diye tutturdum sizi…
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sizinle anlaşacağız Başkanım.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim, sağ olun.
Tekrar kusura
bakmayın.
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Estağfurullah.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Kamuda yapılan
haksız, hukuksuz atamaların araştırılması üzerine Milliyetçi Hareket Partisi
adına vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
AKP dönemi, kamu
bürokrasisi için kayıp ve dejenerasyon yıllarıdır.
Binlerce yıllık devlet geleneği olan ve Batı dünyasının kabile, soy, sülaleler
hâlinde yaşadığı asırlarda çağının en güçlü cihan devletlerini kurma
örneklerini sergileyen milletimiz kamu görevlisine her zaman saygıda kusur
etmemiştir. Hele hele görevlerini ifa ederken devletin şefkat ve merhamet
hisleriyle insanına hizmeti bir borç bilmiş, adalet ve hakkaniyet duygusuyla
herkese eşit mesafede durmuş; günün, devranın adamı değil de devletin adamı
olmuş memurunu hep baş tacı etmiştir. Ama değerli arkadaşlar, kurulduğunu günden
beri AKP Hükûmetinin devletle problemi vardır, devletin adamlarıyla problemi
vardır. Devleti tahrip etmenin yegâne yolunun kamu bürokrasisini tahrip
etmekten geçtiğini Sayın Erdoğan bilmektedir. Devleti öcü, ceberut gösteren
zihniyet devlet memurunu da hırpalamaya devam etmektedir. Devletimizin binlerce
yıllık gelenekleri maalesef altüst olmuştur, çiviler yerinden çıkmıştır, sapla
saman birbirine karıştırılmıştır. 17 Aralıktaki hırsızlık, yolsuzluk
depreminden sonra artık gem iyice azıya alınmıştır. Çünkü artık Erdoğan ve tâifesi başlarının kaygısına düşmüştür. Bunu nereden
anlıyoruz? Hukukun bile karşısına geçilmiş, hâkim, savcı bizzat Sayın Başbakan
tarafından tehdit edilmiş, yargının başına çuval geçirilmiştir. Devletin kolluk
güçleri, adalet güçleri zapturapt altına alınarak yolsuzluk dosyaları
kapatılmaya çalışılmıştır. Kamu menfaatleri adına, adalet adına direnen kamu
görevlileri ise zulüm süzgecinden geçirilmeye, kıyma makinelerinden geçirilmeye
başlamıştır. AKP sözcüleri ve Erdoğan kitlelere verdikleri hak, hukuk ve
dürüstlük sözlerini unutmuşlar ve bir gecede, binlerce insanı ilgilendiren
sürgün kararnameleri çıkarmışlardır. Hukuk devletinin en önemli gereklerinden
birisi, adalet dağıtan hâkim ve savcıların siyasetten bağımsız bir kurul
tarafından atanması ve böylece hâkim, savcı kararlarının üzerine yansıyabilecek
bir baskı oluşmasının engellenmesidir.
Hükûmet, Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulunu emri altına almak istemiştir. 2010 yılında yaptığı
değişikliği, vatandaşa anlattığı gerçeklerini inkâr etmede bir beis görmeyerek HSYK’yı kontrol altına almak istemiştir. Bir gecede
savcıların ellerindeki dosyalar alınmış, kendine yakın gördüğü savcılar
görevlendirilmiştir. Ne için yapılmıştır bu? Kendisini, oğlunu, bakanları,
mahdumları, bacanakları ve yoldaş iş adamlarını bizzat ilgilendiren dosyaların
hâkim, savcı önüne gelmesinden sonra bu adım atılmıştır. Bir gecede yüzlerce
hâkim, savcının yeri değiştirilmiştir. Bu yer değiştirmelerle hâkim ve
savcıların bundan sonraki meslek hayatları karalanmış, lekelenmiştir. Değerli
arkadaşlar, içinizde ilgili arkadaşlarımız bilir. Hâkim, savcı için zamanından
önceki yer değiştirmeler, birinci sınıfa ayrılmalarında yahut daha sonraki
yükselmelerinde bir engel olarak karşılarına çıkarılabilmektedir.
Sayın Erdoğan, bu
işte gerçekten masum olduğuna inanıyorsan nedir bu telaşın? Niye hâkim ve savcı
ve ellerindeki dosyalarla uğraşıyorsun? Nedendir bu baskı, bu zulüm? Bu
yaptığınız açıkça suçluluk psikolojisinin tezahürü değil midir? Yoksa aklanma
bu şekilde olmaz. Çiğ et yemediysen karnının ağrımayacağını bilmelisin. Ama her
gün çıkan dinlemeler ve tapeler, üzerinizdeki
suçların ağırlığını artırmaktadır. Hâkim, savcı tayinleri; dosyaları alıp,
efendim, delil karartmalar, hepsi nafiledir. Adaletten kaçış yok, mutlaka
adalet önünde hesap vereceksiniz.
Kolluk güçleri
üzerine baskı yapıyorsunuz. Onları hiçbir haklı gerekçe olmadan uzaklaştırıyor,
bu karda kışta yollara döküyorsunuz; alınlarına çocuklarına bile izah
edemeyecekleri karalar çalıyorsunuz. Hırsızı polis, polisi hırsız; suçluyu
suçsuz, suçsuzu suçlu yaptınız. Polisin kabahati çalan çırpanın peşine düşmüş
olması mı? Zaten görevi bu değil mi değerli arkadaşlar? Yani, çevremizdeki
hırsızlar, haramzadelerin onuru, haysiyeti devletin gücünü temsil eden
üniformaların onurundan, haysiyetinden daha mı kıymetlidir?
Son dönemlerde
750 kadar polis amiri ile 6 bine yakın polis memuru “atama” adı altında bu
karda kışta âdeta hicrete tabi tutulmuştur. Yüklerini omuzlamışlar, çocuklarını
okullarından alarak karda kıyamette, eşlerine bile olan biteni izah edemeden,
gözyaşlarını içlerine akıtarak yola düşmüşlerdir. Bu gözyaşı, bu ah, bu vebal
sizi ve Sayın Başbakan, en başta seni yakacaktır.
Ağlamalardan
sorumlu Sayın Devlet Bakanı, Sayın Arınç, olur olmaz her şeye gözyaşı dökerken
bu masumlara dökecek iki damla gözyaşın kalmadı mı?
Bu insanlara
yapılan zulüm aslında insanımızın devlete olan inanç ve güvenini ortadan
kaldırmıştır. Hırsızın, yolsuzun peşine düşerek yakalamak konusunda artık
insanlar isteksizdir çünkü her birinin altından AKP Hükûmeti ve yakın çevreleri
çıkmaktadır.
“Durmak yok, yola
devam.” derken yolunu bulan AKP’nin bakan ve yetkili sözcüleri artık “Yolun
Sonu Görünüyor” türküsünü bir kez daha hatırlamalıdırlar. Bu hesap mutlaka
sorulacaktır; bu dünyada da, ruzimahşerde de bu
zulmün mutlaka karşılığı görülecektir.
AKP Hükûmeti
hizmet hareketiyle olan kavgasını artık “ya herro ya merro” noktasına götürmüştür ki vicdan, insaf, vefa, adalet
duygularıyla ilişiğini tamamen kestiğini cümle âleme göstermiştir.
Şimdi,
dershanelerle ilgili yeni bir düzenleme Meclise sevk edilmiştir. Maksat,
eğitim, eğitimin ıslahı ya da nesillerin istikbali falan değildir. Bir intikam
ve öç yasasıdır gelen, birilerinin burnu sürtülecek ve diz çöktürülecektir.
Binlerce müdür, öğretmen, öğrenci ve velinin ne olacağının hiçbir önemi yoktur
AKP için. “Hizmet hareketinin inleri”nden kastettiği
herhâlde bu olmalıdır. Buradan hesaplaşmak istemektedirler, buradan vurmak
istemektedirler darbeyi. Bu yasayla birlikte, senelerini eğitim yöneticiliğine
vermiş 100 bin okul müdürü boşa çıkmaktadır. Maksat, kendi adamlarını
yerleştirmek; maksat, kendince oralardaki hizmet hareketine mensup müdürleri,
öğretmenleri cezalandırmaktır. Sonra? Sonra AKP’nin militanı hâline gelmiş
öğretmenlerle bu kadroları doldurup millî eğitimi tamamen teslim almaktır.
Soruyorum sizlere
değerli milletvekilleri: Hangi dönemde parti devlet olmuştur, parti ve devlet
aynı tüzel kişilikte birleşmiştir? Sürekli eleştirdiğiniz, değerli AKP
milletvekilleri, tek parti döneminde. Vali, kaymakam, partinin il ve ilçe
başkanlarıdır; memurlar, partinin hizmet ajanlarıdır. Bir de komünist, faşist
diktatörlüklerde bu mevzubahistir. Mao’nun Çini’nde, Stalin’in Rusyası’nda, Mussolini’nin İtalyası’nda ve Führer Almanyası’nda görülebilmektedir bu hayal ettiğiniz sistem.
Muhalif, farklı, çoğulcu görüşlere kesinlikle tahammülü yoktur Adalet ve
Kalkınma Partisinin. Devleti parti devleti, milleti de otokrat devletin
hizmetkârı hâline getirmek istemektedir. Beyler, aciz ve komik duruma düşüyor ve
bu diktatörlüğe özenmenizle yıllar sonra bile milletin dilinden
kurtulamayacağınızı hatırlatmak istiyorum. Lideri Führer’leştiriyorsunuz;
yetmiyor, evliyalaştırıyor; yetmiyor, haşa, peygamber
ve Tanrı konumuna getiriyorsunuz. Bunu milletin kabullenmeyeceğini
göreceksiniz.
Herkes
bilmektedir ki demokrasilerde suç işleyen bedelini öder, hata yapan gider;
faturayı bürokrasiye, sağa sola kesmez, üstlenir. Kamu yönetimi üzerindeki
haksız ve hukuksuz uygulamaları araştırmak ve bununla ilgili çözüm önerileri
üretmek üzere vermiş olduğumuz…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
S. NEVZAT KORKMAZ
(Devamla) –…Meclis araştırma önergesine desteğinizi bekliyor, heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
MHP grup
önerisinin aleyhinde olmak üzere ilk konuşmacı Kars Milletvekili Ahmet Arslan.
Buyurun Sayın Arslan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AHMET ARSLAN
(Kars) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu önerisi aleyhine AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Herkesi
saygıyla selamlıyorum.
Önergenin
gerekçesiyle başlayacağım, birkaç şeyin iyi anlaşılabilmesi adına. Önergenin
gerekçesinde diyor ki: “Kamu hizmeti veren bürokrat, yönetici ve memurlar
herhangi bir siyasi parti veya kişinin yararını veya zararını hedef tutan bir
davranışta bulunamazlar. Kamu görevlileri görevlerini tarafsız olarak yerine
getirmek, kamunun ve devletin menfaatlerini korumak zorundadırlar.” Yine, devam
ediyor, burayı iyi dinleyin lütfen: “Bürokratların ve memurların tarafsızlık
ilkesinden ayrılması devleti ve kamuyu zarara uğratır, vatandaşın devlete ve
adalete olan güvenini tahrip eder, kaos ortamı
oluşturur. Atamalar yapılırken liyakat, ehliyet ve tarafsızlık gibi objektif
kavramlar göz önünde bulundurulmadan ‘benim adamımı nasıl makam ve yetki sahibi
yaparım’ görüşü göz önünde bulundurulmuştur ve idari yargı bu atamaların bir
kısmını iptal etmiştir.” deniyor. Çok
güzel söyleniyor sayın arkadaşlar.
Yine sayın hatip
dediler ki: “AK PARTİ dönemi bürokrasi açısından kayıp yıllardır.” ve yine
dediler ki: “AK PARTİ’nin devlet ve devlet adamıyla
problemi vardır.” Bütün bunları, birkaç cümleyi ifade ettikten sonra döneceğim
ve sizlerle tekrar paylaşacağım.
Saygıdeğer
arkadaşlar, on bir yıldır, AK PARTİ Hükûmeti, bürokratıyla, memuruyla, dünya
lideri ülkeler arasında yer almak adına gayret gösteriyor. Bundan önceki
hükûmetler göstermediler mi? Belki de gösterdiler. Gösterdiler ama 70 sente
muhtaç olduk; gösterdiler ama başbakanlarımız, bakanlarımız bile yurt dışına
giderken neredeyse arandılar, içeri alınmak, ülkelerine alınmak istemediler. AK
PARTİ dönemi ne yaptı? AK PARTİ dedi ki: “Ben, 2023 hedefi koyuyorum, dünyanın
16’ncı ekonomisinden 10’uncu ekonomisi, hatta ilk 10 ekonomisi arasında yer
alacağım.” Ve yine AK PARTİ, Genel Başkanıyla, Sayın Başbakanıyla dedi ki:
“Ben, dünya liderleri arasında yer alacağım, başkalarının bana biçtiği rol
çerçevesinde hareket etmeyeceğim, rolümü ben kendim belirleyeceğim ve ona göre
hareket edeceğim.” Onun için “…”(x) dedi, onun için bir başka yerde bir
başkalarının hedefleri peşinde değil, kendi ülkesinin, kendi insanının kendi
omuzlarına yüklediği sorumluluğun hedefleri çerçevesinde ilerledi.
Hâl böyle olunca
birileri çıktı, 17 Aralığı başlattı. 17 Aralıkla ilgili bir şey söylemeden,
yine geriye döneceğim çünkü 17 Aralıkla ilgili, günlerdir burada herkes bir
şeyler söylüyor…
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sen de söyle! Sen de söyle!
AHMET ARSLAN
(Devamla) – …bizim arkadaşlarımız da açıklama yapıyor.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Kasalarda bulunan 4,5 milyon doları söyle! Söyle!
AHMET ARSLAN
(Devamla) – Müsaade et. O kadar güzel bir şey söyleyeceğim ki neye uğradığını
şaşıracaksın.
BAŞKAN – Laf
atmayalım lütfen.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Söyle! Söyle!
BAŞKAN - Sayın
Korkmaz…
AHMET ARSLAN
(Devamla) – AK PARTİ Hükûmeti diyor ki: “Ben, 2023, 2050, 2071 hedeflerini
ortaya koyuyorum.”
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – MHP’den çaldınız o hedefleri, hırsızlık yapmayın!
AHMET ARSLAN
(Devamla) – “Bu hedeflere göre ülkem büyümeli, bu hedeflere göre projeler
yapmalıyım. Bu hedeflere göre Türkiye sadece haritalar üzerinde önemli bir
konumda olmamalı. Türkiye, bu önemli konumunun gereğini yapmalı. Türkiye, bu
önemli konumuna göre havaalanları yapmalı, kara yollarını bölünmüş yol hâline
getirmeli, yeni demir yolları yapmalı.”
Ne yaptı Türkiye
on bir yılda?
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – Demir yolları yaptı! Demir yolları yaptı!
AHMET ARSLAN
(Devamla) – Arkadaşlar, Avrupa’yı Orta Asya’ya bağlayacak bölünmüş yolları
yaptı.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – Daha önce yapılmamıştı demir yolları, bir tek sizde yapıldı!
AHMET ARSLAN
(Devamla) – Sayın Başkan, denizin altından demir yolu, tren yürüttü. Ne yaptı?
Dedi ki: “Karadeniz Otoyolu’nu bitireceğim. Bununla yetinmeyeceğim, bunun
devamında üçüncü bir köprü yapacağım ki Orta Asya’dan kalkan bir yük Londra’ya
kadar gidebilsin.
(x)
Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Marmaray Projesi için buradan Sayın Bakana teşekkür et.
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Bunun için Marmaray’ı, Bakü-Tiflis-Kars’ı yapacağım ki Orta
Asya’dan kalkan bir yük Londra’ya kadar, Avrupa’nın her yerine gidebilsin.
Bunun için yeni bir tünel, Avrasya Tüneli yapacağım ki İslamabad’tan,
Afganistan’dan kalkan bir yük İran üzerinden Türkiye’ye, Türkiye üzerinden
Avrupa’ya gidebilsin. Bunun dışında dedi ki: “Sadece orta omurgadaki bölünmüş
yol koridorunu bitirmeyeceğim, güneyden de bir doğu-batı eksenli koridor
yapacağım ve yine döneceğim “Dereyolu” dediğimiz yolu
da bitireceğim, Türkiye’yi doğu-batı eksenli 4 tane ana koridora
kavuşturacağım.” Ama yeter mi? Yetmez. “Kuzey-güney eksenli, Karadeniz’i
Akdeniz’e bağlayan yeni yollar, yeni bölünmüş yollar, yeni otoyollar
yapacağım.”
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Kamu bürokrasisiyle ilgili zulmü anlatsana zulmü!
AHMET ARSLAN
(Devamla) – Ve yine dedi ki: “İstanbul’u İzmir’e köprüyle, bölünmüş yolla,
otoyolla bağlayacak bir proje yapacağım.”
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Şu sürdüğünüz polisleri anlat, hâkim ve savcıları anlat!
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Arkadalar, başka birileri bunları anlayamadığı için, hayal bile
edemediği için bunlara karşı çıkıyorlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Doğru, ayakkabı kutularında 4,5 milyon doları hayal edemedik,
doğru!
BAŞKAN – Sayın
Korkmaz…
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Arkadaşlar, siz, ulaşım koridorları anlamında dünyada söz sahibi
olursanız dünya ticareti sizin üzerinizden yürür. Siz, dünyada söz sahibi
olursanız sadece Marmaray’la, batı-doğu eksenli bir demir yoluyla
yetinmezsiniz; ikinci demir yolu koridorunu düşünürsünüz, üçüncü köprünüzün
üzerine bir de demir yolu düşünürsünüz.
Bu da yetmiyor
arkadaşlar, bugün Almanya’da büyük havaalanları var, bunlara “hauptport” veya “büyük havalimanı” deniyor. Esprisi şu:
Dünyanın her yerinden sizin üzerinize bir hareket olur ve buradan dağılır.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Alo, Fatih, yayını kesme!
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Neye yarar? Uçak gelse dahi para verir, uçsa dahi para verir, yolcu
gelse dahi para verir.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Alo, Fatih!
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Türkiye ne yaptı? Başkalarının hayal edemediği, 35 milyon iç ve dış
yolcuyu bugün 150 milyona çıkardı. Durup dururken mi çıkardı? Durup dururken
çıkarmadı; Türkiye, AK PARTİ hükûmetleriyle, bürokratıyla, devletiyle birlikte
yeni havaalanları yaptı, havaalanlarını daha modern hâle getirdi, yeni
yatırımlar yaptı, böyle oldu. Bu da yetmedi, üçüncü havaalanını planladı;
hayalleriniz yetmez.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Ne kadar götürdü, kaç milyon dolar?
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Yılda bir havaalanı 150 milyon yolcu taşıyacak.
Arkadaşlar,
bunların hepsi birilerini çok rahatsız etti. Dünya çapında söz sahibi olan,
dünyadaki ülkeleri yöneten, dünya ticaretine yön veren ülkeleri rahatsız etti.
Niye? Türkiye artık başkalarının biçtiği role göre değil, kendi karar verdiği
role göre hareket eder hâle geldi. Ne oldu? Birileri bundan çok rahatsız oldu.
İşte, birileri de döndü, bu rahatsızlığa alet oldular. Gerekçenin en başında
vardı; devletin yararını düşüneceksiniz, zararına sebep olmayacaksınız.
Birileri kalktı, bunun hilafına hareket etti. Bunun hilafına hareket
ediyorsanız… Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetiyle, Başbakanıyla, milletiyle büyük
bir ülkedir. Bunun gereğini yapar, yapıyor, yapacaktır, buna hiç şüpheniz
olmasın.
Yine, dediniz ki:
“Siz bir lider yetiştiriyorsunuz, Führer’leşiyor,
peygamberleşiyor, tanrılaşıyor.”
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Evet.
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Herkes çok iyi şahittir ki bu lider sadece milletten aldığı
sorumluluğun gereğini yapmak üzere milletin hizmetkârıdır.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Senin arkadaşın dedi bunları. Biz demedik, senin arkadaşın diyor.
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Onun dışındaki sizin bildiğiniz liderler Führer
olmaya heveslidir, sizin bildiğiniz liderler peygamber olmaya heveslidir. (MHP
sıralarından gürültüler) İşte, sizin işinize gelmediği için bunu dönüp
başkasına yakıştırıyorsunuz.
Arkadaşlar, ben
AK PARTİ hükûmetlerinin bir bürokratıydım.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Ulaştırma Bakanlığındaki ihale havuzlarından bahset!
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Ben bu bürokratlığa nasıl geldim, biliyor musunuz? Bizden önceki
Hükûmet döneminde üç yıldır genel müdürlük yapan arkadaş alındı, ben
getirildim, mahkemeye verildi. Mahkeme dedi ki: “AK PARTİ’nin
yaptığı, üçlü kararnameyle atanan Ahmet Arslan liyakate uygun bir arkadaştır.
Liyakat çerçevesinde bu arkadaşın devam etmesi doğrudur.” Siz böyle kararlara
alışık olmadığınız için, siz başka amaçlarla geçmişte atamalar yaptığınız için
AK PARTİ’nin de sizin gibi davrandığını düşünüyorsunuz.
ERKAN AKÇAY
(Manisa) - Ulaştırma Bakanlığındaki ihale havuzlarından bahset bakalım, var mı,
yok mu?
AHMET ARSLAN
(Devamla) - Yine, diyorsunuz ki: “Akrabalara, eşe dosta atama yapıyorlar.”
Evet, bu dedikoduyu çıkardınız, kiminle ilgili çıkardınız? Benimle ilgili
çıkardınız. Her yerde dediniz ki: “Binali Yıldırım’ın eniştesidir, onun için
bürokrattır, onun için genel müdür.” Arkadaşlar, eğer “Dünyada yaşayan herkes
kardeştir.” diyorsanız doğrudur, benim eşim Binali Yıldırım’ın kardeşidir. Eğer
böyle bakmıyorsanız benim eşim Ankaralıdır, Binali Yıldırım Erzincanlıdır, ben
Karslıyım.
Arkadaşlar, bütün
bunlar AK PARTİ hükûmetlerinin yaptıklarını hayal dahi edemeyen insanların AK PARTİ’liyi karalama, AK PARTİ bürokratını karalama… Sayın
Başbakanın “Benim valim, benim genel müdürüm…”
ALİM IŞIK (Kütahya) –
Kendi milletvekiliniz diyor onu. Yanlış mı söylüyor?
AHMET ARSLAN
(Devamla) – Tabii ki böyle söyleyecek. Sayın Başbakan bir genel başkan olarak
söylemiyor, diyor ki: “Bu devletin Başbakanı bensem, bu devleti ben yönetiyorsam,
bu devlette kamunun menfaatini düşünüyorsam, kamunun menfaatini düşünen vali
de, genel müdür de, bürokrat da benimdir. Ben yanlış yapanlara, yanlış yapmak
isteyenlere yedirmem.” Bunun böyle olduğunu iyi bilin.
ALİM IŞIK (Kütahya) –
İhale havuzlarını bir açıkla, ihale havuzlarını.
AHMET ARSLAN
(Devamla) – Dolayısıyla, millet niye üçüncü havaalanına karşı, niye üçüncü
köprüye karşı; niye İstanbul’a, İzmir’e karşı, bunları çok iyi bilin diyorum,
saygıdeğer vatandaşlarımın da bunu çok iyi bilmesini diliyorum. Aleyhinde
olduğumuzu söylüyorum.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Birleşime beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.26
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.29
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin Dördüncü
Oturumunu açıyorum.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sayın Başkan...
BAŞKAN -
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisinin lehinde Sayın Muharrem İnce’ye söz
vereceğim.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sayın Başkan...
BAŞKAN – Yalnız,
bir söz talebi var.
Buyurun Sayın
Korkmaz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Efendim, şimdi, bakın, İç Tüzük’teki bir
hükmün arkasına gizlenerek, bize orada o kadar söylenen söz varken “Bir önceki
oturumda söylenenlerle ilgili konuşma hakkı olmaz.” ilkesinin arkasına
sığınarak böyle bir hakkı elimizden alamazsınız. Bizim söyleyeceklerimiz var.
BAŞKAN – Şimdi,
bu sözlerinizi reddediyorum, bir.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Ama niye ara verdiniz?
BAŞKAN – İki...
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Niye ara verdiniz Sayın Başkan?
BAŞKAN – İki...
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Niye ara verdiniz?
BAŞKAN – İki,
konuşmacılarda gruplar arasında anlaşmazlık olduğundan ve bundan sonraki
konuşmacının kim olduğuna karar verememe gibi bir sıkıntımız olduğundan ara
vermek zorunda kaldık.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Burada var mıydı böyle bir şey? Bizim önergemizle ilgili, bununla
ilgili miydi?
BAŞKAN – Ara
verdiğimizde Sayın Vural’ın konuşmacı problemini çözdüğünü belirttiler
yardımcılar Kanunlar Kararlardan, dolayısıyla da beş dakikayı beklemeden
çıktık.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Söz istiyorum o zaman yerimden.
BAŞKAN – Sayın
Vural konuşmasını sanıyorum bir başka arkadaşla -geri çekerek- değiştirmiş; o yüzden, yine
tekrar ediyorum, süreyi beklemeden oturumu açmak zorunda kaldık. Dolayısıyla da
sizin sataşmadan dolayı sözünüz bana sunduğunuz, söylediğiniz kelimelerle
birlikte sıfatlandırmamanız gerektiğini size öncelikle sunuyorum ama İç Tüzük’ü uygulamak zorundayım. Bir anlamda da böyle bir
sorunumuz var. Bu nedenle, ben size yerinizden söz vereyim Sayın Korkmaz.
Anlaştık mı?
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – “Süleyman Nazif Bey” tabii anlaştı.
BAŞKAN – Süleyman
Nazif diyorum size ama o da yani belli, tarihî bir kişiliği olan bir kişi.
Buyurun, bir
dakika…
VII.- AÇIKLAMALAR
1.- Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, Kars
Milletvekili Ahmet Arslan’ın MHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sayın Başkan, benim konuşmama cevaben bir arkadaşımız -Adalet ve
Kalkınma Partisinden- çıktı, bürokrasiyi yetmiş sente muhtaç etmekten bahsetti.
Hâlbuki, Dubai’de Körfez Savaşı’na girerken Amerika
Birleşik Devletleri Başkanının tabiriyle “at pazarlığı” yapan Adalet ve
Kalkınma Partisiydi.
Efendim, 1993
yılından beri Türkiye 16’ncı büyük ekonomidir. AKP’nin emeği kadar ondan önceki
bütün hükûmetlerin de emeği vardır. 10’uncu ekonomi olma konusuna da kendiniz
bile inanmıyorsunuz, büyük bir hayal.
Birileri çıktı…
17 Aralıkta olan biten hırsızlık, yolsuzluk meselesidir. Hırsızlık, yolsuzluk
meselesini aydınlatmak herkesin görevidir, sadece muhalefetin değil.
2023, 2053 ve
2071 projeleri Adalet ve Kalkınma Partisinin Milliyetçi Hareket Partisinden
çaldığı projelerdir. Efendim “Denizin altına -bilmem- metro
döşedik.” diyor. Bak, burada Milliyetçi Hareket Partisinin Grup Başkan Vekili
var, o dönemin Ulaştırma Bakanı, teşekkür borçlusunuz, teşekkür etmeniz lazım.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Korkmaz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Teşekkür ediyorum.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
1.- MHP Grubunun, MHP Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural ile MHP Grup Başkan Vekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu
tarafından Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde liyakat, ehliyet ve
tarafsızlık ilkeleri gözetilmeden yapılan bürokrat atamaları ve yer
değiştirmelerde meydana gelen usulsüzlük ve haksızlıkların tespiti, yeni memur
atamalarında hukuk ve hakkaniyet dışında yapılan alımların belirlenmesi, kamu
bürokrasisinde kaosun giderilmesi ve var olan sorunların çözülmesi amacıyla 11/2/2014 tarih ve 3345 sayıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 11
Şubat 2014 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı
tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN –
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisi lehinde ikinci konuşmacı Yalova
Milletvekili Sayın Muharrem İnce.
Buyurun Sayın
İnce. (CHP sıralarından alkışlar)
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında farklı
bir konuşma yapacaktım ama AKP sözcüsünü dinleyince sanki bütün bürokratlar
böyle liyakate göre atanmış… Bakın, ben size şimdi örnekler vereyim: Gaziantep
İslâhiye’de ilçe başkanlığı yapan ve sabıka kaydı bulunan birini yargıç
yaptınız. İstanbul hâkimliğine atadığınız Veysi Pekacar
Mardin Midyat AKP İlçe Yönetim Kurulu Üyesiydi. Van Cumhuriyet Savcılığına
atadığınız İbrahim Halil Dulkadir AKP Mezitli İlçe
Başkanıydı. Bakırköy hâkimliğine atadığınız Abdullah Boyalı Antalya AKP Demre
İlçe Yönetim Kurulu Üyesiydi. Konya Akşehir hâkimliğine atanan Serdar Atalar
AKP Kahramanmaraş Merkez İlçe Yönetim Kurulu Üyesiydi.
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Yasal engel mi var?
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Karaman Cumhuriyet Savcılığına atanan Bahri Bayazıtoğlu
AKP Ordu İlçe Yönetim Kurulu Üyesiydi. Bursa Gemlik Cumhuriyet Savcılığına
atadığınız Barış Zehir AKP Sancaktepe Belediye
Meclisi Üyesiydi. Erciş Cumhuriyet Savcılığına atadığınız Kasım Kılıç AKP
Tarsus Belediye Meclisi Üyesiydi. Şimdi, bunlar adalet dağıtacak öyle mi!
Bunlar adil olacaklar, tarafsız olacaklar!
Her iktidar tabii
ki müsteşarlarını, genel müdürlerini, daire başkanlarını belirleme hakkına
sahiptir. Siz kapıcıya kadar geldiniz, siz öyle bir noktaya geldiniz ki artık,
siz sadece bürokrat atamıyorsunuz, iş adamı atıyorsunuz, gazeteci atıyorsunuz,
gazeteci; medya patronu atıyorsunuz siz. Yani Hükûmet patronu, Hükûmetin adına
bir patron var, Hükûmetin adına yazar var. Siz damattan yazar yapıyorsunuz
artık. Mesela, artık gazetecilere şöyle soracaklar: “Nerede çalışıyorsun?” “Ben
bir Hükûmet gazetesinde köşe yazarıyım.” Siz memleketi, basını, medyayı,
yargıyı, iş dünyasını bu hâle getirdiniz.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Teyyo basın, Teyyo.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Yani, Rekabet Kurulu Başkanı atıyorsunuz, 20’nci Dönem Refah
Partisi milletvekili. Bern’e basın müşaviri atıyorsunuz, İngilizcesi “yes”, “no”dan ibaret. Yani
milletvekili olanlar, kamuda bürokratken AKP’ye hizmet edip, AKP’li
yöneticilerin aklanmasına hizmet edip sonra milletvekili olanlar, bakan
yardımcısı olanlar, bunları saymıyorum.
Yani, ombudsman kurumu oluşturduk, değil mi? Kamu başdenetçisi olacak.
Şimdi, bakın,
değerli arkadaşlarım, kamu başdenetçisi olan kişi
-oğlunun nikâh şahidi Recep Tayyip Erdoğan- Hrant
Dink davasında karara imza atan hâkim.
Muhittin Mıhçak, kamu denetçisi, Erdoğan kararında tek muhalif üye.
Abdullah Cengiz Makas, kamu denetçisi, AKP tüzüğünü
hazırlayanlardan birisi.
Serpil Çakın,
kamu denetçisi, AKP kadın kolları üyesi.
Zekeriya Aslan,
kamu denetçisi, AKP’nin eski milletvekili.
Mehmet Elkatmış, kamu denetçisi, AKP kurucu üyesi.
Değerli
arkadaşlarım, kimi kandırıyorsunuz?
OKTAY VURAL
(İzmir) – Turkcell’e de yönetim kurulu üyesi atadılar
AKP il başkan yardımcısını.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Ben şu anda buraya bir büyük hazırlıkla gelmedim; ben, sayın
milletvekilinin konuşması üzerine hemen, ilk etapta aklıma gelenleri derleyip
toparlayıp size sunmak istedim. Eğer ben buraya iki günlük
bir hazırlıkla çıkmış olsam, devleti, tepeden tırnağa, akraba, eş dost, hala,
dayı, enişte, kayınço, bunlarla nasıl doldurduğunuzu, nasıl yandaşlarınızı
devlette liyakati yok ederek, yeteneği yok ederek, insanların onca yıllık
emeklerini bir kalemde silerek, sizlere hizmet etmek isteyen, aslında hiç de
yeteneği olmayan, bu işlerden anlamayan insanları buraya nasıl getirdiğinizi
tek tek açıklarım. Yani, iki günlük bir çalışmayla saatler süren,
herhâlde bir yarım saat zamana ihtiyacım vardır bunları anlatmak için.
Bakın, sayın
milletvekilleri, ben şunu söylemek istiyorum size: AKP’nin grup önerisinde bu
hafta sonu çalışmak var. Peki, Meclis, salı, çarşamba, perşembe günleri çalışır
İç Tüzük gereği. Bu grup önerisi kabul edildiği takdirde -ki AKP çoğunluk
olduğuna göre bu kabul edilecek- hafta sonu bu Meclis çalışacak; cuma, cumartesi,
pazar çalışacak. Peki, size şunu soracağım: Bu acele… Bu hafta sonu çalışmasını
biz niye yapacağız? Yani, hafta sonu biz burada ataması yapılmayan
öğretmenlerin sorununu mu çözeceğiz? Böyle bir çalışmamız varsa, eğer 300 bin
ataması yapılmayan öğretmenin sorununu burada çözeceksek söz, sabahlara kadar
çalışalım. Peki, biz burada hafta sonu taşeron işçilerinin sorununu mu
çözeceğiz? (CHP sıralarından alkışlar) Bunu çözeceksek hayhay; 134
milletvekili, hep birlikte biz -Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz
veriyorum- cumartesi pazar yetmez, gece sabaha kadar çalışalım. Taşeron
işçilerinin sorununu hep beraber çözelim.
Peki, o
geçinemeyen, o aldıkları üç kuruş maaşla kendileri geçinirken bir de işten
atılan oğullarına bakan, işsiz kalan kızına bakan emeklilerin sorunlarını
görüşeceksek eğer, size söz veriyorum, üç ay boyunca haftanın yedi günü yirmi
dört saati çalışalım. Hiç problem değil.
Peki, biz burada
eğer bu hafta sonu yaşa takılan emeklileri görüşeceksek hiç itirazım yok. (CHP
sıralarından alkışlar) Hiç itirazım yok, gelin, bu sorunu burada çözelim. Bu
hafta sonu yetmez, önümüzdeki on hafta sonu için de Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına siz söz veriyorum: Bütün milletvekillerimiz burada olacak, hiçbir
engel çıkartmayacağız, hiçbir zorluk çıkartmayacağız hatta konuşmaya bile gerek
yok, zaman kaybı da olmasın. Getirin, oylayalım, hep birlikte yaşa takılanların
sorununu çözelim.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – 4/C.
MUHARREM İNCE
(Devamla) - Eğer biz hafta sonu burada özgür bir Türkiye, daha özgür bir
Türkiye, mutlu bir Türkiye, yasakların kalktığı bir Türkiye, basını özgür bir
Türkiye’yi tartışacaksak gelin, çalışalım.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – 4/C.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – 4/C’lilerin sorununu tartışacaksak, orman
köylüsünün sorununu tartışacaksak gelin, bunları tartışalım. Ama bu hafta sonu
ne için çalışacak bu Meclis biliyor musunuz? Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin
izlerini silmek için çalışacak yani Büyük Millet Meclisi bir çamaşır makinesi
görevi yapacak. Temizlik için lojistik destek sağlanacak. Bu hırsızlığın,
yolsuzluğun, rüşvetin, ayakkabı kutusundaki dolarların, o paraların, o ahlaksız
iş adamlarının siyasetçilerle ilişkilerinin temizlenmesi için çamaşır makinesi
görevi yapacak bu Meclis.
Eğer bakın,
doğrudan bu hafta sonu bu Meclis ne için çalışacak biliyor musunuz? Zarrab’a çalışacak, Zarrab’a. Zarrab’a çalışacak bu Meclis, yolsuzluğa bulaşmış
mahdumlara çalışacak, bu Meclis Zarrab’a çalışacak.
Nasıl mı çalışacak? Söyleyeyim: O mahkemeler müebbet hapis cezasını verirken oy
çokluğuyla verdiler mi? Verdiler. Nasıl olur da müebbet hapis için oy
çokluğuyla karar veren mahkeme alıkoyma için oy birliği istiyor? Yani, müebbet
hapis verirken bile oy birliği istemiyorsunuz da alıkoyma, elkoyma
için, teknik takip için neden oy birliği istiyorsunuz? Zarrab’dan
korkuyorsunuz, Zarrab’ın konuşmasından korkuyorsunuz.
Ve tehdit ediyor, tehdit, diyor ki: “Ya beni çıkarın, ya beni kaçırın,
ikisinden birini yapın; düzenleyin, bu düzenlemeleri yapın.” Siz de bu hafta
sonu bu düzenlemeleri yapacaksınız şimdi.
Bakın, değerli
arkadaşlarım, ezici bir çoğunluğunuzu tenzih ediyorum, hiç de bu
yolsuzluklarla, bu rüşvetlerle işinizin olmadığını biliyorum, inanıyorum ve
öyle inanmak istiyorum. Değerli arkadaşlarım, Zarrab’ın
mal varlığına elkoyma kararını kaldırmak zorunda
kalınacak bu düzenlemeden sonra yani hafta sonu Zarrab’a
çalışacaksınız, bunu bilmiş olunuz.
Değerli
arkadaşlarım, bunu bu Meclis hak etmiyor. Yani, on beş gün içinde tüm dinleme
ve teknik takip kararlarının yeniden alınması zorunluluğu getiriliyor. Yani,
dikensiz bir gül bahçesi yaratacaksınız. Bırakın hırsızlık yapanlar, rüşvete,
yolsuzluğa bulaşanlar, ayakkabı kutularından dolar fışkıranlar, evlerinde,
yatak odalarında kasa bulunanlar, para sayma makinesi bulunanlar hesabını
versin, bırakın hesabını versin.
Bu düzenlemeye
alet olmayın diyorum, bu çalışmaların içerisinde olmayın diyorum, sizi
vicdanınızla baş başa bırakıyorum.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu önerisi aleyhinde Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş konuşacaklar.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Şimdi, burada,
Sayın İnce konuşmasına başlarken bürokraside hâkimlerin, savcıların nasıl
atandığıyla ilgili ifade etti. Açıkçası, yani eğer bu kişi hukuk fakültesini
bitirdikten itibaren, herhangi bir şekilde, doğrudan doğruya kamu görevlisi
olduysa zaten bunların bir siyasi parti üyesi olması mümkün değil. Özellikle
hâkim ve savcılar bir yerden aday oldukları takdirde onların mesleğe geri
dönmemek üzere -ki 30 Mart tarihinde yapılacak seçimlerde- istifa etme
mecburiyetleri var. Nitekim, 1 Aralık 2013 tarihinde
Yüksek Seçim Kurulu bu konuyla ilgili kararını verdi. Kim, hangi partiden
olursa, BDP’den olsun, MHP’den olsun, CHP’den, AK PARTİ’den olursa olsun, aday adayı olabildiği takdirde,
olmak istediği takdirde geri dönmemek üzere istifa mecburiyeti var. Yani şimdi,
mesela, Erzincan’da savcılık yapan bir arkadaşımız Cumhuriyet Halk Partisinden
şu anda milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisinden bir milletvekili.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Elitaş, benim anlattığım tersi. İlçe
yönetim kurulunda…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Eğer, şimdi, sizden birileri
aday adayı olursa, aday adayı yaptığınız veya aday yaptığınız kişi, yaptığı
kararlarla adalet mefhumunu bir tarafa bırakıp ideolojik görüşüyle karar verdi
diyorsak zaten tuz koktu demektir.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Tersini anlattım ben.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakın, biz bir kanun çıkardık, muhtemelen sizin de desteğinizle bir
kanun çıkardık. AK PARTİ iktidara geldiğinde, yanlış hatırlamıyorsam, 8 bin
civarında hâkim, savcı vardı. O günlerde, yargının hızlandırılmasıyla ilgili
çıkardığımız kanunda avukatlık mesleğini belli bir süre icra edenlerle ilgili,
yapılacak sınavlar içerisinde eğer başarıya ulaşırlarsa bunların hâkim ve savcı
olarak atanmasına imkân verdik. AK PARTİ 2001 yılında kuruldu. O süre
içerisinde, eğer birileri Cumhuriyet Halk Partisine üyeyse avukat olarak, AK PARTİ’ye üyeyse, başka siyasi partilere de üyeyse ve
yapılan sınavda da başarı gösterdiyse hâkim ve savcı atanmasında herhangi bir
engel olduğunu düşünmüyorum.
MUHARREM İNCE
(Yalova) - Siz de CHP’li üyeleri çıkarın da görelim bakalım.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - Açıkçası, bugün bir siyasi
partinin başka partilerin aldığı oy kadar, hatta başka siyasi partilerin aldığı
oydan daha fazla üyesi varsa, bugün bu ülkede seçmenlerin yarısı AK PARTİ’ye oy veriyorsa, yani bazı insanların AK PARTİ’lilerin kamuda görev almalarına, sizin zihniyetinizi
makul karşılarsak mümkün değil dememiz gerekir. Yani siz “Ey vatandaş, AK PARTİ’ye üye olma, üye olursan ben, senin, burada,
üyeliğinden dolayı herhangi bir kamu görevine gelmeni eleştiririm ve şiddetle
eleştiririm.” diye siz birilerine mesaj gönderiyorsunuz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – “Yargıya” diyoruz, yargıya. Biz “yargıya” dedik efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakın…
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – Grup başkan vekilimiz “Yargıya” dedi.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Sayın Çelebi, bakın, ben de onu izah ediyorum, yarım dinlediniz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – “Savcı ve hâkimler için” dedi.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - Sayın Çelebi, yarım dinlediniz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – Yo, yo tam dinledim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Biz, hâkim ve savcılarla ilgili, belli bir süre -beş yıl- avukatlık
yapmış olanları yapılan sınav ile hâkim ve savcı atama yetkisini Türkiye Büyük Millet
Meclisinde verdik. Bunlar içerisinde AK PARTİ’li de
olabilir…
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – Hepsi AK PARTİ’li.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – …Cumhuriyet Halk Partili de olabilir.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – Hiç yok.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Yo, yo, geç, geç!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakın, atanan 4-5 bin tane hâkim ve savcıdan 5 tane, 6 tane saydı,
bilemediniz 10 tane saydı.
SÜLEYMAN ÇELEBİ
(İstanbul) – Şu anda bulduklarımız.
BAŞKAN – Sayın
Çelebi, rica ediyorum, lütfen.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - Yani bu konuyla ilgili birilerini eleştirmeye kalkarsanız, o zaman,
gidip de bunların hangisinin CHP’li olduklarıyla ilgili şecerelerini de
araştırmak mecburiyetindesiniz. Bu arkadaşlar olabilir.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Adana Valisi ne oldu, Adana Valisi?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Birisi sivil hayatında her türlü siyasi düşünce ve siyasi partiye
üye olma hakkına mensup. Kamu görevlisi de sandığa gittiği takdirde sandıkta oy
verecek, o da bir siyasi görüşünü ortaya çıkaracak. Ama burada asıl önemli olan
mesele ne biliyor musunuz? Oraya oturduğu anda, ideolojisini bir tarafa
bırakarak, sadece kanunun yazdığı çerçevede vicdanıyla ve kanunlara uygun
olarak karar verdiği takdirde bunda bir sorun yok demektir.
Bakın, değerli
milletvekilleri, tekrar altını çizerek söylüyorum: AK PARTİ, 2011 seçimlerinde
bu ülkenin vatandaşlarından 22 milyona yakın oy almıştır ve bugün AK PARTİ’nin üye sayısı 10 milyondur. Bu, diğer siyasi
partilerin aldığı üye sayısından daha fazla bir rakamdır.
ALİ ÖZ (Mersin) –
Zorla üye yaparsan ne olacak?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Yani üye sayısı bu kadar olan bir siyasi parti içerisinde sivil
hayatında da eğer insanların siyasete, sivil toplum örgütleri vasıtasıyla
siyasi partilere girmesini arzu ediyorsak bunu da herhâlde hoş görmemiz
gerekir.
ALİ ÖZ (Mersin) –
Yanlış bilgilendiriyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Ha, şu olabilir: İşte “Dervişin fikri neyse zikri odur.” diye bir
şeyi de zikredebilmek için yaşamak lazım, görmek lazım, okumak lazım; onu,
hayatına icra etmek lazım. Bugün, bu ülkede biz, siyasi parti il başkanlarının
vali olduğunu gördük.
ALİ ÖZ (Mersin) –
Şimdi de valiler il başkanı.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Siz bunu eğer o dönem içerisinde, siyasi parti il başkanlarının
vali olduğu dönem içerisinde kendi yaşam tarzınızda, kendi icraatlarınızda
“Bunlar da bu şekilde uygular.” diye söylüyorsanız size hak vermek gerekir.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Adana Valisine bir gelsene Adana Valisine.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Ama şunu söylüyoruz, diyoruz ki: Siyasi düşüncesi ne olursa olsun,
görevini yaparken hakkaniyetle yaptığı takdirde bu işte hiçbir engel olmaması
gerekir ve eleştiri de haksızdır.
Bakın, değerli
milletvekilleri, bugün görüşeceğimiz -biraz sonra oylamasını yapacağımız-
kanunla ilgili yani Sayın İnce’nin söylediği şeylerden hiçbir şey yok.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Hafta sonu için söyledim, hafta sonu.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Torba yasa olarak geldi. Bu torba yasa içerisinde AFAD’la ilgili 6 maddelik, 7 maddelik, 8 maddelik düzenleme
var ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığıyla ilgili 4-5 madde düzenleme
var, organize sanayi bölgeleriyle ilgili çeşitli düzenlemeler var.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) – Yeni mi aklınıza geldi bunlar, niye torbaya doldurdunuz?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Toplam 53 maddeyle ilgili düzenlemenin yani bunun ne Zarrab’la ilgisi var ne de yargıyla alakası var. Ama
söylerseniz ki Adalet Komisyonunda veya Anayasa Komisyonundaki görüşülecek
kanun teklifiyle ilgili yargının daha adil ve yargının tarafsızlığını daha
etkin ve egemen hâle getirecek bir düzenleme var diyorsanız ona, doğru. Yargıyı
ideolojik olmaktan çıkarmak diyorsanız ona,
doğru.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) – Var, var. Valilerin başına müsteşarları atamak var.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Şimdi, değerli milletvekilleri, bugüne kadar söylediğimiz hadise
şu: Görevi değiştirilen, yeri değiştirilenler dışarıdan, AK PARTİ il yönetim
kurulu üyesini almadık. Bir hâkimin görevi değiştirildi, öbür hâkim getirildi.
O da hâkim, gelen de hâkim. Görevi değiştirilen savcı, yerine getirilen yine
savcı. Yani, dışarıdan veya başka ülkelerden biz bu konuyla ilgili insanlar
getirmedik. Bu görevi hakkıyla yapan 13 bin tane, 15 bin tane -ne kadar varsa-
hâkim ve savcının içerisinden yapılan bir tercihtir.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) – Şimdi mi aklınıza geldi bu hâkimler?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bu tercih de kanunlarla eğer siyasi iradeye bu imkân verilmişse
buna da herkesin “evet” demesi gerekir; yoksa “Yargıyı farklı yöne doğru
götürmek…
ALİ ÖZ (Mersin) –
Savcılara soruşturma açtınız mı?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – …yargının farklı farklı işlemler yapması için veya birilerini
‘aklamak paklamak’ diye yapmak için yapıyor.” diyorsanız büyük bir haksızlık
yapıyorsunuz.
