DÖNEM: 24 CİLT: 59 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
5’inci Birleşim
9 Ekim 2013 Çarşamba
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve
kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Uşak
Milletvekili İsmail Güneş’in, Uşak’ın il oluşunun 60’ıncı yıl dönümüne ilişkin
gündem dışı konuşması
2.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptan’ın, yaban domuzlarının çiftçilere verdiği zararlara
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Kürtçe dersi için atama bekleyen öğretmen
adaylarının istihdam sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in gündem dışı
konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
2.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in gündem
dışı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan ve 19 milletvekilinin, süt sektörünün sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/732)
2.- BDP Grup
Başkan Vekili Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, cari açığın azaltılması ve
alternatif iktisadi politikaların üretilmesi için yapılması gerekenlerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/733)
3.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal ve 20 milletvekilinin, kamu avukatlarının ve hukuk
müşavirlerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/734)
B) Tezkereler
1.- Anayasa
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1307)
2.- Adalet
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1308)
3.- Millî Savunma
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1309)
4.- İçişleri
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1310)
5.- Dışişleri
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1311)
6.- Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1312)
7.- Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1313)
8.- Çevre
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1314)
9.- Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1315)
10.- Tarım, Orman
ve Köyişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1316)
11.- Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin
tezkeresi (3/1317)
12.- Dilekçe
Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1318)
13.- Plan ve
Bütçe Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1319)
14.- İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1320)
15.- Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1321)
16.- Kadın Erkek
Fırsat Eşitliği Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1322)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- CHP Grubunun,
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 23 milletvekilinin
yükseköğrenim öğrencilerinin barınma sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 2/5/2013 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğu Meclis araştırması önergesinin, Genel
Kurulun 9 Ekim 2013 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ’ın
CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlarda 2002-2013 yılları arasında istihdam edilen personele ilişkin
sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/23386)
2.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’daki Kredi ve Yurtlar Kurumuna yönelik
denetimlere ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı
(7/23387)
3.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık ve bağlı kurumlarda sosyal medya, web
sayfası ve internet hizmetleri için yapılan ödemelere ilişkin sorusu ve Gençlik
ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/23388)
4.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Bakanlığa bağlı sosyal tesislere ilişkin
sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/23389)
5.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İzmir’e yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/23391)
6.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın Basın ve Halkla İlişkiler
Müşavirliğinde çalışan personel ile Müşavirliğin dışarıdan hizmet alımına
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/23730)
7.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Spor Toto, Spor Loto ve İddaa
bayiliklerine ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı
(7/23731)
8.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Spor Genel Müdürlüğü tarafından sosyal medya,
web sayfası ve İnternet hizmetleri için yapılan ödemelere ilişkin sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/23734)
9.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, lisanslı sporcu sayısına ve kulüplere verilen
desteklere ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı
(7/23738)
10.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın tanıtım faaliyeti
giderleri ile Bakanlık ve bağlı spor federasyonları tarafından çıkarılan
dergilere ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı
(7/23739)
11.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, U20 FIFA Dünya Futbol Şampiyonasının yapılacağı
iller ile olimpiyatlara sporcu yetiştirilecek merkezlere ilişkin sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/23740)
12.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa’nın U20 FIFA Dünya Futbol Şampiyonasının
yapılacağı iller arasından çıkarılmasına ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor
Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/23741)
13.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Balıkesir Balya’da fiziki alt yapısı
yeterli öğrenci yurdu ihtiyacına ilişkin Başbakandan sorusu ve Gençlik ve Spor
Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/24035)
14.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’a kapalı olimpik yüzme havuzu yapılmasına
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/24156)
15.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Bakanlık tarafından kiralanan ve kiraya
verilen hizmet binaları ile araçlara ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıç’ın cevabı (7/24157)
16.- Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz’ın, Bakanlık personelinin istihdam biçimlerine göre
dağılımıyla ilgili verilere ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat
Kılıç’ın cevabı (7/24158)
17.- Tekirdağ
Milletvekili Bülent Belen’in, Tekirdağ’da Bakanlığa bağlı birimlerde
gerçekleştirilen denetimlere ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat
Kılıç’ın cevabı (7/24159)
18.- İzmir
Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, İzmir’de sulanabilir arazi miktarının
artırılmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/26569)
19.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, İstanbul Halkalı’daki tarım ve
veterinerlik eğitimi veren bir okulun kapatılmasına ilişkin Başbakandan sorusu
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/28112)
20.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocaklarıyla
ilgili davalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız’ın cevabı (7/28280)
21.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, olası bir depremin etkilerinden korunmak için
yapılan çalışmalara ve personele yönelik eğitimlere ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/28291)
22.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin, metan gazından enerji elde edilmesi kapsamında
yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız’ın cevabı (7/28825)
23.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Adana’nın Aladağ ilçesindeki bir HES
projesinin iletim hattına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın cevabı (7/28830)
24.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli’nin Körfez ilçesinde doğal gaz hattında
yapılan denetimler sırasında çevreye radyasyon yayılmasına ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/28833)
25.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, Sayıştay’ın denetim programına ilişkin
sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sadık Yakut’un cevabı
(7/30646)
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat
15.00’te açılarak beş oturum yaptı.
Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Sadık Yakut, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24’üncü Dönem Dördüncü
Yasama Yılında Genel Kurul çalışmalarının ülkemize ve milletimize huzur ve
mutluluk getirmesini dilediğine ilişkin bir konuşma yaptı.
Şanlıurfa Milletvekili Zeynep
Karahan Uslu, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’ne,
Bolu Milletvekili Tanju
Özcan, Bolu’nun genel sorunlarına,
Afyonkarahisar Milletvekili
Kemalettin Yılmaz, Afyonkarahisar’ın acil sorunlarına ve çözüm önerilerine,
İlişkin gündem dışı birer
konuşma yaptılar.
Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın yaptığı gündem dışı konuşmadaki bazı
ifadelere,
İzmir Milletvekili Oktay
Vural, “Türk milleti” ifadesi yer aldığı için Andımız’ın okunmasının
kaldırılmasına yönelik zihniyeti kınadığına,
İlişkin birer açıklamada
bulundular.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının;
Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili İbrahim Yiğit'in, Avrupa Birliği
Konseyi Litvanya Başkanlığı tarafından 21-22 Temmuz 2013 tarihlerinde
Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenmiş olan Parlamento Tarım Komisyonları
Başkanları Toplantısı’na katılmasına,
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik
ve Spor Komisyonu Sözcüsü ve Mersin Milletvekili Çiğdem Münevver Ökten'in,
Avrupa Birliği Konseyi Litvanya Başkanlığı tarafından 26-27 Eylül 2013
tarihlerinde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenmiş olan Parlamento
Eğitim, Bilim ve Kültür Komisyonları ve Bilgi Toplumunun Gelişimi Komisyonları
Başkanları Toplantısı’na katılmasına,
TBMM AB Uyum Komisyonu
Başkanı Mehmet S. Tekelioğlu, Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar,
İzmir Milletvekili Oğuz Oyan ve Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, Avrupa
Parlamentosu tarafından 23-24 Eylül 2013 tarihlerinde Üsküp’te düzenlenen “Açık
Parlamento, Parlamenter Faaliyetlerde Şeffaflık” konulu seminere katılmalarına,
Pasifik ada ülkesi Nauru’dan
üç milletvekilinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının davetlisi olarak
6-11 Ekim 2013 tarihlerinde ülkemize resmî bir ziyaret gerçekleştirmesinin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 3/10/2013 tarihli ve 55 sayılı
Kararı ile uygun bulunduğuna,
Kuveyt Ulusal Meclisi Başkanı
Marzouq Ali M. Al-Ghanım, Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclis Başkanı Kang Chang-Hee
ve Moğolistan Meclis Başkanı Zandaakhuu Enkhbold başkanlığındaki heyetlerin
ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının
3/10/2013 tarihli ve 55 sayılı Kararı ile uygun bulunduğuna,
İlişkin tezkereleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu.
Manisa Milletvekili Hasan
Ören ve 20 milletvekilinin, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun eksik
yönlerinin, (10/729),
Malatya Milletvekili Veli
Ağbaba ve 23 milletvekilinin, geçmiş yıllarda ulusal ve yerel ölçekli
sınavlarda yapılmış usulsüzlüklerin ve mağduriyetlerin (10/730),
Malatya Milletvekili Veli
Ağbaba ve 24 milletvekilinin, hapishanelerin fiziki şartlarının ve
hapishanelerdeki sağlık hizmetlerindeki eksikliklerin (10/731),
Araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini
alacağı ve görüşmelerinin sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
CHP Grubunun, 4/7/2012
tarihinde Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve 20 milletvekilinin Belediye
Kanunu’nun 11’inci maddesi kapsamında belediyelere dâhil edilen köylerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğu Meclis araştırması
önergesinin (483 sıra no.lu) Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen
diğer önergelerin önüne alınarak 8 Ekim 2013 Salı günkü (bugün) birleşiminde
sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.
Görüşmeleri izlemek üzere
Genel Kurulu teşrif etmiş bulunan Pasifik ada ülkesi Nauru’dan Lin Venan Tavaki
Kam, Ranin Randolf Akua, Skir Modekay Jeremiyah’dan oluşan parlamenterler
heyetine Başkanlıkça "Hoş geldiniz." denildi.
Bolu Milletvekili Tanju
Özcan, Rize Milletvekili Nusret Bayraktar’ın CHP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşması sırasında şahsına,
Rize Milletvekili Nusret
Bayraktar, Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında şahsına,
Sataşmaları nedeniyle birer
konuşma yaptılar.
Danışma Kurulunun, Genel
Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; gündemin "Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında bulunan 491,
322, 383, 488, 422 ve 187 sıra sayılı kanun tasarılarının bu kısmın 4, 5, 6, 7,
8 ve 9’uncu sıralarına alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesine ilişkin önerisi yapılan görüşmelerden sonra kabul edildi.
İstanbul Milletvekili Erdoğan
Toprak’ın, (2/41) esas numaralı 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 40. Maddesinde Değişiklik Yapan 5511 Sayılı Kanun
Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi yapılan görüşmelerden
sonra kabul edilmedi.
Anayasa,
Adalet,
Avrupa Birliği Uyum,
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm,
Çevre,
Dışişleri,
Dilekçe,
İçişleri,
İnsan Haklarını İnceleme,
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği,
Kamu İktisadi Teşebbüsleri,
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik
ve Spor,
Millî Savunma,
Plan ve Bütçe,
Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler,
Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji,
Tarım, Orman ve Köyişleri,
Komisyonları üyelikleri için
siyasi parti gruplarınca aday gösterilen milletvekilleri seçildiler.
Başkanlıkça, komisyonların
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimlerini yapmak üzere
toplanacakları gün, saat ve yere ilişkin duyuruda bulunuldu.
Gündemin "Sözlü
Sorular" kısmının:
1’inci sırasında bulunan (6/115),
312’nci “ “ (6/1214),
369’uncu “ “ (6/1328),
370’inci “ “ (6/1330),
404’üncü “ “ (6/1385),
464’üncü “ “ (6/1512),
504’üncü “ “ (6/1575),
505’inci “ “ (6/1576),
525’inci “ “ (6/1602),
560’ıncı “ “ (6/1650),
569’uncu “ “ (6/1660),
585’inci “ “ (6/1685),
587’nci “ “ (6/1687),
596’ncı “ “ (6/1706),
645’inci “ “ (6/1774),
646’ncı “ “ (6/1777),
677’nci “ “ (6/1815),
686’ncı “ “ (6/1825),
695’inci “ “ (6/1843),
734’üncü “ “ (6/1895),
1169’uncu “ “ (6/2466),
1307’nci “ “ (6/2648),
1308’inci sırasında bulunan (6/2649,
1854’üncü “ “ (6/3400),
1860’ıncı “ “ (6/3409),
1894’üncü “ “ (6/3460),
2007’nci “ “ (6/3620),
2048’inci “ “ (6/3663),
2073’üncü “ “ (6/3688),
2075’inci “ “ (6/3690),
2077’nci “ “ (6/3692),
2095’inci “ “ (6/3711),
2098’inci “ “ (6/3714),
2099’uncu “ “ (6/3715),
2101’inci “ “ (6/3717),
2102’nci “ “ (6/3718),
2105’inci “ “ (6/3722),
2192’nci “ “ (6/3815),
2228’inci “ “ (6/3852),
2355’inci “ “ (6/3982),
2516’ncı “ “ (6/4147),
2627’nci “ “ (6/4259),
2676’ncı “ “ (6/4308),
2677’nci “ “ (6/4309),
2779’uncu “ “ (6/4411),
2781’inci “ “ (6/4413),
Esas numaralı sözlü sorulara,
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı cevap verdi.
Soru sahiplerinden Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Adana Milletvekili
Ali Halaman, cevaplara ilişkin görüşlerini açıkladılar.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı
da bu görüşlerle ilgili açıklamada bulundu.
Gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir
Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu
Raporu’nun (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156),
2’nci sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının (1/484) (S. Sayısı: 287),
3’üncü sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, Orta Asya ve Kafkaslar Bölgesel Balıkçılık ve Su
Ürünleri Yetiştiriciliği Komisyonu Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile
Dışişleri Komisyonu raporlarının (1/498) (S. Sayısı: 173),
5’inci sırasına alınan,
Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları Süreci Çerçevesinde Koordinasyon Komitesi
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu’nun (1/390) (S. Sayısı: 322),
6’ncı sırasına alınan,
Güneydoğu Avrupa Çokuluslu Barış Gücü Anlaşmasına Beşinci Ek Protokol ve
Protokole İlişkin Teknik Hataların Düzenlenmesi Tutanağının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun (1/647)
(S. Sayısı: 383),
Görüşmeleri, komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
4’üncü sırasına alınan,
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu
(1/827) (S. Sayısı: 491) görüşmeleri yapılarak kabul edildi.
Kayseri Milletvekili Yusuf
Halaçoğlu, Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam’ın görüşülen kanun tasarısının
tümü üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelere ilişkin bir açıklamada
bulundu.
Komisyonların bulunmayacağı
anlaşıldığından, alınan karar gereğince, 9 Ekim 2013 Çarşamba günü saat 14.00’te
toplanmak üzere 20.23’te birleşime son verildi.
Sadık YAKUT
Başkan
Vekili
Fehmi
KÜPÇÜ Muharrem
IŞIK
Bolu Erzincan
Kâtip Üye Kâtip
Üye
II.-
GELEN KâĞITLAR
No:
7
9 Ekim 2013 Çarşamba
Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan ve 19 Milletvekilinin, süt sektörünün sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/732) (Başkanlığa geliş tarihi: 06.04.2012)
2.- BDP Grubu adına Grup
Başkanvekili Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, cari açık bağlamında ekonomi
politikalarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/733) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06.04.2012)
3.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal ve 20 Milletvekilinin, kamuda çalışan avukatların ve hukuk
müşavirlerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/734) (Başkanlığa geliş tarihi: 06.04.2012)
9 Ekim 2013 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.02
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 5’inci Birleşimini açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN – Elektronik cihazla
yoklama yapacağız.
Beş dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 14.07
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.20
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5’inci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN – Açılışta yapılan
yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi yoklama işlemini
tekrarlayacağım.
Yoklama için beş dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, Uşak
ilinin il oluşunun 60’ıncı yıl dönümü vesilesiyle söz isteyen Uşak Milletvekili
İsmail Güneş’e aittir.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in, Uşak’ın il oluşunun 60’ıncı yıl
dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Uşak ilimizin il oluşunun 60’ncı yılı
nedeniyle şahsım adına söz almış bulunuyorum. Aziz milletimizi ve yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Uşak
ilimiz, 1953 yılına kadar, Kütahya iline bağlı bir ilçeydi. 9 Temmuz 1953
tarihinde ve 6129 sayılı Kanun ile il statüsü kazanmış olup aynı kanunla Uşak
ilçesinin nahiyesi olan Banaz, Ulubey, Karahallı ve Sivaslı nahiyelerinin ilçe
olması ve daha önceden ilçe olarak Manisa iline bağlı olan Eşme ilçesinin de
Uşak iline bağlanmasıyla Merkez ilçe dâhil 6 ilçeli bir il olmuştur.
