DÖNEM: 24
CİLT:
48 YASAMA
YILI: 3
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
91’inci
Birleşim
11 Nisan 2013 Perşembe
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve
kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Şanlıurfa
Milletvekili Halil Özcan’ın, Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun
93’üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, karşılıksız çek sorununa ilişkin gündem dışı
konuşması
3.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, genelde Kürt halkına, özelde Bingöl halkına
yönelik, toplumsal hafızayı yok etmek üzere sistematik olarak uygulanan
politikaların getirmiş olduğu sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel ve 20 milletvekilinin, Porsuk Baraj Gölü’nün su
kalitesinin ve sürdürülebilir kullanımının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/582)
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 21 milletvekilinin, tarım ve hayvancılıkta
yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/583)
3.- Iğdır
Milletvekili Sinan Oğan ve 19 milletvekilinin, yabancı güçlerin geçmiş
dönemlerde Türk vatandaşlarına yaptıkları katliam ve mezalimlerin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/584)
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYON-LARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
2.- Devlet Sırrı
Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları
(1/484) (S. Sayısı: 287)
3.- İnsan Hakları
ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445)
4.- Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk'ün; Avukatlık Kanunu ile Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Sivas
Milletvekili Hilmi Bilgin ve Çankırı Milletvekili İdris Şahin ile 8
Milletvekilinin; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
ve 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Erzurum Milletvekili Oktay
Öztürk'ün; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Avukatlık Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (1/750, 2/1326,
2/1343, 2/1344) (S. Sayısı: 444)
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın
görüşülen kanun tasarısının 11’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
3.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
4.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın, Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun
görüşülen kanun tasarısının 13’üncü maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşma sırasında AK PARTİ Grup Başkanına sataşması nedeniyle konuşması
5.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Milliyetçi Hareket Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
6.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
7.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın görüşülen kanun
tasarısının ikinci bölümü üzerinde grubu adına yaptığı konuşma sırasında CHP
Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
8.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Hakkâri Milletvekili Adil Kurt’un görüşülen
kanun tasarısının 15’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşma
sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
9.- Hakkâri
Milletvekili Adil Kurt’un, Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Barış ve Demokrasi Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
10.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın
görüşülen kanun tasarısının 17’nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
11.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Hakkâri Milletvekili Adil Kurt’un
görüşülen kanun tasarısının 15’inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
12.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Barış ve Demokrasi Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
13.- Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın görüşülen
kanun tasarısının ikinci bölümü üzerinde grubu adına yaptığı konuşma sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
14.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
15.- Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
16.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Milliyetçi Hareket Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
17.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın görüşülen
kanun tasarısının 19’uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşma
sırasında Barış ve Demokrasi Partisine sataşması nedeniyle konuşması
18.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, İstanbul Milletvekili Bülent Turan’ın görüşülen
kanun tasarısının tümünün oylanmasından önce oyunun rengini belli etmek üzere
lehte yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
VII.- AÇIKLAMALAR
1.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, sataşma nedeniyle yaptığı konuşma
sırasında kullandığı bir ifadesini düzelttiğine ilişkin açıklaması
2.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, görüşülen kanun tasarısının ikinci bölümü
üzerindeki soru-cevap işlemi sırasında kullandığı bir ifadesini düzelttiğine
ilişkin açıklaması
VIII.- ÖNERİLER
A) Danışma Kurulu
Önerileri
1.- Danışma
Kurulunun, Genel Kurulun 12 Nisan 2013 Cuma günü toplanmamasına ilişkin önerisi
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları itibari ile Türkiye
genelindeki HES projelerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın cevabı (7/18104)
2.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, elektrik borcunu ödeyemeyen bir
kişiye ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/18126)
3.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, elektrik abonelerine ve elektrik faturalarına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı
(7/18426)
4.- Ankara
Milletvekili İzzet Çetin’in, Ankara’nın Kalecik ilçesindeki bir köyde ruhsat
verilen taş ocağına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız’ın cevabı (7/18427)
5.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’da madencilik faaliyetlerinin sedir
ormanlarına zarar verdiği iddiasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/18428)
6.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, nükleer güç santralleri ile ilgili çalışmalara
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı
(7/18429)
7.- Adana
Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, Bakanlığın ve İçişleri Bakanlığının Ankara
Büyükşehir Belediyesinin tükettiği gaz miktarı ile ilgili soru önergelerine
verdikleri cevapların farklı olmasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/18430)
8.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’de iki baraj arasındaki bir bölgede
yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/18432)
9.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde bir okulda
öğrencilere bulaşık yıkatıldığı iddialarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Nabi Avcı'nın cevabı (7/18509)
10.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı
(7/18600)
11.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, TRT’nin reklam satışlarının yapıldığı firmaya
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/18601)
12.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, TRT’de görev yapan bir müfettişe ve hazırladığı
teftiş raporu ile ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç’ın cevabı (7/18602)
13.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı
(7/18603)
14.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, Ege Linyit İşletmeleri tarafından üretilen kömürün
yeterli olmadığı iddialarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın cevabı (7/18675)
15.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Deriner Barajı’nda elektrik üretimiyle ilgili
verilere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/18676)
16.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, ülkemizde rüzgâr türbinleri veya çiftlikleri
kurma çalışmalarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız’ın cevabı (7/18677)
17.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/18678)
18.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir’de gerçekleştirilen yatırımlara ve
elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesinden elde edilen gelire ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/18679)
19.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/18680)
20.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, YGS nedeniyle öğrencilerin rapor almalarına
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın cevabı (7/18804)
21.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, elektrik faturalarına eklenen kayıp kaçak
bedeline ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/18856)
22.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, bir dergiye kamu kurum ve kuruluşlarınca verilen
ilan ve reklamlara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı
(7/18901)
23.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından
hazırlanan kamu spotlarına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç’ın cevabı (7/19369)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 14.00’te açılarak sekiz oturum yaptı.
Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal,
Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan,
Türk polis teşkilatının kuruluşunun 168’inci yıl dönümüne;
Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu, maaşlarını
alamadıkları için kurumlarından ayrılmak zorunda kalan FİSKOBİRLİK personelinin
mağduriyetine,
İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP Grubu adına,
Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, AK PARTİ Grubu adına,
Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, MHP Grubu adına,
Türk polis teşkilatının kuruluşunun 168’inci yıl dönümüne ilişkin
birer açıklamada bulundular.
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve 28 milletvekilinin,
Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’ye ait bazı
şeker fabrikalarının özelleştirilme sürecinin (10/579),
Kütahya Milletvekili Alim Işık ve 24 milletvekilinin, Kütahya
ilinin ulaşım sorununun (10/580),
Adana Milletvekili Ali Halaman ve 20 milletvekilinin, çiftçilerin
sorunlarının araştırılarak (10/581),
Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine
sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve görüşmelerinin sırası
geldiğinde yapılacağı açıklandı.
MHP Grubunun, 2/4/2012 tarih 4121 sayı ve 6/6/2012 tarih 5383 sayı
ile emniyet mensuplarının ve polislerin sorunlarının araştırılması ve alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergelerinin,
CHP Grubunun, 10/4/2013 tarihinde İstanbul Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu ve İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ile 19 milletvekili
tarafından Türkiye’de yaşayan Romanların sorunlarının araştırılması ve çözüm
yollarının belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (833 sıra no.lu) Genel Kurulun
bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak,
10 Nisan 2013 Çarşamba günkü (bugün) birleşiminde sunuşlarda
okunması ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerileri yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanlığının,
15/3/2013 tarihinde esas komisyon olarak Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna ve tali komisyon olarak da Adalet
Komisyonu, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonuna havale
edilen (1/756) esas numaralı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonuna da havale edilmesi talebine ilişkin tezkeresi Genel Kurulun
bilgisine sunuldu ve bu talebin İç Tüzük’ün 34’üncü maddesinin (4)’üncü fıkrası
uyarınca yerine getirildiği açıklandı.
Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporu’nun (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156),
2’nci sırasında yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
raporlarının (1/484) (S. Sayısı: 287),
Görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadığından ertelendi.
3’üncü sırasında yer alan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü
Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu’nun (1/748) (S. Sayısı: 445) görüşmelerine başlanarak 11’inci
maddesine kadar kabul edildi.
Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın
görüşülen kanun tasarısının 2’nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı
konuşma sırasında Barış ve Demokrasi Partisine,
Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın
sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında CHP Grubundan bir milletvekiline,
Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın
yerinden yaptığı müdahale sırasında CHP Grubundan bir milletvekiline,
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İstanbul Milletvekili Ali
Özgündüz’ün görüşülen kanun tasarısının 2’nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde
yaptığı konuşma sırasında AK PARTİ Hükûmetine,
Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in
sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında CHP Grubundan bir milletvekiline,
Sataşmaları nedeniyle birer konuşma yaptılar.
Alınan karar gereğince, 11 Nisan 2013 Perşembe günü saat 14.00’te
toplanmak üzere 00.15’te birleşime son verildi.
Sadık YAKUT
Başkan
Vekili
Muhammet
Rıza YALÇINKAYA Bayram ÖZÇELİK Mine LÖK BEYAZ
Bartın Burdur Diyarbakır
Kâtip Üye Kâtip Üye Kâtip Üye
II.- GELEN KÂĞITLAR
No: 132
11 Nisan 2013 Perşembe
Tasarı
1.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Kültür
Merkezlerinin Kuruluşu ve Faaliyetlerine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/764) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 02.04.2013)
Teklifler
1.- Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1422) (Adalet; Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyalişler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.03.2013)
2.- Ankara
Milletvekili Gökhan Günaydın’ın; 2972 Sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle
Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 9. Maddesine İlişkin
Değişikliğe Dair Kanun Teklifi (2/1423) (İçişleri; Plan ve Bütçe ile Anayasa
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.03.2013)
3.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın; Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1424) (Adelet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.04.2013)
4.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın; 1.7.2012 Yürürlük Tarihli 6335 Sayılı Türk
Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/1425) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.04.2013)
5.- Manisa
Milletvekili Sakine Öz’ün; 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1426) (Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyalişler; Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.04.2013)
6.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın; Şapka Kanununun İptali Hakkında Kanun Teklifi
(2/1427) (Anayasa ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.04.2013)
7.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İş Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/1428) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04.04.2013)
8.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın; Türkiye’de İmar Değişikliği ve İnşaat Emsal Alanları
Üzerinden Elde Edilen Rantın Tahsili Hakkında Kanun Teklifi (2/1429)
(Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04.04.2013)
9.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın; İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Teklifi (2/1430) (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile Adalet
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.04.2013)
10.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1431) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler; İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08.04.2013)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın Göle ilçesinin bazı sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3449) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
2.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kanatlı hayvan sektörüne ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3450) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
3.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, aşırı tuz tüketiminden kaynaklanan hastalıkların
engellenmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3451) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
4.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, taşeron işçilerin özlük haklarına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3452) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
5.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, işlenmiş sütteki fiyat artışına ilişkin Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3453) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
6.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3454) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
7.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’de GAP kapsamında
gerçekleştirilen projelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3455) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
8.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Batman, Bitlis ve Elazığ’da GAP kapsamında
gerçekleştirilen projelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3456) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
9.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Van, Muş ve Şırnak’ta GAP kapsamında
gerçekleştirilen projelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3457) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
10.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, yurt dışındaki eğitim imkanlarına ve yurt içindeki
üniversitelerin fakülte sayısına ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3458) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
11.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Bakanlık yönetici kadrolarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3459) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
12.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’daki eğitim sorunlarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3460) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
13.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, denizlere dökülen balıklara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3461) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
14.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, fabrika yemlerinin fiyatlarına ilişkin Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3462) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
15.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da çağrı merkezi kurulması talebine ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından sözlü soru önergesi (6/3463)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
16.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan Devlet Hastanesi hizmet binasının depreme
dayanıklılığına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3464)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
17.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Gaziantep, Kilis ve Osmaniye’de GAP kapsamında
gerçekleştirilen projelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3465) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
18.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, GAP kapsamındaki çalışmalara ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3466) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
19.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kalkınma amaçlı projelere ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3467) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
20.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, turistlere yönelik şiddete ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3468) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
21.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, öğrenim kredisi borcu ödemelerine ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından sözlü soru önergesi (6/3469) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
22.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, yükseköğretim kurumlarındaki kayıtlara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3470) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
23.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kadına karşı şiddet vakalarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3471) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
24.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasındaki taş kömürü ve
linyit ithalatına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3472) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
25.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında tarım alanlarında
meydana gelen böcek istilalarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3473) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
26.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Ankara’nın Çamlıdere ilçesindeki askerlik
şubesinin kapatılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3474) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
27.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Ankara’nın Çamlıdere ilçesindeki tarım kredi
kooperatifinin kapatılmasına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3475) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
28.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Ankara ili Çamlıdere ilçesindeki hastanenin
kapatılmasına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3476) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
29.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, tanıtım faaliyeti giderlerine ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3477) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
30.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, engelli istihdamına ilişkin Kalkınma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3478) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
31.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan taşınmazlara
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3479) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
32.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan araçlara ilişkin
Ekonomi Bakanından sözlü soru önergesi (6/3480) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
33.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık binalarında yapılan dış cephe ve iç
mekân yenilemelerine ilişkin Ekonomi Bakanından sözlü soru önergesi (6/3481)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
34.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık ve personel arasındaki davalara
ilişkin Ekonomi Bakanından sözlü soru önergesi (6/3482) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
35.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakan Yardımcısına ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3483) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
36.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, özel şahıslardan kiralanan taşınmazlara
ilişkin Ekonomi Bakanından sözlü soru önergesi (6/3484) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
37.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, yurt dışı gezilerine ilişkin Ekonomi
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3485) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
38.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, tanıtım faaliyeti giderlerine ilişkin
Ekonomi Bakanından sözlü soru önergesi (6/3486) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
39.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, engelli istihdamına ilişkin Ekonomi
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3487) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
40.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakan Yardımcısına ilişkin Ekonomi
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3488) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
41.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından düzenlenen yurt dışı
gezilerine ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3489) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
42.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık hizmet binalarındaki yenileme
çalışmalarına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3490)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
43.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık personeline ve açılan davalara
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3491) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
44.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından kiralanan araçlara
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3492) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
45.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2010-2013 yıllarındaki tarımsal destek
miktarlarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3493) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
46.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, terörle mücadele kapsamındaki çalışmalara
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3494) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
47.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, bir serisi piyasadan toplatılan bir ilaca ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3495) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
48.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, TRT’nin yayın yaptığı bölgelere ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) sözlü soru önergesi (6/3496) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
49.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars, Ağrı, Iğdır illeri, ilçeleri ve köylerinin
yol, bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3497) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
50.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Şırnak, Batman, Van illeri, ilçeleri ve köylerinin
yol bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3498) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
51.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan ili, ilçeleri ve köy yollarının bakım ve
onarım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3499)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
52.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, bazı il, ilçe ve köylerdeki su boruları ve su depolarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3500) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.03.2013)
53.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa illeri, ilçeleri ve
köylerindeki yol bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3501) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
54.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Elazığ, Batman Hakkari illeri, ilçeleri ve
köylerindeki yol bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3502) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
55.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt illeri, ilçeleri ve
köylerindeki yol bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3503) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
56.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı il, ilçe ve köylerdeki su boruları ve su
depolarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3504) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
57.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan Merkez ve ilçeleri ile köylerinin su
depolarının bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3505) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
58.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan ili Göle ilçesindeki Devlet Hastanesinde
ilaç, serum vb. ihtiyaçlarının hasta yakınları tarafından karşılandığı
iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3506) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
59.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan Posof Devlet Hastanesinde kurulan diyaliz
ünitesinin eksikliklerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3507) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
60.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da bilgisayar tabanlı bir değerlendirme
testi ve psikoteknik tedavi merkezi ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3508) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
61.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın Posof ilçesindeki Devlet Hastanesinde
yaşanan sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3509)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
62.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı Devlet hastanelerinde ilaç, serum vb.
ihtiyaçların hasta yakınları tarafından karşılandığı iddialarına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3510) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
63.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Şırnak, Hakkâri ve Batman illeri ve ilçelerindeki
Devlet hastanelerinde ihtiyaçların hasta yakınları tarafından karşılandığı
iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3511) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
64.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis, Erzurum, Gümüşhane ve Bayburt illeri ve
ilçelerindeki Devlet hastanelerinde ihtiyaçların hasta yakınları tarafından
karşılandığı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3512)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
65.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars, Iğdır ve Ağrı illeri ve ilçelerindeki Devlet
hastanelerinde ihtiyaçların hasta yakınları tarafından karşılandığı iddialarına
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3513) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
66.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Erzurum’da kanser vakalarının arttığı iddialarına
ve onkoloji hastanesi ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3514) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
67.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, çiğ süt üreticilerine ilişkin Gümrük ve Ticaret
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3515) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
68.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın Çıldır ilçesindeki Şeytan Kalesinin yol ve
aydınlatma sorununa ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3516) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
69.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, eğitim sistemi ve öğretmenlerin özlük haklarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3517) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
70.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, kapatılan askerlik şubelerine ilişkin Milli
Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3518) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.03.2013)
71.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul Davutpaşa’da bir atölyede meydana gelen
patlamada hayatını kaybedenlere ödenen tazminatlara ve açılan idari
soruşturmalara ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3519)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, uyuşturucu ve benzeri yasak maddelerin
ticaretinin vergiye tabi olup olmadığına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18508) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
2.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, Ermenistan’da bulunan Metsamor Nükleer Santraline
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20084) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
3.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, yaş şartı nedeniyle emekli olamayanlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20085) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
4.- Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun, HEAŞ Hamitabat Doğalgaz Kombine Çevrim
Santraline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20086) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
5.- Çorum
Milletvekili Tufan Köse’nin, ODTÜ akademik kadrolarına, ODTÜ’nün başvurduğu
TÜBİTAK projelerine ve ODTÜ’nün akademik başarısının artırılması için yapılan
çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20087) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.03.2013)
6.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20088) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.03.2013)
7.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20089) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.03.2013)
8.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı bazı
köylerin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20090)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
9.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı mahalle
haline getirilen bazı köylerin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20091) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
10.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20092) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.03.2013)
11.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı mahalle
haline getirilen bazı köylerin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20093) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
12.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Balıkesir Verem Savaş Dispanserinin hizmet
binasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20094) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
13.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Balıkesir’in sosyo-ekonomik gelişmişlik
sıralamasındaki yerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20095)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
14.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, TOKİ’nin 55 milyon TL tutarındaki zararına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20096) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
15.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Yusufeli ilçesinin yeni merkezine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20097) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
16.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
tarafından gerçekleştirilen bir ihale ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20098) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
17.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, Emlak Konut tarafından ihale edilen bir işe
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20099) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
18.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, bankaların müşterilerinden kestikleri
ücretlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20100) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
19.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20101) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
20.- İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, bir milletlerarası antlaşma ile Kazakistan’a
tahsis edilen bir araziye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20102)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
21.- İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, Eğitimde Fatih Projesi kapsamında dağıtılan
tabletlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20103) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
22.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, 2002’den itibaren naklen tayin olan il müftü ve
müftü yardımcıları ile ilçe müftülerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20104) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
23.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen bazı
sınavlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20105) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
24.- Muş
Milletvekili Demir Çelik’in, Erzurum’un Hınıs ilçesinde yapımı planlanan bölge
hastanesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20106) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.03.2013)
25.- İzmir
Milletvekili Oğuz Oyan’ın, 2012-2013 yıllarında üniversiteler tarafından talep
edilen idari ve akademik kadrolara, bunların tahsisine ve üniversitelere göre
dağılımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20107) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
26.- İstanbul
Milletvekili Osman Taney Korutürk’ün, 1 Mart 2003 tezkeresine ve bir Mutabakat
Muhtırasında yer aldığı iddia edilen hükümlere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20108) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
27.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, Yalova Devlet Hastanesinde cenaze teslimi
sırasında bir din görevlisinin yaptığı iddia edilen konuşmaya ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20109) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
28.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, 4-C statüsünde çalışan personelin sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20110) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
29.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’daki ulaşım ve aydınlatma sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20111) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
30.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, AVM projelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20112) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
31.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, acil servisler ile ilgili sorunlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20113) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
32.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı bir semtteki
esnafların sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20114)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
33.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, ASKİ tarafından engelli abonelere uygulanan indirim
oranının düşürülmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20115)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
34.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’daki trafik sorunlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20116) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
35.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı bir mahalledeki
yol sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20117) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
36.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, acil servis çalışanlarına yönelik şiddete ve
engellenmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/20118) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
37.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da bazı caddelerin otopark olarak
kiralanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20119) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
38.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, üniversite mezunu işsizlere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/20120) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
39.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, perakende piyasasındaki sorunlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20121) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
40.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20122) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
41.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20123) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
42.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da mahalle olan köylerin sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20124) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
43.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da mahalle olan köylerin sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20125) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
44.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, gazetecilerin işlerinden ayrılmasına neden olduğu
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20126) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
45.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, İstanbul’da yapımı planlanan 3. havalimanına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20127) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
46.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, 2002 yılından bugüne kadar terör ile
mücadelede şehit olanların sayısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/20128) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
47.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Hacettepe Üniversitesinin bazı ihalelerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20129) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
48.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Hacettepe Üniversitesinin bazı ihalelerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20130) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
49.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, araç plakalarına çip takılmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20131) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
50.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Almanya’da Türklere yapılan saldırılara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20132) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
51.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Balıkesir’in bir ilçesi ve bazı beldelerinde
meydana gelen selden zarar gören vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20133) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
52.- Ankara
Milletvekili Zühal Topcu’nun, eğitim kurumlarında PKK ve diğer aşırı sol
örgütlerin gençlik yapılanmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/20134) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
53.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan taşeron
işçilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20135) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
54.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20136) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
55.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20137) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
56.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı mahalle
haline getirilen yerleşim yerlerinin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/20138) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
57.- İzmir Milletvekili
Oğuz Oyan’ın, Ordu Üniversitesinde uygulandığı iddia edilen bazı idari
işlemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20139) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
58.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, kira sertifikaları ile varlık kiralama
şirketlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20140) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
59.- İstanbul
Milletvekili Haluk Eyidoğan’ın, İstanbul’un Sultangazi ilçesindeki bir
hastanenin inşaat ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20141)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
60.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20142) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.03.2013)
61.- Hatay
Milletvekili Refik Eryılmaz’ın, MİT Müsteşarının Yemen’e bir ziyaret
gerçekleştirdiği ve bu ziyarette bazı görüşmeler yaptığı iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20143) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.03.2013)
62.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, görevden ayrılan TÜBİTAK personeline ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20144) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.03.2013)
63.- Ordu
Milletvekili İdris Yıldız’ın, Ordu Üniversitesinde öğretim üyeleri ve
öğrencilere baskı uygulandığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/20145) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
64.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, TOKİ tarafından yapılan konutlarla ilgili ödemelere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20146) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.03.2013)
65.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
çeşitli sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20147)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
66.- Ankara
Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesindeki bazı köylerin
çeşitli sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/20148)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
67.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/20149)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
68.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/20150)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
69.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasındaki reklamların
kanunlara uygunluğuna ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı
soru önergesi (7/20151) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
70.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan taşeron
işçilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi
(7/20152) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
71.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/20153)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
72.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20154)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
73.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20155)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
74.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, çiftçilerin tarım kredi kooperatifleri ile
bankalardan kullandıkları kredilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali
Babacan) yazılı soru önergesi (7/20156) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
75.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz etkilerinden korunmak
için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının depreme dayanıklılığına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20157)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
76.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/20158) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
77.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan taşeron
işçilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/20159) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
78.- İstanbul
Milletvekili Müslim Sarı’nın, bireysel emeklilik sistemine katılımına ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20160)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
79.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/20161)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
80.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/20162)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
81.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/20163)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
82.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki yıldırım düşmesi
vakaları ile bunların neden olduğu can ve mal kayıplarına ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/20164) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
83.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan taşeron
işçilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Atalay) yazılı soru önergesi
(7/20165) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
84.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/20166)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
85.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/20167)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
86.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı gezilerine, bu gezilere
katılan gazetecilere ve Suudi Arabistan’a yapılan resmi ziyaretlere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/20168)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
87.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, din görevlileri tarafından yerine getirilen
cenaze hizmetlerine ve bir din görevlisinin ifadelerine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/20169) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
88.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/20170)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
89.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı
soru önergesi (7/20171) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
90.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ)
yazılı soru önergesi (7/20172) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
91.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan taşeron
işçilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi
(7/20173) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
92.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/20174)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
93.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20175) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
94.- Erzincan
Milletvekili Muharrem Işık’ın, tutuklu ve hükümlülerin telefon görüşmelerine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20176) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
95.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20177) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
96.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, tutukluluk hali biten kişilerin düşüm işlemleri
için yapılan bir uygulamaya ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20178) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
97.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Silivri 2 Nolu L Tipi Cezaevinde bir tutuklunun
Kürtçe yazdığı mektupların işleme alınmadığı iddialarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20179) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
98.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, cezaevlerindeki hasta mahkumlara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20180) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
99.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlara yönelik
protesto eylemi gerçekleştirenlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20181) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
100.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında polise mukavemet
iddiasıyla hakkında adli işlem yapılanlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20182) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
101.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında sağlık
çalışanlarına yönelik şiddette bulunanlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20183) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
102.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, icra daire ve müdürlüklerindeki belgeler ve
icra dosyalarının yedeklenmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20184) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
103.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında sigorta usulsüzlüğü
ve dolandırıcılığı yapanlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20185) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
104.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kamu ihalelerinde yapılan yolsuzluk ve
usulsüzlüklere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20186)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
105.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20187) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
106.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20188) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
107.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20189) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
108.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20190) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
109.- Ankara
Milletvekili Sinan Aydın Aygün’ün, taahhüdü ihlal suçu işleyenler ile ilgili
bazı verilere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20191)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
110.- İstanbul
Milletvekili Melda Onur’un, mahkemelerdeki tanık dinlemelerine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20192) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
111.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20193) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
112.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Rize Belediye Başkanına yönelik adli
ve idari işlemlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/20194)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
113.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20195)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
114.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, yaşlı nüfusa ve yaşlı vatandaşlara yönelik
hizmetlere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20196) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
115.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Eser Danışoğlu’nun, kadına yönelik şiddetin engellenmesi için
yapılan çalışmalara ve sığınma evlerinde kalan kadınlara sağlanan olanaklara
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20197)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
116.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan
sosyal hizmet uzmanlarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20198) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
117.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında çalışan
personele ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20199) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
118.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20200)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
119.- Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel’in, Bakanlığa bağlı sevgi evlerine ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20201) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
120.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20202) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
121.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20203) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
122.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20204) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
123.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20205)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
124.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/20206) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
125.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/20207) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
126.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/20208)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
127.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/20209) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
128.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/20210)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
129.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/20211)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
130.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20212) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
131.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20213) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
132.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20214) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
133.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/20215)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
134.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kamu kurumlarında çalışanlara verilen ayni yemek
desteğine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20216) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
135.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, memurların özlük haklarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20217) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
136.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, sosyal güvenlik destek primi uygulamasına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20218)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
137.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20219)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
138.- Denizli
Milletvekili Adnan Keskin’in, Sosyal Güvenlik Kurumunun bir iştirakinin
faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20220) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
139.- Ankara
Milletvekili İzzet Çetin’in, 2011-2012 yıllarında 4857 sayılı Kanuna göre
denetlenen iş yeri sayısı ile fazla çalışma yapılan iş yerlerine ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20221)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
140.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, işe giriş sırasında istenilen sağlık raporlarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20222)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
141.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, havalimanlarında yaşanan iş kazalarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20223)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
142.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Adana’da yaşanan baraj kazasına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20224)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
143.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında enerji
santrallerinde meydana gelen yangın ve kazalara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20225) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
144.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20226)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
145.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, madencilik sektöründe çalışanların özlük haklarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20227)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
146.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20228) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
147.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20229) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
148.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20230) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
149.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20231)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
150.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Suudi Arabistan’a yapılması planlanan
bir geziye ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20232) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
151.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20233) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
152.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul’un bazı ilçelerinde proje alanı ilan
edilen arazilere ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20234) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
153.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, Marmara Denizi civarında faaliyet gösteren sanayi
tesislerinin atıklarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20235) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
154.- İstanbul
Milletvekili Gürsel Tekin’in, yapılan plan değişikliklerine ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20236) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
155.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Dikmen Vadisinde kentsel dönüşüm kapsamında
gecekonduların yıkım ihalesini alan firma ile ilgili iddialara ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20237) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
156.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Gümüşhane’nin bir köyünde yaptırılan bir okula
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20238)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
157.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20239) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
158.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, Avcılar ilçesi Tahtakale Mahallesindeki kentsel
dönüşüm projesi çalışmalarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20240) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
159.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20241) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
160.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20242) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
161.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20243)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
162.- Bursa
Milletvekili Turhan Tayan’ın, Nilüfer Tapu Kadastro İlçe Müdürlüğünün hizmet
yerinin değişmesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20244) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
163.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/20245)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
164.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul’un Esenyurt ilçesinde bazı dere
bölgelerine hafriyat döküldüğü iddialarına ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20246) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
165.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, tapu borcu ödemeleri ile konut kredisi nedeniyle
konulan ipoteklere ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20247) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
166.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20248) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
167.- İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, Suriye’deki muhaliflere askeri destek
sağlandığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20249) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
168.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Kerkük’e giden Devlet adamlarına ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20250) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
169.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20251) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
170.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20252)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
171.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Londra Büyükelçiliğindeki bir akşam
yemeğinde Osmanoğlu Ailesi üyeleri ile bir araya gelinmesine ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20253) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
172.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20254) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
173.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/20255) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
174.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/20256) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
175.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/20257) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
176.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/20258) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
177.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20259) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.03.2013)
178.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, enerji politikalarına ve bilimsel çalışmalara
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20260)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
179.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir’de bazı mahallelere doğal gaz
bağlanmamasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20261) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
180.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara’nın Kazan ilçesindeki sanayi bölgesinde
yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20262) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
181.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında enerji üretim ve
dağıtım tesislerinde meydana gelen yangın ve kazalara ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20263) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
182.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20264) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
183.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, madencilik sektöründe çalışanların özlük haklarına
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20265)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
184.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, doğal gaz ithaline ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20266) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
185.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20267) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
186.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20268) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
187.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20269) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
188.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Maden Kanunu ile Maden Kanunu Uygulama
Yönetmeliğine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20270) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
189.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/20271)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
190.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20272) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
191.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından hazırlattırılan
kamu spotlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20273) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
192.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt içi ve yurt dışı programlarına
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20274) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.03.2013)
193.- Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın, futbol kulüplerimizin UEFA kriterlerini karşılama
yeterliğine ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20275)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
194.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20276) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
195.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, bir izcilik kampında silah eğitimi verildiği
iddialarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20277)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
196.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20278) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
197.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20279) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
198.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20280)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
199.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/20281) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
200.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, kooperatiflerin gübre siparişlerinde yaşanan
sorunlara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20282) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
201.- Hatay
Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, 5199 sayılı Kanunda yapılması planlanan
değişikliklere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20283) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
202.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20284)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
203.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, TAPDK tarafından yapılan bağışlara, personel
alımına ve mal ve hizmet tedarikine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20285) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
204.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Ardahan’daki endemik bitkilere ve korunması için yapılan
çalışmalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20286) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
205.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, üzüm üreticilerinin sorunlarına ilişkin Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20287) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
206.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında Et ve Balık
Kurumunda yaşandığı iddia edilen yolsuzluklara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20288) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
207.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, canlı sığır ithalatında uygulanan gümrük
vergisine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20289) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
208.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki pestil ve köme
üretimi ile ihracatına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20290) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
209.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, ekmek fırınlarının üretim koşullarına ve
denetimine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20291) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
210.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20292) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
211.- Denizli
Milletvekili Emin Haluk Ayhan’ın, çiftçilerin mağduriyetlerine ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20293) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
212.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20294) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
213.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz etkilerinden korunmak
için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının depreme dayanıklılığına
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20295)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
214.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20296) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
215.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20297)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
216.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, ziraat mühendisi istihdamına ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20298)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
217.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20299) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
218.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, esnaf bölge birlikleri ve esnaf kefalet ve
kredi kooperatifleri ile ilgili iddialara ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20300) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
219.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara Ticaret Odasında çıkan yangına ve
ticaret odalarının kayıt sistemlerine ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20301) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
220.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında tasfiye işletme
müdürlüklerince satışa çıkarılan araç ve eşyalara ilişkin Gümrük ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20302) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
221.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kadınların ticari hayata katılımına ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20303) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
222.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında yasa dışı yollarla
Türkiye’ye sokulduğu iddia edilen radar tespit cihazlarına ilişkin Gümrük ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20304) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
223.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelere ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20305) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
224.- Denizli
Milletvekili Emin Haluk Ayhan’ın, Bakanlık personeline ilişkin Gümrük ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20306) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
225.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20307) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
226.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20308) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
227.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20309)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
228.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/20310) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
229.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Hopa ilçesine bağlı bir köyün bazı
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20311)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
230.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’e bağlı bir köyün bazı sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20312) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
231.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesine bağlı bir köyün
bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20313)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
232.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, uzman jandarmaların özlük haklarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20314) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
233.- Çorum
Milletvekili Tufan Köse’nin, Çorum’un bazı köylerinin yol sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20315) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
234.- Çorum
Milletvekili Tufan Köse’nin, Çorum’un Kargı ilçesindeki bir köyün yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20316) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
235.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, elektronik araç kimliklendirme
sistemine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20317)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
236.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20318) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
237.- Çorum
Milletvekili Tufan Köse’nin, Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı bir köyün
kanalizasyon sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20319) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
238.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın, Kocaeli Derince Belediyesinin bir iştirakinin
faaliyetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20320)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
239.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, çeşitli demografik verilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20321) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
240.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesine bağlı bir köyün bazı sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20322) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
241.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Hopa ilçesine bağlı bir köyün bazı
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20323)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
242.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı bir köyün
sulama kanalı ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20324) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
243.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’e bağlı bir köyün bazı sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20325) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
244.- Muğla
Milletvekili Tolga Çandar’ın, Muğla’da TGB üyesi veya sempatizanı gençler ile
ailelerine baskı yapıldığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20326) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
245.- İstanbul
Milletvekili Gürsel Tekin’in, Esenyurt Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir
Belediyesinden kaynaklandığı iddia edilen imar sorunlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20327) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
246.- Muş
Milletvekili Demir Çelik’in, Erzurum’un Hınıs ilçesinin içme suyu sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20328) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
247.- Muş
Milletvekili Demir Çelik’in, Erzurum’un Hınıs ilçesinde imar planına aykırı
olan yapılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20329)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
248.- Muş
Milletvekili Demir Çelik’in, Erzurum’un Hınıs ilçesinin bazı mahallerinin
belediye hizmetlerinden faydalanamadığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20330) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
249.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, bakan ve milletvekili korumalarının uçuşlarda
silahlarını yanlarında bulundurdukları iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20331) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
250.- Balıkesir
Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün, Balıkesir’in Bigadiç ilçesindeki bir camide
yaşanan hırsızlık olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20332) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
251.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul’un Çekmeköy ilçesindeki kaçak
yapılaşmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20333)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
252.- Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, sınır kapılarından giriş çıkış yapan ambulanslar
ve diğer araçlar ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20334) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
253.- Gaziantep
Milletvekili Ali Serindağ’ın, bazı illerdeki içki yasağı iddialarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20335) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
254.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Dikmen Vadisinde kentsel dönüşüm kapsamında bazı
evlerin yıkımı sırasında yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20336) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
255.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara Şehirlerarası Yolcu Terminalindeki bazı
eksikliklere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20337) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
256.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının tutumuna
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20338) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
257.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da bir mahallenin ulaşım sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20339) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
258.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da içki ruhsatı olmayan bir işletmede yemek
yiyen ve içki içen vatandaşlara yönelik polisin bazı uygulamalarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20340) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
259.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, pazar tezgahları için belirlenen ücretlere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20341) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
260.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir sempozyum için
düzenlediği ihaleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20342)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
261.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da yapımı planlanan teleferik projelerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20343) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
262.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin ili Hopa ilçesine bağlı bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20344) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
263.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin ili Şavşat ilçesindeki bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20345) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
264.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin ili Arhavi ilçesine bağlı bir köyün
yol bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20346) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
265.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin iline bağlı bir köyün bazı sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20347) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
266.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir’deki belediyelerin çalışanlarına olan
borçlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20348)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
267.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara Ticaret Odasında çıkan yangına ve
ticaret odalarının kayıt sistemine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20349) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
268.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki bankamatik
dolandırıcılığına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20350)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
269.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında kaybolan, yaşamını
yitiren ve yaralanan dağcılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20351) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
270.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında el konulan
ehliyetlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20352)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
271.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Türkiye’de bulunan yabancı askeri personel
sayısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20353) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
272.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında yediemin
otoparklarında yapılan araç satışlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20354) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
273.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında taksicilere yönelik
işlenen suçlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20355)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
274.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki tarihi eser
kaçakçılığı suçlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20356) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
275.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında devlet görevlisi
gibi davranarak dolandırıcılık yapanlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20357) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
276.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında kurusıkı
tabancaların sebep olduğu adli vakalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20358) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
277.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında intihar eden veya
intihar girişiminde bulunan polislere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20359) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
278.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında halk ve belediye
otobüslerinin karıştığı kazalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20360) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
279.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında Ankara Büyükşehir
Belediyesi ile ilçe belediyeleri tarafından gerçekleştirilen ağaçlandırma
çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20361)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
280.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında öğretmenlere
yönelik şiddete ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20362)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
281.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, ruhsatsız ekmek fırınları ile belediyeler
tarafından fırınlara yönelik yapılan denetimlere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20363) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
282.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, narkotik köpeklere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20364) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
283.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, trafik cezalarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20365) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
284.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20366) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
285.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İzmit’te yeni yapılan bir yolda oluşan oyuklara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20367) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
286.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İzmit’te bir mahallenin kanalizasyon sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20368) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
287.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, bir işletmeye yönelik alınan yıkım kararına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20369) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
288.- Ankara
Milletvekili Zühal Topcu’nun, üniversitelerde yaşanan olaylara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20370) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
289.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, fahri trafik müfettişi uygulamasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20371) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
290.- Ankara
Milletvekili Zühal Topcu’nun, eğitim kurumlarında PKK ve diğer aşırı sol
örgütlerin gençlik yapılanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20372) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
291.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
vatandaşlara gönderilen bir ihbarnameye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20373) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
292.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, nüfus cüzdanı değişimlerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20374) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
293.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz etkilerinden
korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının depreme
dayanıklılığına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20375)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
294.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20376) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
295.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bir belediyedeki yolsuzluk iddialarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20377) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
296.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20378) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
297.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl’deki su sıkıntısına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20379) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
298.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, Adalet Bakanlığı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Merkez binasına yönelik saldırılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20380) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
299.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, 17-21 Mart 2013 tarihleri arasında yapılan gözaltı
işlemlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20381)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
300.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesindeki bir köyün sulama
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20382) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
301.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Hopa ilçesindeki bir köyün ulaşım
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20383) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
302.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’e bağlı bir köyün sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20384) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
303.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesindeki bir köyün yol ve
su sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20385)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
304.- Denizli
Milletvekili İlhan Cihaner’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinde kabul
edilen bir nazım imar planına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20386) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
305.- Bursa
Milletvekili Sena Kaleli’nin, Gemlik Belediye Başkanının görevden alınmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20387) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
306.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, terör örgütünün elinde bulunan vatandaşlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20388) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.03.2013)
307.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya Valiliğinin kahvehanelere kamera takılması
ile ilgili kararına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20389)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
308.- Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun, Ziya Tasalı’nın yakalanması ve
hakkındaki bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20390) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
309.- Bursa
Milletvekili Sena Kaleli’nin, Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin zorunlu şark
hizmetine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20391)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
310.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20392) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
311.- Çorum
Milletvekili Tufan Köse’nin, Çorum’daki bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20393) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
312.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Rize Belediye Başkanına yönelik adli
ve idari işlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20394)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
313.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, trafik sigortası ve kasko poliçesi ücretlerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20395) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
314.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20396) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
315.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı iddia
edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20397) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
316.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20398) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
317.- Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Hatay’a yönelik yatırımlara ilişkin Kalkınma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20399) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
318.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20400) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
319.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/20401) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
320.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20402) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
321.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20403) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
322.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/20404)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
323.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20405) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
324.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/20406) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
325.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20407) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
326.- İstanbul
Milletvekili Sedef Küçük’ün, Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilmiş
taşınmazlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20408)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
327.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye ve yeni nesil ödeme
kaydedici cihazların kullanımına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20409) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
328.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında gerçekleştirilen
kamu ihalelerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20410)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
329.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20411) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
330.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, mesai ücretlerinin kaldırılmasına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20412) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
331.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz etkilerinden
korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının depreme
dayanıklılığına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20413)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
332.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20414) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
333.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20415) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
334.- İstanbul
Milletvekili Gürsel Tekin’in, pos özellikli mobil yazar kasa kullanımına
geçilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20416)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
335.- Ordu
Milletvekili İdris Yıldız’ın, pos özellikli mobil yazar kasa kullanımına
geçilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20417)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
336.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20418) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
337.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, akıllı yazar kasa sistemine geçilmesine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/20419) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.03.2013)
338.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20420) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
339.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yeni eğitim sistemine, okula başlama
yaşına ve ilkokullardaki seçmeli derslere ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20421) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
340.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, bir rektör atamasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20422) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
341.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Almanca öğretmeni atamalarına ve Almanca
öğretmenlerinin sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20423) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
342.- Muğla
Milletvekili Tolga Çandar’ın, Muğla’da gerçekleştirilen bir seminere ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20424) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
343.- Muş
Milletvekili Demir Çelik’in, Erzurum’un Hınıs ilçesindeki bir lisenin
eksikliklerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20425)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
344.- Ankara
Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan’ın, okullarda meydana gelen kazalara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20426) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
345.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, öğretim üyelerinin maaşlarına ve yeni okul inşası
için gereken arazilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20427) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
346.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, okullardaki görevli personele, seçmeli derslere ve
meslek liseleri ile ilgili sorunlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20428) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
347.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesinin
acil servis ünitesiyle ilgili ihaleye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20429) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
348.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Hacettepe Üniversitesinin bir ihalesiyle ilgili
iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20430)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
349.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Gümüşhane’nin bir köyünde TOKİ tarafından
yaptırılan bir okula ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20431)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
350.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Türk akademisyenlerin çalışmalarının
uluslararası bilimsel yayınlarda yer almasına yönelik çalışmalara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20432) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
351.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında öğretmenlere
yönelik şiddete ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20433)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
352.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı iddia edilen
ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20434) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
353.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, 2002-2013 yılları arasında istifa eden öğretim
elemanlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20435)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
354.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, 2002-2013 yılları arasında yaş hadleri dolmadığı
halde emekli olan öğretim elemanlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20436) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
355.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, profesör kadrolarına atanmak için gerekli şartları
sağladığı halde atanmayan doçent unvanlı öğretim üyelerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20437) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
356.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, 2002-2013 yılları arasında öğretim üyeleri
tarafından üniversite yöneticileri hakkında yapılan şikayetlere ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20438) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
357.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, üniversitelerde doçent unvanına sahip olduğu halde
kadroya atanamayan öğretim elemanlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20439) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
358.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, 2002-2013 yılları arasında başka üniversite veya
kurum/kuruluşlara geçiş yapan öğretim elemanlarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20440) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
359.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, doktorasını tamamladığı halde yardımcı doçent
kadrosuna atanamayan öğretim elemanlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20441) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
360.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, üniversitelerde doçent unvanına sahip olduğu halde
kadroya atanamayan öğretim üyelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20442) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
361.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Açık Öğretim Fakültesi öğrencilerinin sorunlarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20443) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
362.- Ankara
Milletvekili Zühal Topcu’nun, Bakanlığa karşı açılan davalara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20444) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
363.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Ordu Üniversitesindeki bazı uygulamalara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20445) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
364.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20446) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
365.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20447) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
366.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20448)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
367.- Edirne
Milletvekili Recep Gürkan’ın, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları
Yöneticileri Atama ve Yer değiştirme Yönetmeliğine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20449) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
368.- Edirne
Milletvekili Recep Gürkan’ın, Muğla’nın Milas ilçesinde düzenlenen bir seminere
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20450) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
369.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/20451) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
370.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, Almanya ile Türkiye arasında imzalandığı iddia
edilen bir milletlerarası antlaşmaya ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20452) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
371.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, İncirlik Üssünde bulunduğu iddia edilen ABD’ye
ait nükleer başlıklı bombalara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20453) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
372.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2005-2013 yılları arasında yurt
dışında görevlendirilen personele ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20454) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
373.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında Kandil’e
düzenlenen hava operasyonlarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20455) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
374.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Türkiye’de bulunan yabancı askeri personel
sayısına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20456)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
375.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Libya’ya verilen TOMA araçlarına ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20457) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
376.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, TSK için üretilen kimyasal, biyolojik,
radyolojik ve nükleer koruyucu kıyafetlere ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20458) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
377.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında askeri konvoylara
yönelik saldırılara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20459)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
378.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20460) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
379.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Akçakale’ye düşen top mermisi ve
Suriyeli muhaliflerin sahip olduğu silah ve mühimmata ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20461) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
380.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya Bursa’dan tayin
edilen personele ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20462) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
381.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20463) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
382.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20464)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
383.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Muş Hasköy Jandarma Komutanlığındaki bir
askerin ölümüne ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20465)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
384.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, şüpheli asker ölümlerine ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20466) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
385.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Damal Piyade Tabur Komutanlığındaki bir askerin
ölümüne ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20467)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
386.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/20468) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.03.2013)
387.- Kocaeli
Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan’ın, Elazığ’ın Maden ilçesindeki Hazar Jandarma
Karakolundaki bir erin ölümüne ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20469) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
388.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20470) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.03.2013)
389.- Antalya
Milletvekili Arif Bulut’un, orman yangınlarıyla mücadele kapsamındaki çalışmalara
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20471)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
390.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20472) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
391.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya Bursa’dan
tayin edilen personele ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20473) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
392.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20474) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
393.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20475)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
394.- İstanbul
Milletvekili Melda Onur’un, Antalya’nın Finike Bölgesinde faaliyet gösteren taş
ocaklarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20476)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
395.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/20477) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
396.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından yayınlanan kamu
spotlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20478) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.03.2013)
397.- Samsun
Milletvekili Ahmet İhsan Kalkavan’ın, sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20479) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
398.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20480) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.03.2013)
399.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, tedavi için çeşitli yerlere giden hasta ve hasta
yakınlarının bazı sorunlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20481) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
400.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesiyle
ilgili çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20482)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
401.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, e-sevk projesine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20483) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
402.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, nadir hastalıklara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20484) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
403.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, sağlık alanında çalışan kadınlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20485) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.03.2013)
404.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20486) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
405.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20487) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
406.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20488) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
407.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20489) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
408.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/20490) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.03.2013)
409.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt içi ve yurt dışı programlarına
ulaşımda uçak kullanılmasına ve Bakanlık tarafından yayımlanan dergilere
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20491) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
410.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışı görevlendirmelere ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20492)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
411.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, kamu hizmetlerinin özel sektör eliyle
yaptırılmasına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/20493) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
412.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, çağrı merkezleri ile ilgili sorunlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20494)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.03.2013)
413.- Ankara
Milletvekili İzzet Çetin’in, Ankara İstanbul Sürat Demiryolu ve Ayaş Tüneli
inşaatına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20495) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
414.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında boğazlarda düşük
görüş nedeniyle yaşanan kazalara ve bununla ilgili önlemlere ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20496) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
415.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, deniz fenerleri ile deniz fenerlerinde görevli
personele ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20497) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
416.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında sivil havacılık
alanında yaşanan kazalara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20498) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
417.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İstanbul’daki banliyölerin hizmete ara vermesi
nedeniyle yaşandığı iddia edilen mağduriyetlere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20499) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.03.2013)
418.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, havalimanlarında yaşanan iş kazalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20500)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
419.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki Tır Karnesi
sayısına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20501) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
420.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki tren kazalarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20502) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
421.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, şehirlerarası otobüslerin karıştığı kazalara
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20503) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
422.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında kara yollarında
yaşanan heyelan vakalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20504) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
423.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kar yağışı ve tipi nedeniyle ulaşıma kapanan
yollara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20505) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
424.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde yer aldığı
iddia edilen ifadelere ve PKK terör örgütü ile yürütülen müzakerelerin Bakanlık
çalışmalarına etkilerine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20506) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
425.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da olası bir depremin olumsuz
etkilerinden korunmak için alınan önlemlere ve Bursa’daki hizmet binalarının
depreme dayanıklılığına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/20507) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
426.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bursa’ya veya
Bursa’dan tayin edilen personele ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20508) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
427.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, yüksek hızlı tren projelerine ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20509) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.03.2013)
428.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron
işçilere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/20510) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
429.- Adana
Milletvekili Osman Faruk Loğoğlu’nun, Denizcilik İş Sözleşmesinin Türkiye
tarafından imzalanmamasına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/20511) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
430.- Tokat
Milletvekili Orhan Düzgün’ün, Tokat Çevre Yolundaki heyelan tehlikesine ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/20512)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.03.2013)
431.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van’a yönelik proje ve yatırımlara
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20513) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
432.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Trabzon’da yapılan üst geçitlere
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/20514) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.03.2013)
433.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, personele yönelik kurslara ilişkin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/20515)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.03.2013)
434.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, yazılı soru önergelerine süresi içinde
cevap verilmemesine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı
soru önergesi (7/20516) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.04.2013)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel ve 20 Milletvekilinin, Porsuk Baraj Gölü’nün su
kalitesinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/582) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2012)
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 22 Milletvekilinin, tarım ve hayvancılıkta
yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/583)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2012)
3.- Iğdır
Milletvekili Sinan Oğan ve 19 Milletvekilinin, yabancıların geçmiş dönemlerde
Türk vatandaşlarına karşı yaptığı mezalimlerin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/584) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2012)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, e-reçete uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16298)
2.- Muş
Milletvekili Demir Çelik’in, e-reçete uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16558)
3.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, Türkiye’deki yerleşim yeri, cami, sağlık
kuruluşu ve okul sayılarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16782)
4.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, dini ve sosyal hizmetler vakfı ile
ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16798)
5.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a yapılması
planlanan yatırımlara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru
önergesi (7/16832)
6.- İstanbul
Milletvekili Şafak Pavey’in, infaz koruma memurlarının sorunlarına ve özlük
haklarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16834)
7.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bazı istatistiklere ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16835)
8.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevinde yaşanan bir
olaya ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16836)
9.- İstanbul
Milletvekili Aydın Ayaydın’ın, hakim ve savcıların özlük haklarının
iyileştirilmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16837)
10.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, Başkale Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla
Ankara’ya uyuşturucu gönderildiği iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16838)
11.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, avukatlara düzenlenen operasyonlara ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16839)
12.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik
Hizmetleri Tasarısına ve kurum personelinin özlük haklarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16840)
13.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, 2013 yılında Isparta’da yapılması
planlanan yatırımlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16841)
14.- Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, emekli aylıklarının haczedilmesine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16842)
15.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, ceza infaz kurumlarında çalışan kaloriferci ve
aşçıların özlük haklarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16843)
16.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın, Zirve Yayınevi davasına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16844)
17.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın, Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevinde yapılan bir arama
ile ilgili iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16845)
18.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın, Roma Statüsü ve Kayıplar Sözleşmesinin
imzalanmamasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16846)
19.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın, Şakran Çocuk Cezaevinde bir hükümlüye verilen
cezaya ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16847)
20.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, çocuk tutukevi ve cezaevlerine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16848)
21.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, soruşturma, kovuşturma ve davalara
yönelik müdahale iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16849)
22.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, infaz ve koruma memurlarına yönelik
rehberlik ve psikolojik destek hizmetlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16850)
23.- Tekirdağ
Milletvekili Bülent Belen’in, cezaevlerinde bulunan mahkumların eşleriyle
görüşmeleri için özel oda yapılıp yapılmadığına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16851)
24.- Denizli
Milletvekili Adnan Keskin’in, 1990 yılından günümüze kadar Danıştay’da açılan
davalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16752)
25.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16853)
26.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüz’ün, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından gerçekleştirilen
personel alımına ve hakimler ile cumhuriyet savcılarının çalışma koşullarına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16854)
27.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, bir hükümlünün gönderdiği mektuba ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16855)
28.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, yeni Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun uygulamasına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16856)
29.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, ülkemizde tutuklu bulunan bir yabancıya ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16857)
30.- İstanbul
Milletvekili Ercan Cengiz’in, gerekçesiz olarak tutuklama kararı isteyen veya
veren hakim ve savcılara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17121)
31.- Kars
Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, hakkında cinsel saldırı suçundan dava açılmış
bir kamu görevlisinin görevine iade edilmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17122)
32.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Çekmeköy ilçesindeki bir eve izinsiz teras
yapıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17709)
33.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kuruma tehlikesi olan sulak alan ve göllere
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17712)
34.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, Van Erciş’te yapılan bazı binalarla ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18094)
35.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, banka müşterilerinin özel bilgilerinin korunmadığı
iddialarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/18233)
36.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, Van’da deprem sonrası TOKİ tarafından yapılan
konutlarla ilgili verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18353)
37.- Edirne
Milletvekili Recep Gürkan’ın, belediye sınırları içinde bulunan askeri
personelin belediye nüfusuna dahil edilmemesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18354)
38.- Erzincan
Milletvekili Muharrem Işık’ın, Kerkük-Yumurtalık boru hattına alternatif boru
hattı oluşturulduğu iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18355)
39.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2007-2013 yılları arasında gözaltına
alınan ve tutuklanan öğrencilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18356)
40.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, kırmızı ve beyaz et sektöründe yaşanan
sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18357)
41.- Edirne
Milletvekili Recep Gürkan’ın, belediye sınırları içindeki Hazine arsalarının
Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredildiği iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18358)
42.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, AFAD tarafından Van’ın Erciş
ilçesindeki bir cami için verilen raporlar arasındaki çelişkiye ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18359)
43.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, zorunlu trafik sigortası primlerine zam
yapılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18360)
44.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım
Ajansı’nın temsilciliklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18361)
45.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, mesai dışında da çalışan kamu
görevlilerine fazla çalışma ücreti ödenmediği iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18363)
46.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesindeki bir
beldedeki sit alanlarına ve yapılması düşünülen bir yola ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18364)
47.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin rapor kullanımı ve izin
sonrası yaşadıkları sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18365)
48.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin çalışma şekli ve
sürelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18366)
49.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin banka promosyonlarını
alamamalarından kaynaklanan mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18367)
50.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, laborant ve veteriner sağlık ön lisans programının
tıbbi laboratuvar programı ile eş değer sayılmasına yönelik çalışmalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18368)
51.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Köylere Hizmet Götürme Birliklerinde çalışan
personele ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18369)
52.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin işten çıkarmalarda
yaşadıkları sıkıntılara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18370)
53.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin ücretlerinden yapılan
kesintiden doğan mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18371)
54.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin çalışma sürelerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18372)
55.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin tüm okullarda gece
ücretli uygulamasından yararlanmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18373)
56.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin üretime katkı payı ve
fazla çalışma ücretlerinden yararlanabilmelerine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18374)
57.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin eksik kalan günlerini
borçlanarak tamamlayabilmelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18375)
58.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2012 yılları arasında yapılan
et ve canlı hayvan ithalatı ve ihracatına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18377)
59.- Erzincan
Milletvekili Muharrem Işık’ın, MİT personeline ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18378)
60.- Ankara
Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan’ın, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerden
lise veya üniversite öğrencisi olanların sayısına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18379)
61.- Mersin
Milletvekili Vahap Seçer’in, silah kaçakçılığına ve el konulan silahlar ile
ilgili soruşturmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18383)
62.- Bursa Milletvekili
Kemal Ekinci’nin, Marmara Denizi’ndeki kirliliğe ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18384)
63.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’daki evlenme ve boşanma istatistiklerine
ve boşanmış çiftlere yönelik desteklere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18387)
64.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’daki konut sayısı, nüfus, eğitim ve toplu
taşıma ile ilgili verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18388)
65.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Suriye’deki ihtiyaç sahiplerine
yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18389)
66.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, kredi kartı borçlarına ve borçlarını ödemek için yasal
olmayan yollara başvuran vatandaşların mağduriyetine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18390)
67.- Samsun
Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, çiftçilerin bankalardan kullandıkları
kredilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/18391)
68.- Hatay
Milletvekili Refik Eryılmaz’ın, bankaların tüketicilerden aldıkları çeşitli
ücret, aidat ve masraflara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı
soru önergesi (7/18392)
69.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Ziraat Bankasının personeli ile ilgili bir
düzenlemeye ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/18393)
70.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl M Tipi Cezaevinden nakledilen mahkumlara
ve cezaevlerinde yaşanan sorunlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18396)
71.- İzmir
Milletvekili Hülya Güven’in, meskenlerdeki avukatlık ve hukuk bürolarına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18397)
72.- İstanbul
Milletvekili Gürsel Tekin’in, İstanbul Anadolu Yakası Adalet Sarayı binasında
proje hatası yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18398)
73.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Bakanlığın Anayasa ve yasalara aykırı olarak
çıkardığı alt hukuk normlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18399)
74.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, tutuklu bulunan lise ve üniversite öğrencilerine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18400)
75.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, kredi kartı borçlarına ve borçlarını ödemek için yasal
olmayan yollara başvuran vatandaşların mağduriyetine ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18401)
76.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Bursa’nın Gemlik ilçesinin adliye binası
ihtiyacına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18402)
77.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Bakanlıkça kiralanan hizmet binalarına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18403)
78.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Van F Tipi Cezaevinde mahkumlara kötü muamelede
bulunulduğu iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18404)
79.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sağlık
sorunlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18405)
80.- Batman Milletvekili
Ayla Akat Ata’nın, Kırklar F Tipi Cezaevinde yatan bir hükümlünün sağlık
sorunlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18406)
81.- İzmir
Milletvekili Aytun Çıray’ın, sosyal yardımlaşma vakıfları aracılığıyla yapılan
tüp bebek tedavi giderleriyle ilgili verilere ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18407)
82.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, çocuk gelinlere, sokakta çalışan çocuklara ve çocuk
hakları ihlallerinin engellenmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18408)
83.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, özürlü ve muhtaç aylıklarına ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18409)
84.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker’in, Gaziantep’teki TOKİ konutlarının site yönetim
hizmetlerini gerçekleştiren şirket ile ilgili sorunlara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18410)
85.- Ankara
Milletvekili İzzet Çetin’in, 173 Sayılı ILO sözleşmesinin onaylanması için bir
çalışma bulunup bulunmadığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18412)
86.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, işyerlerinde yapılan denetimlere ve sonuçlarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18413)
87.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden
çalışanlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18414)
88.- Van
Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’da İŞ-KUR tarafından işe alınan işçilerin işten
çıkarılacağı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18415)
89.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, şirket isimlerinin Türkçe olması zorunluluğuna ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18416)
90.- Samsun
Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, emekli sayısına ve emekli olduktan sonra
çalışmaya devam eden vatandaşlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18417)
91.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’da Türkiye İş Kurumuna yapılan başvurulara
ve işsizlik verilerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18418)
92.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’da yaşayan engelli vatandaşlara ve
istihdamlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18419)
93.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, İlk Millet Meclisinde görev yapmış milletvekillerine
ve bakmakla yükümlü oldukları kişilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18420)
94.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Suriye politikasına ve dış politikada ABD ile
mutabakata ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18423)
95.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, yabancı bir televizyon kanalındaki habere ve
Suriyeli muhalifler tarafından Türkiye’de bomba imal edildiği iddialarına
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18424)
96.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bahreyn ziyaretine ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18425)
97.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüz’ün, Hatay’daki Cilvegözü Sınır Kapısından giriş
çıkışlarla ilgili verilere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18453)
98.- Kars
Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Akyaka Gümrük Müdürlüğünün tekrar faaliyete
geçmemesinin nedenlerine ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18454)
99.- Kars
Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Kars’ın kent merkezinde bir otoparkta alınan
ücretin yüksekliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18455)
100.- Eskişehir
Milletvekili Bedii Süheyl Batum’un, tutuklu bir askerin gözaltı süreci ile
ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18456)
101.- İstanbul
Milletvekili Binnaz Toprak’ın, Diyarbakır’da bir gösteride bir lise
öğrencisinin ölümü ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18457)
102.- Ankara
Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan’ın, Mamak Belediye Başkanlığının yargı
kararına rağmen baz istasyonlarını kaldırmadığı iddialarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18458)
103.- İzmir
Milletvekili Aytun Çıray’ın, emekli belediye başkanlarının maaşlarının
iyileştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18460)
104.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye İl Özel İdaresi
mülkiyetindeki bir taşınmazın kiraya verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18461)
105.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İzmit’te Kültür Tepesi Projesi kapsamında
yıkılan bir köprünün tekrar yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18462)
106.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Diyarbakır’da ölen bir kişi ile ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18463)
107.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki yasa dışı kumar
vakalarına ve engellenmesi için alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18464)
108.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki yankesicilik
vakalarına ve engellenmesi için alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18465)
109.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, siyasi partilere ve üye sayılarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18466)
110.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki otomobil
hırsızlığı vakalarına ve engellenmesi için alınan önlemlere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18467)
111.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki kapkaç vakalarına
ve engellenmesi için alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18468)
112.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki sanal ortamda
işlenen suçlara ve engellenmesi için alınan önlemlere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18469)
113.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki yakıt hırsızlığı
vakalarına ve engellenmesi için alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18470)
114.- Adana
Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, Bakanlığın ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının Ankara Büyükşehir Belediyesinin tükettiği gaz miktarı ile ilgili
soru önergelerine verdikleri cevapların farklı olmasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18471)
115.- Kars
Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Ocak ve Şubat aylarında işlenen kadın
cinayetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18472)
116.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, koruculuk sistemine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18473)
117.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Bursa’da aynı gün kaybolan sekiz vatandaşa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18474)
118.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edilen
Iraklı ve Suriyelilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18475)
119.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı bir köyün
çeşitli sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18476)
120.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı bir köyün
yol, su ve elektrik sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18477)
121.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, 2002-2013 yıllarında haklarında zor kullanma
yetkisini aşmaktan idari soruşturma açılan güvenlik görevlilerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18478)
122.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı bir köyün
yol, su ve elektrik sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18479)
123.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı bir köyün yol
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18480)
124.- Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun, Emniyet Genel Müdürlüğü personeline ve
şark hizmetine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18481)
125.- Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Cilvegözü Sınır Kapısında yaşanan patlamaya ve
Hatay’da ele geçirilen patlayıcı maddeler ile ilgili soruşturmalara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18482)
126.- Tunceli
Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Sinop’ta milletvekillerine yönelik saldırılara
ve son 10 yıldaki linç olaylarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18483)
127.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’da ısınma amacıyla kullanılan kömür ve
doğal gaza ve zehirlenme vakalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18484)
128.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, yabancı bir televizyon kanalındaki habere ve
Suriyeli muhalifler tarafından Türkiye’de bomba imal edildiği iddialarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18485)
129.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’da meydana gelen asayiş vakaları ile
ilgili verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18486)
130.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, kapalı alanlarda sigara içilmesini önlemeye
yönelik denetimlerin yeterliliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18487)
131.- Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun, 18 Şubat 2013 tarihinde Silivri’de
yaşanan olaylarla ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18488)
132.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, 18 Şubat 2013 tarihinde Silivri’de yaşanan olaylarla
ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18489)
133.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 18 ve 19 Şubat 2013 tarihlerinde
Samsun ve Sinop’ta meydana gelen olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18490)
134.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Yemen’de bir cami restorasyonunda bulunan Kuran-ı
Kerim ile ilgili çalışmalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18491)
135.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, yerel ve geçmiş kültürlerin tanıtılması alanındaki
faaliyetlere ve restorasyonlar ile kazı çalışmalarına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18492)
136.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, turizm konaklama tesislerindeki nargile
servislerinin uyuşturucu madde çağrışımı yapmasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18493)
137.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüz’ün, Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evin tadilatının
ödenek yokluğu nedeniyle bitirilemediği iddialarına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18494)
138.- Muğla
Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, bir genel müdürlükte görevli öğretmenlerin
kurumunun değiştirilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18498)
139.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesine atanan bir
doçent ile ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18499)
140.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18500)
141.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’da bir öğretmenin isteği dışında yerinin
değiştirildiği iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18501)
142.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Manyas ilçesinde bir okulda
sahnelenen bir oyunla ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18502)
143.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, yeni eğitim sisteminin neden olduğu bazı
sorunlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18503)
144.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Bakanlığın SODES projesinde görev yapacak
eğitimcilerin seçimi ile ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18504)
145.- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, Osmaniye’nin Kastabala Vadisindeki çevre
kirliliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18505)
146.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı
tarafından gerçekleştirilen anketlere katılıma ve finansal okuryazarlık
alanındaki çalışmalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18506)
147.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü kadrolarına
yapılan atamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18507)
148.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesindeki öğretmenevinin
lokalinin kapatılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18510)
149.- Adana
Milletvekili Ali Demirçalı’nın, astsubayların özlük ve sosyal haklarına ilişkin
Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18511)
150.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Akaryakıt İkmal ve NATO POL
Tesisleri İşletme Başkanlığının personeline ve faaliyetlerine ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18512)
151.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl’de yapılan HES’lerin çevreye verdiği
zararlara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18514)
152.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’da bazı bölgelerdeki madencilik faaliyetlerinin
sedir ormanlarına zarar verdiği iddiasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18515)
153.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı bir köyün
sulama kanalı ihtiyacına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18518)
154.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’nın demiryolu ile iç bölgelere
bağlanmasına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18532)
155.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’daki Batı Çevre Yolu yapım çalışmalarına
ve bu amaçla gerçekleştirilen imar uygulamalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18533)
156.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, Çanakkale’yi İzmir’e bağlayan tarihi hac yoluna
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18534)
157.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Adana-Kozan-Mansurlu kara yoluna
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18535)
158.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında sanal ortamda
işlenen suçlara ve engellenmesi için alınan önlemlere ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18536)
159.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında yol yapım
çalışmaları sırasında kesilen ağaçlara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18537)
160.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, bazı illere yapılan uçak seferlerinin doluluk
oranına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18538)
161.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, 2012 yılında Diyarbakır Havaalanı ile ilgili bazı
verilere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18539)
162.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır-Bingöl yoluna tünel ve viyadük
yapılmasına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18540)
163.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, TCDD personeline ödenen fazla çalışma
ücretinin kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18541)
164.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, internet altyapısına ve internet
servis sağlayıcılarının bazı reklam ve kampanyaları ile ilgili mağduriyetlere
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18542)
165.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, Antalya’nın Manavgat ilçesindeki tersaneciler
ve çekek yeri işletmecilerinin sorunlarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18544)
166.- İzmir
Milletvekili Erdal Aksünger’in, internet bağlantı sertifikası üretme yetkisine
sahip firmalara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18545)
167.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, 2012 Türkiye İlerleme Raporunun çevirisinde
bazı terimlerin yanlış kullanıldığı iddiasına ilişkin Avrupa Birliği Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18547)
168.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, kalkınma ajanslarına mali ve teknik destek
için yapılan başvurulara ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18549)
11 Nisan 2013 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.02
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Özlem YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Bayram ÖZÇELİK
(Burdur)
BAŞKAN – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 91’inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk
söz, Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 93’üncü yıl dönümü
münasebetiyle söz isteyen Şanlıurfa Milletvekili Halil Özcan’a aittir.
Buyurun Sayın
Özcan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Şanlıurfa Milletvekili Halil Özcan’ın, Şanlıurfa’nın
düşman işgalinden kurtuluşunun 93’üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı
konuşması
HALİL ÖZCAN
(Şanlıurfa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şanlıurfa’nın kurtuluşunun
93’üncü yılı sebebiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
11 Nisan 1920’de
gerçekten de şanlı ve şerefli bir şekilde, birlik, beraberlik ve hürriyet
sevdasıyla çıkılan Urfa’nın kurtuluş mücadelesi sonuçlanmış, işgalci Fransız
güçleri ve iş birlikçileri vatan topraklarından kovulmuştur.
1920 yılında
Millî Mücadele’nin cephe cephe, şehir şehir devam ettiği o günlerde,
peygamberler şehri, dünyada bilinen en eski yerleşim ve kültür şehri olan Urfa
ve Urfalılar yediden yetmişe yurt savunması için kenetlenmiş, düşman işgalinin
kırılmasında her türlü fedakârlıkları göze almış, birlik ve beraberliğini
korumuş, canları pahasına eşi görülmemiş bir mücadele vermişlerdir. Nitekim 11
Nisan tarihi, Urfa’nın 1984 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen
kanun teklifiyle “Şanlıurfa” olmasının anlamlı ve gurur dolu tarihidir. Bu
vesileyle Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 93’üncü yılını, şehit ve
gazilerimizi minnetle anarak şerefle ve gururla kutluyor ve anıyorum.
Sayın
milletvekilleri, kurtuluş mücadelesi sırasında Şanlıurfa’da 12’ler diye bilinen
direnişin öncülerinin işgalcilere gönderdiği mesajda, “Evet, biz 12’ler daha
fazlasıyla varız. Şehirli ve köylü, Türk, Kürt ve Arap, yerleşik ve göçebe
bütün Urfa livası halkının hissiyatına tercümanız. Arkamızda bizim gibi yeminli
10 binlerce mücahit vardır. Bizi tevkif edemezsiniz. Farzımuhal hayal ettiğiniz
tevkifi yaparsanız bile bu mücadele hareketini durduramazsınız. Biz 12’lerin
yerini 12 binler, 120 binler alacaktır.” demişlerdir.
Şanlıurfa halkı,
bir bütün olarak işte o kutlu günlerden bu günlere çok şükür bu anlamlı
mücadelenin kıymetini bilerek gelmiştir. 81 vilayete ve 76 milyon insanımıza
örnek teşkil eden bir birliktelik çok şükür Şanlıurfa’da mevcuttur. Maalesef,
uzun yıllardır ülkemizde insanlarımızın arasına ekilmeye çalışılan nifak
tohumları, ayrıştırıcı, kışkırtıcı ve bölücü odakların oyunları Şanlıurfalı
hemşehrilerimin tıpkı 1920’deki ruhunu koruması sayesinde amacına
ulaşamamıştır.
Sayın
milletvekilleri, bölgede uzun yıllardır kan dökülmesine sebep olan,
çocuklarımızın eğitimlerini aksatan, yatırımları engelleyen, sosyal-kültürel
faaliyetleri durdurmak isteyen ve ülkemiz insanlarına eziyetten başka hiçbir
şey getirmeyen terör sorununun çözümüne de inşallah bölgemizde birlik ve
beraberlik ruhuyla tam bir destek verilmektedir. Sayın Başbakanımızın da
söylediği gibi, çözüm sürecine gereken katkıyı veriyoruz ve vermeye devam
edeceğiz. Çünkü biz kardeşiz, çünkü biz komşuyuz, çünkü biz bir çatı altında,
belli değerler altında toplanmış insanlarız. Özellikle, Şanlıurfa’da
düğünlerimizi, taziyelerimizi, bayramlarımızı birlikte icra ediyoruz.
Kültürümüz bir, geleceğe bakışımız ve taleplerimiz birdir. 1920’de nasıl birlik
ve beraberlik içerisinde olduysak, o bilinçle ve arzuyla yaşamaya devam etmek istiyoruz.
Çocuklarımız ölmesin, geleceğimiz yok olmasın, analar ağlamasın istiyoruz ve
bunun olması için çalışıyoruz. Burada bir yanlışlık yok. Burada, bizim
kafamızda ve vicdanımızda ikilik yok. Ne istediğimizi ve ne için istediğimizi
iyi biliyoruz.
Bu vesile ile de
buradan bütün samimiyetimle birlik ve beraberlik içerisinde davranma çağrısında
bulunmak istiyorum. Nasıl kurtuluş mücadelesi esnasında Urfa, Antep, Maraş ve
bütün şehirlerimiz özelinde tek kuvvet olduysak, bugün Türkiye Cumhuriyeti
genelinde aynı birlik ve beraberlik örneğini sergilemeli ve geleceğe daha
güvenle ve umutla bakabilmeyi sağlamalıyız. Bunun için hiç kimse elini taşın
altına koymaktan kaçınmamalı ve herkes çözüm sürecine kendi bilgi, birikim ve
düşünceleri ile destek vermeli diyor, bu vesileyle Şanlıurfa’nın düşman
işgalinden kurtuluşunun 93’üncü yılını gururla kutluyorum. Yüce Meclisimize
saygılarımızı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Gündem
dışı ikinci söz, karşılıksız çek sorunu hakkında söz isteyen Antalya Milletvekili
Yıldıray Sapan’a aittir. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, karşılıksız çek
sorununa ilişkin gündem dışı konuşması
(Hatip kürsüye,
birbirine eklediği kâğıtları çekerek getirdi)
YILDIRAY SAPAN
(Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün Türkiye’de ticaret ve iş dünyasına kâbus gibi
çöken bu gördüğünüz karşılıksız çek sorunu hakkında konuşmak istiyorum.
AKP’nin iktidar
olduğu on yıl içinde, her ne kadar aksi iddia edilse de esnaf, tüccar ve iş
dünyası büyük sıkıntılar çekmektedir. Sadece iktidar yandaşı küçük bir zümre
palazlanmış durumdadır, iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar sayıda kişi de
dolar milyarderleri arasına girmiştir. Ama, milyonlarca esnaf, tacir, iş adamı,
maalesef, AKP’nin başarısız ekonomi politikaları yüzünden zora düştü. Piyasada,
burada da gördüğünüz gibi, bir karşılıksız çek patlaması yaşandı. Verdikleri
karşılıksız çekler yüzünden yüz binlerce insan adliyelik oldu.
BAŞKAN – Bir
saniye Sayın Sapan. Sürenize ekleyeceğim.
İç Tüzük’ün
65’inci maddesi “Genel Kurulda söz kesmek, şahsiyatla uğraşmak ve çalışma
düzenini bozucu hareketlerde bulunmak yasaktır.” diyor. Onun için
toplattırıyorum şeyi.
Lütfen toplayın.
Buyurun, sürenizi
uzatacağım.
YILDIRAY SAPAN
(Devamla) – Sayın Başkan, herkese böyle davranırsanız sevineceğim.
BAŞKAN – Ben
herkese böyle davranıyorum Sayın Sapan.
Buyurun lütfen.
YILDIRAY SAPAN
(Devamla) – Bu vesileyle, adliyelerdeki dava sayısı beş yüz binlere ulaştı ve
yargı kilitlendi. Çek kurbanlarını koyacak cezaevi bulamayan AKP Hükûmeti,
çareyi, Çek Yasası’nı yeniden düzenlemekte buldu. 2012 yılı Şubat ayında, 5941
sayılı Yasa’nın ilgili ceza maddelerini içeren 6273 sayılı Kanun yürürlüğe
girdi. Bu düzenlemeyle, karşılıksız çekten dolayı verilen hapis cezası
kaldırıldı. Çek yüzünden cezaevinde olan veya hapse girecek olan veya kaçak
dolaşan yüz binlerce insan yasanın değişmesinden yararlandı ama aldıkları
çekler karşılıksız çıkan, verdikleri ürün ve malın bedelini alamayanların
durumuna yönelik ne bir değerlendirme yapıldı ne de bir düzenleme.
Karşılıksız çek
yüzünden yüz binlerce esnaf, tüccar, iş adamı ve üretici feryat ediyor. Tarım
sektöründen, tekstil sektöründen, toptancı hallerinden aynı feryatlar
yükseliyor. Karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılması sonrası ortaya çıkan
boşluk yüzünden çekin caydırıcı özelliğinin ve itibarının kalmadığı söyleniyor.
Aradan geçen bir yılın ardından, piyasada karşılıksız çeklerin kesilen çeklere
oranının yüzde 15’lere vardığı biliniyor. Oysa, bu oran, hapis cezasının olduğu
2011 yılında sadece yüzde 3 idi.
Değerli
arkadaşlar, bugün çek artık sağlam bir ödeme aracı olmaktan çıkmıştır. Bu
nedenle piyasada büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Seçim bölgem Antalya’da
ziyaret ettiğim toptancı halindeki durumu görmenizi isterdim; çok sayıda hal
esnafı aldıkları çeklerin karşılıksız çıkması yüzünden iflas etmiş durumda ya
da etmek üzereydiler. Maalesef, bunların arasından intihar edenler bile oldu.
Toptancı
halindeki iflasların tarımda da domino etkisi yarattığı, bu yüzden binlerce
üreticinin olumsuz etkilendiğini gözden kaçırmamak gerekir. Bir çek karşılıksız
çıktığında bunun etkisi maalesef zincirleme oluyor. Alacağını tahsil edemeyen
işletme kendi ödemelerini yapamadığından kapanma noktasına geliyor. Bunu gören
başka işletmeler de artık çeke güvenmediğinden iyi tanımadığı insanlarla
alışverişten kaçınıyor ve işlerini küçültüyor. Böylece bütün ekonomi
etkileniyor.
Ayrıca, kişisel
önlem anlamında da çek verenlerden ek teminatlar istenmesi de ticareti maalesef
kilitliyor. Sektör temsilcileri hapis cezası sonrası oluşan boşluğun çeke
yeniden itibar kazandıracak bir formülle ortadan kaldırılmasının şart olduğunu
söylüyor ama bu konuda Hükûmetimizden nedense ses çıkmıyor.
Ticaret ve iş
dünyası çeklerin sigortalanmasıyla ilgili, bankaların daha fazla sorumluluk
almasını öneriyor ama Hükûmetten yine ses çıkmıyor. Bugün Antalya Toptancı
Hali’ndeki bir komisyoncu ya da tüccar, Ankara veya İstanbul’a bir mal
karşılığında diyelim ki 150 bin liralık çek kesiyor. Banka tarafından bunun
teminatı sadece bin lira. Yani üzerinde hangi rakam yazılırsa yazılsın herhangi
bir çekin teminatı sadece bin lira.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu durum böyle gidemez. Karşılıksız çek yüzünden hapis
cezasının kaldırılmasına karşı değiliz ama çek kavramının içinin
boşaltılmasına, değersiz-leştirilmesine, karşılıksız çek yüzünden binlerce
esnafın, tüccarın, iş dünyasının perişan olmasına, iflas etmesine sessiz
kalamayız. Hükûmet, yapacağı düzenlemelerle bankaların taşın altına elini
koymasını sağlamak zorundadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YILDIRAY SAPAN
(Devamla) – Sayın Başkan, sözümü kesmiştiniz, tamamlamak istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun.
YILDIRAY SAPAN
(Devamla) – Bankaların tüm yükü çeki alana yüklemesi engellenmelidir. Çekin
itibar kaybetmesinin önüne geçilmelidir. Bu yapılmazsa ekonomik sistem daha da
kilitlenecektir. Bunu buradan uyarıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Kanun teklifinizi getirin, bakalım.
YILDIRAY SAPAN
(Antalya) – Var orada, indirin de bakalım beraber.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Gündem dışı
üçüncü söz, Bingöl’ün sorunları hakkında söz isteyen Bingöl Milletvekili İdris
Baluken’e aittir. (BDP sıralarından alkışlar)
3.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, genelde Kürt
halkına, özelde Bingöl halkına yönelik, toplumsal hafızayı yok etmek üzere
sistematik olarak uygulanan politikaların getirmiş olduğu sorunlara ilişkin
gündem dışı konuşması
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bingöl’ün
sorunları üzerine gündem dışı aldığımız söz üzerine Genel Kurula sesleneceğim.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Değerli Başkan,
değerli milletvekilleri; Bingöl’ün sorunlarıyla ilgili bu kürsüden sizlere
defalarca hitap ettik. Bingöl’ün yoksulluğunu, hizmet yoksunluğunu, günlük
yaşamın her alanını ilgilendiren sağlık, eğitim gibi sorunlarının yaşamı nasıl
çekilmez bir hâle getirdiğini defalarca burada dile getirdik. Sorunlar aynı
şekilde devam ediyor ancak ben bugün bu sorunlara girmeyeceğim, genelde Kürt
halkına, özelde Bingöl halkına yönelik, toplumsal hafızamızı yok etmeye yönelik
sistematik olarak uygulanan politikaların getirmiş olduğu sorunlardan
bahsedeceğim.
Değerli
milletvekilleri, bildiğiniz gibi, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar
uygulanan inkâr, ret ve asimilasyon politikalarının en fazla travma yaşattığı,
en fazla acı hadiselere yol açtığı coğrafyalardan biri de Bingöl ilimizdir,
Bingöl ili coğrafyasıdır. Özellikle 1925 yılında bu politikalara karşı Şeyh
Sait öncülüğünde başlayan başkaldırıyla beraber, devletin bu başkaldırıya
zorla, askerî operasyonlarla, imha operasyonlarıyla yönelmesi sonucunda bugüne
kadar tarifsiz, sayısız acılar yaşanmıştır.
Özellikle, 1925
başkaldırısında, başkaldırının öncülüğünü yapan Şeyh Sait Efendi başta olmak
üzere, Gökdere bölgesinden Şeyh Şerif Bey, Modan bölgesinden Fakih Hasan Bey,
Zıkte bölgesinden Hacı Sadık Bey, Çan bölgesinden Şeyh Abdullah, Şeyh İbrahim
Bey, Melekhan bölgesinden Şeyh Abdullah Bey, Musyan ile Yamaç bölgelerinden
Molla Cemil Bey ve Ali Badan Bey,
Karlıova bölgesinden Halid Bey, Az
bölgesinden Süleyman Bey, Çapakçur bölgesinden Ali Arab Abdi Bey ile Yusuf Bey
ve diğer arkadaşları, istiklal mahkemelerinin aldığı hukuk dışı kararlarla
darağaçlarında idama gönderilmiştir. Bu idamlar infaz edildikten sonra, bu,
halkımızın değerlerini temsil eden şahsiyetlerin mezar yerleri devlet
tarafından bilinçli bir şekilde kaybedilmiştir.
1925’ten bugüne
kadar, idamın yaşandığı tarihten bugüne kadar Kürt halkı, Bingöl halkı kendi
dedelerinin, atalarının mezar yerlerini istemektedir. Bizler, bugün, Bingöl
halkının iradesini temsil eden milletvekilleri olarak bu Meclise vermiş
olduğumuz önergelerle, bu yolda bir aşama kaydetmek istiyoruz, bu yönde çaba
gösteriyoruz ancak vermiş olduğumuz önergelerin tamamına bu hafızayı yok edecek
cevaplar geliyor. Başbakanlığa en son gönderdiğimiz, dedelerimizin mezar
yerlerini istediğimiz önergeye İçişleri Bakanlığı aracılığıyla verilen cevapta,
belgelerde böylesi mezar yerlerinin bulgularına rastlanmadığıyla ilgili bir
cevap bize gelmiştir, bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Özellikle, 1925
tarihinde Genç ve Solhan başta olmak üzere Guev köyünde yapılan katliam, Şemsan
köyünde, Seyfan köyünde, Girnas köyünde yapılan bütün katliamların açığa
çıkarılması ve o dönem yaşanan bütün acılarla yüzleşilmesinin yolu, bu
âlimlerimizin, dedelerimizin mezar yerlerinin tespitinden geçiyor. Biz, bunun,
cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar sistematik bir politika olduğunu
Dersim’den de Seyit Rıza’dan da biliyoruz. Tıpkı Şeyh Sait ve arkadaşları gibi,
Seyit Rıza ve arkadaşlarının da mezar yerlerinin nerede olduğunu bilmiyoruz.
Bugün milyonlarca insanın gönül verdiği, düşüncelerinden, risalelerinden
faydalandığı Bediüzzaman Said Nursi’nin mezarının nerede olduğunu bilmiyoruz.
Bu ülke tarihi açısından, bahsettiğim bu olayların tamamı bir utanç kaynağıdır.
Bu utanç kaynağı, bu Meclisin üzerinde, bir an önce kaldırılması gereken önemli
bir görev ve sorumluluk olarak durmaktadır.
Değerli
milletvekilleri, yine o tarihlerde, özellikle Bingöl ve Dersim bölgesinde bu
asimilasyon politikalarının bir sonucu olarak zorla ailelerinden alınan kayıp
kızların batı bölgesindeki ailelere zorla verilmesiyle ilgili, yine bu Meclis
düzeyinde bilgi istemek üzere soru önergesi verdik, hâlâ önergemize bir cevap
almış değiliz. O tarihte kendi ailelerinden koparılan Dersimli ve Bingöllü…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN
(Devamla) - …kızların, ailelerin akıbetlerini ortaya çıkarmak, yine bu Meclisin
önünde önemli bir toplumsal, sosyal ve siyasal görev olarak durmaktadır. Bugüne
kadar yaptığımız çabalardan herhangi bir sonuç almayışımız, bu işin peşini
bırakacağımız anlamına gelmiyor. Başta iktidar partisi olmak üzere bütün
Meclisi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor, hepinize teşekkür ediyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Gündeme
geçiyoruz.
Başkanlığın Genel
Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge vardır, okutuyorum:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve 20
milletvekilinin, Porsuk Baraj Gölü’nün su kalitesinin ve sürdürülebilir
kullanımının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/582)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
İçme ve kullanma
suyu temin edilen Porsuk Baraj Gölü’nün su kalitesinin iyileştirilmesi ve
sürdürülebilir kullanımın sağlanabilmesi için gerekli önlemlerin alınması
amacıyla Anayasa’mızın 98, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104 ve
105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması için gereğini
saygılarımızla arz ederiz.
1) Ruhsar Demirel (Eskişehir)
2) Oktay Vural (İzmir)
3) Kemalettin Yılmaz (Afyonkarahisar)
4) Bülent Belen (Tekirdağ)
5) Cemalettin Şimşek (Samsun)
6) Enver Erdem (Elâzığ)
7) Ali Halaman (Adana)
8) Alim Işık (Kütahya)
9) D. Ali Torlak (İstanbul)
10) S. Nevzat Korkmaz (Isparta)
11) Erkan Akçay (Manisa)
12) Sümer Oral (Manisa)
13) Özcan Yeniçeri (Ankara)
14) Ali Öz (Mersin)
15) Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
16 Emin Çınar (Kastamonu)
17) Mehmet Erdoğan (Muğla)
18) Bahattin Şeker (Bilecik)
19) Münir Kutluata (Sakarya)
20) Mesut Dedeoğlu (Kahramanmaraş)
21) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
Gerekçe:
İnsan yaşamının
en önemli ihtiyaçlarından biri olan su, insan vücudu ihtiyacının yanı sıra
tarım, endüstri ve teknoloji gibi alanlarda da büyük ölçüde kullanılmaktadır.
Dünyada bulunan toplam su miktarının yaklaşık yüzde 3'ü tatlı sudur ve bu
miktar dünya üzerinde dengeli bir şekilde dağılmamıştır. Bu dağılım
dengesizliği paralelinde insan yaşamında değişen birtakım alışkanlık ve yaşam
tarzına bağlı olarak dünya üzerinde su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle su
sorunu yaşanmaya başlanmıştır. Bu sorunun nedenleri arasında dünya nüfusunun
artması, ülkelerin gelişmişlikleri ile doğru orantılı olarak suyun diğer
alanlarda da kullanılmaya başlanması, gelişen teknoloji ve sanayinin su
kaynaklarını kirletmesi ve değişen iklim koşullarının su kaynakları varlığını olumsuz
bir şekilde etkilemesi gösterilebilir.
1980'li yıllardan
sonra çevresel faktörlerin, hızlı kentleşme ve sanayileşmenin kendini
hissettirmesi ile birlikte su kalitesi hızla bozulmaya başlamış, kullanılabilir
su kaynakları giderek azalmıştır. Akarsu havzası boyunca görülen kirlilik
nedeniyle su kalitesinde meydana gelen kötüleşmeler, esasen başta sanayi ve
evsel atıklar olmak üzere tarımsal amaçlı su kullanımları ve arazi kullanım
şekilleri, toprak yapısı, sediment taşınımı ve erozyon gibi faktörlere bağlı
bulunmaktadır.
Dünya üzerinde
yaşanan bu değişim, insanları içme suları konusunda önlem almaya zorlamaktadır
ve dünyada bu paralelde çalışmalar yapılmaktadır. Eskişehir ilinde bulunan
Porsuk Çayı, korumamız gereken en önemli kaynaklarımızdan biridir.
"İçme ve
Kullanma Suyu Olarak Porsuk Barajının Korunması ve Özel Hüküm Belirlenmesi
Çalışması" kapsamında belirlenen özel hükümlerde; rezervuar, rezervuar
tampon şeridi, rezervuar koruma alanı ve havza koruma alanına; rekreasyon
merkezleri, termal ve turistik tesisler, entegre hayvancılık tesisleri, maden
çıkarma ve işletme, mesken, mevcut ve yeni yapılacak karayollarına dinlenme
tesisleri ve akaryakıt istasyonları vesaire yapılması mümkün olabilecektir.
Eskişehir
Büyükşehir Belediyesi verilerine göre; Porsuk Barajı Havzası suyu Eskişehir'in
en büyük içme ve kullanma suyu kaynağı durumundadır. Arıtılmadan doğal ortama
deşarj edilen evsel ve sanayi atık suları, bazı bölgelerde yaygın bir şekilde
görülen hastalıkların ve ölümlerin ana nedenlerinden biri olarak kabul
edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bir araştırmaya göre kirli
sulardan kaynaklanan hastalıklardan dolayı dünyada her yıl 4 milyon insanın
hayatını kaybettiği belirlenmiş bulunmaktadır.
Araştırmanın
genel amacı, su kaynaklarının her türlü kullanma amacıyla korunması,
kirlenmesinin önlenmesi, kirlenmiş olan suların kalitesinin iyileştirilmesi ve
sürdürülebilir kullanımın sağlanabilmesi için ihtiyaç duyulan verilerin elde
edilmesini sağlamaktır. Araştırmanın alt amaçları:
1) Porsuk havzası
üzerinde bulunan mesken ve tesislerin sayısını belirlemek,
2) Havza üzerinde
bulunan mesken, sanayi ve tesislerin arıtma ve deşarj yöntemlerini belirlemek,
3) Porsuk havzası
üzerinde bulunan arıtma tesisleri ve seviyelerini belirlemek,
4) Arıtma tesislerinin
denetimlerinin ne sıklıkta yapıldıkları ve analiz sonuçlarını belirlemek,
5) Porsuk havzası
üzerinde özel hükümlerle imara açılması planlanan alanların getireceği ek
kirliliği belirlemek,
6) Yeni kurulacak
tesislere, endüstri kuruluşlarına yönelik arıtma tesislerinin seviyelerini
belirlemek,
7) Eskişehir
tarafından halen kullanılmakta olan ve gelecekte de kullanılması planlanan
Porsuk Nehri’nde kirliliğe bağlı olarak insan ve çevre sağlığı için oluşması
muhtemel tehlikelerin boyutlarını belirlemek.
2.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 21
milletvekilinin, tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/583)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde tarım
ve hayvancılık konusunda ortaya çıkan sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 104
ve 105’inci maddesi uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ve
talep ederiz.
1) Mesut Dedeoğlu (Kahramanmaraş)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Enver Erdem (Elâzığ)
4) Emin Çınar (Kastamonu)
5) Seyfettin Yılmaz (Adana)
6) Ali Öz (Mersin)
7) Hasan Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye)
8) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
9) Celal Adan (İstanbul)
10) Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
11) Mustafa Kalaycı (Konya)
12) Sümer Oral (Manisa)
13) Münir Kutluata (Sakarya)
14) Ahmet Duran Bulut (Balıkesir)
15) D. Ali Torlak (İstanbul)
16) Cemalettin Şimşek (Samsun)
17) Bahattin Şeker (Bilecik)
18) Alim Işık (Kütahya)
19) Mehmet Erdoğan (Muğla)
20) Koray Aydın (Trabzon)
21) Ruhsar Demirel (Eskişehir)
22) Ali Uzunırmak (Aydın)
Gerekçe:
Tarım ve
hayvancılık alanında ülkemizde ortaya çıkan sorunlar, her geçen yıl artarak
devam etmektedir. Hâlbuki ülkemiz coğrafi ve iklimsel konumu nedeniyle her
türlü ürünü yetiştirmeye müsait olduğu gibi geniş mera ve ovalarıyla
hayvancılık için de çok uygun bir durumdadır.
Bütün bu olumlu
gelişmelere rağmen ülkemizde hem tarım hem de hayvancılık alanında üretim son
yıllarda iyice gerilemiştir. Tarımın ve hayvancılığın önemli girdileri arasında
yer alan gübre, mazot ve yem fiyatları sürekli olarak artmaktadır.
2002 yılında 1
lira 37 kuruş olan mazotun litresi 3 lira 87 kuruşa yükselmiştir.
Çiftçilerimizin kullandıkları mazotun üzerinde ÖTV ve KDV olmak üzere yüzde
60-70 vergi yükü bulunmaktadır. Buna karşılık çiftçilere verilen mazot desteği
mazota çiftçilerimiz tarafından ödenen bedelin yüzde 5'lik bölümünü ancak
karşılayabilmiştir.
Gübre fiyatları
yüzde 55 ile yüzde 90 arasında yükselirken çiftçilerimizin sulamada kullanmış
oldukları elektrik tarifeleri de her yıl katbekat artmıştır. Bu artışlar
karşısında, ürünü para etmeyen çiftçilerimiz alın terinin karşılığını alamadığı
için bankalara, tarım kredi kooperatiflerine ve elektrik idarelerine olan
borçlarını ödeyemez hâle gelmiştir.
Yüksek fiyat
artışları karşısında çiftçilerimizin tarlasına atmış olduğu gübre miktarı da
her geçen yıl azalmıştır. Çiftçi 2005 yılında 5 milyon 198 bin 779 ton gübre
kullanılırken, 2006 yılında 5 milyon 367 bin 45 ton, 2007 yılında 5 milyon 148
bin 59 ton, 2008 yılında 4 milyon 129 bin 256 ton, 2009 yılında 5 milyon 275
bin 619 ton ve 2010 yılında da 4 milyon 968 bin 256 ton gübre kullanılmıştır.
Yüksek girdi
artışları ve düşük ürün fiyatları ekili alan miktarını da daraltmıştır. 2000
yılında 9 milyon 400 bin hektar olan buğday ekili alan miktarı 2010 yılında 8
milyon 103 bin 400 hektara düşmüştür. Ekili alan miktarındaki düşüş üretimi de
etkilemiştir. 2000 yılında 8 milyon ton arpa üretimi gerçekleşirken, 2010
yılında 7 milyon 250 bin ton üretim gerçekleşmiştir.
Kuru fasulye,
mercimek, nohut, ayçiçeği, yer fıstığı, soya, susam, şeker pancarı, patates,
tütün, elma, üzüm, kayısı ve zerdali gibi ürünlerle ilgili ekilen alan ve
üretim oranlarında da dönem dönem büyük miktarda azalma yaşanmıştır.
Tıpkı tarım
alanında olduğu gibi hayvancılık alanında da ülkemizde önemli sorunlar
yaşanmaktadır. Ülkemizde yıllar itibarıyla küçük ve büyükbaş hayvan sayısı
azalmıştır. 2000 yılında 28 milyon 492 bin olan canlı koyun sayısı 2010 yılında
23 milyon 89 bin 691'e düşmüştür.
Kurbanlık
büyükbaş hayvan konusunda ithalata yönelen ülkemiz, ithal et konusunda
kapılarını ardına kadar açmıştır. Yem hayvancılığın önündeki en önemli girdi
hâline gelmiştir. Bugün yem hayvancılık girdilerinin yüzde 70'ini
oluşturmaktadır.
2011 yılında
geçen yıla oranla kepek ve küspe gibi değirmenlik ve yağ sanayisi yan ürünleri
başta olmak üzere yem ham maddeleri yüzde 80 oranında artmıştır. Bu artışla bir
torba yemin fiyatı 38-40 liraya yükselmiştir.
Yüksek yem
fiyatları artışı süt piyasasını da olumsuz etkilemiştir. Süt konusunda
piyasaların arz-talep meselesi kontrol edilememiştir. Bu yanlış hayvancılık
politikaları süt inekçiliğine de zarar vermiştir. Bir dönem süt inekleri
üretici tarafından kesime gönderilmiştir.
Bu nedenle,
ülkemizde tarım ve hayvancılık konusunda ortaya çıkan sorunların araştırılarak
gerekli önlemlerin alınması konusunda Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün
104’üncü ve 105’inci maddesi uyarınca bir Meclis araştırma komisyonu kurulması
yerinde olacaktır.
3.- Iğdır Milletvekili Sinan Oğan ve 19 milletvekilinin,
yabancı güçlerin geçmiş dönemlerde Türk vatandaşlarına yaptıkları katliam ve
mezalimlerin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/584)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Iğdır, Kars,
Ardahan, Ağrı, Van, Gaziantep gibi illerimizde başta Ermeniler ve Fransızlar
olmak üzere yabancı güçlerin vatandaşlarımıza karşı yaptıkları katliam ve
mezalimlerin araştırılması, katliam ve mezalime uğrayan Türklerin uğradıkları
can kaybı ve zararların tespiti, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde
suçluların tarih ve hukuk karşısında cezai sorumluluğa çarptırılması amacıyla
gerekenlerin yapılmasının önünün açılması için Anayasa’mızın 98’inci ve Meclis
İçtüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırma
komisyonu kurulması hususunda gereğini arz ederiz.
1) Sinan Oğan (Iğdır)
2) Oktay Vural (İzmir)
3) Necati Özensoy (Bursa)
4) Ali Öz (Mersin)
5) Hasan Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye)
6) Oktay Öztürk (Erzurum)
7) S. Nevzat Korkmaz (Isparta)
8) Alim Işık (Kütahya)
9) Celal Adan (İstanbul)
10) Ali Uzunırmak (Aydın)
11) Cemalettin Şimşek (Samsun)
12) Reşat Doğru (Tokat)
13) Ruhsar Demirel (Eskişehir)
14) Emin Çınar (Kastamonu)
15) Bahattin Şeker (Bilecik)
16) Mesut Dedeoğlu (Kahramanmaraş)
17) Murat
Başesgioğlu (İstanbul)
18) Mustafa
Kalaycı (Konya)
19) Sümer Oral (Manisa)
20) Bülent Belen (Tekirdağ)
Gerekçe:
Türk milleti,
Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı süresince emsaline az rastlanır bir
mücadele örneği sergileyerek işgalci güçlere karşı canları pahasına mücadele
etmiş ve yurdumuzu düşman işgalinden kurtarmıştır. Bu dönemde yaşanan bazı
olaylar ise Ermenistan ve Ermeni diasporası tarafından sistemli bir şekilde
çarpıtılarak kullanılmış, bir taraftan kahramanlık destanlarıyla dolu şanlı
tarihimiz lekelenmek istenmekteyken, diğer taraftan da Türkiye uluslararası
arenada köşeye sıkıştırılmak istenmektedir. Bunun son örneğini Güneydoğu
Anadolu Bölgemizde katliamlar yapan ve Ermenileri katliamlara teşvik eden
Fransa Senatosunda alınan kararda görmekteyiz.
Iğdır, Kars,
Ardahan, Ağrı, Van, Gaziantep gibi şehirlerimizde Ermeni çeteleri işgalci Rus,
Fransız ve diğer kuvvetlerle birlik içerisinde Türk köyleri yakılmış,
insanlarımız öldürülmüştür. Iğdır, Kars, Ardahan, Ağrı, Van, Gaziantep gibi
illerde insanlarımız kadın, yaşlı, çocuk demeden Türk olduklarından dolayı
toplu hâlde camilere, su kuyularına doldurularak yakılmak ve öldürülmek
suretiyle katliama uğratılmıştır. Bu süreç içerisinde hamile kadınların
karınları deşilmiş, insanların vücutları delik deşik edilmiş, gözleri
oyulmuştur. Bölgede, yakın tarihimizde Türklerin kemiklerinin bulunduğu toplu
mezarlar bulunmuştur. Sözde soykırım iddialarına cevap vermek, Iğdır ve diğer
Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimizde Ermeni mezalimine şehit verdiğimiz yüz
binlerce insanımız için Iğdır'da 1995 yılında "Şehit Türkler
Anıtı"nın açılışı yapılmıştır.
Öte taraftan,
özellikle 1920-1921 yılları arasında Gaziantep ve çevresinde Ermeni çeteleri
ile işbirliği içerisinde çalışan Fransız kuvvetleri Türklere büyük bir zulüm ve
işkence yapmışlardır. Fransa Senatosu'nda sözde Ermeni soykırımının inkârını
cezalandıran yasanın onaylanmasından önceki dönemde ise Fransızların Ruanda'da
ve Cezayir'de yaptıkları soykırımlar dünya kamuoyuna anlatılmak istenmiş; fakat
Cezayir'deki üst düzey resmî yetkililerin yaptığı açıklamalar göz önüne
alındığında bu söylemin beklenen etkiyi yaratmadığı görülmüştür. Türkiye
toprakları içerisinde, Fransız ve Ermenilerin neden olduğu insanlığa karşı
suçlar hakkında uluslararası kamuoyunun bilgilendirmesi göz ardı edilmiştir.
Asılsız söylemlerden hareketle Türk tarihine hakaret anlamına gelen
uluslararası alanda ve parlamentolarda kabul edilen kararlar karşısında
Türkiye'nin, söz konusu dönemin belgelerini ortaya koyması ve Anadolu'da
yapılan katliamların da dünya kamuoyuna sunulması büyük önem taşımaktadır.