Yine açıkça
söylüyorum: Biz hiç kimsenin kirli çamaşırlarını, kirli icraatlarını temizlemek
üzere seçilmedik ve AK PARTİ misyonu içerisinde bu da
yoktur.
Yine ifade
ediyorum; eğer birileri geçmişlerinde birilerinin kirli çamaşırlarını
temizledilerse, onların yaptıkları karanlık işleri örtbas etmeye çalıştılarsa,
bu AK PARTİ iktidarını ancak bu şekilde suçlayabilirler.
O anlamda değerli
milletvekilleri, yargı aşaması daha henüz başlamamış, soruşturma aşamasında
olan bir konuyla ilgili ne olur infaz yapmayın.
ALİ ÖZ (Mersin) –
Siz dün yapmadınız mı?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – İnfaz yapmayın. İnfaz yaptığınız takdirde hani bazen biz
konuşuyoruz, söylüyoruz; işte diyoruz: “Eskişehir Belediye Başkanınızla ilgili
iddianame var.” ve bu iddianame gerçekleşmiş, mahkemede. İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanıyla ilgili, yanlış hatırlamıyorsam, 200 yıla yakın bir talep
var, iddianame gerçekleşmiş.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – 450 yıl!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Mahkeme bunu kabul etmiş. Onun yargılaması sürüyor.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Mandalinadan 200 yıl…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Ama hâlâ biz diyoruz ki: “O yargılama sonuçlanıncaya kadar
Eskişehir Belediye Başkanı da, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da yargının
hüküm vermesi anına kadar masumdur.” Bu masumiyet karinesini ortaya
koymadığımız sürece, siz insanları bir tapede…
Tapede, şunlar şuna şu
kadar parayı vermiş, bunlar bu kadar parayı vereceklermiş, verecekleri paralar
bir havuzda toplanacakmış, toplanacak havuzla birlikte bunlar televizyon satın
alacaklarmış... Yani tıpkı Nasrettin Hoca’nın hikâyesine benziyor. İşte
“Buradan çalılara yün takılacak da, yün toplanacak da, birikecek de, bunları da
eğireceğiz, biz bundan bir gömlek öreceğiz.” ifadesine benziyor. O tapeleri okuduğunuzda iddianame diye sunulan şey de “Bunlar
bir araya gelecekler, geldikleri çerçevede alacaklar bir oluşum, havuz
oluşturacaklar, bu havuzun başında da Başbakanın oğlu var. Asıl niyetleri böyle
olduğundan dolayı…” diye birkaç kişinin telefon konuşmasıyla ilgili burada
kesin hükme varıp yargısız infaz yapmayın diyorum. Ben bu önergenin aleyhinde
olduğumu ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar).
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
ALTAN TAN
(Diyarbakır) – 630 milyon dolar topladınız mı toplamadınız mı? Onu söyleyin. O
günden bugüne kadar “hayır” diyemediniz, yalanlayamadınız.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan, 69’a göre söz istiyorum. İleri sürdüğüm görüşten başka
bir görüş ileri sürdü.
BAŞKAN – Evet
“İleri sürdüğünüz görüşten başka bir görüş söylediğinizi atfetti.”, bunu iddia
etmiştiniz.
Buyurun iki
dakika.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş’ın MHP grup önerisi
üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Elitaş, ben bir hâkimin, bir savcının istifa edip bir
partiden aday olmasından söz etmedim. Bu doğal; AKP’den de, CHP’den, her
partiden aday olabilir, buna itirazım yok. Ben AKP üyesiyken hâkimliğe
geçmesini anlattım, 8-10 tane örnek verdim. Siz de dediniz ki: “CHP’li de
vardı.” E, bir tane de siz örnek verin.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Başta anlattım ama.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Bakın, üç dönemdir beraber milletvekiliyiz, değil mi? Ben 10 tane
örnek verdim AKP üyesi, meclis üyesi, ilçe yöneticisi. Siz de bir tane CHP ilçe
yöneticisi örnek verin. Diyorsunuz ki: “Benim partim fazla oy alıyor.” Tamam da sizin partiniz benim partimin on katı mı fazla oy
alıyor? Siz bir tane örnek vereceksiniz, bir tane örnek veremiyorsunuz.
“Bunları fişleyelim mi, şecerelerine mi bakalım?”
İHSAN ŞENER
(Ordu) – Fişleme yapmıyoruz biz.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – E, yapmıyor musunuz?
İHSAN ŞENER (Ordu) – Yok.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – İşiniz o değil mi sizin? “Kırk sene bizi fişlediler, şimdi fişleme
sırası bizde.” diyen siz değil misiniz, sizin milletvekiliniz değil mi? Peki,
sizin arkadaşınız değil mi… Siz fişleyenleri de fişlemediniz mi? Ha, bak,
şuraya geleyim: Siyasi parti il başkanlarının vali olduğu devir, seksen sene
önce öyleydi. Evet, doğru. Biz o günden demokrasiye geçmek istiyoruz, siz
seksen sene öncesine geri dönmek istiyorsunuz, aramızdaki fark bu. “Biz
demokrasiye doğru gidelim.” diyoruz. Siz de diyorsunuz ki: “Seksen sene önce
böyleydi, vali siyasi partinin il başkanıydı, biz böyle olalım.” Bak, bu
değişiklik “O da devletin hâkimi, bu da devletin hâkimi…” Tamam da siz belli dosyalar için
uğraşıyorsunuz, belli dosyalar için. Yoksa örgüt üyesi dediğiniz bir hâkimi,
savcıyı İstanbul’dan alıp Tekirdağ’a gönderdiğiniz zaman örgüt üyesiyse örgüt
üyeliği yine devam ediyor, İstanbul il sınırlarında örgüt üyeliği sona ermiyor.
Sizin derdiniz -tabii ki dışarıdan, AKP teşkilatından hâkim, savcı
getirmiyorsunuz ama- belli dosyalara AKP’nin hâkimlerini getirmek, o savcıları
getirmek, derdiniz bu.
Teşekkür ederim,
saygılar sunarım.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
1.- MHP Grubunun, MHP Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural ile MHP Grup Başkan Vekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu
tarafından Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde liyakat, ehliyet ve
tarafsızlık ilkeleri gözetilmeden yapılan bürokrat atamaları ve yer
değiştirmelerde meydana gelen usulsüzlük ve haksızlıkların tespiti, yeni memur
atamalarında hukuk ve hakkaniyet dışında yapılan alımların belirlenmesi, kamu
bürokrasisinde kaosun giderilmesi ve var olan sorunların çözülmesi amacıyla 11/2/2014 tarih ve 3345 sayıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 11
Şubat 2014 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı
tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN –
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisini oylarınıza sunuyorum…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Karar yeter sayısı.
BAŞKAN – Karar
yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kâtip üyeler arasında anlaşmazlık var.
Elektronik
cihazla yapalım.
İki dakika süre
veriyorum.
Buyurun.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Karar
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.58
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.10
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin Beşinci
Oturumunu açıyorum.
Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu önerisinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi
tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Öneriyi kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, öneri kabul edilmemiştir.
Sayın
milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzük’ün
19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım:
2.- CHP Grubunun, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve
arkadaşları tarafından sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından yapılan
yardımlardaki keyfî uygulamaların araştırılması ve alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla 27/11/2013 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun 11 Şubat 2014 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
11/2/2014
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 11/02/2014 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Muharrem
İnce
Yalova
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Bolu Milletvekili
Tanju Özcan ve arkadaşları tarafından, 27/11/2013
tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sosyal yardımlaşma ve
dayanışma vakıflarından yapılan yardımlardaki keyfî uygulamaların araştırılması
ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırma önergesinin (1136 sıra no.lu) Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere
bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 11/2/2014 Salı günlü birleşimde
sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, lütfen, sessizliğimizi muhafaza edelim, konuşmacıyı kürsüye
çağıracağım; özellikle rica ediyorum, lütfen.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu önerisi lehinde ilk konuşmacı, Bolu Milletvekili Sayın Tanju Özcan,
buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önemli bir konuyu, aslında,
gündeme getiriyoruz ama her nedense, konunun ne olduğunu bile bazı
arkadaşlarımız dinleme ihtiyacı duymadan iktidar partisi kulisine doğru
yöneldiler.
Konu, arkadaşlar, az önce kâtip üye arkadaşımın okuduğu gibi,
sosyal devlet olmanın gereği olarak devlet tarafından yapılan yardımlardaki
usulsüzlükler ve adaletsizliklerle ilgili yani Türkiye’deki milyonlarca yoksul
vatandaşımızı ilgilendiren bir konu ama “fakir fukara, garip gureba” edebiyatı yapan AKP milletvekillerinin, böylesine
önemli bir konuya bile duyarsız kalmasını hayretle takip ediyorum,
vatandaşımıza da sizleri şikâyet ediyorum.
Arkadaşlar, konu,
gerçekten son derece önemli, Türkiye’deki milyonlarca insanı ilgilendiriyor.
Bakın, ben -hiç abartmadan söylüyorum- halk arasında sürekli olan ve halkın
gerçekten sorunlarını bizatihi halktan dinleyen ve bu noktada en iddialı 5
milletvekilinden biri olduğunu söyleyen bir milletvekili olarak bu konuşmayı
yapıyorum.
Arkadaşlar, kendi
seçim bölgemdeki gezilerimden elde ettiğim ve bizatihi kendi gözlerimle
gördüğüm iki üç kısa anekdotu anlatarak sözlerime
başlamak istiyorum.
Yer: Bolu, Sağlık
Mahallesi’nde bir ev. Arkadaşlar, ben bu eve gece saat on birde gittim. Ev
demeye bin şahit ister, sadece bir odadan ibaret. O odada da sadece bir kanepe
var, başka hiçbir oturacak koltuk dahi yok. Bir kanepe var, o kanepede felçli
bir teyze yatıyor, tek başına. Felçli bir teyze yatıyor ama o evde tek başına
yaşamıyor; akli dengesi bozuk bir oğlu var ve yine, akıl zayıflığı, sıkıntısı
olduğu belli olan bir gelini var ve evde de 3 tane çocuk yaşıyor, tek oda
içerisinde. Çocuklar birer tane kuru ekmek bulmuşlar, bunu kemirmeye
çalışıyorlar açlıktan. Yakacak odunları yok, soğukla baş edemiyorlar ve bu
ailede çalışan tek kişi yok. Bu aile nasıl yardım alacağını bile bilemediği
için, usulü bilemediği için bu aileye bugüne kadar devlet bir yardım eli dahi
uzatmamış.
Yine, Çıkınlar
Mahallesi’nde bir Mehmet Amca. Görünce tüylerim diken diken
oldu, 90 yaşında bu adam, 90 yaşında. Yine, tek göz odada yaşıyor, tek göz
odada.
RIFAT SAİT
(İzmir) – Kaymakamlığa başvur, yardımcı oluver.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Bunların hepsini Sayın Milletvekilim, merak etmeyin, Sayın Valiyle
paylaşıyorum ve bu sorun hâlâ çözülmediği için burada dillendiriyorum.
Adamcağız kaşık
yapıyor, tahta kaşık. Ellerini sobaya doğru dokundurmuş. Bulduğu kartonları
yakmaya çalışıyor, bu kadar zor durumda ve bu adama devlet yardım etmiyor.
Yine, çok vahim
bir hikâye… Bir babayla konuştum geçenlerde. Toplam 4 çocuğu var, Sayın
Başbakanın çağrısına uymuş, 2 tane daha çocuk yapmış, “2 tane yetmez.” demiş.
İkiz kız babası, 2 çocuğu da 2 kızı da üniversiteyi kazanmış. Asgari ücretle
çalışıyor, 350 lira kira veriyor. 2 çocuk ayrı ayrı şehirlere gitmiş -kız çocuk
bunlar- ve adamcağız diyor ki: “İki aydır kızımla konuşamadım, bir tanesiyle.
Ne yiyor, ne içiyor, bilmiyorum. Çaresizlikten para gönderemiyorum. Allah
korusun, bu yoksulluk şartlarında bu kız kötü yola düşse ben ne yaparım?”
İBRAHİM KORKMAZ
(Düzce) – Ona burs bağla, maaşından burs ver.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Burs konusunda da –merak etmeyin- Bolu’daki partililerinize, hâli
vakti yerinde olduğunu düşündüğü, hayırsever olduğunu düşündüğü insanlara da
müracaat etmiş ama herhangi bir sonuç alamamış, sayın milletvekilleri.
İBRAHİM KORKMAZ
(Düzce) – Sen ver sen. Sen niye vermiyorsun?
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen, müdahale etmeyin.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Sayın milletvekilleri, şimdi, bakın, bu gezilerde önemli bir şey
tespit ettim. Bir: Gerçekten ihtiyacı olduğu için devletten yardım alan
insanlar var, gerçekten ihtiyacı olduğu için. İki: İhtiyacı hiç olmadığı hâlde
devletten yardım alanlar var. Evinde, benim evimde olmayan büyüklükte LCD ekran
televizyonlar olduğunu da gördüm. Listeyi alıp tek tek dolaştım bu insanları.
Üçüncü bir grup daha var: İhtiyacı olup da yardım alamayanlar var. Bunlar da
ikiye ayrılıyor: Bazıları utanıp sıkılıp yardım isteyemeyenler, bazıları da o
kadar çaresiz ki yol yordam bilmiyor, nasıl müracaat edeceğini bile bilmiyor,
böyle bir grup da var.
Tuhaf bir hesap
yapılıyor, biliyor musunuz, bu yardımlarla ilgili hesabın nasıl yapıldığını
belki çoğunuz bilmezsiniz. Asgari ücret baz alınıyor
arkadaşlar. Hanede yaşayan kişi sayısına bölünüyor ve kişi sayısı üzerinden bir
hesap yapılıyor, 255 liranın üzerinde bir geliri varsa bu aileye yardım
yapılmıyor. Böyle tuhaf da bir hesaplama yapıyoruz. En sonunda bu hesap yöntemi
2013 Aralığının sonunda güncellendi Bakanlık tarafından ve bu hesap yöntemine
bire bir uyulduğunda gerçekten çok az aileye yardım yapılabildiğini görmenin
üzüntüsünü de yaşıyoruz. Yardım almak isteyen insanların evlerine dahi
gidilmiyor çoğu zaman yetkililer tarafından. Bazen konu komşuya soruluyor, bazen
de muhtara soruluyor veya sorulmuyor, “İhtiyacı yok.” deniyor, “Bunun damadı
zengin, damadı bunlara yardım ediyor.” deniyor. Laf bunlar, boş laf. Ve bunun
sonucunda gerçekten ihtiyaç sahibi insanlara bu anlamda yardım yapılamıyor.
Bir de tuhaf bir
şey var: Yardıma ihtiyacı olanı biz devlet olarak tespit etmiyoruz. Gidiyoruz
diyoruz ki o insanlara: “Şunları, şunları, şunları getireceksin.” Bir kamyon
dolusu evrak doldurmasını bekliyoruz. Evde bakım yardımı alabilmek için o
vatandaştan şunu bekliyoruz: “Sen evde bakıma muhtaç olan vatandaşı, yakınını,
babanı, anneni, kardeşini evde bırak, benim verdiğim formu al, kapı kapı devlet kurumlarını dolaş, yardıma ihtiyacın olup
olmadığını biz senin adına tespit edelim.” Böyle bir anlayış olabilir mi sayın
milletvekilleri?
Evet, bir de
enteresan bir şey var. Bizim anlayışımıza göre en azından, yardımın karşılıksız
olması lazım. Dinî anlayışımıza göre de yardımın karşılıksız olması lazım, sağ
elin verdiğini sol elin görmemesi lazım ama Anadolu’ya çıktığınızda yardımların
karşılıksız yapılmadığını ve gizli yapılmadığını görüyorsunuz. Göstere göstere
insanlara kömür yardımı yapılıyor, bütün komşular görsün diye. İnsanlar
fişleniyor arkadaşlar, fişleniyor AKP’li belediyeler tarafından. “Bu, bize oy
verecekse şayet buna yardım yapalım.” deniyor. Ve hiç sıkılmadan, devletin
memurları, AKP’nin yöneticileri gibi “Bak sana bu yardımı yapıyoruz ama
karşılığında oyunu vereceksin.” Bazen o insanlara Kur’an-ı Kerim uzatılıp
üzerine yemin etmeleri şartı getiriliyor oy alabilmek için. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Yapma ya! Yapma ya!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Bunların hepsini biliyorsunuz siz, bunların hepsini biliyorsunuz.
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – Nerede gördün nerede!
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – İspat edemezsin onu.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Arkadaşlar, ilçelerde kaymakamlar AKP ilçe başkanı gibi olmuş.
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Ne kadar ayıp bir şey ya.
ALİ ŞAHİN
(Gaziantep) – İftira atıyorsun, yazık!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Arkadaşlar, oy karşılığında kaymakamlar, AKP’ye oy verilmesi
karşılığında gidip bu yoksul insanlara yardım ediyor.
ALİ ŞAHİN
(Gaziantep) – Biraz utan konuşurken. Ayıp ya!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Sen utan bu tablo karşısında.
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Bunu yapan da şerefsiz, uygulayan da…
ALİ ŞAHİN
(Gaziantep) – Kuran-ı Kerim’in neşriyatını alet ediyorsun konuşmalarına
BAŞKAN –
Karşılıklı konuşmayın lütfen.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Arkadaşlar, bir de şöyle bir meselemiz var, şöyle bir meselemiz de
var: 3294 sayılı Kanun’a 1989 yılında biz bir ek madde getirdik. Niye getirdik
bunu? Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımıza yardım edebilmek için. Nedir bunun
özü? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasa bile, başka ülke vatandaşı olsa bile
buna yardım edelim diye, doğru mu? Ama, bu, şu anda
kim için kullanılıyor? Özellikle, Suriye’den Sayın Başbakanın daveti üzerine
ülkemize gelen ve Sayın Başbakanın söylediği rakam doğruysa -en az bu sayı 600
bin diyor- 600 bin insanı yoksul insanımızın ekmeğine ortak ediyoruz. Ya, sen
Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak kendi yoksuluna baktın, kendi fakirine,
muhtacına sahip çıktın da başka ülkenin vatandaşlarına başka bir kaynak
ayırmadan, o yoksul insanın ekmeğinden bir parça daha vermeyi nasıl içinize
sindiriyorsunuz?
ALİ ŞAHİN
(Gaziantep) – Yazık ya! İnsanlıktan utan, insanlığından utan.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Bakın, siz büyük devletseniz, siz bu kadar kudretli bir
Hükûmetseniz, önce kendi yoksulunuza sahip çıkacaksınız…
ALİ ŞAHİN
(Gaziantep) – İnsanlığından utan!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – …önce kendi yetiminize sahip çıkacaksınız, bunu özellikle
söylüyorum, sonra başkalarına sahip çıkacaksınız.
ALİ ŞAHİN
(Gaziantep) – İnsanlığından utan! Kendi yoksulumuza da bakıyoruz. Yazık, yazık!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Hükûmet olmanın, devlet yönetmenin gereği budur.
ALİ ŞAHİN
(Gaziantep) – CHP’nin insanlık anlayışı bu mu? Sizin insanlığa bakışınız bu mu?
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Arkadaşlar, bugün Genel Başkanımız bize grup toplantısında bir tape izletti. Orada Sayın Başbakan öyle yoğun şekilde
gayret ediyor ki Sabah ve ATV’nin alımıyla ilgili, bir havuz oluşturmaya
çalışıyor, iş adamlarını arıyor. Dedim ki kendi kendime: Ya, Türkiye’de bu
kadar yoksul var, keşke bu ülkenin Başbakanı o yoksullarla ilgili havuz
oluşturmak için bu iş adamlarını arasaydı, “Verin bakalım o milyon dolarları,
en azından yoksullara gitsin.” deseydi. Türkiye’de yolsuzluğa giden paranın
yarısı yoksullara gitse, bu ülkede gerçekten ihtiyaç sahibi insan kalmaz
arkadaşlar.
HÜSEYİN BÜRGE
(İstanbul) – Sizin için geçerli.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Gelin bu adaletsizlikleri araştıralım, bununla ilgili “evet” oyu
vermenizi bekliyorum.
Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) – Sayın Başkanım, Bolu’yla alakalı bazı gerçek dışı rakamlar söz konusu
oldu.
BAŞKAN – Sizin
şahsınıza bir sataşmada bulunmadı.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Ben onun şahsına bir şey söylemedim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sataşma yok.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Sayın Başkan…
RAMAZAN KERİM
ÖZKAN (Burdur) – “Araştıralım.” dedi.
BAŞKAN – Bir
dakika arkadaşlar, şunu bir çözelim.
RAMAZAN KERİM
ÖZKAN (Burdur) – “Böyle bir şey var.” diyor, “Araştıralım.” diyor arkadaş.
BAŞKAN – Sayın Ercoşkun, sizin şahsınızla ilgili bir sataşmada bulunmadı,
size yerinizden açıklama hakkı verebilirim ama önce bir grup başkan vekilinizi
dinleyeyim.
Buyurun Sayın
Satır.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Sayın Başkanım, bizim dönemimizde…
RAMAZAN KERİM
ÖZKAN (Burdur) – Yani, böyle bir şey yok…
BAŞKAN – Sayın
Özkan, grup başkan vekilini duymuyorum, lütfen…
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Sayın Başkan, bizim dönemimizde kurulan Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışma Vakfı’nın faaliyetleriyle biz her zaman iftihar ettik fakat
uygulamada sıkıntılar olduğundan ve buna da bizim sebep olduğumuzdan
arkadaşımız bahsetti. Sataşmadan dolayı cevap vermek istiyoruz müsaade
ederseniz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Hayır, sataşma yok.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Sataşma yok efendim.
BAŞKAN – Buyurun.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Benim yerime Bolu Milletvekili arkadaşımız cevap verecek.
BAŞKAN – Buyurun
Ali Ercoşkun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İki dakika.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Efendim, ne sataşması var bunda?
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, şöyle bir uygulama yapıyoruz…
RAMAZAN KERİM
ÖZKAN (Burdur) – “Araştıralım.” diyor.
BAŞKAN - Sayın Ercoşkun, siz konuşun, ben açıklamamı sonra yapacağım.
Buyurun; iki
dakika.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
2.- Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun’un,
Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) – Sayın Başkanım, öncelikle teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; biraz önce, Bolu’da birlikte milletvekili olarak görev
yaptığımız Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili arkadaşımız bazı rakamlar
verdi, kendi şahit olduğu bazı durumlarla ilgili bilgiler verdi. Maalesef,
evet, belki gitmiş olduğu yerlerde bu durumlarla karşılaşmış olabilir ama Bolu
da, aynı diğer 80 vilayetimiz gibi devletin yardım eli uzattığı noktalardan
birisi. 2007 yılında sadece 358 bin liralık bir yardım bütçesi söz konusuyken,
2013 yılında bu rakam 10,2 milyon liraya çıktı. 358 bin lira nere, 10,2 milyon
nere?
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Fakir çoğalmış.
ALİ ERCOŞKUN
(Devamla) - Aynı şekilde 2007-2013 arasında 38 milyon liralık yardım bütçesi
Bolu’da bütün vatandaşlarımıza, ihtiyacı olan vatandaşlarımıza dağıtıldı.
Evde bakım
hizmeti 2007 yılında sadece 180 kişiye verilirken, 31/1/2014
itibarıyla bu rakam 1.186 kişiye yani 10 katına çıkmış durumda. Dolayısıyla,
engelli memur istihdamından işçi istihdamına kadar birçok noktada bu yardımları
Bolulu vatandaşlarımıza iletiyoruz.
Siz burada birçok
ithamda bulundunuz; işte, Kur’an-ı Kerim’e el basmaktan tutun… Yani dini
siyasete alet etmeyle bizi itham ederken diğer taraftan kendiniz de maalesef
böyle bir işin içerisine giriyorsunuz ama bu tabii, bizi şaşırtmıyor. Neden?
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Yaptıklarınızı anlattı.
ALİ ERCOŞKUN
(Devamla) - Bir taraftan başörtüsüyle alakalı kanunu Anayasa Mahkemesine
götürürken, diğer taraftan çarşaflılara rozet takmayı âdet edinmiş bir parti,
ancak bu şekilde bunları istismar edebilir diyorum.
Ben Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Bir şeyi
açıklamak zorundayım…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Biz açlardan söz ediyoruz, o başörtüsünden söz ediyor.
BAŞKAN – Sayın
İnce, lütfen…
Buyurun.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Efendim, konuşmamda ben sayın milletvekilliyle ilgili hiçbir şey
söylemedim ancak benim söylediklerimin doğru olmadığını söylemek suretiyle,
benim haksız ithamlarda bulunduğumu söylemek suretiyle…
ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) – Rakamlar ortada.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) - …beni açıkça hedef alarak sataşmada bulunmuştur. Sataşmadan dolayı söz
istiyorum efendim.
BAŞKAN – Şimdi,
bakın, Sayın Özcan, talebinizi anladım ama sizin söylediklerinizle ilgili,
sizin ileri sürdüğünüz fikirden başka bir fikir açıklamasında bulunmadı.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Efendim, dini siyasete alet etmekle suçladı beni, ne alakası var?
BAŞKAN – Sadece
“Sizin gördüğünüz olaylar da olmuş olabilir.” dedi.
Şimdi, normal
sataşma, İç Tüzük’e göre -sataşmanın düzenlendiği
maddede- ne size ne Ali Ercoşkun’a söz vermem
gerekiyordu. Açıklamamı yapıyorum ama maalesef, şöyle bir uygulama gelişti ve
gelişmekte. Sayın Satır, sizi hedef alarak söylemiyorum, bütün grup başkan
vekili arkadaşlarım aynı davranışta bulunuyorlar. Size de
Sayın Ali Ercoşkun’a da İç Tüzük’e
göre söz vermemem gerekiyor ama grup başkan vekilleri bu durumu uyguladığım
zaman söz istiyorlar, benim de doğal olarak, grup başkan vekillerine söz verme
gibi bir hassasiyetim var, sözü devrediyorlar, dolayısıyla İç Tüzük’ü sanki böyle bir arkadan dolanarak delme gibi bir
durum yaşıyoruz.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Dolandırmayacaksın Sayın Başkan.
BAŞKAN – Şu anda
bunun ben sadece böyle olmaması gerektiğini size açıklıyorum ama yaparsanız
tabii ki bir müeyyidem yok, sadece bu konuda hassasiyetle davranmanızı rica
edeceğim sayın grup başkan vekilleri.
Buyurun.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yoksulluktan bahsetti bizim milletvekilimiz, Sayın konuşmacı
başörtüsünden bahsetti…
ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) – Hayır, Kur’an-ı Kerim’den bahsetmedim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) - …partimizin tüzel kişiliğine bir saldırıda bulundu. Söz verirseniz
sataşmaya cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN – Size söz
vereceğim, siz de hakkınızı Özcan’a teslim edeceksiniz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ben hakkımı Sayın Özcan’a gönül rahatlığıyla devrediyorum.
BAŞKAN – Elbette
ki, Sayın Satır da gönül rahatlığıyla Sayın Ercoşkun’a
sözünü devretti, bunu vurgulamanıza gerek yok ama bu uygulamayı yapmasak çok
daha memnun olurum diye düşünüyorum.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yok, ben zorunlu olduğum için değil, gönül rahatlığıyla…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Özcan.
3.- Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın, Bolu Milletvekili Ali
Ercoşkun’un sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
milletvekilleri, öncelikle şuna çok şaşırdığımı ifade etmeliyim: “Efendim, biz
iktidara geldiğimizde 358 milyar lira yardım yapılıyordu.
ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) – 358 bin lira…
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Şimdi bu, 10,2 milyon liraya yani trilyon liraya çıktı. Nereden
nereye…” demesini yadırgıyorum, hani, Başbakanın üslubuyla. Ya, arkadaş, bunda
sevinecek bir şey mi var? Senin zamanında yoksulluk artmış Bolu’da, senin
zamanında ihtiyaç sahibi olan insan sayısı artmış, senin zamanında yardıma
muhtaç insan sayısı artmış. Bunda övünülecek bir şey var mı?
ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) – “Bolu’ya yardım yapılmıyor.” diyordun ya, onun karşılığında söyledim.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Sen keşke şunu söyleseydin: “Bolu’da bizim geldiğimizde 5 bin tane
işsiz vardı, şimdi biz bu sayıyı bine indirdik. Nereden nereye…” deseydin.
ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) – Onu da deriz, onu da söyleriz.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Şimdi, ben sana şunu söylüyorum: Sizin zamanınızda, geldiğinizde
Bolu’da 5 bin işsiz varsa şimdi bu sayı 12-13 bine ulaştı. Nereden nereye Ali
Bey, nereden nereye!
ALİ ERCOŞKUN
(Bolu) – İstersen o rakamları da veririz.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Bakın, şunu da söylemeliyim: Arkadaşlar, gelin, bu araştırma
önergesine, grup önerimize “evet” deyin, ben size Kur’an-ı Kerim üzerine yemin
ettirilerek yardım alan insanları Bolu’da göstereyim. Var mısınız?
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – Getir, getir, getir!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Var mısınız? Bakın, ben açık söylüyorum, evine kadar götüreceğim.
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – Gösterme, getir!
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Pazarlıkla yapma, getir onu, pazarlıkla yapma bu işi.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Bu insanların isimlerini buradan zikredip kendilerini ifşa etmek
istemiyorum.
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – İspatlayacaksın, ortaya bir şey atıyorsun, ondan sonra
konuşacaksın!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Bu insanları siz zaten yeterince utandırmışsınız.
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – On bir yıldır siyaset yapıyorum, Kur’an üzerine el bastırmadık
biz.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Hangi kaymakamın AKP’ye oy verilmesi karşılığında kömür yardımında
bulunduğunu ispatlamaya hazırım.
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – İspatlayabiliyorsan ispatla.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Benim buna yüreğim yetiyor. Peki, sizin bu önergeye “evet” demeye
ve kurulacak komisyonla birlikte Bolu’ya gitmeye, buradaki yoksul insanların
sorunlarını araştırmaya, hangi kaymakamın kömür yardımı karşılığında AKP’ye oy
istediğini görmeye yüreğiniz yetiyor mu, yetmiyor mu arkadaşlar?
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Elbette yetiyor, problem yok, getir hemen.
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – İspatla, tamam.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) – Mesele budur arkadaşlar. Yolsuzlukları konuşacağız, yoksullukları
konuşacağız, yoksulların sorunlarını konuşacağız. Konuyu başka yerlere çekmeye
çalışmayın.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – “Müftünün karısıyım” diyen gibi birisini bulur getirirsiniz.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Satır.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Kömür ve diğer yardımlar konusunda suistimal
yapıldığı ve kaymakamların bu konuda referans kullandığı konusunda…
BAŞKAN – Ne gibi
bir sataşma unsuru gördünüz?
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Kaymakamlığın “AK PARTİ’lilere
kömür dağıtın.” dediğini söyledi arkadaşımız, ona cevap vermek durumundayım
müsaade ederseniz.
BAŞKAN – Buyurun.
Biraz sonra İnce
de hazırlanacak herhâlde.
İki dakika…
4.- İstanbul Milletvekili Mihrimah
Belma Satır’ın, Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, bizim
iktidarımız döneminde kurulan bir sivil yapıdır.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Öyle mi, öyle mi! Baktınız mı ne zaman kurulmuş?
MİHRİMAH BELMA
SATIR (Devamla) – Özellikle, bu yapının kurulmasında emeği geçen birisi olarak
çok büyük bir memnuniyetle söylemek istiyorum ki, bu yapının içerisinde kamu
otoritesi, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri vardır.
Türkiye’de, hiçbir zaman yoksulluk sürdürülebilen bir şey olmasın, sayılar
azalsın diye bu yapılar kurulmuştur.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – 86’da kurulmuş olmasın!
MİHRİMAH BELMA
SATIR (Devamla) – Bu yapıyla birlikte, Türkiye’nin birçok yerindeki yardıma
muhtaç insanlar bilimsel yöntemlerle tespit edilmiştir. Bu konuda da çok
iddialıyız. Türkiye’de yoksulluğun azaltılması konusunda çalışmalar devam
etmekle birlikte, ihtiyaç sahibi olan insanlarımıza da insan onuruna yakışan
bir şekilde yardım ve destek politikaları ürettik ve bu çalışmalarımız devam
ediyor.
Eğer, sayın
vekilin söylediği gibi, AK PARTİ referansıyla bu yardımların yapıldığı ve bu
işin bir suistimale dönüştüğü, hak etmediği hâlde
evinde büyük model LCD olanların aldığına dair belgeleri, bilgileri,
dokümanları varsa anında ilgililere, ilgili birimlere, kaymakamlıklara,
valiliklere veya savcılıklara müracaat edebilirdi.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Yaptık, yaptık.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (Devamla) - Bu gibi konular maalesef siyasi malzeme yapılmaması gereken
konular.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Sayın Valiyi arayın, sorun, söyler size.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (Devamla) – Sizin artık uğraşacak başka bir şeyiniz kalmadı, bunlarla
uğraşmaya başladınız. Biz, bu yardımlarla övünç duyuyoruz. İnsanlara, daha az
gelirli insanlara destek politikalarına önem veriyoruz.
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Yardım değil, muhtaçlık.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Daha çok yardım yapın diyoruz, daha çok yardım yapın.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (Devamla) – Bilimsel değerlerle, bilimsel verilerle bu insanları tespit
etmeye çalışıyoruz. Yoksulluğun sürdürülebilir bir şey olmadığını tekrar
söylüyorum. Yoksullarımızın sayısının azalmasına yönelik çalışmalarımız da
devam ediyor.
Dinî konular da
-ki bu konudaki söylemlerinizi de şiddetle reddediyorum- Kur’an-ı Kerim
hepimizin başının tacıdır.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Onu söylüyoruz biz de, ayıp değil mi?
MİHRİMAH BELMA
SATIR (Devamla) - Ama bir Kur’an-ı Kerim’e el bastırılarak kömür dağıtılması,
kapılarına kömür bırakılması gibi basit bir konuyu da size yakıştırmadığımı
söylemek istiyorum.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Ayıp değil mi işte, ayıp değil mi o?
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Ayıp değil, şerefsizliktir o!
MİHRİMAH BELMA
SATIR (Devamla) - Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan, sayın grup başkan vekili “Sosyal Yardımlaşma
iktidarımız döneminde kuruldu.” dedi.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Mütevelli heyeti…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ya, yazık, ayıp, günah! Ta, Özal döneminde…
BAŞKAN – Tamam,
teşekkür ederim, kayıtlara geçti.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) – Ta, Özal döneminde…
BAŞKAN – Lütfen,
yoksulluğun siyasetini yapmayalım.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yani, bir dakika…
BAŞKAN – Buyurun.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkanım, bir taraftan Menderes’in, Özal’ın devamı olduğunuzu
söyleyeceksiniz, öbür taraftan Özal’ın kemiklerini sızlatacaksınız. Özal’ın
döneminde kurulmadı mı bu?
MEHMET GÜNAL
(Antalya) - Doğru.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Fak-Fuk Fon olarak kuruldu,
mütevelli heyetini biz oluşturduk.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Niye “Biz kurduk.” diyorsunuz bunu? Niye doğru bilgi vermiyorsunuz?
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen karşılıklı konuşmayın.
Sizi dinliyorum
ben Muharrem İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Kamuoyuna Sayın Satır’ın…
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Sayın İnce, Mecliste beraberdik, hatırlayın.
BAŞKAN – Lütfen
laf atmayın Sayın Kacır.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın grup başkan vekilinin bunu düzeltmesi lazım. Yazık, günah…
İHSAN ŞENER
(Ordu) – Özal da Menderes de bizimdir.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim, kayda geçti, ihtarınız kayda geçti, teşekkür ederim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sizden önce elektrik de yoktu zaten!
MEHMET GÜNAL
(Antalya) – Zaten sizden önce hiçbir şey yoktu!
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
2.- CHP Grubunun, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve
arkadaşları tarafından sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından yapılan
yardımlardaki keyfî uygulamaların araştırılması ve alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla 27/11/2013 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun 11 Şubat 2014 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerinde, aleyhinde
olmak üzere ilk konuşmacı Metin Külünk, İstanbul Milletvekili.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla, muhabbetle
selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisinin aleyhinde söz almış
bulunuyorum.
Tabii ki, biraz
evvel kürsüye gelen milletvekili arkadaşımız, özellikle yoksulluk üzerinden,
hepimizi irite edecek, rencide edecek iki hususu
ifade etti. Kendisini şuna davet ediyorum: Bahsettiği anlamda, kadim kitabımız
Kur’an’ın üzerine insanlara el bastırıp oy avcılığı yapan birileri varsa ya da
garibin gurebanın yoksulluğu üzerinden, oturduğu
mülki idare makamını kullanarak siyaset aracına dönüştüren mülki amir varsa hiç
grup önerisinin üzerinde pazarlık yapmaya gerek yok, hodri meydan! Getirin,
istediğinizi getirin, üzerinde duracak mıyız durmayacak mıyızı
birlikte göreceğiz. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
Türkiye,
tarihinin en önemli zorluklarından olan bir dönemi daha, çok şükür aştı. Bu
ülke, demokrasi ve istikrarın üstüne karabasan gibi çöken darbeler geleneğinin
farklı, yeşile bulandırılmış portakal rengi boyutunu da 17 Aralıkta savuşturdu
çok şükür. Türkiye 2023’e emin ve istikrarlı adımlarla yürüyor, siyaset ve
ekonomide istikrar devam ediyor çok şükür.
Biraz
hafızalarımızı tazeleyelim diyorum. Parlamentonun tüm üyelerinin her birinin
birbirimize son derece yüksek saygısı var, birbirimize saygı duyuyoruz. 17
Aralıktan bu yana, bu kürsüden, grubumuzun milletvekillerine ve partimize
yönelik işittiğimiz hakaretler karşısında tek cümleyle şunu söylüyoruz:
Es-selâm, es-selâm, es-selâm… Bunun manası şudur: Siz de emin ellerdesiniz, siz
de bizim dünyamızda güvendesiniz. Bize hakaret etseniz de bizim yüreğimiz o
kadar geniş ki sizin hakaretlerinize de selam deyip emindesiniz diyecek kadar.
Saygıdeğer
milletvekilleri, bir zihniyet sorgulaması yapmak istiyorum. Bu zihniyet, kimi
zaman bu ülkenin son seksen yıllık tarihinde askerî darbeler üzerinden kendini
gösterdi, kimi zaman İstanbul dükalığı üzerinden
gösterdi, kimi zaman sağda ve solda tek parti şeflik anlayışı üzerinden
gösterdi, kimi zaman da 17 Aralıkta olduğu gibi yeşile bulandırılmış turuncu
darbe girişimiyle kendini tazeledi. Türkiye bu anlayışı çok şükür iyi tanıdığı
için, sokakta milletin feraseti, Parlamentonun gücü ve bu ülkenin liderinin
dirayetli duruşuyla bu ülkenin demokrasi ve istikrarı üzerindeki vesayeti çok
şükür ortadan kaldırdı.
Bakın saygıdeğer
milletvekilleri, Türkiye’nin büyüyüp yeniden büyük Türkiye rüyasını dillendiren
tarihteki bütün liderleri ne yaşamış, bir kez daha sizlerle paylaşmak
istiyorum. Bu, Abdülaziz. Düşüşteki Osmanlıyı yeniden ayağa kaldırıp bir
küresel güç yapma noktasında siyaseten ve iktisadi anlamda ve askerî anlamda
Osmanlıyı yenilediği için başına gelen akıbet Abdülaziz’in boğdurulmasıdır.
Bu ise
cennetmekân Abdülhamid Han. Otuz üç yıl boyunca emperyalizme meydan okuyan,
devletin birliğini ve bekasını koruyan, modern bir devlet olma yolunda ülkede
akıl değişiminin mimarı olan cennetmekân Abdülhamid Han da Abdülaziz Han’ın
akıbetinin bir benzerine uğratıldı.
Bu fotoğrafa
dikkatle bakınız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün özel sektöre binbir emekle kurdurduğu uçak fabrikası tek parti şeflik
döneminde tencere üreten imalathaneye çevrildi. AK PARTİ iktidarında ise,
bakınız, bu milletin rüyaları gerçek oldu, millî tank üretimi başladı,
geçmişten gelen o akıl üretimi eyleme dönüştü, havuzlu çıkarma gemimizi
yapıyoruz.
TUFAN KÖSE
(Çorum) – Millî tankçılar cezaevinde, haberin var mı? Tankçılar cezaevinde,
gemiciler cezaevinde!
METİN KÜLÜNK
(Devamla) – Saygıdeğer milletvekilleri, ama hamdolsun ki bugün geldiğimiz
noktada artık, bu ülke, kendi millî savunma sanayisinde yerli üretimi yüzde 50
noktasına çıkarmış bulunmaktadır.
Saygıdeğer
milletvekilleri, 17 Aralıkta turuncu darbe girişimi olarak, portakal rengi darbe
girişimi olarak tezahür eden darbeci zihniyet… Ülkeyi CHP ve tek parti
cenderesinden kurtaran, ekonomik bir sıçramayı gerçekleştiren, yaşatan Adnan
Menderes de idam sehpasına yollandırılmıştır. Menderes’in suçu neydi?
Menderes’in suçu, bu milleti tarihiyle barıştırmak, Anadolu’yla barıştırmak, bu
ülkeyi yeniden coğrafyayla barışık bir ülke noktasına getirmek noktasında
attığı adımlardı ama Menderes’in akıbeti de idam sehpası olarak tecelli etti ne
acı ki. Keşke bugün, bu milletin siyasetin ve Parlamento iradesinin arkasındaki
güçlü duruşunu Menderes de görebilseydi, merhum Özal da görebilseydi.
Saygıdeğer
milletvekilleri, Türkiye karşıtı bu darbeci zihniyet, ülkenin içine düştüğü
krizden kurtaran Refahyol Hükûmetini de bu manşetlerle alaşağı etmişti. Hafızalarımız
çok uzakta değil, on sekiz yıl öncesinde. Yine bu ülkenin kalkınması için
çabalayan Sultan Abdülhamid’den Turgut Özal’a, Adnan Menderes’ten Recep Tayyip
Erdoğan’a her bir lider, aynı cümlelerle, bugünkü gibi itham edildi, iftira
atıldı, “diktatör” denildi ama onlar diktatör değildi, bu toprakların
yetiştirdiği millî liderlerdi. Millî lider olmanın bedeli, ecnebi akıl
tarafından “diktatör” olarak itham edilerek gölgelenmek istendi ama çok şükür,
Özal milletin bağrında yaşıyor, Menderes milletin bağrında yaşıyor, Abdülhamid
milletin bağrında yaşıyor, Abdülaziz milletin bağrında yaşıyor. Menderes’in
idamına imza atanlar, tarihin çöplüğünde…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Atatürk nerede yaşıyor? Atatürk nerede?
METİN KÜLÜNK
(Devamla) – Mustafa Kemal de yaşıyor, elbette yaşıyor. Mustafa Kemal’in de
yaşadıkları, bir gün, tarih üzerinde daha açık olarak ortaya çıkacaktır.
Mustafa Kemal’i cezalandırmak isteyen akılla, 17 Aralıktaki yeşile
bulandırılmış portakal rengi darbe girişimi arasında, 28 Şubatın aklı arasında
hiçbir fark yoktur. O da “millî devlet” dediği için -Mustafa Kemal-
cezalandırılmak istenmiştir ve Millî Şef üzerinden.
Saygıdeğer
milletvekilleri, bugün geldiğimiz nokta itibarıyla, bakın, sizin tarif
ettiğiniz Türkiye’yi size gösteriyorum: Bu, sizin Türkiye’niz. 1989-1994 arası
İstanbul. Bu da AK PARTİ belediyesinin İstanbul’u. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Birisinde kuyruk var, su bidonları var; diğerinde barajlar ve akan
sular var.
Sayın Bakanım,
siz de görüyorsunuz değil mi?
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Görüyorum, sağ olun.
METİN KÜLÜNK
(Devamla) – Bakın, Özal’a da “sivil diktatör” demiştiniz, Özal’a da.
“Erdoğan’ın da akıbeti Menderes gibi olacak.” diye birileri rakı masalarında
konuşuyor. Avcunu yalayacaklar. Bu millet liderini yedirtmedi, yedirtmeyecek.
Kimsenin endişesi olmasın.
TUFAN KÖSE
(Çorum) – İdam cezası kalktı, senin haberin yok herhâlde!
METİN KÜLÜNK
(Devamla) – Bakın sizin İstanbul’unuza, bakın: Ha İstanbul, ha Ruanda. Bak
bizim İstanbul’umuza: Lale bahçesi, bütün renklerin dans ettiği, raks ettiği
İstanbul. Aradaki fark: Bu sizin, bu da AK PARTİ iktidarının İstanbulu.
Bakın, bu sizin
17 Aralıkta arkasında durarak “Bir iktidar devşirebilir miyiz?” diye heyecan
duyduğunuz anlayışın adresini gösteriyorum size. 28 Şubat sürecinde “Hükûmeti
devirmemiz sizin de çıkarınıza olur.” diyen akıl, 17 Aralıkta da sizi böyle
kandırıyor. Size de diyor ki: “Bu Hükûmeti devirirsek bu sizin de çıkarınıza
olur.” Oysa, duracağımız yer sandıktır.
Ve şunu
söylüyoruz size: Bakın, sizin Türkiye’nizde ikna odaları vardı, şimdi başörtüsü
özgürlüğü var. Sizin Türkiye’nizde 28 Şubatta içi boşaltılan bankalar… IMF’e
borcu sıfırlanmış Türkiye var.
TANJU ÖZCAN
(Bolu) – Ya, yoksullarla bunun ne alakası var?
METİN KÜLÜNK
(Devamla) – Ve son söz olarak söylüyorum ki, size son söz olarak söylüyorum ki
bu millet liderini yedirttirmedi, yedirttirmeyecek.
Hepinizi
saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Herhâlde açıklama yapmamı istemiyorsunuz, değil mi Sayın Başkan?
BAŞKAN – Buyurun
Sayın İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Usulen
soruyoruz Sayın İnce, dinliyoruz ama usulen de soruyoruz. Sizin de açıklamanız
gerekiyor usulen ama…
Buyurun.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
5.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, İstanbul
Milletvekili Metin Külünk’ün CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Şimdi, tabii, millî değerleri kim tahrip etti, devletin
geleneklerini kim yok etti, kurumlarını kim diz çöktürdü, başkalaştırdı,
bunları çok iyi biliyoruz.
Lale Devri’ni
gösteriyor, İstanbul’da lale ektiklerini. Vallahi, Osmanlı da Lale Devri’ni
yaşadı ama sonra çöktü -mutlu bir azınlık yaratmıştı Osmanlı- tıpkı Osmanlıdaki
Lale Devri gibi siz de çöküş noktasındasınız.
İHSAN ŞENER (Ordu) – Umut fakirin ekmeği.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Bakın, şimdi, uçak fabrikasından tencere fabrikasına söylemini
yapacağınıza; SEKA’yı kim sattı, Etibank’ı kim sattı, Sümerbank’ı…
İHSAN ŞENER
(Ordu) – Biz sattık.
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Biz sattık.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – …limanları, bankaları, TELEKOM’u,
TEKEL’i, PETKİM’i, TÜPRAŞ’ı…
İHSAN ŞENER (Ordu) – Hepsini, evet.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Bu milletin doksan yıllık birikimlerini, bu fukara milletin doksan
yıldır dişinden tırnağından biriktirerek kurduklarını kim sattı?
BAŞKAN – Sayın
İnce…
MUHARREM İNCE
(Devamla) – O beğenmediğiniz tek parti döneminin, o beğenmediğiniz Cumhuriyet
Halk Partisi döneminin insanlarının yaptıklarını siz sattınız. Sizden önceki…
İHSAN ŞENER
(Ordu) – Artık sahibi olduğunuz bankaya para yatırmıyorlar mı?
