TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ
YASAMA
DÖNEMİ CİLT YASAMA YILI
24 49 3
TUTANAK DERGİSİ
94’üncü BİRLEŞİM
18 Nisan 2013 Perşembe
DÖNEM: 24 CİLT: 49 YASAMA YILI: 3
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
94’üncü
Birleşim
18 Nisan 2013 Perşembe
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve
kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, üzüm üreticilerinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey’in, Turizm
Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması
3.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, Kutlu Doğum Haftası’na
ilişkin gündem dışı konuşması
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Sırbistan Ulusal
Meclis Başkanı Nebojsa Stefanoviç ve Bosna-Hersek Temsilciler Meclisi Başkanı
Bozo Ljubiç’in vaki davetlerine icabet etmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Cemil Çiçek’in beraberinde bir Parlamento heyetiyle 14-15 Nisan 2013
tarihlerinde Sırbistan’a ve 15-16 Nisan 2013 tarihlerinde Bosna-Hersek’e resmî
bir ziyarette bulunması Genel Kurulun 29/3/2013 tarihli 85’inci Birleşiminde
kabul edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi heyetini oluşturmak üzere siyasi
parti gruplarının bildirmiş olduğu isimlere ilişkin tezkeresi (3/1205)
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 32 milletvekilinin,
çiftçilerin kredi sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/591)
2.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 21
milletvekilinin, tüketicilerin korunması konusunda ortaya çıkan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/592)
3.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 21 milletvekilinin,
öğrencilerin yurt sorunları ile yükseköğretim yurtlarının denetlenmesine
ilişkin sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/593)
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, köy enstitülerinin
kurucusu Hasan Âli Yücel’i ve cumhuriyetçi arkadaşlarını saygıyla andığına ve
alışveriş merkezlerinin artışı nedeniyle mahalle esnafının büyük darbe aldığına
ilişkin açıklaması
2.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan’ın, sağlıkta şiddet
konusuna ilişkin açıklaması
3.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Kahramanmaraş’ın
ilçe ve köylerindeki yol problemine ilişkin açıklaması
4.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, çeşitli devlet
dairelerinin tabelalarından “Türkiye Cumhuriyeti” remzinin çıkarıldığına, bazı
resmî İnternet sitelerinden Büyük Atatürk’ün resminin kaldırıldığına dair
haberlere ve bu konuda Hükûmet adına bakanlardan bilgi almak istediğine ilişkin
açıklaması
5.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, akil insanlara ve
AKP’nin halkın üzerine sürdüğü jakoben elitist akillerini çekmesi gerektiğine
ilişkin açıklaması
6.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun
Görele’de FİSKOBİRLİK’e ait arazi üzerinde Akyürek Kardeşler şirketinin hangi
ticari faaliyeti nedeniyle ipoteğinin bulunduğunu öğrenmek istediğine ve
Giresun Üniversitesinde bir öğretim görevlisinin bir öğrenciye kafa atarak
burnunu kırmasını kınadığına ilişkin açıklaması
7.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, vatandaşın tebliğ
edilen rayiç bedeller üzerinden 2/B arazilerini almasının mümkün olmadığına
ilişkin açıklaması
8.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Diyarbakır Cezaevinin
insan hakları müzesi olması için 78’liler Girişimi’nin topladığı 100 bin imzayı
Meclis Başkanına sunacağına ve bu konuda bütün Meclisi ve siyasi partileri
duyarlı yaklaşmaya davet ettiğine ilişkin açıklaması
9.- Bursa Milletvekili Sena Kaleli’nin, AKP’nin neden akil
insanlar aracılığıyla Anadolu’ya seferberlik ilan edip toplumu ikna odalarına
soktuğunu öğrenmek istediğine ilişkin açıklaması
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer
Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı:
156)
2.- Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
3.- Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu
(1/749) (S. Sayısı: 441)
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna ve Hersek Bakanlar
Konseyi Arasında Sağlık Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/421) (S.
Sayısı: 160)
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın, Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın görüşülen kanun tasarısının birinci bölümü üzerinde şahsı
adına yaptığı konuşma sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
VIII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Atatürk
Orman Çiftliği arazisine ilişkin Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı
Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/18880)
2.- Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’teki
il ve ilçe müftülükleri tarafından kiralanan araçlara ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/19118)
3.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, kiralanan
binalara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/19170)
4.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2002-2013
yılları arasında Rize’ye yapılan yatırımlara,
Bakanlık tarafından hizmete açılan tesislere ve açılış
törenlerinin maliyetine,
İlişkin soruları ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın
cevabı (7/19245), (7/19248)
5.- Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, Samsun gümrüğünden
yapılan ithalat ve ihracata ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati
Yazıcı’nın cevabı (7/19247)
6.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, bitki ve hayvan
kaçakçılığına ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın
cevabı (7/19489)
7.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, endemik bitki
kaçakçılığına ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın
cevabı (7/19490)
8.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, Merve Safa Kavakçı’nın
kamu kurum ve kuruluşlarında bir görevi olup olmadığına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/19656)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat
14.00’te açılarak altı oturum yaptı.
Malatya Milletvekili Mustafa
Şahin, 8’inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın ölümünün 20’nci yıl dönümüne,
Gaziantep Milletvekili Mehmet
Şeker, Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesinin 1’inci yıl dönümüne ve sağlıkta
şiddetin geldiği noktaya,
İlişkin gündem dışı birer
konuşma yaptılar.
Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, Adana ve ilçelerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşmasına
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu cevap verdi.
Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Mehmet Sağlam, 8’inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ı sevgi ve
saygıyla andıklarına ilişkin bir açıklamada bulundu.
Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı, Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesinin 1’inci yıl dönümüne, Sağlıkta
Dönüşüm Programı nedeniyle hekimlerin öldürüldüğüne ve sağlık sisteminin ıslah
edilmesi gerektiğine,
Adana Milletvekili Ali
Halaman, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun gündem dışı konuşmasına
verdiği cevaba,
Adıyaman Milletvekili
Muhammed Murtaza Yetiş, Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesinin 1’inci yıl
dönümüne,
Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu, özelleştirme kapsamındaki Afşin-Elbistan Termik Santrali ve
Elbistan Şeker Fabrikası çalışanlarının durumuna,
Manisa Milletvekili Sakine
Öz, sağlıkta şiddet konusuna, Doktor Ersin Arslan’ı andığına ve köy
enstitülerinin kuruluşunun 73’üncü yıl dönümüne,
Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova, Suriye’den kaçak olarak ülkemize sokulan zeytinyağının sektöre
olumsuz etkilerine ve bu durumu engellemek için ne gibi önlemler alınacağını
öğrenmek istediğine,
İstanbul Milletvekili Mehmet
Akif Hamzaçebi, CHP Grubu adına, 8’inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın
ölümünün 20’nci ve Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesinin 1’inci yıl dönümüne,
Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık, Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesinin 1’inci yıl dönümüne ve
sağlıkta şiddet konusuna,
Amasya Milletvekili Ramis
Topal, Aydınca Barajı’nın durumuyla ilgili bilgi almak istediğine,
Mardin Milletvekili Erol
Dora, Ezidilerin Çarşema Sor Bayramı’nı kutladığına,
Orman ve Su İşleri Bakanı
Veysel Eroğlu, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınadığına,
milletvekillerinin açıklamalarında değindikleri konuları ilgili bakanlıklara
ileteceğine,
Bingöl Milletvekili İdris
Baluken, 8’inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın ölümünün 20’nci, Doktor
Ersin Arslan’ın öldürülmesinin 1’inci yıl dönümüne ve Sağlıkta Dönüşüm
Programı’nın bir an önce kaldırılması gerektiğine,
Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır, MHP Grubu olarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınadıklarına ve
Göksu Nehri üzerinde kurulması planlanan barajlarla ilgili bilgi almak
istediklerine,
Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydın, AK PARTİ Grubu olarak 8’inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın
ölümünün 20’nci, Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesinin 1’inci yıl dönümüne ve
sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti kınadıklarına,
İlişkin birer açıklamada
bulundular.
Kocaeli Milletvekili Mehmet
Hilal Kaplan ve 27 milletvekilinin, Dilovası’na kurulacak organize sanayi
bölgesinin çevreye olası etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin 500
kelimeden fazla olması nedeniyle özeti (10/588),
İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Susam ve 37 milletvekilinin, ağır kış koşullarından olumsuz etkilenen tarım
sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/589),
İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal ve 36 milletvekilinin, Şanlıurfa GAP Havaalanı’nın sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/590),
Genel Kurulun bilgisine
sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin sırası
geldiğinde yapılacağı açıklandı.
BDP Grubunun, 9/3/2012
tarihinde İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve arkadaşları tarafından
Türkiye'de üniversitelerde muhalif, farklı düşünen ve demokratik tepkilerini
gösteren öğrencilerin karşılaştıkları sorunların araştırılması amacıyla Türkiye
Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (729 sıra
no.lu) Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne
alınarak,
MHP Grubunun, Türkiye Büyük
Millet Meclisi gündeminin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair
Öngörüşmeler” kısmında yer alan (10/171) ve (10/460) esas numaralı basın
çalışanlarının çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve basın özgürlüğünün
sağlanması, Türkiye’de yerel medya kuruluşlarının ve çalışanlarının
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
verilen Meclis araştırması önergelerinin,
CHP Grubunun, 29/3/2012
tarihinde Mersin Milletvekili Vahap Seçer ve 27 milletvekili tarafından yağlı
tohum politikasının tüm yönleriyle araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan
Meclis araştırması önergesinin (327 sıra no.lu) Genel Kurulun bilgisine
sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak,
17 Nisan 2013 Çarşamba günkü
(bugün) birleşimde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli
birleşimde yapılmasına ilişkin önerileri yapılan görüşmelerden sonra kabul
edilmedi.
Hakkâri Milletvekili Adil
Kurt, Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu’nun BDP grup önerisi üzerinde yaptığı
konuşma sırasında BDP Grubuna sataşması nedeniyle bir konuşma yaptı.
Danışma Kurulunun, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 93’üncü yıl dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı’nın kutlanması, günün anlam ve öneminin belirtilmesi amacıyla
Genel Kurulda özel bir görüşme yapılması için Türkiye Büyük Millet Meclisinin
23 Nisan 2013 Salı günü saat 14.00’te toplanmasına, bu toplantıda yapılacak
görüşmelerde siyasi parti grupları başkanlarına onar dakika süreyle söz
verilmesine ve bu birleşimde başka konuların görüşülmemesine ilişkin önerisi
kabul edildi.
Gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir
Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu
Raporu’nun (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156),
2’nci sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının (1/484) (S. Sayısı: 287),
4’üncü sırasında yer alan ve
İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen,
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu’nun (1/749) (S. Sayısı:
441),
5’inci sırasında yer alan,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna ve Hersek Bakanlar Konseyi Arasında
Sağlık Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun (1/421) (S. Sayısı: 160),
6’ncı sırasında yer alan,
Türkiye Cumhuriyeti ile Bosna-Hersek Cumhuriyeti Arasında Kültür Alanında
İşbirliği Protokolunun Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu’nun (1/645) (S. Sayısı: 333),
Görüşmeleri, komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
3’üncü sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Mersin Milletvekili Ali Rıza
Öztürk'ün; Avukatlık Kanunu ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve Çankırı
Milletvekili İdris Şahin ile 8 Milletvekilinin; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu,
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik
ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi,
Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk'ün; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile
Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet
Komisyonu Raporu’nun (1/750, 2/1326, 2/1343, 2/1344) (S. Sayısı: 444)
görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi.
İstanbul Milletvekili Ayşe
Nur Bahçekapılı, Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün görüşülen kanun
tasarısının 15’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşma sırasında
Adalet ve Kalkınma Partisine ve AK PARTİ Grup Başkanına,
İstanbul Milletvekili Mehmet
Akif Hamzaçebi, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı’nın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisine,
Mersin Milletvekili Ali Rıza
Öztürk, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı’nın sataşma nedeniyle
yaptığı konuşma sırasında şahsına,
Sataşmaları nedeniyle birer
konuşma yaptılar.
Alınan karar gereğince, 18
Nisan 2013 Perşembe günü saat 14.00’te toplanmak üzere 22.30’da birleşime son
verildi.
Mehmet
SAĞLAM
Başkan
Vekili
Mine
LÖK BEYAZ Mustafa HAMARAT Muhammet Rıza YALÇINKAYA
Diyarbakır Ordu Bartın
Kâtip Üye Kâtip Üye Kâtip Üye
II.- GELEN
KÂĞITLAR
No: 137
18 Nisan 2013 Perşembe
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bankalar tarafından başlatılan ziynet altın
satışına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3520) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.03.2013)
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yem maliyetlerinin yüksekliğine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3521) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, memurların emekli maaşı ve emekli
ikramiyelerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3522) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
4.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, firmalar tarafından kullanılan hologram
etiketlerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3523) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.03.2013)
5.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tarım alanları, milli parklar, orman alanları
gibi alanların korunmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3524)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kümes hayvanı üreticilerinin Devletten alacaklarına
ve bunların ödenmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3525)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
7.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, süt ve süt ürünleri ile süt ve ürünleri
teknoloji bölümlerinden mezun olan teknikerlerin istihdamına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3526) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tarım sektöründe kullanılan banka kredilerine
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3527) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
9.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kamu kurumlarının bazı kadrolara yönelik
alımlarda farklı uygulamalarda bulunmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/3528) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
10.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kamu kurum ve kuruluşlarındaki
üniversite mezunu işçilerin memur kadrolarına atanmaları ile ilgili çalışmalara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3529) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
11.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, okul kıyafeti üreticilerinin serbest kıyafet
uygulamasından kaynaklanan mağduriyetine ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3530) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
12.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, öğretmenlerin eş durumu, sağlık
özrü ve öğrenim özrü tayinleriyle ilgili sorunlara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3531) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
13.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bakliyat üretimindeki düşüşe
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3532)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
14.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bitkisel üretimden kaynaklanan
değere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3533) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
15.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tarım ürünlerinin satış
fiyatlarında aracılardan kaynaklanan artışlara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3534) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
16.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında organ bağışında
bulunan vatandaşlara ve organ nakli yapılan hastalara ilişkin Sağlık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3535) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
17.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara’da diyaliz tedavisi gören hastalara ve
2007-2013 yılları arasında Ankara’da yapılan böbrek nakillerine ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3536) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
18.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2013 yılları arasında egzoz emisyon
ölçümü yaptırılmaması nedeniyle kesilen cezalara ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3537) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
19.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kapalı alanlarda sigara içilmesine ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3538) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
20.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, toplanan atık bitkisel yağ ve motor yağı
miktarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3539)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
21.- Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk’ün, Bakanlık binasının onarımıyla ilgili Kültür ve
Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından kesilen cezaya ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3540) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
22.- Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk’ün, İller Bankası tarafından çıkarılan bir yönetmelik
ile bankanın yönetim kurulu üyelerinin bazıları hakkındaki iddialara ilişkin
Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3541) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.03.2013)
23.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Van’ın Erciş ilçesinde bir arazide bulunan küçük ve
büyük baş hayvan kafalarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3542) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
24.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatın
uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3543) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
25.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kuzeydoğu Anadolu Bölgesindeki illerde protestolu
senet sayısındaki artışa ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3544) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
26.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, astsubayların özlük haklarına ilişkin Milli Savunma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3545) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
27.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Doğu Anadolu Bölgesindeki üniversitelerde okuyan ve
yurt dışına dil okulu için gitmek isteyen öğrencilere yönelik teşviklere
ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3546) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.03.2013)
28.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kuzeydoğu Anadolu Bölgesindeki yaşlılara yönelik
sağlık hizmetlerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3547)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
29.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Harp Okulundan atılan öğrencilere ilişkin Milli Savunma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3548) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
30.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana’daki işportacıların sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3549) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
31.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana’nın Kozan ilçesindeki bir köyün yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3550) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
32.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, işçi sağlığı ve meslek hastalıkları hastanelerine
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3551) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
33.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, veremle savaş ve kanser tarama ve eğitim
merkezlerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3552) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
34.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana ve ilçelerinde dağ turizminin
geliştirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3553) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
35.- Adana Milletvekili
Ali Halaman’ın, turizmin ülkenin genelinde geliştirilmesine ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/3554) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
36.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana’da fırtına ve aşırı yağışlar nedeniyle zarar
gören çiftçilere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3555) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
37.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana ve ilçelerinde yürütülen projelere ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/3556) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
38.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, TOKİ tarafından yaptırılan konutlara ilişkin Çevre
ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3557) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
39.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen
denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3558) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
40.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir’in, Muğla’daki taşeron firmalara ve bunların çalışanlarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3559)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
41.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Milli Savunma Bakanlığına bağlı işlerde çalışan
sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi çalışmalarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3560) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
42.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, işlerine son verilen bazı personelin hakkındaki
mahkeme kararının uygulanmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/3561) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
43.- Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk’ün, İller Bankası Yönetim Kurulu üyeleri ile Bankaya
yapılacak genel müdür atamasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/3562) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
44.- Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk’ün, İller Bankasıyla ilgili bir yönetmelik ile bu
yönetmelik kapsamında gerçekleştirilen ihalelere ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/3563) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
45.- Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk’ün, İller Bankası Yönetim Kurulu üyelerine ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) sözlü soru önergesi (6/3564) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
46.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, askeri okullardan atılan veya kendi isteğiyle
ayrılanların ödedikleri tazminatlara ilişkin Milli Savunma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3565) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
47.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, aynı statüdeki personelin farklı atama
yönetmeliklerine tabi olmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3566) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
48.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Maliye Bakanlığı çalışanları ile diğer kamu kurumu
çalışanları arasındaki tazminat tutarı farklılığına ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3567) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
49.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, doğal gaz satışlarında limit uygulanıp
uygulanmadığına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3568) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
50.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, personelin sosyal haklarına ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3569) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
51.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ceza infaz kurumlarında çalışan personelin özlük
haklarına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/3570) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
52.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, personelin izin haklarına ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3571) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
53.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, bilgisayar öğretmeni kadrolarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3572) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.03.2013)
54.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarının formasyon
eğitimi alarak öğretmen olabilmelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3573) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
55.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Kırım Kongo Kanamalı Hastalığına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3574) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Said Nursi’nin mezarının yerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20517) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
2.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Başbakanlık tarafından düzenlenen toplantı ve
organizasyonlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20518) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
3.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlı’nın, zorunlu trafik sigortalarına yapılan zamlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20519) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
4.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Karayolları Güvenliği Yüksek Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20520) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
5.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kültür Bakanlığı Denetleme Üst
Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20521) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
6.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma
Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20522) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
7.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma
Hizmetleri Üst Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve
makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20523) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
8.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Para Politikası Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20524) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
9.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Talih Oyunları Yüksek Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20525) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
10.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Talim ve Terbiye Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20526) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
11.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Temiz Enerji Vakfı Üst Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20527) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
12.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Tıbbi Kötü Uygulama İzleme ve
Uzlaştırma Üst Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve
makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20528) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
13.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Yüksek Planlama Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20529) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
14.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Yüksek Seçim Kurulu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20530) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
15.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Anıtlar Yüksek Kurulu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20531) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
16.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Atatürk Yüksek Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20532) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
17.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Basın İlan Kurumu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20533) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
18.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bilim ve Teknoloji Yüksek kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20534) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
19.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Türkiye Çölleşme ile Mücadele Üst
Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20535) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
20.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Deprem Üst Kurulu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20536) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
21.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Dil Tarih Yüksek Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20537) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
22.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Haberleşme Yüksek kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20538) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
23.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Vergi Denetim Kurulu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20539) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
24.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Transit Petrol Boru Hatları Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20540) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
25.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Yükseköğretim Kurulu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20541) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
26.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20542) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
27.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20543) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
28.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20544) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
29.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme
Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20545) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
30.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Çocuk Hakları İzleme ve
Değerlendirme Üst Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve
makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20546) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
31.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Şeker Kurulu yöneticilerinin özlük
hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/20547) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
32.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Borç İdaresi Kurulu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20548) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
33.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Din İşleri Yüksek Kurulu yöneticilerinin özlük
hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/20549) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
34.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Doğal Afet Sigortalar Kurumu Yönetim
Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20550) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
35.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Doğalgaz ve Petrol Üst Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20551) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
36.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20552) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
37.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İnternet Kurulu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20553) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
38.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kamu İhale Kurulu yöneticilerinin
özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20554) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
39.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Rekabet Kurulu yöneticilerinin özlük
hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/20555) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
40.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, hasta bakıcı sağlayan firmalara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20556) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
41.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, son kullanma tarihi geçmiş ürünlere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20557) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
42.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, uzman jandarmalar ile subay ve astsubayların statü
ve haklarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20558) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
43.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, üniversitelerin iletişim fakültelerinde öğrenciler
tarafından uygulama radyosu olarak kullanılan radyoların özelleştirilmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20559) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
44.- Antalya
Milletvekili Arif Bulut’un, Antalya ilindeki 2-B arazilerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20560) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
45.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün
askeri kargo uçaklarının Türkiye üzerinden Suriye’ye silah ve askeri teçhizat
taşıdığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20561)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
46.- Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel’in, 2003-2013 yılları arasında TOKİ tarafından
yapılan projelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20562) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
47.- Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel’in, Eskişehir ilinde TOKİ tarafından yapılan
projelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20563) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
48.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, elektronik sigaralara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20564) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
49.- Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, adı değiştirilen yerleşim yerlerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20565) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
50.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İsrail Başbakanı ve ABD Başkanı ile 3’lü
toplantı yapacağı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/20566) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
51.- Tokat Milletvekili
Orhan Düzgün’ün, Yemen’de Türk yapımı silahların yakalandığı iddialarına ve
Türkiye ile Yemen arasında vizelerin kaldırılmasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/20567) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
52.- İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, yabancı ülkelerde görevli kamu personeline
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20568) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.03.2013)
53.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Hacettepe Üniversitesinde görevli bir öğretim
üyesiyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/20569) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
54.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Hacettepe Üniversitesinde görevli bir öğretim
üyesiyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/20570) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
55.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast girişimi
iddiaları üzerine açılan soruşturmanın akıbetine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/20571) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
56.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, kadınların orman muhafaza memurluğuna
atanamamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20572) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.03.2013)
57.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, 2013 yılı açıktan atama onaylarının verilmemesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20573) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.03.2013)
58.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, Özbekler Tekkesinin özel bir vakfa kiralanacağı
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20574) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
59.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, Ümraniye’deki Polis Hatıra Ormanında ağaçların
kesildiği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20575)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
60.- Muğla
Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, Muğla’nın Fethiye ilçesinde görev yapmakta
iken kaybolan bir öğretmen ile ilgili arama çalışmalarına ve ailesinin yaşadığı
zorluklara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20576) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
61.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın, Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin yaptıkları bir
basın açıklamasının ardından yaşanan olaylara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20577) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
62.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, Suriye’deki çatışmalara katıldığı iddia edilen
Türk vatandaşlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20578)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
63.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, Cumhurbaşkanı ve Hükümet üyeleri tarafından
kullanılan özel uçaklara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20579)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
64.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevinde yabancı
istihbarat uzmanlarıyla ve Erbil’de terör örgütü mensuplarıyla görüştüğü
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20580) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
65.- Gaziantep
Milletvekili Edip Semih Yalçın’ın, Milliyetçi Hareket Partisinin Bursa’daki
mitinginde görevli Anadolu Ajansı yetkililerinin maksatlı haber yapmaya
çalıştığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20581)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
66.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Afganistan’da bulunan askeri malzemelerin
Almanya’ya sevkiyatının Trabzon üzerinden gerçekleştirileceği iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20582) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.03.2013)
67.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, bedelli askerlik uygulaması kapsamında toplanan
paraların kullanımı ile ilgili iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20583) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
68.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, şehit veya malul ailelerindeki çalışanların kurum
içi yer değiştirme taleplerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/20584) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
69.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, PKK ile yapılan silahlı mücadelelerde şehit ya da
gazi olan vatandaşlara, ölü ele geçirilen teröristlere ve terör suçu nedeniyle
yargılananlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20585) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
70.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar
hakkındaki tasarruflar için öngörülen izin süreci ile ilgili mağduriyetlere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20586) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.03.2013)
71.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen
toplantı ve organizasyonlara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/20587) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
72.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/20588)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
73.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurum ve kuruluşlar
tarafından gerçekleştirilen denetimlere ve idari para cezalarına ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/20589)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
74.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Zazaca yayın yapan tv ve radyo kanalı açılmasına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/20590)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
75.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, geçici bir süre Türkiye’de bulunacak
Alman askerleri için radyo kurulmasına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent
Arınç) yazılı soru önergesi (7/20591) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
76.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Mardin’in Midyat ilçesindeki bir vakıf arazisine
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/20592)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
77.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20593)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
78.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Sermaye Piyasası Kurulu
yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20594)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
79.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu yöneticilerinin özlük hakları ile Kuruma ait lojman ve makam araçlarına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20595)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
80.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurum ve kuruluşlar
tarafından gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20596)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
81.- İzmir
Milletvekili Musa Çam’ın, bireysel emeklilik sistemine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20597) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
82.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, sel baskınlarından kaynaklanan mağduriyetlerin
giderilmesi için yürütülen projelere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir
Atalay) yazılı soru önergesi (7/20598) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
83.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2011-2013 yılları arasında AFAD bütçesinden
Suriyeli mülteciler için yapılan harcamalara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/20599) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
84.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen
toplantı ve organizasyonlara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay)
yazılı soru önergesi (7/20600) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
85.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen
toplantı ve organizasyonlara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ)
yazılı soru önergesi (7/20601) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
86.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurum ve kuruluşlar
tarafından gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/20602)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
87.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında internet kaynaklı
şantaj davalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20603)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
88.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında kamu görevlisine
aleni hakaret suçlamasıyla yargılanan kişilere ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20604) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
89.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20605) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
90.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, mahkumların hakları ile yaşadıkları iddia edilen
çeşitli mağduriyetlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20606)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
91.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, mahkumların nakil istemlerine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20607) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
92.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20608) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
93.- İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, hakkında yakalama kararı çıkartılan bir
askerin intiharına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20609)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
94.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demir’in, Kars İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alınan bir
kişinin cinsel tacize uğradığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20610) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
95.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Sincan 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde dinleme
cihazı bulunduğu iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20611) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
96.- Ağrı
Milletvekili Halil Aksoy’un, Sincan 2 Nolu F Tipi Cezaevinde dinleme cihazları
bulunduğu iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20612)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
97.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, hükümlülere tanınan infazın ertelenmesi
uygulaması ve af düzenlemelerinden tutukluların da faydalanabilmelerine ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20613) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.03.2013)
98.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Türkiye’deki yabancı uyruklu mahkumlara ve
ülkelerine sevk işlemlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20614) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
99.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Mavi Marmara olayı sonrasında açılan ceza
davasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20615) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
100.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, emniyet güçleri tarafından Zir Vadisinde askeri
mühimmat bulunması ile ilgili iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20616) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
101.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, terör suçları kapsamında verilen cezalara ve bazı
terör suçlularının serbest bırakıldığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20617) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
102.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında 18 yaş
altındakilerin karıştığı intihar vakalarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20618) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
103.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20619) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
104.- Manisa
Milletvekili Erkay Akçay’ın, Manisa Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon
Merkezi Projesine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20620) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
105.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, tanıtım faaliyeti giderlerine ilişkin Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20621) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
106.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan araçlara ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20622)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
107.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan taşınmazlara
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20623)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
108.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa ait merkez ve taşra teşkilatı
binalarında yapılan dış cephe ve iç mekan yenilemelerine ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20624) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
109.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık ve personel arasındaki davalara
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20625)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
110.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakan Yardımcısına ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20626) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
111.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığın yurt dışı gezilerine ilişkin Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20627) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
112.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, YGS’ye giren engelli adayların sınav esnasında
yaşadıkları sorunlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20628) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
113.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, kadın sığınma evlerine ve sığınma evlerinde
kalan kadınlara sağlanan olanaklara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20629) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
114.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, boşanma ile ilgili verilere ve aile içi şiddet
gören veya öldürülen kadınlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20630) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
115.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, bedelli askerlik uygulaması kapsamında toplanan
paraların şehit aileleri ve gazilere yönelik hizmetler için kullanılması
çalışmalarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20631) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
116.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/20632) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
117.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, otogaz sistemlerinin depolarının sökülmesine
ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/20633)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
118.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, emeklilik yaşı ile emekliliğe esas hizmet konusuna
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20634)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
119.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, ÖMSS sonucuna göre yapılan atamalara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20635) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
120.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, terör gazilerine takılan protezlere ve
bunların bedellerinin ödenmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20636) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
121.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, hukuk müşavirlerinin özel hizmet tazminatlarındaki
farka ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20637) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
122.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20638) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
123.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Rize’de İŞKUR’a yapılan başvurulara
ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20639) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
124.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Osmaniye’de İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20640) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
125.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Nevşehir’de İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20641) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
126.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kütahya’da İŞKUR’a yapılan başvurulara
ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20642) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
127.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kırşehir’de İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20643) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
128.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kırıkkale’de İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20644) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
129.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kastamonu’da İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20645) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
130.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Karaman’da İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20646) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
131.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Karabük’te İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20647) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
132.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İstanbul’da İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20648) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
133.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Gümüşhane’de İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20649) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
134.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Elazığ’da İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20650) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
135.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Çankırı’da İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20651) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
136.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bilecik’te İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20652) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
137.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bayburt’ta İŞKUR’a yapılan
başvurulara ve İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20653) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
138.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, İzmir’in Buca ilçesindeki tarihi bir
binanın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bir vakıf üniversitesine
kiralanmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20654) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
139.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, iş makinelerini ehliyetsiz olarak kullanan
işçilere ve yaşanan kazalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20655) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
140.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20656) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
141.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, çay eksperlerinin istihdam sorununa ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20657)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
142.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demir’in, terör gazisi olmadıkları gerekçesiyle protez
bedelleri talep edilen gazilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20658) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
143.- Samsun
Milletvekili Ahmet İhsan Kalkavan’ın, ÇAYKUR’da çalışan çay eksperlerinin
kadroya alınması çalışmalarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20659) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
144.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Eser Danışoğlu’nun, çocuk işçiliğine ve Adana’da bir çocuk
işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20660) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
145.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, kas hastalığı tanısı konmuş vatandaşların tedavileri
ile ilgili mağduriyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20661) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
146.- İstanbul
Milletvekili Celal Adan’ın, meslek hastalıkları ile ilgili alınan önlemlere ve
yapılan çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20662) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
147.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, çıraklık ve staj süresi için borçlanma hakkı
tanınmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20663) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
148.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, şehit veya malul ailelerindeki çalışanların kurum
içi yer değiştirme taleplerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20664) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
149.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, terör eylemleri nedeniyle gazi olan vatandaşların
sağlık harcamaları ile ilgili sorunlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20665) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
150.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, terör eylemleri nedeniyle gazi olan vatandaşların özlük hakları
ile ilgili sorunlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20666) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
151.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, bayındırlık hizmetlerinin engelliler
gözetilerek yürütülmesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20667) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
152.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20668) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
153.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen
denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20669) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
154.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20670) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
155.- Adana
Milletvekili Ali Demirçalı’nın, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin
uygulanmasına ve Bakanlık tarafından gerçekleştirilen denetimlere ilişkin Çevre
ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20671) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
156.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, iptal edilen Suudi Arabistan ziyaretine ve ziyaret
kapsamında umre yapılacak olduğu iddialarına ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20672) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
157.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20673) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
158.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere silah
yardımında bulunduğu iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20674) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
159.- İstanbul
Milletvekili Osman Taney Korutürk’ün, İsrail’in Mavi Marmara olayına ilişkin
özür dilemesi ve bunun nedenlerine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20675) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
160.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, Suriyeli sığınmacılara ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20676) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
161.- Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, ülkemizden vizesiz seyahat edilebilen
ülkelere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20677)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
162.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demir’in, Suriyeli muhaliflere askeri teçhizat
gönderildiği iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20678) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
163.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Türkiye üzerinden Suriyeli muhaliflere
silah sevkiyatı yapıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20679) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
164.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, İsrail’in Mavi Marmara olayıyla ilgili özür
dilemesine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20680)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
165.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Ekonomi Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20681) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
166.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen
denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20682) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
167.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, kamuya ait bir anonim şirkete ilişkin Ekonomi
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20683) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
168.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Yunus Emre Halk Çarşısında meydana gelen yangın
nedeniyle esnafın yaşadığı mağduriyete ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20684) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
169.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, yabancı bir gazetenin Türkiye ekonomisi ile
ilgili iddialarına ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/20685)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
170.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20686) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
171.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, elektrik hizmeti ulaştırılmayan yerleşim
birimlerine ve Niğde’nin Altunhisar ilçesine bağlı bir köyün elektrik sorununa
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20687)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
172.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20688) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
173.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, belediyelerin amatör spor kulüplerine
aktaracağı parasal kaynakların sınırlamasına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20689) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
174.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Doping Kontrol Merkezinin hatalı işlemlerine
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20690) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
175.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, bir maraton organizasyonuna katılmamasına
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20691) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
176.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20692) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
177.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa Gençlik Merkezi Projesine ilişkin Gençlik
ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20693) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
178.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa Merkez Spor Salonu Projesine ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20694) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
179.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, İzmir’e yönelik proje ve yatırımlar ile
İzmir’deki spor kulüplerinin taleplerine ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20695) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
180.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2020 Olimpiyat Oyunları adaylığı
çerçevesinde yapılan hazırlıklara, yapılması planlanan stadlara, deplasman
yasakları ile bilet fiyatlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20696) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
181.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Erzurum’un Hınıs ilçesinde yaşanan yurt sorununa
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20697) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
182.- Mersin Milletvekili
Ali Öz’ün, Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşanan arı ölümleri ile arıcıların
mağduriyetlerine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20698) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
183.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İzmir’in Ödemiş ilçesindeki bir köydeki
çiftçilerin su taşkınları sonucu yaşadıkları mağduriyetlere ilişkin Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20699) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.03.2013)
184.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20700) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
185.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, ülkemizde faaliyet gösteren domuz çiftliklerine
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20701)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
186.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Malatya ilinde yaşanan don olayından zarar gören
kayısı üreticilerine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20702) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
187.- Niğde
Milletvekili Doğan Şafak’ın, Niğde ve Nevşehir illerinde çiftçilerin yaşadığı
sorunlara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20703) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
188.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, mevsimlik tarım işçilerine ilişkin Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20704) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
189.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2013 yılları arasında Bursa’da istihdam
edilen personele ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20705) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
190.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20706) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
191.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demir’in, destek primlerine baz rekolte değerlerinin
belirlenmesine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20707) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
192.- Ağrı
Milletvekili Halil Aksoy’un, Ağrı’da bir mera arazisinin mezarlık alanı olarak
tahsis edilmesine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20708) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
193.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, sulama ihtiyacı olan tarım arazileri
ile ilgili çalışmalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20709) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
194.- Hatay
Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, İzlanda’dan alınan deniz ürünlerine
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20710)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
195.- Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk’ün, kooperatifler aracılığıyla satışı yapılan
hayvanların ölümünden kaynaklanan mağduriyetlere ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20711) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.03.2013)
196.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 1993-2013 yılları arasında yapılan içki
kaçakçılığına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20712)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
197.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Gümrük ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20713) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
198.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, istihdam edilen engellilere yönelik
çalışmalara ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20714)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
199.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, engellilerin istihdamına ilişkin Gümrük ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20715) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
200.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa ait merkez ve taşra teşkilatı
binalarında yapılan dış cephe ve iç mekan yenilemelerine ilişkin Gümrük ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20716) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
201.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık ve personel arasındaki davalara
ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20717) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
202.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakan Yardımcısına ilişkin Gümrük ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20718) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
203.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığın yurt dışı gezilerine ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20719) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
204.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, tanıtım faaliyeti giderlerine ilişkin Gümrük
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20720) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
205.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan araçlara ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20721) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
206.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan taşınmazlara
ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20722) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
207.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen
denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Gümrük ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20723) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
208.- Elazığ
Milletvekili Enver Erdem’in, Eyüp Bağları Sulama Birliğinde çalışan işçilerin
yaşadıkları mağduriyetlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20724) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
209.- Ankara
Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, Adana Valisinin yaptığı bir görüşmeyi gizli
kayıt altına aldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20725) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
210.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İZDENİZ A.Ş. tarafından uygulanan tarifeler
ile taşınan araba sayısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20726) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
211.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, içki kaçakçılığına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20727) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
212.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, MOBESE kameralarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20728) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
213.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara Altındağ Belediyesi Yunus Emre Halk
Çarşısında çıkan yangına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20729) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
214.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Yunus Emre Halk Çarşısındaki yangın nedeniyle
esnafın yaşadığı mağduriyete ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20730) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
215.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara Dikmen Vadisinde yıkım nedeniyle çıkan
bir olaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20731) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
216.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Gümüşhane’de yaşanan sel baskını ile sel
baskınları sonucu yaşanan can ve mal kayıplarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20732) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
217.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kusurlu terazilere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20733) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
218.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, engelli vatandaşların ulaşım sorunlarının
çözülmesi için yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20734) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
219.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, eczane dışı ilaç satışı yapanlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20735) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
220.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Cilvegözü saldırısına karışanların yakalanması
için Suriye’de operasyon yapıldığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20736) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
221.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, genelevlerle ilgili çeşitli istatistiki
verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20737) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
222.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli şehir merkezinde yaşandığı iddia edilen
aydınlatma problemine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20738) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
223.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20739) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
224.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma
Genel Komutanlığına ait araçlara görüntü kaydetme özelliği olan sistem
kurulmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20740)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
225.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesine bağlı bir köyün yol
ve su sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20741)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
226.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’e bağlı bir köyün yol ve su sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20742) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.03.2013)
227.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesindeki bir köyün su
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20743) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
228.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, İstanbul’daki taksi dolmuş esnafının
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20744)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
229.- Adana
Milletvekili Ali Demirçalı’nın, Saimbeyli Kaymakamı hakkındaki iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20745) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.03.2013)
230.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’nın Yaşamkent Mahallesi hattındaki otobüs ve
minibüs sayısının artırılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20746) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
231.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Silifke’nin bir beldesinde yapılan taşınmaz
ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20747)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
232.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Silivri’de Kürt kökenli işçilerin uğradığı
saldırıya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20748)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
233.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, yüksek gerilim trafolarındaki güvenlik
önlemlerinin yetersizliği nedeniyle yaşanan olaylara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20749) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
234.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20750) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
235.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2013 yılları arasında Bursa’da istihdam
edilen personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20751)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
236.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bir üniversitenin inşaat hafriyatını
dökmesiyle ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20752)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
237.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Çanakkale Valiliğince düzenlenen bazı
programların gerçekleştirildiği yere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20753) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
238.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, kamuoyuna casusluk davası şeklinde yansıyan olaya
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20754) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
239.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2013 yılları arasında gerçekleşen
bandrolsüz ve usulsüz bandrollenmiş kitap satışlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20755) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
240.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2013 yılları arasında sendikalara ve
sendika çalışanlarına yönelik saldırılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20756) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
241.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, FATİH Projesi kapsamında dağıtılan tabletlere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20757) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
242.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20758) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
243.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İzmir’in bir mahallesinin sokak lambası sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20759) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.03.2013)
244.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli Fuarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20760) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
245.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir afişine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20761) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.03.2013)
246.- Çorum
Milletvekili Tufan Köse’nin, Çorum’da bir köyün ulaşım ve heyelan sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20762) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.03.2013)
247.- İstanbul
Milletvekili Sedef Küçük’ün, yerel yöneticiler hakkındaki şikayetlere ve
soruşturma izinlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20763) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
248.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesindeki bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20764) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.03.2013)
249.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesinde bir köyün bazı
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20765)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
250.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’deki bir köyün bazı sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20766) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.03.2013)
251.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demir’in, Muğla’nın Milas ilçesindeki Bölge Trafik
İstasyon Amirliğinin kapatılacağı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20767) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
252.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Kurtalan Devlet Hastanesinin açılışında
yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20768) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
253.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Alucra ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20769) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
254.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Bulancak ilçesinin içme
ve sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20770) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
255.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Dereli ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20771) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
256.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Çamoluk ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20772)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
257.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Doğankent ilçesinin içme
ve sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20773) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
258.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Espiye ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20774) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
259.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Çanakçı ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20775) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
260.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Yağlıdere ilçesinin içme
ve sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20776) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
261.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Tirebolu ilçesinin içme
ve sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20777) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
262.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinin
içme ve sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20778) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
263.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Piraziz ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20779) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
264.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Keşap ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20780) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
265.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Güce ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20781) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
266.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Görele ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20782) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
267.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Eynesil ilçesinin içme ve
sulama suyu ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20783) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
268.- Denizli
Milletvekili İlhan Cihaner’in, Denizli’deki bir yürüyüşün engellenmesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20784) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
269.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Çataltepe Şehitliğinin yoluna
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20785) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
270.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, emniyet güçleri tarafından Zir Vadisinde askeri
mühimmat bulunması ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20786) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
271.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, terör suçları ile ilgili bir açıklamasına ve
terör örgütü propagandası kapsamında yapılan işlemlere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20787) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
