DÖNEM: 24 CİLT: 46 YASAMA YILI: 3
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
79’uncu Birleşim
19 Mart 2013 Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve
kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut’un, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve
Çanakkale Zaferi’nin 98’inci yıl dönümüne ilişkin konuşması
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Çanakkale
Milletvekili İsmail Kaşdemir’in, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale
Zaferi’nin 98’inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Bolu
Milletvekili Tanju Özcan’ın, PTT Birinci Lig’de yaşanan olumsuzluklara ilişkin
gündem dışı konuşması
3.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale
Zaferi’nin 98’inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın, AK PARTİ Grubu adına, 18 Mart Şehitleri Anma Günü
ve Çanakkale Zaferi’nin 98’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
2.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale
Zaferi’nin 98’inci yıl dönümü nedeniyle Çanakkale’de yapılan törende
yaşananlara ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
3.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, 108 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın tümü
üzerindeki görüşmeler sırasında, değerler üzerinden yapılan siyasetin o
değerlere zarar vereceğine, Çanakkale Zaferi’nin Türk milletinin zaferi
olduğuna ve bu zaferleri Türk milletinin elinden almaya kimsenin gücünün
yetmeyeceğine ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Eser Danışoğlu ve 31 milletvekilinin, Marmara Denizi’nde
gerçekleşen yasa dışı ve aşırı avlanmaların boyutunun ve alınan önlemlerin
etkinliğinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/544)
2.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan ve 24 milletvekilinin, örtü altı tarımın içinde
bulunduğu sıkıntıların nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/545)
3.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu ve 22 milletvekilinin, ÇAYKUR'da
mevsimlik işçi statüsünde çalışan üniversite mezunu çay eksperlerinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/546)
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili Meral Akşener başkanlığındaki bir heyetin, Rusya
Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Devlet Konseyi Başkanı Farid Muhametşin’in
davetine icabet etmek üzere Rusya Federasyonu’na resmî ziyarette bulunmasına
ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1183)
C) Önergeler
1.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, (2/170) esas numaralı Katma Değer Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/101)
D) Çeşitli İşler
1.- Genel Kurulu
ziyaret eden Romanya Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkan Yardımcısı
Natalia Intotero ve Romanya Senato Dışişleri Komitesi Kâtip Üyesi Ben Oni
Ardelean’a Başkanlıkça “Hoş geldiniz.” denilmesi
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- CHP Grubunun,
Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve 25 milletvekili tarafından emeklilerin
yaşadığı sorunların araştırılması amacıyla 26/2/2013 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına vermiş oldukları Meclis araştırması önergesinin,
Genel Kurulun 19/3/2013 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunması ve ön
görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
B) Danışma Kurulu Önerileri
1.- Danışma
Kurulunun, Genel Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ilişkin önerisi
VIII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan Millet Bahçesi’nin düzenlenmesine ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/70) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
2.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, enflasyon oranlarının hesaplanması yöntemine ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/305) Cevaplanmadı
3.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da kamu yatırımları için ayrılan ödenek
miktarının artırılmasına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/500) Cevaplanmadı
4.- Ankara
Milletvekili Zühal Topcu’nun, Bakanlıkta ve Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlarda özürlü personel istihdamına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/633) Cevaplanmadı
5.- Manisa
Milletvekili Hasan Ören’in, Çeçenistan’da faaliyet gösteren firmaların
yaşadıkları sorunlara ve işçilerin mağduriyetine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/689) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ekonomik krizin etkilerinin azaltılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/747) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
7.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yoksulluk sınırı altında kalan
vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/749) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Esnaf ve Sanatkârlar Odası üyelerinin ÖTV’siz
akaryakıt imkânından faydalanmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/869) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
9.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, kira ödenen kamu binalarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/920) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
10.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tekstil sektöründe yaşanan
sıkıntılara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1026) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
11.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’nin elde ettiği gelir miktarına ve devam
eden projelere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1122) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
12.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana ili ve ilçelerinde yürütülen proje ve
yatırımlara ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1143)
Cevaplanmadı
13.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına
hizmet binası yapılmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1225) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
14.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Maliye Bakanlığına yeni bir
sosyal tesis yapılacağı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1227) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
15.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, asgari ücret tespit komisyonuna
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1230) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
16.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, gençlerin, kadınların ve
engellilerin istihdamının teşvik edilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1231) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
17.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, işsizlik sorununa ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1232) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
18.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ülkemizde faaliyet gösteren bankaların şube sayılarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1291) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
19.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ülkemizde faaliyet gösteren yerli ve dış kaynaklı
banka sayısına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1293) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
20.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yol yapım ve bakım hizmetleri
için Kahramanmaraş İl Özel İdaresine kaynak aktarılıp aktarılmayacağına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1338) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
21.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, eşit işe eşit ücret uygulamasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1357) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
22.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Afşin-Elbistan A Termik
Santraline filtre ve atık su tesislerinin kurulmasına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/1371) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
23.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana ve ilçelerindeki serbest bölgelerdeki yatırımlara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1445) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
24.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, TÜİK’te çalışan 4-C’li personele ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1449) Cevaplanmadı
25.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın kalkınması için başta hayvancılık ve eğitim olmak
üzere Devlet yatırımlarının artırılması ihtiyacına ilişkin Kalkınma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1640) Cevaplanmadı
26.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tekstil ve hazır giyim
sektöründe girdi ve finansman maliyetlerinin artmasına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1704) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
27.- Muğla
Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın, Datça Hükûmet Konağı ve öğretmenevinin fiziki
yetersizliğine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1766) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
28.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizdeki süt tüketimine ve
fiyatlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1835) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
29.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizde maden araması yapan
yabancı firmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1838) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
30.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, hane halkı sağlık araştırmalarına ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1917) Cevaplanmadı
31.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker'in, Bakanlığın kurumsal kimliğinin oluşturulmasına
yönelik harcamalara ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1953)
Cevaplanmadı
32.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılan
ödemelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2034) Cevaplanmadı
33.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, gelir yöntemiyle millî gelir
hesaplanmasına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2035)
Cevaplanmadı
34.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, SODES Projesi kapsamında finanse edilen sportif
projelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2320) Cevaplanmadı
35.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, şehir içi toplu taşıma
hizmetlerinde kullanılan akaryakıtta KDV oranının düşürülmesine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2407) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
36.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın Posof ilçesine bağlı bir köyde yapılan
kadastro çalışmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2438) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
37.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, pirinçteki KDV’nin düşürülmesi
talebine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2508) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
38.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kalkınma öncelikli illerde görev yapan Devlet memurlarına
daha yüksek ücret ödenmesi talebine ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2532) Cevaplanmadı
39.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2012 yılında Ankara’ya yapılan yatırımlara
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2730) Cevaplanmadı
40.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Orta Ceyhan Menzelet II. Merhale
Sulama Projesi’ne ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2762) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
41.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Ayvalı Sulama Projesi’ne ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2767) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
42.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, açlık ve yoksulluk sınırı verilerine ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2793) Cevaplanmadı
43.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tarımsal dış ticaret açığına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2819) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
44.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ormancılıkta vardiya
uygulamasına geçilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2944) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
45.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, geçici orman işçilerine kadro
verilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2945) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
46.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, orman teşkilatına kadro
verilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2947) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
2.- Devlet Sırrı
Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları
(1/484) (S. Sayısı: 287)
3.- Yabancılar ve
Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu,
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve İçişleri Komisyonu Raporları (1/619) (S.
Sayısı: 310)
4.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilim ve
Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/374) (S. Sayısı: 108)
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Bilimsel
ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin Mektupların ve
Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/695) (S. Sayısı: 348)
6.- Stratejik
Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu Uygulama Düzenlemesine
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/602) (S. Sayısı: 325)
7.- Federal
Almanya Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa Cumhuriyeti Savunma
Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Arasında İmzalanan COBRA
Topçu Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile İlgili Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/739) (S. Sayısı: 424)
8.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/364) (S. Sayısı: 107)
9.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık
ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/599) (S.
Sayısı: 292)
10.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/656) (S. Sayısı: 357)
11.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/687) (S.
Sayısı: 340)
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in 108 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’nın tümü üzerinde şahsı adına yaptığı konuşma sırasında Adalet
ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
3.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
4.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında AK PARTİ Grup Başkanına sataşması nedeniyle
konuşması
5.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisine tekraren
sataşması nedeniyle konuşması
XI.- OYLAMALAR
1.- (S. Sayısı:
108) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Bilim ve Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
2.- (S. Sayısı:
348) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti
Arasında Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin
Mektupların ve Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının
Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı’nın oylaması
3.- (S. Sayısı:
325) Stratejik Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu Uygulama
Düzenlemesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
4.- (S. Sayısı:
424) Federal Almanya Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa Cumhuriyeti
Savunma Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Arasında
İmzalanan COBRA Topçu Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile İlgili
Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın
oylaması
5.- (S. Sayısı:
107) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Teknik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı’nın oylaması
6.- (S. Sayısı:
292) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
7.- (S. Sayısı:
357) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı’nın oylaması
XII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.-İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, yeni inşa edilecek Başbakanlık binasına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/15422)
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları arasında görevden alınan ve
atanan bürokratlara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın
cevabı (7/15444)
3.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın, elektrik dağıtım şebekeleri ile ilgili sorunlara
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/15526)
4.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından kiralama yoluyla
kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/15820)
5.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından kiralanan hizmet
binalarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/16206)
6.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, elektrik ve petrol ihracına ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16213)
7.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık bünyesinde boş bulunan memur
kadrolarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/16214)
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yap-işlet-devret modeliyle yapılan yatırımlara
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı
(7/16215)
9.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, TİKA’nın Kürtçenin yaygınlaştırılması konusundaki
çalışmalarına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cevabı
(7/16830)
10.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların reklam,
bilgilendirme, tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/16833)
11.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, İstanbul’un Taksim semti esnafının yayalaştırma
projesinden kaynaklanan mağduriyetine ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/16874)
12.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, 5957 sayılı hallerle ilgili kanundan
kaynaklanan sorunlara ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati
Yazıcı’nın cevabı (7/16875)
13.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, TBMM personeline ve hizmet alımı yoluyla
çalışan personele ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili
Mehmet Sağlam’ın cevabı (7/17131)
14.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, yabancıların gayrimenkul edinmelerinin
kısıtlanmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar’ın cevabı (7/17173)
15.- Antalya
Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’da doğal afetlerden etkilenen çiftçilerin
mağduriyetinin giderilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in
cevabı (7/17178)
16.- Samsun
Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, SGK’nin görevde yükselme sınavı açmamasına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı
(7/17238)
17.- Mardin
Milletvekili Erol Dora’nın, Mersin’de kurulması planlanan nükleer güç
santraline ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın
cevabı (7/17245)
18.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, HES projelerine ilişkin sorusu ve Çevre
ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/17246)
19.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Çelebi’nin, Kocaeli’nin Dilovası ilçesindeki sanayi
kuruluşlarının çevreye verdiği zararlara ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/17247)
20.- Bursa
Milletvekili Kemal Ekinci’nin, Bursa Büyükşehir Belediyesinin su faturalarından
tahsil ettiği diğer ödemelere ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/17251)
21.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına
yapılan atamalara ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin sorusu ve Gümrük ve
Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/17284)
22.- Bingöl
Milletvekili İdris Baluken’in, Türkiye-Suriye sınır kapılarına ilişkin sorusu
ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/17285)
23.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, son on yılda kaçakçılığa karşı alınan önlemlere
ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/17286)
24.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, üretimi kendi kaynaklarımıza dayanmayan ürünlerin
ihracatına ve akaryakıtta vergi düzenlemesi ihtiyacına ilişkin sorusu ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/17351)
25.- Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Hatay’da toplanan vergilere ve Hatay’a yönelik
yatırımlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/17355)
26.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, öğretmenlerin eş durumu atamalarına ilişkin
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın cevabı (7/17358)
27.- Ankara
Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinin bir
beldesindeki öğretmen ihtiyacına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nabi
Avcı'nın cevabı (7/17364)
28.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, ataması yapılmayan öğretmenlere ilişkin
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın cevabı (7/17371)
29.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptan’ın, Antalya’da selden zarar gören çiftçilerin
borçlarının ertelenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in
cevabı (7/17443)
30.- Gaziantep
Milletvekili Edip Semih Yalçın’ın, Gaziantep ilindeki bir inşaat firmasının
vatandaşları mağdur ettiği iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/17453)
31.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’daki cami ve mescitler ile personel
sayısına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/17456)
32.- Bursa Milletvekili
İlhan Demiröz’ün, Bursa’ya yapılması planlanan yatırımlara,
Tarımsal
destekleme programlarının finansmanına,
- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, tavuk eti sektöründe insan sağlığına zararlı
yöntem ve maddelerle üretim yapıldığı iddialarına,
- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Kırıkkale’de görülen tavuk vebası
hastalığına,
- Kırklareli
Milletvekili Mehmet S. Kesimoğlu’nun, Bakanlığın ocak ayında üreticilere ödeme
yapmadığı iddiasına,
- Manisa
Milletvekili Özgür Özel’in, TÜİK tarafından belirlenen tarım rekoltelerine,
- Samsun
Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, afetlerden zarar gören çiftçilerin
borçlarının ertelenmediği iddiasına,
- Gaziantep
Milletvekili Edip Semih Yalçın’ın, Başpınar Organize Sanayi Bölgesinin Nizip
Çayına boşalttığı kimyasal atıkların yol açtığı sorunlara
İlişkin soruları
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/17523), (7/17524),
(7/17525), (7/17526), (7/17527), (7/17528), (7/17529), (7/17530)
33.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, dış ticaret istatistiklerine ilişkin sorusu ve
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/17531)
34.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, borçlarını ödeyemeyen tüketici ve KOBİ’lerin
sayılarının artmasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
(7/17561)
35.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, İstanbul’un Üsküdar ilçesinin bir
mahallesinin okul ihtiyacına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nabi
Avcı'nın cevabı (7/17567)
36.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer’in, ilçe müdürü atamaları ile ilgili bazı iddialara
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın cevabı (7/17573)
37.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, boğazlardan geçen gemilerin neden olduğu çevre
kirliliğine ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın
cevabı (7/17713)
38.- Bursa
Milletvekili Sena Kaleli’nin, Gümüşhane TOKİ Yenimahalle konutlarına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/17718)
39.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Suriye sınırındaki gümrük kapılarına ilişkin sorusu
ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/17771)
40.- Sakarya
Milletvekili Engin Özkoç’un, Sakarya’nın Sapanca ilçesine bağlı bazı köylerin
kütüphane ihtiyacına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in
cevabı (7/17852)
41.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, 2002-2013 yılları arasında Manisa’da sit alanı
olarak belirlenen veya bu kapsamdan çıkarılan yerlere ilişkin sorusu ve Kültür
ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in cevabı (7/17853)
42.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü hakkındaki
bazı iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun cevabı
(7/17935)
43.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğüne ilişkin
sorusu ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun cevabı (7/17936)
44.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, vergi politikalarına ilişkin sorusu ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/17977)
45.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, televizyon programlarındaki yaş
sınırlamalarına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı
(7/18026)
46.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın, Meclis araştırması komisyonlarına ve komisyon
raporlarının sonuçlarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili Mehmet Sağlam’ın cevabı (7/18345)
47.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, ilk Millet Meclisinde görev yapmış milletvekillerine
ve bakmakla yükümlü oldukları kişilere ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkan Vekili Mehmet Sağlam’ın cevabı (7/18346)
48.- Hatay
Milletvekili Hasan Akgöl’ün, 24. Dönem Milletvekili Telefon Rehberinin basımına
ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Mehmet Sağlam’ın
cevabı (7/18352)
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat
14.03’te açılarak üç oturum yaptı.
Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ, 14 Mart Tıp Bayramı’na ilişkin gündem dışı bir açıklamada bulundu;
Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, Mersin Milletvekili Ali Öz, Bingöl Milletvekili
İdris Baluken ve Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın grupları adına aynı
konuda görüşlerini belirttiler.
Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık, Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın’ın 14 Mart Tıp
Bayramı’na ilişkin olarak AK PARTİ Grubu adına yaptığı konuşma sırasında
şahsına sataşması nedeniyle bir konuşma yaptı.
Konya Milletvekili Mustafa
Baloğlu,
Bingöl Milletvekili İdris
Baluken,
14 Mart Tıp Bayramı’na,
Çanakkale Milletvekili Ali
Sarıbaş, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 98’inci yıl dönümüne,
İlişkin gündem dışı birer
konuşma yaptılar.
Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı kınadığına ve tüm sağlık çalışanlarının 14
Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına,
İzmir Milletvekili Mustafa
Moroğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Çeşme Belediyesinin konut projelerini
onaylamayıp TOKİ projesini onaylayarak Çeşme’yi rant bölgesi ilan etmesine,
Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutan, 14 Mart Tıp Bayramı’nı ve Artvin’in Hopa ilçesinin kurtuluşunun
95’inci yıl dönümünü kutladığına,
Adıyaman Milletvekili
Muhammed Murtaza Yetiş, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına, 16 Martta
Halepçe’de katledilen Kürt halkını andığına ve bu katliamın sorumlularını
lanetlediğine,
Mersin Milletvekili Ali Öz,
Ağrı Milletvekili Mehmet
Kerim Yıldız,
İstanbul Milletvekili Ali
Özgündüz,
14 Mart Tıp Bayramı’nı
kutladıklarına,
Uşak Milletvekili Dilek
Akagün Yılmaz, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına ve PKK tarafından kaçırılan
kamu görevlilerine,
Çanakkale Milletvekili Ali
Sarıbaş, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına ve Çanakkale’de çimentonun neden
yüksek fiyata satıldığını öğrenmek istediğine,
Antalya Milletvekili Arif
Bulut, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına ve Tam Gün Yasası’nda çözümsüzlük
ürettiği için Sağlık Bakanını kınadığına,
Diyarbakır Milletvekili Cuma
İçten, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına ve Halepçe katliamına,
Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır, MHP Grubu olarak 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına, sağlık
çalışanlarına şiddeti kınadığına ve devletin gerekli tedbirleri almasını talep
ettiğine,
Tunceli Milletvekili Kamer
Genç, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına ve Parlamento olarak AKP Hükûmetinin
terör konusundaki düşüncelerini söylemesini beklediklerine,
Tokat Milletvekili Reşat
Doğru, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına ve Tam Gün Yasası’na,
Bursa Milletvekili İlhan
Demiröz, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın 14 Mart Tıp Bayramı’yla ilgili
konuşmasından hemen sonra Genel Kurul salonundan ayrılmasını kınadığına ve 14
Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına,
Ordu Milletvekili İhsan
Şener, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladığına ve Ordu ilinin büyükşehir olmasına
dair kanun teklifinin görüşülmesi için alınan Danışma Kurulu kararını bütün
grupların ortak imzalaması nedeniyle gruplara teşekkür ettiğine,
İlişkin birer açıklamada
bulundular.
Aydın Milletvekili Bülent
Tezcan ve 20 milletvekilinin, soruşturma güvenliğiyle ilgili iddiaların
(10/541),
Aydın Milletvekili Bülent
Tezcan ve 24 milletvekilinin, Büyük Menderes Nehri’ndeki su taşkınlarının
(10/542),
Aydın Milletvekili Bülent
Tezcan ve 26 milletvekilinin, Van depremi sonrasında meydana gelen çadır
yangınlarının (10/543),
Araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini
alacağı ve ön görüşmelerinin sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Danışma Kurulunun, Genel
Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine
ilişkin önerisi yapılan görüşmelerden sonra kabul edildi.
İçişleri Bakanı Muammer
Güler, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın Danışma Kurulu önerisi üzerindeki
konuşması sırasında kullandığı bazı ifadelere ilişkin bir açıklamada bulundu.
Gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir
Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu
Raporu’nun (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156),
2’nci sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının (1/484) (S. Sayısı: 287),
Görüşmeleri, komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
3’üncü sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı ile İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in;
Elektrik Piyasası Kanunu ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Antalya Milletvekili Osman
Kaptan’ın; Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Gelirler Kanunu ve Elektrik Piyasası
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın; Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun; Elektrik Piyasası
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 2 Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
raporlarının (1/724, 2/246, 2/427, 2/448, 2/815, 2/829) (S. Sayısı: 426)
görüşmeleri tamamlanarak yapılan açık oylamadan sonra kabul edildi.
4’üncü sırasına alınan, Ordu
Milletvekili İdris Naim Şahin ve 5 Milletvekilinin; On Üç İlde Büyükşehir
Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporu’nun (2/1316) (S. Sayısı:
435) görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız, Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın 426 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın geçici 15’inci maddesi üzerinde verilen bir önerge
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında kullandığı bazı ifadelere,
Tunceli Milletvekili Kamer
Genç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın 426 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın ikinci bölümü üzerindeki konuşmalar tamamlandıktan sonra yaptığı
açıklama sırasındaki bazı ifadelere,
İlişkin birer açıklamada
bulundular.
Bartın Milletvekili Muhammet
Rıza Yalçınkaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın 426 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın geçici 15’inci maddesi üzerindeki açıklaması
sırasında şahsına,
İstanbul Milletvekili Aykut
Erdoğdu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın 426 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın ikinci bölümü üzerindeki konuşmalar tamamlandıktan sonra yaptığı
açıklaması sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk Partisine,
Sataşmaları nedeniyle birer
konuşma yaptılar.
Alınan karar gereğince, 19
Mart 2013 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere 20.55’te birleşime son
verildi.
Mehmet
SAĞLAM
Başkan
Vekili
Özlem
YEMİŞÇİ Muhammet
Rıza YALÇINKAYA
Tekirdağ Bartın
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Tanju
ÖZCAN Mustafa
HAMARAT
Bolu Ordu
Kâtip Üye Kâtip
Üye
II.-
GELEN KâĞITLAR
No:
113
15 Mart 2013 Cuma
Tasarılar
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti İle Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Çevre Alanında Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/752) (Çevre
ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.03.2013)
2.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Arama ve Kurtarma
Hizmetlerinin Koordinasyonuna Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında
Kanun Tasarısı (1/753) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Dışişleri
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.03.2013)
3.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti, Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti ve Gürcistan Hükümeti Arasında İcra
Edilecek Kafkas Kartalı Küçük Birlik Komando Tatbikatı İçin Ev Sahibi Ülke
Desteği Koşullarına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/754) (Adalet; Milli Savunma; Plan ve Bütçe
ile Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.03.2013)
4.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında İşbirliği
Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/755) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.03.2013)
5.- Patent Haklarının
Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/756) (Adalet;
Avrupa Birliği Uyum; Plan ve Bütçe ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11.03.2013)
Teklifler
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/1345) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına (Başkanlığa
geliş tarihi: 08.03.2013)
2.- Adana Milletvekili Ali
Demirçalı'nın; 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1346) (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği
ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.03.2013)
3.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt'un; Vergi Usul Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/1347) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan
ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.03.2013)
4.- Antalya Milletvekili
Yıldıray Sapan'ın; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1348) (İçişleri; Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.03.2013)
Süresi İçinde
Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
İhsan Özkes’in, camilerde yaşanan hırsızlık olaylarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15117)
2.- İstanbul Milletvekili
İhsan Özkes’in, cami derneklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15151)
No:
114
18 Mart 2013 Pazartesi
Rapor
1.- Türkiye Cumhuriyeti ile
İslam Kalkınma Bankası Grubu Arasında Türkiyede İslam Kalkınma Bankası Grubu
Ülke Ofisi Kurulmasına İlişkin Anlaşma ile Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına
Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/744) (S. Sayısı: 434) (Dağıtma tarihi: 18.03.2013)
(GÜNDEME)
Sözlü Soru
Önergeleri
1.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerle entegrasyon imkanlarına
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3118) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
2.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, ülkemizin uluslararası rekabet gücüne ve kalkınma ajanslarının
katkılarına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3119)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
3.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, kalkınma ajanslarının kısa, orta ve uzun vadeli programlarına
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3120) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
4.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, kömür ihtiyacına ve üretimine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3121) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
5.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, doğal gaz ihtiyacına, üretimine ve ithalatına ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3122) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
6.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3123) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
7.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, petrol ihtiyacına, üretimine ve ithalatına ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3124) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
8.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, kadrolu ve hizmet alımı yöntemi ile çalışan personele ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3125) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
9.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, 2002-2013 yılları arasında Bakanlıkta istihdam edilen
engellilere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/3126) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
10.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık hizmet binalarındaki yenileme çalışmalarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3127) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
11.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3128) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
12.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, yetiştirme yurtlarındaki çocukların Bakanlık kadrolarında
istihdam edilmesine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3129)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
13.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, engellilere yönelik çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3130) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
14.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3131) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
15.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından kiralanan araçlara ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3132) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
16.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, kamu kurum ve kuruluşlarının tanıtım faaliyetleri ile ilgili
harcamalarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/3133)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
17.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık personeline ve açılan davalara ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3134) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
18.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakan Yardımcısına, görevlerine ve çalışmalarına ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3135) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
19.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, engellilere yönelik çalışmalara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3136) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
20.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık hizmet binalarındaki yenileme çalışmalarına ilişkin
Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/3137) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
21.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, 2002-2012 yılları arasındaki suç oranlarına ve suçların
nedenlerinin tespiti için yapılan çalışmalara ilişkin Adalet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/3138) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
22.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, internet altyapısına ve internet servis sağlayıcılarının reklam
ve kampanyalarına yönelik denetimlere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından sözlü soru önergesi (6/3139) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
23.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3140) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
24.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, meslek hastalıklarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3141) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
25.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından hazırlanan kamu spotlarına ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3142) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
26.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık tarafından düzenlenen yurt dışı gezilerine ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/3143) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
27.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3144) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
28.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşların istisnai kadrolarına yapılan
atamalara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) sözlü soru önergesi
(6/3145) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
29.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşların istisnai kadrolarına yapılan
atamalara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) sözlü soru önergesi
(6/3146) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
30.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşların istisnai kadrolarına yapılan
atamalara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) sözlü soru önergesi
(6/3147) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
31.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, bağlı kurum ve kuruluşların istisnai kadrolarına yapılan
atamalara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) sözlü soru önergesi (6/3148)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
32.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/3149) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
33.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Mudanya Mütareke Binasının restorasyonuna ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/3150) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
34.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3151) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
35.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, 2002 yılından itibaren Bakanlıktaki istisnai kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/3152) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
36.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Türkiye’nin Sudan’da tarım arazileri kiraladığı iddialarına
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3153)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
37.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Avrupa
Birliği Bakanından sözlü soru önergesi (6/3154) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
38.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanından sözlü soru önergesi (6/3155) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
39.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Orman
ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3156) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
40.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından sözlü soru önergesi (6/3157)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
41.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Milli
Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3158) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
42.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3159) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
43.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Gümrük
ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/3160) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
44.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Gençlik
ve Spor Bakanından sözlü soru önergesi (6/3161) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
45.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Ekonomi
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3162) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
46.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin
Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3163) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
47.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Çevre
ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3164) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
48.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3165) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
49.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Başbakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3166) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
50.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, basınçlı sulama sisteminin yaygınlaştırılması
için yapılan çalışmalara ve su kuyularına sayaç taktırma zorunluluğuna ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3167) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
51.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, grizu patlama riskinin azaltılması için
yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3168)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
52.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, indirimli satışlarla ilgili denetimlere
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3169) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
53.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Suriyeli mültecilere yönelik yardım ve
harcamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3170) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
54.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, saman ithalatına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/3171) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
55.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, go-kart sektörü ile ilgili düzenleme ve
denetimlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3172) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
56.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, emekli maaşlarına ve emekli maaş ödemesi
karşılığında banka promosyonu ödenmemesine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/3173) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
57.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bankalarca alınan çeşitli masraflara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/3174) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
58.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kurulması planlanan bilim merkezlerine ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından sözlü soru önergesi (6/3175) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
59.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, takograf cihazlarının onay işlemlerine ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından sözlü soru önergesi (6/3176) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
60.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ambalajlı mamullerin miktar tespitleri ile
ilgili denetimlere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3177) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
61.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, TÜBİTAK tarafından verilen bireysel desteklere
ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından sözlü soru önergesi (6/3178)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
62.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, akaryakıt ve LPG istasyonlarının denetimlerine
ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından sözlü soru önergesi (6/3179)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
63.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, eğitim müfredatının güncelleştirilmesi
amacıyla TÜBİTAK ile birlikte yapılan çalışmalara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3180) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
64.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, okullardaki serbest kıyafet uygulamasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3181) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
65.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, felsefe öğretmenlerinin sorunlarına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3182) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
66.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu’nun, süne zararlısıyla mücadele kapsamındaki çalışmalara ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3183) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
67.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, gıda denetimlerine ve gıda mühendislerinin
istihdamına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3184) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
68.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, SRC belgelerinin gecikmesinden kaynaklanan
mağduriyete ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3185) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
69.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tarihi köprülerin restorasyon çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3186) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
70.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, esnaf ve sanatkarların prim ödeme gün
sayılarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3187)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
71.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kömür gazlaştırma tesislerine ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3188) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
72.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, TÜBİTAK tarafından geliştirilen balistik
inceleme sisteminden faydalanılmasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3189) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
73.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, son 5 yılda Bakanlık Merkez teşkilatında görevlendirilen ve
görevlendirilmesi iptal edilen personel sayısına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3190) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
74.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, lise ve yüksek okul mezunu işsiz gençlere yönelik çalışmalara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3191) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
75.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Halk Eğitim ve Mesleki Eğitim Merkezlerinin yeniden yapılandırılmasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/3192) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
76.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Tokat ili ve ilçelerinde yayla turizmi alanında yapılan ve yapılacak
faaliyetlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/3193)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
77.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Tokat’taki kütüphane sayısı ve yıllık okuma istatistiklerine ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/3194) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
78.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinde bulunan türbelerin bakımına ve
turizme açılmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3195) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
79.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Tokat’ta yolu asfalt olmayan köylere ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3196) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
80.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Tokat il genelinde evlere şebeke suyu verilmeyen köylere ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3197) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
81.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Tokat’taki köylerdeki kanalizasyon çalışmalarına ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3198) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
82.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Amasya ili ve ilçeleri için yapımı planlanan spor tesisi ve semt
sahalarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından sözlü soru önergesi (6/3199)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
83.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinde yapılan spor salonuna ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından sözlü soru önergesi (6/3200) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
84.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Tokat’ta MTA tarafından sürdürülen madencilik faaliyetlerine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3201) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
85.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, Mersin’deki araç muayene istasyonlarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından sözlü soru önergesi (6/3202) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
86.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, Mersin’deki köylerin yol sorununa ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından sözlü soru önergesi (6/3203) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
87.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, özürlü memur seçme sınavına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/3204) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
88.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, illerin büyükşehir olması için gerekli kriterlere ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3205) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
89.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı bazı köylerin yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3206) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
90.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı bir köyün kırsal kalkınma
kooperatifinin büyükbaş hayvan talebine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3207) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
91.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Kars’ta doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılmasına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3208) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
92.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, ülkelerarası ekonomi birliklerine ve SERKA Kalkınma Ajansına
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3209) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
93.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, emeklilerin maaşlarının artırılmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3210) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
94.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, son 5 yılda çevre denetimleri kapsamında kesilen cezalara ilişkin
Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3211) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
95.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, çevre konusundaki yatırımlara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3212) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
96.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Tokat’a bağlı köy ve beldelerdeki semt sahalarına ilişkin Gençlik ve
Spor Bakanından sözlü soru önergesi (6/3213) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
97.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir’in, bazı suçlardan yargılanan TSK personeline ilişkin Milli
Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3214) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
Yazılı Soru
Önergeleri
1.- Giresun Milletvekili
Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Ege ve Akdeniz’deki bazı adaların Yunan işgali
altında olduğu iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18553)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
2.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin yeniden
yapılandırılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18554)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
3.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, haberleşme hürriyetine ve yasa dışı telefon dinlemelerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18555) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
4.- Uşak Milletvekili Dilek
Akagün Yılmaz’ın, hükümetin kadınları ilgilendiren konulardaki politikalarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18556) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
5.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, Zonguldak’ın ekonomik ve sosyal sorunlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18557) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
6.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, Toplu Konut İdaresi ile ilgili şikayetlere ve kurum bünyesinde
bir teftiş birimi oluşturulmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18558) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
7.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, kamu kurumlarındaki kadrolu işçi sayısına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18559) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
8.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, PARDUS İşletim Sistemine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18560) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
9.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, eski Türk Telekom personelinin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18561) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
10.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, hükümetin İsrail politikasına ve Türkiye-İsrail arasındaki
siyasi, askeri ve ticari ilişkilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18562) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
11.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, PKK ile MİT arasında yürütülen müzakerelere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18563) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
12.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, PKK ile MİT arasında yürütülen müzakerelere katılan MİT heyetine ve
terör örgütünün finans kaynakları ile alakalı görüşmelere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18564) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
13.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, PKK terör örgütü ile yürütülen müzakere sürecinde Doğu ve Güneydoğu
kanaat önderlerinin oynayacağı role ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18565) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
14.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Suriyeli muhaliflere Türkiye’de konaklama imkanı sağlanmasına ve
muhaliflerin kaldıkları bazı evlerde patlayıcı bulunduğu iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18566) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
15.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Cilvegözü Sınır Kapısı’nda meydana gelen patlamaya ve
Türkiye-Suriye sınırında yaşayan vatandaşların güvenliğinin sağlanmasına
yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18567)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
16.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, cezaevlerinde bulunan TSK mensuplarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18568) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
17.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Türkiye-Suriye ilişkileri konusunda yürütülen politikaya ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18569) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
18.- Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu’nun, 2003-2012 yılları arasındaki işsizlik oranlarına ve sosyal
yardım alan kişi sayısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18570)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
19.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, ABD Dışişleri Bakanı tarafından Başbakan’a yazıldığı iddia
edilen mektuba ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18571) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
20.- Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu’nun, engelli vatandaşlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18572) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
21.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı bazı köylerin sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18573) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
22.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı bazı köylerin sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18574) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
23.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı bazı köylerin sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18575) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
24.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Polatlı ilçesinde tarım ve hayvancılıkla ilgili
verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18576) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
25.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Gökpınar Barajının yapımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18577) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
26.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18578) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
27.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Mardin’in Midyat ilçesindeki ruhsatsız yapılara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18579) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
28.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’e bağlı Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerine yapılan
yardım ve desteklere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18580)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
29.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’deki şekerpancarı üreticilerinin bazı sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18581) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
30.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Erzurum’un Şenkaya ilçesinin bir köyünde yaşanan bir olaya
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18582) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
31.- Uşak Milletvekili Dilek
Akagün Yılmaz’ın, Uşak ilinde yapılacak işçi istihdamına yönelik teşvik
uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18583) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
32.- Hatay Milletvekili Adnan
Şefik Çirkin’in, tarımsal girdi fiyatlarına ve mazot tüketiminden alınan
vergilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18584) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
33.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, İsrail ile ilişkilere ve yabancı bir gazetenin İsrail ile
yapılan silah anlaşması hakkındaki haberine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18585) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
34.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, özelleştirme kapsamındaki bir şeker fabrikasına ve şeker
ithalatına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18586) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
35.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, Elazığ’da askerliğini yapmakta iken hayatını kaybeden bir
erin ölümü ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18587) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
36.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, Uşak’ta askerliğini yapmakta iken hayatını kaybeden bir
erin ölümü ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18588) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
37.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Sudan’da kiralanan araziye ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18589) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
38.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, 2002-2012 yılları arasında ordudan firar eden subay, astsubay
ve uzman çavuşlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18590)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
39.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, 2002-2012 yılları arasında milli takımda tespit edilen doping
vakalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18591) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
40.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, uluslararası bir kuruluş tarafından yapılan “en değerli 500
marka” çalışmasında sıralamaya giren Türk markalara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18592) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
41.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Hatay’da Cilvegözü Sınır Kapısında meydana gelen patlamaya
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18593) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
42.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Büyük Menderes Nehri’nin ıslah çalışmalarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18594) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
43.- Ankara Milletvekili
İzzet Çetin’in, şehit aileleri ve gazilerin istihdamında yaşanan sorunlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18595) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
44.- Ankara Milletvekili
İzzet Çetin’in, şehit ailelerine ve gazilerine kullandırılan faizsiz konut
kredilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18596) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.02.2013)
45.- Balıkesir Milletvekili
Namık Havutça’nın, Balıkesir Edremit’teki TOKİ sakinlerinin sorunlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18597) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
46.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18598) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
47.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, tarımsal destek primi alan bazı çiftçilerden
aldıkları desteğin faiziyle birlikte geri istenmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18599) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
48.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/18600)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
49.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, TRT’nin reklam satışlarının yapıldığı firmaya ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/18601) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
50.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, TRT’de görev yapan bir müfettişe ve hazırladığı teftiş raporu
ile ilgili iddialara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/18602) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
51.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/18603)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
52.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18604)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
53.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, ülkemizdeki katılım bankalarıyla ilgili verilere ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18605) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
54.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, ülkemizde faaliyet gösteren bankaların mevduatlarına ve
dağıttıkları kredilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı
soru önergesi (7/18606) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
55.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, Merkez Bankasıyla ilgili bazı verilere ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18607) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
56.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, vatandaşların tasarruf miktarındaki düşüşe ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18608) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
57.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, ferdi kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18609)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
58.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, PKK terör örgütü ve MİT arasında yapılan görüşmelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/18610)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
59.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/18611)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
60.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/18612)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
61.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, hac ve umre organizasyonu düzenleyen acentelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/18613)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
62.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/18614)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
63.- Şırnak Milletvekili
Hasip Kaplan’ın, Kandıra F1 ve F2 cezaevleriyle ilgili bir iddiaya ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18615) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
64.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, İcra ve İflas Kanunundaki taahhüdü ihlal suçundan kaynaklanan
sorunlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18616) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
65.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, PKK terör örgütü ile görüşmeleri yürüten kamu görevlilerine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18617) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
66.- İstanbul Milletvekili
Atila Kaya’nın, 2005-2006 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
yapmış olduğu alt yapı ihaleleri ile ilgili soruşturmalara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18618) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
67.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Türkiye’de davaların uzun sürdüğü iddialarına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18619) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
68.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumundaki yolsuzluk iddiaları ile
ilgili dava dosyasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18620)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
69.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyla ilgili bir davaya
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18621) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
70.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18622) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
71.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, cezaevleri ve ıslahevlerindeki çocuklara yönelik şiddetin
engellenmesi kapsamındaki çalışmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18623) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
72.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, Bolu F Tipi Cezaevindeki bir tutukluya yapıldığı iddia
edilen muamelelere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18624)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
73.- Muğla Milletvekili Nurettin
Demir’in, Balyoz davasında görev alan hakim ve savcılarla ilgili suç
duyurularına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18625)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
74.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18626) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
75.- İzmir Milletvekili Oğuz
Oyan’ın, tutuklu üniversite öğrencileriyle ilgili verilere ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18627) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
76.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Bakanlığa bağlı ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlara hizmet
sağlayan taşeron firmalara ve taşeron firma çalışanlarının sorunlarına ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18628)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
77.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18629)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
78.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, çocuklara yönelik şiddetin engellenmesi kapsamındaki
çalışmalara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18630) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
79.- Ankara Milletvekili
İzzet Çetin’in, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının şehit aileleri ve
gazilere yaptığı yardımlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18631) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
80.- Ankara Milletvekili
İzzet Çetin’in, bedelli askerlik uygulamasından elde edilen gelire ilişkin Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18632) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.02.2013)
81.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18633)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
82.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2002-2013 yılları arasında psikolojik
rahatsızlıklar nedeniyle anti depresan kullanımıyla ilgili verilere ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18634)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
83.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/18635) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
84.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/18636) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
85.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, TÜBİTAK tarafından yabancı öğrencilere verilen
yüksek lisans ve doktora burslarına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18637) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
86.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/18638)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
87.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/18639) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.02.2013)
88.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, SGK’nın çalışan emeklilerle ilgili hatalı uygulamalarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18640)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
89.- İstanbul Milletvekili
Erdoğan Toprak’ın, ülkemizde meslek hastalıklarındaki artışa ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18641) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
90.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, köye dönüştürülen belde belediyelerinin SGK’ya olan prim
borçlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18642) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
91.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, kamu tarafından yapılan hizmet alım ihalelerinde hesaplanan
işçilik giderlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18643) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
92.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, karayollarında çalışan taşeron işçilerin bağlı olduğu sendika
tarafından açılan bir davada verilen kararın uygulanmadığı iddialarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18644)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
93.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki çeşitli istihdam
istatistiklerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18645) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
94.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18646)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
95.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’de gerçekleştirilen yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18647) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
96.- İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak’ın, KÖYDES çalışanlarının özlük haklarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18648) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
97.- Ankara Milletvekili
İzzet Çetin’in, Kore ve Kıbrıs gazilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18649)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
98.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18650)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
99.- İstanbul Milletvekili
Erdoğan Toprak’ın, bisikletin ulaşım aracı olarak kullanılmasına yönelik
çalışmalara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18651) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
100.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, strafor maddesinin çevreye verdiği zarara ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18652) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
101.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18653) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
102.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Merkez ve taşra teşkilatlarında Çevre Kanununa
muhalefetten dolayı kesilen cezalara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18654) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
103.- Bursa Milletvekili Sena
Kaleli’nin, Bursa’nın Mudanya ilçesinde Kıyı Kanunu gerekçe gösterilerek
tapuları iptal olan hak sahiplerinin mağduriyetine ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18655) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
104.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, TOKİ tarafından Eskişehir’de gerçekleştirilen yatırımlara
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18656)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
105.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, İstanbul-Maltepe sahilinde yapılan düzenleme çalışmalarına
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18657)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
106.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmaz’ın, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine yönelik
çalışmalara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18658) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
107.- Balıkesir Milletvekili
Haluk Ahmet Gümüş’ün, Balıkesir’in Bandırma ilçesinde kurulması düşünülen gübre
fabrikasına ve çevreye etkilerine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18659) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
108.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18660) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
109.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binici’nin, Bakanlık tarafından kiralanan hizmet binalarına ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18661) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
110.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Türkiye-Suriye ilişkilerine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18662) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
111.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Afganistan’da şehit olan askerlere ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18663) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
112.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturulacağı iddialarına
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18664) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
113.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısında meydana
gelen patlamaya ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18665)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
114.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18666) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
115.- Bursa Milletvekili Sena
Kaleli’nin, Türkiye-Yunanistan sınırında bulunan ada, adacık ve kayalıklarla
ilgili bazı iddialara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18667) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
116.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir’in, Balyoz davası sanıklarının komutanı oldukları fırkateynlerin
Hayfa-İsrail’de liman ziyareti yapıp yapmadıklarına ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18668) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
117.- İstanbul Milletvekili
Osman Korutürk’ün, bir büyükelçinin açıklamalarına ve Türkiye-Fransa
ilişkilerine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18669)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
118.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18670) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
119.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, yasa dışı bir terör örgütünün yurt dışındaki faaliyetlerine
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18671) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
120.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, Şırnak’ta ihracat miktarındaki artışla ilgili iddialara
ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/18672) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
121.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/18673) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
122.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/18674) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
123.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, Ege Linyit İşletmeleri tarafından üretilen kömürün yeterli
olmadığı iddialarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18675) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
124.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Deriner Barajında elektrik üretimiyle ilgili verilere
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18676)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
125.- İstanbul Milletvekili
Erdoğan Toprak’ın, ülkemizde rüzgar türbinleri veya çiftlikleri kurma
çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18677) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
126.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18678) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
127.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’de gerçekleştirilen yatırımlara ve elektrik dağıtım
şirketlerinin özelleştirilmesinden elde edilen gelire ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18679) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
128.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18680) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.02.2013)
129.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Erzincan’da beden eğitimi, gençlik ve spor
faaliyetleri kapsamındaki çalışmalara ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18681) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
130.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Şırnak’ta beden eğitimi, gençlik ve spor
faaliyetleri kapsamındaki çalışmalara ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18682) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
131.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Elazığ’da beden eğitimi, gençlik ve spor
faaliyetleri kapsamındaki çalışmalara ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18683) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
132.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/18684) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
133.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, İstanbul’daki bir jimnastik salonunun kapatılacağı
iddialarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/18685)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
134.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, halterde doping iddialarına ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18686) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
135.- İstanbul Milletvekili
Kadir Gökmen Öğüt’ün, İstanbul Bağlarbaşı Spor Salonunun kapatılacağı
iddialarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/18687)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
136.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/18688) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
137.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin ili Şavşat Tarım İlçe Müdürü hakkındaki iddialara
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18689)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
138.- Eskişehir Milletvekili
Ruhsar Demirel’in, Bakanlık Merkez ve taşra teşkilatında istihdam edilen
veteriner hekimlerle ilgili verilere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18690) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
139.- Eskişehir Milletvekili
Ruhsar Demirel’in, Bakanlık teşkilatındaki Zootekni mühendisi kadrolarının
durumuna ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18691) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
140.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, bakliyat üretimiyle ilgili verilere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18692) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
141.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, piyasaya domuz eti sürüldüğü iddialarına ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18693) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
142.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Türkiye’nin et ithalatı alanında yaptığı denetimlere
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18694)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
143.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, sıvıyağ üretiminde halkın sağlığını tehdit eden usulsüzlük
iddialarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18695) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
144.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkan’ın, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun desteklediği
projelere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18696) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
145.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkan’ın, 2002-2013 yıllarında ithal edilen canlı hayvan sayısına
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18697)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
146.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18698)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
147.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’de gerçekleştirilen yatırımlara ve yapılan hizmetlerin
karşılığı olarak elde edilen gelire ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18699) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
148.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, ürün sattıkları tüccarın vergisini ödememesi nedeniyle
çiftçilerin destekleme ödemesinin kesilmesine ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18700) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
149.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, 2002-2012 yıllarında yapılan canlı hayvan ithaline ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18701) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
150.- Hatay Milletvekili
Mevlüt Dudu’nun, Ağrı ilinin tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunlarına ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18702)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
151.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18703)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
152.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, Kırklareli’nde Dereköy Sınır Kapısında ele geçirilen kaçak
sigaralara ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18704)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
153.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18705) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
154.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18706) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
155.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, rekabeti sınırlayıcı anlaşma, eylem ve kararlar hakkında
yapılan işlemlere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18707) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
156.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, aynı iş kolunda ihtiyacın üzerinde işyeri açılmasının yol açtığı
sorunlara ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18708)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
157.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, yerleşim yerlerinin yakınlarında kurulan sanayi sitelerinin yol açtığı
sorunlara ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18709)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
158.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, kayıt dışı çalışma ile mücadeleye ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18710) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
159.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, işyerlerinde maliyetlerin düşürülmesine ve sertifikasyonun artırılmasına
ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18711) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
160.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, alış veriş merkezlerinin esnaf ve sanatkarlara karşı uyguladığı haksız
rekabete ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18712)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
161.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ticari ilişkilere
ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18713) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
162.- Muğla Milletvekili Ömer
Süha Aldan’ın, sınır kapılarının güvenliğine ilişkin Gümrük ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18714) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
163.- Tekirdağ Milletvekili
Emre Köprülü’nün, Emniyet mensuplarının sendikalaşmasının engellendiği
iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18715)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
164.- Tokat Milletvekili
Orhan Düzgün’ün, meslekten ihraç edilen bir emniyet mensubuna ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18716) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
165.- Kırklareli Milletvekili
Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun, Ağrı Valisinin bir açıklamasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18717) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
166.- Tekirdağ Milletvekili
Candan Yüceer’in, Silivri Cezaevi önündeki vatandaşlara yönelik polis
müdahalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18718)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
167.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı bir köyün çeşitli
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18719)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
168.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in, Merkez ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18720) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.02.2013)
169.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Merkez ilçesine bağlı bir köyün içme suyu
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18721) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.02.2013)
170.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka ilçesine bağlı bir köyün içme suyu
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18722) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.02.2013)
171.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18723) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.02.2013)
172.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, terörün yoğun olduğu illerde görev yapan polisler için kamp
programları düzenlendiği iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18724) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
173.- Eskişehir Milletvekili
Ruhsar Demirel’in, belediyelerdeki gıda mühendisi kadrolarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18725) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
174.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, Emniyet mensubu şehitlerin eş ve çocuklarının yararlandığı
haklardan şehit anne, baba ve kardeşlerinin de yararlanmasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18726) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
175.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, Hacıbayram Camii çevresinde yapılan kamulaştırmalarla ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18727)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
176.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, Hacıbayram Camii çevresinde yapılan kamulaştırmalara ve
buralardaki arsaların bazı vakıf ve derneklere tahsis edildiği iddialarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18728) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
177.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, Hacıbayram Camii çevresindeki dükkanların tahliye edileceği
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18729)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
178.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına
ilişkin Yönetmelikte geçen Devlet Memuru kavramına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18730) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
179.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, alkollü araç kullanmaktan kaynaklanan trafik
kazalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18731)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
180.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Bakanlıktaki taşeron firma çalışanlarının sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18732) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
181.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, nüfusu 2000’in altında olduğu gerekçesiyle köye dönüştürülen
belde belediyelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18733)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
182.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, PKK tarafından kaçırılan vatandaşlara ve kurtarılmaları için
yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18734)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
183.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Emniyet Teşkilatındaki maaş taltifi uygulamasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18735) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
184.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Cilvegözü Sınır Kapısı’nda meydana gelen patlamaya ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18736) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
185.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Doğu ve Güneydoğu illerinde bazı Emniyet görevlilerine psikolojik
tacizde bulunulduğu iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18737) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
186.- İstanbul Milletvekili
Atila Kaya’nın, İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yapılan imar planları ile ilgili
bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18738)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
187.- İstanbul Milletvekili
Atila Kaya’nın, İstanbul’un Arnavutköy ilçesindeki bir gayrimenkulle ilgili
plan değişikliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18739)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
188.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, Mardin’in Derik ilçesine bağlı Subaşı ve Demirli köyleri
arasında meydana gelen olaya ve köy korucuları ile ilgili iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18740) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
189.- Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan’ın, bazı milletvekillerinin de yer aldığı bir heyetin Sinop’ta
saldırıya uğramasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18741)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
190.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı bir köyün sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18742) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
191.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı bir köyün sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18743) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
192.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, muhtarlık binalarının güvenliğine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18744) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
193.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında tespit edilen kaçak balıkçılığa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18745) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
194.- Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye İl Özel İdaresinin bir arazi için yaptığı
ihale sözleşmesinin değiştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18746) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
195.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, nargilelik tütün mamulü içilme izni olan işletmelere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18747) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
196.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirket tarafından
yaptırılan bir projedeki yolsuzluk iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18748) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
197.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli’ndeki Akıllı Durak adı verilen elektronik panolara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18749) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
198.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesinin bir köyünün yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18750) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
199.- Artvin milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesinin bir köyünün yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18751) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
200.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18752) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
201.- Balıkesir Milletvekili
Haluk Ahmet Gümüş’ün, Balıkesir’in Bigadiç ilçesine bağlı bazı köylerin
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18753)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
202.- İstanbul Milletvekili
Melda Onur’un, KOBİ’lerin satın aldıkları araçların tonaj sınırıyla ilgili
yaşanan sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18754)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
203.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, İstanbul-Maltepe sahilinde yapılan düzenleme çalışmalarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18755) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
204.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere aktarılan kaynağın
miktarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18756)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
205.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, sokak çocuklarına ve suça karışmalarını engellemek için
yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18757)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
206.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, yasa dışı bir terör örgütünün faaliyetlerine ve
faaliyetlerinin engellenmesi için yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18758) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
207.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Hacı Bayram Veli Camii meydan düzenlemesi çalışmalarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18759) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
208.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesindeki bir köyün yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18760) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
209.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesinde bir köyün sulama kanalı
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18761) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.02.2013)
210.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18762) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
211.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18763) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
212.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18764) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
213.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, İstanbul’daki tarihi eserlerin korunması amacıyla yapılan
çalışmalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18765)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
214.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, geleneksel el sanatlarına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18766) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
215.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Türkiye’de yayımlanan gazete ve dergilerin sayısı ile
tirajlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18767)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
216.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Türkiye’de yayımlanan kitap sayısına ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18768) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
217.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18769) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
218.- Yozgat Milletvekili
Sadir Durmaz’ın, Yozgat’taki restorasyon çalışmalarına ve koruma altındaki
tarihi yapılara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18770) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
219.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18771) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
220.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18772) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
221.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, tarımsal sanayide gerçekleştirilen özelleştirmelerden
elde edilen gelire ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18773)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
222.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, kamu lojmanlarına ve sosyal tesislerine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18774) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
223.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, kamu lojmanları ile ilgili verilere ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18775) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
224.- Antalya Milletvekili
Yıldıray Sapan’ın, konut alımlarında alınan vergi oranlarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18776) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
225.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’de toplanan vergi, resim ve harçlara ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18777) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
226.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18778) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
227.- Mersin milletvekili Ali
Öz’ün, 2012 yılı bütçe açığına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18779) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
228.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, Milli Piyango ve Şans Oyunlarının özelleştirileceği
iddialarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18780)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
229.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, bedelli askerlik uygulamasından elde edilen gelire ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18781) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
230.- Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’de Merkez ilçeye bağlı bir köydeki kaçak
yapılaşmaya ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18782)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
231.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, kapatılan beldelerin Hazineye olan borçlarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18783) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
232.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, Vergi Denetmen Yardımcısı iken Vergi Müfettiş Yardımcısı
unvanı alan ve vergi müfettişi olmaya hak kazanan personele ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18784) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
233.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, Şırnak’ta ihracat miktarındaki artışla ilgili iddialara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18785) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.02.2013)
234.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18786) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
235.- Ankara Milletvekili
İzzet Çetin’in, şehit ve gazi çocuklarının özel eğitim kurumlarında burslu
olarak eğitim almasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18787) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
236.- Batman Milletvekili
Ayla Akat Ata’nın, yeni eğitim sistemi ile ilgili sorunlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18788) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
237.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, son beş yılda Rehberlik ve Denetim Başkanlığınca açılan
soruşturmalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18789)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
238.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, Akdeniz Üniversitesindeki atama ve görevlendirmeyle ilgili bazı
iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18790)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
239.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, lise son sınıf öğrencilerinin sınava hazırlanmaları için idari
izinli sayılmalarıyla ilgili düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18791) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
240.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, üniversitelerdeki yurt dışı yatay geçiş kontenjanlarına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18792) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