BAŞKAN – Sayın
İnce, sataşmadan söz aldınız, sataşmaya cevap verin lütfen.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Sataşmaya cevap veriyorum zaten, partime sataştığı için.
BAŞKAN –
Partinize sataştı diye cevap vermiyorsunuz şu anda.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Zamanımı çalmayın efendim, zamanımı çalmayın, ekstra zaman
vermelisiniz bana.
BAŞKAN – Ben size
ekleyeceğim zamanı.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Buraya sataştı zaten.
BAŞKAN –
Zamanınızı ekleyeceğim, lütfen.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Sataştığı yer burası zaten.
BAŞKAN – Burası
değildi.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Neresiydi?
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Hanımefendi, burası.
BAŞKAN – Neyse
efendim.
Buyurun, devam
edin.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Bunları söylemedi mi?
BAŞKAN – Devam
edin.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Bunları söylemedi mi?
Ne söyleyeceğime
sizin karar verecek hâliniz yok!
BAŞKAN –
Gerekçenizi açıklamadınız Sayın İnce, bu nedenden dolayı açıklamanız gerekiyordu.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Siz sınıf başkanı değilsiniz, Meclis Başkanısınız.
BAŞKAN – Süreyi
ekleyin lütfen.
Buyurun.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Siz tek parti dönemine takıntılısınız. Altmış yıldır söylediğiniz
yalanın 2013 versiyonunu çıkardınız şimdi. “Camide
içki içtiler.” İmam diyor ki: “İçmediler.” “Yok, içtiler.” İmamı sürüyorsunuz.
İBRAHİM KORKMAZ
(Düzce) – Yalan konuşma!
MUHARREM İNCE
(Devamla) – “Camilere saman doldurdu.” yalanını altmış sene anlattınız, bir
altmış sene de “Camide içki içtiler.” yalanını anlatırsınız şimdi. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
İHSAN ŞENER
(Ordu) – Çöp dağları yalan mıydı İstanbul’da?
MUHARREM İNCE
(Devamla) – O zaman görüntüleri göster, görüntüleri göster.
Hani belediye
başkanının gelinine eli sopalı insanlar saldırmıştı, hani cuma günü bu
görüntüleri açıklayacaktınız? Ya, üzerinden üç mevsim geçti, aylar geçti, kırk
cuma geçti, niye açıklamıyorsunuz?
TUFAN KÖSE
(Çorum) – Yalan.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – İsmet Paşa… O camilere Trakya’da Alman ordularına karşı saman
doldurup içine silah koydular, silah. Ey tarih cahilleri, bunu okuyun da… O
silahlarla Türkiye’yi savunmak için yaptılar bunu.
İBRAHİM KORKMAZ
(Düzce) – Yalan be!
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Ya cahiller söylüyor bunu ya yalancılar söylüyor. Cahilseniz de
yalancıysanız da sizi Allah’a havale ediyorum. İnsaf, yazık, günah, ayıp! Bu
memleketin kurucularına altmış yıldır aynı yalanları söylüyorsunuz. Bıkmadınız
mı bu yalandan, utanmıyor musunuz daha hâlâ yalan söylemekten!
Teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Sayın
Külünk, buyurun.
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Sayın İnce konuşmasında, benim konuşmama istinaden “Utanmıyor
musunuz?” kelimesiyle şahsımı ve şahsımın üzerinden arkadaşlarımı itham ve
ilzam etmiştir, cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN – Siz,
şahsınıza laf atıldıysa ancak söz alabilirsiniz.
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Şahsımla ilgili kısma…
BAŞKAN – İki
dakika Sayın Külünk.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
6.- İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün, Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
METİN KÜLÜNK
(İstanbul) – Sayın İnce, teşekkür ediyorum. Siyasi tarih analiz gerektirir.
Elbette, bu ülkede insanlık tarihini de analiz edeceğiz, tekrar tekrar
edeceğiz, siyasi tarih üzerinden yeni çıkarımlarda bulunacağız; bu çok
doğaldır. Bu, çarpı sıfır demek değildir. Doğruları da söyleyeceğiz ama
bulunduğumuz noktadaki siyasi duruşumuzun gerektirdiği analitik eleştiriyi de
gerçekleştireceğiz. Bundan hiç alınmaya gerek yok; bakın, hiç gerek yok. Tarih
konuşuyor. Buyurun, ilk yolcu uçağımız, bu tarafta da “Uçak yerine düdüklü
tencere üretti.” Cevap… Sayın Ufuk Uras’ın babasının anılarını lütfen okuyun;
anılarında, İsmet Paşa ile Nuri Demirağ arasında, Yeşilköy Havalimanı’nın ilk
yapıldığı yerdeki konuşmayı tekrar tekrar okuyun.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ya yetmiş sene öncesini geç, sen ayakkabı kutularını anlat, ayakkabı
kutularını!
BAŞKAN – Sayın
İnce…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sen yatak odasındaki kasaları anlat kasaları, geç bunları!
BAŞKAN – Sayın
İnce, lütfen…
METİN KÜLÜNK
(Devamla) - Bakın, gazete ilanıyla satılan 16 cami; tarih konuşuyor.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sen paraları anlat, paraları, yeşilleri!
METİN KÜLÜNK
(Devamla) - Onların da cevabını veririz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Bak, 168 tane savcının yine yerlerini değiştirmişsiniz.
METİN KÜLÜNK (Devamla)
- Bakın, Mustafa Kemal Paşa ile İsmet Paşa arasındaki diyaloglar; bunları bugün
konuşacağız.
Bahsettiğiniz
ayakkabı kutularıyla ilgili konu hukuku intikal etmiş. Hukukun herkesin
hesabını görmeye gücü yetecektir. Ama, siz, bir hukuk
bürokrasisi üzerinden gerçekleştirilmek istenen, Parlamentoyu yok sayan,
seçilmiş iradeyi yok sayan darbe girişiminin arkasında durmayın. Bizim, o
insanların hukukta, mahkemede hesap vermesinden hiçbir grup milletvekili
arkadaşımız olarak endişemiz de yok, gocunduğumuz da yok.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) - Fezlekeler nerede? Fezlekeleri getirin o zaman!
METİN KÜLÜNK
(Devamla) - Bize bunların üzerinden gelip günlerdir hakaret etmeyi terk edin.
Biz insanız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
METİN KÜLÜNK
(Devamla) - Bizim izzetinefsimizle bu derece oynamaya hiç kimsenin hakkı yok
arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Külünk.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
2.- CHP Grubunun, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve
arkadaşları tarafından sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından yapılan
yardımlardaki keyfî uygulamaların araştırılması ve alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla 27/11/2013 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun 11 Şubat 2014 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN -
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisi lehinde Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık konuşacak.
Buyurun Sayın
Işık.
Sayın
milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini bir kez daha
hatırlatıyorum size ve konuşmalarınızı bunun üzerinden yapmanızı öneriyorum.
Cumhuriyet Halk
Partisinin grup önerisi sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarında yapılan
yardımlardaki keyfî uygulamaların araştırılması ve alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi konusundadır; lütfen, konuşmacılar bu içeriğe uygun davransınlar.
Lütfen, rica ediyorum, İç Tüzük’ü uygulamak zorunda
bırakmayın beni.
Çok özür dilerim
Sayın Işık.
Buyurun.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) – Bize gelince mi aklınıza geldi Başkanım, bize gelince mi aklınıza
geldi?
BAŞKAN - Çok özür
dilerim Sayın Işık.
Buyurun.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) – İki saattir Sayın Külünk’ü niye uyarmıyorsun? Niye uyarmıyorsunuz,
uyarı yapmıyorsunuz ona?
BAŞKAN – Sayın
Işık, buyurun.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, niye müdahale etmediniz? “Sizin
Türkiye’niz” dediği zaman niye müdahale etmiyorsunuz?
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, ben açıklamamı bütün Genel Kurula yaptım.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) – Ne konuştular Sayın Başkanım, ne konuştular da bizi uyarıyorsunuz?
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Şimdi mi aklınıza geldi Sayın Başkan, şimdi mi aklınıza geldi?
BAŞKAN - Her
tarafa aynı şekilde, eşit mesafede davranıyorum, herkese aynı vurguyu
yapıyorum.
Buyurun Sayın
Işık.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan, bu tutumunuzu kınıyorum.
Biz burada
yoksulları, yardımlaşmayı konuşurken düdüklü tencere muhabbeti yapılıyor,
dinliyorsunuz; tek parti dönemine laf edilince cevap veriyorum, sözümü
kesiyorsunuz. Eğer bir daha benim bu şekilde sözümü keserseniz hakkınızda
burada tartışma açarım.
BAŞKAN – Sayın
İnce, bana bu şekilde davranmaya hakkınız yok.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Üslubunuz hakkında burada tartışma açarım.
BAŞKAN - İç Tüzük’ü okursanız, aksine, kınama yetkisinin bana ait
olduğunu görürsünüz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Siz kendinizi kınayın o zaman, o zaman kendinizi kınayın.
BAŞKAN - Ben
bütün Genel Kurula hitap ettim “Lütfen konuya gelin, İç Tüzük’ü
bana uygulatmak zorunda bırakmayın.” dedim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yanlı tutumunuzu kendiniz kınayın o zaman.
BAŞKAN - Hiç
kimseyi hedef almıyorum.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – İstediğin İç Tüzük’ü uygula. İç Tüzük
senin sopan değildir.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) – İç Tüzük’ü uygulamadığınız için böyle
oluyor zaten.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Sayın Başkan…
BAŞKAN - Sayın
Halaçoğlu, grubunuzu hedef almadım.
Buyurun Sayın Alim Işık…
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Sayın Başkan, şimdi, kusura bakmayın ama konuşmanın en başından
beri neden hatırlatmadınız da sadece bizim temsilcimiz çıkınca bunu hatırlatma
ihtiyacını duyduğunuzu anlamaya çalışıyorum.
BAŞKAN – Çünkü bu
aşamada en üst noktaya geldi bu tartışmalar.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Ama bizimle ne alakası var?
BAŞKAN - Sizin
konuşmacınıza ve size yönelik bir davranış değildir. Kaç kere söylemem
gerekiyor inandırmam için?
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Ama Sayın Başkan, bundan önceki konuşmalarda hatırlatmadığınız bir
konuyu neden şimdi hatırlatma gereği duyuyorsunuz, bunu merak ediyorum.
BAŞKAN – Çünkü
artık işin dozajı kaçtı.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Siz ne konuşacağımızı biliyor musunuz Sayın Başkan?
BAŞKAN - Sayın
Halaçoğlu, grubunuza ve konuşmacınıza yönelik hiçbir davranışım yoktur. Başka
bir şey söylemiyorum.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Ama bizim grubumuz konuşurken konuşuyorsunuz.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Işık.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) - Taraflısınız, taraflı!
MEHMET GÜNAL
(Antalya) – “Alo Fatih” hattı mı çalışıyor?
ALİM IŞIK
(Kütahya) – Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubunun vermiş olduğu önergenin lehinde söz aldım. Bu vesileyle
ülkemizde 1986 yılından bu yana bir sosyal devlet anlayışı gereğinin sonucu
olarak yardıma muhtaç ailelerimize Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
bütçesinden yapılan yardımların dağıtımı sırasında yaşanan usulsüzlük ve
yolsuzluklar ya da haksızlıkların araştırılmasına yönelik bir önergeden
bahsediyoruz. Sayın Başkan konuyu hatırlattı, kendisine teşekkür ediyorum ama
ben bu önerge doğrultusunda konuşacağım Sayın Başkanım, hiç merak etmeyin.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim. Siz her zaman öyle yaparsınız zaten Sayın Işık.
ALİM IŞIK (Devamla) –
Değerli milletvekilleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bütçesinden
yasal kalemler üzerinden dağıtılan sosyal yardımları başlıklar hâlinde sizlerle
paylaşmak istiyorum öncelikle.
“Eğitim
Yardımları” adı altında şartlı eğitim yardımı, ücretsiz ders kitapları, eğitim
materyali, öğle yemeği giderleri, engelli öğrencilerin okullarına ücretsiz
taşınması, öğrencilere ev kiralama veya taşıma desteği ile yurt yapımı
kalemlerinden yardım yapılıyor. “Aile Yardımları” başlığı altında gıda
yardımları, barınma yardımları, yakacak yardımları yani kamuoyunun daha çok
“kömür yardımı” olarak bildiği yardımlar yapılıyor. “Engelli Yardımları”
başlığı altında engelli ihtiyaç yardımı kalemi üzerinden yardım yapılıyor.
“Sağlık Yardımları” başlığı altında tedavi destekleri yapılabiliyor, yine
şartlı sağlık yardımı destekleri yapılabiliyor ve “Özel Amaçlı Yardımlar”
başlığı altında da aşevleri, afet yani acil durum yardımları gibi yardımlar
yapılıyor.
Şimdi, bu
yardımların yapılmasında, sosyal yardımlarla vatandaşımızın desteklenmesinde
hiçbir sorun yok. Keşke imkânımız daha fazla olsa da daha çok insanımıza yardım
yapabilsek ama Türkiye gerçekleri bugün itibarıyla şunu gösteriyor değerli
milletvekilleri: Bugün yaklaşık 7 milyon aileye yardım yapılıyor yani Türkiye’deki
ailelerin yaklaşık üçte 1’i yardıma muhtaç hâle gelmiş. Üzerinde durmamız gerek
konulardan birisinin bu olduğunu düşünüyorum. Keşke bu üçte 1, beşte 1, onda 1
olabilse ama bugün yaklaşık 20 milyon ailenin üçte 1’ine yardım yapan bir
devlet hâline geldiysek bunun üzerinde durmamız gerektiğini düşünüyorum.
Değerli
milletvekilleri, bu yardımlarla ilgili önemli sıkıntılardan birisi, özellikle
seçim öncesi dönemlerde köy muhtarları ve mahalle muhtarları resmen baskı
altına alınıyor. Yani yardıma muhtaç ailelere, dağıtılacak kişilere bu
yardımların dağıtımı konusunda, köy ve mahalle muhtarları, özellikle iktidar
partisinin il ve ilçe yöneticilerinin baskısı altında, hak etmeyen ailelere bu
yardımları vermek zorunda kalıyor. Birinci araştırılması gereken sorun budur. Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki yardıma muhtaç, gerçek, bu
yardımı alması gereken insanlar, sadece siyasi partilerin kul arayışına uygun
cevap vermedikleri için, “Öyle olacaksa ben bu yardımdan vazgeçiyorum.”
dedikleri için yardımları alamazlarken muhtarların ve il, ilçe teşkilatlarının
belirlediği listelerde hiç yardıma muhtaç olmayan aile bireylerinin bu
yardımlardan yararlandığını görüyoruz. Bu, sıkıntıların birisidir.
İkincisi,
özellikle iktidar partisinin il ve ilçe yöneticilerinin referans olmadığı
kişiler kaymakamlıklar veya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından bu
yardımlardan yararlandırılmamaktadır. Canlı bir örnek vereceğim size: Kütahya
ili Emet ilçesinde çocuğu kan kanseri olan bir aile babası bu yardımları
alırken, bir gün kaymakamlığa gittiğinde “Kusura bakma, bu yardımı sana bu defa
veremeyeceğiz.” sözüyle karşılaşmıştır. Düzenli olarak Ankara’ya çocuğunu
tedaviye getiriyor. “Neden?” dendiğinde “Sen Adalet ve Kalkınma Partisi üyesi
değilsin veya üyesi olma teklifini kabul etmemişsin, kusura bakma.” İsmini
verebilirim.
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – Evet, lütfen ya.
ALİM IŞIK (Devamla) –
İsmini veririm, veririm abla, ben size veririm.
GÖKCEN ÖZDOĞAN
ENÇ (Antalya) – Verin, bana verin, olsun.
BAŞKAN – Sayın Enç, lütfen…
ALİM IŞIK (Devamla) –
Ama buradan veremem, buradan veremem.
Özel isteyen
arkadaşım varsa sizi görüştürürüm. Müdahale ettim, kaymakamlığı aradım. Bu
arkadaşımızın, bu kardeşimizin çocuğunu tedavi ettirebilmesi için bir 300 lira
daha lütfen almasına ben aracı olduğum için biliyorum. İsmini veririm. Çünkü
bunlar bu memlekete yakışmıyor, bu kaymakamlara yakışmıyor.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yüzlerce var böyle, yüzlerce, binlerce var.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Bunlar zalim, zalim.
ALİM IŞIK (Devamla) –
Bu sizin iktidar partisi il ve ilçe yöneticilerine hiç yakışmıyor çünkü siyasi
partiler hizmet etmek için önemli demokratik kurumlardır, kuruluşlardır. Bu
aracılıkta, partiye üye olursan veya partiye üye olma teklifine hayır diyorsan
buna göre yardım alırsın veya almazsın anlayışını hepimizin reddetmesi lazım.
Bu, yaşadığım canlı örnektir. Özellikle bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
İkincisi, engelli
vatandaşlarımızın birçoğu engellerinden dolayı bu kurumlara, kuruluşlara
gidemedikleri, aracı gönderdikleri için bu yardımları almada sıkıntı
çekiyorlar. Şimdi, vakıf yöneticileri diyor ki: “Engellinin buraya gelmesi
lazım.” Engellinin oraya gidecek hâli yok, evinde yatalak hasta. Buna şimdi
niye zorlama getiriyorsunuz? Bu sıkıntıyı çözmemiz lazım, araştırılması lazım.
Bir diğeri, kömür
ihtiyacı olmayan, evinde doğal gaz bağlı ailelere kömür yardımı yapılıyor,
özellikle seçim öncesinde. Bu insanlar aldıkları bu kömür torbalarını gizlice,
“satılamaz” ibaresi olmasına rağmen, gidiyorlar, kömür satan kuruluşlara verip
yarı fiyatına, üçte 1’i fiyatına paraya dönüştürerek bu işi suistimal
ediyorlar. Bunu araştırmamız, engellememiz lazım. Bunun örneklerini, medyaya da
yansıdığı için sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor.
Kömür yardımı yapılacaksa, gerçekten o kömürü yakacak, yardıma muhtaç ailelere
bu yardım yapılmalı. Evinde doğal gaz bağlı olan aileye hangi gerekçeyle kömür
yardımı yapılıyor, hangi gerekçeyle kömür torbaları istemediği hâlde evinin
önüne yıkılıyor, millete afişe ediliyor? Bunları iyi görmemiz lazım, iyi
anlamamız lazım.
Diğer taraftan,
iktidar partisinin il ve ilçe başkanlıklarına yardımsever vatandaşların yardım
çekleri teslim ediliyor, gelen insanlara bunlar kampanyayla dağıtılıyor. Bunlar
bu Türkiye’ye yakışmıyor. İktidar partisinin çok değerli milletvekili
arkadaşlarım, sizlerin de buna bina etmesi gerekiyor. Ben size gösteririm
cebimde olduğunu ama hoş olmayacağı için, belgesi olduğu için bunu konuşuyorum.
Bir iş adamı gidip de iktidar partisinin il başkanına “Bu çekleri, yardım
çeklerini dağıtın.” diyor, veriyorsa teşekkür etmek lazım. Ama bu iktidar
partisi gidip de bu çekleri kampanyayla yardıma muhtaç insanları sıraya dizip
imza karşılığı veya üye formunu doldurduktan sonra dağıtıyorsa ayıp olan budur.
Bu ayıbı önlememiz lazım. Onun için, bunlar hoş şeyler değil, bunların mutlaka
önüne geçilmesi gerekiyor.
Diğer taraftan,
bedelli askerlik paralarının şehit aileleri ve gazi ailelerine dağıtılması,
yardım edilmesi amacıyla toplanmasına yönelik burada bir kanun çıkardık.
“Bugüne kadar, bedelli askerlik paraları maalesef bu ailelere verilmedi;
‘yardım’ adı altında, bu ülkenin vatandaşı olmayan ama Türkiye’ye sığınmış
Suriyeli vatandaşlara dağıtıldı.” iddialarını bugüne kadar bu Hükûmet
cevaplamadı. Verdiğimiz önergeler cevapsız dönüyor. Şimdi, bunu söylememiz
lazım. Eğer, Suriyeli vatandaşlara bedelli askerlik parasının toplandığı
kaynaktan bu yardım yapıldıysa Hükûmetin yetkililerinin bunu açıklaması lazım,
milletin de bilmesi lazım. Şimdi, kanunu öyle çıkarıyorsunuz, parayı başka
yerde dağıtıyorsunuz. Bu hoş şey değil.
Sonra, rüşvet ve
yolsuzluk operasyonlarında adı geçen iş adamlarını hayırsever iş adamları
olarak kamuoyuna yansıtarak bu işin üstünü örtmeye kalkmanın Türkiye Büyük
Millet Meclisindeki hiçbir milletvekili arkadaşıma yakışmadığını söylemek
istiyorum. Hayırsever iş adamı milletin malını çalarak hayır yapmaz. Daha
sonra, Deniz Feneri davasında insanlarımızın hayır hasenat duyguları
köreltildi. Bunun üstüne hepimizin gitmesi gerektiğini düşünüyorum.
Onun için bu
önergenin yerinde bir önerge olduğunu ve araştırılmasının çok önemli olduğunu
ifade ediyor, önergeye evet oyu vereceğimizi paylaşarak hepinize saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Işık.
Bir şey mi
söyleyecektiniz?
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yoklama isteyecektim.
BAŞKAN – Biraz
daha beklemeniz gerekecek.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ben bir şey demedim, siz dediniz.
BAŞKAN – Ben
sordum size Sayın İnce, her şeye alınıyorsunuz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Hayır, alınmıyorum.
BAŞKAN – Sakin olalım
biraz, lütfen.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Hayır efendim, manidar oluyor! Biliyor musunuz, çok manidar bir
zamanda!
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisinin
aleyhinde son konuşmacı Mersin Milletvekili Sayın Ertuğrul Kürkcü.
Buyurun. (BDP
sıralarından alkışlar)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, bizim Türkiye’mizde böyle!
Var ya bizim Türkiye’miz! O nasıl Türkiye’ymiş? Sonuna kadar Türkiye bizim,
hepimizin.
BAŞKAN – Elbette, şüphemiz yok hiçbirinden.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) – Evet, ama müdahale etmediniz.
BAŞKAN – Elbette, hepimizin Türkiyesi.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan “Sizin Türkiye’niz…” dedi, müdahale
etmediniz.
BAŞKAN – Sayın
Konuşmacıyı dinleyelim.
Buyurun.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ
(Mersin) – Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; bu önerge elbette, mutlaka
araştırılması gereken bir büyük toplumsal sorunla ilgili; iki bakımdan, hatta
üç bakımdan.
Birincisi,
yoksulluğun kendisi ve Hükûmetin bu yoksullukla karşı karşıya gelme, bunları
ortadan kaldırma yönünde bir iradeye sahip olup olmadığı. İkincisi, şimdiye
kadar bu yolda ortaya konulmuş araçların adilane ve düzgün bir biçimde
kullanılıp kullanılmadığı. Nihayet, bu soru önergesinde ifade edildiği
şekliyle, Türkiye’deki yoksulların kendileri ile dışarıdan göçler yoluyla
Türkiye’ye gelen yoksullar arasında bu sosyal yardımların nasıl
bölüştürüleceğine ilişkin meseleler.
Birincisi, şunu
saptamamız yerinde olur: Yoksulluk ne Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti
tarafından yaratılmıştır ne de onun tarafından ortadan kaldırılabilir; tıpkı,
daha önceki hükûmetler tarafından kaldırılamadığı ve kaldırılamayacağı gibi.
Bu, Türkiye’de bütün hükûmetlerin sürdürmekle kendilerini yükümlü hissettikleri
kapitalist düzenin zorunlu sonucudur. Kapitalist düzen,
zenginler ve yoksullar, sömürenler ve sömürülenler, işçiler ve patronlar
olmadan olamayacağı için, kaçınılmaz olarak, kapitalizm yoksulluk doğurur,
kapitalizm eşitsizlik ve adaletsizlik doğurur ama hükûmetler bir sosyal kisveye
büründürmeden kendi siyasetlerini hükûmet edemeyecekleri için, her hükûmet de
bu yoksullukla şöyle ya da böyle mücadele edeceğine dair asla tutamayacağı
sözler verir, asla gerçekleşmeyecek programlar ortaya koyar çünkü yoksulluğun
temel kaynağı işsizliktir. Daha doğrusu, bunu daha genişlemesine,
genişliğine söyleyecek olursak, işçinin kapitalist piyasaya sunabildiği biricik
meta olan iş gücünün fiyatı durmaksızın azalırken diğer metaların, malların
durmaksızın yükselmesinin yol açtığı yoksunluk ve bunun sonucu olan yoksulluk
Türkiye’de, başka yerlere nispetle çok daha çarpık, çapraşık, adaletsiz ve
eşitsiz bir biçimde ortaya çıkıyor.
Türkiye,
kendisini genellikle Avrupa ülkeleriyle kıyaslamayı seviyor ama böyle
baktığımız zaman, Avrupa’da işsizlikle mücadelede hemen hemen en geride olan
ülke olduğu apaçık ortada. Bu bakımdan, Adalet ve Kalkınma Partisinin
temsilcilerinin burada çoktandır övündükleri gibi övünülecek hiçbir şey yok,
rakamlar ortada. Türkiye’de Nisan 2013’te 23 milyon 668 bin 942 kişi muhtaç
olarak görünüyor. Asgari ücretin üçte 1’inden az gelire sahip olanların sayısı
9 milyon 203 bin 853 kişi. 6,7 milyon hane yoksuldur Türkiye’de. Bu, neredeyse
nüfusun üçte 1’inin yoksul ve sosyal yardım olmaksızın kendi hayatını
sürdüremeyeceği bir tablodur ve bu tablo, öte yandan şu açıdan ilginçtir ki
yöneltilen eleştirilerin doğruluğunu onaylamak bakımından: Sadece 2013
Ocak-Nisan arasında, 1 milyon 53 bin 27 kişi daha bu yoksulluk yardımına muhtaç
olan kişiler arasına katılmıştır. Rakamların büyüklüğünü söylememe gerek yok,
Türkiye’nin nüfusuyla kıyaslayın, neredeyse bir yılın üçte 1’inde, bir kent
kadar nüfus yoksullar arasına katılıyor.
Adalet ve Kalkınma Partisinin bu yoksullukla mücadele bakımından
uyguladığı politikaların eşitsiz, adaletsiz ve ölçüsüz olduğu doğrudur, bununla
ilgili bir tartışmaya bile gerek yoktur ancak bir araştırma yapıldığında,
gerçekte ne kadar çok kaynağın ne kadar çok usulsüz ve kuralsız bir biçimde
kullanıldığını da görmek mümkün olacaktır fakat bütün bu kadar etrafında
kıyamet koparttığımız şey, ulusal gelirin sadece yüzde 1’i kadarı sosyal yardım
olarak dağıtılmaktadır. Dolayısıyla,
Türkiye’nin zengin azınlığı ve onun kapitalist düzenini sürdürmekle görevli
olan Hükûmet, aslında millî gelirin sadece yüzde 1’ini yoksullar arasında şu ya
da bu şekilde dağıtıyor olmakla kendisini Türkiye’nin gelmiş geçmiş
hükûmetlerinin en hayırseveri olarak göstermeye çalışıyor.
İşin doğrusu,
Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde usulsüz ve kuralsız da olsa yardımların
dağıtılmasında ve yardıma muhtaç kişilerin sayısında artış olmasına rağmen, bu
yardımların dağıtılmasına, yardıma muhatap olanlara “dilenci”, yardımı
verenleri “sadaka veren” olarak söylemek, göstermek, halka karşı bir
haksızlıktır. Doğrudan doğruya hakları olan, kamu bütçesinden mutlaka ve
mutlaka kendilerine düzenli ve kurallı bir biçimde aktarılması gereken yardımın
bir bölümünü kuralsız olarak aldıkları için insanları dilenci, onlara bunları
dağıtanları da sadaka dağıtıyor olarak değerlendiremeyiz.
Bizim istememiz
gereken -ki istiyoruz- bütün yurttaşlara onurlu yaşayabilecekleri bir
yurttaşlık gelirinin yarından tezi yok belirlenmesi ve bağlanması gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmak, bu ülkede doğmak, kendinden önceki
kuşakların bu ülkenin zenginliğine çalışarak, alın teri dökerek, emek vererek
katkıda bulundukları için, bu ülkenin kolektif zenginliğinin doğal sahibi
oldukları için, bütün yurttaşlarımıza onurlu yaşayabilecekleri bir yurttaşlık
gelirinin bağlanması en önemli meseledir. Kamu kaynaklarının
bu şekilde bölüştürülmesi mümkün olsaydı, aslında, bugün, yoksulluğun bütün bu
gösterişli yardım kampanyalarına rağmen bu kadar büyümesi söz konusu olmaz, tersine
bunda giderek artan bir azalış olabilirdi ama bu, şüphesiz, servet dağılımının
Türkiye’de değiştirilmesi, çok kazananlardan ve yüksek gelir sahiplerinden,
servet sahiplerinden yoksullara doğru bir kaynak transferini gerektirirdi. Adalet
ve Kalkınma Partisi, bu kaynak transferini asla yapamayacağı bir biçimde
kapitalizmin katarına altından zincirlerle bağlanmıştır. Bunun ayrıca
yolsuzluklarla berelenmiş olması bahsidiğerdir fakat
hiç yolsuzluk olmadan da yapacağı şey bundan başka bir şey değildi. Adalet ve
Kalkınma Partisinin hayal ettiği, ümit ettiği gelişme düzeyindeki ülkelere
baktığımızda, Amerika Birleşik Devletleri’ne baktığımızda, orada da yoksulluğun
diz boyu olduğunu, Almanya’da da yoksulluğun diz boyu olduğunu, Yunanistan’da
da yoksulluğun diz boyu olduğunu göreceğiz. O nedenle, yoksulluk ve kapitalizm
arasındaki organik ilişkiyi unutarak tartışmak beyhudedir.
Ancak, burada bir
sözcünün dile getirdiği “Bizim kendi yoksullarımız varken başkalarına nasıl
yardım yaparız?” sözünün de insan hakları ve göçmen hakları bakımından sorunlu
olduğunun altını çizmek isterim. Şöyle ya da böyle, Hükûmet yanlış siyasetleri
sonucunda Türkiye’yi bir şekilde sel gibi bir mülteci akınına maruz bırakmış
olsa da o gelen mültecilere kaynak dağıtmak, hak sağlamak, onların
-çocuklardan, kadınlardan başlayarak- hepsine kaynak yaratmak Türkiye’nin belli
başlı bir sorumluluğudur, bundan vazgeçilemez. Ancak, tabii, şu sorular
doğrudur: Bunlar hangi kaynaklardan aktarılıyor? Kimin hakkı kimden alınıp kime
veriliyor? Bütün bunlar meçhuldür, bu açıdan büyük bir kaos
vardır. Bu kaosun giderilebilmesi bakımından, bu
Meclis araştırmasına doğrusu ihtiyaç vardır. Bu çerçevede, bu Meclis
araştırması ihtiyacı açıkça ortadadır. Bu kaotik gidişe son vermek ve
yoksulluğun sebepleri üzerine yönelmek, Türkiye’de aşırı bolluğun kendisinden
doğan aşırı yoksulluğun en önemli insani sorun olarak karşımıza dikildiğini
görmek ve Türkiye’yi sömüren, yoksulları, ezilenleri, madunları ve mağdurları
sömüren, ezen devlet sermaye ortaklığının topluma hesap vermesini sağlamak en
önemli meseledir. Bunu yerine getirmek için Meclisi görevini yapmaya davet
ediyorum. Bu önergeyi verdikleri için de arkadaşlarımıza teşekkür ederim bu
vesileyle.
Hepinize iyi
günler. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu önerisini oylamaya sunacağım.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından
bir grup milletvekili ayağa kalktı)
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.
BAŞKAN - Yoklama
talebi vardır.
Şimdi tespiti
yapalım: Sayın İnce, Sayın Ayaydın, Sayın Akar, Sayın Öz, Sayın Özkan, Sayın
Serter, Sayın Aslanoğlu, Sayın Eyidoğan, Sayın
Kaplan, Sayın Özdemir, Sayın Tanal, Sayın Tayan, Sayın Aygün, Sayın Topal,
Sayın Köse, Sayın Balbay, Sayın Bayraktutan, Sayın
Kesimoğlu, Sayın Öz, Sayın Gürkan ve Sayın Korutürk.
Yoklama için iki
dakika süre veriyorum.
Yoklamayı
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı
yeter sayısı vardır.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri (Devam)
2.- CHP Grubunun, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve
arkadaşları tarafından sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından yapılan
yardımlardaki keyfî uygulamaların araştırılması ve alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla 27/11/2013 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun 11 Şubat 2014 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN – Öneriyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul
edilmemiştir.
Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu
maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
3.- AK PARTİ Grubunun, Genel
Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine; gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında bulunan 532
ve 423 sıra sayılı kanun tasarılarının bu kısmın 4 ve 13’üncü sıralarına,
bastırılarak dağıtılan 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin
ise kırk sekiz saat geçmeden yine bu kısmın 5’inci sırasına alınmasına ve diğer
işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; 11, 18 ve 25 Şubat 2014
Salı günkü birleşimlerinde sözlü sorular ve diğer denetim konularının
görüşülmeyerek bu birleşimlerde gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında yer alan işlerin görüşülmesine; 19
ve 26 Şubat 2014 Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü soruların
görüşülmemesine; 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin,
İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin önerisi
11/2/2014
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 11/2/2014 Salı günü (bugün) toplanamadığından, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Mustafa
Elitaş
Kayseri
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler” kısmında bulunan 532 ve 423 sıra sayılı kanun tasarılarının bu
kısmın 4 ve 13’üncü sıralarına, bastırılarak dağıtılan 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin ise kırk sekiz saat geçmeden yine bu kısmın
5’inci sırasına alınması ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesi,
Genel Kurulun;
11, 18 ve 25
Şubat 2014 Salı günkü birleşimlerinde sözlü sorular ve diğer denetim
konularının görüşülmeyerek bu birleşimlerde gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında yer alan işlerin
görüşülmesi;
19 ve 26 Şubat 2014
Çarşamba günkü birleşimlerinde sözlü soruların görüşülmemesi;
Haftalık çalışma
günlerinin dışında 14, 15 16 ve 17 Şubat 2014 Cuma, Cumartesi, Pazar ve
Pazartesi günleri saat 14.00’te toplanarak bu birleşimlerinde gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında yer alan
işlerin görüşülmesi;
11 Şubat 2014
Salı günkü (bugün) birleşiminde 266 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan
işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
12 Şubat 2014
Çarşamba günkü birleşiminde 380 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan
işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
13 Şubat 2014
Perşembe günkü birleşiminde 63 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
14 Şubat 2014
Cuma günkü birleşiminde 471 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
15 Şubat 2014
Cumartesi günkü birleşiminde 462 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan
işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
16 Şubat 2014
Pazar günkü birleşiminde 375 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
17 Şubat 2014
Pazartesi günkü birleşiminde 230 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan
işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar;
Yukarıda
belirtilen birleşimlerde gece 24.00’te günlük programın tamamlanamaması hâlinde
günlük programın tamamlanmasına kadar;
18 ve 25 Şubat
2014 Salı günkü birleşimlerinde 15.00–23.00 saatleri arasında;
19, 20, 26 ve 27
Şubat 2014 Çarşamba ve Perşembe günkü birleşimlerinde ise 14.00–23.00 saatleri
arasında çalışmalarını sürdürmesi;
546 sıra sayılı
Kanun Teklifi’nin, İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin ekteki
cetveldeki şekliyle olması önerilmiştir:
546 Sıra Sayılı
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/1967)
Bölümler Bölüm
Maddeleri Bölümdeki
Madde Sayısı
1. Bölüm 1
ila 26 ncı maddeler 26
2. Bölüm 27
ila 53 üncü maddeler
(Geçici
1 inci madde dâhil) 28
Toplam
Madde Sayısı 54
BAŞKAN – Adalet
ve Kalkınma Partisi Grubu önerisi üzerinde, lehinde olmak üzere ilk konuşmacı
Mehmet Doğan Kubat, İstanbul Milletvekili.
Buyurun Sayın
Kubat. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET DOĞAN
KUBAT (İstanbul) – Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım;
grubumuzun vermiş olduğu öneri hakkında lehinde görüşlerimi ifade etmek üzere
söz almış bulunuyorum, bu vesileyle de yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.
Değerli
arkadaşlar, önerimizde, 546 sıra sayılı Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve bir
kısım milletvekilinin bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik
yapılmasına ilişkin kanun teklifinin ki basında, kamuoyunda “AFAD yasası”
olarak da bilinen bu yasa teklifinin bugün gündeme alınarak görüşmelerine
başlamayı önermekteyiz.
Yine, önümüzdeki
pazartesi, yani 17 Şubata kadar gündemdeki uluslararası sözleşmelerin
görüşmelerinin yapılması, önümüzdeki hafta salı günü Meclisimizin saat üçten on
bire kadar, çarşamba ve perşembe günkü birleşimlerinde ise ikiden on bire kadar
çalışmasını önermekteyiz.
Bu AFAD yasası,
toplam 54 madde olup iki bölüm hâlinde görüşülecektir.
Önerimize
desteklerinizi bekler, yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup önerisinin aleyhinde ilk konuşmacı, İzmir Milletvekili
Sayın Mustafa Balbay.
Buyurun Sayın
Balbay. (CHP sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ALİ
BALBAY (İzmir) – Sayın Başkan, CHP İzmir Milletvekili olarak gündemdeki konu
üzerine söz almış bulunuyorum.
Sevgili
arkadaşlar, öncelikle Meclisin daha çok çalışma planlaması ve daha çok yasayı
Meclisten geçirmesi elbette bir icraattır ancak ben öncelikle – bugün, biraz
önce, Sosyal Yardımlaşma Fonu’yla ilgili konuşma da yapıldı- en büyük açlığın
özgürlük açlığı olduğunu sizlerle paylaşmak isterim.
Bugün Türkiye
Büyük Millet Meclisinin çatısı altında Anayasa Komisyonu 22 maddelik bir yeni
paket üzerinde duruyor. Çok yasa çıkarmak, bu Meclisin çok fazla çalışmış
olması, çok üretim yaptığı anlamına gelmiyor.
Sayın
milletvekilleri, bugün, Türkiye’de, pek çok kişinin -gerek cezaevlerinde olan
gerekse olmayan- pek çok yargılamalar nedeniyle kendisini özgür hissetmeyen pek
çok kişinin birinci açlığının özgürlük olduğunu ve bu Meclisin buna cevap
vermediğini vurgulamak isterim. Bu Meclisten çıkan ve özgürlükler
getirebileceği tartışılan her yasanın gerek cezaevlerinde gerekse onların
yakınları çevresinde nasıl algılandığını sizlerle şöyle bir örnekle paylaşmak
isterim: Türk filmlerinde vardır; ıssız çölün ortasında, bir kişiyi ağaca
bağlar zalim bir kişi ve o su istediğinde, gülerek bir metre ötesinden yere su
döker. İşte, bu Meclisin “Özgürlük getirebilir.” diye gündeme getirdiği ancak
devamında özgürlüklerin gelmediği yasalar böyle bir örneğe benziyor sevgili
arkadaşlar. Özellikle, iktidar partisinin son 22 maddelik çalışmasının, temelde
özgürlükleri getirmesinin kaçınılmaz bir toplumsal beklenti olduğunu paylaşmak
istiyorum.
Biraz önce Adalet
ve Kalkınma Partisi adına konuşan arkadaşımızın pek çok fotoğraf gösterdiğini
gördüm; laleleri gösterdi, barajları gösterdi. Ama, on
iki yıl boyunca -ben araştırdım bulamadım, varsa, arkadaşlar söylerlerse de
sevinirim- bin işçinin çalıştığı bir tek fabrika açılmadı Türkiye’de. Şu anda,
ekonominin sözüm ona patlama yaptığı, kalkındığı söyleniyor. Ama,
Türkiye’de kalkınma hızının cumhuriyet tarihinin genel ortalamasının üzerinde
olmadığını…
MEHMET ERDOĞAN
(Gaziantep) – Gaziantep’e gel de gör.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen sessizliğinizi koruyun, konuşmacıya saygı duyun,
lütfen.
MUSTAFA ALİ
BALBAY (Devamla) – …Türkiye’deki genel rakamın üzerinde olmadığını ayrıca
paylaşmak isterim.
Örneğin,
dövizdeki son artışla birlikte, arkadaşlar, Türkiye’de açlık sınırı olan 2
doların altında yaşayan insan sayısı arttı. Yeniden, fakirliğin konuşulduğu bir
ülke hâline geldik. Şimdi, tabii, dövizin artmasıyla birlikte ihracatın arttığı
söyleniyor. Şu anda, arkadaşlar, 1 liralık katkıyla ithalata dayalı ihracatın
yapıldığı sektörler var. O 1 liralık katkıyla, bazen yarım liralık katkıyla
ihracat yapılıyor ve sadece ihracat kısmı toplumla paylaşılıyor ama ithalat
kısmı paylaşılmıyor. Sağduyu sahibi ekonomistler, önceki gün benim de konuştuğum kişiler,
maalesef, bir felaket tellallığı yapmak da istemem ama bu gidişin bir krize
gebe olduğunu da paylaşıyorlar.
Ayrıca, tarımla
ilgili de… Ben, özgürlüğümün son iki ayında -bugün 61’inci günü- 19 şehir
dolaştım ve 128 konuşma yaptım, rastgele kahvelerde durdum arkadaşlar. Tarım
kesiminin tablosu şu: Bu Hükûmetin ekip biçmeyle fazla bir ilgisi kalmamış
arkadaşlar. Tarlalardan, vesaire topraktan… Bir tek lalenin gösterildiğini
gördüm. Eğer varsa “Şu binlerce dönümlük alanı biz yeni ekime açtık.”
diyebilirler ama sanıyorum, bu Hükûmetin tarımla ilgili tek ilgisi, Tarım Bakanının
soyadının “Eker” olması. (CHP sıralarından alkışlar) Bir başkası soyadı “Biçer”
olan varsa onu da koyup “Eker-Biçer” olabilir! Ama,
arkadaşlar, tarım potansiyelimiz 100 milyon insanı doyurabilecek durumdayken şu
anda, incir ve fındık dışında ithal etmediğimiz ürün kalmadı. Öteki ürünlerde
de, özellikle Türkiye’yle bütünleşmiş pek çok alanda, buğdaydan mercimeğe, pek
çok şeyin ithal edilmekte olduğunu… Ve şu anda, biz tarımı küçümsüyoruz ama
arkadaşlar, Amerika’nın özellikle tarım alanında, başta mısır ve buğday olmak
üzere dünyanın 1’inci ihracatçısı olduğunu düşünürsek, tarımın gerçekten hiç de
küçümsenmemesi gereken bir alan olduğunu ayrıca paylaşmak isterim.
Şimdi,
arkadaşlar, tabii, son dönemde, özellikle, ben ilk konuşmamda da Sayın
Dışişleri Bakanının kimi icraatını onaylamadığımı değişik şekillerde
vurgulamıştım. Tabii “Davutoğlu”nun “D”si düşünce “Avutoğlu” dediğimde
alındı; seviye düşüklüğü değildi, sadece bir harf düşüklüğüydü ama sizlerle
şunu paylaşmak istiyorum arkadaşlar. Ben baktım, araştırdım, yılda ortalama beş
yeni büyükelçilik açılıyor. Örneğin Gabon’a açılıyor, Papua Yeni Gine’ye
açılıyor, Honolulu gibi yerlere açılıyor ama arkadaşlar, bu zaman dilimi
içinde, düşünün, AKP iktidarı döneminde, şu anda, çevremizdeki dört ülkeyle hiç
ilişkimiz kalmadı, büyükelçimiz yok; Mısır’la, Suriye’yle, İsrail’le ve son
dönemde iyileşebilecekken -daha önceden kalan bir sorun olarak- Ermenistan’la,
büyükelçimiz yok. Yani, biz komşularıyla ilişkisini büyükelçilik düzeyinde
kapatmış ama uzak coğrafyalarda büyükelçilik açan bir ülke konumundayız dış
politika bağlamında.
Bunun dışında,
arkadaşlarım, ayrıca paylaşmak istediğim, özellikle de vurgulamak istediğim
durum: Biraz önce özgürlüklerin altını çizdim. Bunun yanında, özellikle
yargıyla ilgili uygulamalardan iktidar partisinin de yakınmakta olmasına -deyim
yerindeyse- seviniyorum çünkü bir konu sorun olarak masaya konursa çözüm
başlamış demektir.
Arkadaşlar, daha
dün, Gezi olayları nedeniyle İstanbul’da bir mahkeme iddianameyi reddetti,
Ankara’daki bir mahkeme de fidan dikmeyi terör faaliyeti saydı. Bunun başlıca
nedeni, şu anda, artık yargının bir hukuk zemininden çıkıp her mahkemenin
kendince bir karar verir olmasından kaynaklanmaktadır. Şu anda, arkadaşlar, 2
kere 2 Ankara’da 5 ediyor, İstanbul’da 8 ediyor, İzmir’de 2 ediyor, sonra da
bütün medya “2 kere 2 kaç eder?” diye demokratik bir tartışma içine girmiş
oluyor!
Arkadaşlar, medya
demişken ayrıca vurgulamak istediğim durum şu ki şu anda, bugünkü iktidar şöyle
bir hedef peşinde: Çok kanallı tek seslilik. Şimdi, sözüm ona, çok kanal varmış
gibi görünüyor ama gerçeğe bakıyorsunuz, bütün kanallar aynı sesi yansıtıyor.
Bu çok kanallı tek seslilik arayışı, arkadaşlar -iktidar dâhil- hiçbir iktidara
öteki ülkelerde de yaramamıştır, Türkiye’de de yaramayacaktır. Medyayla ilgili
tartışmalarda, siz, ne kadar sizden yana olsun diye çaba harcarsanız harcayın,
böyle bir iletişim çağında yayın organlarının sadece iktidarın sesi olmasını
beklediğiniz an, ne yaparsanız yapın, mutlaka farklı ses çıkacaktır, Türkiye’de
de bu yaşanmaktadır. Ancak, son dönemde yasal olan dinlemeler nedeniyle ortaya
çıkmış olan ses kayıtlarının iktidar partisinin sayın milletvekilleri
tarafından da ayrıca dinlenmesini ben dilerim.
Burada, AKP
iktidarı adına konuşma yapan arkadaşların yakın tarihimizle ilgili yaptığı
karşılaştırmalara bakınca şu soruyu sizlerle paylaşmadan geçemiyorum
arkadaşlar: Lütfen, düşünün, on iki yıl normalleşme süreci olur mu? Mademki
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihiyle karşılaştırıyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti’nin
tarihinde ilk on iki yılda yapılanları bir gözünüzün önüne getirin ve şu andaki
on iki yılı, hâlâ, Türkiye, normalleşme süreci içinde geçiriyor. Ve şu anda ilk
on iki yılın ardından bugün, iktidarın kendi içindeki koalisyonun arasındaki
çatışma -ben günde 25 gazeteyi okuyorum arkadaşlar- iktidar koalisyonunun
içindeki çatışmalara bakıyorum, sanıyorum yakında Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyinden barış gücü isteyeceksiniz. Böylesine, kavgada edilmeyecek sözlerin
paylaşıldığı bir tablo.
Sayın
milletvekilleri, ben “AKP” diyorum, siz “AK PARTİ” diyorsunuz ama…
HÜSEYİN FİLİZ
(Çankırı) – Ayıp oluyor, ayıp oluyor!
MUSTAFA ALİ
BALBAY (Devamla) - …sadece adının “AK PARTİ” olmasıyla ak olunmuyor gerçekten.