272.- Antalya
Milletvekili Mehmet Günal’ın, Antalya’da 2-B arazileri ile ilgili eylem yapan
köylülerin fişlendiği ve köylülere baskı yapıldığı iddialarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20788) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
273.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Sakarya Üniversitesinde bazı öğrencilerin
ailelerine şikayet edildiği iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20789) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
274.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Batman’da Valilik binasının taşınacağı
iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20790)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
275.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kuruluşundan bu yana Ahiler Kalkınma Ajansının
mali destek programlarına yapılan başvurulara ilişkin Kalkınma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20791) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
276.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Kalkınma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20792) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
277.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2011 ve 2012 yıllarına ait bazı
turizm verilerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20793) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
278.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20794) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
279.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/20795) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
280.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, tiyatro sahnelerine ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20796) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
281.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, kütüphane ve kitap sayısına ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/20797) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.03.2013)
282.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara’da Yunus Emre Halk Çarşısında çıkan
yangının esnaflar açısından yarattığı mağduriyete ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20798) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
283.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20799) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
284.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, M2 arazi satışlarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20800) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
285.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen
denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20801) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
286.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde
özelleştirilen bir santrale ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20802) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
287.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, yazar kasa ve pos cihazlarının yerine kullanılması
öngörülen cihazların temini için verilen yetkiye ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20803) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
288.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, fatura ödemelerinde aracı kurumlarca alınan
bedellere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20804) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.03.2013)
289.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, yeni yazar kasa uygulamasına geçişe ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20805) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
290.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, taşıyıcı esnafın sorunlarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20806) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
291.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, bedelli askerlik başvurularına ve toplanan paraların
şehit aileleri ve gazilere yönelik hizmetler için kullanılması çalışmalarına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20807) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
292.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, atölye ve laboratuvar öğretmenlerinin mağduriyetlerine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20808) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
293.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Hacettepe Üniversitesi Doping Kontrol
Merkezinde yapılan hatalı tahlile ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20809) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
294.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında yurt dışında
görevlendirilen öğretmenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20810) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
295.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında eğitim kurumlarında
yaşanan taciz vakalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20811) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
296.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
öğrencilerine bütünleme sınavı hakkı tanınmamasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20812) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
297.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20813) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
298.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Celal Bayar Üniversitesindeki derslik ve hizmet
binası inşaat ve donanım çalışmalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20814) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
299.- İzmir
Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, YÖK’le ilgili kanun taslağı konusunda
öğretim üyelerine baskı yapıldığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20815) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
300.- Edirne
Milletvekili Recep Gürkan’ın, Antalya’da bir kamu görevlisi hakkında açılan
soruşturmaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20816)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
301.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, birleştirilmiş sınıf uygulamasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20817) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
302.- Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan’ın, tarım işçiliğinden kaynaklı eğitim sorunlarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20818) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
303.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, yeni eğitim sisteminde imam-hatip okullarına
dönüştürülen okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20819) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
304.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2013 yılları arasında Bursa’da istihdam
edilen personele ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20820)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
305.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da bir öğretmen hakkında açılan
soruşturmaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20821)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
306.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, öğrenci devamsızlıkları ile Veli
Bilgilendirme Sistemi SMS Servisi kullanımına geçilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20822) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
307.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20823) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
308.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Fatih Projesi kapsamında okullara dağıtılan
tabletler hakkında bazı iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20824) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
309.- Muğla
Milletvekili Nurettin Demir’in, Muğla’nın Bodrum ilçesinde bir okulda rüzgar
nedeniyle öğrencilerin üzerine su deposunun devrilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20825) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
310.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, 2013 YGS ile ilgili bazı iddialara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20826) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.03.2013)
311.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, teknik öğretmenlere ve bunların mühendis
olabilmeleri için YÖK tarafından gerekli düzenlemelerin yapılmadığı iddialarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20827) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27.03.2013)
312.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, Van’da görevli iki öğretmenin hukuka aykırı olarak
başka birimlere atandığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20828) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
313.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’da özür durumuna bakılmaksızın
öğretmenlerin çevre ilçelere re’sen atandığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20829) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
314.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, tiyatro ve güzel sanatlar liselerine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20830) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.03.2013)
315.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, YÖK’ün öğrenci bilgilerini SGK tarafından
kullanılabilecek şekilde güncellememesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20831) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
316.- Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk’ün, Aksaray Üniversitesi Rektörü ile ilgili iddialara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20832) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
317.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Irak’taki Türkmen öğrencilerin Türkiye’deki
üniversitelere yerleştirilmelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20833) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
318.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli’de YGS’ye giren öğrencilerin kopya
çekmesini engellemek amacıyla alınan önlemlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20834) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
319.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Suriyeli sığınmacıların eğitimlerine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20835) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
320.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, 2002-2013 yılları arasında Diyarbakır’da yapılan
yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20836)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
321.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, 2002-2013 yılları arasında Erzurum’da yapılan
yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20837)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
322.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20838) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
323.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Suriyeli muhaliflere askeri yardım yapıldığı
iddialarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20839)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
324.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, kararnameler yoluyla TSK’dan ilişiği kesilenlerin
mağduriyetine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20840)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
325.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, uzman jandarmalar ve sözleşmeli askerlikle ilgili
yapılan çalışmalara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20841) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
326.- Ankara
Milletvekili İzzet Çetin’in, MKE’nin Elmadağ’daki bir fabrikasında meydana
gelen patlamaya ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20842)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
327.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, İsrail Başbakanı’nın Türkiye’den özür
dilemesiyle ilgili yabancı bir internet haber sitesinde yer alan iddialara
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20843) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
328.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, bedelli askerlik başvurularına ve toplanan paraların
kullanılması ile ilgili iddialara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20844) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
329.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20845) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
330.- Malatya Milletvekili
Veli Ağbaba’nın, Malatya’daki kayısı üreticilerinin zarar görmesine neden olan
don olayına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20846) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
331.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Orman ve
Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20847) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
332.- Kastamonu
Milletvekili Emin Çınar’ın, Kastamonu ilinde kurulan sulama birliklerine
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20848)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
333.- Samsun
Milletvekili Ahmet İhsan Kalkavan’ın, Samsun’da 2-B arazisi iken sit alanı
olarak belirlenen araziye ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20849) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
334.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, kadınların orman muhafaza memurluğuna
atanamamasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20850) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
335.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’da gerçek veya tüzel kişilere ağaçlandırma
ya da benzeri amaçlarla Hazine arazilerinin tahsis edilmesi ile ilgili
iddialara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20851)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
336.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’nın Simav ilçesindeki bir arazinin tahsisi
ile ilgili iddialara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20852) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
337.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl’deki HES projelerine ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20853) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.03.2013)
338.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 1993-2013 yılları arasında kaçak içki tüketimi
nedeniyle sağlık kurumlarına başvuranlar ile yaşamını yitirenlere ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20854) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
339.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında Türkiye’deki böbrek
hastaları ile böbrek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20855) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.03.2013)
340.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, diş teknisyenlerine ve özel diş
laboratuvarlarının denetimine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20856) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
341.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında sözlü saldırıya
uğrayan doktorlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20857)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
342.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, eczane dışı ilaç satışlarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20858) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
343.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20859) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
344.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, hastanelerin helikopter pisti
ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20860) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
345.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Celal Bayar Üniversitesi bünyesinde kurulması
planlanan kardiyoloji merkezi ile ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20861) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
346.- Van
Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’daki KOAH hastaları ile bir KOAH hastası
vatandaşın mağduriyetine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20862) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
347.- Ankara
Milletvekili Sinan Aydın Aygün’ün, elektronik sigaraların insan sağlığı
üzerindeki etkilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20863)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
348.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, aile sağlık merkezlerindeki bir duyuruya ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20864) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
349.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, bir bürokratla ilgili bazı iddialara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20865) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
350.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, immün yetmezlikli hastalara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20866) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
351.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, merkezi hastane randevu sistemine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20867) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
352.- Mersin Milletvekili
Ali Öz’ün, laboratuvar teknisyenliğine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20868) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
353.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, özel sağlık merkezlerine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20869) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
354.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Çölyak Hastalığına karşı alınan önlemlere ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20870) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.03.2013)
355.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2013 yılları arasında Bursa’da istihdam
edilen personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20871)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
356.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, sağlıkta dönüşüm politikalarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20872) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
357.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve kesilen idari para cezalarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20873) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
358.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Alo 171 Sigara Bırakma Hattıyla ilgili bazı
iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20874) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
359.- İzmir
Milletvekili Aytun Çıray’ın, PPD testi temininde ihmal olduğu iddialarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20875) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.03.2013)
360.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Şanlıurfa’da görülen SSPE hastalığına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20876) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
361.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Şırnak’ta son kullanma tarihi geçmiş aşıların
vatandaşlara uygulandığı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20877) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
362.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak’ta son kullanım tarihi geçmiş aşıların
vatandaşlara uygulandığı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20878) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
363.- Amasya
Milletvekili Ramis Topal’ın, Bakanlık tarafından taşra birimlerine gönderilen
ve sağlık merkezlerine ait tabelaların düzenlenmesini öngören yazıya ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20879) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.03.2013)
364.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, kas hastalığı tanısı konmuş vatandaşların tedavileri
ile ilgili mağduriyetlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20880) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
365.- Mersin Milletvekili
Ali Öz’ün, adli tıp eğitimine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20881) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
366.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, kızamık vakalarındaki artışa ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20882) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
367.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Kırım Kongo Kanamalı Hastalığının önlenmesine
yönelik çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20883)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
368.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Erzurum’un Hınıs ilçesindeki uzman doktor sayısına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20884) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.03.2013)
369.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, 2002-2013 yılları arasında Diyarbakır’da yapılan
yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20885)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
370.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, 2002-2013 yılları arasında Erzurum’da yapılan
yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20886)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
371.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İZDENİZ A.Ş. tarafından uygulanan tarifeler
ile taşınan araba sayısına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20887) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
372.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, mobil telefonlarda ve internet servis
sağlayıcılarında tarife sayısının artışına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20888) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
373.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, OGS ve HGS’ye ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20889) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.03.2013)
374.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20890) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
375.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Saruhanlı Ddy Üstgeçit Köprü Projesine ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20891) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
376.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Soma-Savaştepe yolunun iyileştirme çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20892) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
377.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Bornova-Turgutlu-Salihli yol çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20893)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
378.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa-Akhisar-Balıkesir yol çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20894)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
379.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, (Sındırgı-Simav) ayrımı-Demirci-Salihli yolu
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20895) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
380.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Menemen-Manisa yolu çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20896)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
381.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Bergama-Soma-Akhisar yolu çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20897)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
382.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Akhisar-Sındırgı yolu çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20898)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
383.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Menemen-Manisa demir yolu çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20899)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
384.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Selendi Köprüsü Projesine ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20900) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
385.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Taytan Köprüsü Projesine ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20901) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
386.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Saruhanlı-Halitpaşa-Gölmarmara-Salihli Ayrımı yolu
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20902) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
387.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Akhisar-Sındırgı yolu çalışmalarına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20903) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
388.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Köprübaşı-Demirci yolu çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20904)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
389.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Kırkağaç-Gelenbe yolu çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20905)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
390.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Demirci-Selendi yolu çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20906)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
391.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Demirci-Yarbasan-Selendi yolu çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20907) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
392.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa’daki proje ve yatırımlara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20908) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
393.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa’daki ulaşım ve haberleşme projelerine
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20909) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
394.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Akhisar-Gördes-Köprübaşı yolu çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20910) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
395.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Uşak-Kula Ayrımı-Selendi yolu çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20911) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
396.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Akhisar Çevre Yolu çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20912)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
397.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Selendi Geçişi yol çalışmalarına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20913) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
398.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa-İzmir-Turgutlu Ayrımı yolu çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20914) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
399.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Kula-Salihli yolu çalışmalarına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20915) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.03.2013)
400.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın, bir şirketin çalışanlarının maaşlarını ödememesine
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20916) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
401.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığın yurt dışı gezilerine ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20917)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
402.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakan Yardımcısına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20918) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
403.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık ve personel arasındaki davalara
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20919) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
404.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Hızlı Geçiş Sistemine geçilmesine ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20920)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
405.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, engellilerin istihdamına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20921) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
406.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan araçlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20922)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
407.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan taşınmazlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20923)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26.03.2013)
408.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık tarafından
gerçekleştirilen denetimlere ve idari para cezalarına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20924) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26.03.2013)
409.- Hatay
Milletvekili Refik Eryılmaz’ın, ülkemize giriş yapan Katar, Suudi Arabistan ve
Ürdün askeri ve sivil kargo uçaklarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20925) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.03.2013)
410.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Erzurum-Tekman yoluna ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20926) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.03.2013)
411.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Ovit Tüneline ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20927) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.03.2013)
412.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Çat-Karlıova yoluyla ilgili çalışmalara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20928)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.03.2013)
413.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, K belgesi ile ilgili denetimlere ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20929)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
414.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, K belgesi ile ilgili olarak esnafın yaşadığı
mağduriyetlere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20930) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
415.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, 2002-2013 yılları arasında Erzurum’da yapılan
yatırımlara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20931) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
416.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, 2002-2013 yılları arasında Diyarbakır’da yapılan
yatırımlara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20932) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
417.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı
birimlerince düzenlenen toplantı ve organizasyonlara ilişkin Avrupa Birliği
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20933) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2013)
418.- Manisa
Milletvekili Hasan Ören’in, demokrasi eğitimi ve okul meclisleri projesine
ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/20934)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04.04.2013)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 32 Milletvekilinin, çiftçilerin kredi
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/591) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2012)
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 21 Milletvekilinin, tüketici hakları alanında
yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/592)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23.02.2012)
3.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek ve 21 Milletvekilinin, öğrencilerin yurt sorunları
ile yükseköğretim yurtlarının denetlenmesine ilişkin sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/593) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.02.2012)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, İstanbul Çengelköy’deki bazı köşkler ile ilgili
iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17145)
2.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, Başkanlık sistemine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17157)
3.- Ankara
Milletvekili İzzet Çetin’in, bazı bürokratların Genel Başkan Yardımcısına
brifing verdiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17169)
4.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, kızının resmi bir görevi olup olmadığına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17425)
5.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, karşılıksız çeklerdeki artışa ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17440)
6.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, kamu görevlileri tarafından uyuşturucu kaçakçılığı
yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17460)
7.- Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan’ın, Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeki uygulamalar ile ilgili bazı
iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17461)
8.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, Bursa’nın Gemlik ilçesindeki Adliye Binasının
yeterliliğine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17462)
9.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Ankara Adliye Binasının taşınmasına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17463)
10.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, 2002-2013 yılları arasında belediye
başkanlarına suç şüphesiyle yapılan baskınlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17464)
11.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, kamu görevlilerinin görevlerini yapmasını engelleme
suçu isnadıyla açılan davalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17465)
12.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevinde hükümlülere
kitap bulundurma sınırı getirilmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17466)
13.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’da yeni Adliye Sarayı yapımına ve personel
ihtiyacına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17467)
14.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, Ceza İnfaz Kurumlarında görev yapan
personelin emniyet ve güvenlik hizmetleri sınıfına dahil edilmesi için yapılan
çalışmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17468)
15.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, son on yılda kamu görevlilerine yönelik yapılan
soruşturmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17469)
16.- Bursa
Milletvekili İlhan Demiröz’ün, Bursa’ya yapılması planlanan yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17586)
17.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, organ nakli bekleyen hastalara ve organ
kaçakçılığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17587)
18.- İzmir
Milletvekili Aytun Çıray’ın, Ankara’daki bir hastanede yaşanan bir olaya ve
Bakanlıkla ilgili bazı iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17588)
19.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Konya Numune Hastanesi yeni blok yapımına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17589)
20.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, kanser hastalığına ve hastalığa karşı alınan
önlemlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17590)
21.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, intihar vakalarındaki artışa ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17591)
22.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’da inşaatı tamamlanamayan Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon Hastanesinin açılmamasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17592)
23.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yerli aşı konusunda yapılan
çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17593)
24.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurum ve kuruluşlarda
emekliye ayrılan ve ayrılacak personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17594)
25.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, koruma altında bulunan
çocukların bağlı kurum ve kuruluşlarda istihdamına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17595)
26.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yabancı ülkelerle yapılan
işbirliği anlaşmalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17596)
27.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Alkol ve Madde Bağımlılığı
Tedavi ve Eğitim Merkezlerinin sayısına ve illere göre dağılımına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17597)
28.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurumların eğitim ve
dinlenme tesislerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17598)
29.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlığın merkez ve taşra
teşkilatı birimlerindeki engelli istihdamına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17599)
30.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizde organ nakli bekleyen
hastalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17600)
31.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, sağlık çalışanlarına yönelik
artan şiddet olaylarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17601)
32.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, GAP Eylem Planı kapsamındaki çalışmalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18873)
33.- İzmir Milletvekili
Rahmi Aşkın Türeli’nin, uyuşturucu maddelerin kullanımındaki artışa ve
uyuşturucuyla mücadele kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18874)
34.- İstanbul
Milletvekili Sabahat Akkiray’ın, Alevi köyleriyle ilgili bazı iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18875)
35.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Keçiören’de meydana gelen yangından zarar
gören aileye yapılan yardıma ve doğal gaz fiyatlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18881)
36.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’deki arazi toplulaştırmalarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18882)
37.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, 2-B arazilerinin rayiç bedellerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18883)
38.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, domuz gribi aşısı ile ilgili iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18884)
39.- Adana
Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, Suriyeli mülteciler için yapılan hizmet alımı
ve yapım ihalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18888)
40.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Türkiye-Suriye ilişkilerinin bozulmasının etkilerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18890)
41.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Mersin’in Erdemli ilçesinde meydana gelen sel
felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18892)
42.- Samsun
Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, şeker sanayisinde gerekli kadroların tahsisi
için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18893)
43.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, dershanelerin kapatılmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18894)
44.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, siyasi parti üyeliğine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18895)
45.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetlerine ait Esenboğa
Havalimanından kalkan üç adet nakliye uçağına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18896)
46.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, seçmen sayısına ve seçimlerin güvenliğine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18898)
47.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, Abdullah Öcalan’ın yakalanması olayı ile ilgili
bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18899)
48.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, dördüncü yargı paketine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/18902)
49.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/18904)
50.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından
gerçekleştirilen hizmet içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18905)
51.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında yangınla mücadele için yürütülen
çalışmalara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi
(7/18906)
52.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi
(7/18907)
53.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından
gerçekleştirilen hizmet içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/18908)
54.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Bakanlığın kreş desteği projesine ilişkin Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18928)
55.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Siirt’te kadına yönelik şiddet
vakalarına ve Bakanlığın müdahil olduğu bir davaya ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18929)
56.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan sözleşmeye
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18930)
57.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18931)
58.- Kars
Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, kadına yönelik şiddet veri tabanına ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18932)
59.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’teki il ve ilçe müdürlükleri
tarafından kiralanan araçlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18933)
60.- Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer’in, çocuk merkezlerinin kapatılacağı iddialarına
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18934)
61.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, eşinden şiddet gören bir kişiye ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18935)
62.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine ve Avrupalılık
kavramına ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/18936)
63.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine ilişkin Avrupa
Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/18937)
64.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/18938)
65.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18939)
66.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, kamudaki yerli malı kullanımına ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/18940)
67.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18941)
68.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18942)
69.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’teki il ve ilçe müdürlükleri
tarafından kiralanan araçlara ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18943)
70.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, kamuda çalışan tüm sözleşmeli
personelin kadroya alınması için yürütülen çalışmalara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18944)
71.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında haksız maaş alan kişilere
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18945)
72.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında sigortasız hizmetli
çalıştıran okullara kesilen cezalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18946)
73.- Mardin
Milletvekili Erol Dora’nın, çocuk işçiliğine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18947)
74.- Hakkâri
Milletvekili Adil Kurt’un, Adıyaman’da bir şirket tarafından işten çıkarılan
işçilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18948)
75.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Çelebi’nin, çocuk işçiliğine ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18949)
76.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, otuz yılın üzerinde kamu hizmeti olan
memurların emekli ikramiyelerinin iyileştirilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18950)
77.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, kamu çalışanlarının maaş sistemine ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18951)
78.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18952)
79.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18953)
80.- Van
Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’da istihdamla ilgili verilere ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18954)
81.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’teki İş ve İşçi Bulma Kurumu
müdürlükleri tarafından kiralanan araçlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18955)
82.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, kiralanan hizmet binalarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18956)
83.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, iki maden ocağında meydana gelen göçüklere ve
bu ocakların denetimine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18957)
84.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Ergene Havzasındaki kirliliğe ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18959)
85.- İstanbul
Milletvekili Sedef Küçük’ün, 2008-2013 yılları arasında İstanbul’da yapılan ÇED
başvurularına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18961)
86.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18962)
87.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18963)
88.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’teki il ve ilçe müdürlükleri
tarafından kiralanan araçlara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18964)
89.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki bir bölgenin
imar planında yapılan değişikliğe ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18965)
90.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Bakanlığın talimatıyla havaalanlarındaki VIP
salonlarından yararlanan yabancı uyruklu kişilere ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18968)
91.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18969)
92.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18970)
93.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, ikameti için kiralanan binaya ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18971)
94.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında ele geçirilen kaçak
şekere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18998)
95.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18999)
96.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19000)
97.- Mersin
Milletvekili Vahap Seçer’in, Suriye sınırından gerçekleşen kaçakçılığa ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/19001)
98.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, Hatay il kongresinde alınan güvenlik
tedbirlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19002)
99.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İstanbul’daki hava kirliliğine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19003)
100.- Ankara
Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan’ın, Ankara’da gece yarısından sonra toplu
taşıma hizmeti verilmemesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19004)
101.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesindeki bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19005)
102.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında vergilendirilen
e-ticaret işlem miktarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19007)
103.- İstanbul
Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun, kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli
idarelerde çalışanların aylık brüt ücretlerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19008)
104.- İstanbul
Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun, bireysel emeklilik ve şahıs sigorta
poliçelerinden yapılan vergi kesintilerinin iadesine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19009)
105.- Antalya Milletvekili
Mehmet Günal’ın, Antalya’da 2-B arazilerinin satışına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19011)
106.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, okulların ısınma sorununa ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19014)
107.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde
münhal kadrolara yapılan atamalarla ilgili bazı iddialara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19015)
108.- Kars
Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Konya’nın Karatay ilçesine bağlı bir köydeki
öğretmen açığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19016)
109.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, yurt dışında eğitim gören öğrencilerin
geri dönmeleri için yapılan çalışmalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19017)
110.- İstanbul
Milletvekili Sabahat Akkiray’ın, Niğde Milli Eğitim Müdürüyle ilgili bazı
iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19018)
111.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren temsil gideri
harcamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19019)
112.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında okullara atanan
hizmetli sayısına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19020)
113.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında kız çocuklarını
okula göndermediği tespit edilen ailelere ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19021)
114.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Bakanlık personeline ve personelin görevde
yükselme taleplerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19022)
115.- İstanbul
Milletvekili Fatma Nur Serter’in, Fatih Projesi kapsamında alınan avukatlık
hizmetine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19023)
116.- İstanbul
Milletvekili Fatma Nur Serter’in, bazı okullarda karma aşının iki kere
yapıldığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19024)
117.- Van
Milletvekili Aysel Tuğluk’un, Adıyaman’ın Tut ilçesinde bir köyün okul sorununa
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19025)
118.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin özür durumu yer
değişikliklerinde yaşanan sorunlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19026)
119.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel
Müdürlüğüne hizmet alımı yoluyla alınan avukatlara ödenen maaşlara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19027)
120.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, seçmeli ders ve kitap seçimi konularında
yapılacak çalışmalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19028)
121.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Bakanlık Merkez ve taşra teşkilatında şube
müdürlüğü kadrolarında vekaleten görev yapan öğretmen sayısına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19029)
122.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, atanması iptal edilen teknoloji ve tasarım
öğretmenlerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için yapılacak çalışmalara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19030)
123.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, norm kadro fazlası idarecilerin
mağduriyet-lerinin giderilmesine yönelik çalışmalara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19031)
124.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19032)
125.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19033)
126.- Van
Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’ın Erciş ilçesinde bir köydeki okulun tadilat
ihalesiyle ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19034)
127.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, İstanbul’da bir özel okul çalışanlarının ücretlerine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19035)
128.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin Yusufeli Barajının resmi adına ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19043)
129.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Trabzon’un Araklı ilçesinde bir köyün
su sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19044)
130.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19046)
131.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, trafik yoğunluğunun azaltılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19062)
132.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü
personelinin mesailerinin ödenmediği iddialarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/19063)
133.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Görele-Doğankent kara yolu projesine
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19064)
134.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19065)
135.- Samsun
Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, yurt içi eşya taşımacılığına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/19066)
136.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19067)
137.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’teki karayolları müdürlükleri
ve şeflikleri tarafından kiralanan araçlara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/19068)
138.- Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer’in, Tekirdağ’da yıkılan köprülere ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/19069)
139.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Ankara-Sivas-Erzincan hızlı tren hattına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/19070)
140.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Balıkesir’in Bigadiç ilçesine bağlı bir
köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19073)
141.- Muş
Milletvekili Demir Çelik’in, YÖK’e şikayet edildiği iddia edilen bir öğretim
görevlisine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19074)
142.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesindeki bir köyün içme
suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19078)
143.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesindeki bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19079)
144.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Hopa ilçesindeki bir köyün bazı
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19080)
145.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Hopa ilçesine bağlı bir köyün bazı
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19081)
146.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesindeki bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19082)
147.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, emniyet teşkilatına getirilen ikinci
şark hizmeti uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19083)
148.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, anıt ağaçlara ve bunların korunmasına ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/19084)
149.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Antak Kalesiyle ilgili çalışmalara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/19085)
150.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İstanbul’un Fatih ilçesinde kültür varlığı
olarak tescillenen bir mahallenin restorasyonu ile ilgili iddialara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/19086)
151.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, asansörlerin periyodik kontrollerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19087)
152.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İstanbul’un Fatih ilçesinde kültür varlığı
olarak tescillenen bir mahallenin restorasyonu ile ilgili iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19088)
153.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kaçak organ ticaretine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19089)
154.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında kaçak yolların yol
açtığı sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19090)
155.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara Metrosunda yaşanan arızalara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19091)
156.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında cezaevlerinden
firar edenlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19092)
157.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında eğitim kurumlarına
yönelik terör saldırılarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19093)
158.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2013 yılları arasında meydana gelen
yangınlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19094)
159.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Suriyeli mültecilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19096)
160.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki bir köyün yol,
kanalizasyon ve elektrik sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19097)
161.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki bir köyün yol,
kanalizasyon ve okul sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19098)
162.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19099)
163.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Siirt’te şüpheli bir şekilde hayatını
kaybeden bir kişiye ve kadına yönelik şiddet vakalarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19100)
164.- Hakkâri
Milletvekili Adil Kurt’un, Adıyaman’da işten çıkarılan işçilerin protestosuna
polis tarafından gerçekleştirilen müdahaleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19101)
165.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, Haydarpaşa Garı’ndaki reklam panolarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19102)
166.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, Manisa’da müşterek tapu uygulaması nedeniyle sorun
yaşanan köylere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19103)
167.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin STK’lara
kiraladığı taşınmazlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19104)
168.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesinin bir köyünün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19105)
169.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesinin bir köyünün içme
suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19106)
170.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, evsiz ve kimsesiz vatandaşların barınma sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19107)
171.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Ankara Kalkınma Ajansının yaptığı
bir duyuruya ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/19108)
172.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/19109)
173.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, KÖYDES Projesi kapsamında Bursa’da yapılan
yatırımlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19110)
174.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon ödemesi ile ilgili yapılan
sözleşmeye ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/19111)
175.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19113)
176.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19114)
177.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen hizmet
içi eğitim faaliyetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19115)
178.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’in Ahlat İlçesi Kaymakamlığı
tarafından kiralanan araçlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19116)
179.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’in Adilcevaz İlçesi
Kaymakamlığı tarafından kiralanan araçlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19117)
180.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesinde bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19120)
181.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesinde bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19121)
182.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Hopa ilçesinde bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19122)
183.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesinde bir köyün sulama
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19123)
184.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın, Suruç ilçesinde bir köyün bazı
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19124)
185.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde kaçırılan bir kişiye
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19125)
186.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bir köyün yol ve
kanalizasyon sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19126)
187.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Bigadiç ilçesinde bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19127)
188.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bir köyün
kanalizasyon ve elektrik sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19128)
189.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’de bir köyün yol sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19129)
190.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’de bir köyün yol sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19130)
191.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in İvrindi ilçesinde bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19131)
192.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’de bir köyün yol sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19132)
193.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’de bir köyün yol sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19133)
194.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Sinop’ta yaşanan olaylara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19134)
195.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Eskişehir’de yaşandığı iddia edilen bir olaya
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19135)
18 Nisan 2013 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER : Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Mine LÖK
BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 94’üncü Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri
beşer dakikadır, Hükûmetin bu konuşmalara cevap verme hakkı vardır.
Gündem dışı ilk
söz, üzüm üreticilerinin sorunları hakkında söz isteyen Manisa Milletvekili
Sayın Erkan Akçay’a aittir.
Buyurun Sayın
Akçay. (MHP sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, üzüm üreticilerinin
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
ERKAN AKÇAY
(Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzüm üreticilerinin
sorunlarıyla ilgili gündem dışı söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Manisa nüfusunun yüzde 41’i, yaklaşık 550 bin vatandaşımız
tarımda istihdam edilmektedir. Türkiye, çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde ve
ihracatında dünyada ilk sıradadır. Türkiye’deki kurutmalık üzümün yüzde 88’i,
sofralık üzümün yüzde 16’sı Manisa’da üretilmektedir. Manisa’da yaklaşık 100
bin aile geçimini üzümden sağlamaktadır. Manisalı için üzüm, ailenin geçimi,
gençlerin çeyizi, okuyan çocukların harçlığı ve rızkıdır. Çekirdeksiz kuru üzüm
ihracatından her yıl, ortalama 500 milyon dolar civarında döviz girdisi
sağlanmakta, sofralık üzümden de yaklaşık 100 milyon dolar civarında bir
ihracat gerçekleştirilmektedir.
Bağcılığın
gelişmesi, elde edilen ürünün taze ya da işlenmiş olarak iç ve dış pazarlarda
değerlendirilmesine bağlıdır. Çekirdeksiz üzümde rekolteye bağlı olarak
arz-talep dengesinin bozulması üreticileri ziyadesiyle mağdur etmektedir. Çiftçi,
maliyetinin altında ürün satmak zorunda kalmakta, bazen, üzümleri bağda
kalmaktadır. Bu nedenle, öncelikle üretim planlaması ve fiziki planlama
yapılması gerekmektedir ve alternatif tüketim imkânları geliştirilmelidir,
depolama sistemi kurulmalı ve depolama maliyeti desteklenmelidir.
Geçtiğimiz yıl
kuru üzümünü 4 lira 85 kuruştan satan Manisalı üzüm üreticileri, bu yıl 2 lira
50 kuruştan üzümlerini satmak zorunda kalmışlardır. Şimdi de fiyat 2 lira 70
kuruş-3 lira arasındadır. Bu nedenle, üzüm üretiminde oluşan arz fazlalıkları
konusunda alternatif tüketim imkânlarının geliştirilmesi bir mecburiyet hâline
gelmiştir. Tanıtma Fonu’ndan destek sağlanmalıdır, ilköğretim öğrencilerine ve
askerlerimize kuru üzüm dağıtılmalıdır. Kuru meyve üzerine çalışan işletmeler,
perakende tüketime yönelik ambalajlı üretim için teşvik edilmelidir.
Üzümdeki fiyat
dalgalanmalarını önlemek için çiftçilerden, ziraat odaları mensuplarından,
ticaret borsalarından, ihracatçılardan oluşan bir üzüm müdahale kurumu mutlaka
kurulmalıdır.
Üzümün serbest
piyasada gerçek fiyatının oluşabilmesi için ihtisas borsaları oluşturulmalı ya
da mevcut borsalara işlerlik kazandırılmalıdır, hâlihazırdaki ticaret borsaları
da tescil kurumu olmaktan kurtarılmalıdır.
Buradan Hükûmete
seslenmek istiyorum: “Havza bazlı üretim” dediniz. “Gediz havzasında
çekirdeksiz kuru üzüm desteklenecek.” dediniz, toplantılar yaptınız, ne oldu?
Hiçbir şey olmadı, maalesef dağ fare doğurdu. Fiziki planlama vadettiniz,
yapmadınız. “Üretim planlaması” dediniz, yapmadınız. Üretimde üretim planlaması
için, beş yıl önce içinde TARİŞ Üzüm Birliği yöneticilerinin de yer aldığı üzüm
komiteleri kuruldu ve şimdi de öğreniyoruz ki bu komiteler lağvedilmiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti üzüm için hiçbir adım atmamıştır, eğer
“attı” diyen varsa, buyurun burada veya başka platformlarda konuşalım,
tartışalım.
TEKEL’in
özelleşmesi ve TARİŞ’in piyasayı regüle edecek alım yapmaması sonucu
çekirdeksiz kuru üzüm fiyatları girdi maliyetlerinin ve enflasyon artışının
gerisinde kalmaktadır. Dolayısıyla, üzüm fiyatlarının en geç ağustos ayı
başında açıklanması gerekmektedir.
Üzüm eğer ezkaza
para ederse iktidar atıp tutuyor, eğer üzüm para etmezse AKP yetkilileri ve
milletvekilleri deyim yerindeyse tam siper oluyor, borsadaki ilk üzüm
törenlerinde dahi göremiyoruz, hatta bazı AKP Manisa milletvekilleri, en son
üzüm açılış sezonunda “Bu sene üzümü 3,5 liranın altında kimse satmasın, fiyat
bunun altına düşerse gelin bizi bulun.” demişlerdi. Çiftçiler de bunlara
inandılar, üzümlerini beklettiler ancak üzüm 2,5 liranın altına inmiştir.
Aylarca o seviyede kaldı. “Üzümü 3,5 liranın altında satmayın.” diyenler,
ortadan kaybolmuştur.
Bu düşüncelerle
muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Akçay.
Gündem dışı
ikinci söz, Turizm Haftası münasebetiyle söz isteyen Mardin Milletvekili Gönül
Bekin Şahkulubey’e aittir.
Buyurun Sayın
Şahkulubey. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
2.- Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey’in, Turizm
Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması
GÖNÜL BEKİN
ŞAHKULUBEY (Mardin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Turizm Haftası
dolayısıyla söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle çok değerli heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bu hafta, aynı
zamanda Kutlu Doğum Haftası. Peygamber efendimizin doğumunun 1.442’nci yıl
dönümünü bu vesileyle bir kez daha kutluyor ve hayırlara vesile olmasını
diliyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; turizm alanında başlattığımız yatırım hamlelerini 2002
yılından sonra arttırarak ülkemizin dünya turizminde söz sahibi ülkeler arasına
girmesini sağladık. Türkiye, uluslararası turizm pazarında gerek turizm
gelirleri gerekse turist sayısı bakımından ilk 10 ülke içerisinde yer almayı
başarmıştır. Hükûmet olarak yaptığımız yatırımlar ve tanıtımlar neticesinde
turizm gelirlerimiz artmıştır. 2002 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı 13
milyonken, 2012 yılında 37 milyona yaklaşmıştır. 2002 yılında 12 milyar dolar
olan turizm gelirleri 2012 yılında 29 milyar dolara yükselmiştir. AK PARTİ
olarak sürdürülebilir turizm yaklaşımını benimsiyoruz. Bu bağlamda, Türkiye’nin
2023 yılına kadar uluslararası pazarda turist sayısı ve turizm gelirleri
bakımından ilk 5 ülke arasında yer almasını ve turizmde de ülkemizi
uluslararası bir marka hâline getirmeyi hedefliyoruz.
Turizm, ülkemiz
ve Mardin için de büyük bir potansiyeldir. Ülkemize yapılan yatırımlardan
Mardin ilimiz de gereken payı almış olur. 2000’li yıllardan itibaren ivme
kazanan turizm her geçen yıl gelişim göstermektedir. Öyle ki 2002 yılında gelen
ve konaklayan konuk sayımız 24.600 iken, 2011 yılında 161.096’ya ulaşmıştır.
2004 yılında il ve ilçelerde bulunan yatak sayısı 161 iken, 2012 yılında il ve
ilçelerde bulunan yatak sayısı 4.391 olmuştur.
Mardin, tarihî ve
doğal yapıları ile kültür turizminin cazibe merkezleri arasına girmiştir. Otuz
medeniyetin izlerini içinde barındıran, Yontma Taş Devri’nden başlayarak
günümüze kadar dillerin ve dinlerin buluştuğu tarihî kent olma özelliğiyle
görülmeye değer illerimizden birisidir. Ayrıca, Peygamberimiz Hazreti
Muhammed’in ayak izinin bulunduğu Hatuniye Medresesi, Süryani Ortodoks
cemaatinin ilk yurdu sayılan Deyrulzafaran Manastırı ve Yezidilerin Midyat
köylerindeki tapınakları inanç turizmi açısından da önemli bir yere sahiptir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; son yıllarda sadece ülkemizin değil tüm dünyanın
ilgisini çekmeye başlayan Mardin, tarihî ve kültürel yapısıyla UNESCO’nun Dünya
Miras Listesi’ne girmeye adaydır. İlimiz merkez ve ilçelerinde Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce tescil edilmiş olan 665 adet
binamız mevcuttur. Bu kapsamda, Mardin’de yüzyılın Tarihî Dönüşüm Projesi’ni
başlattık. Tarihî Dönüşüm Projesi kapsamında, ilk olarak, Mardin’i yüz yıl
öncesi hâline dönüştürmek için, sit alanı içinde bugüne kadar betonarme olarak
inşa edilmiş ve görüntü kirliliği oluşturan 19 adet kamu binası ve 100
civarında özel mülkiyet olan binada kamulaştırma yoluyla yıkımlar
gerçekleştirdik. Kentsel sit alanı içinde 570 adet betonarme yapının tamamını,
860 adet yapıda ise betonarme eklentileri yıkmayı planlıyoruz. Tarihî Dönüşüm
Projesi ile Mardin, yüz yıl önceki tarihî dokusuna kavuşacaktır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ezanların çanlarla kardeşçe yankılandığı bu
medeniyetler şehrini görmek, hoşgörü iklimini yaşamak, gümüşe ve taşa hayat
veren ustaların ellerinden çıkan Kasımiye Medresesi’nden, Postane Binası’ndan,
Zinciriye Medresesi’nden, Şehidiye Camisi Medresesi’nin tepesinden, Marangozlar
Kahvehanesi’nden Mezotopamya Ovası’nı kocaman bir denize çeviren o mavi karanlığı
görmek, gece Kale’nin aydınlatılmasıyla âdeta usta bir kuyumcunun elinden
çıkmış şık bir gerdanlığı anımsatan pırıltısını görmek ve daha birçok güzelliği
yaşamak için sizleri Mardin’e davet ederken Turizm Hafta’mızın tüm
turizmcilerimize bol kazançlı ve güzel bir sezon getirmesi dileklerimle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Şahkulubey.
Gündem dışı
üçüncü söz, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle söz isteyen İstanbul Milletvekili
Sayın İhsan Özkes’e aittir.
Buyurun Sayın
Özkes. (CHP sıralarından alkışlar)
3.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, Kutlu Doğum
Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması
İHSAN ÖZKES
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kutlu Doğum Haftası
münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Ülkemizin ve tüm
İslam dünyasının Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in kutlu doğumunun
1.442’nci yıl dönümünü tebrik ediyorum.
Sayın
milletvekilleri, Hazreti Muhammed bu dünyaya fakir geldi, fakir gitti. Miras
bırakacak bir serveti yoktu. Geriye ne bir dinar ne de bir dirhem bıraktı. Daha
hayatta iken Hicaz, Yemen, tüm Arap Yarımadası, Şam ve Irak sınırlarına kadar
fethedilmişti. Nice ganimetler, haraçlar, cizyeler, zekâtlar toplandı. Nice
hükümdarlar türlü türlü hediyeler gönderdi. Hiçbirini kendisinde tutmadı,
tamamını halka harcadı. Kendisi fakir yaşadı ama halkını zenginleştirdi. El
değirmeni ile buğday öğütmekten, kuyudan su çekerek eve taşımaktan elleri
nasırlaşan ve halsiz düşen Hazreti Fatıma devlet hazinesinden talepte bulundu.
Hazreti Muhammed “Kızım, yoksulların ve yetimlerin durumu daha kötü. Onların
senden daha fazla hakkı var.” diyerek bu talebi uygun bulmadı. Çünkü Hazreti
Muhammed, yöneticilerin kendi ailesinden daha önce halkını düşünmesini istedi.
Değerli
milletvekilleri, Hazreti Muhammed’in boğazından kul hakkı asla geçmedi. Kul
hakkına Allah’ın bile karışmayacağını söyledi. “Ey insanlar, eğer birinizin
sırtına vurmuşsam, işte sırtım, gelsin, sırtıma vursun. Şayet birinize hakaret
etmiş veya onurunu incitmişsem, işte, karşılık verebilmesi için şerefim ve
haysiyetim. Eğer birinin malını almışsam, işte malım, gelsin, alsın. Gerçek şu
ki: Benim yanımda sizin en onurlunuz, en şerefliniz, şayet hakkı varsa, hakkını
isteyip alandır.” buyurmuştur. Malını, canını, ırzını, namusunu, haysiyetini ve
onurunu korurken, savunurken ölen kimsenin “şehit” olacağını buyurmuştur. Bu
nedenledir ki, Hazreti Ali: “Haksızlık karşısında eğilirseniz, önce hakkınızı
kaybedersiniz sonra da şerefinizi kaybedersiniz.” demiştir. Hazreti Ömer de:
“Analarının hür olarak doğurduğu insanlar köleleştirilemez.” demiştir.
Değerli
milletvekilleri, Hazreti Muhammed, kula kulluğu kaldıran yüce dinimizin Yüce
Peygamberidir. İnsanların yalnızca Allah’a kul olmalarını istemiştir; Allah’tan
başkasına eğilip bükülmelerini, yağcılık ve yaltaklık yapmalarını ise
yasaklamıştır. “Kim, huzurunda insanların saf saf dikilip durmalarından
hoşlanırsa cehennemdeki ateşten yerine hazırlansın.” buyurmuştur. Kendisinden
nasihat isteyen kimseye “Kızma, öfkelenme.” diye birkaç defa tekrarlamıştır.
Yine, “Kim yakınını, ondan daha üstününü bulabildiği hâlde, sırf kendisine
duyduğu sevgiden dolayı bir göreve getirirse cennetin kokusunu duyamaz.”
buyurmuştur. Birisinin imansız olduğuna dair hüküm veren bir kişiyi, Sevgili
Peygamberimiz “Bunu nasıl söylersin, kalbini mi yarıp baktın?” diye
azarlamıştır.
Değerli
milletvekilleri, bin dört yüz yıl önce Hazreti Muhammed bir karar aldığında o
günün insanları “Bu, size Allah’ın emri mi, yoksa kendi fikriniz mi?” diye
sorabiliyorlardı. Eğer “Benim görüşüm.” derse, bu defa “Sizin görüşünüzün
şöyle, şöyle mahzurları var, görüşünüz yanlıştır, şöyle, şöyle olsa daha
iyidir.” diyebiliyorlardı. Hazreti Muhammed de genellikle kendi görüşünden vazgeçip
yapılan bu önerileri uygulardı.
Teşekkür ederim.
Saygılarımla.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkürler Sayın Özkes.
Gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın Genel
Kurula sunuşları vardır.
ÖZCAN YENİÇERİ
(Ankara) – İç Tüzük 60’a göre söz talebimiz vardı Sayın Başkan.
BAŞKAN – Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup bilgilerinize
sunacağım:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Sırbistan
Ulusal Meclis Başkanı Nebojsa Stefanoviç ve Bosna-Hersek Temsilciler Meclisi
Başkanı Bozo Ljubiç’in vaki davetlerine icabet etmek üzere Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in beraberinde bir Parlamento heyetiyle 14-15 Nisan
2013 tarihlerinde Sırbistan’a ve 15-16 Nisan 2013 tarihlerinde Bosna-Hersek’e
resmî bir ziyarette bulunması Genel Kurulun 29/3/2013 tarihli 85’inci
Birleşiminde kabul edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi heyetini oluşturmak
üzere siyasi parti gruplarının bildirmiş olduğu isimlere ilişkin tezkeresi
(3/1205)
Sayı :
83924060-150.02.02-119123 17/04/2013
Konu: TBMM Başkanının Sırbistan ve
Bosna-Hersek ziyareti
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in, Sırbistan
Ulusal Meclis Başkanı Nebojsa Stefanoviç ve Bosna-Hersek Temsilciler Meclisi
Başkanı Bozo Ljubiç’in vaki davetlerine icabet etmek üzere, beraberinde bir
Parlamento heyetiyle 14-15 Nisan 2013 tarihlerinde Sırbistan’a ve 15-16 Nisan
2013 tarihlerinde Bosna-Hersek’e resmî ziyarette bulunması TBMM Genel Kurulunun
29 Mart 2013 tarih ve 85’inci Birleşiminde kabul edilmiştir.
Anılan kanunun 2’nci maddesi uyarınca, heyetimizi oluşturmak üzere
siyasi parti gruplarınca bildirilen isimler Genel Kurulun bilgisine sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
Adı Soyadı Seçim
Çevresi
1) Seyit Sertçelik Ankara
2) Zühal Topcu Ankara
3) Muhammet Bilal Macit İstanbul
4) Turgut Dibek Kırklareli
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Meclis araştırması açılmasına dair üç önerge vardır, okutuyorum:
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Burdur Milletvekili Ramazan
Kerim Özkan ve 32 milletvekilinin, çiftçilerin kredi sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/591)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
2010/745 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla verilen ve “sıfır faizli
kredi” diye adlandırılan hayvancılık kredilerinin 2011 yılı sonu itibarıyla 6,2
milyar TL'ye ulaştığı açıklanmıştır.
Tarımsal kredi hacminin hiç de alışık olunmadığı şekilde, bu
şekilde olağan dışı artmış olması bazı kuşkuları da birlikte getirmektedir. Bu
kuşkular arasında çiftçilerin en azından bir kısmının bu kredileri ödemekte
sıkıntı çekeceği, hatta ödeyemeyerek takibe düşeceği olasıdır. Kredi borcunu
ödeyemeyerek takibe düşen çiftçilerin bir kısmının da yaşamış olduğu ekonomik
sıkıntılar nedeniyle bu kredileri geri ödeyemeyeceği, yıllardan beri sahip olup
ipotek olarak gösterdiği topraklarını elden çıkarmak zorunda kalacakları da net
olarak görünen gerçektir.
Bu bağlamda, yabancı sermayeli bankaların 2002'de kullandırdığı
toplam kredi tutarı sadece 9 milyon 122 bin TL iken, 2011 yılında Eylül ayı
itibarıyla kullandırmış olduğu toplam kredi 2 milyar 854 milyon liradır. Bu
durumda, bu bankaların kredi borçlarını ödeyemeyen çiftçilerin topraklarını ele
geçireceği kuşkusunu ciddi boyutta gündeme getirmekte, kamuoyunu rahatsız
etmektedir.
Ayrıca, Bankacılık Yasası'nın 57’nci maddesine dayanılarak
bankalar, alacaklarından dolayı edinmek zorunda kaldıkları varlıkları edinme
gününden üç yıl içinde elden çıkarmak zorundadırlar. Bu elden çıkarma konusunda
da kendi vatandaşlarına öncelik tanımalarının doğal olması dolayısıyla ülke
topraklarının yabancı ülke vatandaşlarının eline geçmesi olasıdır.
Yabancı sermayeli bazı bankaların en fazla ilgilendiği ve kredi
vermek için yarıştığı alan tarımsal kredilerdir. Çiftçiyi, üreticiyi medya
aracılığıyla rakamlarla kandırarak hatta kredi kartıyla ödeme kolaylığı bile
sağlayarak her türlü kozu kullanmaktadırlar. Zaten çaresiz olan mağdur
üreticilerimiz de bu tuzağa düşmektedirler.
BDDK'nın, üretici, çiftçi ve köylüyü yabancı sermayeli bu bankalar
tarafından düşürüldükleri mağduriyeti giderecek, ayrıca ülke topraklarının bu
senaryo ile yabancıların eline geçmesini önleyecek tedbirleri alması
gereklidir. Bugüne dek yabancı sermayeli bankalarca takipte olan ödenmemiş
kredi borcunun miktarı, kaç kişinin bu mağduriyette olduğu belirlenmelidir. Bu
bankalar ilgili bakanlık ve kuruluşlarca sıkı denetime tutulmalı ve verilen bu
krediler doğrultusunda derinlemesine araştırmalarda bulunulmalıdır.
Ayrıca, devlet destekli sıfır faizli kredi ile hayvancılık
yatırımı yapan bir kesim girişimcilere, tüm şartları yerine getirmelerine,
hatta kredilerinin onaylanmasına karşılık banka, sıfır faizli kredilere
başvurunun fazla olması nedeniyle kaynağı yetersiz kaldığından başvuruları 2011
yılı Ağustos ayından itibaren değerlendirememiştir. Bu durum, kullanacağı
krediye güvenerek yatırıma başlayan üreticilerimizi oldukça mağdur etmiştir.
Banka yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, bu kredilerin onaylanmasına
rağmen nakit sıkıntısı içinde oldukları ve kaynak yetersizliği nedeniyle
ödenemediğini ancak bu kredilerin 2012 yılı içerisinde ödeneceğini
belirtmişlerdir.
Çiftçilerimiz, 2011 yılı Ağustos ayından bu yana düşük faizli
kredi kullanabilmek için beklemektedir. Bakanlar Kurulu kararı ile TC Ziraat
Bankasına bu krediyi ödeme yetkisi verilirken bankanın talebin fazla
olabileceği düşüncesiyle nakit sıkıntısı ve kaynak yetersizliği içine
girebileceği düşünülmemiştir.
Böyle bir kredi imkânı sağlanırken “Kaynak yok.” diyerek ya da
prosedür değiştirerek, devletine güvenen çiftçi ve diğer girişimciler yarı
yolda bırakılmış ve bu çifte standart uygulama vatandaşın devlete olan güvenini
sarsmıştır.
Ayrıca, 2012 yılında kullandırılacak kredilerde yıllık yüzde 3
komisyon, ayrıca her yıl için de yüzde 1,5 komisyon ödenmesi istenmektedir.
Ayrıca, kredinin geri ödemesinin yedi yıl yerine altı yıla çekileceği
yetkililerce açıklanmaktadır.
Bu anılan durumlar karşısında üreticiyi korumak ve birtakım haksız
uygulamaları önleyerek ülke tarımını güçlendirmek adına idari ve kurumsal,
yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla İç Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri
gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
1) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
2) Hurşit Güneş (Kocaeli)
3) Ali Serindağ (Gaziantep)
4) Haydar Akar (Kocaeli)
5) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
6) Emre Köprülü (Tekirdağ)
7) Hülya Güven (İzmir)
8) Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
9) Mehmet S. Kesimoğlu (Kırklareli)
10) Kemal Değirmendereli (Edirne)
11) Levent Gök (Ankara)
12) Hasan Akgöl (Hatay)
13) Mehmet Şevki Kulkuloğlu (Kayseri)
14) Osman Aydın (Aydın)
15) Recep Gürkan (Edirne)
16) Ayşe Nedret Akova (Balıkesir)
17) Musa Çam (İzmir)
18) Nurettin Demir (Muğla)
19) Selahattin Karaahmetoğlu (Giresun)
20) Bülent Tezcan (Aydın)
21) Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
22) Mahmut Tanal (İstanbul)
23) Namık Havutça (Balıkesir)
24) İhsan Özkes (İstanbul)
25) Muharrem Işık (Erzincan)
26) Salih Fırat (Adıyaman)
27) Haluk Ahmet Gümüş (Balıkesir)
28) Mehmet Şeker (Gaziantep)
29) Gürkut Acar (Antalya)
30) Sedef Küçük (İstanbul)
31) Ali Demirçalı (Adana)
32) Aylin Nazlıaka (Ankara)
33) Doğan Şafak (Niğde)
2.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu ve 21 milletvekilinin, tüketicilerin korunması konusunda ortaya
çıkan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/592)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde tüketicilerin korunması konusunda ortaya çıkan
sorunların araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İç Tüzük’ünün 104 ve 105’inci maddesi uyarınca
Meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ve talep ederiz.
1) Mesut Dedeoğlu (Kahramanmaraş)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Enver Erdem (Elâzığ)
4) Ali Öz (Mersin)
5) Emin Çınar (Kastamonu)
6) Seyfettin Yılmaz (Adana)
7) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
8) Muharrem Varlı (Adana)
9) Celal Adan (İstanbul)
10) Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
11) Sümer Oral (Manisa)
12) Ahmet Duran Bulut (Balıkesir)
13) Bahattin Şeker (Bilecik)
14) Münir Kutluata (Sakarya)
15) Mustafa Kalaycı (Konya)
16) Alim Işık (Kütahya)
17) Cemalettin Şimşek (Samsun)
18) D. Ali Torlak (İstanbul)
19) Ruhsar Demirel (Eskişehir)
20) Mehmet Erdoğan (Muğla)
21) Koray Aydın (Trabzon)
22) Hasan Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye)
Gerekçe:
Tüketicinin korunması, ürün ve hizmetlerin serbest dolaşımıyla
birlikte tüm dünyanın ortak sorunu ve görevi hâline gelmiştir. Yaşam kalitesini
yükseltmek ve ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla, ülkemizde de tüm dünya
ülkelerinde olduğu gibi 1995 yılından itibaren tüketicilerin korunması amacıyla
çeşitli düzenlemelere gidilmiştir.
Tüketicinin sağlığının korunması, güvenliğinin sağlanması ve
ekonomik çıkarlarının temin edilmesi amacıyla yapılan düzenlemeler, ne yazık ki
ülkemizde tam anlamıyla yerini bulamamıştır. Tüketici sağlığının korunması tüm
dünyada ön koşul olmasına rağmen, ülkemizde bu konuda çok büyük eksikler
bulunmaktadır.
Yapılan denetimlerde insan sağlığına uygun olmayan gıda ürünlerine
ve yiyecek-içeceklere sık sık rastlanmaktadır. Tüketiciler, piyasada satışa
sunulan üretim tarihi geçmiş ürünlerden tutun da boyalı gıda maddelerinden
oluşan pek çok ürünle sürekli olarak karşı karşıya kalmaktadır.
Tüketici politikaları konusunda yapılan en önemli düzenlemelerden
bir diğeri de tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması amacıyla yapılan
düzenlemelerdir. Bu kapsamda yapılan düzenlemelerle, üretim hatalarından,
yanıltıcı reklamlardan ve hileli ticaretten tüketicilerin korunması
hedeflenmektedir. Bu düzenleme, aynı zamanda tüketiciye tazmin hakkı getiren
bir düzenlemedir.
Yapılan düzenlemeler bir yana, ülkemizde tüketicilerin ekonomik
çıkarlarının korunması konusunda da çok önemli eksikler bulunmaktadır. 2011
yılında ülkemizde tüketiciler konusunda yaşanan sorunlar arasında mal ve hizmet
kaynaklı sorunlar neredeyse birinci sırada yer almaktadır. Ülkemiz, 2010
yılında ve önceki yıllarda da benzer sorunları yaşamıştır.
Bugün, tüketici haklarının korunması konusunda ülkemizde en büyük
mücadeleyi tüketici örgütleri vermektedir. Bu örgütler de kamu kurum ve
kuruluşları tarafından maalesef desteksiz bırakılmıştır. Tüketici bilinci
artırılmalı ve ticari işletmelerin tek yanlı uygulamalarına son verilmelidir.