Görüldüğü, gibi
Ermeni diasporası ve Ermenistan, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılış sürecinden
bu yana çeşitli devletleri de belirli zamanlarda yanına alarak Türkiye karşıtı
faaliyetlerine devam etmektedir. Bunlar yetmezmiş gibi, millî birliklerini
sözde "soykırım" üzerinden sağlamaya çalışan Ermeni diasporası ve
Ermenistan, hem 23 Ağustos 1990'daki Bağımsızlık Bildirgesi'nde hem de
Ermenistan Anayasası'nın 13'üncü maddesinde Türkiye'nin Doğu Anadolu illerini
"Batı Ermenistan" olarak tarif ederek Türkiye'nin toprak bütünlüğüne
kastetmektedirler. Söz konusu, olayların araştırılması için kurulacak bir
Meclis Araştırma Komisyonu, olayların incelenmesi ve Türk tezlerinin
haklılığının uluslararası alanda ispatlanması açısından yararlı, Ermenistan'ın
Türkiye zararına giriştiği faaliyetlerin durdurulmasına son derece önemli bir
ön ayak olacaktır. Bu komisyon aynı zamanda o dönemde Ermeniler ve Fransızlar
başta olmak üzere yabancı güçlerin vatandaşlarımıza karşı yaptıkları katliam ve
mezalimlerin araştırılması, katliam ve mezalime uğrayan Türklerin uğradıkları
can kaybı ve zararların tespiti, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde
suçluların tarih ve hukuk karşısında cezai sorumluluğa çarptırılmasının önünü
açmış olacaktır. Bu Araştırma Komisyonu'nun Ermenilerin Türkiye'yi uluslararası
alanda güç durumda bırakacak, Türkiye'de tapu davaları açılarak ülkemizin
milyarlarca dolarlık zarara uğratılması ve nihayetinde Türkiye'den toprak
talebinde bulunacak bir süreci hayata geçirmek isteyen Ermenilerin 2015
Stratejisine karşı da önemli bir karşı çalışma olacaktır.
BAŞKAN – Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer
alan, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde değişiklik yapılmasına dair
İçtüzük teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir
Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu
(2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
BAŞKAN –
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer
alan, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet
Komisyonu raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN –
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer
alan, İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (x)
BAŞKAN – Komisyon?
Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Geçen birleşimde
İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen tasarının
birinci bölümünde yer alan 10’uncu maddesi kabul edilmişti.
Şimdi, 11’inci
madde üzerinde dört adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 Sıra Sayılı “İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın çerçeve 11 inci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe Nur Bahçekapılı Mehmet Doğan Kubat Yusuf Başer
İstanbul İstanbul Yozgat
Vedat Demiröz İdris Şahin Hacı Bayram Türkoğlu
Bitlis Çankırı Hatay
İhsan Şener Türkan Dağoğlu A. Emin Önen
Ordu İstanbul Şanlıurfa
Ekrem
Çelebi
Ağrı
“MADDE 11- 5237
sayılı Kanunun 220 nci maddesinin altıncı fıkrasının sonuna “Bu fıkra hükmü
sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.” cümlesi eklenmiş ve sekizinci
fıkrasında yer alan “veya amacının” ibaresi “cebir, şiddet veya tehdit içeren
yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik
edecek şekilde” şeklinde değiştirilmiştir.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 11 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesinin 6 ncı, 7 nci ve 8 inci fıkralarının
madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Halil Aksoy İbrahim Binici Nazmi Gür
Ağrı Şanlıurfa Van
Hasip Kaplan İdris Baluken Murat Bozlak
Şırnak Bingöl Adana
Abdullah
Levent Tüzel
İstanbul
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyette olduğundan
önergeleri birlikte işleme alacağım. Talepleri hâlinde önerge sahiplerine ayrı
ayrı söz vereceğim veya gerekçelerini okutacağım.
Şimdi aynı
mahiyetteki önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 11. Maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını saygıyla arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Mustafa Serdar Soydan Mevlüt Dudu
Uşak Çanakkale Hatay
Muharrem
İnce Aytun
Çıray
Yalova İzmir
Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Faruk Bal Oktay Vural Mehmet Erdoğan
Konya İzmir Muğla
Oktay Öztürk Mustafa Kalaycı Mehmet Şandır
Erzurum Konya Mersin
Alim
Işık Mehmet
Günal
Kütahya Antalya
BAŞKAN – Komisyon
aynı mahiyetteki önergelere katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) - Katılınmamaktadır Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Muharrem İnce, Yalova Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, bir
an için 12 Eylül 2010’un öncesine gidelim, propaganda dönemine. Sayın Başbakan
meydanlarda referandumda yargıyla ilgili sorunlarımızı nasıl çözeceğini
anlatıyor: “Üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçeceğiz. Yargı etkin ve
hızlı olacak, tarafsız ve bağımsız olacak.” diye meydanlarda bunları anlattı. Geldiğimiz
noktaya bakın, dördüncü yargı paketiyle karşı karşıyayız. Artık beş olur, altı
olur, yedi olur, kaç olacağını bilmiyoruz. Neden böyle? Çünkü, sizin, yargının
sorunlarını çözmek, yargıyı etkin hâle getirmek, yargıyı tarafsız yapmak,
bağımsız yapmak gibi bir derdiniz yok.
Bakın, çok ilginç
bir şey söyleyeceğim size şimdi. 22 Şubat 2013 Cuma günü saat 19.56, Anadolu
Ajansı şu haberi geçiyor: “Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç dördüncü yargı
paketi konusunun kesinleştiğini söyledi. ‘Bakanlar imzalarını attı.’” dedi yani
saat 19.56’da, 22 Şubatta, Başbakan Yardımcısı diyor ki: “Artık her şey hazır,
bakanlar imzalarını attı, paket hazırlandı, Başbakanlıktan çıktı Meclise
gelecek.” Kaç gün sonra geliyor? On gün sonra. Tarihinde böyle bir şey yoktur
pek Meclisin yani Başbakanlıktan Meclise gelmesi on gün sürüyor. Şimdi size bir
sorum olacak. Bu on gün içinde bu yargı paketine kim icazet verdi? Bakanlar
imzaladıktan sonra -ne demek istediğimi çok açık anlıyorsunuz- on gün boyunca
bunu kim inceledi, kime gönderdiniz bunu? Acaba mektuplaşmaların içerisinde bu
da var mıydı? Bunu merak ediyorum. Neden on gün bekledi bu?
Değerli
arkadaşlarım, yargının hâli içler acısı. Uzun tutukluluk sürelerinden Başbakan
şikâyetçi, Başbakan Yardımcısı şikayetçi, Adalet Bakanı şikâyetçi. Siz o
koltuklarda niye oturuyorsunuz yani hâlâ iktidar olamadınız mı, hâlâ mağdur
musunuz? On bir yıldır ülkenin el atmadığınız hiçbir konusu kalmadı,
köşebaşlarına yerleşmediğiniz bir yer kalmadı. Müsteşar, genel müdür, komutan,
kaymakam, vali, odacı, çaycı artık hepsi sizden. Yani hâlâ iktidar olamadınız
mı siz, hâlâ niye şikâyet ediyorsunuz?
Bakın, Haberal
kanununu getirdiniz. Hâkime değil, devlete dava açılacak. Adalet Bakanı
geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapıyor. Bakın diyor ki -kamu görevlilerine
garanti veriyor Adalet Bakanı- PKK’lılara müdahale etmeyen güvenlik güçlerine
diyor ki: “Merak etmeyin.” Yani dava açılmayacağına dair garanti veriyor. Sayın
Bakan, siz bu yetkiyi nereden alıyorsunuz? Hani yargı bağımsızdı? Hani yargı
tarafsızdı? Hani yargı AKP’nin arka bahçesi değildi? Siz böyle bir garantiyi
nereden alıyorsunuz, kime veriyorsunuz bunu? Yani birilerine “Görmezden gel.”
diyeceksiniz, Cumhuriyet Halk Partili muhalif oldu mu “Bunları tutuklayın.”
diyeceksiniz.
Sayın Bakan, size
bir sorum olacak benim, çok net: Yani özel yetkili mahkemeler madem adalet
dağıtıyor, orada her şey hakkaniyete, adalete, vicdana uygunsa siz MİT
Müsteşarını neden göndermediniz? MİT Müsteşarını niye yargılamadı onlar? Bu
ülkenin milletvekillerini, profesörlerini, bu ülkenin generallerini, bu ülkenin
bilim insanlarını, gazetecilerini yargılıyorsa bu özel yetkili mahkemeler MİT
Müsteşarını niye yargılamadı? Yani MİT Müsteşarına kıyamadınız, özel yetkili
mahkemelere onu gönderemediniz de diğer insanları niye gönderiyorsunuz?
Sayın Bakan,
acaba “Hükûmet eşeği aday gösterse eşeğe oy veririm.” diyen hâkimlere siz çok
mu güveniyorsunuz? Sizin sözünüzü çok mu dinliyorlar? Yani “Yargıya talimat
verdik.” derken bütün bunları bilerek mi söylüyordunuz? Ben dün size bir soru
sordum, dediniz ki: “Yazılı olarak cevap vereceğim.” Herhâlde dün akşam
araştırmışsınızdır, bürokratlarınıza sormuşsunuzdur. Sayın Başbakan bir
yargıca, 89 seçimlerinde seçimi kaybedince…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHARREM İNCE (Devamla)
- … “Seni süründüreceğim, seni yakacağım.” tehdidinde bulundu mu? Bu tehditte
bulunduysa Başbakan buradan bir ceza aldı mı, tutuklandı mı? Bunları yazılı
soru önergesi olarak da bugün size göndereceğim ama dünden bu yana
öğrenmişseniz “Böyle bir şey var.” diye, Genel Kurula bunu arz ederseniz çok
mutlu olurum diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Aynı mahiyetteki
önergeler üzerinde söz isteyen Mehmet Şandır, Mersin Milletvekili. (MHP
sıralarından alkışlar)
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz de önergemizde, getirilen
kanun tasarısının bu maddesinin tasarı metninden çıkartılmasını talep ediyoruz.
Talebimizin gerekçesi, gerçekten, bu konudaki birtakım istifhamların, endişelerin,
soruların yeterince cevaplandırılmamış olmasıdır.
Bugün, bizim
için, ülkemizin ve milletimizin geleceği açısından çok ciddi tehdit ve
tehlikeler taşıyacak olan bir müzakere sürecinden geçiliyor. Türkiye’nin millî
birliğini parçalamak, kendince burada bir devlet, bir özerklik kurmak
iddiasıyla otuz yıldan bu yana insanımızı katleden bir bölücü terör örgütüyle
müzakere yapılan bir süreçte, hukukta, bölücü terörün elini güçlendirecek
birtakım düzenlemeler yapıldığı endişesindeyiz. Bu konuda çok da ciddi ithamlar
ve iddialar var. Bunlara yeterince tatmin edici cevap maalesef tarafınızdan,
Hükûmetiniz tarafından verilememektedir.
Biz bu kanundaki
bazı doğru düzenlemeleri de desteklediğimizi başta ifade ettik. Ancak, bu
kanunun 7, 8, 10, 11 ve 13’üncü maddeleri açıkça bölücü terörün elini
güçlendirmektedir. Bölücülük propagandasını suç olmaktan çıkartmaktadır. Suçun
tanımını değiştirerek terörü cesaretlendir-mektedir. Hâkimleri çok zor durumda
bırakacak ve uygulamada çaresiz duruma düşürerek bölücü terörü, bu konuda
tutuklanmış, takipte olan insanları sokaklara terk edecektir.
Yeni düzenlemeyle
üç maddenin suç unsurları değiştirilmiş, maddeler âdeta uygulanamaz hâle
getirilmiştir. Biz kanun tasarısıyla ilgili muhalefet şerhimizde ifade
ettiğimiz hususları tekrar okuyorum size: “Bu düzenlemeler yasalaştığında,
mesela PKK terör örgütünün bildirilerini basmak ve yayınlamak kural olarak
serbest olacak, ancak, cebir, şiddet ve tehdit içeriyorsa suç sayılacaktır.
Keza bölücü örgütün propagandasını yapmak kural olarak serbest olacak. Ancak
şiddet içeriyorsa suç konusu yapılabilecektir. Özetle; terör örgütlerinin
propagandaları hukuki himaye görecek, örgütler de, sivil toplum örgütleri gibi
meşruiyet zemini bulacaklardır.
Tasarı
gerekçesinde bu değişiklikler ‘ifade özgürlüğü’ bağlamında
değerlendirilmektedir.
İfade ve düşünce
özgürlüğü, demokratik bir toplumun olmazsa olmaz kuralıdır. Diğer hak ve
özgürlüklerin kullanılmasının da temelidir. Birey ve toplumun gelişmesi için
elzemdir. Bu noktadan hareketle gelmiş geçmiş tüm cumhuriyet hükümetleri ifade
özgürlüğünü iyileştirme ve önündeki engelleri kaldırma konusunda samimi gayret
içerisinde olmuştur.”
Sizin de ifade
ettiğiniz bu yöndeki gayretlerinize biz de anlayışla yaklaşırız ama
belirlediğiniz zaman gerçekten birçok soruyu da içerisinde barındırıyor. On bir
yıldır hükûmettesiniz, ifade özgürlüğü gibi çok temel bir konudaki düzenlemeyi
bugün yapıyorsunuz. Kaldı ki bundan bir yıl önce, 2012’nin 7’nci ayında bu
konuyla ilgili bir düzenleme yapmıştınız zaten ama anlaşılıyor ki bugün o
düzenleme bir yerleri tatmin etmedi, şimdi yeni bir düzenleme getiriyorsunuz.
Soruları ve istifhamları artıran bir davranış içerisindesiniz.
Sayın Bakan,
sayın milletvekilleri; bölücü terörün bizatihi amacı propagandadır. Bunu
silahla da yapmaktadır, bunu yayın üzerinden de yapmaktadır, bunu başka
araçları da kullanarak yapmaktadır. Seçtiği silah, tehdit, şiddet ve diğer
yöntemlerle, muhatap aldığı devlete görüşlerini zorla kabul ettirmek ve
kendisini muhatap saydırmaktır. Propagandanın asli görevi budur. Bu nedenlerle
uluslararası hukuk kuralları, hem demokratik rejimin kendini koruması hem de
ülke bütünlüğü, toprak bütünlüğü, kamu düzeni gibi konularda ifade özgürlüğüne
sınırlama getirilebileceğini amirdir.
Dolayısıyla, siz,
bölücü terörün propaganda gücünü güçlendirecek, onun önünü açacak bu türlü
düzenlemeleri yaparak şu içinden geçtiğimiz müzakere sürecinde gerçekten
millete anlatamadığınız bir pazarlık içerisinde olduğunuz konusunda
endişelerimizi artırıyorsunuz ve dolayısıyla bu maddeler bu kanunu
sakatlamaktadır.
İfade
özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıralım, eyvallah, biz de destekleyelim ama
eğer bölücü terörün propagandasını ifade özgürlüğü olarak alırsanız bu ülkenin
parçalanması, bölünmesi noktasındaki birtakım unsurların amacına katkı vermiş
olursunuz.
Bu sebeple
önergemizin kabulünü ve bu maddenin kanun metninden çıkartılmasını
takdirlerinize sunar, saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyorum.
Aynı mahiyetteki
önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 11 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun 220 nci maddesinin 6 ncı, 7 nci ve 8 inci fıkralarının
madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Hasip
Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılınmamaktadır Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Hasip Kaplan, Şırnak Milletvekili. (BDP sıralarından
alkışlar)
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; dün iktidar partisi bir önerge verdi, 11’inci maddede bir
düzenleme yaptı; bugün de bir önerge daha verip 11’inci maddede yaptığı
düzenlemeyi geri alıyor. 6’ncı maddeyi “Uygulanmaz” diye dün önerge veren
sizdiniz, kabul edildi.
Şimdi, bunu
getiriyorsunuz -bugün, birazdan okunacak önergenizde- diyorsunuz ki “silahlı
örgütler.” Arkadaşlar, silahlı örgütler TCK 226’da tarif edilmiyor, 314’üncü
maddede tarif ediliyor. O zaman 314’te
tarif ediliyorsa dün 226’yla ilgili verdiğiniz önergeyi niye bugün
kaldırıyorsunuz? Buradan -bağışlayın-
düşünce özgürlüğü çıkmaz, KCK’nin hiçbir tutuklusu da bundan yararlanmaz. Ben
diğer örgütlerle ilgili de benzer bir teşmil etmek istemiyorum kim yararlanır,
kim yararlanmaz konusunda ama bunun bir tek yolu var, bizim önergemizdeki gibi
6’ncı, 7’nci maddeleri kaldıracaksın, 8’inci madde zaten -bana yargıda bir tane
karar örneği gösterebilir misiniz uygulandığına dair- uygulanmıyor, 6’ncı,
7’nci maddeler uygulanıyor. O zaman burada bir şaşkınlık var. Şimdi, bu
şaşkınlığı Hükûmet niye yaşar, anlamıyoruz.
Bakın Diyarbakır
Barosunun raporunda diyor ki: “Eğer “meşru gösterme”, “övme” gibi kavramları
koyarsanız özel yetkili mahkemelerin hâkimleri, bu kafayla, bu zihniyetle
herkesin aleyhinde bunu kullanırlar.” Cebir, şiddet yetmiyor mu? Yetiyor. O
zaman niye bunları koyuyorsunuz? Eğer bunları koyarsanız, bir gün, Başbakanın
şiir okuduğu için Diyarbakır DGM’de mahkûm olduğu kararın aynısını bugünkü özel
yetkili mahkemelerin hâkimleri sürdürür.
Arkadaşlar, bir yerden
yaparken bir yerden bozmanın bir anlamı yok. Bu, yanlış, birazdan okunacak
önergenizi çekiniz, yanlış yapıyorsunuz, o önergeyi çekin. Yok, silahlı örgüt…
Silahlı örgütün tanımı 220’de değil ki arkadaşlar, 314’üncü maddededir. Bunu hukuk
nosyonu olan herkes bilir, bunun için hukukçu olmaya da gerek yok.
Bakın, bir şey
daha söyleyeyim. Bizim getirdiğimiz öneri en doğrusudur. Şimdi, burada eğer
düşünce özgürlüğünü getirmek istiyorsanız bazı maddeleri kaldıracaksınız. Bunu
bütün insan hakları kuruluşları söylüyor.
Evet, 215, 125,
301, 220’nin 6 ve 7’nci maddeleri, yine 6’nın ikinci fıkrası Terörle Mücadele
Kanunu, buna benzer bütün maddeleri kaldıracaksınız. Birisi için kaldırıp onun
için bırakırsanız burada “Düşünce özgürlüğünü AİHM kriterine göre getiriyorum.”
diyemezsiniz.
Şimdi, bir de bu
önergelere baktığım zaman inanın şaşıyorum. Şimdi, iktidarlar baskıcı olur,
iktidarlar güvenlikçi olur, ben bunu anlarım. İktidarların karşısında da
muhalefet, özgürlüğü savunur, düşünce özgürlüğünü savunur.
Şimdi, ben buraya
bakıyorum, bu maddelere baktığımız zaman, iki muhalefet partisinin önergelerine
baktığım zaman iktidardan daha baskıcı bir rejim, düşünce özgürlüğünü daha da
ağırlaştıran bir talepte bulunuyorlar. Muhalefetin böylesi dünyada görülmemiş,
bir tek örneği Türkiye’de var, bir tek örneği. İktidarlar baskı uygularken
muhalefetin özgürlük istemesi karşısında, muhalefetin, daha baskıcı yasalar
çıkarın, daha çok ceza verin… O zaman gidin, bir teklif verin, deyin “Arasında
Kürt olarak doğana, Boşnak olarak doğana, Arnavut olarak doğana peşinen on beş
sene ceza verilir.” Verin böyle bir yasa siz de rahat edin, biz de rahat
edelim, anlayalım ondan sonra. İktidarların karşısında özgürlük mücadelesini
vermeyen muhalefetin, demokrasi mücadelesi vermeyen muhalefetin hiçbir geleceği
olamaz, böyle yanlışların içinde durulmaz arkadaşlar. Bu çözüm sürecinde her
şeye muhalif olacağım diye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını
konuşamıyorsanız burada yanlış içindesiniz. Burada Rıza Türmen var, Avrupa
Mahkemesinin yargıcıydı, ben de avukatıydım. O yargıç gelsin, burada size
düşünce özgürlüğünü anlatsın. Allah aşkına yapmayın bu yanlışları.
Şimdi buradan
Hükûmete söylüyorum: Bu kadar korkak, bu kadar ürkek davranarak nasıl bu fikir
suçları serbest kalacak? Vallahi size de şaşıyoruz, size de Allah kolaylık
versin. Böyle giderse çok şey olacağını da sanmıyorum. (BDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, yani bu konuda bir açıklama yapmak istiyorum.
Muhalefete yönelik bir şeyleri var. Bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN - Sayın
Vekilim, açıklama gibi bir usulümüz yok.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) - Hayır ama özgürlükçü olunmadığı şeklinde bize yönelik özellikle
sözleri var. Bu konuda bir açıklama yapmak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisine
yönelik…
BAŞKAN -
Cumhuriyet Halk Partisine karşı sataşma niteliğinde nedir o sözler?
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Yani, özgürlükçü olunmadığı, demokratik bir tavrımızın
olmadığını, daha ağır cezalar verilmesi gerektiğini söylediğimizi söyledi
efendim.
BAŞKAN – Buyurun,
iki dakika söz veriyorum sataşma nedeniyle.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın görüşülen kanun tasarısının 11’inci maddesiyle
ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; biraz önce çıkan hatip
Hasip Kaplan dedi ki: “Muhalefet hiç özgürlükçü bir tavır içerisinde değil,
demokratik bir tavır içerisinde değil.” Daha ağır cezaların verilmesi
gerektiğini söylüyor. Bu maddede arkadaşlar, getirilen cebir, şiddet unsuru
olmadığı takdirde bu örgütlenmenin suç olmayacağına dair bir önerge vermişti AKP,
önceki önergesine göre biz şeyimizi vermiştik zaten.
Şimdi, sevgili
arkadaşlar, 220’nci madde ne diyor? “Suç işlemek için örgüt kuranların cebir,
şiddet ve tehdit içermeyen propagandaları serbest kalacaktır.” diye böylesi bir
önerge yani daha doğrusu böyle bir tasarı getirilmiş. Oysaki, suç işlemek için
bir örgüt kuruluyorsa eğer… Orada, burada çok açık söyledim ben. Diyelim ki
uyuşturucu madde ticareti yapacak, diyelim ki herhangi bir şekilde bir mazot
kaçakçılığı yapacak bununla ilgili o zaman, yani cebir, şiddet içermiyorsa bu
suç olmayacak mı arkadaşlar? Yani böyle bir propagandayı yapabilecek mi? Bunun
uygulanabilirliği yok. O nedenle de böyle bir maddede bu şekilde düzenleme
yapılmasının anlamı yoktur, uygulanabilirliği yoktur, hukuken de uygulanabilirliği
yoktur dedik.
Sevgili
arkadaşlar, biz şunu söylüyoruz: Biz, ülkede her halükârda özgürlüklerin ve
demokrasinin en sonuna kadar uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Düşünce
özgürlüğünün olmaması gerektiğini söylüyoruz.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – İşte, doğru söylüyorsunuz.
EROL DORA
(Mardin) - Aynen öyle söylüyorsunuz.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) - İfade özgürlüğünü sonuna kadar savunuyoruz ama şiddeti
kendisine yöntem edinmiş PKK gibi örgütlerin ya da başkaca terör örgütlerinin
herhangi bir şekilde meşrulaştırılmasına “hayır” diyoruz. Biz, bu ülkede
demokrasiyi sonuna kadar savunan bir partiyiz. Bizim demokrasi taleplerimiz,
verdiğimiz yasa tekliflerimiz çok açık seçiktir arkadaşlar. Ama şiddetin
meşrulaştırılmasına, şiddete başvuranların meşrulaştırılmasına “hayır” diyoruz.
Bunun dışında her türlü düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü bizim zaten
programımızda vardır, yasa tekliflerimizde vardır. Böyle bir iddiayı da kabul
etmiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) - Tutanakları bir inceleyin.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Yılmaz.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Ben somut muhalefet şerhi üzerinden bir açıklama yaptım.
BAŞKAN – Hayır,
açıklama…
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Yanlış aksettirildi.
BAŞKAN – Yani
sizin söylediğinizden farklı şey mi söyledi?
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Evet, tabii.
BAŞKAN – Ne
diyerek farklı şey söyledi?
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Ben eleştirirken muhalefeti özgürlüklerden yana olmadığını
söylememiştim.
EROL DORA
(Mardin) - Hasip Bey’i teyit etti aslında Sayın konuşmacı.
BAŞKAN – Sayın
Kaplan kendisini ifade ediyor beyefendi.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Ben, buna kısaca bir açıklama getirmek istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun.
Açıklama getirmek
gibi bir usulümüz yok Sayın Kaplan.
Sataşma nedeniyle
iki dakika veriyorum.
2.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Uşak Milletvekili
Dilek Akagün Yılmaz’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Bakın sosyal demokratlar, iyi bakın, sizin muhalefet şerhinizi
okuyacağım: “Açılım süreci adı altında verilen süreçte terör örgütünün
meşrulaştırılması ve siyasallaştırılması sonucu, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesinin ikinci fıkrası…” Biz sonuna kadar diyoruz
“Şiddet ve şiddete çağrıyı koyalım.” Başından beri bunu söyledik, siz
diyorsunuz: “Her şeye koyalım.” Bu şaşkınlıktır. Muhalefet özgürlük ister,
bakın, muhalefet… Bu, muhalefet şerhinizde çıktıktan sonra gelip bu kürsüde
bize özgürlük dersi veremezsiniz. Biz bu ülkede eşit yurttaşlığı, bütün herkes,
her siyaset için demokratik siyasetin önünün açılmasını istiyoruz; herkes
gelsin, özgürce fikirlerini söylesin istiyoruz ama siz takoz koyuyorsunuz.
Bakın, bir çözüm süreci, bir silahsızlanma süreci yaşıyoruz. Biz istiyoruz ki
toplum barış görsün, bu barış içinde, demokrasi içinde fikirler anlatılsın. Biz
ne diyoruz? Nazım Hikmet gibi şunu diyoruz: “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine.” diyoruz ama, affedersiniz, bu süreçte,
partinizin içindeki herkesi asla kastetmiyorum, tenzih ediyorum ama çok azınlık
bir ses var ki… Bir halk tabiri var, çok bağışlayın ama söyleyeceğim: Kargaya
demişler ki “Bokun faydalı.” Gitmiş, denizin ortasına yapmış.
Arkadaşlar, bu
memleket hepimizin, yapmayın, eylemeyin. Burada iktidara karşı siz daha fazla
şiddet ve ceza içeren fikir hürriyetiyle ilgili önermelerde bulunduğunuz zaman
kendinizi inkâr edersiniz, gerçek budur. Sosyalist Enternasyonale gidin,
belgelerine bakın, Allah aşkına, yanlış yoldasınız, şaşı yoldasınız, otobanda
ters yola girmişsiniz ya, yapmayın; size çağrıda bulunuyoruz, uyarıyoruz.
TURGUT DİBEK
(Kırklareli) – Terörle Mücadele Kanunu kalksın.” diyen kim Hasip Ağabey?
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Ne diyorsun? Sizin muhalefet şerhinizde senin de imzan var Turgut
Dibek, bak, şunu ben mi yazdım? Bunu madalya olarak sunacağım.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Yılmaz.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – “Kargaya bir şey demişler, o da bir yere yapmış.” gibi, böyle,
yani, hiç yakışıksız sözler söylüyor. Buranın yani…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Yılmaz.
İki dakika söz
veriyorum sataşma nedeniyle.
Lütfen yeni bir
sataşmaya mahal vermeyelim ve sayın milletvekilleri, lütfen temiz bir dil
kullanalım.
3.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında
Cumhuriyet Halk Partisine sataşması nedeniyle konuşması
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Hasip Kaplan’ın tüm
iddialarını ve söylediği, biraz önce söylediği sözlerin hepsini kendisine iade
ediyorum, böyle bir şeyi asla kabul etmiyorum.
Biz şunu
söyledik: Elbette sonuna kadar özgürlük istiyoruz, elbette sonuna kadar
demokrasi istiyoruz. “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 10 çok açıktır.”
dedik. Yani “İfade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü sonuna kadar savunulmalıdır ama
bir ülkenin kendi ülkesini korumak amacıyla da, cumhuriyetin ilkelerini korumak
için, toprak bütünlüğünü korumak için, demokratik düzenini korumak için de
elbette kendisini savunma hakkı vardır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bunu
söylemektedir.” dedik. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konuda kararları da
var; deniliyor ki bakın… Dün de söyledim ben, Özer Özbek Hoca şunu söylüyor:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, yani ülkeyi, eğer Türkiye’yi mahkûm ediyorsa
yargıçların ve savcıların yanlış uygulamasından dolayı mahkûm ediyor. Bunlar,
bir kere kesinlikle bu kurallar olacaktır ama bu kuralları terör örgütü
mensubuysa farklı, haberleşme özgürlüğü ya da basın özgürlüğüyse bunu farklı
uygulamayacaksınız.” diyor.
Şimdi sevgili
arkadaşlar, bir “Barış süreci” deniliyor… Sonuna kadar biz barışın yanındayız,
barıştan yanayız.
YAHYA AKMAN
(Şanlıurfa) – Allah Allah!
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – Bizim önderimiz Mustafa Kemal Atatürk “Yurtta sulh, cihanda
sulh.” demiştir. Biz böyle bir gelenekten geliyoruz ama “barış” diye diye bize
savaş çığlıkları attırılıyor onu görüyoruz. “Barış” diye diye insanlar Orta
Doğu’da savaşa sürükleniyorlar. Silah bırakmak değil, “Silahlarımızla birlikte
çekileceğiz ve bu silahı her zaman için sizin üzerinize tutacağız.” deniliyor.
Bunun nesi barış Allah aşkına? Yani bizim insanlarımızı, Kürt’ünü Türk’ünü Orta
Doğu’daki bir savaşa sürüklemenin nesi barış arkadaşlar? Böyle bir barış süreci
olabilir mi?
YAHYA AKMAN
(Şanlıurfa) – Sen anlamamışsın bir şey!
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – İnsanların bu şekilde gözleri kapatılıyor. Akil adamlar
sayesinde de bu gözleri kapatılma işi devam ettirilmeye çalışılıyor arkadaşlar.
İSMAİL KAŞDEMİR
(Çanakkale) – Peki ne yapalım? Çözüm ne?
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – Yani biz her zaman barıştan da yanayız, her zaman
demokrasiden yanayız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL AYDIN
(Bursa) – Sizin gözleriniz sürekli kapalı, sürekli!
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – Ancak “barış” diye diye de şiddetin meşrulaştırılmasına da
“hayır” diyoruz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Evet,
teşekkür ediyorum.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 Sıra Sayılı "İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın çerçeve 11 inci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Doğan Kubat
(İstanbul) ve arkadaşları
“MADDE 11- 5237
sayılı Kanunun 220 nci maddesinin altıncı fıkrasının sonuna “Bu fıkra hükmü
sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.” cümlesi eklenmiş ve sekizinci
fıkrasında yer alan “veya amacının” ibaresi “cebir, şiddet veya tehdit içeren
yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik
edecek şekilde” şeklinde değiştirilmiştir.
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yüksek Genel Kurulun takdirlerine tevdi
ediyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Mehmet Akyürek, Şanlıurfa Milletvekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MEHMET AKYÜREK
(Şanlıurfa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu değişiklik önergesi
verme gerekçemiz… 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220’nci maddesinin (6)’ncı
fıkrasında “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca
örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı
verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Söz
konusu hükmün terör örgütleri dâhil olmak üzere tüm silahlı örgütler hakkında
uygulanması amacıyla bu önerge verilmiştir. Buna göre (6)’ncı fıkra hükmü
silahlı olmayan örgütler hakkında uygulanmayacaktır.
Sayın
milletvekilleri, önergemiz gerekçesini kısaca size izah ettikten sonra sizlerle
bu özel günde mahsus duygularımla paylaşmak istiyorum. Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; bugün 11 Nisan 2013, Şanlıurfa’mızın kurtuluşunun
93’üncü yıl dönümü. Şanlıurfa halkı doksan üç yıl önce eşsiz kahramanlık örneği
sergileyerek Fransız kuvvetlerinin Urfa’yı terk etmesini sağlamıştır.
Şanlıurfa’da kurtuluş mücadelesinin kazanılması ülkemizin her yerine örnek
olmuş ve daha sonra kurtuluşumuzun baş mimarı olan ilimize şanlı unvanı
verilmiştir. Bu toprakların insanı olmaktan bir kez daha onur ve gurur
duyuyorum.
Doksan üç yıl
önce kurtuluşumuz için hayatını kaybetmiş ecdadımızı minnet ve şükranla yâd
ederken tüm hemşehrilerimin sevincini en kalbi duygularla paylaşıyor, buradan
ülkemize, Şanlıurfalı vatandaşlarımıza selam ve saygılarımı sunuyorum.
Önergemizin kabulünü
arz ediyor, heyetinizi bu vesileyle saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Evet,
teşekkür ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen
önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler … Kabul
etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
12’nci madde
üzerinde iki adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 Sıra Sayılı “İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın çerçeve 12 nci maddesinin
aşağıda şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Bülent Tezcan Recep Özel
Kayseri Aydın Isparta
Ömer Süha Aldan Turgut Dibek Ramazan Can
Muğla Kırklareli Kırıkkale
Mehmet Doğan Kubat Eşref Taş Adnan Yılmaz
İstanbul Bingöl Erzurum
Mustafa Şahin Bünyamin Özbek Ali Şahin
Malatya Bayburt Gaziantep
Zeyid
Aslan Enver
Yılmaz
Tokat İstanbul
MADDE 12- 5237
sayılı Kanunun 235 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aşağıda şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Kamu kurum
veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da
kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihalelerine fesat karıştıran kişi, üç
yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) İhaleye fesat
karıştırma suçunun:
a) Cebir veya
tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş yıldan
az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı
gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar
dolayısıyla cezaya hükmolunur.
b) İşlenmesi
sonucunda ilgili kamu kurum veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş
ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail
hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı’na
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 12 nci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunun 235 inci maddesine ilişkin değişiklik teklifinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Halil Aksoy İbrahim Binici Nazmi Gür
Ağrı Şanlıurfa Van
Murat Bozlak Abdullah Levent Tüzel İdris Baluken
Adana İstanbul Bingöl
Adil
Kurt
Hakkâri
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılınmamaktadır Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Evet,
önerge üzerinde söz isteyen?
Sayın Baluken…
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sayın Adil Kurt…
BAŞKAN – Adil
Kurt, Hakkâri Milletvekili…
Biraz önce
söyledim “Önergeden haberiniz yok.” diye.
Buyurun.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sizin haberiniz yok Sayın Başkan. Siz biraz dikkatli olun.
ADİL KURT
(Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
arkadan size geç bilgi veriliyor. O biraz ondan kaynaklı, yoksa biz
bildirmiştik “Maddeyle ilgili konuşacağız…”
Şimdi, önergeyle
ilgili ifade etmeden Sayın İçişleri Bakanını burada görmüşken bir iki hususu
kendisinin dikkatine sunmak istiyorum çünkü daha sonraya bırakırsak
ayrılabilir. O nedenle, burada dinlemesinde fayda var Sayın İçişleri
Bakanımızın.
Şimdi, “yeni bir
süreç” diyoruz, “demokratikleşme” diyoruz, “huzur” diyoruz, vatandaşın huzur ve
güven içerisinde yaşamından söz ediyoruz ama emin olun, Hakkâri ve Şırnak halkı
geçen seneyi arıyor, daha şimdiden arıyor. 1990’lı yıllarda Hakkâri ile Van
arasında zaman zaman 19 yerde kimlik araması yapılırdı ve o kimlik aramalarında
vatandaşlara onur kırıcı muameleler yapılırdı, bununla sık sık rastlaşırdık.
Hele hele Hakkâri ile Şırnak arasında yolculuk etmek tam bir işkenceydi. Son
bir aydır Hakkâri-Şırnak istikametinde giden yolcular, Hakkâri-Van
istikametinde seyahat eden yolcular, insanlar 1990’lı yılları yaşıyorlar.
Sayın Bakan
dinlemiyor, not almıyor ama gene de ben ifade edeceğim, en azından tutanaklara
geçmesi boyutunda.
İnsanlara resmen
arama terörü uygulanıyor, estiriliyor. Kadınların çantaları, özel eşyaları
dökülüyor, tek tek aranıyor; kadınların çantaları iç çamaşırlarına kadar
aranıyor. Bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi gerekir. Bu uygulama
insanların düşüncelerinde resmen “Bu süreç eğer bize bunu getirecekse bu süreç
hiç olmasın, hiç başlamamış olsun.” gibi bir duygu uyandırıyor.
Şimdi, maddeyle
ilgili görüşlerimizi ifade edeceğiz. Biz esasında maddenin tasarıdan
çıkarılmasını önermişiz, verdiğimiz değişiklik teklifinde bu var. Ama şimdi bir
önerge daha okundu biraz önce, iktidar partisi yeni bir değişiklik ifade
ediyor, yeni bir değişiklik istiyor maddede. Daha önce de ifade ettik, ya, bu
şekilde bir çalışma sistemi olmaz, bu yöntemle kanun hazırlanmaz. Biz neye
dayanarak burada çıkıp görüşümüzü ifade edeceğiz? Anı anına, dakikası
dakikasına, iktidar partisi mensupları, iktidar partisi gelip burada,
kendilerinin getirdikleri pakette sürekli değişiklik öneriyor. Hangi hâli
üzerinde konuşacağımızı şaşırıyoruz ama artık normal karşılıyoruz. Gerçekten,
sizin açınızdan normal karşılıyoruz. Bir kanunda ki bu partinin, sizlerin, bu
Hükûmetin getirdiği, yaptığı, Meclis gündemine taşıdığı bir kanun metninde bir
yıl içerisinde 4 defa değişiklik yapmış iseniz bunu da artık normal
karşılıyoruz.
Gerçekten, gören,
dışarıdan bakan çok hummalı bir şekilde bu Meclis çalışıyor varsayar, bu
Hükûmet çok hummalı bir şekilde Parlamentoyu işletiyor zanneder. Kimse bilmiyor
ki bu Parlamento, Hükûmetin, iktidar partisinin sürekli, mükerrer olarak
Parlamento gündemine taşıdığı yanlışları temizlemekle uğraşıyor, düzeltmekle
uğraşıyor. Şimdi, önergeyi neye verdiğimizi biz de şaşırır olduk. Çıkarın desek
bir türlü, çıkarmayın desek bir türlü çünkü biraz önce getirdiğinizi dahi
inceleme şansımız olmadı ki. Bu yöntem yanlıştır. Bu yanlış yöntemi daha fazla
dayatmayın. Bir teklif getiriyorsanız enine boyuna önce üzerinde düşünün
taşının, ne getiriyor ne götürüyor onu bilelim. Kamuoyuyla, muhalefetle
paylaşın, ondan sonra Parlamento gündemine taşıyın, biz de ne söyleyeceğimizi bilelim.
Mevcut durumda bu maddenin en azından bu şekilde görüşülüyor olması
sağlıksızdır, bu şekilde görüşülmemesi gerekir.
Hepinizi
içtenlikle selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 Sıra Sayılı “İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın çerçeve 12 nci maddesinin
aşağıda şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
MADDE 12- 5237
sayılı Kanunun 235 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aşağıda şekilde
değiştirilmiştir.
“(1) Kamu kurum veya
kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da
kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihalelerine fesat karıştıran kişi, üç
yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) İhaleye fesat
karıştırma suçunun:
a) Cebir veya
tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırı beş
yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı
gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar
dolayısıyla cezaya hükmolunur.
b) İşlenmesi
sonucunda ilgili kamu kurum veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmemiş
ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen haller hariç olmak üzere, fail
hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET DOĞAN
KUBAT (İstanbul) – Gerekçe…
Gerekçe:
İhaleye fesat
karıştırma suçunun temel şekline ilişkin ceza ile TCK’nın 236. maddesinde
düzenlenen ve bir zarar suçu mahiyeti taşıyan edimin ifasına fesat karıştırma
suçunun cezası arasındaki uyumsuzluğu gidermek amacıyla, 235. maddenin birinci
fıkrasındaki cezanın alt ve üst sınırlarında değişiklik yapılmıştır.
Birinci fıkradaki
ceza miktarlarının aşağı çekilmesi karşısında, ihaleye fesat karıştırma suçunun
cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle işlenmesi hâlinde ortaya çıkabilecek
adil olmayan sonuçların önüne geçmek amacıyla, üçüncü fıkranın (a) bendine
konulan hükümle cezanın alt sınırının beş yıl olarak muhafaza edilmesi
amaçlanmıştır. Ancak, cebir veya tehdit uygulanması ile kasten yaralama suçunun
veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâllerinin
gerçekleşmesi durumunda ayrıca bu suçlardan dolayı cezaya hükmedilmesini
sağlamak için, üçüncü fıkranın (a) bendine hüküm konulmuştur.
Maddenin hâlen
yürürlükte olan düzenlemesine göre söz konusu suç temel şekli itibarıyla bir
zarar suçu değildir. Zararın meydana gelmesi, bu suçun daha ağır cezayı
gerektiren nitelikli hâlini oluşturmaktadır. Maddenin üçüncü fıkrasında
yapılması öngörülen değişiklikle, bu suçun temel şeklinin, edimin ifasına fesat
karıştırma suçunda olduğu gibi, zarar suçuna dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Bu
durumda işlenen ihaleye fesat karıştırma suçunun işlenmesi sonucunda kamu
açısından bir zarar meydana gelmemiş ise, fail hakkında söz konusu suçun temel
şekline nazaran daha az cezaya hükmedilmesini sağlamak için işbu değişiklik
önergesi verilmiştir.
İhaleye fesat
karıştırma suçu ile ilgili olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması
bağlamında TCK'nın 43. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi göz önünde
bulundurulmalıdır. Bu nedenle, tersi yönde yanlış uygulamalara sebebiyet
vermemek için, işbu önergeyle madde metninde yapılan değişiklik bağlamında, söz
konusu suçla ilgili olarak zincirleme suç hükümlerinin ne suretle
uygulanacağına dair bir düzenleme yapılmasına gerek duyulmamıştır.
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen
önerge doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum:
BAŞKAN – Kabul
edenler…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Karar yeter sayısı!
BAŞKAN - Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Karar yeter sayısı dedim…
BAŞKAN – Yeni
maddede istersiniz efendim. “Kabul edenler”i geçtikten sonra istediniz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Yeni maddede isteme hakkım var mıydı gerçekten?
BAŞKAN – Var
efendim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Öyle mi? Çok teşekkür ederim Sayın Başkan, nezaketiniz için.
BAŞKAN – Hayır,
yeni madde derken 13’üncü maddedeki önergeleri kastediyorum Sayın İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Peki efendim.
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, yeni madde ihdasına dair bir önerge vardır. Önergeyi okutup
Komisyona soracağım. Komisyon salt çoğunlukla katılırsa önerge üzerinde yeni
bir madde olarak görüşme açacağım. Komisyon salt çoğunlukla katılmazsa önergeyi
işlemden kaldıracağım.
Okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı Kanun Tasarısına 12 nci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
İbrahim Binici Nazmi Gür Halil Aksoy
Şanlıurfa Van Ağrı
Murat Bozlak İdris Baluken Abdullah Levent Tüzel
Adana Bingöl İstanbul
“MADDE 13 – 5237
sayılı Kanunun 314 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
(3) Örgütün
hiyerarşik yapısına dâhil olmayan ve şiddet fiilleriyle doğrudan bağı tespit
edilemeyenler örgüt üyeliği ve yöneticiliğinden cezalandırılamaz.”
BAŞKAN – Sayın
Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılabiliyor musunuz?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Önce üyeleri davet edelim.
BAŞKAN – Buyurun.
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Evet, Komisyon üyelerini buraya davet
ediyoruz.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Madde ihdası, özellikle 314, silahlı örgütle ilgili 220’de yapılan
değişiklik kapsamında bir önerme olduğu için Komisyon bunu madde önerisi olarak
da görebilir, bir maddenin şeyi olarak da değerlendirebilir.
BAŞKAN – Sayın
Komisyon, salt çoğunlukla katılıyor musunuz?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN – Komisyon
önergeye salt çoğunlukla katılamadığı için önergeyi işlemden kaldırıyorum.
13’üncü madde
üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 13 üncü maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunun 318 inci maddesinin kanun metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Halil Aksoy İbrahim Binici Nazmi Gür
Ağrı Şanlıurfa Van
Murat Bozlak Abdullah Levent Tüzel İdris Baluken
Adana İstanbul Bingöl
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyette olduğundan
önergeleri birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Kanun Tasarısının 5237 S.K. 318. Maddesinin 1. Fıkrasını değiştiren 13.
Maddesinin madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Oktay Vural Mehmet Erdoğan
Konya İzmir Muğla
Mustafa Kalaycı Mehmet Günal Oktay Öztürk
Konya Antalya Erzurum
Hasan
Hüseyin Türkoğlu Alim
Işık
Osmaniye Kütahya
Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Gürkut Acar Hüseyin Aygün Celal Dinçer
Antalya Tunceli İstanbul
Muharrem Işık Ali Serindağ Dilek Akagün Yılmaz
Erzincan Gaziantep Uşak
Kazım
Kurt
Eskişehir
BAŞKAN – Komisyon
aynı mahiyetteki önergelere katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Evet,
önerge üzerinde söz isteyen?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Hasan Hüseyin Türkoğlu. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Hasan
Hüseyin Türkoğlu, Osmaniye Milletvekili.
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Sayın Başkan, Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri;
değişiklik önergesi sebebiyle söz aldığım 5237 sayılı Kanun’un 318’inci
maddesini değiştiren tasarının 13’üncü maddesi halkı askerlik hizmetinden
soğutacak etkinlikleri suç olmaktan çıkarmaktadır. Takdir edersiniz ki bu madde
yasalaşırsa halkı askerlikten soğutanların cezalandırılması söz konusu
olamayacaktır. Türkiye, dünyanın en stratejik bölgelerinden birisinde
bulunmaktadır. Türkiye, özellikle içinde bulunduğumuz zaman dilimi itibarıyla
Suriye, İran, Irak üçgeninde muhtemel gelişmelere göre Türk ordusuna her
zamankinden daha fazla ihtiyacı olan bir pozisyondadır. Bu çerçevede bu
maddenin sakıncalı, arızalı olduğunu düşünmekteyiz ve kesinlikle tasarı
metninden çıkarılmalıdır.
Saygıdeğer
milletvekilleri, bugün yine bir yargı paketini müzakere etmekteyiz. Bu paketin
sıra numarası ise şimdilik dörttür. Anlaşılan o ki yargıyı iktidarın tahakkümü
altına alan marazlı Anayasa değişikliklerinden sonra Türkiye’nin yargı düzeni
bir türlü dikiş tutmamaktadır. Üstüne üstlük PKK açılımı ile birlikte başlayan
terör örgütünün yargısal talep ve dayatmaları nedeniyle artık her yeni güne
yargısal bir sorunla uyanmaktayız. Artık Hükûmetin ve siyasi memurlarının her
İmralı ziyaretinden sonra yeni bir yargı paketi önümüze gelmektedir. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin gündemini artık aziz Türk milletinin yasama ihtiyaçları
değil, İmralı ve Kandil’in pazarlık konuları belirler hâle gelmiştir. İmralı
“gak” dedikçe et, “guk” dedikçe su yetiştirilmektedir; İmralı “şak” diye
emretmekte, Başbakan “tak” diye yerine getirmektedir. AKP Hükûmet ve Grubuna
bir tavsiyem var: İmralı’ya temsilci gönderip mektup beklemek yerine bebek
katilini Meclise getirip AKP Grup Başkan Vekili yapın! Böylece Meclis Danışma
Kurulunda da yer alır ve Meclis gündemi birinci ağızdan tespit edilir! Hatta,
bazı hukuki düzenlemelerin sözüm ona hatalı karara bağlanmaması için bazı
PKK’lıları hâkim, savcı ya da Yargıtay üyesi de yapabilirsiniz Sayın Bakan!
Diğer taraftan da, Murat Karayılan’ı da güvenlik güçlerimizin başına
getirirseniz sorun kökünden hallolmuş olur!
Saygıdeğer
milletvekilleri, kimsenin muhabbetine, yatak odası ilişkilerine, al takke ver
külahına söyleyecek sözümüz olamaz ancak onların muhabbeti uğruna Meclisimizin
mehabeti lekelenmektedir. Türk demokrasisisin Kâbe’si sayılan Türkiye Büyük
Millet Meclisi zillete düşürülmek istenmektedir.
PKK sınır dışına
çıkacakmış, TBMM karar alacakmış, vekiller komisyon kurup hakikatleri araştıracakmış,
silahla mı çıkılacakmış silahsız mı çıkılacakmış, eller tetikten çekilecekmiş,
PKK silahları bırakıp kendini lağvedecekmiş, barış gelecekmiş de analar
ağlamayacakmış, hep miş muş! Bu, tam umut tacirliği ve uyanıkken millete hayal
gördürebilme becerisidir!
Başbakan diyor
ki: “Bu 63 adam toplumun algısını yönetecek.” Hani kamu diplomasisi vardı ya,
devlet eliyle, devlet gücüyle propaganda. Yani bunlar, Erdoğan’ın İmralı
canisinin eliyle çizdiği hayalî barış resminin, umut bezirgânlığının
propagandasını yürütecek. Yani bunlar ateşteki kestaneleri toplayacak maşalar.
Sizlere algıyla
olgu arasındaki farkı hatırlatmama gerek yok, hepiniz Kadir İnanır ve Lale
Mansur kadar olmasa da bunu bilecek kadar akil adamlarsınız. Bu 63 aklıevvele
olguları, yani gerçekleri, olanı biteni anlatma görevi verilseydi biz de buna
“amenna” derdik ama onlara, gerçek dışı olan ve kurgulanan hayalleri anlatma
görevi vermiş Sayın Başbakan. Yani bu arkadaşlarımıza yüklenen misyon, devleti,
milleti kandırmak, aldatmak, Erdoğan’ın yalanlarına ikna etmek, kurduğu
hayallere inandırmaktır.
Kendini adam
yerine koyup salına salına sokaklarda yürüyen, televizyonlarda ahkâm kesip
burnundan kıl aldırmayan, sırası geldi mi demokrasi denince mangalda kül
bırakmayan, toplumun gerçekliği tartışılırken karşısındakine köylü, taşralı
muamelesi çeken o kâğıttan kaplanları bugün Hitler’in, Goebbels’in maşalarına,
propaganda malzemesine, İmralı’nın borazanına, âdeta sustalı maymuncuklara
çevirdi. Gerçekten Başbakanı tebrik etmek lazım!
Gün geçmiyor ki
Hükûmet Arşimet gibi kıçı açıkta “evreka” diye bağırıp çığlık çığlığa sokağa
düşmesin, sözde “Kürt sorununa çare buldum.” deyip önü arkası hesaplanmadan
yeni bir yargı paketiyle ortaya çıkmayadursun. Ancak daha aradan üç beş gün
geçmeden mevcut sorunların daha da katmerlendiğini, hatta çözüm diye dayatılan
düzenlemelerin yeni ve daha büyük sorunlara kapı araladığını hep birlikte
müşahede ediyoruz. Bırakın sorunu çözmeyi, “Çare buldum.” diyenin, bağıranın
kendisi de sorun hâline gelmiştir yani Hükûmet sorunun kendisi olmuştur. Bu
yanlıştan bir an evvel dönmeleri için hâlâ vakit vardır.
Bu düşüncelerle
Türk milletinin milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Sayın Başkan, konuşmacı konuşmasında Sayın Başbakanımıza sayısız
hakaretlerde bulunmuştur. Cevap vermek istiyorum.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Hükûmet cevap versin Ahmet Bey.
BAŞKAN – Ne
söyledi Sayın Aydın?