Bir Anadolu sözünü sizlerle paylaşmak isterim. Derler ki Anadolu’da işlerin
kötüye gittiği dönemlerde: “Her işte kara bahtım; karpuz kestim, ak çıktı.”
derler. AK PARTİ’nin adının bunu çağrıştırdığını
paylaşmak istiyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisinin lehinde son konuşmacı Kırıkkale Milletvekili
Sayın Ramazan Can, buyurun.
Ramazan Can…
Sayın Ramazan Can
salonda yok herhâlde.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Tamam efendim, oylamaya geçelim.
PERVİN BULDAN
(Iğdır) – Bir tane aleyhte var, bizim var.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan...
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan ben konuşacağım, ben.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, konuşmacı yoksa biz hazırız.
BAŞKAN – Müsaade
eder misiniz arkadaşlar, Grup Başkan Vekiliyle konuşuyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır, böyle bir usul yok yani konuşmacı yoksa…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) - Sayın Başkan, Ramazan Can’ın yerine AK PARTİ grubundan ben
konuşacağım.
BAŞKAN - Kim? Siz
mi konuşacaksınız?
Sayın Mustafa Elitaş, Kayseri Milletvekili; buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AYTUĞ ATICI
(Mersin) – Efendim, ondan önce biz istedik ama Sayın Başkanım. Tutanakları
getirtelim tutanaklardan bakalım.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, ben konuşacağım.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – AK PARTİ grup önerisini biraz sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinde
eğer milletvekili arkadaşlarımız oyladıkları takdirde…
KAMER GENÇ (Tunceli)
– Tutanaklara bak, ben ondan önce istedim. Hayır, konuşturamazsın onu.
BAŞKAN – Müsaade
eder misiniz? Lütfen, konuşmacı kürsüde.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır efendim, ben konuşacağım. Tutanaklara bak.
BAŞKAN - Sayın Elitaş bir dakika, ekleyeceğim sürenizi.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – “Ben konuşacağım.” dedim efendim.
BAŞKAN - Ben
“Konuşmacı yok.” diye bir şey belirtmedim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – “Yok.” dedin efendim.
BAŞKAN - Sadece
konuşmacıyı aradım, Grup Başkan Vekili “Ben konuşacağım.” dedi.
Buyurun Sayın Elitaş.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır efendim. Hanımefendi bakın, Sayın Başkan, lütfen…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır konuşturamazsın, tutanaklara bak.
BAŞKAN – Lütfen
yerinize oturur musunuz?
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır, ne “Lütfen yerine otur.”u? Sen
doğru dürüst Meclisi yönetsene! Ya Meclisi doğru dürüst yönetin!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Biraz sonra oylayacağımız AK PARTİ grup önerisini…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Mustafa otur, bırak; konuşma hakkı sende değil.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – …eğer değerli milletvekilleri oylarıyla kabul ettikleri takdirde…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Konuşma hakkı sende değil, tutanaklara bak.
İBRAHİM KORKMAZ
(Düzce) – Ya sen mi buranın amirisin be, otur yerine!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – …bugün gündemimizin ön sırasına çektiğimiz, Plan ve Bütçe
Komisyonunda cuma günü tamamlanan, temel yasa olarak görüşeceğimiz 53 maddelik
bir kanun teklifi mevcut. Bu 53 maddelik kanun teklifinin bugün bitimi diye
karar aldık ama muhtemelen siyasi parti gruplarıyla yapacağımız bir anlaşma,
görüşme çerçevesinde, herhâlde belirli bir maddesine gelene kadar devam
edebiliriz diye tahmin ediyorum, yarın da yine aynı şekilde. Pazar, pazartesi
gününe kadarki yapacağımız programı da gündemine getirmiş olduk.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bak, çok kötü Meclisi yönetiyorsunuz. Burada bu kişisel konuşmadır,
gruplar adına konuşma olmaz; grup önerisi hakkında 4 kişi konuşur.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Biraz sonra, geçen hafta perşembe günü
oylamada karar yeter sayısı bulunamayan kanun teklifinin oylamasını yaptıktan
sonra, yine geçen hafta aldığımız karar gereğince, 532 sıra sayılı Birleşmiş
Milletlerle ilgili uluslararası sözleşmenin oylamasından sonra herhâlde bu AK
PARTİ Grubu önerisi kabul edildikten sonra gündemimizdeki kanun tasarılarını
görüşmek üzere devam edeceğiz.
Ben, haftamızın
hayırlı olmasını, huzurlu olmasını temenni ediyorum.
Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubu önerisi üzerinde, aleyhinde olmak üzere Sırrı Sakık, Muş Milletvekili. (BDP sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan… Sayın Başkan, sana laf söylüyorum. Başkan, bakın, bu
grup önerisidir. Grup önerisinde alınan konuşmalar, İç Tüzük’ün
19’uncu maddesine göre, kişisel konuşmadır. Burada “grup adına” diye bir şey
yok. Kişisel, grup önerisinin 2 lehinde, 2 aleyhinde konuşulur; 19’uncu madde
böyle.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – 19’uncu maddede “şahsı adına konuşma” yazmaz.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Daha sen taze Başkansın, bu konuları bilmiyorsun.
BAŞKAN – Ben
burada ne yaptığımı gayet iyi biliyorum. Lütfen yerinize geçin.
Sırrı Sakık, buyurun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bilmiyorsun, bu kişisel konuşmadır.
BAŞKAN – Sayın Sakık, buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – 19’uncu maddede yazmaz.
BAŞKAN – Sayın Sakık, buyurun lütfen.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Şimdi, bak, tutumunuz hakkında söz istiyorum bu arkadaşımız
konuşsun da.
BAŞKAN – Buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – 19’uncu madde ne kişi yazar ne süreyi yazar, git bak 19’uncu
maddeye.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Öğren, öğren, öğren Mustafa, öğren, öğren. Hâlâ sen cehaletinden
kurtulamadın be.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – 19’a bak bakayım. 19’da kişisel konuşma yok.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bak… Daha öğrenemedin be!
BAŞKAN – Sayın Sakık, bir dakikanızı rica edeceğim.
Sayın
milletvekilleri, grup önerileri üzerinde buraya gelen konuşmacılar gruplar
arasında anlaşma üzerine…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Efendim, gruplar arasında anlaşma olmaz. Olur mu? Burada bağımsız
milletvekilleri de var.
BAŞKAN – …konuşma
sahibi olmuşlardır, söz sahibi olmuşlardır. Siz kendi grubunuzun kararına
uymuyorsanız o sizin sorununuz, o beni ilgilendirmiyor.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Efendim, cehaletini ortaya koyma, cehaletini ortaya koyuyorsun.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Sakık.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle
selamlıyorum.
Evet, AKP
Grubunun grup önerisi var; yeniden, her hafta salı günü Parlamentonun daha çok
çaba sarf etmesini, daha çok çalışmasını talep etmektedir. Buna biz grup olarak
varız; eğer AKP, gerçekten halkın özgürlüğüyle ilgili, gerçekten halkın
sorunlarıyla ilgili bir torba yasayı, bir demokratikleşmeyi hayata geçirecekse
biz de varız, her seferinde bizleri göreve davet ediyor ama gelen yasalarda
halkın refahı, halkın huzuru yok. Eğer, gerçekten, bugün, bu hafta içerisinde, bizim
uzun süredir seslendirdiğimiz, mesela hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili bir
yasal düzenleme olmuş olsaydı, biz de sizinle birlikte cumartesi de, cuma da,
pazar da, isterseniz gecenin şafağına kadar birlikte çalışalım. Ama, sizin, gerçekten, muhalefetin ve ülkemizin temel
sorunları olan sorunlarla ilgili bir duyarlılığınız yok, siz gerçekten… Mesela
Van’da birkaç yıldır deprem sorunundan dolayı yaşanan o sıkıntıları ortadan
kaldıracak yasal düzenlemeleri yapmak üzere Parlamentoyu biz göreve davet ediyoruz
ama siz bununla ilgili bir şey getirmiyorsunuz. Van’da yine üç gün önce o
çocuğun, Muharrem’in vefatıyla ilgili babasının, ailesinin yaşadığı sıkıntıları
gerçekten ortadan kaldıracak yasal bir düzenlemeniz varsa buyurun, hep beraber
olalım. Yani, sadece Muharrem bebek değil, Ceylan Önkolların, onlarca
bebeklerin bu ülkede nasıl yaşamını yitirdiklerine hepimiz tanıklık ettik. Ve
cezaevinde hasta tutsaklarla ilgili -elimizde- yaptığımız araştırmalar sonucu,
108 tane ağır hasta var ve bu hastalardan Aynur Epli,
Abdulhalik Orak, Abdullah Altan, Alican Işık yani 108
tane insan, Fatih Hilmioğlu… Ve bu insanların cezaevindeki sıkıntıları var. Bu
sıkıntılarla ilgili dönüp Parlamento bir yasal düzenleme yapmıyor.
Ve yine, bakın,
bu kadar sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz, daha yaz ayında Ali İsmail
Korkmaz’ın Eskişehir’de nasıl yaşamını yitirdiğine tanıklık ettik ve
Eskişehir’de, orada saldırıya maruz kaldı ve orada öldürüldü.
Daha önce de ona
benzer, Uğur Kaymaz da aynı şekilde Kızıltepe’de öldürülmüştü; 12 yaşındaydı,
bedeninde 13 kurşun vardı. Ve bunun mahkemesi Mardin’de görülmesi gerekirken
mahkemeyi Eskişehir’e aldırdılar bilinmeyen güçler ve sonra Eskişehir’de
Uğur’un katilleri aklandı.
Şerzan Kurt, Muğla’da
saldırıya uğradı -bir üniversite öğrencisiydi- polis silahını çekti ve öldürdü.
Kamera kayıtlarında var. Polis bir yıl içeride kaldı, o mahkemeyi de
Eskişehir’e verdiler ve orada katil aklandı.
Şimdi,
Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz yaşamını yitiriyor, Eskişehir’den dava alınıp
Kayseri’ye gönderiliyor. Yani, gerçekten siz bu ülkenin sorunlarıyla ilgili bir
yasal düzenleme yapıyorsunuz da muhalefet bu konuda size katkı mı sunmuyor? Tam
tersine, katilleri kollayan ve koruyan bir anlayış içerisindeyiz.
Ve Paris’te…
Barış sürecinden bahsediyorsunuz yani çözüm sürecinden bahsediyorsunuz. Çözüm
süreci olduğu dönemde Paris’te 3 kadın katlediliyor, 3 Kürt kadını
katlediliyor. Bununla ilgili bir araştırma mı yapıyorsunuz? Hayır. Çözüm
sürecini önemsiyorsunuz ve önemsediğinizi de söylüyorsunuz ama çözüm süreciyle ilgili
herhangi bir adımı da atmıyorsunuz. Bugünkü yaşadığınız bütün sıkıntıları…
Diyorsunuz ki: “Çözümle ilgili kararlı olduğumuz için bize kumpaslar kuruluyor,
bize tuzaklar kuruluyor; bize Oslo’da tuzak kuruldu, Habur’da tuzak kuruldu,
Paris’te tuzak kuruldu.” Peki, bu tuzakları nasıl araştıracaksınız, çözümü
nasıl hayata geçireceksiniz yani muhatap olduğunuz kesimlerle ilgili nasıl bir
yasal düzenleme yapacaksınız? Bu da yok. Şimdi, dönüp sormazlar mı size,
çözümle ilgili bu kadar ciddi bir hassasiyetiniz varsa ve gerçekten bu karanlık
güçler… Ve ben inanıyorum ki çözüm sürecidir Türkiye’yi bu kadar tetikleyen
süreç ama siz bunları görmüyorsunuz, çözüm süreciyle ilgili bir yasal düzenleme
yapmıyorsunuz. Bir yıllık bir süredir –söylüyoruz- kan yok, gözyaşı yok, ölüm
yok, tabut yok ama siz bu rehavete kapılıp yasal düzenleme denilen bir şey de
yapmıyorsunuz. Siz muhatap olduğunuz kesimlerle neyi konuşacaksınız, neyi
çözeceksiniz, hangi sorunu çözeceksiniz? Yani, eğer bir karşılıklı
helalleşmeden bahsediyorsak siz, Kürtlerin demokratik haklarını hayata geçirmek
gibi bir görevle karşı karşıyasınız. Yoksa sadece biz, siz geldik, karşılıklı
bir helalleşme, bir af… Böyle bir sorun çözülmez;
sorunlarımız yerli yerinde duruyorsa, Kürt sorunu eğer yerli yerinde duruyorsa,
demokratikleşmeyle ilgili küçük bir adım atılmamışsa; dil yasak, kültür yasak,
kimlik yasaksa; hâlâ on binlerce insan elinde silah dağlarda bulunuyorsa, hâlâ
on binlerce insan Mahmur Kampı’nda, orada mülteci hayatı yaşıyorsa bu iktidarın
bununla ilgili ciddi adımlar atması gerekir ama ne yazık ki siz, hâlâ, inşallahla, maşallahla bu işi geçiştirmeye çalışıyorsunuz. Şimdi,
artık bizim karnımız bunlara tok. Gerçekten biz ciddi ve biz gerçekten hilesiz
ve klişesiz, amasız, lakinsiz bir yol arkadaşıyız; onun için sizi göreve davet
ediyoruz. Bu yasal düzenlemelerle siz gerçekten adımlar atabilirsiniz. İlk
adım, bu hasta tutuklu ve hükümlülerin bir an önce özgürlüklerine kavuşması
gerekir.
Bakın, son
günlerde eski JİTEM’cilerin, eli kanlı, kirli,
onlarca, on binlerce Kürt’ün kanına elleri bulaşmış bir komutanın Sayın
Öcalan’la İmralı’da yaptığı bir görüşmeyi, bir montaj kaseti piyasaya
sunuyorlar. Kiminle? Onların yani Ergenekon’un kılıç artıklarıyla piyasaya
sürüyorlar ve açıkça da söylüyorlar: “Biz bu müzakere sürecini baltalamak adına
yapıyoruz.” Şimdi, bu kasetin bizim hayatımızda, Kürtlerde yani Kürt özgürlük
hareketinde, BDP’de ve Kürt halkında bir karşılığı
yoktur. Biz Sayın Öcalan’ı çok iyi tanıyoruz. Sayın Öcalan’ın bu topraklarda ne
istediğini az çok hepimiz, çok çok iyi biliyoruz çünkü 21 Mart 2013 manifestosu
halkların gönüllü birlikteliğini oluşturacak demokratik bir Türkiye’yi o gün de
söylüyor, o kasette de onlar var, bugün de diyaloglar var. Ama,
barış müzakereleri eğer bir müzakereye dönüştüğü an, biz gerçekten, Türkiye’de
eşit yurttaşlık temelinde demokratik bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz.
Onun için, bu
kasetleri piyasaya sunanlar, biz sizleri çok iyi tanıyoruz, sizlerin kimlere
hizmet ettiğinizi biliyoruz. Sizin bizim halkımızda, bizim yanımızda hiçbir
karşılığınız yoktur. Biz sizin bunları niye yaptığınızı çok çok iyi biliyoruz.
Asıl bunu bilmesi
gereken de iktidar partisidir. Eğer bunlar böyle silahlanmış, kuşatılmış bir
şekilde barış sürecine karşı böyle bir şantaj içerisindelerse sizin de
yapabileceğiniz tek şey, demokratikleşmeyi ve özgürleşmeyi hayata geçirmektir.
Onun ötesindeki bir yol, emin olun, sizin de sonunuz olur.
Biz ne yaparız?
Direne direne kazanacağız. Biz yoktan var olduk, ta otuz yıldır kavga ediyoruz,
birçok iktidarlarla da kavga ede ede geldik buralara ama diliyoruz, umuyoruz ki
ilk kez Türkiye gündemine gelen, bugüne kadar devam eden bu görüşmeler, bir yıllık
görüşmeler diyalogdan müzakereye geçer, bir an önce yasal düzenlemeler yapılır.
Yani, oraya gidip gelenler, orada Sayın Öcalan’la görüşmeleri sürdürenler yasal
düzenlemeyle bunu hayata geçirebilir. Bu size çok dostça bir öneridir.
Gerçekten samimiyseniz bunun gereğini yapmalısınız yani bu sorunu siyasetüstü bir sorun olarak görmelisiniz ve onun için adım
atmalısınız. Biz böyle görüyoruz ve böyle de değerlendiriyoruz, sizi de bu
noktada göreve davet ediyoruz. Yapmamız gereken en büyük yasa, gerçekten, halklar
arasındaki bu kavgayı bitirip kendi ülkemizde hukukun ve huzurun ülkesini
yaratacak barışın projesini hayata geçirmektir, gerisi hiçbirimize yarar
getirmez.
Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -
Teşekkürler.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubunun önerisini oylarınıza sunuyorum...
OKTAY VURAL
(İzmir) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN - Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, Sayın Başkan, Sayın Başkan… Biz sana “Başkan” diyoruz
ya, evvela bizi dinlemek zorundasın.
BAŞKAN - Benim
nasıl davranacağımı bana öğretmeyin.
Buyurun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Başını öne dikmenin ne anlamı var?
BAŞKAN - Buyurun,
saygılı saygılı konuşun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi, senin biraz önceki uygulaman yanlış.
İç Tüzük’ün
19’uncu maddesine göre verilen grup önerisi… Yanındaki o memurlarına sor, bilmiyorsun.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Onlar memur değil, vekil, vekil.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – O grup önerisi üzerinde 4 tane kişi -2 lehte, 2 aleyhte- konuşur.
BAŞKAN - Sayın
Genç, söylemek istediğiniz şeyi biliyorum, niye tekrar ediyorsunuz? Dinlemek
zorunda değilim bildiğim şeyleri tekrar etmenizi.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bir dakika canım…
Bak, ben orada
AKP’de lehte konuşan milletvekili olmayınca “Ben istiyorum sözü.” dedim
-tutanaklara bak- yanlış yaptın, tutumun hakkında 63’üncü maddeye göre usul
tartışması açılmasını istiyorum.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesini ben de
biliyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bir de siz söyleyin.
BAŞKAN - İç Tüzük’ün 19’uncu maddesindeki konuşmaların, konuşma
sürelerinin İç Tüzük’ün 63’üncü maddesine göre yapıldığını
da biliyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet.
BAŞKAN - Grup
önerilerinde şahıs adına konuşulduğunu da biliyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Ee, niye “grup” dedin ya? Biraz önce
“grup” dedin.
BAŞKAN - Müsaade
edin.
Ben,
milletvekilini çağırdığım zaman…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – O “Yok.” dedi, ben arkasından “Ben varım.” dedim.
BAŞKAN - …grup
başkan vekili yok…
Müsaade eder misiniz!
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Ben müsaade etmem, doğru konuş!
BAŞKAN - Daha
doğrusu, sizden izin almak zorunda da değilim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Doğru konuşmuyorsun.
BAŞKAN -
Birleşime elli dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.46
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 19.45
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin Altıncı
Oturumunu açıyorum.
İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan
gündeme alınma önergesi vardır; okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
D) Önergeler
1.- Ankara Milletvekili Sinan Aydın Aygün’ün, (2/130) esas
numaralı Pasaport Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/145)
15/3/2012
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
26/10/2011 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğum (2/130) esas no.lu Pasaport
Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nin,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçişleri Komisyonunda süresi içerisinde
görüşülmemesi nedeniyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün
37’nci maddesi gereğince doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını talep
ediyorum.
Gereğini arz
ederim.
Saygılarımla.
Sinan
Aydın Aygün
Ankara
BAŞKAN – Teklif
sahibi olarak Ankara Milletvekili Sayın Sinan Aygün konuşacak.
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
SİNAN AYDIN AYGÜN
(Ankara) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, bir de bir “sayın”ım
var, Sayın Mustafa Elitaş, Grup Başkan Vekilimiz, değerli
büyüğüm, değerli ağabeyim; vermiş olduğum kanun teklifi yeşil pasaport
uygulamasının iş âleminde geçerli olması konusunda bir kanun teklifi. Yeşil
pasaportu kimler alıyor? Bizler alıyoruz, eski bakanlar alıyor; 1’inci, 2’inci,
3’üncü derece memurlarımız alıyor, BDDK üyeleri alıyor, TMSF üyeleri alıyor ve
yukarıda saymış olduğum kişilerin eş ve çocukları alıyor. Tabii, bu arada,
büyükşehir belediye başkanları da görevleri süresince bunu alıyorlar. Bundan
bir müddet evvel, İçişleri Bakanlığına sormuş olduğum soru önergesinde, merak
ettik, Türkiye’de şimdiye kadar kaç tane yeşil pasaport alınmış diye. Alınan
pasaport sayısı 2 milyon 107 bin 426 adet, şu ana kadar alınan ama mevcut
kullanılanın sayısı da 993.267 adet. Yani ortalama 7 bin pasaport daha olursa 1
milyon diyebiliriz. 1 milyon pasaport devlet memurları olarak varsaydığımız
1’inci, 2’nci, 3’üncü derece memurlara veriliyor. Biz de
diyoruz ki: Bu kanunu, 2006 yılında -iktidara geldiğiniz zaman ben Ankara
Ticaret Odası Başkanıydım, Odalar Birliğinin de Konsey Başkanıydım- o zaman
hükûmetinizle bunu masaya yatırmıştık, aşağı yukarı üç dört gün de çalışmıştık,
bir noktaya getirmiştik, ama 2006 yılından sonra bu kanun bir daha çıkmadı, o
zaman da destek vermiştiniz.
Dediğimiz ne
bizim? Dediğimiz şu: İhracatın teşvik edilmesi için 30 milyon Amerikan
dolarından fazla ihracat yapan ihracatçıya -bu aşağı yukarı bin pasaport
ediyor- yıl içerisinde gelir vergisi konusunda illerde 1’inci, 2’nci,
3’üncülere, yine, kurumlar vergisinde illerde 1’inci, 2’nci, 3’üncülere, yine,
illerde ve ilçelerde oda başkanlarına verilmek üzere… Toplam pasaport sayısı,
bunların hepsini yaparsak 5 bin civarında hususi pasaport, yeşil pasaport
ediyor. Yani iş âlemine, ihracatçıya, çok vergi verene, kurumlar vergisi, gelir
vergisi verenlere, oda başkanlarına, bu kanun eğer buradan çıkarsa şayet, 5 bin
kişiye daha pasaport vereceksiniz. Ne kadar pasaportumuz vardı? 993 bin tane, 5
bin tane de ilave edince 998 bin tane olacak.
Şimdi, tabii ki
-ben böyle öngörüyorum ki- muhalefetten gelen bir teklif olduğu için biraz
sonra oylarınızla reddedeceksiniz. Ben de Kayseri’ye çok giden bir
milletvekiliyim, orada çok değerli dostlarım var, orada da şunu diyeceğim: “Ben
kanun teklifini getirdim -oda başkanlığını da ziyaret ediyorum- sizlere yeşil pasaport
verilecekti ama Sayın Mustafa Elitaş o gün Grup
Başkan Vekiliydi, alamadık.” Orada birçok vergi rekortmeni arkadaşım var,
onlara da aynısını söyleyeceğim, “Bu kanunun çıkmasını Sayın Mustafa Elitaş engelledi.” diyeceğim.
Yine, Konya’ya
gittiğim zaman -Hüseyin Üzülmez’i göremiyorum burada-
Konya Oda Başkanına diyeceğim ki “Sana yeşil pasaport verdirecektim ama Hüseyin
Üzülmez engelledi.” Bu arada Mustafa Ağabey’e de cevap hakkı doğmuş oluyor
dolayısıyla.
O yüzden kanunu
vermekteki amacımız, piyasadaki pasaportun yüzde yarımını iş âlemine vermeniz,
hepsi bu. Bu da sürekli olmayacak, eğer önümüzdeki sene bir daha vergi
rekortmeni olursa, bir daha ihracat şampiyonu olursa bir dönem daha uzayacak
yani birer yıllık aralarla uzayacak pasaportlar bunlar. Tabii ki bunun, burada,
biraz sonra oylarınızla ret olacağını da biliyorum ama benim hem ticaret odası
başkanlığı dönemimde hem de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine Konsey
Başkanlığı dönemimde bu kanunla çok uğraştık, sizinle de çok görüştük. O zaman
yeni iktidardınız, 2006 yılında, çok da sıcak bakıyordunuz. Sizlerle birçok
toplantı yaptık, milletvekilleriyle.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) – Zamanlaması manidar.
SİNAN AYDIN AYGÜN
(Devamla) – Evet.
Ama şu anda
geldiğimiz süreçte bu gerçekleşmedi. Burada ret olacağını da biliyorum ama
önümüzdeki günlerde bir torba kanun çıkarsa, bizim talebimiz 5 bin kişiye daha
pasaport vermek yani Türkiye’nin ihracatını yapan, Türkiye’nin vergisinin yüzde
95’ini veren kişilerin ellerine bir yeşil pasaport vermek, onları onore etmek, oda başkanını onore
etmek. Türkiye’de 367 oda başkanı var, 367 oda başkanı var. O yüzden kanunuma
destek verirseniz sevinirim. Vermezseniz, dediğim gibi, Kayseri’ye gittiğim
zaman Mustafa Ağabeyimizi şikâyet ederim.
Hepinize saygılar
sunuyorum.
Her şey
gönlünüzce olsun diyorum.(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Cevap hakkı verirsiniz herhâlde.
BAŞKAN – Size mi?
İsterseniz veririz cevap hakkı.
Diğer konuşmacı
Ankara Milletvekili Sayın Levent Gök, buyurun.
LEVENT GÖK
(Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ankara Milletvekilimiz Sayın
Sinan Aygün’ün Pasaport Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
üzerinde söz aldım. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Aslında, genelde,
arkadaşlarımızla görüştüğümüzde, iktidar olsun, muhalefet olsun, hemen hemen
herkesin birleştiği bir kanun teklifi. Bu kanun teklifinde
biz, özellikle sosyal demokrat bir parti olarak Türkiye’deki işverenlerimizin,
oda başkanlarımızın, ihracat yapan ya da yurt dışıyla iş yapan iş adamlarımızın
da Pasaport Kanunu’ndaki bir yasal engel nedeniyle alamadıkları yeşil
pasaportu, halk arasında tabir edilen yeşil pasaportu almak ve yurt dışına
çıkışlarının daha kolaylıkla gerçekleştirilmesini temin amacıyla verilmiş bir önergeyi
konuşuyoruz. Çok haklı, çok da masum bir kanun teklifi. Bunun sağa sola
çekilecek bir yanı da yok. Sayın Aygün’ün de belirttiği gibi, yaklaşık 5 bin
kişiyi ilgilendiren bu kanun teklifinde yeşil pasaport dediğimiz pasaportun
verilmesiyle iş adamlarımızın yurt dışına çıkışlarının daha serbest hâle
gelmesi, vize engeline takılmaması, küreselleşen dünyamızda ekonomik argümanların içinde iş adamlarımızın daha fazlasıyla yer
alması, kendilerine çıkartılan hukuki engellerin önlenmesi amaçlanıyor.
Yani bu konuda
bence iktidar partisi milletvekillerinin de bu kanun teklifini desteklemesinin
çok doğru olduğunu düşünüyorum. Yani iş adamlarımızın, ihracatçılarımızın, oda
başkanlarının yapacakları işte onları kolaylaştırıcı bir kanun teklifini
desteklemek herhâlde başta iktidar partisine düşen bir görevdir diye
düşünüyorum. Biz muhalefette olmamıza karşın… Türkiye ekonomisine daha fazla
katkı sağlanmasını, ihracatın yapılması suretiyle ya da yurt dışında alınacak müteahhitlik hizmetleriyle ya da satılacak mallarla, iş
adamlarımızın kuracakları ilişkilerle Türkiye’ye getirecekleri dövizin ya da
girdilerin Türkiye ekonomisine katılmasını ve Türkiye’nin de gelir düzeyinin
artırılmasını da doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen bir kanun teklifidir. Hem
ekonomik gerekçesi haklıdır hem hukuki gerekçesi haklıdır hem de siyasi
gerekçesi haklıdır ve gerçekten de, bir ana muhalefet partisinin iktidarla olan
diyalog ilişkilerine de katkı sağlayacak bir kanun teklifidir. Eğer bu kanun
teklifi reddedilirse iktidar partisinin, herhâlde, bir ana muhalefetin
getirdiği bu kadar haklı bir kanun teklifini niçin reddettiğini kamuoyuna
açıklaması gerekir.
Şimdi elbette
bunları söylüyoruz ama ben kanun teklifinin oylarınızla reddedileceğini
biliyorum. Neden biliyorum? Biz muhalefet olarak işverenlerimizin önünü açmak
isterken siz de işverenlerimizin iktidarınıza bağımlı olmasını istiyorsunuz.
İstiyorsunuz ki Türkiye’deki işverenler, iş adamları sadece iktidarınızın
kontrolündeki kamu ihalelerine girebilsinler, onlardan nemalansınlar, size mahkûm
olsunlar; işte, Sabah, ATV fezlekesinde olduğu gibi, bir televizyonun kurtuluşu
için aralarında para toplamaya mecbur edilsinler. İktidarın çökerttiği kurumlar
para toplamaya mahkûm edilerek, sizden iş almaya mahkûm edecek bir düzeni
amaçladığınız için iş adamlarımızın yurt dışına rahatça giriş çıkışlarını
yapacağı bu kanun teklifini reddedeceksiniz.
Medyaya
getirdiğiniz sınırlamalar ortada, yargıya getirdiğiniz düzenlemeler ortada.
Herkesi kendinize
bağlamak istiyorsunuz, doğal olarak işverenleri de kendinize
bağlamak istiyorsunuz. Yahu, bırakın bir nefes alsınlar. Yani, iş
adamlarının görevi ATV’yi, Sabah gazetesini kurtarmak değil ki. Ama kamu
ihalelerini sizden alacaklar, siz de onlara talimat vereceksiniz “Şu kadar
parayı toplayın.” İş adamlarımızın önünü açalım değerli AKP’li milletvekilleri;
iş adamlarımız, Türkiye’ye katkı sağlasınlar, yeni kazançlar getirsinler, yeni
katma değerler getirsinler, size mahkûm olmaktan da kurtulsunlar. Türkiye’ye
gelecek her para, her girdi Türkiye’nin millî gelirinin yükseltilmesine çok da
katkı sağlar diye düşünüyoruz.
Bu kadar haklı
gerekçeli olan bir kanun teklifini desteklemezseniz biz de sizleri herkese
şikâyet ederiz.
Hepinize saygılar
sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, Sayın Aygün ismimden bahsederek…
LEVENT GÖK
(Ankara) – Ama iyi bahsetti.
BAŞKAN – İyi
bahsetti Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Ben de kanunla ilgili bir görüş belirtmek istiyorum.
BAŞKAN – Ben
anlamıyorum yalnız, çok konuşuluyor.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, sataşma anlamında değil, ben…
SİNAN AYDIN AYGÜN
(Ankara) – Sataştım Başkanım, sataştım.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Aygün sataşmış bana Sayın Başkanım.
SİNAN AYDIN AYGÜN
(Ankara) – Sataştım efendim.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen, Grup Başkan Vekili konuşuyor, ben de dinlemek
zorundayım ki işlem yapacağım.
Buyurun Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, izin verirseniz “sataşma” demek nezaketsizlik olur,
Sayın Aygün konuyu gerçekten nezaket çerçevesinde anlattı yasayla ilgili. Ben
de bu konuyla ilgili iki dakika görüşlerimi beyan etmek istiyorum.
BAŞKAN – Açıklama
yapacaksanız yerinizden söz vereyim.
Buyurunuz Sayın Elitaş.
VII.- AÇIKLAMALAR (Devam)
2.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın,
Ankara Milletvekili Sinan Aydın Aygün’ün Pasaport Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine
ilişkin bir açıklaması
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Aygün’ün
getirdiği kanun teklifi genel manasıyla baktığımızda gerçekten doğru bir
teklif. Ben, 1994 yılında Akdeniz Demir ve Demir Dışı
Metaller İhracatçıları Birliği Başkan Vekili olarak göreve başladığım, 2004
yılına kadar devam ettiğim süre içerisinde, Türkiye’de ihracat yapıp Türk
ürünlerini dünyanın her tarafına pazarlayan ve ihracatın 30 milyar dolardan 150
milyar doları aşan bir seviyeye getiren iş adamlarının gümrükten çıkarken, yurt
dışına çıkarken belirli bir taltif görmeleri gerektiğine inanan birisiyim.
Çünkü, bu ülkeye istihdam yaratarak, ihracat yaparak, üretim yaparak
katkı sağlayan iş adamlarının devlet memurlarının üst düzeyinde olanlar gibi en
azından bir itibar görmeleri kanaatindeyim. Yalnız, bu kanun teklifi üzerinde
baktığımızda -ben de Sayın Aygün’le şimdi paylaştım- bunun genel Pasaport
Kanunu içerisinde düzenlenmesi gerektiğini ifade ediyorum. Şu anda biz İç Tüzük’ün 37’inci maddesine göre önergeyi kabul ettiğimiz
takdirde görüşme anlamına gelmiyor. Önergeyi kabul ettiğimiz takdirde kırmızı
gündemin sonunda bir yerde durmasıyla ilgili bir sonuç ortaya çıkıyor. Biz bu
konuyla ilgili…
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Bundan daha kolay gelir.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) - Daha kolay gelmez, İç Tüzük 37’yle ilgili tekrar bir istekte
bulunursunuz, o gelir.
Şimdi, İçişleri
Bakanlığının, Dışişleri Bakanlığının bu konuyla ilgili çalışmaları var. Mesela,
burada bir örnek vereyim: Büyükşehir belediye başkanlarının görevleri sürecince
yeşil pasaport almalarını düzenliyor, “Görevleri bittiği anda yeşil
pasaportları gitsin.” deniyor. Türkiye’de 30 vilayette büyükşehir belediye
başkanlığını beş yıl veya uzun süreler yapmış kişilerin aldıkları yeşil
pasaportun benim kanaatimce ömür boyu devam etmesi gerekir. Nitekim,
bizim yaptığımız daha önce Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin özlük
haklarını düzenleyen bir kanun teklifinde milletvekillerinin, milletvekilliği
görev süresi bitmiş olanların da kırmızı pasaportlarının alınmamasıyla ilgili
bir durum vardı, onunla ilgili bütün siyasi partilerin yaptığı bir imzalı
teklif vardı ama maalesef sadece AK PARTİ milletvekillerinin imzasıyla şu anda
Türkiye Büyük Millet Meclisinin komisyonunda bulunmakta. Açıkça ifade ediyorum,
Sayın Aygün’ün verdiği…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –
Toparlarsanız Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) - …teklif esas itibarıyla düzgün bir teklif, olumlu bir teklif ama bu
teklifin komisyonlarda görüşülmeden Türkiye Büyük Millet Meclisi nezdinde
tartışılmasının sonuçlarının olumsuz olabileceği kanaatiyle, AK PARTİ Grubu
olarak, mantık olarak doğru olduğunu ama düzenleme açısından olumsuz
olabileceğini düşünerek olumsuz kanaat belirttiğimi ifade ediyorum.
Saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
D) Önergeler
(Devam)
1.- Ankara Milletvekili Sinan Aydın Aygün’ün, (2/130) esas
numaralı Pasaport Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/145) (Devam)
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Gündemin
“Oylaması Yapılacak İşler” kısmında yer alan Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın
açık oylamasına başlıyoruz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Milli Savunma
Komisyonu Raporu (1/877) (S. Sayısı: 534) (x)
BAŞKAN - Daha
önce açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılması kabul edilmişti.
Oylama için şimdi
iki dakika süre veriyorum.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN –
Pusulaları okuyorum:
Sayın Çağatay
Kılıç? Veysel Eroğlu verdi adına.
Sayın Ahmet
Davutoğlu? Sayın İsmet Yılmaz verdi.
Oğuz Kağan
Köksal? Burada.
(x)
534 S. Sayılı Basmayazı 6/2/2014
tarihli 58’inci Birleşim Tutanağı’na eklidir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Davutoğlu nerede yahu?
MİLLÎ SAVUNMA
BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Ona vekâleten ben kullandım.
BAŞKAN – Beşir
Atalay? Burada.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Yahu vekâleten olur mu oy kullanma?
BAŞKAN – Sayın
Gürsoy Erol? Burada.
KAMER GENÇ (Tunceli)
– Sayın Başkan, yoklamada vekâlet olmaz.
YAHYA AKMAN
(Şanlıurfa) – Yoklama değil oylama bu!
BAŞKAN – Sayın
Ülker Can…
Sayın Ali
Babacan’a vekâleten Sayın Beşir Atalay…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Oylamada vekâlet olmaz!
BAŞKAN – Açık
oylamada vekâleten oy kullanma olur.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Vekâleten oy kullanma olmaz. 184 olması lazım.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, siz devam edin.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Yoklamada vekâlet olmaz.
BAŞKAN – Biz açık
oylama yapıyoruz Sayın Milletvekili, açık oylama yapıyoruz. Lütfen, biz açık
oylama yapıyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, doğrudur.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır efendim, yoklamada vekâleten olmaz.
BAŞKAN – Hayır,
biz açık oylama yapıyoruz, lütfen…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Açık oylama ama 184 olması lazım.
BAŞKAN – Açık
oylama sonucunu açıklıyorum:
“Kullanılan oy sayısı : 185
Kabul : 181
Ret : 3
Çekimser : 1 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Muharrem
Işık Muhammet
Bilal Macit
Erzincan İstanbul”
Böylelikle,
tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
Sayın Bakan bir
teşekkür konuşması yapacak, böyle bir talepte bulundu.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MİLLÎ SAVUNMA
BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; değişen
şartlar, askerlik süresinin kısalması ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yeniden
yapılanmasına uyum amacıyla 15 kanun ve 1 kanun hükmünde kararnamede değişiklik
yapılmıştır. Değişikliğe konu alanlardan birisi, hava değişiminde geçirilen
sürelerin askerlik hizmetinden sayılacak kısmın yeniden düzenlenmesidir.
(x)
Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
Bir diğer
değişiklik konusu, yedek subay aday adaylarının test ve mülakat merkezlerine
sevki uygulamasına son verildiğinden bakaya durumu yeniden tanımlanmış ve bu
durumda olanların geldikleri takdirde birliklerine sevk edileceklerine dair
düzenleme yapılmıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun kimlik
kartları, özlük dosyaları ve sosyal hizmetlere ilişkin hükümleri günümüz
ihtiyaçları da dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir. Orduevleri, askerî
gazinolar, kışla gazinoları, özel, yerel ve kış eğitim merkezleri ile askerî
kantinlerde mehmetçiğin çalıştırılması uygulamasından
vazgeçilmektedir. Ayrıca, bu yerlerde çalışan personelin de uzman olması
gerekmektedir. Bu çerçevede, bahse konu tesislerin tamamında veya belirli
bölümünde verilen hizmetlerin üçüncü şahıslara kiralanması, işlettirilmesi veya
hizmet alımı yöntemiyle karşılanması için düzenleme yapılmıştır. Ayrıca, söz
konusu tesislerin vergi mükellefiyetliği konusundaki tereddütler de
giderilmiştir.
Türk Silahlı
Kuvvetlerinin general, amiral kadroları ile son dönemde teşkilat yapısında
meydana gelen değişikliklere uygun olarak Yüksek Askerî Şûra çalışmalarına
yönelik hükümler güncellenmiştir. Zaman zaman emeklilik, sağlık, istifa veya
zorunlu nedenlerle yıllık kontenjan dâhilinde terfi ettirilecek sayıda üst
rütbeli personel bulunmaması hâlinde komuta kademesinde bir zafiyet oluşmasını
önlemek için Yüksek Askerî Şûranın terfi ve emeklilik değerlendirmelerinin
geniş bir çerçevede ele alınmasına imkân sağlanmıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kabul edilen yasayla gerek görevde gerekse emekli olan
personelin özlük haklarında iyileştirmeler yapılmıştır. Görevleri sebebiyle
haklarında kamu davası açılmış ancak, beraat eden Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin
avukatlık asgari ücret tarifesine göre avukatına ödediği ücret ile dava
masrafları yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, devlet memurlarında olduğu
gibi, kurumların bütçesine konulacak ödenekten karşılanacaktır.
Bu arada, yasanın
Meclisimizde görüşülmesi sırasında, sanıkları arasında Türk Silahlı Kuvvetleri
mensuplarının bulunduğu davalar için birtakım değerlendirmeler yapılmıştır. Bu
davalarla Türk Silahlı Kuvvetlerinin yargılandığı ifade edilmiştir. Bu doğru
değildir. Sanıklar arasında öğretim üyeleri de var, milletvekilleri de var,
gazeteciler de var. Hiç kimse çıkıp öğretim üyelerinden dolayı “Üniversiteler
yargılanıyor.”, milletvekillerinden dolayı “Türkiye Büyük Millet Meclisi
yargılanıyor.” ya da gazetecilerden dolayı “Gazeteler yargılanıyor.” demedi.
Suç ve suç ihdası şahsidir; yargılanan, hukuku ihlal ettiği iddiasıyla mahkeme
karşısına çıkarılan kişilerdir, onların ait olduğu kurumlar değildir.
Bir vekilimiz
“Askerî casusluk davasında yok yok” tabirini kullandı; bu, bir diğer ifadeyle “Ne
ararsan var.” demektir.
Hukuku ihlal eden
hareketlerle sair eylemlerin birbirinden ayırt edilmesi hukuk devletinin
gereğidir, hâkime düşen görev de suçlu ile suçsuzu ayırt etmektir; yargı bunun
için vardır.
Ceza yargılaması
süreci ile disiplin mevzuatı doğrultusunda işlem yapılması süreci iki ayrı
süreçtir. Ceza konusu olmayan fiiller pekâlâ disiplin ihlali olarak
değerlendirilebilir ve buna göre de işlem yapılır, yapılan bu işlemler de yargı
denetimine tabidir.
Biz hiçbir
personelimizin mağdur olmasını istemeyiz, bunun için de hukuk düzeni içinde
gereğini yerine getiririz; ancak, bunun reklamının yapılmasına da gerek
duymayız. Şeyh Edibali’nin dediği gibi “Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi
değildir. Sevgi, davanın esasıdır, sevmekse sessizliktedir. Bağırarak da
sevilmez, görünerek de sevilmez.” (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Türkiye
Cumhuriyeti hiçbir hukuk dışı yapıya destek vermez, gücünü hukuka bağlılıktan
alır. Bu nedenle de bugünkü Türkiye Cumhuriyeti son iki yüz yıllık devlet
sürecinin en güçlü ve en itibarlı devletidir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yapılan bir başka düzenlemeyle, makam tazminatı
almayan takriben 30 bine yakın subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaş
emeklilerine de millî istihbarat hizmetleri ve emniyet hizmetleri sınıfına
mensup emekli personel ile çarşı ve mahalle bekçileri gibi, her ay 100 Türk
Lirası verilmesi sağlanmıştır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİLLÎ SAVUNMA
BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) – Muvazzaf uzman erbaşların…
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bakan.
MİLLÎ SAVUNMA
BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun.
VII.- AÇIKLAMALAR (Devam)
3.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Millî Savunma Bakanı
İsmet Yılmaz’ın 534 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın kabul edilmesinden sonra
yaptığı konuşması sırasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.
Tabii, sayın
bakanların bir kanun çıktıktan sonra nezaketen Genel Kurula, hem komisyona hem
diğerlerine teşekkür etmesi usuldendir ama bunu...
Tasarıyla ilgili
bilgi verirken biz de şunu ifade etmeliyiz ki, bu tasarıda, burada sözleşmeli
subaylar yoktur, astsubayların derdi çözülmemiştir, uzman erbaşların derdi
çözülmemiştir. Dolayısıyla bütün bunlar ortalıkta kalmış ve Türk Silahlı
Kuvvetlerine mensup kimi kesimlerin sorunlarının çözülmediği de bir gerçektir.
Dolayısıyla Sayın Bakanın bu ifadesi karşısında biz de bu kanunla ilgili bu
görüşlerimizi ifade etmek zorunda kaldık.
Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
MİLLÎ SAVUNMA
BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Yerimden bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun.
4.- Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın, İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin
açıklaması
MİLLÎ SAVUNMA
BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada
yapılan düzenlemeyle muvazzaf uzman erbaşların eğitim durumlarına göre 2.200
rakamını geçmemek üzere astsubaylar için belirlenmiş olan ek göstergenin üçte
2’sinin uygulanması kabul edilmiştir. Bu, özlük haklarında iyileştirmedir.
Yine, burada
uzman erbaşlarla ilgili bir açıklama yapmak isterim. Bilindiği üzere 3269
sayılı Uzman Erbaş Kanunu 1985’te çıktı. Bu Kanun’un 3’üncü
maddesinde “uzman erbaş” tanımı verilmekte. Buna göre, uzman erbaşın, bu
Kanun hükümlerine göre istihdam edilen uzman çavuş ve uzman onbaşıları ifade
edeceği; uzman onbaşı için en az ilköğretim okulu mezunu, uzman çavuş için ise
en az lise mezunu çavuşlar ile en az ilköğretim okulu mezunu olup askerlik
hizmetini çavuş olarak yapmış olma şartı aranmaktadır. Bu Kanun ilk çıktığında
hizmet süreleri olarak en çok 30 yaşına girdiği yıl olarak belirtilmiştir. Bu
Kanun çıktığında bunlar “30 yaşına kadar çalışır, daha sonra sözleşmeleri
feshedilir.” denilmiştir. 14 Şubat 2004 tarihinde 5085 sayılı Yasa’yla bunların
çalışma süresi 45 yaşına girdikleri yıla kadar uzatılabilir hâle gelmiştir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Niye konuşuyor?
MİLLÎ SAVUNMA
BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – 2010 yılında yine bizim dönemimizde çıkartılan
bir yasayla da ola ki bunlar emekliliğini kazanamazsa o zaman Millî Savunma
Bakanlığına bağlı ANT Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında emekli
aylığına hak kazandıkları tarihe kadar devlet memuru olarak istihdam
edilecekleri hükmü getirilmiştir. 1986’dan AK PARTİ iktidarına kadar görevde
bulunan hiçbir hükûmetin aklına uzman erbaşların gerek yaşını gerek emeklilik
keyfiyetini gerekse de göstergelerini düzenlemek aklına gelmedi. Bu konuları
biz düzenledik, kendi döneminde yapamadıklarını bu dönemde bizden talep
etmelerinden de memnunuz. Demek ki bu talepler ancak bu dönemde karşılanabilir
ve dile getirilebilir.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bakan.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sayın Başkan, söz talebim var. Söz talebim var efendim.
BAŞKAN – Özür
dilerim, görmedim.
Buyurun Sayın
Vural.
5.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Millî Savunma Bakanı
İsmet Yılmaz’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
OKTAY VURAL
(İzmir) – Teşekkür ederim.
Sayın Bakanın bu
ifadeleri gerçekten hayret verici. Astsubaylar Genelkurmay Başkanıyla toplantı
yaptı. Genelkurmay Başkanlığı diyor ki: “Maliye Bakanlığı, Bakanlık vermiyor.”
Astsubayların hangi derdini çözüyorsunuz? Yani uzman erbaşların, sözleşmeli
subayların dertleri devam… Şimdi, izleyen değerli kardeşlerim bir telefon
açsınlar size. Yani sanki astsubayların, uzman erbaşların, sözleşmeli
subayların bütün dertlerini bitirmişler, hepsi abat olmuş, sıkıntıları kalmamış.
Genelkurmay Başkanlığındaki toplantıyı biliyor musunuz? Bu toplantıda neden
onların istediklerini, Genelkurmay Başkanlığının istediklerini Maliye Bakanlığı
vermiyor diye Genelkurmay Başkanı şikâyet ediyor Hükûmeti? Dolayısıyla tablo
budur.
Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Ben
teşekkür ederim.
MİLLÎ SAVUNMA
BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Sayın Başkanım, hem astsubaylarımıza neler
verdiğimizi hem de uzmanlara neler verdiğimizi sayabilirim.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bakan.
Buyurun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, şimdi, biraz önce AKP Grubu önerisi üzerinde… Bakın,
tutanaktan okuyorum. Sayın Ramazan…
BAŞKAN –
Talebiniz nedir?