Ülkemizde aynı marka ürün beş ayrı yerde beş ayrı fiyattan
tüketiciye satılırken ayıplı ürünler konusunda, satıcı firma, ürünü geri alıp
ücretini tüketiciye ödemek yerine, genellikle ürünün yerine başka ürün verme
yoluna gitmektedir. Satıcı firma, ayıplı malı geri almamak için her türlü
zorluğu çıkarmaktadır.
Ülkemizde tüketiciyi yanıltıcı reklamlara karşı daha yeni yeni
düzenlemelere gidilmektedir. Pek çok, özellikle de bazı elektrik ve elektronik
ürünler konusunda yaygın bir servis ağı ülkemizde henüz mevcut değildir.
Tüketici, ayıplı mal ve hizmetler konusunda büyük sıkıntı
çekmektedir. Ülkemizde en yaygın olarak kullanılan cep telefonu konusunda
büyükşehirlerde bile tek merkezde tüketiciye servis hizmeti verilmektedir. Bu
durum, ülkemizde tüketici haklarının hangi konumda olduğunu iyice gözler önüne
sermektedir.
Bu nedenle, ülkemizde tüketicilerin korunması konusunda ortaya
çıkan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İç Tüzük’ünün 104 ve 105’inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırma komisyonu kurulması yerinde olacaktır.
3.- Kırklareli Milletvekili Turgut
Dibek ve 21 milletvekilinin, öğrencilerin yurt sorunları ile yükseköğretim
yurtlarının denetlenmesine ilişkin sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/593)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu ülkemizde eğitim görmekte
olan yükseköğretim gençliğine hizmet eden ve onların barınma, yeme ve burs
ihtiyaçlarını karşılamak üzere Anayasa ile devlete ait olduğu bildirilen bu
görevlerin yerine getirilmesi için 22 Ağustos 1961 tarihinde yürürlüğe giren
351 sayılı Kanun ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu kurulmuştur.
Kurum, başlangıçta Millî Eğitim Bakanlığının denetiminde iken bu
denetim 6 Şubat 1970 tarihli Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi gereğince Gençlik ve
Spor Bakanlığına devredilmiş, daha sonra 13/12/1983 tarihli Resmî Gazete’de
yayımlanan 179 sayılı KHK'nin 52/b maddesi ile Millî Eğitim Bakanlığının bağlı
kuruluşu 4/5/2009 tarih ve 27218 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Cumhurbaşkanının onayı ile Başbakanlığa bağlı kuruluş hâline getirilmiş,
10/12/2010 tarih ve 27781 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6082 sayılı Kanun
ile Başbakanlığa bağlanmış, bilahare 8/7/2011 tarihli ve 27988 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi gereğince de Gençlik ve Spor
Bakanlığı ile ilgilendirilmiştir.
Kurum 20 bölge müdürlüğüne bağlı 81 il, 128 ilçede ve Lefke'de
bulunan toplam 305 yurtta 267.960 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir.
Yükseköğretimdeki öğrencilerin sayıları göz önüne alındığında 305
yurdun çok yetersiz olduğu açıktır. Bu açık nedeniyle özel yurtlar kurulmaya
başlanmıştır. Bu özel yurtlar her ne kadar en başlarda sayı olarak az gibi
görünseler de zaman içerisinde artan ihtiyacı karşılamak için çoğalmışlar,
sadece İstanbul’da Kredi Yurtlar Kurumunun öğrenci yurdu sayısı kadar
olmuşlardır. Özel yurtların imkânlarına bakıldığında, birçok yerde Kredi
Yurtlar Kurumu yurtlarından çok daha fazla imkân sunuyor olarak görünseler de
kurumumuzun aldığı aylık ücret ve yaptığı yemek yardımına bakıldığında özel
yurt fiyatlarının fahiş fiyatlar olduğu açıktır.
Ülkemizde yeteri kadar devlet yurdu olmadığı için ortaya çıkan
özel yurtlar ne fiyat konusunda ne de hizmet konusunda yeterli derecede denetim
altında tutulmamaktadırlar.
Özel yurtların denetimi Millî Eğitim Bakanlığında olup yönetmelik
incelendiğinde denetimin nasıl ve ne şartlarda yapıldığı, daha doğrusu
yapılamadığı açıktır. Burada en önemli husus cemaatler tarafından kurulan,
işletilen ve denetlenmeyen özel yurtlardır. Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtları on
beş günde bir bölge müdürlükleri tarafından ve ayrıca periyodik olarak il
sağlık müdürlüğü ekipleri tarafından sürekli denetim altında tutulurken denetim
hakkı MEB'de olan özel yurtların denetimi yılda 2 kez ve isteğe bağlı olarak
gerçekleştirilmektedir. Bu ise çok sakıncalı bir durumdur. Özel yurtlar
yasalara açıkça aykırı olmasına rağmen öğrencilere yıllık senetler imzalatmakta
ve öğrenciler bir kere daha mağdur olmaktadır.
Ailesi başka illerde olup üniversite okumaya çalışan, maddi
olanaksızlıklar yüzünden hayatını zor idame ettiren, harç adı altında
üniversitelere haraç veren öğrenciler özel yurtlar tarafından da sömürülmekte
ve hiçbir suretle bu yurtların öğrencilerden aldıkları ücretler
denetlenmemektedir.
Kredi ve Yurtlar Kurumunun yeterince yurt yapmaması, özel
yurtların yüksek ücretleri öğrencileri cemaat yurtlarına itmektedir.
Öğrencilerin yurt sorunlarının ve yükseköğretim yurtlarının
denetlenmemesi nedeniyle ortaya çıkan sorunların tespiti, ortaya çıkarılması ve
çözümlenmesi amacı ile Anayasa’mızın 98. maddesi, İç Tüzük’ümüzün 104. ve 105.
maddeleri gereğince bir araştırma komisyonu kurularak konunun tüm boyutlarıyla
araştırılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1) Turgut Dibek (Kırklareli)
2) Aylin Nazlıaka (Ankara)
3) Sakine Öz (Manisa)
4) Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
5) Hülya Güven (İzmir)
6) Ayşe Nedret Akova (Balıkesir)
7) Recep Gürkan (Edirne)
8) Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
9) Kadir Gökmen Öğüt (İstanbul)
10) Mahmut Tanal (İstanbul)
11) Doğan Şafak (Niğde)
12) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
13) Gürkut Acar (Antalya)
14) Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
15) Aytuğ Atıcı (Mersin)
16) Haluk Eyidoğan (İstanbul)
17) Alaattin Yüksel (İzmir)
18) Refik Eryılmaz (Hatay)
19) Mehmet S. Kesimoğlu (Kırklareli)
20) Bülent Tezcan (Aydın)
21) Ahmet İhsan Kalkavan (Samsun)
22) Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Şimdi sisteme giren arkadaşlarımız var, sırasıyla söz vereceğim.
Sayın Öğüt…
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Kadir
Gökmen Öğüt’ün, köy enstitülerinin kurucusu Hasan Âli Yücel’i ve cumhuriyetçi
arkadaşlarını saygıyla andığına ve alışveriş merkezlerinin artışı nedeniyle
mahalle esnafının büyük darbe aldığına ilişkin açıklaması
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Köy enstitüleri tamamen Türkiye’ye özgü olan eğitim projesi olup
Anadolu’nun okulsuz ve öğretmensiz olduğu gerçeği göz önüne alınarak kurulmuş
okullardır. Üstlendiği görev ile dünyaya örnek bir eğitim ve öğretim
sistemidir. Okuma yazma bileni dahi olmayan köylerin aydınlanması ve kalkınması
için kurulmuş bu okullarda nice aydın insanlar yetişmiş ve öğretimin artmasına,
köyden kente göçün engellenmesine sebep olmuşlardır. Köy enstitülerinin kurucusu
Hasan Âli Yücel ve cumhuriyetçi arkadaşlarını saygıyla anıyorum.
Yine, alışveriş merkezleri sayısında ülke genelinde, özellikle de
İstanbul’da son yıllarda büyük bir artış söz konusu. Sadece İstanbul’un
Bakırköy ilçesinde 11 tane AVM bulunuyor. Araştırmalara göre bu sayı 11 dünya
ülkesini de geride bırakmış durumda. Bire bir görüştüğüm esnafın en büyük
şikâyeti bu AVM’ler ve marketlerdir. Özellikle mahalle esnafı büyük darbe
almıştır. Adımbaşı AVM açılışının önüne geçilmesi, buna bir sınır getirilmesi gerektiğini
düşünüyorum. Yeni açılacak AVM’lerin şehir dışına çıkarılmaları ya da en
azından haftanın bir günü tamamen kapatılması gündeme gelmelidir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Öğüt.
Sayın Kaplan…
2.- Kocaeli Milletvekili Mehmet
Hilal Kaplan’ın, sağlıkta şiddet konusuna ilişkin açıklaması
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Dün, sağlık çalışanları, kendilerine yönelik artan şiddet
olaylarının son bulması ve güvenceli ortamda çalışmak için Türkiye’nin çeşitli
illerinde ve hastanelerinde basın açıklamaları ve yürüyüşler yaptılar. Ne
yazıktır ki şiddeti protesto ederken yine özel güvenlik ve kolluk kuvvetlerinin
şiddeti ve baskısıyla karşı karşıya kaldılar. Sağlık Bakanının şu ifadeleri
vardı hafızalarda: “Sağlık çalışanlarına fiske vurdurmam.” diyen Bakanı sözünü
tutmaya çağırıyorum.
Yine, dünkü açıklamalarda Ankara Tabip Odası yöneticisinin şu
sözleri ibret verici: “Bizi gelir kaybı tehdidiyle, bizi sürgün tehdidiyle,
bizi ölüm korkusuyla, dayak yemek korkusuyla çalıştırıyorlar.” İlgililere
duyurulur.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Kaplan.
Sayın Dedeoğlu…
3.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu’nun, Kahramanmaraş’ın ilçe ve köylerindeki yol problemine
ilişkin açıklaması
MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Kahramanmaraş’ımızın, ilçelerinde olsun, merkeze bağlı köylerinde
olsun birçok yol problemi var. Bunların en yakınındaki, Kahramanmaraş’ımıza
bağlı Dereli köyümüz. Maalesef bu köyümüzün yolları stabilize bile değil.
Bununla beraber, bu köyümüze günde sadece bir saat olmak kaydı ile su
verilebiliyor. Yürekler acısı bir şey tabii ki bu. Ulaştırma Bakanımız da şu
anda burada. Kahramanmaraş’ımızın Göksun yolu, Gaziantep yolu ve Adana yolu
maalesef yıllardan beri bitirilemedi. Hatta, Adana yoluyla Gaziantep yolumuzda
yol yapımına bile başlanmadı. Burada onlarca vatandaşımız yollar bozuk
olduğundan dolayı vefat etti. Bunun sorumlusu kimdir?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Dedeoğlu.
Sayın Ekşi…
4.- İstanbul Milletvekili Osman
Oktay Ekşi’nin, çeşitli devlet dairelerinin tabelalarından “Türkiye
Cumhuriyeti” remzinin çıkarıldığına, bazı resmî İnternet sitelerinden Büyük
Atatürk’ün resminin kaldırıldığına dair haberlere ve bu konuda Hükûmet adına
bakanlardan bilgi almak istediğine ilişkin açıklaması
OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) – Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.
Bir süredir gazetelerde kamuoyunu işgal eden bir konu var:
“Türkiye Cumhuriyeti” remzinin çeşitli devlet dairelerinin tabelalarından
çıkartıldığına ve bazı resmî İnternet sitelerinden de Büyük Atatürk’ün resminin
kaldırıldığına dair haberlerden söz ediyorum. Burada 3 Sayın Bakanımız Hükûmeti
temsilen bulunmaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarını hem Büyük
Atatürk’ün resminin İnternet sitelerinde, resmî sitelerde bulunmasının hem de
“Türkiye Cumhuriyeti” remzinin resmî tabelalar üzerinde bulunmasının niçin
rahatsız ettiğini öğrenmek ihtiyacındayım. Sayın bakanlar eğer bilgi verirlerse
mutlu olacağım çünkü Hükûmet adına bu dakikaya kadar bu konuda benim bildiğim
herhangi bir resmî açıklama yapılmadı.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Ekşi.
Sayın Yeniçeri…
5.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, akil insanlara ve AKP’nin halkın üzerine sürdüğü jakoben elitist
akillerini çekmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Totaliter sistemlerde her vasıta kullanılarak halkın algısı
yönetilir. Bu bağlamda, akil insanlar, AKP tarafından halkın hazmetmesi mümkün
olmayan zilleti halka hazmettirme için devreye sokulmuştur. Bu mantığa göre
“Halk anlamaz, akil insanlar anlar.” Başbakan Erdoğan’a göre “Anlamayan halkı
anlar halk; algılamayan halkı algılar halk.” hâline getirmek için akil
insanlara ihtiyaç vardır. AKP, kurduğu jakoben akiller vasıtasıyla “halkı halka
rağmen yönetmek” anlayışının en katı uygulayıcısı olarak tarihe geçmiştir. AKP,
halkın üstüne akil jakoben elitlerini sürmüştür. Bu, bürokratik vasiyetin ta
kendisidir. Halkın AKP’nin jakoben elitist akillerinden korunması vatani bir
görev hâlini almıştır. AKP, halkın üzerine sürdüğü jakoben elitist akillerini
çekmeli ve halka dönmelidir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Yeniçeri.
Sayın Karaahmetoğlu…
6.- Giresun Milletvekili
Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun Görele’de FİSKOBİRLİK’e ait arazi
üzerinde Akyürek Kardeşler şirketinin hangi ticari faaliyeti nedeniyle
ipoteğinin bulunduğunu öğrenmek istediğine ve Giresun Üniversitesinde bir
öğretim görevlisinin bir öğrenciye kafa atarak burnunu kırmasını kınadığına
ilişkin açıklaması
SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU (Giresun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Giresun’un Görele ilçesinde FİSKOBİRLİK’e ait, üzerinde hizmet
binası, fabrika ve depo bulunan 2.521 metrekare arazi 2 milyon 750 bin Türk
lirası muhammen bedelle ihaleye çıkarılmıştır. İhaleye katılmasına engel
olunduğunu iddia eden bir kişinin davasına bakan Görele Sulh Hukuk Mahkemesinin
2013/5 talimat dosyasında kıymet takdiri ile arazi ve gayrimenkullerin rayiç
bedeli 7 milyon 851 bin Türk lirası olarak tespit edilmiştir. Öte yandan, satışa
arz edilen arazinin ve gayrimenkullerin üzerinde Akyürek Kardeşler şirketine
ait 2 milyon 500 bin Türk lirası ipotek bulunmaktadır. KİT Komisyon üyesi AKP
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Akyürek’in aile şirketine ait 2 milyon 500 bin
Türk lirası bir ipotek söz konusudur. FİSKOBİRLİK ile Akyürek şirketlerinin
hangi ticari faaliyeti sonrası satışa ipotek konulmasına varan bir ilişki söz
konusudur?
Öte yandan Giresun Üniversitesinde bir öğretim görevlisi bir
öğrenciye kafa atarak burnunu kırmıştır. Kınadığımı belirterek saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Karaahmetoğlu.
Sayın Yılmaz.
7.- Adana Milletvekili Seyfettin
Yılmaz’ın, vatandaşın tebliğ edilen rayiç bedeller üzerinden 2/B arazilerini
almasının mümkün olmadığına ilişkin açıklaması
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Hafta sonu Muğla ilimizde, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Fethiye ve
Kemer’de gezdiğimizde, yine Hamitköy, Zeytinalan’da, 2/B alanlarının rayiç
bedellerinin yavaş yavaş vatandaşlara tebliğ edilmeye başlandığını gördük ve
vatandaşlarda çok büyük bir tepki var. Yani bu fiyatlarla yıllardır, yetmiş
seksen yıldır o yerlere sahip olan bu köylülerin buraları almaları mümkün
değil. Buna tekrar dikkatleri çekmek istiyorum. Yine, oradan geçtiğimiz
İzmir’de Sarnıç bölgesinde Bulgaristan’dan gelen vatandaşlarımızın yıllarca ev
sahibi olduğu ve yerleştiği yerlerin tamamına yakınının 2/B arazisinde
kaldığını ve bunları da bu köylülerin ve mahallelilerin alma imkânının
olmadığını belirtiyorlar. Bu tepkilerini dile getirdiler vatandaşlar. Ben de
buradan, Meclisten bunu dile getiriyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Yılmaz.
Sayın Baluken.
8.- Bingöl Milletvekili İdris
Baluken’in, Diyarbakır Cezaevinin insan hakları müzesi olması için 78’liler
Girişimi’nin topladığı 100 bin imzayı Meclis Başkanına sunacağına ve bu konuda
bütün Meclisi ve siyasi partileri duyarlı yaklaşmaya davet ettiğine ilişkin
açıklaması
İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, bugün 78’liler Girişimi Diyarbakır Cezaevinin insan
hakları müzesi olması için toplamış oldukları 100 bin imzayı Meclis Başkanımıza
sunacaklar. Yine, Dilekçe Komisyonuna bu konuda girişimde bulundular. Bugün
siyasi parti gruplarının grup başkan vekillerini ziyaret edecekler. Bildiğimiz
gibi 12 Eylül uygulamalarının en insanlık dışı işkencelerinin yapıldığı yerdir
Diyarbakır Cezaevi. Sadece 1981 ile 1984 yılları arasında 34 tutuklu bu ağır
işkencelerden dolayı yaşamını yitirmiştir. Dolayısıyla bir yönüyle bir utanç
sayfası niteliğini taşıyan bu Diyarbakır Cezaevinin ibret olması açısından
insanlık tarihinde bir insan hakları müzesi olması konusunu önemsiyoruz. Bu
konuda bütün Meclisi ve bütün siyasi partileri duyarlı yaklaşmaya davet
ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Ben teşekkür ederim Sayın Baluken.
Sayın Kaleli…
9.- Bursa Milletvekili Sena
Kaleli’nin, AKP’nin neden akil insanlar aracılığıyla Anadolu’ya seferberlik
ilan edip toplumu ikna odalarına soktuğunu öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
SENA KALELİ (Bursa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu görüşülürken AKP Grup Başkan
Vekili Sayın Ayşe Nur Bahçekapılı, açılacak dinî okulların önünü açan cezaların
kaldırılmasıyla ilgili tepkiye karşı ikna odası açmayacağınızı söyledi. İkna bu
kadar kötü bir yöntemse zaten barış isteyen toplumu kendi belirsiz içeriğine
ikna etmek için akil insanlar aracılığıyla niye Anadolu’ya seferberlik ilan
edip toplumu ikna odalarına soktunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Kaleli.
Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komis-yonlardan Gelen Diğer İşler" kısmına
geçiyoruz.
1’inci sırada yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu’nun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi
Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli,
Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın;
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük
Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer alan, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği
Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı
ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S.
Sayısı: 287)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer alan, Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.
3.- Türkiye Demiryolu
Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/749) (S. Sayısı: 441) (x)
BAŞKAN – Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu 441 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince bu tasarı İç
Tüzük'ün 91'inci maddesi kapsamında temel kanun olarak görüşülecektir. Bu
nedenle, tasarı, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi
kabul edildikten sonra bölümler hâlinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan
maddeler ayrı ayrı oylanacaktır.
Tasarının tümü üzerinde gruplar adına söz talebi, Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Durmuş Ali Torlak, İstanbul Milletvekili.
Sayın Torlak, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA D. ALİ TORLAK (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 441 sıra sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı hakkında Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Devlet Planlama Teşkilatı, kamu
kuruluşlarında özelleştirme uygulamalarını başlatabilmek için 15 Mart 1985’te
uluslararası mali piyasalara çıkarak çeşitli teklifler istemiş ve yapılan
görüşmeler sonucunda bir Amerikan firması uygun bulunarak anlaşma
imzalanmıştır. Bu firma ülkemizdeki KİT’leri ekonomik değerlilik,
yaşanabilirlik ve yatırım ihtiyaçları kriterleri olarak analiz etmiş ve
öncelikli özelleştirilecek alanları tespit etmiştir. Bu çerçevede, 32 KİT’i
analiz ederek üç öncelikli gruba ayırmıştır. TCDD Genel Müdürlüğü üçüncü
öncelikli KİT’ler grubunda yer almıştır. Üçüncü öncelikli KİT’ler için raporda
“Bunlar esas olarak özel yatırımcılar için cazip olmayacak kamu hizmeti
şirketleridir. Bununla beraber, hizmetlerin alt sözleşmelerde yapılması yoluyla
kısmi olarak özelleştirilmeleri mümkün olabilir.” denilmiştir.
Son yıllarda demir yollarına yapılan hızlı tren yatırımlarının
ülke geneline yaygınlaştırılmasının, Türk milletinin yararından öte, bu
firmanın önerisi ve AB Komisyonunun isteği üzerine özel yatırımcılara cazip
hâle getirilmek için yapıldığı kanaati oluşmuştur. Yani, görünen o ki, TCDD
artık özel sektörü cezbedecek duruma getirilmiştir, sıra TCDD’ye gelmiştir.
Aslında bu kanun tasarısını tek başına değerlendirmek de doğru değildir.
Zaten kanunun içeriğine bakıldığında içinin yönetmeliklerle doldurulacağı her
safhasında görülmektedir. Dolayısıyla, 2011 yılında çıkartılan 655 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname’yle birlikte değerlendirilmesinin daha doğru olacağı
kanaatindeyim. 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle kâr dürtüsüyle hareket
edecek özelleştirmenin önü açılmıştır.
Yüz elli altı yıllık kurumun parçalara ayrılmasının ve demir yolu
işletmeciliğini tamamlayan her türlü iş ve hizmetin üçüncü şahıslarca
yapılabilmesinin önündeki yasal engeller önce bu kararnameyle kaldırılmıştır.
Burada, sadece, demir yolu taşımacılığındaki kurumun tekel durumu kaldırılarak
özel firmalara demir yolu altyapısı erişim hakkı tanınmamıştır; aynı zamanda
Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğünün görevleri arasına altyapısının da
gerektiğinde özelleştirilebileceği açık bir hüküm olarak konulmuştur.
(x) 441 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle demir yolu sisteminin tümüyle
kamusal denetimin dışına alınması ve tüm yetkinin siyasi otoriteye
devredilmesi, TCDD’nin parçalara ayrılması, altyapı dâhil her türlü hizmet
üretiminin piyasalaştırılması ve rekabete açılması, her türlü özelleştirmenin
atanmışların önerisi ve bakanın imzası ile mümkün hâle gelmesi, demir
yolcuların mesleki yeterlilik ve benzeri söylemlerle sindirilmesi ve kamu
çalışanı sayısının azaltılması, kamu hizmetinin tasfiyesi, kamu hizmeti
niteliğiyle tüm vatandaşlarımızın yararına sürdürülmesi gereken faaliyetlerin
piyasanın kâr güdüsüyle terk edilmesi, kâr etmediği gerekçesiyle hatların
kapatılması ve trenlerin seferden kaldırılmasının önü açılmıştır.
Dolayısıyla, bu kanun tasarısında, Türkiye Cumhuriyeti Devlet
Demiryollarının yeniden yapılandırılmasının adı Hükûmete göre “serbestleşme”,
bize göre “özelleştirme” olsun, bunun çok önemi yok; önemli olan, bu yasa
sonrasında kurum mu kazanacaktır, milletimizin menfaati mi olacaktır yoksa
demir yolları ulaşımında çok güçlü olan yabancı şirketler mi kazanacaktır?
Demir yollarıyla alakalı dünyadaki uygulamalara baktığımızda,
serbestleşme veya özelleştirme uygulamalarında sadece özel sektörün kazandığı
görülmektedir. Dolayısıyla, demir yolu taşımacılığı sektörünü tanıyanlar, demir
yollarında gelir getiren taşımacılık türünün yük taşımacılığı olduğunu iyi
bilirler. Özelleştirmeyle birlikte demir yollarına gerçek anlamda ilgi duyan
şirketler yük taşımacılığını yapan lojistik şirketler olacaktır. Yolcu
taşımacılığında gelir düşük olduğu için, özel hava yolu şirketlerinde olduğu
gibi, özel şirketlere yolcu garantisi verilecektir ya da yine hava yolu
şirketlerine verilen yakıttan ÖTV alınmaması gibi ciddi devlet sübvansiyonu
uygulanacaktır. Devlet, yeni kurulan bağlı ortaklık TCDD Taşımacılık AŞ’ye özel
sektör ile rekabet edebilmesi için ve kamu hizmetinin sürdürülebilmesi için
şimdikinden çok daha fazla sübvansiyon uygulamak zorunda kalacaktır. Bu da
başka bir sorunu teşkil edecektir. Sübvansiyon uygulandığı takdirde Avrupa
Birliği Komisyonu İngiltere’ye gönderildiği gibi ciddi uyarılar ve önlem
paketleri alınması yönünde bildiriler gönderecektir. Çünkü İngiltere’ye
gönderilen uyarılarda uygulanan sübvansiyonların azaltılması istenmektedir.
Dolayısıyla, Avrupa Birliğinin bu uyarılarına karşın sübvansiyonları daha düşük
gösterebilmek için ek gelir arayışına girilecektir. Sonuçta, Almanya, Fransa ve
İngiltere’de olduğu gibi bilet fiyatları artacak ya da ÖTV gibi genel olarak
ödediğimiz vergilere yeni ilaveler yapılacaktır.
Avrupa Birliği Komisyonu demir yolu sektöründe devlet tekeline son
vermek için ülkelere dayatmalarda bulunurken bir yandan da sektörde tekelleşen
özel sektöre ait firmalarla mahkemelik olmuştur. Peki, ülkemiz demir yolu
özelleştirilmesinde demir yolları taşımacılığına gireceklerde yerli şartı
aranacak mıdır yoksa yabancı küresel şirketlere de açık olacak mıdır?
Bu tasarı ne yeni kurulan TCDD Taşımacılık AŞ’ye ne de ulusal
sermayeden oluşan özel sektöre korumacılık getirmemektedir. Sektöre girecek
şirketler yerli veya yabancı olabilir, ortaklık şeklinde de olabilir. Hatta,
TCDD’nin hukuki statüsünün iktisadi devlet teşekkülüne dönüştürülmesinden
dolayı, yeni kurulacak olan TCDD Taşımacılık AŞ tıpkı Romanya ve Gürcistan’da
olduğu gibi hisse satışı yaparak devlet şirketi sorumluluğunun bir kısmını
başka yerli ve yabancı firmalara verebilecektir.
Değerli milletvekilleri, demir yollarındaki özelleştirme
uygulamalarına bakıldığında, Orta Asya ve Avrasya, AB ve ABD’nin uzun vadeli
planları doğrultusunda, AB ve ABD kökenli dev şirketlerin başta uluslararası
enerji koridorları olmak üzere ticaret yollarını ellerinde tutabilecek şekilde
kontrol edilebilmesi amacıyla yapılmaktadır. Türkiye jeopolitik konumu
nedeniyle Avrupa ve Asya arasında âdeta bir köprü vazifesi görmektedir. Yük
taşımacılığında transit geçiş, çıkış hem de varış noktasıdır. Bölgede ticaret
yapan küresel şirketler Türkiye’nin sahip olduğu bu avantajları kendi lehine
kullanmak istemektedirler. O nedenle, bu yasanın hazırlanmasındaki mantık ve
esas amaçta bu isteğin karşılanmasının yattığı şüphesizdir.
Diğer bir husus: Bu yasanın ardından ana hat tren
işletmeciliğindeki şekillenme nasıl olacaktır? Tren sayısında azalma olacak
mıdır? Banliyö trenleri TCDD Taşımacılık
AŞ’de mi kalacak yoksa yerel yönetimlere mi devredilecektir? Burada özel
sektöre işletme hakkı verilecek midir?
Yasa taslağına bakıldığında net olarak bu soruların cevaplarını
görebilmek mümkün değildir. Zaten yasa tasarısının genel karakteri bu
belirsizliklerin altının yönetmeliklerle doldurulacağı yönünde bir yapı arz
ediyor.
TCDD’nin 2004 yılından bu
yana Türkiye Vagon Sanayi AŞ’ye yeni yolcu vagon siparişi vermediğini
biliyoruz. Dokuz yıldan bu yana Türkiye Vagon Sanayi AŞ’den eski yolcu
vagonlarının şasesi haricinde, tamamen yenilenmesi olan “V3” adı verilen ağır
tamir görmüş vagonların siparişi veriliyor. Diğer yandan TCDD Genel
Müdürlüğünden dün yapılan açıklamalarda şehirlerarası yolcu taşımacılığının
“hızlı tren” ile bölgesel hatlarda ise “dizel tren seti ve elektrikli tren
seti” denilen trenlerle yapılacağı ifade edilmektedir.
29 Mart 2013’te kurum Genel Müdürünün basınla yapmış olduğu
“TCDD’nin 2023 Vizyonu” adlı söyleşide kurumun 2023 yılına kadar 180 hızlı tren
seti, 300 elektrikli tren seti ve dizel tren seti ile 8 bin yük vagonu temin
edeceğini ifade etmesi, “konvansiyonel” tabiriyle anılan ve ucuz ulaşımın
sağlandığı vagonlarla yolcu taşımacılığının yapılmasının düşünülmediği açıkça
ortaya konulmuştur. Bu da vatandaşlarımızın önümüzdeki süreçte demir yolu
ulaşımını çok daha fazla ücret karşılığında yapabileceğini göstermektedir. Ayrıca
özel şirketlerin rağbetiyle ana hat yük trenlerinin sayısında kısmi bir artış olacağı öngörülüyor. Ancak demir yolu ağımızın güzergâh olarak yüzde 92’sine tekabül eden 8.324
kilometresinde tek hat üzerinde tren işletmeciliği yapılmaktadır. O hâlde yük
taşımacılığında oluşacak bu artışın yansımaları nasıl olacaktır? Kârlı olmayan
hatlarda yük ve yolcu taşımacılığında gelirin gideri karşılaması için teşvik ve
sübvansiyon uygulaması olacak mıdır? Yoksa Avrupa Birliğinin bu konudaki
uyarıları dikkate alınıp yine, çeşitli sebeplerle iptal edilen trenler gibi
iptal mi edilecektir? Yoksa, bugün yapıldığı gibi yüksek hızlı trenlere talip
olan şirketlerin dikkatini çekmek için yolcu daha pahalı bir seçenek olan hızlı
trenlere mi yönlendirilecektir? Bu kanundan sonra banliyö tren işletmesi mevcut
yapısını koruyacak mı yoksa İzmir banliyö treninde olduğu gibi belediye
şirketi-TCDD ortaklığı şekline mi dönüşecektir?
Bu tasarıda yolcu taşımacılığında en kârlı hatlar olan banliyö
taşımacılığının ve fiyat belirlenmesinin yabancı firmaların inisiyatifine
geçmesine engel olacak tek bir maddenin olmaması yasanın hazırlanmasında kamu
yararının düşünülmediğinin bir başka göstergesidir. Dolayısıyla, AKP
iktidarının bu tasarıyı küresel sermayenin istekleri doğrultusunda hazırladığını
tasarının içeriğine bakan her Türk vatandaşı gayet rahat anlayabilecektir.
Çünkü Türk milleti artık “özelleştirme” sözcüğünün ne anlama geldiğini AKP
Hükûmeti sayesinde gayet iyi bilmektedir. O nedenle bu yasanın özelleştirme
olmadığı iddiaları gerçekleri yansıtmamaktadır. Özelleştirme en basit tanımıyla
kamunun kendi verdiği hizmetlerin bir kısmını veya tamamını özel sektöre
devretmesidir.
Değerli milletvekilleri, yasa Komisyona gönderildiğinde TCDD’nin
hukuki statüsü kamu iktisadi kuruluşu idi. Ancak Komisyonda hukuksal statüsü
iktisadi devlet teşekkülüne dönüştürüldü. Bu tasarı bu hâliyle yasalaştığı
takdirde TCDD artık kamu hizmeti vermekten uzaklaştırılmış, devlet
imtiyazlarından çıkarılmış, serbest piyasa şartlarına göre faaliyet gösteren bir
şirket hâline gelecektir. Kanunda devletin desteğinin sadece beş yıllık bir
süre ile sınırlandırılmasıyla TCDD’nin kurumsal yapısı ve ekonomik gücü göz
önüne alındığında sektördeki güçlü şirketlerle rekabet edemeyeceği açıktır. Bu
da Hollanda’nın başına geldiği gibi millî demir yolu taşımacığının sonu
anlamına gelecektir.
Diğer taraftan, bu tasarının 7’nci maddesinin bazı fıkraları,
kurumu âdeta arsa ofisine dönüş-türmüştür. Hazineye ait ve satışı mümkün
olmayan taşınmazların önce TCDD’ye devredilmesi, daha sonra görev ve
faaliyetlerinde kullanılmak üzere satışının veya kiraya verilmesinin önünü açan
bu madde, yasayı hazırlayanların gerçek niyetini gösteren en güzel örneklerden
bir tanesidir.
Bu kanun tasarısında, kurumun sektördeki yüz elli altı yıllık
geçmişi, gelenekleri, karakteri ve kuruluş nedenleri göz önüne alınmamıştır.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti, demir yolları ulaşımında hem yol uzunluğu hem de
işletmecilik yönünden geri kalmış bir ülkedir. Kanun tasarısında bu geri
kalmışlığı sona erdirecek AR-GE çalışmalarıyla alakalı hususlara da yer
verilmemiştir.
Diğer yandan, “Kanun tasarısı özel sektör altyapı yatırımlarını
mümkün kılmakta ve teşvik etmektedir.” öngörüsü de gerçeği yansıtmamaktadır
çünkü tasarıda "Kârlı olmayan hatlarda yolcu taşımacılığı kamu hizmet
yükümlülüğü kapsamına alınmaktadır. Dolayısıyla, devlet desteği birinci
seçeneğe göre, ikinci seçenekte serbestleştirme nispeten daha az olacaktır.”
denilmektedir. Bu ifade, özel sektörün sadece yük ve yolcu taşımacılığı ile
altyapı işletmeciliğinde kârlı hatları tercih edeceğinin ve bu kanunla,
kamunun, sahip olduğu kârından özel sektör lehine vazgeçtiğinin itirafıdır.
Bu tasarıyla, TCDD, kamu iktisadi kuruluşu olma özelliğini
kaybederek iktisadi devlet teşekkülü hâline dönüştürülmektedir. Dolayısıyla
sahip olduğu imtiyazlarına son verilecek olan kurum, özel sektör şirketleriyle
rekabet etme durumuyla karşı karşıya bırakılmaktadır.
Değerli milletvekilleri, “Kurumu daha çağdaş ve verimli hâle
getirmek” sloganıyla başlatılan çalışmalar sonucunda kurum tarihinde en sık ve
en fazla can ve mal kaybının yaşandığı kazalar yaşanmış, gelir, yük ve yolcu
taşımacılığında her geçen yıl gerilemeler meydana gelmiştir. Yük taşımacılığı
yüzde 7’den yüzde 4,5’e, yolcu taşımacılığı ise yüzde 5’ten yüzde 1,5’e düşmüştür.
TCDD’ye ait limanların işletme haklarının devriyle yıllık 100 milyon TL’den
fazla bir gelir kaybına sebep olunmuştur. Üstelik bu satışlarda Türk milleti
yanlış bilgilendirilmiştir. Liman satışlarının TCDD’nin modernleşmesi, yeni yol
ve bakım, onarım için kaynak yaratmak için yapıldığı söylendiği hâlde, 5793
sayılı Kanun’a eklenen geçici 24’üncü maddeyle, gelirlerin yüzde 60’ı kara
yollarına, yüzde 40’ı demir yollarına aktarılmıştır. Dolayısıyla bu kanun
tasarısının da diğer yapılandırma uygulamalarından bir farkı yoktur. Ülkemize
bir yararı olmayacağı gibi, diğerlerinden çok daha fazla zarar verecektir.
Değerli milletvekilleri, kurumun tekel durumuna son verilerek,
özel sektörün de demir yolları taşımacılığına girmesini sağlamak, rekabeti,
kaliteyi ve daha ucuz ulaşımı sağlamak olarak gösterilmesi, Sayın Bakanın Türk
milletine söylediği bir başka yanlış yönlendirmedir çünkü bu kurum, bugün demir
yolu yük taşımacılığında tekel durumunda değildir. Neredeyse on yıldır özel
şirketler, kendilerine ait 3 bini aşkın vagonlar ile demir yolu taşımacılığı
yapmaktadır. O nedenle, kurum ile özel sektörün pazar paylarına bakıldığında,
bu tasarıyla gelecekte kurumun ne duruma düşeceği şimdiden bellidir.
2012 yılı içinde demir yollarıyla yapılan toplam yük taşımacılığı
25 milyon 666 bin 441 ham ton/kilometredir.
Kurum, sahibi olduğu 18.164 adet yük vagonu ile 19 milyon 617 bin 584
ton, özel sektör ise sahip olduğu 3.159 yük vagonuyla 6 milyon 48 bin 777 ton
yük taşımıştır.
Değerli milletvekilleri, bugüne kadar uygulanan yeniden yapılanma
çalışmalarından sadece devlet ve hizmet alan millet değil, çalışanlar da zarar
görmüşlerdir. “Yeniden yapılanma” adı altında yapılan çalışmalar sonucunda
personel sayısı yarı yarıya azaltılırken, taşeron eliyle iş yaptırma ve hizmet
alımı olabildiğince yaygınlaştırılmıştır. Şu an kurumda 5 binin üzerinde
taşeron çalışanının istihdam edilmesiyle, kurumda esnek ve güvencesiz iş
yaşamının kapsamı genişletilmiştir. Ayrıca bu Kanun Tasarısı’nda TCDD
Taşımacılık AŞ’ye aktarılacak personel sayısı, kadro ve pozisyonlar yönetim
kurulunca belirlenecekken, aktarılmayacak personelin durumları hakkında net ve
açıklayıcı bir bilgiye tasarıda rastlanmamaktadır.
Bu tasarıda norm kadro uygulamasının yapılmayacağı görülmektedir.
Bu durumda, makinistlerin işçi olanları mı, memur olanları mı ya da her ikisi
birlikte mi TCDD Taşımacılık AŞ'ye devredilecektir, bu da belli değildir.
Şu an kurum personelinin görev yaptığı trenler özel teşebbüse
kiralandığında taşeron şirketlerde güvencesiz çalışan sayısının daha çok
artmasına, bunun ardından TCDD Taşımacılık AŞ'nin yük ve yolcu taşımasındaki
payının azalmasına, dolayısıyla personelin ihtiyaçtan fazla olmasına sebep
olacaktır.
Hükûmet kurumun yeniden yapılanmasında Avrupa Birliği mevzuatını
örnek gerekçe gösterirken, Almanya'nın özelleştirme uygulamalarına geçmeden
önce "Demir yollarına ait taşınmazlar asla satılmayacaktır"
şeklindeki yasal düzenlemesini dikkate almamıştır; tam tersi, 5335 sayılı
Kanun’a eklediği 32’nci maddeyle taşınmazların satışının önü açılmıştır.
Değerli milletvekilleri, sonuç olarak bu kanun tasarısı ne kurumun
ihtiyaçları ne de kamunun yararı göz önüne alınarak hazırlanmıştır. Bu kanun
tasarısı yasalaştığı takdirde, bağımsızlığımızın simgesi olan TCDD’nin ortadan
kaldırıldığı, 1923 öncesine dönüşün sağlandığı bir yapı olarak yarın karşımıza
çıkacaktır.
O nedenle, bu kanun tasarısının tamamına karşı olduğumuzu beyan
ediyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Torlak.
Gruplar adına ikinci konuşmacı, Barış ve Demokrasi Partisi Grubu
adına Hakkâri Milletvekili Sayın Adil Kurt.
Sayın Kurt, buyurun. (BDP sıralarından alkışlar)
BDP GRUBU ADINA ADİL KURT (Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 441 sıra sayılı Türkiye
Demiryolu Ulaştırmasının Serbest-leştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı’yla
ilgili olarak BDP Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi selamlıyorum.
Tabii, öncelikle, kanun teklifinin isminin dahi bence revize
edilmesi gerek artık. “Demir yolu” ulaşımı yerine “raylı sistem” ulaşımının
tercih edilmesi en doğrusudur çünkü artık, demir yolu sadece… Gerçi burada,
devletin uzun süredir unuttuğu, atıl duruma düşürdüğü ve özellikle Marshall
Planı çerçevesinde bir bütün olarak yok edilmek istenen bir ulaşım sektörünün
yeniden canlandırılmasına dönük bir özelleştirme politikası ve kanun teklifi
üzerine tartışıyoruz ama artık, raylı ulaşım sistemi, bizim, klasik anlamda
demir yolu ulaşımı dediğimiz sistemin çok çok ötesine geçti. Dolayısıyla,
düzenlemenin de bu çerçevede yapılması gerekir çünkü belli bir süre sonra
artık, belediyelerin kent içi ve mücavir alanda kurguladığı raylı ulaşım
sistemini de bir şekilde bu orta plan içerisinde düşünmemiz gerekecek.
Dolayısıyla, sadece bu boyutuyla da bakıldığı zaman yetersiz bir düzenlemeyle
karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.
Bu bir devir teklifidir yani devletin -ki, yaklaşık yüz elli
yıldan fazla bir geçmişi bulunan- bir ulaşım sektöründen el çektirmesi ve özele
devriyle ilgili bir düzenlemedir burada. Artık, özel şirketlerin kullanım
alanına ya da tasarrufuna bırakılan, terk edilen bir düzenlemeyle karşı
karşıyayız. Yani, TCDD ulusal demir yolu yapı ağı içinde yer alan ve devletin
tasarrufundaki demir yolu altyapısının kendisine devredilen kısmının üzerindeki
altyapı işletmesi olarak görev yapması öngörülüyor, bunun dışındaki bütün
fonksiyonların özele devri bu tasarının içerisinde var.
Tasarının gerekçesinde, tekelciliğin ortadan kaldırılmasına dönük
bir atıf var ama bu atıfla birlikte esasında yeni bir tekelcilik oluşturuluyor.
Yani, özel sektörde bu alanda bir tekelciliğin yeniden önü açılmış bulunuyor.
Ayrıca, tasarıda, ormanlar hariç olmak, üzere devletin hüküm ve tasarrufu
altında bulunan taşınmazlardan demiryollarının görev ve faaliyetlerinde
kullanılmakta olan, Maliye Bakanlığınca uygun görülen, yine bu Bakanlık
tarafından hazine adına tescil edildikten sonra üzerindeki yapı ve tesislerle
birlikte devredilmesi öngörülüyor, yani taşınmazların da devri burada söz
konusu. Artık, istasyonlar da özellere devredilecek, özeller eliyle
yaygınlaştırılmak istenecektir. Dolayısıyla, bir bütün olarak, kamunun yararı
ve kamunun öz kaynaklarıyla oluşturulan bir yatırım ağının bir bütün olarak
özele peşkeş çekilmesi politikasıyla karşı karışıyız. Bu konudaki kafa karışıklığını
gidermemiz gerekiyor. Eğer gerçekten taşınmazların devri söz konusu değilse o
zaman net koymak lazım. Ama mevcut tasarıda, taşınmazların, yani kamu
imkânlarıyla oluşturulan bu yatırım ağının devrini öngören nitelikte bir
düzenleme var burada. Bakanın tasarrufunda; bakan burayı “Evet,
devredebiliriz.” dedikten sonra bunun önüne geçmek mümkün olmayacaktır.
Ayrıca, tasarıda personelle ilgili olarak bir düzenleme
getiriliyor. Burada demir yolu ağı içerisinde, yani raylı ulaşım sistemi ağı
içerisinde çalışan, istihdam edilen personelin durumuna ilişkin vahim bir tablo
var orta yerde.
Şimdi, esasında bakış açısı net. Devlet burada -Hükûmet daha
açıkçası- kendisine göre bir kamburdan kurtulma arzusu içerisindedir ve iktidar
partisi mensuplarının kendi seçim bölgelerinde zaman zaman yaptıkları
açıklamalardan da bunu çok açık ve net görüyoruz. Mesela bir tanesi -ismini
vermeyeceğim- bir değerli milletvekili “Devlet Demiryollarında makinistler var,
3 bin lira artı mesai alıyor fakat Devlet Demiryolları her sene zararda. Bu
zararı ödeyen halktır. Devlet Demiryolları bu kadar zarar ederken bir yerine
neşter atılması gerekiyordu, bu atıldı. Yeni personel aldılar makinist olarak.
Yeni alınanlar ise 1.300-1.400 TL maaş alıyor. Aynı işi yapan ötekilerin yarısı
kadar bile değil.” diyor, zihniyet bu. Kazanılmış haklarını, yani “emekçilerin
kazanılmış haklarını nasıl geri alırız” hesabı yapılıyor burada. Yapılan her
düzenlemede emekçilerin aleyhine bir uygulamaya gidilmeden hiçbir şey
yapılamıyor bu ülkede. Burada da taşeron uygulamasına, taşeron işçi
çalıştırılmasına, taşeron personel çalıştırılmasına kapı aralanıyor. Bunu
yaparken de mevcutta çalışan personelin ağzına bir parmak bal çalınıyor ama bir
bütün olarak, kazanılmış haklarının tamamını geri alıyorlar. Dolayısıyla bu
uygulamanın da haksız bir uygulama olduğunu buradan bir kez daha vurgulamak
gerekir.
AK PARTİ Hükûmeti, Demir
yollarındaki mevcut personeli bir an evvel emekli etmek istiyor, emekliye
ayırmak istiyor. Bunun yerine, taşeronlaştırma sistemiyle personel alımına
gidilecek ve zaten özelleştirme yoluyla da insanları asgari ücretle bu sistem
içerisinde çalışmaya zorlayacaktır. Böylelikle kâr etmiş olacak, böylelikle bu
sektörü kazançlı duruma getirmeye
çalışacaklardır. Oysa emekçilerin boğazından kısmak, emekçilerin
sofrasındaki ekmeğinden pay almak hiçbir sektörü, dünyada hiçbir sektörü
büyütmemiştir, bu sektörü de büyütmeyecektir, bu sektörü de diriltmeye
yetmeyecektir. Tersine, siz bu sektörde çalışan, emek sarf eden insanların
memnuniyetini esas alırsanız, o emek değeri üzerinden ancak siz bu sektörü de
cazibe merkezi durumuna getirirsiniz, yatırım alanına düştürürsünüz. Mevcut
durumda kimse bu sektörde kendi kârını garanti altına almadan yatırım yapma
yoluna gitmeyecektir. Dolayısıyla bu uygulama da yanlış bir uygulama olacaktır
ve daha yolun başındayken hiç olmazsa bu sektördeki bu yanlış personel
istihdamı ve taşeronlaştırma politikasını burada uygulamaktan vazgeçin. Gerekçe
konulurken cilalanmış, parlatılmış. Şöyle diyor gerekçesinde: “Ülkemizin
kalkınmasında ve bağımsızlığında belirleyici olan demir yollarının yeniden
canlandırılması ve taşımacılıktaki rolünün güçlendirilmesi için; serbest,
rekabetçi, ekonomik ve sosyal açılardan sürdürülebilir ve Avrupa Birliği (AB)
mevzuatı ile de uyumlu bir demir yolu sektörünün oluşturulmasına ihtiyaç
vardır.” Kimse bu cümleye itiraz etmez normalde, cilalanmış ama yapılan bu
değil ki; tersine, bir yatırım ağının peşkeş çekilmesi var bu işin gerisinde,
peşkeş çekiliyor.
Şimdi, elimizdeki, mevcuttaki demir yollarının yüzde 82’si zaten
1950 öncesi yapılmış, bunun da yüzde 40’ı cumhuriyetin kuruluşundan önce
yapılmış. Yüz yıl çivi çakmamışsınız ya da son altmış yıl sanırım 1.200
kilometre civarında bir çalışma yapılmış ama bunu ifade ederken de “hızlı tren
ulaşımı” adı altında kamuoyuna bu şekilde lanse ediliyor. Bu hızlı tren ulaşımı
projeniz bu ülkede yaşayan insanların ne kadarının yaşamına nüfuz ediyor? On
binde 1’i bile değil yani on binde 1 insanın yaşamına dahi nüfuz eden bir proje
değil bu ama cilalanıyor, kamuoyunun önüne bu şekilde konuluyor.
Bir de bütün projelerinizi batıdan doğuya yapmak
durumundaymışsınız gibi bir algı var. Son derece haksız bir uygulama. Türkiye,
enerji kaynaklarının, yer altı ve yer üstü enerji kaynaklarının yüzde 70’ini,
yüzde 80’ini doğudan elde ediyor, siz yatırımları batıdan doğuya yapıyorsunuz.