241.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18793) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
242.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, son beş yılda taşra teşkilatındaki görevlendirmelere ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18794) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
243.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, son beş yılda çalıştırılan vekil ve ücretli öğretmen sayısına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18795) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
244.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, faaliyete geçirilmemiş tıp fakültelerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18796) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
245.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, Bakanlıkta görevlendirme usulü ile yapılan atamalara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18797) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
246.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulunun toplantıları ile ilgili
verilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18798)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
247.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, tıp fakültesinde öğrencisi olmadığı halde hastane
gelirlerinden pay alan rektörlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18799) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
248.- İstanbul Milletvekili
Kadir Gökmen Öğüt’ün, İstanbul’daki ilköğretim okullarının temizliğine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18800) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
249.- Bingöl Milletvekili
İdris Baluken’in, Adana’da kadro fazlası durumuna düşen öğretmenlerin
mağduriyetlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18801)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
250.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, Manisa’nın Köprübaşı ilçesindeki Anadolu Lisesine yeni bina
yapımına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18802)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
251.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmaz’ın, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün döner
sermaye gelirine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18803)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
252.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, YGS nedeniyle öğrencilerin rapor almalarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18804) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
253.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, okullardaki temizlik giderlerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18805) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
254.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, okullarda kıyafet serbestliği getiren düzenlemeye ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18806) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
255.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, Bakanlığa karşı açılan adli ve idari dava sayısına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18807) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
256.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, özel dershanelerin kapatılmasına yönelik çalışmalara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18808) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
257.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, özel eğitim kurumlarının ve bu kurumlarda çalışan öğretmenlerin
sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18809)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
258.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Fen Edebiyat Fakültesi mezunlarının formasyon eğitimlerine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18810) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
259.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18811) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
260.- Eskişehir Milletvekili
Ruhsar Demirel’in, üniversitelerde ve KPSS’de ziraat mühendislerine ayrılan
kontenjanlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18812)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
261.- Eskişehir Milletvekili
Ruhsar Demirel’in, üniversitelerde ve KPSS’de gıda mühendislerine ayrılan
kontenjanlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18813)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
262.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, ülkemizde konuşulan ve yok olma tehdidi ile karşı
karşıya olan dillere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18814) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
263.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, şüpheli asker ölümleri hakkında açılan soruşturmalara
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18815) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.02.2013)
264.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, TSK bünyesinde görev yapan sivil memurların sorunlarına ilişkin
Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18816) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
265.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18817) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
266.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın Göle ilçesinde bulunan 25. Mekanize Alayının ve Asker
Hastanesinin kaldırılacağı iddiasına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18818) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
267.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, TSK’nın emekli ve muvazzaf personelinin yargılandığı davalarla
ilgili bazı iddialara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18819) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
268.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir’in, Donanma Komutanlığına bağlı harp gemilerinin faaliyetlerine
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18820) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.02.2013)
269.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir’in, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklama Çalışma Grubuna verilen
bilgiler ile ilgili iddialara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18821) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
270.- Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık’ın, son on yılda intihar eden er ve erbaşlara ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18822) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
271.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18823) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
272.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, askerlik hizmetini yapan bir vatandaşın intihar
ettiği iddialarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18824) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
273.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı bir köyün sulama sorununa
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18825)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
274.- Diyarbakır Milletvekili
Emine Ayna’nın, Antalya’nın Finike ilçesinde açılan taş ocaklarının ormanları
tahrip ettiği iddialarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18826) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
275.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Şavşat ilçesinin bir köyünün sulama sorununa
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18827)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
276.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18828) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
277.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Merkez Yakakayı Göletinin yapımına ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18829) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
278.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’de gerçekleştirilen yatırımlara ve ormanlardan elde
edilen gelire ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18830) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
279.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, Mogan Gölü’ndeki kirliliğe ve su kaynaklarının verimli
kullanılması için yapılan çalışmalara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18831) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
280.- Hatay Milletvekili
Refik Eryılmaz’ın, Hatay’da Amik Ovasında meydana gelen sel felaketine ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18832) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
281.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18833) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
282.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutan’ın, Artvin ve ilçelerinde domuz gribi teşhisi konulan
hastalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18834) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.02.2013)
283.- İstanbul Milletvekili
Erdoğan Toprak’ın, süt ve süt ürünlerinin tüketimini teşvik etmek için yapılan
çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18835)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
284.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, Simav depreminde zarar gören Simav Devlet Hastanesine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18836) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
285.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Kamu Hastaneleri Birliklerine ait kadrolara yapılan atamalara
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18837) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.02.2013)
286.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, 1997 yılında Bakanlığa devredilen kurumlara ve bu kurumların
personeline KEY ödemelerinin yapılmadığı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18838) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
287.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, Uludere Devlet Hastanesinin yeterliliğine ve meydana gelen
bir olaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18839) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
288.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18840) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
289.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, diyabet ve obezite merkezi projelerine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18841) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
290.- Balıkesir Milletvekili
Haluk Ahmet Gümüş’ün, Balıkesir’in Bandırma ilçesinde kurulması düşünülen gübre
fabrikasına ve insan sağlığına etkilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18842) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
291.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18843) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
292.- Hatay Milletvekili
Mehmet Ali Ediboğlu’nun, çeşitli enfeksiyon hastalıklarına ve bu hastalıklarla
ilgili alınan önlemlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18844) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
293.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, TÜBİTAK tarafından yol çizgileri için yeni
geliştirilen boyaya ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18845) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
294.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, yurt dışında faaliyetleri yasaklanan bir şirketin Türkiye’de
faaliyete başladığı iddiasına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18846) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
295.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Bakanlığa bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda koruma
güvenlik görevlisi olarak çalışan personele ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18847) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
296.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, 444’lü numaralar aracılığıyla yapılan para transferlerine ve
yaşanan mağduriyete ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18848) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
297.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Kütahya’da yapılan kamu yatırımlarına ve ayrılan ödenek miktarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18849) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
298.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Kütahya-Balıkesir karayoluna ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18850) (Başkanlığa geliş tarihi:
21.02.2013)
299.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Şaphane ilçesini Gediz-Simav kara yoluna bağlayan kara yoluna
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18851) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
300.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Pazarlar ilçesini Gediz-Simav kara yoluna bağlayan kara yoluna
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18852) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
301.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Simav-Dağardı-Harmancık-Bursa kara yoluna ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18853) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
302.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, PTT hizmetlerinde bazı çalışmaların aksatılarak kurumun
itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı iddialarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18854) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
303.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, karayollarında çalışan taşeron işçilerin bağlı bulunduğu sendika
tarafından kazanılan bir davaya ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18855) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
304.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, elektrik faturalarına eklenen kayıp-kaçak bedeline ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18856) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
305.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18857)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
306.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’de yapılan kara yollarına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18858) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21.02.2013)
307.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, Balıkesir’in Edremit ilçesinden geçen kara yolu üzerinde
bir alt veya üst geçit inşa edilmesi ihtiyacına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18859) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22.02.2013)
308.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18860)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
309.- Uşak Milletvekili Dilek
Akagün Yılmaz’ın, Uşak Havaalanına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18861) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
310.- Adana Milletvekili
Osman Faruk Loğoğlu’nun, Türk Hava Yolları’nın son dönemdeki bazı
uygulamalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18862)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
311.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, faktöring sistemine ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı
soru önergesi (7/18863) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
312.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18864)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
313.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’a yönelik proje ve yatırımlara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/18865)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
314.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmaz’ın, Adana’da bir vatandaşın evinde yapılan aramaya ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18866) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
315.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine ilişkin Avrupa Birliği Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18867) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
316.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, bazı milletvekillerinin ziyareti sırasında Samsun ve
Sinop’ta yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18868) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
317.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmaz’ın, Adana’da bir vatandaşın evinde yapılan aramaya ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18869) (Başkanlığa geliş tarihi:
22.02.2013)
318.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, bedelli askerlik uygulamasına ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18870) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
319.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir’in, Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından verilen bir
karara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18871)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.02.2013)
320.- Muğla Milletvekili
Mehmet Erdoğan’ın, Muğla’nın Köyceğiz ilçesine bağlı bir köydeki yol sorununa
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18872) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.02.2013)
Süresi İçinde
Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Tekirdağ Milletvekili
Candan Yüceer’in, laboratuvar teknisyeni ile teknikerlerine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15130)
2.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Şakran Cezaevinde çocuk hükümlülere kötü muamelede
bulunulduğu iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15182)
3.- Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan’ın, bireysel silahlarla gerçekleşen olaylara ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15183)
4.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, Sincan Cezaevinde yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15184)
5.- Diyarbakır Milletvekili
Emine Ayna’nın, kadınların maruz kaldığı taciz ve tecavüz vakalarına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15185)
6.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akar’ın, telefon dolandırıcılığına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15186)
7.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Diyarbakır’da kılınan cuma namazları ile ilgili açılan davalara
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15187)
8.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, cezaevindeki bazı tutuklu ve hükümlülere cezaevi yönetimleri
tarafından keyfi uygulamalarda bulunulduğu iddialarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15188)
9.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler ile ilgili
verilere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15190)
10.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülere
yönelik sağlık hizmetlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15191)
11.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz’ün, sağlık müdürlükleri ve halk sağlığı müdürlüklerinde çalışan
personelin görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15351)
12.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık tarafından kullanılan makam araçlarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15352)
13.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz’ün, sağlık müdürlükleri ve halk sağlığı müdürlüklerinde çalışan
personelin görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15353)
14.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Diyarbakır’ın Kulp ilçesindeki ambulans ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15354)
15.- Niğde Milletvekili Doğan
Şafak’ın, Niğde ilindeki Bakanlık personelinin görev yerlerinin
değiştirilmesine ve yaşanan sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15355)
16.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, paletli ambulans ve ambulans helikopter sayısına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15356)
17.- Sinop Milletvekili Engin
Altay’ın, Türkeli Devlet Hastanesinin personel eksiğine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15357)
18.- Tekirdağ Milletvekili
Emre Köprülü’nün, hasta kayıt sistemine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15358)
19.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 18 yaş altındaki annelere, cinsel taciz veya
tecavüz vakaları ile ilgili verilere ve sağlıkta ayrımcılığın önlenmesi konulu
çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15359)
20.- Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova’nın, Balıkesir’de yer alan hastanelerin doktor ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15360)
21.- Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova’nın, Burhaniye Devlet Hastanesinin doktor ihtiyacına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15361)
22.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü binasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15428)
23.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, Malatya’da bir ilçe belediye başkanı ile ilgili iddialara ve
hakkında soruşturma açılıp açılmadığına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15447)
24.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat’ın, vatandaşların bilgileri dışında siyasi partilere
üye yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15448)
25.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, 2012 KPSS ile ilgili iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15449)
26.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında Gümüşhane’deki icra takiplerine
ve karşılıksız çek/senet davalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15450)
27.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında Niğde’deki evlenme ve
boşanmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15451)
28.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında Niğde’deki icra takiplerine ve
karşılıksız çek ve senet suçlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15452)
29.- Van Milletvekili Özdal
Üçer’in, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15453)
30.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında Gümüşhane’deki evlenme ve
boşanmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15454)
31.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları arasında görevden alınan ve
atanan bürokratlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15455)
32.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Diyarbakır’ın Hani ilçesinde kendisinden 18 yıldır haber
alınamayan bir kişiye ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15456)
33.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerin
aydınlatılmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15457)
34.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, Türkiye’de cezaevlerindeki hak ihlalleriyle ilgili şikâyet
ve iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15458)
35.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından kiralanan gayrimenkullere ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15459)
36.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan danışmanlarına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15460)
37.- Muğla Milletvekili Ömer
Süha Aldan’ın, yürüttükleri davalar konusunda hâkim ve savcılara baskı
yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15461)
38.- Kayseri Milletvekili
Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, hastanelerde bulunan laborant kadrolarıyla ilgili
verilere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15658)
39.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Bakanlık Merkez teşkilatında yapılan personel atamalarına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15659)
40.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, 663 sayılı KHK sonrası gerçekleştiği iddia edilen uygulamalara
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15660)
41.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, Kütahya Eti Gümüş A.Ş. üretim tesislerinde çalışan personelin
sağlık sorunlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15661)
42.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, sözleşmeli personel istihdamının boşanmalara sebep olduğu
iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15662)
43.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, ülkemizdeki ambulans helikopterlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15663)
44.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlığa bağlı birimlerde çalışan taşeron firma
görevlilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15664)
45.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, kanser hastalığına ve hastalığa karşı alınan önlemlere
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15665)
46.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, şehir hastanelerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15666)
47.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Sağlık Bakanlığı iletişim merkezine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15667)
48.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, araştırmacı olarak atanan hastane müdürlerine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15668)
49.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, acil sağlık hizmetlerinin yetersizliğine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15669)
50.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları arasında görevden alınan ve
atanan bürokratlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15670)
51.- Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, bazı personelin rızası dışında görev yerlerinin
değiştirildiği iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15671)
52.- Van Milletvekili Nazmi
Gür’ün, Van İpekyolu Devlet Hastanesinin kapatılacağı iddialarına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15672)
53.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan danışmanlarına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15673)
54.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından kiralanan gayrimenkullere ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15674)
55.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, deterjan ve türevi kimyasal temizlik ürünlerinin
denetlenmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15675)
56.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, Van’da bir bebeğin doğum sırasında doktor hatası
nedeniyle beyin hücrelerinin zedelendiği iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15676)
57.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Ergenekon soruşturması kapsamında cezaevinde bulunan kanser
hastası bir tutukluya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15687)
58.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, fişleme iddialarına ve Başbakanlık tarafından
saklanan kişisel verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15698)
59.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, 2007-2013 yılları arasında Ankara’daki evlilik ve
boşanmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15710)
60.- Balıkesir Milletvekili
Namık Havutça’nın, KPSS hakkında kopya, şifre ve soru sızdırma iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15725)
61.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, Viyana’da yaptığı asker yemini ile ilgili bir açıklamasına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/15745)
62.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutan’ın, tekke ve zaviyelerle ilgili yaptığı bir konuşmaya ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/15748)
63.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurt dışında işlediği suçlar nedeniyle yargılanan
ve cezaya çarptırılan vatandaşlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16002)
64.- Bursa Milletvekili Sena
Kaleli’nin, makam odasında ortam dinleme cihazı bulunmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/16004)
65.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Başbakanlık tarafından kiralanan hizmet
binalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16008)
66.- Gaziantep Milletvekili
Mehmet Şeker’in, Suriyeli mülteciler aleyhine açılan davalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16332)
67.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutan’ın, Abdullah Öcalan’ın cezaevindeki odasına televizyon tahsis
edilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16341)
68.- Giresun Milletvekili
Selahattin Karaahmetoğlu’nun, temel kamu hizmetlerinin özel sektör eliyle
yaptırılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17134)
69.- İstanbul Milletvekili
İhsan Özkes’in, Maliye Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında
imzalandığı iddia edilen bir protokole ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17136)
70.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Suriyeli mültecilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17138)
71.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Suriyeli mülteciler için yapılan harcamalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17139)
72.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Dışişleri Bakanının bir görüşmesiyle ilgili iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17141)
73.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Nijer’e gönderilen
akülü sandalyelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17142)
74.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin Başbağlar köyünde 1993’te meydana
gelen olaylara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17143)
75.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, İstanbul Esenyurt’ta yaşanan imar sorununa ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17144)
76.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, bir bankanın ATİSAN sitesi şubesinin taşınmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17147)
77.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Deniz Kuvvetleri Komutanlığından ayrılan subaylara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17149)
78.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, 2002-2012 yılları arasında ölen madencilerle ilgili verilere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17150)
79.- Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova’nın, Balıkesir’deki temel turizm merkezlerinin sınırlarının
daraltılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17151)
80.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanların Suudi Arabistan ve Katar
ziyaretlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17152)
81.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların istisnai kadrolarına
yapılan atamalara ve bağlı kurum ve kuruluşlardaki görevden almalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17153)
82.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’nın Haymana ilçesindeki bazı kamu kurumlarının
kapatılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17154)
83.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesindeki bir beldenin su sorununa
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17155)
84.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinin bir köyünün sulama sorununa
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17156)
85.- İstanbul Milletvekili
İhsan Özkes’in, Ilısu Barajının tamamlanmasından sonra sular altında kalacak
bazı tarihi yapılarda restorasyon yapıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17158)
86.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, öğrenci ailelerine eğitim yardımı verilmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17159)
87.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Sınavına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17160)
88.- Balıkesir Milletvekili Ahmet
Duran Bulut’un, kamuya ait sosyal tesislerin özelleştirilmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17161)
89.- İstanbul Milletvekili
Celal Adan’ın, minibüs esnafının sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17162)
90.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, muharip gazilerin ve yakınlarının sorunlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17163)
91.- Hatay Milletvekili
Mevlüt Dudu’nun, havaalanlarında sunulan VİP hizmetinden yararlananlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17164)
92.- Hatay Milletvekili
Mevlüt Dudu’nun, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimiyle enerji anlaşması imzalanmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17165)
93.- İstanbul Milletvekili
Kadir Gökmen Öğüt’ün, kreş açma zorunluluğu bulunan iş yerlerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17166)
94.- Gaziantep Milletvekili
Mehmet Şeker’in, Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde Suriyelilerin kaldığı bir evde
meydana gelen patlamaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17167)
95.- Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık’ın, SGK’ya ve diğer kamu kuruluşlarına borcu olan belediyelerle
ilgili verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17168)
96.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, Şangay Beşlisine katılma yönünde çalışma yapılıp
yapılmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17170)
97.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, tarihi binaların korunmasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17171)
98.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin özür grubu atamalarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17174)
99.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, madencilere yıpranma hakkı verilmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17175)
100.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin özür grubu atamalarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17176)
101.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da 2002-2012 yıllarında verilen maden arama ve
işletme ruhsatlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17179)
102.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, intihar olaylarına ilişkin verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17180)
103.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, 2007-2012 yıllarında vatandaşlığa kabul edilen ve
vatandaşlıktan çıkarılan kişilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17181)
104.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’daki bakkal, market ve alışveriş merkezlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17182)
105.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, Konya ilindeki kamu yatırımlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17183)
106.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların istisnai kadrolarına
yapılan atamalara ve bağlı kurum ve kuruluşlardaki görevden almalara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/17188)
107.- Muğla Milletvekili Ömer
Süha Aldan’ın, Muğla’nın Milas ilçesinde doludan zarar gören iki köyde
yaşayanların mağduriyetinin giderilmesine ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/17189)
108.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, olası bir depremden korunmak için alınan önlemlere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/17190)
109.- Tokat Milletvekili
Orhan Düzgün’ün, borsada meydana gelen düşüşe ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17191)
110.- Ankara Milletvekili
Sinan Aydın Aygün’ün, varlık yönetim şirketlerine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17192)
111.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların istisnai kadrolarına
yapılan atamalara ve bağlı kurum ve kuruluşlardaki görevden almalara ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17193)
112.- Muğla Milletvekili Ömer
Süha Aldan’ın, Muğla’nın Ula ilçesindeki bir köye bankamatik kurulması talebine
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17194)
113.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, kredi ve kredi kartı borçlularına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali
Babacan) yazılı soru önergesi (7/17195)
114.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, enflasyon düzeyinin belirlenmesinde baz alınan ürünlere ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17196)
115.- Bursa Milletvekili
Aykan Erdemir’in, yatırım ve istihdamın teşviki amacıyla yapılan çalışmalara ve
girişimcilere yönelik desteklere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/17197)
116.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’te intihar eden bir kadın ile ilgili
iddialara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17217)
117.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’teki yardıma muhtaç ailelere ve bu ailelere
yönelik desteklere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17218)
118.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17219)
119.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, Uşak’ta boşandığı eşi tarafından öldürülen bir kadına
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17220)
120.- Bursa Milletvekili
Aykan Erdemir’in, soba ve şofben zehirlenmelerine karşı yürütülen çalışmalara
ve kömür yardımı yapılan ailelere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17221)
121.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17222)
122.- Bursa Milletvekili
Aykan Erdemir’in, Avrupa Birliği hibe fonlarının kullandırılmasına ilişkin
Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/17223)
123.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akar’ın, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bulunan OSB’lere ilişkin Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/17224)
124.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17225)
125.- İstanbul Milletvekili
Celal Adan’ın, döküm işletmelerinin kapatılmasına ilişkin Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/17226)
126.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, kamu kurum ve kuruluşlarının aydınlatma sistemlerine ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/17228)
127.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17231)
128.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, Adıyaman’da bir grup sendikalı işçinin işten
çıkarıldığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17232)
129.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, Ankara Etiler Orduevinde çalışan garsonların sorunlarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17233)
130.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, TÜİK ile SGK arasındaki veri uyuşmazlığına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17234)
131.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz’ün, Manisa’daki işsizliğe ve bazı verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17235)
132.- Şırnak Milletvekili
Hasip Kaplan’ın, sinema ve televizyon sektöründeki çalışanların çalışma
şartlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17236)
133.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, iş güvenlik uzmanları ve iş yeri hekimlerine ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17237)
134.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akar’ın, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde çalışan işçilerin bazı
sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17239)
135.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, kayıt dışı işçi çalıştıran işletmelere ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17240)
136.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, 5510 sayılı Kanun’un 4/A maddesi kapsamında emekli sayısına
ve maaşlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17241)
137.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, 5510 sayılı Kanun’un 4/B maddesi kapsamında emekli sayısına
ve maaşlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17242)
138.- İzmir Milletvekili
Hülya Güven’in, SGK ile hastaneler arasındaki ödeme sorunlarına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17243)
139.- İzmir Milletvekili
Aytun Çıray’ın, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile enerji alanında gizli
anlaşmalar yapıldığı iddiasına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17253)
140.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17254)
141.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Yunanistan’da bulunan diplomatların ve turistlerin
güvenliğine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17255)
142.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Batı Trakya Türklerinin sorunlarına ve 16 Ocak 2012’de
Yunanistan Parlamentosu tarafından kabul edilen bir yasaya ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17256)
143.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Katar Veliaht Prensiyle yaptığı bir görüşmeye ve yabancı
bir televizyon kanalının yayınlarına müdahale edildiği iddialarına ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17257)
144.- Bursa Milletvekili
Aykan Erdemir’in, Katar’a gerçekleştirilen ziyaretler ile Katar temsilcilerinin
ülkemizi ziyaretlerine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17258)
145.- Afyonkarahisar
Milletvekili Ahmet Toptaş’ın, su kotası uygulamasının doğuracağı sorunlara
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17272)
146.- İzmir Milletvekili
Rahmi Aşkın Türeli’nin, Kozak Yaylasında çam fıstığı rekoltesinde yaşanan
düşüşe ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17273)
147.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17274)
148.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesindeki bir köyde çiftçilerin
Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlandırıldığı iddiasına ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17275)
149.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinin bir köyündeki çiftçilerin
destekleme priminden mahrum kalmalarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17276)
150.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Helal Gıda etiketlemesine ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17277)
151.- Antalya Milletvekili
Mehmet Günal’ın, EXPO 2016 Antalya organizasyonunda yaşanan sorunlara ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17278)
152.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’da buğday prim desteği verilen kota oranının
düşürülmesine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17279)
153.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, tarımsal destekleme programlarının finansmanına ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17280)
154.- Eskişehir Milletvekili
Ruhsar Demirel’in, Bakanlığa personel alınacağına ilişkin bir açıklamasına
ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17281)
155.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, Antalya’da Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi
Programı kapsamında verilen destek ve hibelere ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17282)
156.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı
kapsamında verilen desteklerin denetimine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17283)
157.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, İstanbul’un Samatya ilçesinde Ermenilere yönelik
saldırılar olduğu iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17288)
158.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, 2002-2013 yıllarında gözaltına alınan sendikalı
kamu görevlilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17289)
159.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis ili Aydınlar Belediyesi ile ilgili bazı
verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17290)
160.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Karabük’te bir öğrenci grubunun basın açıklaması yaptığı sırada
yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17291)
161.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Karabük’te bazı üniversite öğrencilerinin evlerine yapılan
saldırıya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17292)
162.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, Ankara’nın Çankaya ilçesindeki bir mahallenin kanalizasyon
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17293)
163.- Van Milletvekili Nazmi
Gür’ün, yurda giriş yasağı kararlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17294)
164.- Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan’ın, bir polis memurunun ölümü ile ilgili iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17295)
165.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’te meydana gelen çığ felaketlerine ve
alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17296)
166.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, özel güvenlik görevlilerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17297)
167.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17298)
168.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’nın Çankaya ilçesinde yaşanan trafik sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17299)
169.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesindeki bir beldenin kanalizasyon
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17300)
170.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara Bahçelievler’de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne bir
protokolle devredilen araziye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17301)
171.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara Belediye Hastanesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17302)
172.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara Bahçelievler’de kurulan semt pazarının yol açtığı
sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17303)
173.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’da Başkent Hastanesinde yaşanan otopark sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17304)
174.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara Valiliğinin yoksullara yaptığı kömür yardımı ile ilgili
yaşanan sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17305)
175.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akar’ın, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde sanayi atıklarının kontrolüne
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17306)
176.- Ankara Milletvekili
Ayşe Gülsün Bilgehan’ın, Başkentgaz tarafından kullanılan SCADA sistemine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17307)
177.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, aşevi sayısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17308)
178.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, mazgal ve rögar kapağı hırsızlıklarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17309)
179.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, okul servislerinin denetimine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17310)
180.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, Balıkesir’in Gönen ilçesindeki bir köyün yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17311)
181.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, Balıkesir’in Susurluk ilçesindeki bir köprünün bakım ve
onarımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17312)
182.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, İstanbul’un Samatya semtinde farklı ırklara karşı yapılan
saldırılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17313)
183.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’da son beş yıl içinde 6 aylık ehliyetle taşımacılık
sektöründe hizmete başlayan kişi sayısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17314)
184.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Ankara’daki Siteler mobilya esnafının yerel yönetimlerce
yeterince desteklenmediği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17315)
185.- İstanbul Milletvekili
Osman Oktay Ekşi’nin, Ordu’nun Mesudiye ilçesindeki bazı köylerin yol sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17316)
186.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, bekçilerin özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17317)
187.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, 2005-2012 yılları arasında Suriyeli kişilerle evlenen Türk
vatandaşlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17318)
188.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, 2002-2012 yılları arasında tespit edilen kuru sıkı silahlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17319)
189.- Hatay Milletvekili
Hasan Akgöl’ün, Suriyeli sığınmacılar ile ilgili bazı verilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17320)
190.- Trabzon Milletvekili Mehmet
Volkan Canalioğlu’nun, seyir halinde iken cep telefonu ile konuşan sürücülere
kesilen cezalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17321)
191.- İstanbul Milletvekili
Melda Onur’un, İstanbul’daki tarihi bina yangınlarına ve itfaiye teşkilatına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17322)
192.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, Kars’taki Afgan mültecilere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17323)
193.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, İstanbul’un Samatya semtindeki Ermeni yurttaşlara yönelik
saldırılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17324)
194.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinin trafik sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17325)
195.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2013 yılları arasında ele geçirilen kaçak cep
telefonlarıyla ilgili verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17326)
196.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında polis kolejleri ve polis
akademisi için yapılan başvurulara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17327)
197.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’nun, 2. şark atamasına tabi emniyet personeline ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17328)
198.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, köy korucularına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17329)
199.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akar’ın, Kırşehir Belediyesi ile ilgili bazı bilgilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17330)
200.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bazı emniyet personelinin şark hizmetine
gitmediği iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17331)
201.- Ankara Milletvekili Levent
Gök’ün, fahri trafik müfettişleri tarafından kesilen cezalara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17332)
202.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, GAP kapsamında yapılan harcamaların maliyetine ilişkin Kalkınma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17333)
203.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, GAP kapsamındaki barajlardan elde edilen elektrik miktarına
ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17334)
204.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17335)
205.- Antalya Milletvekili
Mehmet Günal’ın, kamu özel ortaklığı modelinde ihale edilen sağlık tesisi
projelerine ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17336)
206.- İstanbul Millevtekili
Umut Oran’ın, TÜİK ile SGK arasındaki veri uyuşmazlığına ilişkin Kalkınma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17337)
207.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, Ankara’daki devlet tiyatroları binalarının satılacağı
iddialarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17338)
208.- Çanakkale Milletvekili
Ali Sarıbaş’ın, Çanakkale’nin Çan ilçesindeki bir mevkide tarihi kalıntılar
olduğu iddiasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17339)
209.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, İstanbul Atatürk Kültür Merkezine ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17341)
210.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17342)
211.- Tekirdağ Milletvekili
Candan Yüceer’in, Akün ve Şinasi sahnelerinin kapatılacağı iddiasına ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17343)
212.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17349)
213.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, Hazineye ait taşınmazlar ile ilgili işlemler hakkındaki
mevzuat değişikliğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17354)
214.- Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan’ın, Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze eğitim politikaları ile
yatırımlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17356)
215.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’te eğitim ile ilgili bazı verilere ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17357)
216.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydar’ın, atanamayan öğretmenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17359)
217.- Ankara Milletvekili
Bülent Kuşoğlu’nun, mesleki tanıtım seminerlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17360)
218.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydar’ın, öğretmenevlerinde çalışan personelin statüsüne ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17361)
219.- İstanbul Milletvekili
Fatma Nur Serter’in, öğretmen atamaları ile ilgili bazı iddialara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17362)
220.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17363)
221.- Denizli Milletvekili
İlhan Cihaner’in, genel liselerin Anadolu Lisesine dönüştürülmesi sonucu norm
kadro fazlası durumuna düşen öğretmen ve idarecilere ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17365)
222.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, Anadolu Üniversitesi’nin YÖK tarafından alınan bütünleme
sınavı yapılmasına ilişkin karara uymamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17366)
223.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, Alo 147 hattının işleyişinde yaşanan sıkıntılara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17367)
224.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, ücretli öğretmenlik uygulamasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17369)
225.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, norm kadro fazlası sınıf öğretmenlerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17370)
226.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, eski müfredata göre hazırlanan kitapların basımı için yapılan
ihaleye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17372)
227.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, Diyarbakır’da bir askerin ölümü ile ilgili iddialara
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17373)
228.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, geçici güvenlik bölgesi ilan edilen yerlere
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17374)
229.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’da yaşanan bir uçak kazasına ilişkin
Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17375)
230.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17376)
231.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, kışlalarda yaşanan şüpheli asker ölümlerine ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17377)
232.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasında askeri kışlalarda yaşanan
intihar olaylarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17378)
233.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında askeri lise ve harp okullarına
yapılan başvurulara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17379)
234.- Afyonkarahisar
Milletvekili Ahmet Toptaş’ın, su kotası uygulamasının doğuracağı sorunlara
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17380)
235.- İzmir Milletvekili
Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, HES projelerine ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17383)
236.- Muğla Milletvekili Ömer
Süha Aldan’ın, Fethiye Körfezindeki kirliliğin önlenmesine ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17384)
237.- Bursa Milletvekili
Kemal Ekinci’nin, Su Kanunu Tasarısı ile yapılması planlanan bazı düzenlemelere
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17387)
238.- Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Trabzon-Diyarbakır demiryolu hattına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17406)
239.- İstanbul Milletvekili
Faik Tunay’ın, K1 yetki belgesi alma şartlarının ağır olduğu iddialarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17407)
240.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, Silivri Cezaevinden gönderilen bir mektuptaki pula ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17408)
241.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydar’ın, Bakanlığın Ege Bölgesindeki yatırımlarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17409)
242.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydar’ın, Didim-Akbük kara yolu çalışmasına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17410)
243.- İzmir Milletvekili
Rahmi Aşkın Türeli’nin, İzmir şehirlerarası otobüs terminalinde yaşanan
sorunlara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17411)
244.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık istisnai kadrolarına yapılan atamalara
ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17412)
245.- Bursa Milletvekili Sena
Kaleli’nin, ulaştırma politikalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17413)
246.- Bursa Milletvekili Sena
Kaleli’nin, Eurocontrol tazminatlarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17414)
247.- Bolu Milletvekili Tanju
Özcan’ın, PTT şubelerinde fatura ödemelerinde masraf alınmasına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17415)
248.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, Ankara’da metro çalışmaları sırasında yaşanan göçük
olaylarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17416)
249.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, baz istasyonlarının sayısına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17417)
250.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, GSM oparatörlerince gönderilen reklam amaçlı kısa mesajlara
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17418)
251.- Antalya Milletvekili Mehmet
Günal’ın, Antalya’da K2 yetki belgesi denetimlerine ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17419)
252.- Aydın Milletvekili
Metin Lütfi Baydar’ın, son on yılda istifa eden ve tutuklanan subay sayısına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17421)
253.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, Uludere’de kaçakçılık yapan köylülere kesilen cezaya ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17422)
254.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, bir şirkette yaşanan bir olaya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17423)
255.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2007-2013 yılları arasında gözaltına alınan veya
tutuklanan STK temsilcilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17424)
256.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, SGK tarafından başlatılan e-reçete uygulamasında yaşanan
sorunlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17427)
257.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, Konya Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bazı iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17428)
258.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2002-2013 yılları arasında gözaltına alınan veya
tutuklanan belediye başkanlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17429)
259.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, Bakanlık personeline fazla çalışma ücreti ödenip
ödenmeyeceğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17430)
260.- Kayseri Milletvekili
Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, bir milletvekilinin Kayseri’deki bir yolsuzlukla
ilgili davada yargıya müdahale ettiği iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17438)
261.- Bingöl Milletvekili
İdris Baluken’in, koruculuk sistemine ve Bingöl ilindeki koruculara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17439)
262.- İzmir Milletvekili
Rahmi Aşkın Türeli’nin, engelli raporu alabilmek için gereken şartlardan
kaynaklanan sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17441)
263.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, Kanal İstanbul projesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17442)
264.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Binici’nin, GAP Eylem Planındaki gecikmelere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17444)
265.- Hatay Milletvekili
Refik Eryılmaz’ın, bir televizyon kanalında Almanya ile ilgili yaptığı
açıklamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17445)
266.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, 1998 yılında bombalanan bir gazete ile ilgili belgelere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17446)
267.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizde mülk edinen ve ikamet eden yabancı
uyruklu kişilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17447)
268.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2022 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanan
engellilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17448)
269.- Kahramanmaraş Mesut
Dedeoğlu’nun, enflasyon oranlarının hesaplanmasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17449)
270.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizde eğitim gören yabancı uyruklu
öğrencilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17451)
271.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, üniversiteler tarafından araştırma
çalışmalarına ayrılan bütçeye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17452)
272.- Bursa Milletvekili
Necati Özensoy’un, Yalova’da kayıp kaçak bedellerinin elektrik faturalarına
yansıtılmasından kaynaklanan mağduriyete ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17454)
273.- İstanbul Milletvekili İhsan
Özkes’in, İstanbul’daki tarihi surların bakımsızlığına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17455)
274.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurum ve kuruluşlarda emekliliğe ayrılan
ve ayrılacak personele ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı
soru önergesi (7/17458)
275.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurumların eğitim ve dinlenme
tesislerine ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi
(7/17459)
276.- İzmir Milletvekili
Rahmi Aşkın Türeli’nin, kadına yönelik şiddete ve bunun engellenmesi için
yapılan çalışmalara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17470)
277.- Tekirdağ Milletvekili
Emre Köprülü’nün, boşanma oranlarındaki artışın nedenlerine ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17471)
278.- Tekirdağ Milletvekili
Candan Yüceer’in, şiddet izleme ve önleme merkezlerine ve kadına yönelik
şiddete karşı alınan önlemlere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17472)
279.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, şehit yakınlarına ikinci iş sağlanmasına yönelik
yasal düzenlemeye ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17473)
280.- İstanbul Milletvekili
Şafak Pavey’in, engellilere yapılan aylık ödemelere ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17474)
281.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında temel ihtiyaçlarını
karşılayamayan ailelere yapılan yardımlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17475)
282.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında sosyal ve ekonomik destek
sağlanan öğrencilere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17476)
283.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ailelere ve
bu kapsamda çocuklara yapılan yardımlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17477)
284.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yetiştirme yurtlarına ve bu yurtlarda kalan
çocukların illere göre dağılımına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17478)
285.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlığa bağlı birimlerde görev yapan engelli
personel sayısına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17479)
286.- Eskişehir Milletvekili
Ruhsar Demirel’in, Bakanlığa bağlı kurumlarda bakım hizmeti alan çocuk ve
gençlere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17480)
287.- Mersin Milletvekili
Ertuğrul Kürkcü’nün, TÜBİTAK’ın popüler bilim yayınları politikasına ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/17481)
288.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurum ve kuruluşlarda emekliliğe ayrılan
ve ayrılacak personele ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17482)
289.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık Merkez ve Taşra Teşkilatı binalarının
bakım ve onarımına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17483)
290.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli vatandaşların Bakanlık ve Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlara erişimini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalara
ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/17484)
291.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık Merkez Teşkilatı araçları ve
lojmanlarının giderlerine ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17485)
292.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, 5510 sayılı Kanun’un 4/C maddesi kapsamında emekli sayısına
ve maaşlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17486)
293.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, kamuda çalışan sözleşmelilere kadro verilmesine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17487)
294.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, SSK’dan emekli olanlara ve maaşlarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17488)
295.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa göre emekli
olanların maaşlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17489)
296.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, 1479 sayılı Kanuna göre emekli olanların emekli maaşlarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17490)
297.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili alınan önlemlere
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17491)
298.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, İzmir’de bir metal fabrikasının işçilerin haklarını
ihlal ettiği iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17492)
299.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman’da özürlü istihdamını teşvike ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17493)
300.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’da özürlü istihdamını teşvike ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17494)
301.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Batman’da özürlü istihdamını teşvike ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17495)
302.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Emekli Sandığı Kanununa göre emekli olanların sayısına ve
maaşlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17496)
303.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Tarım Bağ-Kur’dan emekli olanların sayısına ve maaşlarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17497)
304.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, SGK’nın denetim konusunda yaptığı bazı uygulamalara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17498)
305.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, çocuk işçiliğine ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17500)
306.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, madencilik sektöründe çalışanların özlük haklarının
iyileştirilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17501)
307.- İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak’ın, İstanbul’da SGK kapsamında bulunanlarla ilgili verilere
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17502)
308.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, emekli aylığını almaya hak kazandıkları halde çalışmaya
devam eden vatandaşlara ve emekli maaşlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17503)
309.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bitlis’te işveren sigorta primleri Hazine
tarafından karşılanan engelli çalışanlar ile engelli ve eski hükümlü
çalıştırmayan iş yerlerine kesilen cezalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17504)
310.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Şanlıurfa’da işveren sigorta primleri Hazine
tarafından karşılanan engelli çalışanlar ile engelli ve eski hükümlü
çalıştırmayan iş yerlerine kesilen cezalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17505)
311.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Şırnak’ta işveren sigorta primleri Hazine
tarafından karşılanan engelli çalışanlar ile engelli ve eski hükümlü
çalıştırmayan iş yerlerine kesilen cezalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17506)
312.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Siirt’te işveren sigorta primleri Hazine
tarafından karşılanan engelli çalışanlar ile eski hükümlü çalıştırmayan iş
yerlerine kesilen cezalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17507)
313.- Bingöl Milletvekili
İdris Baluken’in, TOKİ’nin Diyarbakır’daki faaliyetlerine ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17509)
314.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yurtdışındaki temsilciliklerimizdeki ateşe sayısına
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17511)
315.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli vatandaşların Bakanlık ve Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlara erişimini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalara
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17512)
316.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık Merkez ve taşra teşkilatı binalarının
bakım ve onarımına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17513)
317.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, İstanbul’un Üsküdar ilçesinin bir mahallesinin
ulaşım sorununa ve konutların depreme dayanıksız olduğu iddiasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17533)
318.- İzmir Milletvekili
Hülya Güven’in, bireysel silahlanmanın önlenmesine yönelik çalışmalara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17534)
319.- İstanbul Milletvekili
Mehmet Akif Hamzaçebi’nin, şehit yakınlarına ikinci iş imkanı sağlanmasına
yönelik yasal düzenlemeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17535)
320.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, Konya’daki hava kirliliğinin azaltılması için Konya Büyükşehir
Belediyesi tarafından yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17536)
321.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yan tarafındaki inşaat nedeniyle
zarar gören bir binadan taşınmak zorunda kalan vatandaşların mağduriyetine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17537)
322.- Manisa Milletvekili
Hasan Ören’in, Manisa’nın Soma ilçesindeki konut ısıtma projesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17538)
323.- Uşak Milletvekili Dilek
Akagün Yılmaz’ın, İstanbul’un Samatya semtinde Ermeni asıllı vatandaşlara
yönelik saldırılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17539)
324.- Adana Milletvekili Ali
Demirçalı’nın, Seyhan Belediyesinin engelli çalışanları işten çıkardığı
iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17540)
325.- Çanakkale Milletvekili
Ali Sarıbaş’ın, Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde yağmurdan zarar gören bir
köprünün onarımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17541)
326.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Karabük Üniversitesinde Kürt öğrencilerin hedef gösterildiği
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17542)
327.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde performans maaşlarının
verilme ölçütlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17543)
328.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, şehit yakınlarına kamuda ikinci iş imkanı sağlanmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17544)
329.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurum ve kuruluşlarda hizmetlerde
taşeronlaşmaya ve taşeron firma çalışanlarının bazı sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17545)
330.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, koruma altında bulunan çocukların bağlı kurum
ve kuruluşlarda istihdamına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17546)
331.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Kahramanmaraş’ta bir köyün bazı ihtiyaçlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17547)
332.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli vatandaşların Bakanlık ve Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlara erişimini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17548)
333.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Kahramanmaraş’ta bir köyün bazı ihtiyaçlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17549)
334.- Ankara Milletvekili
Zühal Topcu’nun, mahalli idarelerce alınan sözleşmeli personel sayısına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17550)
335.- Ankara Milletvekili
Zühal Topcu’nun, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yol genişletme
çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17551)
336.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yıllarında ele geçirilen kaçak altın miktarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17552)
337.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında ateşli silahlar ile kaza sonrası
yaralanan ve yaşamını yitiren kişi sayısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17553)
338.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, son on yılda belediye görevlilerine yönelik yapılan
soruşturmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17554)
339.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, son on yılda belediyelere yönelik yapılan soruşturmalara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17555)
340.- Bursa Milletvekili
İlhan Demiröz’ün, Bursa’ya yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17556)
341.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı binalarının
bakım ve onarımına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17559)
342.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer’in, Milli Emlak ve Muhasebe Denetmenlerinin durumuna ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17560)
343.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli vatandaşların Bakanlık ve Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlara erişimini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17562)
344.- Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, muhasebe yetkilisi adayları ile ilgili yönetmelikte yapılan
değişikliğe ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17563)
345.- Muğla Milletvekili
Mehmet Erdoğan’ın, 2-B arazilerinin miktarı ve bu arazilerin parsel sayısının
illere göre dağılımına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17564)
346.- Bursa Milletvekili
İlhan Demiröz’ün, Bursa’ya yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17565)
347.- İzmir Milletvekili
Rahmi Aşkın Türeli’nin, öğretmen atamalarına ve öğretmenlerin özlük haklarının
iyileştirilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17566)
348.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, medya okuryazarlığı dersine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17569)
349.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, Selçuk Üniversitesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi projeleri
için 2013’te ayrılan ödeneğe ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17570)
350.- İstanbul Milletvekili
Şafak Pavey’in, engelli öğretmenlerle ilgili verilere ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17571)
351.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli vatandaşların Bakanlık ve Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlara erişimini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17572)
352.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, Manisa’da taşımalı eğitim sisteminde yaşanan sorunlara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17574)
353.- İzmir Milletvekili
Rahmi Aşkın Türeli’nin, 1996 yılında düşen bir uçağın enkazının ve pilotun
naaşının Ege Denizinden çıkarılması talebine ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17575)
354.- Tokat Milletvekili
Orhan Düzgün’ün, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17576)
355.- İstanbul Milletvekili
Melda Onur’un, Suriye sınırındaki mayınların Suriyeli muhalifler tarafından
çalındığı iddialarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17577)
356.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, İsrail’in Suriye’ye düzenlediği saldırıda Kürecik’teki Radar
Savunma Üssünün aktif olarak görev yapıp yapmadığına ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17578)
357.- Bursa Milletvekili
İlhan Demiröz’ün, Bursa’ya yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17579)
358.- Niğde Milletvekili
Doğan Şafak’ın, su kotası uygulamasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17580)
359.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, Batman’ın Hasankeyf ilçesindeki Ilısu Baraj Projesine ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17581)
360.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bağlı kurum ve kuruluşlarda hizmetlerde
taşeronlaşmaya ve taşeron firma çalışanlarının sorunlarına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17583)
361.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık Merkez Teşkilatı araçları ve
lojmanların giderlerine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17584)
362.- İstanbul Milletvekili
Kadir Gökmen Öğüt’ün, İstanbul-Şile yoluna ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17602)
363.- İstanbul Milletvekili
Kadir Gökmen Öğüt’ün, vatandaşların cep telefonu numaralarının özel şirketler
tarafından elde edildiği iddialarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17603)
364.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, 2013 yılında Konya’ya yapılması planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17604)
365.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, TCDD tarafından lojistik merkez kurulması projesine ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17605)
366.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir Havaalanının âtıl olduğu iddiasına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17606)
367.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık Merkez Teşkilatı birimlerinin hizmet
binalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17607)
368.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık Merkez Teşkilatı araçları ve
lojmanlarının giderlerine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17608)
369.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu’nun, Merkez ve taşra teşkilatlarındaki boş kadrolara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17609)
370.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, koruma altında bulunan çocukların bağlı kurum
ve kuruluşlarda istihdamına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17610)
371.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bakanlık Merkez Teşkilatı araçları ve
lojmanlarının giderlerine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17611)
372.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Andırın’daki bazı yolların yapım-onarım
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17612)
373.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Çağlayancerit ve Elbistan’daki bazı yolların
genişletme çalışmalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17613)
374.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli vatandaşların Bakanlık ve Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlara erişimini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalara
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17614)
375.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Elbistan’daki bazı yolların yapım ve onarımına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17615)
376.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Elbistan’daki bazı köy yollarının yapımına ve
asfaltının yenilenmesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17616)
377.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, şoför esnafının sorunlarının giderilmesine
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17617)
378.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, bisiklet yollarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17618)
379.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, Alaşehir-Denizli yolunda dikilen ağaçlara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17619)
380.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, basın özgürlüğüne ve Başbakanın bu konudaki bazı açıklamalarına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17620)
381.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli vatandaşların Bakanlık ve Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlara erişimini kolaylaştırmaya yönelik çalışmamalara
ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17621)
No:
115
19 Mart 2013 Salı
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
Ayşe Eser Danışoğlu ve 31 Milletvekilinin, Marmara Denizindeki yasadışı ve
aşırı avlanmanın araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/544)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.02.2012)
2.- Antalya Milletvekili
Yıldıray Sapan ve 24 Milletvekilinin, Antalya'da seracılık sektörünün yaşadığı
sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir
Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/545) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.02.2012)
3.- Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu ve 22 Milletvekilinin, çay eksperlerinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
Araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/546) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.02.2012)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Giresun Milletvekili
Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Kamu Hastaneler Birliklerine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15962)
2.- İzmir Milletvekili Oktay
Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki yurt dışı gezilerine ve bu gezilere
katılan milletvekillerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15963)
3.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Diyarbakır’da yapılması planlanan sağlık merkezlerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15964)
4.- Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere
ve taşıtlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15965)
5.- Malatya Milletvekili Veli
Ağbaba’nın, Malatya’nın Pütürge ilçesine bağlı köylerde sağlık hizmeti ile
ilgili sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15966)
6.- İstanbul Milletvekili
Osman Oktay Ekşi’nin, kişilerin sağlık bilgilerinin toplanmasına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15967)
7.- İstanbul Milletvekili
Osman Oktay Ekşi’nin, öğretim üyelerinin konsültasyon hizmeti vermelerinin
yasal dayanağına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15968)
8.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Sağlık Bakanlığının bir personelinin siyasi
faaliyetlere katıldığı iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15969)
9.- Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık’ın, 2009 yılı mezunu bir hekimin Bakanlık müşaviri kadrosuna
atanmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15970)
10.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, devlet hastanelerinin acil müdahale ve ameliyat kapasitesinin
yetersizliğine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15971)
11.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM) ile Alo 113
şiddet hattına yapılan başvurulara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15972)
12.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Etlik İhtisas Hastanesinin kapatılmasına ve özel bir
hastane binasının kiralanmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15973)
13.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, intihar eden hekim ve sağlık personeline ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15974)
14.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’daki sağlık hizmetine ve vatandaşlar tarafından
iletilen şikayetlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15975)
15.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, çocuklara ücretsiz olarak yapılan aşılara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15976)
16.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, son beş yılda görülen meme kanseri vakalarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15977)
17.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan
personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15978)
18.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, isteği dışında yeri değiştirilen sağlık çalışanlarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15979)
19.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, 2002-2012 yılları arasında yapılan kürtaj sayısına ve
kürtaj yaptıran kadınların şikayetlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15980)
20.- Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan’ın, kürtaj yaptırmak isteyen kadınlara sağlık personelinin kötü
davrandığı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15981)
19 Mart 2013 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati:
15.00
BAŞKAN: Başkan
Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 79’uncu Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
III.- OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum
Başkanı TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut’un, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve
Çanakkale Zaferi’nin 98’inci yıl dönümüne ilişkin konuşması
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, 18 Mart, yüzyılın en büyük muharebelerinden biri olan
Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü. Çanakkale, ecdadımızın yedi düvele karşı aylar
süren çetin mücadelesinin sonunda, tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan,
kahraman vatan evlatlarınca kazanılan bir büyük başarının öyküsüdür. Kınalı
kuzuların, ak pürçekli anaların, eli kınalı gelinlerin, sakallı dedelerin,
Bedr’in aslanlarının kükrediği ateşten bir imtihanı olmuştur Çanakkale.
Çanakkale, cepheden cepheye yalın ayak, karnı aç, omzunda torun, yüreğinde iman
taşıyan ninelerin, tarihi utandıran zalimlere karşı hesabı mahşere kalan bir
duanın âminidir.
Çanakkale’de acı ölüm
tasından kahramanlık şerbeti içerek bir daha hiç dönmeyen Üçpınarlı Aliler, Seyit Onbaşılar,
Lapsekili İbrahimler ve bedeni toprakla buluşan bütün şehitlerimiz, açılan
gökyüzünün seyre daldığı bir anda, büyük bir azametle Yaradan’ına uçarak
ahirette makamlarına erişmişlerdir. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 98’inci yıl
dönümü vesilesiyle bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.
(Alkışlar)
Gündeme geçmeden önce, üç
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, 18 Mart
Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98’inci yıl dönümü
münasebetiyle söz isteyen Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir’e aittir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Çanakkale
Milletvekili İsmail Kaşdemir’in, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale
Zaferi’nin 98’inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
İSMAİL KAŞDEMİR (Çanakkale) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz
Zaferi’nin 98’inci yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; dün, yani 18 Mart günü, Sayın Başbakanımızın, sayın
bakanlarımızın ve sayın milletvekillerimizin ve aynı zamanda ülkemizin dört bir
yanından gelen vatandaşlarımızın katılımıyla 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni
büyük heyecan ve coşkuyla kutladık.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Çanakkale, dünya tarihinin gördüğü en kanlı, en büyük ve en
kahramanlıklarla dolu en önemli savaşlardan biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ön
sözünün yazıldığı, bir milletin küllerinden doğduğu, dosta güven, düşmana korku
saldığı, ayrılmaz ve bölünmez bir milletin bir arada neler yapabileceğini tüm
dünyaya ilan ettiği yerdir Çanakkale.
Çanakkale Deniz Zaferi,
milletimizin, yokluklara rağmen azmiyle yeniden şahlandığı, kanlarıyla
destanlar yazan Mehmetçiklerimizin inandıklarında neler başarabileceğinin tüm
dünyaya gösterildiği, cihanı hayrete düşüren muazzam bir zaferdir. Bu muazzam
zaferin arkasında ise birlik ve beraberlik duygularıyla milletin her kesiminden
insanın korkusuzca ortaya koyduğu o büyük ruh vardır. Bu, öyle büyük bir ruhtur
ki hepsi dönmemek üzere gittiler. Gittiler, binlerle, on binlerle, yüz binlerle
gittiler. Bugün bu topraklar üzerinde onurumuzla yaşayabilmemiz için gittiler.
Çanakkale’nin kanlı siperlerine, bir daha geri dönmemek üzere gittiler ve bir
gün hepsinin üzerine bir görev düştü: Vatan için ölmek. Tereddüt etmeden
gittiler. Öyle güzel, öyle güzeldi ki gittikleri yer, gittiler ve bir daha geri
dönmediler. Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Boşnak’ıyla,
Arap’ıyla, Müslüman’ı ve gayrimüslimiyle biz oldular, bir oldular ve gittiler.
Alay tabibi Yüzbaşı
Dimitroyati, bizimle birlikte yaşamış, beraber ağlamış, beraber gülmüştü.
Çanakkale Savaşı’nda bizimle beraber olmuştu. Ölmeden önce bir vasiyeti vardı:
“Sakın ha Ali Çavuş, gâvur mavur dersiniz, başka yere gömersiniz. Beni
sizlerden ayırmayın.”
Bizler bir olmayı başarmış,
biz olmayı başarmış bir milletin torunları olma şerefini yaşıyoruz. İşte,
şehitlerimizden aldığımız sorumlulukla bir olmalı, biz olarak yaşamımıza devam
etmeyi başarmalıyız. Bir olduğumuzda, biz olduğumuzda, önünde dünyanın en büyük
güçlerinin bile duramadığı bir milletin, dünyada hak ettiği yere gelme
noktasında amacımıza bizleri hızla getireceğinden şüphe yoktur. Mehmet Akif’in
de dediği gibi:
“Değil mi cephemizin
sinesinde iman bir;
Sevinme bir, acı bir, gaye
aynı, vicdan bir.
Değil mi cenge koşan,
Çerkez’in, Lâz’ın, Türk’ün;
Arap’la, Kürt ile bakidir
ittihadı bugün.
Değil mi sinede birdir vuran
yürek, yılmaz!
Cihan yıkılsa, emin ol bu
cephe sarsılmaz. “
Düşman gerek silah ve
teçhizatı gerekse sayısal üstünlüğüyle savaşı kazanmaya kesin gözle bakıyordu.
Planları mükemmeldi. Bir dünya bir araya gelmiş, süper teknolojik donanma,
yüzlerce gemi, 10 binlerce asker ölüm kusmak için geldiler ama hesap edemedikleri
bir şey vardı; ölmeye hazır bir millet, bir olmuş, çoluğuyla çocuğuyla onları
bekliyordu ve dillerde tek bir dörtlük:
“Anam yakmış kınayı adak
diye,
Ben de vatan için kurban
doğmuşum,
Anamdan Allah’a son bir
hediye,
Kumandanım ben İsmail
doğmuşum.”
İsmail doğanların, vatan
uğruna gözünü kırpmadan can verdikleri, bu millete kan verdikleri yerdir
Çanakkale. Tek bir millet hâline gelmiş, aynı mezarda koyun koyuna yatanların,
bayrak uğruna, millet uğruna fedakârca, düşünmeden, bir ülkenin yeniden doğuşuna
vesile olan yerdir Çanakkale ve o Çanakkale ruhu şu anda halkımızın en çok
ihtiyaç duyduğu ruhtur.
Gün bizi sadece savaşlarla
değil, tarihimizle, şehitlerimize olan saygımızla ve onların aziz emanetine
sahip çıkarak bir toplumun yeniden doğuşuna götürecektir. Sayın Başbakanımızın
da 18 Mart törenlerinde söylediği gibi, Çanakkale’yi anlamayan, anlayamayan,
Türkiye’yi de anlayamaz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
İSMAİL KAŞDEMİR (Devamla) –
İşte bu sebeple, bizler ve Hükûmetimiz, Çanakkale’mizi, şehitliklerimizi
iktidarda olduğumuz günden bu yana ihya etmekte, bunun için gayret sarf
etmekteyiz.
Ben bu vesileyle tekrar 18
Mart Şehitler Günü’nü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98’inci yıl dönümünü
kutluyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı ikinci söz, PTT
Birinci Lig’de yaşanan olumsuzluklar hakkında söz isteyen Bolu Milletvekili
Tanju Özcan’a aittir. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- Bolu
Milletvekili Tanju Özcan’ın, PTT Birinci Lig’de yaşanan olumsuzluklara ilişkin
gündem dışı konuşması
TANJU ÖZCAN (Bolu) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Benim bugün gündeme getirmek
istediğim konu aslında bir futbol trajedisi. Malumunuz, son yıllarda futbol
büyük bir ekonomik sektör hâline geldi hem ülkemizde hem de dışarıda ama
futbolda seyir zevkini ve sonuçlarını etkileyen en önemli unsurlardan biri de
hakemler ve saha dışı yaşanan faktörler.
Sayın milletvekilleri,
maalesef hakem hataları son yıllarda futbolumuzun kalitesini ve seyir zevkini
önemli ölçüde etkilemektedir. Televizyonlarda ve gazetelerde sürekli olarak
Süper Lig’de bulunan 3 büyük takımımızla ilgili hakem hatalarını tartışıyoruz;
gece bunları tartışıyoruz, gündüz bunları tartışıyoruz. Ancak, Süper Lig’deki
diğer takımların giden puanları ve buharlaşan emekleri dikkate dahi alınmıyor.
Tabii, bir de, PTT Birinci
Lig’de yaşanan hakem faciaları var sayın milletvekilleri. İki gün önce oynanan
Göztepe-Karşıyaka maçını izleyip de herhâlde vicdanı sızlamayan kimse
kalmamıştır.
Yine, sayın milletvekilleri,
yıllardır emek veren ama hakkı yenen bir Boluspor gerçeği var PTT Birinci
Lig’de.
Sayın milletvekilleri,
futbolu yakından takip edenler bilir, Boluspor son birkaç sezondur PTT Birinci
Lig’de mücadele veriyor. Bolu bir futbol kenti ama imkânları sınırlı, nüfusu
az, sanayi yok denecek kadar az. Ama buna karşın vefakâr Bolulular, Boluspor’u,
kentin tek takımını ayakta tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Boluspor’un Başkan ve yöneticileri ceplerinden trilyonlarca lira harcıyor.
Bolu’daki yoksul vatandaşımız evinin ve çoluk çocuğunun iaşesini bir tarafa
bırakıyor bilet alıp Boluspor maçlarına gidiyor. Yani, özetle söylemek
gerekirse 7’den 70’e her Bolulu, Boluspor için büyük bir özveride bulunuyor.
Ama maalesef saha içi ve saha dışındaki bazı faktörler yıllardır öne çıkıyor ve
birileri Boluspor’un alın terini sürekli çalıyor.
Hatırlayınız, beş yıl önce
oynanan bir Eskişehirspor-Boluspor final maçı vardı. Sayın Kemal Unakıtan’ın
seçim sözünün sahaya nasıl yansıdığı hatırlayın.
Dört yıl önce Bolu’da oynanan
bir Kasımpaşa maçı vardı. Kasımpaşa’nın Başbakanın takımı olması sebebiyle
verilen kararları şöyle bir hatırlayın.
Sadece bu sezona bakalım
değerli milletvekilleri. İlk aklıma gelenler: Tavşanlı Linyitspor-Boluspor
maçı, Kartalspor-Boluspor maçı, Rizespor-Boluspor maçı, Konyaspor-Boluspor maçı
ve son olarak da Bolu’da oynanan Kayseri Erciyesspor-Boluspor maçı. Bu maçların
hepsinin ortak bir özelliği var sayın milletvekilleri. Bu maçların hepsinde
hakem hataları hep Boluspor aleyhine olmuştur. Artık bunlara “hata” bile
denemez düşüncesindeyim. Bu hatalar nedense hep Boluspor’u buluyor sayın
milletvekilleri.
Sayın milletvekilleri, bir
şeye dikkatinizi çekmez istiyorum: Bugün itibarıyla Bank Asya’daki puan
durumunu bilen var mı bilmiyorum. Birinci sırada Kayseri Erciyesspor var,
Kayseri’nin takımı, Sayın Cumhurbaşkanının şehri. İkinci sırada Manisaspor var,
kimin şehri? Sayın Arınç’ın şehri. Üçüncü sırada da -büyük tesadüf- Sayın
Başbakanın şehri olan Rize var. Arkadaşlar, bu işler bu şekilde oluyorsa, eğer
Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Sayın Arınç arasında geçiyorsa bu mücadele saha dışı
faktörlerden dolayı, o zaman açık söyleyin diğer takımlar hiç alın teri
dökmesinler, hiç emek harcamasınlar.
Ben buradan spor kamuoyunun
vicdanına ve Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerine sesleniyorum ve
soruyorum: Sizce bugünkü sıralama tesadüf mü, değil mi, başka faktörler var mı,
yok mu?
Ben, burada son olarak
şunları söylüyorum: Sezonun bitmesine sekiz hafta kaldı sayın milletvekilleri.
Boluspor’un yıllarca hakkı yendi, Bolu’ya sahip çıkan olmadı. Ancak şunu bilin,
ben, milletvekili seçildiğim gün burada “Bolu’ya sahip çıkacağım, artık
Bolu’nun sahibi var.” demiştim.
O anlamda, bugüne kadar
Boluspor’un hakkını yiyenlere şunu söylüyorum: Boluspor’un hakkını yemek artık
o kadar ucuz değil. Boluspor’un hakkını ben milletvekili olduğum sürece burada
sizlere ve federasyon yetkililerine yedirmeyeceğimi ifade ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
Son olarak, federasyon
yetkililerine bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sekiz hafta kaldı. Yıllardır
Boluspor’un hakkı yendi. Artık şu Boluspor maçlarına hakem tayin ederken bir
kez düşünmeyin, iki kez düşünün.
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı üçüncü söz, 18
Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98’inci yıl dönümü
münasebetiyle söz isteyen Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’na aittir. (MHP
sıralarından alkışlar)
3.- Kayseri
Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin
98’inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Muhterem Başkan, sayın milletvekilleri; mart ayının 18’i geldi mi içimizi
farklı duygular kaplar. Biraz buruk, biraz iftihar dolu, biraz hüzünlü ama bir
o kadar da gururla dolu duygular hâkim olur bize. Zira, insanlığın kıyamete
kadar dönüp dönüp bakacağı, bakıp da ders alacağı, tarihe unutulmaz bir not
düşülmüştür. Çanakkale’de biz tarihin şeref levhalarına ecdadının yapıp
ettikleriyle iftihar edebilecek, tarihi okuyup anlatırken yüzü kızarmayacak,
yeryüzünde nadide milletlerden biri olarak ibretle bakılacak bir geçmişe
sahibiz. Bugün, tarihin tozlu raflarından çıkarılıp insanlığın önüne serilen
birçok doküman, Çanakkale’de akıl almaz hadiselerden bahsediyor. Şimdilerde
bunlar hakkında bir sürü kitap ve makaleler yazılarak o günlere bir ışık
tutulmaya çalışılıyor. Bu hususta gayret gösteren herkesi samimiyetle
alkışlıyor ve onlara müteşekkir olduğumu arz etmek istiyorum.
Bizim, işin bundan sonrası
adına gerekli şeyi yapıp yapmadığımız hususunda ise iç açıcı şeyler söylenemez
zannediyorum. Çanakkale savaşları dar bir alanda kurşunların birbiriyle
çarpıştığı, kendi kulvarında dünyanın en büyük olaylarından birisidir. Yokluk
varlığı, iman küfrü, tevazu ve mahviyet kuru gururu perişan etmiştir. Mevzuya
böyle yaklaşıldığında Çanakkale’den çıkarılabilecek pek çok ders vardır.
Bunlardan bazıları şunlar olabilir: Her şeyden evvel, Çanakkale’nin savaş
yoluyla geçilemeyeceği bütün dünya tarafından görülmüş ve kabul edilmiştir.
Dünyanın en güçlü silahlarına sahip olanların iman gücü ve vatan sevgisi
duvarında nasıl eridikleri görülmüştür. O dönemin süper güçleri İngiliz ve
Fransız orduları, onların isimlendirmesiyle “Yenilmez Armada” olarak bilinen
orduların dahi yenilebilir olduğu bütün dünyaya ispat edilmiştir. Tarihin hemen
her döneminde dünyanın dört bir tarafında problem çıkaran, baş ağrıtan âdeta
çıbanbaşı durumundaki İngiltere, tarihindeki en büyük hezimet ve asker kaybını
bu savaşta yaşamıştır.
Çanakkale geçilemeyince
Birinci Dünya Harbi uzamıştır. Sıcak denizlere inme, yıkılan Osmanlı pastasından
pay alma ümidiyle ittifak devletlerinin safında savaşa katılan Çarlık Rusyası,
Çanakkale’den geçip kendisine ulaşacak ittifak kuvvetlerinin yardımını elde
edemediği için, içine düştüğü iç karışıklıkların üstesinden gelememiş ve
Bolşevik İhtilali’ne sahne olmuştur. Batısındaki son karakolda kardeşlerinin
ölüm kalım mücadelesine seyirci kalan âlem-i İslam Türk ordusunun
muzafferiyetiyle bayram etmiştir. Tarihin felsefesini yapanlar, bu savaştan
daha pek çok netice ve ders çıkarabilir.
Sayın milletvekilleri,
Çanakkale’yi geçilmez yapan Çanakkale Savaşı’nda şehit olan insanların
torunları olan bizler, bu savaşın tarihî, siyasi, askerî ve diplomatik
yönlerini iyi bilmeli, günümüze ulaşan etkilerini iyi değerlendirmeliyiz.
Çanakkale cephesindeki savaşlar sonucu Anadolu’daki her 3 evin 1’inden şehit
çıkmıştır, 3 kadından 1’i dul kalmıştır. Arıburnu, Conkbayırı’nda şehit olan
üniversite öğrencilerinin büyük bir kısmı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
öğrencileridir. Fakülte, öğrencileri ordu hizmetine alındığı için 1915 yılında
mezun verememiştir.
Çanakkale zaferinin özellikle
genç nesillere iyi anlatılması, ecdadımıza ve şehitlerimize bir borcumuz olduğu
gibi, geleceğimizin de teminatıdır. Nitekim kazanılan zafer hakkında devrin
önemli liderleri şunları söylediler: Mesela Churcill “Türkler, Çanakkale’yi
zorlayan, çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısında âdeta bir kale
gibi dikilmişlerdir.” diyor.
General Tawshend “Avrupa’da
hiçbir asker yoktur ki... “Bu ifadenin altını çiziyorum.” …Türklerle mukayese
edilebilsin. Almanların müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir, fakat
siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu
zikretmek isterim. Orada bizim gemi ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan
kıtalar, Türk olmasalardı yerlerinde kalamazlardı, derhâl değiştirilirlerdi.
Hâlbuki Türkler bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldılar.”
Mukaddes vatan toprakları
için canlarını seve seve vererek bir ulusun kaderini değiştiren, vatanımızı,
istiklalimizi, sarsılmaz imanları, eşsiz cesaretlerine borçlu olduğumuz aziz
şehitlerimiz, dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmıştır. Bu destanı
yazanların Türk olduğunu söylemekten kaçınıp “kim idiği belirsiz” kişiler
olarak tanımlayanlar, huzur-u mahşerde bunun hesabını vermek zorunda
kalacaklardır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) –
Yakalarını şehitlerin ellerinden kurtaramayacaklardır.
Çanakkale Zaferi’nin 98’inci
yıl dönümünde Büyük Önder Atatürk’ü, Çanakkale şehitlerimizi ve bugüne dek vermiş
olduğumuz tüm aziz şehitlerimizi Şehitler Günü münasebetiyle bir kez daha saygı
ve şükranla anıyor, Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Aydın, söz talebiniz
var.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın, AK PARTİ Grubu adına, 18 Mart Şehitleri Anma Günü
ve Çanakkale Zaferi’nin 98’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
18 Mart Çanakkale Zaferi’nin
yıl dönümünde bizler de AK PARTİ Grubu olarak tüm şehitlerimize Allah’tan
rahmet diliyor, şehitlerimizi minnetle anıyoruz.
Mehmet Âkif’in şu
mısralarıyla duygularımı özetlemek istiyorum:
“Tüllenen mağribi akşamları
sarsam yarana,
Yine bir şey yapabildim
diyemem hatırana.”
Onlar büyük bir milletin
evlatları, büyük bir milletin mensupları, daha da önemlisi, büyük bir milletin
mimarlarıdır. Çanakkale şehitleri, doksan sekiz yıl önce, 1915’te, bizim millet
tasavvurumuzu şekillendiren kahramanlardır. Çanakkale sırtlarında siperlerde
verilen kahramanca mücadele, arkasında unutulmaz bir zafer bıraktığı kadar,
sarsılmaz bir kardeşlik ve kenetlenmiş bir millet de bıraktı.
Çanakkale ruhuyla tek bir
millet olarak, kardeş olarak geleceğe emin adımlarla ilerleyeceğimize,
Türkiye’mizi büyüteceğimize, milletimizi yücelteceğimize dair ahdimizi aziz
şehitlerimizi anarken yineliyor, hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Bu konuda sayın grup başkan
vekillerinin söz talebi varsa yerine getireceğim.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Evet, benim var.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Efendim, biz sözümüzü kullandık. Sayın Yusuf Halaçoğlu Bey bu konuda
görüşlerimizi ifade etti.
BAŞKAN – Peki, teşekkür
ediyorum.
Buyurun Sayın İnce.
2.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale
Zafe-ri’nin 98’inci yıl dönümü nedeniyle Çanakkale’de yapılan törende
yaşananlara ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tabii, şehitlerimizden,
Çanakkale’den, Çanakkale ruhundan söz ederken siyaset yapmak istemezdim. Onun
için de “Grubumuz adına Sayın Ali Özgündüz.” dedim ama siz söz vermediniz.
O zaman ben de şunu söyleyeyim: Çanakkale’de şehitlerimiz bu
millet için, bu topraklar için göğsünü siper etti ama dün Çanakkale’de
Başbakan’ın göğsü için camekândan bir siper kuruldu, aradaki fark budur yani
camekânın içinde camdan konuşan, göğsünü koruyarak o camekânın içinden konuşan
bir Başbakan ve ayrıca, ana muhalefet partisinin mesajını okumayan bir
Çanakkale yönetimi vardı. Genel başkan yardımcılarımızın ve
milletvekillerimizin uyarısı üzerine o mesaj okunmuştur.
Sadece Çanakkale ruhunu,
Çanakkale’de yaşadıklarımızı anlatmak yeterli değildir, o ruhu yaşamak da
lazımdır, onu anlamak da lazımdır diye düşünüyorum ve bütün şehitlerimize
Allah’tan rahmet diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Sayın Başkanım, bir durumu düzeltmek adına tutanaklara geçsin diye söylüyorum.
O camekânlı bölgede Vali
konuştu, Komutan konuştu, CHP’li Belediye Başkanı konuştu, Sayın Başbakan
konuştu ama tabii ki bunun özellikle böyle anlamlı bir günde siyasi polemik
konusu yapılmasını doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Aydın.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Sayın milletvekilleri,
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 1, 56, 118,
145, 158, 177, 179, 240, 270, 295, 347, 366, 429, 431, 434, 435, 436, 488, 490,
520, 537, 548, 608, 612, 762, 817, 876, 938, 941, 1015, 1049, 1129, 1130, 1406,
1491, 1521, 1590, 1614, 1810, 1842, 1847, 1873, 1899, 2025, 2026 ve 2028’inci
sıralarında yer alan önergeleri birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.
Sayın Bakanın bu istemini
sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin üç önerge vardır, okutuyorum:
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Eser Danışoğlu ve 31 milletvekilinin, Marmara Denizi’nde
ger-çekleşen yasa dışı ve aşırı avlanmaların boyutunun ve alınan önlemlerin
etkinliğinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/544)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Endüstriyel avcılığın
artmasıyla beraber balıklarımız, yumurtlama zamanlarında ve yerlerinde
avlanmaya başlanmıştır. Bu duruma bağlı olarak denizlerimizdeki balık miktarı
azalmakta ve daha küçük balıkların avlanıp satılmasına neden olmaktadır.
Balıkların üremeye fırsat bulamaması ise türlerinin yok olmasını beraberinde
getirmektedir.