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bir dakika efendim. Teklif şu: Çok keyfî Meclisi yönetiyorsunuz,
açıklayacağım.
Şimdi, bak, siz
soruyorsunuz “Sayın Ramazan Can salonda yok.” diyorsunuz.
BAŞKAN – Yok,
demiyorum, iyice okuyun. Tutanaklar bende de var.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Efendim, burada tutanakta var. Hanımefendi, bak “Sayın Ramazan Can
salonda yok, herhâlde.”
BAŞKAN –
“Herhâlde…” Evet.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Evet, “herhâlde” de o anlama geliyor. Oktay Vural diyor ki: “O
zaman oylamaya geçelim.” BDP’li arkadaşımız diyor ki:
“Hayır, bizim aleyhte söz hakkımız var.” Ben o zaman yerimden diyorum ki: “Ben
söz istiyorum.”
BAŞKAN – Sizden
önce kim istiyor, onu da okuyun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Kimse istemiyor. Hayır, tutanağa bakın işte.
BAŞKAN – Ferit Mevlüt Aslanoğlu istiyor sizden önce.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Efendim? Kim?
BAŞKAN – Ferit Mevlüt Aslanoğlu, iyice bakın.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır efendim. “Biz konuşacağız.” diyor. Bakın, aynen tutanaktan
okuyorum. Pervin Buldan “Bir tane
aleyhte söz var.” diyor. Kamer Genç “Sayın Başkan…” diyor, ondan sonra Ferit…
BAŞKAN – Hayır,
eksik okuyorsunuz. Bakın, şimdi, gereksiz bir tartışma yapıyoruz.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır efendim, bir dakika… Bir dinle de…
BAŞKAN – Sayın
Pervin Buldan’dan sonra Sayın Mustafa Elitaş “Sayın
Başkan…” diyor.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Evet, ondan sonra ben “Sayın Başkan…” diyorum. Ondan sonra da Mevlüt Aslanoğlu…
BAŞKAN – Ondan
önce Elitaş “Sayın Başkan…” diyor.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bakın Hanımefendi, önce ben söz istiyorum.
BAŞKAN – Sonra
siz diyorsunuz, sonra Mevlüt Aslanoğlu söylüyor.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır, hayır, ben söz istiyorum.
Yani bu kadar, bu Meclisi keyfî…
BAŞKAN – Ben
diyorum ki: “Arkadaşlar, Grup Başkan Vekiliyle konuşuyorum.” Sayın Grup Başkan
Vekili de “Ben konuşacağım.” diyor, bu bir.
İkincisi…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Onu benden sonra diyor. Hanımefendi, bakın, burada açık söz var
yahu! Ben diyorum ki… Bak, Mustafa Elitaş “Sayın Başkan…” diyor, ondan sonra Kamer Genç “Sayın
Başkan…” diyor.
BAŞKAN – Sayın
Genç, lütfen oturur musunuz yerinize.
Bütün Genel
Kurulun bilgisine sunuyorum…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Oku bakalım oradan.
BAŞKAN – Ben:
“Adalet ve Kalkınma Partisi Grup önerisinin lehinde son konuşmacı Kırıkkale
Milletvekili Sayın Ramazan Can, buyurun.
Ramazan Can…
Sayın Ramazan Can
salonda yok herhâlde.
Sayın Oktay
Vural: Tamam efendim, oylamaya geçelim.
Sayın Pervin
Buldan: Bir tane aleyhte var, bizim var.
Sayın Mustafa Elitaş: Sayın Başkan…
Sayın Kamer Genç:
Sayın Başkan…
Sayın Mevlüt Aslanoğlu: Sayın Başkan, konuşmacı yoksa biz
hazırız.
Başkan: Müsaade
eder misiniz arkadaşlar, Grup Başkan Vekiliyle konuşuyorum.”
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Söyle…
BAŞKAN – Sayın
Genç, bana “siz” diye hitap edin, ben size “siz” diye hitap ediyorum.
Sayın Genç: “Ben
konuşacağım ben.”
KAMER GENÇ
(Tunceli) – “Ben konuşacağım.” dedim.
BAŞKAN – Sayın
Mustafa Elitaş: “Sayın Başkan, Ramazan Can’ın yerine
ben konuşacağım.”
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Ben önce demişim Hanımefendi. Hayır, ben önce demişim.
BAŞKAN – Hiçbir
usul aykırılığı yok. Kaldı ki bu tartışma bir buçuk saat önce yapıldı.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Ee…
BAŞKAN – Bu
konuyla ilgili olan işlem tartışıldı, karara bağlandı.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır, bir dakika… Sayın Başkan, önce o tutumunuzu da şey ediyorum.
Bir dakika efendim.
BAŞKAN –
Dolayısıyla da, lütfen Sayın Genç, Genel Kurulun düzenini bozmayın. Biz
çalışmamızda ilerleyeceğiz.
Buyurun Sayın
Vural.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hanımefendi, bir dakika… Sayın Başkan, bir beni
dinler misin.
Bakın, siz, bu
konuyu karara bağlamadan kaçıp gittiniz. Böyle bir şey olur mu arkadaşlar?
BAŞKAN – Olur…
Olur… Ara verdim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Olmaz efendim. Ara veremezsin.
BAŞKAN – Benim
tasarrufumda olan bir şey. Sizinle tartışmak istemiyorum Sayın Genç.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Yani burada tartışılan bir konuda karar almadan çekip gidiyorsunuz.
BAŞKAN – Sayın
grup başkan vekili, lütfen…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Dolayısıyla tutumunuz hakkında söz istiyorum 63’üncü maddeye göre.
BAŞKAN – Usul
tartışması açamam çünkü işlem tamamlandı, geçti gitti.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır efendim.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Vural.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sayın Başkanım, bu grup önerileriyle ilgili, gruplar kendi aralarında
milletvekillerinin söz taleplerini değerlendiriyor; Adalet ve Kalkınma
Partisine düşmüş söz, o olmayınca grup başkan vekili söz alıyor. Dolayısıyla bu
konuda tartışılacak bir durum yok.
BAŞKAN – Evet, teşekkür
ederim. Ben açıklamamda onu da yapacaktım ama siz yerine getirdiniz, çok
teşekkür ederim Sayın Vural.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Bu konuda böyle bir düzenin oluşturulmasını milletvekillerinin
hakları açısından doğru buluyoruz efendim. Grupların hakları açısından doğru
buluyoruz.
BAŞKAN – Sayın
Genç, lütfen yerinize oturun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır, bakın, burada…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Kaldı ki Sayın Genç’in de o süre içerisinde bir şeyi de yok. Bu
durumda, Adalet ve Kalkınma Partisinin ve diğer grupların hakları da var.
BAŞKAN – Evet.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Ee, var da…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Dolayısıyla diğer grupların da Cumhuriyet Halk Partisiyle Milliyetçi
Hareket Partisi ve BDP’nin de hakları var.
BAŞKAN – Şimdi
tutanağı size okudum Sayın Genel Kurul.
Sayın Vural, size
çok teşekkür ederim. Tamamlanmış bir işlemin usul tartışmasını konuşuyoruz.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hanımefendi, hayır, tamamlamadınız. Meclisi kapatıp gittiniz, ara
verdiniz. Böyle kaçmakla Meclis yönetilmez. Doğru dürüst Meclisi yönetirseniz,
tarafsız yönetirseniz olur.
BAŞKAN - Bu
konuda usul tartışması açmamın yeri yok.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bu kişisel bir sözdür. Kişisel sözde grupların…
BAŞKAN - Lütfen
genel düzeni bozmayınız. Lütfen Genel Kurulun düzenini bozmayınız. İç Tüzük’ün gerekli hükümlerini yerine getirmek zorunda beni
bırakmayınız. Lütfen… (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Haydi yap bakalım! Ne yapacaksan yap, haydi bakalım!
BAŞKAN – Siz beni
tehdit mi ediyorsunuz? Tehdit mi ediyorsunuz beni?
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Keyfî Meclisi yönetiyorsun. Meclisi keyfî yönetiyorsun.
BAŞKAN - Tehdit
mi ediyorsunuz beni, cevap verin. Tehdit mi ediyorsunuz?
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Mecliste karar almadan gidiyorsun, ondan sonra… Burası senin
çiftliğin mi? Çiftliğin mi?
BAŞKAN - Tamam,
işlem yapıyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Yap! Haydi yap! Ne işlem yapıyorsan yap!
BAŞKAN - Sayın idare amirleri, lütfen konuşmacıyı sükûnete davet
eder misiniz.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Siz de tehdit ediyorsunuz ama Sayın Başkan.
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Sayın Başkan, baskıyla Meclisi yönetemezsiniz!
BAŞKAN – Lütfen…
161’inci maddeyi uygulatmak zorunda beni bırakmayın.
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Baskıyla Meclis yönetilemez!
BAŞKAN – Şimdi
siz başlayın.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Uygulayın Sayın Başkan.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, siz gündeme geçin.
BAŞKAN - Evet,
sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, sözlü soru önergeleri ile diğer
denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer
alan, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
2.- Adalet ve Kalkınma Partisi
Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili
Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer
Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı:
156)
BAŞKAN –
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer
alan, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN –
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer
alan, Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ve 77 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
4.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ve 77 Milletvekilinin;
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu
Raporu (2/1929) (S. Sayısı: 523)
BAŞKAN –
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4’üncü sıraya
alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
Arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Avrupa ve Bağımsız Devletler
Topluluğu Bölgesel Hizmet Merkezinin İstanbul’da Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı Arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Avrupa ve
Bağımsız Devletler Topluluğu Bölgesel Hizmet Merkezinin İstanbulda
Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/870) (Dağıtma tarihi: 21.01.2014) (S.
Sayısı: 532) (x)
BAŞKAN -
Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu
532 sıra sayıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü
üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Iğdır Milletvekili Sayın Sinan
Oğan konuşacaktır.
Buyurun Sayın
Oğan. (MHP sıralarından alkışlar)
(x)
532 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
MHP GRUBU ADINA
SİNAN OĞAN (Iğdır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı’nın özellikle Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölgesel
Hizmet Merkezinin irtibat bürosunun İstanbul’da kurulması elbette önemlidir. Buna
siyaseten de buna teknik olarak da itiraz etmek, bu kanuna karşı çıkmak veya
bunun onaylanmasına karşı çıkmak elbette mümkün değildir ve bizim de Birleşmiş
Milletlerin ilgili ofisinin İstanbul’da kurulmasından memnuniyet duyacağımızı
ifade etmek istiyorum. Bu sebeple de Türkiye’nin…
Sayın Başkan,
pazar yerine dönmüş Meclis. Meclise mi konuşuyoruz, pazar yerine mi konuşuyoruz
belli değil.
GÜLAY DALYAN
(İstanbul) - Nasıl hissediyorsan…
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, sayın konuşmacının dediklerini duydunuz, lütfen…
Buyurun.
SİNAN OĞAN
(Devamla) – Değerli milletvekilleri, elbette ki Birleşmiş Milletler irtibat
ofisinin İstanbul’da kurulması önemli ancak bununla beraber Türkiye’nin dış
politikasına da bakmak lazım. Bunu Türkiye’nin dış politikası açısından önemli
bir adım olarak görebiliriz ama bununla beraber, son günlerde özellikle Türk
dış politikasında ilginç gelişmeler oluyor, onunla ilgili bazı hususların da
altını çizmemiz lazım.
Hükûmetin, sizin
de ifadelerinizde, Sayın Başbakanın da ifadelerinde şu gerçek var: “Adalet ve
Kalkınma Partisi Hükûmeti son on bir yılın en sıkıntılı günlerinden geçiyor.”
Bunu siz söylüyorsunuz, bunu biz görüyoruz, vatandaş görüyor, eloğlu bunu
görmüyor mu? Elbette ki eloğlu da bunu görüyor ve Türkiye’yi yakından takip
eden özellikle küresel çevreler, Türkiye’nin bu zayıf anında, Türkiye’yi
yakından ilgilendiren çok stratejik önemli konuları birer birer Türkiye’nin
önüne getirmiş durumda.
Bir yandan,
bakıyorsunuz, Iğdır’da, Ermenistan’la sınırımızda mayın temizleme faaliyetleri
başlamış. Tabii, mayın temizleme faaliyetlerini, biz Suriye sınırından
hatırlıyoruz. Türkiye’nin gündemine mayın temizleme ve bu
mayın temizleme işinin İsrail’e verilmesi geldiğinde, hiç kimse, bunun, bir gün
gelecek ve Suriye’de kanın oluk gibi aktığı bir süreçte, İsrail’in şimdiden o
bölgeye hâkim olma isteğinin altında yatan sebeplerden en başlıcası
olduğunu o günlerde maalesef kamuoyu bilmiyordu ama gün geldi, İsrail’in neden
o bölgenin mayınına talip olduğu gün gibi ortaya çıktı.
Şimdi, Türkiye
sınırında, Ermenistan’la olan sınırımızda başka bir mayın temizleme faaliyeti
gerçekleşiyor ve ne hikmetse bunun da finansının yüzde 70’ini AB’nin gönüllü
bir şekilde karşılamaya hazır olduğunu görüyoruz. Bunun da dikkatli bir şekilde
ele alınması lazım. Karabağ sorunu çözülmeden, Ermenistan Türkiye’ye yönelik
iddialarından bir adım geri atmadan, Türkiye’nin sessiz sedasız, maalesef dış
baskılara boyun eğerek, Ermenistan’la kapıları açma girişiminin ayak seslerinin
geldiğini görüyoruz.
Bir taraftan
Ermenistan’la mayın temizleme ilişkileri sürdürülüyor ama öbür taraftan da
bakıyoruz, Türkiye için millî bir mesele olan Kıbrıs meselesinde, yine sessiz
sedasız “yes be annem”cilere
taş çıkartacak derecede yeni bir sürecin başladığını görüyoruz ve maalesef, bu
süreçlerin hiçbirisi ne kamuoyunda tartışılıyor ne yüce Mecliste tartışılıyor.
Kamuoyu bugünlerde maalesef ki “Alo Fatih”lere
kilitlenmiş durumda; polis, yargıç sürgünlerine kilitlenmiş durumda ve Türkiye
bugünlerde ayakkabı kutularına kilitlenmiş durumda. Elbette
ki bu yolsuzluklar, elbette “Alo Fatih”ler Meclis
kürsüsünden konuşulacak, elbette ki sizin yarattığınız suni gündemlerin
arasında bu önemli gündemlerin kaybolmasına müsaade etmeyeceğiz ama dış
politikada da ne oluyor, ne bitiyor, Türkiye’nin bütün dikkati bu tarafa yönelmişken
dış politikada Türkiye’nin millî saydığı hususların da kaşla göz arasında
birilerine peşkeş çekilmesine elbette ki müsaade edilmeyecektir. Bu
sebeple, Kıbrıs’ta ne olup bittiğinin de burada, Mecliste görüşülmesi lazım.
Orada yeni bir “yes be annem”ci
furyanın başlatılıp başlatılmadığının burada gelinip konuşulması lazım ama
bütün bunların yanında, çok daha ilginç bir gelişme oluyor değerli arkadaşlar.
Birkaç gündür hem Sayın Davutoğlu’nun ağzından hem Sayın Başbakanın ağzından,
denize düşen yılana sarılır misali bir İsrail ipine sarılma sevdasının
bugünlerde Hükûmetinizde oluştuğunu görmekteyiz. Bu İsrail sevdası, acaba
Gazze’de mazlumun, Müslüman’ın hakkı verildi de mi sizde ortaya çıktı?
Bakıyoruz, öyle bir şey yok. Gazze’ye ambargo kaldırılmış falan değil.
Filistinlilere yönelik İsrail ambargosu, Filistinlilere yönelik İsrail’in zulmü
hâlâ devam ediyor. Peki, İsrail’in -sizin de orada provokasyonunuzla-
maalesef katlettiği 9 vatandaşımızın hakkı hukuku ödenmiş midir? O konuda da
sahte bir özür. Ama neyin özrü? Onu da “İsrail bizden özür diledi.” diye
satıyorsunuz. Öyle bir özür falan yok. İsrail “Operasyonda bazı hatalar olmuş
olabilir.” diyor. “Operasyon doğru, iyi yaptık ama bazı hatalar varsa o
operasyonda ondan da üzgünüz.” diyor. Dolayısıyla, ortada bir özür falan yok.
Milleti de bu anlamda “İsrail bizden özür diledi.” diye kandırmaya da hakkınız
olmadığını ifade etmek istiyorum.
Peki, durup
dururken bu İsrail sevdasının birdenbire ortaya çıkmasında acaba sizin İsrail
ipine sarılma gibi, bu, artık, idare edemediğiniz iç ve dış politikada
İsrail’le omuz omuza bazı meseleleri aşma hedefiniz olabilir mi? Bunu da
kamuoyu yakında öğrenecektir, bundan emin olabilirsiniz.
Değerli
arkadaşlar, tabii, sizin İsrail sevdanızın yeni olmadığını kamuoyu çok iyi
biliyor. Biz de Meclis kürsüsünden defalarca örnekleriyle, ispatıyla, kanıtıyla
burada ifade ettik. Hani, İran’dan İsrail’e olası bir füze saldırısından
İsrail’i korumak için Malatya’ya kurduğunuz füze savunma sistemini ne
Malatyalılar ne Türk milleti unutmuş değil. Yine, aynı şekilde, Mavi
Marmara’da, zulmü, zalimcesine insanlarımızı
katledenlerle sizin ticari ilişkilerinizin süreç içerisinde nasıl arttığını
rakamlarıyla ve verdiğimiz soru önergelerine yazdığınız resmî cevaplarla da
kamuoyuna bunları ifade etmiştik. Kamuoyu da sizin İsrail’le ticaretinizin bu
süreç içerisinde, “…(x)” tiyatrolarının olduğu günlerde dahi İsrail’le
ticaretin, Türkiye’nin İsrail’le ticaretinin en yakın dost ve müttefikleriyle
bile olmayacak derecede arttığını rakamlarıyla ifade etmiştik. Dolayısıyla, bu,
bugün, sizin İsrail’le yeniden ilişkileri düzeltme gayretinizi kamuoyu hangi
amaçla yaptığınızı da gayet iyi biliyor.
Dış politikada,
Doğu Türkistan’da Çin’in zulmü devam ediyor. Dış politikada, maalesef,
Kerkük’te kan akmaya devam ediyor ve Sayın Davutoğlu’nun sanki dış politika
gündeminde Kerkük diye bir madde yok, Sayın Davutoğlu’nun dış politika
gündeminde Doğu Türkistan gibi bir madde maalesef yok. Sayın Davutoğlu’nun
gündeminde bugünlerde hangi madde var? İsrail maddesi var. Hangi madde var?
Ermenistan maddesi var. Hangi madde var? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti maddesi
var. Kim istiyor peki bu sorunların çözülmesini? Amerika istiyor. Kim bastırıyor?
Yahudi lobisi, Rum lobisi bastırıyor ve denize düşen yılana sarılır gibi, siz
de şimdi Rum lobilerinin, Yahudi lobilerinin ipine sarılmış durumdasınız.
Tabii, bizim de
bunları vatandaşa anlatmamız lazım, bizim de bunları vatandaşa anlatacağımızdan
hiç şüpheniz olmasın. Her ne kadar, elinizin altında “Alo
Fatih” hatları yirmi dört saat çalışıyor olsa bile, ta Fas’tan Sayın Başbakan
işi gücü yokmuş gibi “Alo Fatih” hatlarına sarılsa bile, sizin İsrail’le
gerçekteki iş birliğinizi; sizin Rum lobisiyle, Ermeni lobisiyle yapmış
olduğunuz ve planlamış olduğunuz bu planları, iş birliği planlarını biz elbette
ki kamuoyuyla paylaşacağız.
(x)
Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
Yeri gelmişken
altını çizmekte fayda var değerli milletvekilleri. Biz Sayın Başbakanın
hakikaten de işi gücü var zannediyorduk. Biz, Türkiye’nin iç
ve dış gündeminin bu kadar yoğun olduğu bu süreçte Sayın Başbakanı meşgul,
işinde gücünde ve Türkiye’nin meseleleriyle uğraşıyor biliyorduk ama meğerse
Sayın Başbakan işini gücünü ya birilerine havale etmiş veyahut da biraz önce
ifade ettiğim Amerikan, İsrail, Rum, Yahudi, Ermeni lobilerine havale etmiş
olacak ki, Sayın Başbakan bugün “Alo Fatih” hatlarıyla meşgul. Televizyonda
geçen bir alt yazıya dahi tahammülü olmayan bir yönetim anlayışınız bugün
Türkiye’nin önünde maalesef bir ibret tablosu gibi duruyor. Sadece
Başbakan düzeyinde mi? Değil.
Değerli
arkadaşlar, bazen, hakikaten eliniz ayağınız o anlamda dolaşıyor. En son örneği
Kadirli’de… Kadirli Devlet Hastanesinin temizlik işçilerine ve bazı memurlara
oradaki yerel parti görevlileriniz talimat gönderiyor, “Akşam mesai bitimine
kadar herkes AK PARTİ seçim bürosunda olacaktır –ve eklemeyi de unutmuyor- buna
uymak da mecburidir.” diyor. Ya, Allah aşkına, milleti esir mi aldınız siz?
Bir yandan, “Alo
Fatih” hattıyla Milliyetçi Hareket Partisinin ve onun Sayın Genel Başkanının
ifadelerini alt yazıdan kaldırmaya çalışın, ee, öte
taraftan da, başka bir “Alo Fatih” hattı kurun, vatandaşa “Alo talimat”
yağdırın. Var mıdır böyle bir demokrasi anlayışı Avrupa’da? Yoktur elbet.
Nerede var bu demokrasi anlayışı? Bazı Arap şeyhliklerinde, Rusya’da, Çin’de,
diktatör birtakım ülkelerde var. Bu, aslında uygulamayla da sizin, Türkiye’nin
diktatörlüğe gittiğinin en basit örneğidir. Ama daha vahimi nedir biliyor
musunuz? Benim de seçim bölgem olan Iğdır’da vatandaşı ekmeğiyle tehdit eden
bir yönetim anlayışına sahip olmanızdır. PKK Iğdır’da –çok açık ifade ediyorum-
tehdit silahını yeniden devreye sokmuş ve diyor ki: “Bizim yakın olduğumuz,
bizim gösterdiğimiz sandığa oy vermezseniz sizi canınızla tehdit ediyorum.”
Peki, AKP ne yapıyor? AKP de vatandaşa diyor ki: “Bize oy vermezseniz,
taşeronda çalışan işçiler, asgari ücretle ay sonunu zor getiren insanlar sizin
ekmeğinizi elinizden alırım.” Bu nasıl bir vicdansızlıktır! Bu nasıl bir
vicdansızlıktır! Birisi vatandaşı canıyla tehdit ediyor, öteki ekmeğiyle, işiyle tehdit ediyor.
Ve Iğdır’da bunun örneklerini de gelin size birer birer sunayım. Yahu, sizin
başka işiniz yok mu? Başbakanınız “Alo Fatih” hattını kullanıyor, Iğdır’da il
başkanınız taşeron işçilerin, güvenlik görevlilerinin Facebook sayfalarını
takip ediyor. Eğer MHP’ye sempati besleyen birisi varsa, kazara Facebook
sayfasında MHP’yle ilgili veyahut da sizin yanlışlarınızı gösteren bir
paylaşımda bulunmuşsa vay o taşeron işçisinin hâline, ertesi gün hemen çöküyor
sizinkiler ve adamı işiyle, adamı ekmeğiyle tehdit ediyor. Arkadaşlar, emin
olunuz ki dünyadaki en tehlikeli şey insanları ekmeğiyle ve canıyla tehdit
etmektir. İnsanları siz ekmeğiyle ve canıyla tehdit
ederseniz, o insanlar da eğer duvara kadar dayanmış ve en son artık duvara
sırtını yaslamışsa ondan daha tehlikeli şey yoktur emin olunuz ve öyle bir
tokat atar ki o tokadın sesinin birisi sizin genel merkezinizde, ötekisi, bu
aralar başka bir hat kurduğunuz Kandil’de duyulur, bundan emin olunuz.
Dolayısıyla da bugün baktığımızda, Iğdır’da örneğini sıkça benim bizzat
gördüğüm, Kadirli’de son örneğini bugün gördüğümüz ve Sayın Başbakanın da
“Evet, Fas’tan aradım.” itirafında bulunduğu, bu milleti her taraftan kıskaca
alma politikanızdan, siyasetinizden, gelin, yol yakınken vazgeçin; aksi
takdirde milletin tokadıyla karşı karşıya kalacaksınız, ama siz, öyle
anlaşılıyor ki milletin tokadının ne olduğunu herhâlde 30 Martta göreceksiniz,
millet de bunu 30 Martta, insanları ekmeğiyle tehdit etmenin, insanları canıyla
tehdit etmenin ne olduğunu size gösterecektir.
İnsanları
dinlemeyi de bırakın artık bir tarafa. Vatandaşı dinliyorsunuz, vatandaşın
kiminle konuştuğunu dinliyorsunuz, eski iş birliği yaptığınız arkadaşlarınızla
beraber dinliyordunuz, Allah’ın hikmetine bakın, şimdi birbirinizi
dinliyorsunuz.
VAHAP SEÇER
(Mersin) – Bizi de dinlemişler. Tüm Mersinlileri dinlemişler.
SİNAN OĞAN
(Devamla) – Vatandaşı dinliyorsunuz, ya, bir de vatandaşın derdini dinleyin, ne
olur! Bir de vatandaşın derdini dinleyin, “Bunun ne derdi var?” deyin. Gelin,
Iğdır’da vatandaşın ne derdi var bir de onu dinleyin. Tehdit etmeden önce, “Ya,
sen eğer burada, bir taşeronda 800 liraya iş bulmuşsan, niye hâlâ bize değil,
niye hâlâ MHP’ye yöneliyorsun?” diye, vatandaşı bir dinleyin Allah aşkına, ne
olur! Vatandaş da size anlatsın. Eğer siz, o vatandaşın ilgisini, alakasını ve
size oy vermesini sağlamak istiyorsanız o vatandaşın telefonunu değil, o
vatandaşın derdini dinleyeceksiniz.
Ve sizin eğer
içinizde azıcık bir demokrasi kırıntısı kalmışsa MHP’nin ve Sayın Genel
Başkanımızın alt yazısına dahi tahammül etmek durumundasınız arkadaşlar.
Demokrasi bir tahammül sanatıdır, demokrasi birbirimize tahammül etmemizi
gerektirir, ama siz “Alo Fatih” hatlarıyla ve şimdi, öyle anlaşılıyor ki “Alo
Fatih” hatlarının yeni serileri de devreye girmiş, siz “Alo Fatih” hatlarıyla
milletin sesini kesmeye çalışıyorsunuz.
Şimdi öğreniyoruz
ki neyi örnek veriyor bir sayın milletvekili ve aynı zamanda başdanışman, diyor
ki: “Biz Meclisin sesini kestik.” Doğru, Meclisin, maalesef, sesini kestiniz.
“Biz Meclisin sesini kestik, biz Mecliste bunu yayınlamıyoruz, siz nasıl
gösterirsiniz.” Ne ilginçtir, bugün Sayın Genel Başkanımızın
da grup toplantısında yaptığı konuşma ne zaman kesildi biliyor musunuz. Habertürk bir kısmını verdi, ne zamanki söz konusu “Alo Fatih”lere geldi ve anında Habertürk
yayını kesti. Valla, ne güzel iş! Siz vatandaşı dinleyin; haksız, düzmece
sebeplerle polisi, askeri yargı önüne çıkarın; televizyonları “Alo Fatih”
hattıyla emrinize alın, “Meclis yayınını biz kestik.” diye itirafta bulunuyorsunuz,
Meclis yayınını kesin.
Yahu, Allah
aşkına, emin olunuz ki, bakın, hiçbir zalim diktatör, bu uygulamalarla hiçbir
zalim diktatör milletin sesini keserek ebediyen o iktidarda, o koltukta
oturamamıştır. Siz de ne yaparsanız yapın, ister telefonları toptan kaldırın,
şimdi sosyal medyaya musallat olmaya çalışıyorsunuz, ister sosyal medyayı
kapatın, ister Meclisin sesini, televizyon yayınlarını kesin, çaresi yok. Bugün Sayın Genel Başkanım da ifade etti, gerekirse 76,5 milyonun
hepsine tek tek gideceğiz ve sizin bu milletin sesini nasıl kesmeye
çalıştığınızı, sizin nasıl kendi yandaş basın yayın örgütünüzü kurmaya
çalıştığınızı millete tek tek anlatacağız ve bunları yapmakla da ayakkabı
kutularından çıkan balya balya yetimin hakkını,
milletin parasını gizleyemeyeceğinizi de, televizyon yayınlarını keserek,
insanları dinleyerek, insanları tehdit ederek, kış gününde memurları haksız
yere sağa sola sürerek bunları önleyemeyeceğinizi bilmeniz lazım arkadaşlar.
Burada tek bir
çare var, tahammül ve bugün sizin şikâyet ettiğiniz konular dün sizin dilinize
doladığınız konulardı. Siz bugün bu dinlemelerden şikâyet ediyorsunuz ama dün
onu yapanları siyaseten dilinize doladığınızı millet unutmuş değil ve hiç
kimsenin de ahının, mazlumun ahının, yetimin hakkının da şimdiye kadar kimsede
kalmadığını ve size de kalmayacağını bilmenizi ister, saygılar sunarım. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 20.46
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 21.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin Yedinci
Oturumunu açıyorum.
532 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Niye erteliyorsunuz?
BAŞKAN - 5’inci sıraya alınan Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve
Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ile 18 Milletvekilinin Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Mehmet Şandır’ın; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın; 7269
Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanuna Geçici Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi,
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve 1
Milletvekilinin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Sinop Milletvekili
Mehmet Ersoy ve İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge ile 44 Milletvekilinin;
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile İçişleri
Komisyonu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporlarının
görüşmelerine başlayacağız.
6.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Ağrı Milletvekili
Ekrem Çelebi ile 18 Milletvekilinin; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 657 Sayılı Devlet
Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın; 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna Geçici Bir Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın;
Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel ve 1 Milletvekilinin; Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy ve İstanbul Milletvekili
Hüseyin Bürge ile 44 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile İçişleri Komisyonu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporları (2/1967, 2/1074, 2/1438, 2/1529, 2/1571, 2/1966) (S.
Sayısı: 546) (x)
(x)
546 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN -
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Komisyon Raporu,
546 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Sayın
milletvekilleri, alınan karar gereğince, bu teklif, İç Tüzük’ün
91’inci maddesi kapsamında temel kanun olarak görüşülecektir. Bu nedenle
teklif, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi kabul
edildikten sonra bölümler hâlinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan maddeler
ayrı ayrı oylanacaktır.
Teklif üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Konya Milletvekili Sayın Mustafa Kalaycı
konuşacak.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte
olan 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin geneli
üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle
hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Yine, 28 ayrı
kanun veya kanun hükmünde kararnamede değişiklikler yapan torba niteliğinde bir
kanun teklifini görüşüyoruz. Son zamanlarda çok başvurulan bir yol hâline gelen
torba kanun uygulaması, hukuki güvenlik ilkesini ihlal etmektedir. Kanunlar
için aranan öngörülebilir, anlaşılabilir ve ulaşılabilir olma özellikleri yok
edilmektedir. Hukuki güvenlik ilkesinin ihlal edildiği bir ülkede hukuk
devletinden bahsedilemez.
Kanun tasarı ve
teklifleri yarım yamalak, düzensiz, özensiz, eksik ve ciddiyetsiz bir şekilde
hazırlanmaktadır. Plan ve Bütçe Komisyonu, âdeta, Kanunlar ve Kararlar Genel
Müdürlüğüne dönüşmüş olup, Komisyonda eksiklikler giderilmeye, metinler
düzeltilmeye çalışılmaktadır ama Komisyon görüşmelerinde maddelerin sahibinin
olmadığı ve maddeler hakkında bilgi verecek yetkili bulunamadığı durumlarla da
sıkça karşılaşılmaktadır. Birbiriyle hiç ilgisi olmayan pek çok konuda
düzenlemelerin yer aldığı torba kanunların yapım sürecinde pek çok konu
dikkatlerden kaçmakta ya da kaçırılmaktadır. Özel nitelikte, adrese teslim,
çıkar sağlamaya yönelik bazı maddeler torba kanunlara sıkıştırılmaktadır.
Bu kanun
teklifiyle yapılan düzenlemeler de sağlıklı bir yasama yapılmadığını, çıkarılan
kanunların uygulamada ne gibi sonuçlara neden olacağının irdelenmediğini, bu
nedenle aynı konularda tekrar tekrar düzenleme yapmak zorunda kalındığını
göstermekte, AKP zihniyetinin öngörüsüzlüğünü ve beceriksizliğini açık bir
biçimde ortaya koymaktadır.
Biliyorsunuz, on
beş ay önce kabul edilen 6360 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir bulunan illerde
il özel idareleri ve il genel meclislerinin kaldırılması, belde ve köylerin
mahalle hâline getirilmesi hükme bağlanmıştır, 30 mart
yerel seçimleriyle de uygulamaya geçilecektir. Ancak, anılan kanun çıkarılırken
başka kanunları nasıl etkileyeceği dikkate alınmamıştır. Şimdi ise uygulamada
ortaya çıkacak hukuki boşlukları gidermek üzere bu kanun teklifinin birçok
maddesinde düzenleme yapılmaktadır. İl genel meclisleri ve il özel idarelerinin
çeşitli kanunlarda yer alan hakları ile yetki ve sorumluluklarıyla ilgili boşta
kalacak hususlar düzenlenmektedir.
Yine, yeterince
inceleme yapılmadığı, uygulamada başka sorunlarla karşılaşılacağı
görülmektedir. Nitekim, 167 sayılı Yeraltı Suları
Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında il özel idarelerine
verilen hak ve yetki ortada kalacaktır. Anılan maddede yeraltı suyu kuyusu
olanların ihtiyacını aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal
hâliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yer altı sularının, hazinenin
özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki
kaynak sularının il özel idarelerince kiraya verilmesi hükmü bulunmaktadır. İl
özel idareleri kapanacak olan illerde bu suları kim kiraya verecek? Kiraya
verilmiş yerleri kim takip edecek? Kira gelirlerini kim tahsil edecek? Bu
konuda da bir hukuki boşluk oluşacağı ve düzenleme ihtiyacı olduğu açıktır.
Değerli
milletvekilleri, yer altı suyu kullanımıyla ilgili önemli bir sorun oluşturacak
bir konudan daha bahsetmek istiyorum. Sayın Orman ve Su İşleri Bakanımızın
burada olduğunu görünce bu konuyu konuşmama dâhil ettim. Geçen yıl Yeraltı Suları
Hakkında Kanun’da yapılan düzenlemeyle, kuyulara 1 Mart 2014 tarihine kadar
ölçüm sistemi kurulması, kurmayanların ise 1 Mart 2014 tarihine kadar DSİ Genel
Müdürlüğünden talep etmesi üzerine 1 Mart 2016’ya kadar kurulması veya
kurdurulması, bedelinin yüzde 10 fazlasıyla kuyu sahibinden alınması
öngörülmüştür. Bu şartlara uymayanların da masrafları sahibinden alınarak
kuyularının kapatılması hükme bağlanmıştır.
Yer altı suyu
kullanımının kontrol altına alınması önemlidir fakat alınan tedbirler
üreticileri zor duruma düşürmemeli ve yapılacak işlemler akılcı ve
uygulanabilir olmalıdır. Su kaynakları için tedbirler alınsın ama bütün fatura
neden çiftçiye çıkarılıyor? Önce Hükûmetin kendine düşen görevleri yapması
gerekmektedir. Bu nedenle ve öncelikle sulama şebekelerinin bir an önce kapalı
sisteme dönüştürülmesi, basınçlı sulama sistemlerine geçilmesine dair
tedbirlerin artırılması, arazi toplulaştırılması çalışmalarına hız
kazandırılması ve dış havzalardan su getirmeye yönelik projelerin hayata
geçirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmaların tamamlanmasıyla kuyuların birçoğu
zaten devre dışı kalacaktır.
Yer altı sularını
korumayı amaçlayan tedbirler, tarımsal üretimi azaltmayacak şekilde planlanmalı
ve altyapısı hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır. Türkiye genelini kapsayan
sayaç takma zorunluluğunun Bakanlar Kurulu kararıyla sadece Konya havzası ve Meriç,
Ergene havzası için uygulanması kabul edilmiştir. DSİ tarafından hazırlanan Yer
Altı Suyu Eylem Planı’na göre de ölçüm sisteminin kurulmasını takiben kota
uygulanmasına geçilecektir. Zaten zor şartlar altında üretim yapan çiftçiye
ölçüm sisteminin maliyeti bile önemli bir mali yük getirecektir. Anlaşılan o ki
AKP Hükûmeti, Konya Ovası’nda çiftçiyi ve köylü toptan bitirecektir. Çünkü
çiftçi hangi bitkiyi ekerse eksin 1 dekara 200 ton suyun yetmesi mümkün
değildir. AKP Hükûmeti, Konyalı çiftçiye açıkça “Tarlanı ekmeyeceksin.” diyor.
Çiftçinin ve köylünün iflahını kesmiş, şimdi de “Suyunu keseceğim.” diyor.
Çiftçi, cihazları 1 Marta kadar taktırmadı diyelim. Zaten pek taktıran da
olmadı. Ne yapacaksınız? “Kuyunu kapatır, masrafını da alırım.” mı diyorsunuz? Çiftçiyi
tehdit mi ediyorsunuz? Hele bir deneyin de görün! İyi bilin ki Konyalı
çiftçiler AKP’yi o kuyulara gömecektir.
Ey AKP Hükûmeti,
aklını başına devşir. Konyalı çiftçi pancar ekemezse Ilgın, Çumra, Ereğli ve
Konya şeker fabrikaları ne olacak? Şeker fabrikalarını da mı kapatacaksınız?
AKP Hükûmeti, Konya’nın kaderiyle oynamaktadır. “Tarımın başkenti” diye anılan
Konya, bu uygulamayla işsizliğin ve yoksulluğun başkenti hâline gelecektir.
Kuyulara ölçüm sistemi kurulmasıyla ilgili düzenleme gözden geçirilmeli, hatta, su israfını önleyecek diğer çalışmalar
sonuçlandırılarak bu hüküm tümüyle kaldırılmalıdır.
Değerli
milletvekilleri, sorunları dayanılmaz hâle gelen sadece çiftçilerimiz değil,
esnaf ve sanatkârımız da dertlidir. Bu teklifte esnafımızın umutla beklediği
düzenlemeler yoktur. Pek çok vatandaşın sigorta prim borcuna yeniden
yapılandırma imkânı geleceği, 4/C’lilere kadro
verileceği, taşeron işçilerinin kadrolara alınacağı, iş ve meslek
danışmanlarının sorunlarının çözüleceği konusunda basında “müjde” başlıklarıyla
haberler yer almıştır. Hatta tasarının, Ekonomi Koordinasyon Kurulunda yapılan
çalışmaların ardından Bakanlar Kuruluna da sunulduğu ifade edilmiştir ancak
bugünlerde peş peşe torba kanunlar kabul edilmesine karşın bu konularda bir
düzenleme yoktur.
Emekliyken
çalışan esnafımızdan her gün onlarca şikâyet alıyoruz. Kimine 5 bin lira,
kimine 10 bin lira, kimine 20 bin lira, hatta, kimine
40 bin lira sosyal güvenlik destek primi borcu çıkarılmış. AKP Hükûmeti, zaten
haksız bir şekilde emekli aylığından kesilen bu parayı beklemiş, beklemiş,
yıllar sonra faiziyle birlikte yüklüce borç çıkararak esnafın ümüğüne çökmüş.
Ekmek teknesini, dükkânını satsa bile bu borcu ödeyemeyecek esnafımız var.
Binlerce emekli çalışan esnaf, gelen borçlar nedeniyle büyük bir şok
yaşamaktadır. Taksiciden dolmuşçuya, bakkaldan tamirciye, berberden lokantacıya
kadar tüm esnafımız, bu borçlar nedeniyle Hükûmete ateş püskürmektedir.
AKP Hükûmeti, kaç
para emekli aylığı verdiğine bakmıyor, bir de esnafa “Emekliyken niye çalıştın,
niye evinde, kahvede oturmadın da dükkân çalıştırdın?” der gibi ceza kesiyor.
Esasen, iş yeri açan, dükkân işleten, böylelikle katma değer yaratan, ekonomiye
katkı sunan esnafımız, ödüllendirilmesi gerekecek yerde cezalandırılmaktadır.
Müşteri bulamadığı, tahsilat yapamadığı, vergi borçlarının hakkından gelemediği
bir dönemde çıkarılan bu borçlar, esnaf ve sanatkârı iyice zora sokmuştur.
Emekliyken çalışan esnaf ve sanatkârın emekli aylığından sosyal güvenlik destek
primi kesilmemeli, çıkarılan borçlar da mutlaka silinmelidir. Milliyetçi
Hareket Partisi olarak, görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifine böyle bir madde
eklenmesi için gerekli desteği ve katkıyı vermeye hazırız. Eğer biraz insafınız
kaldıysa çalışan esnafa çıkarılan borçları kaldırmanız gerekmektedir.
Değerli
milletvekilleri, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, 5902 sayılı Kanun’la
2009 yılında kurulmuştur. Bu Kanun’la Başbakanlık Türkiye
Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel
Müdürlüğü ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü
kaldırılmış, taşradaki sivil savunma müdürlükleriyle afet işleri şube
müdürlükleri il özel idarelerine devredilmiş, illerde il özel idaresi
bünyesinde valiye bağlı il afet ve acil durum müdürlükleri kurulmuştur.
Bu kanun
teklifiyle tam tersi bir düzenleme yapılmakta, Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının taşra teşkilatı oluşturulmaktadır. Taşra teşkilatı olarak valiye
bağlı il afet ve acil durum müdürlükleri kurulmakta, il özel idarelerine bağlı
il afet ve acil durum müdürlükleri ile sivil savunma arama ve kurtarma birlik
müdürlükleri başkanlık bünyesine alınmaktadır. Bu devir yapılırken de illerde
çalışan personel mağdur edilmektedir.
40 AKP
milletvekilinin verdiği 2 kanun teklifinde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının
taşra teşkilatı hâline getirilen il müdürlüklerinde çalışan personelin
maaşlarının 700 liranın üzerinde azaltılması hususunun yer alması dikkat
çekicidir. AKP milletvekilleri işi gücü bırakmış kamu çalışanlarının ekmeğiyle
oynamaktadır.
Personelin sosyal
denge tazminatını almaya devam etmelerine yönelik, Milliyetçi Hareket Partisi
milletvekilleri olarak verdiğimiz önerge, maalesef, komisyon üyesi AKP
milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir. Bu haksızlık mutlaka
düzeltilmelidir. İlgili maddede bu önergemizi tekrar vereceğiz, umarım
desteklersiniz.
Diğer taraftan,
yine komisyonda verdiğimiz “Sivil Savunma Uzmanı” kadrosunun “Afet ve Acil
Durum Yönetimi Uzmanı” olarak değiştirilmesi önergemiz, komisyon üyesi AKP
milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir.
Sivil savunma,
seferberlik ve savaş hâli hizmetleri ile afet ve acil durum hizmetlerinin
koordinasyonunu yürütmek amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen
sivil savunma uzmanları, mevzuattan kaynaklanan haklarını alamamaktan, emsali
oldukları personel ile aynı özlük haklarına sahip olamamaktan ve kurumlar arası
ücret farklılığından dolayı ciddi mağduriyet yaşamaktadır. 2010 yılında
çıkarılan Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri, Görevleri, Çalışma Usul
ve Esasları ile Eğitimleri Hakkındaki Yönetmelik’te şube müdürü görev, yetki ve
sorumluluklarına sahip oldukları belirtilmesine karşın şube müdürleri için
öngörülen özlük haklarından yararlanamamaktadır. Sivil savunma uzmanlarının
yaşadıkları mağduriyet bir an önce giderilmelidir.
Değerli
milletvekilleri, yolsuzluk batağına saplanan AKP Hükûmetinin bugünlerde gözü
başka bir şeyi görmemektedir, rüşvet ve yolsuzluk iddialarını örtbas etmenin
telaşına düşmüştür. Son günlerde çıkarılan her kanun bu yönde hükümler
içermektedir. AKP zihniyeti, gölgesinden bile korkar hâle gelmiş, hiçbir
gerekçe olmaksızın kamu görevlilerini yerinden yurdundan etmektedir. AKP
Hükûmetinin, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcı, hâkim ve polis
müdürleri ve memurlara yönelik kıyım harekâtı diğer bakanlıklara yönelmiştir.
Bu kanun teklifinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının yönetici kadrolarında
kıyım yapılacağını gösteren düzenlemeler mevcuttur.
20 AKP
milletvekili tarafından verilen ve komisyon görüşmelerinde esas alınan kanun
teklifinde, Gençlik ve Spor Bakanlığındaki sayıları 38 olan müsteşar
yardımcıları, genel müdürler, genel müdür yardımcıları, birinci hukuk müşaviri,
müstakil daire başkanları ve diğer daire başkanlarının görevlerine son
verilerek bakanlık müşaviri kadrolarına atanması öngörülmüştür. Bu düzenleme,
tepkilerimiz üzerine komisyonda çıkarılmıştır ancak bundan vazgeçilmekle
birlikte, 10 adet bakanlık müşaviri kadrosu ihdas edilmesi, Bakanlıktaki bazı üst
düzey yöneticilerin görevden alınacağını göstermektedir. Aynı şekilde, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı için 10 bakanlık müşaviri kadrosu ihdas
edilmektedir. Bu düzenleme de bu Bakanlıktaki bazı üst düzey yöneticilerin
görevden alınacağına işaret etmektedir.
Bir başka
düzenlemeyle, sayıları 92 olan il afet ve acil durum müdürleri ile sivil
savunma arama ve kurtarma birlik müdürlerinin görevine son verilerek
araştırmacı kadrosuna atanmaktadır. 92 müdürün görevden alınmasının 40 AKP
milletvekilinin imzasını taşıyan iki ayrı kanun teklifinde yer alması, yine,
Gençlik ve Spor Bakanlığında 38 üst düzey yöneticinin hiçbir gerekçe sunulmadan
görevden alınmasının da 20 AKP milletvekilinin imzasını taşıyan kanun
teklifinde yer alması dikkat çekicidir.
AKP
milletvekilleri işi gücü bırakmış, kamu kurumlarındaki yöneticiler için kıyım
yapılabilmesini önermiştir. AKP zihniyeti, personel kıyımı yapmak için kadrolar
ihdas ederken, yıllardır kadro bekleyen kamu çalışanlarını görmezden
gelmektedir. 4/C’liler ve taşeron işçileri için kadro
verileceği müjdeleri verilirken başka amaçlarla kadro ihdas edilmektedir. 4/C’liler, aynı işi yapan emsallerinin aldığı mali ve sosyal
hakları yıllardır alamamaktadır. Kadroya alınmayan 4/C mağdurları, bu ülkenin
vatandaşları değil midir? Bu arkadaşlarımızı neden görmezden geliyorsunuz,
neden kadroya geçirmiyorsunuz?
Bakınız, Türkiye
Büyük Millet Meclisinde 4/C statüsünde ve yardımcı hizmetler sınıfında
çalışanlar da mağdurdur. Kendilerine hizmet eden çalışanların mağduriyetini gideremeyenlerin
başkalarına hayrı olur mu? Soruyorum, bu arkadaşlarımızın haklarını nasıl
ödeyeceksiniz? 4/C’liler kadroya alınmalı, yardımcı
hizmetler sınıfında çalışanlar genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir.
Ayrımcılık ve haksızlıklar giderilmelidir.