Devamında da diyorsunuz ki: “Biz, bölgelerarası eşitsizliği ortadan kaldıracak
politikalar geliştiriyoruz.” Ankara-Konya arası hızlı tren ağını örmüş olmanız
sadece reklama dönüktür. Ülke ekonomisine hiçbir katkı, artı değeri yoktur ama
siz, eğer Van-Mersin Limanı arası bir yatırım iyileştirmesine gitmiş
olsaydınız, evet, o zaman ülke ekonomisine bir katkı sunmuş olurdunuz; oradaki
ekonomik değerleri nakletme imkânı sağlamış olurdunuz; oradaki madenin nakline
katkı sunmuş olurdunuz. Mevcutta böyle bir uygulama yok. “Zamanımız yeterse
sonradan doğuya gideriz” hesabı içerisinde oluyorsunuz. Kara yollarındaki
ulaşım yatırımları bundan farklı mıydı? Hayır. Yılan hikâyesine dönüşen
Kuzgunkıran Tüneli’nin hikâyesi tek başına burada anlatılırsa devletin son
doksan yıllık politikalarını özetler. Üç defa Kuzgunkıran Geçidi’ni mevcut
Hükûmet niye erteledi, açılışını niye erteledi? Çünkü her defasında çöktü.
Açılıştan bir hafta önce, bir ay önce, on gün önce Kuzgunkıran Geçidi çöktü,
yeniden bir açılış tarihi tayin edildi. Bitlis Vadisi ki, devlet yatırımları
açısından en avantajlı -bölge açısından da ifade ediyorum- en fazla yatırımın
götürüldüğü alandır sözüm ona ama kendimi bildim bileli Bitlis-Van arası,
Diyarbakır-Bitlis-Van bağlantı yolu üzerinde iş makineleri çalışır durumdadır.
Devlet orada, evet, kabul ediyorum, müteahhitleri zengin ediyor. Bu yollarda
ihale alan müteahhitler kimse, evet, para kazanıyor ama bir yolun yirmi yıl, on
yıl tamamlanmamış olmasını hiç mi sorgulamayacağız? Bir tünelin 3 defa çöküşünü
hiç mi sorgulamayacağız? Hangi paralarla yapılıyor?
Demir yolları açısından, şimdi söylüyorum, bir bölge milletvekili
olarak söylüyorum: Sizin burada sarf edeceğiniz, burada konuşacağınız şeyler
ancak normal rutinle devam ederse, mevcut rutinle devam ederse benim
milletvekili olduğum kentin yaşamına en az yirmi yıl sonra nüfuz edebilecektir,
katkı sunabilecektir. Sonra da buradan biz eşitsizliğe işaret ederken “Vay
efendim, siz niye bu eşitsizliğe işaret ediyorsunuz?” Zihniyet değişmiyor.
Tıpkı, 27’nci Hükûmet döneminde o bölgede sağlık ocakları yapılıyor. O dönemin,
27’nci Hükûmetin -1962-63’ten söz ediyorum- Sağlık Bakanı Yusuf Azizoğlu
Diyarbakır Milletvekiliydi. Sırf o dönem bölgede sağlık ocakları yapılıyor
diye, aynı kabinenin bakanı “Vay efendim, siz oraya niye sağlık ocağı
yapıyorsunuz?” deyip, Hıfzı Oğuz Bekata istifa ediyor. O dönemin ayrımcı
zihniyetinin izleri bu dönem yapılan yatırım projelerinde de vardır. O dönem
-ki 27’nci İsmet İnönü Hükûmetidir- aynı hükûmetin iki bakanının farklı
uygulamalarıdır, iki zihniyet yaklaşımıdır. Aynı izleri, bugün bile yatırım
planlamaları yapılırken bugün de görme şansına sahibiz.
Yatırımlar yapılırken cazibe mekanizması nasıl oluşturulur, ona bakılır.
İstanbul-Ankara, Ankara-İzmir, Ankara-Konya arası, insanlar araçlarıyla bile on
yıl önce yedi saatte katettikleri yolu şimdi üç saatte katetme şansına sahip
oldular ama aynı mesafeyi, 160 kilometre, Şırnak-Hakkâri arasındaki mesafeyi
insanlar dört saatte katedebiliyorlar. Ankara-İstanbul arasındaki mesafenin
üçte 1’i kadar olan mesafeyi 4 katı fazla zaman harcayarak insanlar
gidebiliyorlar. Neden böyle? Yatırım yok. Yollar yapılmıyor. Panzeri yürütecek
kadar, tankı yürütecek kadar yol yapmışsınız oralarda. Demir yolları hiç
kimsenin aklına gelmemiş oralarda. Niye yapılmıyor? Siz Van-Mersin hattını
güçlendirirseniz, Türkiye’nin sadece doğu bölgesiyle bağını kurmuş
olmuyorsunuz, aynı zamanda dört ülkeyle de demir yolu ulaşımını güçlendirmiş
oluyorsunuz, ağı güçlendirmiş oluyorsunuz. Suriye ağını güçlendirmiş
oluyorsunuz, Irak ağını güçlendirmiş oluyorsunuz, İran ağını güçlendirmiş
oluyorsunuz, Ermenistan ağını güçlendirmiş oluyorsunuz. Alın size cazibe
merkezi. Ama yatırım deyince ilk akla gelen Türkiye’nin batısı. İstanbul; varsa
yoksa İstanbul; varsa yoksa Ankara, varsa yoksa Konya, İzmir. Türkiye bu
kentlerden ibaret değil ki. Siz bu şekilde planlamalar yaparsanız elbette ki
biz de çıkarız burada ayrımcılıktan söz ederiz. Hem de bütün planlamalarınızı
yaparken de emekçilerin, yoksulların aleyhine bir planlama yaparsanız elbette
ki burada çıkar, karşınıza dikiliriz. Türkiye’de zihniyet değişimine ihtiyaç
vardır. Evet, toplumsal barışı sağlarız ama toplumsal barışı bir zihniyet
dönüşümü üzerine inşa etmediğiniz sürece kalıcılaştırma şansına sahip
değilsiniz. Bunu birlikte yapmak durumundayız.
Esasında bu eleştirileri bugün yapmıyoruz. AK PARTİ Hükûmetinin
seçim propagandasında, seçim bildirgesinde var olan ayrımcılığı burada pratiğe
geçirmiş oluyorsunuz. Açın bakın, orada oluşturduğunuz harita üzerinden
yaptığınız yatırım hizmetleri propagandasına bir bakın, Türkiye'nin sadece
batısını görürsünüz. Biliyorum, biraz sonra gelirsiniz burada “Şunu da yaptık,
bunu da yaptık.” dersiniz, “Şu kadar para yatırım için aktarıldı.”
diyebilirsiniz.
Geçen sene Van-Hakkâri yolu üzerinde tam 13 noktada şantiye vardı
ama 13 kilometre yol yapılmamış. Nasıl oldu bu? Evet, var, orada gittiğiniz
zaman sürekli birileri bir yerleri delmeye çalışıyor. Sorguladınız mı hiç?
Üzerinde durdunuz mu? Kuzgunkıran Tüneli’ni sormadığınız gibi bunu da
sormamışsınızdır. O nedenledir ki bir gecede bölgede holdingler türediler,
birileri çok zengin oldu, doğru ve bir yılda holdingleşen, bir gecede
zenginleşen bu insanlar hükûmet yalakalığı yaparak sorunların kangrenleşmesine
de sebebiyet verdiler. Bu şekilde davrandığınız zaman, bu şekilde yaklaştığınız
zaman Türkiye’de bir zihniyet dönüşümünü sağlama şansına sahip değilsiniz.
İhtiyaç olan, bir zihniyet dönüşümünü sağlamaktır. Evet, ekonomik yatırımlar
bunların başında geliyor ama bu zihniyet dönüşümünün izlerini, maalesef, burada
da görmüş değiliz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADİL KURT (Devamla) – Dolayısıyla, mevcut durumda yani bu işin
neresinden tutarsanız tutun doğru bir iş yapmış olmuyorsunuz.
BAŞKAN – Sayın Kurt…
ADİL KURT (Devamla) – Geçmişte “Komünistlerin ulaşım aracıdır.”
denildi, demir yolları unutuldu. Bugün de petrol şirketlerinin alternatifi
olarak yeniden canlandırılmak isteniyor o girdaptan kurtulabilmek için ama
mevcut çabalar bunun için yeterli olmayacak. Daha dengeli, daha yeterli bir
teklifle bu konuyu konuşuyor olmamız gerekirdi.
Başta da ifade ettim, adından başlayarak bunu çözmemiz lazım.
BAŞKAN – Sayın Kurt, teşekkür ediyorum.
ADİL KURT (Devamla) – Raylı sistem uygulamasına geçmemiz
gerekirdi. Bunlar yok bu teklifin içerisinde. Dolayısıyla da yetersiz ve kadük
bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Gruplar adına üçüncü konuşmacı, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan.
Buyurun Sayın Eyidoğan. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 441 sıra sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi
Hakkında Kanun Tasarısı’na ilişkin, CHP adına tümü üzerindeki görüşlerimi ifade
edeceğim.
Bu topraklarda demir yolunun tarihi 19’uncu yüzyılın son
çeyreğinde başlıyor. 1870’li yıllarda Rumeli demir yolu yapılıyor. Batı’nın
Orta Doğu’ya inme arzusu Bağdat demir yolunu gündeme getiriyor o yıllarda ve
1888 Kasımında Haydarpaşa-Ankara imtiyazı Almanlara veriliyor. 1896 yılında
demir yolu Konya’ya ulaşıyor. Bütün bu anlaşmalarda Osmanlı Devleti’nin görüşü
alınmıyor, zarara sokuluyor. Demir yolunun 20 kilometre çevresinde kalan
topraklarda Osmanlılara hiçbir hak verilmiyor. Madenler, limanlar, tarihî
eserler, arkeolojik kazılarda çıkacak tarihî eserler için Osmanlı Devleti’ne
kendi topraklarında hak tanınmıyor.
Demir yolculuğun üzerinden çok yıllar geçiyor. 1964 yılında
Japonya’da saatte 210 kilometre hız yapabilen Tokyo-Osaka hattının işletmeye
açıldığını görüyoruz. Bundan sonra, Türkiye hariç birçok ülke için
geliştirilmiş demir yolları, insan ve yük taşımacılığı için önemli bir ulaşım
aracı oluyor. Japonya ve dünya böyle iken, Cumhurbaşkanlığına kadar yükselmiş
olan rahmetli Turgut Özal’ın, demir yolculuğunun komünist işi olduğunu ve artık
demir yoluna yatırım yapılmayacağını söylemesi acaba kendi görüşü müydü?
Yabancı devletler teknolojinin en son olanaklarından yararlanarak
demir yollarını geliştirdikleri ve halklarına sundukları hâlde, Türkiye
Cumhuriyeti demir yollarının standardını bile koruyamadık. Kimse fark etmedi
mi? Fark etti ama Türkiye’nin kara yollarında, özellikle Marshall’dan sonra,
gezdirilmek üzere Batı’nın fabrikalarında bekleyen çok ama çok otomobil ve
kamyon vardı. Yedi düvelin bize sattığı kamyon, otobüs ve de en çok
otomobillerin kara yollarımızda gezindiği 800 bin kilometrekarelik bu ülkede
toplam 11.915 kilometre demir yolu hattı var. Söz konusu ana hatların,
maalesef, hâlâ yüzde 91’i tek hat, yüzde 9’u da çift hat.
AKP, 2002 yılında iktidara gelmiş olmasına rağmen, Ulaştırma ve
İletişim Stratejisi Raporu’nu ancak 2011 yılında çıkarabildi. Hükûmet, lastik
tekerlekli ulaşımın artık tıkandığını gördüğünden ve vatandaşın da durumun
farkına varmasından dolayı, son yıllarda demir yolu şarkıları söylemeye
başladı. Demir yollarındaki geri kalmışlık o düzeydedir ki Hükûmet, Türkiye’nin
demir yolu sektörüne yönelik yolcu taşımacılığı için hedefini yüzde 10’a, yük
taşımacılığı için de yüzde 15’e çıkarabilmek için 2023 tarihini veriyor. 2011
Strateji Raporu’nda belirtilen tespitleri ve amaçlanan hedeflerin birçoğunu
onaylıyoruz. CHP olarak, ülkemizde demir yollarına sahip çıkacağımızı ve yolcu
ve yük taşımacılığının demir yollarında daha fazla ağırlık kazanması
gerektiğini her zaman söyledik, programımızda da yazdık.
Değerli milletvekilleri, şimdi, Hükûmet bu kanunu çıkararak
Türkiye’de demir yolu ulaşımının gelişeceğini ve cazip hâle gelmesini
sağlayacağını söylüyor. Kanunlar ve yönetmelikler önemlidir ama gerçekten
zihniyet ve eylem daha önemlidir. Kanun ülkemiz topraklarında yüz elli yıllık
bir tarihi olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarını “tekel” olarak
nitelendiriyor, bu tekelin artık rekabetçi bir yapıya kavuşturulması
gerektiğini söylüyor. Bir zamanlar yolcu ve yük taşımacılığındaki payı yüzde
50’lere varan demir yollarının 2012’de yüzde 1,5-4,5 düzeyine düşmesinin
yalnızca kamu sisteminin beceriksizliğine indirgenmesini Türkiye’deki kamu
görevi kurumsallaşmasına yapılan bir haksızlık olarak yorumluyorum.
Bu kanunla altyapı ve işletmeciliği bölünecek ve farklı iş
birimleri arasında kaynak aktarımı yapılamayacak, kurum yapısı parçalanacak,
faaliyetler yatay bölünmeye tabi kılınacak, taşınmazlar satılacak, istihdam
azaltılacak, teknik yetenekler zayıflatılacak ve orta ve uzun erimde demir
yolları, tabii, birilerine satılacak. Örnek verilen AB ve diğer gelişmiş
ülkelerdeki demir yollarında gelinen başarılı gelişmenin, kamu yatırımının,
ulusal AR-GE’nin, profesyonel işletmeciliğin ve özellikle çalışan haklarının
teslim edilmesinin ve insan kaynaklarının önemsenmesinin inkâr edilemez bir
başarısı vardır.
Bu kanun tasarısı özü itibarıyla gerek AB sürecindeki ulusal
programda yer alan yükümlülükler gerekse Türkiye ilerleme raporlarında yerine
getirilemeyen bu yükümlülüklerle ilgili olarak AKP Hükûmetine yöneltilen
eleştirileri savuşturmak ve bu yönde bir adım atma girişimi olma niteliğiyle
temayüz etmiş bir metin olarak TBMM’ye sunulmuştur. Bu kanunla demir
yollarımızda ulusal bir atılım yapılabileceğine dair kanaatimiz oluşmamıştır.
Kanunun başlığına koyduğunuz “serbestleştirme” sözcüğünü
ekonomistler” liberalleşme” olarak kullanıyorlar. Ülkemizde kamu sektörünü
yönetemeyenler, onu her zaman, hantal, kâr etmez, yük olur, işe yaramaz, iş
yapmaz olarak göstermeye çalıştılar. Önce serbestleşirsin, sonra da bir şekilde
özelleşirsin. Ama kime özelleşirsin, yerliye mi, yabancıya mı? “Küreselleşme”
denen yeni pazarlar açma rüzgârlarının geldiği noktada özelleştirdikten sonra
yabancıya verirsin. Önceleri yüzde 50’den az verirsin, sonra yüzde 50’den fazla
verirsin, merdiven metodu. Ondan sonra sen sağ ben selamet.
Değerli milletvekilleri, serbestleştirme, yabancılara imtiyazlar
veren özelleştirmelerin yolunu açmamalıdır. Çıkarılan kanunlarda aralara anlam
gizlemeleri yapılmış gri maddeler olmamalıdır. Bir ülkenin ekonomisinin ve
kalkınmasının ayarlanması, yalnızca o ülkeyi askerle işgal ederek yapılmaz; o
ülkenin ekonomisini gri yöntemlerle ele geçirme stratejileri vardır. Ekonomik
krizi atlatmak için iktidarların özelleştirme telaşıyla geleceği yabancılara
ipotek edecek kararlar alınmamalıdır. 1870’lerde banker Baron Hirsch’ün
Osmanlıyı düşürdüğü duruma ülkemizi düşürmeyin lütfen. Serbestleştirme ve
özelleştirme, ulusal sanayi ve AR-GE’ye köstek olmamalıdır. Bu, her ülke için
bir hayatiyet konusudur.
TCDD’ye bağlı imalatçı kuruluşların ve özel girişimcilerin
TCDD’nin ulusal stratejilerine uygun davranmasını ve AR-GE yapmasını stratejik
açıdan çok gerekli buluyoruz. Bu durumun özelleştirme faaliyetleri sırasında
dikkatlerden kaçacağı endişelerimizi tekrarlamakta yarar görüyoruz.
Demiryolu Taşımacılığı Derneği Başkanının 2012’de bazı görüşleri
yayınlanmıştı. Diyor ki: “Hükûmet, The Greenbrier Companies’le yıllık bin vagon
üretme üzerine görüşme yapıyor.” Türkiye’de hem taşımacılık hem de üretim
yapmaya hazırlandığı bilgisini veren dernek başkanı, Deutsche Bahn, Schenker
Arkas, Rail Cargo gibi firmaların Türkiye’de kendi lokomotif ve vagonlarıyla
taşıma yapacaklarını söylüyor. Bunun için de bu kanunu beklediklerini ifade
ediyor. Hızlı tren uygulamalarında yabancı şirketlerin bize altyapı, vagon ve
lokomotif gibi ürün satışları olduğunu ve başladığını görüyoruz. Peki, ulusal
şirketlerimiz ne yapacak? TÜVASAŞ, TÜLOMSAŞ, TÜDEMSAŞ’ın bugüne kadar ülkeye
yaptıkları katkıların yabancılaşmadan ve artarak sürmesi dileğimizdir.
Bakınız, 9 Kasım 2005’te TCDD ile İspanyol CAF firması arasında
sözleşme imzalanıyor. Firmanın teklif tutarı, İspanya Gelişim Yardım Fonu
desteğinde 241 milyon 653 bin TL. Yedi yıl ödemesiz, on beş yıl geri ödemeli
olmak üzere, yirmi iki yıl vadeli kredinin taksit sayısı 31, faiz oranı ise
sabit olarak binde 13. Hızlı tren setleri saatte 250 kilometre hıza sahip,
alüminyum gövdeli, her bir set 6 vagonlu ve 419 yolcu kapasitesine sahip
bulunuyor. Tabii ki adamlar, yabancı şirketler size cazip kredi imkânları
sağlayacak. Onların amacı hem para kazanmak hem de sizi teknoloji ithal eden
müşteri hâline getirmek. AR-GE’yi onlar yapacak, siz de hazıra konacaksınız.
Bu hafta da gazetelerde hayretle bir haberi okuduk. “Dünyanın en
büyüklerinden biri olan CSR adlı Çin firması Ankara Sincan’da vagon fabrikası
kuracak.” deniliyor haberde. Peki, bundan sonra ne olacak? Bir yanda
İspanyollar, diğer yanda Çinliler ve bu kanun çıktıktan sonra yedi düvel bize
mamul madde satacak demir yollarının üzerinde gezinmesi için, elektrifikasyon
için, biz de hazır alacağız. Ne olacak? Bu toprakların emekçisinin,
mühendisinin üretimi, katma değeri, araştırma ve geliştirmesi ne olacak? Bu
soruyu sormak hakkımız. Eğer bu kafayla giderseniz bir müddet sonra TÜVASAŞ,
TÜLOMSAŞ ve TÜDEMSAŞ’ın kapılarını kaparsınız. Bakalım buna vicdanınız ne
diyecek?
Neden bizim şirketlerimiz, bu adını saydığım yabancı şirketlerin
yaptıklarını yapamıyor? Yüz elli yıllık bir tarihî geçmişimiz var. Bundan sonra
bütün demir yolu işleri yabancılara mı yaptırılacak? 2011 Strateji Raporu’nun
hedefi bu mudur Sayın Bakan?
TCDD geçenlerde yerli şirketlerden bir şeyler istedi. Kasım
2012’de Resmî Gazete’de açık ihale ilanı yayımlandı. Ne için biliyor musunuz?
Yüksek hızlı tren maketi, hani bazı vekillerimize eşantiyon olarak gelen maket
sanıyorum, 2.500 adet… Hayırlı olsun, yerli şirketler bunu yapmış.
İstanbul Teknik Üniversitesi, Ulaştırma Bakanlığıyla birlikte
hazırladığı -Ulaştırma Ana Plan Stratejisi’nde- raporda, demir yolu
taşımacılığımızın sağlıklı gelişimi ve bu gelişimin sürdürülebilirliğinin
güvence altına alınması için, yeniden yapılanmayı, çağdaş ve etkin bir yönetimi
ve yetkin bir kadroyla eylemlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Şimdi, bu kanunla, yetişmiş, yetkin personeli “bonus” vererek emekli etmekle,
yetişmiş insan kaynaklarını zayıflatarak yetkin bir kadro ve etkin bir yönetim
kurmayı TCDD bünyesinde nasıl sağlayacaksınız Sayın Bakan? Tabii, aynı Posta
Kanunu’nda olduğu gibi, boşalan hizmetlere ve alanlara taşeronları getirerek.
1959’da TCDD’de çalışan sayısı 70 bin, 2010’da -geçici işçiler
dâhil- 28 bin. 2004’te Belçika’da kilometre başına çalışan sayısı 10,9; Türkiye’de
3,2. Anlaşılıyor ki, bu daha da azalacak ve başka bir yol bulunacak.
Bu raporda bazı tavsiyeler var, diyor ki: “Kısa dönemde yolcu
taşımacılığında mevcut hatlar ile iddialı olunamaz. Bu nedenle, yük
taşımacılığının öncelik taşıdığı bir işletme metodu geliştireceksiniz.”
“Uzun dönemde yeni yatırımlarla geliştirilme anlayışının
benimsenmesi ve özellikle kombine taşımacılığa yönelen gelişmiş bir yük
taşımacılığı yanında yüksek hızlı demir yolu ile 400-600 kilometre aralıklarda
etkin, ekonomik olarak doğrulanan ve neredeyse kara yolu ve hava yoluna göre
üstünlük taşıyan bir yolcu taşımacılığı amaçlanmalıdır.” diyor raporda. “Demir
yolunun, kara yolu ile aynı koridoru paylaştığı hatlarda, demir yolu için, 2023
yılı baz alınarak, yük taşımacılığında yüzde 20 gibi bir payın hedeflenmesi
kabul edilmelidir.” diyor.
Yine, raporda, “Yüksek hızlı demir yolunun etkinlik koşulları ve
TEN-T ölçütlerine göre, çalışmada geliştirilen -bu rapor için etüt çalışmasında
geliştirilen- 7 taşıma koridorundan 2’sinde ve özellikle İstanbul'dan
başlayarak Ankara-Sivas-Malatya doğrultusunda uzanan ve Malatya'da, Kars'a ve
Van'a doğru çatallanan birinci eksen için uygun olacaktır.” deniyor İTÜ
raporunda.
“Marmaray itici güç sağlayacak bir yatırımdır.” Yine, raporda
tespit bu. Maalesef, çok ilginçtir, Marmaray geçişi 2 hatta kalmıştır. Yani,
tüpün, tünelin dışında 3 hat var iken Marmaray’a girdiğiniz zaman 2 hat olacak.
Peki nasıl olacak? 3 hat hasıl 2 hatta düşecek? Şöyle: Yani, yük treni gelince
-uluslararası ya da ulusal taşımacılık yapan yük treni- Marmaray’a girmeyecek
gündüz. Ne yapacak? Tünelin girişinde bekleyecek gece yarısına kadar, gece
yarısından sonra banliyö ve yolcu trenleri duracak, ondan sonra da yük treni
geçecek. Bakar mısınız, 160 tane üniversitemiz var, bilim insanlarımız var,
uzmanlarımız var tüpün içinde 3 tane hattı unutmuşlar.
Değerli milletvekilleri, Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda belirtildiği
gibi, "Yük taşımalarının demir yolu ağırlıklı yapılması ulaştırma
sektöründe stratejik bir amaçtır". Ülkemizin coğrafi yapısının bir gereği
olması dışında, özellikle ihracatın geliştirilmesi ve rekabet edilebilir dünya
fiyatlarına ulaşmak bakımından, ulaştırma maliyetlerinde sağlayacağı avantajlar
açısından doğru olan bu stratejinin fiilî bir hedef olarak benimsenmesi herkesin
katılacağı ve onaylayacağı bir iktisadi yaklaşımdır. Ancak, hem yük hem de
yolcu taşımacılığında ana hat işletmeciliği ve özellikle inşasının,
teşebbüslerin bireysel, mikro kararları yerine, gerçekten dışsal iktisadi
yararların sağlandığı ve hizmette adaletin ve rekabetin yaşama geçirileceği
bütüncül, makro kararlara bırakılması politikasının stratejik önemi, AKP
versiyonunda yeni bir kamu girişimi ve planlama düşmanlığı yaklaşımı ile ele
alınmaktadır.
Diğer bir deyişle, aynı ön yargının bu kanun tasarısında da hüküm
sürdüğü görülmektedir. Bu ön yargıya göre, kamunun nedeni olduğu her sorunun
çözümü özel girişimdir ama özel girişimler bu sorunları çözerken para
harcamamalı, sermaye koymamalıdır. Özü budur kanunun. Özel sektörle
ortaklıklar, kamu-özel iş birliği modelleri altında devletin özel sektör proje
ve girişimlerini finanse ettiği 1980 öncesi denenmiş karma ekonomi modeli,
yeniden, AKP aracılığı ile önemli miktarda yatırım gerektiren sektörlerde kamu
kaynaklı bir özel sektör finansman yöntemi hâline getirilmektedir. Bu kanun da
bunu başarmaya çalışmaktadır.
Bu anlayış nedeniyledir ki söz konusu tasarı da, ana hat yapımı
için altyapı yatırımlarını doğrudan devletin üstlendiği, işletmecilik
faaliyetleri için de orta kısmına bu tür finansman modelinin oturtulduğu ve
bütçeden karşılanacak önemli tutardaki teşviklerin yer aldığı bir özel ulaşım
projesi olarak önümüzde bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bu kanun kapsamında TCDD, 233 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname’ye tabi bir kamu iktisadi kuruluşu kimliği taşıyan bir
altyapı işletmecisi olarak yapılandırılırken yine 233 sayılı KHK'ya tabi
TCDD'nin bağlı ortaklığı TCDD Taşımacılık AŞ kurulmaktadır.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Tasarı ile ilgili
değerlendirmelerini içeren, “Düzenleyici Etki Analizi (DEA) Raporu” adlı rapor
komisyon üyelerine dağıtılmamıştır maalesef. Ne zaman gelmiştir bu? Komisyon
toplantısı sırasında gelmiştir maalesef.
Değerli milletvekilleri, Hükûmetin getirdiği bu kanunla ilgili
olarak şu ana kadar açıkladığımız nedenlerden dolayı, Türkiye Demiryolu
Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı’na genel ve maddeler
bazında muhalif olduğumuzu yüce Meclisin önünde ifade etmiş bulunuyorum,
saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Eyidoğan.
Tasarı üzerinde şahıslar adına, Kocaeli Milletvekili Sayın Haydar
Akar.
Sayın Akar, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarını konuşacağız.
Bugün, her zaman yaptığınız gibi, yine, ulusal bir kurumumuzu
özelleştirmek için Meclise kanun getirdiniz; bu kanun üzerinde Cumhuriyet Halk
Partisi adına ve kişisel fikirlerimi açıklamak üzere buradayım.
Şimdi, “Devlet Demiryolları” deyince, 3 ana başlık altında
toplamamız gerekiyor. Bunlardan bir tanesi, Cumhuriyet Dönemi öncesi ve
Cumhuriyet Dönemi’nin 1950 yılına kadar olan zamanı ve daha sonra da 1950’den
sonraki zaman olarak adlandırabiliriz.
Şimdi, bu dönemlere baktığımızda, cumhuriyet öncesi döneme
baktığımızda, bir kısmı yabancılar tarafından, bir kısmı Osmanlılar tarafından
yapılan demir yollarına şahit oluyoruz. Tabii, daha sonra, cumhuriyetle
Misakımillî sınırları çizildikten sonra da bir kısmı Osmanlılar tarafından
yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ait demir yolları, diğer kısmı da yabancılar
tarafından işletilen demir yolları, olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Şimdi, Sayın Başbakan her konuşmasında çıkıp şöyle diyor: “Siz bu
ülkeye bir çivi mi çaktınız? Bu ülke için ne yaptınız?” Ben, demir yollarından
bahsederken sadece demir yolları için neler yaptığımızı kısaca özetlemek
istiyorum:
Yaklaşık 2.400 kilometre olan yabancıların Türkiye’de işletmiş
oldukları demir yollarını satın aldık. Ne zaman satın aldık? İşte, 1923’ten
1934’e kadar bu 2.400 kilometrelik demir yollarını yabancılardan devraldık,
bunları tekrar satın aldık ve
millîleştirdik. Bu da yetmezmiş gibi 3.200 kilometrede bu Cumhuriyet Dönemi’nde
yani 1923 ve 1950 yılları arasında yeni yol yapıldı.
Şimdi, bunlar, evet, Cumhuriyet Halk Partisinin, ki sizin
atalarınızın, dedelerinizin de dâhil olduğu Cumhuriyet Halk Partisinin; ki o
dönemde Osmanlının borcunu ödeyen Cumhuriyet Halk Partisinin; ki o dönemde yine
yoksulluktan, savaştan çıkmış, Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmış Cumhuriyet Halk
Partisinin yine o dönemde 1 lira dış borç almadan yapmış olduğu yatırımlar.
Gülüyorsun oradan. Bunları iyi dinlemeni istiyorum.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Neye gülüyorum, biliyor musun?
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bunlara ne yapmamız lazım; hepimizin sahip
çıkması lazım. Bunları ne yapmamız lazım; anlatırken gururla anlatmamız lazım.
Ama ülkenin Başbakanı çıkıyor diyor ki: “Siz ne yaptınız? Bu ülkeye bir çivi mi
çaktınız? O çiviyi biz çakıyoruz.”
Konuşmam inşallah yetişir, konuşmamın sonunda da sizin çivilerinizi
anlatacağım ben; bu ülkenin topraklarına, insanların beyinlerine nasıl bir çivi
çaktığınızı söylemeye çalışacağım.
Tabii, o dönemde Fransızlar, Almanlar ve İngilizlere verilen
imtiyazlar vardı. Öyle imtiyazlardı ki, demir yolu yapıyorlardı, demir yolunun
sağında ve solunda 20 kilometrelik alanlardaki madenleri de kullanma imtiyazına
sahip oluyorlardı. Öyle yerlere yapıyorlardı ki, tamamen ham maddeye yönelik
yapıyorlardı. İngilizlerin, Almanların, Fransızların talip oldukları veya
ihtiyaç duydukları ham maddelerini kendi ülkelerine sevk etmek için
yapıyorlardı. Bu, o dönemde yapıldı.
1923’le 1950 arasında da yaklaşık 3.200 kilometre yol yapıldığını
zaten söyledik. Bu dönemde dediğim gibi, Osmanlının borcunu ödedik. Bu dönemde,
1 lira dış borç alınmadı bu Devlet Demiryollarını yapabilmek için, kendi
imkânlarımızla yaptık ve yabancılara ait limanlarla birlikte demir yollarını
devletleştirdik.
Şimdi, bunlardan birkaç tane örnek vermek istiyorum: 1924’te
Devlet Demiryolları kuruldu bu ülkede, 1925’te Eskişehir demir yolu malzemesi
fabrikası üretime geçti. Yani kendi demir yolumuzu yapabilmemiz için ihtiyaç
duyulan… Neydi bunlar? Travers ve bunun gibi malzemeleri üretecek fabrikalar
kuruldu. 1928 yılında Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
1928 yılında Haydarpaşa-Eskişehir-Konya yolu ve Yenice-Mersin yolları yapıldı.
1929 yılında Mersin-Adana, 1924 yılında Anadolu-Bağdat, Mersin-Tarsus yolları
açıldı. 1929 yılında Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı.
AHMET YENİ (Samsun) – Haydar Bey, bugüne gel.
HAYDAR AKAR (Devamla) – Geliyorum. Siz hep altmış yıl önceden
bahsediyorsunuz ya, ben de şimdi sizin Başbakanınız gibi yapıyorum, altmış yıl
önceden bahsediyorum.
1929 yılında Kütahya-Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demir yolları
açıldı. 1930’da Ankara-Sivas açıldı. Sivas’a on günde gidilebiliyordu, bir
günde gidilmeye başlandı. Şimdi, anlatıyorsunuz ya “Hızlı trenle iki saatte
gideceğiz.” diye, onu da çok doğru buluyorum, yapılması gereken bir iş olarak
da yorumluyorum. 1930 yılında Kayseri-Şarkışla yapıldı. 1931 yılında
Bursa-Mudanya yabancılardan satın alındı, Gölbaşı-Malatya yapıldı. 1932’de
Samsun-Sivas yapıldı, 1932’de Kütahya-Balıkesir yapıldı. 1933’te… Devam
ediyorum, 1938’e kadar yollar yapıldı, tam 3.200 kilometre yol yapıldı, 1 lira
dış borç alınmadı. Osmanlının borcu ödendi, bunu özellikle söylüyorum, bu
yatırımlar devlet imkânlarıyla yapıldı.
Peki, şimdi günümüze geliyorum. Ahmet Bey, özellikle günümüze
geliyorum. Şimdi günümüze bir bakalım arkadaşlar, günümüzde neler yapılmış.
Tam on yıldır, 2002’den bu yana, 2003’ten bu yana iktidarsınız.
888 kilometre yüksek hızlı tren yolu yapılmış. Angaje olduğunuz tek şey Devlet
Demiryollarının yüksek hızlı treni.
Şimdi onun hikâyesini daha önce size anlattım, yine anlatayım
isterseniz. 2000’li yıllarda, 1999’ların sonunda 2000’lerin başında Oktay
Vural’ın projelendirdiği, Faik Öztrak Hazine Müsteşarı olduğunda İspanyollardan
alınan krediyle başlamış, 2003 yılında sizin Hükûmetinize nasip olmuş temel
atmak, 2005’te bitmesi gereken projeyi 2009 yılında bitirmişsiniz.
Doğru, hızlı tren ihtiyaç mı, ihtiyaç; ama sizin öyle anlatılacak
gibi bir başarı öykünüz yok. Koskoca Demiryollarını sadece hızlı trene
endekslemişsiniz ve hızlı tren sonucunda da bugün Eskişehir hattını
gerçekleştirmişsiniz. Konya’ya hızlı trenimiz gidiyor, Sivas’a gidiyor. Bunları
takdirle karşılıyoruz. Türkiye'nin keşke her tarafına -biraz evvel BDP’li
arkadaşım da konuştu- hızlı tren gitse. Ama Devlet Demiryolları sadece hızlı
trenden ibaret değil arkadaşlar.
Bakın, 2003’ten bu yana demişsiniz ki: “10 bin kilometre hızlı
tren hattı yapacağız, bunun için gerekli maliyet 367 milyar lira.” Tamam,
burada da bir şey yok, parayı bulursunuz ve hızlı treni yaparsınız, Türkiye'yi
o kadar daha borçlandırırsınız. Bunu da becerememişsiniz, borçlandırmayı da
becerememişsiniz, o parayı da bulamamışsınız. Ayırdığınız kaynaklar belli; 2003
yılında 192 milyar TL.
Sonunda şunu söylüyorum, bu projenin gerçekleşmesi için yıllık 30
milyar TL bir yatırıma ihtiyaç var. Peki, kaç liralık kaynak ayırıyorsunuz? Tüm
Demiryollarına, Ulaştırma Bakanlığına 11 milyar lira kaynak ayırıyorsunuz,
ayırdığınız kaynağın da on yıllık Hükûmetiniz döneminde kullanılma oranı yüzde
52, yani gerçekleşme oranı, yatırımın gerçekleşme oranı yüze 52.
Ee, peki, bu kaynakla ne yapmışsınız? 888 kilometre hızlı tren
hattını yapmışsınız. Tamam, iktidarınız döneminde düşük olan yolcu sayısı
arttı, artmaya başladı hızlı trenler devreye girdikçe yolcu sayısı artmaya
başladı.
Peki, Devlet Demiryolları sadece yolcu taşımakla mı mükellef?
Hayır. Devlet Demiryollarının kullanılması gereken asıl amacı yük taşımaktır.
Yük taşımak için de ne gerekiyor? Türkiye’nin her tarafını demir ağlarla örmek
gerekiyor yani Cumhuriyet Dönemi’ndeki eksikleri zamanınızda tamamlamanız
gerekiyordu. Tamamlayabildiniz mi? Koca bir “hayır”. İstatistiklere ve tüm
verilere baktığınızda yük taşımacılığının artmadığını görüyorsunuz. Şimdi, bunu
aldatmaca olarak da, biraz sonra Bakanım burada çıkıp kilogram olarak arttığını
söyleyebilir ama yüzdesel olarak yük taşımacılığı artmamıştır. Ne kadardır
biliyor musunuz yük taşımacılığı? Hemen söyleyeyim.
AHMET YENİ (Samsun) – Hızlı trene bindin mi, hızlı trene?
HAYDAR AKAR (Devamla) – Ben trenlerde büyüdüm, sen merak etme.
Evet, 2010 itibarıyla söylüyorum: Deniz yollarında yük
taşımacılığı 5,1; 1980’de 16,1; siz iktidarı devraldığınızda 7,1’di. Deniz
yollarını getirdiğiniz nokta bu. Demir yollarında yük taşımacılığında 10,6’ydı
1980’de. Hani, hep böyle öteliyorsunuz, kötülüyorsunuz ya, o dönemlerden
bahsediyorum. 2000’li yıllarda 5,3; 2010’lu yıllarda yine 5,3; bir gram
artmamış. Kara yolunda, yüzde 73’le başlamış 1980’de, 2010’da yüzde 89’a
çıkmış. Niye çıkmış 2010’da yüzde 89’a? Çünkü, emperyalist sermaye bastırıyor,
“Daha çok kamyon, daha çok satış.” diyor ve Türkiye’yi aslında demir ağlarla
örmeniz gerekirken -tabii onlar da yapılması gerekiyor ama- kara yollarına daha
önem vererek, bir strateji olarak, böylece kara yolu yük taşımacılığını teşvik
etmiştiniz.
Şimdi, diyebilirsiniz ki “Biz duble yollar yaptık; Türkiye’de ölümler,
trafik kazaları azaldı.” Bakın istatistiklere, ölümler ve trafik kazalarının
daha çok arttığını göreceksiniz.
Biz bunlara karşı değiliz Sayın Bakan, biz bunlara karşı değiliz
ama bunları ballandıra ballandıra anlatmaktan öte geçmişe de sahip çıkarak,
doğrulara “doğru” diyerek, Türk halkının
daha iyi hizmetleri almasını sağlamakta yarar var diyorum.
Saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Akar.
Şimdi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali
Yıldırım… (AK PARTİ sıra-larından alkışlar)
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri, değerli milletvekilleri; bugün,
Genel Kurulumuzda demir yollarıyla ilgili çok önemli bir kanun tasarısını
görüşüyoruz.
Bu kanun tasarısı demir yolu ulaşımının serbestleşmesiyle
ilgilidir. Yani yüz elli yedi yıllık geçmiş tarihi bulunan, Osmanlı’ya hizmet
etmiş, cumhuriyetimizin kurulması öncesinde Kurtuluş Savaşı’mızın en önemli
altyapısını, lojistiğini temin etmiş ve cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte,
Büyük Atatürk’ün “Demir yolları ümran ve refah tevlit eder.” dediği gibi,
Türkiye'nin o zor yıllarda kalkınmasına, gelişmesine fedakârca hizmet etmiş,
bir buçuk asırlık kuruluşumuzdan bahsediyoruz.
Demir yolları Türkiye’de sadece bir taşıma altyapısı sektörü
değildir, demir yolları aynı zamanda bu ülkenin kültürüdür, bu ülkenin
folklorudur, bu ülkenin bağımsızlığının da timsalidir. Osmanlıda 14 bin
kilometrenin üzerinde demir yolumuz vardı, Osmanlı topraklarında. Misakımillî
sınırlarımıza çekildiğimizde, bir de baktık elimizde 4.136 kilometre yol
kalmış. Evet, savaştan çıkmış, insan kaynağını, parasal kaynaklarını tüketmiş
genç Türkiye Cumhuriyeti. Büyük Atatürk, kalkınmanın, refahın demir yollarıyla
ancak mümkün olacağını ve demir yollarının bu ülkenin kalkınmasında en büyük
lokomotif olacağını beyan ederek demir yolu seferberliğini başlatmış, vefatına
kadar devam etmiş, hatta ondan sonra da devam etmiş, 1946 yılına kadar,
başlanan projelerin birçoğu tamamlanmış. Bu süre içerisinde yapılan toplam yol
miktarı 3.764 kilometreye ulaşmış yani 4.136 kilometre üzerine yirmi yılda,
yirmi beş yılda 3.764 kilometre demir yolu yapılmış.
1950’de demir yolu sektöründe bir makas değişikliğini görüyoruz.
Buradaki değişiklik: Dünyada otomotiv rüzgârları esiyor, otomotiv sektörü
kasırga gibi bütün dünyayı kasıp kavuruyor ve dolayısıyla, kara yolu
taşımacılığı ön plana çıkıyor. Bu arada da demir yolları unutuluyor, resmen
unutuluyor.
Otomotiv sektörü, 1950’de sadece Türkiye’de değil, dünyada da var
ama dünyanın gelişmiş ülkeleri bir yandan kara yolu altyapısına yatırım
yaparken bir yandan da dengeyi sağlamak için demir yollarına da yatırıma devam
ediyor. Bizdeki fark şudur: Cumhuriyetin kuruluşundan 1950’ye kadar, 1946’ya
kadar devam eden seferberlik, 1950’den sonra devam ettirilememiştir; olayın
özü, gerçeği budur. Bunu nereden anlıyoruz? 1950 yılı ile 2000 yılı arasındaki
toplam yapılan yol miktarı 975 kilometredir.
MUSA ÇAM (İzmir) - 1950 ila 2012?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) – 1950 ile 2002 arasında yapılan.
Şimdi, bunları eğer karşılaştırırsak; 1923-1950 her yıl için 134
kilometre yol yapılmış, 1950 ile 2002 arasında da her yıl için yapılan yol
miktarı 18 kilometre. İşte, yapılan, aradaki farkı söyleyeceğim. Yani, burada
bir ihmal var, burada bir unutulmuşluk var, burada demir yollarının kaderine
terk edilmişliği var.
MUSA ÇAM (İzmir) – İhmal mi, tercih mi?
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) – Bilinçli, Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) – Şimdi, efendim, tabii, yani “Geçmişi -hani- kötülüyorsunuz, geçmişi
eleştiriyorsunuz.” dediniz de, onun için söylüyorum, ben o tarafına girmiyorum,
bilinçli tercih midir. Ama, her zaman suizan değil de hüsnüzan üzeri olmak
lazım, ama ben sonucu söylüyorum. Sonuç şu: Demir yolları gerilemiş, gerilemeye
devam etmiş, kan kaybetmiş, ülkenin yükünü taşıması gereken demir yolu, daha
doğrusu taşıyan demir yollarımız ülke bu tarihî kuruluşun yükünü taşır hâle gelmiş,
işin özü budur. Bu sonuçtur, bunu hepimiz biliyoruz, görüyoruz.
Peki, böyle devam etmesi mi lazım? Şüphesiz, böyle devam etmemeli.
Çünkü, demir yolları hem ekonomik hem çevreci hem de birçok yönden daha fazla
yükü bir seferinde taşımaya müsait, en emniyetli taşıma yolu; denizcilikten
sonra, deniz taşımasından sonra. Dolayısıyla, demir yollarını geliştirmek
lazım. Bu salonda bulunan veya Türkiye'nin neresinde yaşarsa yaşasın hiçbir
Türk vatandaşının “Demir yollarına niye yatırım yapıyorsunuz?” dediğini ben
görmedim, görmemiz de mümkün değil. Bunun aksini söylemek akla ziyandır.
Biz, geçen sene bir istatistik
yaptırdık, hızlı trenlerle ilgili. Dedik ki vatandaşa: “Bunun hakkında
ne düşünüyorsunuz?” Birçok şey söylendi, memnuniyet oranlarını hızlı trenin
ülkemizin prestijini, dış ülkelere karşı pozisyonunu güçlendirdiğini falan
söylediler ama bana çok ilginç gelen bir sonuç var. Vatandaş diyor ki: “Bedeli
ne olursa olsun, Türkiye'nin her tarafına demir yolu ve hızlı demir yolu
yapılması lazım.” Bu, çok önemli bir şey. Bu tespit, vatandaşın tespitidir ve
yüzde 76 oranındadır. Bu, bizim için çok gurur verici bir şey, insanımız demir
yolu istiyor.
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) – Biz de bunu söylüyorduk öğrenciyken
ama “komünist” dediler Sayın Bakan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – O zaman siz de komünisttiniz ama ya.
Sonradan AKP’ye girmediniz ama komünisttiniz yani.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sadece o değil, yanında başka şeyler de
söylemiştiniz ama.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
– Şimdi, efendim, tabii…
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Komünistler hiç böyle bir şey
söylemedi, yapmayın ya.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – O zaman siz harbî komünisttiniz ama.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) – Müsaade edin de şunu toparlayayım. Siz muhabbetinizi her zaman
yaparsınız, benim o kadar sürem yok.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Bakanım, nutuk kısımlarını
kısaltalım da kanunu bitirelim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) – Hemen kısaltalım. Nutuk değil de bir hatırlatma yaptım, kanuna
geliyorum.
Efendim, kanun şöyle: Demiryolları, şu anda tekel hakkı olan,
yüzde 100’ü devlete ait, hazineye ait bir kuruluş. Getirilen bu kanunla ne
yapıyoruz? Demiryollarını altyapı ve üstyapı olarak ikiye ayırıyoruz. Altyapı,
TCDD yani bugünkü adıyla devam ediyor. Üstyapı için AŞ statüsünde yine bir KİT
olarak “TCDD Taşımacılık AŞ” diye bir şirket kuruluyor. Bunun da statüsü yine
KİT. Bu yeni kurulan şirketin görevi sadece taşımacılık yapmak, yolcu
taşımacılığı ve yük taşımacılığı. İstasyon yapmak, yolları tamir etmek,
sinyalizasyona bakmak, hastane işletmek, postane işletmek, eğitim tesisleri
kurmak, bunlar olmayacak, sadece taşımacılık yapacak.
TCDD olarak mevcut kurum, sinyal işini Türkiye’nin her tarafında
tekel olarak yapacak. Emniyetle ilgili bir konu olduğu için burayı hiçbir yere
açmıyoruz, tekel hakkı devam ediyor ve devletin kontrolünde. Bir de altyapının
her zaman kullanılır hâlde tutulmasını sağlayacak. Bunun yanı sıra, TCDD Taşımacılık
yanında kurulacak yeterli şartlara sahip şirketler de mevcut demir yolu
hatlarında taşımacılık yapabilecek yani burada bir serbestleştirme geliyor. Bu
nasıl olacak? Bunun esas ve usulleri var, bununla ilgili hususları da Ulaştırma
Bakanlığı Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü belirleyecek. Hatları
kullanırken, hatlarda taşımacılık yaparken belirlenen belirli bir tarife
üzerinden para ödeyecekler kilometre başına. Bunlar da Demiryollarına, TCDD’ye
gidecek, onlar da yol bakım, yol yapımları için kaynak oluşturacak; işin; özü
bu.
Peki, bunu yaparken TCDD, bugün birçok yerde yaptığı işlerde zarar
ediyor, bu hizmetler kaldırılacak mı? Soru bu olabilir. Bu kaldırılmayacak,
bununla ilgili kamu hizmeti yükümlülüğü getiriliyor ve bu işi yapanlardan
geliri maliyetinden düşük olanlar, aradaki farkı yine Ulaştırma Bakanlığının
bütçesine konan kaynaktan alacaklar. Dolayısıyla, kamu hizmeti, maliyeti ne
olursa olsun, yapılmaya devam edecek. Esas itibarıyla getirilen budur.
Bir ilave şey de: Birisi, demir yolu yapmak istiyor; mesela,
diyelim ki Güllük’le Çine arasında demir yolu yapmak istiyor, oradan maden
taşıyacak Güllük Limanı’na, orada demir yolunu yapabilecek. Bu demir yolunu
yapacak ama onun sinyal işini vesairesini yine TCDD yapacak, ulusal sisteme
dâhil olacak. Altyapı işletmeciliği yapmak istiyorsa, kendi yapıyorsa
taşımacılık, başkalarına da açmak zorunda yani sadece devletin hatları
açılmıyor, özel sektör olarak yapılan hatlar da aynı şekilde açılmak durumunda.