Denizlerimizdeki
biyoçeşitliliğin korunamamasının nedenlerinden biri de avlama tekniklerinin
yanlış olması ve yasak bölgelerde uygulanmasıdır. Dip balıklarının avlanması
için kullanılan trolle balık avı, sığ sularda uygulandığında deniz tabanında
bulunan tüm deniz fauna ve florasına (mercanlara, bitkilere ve balık
yumurtalarına vs) zarar vermektedir. Ağın dolmasıyla birlikte büyük balıkların
yanı sıra küçük balıklar da yakalanmakta ve yumurtlama şansları
engellenmektedir. 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu trol avının zararlarını
önlemek amacıyla iç sularımızda, Marmara Denizi'nde, İstanbul ve Çanakkale
bölgesinde uygulanmasını yasaklamıştır ancak sivil toplum örgütlerinin ve
kolluk birimlerinin baskınları gösteriyor ki Marmara Denizi gibi yasak
bölgelerde trolle balık avı hâlen yapılmaktadır. Su Ürünleri Kooperatifleri
Birlik Başkanı ve Yasak Avcılıkla Mücadele Komisyonu üyelerinin iddialarına
göre, bu alanı rant kapısı olarak gören bazı kişilerin tek gecede yüksek kazanç
elde etmek amacıyla İstanbul Boğazı’nda yasa dışı avlanması söz konusudur.
Uygulanan para cezalarının takip edilmemesi nedeniyle caydırıcılığının
olmadığı, getirinin büyümesiyle ise çeteleşmenin gerçekleştiği
belirtilmektedir. Son olarak, Rumelikavağı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı
Ahmet Aslan'ın yasa dışı avlanmaya karşı mücadelesi sonucu gözünden vurulması,
durumun ciddiyetini gözler önüne sermektedir.
Aşırı ve yasa dışı avlanmanın
önüne geçmek, sürdürülebilir balıkçılığı ve ekosistemi korumak adına büyük önem
taşımaktadır. Bu nedenle, Marmara Denizi'nde gerçekleşen yasa dışı ve aşırı
avlanmaların boyutunun ve alınan önlemlerin etkinliğinin araştırılması için
Anayasa’nın 98, Türkiye Büyük Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri
uyarınca Meclis araştırması açılması hususunda gereğini saygılarımla arz
ederim.
1) Ayşe Eser Danışoğlu (İstanbul)
2) Gürkut Acar (Antalya)
3) Melda Onur (İstanbul)
4) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
5) Turgay Develi (Adana)
6) Arif Bulut (Antalya)
7) Aylin Nazlıaka (Ankara)
8) Levent Gök (Ankara)
9) Şafak Pavey (İstanbul)
10) Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
11) Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
12) Kadir Gökmen Öğüt (İstanbul)
13) İhsan Özkes (İstanbul)
14) Hurşit Güneş (Kocaeli)
15) Ali Sarıbaş (Çanakkale)
16) Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
17) Mahmut Tanal (İstanbul)
18) Namık Havutça (Balıkesir)
19) Ayşe Nedret Akova (Balıkesir)
20) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
21) İlhan Demiröz (Bursa)
22) Sedef Küçük (İstanbul)
23) Ali Serindağ (Gaziantep)
24) Osman Kaptan (Antalya)
25) Sakine Öz (Manisa)
26) Doğan Şafak (Niğde)
27) İdris Yıldız (Ordu)
28) Binnaz Toprak (İstanbul)
29) Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
30) Hülya Güven (İzmir)
31) Candan Yüceer (Tekirdağ)
32) Ali Haydar Öner (Isparta)
2.- Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan ve 24 milletvekilinin, örtü altı tarımın içinde
bulunduğu sıkıntıların nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/545)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizdeki, özellikle
Antalya'daki örtü altı tarımın (seracılık) içinde bulunduğu sıkıntıların
nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması amacıyla Anayasa’nın 98'inci, TBMM
İç Tüzüğü’nün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1) Yıldıray Sapan (Antalya)
2) Ali Serindağ (Gaziantep)
3) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
4) İhsan Özkes (İstanbul)
5) Hurşit Güneş (Kocaeli)
6) Candan Yüceer (Tekirdağ)
7) Turgay Develi (Adana)
8) Ali Sarıbaş (Çanakkale)
9) Aylin Nazlıaka (Ankara)
10) Birgül Ayman Güler (İzmir)
11) Sakine Öz (Manisa)
12) Hülya Güven (İzmir)
13) Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
14) Mahmut Tanal (İstanbul)
15) Namık Havutça (Balıkesir)
16) Ayşe Nedret Akova (Balıkesir)
17) İlhan Demiröz (Bursa)
18) Sedef Küçük (İstanbul)
19) Osman Kaptan (Antalya)
20) Doğan Şafak (Niğde)
21) İdris Yıldız (Ordu)
22) Mehmet Şeker (Gaziantep)
23) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
24) Kadir Gökmen Öğüt (İstanbul)
25) Ali Haydar Öner (Isparta)
Gerekçe:
Antalya, 206 bin dekarlık
örtü altı sebze ve 4.120 dekarlık kesme çiçek üretimi ile Türkiye'de
seracılığın başkentidir. Örtü altı üretimin yüzde 52'si Antalya'da
gerçekleştirilmekte olup 1,7 milyon tonluk domates üretimi ile Türkiye domates
üretiminin yüzde 16'sını karşılamaktadır. Türkiye cam sera varlığının yüzde
82'si ilimizde yer almaktadır. 2002 öncesinde yüzde 10 yıllık büyüme hızına
sahip seracılık sektörünün, yıllık büyüme hızı yüzde 3'lere düşmüştür. Bu
düşüşte, belli bir doygunluk noktasına gelinmesinin yanı sıra gıda güvenliğine
yönelik önlemlerin yeterince alınmaması nedeniyle, zaman zaman ihracatta
yaşanan sıkıntılar ve artan girdi fiyatlarına karşın ürün fiyatlarının yerinde
sayması önemli rol oynamıştır. Üretici, ürettiğinin ve alın terinin karşılığını
alamamaktadır.
Sebzenin hal fiyatları ile
market fiyatları arasında yaklaşık 3 kat fark vardır. Üreticiden çok aracının
kazandığı bu yapıda temel etmen üreticinin yeterince örgütlü olmayışıdır. 2006
yılında çıkarılan Üretici Birlikleri Yasası Türk tarım yapısına uygun
hazırlanmadığı için kurulan üretici birlikleri işlevsel olamamıştır. Antalya'da
7'si seracılık alanında olmak üzere kurulan 31 üretici birliği kâğıt üzerinde
kalmıştır. Ortaklarına ucuz girdi temin edemeyen ve danışmanlık hizmetleri veremeyen,
bununla birlikte ortaklarının ürünlerini pazarlama yetkisi olmayan birlikler,
AKP iktidarının şov aracı olmaktan öteye geçememiştir.
Üreticinin her geçen yıl daha
az kazanması ve sadece emeğinin karşılığını alması, Antalya'da, girdi
imalatçısı, ithalatçısı ve pazarlayıcılarını da ciddi anlamda etkilemiştir. Bu
alanda birçok firma batmış veya el değiştirmiştir. Tarım sektöründe faaliyet
gösteren firmalar banka kredileri ile ayakta durmaya çalışmaktadırlar. Bu
tablonun devamı ve ekonomik krizin derinleşmesi, gelecekte iflasların artmasına
neden olacaktır.
Sera ürünlerinin yüzde 15'i
dış satıma konu olmakla birlikte, iç piyasa fiyatlarının oluşmasında çok
önemlidir. Pestisit kalıntısı nedeniyle ihracatta yaşanan geri dönüşler tam
anlamıyla ortadan kaldırılamamıştır. Bunun nedeni, ziraat mühendislerinin
üretimin her aşamasında üreticilerle bir araya getirilemeyişidir. Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yerleştirilmeye çalışılan serbest tarım
danışmanlığı, sistem doğru kurulmadığı için arzulanan sonuçları doğurmamıştır.
Serbest tarım danışmanlığının gelişip yaygınlaşması, tek başına üreticinin
desteklenmesine dayalı planlandığından arzulanan sonuç alınmamış ve model
yaratılmamıştır.
İlaç kalıntıları sorununa
çözüm olarak getirilen “bitki koruma ürünlerinin reçeteli satışı” uygulaması
kâğıt üzerinde kalmıştır. Üreticiyi doğru ilaçla buluşturmak yerine zirai ilaç
bayilerini baskı altında tutma mekanizmasına dönüşen bu uygulamanın, Türkiye
koşullarına ve üretici-mühendis ilişkilerine göre yeniden düzenlenmesi şarttır.
Tüm ilaçların reçete ile satışı uygulamasından vazgeçilerek, sadece insan ve
çevre sağlığı açısından tehdit oluşturan ilaçların reçete ile satışına
geçilmelidir. Üreticilerin tarım ilaçlarını usulüne ve tekniğine uygun
kullanması için ziraat mühendisi ile çalışabileceği bir yapı oluşturulmalıdır.
Bunun yolu da üreticilerin kooperatifler ve üretici örgütleri bünyesinde bir
araya gelmeleri ve danışmanlık desteklerini kooperatif ve birlikler üzerinden
tarım danışmanlarına vermekten geçmektedir.
Dış alımcılar ve süpermarket
zincirleri arzda devamlılık ve ürün kalitesinde standart aramaktadır. Bunun
için ülkemizde büyük ölçekli işletmelerin kurulmasına ihtiyaç vardır. Bu
konudaki en büyük engel de arazi yetersizliğidir. Yatırımcılar yeterli
büyüklükte arazi bulamamaktadırlar. Organize sera bölgeleri kurulmalı ve modern
işletmelerin kurulması konusunda yatırımcılar desteklenmelidir. Küçük ölçekli
işletmelerin altyapı eksikliklerinin giderilmesi için kredi desteği sağlanmalı
ve üretici örgütlerine de organize sera bölgelerinde yatırım imkânı
getirilmelidir.
Yukarıda belirtilen
gerekçelerle "örtü altı tarım"ın içinde bulunduğu sıkıntıların
nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması ve alınacak tedbirlerin yüce
Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis araştırması açılması yerinde
olacaktır.
3.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu ve 22 milletvekilinin, ÇAYKUR'da
mev-simlik işçi statüsünde çalışan üniversite mezunu çay eksperlerinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/546)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
ÇAYKUR'da mevsimlik işçi
statüsünde çalışan 2007 yılı girişli, üniversite mezunu çay eksperlerinin
sorunlarının araştırılması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacı ile
Anayasa’mızın 98 ve İç Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince bir Meclis
araştırması komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.
Gerekçe:
Bilindiği gibi, çay
eksperliğinin amacı, çay bitkisinin yetiştirilmesi, standartlara ve talimatlara
uygun yaş çay tespitinin yapılması, çay yapraklarının işlenerek içilecek çay
hâline getirilmesi, ürünün pazarlanması ve üreticilerle kurum arasındaki bağlantının
sağlanmasıdır.
Çay eksperliği bölümü kuruluş
yönetmeliği amacına göre mezunların almış olduğu unvan, yapılan yanlış
uygulamalar sonucu günümüzde geçerliliğini yitirmiş konumdadır. Çünkü, KPSS
yoluyla hiçbir kurum ve kuruluşta işe alınmaları mümkün değildir. Özel sektör
çay fabrikaları ise çayda kalite aranmasına rağmen MYO eksperlik mezunlarına
hiçbir zaman çalışma fırsatı vermemişlerdir.
2007 yılında çıkarılan 5620
sayılı Yasa nedeni ile daimi istihdam edilmelerinin önü kapanmış ve mevsimlik
işçi statüsünde dört ay gibi kısa sürelerde çalıştırılmaktadırlar.
Karadeniz Bölgesi'nde çay
tarımı üretimi ve işlenmesi devam edecekse bölgede 1 milyon kişinin geçim
kaynağını oluşturan, yıllık yaklaşık 1.200-1.300 ton yaş çay üretilen ve yıllık
yaklaşık 230 bin ton kuru çay üretilen büyük bir sektörün yaşatılması, yaklaşık
250 bin ton çay tüketilen ülkemizde çayın geleceğine yatırım yapmakla mümkün
olacaktır.
1) Mehmet Volkan Canalioğlu (Trabzon)
2) İhsan Özkes (İstanbul)
3) Hurşit Güneş (Kocaeli)
4) Ali Sarıbaş (Çanakkale)
5) Turgay Develi (Adana)
6) Aylin Nazlıaka (Ankara)
7) Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
8) Mahmut Tanal (İstanbul)
9) Namık Havutça (Balıkesir)
10) Ayşe Nedret Akova (Balıkesir)
11) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
12) İlhan Demiröz (Bursa)
13) Sedef Küçük (İstanbul)
14) Ali Serindağ (Gaziantep)
15) Osman Kaptan (Antalya)
16) Sakine Öz (Manisa)
17) Doğan Şafak (Niğde)
18) İdris Yıldız (Ordu)
19) Mehmet Şeker (Gaziantep)
20) Hülya Güven (İzmir)
21) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
22) Candan Yüceer (Tekirdağ)
23) Kadir Gökmen Öğüt (İstanbul)
BAŞKAN – Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki
yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
B) Tezkereler
1.- Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Meral Akşener başkanlığındaki bir heyetin,
Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Devlet Konseyi Başkanı Farid
Muhametşin’in davetine icabet etmek üzere Rusya Federasyonu’na resmî ziyarette
bulunmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1183)
15/3/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Meral Akşener başkanlığındaki heyetin; Rusya Federasyonu
Tataristan Cumhuriyeti Devlet Konseyi Başkanı Farid Muhametşin’in davetine
icabet etmek üzere Rusya Federasyonu’na resmî ziyarette bulunması hususu, 28/3/1990
tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Cemil
Çiçek
TBMM Başkanı
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- CHP
Grubunun, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve 25 milletvekili tarafından
emekli-lerin yaşadığı sorunların araştırılması amacıyla 26/2/2013 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş oldukları Meclis araştırması
önergesinin, Genel Kurulun 19/3/2013 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda
okunması ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
19/3/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 19/3/2013 Salı
günü (Bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün
19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz
ederim.
Muharrem
İnce
Yalova
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka ve 25 milletvekili tarafından 26/2/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına "emeklilerin yaşadığı sorunların araştırılması"
amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (730 sıra no’lu), Genel
Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak
19/3/2013 Salı günlü birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı
tarihli birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk
Partisi grup önerisi lehinde söz isteyen Aylin Nazlıaka, Ankara Milletvekili.
(CHP sıralarından alkışlar)
AYLİN NAZLIAKA (Ankara) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki emeklilerin sorunlarının
araştırılması, bu sorunlara kalıcı ve sürekli ve etkin çözümler üretilmesi
amacıyla vermiş olduğum araştırma önergesiyle ilgili olarak söz almış
bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlarım.
Uzun yıllar çalıştıktan,
hizmet verdikten sonra emekli olan vatandaşlarımız hem ülke ekonomisine katkıda
bulunmakta hem de aynı zamanda, emekleriyle katma değer yaratmaktadır.
Bakın, gelişmiş ülkelerde
“emekli” denildiği zaman, emekliler, gidemedikleri yerlere giden,
gerçekleştiremedikleri hobilerini gerçekleştiren, torunlarına hediye alan
kişiler demektir. Ülkemizde ise “emekli” denildiğinde ilk akla gelen yoksulluk
ve yoksunlukla baş etmek zorunda kalan vatandaşlarımız olmaktadır. Ülkemizde,
emeklilerimiz, maalesef, yaşamlarının çok büyük bir bölümünü geçim sıkıntısıyla
geçirdikten sonra, emekli oldukları dönemde de gene artan giderler ve düşen
maaşları nedeniyle ikinci bir mücadele sürecine başlamaktadır. İşte bu nedenle
de ülkemizdeki emeklilerin yüzde 38’i, tekrar ediyorum, ülkemizdeki emeklilerin
yüzde 38’i emekli olduktan sonra tekrar çalışma hayatına dönmektedir. Ama, siz
ne yapıyorsunuz bu yüzde 38’lik kesime? Ayrıca bir de SGDP primi keserek yani
destek primi keserek, yüzde 15’lik bir kesinti yaparak âdeta çalışmakta olan
emeklilerimizi cezalandırıyorsunuz, onların zaten kıt kanaat geçinmekte
oldukları maaşlarına ayrıca bir kesinti uygulayarak ipotek koyuyorsunuz.
Bakın, 2012 Ekim ayı
itibarıyla ülkemizde yaklaşık 10 milyon 700 bin emekli bulunmaktadır; 2,5
milyon BAĞ-KUR emeklisi, 6 milyon SSK emeklisi, 1,8 milyon da Emekli Sandığı
emeklisi bulunmaktadır. 2012 Aralık ayı itibarıyla SSK emeklisinin asgari
aylığı 852 TL’dir, azami aylığı ise 1.417 TL’dir. BAĞ-KUR 6’ncı basamak
emeklisi 797 TL, 24’üncü basamak emeklisi ise 1.867 TL almaktadır. Emekli
Sandığı emeklisinin asgari 1.075 TL, azami ise 4.781 TL maaşı bulunmaktadır.
Önemli bir ayrıntıyı daha
paylaşmak isterim sizlerle. Mesela, Emekli Sandığından emekli olan bir
vatandaşımız vefat ettiğinde hak sahibi olan eşi ve çocuklarına maaş
bağlandığında, eğer bu maaş tek kişiye bağlanıyorsa maaş 1.075 TL’den 860’ye
düşmektedir, eğer birden fazla hak sahibine bağlanıyorsa 967 TL’ye düşmekte ve
bu meblağ paylaşılmaktadır, bölünmektedir. Yani, tüm sayılar aslında bize bir
gerçeği gösteriyor; emekli maaşları insanlarımızı yoksulluğa, yoksunluğa mahkûm
etmektedir.
Türkiye İşçi Sendikaları
Konfederasyonunun yapmış olduğu bir araştırma var. Buna göre, Ocak 2003
tarihinden itibaren açlık sınırı 1.003 TL’dir. Açlık sınırı dediğimiz, 4
kişilik bir ailenin yeterli şekilde beslenebilmesi için, dengeli ve yeterli
şekilde beslenebilmesi için kazanması gereken, sahip olması gereken minimum
rakamdır, harcaması gereken minimum rakamdır. Yoksulluk sınırı ise 3.300 TL
olarak belirlenmiştir. Yoksulluk sınırından kastettiğimiz ise 4 kişilik bir
ailenin gıda harcamalarının yanı sıra sağlık, eğitim, ulaşım gibi diğer harcamalarını
kapsayan tüm rakamlardır. Şimdi, bu rakamlara göre, emeklilerimizin yaklaşık
yüzde 80’i yani 8 milyona yakını açlık sınırının altında, yüzde 90’a yakını ise
yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır değerli milletvekilleri.
Gene, yapılan bir başka
ankete göre, Türkiye İşçi Emeklileri Derneğinin yapmış olduğu bir çalışmaya
göre, 47 ilde 4.362 emekliye sorulmuş “Yaşadığınız hayattan mutlu musunuz?”
diye. Bakın, emeklilerimizin yüzde 95,6’sı “hayır” cevabını vermiş. Gene, sormuşlar
emeklilerimize ve yapılan araştırma sonucuna göre, emeklilerimizin yüzde
72,2’si herhangi bir günlük gazete satın alamıyor. Emeklilerimizin yüzde 88,8’i
herhangi bir kitap satın alamıyor. Yani, hiç “Okumayan bir milletiz.” falan
demeyelim, ülkemizin önemli bir kesimini oluşturan emeklilerimizin kitap satın
alma gücüne sahip olmadığı gerçekliğiyle karşı karşıya olalım.
Düşük emekli maaşları, artan
giderler, emekli olanların hayatlarının bu dönemini sıkıntı içinde
geçirmelerine neden olmuştur. Hâlen çalışma hayatı içinde olanlar ise “Ben
emekli olduktan sonra ne olacağım?” sorusunu sormaktadır kendilerine.
Bakın, Batı’da emeklilik için
kullanılan kelime şudur: “Biriktirilmiş gençlik.” Ülkemizde ise emekli olmak
demek âdeta “ölü güç” anlamına gelmektedir.
Emekliler sadece düşük
maaşlar nedeniyle mağdur değiller, o maaşlardan yapılan kesintilerle de
mağdurlar değerli milletvekilleri. Emekliler AKP Hükûmeti döneminde yeni
kesintilerle tanıştılar. Bakın, neydi bu kesintiler, hatırlayalım. Daha önce
sadece ilaç katkı payı kesilirken şimdi muayene ve reçete parası da kesilmeye
başlandı. Bununla da kalınmadı elbette, yeni bir uygulamayla ilaç fiyatlarıyla
oynanarak emeklilerden ilaç fiyat farkı da almaya başladınız. Gene yeni
uygulamayla, 3 TL reçete parası -ki reçetesinde 3 kalemden fazla ilaç varsa her
kalem için 1 TL ödenmektedir- 8 ila 12 TL muayene parası kesilmektedir.
Danıştay, emeklilerden
gasbedilen 3 TL’lik ödemeyi iptal ettiği hâlde, hukuka uygun bulmadığı hâlde,
siz buna yeni bir şekil verdiniz ve bu kesintileri yeniden almaya başladınız.
Bir emekli vatandaşımız hasta olduğunda, yol parası, muayene parası, katkı
payı, reçete parası derken en iyi ihtimalle en az 20 TL’yi ödemek zorunda
kalmaktadır. Bunun adı zulüm değil de nedir değerli milletvekilleri, sorarım
size.
Bir de intibak yasası
çıkardınız ve dediniz ki: “Yeni ila eski emekli olmuş olanlar arasındaki
adaletsizliği, maaş farkını gidereceğiz.” Ama, tabii, burada karşılaştığımız
tablo da tam bir hüsran oldu maalesef. BAĞ-KUR’lular açısından da 2008 yılına
kadar basamak sistemi var olduğu için kendi içinde bir adalet kurulmuştu, ancak
2008 yılından itibaren basamak sistemi kaldırıldığı için tekrar adaletsizlikler
oluşturuldu, çıkardığınız yasada BAĞ-KUR emeklisine de yer vermediniz.
İşçiler yönünden bakıldığı
zaman, hiç kimsenin hak kaybına uğramayacağı bir sistemin yaratılmış olması
gerekirdi, ancak çıkartılan yasa ile bu da yapılamadı tabii. Emekliler
arasındaki maaş farkı giderilemediği gibi, bu işi de elinize yüzünüze
bulaştırdınız.
Bakın, bizler her yere
gidiyoruz, Türkiye’nin dört bir yanında bulunuyoruz. Ankara’nın çeşitli
köylerine gidiyorum ve gittiğim köylerde, kahveleri ziyaret ettiğimde “Bir
şikâyetiniz var mı?” diye sorduğumda ilk şikâyet emeklilerden, daha sonrasında
da çiftçilerden geliyor. Emeklilerin genel olarak ortak şikâyeti şu: Elbette
geçim sıkıntısı çektiklerini iletiyorlar ama daha da önemlisi, seslerinin
sizler tarafından duyulmadığını söylüyorlar. Kendilerinin dışlandığını,
sahipsiz bırakıldığını, kendilerini terk edilmiş hissettiklerini söylüyorlar.
Mesela bir emeklimiz demiş ki bana yazdığı bir mektupta… Biz, Cumhuriyet Halk
Partisi olarak, emeklilerimizle ilgili olarak birçok kanun teklifi, birçok
araştırma önergesi, birçok soru önergesi veriyoruz. Bunlar içerisinden benim verdiğim
bir araştırma önergesi ve 2 kanun teklifi sonrasında hakikaten bizim
telefonlarımız kilitlendi, sayısız
elektronik posta aldık. Bunlar içerisinde çok kıymetli mesajlar var, ancak
zaman kısıtı nedeniyle bir tanesini paylaşayım. Bir tanesi diyor ki: “Hâlimizi
anlatmaya gerek yok, zaten biliyorsunuz. Lütfen bu konudaki duyarlılığınızı
devam ettirin, bizim sesimizi duyması gerekenler sağır –sizden bahsediyorlar-
onlar bizi duymuyorlar, belki sizi duyarlar.” Umarım sesim sizlere ulaşıyordur
değerli milletvekilleri.
Evet, bugün bir araştırma
önergesi için komisyon kurulmasını talep ettik. Ben inanıyorum ki bu komisyonun
kurulması için lehte oy verecek olanlar ülkemizde yoksulluğu, yoksunluğu
bitirmek isteyenler olacaktır, aleyhte oy verecek olanlar ise yoksulluğu
yönetmek isteyenler olacaktır. Onun için, ben sizleri vicdanınızın sesiyle baş
başa bırakıyorum. Emeklilerimizin sorunlarının araştırılmasına yönelik olarak
vermiş olduğumuz bu önergenin sizler tarafından kabul edileceğini umut
ediyorum, bu iyi niyetimi koruyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisi aleyhinde söz isteyen Süreyya Sadi Bilgiç, Isparta Milletvekili. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ERKAN AKÇAY (Manisa) –
Süreyya Bey, hiç aleyhte konuşulur mu? Aleyhinde konuşulacak bir mesele mi bu?
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Emeklilerin aleyhine misiniz?
AYLİN NAZLIAKA (Ankara) –
Sizin ailenizde emekli yok mu?
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta)
– Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
tarafından Başkanlığa verilen araştırma önergesinin aleyhinde söz almış
bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi
tarafından gündeme alınması teklif edilen araştırma önergesi, konusu
itibarıyla, emeklilik sistemi ve bu sistemde emeklilerimizin mevcut durumlarına
ilişkindir. Önerge sahipleri, esas olarak, emeklilerimizin büyük kısmının açlık
ve yoksulluk sınırının altında bir gelir seviyesine sahip olduğundan bahsetmektedir.
Ben şimdi sözlerime sizlere
iktidarımız döneminde genel olarak emeklilik rejiminde yapılan değişiklikleri
kısaca anlatarak devam etmek istiyorum ama şu husus unutulmamalıdır ki sevgili
arkadaşlar, emeklilik rejiminin de içinde yer aldığı sosyal güvenlik sistemi, bütün
gelişmiş ülkelerde, kendi özel mevzuatı, kuralları ve işleyişi olan bir
sistemdir. Bu konu, araştırma önergesinde olduğu gibi sadece emeklilerin
maaşlarına indirgenerek anlaşılmaya çalışılırsa hataya düşülmesi de kuvvetle
muhtemeldir. Her konuda olduğu gibi sosyal güvenlikle de ilgili olarak
iktidarımız döneminde konuya bütüncül bir bakış açısıyla bakılmış ve “sosyal
güvenlik reformu” olarak adlandırılan reform çalışmaları başlatılmıştır.
Sosyal güvenlik reformu,
ülkemizin sadece bugününü ve geçmişini değil yarınlarını da ilgilendiren çok
geniş kapsamlı mevzuat düzenlemelerini içeren bir süreçtir. Ben şimdi sizlere
bu geniş süreçte emeklilerimiz için gerçekleştirilen düzenlemeleri anlatmaya
çalışacağım.
Reform çalışmalarının esas
çerçevesini 2006 yılında kabul edilen ve 2008 yılında bütün hükümleriyle
yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
oluşturmaktadır. Bu kanun ile daha önce -vatandaşın bildiği tabir ile
söylüyorum- SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı olmak üzere üç ayrı başlık altında
düzenlenen emeklilik rejimi tek bir başlık altında toplanmıştır. Yeni sistemde,
farklı mevzuat için farklı sigortalılık koşullarının yerine bütün vatandaşları
kapsayan genel sağlık sigortası modeli benimsenmiş ve belirlenen bir geçiş
süresinin ardından bugün sistemin uygulanmasına tam olarak başlanmıştır. Sosyal
güvenlik reformu süreci, hazırlık aşamasından kanunun kabulüne kadar, sivil
toplum örgütlerinin ve geniş halk kitlelerinin katılımıyla, müzakere yöntemiyle
tamamlanan bir süreç olmuştur.
Muhalefete mensup
arkadaşlarımız tarafından 5510 sayılı Kanun ile getirilen sistemin en çok
eleştirilen noktası emeklilik yaşına ilişkin düzenlemeler olmuştur. Kanun ile
emeklilik yaşı erkek ve kadınlar için 65 yaş olarak belirlenmiştir. Ancak, bu
konuda bir hususun çok iyi anlaşılması lazım. Sosyal güvenlik sistemi, uzun
yılları kapsayan ve geniş projeksiyonlarla hazırlanması gereken bir süreçtir.
Bu sistemde seçim vaadi amacıyla belirli kesimlere fayda sağlayacak şekilde
değişiklik yapılması ileride telafisi mümkün olmayan ve devletin bütününü
etkileyen kamu zararlarına yol açmaktadır. Geldiğimiz nokta bu sürecin en iyi
göstergesidir. 1990’lı yıllarda kadınların 38, erkeklerin ise 43 yaşında emekli
olmasına ilişkin yapılan düzenlemeler ile sosyal güvenlik sistemi sürekli açık
veren ve sürdürülebilirlik vasfını kaybeden bir sistem hâline gelmiştir. 2008
yılında yapılan reform ile özellikle emeklilik yaşına ilişkin 65 yaş sınırı çok
detaylı hesaplamalar sonucunda tespit edilmiştir. Bu kapsamda, özellikle
Türkiye’nin sosyal güvenlik sistemi ihtiyaçları ve bu alanda var olan
uluslararası standartlar dikkate alınmıştır.
Tekrar altını çizmek
istiyorum: İktidarımız zamanında getirilen 65 yaş sınırı, popülist söylemlerle
değil, bürokratların ve bu alandaki teknik uzmanların çalışmalarıyla
oluşturulan bir sistem olmuştur, bir sınır olmuştur. Bu sınır üzerinde bu kadar
durmamın temel nedeni, benzer söylemlerin emekli aylıkları için de yapılmasına
ilişkindir.
Arkadaşlar, elbette ki emekli
aylıklarına afaki bir zam yapmak mümkündür ancak bu yapılırken ileride kamuya
gelecek ek yükleri de iyi hesaplamak lazım. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi,
her devletin harcama ve nakit imkânları vardır ve iyi idare edilen bir mali
sistemde bu harcama ve nakit imkânlarına dikkat etmek gerekmektedir.
Konuşmamın bu kısmında,
sizlere, iktidara geldiğimiz 2002 yılından bugüne kadar emeklilerle ilgili
gerçekleştirdiğimiz düzenlemeleri aktaracağım. 2002 yılında iktidara
geldiğimizde devraldığımız sistemde emekli aylıkları her bir önceki yılın TÜFE
oranına göre artırılmaktaydı. 2002 yılında 58’inci Hükûmet göreve başlar
başlamaz ilk icraatlarından biri, emeklilerimiz için seyyanen zam yapmak
olmuştur. 2002 yılının bütçe imkânları çerçevesinde emeklilerimize 75 ila 100
lira arasında değişen tutarlarda seyyanen zam yapılmıştır.
Araştırma önergesinde ifade
edildiği için tekrar söylüyorum: Biz iktidara geldikten sonra, enflasyonun
altında ezilen emeklilerimize enflasyon oranının üzerinde artış oranları
uygulandı.
Size şimdi Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığından aldığım resmî rakamlardan da bahsetmek istiyorum. 2002
ila 2012 yılları arasında, kümülatif olarak, bir SSK emeklisinin maaşında yüzde
245 artış gerçekleşmiştir. Aynı oran BAĞ-KUR emeklisinde yüzde 382, memur
emeklisinde ise yüzde 188 olarak gerçekleşmiştir. Peki, bu dönemde enflasyon
oranı ne olmuştur? Bu oran ise 2002-2012 arasında yüzde 145 olarak
gerçekleşmiştir. Özet olarak, emeklilerin enflasyon oranının altında
ezdirildiği iddiası doğru değildir çünkü rakamlar da ortadadır.
Emeklilerimizin aylıklarına
ilişkin az önce söylediklerime ilaveten, aylıklardan ziyade emeklilerimizin
aldığı hizmetin iyileştirilmesi ve emeklilerimizin hayat kalitesinin
artırılması için de pek çok düzenleme gerçekleştirilmiştir. Daha önceki
yıllarda üçlü bir yapı arz eden sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısı tek
bir çatı altında birleştirilmiştir. 5502 sayılı Kanun ile kurulan Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığı daha önce üç kurumun yerine getirdiği faaliyetleri
artık tek bir çatı altında yerine getirmektedir. Ancak, bu noktada Sosyal
Güvenlik Kurumunun 2006 yılında oluşturulan yeni bir yapı olduğu gibi bir
yanılgıya düşmemek gerekir. Bu kurum, daha önceki yıllarda hizmet veren ve
alanlarında uzmanlaşmış SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı genel müdürlüklerinin
geçmiş birikimlerinin SGK’da toplanması suretiyle oluşturulmuştur.
Emeklilerin özlük haklarıyla
ilgili olarak bir gösterge ise satın alma gücü paritesidir. Eğer maaş düşük
veya yüksek gibi tanımlama yapacaksak göz önünde tutmamız gereken esas unsur
satın alma gücü paritesine bakmak olmalıdır. Yoksa, sadece “Emekli aylıkları şu
kadar.” şeklinde konuşmak yanıltıcı bir ifade olacaktır.
Arkadaşlar, iktidarımız
döneminde yapılan düzenlemelerle emeklilerimiz -yine resmî kaynaklara bakarak
söylüyorum- satın alma gücü paritesine göre Bulgaristan, Danimarka, Letonya,
Macaristan, Estonya, Slovenya, Polonya, İrlanda, Fransa ve Yunanistan’da
yaşayan emeklilerden daha iyi konuma gelmiştir.
Eskiden emeklilerimizin maaş
dönemlerinde para çekebilmek için yaşadıkları sıkıntı hepimizin malumudur.
Maaşların sadece Ziraat Bankası aracılığıyla ödenmesi nedeniyle maaş günlerinde
çok uzun kuyruklar oluşurdu. İktidarımız döneminde yapılan düzenlemelerle
emekli maaşlarının 22 banka ve PTT şubeleri aracığıyla ödenmesi mümkün hâle
getirilmiştir.
Ben size daha uç bir örnek de
vermek istiyorum değerli arkadaşlarım: Maaşını alamayan emeklilerimiz için evde
maaş ödemesi uygulaması da tarafımızca başlatılmıştır.
Emeklilerimizle ilgili
yapılan bir diğer düzenleme ise fiş, fatura toplanması uygulamasına da son
verilmesidir. O sahneler de çok geride değil, bundan on yıl öncesine kadar da
yaşanmaktaydı. Hükûmetimizin reformları neticesinde, emeklilerimiz fatura
bulmak için kapı kapı gezmek zorunluluğundan da kurtarıldı ve bütün emeklilerimize
maaşlarının yüzde 4’ü oranında vergi iadesi yapılmaya başlanıldı.
Malullükten dolayı emekli
olan emeklilerimizin çok sık yaşadığı bir diğer sorun da, muayene sorunu da
Hükûmetimiz döneminde çözüldü. Belirli aralıklarla muayene olmak zorunda olan malul
emeklilerimizin emekli aylıklarında muayene süresinde kesilmeler yaşanmakta,
yine bu dönemde, sağlık hizmetinden de faydalanamamaktaydılar. Yapılan
düzenleme ile bu sorun da çözülmüştür.
Yine muayenelerle ilgili
olarak, bildiğiniz gibi, SSK emeklisi gidip de BAĞ-KUR hastanesinde muayene
olamamakta ve hastane kapısında kalmaktaydı. Bunlar çok uzak gelmesin
arkadaşlar, yedi sekiz yıl öncesine kadar yaşanan görüntülerdir bu bahsetmiş
olduklarım ve bunlar bizim iktidarımız tarafından ortadan kaldırılmıştır.
Sosyal güvenlik reformuyla,
artık, nereden emekli olduğuna bakılmaksızın bütün emeklilerimize sağlık
hizmeti verilmektedir. Yine, bu muayenelerle bağlantılı olarak da ilaç
alımlarında da emeklilerimize kolaylıklar sağlanmıştır. Emeklilerimizin ilaç
alımında karşılaştıkları zorluk ve yaşadıkları mağduriyet, anlaşmalı serbest
eczanelerden ilaç alınmasının mümkün hâle getirilmesiyle kolaylaştırılmıştır.
Arkadaşlar, emeklilerimizle
ilgili yapılan maaş dışındaki düzenlemeleri özetlemeye çalışıyorum. Buradaki
her bir konuyu sizlere dakikalarca anlatabilmek mümkün ancak süre kısıtlığı
nedeniyle genel olarak üzerinden geçiyorum.
Yine iktidarımız döneminde,
müteaddit defalar, emeklilerin ödemesi gereken sosyal güvenlik destek primi
borçları ile emeklilere yersiz olarak yapılan aylık ödemelerini yapılandırdık.
Bu kapsamda birçok emeklimiz borcunu yapılandırdı.
Yine, emeklilerimizin
çalıştıkları yıllarda kesilen ve diğer hükûmetler döneminde ödenmeyen KEY
ödemelerinin ödemeleri de Hükûmetimiz tarafından gerçekleştirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; ifade ettiğim gibi, daha pek çok husus var üzerinde
emeklilerimizle ilgili değinebileceğimiz ve bu konuda yapmış olduğumuz,
iktidarımız döneminde yapılan da pek çok düzenleme var, ancak süre elvermediği
için bu düzenlemelerden sadece kısıtlı bir bölümüyle ilgili olarak Meclisinizi
bilgilendirdim.
Bu, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu tarafından verilen araştırma önergesine, aleyhte olduğumu bildiriyor ve
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisi lehinde söz isteyen Mustafa Kalaycı, Konya Milletvekili. (MHP
sıralarından alkışlar)
MUSTAFA KALAYCI (Konya) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin emeklilerimizin
yaşadığı sorunlar ve alınması gerekli önlemlerle ilgili Meclis araştırması açılması önerisinin
lehinde söz aldım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Hayatlarının en verimli ve
dinamik çağlarını devletine, milletine hizmet ederek geçiren emeklilerimizin
emeklilik döneminde sağlıklı, huzurlu, refah içinde bir hayat sürmeleri en
büyük isteğimizdir. Ülkemizin kalkınmasına değerli hizmetler yapan, alın teri
döken emeklilerimize en iyi hayat şartlarını sağlamak sosyal devlet anlayışının
da bir gereğidir. Bize umutlu bir gelecek hazırlayan emeklilerimizin
mutluluğunun temini sosyal devletin öncelikli ve anayasal bir görevidir. Bilge
kişilikleri ve tecrübeleriyle geleceğe ışık tutan, toplumumuzda huzur ve
dengeyi sağlayan emeklilerimiz milletimiz için büyük bir güç kaynağıdır.
Atatürk’ün şu veciz sözü bu konunun önemini daha iyi açıklamaktadır: “Bir
milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu o milletin yaşama
kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken bütün kuvvetiyle çalışmış
olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakmaya
hakkı yoktur.”
AKP hükûmetleri emeklileri
insanca yaşayabileceği bir ücret düzeyine kavuşturamamıştır. Emeklilik
şartlarını ağırlaştıran, emeklilik yaşını 65 yaşa yükselten, emekli
aylıklarının refah payını düşüren, 2008 yılından sonraki hizmetler için bugünkü
aylıkların yarısı kadar emekli aylığı bağlanmasını öngören ve bu kanunu çıkaran
AKP’dir. Çalışanlar ve emeklilerin sağlık yardımı alırken karşılaştıkları
muayene parası, reçete parası, kutu parası, ilaç katılım payı adı altında
ödemeler artık, aylıklarının önemli bir kısmına karşılık gelir hâle gelmiştir.
“Emeklilerin maaşı çok
yüksek.” diyen bir Maliye Bakanına “Asgari ücretle bal gibi geçinilir.” diyen
bir Çalışma Bakanına sahip olan AKP Hükûmetinin emeklilerin ve çalışanların
dertlerini anlaması mümkün değildir, zaten anlamamaktadır. AKP Hükûmeti
emeklileri ele güne muhtaç etmiştir. Bugünkü emekli aylıklarıyla emeklilerin
geçimlerini sağlayabilmeleri mümkün değildir.
TÜRK-İŞ tarafından yapılan
açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının 2013 Şubat ayı sonuçlarına göre, 4
kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli, yeterli beslenebilmesi için yapması
gereken gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 1.007 lira, gıda harcamasıyla
birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için
yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise 3.280 liradır. Bu
verilere göre, emekli, dul ve yetimlerin tamamı yoksulluk sınırının altında,
tamamına yakını da açlık sınırının altında aylık almaktadır.
Altıncı basamak çiftçi
BAĞ-KUR’lu ne kadar emekli aylığı alıyor? 630 lira. Esnaf BAĞ-KUR’lu ne kadar
emekli aylığı alıyor? 830 lira. SSK emeklisi ne kadar emekli aylığı alıyor?
Ortalama bin lira düzeyinde. Bu rakamlar övünülecek rakamlar mı Allah aşkına?
Hepsi açlık sınırının altında. Hani Türkiye zenginleşmişti? Hani kişi başına 10
bin dolar millî gelir? Hep yandaşlara, sıcak para tacirlerine, tefecilere,
rantiyecilere vereceğinize, biraz da çalışana, emekliye, esnafa ve çiftçiye de
büyümeden payını verin.
AKP Hükûmeti, emeklilere hep
umut vermiştir ancak emeklileri sürekli aldatmış ve hayal kırıklığına
uğratmıştır. Emeklilere banka promosyonu verileceği söylenmiş ancak bu söz de
boş çıkmıştır. Emekliler arasındaki maaş adaletsizliğini gidereceğini vadetmesine
karşın sözde “intibak” adıyla yapılan düzenlemeyle emeklilerimiz büyük bir
aldatmacaya konu edilmiştir. Çıkarılan kanun 2000 yılı sonrası SSK
emeklilerini, BAĞ-KUR emeklilerini kapsamamış, Emekli Sandığı ile SSK ve
BAĞ-KUR emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri dikkate almamıştır. Verilen
onca söz ve müjdeler nedeniyle emekli aylığında bir artış olacağı umudunu
taşıyan emekliler, maaşını almaya bankaya gidince hüsrana uğramıştır, AKP
Hükûmeti tarafından nasıl aldatıldıklarını bir kez daha anlamışlardır.
Emeklilerin enflasyona
ezdirilmediği söylense de halkın gerçek enflasyonunu yansıtan gıda, kira,
ulaşım, su, elektrik ve gaz gibi kalemler açısından değerlendirme yapıldığında
durumun söylendiği gibi olmadığı anlaşılmaktadır. Ülkemizde yıllarca enflasyonla
mücadelenin temel aracı olarak ücret politikaları kullanılmıştır. Bu durum
çalışanların ve emeklilerin satın alma gücünü zaman içinde eriterek
zayıflatmış, enflasyonla mücadelenin en ağır yükü ne yazık ki çalışan ve emekli
olan kesimin üzerine bu yolla aktarılmıştır. Her fırsatta kendi hükûmeti
döneminde millî gelirin artmasıyla övünen AKP, bu tercihiyle gelir dağılımında
çalışanlar ve emekliler aleyhine ciddi bir bozulmaya neden olmuştur.
Vatandaşlarımızın “Madem ülkemiz zenginleşiyor, biz neden zenginleşemiyoruz?”
sorusunu sıklıkla sormalarının arkasında yatan gerçek, işte budur. Ücret
politikalarıyla çalışan ve emekli kesim üzerinde baskıcı ve sindirici bir
yönetim biçimini benimseyen Hükûmet, milyarder yaratma konusunda ise oldukça
cömert davranmaktadır. Kriz dönemlerinde dahi milyarder sayısı artan Türkiye,
gelir dağılımının en fazla bozuk olduğu ülkeler arasında da ilk sıralarda
gelmektedir.
Değerli milletvekilleri,
sosyal güvenlik politikalarının en önemli amaçlarından birisi, insanlar
arasında oluşturduğu güvenlik ağları ile toplumsal eşitsizlikle mücadeleyi
desteklemektir. Bu anlamda, devlet, tüm bireyler için eşit hak ve yükümlülükler
içeren bir sosyal güvenlik sistemi kurgulamakla yükümlüdür. Ülkemizde de sosyal
güvenlik hakkı Anayasa ile teminata bağlanmış olup devletin yükümlülüğü altında
bulunmaktadır.
İşe başladıkları tarihte
yürürlükte olan mevzuata göre emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı ve
sigortalılık süresini tamamladıkları hâlde, bir başka ifadeyle, emekli olma
hakkını elde ettikleri hâlde, bir de yaş şartına tabi tutulmaları birçok
vatandaşımızı mağdur etmiştir. Kazanılmış hakları ellerinden alınan,
emeklilikte yaşı bekleyen vatandaşlarımız, haklarını aramakta, Türkiye Büyük
Millet Meclisinden çözüm beklemekte, bu mağduriyetlerinin giderilmesini
sağlayacak düzenleme yapılmasını istemektedir. Bu vatandaşlarımıza emekli
aylığı bağlanmadığı gibi, bir de sağlık sigortası primi ödemekle karşı karşıya
kalmışlardır. Kanunla aranan prim ödeme gün sayısını dolduran, dolayısıyla yıllarca
gerekli primleri ödemiş olan vatandaşlarımıza “Sen yaşı doldurmadın, sağlık
sigortası primini vermezsen sağlık yardımından yararlanamazsın.” demek
insafsızlıktır. Bu durumda olan vatandaşlarımıza yaş şartını beklemeksizin
emeklilik hakkı verilmelidir, zira bu onların kazanılmış haklarıdır. Milliyetçi
Hareket Partisi, emeklilik hakkını elde ettiği hâlde emeklilik için yaşı
bekleyenlere emeklilik hakkının verilmesi gerektiği görüşündedir, bu konuda söz
konusu mağduriyeti gidermeye yönelik olarak gerekli kanun teklifi ve önergeler
vermiştir.
Değerli milletvekilleri,
umutla bekleyen bir diğer kesim polislerimizdir. Bugün, emniyet teşkilatı
personeli emekliye ayrıldığında, emekli aylığı memur maaşının yarısına
düşmektedir. Sayın Başbakan, 2007 seçimleri öncesinde, polislerin özlük
haklarının iyileştirilmesi konusunda söz vermesine rağmen, altı yıldır bu sözün
gereği yerine getirilmemiştir. Polislerimizin ek göstergeleri mutlaka
yükseltilmeli, birinci dereceye 3600 ek gösterge verilmelidir. Böylelikle
emekli polislerin rahat bir şekilde geçimini sağlayabilmesi için emekli
aylıklarında bir nebze de olsa artış sağlanmalıdır.
Cumhuriyet Halk Partisinin
önerisinin lehinde söz aldım. İnşallah kabul edilir bu öneri.
Hepinizi saygılarımla
selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisi aleyhinde söz isteyen Ramazan Can, Kırıkkale Milletvekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Müşterek imzalanan Danışma
Kuruluyla gündem belirlenmiştir. Bu nedenle, Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisinin aleyhinde olduğumuzu bildiriyorum.
Diğer taraftan, 3 Kasım 2002
seçimlerinden sonra kurulan AK PARTİ hükûmetlerinin ilk olarak yapmış olduğu işlerden birisi SSK
emeklisi ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıklarındaki iyileştirmeler olmuştur. Ondan
sonra yine, SSK emeklilerinin arasındaki intibakla ilgili sıkıntılar da,
intibaktaki adaletsizlik de bu Genel Kurulda kabul ettiğimiz yasayla
dengelenmiştir. 2002’yle 2013 yılı arasını mukayese ettiğimizde, enflasyona
emeklilerin ezdirilmediği ve refah seviyesinin yükseldiği, refah paylarının
artırıldığı gözlenmiştir. Tabii ki verilen miktarlar yeterli midir, yetersiz
midir, bu, emeklilerin takdirine bırakılmalıdır. Ancak, şunu özellikle söylemek
istiyorum ki: Ekonomimiz iyiye gittikçe, millî gelir arttıkça, refah seviyesi
arttıkça refah payları da emeklilerin giderek artmaktadır.
Yine, emeklilerin alım gücü,
maaşlarındaki artış ve enflasyon oranlarındaki artışlar dikkate alındığında,
emeklilerin gelirlerinin reel anlamda arttığı gözlenmiştir. Bu şu demektir:
Eğer millî ekonomi iyiye gidiyorsa, bütçede gelirler artıyorsa bundan
vatandaşlarımız da yararlanıyordur. Emeklilerde bu manada herhangi bir kayıp
gözlenmemiştir; aksine, 2002 ile 2013 yılına geldiğimiz bu aralıkta emeklilerin
durumunun iyileştiği gözlenmiştir.
Meclisin gündemi
belirlenmiştir, belirlenecektir. Bu nedenle, Cumhuriyet Halk Partisinin grup
önerisi gündemi uzatmaya matuftur, iyi niyetli değildir.
Yine de Cumhuriyet Halk
Partisinin grup önerisini Genel Kurulun takdirine sunuyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul
edilmemiştir.
Danışma Kurulunun bir önerisi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
B) Danışma Kurulu Önerileri
1.- Danışma
Kurulunun, Genel Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ilişkin önerisi
19/3/2013
Danışma Kurulu Önerisi
Danışma Kurulunun 19/3/2013
Salı günü yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerinin Genel Kurulun onayına
sunulması uygun görülmüştür.
Sadık
Yakut
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı Vekili
Ahmet Aydın Muharrem
İnce
Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhuriyet
Halk Partisi
Grubu Başkan Vekili Grubu
Başkan Vekili
Pervin Buldan Oktay
Vural
Barış ve Demokrasi Partisi Milliyetçi
Hareket Partisi
Grubu Başkan Vekili Grubu
Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında yer alan 310, 107,
292, 357, 340, 185, 78, 149, 251, 58 ve 140 sıra sayılı kanun tasarılarının bu
kısmın 3, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17’nci sıralarına alınması ve
diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun;
19 Mart 2013 Salı günkü
(Bugün) birleşiminde 297 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
20 Mart 2013 Çarşamba günkü
birleşiminde 310 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 4’üncü bölüm görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
21 Mart 2013 Perşembe günkü
birleşiminde ise 310 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
Yukarıda belirtilen
birleşimlerde gece 24.00’de günlük programların tamamlanamaması hâlinde günlük
programların tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi önerilmiştir.
BAŞKAN – Söz talebi? Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İç Tüzük’ün 37’nci maddesine
göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler
1.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, (2/170) esas numaralı Katma Değer Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/101)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
2/170 esas numaralı Kanun
Teklifi’m 45 gün içinde Komisyonda görüşülmediğinden İç Tüzük’ün 37 nci maddesi
gereğince doğrudan gündeme alınması konusunda gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim. 15.02.2012
Erkan
Akçay
Manisa
BAŞKAN – Teklif sahibi adına
Erkan Akçay, Manisa Milletvekili.
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal üretimde kullanılan girdilerden katma
değer vergisi alınmamasına yönelik olarak vermiş olduğum kanun teklifi üzerine
söz aldım, muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, on
yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde enflasyon yüzde 145, tarımsal
girdiler, mazot, ilaç, gübre fiyatları ortalama 4-5 kat artarken ürün fiyatları
neredeyse yerinde saymıştır. Bir taraftan enflasyona, diğer taraftan 4-5 kat
artan girdi fiyatlarına ezdirilen çiftçi borç batağına saplanmıştır. 2002
yılında 530 milyon lira olan çiftçilerin banka borcu, 2012 yılı Eylül ayı
itibarıyla 39 milyar liraya ulaşmıştır. Bu kredilerden 2 milyarı icralıktır.
Çiftçilerin borcu on yılda tam 78 kat artmıştır. Gübre ve elektrikte yüzde 18,
mazotta yüzde 15,25; zirai ilaç ve hayvan yeminde yüzde 8 KDV vardır.
Tohumluklarda yüzde 1 KDV varken sebze tohumlarında ve sebze fidelerinde yüzde
8 KDV alınmaktadır. Girdi fiyatları çok yüksek olduğu için üretim maliyeti
yükselmekte, bu nedenle Türk çiftçisi yabancı ülkelerin üreticileriyle rekabet
edememektedir.
Gelelim mazota: Rafineri
çıkış fiyatı 1 lira 44 kuruş olan mazottan 1 lira 60 kuruş özel tüketim
vergisi, 55 kuruş katma değer vergisi alınmaktadır. Diğer paylarla beraber, 1
litre mazot 4 lira 25 kuruşa satılmaktadır. Bu yüksek vergiler nedeniyle,
ülkemiz tarımda dünyanın en pahalı mazotunu kullanan ülkelerin başında
gelmektedir. Mazotun litre fiyatı Mart 2002’de 94 kuruştu, Kasım ayı itibarıyla
1 liraydı, bugünse mazotun litresi 4 lira 25 kuruştur yani mazot fiyatı da 3
kat artmıştır.
Türk çiftçisinin bir yılda
kullandığı mazot miktarı 3 milyon 300 bin tonu bulmaktadır. Çiftçilere verilen
mazot desteği tarımda kullanılan mazota ödenen bedelin yüzde 5’ini ancak
karşılamaktadır. Bu rakam da mazot için çiftçinin ödediği KDV’nin ancak dörtte
1’ine tekabül etmektedir. Çiftçilerin kullandığı kırsal motorinin ÖTV’si euro
dizele göre düşüktü. 2011 yılı Ocak ayından itibaren kırsal motorin
uygulamasının kaldırılması sonucu Türk çiftçisi 250 milyon Türk lirası ilave
ÖTV farkı ödemek durumunda kaldı.
Pırlantadan KDV alınmazken,
gemilere ve yatlara ÖTV’siz akaryakıt verilirken çiftçilerin kullandıkları
motorinden yüzde 37,61 oranında ÖTV, yüzde 15,25 oranında KDV alınmaktadır.
Üretim maliyetlerinin düşürülmesi için, çiftçilerimizin kullandığı mazota ÖTV
ve KDV istisnası getirilmesi şarttır.
Gelelim gübreye: Amonyum
sülfat gübresinin tonu 2002 yılında 162 lirayken 2013’te 670 liraya ulaşmıştır.
CAN gübresi 176 liradan 725 liraya çıkmıştır. Yüzde 33 amonyum nitrat gübresi
193 liradan 898 liraya yükselmiştir. Üre 237 liradan 1.115 liraya, DAP 354
liradan 1.290 liraya yükselmiştir. Gübrede yüzde 18 oranında KDV vardır.
Çiftçilerimiz 2011 yılında gübre için 4,77 milyar lira öderken gübre desteği
olarak 620 milyon lira almıştır yani üreticinin gübreye ödediği paranın yüzde
13’ü destek olarak verilmiştir. Gübre fiyatlarındaki yüksek artış gübre
kullanımını azaltmakta ve bu da üretimi olumsuz etkilemektedir. Tarımsal
ilaçlardan yüzde 8 KDV alınmaktadır.
Ayrıca, elektriğe
baktığımızda yüzde 1 Enerji Fonu, yüzde 2 TRT payı ve yüzde 18 KDV ile 25 kuruş
olan 1 kilovatsaat elektrik 30,3 kuruşa çıkmaktadır. Elektriğin fiyatı
2007-2012 yılları arasında yüzde 124 artmıştır. 2007 yılında 13,5 kuruştan
elektrik alan üretici, bugün 30,3 kuruştan elektrik almaktadır. Tohumda da,
hayvan yeminde de maalesef aynı durumlar geçerlidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Devamla) – Bu
düşüncelerle teklifimize desteğinizi bekler, hepinize saygılar sunarım. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Bir milletvekili adına
Mustafa Kalaycı, Konya Milletvekili.
Buyurun.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak
verdiğimiz tarım ve hayvancılıkta kullanılan mazot, gübre, elektrik, ilaç,
tohum, fide ve yemden katma değer vergisi alınmamasına dair kanun teklifimiz
üzerinde söz aldım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
“Çiftçimizin temel sorunu
nedir?” dediğimiz zaman cevabı, girdi fiyatlarının pahalı olmasıdır. Uygulanan
yanlış tarım politikası sonucu çiftçi, ürününü maliyet fiyatına bile
satamamakta, ne üretirse üretsin zarar etmektedir. Köylü ve çiftçi zor günler
yaşamaktadır. AKP Hükûmeti, çiftçi ve köylüye destek vermek yerine köstek
olmaktadır. Türk çiftçisinin dünyanın en pahalı mazotunu ve gübresini
kullandığı ve ağır girdi maliyetleri altında ezildiği ve bu nedenle üretim
yapamaz duruma geldiği bir gerçektir. 2002 yılında üre gübresinin tonu 237 lira
iken şimdi 1.200 liraya, mazotun litresi 1 lira iken şimdi 4 lira 30 kuruşa
dayanmıştır. Girdi fiyatlarındaki aşırı yükselme, ithalata dayalı politika
üretim yapmayı imkânsız hâle
getirmiştir. Çiftçilerimiz “Ürünümüz para etmiyor, on yıldır buğdayı, pancarı
neredeyse aynı fiyattan satıyoruz ama mazotun, gübrenin, ilacın, tohumun fiyatı
4-5 kat arttı, artık dayanacak gücümüz kalmadı.” diyor. Hükûmet gemicilere, yatlara ve yurt dışına
1,5 milyon liraya ucuz mazot verirken çiftçiye 3 katı fiyattan satmaktadır.
Çiftçi parasızlıktan tarlasına gübre atamıyor, traktörüne mazot koyamıyor.
Üretici hayvanlarına yem veremiyor, çaresizlikten kıvranıyor, ürettiği 1 kilo
sütle 1 kilo yem alamıyor. Hükûmet
hayvancılığı bitirmek için elinden geleni yapmıştır.
Çiftçimizin kredi borçları da
her yıl katlanarak artmaktadır. Ülkemiz toplam nüfusunun yaklaşık üçte 1’ini
oluşturan tarım kesiminde çalışan milyonlarca insanımız bankalar tarafından tam
anlamıyla kıskaca alınmışlardır. Birçok çiftçi, borcunu ödeyebilmek için
traktörünü, tarlasını satmak zorunda kalmakta, bunalıma girmektedir. İcraların
hızla arttığı tarım kesimindeki problemler çığ gibi büyürken AKP Hükûmeti
duyarsızlığını inatla sürdürmektedir. Çiftçimiz ve köylümüz yoksulluğa
itilmiştir. Bugün, köyler boşalmış olup köylerde üretici kalmamıştır. İnsanlar
köylerine tatile veya ziyarete giderken artık süt, yumurta, ekmek, et, sebze ve
meyve alıp da gidiyor.
Destekleme politikasında sık
sık yapılan değişiklikler ve desteklerin zamanında ödenmemesi çiftçiler için
bir başka önemli sorunu teşkil etmektedir. Çiftçi ödediği katma değer vergisini
işletmeler gibi indirim konusu yapamıyor, vergi iadesi alamıyor, devletin
kendisine ödediği destekten daha fazlasını vergi olarak devlete ödüyor. Çiftçi
diyor ki: “Mazottan, gübreden vergiyi kaldırın, başka hiçbir destek
istemiyoruz.” Çiftçinin ve üreticinin temel girdilerini ucuz alabilmesi
sağlanmalıdır. Mazot, gübre, elektrik, ilaç, tohum, fide ve yemdeki katma değer
vergisi mutlaka kaldırılmalıdır. Ekmekten sebze ve meyveye kadar bütün gıdalar
soframıza çiftçimizin alın teri sonucu ulaşmaktadır. Unutulmamalıdır ki
yeryüzünde kalacak olan en son devletler tarıma dört elle sarılmış, tarımda sanayileşmiş,
kalkınmış ve tarım ürünleri ihraç eden ülkeler olacaktır. Tarım dünyada nasıl
destekleniyorsa ülkemizde de aynı şekilde desteklenmeli, çiftçinin bulunduğu
köyü ve kasabayı terk etmemesi için bölgesinde karnının doyması sağlanmalıdır.
Tarım sektörü dünyada olduğu
gibi ülkemizde de nüfusun gıda maddeleri ihtiyacını karşılaması, tarıma dayalı
sanayinin ham madde kaynağını oluşturması, önemli bir kesime istihdam sağlaması
ve dışa bağımlılığın önlenmesi gibi nedenlerle stratejik öneme sahiptir. AKP Hükûmetinin
tarımın yapısal sorunlarını çözecek, tarımsal girdi yükünü azaltacak ve tarım
sektörünü yeniden ayağa kaldıracak tedbirleri alma niyet ve isteğinin olmadığı
açıktır.
Teşekkür ediyor, saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
16.24
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati:
16.36
BAŞKAN: Başkan
Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Gündemin “Sözlü Sorular”
kısmına geçiyoruz.
VIII.- SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI (x)
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan Millet Bahçesi’nin düzenlenmesine ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/70) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
2.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, enflasyon oranlarının hesaplanması yöntemine ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/305) Cevaplanmadı
3.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da kamu yatırımları için ayrılan ödenek
miktarının artırılmasına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/500) Cevaplanmadı
4.- Ankara
Milletvekili Zühal Topcu’nun, Bakanlıkta ve Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlarda özürlü personel istihdamına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/633) Cevaplanmadı
5.- Manisa
Milletvekili Hasan Ören’in, Çeçenistan’da faaliyet gösteren firmaların
yaşadıkları sorunlara ve işçilerin mağduriyetine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/689) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
6.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ekonomik krizin etkilerinin
azaltılmasına yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/747) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
7.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yoksulluk sınırı altında kalan
vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/749) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
8.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Esnaf ve Sanatkârlar Odası
üyelerinin ÖTV’siz akaryakıt imkânından faydalanmalarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/869) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
9.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, kira ödenen kamu binalarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/920) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
10.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tekstil sektöründe yaşanan
sıkıntılara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1026) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
11.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’nin elde ettiği gelir miktarına ve devam
eden projelere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1122) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
12.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana ili ve ilçelerinde yürütülen proje ve
yatırımlara ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1143)
Cevaplanmadı
(x) Sözlü soru önergeleri
Genel Kurulda okunmamış olup tutanağa eklidir.
13.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına
hizmet binası yapılmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1225) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
14.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Maliye Bakanlığına yeni bir
sosyal tesis yapılacağı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1227) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
15.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, asgari ücret tespit komisyonuna
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1230) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
16.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, gençlerin, kadınların ve
engellilerin istihdamının teşvik edilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1231) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
17.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, işsizlik sorununa ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1232) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
18.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ülkemizde faaliyet gösteren bankaların şube
sayılarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1291) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
19.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ülkemizde faaliyet gösteren yerli ve dış kaynaklı
banka sayısına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1293) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
20.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yol yapım ve bakım hizmetleri
için Kahramanmaraş İl Özel İdaresine kaynak aktarılıp aktarılmayacağına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1338) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
21.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, eşit işe eşit ücret uygulamasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1357) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
22.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Afşin-Elbistan A Termik
Santraline filtre ve atık su tesislerinin kurulmasına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/1371) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
23.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana ve ilçelerindeki serbest bölgelerdeki
yatırımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1445) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
24.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, TÜİK’te çalışan 4-C’li personele ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1449) Cevaplanmadı
25.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın kalkınması için başta hayvancılık ve
eğitim olmak üzere Devlet yatırımlarının artırılması ihtiyacına ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1640) Cevaplanmadı
26.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tekstil ve hazır giyim
sektöründe girdi ve finansman maliyetlerinin artmasına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1704) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
27.- Muğla
Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın, Datça Hükûmet Konağı ve öğretmenevinin fiziki
yetersizliğine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1766) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
28.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizdeki süt tüketimine ve
fiyatlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1835) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
29.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizde maden araması yapan
yabancı firmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1838) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
30.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, hane halkı sağlık araştırmalarına ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1917) Cevaplanmadı
31.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker'in, Bakanlığın kurumsal kimliğinin oluşturulmasına
yönelik harcamalara ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1953)
Cevaplanmadı
32.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılan
ödemelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2034) Cevaplanmadı
33.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, gelir yöntemiyle millî gelir
hesaplanmasına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2035)
Cevaplanmadı
34.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, SODES Projesi kapsamında finanse edilen sportif projelere
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2320) Cevaplanmadı
35.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, şehir içi toplu taşıma
hizmetlerinde kullanılan akaryakıtta KDV oranının düşürülmesine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2407) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
36.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın Posof ilçesine bağlı bir köyde yapılan
kadastro çalışmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2438) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
37.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, pirinçteki KDV’nin düşürülmesi
talebine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2508) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
38.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kalkınma öncelikli illerde görev yapan Devlet
memurlarına daha yüksek ücret ödenmesi talebine ilişkin Kalkınma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/2532) Cevaplanmadı
39.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2012 yılında Ankara’ya yapılan yatırımlara
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2730) Cevaplanmadı
40.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Orta Ceyhan Menzelet II. Merhale
Sulama Projesi’ne ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2762) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
41.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Ayvalı Sulama Projesi’ne ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2767) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
42.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, açlık ve yoksulluk sınırı verilerine ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2793) Cevaplanmadı
43.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tarımsal dış ticaret açığına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2819) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
44.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ormancılıkta vardiya
uygulamasına geçilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2944) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
45.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, geçici orman işçilerine kadro
verilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2945) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
46.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, orman teşkilatına kadro
verilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2947) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, “Sunuşlar” bölümünde belirttiğim Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın birlikte cevaplandırmak istediği sözlü soru önergelerini
cevaplandırmak üzere Sayın Bakanı kürsüye davet ediyorum.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; değişik zamanlarda değerli
milletvekillerimizin yönelttikleri sözlü soru önergelerine cevap vermek üzere
huzurunuzdayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle (6/70) sayılı soru
önergesine, Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğüt’ün soru önergesine cevap
vermek istiyorum. Sayın milletvekili Ardahan’da Millet Bahçesi’ndeki binaların
kaldırılarak Ardahanlılara bu alanın düzenlenmesi konusunda bir soru yönlendirmiştir.