Uşak ilimizin yüz ölçümü
5.341 kilometrekare olup 1953 yılında il nüfusumuz 165.374 kişi, Merkez ilçe
nüfusumuz 23.496, kırsal nüfusumuz 123.743, şehir nüfusumuz 41.631, şehirleşme
oranı yüzde 25,1; nüfus artış hızı yüzde 11,5 ve okuryazarlık oranı yüzde 37,7
iken şehrimizin il olması ile birlikte birçok alanda hızlı gelişmeler olmuştur.
Bugün il nüfusumuz 344 bin,
merkez ilçe nüfusumuz 187 bin, kırsal nüfusumuz 108 bin, şehir nüfusumuz 233
bin, şehirleşme oranımız yüzde 68,2; nüfus artış oranımız binde 7, okuryazarlık
oranımız yüzde 96,4 olmuştur.
İlk şeker fabrikasının halk
tarafından yapıldığı, sokaklarda ilk elektriğin kullanıldığı, paranın ilk
basıldığı “ilkler” şehri olan Uşak’ımızın geçmiş tarihinde de tekstil, deri
işletmeciliği, halıcılık ve kilim dokumacılığı gibi sanayi ürünleri önemli yer
tutmaktadır.
Uşak il olduktan sonra hızlı
bir büyüme ve gelişme göstermiştir. İlimizde 1’i Karahallı ilçesinde olmak
üzere 3 adet organize sanayi bölgesi mevcuttur.
Yılda 8 milyonluk battaniye
üretimiyle Türkiye battaniye üretiminin yüzde 95’i, 71.544 ton yıllık iplik
üretimiyle Türkiye iplik üretiminin yüzde 73’ü, 65 bin ton yıllık küçükbaş
hayvan deri işlemi ile ülkemizin küçükbaş hayvan deri işleminin yüzde 65’i,
seramik sektörünün yüzde 18’i, gazlı bez ve alçı gibi medikal ürünlerde de
Türkiye üretiminin yüzde 50’si ilimiz tarafından üretilmektedir. Ayrıca,
tekstil atıklarından ve pet şişe atıklarından oluşan geri dönüşümde önemli rol
oynamaktadır. Bu alandaki toplam geri dönüşümün yüzde 85’i Uşak ilimiz
tarafından sağlanmaktadır.
Uşak’ımız il oluşunun 60’ıncı
yılında sosyoekonomik gelişmişlik bakımından ülkemizde 25’inci sırada yer
almaktadır. Kişi başı millî gelirimiz 8.256 dolar, işsizlik oranımız yüzde 7,8;
ihracatımız da 170 milyon dolar olmuştur.
Uşak ilimizde Karun
hazineleri bulunduğu gibi, 240 tonluk altın rezervi ile Avrupa’nın en büyük
altın rezervi Uşak’ta bulunmaktadır. Ayrıca, 75 kilometrelik dünyanın en uzun
kanyonları yine Uşak ilimizde bulunmaktadır. Uşak ilimizde Avrupa saraylarını
süsleyen Uşak halıları ve ayrıca Eşme ilçemizde kök boyasından yapılan dünyaca
ünlü Eşme kilimleri dokunmakta ve Eşme Kilim Festivali düzenlenmektedir.
Her bakımdan gelişen Uşak
ilimiz, sadece kendisine bağlı olan ilçelerimize değil, aynı zamanda bize bağlı
olmayan fakat mesafe olarak bize daha yakın olan Kütahya iline bağlı olan
Simav, Pazarlar, Şaphane, Gediz, Dumlupınar; Manisa iline bağlı olan Selendi,
Kula; Afyon iline bağlı olan Hocalar ve Denizli iline bağlı olan Çivril
ilçeleri başta olmak üzere birçok ilçelere de başta sağlık olmak üzere birçok
yönden hizmet vermektedir.
Bu ilçelerdeki
vatandaşlarımızın en büyük talebi, resmî anlamda Uşak iline bağlanarak hizmet
almayı daha da kolaylaştırmaktır. Uşak iline bağlanarak birçok alanda
hayatlarını kolaylaştırmayı sağlamayı arzu etmektedirler. Vatandaşlarımızın bu
konudaki talebine hem iktidar olsun hem muhalefet vekillerimiz olsun tamamen
duyarlı olmalarını ben talep ediyorum. İnşallah burada gerçekleşecek halk
oylamasına saygı göstermelerini ve bu yönde adım atılmasını temenni ediyorum.
Bu vesileyle hepinizi, yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla tekrar
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı ikinci söz, yaban
domuzlarının çiftçilerimize verdiği zararlar hakkında söz isteyen Antalya
Milletvekili Osman Kaptan’a aittir. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın, yaban domuzlarının çiftçilere
verdiği zararlara iliş-kin gündem dışı konuşması
OSMAN KAPTAN (Antalya) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.
Geçen hafta Antalya’nın Demre
ilçemizi vuran hortumdan zarar gören çiftçilerimize “Geçmiş olsun.” diyor,
Allah’tan daha büyük felaketlerden korumasını diliyorum.
Sayın arkadaşlarım, Kaş
ilçemizin Gökçeören köyü muhtarı “Gökseki Mahallemizde yolun altından yolun
üstüne geçen domuz sürüsünü saydık, 74 taneydi.” diyor. Tarım il
müdürlükleriyle görüştüm, Antalya Kaş, Finike, Kumluca’dan Akseki’ye kadar,
Silifke’den Bayburt’a, Adıyaman’dan Samsun’a, Çanakkale’ye kadar her yerde
yaban domuzlarından şikâyet var. Çarşamba’da elma ve armuda, Samsun’un diğer
taraflarında da fasulye ve mısıra dadanmışlar. Her yerde yaban domuzundan
şikâyet ediyorlar ve Kumluca’dan gazi Ali Torun bakın ne diyor: “Yaban domuzunu
izinsiz vurmak yasak, insanı insan yerine onun için koymuyorlar; yüzümüze
bakıyorlar, kaçmıyorlar, sanki evcilleşmişler gibi. Biz uykuyu, tüneği unuttuk;
tarlamıza, bahçemize bekçi olduk. Domuz da ürünümüze ortak oldu. Bir ağaçta 5
kasa nar var ise 3 kasasını o yiyor.”
Adana’da sanayiciler domuz
savar ilacı icat etmişler; 250 gramlık kutular 55 liraya satılıyor, kimyasal
bir ilaç. Onun kokusuna da alışmış yaban hayvanları. Kumluca sanayisinde, piknik tüpünden her beş
on dakikada bir “pat pat” diye ses çıkaran otomatik bir silah icat etmişler ama
bu “pat pat”lara da alışmış hayvanlar.
Sayın arkadaşlarım, sürek
avına izin almak için önce orman ve su işleri il müdürlüğüne veya tarım il
müdürlüğüne dilekçe vereceksin. Onlar gelecek, zararları tespit edecek. Zarar
karşılanmayacak ama sürek avına gerek olup olmadığına izin verecekler. Bu yazışma
ve formaliteler zaten bir ay sürüyor, sürek avı süresi de iki ay. Geriye kalan
süre içinde… Her kurşun sıkılmıyor domuza, domuz kurşunu farklı. Her çiftçi
avcılık yapamıyor çünkü avcılık belgesi gerekli. Gündüz avcılık yapılmıyor,
sabaha yakın, gece yapılıyor, onda da avcıların birbirlerini vurma tehlikesi
var. Geçen yıl, Kemer Ulupınar’da bir kişi kardeşini vurdu; basında yer aldı.
İnsanlar yaban domuzunu değil, yaban domuzu insanı öldürüyor. Daha iki gün önce, Gümüşhane’de bir avcı
yaban domuzunu yaralıyor, yaban domuzu da avcıyı öldürüyor.
Sayın arkadaşlarım,
TARSİM’de, tarım sigortası yapan şirketler yaban hayvanlarının verdiği zararı
teminat kapsamı içine almıyor, zarara para ödemiyorlar, devlet de bu türlü
zararları ödemiyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı elbette ki yaban hayatını ve
yaban hayvanlarını koruyacak. Ancak, Tarım Bakanlığının da çiftçilerimizi
koruması gerekir.
Yine benzer bir olay: Samsun
Kızılırmak Deltası’ndaki TİGEM’in 10 bin dönüm arazisi kiraya verilmiş, çeltik
üretiliyor. “Saz horozu” adındaki yaban kuşu çeltik tarlalarına zarar veriyor
ancak bu kuşların avlanması yasak. Çiftçiler kuşu mahkemeye verecek değiller
ya, devleti mahkemeye vermişler.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; devlet, hükûmet, Tarım Bakanlığı çiftçilerimizi korusun, sahip
çıksın. Yabancılar için düzenlenen yaban keçisi avı gibi yaban domuzu avı
turizmi de geliştirilsin. Çiftçinin ürününe yaban hayvanlarının verdiği
zararlar da tarım sigortası kapsamına alınsın.
Sayın arkadaşlar, Hükûmet
tedbir almazsa doğal afetler de, doğal olmayan afetler de insanlarımızın
canını, malını alabilir. Ancak, millet tedbir almazsa siyasi afetler rejimi de,
devleti de, milleti de yok edebilir. Onun için son söz milletindir.
Hepinize saygılar sunarım.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı üçüncü söz,
Kürtçe dersi öğretmen adaylarının istihdam sorunlarıyla ilgili söz isteyen
Bingöl Milletvekili İdris Baluken’e aittir. (BDP sıralarından alkışlar)
3.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Kürtçe dersi için atama
bekleyen öğretmen adaylarının istihdam sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
İDRİS BALUKEN (Bingöl) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kürtçe dersi için atama bekleyen
öğretmenlerin sorunlarını Genel Kurula aktarmak üzere söz almış bulunmaktayım.
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
bildiğimiz gibi, 2012 yılında, Sayın Başbakan “Yaşayan diller ve lehçeler” adı
altında bundan sonra Kürtçe seçmeli derslerin verilebileceğini büyük bir devrim
ve büyük bir reform yapılmış algısıyla beraber kamuoyuna ve halka açıkladı. Bu
açıklamanın akabinde, Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK ve Artuklu Üniversitesinin
yapmış olduğu görüşmelerden sonra Artuklu Üniversitesinde Kürtçe ders verecek
öğretmen adaylarının yetiştirilmesiyle ilgili bir mutabakata varıldı ve Artuklu
Üniversitesi bu varılan mutabakat sonrasında 500 kadro tahsis edecek şekilde,
tezsiz yüksek lisans öğrencisi alacağını kamuoyuna duyurdu. Yine, aynı zamanda,
formasyonu olmayan öğretmenlerin de 6 kişilik bir uzman kadro tarafından
formasyona tabi tutularak atanacağını, kendilerinin bu konuda istihdam
edileceklerini bildiren görüşleri kamuoyuna açıkladı.
Bütün bunlar yaşanırken
kamuoyunda da AKP’nin, AK PARTİ’nin propaganda yapan sözcüleri televizyon
televizyon dolaşıp, ekran ekran dolaşıp Türkiye’deki farklı dillere alan
açtıklarını, Kürtçeye nasıl alan açtıklarını, dolayısıyla bir asimilasyon
tarihini rafa kaldırdıklarını defalarca halka anlattılar. Şimdi, o dönemde,
bakın, televizyon programına çıkan Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Emin
Zararsız, uzun bir propaganda konuşmasından sonra da şunu söylüyor: “Bu öğretim
yılında, 2012-2013 eğitim öğretim yılında, Kürtçe seçmeli dersini seçen
kişilerin de sözleşmeli statüsünde öğretmen tedarikine cevaz veren
hazırlıklarımız devam ediyor.”
Yine, Şubat 2013’te, Sayın
Başbakan da Mardin’de yapmış olduğu konuşmada “Bu öğrencilerimizden 500’ü Millî
Eğitim Bakanlığımıza bağlı ilköğretim okullarının 5, 6, 7 ve 8’inci
sınıflarında okutulacak seçmeli Kürtçe dersi için Kürtçe öğretmen adayı olarak
eğitim görüyor.” demiştir.
Kamuoyuna bütün bu şaşaalı
devrim, reform açıklamaları yapılırken de alttan alta YÖK, gerçek zihniyeti
açığa çıkaracak şekilde, bu öğretmen adaylarının istihdamının önündeki
engelleri artıracak uygulamalara bir dip dalga şeklinde o dönemde başlıyor.
YÖK’ün ilk uygulaması, Artuklu Üniversitesine 500 olarak tahsis edilen kadro
miktarını 250’ye düşürmek ve o dönem formasyon verileceği kabul edilen durumla
ilgili de formasyonun kabul edilmeyeceğini Artuklu Üniversitesine bildirmek
oluyor.
Dönemin Millî Eğitim Bakanı
Sayın Ömer Dinçer de –kendisi de şu anda burada- Bingöl’de yapmış olduğu bir
konuşmada, Kürtçe öğretmenlerinin Kürtçe öğretmeni olarak atanmayacağını ifade
ediyor, kendi branşlarında istihdam edilirlerse Kürtçe ek ders ücreti üzerinden
kendilerine öğretmenlik hakkı verileceğinden bahsediyor. Yani, bir taraftan
kamuoyuna şaşaalı bir devrim ve reform propagandası, diğer taraftan da bu
propagandaya aldanan öğretmen adaylarına işsizlik, mağduriyet ve ciddi anlamda
yoksulluk getiren bir uygulamayla karşı karşıyayız.
Değerli milletvekilleri, yeni
Millî Eğitim Bakanıyla da biz görüşme yaptık, o görüşmede AK PARTİ’li bir
milletvekili arkadaşımız da vardı. Yeni Millî Eğitim Bakanımız da bize, bu
öğretmenlerin sözleşmeli olarak istihdam edileceğini ya da her ile norm kadro
havuzu üzerinden bir istihdam yapılacağını, bu konuda gerekli talimatları
verdiğini söyledi. Bunu söylemesine rağmen, bugüne kadar bu konuda tek bir
somut gelişme yaşanmadı. Hatta Millî Eğitim Bakanlığının ve Bakanlık
yetkililerinin son açıklamalarında da bu öğretmenlerin ek ders ücreti üzerinden
istihdam edileceği belirtiliyor. Yani asgari ücretten daha düşük bir ücretle bu
insanların bir yıl boyunca işini gücünü bırakarak, ailesini bırakarak,
özveriyle, fedakârlıkla kazanmış oldukları bir hakkın gasbına yönelik bir AK
PARTİ uygulamasıyla karşı karşıyayız. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmelidir.
Kürtçe öğretmen adayları, söz verildiği şekilde, kalıcı bir çözüm bulununcaya
kadar sözleşmeli statüsünde istihdam edilmelidir. Artuklu Üniversitesine
formasyon hakkı tekrar verilmelidir. Bu okullarda istihdam edilmeyenler de halk
eğitim merkezlerinde, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülecek projelerde
mutlaka istihdam edilmelidir. Bu öğretmen adaylarının sorunları ve sıkıntıları
büyüyor. “Eğer bir çözüm geliştirilmezse bizler Millî Eğitim Bakanlığı önünde
açlık grevine başlayacağız.” diyorlar.
AK PARTİ’nin Kürtçeye, Kürt
diline ve diğer dillere yaklaşımını da teşhir eden bu konuda, bir an önce
kamuoyunu ve öğretmen adaylarını tatmin edecek bir açıklama yapmaya davet
ediyoruz.