Ana hatlarıyla, getirilen şey budur.
Personelin statüsünde hiçbir değişiklik yok, hiçbir hak kaybı söz
konusu değil. Branşlarına göre, bir kısmı TCDD’de kalacak, bir kısmı da bugün
yaptıkları taşımacılığı yeni şirkette yapmaya devam edecekler. Ayrıca,
emekliliğine belirli bir süre kalan personele de istemeleri hâlinde, emekliye
ayrılırsa, gönüllülük bazında, tamamen isteğe bağlı, yüzde 15 ile yüzde 40
arasında –yıllarına göre- emekli ikramiyesinde ilave bir ödeme yapılacak.
Bunların yerine de yeni, daha genç arkadaşlar alınıp istihdam edilecek, sektöre
insan kaynağı hazırlanmış olacak.
Bu kanunun hazırlanmasında, hakikaten çok uzun bir mesai harcandı.
Onlarca uzman, paydaşlar, Demiryolları Genel Müdürlüğünden arkadaşlarımız,
Bakanlığımızdan arkadaşlarımız, çok titiz bir çalışma yaptılar, başka ülke örneklerini
tek tek incelediler, başarılı örnekler, başarısız örnekler, bunlardan çıkarılan
dersler, hepsi gözden geçirilerek bugün Komisyonumuza geldi. Komisyonumuzda da,
alt komisyonda da bu konu epeyce konuşuldu. Orada katkılar da oldu, eleştiriler
de oldu. Orada da gerekli bilgilendirmeler yapıldı ve bugün sizlerin huzuruna,
Genel Kurula geldi, sizin onayınıza hazır hâle geldi.
Her safhada, özellikle Komisyon çalışmalarında katkı koyan,
eleştiri yapan tüm Komisyon üyelerine, Değerli Başkanımıza ben huzurlarınızda
teşekkür ediyorum.
Ayrıca, Genel Kurulda yapacağınız her türlü öneri ve eleştirileri,
bütün detaylarıyla, samimiyetle cevaplandıracağımızı da ifade ediyorum.
Bu ne sağlayacak? Bu kanun, özetle, demir yollarının daha etkin
kullanılmasını sağlayacak. Mevcut hattı daha etkin kullanacağız, bir kere bunu
bilelim. Bu ne demektir? Taşıma maliyetlerimiz daha aşağı düşecek, rekabet
gücümüz artacak, kalkınan, ticareti büyüyen ülkenin rekabetinde maliyeti
oluşturan kalemlerde en azından ulaşım maliyeti bir ölçüde aşağı çekilmiş
olacak.
Burada şunlar söylendi: “Yani, demir yollarında bir şey değişmedi
son on yılda.” Doğrusu, bunu, siyaseten söylenmiş olduğunu kabul ediyorum.
Demir yollarında neyin değiştiğini; Ankara’dan Eskişehir’e, Ankara’dan
Konya’ya, Eskişehir’den Konya’ya giden vatandaşlarımız görüyor, şükranlarını ve
takdirlerini iletiyorlar, tenkitlerini de iletiyorlar. 7.300 kilometre el
atılmayan yüz yıllık yollar dâhil yol yenilendi. Şu anda muazzam bir
elektrifikasyon projesi devam ediyor. Aynı zamanda, sinyalizasyon işlerine çok
hız verdik. Son on yılda sadece demir yolu yenilemiyoruz, yeni demir yolu
yapmıyoruz, aynı zamanda Türkiye’de yerli demir yolu sanayisini kuruyoruz.
Türkiye, artık, daha iki gün önce Ankara’da metro araçlarını yapacak bir fabrikanın
temelini attı.
Hızlı tren rayı yapıyoruz, normal tren rayı yapıyoruz, makaslar
yapıyoruz, bağlama elemanlarını yapıyoruz, traversleri yapıyoruz, tren setleri
yapıyoruz. Bulgaristan’a ihraç ettik, Tayland’a ihraç ettik, Almanya’ya ihraç
ettik. Amerikalılarla en son model lokomotif imalatlarını yapıyoruz; Avrupa’da
en iyi ürün seçildi bu sene.
Demiryolları, bu şekilde, eldeki imkânlarla çalışmaya devam
ediyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu yasa çıkarsa desteklerinizle, eminim ki Demiryolları bundan
sonra ülkemizin, milletimizin yüzünü güldürmeye devam edecek, diğer
paydaşlarıyla çok daha etkin hizmet yapma imkânı bulacak diyor, hepinize
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Bakanım, bir dakikanız daha var. Türk
Hava Yollarındaki şu çocuklar için bir şey söyleyin. O kadar ocak söndü.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) – Demiryollarını bugün konuşalım da onu da…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Elli saniyeniz var. Onlara bir umut verin,
güzel bir şey yapın. 500 tane ocak söndü.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) – Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakanım.
Tasarı üzerinde şahısları adına son konuşmacı Sayın Hasan Hami
Yıldırım, Burdur Milletvekili.
Sayın Yıldırım, buyurun.(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
H. HAMİ YILDIRIM (Burdur) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı hakkında
şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Demiryollarına dair bir yasayı görüşüyoruz madem, öncelikle,
bugüne kadar ülke demir yollarına emek veren, tekeri döndürmek için, treni
yürütmek için çaba gösteren bu ülkenin demir yolcularına teşekkür ediyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Demiryollarını modern anlamda örgütleyen, yabancıların
tekelinde bulunan demir yolculuk mesleğini bir demir yolcu kuşak yetiştirerek
bizim insanımıza öğreten, demir yolcuların “baba” olarak gördüğü ilk Demiryolları
Genel Müdürü, sonrasında Nafia Vekili olan, İkinci Dünya Savaşı yıllarında
Paris sefirimiz rahmetli Behiç Erkin’i ve arkadaşlarını rahmetle, minnetle
anıyorum. Aynı şekilde, açılan her karış tünel için, döşenen her karış ray için
inanılmaz heyecan duyan, cumhuriyetin ilk yıllarındaki demir yolcu kuşağı Behiç
Bey'in talebelerini de rahmetle anıyorum.
Şuna inanıyorum ki bugünün yüksek hızlı tren hatlarını döşeyen,
2023 yılına kadar mevcut hattımızın 1 katı daha yol yapmayı kesin hedef hâline
getiren bugünün demir yolcuları da bundan doksan yıl sonra, yüz yıl sonra yine
Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında rahmetle, minnetle anılacaklardır.
Bugünün demir yolcularını canıgönülden selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; demir yolu meselesi bizim
milletimiz için, bizim ülkemiz için başka ülkelerden farklı olarak bir kader
meselesidir. Çünkü, Türk milletinin modernleşme hareketinin en etkin, en
insani, en fazla sosyal sorumluluğu içinde barındıran projesi, demir yolu
hamlesidir. Bugünden bakınca, mesele, o kadar çok kolay anlaşılmayabilir.
Bakınız, bu ülkede ilk defa sıcak su şebekesiyle, ilk defa somun ekmeğiyle,
eczaneyle, ilaçla, doktorla, kitapla, sinemayla, tiyatroyla, çevre
düzenlemesiyle demir yolları sayesinde tanışan yüzlerce kasabamız var. Sağlık
trenlerini, kütüphane trenlerini, sinema trenlerini bizden önceki kuşaklar iyi
bilir.
Demir yolu geçen her şehir, tren istasyonu etrafında gelişmiş,
şehrin en işlek caddesi, nabzının attığı cadde istasyon caddeleri olmuştur.
Bu coğrafyada özellikle cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren
yapılan her karış demir yolu insanımızın eli, ayağı, gözü, kulağı olmuştur.
Askere giden her vatan evladına “sülüs” adı altında ücretsiz tren seyahat
belgesi verilmiş, her türlü nüfus hareketi demir yoluyla olmuş, ülke
modernleşme sürecinde olduğu gibi şehirleşme sürecini de büyük ölçüde demir
yolları sayesinde yaşamıştır. Tren bir ulaşım aracı olmaktan öte, neredeyse
aileden birisi hâline gelmiştir.
Demir yollarının bu hayati fonksiyonu maalesef 1940’lardan
itibaren zayıflamış, demir yolu yatırımları yapılmaz, yapılamaz hâle gelmiş ve
ülkemizin yüz akı olan bu müessese maalesef kendi hâline terk edilmiştir. Ne
zamana kadar? AK PARTİ Hükûmeti işbaşına gelene kadar. İşte bugün yüksek hızlı
tren hatlarımız var. Bugün pek çok demir yolu sanayisi ürünlerinde dünyanın ilk
10’undayız. Ankara-Konya arasında yüksek hızlı trenlerin dolmuş gibi çalışacağı
kimsenin aklına gelmezdi. Şu anda ben bu konuşmayı yaparken devam eden yüzlerce
kilometrelik yüksek hızlı demir yolu inşaatlarını yapmaya kimse cesaret
edemezdi. Bu iş ufuk işidir, istikrar işidir, hizmet işidir.
Bakınız, bugün yapılan anketlerde insanımızın büyük çoğunluğu
maliyeti ne olursa olsun yüksek hızlı tren hatlarının devam etmesini istiyor.
Başka ülkelerde yüksek hızlı trene binenler, bizim ülkemizdeki
hızlı treni daha konforlu, daha kaliteli buluyorlar. Bunlara, bu tür beyanlara
da yakın zamanda bütün Türkiye şahit oldu. Bu övünç, milletimizin övüncü olduğu
kadar, onun bağrından çıkan Türkiye Büyük Millet Meclisinin de övüncüdür.
Bugün bir yasa görüşüyoruz. Diyoruz ki: Nasıl kara yollarında
devlet altyapıyı yapıyorsa, hava yollarında havaalanlarını yapıyorsa, demir
yollarında da altyapıyı devlet yapmaya devam etsin. İşletmeciliği hem devlet
yapsın hem yeterliliği olan özel sektör yapsın. Hizmette devletle özel sektör
el ele versin, demir yolları gelişmiş ülkelerde olduğu gibi daha fazla yolcu
taşısın, daha fazla yük taşısın, daha fazla insanımıza hizmet etsin. Yasanın
getirdiği budur arkadaşlar. Buna “özelleştirme” diyenler var. Yanılıyorlar, bu
bir özelleştirme değildir.
TCDD, yasayla, işini daha iyi yapmak için altyapı ve işletmecilik
olarak iki kamu kurumu, altını çiziyorum, iki kamu kurumu şeklinde yoluna devam
edecek. Sadece, özel sektörün demir yolu işletmeciliği yapabilmesinin önündeki
engeller kaldırılıyor, yeterliliği olan özel sektör kuruluşlarının da tren
işletmeciliği yapabilmesinin önü açılıyor. Trafiği devlet düzenliyor,
sertifikayı yine devlet veriyor. Hiçbir demir yolcu, hiçbir demir yolu mensubu,
haklarından hiçbir şey kaybetmediği gibi demir yolu ailesine yeni katılanlar da
aynı haklara sahip olacaklar. Altyapıdan sorumlu TCDD ile işletmecilikten
sorumlu TCDD Taşımacılık AŞ, kamu kurumu olarak yatırımları ve işletmeciliği
yapmaya devam edecek. Bağlı ortaklıkların statüsünde herhangi bir değişiklik
yapılmıyor, demir yolcuların statü kaybı olmuyor, sektör geliştikçe, tersine,
statü kazancı olacak.
Bu bir ulaşım demokrasisidir arkadaşlar. Kanunla, sektöre girecek
yeni işletmelerle birlikte demir yollarının atıl kapasitesi de kullanılmış
olacak. Günde birkaç tren geçen yerler var, atıl kalması ülkenin ve
taşımacılığımızın kaybı demek.
Yasa tasarısı hazırlanırken dünyadaki ulaşım politikaları dikkate
alınmıştır. Demir yolunun geliştiği Avrupa ülkelerindeki örnekler
incelenmiştir. Yasa, yenilikçi demir yolları için geleceğe yolculuk konseptinin
hukuki ve idari altlığını oluşturmaktadır.
Bu millete hizmet yakışır arkadaşlar. Eğer binmeyen arkadaşımız
varsa, Ankara-Eskişehir arasında yahut Ankara-Konya, Eskişehir-Konya arasında
bir yüksek hızlı tren yolculuğu yapsın, o yolcuların fotoğrafı Türkiye
fotoğrafıdır.
Ben kanunun hayırlı, uğurlu olmasını diliyor; büyük bir ivme
kazanan demir yolu hamlemizin bu kanunla daha da gelişeceğine yürekten
inanıyorum.
Değerli arkadaşlarım, sözlerimi bitirirken bir hususu hatırlatmak
isterim: Eskiden “Kara tren gecikir, belki hiç gelmez.” denirdi, bugün ise
“Hızlı tren çabuk gelir, acele edelim.” deniyor.
Sayın Bakanımız Binali Yıldırım’ı kutluyorum, ekibini kutluyorum.
Hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Yıldırım.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, İç Tüzük’ün 81 ve 91’inci maddelerine göre soru-cevap
işlemi yapacağız.
Sisteme giren
arkadaşlarımıza sırasıyla söz vereceğim.
Sayın Acar…
GÜRKUT ACAR (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Antalya, büyük bir limanı olmasına karşın demir yolu
bağlantısı olmayan tek il konumundadır. Konuya ilişkin önergeler aylardır
yanıtsız kaldı. Zaman zaman AKP’nin propagandası olarak “Hızlı tren geliyor.”
deniyor ama ortada bir çivi yok. Antalya’ya hızlı tren gelecek mi? Bugüne kadar
bununla ilgili ne çalışma yapıldı? Güzergâh ne olacak ve hangi aşamaya gelindi?
Bu serbestleşme kapsamında hızlı treni özel sektör mü yapacak? Antalyalı hızlı
trene ne zaman binecek?
Ayrıca, Antalya’nın doğusuna doğru Serik, Manavgat, Alanya,
Gazipaşa’ya kadar demir yolu bağlantısı projesi var mıdır ya da böyle bir proje
hazırlanacak mı? Böyle bir proje Antalya ulaşımına ciddi katkı sağlar. Bunun
için bir adım atacak mısınız?
EXPO’yu demir yolsuz nasıl yapacaksınız?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Acar.
Sayın Doğru…
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakandan benim öğrenmek istediğim: Türk dünyasını Türkiye’ye
bağlayacak olan Azerbaycan-Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattının şu anda yüzde
ne kadarı bitmiş ve ne zaman tamamı bitirilecektir? Bu konuda bilgi almak
istiyorum.
İkinci olarak da Amasya, Tokat, Erzincan bölgesinde, “Kelkit
Vadisi” dediğimiz bu bölgedeki yollar henüz bitirilmemiştir. Bu yolun ne zaman
bitirileceğini veyahut da şu anda ne kadarı bitmiştir, tamamı ne zaman
bitirilecektir, bunu öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Doğru.
Sayın Çam…
MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Bakan, İzmir metrosunun keşif artışıyla
ilgili yedi aydır müracaatı var. Bir aydır Başbakanlıktan takip ediyorum,
birkaç bakanın bu keşif artışıyla ilgili belgede imzasının eksik olduğunu
söylediler. Her pazartesi Bakanlar Kurulu toplanıyor. Toplanıyorsunuz da bu
imzalar neden eksik, onu öğrenmek isterim.
İkincisi de hafta sonu Bingöl’deydim. Bingöl Yedisu ve Karlıova
ilçelerini dolaştım. 5 bine yakın insanın, Yedisulunun Erzincan’da oturduğunu,
ikamet ettiğini öğrendim. Yedisu’yla Erzincan arasındaki yolun ne zaman
yapılacağıyla ilgili bilgi istiyoruz. Bir de Yedisu-Karlıova arasındaki yolun
ihale edildiğini duyduk, sevindik. Yedisu-Erzincan arasındaki yolun yapımıyla
ilgili bilgi verebilir misiniz.
Teşekkürler.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Çam.
Sayın Can…
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
On yılı aşan Bakanlığınızda, Türk Hava Yolları gibi dünya
markasına, 15 bin kilometre yol hedefini aşan duble yollara, tünellere,
otobanlara, hızlı trenlere, metrolara, havaalanlarına imza attınız. Bakanlığı
teslim aldığınız 2002’de Bakanlık bütçesi iflas etmişken bu kadar büyük kaynağı
nereden buldunuz, nasıl başardınız?
Ayrıca, Ankara-Kırıkkale-Yerköy hızlı tren güzergâhı hangi
aşamadadır? Bilgi verirseniz sevinirim.
Teşekkürler.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Can.
Sayın Canalioğlu…
MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, her ne kadar Türkiye demir yolu ulaştırmasını
konuşuyorsak da Trabzon insanının bir soruya beklediği cevap var. O soru da şu:
Trabzon büyükşehir oldu ve Trabzon büyükşehir olduktan sonra Trabzon’u güneye
açacak olan güney çevre yolunun son durumu nedir? Onunla ilgili bir çalışma var
mıdır?
Ayrıca, yine ikinci bir yol olan Kanuni tanjant yolunun ihalesinin
yapıldığı söyleniyor, basında böyle yazıldı. Bununla ilgili de bilgi verebilir
misiniz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Canalioğlu.
Sayın Eyidoğan…
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) – Sayın Başkan, Sayın Bakanımıza daha
önce yönlendirdiğimiz bir yazılı soru önergesine cevap alamamıştık, oradan
birkaç soru okumak istiyorum.
Marmaray Boğaz Tüplü Geçişi işinin CR1 (Banliyö Hatlarının
İyileştirilmesi ve Elektromekanik Sistemler) işi 2006 yılında ihale edilmiş,
Temmuz 2010’da iptal edilmiştir. CR1 sözleşmesinin iptal edilme nedenleri
nedir? CR1 sözleşmesiyle işe başlanıldığında öngörülen iş bitirme tarihi neydi?
CR1 ile ilgili olarak Haziran 2007’yle Temmuz 2010 tarihleri arasında ne kadar
iş yapılmıştır ve ne kadar hak ediş ödenmiştir? CR1 iptal edildikten sonra, CR3
adı altında, toplam sözleşme bedeli 1 milyar avro olarak 26 Ekim 2011 tarihinde
yeniden ihale edildiği doğru mudur? CR3 adı altında yapılan sözleşme ile bugüne
kadar yüklenici firma işin ne kadarlık bölümünü yapmıştır ve ne kadar hak ediş
almıştır? Bu aşamadan sonra maliyetlerde fiyat farkı ödenecek midir? CR3 işinin
toplam iş programı dışında yeni iş ve ek maliyet öngörülmekte midir?
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Eyidoğan.
Sayın Şandır…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Çok teşekkür ederim.
Sayın Bakan, özelleştirme veya serbestleştirme bu kanunla
getirdiğiniz. Sonrasında iki husus yaşanıyor. Birçok örneklerini verebilirim.
Birincisi, çalışanların ücretleri ve sosyal hakları düşüyor.
Özellikle hizmet alımları yönüyle, taşeron işçiliğinde aynı hizmeti yapan
taşeron işçisiyle kadrolu işçinin arasındaki farkı biliyoruz.
İkincisi: Alınan hizmetlerin bedeli yükseliyor. Devletin hizmet
üretirken kullanıcıdan aldığı ücretle, serbestleştirme veya özelleştirme
sonrası sunulan hizmetten alınan bedel artıyor, yani çalışanın geliri düşüyor,
vatandaşın külfeti artıyor. Bu kanunla da bu husus veya demir yollarının
özelleştirilmesi, serbestleştirilmesi de böyle bir sonuç getirecek midir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Şandır.
Sayın Yılmaz…
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
2011 yılının Haziran ayında İstasyon Meydanı’nda Sayın Başbakan
“Müjdeler olsun, Adanalı artık hızlı trene biniyor.” dedi ve 2011 seçimleri
öncesinde Adana’nın bütün “billboard”larına “Adanalı, gözün aydın, hızlı trene
biniyorsunuz.” diye bildiriler asıldı fakat Adanalının ne hızlı trene bindiği
var ne bineceği var. Siz, 2023 yılında, 2030 yılında getireceğiniz hızlı trenin
reklamını şimdiden, yirmi yıl önceden mi yapmaya başlıyorsunuz?
İkinci sorum: Yine 2011 seçimleri öncesinde Ömer Çelik, Aladağ’a
gitti, “Akören yolunu yapıyoruz. Talimat veriyorum, dozerler inecek.” dedi ama
aradan üç yıl geçti, ödenek yok. İndi oraya araçlar, “Para yok.” diye…
Aladağ-Akören arası Sayın Bakan. Orada, şu anda bir başladılar, aradan üç sene
geçti, hâlâ duruyor. Yani bunları seçimden önce vaat olarak mı veriyorsunuz?
Bir de Adana-Karataş yolu var. On yıllık Hükûmetiniz döneminde,
Adana’nın denize açılan ilçesi olan Karataş’ın yolunu on yıldır yapamadınız. Bu
hızla giderse herhâlde 40 kilometrelik yolu otuz kırk yılda mı yapacaksınız?
Yani bir an önce bitmesi lazım bunların Sayın Bakan.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Yılmaz.
Sayın Gümüş…
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Efendim, demir yolları Türkiye’de
ucuz bir alan, cazip de değil şu andaki hâliyle. Cazip olabilmesi için çok
büyük yatırımlar lazım ve yatırımcılar için cazip olabilmesi için de demir
yolunda taşıma ücretlerinin yüksek olması lazım. Şimdi, siz örnek
gösteriyorsunuz Eskişehir-Konya hatlarını “Tercih edilen hatlar.” diye. Fiyatlar
ucuz, altyapısını devlet yapmış. Şimdi, diyorsunuz ki: “Altyapısının, böyle
büyük yatırımların altına özel sektör girsin. Fiyatlar da böyle ucuz olacak.”
Bu mümkün değil, bu konuda hüsrana uğrayabilirsiniz. Üçüncü boğaz köprüsüne
dahi hâlâ yatırımcı bulunup bulunmadığı belli değil. Bu işin içinde hüsran
olabilir. Böyle kritik bir sektörde, stratejik bir sektörde altyapı devletin
işidir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Gümüş.
Sayın Oğan…
SİNAN OĞAN (Iğdır) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, Reşat Doğru Bey bir kısmını sordu, Bakü-Tiflis-Kars
kısmını; ben onun Kars-Iğdır-Nahçıvan kısmını sormak istiyorum. Çünkü, biz
Iğdırlılar, Türk dünyasıyla demir yolu bağlantısının bir an önce sağlanması
için sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu konuyla ilgili tarih verebilir misiniz?
İkinci olarak da Iğdır üç ülkeyle sınır olan bir ilimiz ve
maalesef, Türkiye’de trafik kazalarının en çok olduğu 6’ncı ilimiz. Iğdır’da
hem Iğdır-Aralık hem de
Iğdır-Doğubayazıt yolları şehrin içinden geçiyor. Dolayısıyla, ileriki
aşamalarda bunun şehir dışına alınması gibi bir planlama var mıdır ve aynı
zamanda, en azından şehir dışına alınıncaya kadar şehir içinde başka tedbirler
alınabilir mi?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Oğan.
Sayın Akar…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Bakan, hızlı tren hatları yapılırken
önünde ne varsa, ne geliyorsa yıkılıp dökülüyor. İzmit Cumhuriyet
Mahallesi’nde, alanın çok dar olması nedeniyle, yapılan çalışmalar -ve o bölge
de 1999 depreminde en çok zarar gören bölge, gece ve gündüz bir çalışma var
orada- müthiş zarar veriyor şu anda evlere. Bununla ilgili bir tedbir alınması
için mahalle halkı ve oranın muhtarı çaba sarf ediyor ama hiçbir olumlu sonuç
alamadı. Siz de o konuyla ilgilenirseniz sevinirim. Gelecekte orada olabilecek
tatsız olayların önüne geçmek lazım.
BAŞKAN – Sayın Akar, teşekkür ediyorum.
Sayın Acar…
GÜRKUT ACAR (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Antalya batı çevre yolu için daha önce Karayolları
Genel Müdürlüğü kamulaştırma kararı vermişti. Bu kararın gereği neden yerine
getirilmiyor? Antalya’nın trafik sorununun çözümüne katkı sağlayacak bu çalışma
neden yapılmıyor? Çayın taşıyla çayın kuşunu vurma anlayışından ne zaman
vazgeçilecek? AKP Hükûmetinin Antalya için harcayacak parası yok mudur? Bunu soruyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Acar.
Sayın Bakan, buyursunlar.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) – Teşekkür ediyorum.
Sayın Acar Antalya Hızlı Tren Projesi’ni sordu, güzergâhı
sordu. Antalya’ya iki güzergâh var: Bir
tanesi Isparta-Burdur arasından, Afyon üzerinden gelen güzergâh;. diğeri de
Antalya’dan Konya’ya çıkan ve oradan Nevşehir-Kayseri’ye giden bir güzergâh.
Bunlar, 2023 hedefleri içerisinde yer alan projeler. Şu anda proje çalışmaları,
güzergâh etütleri devam ediyor.
Alanya-Antalya arasında da yine 2023 hedeflerinde bir demir yolu,
ağırlıklı yolcu taşımaya yönelik planlanmaktadır. Antalya çevre yolunda batı
çevre yolunun yapımına başladık, biliniyor. Yalnız, kamulaştırmayla ilgili bazı
sorunlarımız çıktı, bu yüzden bir yavaşlama söz konusu, bunu çözmeye
çalışıyoruz.
Sayın Doğru Bakü-Tiflis-Kars
Demiryolu Projesi’ndeki çalışmaların ne durumda olduğunu sordu. Burası,
malum, üç ülkenin ortak projesi. Projenin Gürcistan tarafında, Azerbaycan
tarafında ve Türkiye tarafında farklı ilerleme yüzdeleri var. Esas itibarıyla,
ortalama ilerleme yüzdesi olarak yüzde 60 civarındadır. Hedefimiz, her şey
yolunda giderse bu yıl sonunda hattı bitirmek, önümüzdeki senenin ilk yarısında
deneme seferlerine geçmektir.
Kelkit Vadisi’nde yolların yüzde 95’ini tamamladık. Şu anda
ağırlıklı olarak yaptığımız çalışma sıcak asfalt çalışmasıdır, orada da büyük
oranda çalışmalarımız tamamlanmıştır.
Sayın Çam, İzmir metrosu keşif artışı, bizzat yüzde 40 keşif artışı
Bakanlar Kurulu onayına tabi bildiğiniz gibi. Bu konu İzmir Büyükşehir
Belediyesinden bize intikal ettiği günden beri takibimizde ve şu anda
Cumhurbaşkanlığımızın onayındadır; evvelsi gün itibarıyla gitmiştir, herhâlde
bugün veya yarın onaylanmış olacak.
Yedisu-Erzincan yolu, bildiğim bir yoldur. Burası güvenlik
bakımından sıkıntılı bir bölge olmasına rağmen biz orada, bir 10 kilometrelik
kısımda iyileştirme yaptık. Diğer kısımlarının da iyileştirmesini önümüzdeki
yıllarda yapacağız, planımız dâhilindedir.
Sayın Can, Türk Hava Yolları ve demir yollarıyla ilgili
projelerden bahsettiniz, teşekkür ediyoruz. Türk Hava Yollarının on yılda
geldiği nokta bellidir, Avrupa’nın 3’üncü, dünyanın 7’nci en fazla dışarıya
uçuş noktası olan hava yolu şirketi. Daha iki gün önce 137 uçaklık yeni bir
alım anlaşması imzalandı.
Efendim, doğrusu, demir yollarında da bugüne kadar, on yıl
içerisinde 25 milyar TL’lik yatırım yapıldı. Kaynaklar aynı kaynaklar, milletin
vergilerinden. Ülkemizin ürettiği katma değerler faize değil, yatırıma gidiyor.
Türkiye’de güven ve istikrar var. Dolayısıyla buraya verdiğimiz kaynakları
şimdi daha fazla yatırıma ayırabiliyoruz.
Sayın Canalioğlu, Kanuni Bulvarı’nın ihalesini yaptık. Zor bir
yol, 18 kilometre. Biliyorsunuz, çok ciddi kamulaştırmalar var ama güney çevre
yolu biraz daha sonra, şu anda hemen… Kanuni Bulvarı, tek başına 500 milyon TL
tutuyor. Dolayısıyla, onu öncelikli olarak yapacağız.
MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Karadeniz’e yakışır Sayın
Bakanım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) – Ondan sonra da orta ve uzun
vadede güney çevre yolu planlarımız arasında.
Sayın Eyidoğan, Marmaray CR1 yüklenicisi Fransız-Türk ortaklığı
vecibelerini yerine getiremediği için sözleşmesi iptal edildi ve şu anda
mahkemesi uluslararası tahkimde devam ediyor. FIDIC sözleşmesidir. Yani,
parasal oranlar, ilerleme oranlarıyla ilgili, takdir edersiniz, şu anda elimde
bilgiler yok, onu bilahare size aktaracağım. Onun yerine, tabii, tekrar ihale
yapıldı. Bu sefer bir İspanyol yüklenici, Avrupa Yatırım Bankası kredisiyle
yapılan bir projedir. Bunlarla ilgili detayları da size vereceğim. Buralarda
fiyat artışlarıyla ilgili sözleşme tamamen FIDIC kurallarına bağlı. O
çerçevede, idare kusuru olduğunda veya fiyat artışlarıyla ilgili fiyat
güncellemesi yapılabilmektedir. Konu böyle.
Sayın Şandır, şimdi, bu serbestleştirme yani bizim söylediğimiz
bu, özelleştirme değil ama adına ne derseniz deyin, çalışanların haklarını
koruyoruz. Taşeron var mı? Var, her yerde var. Bu, Türkiye’nin gerçeği. Yalnız,
demir yollarında ihtisas gerektiği için sadece güvenlik ve temizlik işlerinde
böyle bir hizmet alımı söz konusu, diğer teknik konularda mutlaka kadrolu
personel çalışmaktadır. Tabii, bu şekilde rekabete açılınca fiyatlarda biz
gerektiği zaman sadece üst sınır koyabileceğiz, onun dışında karışmayacağız,
üst sınır koyabileceğiz. Ayrıca, kamu görevi gerektiği durumda yani bir yere
seferlerin devam etmesini maliyetten bağımsız olarak istediğimiz durumda
aradaki farkı da sübvanse edeceğiz. Sistem, yasa buna göre kurgulanıyor.
Arz ederim.
Sayın Yılmaz, Adana hızlı treni 2023 programımızda olan bir
projedir. Bu sene Mersin-Adana arası iyileştirildi biliyorsunuz ve orada sefer
sayıları arttı, sefer süreleri kısaldı. Adana’dan Gaziantep istikametinde,
Kahramanmaraş Narlı civarında bir Fevzipaşa Geçidi var, oraya da bu sene
başlıyoruz, yapıyoruz. Orada, o hattı iyileştirmeye başlıyoruz ve ileriki
yıllarda da devamını hem Adana tarafından hem Antep tarafından yapacağız,
böylece bu proje gerçekleştirilecek.
Diğer yollarla ilgili isterseniz yazılı bilgi vereyim, şu anda
aklımda yok, Aladağ-Akören.
Adana-Karataş yolu önemli bir yol. Orada da maalesef çok ciddi
kamulaştırma sorunları yaşadık. Uzamasının sebebi budur ama bitireceğiz orayı
da, eli kulağında.
Sayın Gümüş, demir yolu cazip değil... Tam not alamamışım da…
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) - Şu anda cazip değil.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) – Anladım.
Demir yollarıyla ilgili, şöyle: Bunların yapımında, esas
itibarıyla, buradaki yasayla öncelikli olarak yük taşımacılığı
serbestleştirilecek yani yük taşınacak hatlar ister özel sektörce yapılıp
işletilebilir veya mevcut hatlar kullanılabilir. Yolcu taşımacılığıyla ilgili
uygulama daha zaman alacaktır, bunu özellikle vurgulamak istiyorum ve
Eskişehir-Ankara, Ankara-Konya, söylediğiniz gibi, bir istisnadır. Hiçbir kimse
bu fiyat marjında bu yatırımı yapmaz. Bu, kamunun elinde olduğu için, bizim bir
anlamda yatırım maliyetini işletme giderlerine dâhil etmediğimizden dolayı
yaptığımız bir işletme şekli. O bakımdan haklısınız. Hatları seçerken, “yatırım
artı işletme”, bir bütün olarak kârlılık fizibilite hesapları dikkate alınacak.
Bu noktada, eğer bir hattın yapılmasında zaruret varsa, bunu yaptırmak istiyorsak,
burada gerekirse yolcu garantisi gerekirse yük garantisi verilmek suretiyle
finansmanı sağlanabilecektir köprüde olduğu gibi, havaalanlarında olduğu gibi.
Üçüncü köprü ihalesi yapıldı, temelini mayısta atıyoruz,
finansmanıyla ilgili de bir sorun gözükmüyor.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Üçüncü köprünün ihalesi sorunsuz
bir şekilde yapıldı mı yani şimdi, kesin mi?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) – Köprü için mi?
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Evet.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) – Yapıldı, devam ediyor,
kesin. On bir yıl süreli, yap-işlet-devret olarak yapıldı, yani iş yeri teslimi
yapıldı, çalışmalar başladı.
Sayın Acar… Hızlı treni söyledik, pardon.
Sayın Oğan, Iğdır-Nahçıvan işi, bildiğiniz gibi, Azerbaycan’la
aramızda müşterek bir projedir. Bu projenin yapılması için her iki tarafta da
istek var ama takdir edersiniz ki her iki ülkenin de eş zamanlı olarak buna
karar vermesi lazım. Azerbaycan’ın kararını bekliyoruz.
Iğdır’la ilgili, yol işine bakacağız; doğrusu, yani nedir orada
yaşanan sorun trafik kazalarını artıran, ona göre de bir tedbir alacağız.
Notumu aldım.
Sayın Akar, İstanbul…
Haydar Bey, dinliyor musun? Kulağını buraya ver.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kulağım sizde.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) – Tamam.
Şimdi, İstanbul-Eskişehir hızlı tren çalışmaları çok hızlı bir
şekilde Köseköy-Gebze arasında devam ediyor. Orada ne kadar sıkışık bir
güzergâhta çalıştığımızı siz çok iyi biliyorsunuz. Bir de zamanla yarışıyoruz,
öyle de bir sıkıntımız var. O yüzden bazı sorunlar yaşıyoruz ama yerel
yönetimler, sağ olsun, bizimle ciddi bir iş birliği içerisinde. Özel bir,
tıkanan konu varsa onu ayrıca değerlendirelim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Bu konu çok önemli Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) – Tamam.
Efendim, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Maddelere geçilmesi kabul edilmiştir.
Şimdi birinci bölümün görüşmelerine başlıyoruz.
Birinci bölüm 1 ila 9’uncu maddeleri kapsamaktadır.
Birinci bölümün görüşmelerine geçmeden evvel beş dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 16.53
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.06
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet
SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER : Muhammet Rıza
YALÇINKAYA (Bartın), Mustafa HAMARAT (Ordu)
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 94’üncü Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
441 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Birinci bölüm üzerinde gruplar adına ilk söz, Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına Ali Halaman, Adana Milletvekili.
Sayın Halaman, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ALİ HALAMAN (Adana) – Sayın Başkanım, teşekkür
ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 441 sıra sayılı Devlet
Demiryollarının -yani “TC”si şu an kalkmış- serbestleşmesiyle ilgili kanunun
birinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım.
Türkiye Büyük Millet Meclisini saygıyla selamlarım.
Ben bundan önce de geçen hafta seçim çevremiz Adana’ya gitmiştim.
Adana’nın tren istasyonu var Sular mevkisinde. Genelde yüz elli yedi yıldır bu
Sular’da, tren istasyonunda, bu kara tren hikâyesi anlatıldığı gibi, inen,
binen, oturan çok olur. Dolayısıyla, bana “Mecliste ne yapıyorsunuz?” diyerek
soru sordular, ben de bu hafta buraların serbestleşmesi -orada sosyal tesisler
de var- özelleşmesi, dolayısıyla satılmasıyla ilgili bir kanunun görüşüleceğini
söyledim. Kendileri şöyle söyledi: “Ya, on senedir ‘Biz bu tren hatlarını
geliştireceğiz, hızlı tren yapacağız, dolayısıyla demir ağlarla Türkiye’yi
öreceğiz.’ dedilerdi, bundan dolayı da oy verdik ama şimdi sen buranın
özelleştirileceğini, serbestleştirileceğini söylüyorsun. Buraları alan bir
Adanalı çıkar mı, devletin yapamadığı böyle bir hızlı treni yapabilir mi?”
dediler, dolayısıyla bundan haberiniz olsun.
Şimdi, sayın milletvekilleri, yüz elli altı yıllık geçmişi ve
geleceği olan, Osmanlı ve cumhuriyeti birbirine bağlayan -daha çok
Abdülhamit’in izleri taşınır- milletimizin devasa kültürünün oluşmasında ve
sosyal hayatın her karesinde izi olan T.C. Devlet Demiryolları, beş yıllık süre
içerisinde anonim şirket olacak, beş yıl sonra da satılığa çıkarılacak.
Satılığa çıkarılmasının sebebi “Hantal, yorgun, bürokratik, ağır işleyen, zarar
eden kurum.” denilmesi. “Zararın neresinden dönülürse kâr.” diyerek yüz elli
altı yıllık müessese parçalanarak özelleşecek.
Son on yıldır, ülkemize uygun olmadığını düşündüğümüz, küresel güç
olarak kabul ettiğimiz Amerika Birleşik Devletleri’ne, Avrupa Birliğine göre,
dış politikada, ekonomide, siyasal yapımızda sürekli değişimler yapılıyor.
Satma, kiraya verme, özelleştirme, iktidarın on yıldır olmazsa olmazı. Şimdi,
zengin olmuş, parayı bulmuş, sermayesine göre düzen kurmuş ülkeleri, devletleri
bu ülke ölçü alıyor ve kanunlarını, bu zenginleşen kapitalist ülkelere göre hem
ekonomik hem sosyal yönden tanzim ediyor. Şimdi, onlar şöyle söylüyorlar:
“Bizim söylediklerimizi yaparsanız sizler de bizim gibi zengin olursunuz. Her
şey bizde var. Komşu değil miyiz? Yeniden üretmenize, yapmanıza ne gerek var?
Bizlerden isteyin, biz sizlere veririz.” Böyle dedikleri için Türkiye’de bu
satım işleri devam ediyor.
Şimdi, gübre fabrikaları bu özelleştirme, serbestleşme adına
satıldı yani TÜGSAŞ’ından İGSAŞ’ına kadar. Bugün, tarımın ihtiyacı olan bütün
gübreleri temin etmek için, Tarım Kredi Kooperatifleri başta olmak üzere, bütün
Tarım Bakanlığı, özel sektör, ülke ülke geziyorlar.
Yine, SEKA’yı sattınız. SEKA’nın yeri arsa oldu. SEKA’nın bütün
ürettiği ürünler yurt dışından geliyor, yüksek fiyatla satılıyor. Yeni SEKA’lar
mı oluştu?
TELEKOM’u sattınız. “Tekeli kıracağız, tekeli ortadan
kaldıracağız.” dediniz ama TELEKOM Türkiye’de tekel oldu, tek oldu.
Yine, Türkiye’de bu özelleşme furyasıyla, doğal gaz
işletmeciliğini tahsilatına kadar özelleştirdiniz. Yani, bundan, bu özelleşmelerden
bu toplum mutlu mu oldu? PETKİM’i, limanlar’ı, şeker fabrikalarını,
demir-çeliği, TEKEL işletmelerini, köy hizmetlerini tasfiye ettiniz.
Karayolları araç istasyonlarını sattınız. Bak, son günlerde Karayollarının
satışı değişik değişik itirazlardan dolayı ileri tarihe atıldı.
İktidarınızda on yıldır 100-125 tane özelleştirme yapıldı.
“Toplam, bundan, 50 milyar para kazandık, aldık.” dediniz. Bunlar bütçe açığını
kapatmaya yetti mi? Türkiye’nin 549 milyar dolar borcu var. İç-dış borcu
160-170 milyar dolar oldu on yılın içerisinde. Bu açıklar kapandı mı? Sokakta
gezen insanların, evinde, tarlasında, iş yerinde olan insanların yüzde 95’i
borçlu hâle geldi. Siyasi yapıda “Ver kurtul.”, ekonomide “Sat kurtul.”,
işletmede, üretimde “Devret kurtul.” nereye kadar gidecek?
Devlet Demiryolları, Türkiye’ye, uzun yıllar hizmeti olan, yüz
elli senedir malı mülküyle marka olmuş bir kuruluş. Marka olmayı ticari hayatta
önemserken bu marka olmuş kurumları parçalayıp parçalayıp özelleştirmeyi niye
düşünüyorsunuz? Özelleştirdiğiniz an, bu verdiğiniz insanlar bu memlekette T.C.
Devlet Demiryolları mı yapacak ya? Bunları sattığınız kurumlar, kuruluşlar,
sermaye sahibi olması dolayısıyla, en önce bireysel isteklerine, kendi
kazançlarına bakıyorlar; toplumun hiçbir ihtiyacına bakmıyorlar. Bu kadar değer
satılmasına rağmen Türkiye ekonomisi rayına mı girdi, iki yakası bir araya mı
geldi? Raydan çıktı, sürekli ekonomik, sosyal kazalar devam ediyor. Mal satmak,
mülk satmak, sürekli gözden çıkartmak, bireyselleşme ve özelleşme adına, Türk
devletinin emekle, terle, gözyaşıyla kurduğu, her insanımızın emeği olan kurum
ve kuruluşları emek düşmanı kapitalist bir anlayışa göre tanzim etmek doğru
değil.
Bu kanun beş bölüm, dolayısıyla -Komisyonda da söylemek
istediklerimizi söyledim- çıkacak ama her şeye rağmen, Türk milletine iyi
şeyler getireceği ümidiyle hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Hepinizden
Allah razı olsun diyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Halaman.
İkinci konuşmacı, Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına Erol
Dora, Mardin Milletvekili.
Sayın Dora, buyurun. (BDP sıralarından alkışlar)
BDP GRUBU ADINA EROL DORA (Mardin) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Osmanlı Devleti döneminde çeşitli yabancı
şirketler tarafından inşa edilerek işletilen demir yollarının 4 bin kilometreye
yakın bir bölümü cumhuriyetin ilanı ile çizilen ulusal sınırlar içerisinde
kalır. Türkiye sınırları içinde inşa edilen ilk demir yolu, 23 Eylül 1856
tarihinde bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla 1866 yılında tamamlanan 130
kilometre uzunluğundaki İzmir-Aydın hattıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki
egemen ekonomik ve politik anlayış, ulusal bütünlüğün sağlanması ve ulaşım
ağının yaygınlaştırılması yönünde başlatılan çalışmalarla kendisini
göstermektedir. Bu çerçevede, özellikle demir yolu politikası öne çıkmakta,
ülkenin başlıca yerleşim ve üretim-tüketim merkezlerinin birbirine
bağlanmasının iç pazarda canlanmaya yol açacağı, bunun da ülke ekonomisi
üzerinde olumlu etkiler yaratacağı düşünülmektedir.
Bu anlayıştan hareketle, mevcut demir yollarımızın yüzde 41,5’i
cumhuriyetin ilanından önce, yüzde 40,5’i de 1923–1950 döneminde yapılmıştır.
1923–1950 arasında yirmi yedi yılda ortalama 172 kilometre demir yolu inşa
edilirken 1950’den sonra yılda ortalama 34 kilometre olmak üzere, elli sekiz
yılda yalnızca 1.981 kilometre demir yolu yapılmıştır. 1950 yılı itibarıyla
9.024 kilometre olan toplam demir yolu hattı uzunluğu 2008 yılı sonunda 11.005
kilometredir.
Ülkemizde 1950 yılına kadar yolcu ve yük taşımaları ağırlıklı
olarak demir yolu ve deniz yoluyla yapılmıştır. 1950 yılında demir yolu taşıma
oranları yolcuda yüzde 42, yükte yüzde 78 iken 2008 yılında demir yolu
taşımacılığı yolcuda yüzde 1,7’ye, yükte 5,3’e gerileme yaşamış; kara yolu
taşımacılığı ise 1950’den 2008’e yükte yüzde 19’dan yüzde 91,7’ye, yolcuda ise
yüzde 49’dan yüzde 98,3’e yükselmiştir. Bu veriler, ülkemizde var olan diğer
ulaşım alternatiflerine rağmen, ulaşımın kara yolu üzerine yıkıldığını
göstermektedir. Oysa Türkiye gibi otomotiv ve petrolde dışa bağımlı bir ülkenin
kara yolu taşımacılığına ağırlık vermesini anlamak mümkün değildir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı ülkemiz topraklarında yüz elli
yıllık bir tarihi olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarını tekel olarak
nitelendirdikten sonra, bu tekelin artık rekabetçi bir yapıya kavuşturulması
gerektiği gibi bir ana gerekçeye dayandırılarak yazılmıştır. Tasarıya göre,
demir yolları devletin malı olarak kalacak ama faaliyeti, işletmeciliği,
ticareti özel şirketler yapacak, Devlet Demiryolları ise demir yolu trafiğini
yönetecek. Yasa tasarısı her şeyden önce, maalesef, Demiryollarının tasfiyesini
öngörmekte, demir yollarının çok uluslu şirketlerin eline geçmesine zemin
hazırlamaktadır.
Demir yollarının kâr marjı en düşük sektörlerden biri olduğu
doğrudur. Ancak bununla beraber ekonomik ve sosyal hayatın motor gücü olduğunu
unutmamak gerekiyor. Yasa tasarısının gerekçesinde “Ülkemizin kalkınmasında ve
bağımsızlığında belirleyici olan demir yollarının yeniden canlandırılması ve
taşımacılıktaki rolünün güçlendirilmesi için serbest, rekabetçi, ekonomik ve
sosyal açılardan sürdürülebilir ve Avrupa Birliği mevzuatı ile de uyumlu bir
demir yolu sektörünün oluşturulmasına ihtiyaç vardır.” denilmiştir. Ancak,
taslakta özel sektörün altyapı ve tren işletmecisi olması amaçlanmaktadır.
Oysa, İngiltere’nin yıllar sonra altyapı ve tren trafiğini devlet tekeline
alması gerçeği vardır. Bu yasa tasarısında AB kriterleri bahane edilerek bir
kısım şirketlere sertifika verme amacı güdülmektedir.
Önemli sorunlardan biri de demir yolu çalışanlarıyla ilgilidir.
Emekliliğini henüz dolduracak olanlar ve emekliliği hak etmiş olanlar
emekliliğe zorlanarak deneyimli demir yolcular sistemden atılmak istenmektedir.
Tasarıyla beraber, yeni yapılandırma hedeflerinin beş yılla
sınırlanması söz konusudur ancak bu düzenleme, geliri giderinin yüzde 27,5’ini
karşılayan Demiryollarına çare olamayacaktır. Demiryollarının kurtuluşu kaynak
probleminin öngörülmesiyle aşılabilecektir ancak taslakta alternatif kaynaklar
öngörülmemektedir.
Taşeronlaştırma her sektörde olduğu gibi bu yasa tasarısıyla
beraber demir yolları sektörüne de sokulmak istenmektedir. Bu taslakta,
çalışanları güvence altına alacak bir hüküm yoktur, aksine asgari ücretle
çalışan ve hiçbir güvencesi olmayan taşeron işçiler çalıştırılmak istenmektedir.
Bunun da ötesinde yapılması gereken düzenlemeler ile kurumda çalışanlar
arasındaki ayrımcılığın giderilmesi, aynı işi yapanların farklı statülerde
istihdam edilmeleriyle zedelenen iş barışının tesis edilmesi gerekirken
tasarıda bununla ilgili tek düzenlemenin olmaması demir yolu emekçileri
açısından korkutucudur.
Tasarının 6’ncı maddesinin gerekçesinde yer alan “Diğer taraftan,
ulusal demir yolu şebekesinin genişletilmesi için TCDD dışındaki kamu tüzel
kişileri ile özel sektör anonim şirketlerinin demir yolu altyapısına yatırım
yapmalarını sağlamak üzere, kendilerine ait demir yolu altyapısı inşa
etmelerine, kendilerine veya başka özel sektör anonim şirketlerine ait demir
yolu altyapısı üzerinde demir yolu altyapı işletmecisi olmalarına imkân tanınmaktadır.”
ibaresinin taşeronlaştırmaya zemin oluşturması kuvvetle muhtemeldir.