Yine, iş ve
meslek danışmanları, açılacak kadrolara atama yapılmayı beklerken AKP
zihniyeti, kendi keyfi için, personel kıyımı yapmak için kadro ihdas
etmektedir. Hâlbuki, 2012 Nisan ayında yapılan atama
töreninde Sayın Başbakan “Biz varken emekler asla zayi olmayacak. Söz konusu
gençlikse yapamayacağımız hiçbir şey yoktur. Artık, her işsizin bir iş ve
meslek danışmanı olacak.” demişti. Ancak, bugün itibarıyla iş ve meslek
danışmanlarının kendisi işsiz olup işsiz iş ve meslek danışmanı sayısı 7 bini
bulmuştur. Verilen sözler yine tutulmamış, AKP Hükûmeti iş ve meslek
danışmanlarını kaderine ve işsizliğe terk etmiştir. İş ve meslek danışmanlarına
mesleklerine uygun olan alanlarda istihdam imkânları getirilmeli ve
mağduriyetleri mutlaka giderilmelidir.
Değerli
milletvekilleri, bu kanun teklifinde mahalli idarelerle ilgili maddeler yer
almaktadır. Mahalli idareler ve belediyelerle ilgili kanunlarda bugüne kadar
birçok düzenleme yapılmakla birlikte, il genel meclisi üyeleri ve belediye
başkanlarımızın sorunlarına yıllardır bir çözüm getirilmemiştir. İl özel
idaresinin karar organı il genel meclisidir. Önemli bir görev yapan il genel
meclisi üyeleri, 5302 sayılı Kanun’a göre, sadece toplantı başına huzur hakkı
alabilmektedir. Ödenen huzur hakkı da gerçekten çok yetersizdir. Ayrıca, 5302
sayılı Kanun’da il genel meclisi üyelerinin sosyal güvencesiyle ilgili hiçbir
hüküm bulunmamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda verdiğimiz
kanun teklifleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde beklemektedir. İl
genel meclisi üyelerinin hem sosyal güvenceye kavuşturulmasını hem de aldıkları
huzur hakkının iyileştirilmesini istiyoruz.
Belediye
başkanlarımızın da özlük haklarıyla ilgili sorunları bulunmaktadır. Özellikle
emekli belediye başkanlarımıza ödenen tazminatlarla ilgili, makam ve görev
tazminatıyla ilgili farklı uygulamalar bulunmaktadır. “Geçmişte Emekli Sandığı
iştirakçiliği yok.” diye bu tazminatlardan yararlanamayan, görev yapmış birçok
belediye başkanımız bulunmaktadır. Yine, uzun süre belediye başkanlığı yapmış
olmasına rağmen “atamayla geldi” diye bu tazminatlardan yararlanamayan belediye
başkanlarımız vardır. Yine, 2008 yılında çıkan Sosyal Güvenlik Yasası’yla bu
tarihten sonra yani şu an itibarıyla, 2009 yılında belediye başkanı seçilen
başkanlarımız, maalesef, eğer geçmişinde Emekli Sandığı iştirakçiliği yoksa
yine bu tazminatı alamamaktadır. Belediye başkanlarının özlük hakları mutlaka
iyileştirilmeli, belediye başkanlarının emekli aylıklarındaki farklılıklar
giderilmeli, her ne şekilde olursa olsun, belediye başkanlığı yapanların,
belediye başkanlığı için belirlenen haklardan eşit olarak yararlandırılması
gerekmektedir.
Teşekkür ediyor,
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Mersin Milletvekili Sayın Vahap Seçer konuşacak.
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA
VAHAP SEÇER (Mersin) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin
üzerine söz aldım.
Değerli
arkadaşlarım, mevcut torba kanun, geçtiğimiz hafta Plan Bütçe Komisyonunda
görüşüldü ve 28 kanun ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapıldı. İlk
geldiği orijinal metinde 35 maddeden oluşuyordu ve daha sonra önergelerle ilave
edilen maddelerle -53 artı 1 geçici madde- 54 madde hâlini aldı. Bunun
içerisinde birçok farklı konu var yine her torba yasada olduğu gibi.
Kooperatiflerle ilgili düzenlemeler var, Gençlik ve Spor Bakanlığıyla ilgili
birtakım düzenlemeler yapıldı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla ilgili,
askerî personelle ilgili, Sermaye Piyasası Kuruluyla ilgili yine düzenlemeler
var, yeni bir üniversite kurulmasına dair bir düzenleme var. Asıl en önemlisi,
büyük bir çoğunluğunu oluşturan torba yasadaki değişikliklerinde… Biliyorsunuz,
yeni bir Büyükşehir Yasası çıktı geçtiğimiz yıl, ilginçtir, orada o yasaya
uydurulması gereken bazı düzenlemeler yapılmamış ve Sayın Bakanın, Sayın Beşir
Atalay’ın da komisyon görüşmeleri sırasındaki cevabı “Biz bu düzenlemeleri
unuttuk.” şeklinde oldu. Yani “Bir yasa yapıyoruz ama yasada bazı düzenlemeleri
unutabiliyoruz.” Bu da paradoksal bir durum gerçekten.
Şimdi, kanun
teklifinin 1’inci maddesi, Jandarma Genel Komutanlığına 3 bin yeni uzman erbaş
kadrosuyla ilgili. Bu, 2014 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Plan Bütçe
Komisyonunda müzakere edilmişti ve 2014 bütçesine dâhil edilmişti. Bugün de bu
torba yasa içerisinde 3 bin uzman erbaşın kadro artırımına gidiliyor. Gerekçe
de askerlik süresinin kısalması ve bundan kaynaklanan erken terhis.
Şimdi burada da bir çelişki durumu söz konusu. Bir anlamda askerlik süresini niçin kısaltıyoruz? Türkiye sayısal
itibarla hem NATO’nun hem dünyanın en fazla asker sayısı bulunduran ordusu ve
bunun da tabii ki bir mali portesi var. Türkiye bu yükten kurtulmalı, bunu
zamana yaymalı, asker sayısını azaltmalı.
İyi, güzel;
askerlik süresini kısalttık, dolayısıyla erken terhis yaptık ama birdenbire 3
bin yeni jandarma uzman erbaş kadrosu açıyoruz. Bunun bize parasal maliyeti 42
milyon TL. Türkiye yılda 40 milyar TL gibi bir parayı -bunun içerisinde emniyet
teşkilatının, Millî Savunma Bakanlığının bütçesi de dâhil- savunmaya ayırıyor.
Dolayısıyla,
bunun bir plan ve program çerçevesinde olması lazım, Türkiye bu yükten
kurtulmalı. İhtiyaç varsa, mutlaka profesyonel orduya geçilecekse bu, bir plan
dâhilinde, program dâhilinde profesyonel asker orduya alınarak sağlanabilir ama
buna paralel olarak da askerlik süresi kısaltılır ve ordudan terhisler yapılır.
Bunun yanında,
bakın, yine bir çelişkili durum. Biliyorsunuz, sözleşmeli er kadrosu da var. 50
bin sözleşmeli er kadrosu şu anda boş beklerken uzman erbaş kadrosu açılması da
gerçekten düşündürücü bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
2’nci maddede
bahis ve şans oyunlarıyla ilgili bir düzenleme var. Bu görüşmeler sırasında,
gelirlerden, özellikle amatör sporculara, İkinci ve Üçüncü Lig’deki spor
kulüplerine daha fazla pay ayrılması konusunda bazı tekliflerde bulunuldu,
telkinlerde bulunuldu ama bu talebimiz pek dikkate alınmadı. Ama
Türkiye’de bu bir gerçek. Gerçekten amatör spor dallarında ya da amatör spor
kulüpleri önemli sıkıntıyla karşı karşıya. Bu konuda, özellikle bahis ve
şans oyunlarından elde edilen gelirdeki paylarının artırılmasının gerekliliğine
inanıyoruz.
7’nci ve 8’inci
maddede 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 926 sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri Personel Kanunu’nda bazı değişiklikler var. Bu, Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığını ilgilendiren bir konu. Burada, komisyona ilk geldiği
hâliyle, 16 yaşından küçük ve en az yüzde 70 engelli çocuğa sahip çalışanların
mevcut mazeret iznine bir ilave on gün mazeret izni öngörülüyordu ancak
bizlerin de teşvikiyle, bizlerin de teklifiyle bazı önergelerle bu yaş sınırını
kaldırdık. İlk gelen kanun teklifinde evli olmama şartı söz konusuydu, bunu da
ortadan kaldırdık. Dedik ki yaş sınırını kaldıralım, evli de olsa eğer eşlerin
her ikisi de en az yüzde 70 engelliyse bunlara da mazeret izni imkânı
sağlayalım. Ancak, burada eksik kalan bir şey oldu, o da nedir? 4/B ve 4/C
olarak anılan personelin bu düzenleme içerisinde yer almaması. Onun da Bakanlar
Kurulu kararıyla yapılması gerekiyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da
bu meseleye sıcak baktığı için bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini
düşünüyoruz.
9’uncu ve 10’uncu
maddelerde kooperatiflerle ilgili bir düzenleme var. Gerçekten, sadece
Türkiye’de değil, dünyada kooperatifçilik önemli bir konu. Biliyorsunuz 2012
yılı, Dünya Kooperatifçilik Yılı’ydı. Kooperatifler aynı, müşterek, ortak
amaçlar güden -ekonomik olur, sosyal olur, kültürel olur- müşterek amaçları
olan insanların bir araya gelerek oluşturdukları kurumlardır ve bunların
özelliği de özerk olmaları, demokratik olmaları. Ancak, gelen teklife
baktığınız zaman, tamamen kooperatiflerin o özerk ve demokratik yapısını
ortadan kaldıran bir düzenleme olarak karşınıza çıkıyor. Bu düzenleme ilk
geldiği anda şöyleydi: Kamu tüzel kişileri, ortağı oldukları kooperatiflerin
yönetim kurullarında, üye tam sayısının çoğunluğunu geçmemek üzere üye
bulundurabileceklerdi. Tartışmalar sırasında, bunun olamayacağı, Türkiye’de
farklı alanlardaki kooperatiflere kamu eliyle hükûmetlerin el koyacağı ya da
onların hegemonyası altına gireceği tartışmaları sırasında, bu teklifin
üniversitelerden geldiği söylendi ve o “kamu tüzel kişiliği” ibaresi
çıkartılarak “üniversiteler” ibaresi kondu. Bu da bizim tarafımızdan uygun
görülen bir mesele değildir. Az önce de söylediğim gibi, o zaman
kooperatiflerin o demokratik yapısı ortadan kalkar, özerk yapısı ortadan
kalkar. Zaten en büyük sıkıntımız… Bakın, sendikaların, meslek odalarının ya da
derneklerin siyasi partilerin arka bahçesi olma derdini tartışıyoruz. Şimdi, bu
düzenlemeyle, kooperatiflerde kamu tüzel kişilikleri eliyle –bu,
üniversitelerdir ya da farklı kurumlardır- söz sahibi olmayı, orayı yönetmeyi
kanunla düzenlemiş oluyoruz. Yani, kendi hâlinde, kendi içinde yönetim kurulunu
seçen bir yapıdan çıkartıyoruz, bunu kanunla “Efendim, sen yönetim kurulunu
seçerken kamu tüzel kişilikleri belirli sayılarda oraya üye önersin ve siz
bunların arasından bunları seçin.” diyoruz. Bu maddenin de kanun metninden
çıkartılmasını istiyoruz.
13’üncü maddede
yeni bir üniversitenin kurulmasıyla ilgili bir düzenleme var, Biruni Üniversitesi kurulması. Peki, niçin bu Plan Bütçe
Komisyonuna geliyor? Oysaki ihtisas komisyonları var, Millî Eğitim Komisyonu
var, gidilir orada enine boyuna bu konular tartışılabilirdi. Türkiye’de toplam
175 üniversite var; bunun 72’si -bununla beraber- vakıf üniversitesi, geriye
kalanı devlet üniversitesi. Tabii, bunlar, her önüne gelen tarafından “Belli kriterleri yerine getirdik, binayı bulduk, arsayı bulduk,
yeterli sermayeyi ya da parayı bulduk, hadi gelin üniversite kuralım.” Bu da
doğru bir yaklaşım değil. Atanamayan öğretmenlerden bahsediyoruz, 300 bin
atanamayan öğretmen var; mühendislerden bahsediyoruz, atanamayan, iş bulamayan
ya da kadro açılamayan mühendisler var ama bu üniversitenin kuruluşundaki
fakültelere bakıyorsunuz, eğitim fakültesi var. Eğitim fakültesi de nihayetinde
öğretmen yetiştirecek. 300 bin atanamayan öğretmene yeni öğretmen kadrosu ya da
öğretmen ilave etmiş olacağız.
19’uncu maddede
sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına üye seçimiyle ilgili bir
değerlendirme var. Şimdi, burada, Büyükşehir Yasası gereği, biliyorsunuz, il
genel meclisleri kapandı ve bu üyelerin daha çok il genel meclislerinin önerisi
üzerine sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına atanmaları, üye olmaları
sağlanıyordu. Şimdi, yeni düzenlemeyle, illerde vali, ilçelerde de kaymakamın
önerisi üzerine vali tarafından hayırsever vatandaş atanacak ya da üye olarak
oraya verilecek. Burada hayırsever vatandaş kriteri
ne, onu anlayamıyorum. Hayırseverlik, bana göre farklıdır, bir başkasına göre
farklıdır, subjektif bir kavramdır nihayetinde.
Bunun, iki üyenin “hayırsever vatandaş” değil de “iki vatandaş” üye olarak
atanmasının, bu ibarenin buraya konmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum ve
bu “hayırsever” ibaresinin de çıkartılması gerektiğini düşünüyoruz.
41’inci maddede
yatırım ortaklıklarında imtiyazlı payların oy hakkıyla ilgili düzenlemeler var.
Burada, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye
Piyasası Kanunu’nun 48’inci maddesine bir fıkra ekleniyor. Bu fıkra da şu:
“Yatırım ortaklıklarının imtiyazlı pay ihracına ilişkin usul ve esaslar Kurulca
belirlenir. Yatırım ortaklıkları tarafından belirli grupların yönetim kurulunda
temsil imtiyazı ile oyda imtiyaz tanıyan pay ihracında 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’nun 360 ıncı maddesi ile 479 uncu maddesinin ikinci
fıkrası hükümleri uygulanmaz.” diyor. Nedir bu 360, 479?
Şimdi, 360’ıncı
madde, Türk Ticaret Kanunu’nda, belirli grupların yönetim kurulunda temsil
edilmesini düzenliyor. 479 ise, Türk Ticaret Kanunu’nda “Oyda imtiyazlı paylar”
başlığı altında bir düzenleme. Buradaki espri şu: Türk Ticaret Kanunu’nda bir
paya en çok 15 oy hakkı tanınabiliyor. 479’un (2)’nci
fıkrasında “Bu sınırlama, kurumlaşmanın gerektirdiği veya haklı bir sebebin
ispatlandığı durumlarda uygulanmaz.” ibaresi var. “Bu iki hâlde, şirketin
merkezin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin, kurumlaşma projesini
veya haklı sebebi inceleyip, bunlara bağlı olarak, sınırlamadan istisna edilme
kararını vermesi gerekir.” diyor. Yani, bunu bir mahkeme kararıyla, mahkemeden
aldığı kararla, bir paya en çok 15 oy hakkı sınırını aşabilir diyor. Yalnız,
bakıyoruz, bu süre içerisinde işini yapmamış bazı firmalar var; yatırım
ortaklığı kurumları. Bunlara aslında adrese teslim bir düzenleme. Bu doğru bir
anlayış değil yani bir anlamda, hukuku dolanıyorsunuz. Yapmaları gereken işleri
zamanında yapmayan kurumlara, bir anlamda, kanun çıkartarak, adrese teslim, bir
kişiye münhasır, bir kişiye özel ya da bir kuruma özel kanuni düzenleme
yapıyorsunuz. Dolayısıyla, bu maddenin de kanun metninden çıkartılmasını
istiyoruz.
Değerli
arkadaşlarım, her seçim öncesi ya da Meclisin kapanmasına yakın dönemlerde bu
torba yasa artık geleneksel hâl aldı. Bu seçim öncesi de aslında ivedi çıkması
gereken birtakım değişiklikler de torba yasa çatısı altında birleştiriliyor,
Meclisimize geliyor ancak bu süre içerisinde, özellikle kamuoyunun beklentisi
olduğu, toplumsal taleplerin yoğun olduğu bazı konular var. Emeklilerin önemli
sorunları var. İnsanlar yıllarını, en güzel çağlarını çalışarak veriyor, sosyal
güvenlik primi ödüyor “Emekli olduğumda bir emekli maaşım olur, medeni bir
şekilde yaşama imkânına sahip olurum ve hayatımın son günlerinde kimseye muhtaç
olmadan, devletin bana sağladığı imkânlarla yaşamımı idame ettiririm.”
düşüncesi içerisinde. Ancak, emekli olduktan sonra tabii ki evdeki hesap
çarşıya uymuyor. İnsanlar zor ekonomik koşullar altında, bir yandan emekli
maaşını alıyor ama diğer yandan da ek işlerle ek gelirler elde etmeye
çalışıyor. İşte böyle durumlarda “sosyal güvenlik destekleme primi” altında biz
bu insanlardan yüzde 15 bir kesinti yapıyoruz yani çalıştığı için bu insanları
cezalandırıyoruz, âdeta bir ceza primi kesiyoruz. Emeklilerin bu anlamda
talepleri var.
Bakın, ocak
ayında işçi ve BAĞ-KUR emeklilerine zam yapıldı ilk altı ay için, bu da yüzde
3,27’ye tekabül ediyor, 18 ila 31 TL arasında bir artış öngörülüyor ve en düşük
emekli aylığı bugün 959 TL’den 990 TL’ye çıktı. Allah aşkına, 990 TL’yle,
emekli olan bir yurttaş nasıl geçimini sağlayacak, sizlerin takdirine
bırakıyorum. Dolayısıyla, hâl böyle olunca da insanlar ilave iş arıyor kendine;
gidip çalıştığı zaman da, bir iş yeri açtığı zaman da bu insanlardan yüzde 15
ceza primi kesiyoruz.
Bir diğer konu da Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim borçlarının
yeniden düzenlenmesi talebi. Gerçekten, özellikle
serbest meslek erbapları, esnafların bu anlamda çok önemli sorunları var.
Türkiye’de yaklaşık 1 milyon esnafın birikmiş BAĞ-KUR prim borcu var. Bu
insanlar yaşı dolduğu hâlde emekli olamıyor ya da primleri zamanında yatmadığı
için borçları katmerlenmiş, borçları büyümüş, bunları ödeyemiyorlar. Bu
taleplerin de yerine gelmesi lazım, bu borçların yeniden yapılandırılması
lazım, bu insanların borçlarının bir kısmının en azından belki silinmesi lazım
ya da belirli taksitlere bölerek bu borçların kolayca ödenmesini sağlamaları
gerekiyor ama bakıyorsunuz, bu torba yasada yok.
Taşeron
işçilerinin talebi var. Bu da önemli bir toplumsal talep ama torba yasada
göremiyoruz bunu.
Tarım sektörünün
önemli sorunları var, yine, torba yasalarda göremiyoruz.
Biliyorsunuz, 1
Ocak 2012’den itibaren genel sağlık sigortası kapsamına alındı insanlar ve
onlara verilecek sağlık hizmetleriyle ilgili gelir testi yaptırma koşulu
getirildi ama o günlerden bugünlere birçok insan bu şartı yerine getiremedi ve
dolayısıyla, yaklaşık olarak 3 milyon insanın, bu anlamda, o günden bugüne
biriken borçları oluştu. Bunların tekrar gözden geçirilmesi lazım, bu soruna,
bu yaraya bir neşter atılması lazım ve bir düzenleme yapılması gerektiğini
düşünüyorum.
Değerli
arkadaşlarım, bugün Sayın Başbakan grup konuşmasında, Mersin’de bütün
siyasilerin bir yapı tarafından -bunun adı paralel devlet, bunun adı paralel
yapı- ya da bir çete tarafından, il başkanlarından valiye, milletvekillerine,
hepimizin dinlendiğinden söz etti. Bu iddia daha önce de gündeme gelmişti.
Gerçekten, Türkiye’de bir akıl tutulması yaşanıyor. Bir anlam veremiyorsunuz.
Belki de cumhuriyet tarihinin, Türk siyasi tarihinin en akıl almaz olayları bu
süreçler içerisinde gelişiyor.
Bakın, bizim
yıllardır bu yasa dışı dinlemelerle ilgili feveranlarımız oldu, bağırdık
çağırdık, seslerimizi duyuramadık. O gün şikâyete konu olan yapı aynı yapıydı,
bugün de aynı yapı ama dün o şikâyete konu olan yapıyla iç içe olduğunuz için,
kol kola olduğunuz için bunlara göz yumdunuz, ses çıkarmadınız. Ama bugün silah
size döndüğü için bizim yıllarca önce yaptığımız feveranı siz şimdi
yapıyorsunuz, silah çünkü size döndü.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Silah susturucu mu Vahap Bey?
VAHAP SEÇER (Devamla)
– Değerli arkadaşlarım, torba yasa bizim de uygun gördüğümüz bazı düzenlemeleri
içeriyor ama uygun görmediğimiz düzenlemeleri de içeriyor.
Bu konuda bu
yasaya ret oyu vereceğimizi belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Bazı maddelerine.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Seçer.
Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu adına Şırnak Milletvekili Sayın Hasip
Kaplan konuşacak.
Buyurun. (BDP
sıralarından alkışlar)
BDP GRUBU ADINA
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün Meclis
fabrika gibi çalışıyor; Anayasa Komisyonu, yukarıda Adalet Komisyonu, aşağıda
torba kanun.
İZZET ÇETİN
(Ankara) – “Torba komisyonu” da desen olur.
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Fakat bu torba kanunun bir özelliği var; yüz yıldır, yani
cumhuriyetin kuruluşundan bu yana en hızlı çıkan -en hızlı çıkan- torba
kanundur bu. Sabah 10.30’da toplandı, tartışmalardan sonra, iki saat sonra alt
komisyona verildi, iki saat sonra alt komisyon toplandı, muhalefet şerhini
yazdırma vakti vermeden üst komisyon toplandı, üst komisyon ara vermeden,
itirazları da dikkate almadan bu torba kanun çıktı. Artık Adalet ve Kalkınma
Partisi adını değiştirsin “acil kanun partisi” diye. “Acil kanun partisi”,
hızlı çıkar kanun.
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Onları koruma, “ayakkabı kutusu partisi” o.
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Yukarıda hızlı çıkıyor konjonktüre göre
kanunlar, komisyonlar çalışıyor, burası çalışıyor. Daha ne diyeyim?
Şimdi, arkadaşlar
bu torbanın içinde afet var, komisyonunda görüşülmedi; İçişleri Bakanlığıyla
ilgili çok önemli bir düzenleme var, görüşülmedi komisyonunda; başka, Millî
Savunma Bakanlığıyla ilgili maddeler var, komisyonunda görüşülmedi. Plan
Bütçeye getirdiler. Plan Bütçe artık şeye döndü, bundan sonra hepsini toplayıp toplayıp, komisyonları çalıştırmayıp Plan Bütçeden
çıkarıyorlar. Bu yaklaşım tarzı çok kötü, sağlıksız bir yasallaşma süreci.
Bakın, size bu
usul içinde çok tehlikeli bir şey anlatacağım, bu tehlikeli olan kısım şu:
Büyükşehir belediyelerini kurdunuz, büyükşehir belediyelerini kurduğunuz zaman
il özel idarelerini lağvettiniz, onun yerine büyükşehir belediye meclisleri
kurulacak. Bu çok önemli bir değişiklik; İl İdaresi Kanunu’nun değişmesini
gerektiriyor, bütçeyi gerektiriyor, toplanan vergileri, harcamaları, KÖYDES’inizi, BELDES’i,
projelerinizi bile değiştiriyor arkadaşlar çünkü paralar il özel idaresinden
çıkıyordu.
30 tane
büyükşehir. Seçime gideceğiz, kanunu getirdiniz, kanunu getirirken eksik
getirdiniz, büyükşehir belediye meclisleri nasıl kurulacak bilmiyorsunuz. İl
özel idareleri iptal edilecek, onun yetkileri ona, büyükşehir belediyesine
devredilecek, nasıl devredilecek bilmiyorsunuz. Kanunu çıkardınız, eyvallah,
elli gün sonra da seçime gideceğiz. E, bu seçime gideceğiz ya, büyükşehir
belediyesi seçilecek; il özel idaresi duruyor. Onu kapatacaksınız, onun yerine
bunu koyacaksınız. Bunu koymak için bu kadar acele ederseniz,
siz ne demokrasiyi uygulayabilirsiniz ne doğru dürüst bir yerel yönetim
politikasını ne Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı uygularsınız ne yerel
demokrasiden bahsedebilirsiniz ve zaten bu ruh hâlidir ki, Hükûmeti her şeyin
başına bir vali koyma, dikme, Türkiye’yi valiler cumhuriyeti yapma alışkanlığı
geliştirmeye başladı. Eski valiler kıskanıyor, diyor ki: “Şimdi Hükûmetin valisi
olacaksın ki millete ne dersen de yanına kâr kalsın.”
ALİ SERİNDAĞ
(Gaziantep) – Ben hiç kıskanmıyorum.
MEHMET ERSOY
(Sinop) – Bir şey kalmadı, biz hiçbir şeyi kıskanmıyoruz Hasip
Bey. Yok, kurudu.
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Bakın arkadaşlar, şimdi, bu torba yasaya göre, il idare meclisini
kaldırıyorsunuz. Yerine kim geliyor? Büyükşehir belediye
meclisi. Bir kere kapattınız, bütün belediyelerin günahını, ahını
alıyorsunuz. Ben Konya Kulu’ya gitmiştim, beş altı
tane belde gezdim. İşte, kimi “Elli yıllık belediyeydik.” diyor, kimi “Altmış
yıllık belediyeydik.” diyor. Yani, demokrasiyi yerele yaymaktan niye
korkuyorsunuz? Büyükşehir belediyelerini oluşturdunuz, yerellere güç, yerellere
imkân, yerellere bütçe vermekten niye korkuyorsunuz?
Şimdi, halk, büyükşehir belediye
başkanını seçecek. Büyükşehir belediye başkanı gelecek… İstanbul’a büyükşehir
belediye başkanı seçilecek, bir de Van’a. İstanbul deprem yaşamış 99’da, birçok
kredi almışsınız ve bu krediler il özel idaresi üzerinden harcanıyor valilik
kanalıyla. Şimdi, il özel idaresinin yerine kim gelmiş? Büyükşehir belediye meclisi gelmiş; o gitti, o
geldi. Ne olacak? Normali, bu kredilerin, bu paranın, il özel idare parasının büyükşehir belediye
meclisine aktarılması değil mi? Öyle. Olmaz, değil mi? Valilere teslim edin,
valilere, Hükûmetin valilerine; devletin değil, milletin değil, partizan
valilere teslim edin ki o parayı hangi müteahhide vereceğini, nerede
harcayacağını, Hükûmetin çıkarına nasıl kullanacağını bilsin.
İDRİS BALUKEN (Bingöl)
– İl başkanı, il başkanı.
HASİP KAPLAN
(Devamla) - Ben Hükûmetin, AK PARTİ’nin yerinde olsam
biraz daha dikkatli olurdum, hele hele bu 17 Aralık operasyonundan sonra
yoğurdu biraz üfleyerek yerdim. Yani, insan biraz ders alır, ibret alır. Yani,
niye bu yanlışı yaparsınız?
İl özel idaresi
bir meclisti arkadaşlar, il genel meclisinden oluşurdu. Vali, sembolik olarak
son dönemlerde il genel meclisinin başkanlığını bile yapmıyordu, kendi
başkanını kendi içinden seçiyordu. Peki, siz, atanmış birini,
Hükûmetin tayin ettiği birini, paralel içinden gelmiş birini veya dikey
iktidarın içinden gelmiş birini, fark etmez, seçilmiş bir belediye başkanının
ve meclisinin tepesine dikip vesayeti sonuna kadar uygularsanız bunun adı
demokrasi değil -kimse kimseyi kandırmasın, demokrasicilik
oynamıyoruz- açıkça o büyükşehir belediyesini ve meclisini, İstanbul gibi yerde
milyonlarca oyu, Kocaeli gibi deprem görmüş yerde binlerce, yüz binlerce
seçmeni, Van gibi deprem görmüş yerde yüz binlerce seçmeni tanımıyorum, iradesini
tanımıyorum, bu kredileri onlara teslim etmiyorum, güvenmiyorum anlamını
taşıyor. Peki, millet oyunu verip bu belediyelerin yönetimini, güvenini
onlara verdiği zaman siz niye vermiyorsunuz? İşinize gelmiyor. Bütün mesele burada.
Şimdi,
büyükşehirlerde yeni bir moda oluşturmaya başladınız: Sosyal yardımlaşma
vakıfları. Eskiden Fakir Fukara Fonu’ydu, sonra Sosyal Yardımlaşma Fonu oldu,
şimdi vakıf. Vakıf nedir arkadaşlar? Hukukçu arkadaşlarımız var aranızda. Tüzel
kişi. Bir vakfın kurucuları belli olur, 3 kişi, 5 kişi. Sonra, bir senedi olur,
bir amaca vakfedilir. Sonra, hadi, vakıf kurucusu olmayan birini mütevelli
heyetine seçebilirsiniz. Farz edin ki o dönemki bürokratlar mütevelli heyetine
seçildi. Nasıl yapacaksınız? Siz, sadece bir ayda 3 bin tane polisin, 600 tane
hâkim, savcının, eğitimde, sağlıkta… Bir de eğitim teklifi geliyor Meclise,
bütün il yöneticilerini Millî Eğitim okullarında atayacaksınız,
değiştireceksiniz, hallaç pamuğuna çevireceksiniz Türkiye’yi. Hangi mütevelli
heyeti, hangi yerde bir seneden fazla kalacak? Herkes artık seyyar valizle
geziyor, bürokratlar. Emniyette şube başkanları, emniyet müdürleri artık
seyyar, içinde küçük tıraş takımı, bilmem nesi olan seyyar valizlerle
geziyorlar çünkü bir günde üç yere tayini çıkıyor onların. Siz, bunları
mütevelli heyetine koyduğunu düşünün. O mütevelli heyeti de çalışır mı?
Peki, o vakfa
yatırılan para, o vakfın mal varlığı… Devlet hazine arazisini verdi oraya, o
vakfın o parasını, o malını mülkünü… Farz et ki o günün kaymakamı, tarım
müdürü, millî eğitim müdürü, spor müdürü, işte, sosyal yardımlaşma müdürü
birlikte kurdular, sonra da tayinleri çıktı, her birisi bir yere gitti veya
yaşlanır insan, sonuçta biyolojik bir ömrü vardır, ölür. Ne olacak o paralar?
Miras diye bir şey yok mu? Usul ve füruuna intikal etmiyor mu? Onun çocukları,
eşi çıkıp bu vakıftaki mal varlığını “Bizim babamız kurdu bu vakıfları.” deyip
talep etmeyecek mi? Ederse ne yapacaksınız? Bu kadar basit arkadaşlar. Bir işi
yaparken düşünmüyorsunuz. Bir işi yaparken yanlış yapıyorsunuz. Üstelik, büyükşehir belediyelerine vakıf kurduruyorsunuz, o
vakfın başına da, her seçilmişin başına bir atanmış dikiyorsunuz. Ne iştir bu,
söyler misiniz?
Şimdi, o
atanmışlar çıkıyor, diyor ki: “Ben, devleti ve Cumhurbaşkanını ve Hükûmeti,
Başbakanı temsil ediyorum.” Aynen böyle. Zaten -şimdi, bir sataşmada
bulunacağım valilere- hep boşuna demiyorlardı “Önce Mülkiye, sonra Türkiye.”
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Bir dakika, Mülkiyeye laf atma.
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Elitaş geldi zaten…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Hangisi, kavas olan mı, kavas valiye mi?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Mülkiyeye laf yok.
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Şimdi, böyle valileri, atanmışları seçilmişlerin tepesine dikip
tersine demokrasi, Zihni Sinir projesi gibi şey yapıyorsunuz. Ben bunu… Bir ara
il özel idareleri vergiyi de topluyordu, biliyorsunuz yani kadastro geçmeyen
yerlerden, zilyetliğe dayalı kayıtlı yerlerden para toplarlardı. Bizde rahmetli
İbrahim Efendi vardı tahsildar, 70 yaşında emekli oldu. Bir çantası vardı
deriden, kırk beş yıldır aynı çantayı taşırdı ve içinde tahsilat makbuzları.
Bir gün bir köye geliyor, dağ köyü, orman köyü, “vergi” diyor, vergi yok.
Çıkarıyor kibriti “Verginizi vermezseniz köyü yakacağım.” diyor. Devlet, özel
idare ve tahsildar olarak orada vatandaşın karşısında gözüküyordu. Şimdi,
vatandaşlar tabii ki köy yakılmasın diye ağlıyorlar, biraz da vergi ödüyorlar,
dönüyor. Aynı sistemi 21’inci yüzyılda sürdürmenin demokrasiyle ne alakası var,
hukukla ne alakası var Allah aşkına?
Şimdi,
büyükşehirlerin başına valileri dikiyorsunuz, adına da “yerel yönetimleri
güçlendirmek” diyorsunuz. Eğer harbiyseniz, bu Meclisin çıkardığı Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartı var, hodri meydan, gelin çekinceleri beraber
kaldıralım. Mademki demokrasiyi seviyorsunuz, yerel yönetimlerde de bütün
partilerin şeyi var, gelin çekinceleri kaldıralım. Kaldırır mısınız?
Kaldırmazsınız, çünkü… BDP istiyor diye kaldırmazsınız en azından. BDP’nin istediği bir konuda refleks oluşuyor, böyle üçlü
birleşme oluşuyor, böyle üçlü bir refleks oluşuyor. Artık, gerçi o refleks
kırılmaya başladı, AK PARTİ’de de, CHP’de de biraz
artık o refleksin dışına çıkan çok arkadaş görüyorum ben ve şimdi buradan
bakıyorum, bu felakettir, yanlış bir uygulamadır arkadaşlar. Keşke bütün sosyal
yardımlaşma, bütün trafik, bütün eğitim, bütün okullar, elektriğine kadar,
yollar o büyükşehre, o yerel yönetime verilseydi ama yok.
Şimdi, bakın,
organize sanayi bölgelerini de yine merkezîleştiriyorsunuz. Her
şeyin başına illa vali. Burada da vali getiriyorsunuz. Ya, biraz o
esnafa güvenin; ticaret odaları var, sanayi odaları var, şoför var, bilmem ne
var. Yani insan sivil toplumlarına güvenmeyecek de kime güvenecek? Burada da
yanlış bir yaklaşım var.
Yani, olimpik
sporculara yardım etmek isteriz, etmek istemeyen parti olduğunu sanmıyorum. Ama
şunu da sormak isteriz: Ya, bu olimpiyatlarda niye hep sondan birinci oluyoruz?
Soçi’ye 8 kişiyle mi ne gitmiş. 76 milyonluk
Türkiye’den 8 dalda yarışmaya katılmışız.
HALUK EYİDOĞAN
(İstanbul) – Dağlarda kar yok, ondandır.
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Arkadaşlar, şimdi, Soçi’ye 8 kişiyle
giderseniz 80 kişilik madalya getirecek hâliniz mi var? Demek ki bu kadar
çıkarabiliyorsunuz, değil mi? Olimpiyatlarda durum iyi değil.
Bu bahis
oyunlarından bir türlü elinizi çekmediniz. AK PARTİ’lilere
hep söyledim. Cemaatle hep kavga edersiniz ama cemaatle aynı konuda
kesişiyorsunuz. Bu bahis oyunlarından niye vazgeçmiyorsunuz, kumardan? Spor
Toto, Loto, voto, ondan sonra, bahis oyunları
İnternet üzerinden… Devlet ne için karışıyor bu kumara?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Caizdir, caizdir!
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Her şeyi özelleştirdiniz de bu kumarı niye özelleştirmiyorsunuz?
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Çok kârlı!
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Çok mu getiriyor?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Bazıları “caiz” diyor.
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Vallahi, tefecilik de kârlı, kumar da kârlı, kaçakçılık da kârlı
ama yakalanınca sonu iyi olmuyor.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Haram para aklama…
HALUK EYİDOĞAN
(İstanbul) – HSYK’yı değiştiriyorlar.
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Şimdi, bakanlıklarda, kararnameyle, bir yaz günü, tam Meclis tatile
girerken bakanlıkların durumu değiştirildi. Her bakana bir bakan yardımcısı
koydular. O bakan yardımcıları imam mı değil mi diye şimdi düşünmeye
başlıyorum, paralel mi dikey mi diye. Eski arkadaşlarımız, Mecliste de her gün
gördüğümüz arkadaşlar tabii. Şimdi soruyorum arkadaşlar: Eğer bakanın yanında o
müsteşarı, yardımcıları, genel müdürleri iş yapamıyorsa bu bakan
yardımcılıklarını niye koydunuz, onlar ne işe yarıyor? O işe yaramıyorsa şu
torbada getirdiğiniz rehberlik ve denetim başkanlığı ne iş yapacak, bana söyler
misiniz, neyin rehberliğini yapacak, neyi denetleyecek? Ya, neyi denetleyecek
arkadaşlar? Bu gelen giden para, ihale, trafik vesaire, havuz mavuz… Yani, bu işleri mi denetleyecek yoksa bakanlığın
devasa işlerini mi denetleyecek? Orası denetleyecekse Maliye neyi denetleyecek,
İçişleri Bakanlığı idari olarak neyi denetleyecek? Bu rehberlik ve denetim
başkanlığı “sugar” kadro, şeker kadro derler ya, en
yakınları… Bu bakanlıklarda -bir paralel devlet vardır- “dikine devlet”
Hükûmete bağlı yeni bir güç oluşturuluyor. Bu da yanlış. Bunun
kanunu çıkarılıyor ama ne iş yapacağını bilmiyoruz yani rehberlik ve denetim
başkanlığının ne iş yapacağını bilmiyoruz.
Şimdi, bu torba
kanunda kooperatiflerle ilgili bir hüküm de var. Sayın Vahap Seçer bu konuyu
çok güzel irdelemiştir, eminim. Pankobirlik, pancar
üreticileri kooperatifi var. Kooperatif dedin mi, kooperatif hakikaten, şeker
sanayisinde çalışıyor, anlarız. Fakat, binlerce batık
inşaat kooperatifi var, farklı sektörlerde çalışan binlerce kooperatif var.
Maalesef, üniversitelerdeki bazı kooperatifleri idare edemedikleri için,
üniversite yönetiminden biri o kooperatifte olsun diye, bütün kooperatifleri
getirip bu torbanın içine koymuşlar.
Arkadaşlar, siz,
eğer böyle kanun manun yapacaksanız, bu işi de
bürokratlara verecekseniz, bürokratlar da artık, kendilerinden sonra gelen
dördüncü, beşinci sıradaki memurlara hazırlatacaksa ve her gün sizin başınıza
iş açacaksa bu torbanız da yok olsun, size destek yok.
Açık konuşuyoruz,
yanlış yapıyorsunuz. Yanlış yapıyorsunuz, acele ediyorsunuz. Niye büyükşehirle
beraber belediye meclislerinin yetkilerini belirlemediniz? Niye dört tane
partiyle konuşup doğru dürüst bir yapılanma getirmediniz? Seçime giriyoruz:
Yarın, büyükşehir belediyesi ile valiler birbirine –yakasına- girecektir,
göreceksiniz. Valiler ile büyükşehir belediye başkanları kavgasını başlatan bu
Hükûmetin bu yanlış düzenlemeleri olacak.
Bizden oy yok.
MEHMET ERSOY
(Sinop) – Yapmayın!
HASİP KAPLAN
(Devamla) – “Nayır!” Hayır! “…”(x)!
Teşekkür ederim.
(BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Şimdi, şahısları
adına konuşmalar bölümüne geçeceğiz.
İlk konuşmacı,
İstanbul Milletvekili Sayın Haluk Eyidoğan.
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
HALUK EYİDOĞAN
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi altı tane farklı esas
sayılı kanun teklifinin oluşturduğu yeni bir torba kanunu görüşüyoruz, sıra
sayısı 546 oldu bu torbanın. Biz, CHP olarak her zaman, bu tür çalışmalarda,
torba kanun da olsa iyi niyetle destek verelim diyoruz. AKP, ne yazık ki gerek
kanun yapma düzenini gerek komisyonda ve Genel Kurulda görüşme düzenini
bozuyor, tahrip ediyor.
Biliyorsunuz, AKP
birçok komisyonda görüşme teamüllerini, geleneklerini bozuyor. Bunun bir son
örneğini de benim çalıştığım Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonunda yaşadık. 31 Ocak 2014 tarihinde, cuma günü öğleden sonra,
akşamüstü, tali komisyon olarak bir kanun teklifi geldi yani görüşmeden altmış
saat önce. Bu 19 maddelik yasa teklifi içerisinde 5 madde AFAD Kanunu’nda
değişiklikle ilgili. Şimdi, dikkat edin, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
sürekli, her sene, belli torba kanunlar içerisinde bazı maddelerini
değiştiriyor. Biz, bu yaklaşıma bilimde “deneme yanılma yöntemi” diyoruz.
Deniyoruz, olmadı, yanılıyoruz; bir daha değiştiriyoruz. Yani, böyle bir torba
kanuna, yamalı bohça yaratan bir duruma geldi. Defalarca söyledik; ülkenin, bir
afet yönetimi ve risk yönetimi için derli toplu, çağın gereklerine uygun,
dünyadaki teamüllere uygun bir risk yönetimi, afet yönetimi yasası, kanunu
lazım ama böyle değil. Gelin, bunu hep beraber yazalım uzmanlarımızla, bu
deneme yanılma işinden, yamalı bohça işinden vazgeçelim; böyle bir ihtiyaç var,
karşılayalım ama yok. Her sene, biz geliyoruz buraya, konuşuyoruz, o madde
değişti, bu madde değişti. Şimdi iki madde daha var, o da gelecek yakında.
(x)
Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan bir kelime ifade edildi.
Neyse, biz, bu
teklifi aldık -19 madde- oturduk çalıştık, görüşlerimizi yazdık altmış saat
içinde. Takip eden pazartesi günü komisyona geldik. AKP’nin komisyon üyeleri
1/3 çoğunluğu sağlasınlar diye bekledik, yarım saat bekledik. Geldik, sonunda
masaya oturduk, bir baktık önümüzde başka bir yasa teklifi var: Sayın İlyas
Şeker ve arkadaşlarına ait, toplam 35 maddelik yeni kanun teklifi. Ee, bunu daha önceden de getirseydiniz, biz hazırlık
yapsaydık. Bizim önceki teklifi, (1966) esas numaralı yasa teklifi metniyle oy
çokluğuyla birleştirmişler, altmış saatte torba dolmuş, 19 maddelik yasa
teklifi olmuş 35 madde. Bitti mi? Bitmedi. Daha sonra bu, şu anda 54 maddeye
çıktı. Biraz daha beklersek daha gidecek anlaşılan. Neyse, biz görüştük.
Şimdi, değerli
milletvekilleri, böyle alelacele komisyon çalışması oluyor mu? Hep böyle mi
oldu bugüne kadar? Yüce Meclisin komisyonlarının çalışma biçimi böyle mi olmaya
devam edecek? Bu nasıl bir etik anlayışıdır? Komisyon üyelerinin
bilgilendirilmediği, aceleye getirilen düzenlemenin belli maddelerinde bakanlık
yetkililerinin hazır bulunmadığı, teknik görüş isteme ve ayrıntılı görüşmek
üzere komisyon toplantısını erteleme talebimizin geri çevrildiği komisyon
toplantısı, açıkça bir “telaş yasası” ve “torba tasarıdan torba teklife” geçiş
olarak yasama tarihine kayıt düşülecek bir niteliktedir.
Bugüne kadar
yaşanan afetlerin ağır sonuçları, Türkiye’de yeni ve bütünleşik bir afet
yönetim düzeninin bir an önce kurulmasını ve dünyadaki anlayışa uygun bir risk
yönetim, hazırlık ve müdahale düzeninin oluşturulmasını gerekli kılmıştır.
Biraz önce bunu ifade ettim, tekrarlıyorum. Bunda bir sorun yok, böyle bir
ihtiyaç var ama bu AFAD Yasası’yla bu yeteri kadar karşılanmıyor.
Hükûmet bu
ihtiyacı gidermek için 2009 yılında bu 5902 sayılı Kanun’u çıkardı, işte bazı
kurumları birleştirdi ancak bunu yaparken ortaya çıkan AFAD Yasası içeriği,
genel nitelikleriyle bu alandaki uluslararası gelişmelerden habersiz kalmış,
Türkiye için yeni bir vizyon getirmediği gibi çok
sayıda da yetersizlik göstermiştir ve göstermeye devam ettiği için de her sene
birkaç torba kanun içinde, yamalı bohça eklemeler yapıyoruz.
Buradan
beklediğimiz, özlediğimiz bir afet yönetim ve risk yönetim düzeni çıkmayacak.
AFAD, yalnızca çadır ve konteyner kurarak, yemek ve diğer yardımları dağıtarak
afet yönetimi yapılamayacağını artık anlamalıdır. Yani, o hâle geldi ki AFAD,
sanki Kızılay ile yardım kuruluşlarıyla yarış ediyor. Bizim özlediğimiz bir
AFAD modeli bu değil.
Bir diğer konu:
Şimdi, bu yeni büyükşehir yasasıyla 30 büyükşehirde il genel meclislerinin
kaldırılması ve yerine Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı ki bunun
hâlihazırda yönetmeliği yok ama ben bir yönetmelik taslağı buldum, üzerinde çalıştım ve o zaman
gördüm ki yeni bir birim kurulması ve il AFAD müdürlüklerinin o taslak
yönetmelikte afet yardım şube müdürlüklerine dönüştürülmesi niyeti gündeme
getiriliyor, böyle bir durum ortaya çıkıyor. Ben de bu gelişmeler üzerine,
yazılı ve sözlü, bir yerlerde yayınlar yaptım. AKP, bu yasada da olduğu gibi,
yeniden yapılanma çerçevesinde, bu sefer yasanın 6’ncı maddesini de bu torba
yasaya soktu, “başkanlık” adı altındaki teşkilatı merkez ve taşra teşkilatına
çevirdi. Yani, anlaşılıyor ki afet yardım şube müdürlüklerinden vazgeçiyor,
kademe düşürmüyor, doğrudan valiliğe bağlı bir taşra teşkilatı kurma niyeti.
Bunun gerekçede de ifadesi şu: Yani biz bunu yaparsak, taşra teşkilatı
yapılanmasına gidersek valiliklerin altında AFAD il müdürlükleri daha güçlü
hâle gelecek, daha etkin olacak, daha proaktif olacak
ama esas sorun bu değil. Esas sorun, AFAD’ın temel
kanununda işleyiş biçimi çünkü AFAD yasası, ağırlıklı olarak afet anı ve afet
sonrası müdahaleye odaklanmış bir yasa tarzı.
Şimdi, il özel
idareleri kaldırılan büyükşehirlerde ayrı bir teşkilat yapısı, diğer şehirlerde
ayrı bir teşkilat yapısı ortaya çıkıyor. Bu, muhtemelen bir
çok başlılık ve yönetim zafiyeti getirebilir. Buna çok dikkat etmemiz
lazım. Yani, zaten şu andaki değişikliklere baktığımız zaman değişikliklerin
çoğunda arama kurtarma birliklerine ağırlık verilmiş. Peki, hep aradığımız,
afet yönetiminde ağırlıklı olması gereken “risk yönetim” sözcüğü nerede? Kaldı
ki hâlâ kadro cetvellerinde “zarar azaltma” deniyor. Risk azaltma Sayın Başkan,
risk azaltma. Bunu, “zarar azaltma” sözcüğünü lütfen, buradan kaldırın.