Teşekkür ederim. (BDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın
Başkan, efendim, bir sayın milletvekili Kütahya’yla ilgili bir husus belirtti.
Müsaadenizle, bununla ilgili, grup adına bir arkadaşımıza, küçük, yerinden bir
söz verme…
BAŞKAN – Sizin yerinize
yapacaksa buyursun.
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın
Alim Işık…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Işık.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın İnce.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Neden ikircikli bir tavır sergiliyorsunuz?
BAŞKAN – Niye?
MUHARREM İNCE (Yalova) – Az
önce Dilek Hanım geldi, söz istedi.
OKTAY VURAL (İzmir) – Ben
grup adına istedim.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Dilek Hanım da benim adıma konuşacak efendim.
BAŞKAN – Hayır… Sayın İnce,
daha önce sizin için de yaptık aynı uygulamayı.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Sayın Başkan, biz grup başkan vekiliysek grupların patronu değiliz.
BAŞKAN – Hayır… Sayın İnce,
uygulamamız şöyle…
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Benim adıma konuşacağına, kendi adına söz verirsiniz.
BAŞKAN – Sayın
milletvekillerinin gündem dışı konuşmalarında üç sayın milletvekilinin
haricinde söz vermiyoruz. Ama daha önceden bu tarafa yaptığımız uygulama, her
grup başkan vekilinin sadece bir milletvekili için istediğini de yerine
getiriyoruz, hiç ayrıcalıklı işlem yapmıyoruz.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Peki, tamam o zaman.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Teşekkür ederiz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Işık.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Uşak Milletvekili İsmail
Güneş’in gündem dışı konuş-masındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
ALİM IŞIK (Kütahya) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Adalet ve Kalkınma Partisi
Uşak Milletvekili Sayın İsmail Güneş Beyefendi gündem dışı konuşmasında, doğal
olarak Uşak ilinin sorunlarından bahsetti. Ben de komşu il Kütahya’nın bir
milletvekili olarak Uşak ilinin sorunlarının çözümüne her zaman katkıda
bulunacağımızı ifade etmek istiyorum ancak sayın milletvekili konuşmasında,
Uşak ilinin büyütülmesi için Kütahya ilinin bazı ilçelerinin Uşak’a katılması
gerektiğini ve yapılacak halk oylaması sonuçlarına saygı duyularak bunun
gerçekleştirilmesi yönünde bir talepte bulundu. Bunun, bölge illeri arasında
ciddi anlaşmazlıklara ve siyasi yönden de büyük sıkıntılara yol açacağını ifade
etmek istiyorum. İllerimizi, bu şekilde, bir ilin ilçelerini kendilerine katarak
büyütmeleri yerine, Hükûmetin bugüne kadar ihmal ettiği, yapmadığı ya da
yapmakta yetersiz kaldığı bölge illerindeki yatırımları çoğaltarak illerimizi
büyütmenin ve göçün önüne geçmemizin daha doğru bir yol olacağını ifade
ediyorum. Dolayısıyla, sayın milletvekilinin Kütahya’nın bazı ilçelerinin Uşak
iline bağlanması yönündeki talebini, gönlünden geçeni yeniden gözden geçirmesi
gerektiğini, buna Kütahya ilinin milletvekilleri olarak asla müsaade etmememiz
gerektiğini ve etmeyeceğimizi ben de buradan açıklamak istiyorum.
Söz verdiğiniz için teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın İnce, buyurun.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Gelecek arkadaşımız, çağırdık.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) –
Başkanım, yanlışlık oldu yalnız. Benim söylediğim… Söz istemiştim efendim.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) –
Sataşma var.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) – Ben
sataşmadan söz almak istiyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hayır Sayın Güneş,
söz vermiyoruz. Grup başkan vekilleriniz girecek Beyefendi. Biraz önceki
tartışmayı dinlediniz, lütfen.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin üç önerge vardır, okutuyorum:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ve 19 milletvekilinin, süt
sektörünün sorunlarının araş-tırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/732)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Süt sektörümüzün sorunlarının
ve çözüm yollarının belirlenmesi, eksikliklerinin giderilmesi, geliştirilmesi,
ulusal düzeyde koordinasyonun sağlanması, destekleme yollarının araştırılması,
idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci,
TBMM İçtüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırılması
açılmasını arz ve teklif ederiz. 5/4/2012
1) Lütfü Türkkan (Kocaeli)
2) Muharrem Varlı (Adana)
3) Enver Erdem (Elâzığ)
4) Mehmet Şandır (Mersin)
5) Atila Kaya (İstanbul)
6) Sadir Durmaz (Yozgat)
7) Ali Uzunırmak (Aydın)
8) Mesut Dedeoğlu (Kahramanmaraş)
9) Ali Öz (Mersin)
10) Sümer Oral (Manisa)
11) Faruk Bal (Konya)
12) Hasan Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye)
13) Sinan Oğan (Iğdır)
14) Mustafa Kalaycı (Konya)
15) Seyfettin Yılmaz (Adana)
16) Özcan Yeniçeri (Ankara)
17) Ali Halaman (Adana)
18) Alim Işık (Kütahya)
19) S. Nevzat Korkmaz (Isparta)
20) Murat Başesgioğlu (İstanbul)
Gerekçe
Sütün özellikle insan
beslenmesindeki en önemli unsur olması nedeniyle süt yetiştiriciliği ve süt
sektörü ülkemiz için vazgeçilmez bir faaliyet alanıdır. Bu alanda üretimin
devamlılığını sağlamak pek çok ülkenin öncelikleri arasındadır. Bu anlayışın
gereği olarak ülkeler, üreticilerinin yaşam seviyelerini koruyarak üretimde
kalmalarına çaba harcayıp tüketicilerin düşük fiyattan ve kaliteli ürünler
tüketmesine çaba harcamaktadırlar.
Ülkemizde, TÜİK verilerine
göre 11 milyon 455 bin büyükbaş ve 29 milyon 230 bin 318 küçükbaş hayvan
bulunmaktadır. Türkiye inek sütü üretiminde dünyada önemli bir yere sahiptir.
FAO (Dünya Gıda ve Tarım Örgütü) 2010 yılı dünya sıralamasında ilk 20 ülkeye
baktığımızda, ülkemizin 12,5 milyon ton üretim ve 3,9 milyar dolar üretim değeri
ile 10’uncu sırada yer aldığı görülmektedir. Üretim bakımından Hollanda,
Avustralya, İtalya, Arjantin gibi dünya devlerini geride bıraktığımız
görülmektedir. Bu durum, eğer bu güç kullanılabilirse, dünya pazarlarında en
önemli aktörlerden birisi de olacağımızın göstergesidir.
Yine, FAO 2010 yılı
verilerine bakıldığında, ülkemizde tarımsal üretimde 3,9 milyar dolar ile ilk
sırayı inek sütü üretiminin aldığı, bunu 3,2 milyar dolarlık üretimle domates
üretiminin, 2,7 milyar dolarlık üretim değeri ile de buğday üretiminin izlediği
görülmektedir. Yani süt, tarımsal üretimde oluşturulan katma değer açısından da
ilk sırada yer alması nedeniyle ülkemiz açısından çok önemli stratejik bir
üründür.
Bütün bu nedenledir ki
gelişmiş bütün ülkeler bu sektörü bir şekilde desteklemekte, üreticilerin gelir
düzeyini koruyarak üretiminin sürekliliğini sağlamakta, işletme bazında
oluşturdukları rekabetçi yapı ile dünya piyasalarına yön vermeye
çalışmaktadırlar. Gelişmiş hiçbir ülkede böylesine önemli bir sektör kendi
hâline bırakılmamış, bilakis sürekli müdahale edilerek piyasada yaşanması
muhtemel olumsuzluklara karşı üreticiler koruma altına alınmıştır. Bu
uygulamalar hâlen de devam etmektedir.
Süt sektörümüzün sorunlarının
ve çözüm yollarının belirlenmesi, eksikliklerinin giderilmesi, geliştirilmesi,
ulusal düzeyde koordinasyonun sağlanması, destekleme yollarının araştırılması,
idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla, Anayasa’nın 98’inci,
TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması
açılmasını arz ve teklif ederiz.
2.- BDP Grup Başkan Vekili Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, cari
açığın azaltılması ve alternatif iktisadi politikaların üretilmesi için
yapılması gerekenlerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/733)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemizde yanlış iktisadi
politikalar nedeniyle ortaya çıkan cari açığın sürdürülebilir bir noktaya
getirilmesi, cari açığı etkileyen faaliyet parametreleri üzerinden doğru bir
politikanın geliştirilmesi için, Anayasa'nın 98’inci ve İç Tüzük’ün 104 ve
105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.
Hasip
Kaplan
BDP
Grup Başkan Vekili
Gerekçe:
Türkiye ekonomisinin en zayıf
noktalarından biri hâline gelen cari açık, yanlış ekonomi politikaları
nedeniyle sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. 2011 yılında 77,1 milyar dolar
olan cari açık TCMB Ödemeler Dengesi Raporu’na göre GSYH’nin yüzde 9,7’sine denk
gelmektedir. Ancak, uluslararası beklentiler bu oranın yüzde 10’u aşacağını,
OECD raporuna göre ise 2010 yılında cari açığın GSYH'ye oranında Türkiye'nin
gelişmekte olan ülkeler içinde en yüksek 4'üncü ülke olduğunu ifade etmektedir.
2011 cari açığı, cari açık/GSYH oranını daha da yükselterek, Türkiye'nin kötü
gidişatının devam ettiğini ortaya koymaktadır.
Türkiye ekonomisi dış
ekonomik gelişmeler karşısında oldukça kırılgan bir yapıda olup yabancı
sermayeye duyarlılığı da oldukça yüksek seviyededir. Uluslararası piyasalarda
2012 yılına yönelik beklentilerin iyi olmaması ve olası bir kriz ile ani
sermaye çıkışları, doğrudan yabancı yatırım ve uzun vadeli finansmanda azalma
ve sıcak para ile finansmanda artış riskini arttırmaktadır.
ABD, Çin ve euro bölgesinden
gelen son ekonomik veriler küresel büyüme endişelerini daha da arttırırken iç
piyasalarda ise petrol fiyatları oldukça ciddi bir risk olarak karşımıza
çıkmaktadır. 2010 yılında, Brent spot petrol fiyatları 10 dolar artmışken
2012'nin ilk üç ayında bu fiyatlar 15 dolar kadar yükselmiştir.
Enerji Bakanının 28 Şubat
2012 tarihinde yaptığı açıklamada da görüldüğü gibi, petrol fiyatlarındaki 10
dolarlık artış Türkiye'nin cari açığını 4,5-5 milyar dolar kadar
arttırmaktadır. Dolayısıyla, Hükûmetin Orta Doğu'yu daha da istikrarsız hâle
getirecek savaş politikaları izlemesinin Türkiye'nin ekonomisi üzerinde gelecek
dönemde yıkıcı etkiler yaratması kuvvetle muhtemeldir. Enerji Bakanlığının
İran'dan alınan petrolün azaltıldığını ve Libya gibi geleceği belirsiz olan
ülkelerin alternatif olarak tercih edildiğini açıklaması bu kaygılarımızı haklı
kılmaktadır.
Cari açık, ulusal tasarruflar
ve yatırımlar arasındaki farktır. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye' de tasarruf
oranları yüzde 13 gibi düşük bir düzeyde olup OECD ulusal tasarruf oranları
arasında son sıralarda bulunmaktadır.
Türkiye'de, ihracat yapısal
sorunlarla karşı karşıya olup cari açık üzerindeki baskıyı arttırmaktadır. 1
dolarlık ihracat için 82 sentlik ithalat yapmak zorunluluğu ülkemizin üretim
niteliğini de ele vermektedir.
Uluslararası piyasalardan
gelen durgunluk haberleri ve dış piyasada likiditenin kısılması özellikle en
fazla ihracatı yaptığımız AB ülkeleriyle ticaretimizi yüksek düzeyde olumsuz
etkileyebilecektir.
Her ne kadar Merkez Bankası
ödemeler dengesi raporunda döviz kurunun ihracatta olumlu seyre neden olduğu
iddia edilse de döviz kurundaki rekabet TL'nin değerini azaltmakta ve bu da
enflasyona yansımaktadır. Merkez Bankası her ne kadar enflasyon hedefini yüzde
5 olarak açıklamış olsa da uluslararası değerlendirmelerde bu beklenti yüzde
9,4 e kadar çıkmaktadır.
Bugün, bütçe dengesini
gözettiğini vurgulayan Hükûmet, ithalat vergileri yoluyla gelir vergisine eş
değer bir kaynak toplamaktadır. Ancak, vergilerin elde edildiği ithalat ise
cari açığı arttırırken, esasında bütçe açığını da cari açığın içine
gömmektedir. Bu açıdan, Türkiye'de iktisadi öngörü oldukça güçleşmekte ve
sorunlar derinleşmektedir.
Cari açığın azaltılması ve
alternatif iktisadi politikaların üretilmesi için bir Meclis araştırması
komisyonunun kurulması elzemdir.
3.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve 20 milletvekilinin, kamu
avukatlarının ve hukuk müşavirlerinin sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/734)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Devletin son derece büyük
müddeabihli davalarını takip eden, kamunun çıkarlarını korumak için çalışan
kamu avukatlarının içinde bulundukları mali sıkıntıların giderilmesi, görevde
kalıcılığın temini ve hizmet verimliliklerinin artırılmasına katkı sağlamak
için yapılabilecek çalışmaların tespit edilebilmesi amacıyla Anayasa’nın 98,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca
bir Meclis araştırması açılması hususunda gereğini saygılarımla arz
ederim.3/4/2012
1) Mahmut Tanal (İstanbul)
2) Mehmet Şeker (Gaziantep)
3) Mehmet S. Kesimoğlu (Kırklareli)
4) Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
5) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
6) Candan Yüceer (Tekirdağ)
7) Ahmet İhsan Kalkavan (Samsun)
8) Ayşe Nedret Akova (Balıkesir)
9) İhsan Özkes (İstanbul)
10) Mehmet Ali Susam (İzmir)
11) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
12) Emre Köprülü (Tekirdağ)
13) Malik Ecder Özdemir (Sivas)
14) Ali Haydar Öner (Isparta)
15) Süleyman Çelebi (İstanbul)
16) Kadir Gökmen Öğüt (İstanbul)
17) Sedef Küçük (İstanbul)
18) Haluk Eyidoğan (İstanbul)
19) Engin Özkoç (Sakarya)
20) Kamer Genç (Tunceli)
21) Haydar Akar (Kocaeli)
Gerekçe:
Kuvvetler ayrılığı
prensibinin üç erkinden biri olan yargı, üç temel organdan oluşmaktadır. Bunlar
iddia, savunma ve karar organlarıdır. Hâkimler karar organı, savcılar iddia
organı ve avukatlar da savunma organı olarak yargısal fonksiyon ifa etmektedirler.
Her birinin yaptığı görev bulundukları statüye göre farklı olmakla birlikte,
yargılamanın yürütümünde bunlardan birinin görevi diğerinden daha üstün olduğu
ya da diğerlerinden daha değerli bir fonksiyonu bulunduğunu söylemek mümkün
değildir.
Hâkim, savcı ve avukat
üçlemesi içerisinde kamu avukatlarının yürütmenin yargı ile olan bağını
sağlayan en önemli organ olduğunu unutmamak gerekir. Kamuda istihdam edilen
kamu avukatı ve hukuk müşavirleri, yürütme organının yargı yerlerinde temsil ve
savunuculuğu görevi yanında idari bir takım görevleri de yürüterek idarenin
hukuka uygun hareket etmesini sağlamakta ve hukuk devleti ilkesinin
gerçekleşmesinde önemli rol oynamaktadırlar.