Yine, tasarının genel gerekçesinde “Ülkemizde 1950’li yıllarda
demir yollarının yolcu taşıma-cılığındaki payı yüzde 42, yük taşımacılığındaki
payı ise yüzde 68 düzeylerindeyken 2012 yılına gelindiğinde bu oranlar yüzde
1,5-4,5 seviyelerindedir. Demir yolu sektörüne son yıllarda yapılan büyük
yatırımların artarak sürdürülmesinin yanında sektörün düzenlenmesi ve Devlet
Demiryollarının yeniden yapılandırılması ile
“zamanla kara yolu lehine oluşan bu dengesiz değişimin, demir yolları
lehine değiştirilmesi sağlanabilecektir.” denmektedir. Ancak, on yıldır demir
yolu payını, yolcuda yüzde 5’ten yüzde 1,5’a, yükte ise yüzde 7’lerden yüzde
1,5’lara geriletenler ve görevde olanlar için hiçbir şey yapılmamaktadır. Yolcu
taşımacılığına ve yük taşımacılığına düşen payların küçülmesinde kamunun hiç mi
suçu yoktur? Sorgulanması gereken Devlet Demiryollarında bir zamanlar 80 bin
işçi, memur çalışırken, gelirin gideri karşılama oranı yüzde 50’ler
düzeyindeyken bugün nasıl olup da yüzde 27’lere geriletildiğidir. Evet, kimse
kendine dokunmuyor, hep Demiryollarına ve çalışanlarına dokunuluyor.
Tasarıyla beraber özelleştirmeler vuku bulduğunda demir yolu
trafik emniyeti ve güvenliği ortadan kalkacak, kazalar kaçınılmaz hâle
gelecektir. Sözün özü, kanun taslağı ticarileşmeyi hedef almakta, kamu
hizmetlerini ortadan kaldırmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bütün beş yıllık kalkınma planlarında
taşımada can ve mal güvenliğinin artırılması, taşıma taleplerinin karşılanması,
taşıma maliyetlerinin, enerji ve tüketimin tek enerji türüne bağımlılığının
azaltılması; deniz yolu, demir yolu ve boru hatları taşımacılığına ağırlık
verilmesi, ülkemiz üzerinden yapılan transit taşımaların ülkemizin daha avantajlı
olduğu demir yolu ve limanlara kaydırılması için gerekli olanakların
hazırlanacağı belirtilmekte, ancak bunlar yalnızca saptama düzeyinde
kalmaktadır. Zira kara, hava, deniz ve demir yolu ulaşımına ilişkin
gerçekleştirilen ve öngörülen serbestleştirme, özelleştirme politikaları ve
yalnızca kara yolu ulaşımını güçlendirmeye ve hızlı tren desteğine yönelik
politikalar ile diğer ulaşım biçimlerine de yatırım yapılması gerektiği
yaklaşımı arasındaki çelişki, çok görünür bir biçimdedir. Kanunun adında her ne
kadar “serbestleşme” geçse de bunun özelleştirme olduğunu herkes
bilmektedir.
Neoliberal anlayışın olmazsa olmazı olan taşeronlaşmanın yani ucuz
ve güvencesiz iş gücü kullanımının önünü açacak olan yasa tasarısı, ülkemize
demir yollarında büyümeyi asla getirmeyecektir. Dolayısıyla, sermayeden yana
değil emekten yana bir politika izlenmesi gerektiğini tekrar belirtiyor, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Dora.
Gruplar adına üçüncü konuşmacı, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Sakine Öz, Manisa Milletvekili.
Sayın Öz, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA SAKİNE ÖZ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı’nın birinci bölümünde grubum adına söz aldım. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, Genel Kurulda görüştüğümüz bu tasarının
Ulaştırma Komisyonu üyelerine dağıtıldığı ilk tarih ile Komisyonda görüşüldüğü
tarih arasında sadece üç iş günü vardı. Ulaştırma Bakanının bu tasarıya ilişkin
değerlendirmesini içeren etki analizi ise Meclise zamanında ulaştırılmadı. Biz,
Komisyonda bu raporu görmedik. Bakanlığın tasarıya dair ayrıntılı görüşü,
sürecin bütçede yaratacağı somut yük maalesef tartışılmadı. Plan ve Bütçe
Komisyonunun tasarı hakkında önceden görüşünü bildirmesini, işin maliyetini
tartışmasını talep ettik. Bakanın ve AKP’li üyelerin garip telaşı her şeyin
önüne geçti. Biraz önce Bakanım dedi ki: “Alt komisyona sevk ettik.” Yanılıyor,
bu tasarıyı alt komisyona sevk edemedik ne yazık ki.
Bir tasarıdan sağlıklı, nitelikli, sektörün ve emekçinin
sorunlarına kalıcı çözüm getiren bir yasa çıkmasını bekliyorsanız, Meclis
iradesine saygınız varsa, katılıma gerçekten açıksanız, Meclisi bir noter değil
müzakere alanı olarak görecek kadar demokrasi algınız varsa kanun
tasarılarınızı ya daha erken sunarsınız ya da milletvekillerine bu tasarıya
hazırlanmaları için daha makul bir süre tanırsınız. Aceleye getirirseniz işte
böyle şüpheler artar.
Değerli milletvekilleri, Demiryollarından bahsediyoruz, sıradan bir kurumdan değil. Bir
geleneği, tarihi, kültürü, stratejik bir kamu kurumunu konuşuyoruz. Öyle iki üç
gün kala Başbakanlıktan jest hızıyla gelen metinlerle, Komisyona ulaşmayan
göstermelik raporlarınızla Demiryollarının kaderini çizmeye çalışırsanız
elbette tepkiyle karşılaşırsınız.
Sendikalar, Ulaştırma Komisyonunda söz almaya çalışıyor, konunun
siyasal ve ekonomik boyutlarını, yitip giden haklarını birlikte yorumlamak
istiyor; “Siz karışmayın, sadece emeklilik hükümlerinden bahsedin, siyaseti
siyasetçiler yapar.” diyorsunuz, hak sahiplerinin ağzına lafı tıkıyorsunuz.
Komisyon üyelerine “Tasarının ayrıntılarını, buyurun sizinle tartışalım.”
dedik, Sayın Bakanın süslü sözlerini tekrarlamaktan öteye geçemediler.
Sayın milletvekilleri, acı ama gerçek: Bu tasarıdan AKP’li
Komisyon üyelerinin de ayrıntılı haberi yoktu. Sayın Bakana alt komisyon
önerimizi özellikle aktarmamıza rağmen, tam bir peşin satan rahatlığıyla “Bu
kanun tasarısında her şey kısa, açık, net.” diyerek Komisyonun toplanma amacını
baştan yok etti. AKP’li Komisyon üyeleri milletvekillerimiz ise eli mahkûm,
habersiz yakalandıkları bir tasarı için Komisyonda kâh uyukladılar kâh cep
telefonlarıyla oyalandılar.
Koskoca bir demir yolu alanını gerek altyapısı gerekse tren
işletmesi yönünden özel sektöre açacak, TCDD’ye tekel olarak sadece tren
trafiğini verecek, TCDD Genel Müdürlüğüne anonim şirket ve iktisadi devlet
teşekkülü kimliği yapıştıracak bu tasarının Genel Kurul salonuna gelmeden
önceki öyküsü budur.
Değerli milletvekilleri, Devlet Demiryollarının yapısını gözden
geçirelim, kamu hizmetine odaklanan bir yasa yapalım dediğimizde, kamunun
birikimini ve anlatımlarını ezberci yaklaşımla elinizin tersiyle itiyor, “İşin
içinde devlet olursa kesin zarar edecek.” gibi çarpık bir düşünceye
hapsoluyorsunuz. Bakan ile Genel Müdürlük, Bakanlık ile uluslararası şirketler,
AKP ile AB ve Dünya Bankası arasındaki uzlaşı, bu tasarı yoluyla Demiryollarına
mayın döşemektedir, Meclise ise bu mayını patlatma görevi verilmektedir.
Değerli milletvekilleri, her ne olursa olsun kamu işletmelerinin
kâr getirse bile bitirilmesini, kamu hizmetlerinin tek tek özel sektöre
açılmasını şart koşan bu tasarı ezbercidir. Tasarı “Demiryollarını
serbestleştirmek” adı altında özelleştirmeye ilk kapıyı aralıyor. Üstelik bu
hamlesiyle özel sektöre rekabeti teşvik ettiğini söylerken TCDD’yi anonim
şirket statüsüne sokuyor. Tüm sistemin yükünü devletin omzuna, Hazine
aracılığıyla vatandaşın sırtına bindiriyor.
Bu tasarı özgün değildir çünkü yıllardır Avrupa Komisyonuna
danışmanlık yapan özel şirketlerin ve Dünya Bankasının raporlarıyla zorladığı
ulaştırmanın özelleştirilmesi politikasının iz düşümüdür. Yasa tasarısının
gerekçesinde sayılan serbest, şeffaf, adil ve sürdürülebilir rekabet ortamının
geliştirilmesi hedefi, özel sektör ilkelerinin kamu hizmetinin içeriğini
belirlemesi girişimidir. Emeği dışlayan, emekçinin özlük haklarını ucuza mal
etme hırsıyla kavrulan, demir yolcuları tuşa getirmek isteyen, taşeron âşığı bu
tasarıyı kabul etmek mümkün değildir. Kamu kurumlarından emekçi namına hangi
kazanım varsa kaldırmaya, erken emekliliğe sus payı verilmeye, sendikaları
bezdirmeye, Türkiye Cumhuriyeti’ni taşeron cumhuriyetine dönüştürmeye
çalışıyorsunuz. Biz buna izin vermeyiz.
Bu yasa tasarısının dili açıkça sorunludur. TCDD’ye, kamu tüzel
kişiliğine ve özel sektöre hangi altyapı işletmeciliği yetkilerinin verileceği
çok karmaşık biçimde yazılmıştır. Hâlbuki yasanın altyapı işletmeciliğinin
tanımını verdiği 2’nci madde ile altyapı işletmeciliğini yapacak kurum ve
şirketleri birlikte vermesinde fayda vardır. Başta “ulusal demir yolu altyapı
ağı” tanımı olmak üzere “altyapı işletmecisi”, “trafik yönetimi” gibi tüm
tanımlar değişik maddelerde değişik anlamlar kazanmıştır. 2’nci ve 3’üncü
maddelerdeki altyapı işletmecilerine dair değişik ifadeler açıklığa
kavuşturulmazsa Bakanlık mevcut tren hatlarından bir kısmını TCDD’ye devretmeme
yetkisine sahip olacak özel sektöre istediği gibi bırakabilecektir. Demek ki
Hükûmet, TCDD’nin elindeki mevcut altyapıyı bu yasa yoluyla sınırlayabilecek,
özel sektörün işletmesine geçişi kolaylaştırabilecektir.
Tasarıda, Ulaştırma Bakanlığına ve Bakanlar Kuruluna, şirket ve
kurumların demir yolu alanlarına girişlerinde çok fazla yetki yüklenmektedir.
Yasada sektöre girişler açıkça tarif edilmeli, yasama yetkisi
devredilmemelidir. Bakanlık, hangi şirketin ve kamu tüzel kişisinin sektörde
faaliyet göstereceğine karar vermekte, bakanlık iznini alamayan şirketlerin
demir yolu sektörüne girişi engellenebilmektedir. Konunun siyasal kayırmacılık
yönüne dikkatle yaklaşılmalıdır, AKP’ye yakın durmayan şirketler sistemden
dışlanabilecektir.
Tasarıda kamu hizmeti yükümlülükleri soyuttur ve net tarif
edilmemiştir, Bakanlığın takdirine bırakılmıştır; ilke ve yönetimi belirlemeden
kamu hizmeti yükümlülüğü tanımı verilmiş, ticari olmayan hatlarda
işletmeciliğin devam edip etmemesinde Bakanlar Kurulu tek yetkili sayılmıştır.
Bu hüküm, Bakanlar Kurulunca bazı trenlerin ekonomik olmadıkları gerekçesiyle
seferden kaldırılması sonucunu da beraberinde getirecektir.
TCDD, ulaştırmadaki yükü eşit paylaşmamakta, özel sektöre
neredeyse risksiz bir alanı açmakta, kendi taşımacılık şirketine ağır yük
bindirmektedir. Kamu sektörü, bir kamu şirketi aracılığıyla açıkça hamallığa itilmektedir.
Demir yolu ulaşımının özelleştirilmesinde adil rekabetten bahseden
Hükûmet, kamu şirketini daha baştan eşitsiz bir biçimde paylaşıma sürerek
piyasanın ağır rekabet koşullarına terk etmektedir.
Ulaşımdaki kamusal sorumluluklar özel sektöre yeterince
yüklenmediği gibi, Yüksek Hızlı Tren Projesi’nde yine kapsamlı bir yapısal
düzenlemeye gidilmemektedir. Ankara-İzmir hızlı tren hattı yapımı için sık sık
basında sözler veriyorsunuz. Manisa hattı, İzmir-Afyon hattındaki proje ise
hâlâ proje aşamasından bir adım ileriye gitmemektedir.
Tasarıda, çalışanların hakları değil, işten nasıl çıkarılacağı
hesaplanmaktadır.
Tasarı AB uyum parçasıdır, içeride siyasi kadrolaşmaya ve yandaşa
ihale vermeye dönüşebilir. Özelleştirme, devlet tekelinden başka bir firma
tekeline geçirme tehlikesini taşımaktadır.
Değerli milletvekilleri, bu tasarı, emeği taşeron insafına terk
ediyor, güvenceyi çökertiyor, geniş bir demir yolu alanını sadece 12 maddeye
sıkıştırıyor, ileride uygulamada çıkabilecek sorunlara davetiye çıkarıyor.
Tasarıya karşı olan bu düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Öz, teşekkür ederim.
Şimdi, şahısı adına, Kocaeli Milletvekili Sayın Lütfü Türkkan.
Sayın Türkkan, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
konuşmama başlamadan evvel, hazır Devlet Demiryolları Genel Müdürü de
buradayken sormak istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının isminin
önündeki “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresini kaldırmayı düşünüyor musunuz? Net bir
soru bu.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Kanunda var.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) – Peki.
Zira, bir moda başladı şimdi, dün buradan bahsettim, Bursa
Valiliği “Türkiye Cumhuriyeti” kelimesinden rahatsız olmuş…
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – İndirmiş, indirmiş…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) – …gitmiş tabelayı indirmiş, yerine
“Valilik” yazmış, buyurun. “Türkiye Cumhuriyeti Bursa Valiliği” ibaresinden
rahatsız olmuş.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Balıkesir de…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) – Sayın Vali Şahabettin Harput’a buradan
soruyorum: Siz neyin valisisiniz, Apo’nun valisi misin sen? Utanmıyor musun
bunu buradan kaldırmaya? Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarıyla sana verilen bir
unvan var: “Türkiye Cumhuriyeti Valisi.” Bu unvandan sıkılıyorsan burayı terk
et, git; burada valilik yapmana gerek yok!
Bakın, o kadar bir hastalık sarmış ki… UYAP’ta sorgulama yapıyoruz
biz. UYAP’ta yaptığımız sorgulamada daha önce uyruğunda “Türkiye Cumhuriyeti”
yazıyordu; fazla değil, bir ay evvel. Şu anda, yeni hâliyle sadece “Türkiye.”
Bu da Apo’nun size talimatı mıdır? Apo’dan bu talimatı da aldınız mı Hükûmet
olarak? “Her yerden Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kaldıracağız.” diye verdiği
talimatı bire bir uygulamaya mı başladınız? O yüzden o sorum Devlet
Demiryollarınaydı.
Sayın Bakan, siz de bu rüzgâra kapılacak mısınız? Bu rüzgârdan
etkilenecek misiniz? Devletten, Türkiye’den utanan bir Bakan olmaya hazır
mısınız?
2.149 tane PKK’lıya bu ülkeyi teslim ettiniz, hepsi 2.149,
yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya. Koca Türkiye Cumhuriyeti’ni teslim
ettiniz.
Ama ben size buradan bir şey söyleyeceğim: Ateşle oynayan bir
tarafının yanacağını bilmez ancak yandığı zaman anlar. Sizler ateşle
oynuyorsunuz, gerçekten ateşle oynuyorsunuz. “Akil adam” diye aslında adam bile
olmayanları salmışsınız memleketin dört bir köşesine, Türkiye’yi nasıl
böleceklerini anlatıyorlar.
SONER AKSOY (Kütahya) – Sen ne biçim konuşuyorsun.
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Bilmiyorlar, konuyu bilmiyorlar.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) – Bir daha tekrarlıyorum: Adam dahi
olmayanlar. “Akil” diye isim takmışlar. Adamlıkları dahi şüpheli olan 63 tane
adamı salmışsınız piyasaya Türkiye’yi nasıl böleceğini anlatıyorsunuz.
Yalnız, ben size bir şey söyleyeyim: Türk milleti merak etmesin,
bazen fırtınalar iyi gelir, tekneniz biraz zarar alabilir ama güvertedeki
pislikleri de temizler, gönderir. Türkiye bu üzerindeki pislikleri atacaktır,
milletimiz umudunu kesmesin, bu iş bu kadar ucuz değil, bu iş bu kadar kolay
değil. Adalet ve Kalkınma Partisinin yelkeninin rüzgârına bindirdiği kadar,
öyle, gemiyi kalkıp PKK limanına yanaştıracak kadar ucuz değil, biz buna
müsaade etmeyeceğiz.
Bu 63 akil adamın söylediklerini duyuyor musunuz Sayın Bakanım?
“Ulusal devlet yıkılsın.” diye gidip millete anlatıyorlar. Böyle bir şeye nasıl
müsaade edersiniz Türkiye Cumhuriyeti Bakanı olarak? Adam gidiyor, Kayseri’de
diyor ki: “Ulusal devlet yıkılsın.” Ondan sonra gamata yiyor, orayı terk
ediyor. Buna bu devlet, bu millet müsaade eder mi? Devlet sadece AKP
Hükûmetinden mi ibaret? Asla ve kata.
Gelelim Devlet Demiryollarına. Ben Devlet Demiryollarında çalışan
bir adamın oğluyum. Göçmen olarak geldim. Sirkeci Gar’ında üç, gün, kendisini
almaya gelen akrabalarını -orada, yerde yatak döşek yatan- bekleyen bir ailenin
çocuğuyum. Amcası gelecek babamın, üç gün boyunca orada bekliyor. Devlet
Demiryolları çalışanları, orada, naçar gelmiş göçmenlere yardım olsun diye,
ekmeğini, suyunu temin ediyor. Daha sonra da herhâlde işsiz güçsüz olan bu
aileye sahip çıkalım diye babamı işe alıyorlar. İki yıl boyunca Devlet
Demiryollarının ekmeğini yedik, suyunu içtik, Allah razı olsun.
Devlet Demiryollarıyla ilgili yapılan bu uygulamayı ben
benimsiyorum, doğru işler yapılıyor. Daha önce “Devlet Demiryolları komünist sistemin
ürünüdür.” diye yanlış bir yanılgıya… İtiraf ediyorum, benim de geçmişte böyle
bir yanılgım oldu -bu öz eleştiridir- ama Devlet Demiryolları, hakikaten, şu
anda, modern dünyada, gelişmişliğin işareti. Rekabet gücü yüksek olan bir
sektörde gelişmişlik çok daha uygun olur. Bu konuda bu tasarıyı desteklediğimi
şahsen bildiriyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür…
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Bahçekapılı.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Konuşmacı bizi ve partimizi
suçlayıcı ifadelerde bulunmuştur.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Az bile söyledim!
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sataşmadan dolayı, yetki
verirseniz Ramazan Can…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Can. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – PKK’ya laf attık diye mi rahatsız
oldunuz? PKK’ya attığımız laftan mı rahatsız oldunuz?
BAŞKAN - İki dakika içinde lütfen, tekrar bir sataşmaya meydan
vermeden…
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Kırıkkale Milletvekili Ramazan
Can’ın, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın görüşülen kanun tasarısının
birinci bölümü üzerinde şahsı adına yaptığı konuşma sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Hatip buraya çıkıyor, bundan evvel de çıkıyor, devamlı hakaret,
sövme, cumhura sahip çıkma, cumhur, cumhura sahip çıkma adına cumhuriyet
üzerinden istismar… Bir defa, şunu tespit etmemizde fayda var diye düşünüyorum
ben: Cumhuriyet hiç kimsenin babasının malı değildir, hiç kimsenin tekelinde de
değildir. Cumhuriyet cumhurundur.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Senin babanın malı mı siliyorsun peki?
Babanın malı mı siliyorsun, baban mı verdi sana?
RAMAZAN CAN (Devamla) - Cumhur, ilk defa AK PARTİ döneminde
hizmetle, kendisine saygıyla değer bulmuştur. Cumhuriyet cumhurundur dedik.
Tabii ki cumhurundur cumhuriyet. Cumhura rağmen, cumhuriyete karşı çıkanlar
oldu.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) – Halk mı istiyor T.C. ismini
silmenizi? Halk mı istiyor Ramazan, halk mı istiyor?
RAMAZAN CAN (Devamla) - Biz özellikle şunu söylüyoruz ki istismar,
hamasete yer yoktur. Cumhuriyeti cumhura karşı çıkaranlar…
ENVER ERDEM (Elâzığ) – Niye siliyorsunuz?
RAMAZAN CAN (Devamla) - …devamlı halkın önüne gittiler ama halkın
size takdiri yüzde 13’tür, AK PARTİ’ye ise yüzde 50’dir.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – T.C.’yi niye siliyorsunuz Ramazan, onu
açıklasana? T.C.’yi niye siliyorsunuz, onu konuş?
RAMAZAN CAN (Devamla) - Özellikle şunu söylemek istiyorum ki ben,
cumhuriyeti babasının sahibi gibi görenler, milliyetçilik sevdasına düşenler…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sen sahibi misinki siliyorsun?
RAMAZAN CAN (Devamla) - …milliyetçiliği ve cumhuru devamlı
istismar etmişlerdir.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Hadi canım!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Biz milliyetçiyiz, bundan da övünç
duyuyoruz. Türk milliyet-çisiyiz biz.
RAMAZAN CAN (Devamla) - IMF’ye bu memleketi ipotek koyduranların
cumhuriyetle, milliyetçilikle alakası yoktur diye düşünüyorum ben.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Ömür verdik biz Türk milliyetçiliğine,
ömür, sizin gibi servet kazanmadık.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Cumhur sadece İstanbul’da kıyı şeridinde
yaşamıyor, cumhur Hakkâri’de de yaşıyor, Tekirdağ’da da yaşıyor, Ardahan’da,
Bingöl’de de yaşıyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Şimdi gidin bakalım oralara, sorun bir
kere, sıkıyorsa, haydi! Sıkıyorsa gidin bakalım, haydi!
RAMAZAN CAN (Devamla) - Ama sizler oraya gidemiyorsunuz, sizler
oraya gidemiyorsunuz, gitmeye de yüzünüz yok.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sen Diyarbakır’a gidersin ancak PKK’yla
beraber, başka hiçbir yere gidemezsin. Sıkıyorsa git Tekirdağ’a, gör bakalım,
nasıl kafanızı gözünüzü kırıp gönderiyorlar.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – T.C.’yi niye siliyorsun diye yaptık onu
sana. TC’yi niye siliyorsun yani onu söyle.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – PKK’yla aynı söylemi kullanıyor.
VI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
3.- Türkiye Demiryolu
Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1/749) (S. Sayısı: 441) (Devam)
BAŞKAN – Şahısları adına ikinci konuşmacı Oya Eronat, Diyarbakır
Milletvekili.
Buyurun Sayın Eronat. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OYA ERONAT (Diyarbakır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
441 sıra sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı’nın birinci bölümü üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şair Orhan Veli bir şiirinde şöyle der: “Bir tren sesi duymaya
göreyim, iki gözüm iki çeşme.” Şairin burada tren sesinden etkilenmesinin
sebebi yâre olan hasretini hatırlatmasıdır.
Bizim geçmişimizde tren demek hasrete son vermek demek, ticaret
demek, bir de kültür demekti. Eskiden trenler, köy içlerinden geçtiğinde, o
köyün ulaşımını sağladığı gibi, o köy çocuklarına trenlerden atılan gazetelerle
çocukların okuma bilinçlerini de geliştiren vasıtalardı; belki nostaljik ama
böyle ulvi görevleri vardı.
Çocukluğumda Diyarbakır’dan İstanbul’a ilk gidişimde tren
seyahatim iki gece, bir gündüz sürmüştü. Otobüslerle arasındaki fark belki
yedi, sekiz saatti ama tren tercih edilmesinin sebebi, hem daha konforlu olması
hem de güvenli olmasıydı. Duyduğumuz tren kazaları sadece hemzemin kazalarından
ibaretti.
Daha sonra Diyarbakır’dan
İstanbul’a gidişlerin üç gün sürdüğünü duyar olduk. O da, treni kullananlar
sülalece seyahat eden ve yükleri olan tarım işçileriydi.
Sayın Bakanımız komisyonda tren hızlarının neden bu kadar
düştüğünü şöyle açıkladı: “Tamamen bakımsızlık.” 1960 yıllarında, bazı
noktalarda 160 kilometreye ulaşan tren hızları travers ve rayların bakımsızlığı
yüzünden trenler ve raylar beraber hareket ettiğinden çare olarak hızlarının
düşürülmesi yoluna gidilmiş. Örneğin, 90, 80’e inmiş; 70, 60’a; en son 40
kilometrelere kadar hızlar düşmüş.
1950’den sonra ihmal edilen demir yolları âdeta sokağa atılmış
çocuk muamelesi görmüştür. Biz, AK PARTİ hükûmetleri olarak bu yetim çocuğu
önce nüfusumuza geçirmiş, sonra da sahiplenmiş hükûmetleriz. Şimdi de
çocuklarımızı evlendirme yoluna gidiyoruz ama biz dışarıya evlat vermiyoruz,
evlatları evin içine alacağız, bizimle birlikte aynı tabaktan yemek yiyecekler
ama kazançlarını bizimle paylaşacaklar. Bu, tıpkı kalabalık ve çalışkan bir
ailenin büyümesi gibi de algılanabilir.
Serbestleşmeyle, bizim demir yollarımız özel sektör tarafından da
kullanılacak, hem kendileri kazanacak hem de bizim Demiryollarımız kazanacak.
Bu, havaalanları gibi olacak. Nasıl havaalanlarını özel sektör kullanıyorsa
demir yollarımızı da özel sektör kullanacak. Bugün Diyarbakır’a haftada 136
uçak inmekte, bunun yarıya yakını özel sektör uçaklarından oluşmaktadır, hem
devletimiz kazanmaktadır hem özel sektör kazanmaktadır, halkımız da bu
rekabetin karşısında ucuz ve konforlu seyahat edebilmektedir. Eskiden hayal
olan seyahatler bugün artık sıradan hâle gelmiştir. Bugün, Sayın Başbakanımızın
da çok önem verdiği demir yollarımız için hedeflerimiz cumhuriyetimizin
100’üncü yılına kadar 10.bin kilometre hızlı tren ve 4 bin kilometre
konvansiyonel demir yolu olmakla beraber mevcut demir yollarının da mükemmel bir şekilde onarılmasıdır.
Yasanın hayırlı uğurlu olmasını diler, saygılarımı sunarım. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Eronat.
Değerli arkadaşlarım, konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi, soru-cevap işlemi yapacağız.
Sırasıyla, sisteme giren arkadaşlarımıza söz vereceğim.
Sayın Can…
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Sayın Başkanım,
Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas Hızlı Tren Projesi ne zaman hizmete sunulacak?
Kırıkkale’den ya da Yozgat’tan veya Sivas’tan binen bir hemşehrimiz hızlı
trenle Ankara’ya veya İstanbul’a ne zaman ziyaret edebilecek.
Ankara-Kırıkkale -100 kilometrelik- Otoban Projesi ne zaman ihale
edilecek, hangi tarihte hizmete açılacaktır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Can.
Sayın Akyürek…
MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; CHP Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu tarafından
Meclis Genel Kurulunda dile getirilen FİSKOBİRLİK arazisinin ihalesiyle ilgili
olarak aşağıdaki hususun açıklanması zaruret doğmuştur.
Akyürek Kardeşler Şirketiyle FİSKOBİRLİK arasındaki ticari ilişki
nedeniyle Akyürek Kardeşler Şirketinin bir yıl içerisinde satın alacağı
FİSKOBİRLİK ürünlerine karşılık peşinat olarak avans verilmiş ve buna karşılık
FİSKOBİRLİK tarafından Akyürek Kardeşler Şirketine teminat olarak gayrimenkul
ipoteği vermiştir. Gayrimenkullerin satışı Akyürek Kardeşler Şirketiyle FİSKOBİRLİK
arasındaki ticari ilişki sebebiyle olmadığı gibi bu gayrimenkulün satışıyla
ilgili ihaleye Akyürek Grubu şirketlerinden herhangi birisi katılmamış olup…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) – …kimlerin ihaleye katıldığı ve
ihalenin kimlerde kaldığı Akyürek Şirketler Grubunu ilgilendirmemektedir. Kaldı
ki, bu şirketler…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Yani, Sayın Başkanım, soru-cevap faslı
bu. Ayrı bir söz verilir, arkadaşımız açıklamasını yapsın yani. Bak, ona da yazık
etti. Ona da yetmedi, bakın.
BAŞKAN – Açıklamasını yaptı zaten, zapta geçti.
Sayın Yılmaz…
ADNAN YILMAZ (Erzurum) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ankara-Sivas çok hızlı tren, Sivas-Erzincan hızlı tren ihale
aşamasında bulunmaktadır. Erzurum-Erzincan çok hızlı tren hangi tarihte ihaleye
çıkacaktır ve gerçekleştirilecektir?
İkinci bir sorum: Erzurum Yakutiye Belediyesi, Kâzım Karabekir ve
Terminal Mahallesi arasında istinat duvarı yapılmış, üst geçit yapılması için
Yakutiye Belediye Başkanlığımıza müracaatta bulunulmuş, sosyal tesisler bir
tarafta, konutlar diğer bir taraftadır. Bu üst geçit ne zaman gerçekleşecektir?
Erzurum -Tekman yolunun 30 kilometresi asfaltlanmış, 37
kilometresi ise ne zaman asfalt-lanacaktır?
Teşekkür ederim Sayın Bakan.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Üstün…
FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) – Sayın Bakanım, Gümüşhane ilimizin her
tarafına yapılan duble yol çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum öncelikle
ve ilimizde Zigana Tüneli, Gümüşhane çevre yolu, Pöske Tüneli, Tersun Dağı
Tüneli ve Salyazı Havaalanının şu anki çalışmaları hakkında bilgi almak
istiyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Üstün.
Sayın Alpay…
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) – Sayın Bakanım teşekkür ediyorum, Elâzığ ve
bölgedeki hizmetlerinizden dolayı özellikle teşekkür ediyoruz.
Bu arada yeni Kömürhan Köprüsü olarak bildiğimiz, çok ciddi proje
olarak da gündemde olan 660 metre uzunluğundaki, eğik askılı sistemle yapılan,
yapılması düşünülen köprü hazırlığıyla ilgili ne aşamadayız? Proje hazırlığı ya
da bununla ilgili çalışmalar ne aşamadadır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Şimşek…
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakan yazılı olarak sordum ancak süresi içerisinde cevap
alamadığım için burada tekrarlamak istiyorum.
Uzun zamandır politik gündemde yer alan Samsun-Ankara demir
yolunun, Samsun, Havza, Merzifon, Çorum, Kırıkkale, Ankara istikametinde
yapılacağı söylenmektedir. Bu yolla ilgili bir çalışma var mıdır?
İkinci olarak, Samsun-Ankara tren yolu hattına ek olarak 19 Mayıs-Bafra-Alaçam
hattı ve mevcut Samsun-Çarşamba hattına Terme ilçesinin de dâhil edileceği yeni
bir hat yapılması düşünülmekte midir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Şimşek.
Sayın Şahin…
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) – Sayın Başkanım teşekkür ediyorum.
Değerli Bakanım, malumunuz olduğu üzere Irmak-Karabük demir yolu
hattının yüzde 70’e yakın bölümü Çankırı sınırları içerisinden geçmektedir.
Öncelikle mevcut hattın modernizasyonu ve rehabilitesi için yapılan çalışmalar
devam etmektedir. Irmak-Çankırı merkez arasındaki çalışma ne zaman
bitirilecektir? Çalışmanın bitiminden itibaren Ankara-Çankırı arasında raybüs
seferleri başlatmayı düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız hangi tarihte
gerçekleşebilir?
Ayrıca, Çankırı Makas Fabrikasında üretim kapasitesinin arttırılması
için sipariş edilen ancak uzun süredir hukuki ihtilaf nedeniyle teslim
edilmeyen torna tezgâhının Makas Fabrikasına teslimi hangi tarihte
gerçekleşecektir?
Yine, aynı fabrikada ihtiyaç duyulan onarım ve bakım işlemleri
için kaynak aktarımına dair bir gelişme vardı, bu, hangi aşamada? Ne zaman bu
kaynak aktarımı gerçekleştirilecek?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Gümüş…
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Sayın Bakanın daha önceki
sorularımıza cevaplarını değerlendirmek için konuşuyorum.
Ben anladığım kadarıyla, özel sektöre, hani, yatırım vesaire
geçiyor da, bu, yatırımdan çok, devletin yapacağı yatırımların -eğer
gerçekleşirse- özel sektör tarafından işletilmesi kanun tasarısıdır. Yani biz…
Ancak, bu gerçekleşebilecekse, bu işler gerçekleşebilecekse, modern yapılar
yapılabilecekse… Öyle anlaşılıyor ki biraz kanun geniş tutulmuş ama bizim
anladığımız budur: Yatırımlar yapılacak, özel sektör işletecek.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Gümüş.
Sayın Özkan…
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) – Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Sayın Bakan, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları görüşülürken
Burdur’u konuşmamak olmaz. Burdur Gar’ımız şu anda işlevsiz.
Burdur-Ankara-Afyon, Burdur-Antalya yıllardır konuşuluyor. Güzel işler
yaptığınız kanısındayım da. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına teşekkür
ediyorum. Siz uygulamanın başındasınız fakat Burdur halkı hâlâ bu trenle
buluşmak için sabırsız bekliyor. Trenimiz ne zaman garımıza gelecek? Bu konuda
cevap bekliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Özkan.
Sayın Uzunırmak…
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Partinize
mensup bir milletvekili -eğer gerçekse- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının
herhangi bir gerekçeyle, neyle olursa olsun, Türkiye coğrafyasının bir
bölgesine gidemediğini iddia ediyor. Peki, acaba bu, sizi hiç telaşlandırmıyor
veya utandırmıyor mu? Bütün vatandaşların Türkiye de serbest seyahat edebilme
özgürlüğüne sahip olması ve imkânına sahip olması Hükûmetinizin görevi değil
mi? Bunu hiç değerlendirmiyor musunuz? Sayın Başbakan bile bunu, görevinin
herhâlde idrakinde değil ki açık yüreklilikle bazen böyle şeyle falan söylüyor.
Bu çok acı bir durumdur, aslında yüz karası bir durumdur.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Bakan, buyurun.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Ramazan Can, projeler, demir yolu, kara yolu projeleriyle
ilgili…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Bakanım, affedersiniz efendim, özür
diliyorum.
Kanunların müzakeresinde, İç Tüzük’ün amir hükmü, soru-cevap
denetim görevidir. Dolayısıyla denetimi muhalefetin yapması lazım, yasamayı
birlikte yapmamız lazım. Şimdi, iktidar grubu milletvekilleri denetimin önünü
kesebilmek için soru soruyorlar; bu, yeni bir moda oldu.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sizin buna ihtiyacınız yok Sayın Bakan.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Benim sizden istirhamım şu: Bunlara cevap
vererek buna katkı vermemeniz lazım. Yani, iktidar milletvekilleri sorularına
cevabı her zaman alırlar. Arkadaşlarınızın buna sizi alet etmelerine lütfen
müsaade etmeyin.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Efendim, teşekkür ediyorum. Tabii sorulan her soru… Genel Kurulda, ben,
muhalefet veya iktidar milletvekili diye bakmıyorum, her milletvekilimizin
sorusuna cevap vermek bizim görevimiz diye düşünüyorum.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Efendim, bu İç Tüzük’ün ruhu denetimin
muhalefet tarafından yapılmasıdır.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – İktidar partisi milletvekillerine
cevap vermenize gerek yok.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Yani eğer böyle olursa…
BAŞKAN – Sayın Şandır, bir saniyenizi alabilir miyim efendim.
Denetim görevi bütün milletvekillerinin görevidir, takdiriniz ama
arkadaşlarımız anlayış gösterebilirler, ayrı konu.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkan, bunun böyle olmadığını…
BAŞKAN – Bir saniye efendim.
Hiçbir milletvekiline “Sizin denetim göreviniz yoktur.” diyemeyiz,
takdir edersiniz. Dolayısıyla, ona göre cevaplandıracaktır. (CHP ve MHP
sıralarından gürültüler)
Buyurun.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sayın Başkan, soru-cevap yirmi
dakikayken on beş dakikaya niye indirdiniz?
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Sayın Başkan, iktidarın sorusu
üç tane!
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Yani, eğer bu görev kapma yarışına
girersek bundan iktidar zararlı çıkar. Yani, burada suhuletle kanunlar müzakere
edilecekse bu teamüle iktidarın uyması lazım. Bu doğru değil.
BAŞKAN – Anladım. Arkadaşlarımız işittiler söylediklerinizi.
Buyurun Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Efendim, teşekkür ediyoruz…
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Sayın Başkan, üç tane soru için
değmez
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Ama buna sizin itiraz etmeniz lazım. Ayşe
Hanım, sizin itiraz etmeniz lazım.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Üç tane soru…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Muhalefete soru sordurmamak için
arkadaşlarınız böyle girerse muhalefet partileri de başka yolu dener yani.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Sayın Şandır, öyle düşünüyor
olsaydık Meclis açıldığı tarihten…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Bugüne kadar yapmadığınızı bugün niye
yapıyorsunuz?
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – …itibaren yapılan bütün soru ve
cevaplarda onu uygulardık.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Anladım. Bugüne kadar yapmadığınızı bugün
niye yapıyorsunuz?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ancak öğrendiler, ancak! Ama Bakanın
ihtiyacı yok, yanlış yapıyorsunuz.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Milletvekilleri bakana ulaşamıyorlar
herhâlde!
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Burada iyi niyet yok!
BAŞKAN – Evet efendim, lütfen…
Sayın Bakan, buyurun
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Bizim iyi niyetimiz olup
olmadığını biz çok iyi biliyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Hayır, burada iyi niyet yok Ayşe Hanım.
Yani, bu yolu açmayın. Bu yolu açarsanız yani muhalefet de başka yolu dener o
zaman.
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen…
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii..
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Buyurun.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Olur mu ya öyle şey?
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) – İç Tüzük neyi emrediyorsa onu
yapın.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Olur mu öyle şey?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– …yani zaten sorulara, burada, ister muhalefetten ister iktidardan olsun,
takdir edersiniz ki tam kapsamlı cevap veremiyoruz çünkü çok detay içeren
sorular var.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – O, maksat değil. Bilgi almak için
sormuyorlar zaten.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Doğrusu, burada kanun iyi gidiyor, iyi de başladık. Teşekkür ediyoruz, herkes
olumlu yaklaşıyor. Bu havanın devam etmesini ben arzu ediyorum doğrusu.
Anlayışınıza teşekkür ediyorum.
Sivas, daha doğrusu, Kırıkkale-Sivas hattı…
TURGAY DEVELİ (Adana) – Yazılı cevap verin Sayın Bakan, yazılı!
Zamandan tasarruf edelim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– …yüzde 60 oranında tamamlandı, 2017’ye kadar tamamlamayı hedefliyoruz her şey
yolunda giderse.
Efendim, Gümüşhane’de de yollar planlandığı şekilde devam ediyor,
detayları yazılı olarak verebiliriz.
Sayın Şuay Alpay, Kömürhan Köprüsü ihalesi şu sıralar yapılacak.
Sayın Şimşek, Samsun’la ilgili demir yolu planlaması yakın vadede
yok. 2023 planlarında yapılacak, bununla ilgili detayı da yazılı olarak vereceğiz.
Sayın Şahin, Zonguldak-Irmak yolunun ihalesi yapıldı, yapımlar
devam ediyor. İki yıl süremiz var, iki yıl içerisinde yapacağız. Makas
Fabrikasının kaynak ihtiyacını da gidereceğiz.
Sayın Gümüş, esas itibarıyla iki şeyimiz var: Bir tanesi, devlet
yapacak, doğru, bedeli karşılığında herkes kullanacak, mevcutlar ve yeni
yapılacaklar. Ama ikinci şık da, yapmak isteyene de bu yol açılıyor, yapacak.
Kırk dokuz yıllığına işletecek, sonra bütün altyapısıyla, üstyapısıyla devlete
terk edecek, hazineye terk edecek.
Sayın Ramazan Kerim Özkan, Burdur-Antalya yoluyla ilgili… Ya, bunu
daha önceki sorularda cevaplamıştım. Bu da, yine, Afyonkarahisar güzergâhından
gelen ve Burdur-Isparta arası Antalya’ya inen demir yolu proje çalışmaları
bitti. 2023 programında bu da planlanan bir hattımız.
Sayın Ali Uzunırmak, Türkiye'nin 780 bin kilometrekare toprağı,
yani her karış toprağı bu ülkenin her vatandaşına açıktır. Yani, ben gidiyorum,
her yere gidiyorum, herkesin de gitmesi gerekir diye düşünüyorum. Böyle bir
sıkıntıya… Eğer biz gidemezsek, bazı yerlere biz gidemezsek vatandaşlarımıza
“Siz gidin, orada oturun…
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Bana değil, Ramazan Can’a verin o cevabı
Sayın Bakan!
CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Başbakan öyle demiyor. Başbakanın
açıklamalarını siz bilmiyor musunuz?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
- …siz gidin, orada bir ocak yakın ve burada bayrağımızı dalgalandırın.”
diyemeyiz.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Bana değil, milletvekiline ver o cevabı!
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
- Gitmek zorundayız. En önce biz gideceğiz, vatandaş da bize bakacak, onlar da
gidecek.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Ramazan Can o iddiasından vazgeçsin, Sayın
Başbakan da vazgeçsin o iddiasından, “her yer güvenli” desin.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
- Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakanım.
Görüşmeler tamamlanmıştır.
1’inci madde üzerinde üç önerge vardır, sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 1’inci maddesinin (1) inci
fıkrasının “d” ve “e” bentleri ile 2’nci fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali Halaman Seyfettin Yılmaz D. Ali Torlak
Adana Adana İstanbul
Sinan Oğan Lütfü Türkkan Mehmet Şandır
Iğdır Kocaeli Mersin
d) Ticaret siciline kayıtlı kamu tüzel kişilerinin demiryolu
altyapısı inşa etmesini ve bu altyapının kullanılmasını,
e) Ticaret siciline kayıtlı kamu tüzel kişilerinin demiryolu
altyapı işletmeciliği ve demiryolu tren işletmeciliği yapabilmesini,
sağlamaktır.
(2) Bu Kanun, ulusal demiryolu altyapı ağı üzerinde faaliyette
bulunan kamu tüzel kişilerinin demiryolu altyapı işletmeciliğini ve demiryolu
tren işletmeciliğini kapsar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 1. maddesinin a bendinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken Nazmi Gür Mülkiye Birtane
Bingöl Van Kars
Adil Kurt Erol
Dora
Hakkâri
Mardin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı’nın 1’inci Maddesinin kanun tasarısı metninden çıkarılmasını arz
ve teklif ederiz.
Doğan Şafak Haluk Eyidoğan Turgay Develi
Niğde İstanbul Adana
Haluk
Ahmet Gümüş Mehmet Volkan
Canalioğlu
Balıkesir Trabzon
BAŞKAN – Sayın Komisyon, son okunan önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet katılıyor mu?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Şafak, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
DOĞAN ŞAFAK (Niğde) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 441
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 1’inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, 19’uncu yüzyılda kapitalist dünya
ekonomisinin oluşumunda belirleyici rol oynayan faktörlerin başında demir yolu
yer alıyordu. Ekonomik gelişme düzeyleri henüz demir yolu yapımını
gerektirmeyen ülkeler bile bu çığırın dışında kalmamışlardı. Gelişmiş ülkeler
açısından ise çok kârlı bir faaliyet olan demir yolu yatırımları yeni nüfus
alanları açmanın bir aracı hâline gelmişti.
19’uncu yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı İmparatorluğu’nda da
demir yolu yapımı, emperyalist devletlerin yeni ekonomik ve siyasi avantajlar
sağlamasının en etkili yolu hâline gelmiş ve acımasız bir rekabete sahne
olmuştur. Bu açıdan bakıldığında, Osmanlı Devleti’nin Almanlara imtiyaz vererek
yapıp işletebildiği tek hat olan ama hedefe belki de bir adım kalmışken
çaresizlik içinde inşaatı durdurulan Berlin-Bağdat demir yolu, Osmanlı demir
yolları tarihinin en ilginç ve hüzünlü sayfalarından birini oluşturur.
Osmanlının yıkılmasından sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devlet
Demiryolları, kendi toplumsal ihtiyaçlarına göre yeniden şekillenmiş, doğu-batı
ve kuzey-güney arasında ana bağlantı noktaları oluşturmuş, bu hatların
yapımında daha çok ulusal sermayeyi kullanmış, İkinci Dünya Savaşı’na ve
1950’ye kadar demir yollarını ulusal politikaların temeline koymuştur.
Atatürk ve İnönü döneminde bağımsız bir politika izlenmiştir.
Cumhuriyet Dönemi’nde, 1923-1950 arası, Sayın Bakanımızın da söylediği gibi,
3.764 kilometre demir yolu yapılmıştır. 1951’den 2003 yılına kadar sadece 945
kilometre demir yolu yapılmıştır. 2004’ten 2011’e kadar 1.086 kilometre demir
yolu yapılmıştır. Ancak, Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, 1950’den
itibaren bağımsız politikaları terk etmiş, ABD tarafında yerini almış, petrol
ve buna bağlı otomobil kartellerine sahip bu ülkenin etkisi altında kalarak
demir yolu politikasından Menderes döneminde vazgeçmiştir.
DP Hükûmeti, 1950’de Türkiye’de Amerikan politikalarını uygulamaya
sokmuştur. 1950 yıllarında Amerika’da şirketler dolarlarla petrol satarak
inanılmaz kârlar yapmaktaydılar. Otomobil ve onunla ilintili endüstriler
Amerikan ekonomisinin en büyük bileşeni hâline gelmişti. ABD vergi
mükelleflerinin milyarlarca doları, Sovyetlerle bir nükleer savaş anında
kentlerden kaçmak için -hızlı hareket eden- otoyollara ihtiyaç duyulduğu
bahanesiyle Eisenhower Ulusal Savunma Otoyol Yasası’yla modern bir otoyol
altyapısı inşasına akıtılmaktaydı. Demir yolu altyapısı, daha az enerji etkinliği
olan motorlu taşıt ulaşımı lehine ihmal edildi ve çürümeye bırakıldı. Zaman,
büyük bir Detroit Otomotiv Holdingin Başkanı olan Wilson’ın, gözünü bile
kırpmadan “General Motors için iyi olan, Amerika için de iyidir.” diye
konuşabildiği zamandı. Birkaç yıl geçmeden, Türkiye Chevrolet cenneti oldu.
Değerli milletvekilleri, 1970’lerden sonra yaşanan petrol krizleri
ve demir yollarında yüksek hızlı tren uygulamalarının başlamasıyla, Batı’da
yeniden önemli bir değer hâline gelen ve 21’inci yüzyılda küresel sömürünün
tekrar aracı olmaya aday demir yolları 19’uncu yüzyılda olduğu gibi gelişimin
en önemli unsuru şekline getirilirken gerekli donanımdan büyük ölçüde yoksun
Türkiye ise hızlı tren uygulamalarına geçmekte geç kalsa da küresel demir yolu
ulaşımı koridorlarında etkili bir biçimde yer alabilmek amacıyla yatırım yapmak
zorundadır. Ama, hangi yolla? Elbette, devlet yapmalı. Avrupa Komisyonu
tarafından 2001 yılında yayınlanan “2010 İçin Avrupa Ulaştırma Politikası Karar
Zamanı” başlıklı beyaz kitap, farklı ulaşım yöntemleri arasında dengeyi
sağlayacak bazı önerileri ortaya koyuyor. Bugün, serbestleştirme ve
özelleştirme furyasında eskiden olduğu gibi cumhuriyetin ilk yılları hariç
bağımlı politikaların bir çıktısıdır.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Şafak.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Karar yeter sayısı arayınız efendim.