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – “İmralı maymuncuğu”ndan tutun da “Birçok yalan söylüyor.” gibi
ifadeler kullandı. Dilim varmıyor efendim benim...
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Aydın. Sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
4.- Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın, Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun görüşülen kanun tasarısının 13’üncü
maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşma sırasında AK PARTİ Grup
Başkanına sataşması nedeniyle konuşması
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Tabii, bu
söylenecek sözü olmayanların ifadeleridir. Gerçekten çözüme katkı sunmak
isteyen, Türkiye’nin millî meselelerine çözüm getirmek isteyen bir siyasi
partinin sözcüsüne yakışmayan ifadelerdir. Ben bir defa aynısını katbekat iade
ediyorum. Benim seviyem de o kadar düşük değil ki aynı hakaretlerle cevap
vereyim.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – PKK’ya hizmet etmek yakışıyor size, yakışıyor!
AHMET AYDIN
(Devamla) – Bir ülkenin başbakanına hitap ediyorsunuz değerli kardeşlerim,
değerli arkadaşlarım. Bir ülkenin başbakanını ağzınıza alırken ağzınızın temiz
olması lazım, doğru davranmanız lazım.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Temiz işler yaparsa niye olmasın.
AHMET AYDIN
(Devamla) – Sizin böylesine bir meselede, bu çözümün neresinde olduğunuzu, ne
yapmak istediğinizi zaten bütün bir millet biliyor. Bu konuda sizi kınamıyoruz,
o sizin siyasetiniz olabiliyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Sizin her tarafınız kirli, her yeriniz çamura batmış.
AHMET AYDIN
(Devamla) – Bu bir siyasi tükenmişlik örneğidir, siyasi acziyetin ifadeleridir
bu ifadeler. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Az kaldı, milletin şamarını yemeye az kaldı, az!
AHMET AYDIN
(Devamla) – Siyaseten sorunları çözme yerine, kendilerinin çözüldüğünün en
basit göstergesidir. Siz kendiniz çözülmekle uğraşın, sizin bu sorunu zaten
çözmeye gücünüz de yetmez, böyle bir düşünceniz de olmaz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sen Milliyetçi Hareket Partisinin değerini ölçecek kalibrede
değilsin, sen o ölçekte değilsin.
AHMET AYDIN
(Devamla) – Değerli arkadaşlar, milliyetçilik bu millete hizmet etmekle olur.
Siz bu millete ne yaptınız, ne verdiniz Allah aşkına?
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Milleti 36 parçaya böldünüz.
AHMET AYDIN
(Devamla) – Hiçbir şey yapmadınız, hiçbir şey vermediniz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Hizmetinizin gözü çıksın!
AHMET AYDIN
(Devamla) – Milletin sorunlarını çözen güçlü bir iktidar var ve güçlü iktidarın
bu çözüm iradesi millette karşılığını buldu. Siz ne yaparsanız yapın, siz
elinizde sermayesi tükenen, âdeta oyuncağı elinden alınan bir çocuğun
hırçınlığıyla hareket ediyorsunuz.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – PKK’ya teslim oldunuz, PKK’ya!
AHMET AYDIN
(Devamla) – Bu yakışır mı size? Yakışır mı bu size?
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Size yakışır mı PKK’ya teslim olmak? Milletin yarısını PKK’ya
yapıştırmak yakıştı mı size?
AHMET AYDIN (Devamla)
– Siyaset üretin. Gelin bu sorunun çözümü konusunda hep birlikte el birliği
verelim arkadaşlar.
Samimi davranın,
lütfen, samimi davranın. Burada kullandığınız ifadeleri gidin oralarda da
kullanın.
Siz kafalarınızda
zaten bölmüşsünüz. Sizin o kafanızda böldüğünüz ülkeyi biz birleştiriyoruz, biz
bütünleştiriyoruz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Bölen sizsiniz kardeşim! Alt kimlik-üst kimliği kim uydurdu?
AHMET AYDIN
(Devamla) – Ve size rağmen bu birliği, bu bütünleştirmeyi aziz milletimizle
birlikte yapacağız diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, MHP sıralarından gürültüler)
TUNCA TOSKAY
(Antalya) – Hangi millet olduğunu bir söyle!
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Ya bırak Allah aşkına, ne yaptığınızı söyle!
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Sen hangi millettensin?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkanım, sayın hatip “siz” diyerek bizi…
BAŞKAN –
Arkadaşlar bir susarsa yalnız, dinleyeceğim de sizi Sayın Şandır.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Ahmet Bey, sen hangi millettensin?
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Ağzı yanar, söyleyemez!
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Grubunuz
bir susarsa dinleyeceğim.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Siz bu millete ne yaptınız?
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Git şuraya otur, şuraya. Yanlış yerde oturuyorsun.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Söylenecek sözünüzün olmaması lazım.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Hayır,
anladım da… Anlaşılmadı söyledikleriniz, ne için söz istiyorsunuz?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan, sayın hatip “siz” diyerek bizim grubumuzu ilzam
edecek, partimizi ilzam edecek sözler söyledi. Cevap vermek…
BAŞKAN – Hangi
sözler?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Dinlemediyseniz ne yapayım ben yani!
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Şandır.
Sataşma nedeniyle
iki dakika söz veriyorum.
5.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında
Milliyetçi Hareket Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Aydın, şu “çözüm süreci” dediğiniz hadisenin, “çözüm süreci”
dediğiniz sürecin içeriğini bir anlatın da millet bir anlasın neyi çözüyorsunuz
siz.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Gelin anlatalım, araştırma komisyonuna gelin, anlatalım.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Neyi çözüyorsunuz, neyi? Sayın Başbakan anlatsın, sayın bakanlarınız
anlatsın.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Kürsüden bir anlatsanıza!
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Neyi çözüyorsunuz siz? Bu milletin birliğini çözüyorsunuz siz.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Terör sorununu çözüyoruz, terör sorununu...
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Siz bugüne kadar niye çözmediniz?
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Çözüyoruz işte.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Elinizi tutan mı vardı? On bir yıl oldu!
AYŞE NUR
BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Şimdi çözüyoruz.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Siz niye çözmediniz?
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Siz kendinizi kandırıyorsunuz.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Çözmediniz, biz çözüyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Siz kendinizi kandırıyorsunuz.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Ama siz milleti kandıramayacaksınız.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Daha bundan dört ay önce “PKK bölücü terör örgütüne idamı geri
getirelim.” diyen sizsiniz. Ne değişti de şimdi PKK’ya teslim olup onun
insafına sığınıyorsunuz?
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – PKK’yı çözüyoruz, sorunu çözüyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Neyi çözüyorsunuz?
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Neyi çözüyorsun yahu? “Teslim oluyoruz.” desene, “Teslim
oluyoruz.”
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Eline oyuncak vermişler oynayıp duruyorsun. Neyi çözüyorsun?
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Neyi çözüyorsunuz, PKK’yı…
Bakınız, değerli
milletvekilleri, bizi milletimiz dinliyor. Bu süreç bundan önce 8 defa yaşandı.
8 defa yine bu eylemsizlik kararı verildi, silah bırakıldı, birçok şeyler oldu ama
PKK terörü bıraktı mı? Sayın Başbakan 12 Ağustos 2005 yılında, bugün
söylediklerini söyledi, sekiz yıl önce, dedi ki: “Silahı bırakın, dağdan inin,
gelin siyaset yapın.” Bitti mi terör, PKK terör örgütü bitti mi?
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Bitecek inşallah, size rağmen bitecek.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Siz kendinizi değil, milleti kandırıyorsunuz.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Bitecek, bitecek.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Yılanla çuvala girdiğinizde yılanın faziletinden bahsediyorsunuz.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Millet kimseye kanmaz.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Kiminle oynuyorsunuz? PKK’yla oynuyorsunuz. Hayırlı olsun size.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Aynen öyle.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Milliyetçi Hareket Partisi olarak, biz… Bu PKK’nın hesabını millet
sizden soracak, bunu bilin.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Hepimizden soracak.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Tamam. Bunu bilin, milleti kandırmanıza müsaade etmeyeceğiz.
Millete verdiğiniz yalanı burada ısrarla söyleyeceğiz.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Millet kanmaz.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Göreceksiniz bunu, millet yarın sandıkta sizin cevabınızı verecek,
göreceksiniz. (MHP sıralarından alkışlar)
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Verecek, verecek, evelallah verecek.
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Sayın Başkanım, Başbakana hakaret ettiğimi ve yalan
söylediğimi ifade etmişti biraz evvelki o Grup Başkan Vekili. Müsaade ederseniz
cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN – Anladım
da, Sayın Grup Başkan Vekili cevap verdi zaten. Ayrı ayrı mı vereceğiz?
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Şahsıma efendim “Yalan söyledi.” diyor, ben yalan
söylemedim.
BAŞKAN – Buyurun,
iki dakika söz veriyorum.
AHMET AYDIN
(Adıyaman) – Başbakanın yalan söylediğini söyledi efendim, ben onu söyledim.
BAŞKAN – O da
belki sözlerini tashih edecek yani.
Buyurun Sayın
Türkoğlu.
6.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma
sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
Türk milletinin saygıdeğer milletvekilleri; efendim, ben, Başbakana hakaret
etmedim. Ben ne söylediğimi çok iyi biliyorum. İmralı’dan her gün mektup
bekleyip, kokulu mektup bekleyip, kenarı çiçekli süslü mektup beklemek yerine,
İmralı’daki bebek katilini AKP grup başkan vekili yapın, böylece hem Meclis
Başkanlık Divanı’na da katılır, böylece emir, mektup beklemeye fırsatınız,
mazeretiniz kalmaz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
RECEP ÖZEL
(Isparta) – Hadi oradan, hadi oradan be!
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Devamla) – Dolayısıyla, talimatları direkt alırsınız, Meclis de böyle
gerginliğe ya da lüzumsuz işlerle meşgul olmaz dedim.
Ancak, şimdi,
sözlerimi düzeltmek istiyorum. İmralı’daki bebek katilini getirmenize gerek
yok.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş)
– Sen boyundan büyük laflar etme!
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Devamla) – Zaten, burada Ahmet Aydın gibi birisi var, o size yeter.
Teşekkür
ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) – Boyundan büyük laflar etme! Bu laflar seni aşar! Boyundan
büyük laflar etme! Sen boyun kadar konuş! Boyundan büyük laflar etme!
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Benim boyum Türk boyudur, Türk! (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN – Evet,
önerge üzerinde…
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) - İmralı’daki katilden korkmuyorum ben!
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) – Sana mı kaldı Türklük?
Türklük sana mı kaldı?
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Bana kaldı tabii!
BAŞKAN – Önerge
üzerinde…
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) – Sen kimsin! (MHP sıralarından gürültüler)
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Ben Türk oğlu Türk’üm. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Aynı
mahiyetteki önerge üzerinde söz isteyen Dilek Akagün Yılmaz, Uşak Milletvekili.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sen sahip çık o zaman Mahir Bey, sen sahip çık!
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) – Ben Türklüğüme sahip çıkarım!
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) - Kaç tane milletvekili çıkıp orada Türk olduğunu söyleyebiliyor?
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) – Siz Türklüğü istismar ediyorsunuz!
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Git onu Abdullah Öcalan’a anlat, bize niye anlatıyorsun?
Bize ne?
MAHİR ÜNAL
(Kahramanmaraş) – Sayın Grup Başkan Vekili, Sayın Mehmet Şandır, lütfen,
milletvekiline, kullandığı ifadelerin doğru olmadığını söyler misiniz!
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, birleşime on dakika veriyorum.
Kapanma Saati: 15.33
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.53
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Özlem YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Tanju ÖZCAN (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 91’inci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
445 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan, bir düzeltmemiz olacak.
BAŞKAN - Buyurun.
VII.- AÇIKLAMALAR
1.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında kullandığı bir ifadesini düzelttiğine
ilişkin açıklaması
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Efendim, biraz önceki konuşmam sırasında, konuşma metninin
sonuna doğru “Düşünce özgürlüğünün olmaması gerektiğini söylüyoruz, ifade
özgürlüğünü sonuna kadar savunuyoruz” gibi bir sözcük söylenmiş. Oradaki
“olmaması” değil, “olması” olacak. Sehven… Onun düzeltilmesini istiyorum.
BAŞKAN – Tamam,
tutanaklara geçti, teşekkür ediyorum.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN – 13’üncü
madde üzerinde verilen aynı mahiyetteki ikinci önergenin gerekçesini açıklamak
üzere Hüseyin Aygün, Tunceli Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN AYGÜN
(Tunceli) – Sayın Başkanım, çok teşekkürler.
Şimdi, bu ceza
yasalarındaki değişiklikler, özellikle insan hakları temalı ise dünyanın her
yerinde genel olmaları ve döneme özgü olmamaları kabul edilir. Ama, görüyoruz
ki, dördüncü paket müzakereye endeksli yürütülüyor. Bunu eleştirmemek mümkün
değil, çünkü yarın bu silahsızlanma, barış, kardeşlik süreci, iç ve dış güçler
tarafından provoke edilir de yeniden çatışma ortamı doğarsa bu hakların geri
alınabileceği gibi bir tehlikenin de Mecliste mutlaka, milletin önünde
konuşulması gerekiyor.
Değerli
milletvekilleri, Van’da bir özel yetkili mahkeme, dün de buradaki 12. Ağır Ceza
Mahkemesi, KCK’den içeride olan ve bana göre tümüyle mazlum, haksız yere
tutuklanmış belediye başkanlarını, sivil toplum örgütlerini taliye edince, ara
kararın gerekçesi olarak örgüt mensuplarının yurt dışına çıkmasını gösterdi.
Bu, insan haklarıyla ilgili, tutuklama, özgürlük, güvenlik haklarıyla ilgili,
bir mahkemenin dönemsel olarak meseleyi ele aldığını ve genel kurallara riayet
etmediğini gösterir ve az evvel dile getirdiğim sakıncanın yargıçlar tarafından
da ihmal edildiğini ortaya koyar.
Değerli
milletvekilleri, Dicle Üniversitesinde, dün, biliyorsunuz, Hizbullah’a
yakınlığıyla bilinen öğrenciler solcu öğrencilerle üç gün boyunca çatıştı ve
yoğun şiddet olayları yaşandı. Bir partinin eş
başkanı da orada polislerin gözetiminde başından darbe aldı. Berna’ya
beş buçuk yıl hapis cezası veren, Cihan’a on buçuk yıl hapis cezası veren, poşu
taktı diye, parasız eğitim istedi diye bu cezaları veren yargıçların üç dört
gündür devam eden bu olayları niye seyrettiğini, neden müdahale etmediğini
doğrusu merak ediyorum. Ben ve temsil ettiğim kitlede, o olayları yapanların
dindar nesle mensup olmaları nedeniyle müdahale edilmediği ve onların korunduğu
şeklinde açık bir kanaat var. Onu da burada, olayların sıcağında dile getirmek
durumundayım.
Bu dördüncü
paketten evvel 3 paket daha çıktı, Hizbullah ve Bahçelievler’in failleri sağ
eylemciler bırakıldılar, daha sonra Hizbullahçılara tutuklama çıkarıldı ama
kayıplara karıştılar. Bu arada, sol eylemci olarak bilinen yüzlerce insanın
yurt dışından Türkiye’ye gelemediğini, yine onlarca insanın da hapishanelerde
yirminci, otuzuncu yıllarını devirdiğini belirtmek istiyorum. Hizbullah’a ve
Bahçelievler’e gösterilen duyarlılığın neden sol eylemcilere gösterilmediğini,
neden onların beşinci, altıncı paketi beklemek zorunda bırakıldığını, burada
bütün milletvekillerinin dikkatine sunmak istiyorum.
Dün gece, bana
göre çok olumlu bir madde kabul edildi -uzun zamandır bizim de istediğimiz-
propaganda suçlarının örgüt üyeliği ile ayrılması, şiddete bulaşmayanların ceza
almamasıyla ilgili ama bugün saygın hukukçuların yaptığı yorumları okuyunca,
büyük oranda 314’üncü madde kapsamında gerçekleşen tutuklamalara -az evvel
yargıçların genel reflekslerini de dikkate alırsak- özgürlük gelmeyebileceğini,
314’ten yargılanan tutuklu ve hükümlülerin tahliye edilmeyebileceğini, ceza
almış olanların da cezalarının düşürülmeyeceğini ve tümüyle iptal
edilmeyeceğini düşünüyoruz. Bu bakımdan, o düzenlemenin 314 açısından da
aslında net bir şekilde tarif edilmesi gerekirdi. Bu hâliyle, bence, yeniden
yargıçların inisiyatifine terk edilmiş ve dönemin koşulları tarafından belirlenecek
yanlış kararlar hepimizi bekliyor. Bu bakımdan, paketten beklenen iyileşmenin,
tamirin, toplumda oluşan derin ayrılıkların, uçurumların giderilmesi amacının
tesis edilemeyeceği kanaatindeyim.
Esasen, bugün
şunun için söz aldım: Bu, otuz yıldır içeride yatanlar, mesela otuz üç yıldır
içeride yatan sol eylemci Tahir Canan… Bu durumda olanlar için bir yazar “Ben
Çıkana Kadar Büyüme E mi” isimli bir kitap çıkardı. Sadece yirminci-otuzuncu
yılını deviren sol eylemcilerle ilgili bir kitap “Görüş Günlerinde Büyüyen
Çocuklar” diye. Buradan, izninizle, sadece onların ailelerinin çektiğini ifade
eden bir bölüm okumak istiyorum. Turan Demir, Hacılar Kırıkkale Cezaevi’nde
yirmi ikinci yılında hapisliğinin şöyle bir mektup yazmış kızına: “Yirmi yıldır
hapishanedeyim. Kızım şu anda yirmi bir yaşında, üniversite öğrencisi ama ben
onu toplam yirmi bir defa ya görmüşüm ya da görmemişim. Toplam yirmi bir defa
dokunamamış, sarılamamış, kucağıma alamamışım. Büyüdü, kocaman bir genç kız
oldu, ona bir şeker, bir çikolata alamadım, bir oyuncak alamadım, bir giysi
alamadım. Oysa onun ellerimde büyümesini, büyüdüğünü anbean görmeyi çok
isterdim, benden ihtiyaçlarını istemesini çok arzulardım. Gece yarıları
ağladığını, güldüğünü, kapının önünde oynarken çamura batmasını, sonra da taşı
minik ellerine alarak her şeyi birbirine katmasını görmek isterdim ama hiçbir…”
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN AYGÜN
(Devamla) – Bu arkadaşlar için de yeni bir paket beklenmemesini, bunlar
açısından da bir düzenleme yapılmasını bilgilerinize sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Aynı mahiyetteki
önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 13 üncü maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunun 318 inci maddesinin kanun metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
İdris Baluken (Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen İdris Baluken, Bingöl Milletvekili. (BDP sıralarından
alkışlar)
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
13’üncü madde
üzerinde vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu 13’üncü
maddeye baktığımız zaman, burada tek bir cümleyle şöyle özetleyebiliriz: “Her
Türk asker doğar”ın yasal olarak sizin tarafınızdan da korunmaya çalışma
çabasıdır burada. Askerlik hizmetini yapanları firara sevk etme ya da askerlikten
soğutmayla ilgili bir düzenlemeyi buraya getirmişsiniz.
Bakın, değişim ve
dönüşümden bahsettiğimiz bir süreçte, zihniyetlerin değişmesi gerektiğini
tartıştığımız bir süreçte, böylesi bir anlayışın, böylesi bir maddenin buraya
getirilmesinin hiçbir açıklaması olamaz bizce. Eğer bir yerde zorunlu askerlik
uygulamasıyla bireyin özgürlük alanına devlet müdahale ediyorsa orada zaten
demokrasi yoktur, zaten doksan yıldır sorun da budur. Doksan yıldır insan
hayatının kutsallığına karşı devleti kutsayan bir anlayış bu ülkede demokrasiyi
sakat bırakmıştır. Şimdi, bu militarist anlayıştan sıyrılmadıkça, özgürlükçü
sivil yasaları bu Meclisin gündemine getirmedikçe bir değişimden, bir
dönüşümden bahsetmemiz mümkün değildir.
İki gündür
izliyorsunuz, yürüyen süreçle ilgili, insan yaşamını kutsal devlet anlayışından
çok daha az önemseyenlerin burada çıkardıkları gürültüyü hepiniz görüyorsunuz.
Nedir panik?
Doksan yıldır resmî ideolojinin kendilerine sunduğu elitist birtakım çıkarların
kendi ellerinden alınmasıyla ilgili bir kaygı var. Eğer devlet yerine insan
yaşamını siz öncelerseniz, burada doksan yıldır devleti kutsayan bir anlayışın
değişim, dönüşüme uğramasını tartışmaya açarsınız. Ondan dolayı bu kadar bu
kürsüden bağırıp çağırma olayı var.
Değerli
arkadaşlar, değerli milletvekilleri; zorunlu askerlik bu ülkede artık
kaldırılmalıdır ve bunu her milletvekili cesaretle gelip bu kürsüden bizce
savunabilmelidir. Zorunlu askerlik olduğu sürece bireylerin de, toplulukların
da özgürlüğünden bahsetmek mümkün değildir.
Bugün, gelişmiş,
demokratik hukuk ülkelerinin çoğunda vicdani ret hakkı yasal bir hak olarak
tanımlanıyor. Türkiye'yi de bağlayan uluslararası sözleşmelerde, uluslararası
kurumların Türkiye'ye yapmış olduğu çağrıların tamamında vicdani ret hakkının
tanınmasıyla ilgili maddeler vardır ve bunlar ülke açısından da bağlayıcı olan
maddelerdir. E, şimdi, biz, böylesi bir düzenleme yapılmasıyla ilgili bir
toplumsal beklenti varken, buraya hâlâ “’Her Türk asker doğar.’ı nasıl yasal
olarak koruyabiliriz?”in maddesini getiriyoruz. Buradan bir şeyin çıkması
mümkün değildir.
Bakın, zorunlu
askerlik uygulamasının getirmiş olduğu sakatlıkları, kamuoyunda sadece şüpheli
asker ölümleri olarak bilinen, aslında büyük bir çoğunluğunun, yüzde 90’ından
fazlasının cinayet olduğu da herkes tarafından bilinen ciddi hadiseleri de
görmek gerekiyor. Son on yıl içerisinde bine yakın asker kışla içerisinde
şüpheli bir şekilde cinayetlere kurban gitmiştir. Çoğuna “İntihar etti.” raporu
verilmiştir ama olay yeri incelemeleri, kriminal incelemeler, otopsi raporları
dikkatli bir şekilde incelenirse o çocukların tamamının ya da yüzde 90’ının
kışla içerisinde bir cinayete kurban gittiğini çok rahat görebiliriz. Sonra, bu
cinayetleri gizlemek için de bu şüpheli asker ölümlerini askerî mahkemelere
sevk edecek şekilde bir yargısal süreç işliyor. Askerî mahkemeler de tabii ki
“Emir komuta zinciri içerisinde bu cinayetleri nasıl örtbas edebilirim”in
çabasını gösteriyor. E, şimdi, bununla yüzleşmeden, bu zihniyetle yüzleşmeden,
cesur bir yaklaşım ortaya koymadan bu ülkede neyin değişim, dönüşümünden
bahsedeceğiz?
Bugün,
Almanya’da, Yunanistan’da, Avusturya’da, Brezilya’da, Norveç’de Danimarka’da
-yani birçok ülke sayabiliriz- zorunlu askerlik diye bir sorun yok. “Vicdani ret” hakkı ya da askerlik
süresinin başka bir kamusal hizmetle yerine getirilmesi ile ilgili düzenlemeler
var. Dolayısıyla, burada, bu maddeyle ilgili önergeyi kabul etmeyeceğinizi
biliyoruz. Önemli olan, önergenin kabul edilip edilmemesi değil, zihniyet
değişikliğinin sizler tarafından kabul edilip edilmemesidir. Bu zihniyet
değişikliğini gerçekleştirmediğimiz sürece, biz, bu ülkedeki toplumsal, sosyal,
siyasal, ekonomik hiçbir soruna çözüm bulamayacağımıza inanıyoruz.
Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
14’üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
Birinci bölümde
yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.
Şimdi, ikinci
bölümün görüşmelerine başlıyoruz.
İkinci bölüm 15
ila 26’ncı maddeleri kapsamaktadır.
İkinci bölüm
üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz isteyen Nevzat Korkmaz,
Isparta Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan
tasarıya baktığımızda, tasarının “AİHM kararları doğrultusunda gerekenleri
yapıyoruz.” şeklinde gerekçelendirildiğini görüyoruz. Hâlbuki gerçek amaç ne?
Terörist örgütle yapılan pazarlıklar sonucunda, eli kanlı örgütün sorunlarını
çözmek, verilen tavizleri hayata geçirmektir. Al gülüm ver gülüm taviz
yasalarından biridir. Zaten bunun böyle olduğu BDP’nin sayın milletvekillerinin
ağızlarının kulaklarında olmasından bellidir. Sizleri kutlarım değerli AKP
milletvekilleri! “Millîyiz, Müslüman’ız.” diye diye milletin tertemiz oylarını aldınız,
götürdünüz, PKK’nın emellerine ortak ettiniz.
Hükûmete
soruyorum, herkes soruyor: Terör örgütü adına dağa çıkmış, suç işlediğini
yöredeki çocukların bile bildiği, adam öldürmüş eli kanlı katillerin, güvenlik
güçlerinin gözünün içine baka baka, elini kolunu sallaya sallaya yurt dışına
çıkışlarına hangi hukukla müsaade edilecektir? Velev ki “Ben müsaade
veriyorum.” diyen Sayın Başbakan, sen kral mısın, padişah mısın? Yaptığının
hukukun neresinde olduğunu millete bir izah et. Hukuk fakültesi talebelerinin
bile bildiği bir şey var, temel hukuk kavramı: “Kanunsuz emir, üstün verdiği
konusu suç teşkil eden hiçbir emir uygulanamaz. Yazılı emir de olsa emri
uygulayan sorumluluktan kurtulamaz.” Çok gördük bugüne kadar Başbakanın eşref
saatine göre verdiği, sonra da inkâr ettiği sözlerini. Bu sözlere güvenerek
yola çıkacak ve suça iştirak edecek yetkilileri adaletin pençesinden kim
kurtaracak?
Sayın Adalet
Bakanı, PKK’nın çözüm projesinde siz tarafsız değilsiniz. Kolluğun adli amiri,
cumhuriyet savcılarınız. Siz savcıların ve kolluğun yanında olacaksınız. Ne
çabuk unuttunuz Tunceli Ovacık’ta şehit edilen savcıyı, şehit Murat Uzun’u?
PKK’lı bir kadın terörist tarafından başından vurularak şehit edilen savcıya ve
ailesine ne çabuk sırtınızı döndünüz? Bu şehidin hukukunu siz savunmayacaksınız
da kim savunacak? Tutturulmuş bir nakarat: “Kan akmasın, analar ağlamasın.
Barışa neden karşı çıkıyorsunuz?” Önce şu PKK ağzına benzeyen ağzımızı bir
düzeltelim. Barış, iki ülke arasında olur. “Asayiş” dersiniz, “huzur” dersiniz,
ancak, PKK’nın jargonunu kullanamazsınız. Artık PKK ile aynı dili kullanmak
dahi sizi rahatsız etmez olmuş, yazık!
Sonra, pazarlık
ettiğiniz PKK’nın kanın akmasını durduracak bir taahhüdü yok ki. Bir yalancı
hayalin arkasından koşan çocuklar gibi kendinizi neyle avutuyorsunuz? İmralı
tutanaklarına bakın, Apo denen katil diyor mu ki PKK’yı, dünyanın en kanlı
terör örgütünü lağvediyorum?” Hayır. Diyor mu, silahlı eylemlerden
vazgeçiyoruz?” Hayır. Aksine “Gerilla, çekildiği yerde daha da güçlü olacak.” diyor.
Bu kafa ile PKK sınırın öbür tarafına geçti diyelim, bölgede yeniden
silahlanması çok mu zor? Yahut sınırı geçip Türkiye’de yeniden konuşlanması çok
mu zor? Apo denen katil diyor mu ki PKK siyasi hedeflerinden yani millî ve
üniter yapı dışında federasyon bir devlet kurma gibi heveslerimden vazgeçtim?”
Hayır. E, mercimek kadar aklı olana sormazlar mı? Sayın Başbakan, o zaman bu
eli kanlı teröristlerle neyin pazarlığını yapıyorsun? “İsteklerim olmazsa
binlerce militanımla birlikte bu millete karşı saldırırım.” tehdidinde bulunan
bu bebek katiliyle neyi konuşuyorsunuz? Bunları sorduğumuzda, PKK’lılar orada
dururken Türk milliyetçilerini hedef gösteriyor ve saldırıyorsunuz, savcılara
talimatlar veriyorsunuz, “Çabuk dava açın.” diye.
Ee, demişler:
“Adamın biti kanlanınca nereden geldiğini unuturmuş.” Sen değil misin
“Milletime hizmet ederken beni içeri attılar.” diye senelerce sızlanıp milleti
istismar eden? Nereden nereye, mağdurluktan mağrurluğa! Size yakıştı Sayın
Başbakan!
Kendilerini yüce
dini, mübarek vatanı için vakfetmiş ülkücüler, Allah yolunda yürümeyi her türlü
vaadin üzerinde görmüş Türk milliyetçileri bu kuru tehditlerden mi korkacak?
Beyler, bu dava boşvermişlerin, boşluğa düşmüşlerin, neme lazımcıların inadına;
Hazreti İbrahim’in putları yıkan baltası, iki cihan güneşi sevgilinin sevdası,
papaya diz çöktüren Türk milletinin kavgasıdır. Türklüğü sapkınlık… İslam’ı da
Anadolu’nun gönül pınarında, uçsuz bucaksız maneviyat deryasında değil de başka
su birikintilerinde arayan Sayın Başbakan ve onun yol arkadaşları; işte,
ayaklar altına aldığınız Türklük ve Türk milliyetçiliği budur. PKK yerine
“saldırın” diye talimat verdiğiniz Milliyetçi Hareket Partisi budur. “Önce
ülkem ve milletim, sonra partim ve ben.” düsturunun ifadesi de budur. Göğsünü
vatana siper edenleri zindanlara, vatana kastedenleri de sokaklara gönderirken süslü nutuklar atıp eli
kanlı teröristlerle pazarlık yapan Sayın Başbakan ve taifesine tüm ülkücüler
olarak diyeceğimiz odur ki: Türk milliyetçileri her metrekaresinden şüheda
fışkıran bu vatana sevdalıdır. Peygamberimizin övdüğü bu aziz milletin
aşığıdır. Bu öyle bir sevda ki şehit Yusuf İmamoğlu’nun üç günlük aç karnıyla
milletini zenginleştirme kavgası vermesi kadar karşılıksızdır ve “Türk’üm”
diyemeyen sizlerin kitabında da bu aşkın tarifi yoktur, anlayamazsınız. Bizleri
yüzünde hiçbir kızarma emaresi olmadan edebe davet eden, öte yandan oğullarına
sıra sıra gemicikler alıp fabrikalar kuran, Karun kadar zenginleşen fânilerin
edebi ve ebedi anlamalarını zaten beklemiyoruz. Oğullarını askere göndermemek
için taklalar atanların, şehit evladını toprağa verdiğinde boğazı düğümlenirken
“Vatan sağ olsun.” diyen ananın, babanın yürek yangınını anlamalarını hele, hiç
beklemiyoruz. Cüce kişilik ve zihniyetleriyle Türk milletinin evlatlarına hor
bakmalarını, PKK şerefsizleri dururken Türk milliyetçilerini hedef almalarını
sineye çekebiliriz çünkü biz, kişisel alacağımızı ilahi adaletin tecelli
edeceği mahkemeyikübraya bırakıyoruz ancak Türk milletine hakaretin, Türk
milletine ihanetin hesabı illa ki bu dünyada görülecektir. Milletin en kara, en
ümitsiz günlerinde sorumluluk üstlenen bizler görevimizi biliyoruz. “Yargı ne
iş yapar?” diyen Sayın Başbakan da zamanı geldiğinde, en başta yargıya hakaret
olmak üzere yaptıklarının hesabını adalet önünde verirken yargının ne iş
yaptığını, yargının ne işe yaradığını görecektir.
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) – Vay be!
S. NEVZAT KORKMAZ
(Devamla) - Değerli milletvekilleri, 2011 seçimlerinden önce yapılan Sayın
Genel Başkanımızın konuşmasına binaen bir fezleke gönderiliyor Meclise. Ne
zaman? İki yıl sonra; tam da AKP tarafından PKK projesinin Türk milletine
dayatıldığı bir anda, tam da Başbakanın MİT’e Milliyetçi Hareket Partisini
bitirme talimatının gazetelere yansıdığı bir anda. Niye? Niye? Bir reklam var
ya “Çok oluyoruz.” diye. Milliyetçi Hareket Partisi, bu yıkım projesi önünde
dimdik duruyor, çok oluyor birilerine göre.
RECEP ÖZEL
(Isparta) – Çok olsanız ne, az olsanız ne!
S. NEVZAT KORKMAZ
(Devamla) – Bu fezlekeyle geri adım atacağımızı mı düşünüyorsunuz? Sayın Genel
Başkanımızı ve Milliyetçi Hareket Partisini yıldırabileceğinizi mi
düşünüyorsunuz? Bir korktuk, bir korktuk, sormayın!
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) – Allah Allah!
S. NEVZAT KORKMAZ
(Devamla) – Buradan ilan ediyoruz milyonuncu kere: İnadına vatan, inadına Türk
milleti, inadına ay yıldızlı al bayrak ve inadına Türkçe diyeceğiz…
RECEP ÖZEL
(Isparta) – Millet “İnadına AK PARTİ.” diyor.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Devamla) – …demeye devam edeceğiz tek kişi kalana kadar ve çok olmaya devam
edeceğiz. Bu vatanı sokakta bulmadık, üç buçuk PKK teröristine ve onun
şakşakçılarına da bırakmayacağız.
Sözlerimi
tamamlarken, Rıza Tevfik’in şu şiirini size hatırlatmak istiyorum: “Divane sen
değil, meğer bizmişiz / Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz / Sade deli değil,
edepsizmişiz / Tükürdük atalar kıblegâhına.” diyor.
Bu milletin
mukaddesatına, atalar kıblegâhına hor bakmayın diyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
İBRAHİM KORKMAZ
(Düzce) – İttihatçılar…
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Bunu hazmedeceksiniz, millet söyleyecek size.
İBRAHİM KORKMAZ
(Düzce) – İttihatçılar… Aynı zihniyet, aynı.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sen ne anlarsın ittihatçıdan! Senin bilgi seviyen yetmez ona sen
benimle konuşamazsın.
BAŞKAN - Bölüm
üzerinde Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz isteyen Sırrı Sakık, Muş
Milletvekili. (BDP sıralarından alkışlar)
BDP GRUBU ADINA
SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Buradan tehdit ve
şantajlara boyun eğdiğimizi, eğebileceğimizi düşünüyorsanız yanılırsınız.
Kürtlere yaptığınız bütün hakaretleri binle çarpıp sizlere iade ediyorum.
ÖZCAN YENİÇERİ
(Ankara) – Kürtlere en büyük hakareti kendiniz yapıyorsunuz.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Burada hakaret yok, kimseye hakaret edemezsiniz.
ÖZCAN YENİÇERİ
(Ankara) – Hakareti siz yapıyorsunuz. Saygılı olun, terbiyeli olun.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – En basit bir yasa görüşülürken bile buradan dönüp kamuoyunu yanlış,
yalan bilgilendirmeyin.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – İçinde Kürtlerin de bulunduğu Türk milletine hakaret edemezsin.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Bakın, bu yasalarda nerede KCK’ye af var, bu yasalarda nerede
PKK’yle uzlaşı var? Keşke, Hükûmet bunları yapabilmiş olsaydı, keşke…
ÖZCAN YENİÇERİ
(Ankara) – Savunmak size mi düştü? Bırakın kendileri savunsun.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Ve yapmak zorundadır.
Bakın, hiçbir
savaş sonsuza dek sürmez. Savaş muhakkak sulhla bitecek, barış ve kardeşlik bu
coğrafyada, evet, er geç bu coğrafyada barış ve kardeşlik yeşerecek, buna
inanıyoruz. Ama her yasa görüşüldüğünde… Büyükşehir Yasası görüşülüyor “Aman
aman! Ülke bölünüyor.” diyorsunuz, “Efendim, Kürtlere federasyon, otonomi…” Yok
böyle bir şey kardeşim. Yani, ana dilde savunma başlıyor, ana dilde savunma
görüşülüyor Parlamentoda, kıyametleri koparıyorsunuz. TRT Şeş görüşmeleri
başlıyor; aynı dil, aynı tehdit, aynı şantaj. Şimdi, peki siz kimsiniz ya,
Allah aşkına? Biz sizinle birlikte kardeşçe yaşamak istiyoruz ama siz tam
tersini dönüp söylüyorsunuz.
Şimdi, bakın,
bizim açımızdan cumhuriyetin kuruluşu yani 1920’ler nasıl bir milatsa, nasıl
Çanakkale bir milatsa, yıl 2013, 21 Mart Diyarbakır da bir milattır. Ne adına,
birlik adına; ne adına, kardeşlik adına; ne adına, ortak vatan adına.
Diyarbakır’daki manifestoyu biz böyle algılıyoruz. Aslında, bu ülkeyi seven
herkes 21 Mart 2013’teki bu manifestoyu, bunu ayakta alkışlaması gerekir eğer
birlik diyorsanız.
Bakın, ne diyor,
bu manifestonun mimarı ne diyor? Diyor ki: “Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti
farklı ırklarla, dinlerle, mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan,
birlikte inşa eden Kürtler için Dicle ile Fırat, Sakarya ve Meriç'in
kardeşidir.” Var mı buna itirazınız? Yani Dicle ile Fırat’ın Meriç’e,
Sakarya’ya kardeşliğine itirazınız var mıdır?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – İtiraz fiziksel itiraz değil zaten, egemenlik itirazıdır.
SIRRI SAKIK
(Devamla) - “Ağrı ve Cudi Dağı, Kaçkar ve Erciyes'in kardeşidir ve dostudur.
Halay ve delilo, horon ve zeybekle hısım ve akrabadır.” diyor. Bunları söyleyen
Sayın Öcalan’dır. “Birlik ruhu budur işte.” diyor ve sonra dönüp diyor ki:
“Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe veyahut da gruba karşı olmamıştır,
olamaz. Bizim kavgamız ezilmişliğe, bilgisizliğe, haksızlığa, geri
bırakılmışlığa, her türlü baskı ve zulme karşı bir başkaldırıdır. Bugün artık
yeni bir Türkiye'ye, yeni bir Orta Doğu'ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz.”
Diyor ki: “Silahlı
direniş sürecinden demokratik zemine geçiş sürecidir. Silahlara veda ediyoruz.”
Peki, bundan niye rahatsızsınız?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Niye inanalım?
SIRRI SAKIK
(Devamla) - Allah aşkına, yıllardır “Bu kan dursun.” diyenler, “Bu şiddet
dursun.” diyenler, bu “Kürtler, ülkeyi bölenler…” Size sesleniyorum: Şimdi
bölünme yok, birlik ruhu var. Şiddet dursun, silahlar sussun. “Fırat’la Dicle,
Sakarya’yla Meriç’e kardeştir.” diyor. “Mezopotamya Anadolu kültürüyle
kardeştir.” diyor. Ortak vatandan bahsediyor.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Otuz senedir PKK bunu yeni mi öğrendi?
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Peki, bunu söylüyorlar, bundan niye korkuluyor? Dün de bu kürsüde
söyledim. Altı aydır silahlar susmuş, insanlar ölmüyor yani batıda da,
Kürdistan’da da, hiçbir yerde evlerde ağıtlar yok; tam tersine umut var, barışa
doğru bir umut var ve bu barışı büyütmek istiyor insanlar ve biz kendi adımıza,
bu barış sürecini, Türkiye'yi bu noktaya getiren her aktöre bin kez buradan
kamuoyunun huzurunda teşekkür ediyoruz, burada kimin emeği varsa. Buradan bütün
annelere ve babalara sesleniyorum: Bakın, siyaset dünyası sizin çocuklarınızın
kanı üzerinden siyaset yapmak istiyor. Başka bir projeleri yoktur. Gelecekle
ilgili Türkiye'nin büyük bir… Orta Doğu’da güçlü bir Türkiye olmasını
istemiyorlar çünkü koltuklarından korkuyorlar, geleceklerinden korkuyorlar. Ey
analar, ey babalar! Bunlar çocuklarını hiçbir dönem savaşa değil, bırakın
polis, asker olarak göndermezler Kürt coğrafyasına, memur olarak da
göndermezler. Ama yoksul Anadolu’nun çocukları üzerinden siyaset yapma dönemi
bitmiştir. Bizim açımızdan bu süreç önemlidir. Bu süreci bir milat olarak kabul
ediyoruz ve 4 Nisanda Sayın Başbakanın akil insanlarla yaptığı toplantıda da
bir öz eleştiri vardır, bunu da önemsiyoruz, bunu da bir milat olarak kabul
eriyoruz. Ne diyor? Diyor ki: “Bizim birlikteliğimiz sadece yirmi dokuz yıllık
bir süreç üzerinden değerlendirilemez. Bizim, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne
kadar birlikteliğimiz vardı.” Erzurum Kongresine gidiyor, 1920’lere gidiyor,
oralara vurgu yapıyor. O kongrelerde, konuşmalarda herkesin kendi kimliğiyle,
kendi inancıyla nasıl tanındığını bize bire bir öz eleştiri yaparak, bir
Başbakan dönüp geçmişten dolayı bir öz eleştiride bulunuyor; bunu da
önemsiyoruz.
Devletler, evet,
geçmişiyle yüzleşmeli, yeri ve zamanı gelince de öz eleştirisini
yapabilmelidir. Bu öz eleştiriyi de önemsiyoruz. Bakın, burada ne diyor? “Bu
ülkede hepimiz aynı zalim zihniyet tarafından aynı zulümlere uğradık. Kitaplar
yasaklandı, inançlar yasaklandı, diller yasaklandı, asimilasyon uygulandı.”
Bunu da söyleyen bir başbakan. Şimdi, buradan yola çıkarak bu süreçte buna
destek veren milyonlarca insan var, umutları var, bunların umutlarını kırmaya
hiç kimsenin hakkı yoktur. Bütün yol, yöntemler denendi. Sizin buradan çıkıp
küfürleriniz, sizin yargısız infazlarınız, 17.500 faili meçhul cinayetler,
3.500 köy yakmalar, tutuklamalar… On binlerce insan sorgusuz sualsiz
tutuklandılar, köprüler altında infazlar gerçekleşti ama bu halk size, bu
politikalara boyun eğmedi.
Gelinen noktada,
AKP iktidarı mücadeleden müzakereyi seçtiği için de kendilerine teşekkür
ediyoruz. İşte siyaset budur.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Biz de teşekkür ediyoruz bu açık sözüne!
SIRRI SAKIK
(Devamla) - Sizin de dönüp bu sürece katkı sunmanız gerekirken kimi
milletvekilleri çıkıp, Milliyetçi Hareket Partisinden bazı milletvekilleri bize
hakaret ediyorlar, bayrak direklerinde beni asacaklarını söylüyorlar. Vallahi,
şimdi bayrak direklerine…
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – O hakareti sen başlattın önce Sayın Genel Başkana.
SIRRI SAKIK
(Devamla) - Ben başlatmadım, hiç kimseye hakaret etmedim, hiçbir kimseye.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Hayır, hayır. O bir cevaptı, o bir cevaptı.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Bakın, soy ismi “Çirkin” ama kendisi en az İlyas Salman kadar
yakışıklı bir kardeşimiz var MHP sıralarında.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – İlyas Salman’dan özür dile, bak hakaret ediyorsun, bir sanatçıya
hakaret ediyorsun şimdi!
SIRRI SAKIK
(Devamla) - Şimdi, bakın, çıkıp bizi idam edeceklerini söylüyorlar.
Bakın, bayrak bir
ülkenin ortak değeriyse bu bayrak direklerini idam sehpasına çevirirseniz,
üniversitelerde elinize bayrak alıp bayrak sopalarıyla muhaliflerinizi
döverseniz, kapı komşunuzu bayrak direkleriyle döverseniz, İstiklal Marşı’yla terbiye
ederseniz siz bayrağa saygısızlık edersiniz, siz İstiklal Marşı’na saygısızlık
edersiniz. Onun için bu tür yollar çözüm değil, bunları bir bütün olarak
biliyoruz.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Tabii, PKK’lı teröristler elinde çiçek taşıyorlardı!
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Peki, Allah aşkına hadi söyleyin -siz iki- ana muhalefet ve yavru
muhalefet, bu sorunu nasıl çözeceksiniz? Hadi, varsayalım ki bu proje doğru bir
proje değil, siz bir proje ortaya koyun. Bir proje koyun, biz sizi
destekleyelim ama yok projeniz. Dün bir arkadaşınız oradan laf atıyor. “Siz
AKP, BDP, PKK Amerika’yla iş birliği ettiler.” falan…
İZZET ÇETİN
(Ankara) – Doğru söylüyor.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Biz Amerika’yla iş birliği etmedik. Onun üzerine şunu söyledim,
bakın: Dün bu konuda daha önce duyarlı olan bir arkadaşımız Sezgin Tanrıkulu
-yıllardır kendisini tanırım- bölgede bütün şiddetin egemen olduğu dönemde
boyun eğmemiş bir arkadaşımızdır. Bir önerge hazırladı; o önergenin ruhuna bir
önerge de AKP tarafından, BDP tarafından hazırlandı. Baskı uyguladınız, geri
almak zorunda kaldı. Amerikan ajanlığından tutun, bilmem neye kadar suçladınız.
MEHMET HİLAL
KAPLAN (Kocaeli) – Doğru söylemiyorsun.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Ben arkadaşınıza haksızlık ettiniz dedim.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Ve şimdi de söylüyorum, bu yollar doğru yol değil. Bu yollar bu
ülkede iç barışa, huzura katkı sunmaz. Politikalarınızı yeniden gözden geçirin
ve özellikle, Cumhuriyet Halk Partisine sesleniyorum…
İZZET ÇETİN (Ankara)
– Kendine bak, kendine.
AHMET TOPTAŞ
(Afyonkarahisar) – Yahu, kendi aklını kullan sen, senin aklın senin olsun!
Senin aklın sana lazım, bizim aklımız var. Sizin aklınızı biliyoruz, nereye
getireceksiniz bu ülkeyi. Sizin aklınıza ihtiyacımız yok.
ADİL KURT
(Hakkâri) – O zaman Silivri’de ağlama! O zaman Silivri’de niye ağlıyorsunuz?
AHMET TOPTAŞ
(Afyonkarahisar) – Sana ne! Sana ne! Teslim mi edeceğiz sana bu ülkeyi!
Silivri’de niye ağlıyormuşuz!
ADİL KURT
(Hakkâri) – Biz devletin zulmüne, baskısına direndik, o zaman sen de diren!
Tırışkadan adam!
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Devleti siz yönetiyorsunuz.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Bakın…
BAŞKAN – Sayın
Sakık, teşekkür ediyorum, lütfen oturun.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan, Sayın Sakık konuşmasında Sezgin Tanrıkulu arkadaşımızı
grup olarak incittiğimizi söyledi. Müsaade ederseniz cevap vermek istiyorum
BAŞKAN – Doğru.
Buyurun, sataşma
nedeniyle iki dakika…
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
7.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Muş Milletvekili
Sırrı Sakık’ın görüşülen kanun tasarısının ikinci bölümü üzerinde grubu adına
yaptığı konuşma sırasında CHP Grubuna sataşması nedeniyle konuşması
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Teşekkür ederim.
Sayın Sakık,
izlediğiniz politika doğru değil. Ben size, 24 arkadaşımızın 24’ü de önergeden
imzasını çekmiş, bunu defalarca açıkladım ama “Çözüm ne, neye karşı
çıkıyorsunuz?” diyorsunuz. Ben size kısaca onu özetleyeyim:
1) İktidar bunun
adını koyarken bile doğru düzgün koyamamış. “Kürt Açılımı”, “Demokratik
Açılım”, “Millî Birlik Projesi”, “Barış Süreci”, “Çözüm Süreci”; adı bile doğru
konmamış bir süreç bu.
2) Silahların
susmasından söz edilmiyor, silahların yer değiştirmesinden söz ediliyor.
Dolayısıyla, silah ortada duruyor. Silah ortada duruyorsa süreci ne Abdullah
Öcalan belirler ne de Hükûmet belirler, süreci o zaman silah tüccarları
belirler.
Toplumsal bir
destek olmadan bu çözülmez. Yüzde 90’ın üzerinde temsil kabiliyeti olan bir
Parlamentodur bu. O zaman, yüzde 80 oranında bir destek sağlamak lazım, bu yok
ortada. Görüşmeler gizli yürütülüyor, kimsenin bir şey bildiği yok. 7 kişi
biliyor Türkiye’de bunu, 7 kişi, o isimleri saydım.
Bakın, nasıl
çözülür? PKK silah bırakacak, ondan sonra görüşme yapılabilir ama ondan sonraki
görüşmede de silah tüccarları devrede olmayacak o zaman, demokratik talepler
ancak o zaman gündeme gelir. Ama şimdi uygulanan yöntem şu: Kürt sorununu
çözmek için Türk kavramını ötelemek gerekiyor. Bu bir çözüm değil, yani böyle
bir çözüm ortamında, sözde bir çözüm ortamında T.C.’yi silmek, Andımız’ı
tartışmak, marşı tartışmak, İstiklal Marşı’nı tartışmak, Türk Bayrağı’nı
tartışmak; bunlar çözüm değildir, bunlar gaflettir, bu yöntem doğru değildir.
RECEP ÖZEL
(Isparta) – Hiç olmayan şeyleri söylüyorsunuz.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Çözüm, demokrasinin güçlendirilmesindedir ama ortada silah dururken
görüşme yapmak şu demektir: Silah duruyor, istediğimi vermezsen tekrar gelirim
vururum demektir. Vururum, alırım; alırım, vururum mantığıdır bu. Bu çözüm
değildir, bu kandırmacadır diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sayın Başkan, Sayın İnce dedi ki: Bizim Türklüğü dışlamak gibi… Hiçbir zaman Türklüğü…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Hayır, sizinle ilgili değil, Hükûmetle ilgili.
BAŞKAN – Sizi
kastetmedi anladığım kadarıyla.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Hükûmetle ilgili efendim o.
BAŞKAN – Ama sizi
kastetmediğini de söylüyor.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Onu kastetmiyorum, Hükûmeti kastettim, sizi değil.
BAŞKAN – Onu
söylüyor yani.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Bakın ama şunu söylüyor, “Andımız” diyor. Senin andın ırkçıdır,
milliyetçidir, tekçidir…
MEHMET ŞANDIR (Mersin)
– Sana göre o.
BAŞKAN – Hükûmeti
kastediyor zaten, o ayrı bir şey. Hükûmeti kastediyor.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – O andı kabul etmiyoruz.
BAŞKAN – Böyle
bir usul yok yani.
ADİL KURT
(Hakkâri) – Andınızı sahipleniyor musunuz? Çıkıp sahiplendin ya o andı. Sayın
İnce, bu andı sahipleniyorsanız lütfen söyleyin.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkanım, bir dakikanızı alacağım. (BDP sıralarından
gürültüler)
ADİL KURT
(Hakkâri) – Evet, o andı sahiplendiniz. Sahiplenmiyorsanız lafınızı düzeltin.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
– Adam Türk değil, “Türk’üm, doğruyum.” diye söylettiriyorsunuz her sabah!