Buna rağmen, yargı organı
içinde görev ifa eden hâkim ve savcılar ile kamu avukatları arasında ücret
rejimi bakımından çok ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Birbirini tamamlayıcı
görev ifa eden bu meslek mensupları arasında ücret farkı son dönemlerde kamu
avukatları aleyhine katlanılmaz bir hâl almıştır. Bu durum, kamu avukatlarının
almakta oldukları vekâlet ücretleri gerekçe gösterilerek her geçen gün daha da
olumsuz bir hâle getirilmektedir. Oysaki kamu avukatlarının almakta oldukları
vekâlet ücreti limitinde yıllardır bir artış yapılmamış ve son derece cüzi
miktarlarda ödenen vekâlet ücreti nedeniyle kamu avukatlarının aldıkları maaş
ve diğer ödeneklere de bir artış yapılmamıştır.
Vekâlet ücretinin yıllık
limitinin artırılmasının kamu maliyesine ve bütçeye herhangi bir yük
getirmeyeceği açıktır. Zira, vekâlet ücreti bütçe kalemlerinden ödenen bir
ödenek değildir. Kamu avukatlarının takip ettikleri dava ve icra dosyalarından
takdir ve tahsil olunan vekâlet ücretinin avukat ve hukuk müşavirine ödenmesi
ile ayrıca gelir vergisi tahsil edilecektir. Bu şekilde bütçeye herhangi bir
yük getirmeyen bir artışın yapılması ile kamu avukatları ve hukuk
müşavirlerinin daha verimli çalışması sağlanacak, bu durum takip ettikleri
dosyaların daha hızlı sonuçlanması için azami çaba harcamalarına etki edecek ve
gitgide devlet alacaklarının tahsilatında da bir artışa vesile olacaktır.
Avukatların en kutsal hakkı olan vekâlet ücretleri kamu avukatlarına
verilmeyerek devlete gelir kaydedilmektedir. Kaldı ki avukatlara ödenen vekâlet
ücretlerinin çok düşük olması, limit üstünün tamamen genel bütçeye dâhil edilmesi
nedeniyle, limit fazlası tahsil edilen miktarlardan kamu avukatlarının maaşları
dahi karşılanabilmektedir. Bu hususta, açıkça görüldüğü üzere, kamu
avukatlarının devlete hiçbir külfeti bulunmamaktadır. Kamuda istihdam edilen
avukatların ve hukuk müşavirlerinin ekonomik durumlarının acilen
iyileştirilmesi gerekmektedir. Kamu avukatlarının, ülkemizin son zamanlarda
yakaladığı büyüme ivmesinden, artan millî gelirden ve ulaştığı ekonomik
iyileştirmelerden pay almaması düşünülemez. Devletin son derece büyük müddeabihli
davalarını takip eden, kamunun çıkarlarını korumak için her türlü fedakârlıkta
bulunarak çalışan kamu avukatlarının içinde bulundukları mali sıkıntıların
giderilmesi, görevde kalıcılığın temini ve hizmet verimliliklerinin
artırılmasına da katkı sağlayacaktır.
Kamu avukatlarının devlet
lehine kazandıkları davalardan elde edilen vekâlet ücretlerinin miktarının
tespiti, devlete gelir kaydedilen vekâlet ücretlerinin genel bütçenin hangi
kaleminde değerlendirildiğinin, bu kapsamda, kamu avukatlarına ödenen maaşların
ve vekâlet ücretlerinin sınırlarının iyileştirilmesi için yapılabilecek
çalışmaların tespiti amacıyla, Anayasa’nın 98, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü’nün 104 ve 105'nci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılması
hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.
BAŞKAN – Önergeler gündemdeki
yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Bilgilerinize sunulmuştur.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, biz Anayasa’nın
81’inci maddesine göre yemin ettik kanunlara, Anayasa’ya bağlı kalacağımıza
ilişkin. Netice itibarıyla, Sayın AKP Uşak Milletvekili söz isteyince siz
dediniz ki: “Sizin grup başkan vekiliniz sisteme girsin.” Burada, hiçbir
milletvekilini itibarsızlaştırmaya sizin hakkınız yok Sayın Başkan. Burada,
hiçbir milletvekili grup başkan vekilinin emir eri de değildir. Netice
itibarıyla, biz burada konuşma hakkımızı, söz hakkımızı… Anayasa’nın ve İç
Tüzük’ün bize vermiş olduğu haklardan yararlanıyoruz. Benim sizden istirhamım,
ne olur bu tavırlarınızdan vazgeçin. Eğer vazgeçmeyecekseniz de sizin bu
tutumunuz nedeniyle aleyhinize söz almak istiyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Usul tartışması açın 63’üncü maddeye göre.
BAŞKAN – Usul tartışması
açacak hiçbir konu yok efendim.
Sayın Grup Başkan Vekili
Muharrem İnce Bey’in talebi üzerine, size söz veriyorum.
Buyurun, Sayın Yılmaz.
İki dakika süre veriyorum.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
2.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Uşak Milletvekili İsmail
Güneş’in gündem dışı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkanım, ben de Sayın Mahmut Tanal’ın görüşlerine katılıyorum. Bizlerin,
milletvekili olarak söz istediğimizde bu sözü alabilme hakkımız olmalı. Pek
kısa bir söz talep etmiştim ben Uşak Milletvekili arkadaşımızın konuşması
üzerine, onunla ilgili, Uşak’la ilgili bazı söyleyeceğim şeyler var diye ama ne
yazık ki Grup Başkan Vekilimizin ancak müdahale etmesiyle bu sözü alabilmiş
olmam gerçekten beni de üzdü.
Bunun yanında, Sayın
Başkanım, Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in Uşak’ı tanıtan sözlerinden dolayı,
konuşmasından dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Ben de bir iki ekleme yapmak
istiyorum çünkü Uşak’ın aslında tarlasız pamuk üreten bir il olduğunu ve aynı
zamanda pet şişelerden elyaf ürettiğini, tekstil teleflerinden de pamuk
ürettiğini pek çok kimse bilmez. Biz bunları yapıyoruz, neredeyse çöpe atılması
gereken bu türden şeyleri de değerlendiriyoruz ama ne yazık ki Uşaklı iş
adamları yeterince destek göremiyorlar. Geçmişten beri onlara yapılan
desteklerin -enerji destekleri, sigorta pirimi destekleri ve elektrik
destekleri- yeniden yapılmasını istiyorlar Uşaklı iş adamları.
Aynı zamanda, Sayın Başkan,
arkadaşımızın söylemeyi unuttuğu şöyle bir olay var: Uşak, Yunan Başkomutanı
Trikopis’in esir alındığı bir yerdir ve Uşak’ta onun esir alındığı, Atatürk
tarafından onun kılıcının alındığı “Atatürk Müzesi” diye bir evimiz vardır ama
ne yazık ki kurtuluş etkinlikleri artık AKP’nin çıkardığı Ulusal Bayramlar
Yönetmeliği nedeniyle ortadan kaldırıldığı için kurtuluş etkinliklerimizi
yapamadığımız gibi, Trikopis’in esir alındığı Göğem Köyü’ndeki şehitliğe de
gidemiyoruz. Bu konuda bütün halkımızın da çok ciddi tepkileri var, bunun da
bilinmesini istiyorum.
Onun yanında, Uşak Şeker
Fabrikası -arkadaşımızın söylediği gibi- Uşaklıların oluşturmuş olduğu bir
anonim şirket olarak açılmıştı, devletin hiçbir katkısı yoktur.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Yılmaz.
Sayın Yılmaz, 59’uncu maddeyi
hatırlatıyorum: “Meclis Genel Kuruluna duyurulmasında zaruret görülen
olağanüstü acele hallerde beşer dakikayı geçmemek üzere, Başkanın takdiriyle en
çok üç kişiye gündem dışı söz verilebilir.”
TUFAN KÖSE (Çorum) –
Takdirini doğru kullan Başkan, sen takdir hakkını doğru kullanmıyorsun ki ya.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Ama Sayın Başkan…
BAŞKAN – Bir saniye sabredin
efendim. Siz konuştunuz, bir saniye… Oturun lütfen…
TUFAN KÖSE (Çorum) – Takdir
hakkını kötüye kullanıyorsun, kamu yararı için kullanman gerek.
BAŞKAN – Ama, önce bir
dinleyeceksiniz. Lütfen ama…
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkan, diğer başkan vekilleri birer dakika söz veriyorlar.
BAŞKAN – Sözümüz bitmedi ki
Sayın Yılmaz.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Evet.
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) –
Bağımsız milletvekili olsak burada hiç söz alamayacağız yani!
BAŞKAN – Siz geldiniz, söz
talep ettiniz, ben veremeyeceğimi söyledim. Sonra Kütahya Milletvekili Sayın
Işık geldi, aynı şeyi söyledim. “Grup Başkan Vekili talep ederse olur mu?”
dedi. Daha önceki uygulamada olduğu için verdim, Sayın İnce de istedi, verdim;
hepsi bu kadar, basit.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkan, ona bir sözümüz yok ama diğer Meclis başkan vekillerimiz birer
dakika söz veriyorlar, siz vermiyorsunuz.
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) –
Grubu olmayan milletvekili söz alamayacak mı?
BAŞKAN – Hayır, sayın
milletvekillerinden sadece 3 kişiye gündem dışı söz veriliyor efendim, 59’uncu
madde açık. Ben milletvekillerine yardımcı olmak anlamında “Grup başkan
vekilleri talep ettiği takdirde veririm.” dedim.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Söz söyleme hakkımız burada yok edilmiş oluyor. Diğer Meclis başkan vekilleri
birer dakika veriyor ama siz vermiyorsunuz.
BAŞKAN – Evet, komisyonların
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine ilişkin tezkereleri vardır,
okutup bilgilerinize sunacağım.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, bu konudaki uygulamanız yanlış.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, bu konudaki tutumunuzla ilgili…
BAŞKAN – Sayın Tanal, lütfen…
MAHMUT TANAL (İstanbul) – …İç
Tüzük’ün 63’üncü maddesine göre usul tartışması açıyorum.
BAŞKAN – 59’uncu madde açık
efendim. Hiç tartışılacak bir konu yok.
Buyurun, okuyun siz.
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Ben
tutumunuzla ilgili 63’üncü maddeye göre usul tartışması açıyorum.
TUFAN KÖSE (Çorum) –
Babanızın çiftliği mi burası?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, usul tartışmasını açmak zorundasın.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, bu tartışmayı germeyiniz. 63’üncü madde açık…
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler
1.- Anayasa Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye se-çimine ilişkin tezkeresi (3/1307)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Anayasa Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı günü saat 19.00'da toplanmış ve…
BAŞKAN – Sayın Genç ve Sayın
Tanal, lütfen yerlerinize oturun. Her zamanki uygulamamızı yaptık, farklı bir
uygulama yok efendim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Lütfen, siz yanlış uyguluyorsunuz, siz yanlış yapıyorsunuz.
“…kullanılan 14 (on dört)
adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler…”
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Uygulamayı bilmiyorsun sen, orayı yönetmesini becermiyorsun!
“…karşılarında gösterilen oyu
alarak İç Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip seçilmişlerdir.”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, İç Tüzük’ün 63’üncü maddesi açık, yanlış yapıyorsunuz.
“Bilgilerinizi arz ederim.
Saygılarımla.
İsmet
Su
Bursa
Komisyon
Geçici Başkanı”
MAHMUT TANAL (İstanbul) -
Bakın, Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Tanal, lütfen
oturun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, siz İç Tüzük’ün 63’üncü maddesini ihlal ediyorsunuz. Sayın
Başkan…
“Başkan:
Burhan Kuzu İstanbul
Milletvekili (13)
Oy
Başkan
Vekili: İdris Şahin Çankırı
Milletvekili (13)
Oy
Sözcü:
İsmet Su Bursa
Milletvekili (14)
Oy
Kâtip:
Fatoş Gürkan Adana
Milletvekili (13)
Oy”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan…
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) –
Parlamentoda bütün milletvekilleri eşittir.
TUFAN KÖSE (Çorum) – Diğer
başkan vekilleri yanlış uygulama mı yapıyor?
MAHMUT TANAL (İstanbul)
– Sayın Başkan, bakın 63’üncü maddeye
göre usul tartışmasını açıyoruz, sizin takdir yetkiniz yok.
BAŞKAN – Sayın Tanal oturun,
açıklama yapacağım.
2.- Adalet Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1308)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Adalet Komisyonu, başkan,
başkan Vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı günü, saat 18.00'de
toplanmış ve kullanılan 16 (on altı) adet oy pusulasının tasnifi sonucu,
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç
Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Hakkı
Köylü
Kastamonu
Komisyon Geçici Başkanı
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, 63’üncü madde açık ve net. Lütfen sizden istirham ediyorum, bu
Meclisin çalışma sükûnetini siz kendi
tavırlarınızla bozuyorsunuz.
“Başkan:
Ahmet İyimaya Ankara Milletvekili (16) Oy
Başkan
Vekili: Hakkı Köylü Kastamonu
Milletvekili (16) Oy
Sözcü:
Yılmaz Tunç Bartın Milletvekili (16) Oy
Kâtip:
Mustafa Kemal Şerbetçioğlu Bursa Milletvekili (16) Oy”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, bakın, yani siz bunu yanlış yapıyorsunuz.
BAŞKAN – Devam edelim.
3.- Millî Savunma Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1309)
9/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Millî Savunma Komisyonu,
başkan, başkan vekili, sözcü, kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı günü saat
18.00’de toplanmış ve kullanılan (15) adet oy pusulasının tasnifi sonucu,
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak,
İç Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Erdal
Kalkan
İzmir
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan:
Oğuz Kağan Köksal Kırıkkale Milletvekili (12) oy
Başkan
Vekili: Şirin Ünal İstanbul Milletvekili (12) oy
Sözcü:
Alpaslan Kavaklıoğlu Niğde Milletvekili (12) oy
Kâtip:
Mustafa Akış Konya Milletvekili (12) oy
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, bizim bu talebimizle ilgili karar vermeyecek misiniz?
BAŞKAN – Vereceğiz Sayın
Tanal, bir oturun. Bitirince, açıklama yapacağım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Peki.
BAŞKAN – Devam edelim.