BAŞKAN - Kabul etmeyenler…Önerge kabul edilmemiştir.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Karar yeter sayısı var mı Sayın Başkan?
BAŞKAN - Bir sonraki…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Karar yeter sayısı istedik.
BAŞKAN - …önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 sıra sayılı Kanun Tasarısının 1. maddesinin a bendinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN – İstendi mi?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Tabii efendim. Ama yani olmaz ki Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Affedersiniz, ben işitmedim.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Ben, karar yeter sayısını 3 defa
tekrarladım, herkes duydu efendim. Lütfen, oylamanızı yeniden yapın.
BAŞKAN – “Oylamaya geçtikten sonra.” diyor çocuklar.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Karar yeter sayısı istedik efendim.
BAŞKAN – Tamam efendim, tamam. Ben duymadım, arkadaşlar da bana
söylemediler.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Siz de dikkat edin efendim.
BAŞKAN – Önergeyi yeniden oylayacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım. (AK PARTİ sıralarından “Sayın Başkan, oylandı.” sesleri,
gürültüler)
Müsaade buyurun.
Önergeyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… (AK PARTİ sıralarından
“Var, var.” sesleri)
Evet, arkadaşlar anlaşamıyor ama beş dakika ara veriyorum, karar
yeter sayısı arayacağım tekrar, yok şu anda.
Kapanma Saati: 18.09
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.20
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet
SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER : Mustafa HAMARAT
(Ordu), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
94’üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
441 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 1’inci maddesi üzerinde Niğde
Milletvekili Sayın Doğan Şafak ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısını arayacağım.
Önergeyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir,
karar yeter sayısı vardır.
Tasarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 1. maddesinin a bendinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken (Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Baluken, buyurun.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
441 sıra sayılı Kanun Tasarısı üzerine vermiş olduğumuz önerge lehine söz almış
bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bütün yasalarda olduğu gibi, yine, AK PARTİ’nin neoliberal
politikalarına uygun, sermayeye, rant çevrelerine alan yaratan, özel sektöre
alan yaratan, emek düşmanı bir yasa tasarısıyla karşı karşıyayız; bunu hemen
başlangıcında belirtmek istiyorum.
Verdiğimiz önergelerle buraya gelip sizi ikna çabasına
girmeyeceğiz çünkü zaten ne kadar doğru şeyler söylersek söyleyelim kabul
etmiyorsunuz.
O nedenle, hazır Sayın Bakan buradayken yereldeki bazı
sorunlarımızı biz buradan dile getirelim çünkü Sayın Bakanın, sağ olsun, şöyle
bir özelliği var: Vermiş olduğumuz soru önergelerine, aradan altı ay geçmesine
rağmen cevap vermiyor.
Sayın Bakan, siz iktidar partisinin bir yetkilisi olarak bu halka,
bu millete hizmet götürmekle yükümlüsünüz. Biz de bu hizmeti götürme işini
sağlıklı yapıp yapmadığınızı denetlemekle yükümlüyüz. O soru önergelerini size
verirken aynı zamanda halkın beklentilerini denetlemeyle ilgili görevimizi
yerine getirmek için veriyoruz. O nedenle, bu soru önergelerimize cevap
vermenizi… Özellikle Bingöl’le ilgili vermiş olduğumuz pek çok önerge var,
cevap alamıyoruz.
Bakın, verdiğimiz önergelerden bir tanesi, Elâzığ-Bingöl-Muş çevre
yoluyla ilgili. Burada, özellikle Kurudere ve Kervansaray arasındaki bir
mesafede yeterli tedbir alınmadığı için, ışıklandırma, sinyalizasyon, üst
geçitle ilgili yeterli tedbir alınmadığı için hemen hemen her hafta kaza oluyor
ve her hafta orada vatandaşlarımız ya yaşamını yitiriyor ya sakat kalıyor. Dün
gece, yine, bu yolda, bu ölüm yolunda, Kutlu Doğum Haftası’nı kutlamak üzere
bir etkinliğe giden 4 vatandaşımız yaşanan elim bir kaza sonucu yaşamını
yitirdi. Yani bununla ilgili, sizin bir an önce bu kısa mesafeyle ilgili tedbir
almanız gerekiyor. Defalarca söylememize rağmen bu konuyla ilgili, maalesef,
herhangi ciddi bir çalışmanın olmadığını belirtmek istiyorum.
Diğer bir husus var: Bingöl’ü bilenler bilir, şehrin iki yakası
Düzağaç ve merkez bölgesini birleştiren Çapakçur Köprüsü var. Defalarca bu
Meclis kürsüsünden dile getirdik. Maliyeti 25 milyon olduğu için önce yapamayız
dediler, 25 milyon olduğu için. Yani başka yerler söz konusu olunca üçüncü
köprüler, üçüncü havaalanları, çılgın projeler havada uçuşuyor ama söz konusu
Bingöl olunca 25 milyon fazla geliyor ve bir köprüyü bir şehirden
esirgiyorsunuz ve orada da ölümcül kazalar yaşanmaya devam ediyor.
Bakın, geçen gün Bingöl’e gönderdiğiniz bir müsteşar -ismini
vermeyeceğim çünkü burada cevap hakkına sahip değil- Bingöl halkıyla dalga
geçiyor. Şöyle demiş: “Bingöl’ün üç ayı yaz, üç ayı ayaz, altı ayı da
beyazdır.” Herhâlde biraz şair özelliği de var. “Biz buraya köprü yaparsak şu
anki kaza oranı 2 katına çıkar. Çünkü, altı ayı kış olan bölgede rakım
yüksekliği nedeniyle sürekli buzlanma oluşuyor ve Bingöllüler bizden viyadük
talebinde bulunuyor. Özellikle şunu belirteyim: Viyadük, altından su geçmeyen
iki dağ arasında inşa edilen bir yapıdır.”
Şimdi, daha viyadüğün ya da köprünün ne olduğunu bilmeyen bir
müsteşarla karşı karşıyayız. Biz viyadüğün bütün anlamlarını çıkardık. Viyadük
“köprü yol” anlamında ve genelde de yüksek iki nokta arasına, bir nehrin
ayırdığı iki nokta arasında yapılan köprü yol olarak tanımlanıyor. Ya sayın
müsteşar bu talepleri ciddiye almıyor ya da Bingöl halkıyla dalga geçiyor. İşin
daha dramatik yanı, yanında da Bingöllü bir bakan var ve buna ses çıkarmıyor.
Yani, burada, bir viyadük ya da köprü, ne ise, bununla ilgili halk bir talep
dile getirmiş, siz bu sorunu çözmekle yükümlüsünüz. Buna cevap vereceğinize,
buna çözüm üreteceğinize orada gidip maalesef, Bingöl halkını önemsememe gibi
bir durum içerisine giriyorsunuz.
Bu durumla ilgili Ocak 2012’de AK PARTİ Bingöl milletvekili,
bakın, Bingöl yerel basınına şöyle diyor, işte baya bir şeyler açıklamış,
sonrasında da: “Bingöl Çapakçur Köprüsü, Karayolları Genel Müdürlüğünce etüt
projeye alındı. Önümüzdeki haftalarda yapılacak etüt proje çalışmaları
sonucunda köprü mü viyadük mü olacağına karar verilecek.” Aradan bir buçuk yıl
geçti hâlâ somut olarak hiçbir gelişme yok.
Sayın Bakan, burada sürekli gelip anlatıyorsunuz, rakamlara takla
attırıyorsunuz. Bakın, sosyal medyada dolaşan bir resmi göstereyim. Bu sağda
gördüğünüz Mars, ortadaki Ay, solda da Bingöl’ün yolları. Her üçünün de ortak
bir özelliği var: İnsan eli değmemiş gibi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) – Yani, biz sizin Mars’a ya da Ay’a insan
göndermeyle ilgili projelerinize bir şey demiyoruz ama Bingöl’le ilgili bu
ifadeleri lütfen dikkate alın, soru önergelerimizi de dikkate alın. Viyadükle
ilgili de Bingöl halkının talebine bir an önce cevap vermenizi bekliyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Baluken.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
Bir sonraki önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 1’inci maddesinin (1) inci
fıkrasının “d” ve “e” bentleri ile 2’nci fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali
Halaman (Adana) ve arkadaşları
d) Ticaret siciline kayıtlı kamu tüzel kişilerinin demiryolu
altyapısı inşa etmesini ve bu altyapının kullanılmasını,
e) Ticaret siciline kayıtlı kamu tüzel kişilerinin demiryolu
altyapı işletmeciliği ve demiryolu tren işletmeciliği yapabilmesini,
sağlamaktır.
(2) Bu Kanun, ulusal demiryolu altyapı ağı üzerinde faaliyette
bulunan kamu tüzel kişilerinin demiryolu altyapı işletmeciliğini ve demiryolu
tren işletmeciliğini kapsar.
BAŞKAN – Sayın Komisyon?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılmıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Sinan Oğan…
BAŞKAN – Sayın Oğan, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
SİNAN OĞAN (Iğdır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada
demir yollarıyla ilgili genel şeyler ifade etmekten ziyade, Iğdır’da demir yolu
bekleyen insanlarımızın dileklerini, Iğdır’da her gün trafik kazalarında -can
veren- hem insan hem hayvan telefatına sebep olan sorunları dile getireceğim.
Değerli Bakanım, biliyorsunuz Türkiye’de bir tek il var ki 3
ülkeyle sınır; o da Iğdır. Türkiye’de ikinci bir ilin böyle bir özelliği yok.
Ama, yine Türkiye’de bir tek il var ki hakikaten ulaşım konusunda, hem
uluslararası hem yurt içi ulaşım konusunda en çok sıkıntıyı çeken illerin
başında gelmektedir. Siz, Bakü-Tiflis-Kars demir yolunun projesini açıkladığınızda
inanın biz çok sevinmiştik. Daha sonra, onun Iğdır’dan da geçeceğini
duyduğumuzda sevincimiz bir kat daha fazlalaşmıştı. Ancak, maalesef bugüne
kadar Iğdır’dan geçen demir yolu konusunda herhangi bir çalışmanın Iğdır
halkına yansıdığını görmemekteyiz.
Biraz önceki soruma verdiğiniz cevapta dediniz ki “Azerbaycan’la
bu konuda görüşmeler devam ediyor ve her iki ülkenin beraber başlaması lazım.”
Ben Azerbaycan tarafını da yakından takip ettiğim için biliyorum ki Azerbaycan
tarafının da bu demir yoluna ihtiyacı var. Zira, Nahcivan’da da o anlamda bir
ambargonun en azından ortadan kalkmasına sebep olacaktır bu demir yolu; hem de
Iğdır’ın ürettiği kayısı rahatlıkla pazarlara gelebilecektir, Iğdır’ın ürettiği
meyve sebze rahatlıkla Ankara’ya, İstanbul’a ve belki de Türk cumhuriyetlerine
bu demir yolu üzerinden gidecektir.
Çok teşekkür ederiz. Iğdır’da geçtiğimiz sene havaalanının
açılışını hep beraber yaptık, bunun için Iğdır halkı adına ben teşekkür
ediyorum. Ancak havaalanımız yazlık havaalanı. Yaz olmasını bekliyoruz ki yazın
havaalanını kullanabilelim. Yazlık kışlık uygulaması sorunu da inşallah bu yaz
çözülecektir diye düşünüyoruz çünkü havada biraz toz olduğunda, biraz sis,
biraz bulut olduğunda uçaklar Iğdır’a inemiyor.
Tabii, bugün Iğdır’ın en önemli sorunlarından birisi de, görece
Iğdır küçük bir il olmasına rağmen trafik kazalarında Türkiye’de en çok kazanın
yaşandığı 6’ncı il unvanını aldı. Biz isteriz ki Iğdır en çok trafik kazasının
yaşandığı 81 vilayet içerisinde 6’ncı vilayet olmasın; Iğdır, en iyi ulaşımın
yapıldığı Iğdır ürettiğini batıya rahatlıkla götürebildiği bir il olsun, bu
sıralamada üst yerlerde yerini alsın isteriz.
Maalesef, Melekli köyünün, benim de dünyaya gözlerimi açtığım
Melekli köyünün tam ortasından uluslararası kara yolu geçiyor ve her gün
insanlar orada can veriyor Sayın Bakanım, neredeyse her gün en az 1 kişi o
yolda can veriyor. Dolayısıyla, hiç olmazsa bugünlerde, kara yolunun yenileme
çalışmalarının yapıldığı bugünlerde daha fazla insan kaybına, daha fazla can kaybına,
mal kaybına sebep olmadan Iğdır’daki kara yolunun altına alt geçit yapılması
talimatını vermenizi Iğdır halkı, Melekli halkı sizden bekliyor. Sizden çok şey
beklemiyoruz Sayın Bakanım, alt geçit bekliyoruz. Yani hakikaten dışarıdan
duyan insan zannedecek ki yahu bunlar ne bekliyor? Hakikaten bir şey
beklemiyoruz. Sadece insanlarımız, tırların altında, uluslararası kara yolunun
altında ölüp gitmesin, hayvanlarımız kamyonların altında telef olmasın
istiyoruz. Iğdır halkının bir tek isteği var: Alt geçit yapmak. Bugün alt geçit
yapmak herhâlde, Sayın Bakanım, zor bir iş olmasa gerek, maliyetli bir iş
olmasa gerek. Rahatlıkla yapılabilecek bir şey ama nedense yapılmıyor ama
nedense her gün, alt geçit olmadığı için, üst geçit olmadığı için, köyün ortasından
uluslararası kara yolu geçtiği için insanlarımız ölüp gidiyor.
Sayın Bakanım -Iğdır halkının bu isteklerini- bugün, beni, çok
sayıda vatandaşımız bu görüşmeler dolayısıyla sizin burada olduğunuzu bildiği
için aradılar ve şunu ifade ettiler: “İnşallah bir an önce yapılacaktır, aksi
takdirde biz, bütün köy halkı o yola çıkacağız ve o yolu trafiğe kapatacağız ki
daha fazla insanımızın can kaybına sebep olmasın.”
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Oğan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… 1’inci madde kabul edilmiştir.
2’nci madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 2' inci maddesinin (1) inci
fıkrasının “ç" ve "d" bentlerinin sonunda yer alan "ve
şirketleri" ile "h" bendinde yer alan "veya
şirketlere" ibarelerinin tasarı metninden çıkarılmasını, "e"
bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali Halaman Seyfettin Yılmaz D. Ali Torlak
Adana Adana İstanbul
Enver
Erdem Lütfü
Türkkan
Elâzığ
Kocaeli
e) Kamu hizmeti yükümlülüğü: Demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı
hizmetinin verilmesini sağlamak amacıyla Bakanlığın görevlendirmesi üzerine
TCDD Taşımacılık A.Ş'nin demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı hizmet
yükümlülüğünü,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 2'inci Maddesinin 1'inci fıkrasının e ve f bendlerinin madde
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Haluk Ahmet Gümüş Haluk
Eyidoğan Mehmet Volkan
Canalioğlu
Balıkesir İstanbul Trabzon
Haydar
Akar Turgay
Develi
Kocaeli Adana
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 2. maddesinin ç, d, ve e
fıkralarının tasarı metninden arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken Nazmi Gür İbrahim Binici
Bingöl Van Şanlıurfa
Adil
Kurt Erol
Dora
Hakkâri Mardin
BAŞKAN – Sayın Komisyon, son okunan önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Baluken, buyurun.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Verdiğimiz önerge üzerinde tekrar söz almış bulunmaktayım.
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Demin vakit yeterli olmadığı için konuyu tam da bitiremedik. Yani
kardan dolayı Bingöl’e bir viyadük yapılmama gerekçesini kabul etmiyoruz. Sayın
Bakan bunu en iyi kendi memleketinden bilir. Erzincan’daki viyadük sayısını
bize söylerseniz Sayın Bakan… Eğer Erzincan’da viyadük yoksa, Erzurum’da
viyadük yoksa biz o zaman kardan dolayı bir şehre viyadük yapılmıyor
gerekçesini anlayabiliriz ama Erzincan’a yağan kar da aynıdır, Erzurum’a,
Bingöl’e yağan kar da aynıdır. Erzincan’a ve Erzurum’a daha fazlasını yapmanızı
talep ederiz, isteriz ama bir şehre bir viyadükle ilgili en azından bu
görüşmeler yapılırken fikriniz, düşünceniz nedir, merak ediyoruz.
Diğer taraftan, tabii, bu çıkarılan yasaların çoğunun emekten yana
olmadığını, emekçinin sürekli hak gaspına uğradığını biz ifade etmiştik. Yine
Sayın Bakanın ilgi alanına girdiği için… Demin Sayın Çalışma Bakanı da
buradaydı, gördüm, bilmiyorum burada mı, yine eğer buradaysa kendisi de lütfen
bu konuyla ilgilensin. Bu Karayollarında işten atılan 10 bin işçinin dramı söz
konusu. Ortada yüksek yargı kararları var, Yargıtay kararları var. Yüksek yargı
kararı, bu işçilerin kadrolu olarak Karayolları işçisi sayılması gerektiğini
belirtiyor ama Bakanlığın uygulaması, bunların çalıştıkları sahayı tamamen
anahtar teslim şekilde taşerona bırakma şeklinde ilerliyor. Doğal olarak
taşeron, esnek, ucuz, iş güvencesiz emek gücünü yaratmanın peşinde koşturuyor.
Şu anda 10 bin işçi var. Yani bu işçilerin burada dile getirilmesi hususunu
böyle bir sayı olarak almanız çok yanlış. 10 bin aileden bahsediyoruz, 10 bin
ailenin yaşadığı dramdan bahsediyoruz. Benim seçim bölgem olan Bingöl’de 80
aile durmadan bizi arayıp ne yapacağını bilmez bir hâlde, geçimle ilgili,
soysal sorunlarla ilgili bir çare üretilmesi talebini burada dile getirmemizi istiyor.
Aynı şekilde, bakın, sadece Bingöl’de değil; Mardin’de, Batman’da, Trabzon’da,
Diyarbakır’da, Kayseri’de, Samsun’da, Sivas’ta, Bursa’da, Erzurum’da, Konya’da,
Şanlıurfa, İstanbul, Elâzığ ve daha birçok ilde bu Karayolları işçileri
geleceğinin ne olacağının bir açıklanmasını bekliyorlar.
Diğer taraftan, siz burayı özelleştirirken, taşerona verirken
devletin depolarında olan iş makineleri, teçhizatı, teknik teçhizatı çürümeye
mi bırakacaksınız yani böyle bir uygulama var mı?
Buradaki en büyük sorun, eğer Türkiye bir hukuk devletiyse, en üst
düzeyde verilmiş olan yüksek yargı kararını Hükûmet olarak uygulamanız. Kimse
sizden herhangi bir hak verilmesini, bu anlamda kendi cebinizden bir hak
verilmesini istemiyor. Mahkeme zaten karar vermiş, bu işçileri haklı görmüş. Bu
işçilerin Karayollarında kadrolu işçi olarak bulunması gerektiğini zaten
söylemiş. Size düşen tek şey, hukuk ülkesi olmanın gereğini yerine getirmek. Bu
işçilerin mağduriyetiyle ilgili, bilmiyorum Bakanlığınız nasıl bir formül
geliştirecek ya da Sayın Çalışma Bakanı bu konuyla ilgili hiç kafa yormuş mu?
Bu 10 bin Karayolları işçisinin durumunun içerisinden nasıl çıkmayı
düşünüyorsunuz? Ya mahkeme kararını çiğneyeceksiniz ya bu işçileri büyük bir
sosyal problem olarak ne yapacağını bilmez bir hâlde ortaya atacaksınız ya da
mantıklı bir formülle buraya gelip bir çözüm sunacaksınız; biz de
rahatlayacağız, aileler de rahatlayacak. Beklentimiz budur.
Bununla ilgili mağduriyetin bir an önce düzeltilmesi gerektiğini
belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Baluken.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın Bakanın bir dakikalık bir açıklaması olacak yerinden.
Buyurun Sayın Bakanım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli konuşmacı, tabii, Bingöl’le ilgili bazı konulara değindi.
O yüzden bu açıklamayı yapma ihtiyacı doğmuştur.
Bingöl’de yol çalışmalarımız devam ediyor; bilindiği gibi Bingöl’den
kuzey ve doğu-batı, kuzey-güney ve doğu-batı istikametinde bölünmüş yol
çalışmalarımız son on yıl içerisinde devam ediyor. Bir karşılaştırma yapacak
olursak: 2002’ye kadar on yıl içerisinde bölgeye, sadece Bingöl’e 50 milyon
civarında bir yatırım yapılmış, 2003-2012 arasında 503 milyon yatırım yapılmış
ve 5 kilometrede aldığımız bölünmüş yol miktarını 125 kilometre daha ilave
ederek 130 kilometreye çıkardık.
Çapakçur Köprüsü bildiğimiz bir konudur, bunun için
arkadaşlarımızı gönderdik, ona bir çözüm üreteceğiz ama konu şu: Şimdi, şehrin
tek bağlantısıdır o köprü. Diğer, Muş-Bingöl güzergâhındaki köprüyü bitirmeden
onu yapmamız şehrin iki yakasını birbirinden koparmamız anlamına geliyor. O
yüzden uzamıştır. Bunun da bilinmesini istiyorum.
Havaalanımız bitmek üzere. İnşallah bu yaz Bingöl’e havaalanı da
açacağız.
Taşeron işçileri Karayollarının sadece sorunu değil, genel bir
sorundur. Kamuda 650 bin civarında böyle bir çalışan olduğu biliniyor. Bu
konuda Çalışma Bakanlığımıza Hükûmetimiz görev verdi. Bir formül arayışı
içerisindeyiz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.
Bir sonraki önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 2'inci Maddesinin 1'inci fıkrasının e ve f bendlerinin madde
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Volkan Canalioğlu (Trabzon) ve arkadaşları
BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Gümüş, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan “PKK, havlu atmıştır.” dediniz, bize göre havlu atan
AKP Hükûmetidir. İsrail’in özür dilemesi, böyle tereyağından kıl çeker gibi
PKK’nın geriye doğru çekilmesi, ondan sonra ABD’nin birdenbire “Filistin
devletini tanımalıdır.” demesi… Bu kadar tesadüf normal değildir arkadaşlar.
Biz biliyoruz ki, ABD, Orta Doğu’dan çekilmeden önce bu bölgeyi
dizayn etmek istemektedir ve sizler de bu dizaynın bir faktörü ve aktörüsünüz.
M. MÜCAHİT FINDIKLI (Malatya) – Savaşı çıkaran ABD.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Ne dediğiniz belli değildir. Bir
yandan “Bizim milliyetçiliğimiz.” diyorsunuz, diğer yandan “Her türlü
milliyetçiliği ayaklar altına aldım.” diyorsunuz. “Açılım” diyorsunuz, şuraya
gelip de açılımın ne olduğunu anlatacak bir tek milletvekili yoktur. Ben
sataşıyorum size, sataşma olarak kabul edin. Gelsin de birisi anlatsın. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
İSMAİL AYDIN (Bursa) – Anlamadın mı daha?
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Sen gel buraya anlat şimdi, sen gel
buraya anlat.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Genel Başkan Yardımcından dinle.
BAŞKAN – Lütfen… Lütfen,
değerli arkadaşlar…
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Açılımın ne olduğunu biriniz
bilmiyorsunuz.
BAŞKAN – Sayın Gümüş,
lütfen Meclise hitap edin.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Anlamadın galiba, Genel Başkan
Yardımcına niye sor-muyorsun?
BAŞKAN – Arkadaşlar,
müdahale etmeyelim.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Gelin birazdan açılımın ne olduğunu
anlatın, bakalım sevgili Başbakanınız size neler yapacak? (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen
müdahale etmeyelim.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Anlatın, biriniz gelsin…
“Açılım” denilen şeyin her tarafı kapalıdır arkadaşlar. Böyle
açılım olmaz, açarak kapatıyorsunuz ve ben size söylüyorum: Amerika Birleşik
Devletleri Orta Doğu’dan çekilmeden önce dizayn edecektir. İçerideki büyükşehir
yasaları da, içerideki düzenlemeler de daha sonra bu bölgede yapılacak petrol
hesaplarıyla ilgilidir. Kuzey Irak’ta, güneydoğudaki meseleler de bunlarla
ilgilidir. Hepimiz göreceğiz. Orta Doğu’da büyük bir olay patladığı zaman gelip
buraya konuşacağız arkadaşlar, pek yakında paylaşacağız.
ÜLKER CAN (Eskişehir) – Terör bitecek, Türkiye zengin olacak.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) – Türkiye’ye güven, ülkene güven artık.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) –
Pek yakında buradaki olayları gözlerinizle göreceksiniz ve sizler
dünyadaki bu politikanın birer parçası olacaksınız. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN – Lütfen, arkadaşlar
lütfen…
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Şimdi, konuya başlayalım.
İSMAİL AYDIN (Bursa) – Terörün bitmesinden niye rahatsız
oluyorsunuz?
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Rahatsız olmuyorum ki, ne
yaptığınızı anlatıyorum; rahatsız olan sensin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – İsmail’i çağır, anlatsın.
BAŞKAN – Arkadaşlar lütfen. Lütfen… arkadaşlar dinleyelim.
Buyurun.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) – Demir yollarına geçiyorum,
dediğimi dedim ben. Çıkan varsa konuşsun buraya. Sataşma olarak kabul edin.
Demir yolu hizmetlerinin özelleşmesini öngören bir tasarıyı
görüşüyoruz. Ülkemizde cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte büyük bir önem ve hız
kazanmış ancak ne yazık ki 1950’lerle birlikte gelişimi sekteye uğratılmış olan
demir yolları bugün yolcu taşımacılığında çok az tercih edilir bir ulaşım
alternatifi hâline getirilmiştir. “Getirilmiştir” kelimesini özellikle
seçiyorum, zira kara yollarına göre çok daha güvenli ve verimli olan bir
taşımacılık alternatifi olarak demir yollarının kullanım oranı bilinçli olarak
düşürülmüştür. Cumhuriyetimizin ilk döneminde yolcu taşımacılığında yüzde
50’lerde olan demir yolu kullanma oranı bugün sadece yüzde 2’dir yani
Hükûmetinizin yüzde 48’lik bir borcu vardır demir yolunun kullanımıyla ilgili.
Memleketimizde toplu taşıma yıllarca kötülenmiş ve yatırım
yapılması gereksiz bir alan olarak ilan edilmiştir. Tabii ki neden, petrole ve
dışa bağımlılığın artırılmasıdır. Bugün AKP iktidarının buraya getirdiği tasarı
dünyada artan enerji maliyetleri ve ilerleyen teknolojiyle verimli bir taşıma
alternatifi olduğu artık inkâr edilmeyen demir yollarının kamucu ve toplumcu
yapısını tamamen yok etmeye yöneliktir.
Gerçek şu ki: AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana devletin
malını satmadan çivi çakamamıştır. Yapılan şey var olan çivileri sökmek, sonra
da yerlerini değiştirerek yenilerini çakmaktır.
Değerli arkadaşlar, aslında bir yere bir çivi çakmak aynı zamanda
yeni yatırımlar için kaynak yaratmaktır. Deprem vergileriyle yol yapılırsa,
özelleştirme gelirleriyle köprü yapılırsa, yatırım kaynakları aşırı büyümüş
dolaylı vergilere dayandırılırsa yapılanlar çivi çakmak anlamına gelecek midir?
TCDD’de son yıllarda ciddi bir dönüşüm için çalışmalar
sürdürüyordu. yabancı şirketlere milyonlarca dolarlarla raporlar
yaptırıldı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Gümüş, süreniz tamam efendim.
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Devamla) – Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
Bir sonraki önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 2'inci maddesinin (1) inci
fıkrasının “ç" ve "d" bentlerinin sonunda yer alan "ve
şirketleri" ile "h" bendinde yer alan "veya
şirketlere" ibarelerinin tasarı metninden çıkarılmasını, "e"
bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
D.
Ali Torlak (İstanbul) ve arkadaşları
e) Kamu hizmeti yükümlülüğü: Demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı
hizmetinin verilmesini sağlamak amacıyla Bakanlığın görevlendirmesi üzerine
TCDD Taşımacılık A.Ş'nin demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı hizmet
yükümlülüğünü,
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılamıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Enver Erdem…
BAŞKAN – Sayın Erdem, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
ENVER ERDEM (Elâzığ) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 441
sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun
Tasarısı’nın 2’nci maddesi üzerinde verilen önergeyle ilgili söz almış
bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, üzerinde konuştuğumuz kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Devlet
Demiryolları meselesini biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak millî bir mesele
olarak bakıyor, öyle görüyoruz. 1950 yılından itibaren gerek taşımacılıkta
gerekse ulaşımda gelmiş olduğu noktayı gerek gelişmiş Avrupa ülkeleri gerekse
dünya standartları açısından yetersiz gördüğümüzü ifade ediyor, bu hususta
getirilecek doğru projelerin tamamına Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek
vereceğimizi ifade etmek istiyorum.
Tabii, konu demir yollarıyla ilgili. Ulaştırma Bakanlığımızın
hizmet alanını ilgilendiren, benim seçim bölgem olan Elâzığ’da gerek köprülerle
alakalı gerekse demir yollarıyla ilgili bir kısım problemleri gündeme getirmeyi
doğru buluyorum. Öncelikle Sayın Bakanım, Milliyetçi Hareket Partisi
iktidarları döneminde başlatılan bu Ağın Karamağara Köprüsü yaklaşık on beş
yıldır inşaatı yarım hâlde bekletiliyor. Size sorulan her soruda “Bunlar
projelendiriliyor. İhalesi yapılacak, yapıldı…” Bu aşamada bekletiliyor. Bu
Ağın Köprüsü’nün akıbetinin ne olduğunu burada bize, ekranları başında bulunan
Elâzığlılara da açıklarsanız memnun oluruz.
Ayrıca, Sayın Başbakanın Elâzığ’da yapmış olduğu mitinglerde iki
defa gündeme getirdiği bu Pertek Köprüsü’yle alakalı şu ana kadar hiçbir
çalışma yaptınız mı, herhangi bir öngörünüz var mı? Bu Pertek Köprüsü yapılacak
mı, yapılmayacak mı; maliyeti nedir, plan projesi var mıdır, ihalesini yapacak
mısınız; bunu açıklarsanız memnun oluruz.
Biraz önce bir milletvekilimiz sordu. Kömürhan Köprüsü, aslında
onunla beraber bir de Gülüşkür Köprüsü’nün değerlendirilmesi lazım. Bunlarla
alakalı benim 2011 yılında sormuş olduğum bir soru önergesine vermiş olduğunuz
cevap burada Sayın Bakanım. Biraz önce verdiğiniz cevaptan tamamen farksız.
Yani, yine “2011 yılında projelendiriliyor, 2012 yılında ihalesi yapılacak.”
dediniz, 2013 yılında ihalesinin ne zaman yapılacağını bile söyleyemiyorsunuz.
Şimdi, Sayın Bakanım, Elâzığ’ın en önemli meselelerinden birisi
Elâzığ’ın merkezinden geçen demir yolu hattının şehir merkezinin dışına
alınmasıyla alakalı Elâzığ’ın bir talebi var. Bu sorun sadece Elâzığ’da değil,
Türkiye’de birçok şehirde olduğu gibi, dünyada da hemen hemen bütün ülkelerde
yaşanan önemli bir problem. Geçmiş yıllarda yapılan, yaklaşık yüz yıl önce
yapılan bu demir yollarının bir kısmı şehrin kentleşme ve gelişmesiyle beraber
hizmet alanının dışında kalmış. Şu anda, Elâzığ’ın Kızılay, Kesrik, Hicret ve
Gümüşkavak mahalleleri tamamen yol, su, ulaşım, elektrik, gaz hemen hemen bütün
hizmetlerden mahrum durumda ve şehrin merkezinde kalan tren hattının Meryem
Dağı’nın güneyine taşınmasıyla alakalı bir proje üzerinde çalışılıyor, siz,
maliyetleri yüksek bulduğunuz için bunu hayata geçirmiyorsunuz. Şimdi, esasında
bunun ayrıntıları da var bende. Yaklaşık 60 milyon lira gibi bir maliyet
çıkıyor. Aslında arazinin sathının düzgün olması, kamulaştırma bedellerinin de
ödenmeyecek olması büyük ölçüde düşünüldüğünde bu rakamın çok daha aşağı rakamlara
düşebileceğini de değerlendiriyoruz. Bu projenin bir an önce hayata
geçirilmesinin de biz, Elâzığ açısından, Elâzığ’ın gelişimi açısından çok
önemli olduğunu değerlendiriyoruz.
Yine, benzer bir problemin Elazığ’ın Baskil ilçesinde yaşandığını
da burada bir kere daha ifade etmek istiyorum. Baskil ilçesinde yaklaşık 14
kilometre tren hattının ilçeden geçtiğini, bunun özellikle de şehir merkezinde
gelip “S” yapmak suretiyle ilçeyi birkaç parçaya ayırdığını biliyoruz. Şimdi
bunun sonucunda Sayın Bakanım, Baskil ilçesinde bir yolcu veya yük treni,
yaklaşık olarak yirmi dakika, yirmi beş dakika yolculuk yapmak durumunda
kalıyor.
Şimdi, bunların getirmiş olduğu tehlikeli durumu, ekonomik açıdan
getirmiş oldukları yükleri, insan hayatını zorlaştırması açısından
karşılaştığımız problemleri göz önünde bulundurarak bu problemleri ben
dikkatlerinize sunuyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Erdem.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge
kabul edilmemiştir.
2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… 2’nci madde kabul edilmiştir.
3’üncü madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 3'üncü maddesinin (2) nci
fıkrasının "b" bendinin tasarıdan çıkarılarak diğer bentlerin buna
göre teselsül ettirilmesini (1) inci fıkrası ile (2) inci fıkrasının
"c", "ç", "d", "e" ve "f'
bentlerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
D. Ali Torlak Seyfettin Yılmaz Ali Halaman
İstanbul Adana Adana
Reşat
Doğru Lütfü
Türkkan
Tokat Kocaeli
(1) TCDD, ulusal demiryolu altyapı ağı içinde yer alan ve Devletin
tasarrufundaki demiryolu altyapısı üzerinde demiryolu altyapı işletmecisi
olarak görev yapar.
c) Tasarrufunda olmayan ulusal demiryolu altyapı ağı üzerinde
verdiği trafik yönetimi ücretlerini, kendilerine ait demiryolu işletmecileri
için eşit şartlar içeren ve ayrımcılık oluşturmayan bir şekilde belirlemek,
tahakkuk ettirmek ve tahsil etmek.
ç) Tasarrufunda olan demiryolu altyapısının demiryolu trafiğiyle
ilgili olmayan alanlarını işletmek,
d) Tasarrufunda olan demiryolu altyapısının bakım ve onarımını
yapmak, iyileştirmek, yenilemek ve genişletmek gibi çalışmaları yapmak veya
yaptırmak.
e) Konvansiyonel, yüksek hızlı ve hızlı tren taşımacılığı için
demiryolu altyapısı yapmak veya yaptırmak.
f) Haberleşme tesisleri ve ağı kurmak, kurdurmak, geliştirmek ve
işletmek.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 3'üncü Maddesinin 2'nci fıkrasının b,c ç, d, e ve f, g
bentlerinin ilgili madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Volkan Canalioğlu Haydar Akar Haluk Eyidoğan
Trabzon Kocaeli İstanbul
Haluk Ahmet Gümüş Turgay Develi Uğur Bayraktutan
Balıkesir Adana Artvin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 3. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Nazmi Gür Sabahat Tuncel Ertuğrul Kürkcü
Van İstanbul Mersin
Adil Kurt İdris Baluken Erol Dora
Hakkâri Bingöl Mardin
"Madde 3- (1) TCDD, ulusal demiryolu altyapı ağı içinde yer
alan ve Devletin tasarrufunda olup olmamasına bakılmaksızın demiryolu altyapısı
üzerinde demiryolu altyapı işletmecisi olarak görev yapar.
(2) TCDD'nin diğer görevleri şunlardır:
a) Ulusal demiryolu altyapı ağı üzerindeki demiryolu trafiğini
tekel olarak yönetmek.
b) Tasarrufunda olan demiryolu altyapısı üzerinde verdiği trafik
yönetimi ücretlerini, bütün tren işletmecileri için eşit şartlar içeren ve
ayrımcılık oluşturmayan bir şekilde belirlemek, ilgili demiryolu tren
işletmecilerine tahakkuk ettirmek ve tahsil etmek.
c) Demiryolu altyapısının demiryolu trafiğiyle ilgili olmayan
alanlarını işletmek.
d) Tasarrufunda olan demiryolu altyapısını iyileştirmek,
yenilemek, genişletmek, bakım ve onarımını yapmak.
e) Yüksek hızlı ve hızlı tren taşımacılığı için demiryolu
altyapısı yapmak.
f) Haberleşme tesisleri ve ağı kurmak, kurdurmak, geliştirmek,
işletmek.
g) Ana Statüsü ile verilen diğer görevleri yapmak."
BAŞKAN – Sayın Komisyon, son okunan önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZİM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Baluken…
İDRİS BALUKEN (Bingöl) – Gerekçe…
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Demiryolu işletmeciliğinin güvenilir olmasının sebebinin başında
trafik ve bağlı hizmetlerin tekel olarak yürütülmesi ve çok katı kurallara
bağlı olması gelir. Bu, tüm demiryolu işletmeciliği için genel ve geçerli bir
durumdur. Demiryolu işletmeciliğinin en önde gelen olmazsa olmazlarından birisi
de güvenliğin ön planda olması vazgeçilmez bir zorunluluktur. Bu tasarı
yasallaştığı takdirde demiryollarında büyük ölümlü ve maddi kazaların olmasına
neden olabilecektir.
Neoliberal politikalar ve yeniden yapılanma çalışmaları kamu
kurumlarının tasfiyesi, özelleştirilmesi ve kamu hizmetlerinin sürekli olarak
azaltılması ile sonuçlanmıştır. Bu olumsuz gelişme demiryolu işletmeciliğini de
etkilemiş, bu çerçevede neredeyse birçok ülke demiryolları özelleştirilerek tasfiye
edilmiştir. Örneğin İngiltere, bu uygulamanın öncülüğünü yapmıştır.
İngiltere’de tren işletmeciliğinin yanı sıra alt yapı ve trafik hizmetleri de
özelleştirilmiş ve o zamanın moda deyimiyle "serbes-tleştirilmiştir."
Ancak bir süre sonra ölümlü kazalar gündeme gelmiştir. İngiltere, yaptığı
yanlışı onlarca kaybedilen hayat ve çok sayıda kazadan sonra düzeltme yoluna
gitmiş, demiryolu işletmeciliğini tekrardan kamu hizmeti olarak bir kamu
şirketi eliyle işletmeye başlamıştır.
Ülkemizde de 2005 yılında bu yöntem denenmiştir, özel tren
işletmeciliği özendirilerek özel işletmelerin hatlarımızda kendi trenleri ve
personeli ile işletmenin yolu açılmıştır. Bu çerçevede tren işletmeciliğine
başlayan ERDEMİR AŞ.'nin çalıştırdığı Cevher treni, 19 Eylül 2005’te Çetinkaya-Hekimhan
arasında yoldan çıkmıştır. Kazanın ardından uygulamadan vazgeçilmiştir.
Sonuç olarak, yasa tasarısının 3. maddesinin bu tekel ve kamu
hizmeti niteliğinin korunması amacıyla önerdiğimiz şekilde değiştirilmesi
gerekmektedir.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Bir sonraki önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 3'üncü Maddesinin 2'nci fıkrasının b,c ç, d, e ve f, g
bentlerinin ilgili madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Volkan Canalioğlu (Trabzon) ve arkadaşları
BAŞKAN – Sayın Komisyon, katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılamıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Bayraktutan…
BAŞKAN – Sayın Bayraktutan, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) – Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; 441 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 3’üncü maddesi üzerine,
verilen önerge üzerine Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına söz aldım. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben, bugün, burada, demir yollarını konuşmayacağım. Karadeniz ile
ilişkin… Aslında Karadenizli için demir yolları çok önemli ama başka bir sorun
daha var, onu konuşacağım. 22 Nisan günü, yani pazartesi günü ÇAYKUR işçisi
greve başlıyor. ÇAYKUR işçisinin grevini buradan anlatmak istiyorum. Neden grev
şartlarına gelindi, neden bu şartlar oluştu, onu anlatmak istiyorum.
ÇAYKUR’da yaklaşık 10 bin işçi çalışıyor değerli arkadaşlarım. 10
bin işçinin, 9 bini TEKGIDA-İŞ Sendikasına bağlı üye, bin tanesi ise ÖZ GIDA-İŞ
Sendikasına bağlı üye olarak çalışmaktadırlar.
Çay, Karadenizli için her şeyden daha önemli bir stratejik ürün.
Nasıl fındık Giresun için, Karadeniz için çok önemli ise çay da Karadeniz için
çok önemli. Ama Karadeniz’de özellikle bu son yıllarda 2008 yılında başlatılan
bir operasyon ile ÖZ GIDA-İŞ Sendikası tarafından bir operasyon başlatılıyor.
Şimdi, şöyle anlatayım değerli arkadaşlarım: Karadeniz’de
TEKGIDA-İŞ Sendikası, bir sendika kimliğinin ötesinde ÇAYKUR’la, Rize’yle
özdeşleşmiş olan bir kimliği var. Bu sendika kimliği bazılarını rahatsız ettiği
için, bazı siyasileri rahatsız ettiği için 2008 yılında buraya bir operasyon
yapılıyor. Deniliyor ki: Efendim TEKGIDA-İŞ Sendikasını bir kenara koyalım,
burada ÖZ GIDA-İŞ Sendikasını operasyon yaparak bunları yetkili sendika hâline
getirelim. Bunun sürecinde sendika ile ÇAYKUR yönetimi özdeşleşmiş bir hâle
geliyor. Yani Kamu İş ile yapılan sözleşmede sendika yönetimi -TEKGIDA-İŞ
Sendikası- kendisinin karşısına ÇAYKUR yönetimini aldığını zannediyor ama öyle
bir hâl ile karşı karşıya kalınıyor ki ÖZ GIDA-İŞ Sendikası ile ÇAYKUR yönetimi
bir anlamda taraf oluyorlar. Ve 2008 yılında yapılan bu operasyon sonucunda
sahte belgeler, ölümler –ki bu işin hukuksal tarafını ben de biliyorum- bu
sendikayı çökertelim de ÖZ GIDA-İŞ’i
yani yandaş sendikayı karşımıza koyalım diye ciddi bir operasyon yönetiliyor.
Operasyonun bir tarafında da -Sayın Bakan da burada- Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı var. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ÇAYKUR’un göndermiş olduğu
–hemşehrim Sayın Bakan iyi dinlesin- belgelere, bilgilere -ölümler de dâhil,
sahte bilgi, belgeler de var- dayanarak kendisine muhatap olarak ÖZ GIDA-İŞ
Sendikasını muhatap alıyor. Ama hani, bir söz var ya “Bu ülkede yargıçlar var.”
diye, hani Berlin’de yargıçlar vardı ya, bu ülkede hâlâ yargıçlar var Sayın
Bakan. Sizin yapmış olduğunuz bu yanlış işlemi, 2008 yılındaki yanlış işlemi
ortadan kaldırıyorlar ve buradaki yetkili TEKGIDA-İŞ Sendikası olduğuna ilişkin
iki kere Yargıtaydan geçen, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden kararlar
Yargıtaydan geçiyor ve diyorlar ki: “Burada yetkili sendika TEKGIDA-İŞ’tir.”
Yargıtay içtihatlarına göre imza tarihindeki, o 2009 ile 2010 arasındaki sosyal
haklara ilişkin imza atılıyorken o tarihte yetkili olan sendikaya kim üyeyse
onların o haklardan yararlanması gerekirken, gelinen noktada sanki onlar hiç
yokmuş gibi, şimdi, ÇAYKUR yönetimi sanki ÖZ GIDA-İŞ sendikasıyla özdeşmiş gibi
diyorlar ki: “Sizin sosyal haklarınızı veririz, sizin zammınızı veririz, her
türlü şeyi yaparız ama bir tek şartımız var. TEKGIDA-İŞ’e vermiş olduğumuz bu
haklardan ÖZ GIDA-İŞ’in bin tane işçisi de yararlanacaktır.”
Şimdi, arkadaşlar, bir olay var, külfetin altına giren nimetten de
yararlanır. Tek başına bu şekildeki bir dayatmayı, ÇAYKUR yönetiminin herhangi
bir şekilde dayatma yapmasını kabul etmek mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay
içtihatlarına göre o tarihte sendikanın yapmış olduğu sözleşmenin altında
imzası olan, sendikalı olan bütün üyeler bu haklardan yararlanabilirler.
TEKGIDA-İŞ bütün kamuoyuna haykırıyor, diyor ki: “ÖZ GIDA-İŞ’e üye olan o bin
tane arkadaşımız da gelsin, bizim sendikamıza üye olsun, kazanmış olduğumuz
haklardan, ÇAYKUR’la yapmış olduğumuz sözleşmedeki bütün sosyal haklardan onlar
da yararlansınlar.” Ama ÇAYKUR yönetimi öyle demiyor “Sizin haklarınızı
verebilmemiz için TEKGIDA-İŞ’in vermiş olduğu bütün bu önerileri kabul ediyoruz
ama bir tane daha şartımız var: Siz bu şartın altına imza atacaksınız, ÖZ
GIDA-İŞ’in üyesi olan bin kişinin de bu haklardan yararlanmasını
sağlayacaksınız.” diyor.
Değerli arkadaşlarım, bir tarafta yetkili olan, 9 bin kişinin üye
olmuş olduğu kocaman bir sendika var, bu sendikanın karşı tarafında sözleşmenin
tarafı olarak kabul ettiği ÇAYKUR yönetimi var ki bu ÇAYKUR yönetimi ÖZ
GIDA-İŞ’le yan yana, yandaş sendika ile yandaş yönetim, bunu kabul etmek mümkün
değildir. O nedenle 22 Nisan Pazartesi günü saat dokuzda TEKGIDA-İŞ kendi
gücünden kaynaklanan grev yetkisini 10 bin işçiyle beraber başlatıyor. Türkiye
için -Karadeniz için demiyorum- stratejik ürün niteliğinde olan ÇAYKUR
işçisinin bu grevini Türkiye Büyük Millet Meclisinden saygıyla selamlıyorum.
Hükûmete de buradan sesleniyorum: ÇAYKUR yönetiminin içine düştüğü bu
yanlışlığı, ÖZ GIDA-İŞ sendikasıyla yandaş olarak hareket etmesi nedeniyle 10
bin ÇAYKUR işçisini mağdur edecek bu uygulamayı ortadan kaldırmasını, bu
dayatmasını geri almasını, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda, bu
hukuka aykırı talebini ortadan kaldırmasını özellikle istirham ediyorum. Bir
kere daha çaya ilişkin için yapmış olduğum konuşmada söylemiştim, “Karadeniz
uşağı Amerikan uşağı olmayacaktır” demiştim. Buradan ÇAYKUR işçisinin grevini
yürekten selamlıyorum, yolları açık olsun diyorum.
Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bayraktutan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Bir sonraki önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 3'üncü maddesinin (2) nci
fıkrasının "b" bendinin tasarıdan çıkarılarak diğer bentlerin buna
göre teselsül ettirilmesini (1) inci fıkrası ile (2) inci fıkrasının
"c", "ç", "d", "e" ve "f'
bentlerinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
D.
Ali Torlak (İstanbul) ve arkadaşları
(1) TCDD, ulusal demiryolu altyapı ağı içinde yer alan ve Devletin
tasarrufundaki demiryolu altyapısı üzerinde demiryolu altyapı işletmecisi
olarak görev yapar.
(2) 231Tasarrufunda olmayan ulusal demiryolu altyapı ağı üzerinde
verdiği trafik yönetimi ücretlerini, kendilerine ait demiryolu işletmecileri
için eşit şartlar içeren ve ayrımcılık oluşturmayan bir şekilde belirlemek,
tahakkuk ettirmek ve tahsil etmek.