Ardahan Millet Bahçesi’nin düzenlenmesine ilişkin olarak çalışmalar başlatılmış
bulunmaktadır ve önemli oranda da tamamlanmıştır. İlave birtakım çalışmalarla
bu güzel mekân Ardahanlıların hizmetine daha nitelikli bir şekilde
sunulacaktır.
2’nci sözlü soru önergemiz,
Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/747) sayılı sorusudur.
Bu soruda ekonomik kriz konusunda ne tür tedbirler ve vatandaşı rahatlatıcı
yönde ne tür tedbirler aldığımız özet olarak sorulmaktadır. Değerli milletvekilleri,
öncelikle şu noktanın altını çizmek isterim: Küresel kriz ortamında birçok ülke
krizin faturasını vatandaşlarına ödetirken ülkemiz istikrarlı politikalarıyla
büyümesini devam ettirmiş, hiçbir bankamız batmamış, hiçbir firmaya kamu
tarafından bir kaynak transferi söz konusu olmamış, borçluluk oranlarımız
artmamış ve bu borcu karşılamak için vergileri artırma gibi bir zorunlulukla
karşı karşıya kalmamış durumdayız. Dolayısıyla, baktığınız zaman, Türkiye’nin
2010’da yüzde 9,2; 2011’de yüzde 8,5 oranında yüksek büyüme sağladığını
görüyorsunuz. Yine, krizin en tepe noktasından bugüne kadar geldiğimizde 4
milyonun üzerinde yeni iş, istihdam alanı oluşturulduğunu görüyorsunuz. Bütün
bu rakamlar, bize, ülkemizin krizle mücadelesinin ve yoksullukla mücadelesinin
başarılı olduğunu gösteriyor.
Yoksullukla mücadeleyi de biz
tek boyutlu olarak ele almadık değerli milletvekilleri, üç temel eksende bunu
gerçekleştirdik. Birincisi, makroekonomik istikrar. Makroekonomik istikrar
olmadan, büyümeyi sağlamadan, enflasyonu düşürmeden yoksullukla da mücadele
edilmiyor. Çok şükür, Türkiye, son on yılda ortalama yüzde 5 büyüme sağladı,
istihdamını artırdı ve geçmişte yoksul kesimler üzerinde ağır bir yük olan
enflasyon sorununu çözdü, geride bıraktı, tek haneli rakamlara düşürdü.
Yoksullukla mücadelede makro
politikalar dışında sektörel ve bölgesel politikalarımız da son derece önemli.
KOBİ politikalarımızdan bölgesel kalkınma politikalarımıza kadar, eğitimde,
sağlıkta, değişik alanlarda gerçekleştirdiğimiz reformlarla yine yoksullukla
mücadele ettik.
Ayrıca, üçüncü düzeyde de
makro ve sektörel, bölgesel politikalar dışında yoksulluğu doğrudan hedef alan
sosyal yardım ve destekler konusunda da yine çok büyük gayretler sarf ettik.
Buralarda da başarımız rakamlara yansımış durumda. 2002 yılında günlük geliri 4
dolar 30 sentin altında olan nüfusumuzun toplam nüfusumuza oranı yüzde 30’lar
civarındayken bugün yüzde 2,8’lere kadar düşmüş durumda. Yazılı olarak da
aslında bu soruya daha önceden çok daha detaylı bir cevap verilmişti. Ben de bu
şekilde bazı ilavelerle özetlemiş oldum.
Yine, Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/749) sayılı sorusu var. Buna da yine
daha önceden detaylı bir yazılı cevap verilmişti. Bu soruda da yine yoksulluğa
ilişkin çalışmalarımız soruluyor. Burada da, az önce yine belirttiğim gibi, çok
önemli çalışmalar yapıldığını ilave etmek isterim. Makro, sektörel, bölgesel
politikalar dışında özürlülere dönük, engellilere dönük yaptığımız çalışmalar,
yaşlı nüfusa dönük çalışmalar yine önemli bir yer tutuyor. Engelli aylıklarımız
bu geçtiğimiz on yıllık süreçte reel olarak yüzde 458 artırıldı. Yine, yaşlı
aylıklarında reel olarak yüzde 86’lık bir artış gerçekleştirildi. Doğrudan
sosyal yardım ve desteklerimiz de bu dönemde gerçekten çok önemli boyutlara
ulaştı. 2002 yılında doğrudan yaptığımız sosyal destek ve yardımlarımızın yurt
içi hasılamıza oranı sadece yüzde 0,5 düzeyindeydi. Bu rakam 2010’lu yıllara
geldiğimizde yüzde 1,2’ye kadar yükselmiş durumda, yani 2 katından fazla artmış
durumda, oran artışından bahsediyorum. Aynı süreçte yurt içi hasılamızın da 3
katından fazla arttığını düşünürseniz, miktar olarak ne kadar büyük bir hacme
ulaştığını takdir edersiniz. Bu konuda da yine yazılı olarak çok daha detaylı
bir cevap sayın milletvekilimize iletilmek üzere Meclisimize sunulmuştur. Bunu
da bu şekilde arz ediyorum.
Tokat Milletvekilimiz Sayın
Reşat Doğru’nun (6/1291) sayılı soru önergesi: Bu da banka şubeleriyle ilgili
bazı istatistiki bilgilere ilişkin. Burada, baktığımız zaman, soruda ifade
edilen tarih itibarıyla ülkemizde 48 adet banka bulunmaktadır ve bunların
10.440 şube ile hizmet sunduğunu görüyoruz. 2011 yılı itibarıyla bu veriler. Bu
şekilde bu soruyu cevaplamış oluyoruz.
Yine, aynı milletvekilimizin,
Sayın Reşat Doğru’nun, Tokat Milletvekilinin (6/1293) sayılı soru önergesinde
dış ülkeler kaynaklı kaç bankanın faaliyet gösterdiği ve buna ilişkin bazı
istatistiki talepleri var. Burada da Aralık 2011 itibarıyla Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu veri tabanındaki mevcut yerli-yabancı
sınıflandırması dikkate alınarak sahiplik grubu ayrımında ülkemizde faaliyet
gösteren bankalar ile bu bankaların yurt içi şube sayılarını gösterir tablolara
bakıldığında, sorudaki tarih itibarıyla kamu ve yerli sahipliğinde 25 banka
8.028 şubeyle faaliyetini sürdürmektedir. Aynı tarih itibarıyla yabancı
sahipliğinde ise 23 banka bulunmakta ve 2.412 şubeyle yine bu bankalar
faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Kahramanmaraş Milletvekilimiz
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun yine bir başka sözlü soru önergesi, (6/2407) sayılı
soru önergesi: Bu konuda da yine bir yazılı cevap değerli milletvekiline
gönderilmiş, iletilmiştir. Burada pahalı akaryakıt kullanımı konusu gündeme
getirilmekte ve yine, servis araçlarında KDV konusu sorulmaktadır. Bu
konularda, baktığınız zaman, tabii ki akaryakıt fiyatlarında yüksek bir vergi
oranı olduğu hepimizin malumudur ancak geçmişle mukayese ettiğimizde vergi
içeriğinin bir miktar da olsa düştüğünü görüyoruz. Şöyle ki: 100 Türk liralık
benzin fiyatının içerisinde vergi yükü 31/12/2002 tarihinde 70,3 TL iken
24/11/2012 tarihi itibarıyla 62,7; 100 TL’lik motorin fiyatının içerisinde
vergi yükü 1/1/2005 tarihinde 65,1 TL iken 24/11/2012 tarihi itibarıyla 52,7
TL’ye düşmüştür. Öte yandan, şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde katma değer
vergisi oranının düşürülmesine yönelik şu anda gündemimizde herhangi bir
çalışma bulunmamaktadır. Bütün bu konular yazılı olarak da iletilmiştir.
Yine, Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/869) sayılı soru önergesine cevap
vermek istiyorum. Burada, Sayın Başbakanımıza tevcih edilen soru önergesinde
Maliye Bakanlığının görev ve yetki alanına giren bir konu sorulmaktadır. İlgili
bakanlığımızdan alınan bilgiye göre 1/7/2003 tarihli ve 2003/5868 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar’ın 1’inci maddesi ile Türk uluslararası gemi siciline
ve millî gemi siciline kayıtlı, kabotaj hattında münhasıran yük ve yolcu
taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçılık gemilerine, miktarı her
geminin teknik özelliklerine göre tespit edilmek ve bu akaryakıtı kullanacak
geminin jurnaline işlenmek kaydıyla verilecek akaryakıtın özel tüketim vergisi
tutarı sıfıra indirilmiştir. Bununla birlikte, vergi yükleri, izlenen ekonomik
programlar, bütçe hedefleri ve gerçekleşmeleri de göz önünde bulundurularak
azaltılmaya çalışılmakta ve bu konuda toplumsal fayda en üstte tutulmaktadır.
Ayrıca, vergi yüklerinin
azaltılmasına ilişkin çalışmalarda yapılan mevzuat ya da oran değişikliklerinin
umulan toplumsal faydayı sağlayamama ihtimali, diğer vergisel uygulamalar
açısından olumsuz sonuç doğurma riski, amaçlanan sosyal faydanın başka
vasıtalarla sağlanma imkânı gibi hususlar da göz önünde bulundurulmaktadır. Bu
çerçevede, Esnaf ve Sanatkârlar Odasına kayıtlı olarak faaliyet gösteren esnaf
ve sanatkâra, özel tüketim vergisi uygulanmadan akaryakıt teslim edilmesi
konusunda şu an Maliye Bakanlığımızca yürütülen herhangi bir çalışma
bulunmamaktadır.
Yine, Sayın Mesut
Dedeoğlu’nun, (6/1832) esas numaralı önergesinde “Süt tüketimini nasıl
artıracaksınız? Yem fiyatları konusunda neler yapacaksınız?” şeklinde özetleyebileceğimiz
bir sorusu var. Bu konularda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız
koordinasyonunda yürütülen çok sayıda çalışma söz konusu. Özellikle, süt
tüketimine büyük önem verdiğimizi belirtmek isterim. Tarım Bakanlığınca süt
tüketiminin artırılması konusunda gerek ilgili bakanlıklar gerekse sivil toplum
örgütleri, üreticiler ve sektörde diğer paydaşlarla birlikte çalışmalar
yürütülmekte ve yapılan çalışmalara katkı sağlanmaktadır.
İlköğretim çağındaki
öğrencilerimize süt tüketimi ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırılarak
dengeli beslenmelerine katkıda bulunmayı amaçlayan Okul Sütü Programı, 2012
yılında tüm Türkiye’de uygulanmıştır. Okul Sütü Programı ile ilköğretim
çağındaki ana sınıfından 5’inci sınıf dâhil, Türkiye genelinde 32.574 okulda,
toplam 7.185.021 öğrenciye 136.309.261 adet 200 mililitrelik uzun ömürlü kutu
sütü dağıtılmıştır. 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde de 30.752 okulda, 6
milyon 171 bin 692 öğrenciye 296 milyon 241 bin 216 adet 200 mililitre UHT kutu
süt dağıtımı planlanarak uygulamaya konulmuştur. Ayrıca, 21 Mayıs Süt Günü gibi
çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bunun yanı sıra süt tozu desteği de
verilmektedir. Süt piyasasının regülasyonu ve üretiminin sürdürülebilirliğini
sağlamak amacıyla 2009 yılında süt tozu desteği verilmeye başlanmış olup
2009-2012 döneminde toplam 77.224 ton süt tozu için 174 milyon 023 bin 641 TL
destek verilmiştir.
Yem konusunda da yine çok
çeşitli çalışmalar yürütülmüştür. Bu kapsamda özellikle hayvancılık
desteklerini ifade etmek isterim. 2012 yılında, 2002 yılına oranla rekor bir
artış göstermiştir hayvancılık destekleri, 25,5 kat artırılmıştır. 2002 yılında
hayvancılığa sadece 83 milyon lira destek ödemesi yapılmışken 2012 yılında bu
rakam 2,2 milyar Türk lirasına çıkmıştır, 2013 yılında ise 2,5 milyar -eski
parayla 2,5 katrilyon- lira hayvancılık desteği olarak bütçelendirilmiş,
planlanmıştır.
Hayvancılık sektöründe önemli
bir girdi olan yem bitkileri üretimi de bu kapsamda desteklenmiştir. Yem
bitkileri destekleri kapsamında, 2002 yılında 215 bin hektar alan için 35,6
milyon TL destek verilmişken 2012 yılında 603 bin hektar için 293 milyon Türk
lirası destek ödenmiştir. 2003-2012 yılları arasında toplam 2,8 milyar Türk
lirası yem bitkileri desteği ödenmiştir. 2013 yılında ise Mart ayı başı
itibarıyla toplam 304 milyon Türk lirası yem bitkileri desteği ödenmiştir.
Ayrıca, yem ham maddesi olarak kullanılan dane mısır, buğday, arpa, yulaf,
çavdar, tritikale, soya gibi ürünlere prim desteği verilmektedir. Fark
ödemeleri kapsamında, 2002 yılında toplam 186 milyon Türk lirası prim desteği
verilmiş iken 2013 yılında 2,4 milyar TL’ye ulaşmıştır. Ayrıca, tarım kredi
kooperatifleri tarafından yetiştiricilerin kaba yem taleplerinin karşılanması
amacıyla üreticilerin kaba yem talepleri toplanmakta ve ithal edilerek uygun
fiyata, KDV dâhil 50 kuruş/kilogram karşılığında üreticilere verilmektedir.
İthalatta, aradaki fark, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından
karşılanmaktadır.
Yine, Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu tarafından yönlendirilen (6/2508) sayılı
sözlü soru önergesinde pirinçte KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi hususu
sorulmaktadır. Bu konuda şu an itibarıyla yürütülen herhangi bir çalışma söz
konusu değildir. Vergi oran değişiklikleri, izlenen ekonomik program ile bütçe
hedefleri ve gerçekleşmeleri göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Pirinç
teslimlerinde uygulanmakta olan katma değer vergisi oranının yüzde 1’e
indirilmesine yönelik, Maliye Bakanlığınca yapılmakta olan bir çalışma
bulunmamaktadır. Bununla birlikte, ekonomik ve sosyal şartlar ile bütçe
hedefleri de göz önüne alınarak söz konusu talep ilerleyen dönemlerde yeniden
değerlendirilebilecektir.
Yine, Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/2819) sayılı sözlü soru önergesinde
tarımsal dış ticaret rakamları ele alınmakta ve bu kapsamda sorular
yönlendirilmektedir. Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; tarımsal ürünler
dış ticaretimiz, temel tarım ürünlerinin yanı sıra işlenmiş tarım ürünlerinin
de dâhil olduğu Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu Cetveli’nin 1 ila 24’üncü
fasılları arasında yer alan tüm ürünler kapsanmak suretiyle izlenmekte ve
değerlendirilmektedir. Bu kapsamda tetkik edildiğinde, tarımsal ürünler dış
ticaretimizin 2002-2012 tarihleri arasında sürekli olarak fazla verdiği ve cari
işlemler dengesine müspet katkıda bulunduğu görülmektedir. Gümrük Giriş Tarife
Cetveli’nin 1 ila 24 fasılları arasında yer alan tarım ürünlerinde ithalatımız,
2012 yılında yüzde 2,08 azalarak 10,73 milyar dolar olarak gerçekleşirken
ihracatımız ise yüzde 5,78 oranında bir artışla 15,26 milyar dolar olarak
kayıtlarımıza geçmiştir. Bu çerçevede, tarım ürünlerinde net ihracatçı
konumunda bulunan ülkemizin söz konusu ürünlerdeki dış ticaret fazlası, 2012
yılında yüzde 30 oranında bir artışla 3,46 milyar dolardan 4,52 milyar dolara
yükselmiştir.
İthalatımızın bir kısmının
üretim ile karşılanabilmesine yönelik olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığımız tarafından önemli miktarlarda desteklemeler devam etmektedir.
Ayrıca, Girdi Tedarik Stratejimizde, 2023 Türkiye İhracat Stratejimizde bu
konular yine detaylı olarak ele alınmakta ve hedefler ortaya konulmaktadır.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/1026) sayılı soru önergesinde tekstil sektörüyle
ilgili hususlar gündeme getirilmektedir. Özellikle, ucuz enerji sağlanıp
sağlanamayacağı, rekabet gücünün nasıl artırılabileceği hususları dikkate
getirilmektedir. Bu kapsamda bakıldığı zaman, elektrik fiyatlarının
belirlenmesine yönelik olarak enerji KİT’leri, 14/02/2008 tarihli ve 2008/T-5
sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile 1/7/2008 tarihinden itibaren maliyet
bazlı fiyatlandırma mekanizmasına geçmiştir. Söz konusu karar gereğince,
maliyet ve döviz kurlarındaki değişimler fiyatlara yansıtılmakta ve satış
fiyatları bu karar uyarınca belirlenmekte ve uygulanmaktadır. Enerji fiyatları,
yukarıda da belirtildiği gibi, temel olarak ithal bir girdi olması sebebiyle
dünya fiyatlarından etkilenmektedir. Biz, enerjiyi döviz olarak dünyadan ithal
ediyoruz, fiyatı belirleme konumunda değiliz, dünyadaki fiyat ne ise o fiyattan
ithal etmek durumundayız. Buna rağmen, mümkün olduğu kadar, enerji fiyatlarında
zam yapılmamaya çalışılarak sanayimizin rekabet gücüne katkı sağlanmaktadır.
Tekstil sektörünün rekabet
gücünün artırılması ve sorunlarının çözümü için Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı koordinasyonunda kamu ve özel sektörün katkılarıyla hazırlanan
Tekstil, Hazır Giyim, Deri ve Deri Ürünleri Stratejisi 2008-2010 yılları
arasında uygulanmıştır. Bu strateji çerçevesinde geliştirilen 28 tedbirin çok
önemli bir bölümü hayata geçirilmiş ve geri kalan tedbirlerde de önemli
ilerlemeler kaydedilmiştir. Bununla birlikte, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi (2011-2014) 7
Aralık 2010 tarihli ve 2010/38 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararıyla
onaylanmıştır. Bu genel çerçeve içinde, Ekonomi Bakanlığınca, özellikle
tekstil, hazır giyim, deri gibi geleneksel sektörler başta olmak üzere, tüm
alanlarda yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesini sağlamak üzere markalaşmanın
desteklenmesi faaliyetine “TURQUALITY” gibi mekanizmalarla destek olunmaktadır.
Ayrıca, tasarım
stratejilerinin ve politikalarının belirlenmesine, katma değeri yüksek
tasarımlar oluşturulmasına, uluslararası alanda Türk tasarımlarının tercih edilir
konuma getirilmesine yönelik çalışmalar yapmak üzere 2009/15355 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı ile Türk Tasarım Danışma Konseyi kurulmuş ve çalışmalarına
başlamıştır.
Bunun yanı sıra, KOSGEB
tarafından fuar teşvikleri başta olmak üzere çeşitli destekler sektöre yönelik
olarak sağlanmaktadır.
Yine, Ekonomi Bakanlığı
uhdesinde uygulanan yurt dışı birim marka ve tanıtım faaliyetleri desteği,
pazar araştırması ve pazara giriş desteği, uluslararası rekabetçiliğin
geliştirilmesi desteği sektörde faaliyet gösteren firmalarımıza sağlanan
destekler arasında yer almaktadır.
Özellikle son dönemlerde
6’ncı bölge teşvikleriyle de emek yoğun olan tekstil, konfeksiyon sektörümüz
için yeni bir ortam hazırladığımızın altını çizmek isterim. Bu firmalarımız,
ucuz emeğe sahip dünyanın başka değişik coğrafyalarına gitmek yerine bu 6’ncı
bölge dediğimiz illere giderek hem istihdamı hem üretimi yurt içinde
tutabileceklerdir. Bu konuda son teşvik sistemimiz de, özellikle tekstil,
konfeksiyon sektörü açısından önem arz etmektedir.
Koruma önlemleri ve
antidamping gibi ticaret politikası araçlarıyla da sektörümüzü koruyoruz.
Dampingli ithalata karşı çeşitli karşı önlemler geliştiriyoruz.
Ayrıca, bu önlemlere ek
olarak, sektörde geniş kapsamlı bir düzenleme de 2011 yılı içinde ilave vergi
uygulaması şeklinde yürürlüğe konulmuştur. Avrupa Birliği ülkeleri ve serbest
ticaret anlaşmasına sahip olduğumuz ülkeler hariç olmak üzere diğer ülkelere
dönük tekstil ürünleri için yüzde 11 ila yüzde 20 arasında, bazı konfeksiyon
ürünleri için yüzde 17 ila yüzde 30 oranlarında ilave gümrük vergisi
getirilmiştir. Bu da ülkemizde tekstil ve konfeksiyon sektörünün yeni bir ivme
kazanması ve istihdamını artırması açısından son derece etkili bir tedbir
olmuştur.
BAŞKAN – Sayın Bakan, bir
saniye.
VI.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
D) Çeşitli İşler
1.- Genel
Kurulu ziyaret eden Romanya Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkan
Yar-dımcısı Natalia Intotero ve Romanya Senato Dışişleri Komitesi Kâtip Üyesi
Ben Oni Ardelean’a Başkanlıkça “Hoş geldiniz.” denilmesi
BAŞKAN - Sayın
milletvekilleri, Parlamentolararası Değişim ve Diyalog Projesi çerçevesinde
Türkiye Büyük Millet Meclisinin davetlisi olarak ülkemizi ziyaret etmekte olan
Romanya Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkan Yardımcısı Sayın Natalia
Intotero ve Romanya Senato Dışişleri Komitesi Kâtip Üyesi Sayın Ben Oni
Ardelean şu anda Meclisimizi teşrif etmiş bulunmaktalar. Kendilerine Meclisimiz
adına hoş geldiniz diyorum. (Alkışlar)
VIII.- SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI (Devam)
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan Millet Bahçesi’nin düzenlenmesine ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/70) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
2.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, enflasyon oranlarının hesaplanması yöntemine ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/305) Cevaplanmadı
3.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da kamu yatırımları için ayrılan ödenek
miktarının artırılmasına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/500) Cevaplanmadı
4.- Ankara
Milletvekili Zühal Topcu’nun, Bakanlıkta ve Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlarda özürlü personel istihdamına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/633) Cevaplanmadı
5.- Manisa
Milletvekili Hasan Ören’in, Çeçenistan’da faaliyet gösteren firmaların
yaşadıkları sorunlara ve işçilerin mağduriyetine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/689) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
6.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ekonomik krizin etkilerinin
azaltılmasına yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/747) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
7.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yoksulluk sınırı altında kalan
vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/749) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
8.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Esnaf ve Sanatkârlar Odası
üyelerinin ÖTV’siz akaryakıt imkânından faydalanmalarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/869) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
9.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, kira ödenen kamu binalarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/920) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
10.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tekstil sektöründe yaşanan
sıkıntılara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1026) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
11.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’nin elde ettiği gelir miktarına ve devam
eden projelere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1122) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
12.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana ili ve ilçelerinde yürütülen proje ve
yatırımlara ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1143)
Cevaplanmadı
13.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına
hizmet binası yapılmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1225) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
14.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Maliye Bakanlığına yeni bir
sosyal tesis yapılacağı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1227) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
15.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, asgari ücret tespit komisyonuna
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1230) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
16.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, gençlerin, kadınların ve
engellilerin istihdamının teşvik edilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1231) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
17.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, işsizlik sorununa ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1232) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
18.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ülkemizde faaliyet gösteren bankaların şube sayılarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1291) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
19.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ülkemizde faaliyet gösteren yerli ve dış kaynaklı
banka sayısına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1293) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
20.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yol yapım ve bakım hizmetleri
için Kahramanmaraş İl Özel İdaresine kaynak aktarılıp aktarılmayacağına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1338) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
21.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, eşit işe eşit ücret uygulamasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1357) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
22.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Afşin-Elbistan A Termik
Santraline filtre ve atık su tesislerinin kurulmasına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/1371) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
23.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana ve ilçelerindeki serbest bölgelerdeki yatırımlara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1445) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
24.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, TÜİK’te çalışan 4-C’li personele ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1449) Cevaplanmadı
25.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın kalkınması için başta hayvancılık ve eğitim olmak
üzere Devlet yatırımlarının artırılması ihtiyacına ilişkin Kalkınma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1640) Cevaplanmadı
26.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tekstil ve hazır giyim
sektöründe girdi ve finansman maliyetlerinin artmasına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1704) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
27.- Muğla
Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın, Datça Hükûmet Konağı ve öğretmenevinin fiziki
yetersizliğine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1766) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
28.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizdeki süt tüketimine ve
fiyatlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1835) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
29.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizde maden araması yapan
yabancı firmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1838) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
30.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, hane halkı sağlık araştırmalarına ilişkin Kalkınma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1917) Cevaplanmadı
31.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şeker'in, Bakanlığın kurumsal kimliğinin oluşturulmasına
yönelik harcamalara ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1953)
Cevaplanmadı
32.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yapılan
ödemelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2034) Cevaplanmadı
33.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, gelir yöntemiyle millî gelir
hesaplanmasına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2035)
Cevaplanmadı
34.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, SODES Projesi kapsamında finanse edilen sportif
projelere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2320) Cevaplanmadı
35.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, şehir içi toplu taşıma
hizmetlerinde kullanılan akaryakıtta KDV oranının düşürülmesine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2407) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
36.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın Posof ilçesine bağlı bir köyde yapılan
kadastro çalışmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2438) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
37.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, pirinçteki KDV’nin düşürülmesi
talebine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2508) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
38.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kalkınma öncelikli illerde görev yapan Devlet memurlarına
daha yüksek ücret ödenmesi talebine ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2532) Cevaplanmadı
39.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2012 yılında Ankara’ya yapılan yatırımlara
ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2730) Cevaplanmadı
40.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Orta Ceyhan Menzelet II. Merhale
Sulama Projesi’ne ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2762) ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
41.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Ayvalı Sulama Projesi’ne ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2767) ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın
cevabı
42.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, açlık ve yoksulluk sınırı verilerine ilişkin
Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2793) Cevaplanmadı
43.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, tarımsal dış ticaret açığına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2819) ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmaz’ın cevabı
44.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ormancılıkta vardiya
uygulamasına geçilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2944) ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
45.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, geçici orman işçilerine kadro
verilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2945) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
46.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, orman teşkilatına kadro
verilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2947) ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın cevabı
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Devamla) – Ben de misafirlerimize hoş geldiniz diyorum ve cevaplarıma devam
ediyorum.
Sektörün gerek TÜBİTAK
tarafından hibe şeklinde uygulanan gerek Maliye Bakanlığı tarafından vergisel
şekilde uygulanan araştırma geliştirme desteklerinden de daha çok
faydalanabileceği düşünülmektedir.
Kahramanmaraş Milletvekilimiz
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/1704) sayılı soru önergesi de yine aslında aynı
sektöre dönüktür. Tekstil ve hazır giyimde girdi maliyetlerinin nasıl
düşürülebileceğine ilişkin bir sorudur. Bir önceki soruda aslında büyük oranda
cevap verilmiş durumdadır. Benzer içerikte bir cevabı tekrar ederek daha fazla
vaktinizi almak istemiyorum. Esas itibarıyla, bu konuda belli stratejiler
çerçevesinde, sektörel ve genel sanayi stratejisi çerçevesinde tekstil ve hazır
giyim sektörümüzü destekliyoruz. Bu sektörün ihracat açısından, bölgesel
kalkınma açısından, istihdam açısından öneminin farkındayız. Sektörümüzü yeni
politikalarla tasarımda, markalaşmada, katma değer üretiminde daha ileri
seviyelere taşımak için her türlü desteği sağlıyoruz. Tekstil ve konfeksiyon
sektörü ülkemizin önemli bir sektörü olmaya devam edecektir.
Yine, aynı milletvekilimizin,
Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/1838) sayılı sözlü
soru önergesinde ülkemizde maden araması yapan yabancı firmalar sorulmakta.
Ayrıca, yine sondaj faaliyetlerinin teşvik kapsamına alınıp alınmayacağı sorulmaktadır.
Baktığınız zaman, Enerji Bakanlığı bünyesindeki Maden İşleri Genel Müdürlüğü
tarafından tutulan istatistiklere baktığımızda güncel olarak kayıtlı 208 adet
yabancı ortaklı firma bulunmaktadır. Bu firmalara ait 1.212 adet ruhsat kaydı
mevcuttur. Bu ruhsatlardan 742 adedi işletme, 470’i ise arama aşamasındadır. Bu
ruhsatların başlıca dağılımı, 298 adedi Marmara, 297 adedi İç Anadolu, 237
adedi de Ege olmak üzere tespit edilmektedir.
Sondajlar ve teşvik konusunda
değerli milletvekilinin dile getirdiği husus gerçekten önemli. Burada bir
eksiklik söz konusuydu, son dönemlerde yapılan düzenlemelerle bu eksiklik
giderildi. Sondaj faaliyetleri de elbette, özellikle aramaya dönük yapılan
faaliyetler. Sonucunda maden bulun, bulmayın bu önemli değil, uluslararası
tanımlar kapsamında baktığınızda, bir arama faaliyeti yaptığınızda bir yatırım
yapmış oluyorsunuz. Madenciliği, biliyorsunuz, son teşvik kararnamemizde 5’inci
bölge kapsamına almıştık. Maden aramaları ve bu kapsamda yapılan sondajlar da
son dönemlerde yine teşvik kapsamına dâhil olmuş bulunmaktadır.
Yine, Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/1371) sayılı soru önergesinde,
Kahramanmaraş’ın Afşin-Elbistan A Termik Santraline ilişkin, özellikle çevresel
açıdan alınan tedbirler sorulmaktadır. İlgili Bakanlığımızdan aldığımız bilgiyi
burada aktarmak isterim: İş termin planları kapsamında belirtilen yatırımlardan
elektrofiltre rehabilitasyonları bazı santrallerde gerçekleştirilmiş, bazı
santrallerde ise ihale süreci veya yapım aşaması devam etmektedir.
Afşin-Elbistan A Termik Santrali Baca Gazı Kükürt Arıtma Tesisi 2013 yılı
yatırım programında iz bedelle yer almaktadır. Afşin-Elbistan A Termik
Santralinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 6/11/2008 tarih
2007/2268-E ve 2008/1877-K sayılı kararları gereği ERG-VERBUND Elektrik Üretim
ve Ticaret AŞ’ye devredilmesi gerekmektedir. Konuyla ilgili görüşmeler devir
kurulu kurularak Bakanlığımız koordinasyonunda hâlen devam etmekte olup henüz
sonuçlandırılamamıştır. Bu nedenle, 2008 yılından bugüne kadar Afşin-Elbistan A
Termik Santralinin baca gazı kükürt arıtma tesisi elektrofiltresi ve teknolojik
atık su arıtma tesisi yapılamamıştır. Afşin-Elbistan A Termik Santralinde evsel
atık su tesisleri kurulmuş olup çalışır durumdadır.
Kahramanmaraş Milletvekilimiz
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/2762) sayılı sözlü soru önergesinde, Orta
Ceyhan-Menzelet II. Merhale Sulama Projesi sorulmaktadır, bununla ilgili bilgi
istenmektedir. Bu soru önergesine cevap olarak şunu ifade edebilirim: Orta
Ceyhan-Menzelet II. Merhale Projesi kapsamında inşaatı devam eden Kılavuzlu
sulaması 1’inci kısım inşaatının toplam bedeli 388 milyon Türk lirasıdır. Söz
konusu işe 2012 yılında 70 milyon Türk lirası kaynak aktarılmıştır. 2013
yılında ise 50 milyon Türk lirası kaynak ayrılmış olup projenin 2008 yılında
bitirilmesi planlanmıştır.
Yine aynı milletvekilimizin,
Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/2767) numaralı sözlü
soru önergesinde, Ayvalı sulaması sorulmaktadır. Ayvalı Sulaması Projesi yapımı
2012 yılı içinde tamamlanmıştır. Yapım ihalesi 8/2/2013 tarihinde
gerçekleştirilmiştir. Söz konusu iş, 2012 Yılı Yatırım Programı’nda 24,3 milyon
TL keşif, 3 milyon nakit bedelle yer almıştır. Ayvalı Barajı sulaması inşaatına
2013 yılında sene başı ödeneği olarak 5 milyon Türk lirası ayrılmış olup işin
yapım süresi dört yüz seksen gündür.
Kahramanmaraş Milletvekilimiz
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/2767) sayılı sözlü soru önergesinde yine bir
projemizle ilgili bilgi istenmektedir. Aslında o proje ile ilgili bilgiyi de az
önce ortak bir şekilde vermiş oldum, iki proje ile ilgili de bilgiyi arz etmiş
oldum.
Yine, Sayın Mesut
Dedeoğlu’nun (6/1338) sayılı soru önergesinde Kahramanmaraş İl Özel İdaresine
dönük olarak kaynak hususu sorulmaktadır. İl özel idareleri ve belediyelere
-bildiğiniz gibi- genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden
ayrılacak paylara ilişkin esas ve usuller 5779 sayılı Kanun’la
düzenlenmektedir. Kanunun 2’nci maddesi gereğince, il özel idareleri ve
belediyelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden pay
verilmektedir.
Ayrıca, KÖYDES Projesi
kapsamında, köy yollarının kalite ve standartlarının yükseltilmesine yönelik
yol projeleri ile bakım onarım projeleri il özel idareleri ve/veya Köylere
Hizmet Götürme Birliği tarafından yapılmaktadır.
Ayrıca, Kahramanmaraş İl Özel
İdaremizin proje bazlı, spesifik bazlı taleplerine de bugüne kadar karşılık
verilmiştir, bundan sonra da imkânlar ölçüsünde bu projeler
değerlendirilecektir.
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun
(6/2947), (6/2945) ve (6/2944) sayılı sözlü soru önergeleri söz konusudur.
Bunlara 14 Mart 2013 tarihinde yazılı bir cevap verilmiştir. Bunlar özellikle
mevsimlik işçilerle ilgili sorulardır. Şimdi, çok detayına girmek istemiyorum,
yazılı bir cevap da verilmiş durumda. Mevsimlik orman işçilerimizin özlük
haklarına ilişkin hususlar, ilgili kanunlar çerçevesinde düzenlenmektedir ve
Orman ve Su İşleri Bakanlığımız uhdesinde de yine bu çalışmalar takip
edilmektedir. Bunların detayları hep yazılı cevaplarımızda verilmiştir.
Yine, Sayın Mesut
Dedeoğlu’nun (6/1230) sayılı sözlü soru önergesinde, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun
yapısı gündeme getirilmekte ve soru yönlendirilmektedir. Bu soruya cevap
olarak, İş Kanunu’nun 39’uncu maddesine göre Asgari Ücret Tespit Komisyonu,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının tespit edeceği üyelerden birinin
başkanlığında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü veya
yardımcısı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, Türkiye
İstatistik Kurumu Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı,
Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, Kalkınma Bakanlığından konuyla ilgili dairenin
başkanı veya yetki vereceği bir görevli ile bünyesinde en çok işçiyi bulunduran
en üst işçi kuruluşundan değişik iş kolları için seçecekleri 5, bünyesinde en
çok işvereni bulunduran işveren kuruluşlarından değişik iş kolları için
seçeceği 5 temsilciden oluşmaktadır. Buna göre, Asgari Ücret Tespit
Komisyonunun yapısının değiştirilmesi ancak mevcut kanunda yapılacak bir
değişiklikle mümkün olabilecektir.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/1231) sayılı sözlü soru önergesinde ise gençlerin,
kadınların ve engellilerin iş hayatında daha fazla istihdam edilmesi hususu
gündeme getirilmektedir. Bu konuda, Hükûmetimizin gerçekten çok güçlü politikalar
izlediğini burada özellikle vurgulamak isterim. Hükûmetimiz ekonomik
politikalarının yürütülmesinde istihdam odaklı hareket anlayışını özümsemiştir.
Bireylerin ve ailelerin düzenli gelir elde etmesinin esas yolunun bir işe sahip
olmak olduğu gerçeğinden hareketle istihdamın arttırılarak işsizliğin
azaltılması yolunda önemli adımlar atılmıştır. Ülkemizin en önemli
sorunlarından biri olan işsizliği azaltmak, iş gücüne katılımı ve istihdamı
arttırmak için ilki 2008 yılında olmak üzere dört ayrı istihdam paketi
açıklanmıştır. Bu paketlerle çeşitli prim indirimleri ve teşvikler getirilmiş,
istihdam üzerindeki yükler azaltılmış, işsizlik ödeneği miktarında artış
sağlanmış ve kısa çalışma ödeneği işler hâle getirilmiştir. Kadın ve gençlerin
istihdamına yönelik özel düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca, 2001 yılı Şubat
ayında yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun ile istihdama yönelik
çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler ile işsizlikle mücadele
amacıyla İşsizlik Sigortası Fonu’nun bir önceki yıl prim gelirlerinin belirli
oranlar dâhilinde iş gücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların
vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak, istihdamı arttırıcı ve
koruyucu tedbirler almak ve uygulamak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri
temin etmek gibi amaçlarla kullanılmasına imkân sağlanmıştır.
31 Aralık 2015 tarihine kadar
ilave olarak işe alınacak her bir sigortalının sigorta primi işveren
hissesinin, işe alındıkları tarihten başlamak üzere, altı aydan elli dört aya
kadar değişen sürelerle İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması sayesinde hem
işsizlerin ilave istihdam olarak işe alınmasını hem de çalışanların mesleki
eğitim belgesine sahip olmaları teşvik edilmiştir.
Kadınların istihdam
edilebilirliklerini arttırmak, iş gücüne katılımlarını önleyen engelleri
azaltmak amacıyla “Kadın İstihdamının Desteklenmesi Operasyonu” uygulamaya
konulmuştur. Özellikle son dönemlerde kadınların iş gücüne katılımında çok
ciddi bir artış görüyoruz, yüzde 29’u aşmış durumda, yüzde 30’a yaklaşıyor. Son
bir yıl içinde özellikle istihdama baktığınızda neredeyse yarısının kadın
istihdamı olduğunu görüyorsunuz yani bu konuda izlediğimiz politikaların çok
ciddi sonuçlar verdiğini görüyoruz. 2008 yılında hazırlık çalışmaları
başlatılan ve 2009-2012 yıllarında yürütülen hibe kapsamında yine kadın
istihdamına dönük çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca, aktif iş gücü
politikalarımızla da, engelli vatandaşlarımız, kadınlar ve gençler öncelikli
olarak çok çeşitli faaliyetler yürütülmüştür.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/1232) sayılı sözlü soru önergesi de yine istihdama
dönüktür. İşsizlik sorununun çözümüne dönük sorular yönlendirilmektedir. Burada
işsizliğe çok boyutlu yaklaştığımızı, “büyüme artı istihdam dostu büyüme”
kavramıyla yaklaştığımızı vurgulamak isterim. Son yaşadığımız küresel kriz,
Türkiye'nin istihdamla ilgili izlediği politikaların ne kadar başarılı olduğunu
göstermiştir. Dünyada, Avrupa’da, birçok ülkede işsizlik rakamları artarken,
çok yüksek düzeylere çıkarken Türkiye'nin performansı herkesi imrendirecek
boyutlarda olmuştur. 2009 yılında yüzde 14’ler civarında olan işsizlik bugün
tek haneli rakamlara inmiştir. Geçtiğimiz yıl itibarıyla 9,6 gibi tek haneli
rakama düşmüş durumdadır. Son on yılın en düşük işsizliğine bu küresel kriz
ortamında Türkiye ulaşmıştır. Yine baktığımızda, son yıllarda 4 milyonun
üzerinde istihdam oluşturmuş durumdayız. Krizin dip yaptığı 2009 yılının ilk
çeyreğinden bugüne baktığınızda 4 milyonun üzerinde yeni istihdam
oluşturulmuştur. Bu, ülkemizin izlediği istihdam politikalarının başarısını
açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Burada, az önce söylediğim gibi, büyüme
önemli. İstikrarlı, sürdürülebilir, yüksek büyüme olmadan işsizlik sorununu
çözmek elbette ki mümkün değil. Fakat, büyüme tek başına yeterli değil.
Büyümeyi diğer politikalarla birleştirdiğiniz zaman çok daha etkili oluyor.
Özellikle büyümenin istihdam esnekliğini artırıcı politikalar kritik öneme
sahip.
Bu kapsamda, son yıllarda,
İŞKUR’un özellikle çok ciddi çalışmalar yaptığını görüyoruz. Eskiden İŞKUR
hiçbir şekilde bu çalışmaları yapmazken son dönemlerde çok yoğun faaliyetler
yürütüyor. Sadece 2012 yılında yaptığı faaliyetleri ifade edecek olursam:
215.399 işçinin katıldığı iş gücü yetiştirme kursları düzenledi İŞKUR. 91.908
işsizin katıldığı toplum yararına çalışma programları uygulandı. 31.373 kişinin
katıldığı işbaşı eğitim ve staj programları düzenlendi. Yine, 24.475 işsizin
katıldığı girişimcilik programları uygulandı. Ayrıca, 61’inci Hükûmet
Programı’nda da yer aldığı üzere “İŞKUR’a kayıtlı her işsizin ve işverenin bir
iş ve meslek danışmanı olacak.” ilkesiyle hareket ettik ve Ocak 2013 itibarıyla
3.746 iş ve meslek danışmanı işe alınmış olup görevi başındadır. 2013 yılının
ilk çeyreğinde bu sayının 4 bine tamamlanması planlanmaktadır. İşte, bu yeni
kadromuzla birlikte iş ve meslek danışmanları, kadınlar, engelliler, genç
işsizler gibi dezavantajlı grupların yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı ile yapılan protokole istinaden, sosyal yardım alan vatandaşlara da
ulaşarak onların iş gücü piyasasına girmeleri noktasında önemli bir rol
oynamaktadır. Bu bağlamda, yardım noktalarından yönlendirilen kişilerin
59.796’sı İŞKUR’un iş arayanların istihdam edilebilirliğini artırmak amacıyla
düzenlediği mesleki eğitim faaliyetlerine yönlendirilmiş olup 23 binin üzerinde
sosyal yardım yararlanıcısı da kurumlarımız tarafından işe yerleştirilmiştir.
Son dönemlerde sosyal yardım politikalarımızla istihdam politikalarımız
arasında da çok güçlü bir bağ oluşturuyoruz. Bu bağ önümüzdeki dönemde de devam
edecek. Görev yapmakta olan 2.632 danışman 2012 yılı içinde 842.419 bireysel
görüşme gerçekleştirmiştir. 2013 yılında ise en az 1 milyon bireysel görüşme
yapılması planlanmaktadır.
Tokat Milletvekilimiz Sayın
Reşat Doğru’nun (6/1357) sayılı sözlü soru önergesi eşit işe eşit ücret
uygulamasının kapsamına ilişkindir; öğretmen ve akademisyenler, diğer
çalışanlar da kapsama dâhil olamaz mı şeklinde bir soru. Değerli
milletvekilleri, eşit işe eşit ücret politikasının gereği olarak aynı hizmet
sınıfında, aynı veya benzer kadrolarda bulunan personel arasındaki ücret
dengesizliğini ortadan kaldırmak ve kamu hizmetlerinin daha etkin ve verimli
bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak amacıyla 2/11/2011 tarihli ve 28103 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de
ve bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde çeşitli düzenlemeler
yapılmıştır. Diğer taraftan, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının
toplu sözleşme ile belirlenmesi konusunda Anayasa’da değişiklik yapılmış olup
konuya ilişkin uyum yasa tasarısı 4/4/2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulunda kabul edilmiştir. Bu çerçevede, kamu görevlilerinin
mali ve sosyal haklarına ilişkin taleplerinin toplu sözleşme sürecinde gündeme
getirilerek çözüme kavuşturulması mümkün olabilecektir. Bu sözde ifade edilen
talepler de bu süreçlerde değerlendirmeye tabi hususlardır.
Çanakkale Milletvekili Sayın
Ali Sarıbaş’ın (6/920) sayılı sözlü soru önergesi kamu binaları ve buradaki
kira bedellerine ilişkin hususları kapsamaktadır. Bu konuda yetkili
bakanlığımız olan Maliye Bakanlığımızdan aldığım bilgiler itibarıyla şöyle
cevap verebilirim: Kamu kurumlarında hizmet binası ihtiyacı, durum ve
imkânların değerlendirilmesi sonucu kira, satın alma veya yaptırma yollarıyla
temin edilmektedir. Genellikle ilk kurulan idareler kiralama yapmak durumunda
kalmaktadır. 2012 bütçesinde kiralama için merkezî yönetim bütçesine dâhil 107
idareye yaklaşık 207 milyon lira ödenek ayrılmıştır. 34’ü genel bütçeli idare,
44’ü yükseköğretim kurumu olmak üzere 66 özel bütçeli idare ile 7 düzenleyici
ve denetleyici kurum da bulunmaktadır. Hizmet binalarının tefrişat giderleri,
binanın kiralık olup olmadığına bakılmaksızın, idare bütçesinde toplu olarak
tek bir kodda izlendiğinden hizmet binası olarak kiralanan binaların iç
tefrişatı için ne kadar harcama yapıldığına ilişkin şu an itibarıyla bir kayıt
bulunmamaktadır.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/1227) sayılı sözlü soru önergesi ise sosyal
tesisler ve kamplara ilişkindir. Burada Maliye Bakanlığının yaptırdığı bir
tesise ilişkin soru yönlendirilmektedir. Bu konuda, 5018 sayılı Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanunu’yla üstlenilen yeni fonksiyonların yerine
getirilmesi amacıyla düzenlenecek eğitim programları ve hedef kitlenin
belirlenmesi için 2010-2016 yılları arası periyodu içeren bir ihtiyaç analizi
çalışması yapılmış ve Maliye Bakanlığının mevcut 400 kişilik eğitim
kapasitesinin yetmeyeceği tespit edilmiştir. Eğitim kapasitesinin artırılması
amacıyla, Ankara’da, 2.250 kişiye eğitim verebilecek yeni bir eğitim merkezi
yaptırılması kararlaştırılmıştır. Bu bina bir sosyal tesis olmayıp bir eğitim
merkezi olarak planlanmıştır. Misafirhane de dışarıdan eğitime gelen
katılımcıların konaklama ihtiyaçları için öngörülmüştür.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlu’nun (6/1225) sayılı sözlü soru önergesi Çevre ve
Şehircilik Bakanlığının niçin kirada kaldığına, kendi binasını niçin
yapmadığına ilişkindir. Bu konuda şöyle cevap verebilirim: Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı hizmet binası için yapılan çalışmalar tamamlanmış olup yapım işi 2012
yılı yatırım programına dâhil edilmiştir ve ihale aşamasında bulunmaktadır.
Binanın yapımının iki yılda tamamlanması öngörülmektedir. Bu hususta da yürüyen
bir çalışmamız olduğunu belirtmek isterim.
Tokat Milletvekilimiz Sayın
Reşat Doğru’nun (6/1122) sayılı sözlü soru önergesi de TOKİ’nin kurulduğu
günden bugüne hangi projeden ne kadar gelir elde ettiğine ilişkindir. Öncelikle
tabii, TOKİ’nin, bütçeye yük olmadan çok büyük miktarlarda konut ürettiğini ve
ülkemizde düzenli şehirleşme adına, gecekonduların önlenmesi adına, daha
sağlıklı yapılarda halkımızın yaşaması bakımından, planlı kentleşme bakımından
önemli katkılarda bulunduğunu belirtmek isterim. TOKİ, Ocak 2003-Mart 2013
tarihleri arasında, 81 il, 800 ilçe, 2.575 şantiyede toplam 567.310 adet
konutun üretimine başlamış bulunmaktadır. Bu rakam, 100 bini aşan nüfuslu 22
adet şehir anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, üretilen konutların 483.494
adedi, diğer bir ifadeyle yaklaşık yüzde 85’i sosyal konut niteliğindedir.
Önergede yer alan soru çok geniş kapsamlı olup tek tek bütün projelerle ilgili
bilginin dökümünü yapmak sözlü olarak çok uzun zaman gerektirmektedir. Bu
itibarla, münferiden belirtilen projeler için bilgi istenilmesinin daha yararlı
olabileceği değerlendirilmektedir. Bilindiği üzere, Toplu Konut İdaresi,
kısıtlı kaynaklarını göz önünde tutarak mevcut piyasa koşullarıyla konut sahibi
olamayan yoksul, dar ve orta gelirli vatandaşlar için geliştirdiği sosyal
amaçlı projeleri finanse etmek ve yeni kaynaklar bulmak amacıyla kendi
mülkiyetindeki rant değeri yüksek arsaları üzerinde daha önce hiç uygulanmayan
ve kamu finansmanı gerektirmeyen arsa karşılığı gelir paylaşımı modelini hayata
geçirmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede, TOKİ ve TOKİ iştiraki Emlak Konut
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Şirketi tarafından gelir paylaşımı modeli ile
geliştirilen ve 83.816 konuta baliğ olan projelerden elde edilecek idare şirket
payı geliri yaklaşık 11,7 milyar Türk lirasıdır. Bu gelirden bugüne kadar
tahsil edilen toplam idare şirket payı geliri ise yaklaşık 7,6 milyar Türk
lirasıdır.
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halaman’ın yönelttiği (6/1445) sayılı sözlü soru önergesine aslında yazılı bir
cevap verilmiştir Ekonomi Bakanlığımız tarafından. Serbest bölgelere ilişkin,
özellikle Adana Serbest Bölgesi’ne ilişkin bir önerge söz konusudur. Burada
belki yazılı cevaba ilave olarak ben şunu ifade edebilirim: Serbest bölgelerin
daha etkili kullanılması için, doluluk oranlarının artırılması için son
dönemlerde ilave çalışmalar yapılmıştır. Serbest bölgeleri daha cazip hâle
getirici düzenlemeler yakında Meclisimizin gündemine, inşallah, gelecektir. Bu
şekilde, stratejik sektörler başta olmak üzere, bu bölgelerdeki yatırımları
daha cazip hâle getirici düzenlemeler yapılacaktır. Bunlar yapıldığı zaman
Adana Yumurtalık ve diğer serbest bölgelerimizin çok daha etkili bir şekilde
yatırımcıyı cezbedebileceğini ifade edebilir.
Ardahan Milletvekili Sayın
Ensar Öğüt’ün (6/2438) sayılı soru önergesi Ardahan Posof Alköy’e ilişkindir, buradaki
kadastro çalışmalarına ilişkin bir soru sorulmuştur. Aslında buna yazılı cevap
verilmiş ama kısa bir cevap, bunu burada da müsaadenizle okumak isterim. “Posof
ilçesi Alköy’de 5304 sayılı Kanun’a göre yapılan kadastro çalışmaları 2008
yılında askıya çıkarılarak kesinleşmiştir. Askı sürecince vatandaşlarımız
tarafından kadastro mahkemesine herhangi bir dava açılmamış olup kadastro
uygulamasına karşı bundan sonra ancak, hukuk mahkemesi davası açılabilecektir.”
Muğla Milletvekili Sayın
Mehmet Erdoğan’ın (6/1766) sayılı soru önergesinde Datça Hükûmet Konağı ve
Öğretmenevi başta olmak üzere binaların, kamu binalarının durumu sorulmaktadır.
Dönemin İçişleri Bakanına sorulan soruya yazılı bir şekilde cevap verilmiştir.
Bu konuda, her kurumun kendi binasıyla ilgili çalışmalar yaptığı, hükûmet
konağıyla ilgili talebin de İçişleri Bakanlığı tarafından imkânlar ölçüsünce
değerlendirileceği ifade edilmiştir.
Manisa Milletvekili Sayın
Hasan Ören’in yönlendirdiği (6/689) sayılı sözlü soru önergesi ise
Çeçenistan’da faaliyet gösteren firmalar ve burada yaşanan sorunlara
ilişkindir. Çeçenistan’da faaliyet gösteren bir inşaat firmasınca istihdam
edilen 426 Türk işçisi, şirket sahibi Azeri uyruklu Siyavuş Memetzade’nin
Çeçenistan idareleriyle yaşadığı sorunlar nedeniyle Grozni’den kaçması üzerine
sıkıntıya düşmüşlerdir, bununla ilgili bir soru önergesi. Bu çerçevede,
Grozni’ye intikal eden Moskova Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi ve Moskova
Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği yetkilileri işçilerimizin sorunlarıyla
ilgilenmiş ve en kısa süre içerisinde sorunsuz olarak yurda dönmeleri
sağlanmıştır. Anılan tahliye operasyonu Başbakanlık Afet ve Acil Durum
Yönetimi Başkanlığının -AFAD’ın-
koordinasyonunda Türk Hava Yollarından kiralanan üç uçak ile gerçekleştirilmiş
ve 15 Aralık 2011 tarihinde yurda getirilen vatandaşlarımız sağlık kontrolünden
geçirilmek ve otobüs biletleri verilmek suretiyle memleketlerine
gönderilmişlerdir. Ayrıca, Çeçenistan Hükûmeti tarafından sürdürülen projeler
kapsamında faaliyette bulunan Türk firmalarının karşılaştıkları sorunların
önemli bir kısmı anılan şirketlerin yurt dışındaki tecrübe yetersizliğinden
kaynaklanmaktadır. Bu konularda da daha iyi bilgilendirme yönünde çaba sarf
edilmektedir. Diğer yandan, Çeçenistan’da mağdur edilen ve ülkeden AFAD koordinasyonunda
tahliyeleri gerçekleştirilen işçilerimizin önemli bir kısmının Rusya ile
sağlanan vize muafiyetinden yararlanmak suretiyle turist olarak yurt dışına
çıkan, çalıştırıldıkları küçük çaplı şirketlerde herhangi bir sözleşmeleri
bulunmayan vatandaşlarımız olduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede konuya
ilişkin olarak Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğünde ilgili
tüm bakanlık, kurum ve kuruluşlarımızın katılımıyla çalışmalar yapılmış, bu ve
benzeri sorunların bir daha yaşanmaması yönünde de gerekli tedbirler ele
alınmıştır.
Değerli milletvekilleri,
Sayın Başbakanımıza, Başbakanlığa yönelik olarak ifade edilen soru önergelerini
tamamlamış bulunuyorum. Şimdi de kalan vaktimde kendi Bakanlığımla ilgili…
BAŞKAN – Sayın Bakan, bir saniye.
Yerinden kısa açıklama isteyecek sayın milletvekilleri var, onlara söz
vereceğim.
Teşekkür ederim.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Devamla) – Daha bitiremedim Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Biliyorum ama süre
de tamamlandı, lütfen.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Devamla) – Peki.
BAŞKAN - Sayın Doğru,
buyurun.
REŞAT DOĞRU (Tokat) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
“TOKİ, gelir düzeyi düşük
insanlara konut yapıyor.” deniyor ancak bazı bölgelerde maalesef konutlar çok
pahalı şekilde vatandaşlara teslim ediliyor. Aynı şekilde toplu konut yapan…
Mesela, Tokat ili Erbaa ve Niksar ilçelerinde belediyeler daha ucuza konut mal
etmekte ve vatandaşa vermektedir. Bu yönlü olarak vatandaşın da bazı
mağduriyetleri olduğunu söylemek istiyoruz.
Bir diğer konu: Sayın Bakanım,
5084 no.lu Teşvik Kanunu 31/12/2012 tarihinde sona ermiştir. Bu minvalde yeni
bir kanun çıkartılmamış olmasından dolayı da işletmeler çok büyük mağduriyet
içerisindedir. Yani yeni açılacak olanlar yeni Teşvik Kanunu’ndan
faydalanmakta, ancak eski açılmış olanlar bundan faydalanmamış oldukları için
haksız bir rekabet de söz konusudur. Bununla ilgili son görüşünüzü de öğrenmek
istiyoruz.
Diğer bir konu: Anadolu
şehirlerine her geçen gün birçok banka şubesi açılmaktadır. Açılan bankaların
birçoğu…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Sayın
Başkanım, hiç olmazsa iki dakika verseniz.
BAŞKAN – Ama İç Tüzük böyle
Sayın Doğru, kısa bir açıklama talebiniz var.
Buyurun Sayın Dedeoğlu.
MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş)
– Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanıma teşekkür
ediyorum sormuş olduğum sorulara verdikleri cevaplardan dolayı.
Kahramanmaraş’ımızın en büyük
iş istihdamını sağlayan meslek grubu tekstildir. 5084 sayılı Kanun’umuz
31/12/2012 tarihinde bitti. Bu Kanun’un üç yıl daha uzatılması noktasında bir
kanun teklifi vermiştim. Ancak, şu anda anlıyorum ki Hükûmetimiz 5084’ü
uzatmaktan ziyade, daha değişik, o bölgelerde, 49 ilde veyahut da kalkınmakta
olan illerde iş istihdamına katkı sağlayacak yeni bir düzenleme yapacak. Bu
düzenlemenin bir an önce yapılmasını talep ediyorum çünkü Kahramanmaraş’ta 107
bin sigortalı işçimiz vardı, fabrikalarımız işçi çıkarmaya başladı, personel
çıkarmaya başladı. Bunun bir an önce…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Halaman, buyurun.
ALİ HALAMAN (Adana) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Bakanımıza da teşekkür
etmekle birlikte bu cevaplardan önce… Bu Çanakkale bir savaş, sonucu şu: Yani
Türk milletinin galibiyetiyle sonuçlandı. Sayın Başbakan “Bu, etnik bir gruba
ait değil.“ diyor. Önce bunu protesto ediyorum, bu lafı.
İki: Adana’da, on senedir,
iktidar döneminizde -deminki soruma istinaden soruyorum- serbest bölge olarak
Ceyhan’da Çalık Grubuna İl Özel İdaresi bedava yer verdi. “Biz burayı Rotterdam
yapacağız.” dediler. Bugüne kadar çivi çaktılar mı? Çaktılarsa söylerseniz
mutlu oluruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, sadece kısa
açıklama isteyen sayın milletvekilline cevap olarak buyurun.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) – Peki.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; teşekkür ediyorum.
Sayın Doğru’nun TOKİ’yle
ilgili yorumlarına şunu söyleyebilirim: TOKİ talep bazlı çalışan bir kurum,
talep olmaması hâlinde bir arz yapması söz konusu değil. Talep ediliyorsa eğer
demek ki bir cazibesi söz konusu.
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Ondan
bir şüphemiz yok.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Ayrıca, fiyatları her zaman mukayese etmek doğru değil çünkü kalite
de söz konusu. Fiyatlar farklı olabilir ama kalitede de farklılıklar
bulunabilir. Tek tek olaylara bakıp ona göre değerlendirmekte fayda var diye
düşünüyorum.
5084 sayılı istihdam
teşvikiyle ilgili husus hem Sayın Doğru tarafından hem Sayın Dedeoğlu
tarafından dikkate getirildi. Bu konuyla ilgili şunu söyleyebilirim: 5084,
bildiğiniz gibi, geçmişte, yatırım teşviki anlamında çıkarılmış bir kanundu,
yatırım yapan işletmelere belli bir süre belli destekler söz konusuydu. Aslında
bunlar 2009 yılında sona ermişti ama küresel krizin etkilerini de dikkate
alarak Hükûmetimiz bunu 2012 sonuna kadar uzattı, 2012 sonunda süresi
tamamlanmış oldu ancak istihdamın çok önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir
taraftan yeni teşvik sistemiyle yatırım yapan, yeni yatırım yapan veya
yatırımını genişleten işletmelere yine ciddi istihdam teşvikleri veriyoruz ama
diğer taraftan…
REŞAT DOĞRU (Tokat) – İşte
orada bir şey var!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) – Geleceğim
Sayın Doğru.
Yani mevcut teşvik sistemimiz
şu anda yatırım yaparsanız zaten destek sağlıyor, onu bir tarafa koymamız
lazım. Diğer taraftan, yatırım yapmadığı hâlde sadece mevcut istihdamı koruması
bakımından işletmelere destek vermeye devam etmeli miyiz? Bu konuda da
etmeliyiz diye düşünüyoruz. İstihdam üzerindeki yükleri olabildiğince azaltmak
hem istihdam artışı anlamında hem de kayıtlı istihdam anlamında önemli. Bu
kapsamda…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – …5084 bitti ama yeni bir düzenlemeyle yine istihdam üzerindeki
yükleri azaltıcı çalışmalarımız söz konusu. Düzenleme ihtiyacı olduğunda
Meclisimizin de takdirine sunulacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Öğüt, buyurun.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, biliyorsunuz
bu yıl son derece saman ihtiyacı var. Vatandaş malını satamıyor, Et ve Balık
Kurumu da yedinci, sekizinci aya sıra veriyor; Et ve Balık Kurumuna da
satamıyor. Onun için, hayvan başı 300 TL vatandaşa yardım etmeyi düşünüyor
musunuz? Çünkü o bölgenin afet bölgesi olması lazım. Kış bu sene de uzun
sürüyor. En azından insanlara bir nefes aldırabilecek şekilde hayvan başı 300 TL
yardım edilirse hayvancılık yapan vatandaşlarımız rahat bir nefes alacaktır.
Bir de, memur kefil
isteniyor. Bu memur kefilin yerine köydeki, ahırdaki kulağı küpeli olan,
kayıtlı olan hayvanları teminat olarak alabilir misiniz? Bu çok önemlidir.
Bir de, traktör ve tarımsal
kredi için alınan kredilerde kesintiler var, bu kesintilerin iade edilmesi
lazım. Lütfen bunları da banka iade etsin. Adam traktör almış, 700 lira, 800
lira kesinti yapmışlar...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, buyurun.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Sayın Öğüt hayvancılıkla ilgili sorular yönlendirdi. Az önceki
cevaplarda aslında hayvancılığa dönük ne kadar önemli destekler sunduğumuzu
ifade etmiştim. On yıl öncesine göre hayvancılık desteklerinde 25,5 kat bir
artış söz konusu.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Bu
sene çok kıtlık var, çok ağır geçiyor kış, bu sene bir yardım edin.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – 80 küsur milyondan bugün 2,5 milyar lira civarına gelmiş bir hayvancılık
desteği söz konusu. Ancak, geçtiğimiz yıl, 2012 yılında iki yönlü bir sorun
yaşadığımızı ben de değerlendiriyorum. Bir taraftan artan hayvan sayımız var,
bu olumlu bir gelişme fakat hayvan sayısı arttıkça yem ihtiyacı da artıyor.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Hayvan
sayısı artıyorsa niye ithal hayvan getiriyorsunuz Sayın Bakan?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Diğer taraftan, iklim şartlarıyla kuraklıktan dolayı yem üretiminde
de bazı sıkıntılar yaşandı. Dolayısıyla, konjonktürel olarak 2012 yılında bir
sorun yaşadık ama bunu hafifletmeye dönük olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığımızın çeşitli destekleri oldu. Bu destekler sektörün gelişimine göre
sürdürülecektir.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Böylece soru önergeleri
cevaplandırılmıştır.