4.- İçişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1310)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İçişleri Komisyonu, başkan,
başkan vekili, sözcü, kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü saat 19.00’da
toplanmış ve kullanılan (17) adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları
ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün
24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Ahmet
Toptaş
Afyonkarahisar
Komisyon Geçici
Başkanı
Başkan:
Mehmet Ersoy Sinop
Milletvekili (11) oy
Başkan
Vekili: Hüseyin Bürge İstanbul
Milletvekili (11) oy
Sözcü:
Alpaslan Kavaklıoğlu Niğde Milletvekili (11) oy
Kâtip:
Gülay Samancı Konya Milletvekili (11) oy
5.- Dışişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye seçi-mine ilişkin tezkeresi (3/1311)
8/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Dışişleri Komisyonu, başkan,
başkan vekili, sözcü, kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı günü saat 18.00’de
toplanmış ve kullanılan 20 (yirmi) adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda
adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç
Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Osman
Oktay Ekşi
İstanbul
Komisyon Geçici Başkanı
Başkan: Volkan Bozkır İstanbul Milletvekili (14) oy
Başkan
Vekili: Muhammed Çetin İstanbul
Milletvekili (14) oy
Sözcü:
Osman Aşkın Bak İstanbul Milletvekili (14) oy
Kâtip:
Gönül Bekin Şahkulubey Mardin
Milletvekili (14) oy
6.- Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin
tezkeresi (3/1312)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Komisyonumuz, başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 8 Ekim 2013 Salı günü saat 18.00'de
toplanmış ve kullanılan 14 adet oy pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları
yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi
uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Tülay
Bakır
Samsun
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan: Fikri Işık Kocaeli Milletvekili
(14) Oy
Başkan Vekili: Avni Erdemir Amasya
Milletvekili (14) Oy
Sözcü: Çiğdem Münevver Ökten Mersin Milletvekili (14) Oy
Kâtip: Osman Çakır Düzce Milletvekili (14) Oy
7.- Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin
tezkeresi (3/1313)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için
08/10/2013 Salı günü saat 19.00'da toplanmış ve kullanılan (15) adet oy
pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Yaşar
Karayel
Kayseri
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma
ve
Turizm Komisyonu
Geçici
Başkanı
Başkan :
İdris Güllüce İstanbul
Milletvekili (15)
Oy
Başkan
Vekili: Oya Eronat Diyarbakır
Milletvekili (14)
Oy
Sözcü:
Yaşar Karayel Kayseri Milletvekili (14)
Oy
Kâtip:
Fatih Han Ünal Ordu Milletvekili (15) Oy
8.- Çevre Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili, sözcü
ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1314)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Çevre Komisyonu, başkan,
Başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü
saat 18.00’de toplanmış ve kullanılan (14) adet oy pusulasının tasnifi
sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu
alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Osman
Kahveci
Karabük
Çevre
Komisyonu Geçici
Başkanı
Başkan:
Erol Kaya İstanbul Milletvekili (8) Oy
Başkan
Vekili: Osman Kahveci Karabük Milletvekili (8) Oy
Sözcü:
Sebahattin Karakelle Erzincan
Milletvekili (8) Oy
Kâtip:
Aydın Şengül İzmir
Milletvekili
(8) Oy
9.- Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Geçici
Başkanlığının; başkan, başkan ve-kili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin
tezkeresi (3/1315)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için
08/10/2013 Salı günü saat 18.00’de toplanmıştır. Kullanılan 16 adet oy
pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adı ve soyadı yazılı Komisyon üyelerimiz
karşılarında gösterilen oyu alarak başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz olunur.
Türkan
Dağoğlu
İstanbul
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan : Necdet Ünüvar Adana
Milletvekili (13)
oy
Başkan Vekili : Türkan Dağoğlu İstanbul Milletvekili (13)
oy
Sözcü : İsmail Tamer Kayseri
Milletvekili (13) oy
Kâtip : Vural Kavuncu Kütahya
Milletvekili (13)
oy
10.- Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1316)
8/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı
günü saat 18.00’de toplanmış ve kullanılan 14 (on dört) adet oy pusulasının
tasnifi sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında
gösterilen oyu alarak İç Tüzük’ün 24 üncü maddesi uyarınca başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Seyit
Eyyüpoğlu
Şanlıurfa
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan : İbrahim Yiğit İstanbul
Milletvekili (14)
oy
Başkan Vekili : Mehmet Erdoğan Adıyaman Milletvekili (13)
oy
Sözcü : Mehmet Erdem Aydın
Milletvekili (14)
oy
Kâtip : Tülay Babuşcu Balıkesir
Milletvekili (14)
oy
11.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Geçici Başkanlı-ğının; başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimine ilişkin tezkeresi (3/1317)
8/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 8/10/2013 Salı günü saat 19.00’da
toplanmış ve kullanılan 19 (on dokuz) adet oy pusulasının tasnifi sonucu,
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç
Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Soner
Aksoy
Kütahya
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan : Nihat Zeybekci Denizli
Milletvekili (19) oy
Başkan Vekili : Hüseyin Üzülmez Konya Milletvekili (19)
oy
Sözcü : Halil Mazıcıoğlu Gaziantep
Milletvekili (19) oy
Kâtip : Mustafa Öztürk Bursa
Milletvekili (13) oy
12.- Dilekçe Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip üye se-çimine ilişkin tezkeresi (3/1318)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Dilekçe Komisyonu, başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü saat 18.00'de
toplanmış ve kullanılan sekiz adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda
adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç
Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Nurdan
Şanlı
Ankara
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan: Mehmet Daniş Çanakkale Milletvekili (7) Oy
Başkan Vekili: Halil Ürün Afyonkarahisar Milletvekili (7) Oy
Sözcü: Ali Aydınlıoğlu Balıkesir Milletvekili (6) Oy
Kâtip: Nurdan Şanlı Ankara Milletvekili (6) Oy
13.- Plan ve Bütçe Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1319)
09/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Plan ve Bütçe Komisyonu,
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı günü saat
18.00'de toplanmış ve kullanılan otuz (30) adet oy pusulasının tasnifi sonucu
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak İç
Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Sümer
Oral
Manisa
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan:
Lütfi Elvan Karaman
Milletvekili (29) Oy
Başkan
Vekili: Süreyya Sadi Bilgiç
Isparta Milletvekili (29)
Oy
Sözcü:
Ahmet Öksüzkaya Kayseri Milletvekili (29) Oy
Kâtip:
Vedat Demiröz Bitlis Milletvekili (29) Oy
14.- İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1320)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu, başkan, 2 başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 günü
saat 18.00'de toplanmış ve kullanılan 16 (on altı) adet oy pusulasının tasnifi
sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu
alarak İç Tüzük’ün 24'üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Ülker
Güzel
Ankara
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan: Ayhan Sefer Üstün Sakarya Milletvekili
(16) Oy
Başkan Vekili: Mehmet Naci
Bostancı Amasya Milletvekili (16) Oy
Başkan Vekili: Levent Gök
Ankara Milletvekili (16) Oy
Sözcü: Yalçın Akdoğan Ankara
Milletvekili (15) Oy
Kâtip: Reşat Doğru Tokat
Milletvekili (16) Oy
15.- Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Geçici Başkanlığının; başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1321)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi
için 08/10/2013 Salı günü saat 18.00’de toplanmış ve kullanılan 14 adet oy
pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyları alarak 4847 sayılı Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
Kanunu’nun 2'nci maddesi uyarınca başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip
seçilmişlerdir.
Saygıyla arz olunur.
Oğuz
Oyan
İzmir
AB
Uyum Komisyonu Geçici Başkanı
Başkan:
Mehmet S. Tekelioğlu İzmir
Milletvekili (14)
Oy
Başkan
Vekili: Haluk Özdalga Ankara Milletvekili (14) Oy
Başkan
Vekili: Oğuz Oyan İzmir
Milletvekili (14)
Oy
Sözcü:
Ercan Candan Zonguldak
Milletvekili (14) Oy
Kâtip
Üye: Zühal Topcu Ankara Milletvekili (14) Oy
16.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Geçici Başkanlığının;
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine ilişkin tezkeresi (3/1322)
08/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonu, başkan, başkan vekilleri, sözcü ve kâtip seçimi için 08/10/2013 Salı
günü saat 19.00'da toplanmış ve kullanılan (15) adet oy pusulasının tasnifi
sonucu aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu
alarak İç Tüzük’ün 24’üncü maddesi uyarınca başkan, başkan vekili, sözcü ve
kâtip seçilmişlerdir.
Saygıyla arz olunur.
Türkan
Dağoğlu
İstanbul
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan:
Azize Sibel Gönül Kocaeli Milletvekili (15) Oy
Başkan
Vekili: Öznur Çalık Malatya
Milletvekili (15)
Oy
Başkan
Vekili: Binnaz Toprak İstanbul
Milletvekili (15)
Oy
Sözcü:
Tülay Kaynarca İstanbul
Milletvekili (15)
Oy
Kâtip:
Mesut Dedeoğlu Kahramanmaraş Milletvekili (15) Oy
BAŞKAN – Bilgilerinize
sunulmuştur.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Evet Sayın Başkan…
BAŞKAN – Evet Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Şimdi, Değerli Başkan, siz Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma usullerini
ihlal ettiğiniz için, sizin bu tavırlarınız nedeniyle, eylemleriniz nedeniyle
İç Tüzük’ün 63’üncü maddesi uyarınca usul tartışmasını açmak üzere bu konuda
aleyhinize söz almak istiyorum.
BAŞKAN – Evet, Sayın Tanal,
63’üncü madde “Görüşmeye yer olup olmaması, Başkanı gündeme veya Türkiye Büyük
Millet Meclisinin çalışma usullerine uymaya davet, bir konuyu öne alma veya
geriye bırakma gibi usule ait konular, diğer işlerden önce konuşulur.” Tartışılan
konu nedir?
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Tartışılan konu şu…
BAŞKAN – Bir saniye Sayın
Tanal…
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Milletvekilleri söz istiyor “Grup başkan vekilleriniz sisteme girsin, öyle söz
veririm.” diyorsunuz.
BAŞKAN – Hayır, talep öyle geldi
efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Böyle
bir şey olur mu ya?
BAŞKAN – Gündem dışı
konuşmalarda sayın…
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Bakın, sizin bu tavrınız, bu düşünceniz, bu eyleminiz, bu hareketiniz
Parlamentonun çalışma usullerine aykırı bir eylemdir. Sizi bunlara uymaya davet
ediyorum. Sayın AKP Uşak Milletvekili söz istedi, ona da dediniz: “Grup Başkan
Vekilinize söyleyin, o, sisteme girsin.” Yani milletvekilleri sadece oy
kullanmak için mi burada?
BAŞKAN – Sayın Tanal, tamam.
MAHMUT TANAL (İstanbul) – Milletvekilleri
söz söylemek için, gerektiğinde bir konuyla ilgili açıklama yapmak için…
Efendim, bizim burada görevimiz sadece oy kullanmak mı?
BAŞKAN – Sayın Tanal,
teşekkür ediyorum.
Açıklama yapıyorum öncelikle.
Bir defa, olayı karıştırıyorsunuz, Sayın İsmail Güneş gündem dışı söz isteyen
bir milletvekili bugün için, gündem dışı söz istedi. Tartışma, gündem dışı söz
istenilen konularda 3 sayın milletvekilinin dışında diğer sayın
milletvekillerine söz verilip verilmeyeceği konusu.
İç Tüzük’ün 59’uncu maddesi
çok açık ve net. Daha önce, 2 Kasım 2011 tarihli 15’inci Birleşimde de bu konu
yine gündeme geldi, o zaman da açıklama yapmıştım: “İç Tüzük'ün 60'ıncı
maddesinin dördüncü fıkrası, pek kısa bir sözü olduğunu belirten üyeye Başkanın
yerinden konuşma izni verebileceği hükmünü taşımaktadır. Bu konuda Başkanın
takdir yetkisi olduğu İç Tüzük'ün açık hükmüdür. İç Tüzük'te gündemdeki
konularla ilgili bir gündem dışında kimlerin konuşacağı tadadi olarak
sayılmıştır. İç Tüzük'ün 59'uncu maddesine göre Meclis Genel Kuruluna
duyurulmasında zaruret görülen olağanüstü ve acele hâllerde Başkanın beşer
dakikayı geçmemek üzere en çok 3 kişiye söz verebileceği ve Hükûmetin de bu
konuşmalara cevap verebileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla, bu maddeye göre
verilen sözler zaten en üst sınırda verilmektedir. Genel Kuruldaki görüşmeler
sırasında gündem dışı konuşmalar üzerine yeniden söz vermenin 59'uncu madde
hükmünün İç Tüzük'e aykırı olarak genişletilmesine ve 60'ıncı maddenin amacı
dışında kullanılmasına neden olduğu düşünülmektedir.” O günden bu tarafa da ben
uygulamalarımda gündem dışı sadece 3 kişiye söz veriyorum, onun haricinde
hiçbir sayın milletvekiline söz vermiyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Bir saniye Sayın
Tanal.
Sadece, daha önce de grup başkan
vekillerinin yerine, grup başkan vekillerinin sisteme girerek “Ben hakkımı
sayın milletvekiline devrediyorum.” demesi üzerine söz verdim. Bugün de Kütahya
Milletvekili Sayın Işık’ın söz istemesi, vermeyeceğimi belirtmem üzerine “Sayın
grup başkan vekili sisteme girsin.” dedi, onun üzerine söz verdim ve Sayın İnce
itiraz etti, olay bundan ibaret.
Teşekkür ediyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Şimdi, Değerli Başkan...
BAŞKAN – Lütfen Sayın
Tanal...
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Bakın, Değerli Başkan...
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkan...
BAŞKAN – Sayın Yılmaz
lütfen...
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkanım, sadece bir konuyu dile getirmek istiyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, şimdi...
BAŞKAN – Evet, konu
tamamlanmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkan, usule ilişkin bir tartışma açtığınızda bize söz vermek
durumdasınız.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan...
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, kendin karar veriyorsun, böyle bir şey olmaz! Uygulaman yanlış, 59’la
60’ın ilgisi yok.
BAŞKAN – Efendim,
tartışılacak usul yok.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, siz 59’uncu maddeyle...
KAMER GENÇ (Tunceli) –
60’ıncı maddenin bununla ilgilisi yok. Aç oku o zaman.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan 59’uncu maddeyle 60’ıncı maddeyi karıştırdınız.
BAŞKAN - Okutuyorum:
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 23
milletvekilinin yükseköğrenim öğrencilerinin barınma sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 2/5/2013 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğu Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun 9 Ekim 2013 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
09/10/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 09/10/2013
Çarşamba günü (bugün) toplanamadığından...
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkan, bu konudaki düşüncelerimizi bildirme hakkımızı lütfen
gasbetmeyin.
“....grubumuzun aşağıdaki
önerisinin, İç Tüzük’ün 19’uncu...”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, bakın, birbirimizi dinlemezsek iletişim kuramayız; bakın,
birbirimizi dinlemezsek iletişim kuramayız, iletişimi kurmamız gerekiyor,
sizden rica ediyorum.
“...maddesi gereğince Genel
Kurulun...”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan...
“...onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Muharrem
İnce
Yalova
Grup
Başkan Vekili”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, bakın, iletişimi kurmamız lazım. Siz bizi dinlemiyorsunuz.
Kararınızı okudunuz, 59’uncu maddeyle 60’ıncı maddeyi karıştırdınız.
“Öneri
İstanbul Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu ve 23 milletvekili tarafından...”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
İkinci bir husus, bakın...
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkan, şuna cevap vermeniz lazım: Diğer başkan vekilleri pek kısa söz
veriyor da siz neden vermiyorsunuz?
“...02/05/2013 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Yükseköğrenim öğrencilerinin barınma
sorunlarının...”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, buradaki milletvekilleri grup başkan vekillerinin emir eri
değildir.
“...araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırma
önergesinin (863 sıra no.lu) Genel Kurulun...”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Buradaki milletvekilleri sadece oy kullanmak için burada değildir.
“bilgisine sunulmak üzere...”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Buradaki milletvekilleri ülkeyle ilgili düşüncelerini Meclise, kamuoyuna
anlatmak zorundadır.
“...bekleyen diğer
önergelerin önüne alınarak 09/10/2013 Çarşamba günlü...”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan...
“...birleşimde sunuşlarda
okunması ve görüşmelerinin...”
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, bakın, bu yaptığınız uygulama...
“ ...aynı tarihli
birleşiminde yapılması önerilmiştir.”
BAŞKAN – Sayın Tanal, 59’uncu
maddeye göre zaten söz hakkınızın olmadığını söyledim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Bakın, 59 değil, 60. Siz karıştırıyorsunuz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Ferit Mevlüt Aslanoğlu İstanbul
Milletvekili.
Buyurun Sayın Aslanoğlu.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Bakın, siz karıştırıyorsunuz.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) – Sayın
Başkan, burada bir usul tartışması açsaydınız da bu olay çoktan çözülebilirdi.