ç) Tasarrufunda olan demiryolu altyapısının demiryolu trafiğiyle
ilgili olmayan alanlarını işletmek,
d) Tasarrufunda olan demiryolu altyapısının bakım ve onarımını
yapmak, iyileştirmek, yenilemek ve genişletmek gibi çalışmaları yapmak veya
yaptırmak.
e) Konvansiyonel, yüksek hızlı ve hızlı tren taşımacılığı için
demiryolu altyapısı yapmak veya yaptırmak.
f) Haberleşme tesisleri ve ağı kurmak, kurdurmak, geliştirmek ve
işletmek.
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılamıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe.
BAŞKAN – Gerekçeyi okuyun lütfen.
Gerekçe:
Demiryolu altyapı işletmeciliği yapmak üzere yeniden
yapılandırılan TCDD'nin ulusal altyapının bir kısmının değil tümünün üzerinde
altyapı işletmeciliği yapabilmesi ve demiryolu altyapı işletmeciliğinin
sektördeki yabancı şirketlerin tekeli durumuna geçmesini engellemek için her
türlü bakım, onarım ve yenileme çalışmalarının TCDD eliyle sürdürülmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN – Gerekçesi okunan önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... 3’üncü madde kabul edilmiştir.
4’üncü madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı’nın 4’üncü Maddesinin kanun tasarısı metninden çıkarılmasını arz
ve teklif ederiz.
Mehmet Volkan Canalioğlu Doğan
Şafak Haydar
Akar
Trabzon Niğde Kocaeli
Ahmet İhsan Kalkavan Haluk Eyidoğan Sakine Öz
Samsun İstanbul Manisa
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Kalkavan. (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET İHSAN KALKAVAN (Samsun) – Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısının 4’üncü maddesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
AKP Hükûmeti tarafından 1 Kasım 2011 tarihli 28102 sayılı Resmî
Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
ile yasa taslaklarında yer alan önemli bazı hükümler geçirilmiş ve böylelikle
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının tasfiye sürecinin altyapısı
hazırlanmıştır. Bu kanun tasarısı, demir yolu sisteminin kamusal denetim dışına
alınarak TCDD’nin parçalanmasına, kâr eden bir kurumun kâr etmediği
gerekçesiyle hatların kapatılmasına, tren seferlerinin kaldırılmasına ve
TCDD’nin arazilerinin elden çıkarılmasına neden olacaktır.
Demir yollarında düzenlemeler ülke çıkarlarıyla kamu hizmeti göz
önüne alınarak ve çalışan temsilcilerin katılımıyla yapılması gerekirken AKP
Hükûmeti politikaları sebebiyle ülkemizde Dünya Bankasının yönlendirmeleri ve
finansmanıyla bir oldubittiye getirilerek bu kurum serbestleştirilmek
istenmektedir. Bu hâliyle yapılmak istenen düzenlemelerin içerisinde
çalışanlardan hiçbir unsur bulunmamaktadır. Demir yolu çalışanları saf dışı
bırakılmakta ve sosyal hakları elinden alınmaya çalışılmaktadır. Bu yasa, tüm
demir yolu emekçilerine ve demir yollarından yararlanan yolcu ve yük
taşıyıcılarını olumsuz yönde etkileyecektir.
AKP iktidarı, tüm alanlarda olduğu gibi Demiryollarının
serbestleştirilmesinde de hiçbir sendika ve meslek kuruluşlarına danışmamış,
taslağa ait gerekçelerle ilgili hiçbir bilgi vermemiştir. Bütün yetki, Sayın
Bakana yani siyasi otoriteye verilmiştir.
Demir yolu taşımacılığındaki tekelin kaldırılması istenmekte ancak
uluslararası tekel yaratılması söz konusu olacağından, ardından da TCDD’nin
yabancılaştırılması gelecektir. Tekelin kaldırılmasıyla birlikte taşımacılık
üçüncü şahıslara açılacak ve bu arada arkasından birçok sorunu da beraberinde
getirecektir.
Demir yolu ulaşımından yararlanan yolcu ve yük taşıyıcıları da bu
hizmetten, Sayın Bakanın dediğinin aksine, daha pahalı yararlanmaya
başlayacaktır.
Tekelin kalkmasıyla taşeronlaşma da yaygınlaşacak ve çalışanların
keyfî uygulamalara maruz kalarak işlerinden olması, ücretlerinin azaltılması ve
söz konusu şirketlerde sendikasız ve güvencesiz olarak çalıştırılması
sorunlarıyla da karşılaşacaklardır. Güvencesiz ve ucuz iş gücü kullanımının önü
açılacaktır.
Şu an 3 bin personel açığı bulunan yüz elli altı yıllık kurumun
çalışan personelinin bir kısmı da emekliliğe teşvik edilmek istenmektedir. Bu
durumda zaten eğitimi bir iki yıl süren personelin sayısındaki açık nasıl
kapatılacaktır? Elindeki yetişmiş personeli emekliye sevk edip tecrübesiz
personelle yoluna devam etmek isteyen AKP Hükûmetinin anlayışı, anlaşılır gibi
değildir.
655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve taslakla birlikte TCDD’nin
topyekûn talana açık bir hâle getirilmesi, yeni bir siyasi kadrolaşma
yaratılmasını da akıllara getirmektedir. Personel istihdamının sağlıklı bir
şekilde belirlenmesi için “adama göre iş değil, işe göre adam” prensibiyle
istihdam yapılması gerekmektedir.
Üzerinde durulması gereken bir konu da emekliye verilen
teşviklerdir. Aynı Bakanlığa bağlı diğer bir kurum olan PTT Kanunu’nda
emekliliği gelmiş personele teşviklerden yararlanmak için üç aylık bir süre
verilirken TCDD’de bu süre bir ayla sınırlandırılmıştır. Bu kadar kısa bir süre
içinde hizmetin aksatılmadan yürütülmesi için nasıl bir yol izlenebilecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle sizlere saygılarımı sunuyor, şayet bu
yasa, geçerse kanunun Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılarımı
sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kalkavan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
4’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… 4’üncü madde kabul edilmiştir.
5’inci madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısının 5'inci maddesine aşağıdaki
fıkraların eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Lütfü Türkkan Mustafa Kalaycı D. Ali Torlak
Kocaeli Konya İstanbul
Enver
Erdem Mehmet
Erdoğan
Elâzığ Muğla
(3) Demiryolu altyapı yatırımlarında kullanılmak üzere Spor Toto
Teşkilat Gelirleri ile Milli Piyango gelirlerinden %1 oranında kaynak
aktarılır.
(4) Büyükşehir ve İl Belediye yerleşim sınırları içinden geçecek
yeni hatlar ve buna bağlı inşa edilecek taşınmazlara ilişkin belirlenen yatırım
tutarının %5'i oranında ilgili belediye bütçesinden katkı payı olarak Maliye
Bakanlığınca TCDD bütçesine aktarılır. Kamulaştırma içinde yer alan belediye
arazisine herhangi bir bedel ödenmez.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 5'inci Maddesinin 1'inci fıkrasının b bendinin ve 2'nci fıkrasının
madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Volkan Canalioğlu Sakine Öz Haluk Eyidoğan
Trabzon Manisa İstanbul
Haydar
Akar Doğan
Şafak
Kocaeli Niğde
BAŞKAN – Komisyon, son okunan önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir)
– Katılamıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Öz, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
SAKİNE ÖZ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüşmeyi sürdürdüğümüz kanun tasarısının 5’inci maddesi üzerinde söz aldım.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, TCDD yatırımlarının finansman usullerini
düzenleyen bu maddenin gerekçesinde demir yolu pazarının serbestleştiği tüm
ülkelerde devletlerin demir yolu yatırımı bakım, onarım ve trafik bedellerinin
tamamını karşıladıkları iddia edilmiştir. Bu iddia doğru değildir. Örnek
verilen AB ülkelerinden Hollanda ve Almanya’da özel sektör demir yolları
alanına girdiğinde belli yükümlülüklerle karşılaşmış ve kamu kaynakları zorunlu
olmadıkça altyapı yatırımlarına aktarılmamıştır. Özel sektör altyapı
yatırımlarında genelde kendi başının çaresine bakmış ve maliyetini doğal olarak
fiyatlarına yansıtmıştır. Maliyetleri düşük tutma amaçlı şirket politikaları
ise ağır rekabet koşulları altında küçük balıkları yutarken uluslararası dev
tekelleri yaratmıştır.
Altyapı yatırımlarından az kazanan firmalar tren işletmeciliği
yoluyla açığını kapatabilmiştir. İstediğiniz kadar “Çapraz sübvansiyonu
engelleyeceğiz.” deseniz de uluslararası tekeller, hem altyapı hem de tren
işletmeciliğini alıp buradaki parça işleri kendi alt taşeronlarına vermeye
başladıklarında asıl büyük vurgunu göreceğiz.
Sisteme giriş ve çıkış kapılarını bu tasarıda öylesine açık
bırakmışsınız ki Bakanlığın takdirini kazanan her şanslı firma köşeyi dönmeye
aday oluyor. Yatırımları devlet yapıyor, hamallığı TCDD üstleniyor.
Uluslararası şirketler Bakanlık marifetiyle tren restoranlarında ballı kaymaklı
keyif çatmaya davet ediliyor.
Hükûmet, demir yolları serbestleşirse, altyapı ve tren
işletmeciliği özel sektörün rekabetine tümüyle açılırsa bilet fiyatlarının
ucuzlayacağını söyleyedursun, dünya örnekleri, özellikle Hollanda ve Almanya’daki
tekelleşmeler bize her zaman ucuz bilet olanağı olmadığını kanıtlamaktadır.
Sayın milletvekilleri, tasarının ele aldığımız 5’inci maddesinin
(2)’nci fıkrası iltisak yani bağlantı hatlarının talep dâhilinde
kamulaştırılmasına ilişkindir. Hükûmet gerekçesinde demir yoluyla yük ve yolcu
taşımacılığını özendirmek için ana hatlardan depo, fabrika gibi tesislere
kurulan demir yolu bağlantı hatlarının kamulaştırılacağını belirtmiştir.
Dikkatinizi çekiyorum: Fıkrada “kamulaştırılabilir” deniyor, “kamulaştırılır”
denilmiyor. Bu tasarıda TCDD’nin kendisine kamulaştırma için bir başvuru
yapıldığı takdirde takdir yetkisi yok, kamulaştırmayı kamu yararı ilkesi ya da
kamulaştırılacak alanın durumu üzerinden değerlendirme yetkisi yok. Tasarı,
üçüncü kişilerin başvurusu hâlinde kamulaştırmayı yapmak zorunda bırakılan bir
iktisadi devlet teşekkülü yaratıyor.
Sayın milletvekilleri, bu fıkra açıkça Kamulaştırma Kanunu’na ve
kamulaştırma mantığına, yargı içtihatlarına aykırıdır. Tasarının, kamu hizmeti
değil, özel sektöre yaranma amaçlı olduğunun kanıtıdır. Kamulaştırmanın amacı,
her zaman olduğu gibi kamu yararıdır.
Bir şahıs TCDD’ye kamulaştırma için talepte bulunacak ama idarenin
bu talebi değerlendirme yetkisi olmayacak. Özel sektör “Fabrikama malzeme
taşımak için bağlantı hattı lazım, şu alanı kamulaştır.” dediğinde TCDD’nin eli
kolu bağlanacak, emir erine dönüşecek. TCDD AŞ, kendisine bağlantı hattı
kurulması için başvuruda bulunan ve bedeli peşin ödemeye razı olan firmaya
herhangi bir kamu yararı gerekçesi sunamıyor, kamulaştırmayı yapmak zorunda.
TCDD’yi anonim şirkete dönüştürürken ortaya çıkabilecek hukuki
sorunları ayrıntılı tartışmayan, altyapı yatırımlarında devlete büyük yük
getirirken özel sektöre yeryüzünde cennet vadeden, TCDD’yi özel sektör lehine
kamulaştırma konusunda sıkıştıran, bir iktisadi devlet teşekkülüne kamulaştırma
kararı öncesinde takdir yetkisi tanımayan bu tasarı maddesi sorunludur.
Bakanlığa birçok konuda aşırı yetki tanıyan tasarı, TCDD’nin üçüncü kişilerin
talebi üzerinden yapacağı kamulaştırmalarda TCDD’ye takdir yetkisi
tanımamaktadır. Bu, kabul edilemez bir durumdur.
Ekonomik, sosyal ve hukuki açıdan sorunlar yumağı olan bu
tasarının ülkemizin demir yolu birikimine katkı sağlamayacağı düşüncesiyle yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Öz.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
Bir sonraki önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının
Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın 5'inci maddesine aşağıdaki
fıkraların eklenmesini arz ve teklif ederiz.
D.
Ali Torlak (İstanbul) ve arkadaşları
(3) Demiryolu altyapı yatırımlarında kullanılmak üzere Spor Toto
Teşkilat Gelirleri ile Milli Piyango gelirlerinden % 1 oranında kaynak
aktarılır.
(4) Büyükşehir ve İl Belediye yerleşim sınırları içinden geçecek
yeni hatlar ve buna bağlı inşa edilecek taşınmazlara ilişkin belirlenen yatırım
tutarının % 5'i oranında ilgili belediye bütçesinden katkı payı olarak Maliye
Bakanlığınca TCDD bütçesine aktarılır. Kamulaştırma içinde yer alan belediye
arazisine herhangi bir bedel ödenmez.
BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılamıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükümet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN – Sayın Kalaycı, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Ülkemizde çok yetersiz durumda olan demir yolu taşımacılığının
artırılması için gerekli altyapı yatırımlarının hızla yapılması gerekmektedir.
Önergemizde, demir yolu yatırımlarına bütçeden aktarılacak kaynakların yanı
sıra, ek finans imkânlarının sağlanması öngörülmektedir. Tüm dünyada denize
mesafesi yüzlerce kilometre olan ciddi üretim alanları, lojistik sorunları
çözülerek oluşturulmuştur.
Ülkemizde de genelde Orta Anadolu’nun ve özelde Konya’nın dinamik
gücünden ve geniş üretim potansiyelinden yararlanmak gerekmektedir. Konyalı
sanayici ve ihracatçı için limana hızlı ve düşük maliyetle ulaşım büyük önem
arz etmektedir ancak Konya-Karaman-Mersin demir yolu hattının çift hatlı,
sinyalizasyonlu, işletme hızı yüksek altyapı projesi yıllardır dile
getirilmekle birlikte çok yavaş ilerlemektedir. 2007 yılında Yatırım
Programı’na giren bu projenin etüt, proje işi uzun sürmüş ve daha bu yıl ÇED
raporu alınmıştır. Yapım işi de nihayet bu yılın yatırım programında yer
almıştır.
Yine, lojistik merkez kurulması konusunda Konya sürekli
oyalanmıştır. 2007 yılında Yatırım Programı’na giren bu projenin önce 2010,
sonra 2011, sonra 2012 yılında bitmesi öngörülmüş, bu yılki yatırım programına
göre ise 2015 yılında tamamlanması öngörülmektedir. Yine, birkaç yıldır yatırım
programında yer alan Antalya-Konya-Aksaray-Nevşehir-Kayseri Demir Yolu
Projesi’nin de etüt proje işleri devam etmektedir. Bu projeler, Konya’nın ve
Türkiye’nin gücüne güç katacaktır. O nedenle, gecikmeye meydan vermeden, bir an
önce hayata geçirilmelidir.
Değerli milletvekilleri, büyük kentlerimizde şehir içi ulaşımda
yaşanan sorunların çözümü için çağdaş toplu ulaşım sistemi yatırımlarının hızla
gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda da tramvayların, metroların ve
raylı sistemlerin ülkemizde üretilmesi için özel teşvikler de uygulamaya
konulmalıdır.
Burada bir konuyu dile getireceğim: Konya Büyükşehir Belediyesi,
geçen ay imzalanan sözleşmeyle 60 tramvayı 104,7 milyon avro bedelle bir Çek
firmasına sipariş etmiştir. Diğer taraftan, Konya’nın bir televizyon kanalına
konuk olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı; Bursa’da yoğun çalışmalar sonucu
“ipekböceği” adıyla yerli tramvay üretimine başlandığını, Avrupa ve dünya
standartları belgesinin alındığını açıklamıştır. Konya’nın neden tramvayları
Bursa’dan almadığı sorusuna da Konya Büyükşehir Belediyesinin bir an önce
tramvayları getirmek istediğini, çünkü seçimlerin yaklaştığını ve “yeni
tramvaylarla seçime gireyim” dediğini söylemiştir. Görüldüğü üzere, hem şehrini
hem de ülke menfaatini dikkate alarak büyük düşünmek yerine Konya Büyükşehir
Belediyesi, yaklaşan seçimi ve seçimde Konyalıların gözünü nasıl boyayacağını
düşünmektedir.
Ayrıca, Konya’da sonucun yeşil-beyaz çıkacağı ortadayken
“Tramvayın Rengini Sen Seç” kampanyasıyla bir dünya kamu kaynağı israf
edilmiştir. Bu keyfî ve siyasi çıkar hesabına dayalı işlemlerin ve kamu kaynağı
israfının mutlaka hesabı sorulmalıdır. Konya sanayisinin de tramvay üretecek
kapasitesi vardır. Yeter ki vizyon sahibi yöneticileri olsun. Keşke, tramvayın rengini sormak yerine, Konyalı
sanayiciye tramvayı üretip üretemeyeceği sorulsaydı ve bunun için altyapı
hazırlanıp imkânlar verilseydi.
Ülkemizde katma değeri yüksek ürünler üreten teknolojiye ve marka
ürünlere sahip olmak, sanayimizin gelişimi, cari açık probleminin çözümü,
kısacası ekonomimiz için büyük önem arz etmektedir.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
5’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
6’ncı madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı’nın 6’ıncı Maddesinin 1’inci fıkrasının b bendinin ve 5’inci
fıkrasının madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Volkan Canalioğlu Haluk Eyidoğan Haydar Akar
Trabzon İstanbul Kocaeli
Doğan Şafak Sakine Öz Kadir Gökmen Öğüt
Niğde Manisa İstanbul
BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Öğüt. (CHP sıralarından alkışlar)
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı’nın 6’ncı maddesiyle ilgili söz almış bulunuyorum.
Bu kanunun başından sonuna kadar tek bir amacı vardır: Birçok kamu
kurum ve kuruluşunda yapılmak istendiği gibi, bu kanunun altında da demir
yollarının “serbestleşme” adı altında özelleştirilmesi ve özel sektörün
tekeline verilmesi fikri yatmaktadır. Nitekim “serbestleşme” kelimesinin
kullanılması da özelleştirmeden başka bir şey olmadığının en büyük kanıtıdır.
Öncelikle, yasa hazırlanırkenki yöntem ve usulün yanlış olduğunu söylemek gerekir.
En az kurum kadar personeli yakından ilgilendiren böylesi hayati bir yasa
taslağı hazırlanırken sendikalar ve derneklerden görüş alınmaması
düşündürücüdür.
TCDD’nin yeniden yapılandırılarak çağın gereklerine uygun bir hâle
getirilmesi kuşkusuz gereklidir. Zira, uzun yıllardır demir yollarına yatırım
yapılmadığı gibi, iyileştirme çalışmaları yapılmamıştır. TCDD’nin birçok seferi
kaldırılmış, seferler aksatılmış, altyapı çağın gerisinde bırakılmıştır.
Yeni bir çalışma TCDD’nin kuruluş amacına uygun yapılmalıdır.
TCDD, sermayeye değil, halka hizmet etmelidir. Yapılmak istenen, AB’ye uyum
sağlayarak demir yolu ağını özel sektörün desteğiyle daha etkin hâle getirmek
değildir. Yatırımların yalnızca yüksek hızlı tren projelerine kaydırılmasıyla
geleneksel demir yolu taşımacılığı sekteye uğrayacak, demir yolu ağı yabancı
ellere geçecek, hâlihazırda iş bilen, tecrübeli çalışanlar emekli edilip
yerlerine güvencesiz çalışma sistemi olan taşeronlaşmanın işçileri
getirilecektir. Daha önce 50 binden fazla çalışanı olan Devlet Demiryollarının
95’ten sonra çalışan sayısı, 4 bini taşeron olmak üzere 32 bine düşmüştür.
TCDD’nin taşınmazları zamanla bir bir elden çıkarılacaktır çünkü bunların
örneği AKP iktidarıyla tecrübe edilmiştir.
Bu yasa tasarısı, sadece bir buçuk asırlık demir yollarının
tasfiyesi olmaktan ötedir. Tasarının yasalaşması hâlinde, hâlen geniş kesimler
için alternatif ve önemli bir ulaşım ağı olan demir yolu ulaşımı pahalı hâle
gelecektir. Uzun yıllardır bu işe emek veren çalışanların tasfiyesiyle yerlerine
getirilecek kadroların tecrübesi de tartışılacağı için kazaların ve
aksaklıkların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Demir yollarında özelleştirme bugüne değin birçok ülkede denenmiş
ancak başarılı olunamamıştır. İngiltere bunun en son örneklerinden biridir.
İngiliz demir yolları büyük bir çöküş yaşamaktadır, sık sık kazalar meydana
gelmektedir, ücretlerin yüksek olduğu en sık dile getirilen şikâyetler
arasındadır.
Bu operasyonun planı önceden hazırlanmıştır. Haydarpaşa Garı
iştahı kabartan rantçılar için organize bir operasyon ile adım adım devre dışı
bırakılmıştır. Halk için çalıştığı yalanını söyleyen AKP, Haydarpaşa ile ilgili
İstanbul’un Anadolu bağlantısını kesmiş, ucuz ve güvenli yolu seçen işçileri,
memurları, öğrencileri mağdur etmiştir. Anadolu’ya gidecek olanlar, dar
gelirliler Hükûmetin umurunda bile değildir. Halkın cebine giren parayı
bilmeyen ve ilgilenmeyen AKP, kendi yandaşlarının cebini doldurmanın
derdindedir. Haydarpaşa’yı işlevsiz bırakarak, halkın dikkatini dağıtarak yeni
bir imar operasyonu için kollar sıvanmıştır. İstanbul’un bütün siluetini
bozdukları yetmiyormuş gibi, şimdi de Haydarpaşa ve çevresini mahvetme planları
yapılmaktadır.
Bugüne kadar Türkiye hariç hiçbir ülkede kültürel değerlerin yok
edildiği görülmemiştir. Haydarpaşa yüz beş yıllık geçmişiyle herkesin
nostaljisidir. Haydarpaşa sadece tarih değil, özlem, sevinç, gözyaşı kokar.
Oraya dokunmak demek, tarihe ihanet, halka ihanet demektir. Oysaki İstanbul
Büyükşehir Belediye Meclisinin AKP’li üyelerince hazırlanan imar planında
Haydarpaşa Garı’nın kültürel tesis, konaklama alanı olarak düzenlenmesi kararı
verilmiştir. 1,5 milyon metrekare alanın 817 bin metrekaresi inşaata
ayrılacaktır. İstanbul’un kamuda kalan son alanı yoğun bir yapılaşmaya
açılacak, otel ve ticaret merkezi hâline gelecektir.
Mevcut imar planı, sadece dayanağı olduğu yasaya değil, imar
planına da aykırıdır. Plana göre bölgede yüksek yapılaşma olacağı, nüfus
yoğunluğu doğuracak gökdelenler yapılacağı ve kentin yapısına uymayan, ekolojik
dengeyi tehdit eden yapılaşma olacağı aşikârdır.
İmar planındaki Haydarpaşa ve çevresiyle ilgili her gün yeni bir
sürprizle karşılaşmaktayız. En son geçen hafta, 100 bin kişilik portatif
stadyumdan bahsedilmiştir. Bu devasa yapının birilerine rant yaratmak ve
denizin hafriyatla doldurulması amacıyla konulduğu bellidir.
Değerli milletvekilleri, ekonomi iyi söylemleri arasında hep
özelleştirmeler var. Hâlâ hazırdan yiyerek ekonomiye “iyi” diyemezsiniz. Bütçe
açık veriyor, hesabı çarşıya uyduramıyorsunuz, halkın kaynaklarına saldırıyorsunuz.
Unutmayın, cumhuriyetin en önemli kurumları, ilk defa AKP döneminde
özelleştirilmek suretiyle elden çıkarılmıştır. AKP bir gün o rayların altında
kalacaktır. Demir yolları halkındır ve halkın kalmalıdır.
Teşekkür ediyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Öğüt.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
6’ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… 6’ncı madde kabul edilmiştir.
7’nci madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 7'inci Maddesinin 10'uncu fıkrasındaki "İmar
planı" sözcüğünden önce gelmek üzere "Uygulama" sözcüğünün
eklenmesini arz ve talep ederiz.
Mehmet Volkan Canalioğlu Haydar Akar Haluk Eyidoğan
Trabzon Kocaeli İstanbul
Doğan
Şafak Sakine
Öz
Niğde Manisa
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi
Hakkında Kanun Tasarısının 7' inci maddesinin (10) uncu fıkrasının sonunda yer
alan "ilgili mevzuat çerçevesinde" ibaresinden sonra gelmek üzere
"yargı yolu açık olmak kaydıyla" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
Ali Halaman Seyfettin Yılmaz D. Ali Torlak
Adana Adana İstanbul
Kemalettin
Yılmaz Lütfü
Türkkan
Afyonkarahisar Kocaeli
BAŞKAN – Komisyon son okunan önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe...
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Mülkiyet hakkı uluslararası hukukun en temel unsurlarındadır.
Teklif ile demiryolu altyapı ağı yapımım engeller ya da geciktirir gibi
alışılagelmiş siyasi bir savunmaya bürünerek mülkiyet hakkına darbe
vurulmasının engellenmesi amaçlanmıştır. Üstelik mülkiyet sahibinin yasal
yollara başvurması en tabii hakkıdır.
BAŞKAN – Gerekçesi okunan önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 7'inci Maddesinin 10'uncu fıkrasındaki "İmar
planı" sözcüğünden önce gelmek üzere "Uygulama" sözcüğünün
eklenmesini arz ve talep ederiz.
Mehmet
Volkan Canalioğlu (Trabzon) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN – Sayın Akar, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
konuşmanın birinci bölümünde şahsım adına aldığım sözde Devlet Demiryollarında
veya Ulaştırma Bakanlığında 2023 perspektifi için geçerli yatırım miktarının
367 milyar olduğunu, bunun da yıllık 30 milyara tekabül ettiğini ama bunun karşılığında
devlet bütçesinden ayrılan ödeneğin toplamda 11 milyar olduğunu ve gerçekleşme
oranının da yüzde 52 olduğunu düşündüğümüzde bu perspektifin ve bu öngörünün
gerçekleşmeyeceği gün gibi aşikâr. Peki, bunu gerçekleştirmek için ne
yapılıyor? Zannedebilirsiniz ki, işte, Demiryolları dışındaki diğer kamu kurum
ve kuruluşları bir bir satılıyor, yaklaşık 40 milyar dolara yakın Türkiye’de
özelleştirme yapıldı diye övünüyorsunuz ama bu özelleştirmelerin yatırıma
dönüşümüne baktığınızda koca bir sıfırı hep beraber görüyoruz. Eğer gerçekten
özelleştirmeler yatırıma dönüşmüş olsaydı bugün ülkede işsizlik oranı bu kadar
yüksek düzeyde seyretmezdi. Gerçekten özelleştirmeler sonucunda alınan paraları
siz kamudaki açığınızı kapatmak için kullanmasaydınız, bütçedeki açığı kapatmak
için kullanmasaydınız bugün bu kadar borçlanmazdınız diyorum.
Şimdi, niçin söylüyorum bunları? Biraz evvel bir arkadaşım yine
söyledi, depremden toplanan vergileri yollar için kullandınız, aldığınız dış
kredileri ki, Başbakan “Dış borcumuz –IMF’yi örnek göstererek- bitmiştir.”
diyor ama bunun yanında 118 milyar dolar dış borcu da işte bu işler için
kullanıyorsunuz. Yani baktığınızda, devletin kendi imkânlarıyla, vergisiyle,
sattığı fabrikalardan gelen gelen, kurumlardan gelirle bir yatırıma dönüştürmediğini
görüyorsunuz.
Biraz evvel yine Bakan burada söyledi, doğru, Körfez geçişi
yapılıyor, büyük projelerden bir tanesi. Geçiş yapılıyor da, kim yapıyor bu
geçişi? Sanki devlet yapıyormuş gibi konuşuyorsunuz, devlet imkânlarıyla
yapılıyormuş gibi konuşuyorsunuz. Kim yapıyor bunu? Özel bir konsorsiyum,
yabancı bir konsorsiyum yapıyor. Vatandaş kaç paradan geçecek buradan? 35
dolardan geçecek buradan ve geçiş garantisi veriyorsunuz.
“Yeni bir havaalanı yapacağız.” diyorsunuz, sanki bu yeni
havaalanını, özelleştirmeler sonunda Devlet Demiryollarını satacaksınız, PTT’yi
satacaksınız, daha önce sattıklarınızdan elde ettiğiniz gelirle yapacakmış gibi
konuşuyorsunuz, yine böyle yapmıyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Yabancı bir şirkete
veriyorsunuz, yine Türkiye’nin otuz yılını, kırk yılını bağlıyorsunuz.
Yaptıklarınızın tümü burada.
Şimdi ben size sorsam, bu ülkede son on yılda neleri sattınız
desem, buradan tek tek cevap vermezsiniz, belki de hatırlamazsınız. Ben size
bir hatırlatayım: Türk TELEKOM’u sattınız, şeker fabrikalarını sattınız,
bankaları sattınız, un fabrikalarını sattınız, kâğıt fabrikalarını sattınız,
rafinerileri sattınız, çimento fabrikalarını sattınız, termik santralleri
sattınız, Eti Kromu sattınız, TEKELİ, sattınız, enerji dağıtım şirketlerini
sattınız, vatan topraklarını satıyorsunuz, demir çelik fabrikalarını sattınız,
Sümerbankları sattınız, limanları satıyorsunuz, araç muayene istasyonlarını
sattınız, doğal gaz dağıtım şirketlerini sattınız, şimdi sırada demir yolları
var ve satmaya devam ediyorsunuz, hemen peşinden de gelecek hafta PTT’yi
getireceksiniz.
Hatırlayabiliyor musunuz, kaç tane böyle tesisi sattınız ve
buradan gelen 40 milyar dolarla -şimdi size soruyorum- yarın satabileceğiniz
hangi tesisi yaptınız? Soruyorum, hangi tesisi yaptınız buradan kazandığınız
parayla? Bir tane örnek veremezsiniz
YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Yüzlerce…
HAYDAR AKAR (Devamla) – Verdiğiniz örnekler…
RECEP ÖZEL (Isparta) – Çok, çok…
HAYDAR AKAR (Devamla) – Veremezsiniz.
“Şimdi, Deriner Barajı’nı yapıyoruz” diyorsunuz, işte aldığınız
krediler burada. “TCDD Konya-Ankara yolunu yapıyoruz.” diyorsunuz, işte
aldığınız yabancı krediler burada. Türkiye’nin geleceğini, elli yılını, otuz
yılını, yüz yılını borçlandırdınız, sizden sonra gelecek nesillere bir tane,
çivi çaktığınız eser bırakamıyorsunuz. Söyleyin ne yaptınız bu kadar parayla?
Bu kadar borçlanmayla, 40 milyar dolarlık özelleştirmeyle ne yaptınız? Bütçe
açığını kapatmaktan başka bir şey yapamadınız. Peki, bunu sattığınızda -bunları
yaptığınızda yatırıma dönüştürmediniz- işsizliği mi önlediniz? Hayır, Türkiye
yine dünyanın en çok işsizleri olan ülkelerinden bir tanesi. İşi olanların da
yüzde 44’ü asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret hepinizin bildiği gibi 757 TL
ve 1.000 TL’lik açlık sınırı altında bir rakam. Şimdi, bununla övünmek
istiyorsanız buyurun, gelin övünün.
Yaptığınız şey 888 kilometrelik hızlı tren yolu. Biraz evvel yine
rakamları verdim ben size. Yük taşımacılığı çok önemli, organize sanayi
bölgeleri var. Hangi organize sanayi bölgesine demir yolu hattını çektiniz?
Evet, gülüyorsunuz orada, gelin burada söyleyin. Hangi organize sanayi
bölgesine, hangi fabrikaya on yıllık iktidarınız döneminde bir demir yolu hattı
çektiniz? Bir tane örnek veremezseniz. İşte, bunları yaparsanız buraya gelir,
size teşekkür ederiz. Bunların dışında bir şey yaptığınız yok.
Türkiye’nin tüm malını mülkünü satıyorsunuz, vatan topraklarını
satıyorsunuz, peşkeş çekiyorsunuz diyor, sizlere sevgiler, saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Akar.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
7’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... 7’nci madde kabul edilmiştir.
8’inci madde üzerinde iki önerge vardır. Okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 8'inci Maddesinin 1'inci ve 3'üncü fıkrasının madde
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Volkan Canalioğlu Haluk Eyidoğan Haydar Akar
Trabzon İstanbul Kocaeli
Sakine Öz Erdal Aksünger Doğan Şafak
Manisa İzmir Niğde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
441 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 8. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Halil Aksoy Sebahat Tuncel Ertuğrul Kürkcü
Ağrı İstanbul Mersin
İdris Baluken Adil Kurt Erol Dora
Bingöl Hakkâri Mardin
"Madde 8 - (1) Demiryolu ve tren işlemeciliği temel kamu
hizmeti niteliğindedir. TCDD tarafından kiralanan hatlar da tren işletmeciliği
yapacak olan özel şirketler tren işletmeciliğinin kamu hizmeti niteliğinin
dışında davranamazlar ya da kamu hizmeti dışına çıkamazlar.
(2) Kamu hizmeti yükümlülükleri için ihtiyaç duyulan ödenek
Bakanlık bütçesine konulur.
(3) Kamu hizmeti yükümlülüğünün kapsamı, usulü ve esası Bakanlar
Kurulu tarafından belirlenir."
BAŞKAN – Sayın Komisyon, son okunan önergeye katılıyor musunuz?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Ulaşım, eğitim ve sağlık gibi temel bir insan hakkıdır. Ticari ve
piyasa koşullarına terk edilemez. Gelir/gider hesaplarının dışında temel hak
olarak görülmeli ve öyle nitelendirilmelidir. Bu nitelik ulaşımın kamu hizmeti
olarak görülmesinin önde gelen koşuludur. Bu nedenle ulaşım hizmeti kim
tarafından verilirse verilsin kamu hizmeti olarak verilmesi gerekmektedir. Bu
yüzden kamu hizmetinin süresi ya da statüsü olamaz. Kamu hizmeti tektir ve
vazgeçilmezdir.
Ulaşım hizmetinin kamu hizmeti olarak yerine getirilmesi sırasında
sözleşme hükümleri, ödenek yokluğu ya da başka gerekçeler gösterilerek kamu
hizmeti niteliği değiştirilemez. Verdiğimiz bu değişiklik önerisi ile kamu
hizmetinin bu niteliği öne çıkarılmakta ve güvence altına alınmaktadır. Bu
nedenlerle 8. maddenin önerdiğimiz şekilde değiştirilmesi gerekmektedir.
BAŞKAN – Gerekçesi okunan önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Bir sonraki önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı'nın 8’inci Maddesinin 1’inci ve 3’üncü fıkrasının madde
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Volkan Canalioğlu (Trabzon) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN – Sayın Aksünger… (CHP sıralarından alkışlar)
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben özelleştirmeyle ilgili birkaç konu söylemek istiyorum burada.
Sayın Bakanımız burada yok, kendisi gitti, gölge bakan oldu, çünkü o olsaydı
başka bir şeyler soracaktım kendisine de.
Şimdi, özelleştirmenin temelinde yatan konu şu: Şimdi, millete
diyorsunuz ki temel sosyal devlet ilkesi olarak “Vergini öde, sana yol, su,
elektrik olarak geri dönsün.” Ya, yolları özelleştiriyorsunuz, suya saat
takıldı -onu merak ediyorum, biraz sonra değineceğim onunla ilgili- elektrik
tarafı komple özelleştirildi. Sulara da saat takılıyor, önümüzdeki süreçte
galiba -büyük ihtimalle de… Bugün yazıyorum buraya- o da özelleştirilecektir
çünkü bir ölçeklendirme sistemi var, bu ölçeklendirme sisteminin üzerinden
gidiyor. Yer altı sularına saat takanlar gelecekte bunu özelleştirecek, burada
yazıyorum.
Konu Almanya’yla ilgili örneklerden gitti. Bunu söyleyeyim, bu
yapılanların mantığı, hepsine “Kamudaki hizmetleri ucuzlatmak ve büyütmek.”
deniliyor. Almanya’nın bu konudaki serbestliğine baktığınız zaman, bütün
Avrupa’yı kandırmıştır aslında, Fransa’yla birlikte. Niye kandırmıştır? Çünkü
Deutsche Bahn, yüzde 75’i yine devletin elindedir, kuzey aksından güney aksına
kadar, İngiltere’yi çukura attıklarından sonra, tüm Avrupa’yı Fransa’yla
birlikte ele geçirmişlerdir. Eğer Türkiye’ye de bu özelleştirme serbestisi
gelirse, merak etmeyin, Deutsche Bahn Türkiye’ye girecektir ve bütün aksı
tamamlayacaktır. Buradan Çin’e kadar olan aksı tamamlayacaktır çünkü bizim öyle
bir hakkımız, hukukumuz yok. Avrupa Birliği belki bize bu noktada bazı haklar
veriyor olabilir ama merak etmeyin ki bugün Yunanistan’ın, İspanya’nın,
İtalya’nın, Portekiz’in düştüğü durum Almanya ve Fransa’nın oyunudur.
İngiltere’nin düştüğü çukura düşmeyelim arkadaşlar.
Ayrıca “Kamu hizmetleri ucuzlayacak...” Nasıl ucuzladı ya?
İDO’daki hizmetlerin hepsi ucuzladı mı? 2 katına çıktı neredeyse, isyan etti
millet de, ağladı, herkes kapılara, pencerelere dayandığı için, yeniden buna
bir düzenleme getirilmek zorunda bırakıldı.
Türk TELEKOM konusuna arkadaşımız biraz önce değindi. Ben size çok
örnek vereyim. Yaptığı ciro, özelleştirildiğinden bugüne, 90 milyar dolara
varmıştır. Ettiği kâr, üç senelik ödemesinin 2 katıdır. Şunu söylemek
istiyorum: Peki, verdiği hizmet konusunda ucuzlama var mı? Çok basit bir örnek
vereceğim: Aynı, İnternet hizmeti sağlıyor, altyapı hizmeti sağlıyor. Bırakın
ana hizmetlerini, şimdi ticaret yapıyor, zaten her yere el atmış durumda. Güney
Kore örneğinden vereyim: Güney Kore’de İnternet bizim 3 katı hızında, üçte 1
fiyatına satılıyor ve bu adam da kâr ediyor. Dünyada EBIT’i en yüksek
şirketlerden biri Türk TELEKOM. Nasıl oluyor bu ya? Nasıl oluyor? E, halka ucuz
İnternet mi gidiyor? Hayır. Böyle bir şey yok. Tamamen bir kandırmacadır bu.
Yani Türk TELEKOM’un hizmetlerinin hepsine şöyle bir bakın -onları da bıraktı-
şu anda, haksız rekabete aslında neden olacak olan ticarete el atmış durumda.
Aslında, bunu, bir suç duyurusu olarak da yapıyorum, Rekabet Kurulunun buna el
atması gerektiğine inanan bir insanım.
“Kamu yararı” dediği için bu örnekleri verdim, özelleştirme
tarafında. Geriye ne kaldı? Ya, bunların hepsi kamu hizmeti. Siz elektriği
piyasalaştırdınız, liberal süreç yaşattınız, arkasından yolu aynı şekilde
yapıyorsunuz, iddia ettiğim konuda -bugün “yazıyorum” dediğim su konusu, yer
altı sularına saat takılmasının temeli budur bence- önümüzdeki beş on yıl
içerisinde bu ölçeklendirmeyle ilgili, dünyanın en önemli sorunlarından biri
olacak su konusunda bence liberal bir süreç yaşanacaktır. Göreceğiz, bu çok
önemli bir süreçtir. Yarın öbür gün bununla ilgili bazı konuları, Avrupa’da
yaşanmış konuları, merak etmeyin üç sene sonra suyla ilgili şirketler
Türkiye'ye geleceklerdir, çünkü en değerli şey su olacaktır bundan sonraki
süreçte, stratejik konu bu olacaktır.
Geriye ne kaldı kamu hizmeti olarak gördüğünüz? Eğitim kaldı,
sağlık kaldı, hukuk kaldı. Eğitimi de özelleştiriyorsunuz.
Türk TELEKOM, önümüzdeki süreçte Türk TELEKOM dediğin bu kurum
bütün dershanelerin hepsini kapattıracak. Burada yazıyorum, o kapattıracak.
Neden? Sanal dershane yapması için kapattıracak hepsini, tekel oluyor orada da,
bütün hepsi, ondan sonra o bildiğiniz dershaneler özel okullara dönecektir.
Sağlık…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sağlık gitti!
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – …onu da özelleştirdiniz zaten. Geriye
bir şey kalmadı.
Bir tek hukuk konusu var, orada da görüyorum ki talimatla iş
yürüyor, o da özelleşmiş. O da özelleşmiş yani.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – “T.C.”yi de kaldırıyorlar!
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – Ha buradaki en önemli şey, bence kamu
hizmetinin bundan sonra ne olduğunu tanımlamaktır. Piyasalaştırmak, önümüzdeki
yeni liberal düzenin hikâyesi bu ama daha geniş bir zamanda bunu da anlatırız
mutlaka, ne olduğunu anlatırız.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Aksünger.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
8’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
9’uncu madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Tasarısı’nın 9’uncu maddesinin 2’nci fıkrasındaki “diğer emniyet
tedbirlerini” cümlesinin “diğer teknik donanımlı emniyet tedbirlerini” olarak
değiştirilmesini arz ve talep ederiz.
Mehmet Volkan Canalioğlu Haydar Akar Sakine Öz
Trabzon Kocaeli Manisa
Doğan
Şafak Haluk
Eyidoğan
Niğde İstanbul
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI İDRİS
GÜLLÜCE (İstanbul) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN – Sayın Canalioğlu, buyurun efendim. (CHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) – Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değerli Ulaştırma Bakanımız
burada yok ama Sayın Savunma Bakanımız burada. Niye yok dedim? Şunun için:
Şimdi, bizim, Karadeniz olarak, değerli arkadaşlarım, demir yollarının
serbestleşmesiyle ilgili bir sorunumuz yok, bir sıkıntımız da yok. Niye yok?
Çünkü Karadeniz’de Samsun’dan Sarp’a kadar veya iç kısımlara, GAP’a kadar olan
bölgede demir yolu ağımız yok. O nedenle orada bir sıkıntımız yok. Ama yıllar
öncesinden Atatürk’ün de hayalinde olan Tercan, Aşkale’den, Bayburt üzerinden
Trabzon’a, Rize’ye, Of’a ve Yeniay Tersanesi Limanı’na bağlantıları, aynı
şekilde Araklı, Arsin üzerinden Trabzon’a bağlamak düşüncesi vardı. Bu düşünce
çok doğru bir düşünce ve güzel bir hayaldi. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu o
günün şartları nedeniyle bu hayal ve düşünce gerçekleştirilemedi. Bugün ise
Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız, değerli hemşehrimiz, Trabzon ile
Diyarbakır’ı birbirine bağlayarak 630 kilometrelik demir yolu hattı
planladıklarını, bu projenin Erzincan’dan başlayıp Gümüşhane’den Trabzon’a
ulaşacağını ve Karadeniz’in GAP, Suriye ve Irak ile bağlantısının sağlanacağını
söylüyor. Biz merak ediyoruz: Böyle bir proje var mı? Varsa ne zaman
gerçekleştirilecek? “Yapılması planlanan 320 kilometrelik
Erzincan-Gümüşhane-Tirebolu-Trabzon Demiryolu Hattı Projesi hangi aşamadadır?”
diye Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım'a sorduk ancak henüz bir cevap
alamadık.
Sayın bakanlarım, biz bu yazılı soruları veriyoruz, soru
önergeleri veriyoruz, bütün partiler veriyor. Bununla ilgili hemen bir şey
anlatayım: Zamanın çok önemli bir siyasetçisi seçim bölgesi olan Trabzon’a
geliyor. “Hemşehrilerim, ben yine bu seçimde adayım. Sizden oy istiyorum,
oylarınıza talibim.” deyince oradaki hemşehrileri, seçmenler “Sayın
siyasetçimiz, bu sefer biz oyumuzu okuryazara vereceğiz.” “Ya, arkadaş, niye
okuryazara vereceksiniz? Ben bakanlık yaptım. İngilizce, Fransızca, Almanca
biliyorum.” diyor. Seçmenler diyor ki: “Peki, sen bu kadar okuma yazma
biliyordun da yazdığımız mektuplara niye cevap vermedin?”
Değerli bakanlarımız, değerli arkadaşlarımız; bakın, bunlara cevap
verin. Bunlara cevap vermez-seniz yarın
seçmenleriniz okuryazara oy verir ve sizi sandıkta bırakır. Zaten sandıkta
kalacağınız da aşikâr bir şekilde görülüyor.
Bugün hâlen projesi bile tamamlanmamış veya tartışmaları süren demir
yollarının yapım aşamasına dahi başlamayan Hükûmetiniz, öncelikle bölge
halkının ihtiyaç duyduğu bu projeyi hayata geçirmelidir. Sayın Bakan, bölge
halkının sesine kulak vermelidir. Demir yolu projesinin gerçek-leştirilmesi
Trabzon başta olmak üzere, Karadeniz Bölgesinin sanayisine, ekonomisine ve
bölgenin gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. 2023’te 500 milyar ihracat
hedefi için orta vadede Batum-Hopa-Rize-Trabzon-Giresun-Ordu-Samsun ağına demir
yolu bağlanmalı ve ihtiyaç duyulan demir yolu hattının yapımına da bir an önce
başlanmalıdır ve bu demir yolları hatları aynı zamanda GAP bölgesine, kuzey,
güneydoğusuna da başlanmalıdır. Çünkü bölgemizin Rusya Federasyonu, diğer BDT
ülkeleri ve Türk cumhuriyetleri başta olmak üzere, Asya coğrafyası ile demir yolu
bağlantısının bulunmaması nedeniyle ihracatçılarımız taşımacılıkta büyük
sıkıntılarla karşılaşmakta ve ödenen yüksek ulaşım ücretleri nedeni ile de
rekabet olanakları sağlanamamaktadır.
DOKAP ana planında DOKAP, GAP ve DAP arasında ulaşımın iyileştirilmesi
açık ve netken acaba bu alanda master planı yapılmış mıdır? Bunu da
Hükûmetinize soruyorum.
Değerli arkadaşlarım, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk 15 Eylül 1924 tarihinde -Trabzon milletvekillerimiz sanıyorum burada
yoklar, onlara da sesleniyorum- Trabzon'a yaptıkları ilk ziyaretinde yaptığı
konuşmasının içerisinde demir yoluna değinerek şöyle demiştir: “Bu feyyaz,
ahalisi zeki, müteşebbis, çalışkan olan Trabzon'umuzu az zamanda dâhilî
şimendiferlerle raptolunmuş, güzel rıhtım ve limanla teçhiz edilmiş görmek
nuhbe-i âmâlimdir." Ama ne yazık ki yüz yıllık bir hayal
gerçekleşmemiştir.
Değerli arkadaşlar, demir yollarının serbestleşmesi demek bunun
özelleştirilmesi demektir. Atadan kalan topraklarımız, mallarımız satıla satıla
belli bir noktaya geldi, satacak daha ne kaldı? “Demir ağlarla öreceğiz
ülkemizi.” diyorsunuz ama yeniden demir ağlarla örmek bir tarafa dursun,
sökeceklerinizi ve satacaklarınızı söylemiyorsunuz.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Canalioğlu.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Önerge kabul edilmemiştir.
9’uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… 9’uncu madde kabul
edilmiştir.
Böylece birinci bölümde yer alan maddelerin oylamaları
tamamlanmıştır.
Oturuma beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.53
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.57
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet
SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER : Mustafa HAMARAT
(Ordu), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 94’üncü Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
441 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4’üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bosna ve
Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Sağlık Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Bosna ve Hersek Bakanlar Konseyi Arasında Sağlık Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/421) (S. Sayısı: 160)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da Komisyon bulunamayacağı anlaşıldığından, alınan
karar gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 93’üncü yıl
dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kutlanması ve günün önem ve
anlamının belirtilmesi amacıyla yapılacak görüşmeler için 23 Nisan 2013 Salı
günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.