Sayın milletvekilleri,
cevaplandırılamayan sözlü soru önergeleri gündemde kalmaya devam edecektir.
Alınan karar gereğince, diğer
denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer alan,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük
Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
IX.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Kahramanmaraş Mil-letvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer alan, Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
Raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer alan,
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı ile İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve İçişleri Komisyonu Raporlarının
görüşmelerine başlayacağız.
3.- Yabancılar
ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı ile İnsan Haklarını İnceleme Komis-yonu,
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve İçişleri Komisyonu Raporları (1/619) (S.
Sayısı: 310)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4’üncü sıraya alınan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilim ve
Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
4.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilim ve
Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/374) (S. Sayısı: 108) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon raporu 108 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz isteyen Reşat Doğru, Tokat
Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA REŞAT DOĞRU
(Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Görüşmekte olduğumuz kanun
tasarısı üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, “Türk dünyası” dendiği
zaman, ülkemiz için çok önemli bir konunun dile getirilmiş olması gerekir. Türk
dünyası ülkemizin geleceğidir. Kazakistan devleti de bunlardan bir tanesidir.
1990’lı yıllarda Türk dünyası
bağımsızlığını kazandığı zaman ülkemizdeki her insan çok farklı bir şekilde
heyecanlanmış ve Türk dünyası ile ilgili ilişkilerin geliştirilmesi noktasında
acaba ne yapabiliriz, neler yapılabilir şeklinde de büyük bir arzu ve istek
içerisine girmiştir. Bu mealde, tabii, Türkiye Cumhuriyeti devletindeki -önce
kamu sektörü başta olmak üzere- özel sektör, kamu sektörü ellerindeki bütün
bilgi birikimlerini bu bölgeye taşıyarak bu bölge insanlarıyla ilişkilerin
geliştirilmesinde ve bu bölgenin bütün dünyaya tanıtılmasında çok büyük etkiler
içerisinde etkili olmaya çalışmışlardır. Türk dünyasında, tabii, Kazakistan,
Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan gibi devletlerin hepsinin dış dünyaya
tanıtımlarında, bilhassa büyükelçiliklerin açılmasından tutun da dış işlerinin
geliştirilmesi noktasına kadar her türlü ilişkilerin artırılarak geliştirilmiş
olduğunu söylemek mecburiyetindeyiz. Yani Türk dünyası 90’lı yıllardan itibaren
Türkiye Cumhuriyeti devletinin en önemli bir dış meselesi, dış konusu hâline
gelmiştir.
(x) 108 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
Tabii, bu aşamada, çok önemli
şeyler yapılmış olduğunu da söylemek mecburiyetindeyiz. Özellikle bir TİKA
kurumunun kurulmuş olması bu manada çok önemlidir. Gerçi, şu anda TİKA’nın
kuruluş amacının dışında çok farklı yönlere doğru gitmekte olduğunu da görüyoruz.
TİKA, Türk dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesinde, yani Kazakistan,
Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan gibi ülkelerle ilişkilerin
geliştirilmesi, özellikle de bağımsızlığını kazanmamış olan diğer yerlerdeki,
hem Orta Asya’daki hem Orta Asya dışındaki yerlerdeki Türk dünyasıyla
ilişkilerin geliştirilmesi noktasında kurulmuş olan bir kuruluş olmasına
rağmen, maalesef, son yıllarda, özellikle AKP iktidarı zamanında yön
değiştirmiş ve Afrika ve özellikle diğer Uzak Doğu ülkelerine açılmış olduğunu
da görüyoruz. Gerçi açılmış olması… Tabii, oralara yardım edilebilir ama esas
görevi, Kazakistan başta olmak üzere Türk dünyasındaki birçok ülkeye bilfiil
giderek oradaki insanlarla Türkiye Cumhuriyeti devleti arasındaki ilişkilerin
geliştirilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin o bölgelere bilgi
birikimlerini aktarması ve o bölgelere bilgi birikimlerini getirmesi
noktasındadır. Bu noktada çok ciddi manada bazı eksikliklerin olduğunu
görüyoruz. Yani sonuçta, Türk dünyası ile ilgili ilişkiler mutlaka her yönlü
olarak geliştirilmelidir.
Bakınız, geçmiş dönemlerde,
Kazakistan Devlet Başkanı -2005 senesinde- Nursultan Nazarbayev, çok önemli bir
konuyu dile getirmiştir. Asya ülkeleri güvenlik iş birliği toplantıları
esnasında özellikle kendisi çıkarak demiştir ki: “Avrupa Birliği gibi Türk
dünyasında da bir Türk birliği oluşturulmalıdır.” Türk birliği fikrini ilk defa
-gerçi geçmişte de bunlar çok ortaya atılmıştır, söylenmiştir ama- bir devlet
başkanının ağzından, dünyanın her tarafında önemli ses getirmesi noktasında,
Türk birliğinin kurulması ve Türk birliğinin geliştirilmesi noktasında söylemiş
olduğu, Nursultan Nazarbayev’in söylemi bence çok önemli bir söylemdir. O
söylemden sonraki zaman aşımında çok fazla ciddi manada gelişmeler, ilerlemeler
olduğunu söylemeyebiliriz ama en azından söylenmiş olması ve özellikle
ülkemizin Batı’ya yöneldiği “Avrupa Birliği, Avrupa Birliği” denilmiş olmasına
rağmen, Avrupa Birliği kapısından bir türlü girilmemiş olması ve Avrupa
Birliğinin artık Türkiye Cumhuriyeti devletinin aleyhine birtakım kararlar
almış olduğu da düşünülürse dolayısıyla Türk birliğinin ne kadar önemli olduğu
bir kez daha göz önüne getirilmelidir. Ancak enteresandır, Türk birliğiyle
ilgili şu ana kadar Nursultan Nazarbayev’in söylemiş olduğu o söylemler sadece
yine onlar tarafından savunulur hâle gelmiş, ancak arkası da gelmemiştir.
Gerçi, şurası da bir
gerçektir ki, dünya artık Orta Asya’yı farklı yönde de görmektedir. Orta Asya,
enerji kaynaklarının yoğun bir şekilde bulunduğu bir bölgedir. Bütün dünyanın
gözü, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere İngiltere’siyle,
Fransa’sıyla herkesin gözünün buralarda olduğu ve buralara çok ciddi manada
çeşitli yatırımlar şeklinde oralara girilmekte olduğu da görüldüğü zaman ne
kadar önemli bir konum olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir.
İşte bu mealde, Türkiye
Cumhuriyeti devleti olarak o bölgelerle ilişkilerin geliştirilmesi ve Türk
dünyasıyla ilgili ilişkilerin daha fazla olması gerekmektedir. Ancak gördüğümüz
kadarıyla bu ilişkilerin çok farklı boyutlarda olduğunu, bir Avrupa Birliği
veyahut Afrika ülkeleriyle yapılan ilişkilerin geliştirilmesi yanında bu
bölgelerle ilgili ilişkilerin çok fazla geliştirilmemiş olduğunu da görüyoruz.
Değerli arkadaşlarım, tabii
Türk dünyasında çok ciddi yatırımlarımız vardır; özellikle Kazakistan’daki
Ahmet Yesevi Üniversitesi, Kırgızistan’daki Manas Üniversitesi çok önemlidir.
Buralara sahip çıkılması gerekmektedir. Yani bu bölgelerdeki özellikle Türkiye
Cumhuriyeti devletinin, işte Türk dünyasındaki Azerbaycan’dan tutun da,
Kırgızistan, Kazakistan’daki okulları başta olmak üzere birçok yapmış olduğu
yatırımlara, hizmetlere sahip çıkılması gerekmektedir.
Bakınız, şu anda
Azerbaycan’ın Bakü şehrinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin Millî Eğitim
Bakanlığına bağlı okulları vardır; fakat enteresandır, o okulları gidip ziyaret
etmiş olduğumuz zaman o okullarda çok ciddi manada sıkıntılar olduğu da
görülmektedir. Okulların fiziki konumu çok yetersizdir, laboratuvarları çok
yetersizdir, okullarda okuyan öğrenci sayısının çok fazla olmasına,
öğrencilerin oturacak yer neredeyse bulamamasına -sınıflar çünkü çok
kalabalıktır- rağmen oraların ilgisiz olduğunu görüyoruz.
Ben buradan bir kez daha
seslenmek istiyorum ki özellikle Kazakistan ve Azerbaycan’daki Türk dünyasında
da değil, diğer yerlerde de çeşitli okullarımız var. Mutlaka ve mutlaka Türkiye
Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı o bölgelere, o okullara oralara ulaşmalı ve
Türkiye Cumhuriyeti devletinin elindeki her türlü imkânlar oraya taşınmalıdır.
Bakınız, 4+4 Projesi
içerisinde, FATİH Projesi içerisinde Türkiye Cumhuriyeti devletinde okullara
bilgisayarlar dağıtılıyor. Peki, o bilgisayarları acaba Azerbaycan’daki, işte,
Makedonya’daki, Kosova’daki veya Kazakistan’daki Millî Eğitim Bakanlığına bağlı
olan okullara neden dağıtmıyoruz? Yani dolayısıyla, ayrıca, oralarda Türk
Dünyası Araştırmaları Vakfına bağlı çeşitli okullar da vardır. O okullarda da
Türk çocukları okumaktadır yani aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti devletinden
oraya giden insanların çocukları okurken ayrıca o bölgenin kendi çocukları da
bu bölgede okumaktadır. Yani oralardaki okullara da bu bilgisayarlar
dağıtılabilir.
Bununla ilgili, Millî Eğitim
Bakanlığıyla, geçen dönem, yani daha eski Millî Eğitim Bakanıyla bizzat
görüşmüş olmamıza rağmen bir yönde ilerleme olmamıştır. Yeni Millî Eğitim
Bakanından bu yönde beklentimiz vardır. Yani Türk dünyasındaki okulları, en
azından gitsinler, yerlerinde ziyaret etsinler. Oralardaki çocuklar nasıl
okuyor? Oralardaki sıkıntılar nedir? Oralardaki fiziki konum, laboratuarların
durumları nedir? Onların yerine gidilerek bizzat takip edilmesi ve
çocuklarımıza sahip çıkılması gerekmektedir. Sahip çıkmazsanız ne olur? Çok
şeyler olur. O okullar kapanma durumuyla karşı karşıya kalır.
Bakınız, Turan Yazgan, işte,
yakın bir zamanda vefat etmiştir. Turan Yazgan Hocamızın Kazakistan’da,
Kırgızistan’da, Azerbaycan’da, kendisinin bizzat kendi gücünü ortaya koyarak
kurmuş olduğu okulları vardır. O okullara mutlaka sahip çıkılması
gerekmektedir. Turan Yazgan’ın ölümüyle beraber o okulların kapanmaması
gerekmektedir. Yani şunu söylemek isterim ki Millî Eğitim Bakanlığı hem kendi
okullarına sahip çıkmalı hem de parasını bizim ödemiş olduğumuz bir
Kazakistan’daki Ahmet Yesevi Üniversitesine, yine Kırgızistan’daki bir Manas
Üniversitesine de mutlaka sahip çıkmalıdır. Oralarda yeni yeni bölümler
açılırken en azından, oralarda neler yapılıyor şeklinde birtakım çalışmaların
yapılması gerekir diye düşünüyorum.
Oradaki arkadaşlarımızı,
orada çalışanları yakinen tanıyoruz, bizler de gittiğimiz zaman o bölgelere
özellikle ziyaretlerde bulunuyoruz ama Türkiye Cumhuriyeti devletinden gelecek
olan ziyaretlerin, özellikle yeni atanan Millî Eğitim Bakanının o bölgelere
ziyaretlerinin herhâlde ben daha farklı bir ses getireceği kanaatindeyim. Yani
şu anda sahipsiz konuma doğru itilmektedir. Bu sahipsizlik sadece Türkiye
Cumhuriyeti devletinin değil, oradaki çocuklarımızın da bir acziyetini ortaya koymaktadır.
Devlet olarak mutlaka o bölgelere gidilmeli ve sahip çıkılmalıdır çünkü o
çocuklar, bizim çocuklarımızdır. O çocuklar nasıl Türkiye Cumhuriyeti
devletinin geleceği ise, o bölgedeki Kazakistan’ın geleceğinde etkilidirler,
Kırgızistan’ın geleceğinde etkilidirler, Azerbaycan’ın geleceğinde
etkilidirler. Ondan dolayı da Manas Üniversitesine, Ahmet Yesevi
Üniversitesine, özellikle Azerbaycan’daki Millî Eğitim Bakanlığına bağlı
okullara mutlaka çok kısa bir zamanda çeşitli birtakım imkânların ortaya konulması
noktasında oralara ulaşılmasının doğru olduğu kanaatindeyiz.
Tabii, bunların yanında, Türk
dünyasında hâlâ bir ortak alfabe konusu çözümlenememiştir, ortak tarih
kitapları, ortak edebiyat kitapları hâlâ maalesef çözümlenememiştir. Bu
noktalarda da çok ciddi adımlar atılması gerekmektedir sayın milletvekilleri.
Bu yönlü olarak da geçmiş dönemlerde çok ciddi çalışmalar yapılmış, o yapılan
çalışmaların hepsi bir noktada akamete uğramış ve akabinde de yapılan çok fazla
bir şey olmamasından dolayı da şu anda
bekler konuma gelmişlerdir ama ortak alfabenin ne kadar ihtiyaç olduğunu, ortak
tarih kitaplarının, ortak edebiyat kitaplarının ne kadar önemli olduğunu da
buradan bir kez daha söylemek isterim.
Tabii, Türk dünyasında çok
ciddi sorunlar vardır. Bakınız, şu anda Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı,
işte Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’ye ulaşan, özellikle Azerbaycan
petrollerinin ve doğal gazlarının Türkiye’ye ulaştırılmış olduğu çok önemli bir
hattır. Bu hat, Türk dünyasının bir noktada bağımsızlık göstergesidir ama bu
hatta mutlaka Kazakistan petrollerinin de katılması gerekmektedir. Kazakistan
Aktau bölgesindeki o petrol kaynaklarının, doğal gaz kaynaklarının eğer o
bölgelerden alınıp bu Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı vasıtasıyla eğer bu bölgelere
aktarılmazsa korkarım önümüzdeki zaman dilimi içerisinde bu BTC dediğimiz
Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı kapanma durumuyla bile karşı karşıya
kalabilir.
Nabucco Projesi başta olmak
üzere birçok proje, Türk dünyasının esas kaynaklı ve bağımsızlığını
temelleştirecek olan, yüzyıllara sâri olacak ve çok güçlü konuma getirecek olan
projelerdir yani siz Aktau petrollerini,
Türkmenistan petrollerini o bölgelerde sadece kendi kaderine bırakır, Rusya’nın
eline bırakır, Çin’in eline bırakırsanız o zaman Türk dünyasına iyilik yapmamış
olursunuz.
Şu anda Trans Hazar hatları
diyoruz, bakınız, Türkistan’ın elinde çok ciddi manada petrol kaynakları
vardır, doğal gaz kaynakları vardır ama trans Hazar hatları hâlâ
kullanılamamıştır. Ne olmuştur? Türkistan o bölgelerdeki petrol ve doğal
gazların hepsini ya Çin’e satma durumuyla karşı karşıya kalmıştır veyahut da
Rusya onların elinden almaktadır. Dolayısıyla, “Enerji koridoru olacağız.”
diyen Türkiye Cumhuriyeti devleti maalesef enerji koridoru olmaktan maada, onun
dışına itilmeye, enerji koridorlarının dışına doğru sürüklenmeye başlanmıştır.
Ruslar, özellikle Orta Asya’daki doğal gaz hatlarını trans Hazar değil de trans
Karadeniz hattı şeklinde geçirerek Anadolu’dan yani bizim Türkiye Cumhuriyeti
devletinin sınırlarından geçmeyen, Bulgaristan’a uzanan bir hat hâline
getirmişlerdir. Bu da ülkemizin maalesef aleyhinedir ve bunu da biz neredeyse
kabul eder konuma geliyoruz.
Tabii, Türk dünyasında sadece
bunlar değildir, bakınız, geçmiş dönemlerde özellikle Stalin’in Ahıska
Türklerine yapmış olduğu ve beraberinde yine Kırım Türklerine yapmış olduğu
mezalimler hâlâ devam etmektedir. Şu anda, Türk dünyasında bulunan Ahıska
Türkleri Kazakistan’da da vardır, Azerbaycan’da da vardır, yine Kırgızistan’da
da vardır, Fergana Vadisi’nde de vardır. Ahıska Türkleri, gerçi Kazakistan
sınırları içerisinde, kendilerine göre bir yaşam içerisinde, belli bir
standarda ulaşmışlardır ama Rusya’nın çeşitli bölgelerinde, başta Krasnodar
olmak üzere çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıyadırlar. Mutlaka Ahıska
Türklerine -yani Kazakistan’dakiler başta olmak üzere- hepsine sahip çıkılması
gerekmektedir.
Ahıska Türkü özellikle
Gürcistan’daki Ahılkelek bölgesine dönmek istiyor. Biz bunu müteaddit defalar
buradan gündeme getirmiş olmamıza rağmen, maalesef Hükûmetten herhangi bir
noktada, bu noktada çok ciddi adımların atılmış olduğunu da görmedik. Hâlbuki
geçmiş dönemlerde Kırım Tatarları Kırım’a dönerken, TİKA marifetiyle, o
bölgeden çeşitli topraklar alınmış, evler alınmış ve Kırım Tatarlarına verilmişti.
Gerçi sayısı fazla olmayabilir, 3-4 bin civarında orada toprak alınmış, ev
alınmış, en azından bu da o bölgeye dönüşü cazip hâle getirmiş ve insanlar,
Kırım Türkleri kendi bölgelerine, öz vatanlarına dönebilmişlerdir. Ancak aynı
tabloyu biz maalesef Ahıska Türklerine uygulayamadık ve Ahıska Türkleri de şu
anda -Vatan Cemiyeti vasıtasıyla- vatan özlemleriyle dünyanın çeşitli
yerlerinde perişan bir şekilde yaşamaktadırlar. Özbekistan’daki işte Fergana
Vadisi’ndeki olaylar göz önüne alınabilirse yine Krasnodar’daki Vassilio isimli
Sovyet valisinin Ahıska Türklerine ağır baskıları göz önüne alınabilirse ne
kadar büyük sıkıntılar içerisinde oldukları görülmektedir.
Bakınız, Ahıska Türklerini
Türkiye Cumhuriyeti devleti kabul etmeyince Krasnodar bölgesinden 5 bin ailenin
Amerika’ya taşındığını, Amerika’ya gitmiş olduğunu da söylemek durumundayız.
Yani Ahıska Türkü ne yapmıştır? İşte, kendisi Türkiye’ye gelememiş, onların
Türkiye’ye gelmemesi neticesinde oluşan o durumu Amerika Birleşik Devletleri
değerlendirmiş ve Amerika’ya götürmüşlerdir. Ancak, götürmüşler de ne
yapmışlardır? 5 bin tane o Ahıska bölgesine gitmesi gereken aile Amerika’nın
çeşitli yerlerine dağıtılmış, neredeyse her eyalete birer ikişer tane aile
şeklinde dağıtılmışlardır ve ne olmuştur? Ahıska Türkleri tamamen kaybedilme,
entegrasyon içerisinde asimilasyon yapma şeklinde bir konuma düşürülmüşlerdir.
Dolayısıyla Ahıska Türküne buradan bir kez daha sesleniyorum: Ahıska Türkleri
kendilerine yardım edilmesini beklemektedirler, öz vatanlarına gelmek
istemektedirler. Onlara çifte vatandaşlık hakkından tutun da diğer birtakım
imkânların verilmesiyle beraber o bölgelere geçmeyi kabul ettikleri ve o
bölgeye geçecekleri de göz önüne alınırsa desteğin ne kadar önemli olduğu
ortaya çıkmaktadır.
O mealde de Kırım Türklerine
destek olunmalı, aynı şekilde Ahıska Türklerine de sahip çıkılmalıdır.
Tabii, bunların yanında
özellikle son zamanlarda Türk dünyasının -işte başta Kazakistan olmak üzere- en
önemli sorunlarının başında Karabağ sorunu gelmektedir. Karabağ’da da yine
maalesef Türkler kaybetmişlerdir, Ermeniler Karabağ’ın işgaline hâlâ devam
etmektedirler. Çeşitli görüşmeler yapılmaktadır, Minsk grubunda görüşmeler
yapılmaktadır veya çeşitli görüşmeler yapıldığı ifade edilmesine rağmen
maalesef yine herhangi bir gelişme olmadığı da göz önündedir.
Karabağ’da, Karabağ’ın
etrafındaki yedi tane Azerbaycan kentinde insanlık dramı yaşanmaktadır değerli
milletvekilleri. Bu manada da mutlaka o bölgeye sahip çıkılması ve o bölgedeki
insanların dramlarının unutulmaması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler başta
olmak üzere insan haklarından bahsediliyor, dünyanın çeşitli yerlerindeki insan
hakları dile getirilirken acaba Azerbaycan’ın Karabağ’ındaki, Karabağ’ın
etrafındaki yedi tane Azerbaycan kentindeki, yine Hocalı’daki yapılan
katliamlar acaba niye gündeme getirilmiyor? Şu anda o bölgeden gönderilen
insanlar, başta Azerbaycan olmak üzere, Orta Asya’nın çok çeşitli yerlerinde,
Kazakistan’da da vardır, bir milyona yakın insan, Azerbaycan Türkü -onlara
“kaçkın” diyorlar- maalesef vatansız bir şekilde, topraksız bir şekilde
evlerini, arazisini her şeyi bırakmış bir şekilde, perişan bir şekilde çeşitli
reyonlarda yaşam mücadelesi vermektedirler. İşte “uygar dünya” dediğimiz
STK’lar (sivil toplum kuruluşları) acaba o bölgelere neden elini uzatmıyor
veyahut da oradakiler insan değil mi diye insanın aklına geliyor.
Tabii, konu şu oluyor:
Türk’te olduğu zaman, maalesef, insan haklarının hepsinin durduğunu ve
Türklerin bir konusu gündeme geldiği zaman da her şeyin bir tarafa bırakılmış
olduğunu da maalesef üzülerek görüyoruz. Bunları kabul etmiyoruz. Azerbaycan
Türkü, özellikle Azerbaycan’ın işgal edilmiş toprakları mutlaka göz önüne
getirilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Dışişleri Bakanlığı başta olmak
üzere Avrupa Birliğiyle ilgili bakanlıklar ve tüm siyasi kuruluşlar, tüm sivil
toplum kuruluşları dünyanın her tarafındaki mahfillerde bu konuyu mutlaka
gündeme getirmeli ve unutturmamalıdırlar.
Bakınız, Hocalı katliamının
hâlâ şu ana kadar failleri yakalanmış değildir, failleri sorumlu değildir. Ama
enteresandır, Hocalı katliamını yapan o birtakım insanlar bir devletin devlet
başkanıdır, bir devletin millî savunma bakanıdır. Yani insanlık suçu
işlenmiştir ama o insanlık suçunun hesabı, maalesef, sorulmamıştır.
Tabii, aynı tabloyu Doğu
Türkistan’da da görüyoruz. Şu anda gene Türklerin yaşamış olduğu Doğu
Türkistan’ın Sincan Uygur Bölgesi’nde de Türklere karşı çok ciddi saldırıların
ve asimilasyonların yapılmakta olduğunu, maalesef, görüyoruz. En küçük bu
hadiseler Çinliler tarafından büyütülmekte ve Türklere yoğun saldırılar
olmaktadır ve akabinde de Türkler öldürülmekte, suçsuz yere hapislere atılmakta
ve insanlar katledilmektedir. Hatta enteresandır, Çinliler nükleer denemelerini
özellikle Türklerin yoğun şekilde yaşadığı Sincan Uygur Bölgesi’nde
yapmaktadırlar. Nükleer denemeleri o bölgelerde yaparken neredeyse gelecek
nesillere sâri birtakım hastalıkların ortaya çıkmasına da bir noktada sebep
olmaktadırlar. Bunları da bizim şiddetli bir şekilde telin etmemiz gerekmektedir.
Yani siz nükleer denemeler yapacaksanız bula bula sadece Türk dünyasında
veyahut da işte Doğu Türkistan’da Sincan Uygur Bölgesi’ni mi buluyorsunuz?
Hatta, orada bir aile doğum yapacağı zaman ona birtakım kısıtlamalar
getirilmekte, özellikle Türklere karşı yoğun baskılar yapılmaktadır.
Ayrıca, tabii Türklerin
hakkını dünyanın her tarafında savunan çok önemli bir lider vardır Rabia Kadir
Hanımefendi. Rabia Hanım maalesef enteresandır dünyanın her tarafında Doğu
Türkistan halkının hakkını korurken Türkiye’mize kabul edilmemektedir, bu da
çok yanlış bir hadisedir. Buradan Dışişleri Bakanlığı yetkililerine
sesleniyoruz. İşte, geçtiğimiz aylarda Japonya’da Doğu Türkistan Türkleriyle
ilgili uluslararası çok büyük kongre yapılmıştır. Japonya Hükûmeti kendisi
bizzat desteklemiş ve Rabia Hanım başta olmak üzere Doğu Türkistan liderlerinin
hepsini bu bölgeye çağırmış ve bu bölgede Doğu Türkistan’ın problemleri dile
getirilmiştir. Ancak, Rabia Hanımefendi dünyanın her tarafına girmesine rağmen
enteresandır sadece Türkiye'ye girememektedir; bu da Türkiye'nin ayıbıdır,
Dışişleri Bakanlığının ayıbıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti mutlaka bu konuda
bir şeyler yapmalıdır; Doğu Türkistan halkına da sahip çıkmalıdır, Azerbaycan
Türküne de sahip çıkmalıdır, Ahıska Türküne de sahip çıkmalıdır, Kazakistan’da
bulunan Türk kardeşlerimize, Ahmet Yesevi Üniversitesine sahip çıkmalıdır,
Kırgızistan’daki Manas Üniversitesine sahip çıkmalıdır. Manas’taki
insanlarımız, Manas Ata’nın çocukları şu anda çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi
vermektedir. En azından, oraya ulaştığımız zaman, oraya gittiğimiz zaman bir
çok sorunların da beraberinde hem görülmesi hem çözülmesi noktasında çok büyük
mesafeler alacağımızı düşünüyorum.
Türk dünyası sonuçta
ülkemizin geleceğidir, Türk milletinin geleceğidir.
Türk milletine sahip çıkalım,
Türk dünyasına sahip çıkalım diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına söz isteyen Ensar Öğüt, Ardahan Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Öğüt, konuyla ilgili
inşallah bunlar.
Buyurun.
CHP GRUBU ADINA ENSAR ÖĞÜT
(Ardahan) – Konuyla ilgili hiç merak etmeyin.
Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasındaki Bilim,
Teknoloji İş Birliği Anlaşması üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygılarımla selamlarım.
Değerli arkadaşlar,
Kazakistan dediğimiz zaman Türk Cumhuriyetleri aklımıza geliyor. Bugün Avrupa
Birliğine üye olmak için Avrupa Birliğinin kapısında âdeta yalvarırcasına, diz
çöker gibi bir imaj veren Türkiye, maalesef Türk Cumhuriyetlerini unutmuş, Türk
Cumhuriyetleriyle iş birliğini 2’nci, 3’üncü dereceye almış, Avrupa Birliğine
el açar duruma gelmiştir.
Şimdi, burada içimizde
milletvekili var, AK PARTİ’li Ahmet Arslan Bey, -ona da ben teşekkür ediyorum-
Kars-Tiflis Demiryolu Projesi’ni gerçekleştirdi, hakikaten büyük de katkısı
var. Kars-Tiflis Demiryolu Projesi hâlen bitmedi. Kars-Tiflis Demiryolu Projesi
bittiği zaman Türkiye, Türk Cumhuriyetlerine ulaşmış olacak. Şu anda Türkiye’de
takribi söylüyorum 6 milyon ton demir yolu taşımacılığı var, Kars-Tiflis demir
yolu biterse bu yol taşıması 26 milyon tona çıkacak. Bakın, 20 milyon artıyor.
Buna önem vermemiz lazım.
Ben burada, huzurunuzda,
ayrıca Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’e de çok
teşekkür ediyorum. Niçin? Kars-Tiflis demir yolu yapılırken Gürcistan’a yardım
etti parasal anlamda. Türkiye’nin parası vardı, Türkiye “tamam” diyordu ama
Gürcistan’dan geçen hattın parasının teminatını, bankalardaki teminatını dış
dünyadaki bankalar kabul etmiyordu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, önce
200 milyon dolar, daha sonra da 100 milyon dolar; 300 milyon dolar Gürcistan’a
yardım etti ve bu proje bitmek üzere. Ancak bu proje biterken hakikaten o bölge
çok değişecektir. Yani Kars değişecektir, Kars gelişecektir; Erzurum değişecek,
gelişecektir. Yani İpek Yolu taa Çin’e kadar uzayacak arkadaşlar.
Şimdi, Gürcistan ayağında
birtakım sıkıntılar var. Tabii, eski Sovyetler Birliği raylı sisteminde geniş
hat, biz de daha dar hat var. Ancak bizim yolumuz tahmin ediyorum bu yılın
sonunda bitecek, 2013 yılında biterse, 2014’te açılışını yapacağız inşallah.
Ben huzurunuzda bütün devlet büyüklerimize teşekkür ediyorum, çok büyük önem
gösteriyorlar çünkü yapılanı herkesin takdir etmesi lazım.
Yalnız bizim sıkıntılarımız
şu: Bölgede Ardahan’dan geliyor ilk yol, Çıldır’ın Cambaz köyü var, Cambaz
İstasyonu kuruluyor. Bu Cambaz İstasyonunda mutlak surette lojistik destek
olması lazım, lojistik alanlar kurulması lazım, antrepoların kurulması lazım.
Kars Mezra köyüne kuruluyor; bu bizim için gururdur, kurulması da gerekiyor,
doğrudur ama ilk gümrük girişi mutlak surette Ardahan sınırında olması lazım.
Ardahan küçük bir il hem Gürcistan’a hem Ermenistan’a sınırı olan çok göç veren
yoksul bir il, küçük bir il, yeni bir il. O bakımdan Ardahan’ın gelişmesi,
kalkınması için mutlak surette Ardahan’a ilk girişte, Sayın Bakanım, mutlak
surette gümrüklerle ilgili lojistik alanlar ve antrepolar kurulması lazım -ki
Ardahan’dan Karadeniz’e açılmak çok kolay- çünkü Ardahan aynı zamanda Doğu
Anadolu ile Karadeniz’i birleştiren bir nokta. Bu anlamda şimdi işte Kars’tan
Karadeniz’e gitmek, Erzurum’dan Karadeniz’e gitmek uzak olur ama Ardahan’dan
çok daha kolay olur çünkü Ardahan Ardanuç yolu da bitmek üzeredir, inşallah bu
yol da bittiği zaman yani Karadeniz ile Doğu Anadolu’yu bağlayan bir yol olmuş
olacaktır. Bu anlamda Binali Yıldırım Bey’e de teşekkür ediyorum. Sayın
Bakanımız biz derneklerle beraber, Ardahan dernekleri, ticaret odası
başkanlarıyla toplantı yaptığımızda bana şu sözü verdi: “Hiç merak etmeyin,
Ardahan il sınırına hem lojistik alanlar hem de antrepoları kuracağız.”
İnşallah Sayın Bakan sözünde duracak, biz de gideceğiz Sayın Bakana teşekkür
edip alkışlayacağız. Bunu da burada vurgulamış olayım. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli arkadaşlar, şimdi, bu
yol, Kars-Tiflis demir yolu İpek Yolu olarak Kazakistan’a kadar gidiyor. Biz
bilimde, teknolojide Kazakistan’la zaten iş birliğindeyiz. Kazakistan bizim
kardeş devletimiz, Azerbaycan kardeş devletimiz, Türkmenistan, Özbekistan,
bütün o bölge… Ama o bölgeden 1944’te sürülen bir toplum var, 14 Kasım 1944’te
sürülen Ahıska Türkleri var. Ben de Ahıskalıyım, Ahıska Türklerine yapılan
zulüm hiçbir yere yapılmamıştır ama şunu herkes bilsin: Ahıska Türkleri nereye
giderse gitsinler dilini, inanç yapısını yani dinini, bayrağını, vatanını
hiçbir zaman unutmamıştır, unutmayacaktır, her gittiği yerde Türkiye
Cumhuriyeti devletinin bayrağını dalgalandıracaktır, Türk olmaktan da gurur
duyacaklardır; onu da söyleyeyim.
Biz, burada, Ahıska
Türklerine ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak hiçbir şey yapmadık.
Sayın Tayyip Erdoğan Başbakan, Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül de Dışişleri
Bakanıydı. Ben kendi yanlarına gittim şurada, dedim ki: “Efendim, Ahıska
Türkleri özellikle Krasnodar’da yaşayan 15 bin insan var yani Fergana
bölgesindeki isyanlardan dolayı göçüp gelen, perişan olan, kimliksiz dolaşan,
Rusya’nın Krasnodar bölgesinde insanlarımız var. Bu insanların Türkiye’ye
gelmesi lazım.” Bana dediler ki: “Türkiye değil Ahıska’ya yerleştireceğiz.” Ama
şimdi, Ahıska’ya da yerleştiremedik yani Ahıska’da konut yapılacaktı,
yapılmadı. Yani TOKİ her yere konut yapıyor da Ahıska Türklerinin kendi
bölgesine niye yapmıyor? Bu bizim için çok önemli bir şeydir arkadaşlar. Yani
Sadık Bey’le gittik, işte, 2005 yılında tahmin ediyorum Ahıska Türkleri
Kurultayı yaptık Azerbaycan Bakü’de, yer yerinden oynadı. Yani derler ya bizde
de “Bülbülü altın kafese koymuşlar, ille de vatanım demiş.” Şimdi, vatanı olan
bir yere insanlar gelmek istiyor. Ha, Türkiye Cumhuriyeti’ne kabul
etmiyorsanız, gelmiyorsa da ama hiç olmazsa Ahıska’ya gelsin, Ahıska’da konut
yapın, Ahıska’da altyapı olsun.
Şimdi, bakın, bir şey daha
söyleyeceğim. Buradan istirham ediyorum bir de Gürcistan yetkililerinden.
Bizim, Vatan Cemiyeti Başkanı Süleyman Bey var. Süleyman Bey Gürcistan’da
tutuklandı, şu anda cezaevinde. Süleyman Bey’in hiçbir suçu yok, Ahıskalı
olması suçu. Bu anlamda da dost Gürcistan yetkililerine sesleniyorum, Süleyman
Bey’i lütfen serbest bırakın çünkü Süleyman Bey, Gürcistan ile Türkiye arasında
bir köprüydü, barışı oluşturuyordu. Bu anlamda da bizim için çok önem taşıyor
Ahıskalılar olarak.
Bu anlamda, değerli
arkadaşlar, Kars-Tiflis demir yolunun, -İpek Yolu- Azerbaycan, Çin’e kadar
gitmesi, Türkiye’yi... Bakın, bu yol başladığı zaman, inşallah 6 milyondan 26
milyon ton taşımacılığa geçerse demir yollarında Türkiye’de korkunç bir
kalkınma olacaktır. Bugün Kazakistan’a ihracat yapamıyoruz, ithalat
yapamıyoruz. Niye? Nakliye çok uzak. Deniz yolu yok, kara yolundan geliyor,
dünya kadar maliyet yükseliyor. Bu anlamda bu yolun yapılması Kazakistan ile
Türkiye’nin arasındaki teknolojinin de mutlak surette en iyi şekilde gelişmesi
gerekiyor. Ben aynı zamanda Kazakistan Dostluk Grubu yönetim kurulu üyesiyim.
Kazakistan’da da inşallah, biz, bir Ahıska Türkleri kurultayı yapacağız. Bütün
milletvekillerini de buradan davet ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Kafkasya
bizim için çok önemlidir. Ben geçen hafta Rusya’da Moskova’daydım. İnanın,
Ruslar Türkleri çok seviyor, biz de onları çok seviyoruz. O bölgenin
kalkınması, o bölgenin gelişmesi biraz da Türkiye’nin elindedir. Yani biz Rusya
gibi dostumuz, diğer ülkeler gibi dostumuz ve kardeş ülkelerle beraber diyalog
kurarsak, samimi söylüyorum, Avrupa Birliği bizim ayağımıza gelir, Avrupa
Birliği bize yalvarır. Nedir, Avrupa Birliğinin tutmuşuz yakasından? Ben
karşıyım, açık konuşuyorum. Avrupa Birliğine giren ülke iflas etmiştir.
Yunanistan işte ortada. Gelin, kardeşim, bizim kendi kardeş ülkelerimiz var.
Bunlarla niye biz Hükûmet olarak iyi bir diyalogda değiliz? Rahmetli Turgut
Özal, çok büyük gelişmeler yapmıştı hakikaten, Allah rahmet eylesin. Süleyman
Demirel, saygıyla anıyorum, o da Türk Cumhuriyetlerine çok önem veriyordu.
Sayın Başbakana da, Cumhurbaşkanına da buradan sesleniyorum -veriyorlar ama yeterli
değil-Türk Cumhuriyetlerine önem verelim, o bölgenin kalkınması, gelişmesi
önemlidir çünkü onlar bize ağabey olarak bakıyorlar. Ağabey konumunda olan
Türkiyede mutlak suretle ağabeyliğini yapsın, o ülkelere hizmet götürsün.
Değerli arkadaşlar, bugün
Türkiye’nin içine geldiğimiz zaman, konumuna geldiğimiz zaman, ben kendi
bölgemle ilgili… Dokuz dakikalık süremi de böyle kullanacağım Sayın Başkan.
MEHMET DOMAÇ (İstanbul) –
Uluslararası sözleşme…
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) –
Uluslararası sözleşmede hayvancılık var, tarım var; efendim, Sayın Tarım
Bakanının Fransa’dan şövalye nişanı alması var.
Şimdi, değerli arkadaşlar,
biz kimseye çamur atmıyoruz, kimseye çamur atmaya da şeyimiz yok. Bu sene
biliyorsunuz, biraz kurak oldu, biraz daha tahıl veya buğday ekilmediği için
son derece saman kıtlığı oldu. Öyle bir konuma geldi ki Türkiye samana muhtaç
edildi. Şu anda Hopa’daki 2 gemide samanlar çürüyor, insanların ahırda
hayvanları ölüyor, samanı oraya götüremiyoruz. Bakın, ben Erzurum’a gittim
değerli arkadaşlar. Erzurum’da şu makbuzları gösteriyorum ve sayın grup başkan
vekilime vereceğim- Erzurum İli Damızlık Sığır Yetiştiriciler Birliği; ne
yapmışlar, biliyor musunuz Sayın Bakanım: 11’inci ayda vatandaşlardan 6
trilyona yakın para toplamışlar, 6 trilyon, 1.400 kişiden. Ne toplamışlar?
Demiş ki “Sana kardeşim 07/11/2012 tarihinde 10 ton ot vereceğim.” 4.900 lira
para almışlar, bakın ve bunun benzerinde “Saman vereceğim.” demişler. Burada
mesela bir tane daha okuyayım. 05/11/2012’de “9 ton saman vereceğim.” demişler,
4.410 lira istemişler, almışlar yani böylece 5.390 lira almışlar. Bu
vatandaşların ismini söylemek istemiyorum çünkü hemen Tarım Bakanı gidip onları
tehdit ediyor, noterden de sahte bir beyan alıyorlar.
Şimdi, burada esas olan şu
arkadaşlar: Bizim kendi vatandaşımız. Saman alacağım diye getirmiş devletin bir
kurumu olan kuruma parayı vermiş, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine.
Şimdi, buna, ne Tarım Bakanlığı sahip çıkıyor ne devlet sahip çıkıyor ne vali
sahip çıkıyor. Erzurum milletvekilleri burada.
Şimdi, değerli arkadaşlar,
bunlar bizim vatandaşımız değil mi? Bugün aradı beni, Recep diye bir arkadaş
aradı “Biz burada, Erzurum’da destan yazdık, Erzurum’u düşmana teslim etmedik.
Cumhuriyeti kurduk. Bizim günahımız bu mu? Bizi dolandırdılar. Kimse sahip
çıkmıyor.” diyor. Burada sizden istirham ediyorum: Tarım kredi kooperatifleri
gitsin şu vatandaşlara kredi mi tanıyor, bağış mı veriyor, imkân tanısın.
Bunlar perişan; parayı vermiş, saman alamamış saman alamadığı için hayvanı aç.
İçerideki hayvanını da satamıyor.
Bak, değerli arkadaşlar, bir
şey daha söyleyeyim size. Şu anda Türkiye’de et pahalı değil mi? Peki, niye et
pahalı? Peki, Et Balık Kurumunun depolarında et var mı? Evet, Et Balık
Kurumunun depoları et dolu kardeşim. Erzurum milletvekilleri burada. Ankara da
buradaysa gitsin Sincan’a baksın. 7’nci, 8’inci aya sıra veriyorlar. Diyor
“Niye veriyorsun kardeşim?” Adam hayvanını kestirmeye götürüyor. Diyor ki:
“7’nci aya gel.”, “Niye?” Diyor “Depom dolu.” Yahu kardeşim, Et Balık
Kurumlarının tüm depoları mı et dolu? Et doluysa, bu eti niye piyasaya
sürmüyorsunuz? Et piyasaya sürüldüğü zaman… Niye sürmüyorlar biliyor musunuz?
İthal gelen mal, et satılsın, ithalatçı kazansın, köylü zarar etsin. Onun
umurunda değil. Ben bunu çıkartıyorum, başka bir şey var mı veya başka bir
mantığı varsa, onu bana söyleyin.
Şimdi, burada, sizden
istirham ediyorum: Et Balık Kurumlarının incelemelerini yapın. Et Balık
Kurumlarında mal çok, eti satmıyorlar. Dışarıdan Ürdünlü Hicazi’nin getirmiş
olduğu ithal hayvanlar satılsın diye Et Balık Kurumunun malı satılmıyor
kardeşim. Böyle bir…
AHMET YENİ (Samsun) – Olmaz
öyle şey. Yanlış.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Evet
öyle oluyor Ahmetçiğim. Evet öyle oluyor.
Bakın, arayın o zaman Et
Balık Kurumunu. Arayın kardeşim Erzurum Et Balık Kurumunu.
AHMET YENİ (Samsun) – Öyle
olmaz. Dediğin yanlış.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Bakın,
bir şey daha söyleyeyim.
Ben tespit edeceğim. Müsaade
eder misin. Bir dakika… Belgeyle tespit edeceğim.
AHMET YENİ (Samsun) – Yahu
yanlış söylüyorsun.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) –
Erzurum’da, bir bayan milletvekilimiz var. Neydi ismi?
İHSAN ŞENER (Ordu) – Ahmet…
(Gülüşmeler)
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Bayan,
bayan milletvekili… Fazilet Hanım.
Bakın, Erzurum’da bayan
milletvekilimiz Fazilet Hanım, sağ olsun, gitmiş, Et ve Balık Kurumuna bakmış,
depolar dolu. Sayın Başbakana ne önermiş biliyor musunuz? Demiş ki: “Sayın
Başbakanım, depolar çok dolu. Bu eti tüketmemiz lazım -çünkü vatandaş gelip
malını Et ve Balık Kurumuna satacak ki ihtiyacını gidersin- olmazsa bu eti fakir fukaraya dağıtalım kömür
dağıttığımız gibi.” Bunun bilgisayar çıktısı var; girin, oradan alın. Bana
belgesini verdiler, belgeyle konuşuyorum size. Fazilet Hanım buradaysa lütfen,
gelsin, burada söylesin.
Bu anlamda arkadaşlar... Yani
düşünebiliyor musunuz, Türkiye’de et var, hayvan da var; depoda duruyor,
piyasaya sürmüyorlar. Piyasaya niye sürmüyorsun kardeşim yahu? Sür o zaman.
ADNAN YILMAZ (Erzurum) –
Doğru değil.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Bir
dakika… Serbest piyasa, ekonomi piyasası rekabete dayalı değil mi kardeşim?
“Piyasa ekonomisi” demiyor muyuz? Piyasaya sürün de etler ucuzlasın. Şimdi,
televizyonda gösteriyorlar; at eti yediriliyor, domuz eti yediriyorlar.
Değerli arkadaşlar, şunu söyleyeyim, sizden istirham ediyorum: Et
ve Balık Kurumunun depoları dolu. Ben kendim Sincan’ı aradım, yahu, adam diyor
ki: “9’uncu aya ancak sıra veririz.” Ben kendim aradım. Arayın, söyleyin. Böyle
bir zulüm olabilir mi?
Bakın, değerli arkadaşlar,
burada bu makbuzları ben grup başkan vekiline de vereceğim. Damızlık Sığır
Yetiştiricileri Birliği vatandaşı dolandırmış, 6 trilyona yakın para toplamış;
para da yok, saman da yok, efendim, adam da yok. Şimdi, devlet olarak buna el
koysun, tarım kredi kooperatifleri bu vatandaşları mağdur etmesin.
İki: Bu sene kurak gitti,
saman olmadı. Şu anda, kış uzun sürüyor, bu da doğru. Arkadaşlar, ben şimdi
istirham ediyorum: Yahu, devlet batmaz, kimse de ölmez. Şu hayvancılık yapan,
hayvanının kulak küpesi olan, kayıtlı hayvanların başına hayvan başı 300 lira
devlet yardım yaparsa bu devlet batmaz. Sizden istirham ediyorum, 20 tane uçak
alıyor batmıyor da… Yani ne olmuş? Köylüye yardım etmiş. 300 lira hayvan başına
yardım edilse insanlara, şu anda, insanlar saman da alır, otunu da alır ve hayvanını
bahara çıkartır.
Kredi sisteminde arkadaşlar,
kimse köylüye kredi vermiyor. Niye vermiyorsun? “Memur kefil getir.” Ya, memur
kefili nereden bulacak? Yani bakın, memur istiyorlar, memur kefil bulamıyor
adam. Şimdi beni aradı Kuşuçmaz köyünün Muhtarı: “Ben köydeki malımı mülkümü ve
köylüyü götürdüm, kabul etmiyorlar.”
Şimdi, bakın, bir şey daha
söyleyeyim: Traktör alırken veya zirai kredi alırken, yem kredisi veya buna
benzer kredilerden kesintiler yapıyorlar, alıyor Ziraat Bankası. Ya, bu kesintileri
niye ödemiyorsunuz siz? Adam traktör alırken 700 lira, 800 lira veya 500 lira,
neyse, bir kesinti yapılıyor, sizden istirham ediyorum, köylünün bu dar
zamanında, kara kış zamanında bu paralar da iade edilsin değerli arkadaşlar.
Benim zamanım bitiyor, ancak
şunu söyleyeyim: Şimdi, Sayın Bakan dedi ki: “Samanı götürdü, Ensar Öğüt
kendisi yedirdi.” Hâlbuki öyle bir şey yok. O adamın evine gittiler, bakın,
evine gittiler…
İHSAN ŞENER (Ordu) – Reklam
yapıyorsun ama.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) –
Müsaade eder misiniz.
…evine gittiler, baskı
yaptılar -bende bantta var, bugün gösterdim- “Sen diyeceksin ki: ‘Ensar Öğüt
yedirtti.’” Onu götürdüler, noteri götürdüler evine. Evinde tartışma çıkıyor,
annesi fenalaşıyor, annesini alıyor Orman İşletmesine götürüyorlar, noterden
kâğıt alıyorlar, “Sen bunu de ki: ‘Ensar Öğüt hayvanlara makarna yedirdi.’”
Bakın, işte orada bir tuzağa düştü. Ben o eve gitmemişim, o eve değil, benim
buradaki göstermiş olduğum resim başka evde. Şu anda herkes makarna yediriyor.
Makarnayı bırakın, burada patates yediriyor, patates, patates değerli
arkadaşlar.
AHMET YENİ (Samsun) –
Maşallah.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Bakın,
şimdi, AKP’nin Türkiye’yi getirdiği konumu size göstereceğim.
AHMET YENİ (Samsun) – Ne
kadar bolluk var bak, inekler bile makarna yiyor ya!
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul)
– Ensar Ağabey, Van’dan arıyor, Van’daki çiftçi arıyor.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Şimdi,
değerli arkadaşlar, Et-Balık, şeye… Bakın, özür diliyorum…
TURGUT DİBEK (Kırklareli) –
Süren bitti, süren.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Süre
bitti de… İşte, bak köye, o adamın evine giderken 15 kişiyle gittik burada, 15
kişiyle. AKP…
AHMET YENİ (Samsun) – Şu
bolluğa bak, inekler bile makarna yiyor.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Bakın,
Pasinler’de kahvelerde kâğıt yapıştırılmış “Hayvanlara yedirilecek patates
bulunur.” diye. AKP bu duruma düşürdü devleti.
İHSAN ŞENER (Ordu) – Ne var
patates yemesinde hayvanların?
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Evet,
patates yediriyor. Ya, samanla baş edemediniz. Saman getirip insanlara
veremediniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Şimdi,
değerli arkadaşlar, neyse, bizim tarımda da hayvancılıkta da güçlü olmamız
gerekiyor.
AHMET YENİ (Samsun) – İnekler
bile makarna yiyor.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Buna
inanıyorum.
Teşekkür ediyorum.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Ensar
Bey, 4 tane resmi sıraya koyamamışsın, konuşuyorsun!
BAŞKAN – Evet, teşekkür
ediyorum.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
18.23
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:
18.38
BAŞKAN: Başkan
Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
108 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.
Başka söz talebi? Yok.
Sayın Genç...
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, kişisel söz istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Kazakistan
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Bilim ve Teknoloji Alanında İşbirliği Yapılması
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı üzerinde
şahsım adına söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Sayın milletvekilleri, tabii
çok ciddi uluslararası anlaşmaları müzakere ederken, aslında burada, konunun
sahibi Dışişleri Bakanının olması lazım. Çünkü, çok ciddi sorularımız var.
Şimdi, bugün gazeteye intikal eden bir habere göre Yemen’le vizeyi kaldırmışız.
Niye kaldırdık acaba? Bu, ticari amaçtan kaynaklanan bir nedene mi dayanıyor?
Yoksa -Yemen’de El Kaide çok fazla- El Kaide’ye bu kolaylıklar sağlanarak,
Yemen’den gelecek El Kaide’nin silahlı örgütü mensuplarına, buradan gelip,
Türkiye'den Suriye’ye, başka ülkelere geçmesine kolaylık sağlamak için mi bu
vizeyi kaldırdık? Bunu önce öğrenmek istiyoruz ama Hükûmetin de bize dürüstçe
bir cevap vermesi lazım çünkü bugün, Ürdün Kralının basına intikal eden beyanı
var, diyor ki: “Tayyip Erdoğan, Türkiye'de Müslüman Kardeşler benzeri bir
iktidar kurmak istiyor.” İşte, burada, Mısır’la beraber -ona benzer- Müslüman
Kardeşler’in oradaki gücünü Türkiye'ye getirip Türkiye'deki… Zaten, öteden beri
Tayyip Erdoğan da bunu söylüyor: “Biz, Türkiye'de rejimi değiştireceğiz.”
Nitekim, Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmelerde de deniliyor ki: “Efendim,
Türkiye'de artık yeni bir rejim kuracağız.” Yani bunlara, bu söylenenlere
baktığımız zaman, Türkiye Cumhuriyeti, hakikaten gerçek bir tehlikeyle karşı
karşıya.
Şimdi, Millî Savunma Bakanı
burada, kendisine soruyorum: Siz, Genelkurmayın elindeki elektronik sistemleri
niye aldınız, niye MİT’e verdiniz? Ve siz bunları aldıktan sonra, Türkiye'de,
birtakım, özellikle 12 Haziran seçimlerinde… Bakın, arkadaşlar, 12 Haziran
seçimlerinden önce Tayyip Erdoğan gitti, Barzani’yle görüştü, Oslo görüşmeleri
yapıldı ve orada PKK’ya birtakım tavizler verildi. Ne tavizler verdiğini
bilmiyoruz ama PKK 16 Hazirana kadar eylemsizlik kararını aldı yani 2011
yılında, seçimden dört gün sonraya kadar. Bunların anlamı nedir? Yani işte AKP,
Türkiye'de, Güneydoğu’da rahat rahat siyaset yapsın. Ve bu yolla da başarıya
ulaştı.
Şu anda da birtakım olaylar
dönüyor. Şimdi, yeni bir seçim sathımailine girdik; biliyorsunuz, önümüzdeki
mart ayında seçime giriyoruz. Yeni pazarlıklar yapılıyor. Acaba, yine, işte bu
pazarlıklar Türkiye'de yeni bir seçim güvenliği sağlamak için mi yapılıyor?
Çünkü karşımızdaki insanlara güvenimiz yok. Soruyorum ama soruma da cevap
istiyorum. Deniliyor ki: İşte, Genelkurmayın elindeki elektronik sistemler
MİT’e verilmiş, MİT’te de bir komiserin komutasında sağlanan istihbarat,
zamanında karakollara intikal etmediği için o karakollara… Biliyorsunuz, bir
günde Hakkâri’nin bir karakoluna sekiz cepheden saldırı yapıldı ve o zaman 29
er şehit edildi. Şimdi, özellikle bunlardan yani istihbarat bilgilerinin
zamanında karakollara intikal etmemesinden kaynaklanan büyük kayıplar var,
şehitler kaybı var. Bunlara, çıkıp burada birilerinin bize cevap vermesi lazım.
O bakımdan, bunlar da çok önemli şeyler ve yeni yeni Türkiye’de birtakım oyunlara
giriliyor ve bu oyunlardan bizim parlamenter olarak, Parlamento olarak bilgimiz
yok.
Arkadaşlar, Türkiye
zannedildiğinden de çok fazla büyük sıkıntılarla karşı karşıya. İşte, bugün,
Ürdün Kralı diyor ki: “Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de kurmak istediği…” Tayyip
Erdoğan “Zaten demokrasi benim için bir
trendir. Trene binerim, amacıma ulaştığım istasyona geldiğim zaman inerim.”
diyor. Dolayısıyla, âdeta yarın, Mısır’daki Mursi gibi bir rejim kurmaya
çalışıyor, zaten gelişmeler de aşağı yukarı onu gösteriyor. Onun için, sayın
milletvekilleri, biz burada göreve başlarken, işte hukuka riayet edeceğimize,
Anayasa’ya sadakat göstereceğimize büyük Türk milleti önünde hem biz yemin
ettik hem Tayyip Bey yemin etti ama Tayyip Bey şimdi o “Büyük Türk milleti
önünde namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.” dediği o milleti “Ben ayaklar
altına aldım.” diyor. Biz de tabii buna karşı “Ya, böyle laf söyleyemezsin.”
dedik. Hemen gitti, aleyhime 50 milyarlık tazminat davası açtı. Yani böyle bir
şey olur mu arkadaşlar? Her gün koşuluyor, bizim aleyhimize tazminat davası
açılıyor. Politikacı olarak burada bize düşen… Yani milletin bize verdiği yetki
gereği söylenmesi gereken şeyleri söyleyemez miyiz?
Dün, 18 Mart Çanakkale Zaferi
nedeniyle Çanakkale’deydik. Arkadaşlar, görseniz vahim bir olay.
Şimdi, AKP’liler, Türkiye'nin
birçok yerlerinden, bindirilmiş kıtalar getirmişler -birçoğu da öğrenci;
özellikle para veriliyor yani yevmiye veriliyor çocuklara, otobüslere
bindiriliyorlar- Çanakkale Zaferi Çanakkalelilerden esirgeniyor. Çanakkale
Stadyumuna Çanakkaleliler girmedi. Biz gittik oraya yani gördük de arkadaşları,
Çanakkale’de Çanakkale Zaferi’ni kutlamak için Çanakkaleliye yasaklıyor.
Neymiş? Bir defa Tayyip Erdoğan gitmiş oraya, ondan sonra yuhlanmış. E, bu
yuhlanma olmasın diye bu defa ne yapıyorlar? Türkiye'nin çeşitli yerlerinden
otobüslerle adam getiriyorlar.
Arkadaşlar, yani bu dolma,
bindirme kıtalarla siz kendi görüntünüzü düzeltemezsiniz. Gerçekten burada
önemli olan, vatandaşın gönlüne girmek.
Arkadaşlar, bir bakıyorsunuz
5 bin tane polis var. Orada, gördüğüm arabaları görünce hayret ettim yani 2
bine yakın resmî yani polis arabası, işte, gelen koruma arabası… Ya, bu ne?
Arkadaşlar, yani işgal altındaki bir halka bu muamele yapılmaz. Böyle bir şey
olur mu? Yani siz çıkıyorsunuz
-Çanakkale Zaferi gibi büyük bir zafer, Türk milletinin, milletimizin
onuru, dünyada tarih yazan, tarihi değiştiren bir zafer- gidiyorsunuz, o
zaferin kazanıldığı yerde, oradaki insanlara onun kutlamalarını engelliyorsunuz.
Bir “Fatma” diye bir
bakanımız var, bir kitapçık hazırlamış, ön sözünü okudum, orada diyor ki:
“Çanakkale Zaferi’ni çok kıymetli komutanlar kazandı.” Hangi komutan? Mustafa
Kemal Atatürk’ten bahsetmiyor, “Çanakkale Zaferi’ni çok kıymetli komutanlar
kazandı.”
Ya, insaf be ya! İnsanların
bu kadar hakkı yenilmez yani insan… Ya, bu Atatürk’e karşı aldığınız bu
hasmane, kindar politikanın nedenini öğrenmek istiyorum. Yani bugün Atatürk,
dünyada çağ değiştiren büyük bir devrimcidir. Yani bir yandan askerî dehasıyla,
bir de kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti devletinde getirdiği çağdaş, ilerici,
akla ve bilime dayanan bir rejimle dünyanın beğenisini kazanmış.
Bakın, geçen gün Ürdün Kralı
gelip de Anıtkabir’e gittiği zaman orada gözyaşlarını tutamadı. Bunların hepsi
bir gerçeğin ifadesidir. Yani, yabancı ülkelerin liderleri bu devletimizin
kurucusu olan Atatürk hakkında bu kadar büyük bir saygı, minnet ve şükran
hisleri besledikleri hâlde bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir bakanı,
makamda oturan bir kadın kendi yazısında “Atatürk” kelimesini ağzına almıyor,
“Orada, işte, kıymetli komutanlar bu başarıyı kazandı.” diyor.
Değerli arkadaşlarım, yani
gerçekten AKP’yle beraber Türkiye Cumhuriyeti devleti kendi öz kişiliğini,
kendi özünü kaybetmiş bir durumda. Türkiye’de silahlı kuvvetler iftiraya
uğramış. Bugün, işte, Silivri iddianamesi ortada. Yani, böyle biz nereye
gidiyoruz arkadaşlar? Memlekette hukuk yok, hak yok, insanların can güvenliği
yok; AKP’nin, Tayyip Erdoğan’ın keyfi için insanlar sebepsiz yere yıllarca mahkeme
kapılarında süründürülüyor. E, biz de burada parlamenterlik yapıyoruz. Böyle
parlamenterlik olur mu arkadaşlar?
Yine o gün Amasya’ya gittim.
Suluova ilçesinde, vatandaş gelmiş -hayvan pazarına gittik, Ramis Bey de
burada, Amasya Milletvekili- diyor ki: “Sayın Milletvekilim, ben iki sene önce
burada 1 hayvanı 7.500 liraya aldım, şimdi 1.500 liraya düştü.”
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla) - Yani,
her tarafıyla bu memleketi batıran bir duruma geldik. Bu itibarla bunları
belirtmek istedim.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Buyurun Sayın Aydın.
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Sayın konuşmacı konuşmasında çok haksız bir şekilde ”Her tarafı batırdığımızı,
Atatürk’ü dışladığımızı…”
BAŞKAN – Ne söyledi Sayın
Aydın?
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Birçok ifade kullandı efendim, cevap vermek istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun, iki dakika
söz veriyorum Sayın Aydın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Lütfen yeni bir sataşmaya
mahal vermeyelim.
X.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in 108 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’nın tümü üzerinde şahsı adına yaptığı konuşma sırasında Adalet
ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Teşekkür ediyorum Başkanım.
Tabii, aslında konuştuğumuz
konu, zannediyorum, Kazakistan’la ilgili bir uluslararası anlaşmayı uygun
bulmaya ilişkin bir değerlendirme yaptı. Her zamanki gibi konuyla alakasız, her
zamanki ezberini âdeta papağan gibi gelip burada aynı şekilde tekrar ediyor.
Şimdi değerli arkadaşlar, bir
taraftan her türlü hakareti yapacaksınız, her türlü haksız isnatta
bulunacaksınız, ondan sonra “Bana karşı dava açılıyor.” diyeceksiniz. Aslında
dava açmak tabii işin yargı boyutu, mahkemeler suçlar ya da bir şekilde tazminata
hükmeder, hükmetmez, ayrı bir şey ama dava açmak da aslında senin için bence
çok anlamlı bir şey değil herhâlde, sen zaten buna alışmışsın ve bunu da âdeta
bir meslek hâline getirmişsin. Burada hakaret etmeyi, küfür etmeyi âdeta meslek
hâline getirmişsin. Bugüne kadarki bütün konuşmaların da böyle.
Evet, gene söylüyoruz,
demokrasi bir araçtır, amaç değildir; amaç olan, halkın mutluluğu ve refahıdır.
Bütün literatürde de bu böyledir.
Yıllardır işte siyaset
yapıyoruz, konuşuyoruz, şunu bunu diyoruz diyorsunuz ama her seferinde de bunu
tekrar maalesef dile getiriyorsunuz.
Bindirilmiş kıtalara bizim
ihtiyacımız yok. Türkiye’nin her tarafında, evelallah Çanakkale’de de
istediğimiz kadar kalabalığı toplayabilecek güçteyiz, böyle bir lider var.
Sizin Tandoğan’da toplayamadığınızı Sayın Başbakan Kuzey Afrika’da gene toplar.
Bırakın Türkiye’yi, her tarafta toplayabilecek bir güce sahip. Bu manada
bindirilmiş kıtalara da ihtiyaç yok. Ama bir gönül penceresi olsun, bir gönül
köprüsü olsun diye eğer insanlar başka taraflardan, Çanakkale’ye yılda 2 milyon
kişi geliyorsa bununla da gurur duyman lazım, ecdadını insanlar görsün.
Ecdadını görsün ve biz bugünlere nasıl gelmişiz onun farkına varsın. Nasıl
millet olmuşuz? Kürt’üyle, Türk’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Arap’ıyla bir
arada yatan şehitliği görmeniz lazım. Onun bu şekilde, böyle maalesef siyasete
malzeme edilmesini de çok doğru bulmuyorum.