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Peki, bir dakika… (BDP sıralarından gürültüler)
ADİL KURT
(Hakkâri) – Benim çocuğum niye kendi varlığını senin çocuğunun varlığına
armağan etsin!
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkanım…
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Sen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Bir dakikanızı alayım.
Sayın Başkanım,
izin verir misiniz, çıkayım…
BAŞKAN – Hayır,
ne diye çıkacaksınız?
ADİL KURT
(Hakkâri) – Siz düzelteceksiniz, söyleyen sizsiniz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkanım, bakın, “Andımız” tartışması şudur: Dünyanın bütün
ülkelerinde ilkokul öğrencilerine buna benzer antlar söyletilir. Amerika
Birleşik Devletleri’nde de “Amerika Birleşik Devletleri Bayrağı’na bağlılığımı
bildiriyorum…”
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – “Amerika vatandaşlığı” ayrı bir kavram.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – “…Bu cumhuriyet, Tanrı’nın altında sonsuza kadar yaşayacaktır.
Özgürlük ve adalet hepimize.” diye antlar söylenir. Dünyanın bütün ülkelerinde
ilköğretimin amacı, farklılıkları ortaya koymak değildir, benzerlikleri ortaya
koymaktır. Bunların tartışılma yeri burası değildir.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Benzerlikleri siz bize belirleyemezsiniz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Bu, benzerlikleri ortaya koymaktır. Tartışma yeri burası değildir,
Meclis değildir. (BDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Tamam,
teşekkür ediyorum.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Bunu eğitimciler tartışmalıdır.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN – Bölüm
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Ömer Süha Aldan, Muğla
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sosyal demokrat bir partinin enternasyonal…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Andımız’ın tartışma yeri burası değildir, eğitim kurumlarıdır.
Siyasetçinin işi değildir o. Yapmayın ya! (BDP sıralarından gürültüler)
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Nasyonal…
ADİL KURT
(Hakkâri) – Andına sahip çıktın…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ya, teker teker gelin ya!
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Pusulanız yanlış kardeşim. Bu arabanın kaptanı ulusalcı mı,
yenilikçi mi, gelenekçi mi, sosyal demokrat mı belli değil!
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ya, sana ne bizim kaptandan! Nasıl olursa olur ya!
BAŞKAN – Sayın
Aldan, buyurun.
CHP GRUBU ADINA
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sükûnet
sağlandığına göre başlayabilirim herhâlde.
Şimdi, bu
tasarıyla ilgili, 445 sayılı Tasarı’yla ilgili, özellikle bizim gruptan, içinin
boş olduğu yönünde birtakım demeçler öne sürüldü. Ha, bir açıdan yasaya
bakarsanız, tasarıya bakarsanız, evet, bu tasarının bir anlamda içi boştur, bir
anlamda da içi doludur gerçekten. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği
kararlar doğrultusunda yapılan bir düzenlemedir özünde. Ama şunu gözden ırak tutmamak lazım ki, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinin kararları esas alınarak bu tasarıya bir isim verilmek
gerekirse insan hakları ve ifade özgürlüğü bağlamındaki sözler biraz boşlukta
kalmaktadır.
Bizim gördüğümüz
kadarıyla bu tasarı iki kez Bakanlar Kuruluna gitmiş gelmiştir. Bu iki kez
gidip gelişi sırasında belli ki içi boşalmıştır. O zaman şunu söyleyebiliriz bu
tasarıyla ilgili: Adı kalmış yadigârdır.
Bu düzenleme
aslında bir imaj düzenlemesidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin benzer
kararlarda verdiği bazı ihlal sonuçlarına bakılarak acaba sayıyı ne kadar
azaltabiliriz anlayışıyla bu düzenleme gerçekleştirilmektedir ama şu bir
gerçektir ki, ülkemizde son yıllarda moda hâline gelen bir uygulama, o da insan
hakları ve özgürlüklere bakış açımızda hep dış dinamiği esas almamızdır.
Yapmamız gereken bu değildir aslında. Dış dinamiği esas alırsanız, sürekli
Avrupa ne der, dışarısı ne der anlayışıyla kendi temel hak ve özgürlüklerinizi
düzenlemeye kalkarsanız, uygulamada oluşan pek çok sorunu da görmezden
gelirsiniz ne yazık ki. Biz aslında -yapmamız gereken- dışarısı ne der ya da
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki dava sayısındaki ihlalleri nasıl azaltırız
mantığından öte, mevcut uygulamalarımızda temel hak ve özgürlüklere yönelik ne
gibi saldırılar var ve biz bunları nasıl gideririz telaşı içinde olmalıyız. Ne
yazık ki böyle bir dert yoktur. Önce bir insan hakları ihlali olacaktır,
özgürlükler ihlal edilecektir, sonra kişiler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
gideceklerdir ve oradan ihlal kararı çıktıktan sonra biz, dönüp, o ihlal
kararlarını nasıl azaltabiliriz diye yasal düzenleme yapacağız diye
düşünülecektir. Bu, doğru bir yaklaşım değildir.
Neden böyledir?
Çünkü demokrasiyi içselleştiremeyen, insanların temel hak ve özgürlüklerine
doğal talepler gözüyle bakmayan veyahut da kendisinden bir şey istenmesinden
hoşlanmayan bir yönetim anlayışı vardır Türkiye’de. Bugün uygulamaya
baktığımızda pek çok sorun var. Bugün bazılarından örnekler vereceğim size, hem
de çok tipik örnekler.
Artık uygulamada
yaşanan sorunlar ne yazık ki yasamayı adam yerine koymayan boyuta ulaşmıştır.
Bir örnek vereyim: Bu “Ergenekon” adı verilen davada yargılanan bir kişi, adı
Levent Göktaş, emekli bir albay, Özel Kuvvetler albayı, daha sonra avukatlık
yapmış ve bu kişinin ofisinde yapılan aramada 51 no.lu CD bulunmuş. Bu meşhur
bir CD. İçinde devletin gizli belgeleri var ama bunun yanında da bazı
yargıçların, yüksek yargıçların da içinde olduğu üst düzey kişilerin özel
yaşamına ilişkin görüntüler var ve bu CD, ne hikmetse, adliyenin arşivinin
emanet dairesinde kırılıyor bir süre sonra, kırılıyor, kullanılamaz hâle
geliyor. İçinde gizli içerikli belge var, bilirkişiye inceletemiyorsunuz, yurt
dışına gönderip bu kırık CD’yi tamir ettiremiyorsunuz. Niye? Çünkü devletin
gizli belgesi bu.
Şimdi, gelelim
bir noktaya değerli arkadaşlarım: Bu CD’yle ilgili kırılma gerekçesini ben
biliyorum aslında çünkü o CD’de özel görüntüleri olan biri, iktidara
kolaylaştırıcı bir işlem yapmıştı, o CD’nin kırılması gerekiyordu ve kırıldı.
Bunun üzerine mahkeme bir yazı yazıyor Ankara Emniyet Müdürlüğüne, diyor ki:
“Bu CD’nin bir örneği sizde var mı?” Ankara Emniyet Müdürlüğü gönderiyor,
“Evet, bizde bir örneği var.” diyor. CD geliyor fakat CD’nin IP numarasının
incelenmesinde, Levent Göktaş’ın bürosunda yapılan aramadan bir hafta önce
düzenlendiği ortaya çıkıyor ve Ankara Emniyetinin CD’si bunu kapsıyor değerli
arkadaşlar.
İkinci bir nokta
var: Türk Ceza Kanunu’nun 326’ncı maddesi, devlet sırrı niteliğindeki
belgelerin tahsis edilen amacı dışında kullanılmasını cezalandırıyor ve hapis
cezası beş yıldan başlıyor. Bunun tek nüsha olması lazım çünkü devlet sırrı
niteliğinde bir CD ve Levent Göktaş hakkındaki yargılamada suçlardan bir tanesi
de devletin sırrı niteliğindeki belgeleri amacı dışında bulundurmak. Peki,
Ankara Emniyet Müdürlüğünün elinde o CD ne arıyor? Türk Ceza Kanunu’na göre, o
CD’yi yedekleyen bütün emniyet görevlileri de sorumludur. Aynı devlet sırrı
niteliğindeki bir belgeyi tahsis amacı dışında bulundurmaktan onlar da
yargılanmalıdır ama Levent Göktaş içeride, bu CD’yi kopyalayan emniyet
görevlileri dışarıdadır. Bu, büyük bir çelişkidir ve Türk Ceza Kanunu açısından
gerçekten irdelenmesi gereken bir maddedir.
Bir diğer konu,
değerli arkadaşlarım, Hanefi Avcı. Hanefi Avcı muhafazakâr bir insan, abdestinde,
namazında bir insan. Yılların sağcısı. Yıllarca sol terör örgütü üyelerine ya
da sol örgüt üyelerine işkence yapmakla bilinen bir adam ve bugün Hanefi Avcı
bir sol terör örgütü üyesi olmaktan tutukludur. Oda TV davasında soruşturma
yapıldı, davanın asli faili olarak bir sürü insan toplandı, bunlar yıllarca
cezaevinde tutuklu kaldılar, hepsi tahliye oldu ama bu örgüte yardım etmekten
tutuklu bulunan Hanefi Avcı içeride duruyor. Gerçekten vicdanları sızlatan bir
tablodur bu yılların sağcısını bir sol terör örgütü üyesi olarak içeri atmak…
Şimdi, bu
uygulamaya nasıl bakacağız? “Efendim, yargı, görevini yapıyor, yargının
görevine karışmamak lazımdır.” Boş laftır. Yargı, bugün, bu Türkiye Büyük
Millet Meclisini adam yerine koymamaktadır. Onun çıkardığı, bu Meclisin
çıkardığı yasaları “Saymıyorum kardeşim.” anlayışındadır. Bunlara dur demek de
bu Parlamentonun görevidir. Hukukun üstünlüğünü sağlamak, temel hak ve
özgürlükler konusunda herkesten daha fazla çaba içinde olmak, bu Parlamentonun
görevidir. Bu külhanbeyliğe dur demek, bu Parlamentonun görevi olmalıdır.
Türkiye’de yığınla insan böylesine kuşkulu delillerle, kanıtlarla ne yazık ki
tutuklu. Bunlar mahkûm olacaklar, yarın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önüne
yeniden gidilecek, yeniden yığınla tazminata mahkûm edilecek bu ülke, bir yığın
insan, çoluğundan çocuğundan ayrı kalacak, işinden olacak, geçim sıkıntısı
çekilecek, aileler dağılacak. Niçin? 3 tane yargıcın… Kendilerine elbette ki
saygı duyuyorum, Türkiye‘deki yargıçların hepsine bir saygım var ama bu kadar
fütursuz anlayışta olmalarına da göz yummayı kabullenemiyorum çünkü ben o
kürsüde otuz yıl oturdum.
Size bir örnek
anlatayım değerli arkadaşlarım, son olarak onunla bağlayacağım: Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesinde bir dava. Bir örgüt üyesi çocuk, ifadesine başladığı
sırada göğsünden bir pankart çıkardı, pankartı sloganla okumaya başladı. Birden
jandarmalar üzerine atladılar. Mahkeme başkanı “Atın bu iti dışarı!” dedi ve
apar topar kişi götürüldü. O tutuklulara mahsus bölümde bağrış çağrış, “Ölüyorum!”
diye… Belli ki dayak yiyor. Avukatı bağırmaya başladı: “Efendim, sahip çıkın,
müvekkilimi öldürüyorlar!” “Savcılığa müracaat et kardeşim.” dedi.
Aynı mahkemede,
yaklaşık iki ay sonra başka bir ağır ceza mahkemesinin -devlet güvenlik
mahkemesinin- başkanlığında yine duruşmaya başladık. Yine sanıklardan bir
tanesi göğsünden bir pankart çıkardı, okumaya başladı. Jandarmalar müdahale
etmeye kalktılar. Ağır ceza mahkemesi başkanı “Durun arkadaşlar.” dedi. “Söyle
oğlum.” dedi, “Slogan mı atacaksın?” Attırdı. “Aç pankartı.” dedi, açtırdı.
“Yaz oğlum.” dedi, tutanağa bunu tek tek geçirdi. “Oğlum, maksadına nail oldun,
koy o pankartı göğsüne, şimdi devam et.” dedi.
İşte böyle
yargıçlara ihtiyacımız var. Bunu sağlamak da bizim sorumluluğumuzdadır diyorum,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Bölüm üzerinde
şahsı adına söz isteyen İlknur İnceöz, Aksaray Milletvekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
İLKNUR İNCEÖZ
(Aksaray) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 445 sıra sayılı İnsan
Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı’nın ikinci bölümü üzerinde şahsım adına söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Hükûmet olarak yargıda en büyük hedefimiz, demokrasinin tam olarak uygulandığı,
bireysel hak ve özgürlüklerin genişletildiği, yasalar önünde herkesin eşit
olduğu, hukukun üstünlüğünün sağlandığı, tarafsız, hızlı yargılamanın
yapılabildiği, yargının tam bağımsız olduğu bir Türkiye hayalidir. Bunun
gerçekleştirilmesi için bugüne kadar çok önemli düzenlemeler yaptık. Daha evvel
geçirdiğimiz üç ayrı yargı paketiyle yargının iş yükünün azaltılarak yargının
hızlandırılması, adalet hizmetlerinin etkin ve hızlı bir şekilde yürütülmesi
için önemli değişiklikleri geçirdik. Bugün yargı sistemimiz düne göre çok daha
şeffaf, güvenilir, daha hızlı ve en önemlisi toplumsal barışa hizmet eden,
güveni tesis eden bir görünüme kavuşmuştur.
Değerli
milletvekilleri, tüm bu süreç içerisinde çıkarılan yasalara rağmen Türkiye, şu
anda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince hakkında en çok ihlal kararı verilen ülke durumundadır. Bu durum,
hem insan haklarına saygı konusunda özensiz olduğumuz algısına hem çok yüksek
miktarlarda tazminat ödememize sebep olmaktadır. Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’ni 1954 yılında imzaladığımız ve iç hukuk tarafından benimsediğimiz
de düşünüldüğünde, bu sözleşme iç hukukun bir parçası hâline gelmiş olup, 1987
yılında da bireysel başvuru hakkını kabul ettik.
Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’nin 46’ncı maddesine göre “Sözleşmeci taraflar, taraf
oldukları davalarda mahkemenin vermiş olduğu kararlara uymayı taahhüt eder.”
denilerek, bu konuda yükümlülük altında olduğumuzu da bir kez daha hatırlatmak
isterim.
Değerli
milletvekilleri, tasarının ikinci bölümünde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
ülkemiz aleyhine vermiş olduğu kararlar göz önüne alınarak gerek 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda gerekse 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda
birçok değişiklik yapılmış olup, tasarının kabul edilmesiyle hukukun evrensel
ilkeleri bakımından ve insan hakları açısından çok önemli, olumlu düzenlemeleri
mevzuatımıza ve uygulamaya kazandırmış olacağız.
Tasarının 16’ncı
maddesine baktığımızda, CMK’nın 108’inci maddesinin birinci fıkrasına “şüpheli
veya müdafii dinlenilmek suretiyle” ibaresi eklenerek soruşturma evresinde
şüphelinin tutukluluk hâlinin devam edip etmeyeceğine karar verilirken şüpheli
veya müdafii dinlenilecek. Bu şekilde tarafların delil gösterebilme, aynı
zamanda savunma hakkı genişletilmiş oluyor imkân tanınmasıyla beraber.
Yine, tasarının
17’nci maddesiyle CMK’nın 141’inci maddesinde, yakalanan ve tutuklanan kişiler,
yakalama ve tutuklama işlemine karşı kanunda öngörülen başvuru imkânlarından
yararlandırılmazsa maddi ve manevi her türlü zararının tazminini
isteyebilecekler ki bu da tazmin edilecek kişiler hakkında bir genişletme
sağlamış olacak.
CMK’nın 144’üncü
maddesinde yapılan değişiklikle, gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir
hükümlülüğünden indirilen kişiler, yine tazminat isteyebilecek kişiler
kapsamına alınmıştır.
CMK’nın 172’nci
maddesine eklenen fıkrayla, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin
soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
kesinleşmiş kararıyla tespiti hâlinde üç ay içinde yeniden soruşturma
yapılacak.
Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan önemli bir düzenleme de adli yardım kapsamı
genişletilmektedir. Dava veya takibe açıkça dayanaktan yoksun bulunmaması
hâlinde adli yardımdan yararlanabilecek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu
konuda verilen kararlarda fakirlik belgesini yeterli bulmakta ve talep eden
kişinin haklılığı kriterlerinin aranmadığı bir sistemi kabul etmektedir. Bu da
önemlidir, yine savunmaya, yargıya erişim anlamında kolaylık sağlamakta.
Yine 6100 sayılı
Kanun’da yapılan değişiklikle adli yardım talebinin reddine ilişkin karara
itiraz hakkı getirilmekte. Bu da kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde
itiraz edilebilecek ki bu da önemli bir düzenleme. Yine ödeme gücünde bir
değişiklik olduğu takdirde bunun ispatıyla yeniden adli yardım talebinde
bulunabilecek kişiler.
Değerli
milletvekilleri, tüm bu düzenlemeler, insan hak ve özgürlükleri anlamında,
demokrasi anlamında yargının güçlendirilmesi için önemlidir, ihlal aldığımız
konuları düzeltecek, demokrasimizi, hukukumuzu ve yargımızı güçlendirecektir.
Ben, bu tasarının
hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, tasarıda emeği geçen başta
Hükûmetimize, bakanlarımıza ve Komisyondaki değerli milletvekili
arkadaşlarımıza ve oylarıyla kabul edecek Genel Kuruldaki tüm milletvekillerime
teşekkür ediyor, hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Şahsı adına söz
isteyen Harun Tüfekci, Konya Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HARUN TÜFEKCİ
(Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; İnsan Hakları ve
İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısı’yla alakalı ikinci bölüm hakkında şahsım adına söz almış bulunuyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, devletimizin özgürlükçü ve demokratik karakterini güçlendirmeye
kararlı olan Hükûmetimiz, temel hak ve özgürlüklerin en geniş anlamda hukuki
korumaya kavuşması için güçlü bir siyasi irade ortaya koyma gerekliliğini
görmüş ve bu hususta gerekli kararı ve gerekli adımı atmaya başlamıştır, on
yıldır da bu kararlılık devam etmektedir. Yasal ve yapısal sorunların çözümüyle
kurumsal önlemlerin geliştirilmesi noktasında önemli mesafeler alınmıştır. Mevzuatımız,
demokratikleşme ve insan hakları odaklı bir yaklaşımla gözden geçirilmiş olup
anayasal ve yasal düzeyde gerçekleştirilen değişiklikler, bir taraftan temel
hak ve özgürlükleri daha güçlü teminatlara bağlayacak düzenlemeler içerirken,
diğer taraftan yargının etkinliğini, bağımsızlığını ve tarafsızlığını
güçlendirecek önlemleri içermektedir. Zamanın gerisinde kalan ve güncel
ihtiyaçları karşılayamayan temel kanunlar yenilenmiş, yargısal işleyişin
etkinliğini artıran üç ayrı reform paketi de son iki yıl içinde yüce
Meclisimizde kanunlaşmıştır, kabul edilmiştir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; ülkemizin yaşadığı problemler var, sorunlar
var. Türk yargısının içinde olduğu sorunlar da elbette vardır. Bütün bu
sorunların aşılması, demokrasimizin güçlendirilmesi için AK PARTİ olarak
sistematik bir çalışma yapılmakta, bu tasarı da bu çalışmanın içerisinde somut
bir çalışma olarak kendini göstermektedir. Eksikliklerimizle yüzleşme konusunda
cesaretimiz kadar, eksikliklerimizi tamamlama, ülkemizi daha müreffeh bir yere
götürme konusunda gayretimiz, inancımız, çabamız vardır değerli arkadaşlar.
Görüşmekte
olduğumuz bu tasarıyla insan haklarına saygı ve bu konuda ortaya çıkan
aksaklıkları iç hukukta çözüme bağlamanın gereğini yerine getirebilme amaçlanmaktadır.
Bu tasarıyla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından koruma altına alınan
hakların ihlaline sebebiyet verebilen çeşitli kanunlardaki ilgili hükümlerde
değişiklik yapılmakta ve söz konusu olabilecek ihlal durumlarının ortadan
kaldırılması hedeflenmektedir. Böylece, insan haklarına saygılı her medeni
devletin yapması gerektiği şekilde bu alanda ortaya çıkan aksaklıklar iç
hukukta çözüme bağlanmakta, diğer yandan da Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi kararları açısından görünümünün daha iyi bir noktaya taşınabilmesi
temel amacımız olmaktadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; demokrasi, korkuların değil, hürriyet
şarkısının rejimidir. Üretilmiş türlü vehim ve korkularla toplumun esir
alınmaya çalışıldığı çok uzak olmayan bir geçmişte güçlü bir siyasal irade
ortaya çıkmış ve “Bu şarkı burada bitmez.” demiştir. Evet, arkadaşlar, bu şarkı
ebediyete kadar devam edecek ve ülkemizin ekonomi, dış politika, eğitim,
sağlık, ulaşım, savunma sanayisi gibi alanlarda olduğu gibi hak ve özgürlükler
yolunda da daha müreffeh, daha gelişmiş bir gelecek için adımlarını daha hızlı
atmaya devam edecektir.
Dördüncü yargı
paketiyle yapılacak düzenlemelerin demokrasimize ve insan haklarının
gelişmesine önemli katkı sağlayacağını ümit ediyor, siz değerli heyeti saygı ve
hürmetle selamlıyorum. İyi günler diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Bölüm üzerinde on
beş dakika süreyle soru-cevap işlemi yapılacaktır.
Sayın Aldan…
ÖMER SÜHA ALDAN
(Muğla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bilindiği gibi,
1602 sayılı Kanun’un 20’nci maddesinde sivil memurlar Askerî Yüksek İdare
Mahkemesinde yargılanmaları sırasında asker şahıs sayılıyorlar. Sayın Bakana
bir sorum var. Daha önce komisyonda da bir değişiklik talebinde bulunulmuştu bu
konuda. Sivil memurların Askerî Yüksek İdare Mahkemesinde yargılanması, adil
yargılanma hakkına uygun mudur? Bu konuda bir düzenleme yapmayı düşünüyor
musunuz?
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Sayın Genç…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün de sordum,
bugün yine soruyorum: Tayyip Erdoğan diyor ki, “Genelkurmay Başkanının tutuklu
yargılanmasına vicdanım el vermiyor.” ve Bülent Arınç diyor ki
“Milletvekillerinin tutuklu kalmasına vicdanım el vermiyor.” Şimdi, kanun
önümüzde. Niye bu kişilerin, eğer samimiysek, halkı kandırmıyorsak, halka karşı
yalan söylemiyorsak niye bu kanun elimizdeyken, bunların tutuksuz
yargılanmasını sağlayacak bir düzenleme yapmıyoruz. Bugüne kadar Tayyip
Erdoğan’ın hangi iradesi AKP grubu tarafından reddedildi?
İkinci sorum:
Biz, Silivri’ye 45 tane Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili gittik.
Mahkemelere girmek ve duruşmaları izlemek açıktır, buna rağmen oradaki mahkeme
başkanı bizi oturtmadı, tam dört saat ayakta bekletti. Bu mahkeme başkanına, bu
Sadullah Ergin mi talimat verdi CHP milletvekillerinin ayakta durması için?
Eğer vermediyse o mahkeme başkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisine saygısızlık
yapan bu mahkeme başkanını görevden almayı düşünüyor mu? Düşünmüyorsa demek ki
bu talimatın kendisi tarafından verildiğini kabul etmek zorundayız…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Sayın Havutça…
NAMIK HAVUTÇA
(Balıkesir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan,
hukukta suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği hangi fiillerin, eylemlerin suç
olduğu çok açık bir şekilde tanımlanıyor ve bu yasaları, bu milletin seçtiği
“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.” diyen bu Parlamento yapıyor. Şu anda
hangi fiillerin suç olduğu, Türk Ceza Kanunu’nda ve özel ceza kanunlarında tanımlanmış.
Siz bu ülkenin bir Adalet Bakanı olarak “Bu suçsa ben bu suçu işlemeye devam
ediyorum.” hak ve yetkisini kimden alıyorsunuz? Siz hangi cüretle Türkiye Büyük
Millet Meclisinin Parlamentonun çıkardığı kanunları çiğneme yetkisini, suç
işleme özgürlüğünü ve yetkisini kimden alıyorsunuz?
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Sayın Türkoğlu…
HASAN HÜSEYİN
TÜRKOĞLU (Osmaniye) – Teşekkür ederim.
Sayın Bakanım,
Osmaniye Cezaevi personelinin “lojman” diye kaldığı idari binada ciddi
sıkıntılar var. Hiçbir hizmet alamadıkları hâlde 400 TL’ye yakın bir kira
ödemek zorunda kalıyorlar. Bu konuda bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?
İkinci sorum da:
Türkiye’de artık bölücü terör örgütü her alanda suç işliyor. Devletin
görevlileri suç işliyor, zatıaliniz Adalet Bakanı olarak suç işlemekten
bahsediyorsunuz, bu savcıların isminin önünde bir “cumhuriyet” kelimesi var, bu
“cumhuriyet” kelimesinin sahibi Mahmut Esat Bozkurt “Bir gün cumhurbaşkanları,
başbakanlar bile suç işlerse cumhuriyet savcıları kendilerinde cumhuriyetin
gücünü hissetsinler, onun için bu unvanı verdik.” demişti. Şimdi, cumhuriyet
savcıları, devletten güç alıp cumhuriyete saldırılara cevap vermediklerine
göre, soruşturma açmadıklarına göre, “cumhuriyet” ibaresini “savcı” kelimesinin
önünden kaldırmayı düşünüyor musunuz?
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Sayın Köse.
TUFAN KÖSE
(Çorum) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün Sayın Bakana
sorduğum soru üzerine Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla ilgili soruşturmanın
hâlâ savcılık elinde olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Yaklaşık iki yılı
geçmiştir; bu, makul bir süre değildir normalde. Yalnız, çok hızlı bir
soruşturmayla o dönemde Genelkurmaya ait kozmik odanın da yahut da Özel
Kuvvetlere ait kozmik odanın da arandığını hepimiz biliyoruz, kamuoyu olarak
izledik.
Yine son edinilen
bilgilere göre Özel Kuvvetlere ait kozmik odanın aranmasının sebebi olarak
1960’lı yıllarda Erzurum’da Komünizmle Mücadele Derneği’nin kuruculuğunu yapan
Fethullah Gülen Hoca Efendi’ye ait, Fethullah Gülen Hoca’ya ait komünizmle
mücadele dernekleri evraklarının arandığı, onunla ilgili bu suikast iddiasının
ortaya atıldığı söylenmektedir. Bu konuda bizi aydınlatırsa Sayın Bakan mutlu
olacağız.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Sayın Sakık…
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, bu
cezaevindeki iaşeyle ilgili yıllardır, yanılmıyorsam, aynı rakamlar devam
ediyor, gerçekten 4-4,5 liralık bir parayla nasıl üç öğün yemeği, bu iaşeyi
sağlıyorsunuz; bunu öğrenmek istiyorum, bir. Bu konuda bir çalışmanız var mı
artırmak için?
İkincisi: Uzun
yıllardır cezaevinde olan PKK’li siyasi tutuklular var. Bunlar yirmi yılı
aşkındır cezaevindeler ve bunların büyük bir çoğunluğunun aileleri gerçekten
yoksul ve bu insanlar, yani Diyarbakır doğumluysa Tekirdağ’da veyahut da
Çorlu’da, Bayburt’ta, Rize’de. Bu arkadaşları yeniden bölgeye, tekrar illerine
geri götürebilir miyiz? Çünkü bu hem ahlakidir hem de vicdanidir. Ailelerin de
yirmi yıldır böyle sıkıntıları var. Bu konuda bir çalışmanız var mı?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Sayın Gök...
LEVENT GÖK
(Ankara) – Sayın Bakan, Başbakan Kırgızistan’a giderken uçakta yaptığı bir
açıklamada Silivri’deki davaları izlemeye giden milletvekillerimizin suç
işlediğini ifade etmiş. Duruşmaların aleni olduğu bir Anayasa hükmü ise sayın
milletvekillerimiz hangi suçu işlemişlerdir Sayın Bakan?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Sayın Bakan,
buyurun.
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Aldan
“Sivil personelin Askerî Yüksek İdare Mahkemesinde yargılanmasına ilişkin bir
düzenleme düşünüyor musunuz?” diye sordu. Bildiğiniz gibi, 2009 yılında yapılan
çalışmalarla zaten ceza yargılamaları tamamen sivil yargıya aktarılmıştı. Savaş
dönemi hariç hiçbir sivil, askerî mahkemelerde yargılanamayacak bundan sonra.
Bu açıdan bir problem bulunmuyor ancak disiplin hukukundan kaynaklı ve oradan
da ihtilaf olarak idari yargıya giden konulara ilişkin olarak aynı olayla
ilgili farklı mahkemelerde farklı sonuçlar çıkabileceğine dair bir endişesi var
Savunma Bakanlığımızın. Bu açıdan, idari yargı açısından bu konuda bir ayrıma
şu aşamada ihtiyaç olmadığını ifade ediyoruz ancak Parlamentodaki Anayasa
Uzlaşma Komisyonuna AK PARTİ’nin sunmuş olduğu kendi görüşünde, yüksek
mahkemelerin tek çatı altında toplanmasıyla beraber zaten askerî yüksek idare
mahkemelerinin yüksek mahkemeler içerisinde yeni bir pozisyon olarak korunması
düşünülmüyor. Bu açıdan bu konuda şu anda yeni bir çalışma düşünülmediğini
ifade ediyorum.
Sayın Genç’in
sorusu: Sayın Başbakan ve Sayın Başbakan Yardımcısının tutuklu yargılamalara
ilişkin görüşleri ortada. Sayın Genelkurmay eski Başkanıyla ilgili bu tutuklu
yargılamaların devamından rahatsızlıklarını ifade ettiler. “Şimdi yasa
yapıyoruz, niçin bu yasada bir düzenleme yapmak suretiyle bunu sağlamıyoruz?”
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Kanun çıkaralım.
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Değerli milletvekilleri, biz 2012 yılının Temmuz
ayında bu Genel Kurulda bir yasa çalışması daha yaptık. Orada adli kontrolle
ilgili üst sınırı kaldırdık ve artık iddianamelerdeki talep edilen ceza miktarı
ile adli kontrol tedbiri arasındaki bağı koparttık. Mahkemeler, dosya
münderecatına bakmak suretiyle, adli kontrolle ilgili takdirlerini her dosyada
uygulayabilirler. Bunun yolunu açtık, açmaya çalıştık ancak o dosyalarda
yargılanan sanıklar sadece bahsettiğiniz o 2-3 kişiden ibaret değil, aynı
dosyalarda çok sayıda sanık var. O sanıklardan 2 tanesini, 3 tanesini o
dosyalardan ayrıştıracak bir yasal düzenlemenin şu anda yapılmakta olan
çalışmaların içerisine ilave edilmesi, yasa koyucu tarafından ya da en azından
Hükûmet kanadı tarafından uygun görülmemiştir.
Onun dışında,
Silivri mahkemelerinde hafta başında yaşanan hadiseye ilişkin “Mahkeme
Başkanını Adalet Bakanı görevden almayı düşünüyor mu?” Anayasa’yı açıp
bakarsanız, Adalet Bakanının böyle bir görevi ve yetkisi yok. Hâkimler Savcılar
Yüksek Kurulunu kastediyor iseniz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ilgili
dairelerinin görevleri içerisindedir. Adalet Bakanı, o dairelerin çalışma
yaptığı toplantılara katılamaz. Hem Anayasa’ya bakınız hem de Hâkimler Savcılar
Yüksek Kurulu Kanunu’na bakınız. Adalet Bakanı sadece genel kurul çalışmalarına
katılabilir, orada da hâkim ve savcıların özlük işlerine ilişkin görüşmelerde
bulunmazlar. Dolayısıyla, Adalet Bakanı olarak böyle bir yetkim yok.
Ayrıca, Silivri
mahkemesinde yaşanan hadiselerin vasfının, niteliğinin de ayrı ayrı
değerlendirilmesi gerekir.
Sayın Gök’ün de
bu noktada bir sorusu var. “Açık olan duruşmalara milletvekillerinin katılması
hangi suçu oluşturur?” diye bir soru sordular. Milletvekillerinin duruşmaları
izlemesi suç değil, bir haktır ancak duruşmaları izlemesi bir haktır. O
duruşmaların yapılamaz hâle getirilmesinde bir dahli varsa milletvekillerinin,
milletvekillerinin böyle bir hakkı yoktur.
LEVENT GÖK
(Ankara) – Başbakan talimat veriyor Sayın Bakan.
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Ben şart cümlesi kurdum. Şart cümlesi kurdum.
Milletvekillerinin o yargılamanın yapılamayışına dahli varsa böyle bir hakları
yoktur diyorum.
LEVENT GÖK
(Ankara) – “Bu davaya giremez.” diyor Başbakan. Böyle bir şey olur mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Onun öyle olup olmadığı incelemelerde, soruşturmalarda
belli olacaktır. Şu anda benim engellemişlerdir, engellememişlerdir gibi bir
tespit yapma konumum yok çünkü oradaki görüntüler, oradaki kayıtlar henüz
deşifre edilme aşamasında, o incelemeler bittikten sonra böyle bir şey var
mıdır, yok mudur ortaya çıkacaktır.
Sayın Havutça,
“Hangi fiillerin suç olduğu Türk Ceza Yasası’nda belirlenmiştir. Siz Adalet
Bakanı olarak nasıl olur da… ‘Bu konu, bu fiiller suç ise ben bu suçu
işliyorum.’ deme cesaretini nereden alıyorsunuz?”
Değerli
milletvekilleri, bu soru defalarca soruldu, ben de defalarca cevap verdim ama
zannediyorum cevaplarım size ulaşmadı; tekrar, bir kez daha ifade edeyim.
Adalet Komisyonunda da gündeme geldi bu soru. Bir televizyon programında çözüm
sürecine ilişkin görüşümüz sorulduğunda bu çözüm sürecinin neden ibaret
olduğunu anlatıyoruz. Birkaç aşamadan oluşan bir süreç. Burada da soruldu,
Sayın Şandır da ifade ettiler: “Bu çözüm süreci ne getiriyor, ne götürüyor, bir
bilelim.” Şunu söyledik: “Otuz yıldır bölgede sıcak bir çatışma var, bu
çatışmada çok canlar yandı, çok şehitler verdik, bölgeden çok insan hayatını
kaybetti; sivillerden, askerlerden, polislerden, silahlı terör örgütü
mensuplarından. Bütün bunların tamamı 76 milyonluk bu ülkenin mevcudu
içerisinden kayıplar. Oysa o bölgede kamu görevlilerine silah doğrultup ateş
eden, ‘terörist’ dediğimiz unsurlar da bu ülkenin geleceği için hizmet etmesi
gereken unsurlar hâline getirilebilir mi? Bunu da düşünmek, bu ülkenin ortak
değerini kullanmak ve bu canların yitmesini önlemek mümkün mü, değil mi?
Türkiye’de hepimizin üzüldüğü, hepimizin kahrolduğu bu ateşi söndürmek ve bizi
bu şekilde kapıştırmaktan keyif alanları tasaya sevk etmek mümkün mü? Bunu
araştırıyoruz, buna uğraşıyoruz.” dedik. “Bunun aşamaları silahların susması,
daha sonra silahlı unsurların tamamen bu ülkeyi terk etmesi, bu ülkedeki demokrasi
açığının kapatılması, demokratik hakların tamamlanması ve nihayetinde
normalleşme süreci ile beraber bu ülkede geleceğe dönük huzurun, kardeşliğin
sağlam temeller üzerinde inşası çabasıdır bu süreç.” diye izah ettim.
Sunucu şunu
sordu, dedi ki: “Buna ilişkin endişeler var. Bir savcı çıksa ve dese ki:
‘İmralı Adası’nda kamu görevlileri gidip görüşme yapıyor. Bu görüşmelerden
sonra siyasi parti gruplarından elemanlar gelip görüşmeler yapıyor.’ Bununla
ilgili bir soruşturma başlatsa savcılar ne yaparsınız? Buna dair endişeler var,
ne diyorsunuz?”
Ben de bu biraz
önce bahsettiğim hususları aktardım. “Çok canlar yandı, çok kanlar aktı, her
insanın yüreğine ateş düşüren bir süreç yaşadık. Büyük resmi görelim.” diyorum.
“Bu sonuçları ortadan kaldırabileceksek büyük resme bakarak çalışabiliriz ve
sonuç alabiliriz diye düşünüyorum. Bir savcı çıktığında ‘Siz niye Türkiye’ye
huzuru getirmeye çalışıyorsunuz?’ diye hesap mı soracaktır?” diye söylüyorum.
“‘Akan kanın, gözyaşının dindirilmesi için niçin gayret sarf ediyorsunuz?’ diye
mi soracaktır? Bunları yapmaya çalışmak suçsa, evet, şu anda yaptığımız budur,
ben bu işi yapıyorum.” demişim. “Ama bunlar suç değildir çünkü istismar edilen
sorunları çözmeye çalışmak suç değildir. Çözümsüz bırakılan sorunlarla, istismarın
bilerek bilmeyerek, isteyerek istemeyerek devamına katkı sunmak mı suçtur,
yoksa bunları ortadan kaldırmak mı suçtur? Terör varlığını bazı sorunların
istismarına borçludur, bu doğrudur ama diğer taraftan terörün istismarıyla
kurulan mikroiktidar alanları da mevcuttur ki buraya dikkatinizi çekiyorum…”
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Bitireyim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Lütfen
Sayın Bakan, dün tartışma konusu oldu.
Teşekkür
ediyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, benim soruma kasten yanlış bilgi verdi.
DURDU MEHMET
KASTAL (Osmaniye) – Otur yerine!
BAŞKAN – Sayın
Genç, böyle bir usulümüz yok. Lütfen…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, yanlış bilgi verdi.
BAŞKAN – Soru
sordunuz, Sayın Bakan cevap verdi.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Cehaletini ortaya koyuyor.
BAŞKAN – Onu biz
bilemeyiz ki Sayın Genç.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Diyor ki: “Efendim, o dosyalarda biz onlara özel bir statü
getiremiyoruz.”
BAŞKAN - Evet,
ikinci bölüm üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bir dakika beni dinle be Başkan, bir şey söylüyorum ya! Bir şey
söylüyorum sana!
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) – Nasıl konuşuyorsun sen öyle!
BAŞKAN – Sayın
Genç, lütfen yerinize oturunuz.
KAMER GENÇ
(Tunceli) - Bir şey söylüyorum sana.
BAŞKAN – Söyleme
hakkınız yok efendim. Soru sordunuz, Sayın Bakan cevap verdi.
KAMER GENÇ
(Tunceli) - Diyorum ki: Soruyu yanlış cevaplandırdı. Biz burada,
milletvekilleri tutuksuz yargılansın diye önerge verdik, bu reddedildi;
AKP’liler reddettirdi.
BAŞKAN – Şimdi
ikinci bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini
yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.
KAMER GENÇ
(Tunceli) - Genelkurmay Başkanı tutuksuz yargılanır. Niye? Bunu engelleyen bir
şey var mı?
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) – Otur yerine!
DURDU MEHMET
KASTAL (Osmaniye) – Otur yerine!
BAŞKAN – Yeni
madde ihdasına ait bir önerge vardır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) - Ya, sen ne biçim Başkan Vekilisin! Ne biçim Başkan Vekilisin ya!
Bir milletvekili konuşurken dinlemek zorundasın.
Bana bak!
DURDU MEHMET
KASTAL (Osmaniye) – Sen kimsin de “Bana bak.” diyorsun ya? Başkan Vekiline
“Bana bak.” diyor ya.
BAŞKAN – Önergeyi
okutup Komisyona soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla, 14 üyesiyle
katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sadık, sana bir laf söylüyorum. Sen milletvekilini dinlemek
zorundasın. Ya, böyle bir şey olur mu? Sen neredesin, dağ başında mısın ya?
BAŞKAN –
Komisyonun salt çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.
Şimdi önergeyi
okutuyorum:
“Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı Kanun Tasarısına…”
KAMER GENÇ
(Tunceli) - Başkan Vekili, orada kürsüde misin, odun musun! Orada bir
milletvekili konuşurken ona cevap vermek zorundasın ya!
BAŞKAN – Konuşun
siz. Siz konuşun, mahkemede hep hesaplaşacağız bu konularda.
“…14 üncü
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer
maddelerin…”
KAMER GENÇ
(Tunceli) - O kürsüye, oraya boşuna oturtmamışlar seni.
“…buna göre
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
İbrahim Binici Nazmi Gür Halil Aksoy
Şanlıurfa Van Ağrı
Murat Bozlak İdris Baluken Abdullah Levent Tüzel
Adana Bingöl İstanbul”
“Madde 15-
4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
(5) Maruz kaldığı
ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında
hayatını yalnız idame ettiremeyeceği, tedavisi, iyileşmesi, bakımı için
başkalarının desteğine ihtiyacı bulunduğu tam teşekküllü hastanelerin sağlık
kurullarınca düzenlenen rapor üzerine saptanan şüpheli veya sanık hakkında
tutuklama kararı verilemez. Tutuklama kararı verilmesinden sonra maruz kaldığı
ağır bir hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında
hayatını yalnız idame ettiremeyeceği, tedavisi, iyileşmesi, bakımı için
başkalarının desteğine ihtiyacı bulunduğu tam teşekküllü hastanelerin sağlık
kurullarınca düzenlenen rapor üzerine saptanan tutuklu sanıklar hakkında
tutuklama nedenleri ortadan kalkmış kabul edilerek tahliyelerine karar verilir.
Kararda ilgilinin tabi olacağı yükümlülükler kendisine tebliğ edilir. Şüpheli
veya sanık tarafından, tedavi ve bakımın devamı süresince bulunacağı yer
Mahkemeye bildirilir. Şüpheli veya sanığın sağlık durumu, sağlık kurulu
raporunda belirtilen sürelerde, belli bir süre belirtilmemiş ise altışar aylık
dönemlerde, raporu veren sağlık kuruluşu veya aynı nitelikteki bir başka sağlık
kuruluşu tarafından değerlendirilerek ilgili mahkemeye bildirilir. İnceleme
sonuçlarına göre iyileştiği belirlenen şüpheli veya sanık hakkında bu maddenin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkrasındaki koşullara göre mahkemece yeniden bir
karar verilir."
BAŞKAN – Evet,
Sayın Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?
ADALET KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ MUSTAFA KEMAL ŞERBETÇİOĞLU (Bursa) – Efendim, salt çoğunluk olmadığı
için katılamıyoruz.
BAŞKAN – Önce bir
davet edin isterseniz.
ADİL KURT
(Hakkâri) – Sayın Başkan, Komisyon üyelerini çağırmadı. Davet etsin Komisyon
üyelerini.
BAŞKAN – “Davet
edin.” diyorum ben de.
Evet, Komisyon
önergeye salt çoğunlukla katılmamış olduğundan önergeyi işlemden kaldırıyorum.
15’inci madde
üzerinde üç adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 15. Maddesinin son cümlesindeki
alınmaz ibaresinin metinden çıkartılarak “alınır” ibaresinin eklenmesini
saygıyla arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Kazım Kurt Gürkut Acar
Uşak Eskişehir Antalya
Ali Serindağ Candan Yüceer Muharrem Işık
Gaziantep Tekirdağ Erzincan
Celal
Dinçer
İstanbul
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı’na
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 15 inci maddesi ile eklenen 5271 Sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun 105 inci maddesinde yer alan “görüşü alınmaz.” ibaresinin
“görüşü alınır.” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Halil Aksoy İbrahim Binici Nazmi Gür
Ağrı Şanlıurfa Van
Adil Kurt Abdullah Levent Tüzel Murat Bozlak
Hakkâri İstanbul Adana
İdris
Baluken
Bingöl
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Kanun Tasarısının 15. Maddesi ile değiştirilen 5271 S.K. nun 105. Maddesinin
(1). fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere eklenen cümlede bulunan
“Duruşma dışında” kelimesinin metinden çıkarılarak “Talep duruşma bittikten
sonra yapılmış ve duruşma günü beklenilmeden” ibaresinin eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
Oktay Vural Mehmet Günal Faruk Bal
İzmir Antalya Konya
Mehmet Erdoğan Oktay Öztürk Mustafa Kalaycı
Muğla Erzurum Konya
Alim
Işık Mehmet
Şandır
Kütahya Mersin
BAŞKAN – Evet,
Komisyon aynı mahiyetteki önergelere katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ MUSTAFA KEMAL ŞERBETÇİOĞLU (Bursa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen?
VII.- AÇIKLAMALAR (Devam)
2.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, görüşülen kanun
tasarısının ikinci bölümü üzerindeki soru-cevap işlemi sırasında kullandığı bir
ifadesini düzelttiğine ilişkin açıklaması
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, biraz önce ağzımdan bir kelime çıktı, tavzih etmek
istiyorum.
BAŞKAN – Sayın
Genç, lütfen oturun. Tutanakları istettim ben.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Efendim, hayır, yanlış bir ifade dedim. Ben size “Siz oturur
musunuz.” diyeceğime “Odun musun?” dedim. O şekilde tavzih ediyorum. Yani ben
maksadımı aştım.
BAŞKAN –
Anlaşıldı Sayın Genç. Teşekkür ediyorum. Tamam.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Beni çok tahrik ettiniz çünkü. “Oturur musunuz.” diyeceğime… “Siz
oturun.” diyecektim, “Odun musun?” dedim. Bir yanlışlık oldu.
BAŞKAN –
Tutanaklar ortada, ben tahrik etmedim Sayın Genç.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN -
Milliyetçi Hareket Partisinin önergesine Sayın Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ MUSTAFA KEMAL ŞERBETÇİOĞLU (Bursa) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılamıyoruz.
BAŞKAN – Evet,
önerge üzerinde söz isteyen?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Gerekçeyi okutun.
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Uygulamada ortaya
çıkabilecek tereddütleri ortadan kaldırmak amacı ile bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı’na
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 15 inci maddesi ile eklenen 5271 Sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun 105 inci maddesinde yer alan “görüşü alınmaz.” ibaresinin
“görüşü alınır.” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İbrahim Binici
(Şanlıurfa) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ MUSTAFA KEMAL ŞERBETÇİOĞLU (Bursa) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Adil Kurt, Hakkâri Milletvekili. (BDP sıralarından
alkışlar)
ADİL KURT
(Hakkâri) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
milletvekili arkadaşlarım, önergemiz üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi
selamlıyorum.
Biraz önce
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Dilek Akagün Yılmaz bir konuşma
yaptı. Esasında insanların hitap tarzı bakış açılarını da bir şekilde özetler.
Ön yargılı insanların ön yargılarını da, karşısındakine nasıl baktığını da bir
şekilde tarifler hitap tarzı. Aynen şunları söylüyor: “Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; biraz önce çıkan hatip Hasip Kaplan…” Biz burada birine
“sayın” derken, onu sevip sevmediğimize bakarak “sayın” kavramını
kullanmıyoruz. Biz “Sayın Dilek Akagün Yılmaz” derken, Uşak halkına saygımızdan
kaynaklı olarak ona saygı duyuyoruz çünkü orada bir irade vardır ve o iradenin
temsilcisi olarak bugün Parlamentodadır, o nedenle biz orada “sayın” diyoruz.
Bu hitap, bu
hitap tarzı bir bakış açısını da özetler. Burada milletvekilleri birbirlerini
kıyasıya eleştirebilirler. Bizi eleştirebilirsiniz, katılmak durumunda
değilsiniz ama hitap ederken, söz söylerken hakaretten ve hakir görmekten uzak
duracaksınız. Sayın Dilek Akagün Yılmaz’ın -size veririm Sayın İnce, bunu size
veririm- kendi sözleridir.
LEVENT GÖK
(Ankara) – Ne demiş, bir daha tekrarlar mısınız?
ADİL KURT
(Devamla) – Efendim, şimdi devamını da söylüyorum. Esasında, zaman zaman, arada
bir Allah öz fikrinizi de size söyletiyor. Açık söyleyeyim, Sayın Yılmaz’ın
buradaki düşüncesi böyle sürçülisan değildir, öz fikriydi, Allah söyletti.
Düzelttiniz, sonra da biz araya girince, “Evet, öyle düşünüyorsunuz.” deyince
sonradan neyi ifade ettiğinizi fark ettiniz, düzeltme yaptırdınız. “Düşünce
özgürlüğünün olmaması gerektiğini söylüyoruz.” diyor. Bu öz fikrini söyletti
Allah burada, onu ifade edeyim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – O sehven canım, o sehven.
ADİL KURT
(Devamla) – Devamında, Sayın Muharrem İnce, geçen gün televizyon programında
sizi izliyorum, gecenin geç saatine kadar Genç Bakış’ta sizi izledim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Oo, teşekkür ederim.
ADİL KURT
(Devamla) – Bakınız, bir genç aynen şunu söyledi Diyarbakır meydanında bayrak
olup olmaması meselesine ilişkin olarak: “Biz orada bayrağın olup olmamasını
niye sorguluyoruz ki? Türk Bayrağı orada bulunanları yakacaktır, yakmaya
yetecektir.” dedi, siz bunları gülümseyerek başınızla onayladınız. İşte,
ayrımcılık budur.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Nasıl yaptım?
ADİL KURT
(Devamla) – Başınızla onayladınız. Ben o programı izledim. İşte, o gün sizi
orada izleyince içimden bir şeyler koptu; içimden bir şey koptu.
Ve biraz önce,
sürçülisan değildi. O siz “Andımız’ı çıkarıyorsunuz.” dediğiniz zaman, şunu söyleyeyim, Sayın Muharrem İnce, size
soruyorum: Şurada birisi çıkıp şunu derse ki size, okullarda çocuğunuza şunu
söyletirlerse, “Varlığım Kürt varlığına armağan olsun.” dedirtirlerse, “Ne
mutlu Kürt’üm.” dedirtirlerse siz kabul eder misiniz bunu? Siz bunu kabul eder
misiniz? Dilediğiniz kadar “Ne mutlu Kürt’üm” ya da “Türk’üm” deyin, bunda hiç
kimsenin karışacağı bir şey yoktur ama sizin çocuğunuza okulda “Varlığım Kürt
varlığına, Çerkez varlığına, Laz varlığına armağan olsun, Arap varlığına
armağan olsun.” dedirtirlerse siz kabul eder misiniz? İşte karşı çıktığımız
budur, işte reddettiğimiz budur.