BAŞKAN – Sayın Yılmaz
lütfen...
Sayın Aslanoğlu, buyurun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
63’üncü maddeye göre usul tartışmasını
açmak istiyoruz.
BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu, buyurun
lütfen.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Bakın, iki dakika bile söz vermiyorsunuz bize bu konuda. Düşüncelerimizi
söyleyelim, lütfen.
BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu,
lütfen buyurun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan, 63’üncü maddeye göre usul tartışmasını açma talebinde
bulunuyorum.
BAŞKAN – Sayın İnce, böyle
bir usul yok ki!
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkan, bir usul tartışması açılır sizin çalışma usullerinize göre...
Bunu siz daha önce 2011’de...
BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu,
sizden sonraki konuşmacıya söz veririm.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
2011’de bu sonuçlandı...
BAŞKAN – Lütfen Sayın
Aslanoğlu...
KAMER GENÇ (Tunceli) –
59’uncu maddeyle 60’ıncı madde farklı. Aç oku, okumayı öğren, İç Tüzük’ün
uygulamasını öğren, ondan sonra çık oraya.
BAŞKAN – Öğreniyoruz
sayenizde.
Buyurun Sayın Aslanoğlu.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani
60’ıncı maddeyle 59’uncu maddenin ne ilgisi var? Oraya okumadan çıkıyorsun,
ondan sonra da keyfine göre Meclise yönetiyorsun.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Ali kıran baş kesen misin ya?
BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu,
lütfen başlayın.
Buyurun sürenizi yeniden
başlatıyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) - Sayın milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, bugün,
grup olarak getirdiğimiz konu öğrencilerimiz, üniversite öğrencilerimiz,
çocuklarımız.
Size önce birkaç bilgi vermek
istiyorum: Bugün, Türkiye’de 2 milyon 700 bin üniversite öğrencimiz var; bunun
2 milyon 450 bini devlet üniversitelerinde, yaklaşık 250 bini vakıf
üniversitelerinde. Ancak, devletin Kredi ve Yurtlar Kurumunun yaklaşık 270 bin
yatağı var, 4 bin tane olan özel yurtlarında da yaklaşık 203 bin yatağı var
yani 2 milyon 700 bin öğrenciye karşı yaklaşık 470 bin yatak var Türkiye’de.
Hepimizin çocukları… Çocuklarımızı bir yere gönderdiğimiz zaman onların
geleceğinden bir anne, baba olarak kuşku duymamamız lazım.
En büyük sorun: 81 ile
üniversite açtık, açalım ama 81 ilde bu çocuklarımızın nerede yatacağı, nerede
barınacağı maalesef düşünülmedi, maalesef çocuklarımız perişan. 2 milyon 700
bin öğrenci için özel yurtlarla beraber -o yurtların şeyini hiç şey yapmıyorum-
tüm yurt yatakları yaklaşık 400 bin tane yani 2 milyon 700 bin öğrenciye
karşılık 400 bin yatağın ne kadar yeterli olduğunu takdirlerinize sunuyorum. Bu
büyük bir sorun. Maalesef, anneler, babalar son derece perişan. Çocuklarının
nerede yatacağını, nerede kalkacağını, kiminle yatacağını, nereye
koyacaklarını… Özellikle içinde olduğumuz mevsimde herkes perişan.
Tabii, Kredi ve Yurtlar
Kurumu var. Parlamenter sistemi tanımayan –altını çiziyorum- parlamenterle
muhatap olmayan bir Kredi ve Yurtlar Kurumunu da ben tanımıyorum. Maalesef yeni
gelen bir genel müdür var; bir tanemizin telefonuna çıkmıyor, bir tanemizin;
belki muhalefetin… Belki içinizde sizin telefon edip yerleştirdiği öğrenciler
vardır, araştırıyoruz. Bir kişi muhalefetin tek bir telefonuna çıkmıyor. Eğer
bir genel müdür parlamenter sistemi tanımıyorsa ben de onu tanımıyorum. Bu
davranış, saygısızcadır. İnsan çıkar, eğer bir şey talep ediyorsak dinler,
uygun değilse yapmayabilir ama beni dinlemek zorunda. Ben kendim için bir şey
istemiyorum, ben çocuklar için bir şey istiyorum.
Her gün kapınıza yüzlerce
kişi geliyor özellikle yurt konusunda. Belki sizin çocuklarınız
yerleştiriliyordur. Geçen dönemler, daha önce genel müdürlük yapan bir insanın
da burada önünde saygıyla eğiliyorum; hepimizin telefonuna çıktı, işimizi
yaptı, yapmadı ama telefonumuza çıktı. Bu, saygısızca bir davranıştır. Belki
bize yapılıyor ama eğer sizlerden birinin çocuklarını ek yerleştirme ile
birlikte yine bir şekilde bu arkadaş yerleştirirse kıyamet koparırım. “Genel
uygulama, hiç kimsenin bir öğrencisini yerleştirmiyorum.” diyorlar, öyle
diyorlar; bakacağız. Telefonunuza çıkıyor mu?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) –
Çıkıyor, sana söylediklerini söylüyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) – Hayır, çıkmıyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Çıkıyor ama neticede.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) – Şimdi, geçmiş dönemde hiç değilse yüzde 1 bir kontenjan vardı,
doğru uygulanıyordu, yanlış uygulanıyordu. En azından odamıza gelen -ya, çocuk
çocuk- evladının geleceğini düşünen ailelere karşı âciz durumda kalıyoruz. Ya,
bunu bize yaşatmayın, bunu bize yaşatmayın arkadaşlar. Demek ki Türkiye’de bu
sorun büyük sorun.
Şimdi, 69 vakıf üniversitemiz
var, 250 bin öğrenci ama vakıf üniversitelerinin yatak sayısı ise 8 bin. Devlet
olarak bazı vakıf üniversitelerine, altını çiziyorum, bazı vakıf
üniversitelerine her tür olanağı sunuyorsunuz, bazılarına sunmadınız, burada
ayrıcalık yaptınız. Eğer vakıfsa, hayır işiyse, insanlar bu işe “hayır” diye
girmişlerse ben herkese saygı duyarım. Ama devlet olarak arazi verdiniz
bazılarına, bazılarına bina verdiniz, burada eşit davranmadınız, “En güzel
binaları falanca vakıf üniversitesine veriyoruz.” dediniz. Biz “Vermeyin.”
demiyoruz, çocuklarımız okuyacaksa verin ama eşit davranın, eşit. Eşit
davranmadınız; bazı vakıf üniversiteleri korunup kollandı, bazıları ise itildi.
Arkadaşlar, bu çocuklar
hepimizin çocuğu, bu çocuklar bu toplumun geleceği, bu ülkenin geleceği, en iyi
şekilde yetişsinler, biz buna saygı duyarız ama ayırmayın, ayırdınız,
ayırıyorsunuz. İstanbul’da bazı binaları -arsa demiyorum- bazı vakıf
üniversitelerine tahsis ettiniz ama burada ayrıcalıklı davrandınız. 69 taneye
ulaştı vakıf üniversiteleri. Mademki izin veriyorsunuz, en azından kendi
öğrencisini barındıracak yurdu “yap” deyin kardeşim; madem izin veriyorsunuz,
izinde bir zorunluluk getirin. Sen hayır işi yapıyorsun. Barınma sorunu en
büyük sorun. En azından vakıf üniversitelerine izin verirken yurt sorununu da
çözmeleri konusunda bir koşul getirmeniz lazım. Bugün yoksa eğer bu vakıf
üniversitelerimizin en azından on yıllık bir süreçte kendi öğrencisini
barındıracak olanakları getirmesi lazım arkadaşlar.
Çocuklarımız, başka bir
şeyimiz yok ama bu soruna yeterince parmak basılmıyor, bu ülkede çocuklarımız
mağdur ediliyor ve hangi ile giden… Türkiye’nin her tarafına -bu ülke bizim-
çocuklarımız gidecektir tabii ama gittiği ilde bu çocuklarımızın nerede
kalacağı, nasıl yaşayacağı annelerin, babaların vicdanını sızlatıyor.
Bilmediği, tanımadığı insanlarla aynı evde kalmak zorunda kalıyorlar.
Çaresizlik, yurt yok veya kimin yurdunda, nasıl, bu çocuklarımızın nelerle
karşılaşacağını da hiçbir anne, baba bilemez; sadece “Çocuğum bir yurtta
kalsın.” diye ama gelecekte ne olacağını bilmeden…
Değerli arkadaşlar, Kredi ve
Yurtlar Kurumu bu ülkenin temel bir kurumudur, çok önemli bir kurumdur.
Çocuklarımızın geleceği için, devletin sıcaklığıyla çocuklarımıza kucak açan
bir kurumdur ama buraya ayrılan bütçe hâlen yetersizdir. Madem bu kadar üniversiteyi
açtık, bunları açarken de bunları düşünmediniz. Eğer 30 bin öğrencili bir ilde,
bir üniversitede 3 bin kişilik bir yurt varsa bu bir çaresizlik, çaresizlik.
Bu açıdan, Kredi ve Yurtlar
Kurumu Genel Müdürlüğünün önce parlamenter sisteme saygı göstermesi lazım,
saygısızca davranışından vazgeçmesi lazım. Gelir yakında Plan Bütçe
Komisyonuna, gelir yakında.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) – O beni tanımıyorsa ben onu hiç tanımayacağım.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisi aleyhinde söz isteyen Hasip Kaplan, Şırnak Milletvekili. (BDP
sıralarından alkışlar)
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başkan “grup önerisinin aleyhinde” dedi,
ben üzerinde konuşacağım. Kusura bakmasınlar, inşallah bu İç Tüzük’ü
değiştireceğiz. İnsanları, “lehinde” ve “aleyhinde” diye ikiye bölme
bölücülüğünden kurtaracağız bu Meclisi. Çünkü birisi üzerinde konuşmak ister bizim
gibi. Mecbur duruma sokuluyoruz.
Şimdi, burada, benim Meclise
geldiğim 2007 yılından bu yana bana en çok hangi müracaatlar yapılmış?
Seçmenimiz… Türkiye’nin 81 vilayetinden bana en çok gelen talepleri alt alta
koydum.
Bir: İş talepleri, bana
vatandaştan en çok gelen müracaat iş talebi.
İkinci sırada yurt talebi
arkadaşlar ve kredi talebi, burs talebi.
İlginç bir seyir. Eğer biz bu
rakamları iyi ve sağlıklı değerlendirirsek şu fotoğrafa iyi bakmamız gerekir:
Bu sene 877.784 öğrenci üniversiteyi kazanmış. Bunlarla beraber 3 milyon
üniversite öğrencimiz oldu. Peki, 347 tane Kredi ve Yurtlar Kurumu yurdunda ise
310 bin öğrenci kalıyor. 3 milyon öğrencimiz var, 310 bini yurtlarda kalıyor
yani yüzde 10’u. Bu rakam, insanları ev kiralamaya, sağlıksız olan koşullarda
konaklamaya, birçok yerde farklı cemaatlerin yurtlarında ve evlerinde
barınmaya, farklı gruplarla iletişim, ilişki kurmaya zorluyor ister istemez.
3 kardeş üniversite de
okuyor, bana geldiler ve bu 3 kardeş üniversitede yurt için bana geldiler. Bir
babanın asgari ücretle aldığı para 700 ila 1.000 lira arasındaysa, Başbakan da
“3 çocuk yapın.” diyorsa bu 3 çocuğu 3 yurda yerleştirmek zorundadır
arkadaşlar. Bu çok açık.
MUHARREM İNCE (Yalova) – 5’e
çıktı.
HASİP KAPLAN (Devamla) –
Şimdi, böylesi bir olayda… 81 ilde devlet üniversitesi açtığımızı söylüyoruz,
övünüyoruz bununla. Altyapısı olmayan üniversiteleri açıyoruz. Bakın, birçok
ilde altı yedi senedir açılan üniversitelerin kampüslerinin bitmediğini size
söyleyeyim. TOKİ Şırnak’ta 500 kişilik bir öğrenci yurdu inşaatı alıyor. Sadece
Şırnak merkezde 5 binin üstünde öğrenci varsa bu, talebi karşılamaz. Cizre’de
de kampüs olacak, İdil’de olacak, oradaki kampüslerde de 5 ila 7 bin arası
öğrenci olacak ve dışarıdan gelen öğrencinin sağlıklı yerleşimi… Aynı şey
Dersim’de, aynı şey Diyarbakır’da, birçok yerde.
Bu, sadece “Yeterli mi, değil
mi?” tartışması. Oysaki üniversite gençliğimiz geleceğimizdir arkadaşlar,
yarınımızdır, göz bebeğimizdir ve özellikle sosyal, siyasal, entelektüel
alanda, bilim alanında kafası açık 21’inci yüzyıl gençliğinin bu
imkânsızlıklarla boğuşması şunu getiriyor: Bu yurtlarda nasıl yaşıyorlar,
barınmaları nasıldır, kendilerine verilen yemek, iaşe bedelleri nasıldır,
cezaevleriyle karşılaştırdık. Cezaevlerinde çıkan iaşe bedeli -Sayın Haberal
cezaevinden yeni çıktı- 3 liraydı, kaç oldu en son bilmiyorum, 4 mü oldu?
Yurtlarda da 4 lira veriyorlar arkadaşlar yemek bedeli olarak. Şimdi, kampüsle
cezaevi arasındaki yemek tarifesi arasında bir fark yok arkadaşlar. Zaman zaman
Sayın Bakan Kılıç isyan ediyor, yüzde 100 zam yapılmış yemeklere. Yapılsa ne
olur? 1 lira, 2 lira olur arkadaşlar. Var mı bunun ötesinde matematikle,
rakamlarla oynayabilecek? Yok. Şimdi, ben, kişileri, böylesine sosyal alanlarda
ortak İnternet, Wi-Fi erişiminden, bilgisayardan, sosyal etkinliklerden,
bilimsel akademik toplantıların olacağı salonlardan, kültürel ve sanatsal
etkinliklerden, spor aktivitelerinden… Bunların olduğu yurtları düşünebiliyor
musunuz arkadaşlar? Ülkemizin geleceği gençlerin olduğu bu ortamlar var mı?
Maalesef yok arkadaşlar.
Zaten araştırma önergesinde
dikkat çekici bir nokta var. Önüne gelen bir vakıf üniversitesi kuruyor. Ben
şahsen Sayın Ahmet Türk’e bir vakıf üniversitesi kurmasını öneriyorum. Herkes
kurdu. Vakıf üniversitesi kurmak çok kolay; bir altyapısı, kampüsü, devletin de
o kampüs alanlarını vermesi gerekiyor ama kurulan 62 tane vakıf üniversitesinde
öğrencilerin barınacağı yerler yok. Dikkat edin, öğrenci yurtları yok. Nereye
gidiyorlar? Kredi ve Yurtlar Kurumuna gidiyorlar.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Ya da 10
kilometre ileriye gidiyorlar.
HASİP KAPLAN (Devamla) –
Şimdi, üniversite kurulduğu zaman o üniversitenin bu altyapısını tamamen
hazırlayan bir vakıf, hakikaten de emsal bir üniversite vakfı olabilir, emsal
bilimsel toplantılar yapılabilir. İnşallah, biz, yerel yönetimleri
güçlendirerek bizim programımızda yer alan bu üniversiteleri hem yerel
yönetimler hem de bizim bu konuda yardımcı olacak birçok insanımız sayesinde bu
üniversiteleri örnek üniversiteler olarak kuracağız. Artık şunu anlıyoruz ki
devletten ve iktidardan beklediğiniz zaman o iktidar, o üniversitelerde okuyan
öğrencilerin kaldığı yurtlarda bile kendi yaşam biçimini, kendi siyasi
düşüncesini dayatır duruma geliyorsa ve farklı nedenlerle etnik veya inançsal
veya bölgesel birçok olay yaşanıyorsa ve bu bölgesel yaşanan olayların
çoğu da bize güvenlik olarak yansıyorsa, Diyarbakır’da yapılan bir kız öğrenci
yurduna şehrin dışında kapkaranlık yollardan giderken orada insanlar tacize
uğruyorsa ve bunun tepkisini ortaya koyuyorsa, aynı tepki benzer şekilde
batıda, İzmir’de konuluyorsa çok ciddi sorunlar var arkadaşlar. O zaman bu
sorunları araştırmak Meclisin görevidir. Ciddi bir konudur, eğitim konusudur,
bu ülkenin istikbali konusudur, geleceği konusudur.