Bir de şunu söylemek
istiyorum: Artık şu Atatürk tüccarlığını bırakın. Türkiye Cumhuriyeti’nin
kahramanıdır, kurucusudur…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
AHMET AYDIN (Devamla) -
…hepimiz de aynı şekilde saygın bir şekilde ifadeler kullanıyoruz ama lütfen
Atatürk üzerinden siyaset yapmayın artık. Atatürk eğer yaşamış olsaydı onu size
söyletmezdi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Aydın.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın İnce.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
“Atatürk tüccarlığını bırakın.” dedi, daha bir şey söylememe gerek yok;
herhâlde cevap vereceğim değil mi efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, bana da “Papağan” dedi, ben de…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) –
Sayın Başkan, ben de söz istiyorum.
BAŞKAN – Ne yaptı, sataştı mı
bunu söylemekle Sayın İnce?
Buyurun, iki dakika söz
veriyorum Sayın İnce. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
MUHARREM İNCE (Yalova) – Çok
teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri,
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii ki dava açmak herkesin
hakkı ama keşke mahkeme olsa, adalet olsa, yargı adam gibi işlese, “Yargıya
gerekeni söyledik.” diyen bir Başbakan olmasa ama ne yazık ki yargı sizin
sopanız hâline geldi ama unutmayın ki bir gün keser döner sap döner, o gün
hesap da döner, hiç merak etmeyin. Yani gece yarısı, sıkıştığınız zaman, MİT
Müsteşarını kurtarmak için sabahlara kadar nasıl kanun çıkardığınızı ve öğle
olmadan da Cumhurbaşkanının bunu nasıl onayladığını hepimiz gördük.
Sayın milletvekilleri,
Çanakkale konusuna gelince: Çanakkale bu milletin direnişidir, Çanakkale bu
milletin özüdür, ruhudur, her şeyidir, hepimizi ilgilendiren bir yerdir. Ben
daha önce de defalarca oraya gittim. Aynen, Sayın Genç doğru söylüyor,
bindirilmiş kıtalar getiriyorsunuz oraya. Bindirilmiş kıtalarla o stadyumu
dolduruyorsunuz.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Siz
de getirin.
MUHARREM İNCE (Devamla) – O
stadyumun içinde Çanakkaleliler yok ve Çanakkale’yi yalan yanlış
anlatıyorsunuz. Ak sakallı dedeler askerlere su taşımış. Böyle bir kafa
olabilir mi? Ak sakallı dedeler Balkan Harbi’nde niye taşımadı, Birinci Dünya
Savaşı’nda niye taşımadı da Çanakkale’de… Çanakkale’de Mustafa Kemal vardı.
Diğerlerinde Enver Paşa vardı, başarısız kumandandı; Çanakkale’de iman vardı,
ruh vardı, akıl vardı, dayanışma vardı, birlik vardı, her şey vardı. Siz de
şimdi… (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Ya, benim annemin dedesi Çanakkale’de
şehit olmuş. Asker kaçaklarının torunlarından değiliz biz, biz asker
kaçaklarının torunlarından değiliz, kümeste saklananlardan değiliz biz, kusura
bakmayın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler, CHP sıralarından alkışlar)
Çanakkale ruhuna zeval getirmeyin, Çanakkale ruhuna dokunmayın, bindirilmiş
kıtalarla Çanakkale ruhunu zedelemeyin.
Hepinize teşekkür ediyorum.
Atatürk’ü de unutmayın. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Bir saniye Sayın
Aydın, önce sırada Sayın Genç var.
Evet, Sayın Genç, siz ne için
el kaldırıyorsunuz?
KAMER GENÇ (Tunceli) –
“Papağan gibi her gün çıkıp aynı şeyleri söylüyor.” dedi.
BAŞKAN – “Her gün çıkıp aynı
şeyleri söylüyorsunuz.” dedi.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
“Papağan gibi” dedi.
BAŞKAN – Ha, “Papağan gibi”
dedi.
Buyurun efendim, iki dakika
söz veriyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
3.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; benim burada ne söylediğimi anlayan anlıyor.
Bakın, eğer hakikaten sizin
Tayyip Başkanınızda bir yürek varsa böyle 2 bin, 3 bin polisle gezmesin;
gidelim, bakın Çanakkale sokaklarında gezelim. Yok, cesaret edemiyorsunuz!
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Çanakkale sokaklarında gezdi, evleri gezdi, hastaları gezdi.
KAMER GENÇ (Devamla) – Bakın,
Tayyip Bey Çanakkale Zaferi’ne şimdi kürsüden şöyle diyor, yani Türk milletinin
o zaferi kazandığını ağzına almıyor, “Arkadaşlar, Çanakkale’de Şamlı vardı,
Bağdatlı vardı, Yemenli vardı” diyor. Ben gittim mezarlığı gezdim, ne Şamlı
vardı ne bilmem Yemenli vardı. (AK PARTİ sıralarından “Var, var” sesleri.)
Belki tek tük. Esas o Çanakkale Zaferi’ni kazanan bu millettir ama bu milleti
ağzına almıyor.
Onun için yani bütün mesele
şu: Arkadaşlar, biz burada doğruları söylüyoruz, doğruları söylediğimiz için de
siz doğrulardan çekiniyorsunuz, konuşmuyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri,
lütfen.
KAMER GENÇ (Devamla) – Yani
yolsuzluklar yapıyorsunuz, biz burada dile getiriyoruz. Diyorsunuz ki: “Din
var, ahiret var.” Yahu, ben geçen gün de dedim: Bu dünyada bir hesabınızı
verin, öteki dünyada ayrı sorarız onu, o başka mesele.
Şimdi, bakın, burada, bu
millete karşı yapılan büyük ihanet var. Arkadaşlar, bugün Türkiye Cumhuriyeti
devletini dönüştürmüşsünüz, devlet diye bir şey kalmamış. Bakın, dün
Çanakkale’de ana muhalefet partisi genel sekreteri orada, genel başkan
yardımcısı orada, protokolde yer vermiyorsunuz, genel başkanın mesajını
okutmuyorsunuz. Biz ondan sonra valiye söyledik, dedik ki: “Bak, bu mesajı
okutmazsan, biz burayı terk ederiz.” Ondan sonra dönüş yaptı. Genelkurmay
Başkanının mesajını okutmuyorsunuz, böyle bir şey olur mu? O Çanakkale
Zaferi’ni kazanan ordu değil mi? Nasıl siz ordunun oradaki duygularını
milletten gizliyorsunuz da Tayyip Erdoğan çıkmış, camdan, böyle kendine göre
yazdığı birtakım saçma sapan konuşmalarını millete dinletiyorsunuz. Böyle bir
şey olur mu? O bakımından hep çekiniyorsunuz milletten. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Evet, teşekkür
ediyorum.
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Ama Sayın Aydın, bu
ne zamana kadar devam edecek?
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Sayın Başkan, sataşmaya sebebiyet vermeden efendim…
BAŞKAN – Ne diye sataştı? Kim
sataştı size Sayın Aydın?
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Saçma sapan ifadeler kullandığını söyledi Sayın Grup Başkanımızla ilgili.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Yok
Başkan öyle bir şey yahu.
BAŞKAN – Sayın Aydın, buyurun.
İki dakika süre veriyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
4.- Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında AK PARTİ Grup Başkanına sataşması nedeniyle
konuşması
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Evet, Sayın Kamer Genç’in doğruları… Her zaman doğruları ifade ettiğini
söylüyor ya, gene doğruları kendince ifade etti ama halkımız bir türlü Kamer
Genç’i anlayamadı. Bilemiyorum, problem Kamer Genç’te mi halkta mı?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) –
Önce “Atatürk tüccarlığı” lafını geri al Sayın Grup Başkan Vekili.
AHMET AYDIN (Devamla) –
Değerli arkadaşlar, tabii, “Yargı adam gibi görevini yapsa.” deniyor. “Yargı AK
PARTİ’nin sopası hâline geldi.” dendi ama yargı AK PARTİ’nin sopası hâline
gelmedi. Ne oldu biliyor musunuz? Yargı, CHP’nin sopası olmaktan çıktı. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Olmadı Ahmet, olmadı. CHP yargıya hiç atama yapmadı şimdiye kadar.
AHMET AYDIN (Devamla) –
Problem orada, yargı CHP’nin sopası değil. Artık, kimsenin ne ön bahçesi,
kimsenin de ne arka bahçesi olmayacak, tam bağımsız bir yargı olacak, bizim
gayretimiz odur.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Senin
yaşın buna müsait değil, hiç atama yapmadı şu duruma kadar ama siz atama
yapıyorsunuz.
AHMET AYDIN (Devamla) –
“Bindirilmiş kıtaları getirdiniz.” dediniz
Değerli arkadaşlar,
bindirilmiş kıtalara bizim ihtiyacımız yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Olmadı
Ahmet Bey, olmadı.
AHMET AYDIN (Devamla) – Ama
keşke Cumhuriyet Halk Partisi de binlerle, on binlerle Çanakkale’ye gidebilse,
keşke o ruhu orada görüp, keşke o ruhu yaşayabilse, o zaman bu problemler
olmazdı; keşke sizler de orada olsanız, keşke sizler de on binleri oraya getirebilseniz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – O
ruhu Sarıkamış’ta niye yaşayamadın Ahmet?
AHMET AYDIN (Devamla) –
Gelin, o ruhu yaşayın, hep birlikte yaşayalım.
Evet, orada, Mustafa Kemal’in
önderliğinde, liderliğinde, kahramanlarımızın liderliğinde milletin omuz omuza
verdiği mücadele neticesinde bir zafer kazanılmıştır. O zaferi millete çok
görmeyelim, millet adına çok görmeyelim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Deminki
cümleyi bir daha söyle Başbakan seni götürür Ahmet Ağabey.
AHMET AYDIN (Devamla) – Biz,
bu dünyada da ahirette de -değerli arkadaşlar- hesabını vermeyeceğimiz işleri
görmeyiz. Hem bu dünyada hesabını veririz hem de ahirette hesabını veririz.
Kimseden de bizim korkumuz yok.
“Milletten bahsetmedi.”yi
ifade edenleri zaten buradaki konuşmalardan görüyoruz. Milleti ne derece önemsedikleri,
millet için ne derece siyaset yaptıklarını burada, bu kürsüde hepimiz takip
ediyoruz, hepimiz izliyoruz.
Değerli arkadaşlar, elinizi
vicdanınıza koyun. Çanakkale ruhunu hep birlikte bütün Meclis olarak yaşayalım
diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Buyurun Sayın İnce.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
“Yargı CHP’nin sopası olmaktan çıktı.” diyerek partimize hakaret etti.
BAŞKAN – Buyurun Sayın İnce,
sataşma nedeniyle iki dakika da size söz veriyorum.
5.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında Cumhuriyet Halk Partisine tekraren
sataşması nedeniyle konuşması
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, Başbakanın doğduğu,
seçildiği illeri mübarek yapan bir zihniyetten, Başbakanı kurtaran balyozu
mübarek sayan bir zihniyetten, “Başbakana dokunmak ibadettir.” diyen bir
zihniyetten çok fazla bir şey bekleyemeyeceğim doğrusu.
Bakın, ben size şunu
söyleyeceğim: Yargı için Başbakan, kendisi “Devlet içinde devlet oldular.”
dedi, bunu kendiniz söylediniz siz. Ucu size dokunduğu zaman söylüyorsunuz.
Yargı size de lazım, bize de lazım, hepimize lazım.
Bakın, tarihini söylüyorum, 4
Ağustos 2011. Elimde gazete kupürleri var. Muharrem İnce demiş ki: “Genel affa
doğru gidiyoruz.” Yani bu kadar generali, milletvekilini, profesörü,
gazeteciyi, muhalif olan herkesi içeri alıyorsunuz, neden biliyor musunuz? Bunun
bir tek sebebi var: Abdullah Öcalan’ı affedeceksiniz. Onun için yelpazeyi
büyütüyorsunuz, genişletiyorsunuz ki, af çıkardığınızda toplumdan destek
alabilmek için yapıyorsunuz bunu. Yargı sizin kontrolünüz…
AHMET AYDIN (Adıyaman) -
Müneccim misin? Nereden biliyorsun?
MUHARREM İNCE (Devamla) - Ne
biliyorsunuz ya, hiçbir şey bildiğiniz yok. Bu süreçle ilgili ana muhalefet
partisi bir şey bilmiyor, aktaran yok; muhalefet partileri bir şey bilmiyor,
siz de bir şey bilmiyorsunuz. Hatta bırakın sizi Bakanlar Kurulu üyeleri de
bilmiyor.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Sen
mi biliyorsun.
MUHARREM İNCE (Devamla) - Ben
bilmiyorum zaten, kabul ediyorum.
Bunu bırakın, Cumhurbaşkanı
da sürecin içinde yok. Cumhurbaşkanı da nelerin olduğunu bilmiyor. Milletin, bu
ülkenin geleceği tartışılırken, pazarlıklar sürerken, ne alıp verildiği
bilinmezken siz yine parmak makinesi olmaya devam edin.
Ben kayıtlara geçireyim,
tutanaklara bunu yazdırayım. Ben ana muhalefet partisinin milletvekili olarak
sorumluluğumu yapayım, üstüme düşeni yapayım, siz bir dahaki dönem listeyi
düşünmeye devam edin, siz listeye girmeye devam edin, onu düşünmeye devam edin.
Ne biliyorsunuz siz, ne!
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUHARREM İNCE (Devamla) - Ne
alınıp ne veriliyor, ne pazarlığı yapılıyor, biliyor musunuz siz? Hiçbir şey
bildiğiniz yok!
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Sen
ne biliyorsun?
MUHARREM İNCE (Devamla)
- Hiçbir şey bildiğiniz yok! Size
bunları soran da yok! (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
İSMAİL KAŞDEMİR (Çanakkale) –
Çanakkale’ye gelmediniz ama.
BAŞKAN – Sayın Şandır,
buyurun.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) –
Efendim, ben, 69’a göre söz alamadığımıza göre, yerimden bu konuşmalarla ilgili
bir katkı yapmak istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun efendim.
V.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
3.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, 108 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın tümü
üzerindeki görüşmeler sırasında, değerler üzerinden yapılan siyasetin o
değerlere zarar vereceğine, Çanakkale Zaferi’nin Türk milletinin zaferi
olduğuna ve bu zaferleri Türk milletinin elinden almaya kimsenin gücünün
yetmeyeceğine ilişkin açıklaması
MEHMET ŞANDIR (Mersin) –
Değerli Başkan, teşekkür ederim.
Değerli milletvekili
arkadaşlar, sürekli bu türlü tartışmalarla bazı değerleri yıprattığımızı bilmek
mecburiyetindeyiz.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak, burada bu tartışmalara şahit olan bir parti olarak milletim adına şunu
hatırlatmak istiyorum: Değerler üzerinden yapılan tartışma, milletimize ait
değerler üzerinden, cumhuriyetimize ait değerler üzerinden yapılan siyaset o
değerlere zarar verir, siyasete de asla seviye kazandırmaz. Bunun üzerinden bir
siyasi rant elde etmek isteyenlerin bunun olmayacağını bugüne kadar görmüş
olmaları lazım, bundan sonra da devam ederlerse göreceklerdir.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak ikinci söyleyeceğim hadise şudur: Eğer bir cümlenin öznesini koymazsanız
yüklemin anlamı olmaz. “Çanakkale Zaferi” deyip “Türk milleti” dememek bu
millete haksızlıktır, bu millete hakarettir. Bunu, Milliyetçi Hareket Partisi
olarak asla kabul etmeyiz. Asla, bu millete bu hakareti yapanları da bu millet
affetmeyecektir. Çanakkale Zaferi Türk milletinin zaferidir. Öyle, Sayın
Başbakanın söylediği gibi “Çanakkale ruhu” diye yeni bir şey ortaya koyup bu
milletin kazanımlarını, bu milletin zaferlerini bu milletin elinden almaya
kimsenin gücü yetmeyecektir. Bunu, Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk
milleti adına burada ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
IX.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
4.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilim ve
Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/374) (S. Sayısı: 108) (Devam)
BAŞKAN - Şimdi soru-cevap
işlemi yapılacaktır.
Sayın Ağbaba…
VELİ AĞBABA (Malatya) – Sayın
Başkan, teşekkür ederim.
Ben, Sayın Bakana, geçtiğimiz
aylarda, yaklaşık iyi yıldan beri, başta Millî Savunma Bakanlığı olmak üzere,
Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığına başvurarak Kürecik’teki, İsrail’i
korumaya yönelik olan üsse girmek için izin istedim. Bana izin vermediniz ama
geçtiğimiz günlerde Amerika’da faaliyet gösteren bir silah lobisinin temsilcisi
Kürecike elini kolunu sallaya sallaya girdi, oradaki almış olduğu notları
Amerika basınıyla paylaştı. Yani siz diyorsunuz ki: “Amerikalı Ricky’e ‘yes’
Malatyalı Veli’ye ‘no.’” Bunu kınıyorum, bu tutumunuzu. Tekrar burada Türkiye
Büyük Millet Meclisine şikâyet ediyorum sizi Sayın Bakan ve bu izni almak için
de uğraşacağımı bilmenizi istiyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Yemen’le vizeyi
kaldırdık, bugünkü gazetelerde… Şimdi, Yemen’in bir özelliği var, Yemen’in
özelliği El Kaidenin çoğunluğu orada duruyor yani El Kaide’nin merkezi orada.
Şimdi, bu vizeyi kaldırmaktaki amacımız ticari midir, yoksa El Kaideli
kişilerin Türkiye üzerinden gelip Suriye’ye gidip savaşmalarını sağlamak mıdır?
Vizeyi kaldırdığımız tarihten bugüne kadar veyahut da daha önce Yemen’den
Türkiye’ye kaç kişi giriş yapmış, Yemen’den giriş yapan bu kişilerden Suriye’ye
gidenler var mıdır? Bu konuda net bilgi istiyorum.
İkincisi: Genelkurmay
Başkanlığının elindeki elektronik sistemler hangi gerekçelerle alınıp MİT’e
verildi? Ve bu konuda çok ciddi şüpheler var ve MİT’in bu konuda, yapılan
istihbaratı zamanında askerlere intikal ettirmemesinden kaynaklanan çok sayıda
şehit var. İşte, Hakkâri civarında 27 kişi şehit edildi, bir gün 17 kişi şehit
edildi. Genelkurmay elektronik sistemlerini Genelkurmaya tekrar vermeyi
düşünüyor musunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Özgündüz…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, biliyorsunuz,
Suriye’de El Kaide’ye bağlı “El Nusra Cephesi” denilen bir terör örgütü
savaşıyor, masum insanları katlediyor. Hükûmetinizin El Nusra Cephesinin terör
örgütü listesinden çıkarılması için Amerika nezdinde girişimleri olduğu
söyleniyor, doğru mudur?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, buyurun.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Öncelikle, biz, Millî Savunma
Bakanlığı olarak, doğrudur, Veli Ağbaba Kürecik’e izin istedi, izinle ilgili
yetkiyi vermedik, bunun dışında kimseye de oraya gitme iznini vermedik. Birinci
cümle bu.
Ne söylüyorsam doğruyu
söylüyorum, dolayısıyla da bir şeye izin vermedik.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Ricky
girdi!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – İki: Sayın Genç’in sorusuna cevap olarak, biz hem Afrika’ya
hem Asya’ya hem Avrupa’ya hem Amerika’ya açılıyoruz. Türkiye, öyle olmasaydı,
36 milyar dolarlık ihracattan 150 milyar dolarlık ihracat seviyesine gelemezdi.
Bizim 2023 hedefimiz var, 150 milyar dolarlık ihracatı 500 milyar dolara
ulaştırmak. Bunu nasıl ulaştıracaksınız? Kendi iş adamınızın, kendi
üreticinizin başka ülkelere hiçbir engel olmadan kolaylıkla gidebilmesi
gerekir. Yemen’e vizesiz gidebilmek için Yemen vatandaşından mütekabiliyet
gereği vizeyi kaldırmak gerekli. Dolayısıyla, bizim amacımız budur, bunun
dışında zaten sorunun sorulmasından cevap beklenilmiyor, kendi düşüncesini
ifade ediyor, bunun doğru olmadığını… Amaç, Türkiye vatandaşlarının dünyanın her
köşesine rahatça ulaşımını sağlamaya yöneliktir.
Bir başkası, bakın, ehli
insaf sahibi olan herkes şunu teslim eder ki Türkiye'nin son iki yılda
terörizme karşı vermiş olduğu mücadele, geçmiş otuz yıldan -stratejistlerin de
görüşüne bakın- en başarılı dönemdir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hadi
oradan!
KAMER GENÇ (Tunceli) – İnsaf
ya!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Herkes böyle diyorsa elini vicdanına koysun.
OKTAY VURAL (İzmir) – PKK
için en başarılı diyorsun değil mi!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Herkes öyle diyor.
OKTAY VURAL (İzmir) – Gurur
duyuyorsunuz!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – İdeolojik körlükte olanların dışında hiç kimse bir şey
diyemez, en başarılı olduğu dönemdir.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Teslim oldunuz, teslim!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Devletin kurumları arasında hiçbir çatışma yoktur, iş birliği
vardır, terörle mücadelede en başarılı…
MUHARREM VARLI (Adana) – Diz
çöktünüz!
OKTAY VURAL (İzmir) – En
başarılıymış!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Evet…
OKTAY VURAL (İzmir) – Kimi
kandırıyorsunuz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Hayır, o sizin…
OKTAY VURAL (İzmir) –
Sayenizde muhatap oldu...
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Millet biliyor! Millet biliyor! Millet biliyor!
OKTAY VURAL (İzmir) –
Mitingler düzenletiyorsunuz, Öcalan’a özgürlük, PKK’ya statü, Kürtlere statü
diye!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Millet biliyor! Millet biliyor! Ben bire bir arkadaşlarınızla
görüştüğümde ki onların da ehli insaf sahibi olanları bunları söyler.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Sivas’ta “Bu açılım terörü durdurmaz.” diyen sen değil misin Sayın Bakan?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Hiç merak etmeyin, Sivaslı da biliyor, millet de biliyor.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Biliyor, biliyor!
BAŞKAN – Sayın Vural, lütfen,
Sayın Bakan cevap veriyor, bir saniye…
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Bunun dışında, terörizmle ilgisi olan, bağlantısı olan…
OKTAY VURAL (İzmir) – Bu
açılım terörü durdurmaz diyen…
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Bununla ilgili… Yani ne söylediğini biliyorsun, ne anladığını…
Sen MHP’yi temsil etme yeteneğinin bile dışında olan birisin, sen MHP’yi de
temsil edemezsin! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Lütfen Sayın Bakan,
sorulara cevap verin.
MİLLÎ SAVUNMA BAKAN İSMET
YILMAZ (Sivas) – Herkes de biliyor yani.
OKTAY VURAL (İzmir) – Sen
Hükûmeti temsil edemeyen, TSK’yı temsil edemeyen bir adamsın. Sen PKK’yı mı
temsil ediyorsun?
MİLLÎ SAVUNMA BAKAN İSMET
YILMAZ (Sivas) – Biz Türk milletinin temsilcisiyiz. Bizim hiçbir terörist
örgütün herhangi bir ülkenin listesinden çıkarılma gibi bir gayretimiz,
çalışmamız yoktur. Biz masumu öldüren herkesi terörist olarak kabul eder ve
bunu böyle değerlendiririz.
Teşekkür ediyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Terörist örgütü muhatap kıldınız ya. İnsan biraz utanır, utanır. Siz kim, MHP
kim, millet kim, milliyetçilik kim! İşiniz gücünüz bu millete hakaret.
BAŞKAN – Lütfen Sayın Vural.
Sayın Özel, buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Genelkurmayın elektronik sistemlerine cevap vermediniz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKAN İSMET
YILMAZ (Sivas) – Verdim, verdim.
BAŞKAN – Sayın Özel, sorunuzu
sorunuz lütfen.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de Genelkurmay elektronik
sistemlerinin MİT’e devredilmesinden sonra yaşanan bir olaydan bahsedeceğim.
Suriye’de düşürülen uçağımıza uçuştan bir gün önce Suriye hava sularını ihlal
eden bir rota verildi mi? Buna filo itiraz etti mi? Filonun itirazı üzerine
rota önce düzeltilip uçak havadayken eski GES, şimdi MİT’e bağlı BİS tarafından
yine uçağın bir gün önce itiraz ettiği uçuş profili ve rotasını havada zorlanıp
birkaç dakika sonra uçak düştü mü? Bu konuda vermiş olduğumuz soru önergelerini
niye yanıtsız bırakıyorsunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Öğüt…
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul)
– Sayın Başkanım, Sayın Bakanıma bir sorum var. Basında çıkan en son haberlere
göre Patriot’ları denetlemekte olan generalimize Alman askerlerinin engel
olduğu ve bu engel olan Alman askerlerine de bizim generalimizin tokat attığını
okuduk. Bu doğru mudur, geçerliliği nedir? Engelleme gibi bir hakları var mı?
Bunu öğrenmek istiyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Ağbaba…
VELİ AĞBABA (Malatya) – Sayın
Bakan, “Kimseye izin vermedik.” diyorsunuz ama bunu hem önemli bir gazeteci
yazdı hem de bu, basında paylaşıldı. Belki Kürecik’te sizin yetkiniz yoksa onu
anlayabilirim. Millî Savunma Bakanlığının yetkisi yok, Amerika’nın yetkisi var,
onu anlayabilirim ama bir Amerikan silah lobisinin temsilcisinin -ismi de Ricky
Sayın Bakan- oraya girdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili, Kürecik’le ilgili
değerlendirmelerde bulundu. Bir kez daha soruyorum: Yetkiniz yoksa
anlayabilirim, anlayışla karşılayabiliriz Kürecik’te yetkinizin olmamasını ama
bir milletvekiline izin verilmemesini tekrar dikkatlerinize sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Özgündüz…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, yılbaşı günü,
Amerikan askerleri İncirlik’te bulunan bir mescide girerek orada mihrabı tahrip
ettiler, mescide saygısızlık yaptılar. O konuda bir soruşturma açıldığı
söylenmişti, hangi aşamadadır? Birinci sorum bu.
İkincisi de: Yine Akdeniz’de
ne şekilde düştüğü belli olmayan uçaklarımızla ilgili, 2 pilotumuzun şehit
olmasıyla ilgili soruşturma hakkında sorduğum soru önergesinde, askerî savcılık
tarafından gizlilik karar olduğu söylendi. Ne aşamadadır, ne için kamuoyuna
açıklanmıyor?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Akar…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın
Bakan, daha önce size de yazılı soru önergeleri verdik PKK’nın elinde bulunan
kamu görevlileri hakkında. Bizim tespitimiz 16 kişiydi 1982 yılından bu yana.
Size verdiğimiz soru önergelerinin cevaplarında “Araştırıyoruz, bakıyoruz.”
dediniz ve bir envanterinin de olmadığı görüldü. Ama şu ana kadar Kandil’den 8
tane kamu görevlisi Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim edildi. Peki, diğerlerinin
durumu hakkında bilginiz var mı? En azından, ölmüşlerse, ailelerinin,
öldüklerini bilmeye hakları olduğunu düşünüyorum.
Bir de: Suriye’de operasyon yapıp
Amerikalının katilini yakalamayı abartarak kamuoyuyla paylaşıyorsunuz. Niye
şimdiye kadar kamu görevlilerini Irak’ta operasyon yapıp da getiremediniz, bunu
çok merak ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Vural…
OKTAY VURAL (İzmir) –
Teşekkür ederim.
Sayın Millî Savunma Bakanına
sualim:
Çanakkale’de 18 Martta
şehitlerimizi yâd ederken İmralı’ya heyet göndermekten utanç duyuyor musunuz?
PKK’yı muhatap alıp Türk
Silahlı Kuvvetlerini suçlu ve şüpheli konuma düşürmekten gurur duyuyor musunuz?
Genelkurmay Başkanına müebbet
hapsi verilirken Öcalan’a beslediğiniz muhabbetin kaynağı nedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Öztürk…
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) –
Sayın Bakan, BDP çevrelerinden yapılan açıklamaya göre, İmralı’dan Kandil’e
gönderilen mektuplara dayanarak yaptıkları açıklamada 21 Mart Nevruz
Bayramı’nda çift taraflı ateşkes yapılacağı belirtiliyor. Oysa çift taraflı
ateşkes yapılması demek, terörle mücadelenin durdurulması demektir. Sayın
Başbakan ise yaptığı açıklamada terörle mücadelenin devam edeceğini, siyasi
uzantılarla müzakerenin yapılacağını söylemiş idi. O zaman çift taraflı
ateşkesten sonra terörle mücadele nasıl yapılacak, bir açıklar mısınız.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Öğüt…
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul)
– Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, askerlik
yaparken diğer bir asker tarafından vurularak ayağı kesilen gazinin devlet
tarafından yaptırılan protez ayağının parası geri istenmektedir, faiziyle
birlikte geri istenmektedir. Bu tür gazilerimize yani askerdeyken yaralanan bu
gazilerimize bir statü değişikliği yapmayı düşünüyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Işık…
ALİM IŞIK (Kütahya) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, PKK terör örgütü
tarafından teslim edilen kamu görevlilerinin medyaya yansıyan fotoğraflarında
kamu görevlilerinin elleri arkaya bağlıydı ve kıyafetleri terör örgütü militan
kıyafetleriydi. Bu görüntüden bir devletin bakanı olarak siz rahatsız oldunuz
mu, olduysanız bunun gereğini yaptınız mı?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Özensoy…
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) –
Teşekkür ederim.
Sayın Bakan, 2011 seçimleri
öncesinde Sayın Başbakan seçim meydanlarında, “Kürt meselesi yoktur, böyle bir
şeyi kabul etmiyoruz.” diye ve hatta Oslo görüşmelerini inkâr ederek ve bu
görüşmelerin varlığını söyleyenleri de şerefsizlikle, alçaklıkla suçlayarak bu
milletten oy istedi ve oy aldı. Şimdi soruyorum: Herhangi bir AKP yetkilisi
meydanlarda “Biz İmralı canisiyle görüşerek bu meseleyi halledeceğiz.” diyerek
vatandaştan oy istedi mi? İstemediyse, bu yetkiyi siz milletten almıyorsanız
nereden alıyorsunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Vural…
OKTAY VURAL (İzmir) –
Teşekkür ederim.
Sayın Bakan, PKK yöneticileri
olan bebek katilleri Murat Karayılan ve Cemil Bayık’ın teslim edilmesi
konusunda size yapılan öneriyi neden reddettiniz?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Özgündüz…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, terör örgütü
yöneticisiyle Hükûmetiniz arasında yapılan müzakereler, anladığım kadarıyla,
PKK’nın silah bırakması üzerinden değil silahlı PKK unsurlarının ülkemizi terk
ederek Kuzey Irak’a, Kürt bölgesine, Barzani’nin sorumlu olduğu bölgeye,
Kandil’e yerleşmesine ilişkindir.
Siz, bu durumda, Barzani’yle
ilişkilerinizi geliştirerek, o bölgeden petrol alımı yaparak terör örgütüne
destek sağlıyor değil misiniz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Son soru, Sayın İnce…
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan’a şunu sormak
istiyorum: Hepimiz askerlik yaptık. Ailemize mektup yazdığımız zaman
mektupların üzerine “Er mektubu görülmüştür.” damgası basarlardı. Bu, mahkûmlar
için de geçerlidir. Abdullah Öcalan’ın yazdığı mektuplara “Mahkûm mektubu
görülmüştür.” damgasını basacak yiğit bir Hükûmet misiniz yoksa o mektuplara bu
damgayı basmadınız mı? Birinci sorum bu.
İkinci sorum: Kendi sözlerine
kendi sözlerinde yasak getiren bir Başbakanımız var. Bir Başbakan iki
Erdoğan’da. Bunu nasıl buluyorsunuz o Hükûmetin bir üyesi olarak?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, buyurun.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Genel olarak, sorulan
sorulara aldığım notlar oranında cevap veriyorum.
Öncelikle bir, çift taraflı
ateşkes diye bir şey yoktur, terörle mücadelemiz devam edecektir. Terörle
mücadeleden zerre kadar taviz verilmeyecektir.
Şimdi, bunu söyledim mi? Bu
bir gerçek midir? Gerçektir. Aynı soruyu bir daha sormak, sanki bunu
söylememişim gibi bir başka milletvekiline veya bir başka sayın bakana sormak,
yazılı soru sormak boşuna gündemi işgal etmektir. Sayın Başbakan söyledi mi?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Başbakan hiçbir şeyi doğru söylemiyor ki ya!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Türkiye Cumhuriyeti’nin Millî Savunma Bakanı olarak da
söylüyorum ki karşılıklı ateşkes denen bir husus yoktur, terörle mücadeleden
zerre kadar taviz verilmeden devam edilecektir.
OKTAY VURAL (İzmir) –
“Çıkarlarsa operasyon yapmayacağız.” demedi mi? Kimi kandırıyorsun!
BAŞKAN – Sayın Bakan, sayın
milletvekillerinin soru sorma hakları vardır, siz cevap vereceksiniz.
Buyurun, devam edin efendim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Peki.
Efendim, ben de onu
söylüyorum, aynen böyle.
BAŞKAN – Devam edin efendim,
evet.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Nasıl
inanacağız Başbakana ya? “Görüşen şerefsizdir.” diyor, sonra görüşüyor.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Terörle mücadeleden zerre kadar taviz verme yoktur, terörle
mücadelemiz devam edecektir. Ülkemizin içerisinde terör olduğu sürece silahlı
kuvvetlerimiz de emniyet güçlerimiz de terörle mücadelesine devam edecektir,
birinci husus bu.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Emniyetin devam ediyor da sizin yok ki!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Hem emniyet devam eder, güvenlik güçlerimiz deyince hepsi de
devam eder…
OKTAY VURAL (İzmir) – Sizde
siyasi irade yok
RECEP ÖZEL (Isparta) – Kimde
yok siyasi irade ya?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – …ondan hiçbir şüpheniz olmasın. Herkes biliyor, milletimiz de
biliyor, çıkın dışarı, bakın. Anketler de onu söyler, eğer terörle mücadelede
bir zafiyet olsaydı anketlerin sonucu bunu göstermezdi. Ondan hiç şüpheniz
olmasın.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Anketlerde sadece yüzde 24 sizin yaptığınızı onaylıyor.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Güzel, güzel, tabii, çok güzel!
RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın
Bakan cevap veriyor, susun da dinleyin; soru sordunuz, cevaplasın.
OKTAY VURAL (İzmir) – Sana
ne! Sen de gel sor! Avukat mısın sen, avukatı mısın?
RECEP ÖZEL (Isparta) –
Avukatım tabii, ben de avukatıyım!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Bir başka husus…
OKTAY VURAL (İzmir) – Avukatıysan
çık otur oraya!
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ben de
avukatım, evet!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Sayın milletvekilleri, terör örgütü yöneticileri olan Murat Karayılan ile…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sen
sadece fasonda konuş!
OKTAY VURAL (İzmir) – Sen mi
yönetiyorsun burayı?
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen, Sayın Bakan cevap veriyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ben
yönetmiyorum, Başkan yönetiyor da dinleyin ama!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sen
sadece fason konuşacaksın, fason!
RECEP ÖZEL (Isparta) – Düzgün
konuş, hakaret etme, hakaret etme!
MUHARREM VARLI (Adana) – Ne
yapacaksın, ne yapacaksın?
BAŞKAN – Sayın Özel…
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – …Cemil Bayık’ın Türkiye’ye teslim edilmesi doğrultusunda
Hükûmetimize yönelik herhangi bir öneri veya teklif olmamıştı ki bunun reddi
veya kabul edilmemesi söz konusu olsun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
“Fason” hakaret değil; fason, bir yönetim şekli!
RECEP ÖZEL (Isparta) – Senin
ne mal olduğunu biliyoruz!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ
(Sivas) – Yine bir başka sayın milletvekilimizin talebi…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Mal
sensin lan, malın da parasız olanı! Elden ele gezen bir malsın sen!
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ayıp
ya!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Haysiyetsiz!
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Sayın Başkanım, lütfen…
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Gerek İncirlik Üssü’nde camiye karşı yapılmış olan tahribatın
ve gerekse de Suriye’nin uluslararası açıklarında, uluslararası sularda düşen
uçakla ilgili soruşturmalarımız devam ediyor. Ancak soruşturmalar, bildiğiniz
gibi, uzun süreli; bazen adli tıbbın raporu da kısa sürede elde edilmiyor.
Dolayısıyla, bu soruşturmalar devam ediyor. Devam ettikten sonra da kamuoyuna
açıklanır. Bilin ki bu Hükûmetin bu milletten saklayacağı hiçbir şeyi olmaz.
Her şey şeffaf olarak devam ediyor. Hatta birçokları da niye bu kadar şeffaf
oluyor diye bizi eleştiriyorlar.
MUHARREM VARLI (Adana) – Cam
mı koydunuz görüşmelere?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Bir başka husus, Türk Silahlı Kuvvetlerinde gerçekten, bazen,
muhakkak ki… Mehmetçiklerimiz, onlar da insandır, onların da ellerinde silah
var. Bazen bir Mehmetçik’imiz diğer Mehmetçik’i yaralayabilmekte veya ölümüne
yol açabilmektedir. Sayın vekilimizin söylediği gibi, bir Mehmetçik’imizin silahından
çıkan bir kurşundan dolayı diğer Mehmetçik’imizin bir organına protez
takılmışsa biz bundan bir protez bedeli alınmasını doğru bulmuyoruz. Mevcut
yasaların bu hakkın talep edilmemesi fırsatını verdiğini düşünüyoruz, imkânını
sağladığını düşünüyoruz ama bu fırsatı vermiyorsa, bu imkânı sağlamıyorsa ilave
de bir çalışmamız devam ediyor, o çalışmanın içerisine de bunu koyarız ki biz
emanet olarak kendi milletimizden aldığımız evlatlarımızı, sağlam olarak,
aldığımız gibi teslim etmekle kendimizi yükümlü hissediyoruz. Bir eksiklik
olursa da o eksikliği devletin imkânları çerçevesinde, eksiklikleri yerine
getirmek de bizim asli vazifemizdir diye düşünüyoruz.
Yine, bakın, devletin
istihbarat birimleri vardır. Bu istihbarat birimlerinin, terör örgütlerinin ne
düşündüğünü, ne yapmak istediğini, planlarının ne olduğunu araştırıp,
inceleyip, bilip ve bunu devletin karar alma icra organlarına sunması asli
vazifesidir. Dolayısıyla, bu yürütülen süreç bu çerçevede devam ediyor.
Milletimizin bu sürece desteği de tamdır diye düşünüyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Başbakan istihbaratçı mı? O yürütüyor.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Hayır, Millî İstihbarat Teşkilatımız var.
OKTAY VURAL (İzmir) – Hangi
istihbarata bağlı?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Millî İstihbarat Teşkilatımız vardır, dolayısıyla Millî
İstihbarat Teşkilatımız gönderiyordur.
OKTAY VURAL (İzmir) – Hangi
istihbaratın elemanı?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Bir başka husus, gerçekten, biz, terörist örgütlerce kaçırılmış
kendi kamu görevlilerimizin yurt dışındaki, Kuzey Irak’taki bulunduğu bölgeyi
de biliyorduk. Ancak, bir operasyon yapılması durumunda bunların hayatlarının
riske atılma ihtimali de düşünülerek bu netice alındı. Dolayısıyla, bir tek
kimsenin burnunun kanamamış olmasından bu giden…
OKTAY VURAL (İzmir) – Demek
ki operasyon yapacak acziyet içerisindesiniz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Hiç öyle değiliz, Türk milleti, sizin düşünemediğiniz kadar,
hayallerinizin alamayacağı kadar çok güçlüdür, o gücü, zamanı, yeri geldiğinde
şimdiye kadar göstermiştir. Hiç şüpheniz olmasın ki…
OKTAY VURAL (İzmir) – Sizde
yok, sizde irade yok. Mehmetçik’te var, poliste var, sizde yok.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – …bundan sonra da aynen gösterir diye düşünüyorum. İrade de
vardır.
İki: Türk Silahlı Kuvvetleri
de güçlüdür, güvenlik güçleri de güçlüdür. Türk milletine yönelmiş her türlü
tehdidi bertaraf edecek güçtedir. Bu zamana kadar gelmiştir. Yargılanan Türk
Silahlı Kuvvetleri değildir, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olup da bir şekilde,
bir başka yerle bağlantısı var mı yok mu şeklinde ihtilaflı olanlardır.
Dolayısıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri… Bakın, hepimizin ortak, tek silahlı
kuvvetleri var. Sizlerden istirhamım -bunu da söylüyorum- siyaseti Türk Silahlı
Kuvvetleri üstünden yapmayalım. Onun dışında bir başka husus üzerinde
Hükûmetimizi eleştirmekte serbestsiniz. Dolayısıyla, silahlı kuvvetlerimiz
ortak değerimizdir, koruyormuş gibi yapıp da yine saldırmayalım.
OKTAY VURAL (İzmir) – Silahlı
kuvvetlere saldıran sizsiniz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde olmadığı kadar…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bakan,
teşekkür ediyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) – PKK’yla
darbe planlıyorsunuz, PKK’yla anayasal darbe planlıyorsunuz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın
Bakan soru soran herkese her cümlenin başında, sonunda ayar veriyor. Biz
milletvekiliyiz, soru sormak gibi bir hakkımız var, onun da milletvekillerine
cevap vermek gibi bir zorunluluğu var.
BAŞKAN – Sayın Bakanı ikaz
ettim, “Her sayın milletvekilinin soru sorma hakkı vardır, siz de cevap
vereceksiniz.” dedim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Sürekli, Sayın Bakan “Öyle soramazsınız…”
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın
Başkan, Sayın Bakan suallerimize cevap vermedi, yazılı mı cevap verecek yoksa
cevaplarını mı bilmiyor yoksa sükut ikrardan mı geliyor?
BAŞKAN – Onu bilmem efendim,
o sayın Bakanın takdirinde. Açıklama yapın isterseniz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Ben buradan cevap verdiğime inanıyorum ama alamamış olanlar
yazılı cevap alacaklar.
MUHARREM İNCE (Yalova) – Yani
zarar eden kendisi olur, uluslararası anlaşmaları…
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır, maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
OKTAY VURAL (İzmir) – Utanç
tabloları, utanç!
BAŞKAN – 1’inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA BİLİM VE TEKNOLOJİ ALANINDA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 22 Ekim 2009
tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilim ve Teknoloji Alanında İşbirliği
Anlaşması”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz
talebi yok.
OKTAY VURAL (İzmir) – Çık
müzakereleri anlat, çık Sayın Savunma Bakanı çık… Millî rezalet bakanı.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz
talebi yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Soru
var, soru.
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın
Başkan, sual var.
BAŞKAN – Sayın Şandır’ın
suali 1’inci konuyla ilgili. Söz istiyor musunuz, soru sormak istiyor musunuz
Sayın Şandır?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Soru
soracaktım ama vazgeçtim.
BAŞKAN – Peki, teşekkür
ediyorum.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı.)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilim ve Teknoloji
Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy sayısı : 251
Kabul : 248
Ret : 1
Çekimser : 2 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Bayram Özçelik Mine Lök Beyaz
Burdur Diyarbakır”
Böylece tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır.
Birleşime beş dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
19.31
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:
19.38
BAŞKAN: Başkan
Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Dördüncü
Oturumunu açıyorum.
5’inci sıraya alınan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Bilimsel
ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin Mektupların ve
Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlıyoruz.
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Bilimsel
ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin Mektupların ve
Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/695) (S. Sayısı:
348)(x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon raporu 348 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Veli Ağbaba, Malatya
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA VELİ AĞBABA
(Malatya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Bakan, bu Kürecik Üssü,
artık AKP’nin üzerini kapatamayacağı, sizin de üzerini kapatamayacağınız,
Türkiye'nin, belki 24’üncü Dönemin, belki sizin Hükûmetin en büyük ayıbı. Bu
ayıp öyle büyük bir ayıp ki bir taraftan Mavi Marmara nedeniyle İsrail’e meydan
okurken bir taraftan gizli kapılar ardında anlaşmalar imzalayarak İsrail’i
korumaya yönelik bir kalkan. Yani, bir zamanlar Davos’ta “one minute” derken,
Lizbon’da “Yes, okey.” demenin anlaşması bu. (CHP sıralarından alkışlar) Yarın,
tarih yazdığı zaman bunu, Türkiye’de yaşayan barışsever Anadolu insanına yapmış
olduğunuz, bu Hükûmetin yapmış olduğu ihaneti mutlaka yazacaktır. Kürecik’te
bulunan o üs, Türkiye’ye yapılmış olan en büyük ihanettir.
Bakın, değerli arkadaşlar,
bir kısa hatırlatma yapmak istiyorum. Orada daha önce bir radar üssü vardı.
Deniz Gezmişler, Sinan Cemgiller, orada, o emperyalizmin simgesi olan o radar
üssünün oradan kaldırılması için mücadele ettiler. O üs, emperyalizmin en büyük
simgesiydi. 1960’lı yılların sonunda 68 gençlik önderlerine, solcularına,
devrimcilerine, “tam bağımsız Türkiye” diyenlere ilham veren bir üs orası. O
uğurda binlerce insan mücadele etti; yüzlerce insan, binlerce insan öldü o
mücadelenin sonunda. Geldik, kırk yıl sonra değişen bir şey yok, sadece
bakanların, sadece altına imza atan insanların ismi değişti. Bu, ihanettir. Bu,
Türkiye’ye, Anadolu insanına yapılmış en büyük ihanettir. Bunun hesabını
sormaya devam edeceğiz, bunun takipçisi olacağız.
(x) 348 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
Şimdi, Sayın Bakana diyorum
ki: Martın başında Amerikalı bir silah lobisinin temsilcisi Kürecik’e geliyor,
Antep’e geliyor; Kürecik’te ve Antep’te incelemelerde bulunuyor. Defalarca
aslında siz bizi onayladınız, oranın kimin üssü olduğunu, vermiş olduğumuz
sorulara vermiş olduğunuz cevaplarla aslında siz bizi onayladınız. Dedik ki biz
size: Orada kim var? Siz “Amerikan askerleri var.” dediniz. Şimdi, Malatya’nın
seçilmiş bir milletvekili kendi bölgesindeki üsse izin istiyor. Genelkurmay
Başkanlığına yazı yazdım, Genelkurmay Başkanlığı “Yetkimiz yok.” dedi.
Genelkurmay Başkanının nerede yetkili olduğunu bilemiyorum ben. Millî Savunma
Bakanlığına, sizin Bakanlığınıza 10 kadın milletvekiliyle yazı yazdık, “İzin
veremeyiz, bizim yetkimizde değil.” dediniz. Dışişleri Bakanlığına müracaat
ettik, “İzin veremeyiz.” dediniz ama bir silah lobisinin temsilcisi bir
Amerikalı geldi, o üste inceleme yaptı ve Hürriyet gazetesinden Tolga Tanış
bunu yazdı, kimse yalanlamadı.
Değerli arkadaşlar, seçilmiş
bir milletvekilinin giremediği bir toprak parçası varsa bu ülke bağımsız mıdır?
Bu ülkede o üsse -maalesef üzülerek söylüyorum, bir milletvekili olarak utanç
duyarak söylüyorum- maalesef Sayın Bakanın izin verme yetkisi yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Kendi
girebilir mi?
VELİ AĞBABA (Devamla) – Kendi
de giremez. İzin verme yetkisi yok değerli arkadaşlar.
MUHARREM VARLI (Adana) –
Bahse girelim mi? Hadi bahse girelim.
VELİ AĞBABA (Devamla) – Sayın
Milletvekilim, bakın, oraya giremez. Seçilmiş bir milletvekilini sokamıyorlar
ama Amerikalı… Sayın Bakanın da haberi yok o Ricky Allison’dan.
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) –
Damsız almıyorlar!
VELİ AĞBABA (Devamla) –
Haberi yok çünkü samimiyetle diyor ki: “Benim haberim yok, benim bilgim dışında
kimse girmedi.” çünkü kendi bilgisiyle girmedi. Orada Amerikalı Ricky’e “Yes.”,
Malatyalı Veli’ye “No.” Bunların politikası bu, bu arkadaşların politikası bu.
(CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, bir de enteresan bir
şey yaşandı geçtiğimiz günlerde değerli arkadaşlar. Dışişleri Sözcüsü bir
gazeteye açıkladı: “Kürecik etkilenmeyecek.” ABD’nin, NATO Füze Kalkanı
Projesi’nin Polonya’yı içeren Doğu Avrupa ayağını iptal etmesi sonrasında bizim
Kürecik Üssü’ndeki radar, İsrail’i korumaya yönelik radar boşa çıktı
arkadaşlar. Şimdi ne yapacaklar bilemiyoruz.
Bakın, öyle bir ülkede
yaşıyoruz ki değerli milletvekilleri, biliyorsunuz, bu sistem üç aşamalı bir
sistem. Bir ayağı Malatya’da, bir ayağı Almanya’da, kumanda merkezi Almanya’da,
oradaki düğmeye kim basarsa o kumanda ediyor. Kurulacak ülkelerin hepsinde
tartışıldı, hepsinde konuşuldu, birçok ülke izin vermedi, bizde gece yarısı
operasyonuyla Dışişleri Bakanı, Müsteşarı, Amerikan Büyükelçisinin de imzası
sonucunda gündeme geldi.
Size bir örnek vereyim:
Geçtiğimiz günlerde Hollanda Hükûmeti, Alman Hükûmeti Patriot’ların Türkiye’ye
gönderilmesiyle ilgili Meclis kararı aldı. Bilmem dikkatinizi çekti mi Sayın
Bakan, Meclis karar aldı. Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren, Türkiye’yi cephe
yapan, olası bir savaşta Malatya’yı hedef yapan Kürecik Üssü’nü milletvekilleri
konuşamadı. Demokrasi!
Değerli arkadaşlar, böyle bir
şey olur mu? Böyle bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Böyle tüccarca, böyle
bağımlı bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Bu, sadece ve sadece AKP’ye özgü
bir demokrasi anlayışıdır.
Bakın, dünyada -Romanya,
Çekoslovakya, Çek Cumhuriyeti, Polonya- birçok ülke bunun kurulmasına izin
vermedi; tartıştılar, ülkelerinden attılar.
Ama Türk insanına maalesef siz bilgi vermediniz, veremediniz çünkü -iddiayla söylüyorum değerli milletvekilleri-
geçtiğimiz yıllarda Lizbon’da imzalanan bu anlaşmadan bakanların dahi haberi
yok. Diyorlar ki: “Burası NATO.” Sayın milletvekilleri, “Burası NATO’nun üssü.”
diyorlar. Bakın, bunu da yalanladık, bunu da ispat ettik. NATO’nun sitesine
girdiğiniz zaman -değerli milletvekilleri, bakın, bu çok önemli- Kürecik Füze
Kalkanı, Kürecik Üssü NATO’nun sitesinde gözükmüyor. Niye gözükmüyor? Çünkü
orası bir ABD üssü.
Biliyorsunuz, sağ olsun, ABD
Başkanı Obama Malatya Milletvekilini doğruladı. Bakın, nasıl doğruladı?
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Aradı mı seni?
VELİ AĞBABA (Devamla) – Biz
“ABD üssü” diyoruz; Sayın Bakan yalanlıyor, milletvekilleri yalanlıyor,
Başbakan yalanlıyor. Sayın Davutoğlu’nu Obama çağırdı, “Gel bakalım.” dedi,
sırtını sıvazladı, dedi ki “Bu üssü devret.” Chicago’da geçtiğimiz Şubat
ayında. Ben şahsen, bir milletvekili olarak bundan utanç duydum. Bizi doğruladı
maalesef.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Beyzbol sopası da gösterdi.
VELİ AĞBABA (Devamla) –
Beyzbol sopasını daha sonra gösterdi.
Türkiye'nin düşmüş olduğu
durum bu değerli arkadaşlar.
Bakın, geçtiğimiz günlerde o
üssü ziyarete gittik. Ne var içinde, bilmiyorum. Bir de, bir ayıba daha imza
attı, arkadaşlar. Kürecik bölgesinde kurulan bu üste, AKP iktidarı, karar
alarak, köy yolu göstererek o üssün yolunu yaptı, köy yolu göstererek. Bakın, o
Kürecik’in köylerinde Harunuşağı’nın yolu yok, Bahri’nin yolu yok, Küre’nin
yolu yok, Kürecik’in köylerinin yolu yok, Amerikan askerlerinin ayakları çamura
batmasın diye oraya köy yolu göstererek yol yaptılar arkadaşlar. (CHP sıralarından
alkışlar) Malatya’da çamurdan çıkamayan, hâlâ bu devirde yolu olmayan
köylülerin adına sizleri kınıyorum.
Bakın, geçtiğimiz günlerde
bir köye gittim, Hekimhan’ın Kavacık köyüne. Hekimhan’ın Kavacık köyünde evler
insanların başına yıkılıyor. AKP’liler beni yalanladı, gittim, ispat ettim.
İnsanlar hastaları olduğu zaman yola üç saatte yürüyerek gidebiliyorlar.
Kavacık köyünün oyu 90; 89’u AKP, 1’i CHP.
Değerli arkadaşlar, değerli
milletvekilleri, böyle vicdansızlık, böyle insafsızlık olur mu? Kavacık köyüne
yol yapmıyorsun, Kürecik’teki Amerikan askerlerine, Amerikan askerlerinin ayağı
çamura değmesin diye yol yapıyorsun. İşte sizin millete bakışınız bu.
MUHARREM VARLI (Adana) –
Kürecik’ten kaç oy çıktı?
VELİ AĞBABA (Devamla) –
Değerli milletvekilleri, bakın, bu Kürecik Üssü o kadar önemli bir üs ki orayı,
etrafını, dağın etrafını dikenli tellerle çevirdiler. Bizler oraya girmek için
uğraştık, uğraş verdik. Geçtiğimiz günlerde yine oraya gittik. Bizi maalesef
Türk askerleriyle karşı karşıya getirdiler, oraya girmemize izin vermediler.
Yine, evet, değerli
milletvekilleri, oraya gidiş gelişimizin bir hayırlı sonucu oldu. Orada bir
başka ülkenin bayrağı vardı. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, o üsse
gide gele o bayrağı değiştirdik. Orada şimdi...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ne
bayrağı vardı orada?
VELİ AĞBABA (Devamla) – NATO
bayrağı vardı, ABD bayrağı vardı, Türk Bayrağı dalgalanıyordu ama maalesef,
geçtiğimiz aylarda gittiğim zaman Türk Bayrağı’nı yine kaldırmışlar, oraya bir
başka ülkenin bayrağını asmışlar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Yine
gidelim.
VELİ AĞBABA (Devamla) – Orayı
da köy diye gösteriyorlar. Bakın, buradan söz veriyorum arkadaşlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – 19
Mayısta gidelim, valla gidelim.
VELİ AĞBABA (Devamla) – 19
Mayısta, Cumhuriyet Halk Partisinin 19 milletvekiliyle beraber, o Kürecik
üssüne tekrar çıkacağız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – O
bayrağı dikeceğiz.
VELİ AĞBABA (Devamla) – O
bayrağı oraya dikeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Buranın bir sömürge ülkesi
olmadığını, buranın, AKP’nin bilgisi olmadan, AKP’nin yetkisi olmadan bir başka
ülkenin sömürgesi olmadığını, her zaman tam bağımsız Türkiye’yi savunan
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri kanıtlayacak bunları arkadaşlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın
Bakan not aldı. Neden not aldı acaba?
VELİ AĞBABA (Devamla) –
Şimdi, bir de bir şey soracağım, bu Kürecik meselesi açılmışken. Biliyorsunuz,
bizler Sayın Özgür Özel, Sayın Nurettin Demir Cumhuriyet Halk Partisi cezaevi
komisyonu üyeleriyiz. Bizler hiç ayırmadan bütün tutukluları ziyaret ediyoruz.
Bazıları size selam gönderiyorlar, diyorlar ki: “Bizim anlayışımızda olan
milletvekilleri, partiler bize cezaevlerinde işkence yapıyor.” O örneğe
geleceğim şimdi.
Değerli arkadaşlar, biz PKK’lılara gittik, biz Hizbullah’a gittik, İBDA-C’ye gittik, adli mahkûmlara
gittik, Fenerbahçe davasına gittik…
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Cüppeli’ye gittik.
VELİ AĞBABA (Devamla) –
…Cüppeli’ye gittik. Gittiğimiz bütün mahkûmlarla yüz yüze görüşme yaptık, değil
mi?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Evet.
VELİ AĞBABA (Devamla) – Yüz
yüze görüşme yaptık yani açık görüş yaptık. Değerli milletvekilleri,
dikkatinizi çekmek istiyorum -AKP’li milletvekilleri duyarlarsa beni- bir tek
askerlerle açık görüş yapamadık. Bakın, İzmir Şirinyer, İstanbul Hasdal ve
Hadımköy cezaevlerinde -Sayın Bakanı aramamıza rağmen, ulaşamadık tabii Sayın
Bakana- uğraşmamıza rağmen...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Neredeymiş, yurt dışında mıymış?
VELİ AĞBABA (Devamla) –
…general rütbesindeki askerlerle Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri yüz
yüze görüşemedi. Niye olduğunu düşündük, değerli arkadaşlar, şu sonuca vardık:
Herhâlde bizim görüşmelerimizi kayıt altına alıyorlar, bizim görüşmelerimizi
dinliyorlar.
Biliyorsunuz, 2002 sonrasında
AKP’nin Türkiye’ye kazandırmış olduğu en önemli şeylerden birisi de nedir?
Dinlemedir. Alışkanlık hâline gelmiş, cezaevinde de dinliyorlar bizi.
Cezaevinde Orgeneral Bilgin
Balanlı’nın ziyaretine gittik, cam arkasından görüşebildik, camdan
görüşebildik, telefonla görüşebildik ve orada bizi kayıt altına aldılar. Şimdi,
anlayamadığımız şey şu: Siz Millî Savunma Bakanısınız, biz bütün mahkûmlarla,
hükümlü veya tutuklularla yüz yüze görüşüyoruz eğer disiplin cezası yoksa. Ama,
maalesef, sadece ve sadece askerlerle yüz yüze görüşemedik. Bunu da millî
iradeye inanan, her konuşmalarında millî iradeyi ağızlarından düşürmeyen
milletvekillerinin dikkatine sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, şimdi,
bakın, ben Malatya’nın milletvekiliyim. Ben daha önce, kalkınan, büyüyen, para
kazanan Malatya’nın milletvekiliydim. Şimdi, sizin sayenizde bu dönem belki
yüze yakın kayısıyla ilgili konuşma yaptım, yüze yakın kayısıyla ilgili konuşma
yaptım. Ben söyleye söyleye bıkmadım ama AKP milletvekilleri körleri sağırları
oynuyor.
Değerli arkadaşlar, dün gece,
yani pazartesiyi salıya bağlayan gece Malatya’da don olayı oldu ve don vurdu
kayısılarımızı. Bu dönemde… Malatya’da yine bir meteoroloji binamız vardı. 2
katlı, müdürü olan, elamanı olan, personeli olan bir meteoroloji binamız vardı,
bölge müdürlüğümüz vardı. Malatya tarım ürünleriyle ünlü bir memleket. Bu
meteoroloji bölge müdürlüğünü bir gün kapattılar. Bina duruyor, personel duruyor,
bölge müdürlüğü gitti.
Bakın, meteorolojinin işte
önemi burada. Bizim arkadaşlarımız, oradaki fakir, yoksul köylüler,
meteorolojiden bilgi alıyorlar don olacak mı, olmayacak mı diye. Lastik
yakıyorlar maalesef. Arkadaşlar, lastik yakarak kayısının donmasını önlüyorlar.
Tabii, bazı milletvekillerinin tuzu kuru, onlar duymuyor. Tuzu kuru çünkü.
Onlar duymuyor.
Değerli milletvekilleri,
değerli arkadaşlar, kayısının dondan sonra -Sayın Bakan da Gürünlü- en büyük
düşmanı AKP. Dondan sonra en büyük düşmanı AKP.
Şimdi, ben, Millî Savunma
Bakanlığında niye yapıyorum bu konuşmayı?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Değiştiler…
VELİ AĞBABA (Devamla) - Tarım
Bakanına söyledim, yapmadı; Maliye Bakanından yardım istedim, yapmadı; herhâlde
Millî Savunma Bakanına söyleyeceğim ki yapa.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – O da
yok. O da yok.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Değişti.
VELİ AĞBABA (Devamla) -
Değişti mi? Kalkınma Bakanı gelmiş.
Peki, Kalkınma Bakanından
rica edelim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Millî
Savunma Bakanı arkandan konuşuyor.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Evet…
Değerli arkadaşlar, Millî
Savunma Bakanından da rica edeyim çünkü Tarım Bakanına “Kayısıya destek verin.”
dedim, olmadı.
Bakın, bu, Malatya’da bugün
çekilmiş resimler değerli milletvekilleri. Orduzu’dan Dilek’e, Yazıhan’a,
Hekimhan’a, Darende’ye, Kuluncak’a, bütün Tohma boyundaki kayısılarımız yandı.
Belki siz bunun ne anlama geldiğini bilmezsiniz. Bu, kayısı ne demektir biliyor
musunuz arkadaşlar?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Hayat…
VELİ AĞBABA (Devamla) –
Kayısı öğrencinin ayakkabısı demek, kayısı evdeki ekmek demek; kayısı değerli
arkadaşlar, çiftçinin yaşamı demek, çiftçinin, insanların yaşamı demek
arkadaşlar. Ama tuzunuz kuru, duymuyorsunuz. Zaten kayısının fiyatı 1,5-2
liraydı, maliyeti 2 lira. Maalesef dondan yandı.
Bugün Darende’nin Yeşiltaş
köyünden bir çiftçi aradı, bana diyor ki: “Sayın milletvekilim, aç kaldık, aç.
Verdiğimiz oylar haram olsun. Haram olsun ki bir daha bizi bu duruma
düşürmesin.” Ve o köylü diyor ki, bak, dinle: “Bizim devletle tek ilişkimiz
icra kâğıtları, icra kağıtları…” Devletin yolundan faydalanmıyor, sağlık ocağı
kapatılmış, doktoru yok; tek ilişkisi icra kâğıtları.
Şimdi, değerli arkadaşlar,
kayısı Malatya için altın ama, maalesef, bu dönem, altındı, sayenizde pula
döndü. Ben milletvekili olduğumdan bu yana yüzlerce defa konuştum. Bana cevap
veren de maalesef AKP’nin Malatya milletvekili oldu. “Kayısı ucuz.” diyorum,
“Yalan.” diyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Yine
aynısını söylüyor.
VELİ AĞBABA (Devamla) -
“Kayısı para etmiyor.” diyorum, Malatya’nın milletvekili bana cevap veriyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Yok
artık!
VELİ AĞBABA (Devamla) -
Buradan Malatyalılara da o milletvekilini şikâyet ediyorum arkadaşlar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kim
o? Hangi milletvekili?
VELİ AĞBABA (Devamla) –
Şimdi, sadece ve sadece…
Bakın, Malatyalılar sizden
bağış istemiyor, Sayın Bakan, Malatyalılar sizden hakkını istiyor. Bakın,
Malatyalılar vergilerini veriyorlar, askere gidiyorlar. Malatyalılar sizden
bağış istemiyorlar, sizden borç para istiyorlar.
Bakın, bu don vurunca, Ziraat
Bankasına ve kooperatiflere olan borçları maalesef ödenemez duruma geldi.
Sizden bunun ertelenmesini ve borç para vermenizi istiyoruz. Kayısı sadece
kayısı üreticilerini ilgilendirmiyor; lokantacıyı ilgilendiriyor, nakliyeciyi
ilgilendiriyor, esnafı ilgilendiriyor, milletvekilini de ilgilendiriyor. Herkes
bundan ekmek yiyor çünkü.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta)
– Kimi işaret ediyorsun?