Madde 35-36’ya
değinmeyeceğim, onu daha sonraki bir konuşmada… Orada önemli bazı ayrıntılar
var. Madde 36’da belirtilen uygulamaya göre, kurumun iş potansiyelini yüklenen
mühendis dâhil, tüm eleman ve idarecilerin ataması neden Başkanlığa verilmiyor?
Bu yaklaşım, müdür ve ekibinin bir uyum içerisinde çalışması açısından çok daha
etkin olacaktır.
Sonuç olarak, her
ne kadar bu yasa teklifinin gerekçesinde il afet ve acil durum yönetiminin,
büyükşehir niteliğindeki illerde taşra teşkilatı olarak daha güçlü ve etkin
olacağı savunulmaktaysa da teklifteki düzenlemelerin, bazı iyileştirmeler
dışında, ülkemizde afet risklerinin azaltılmasına önemli katkı sağlamayacağını
ve dünyada gelişen afet risk yönetim anlayışını oluşturamayacağı açıktır. 5902
sayılı Yasa’da 2009’dan bugüne kadar yapılan yamaların, değişikliklerin bu
amaca varmayı sağlamayacağını ifade etmek istiyorum. Özellikle nüfusu birkaç
milyonu geçmiş, ilçeleri yüz binleri zorlayan illerde bu düzenlemelere rağmen
AFAD il müdürlükleri nasıl etkin ve güçlü olacaktır? Bu yeni yönetim modeliyle,
her bir ilçesinin büyük bir kent nüfusu kadar olduğu büyükşehirlerimizde, ilçe
örgütlenmeleri ve kademeleri olmadan, yerel yönetimle her düzeyde yerleşim, planlama,
kentsel risklerin tespiti, risk yönetimi tesis edilmeden nasıl afet yönetimi
yapılacağı çok tartışmalı bir durum yaratmaktadır. Örneğin İstanbul, İzmir,
Antalya, Bursa gibi il nüfusu milyonlarla ifade edilen, ilçe nüfusu yüz
binlerle ifade edilen ve birinci derece deprem bölgesindeki ilçelerde il afet
örgütü yukarıda ifade edilen görevleri nasıl yapacaktır? Bunların ayrıntılı
düşünülmesi gerekiyor.
Teşekkür
ediyorum. Yüce Meclise saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Şahsı adına
ikinci konuşmacı, Ağrı Milletvekili Sayın Ekrem Çelebi.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
EKREM ÇELEBİ
(Ağrı) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; 546 sıra sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde şahsım
adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Özellikle, bu
kanun teklifi konuşmamı yapmadan önce, geçtiğimiz cumartesi ve pazar günleri,
biz, 30 AK PARTİ milletvekili olarak Van ilimizi ve vatandaşlarımızı gezdik.
Dolayısıyla, özellikle, Van’da bizi ağırlayan başta sayın
Van milletvekillerimiz olmak üzere, daha sonra Van’daki kardeşlerimiz ile il,
ilçe ve köylerde konuştuğumuz kardeşlerimize ben burada
misafirperverliklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum, burada herkese
saygılarımı arz ediyorum.
Bu vesileyle, 546
sıra sayılı Kanun Teklifi birçok alanda ihtiyaçları giderecek değişiklikleri
içermektedir, bunlarla ilgili bazı konularda size bilgi arz etmek istiyorum.
Özellikle,
teklifin 2’nci maddesiyle, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı için Spor Toto Teşkilat
Başkanlığı Reklam Yönetmeliği başta olmak üzere, benzer durumlarda bulunan
diğer yönetmeliklerin de yasal dayanağa kavuşturulması ve bu şekilde,
Anayasa’nın 124’üncü maddesinin gereğinin yerine getirilmesi amaçlanmaktadır.
Yine, bizim
teklifimizin 5’inci maddesiyle -bu da Bakanlık için geçerli- gerçek ve tüzel
kişilerin, Gençlik ve Spor Bakanlığı için yaptıracakları gençlik merkezleri ile
gençlik ve izcilik kampları inşası için yapacakları harcamalar ile her türlü
nakdî ve ayni bağış ve yardımları gelir vergisine esas kazançtan indirmesi
imkânı sağlanmaktadır.
Yine,
teklifimizin 6’ncı maddesiyle, teklifin 46’ncı maddesiyle kurulan Rehberlik ve
Denetim Başkanlığında çalıştırılacak ve kariyer meslek olarak planlanmış olan
gençlik ve spor denetçi yardımcılarının 657 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerine
ilave edilmesi amaçlanmaktadır.
Yine,
teklifimizin 17’nci maddesiyle, bu da Spor Genel Müdürlüğümüz için geçerli, söz
konusu düzenlemeyle olimpik ve paralimpik (engelli)
olimpiyatları spor dallarında en az yıldızlar seviyesinde 4 bin sporcunun
seçilerek 2020 olimpiyatlarına hazırlanmaları hedeflenmektedir.
Yine,
teklifimizin 18’inci maddesiyle, il müdürlüklerinden 25, ilçe müdürlerinden 31
kişi olmak üzere araştırmacı kadrolarına atanan 56 kişi hâlen araştırmacı
kadrolarında bulunmaktadır; 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle maaşlarda
iyileştirme yapıldığı hâlde, bu kişiler 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle
getirilen iyileştirmelerden yararlanamamışlardır. Yapılan bu yeni düzenlemeyle,
il ve ilçe müdürlükleri maaşlarında yapılacak iyileştirmeler 666 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname’den önce görevden alınan 56 personele de bu şekliyle
yansıtılacak ve mağduriyetleri giderilecektir.
Yine,
teklifimizin 30’uncu maddesiyle -bakanlık merkez teşkilatı için bu da geçerli-
gerçek ve tüzel kişilerin bakanlığımız için yaptıracakları gençlik merkezleri
ile gençlik ve izcilik kampları inşası için yapacakları harcamalar veya her
türlü nakdî ve ayni bağış ve yardımlarının kurumlar vergisine esas kazançtan
indirilmesi imkânı sağlanmaktadır.
Yine,
teklifimizin 46’ncı maddesiyle, bakanlık bağlı kuruluşlarının koordinasyonunda
duyulan ihtiyaç nedeniyle, özellikle, burada 2 tane müsteşar yardımcısı kadrosu
ihdas etmekteyiz.
Öte yandan, hâlen
bakanlıkta bir denetim birimi bulunmamaktadır. Öncelikle bakanlık merkez
teşkilatında, gerektiğinde de
bakanlık teşkilatı ile bağlı kuruluşların ve bunların denetimi
altındaki her türlü kuruluşun faaliyet ve işlemleri ve personelleri ile
usulsüzlük önleyici, eğitici ve rehberlik yaklaşımlarını ön plana çıkaran bir
anlayışla denetim, araştırma, inceleme ve
soruşturmaları yapmak üzere rehberlik ve denetim başkanlığı
kurulmaktadır.
Yine, 47’nci
maddesiyle, rehberlik ve denetim başkanlığının görevleri belirtilmektedir.
Teklifimizin 50’nci
maddesiyle -bu, yine bakanlık merkez teşkilatımız için geçerli- yeni kurulan
rehberlik ve denetim başkanlığının ivedilikle faaliyete geçmesini teminen, denetçi, müfettiş ve kontrolör unvanlarını haiz
olmak üzere, diğer kamu kuruluşlarına da naklen atanmalarının önü açılmaktadır.
Burada önemli olan, bakanlık merkez teşkilatımızın, tabii, ivedi
bir şekilde çalışması. Bunun yanı sıra,
getirmiş olduğumuz teklifte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun mazeret
izni kapsamında bulunan 104’üncü maddesini biraz daha genişletiyoruz. Burada,
özellikle yeni bir düzenleme getiriyoruz. Bu düzenlemeyle, memura yeni bir
konuda mazeret izni verilmesini öngörmekteyiz. Buna göre,
memurun çocuğunun en az yüzde 70 oranında engelli veya süreğen bir hastalığının
olması, çocuğun evli olması hâlinde ise eşinin de en az yüzde 70 oranında
engelli olması şartıyla, evli çocuk için de -bu durumun hastalık raporuyla
tespit edilmesi hâlinde- memur olan ebeveynden sadece birisi tarafından
kullanılması kaydıyla, bir yıl içerisinde toptan veya bölümler hâlinde on güne
kadar mazeret izni verilebilecektir.
Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifiyle, Jandarma Genel
Komutanlığına 3 bin adet uzman erbaş kadro artırımı yapılmaktadır. Yine,
Jandarma Genel Komutanlığımızın özellikle ihtiyacı göz önünde bulundurularak bu
kadro ilaveleri yapılmıştır.
AK PARTİ
hükûmetleri döneminde eğitime her zaman için çok büyük önem verdik. Burada,
özellikle son on bir, on iki yıl içerisinde, bizim üniversitelerimize ne kadar
önem verdiğimizi çok net olarak sizlere arz etmek istiyorum. Üniversitelerimize
her geçen gün bir yenisini eklemekle… Yükseköğretimimize katkı sağlayacak vakıf
üniversitelerinden 75’incisi İstanbul’da, Dünya Eğitim Vakfı tarafından “Biruni üniversitesi” adı altında yeni bir vakıf
üniversitesi kurularak, üniversite tıp, diş hekimliği, eczacılık, sağlık
birimleri, eğitim, mühendislik fakülteleri ile meslek yüksekokulu, eğitim
bilimleri enstitüsü, fen bilimleri enstitüsü ve sağlık birimleri enstitüsünden
oluşacak. Gelişmiş Batı toplumlarında üniversite sayısının çokluğu, akademik yetersizliğimiz
göz önüne alınarak bu konuda ne kadar yol almamız gerektiğini ortaya koymuş
bulunmaktayız. Bu kurmuş olduğumuz Biruni Vakfı
üniversitesiyle yükseköğretime güç katmış oluyoruz. Geleceğin gençleri
donanımlı, yetenekli ve uluslararası alanda akademik yetkinlikle bu
üniversitelerimizden yetişecek. AK PARTİ hükûmetleri olarak, on bir yılda
kurmuş olduğumuz devlet ve vakıf üniversiteleriyle yükseköğrenim alanında
Batı’yla aramızdaki makası hızla kapatmaktayız. Ayrıca, AK PARTİ hükûmetlerinin
ilk dönemlerinde de almış olduğumuz bir kararla, her ile bir üniversite kurarak
illerimizin sosyal, kültürel, spor ve eğitim alanlarında çehrelerini
değiştirmeye devam ediyoruz.
Şu ana kadar 101
devlet üniversitemiz var, 75’inci vakıf üniversitemizi de bununla birlikte
kurmuş olacağız inşallah.
Yine bu kanunla,
orman köylüsüne tanınan hak ve imtiyazlardan yararlanan belde sakinleri,
beldelerinin mahalleye dönüştürülmesinin ardından aynı hak ve imtiyazlardan da
yararlanabilecek. Bu düzenlemeyle, büyükşehir sınırları içerisinde kalan orman
vasfını haiz beldelerimiz aynı haklarını kullanmaya ve bu haklardan istifade
etmeye devam edecektir.
Yine, bununla
birlikte 112 acil çağrı merkezlerine acil durumlarda sevk ve koordinasyon
sağlama görevleri verilecektir.
Yine, 3152 sayılı
İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 28’inci maddesinde
değişiklik yapılmaktadır. Bilindiği gibi, büyükşehirlerde Yatırım İzleme ve
Koordinasyon Başkanlığı bünyesinde, diğer illerde ise valilikler bünyesinde tüm
acil çağrıları karşılamak üzere 112 acil çağrı merkezleri bulunmaktadır.
Maddeyle, 112 acil çağrı merkezlerine acil durumlarda sevk ve koordinasyon
sağlama görevi verilmektedir. Ayrıca, maddeyle, söz konusu acil çağrı
merkezlerinde personel görevlendirilmesi ve bunların mali haklarına ilişkin
usul ve esaslar düzenlenmektedir.
Diğer yandan,
maddeyle, 112 acil servis hizmetlerini asılsız bir şekilde meşgul edenler
hakkında 250 TL idari para cezası verilmesi ve eylemin tekrarı hâlinde ise bu
cezanın 2 katına çıkarılması öngörülmektedir.
Yine bu kanunla,
sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının başkanının tespitine ve mütevelli
heyeti üyelerinin seçimine yönelik usul ve esasları yeniden düzenlemekteyiz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
EKREM ÇELEBİ
(Devamla) – Bu vesileyle, kanunun hayırlı uğurlu olmasını diliyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, soru-cevap işlemine geçmeden bir önerge var, onu okutacağım ve
işleme koyacağım.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
546 sıra sayılı
raporun tümünün görüşmelerinin İçtüzük 72’ye göre devam etmesini grup adına arz
ederiz.
Oktay
Vural
İzmir
MHP
Grup Başkan Vekili
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunacağım.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından
bir grup milletvekili ayağa kalktı)
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yoklama istiyoruz.
BAŞKAN – Yalnız
yoklama talebi var.
Sayın İnce, Sayın
Aslanoğlu, Sayın Serindağ, Sayın Moroğlu,
Sayın Seçer, Sayın Susam, Sayın Çetin, Sayın Eyidoğan,
Sayın Akar, Sayın Topal, Sayın Öz, Sayın Serter, Sayın Gök, Sayın Güven, Sayın Danışoğlu, Sayın Değirmendereli, Sayın Güler, Sayın Onur,
Sayın Şafak, Sayın Yüksel.
Yoklama için iki
dakika süre veriyorum.
Buyurun.
(Elektronik
cihazla yoklamaya başlandı)
BAŞKAN – Bu
arada, bir duyuru yapayım: Sayın Türkkan, Sayın Yılmaz, Sayın Vural, Sayın Akar
ve Sayın Aslanoğlu; soru için sisteme girmişsiniz ama yoklama yapıldığı için
sistemde bir değişiklik oluyor. Yoklamadan sonra tekrar sisteme girerseniz
memnun olacağım.
(Yoklamaya devam
edildi)
BAŞKAN – Toplantı
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 22.28
SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 22.45
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin Sekizinci
Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN - İç Tüzük’ün 72’nci maddesine göre verilen görüşmelere devam
edilmesine dair önergenin oylanmasından önce istem üzerine yapılan yoklamada
toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi tekrar yoklama yapacağım.
Yoklama için iki
dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN - Toplantı
yeter sayısı vardır.
546 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
6.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Ağrı Milletvekili
Ekrem Çelebi ile 18 Milletvekilinin; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 657 Sayılı Devlet
Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın; 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna Geçici Bir Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın;
Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel ve 1 Milletvekilinin; Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy ve İstanbul Milletvekili
Hüseyin Bürge ile 44 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile İçişleri Komisyonu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporları (2/1967, 2/1074, 2/1438, 2/1529, 2/1571, 2/1966) (S.
Sayısı: 546) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon burada.
Hükûmet burada.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Gerekçe…
BAŞKAN -
Görüşmelere devam edilmesine dair önergenin gerekçesini okutacağım.
Gerekçe:
Torba bir raporun
görüşülmesinin daha anlaşılır yapılmasını teminen.
BAŞKAN – Önergeyi
kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Şimdi, tasarının
tümü üzerinde soru-cevap işlemini gerçekleştireceğiz. Soru-cevap işlemimiz
yirmi dakikadır; on dakikasını soruya, on dakikasını da cevaba ayıracağız.
Şimdi, sisteme
giren arkadaşlara söz veriyorum sorularını sormaları için.
Sayın Akar,
buyurun.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Sayın Bakan, suyun yanlış yönetimi, yer altı sularının yağmalanması
ve küresel ısınmanın katkısıyla hayat kaynağımız olan suyu yavaş yavaş
kaybediyoruz. Ülkemizde son yirmi yılda kişi başına düşen su miktarı 4.000
metreküp iken, bugün 1.430 metreküpe inmiş durumdadır. Gelecek on yılda nüfus
ortalamasına paralel olarak da 1.100 metreküpe düşecek.
İlimiz Kocaeli’de sanayi tesisleri suyun bir bölümünü Yuvacık
Barajı ve Sapanca’dan sağlarken önemli bir bölümü de yer altı su kaynaklarından
sağlamaktadır. Aylık su tüketimi 13 milyon metreküp olan Kocaeli’nin 10 milyon
metreküpü Yuvacık Barajı’ndan sağlanmaktadır. Sanayi tesislerinin yer altı su
kaynaklarını kullanmaları, ayrıca Sapanca Gölü’nden su çekmeleri
nedeniyle hem gölde hem de barajda su eksilmiştir. Kocaeli’deki
sanayi tesislerinin kullanabileceği su konusundaki görüşleriniz nelerdir?
BAŞKAN - Teşekkür
ederim.
Sayın Türkkan…
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Sayın Bakan, Hükûmetinizin İçişleri Bakanı, Mart 2011’de İçişleri
Bakanlığının Türkiye ve ortasında Atatürk olan amblemini değiştirerek farklı
bir amblem yaptı. Bunu verdiği şirkete 400 milyon lira para ödedi; arkasından,
bütün İçişleri Bakanlığı teşkilatı, yurt içindeki teşkilat, bu amblemleri
tekrar değiştirerek ciddi bir masrafa sebep oldu. Bu şekilde, Türkiye’nin hangi
meselesi halloldu? Sadece ve sadece üzerindeki Atatürk resmi ve bütün bir
Türkiye resmi mi rahatsız etti Hükûmetinizi? Bunu öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın
Yılmaz…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan,
şimdi, bu Latif Topbaş’la Başbakan arasında bir konuşma geçiyor. Biliyorsunuz,
orman arazilerinde, özel ormanlarda yüzde 6 hususu var. Latif Topbaş Başbakana
diyor ki: “Ağabey bu şey çıkacak mı, bu yüzde 6 meselesi çıkacak mı?” Başbakan
Erdoğan da diyor ki: “Tabii, tabii.” Bu görüşme geçiyor. Daha sonra Başbakanla
görüşüldüğünü… Ve SİNPAŞ’ın sahibine arazi almasını
tavsiye ediyorlar ve İ. Y. “Kanun çıkartıyoruz ağabey, kanun. Bu torba yasaya
giriyor, Tayyip Bey’le görüştük bu konuyu uzun uzadıya. Artık kanuna şeyi de
koyuyoruz ‘Yollar ve otoparklar hariç.’ diye, onu takip ediyorum ben
Bakanımızla, Su Bakanımız Veysel Ağabey’le.” diyor. “Alalım mı?” diyor,
“Alabilirsiniz.” diyor. Yani, bu konuyla ilgili sizi Başbakan aradı mı? Bu “Su
Bakanı” diye bahsedilen Veysel Ağabey siz misiniz? Bu soruları cevaplarsanız
memnun olurum.
BAŞKAN – Sayın
Aslanoğlu…
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Sayın Bakan, üç soru soracağım.
1) Sivil savunma
uzmanları ne olacak? Bu insanlar yetim mi kalacak, AFAD bünyesinde bunları
değerlendirmek mümkün değil mi? Aynı ilde hem Sivil Savunma hem AFAD olacak, aynı
bünyede toplanamaz mı?
2) Önemli olan,
Mecliste birlik beraberliktir. Kocaeli’de depremde
yapılan iş yerleriyle ilgili, ben AFAD Başkanıma da söyledim, oradaki hak
sahiplerinin rızası olmaksızın yasa düzenleniyor yani önemli olan hak
sahiplerinin rızasıdır. Birlikte bir çözüm getiremez miyiz, hak sahipleriyle
birlikte?
3) Spor Toto
Teşkilat Başkanıma soruyorum: Kulüplere ödenen yüzde 7’lik isim hakkını yüzde
15’e çıkarmayı düşünüyor musunuz? O zaman Üçüncü ve İkinci Lig kulüpleri kısmen
nefes alır. Maça çıkmayan kulüpler var. İsim hakkını yüzde 15’e çıkarmayı
düşünüyor musunuz?
BAŞKAN – Sayın
Vural…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, bu
torba yasaya sivil savunma uzmanlarının sorunlarını çözmesi için bir önergeniz
olacak mı? 4/C’lilerin memur olması için acaba bir
önergeniz olacak mı?
Bir de Biruni üniversitesinde eğitim fakültesi kuruyorsunuz. Bu
kadar atanamayan öğretmen varken eğitim fakültesi kurmanızın amacı ve hedefi
nedir?
Gazi
Üniversitesinde bir kooperatif var. Bu kooperatife üniversite yönetiminin el
koyma ihtiyacı neden kaynaklanmıştır, bu subjektif düzenlemeyi
neden yapıyorsunuz?
Bir de sizin
Bakanlığınızda paralel bir yapılanma var mı, tespit ettiniz mi, bunu öğrenmek
istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın
Korkmaz…
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sayın Bakan, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Başdanışmanı
Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan “Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpas kurdular.”
diye bir laf attı ortaya. Herkes, özellikle yargıda davası olan herkes tedirgin
oldu bundan ancak gerisini getirmedi. Milyonlarca Fenerbahçe taraftarı
kulübünün geleceğiyle ilgili sıkıntılı ve alınan kararların adil olmadığıyla
ilgili düşünceye sahipler. Hem Fenerbahçe hem de kumpas kurulduğu bizzat
vekilinizce ifade edilen Balyoz, Ergenekon sanığı komutanlar hakkında iadeimuhakemeyle ilgili Yargıtayda
-tabii onun siyasi sorumluluğunu taşıyan Adalet Bakanlığına, Hükûmetinize
soruyorum- bir çalışma var mıdır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Serindağ…
ALİ SERİNDAĞ
(Gaziantep) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan,
Hükûmetin müşterek sorumluluğunu göz önünde bulundurarak soruyorum: Sayın
Başbakan geçen hafta yaptığı bir konuşmada, seçime giderken bazı siyasetçilere
yapılan şantajın paralel yapının eseri olduğunu söyledi. Bu yolda bir
tespitiniz var mı; bu şantajın “paralel yapı” diye ifade ettiğiniz grupla bir
ilgisi var mı, böyle bir tespitiniz var mı? Bir tespitiniz varsa yasal işlem
yapmayı düşünüyor musunuz, yok öyle bir tespit yoksa Sayın Başbakan neden böyle
bir söylemde bulundu?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Sayın
Gök…
LEVENT GÖK
(Ankara) – Sayın Bakan, bundan üç dört yıl önce Ankara’da barajlardaki doluluk
oranı düşünce Ankara Belediyesi alelacele Kızılırmak suyunu Ankara’ya getiren
bir proje başlattı ve borular döşeyerek Ankara’ya su getirmeye çalıştı ama
yıllardan beri Ankara’da bu su kullanılmıyor. Bunun maliyeti ne kadar olmuştur
da şu anda kullanılmıyor? Acaba Ankara’ya içme suyu olarak getirilen bu,
borularla döşenen su, şu anda tarladaki bitkilerin ya da ürünlerin yetişmesi için,
tarlalar için mi kullanılıyor? Ve bu konuda, Başbakanın danışmanının oğlunun
oradaki bir çiftliğine bir kiralama yapılmış mıdır Ankara’nın içme suyu olarak
getirilen bu su?
BAŞKAN – Sayın Bayraktutan…
UĞUR BAYRAKTUTAN
(Artvin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan,
Artvin Deriner Barajı yapımından sonra, bizim ondan
önce bir Artvin-Erzurum yolumuz vardı. Şimdi, siz “12/12/2012”
deyip 112 dev eser açtınız, şimdi de 113 dev eser açtınız. Baktım o yola, bizim
bir tane yolumuz vardı, yolu siz 9’a bölmüşsünüz; çarpmışsınız, toplamışsınız,
bir tane yolu 9’a bölmüşsünüz. Duvarlar yapmışsınız, onun içerisinde ayrıca
tünellere ışık bağlamışsınız, yolu kendi içerisinde kilometrelere bölmüşsünüz;
bir yoldan “9” rakamı çıkartmışsınız. Sizi tebrik ediyorum. Başka yerlerde de
böyle ilginç maharetleriniz var mıdır? Tarihe ve sayıya göre yolları bölüp,
çarpıp, toplayıp, arkasından da rakamı uydurduğunuz başka proje de var mıdır?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Sayın
Akar…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Sayın Bakan, biliyorsunuz, 17 Aralıkta yapılan soruşturma
neticesinde -pek soruşturma neticelenmedi sayenizde, Hükûmetin sayesinde- dört
bakan hakkında fezleke hazırlanmış ve önce Adalet Bakanlığına yollanmış. Bu
fezlekeleri Adalet Bakanı Meclise yollayacağını ifade ederek “Ben sadece
postacılık görevi yapmaktayım, zamanı gelince Meclise yollayacağım.” demesine
rağmen Meclise yollamamıştır ve geri, savcılıklara yollamıştır, yeni
değiştirdiğiniz savcılara yollamıştır. Siz bir bakan olarak bu bakanlarla aynı
şeyi paylaşmaktan, bilemiyorum, nasıl bir duygu içerisindesiniz ve bu
fezlekelerin Meclise gelmesini talep ediyor musunuz, gelmeli midir; sizin de
temize çıkmanız, Hükûmetinizin temize çıkması için gelmeli midir? Bu soruyu
özellikle soruyorum.
BAŞKAN – Sayın
Yılmaz…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, bu
Orman Mühendisleri Odası seçimlerini alabilmek için müfettişler gönderdiniz.
Netice itibarıyla orman mühendisleri dik duruş sergilediler, İstanbul’u,
Ankara’yı, her tarafı aldılar ama –gerçi- hafta sonu benim de oy kullandığım
Adana’da 5 tane bölge müdürünüz ardı ardına toplantı yaptı ve bu seçimlerin
mutlaka alınması gerektiğinin bakan tarafından talimatlandığı
ifade edildi. 5 tane bölge müdürünüzü ve üst düzey görevlilerinizi bu iş için
görevlendirdiniz mi, bunu öğrenmek istiyorum. Ama,
sonuç itibarıyla bütün görevlendirmelere rağmen, iktidar partisi tarafından
desteklenen ekip seçimi kaybetti. Bunu nasıl düşünüyorsunuz? İleri demokrasinin
bir gereği olarak değerlendirebilir misiniz?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Sayın
Aslanoğlu…
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Sayın Bakan, Başbakanlık Başdanışmanı bugün “CHP
milletvekillerinin sesini kesmek için TRT 3’ün yayın süresini kısalttık.” diye
bir açıklama yaptı. Buna katılıyor musunuz? Hakikaten CHP milletvekillerinin
sesini kesmek için mi bunu yaptınız? Acaba bundan sonra TRT 3’ü tamamen mi
kapatacaksınız? Ama bilin ki CHP milletvekillerinin sesi kesilmez, kimse de
kesemez.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Buyurun Sayın
Bakan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; özellikle Sayın Akar’ın sorularına öncelikle cevap vereyim
efendim.
Şimdi, suyla
alakalı olarak şunu ifade edeyim: Türkiye yarı kurak iklim bölgesinde yani su
zengini bir ülke değiliz. Ancak Allah’a şükür biz kuraklığa rağmen bütün
şehirlerimizde suyla alakalı çok köklü yatırımlar yaptık yani şu ana kadar
Orman Su İşleri Bakanlığı, DSİ marifetiyle 76 şehrimizin içme suyu meselesini
kökünden çözdü. Yani, bugün, Mardin’den tutunuz İzmir’e kadar, efendim,
Sinop’tan Mersin’e kadar, Kars’tan Edirne’ye kadar her yerde, 76 şehirde su
meselesiyle alakalı barajlar, isale hatları, muhteşem içme suyu arıtma
tesislerini inşa ettik. Yani, Türkiye’de böylece problem çözdük.
Yalnız, özellikle
“Suyu kaybediyoruz.” deniliyor; burada, Sayın Akar, yanlış bir hesap var. Yani,
burada kaybolan bir şey yok. Yani, özellikle buradaki kriter
yani mevcut kullanılabilir suyun miktarını nüfusa bölerseniz nüfus arttıkça
oran yani kişi başına yılda düşen su miktarı metreküp olarak ister istemez
azalır. Bunun, su miktarının azalmasıyla alakası yok, su miktarı sabit. Yani
böyle bir kriter var, su zengini olan ülkelerde; işte,
4 bin, 5 bin metreküp yılda fazlaysa o su zengini demektir. Ama bizde ise su
miktarı fark etmiyor, yaklaşık olarak 500 milyar metreküp yağış var ama bu akan
sular yer altına, buharlaşmayı dikkate aldığımız zaman yaklaşık 112 milyar
metreküp yılda kullanılabilir suyumuz var. Dolayısıyla bunu kişi başına nüfusa bölerseniz
çıkan rakamı gösteriyor. Yani bu kriter değil, yağan
yağmurun azaldığını göstermiyor. O bakımdan, böyle bir kriter,
bu şekilde değerlendirmek yanlıştır.
Tabii, Yuvacık
Barajı, biliyorsunuz, güya 2050 yılına kadar suyu temin edecekti, o şekilde planlandı.
Hatta yap-işlet-devretle aslında DSİ yapacakken,
çoğunu yapmışken maalesef bir şekilde yap-işlet-devret şekline dönüştürüldü ve
neticede şu anda su, görüyorsunuz, miktarı yok, o bakımdan, Yuvacık yetmediği
için biz Sapanca’dan, Kocaeli’ne su vermek için çalışma yapıyoruz.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Kime yaptırdınız? Hangi ihaleye ödeme yaptırdınız onu söyleyin!
BAŞKAN – Sayın
Akar, lütfen, Sayın Bakan cevap veriyor. Soru sordunuz, dinleyelim, lütfen.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Ben sizi dinledim.
Tahammül
edemiyorsun işte!
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Bakan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Ve sayın vekiller, yani şu
Yuvacık meselesinden dolayı hazineye yüklenen yük 4,5 milyar dolar olacak. Şu
ana kadar 3,5 milyar dolar ödendi yani bu gerçekten…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Doğru söylemiyorsunuz, doğru söylemiyorsunuz.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Evet, bu böyle, ispat ederiz.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Edemezsiniz!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Sayın Türkkan, yani kusura
bakma, biz bayrağımızla da Atatürk’le de gurur duyuyoruz. Yani amblemin
değişmesinden böyle bir mana çıkarmayı kabul edemeyiz.
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Niye tabelalardan T.C.’yi indiriyorsunuz?
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Biz her zaman şanlı
bayrağımızla, vatanımızla gurur duyuyoruz, gurur duymaya da devam edeceğiz, onu
özellikle…
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Eylem ve söylem tutmuyor, keşke tutsa.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Evet, şimdi…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Sayın Bakan, o isale hattını kim yaptı söyler misiniz?
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri…
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Sayın…
BAŞKAN – Sayın
Bakan, bir dakika lütfen.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Soruma cevap vermedi ki!
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, sorularınızı sordunuz, Sayın Bakan cevaplarını verecek, lütfen
dinleyelim, lütfen sakin olalım.
Buyurun Sayın
Bakan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Efendim, özellikle Sayın
Yılmaz’ın ifade ettiği, efendim, bu mevzu özellikle hususi ormanlarla alakalı
yani kendisi de biliyor ama kafaları karıştırmak için söylüyor. Şu anda mevcut
kanunda da yani normal tapulu bir arazide ağaç yetişmişse, o 3 hektardan fazla
ise o kişilerin malı olmasına rağmen Orman Kanunu’na göre biz “hususi orman”
diye tarif ediyoruz ve diyoruz ki: “Yüzde 6’dan fazla yapılaşma yapamazsın.”
Zaten kanun bu şu anda, kanun değişmiş değil. Başbakanımızın da söylediği bu
kanundur. Mevcut kanuna bakarsanız tapusu şahıslara ait olup da, üzerinde
rastgele ağaç bitmişse dahi, 3 hektardan büyükse biz ona hemen el koyuyoruz
Orman Kanunu mucibince ve diyoruz ki: “Yapılaşma artık bundan sonra yüzde 6’dan
fazla olamaz.” Mevcut kanunu söylemiş Başbakanımız, bana da herhangi bir şey
söylenmiş değil.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sayın Bakan, Urla villalarıyla ilgili ne diyeceksiniz, Urla’daki
villalarla ilgili?
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Tapeler, tapeler…
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Tapeleri soruyor Sayın Bakan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU
(Afyonkarahisar) – Evet.
Şimdi, diğer, Kocaeli’deki hak sahipleriyle ilgili, tabii anlaşma
olabilirse uygun olurdu ama ben tabii, Plan Bütçe Komisyonunda bu konuda özellikle
17 Ağustos 99 depremi sonrası Sayın Aslanoğlu, Başbakanlık Proje Uygulama
Birimince beş ilimizde 5.866 iş yeri yaptırıldı. Bu iş yerlerinden 1.563’ü hak
sahiplerince kullanılmaktadır. 3.782’si kamu kurum ve kuruluşlarına
verilmiştir. Kanun teklifiyle hak sahipliği sona eren ancak kendilerine
tebligat ve ilan yapılmasına rağmen tapuda ferağ vermedikleri için tapuyla devir
işlemi gerçekleştirmeyen…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Tebligat, ilan yapılmadı, o da yanlış bilgi Sayın Bakan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – 521…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Kim veriyor sana bu bilgiyi ya! Kim veriyor sana bu bilgiyi!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, böyle bir şey olmaz!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Ya, sana ne, yanlışsa söylersin.
Böyle bir densizlik olur mu? Kusura bakma…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun! Doğru bilgi verin!
BAŞKAN – Sayın
Akar… Sayın Akar, lütfen…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, sayın milletvekilini uyarır mısınız?
BAŞKAN – Sayın
Akar, lütfen…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Sayın Başkan, Bakana doğru bilgi versinler!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, böyle bir şey olmaz! Uyarır mısınız Sayın Başkan.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Doğru bilgi versin!
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) –
521 iş yerinin tapu sicil kayıtlarına…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Ayıp ya, ayıp! Milletin malına el koyuyorlar…
BAŞKAN – Sayın
Akar, lütfen yerinize oturur musunuz, lütfen.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Doğru bilgi vermiyor, yalan söylüyor, tebligat yapmadılar.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Ben doğru bilgi veriyorum, otur
yerine, otur yerine! Burada bilgiler… (CHP sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Yalan bilgiler veriyor!
BAŞKAN – Sayın
Akar, lütfen... Lütfen…
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU
(Afyonkarahisar) – İşine gelmiyor değil mi?
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Doğru bilgi vermiyor.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Bakın, işte burada resmî yazılar
var.
BAŞKAN – Sayın
Akar, lütfen…
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sana mı inanacağız, buradaki
resmî yazılara mı inanacağız?
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Yalan söylüyorlar!
BAŞKAN – Sayın
Akar, çalışma düzenini bozmayın lütfen.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Böyle düzen mi olur! Söylediklerinin tümü yalan!
BAŞKAN – Siz
bozuyorsunuz ama düzeni.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Doğru bilgi versin. Bakan doğru cevap versin. Yeter ya, doğru cevap
versin!
BAŞKAN – Gerçeğe
aykırı bir ifade varsa düzeltebilirsiniz ama şu anda yaptığınız düzeni bozmak
Sayın Akar.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) –Efendim, böyle bir saygısızlık
olamaz, kusura bakmayın, biz sizi saygıyla dinledik, yanlışsa konu konuşursun.
BAŞKAN – Sayın
Akar, rica ediyorum.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tekrar soru-cevap işlemi var.
Sabırlı olun, niye bu kadar heyecanlanıyorsunuz?
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Yalan diyorlar, ben bunu biliyorum, doğru bilgi vermiyorlar.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Biliyorsan o zaman doğrusunu söyle,
doğrusunu söyle, burada resmî evraklar var.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Doğru söylüyorum.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, sivil savunma uzmanları,
AFAD personeli olmayıp görev yaptıkları kurumların personel cetvellerinde
kadroları yer alıyor.
SAKİNE ÖZ
(Manisa) – Vatandaşı kandırıyorsunuz.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) -Özlük haklarına ilişkin talepler
genel olarak kamu ücret politikasına uygun olarak Maliye Bakanlığı ve Devlet
Personel Başkanlığınca bu talepler üzerinde bir çalışma yapılacaktır, bunu da
ifade edeyim.
Sayın Vural, biz
de paralel yapılanma falan yok yani bizim Bakanlığımız, biz aile gibiyiz.
Gerçekten, bizim Orman ve Su İşleri Bakanlığında hepimiz birbirimize dua
ederiz, birbirimizi severiz yani işimizle meşgul oluruz, o bakımdan bunu özetle
vurgulamak istiyorum.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Aile gibisiniz Sayın Bakan!
OKTAY VURAL
(İzmir) – Yani paralel yapılanma var mı?
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, paralel yapılanma…
BAŞKAN – Sayın
Bakan, lütfen sorulara cevap vermeye devam edin.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) –Efendim, bizim… Elbette paralel
yapılanma bazı kurumlarda var tabii, var; onu söylüyoruz. Paralel yapılanma
görüyorsunuz siz de…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Anladım, aile gibisiniz!
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi, Sayın Korkmaz, Yalçın Akdoğan ne
söyledi onu bilemem, onu kendisine sorarsanız.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Madem ailesiniz, yazık değil mi?
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tabii, yeniden yargılanmayla
ilgili…
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Yeniden yargılanma değil, iadeimuhakeme,
ikisi farklı şeyler. Siz Bakansınız, onu nasıl bilmezsiniz!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Adalet Bakanlığında bir çalışma…
Yani o konuda Adalet Bakanlığı bir çalışma yapıyor ama neticesini bilmiyorum,
yazılı olarak onu söyleriz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Yuvarla gelsin Sayın Bakanım, Hükûmeti temsil ediyorsunuz!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Gök, Kızılırmak suyuyla
ilgili şunu ifade edeyim: Biliyorsunuz, 2007 yılında bir kuraklık olduğu zaman,
Çamlıdere Barajı’nda çok su sıkıntısı olacağını dikkate alarak, biz, Ankara’nın
içme suyuna bir sigorta olmak üzere Kızılırmak suyunu getirdik, Kesikköprü Barajı’ndan Ankara’ya su getirdik. O zaman bu
çok faydalı olmuştur, hakikaten Ankara’nın kuraklık dönemindeki su meselesini
halletmiştir. Yani böyle Ankara gibi, İstanbul gibi, İzmir gibi büyük şehirleri
tek bir hatta bağlamak, tek bir kaynaktan beslenmesi doğru değildir. Kızılırmak
suyu da Ankara’nın sigortasıdır. Dolayısıyla bu zaten yani bir aylık bir su
sıkıntısı, kesintisinin Ankara’da çok daha büyük maliyetlere sebep olacağını
burada vurgulamak istiyorum.
Misal,
İstanbul’da geçmişte, Sayın Başbakanın Büyükşehir Belediye Başkanlığından önce,
benim İSKİ Genel Müdürlüğümden önce bütün binalar depo yaptı su olmadığı için.
600 bin binaya yaklaşık her biri 15 milyara o zaman depo yapıldı. Sırf
depoların maliyeti İstanbulluya 9 milyar TL’ye, eski parayla 9 katrilyona mal
oldu. Hâlbuki biz İstanbul’a su getirdik, her şeyi, altyapı hariç vesaire,
bunlar 3,5 milyar TL yani o zamanki parayla 3,5 katrilyona halloldu.
Dolayısıyla, biz, Ankara’yı bu şekilde depodan kurtardık.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY VURAL
(İzmir) – İstanbul’un sigortası var mı?
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bakan.
Teklifin…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Sayın Başkan, 69’a göre söz istiyorum. Sayın Bakan doğruyu
söylememi söyledi.
BAŞKAN – Bir
dakika…
Sayın Bakan,
teşekkür ederim, süreniz bitti.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sayın Bakan bitmedi efendim, biraz daha süre verelim Sayın Bakana.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – İzin verirseniz bitireyim.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Cevap versin efendim.
BAŞKAN – Süreniz
bitti Sayın Bakan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Süre verilirse cevaplandırmak
istiyorum ama süre verilmeyecekse…
LEVENT GÖK
(Ankara) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun.
Pardon…
LEVENT GÖK
(Ankara) – Sayın Bakan soruma cevap verirken herhâlde süresi bitti. Son
cümlelerinizi tamamlar mısınız Sayın Bakan.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) - Sayın Bakan…
BAŞKAN - Sayın
milletvekili, bir dakika…
Hepinizi
dinleyeceğim.
Soru-cevap işleminde
Sayın Bakanın cevap süresi bitti.
LEVENT GÖK
(Ankara) – Bir dakika daha verin diyorum.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Yerinden söz talebi var ama Sayın Bakanın.
BAŞKAN – Tamam.
Sayın Akar,
buyurun.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – 69’a göre söz istiyorum. Sayın Bakan doğruyu söylememi talep etti,
ben o doğruyu söyleyeceğim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, konuşmacı sataşma yapar mı oradan? Buradan laf
atıyor...
BAŞKAN – Bir
sataşma söz konusu değil.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sataşan kendisi.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Ben doğruyu söylemediğini söyledim, Bakan da benim doğruyu
söylememi talep ediyor.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Hayır, “Yalan söylüyorsun” diye hakaret etmedi mi?
BAŞKAN – Öyle bir
şey yapmadı Sayın Akar.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Hayır, yaptı.
BAŞKAN – Şimdi
birtakım rakamlardan bahsediyorsunuz.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Sayın Bakan doğruyu söylememi talep etti, ben de doğru söylemek
istiyorum.
BAŞKAN - Biz bu
rakamları karşılaştırıp hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğuna karar
verecek bir durumda değiliz.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) - Sayın Başkan, ama böyle olmaz ki.
BAŞKAN - Siz
kendi görüşünüzü söylediniz, soru sordunuz, görüşünüzü söylediniz, Sayın Bakan
da cevap verdi.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) - Bir dakikalık süre verin, bir dakika.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) - Sayın Bakan benden doğruyu söylememi talep etti.
BAŞKAN –
Yerinizden bir dakika süre vereceğim size.
Buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) - Sayın Başkan, soruları cevaplayan Sayın Bakana laf atan birisine
cevap vermek… Yani, yeni bir usul daha çıkıyor.
BAŞKAN - Tamam
Sayın Elitaş, bir dakika bir açıklama yapacak.
Buyurun.
Bir dakika…
VII.- AÇIKLAMALAR (Devam)
6.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, Orman ve Su İşleri
Bakanı Veysel Eroğlu’nun 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin
tümü üzerinde yapılan soru-cevap işlemi sırasındaki bazı ifadelerine ilişkin
bir açıklaması
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Sayın Bakan, ben size, doğru, “Sizi yanıltıyorlar.” dedim, söze
öyle girdim, “Doğru söylemiyor arkadaki bürokratlar.” dedim. O çıkan kanunda bu
hak mağduru olan insanlara tebligat yapılmadı. Bu insanların birçoğu sakat,
birçoğunun kolu yok, bacağı yok. Bu insanlar mağdur. Birçoğunun da kanundan
haberi yok. Bu kanunla getirdiğimiz “Üç ay taksit ödemez ise bunlar haklarını
kaybederler.” maddesi de tebligat yapılmadığı için insanlar bankalara
gittiğinde şerh konulmuş mallarına mülklerine. Şimdi, yeni bu torba kanunla da
bir düzeltme yapılmaya çalışılıyor çünkü tapuya gidip imza atmadıkları için bu
insanlar cebren ve hileyle devlet bu insanların malına mülküne el koymaya
çalışıyor. Arkadaki bürokratlar sizi yanıltıyorlar, sizin yalan söylemenize
neden oluyorlar, doğru olmayan şeyler söylemenize neden oluyorlar. Bir kişiye
dahi tebligat yapılmamıştır. O bürokratlara söyleyin, bir kişiye tebligat
yapıldığını ispatlasınlar ben onlara her şeyi vermeye razıyım.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Sayın Başkanım, bana da sataşma hakkı doğuyor mu bilmiyorum ama
“Kafayı karıştırıyor…”
BAŞKAN - Teşekkür
ederim arkadaşlar.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
6.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Ağrı Milletvekili
Ekrem Çelebi ile 18 Milletvekilinin; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 657 Sayılı Devlet
Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın; 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna Geçici Bir Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın;
Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel ve 1 Milletvekilinin; Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy ve İstanbul Milletvekili
Hüseyin Bürge ile 44 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile İçişleri Komisyonu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporları (2/1967, 2/1074, 2/1438, 2/1529, 2/1571, 2/1966) (S.
Sayısı: 546) (Devam)
BAŞKAN - Teklifin
tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
OKTAY VURAL
(İzmir) - Sayın Başkan… Sayın Başkan…
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) - Bir saniye efendim, bir saniye.
BAŞKAN - Buyurun
Sayın Vural.
OKTAY VURAL
(İzmir) - Bir müsaade edin efendim.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Tutanakları inceleyin o zaman, “Kafa karıştırıyor.” diyor.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Şimdi, Sayın Bakan, bir milletvekiline “Kafa karıştırıyor.” diye
sataşıyor, hakaret ediyor.
BAŞKAN - Kime
etti?
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Bana. Tutanakları alın, bakın.
OKTAY VURAL (İzmir) – İşte.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Tutanaklara bakın Sayın Başkan, tutanakları inceleyin, bakın.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Yani, alın bakın, alın bakın.
BAŞKAN - Bir
bakalım tutanaklara.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Ama doğru olduğunu göreceksiniz yani.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) - Sayın Bakan orada, dedi mi cevap versin?
BAŞKAN –
Tutanaklara bakalım, söz vereceğim size.
OKTAY VURAL
(İzmir) - Eğer söylemedim diyorsa…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Kendisine sorun, kendisine sorun söylemedim diyorsa talebimden de
vazgeçeceğim.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) - Sorun Sayın Bakana.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Yani, “Kafa karıştırıyor.” ifadesi yakışıksız.
BAŞKAN - Bir
tutanaklara bakayım Sayın Yılmaz, söz veriyorum eğer öyle bir şey varsa
vereceğim size söz. Bakayım, hemen vereceğim, tamam.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) - Efendim, Sayın Bakan “Hayır.” demiyor ki, Sayın Bakan “Hayır.”
demiyor ki.
BAŞKAN – Evet,
sayın milletvekilleri, teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelere
geçilmesini oylarınıza sunacağım…
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından
bir grup milletvekili ayağa kalktı)
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.
BAŞKAN - Yoklama
talebi var, onu yerine getirelim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, 20 kişinin aynı anda ayağa kalkması lazım yani burada
taksit taksit ayağa kalkıyorlar,
olmaz, hepsi birden ayağa kalkacak.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Herkes ayakta.
BAŞKAN – Sayın Elitaş, ben mi öğreteceğim milletvekillerine, kalksınlar
bir zahmet, bir zahmet kalksın 20 kişi.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Almayacaksınız efendim yoklama talebini. Yazılı versinler…
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) – Sayın Başkan, kim yönetiyor, Elitaş mı
yönetiyor?
BAŞKAN – Sayın
Aslanoğlu, Sayın Akar, Sayın Serindağ, Sayın Moroğlu, Sayın Seçer, Sayın Öz, Sayın Bayraktutan,
Sayın Serter, Sayın Çetin, Sayın Susam, Sayın Gök, Sayın Yüksel, Sayın Topal,
Sayın Onur, Sayın Kalkavan, Sayın Güven, Sayın Danışoğlu,
Sayın Şafak, Sayın İnce, Sayın Değirmendereli.
Yoklama için iki
dakika süre veriyorum.
Süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı
yeter sayısı vardır.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
6.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Ağrı Milletvekili
Ekrem Çelebi ile 18 Milletvekilinin; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 657 Sayılı Devlet
Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın; 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna Geçici Bir Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın;
Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel ve 1 Milletvekilinin; Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy ve İstanbul Milletvekili
Hüseyin Bürge ile 44 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile İçişleri Komisyonu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporları (2/1967, 2/1074, 2/1438, 2/1529, 2/1571, 2/1966) (S.
Sayısı: 546) (Devam)
BAŞKAN –
Maddelere geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
Şimdi birinci
bölümün görüşmelerine başlıyoruz.
Birinci bölüm, 1
ila 26’ncı maddeleri kapsamaktadır.