Burada filan parti, filan
etkinlikler, aktiviteler yapıyor, iktidar partisi kendisi bu değiştirilen
yurtlarla ilgili kadrolaşmasını yapıyor, kendi insanlarını yerleştiriyor, bu
partizanlık anlayışının çok çok ötesinde derin sorunları olan bir konuyu
konuşuyoruz. Bu konu nasıl aşılır? Ancak halkın da desteğiyle ve Meclisin bu
konuda yapacağı sağlıklı bir araştırmayla aşılır. Burada elbette devletin
yapması gerekenler vardır, vakıfların yapması gerekenler vardır ama en
önemlisi, demokratik özerkliğin olacağı yerel yönetimlerin ve parlamentoların
kendi eğitim sistemine karar vereceği ortamlarda bizim inatla savunduğumuz
Yerel Yönetimler Şartı’nın hayata geçmesiyle bu, gerçek çözümüne kavuşacaktır.
Bunun dışında bir çözüm yoktur. Biz de destekliyoruz.
Saygılarımla. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisi lehinde söz isteyen Özcan
Yeniçeri, Ankara Milletvekilli. (MHP sıralarından alkışlar)
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce, tabii, bir iki konuya temas etmek
istiyorum. Güçlü demokrasi güçlü milletvekillerinin omuzları üzerinde yükselir.
Milletvekillerini ikinci veya üçüncü derecede bir noktada tutmak, seslerinin ve
sözlerinin duyurulmasını engellemekle, demokrasinin sürdürülebilir olmaktan çıkarılacağının
özellikle altını çizmek istiyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi
tarafından ülkemizdeki yükseköğretim gören öğrencilerin barınma sorunlarıyla
ilgili olarak Meclis araştırması açılması için verilmiş olan önerge üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına, lehinde söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
2002 yılından önce her
kurulan hükûmetin bir eğitim politikası olurdu ve eğitim politikaları
hükûmetlerden hükûmetlere değişirdi. Tabii ki yanlıştı bu da çünkü eğitim
politikası millî bir politika olmalı ve bu millî politika da hükûmetlere göre
değil, nesillerin geleceğinin bilimsel ve sistematik gelişmeler doğrultusunda
evirilerek, ileriye doğru gidilerek gerçekleşmesi ve o düzeyde bir strateji
üzerinden yürütülmesi gerekirdi. Ancak, 2002 yılından sonra her gelen millî
eğitim bakanının bir eğitim politikası oluşmaya başladı. Her bakan ile birlikte
değişen sistem, sorunları da kendi bünyesinde ortaya çıkarmaktadır. Gençler,
kendilerine, geleceklerinden ümitvar edebilecek bir eğitim alamamaktadır.
İstidat ve kabiliyetine uygun bir eğitim sürecinden geçenlerin sayısı ise
oldukça azdır. Sürekli değişen ve hangi amaca hizmet ettiği de kesin olarak
belli olmayan bir eğitim sistemi vasıflı ve kişilikli, kimlikli bireyler yetiştiremez.
Diğer yandan, birbiriyle çelişen değerleri alan öğrencilerin kavram kargaşası
içerisine düşeceklerinden de kimsenin kuşkusu olmasın.
Değerli milletvekilleri,
millî eğitim her bakanın üzerinde dilediği gibi tasarruf yapabileceği bir
kadavra değildir. Hâlbuki eğitim sistemi sürekli koy kaldır, dene yanıl, yapboz
metoduyla gidebilecek bir süreç de değildir. Eğitim sistemi insan hayatında çok
önemli bir yer edinen ve çok uzun vadeli tekrarlar sonucunda meyvesi
alınabilecek bir süreci anlatır. Bundan çok yıllar önce Konfüçyüs diyor ki:
“Bir yıl içinde sonuç almak istiyorsan tohum ek, on yıl içerisinde sonuç almak
istiyorsan ağaç dik, yüz yıl içerisinde sonuç almak istiyorsan insan eğit.” Biz
ise Troçkist bir kafayla sürekli devrim yapar gibi, sürekli sistem değiştiren,
sürekli yöntem getiren, sürekli yöntem kaldıran bir mantık üzerinde hareket
ediyoruz. Bu da köklü bir milletin, köklü bir tarihin, köklü bir kültürün
eğitim politikası ve onun başındakilerin de aynı şuura ve bilince sahip
olamamasından kaynaklanmaktadır. İnsan eğitme sistemini sürekli değiştiren
toplumlar kurumsal, kalıcı ve etkili bir yapı meydana getiremezler. Sistemde
yapıyla ilgili olarak gerçekleştirilen değişmelerin birbirini desteklememesi
ise büyük sorunlara neden olmaktadır.
Türkiye’de son zamanlarda çok
ciddi sayıda üniversite açılmıştır. Bu üniversitelerin en büyük sorunu
öğrenciler açısından barınma, yönetimler açısından da yapısal ve pedagojik
sorunlardır. Son zamanlarda eğitim konusunda tek boyutlu adımlar atılmaktadır,
sistem değişmekte ancak sistemin gerektirdiği altyapı ve donanım “Kervan yolda
dizilir.” mantığıyla ikinci plana atılmaktadır. Eğitim öğretim kurumları
açılmakta ancak eğitici, öğretici ve öğrencilerin durumları göz ardı
edilmektedir. Göz ardı edilen hususlardan biri de öğrencilerin barınma
sorunudur. Unutmamak gerekir ki ihmad edilen genç ihmal edilen gelecektir.
Üniversite gençlerinin içinde yaşadığı ortama ve öğrencilere ilişkin olarak
yapılan bazı araştırmalar gelişim, uyum ve barınma sorunlarının bu olgunun
sonucunda çok miktarda ortaya çıktığını göstermektedir. Türkiye’de sayısız
vakıf üniversitesi açılmış, biraz önce de ifade edildi 210 bin civarında
buralara öğrenci yerleştirilmiş fakat buna karşılık kapasite son derece düşük
bir seviyede kalmıştır. Kurumların materyal, bina, yurt ve teknolojik donanım
durumları dikkate alınmadan faaliyete geçmesine izin verilmesi yanlıştır. Her
eğitim öğretim kurumu öğrenci kapasitesine göre yurt yapmak durumunda
olmalıdır. Barınma, burs, kredi en büyük sorunların başında gelmektedir.
Üniversite dönemindeki öğrencilerin içinde bulundukları ortam kaygı ve stres
üretecek bir nitelikten mümkün olduğu kadar uzak tutulmalıdır. Yükseköğretime
belirsizlik altında kaygı ve stres
içinde gelen her gencin bir de barınma sorunuyla yüz yüze gelmesi hâlinde
psikolojisinde ve sosyolojisinde meydana gelecek değişiklikleri söylemeye bile
gerek yoktur.
Değerli milletvekilleri,
üniversiteler bu yıl yine açıldı ve bir yığın öğrenci buraya kaydedildi ve bu
öğrencilerin kayıtları sırasında bize de müracaat edenlerden anladığımız, en
büyük sorunun ev, barınma, yurt sorunu, burs sorunu, kredi sorunu olduğudur.
Yurtlarda yer bulamayan on binlerce öğrenci kötü ve zorlu şartlar içinde,
sağlıksız yerlerde yaşamak durumunda ve konumunda kalmaktadır. Öğrencilere
kiralık ev verilmesinde de çok büyük güçlükler söz konusudur. Kiralık ev
bulanlar da ekonomik yönden “yıkım” denilecek durumlarla karşı karşıya
kalabilmektedir. Yurt bulamadığı için öğretimine devam edemeyen, öğrenimini
yarıda kesen öğrenciler de vardır. Hatta, Kredi ve Yurtlar Kurumunun dışındaki
yurtlarda kalan öğrencilerin dışarıda uyuşturucu, alkol ve çeşitli bağımlılık
unsurlarıyla daha çok yüz yüze geleceğini de burada göz ardı etmemek
gerekmektedir. Yurt kapasitelerinin genel olarak ihtiyacı karşılamaması,
yurtların çağın gereklerine uygun hâle getirilememesi sonucu aileler yüksek
maddi külfetlerin altına girerek çocuklarını okutmaya çalışmaktadır. Uzun ve
gerilimli sınav dönemlerinin yerini bu defa da barınma için yer bulma sorunu
almaktadır. Devlet yurtlarına bir biçimde girmeye hak kazanan öğrencilerin çoğu
ise bu yurtlardaki birtakım sorunlarla da yüz yüze gelmektedir. Mesela burada
sıcak suların ancak belirli saatlerde verilebiliyor olması, yurt odalarının
kapasitenin çok üstünde öğrencilerle asker koğuşu gibi âdeta doldurulmuş
bulunması öğrencilerin her anlamda davranışları üzerinde ve kişilikleri
üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır.
Değerli milletvekilleri,
diğer yandan yurt dışından eğitim için Türkiye'ye gelen öğrencilerin de en büyük
sorunlarının başında barınma sorununun geldiğini onların yakınmalarından
anlıyoruz. Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri bu konuda şunu
söylüyor, diyor ki: “Türkiye'de 170’e yakın üniversite var, bunların yanında
yurtların da yapılması gerekiyor çünkü yeni üniversiteler açılıyor ama
yurtların sayısı artmıyor. Bizim öğrencilerimizin Türkiye’deki üniversitelerde
en büyük sorunu yurt sorunudur. Öğrencileri kabul eden üniversitelerin, gelecek
olanlara da yurtlarda kalacakları yerleri ayarlaması iyi olur. Bizim
çocuklarımız da bu vesileyle burada zorluk çekmezler ve eğitimlerini iyi bir
şekilde tamamlarlar. Amacımız, Azerbaycan’dan gelen öğrencilerin yurt
problemlerinin üniversiteler tarafından çözümlenmesi.”
Demek ki bu yurt problemi,
bırakın Türkiye’yi uluslararası da bir hâl almış durumda. O hâlde önemli bir
sorundur ve bunun üzerinde ciddi bir biçimde durmak gerekir. Bu örnek bile,
barınmanın üniversite öğrencilerinin en can yakıcı sorunu olduğunu
göstermektedir. Bütün bu sorunların araştırılmasının, irdelenmesinin, acil
olarak alınması gereken tedbirlerin ortaya konulmasının son derece yararlı
olacağını düşünüyor ve bu araştırma önergesinin kabul edilmesini diliyor,
saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisi aleyhinde söz isteyen Selçuk Özdağ, Manisa Milletvekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği Meclis
araştırma önergesi aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti devleti
kuruluşunun 90’ıncı yılını kutluyor. Cumhuriyet kurulmadan önce gerek Selçuklu
gerekse Osmanlı dönemlerinde bilim dünyasında söz sahibi olmuş bir milletin
çocuklarıyız. Dünyada kurulan ilk üniversitelere örnek olan Nizamiye ve Nişabur
medreselerini kurmuş bir milletin torunlarıyız. Bu eğitim kurumları eliyle Batı
dünyasına ve insanlığa bilimin huzurunu, refahını, erdemliliğini anlatmış bir
milletiz.
Cumhuriyet Türkiyesi, Birinci
Cihan Harbi’nde Çanakkale’de, velhasılıkelam yedi cephede ve Kurtuluş
Savaşı’nda yetişmiş insan ve vatan evlatlarının büyük çoğunluğunu kaybetti.
Klasik sosyolojinin babası
İbni Haldun şöyle seslenir “Her zevalin bir kemali, her kemalin de bir zevali
vardır.” der. Milletlerin hayatı
insanların hayatına benzerler; doğarlar, büyürler, gelişirler ve yıkılırlar.
Aynen Selçuklu da, Osmanlı da büyüdü, gelişti ve yıkıldı. Ardından,
küllerimizden bir Anka kuşu gibi Türkiye Cumhuriyeti devletini kurduk. Şimdi,
devletimiz ve milletimiz eğitim konusunda üzerine düşeni yapmaya çalışıyor.
Değerli milletvekilleri,
üniversiteler bir ülkenin geleceğidir. İnsan sermayemizin kalitesi ne kadar
yükselirse toplum olarak o kadar ileri gider, problemlerimizi barış içinde
çözeriz. Hindistanlı bir siyasetçi “Hindistan’ın gücü sahip olduğu doktoralı
elemanlar kadardır.” demiştir. Ne kadar çok okuyanınız, eğitimli, yetişmiş
kadronuz olursa o kadar güçlü olursunuz. Günümüz dünyası gücü silahla, askerle,
nüfusla değil, eğitimle, bilgiyle ölçmektedir. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri
için üniversitelerine, bilimsel yayın sayılarına ve alınan patent sayısına
bakılmaktadır. Bugün modern ve gelişmiş ülkeler bilgiyi ihraç ederek para
kazanmaktadırlar.
Hiç şüphesiz bilginin döl
yatağı üniversitelerdir. Öğrencilerimiz ne kadar rahat ve ne kadar huzurlu bir
ortamda eğitim alırlarsa o kadar verimli olurlar. Hükûmetimizin gayesi de
gençlerimize ideoloji değil, bilim yapabilecek en iyi ortamı sağlamaktır. AK
PARTİ ve hükûmetleri döneminde eğitim konusuna her zamankinden daha fazla önem
verilmiş ve hamleler yapılmıştır. AK PARTİ Hükûmeti olarak yükseköğretime dair
vizyonumuz her geçen gün daha sağlam ve daha demokratik biçimde bütün
katılımcıları kapsayacak hâle gelmiştir. 1980’lerin başında 26 üniversiteden
oluşan yükseköğretim vizyonu 2001 yılında devlet ve vakıf dâhil 76 üniversiteye
ulaşabilmiştir. 2002 yılında AK PARTİ’nin iktidarıyla birlikte bütün
engellemelere rağmen üniversite vizyonu toplumun bütün kesimleriyle iş birliği
yapılarak 2013 yılı itibarıyla 104’ü devlet 72’si vakıf olmak üzere 176
üniversiteye ulaşmıştır. İktidarımızın her ile bir üniversite hedefini
gerçekleştirmesiyle birlikte halkımız ile aydınlarımız arasındaki uçurum büyük
ölçüde kapanmıştır.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Sayın
Vekilim, yurtlara gel yurtlara.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – Bu
durum milletleşme sürecinin ve bölgesel geçişlerin artmasına imkân sağlamıştır;
bu vesileyle toplumsal bağlar kuvvetlendirilmiştir. Bu politika gelecekte daha
da genişletilerek büyük ilçelerde de müstakil üniversiteler kurulmasına kapı
aralayacaktır. Her ile en az bir üniversite açarak ortaöğretime nazaran daha
çok masraf gerektiren üniversite tahsili halkımızın ayağına getirilmiş ve
aileler uzakta öğrenci okutma yükünden kurtarılmıştır.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Yurtlara
gelin, yurtlara.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) -
Oraya geliyorum Sayın Öz.