Bir şey daha
söyleyeyim, ifade edeyim. Bir şeyin arkasında, bir laf söylüyorsak arkasında
sonuna kadar dururuz. Evet, Sayın Başbakanın bizimle ilgili, bizim
dokunulmazlıklarımızla ilgili sarf ettiği sözler ne kadar yanlışsa, Cumhuriyet
Halk Partisi milletvekilleriyle ilgili, dokunulmazlıklarıyla ilgili sarf ettiği
sözler de o kadar yanlıştır. Evet, Silivri’de bir mahkemeyi izlemek
milletvekilinin sadece hakkı değildir, görevidir de; yasama görevini, takibi
yerinde yapmaktır da. Orada ne olup bittiğini bilmiyoruz, işin o faslında
değiliz ama milletvekilinin bu şekilde dokunulmazlıkla tehdit edilmesini asla
doğru bulmadık. Biz, bunu ilkesel duruş olarak kabul ediyoruz. Demokrasi size
ne kadar lazımsa bize de o kadar lazımdır. Sadece, demokrasi bize lazımdır
deyip bize sıkıntı, bizim açımızdan gündemlerle… Demokrasi bize lazımdır, size
lazım değildir gibi bir zihniyet, böyle bir fikrimiz yok, asla da olmadı.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADİL KURT
(Devamla) – İşte, sizlerin bu şekildeki yaklaşımı, sizlerin bu şekildeki
tutumu, evet, Türkiye’yi bölüyor. Maalesef, sizin bu tutumunuz sosyal demokrat
bir tutum değildir. Değerli arkadaşlarınız var, biliyorum, tenzih ediyorum ama
bu tutum sosyal demokrat bir tutum değildir. Siz ayrıştırıyorsunuz. (BDP
sıralarından alkışlar)
Bu tutumunuzdan
siz geri adım atarsanız, Türkiye’de gerçekten demokratik hak ve özgürlükleri
savunursanız sizi alkışlarız, sizi alkışlarız.
TUFAN KÖSE
(Çorum) – Şeriatçılarla mı demokrasi getireceksiniz, iş birliği yaparak?
Amerika’yla, şeriatçılarla iş birliği yaparak mı demokrasi getireceksiniz?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Biz mücadele ederek demokrasi getiriyoruz, bedel ödeyerek demokrasi
getiriyoruz.
ADİL KURT
(Devamla) – Biz hiçbir kimseyle iş birliği yapmıyoruz ama Kürt halkının,
Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olsun, ondan sonra Kürt sorununu çözeriz diye
beklemeye hakkı da yok, lüksü de yoktur.
BAŞKAN – Sayın
Kurt, teşekkür ediyorum.
ADİL KURT
(Devamla) – Kürt halkı sizin iktidar olmanızı bekleyecekse Kürt sorunu ilelebet
çözülemez.
NAMIK HAVUTÇA
(Balıkesir) – Göreceğiz, göreceğiz.
ADİL KURT
(Devamla) – Görüyoruz.
BAŞKAN – Sayın
Kurt, lütfen…
ADİL KURT
(Devamla) – Bu zihniyetle, maalesef ve maalesef, siz giderek tarihteki yerinizi
sadece almış oluyorsunuz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Kurt konuşmasında bir televizyon programından bahsederek bir
olay karşısında başımı… Bana sataştı açıkçası.
BAŞKAN – Ne dedi
de sataştı, ne söyledi sataştı?
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Bir olayı -televizyonu izleyerek- benim onayladığımı, başımı
salladığımı söyledi. Onu açıklayacağım. Sataşıyor açıkçası.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın İnce.
İki dakika söz
veriyorum.
ADİL KURT
(Hakkâri) – Sataştım Sayın Başkan, doğru ama o da şimdi sataşacak, ben de söz
isteyeceğim.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ön yargılı olma o kadar.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
8.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Hakkâri
Milletvekili Adil Kurt’un görüşülen kanun tasarısının 15’inci maddesiyle ilgili
önerge üzerinde yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, gece geç
saate kadar, gecenin üçüne kadar beni televizyon programında izlediğiniz için
öncelikle teşekkür ederim ama eğer o üç saatlik bir programda, üç buçuk saatlik
bir programda bula bula bir tek hata olarak, orada çocuğun bir sorusuna, gencin
bir sorusuna “Başını sallayarak tasdik ettin.” demenizi doğrusu yadırgadım.
Yani, ben neyi bahsettiğinizi bile anlamıyorum şu anda çünkü canlı yayında
kameralar karşısında oradan birisi size el sallayabilir, ona bile başınızı
sallayabilirsiniz. Neye başımı salladığımı anlamış değilim. Buna cevap verme
gereğini duymuyorum.
Bir diğeri ise,
Sayın Akagün Yılmaz’ın sehven söylediği bir şey var: “Düşünce özgürlüğüne
karşıyız.” Bunu, burada, 1920’den bu yana hiçbir milletvekilinin
söylemeyeceğini tahmin edersiniz. “Düşünce özgürlüğünün önündeki engellere.”
diyeceğine… Bu sehven söylenmiş bir söz. Çok ucuz bir polemik olur bu.
Bir diğeri,
“Hasip Kaplan” demiş. “Sayın Hasip Kaplan” demesi doğrusu ama biz, zaman zaman,
birbirimize “Muharrem İnce”, “Dilek Yılmaz”, “Hasip Kaplan” diyebiliyoruz. Bu
“sayın” dememiz işin doğrusudur, bunu hep böyle yapmalıyız ama bazen, buranın o
gergin ortamında da “sayın” sözcüğünü eklemeyi unutabiliyoruz. Bu, o kişinin
“sayın” olmadığı anlamına gelmez.
Andımız
tartışmasına gelince, bakın, çelenk koymayı tartışıyoruz, ulusal
bayramlarımızın nasıl kutlanacağını tartışıyoruz, tabelalardaki “T.C.”leri
tartışıyoruz, bayrağı tartışıyoruz. Bunların yanlış olduğunu söyledim ben.
Andımız… Yani “Türklüğü geriletmek Kürt sorununa çözüm değildir.” dedim.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Kim geriletiyor? Var mı öyle bir şey?
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Ayrıca söylediğim şey, “Andımız tartışması Meclisin işi değildir,
eğitimcilerin işidir.” dedim.
ADİL KURT
(Hakkâri) – Olur mu?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Eğitimciler mi karar veriyor?
MUHARREM İNCE
(Devamla) – “Bu, buranın tartışma konusu değildir, eğitimcilerin işidir.
Dünyanın pek çok ülkesinde de bizim Andımıza benzer antlar vardır.” dedim.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Bu her yerde vardır; Amerika’da, Fransa’da, İngiltere’de, her yerde
vardır.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Hiçbir yerde yok. Nerede var?
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Araştırın, bakın…
ADİL KURT
(Hakkâri) – Hiçbir yerde yok.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Getirin, örneklerini getirin.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Bakın, bir şey söyleyeceğim. İdris Bey, Sayın Grup Başkan Vekili…
BAŞKAN – Sayın
İnce, lütfen…
MUHARREM İNCE
(Devamla) – …sadece şunu söyleyeceğim size: Bakın, çok örnek aldığınız, çok
özgürlükçü bulduğunuz Amerika Birleşik Devletleri’nde benim az önce söylediğim
var mı yok mu, buna bakın.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın İnce.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Buna bakın.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Evet,
önergeyi…
ADİL KURT
(Hakkâri) – Sayın Başkan…
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sayın Başkan…
ADİL KURT
(Hakkâri) – “Çok özgürlükçü bulduğunuz Amerika”yı düzeltmek gerekiyor. Amerika
hiçbir zaman özgürlükçü bir ülke değildir. Sataşma vardır, söz hakkı istiyorum.
BAŞKAN – Ama
biriniz… Siz mi konuşacaksınız, Grup Başkan Vekili mi?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Adil Bey konuşsun.
BAŞKAN – Buyurun.
İki dakika söz
veriyorum.
9.- Hakkâri Milletvekili Adil Kurt’un, Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Barış ve
Demokrasi Partisine sataşması nedeniyle konuşması
ADİL KURT
(Hakkâri) – Sayın İnce, Amerika’yı özgürlükçü bulmadığımızı siz bu Mecliste
herkesten iyi bilirsiniz. Ömrümüz, antiemperyalizme ve özellikle Amerikan
emperyalizmine karşı mücadele etmekle geçti. Tarihin hiçbir evresinde…
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Ama bakın, söyleyin, sizin ağzınızdan duyalım.
ADİL KURT
(Devamla) – Biz, evet, antikapitalistiz, antiemperyalistiz. Bugün, eğer
Türkiye’de “Ankara merkezli, Kürt sorununu çözelim ve bu ülkeye barış gelsin.”
diyorsak, biz kendi öz çözümümüzü koyuyoruz. Eğer biz anti Amerikancı olmamış
olsaydık, antiemperyalist olmamış olsaydık, çok açık ve net söylüyorum, PKK
dünyanın hiçbir ülkesinde, başta da Amerika’da terör listesinde olmazdı. Eğer
biz antiemperyalist olmasaydık, Kürt halkı önderi Sayın Öcalan İmralı
Cezaevi’nde olmazdı, Amerika tutup size teslim etmezdi. Bunu çok iyi bilin.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Bize teslim etmedi ki.
ADİL KURT
(Devamla) – Size teslim etti, evet.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Biz miyiz, devlet biz miyiz?
ADİL KURT
(Devamla) – Evet. Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim etti.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Siz o devletin parçası değil misiniz?
ADİL KURT
(Devamla) – Siz o devleti tanımıyor musunuz? On yıl önceki devleti tanımıyor
musunuz?
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ben tanıyorum da sen tanıyor musun?
ADİL KURT
(Devamla) – 57’nci Hükûmeti, 56’ncı Hükûmeti tanımıyor musunuz?
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Ben tanıyorum tabii ki, benim ülkemin…
ADİL KURT
(Devamla) – Kime teslim etti? Kime teslim etti?
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – 56’ncı Hükûmete.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Hayır, hükûmet hepimizin hükûmeti değil mi?
ADİL KURT (Devamla)
– 56’ncı Hükûmete teslim etmedi mi?
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Hepimizin hükûmeti değil mi? Değil mi, ülkenin hükûmeti değil mi?
ADİL KURT
(Devamla) – Teslim etti, getirdi; Amerika tutukladı, Kenya’da tutukladı,
getirdi. Eğer antiemperyalist olmamış olsaydı, o olmayacaktı.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Şimdi de “Serbest kalsın.” diyor Sayın Hatip.
ADİL KURT
(Devamla) – Bunları siz çok iyi biliyorsunuz.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – O silahları kim verdi?
ADİL KURT
(Devamla) – Esasında siz, Amerika’ya yüz sürme sıranızı bekliyorsunuz da sıra
size gelmiyor, o nedenle gocunuyorsunuz.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Amerika giderken silahları kime bıraktı?
MUHARREM İNCE
(Yalova) – O silahları herhâlde dünyadaki antiemperyalistler gönderdi, değil
mi?
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 15. Maddesinin son cümlesindeki
alınmaz ibaresinin metinden çıkartılarak “alınır” ibaresinin eklenmesini
saygıyla arz ve teklif ederiz.
Candan Yüceer
(Tekirdağ) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ MUSTAFA KEMAL ŞERBETÇİOĞLU (Bursa) – Katılamıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI
MUAMMER GÜLER (Mardin) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Önerge
üzerinde söz isteyen Candan Yüceer, Tekirdağ Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
CANDAN YÜCEER
(Tekirdağ) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu ve bizlerden,
eşit, insanca, onurlu ve adaletli bir yaşam bekleyen tüm yurttaşlarımızı
saygıyla selamlıyorum.
Tasarının
gerekçesinde, AİHM’in ülkemiz aleyhinde ihlal kararlarının çok olduğunu ve
bundan dolayı her yıl ödemek zorunda kaldığımız çok fazla tazminata mahkûm
olduğumuzu ve bunun uluslararası toplumda, kamuoyunda bizim için olumsuz bir
algı yarattığını yazıyor.
Ben Adalet Bakanı
olsaydım, ülkemde adil, bağımsız bir yargı için, hukukun üstünlüğü için, bir
gün değil bir saat bile haksız yere hiçbir yurttaşımın tutuklu kalmaması için,
gözaltında ölmemesi için, insan hakları ve ifade özgürlüğü için çalışırdım ama
tasarının gerekçesinde ifade edildiği gibi amaç insan hakları ve ifade
özgürlüğü değil, amaç görüntüyü kurtarmak. Yaptığınız her düzenlemede olduğu
gibi, her şeyin bir kılıfı var, bir de gerçek yüzü var.
Bu tasarı, sürece
ve adrese teslim bir tasarı. İçinde insan hakları, ifade özgürlüğü, adil bir
yargılama yok.
Özel yetkili
mahkemeler kurdunuz, polislerin yetkisini artırdınız, gizli tanık gibi bir
müessese icat ettiniz, dinleme ve izlemelerin kapsamını genişlettiniz, uzun
tutukluluk sürelerini infaza dönüştürdünüz. Ergenekon, Balyoz, Oda TV
davalarıyla ve birçok davayla yargıyı intikam aracı olarak kullanıyorsunuz.
Allah aşkına,
elinizi vicdanınıza koyun. Bilgisayarlara, telefonlara sehven eklenen
delillerle ne olduğu, kim olduğu belli olmayan haham Tuncay Güney’in; ne
olduğu, kim olduğu belli olan Şemdin Sakık’ın gizli tanıklığıyla gazetecileri,
bilim adamlarını, terörle mücadeleyle ömrünü geçirmiş askerleri, komutanları
-Başbakanın kendi ifadesiyle- içeri tıktınız. Sizin Hükûmetinizden ve sizin
Hükûmetinizde Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir insanı terör örgütü kurmaktan
yargılıyorsunuz.
Silivri’de
insanlar duruşma salonunun önüne yığılmasın diye kilometrelerce barikatlar
kurdunuz, binlerce güvenlik gücünü yığdınız, milletvekillerini, gazetecileri
boş sandalyelerde oturtmadınız. Kadın demeden, çocuk demeden, bebek demeden,
soğuk demeden biber gazı, su, cop sıktınız. Bakanlarınız Silivri’de yaşananlar
için “Bağımsız yargı saldırıya uğramıştır.” diyor; Cumhuriyet Halk Partili
milletvekilleri için “Eşkıyadır, zorbadır.” diyor. Bağımsız yargıya talimat
vermekle, “Gereğini yap.” demekle bağımsız yargı saldırıya uğramıyor,
milletvekillerine, gazetecilere yapılanlar zorbalık olmuyor ama bunlar zorbalık
oluyor, öyle mi?
Saygıdeğer
milletvekilleri, Başbakan -o zaman korgeneraldi, şimdi MHP Milletvekili-
kendisini görünce ayağı kalkmadığı için Engin Alan için “Gereği yapıldı,
gideceği yeri o da buldu.” dedi. Başbakan Silivri’deki duruşmada yaşananlar
için yine yargıya talimat verdi ve bu ifadeler üzerine yargı gereğini yaptı;
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri için, bizler için soruşturma
başlatıldı. İyi ki ülkemizde -Başbakanın da söylediği gibi- bağımsız yargı var,
olmasa nice olur hâlimiz acaba, daha neler yaşarız?
Değerli
arkadaşlar, paketin adı “İfade Özgürlüğü ve İnsan Hakları”. Evrensel değerlerde
ifade özgürlüğü, bir insanın, bir gazetecinin korkmadan, özgürce, “Başıma ne
gelir?” demeden düşündüklerini yazabilmesidir, söyleyebilmesidir; yasal
çerçeveler içinde gösteri ve protesto yürüyüşü yapabilmesidir; üniversite
öğrencilerinin “Parasız eğitim istiyoruz.” diye pankart açabilmesidir; sivil
toplum örgütlerinin, sendikaların baskıya, tehdide uğramadan özgürce ifade
edebilmesidir kendini. İfade özgürlüğü bunlardır.
Biz terörü çok
iyi biliyoruz, sizler de biliyorsunuz, otuz yıldır bu belayla boğuşuyoruz ama
ben size tekrar hatırlatmak istiyorum. Tüm terör örgütleri emperyalist güçlerin
maşasıdır, tüm terör örgütleri zarar vermek istedikleri ülkelere karşı
kullandıkları acımasız, kör bir silahtır. Terör bir ülkenin kaynaklarını
kurutur. Terör bir ülkenin umutlarını kurutur, insanların birlik beraberliğini,
birlikte yaşam isteğini azaltır, yok etmeye çalışır. Yola, fabrikaya, sağlığa
harcanacak parayı güvenliğe, silaha harcarsınız.
Ülkemizde,
1984’ten beri devam eden PKK terörüyle 40 bine yakın can kaybımız var, sakat
kalan insanlarımız var, yetim kalan çocuklarımız var.
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Farkına vardınız mı!
RECEP ÖZEL
(Isparta) – Çözümü destekliyorsunuz değil mi?
CANDAN YÜCEER
(Devamla) – Çıkardığınız yasalarla yargıyı paketlediniz, milliyetçilik
kavramlarını ayaklarınızın altına aldınız. Bizim için milliyetçilik,
emperyalizme karşı olmaktır. (CHP sıralarından alkışlar) Bizim için
milliyetçilik, bir ulusun dış tehdit karşısında ortak refleksidir, birlik
beraberliğidir. Ama siz, bir ulusun milliyetçiliğini, bırakın kendi
milliyetçiliğinizi, Irak’taki ulusun milliyetçiliğini de ayaklar altına
aldınız, Suriye halkına da yaptıklarınızdan belli.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CANDAN YÜCEER
(Devamla) – Bu sebepledir ki her ulusun, kendi aramızda nasıl bizim için
milliyetçilik başımızın üzerinde yeri olacaksa, diğer halkların, diğer
ulusların milliyetçiliğinin de başımızın üzerinde yeri vardır diyorum, saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
16’ncı madde
üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 16. Maddesinin son cümlesindeki
“veya” ibaresinin metinden çıkarılarak “ve varsa” ibaresinin eklenmesini
saygıyla arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Kazım Kurt Gürkut Acar
Uşak Eskişehir Antalya
Ali Serindağ Muharrem Işık Celal Dinçer
Gaziantep Erzincan İstanbul
BAŞKAN – Aynı
mahiyetteki diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Kanun Tasarısının 16. Maddesi ile değiştirilen 5271 S. K.nun 108. Maddesinin ı)
fıkrasında bulunan “şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle” ibaresinde
bulunan “veya” kelimesinin metinden çıkarılarak “ve varsa” ibaresinin eklenmesini
arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Oktay Vural Mehmet Erdoğan
Konya İzmir Muğla
Mustafa Kalaycı Mehmet Şandır Mehmet Günal
Konya Mersin Antalya
Oktay
Öztürk
Erzurum
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 16 ıncı maddesi ile 5271 Sayılı Kanunun 108
inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen "şüpheli ve müdafi dinlenilmek
suretiyle" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve varsa yazılı
beyanlarının alınması suretiyle” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Halil Aksoy İbrahim Binici Murat Bozlak
Ağrı Şanlıurfa Adana
Nazmi Gür Abdullah Levent Tüzel İdris Baluken
Van İstanbul Bingöl
Hasip
Kaplan
Şırnak
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI
MUAMMER GÜLER (Mardin) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde
söz isteyen Hasip Kaplan, Şırnak Milletvekili.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Değerli arkadaşlar, uzun tutukluluk denince sular durur. Türk Ceza
Kanunu temel kanun olarak 2004’te burada görüşülürken yargılamanın esası şunun
üzerine oturtuldu: Hazırlık aşamasında bütün deliller toplanacak, son aşamada,
son soruşturmada ise aralıksız yargılama. Oysa, tam bunun tersi oluyor.
Meclisin 9 milletvekili beş yıla varan sürelerle tutukludur, üyeleri. Meclisin
çıkardığı kanunla uzun yargılama sürelerinin kısaltılması esas alınmışken
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve sözleşmesi çerçevesinde, duruşmalar dört ay,
beş ay, altı ay taallukla yürüyor ve öyle yürüyor ki F tipi, D tipi
cezaevlerinde, mahkeme Fizan’da, tutuklu da bilmem ne gerekçesiyle Hizan’da.
Yani Diyarbakır Özel Yetkili Mahkemesinin tutuklusu Şakran Cezaevinde,
İzmir’de. Şimdi, müsaade buyurun, dört ay, beş ay taalluk etmiş ve bu taallukta
ayda bir, otuz günde bir tutukluluk incelenecek ve siz de diyorsunuz ki: “Evet,
müdafi ve şüphelinin beyanı alınır.” Nasıl beyanını alacaksınız Şakran’dan
Diyarbakır’a, Edirne’den Silivri’ye, Kandıra’dan Silivri’ye, bana söyler
misiniz? 50 avukat tutuklu. Avukat, avukat… O avukat kendi tutukluluk
incelemesini Kandıra’dan hangi şekilde gidip o mahkemede savcının önünde yapacak?
Arkadaşlar,
adalet hepimize lazım, savunma hepimize lazım. Kutsal olan savunma hakkını alıp
çıkardığınız zaman o ülkede adalet olmaz. Barışı çıkardığınız zaman yine adalet
olmaz ve “silahların eşitliği” denince, özel yetkili mahkemelerin, özel yetkili
savcıların emrinde TİB, jandarma istihbaratı, emniyet istihbaratı, MİT
istihbaratı, her türlü gizli dinleme, her türlü gizli delil, her türlü gizli
tanık, her türlü gizli soruşturma ama savunmaya sıra geldiği zaman, Uludere
dosyasında olduğu gibi, dosya tam bir buçuk yıl gizlilik kararı içinde. Bu
ülkenin adaleti iktidara da lazım, muhalefete de lazım.
Arkadaşlar,
silahların eşitliğini eğer sağlamak istiyorsak, Silivri’de, özel mahkemede,
olağanüstü mahkemede Robocop’lar avukatların üzerine saldırtılmaz. O hâkimi, o
savcıyı –Robocop’ları avukatların üzerine saldırtan hâkimi, savcıyı- HSYK
almıyorsa o suçun ortağıdır; ona o emri o veriyor, onu o koruyor.
Ercan Kaner, otuz
beş yıl avukatlık yapmış. Avukatların yargılandığı davada -ben oradaydım-
gözlerimin önünde Robocop’lar avukatlara saldırdı. Bana Türkiye’de
Robocop’ların saldırıp dövdüğü savcı gösterin, Robocop’ların dövdüğü hâkim
gösterin. Sıkıyönetim hâkimlerini, DGM hâkimlerini, istiklal mahkemesi
hâkimlerini, darbeci hâkimleri, darbeci savcıları gösterin, hepsi onurlu ama
avukata geldiği zaman müvekkilin suçuyla eş değer tutuluyor.
Beyler, avukatlar
tarih boyunca köle kullanmadılar, hiçbir zaman da efendileri olmadı, hiçbir
zaman hiyerarşik bir yapıya tabi olmadılar ve hiçbir zaman avukatlar, kurumları
barolar hiçbir vesayete boyun eğmediler. Onun için Robocop’larla da ölürler,
onun için tutuklanırlar, onun için insan hakları savunucuları içeridedir, onun
için savunma avukatları içeridedir. Eğer, savcıyı o yüksek makamdan indirip
avukatla eşit değerde silahlara sahip kılmazsanız, bir elinde mitralyöz olan
savcılar bir elinde sapan olan avukatlarla mücadeleyi sürdürürseniz oraya
adalet gelmez, faşizm girer.
Benden uyarı,
benden söylem. Hepimize de savunma hakkı lazımdır derim.
Saygılarımla.
(BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Aynı mahiyetteki
önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Kanun Tasarısının 16. Maddesi ile değiştirilen 5271 S.K.nun 108. Maddesinin
I)’inci fıkrasında bulunan "şüpheli veya müdafii dinlenilmek
suretiyle" ibaresinde bulunan “veya” kelimesinin metinden çıkarılarak
"ve varsa" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Oktay Vural (İzmir) ve arkadaşları
Aynı mahiyetteki
diğer önergenin imza sahipleri:
Mevlüt Dudu (Hatay) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
aynı mahiyetteki önergelere katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI
MUAMMER GÜLER (Mardin) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Mehmet Şandır, Mersin Milletvekili. (MHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten önemli bir kanunu
görüşüyoruz. Bireysel hak ve özgürlüklerle ilgili Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesindeki suçlanmamıza tedbir geliştiriyoruz.
Öncelikle, şu
noktada bir mutabakat sağlayalım: Yani, insan merkezli bir anlayışta, insanın
temel hak ve özgürlüklerinin önündeki kısıtlamaların kaldırılması hepimizin en
temel görevidir, sorumluluğudur, siyaset olarak da böyledir. Ben inanıyorum ki
tüm siyasi partilerin bu noktada programları, siyasetleri, konuşmaları bir
zorunluluk olarak ortaktır ve müşterektir. Onun için, bu kanunun görüşmelerinde
burada, aslında, çok güzel, çok dolgun, milletimize umut veren, demokrasimizi
geliştirici konuşmalar yapılmalıydı, arzu ederdik ki böyle olmalıydı ama
burada, maalesef, hoş olmayan, bize yakışmayan şeyler de oldu.
Değerli
milletvekilleri, hakaret edilmesi, bir güçsüzlüğün, bir aczin sonucudur yani
hakaret kastıyla burada konuşan insanın bir noktada bir sıkıntısı var demektir.
Bu duruma hiçbir milletvekilinin düşmeyeceğine ben yürekten inanıyorum. Ancak,
müsaade edin, değerli arkadaşlar, burada milletin değerlerine, milletin
kimliğine, milletin hukukuna hakaret ediliyor. Buna karşı da sessiz kalmamız
mümkün değil, böyle bir hakkımız yok. Biz, millet, bu millet… Bakın, burada
yazan millet Türk milletidir. Bu kürsüde milletvekili olmak için yaptığımız
yeminde ifade ettiğimiz milletin adı Türk milletidir.
Değerli
arkadaşlar, dünyanın ve zamanın küreselleşme olgusuna ulaştığı, artık
dünyaların birleşerek ortak kimliklerde, ortak değerler etrafında bir olduğu,
küresel bir köye döndüğü günümüzde, farklılıkları ayrıştırarak
kazanımlarımızdan vazgeçmemizi kimse bizden beklemesin. Bu devlet bir millî
mücadele sonrası kuruldu, adına “Türkiye Cumhuriyeti devleti” denildi. Bu
devletin vatandaşlarının siyasi kimliği Türk milletidir. Bu, hem hukuksal bir
zorunluluk hem de sosyolojik bir gerçeklik. “Türk milleti” derken…
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sizin siyasi görüşünüzdür, sosyolojik gerçeklik değil.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – “Türk milleti” derken bir kan bağı, bir soy bağı anlayışı
içerisinde olmadığımızı herkes, bu kürsüye çıksın, itiraf etsin. Milliyetçi
Hareket Partisi olarak bunu, biz, Türkiye’de, Sayın Genel Başkanımızı 4 Mayıs
2005 tarihinde bir basın toplantısıyla ve diğer siyasi partilere bir davet
olarak ifade etti. Türk milletini tanımlayalım. Türk milleti, bu devlete
vatandaşlık bağıyla bağlı olan insanların siyasi kimliğidir. Türk milleti, bu
topraklarda yaşayan halkın ortak adıdır. Herkesin soyu kendine aittir ve herkes
herkesin soyuna da saygı göstermek mecburiyetindedir. Eğer siz burada, Türk
milletinin dışında bir başka milletin varlığını kabul eder, Türk milletini
reddederseniz bunun adı bölücülüktür.
Değerli
milletvekilleri, benim, tabii, muhatabım AKP iktidarı. Türkiye'yi Türk milleti
adına AKP yönetiyor. Yaptığınız çalışmalarla, açtığınız kapılarla bölücülüğü
dağdan indirdiniz, siyasete dönüştürdünüz ve bu kürsüye taşıdınız. Üzülerek
söylüyorum, asla hakaret kastım yok, burada bölücülük yapılıyor. Bu devletin
adı Türkiye Cumhuriyeti devleti ve bu milletin adı Türk milletidir, bunu herkes
burada kabul edecek; etmeden bu kürsüye çıkmak, bu hakkı kullanmak hakkı
kimsede yok. Bu, asla ırkçılık değildir. Kürt’ü de Türk’tür, Arap’ı da
Türk’tür. Yani, bu ülkede yaşayan herkes Türk’tür. “Türk” adı bir ırkın adı
değil; bin yılda bir araya gelerek, aynı kaderi paylaşarak oluşturduğumuz bir
hükmi şahsiyettir, bir sosyolojik gerçektir. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz
değerli arkadaşlar?
Ben, size
soruyorum: Hangimizin ailesinde Kürt yok, Arap yok, Çerkez yok Allah aşkına?
Ben yine soruyorum size: On göbek öncenizin hangi soydan olduğunu nereden
biliyorsunuz?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Niye ana dilini yasaklıyorsunuz? Niye zorla Türkleştiriyorsunuz?
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Ana dilin senin olsun! Ana dilin senin olsun!
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – “Senin olsun.” demiyorsun ama! Politikan öyle demiyor.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Herkes ana diliyle konuşsun, şarkı söylesin, türkü söylesin, hiç
itiraz etmiyoruz ama biz bir bağımsız devletsek milletimizin adı Türk milleti, resmî
dilimiz Türkçedir, bundan rahatsız olmayın. Bunun dışında yapılan her konuşma bölücülüktür.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Bu sizin siyasi düşüncenizdir, bölücülük falan değildir Hocam?
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Buna da itiraz ederseniz, bu millete hakarettir. Bu hakarete de
müsaade etmemek gerekir değerli arkadaşlar.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önerge üzerinde
söz isteyen Mevlüt Dudu, Hatay Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
MEVLÜT DUDU
(Hatay) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 16’ncı maddesiyle
ilgili olarak verdiğimiz önerge hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, dün, Sayın Bakan bu kürsüde tasarıyla ilgili bir sunuş
konuşması yaptı, gerçekten hayretler içerisinde kaldık. Konuşmasında, bir
yandan itiraflarda bulunurken diğer yandan çok sayıda gerçek dışı bilgi verdi.
Sayın Bakan
hepimizin çok iyi bildiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karnemizle ilgili
itiraflarda bulundu. Zaten biliyorsunuz, bu tasarının ana gerekçelerinden bir
tanesi AİHM’de açılan davaların sayısını azaltmak, hedef bu. Karne zayıflığı
açısından Rusya’yla yarış hâlinde olduğumuzu gösteren istatistiki bilgiler
verdi. Üstelik, bu istatistikler tamamen nicelik yönünden yapılıyor, işin
nitelik boyutu çok daha vahim boyutlarda. O yönden iyileştirme yapmak yasayla,
sadece yasa yapmakla olamıyor. O iş yani iyileştirme, olayın nitelik boyutunu
değiştirme ancak bir zihniyet devrimiyle çözülebilir ama ne yazık ki o zihniyet
de sizde yok. On bir yıldır bu ülkede iktidar olan bir partinin Adalet
Bakanından bu sözleri duymak oldukça ilginçti ama şu soruyu sormadan da
geçemiyoruz: Sayın Bakan, peki, siz hâlâ o koltukta nasıl oturuyorsunuz?
Değerli
milletvekilleri, bu tasarı, kısaca “dördüncü yargı reformu paketi” olarak lanse
ediliyor yani daha önce üç tane daha paket yasalaştırıldı. Bunların dışında,
bir de yargıyla ilgili çok önemli düzenlemeler getiren ve referandumla kabul
edilen Anayasa değişikliği var. Başta referandum olmak üzere, tüm bu düzenlemeler
ülkeye adalet, demokrasi ve özgürlük getirecek reformlar olarak lanse edildi.
Sözüm ona ileri demokrasiye geçecektik ama demek ki yetmemiş, şimdi dördüncü
düzenleme getiriliyor.
Değerli
milletvekilleri, bu kadar kısa sürede böylesine arka arkaya düzenlemeler, bu
denli beceriksiz bir bakanlık ve iktidar olamaz diye düşünüyorum. Her biri bu
kadar kısa sürede demode olan düzenlemelere nasıl cüret ediyor da “reform”
diyebiliyorsunuz, onu da anlayamıyorum.
Bunlar işin
itiraf kısmı. Biraz da Sayın Bakanın verdiği gerçek bilgilerden söz etmek
istiyorum. Sayın Bakan dedi ki: “Ülkemizdeki yargı alanında sağlanan olumlu
gelişmeler Avrupa Birliği tarafından memnuniyetle karşılanıyor.” Gerçekten, bu
kadarına da pes diyorum. Bakın, Avrupa Birliği İlerleme Raporu’ndan yargıyla
ilgili bazı başlıklar aktarmak istiyorum. Acaba, Avrupa Birliği memnuniyetle mi
karşılıyor, buna yüce milletimiz karar versin.
Üçüncü yargı
paketinde on yıl olan azami tutukluluk süresinin kısaltılmaması eleştiriliyor.
Yine, üçüncü yargı paketinde, adalet yönetimi ve temel hakların korunmasıyla
ilgili alanlarda başarılı olamadığımız belirtilmiş. Üçüncü yargı paketinin Türk
Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren ceza getiren suçun
unsurlarının tanımlarıyla ilgili konuları ele almaması yine eleştiri konusu
yapılmış. Yargılama öncesi tutukluluğa karşı itiraz imkânı sunan etkili bir iç
hukuk yolu olmaması, yine aynı şekilde eleştiriliyor. “Bilgi, kanıt ve
ifadelerin sızdırılması endişe yaratmaya devam ediyor.” denilmiş. Ve en
önemlisi, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliği için daha fazla çaba
harcanması gerektiği ifade edilmiş.
Değerli
milletvekilleri, bunlar tamamen gerçek ve tamamı belgeli. Bunlar, Avrupa
Birliği İlerleme Raporu’ndaki ifadeler, ayrıca, Fransa Barolar Birliğinin
Türkiye’nin AİHM üyeliğinden çıkarılmasıyla ilgili talebi, biz bunlara
dayanarak bu memnuniyet ifadesinin doğru olmadığını söylüyoruz. Peki, Sayın
Bakan neye dayanarak Avrupa Birliğinin memnun olduğunu ifade edebiliyor, bize
onu söylesin.
İktidarınız
sonucunda Türkiye'yi getirdiğiniz nokta ne yazık ki çok acıdır ve adalet, bir
gün herkese lazım olacağı gibi, en çok size lazım olacaktır, ama yok ettiğiniz
adaleti o zaman çok arayacaksınız, bulamayacaksınız.
Hepinize
saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Evet,
teşekkür ediyorum.
Aynı mahiyetteki
önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler
kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
17’nci madde
üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 17. Maddesinin son cümlesindeki
imkanlarından ibaresinin metinden çıkartılarak "olanaklarından"
ibaresinin eklenmesini saygıyla arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Kazım Kurt Gürkut Acar
Uşak Eskişehir Antalya
Ali Serindağ Namık Havutça Muharrem Işık
Gaziantep Balıkesir Erzincan
Celal
Dinçer
İstanbul
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 17’nci maddesi ile 5271 Sayılı Kanunun
141’inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen "yararlandırılmayan"
ibaresinden sonra gelmek üzere "veya bu konuda bilgilendirilmeyen"
ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Halil Aksoy İbrahim Binici Nazmi Gür
Ağrı Şanlıurfa Van
Erol Dora Abdullah Levent Tüzel İdris Baluken
Mardin İstanbul Bingöl
Murat
Bozlak
Adana
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının 17. Maddesinin metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet Şandır Ali Uzunırmak
Konya Mersin Aydın
Ali Halaman Murat Başesgioğlu S. Nevzat Korkmaz
Adana İstanbul Isparta
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
İÇİŞLERİ BAKANI
MUAMMER GÜLER (Mardin) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde
söz isteyen Nevzat Korkmaz, Isparta Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Tasarının 17’nci
maddesi üzerinde verdiğimiz değişiklik önergesi hakkında görüşlerimizi
açıklamak üzere söz aldım.
On beş-yirmi gün
kadar önceydi, bir milletvekili çıktı, Kafkas ve Balkanlardan gelen
evladıfatihan olarak gördüğümüz Türk milletinin evlatlarına bu toprakları çok
görerek “Haddinizi bileceksiniz! Oradan gelip bağcıyı kovma hakkına sahip
değilsiniz.” diye bir cümle sarf etti.
İslam’ın şartı
5’tir hepimizin bildiği gibi. Ama, İslam ahlak ve faziletiyle nurlanmış Türk
milleti, evlatlarının ahlakını geliştirmek üzere “İslam’ın şartlarından birisi
de haddini hududunu bilmektir.” demiştir. Herkesin ahlakı kendisine ancak
evladıfatihana dil uzatmak kimsenin haddi de hududu da değildir. Kaldı ki bu
devletin bütünlüğüne, milletin birliğine laf söyleyenler için böyle bir
huduttan dahi bahsedilemez.
Tabii, herkes
kendisine verilen, kendisine biçilen rolü oynayacak. Ancak, aynı zamanda bir
Balkan göçmeni olan Sağlık Bakanına hangi hududu, hangi umuru hatırlatalım.
Evet, Sayın Mehmet Müezzinoğlu’ndan bahsediyorum. Bakanlığa gelir gelmez ilk
yaptığı işlerden biri Sağlık Bakanlığının kurum tabelalarından “Türkiye
Cumhuriyeti”ni kaldırmak oldu, Bakan da yaptığı açıklama ile bunu doğruladı.
Ülkedeki aklıselim sağduyu birden harekete geçti. Sosyal medyada “Önce isminizi
değiştirin.” deyip herkes isminin başına Türkiye Cumhuriyetini ifade eden “TC”
ibaresi eklemeye başladı. Facebook kullanıcısı 32 milyon kişiden 10 milyonu
isminin başına TC ekledi. “TC kimliği taşımaktan onur duyuyoruz.” diye
milyonlarca mesaj ve tweet atıldı. “Yalan söylüyorsunuz.” diyenlere de koca
koca, âdeta gözlerine sokarcasına fotoğraflar hatırlatıldı. Önce, Sayın
Müezzinoğlu: “Bakanlığın altındaki kurumlarda ‘TC’ kullanılmasına gerek yok,
bundan sonra böyle devam edecek.” dedi, gelen tepkiler üzerine de “Bitti,
bitti. Bu ülkenin TC’siyle kimse oynayamaz.” diyerek çark etti, geri adım attı.
Sayın
Müezzinoğlu, elbette herkesin vatan hassasiyeti var, kimine göre az, kimine
göre çok. Ancak, vatansız kalmanın ne olduğunu, atalarının, dedelerinin
kabirlerinin, ibadetgâhların dozerlerle nasıl yıkıldığını en iyi evlâdıfâtihan
bilir. Sizlere söylüyorum Sayın Bakan, atanızı, dedenizi incitmeyin.
Bakın, tüm
kardeşleriniz bu uyarıları sizlere yapmamız için bizlere binlerce tweet attı.
Kendilerine bu toprakları çok gören bölücü zihniyetle masaya oturmanızdan
rahatsızlar. Diyorlar ki: “Devletsiz, bayraksız diyarlarda ne zulümler
çektiğimizi ne çabuk unuttu Sayın Bakan? ‘Allah’ım bizi bayraksız, bizi
devletsiz koyma, ezanımızı susturma.’ dualarımızı ne çabuk unuttu?” “Bakanlık
koltuğunun rahatlığı bu kadar mı fazla, arkadaşını, kardeşini, çektiklerini,
tarihini unutturan? Buna değer mi?“ diye sormamızı istiyorlar.
Hem Sayın Bakana
hem de bu ülkenin, bu milletin birlik ve beraberlik kodlarıyla oynayan kişilere
Allah akıl fikir versin, Allah ıslah etsin diyor, yüce milleti saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sayın Başkan, hatip benim, diğer, Balkanlardan, Kafkaslardan gelenlere
hakaret ettiğime dair bir söz kullandı.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Yok, ben kendi cümlesini okudum Sayın Başkan. Benim hakaretim yok,
sadece kendi cümlesini okudum.
BAŞKAN – İsminizi
söyledi mi?
Kastettiğiniz
Sayın Sakık mı?
SIRRI SAKIK (Muş)
– Evet, evet, ben kullandım.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Efendim, bu cümleyi kim sarf etmişse o.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Evet, ben sarf ettim.
BAŞKAN – Belki
düzeltecektir.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Ama cümle kendi cümlesi, hakaret yok bunda.
BAŞKAN – Belki
düzeltecektir “Söylemedim.” diyor.
Buyurun.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Evet. İnşallah düzeltir!
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
10.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Isparta Milletvekili
S. Nevzat Korkmaz’ın görüşülen kanun tasarısının 17’nci maddesiyle ilgili
önerge üzerinde yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Ben, size cevap
vermek üzere gelmedim ama bu söylediklerimden dolayı incinen her insandan özür
diledim. Açıkça dramımı ifade etmeme rağmen, bir türlü anlaşılmadık ve bu
noktaya çekmeye çalıştılar.
Ben döndüm, şunu
söyledim: “Biz bu topraklarda kadim bir halkız. Bu topraklara dönüp gelip
burayı vatan edinenler en az bizim kadar bu toprakların sahipleridir. Ama,
Bosna’da Bosnalıların yani Sırpların zulmüne maruz kalıp, gelip burada
Bosnalaşıp yani Türk milliyetçiliğine, ırkçılığına bulaşıp ve diğer halkalara,
inançlara zulmedenlereydi sözüm ve bugün de bu sözümün arkasındayım. Ben yoksa
kendi kimliğine… Bu topraklarda kendisini özgürce ifade edenler en az sizin ve
benim kadar bu toprakların sahibidir.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Sayın Sakık, “Haddinizi bileceksiniz.” cümlesinin…
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Benim onlara asla bir sözüm olmadı ama gelip buralarda, Bosna’daki
Sırpların ruh hâliyle eğer Bursa’da, Sinop’ta, Samsun’da, Sakarya’da halklara
saldırırlarsa, vallahi, onlara da “Lütfen, haddinizi bilin.” deriz, benim sözüm
buydu.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Aynen, bu cümleyi sarf ettiği için, evet.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Yoksa halkları asla incitmek… Ve bu topraklarda hepimiz bu
toprakların sahibiyiz. Toprak hepimizi eşitleyecek, hepimiz toprakla
eşitleşeceğiz. İki de bir çıkıp burada hepiniz “Türksünüz, Türksünüz,
Türksünüz...” Ya, ben Türk değilim kardeşim ya! Ama Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşıyım.
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – O da senin şanssızlığın Sırrı Bey, o da senin şanssızlığın! Ne
diyeyim ben?
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Bundan da bir sıkıntım yok ama bana dayatmayın Türlüğü, başka
kimliği. Ben de başka hiç kimseye kimliğimi dayatmıyorum. Ama, ben bu
toprakların sahibiyim, diğer halklarla da eşit olmak istiyorum, kendi dilimin,
kültürümün özgürce kendisini bu topraklarda ifade etmesini istiyorum.
1920’lerin ruhunu bugün, burada, yeniden, birlikte inşa edelim. Barıştan niye
korkuyorsunuz ya? Bu ülke sizin değil ki, babanızın çiftliği de değil, hepimizin
ya!
Saygılar
sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Evet,
teşekkür ediyorum.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Sayın Başkan, biraz önce ben yokken ismim kullanılarak bana
bazı sözler atfedilmiş. Yeni geldim ve tutanağı yeni okudum. Bir cevap hakkı
verebilirseniz memnun olacağım.
BAŞKAN – Sayın
Yılmaz ama Sayın İnce düzeltti bildiğim kadarıyla.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Efendim?
BAŞKAN – Sayın
İnce düzeltti.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Ama efendim, ben bunu yeni gördüm ve bir cevap vermek istiyorum
izin verirseniz.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Yılmaz.
11.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Hakkâri
Milletvekili Adil Kurt’un görüşülen kanun tasarısının 15’inci maddesiyle ilgili
önerge üzerinde yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; biraz önce, benim yokluğumda bana atfen bazı sözler söylenmiş.
Bunları şiddetle reddettiğimi söylemek istiyorum. Düşünce özgürlüğüne, ifade
özgürlüğüne, bu ülkenin barışına elbette saygı gösteriyoruz. Orada sehven
söylenen bir sözü sanki benim gerçek sanki benim gerçek düşüncemmiş gibi ortaya
atmalarını gerçekten çok yadırgadım. Artık yani içeriğine, sözlerimizin
içeriğine söyleyecek bir şey olmayınca hitap tarzına ya da öyle sehven söylenen
sözlere eğer değiniliyor ise bu çok anlamlı bir şey değildir. Önemli olan işin
özüne yönelik neler söylediğimizdir. Biz…
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Tüm söylediklerinizin özüne karşıyız. Özü yok ki zaten, bir şey yok.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – “Barış, barış.” diyorsunuz sevgili arkadaşlar, biz barışı
sonuna kadar istiyoruz ama siz gerçekten barışı istiyor musunuz ben ondan çok
emin değilim. Neden, barışı istiyorsanız… Biraz önce buraya çıkan hatip
arkadaşımız dedi ki: “Biz, eğer, PKK olarak antiemperyalist olmasaydık şimdi
Amerika’nın terör örgütü listesinde olmazdık.” Arkadaşlar, siz şunu söyleyin:
BDP misiniz, PKK mısınız, lütfen bunu söyleyin! (CHP sıralarından alkışlar)
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Öyle bir cümle kullanmadık, tutanakları okuyun, doğru düzgün
konuşun.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – Biraz önce siz çıktınız, dediniz ki: “Zorunlu askerlik bu
ülkeden kaldırılmalıdır.”
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Biz Kürt halkı olarak dedik.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Biz Kürt halkının özüyüz.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – Ama, daha dün gazete haberlerinde vardı, 13-14 yaşındaki
gençleri, siz, dağda askerliğe zorluyorsunuz.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Siz bana söyler misiniz, Ergenekon terör örgütünün neresindesiniz, söyler
misiniz bana?
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – “Eğer bir problem de olursa onları öne sürecekler.” deniyor.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Siz bir gün o dağlara bir gidin bakalım.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – Peki, analar ağlamayacaktı, Kürt anaları ağlamayacaktı…
Peki, yani Türkiye’den çektiğiniz, şu anda Türkiye’den kısmen çektiğiniz PKK
militanlarını, PKK teröristlerini neden götürüp de Suriye’de savaşa
sürüyorsunuz arkadaşlar? Neresi bunun barış Allah aşkına? Söyleyebilir misiniz
bunu, neresi barış?
SIRRI SAKIK (Muş)
– Ezbere konuşmayın ya ezbere konuşmayın!
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – Siz diyorsunuz ki: “Orta Doğu’daki -aslında lideriniz
söylüyor- Suriye’deki, Irak’taki topraklardaki insanlarla birlikte olacağız,
bir barış konferansı istiyoruz, kararlaşmaya çağırıyoruz.” Siz Türkiye’deki insanları,
Kürt’ü, Türk’ü…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Devamla) – …herkesi oradaki savaş bataklığına sürüklemek istiyorsunuz.
Neresi barış bunun?
Teşekkür ederim.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Evet, Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Baluken.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Partimiz adına, parti grubumuza hakaret yapıldı, onunla ilgili bir
cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Baluken.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – “PKK” dendi diye hakaret yapıldıysa tutanaklara bakın,
arkadaşınız aynen kullandı.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Ya, yeter konuştuğun be! Allah aşkına bu kadar agresif olma!
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Hayır, siz agresifsiniz ya, siz agresifsiniz!
SIRRI SAKIK (Muş)
– Bir annesin, bir annesin…
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Biraz saygı istiyoruz sizden!
12.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında
Barış ve Demokrasi Partisine sataşması nedeniyle konuşması
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Evet, değerli milletvekilleri, içerik boş olunca, konuşacak bir şey
olmayınca böyle, cümleleri dolandırıp, getirip burada gerçekmiş gibi
sunuyorlar.
Şimdi, burada
arkadaşımızın kullandığı şey şuydu: “Kürt halkı, başından beri dayatılan bütün
zor politikalarına karşı antiemperyalist bir durum sergilemiştir.” demiştir.
BDP’nin ve PKK’nin ayrımını siz daha yapamıyorsanız biz zaten sizinle siyaseten
konuşacak bir şeyin olduğuna inanamayız.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Arkadaşınız öyle söyledi, ben söylemedim, konuşmacınız söyledi.
MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) – Sen söyledin!
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – Şimdi bu antiemperyalistle ilgili ben birkaç şey söyleyeceğim.
Muhatabım olmayan düşüncelerle burada herhangi bir polemiğe girmek istemem.
Bakın,
antiemperyalist olmak nedir? Emperyalizmin doğru teşhisini yapmak için Orta
Doğu coğrafyasına bakmak lazımdır.
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Irak’ın işgaline karşı çıkmaktır. Karşı çıktınız mı Irak’ın
işgaline?
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – Emperyalizm, Orta Doğu’da cetvelle çizilen sınırlardır. Halkları
tekleştirmeye çalışıp halklar arasında çatışma yaratan ulus devlet anlayışının
tam kendisidir. Bakın, bu ulus devlet anlayışını inşa eden kimdir? Bu
coğrafyada İslamcıları, solcuları, Alevileri, Kürtleri tekleştirmeye çalışıp
onlar üzerinde zor kullanan zihniyetin altına bakın, kimin emperyalist olduğunu
görürsünüz.
MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) – Kimdir, kim? Adını söyle de bilelim. O zihniyette olan
kimdir; cumhuriyet mi, Atatürk mü?
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – Diğer taraftan, emperyalizm, dört ülke arasında 40 milyonluk bir
halkı köleleştirip asimile etme oyununun tam kendisidir. Kürt halkını inkâr
edip asimile etmeye çalışan zihniyetin kim olduğunu, bakın, görürsünüz.
MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) – Kim, adını söyle, kim? Söyle, söyle!
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – Üçüncü olarak, emperyalizm, bu ülkedeki darbe hukukuna sahip
çıkanların zihniyetinin ta kendisidir.
MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) – Hadi oradan sen de!
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – 12 Eylül Anayasası’nın bütün yasakçı zihniyetini hâlâ Anayasa
Uzlaşma Komisyonunda savunan kimse, emperyalist zihniyet o zihniyetin ta
kendisidir.
HALUK EYİDOĞAN
(İstanbul) – Olayı saptırıyorsun!
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Niye Amerika’ya gittiniz de rol kapmaya çalıştınız, Sayın
Baluken, onları açıklayın.
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – Biz başından beri antiemperyalist olduğumuz için…
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Niçin gittiniz Amerika’ya?
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – …yoksulların, ezilenlerin mücadelecisi olduğumuz için…
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Kürecik füze kalkanına ne diyorsunuz, bir şey söylüyor musunuz?
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – …Orta Doğu’daki en büyük halk hareketi olduğumuz için…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ
(Uşak) – Patriot’lara ne söylüyorsunuz?
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – …bütün emperyalist oyunlara karşı bedel ödeyerek dimdik ayaktayız,
ayakta olmaya da devam edeceğiz.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Sayın Çirkin,
sizin de söz talebiniz var.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Sayın Başkan…
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Siz o gencecik insanlara bedel ödettiriyorsunuz ama siz değil!
İDRİS BALUKEN
(Devamla) – Size cevap vermiyoruz, sizi muhatap da almıyoruz! (CHP sıralarından
gürültüler)
DİLEK AKAGÜN
YILMAZ (Uşak) – Ben sizi hiç almıyorum muhatap!
AHMET TOPTAŞ
(Çanakkale) – Verme zaten! Ne cevap vereceksin ki!
BAŞKAN – Evet,
Sayın Çirkin…
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Sayın Başkan, biraz evvel bu oturumda Sayın Sakık ismimi de
zikrederek…
SIRRI SAKIK (Muş)
– Ben sana bir şey demedim. Sen beni asıyorsun, bize antiemperyalist…
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Bir şey demedi, “yakışıklı” dedi, bir şey demedi yani.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – İsmimi de zikrederek bazı şeyler…
BAŞKAN – Adınızı
zikredip ne söylemiş?