VELİ AĞBABA (Devamla) –
Değerli arkadaşlar, bizim hakikaten istediğimiz çok bir şey değil. Malatyalı
çiftçi dürüsttür. Malatyalılar borcuna sadıktır. Malatyalılar, bakın, organize
sanayiden tarımına kadar her alanda borcuna sahip çıkmıştır. Sizden ricamız,
sizden isteğimiz, dileğimiz: Lütfen, bu dönemde, hiç olmazsa, borçlarını
erteleyin. Hakikaten büyük bir afet, don çok büyük bir afet, Malatya’nın bütün
bölgelerini etkiledi. Bakın, burada, bütün resimler var elimde. Bu konuda sizin
yardımlarınızı rica ediyorum. Malatyalı çiftçi borcunu ödeyemiyor, çocuğunu
okutamıyor. Malatyalı çiftçi sayenizde açlıkla karşı karşıya değerli milletvekilleri.
Bizler bunu, bakın, sık sık
dile getirdik, sık sık söylüyoruz. Malatya’nın -eğer isim de isterseniz- Orduzu
bölgesi, yüzde 80 yanık; Akçadağ merkezde yüzde 80 yanık, Ören’de yüzde 50
zarar; Bahri beldesi, mahalleleri, havaalanı düzlüğü, Tohma boyundaki köylerde,
Esenbey’de, Kırkpınar’da, Duranlar’da, Şekerobası’nda, İkinciler’de, Çimiş’te,
Dedeköy’de, Örüşkü’de, Keklikpınarı’nda, Şıhlar’da, Aksaray’da, Kömekavak’ta,
Yağmurlu’da, Örnekköy’de, Sincik’te, Gölpınar’da, Sahilköy’de don kayısı üreticilerini,
yeni açan çiçeklerini vurdu. Don, insanların yaşamını vurdu. Don, insanları
maalesef açlıkla karşı karşıya getiriyor. Don, Eğribük’te, Bereketli’de,
Etiğen’de, Dedekargın’da, Balaban’da, Tecirli’de, Sinanlı’da, Doğanşehir’in
köylerinde, Suçatı’da, Yuvalı’da maalesef yaşamları yok etti, yaşamları vurdu.
Sayın Bakan, ben hakikaten
Tarım Bakanından rica ettim, Maliye Bakanından rica ettim, bir kez daha hem
sizden hemşehrimiz olarak hem de Sayın Bakandan rica ediyorum: Bu konuda,
kayısıyla ilgili -bu benim meselem değil, bu bütün Malatya’nın meselesi-
desteklerinizi esirgemeyeceğinize inanıyor, hepinizi saygıyla sevgiyle
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Başka söz…
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın
Vekilim.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
Partimin var olan, Malatya’yla ilgili söylemiş olduğu yanlış bilgilerin…
BAŞKAN – Hayır, herhangi bir
isim zikretmedi.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
Hayır, sataşma…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Öyle
bir usul yok Başkan.
BAŞKAN – Sayın Çalık, isim
zikretmedi ama Sayın Ağbaba. Dinledik efendim biz. Siz niye alınıyorsunuz ki
üzerinize?
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Ben
şahıs olarak alınmıyorum. Sadece, Malatya Milletvekili olarak, Beyefendi’nin
yanlış bilgilere sahip olduğunu…
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta)
- Sayın Başkanım, parmağıyla işaret etti.
BAŞKAN – Bir müsaade edin,
lütfen...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
…bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu ifade etmek için söz talep
ediyorum.
BAŞKAN – Yok böyle bir
usulümüz.
Teşekkür ediyorum.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Sayın
Başkanım, kısa bir söz talebi…
BAŞKAN – Sayın Aydın, bir şey
mi söyleyeceksiniz?
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Sayın Başkanım, efendim, grubumuza çok ciddi ithamlarda bulunmuştur.
BAŞKAN – Ne ithamında bulundu
Sayın Aydın?
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Kayısının fiyatını indirdiğimizden tutun da Davos’tan girip Malatya’ya kadar…
MUHARREM İNCE (Yalova) – Ya,
bakanlara söyledi. Siz bakan yardımcısı mısınız?
BAŞKAN – Sayın Aydın, biraz
önceki karşılıklı sataşmayı yeniden mi başlatalım? Lütfen ama.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Bakanlar kendini savunur. Yasamanın üyesisiniz, yürütme üyeleri orada.
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Köyün yolunu yapmayıp Kürecik’in yolunu yaptığını iddia etti.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Böyle
bir usul yok Sayın Başkan.
BAŞKAN – Tabii ki muhalefet
partisi eleştirecek iktidarı. Bu, eleştiri çerçevesi içinde olan konuşmaydı.
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Eleştirecek de bunun böyle olmadığını bizler de ifade etmek istiyoruz efendim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Tutanaklara geçti efendim.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Madde
üzerinde on dakika konuşun.
BAŞKAN – Başka söz talebi
yok.
Soru-cevap işlemi
başlamıştır.
Sayın Vural, buyurun.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Teşekkür ederim.
Sayın Millî Savunma Bakanı
yok ama cevaplandırmadığı soruları tekrarlıyorum: Çanakkale’de 18 Martta
şehitlerimizi anma haftası başlarken ve anarken, askerimizi, polisimizi kahpece
şehit eden İmralı’ya heyet göndermekten utanç duyuyor musunuz? 18 Martta bunu
yaptırmanızın özel bir amacı var mıdır? PKK terör örgütü eliyle anayasal
düzenin değiştirilmesi suç değil midir? Genelkurmay Başkanına müebbet hapis
verilirken Öcalan’la muhabbetinizin sebebi nedir? Aynı dağın yeli misiniz, aynı
sudan mı içtiniz? PKK yöneticileri Murat Karayılan ve Cemil Bayık’ın teslimine
neden “Hayır.” dediniz? PKK’ya affı ne zaman getireceksiniz? 18 Martta Türk
Silahlı Kuvvetlerinin mensuplarına ceza verilirken İmralı’ya heyet
göndermenizin anlamı nedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Demiröz…
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Eski Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Anayasa’nın
104’üncü maddesinde Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri var. Türkiye Büyük
Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil etmek,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek, Genelkurmay Başkanını
atamak, Millî Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak, Millî Güvenlik Kuruluna
Başkanlık etmek.
Sorum şu Sayın Bakan: Sayın
Cumhurbaşkanı bu konuda ne hissediyor? Beraber çalıştığı bir Genelkurmay
Başkanı terörle suçlanırken bu konuda Cumhurbaşkanının hiç suçu yok mu ve
kendisini hiç suçlu hissediyor mu?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Varlı...
MUHARREM VARLI (Adana) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kuzey Irak’ta 8 tane kamu
görevlisi teslim edilirken, orada, Tokat’ta 8 tane askerimizi şehit eden bir
terörist askerlerimizle el sıkışmak istedi ama -ben kendilerini tebrik
ediyorum, canıyürekten de kutluyorum- adam gibi dimdik durarak elini tersiyle
ittiler ve tokalaşmadılar. Acaba Hükûmet de bunlar kadar dik durabilecek mi, bu
dik duruşu gösterebilecek mi? Gazilerimizin, şehitlerimizin bu tavrına layık
bir davranış içerisinde bulunabilecek mi?
İkincisi, her ortamda
milliyetçilikle övünen değerli AKP milletvekillerine ve Hükûmetinize
sesleniyorum: 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi Bayramı kutlanırken bölücübaşıyla
görüşmeye heyet göndermek içinize sindi mi?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Varlı, soruyu sadece
Sayın Bakana sorma hakkınız var.
Buyurun Sayın Işık.
ALİM IŞIK (Kütahya) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, PKK terör örgütü
militanlarının yurt dışına çıkmaları konusunda, Sayın Başbakan, herhangi bir
müdahalede bulunulmayacağı yönünde garanti veriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin
yürürlükte olan Anayasası ve yasalarına göre, sınırı terk eden militanlar,
sınırı terk ederlerken Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından engellenecek mi?
Yoksa, hangi yasal çerçevede bu müsaade verilecek? Bununla ilgili, Meclise
getirilmesi planlanan düzenlemenin içeriği nedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Özel…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biraz önce konuşan değerli
milletvekilimiz, Kürecik konusunda çok önemli tespitlerde bulunup, Sayın
Bakanın gözünün içine baka baka bazı sorular sordu; ayrıca, Komisyonumuzun
yapmış olduğu ziyaretlerde, muvazzaf askerleri ziyaret ederken yüz yüze
görüşemediğimizi ifade etti. Sayın Bakan yerinden kalktı, Kalkınma Bakanına
yerini bıraktı, salonda olduğu hâlde sorulara cevap vermemeyi tercih ediyor.
Oysa, bu kadar önemli bir görevi yaparken, bu, ciddiyet dışıdır. Sayın Bakanın
biraz önce ifade edilen bu konulara ve bu sorulara cevap vermesini önemle talep
ediyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Erdoğdu…
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, dün akşam, bütün
Türkiye'yi sarsan müebbet hapis cezalarını duyduk. Ben, gerçekten öğrenmek için
“Bu Ergenekon davasında kim ne suç işlemiş, kimin hakkında hangi deliller var?”
diye baktığımda, gerçekten, vicdanım bir milletvekili olarak yaralanıyor çünkü
delilin sahte olduğu birçok delille, birçok sabit delille ortaya konuluyor. Bu
sahte delille insanlar mahkûm ediliyor. Siz bu Hükûmetin bir Bakanısınız ama
bir birey olarak “Acaba burada bir hukuksuzluk var mı?” diye o iddianamedeki
sahte delil iddialarına baktınız mı?
Bir de, biz siyasetçiyiz,
hukuk yaratan kurumun içerisindeyiz. Eğer bir adaletsizlik varsa, vicdanen, bu
hukuku tekrar yaratıp adaleti sağlamak hepimizin görevi değil midir?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Akar…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın
Bakan, AKP kongresinde, Kuzey Iraklı peşmerge Barzani “Türkiye sizinle gurur
duyuyor.” tezahüratlarıyla, alkışlarla karşılandı. Yıllardır, Kandil’de
üslenmiş PKK’lıların oradan uzaklaştırılmaları konusunda size niye yardımcı
olmadığı, Türkiye'nin gurur duyduğunu sizin kongrenizde ifade ettiğiniz,
alkışladığınız Barzani’nin niçin size yardımcı olmadığı konusunda bir bilginiz
var mı? Yoksa Amerika mı izin vermiyor?
Yine, Türk ordusu Irak’a kara
operasyonu düzenlediğinde, bir gün sonra operasyon durduruldu ve Türk ordusu
geri çağrıldı. Bu operasyonu kim yarıda kesti? Niye geri çağrıldı? Amerika’nın
izin vermediği doğru mudur?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Çalık…
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Sayın
Başkanım, ben de teşekkür ediyorum.
Kalkınma Bakanımıza özellikle
SODES projelerine vermiş olduğu destekler için teşekkür ediyorum. GAP
projesinden sonra DAP projesi de tüm bölgenin çok ciddi manada kalkınmasına
vesile olmuştur ve bu kalkınma esnasında Malatya da kalkınmada öncelikli
bölgeler içerisinde cazibe merkezi hâline gelmiştir. Özellikle, ben Millî
Savunma Bakanımıza ve Kalkınma Bakanımıza bölgeye yapmış oldukları destekler
için çok teşekkür ediyorum. Millî Savunma Bakanımıza yapmış olduğum teşekkürü…
Özellikle, 14 ilin bağlı bulunduğu Millî Parklar Bölge Müdürlüğü Malatya’ya
bağlandı ve Millî Parklar Bölge Müdürlüğünün Malatya’ya bağlanmasıyla birlikte,
Malatya’da var olan Akoğuz Kışlası’nı Malatya’ya millî park olarak bağışladık
ve özellikle Millî Savunma Bakanımızın Orman ve Su İşleri Bakanlığına devir
konusunda göstermiş olduğu çaba için kendisine çok teşekkür ediyorum.
8 ilçeye meteoroloji
istasyonu açıldı yine.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Soru
“Saat kaç?”tı galiba.
BAŞKAN – Sayın Dinçer…
CELAL DİNÇER (İstanbul) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Her ne kadar Millî Savunma
Bakanımız soruları cevaplayacak konumda değil ama benim sorum aslında ona idi.
Sayın Bakanım, ASELSAN gibi
bir kurumda kritik pozisyonlarda çalışan, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa
bağımlılığını azaltacak önemli projeleriyle millî savunmaya destek olacak bu
kuruluşumuzda çalışan, en son Hakan Öksüz, daha öncesi Millî Tank Projesi’nde
çalışan Hüseyin Başbilen, Evrim Yançeken, Halim Ünal, Burhanettin Volkan, Zafer
Oluk’un “İntihar etti.” şeklindeki tespitlerle hayatlarına son verilmiştir. Bu
insanların çok önemli projede çalıştığı düşünülürse, bu konuyu araştırdınız mı?
Bunun gerekçeleri nedir? Bu konuda bilginiz var ise açıklar mısınız?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Öğüt…
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul)
– Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
İstiklal Madalyası
sahiplerinin varislerinin birtakım kamu hizmetlerinden yararlandırılmadığı
şikâyetleri gelmekte. Bu şikâyetlerin başında da belediye kartı olarak, uçak
indirimlerinden, vapur indirimlerinden yararlanamadıkları söylenmekte ve
şikâyetçi olmaktadırlar. Tam da Çanakkale Savaşı’nın da yıl dönümü olan bu
günde, gazilerimizin ve İstiklal Madalyası sahibi yurttaşlarımızın çocuklarına
bu kolaylıkları tanıma konusunda bir yardımınız olabilir mi Hükûmet olarak? Onu
öğrenmek istedim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Akar, son soru.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın
Bakan, 2012’de ferdi kredi borcunu ödememiş kişi sayısı 441.281, kredi kartı
borcunu ödememiş kişi sayısı 583.440; 2012’de kredi borcunu ödememiş kişi
sayısı 1 milyon 24 bin, 2011’de kredi borcunu ödememiş kişi sayısı 428.911;
artış yüzde 139.
2011 yılında 594.836 çek
karşılıksız, 2012 yılında 904.750 çek karşılıksız; artış yüzde 52.
2011’de 47.970 olan yasaklama
kararı –mahkemeyle- 2012’de 418.282’ye çıkıyor; bu, yasaklama kararı, çek
yasağı getirilen kişi sayısı yüzde 772 artmış.
Bu mudur sizin başarılı
ekonomi yönetiminiz?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, buyurun.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sorulan soruların önemli bir
kısmı son dönemlerdeki çözüm süreciyle ilgili. Bizim çözüm sürecindeki tavrımız
çok açık ve nettir.
OKTAY VURAL (İzmir) – Nedir?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) - Ülkemizin temel değerlerinden, temel politikalarından hiçbir şekilde
taviz vermeden, terör sorununu, otuz yıldır ülkemize ayak bağı olmuş olan,
gerek kalkınmamıza, ekonomik gelişmemize gerekse uluslararası alandaki gücümüze
negatif yönde etkide bulunan bu sorunu çözmek ve ülkemizin ayak bağı olan bu
meseleyi geride bırakmaktır.
CELAL ADAN (İstanbul) – Ayak
bağı oldu.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) - Bunu yaparken elbette ki tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan
ilkelerinden hiçbir şekilde geri adım atmadan, bu çerçeve içinde, birlik,
beraberlik çerçevesi içinde terör sorununu çözmeye çalışıyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Özerklik vererek mi?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) - Bunu çözmek sadece iktidarın görevi değildir değerli arkadaşlar, bu
bir sorumluluk meselesidir. 21’inci yüzyılda ülkemizi uluslararası alanda çok
daha üst noktalara taşıyacaksak bu sorunla devam edemeyiz.
CELAL ADAN (İstanbul) – Ya,
bunu Apo’yla mı taşıyacaksın kardeşim?
OKTAY VURAL (İzmir) –
Teröristbaşının yol haritasıyla sizi ikna etmeyeceklerdi yani!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Burada bütün partilere, bütün siyasi aktörlere görev düşmektedir.
OKTAY VURAL (İzmir) – Siz
niye Hükûmettesiniz?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Meclis içinde olsun, Meclis dışında olsun, her konu siyasi değildir,
her konu parti politikasıyla yaklaşılacak konu değildir.
OKTAY VURAL (İzmir) – Ama
milliyetçiliği ayaklar altına alıyorsunuz.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Bizim bu konulara bakarken parti politikasının ötesine geçmemiz
lazım, ülkemizin uzun vadeli geleceğini düşünmemiz lazım…
OKTAY VURAL (İzmir) – Ülkenin
geleceği teröristbaşına teslim edilmez Sayın Bakan.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – …ve bu meseleleri gerimizde bırakmamız lazım. Bu konuda benim tek
yapacağım, bütün partilere destek olmaları için çağrıda bulunmaktır.
MUHARREM VARLI (Adana) –
Asla, asla, asla…
OKTAY VURAL (İzmir) – Sizin
muhatabınız PKK olmuştur, PKK…
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Ülkemizin temel ilkelerine, temel değerlerine halel getirmeden,
milletimizin geleceği için…
OKTAY VURAL (İzmir) – PKK’dan
medet umuyorsunuz.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – …ülkemizin daha da güçlenmesi için bu sürece destek verilmesi gerekir.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Türkiye’nin anayasal düzenini PKK’yla müzakere ediyorsunuz.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Bu yaşanan sorunlardan Türkiye içinde yaşayan hiçbir kimsenin
menfaati yok.
OKTAY VURAL (İzmir) – Bu,
çözüm değildir, barış süreci değildir; PKK’ya teslim olmaktır, bölücülere
teslim olmaktır.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Bunlar, Türkiye’nin dışında olan, Türkiye’nin güçlenmesini,
gelişmesini istemeyenlerin menfaatine olan hususlardır.
OKTAY VURAL (İzmir) – Siz
ancak bölücülüğü baş üstüne, milliyetçiliği ayaklar altına alıyorsunuz.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Bizim, ülke içinde, kavga gürültü yapmadan, birbirimizle temel
hedeflerde birleşerek, ülkemizin geleceği için hep birlikte gayret göstermemiz
lazım.
OKTAY VURAL (İzmir) – Terör
ve bölücülükte biz Türk milletinin yanındayız, bölücülerin ve terörün yanında
değiliz.
BAŞKAN – Sayın Vural, lütfen…
Sayın Bakan cevap veriyor.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Burada, tabii, hiçbirimiz terörün yanında olamayız.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Müzakere ediyorsunuz ya!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Tam aksine, terörsüz bir ülke, şiddetsiz bir ülke olması için el
birliği ile gayret etmeliyiz. Bütün partilerin de bu sürece destek vermesi
gerektiğine ben yürekten inanıyorum, tabii ki temel değerlerimizi de hep birlikte
gözeterek.
Diğer taraftan, Ergenekon
davası, mahkeme tarafından yapılan değerlendirmeler -savcılığın iddianamesini
kastediyorsunuz zannediyorum, mütalaasını- o konularda bazı sorular oldu. Devam
eden bir hukuki süreç söz konusu. Bir hukuki süreç değişik aşamalardan oluşur.
Bir mahkemede verilen karar vardır, üst mahkemelere her zaman için herkesin
itiraz etme hakları vardır. Nihai karar bütün hukuki süreç tamamlandıktan sonra
ortaya çıkar ve o hukuki süreç içinde herkes elbette hukuk içinde haklarını
aramak durumundadır. Hepimizin, herkesin hukuka ihtiyacı vardır. Hukuki
süreçler tam olarak yaşandıktan sonra çıkan kararlara da hepimizin elbette
saygılı olması lazım. Bunun ötesinde, şu kişi suçludur, bu kişi suçsuzdur gibi
bir değerlendirme yapacak konumda hiçbirimiz değiliz zannediyorum. Her
birimizin kendi özel kanaatleri olabilir, bireysel düşünceleri olabilir ama bir
hukuk devletiyse Türkiye Cumhuriyeti, bu hukuki süreçler sonucunda çıkan sonuç
neyse hepimizin de buna saygı duyması lazım.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) – Türkiye
kanun devleti bile değil şu anda!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Eğer hukuki kuralları beğenmiyorsak, hukukta bazı eksikler
görüyorsak, orada da -sizin de bahsettiğiniz gibi- Meclis olarak bunları, daha
iyi bir hukuki düzen, daha ileri bir demokratik düzen nasıl oluşur diye onu da
ayrıca elbette her zaman tartışmamız lazım.
OKTAY VURAL (İzmir) –
İmralı’daki suçlu değil mi?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Diğer taraftan, Sayın Çalık, SODES projeleri, Doğu Anadolu
Projesi’yle ilgili birtakım düşünceler söyledi; teşekkür ediyorum.
SODES (Sosyal Destek Projesi)
gerçekten bizim önem verdiğimiz bir program. Bakanlık olarak şu anda 30’dan
fazla ilde bunu uyguluyoruz. Programın amacı da hiç kimsenin kendisini
dışlanmış hissetmemesi. Herkesin, her bireyin, engelli olsun, kadın olsun, genç
olsun, göç etmiş olsun, dar gelirli olsun, bütün vatandaşlarımızı kalkınma
süreçlerine dâhil etmek proje bazlı bir şekilde, sivil toplumun da desteğini
alarak. Bunu da başarılı bir şekilde gerçekten uyguluyoruz, valiliklerimizle
koordinasyon içinde önümüzdeki dönem de uygulamaya devam edeceğiz.
Malatya da bunu en iyi
değerlendiren illerimizden biri. Malatya’da özellikle sivil toplum
kuruluşlarının çok sayıda projeyle destek aldığını biliyorum. Biz minimum yüzde
25 diyoruz. Sivil toplum kuruluşları olsun, bu projelerden faydalanan,
Malatya’da bu rakam yüzde 50’lere ulaşıyor. O açıdan da Malatya’yı tebrik
ediyorum.
Sayın Dinçer bu ASELSAN’da
çalıştırılanlarla ilgili bir soru sordu. Onu ilgili bakanımızın cevaplaması
belki daha doğru olur.
Diğer taraftan, Sayın Öğüt
İstiklal Madalyası sahipleriyle ilgili hususu sordu. Onu ben de bir
araştıracağım inşallah, şu anda detayına hâkim olduğum bir konu değil. Yalnız,
şehit ve gazilerimiz için, biliyorsunuz, haklarını genişletici birtakım adımlar
attık ama İstiklal Madalyası sahiplerinin mirasçılarıyla ilgili durum nedir, o
konuda şu anda detaylı bir bilgiye sahip değilim.
Sayın Akar ekonomiyle ilgili
yine bazı sorular yönlendirdi. Kredi borcundan, çeklerden bahisle “Başarılı
ekonomi bu mu?” diye sordu. Şimdi, Değerli Milletvekilimize şunu çok açık, net
söylemek isterim: Küresel kriz ortamında son üç dört yıldır sergilediğimiz
performans, gerçekten, Avrupa’nın, dünyanın imrenerek baktığı bir performans.
2010 yılında 9,2 büyümüşüz, 2011 yılında yüzde 8,5 büyüme sağlamışız, 2012’de
de büyümeye devam etmişiz. 2013’te de inşallah, Orta Vadeli Program’ımızda
öngördüğümüz şekilde, en az yüzde 4 bir büyüme bekliyoruz. Önemli olan,
istikrarlı bir şekilde büyümemizi bundan sonra da devam ettirmektir. İstihdam
üreten bir büyüme sağlıyoruz bir taraftan. Başarılı ekonomi politikalarının en
önemli ayaklarından biri istihdamdır. Bazen büyürsünüz ama yeterince istihdam
üretemezsiniz. Yine, son üç dört yıldır, 4 milyonun üzerinde, Türkiye ekonomisi
istihdam üretti. İstihdam dostu bir büyüme sağladık. Bu da ayrıca, gerçekten,
ekonomik başarıyı gösteriyor. Borçlarımızın yurt içi hasılaya oranı yüzde
36’lar düzeyine indi. Enflasyon tek haneli rakamlarda, son otuz kırk yılın en
düşük düzeyine indi geçen yıl; 6,2 civarında gerçekleşti. Faizler tek haneli
rakamlara indi. Bütün bunlar ekonomik başarının çok açık ve net
göstergeleridir. Bundan sonra da istikrarlı bir şekilde, güven ortamında
ekonomimizi büyütmeye devam edeceğiz inşallah.
Hepinize teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Karar
yeter sayısı…
BAŞKAN – Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunacağım ancak karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ HÜKÜMETİ ARASINDA BİLİMSEL
VE TEKNOLOJİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İLE ANLAŞMAYA İLİŞKİN MEKTUPLARIN VE
ANLAŞMADA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR NOTALARIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 20 Ekim 2010
tarihinde Vaşington’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika
Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği
Anlaşması” ile Anlaşma’ya İlişkin Mektupların ve Anlaşma’da Değişiklik
Yapılmasına Dair Notaların onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Aykut Erdoğdu, İstanbul
Milletvekili.
Buyurun.
CHP GRUBU ADINA AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uluslararası anlaşmalar
aynı zamanda medeniyetler arasındaki ilişkilerdir ve medeniyetlerin birbirini
güçlendirmesi gerekmektedir, medeniyet paylaşımlarının daha üst bir medeniyette
buluşması gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, bizim
Batı demokrasisinden bazı konularda örnekler almamız gerekiyor. Demokrasinin
iki çeşidi var: Sandık demokrasisi, müzakere demokrasisi. Sandık demokrasisi
şudur: Bir seçim yaparsınız, hele bizim ülkemiz gibi yüzde 10 seçim barajının
olduğu bir ülkede seçim yaparsanız, yüzde 30’la, 35’le, 40’la, 50’yle yüzde
65-70’lik bir meclis çoğunluğu kazanırsınız ve bu meclis çoğunluğunun gücüyle
muhalefeti her alanda ezersiniz. Komisyonda ezersiniz, araştırma önergelerinde
ezersiniz, kanun çıkarırken ezersiniz ve ondan sonra muhalefete döner dersiniz
ki: “Gelin, biz uzlaşalım, siz kanunlar üzerine konuşmayın.” Bu muhalefet
partilerine oy veren insanların -mesela, bize oy veren 10 milyon civarında
insanın, Milliyetçi Hareket Partisine oy veren insanların, BDP’ye oy veren
insanların- bu Mecliste, hiçbir şekilde, hiçbir koşul altında dilek ve
düşüncelerini anlatma şansınız olmaz. Ve ondan sonra muhalefetin tek şansı
vardır, bu kürsüye çıkıp sizlere derdini anlatmak. Ve bu kürsüye çıkıp derdini
anlattığı anda da siz kızarsınız çünkü evlerinize erken gitmek istiyorsunuz.
Biz ise aldığımız 10 milyon oya… Evet, siz bizden daha çok aldınız ama biz de
oy aldık ve bizim onlara karşı bir sorumluluğumuz var. Elimizdeki tek güç, bu
kanun maddeleri üzerine konuşmak.
EMRULLAH İŞLER (Ankara) –
Gelsin o zaman grubunuz canım. 10 kişisiniz yahu, nerede 130 kişi? Bu
sorumluluğu sadece 10 kişi…
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) –
Değerli Milletvekili, bakın, işte, bu sayı demokrasisidir.
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Akşam 20 kişi bulamıyorsunuz yoklama için.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) – Siz
de 300 kişisiniz ama salonda sadece 80 kişi var. Bu sayısal nitelikler üzerine
demokrasi tartışması olmaz.
EMRULLAH İŞLER (Ankara) – O
zaman niye karar yeter sayısı istediniz?
BAŞKAN – Sayın İşler, lütfen
müdahil olmayın.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) –
Çünkü, hukukun verdiği hakları kullanmak için sizin gönlünüzü…
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Sen
kendi grubuna dön bir bak.
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) –
Efendim, çok nazik konuşmaya çalışıyorum. Özellikle, bu Mecliste kadın
milletvekillerimize karşı hiçbir zaman nezaketimi bozmadım ama gerçekten bazen
çok üzücü şeyler oluyor.
Sayın Başkan, buna siz de
müdahale ederseniz…
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen…
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) – Bu
demokrasi anlayışımızı değiştirdiğimiz takdirde Meclis yavaş çalışmaz, biz çok
daha üst bir medeniyet safhasına geçeriz. Bu medeniyeti de sadece millî gelir
olarak anlatmak istemiyorum. Medeniyet sadece bir millî gelir seviyesi
değildir; medeniyet bir barışık yaşama kültürüdür. Mesela, hepimiz aynı
memleketin çocuklarıyız, aynı toprağın çocuklarıyız. Bu medeniyet, bizim
aramızdaki ilişkilerin biraz daha medeni olması anlamına gelir. Her bir şeyde
kavga eden, her bir tartışmayı sataşma ile halletmeye çalışan bir demokrasi
işte bizim ülkemizi kişi başına gelir olarak 56’ncı sırada, 60’ıncı sırada,
65’inci sırada bırakır.
Bir de şunu bilgi olarak size
arz etmek istiyorum: “Biz en büyük 17’nci ekonomiyiz.” diyoruz ya değerli
arkadaşlar, ekonomi bilmeyen veya ekonomiye biraz daha uzak arkadaşlar için
tarif edeyim; biz 75 milyonluk bir ülke olduğumuz için en büyük 17’nci
ekonomiyiz. Eğer biz nasıl büyük bir ekonomi olduğumuza bakmak istiyorsak, kişi
başına düşen millî gelir tarafından bakmalıyız. Kişi başına düşen millî
gelirde, birtakım hesap hilelerine rağmen, biz hâlâ 60’ıncı sıralardayız. İşte,
bizim demokrasimiz gelişmiş olsa, biz demokrasimizi biraz daha köklü hâle
getirebilmiş olsak, biz bu sorunları çözebilmiş olsak kişi başına millî gelirde
ilk 20’ye gireriz, bu sayede insanlarımız çok mutlu olur.
Değerli arkadaşlar, bir
uluslararası anlaşmayı konuşuyoruz. Şimdi size bir tablodan bahsetmek
istiyorum, Türkiye'de az bilinen bir tablodan bahsetmek istiyorum. Bütün
uluslarla olan ilişkimizin görüldüğü mali tabloya “uluslararası yatırım
pozisyonu” denir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sitesine girdiğinizde
hepinizin ulaşacağı tablo uluslararası yatırım pozisyonudur. Bir ulusun diğer
uluslarla bütün ilişkilerini özet olarak gösteren tabloya “uluslararası yatırım
pozisyonu” denir.
Değerli arkadaşlar, Sayın
Başbakan son bir yıldır sürekli Merkez Bankasındaki 118 milyar dolar rezervden,
altından bahsediyor.
ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) –
125…
AYKUT ERDOĞDU (Devamla) – Son
125 olduysa bilmiyorum ama Merkez Bankasından son aldığım tabloda 119 milyar
dolar gözüküyor bu.
Değerli arkadaşlar, burada
bazı eleştirilerimize sayın bakanlar çıkıp diyor ki: “Siz o altınlara mı göz
diktiniz?” “Bu altınları size yedirmeyiz.” tarzı, çok gereksiz de bu bilgiyi
kullandırdıkları oluyor. Şimdi, Sayın Kalkınma Bakanı orada.
Değerli arkadaşlar, evet,
bizim Merkez Bankasında 119 milyar dolar dövizimiz vardır. Evet, Sayın Başbakan
haklıdır, rezerv varlıklarımız 2002 yılı itibarıyla da yaklaşık 28 milyar dolar
civarındadır. Bu bilgi doğrudur ama bu bilgi eksiktir. Çünkü, bu rezerv
varlıklar dâhil bütün varlıklarımızı toplayıp “varlıklar” diye bir başlık
açıyoruz. Bizim bu varlıklarımız 2012 yılının Ağustos ayı itibarıyla 214 milyar
dolardır. Yani, bu ülkedeki kamu, özel, herkesin varlıklarını diğer uluslarla
karşılaştırdığınızda, baktığınızda 214 milyar 261 milyon dolardır.
Değerli arkadaşlar, bir de
bunun karşılığında yükümlülüklerimiz var. Yükümlülüklerimiz de bütün ulusumuzun
dünyanın bütün uluslarına olan yükümlülükleridir. Bu yükümlülükler, Aralık 2012
itibarıyla da 627 milyar 258 milyon dolardır değerli arkadaşlar. Arada,
yaklaşık 400 küsur milyar dolarlık bizim diğer uluslara net yükümlülüğümüz var.
412 milyar 997 milyon dolar bizim diğer uluslara net yükümlülüğümüz var değerli
arkadaşlar.
Şimdi, gelelim referans
olarak gösterilen 2002 yılına -hani kriz çok kötü vurmuştu, hani her şey çok
kötüydü ve siz daha iyi hâle getirmiştiniz ya- 2002 yılı itibarıyla bizim
varlıklarımız 62 milyar dolar, yükümlülüklerimiz 147 milyar dolar, net
yükümlülüğümüz yani diğer uluslara 85 milyar borcumuz varken, 2012 yılı
itibarıyla bu rakam 412 milyar dolardır.
Şimdi, Sayın Başbakan çıkıp
bunu anlattığında, büyük bir medya gücü olduğu için, medya üzerinde büyük bir
baskı olduğu için, Sayın Başbakanın söylediği bu şeyi, Merkez Bankasında bizim
119 milyar dövizimiz olduğunu herkes bilecek ama hiç kimse şunu bilmeyecek: Bu
ulusun dünyanın uluslarına 640 milyar dolar borcu vardır. (CHP sıralarından
alkışlar) Ekonomi yönetimi de bu 640 milyar dolar borcun kapanmasının çok zor
olduğunu bildiği için… Çünkü şöyle bir sorunla karşı karşıyayız: Eskiden, biz,
büyümemizi düşürerek cari açık rakamımızı düşürüyorduk, hatta fazlaya
geçebiliyorduk. Bugün, büyümemizi 2,5 puana düşürmemize rağmen, 50 milyar doların
altına cari açığımızı düşüremiyoruz. Bu durum karşısında Hükûmetin bulduğu
çözüm nedir? Yurt dışından fon getirmek. Peki, yurt dışından fon getirebilmeniz
için sizin özel sektörde bir alanınız kaldı mı? Hayır, kalmadı. Bu aşamadan
sonra çıkan kanun nedir? Yabancılara toprak satışıdır. Topraklarımız
satılmaktadır değerli arkadaşlar. Devlet Demiryolları “serbestleştirme” adı
altında satılmaktadır. Postanelerimiz satılmaktadır.
Bu 640 milyar dolarlık
yükümlülük hepimizin başını çok belaya sokacak. Şimdi, Hükûmete sorarsanız
diyecek ki: “O tarihteki millî gelir şuydu, bu tarihteki millî gelir şu
olacak.” Bakın, bu borç rakamlarını değiştirme şansınız yok ama millî gelir
hesaplarıyla oynama şansı var -ki oynandı- artı, gelecekte, yani büyümenizi
düşürmenize rağmen, yani millî gelirinizi düşürmenize rağmen borcunuzu
düşüremiyorsunuz. Bu, karanlık bir tablo, iktidarla birlikte, iktidar,
muhalefet, hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir tablo. Siz ekonomide pembe
tablolar çiziyorsunuz ama şu, ne yazık ki partimin de benim de kişisel olarak
korkumdur: Çok ağır bir krizin eşiğinde, sadece kamu mallarının gelecekteki
gelirlerini nakde çevirerek bu karanlık tablodan kurtulmaya çalışıyorsunuz. Bu,
hepimizi felakete götürebilir. Yirmi beş yıllık hastane gelirlerini satıp
bugüne getirebilirsiniz, Devlet Demiryollarını satıp para getirebilirsiniz ama
bu varlıklar bir gün bitecek, başımız çok büyük belaya girebilir diyorum.
Ben hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Başka söz talebi yok.
Madde üzerinde soru-cevap
işlemi yapılacaktır.
Sayın Ağbaba? Yok.
Sayın Öğüt…
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul)
– Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, bildiğiniz gibi,
Suriye iç savaşından dolayı Türkiye’ye yoğun bir şekilde göç olmaktadır. Bu
göçmenlerin bir kısmı sığınma kamplarındadır, bir kısmı ise yurdun belli
bölgelerine yerleştirilmektedir. Bu konuyla ilgili, belli bölgelerde yığılma
yapıldığı söylentisi vardır. Bu doğru mudur?
Ayrıca, bu Suriyeli
göçmenlere oy hakkı verildiği doğru mudur? Bu, bazı beldelerde seçim
sonuçlarını ciddi şekilde etkileyecektir. Bu konuda bir fikriniz var mı? Onu
sormak isterim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Erdoğdu…
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) –
Sayın Bakan, bildiğim kadarıyla siz Devlet Planlama Teşkilatı kökenli,
bürokrasiden gelen bir siyasetçisiniz. Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine
Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı… Bu devletin köklerini oluşturan, bürokraside
devletin bütün kurumlarına adam yetiştiren önemli kurumlardan biriydi bu Devlet
Planlama Teşkilatı. Bir kanunla kurumlar yok edildi ve hepimiz biliyoruz ki,
bürokrasiden gelen bütün arkadaşlarımız da bunu bilir ki devlette bir kültür
yaratmak, bir kurum yaratmak çok ciddi bir emek, kaynak ve zaman ister. Bu kanun
hükmünde kararnameyle DPT yok edilirken sizin tavrınız ne oldu?
Bir de bizlerin zamanında,
Hazine uzmanları, DPT uzmanları, Dış Ticaret uzmanları mesleğe tarafsız
sınavlarla alınan, özel yetiştirilen, ücretleriyle, kariyerleriyle özel olarak
ilgi gösterilen ve devleti götürmesi beklenen beyin takımıydı. Bugün, ben
baktığımda, bu uzmanların hâlini içler acısı görüyorum. Bu konuda Hükûmetin
planı nedir?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, buyurun.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Suriye’den gelen göçmenler
konusu, tabii, bu bizim oluşturduğumuz bir sorun değil, muhatap olduğumuz,
karşı karşıya kaldığımız bir mesele, en kısa zamanda da çözülmesini ve bu
sorunun ortadan kalkmasını hepimiz temenni ederiz, hem gelen misafirlerimizin
vatanlarına geri dönmeleri, insani olarak yaşamlarını sürdürmeleri açısından
hem de ülkemizin daha rahata kavuşması bakımından. Fakat, bu sorun devam ettiği
sürece de elbette komşumuza tarihî görevimizi de ifa etmek durumundayız.
Ama, bir taraftan oy hakkı
konusunu ifade ettiniz, vatandaşımız olmayan bir kimsenin oy kullanması söz
konusu değil. Yani bu bilgi nereden bilmiyorum ama eğer bütün diğer ülkelerden
olduğu gibi, Suriyeli herhangi bir kişi de vatandaşlık hakkı kazanırsa elbette
vatandaşlığın tüm haklarına, oy kullanma hakkına sahip olabilir, böyle bir
hakkı kazanmadığı sürece oy kullanması elbette söz konusu olamaz.
Sayın Erdoğdu DPT’yle ilgili
bir soru sordu. Benim de gerçekten mensubu bulunmaktan, on sekiz yıl boyunca
çalışmaktan büyük onur duyduğum bir kurumdur Devlet Planlama Teşkilatı. Çok
sayıda insan yetiştirmiştir dediğiniz gibi, sadece bir görev ifa etmemiş, aynı
zamanda kamuya olsun, siyaset kurumuna olsun, bürokrasiye olsun epeyce insan
yetiştirmiş bir kurumdur ve bunun en az sizin kadar ben de bilincindeyim ve bir
Bakan olarak da doğrusu bu misyonunu devam ettirmesi için elimden gelen gayreti
sarf ediyorum.
Biz de uzman yardımcısı
olarak aldığımız kişilere gerçekten çok sıkı bir sınav uygularız. Üç yıl
boyunca ciddi bir hazırlık evresi geçirirler. Bir tez hazırlattırırız, ciddi
bir uzmanlık tezi hazırlarlar ve ondan sonra uzmanlığa geçiş yaparlar, oldukça
meşakkatli bir süreçten geçerler. Aynı geleneği devam ettiriyoruz, hiçbir
şekilde bundan geri adım atmıyoruz.
Bu uzmanlık kültürü gerçekten
önemli. Son düzenlemelerle aslında, sadece DPT’de değil bütün kamuda bunu
gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz bu uzmanlık kavramı, 1960’lı
yıllarda Devlet Planlama Teşkilatıyla bizim bürokrasimize girmiş bir kavram. Şu
anda, işte bu kavramı bütün kurumlara yaymaya çalışıyoruz. Sadece Hazinede,
sadece Maliyede, DPT’de -eski adıyla- olmasın, bütün bakanlıklarımızda kurmay
kadroya ihtiyacımız var. Politika belirleyen, dünyayı takip eden, bakanlığın
konusunda gerçekten birikim oluşturan, analiz yapabilen insanlara bütün
bakanlıklarda ihtiyacımız var. Aslında, son dönemlerde bunu yapmaya çalışıyoruz
ama bir taraftan da Kalkınma Bakanlığı olarak aynı geleneği güçlü bir şekilde
devam ettiriyoruz. Ondan hiçbir tereddüdünüz olmasın.
Devlet Planlama Teşkilatının
temel misyonu ülkenin kalkınmasıydı, kanununa da baktığınız zaman ekonomik,
sosyal, kültürel kalkınma konusunda hükûmete müşavirlik yapmaktı. Bir anlamda,
misyonu kurumun adı hâline gelmiş oldu. Misyonu zaten kalkınmaydı, Kalkınma
Bakanlığına dönüşmüş olmakla o eski yapısından hiçbir şeyini kaybetmediği gibi
üzerine ilave birtakım unsurlar da geldi. Neler geldi? Birincisi, yeni bir
genel müdürlük kurduk; Yatırım Programlama, İzleme ve Değerlendirme Genel
Müdürlüğü. Bu izleme ve değerlendirme fonksiyonu, bizim bürokraside maalesef
çok sağlam geleneği olan bir işlev değil. Bunu güçlendirmeye çalışıyoruz. Bir
taraftan da Kalkınma Araştırmaları Merkezi oluşturduk. Daha analitik, daha uzun
vadeli çalışmalar için böyle bir merkez ilave ettik Bakanlığımıza. Bunun
dışında, diğer birimlerimiz olduğu gibi devam ediyorlar. Ayrıca, kalkınma
ajansları dediğimiz yapıları da tabii koordine etmeye çalışıyoruz bir taraftan,
onlarla ilgili çalışmalar yürütüyoruz.
BAŞKAN – Sayın Bakan,
teşekkür ediyoruz. Sorular var alacağımız.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Peki, teşekkür ediyorum, sağ olun.
BAŞKAN – Sayın Dinçer,
buyurun.
CELAL DİNÇER (İstanbul) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, biraz evvelki
arkadaşımın sorusuna, Kadir Gökmen Öğüt’ün sorusuna “Suriye’den gelen
vatandaşlarımıza mecburiyet karşısında yardım yapıyoruz.” demiştiniz.
Göçmenlere yapılan yardımı uluslararası anlaşmalar açısından olumlu buluyoruz.
Ancak, Suriye’deki iç savaşın daha da uzamasına yol açacak, bu savaşın
uzamasına yol açacak şekilde, orada savaşanlara da mecburiyet karşısında silah
yardımı yapıyor musunuz? Silah yardımını da mı mecburiyet karşısında
yapıyorsunuz veya yapıyor musunuz?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Buyurun Sayın Bakan.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Sayın Başkanım, bakın, bu Suriye meselesi de uluslararası bir
mesele. Burada, Meclisimizde ülkemizi zan altında bırakacak, uluslararası
alanda ülkemizi sanki hukuk dışı işler yapıyormuş gibi konuma itecek
söylemlerin çok doğru olmadığını düşünüyorum ben doğrusu. Bir şey diyemem, siz
özgürsünüz, istediğiniz düşünceyi de söyleyebilirsiniz fakat Türkiye
Cumhuriyeti uluslararası hukuka bağlı, Birleşmiş Milletlerin saygın bir
üyesidir, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etmektedir; ayrıca, kendi
kültürel, tarihî misyonuna, insani değerlerine uygun bir şekilde, komşusunda
olup bitenlere kayıtsız kalmayan bir tavır içindedir. Tarihî dönemlerdir
bunlar. Bu tarihî dönemlerde yaptıklarınız nesiller boyu hatırlanır,
hafızalarda kalır. Dolayısıyla, biz, uluslararası hukuka ve insani duruşumuza
uygun bir politika izliyoruz. Bunun dışında, hukuka aykırı herhangi bir
hadisenin içinde Türkiye Cumhuriyeti devleti yer almamaktadır.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri
Hükümeti Arasında Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya
İlişkin Mektupların ve Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy sayısı : 219
Kabul :
217
Ret :
2 (x)
Kâtip
Üye Kâtip Üye
Bayram
Özçelik Mine Lök Beyaz
Burdur Diyarbakır”
Böylece tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
6’ncı sıraya alınan Stratejik
Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu Uygulama Düzenlemesine
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
6.- Stratejik
Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu Uygulama Düzenlemesine Katılmamızın
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/602) (S.
Sayısı: 325) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon Raporu 325 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz
isteyen? Yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
STRATEJİK DENİZ
TAŞIMACILIĞI TAAHHÜTLERİNE İLİŞKİN ÇOK ULUSLU UYGULAMA DÜZENLEMESİNE
KATILMAMIZIN UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) Kanada,
Danimarka, Almanya, Macaristan, Hollanda, Norveç, Slovenya, Büyük Britanya ve
Kuzey İrlanda arasında “Stratejik Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok
Uluslu Uygulama Düzenlemesi”ne katılmamız uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1)
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Stratejik Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu
Uygulama Düzenlemesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık
oylama sonucu:
“ Kullanılan oy sayısı :
228
Kabul :
228 (xx)
Kâtip
Üye Kâtip Üye
Bayram
Özçelik Mine Lök Beyaz
Burdur Diyarbakır”
Böylece tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır.
(x) 325 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa ekledir.
(xx) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
7’nci sıraya alınan, Federal
Almanya Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa Cumhuriyeti Savunma
Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Arasında İmzalanan COBRA
Topçu Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile İlgili Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
7.- Federal
Almanya Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa Cumhuriyeti Savunma
Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Arasında İmzalanan COBRA
Topçu Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile İlgili Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/739) (S. Sayısı: 424)(x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon Raporu 424 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz
isteyen? Yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
BAŞKAN – 1’inci maddeyi
okutuyorum:
FEDERAL ALMANYA
CUMHURİYETİ FEDERAL SAVUNMA BAKANLIĞI, FRANSA CUMHURİYETİ SAVUNMA BAKANI VE
TÜRKİYE CUMHURİYETİ MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI ARASINDA İMZALANAN COBRA TOPÇU
TESPİT RADARI 2013-2015 ARASI HİZMET DESTEĞİ İLE İLGİLİ MUTABAKAT MUHTIRASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
Madde
1- (1) Hükümetimiz adına 10 Ağustos 2012 tarihinde Ankara'da imzalanan
"Federal Almanya Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa Cumhuriyeti
Savunma Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Arasında
İmzalanan COBRA Topçu Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile İlgili
Mutabakat Muhtırası"nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
Madde
2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
Madde
3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı.)
(x) 424 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
BAŞKAN - Federal Almanya
Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa Cumhuriyeti Savunma Bakanı ve
Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Arasında İmzalanan COBRA Topçu
Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile İlgili Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy sayısı : 231
Kabul :
231(x)
Kâtip
Üye Kâtip Üye
Bayram
Özçelik Mine Lök Beyaz
Burdur Diyarbakır”
Böylece tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır.
8’inci sıraya alınan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
8.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/364) (S. Sayısı: 107)(xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon Raporu 107 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz
isteyen? Yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE SOMALİ CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA TEKNİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 17 Nisan 2009
tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
MADDE 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre
veriyorum.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa ekledir.
(xx) 107 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa ekledir.
Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Somali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy sayısı : 227
Kabul :
227 (x)
Kâtip
Üye Kâtip Üye
Bayram
Özçelik Mine Lök Beyaz
Burdur Diyarbakır”
Böylece tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır.
9’uncu sıraya alınan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık
ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlayacağız.
9.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık
ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/599) (S.
Sayısı: 292)(xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon Raporu 292 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Aytuğ Atıcı, Mersin
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI
(Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili
arkadaşlarım, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri
Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, bu
anlaşma üzerinde söz almamın iki nedeni var; bir tanesi: Dışişleri Komisyonunda
bu tasarı görüşülürken karşı görüş yazısı yazmış idik. Bu karşı görüş yazısı
defalarca yazıldığı hâlde, pek çok kanun tasarısında yer aldığı hâlde, Hükûmet
bizim görüşlerimizi dikkate almadan aynı hatayı yapmaya devam ediyor. Nedir bu
hata? Bu hata şudur: Anlaşmanın 2’nci maddesinin (d) fıkrasında diyor ki:
“Sağlık ve tıp bilimleri alanlarında karşılıklı mutabakat ile belirlenecek
diğer şekillerde işbirliği.” Yani, bir kanun tasarısı hazırlanıyor, bu kanun
tasarısıyla Moritanya ile Türkiye arasında ne gibi iş birliği yapılacağı
yazılıyor, madde madde yazılıyor, sonra da “Her iki taraf karşılıklı olarak
anlaşırsa istediği her türlü mutabakatı yapar.” deniliyor. Değerli arkadaşlar,
bu durum mantığa da aykırıdır, siyasi etiğe de aykırıdır. Bu durum, defalarca
söylendiği hâlde Hükûmet tarafından dikkate alınmamıştır. Bu yüzden, biz,
anlaşmanın geneline, ruhuna, mantığına karşı olmamakla beraber, içinde böyle bir
madde, böyle gereksiz bir madde, böyle tehlikeli bir madde olduğu için bu
tasarıya net olarak karşı çıkmaktayız. Birincisi bu.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa ekledir.
(xx) 292 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
İkinci karşı çıkış nedenimiz
de şudur: Şimdi, bir ülkeyle herhangi bir anlaşma yaptığınız zaman, karşılıklı
iş birliği anlaşması yaptığınız zaman şöyle bir anlam çıkar ortaya: Ya biz
sağlık açısından çok ilerideyizdir, Moritanya’ya bir şey vereceğiz ya Moritanya
çok iyidir, bize bir şey verecek veya her iki ülke karşılıklı olarak birbirine
bir şeyler verecek. E, Moritanya’yı biliyoruz, ağırlıklı olarak bizim ülkemizin
Moritanya’ya destek olacağı aşikâr. E, peki, şimdi, acaba biz sağlık açısından
neler yaptık ki Moritanya’ya ne vereceğiz? Yani, biz Moritanya’ya diyeceğiz ki:
“Biz sağlıkta çok iyi şeyler yaptık, bizi örnek alın, siz de aynı şeyleri
yapın. Gelin, iş birliği yapalım, biz size yaptıklarımızı anlatalım, siz de
gidin Moritanya’da bunları uygulayın.” Yazık değil mi Moritanya’ya?
Şimdi, ne diyeceksiniz
Moritanya’ya? “Bizim Başbakanımız ve Sağlık Bakanımız her fırsatta hekimleri
aşağılıyor, her fırsatta hekimleri ve sağlık çalışanlarını hor görüyor.
Başbakan bunları hor gördükçe milletvekillerimiz alkışlıyor. Demek ki iyi işler
yapıyormuş, siz de Moritanya’da bunu böyle yapın.” mı diyeceksiniz?
Siz Moritanya’ya “Biz tıp
eğitiminde nitelikten vazgeçtik çünkü çok doktora ihtiyacımız var. Adı doktor
olsun, elinde diploma olsun; nitelik önemli değil, biz niceliğe baktık ve
sağlıkta çağ atladık. Ey Moritanya, sen de aynı şeyi yap, tıpta niteliğe değil,
niceliğe önem ver.” mi diyeceksiniz?
Moritanya’ya “Biz sağlık
alanında çok iyiyiz. Bir saat içerisinde doçent yaptığımız insanları, süresi
dolduktan sonra, bir tıp öğrencisinin karşısına çıkıp ders anlatmadan bir
gecede profesör yapıverdik, çok memnun oldu herkes. Siz de aynısını yapın.” mı diyeceksiniz?
Siz kalkıp Moritanya’ya “Biz
tıp fakültesi hastanelerini Sağlık Bakanlığına bağlamaya karar verdik. Hatta,
Marmara’da bunun örneğini yaptık, çok mutlu olduk. Artık tıp fakültesi
hastaneleri özerk değildir, artık burada eğitim peşinde değil, para peşinde koşmak
zorunda kalan doktorlar var. Ne kadar kelle, ne kadar hasta o kadar para
mantığıyla iş yapıyoruz, çok mutluyuz. Siz de Moritanya’da böyle yapın.” mı
diyeceksiniz?
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Moritanya’yı gördün mü?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Siz
Moritanya’ya “Bizim hekimlerimizin maaş güvencesi yok, o yüzden istediğimiz
gibi oynuyoruz, siz de onlarla oynayın.” mı diyeceksiniz?
Değerli arkadaşlar, sevgili
milletvekilleri; bakın, sataşmanın da bir adabı var.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Bir
şey demedi ki, “Moritanya’yı gördün mü?” dedi.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Sataşmanın da bir adabı var. Adam gibi sataşın, adam gibi cevap vereyim. Ama,
bakacağım, söylediğiniz laf laf değilse, söyleyen de adam değilse cevap
vermeyeceğim. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
Moritanya’daki anne ve bebek ölüm oranlarına bir bakın.
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Gördün mü Moritanya’yı?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Siz
işinize bakın, adam gibi sataşın, ben de adam gibi cevap vereyim. Sataşmak bir
maharettir, sataşmak bir sanattır.
AHMET AYDIN (Adıyaman) – Adam
gibi konuşun, tamam, Genel Kurul dinlesin.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Öyle
laf ebeliği yaparak iş yapılmaz. Adam gibi sataşın ben de size cevap vereyim.
Yirmi dakikam var, hiçbir şey anlatmayıp sizinle sohbet edebilirim veya güzel
güzel anlatırım siz de sağlığı ne hâle getirdiğinize bir de bizim penceremizden
bakarsınız.
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Moritanya’yı gördün mü sen, böyle konuşuyorsun?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sen gördün
mü?
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Gördüm, geçen hafta oradaydım. Görsen böyle konuşmazsın.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Güzel. O zaman, bundan sonra, AKP Grubu adına, delikanlıysan söz al, çık gel,
burada Moritanya’yı anlat, ben de öğrenmiş olayım. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
Moritanya’da kadınların doğum yaptığı masa böyle bir masa.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen ama!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Çok
komik oluyorsunuz, çok. Çok komik oluyorsunuz.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Hiç
de komik değiliz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ben
size sağlığı Türkiye’de ne hâle getirdiğinizi anlatmaya çalışıyorum. Bunu da ne
Moritanya’ya ne Libya’ya ne başka bir yere transfer etmeyin; bizim halkımız
yeterince ızdırap çekti, bizim hekimlerimiz sizin yüzünüzden öldürülüyor, bizim
hekimlerimiz sizin yüzünüzden intihar ediyor diyorum…
RECEP ÖZEL (Isparta) –
Başınıza taş düşse bizden bileceksiniz ha!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – …siz
bana Moritanya resimleri gösteriyorsunuz. Sizden de beklenen budur, başka ne
yapacaksınız!
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Senden de beklenen onları görmemezlikten gelmektir.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ben
görmemezlikten gelmiyorum, ben sağlığı ne hâle getirdiğinizi anlatıyorum. Daha
iyi bir durumunuz varsa bakın, burada daha grubunuz adına yirmi dakika
konuşabilirsiniz, üç madde var, çıkıp konuşursunuz; oradan öyle konuşmakla bu
iş olmuyor.
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) –
Vatandaş sizin gibi düşünmüyor ama. Vatandaşa soracaksın onu.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, siz burada on bir yıllık iktidarınız döneminde canını dişine takarak
çalışan bir hekimi emekli olduktan sonra yoksulluk sınırının altında 1.600 lira
para almaya mahkûm edeceksiniz, sonra gidip Moritanya’ya “Bunu siz de yapın.”
diyeceksiniz. Siz burada aile hekimliği sistemi getirerek, bütün hekimleri
güvencesiz çalışmaya mecbur bırakarak hekimlerin iş güvenliğini ortadan
kaldıracaksınız, sonra böbürlenerek Moritanya’ya “Biz iyi işler yaptık.”
diyeceksiniz. Siz, her fırsatta, size karşı çıkan, size diklenen hekimlere
geçici görevlerle cezalar vereceksiniz, hekime muayene olan hasta kontrole
geldiğinde başka bir hekim görecek bu yüzden, sonra diyeceksiniz ki
Moritanya’ya: “Biz çok iyi şeyler yaptık, siz de aynısını yapın.”
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Biz
demiyoruz, bu sağlıktaki iş birliğini onlar istiyorlar beyefendi.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
Milletvekili, sağlıktaki iş birliğini onlar istesinler. Onlar zannediyorlar ki
iyi işler yapıyorsunuz. Ben de onlarla muhatap olamayacağıma göre sizlerle
muhatap oluyorum, bari bu anlaşmayı geçirmeyin de onlara eziyet etmeyin
diyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) –
Moritanyalılara kıymayın!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Yeterince, halkımıza, hekimlerimize eziyet ettiniz, bir de onlara etmeyin
diyorum.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
İstanbul’dan Moritanya’ya uçak var, gidebilirsiniz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Onlar
elbette böyle bir anlaşma isteyebilirler, elbette bizden öğrenecekleri şeyler
olduğunu düşünebilirler. Ha, bir şey öğretecekseniz de bunları öğretmeyin bari.
Yani, öğreteceğiniz iyi şeyler olabilir belki, ben bilmiyorum, varsa
çıkarsınız, söylersiniz ama hiç olmazsa bu saydıklarımı Moritanya’yla
paylaşmayın, hiç olmazsa onların başını yakmayın. Varsa öğreteceğiniz bir
şeyler, Değerli Milletvekili, yirmi dakikalık konuşmanız var, çıkın, konuşun.
Şimdi, siz bu ülkede hekimin
hastasına reçete verdikten sonra bu reçeteyi alamadığını bileceksiniz, katkı ve
katılım payları yüzünden mağdur olduğunu bileceksiniz, sonra diyeceksiniz ki:
“Biz çok güzel bir dönüşüm programı yaptık sağlıkta.” “Eee?” “Gelin, siz de
bunu yapın.” diyeceksiniz. Merakla size soracaklar, “Ne yaptınız?” diyecekler.
Diyeceksiniz ki: “Valla sosyal devlet anlayışıyla sağlık hizmeti olmaz…”
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) –
Sekiz ay sonraya gün veriliyordu, insanlar ilaç bulamıyordu.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, ben her zaman söylüyorum: Delikanlıysanız çıkar, konuşursunuz veya… (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, ne yapalım yani? Muhalefete hiç söz vermeyelim mi,
konuşturmayalım mı? Lütfen…
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
Başkanım, bırakın konuşsunlar ya. Garibanlar iki çift laf edecekler, ben de
cevabını vereceğim.
Çıkar burada konuşursunuz,
ben de size cevap veririm. Ha, ayrıca bilgilenmek istiyorsanız da ben odanıza
gelirim, size bilgiler veririm ama öyle sırıtarak bu iş olmaz Sayın
Milletvekili.
Şimdi, siz bu...
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Cık, cık, cık...
AYTUĞ ATICI (Devamla) – “Cık,
cık”lamayın. Yani orada nasıl baktığını görün, öyle konuşun. Yakışırsa eğer
yakışsın, yakışmıyorsa kendisi bilir.
Şimdi, siz kalkacaksanız,
Sağlıkta Dönüşüm Programı diye bir program uygulayacaksınız, vatandaşa
diyeceksiniz ki: “Vatandaşım, telefon et, randevu vereceğiz.” Vatandaş da buna
inanacak ve telefonla randevu almaya başladığında bir de bakacak ki, telefonla
bile randevu alırken bir ücret ödüyor ve bundan gariban vatandaşın haberi
olmayacak, siz de burada sağlıkta çok iyi şeyler yaptık, bunu ihraç edelim
diyeceksiniz. Sonra, bu vatandaşımız herhangi bir polikliniğe gittiğinde her
muayene başına 5 lira para ödeyecek.
Hadi, bunlar yalansa çıkın,
delikanlıca bunları söyleyin. Telefonda para alıyor musunuz, almıyor musunuz?
Muayene edilen hasta 5 lira para ödüyor mu, ödemiyor mu? Yani ben bunları
uydurmuyorum. Çıkın, deyin ki: “Ödemiyor.” Ben de elinizi öpeyim arkadaşlar.
Ben yaptıklarınızı size anlatıyorum. Sizin yaptıklarınızı, hiç olmazsa
başkalarına örnek olmasın diye anlatıyorum.
Sonra, vatandaş bakacak ki 5
lira para vermek zor geliyor her defasında, “Ben acile gideyim.” diyecek. Hani
dediniz ya “Acil ücretsiz.” diye. Evet, insani anlamda acil ücretsiz. Vatandaş
karnım ağrıyor, acaba apandisit miyim yoksa gaz sancısı mı çekiyorum diye
endişeyle acile gidecek, doktor muayene edecek ve diyecek ki vatandaşa: “Sen de
gaz var. Bu acil bir durum değildir.” “Allah razı olsun doktor bey, doktor
hanım.” diyecek vatandaş, gidecek ama vatandaşın arkasından doktor “yeşil alan”
diye bir düğmeye tıklayacak ve bu vatandaş, ne zaman eczaneye giderse gitsin
-aranızda eczacılar da var, çıksınlar, “Hayır.” desinler- o gaz sancısı dolayısıyla
acile başvurduğu için 5 lira ödeyecek çünkü doktor onun acil olmadığını bildi
ama nasıl bildi? Muayene ederek, tahlil yaparak bildi. Vatandaş... Hepinize
soruyorum: Sizler, sağlıkçı olmayan milletvekilleri, karnınız ağrıdığı zaman
böbrek taşı mı, gaz sancısı mı, apandisit mi nereden bileceksiniz?
Bilemezsiniz, bilmeniz de beklenmez zaten, gidersiniz muayene olursunuz eğer
gaz sancısıysa tık 5 lira para ödersiniz. Bunları Moritanya’ya yapmayın,
günahtır, yazıktır.
Sonra, diyelim ki
poliklinikte muayene oldu, reçete aldı, üzerine bir 3 lira daha isteyeceksiniz.
Bakın, bunu Sayın Sağlık Bakanınız yaptı, hepiniz burada onayladınız,
Başbakanınız izin verdi.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Haberleri yok, onlara doktor bedava.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – 3
lirayı da alacaksınız. Eğer doktor kazara 3 kalemden fazla ilaç yazarsa kalem
başına 1 lira da ek para alacaksınız. Bakın, Moritanya’ya neler öğretiyorsunuz.
Sonra, vatandaş eczaneye gidecek, eczacı diyecek ki: “Bir dakika, devlet bu
ilacı ödemiyor.” ve siz cebinizden ödeyeceksiniz vatandaş olarak. Ondan sonra
diyeceksiniz ki: “Bizim sağlık sistemimiz çok güzeldir, bizim sağlık sistemimiz
iyidir, biz bunu Moritanya’ya da gösteririz; efendim başka ülkelere de.”