Birinci bölüm
üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu Adına Manisa Milletvekili Sayın Erkan
Akçay konuşacak.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; birinci bölüm
üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (Gürültüler)
BAŞKAN –
Sessizlik rica ediyorum sayın milletvekilleri.
ERKAN AKÇAY
(Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce, tabii,
soru-cevap bölümünde teknik bir sıkıntı nedeniyle bir soruyu girememiştim.
Sayın Bakanı yakinen ilgilendirdiği için bu kürsüden Sayın Bakana bu soruyu
yöneltmek istiyorum.
Öncelikle, bu aralık ayında Genel Kurulda bütçe görüşmeleri
sırasında Sayın Bakana “Orman ve Su İşleri Bakanlığının faaliyetleriyle ilgili
çeşitli açılışlar yapıldığını, törenler yapıldığını ve bu açılış ve törenlerin
organizasyonunun -bildiğimiz kadarıyla- Bakanlık tarafından yapıldığını ve yine
Bakanlık ve Hükûmet tarafından televizyonlarda ve gazetelerde çok sayıda reklam
verildiğini, dakikalarca reklam oynatıldığını biliyoruz. Acaba bunların masrafı ne kadardır, Bakanlık ne kadar masraf
yaptı, Hükûmet ne kadar harcama yaptı ve bu harcamaları kim ödüyor?” diye soru
yöneltmiştik. Sayın Bakan ilginç bir cevap verdi…
ALİ SERİNDAĞ
(Gaziantep) – Sayın Başkan, sizi dinlemiyorlar.
ERKAN AKÇAY
(Devamla) – Sadece Sayın Başkanı değil tabii hatibi de dinlemiyorlar. İlla
dinlemeleri için çok ağır ve incitici konuşmak gerekiyor herhâlde! Biz de
tabii, ağır ve incitici konuşmamaya özen gösteriyoruz.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY
(Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bakan çok ilginç
bir cevap verdi “Biz Hükûmet olarak, Bakanlık olarak hiçbir kuruş harcama
yapmıyoruz, bu masrafların tamamı müteahhitler
tarafından yapılıyor.” dedi. Bu çok önemli bir cevap, üstelik 17 Aralıktan
sonra ülkemizde meydana gelen gelişmelerle çok yakinen ilgili olduğunu
düşünüyorum ve Sayın Bakana da buradan soruyorum: Bu müteahhitler
kimdir, ne kadar masraf yapmışlardır? Bu müteahhitlerin
içeresinde Başbakanın kurduğu, Sabah ve ATV’nin alımı için havuza para atan
müteahhitler var mıdır? Bu çıkan tapelerde aziz
milletimize sinkafla küfür eden müteahhitler de var
mıdır veya kimlerdir? Bunun mutlaka açıklanmasında fayda görüyoruz.
Değerli
milletvekilleri, öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının zihniyetini
anlamak istiyorsak; hükûmet etme tarzını, iktidarı yönetme tarzını anlamak için
tabii pek çok veri var fakat bunların en başta geleni de, onun yasa yapma
tekniğine bakmamız kâfidir diye düşünüyorum.
Soru 1) AKP, neden en çok torba kanunları tercih ediyor;
birincisi.
İkincisi: Bu
torba kanunlar neden tasarı şeklinde değil de özellikle son yıllarda çoğunlukla
torba kanun teklifi şeklinde gelmeye başladılar? Burada Hükûmetin yönetim
anlayışını pekâlâ görmemiz mümkündür. Neticede, zaman dar sözü mutlaka kısa
söylemek lazım, şunu çıkarabiliriz ki AKP, ülkeyi keyfekeder
yönetiyor ve tamamen Sayın Başbakanın keyfî yönetimi altında yönetildiği için
plansız ve programsız bir iktidar ve Hükûmet yönetimi söz konusu ve bu
plansızlık, programsızlık da en çok kendisini torba kanunlarda gösteriyor.
Değerli
arkadaşlar, daha, üniversitelerin işletme fakültelerinin 1’inci sınıfında
yönetim, organizasyon derslerinde yönetimin beş fonksiyonundan bahsedilir.
Hükûmet de bir yönetim birimidir; üstelik devletin bütün kurumlarını
kurallarıyla yönetmek ve sevk ve idare etmek, yönlendirmek durumunda olan bir
anayasal kurumumuzdur ve yürütmenin de başını teşkil etmektedir. Malumunuz
tekrar hatırlamamızda fayda var: Türkiye Cumhuriyeti, kuvvetler ayrılığı
ilkesine dayanan yasama, yargı ve yürütme erklerinden oluşmaktadır ve Hükûmet
de bu yürütme erkinin başındadır.
Şimdi, bu yönetim
fonksiyonlarının birincisi planlamadır. Hükûmetin bir hükûmet programı olur,
kalkınma planları, orta vadeli program, yıllık bütçe, bakanlıkların stratejik
planları çerçevesinde amaçlar belirlenir ve bu amaçlara göre bir planlama
yapılır ve teşkilatlanma da buna göredir. Buna yönetim biliminde örgütlenme
denilir, teşkilatlanma denilir. Üçüncü fonksiyon da yöneltme, sevk etme
hâlidir. Dördüncüsü, koordinasyondur ve beşincisi de denetimdir.
İnanın arkadaşlar
Hükûmette bu beş yönetim fonksiyonun beşi de yoktur veya en hafif deyimiyle çok
yanlış işlemektedir, doğru işlememektedir, ağır aksak gitmektedir. Hele eş
güdüm diye hiçbir şey yoktur. Bunu çeşitli bakanların çelişkili ifadelerinden,
birbirlerini yanlışlayan ve kamuoyuna yansıyan
tartışmalarından görmek de mümkündür.
Denetim zaten
hepten felç edilmiştir. Bütün
Sayıştay denetimi, bakanlıkların ve kurumların teftiş ve denetim
birimleri neredeyse fonksiyonsuz hâle getirilmiş. Zaten Anayasası askıya
alınmış bir ülkede biz bunları konuşuyoruz. Anayasa resmen Sayın Başbakanın tutumlarıyla
ilga edilmiştir, yasalar çiğnenmektedir, dün öyle bugün böyle deyip, yasalar
işine geldiği gibi değiştirilmektedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu teklifin 1’inci maddesiyle uzman erbaş kadrosu 3 bin artırılmaktadır.
Askerlik süresinin kısaltılmasından dolayı ortaya çıkan ihtiyaç nedeniyle bu
düzenlemenin yapıldığı ifade edilmiştir komisyonda. Türk Silahlı Kuvvetlerinde
yaklaşık 50 bin sözleşmeli erbaş kadrosu varken jandarmaya 3 bin kişilik yeni uzman
erbaş kadrosunun ihdas edilmesinin nedeni bir türlü açıklığa
kavuşturulamamıştır. Yine bu Genel Kurul görüşmeleri sırasında bu ihtiyacın
nereden kaynaklandığının açıklığa kavuşturulması gerekir. Ayrıca uzman
erbaşların özlük hakları, çalışma şartları, disiplin ve ceza uygulamaları,
emeklilik gibi sorunları bir an önce çözülmelidir.
Teklifin 2’nci
maddesiyle 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans
Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un uygulanmasına ilişkin bir yönetmelik
düzenleme, yapma yetkisi verilmektedir. Bilindiği üzere AKP Millî Piyango
Teşkilatını özelleştirmeyi amaçlamıştır. Milli Piyango teşkilatıyla birlikte
Spor Toto Teşkilatı da özelleştirilecektir. Bayiliklerin verilmesine yönelik bu
yönetmelik değişikliğiyle bayilerin yandaşlara verilmesinin hukuki zemini
hazırlanmaktadır.
Teklifin 5’inci
maddesiyle gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası
dolayısıyla yapılan harcamalar, bağış ve yardımların tamamı gelir vergisi
beyannamesinde gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir. Biz bu maddede
verdiğimiz önergeyle de çocuk destek merkezleri, aktif yaşam merkezi, çocuk
evleri sitesi, ev tipi sosyal hizmet birimleri, Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimleri
Koordinasyon Merkezinin inşası ve buraya yapılan bağış ve yardımların da gelir
vergisinden düşülmesini amaçlıyoruz ve bu konuda da önergemiz vardır.
Süremiz burada
maalesef bitti. İnşallah maddelerde, her madde üzerinde görüşlerimizi ve
önerilerimizi belirtmek üzere hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Akçay.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Gaziantep Milletvekili Sayın Ali Serindağ
konuşacak.
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, Sayın
Başkan, bugün, gene bir AKP klasiğiyle karşı karşıyayız. Ben birinci bölüm
üzerinde söz aldım. Birinci bölüm 26 madde ama 18 kanunda değişiklik yapıyor.
Şimdi, Anayasa Komisyonu Başkanımız da burada. Yani Anayasa Komisyonu Başkanı
bu temel kanunu mevzuata uygun görüyorsa, İç Tüzük’teki
düzenlemeye uygun görüyorsa ona ben bir şey demem ama demiyorsa buna müdahale
etmelidir. Başta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olmak üzere, tüm
milletvekillerinin bu duruma isyan etmesi lazım. Bu, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin yasama yetkisini gasbetmektir.
Şimdi, hem temel
kanun olarak görüşüyoruz hem torba kanun olarak görüşüyoruz. Geçen defaki
konuşmamda da söyledim, bu torba değil harar. Harar -biliyorsunuz- bizim
oralarda, saman doldurulan büyük çuval. Bu, bu niteliğe dönüştü; bu, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin ne ciddiyetiyle ne de haiz olması gereken vasfıyla
bağdaşmıyor; buna herkesin isyan etmesi lazım.
Şimdi, bu torba
kanun pek çok kurumu ilgilendiriyor, bunlardan bir tanesi de İçişleri
Bakanlığı. Demin sordum, İçişleri Bakanlığı temsilcilerinden kimse yok, sadece
-verilen bilgiye göre- Jandarma Genel Komutanlığından bir görevlimiz varmış. Hâlbuki, görüşülen ve İçişleri Bakanlığının görev sahasıyla
ilgili olan bölümlerde Jandarma Genel Komutanlığının sadece bir maddeyle ilgisi
var ama diğerlerinde herhangi bir ilgi göremiyoruz. Bu, yasama tekniğine ve
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev anlayışına uygun değil.
Şimdi, değerli
arkadaşlarım, 657 sayılı Yasa’da değişiklik yapıyoruz, 926 sayılı Yasa’da
değişiklik yapılıyor, bir de 3269 sayılı Yasa’da değişiklik yapılıyor. Bu
değişikliğin ana amacı şu: Yüzde 70 oranında hastalıkla malul bir çocuğun
varlığı hâlinde, anne veya babasına -ikisinden birine- on gün ek mazeret izni
verilmesidir. Biz bunu komisyonda dile getirdik, dedik ki: “Zaten yüzde 70 engelli
olduğuna dair heyet raporu vardır, bir de her hastalığında, her grip olduğunda
tekrar hastaneye gidip hasta olduğuna dair doktor raporu almasına gerek var
mı?” Ama sizin getirdiğiniz düzenlemede bu var. Bunu komisyonda dile getirdik
ama nazarıitibara alınmadı. .İnsanı eziyete sevk etmektir bu.
İkincisi, başka
bir düzenleme, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfıyla ilgili bir düzenleme
var. Nedir bu? Daha evvel, ilk uygulamada valilerin seçtiği mütevelli heyet
üyelerini daha sonra 2005’te yapılan, zamanı idarenizde yapılan bir
değişiklikle il genel meclisleri seçer oldu, böyle bir değişiklik yaptınız.
Şimdi, herhâlde o değişikliğin sakıncalarını görmüş olmalısınız ki tekrar, il
genel meclisinin seçtiği üyeleri, il genel meclislerinin ve özel idarelerin kaldırıldığı
yerlerde valilere veriyorsunuz o yetkiyi. Değerli arkadaşlar, şimdi, siz
sürekli olarak ademimerkeziyetin faziletlerinden
bahseden bir siyasi partisiniz. Sizin söyledikleriniz ile uygulamalarınız
arasında çok büyük fark var. Siz gerçekten yerel yönetimleri güçlendirmek
istiyorsanız, yerel yönetimlere daha fazla yetki vermek istiyorsanız neden
yerel yönetimlerin kullandığı bir yetkiyi alıp merkezî idarenin taşradaki en
büyük temsilcisine veriyorsunuz? Madem bu doğru idi neden daha evvel değişiklik
yaptınız? Burada sizin genel anlayışınız ortaya çıkıyor. Nedir o? Siz yasa
yaparken o anki konjonktüre göre hareket ediyorsunuz,
kişileri ve olayları gözeterek değişiklik yapıyorsunuz. Oysa,
değişik vesilelerle de ifade ettiğimiz gibi, yasalar ne olmalı? Yasalar soyut
olmalı, genel olmalı, nesnel olmalı, herhangi bir olayı veya kişiyi gözeterek
yasa yapılmamalı ama siz şimdi diyorsunuz ki: “Ya, bazı belediyeler bizim
değil, bazı belediyeler şunların. E, o zaman belediye meclisleri neden
mütevelli heyet üyeliğine seçim yapsınlar? Biz nasıl olsa valilere istediğimizi
seçtiririz.” Bunu söylerken de üzüntü duyuyorum aslında, tüm valileri bu konuda
dikkatli olmaya çağırıyorum ama maalesef, görünen köy kılavuz istemez. Bu
yetkinin Hükûmetin istediği şekilde kullanılacağından hiç kuşkum yok. Bu bizi üzmekle beraber, durum bu. O zaman siz neden bu
yetkiyi alıyorsunuz valilere veriyorsunuz? Sırf, sadece, iki hayırseveri
mütevelli heyet üyeliğine daha fazla getirmek için bu değişikliği yapıyorsunuz.
Bu, hiçbir şekilde yakışık almıyor.
Değerli
arkadaşlarım, Büyükşehir Belediyesi Kanunu’yla ilgili düzenleme Türkiye Büyük
Millet Meclisine geldiği vakit, biz, orada itirazlarımızı dile getirdik. Siz
dinlemediniz ama şimdi kendinize göre, yavaş yavaş, belki, sizin için uygun olmayan
düzenlemeleri görüyorsunuz ve tedbir almaya gidiyorsunuz. Bunlardan bir tanesi
nedir? İl afet ve acil durum müdürlüğüyle ilgili düzenleme. Şimdi, siz, daha
evvel il özel idarelerine bağlı olan il afet ve acil durum müdürlüklerini
alıyorsunuz merkezî idareye bağlıyorsunuz. Nereye bağlıyorsunuz? Başbakanlık
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına bağlıyorsunuz. Peki, neden öyle
yapıyorsunuz? Çünkü, özel idareleri kaldırdınız. Özel
idareler kalkınca, özel idarelerin yaptığı görevlerin diğer birimlere aktarılması
ihtiyacı doğdu. Yasa çıkarken siz bunu düşünmediniz. Çünkü aceleniz vardı,
belli bir tarihe yetiştirmeniz gerekirdi, bunu nazarıitibara almadınız ama
şimdi onların sakıncalarını görerek bu değişiklikleri yapıyorsunuz. Bu
değişikliği yaparken de ne yapıyorsunuz? Yine klasik bir yola başvuruyorsunuz,
sizin döneminizde artık alıştığımız bir yönteme başvuruyorsunuz. Ne
yapıyorsunuz? İl afet ve acil durum müdürlüklerini kapatıyorsunuz, müdürlerin
görevini sona erdiriyorsunuz ve onları araştırmacı kadrosuna atıyorsunuz. E,
madem, o görevi alıyorsunuz yeni il afet ve acil durum yönetimine
devrediyorsunuz, personel de o görevi yapsın. Yani, 81 il müdürünü
değiştirmekle elinize ne geçecek? Üstelik onlar sizin atadığınız müdürler,
elinize ne geçecek? Biliyorsunuz, yine, bazı illerimizde sivil savunma, arama
ve kurtarma birlikleri var, onların da müdürleri var. Şimdi, bu yasa çıkınca o
müdürlerin de görevleri sona erecek ve araştırmacı kadrosuna atanacak. Memurlar
kadrolarıyla beraber yeni birime atanıyorlar ama müdürler atanmıyor. Niye? Yeni
bir kadrolaşmaya ihtiyacınız var. Peki, acaba, yani onlar da mı paralel yapının
eseri? Öyle bir şey varsa söyleyin açıkça, deyin ki, bu müdürler paralel
yapının –sizin deyiminizle söylüyorum- eseridir; ona göre biz tavrımızı
belirleyelim. Neden bunu yapıyorsunuz? Bunun sebebi o.
Gene, şimdi,
OSB’lerle ilgili yani organize sanayi bölgeleriyle ilgili bazı değişiklikler
getiriyorsunuz. Biliyorsunuz, organize sanayi bölgeleriyle ilgili denetimi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yapıyor. Kamulaştırma Kanunu’nda da bir
hüküm var, diyor ki: Özel hukuk tüzel kişileri yararına yapılacak olan
kamulaştırmalar –biliyorsunuz OSB bir özel hukuk tüzel kişisidir- onların lehine
yapılacak kamulaştırmalar, denetimine tabi oldukları idareler tarafından –bu,
belediye olur, özel idare olur, bakanlık olur- yani onlar tarafından yapılması
lazım. Ama siz şimdi, OSB’ler lehine yapılacak kamulaştırmaları,
getiriyorsunuz, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına veriyorsunuz. Hâlbuki, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı İçişleri
Bakanlığının bir taşra birimidir, tüzel kişiliği yoktur, hak ve alacak sahibi
olamaz, borçlanamaz. E, siz getiriyorsunuz, kamulaştırma işlemini, hiç de uygun
olmayan bir idareye veriyorsunuz.
Bu neden doğuyor biliyor
musunuz? Siz özel idareleri kaldırdınız. Özel idareler bizim yönetim
sistemimizde, gelenekselleşmiş, oldukça da önemli görevler ifa etmiş
idarelerdi. Bizim Anayasa’mıza göre üç mahallî idare birimi var: İl, belediye
ve köy. Siz ili ortadan kaldırdınız. Bakın, 19 Mayıs Stadyumunu Ankara İl Özel
İdaresi yaptı. Numune Hastanesini, Yüksek İhtisas Hastanesini Ankara İl Özel
İdaresi yaptı. Bu kadar faydalı hizmet üretmiş bir idareyi, tutuyorsunuz,
kaldırıyorsunuz, ondan sonra da o idarenin yaptığı görevlerin nasıl yerine
getirileceği konusunda, hiç de uygun olmayan düzenlemeler yapıyorsunuz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ SERİNDAĞ
(Devamla) – Bu, netice vermeyecektir.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu adına Bingöl Milletvekili İdris Baluken...
Yoklar.
Şimdi şahısları
adına konuşmalara geçiyoruz.
Şahsı adına ilk
konuşmacı Ankara Milletvekili Sayın Özcan Yeniçeri.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
ÖZCAN YENİÇERİ
(Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, Meclise bakıyorum,
büyük ölçüde bir uyuklama ve sayıklama aşamasına geçilmiş durumda.
ALİ AYDINLIOĞLU
(Balıkesir) – Sen kendi grubuna bak!
ÖZCAN YENİÇERİ
(Devamla) - Onun için, bunu biraz hareketlendirip biraz uyarmak istiyorum.
Değerli
milletvekilleri, yasalar hiç kuşkusuz, herkesin ve her kesimin -sonuçta bir
iradenin ortaya koyduğu- birtakım müeyyidelere uymasını öngörür. Dolayısıyla,
yasa çıkarmak ciddi bir iştir. Bu Mecliste bu yasalar
çıkarılırken, hepsi birbirinin içerisine boca edilmiş ve birden fazla
Bakanlığın birden fazla uzmanlık alanını gerektiren, ihtisası gerektiren,
üzerinde ihtisas komisyonlarında yoğun bir biçimde durulması ve çalışılması
gereken yasaları hepsini bir araya toplayarak sürekli bir biçimde Meclise getirip
bir torba yasa sistemiyle Meclisi -tabir yerindeyse- bu şekilde çalıştırmak,
halka, halkın ihtiyaçlarına, halkın beklentilerine karşı saygısız davranmak
anlamına gelmektedir.
Çok açık bir
şekilde ifade etmek gerekir ki, 4+4+4 yasa tasarısı görüşülürken Millî Eğitim
Komisyonuna bu yasa tasarısıyla ya da bu yasanın öngördüğü birtakım
malzemelerin ve hizmetlerin alım ve satımında kamu ihale mevzuatı
uygulanmayacak şeklinde bir madde konmuştur. Ve dolayıyla, biz, Millî Eğitim
Komisyonunda kamu ihale mevzuatının satın alım ve buna benzer hizmetlerde İhale
Kanunu’nun uygulanıp uygulanmamasını tartışmıştık. Hâlbuki,
orası ihale komisyonu değildi, orası Millî Eğitim Komisyonuydu.
Şimdi, geliyoruz,
bakıyoruz ki, Plan ve Bütçe Komisyonunda “Falanca yere bir üniversite
kurulsun.” deniliyor, üniversitenin ayrıntıları ortaya konuluyor; hangi
fakülteler açılacak, hangi enstitüler açılacak, hangi yüksekokullar açılacak,
bunlar oraya yazılıyor fakat Millî Eğitim Komisyonunun buradaki görüşü yok.
Millî Eğitim Komisyonu, eğitimciler bu işe ne diyor, bunlardan hiç kimsenin
haberi yok ve dolayısıyla, bu yasa buraya geliyor ve buradan çıkıp gidiyor. Bir
yasa çıktığı zaman, onun diğer yasalara etkisi ne olacak, bir yasa çıktığı
zaman gruplardan bir kısmının bundan etkilenme düzeyiyle toplumun genel
etkilenme düzeyi ne olacak, bütün bunlar ortada görülmüyor, olmuyor, dikkate
alınmıyor, bunun sonucu olarak çıkan yasalar da sakat ve hasarlı yasalar
oluyor. Bir süre sonra kanun hükmünde kararname ve bazı kanunlarda değişiklik
öngören değişiklik tekliflerini getiriyorsunuz ve dolayısıyla, bu tür bir
yaklaşım tarzı, tabir yerindeyse, âdeta, millî iradenin amaç dışı kullanılması
anlamına gelmektedir. Bu durumun yasa yapma tekniğiyle uzaktan yakından alakası
yoktur. Burada bir “tutarlılık”, burada bir “devamlılık”, burada bir
“bütünsellik” denilen bir sistematik vardır, bunlardan hiçbirisine riayet
etmezseniz her getirdiğiniz yasayı bir başka yasayla değiştirmek ve dönüştürmek
zorunda kalacağınızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. “Liyakat, ehliyet,
uzmanlık” diye bir şey vardır, buna “meritokrasi”
denir. Aristokrasi seçkinlerin iktidarıdır, meritokrasi
liyakatlilerin iktidarıdır. Liyakatlilerin iktidarını kurabilmek,
liyakatlilerin ortaya koyduğu görüş ve düşünceleri esas alarak yasayı çıkarmak
ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan yapının da toplumu rahatlatıcı, sorun
çözücü bir hâle gelmesine sebep olur. Aksi takdirde, hiç ihtisası olmayan ve
tamamen tahayyüllere ve birtakım yaklaşımlara dayalı olarak getirilen yasa
tasarılarının kendisi kârından daha çok zarar getirecektir ve birtakım
hususların görülmesini engelleyecektir.
İki tane önemli
arızamız var; bunlardan bir tanesi organize olma arızası, ikincisi de koordine
olma arızasıdır.
Koordine olma,
işler, faaliyetler, kişiler ve organlar arasında uyum ve ahengin kurulmasıdır.
Organize olmak ise birbirine benzeyen işlerin bir yönetim altında toplanması ve
onlara uygun kişilerin atanması, bunların arasındaki ast-üst ilişkilerinin
kurulması ve bunların nasıl, nerede, ne şekilde çalışacakları, alet ve edevatın
belirlenmesi anlamına gelmektedir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
ÖZCAN YENİÇERİ
(Devamla) – Bunların ikisinin de yasalar çıkarılırken özellikle dikkate
alınması…
BAŞKAN – Sayın
Yeniçeri, teşekkür ederim.
ÖZCAN YENİÇERİ
(Devamla) – …ve bu çerçeve içerisinde görüşlerin veya yasaların çıkartılması
gerekiyor, aksi takdirde buradan yasayı çıkarırsınız, üç ay sonra da
getirirsiniz bu çıkardığınız yasayı çıkardığınıza nasıl pişman olduğunuzu ifade
etmek için bir değişiklik önergesiyle…
BAŞKAN – Sayın
Yeniçeri, teşekkür ederiz.
ÖZCAN YENİÇERİ
(Devamla) – …veya bir değişiklik teklifiyle milletin karşısına gelirsiniz.
Bizi buradan
toplum izliyor ve dolayısıyla da bu bizi izleyen toplum her şeyden önce bu
koy-kaldır, yap-boz, dene-yanıl sistemini hiç kuşkunuz olmasın ki not ediyor.
BAŞKAN – Sayın
Yeniçeri, süreniz doldu.
ÖZCAN YENİÇERİ
(Devamla) – Bu da doğru bir yaklaşım tarzı değil.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın
Seyfettin Yılmaz, tutanakları inceledim, sataşmadan dolayı size iki dakika süre
veriyorum.
Buyurun.
Yeni sataşmalara
neden olmayın lütfen.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
7.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, Orman ve Su
İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun 546 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin
tümü üzerinde yapılan soru-cevap işlemi sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Evet, Sayın Bakan
benim kafaları karıştırdığımı ifade ediyor, biz kafaları karıştırmıyoruz da siz
işleri karıştırmazsanız problem yok Sayın Bakan.
Şimdi, burada,
bakın, özel ormanın tarifini yapıyor Sayın Bakan, özel ormanın tarifini ben çok
iyi biliyorum.
Buradaki ana
konumuz şu: Özel ormanlarda yapılaşma yüzde 6’dır. Yapılaşma yüzde 6’dır. Yani
buranın mülkü sizde, 100 dönümlük yeriniz varsa 6 dönümde yapılaşma
yapabilirsiniz.
Başbakanla Latif
Topbaş’ın konuşmasında, Latif Topbaş diyor ki: “Siz buraları değiştirecek
misiniz, bu yüzde 6’yı?” Başbakan Erdoğan da diyor ki: “Bu yüzde 6 irtifadan da
9,50 altında kalıyor, denizden 9,50.” “Anlaşıldı, anlaşıldı, Allah razı olsun
abi.” diyor Başbakana. Şimdi, ondan sonra da İsmet Yıldırım diyor ki: “Kanunu
çıkarıyoruz abi, bu torba yasaya giriyor.” “Yüzde 6’lık kesin mi? Atıyoruz, 100
dönüm arazide 6 dönüm kullanırsın diyordu, anormal bir karar vardı.” diyor.
“Artı, kanuna şeyi de koyuyoruz, yollar ve otoparklar hariç diye. Onu takip
ediyorum ben. Bakanımızla, Su Bakanımız Veysel Abi’yle görüştüm bunları.”
diyor. “Yani, alayım mı bu yeri?” diyor. Yani, bunu şöyle düşünün: Bir yerde
belediyecilik yapanlar var. Bir yerin imarı 1,2. Orayı belediyede siz 2,4’e çıkaracaksanız
önce birilerine haber veriyorsunuz, buradan rant elde
ediliyor. Burada kirli pazarlık bu, bu, Sayın Bakan, yoksa özel ormanı ben
biliyorum. Bunları torba kanuna koymak için Başbakandan talimat aldınız mı
almadınız mı? Bunları gündeme getirdiniz mi getirmediniz mi? Burada bu
görüşmeleri yaptınız mı yapmadınız mı? Bu İsmet Yıldırım’la telefon tapeleri, poliste ve savcılıkta olan bu telefon tapeleri sahte mi değil mi, benim sorduğum bu. Yoksa
çıkıyor -Paşaköy’de de aynısına düştün- 16’ncı
maddeyi anlatıyor. Orman Kanunu’nun 16’ncı maddesini de biliyoruz, özel kanunu
da biliyoruz. Ben bu kirli ilişkileri soruyorum, karışık işleri soruyorum,
onlara cevap verin.
Teşekkür
ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
6.- Kocaeli Milletvekili İlyas
Şeker ve Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ile 18 Milletvekilinin; Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 657 Sayılı
Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın; 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler
Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanuna Geçici Bir Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın;
Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel ve 1 Milletvekilinin; Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy ve İstanbul Milletvekili
Hüseyin Bürge ile 44 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile İçişleri Komisyonu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporları (2/1967, 2/1074, 2/1438, 2/1529, 2/1571, 2/1966) (S.
Sayısı: 546) (Devam)
BAŞKAN – Bölüm
üzerinde Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu söz istediler.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz on
dakikadır.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Özellikle, tabii,
bu kanunla alakalı kısa bir bilgi vermek istiyorum. Aslında AFAD, hakikaten son
zamanlarda çok büyük mesafe katetmiştir, bu kanunla
yapısı daha da güçlenmektedir. Verdiğiniz desteklerden dolayı teşekkür ediyorum.
Hakikaten, bir
kere, AFAD, barınma ihtiyacını karşılamak için çalışmalara devam ediyor. Yani,
şu ana kadar 120 bin adet çadır hazırlandı ve ben 1999 depreminde İstanbul’da
İSKİ Genel Müdürüydüm. O zaman, bu Marmara depreminde özetle altyapıdan sorumlu
-su, elektrik, kanalizasyon vesaire- grup başkanıydım. Yani, o tarihlerde
hakikaten çok büyük sıkıntı yaşandı yani yeteri kadar, anında müdahale
edilemedi, hatta afet koordinasyon merkezi dahi o tarihlerde yoktu, biz ilk
defa İstanbul’da AKOM adıyla, 9,5 büyüklüğünde depreme dayanıklı, Kâğıthane’de
bir bina kurduk ve bütün İstanbul altyapısını orada topladık. Marmara depremi
olduğu zaman haberleşme sistemi çökmüştü, hatta ben İSKİ Genel Müdürü olarak
özellikle Yalova, Karamürsel, Gölcük, Adapazarı o zaman Sakarya ve İznik’te
şube müdürlükleri kurdum. Röle istasyonlar kurarak haberleşmeyi biz sağladık,
tankerlerle suları biz götürdük. Birtakım battaniye, sağlık tesislerini,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ olarak ilk yardımı biz götürdük. Ama şu
anda, bakın, Van’da deprem oldu, anında Hükûmetimiz oradaydı. Kalıcı konutlar
yapıldı, gerçekten AFAD ve diğer bütün kurumlar, Sağlık Bakanlığı ve diğer
bütün kurumlar, İçişleri Bakanlığı ve tabii, sivil savunma teşkilatı anında
müdahale etti. 19 Mayısta, biliyorsunuz, özellikle, Kütahya’nın Simav ilçesinde
bir deprem vuku buldu ve neticede biz, deprem vuku bulduktan sonra, bütün kurum
ve kuruluşlar altı saat sonra oradaydı yani ve kısa zamanda yapılan tesisler,
okullar, bütün kurumlar, yeni konutlar yapıldı ve orası da ayağa kalktı.
Özellikle
hazırlık ve müdahale bağlamında, bu projelere ek olarak kesintisiz ve güvenli
haberleşme sağlandı. Bütünleşik afet tehlike haritaları üretildi. Yani
hakikaten, bunlar ilk defa yapılıyor. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı
pek çok kurumların -ben de o kurumun bir üyesiyim- hazırlandı. Yani anında
nasıl müdahale edilecek ve deprem öncesi ve depremde, deprem sonrası alınacak
tedbirler konusunda çok büyük mesafe kat edildi. Bunu özellikle vurgulamak
istiyorum.
Bir de burada yapılan
iddialara cevap vermek istiyorum. Yani özellikle bizim Orman ve Su İşleri
Bakanlığının orman izinleri tamamen mevzuata uygun olarak yapılmaktadır.
Özellikle konuşmalar, ne konuşuldu? Konuşma olabilir ama acaba burada
kendilerine bir rant sağlandı mı, ona bakmak gerekir.
Arkadaşımızın da izah ettiği gibi -benim elemanımdı- biliyorsunuz, “hususi
orman” dediğimiz…
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Ona kim bakacak? Ona mahkeme bakacak. Açın önünü, gitsin mahkemeye.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Tarifi yapmak istiyorum önce. Hususi
orman, bir kişinin tapulu mülkü olup da 3 hektardan büyükse, burada ağaçlar
yetişmişse, bu, Orman Kanunu’na göre hususi orman ilan ediliyor. Tapulu malı
yani ormanın malı değil, tapusu şahıslara ait.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Sayın Bakan, bunu demin anlattınız, biz duyduk.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Fakat burada yapılanma sınırlanmış.
Aslında mevcut kanuna göre de zaten yollar, yollar hariç, bırakın şeyde, hususi
ormanlarda, şahsın mülkiyetleri olan yerlerde gerektiği zaman biz kendi
ormanlarımızda yollara, isale hatlarına vesaire, diğer birtakım elektrik
hatlarına, hatta vatandaşlara dahi eğer herhangi bir yerden -ormanın bir
kenarında bir binası, arsası varsa- başka bir geçiş hakkı yoksa,
oradan bir izin veriyoruz yani. Orman Kanunu’na bakılırsa bu görülecek. Nitekim
telefon konuşmalarında yapılanda da bir şey yok. “Hakkı ne kadar?” diyor. O da
yüzde 6 olduğunu söylüyor. Zaten yol hariç. Bu mevcut durumu
ilan etmekten ibaret. Yani “tape” dedikleri
bu.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – 9,50; 9,50; Başbakan 9,50 diyor, 2 katı.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Yani kusura bakmayın, biz son derece
şeffaf…
ÖZCAN YENİÇERİ
(Ankara) – Tapeler doğru mu Sayın Bakan?
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Şimdi, bakın, şimdi arkadaşın şeyini
aşmayalım.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Tapeler doğru mu?
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Kendisi acaba Adana Orman Bölge
Müdürüyken… Özellikle bu gibi alanlarda izinleri bölge müdürleri dahi
veriyordu, bölge müdürü.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Evet.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Nitekim kendisi fuar alanına, kanunda
olmamasına rağmen, izin vermiş.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Gönderdin 10 tane müfettiş, bir daha gönder.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Şimdi, ben İSKİ Genel Müdürlüğü yaptım
yıllarca, sekiz buçuk yıl. Biz daima şeffaf ihale yaptık ama…
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Ya Başkan, o tapeleri sen savunmasan daha
iyiydi Başkan be.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - …bazı arkadaşların -bunlar da ortaya
çıkacak, belki fezlekesi de gelecektir- doğrudan temin için belki kaç defa
bölerek, bir işi otuz defa belki bölerek onu doğrudan temin içine sokup
birilerine pazarladığı şeklinde bazı iddialar var, onları da tespit edip buraya
sunacağız. Ben aslında bir eleman hakkında, hiçbir eleman, ne İSKİ’de büyük
soygun olmuş, onlarla hiç meşgul olmadık…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – “ASKİ” de, “ASKİ” de, beni kastediyorsan “ASKİ” de.
BAŞKAN – Sayın
Yılmaz, lütfen…
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - …çünkü benim tabiatımda bu yok. Yani
birisi, neticede bir şey varsa…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Ama bakın, beni ihalelere fesat karıştırmakla suçluyor Sayın Başkan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – …gider, savcılığa götürür, bir şikâyeti
varsa bu tapelerden dolayı bir suç varsa…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Hırsızlıkla suçluyor, ne bana yeter diyorsunuz?
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Suç benimle alakalı değil bir kere.
Varsa götürsün, savcılığa versin ama kendisiyle ilgili herhangi bir suçu
olanlar varsa onların da hâkim huzuruna, savcı huzuruna, mahkeme huzuruna
gelir, onlar da elbette hesabını verir. Arkadaşın herhâlde…
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Ya, mahkemenin önünü kapatıyorsunuz, söylediğimiz o zaten.
Mahkemenin önünü kapatıyorsunuz.
BAŞKAN – Sayın
Korkmaz…
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Mahkeme değil, bakın, mahkeme değil.
Burada şunu soruyorum…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Sen İSKİ’ye bak, İSKİ’ye.
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – HSYK’yı niye değiştiriyorsunuz?
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Burada iki kişi konuşmuş, benim
dışımda, benim haberim yok. Yani netice, diyor ki: “Ne kadar hak veriliyor?
Hususi ormanlarda verilen hak nedir?” O da “Yüzde 6.” diyor. Kanunda var zaten.
Bizim kanun dışında yüzde 8 hak verme yetkimiz zaten yok. Bu yetki yüce
Mecliste, bunlar daha bunu bilmiyor. Ama eğer bu şekilde yolsuzluklardan
bahsedilirse biz bunların yolsuzluklarını çok iyi biliyoruz yani bunların
dediği, geçmiş dönemlerdeki yöneticilerin yolsuzluklarını.
Ben İSKİ’de…
İSKİ’yi devraldım. İSKİ’nin hâlini biliyorsunuz yani trilyonlarca yolsuzluk
yapılmış, para yok, su yok; 2,5 milyar dolar borç takmışlar. Biz bunları
ödedik. Kusura bakmayın, İstanbullu bunu biliyor, Türkiye bunu biliyor, o
yüzden her seçimde bizi destekliyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Hırsızlığınızı mı destekliyor? Destekliyormuş! Ayyuka çıktı her şey
be, utanın biraz!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Yani milleti saf mı sanıyorsunuz?
Millet şöyle düşünüyor, bak, geçen gün Aydın’daydım, Afyon’daydım.
KEMALETTİN YILMAZ
(Afyonkarahisar) – Afyon’u beraber gezelim.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Sade vatandaş şunu söylüyor, aynen şunu
söyledi bakın: “Ya, bizi saf mı sanıyor bunlar? Siz IMF’ye olan borcu ödediniz,
ayrıca batmış bankaların bugünkü değeri olan 231 milyar TL, 231 katrilyon
ödediniz, Merkez Bankasının kasasını doldurdunuz; ayrıca zorunlu tasarruf fonu,
KEY ödemeleri gibi bir sürü borçları ödediniz geçmiş dönemden toplanan,
hortumları kestiniz.”
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Ayakkabı kutularına gel Sayın Bakan.
OKTAY VURAL
(İzmir) – “Alo, Reza.”
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Yakışıyor mu sana savunmak? Ayakkabı kutularına gel.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, anlayamıyorum, sonra talepte bulunacaksınız. Anlayamıyorum
ama.
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Anlaşılır şeyler söylemiyor ki zaten!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Dolayısıyla millet bunun farkında.
S.NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Ayakkabı kutuları, ayakkabı kutuları…
BAŞKAN – Sonra
talepte bulunacaksınız.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sayın Başkan, merak etmeyin, zaten bu rüşvet ve yolsuzluktan herkesin
kafası karıştı.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Hazine, Merkez Bankasının kasası doldu.
Bunca yatırımlar yapıyoruz, bunca. Geçmiş dönemde bir gölet yirmi yılda
bitmiyordu. Bakın, geçenlerde 32 metre yükseklikteki bir göletin
kaç liraya bittiğini, ne kadar sürede bittiğini araştırdım. Geçmiş dönemde bir
gölet 45 trilyona bitmiş. Kaç yılda? Yirmi iki yılda. Biz aynı yükseklikte göleti sulaması dâhil şu anda on sekiz ayda 4,5 milyon
TL’ye bitiriyoruz; fark bu işte, millet bunu görüyor. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Burada… Burada…
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Milleti saf sananları millet
sandığa gömer, bakın bunu söylüyorum.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Bu ihale havuzlarını bir açıkla bakalım. Bu ihale havuzlarını
açıkla.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU
(Afyonkarahisar) – Milletin
ferasetine ben hayranım. Millet feraset sahibi, idrak sahibi, izan sahibi. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla 30 Martta da bunlara gereken cevabı
ben değil millet verecektir.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Ya, ya, ya…
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – İhale havuzları, ayakkabı kutuları…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Yargıdan kaçmayın! Cenab-ı Hakk’ın
bildikleri var, Allah’tan korkun!
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Yılmaz.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Meclis Genel Kurulunun kafasını karıştıracak şekilde, hakkımda bir
sürü iddialar olduğunu “Bunu buraya getireceğiz.” Şeklinde, şahsımı hedef alan birtakım…
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU
(Afyonkarahisar) – Ben hiçbir
isim vermedim, kusura bakmayın… Kendi alınıyorsa bilmem.
BAŞKAN – Ad
olarak kimseden bahsetmedi Sayın Yılmaz.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Olur mu öyle şey!
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Hayır efendim “Orman bölge müdürlüğü yaptı.” dedi.
BAŞKAN – Gene
bakayım tutanaklara, söz veririm, tutanaklara bakayım, lütfen…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – “Orman bölge müdürlüğü yaptı.” dedi. Yani yapmayın ama.
BAŞKAN – Tamam
“yaptı” dediği…
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) –
Orman bölge müdürlüğü yaptığını söylemek suçlamak mı? (MHP sıralarından
gürültüler)
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Şahsı hedef aldığın belli olmuyor mu?
BAŞKAN – Beş
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 23.56
DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 00.13
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Mine LÖK BEYAZ
(Diyarbakır)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin Dokuzuncu
Oturumunu açıyorum.
546 sıra sayılı
Kanun Teklifi’nin görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Şimdi birinci
bölüm üzerinde şahsı adına son konuşmayı yapmak üzere Sinop Milletvekili Mehmet
Ersoy Bey’i kürsüye davet ediyorum.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Hakkımdan vazgeçiyorum Sayın Başkanım. Bakan gittiği için hakkımdan,
talebimden vazgeçtim. Söz isteme talebimden vazgeçtim Bakan gittiği için
diyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET ERSOY
(Sinop) – Çok değerli Başkanım, değerli milletvekillerimiz; bu kadar aradaki
uzun sohbetten sonra aslında ben de konuşma talebimden vazgeçecektim ama belki
grubumuzda beni tanımayan arkadaşlarım vardır diye bari konuşayım dedim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli
milletvekillerimiz, bu teklifin geneli üzerindeki yapılan tartışmalarda da,
birinci bölüm üzerindeki yapılan tartışmalarda da bazı hususların eksik
anlaşıldığını hissettiğim için böyle bir talepte bulundum. Yeniçeri Hocam kadar
sofistike bir konuşma yapamam ama sadece bu kanunun
uygulanmasının içinden gelen birisi olarak bir iki algı hatasını düzeltme
ihtiyacı hissettim. Bunlardan bir tanesi özel idarelerle
ilgili husus. Sanki biz büyükşehir yasasında özel idareleri kapattığımız
için bazı çevreler tarafından yeni sistemin aslında genel idareyi illerde yok
ettiğiyle sonuçlanan bir eleştiriye gitti. Bazı çevreler tarafından da hiçbir
şey olmadığı, hiçbir şey yapılmadığı, yerelleşme adına hiçbir çalışmanın
yapılmadığı, tümüyle merkezî idarenin güçlendirildiğiyle ilgili eleştirilere
götürüldü iş. İkisi de değil arkadaşlar. Hepimizin bildiği gibi, AK PARTİ
iktidarından sonra 2005 yılında yapılan değişiklikle aslında yerelde kırsal
kesime hizmet etmek üzere kurulmuş ve yüzyıllık geçmişi olan il özel
idarelerine yeni bir fonksiyon daha yüklendi. Bu da merkezî idarenin merkezden
yapacağı hizmetleri yerinden yapabilmek için il özel idarelerine görev ve
sorumluluk verebilmesiyle ilgili düzenlemelerdi. Bu düzenlemelerle, biz, artık
Ankara’dan ihale yapmaktan, Ankara’dan okul yapmaktan, sağlık ocağı yapmaktan
kurtulduk. İl özel idareleriyle, bu sistemle bu hizmetleri yapmaya çalıştık. İl
özel idarelerinin karar organları, bunlarla ilgili hiçbir zaman karar almazlar.
İl özel idarelerinin kapatılan karar organları, sadece yerelde yapılacak
hizmetler için karar alırlar ve il genel meclisinin kararıyla yapılan bu
hizmetlerin de tamamını büyükşehir belediyelerine devrettik. Devretmediğimiz,
valilere bırakılan ya da yatırım izleme koordinasyon başkanlıklarına bırakılan
görevler, il özel idarelerinin bir yerel hizmet birimi, bir yerel yönetim
birimi olmasından kaynaklanan hizmetler değildir. Büyükşehir belediyelerine
bırakılan hizmetler, il özel idarelerinin yerel hizmet birimi olarak karar
organlarıyla birlikte yaptığı hizmetlerdir. Bunların tamamı büyükşehir
belediyelerine devredilmiştir.
ALİ SERİNDAĞ
(Gaziantep) - O sebep… O sebep…
MEHMET ERSOY
(Devamla) – Böylece aklı, kaynakları, imkânları, aynı işi yapacak birden çok
kuruluşu bir araya toplayarak birleştirmiş olduk. Büyükşehirle birlikte
yaptığımızın özü budur. Bunun dışında, genel idarenin, taşra teşkilatının amiri
olarak, hükûmetin temsilcisi, devletin temsilcisi olarak koordinatörlük
hizmetlerinden faydalanmak üzere valilerimize verilen görevler valiliklerimizde
zaten kalmıştır. Bunların tanımlanamayan bir kısmı özel idare kapatıldığında
ortada kalacak, bir kısmı da yatırım izleme koordinasyon başkanlıklarına
verilmiştir. Eğitim, sağlık, güvenlik, adalet gibi temel devlet hizmetlerinin
hiçbiri belediyelere, yerel yönetimlere devredilmemiştir.
Bu teklifle
getirilen ikinci en önemli husus il afet acil durum müdürlüklerinin kurulması
olmuştur. Daha önce özel idareler bünyesinde kurulan bu
müdürlükler afetlerle daha etkin, daha verimli mücadele edebilmek, illerimizde
hem kurumlarımızı hem yerel yönetimlerimizi hem halkımızı afetlere karşı daha
hazır hâle getirebilmek için müstakil, valiye bağlı bir kurum olarak
kurulmaları ve bundan sonra ülkemizin bugüne kadar afetlere, özellikle müdahale
alanında gösterdiği başarılı çalışmalara, afetlere hazırlık konusunda da,
riskleri azaltma konusunda da gösterebilmesi için daha güçlü bir teşkilata
kavuşması hedeflenmiştir.
Bu doğrultuda
teklifimize desteklerinizi bekliyoruz. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Sayın
milletvekilleri, birinci bölüm üzerinde İç Tüzük’ün
72’nci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır.
Önergeyi
okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Bölüm
görüşmelerinin İçtüzük 72’ye göre devam etmesini arz ederim.
Oktay
Vural
İzmir
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Daha iyi
anlaşılmasını sağlamak için.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum…
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından
bir grup milletvekili ayağa kalktı)
MUHARREM İNCE
(Yalova) - Yoklama istiyoruz.
BAŞKAN – Yoklama
istiyorsunuz.
Sayın İnce, Sayın
Aslanoğlu, Sayın Serindağ, Sayın Moroğlu,
Sayın Seçer, Sayın Çetin, Sayın Değirmendereli, Sayın Atıcı, Sayın Öz, Sayın
Yüksel, Sayın Bayraktutan, Sayın Serter, Sayın Gök,
Sayın Güler, Sayın Şafak, Sayın Danışoğlu, Sayın
Güven, Sayın Akar, Sayın Özgündüz, Sayın Onur.
Yoklama için iki
dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 00.22
ONUNCU OTURUM
Açılma Saati: 00.31
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Muhammet Bilal
MACİT (İstanbul)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 59’uncu Birleşiminin Onuncu
Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN - İç Tüzük’ün 72’nci maddesine göre verilen görüşmelere devam
edilmesine dair önergenin oylanmasından önce istem üzerine yapılan yoklamada
toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi tekrar yoklama yapacağım.
Yoklama için iki
dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Yapılan
ikinci yoklamada da toplantı yeter sayısı bulunamadığından, alınan karar gereğince kanun
tasarı ve tekliflerini ve komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek
üzere 12 Şubat 2014 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Herkese iyi
geceler diliyorum.