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Buna cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN – Hayır,
adınızı zikrederek ne söylemiş?
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Efendim, Sayın Sakık burada önümdeki tutanağa göre…
BAŞKAN – Sayın
Çirkin, tutanaklara bakalım, ona göre değerlendirelim.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunacağım.
Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 17 nci maddesi ile 5271 sayılı Kanunun 141
inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen "yararlandırılmayan"
ibaresinden sonra gelmek üzere "veya bu konuda bilgilendirilmeyen"
ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Erol Dora (Mardin) ve
arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Evet,
önerge üzerinde söz isteyen Erol Dora, Mardin Milletvekili.
EROL DORA
(Mardin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 445 sıra sayılı İnsan Hakları
ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı’nın 17’nci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, uzunca bir süredir kamuoyunun merakla beklediği, gündeminden
düşürmediği ve dördüncü yargı paketi olarak anılan kanun tasarısının, özellikle
insan hakları ve uzun tutukluluk gibi temel toplumsal sorunlara nihai çözüm
getirmesi bekleniyordu. Ancak, önümüzde duran yasa tasarısı tüm beklentileri
karşılamaktan oldukça uzaktır. Terörle Mücadele Kanunu’nun 10’uncu maddesiyle
yetkili ağır ceza mahkemelerinin yetki alanına giren suçlardan yargılanan
binlerce tutuklu ve hükümlü ile onların yakınları büyük beklentiler içine
girdikleri hâlde, tasarı büyük bir hayal kırıklığına neden olmuştur. Tasarı
ifade özgürlüğünü güçlendirmeyi amaçladığı hâlde, sadece propaganda suçuna
ilişkin kısmi bir iyileştirme dışında ifade özgürlüğünün ihlaline yol açan
diğer yasal düzenlemelerde bir değişiklik öngörmemekte, bu nedenle tasarı ifade
özgürlüğü hakkını da yeterli düzeyde garanti altına almamaktadır.
Düşünce ve ifade
özgürlüğü başta olmak üzere, özellikle siyasal hakların kullanımı önündeki
engellerin kaldırılmasına, uluslararası ve ulusal insan hakları örgütlerinin de
ısrarla dile getirdiği gibi, bütünlüklü bir yaklaşımla insan haklarının
korunmasına ve ihlallerinin sona erdirilmesine yönelik kapsayıcı bir düzenleme
olacağına dair beklentiler “insan hakları ve düşünce özgürlüğü bağlamında
değişiklik” başlığını taşımasına rağmen bu tasarıyla karşılanabilir olmaktan
uzaktır.
Tasarının “Genel
gerekçe” kısmından da anlaşılacağı üzere, bu düzenleme, sadece Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinin tazminata ilişkin kararlarını azaltmayı ve görünümü
kurtarmayı amaçlamaktadır. Son dönemde yasama faaliyetine hâkim olan kaygı
verici zihniyet, bu tasarıda da kendini göstermektedir. İnfaz Yasası’ndaki
değişiklikle “toplum güvenliğini, tehlikeye sokmak”, Terörizmin Finansmanının
Önlenmesi Yasası’yla “makul sebepler”, “terörist” gibi hukuk uygulamasına soyut
ve keyfî davranmaya açık kavramlar getiren bu yaklaşım, yeni tasarıda da yine
“açık veya yakın tehlike”, “meşru göstermek”, “övmek”, “teşvik” ve telkin edici
olmak” gibi hukuken ve siyaseten üzerinde oydaşma sağlanmamış muğlak ve esnek
kavramları kullanarak kendini göstermektedir. Birbiriyle ilişki içinde olan bu
düzenlemeler, insan hak ve özgürlüklerinin önemli güvencelerinden birini
oluşturan hukuk güvenliği ilkesinden yani temel anlamıyla kanunilikten, yargı
ve yürütmenin yasa ile bağlılığından uzaklaşma pahasına yapılan bir tercihi
yansıtmaktadır.
Tasarının 17’nci
maddesinde yapılan düzenleme ile, yakalama ve tutuklama kararlarına karşın
kanunlarda öngörülen olanaklardan yararlandırılmayanlara tazminat isteme hakkı
getirilmektedir. Kişi yakalandığında veya tutuklandığında bu kararlara karşı
itiraz hakkı olduğu hâlde gerekli yerlere itiraz edip değerlendirmeye alınmazsa
yani etkili başvuru yollarından yararlandırılmazsa bu düzenlemeden dolayı
tazminat isteyebilecektir ancak kişinin başvuru yollarıyla ilgili bilgi sahibi
olmaması, tazminat isteme hakkından muaf olmasına neden olmamalıdır. Her
vatandaşın etkili başvuru yollarını bilemeyeceğini dikkate almak zorundayız.
Bu nedenle,
yapılmış olan bu düzenlemeler kısmi iyileştirmeler getirmiş olmasına karşın,
Türkiye’de gerçek anlamda bir ifade özgürlüğünün ve gerçek anlamda bir
kanunilik ilkesinin getirilememiş olmasından dolayı muğlak ifadeler de
taşımaktadır. İnanıyoruz ki bu barış sürecine uygun olarak, bundan sonra,
demokratik bir hukuk devletine yaraşır yeni düzenlemelerin olabileceğini ve
olması gerektiğini beklemek durumunda olduğumuzu ifade ediyorum.
Tekrar Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Sayın Çirkin,
inceledim tutanakları, sataşma nedeniyle söz istiyor musunuz?
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Evet efendim.
BAŞKAN – Buyurun.
(MHP sıralarından alkışlar)
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
13.- Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, Muş
Milletvekili Sırrı Sakık’ın görüşülen kanun tasarısının ikinci bölümü üzerinde
grubu adına yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; biraz evvel bu kürsüde BDP Milletvekili Sayın Sakık,
benim Hatay’da yaptığım konuşmayla ilgili birtakım değerlendirmelerde bulundu.
Şimdi, öncelikle, oradaki muradımı burada bir defa daha ifade etmek istiyorum.
Asmak, hukukla
olur. Biz, idam cezasının kalkmasına karşı durmuş tek siyasi partiyiz. Bir
fikrî namusumuz var ve bulunduğumuz Mecliste bizim haricimizdeki tüm siyasi
partiler, önce bunu kanundan kaldırdı, daha sonra da AKP iktidarı döneminde
Anayasa’dan çıkarıldı. Biz, bunun geri getirilmesini istiyoruz.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Bizi mi idam edeceksiniz?
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Buradaki muradımız, amacımız; vatana ihanet sonucunda bu
suçların idamla cezalandırılmasıdır, bu kadar basit. Böyle bir çoğunluk elde
edersek de amacımız budur.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – CHP destekler, birlikte yaparsınız.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Şimdi, bir kere Kürt kökenli kardeşlerimizin hiçbirine bir
sözümüz yoktur. Onlar, vatanına, milletine, devletine bağlı insanlardır.
Kimseyi hukuksuz bir şekilde asmak gibi bir niyetimiz de asla olamaz. Yalnız,
terörizmi savunacaksınız, teröriste övgüler düzeceksiniz, bebek katillerine
övgüler düzeceksiniz, bunları özgürlük savaşçısı yapacaksınız ama sizin diliniz
barış dili olacak. Biz buna karşı duracağız,“Türk milleti” kavramını ortadan
yok etmeye çalışanlara karşı duracağız, fikrî namusumuzla biz de siyasi bir
mücadele vereceğiz; dilimiz savaş dili olacak. Bunu kabul etmiyoruz. Biz
“Türk-Kürt kardeştir, ayıranlar kalleştir.” sloganını ortaya çıkaran, Ülkü
Ocakları münasebetiyle, bir siyasi hareketiz. Biz “Onlar ne kadar Kürt’se ben
de o kadar Kürt’üm…”
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – “…biz ne kadar Türk’sek onlar da bizim kadar Türk’tür.”
diyen Başbuğ Alpaslan Türkeş’in evlatlarıyız. Bizim etnik düşmanlığımız asla söz
konusu olamaz. Bunlar çarpıtılmamalı. Sözlerimizin de arkasındayız.
Teşekkür
ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sayın Başkan, sorun idam, sorun bizlerin ipe çekilmesi. Onun için söz almak
istiyorum.
MUHARREM VARLI
(Adana) – Ne diye hakaret var acaba?
BAŞKAN – Size ne
dedi de sataştı? Onu soruyorum.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – “İdam edelim.” diyor, daha ne desin ya?
SIRRI SAKIK (Muş)
– Efendim, yaşam hakkımızı elimizden almak istiyorlar.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – “Vatana ihanet” diyor, “terörist” diyor.
BAŞKAN – Buyurun.
Sataşma
nedeniyle…
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – “Asalım.” diyor, daha ne diyecek?
BAŞKAN –
“Asalım.” falan demedi yani dedi mi?
SIRRI SAKIK (Muş)
– Dedi.
BAŞKAN –
Dinleyelim bakalım.
Buyurun.
14.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Hatay Milletvekili
Adnan Şefik Çirkin’in sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
SIRRI SAKIK (Muş)
– Teşekkür ediyorum.
Ben, Sayın
Çirkin’i -burada yoktu, kendisine söyledim- yani İlyas Salman’a da
benzetmiştim. İnsanlar şeklen birbirine benzer. İlyas Salman benim için çok
önemli bir şahsiyettir. Çünkü hep böyle emekten yana yer alan bir sanatçıdır ve
benim evimin hemen başköşesinde, oğlum, eşim, ben, üçlü fotoğrafımız da var. Yani,
ben o insanı da önemserim. O vesileyle, ben, sizin de… Buradaki insani
ilişkileri de biliyorum.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Siz kendi sözlerinizi tevil ediyorsunuz.
SIRRI SAKIK
(Devamla) - Ama sizin yaptığınız o konuşma: “Biz bayrak direklerine işte
sehpaları kurarız. Orada Sayın Öcalan’ı da, Sırrı Sakık’ı da asarız.”
Şimdi, ey
televizyonları başında bizi izleyenler! İşte, biz diyoruz ki bu partilerin
ölümden başka bir projeleri yok. Biz birlikte yaşam istiyoruz, birlikte bir
hayat istiyoruz, eşit koşullarda yaşamak istiyoruz. “Hayır.” diyorlar, “Siz
bize benzeşeceksiniz. Atalarınız bize nasıl kölelik yaptıysa, onlara nasıl
zulmettiysek size aynı şeyi yapacağız. Dilinizi, kültürünüzü, kimliğinizi
yasaklayacağız. Ama siz ‘Biz Kürt’üz.’ dediğiniz zaman vallahi sizi asarız.”
diyorlar. Vallahi bu politikalar bitti. Bu politikalar iflas etti. Bu
politikaların artık hiçbir karşılığı yok. Emin olun, siz önemli bir şey
yaptınız. İktidar olduğunuz dönemde idamı gündemden çıkarmanız sizin için
çocuklarınıza bıraktığınız en büyük mirastır.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Biz çıkarmadık, çıkarmadık.
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) – Kim çıkardı?
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Yani, o dönemde idam nasıl kaldırıldı, o hükûmetler döneminde, o
koalisyon döneminde bütün Türkiye biliyor, iyi bir şey yaptınız. Allah sizden
razı olsun bu konuda.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Biz yapmadık, boşuna dua etmeyin. O tarafa dua edin, bize
değil!
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Yine, gelin, şimdi de bu barış sürecine hep birlikte destek
verelim, gelin burada yeni bir Türkiye'yi birlikte inşa edelim.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Teşekkür edecek sırayı şaşırmışsınız efendim siz, o tarafa
teşekkür edin.
BÜNYAMİN ÖZBEK
(Bayburt) – Hayır, idamı kim kaldırdı?
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Yoksa polemiklere girerek yani toplumu tetikleyerek, gençliği
tetikleyerek hiçbirimiz bir yere varamayız. Hepimizin yaşayabileceği ortak bir
Türkiye'yi yaratabiliriz.
BÜNYAMİN ÖZBEK
(Bayburt) – Zaten Devlet Bahçeli kızmış idamdan bahsettiği için.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Sayın Başkan, ben asla “ ‘Biz Kürt’üz’ diyeni asarız.” diye
bir cümle kullanmadım. Bu sözlerim çarpıtılmıştır, demin kürsüde yaptığım
konuşmadaki çarpıtılmıştır.
BAŞKAN – Biraz
önce açıkladınız zaten.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Efendim, böyle diyor: “‘Biz Kürt’üz.’ ‘diyeni asarız.’
diyorsunuz.” diyor.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, oradan öteye bir şey var. Yani, Milliyetçi Hareket
Partisinin…
BAŞKAN – Bir
saniye Sayın Uzunırmak, siz oturur musunuz, önce Sayın Çirkin’e söz veriyorum.
Lütfen, kendi arkadaşınıza şey yapın.
Buyurun Sayın
Çirkin.
15.- Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, Muş
Milletvekili Sırrı Sakık’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Sakık,
önce, idamın kalkması konusunda -siz bunu bilerek yapıyorsunuz zaten ben buna
inanıyorum- teşekkür edecek sırayı şaşırdınız. Oraya teşekkür edeceksiniz,
buraya değil.
BÜNYAMİN ÖZBEK
(Bayburt) – Biz ne arıyorduk o zaman ya? Üç tane siyasi parti vardı
biliyorsunuz: Demokratik Sol Parti, Anavatan Partisi, Milliyetçi Hareket
Partisi.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Bir diğer konu da Milliyetçi Hareket Partisinin hiçbir ferdi
“‘Ben Kürt’üm.’ diyeni asarım.” diye bir cümle kullanmadı, kullanmaz.
Milliyetçi Hareket Partisi fikrî temeline milliyetçiliği almış bir siyasi
harekettir. Milletin içerisinde de Kürt kardeşimiz de, Arap kardeşimiz de,
farklı etnik kökenlerden kardeşlerimiz de olduğunu ifade edeceğiz, ondan sonra
bunların içinde “Ben Kürt’üm.” veyahut “Ben Arap’ım.” diyeni asacağız. Hayır.
Biz bayrağımıza hakaret edeni, biz milletimizi katillikle suçlayanı, biz
devletimizi yıkmak isteyeni; biz askerimize, polisimize, evlatlarımıza kurşun
sıkanları, bunları şehit edenleri, idam cezasını getirip asacağız diyoruz.
Bunun ne mahzuru var? Her demokratik ülkede bu hak değil midir?
SIRRI SAKIK (Muş)
– Değildir tabii ki.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Kanunla kalktı, bir gün geri kanunla gelir. Olay bu kadar
basit.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Hiçbir demokratik ülkede idam yoktur.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Konuşmamın geri kalan süresini kullanmama da gerek
duymuyorum. Gerçekleri çarpıtmayın.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Demokratik ülkelerde idam yoktur. Hangi demokratik ülkede idam var?
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Buyurun efendim?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Hangi demokratik ülkede idam var?
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Amerika’da yok mu?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Demokratik ülkede idam olur mu?
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Amerika’da yok mu? Sizin gidip görüştüğünüz, şu anda
başlattığınız süreci destekleyen Amerika’da idam yok mu? Var değil mi?
SIRRI SAKIK (Muş)
– Avrupa’da hiçbir ülkede idam yok.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Var, bazı eyaletlerinde var.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Yani, bu bizim hakkımız. Millet eğer bize bu gücü verirse
bundan çekinmeyeceğiz. Kesinlikle…
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Amerikan sistemini savunuyorsanız, bazı eyaletlerindeki yargıda
vardır, bazılarında yoktur.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) –Lafı çarpıtmayın.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Nerede çarpıtacağım, siz diyorsunuz.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Ben lafımı söyledim, siz de anladınız, gerisi boş.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Amerikan sistemini savunuyorsanız, kendi eyaletinize uygularsınız.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, Sayın Çirkin’den öteye, MHP’nin tüzel kişiliğine ait…
BAŞKAN – Sayın
Uzunırmak, burada Grup Başkan Vekili var. Eğer partiyle ilgili…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Grup Başkan Vekili anlayamamış olabilir, başka bir şeyle meşgul
oluyor olabilir.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sayın Başkan, zaten cevap verildi.
BAŞKAN – Bir saniye…
Yetki verdi Grup Başkan Vekili.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sayın Başkan, bakın, kişisel bir hakaret yoktur, parti adına çıkıp
cevap verdi.
BAŞKAN – Efendim?
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sayın Çirkin’in şahsına yönelik bir hakaret yoktur.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Kendisi de “Biz idamı istiyoruz.” dedi, parti adına idamı istediğini söyledi.
BAŞKAN – Tamam,
dinleyeceğiz, ondan sonra da…
Evet, Sayın
Uzunırmak…
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Ali Uzunırmak, grubumuz adına konuşacak.
BAŞKAN – Evet, ne
söylüyorsunuz?
Buyurun,
dinliyorum.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Milliyetçi Hareket Partisinin tüzel kişiliğine yapılan yanlış bir
ifade vardır.
BAŞKAN – Sayın
Çirkin cevap verdi Sayın Uzunırmak.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Şahsıyla ilgili meseleye cevap verdi Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hayır,
bir konuya bir kişi cevap verir, lütfen…
Teşekkür
ediyorum.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, olmaz böyle bir şey ya!
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Efendim, bakın, ben o zaman, meseleye, müsaade ederseniz…
Sayın Sakık
Milliyetçi Hareket Partisinin öldürmekten başka bir projesinin olmadığını
söylüyor.
BAŞKAN – Sayın
Çirkin cevap verdi hem şahsıyla ilgili hem partiyle ilgili.
ADNAN ŞEFİK
ÇİRKİN (Hatay) – Ben kendi adıma cevap verdim.
BAŞKAN – Tutanakları
getirelim yani neye cevap vermiş?
Sayın Şandır…
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan, söz konusu Milliyetçi Hareket Partisi olunca buna
cevap vermek durumundayız.
BAŞKAN – Tamam,
verdi diyorum ben de.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Uzunırmak bunun için söz istedi ama eğer Grup Başkan Vekili…
BAŞKAN – Sayın
Şandır, şöyle bir usulümüz var mı: Bir partiyle ilgili bir şey söylediği zaman
birkaç milletvekilinin bu konuyla ilgili açıklama…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Ya tüzüğünde olmayan, hiçbir belgesinde olmayan bir şeyi nasıl oradan
bu kayıtlara geçiriyor da cevap verilmiyor Sayın Başkan? Böyle bir şey var mı
ya?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Hakaret ediyor.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sayın Başkan, Sayın Çirkin’e, ikinci kişisel cevapta, şahsına
yönelik bir sataşma yoktur.
BAŞKAN – Şimdi,
anlatmak istediğiniz…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Hangi programında varmış Milliyetçi Hareket Partisinin “Kürt’üm.”
diyeni öldürmek, başka bir şey yapmak? Nerede var bu?
BAŞKAN – Hayır,
hiçbir parti için yok.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Buradan da beyan ediliyor “Milliyetçi Hareket Partisi böyle diyor.”
diyor.
BAŞKAN – Anladım
da Sayın Çirkin cevap verdi diyorum bütün bu…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Vermedi Sayın Çirkin buna cevap Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Peki,
neyi konuştu vermedi de?
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, Sayın Çirkin’in verdiği cevap bu değil.
BAŞKAN – Neye
verdi peki?
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Neye verdi? Getir tutanakları, oku.
BAŞKAN – Okuyalım
tutanakları, değerlendirelim.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Oku tutanakları, ondan sonra görüşelim. Nasıl bir mantık ya?
BAŞKAN –
Tutanakları getirelim, tamam. Eğer Milliyetçi Hareket Partisine karşı yapılan
suçlamaya cevap vermemişse söz vereceğim, tamam.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Efendim, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili benim. Yani,
Sayın Çirkin kendi şahsıyla ilgili polemiğe cevap verdi.
BAŞKAN – Buyurun,
size söz veriyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Bu Meclis böyle yönetilmez; çorba yaptınız, çorba!
16.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Muş Milletvekili
Sırrı Sakık’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Milliyetçi Hareket
Partisine sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Değerli arkadaşlar, gerçekten tatsız bir tartışmanın içindeyiz.
Şimdi, Milliyetçi
Hareket Partisi adına Milliyetçi Hareket Partisini ilzam edecek bir söz
söylemek sizin haddiniz değil Sayın Sakık.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sizin de idam haddiniz değildir o zaman.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Haddimiz lan, isteriz idamı! Ne var?
SIRRI SAKIK (Muş)
– Ne varsa ben de çıkıp haddiniz değil derim!
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Ne oldu?
SIRRI SAKIK (Muş)
– Siz de idam edemezsiniz!
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – İdam ederim, edilmesini söylerim burada.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Ben de haddiniz değil derim.
(MHP ve BDP
sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler ve milletvekillerinin
birbirlerinin üzerine yürümesi)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.22
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.36
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Özlem YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Tanju ÖZCAN (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 91’inci Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
445 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
17’nci madde
üzerinde verilen önergeyi okutacaktım ancak…
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan…
BAŞKAN - Sayın
Şandır, buyurun, çünkü daha önce söz vermiştik.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
16.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Muş Milletvekili
Sırrı Sakık’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Milliyetçi Hareket
Partisine sataşması nedeniyle konuşması (Devam)
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle başta Sayın Sırrı
Sakık ve arkadaşlarının ve herkesin ve bütün dünyanın Milliyetçi Hareket
Partisini katillikle suçlamak hakkı ve haddi değildir. Bunun bir yanlış anlama
olduğunu…
SIRRI SAKIK (Muş)
– Biz öyle bir şey demedik.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Sözünü geri almaz, bunun yanlış anlaşıldığını ifade etmezse, bunu
Milliyetçi Hareket Partisine karşı düşmanlık olarak görür, karşılığını veririz.
Bunu herkes böyle bilmeli.
Milliyetçi
Hareket Partisi, terör suçları, savaş ve yakın savaş hâlleri dışında idamın
kaldırılmasını anayasal hukuk hâline getirmiştir. Doğrusu budur. Milliyetçi
Hareket Partisinin ortağı olduğu iktidarın teklifi olarak, tüm Türkiye Büyük
Millet Meclisinin ittifakıyla terör suçları, savaş ve yakın savaş hâllerinde
işlenen suçlar hariç idam kaldırılmıştır ama daha sonra Milliyetçi Hareket
Partisinin dışında kalan tüm partiler birleşerek terör suçlarından da idamı
kaldırmışlardır.
Değerli
arkadaşlar, terör idam cezası bir siyasi tavırdır. (AK PARTİ ve MHP sıraları
arasında karşılıklı laf atmalar)
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) – Komisyonda ne oldu, komisyonda?
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) - Dinleyin lütfen. İdam cezası…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Gel, sen anlat oradan.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU
(Bursa) – Komisyonda ne oldu, komisyonda?
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) - Yakışmıyor size. Size yakışmıyor… Size yakışmıyor…
Yani, Sayın
Başkanım sözümü biraz daha…
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Gel de anlat oradan laf edene kadar.
MUHARREM VARLI
(Adana) – Serbest bırakmaya kalkıyorsunuz, daha konuşuyorsunuz.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Gel de orada anlatsana!
MUHARREM VARLI
(Adana) – Terbiyesizlik yapma! Grup Başkan Vekili konuşuyor, terbiyesizlik
yapma!
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Sayın Başkanım, süremi biraz uzatabilir misiniz.
BAŞKAN – Buyurun.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Değerli arkadaşlar, önemli bir konuyu konuşuyoruz, onun için yani
meseleyi böyle laf atarak sulandırmanız size yakışmıyor, milletvekili
kimliğinize yakışmıyor, şahsınıza hiç yakışmıyor.
Değerli
arkadaşlar, idam cezası bana göre siyasi bir hassasiyet tavrıdır,
cezalandırmadan öte. Eğer ki idam cezası verdiğiniz konuda sizin
hassasiyetinizin ifadesidir idam cezası.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Sayın Başkanım, sözümü bitireyim, süre verin lafımı bitireyim,
istirham ediyorum.
BAŞKAN – Sayın
Şandır, biliyorsunuz böyle bir uygulamamız yok.
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Yani ama sözümü kesip laf atmalar oldu.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Oradan ağır laf atıyor Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hayır,
bu hareketleri bırakın, böyle çağırıp bağırmakla olmaz yani. Yani, herkese laf
atılıyor.
MURAT GÖKTÜRK
(Nevşehir) – Herkese laf atılıyor.
MUHARREM VARLI
(Adana) – Sana mı soracağız ya!
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Lütfen, bir yarım dakika, otuz saniye daha istirham ediyorum.
BAŞKAN - Lütfen
Sayın Şandır, ben istirham ediyorum.
Teşekkür ediyorum
Sayın Şandır.
MURAT GÖKTÜRK
(Nevşehir) – Size soracağız sanki ne konuşacağımızı.
SEYFETTİN YILMAZ
(Adana) – Sana ne!
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN – 17’nci
madde üzerindeki diğer önergeyi okutuyorum.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 17. Maddesinin son cümlesindeki
imkanlarından ibaresinin metinden çıkartılarak "olanaklarından"
ibaresinin eklenmesini saygıyla arz ve teklif ederiz.
Namık Havutça (Balıkesir) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Namık Havutça, Balıkesir Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
NAMIK HAVUTÇA
(Balıkesir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının 17’nci maddesi
üzerinde verilen önerge üzerinde söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Adalet
Bakanı, hukukun temeli meşruiyet, meşruiyetin temeli de adalettir. İktidarınız
döneminde adalet ve adalete olan güven ne yazık ki toplumun tüm kesimlerinde
kanayan bir yara hâline gelmiştir. Hukukçular gerekçeyle konuşur. Bugün, üç gün
önce Silivri’de milletvekili arkadaşlarımızla özel yetkili mahkemedeydik. Orada
adil bir yargılanma değil, bir yargılanma olmadığı konusunda tüm milletvekili
arkadaşlarımızla tanık olduk. Bakın, bir: Savunmanın özgürce savunma yapması ve
deliller toplaması o mahkemede sağlanabiliyor mu? Duruşmada aleniyet ilkesine
uyuluyor mu? Savunma tanıkları dinleniyor mu? Duruşmaları basının izlemesi,
halkın izlemesi için gerekli koşullar sağlanmış mı? Duruşmada yasamayı temsil
eden milletvekilleri orada, duruşma esnasında yerine oturmak istiyor, mahkeme
başkanı tarafından milletvekilleri bile yok sayılıyor, yasama yok sayılıyor ve
en önemlisi, mahkemelerde -Anayasa’da teminat altına alınmış olan- hâkimlerin
bağımsızlığı ve vicdani özgürlüğü sağlanabilmiş mi? Bu koşullar var mı Silivri
mahkemelerinde?
Değerli
arkadaşlarım, mahkeme başkanı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının
gereği olarak orada tutuklu olanların tutuksuz yargılanması konusunda rey
kullandığında o mahkeme başkanı derhâl oradan, mahkeme üyeliğinden alındı.
Şimdi, onun yerine bir başka mahkeme başkanı atandı. O mahkemedeki hâkimlerin
vicdanı adalet adına özgür mü şu anda? Hayır, değil.
Değerli
arkadaşlarım, bakın, mahkemede yargının kurucu unsurları savcı ve avukattır.
Orada, Silivri mahkemelerinde savcılarla avukatlar eşit konumda, silahların
eşitliği, yargılamanın eşitliği konusunda da eşit durumda değildir. Siz şimdi
buradan, bırakın adil yargılanmayı, Silivri’de bir yargılama olduğunu
söyleyebilir misiniz Sayın Adalet Bakanı?
Paket üstüne
paket çıkarıyorsunuz, baroları tehdit ediyorsunuz; baro başkanları gelip
mahkemede duruşmayı izleyemiyor, jandarmalar, Robocop’lar avukatları tekme
tokat dışarı atıyor, baro başkanları yerlerine oturamıyor, halka barikatlar
kuruluyor, tazyikli sular sıkılıyor, basın içeri alınmıyor. Nasıl bir
yargılamadır bu?
Ve toplum
soruyor; adalet, adalet, adalet arıyor. Türkiye’de adalete olan güveni yok
ettiniz. Hükûmetiniz döneminde, evet, bulgur dağıttınız, makarna dağıttınız ama
adaleti yok saydınız ve bu toplumda, Sayın Bakan, o adalet ve yargının
bağımsızlığı bir gün size de lazım olacak, bunu asla unutmayın. Bu halkın
karşısında adaleti ayaklar altına alan, halkın iradesini, milletvekillerini
bile yok sayan, orada oluşturduğunuz Gestapo mahkemelerinin karşısında milletin
iradesini yok sayan anlayışın karşısında bir gün o adalet size de hiç kuşkusuz
lazım olacak.
Ve en acısı da
milletvekili arkadaşlarımızla, adil yargılanmayı bırakın etkilemeyi, orada en
masum tavrımızla yerimize oturmak istediğimizde engellendiğimizde ve buna tepki
koyduğumuzda, kendisini demokrat olarak tanımlayan bakanlar tarafından bir de
açıkça tehdit edildik, hakkımızda fezlekeler düzenlenmesi istendi.
Dokunulmazlıkları kaldırırmışsınız, bizi yargılarmışsınız! O
dokunulmazlıklarımızı kaldırın, o fezlekeleri biz demokrasi adına, hukuk adına,
yargı bağımsızlığı adına bir şeref madalyası olarak göğsümüzde taşıyacağız
Sayın Bakan.
Biz buradan,
evet, Türkiye’de insan haklarına saygılı demokrasiyi, yargının bağımsız olduğu
gerçek bir hukuk devletini hep birlikte yaratmak adına büyük bir sorumlulukla
karşı karşıyayız ama bu yargı paketlerinin sorunu çözmediği, adil yargılanma
hakkını sağlamadığı, yargının bağımsızlığını sağlamadığı çok açık. O nedenle,
gelin, gerçek bir yargı paketi çıkaralım. Orada, milletvekillerini dünyanın
hiçbir yerinde olmadığı gibi, demokratik bir ülkesinde olmadığı gibi,
gerçekten, millet iradesini temsil eden milletvekillerimizi buraya getirecek
önlemleri alalım. O paketi getirin, bu paketler bir işe yaramıyor.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul
edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, yeni madde ihdasına dair bir önerge vardır. Önergeyi okutup
Komisyona soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılırsa önerge
üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım. Salt çoğunlukla katılmazsa
önergeyi işlemden kaldıracağım.
Okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı Kanun Tasarısına 17 nci maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
İbrahim Binici Nazmi Gür Halil Aksoy
Şanlıurfa Van Ağrı
Abdullah
Levent Tüzel İdris
Baluken
İstanbul
Bingöl
“MADDE 18- 5271
sayılı Kanunun 142 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”
ibaresinin “beş yıl” şeklinde değiştirilmesi ve ikinci fıkrasında yer alan
“karara bağlanır” ibaresinden önce gelmek üzere “ya da haksız yakalama ya da
tutuklama kararı veren yargı yerinde bulunan ağır ceza mahkemesinde” ibaresi
ile maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
(9) 466 sayılı
Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında
Kanunun kapsamında kalıp dava açma hakkını kullanamayanların mağduriyetlerinin
giderilmesi için altı ay içinde başvuruları halinde maddi ve manevi her türlü
zararlarını, devletten isteyebilirler.”
BAŞKAN – Evet,
Komisyon önergeye salt çoğunlukla katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Komisyon üyelerini davet edelim Sayın
Başkanım.
Evet, Adalet
Komisyonu üyelerini buraya davet ediyorum.
Yok.
Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Komisyon
önergeye salt çoğunlukla katılamadığından önergeyi işlemden kaldırıyorum.
18’inci madde
üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 18. Maddesine (a) bendi ibaresinin
yanına “ve (c)” ibaresinin eklenmesini saygıyla arz ve teklif ederiz.
Kazım Kurt Dilek Akagün Yılmaz Gürkut Acar
Eskişehir Uşak Antalya
Ali Serindağ Ayşe Nedret Akova Muharrem Işık
Gaziantep Balıkesir Erzincan
Celal
Dinçer
İstanbul
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Ayşe Nedret Akova, Balıkesir Milletvekili. (CHP
sıralarından alkışlar)
AYŞE NEDRET AKOVA
(Balıkesir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun
tasarısının 18’inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Hükûmet sürekli
yargı paketleri, paketçikleri getirmesine rağmen hâlen adil yargılanmayı
sağlayamamakta, insan hakları ihlallerini engelleyememektedir çünkü bütün
tasarıların içeriği gerçekte boştur. Adalet adına, demokrasi adına, insan
hakları adına çözüm üretilmemektedir. Millî irade iki senedir tutukludur.
Muhalefet eden gazeteciler, ülkemizi koruyan askerler dört yıldır tutukludur.
Suçunun ne olduğunu bilmeden, ortada delil yokken tutuklanıp sonradan
delillerin toplanma aşamasında karartılacağı endişesiyle tutukluluğuna karar
verilmesi hangi adalet anlayışının sonucudur?
Gerçekten insan
haklarının ihlal edilmesi engellenmek isteniyorsa öncelikle ortada suç ve delil
olmadan uzun tutukluluk kararlarını engelleyecek kanun hazırlanmalıdır. Şu
hâliyle tutuklu yargılamalar fiilî mahkûmiyettir, peşinen suçun kabulüdür.
Ortada delil olmamasına rağmen, teröristlerin, dengesiz kişilerin, tecavüz
suçlularının tanıklıkları, imzasız mektuplar sonucu bu kadar uzun tutukluluk
sürelerinden sonra, kişi hak ve hürriyetleri engellendikten sonra mahkemelerin
acaba hukuksuzluklarını fark edip sanıkları salıvermeleri mümkün müdür sizce?
Kanun tasarısının
başlık ve içeriği arasında uyumsuzluk vardır. İnsan hakları ve ifade özgürlüğü
bağlamında değişiklik teklif edilmesine rağmen içerikte bunun yakınından bile
geçilmemektedir. Her şeyden önce, Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi üyelerinin
tutukluluk durumunu iki yıldır çözemediyse nasıl insan haklarını sağlama amaçlı
bir kanun komisyonlardan rahatlıkla geçebilmekte ve şu an görüşülmektedir
anlamak mümkün değildir.
“Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatlarıyla uyum
sağlamak amaçlanıyor.” denilmesine rağmen birçok noktada geriye doğru
gidilmektedir. Üstelik bugün yargıya hâkim olan taraflılığa, kamuoyunu meşgul
eden mevcut hukuk sorunlarına, savunma ve adil yargılanma hak ihlallerinin
önemli bir bölümüne kesinlikle yanıt vermemektedir. Düşünce suçu yaratmaya açık
maddeler ayıklanmamıştır. Adil yargılanma için de düzenlemeler yoktur. Savunma
ihlalleri, sahte deliller, teröristten, adi suçludan tanık, Genelkurmay
başkanından sanık olunan, birçok aileyi perişan eden, uzun tutukluluk
süreleriyle suç kesinleşmeden suçlu ilan edilen, ihmalsizlikler yüzünden
yargılanmadan intiharlara, ölümlere sebep olunan davalar için beklenen çözüm bu
tasarıda hiç yer almamıştır. Adil yargılanma için bekleyen tutuklular ve
aileler için bu tasarı tam bir fiyaskodur. “İnsan hakları” tasarının sadece
adında yer almaktadır. “Dağ fare doğurdu.” tanımı bu tasarıya uygundur.
Türkiye’nin AİHM
kararları açısından görünümünü daha iyi bir noktaya taşıyabilmenin amaçlanması
ise daha da kötü bir demokrasi ve hukuk anlayışı yaklaşımıdır. Amaç, her zaman
herkes için eşit adalet ve mutlaka adil yargılanma olmalıdır. AİHM’de
yargılanmamak için değil, vatandaşlarını evrensel hukuk kurallarına göre,
tarafsız ve adil bir şekilde yargılayabilmek için kanun tasarısı
hazırlanmalıdır.
Türkiye’nin
yargının işleyişi açısından iftihar edilebilecek tek bir yönü bile bulunmamaktadır.
Var olan hukuksuzlukları, insan hakları ihlallerini engellemek için tasarı
hazırlanması gerekirken İmralı’yla yapılan ince hesaplara göre terör örgütünün
faaliyetlerini meşrulaştırmak için tasarı hazırlanması kabul edilemez.
Kanun tasarısıyla
güdülen asıl amaç, insan hakları ihlallerini önlemek, ifade özgürlüğünü
sağlamak değildir; varılmak istenen amaç, terör örgütünü meşrulaştırmaktır.
Terör örgütü propagandası serbest bırakılmıştır. Terör örgütleri
meşrulaştırılırken bu suçlardan hükümlü ve tutuklu olanlara ise örtülü bir af
getirilmiştir. Suç ve suçluyu övmeyi yasaklayan Türk Ceza Kanunu’nun 215’inci
maddesindeki suçun unsurları değiştirilerek kamu düzeni açısından açık ve yakın
bir tehlikenin ortaya çıkması şartı olarak terör örgütlerine ve elebaşlarına
serbestlik sağlanmaktadır.
Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
19’uncu madde
üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 19. Maddesinin son cümlesindeki
kesinleşmesinden itibaren üç ay ibaresinin metinden çıkartılarak
“kesinleşmesinin tebliğinden itibaren altı ay” ibaresinin eklenmesini saygıyla
arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Kazım Kurt Gürkut Acar
Uşak Eskişehir Antalya
Ali Serindağ Rıza Türmen Muharrem Işık
Gaziantep İzmir Erzincan
Celal
Dinçer
İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının 19. Maddesi ile değiştirilen
5271 S.K.nun 172. Maddesine eklenen fıkrada bulunan "talep edilmesi
halinde" ibaresinin metinden çıkarılmasına ''şikâyete tabi suçlarda talep
edilmesi ve diğer suçlarda resen" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
Faruk Bal Oktay Vural Mehmet Erdoğan
Konya İzmir Muğla
Mustafa Kalaycı Alim Işık Mehmet Günal
Konya Kütahya Antalya
Oktay
Öztürk Mehmet
Şandır
Erzurum
Mersin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na
Görüşülmekte olan 445 sıra sayılı kanun tasarısının 19 uncu
maddesiyle 5271 sayılı Kanunun 172. maddesine eklenen 3. fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Halil Aksoy İbrahim Binici Nazmi Gür
Ağrı Şanlıurfa
Van
Erol Dora İdris Baluken Murat Bozlak
Mardin Bingöl Adana
Abdullah
Levent Tüzel
İstanbul
"Kovuşturmaya
yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi kararı ile tespit edilmesi üzerine kovuşturmaya yer
olmadığına dair kararı veren yer savcılığınca yeniden soruşturma açılır."
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Erol Dora, Mardin Milletvekili. (BDP sıralarından
alkışlar)
EROL DORA
(Mardin) – Sayın Başkan, değerli milletvekili; 445 sıra sayılı İnsan Hakları ve
İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı’nın 19’uncu maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, tasarıyla ilgili yapılan açıklamalarda öngörülen
düzenlemelerin AİHM içtihatlarına uyum kaygısıyla yapıldığı belirtildiği hâlde
maddelerin düzenlenmesinde AİHM içtihatları dikkate alınmamıştır. Paket, terör
örgütü üyeliği, terör örgütü propagandası yapılması, terör örgütüne ait
yayınları basma gibi suçlarda değişiklik getirmiştir. Buna göre “terör
örgütlerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya
öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden” ibareleri ilgili maddelere
eklenmiştir. Hükûmet, bu şekilde, AİHM'in bu tür suçlar açısından getirdiği
şiddet kriterini yasaya eklediğini iddia etmektedir. Fakat, söz konusu
düzenleme AİHM'in getirdiği standartları, muğlak, genel ifadelerle aşırı
şekilde genişleten tanımlardır. AİHM, açıkça şiddet eylemine başvurulmadıkça,
barışçıl bir şekilde beyan edilen tüm düşünce ve ifadelerin rahatsız edici,
absürt, hatta şok edici olsa dahi meşru olduğuna ilişkin sayısız karar
vermiştir. Nitekim, Türkiye'yi tazminata mahkûm ettiği “Kılıç/Türkiye,
Karataş/Türkiye, Gül ve diğerleri/Türkiye, Sürek ve Özdemir/Türkiye”
kararlarında bu konudaki esaslar açıkça belirtilmiştir. Buna rağmen, geniş bir
şiddet tanımı getirerek “övmek”, “meşru göstermek” gibi ifadelerle hâkimlere verilen
geniş takdir yetkisi insan hakları ihlallerini önlemeye yetmemektedir. Kaldı ki
sözü edilen suçlara verilen ceza hadleri de yüksektir. Bu suçlar hem Türk Ceza
Kanunu’nda hem de Terörle Mücadele Kanunu'nda düzenlenerek ceza hadleri
normalden yukarıya çekilmiştir.
Değerli
milletvekilleri, ayrıca şunu belirtmekte yarar var: Birleşmiş Milletler Kişisel
ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi uyarınca, İnsan Hakları Komitesinin,
106’ncı Oturumunda, 2012 tarihinde, kabul ettiği Türkiye ile ilgili sonuç raporuna
göre, Türkiye'nin ifade özgürlüğü bağlamında, 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu’ndaki terör tanımını mutlaka değiştirmesi, yargılama öncesi tutukluluğun
yasal süresinin Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası
Sözleşmesi’nin 9’uncu maddesine uyumlu hâle getirilmesi ve tutuklamanın
istisnai bir tedbir olarak kullanılmasını sağlaması, TCK'daki ve TMK'daki yasa
dışı örgüt tanımının muğlaklıktan ve açık olmayan anlamından kurtarılması ve
net bir tanımlamaya kavuşturulması, vicdani ret hakkının mutlaka tanınması ve
vicdani retçilere ceza verilmesinden vazgeçilmesi, TCK'nın ifade özgürlüğünü
kısıtlayan maddelerinin mutlaka değiştirilmesini tavsiye etmiştir.
Tüm bunların yanı
sıra, siyasi tutsakların cezaevlerindeki durumu ve yaşanan hak ihlalleri, yargı
paketlerinin bu hâliyle demokratikleşmeye bir katkısının olmayacağını
göstermektedir. Türkiye'nin hemen her cezaevinden, hâlâ, işkence, yayınlara
erişememe, çıplak arama, Kürtçe yasağı, açık görüş yasağı, haksız yere disiplin
cezası gibi insan hakları ihlallerine ilişkin şikâyetler gelmektedir. Yaklaşık
üç yıldır yapılan tüm şikâyetlere rağmen Tekirdağ Cezaevinde yaşanan ihlallerin
ardı arkası kesilmemektedir. Daha bir yıl önce açılan ve çıplak arama, zorla
çalıştırma, darp vakalarının yaşandığı Şakran Cezaevi kampüsündeki siyasi
tutsaklar daha düne kadar yaklaşık üç haftadır açlık grevindeydiler. Ancak, ne
yazık ki Türkiye'nin cezaevleri sorunu konusunda İşkenceyi Önleme Örgütü de
sessiz kalmayı tercih etmektedir.
Değerli
milletvekilleri, görüldüğü üzere, içeriğinin tamamen iktidar tarafından
belirlendiği ve yapım süreçlerinin hiçbir aşamasında muhalefetin ve farklı
görüşlerin dikkate alınmadığı yargı paketleri, sorunu çok kısa süreliğine
ötelemekten başka bir amaca hizmet etmemektedir. İfade, düşünce, toplanma ve
örgütlenme özgürlüğünün kullanılması önündeki ilgili tüm yasalardaki tüm
engelleri kaldıracak bir yasal düzenlemenin zamanı geldi de geçiyor. Türkiye'de
yaşayan tüm vatandaşlarımızın gerçek bir siyasi özne olabilmelerinin yolu kendilerini
özgürce ifade edebilmekten geçmektedir. İçinde bulunduğumuz çözüm ve barış
sürecinin ruhuna uygun yasalar ivedilikle çıkarılmalıdır. Özgür, demokratik ve
barışçıl bir Türkiye'ye hepimizin ihtiyacı var.
Bu duygularla
Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Kanun Tasarısının 19. maddesiyle değiştirilen 5271 S. K.nun 172. Maddesine
eklenen fıkrada bulunan “talep edilmesi halinde” ibaresinin metinden
çıkarılmasına, “şikâyete tabi suçlarda talep edilmesi ve diğer suçlarda resen”
ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Şandır (Mersin) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Mehmet Şandır, Mersin Milletvekili. (MHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, bazı sözler yarım kalmamalıdır, tamamlanması gerekir. Bunun
için biraz önce söz atmalarınızla kaybettiğimiz zamanda ifade edemediğim
düşüncelerimi ifade etmek için söz aldım.
Değerli
arkadaşlar, öncelikle tekrar ifade ediyorum: Milliyetçi Hareket Partisi,
insanı, insanı yaşatmayı, insanı sevmeyi, insana hizmet etmeyi siyasetinin
merkezine almış bir siyasi harekettir. Milliyetçi Hareket Partisini öldürmekle
suçlamak hadsizliktir, haksızlıktır, bunu asla kabul etmeyiz.
İdam cezasıyla
ilgili ithamın da aslı şudur: Milliyetçi Hareket Partisinin iktidar olduğu
dönemde terör suçları, yakın savaş ve savaş hâlleri dışında idam cezasının
bütünüyle kaldırılması yönünde iktidar partilerinin verdiği kanun tasarısına
tüm Parlamentonun katılımıyla anayasal bir hukuk kurulmuştur. Yanlış
hatırlamıyorsam, Anayasa’nın 38’inci maddesinin dokuzuncu fıkrasına “Terör
suçları, savaş ve yakın savaş hâlleri dışında ölüm cezası kaldırılmıştır.”
hükmü konulmuştur ve ilk defa Anayasa’mızda terör suçlarının idamla
cezalandırılacağı ama terör suçları hariç idam cezasının artık uygulanmayacağı
bir anayasal hukuk hâline getirilmiştir. Bunun kurucusu Milliyetçi Hareket
Partisidir. Ancak, daha sonra koalisyon ortaklarımız da dâhil olmak üzere,
Parlamentonun o günkü MHP dışındaki tüm partilerin, ki Adalet ve Kalkınma
Partisinin de ve diğer partilerin de katılımıyla Anayasa’dan da terör
suçlularından idamın kaldırılması bir anayasal hüküm hâline getirilmiştir. Buna
tek karşı çıkan Milliyetçi Hareket Partisi olmuştur, işin gerçeği budur.
Değerli arkadaşlar,
idam cezasıyla ilgili kanaatimi de ifade etmiştim, yarım kalmıştı. İdam cezası
veya cezaların en ağırı olarak tarif edilen idam cezası, bana göre, bir
cezalandırma unsuru olmaktan çok, hassasiyet duyduğunuz konuya karşı işlenen
suçlara verilebilecek en ağır cezanın istenmesi hadisesidir. Biz Milliyetçi
Hareket Partisi olarak, bu milletin birliğini çok önemsiyoruz ve çok değerli
buluyoruz, insanın hayatını çok önemli ve çok değerli buluyoruz; milletimizin
birliğini parçalamaya, devletimizi yıkmaya, insanımızı öldürmeye karar vermiş
ve bunu uygulamaya koymuş terör örgütüne karşı en ağır ceza olan idamı
istiyoruz; dün de istedik, bugün de istiyoruz, işin aslı bu. Yani, siz bu
ülkenin bölünmez bütünlüğünü önemsemiyorsanız isterseniz idam cezasını
kaldırın, kaldırdınız zaten. Bu ayrımı ortaya koymak lazım.
Bu sebeple
söylüyorum, yani burada biraz önce de söyledim, Sayın Başbakanın davetiyle
silahlar bırakılıp düz ovaya inildi, Meclise kadar gelindi ve bu kürsüye kadar
çıkıldı. Burada bölücülük yapılıyor. Eğer, Türkiye bir hukuk devletiyse, bu
cari hukuk geçerliyse, bu Anayasa geçerliyse burada söylenen sözlerin birçoğu,
bana göre, çıkartılan yasaların da birçoğu resmen bölücülük yapmaktadır, bu
ülkeyi bölmektedir. Çünkü, bu, ülkenin ortak paydası, ortak kimliğidir. Bu
kimliğin adı Türk milletlidir, bu kimliğin adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir,
bu kimliğin adı bayraktır, bu kimliğin adı Türkçedir. Siz, bunların dışında
başka kimliklerin olduğunu ifade ederseniz, başka egemenlik alanlarının
olduğunu ifade ederseniz… “Kürt coğrafyası.” deniliyor, var mıdır böyle? Sayın
Başbakanın ifadesiyle söylüyorum: “Kürt vatandaşlarım.” diyor. Hayır, bu
ülkenin bir tek milleti var. Bu millet, bu ülkede yaşayan insanların
toplamıdır, bu devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olan insanların toplamıdır.
Bizim ortak kimliğimizdir Türk milleti ve bu Türk milletinin önünde, burada
namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ederek milletvekili olabildik ama burada
kalkılıyor “Bana hiç kimse Türk’üm dedirttiremez.” diye nutuk atılıyor ve buna
hiç kimse de itiraz etmiyor; esas bölücülük bu.
Şimdi, bu
bölücülüğü bizim tasvip etmemiz mümkün değil, buna fırsat vermemiz mümkün
değil. Tekrar ediyorum: Bu kürsüden hiç kimse bir diğerine hakaret etmemelidir.
Hakaret, acizliktir; asla tasvip etmeyiz. Hiç kimse hakaret kastıyla da buraya
çıkmıyor ama adına milletvekilliği yaptığımız, egemenlik kullandığımız bu
millete yapılan hakarete de sessiz kalamayız, sahipsiz kalamayız.
Netice:
Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, akılda kalıcı üslupla endişelerimizi ve
hassasiyetlerimizi ifade ediyoruz, anlamamak isterseniz bu sizin sorununuz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) – Hepinize teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Evet,
teşekkür ediyorum.
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Sayın Başkan, Sayın Hatip konuşurken özellikle partimizi ima edecek
şekilde “Bu kürsüde bölücülük yapılıyor.” sözlerini kullandı.
BAŞKAN – Ne
söyledi? Sayın Baluken, ne söyledi de yani…
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Yani “’Ben Türk değilim’ diyenler, bu kürsüye kadar çıkıp bölücülük
yapıyorlar.” dedi. Bu konuda bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN – Evet,
iki dakika söz veriyorum.
Buyurun.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Bölücülük yapmadığınızı söyle!
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
17.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın görüşülen kanun tasarısının 19’uncu maddesiyle
ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşma sırasında Barış ve Demokrasi Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
İDRİS BALUKEN
(Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bizim herhâlde bu
Meclisi inandırmak için bu kürsüden takla atmamız gerekiyor. Bugüne kadar
siyasi projemiz neyse o projenin bedelini ödeyerek biz zaten bu kürsüde konuşma
hakkını elde ettik. Eğer biz, bu ülkeyi bölmek isteseydik birilerinden
korktuğumuz için burada saklama ihtiyacı hissetmezdik. Bizim savunduğumuz,
söylediğimiz bütün düşünceler 1920 yılında bu Meclisi kuran ortak ruhun, kurucu
iradenin dile getirmiş olduğu düşüncelerdir. Bu ülkedeki herkesin kendi
kimliğiyle, kendi farklılığıyla, kendi inancıyla kendini özgürce ifade
edebildiği bir politikanın düşüncesidir.
Ben buradan sayın
hatibe seslenmek istiyorum, sormak istiyorum: Sayın hatip bizi illaki
kendisinin belirlediği bir tanım içerisinde görmek istiyor, Türk milleti
içerisinde görmek istiyor. Ee peki, şimdi Suriye’deki Kürtleri ne yapacağız?