Cumhuriyet tarihinde AK PARTİ
hükûmetleri öncesinde kurulan üniversite sayısının 2 katından fazlası bizim
iktidarımız döneminde kurulmuştur. Hükûmet olarak yükseköğretime neden önem
verdiğimizi ve yeni açılan üniversiteler sayesinde neler kazandığımızı
açıklayacak olursak; değerli milletvekilleri, dün üniversiteler ideolojik
renklerle uğraşıyordu, şimdi ise bilim üreten, bilimsel ölçülere önem veren
kurumlar hâline gelmiştir. Fırsat eşitliği demokrasinin, adaletin en önemli
unsurlarından biridir. İnançlarından, tercihlerinden ötürü insanları bu hayat
yarışına geriden başlatmak kimsenin hakkı ve haddi değildi ama hak kabul ettiler,
haksızlık yapıp adaletsizlik yaptılar. Böyle bir düşünce demokrasiyi de, insan
haklarını da rafa kaldırmak demektir.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Vekilim,
bu çocuklar açıkta, açıkta! Yurtlara gelin. Kaç tane yurt açtınız? Yurtlarda
değil, hep açıkta çocuklar!
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – Zira
rekabet yoksa kalite yoktur. Yapılan her iş beyhudedir.
Üniversiteye giriş
sınavlarında katsayı adaletsizliğini gidererek meslek liseleri için de fırsat
eşitliğini temin ettik.
SAKİNE ÖZ (Manisa) –
Adaletsizlik!.. Yoksul çocuklar hep açıkta.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - İmam-hatip liselerinin önünü kesmek adına
bütün eğitim sistemini altüst eden zihniyetin halk üzerinde oluşturduğu
travmayı yaptığımız düzenlemelerle telafi ettik, ülkenin, üretimin ve gençlerin
önündeki bariyerleri kaldırdık.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Annesi,
babası çalışmayan çocuklara yurt çıkmıyor. Kime yurt çıkıyor?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) -
Değerli milletvekilleri, şimdi sayılarını hızla artırdığımız bu
üniversitelerimizde okuyan kardeşlerimizin barınma durumundan bahsedelim.
İktidara geldiğimiz 2002
yılında ülkemizde yaklaşık 80 üniversite vardı. Bu üniversitelerde okuyan
öğrencilerimizin barınması için Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinde toplam 193
yurt bulunmaktaydı.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Var olan
yurtları şehir içinden şehir dışına taşıdınız; 10 kilometre mesafeyle geliyor
çocuklar.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Bu
yurtlarda toplam barınma kapasitesi sayısı ise 188 bin idi. Yatak kapasitemiz
ise ancak 8, 10, 16 kişilik büyük odalarda ranza sistemiyle sağlanabilmekteydi.
Öğrencilerimiz bu büyük odalarda rahatça ders çalışamıyorlar ve büyük
sıkıntılar içindeydiler. 2002 yılında 193 yurt ile 188 bin olan yatak
kapasitesi bugün geldiğimiz noktada 365 yurt ile 310 bine ulaşmıştır. 2011
yılında 20 bin, 2012 yılında 36.820, 2013 yılında ise 22.814 yatak
kapasitesiyle artırımı gerçekleştirdik. 2013 yılında Kredi ve Yurtlar Kurumu
yurtlarımıza başvuran öğrenci sayısı 373 bin olmuştur. Bu başvuran
öğrencilerimizden 110.500’ü yurda yerleştirilmiş, şu an itibarıyla 8 bin yatak
ise boş bulunmaktadır. Bu boş kapasite, öğrencisi az olan okulların bulunduğu
yerlerde veya fazla talep olmayan yurtlardadır.
Burada önemli vurgulamamız
gereken ise bu kapasitenin konforuyla alakalıdır. Bugün geldiğimiz noktada
büyük odalar tamamen kaldırılmıştır, 8 kişilik odalar ise bir yıl içerisinde
iptal edilecektir.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Konfor
değil açıkta çocuklar, açıkta. Buzdolabından bahsediyorsunuz ama çocukların
yurtları yok.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) –
Böylece öğrencilerimizin büyük çoğunluğu bazalı yataklarda barındırılacaktır.
Yatak kapasitemizi arttırmak için çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Toplam
183 adet inşaat projemiz devam etmektedir. Bu 183 yurt projesinin toplam yatak
kapasitesi 123.360’tır. Bu yurtlarımızın 18 adedinin inşaatı tamamlanmıştır,
18.450 kapasitelidir; 61 adedin inşaatı devam etmektedir, 31.380 kapasitelidir;
5 adedi sözleşme aşamasındadır, 3.900 kapasitelidir; 29 adedi ihale
aşamasındadır, 15.540 kapasitelidir; 28 adedi proje adaptasyon aşamasındadır,
21.500 kapasitelidir; 10 adedi arsa…
MUSA ÇAM (İzmir) – Hoca,
yurtları niye ayırdınız? Yurtları niye ayırdınız Hoca?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) -
…bilgileri çalışmaları devam etmektedir, 5.940 kapasitelidir.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Hocam,
Muradiye Yurdundaki öğrencileri niye şehir içine gönderdiniz? Ege
Üniversitesindeki çocukları niye dışarıya gönderdiniz? Kampüslerdekini niye
ayırdınız?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – 32
adet toplam 26.600 kapasiteli yurt projesi Kalkınma Bakanlığı tarafından
onaylanarak 2013 yılı yatırım programına alınmıştır.
MUSA ÇAM (İzmir) – Hocam
yurtları İzmir’de niye ayırdınız? İzmir’deki öğrencileri niye Bornova’ya
gönderdiniz Hoca?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) -
Görüldüğü gibi, geçen zaman içerisinde hem yurtlarımızın yatak kapasitesi
önemli ölçüde arttırılmış hem de yurtlarımızın kalitesi ve konforu
yükseltilmiştir. Sadece 2013 yılı yaz aylarında yurtlarımıza 32 bin adet
buzdolabı alınmış, odalara yerleştirilmiş, 5 bin adet çamaşır makinesi, 2.500
adet kurutma makinesi alınmış, yurtlarımıza gönderilmiştir; 310 bin adet elyaf
yorgan ve nevresim takımı alınmış, eskiyen yataklar değiştirilmiştir. Bütün
yurtlarımızda öğrencilerimize ücretsiz İnternet imkânı verilmiştir. Kredi ve
Yurtlar Kurumunun yurtlarının dışında özel yurtlar ve üniversitelerin kendi
yurtlarıyla da öğrencilerimize barınma
imkân sağlanmaktadır.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Evet,
işte oraya gel, özel yurtlara gönderiyorsunuz çocukları, onun için
ayırıyorsunuz.
MUSA ÇAM (İzmir) – Özel kız
yurtlarını niye ayırdınız, anlatsana bir daha Hoca?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) –
Ülkemiz genelinde 4.361 özel yükseköğretim yurdu ve…
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Özel
yurtlara müşteri sağlamaya çalışıyorsunuz.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - …bu
yurtlarda -iyi dikkatli dinleyin- 399.472 yatak kapasitesi mevcuttur.
MUSA ÇAM (İzmir) – Yurtları
niye ayırıyorsunuz İzmir’de? Onu bir daha anlatsana, anlatsana!
BAŞKAN – Sayın Çam, lütfen…
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Asıl
sorun orada.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – Bu
yurtlarımızda 210 bin öğrenci barınmaktadır. Bunun yanında üniversitelerimizin
kendi bünyelerinde bulunan yurtların da 32 bin yatak kapasitesi mevcuttur.
Değerli milletvekilleri,
yurtlarımızda kalan öğrencilerimiz için sadece yatak kapasitemizi artırmakla
kalmadık, öğrencilerimize verilen burs ve kredi miktarlarında da önemli
artışlar sağladık. 2002 yılında AK PARTİ hükûmetleri göreve başlamadan önce
öğrencilerimize 45 lira kredi verilirken bugün bu rakam 280 liraya çıkmış,
kredi, 200 lirası yemek yardımı olmak üzere 480 liraya ulaşmıştır. Ayrıca,
hükûmetlerimiz döneminde bununla yetinmeyerek yüksek lisans ve doktora
öğrencilerine de kredi verilmeye başlanmıştır.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Herhâlde
yani artıracaksınız, aynı bıraksaydınız bir de.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) –
Yüksek lisans öğrencilerine 560, doktora öğrencilerine ise 870 lira kredi
verilmektedir. Kredi Yurtlar Kurumu bünyesinde de 2002 yılından bugüne büyük
artış sağlanmıştır. 2002 yılında 494 milyon olan bütçe 2013 yılında 5 milyar
328 milyon 558 bine ulaşmıştır.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Kredi
Yurtlar Kurumu çıkmayanları neden özel yurtlardan arıyorlar? Kim veriyor bu
telefon numaralarını?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) –
Değerli milletvekilleri, bugün öğrencilerimiz bir yandan Kredi Yurtlar
Kurumunun yurtlarında kalırken, bir diğer yandan da yap-işlet-devretle
-herhâlde bazılarının bundan haberi yok- yaklaşık yirmiye yakın…
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) – Var, var, var.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Var,
var. Biz de onu soruyoruz.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) –
…üniversitede on dokuz yıllık, yirmi dokuz yıllık, otuz dokuz yıllık ve kırk
dokuz yıllık anlaşmalarla buralarda öğrencilerimize dört yıldızlı, beş yıldızlı
oteller ayarında konfor imkânı sağlanmakta ve buralar yaşam merkezleri hâline
dönüştürülmektedir.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Otel
istemiyorlar, sadece gidebilecekleri yurt istiyorlar. Ticarethane mi burası?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) –
Ayrıca, değerli milletvekilleri, buralarda öğrencilerimiz Kredi Yurtlarda
kalmıyorlar sadece, bu tür yap-işlet-devretlerde kalıyorlar, özel yurtlarda
kalıyorlar, evlerde kalıyorlar, zaman zaman ailelerinin almış olduğu evlerde
kalıyorlar. Herkes statüsüne göre, imkânları oranında herkes bir yerde
kalmaktadır.
SAKİNE ÖZ (Manisa) –
Statüsüne göre, değil mi? Yoksullar kalmasın, değil mi?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – Siz
özel sektöre karşı mısınız?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – Siz
özel yurtlara karşı mısınız? Devlet yurtlarına karşı değilsiniz biliyorum ama
bunlara niye karşısınız? Aynı zamanda geçen sene burada “Yüzde 1’lik
milletvekili kontenjanına karşıyız.” diyordunuz, bu sene de “Niye kaldırıldı?” diyorsunuz.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) –
Gene karşıyız, gene karşıyız.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) – İyi
oldu, eşitlik sağlandı. Kredi Yurtlar Kurumu, Gençlik ve Spor Bakanlığı çok
ciddi bir şekilde, başarılı bir şekilde hizmetlerine devam ediyor ve bu
hizmetlere devam edeceğiz ve inşallah fırsat eşitliğini sağlamaya devam
edeceğiz. Öğrencilerimizi daha konforlu yerlerde barındıracağız.
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Bu mu
fırsat eşitliği?
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) –
Teşekkür ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) – Sayın Başkan… Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın
Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) – Sayın hatip milletvekillerini habersizlikle suçladı, “Sizin bundan
haberiniz yok.” dedi. Lütfen bir dakika söz istiyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Hepimize hakaret etti.
BAŞKAN – Ne diye söz
istiyorsunuz? Sataşma nedeniyle mi?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) – Evet.
BAŞKAN – Buyurun Sayın
Aslanoğlu.
Bir dakika talep ettiniz, iki
dakika veriyorum.
Buyurun.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Manisa
Milletvekili Selçuk Özdağ’ın CHP grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) – Sayın Başkan, sayın hatip çıktı, on dakika konuştu. Bir tek kelime
istiyorum kendisinden. Türkiye’de üniversite öğrencilerinin yurt sorunu var mı,
yok mu?
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) –
Açıkta kalan kimse yoktur. Açıkta kimse yoktur.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) – Anlamadım. “Açıkta kalan kimse yok.” diyorsun, öyle mi? Yazıklar
olsun!
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) –
Açıkta kimse yok.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Olmadı, yalan bu Selçuk Hoca.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) – Yazıklar olsun!
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Sana
yazıklar olsun!
BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu,
lütfen…
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) – Ben sana yarın bin tane öğrenci getireceğim, yerleştirecek misin?
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) –
Getir!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Açıkta kalan öğrencileri size gönderelim o zaman.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) –
Getir!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) – Yapmayın, yapmayın!
İki, Sayın Plan ve Bütçe
Komisyonu Başkanı burada. Yirmi yıl, yirmi dokuz yıl değil, on beş yıldır.
Kanun beş yıl geldi. Ben rica ettim kendisine: “Gel, bunu, yap-işlet-devreti on
beş yıl yapalım.” Onda imzası olan kişi benim. Buna haberi yok diyemezsiniz.
Doğru mu Sayın Elvan?
MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) – Sizi
kastetmedi.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) – Ben değil. “Haberiniz yok sizin.” dedi.
Bizim her şeyden haberimiz
var. Bu ülkenin her türlü duyarlı sorunundan da haberimiz olur.
Peki, ben, bize gelen tüm
talepleri size göndereceğim, “Açıkta öğrenci yok.” diyorsunuz,
yerleştirmezseniz yazıklar olsun size!
Hepinize saygılar sunarım.
(CHP sıralarından alkışlar)
HALİDE İNCEKARA (İstanbul) –
Torpil yok.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) – Arkadaşlar, tüm öğrencileri beyefendiye gönderin. “Açıkta öğrenci
yok.” dedi.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Sayın
Başkan, bir dakika efendim.
BAŞKAN – Lütfen Sayın Özdağ,
lütfen…
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) –
“Yazıklar olsun” kelimesini kullandı bana. Nasıl kullanabilir böyle bir kelime?
Ya özür dileyecek veyahut da ben kendisine sözlerini aynen iade ediyorum.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- CHP Grubunun, İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 23
milletvekilinin yükseköğrenim öğrencilerinin barınma sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 2/5/2013 tarihinde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğu Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun 9 Ekim 2013 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu önerisini…
III.- Y O K L A M A
(CHP sıralarından bir grup
milletvekili ayağa kalktı)
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.
BAŞKAN – Yoklama talebi var,
yerine getireceğim.
Sayın İnce, Sayın Serindağ,
Sayın Tanal, Sayın Aslanoğlu, Sayın Öner, Sayın Köktürk, Sayın Çam, Sayın
Atıcı, Sayın Öz, Sayın Haberal, Sayın Sapan, Sayın Bayraktutan, Sayın Bulut,
Sayın Özkan, Sayın Kaptan, Sayın Aldan, Sayın Gök, Sayın Köprülü, Sayın Tayan,
Sayın Köse.
Evet, iki dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 16.08
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.19
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Muharrem IŞIK (Erzincan), Fehmi KÜPÇÜ (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5’inci Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu önerisinin oylamasından önce yapılan yoklamada toplantı yeter
sayısı bulunamamıştı. Şimdi yoklama işlemini tekrarlayacağım.
Yoklama için iki dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter sayısı
bulunmadığından, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Irak’ın kuzeyinden ülkemize
yönelik terör tehdidinin ve saldırılarının bertaraf edilmesi amacıyla, sınır
ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere, Irak’ın PKK teröristlerinin
yuvalandıkları kuzey bölgesi ile mücavir alanlara gönderilmesi ve
görevlendirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinin 17/10/2007 tarih ve 903
sayılı Kararı’yla Hükûmete verilen 8/10/2008, 6/10/2009, 12/10/2010, 5/10/2011
ve 11/10/2012 tarihli 929, 948, 975, 1005 ve 1026 sayılı kararları ile birer
yıl uzatılan izin süresinin Anayasa’nın 92’nci maddesi uyarınca 17/10/2013
tarihinden itibaren bir yıl daha uzatılmasına dair Başbakanlık tezkeresi ile
kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için 10 Ekim 2013 Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 14.00’te
toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.