Onlar da Arap milleti mi oluyor? Irak’taki, İran’daki Kürt’ü ne yapacağız? Hadi
onları geçtik, Federal Kürdistan’daki Türkmenleri Kürt milleti olarak kabul
edelim mi? Bulgaristan’da yaşayan Türkleri Bulgar milleti olarak kabul edelim
mi? Çin’de yaşayan Uygur Türklerini Çin milleti olarak kabul edelim mi? Siz,
defalarca bu kürsüye gelip buralarda yaşayan soydaşlarımızın uğramış olduğu
hakaretleri, baskıları, zulümleri anlattınız. Onların uğradığı zulümlerle
ilgili söylediklerinizin tamamı haklıdır.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – AKP dinle! AKP dinle!
İDRİS BALUKEN
(Devamla) - Ama bunu dile getirirken empati duygusunu da geliştirmeniz
gerekiyor. Bizim Türklükle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Her birimimiz ailesinde
eşi, işte, yakın akrabasında Türk olanlar var. Kürtlük, Türklük üzerine bir
tartışmayı BDP’ye mal etmek büyük bir hakarettir. Söylediğimiz şey, kendimizi
nasıl hissediyorsak, hangi kimlikte hissediyorsak özgürce bu ülkenin
vatandaşlığı altında o şekilde yaşayalımdır. Onun dışındaki bölücü
tanımlamaların hiçbir tanesini kabul etmiyoruz; tam tersine, asıl bölücülüğün
bu tekleştirmeye çalışan zihniyet olduğunu düşünüyoruz.
Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 19. Maddesinin son cümlesindeki
kesinleşmesinden itibaren üç ay ibaresinin metinden çıkartılarak
“kesinleşmesinin tebliğinden itibaren altı ay” ibaresinin eklenmesini saygıyla
arz ve teklif ederiz.
Rıza
Türmen (İzmir) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Rıza Türmen, İzmir Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
RIZA TÜRMEN
(İzmir) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, önümüzdeki 445 sıra sayılı Tasarı’nın amacı, Sayın Adalet
Bakanın da konuşmasında ifade ettiği gibi ve tasarının gerekçesinde de
yazıldığı gibi, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki sorunlarına
çözüm getirmek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki pek de parlak olmayan
durumunu düzeltmek. Şimdi bakalım bu getirilen tekliflere, maddelere gerçekten
bu teklif, bu tasarı bu amaca hizmet ediyor mu, bu amacı gerçekleştirecek mi?
Bir kere, şuradan
başlamak lazım: 8 tane milletvekili dört yıldır, beş yıldır tutuklu,
cezaevinde. Beş yıllık tutukluluk süresi, bırakın başka, tutuklulukla ilgili
Türkiye’deki diğer sorunları, hepsini bir yana koyun, sadece süre, beş yıllık
bir tutukluluk süresi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ihlal kararı çıkması
için yeterlidir, başka hiçbir nedene ihtiyaç yoktur. Bunu benim bildiğim kadar
Sayın Bakanın da, arkadaşların da bildiğine eminim. O zaman tabii, şöyle bir
soru ortaya çıkıyor: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bütün bu tutukluluklar
için ihlal kararı çıkacaksa bu niye düzeltilmiyor? Mademki Sayın Bakanın amacı,
Hükûmetin amacı oradaki sorunları çözmek, oradaki sorunları çözmeye buradan
başlamak lazım. Bu çok açık, çok yalın bir sorun. Niye bu soruna çözüm
getirilmiyor? Bu sorunun cevabını bulmak lazım.
Şu doğru değil:
“Efendim, işte, yargı öyle. Ne yapalım? Yargı bizim dışımızda, bağımsızdır. Biz
bunda bir şey yapamayız.” Bu, böyle değil çünkü yargı yanlış, hukuka aykırı bir
uygulama yapıyorsa bunu düzeltmek siyasi iradeye düşüyor, siyasi irade bunu
pekâlâ düzeltebilir. Bu Meclisten bu tasarı çıkarken bir madde eklenerek bu
sorun ortadan kaldırılabilirdi, yapılmıyor bu. Hem de neye rağmen yapılmıyor?
İki parti arasında yapılmış bir protokol var bunun böyle yapılması için, ona
rağmen yapılmıyor. Hem de neye rağmen yapılmıyor? Dendi ki: “Efendim, üç parti
aranızda anlaşın, bana bir uzlaşı önerisi getirin.” Üç parti aralarında
anlaştılar, uzlaşı önerisini getirdiler ona rağmen iktidar bunu kabul etmedi.
Yani iktidarın siyasi iradesi bu sorunu çözmeye değil bu sorunu sürdürmeye
yönelik.
Tabii,
tutuklamayla ilgili daha pek çok şey var. Burada getirilen bu tutuklamanın
devamı kararının duruşmayla verilmesi doğru bir şey fakat Türkiye'nin Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesindeki sorunlarını çözümlemeyecek; çünkü gerekçeler klişe
olarak yazılmaya devam ediyor, çünkü katalog suçları muhafaza ediliyor, çünkü
hâlâ tutuklamaya itiraz edilirken avukat, müvekkilinin dosyasına giremiyor
kısıtlama kararı nedeniyle. Bunlar düzeltilmediği sürece Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinden tutuklamayla ilgili ihlal kararları çıkmaya devam edecektir.
Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesindeki Türkiye’nin bir diğer sorunu düşünce özgürlüğü, ifade
özgürlüğü bakımından. İfade özgürlüğünün üzerindeki en büyük tehdit, Terörle
Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nun 220’nci maddesinin (6)’ncı, (7)’nci
fıkraları. Bunlarla ilgili ne yapılıyor? Terörle Mücadele Kanunu’ndaki en büyük
sorun, tanımın çok geniş olması, terör tanımının çok geniş olması. Bu tanımla
ilgili hiçbir şey yapılmıyor tasarıda, tanım olduğu gibi muhafaza ediliyor. Üstelik
de bu yetmezmiş gibi Terörle Mücadele Kanunu’nun (7)’nci maddesi daha da
genişletiliyor, daraltılacak yerde daha da genişletiliyor. İşte “Toplantı ve
gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi” ya da “işaretlerin asılması”
gibi ibareler eklenerek maddenin kapsamı genişletiliyor. O nedenle, bu da, bu
yapılan değişiklik de Terörle Mücadele Kanunu’nun ifade özgürlüğü bakımından
çıkardığı sorunu çözmeyecektir. Kaldı ki en önemli mesele, 220’nci maddenin
(6)’ncı ve (7)’nci maddelerine dokunulmamaktadır. Dün iktidarın getirdiği
önerge doğrudur fakat yetersizdir. Bu hiçbir düzeltme getirmeyecektir. (6)’ncı,
(7)’nci maddelerin kaldırılması gerekir. Burada pek çok yazar, pek çok öğrenci
yargılanmaktadır bu maddelerle ilgili. Bu (6)’ncı, (7)’nci maddelere dokunulmadığı
sürece Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ifade özgürlüğüyle ilgili Türkiye’nin
sorunları devam edecektir, hiçbir düzelme olmayacaktır. O nedenle, buradaki
önemli şey, kanunu uygulayanların özgürlükçü ve demokratik olması.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RIZA TÜRMEN
(Devamla) – Yani siyasi iktidar demokratik ve özgürlükçü bir yapıya sahip
olmadığı sürece istediğimiz kadar paket getirelim, bu paketler neticeyi, sonucu
değiştirmeyecektir.
Teşekkür ederim.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul
edilmiştir.
20’nci madde
üzerinde iki adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 20. Maddesindeki “görüş şüpheli sanık
veya müdafiine bildirilir” ibaresi içindeki veya ibaresinin “ve varsa” şeklinde
değiştirilmesini saygıyla arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Kazım Kurt Gürkut Acar
Uşak Eskişehir Antalya
Muharrem Işık Ali Serindağ Levent Gök
Erzincan Gaziantep Ankara
Celal
Dinçer Tufan
Köse
İstanbul Çorum
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Kanun Tasarısının 20. Maddesi ile değiştirilen 5271 S.K.nun 270. Maddesine
eklenen fıkrada bulunan iki adet “şüpheli sanık, veya müdafii” ibaresinde
bulunan “veya” kelimesinin metinden çıkarılarak “ve varsa” ibaresinin
eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Oktay Vural Mehmet Erdoğan
Konya İzmir Muğla
Mustafa Kalaycı Mehmet Günal Oktay Öztürk
Konya Antalya Erzurum
Alim
Işık Mehmet
Şandır
Kütahya Mersin
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen…
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Gerekçe.
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarıya göre
tutukluluk halinin değerlendirileceği incelemede şüpheli veya vekilinin
dinlenilmesi iki halden birinin tercihi anlamına gelir. Adil yargılanma
hakkının gerçekleştirilebilmesi için şüphelinin tutukluluk dışında tedbirlerin
uygulanması açısından dinlenilmesi zaruridir. Ancak şüphelinin hukuki açıdan
kendisini savunacak vekilinin dinlenilmemesi tasarının amacına aykırıdır.
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 20. Maddesindeki “görüş şüpheli sanık
veya müdafiine bildirilir” ibaresi içindeki veya ibaresinin “ve varsa” şeklinde
değiştirilmesini saygıyla arz ve teklif ederiz.
Tufan Köse (Çorum) ve
arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Tufan Köse, Çorum Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
TUFAN KÖSE
(Çorum) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; ben de bu düzenlemeden çok
büyük bir beklentimizin olmadığını dün söylemiştim. Bu düzenleme ne
demokratikleşmeye bir katkı sunuyor ne uzun tutukluluklara bir çözüm getiriyor
ne tutuklu milletvekillerinin Meclisin üyelerinin problemlerini çözüyor, hiçbir
konuya katkı sağlamıyor, ne de yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını
sağlamaya dönük bir düzenleme. Bu anlamda önerge üzerinde konuşmayacağım.
Önerge dışında, bugün ve dün konuşulanlar hakkında birkaç söz söylemek
istiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, BDP’li arkadaşlarımız buraya geliyorlar, “1920 ruhu” diyorlar.
1920 ruhu, eğer iyi özümsersek, Sevr Anlaşması’nı yırtıp atanlarını ruhunu,
izini taşıyan bir ruhtu 1920 anlaşması. Manda isteklerine karşı duran, direnen
bir ruhun yansımasıydı. Yani bugünkü sizlerin tavrıyla, 1920 ruhunun hiçbir
ilgisinin olmadığını ben gözlemliyorum, görüyorum.
Yine, dün bir
BDP’li hatip arkadaş geldi buraya, “Kan duracaksa ben ABD emperyalizmine hizmet
etmeye hazırım.” dedi. Yani ben hazır değilim ABD emperyalizmine hizmet etmeye.
Kanı durdurmak, barış sağlamak için illa emperyalizmin hizmetinde olmak
gerekmediğini düşünüyorum. Türk solu da bugüne kadar bunun mücadelesini verdi,
böyle düşündü. Ama siz hiçbir zaman bugün AKP’ye gösterttiğiniz itibarı Türk
soluna maalesef göstertmediniz, siz de göstertmediniz, geçmişteki muadilleriniz
de göstertmedi, öyle görüyorum.
Terör örgütüne
boyun eğmeden, onun tehdit ve şantajına boyun eğmeden de kanı durdurmanın
mümkün olduğuna biz inanıyoruz.
Yine, ben,
kendilerine, Cumhuriyet Halk Partisini sürekli suçlamaktan, ırkçılıkla,
demokrat olmamakla suçlamaktan vazgeçmelerini diliyorum. Bu adaletsiz ve zalim
düzene, baskı ve zulme, sömürüye, ezilmişliğe binlerce yıldır direnenler
Cumhuriyet Halk Partisinin çatısı altında siyaset yapıyorlar, Cumhuriyet Halk
Partisi de onların temsilcileridir.
Özgürlükçü BDP’li
arkadaşlar, şunu sormak istiyorum size: Hâlâ feodalitenin geçerli olduğu, şeyhe
şıha biatin, ağaya beye itaatin esas olduğu topraklarda nasıl bir özgürlük
anlayışını yaşatacaksınız, yaratacaksınız? Libya’da, Mısır’da, Tunus’ta bunun
örneklerini görmediniz mi? Nasıl inandıracaksınız bizleri? Bunları sormak
istiyorum sizlere.
Yine, AKP’ye de
birkaç söz söylemek istiyorum. On yılı aşkın süredir ilkesiz, fırsatçı,
ikiyüzlü, oynak bir siyaset izlediniz maalesef. Bu siyasetinizle kanunları
kendinize benzettiniz, hukuku kendinize benzettiniz, hâkimleri kendinize
benzettiniz. Şüphelilerin AKP’li cemaatçi ya da benzer zihniyette olduğu
davalarda -örnek olsun, Deniz Feneri davasında- soruşturmalara ve davalara ne
polis ne savcı ne de mahkemeler eğilmezken, yeterince çalışmazken başka tür davalarda,
özellikle emekçilerin, sendikacıların, öğrencilerin, solcuların yargılandığı
davalarda bu mahkemeler maalesef yirmi dört saat hızıyla çalışmaktadırlar.
Tabii, burada,
her şeyi benzettiniz ama benzetemediğiniz bir tek Cumhuriyet Halk Partisi kaldı
ülkemizde. Cumhuriyet Halk Partisini de kendinize benzetemeyeceksiniz. Size
rağmen, bu ülkenin onuruna, bağımsızlığına, üniter yapısına -ki üniter yapının
bu ülkenin demokrasisi ve insan haklarına dayalı gelişmesi için şart olduğunu
düşünüyoruz- laikliğine -laiklik bu ülkenin çimentosudur- demokrasisine, insan
haklarına, yoksul halkının haklarına Cumhuriyet Halk Partisi bugüne kadar
olduğu gibi bundan sonra da sahip çıkmaya devam edecektir.
Bu arada,
Silivri’deki kendilerinin yargıç olduğunu iddia edenlere de seslenmek
istiyorum: Bir yüksek kürsüye cübbeyle çıkmak, yaptığınız haksızlıklara,
yaptığınız haysiyet cellatlıklarına, yaptığınız saygısızlıklara, alet olduğunuz
ideolojiye, hizmet ettiğiniz ideolojiye meşruiyet kazandırmaz. Mahkeme
kürsüsünün onurunu savunma hakkını kısıtlayarak koruyamazsınız. Sanıklara ve
avukatlara saygısızlık yaparak…
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Ya, burada olmayanlar hakkında neler söylüyorsun ya! Burada
olmayan, burada sana cevap veremeyecek insanlara bunu nasıl söylüyorsun?
TUFAN KÖSE
(Devamla) – …onları susturarak sağlanamaz. Olsa olsa bu davranışınız, size
itaatsizliği ve güvensizliği besler. Avukatsanız biliyor olmanız lazım bunları.
ÜNAL KACIR
(İstanbul) – Olmaz, yanlış ya! Burada size cevap veremeyecek insanlara laf
söylemeniz milletvekiline yakışmaz.
TUFAN KÖSE
(Devamla) – Şunu bilin ki, bir toplumda hele bir mahkemede bir kişiye bile bir
haksızlık yapılıyorsa bu haksızlık tüm topluma yapılmış sayılmalıdır. Her
aydın, yurtsever, namuslu insan bunu böyle düşünür, oradaki haksızlık yapanları
savunmaz.
Otoriter
rejimlerin belirgin uygulamalarından olan toplu yargılamalar için cezaevlerinin
içine yapılan mahkeme salonları sizleri infaz koruma memurlarının uzantısı
yapmasın. Adaletin cezaevlerine mahkûm edilmesine, yargının siyasi otoriteye
kul edilmesine izin vermeyiniz.
İBRAHİM KORKMAZ
(Düzce) – O sizin işiniz!
TUFAN KÖSE
(Devamla) – Yapacağınız yargılamalardan, adalet ve özgürlük beklentisi olan,
adalet ve özgürlük beklentisi kalan bu halkı hayal kırıklığına uğratmayınız.
Unutmayınız, kimse dokunulmaz değildir, gün gelir hukuk size de lazım olur.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
21’inci madde
üzerinde iki adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 21 inci maddesi ile düzenlenen Geçici 2 nci
Maddesinde yer alan “15.06.2012 tarihi itibariyle” ibaresinin madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Halil Aksoy İbrahim Binici Nazmi Gür
Ağrı Şanlıurfa Van
Abdullah Levent Tüzel Hasip Kaplan Murat Bozlak
İstanbul Şırnak Adana
İdris
Baluken
Bingöl
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 21.
Maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Ömer Süha Aldan Namık Havutça
Uşak Muğla Balıkesir
Kadir Gökmen Öğüt Hüseyin Aygün Ahmet Toptaş
İstanbul Tunceli Afyonkarahisar
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Metin Lütfi Baydar, Aydın Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
METİN LÜTFİ
BAYDAR (Aydın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 21 Mart 2013 tarihinde
müebbede mahkûm İmralı’daki kişinin imzasını taşıdığı iddiasıyla okunan
metinden sonra halkımızın önünde iki yol bulunmaktadır. Birincisi, Türk ulusuna
mensup olanların; Türk Medeni Kanunu’yla günlük hayatını sürdürenlerin; “Yurtta
sulh, cihanda sulh.” ilkesini özümsemiş olanların; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün yanında olanların; hukukun bir gün herkese lazım olacağına
inananların; doğdukları günden itibaren din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet
konusunda herhangi bir ön yargısı olmayanların; cumhuriyete sonuna kadar bağlı,
Türk Bayrağı’yla sorunu olmayanların; Türk diliyle sorunu olmayanların
gidecekleri yol. İkincisi de, Türk ulusuna mensup olmak istemeyen; kendi
genetik kodlarına dönmekle övünen; Medeni Kanun yerine Osmanlıyı örnek
göstererek şeri hükümlerin uygulanmasını isteyen; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ü sevmeyen ve ondan kurtulmak isteyen; hukuk tanımayan; din, dil, ırk,
mezhep konularında tamamen ön yargılı; Türk Bayrağı’nı sevmeyen ve istemeyen;
Türk dili ile sorunu olanların gidecekleri yol. Bu yollardan birinin seçimi
yapılacaktır. Bu düşünce, Sevr Anlaşması’ndan itibaren bu ülkenin parçalanması
için her saniye uğraşanların düşüncesidir. Eğer böyle bir düşünce olmasa, yeni
devletlerin kurumsallaşması için çalışan İngiltere’deki Westminster Demokrasi
Vakfı en fazla yardımı niçin Barzani’den alsın? Beklentisi ne? Demokrasinin
gelişmesi mi, ayrı bir devlet mi?
Değerli
milletvekilleri, soru kısa ve basittir. Açılım sonucu geleceğini iddia
ettiğiniz barış için şart olan, İmralı’daki idama mahkûm kişinin özgür kalması
mıdır? Açılım sonucu geleceğini iddia ettiğiniz barış için Türk milletinden
vazgeçilecek midir, vazgeçilmeyecek midir? Sizlerin bu iki kısa soruya
vereceğiniz cevap, biraz önce bahsetmiş olduğum yollardan birine gitmemizi
sağlayacaktır.
Değerli milletvekilleri,
on bir yıldır iktidarda olan AKP ne yapıyor? Türk Bayrağı’nı yasaklıyor,
taşıyanları copluyor, gazlıyor, tükürüyor, işkence ediyor. Eline ne geçiyor? 21
Mart 2013 tarihinde ilan edilen ve sizlerin de istemiş olduğunuz yeni bir
devlet. Adını bile koyamıyorum çünkü adı bile yok. Siz kendinize “Kürt”
diyeceksiniz diye benim “Türk milleti” kavramından vazgeçmemi isteyemezsiniz.
Bugüne kadar kendimi “Türk’üm.” diye tanıtmışım, vaz mı geçeceğim? “Türk”
kelimesi soya sopa, kana dayalı bir kavram değildir; bu ulusun çatısıdır, o
çatıya dokunmaya da kimsenin gücü yetmez. O çatıyı yıkmaya kalkarsanız altında
ilk siz kalırsınız.
Değerli
milletvekilleri, içerisinde bulunduğumuz salonu aydınlatan avizeleri hiç
saydınız mı?
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) – Saydık, saydık.
METİN LÜTFİ
BAYDAR (Devamla) – Saydıysanız bunun bir anlamı veya değeri olduğunu bilmekte
misiniz? Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul salonunda 16 adet avize
bulunmaktadır. 16 ışık kaynağı bu salonu aydınlatır. Tarihteki bu 16 Türk
devletinin, vermiş olduğu ışık sizlere “Türk milleti çatısını yok edin.” diye
verilmemiştir; on altı ışık “Türk ulusunu yüceltin, tarihten ders alın ve
dünyada hep ileri devletler seviyesinde olun.” diye verilmiştir.
Değerli
milletvekilleri, Sayın Başbakan Hükûmetin insanlarını eleştirenlere “Bizler
baldıran zehrini içmeye hazırız.” diyerek karşılık vermektedir. Sayın
Başbakanın baldıran zehrini içtiğinin emareleri kendisinde ve yönetmiş olduğu
ülkemizde ortaya çıkmaya başlamıştır.
Sokrat, baldıran
zehrini içmeden önce zehri hazırlayana nasıl içmesi gerektiğini sorduğunda,
zehri yavaş yavaş içmesini, zehrin çabuk yayılması için yürümesini, son olarak
da uzanmasını istemiştir. Baldıran zehrini bir dikişte içen Sokrat, yürüyüşüne
başlamış, zehrin etkisiyle bacakları tutmayınca uzanmış ve sonunun gelmesini
beklemiştir. Bacaklarından başlayan ölüm hızlı ve kararlı bir şekilde Sokrat’ı
dünyadan almıştır.
Cumhuriyetimizin
ve ulusumuzun baldıran zehrini içenlerin durumuna düşmemesi dileklerimle sevgi
ve saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
RAMAZAN CAN
(Kırıkkale) – Ampulleri saydın mı?
METİN LÜTFİ
BAYDAR (Aydın) – Saydım.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının 21 inci maddesi ile düzenlenen Geçici 2 nci
Maddesinde yer alan “15.06.2012 tarihi itibariyle” ibaresinin madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Hasip Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge
üzerinde söz isteyen Hasip Kaplan, Şırnak Milletvekili. (BDP sıralarından
alkışlar)
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Arkadaşlar, dışarıda bahar var. Dışarıda çözümün, barışın umudu
dalga dalga halkımızın ve Türkiye’nin dört bir tarafına yayılıyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) – Mübarek olsun hepinize!
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Her tarafta yeni bir anayasa, 21’inci yüzyılda Türkiye’nin hukukunu
çizmenin, çözmenin heyecanı yaşanıyor. Biz, bir asır geriye bakmadan, bir asır
önümüze bakarak 76 milyonun eşitlik hukukunu bu Mecliste yaratmanın da
heyecanını yaşıyoruz. Ama bazen bu Meclisin içinde baktığım zaman, değil bahar,
kara kışın en fırtınalı günlerinin soğukluğunu hissediyorum. Sanki
1920’lerdeyiz, sanki birileri tek başına bu ülkeyi kurtarmış, sanki birileri bu
ülkenin tek başına tapusunun sahibi, sanki birileri bu ülkenin tek başına
efendisi, diğerleri de ikinci sınıf vatandaş, diğerleri de tebaa.
Arkadaşlar,
ayrımcılıkları gidereceğiz. Bu ülkede Roman dâhil, Kürt, Çerkez kimseyi
ayırmadan, vatandaş olan herkes devletin her kademesinde görev yapacak onuru
tadacaktır, bu eşitliği getireceğiz. Bu bir heyecan dalgasıdır. Sevr’le,
geçmişle, şununla bununla, 1929’la 1930’la, faşizmin, Mussolini’nin
zamanlarıyla… Onları bir geride bıraktık, 21’inci yüzyılda önümüze bakıyoruz.
Gelin hukuku konuşalım, gelin Anayasa’yı konuşalım, gelin eşitliği konuşalım,
gelin özgürlüğü konuşalım, gelin adaleti konuşalım, gelin birlikte Türkiye’yi
inşa edelim, yaratalım. Ne ben senin Türklüğüne, ne de sen benim Kürtlüğüme göz
dikme. Kimse kimsenin aslını inkâr etmesin, herkes herkesi olduğu gibi kabul
etsin. Beni Müslüman olarak kabul edin, Erol Dora’yı da Süryani olarak,
Hıristiyan olarak kabul edin; bu ülkeye, bu Meclise bu yakışır. Ama yok,
herkesi tek tip yapacağız, tornadan geçireceğiz, tek tip bakacaklar. Böyle bir
dünya yok.
Büyük bir ülke
Türkiye, 76 milyon nüfusu arkadaşlar. Bu 76 milyon nüfusun geleceğini inşa
ederken kaygıyla, korkuyla, birilerini korkutarak, ortak değerler üzerinden
burada propaganda ederek, kaygılar yaratarak, insanların kafasını karıştırarak
bu barış, çözüm sürecinin önünü tıkamanın kime yararı var? Silahlar bırakılırsa
CHP ne kaybedecek, MHP ne kaybedecek? Demokratik siyasete geçilirse muhalifler,
başkaları ne kaybedecek? Hepimiz kazanmayacak mıyız? Gelin, demokratik siyaseti
yapalım, bu ülkenin özlediği olayı 21’inci yüzyılda hayata geçirelim. Fikrine
güvenen, halkına güvenen dobra dobra seçime girer, kendini dener. Önümüzde 3
tane seçim var, halka gideceğiz, halka, halka… Halk sandıkta belirleyecek.
Birbirimize afra tafra yapmanın hiç gereği yok. Birbirimize hâlâ soğuk harp
döneminin kavramlarıyla yüklenmeye, ötekileştirmeye, ayrıştırmaya, ayrımcılık
yapmaya, aşağılamaya, onursuzlaştırmaya, emir eri gibi bakmaya hiç gerek yok.
Geleceğin Türkiyesi’nin her insanı, her ferdi onurlu bir yurttaş olmanın
mutluluğuna erişecektir. Bu büyük ideali kalbinizde taşıyorsanız beraber
yürürüz, yürüyenlerle beraber yürürüz. Hangi kardeşim benimle yürümek istiyorsa
büyük ideali ve demokrasisi için Türkiye'nin, yeni Anayasası'nda, partisine
bakmadan, menşeine bakmadan, aslına bakmadan, mezhebine bakmadan, bir yurttaş
olarak bu ülkenin teneffüs ettiği havasının altında, bu kubbenin altında…
İkide bir bize 16
tane Türk devleti olup olmadığı tartışması da yapılıyor, daha fazla devlet
olduğu söyleniyor, öyle değil mi? MHP’liler daha iyi bilir. 16 avizeye
bakarsanız Türkiye'nin tarihini, Türklerin kendi tarihini bile bilemezsiniz,
kendi tarihinizle çelişirsiniz. Bakmayın yani Orta Doğu’da 45 milyon Kürt
yaşıyor. Niye stratejik bin yıllık beraberliği bin yıl daha beraber
götürmeyesiniz?
MEHMET METİNER
(Adıyaman) – Bravo!
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Ne zorunuz var kardeşim? Bin yıl beraber yaşamış Türkmen’i, Kürt’ü
Orta Doğu’da.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla)
– E bunu yaşatalım, sürdürelim. Bütün mesele bu.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (BDP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Madde kabul
edilmiştir.
22’nci madde
üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 22. Maddesindeki şeklinde ibaresinin
metinden çıkarılmasını, “biçiminde” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Namık Havutça Levent Gök
Uşak Balıkesir Ankara
Ahmet
Toptaş Kadir
Gökmen Öğüt
Afyonkarahisar İstanbul
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) –
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen?
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe
Madde metninin daha anlaşılır olması amacıyla önerge verilmiştir.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
23’üncü madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 23.
Maddesinin son cümlesindeki talepte ibaresinin metinden çıkarılmasını,
“istemde” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Namık Havutça Levent Gök
Uşak Balıkesir Ankara
Ahmet Toptaş Kadir Gökmen Öğüt Metin Lütfi Baydar
Afyonkarahisar İstanbul Aydın
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe
Madde metninin
daha anlaşılır olması amacıyla önerge verilmiştir.
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
24’üncü madde
üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 24. maddesinin son cümlesindeki muaf
ibaresinin metinden çıkarılmasını, “istisna” ibaresinin eklenmesini saygıyla
arz ve teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Namık Havutça Ahmet Toptaş
Uşak Balıkesir Afyonkarahisar
Malik Ecder Özdemir Tufan Köse Metin Lütfi Baydar
Sivas Çorum Aydın
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
TURGUT DİBEK
(Kırklareli) – Gerekçe…
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe
Maddenin daha
anlaşılır olması amacıyla önerge verilmiştir.
BAŞKAN – Evet,
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, yeni madde ihdasına dair bir önerge vardır, önergeyi okutup
Komisyona soracağım. Komisyon önergeye çoğunlukla, 14 üyesiyle katılırsa önerge
üzerinde yeni bir madde olarak görüşme açacağım, Komisyonun salt çoğunlukla
katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden kaldıracağım.
Önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 Sıra Sayılı "İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın çerçeve 24 üncü
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
Ayşe Nur Bahçekapılı Bülent Turan Ömer Süha Aldan
İstanbul İstanbul Muğla
Mehmet Şandır Ali Uzunırmak Levent Gök
Mersin Aydın Ankara
İdris Baluken Hasip Kaplan Abdullah Levent Tüzel
Bingöl Şırnak İstanbul
Mehmet Doğan Kubat Oya Eronat Yılmaz Tunç
İstanbul Diyarbakır Bartın
Şuay Alpay Mustafa Moroğlu Zeyid Aslan
Elâzığ İzmir Tokat
Madde 25-
13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"Geçici
Madde 5 - 7 Kasım 1982 tarihinden önce işlemiş olduğu bir suç dolayısıyla
hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olan kişi hakkında, mahkum olduğu cezanın
infazı sürecinde koşullu salıverildikten sonra deneme süresi içinde işlediği
yeni bir suç sebebiyle koşullu salıverilme kararı geri alınmaz."
BAŞKAN – Sayın
Komisyon, önergeye salt çoğunlukla katılıyor musunuz?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Başkanım, ilk iki deneme boşa gitti ama bu
sefer tamam; çoğunluğumuz vardır, katılıyoruz.
BAŞKAN – Komisyon
önergeye salt çoğunlukla katıldığından, önerge üzerinde yeni bir madde olarak
görüşme açıyorum.
Söz talebi? Yok.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
25’inci madde
üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
445 sıra sayılı kanun tasarısının çerçeve 25. maddesindeki “kanun” ibaresinin
metinden çıkarılarak “yasa” ibaresinin eklenmesini saygıyla arz ve teklif
ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Namık Havutça Levent Gök
Uşak Balıkesir Ankara
Ahmet Toptaş Malik Ecder Özdemir Tufan Köse
Afyonkarahisar Sivas Çorum
Mehmet
Volkan Canalioğlu Metin Lütfi
Baydar
Trabzon Aydın
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet
katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
TURGUT DİBEK
(Kırklareli) – Canalioğlu…
BAŞKAN – Volkan
Canalioğlu, Trabzon Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Karadenizliyi apar
topar hâkimin karşısına getirmişler, hâkim bakmış ki vaziyet berbat. Demiş ki:
“Ha, bu ne hâl?” Demiş: “Doğru diyorsun Hâkim Bey, ah hâlimiz mi kaldı? Ya bak
kaldığımız hâle.”
Şimdi güzel
görüşmeler yapıldı, sert görüşmeler yapıldı değerli arkadaşlarım ama sonuç
olarak, elde ettiğimiz yasa ne getirecek, onu da uygulamada göreceğiz.
Değerli
milletvekilleri, bir söz vardır: “Aynasına kızan talihine küssün.” Ülkemizin
durumu sürekli gerginlik, sürekli tartışma, nasıl olacağı belli olmayan açılım
balonları ve büyüklere masallar kitabı. Şimdi, açılım, barış konuşuluyor.
Neymiş, Türkiye daha demokratik olacakmış. Oysa geldiğimiz noktada
üniversitelerimizde öğrenci çatışmaları, kadına şiddet ve kadın cinayetleri,
intiharlar, biber gazları, her gün gerginlik ve gençler işsiz, öğretmenler atama
bekliyor ama çözüm açılım ve günlerce ülkemiz açılım nasıl olacak, onu
konuşuyor.
Şimdi, sevgili
milletvekillerim, bir şey sormak istiyorum. Ben kimim? Sen kimsin? Biz kimiz?
Onlar kim? Laz, Çerkez, Alevi kim? Kürt kim? Türk kim? Yahudi, Hristiyan, Budist,
Müslüman kim? Kimiz? Kimleriz? Nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Başka bir dünya var
mıdır? Başka bir dünyada yaşamak mümkün müdür? Bizi ve dolayısıyla Türkiye’yi
anlamak, birlikte huzur, birlikte mutluluk, birlikte üretim, birlikte barış,
birlikte demokrasi, sömürünün, savaşın, baskının, işkencenin olmadığı, doğanın
tahrip edilmediği, insan onurunun ayaklar altına alınmadığı… Ki, Kutlu Doğum
Haftası’nda da ana temanın “insan onuru” olduğunu bir kez daha dikkatlerinize
sunmak istiyoruz. Biz güzel bir Türkiye istiyoruz, güzel bir dünya istiyoruz.
Sömürü, savaş, enerji, petrol, lityum, ham madde, pazar, kin, kan, ölüm,
işkence, silah, uyuşturucu, kölelik üzerinden başka bir dünya kurulmasını kim
ister ki? Biz elbette doğayı koruyan, insan onuruna saygılı, bütün kimlikleri
kucaklayan; ayrımcı, ötekileştirici, farklılaştırıcı, bölücü, düşman edici,
dışlayıcı siyasetlere, sömürüye karşı; bütün insanlık için bütünleşen, barışçı,
çevreci, hümanist bir anlayıştan yanayız. Ayrıca hukuk devletinde hukukun
üstünlüğü elbette ki önemlidir ama gelmiş olduğunuz noktada, hepinizin bildiği
gibi, artık hukukun üstünlüğü değil, gücün üstünlüğü öne çıkmaktadır. Böyle bir
adil yargılama olabilir mi?
Sayın
milletvekilleri “Gelmiş olduğumuz noktada Kürt vatandaşlarımızın sorunu vardır,
Kürt sorunu yoktur.” diyen Sevgili Başbakan, şimdi gelmiş olduğu noktada
vatandaşların sorunlarını çözmek için gayret sarf ediyor. Peki, bizim Karadeniz
insanımızın sorunu yok mudur? Karadeniz kadınları sırtlarında sepetleriyle
birlikte tarlalara, yokuşlara çıkıp tarla yaparlar ve ekonomisine katkı
sağlarlar ama hiçbir zaman dağa çıkmayı düşünmezler. Şimdi PKK dağa çıktı ve
onu nasıl buradan serbestleştireceğiz diye konuşma yapıyoruz. Peki, kim söyledi
bunların dağa çıkmasını? Kim dağa çıkmasını bunlara söyledi? O hâlde bunu
konuşurken, Kürt meselesini, Kürt sorununu, Kürt vatandaşın sorunu değil,
PKK’nın ülkeye getirmiş olduğu sorunu, ekonomik durumları, bunları konuşmamız
gerekiyor.
Şimdi akil
insanlar kuruldu ve bu akil insanlar topluluğu, sevgili milletvekillerimiz,
nereye gidiyorlar? Bölgelere gidiyorlar ve orada anlatacaklar. Ne anlatacaklar,
hepimiz merakla bekliyoruz.
Şimdi, madem
fıkrayla başladık, fıkrayla bitirelim.
Sanığı avukatıyla
beraber hâkimin karşısına çıkarmışlar. Hâkim sanığa sormuş: “Bu suçu sen mi
işledin?” “Evet hâkim bey, ben işledim, ben yaptım, ben ettim.” demiş. “Peki,
son sözün nedir? Son sözünü söyle.” demiş. Demiş ki: “Efendim son sözüm:
Avukatım da konuşsun.” “Ya evladım, sen her şeyi kabul ettin, sen her şeyi
söyledin, avukatın ne söyleyecek?” “Ben de onu merak ediyorum hâkim bey.”
demiş.
Hepinize saygılar
sunarım. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
26’ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
İkinci bölümde
yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.
Tasarının
görüşmeleri tamamlanmıştır.
Tasarının tümünü
oylarınıza sunmadan önce, İç Tüzük 86’ncı madde gereğince oyunun rengini belli
etmek üzere ve lehte konuşmak üzere Bülent Turan, İstanbul Milletvekili. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan,
kamuoyunda dördüncü yargı paketi diye adlandırılan tasarının son bölümünde, İç
Tüzük’ün verdiği yetkiye dayanarak oyumun rengini belirtmek üzere
huzurlarınızdayım. Öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; iki günden beri süren, ilgili tasarıyla ilgili
konuşmaları imkânlarım elverdiğince dinlemeye çalıştım. Muhalefetin ne
dediğini, Bakanlığımızın ne dediğini, kanun teklifimizin, tasarımızın neler
getirdiğini izlemeye çalıştım. Gördüğümüz bir şey var değerli arkadaşlarım:
Muhalefet partisi milletvekili arkadaşlarımızın bir partiye mensup olan bir
grubunun âdeta metni okumadan, sadece gelip gidip, gelip gidip “Silivri”,
“Silivri”, “Silivri” demesini üzülerek takip ettim. Silivri bu ülkenin ciddi
bir gündemi, kabul ediyorum fakat siz 26 maddelik bir paketin hiçbir maddesine
değinmeden, hiçbir kelimesine değinmeden, sadece “Silivri” derseniz ne sözün
karşılığı olur ne yaptığınızın anlamı olur.
Bir diğer
muhalefet partisi milletvekillerimize baktığımızda, geldi “hain” dedi, gitti
“satıyorlar” dedi, geldi “bayrak”, gitti “vatan” dedi. Arkadaşlar, isterdik ki
bu konuyla ilgili daha entelektüel, daha akademik bir yaklaşımla, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinin öngördüğü kriterleri esas alan bir paket olduğundan
dolayı, daha farklı yaklaşarak, daha önyargısız yaklaşarak bu konu
incelenseydi.
Benim oyum “evet”
hatta yetmez ama “evet.” Daha ilerisini istemek zorundayız. Şundan dolayı:
Bakınız değerli arkadaşlarım, bu pakete baktığımızda, Rusya’yla yarışan, 2
binden fazla mahkûmiyeti olan, binlerce euroluk tazminat ödeyen ülkemizin
karnesinin daha iyi olması için kavga ediyoruz, onun için çalışma yapıyoruz.
Pakete baktığımızda, işkence suçlarından zaman aşımının kalkması gibi,
kamulaştırma davalarında vatandaşın lehine olan düzenlemeler gibi, idari
yargıda ıslah imkânı gibi, kamu düzeni açısından açık ve yakın tehlike yoksa
daha makul düzenlemeler gibi, TMK’daki sınırların, bazı gözden geçirilen
cezalarının tekrar revize edilmesi gibi, tutukluluk hâlinin devamında
şüphelinin de, müdafinin de tekrar dinlenme imkânının verilmesi gibi, adli
yardım taleplerinin tekrar düzenlenmesi gibi yani evrensel hukuk normlarına
bizi bir adım daha yaklaştıran bir düzenleme olduğunu gördük. O yüzden, ben “Keşke
sizler de ‘evet’ diyebilseydiniz, bu ‘evet’ demenin onurunu yaşayabilseydiniz.”
diyorum.
Sayın Başkanım,
değerli arkadaşlar; söz almışken, dün akşam burada, bugün basına yansıyan,
hepimizi de mahcup eden, üzen bir hususu paylaşmak istiyorum. Dün, çok köklü
olduğunu iddia eden bir partinin bir grup başkan vekili -zabıtlar yanımda ama
ahlakımdan dolayı o ifadeleri kullanmamak için okumayacağım- bir ifadede
bulundu. Bakınız değerli arkadaşlar, bu kürsü Gazi Mustafa Kemal’in söz
söylediği, bu kürsü Mehmet Akif’in söz söylediği, bu kürsü Adnan Menderes’in
söz söylediği bir kürsü; o yüzden, o saygınlığa yaraşmamasından dolayı o
ifadeyi okumayacağım fakat bugün basında o seviye dışı, ahlak dışı ifadeyi
okuyunca ben de kendimde şu hakkı gördüm: Dün o ifadeyi kullanan grup başkan
vekiline, o zaptı çıkarıp, büyük bir çerçeve yapıp kendisine hediye paketiyle
gönderdim, mahcup olması dileğiyle torunlarına hediye etmesini istedim, nasıl
cevap verdiğimi de basınla paylaştım.
Siyaset bugün
var, yarın yok; kimliklerimiz bugün var, yarın yok. Mesele birbirimizin
karşısına bakacak o yüzü kollayabilmek. Ülkemizin her zamankinden daha fazla
birlik beraberliğe, birbirini dinlemeye ihtiyacı olduğu bir zamanda bu üslubun
ne sahibine ne buraya faydası olmadığını düşünüyorum. Kaldı ki, adam olmanın
yaşla, ırkla, cinsiyetle alakası olmadığını hepimiz biliyoruz. “Adam” vardır,
“adam” vardır. O yüzden, ben bu talihsiz beyana sadece bir değinerek geçiyorum.
Ancak, o partinin de bizim yaşımızda olan, genç olan milletvekillerine gerekli
cevap hakkının kendi grup başkan vekillerine karşı doğduğunu düşünüyorum.
Ayrıca, o partinin gençlik kolları olduğunu, gençlik kollarının da gerekli
cevabı vermesi gerektiğini düşünüyorum.
Mevcut
kanunumuzun hayırlı olmasını ümit ediyor, bu duygular ve düşüncelerle daha
anlayışlı, daha birbirini dinleyen bir Meclis ortamında diğer kanunlarımızı
görüşmek üzere hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın
İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Sayın konuşmacı, ahlak dışı konuşma yaptığımı söyledi. İzin
verirseniz…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın İnce, sataşma nedeniyle iki dakika söz veriyorum.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – İsim vermedim Sayın Başkan.
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
18.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, İstanbul
Milletvekili Bülent Turan’ın görüşülen kanun tasarısının tümünün oylanmasından
önce oyunun rengini belli etmek üzere lehte yaptığı konuşma sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Zaman zaman bu
kürsüde o söylenenler oluyor fakat onlar bir kere kürsüde olmadı, oradan laf
atarak oldu; birincisi bu yani bu kürsüden söylenmedi.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Zabıtlara bak zabıtlara.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – İkincisi: Bazen birbirimizi incittiğimizde onlara gidip “Yahu
kusura bakma.” dediğimiz zaman da oluyor ama sana asla demeyeceğim.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Çok üzüldüm, çok üzüldüm(!)
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Niye demeyeceğim, niye demeyeceğim? Hediye paketini de sana geri
iade edeceğim. Şundan dolayı demeyeceğim: Biz 45 milletvekili Silivri’de bir
olaya maruz kaldık. Yani, yargı, mahkeme heyeti bizi aşağıladı, hakaret etti
bize. Orada 60 sandalyeyi boş bıraktı, bizi ayakta bekletti. Ben diyorum ki: Bu
kürsüye geldim. Ben bunu bir anlatmak istiyorum sizlere, sizler yasamanın
üyelerisiniz. Yarın sizin de başınıza gelebilir bu. Siz hep iktidar
kalmayacaksınız, bir gün muhalefet olacaksınız, sizin arkadaşlarınız da
tutuklanacak, mahkemede olacak, hapiste yatacak.
AYŞE NUR
BAHÇEKAPILI (İstanbul) – Tövbe de, tövbe.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Mahkeme kadıya mülk değil, olabilir bunlar, her şey olabilir. Bir
zamanlar 300 milletvekilli ANAP vardı, bugün tabela partisi bile değil; sizin de
başınıza gelebilir. Ben derdimi anlatmak istiyorum, sürekli laf atıyor, sürekli
laf atıyor.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Zabıtlar öyle demiyor ama.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Yahu bir sus diyorum, sus, bir sus da derdimi bir anlatayım. Eğer
bunu yapmış olsa…
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Yanlış kişi, yanlış…
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Hâlâ laf atıyor bak, hâlâ laf atıyor. Ne söylersem söyleyeyim hâlâ
konuştuğu sürece ne kadar incinirsen incin eğer…
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Yalan atıyorsun.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Az önce ne düşünüyordum biliyor musun? Konuştum arkadaşlarla, Enver
Bey’e sorabilirsin. Enver’e dedim ki: Galiba incittim genç arkadaşımızı,
haftaya onun odasına gidip çay içeceğim dedim. Az önce onu söylemiştim ama sana
bunu asla yapmayacağım çünkü sen bunu hak etmiyorsun. O çeneni bir tutmasını
öğren, o kürsüdekini dinlemesini bir öğren, önce bunu bir öğren. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafında kapatıldı)
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Az önce söyledim mi söyledim mi söylemedim mi, kendi partinin
milletvekiline sor, sor. Bunu yapacaktım, bunu yapacaktım ama bunu yapmak için
önce bunu hak etmek lazım.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
MUHARREM İNCE
(Devamla) – Sen bunu hak etmiyorsun! O söylediğim lafların da arkasındayım.
(CHP sıralarından alkışlar)
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Ağzını bağla Prima’yla o zaman!
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın İnce.
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Enver’e sor bak, Enver’e sor.
V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri (Devam)
3.- İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/748) (S. Sayısı: 445) (Devam)
BAŞKAN – Evet, İç
Tüzük 86’ncı madde gereğince oyunun rengini belli etmek üzere aleyhte söz
isteyen Recep Özel, Isparta Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL
(Isparta) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; görüşmesini bitirmiş
olduğumuz bu yasanın ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, hepinize
hayırlı akşamlar diliyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Teşekkür
konuşması yapmak isteyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin.
Buyurun Sayın Ergin.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 445 sıra sayılı…
MUHARREM İNCE
(Yalova) – Siz milletvekillerine Silivri’de hakareti savunmadınız, sizi protesto
ediyoruz. (AK PARTİ sıralarından “Dinle, dinle” sesleri)
(Cumhuriyet Halk
Partisi Milletvekilleri Genel Kurul salonunu terk etti)
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Devamla) – 445 sıra sayılı Tasarı görüşüldü. Komisyonlarda ve
Genel Kurulda siyasi parti gruplarımızın, milletvekillerimizin katkılarıyla,
eleştirileriyle yasalaştı. Ben hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Bu çalışma için,
hem Komisyon aşamasında hem Genel Kurul aşamasında desteğiyle, eleştirisiyle
katkı veren, hem gruplarımıza hem milletvekillerimize teşekkür ediyorum.
Değerli
arkadaşlar, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. Burada bir muharebe
yapmıyoruz. Türkiye'nin problemlerine çözüm üretmesi gereken en üst makam
burası. Her siyasi partinin kendi penceresinden bu ülkeye hizmet etme anlayışı
var. Buna saygı duymak lazım. Ana muhalefet partisi bir yaklaşım geliştiriyor.
Türkiye’ye kötülük olsun diye bunu yaptıklarını düşünmüyorum. Kendi
açılarından, ülkeye hizmeti böyle anlıyorlar ve o anlayışın tabanda bir siyasi
desteği var, halk desteği var. Bu açıdan, bu anlayışı burada dile getirmeleri,
ifade etmeleri onların en tabii hakkıdır.
Bir parantez
açıyorum: Bu Parlamentonun mehabetine uygun bir üslupla, İç Tüzük’ümüze ve
asgari nezaket kurallarına uygun şekilde bunun dile getirilmesi hakkı var bu
kürsüde. Milliyetçi Hareket Partisi kendi bakış açısı itibarıyla tasarılara
farklı bir boyut katıyor, eleştiriler getiriyor. Zaman zaman komisyon
aşamalarında ya da Genel Kurul aşamasında istifade ettiğimiz ve katkı aldığımız
hususlar olabiliyor ve onlar da ülkeye hizmetin ve ülkenin bekasının bu yolla
olabileceğini düşündükleri için bu görüşleri dile getiriyorlar. Saygı duymak
zorundayım çünkü o görüşün de destekçisi var milletimizin mensupları
içerisinde. Aynı şekilde, Barış ve Demokrasi Partisinin dile getirdiği hususlar
var. AK PARTİ’nin iktidar grubu olarak ortaya koyduğu bakış açısı var. Bütün
bunlar, 76 milyonluk bu büyük ülkenin, Türkiye'nin, bu aziz, büyük milletin,
Türk milletini oluşturan unsurların, milletimizin selameti için ortaya konulan
görüşler. Bu görüşler çerçevesinde bir arada yaşama zeminini oluşturmak ve
bizden sonra gelecek nesillere teslim aldığımızdan daha güçlü, daha güzel bir
miras bırakabilmek adına birikimlerimizi, aklımızın erdiğini burada paylaşmak
zorundayız. Bunlar burada yapılıyor.
Bir tek üzüntüm
var: Bunlar yapılırken üslup noktasında zaman zaman özensiz olabiliyoruz.
Burada grupları ayrı ayrı kastetmeyeceğim, hepimiz zaman zaman buna
kapılıyoruz; sözün şehvetine kapılıyoruz, burada laf söylemenin heyecanına
kapılıyoruz ama lafımızı burada söyleyeceğiz. Her bir grup, her bir siyaset
anlayışı bu ülkeye, bu millete hizmet etme anlayışıyla yola çıkıyor. Ben böyle
kabul ediyorum, böyle olduğuna inanıyorum. Ne olur, birbirimizi rencide
etmeden, hukukumuzu çiğnemeden bayrağımızı daha yukarılara taşımak, 76 milyonu
daha zengin, daha özgür, daha müreffeh yaşatmak için birikimlerimizi yan yana
koyalım, üst üste ekleyelim ve gelecekte çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye
teslim edelim diye temenni ediyorum.
Akşam saatinde
sizleri daha fazla tutmak istemiyorum katkılarınız için tekrar teşekkür
ediyorum
Hepinize iyi
tatiller diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
4’üncü sırada yer
alan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk'ün;
Avukatlık Kanunu ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve Çankırı Milletvekili
İdris Şahin ile 8 Milletvekilinin; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu, Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu ve 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve
Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi,
Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk'ün; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile
Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet
Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
4.- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Mersin Milletvekili Ali Rıza
Öztürk'ün; Avukatlık Kanunu ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin ve Çankırı
Milletvekili İdris Şahin ile 8 Milletvekilinin; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu,
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi, Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk'ün; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
ile Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/750, 2/1326, 2/1343, 2/1344) (S. Sayısı: 444)
BAŞKAN -
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Danışma Kurulunun
bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım:
VIII.- ÖNERİLER
A) Danışma Kurulu
Önerileri
1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 12 Nisan 2013 Cuma
günü toplanmamasına ilişkin önerisi
Danışma Kurulu
Önerisi
11/04/213
Danışma Kurulunun
11/04/2013 Perşembe günü yaptığı toplantıda, Genel Kurulun 12/04/2013 Cuma günü
toplanmaması hususunun onaya sunulması uygun görülmüştür.
Mehmet
Sağlam
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili
Ayşe Nur Bahçekapılı Mehmet Akif Hamzaçebi Mehmet Şandır
Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhuriyet Halk Partisi Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu Başkan Vekili Grubu Başkan Vekili Grubu
Başkan Vekili
İdris
Baluken
Barış
ve Demokrasi Partisi
Grubu Başkan Vekili
BAŞKAN –
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler.. Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Alınan karar
gereğince, kanun tasarı ve teklifleriyle komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 16 Nisan 2013 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.