Bakın, yatan hastalardan
bahsetmedim. Yatan hastalardan ayrıca “otelcilik hizmeti” adı altında, ayrıca
“öncelikli tetkik” adı altında veyahut da -özel öncelikli, işte birazdan
getireceksiniz, tekrar birkaç gün sonra Tam Gün Yasası’nı delerek- “özel
muayene” adı altında bir sürü para isteyeceksiniz, sonra diyeceksiniz ki:
“Yahu, biz çok iyiyiz, Moritanya bizi örnek alsın.” Bakın, eczanede daha önce
ödenen yüzde 10, yüzde 20 katılım paylarından bahsetmiyorum, onlar çok eskiden
vardı, sizin eseriniz değil. Yani, sizi, sizin yapmadığınız bir şeyle itham
etmiyorum. Ben otuz yıldır sağlığın içindeyim. Emeklinin ödediği o yüzde 10,
yüzde 20 sizin işiniz değil. O zaten vardı, onu söylemiyorum ama siz onun
ötesinde saydığım bu sekiz noktayı getirdiniz ve sekiz ayrı noktadan,
polikliniğe başvuran hastadan siz para alıyorsunuz. Bunu Moritanya’ya yapmayın.
Bakın…
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
Moritanya’daki ilaç soğuk zincirinden haberiniz var mı?
VELİ AĞBABA (Malatya) –
Profesör, üniversite hocası Sayın Atıcı.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) – Herkes
profesör oluyor bugün Türkiye’de Allah aşkına.
VELİ AĞBABA (Malatya) -
Öğrenci okutuyor… Öğrenci okutuyor Sayın Atıcı. Haberiniz olsun.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
Ağbaba, sen “profesör” diyorsun, milletvekili diyor ki: “Yahu herkes profesör
oluyor bu ülkede.” Çok haklı, çok haklı. (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Doğru
söylüyor. Çoğu öyle oldu.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ben
az önce söyledim, az önce söyledim ben. “Bir gecede profesör yaptınız
insanları, yazık! Ayıptır!” dedim. Neyse onlara girmeyelim. Geçti. (AK PARTİ
sıralarından “Gir, gir…” sesleri)
Eğer girmemi istiyorsanız
girerim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Devam
et sen, devam et…
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, bakın, çok yakın bir zamanda iki şey daha yaptınız. Moritanya’ya bu
insanlık dışı uygulamaları yapmayın. Bu iki şey, gerçekten sizin bile yüzünüzü
kızarttı, sizin bile. Ben içinizde bazılarının, konuyu anlayanların yüzünün
kızardığını biliyorum.
Bunlardan bir tanesi, yeni
doğan bebeğe yaptığınız muamele. Yeni doğan bir bebeğe topuk kanından bir
numune alıp erken teşhis yapacağım diye yola çıktınız -ki, bu çok doğru bir
şeydi, tebrik ediyorum- üç tane hastalık arıyorsunuz, çok iyi, keşke daha fazla
arasanız. Güzel. Ancak, daha yirmi dört saatini doldurmadan kalkıyorsunuz
anneye iki tane soru soruyorsunuz, diyorsunuz ki: “1) Bebeğinizin dini nedir?”
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Hadi canım sende!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Hadi
canım sende! Ayıp, ayıp sana! Hadi canım sende!
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Moritanya’da mı, burada mı?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Yani
sen bile inanmıyorsun böyle olduğuna değil mi? Bir AKP milletvekili -Bak, hocam
buradan gülüyor- sen bile diyorsun ki: “Hadi canım sende! Olmaz böyle şey.”
Daha kötü bir şey söyleyeyim…
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Aytuğ Bey, bütün uluslararası anlaşmaların hepsinde yirmişer dakika konuş,
hepsinde.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Hocam, eğer izin verirseniz bundan sonraki maddelerde de konuşacağım çünkü beni
çok oyalıyorlar.
MUHARREM İNCE (Yalova) –
Oyalıyorlar. Hepsinde konuş.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Bir
mahzuru yok.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Gerçekten söylüyorum. Hepsinde konuşacağım. Belki öğrenirler.
Bakın, “Hadi canım!” diyen
milletvekiline söylüyorum, daha kötü bir şey söyleyeyim, ilk yirmi dört saati
dolmadan lohusa bir kadına, doğum yapan bir kadına şu soruyu da soruyorsunuz:
“Senin çocuğun meşru mu, gayrimeşru mu?” Buna da “Hadi canım!” desene. Dilini
yuttun değil mi? Evet, ben de dilimi yuttum, ben de dilimi yuttum. Yirmi dört
saatlik lohusa bir kadın, herkesin…
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) – Nerede
soruluyor?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bak,
senin de vicdanın sızladı. “Nerede soruluyor?” diyor. Haklı çünkü insan olan
bunu sormaz. İçinde zerrei miktar insanlık duygusu olan, ar damarı olan bunu
sormaz. Siz bile şaşırıyorsunuz, diyorsunuz ki: “Nerede soruluyor? Burada mı,
Moritanya’da mı?” Burada soruluyor, Türkiye Cumhuriyeti’nde. Sizin Bakanınızın
yazdırdığı, yaptırdığı formla soruluyor.
Arkadaşlar, biz, bunu, basın
toplantısında da söyledik, belgelerini de gösterdik; orijinal, eski, yeni
belgeleriyle çıktık, bunu anlattık, dedik ki: El insaf! Hepinizin karısı var,
kızı var; yirmi dört saatlik lohusa bir kadına “Doğurduğun çocuğun dini nedir?”
diye sorulur mu? Tık çıkaramadınız.
Üstelik -bir şey daha
söyleyeyim- bakın, bunu ben tespit etmedim. Ben bu basın açıklamasını yaparken
bir gazeteci dedi ki: “Sayın Milletvekili, bu Sağlık Bakanlığının hazırladığı
formda dini soruluyor bebeğin…” Evet. “Kaç kutucuk var, saydınız mı orada?”
dedi. Saymadım dedim. Baktım, 6 kutucuk var. Bebeğin dini, altında 6 tane
kutucuk var. Ne oldu? Hani bana sataşanlar, niye sustunuz arkadaşlar? Niye
sustunuz?
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Yahu,
Moritanya’yla ne ilgisi var bunun Allah aşkına? Bu sorduğunuz soruyla ne ilgisi
var?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Çünkü, bu iş sizin boynunuzu büktü. Böyle bir insanlık dışı olaya imza attınız.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) –
Öğretim görevlisisiniz, ne ilgisi var bu sözleşmeyle Allah aşkına? Sözleşmenin
neresinde yazıyor, hangi maddesinde?
AYTUĞ ATICI (Devamla) -
Bebeğin dinini de sordunuz; bebeğin meşru mu, gayrimeşru mu olduğunu da
sordunuz ve siz, burada “Allah, Allah!” derken -tabii ki iç siyaseti takip
etmediğiniz belli- sizin Bakanınız kalktı, bana cevap verdi yazılı olarak, dedi
ki: “Vallahi, billahi, biz, bunları nüfus müdürlüğü için soruyoruz.”
Bakın, öyle burada oturup da
sataşmadan duramıyorsunuz bazen ama sataşırken dikkat edin.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) –
Hayır, bu sözleşmeyle ne ilgisi var? Öğretim görevlisisiniz, profesörsünüz, bu
sözleşmeyle ne ilgisi var? Bir cümle gösterin Allah aşkına!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Bakın, şimdi anlatıyorum. Bakın, ne ilgisi olduğunu söylüyorum.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Bu
kadar insanı burada meşgul etmeye hakkınız yok.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Bunları Moritanya’ya götürmeyin diyorum, bu anlaşmayı Moritanya’ya götürmeyin.
Efendim, maddelerde görüşmek
üzere izninizi rica ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Bir
kelimesini gösterseydin.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Bravo
Hocam, bravo!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kendi
sağlık sistemlerini öğrettin onlara, helal olsun.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE MORİTANYA İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA SAĞLIK
VE TIP BİLİMLERİ ALANLARINDA İŞBİRLİĞİNE DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 14 Aralık 2011
tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanlarında İşbirliğine
Dair Anlaşma”nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Madde üzerinde,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Aytuğ Atıcı, Mersin
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Hocam
ücret de almıyor, dinleyin arkadaşlar.
CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI
(Mersin) – Değerli arkadaşlar, bunları ben üretmedim. Sayın milletvekili diyor
ki: “Bu maddeyle ilgili bir şey söyle.” Bu anlaşmanın 2’nci maddesinin (d)
fıkrasıyla ilgili bütün görüşlerimi anlattım. Bu birinci muhalefet notumdu ve
muhalefet notum var Sayın Milletvekili. Ben hayatımda hiçbir zaman, bu
kürsüden, anlaşma dışında hiçbir şey konuşmadım, konuşmam da tarzım değil,
ihtiyacım da yok ve konuştuklarıma bakarsanız ben size “Bu anlaşmayı reddedin.”
diyorum. Çünkü, bu anlaşmayı reddettiğiniz zaman, diğer kısmı gündemden
kalkacak ve Moritanya’ya siz bunları götüremeyeceksiniz.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) –
Doğacak çocuk meşru mu, gayrimeşru mu; anlaşmada var mı bunlar?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, bakın, bu anlaşmayı niye “Hayır.” demelisiniz, onları anlatıyorum Sayın
Milletvekili, sinirlenmeyin.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) –
Anlattıklarınızın anlaşmayla bir ilgisi yok ki.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Benden bu kadar, dinleyeceksin, dinlemeyecekseniz siz bilirsiniz. Ben size
anlatacağımı anlattım, daha ne anlatayım?
Şimdi, bir şey daha yaptınız
yüz kızartıcı olarak…
VELİ AĞBABA (Malatya) –
Muhalefetin konuşması doğru bir şey değil aslında(!)
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bir
şey daha yaptınız yüz kızartıcı olarak, bunu da artık Moritanya’ya da
götüremezsiniz ama ola ki yanlış anlarlar diye onu da söylüyorum: Siz “Sağlık.NET
2” diye bir sistemle bütün mahrem bilgilerimizi toplamaya kalktınız, hatta bir
kısmını topladınız. Bakın, bunlar, hayal ürünü şeyler değil arkadaşlar,
Türkiye’de yaşanan ve sizin Sağlık Bakanınızın Türkiye’ye hediye ettiği
sorunlardır. Allah’tan, bu Sağlık.NET 2 sistemiyle toplayacağınız mahrem
bilgiler maddesi bizim Anayasa Mahkemesine başvurumuzla iptal oldu da mahrem
bilgilerimizi kurtardık. Bu mahrem bilgileri siz sadece devlet hastanelerinden
değil, üstelik özel doktorların muayenehanelerinden bile toplamaya kalktınız.
Orada sorduğunuz sorular akla hayale sığmaz. Kadının son âdet tarihinden tutun
da korunma yöntemine kadar olan her türlü mahrem bilgiyi sordunuz ve bu sorulan
bilgileri Sağlık.NET 2 sistemine aktararak herkesin görmesine olanak tanıdınız.
Şimdi diyeceksiniz ki: “Herkes giremez.” Herkes girdi arkadaşlar. Bundan tam
bir sene önce ben yine bu kürsüden çıkıp size demiştim ki: Aile hekimliği bilgi
sistemimiz hack’lendi yani aile hekimlerinin yazdığı bütün bilgiler birilerinin
eline geçti, muhtemelen bu bilgiler birilerine satıldı; bu konuda bir şeyler
yapalım. Bir cevap bile vermedi Sağlık Bakanı.
Şimdi siz bana kalkmışsınız,
diyorsunuz ki: “Biz sağlıkta bunları yaptık, bunları Moritanya’ya göstereceğiz
ve Moritanya da bunları yapsın.” Ama ben görüyorum sizlerin hâlini. Bakın,
sizler bile hop oturup hop kalkıyorsunuz, “Olmaz böyle şey.” diyorsunuz. Evet,
haklısınız olmaz böyle şey.
TÜLAY BAKIR (Samsun) – Hayır,
hiç öyle demiyorum, yok öyle bir şey. Hayır, ben demiyorum.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Evet,
“Hayır.” diyenler var, “Hayır.” demeyenler var. İçinde insanlık damarı olanlar
“Olmaz böyle şey.” demeye devam ediyorlar.
TÜLAY BAKIR (Samsun) –
Demiyorum, demiyorum.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Hakaret etmeden konuşsanız Hocam. Hocalığınıza yakışır konuşsanız çok daha
güzel.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Efendim, kışkırtmazsanız daha yakışır konuşurum.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Olur ama hakaret etmeyin.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Peki,
hakaret etmem, merak etmeyin ama siz de…
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) – Kimin
ar damarının patlayıp patlamadığı senin haddin değil Hocam.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bak,
şimdi sen böyle konuşursan ben de cevap veririm.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Lütfen Hocam…
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ama,
yani eğer haddimizi bileceksek karşılıklı bileceğiz.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Peki, Hocam; lütfen...
BAŞKAN – Sayın Atıcı, lütfen
karşılıklı konuşmayalım.
Sayın milletvekilleri…
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
Başkanım, yani evet, milletvekillerimiz sataşabilirler, onların sataştığı
ölçüde ben de onlara cevap vereceğim çünkü bu da benim yasal hakkımdır. Onlar
da kendi yarattıkları sağlık sistemini görecekler çünkü haberleri yok bir
şeyden, çünkü dünyadan haberleri yok.
Gelen, sağlıkla ilgili
kanunlar üzerinde konuşuyorum, hiçbirinden haberiniz yok. Haberiniz olsa ben
içinizde bazılarınızın buna “Hayır.” diyeceğine eminim. İçinizden birileri buna
hayır… Çünkü, burada bile diyorsunuz “Olmaz öyle şey.” diyorsunuz. Evet,
haklısınız olmaz ama yapıyorsunuz.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Ben öyle şey demedim.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sen
demiyorsun ama başka AKP’liler diyor. Yani doğru söylüyor, “Olmaz böyle şey.”
diyor ama sizler “Olur.” diyorsanız, o zaman buyurun yani eşinize, kızınıza ilk
yirmi dört saatte “Bu çocuk meşru mu, gayrimeşru mu?” diye soru sorulmasına
izin verin, buyurun.
TÜLAY BAKIR (Samsun) –
Kimliği çıkacak Hocam, kimliği çıkacak.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Efendim, doktorlar nüfus memuru değildir, çocuğun kimliği çıkacaksa o çocuk
meşru da olsa çıkacak, gayrimeşru da olsa çıkacak. Bunu yirmi dört saatlik
lohusa bir kadına sorma edepsizliğini hiç kimse gösteremez, hiçbir hekim de
bunu sormayacaktır. Hekim olanlar beni daha iyi anlayacaktır.
Bakın, bir şey daha yapmayın:
Sağlıkta şiddeti nasıl kışkırttığınızı Moritanya’ya sakın söylemeyin, sakın. Sağlıkta
şiddeti kışkırta kışkırta öyle bir noktaya getirdiniz ki hekimler ölmeye
başladı. “Olmaz böyle şey.” diyebilirsiniz, oldu yani hayaldi gerçek oldu,
hekimler öldürülmeye başlandı, öldürülüyorlar. Biz, şiddet artıyor; hekime,
sağlık çalışanlarına yönelik şiddet artıyor, gelin buna bir dur diyelim
dediğimiz zaman, bu odada bulunan, bu Mecliste bulunan sağlıkçı milletvekilleri
bile “Hayır, şiddet artmıyor, araştırmaya gerek yok.” demişlerdi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – 10 kere
dedik.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ne
oldu? Bir doktor öldürüldükten sonra kabul etmek zorunda kaldınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ersin
öldürüldü.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bunu
Moritanya’ya lütfen anlatmayın. Şiddeti kışkırttığınızı onlara lütfen
söylemeyin.
Bakın, Moritanya’ya “SABİM
diye bir hat kurduk, çok memnunuz.” demeyin. SABİM’i iyi niyetle kurmaya
kalkarlar, hafazanallah, tıpkı bizde olduğu gibi bir şikâyet hattına
dönüşebilir. Moritanyalı milletvekilleri de çıkıp derse ki: “Ya bu SABİM’e
benzer bir şey kurduk, Türkiye’den örnek aldık. Bak ya bu kötü bir şey yani bu
iyi işlemiyor, her isimsiz telefonda bile ilk zamanlarda hekimler hakkında
soruşturma açılıyor, hemşireler hakkında soruşturma açılıyor yani bunu
değiştirelim.” derlerse o zaman sizi örnek almaya devam ederler ve tıpkı bizim buradaki
feryatlarımızı duymadığınız gibi onların da iktidarı bu feryadı duymayabilir.
Ne zamana kadar? İşte, bu SABİM dolayısıyla hakkında soruşturma açılan bir kız
kardeşimiz -Melike- elinde SABİM’in kâğıdı yüksekten atlayıp intihar edene
kadar. Bu sizin devri iktidarınızda oldu. SABİM’i düzeltin, düzeltin, düzeltin
dedik; tıkadınız kulakları. Kızcağız intihar etti, öldü; şimdi diyorsunuz ki:
“Ya, evet, haklıymışsınız, SABİM’i bir filtreleme sisteminden geçireceğiz.”
Bunu siz diyorsunuz. Ee, bu filtreleme sistemini daha önce yapsaydınız da bu
kızcağız ölmeseydi olmaz mıydı? Bu şiddeti kabul etseydiniz de bizim Ersin
Arslan isimli Gaziantep’teki uzman doktor bıçaklanarak öldürülmeseydi iyi olmaz
mıydı? Bunları, Moritanya’ya ne olur bu şekilde anlatmayın, “Biz SABİM’imizden
çok memnunuz.” demeyin.
Ha, sakın Moritanya’ya “Biz
‘tam gün’ diye bir şey çıkardık, çok memnunuz, siz de uygulayın.” demeyin.
Zaten siz de memnun değilsiniz aslında ki “tam gün, tam gün” diye bağırıp
çağırıp çıktınız, şimdi tam günden de geri adım atıyorsunuz. Yakıştı mı bu
AKP’ye?
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) – Geri
adım atmıyoruz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Koskoca Başbakan çıktı dedi ki: “Tam gün istiyoruz. Hekimler artık bıçak parası
almayacak, hekimler elini vatandaşın cebinden çekecek.” Güzel, iyi. Tam gün
çıktı; hekimlerin kimi istifa etti kimi kaldı. Ne oldu da şimdi, birdenbire tam
günde değişiklik yapmaya kalktınız, karar verdiniz? Üstelik yine Sayın Başbakan
açıklayacakmış. Yakıştı mı? “Bu kadar oy alıyoruz.” diyorsunuz. Halk size bunun
için mi oy veriyor arkadaşlar, Halk size sağlığı yapboz tahtası hâline getirin
diye mi oy veriyor?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Eczacıları batırın diye mi oy veriyor?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, o yüzden “Biz tam günü uygulayacağız, siz de bizden örnek alın.” demeyin
çünkü daha siz bile tam günü uygulayamıyorsunuz.
Bakın, sakın Moritanya’ya
“Biz mecburi hizmet yasası getirdik, çok güzel.” demeyin çünkü siz mecburi
hizmet yasasını kaldırmıştınız, sonra “Allah kahretsin, olmadı bu iş.” dediniz,
tekrar getirdiniz. Şimdi, tekrar kaldırır mısınız, bilmiyorum. Yani, siz, daha
Türkiye’deki sağlık sistemini yapboz tahtasından çıkaramadınız. Ne olur, bu
bilgileri Moritanya’ya vermeyin çünkü oradakiler de bizim kardeşlerimiz,
nihayetinde onlar da insan.
Sakın Moritanya’ya “Sevk
zinciri çok iyidir, biz çok güzel sevk zinciri kurduk.” filan demeyin.
VELİ AĞBABA (Malatya) –
Kandırmayın adamları. Biz yandık, onlar yanmasın.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sevk
zincirini kurdunuz, 4 vilayette kurdunuz, on beş gün içerisinde apar topar
derhâl kaldırdınız. Bu odada, bu Mecliste bulunan bütün sağlıkçılar -ayırt
etmiyorum, hekimiyle, teknikeriyle- herkes sevk sisteminin, basamaklandırma
sisteminin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iyi olduğunu bilirler ama siz
on bir yıldır bunu yapmadınız, yapmadığınız için de giderek giderek kötüye
gidiyor her şey. O yüzden, sakın bunu götürüp de Moritanya’ya anlatmaya
kalkmayın. Hele hele…
Ya, gene sürem bitti. Neyse,
bir madde daha var, herhâlde orada da konuşurum. Ben burada bir virgül
koyuyorum, diğer madde de görüşmek üzere. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde şahsı adına
söz isteyen Öznur Çalık, Malatya Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Moritanya’yla Türkiye
arasındaki sağlıkta iş birliği çok önemli bir gündem maddesi hâline geldi ve
Türkiye’de tüm dünyanın örnek aldığı sağlıkla ilgili alanı müzakereye açtı
Sayın Vekil.
Şunu çok net söylemek gerekir
ki son on yılda Türkiye çok önemli reformlar yaptı ve bu reformların en önemli
maddelerinden bir tanesi de sağlıkta yapılan reformdu ve şu anda Türkiye…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Sağlık Bakanını onun için mi yediniz?
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) – …tüm
dünyada çok fazla ülke tarafından örnek alınıyor. Eğer bilmiyorsanız, lütfen
gidin, gezin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Hangi
ülke?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Şu ülkeleri bir sayar mısınız?
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) –
Afrika’dan Asya’ya, Asya’dan Orta Doğu’ya, Orta Doğu’dan Amerika’ya kadar…
Bakın, arkadaşlar, geçen
hafta, Nüfus Kalkınma Grubu Başkanı olarak heyetimizle birlikte Kuzey Afrika’da
belki de adını ilk kez duydunuz bir ülkeye gittik ve gidiş sebebimiz TİKA. Şu
anda tüm dünyada yardım faaliyeti 1,3 milyar dolar olan bir yardım kuruluşundan
bahsediyorum. TİKA’nın donörlüğünde Moritanya’ya gittik ve Moritanya Kuzey Afrika’da
bir ülke.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Biz ilk
kez mi duyuyoruz?
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) - 1
milyon kilometrekarelik bir alana sahip ve üstünde sadece 3,5 milyon insan
yaşıyor ve doğum oranları inanılmaz derecede yüksek olmasına rağmen nüfus artış
hızı beklenilen oranda değil.
Sebep ne, biliyor musunuz?
Anne, bebek ölüm oranları inanılamayacak seviyede. Bugün bin bebekteki ölüm
oranı Moritanya’da binde 117. Anne ölüm oranları: Her 100 bin anneden 729
tanesi ölüyor ve 3,5 milyonluk nüfusta doktor sayısı sadece 400.
Ve sadece sağlıkla ilgili
alanda mı Türkiye’den destek isteniyor? Hayır. Görüştüğümüz iktidarı,
muhalefeti -Meclis Başkanı dâhil olmak üzere- Türkiye’yi dünyaya örnek olarak
gösteriyor ve diyor ki…
VELİ AĞBABA (Malatya) –
Bilmiyorlar. Nereden bilsinler? Türkiye’yi tanımıyorlar.
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) -
Arkadaşlarım şahittir ve bu şahitliği yapan Milliyetçi Hareket Partisinden
değerli milletvekilim, muhalefet milletvekilim Sayın Ruhsar Demirel de vardır.
Aynen şu cümle kullanıldı: “Bir Müslüman ülkenin lideri IMF’ye rest çekiyor ve
üstüne, dönüyor, ‘5 milyar dolar borç verebiliriz.’” diyor, Türkiye’den
bahsediyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler) Ve
bunu söylerken Moritanya bunun farkında ama muhalefet bunun hâlâ farkında
değil, Türkiye'nin dünyada geldiği yeri hâlâ görmüyor.
Biz Moritanya’da bu örnekleri
artırırken sağlıkta iş birliği istiyorlar, tarımda iş birliği istiyorlar,
ekonomik iş birliği istiyorlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla iş
birliği istiyorlar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Moritanya’nın istemesi senin gelişmişliğini göstermez.
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) - Ben
oraya gittiğimde bütün arkadaşlarımla birlikte “Biz neler yapabiliriz?” dedik
ve hemen oranın Sağlık Bakanının bizden talebi, iş birliği anlaşmasının… Sağlık
Bakanlığımız 2011 yılında bir iş birliği anlaşması yapmış ve iş birliği
anlaşması çerçevesinde de hemen faaliyetler yapılmaya başlanmış. Deniyor ki:
“Doktorlarımız Türkiye’ye gelsin ve eğitimler alsın; ebelerimiz, hemşirelerimiz
Türkiye’de eğitim görsün.” Ve Türkiye, bu ülkeye, ezilen varsa, mağdur varsa,
dünyanın neresinde varsa -“Ben varım.” dediği gibi orada da “Ben varım.” diyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) -
Malatya’da kayısılar yanmış, kayısılar!
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) - Ve
bununla ilgili olarak, arkadaşlar, Moritanya’daki Sağlık Bakanlığının yapmış
olduğu iş birliğinin gerçekleştirilmesi için Başbakan Yardımcımız Sayın Bekir
Bozdağ, TİKA desteğiyle gittiğimiz bu projede çok ciddi destek verdi. Hemen,
acil, grup başkan vekillerimizden destek istedik ve hemen Moritanya’yla…
Bebekler ölüyor arkadaşlar. Eğer siyaset yapacaksanız sağlıkta yapmayın lütfen,
Moritanya’da bebekler ölüyor, Moritanya’da anneler ölüyor, siz burada siyaset
yapıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Siyaset
falan yapmıyoruz ya!
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) -
İnsanlar ölürken biz siyaset yapmadık ve yapmayacağız.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ne
alakası var?
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) -
Sizler lütfen Moritanya’yı gidin görün. Biz Somali’yi gördük, biz Myanmar’ı
gördük, Etiyopya’yı gördük ve şunu bilin ki…
VELİ AĞBABA (Malatya) -
Malatya’da kayısılar yanıyor, sen orada…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Çiftçi
ölmüş, çiftçi!
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) -
…Türkiye her yere yardım ediyor. Şu anda 2,3 milyar dolar bizim yardım yapmış
olduğumuz ülkeler var. Afrika’ya gittik bunu söyledik, Afrika “Türkiye’yi biz
örnek alıyoruz.” diyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Öznur
Hanım, siyaset yapmayalım da duvar mı örelim? Biz siyasetçi değil miyiz,
“Siyaset yapma.” diyorsun? Duvar mı yapalım!
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) -
Akabinde biz Birleşmiş Milletlere gittik ve New York’ta yapmış olduğumuz
toplantıda, orada da Türkiye gene örnek gösteriliyordu. Ne diyorlardı biliyor
musunuz? “Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke Türkiye ve
örnek alınması gereken ülke Türkiye.” denildi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) –
“Siyaset yapma.” diyor, bostan mı ekelim Sayın Çalık?
ÖZNUR ÇALIK (Devamla) - Evet,
siz de örnek alın, AK PARTİ’yi örnek alın.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
21.35
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati:
21.43
BAŞKAN: Başkan
Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Beşinci
Oturumunu açıyorum.
292 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Madde üzerinde şahsı adına
söz isteyen Aytuğ Atıcı, Mersin Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, az önceki
konuşmalarımda size “Meclise gelen yasalardan haberiniz yok, anlamıyorsunuz.”
demiştim; şimdi anladınız, onu da yanlış anladınız. Yani kırk yılın başında bir
şeyi anladınız ama onu da yanlış anladınız. Biz size… (AK PARTİ sıralarından
gürültüler, “Yeter be!” sesleri)
BAŞKAN – Sayın Atıcı, lütfen,
hiç kimseye hakaret etme hakkınız yok ama. Fikirlerinizi söyleyeceksiniz
buradan. Sayın milletvekillerine böyle konuşma hakkınız yok, lütfen.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ne
hakaret ettim Sayın Başkan?
BAŞKAN – Hayır, hakaret
ediyorsunuz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ne
ettim?
BAŞKAN – Evet, hakaret
ediyorsunuz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ne
ettim?
BAŞKAN – Lütfen ama…
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) –
“Yanlış anlamışsınız.” dedin.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ne
söylediğimi tekrar edin.
BAŞKAN – Tekrar ederim ne
söylediğinizi.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
“Anlamadınız” dedim, bu hakaret mi?
BAŞKAN – “Anlamadınız, bunu
da yanlış anladınız” dediniz. Lütfen Sayın Atıcı…
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
“Yanlış anladınız” dedim, bu hakaret mi? Yanlış anladılar, düzelteceğim Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Böyle bir şey var mı
Sayın Atıcı?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Var.
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Lütfen…
Madde üzerinde konuşun,
buyurun.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ben
size “Anladınız, yanlış anladınız.” diyorum, siz zıplıyorsunuz. Ne var bunda,
bunun neresi hakaret? Yanlış anladınız, şimdi yanlış anladığınız şeyi
düzelteceğim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen…
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, biz size “Moritanya’ya yardım etmeyin.” demiyoruz. Burada Sayın
Milletvekili çıktı, bebek ölümlerinden, anne ölümlerinden bahsetti. Sanki biz
“Moritanya’ya yardım etmeyin.” diyoruz. Değerli arkadaşlar, Moritanya’ya yardım
edin, Moritanya’nın yardıma ihtiyacı var. Ben, size, Moritanya’ya nasıl yardım
etmeyeceğinizi anlatıyorum, şunları şunları yapmayın diyorum, bunları
yaptığınız zaman oradaki bebek ölümleri daha da artar diyorum. Oradaki bebek
ölümleri daha da artar. Nasıl artar biliyor musunuz?
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
Türkiye’deki bebek ölümlerinin kaç olduğunu biliyor musunuz? Hocam, lütfen,
Türkiye’deki bebek ölümlerini söyler misiniz? On yıl önce kaçtı da şimdi kaç
oldu, söyler misiniz?
BAŞKAN – Sayın Çalık, lütfen…
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Öznur
Hanım, bakın, yani beni konuşturmuyorsunuz, bir on dakika daha alacağım, peki.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Hiç
yakışmıyor size, hiç.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bebek
ölümleri konusunda yaptığım çalışmalara bakın, sonra bana sataşın.
MUHAMMET BİLAL MACİT (İstanbul)
– Al, cirmin kadar al!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, bu bebek ölümleri nasıl artar Moritanya’da biliyor musunuz? Eğer burada
anlattığım şekilde yaptığınız uygulamaları Moritanya’da da uygularsanız bebek
ölümleri orada, efendim, binde 117 değil, binde 300’e çıkar çünkü siz sağlık
politikalarınızı anlatırken Başbakanınız çıktı, dedi ki: “Cebinize nüfus
kâğıdınızı koyun, istediğiniz yere gidin. Benim vatandaşım muayene olacak.”
Dedi mi, demedi mi? Peki, güzel.
Şimdi, az önce, size, tam
dokuz yerde katkı ve katılım payı aldığınızı söyledim. Ben isterdim ki Sayın
Milletvekili çıkıp bunları tekzip etsin. Ben “Aytuğ Atıcı, sen doğruları
söylemiyorsun. Seni tekzip ediyorum. Bu söylediklerinin hiçbiri doğru değil.”
desin diye beklerdim. Bir kelime etmedi söylediklerim hakkında. Çıktı burada,
“Moritanya şöyle kötü, böyle yardıma ihtiyacı var.” Haklısınız, Moritanya’ya
yardım edelim.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Allah razı olsun!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Ancak, Türkiye’de cebine nüfus kâğıdı koyan bir insan artık sağlık hizmeti
alamıyor. Ne zaman alıyor? Öbür cebine de para cüzdanını koyduğu zaman. Bir
cebine nüfus cüzdanını koyacak, diğer cebine para cüzdanını koyacak, sağlık
hizmetini böyle alacak Türkiye’de. Çıkın, bunu tekzip edin; çıkın, deyin ki:
“Hayır, Türkiye’de sağlık hizmetleri ücretsizdir.” deyin, ben de diyeyim ki:
“Yahu, ben yanılmışım. Gidin, Moritanya’ya bunu anlatın.”
Şimdi konu sağlık, sağlıktan
bahsetmemiz lazım. Sayın milletvekili ekonomiye de girdi, dedi ki: “Müslüman
bir ülke olarak biz, IMF’ye borç verir duruma gelmişiz.” Şimdi, ben bunun
neresini düzelteyim? Türkiye Cumhuriyeti devleti Müslüman bir ülke değildir,
Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşlarının çok büyük bir çoğunluğunun Müslüman
olduğu bir devlettir ama sizin niyetiniz şimdiden bizim kulağımızı alıştırmaksa
yani buna da gereken cevabı alırsınız; bu, bir. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Otuz sekiz saniyem kaldı, konuşturmuyorsunuz.
İki: “IMF’ye borç verir
duruma geldik.” diyorsunuz. Yahu, akıl var, mantık var! Şimdi, bir toplam
borçlarınıza bakın. Toplam borçlarınıza bakın, evet, IMF’ye borcu azalttınız
ama bir taraftan alıp öbür tarafa koyduğunuz zaman IMF’ye borcunuz azalıyor ama
toplam dış borcunuz çok çok daha fazla artıyor. Bunu ben bir ekonomist gözüyle
görmüyorum, söylemiyorum, bir vatandaş olarak söylüyorum. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) – 500
milyon dolar için neler verdiniz be! Yanlış yaptınız!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Sağlık Bakanı obeziteyle ilgili bir program başlattı “Obezite sorunu olanlar
kalp krizi geçirebilir.” diye. Ben de uyarmak zorundayım.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) –
Sağlık Bakanı da akıl hastaları için bir şey başlattı!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Diğer
maddede görüşmek üzere. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, söz talebimiz var.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Geç
kaldı, geç kaldı…
BAŞKAN – Bir saniye sayın
milletvekilleri, geç kalıp kalmadığını size soracak değiliz. Lütfen ya!
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Niye
azarlıyorsun Sayın Başkan ya? “Geç kaldı.” dedik, niye azarlıyorsunuz?
BAŞKAN – Yani burada ne İç
Tüzük koydunuz ne adap koydunuz, lütfen! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Konuşma hakkı İç Tüzük
gereği, engelleyemezsiniz bunu. Engelleyemezsiniz, konuşma hakkı.
Buyurun Sayın Atıcı. (CHP
sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından “Konuşsun ama hakaret etmesin.
Adam gibi konuşsun.” sesleri)
CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI
(Mersin) – Değerli arkadaşlar “Konuşsun ama adam gibi konuşsun.” deniyor,
“Hakaret etmesin.” deniyor. Eğer, tutanaklardan bir hakaret çıkarırsanız özür
dileyeceğim.
ÜNAL KACIR (İstanbul) –
Arkadaş, bir doktor olarak -şişman diye arkadaşım- nasıl “obezite” lafını
kullanırsın? Ayıp yahu! Ayıp değil mi?
BÜLENT TURAN (İstanbul) -
Ayıp, ayıp!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Vazgeçtim… Eğer hakaret ettiğim kimseler varsa özür dilerim. Ben kimseyi
muhatap almıyorum, ben sadece bir hekim olarak görevimi yerine getiriyorum,
riskleri anlatıyorum. Öyle, burada, bir insanın kalp krizi geçirmesi de
kimsenin hoşuna gitmez. Ancak, şurada oturan milletvekili diyor ki: “Bırakın,
tipi bozuk.”
Şimdi, bir insana yakışır mı
bu söylenen laf? Bir insana yakışır mı? Öyle el altından fısıltıyla söylemek
delikanlılık değil.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) – Sen
belden aşağıya niye vuruyorsun?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Bağırma, bağırma!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Bağırma, çık konuş, bağırma!
BAŞKAN – Sayın Korkmaz,
lütfen…
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, çıkın, burada, delikanlıca beni eleştirin. Benim sizi eleştirip
ciğerinize hançeri soktuğum gibi siz de benim ciğerime hançeri sokun.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) – 500
milyon liraya el pençe divan durdunuz!
VELİ AĞBABA (Malatya) – Çık
kürsüye konuş, bağırma!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bu iş
bağırmayla çağırmayla olmaz…
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) –
Cevap ver cevap! İnsanlar hastanelerde rehin kalıyorlardı, sen konuşuyorsun
burada.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ben
demin bir laf söylemiştim, tekrardan söylemeyeyim.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) –
Söyle, bir daha söyle.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bu
lafa cevap vermiyorum.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) –
Veremezsin ki!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bu
lafa cevap vermiyorum çünkü laf değil. Ne dediğini anlamadım bile.
Şimdi, siz orada, oturduğunuz
yerde bana hakaret edeceksiniz…
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) – Ben
hakaret etmiyorum.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – …ben
de -hakaret edenlere söylüyorum- burada susacağım!
BAŞKAN – Sayın Atıcı…
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) –
Depremden gelen yardımları bağış diye dağıttınız, sonra…
BAŞKAN – Sayın Korkmaz…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın
Başkan, arkadaşa beş dakika ver, kürsüye çıksın, konuşsun ya.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, siz kalkacaksınız “Moritanya’ya yardım edeceğiz.” Diyeceksiniz, ondan
sonra da Moritanya’ya burada uyguladığınız sağlık sistemini koymaya
çalışacaksınız. Diyeceksiniz ki Moritanya’ya: “Sakın ha, anne sütü bankacılığı
yapma. Biz denedik, vatandaşın bütün parasını anne sütü bankasına yatırdık,
sonra bazı insanlar dedi ki: ‘Zinhar olmaz.’ ve geri adım attık.” Oraya anne
sütü bankacılığını kurdurmayacaksınız.
Bakın, kırk yılın başında iyi
bir iş yapıyordunuz sağlıkta… Birkaç tane daha iyi işiniz var, bakın, iyi iş
yaptığınız zaman söyleriz. Anne sütü bankacılığı iyi bir şeydi. Sayın
Milletvekili, bebek ölüm hızlarından bahsetti, benim çocuk hekimi olduğumu
muhtemelen unuttu. Bu ülkede bebek ölümlerini azaltmak için yaptığım hizmetleri
bilmiyor olabilir ama şunu herkes bilir ki anne sütü hayat kurtarıcıdır, anne
sütü bebeklerin hayatını kurtarır. Siz “Moritanya’da bebekler ölüyor.” diye
burada zıplarken…
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Suriye’de de ölüyor, Suriye’de de.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, bakın, eğer Suriye konusunu açacaksanız onu da konuşuruz. Hiç öyle…
Şimdi, lafı nasıl değiştirdiğinize siz kendiniz bakın. Onu da konuşuruz, onu da
çok konuştuk. Konuyu değiştirdiğiniz zaman hiçbir şekilde susacağımı
zannetmeyin, siz konuştukça ben de yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım.
Anne sütü hayat kurtarıcıdır.
Şimdi, siz, burada anne sütü bankacılığını yasaklayarak kaç bebeğin ölümüne
imza attığınızın farkında mısınız? Hadi çıkın, bana buradan deyin ki: “Anne
sütü hayat kurtarıcı değildir.” Hadi çıkın, beni yalanlayın; oradan sataşmayın,
çıkın yalanlayın, deyin ki: “Anne sütü bankacılığı, anne sütü bankası
Türkiye'ye gereksizdir.” Hadi deyin. Ama dediniz. Bakanınız, bu devletin
parasını, milyarlarca lira parasını götürdü, İzmir’de anne sütü bankası kurmak
üzere yatırdı. Sizin paranız ya, hepimizin parası… Yatırdı, sonra birileri
çıktı, dedi ki: “Hayır, olmaz. Bu, dinen yanlıştır.”
Kardeşim, yanlış ise o dine
mensuplar -hürmet ederim, başımın üstünde yeri var- yapmasınlar. Ama o dine
mensup olmayan, o inancı kabul etmeyen veya “Her ne olursa olsun, ben çocuğumun
hayatını kurtarmak istiyorum, çocuğuma anne sütü verin.” diyen insanları nasıl
engellersiniz?
Bunu ben yapmadım ki siz
yaptınız. Şimdi, kalkıp siz “Moritanya’ya anne sütü bankacılığını iptal edin.”
derseniz bebek ölümleri artar mı artmaz mı arkadaşlar? Yani, hakikaten düzgün
konuşalım, hakikaten düzgün iş yapalım. Moritanya’ya tabii ki yardım edelim ama
burada Türkiye'ye uyguladığınız sağlık sistemini Moritanya’ya götürmeyin, benim
size söylediğim o.
Peki, çok zorunuza gitti,
senaryoyu isterseniz biraz tersten alalım. Diyelim ki Moritanya’yla karşılıklı
konuşma fırsatınız oldu, gene kabul edeceksiniz bu anlaşmayı ama… Peki, şunu
yapmayın, bunu yapmayın demeyeceğim, yapın diyeceğim.
Gidin, Moritanya’ya giden
arkadaşlarım, “Biz bu anlaşmayı imzaladık ama Başbakanınız sakın ola ‘Ben
Moritanyalı doktorlara iğne bile yaptırmam.’ demesin.” deyin, bunu söyleyin.
“Eğer Moritanya’nın Başbakanı ‘Ben Moritanyalı doktorlara iğne bile yaptırmam.’
derse doktorlar gücenirler, doktorların motivasyonu azalır ve hayat kurtarma
ihtimalleri düşer.” deyin. Anlaşma yapacaksınız, bari bunları deyin.
Sonra, Moritanya’nın Sağlık
Bakanına deyin ki: “‘Doktorlar yaygara yapıyor.’ deme çünkü bizim bir Sağlık
Bakanımız vardı ‘Doktorlar yaygara yapıyor.’ dedi, doktorlar çok üzüldüler ve
gerçekten kutsal meslekleri zedelendi, bunu yapmayın.”
“‘Moritanya’daki profesörleri
ayağınıza getireceğim.’ demesin Sağlık Bakanınız.” deyin çünkü bunu sizin Sağlık Bakanınız söyledi,
Başbakanız söyledi, hatta ve hatta “Delikanlılarsa hastamı geri çevirsinler
bakalım, geri çevirenin alnını karışlarım.” dedi. Yani bu seviye iyi bir
başbakan için, ben bu kürsüden milletin adına konuşurken seviye iyi değil ama
bir başbakan “Ben doktorların alnını karışlarım.” diyecek, bu seviyeyi
beğeneceksiniz, herkes alkışlayacak. Bu mu yani! Yapmayın. “Biz bu hatayı
yaptık, sizin Başbakanınız Moritanyalı doktorların alnını karışlamasın.” deyin.
“Sağlık Bakanınız ‘Doktor efendi devri bitti.’ demesin çünkü ‘Doktor efendi’
diye bir devir yoktu ki hiçbir zaman, yanlış yapan doktorlarımız vardı
Türkiye’de, onları biz cezalandıramadık, bütün doktorları mahvettik ama siz
bunu Moritanya’da yapmayın.” deyin.
Sonra, Moritanya’ya deyin ki
bu anlaşmayla… Hani benim itiraz ettiğim diğer konular vardı ya, o diğer
konularda anlaşma yapma imkânınız var çünkü karşılıklı mutabakatla bizim
muhalefet notu koyduğumuz maddeye her şeyi koyabilirsiniz ya, bir madde koyun,
Sağlık Bakanlığına “Eğer Moritanya’da bir tabipler birliği var ise ve karşı
çıkıyorsa onu kapatmaya kalkmayın. Kapatamıyorsanız da kolunu bacağını
budamayın çünkü tabipler birliği siyaset üstü bir kurumdur, bütün siyasi
görüşleri kucaklar ve din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkese hizmet eder ve
söyledikleri de önemlidir çünkü Türkiye’de biz bunu yapamadık, yapamadığımız
için de büyük sıkıntılar yaşadık, Türk Tabipleri Birliğini kapatmaya kalktık,
olmadı, Anayasa’mızdan bile döndü, evrensel hukuka aykırıdır, kendinizi rezil
etmeyin.” deyin. Bunları deyin, o 2’nci maddenin (d) fıkrasında bunu söyleyin.
Sonra, deyin ki: “Bakın, biz
‘performans’ diye bir sistem denedik. Bu sisteme göre hekimlerimizi
çalıştırıyoruz. Eskiden performans sistemi öncesinde hekimler bir ekipti, ekip
ruhuyla çalışırlardı, hemşirelerle birlikte çalışırlardı, teknikerlerle
birlikte çalışırlardı. Şimdi, performans sistemini getirdik, ekip ruhu bozuldu.
O ‘Sen kaç hasta baktın?’ ‘Sen kaç hasta baktın?’a döndü.”
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Rakip
oldu, rakip.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – “İki
hemşire fazla geliyor, ben bir hemşire istiyorum. Yoğun bakımda bile biz çok
hemşire isterken…”
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – SSK
hastanelerinin önündeki kuyrukları çok çabuk unuttunuz, çok.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
“…artık doktorlar ‘Fazla hemşireye gerek yok çünkü ben gelirimi bölüşmek
zorunda kalıyorum, bu da iyi bir şey değil.’ noktasına geldi. Hekimler artık
rakip oldular Türkiye’de. Ne olur Moritanya’da bunu yapmayın çünkü hekimler
birbirine rakip olursa bebekler ölür. Hekimlerin, hemşirelerin, eczacıların,
teknikerlerin bir ekip ruhuyla çalışması gerekir, bunu bozarsanız bundan en
çok, en çok bebekler etkilenir.”
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Eski
bir SSK genel müdürü vardı, onun yaptığı politikaları bir hatırlayın.
AYTUĞ ATICI (Devamla) -
“Moritanya’da sakın iş yeri hekimliğini taşeronlaştırmayın.” deyin. O 2’nci
maddenin “d” fıkrasına bunu ekleyin, “Biz iş yeri hekimliğini taşeronlaştırdık,
işçi ölümleri arttı. Moritanya’daki ölümleri azaltmaya çalışıyoruz, sakın iş
yeri hekimliğini taşeronlaştırmayın. Hekimlerinizi çalıştırın ama çok
çalıştırmayın. Çok çalıştırırsanız verimsiz olurlar, hastalar ölür.” deyin
diyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hocam,
seni doğuran anaya da, yetiştiren hocaya da helal olsun!
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde şahsı adına
söz isteyen Türkan Dağoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sayın meslektaşım, Sayın Vekil Aytuğ
Atıcı’nın biraz evvel kürsüde söylemiş olduğu yeni doğan konusundaki
açıklamaları gerçek anlamda beni hayrete düşürmüştür. Biz, aynı konuda, aynı
yerde, yeni doğan bebeklerin mahalle arasında, annelerin kucağında hastane
aramak için sokaklara düştüğü günleri hep beraber yaşadık. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Sağlık Bakanlığının sağlık
konusunda bazı şeyleri tenkit edilebilir, ancak bu konuda asla. Kendisi de çok
iyi bilir, yeni doğan bir bebeğin günlük masrafı, yoğun bakımdaki bir bebeğin
masrafı 1.500 lira kadar bir paradır ve Bakanlık bunu, hiçbir tereddüt
göstermeden bu ailelerin parasını dekanlıklara veya hastanelere zaten
karşılıksız ödemektedir. Dolayısıyla, biraz evvel söylenenlerin hiçbiri gerçeği
yansıtmıyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sağlık konusunda eğer
çalışmalarınız, halk arasında çalışmalarınız varsa, sonuç ne olursa olsun siz 5
lirayı burada halkın gözüne koymayın, halk o kadar memnun ki siz ne derseniz
deyin bu memnuniyet yüzde 38’lerden yüzde 80’lere kadar çıktı ve yapılan masraf
daha da düştü. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Moritanya konusunda gelince
Sayın Vekilim, sayın vekillerim, zaten Türkiye'nin yeni doğan konusunda AK
PARTİ gelmeden evvelki durumu Moritanya’dan da farklı değildi.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – O
dönemde İstanbul İl Sağlık Müdürü kimdi? Eşiydi.
TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) – Bu
gerçekleri hepimiz biliyoruz ve ben kendi ünitemde bebekleri kurtarabilmek için
dernek ve vakıf kurmuşumdur, sadece o bebeklerin parasını oraya verebilmek ve
kurtarabilmek için.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Eve
gidince kavga etme sen enişteyle!
RECEP ÖZEL (Isparta) –
Saygılı ol lan, saygılı ol!
TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) –
Süt bankası konusuna gelince, süt bankası konusunda tabii ki siz çok iyi
bilirsiniz ki biz daima konuşmalarımızda “anne sütü”, “anne sütü”, “anne sütü”
demişizdir. Buna ne Bakanlık karşı geliyor ne de hiç kimse. Yalnız, toplumun
dinî yönden hassasiyetlerini tabii ki göz önünde bulundurmamız lazım. Şimdi,
biz zaten bu da hallolduktan sonra anne sütüne karşı olan hiç kimse yok;
Bakanlık da yok, kimse yok. Bunun devamlı açıklamalarını yapıyoruz ve anne sütü
bankacılığı devam edecek ve bebekler anne sütünü alacak. Siz bu konuda sakın
sakın hayıflanmayın, anne sütü verilecek.
Başka bir konuya gelince,
nüfus kâğıtlarında “din” hanesi -ben mi yanlış biliyorum- zaten var, bunu AK
PARTİ koymadı.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
CHP’den kalan kanun.
TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) –
Ama o zaman gidip anneler veya babalar kendileri nüfusu çıkarıyordu, şimdi
hastanelerden bu kayıt yapılıyor ve bu kayıt doğrudan doğruya oradan
istatistiklere geçiyor. Bunda ters ne var ben anlamış değilim? Gayet doğal bir
şey.
Sayın Vekilim, küçük yaş
gruplarına da gelirseniz, ben, Çocuk Hakları İzleme Komitesinin Başkanı olarak,
zaten 15 yaşın altındaki çocuklarda acaba bu tecavüz mü yoksa gayrimeşru mu,
başka bir nedenle mi, tabii ki en doğal bir hak olarak ve koruyucu bir sosyal
devlet anlayışı içinde bunun sorulması kadar doğal bir şey olduğunu… Ben üç
çocuk annesi olarak, bir hekim olarak ve bir milletvekili olarak bundan daha
doğal bir şey olabileceğini asla ve asla düşünmüyorum.
Sağlıkta Türkiye en önde
gidiyor ve yeter ki her konu sağlık kadar güzel ve düzenli gitsin. O zaman
Türkiye’nin önüne kimse geçemeyecek demektir.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Eş
durumundan fiyasko!
BAŞKAN – Evet, madde üzerinde
şahsı adına Aykan Erdemir, Bursa Milletvekili.
Buyurun.
AYKAN ERDEMİR (Bursa) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
Moritanya-Türkiye iş birliği gerçekten çok önemli. Niye önemli? Çünkü,
Moritanya’da sağlık olduğu kadar demokrasinin geliştirilmesi de önemli. Neden
Moritanya’da demokrasinin geliştirilmesi önemli? Çünkü, askerî vesayete, ben
biliyor ve inanıyorum ki bu Mecliste grubu bulunan dört parti de karşı. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
EMRULLAH İŞLER (Ankara) – Siz
karşı değilsiniz ama! Esat’a heyet gönderiyorsunuz ya! Orada mı demokrasi var?
AYKAN ERDEMİR (Devamla) –
Moritanya’ya baktığımızda nasıl bir rejimle karşı karşıyayız, bir bakalım.
Moritanya’da bugün iş birliği
yaptığımız Cumhurbaşkanı 6 Ağustos 2008 tarihinde darbe yapan general.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) – Tam
size göre!
AYKAN ERDEMİR (Devamla) –
Evet, sizin iş birliği yaptığınız Cumhurbaşkanı darbe yapan general. Ama nasıl
Cumhurbaşkanı olmuş? 16 Nisan 2009’da istifa etmiş, 19 Temmuzda Cumhurbaşkanı
seçilmiş, askerî vesayeti demokrasi diye yutturmuş.
Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti,
bütün uluslararası insan hakları raporlarında kölelik, kadın sünneti, çocuk
sömürüsü ve insan kaçakçılığıyla suçlanan bir askerî vesayet ürünüyle iş
birliği yapıyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Ama nasıl bir iş birliği?
Bakın sayın milletvekilleri, Şubat 2012 tarihinde İçişleri Bakanınızın, Sayın
İdris Naim Şahin’in imzaladığı güvenlik iş birliği anlaşmasına bakalım, Türkiye
Moritanya’ya hangi destekleri veriyor? Polis eğitimi veriyor. Peki, gelin,
polis eğitimi verdiğimiz -ki veren Bakan da Sayın İdris Naim Şahin; artık nasıl
bir eğitim veriyor bilmiyorum, organik biber gazıyla mı veriyor, tazyikli suyla
mı veriyor, copla mı veriyor bilemiyorum ama- Moritanya’nın Uluslararası Af
Örgütü raporlarındaki karnesine bir bakalım.
Uluslararası Af Örgütü “Moritanya’da
sistematik olarak siyahlara ayrımcılık yapılmaktadır.” diyor, “Moritanya’da
sistematik olarak Arap olmayan unsurlar Araplaştırılmakta, ana dilleri
unutturulmaktadır.” diyor, “Moritanya’da işkence sistematik bir şekilde
yürütülmektedir.” diyor ve “Moritanya’da yargı bağımsızlığı yoktur, uzun
tutukluluk süreleri vardır, hukukun üstünlüğünden söz edilemez.” diyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Bayağı bir kanka olmuşlar bunlar!
AYKAN ERDEMİR (Devamla) –
Şimdi, bu Uluslararası Af Örgütü Raporu, Moritanya üzerine mi yazılmış, Türkiye
üzerine mi yazılmış, zaman zaman karıştırıyorum. Diyorum ki acaba Moritanya hep
böyle miydi, yoksa Sayın İdris Naim Şahin’in imzaladığı güvenlik iş birliği
anlaşmasından sonra Türkiye’den öğrendiği yöntemlerle, Türkiye’den öğrendiği
-tırnak içinde- demokrasiyle mi bu hâle geldi?
İşin bu yönünü bir tarafa
bırakırsak şüphesiz ki Türkiye ve Moritanya iş birliği yapmalı. Cumhuriyet Halk
Partisi olarak da Moritanya’nın demokratikleşmesi, işkencenin engellenmesi,
asimilasyonun son bulması, uzun tutukluluk sürelerinin sona ermesi, hukukun
üstünlüğünün sağlanması ama hepsinden önemlisi, özgür seçimlerle darbeci bir
generalin yerine, gerçekten Moritanya halkının iradesini temsil eden bir
liderin gelmesi noktasında gelin, iş birliği yapalım ama eğer demokrasi kisvesi
altında, demokrasi görünümü altında, iş birliği görünümü altında biz
Moritanya’da askerî vesayeti meşrulaştıracaksak, bunu yaparken de Türkiye’de
askerî vesayete karşı olduğumuzu iddia edeceksek burada bir çifte standart var.
Nasıl bir çifte standart biliyor musunuz? Bahreyn’de bugün bir gazeteci
hapiste, bir yıldır hapiste. Niye biliyor musunuz? Son attığı tweet’te şunu
yazmıştı: “Türkiye Cumhuriyeti Bahreyn’e zırhlı araç satıyor ve demokratik
muhalefeti Türk zırhlı araçları bastırıyor.” demişti. Bugün Bahreyn
hapishanelerinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin desteklediği Bahreyn
Hükûmetinin baskısı sonucu hapiste. (CHP sıralarından “Bravo!” sesleri,
alkışlar)
İşte, Suriye’de de,
Bahreyn’de de, Moritanya’da da demokrasinin yanında olacaksak demokrasinin
yanında olalım ama çifte standart yapacaksak Cumhuriyet Halk Partisi olarak
bizim karnımız tok.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3-(1) Bu kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Aytuğ Atıcı, Mersin
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI
(Mersin) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; kaldığımız yerden devam edeceğim ama Değerli Milletvekili
Arkadaşımızın, Sevgili Hocamızın söylediği bazı şeylerin de…
BAŞKAN – Sayın Atıcı,
şahsınız adına da söz talebiniz varmış, süreniz on beş dakika.
Buyurun.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Yok
şahsım adına.
MUHARREM İNCE (Yalova) – Yok,
devam et Hocam, devam et.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Devam
et.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Yok
efendim.
BAŞKAN – Buyurun o zaman,
devam edin, on dakika.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Peki.
Şimdi, bir kere, çok iyi bir
noktaya geldiğimizi söyleyebilirim, iyi bir noktaya gelmişiz. AKP’nin bir
milletvekili çıkıyor, şu kürsüden diyor ki: “Sağlık Bakanlığının bazı şeyleri
tenkit edilebilir.” Çok güzel.
Bakın, tenkit edilebilecek
bazı noktaların görülebilmesi, hatta bunun da ötesinde çıkıp şu kürsüden
dillendirilmesi iyi bir şeydir. Bundan sonra bu tenkit edilecek şeylerin
düzeltilmesi gelir.
Değerli arkadaşlar,
Cumhuriyet Halk Partisi sizin düşmanınız filan değil, Cumhuriyet Halk Partisine
millet tarafından verilen görev sizi denetleme görevidir, sizin yanlış
yaptığınız -bilerek, bilmeyerek- şeyleri size anlatmak, sizi yönlendirmek ve
ülkemizin çıkarlarını korumaktır. Bunun dışında -ben, kendi adıma söyleyeyim-
hiçbir gayem yoktur. Bunu da söylerken, evet, biraz bazen sivri söylüyorum ama
hiçbirinize hakaret etmemeye çalışıyorum, etmiyorum da zaten ama bizim bu sivri
söylemlerimizi de ancak anlıyorsunuz ki bir iki senenin sonunda çıkıp şurada
“Hakikaten ya, tenkit edilecek bazı şeylerimiz varmış.” noktasına geldiniz.
Ancak…
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Her şeyi de tenkit ediyorsunuz, olmuyor ya!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Biz
tenkit ediyoruz da sizin de bu tenkitleri kabul etmeye başlamanız iyiye alamet.
Bakın, iyi bir şey
söylüyorum, oradan gene didikliyorsunuz. Yani iyi bir şey söylüyorum yani
bundan sonra iyi bir şey söylerken baştan söyleyeyim.
Şimdi, buraya çıkan Sayın
Milletvekili dedi ki: “Söylediği hiçbir şey gerçeği yansıtmıyor.” Tutanaklarda
var. Şimdi, bunu söyledikten yaklaşık üç saniye sonra dedi ki: “5 TL’yi
insanların gözüne sokmayın.” Ha, demek ki söylediklerimizde gerçek payı var.
“Söylediklerinin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor.” demek, arkasından üç saniye
sonra çıkıp “5 TL’yi insanın gözüne sokmayın, halk bundan memnun.” demek
aslında söylediklerimizin gerçek olduğunun sizin tarafınızdan ikrar
edilmesidir. Ama ben bir şeyinizi düzelteyim, sizin anketlerinize göre
memnuniyet yüzde 80 değil, yüzde 67.
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) –
80, 80! Bu defa bundan daha yüksek olacak.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bakın,
biz bilim insanıyız, sizin yaptırdığınız, AKP’nin yaptırdığı anketi size
söylüyorum. Şimdi, bakın, bizim söylediğimiz…
ÜNAL KACIR (İstanbul) –
Kaçmış peki, yüzde kaç?
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Size göre kaç?
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Yüzde
90!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Değerli arkadaşlar, burada çıkıp konuşan insan konuştuğuna dikkat etmeli. Ben
de bu dikkate…
ÜNAL KACIR (İstanbul) –
Hayır, size göre kaç?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Bakın, bilimsel insanlar “Size göre kaç?” diye bir soruya cevap vermezler. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler) Elinde done varsa konuşur.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) –
Eleştiriyorsan bir değerini ver ya.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Benim
elimde memnuniyetle ilgili bir veri yoktur. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
İHSAN ŞENER (Ordu) –
Olmadığını nasıl söylüyorsun?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ben
sizin elinizdeki verilere göre konuşuyorum, siz daha sizin elinizdeki veriyi
bilmiyorsunuz.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) –
Mevcut veriyi kabul etmiyorsunuz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Bakın, sizin elinizdeki veri doğrudur, yanlıştır ama sonuçta bir veridir.
Gitmişsiniz sormuşsunuz insanlara, bilimsel olarak istatistiki yöntemlere göre
değerlendirilmiştir ama bu rakam 80 değildir, gidin öğrenin. “Senin fikrine
göre kaç?” demek yamalı bohça, yapboz şeklinde bir sağlık sistemi yaratmaktır.
Bakın, arkadaşlar…
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Yüzde 75.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sen
doğrusunu söyle, kaç?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Bakın, Sayın Bakan buradan söyledi, yüzde 75’miş.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – TÜİK bağlı
o Bakana.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – E,
Bakan söylüyor yani adam biliyor ki konuşuyor. Koca Bakan bilmeden konuşur mu?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hocam,
TÜİK Sayın Bakana bağlı zaten.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Ya,
sen de bilmiyorsun!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ben
sizin verinizin 80 olmadığını söylüyorum.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – 2002’de yüzde 40’ın altındaydı.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Kaç,
kaç?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sizin
açıkladığınız veri yüzde 67’dir, Bakan “Yüzde 75’tir.” diyor, her iki rakam da
yüzde 80 değil.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Kaç,
kaç?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Yani
buraya çıkıp kendi rakamınızı bilmeden konuşmak ne kadar yakışıyor, bunu siz
değerlendirin. Oradan zıplamayın, ben sizin söylediklerinizi söylüyorum.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Ya,
kaç olduğunu söylesene?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Söyledi ya, ne bağırıyorsun oradan!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, değerli arkadaşım, ben, sizin yaptırdığınız anketin rakamını söyledim.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Kaç
yani onu söyle.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – 67.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Az mı
67?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sizin
bakışınızla öyle, sizin bakışınızla 67’dir.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – 38 mi
büyük, 67 mi büyük?
VELİ AĞBABA (Malatya) – Belge
var mı, belge?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sizin
bakışınızla öyledir, istatistiki rakamlara göre bunu siz iddia ediyorsunuz, ben
iddia etmiyorum. Siz iddia ediyorsunuz ki 67, sonra çıkıp burada diyorsunuz ki:
“Yüzde 80.” Ben ne diyeyim?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Dünyadan haberleri yok, biri 75, biri 80, biri 65 diyor!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, anne sütünü konuştuk, anne sütüyle ilgili olarak “Dinî hassasiyetlerimiz
var.” dedi Sayın Milletvekili. Dinî hassasiyetlerinizin tümüne katılıyoruz,
tümüne, bakın. Hiç kimsenin kutsal kitabında yazanı sorgulamaya hiç kimsenin
hakkı yoktur. Kutsal kitabımızda anne sütü ve emzirmeyle ilgili dört yerde
geçkiler vardır, işaretler vardır. Biz, bunların tamamını hassasiyetli
davranarak değerlendiriyoruz ve bu hassasiyete uygun davranılmasını istiyoruz.
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) –
Kimse anne sütüne hayır demiyor ki!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Biz,
“Bu hassasiyetleri görmezden gelin.” demiyoruz, haddimiz de değil zaten. Bu
hassasiyetler önemlidir. Bakın, Hristiyan birinin bile bu hassasiyetlere saygı
duyması gerekir. Biz diyoruz ki: “Bu hassasiyetlere saygı duyarak anne sütü
bankacılığını kurun.” Anne sütü bankasının açılış tarihi ilan edildi, her şey
bitti. Ben de araştırdım, gerçekten, kurdele kesilecek sadece. Ne oldu, niye
iptal ettiniz? Açıklama: “Dinî hassasiyetler.” Kardeşim, başım gözüm üstüne.
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) –
Hayır, hukuki altyapısı hazır değil.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Dinî
hassasiyetler başım gözüm üstüne, dinî hassasiyetlere mutlaka uyalım ama
insanları anne sütü bankasından mahrum etmeyelim çünkü anne sütü hayat
kurtarır; Moritanya’da da hayat kurtarır, Türkiye’de de hayat kurtarır; Anne ne
olursa olsun, ister insan annesi olsun ister başka mahlukların anası olsun,
kendi yavrusunu emzirdiği sürece o bebeğin hayatı kurtulur. İşte, Moritanya’ya
bunu böyle anlatmayın diyorum. Bırakın, anne sütü bankası kurmak istiyorlarsa
kursunlar. Çıkıp dediniz ki: “Nüfus kâğıdında yazmıyor mu?” Ya, yazıyor. E, bu
nüfus kâğıdında “din” hanesi var diye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yi
mahkûm etmedi mi?
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) – O
başka, o başka.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – O
başka, o başka… Tabii, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi –içimizde hukukçular var-
bizi mahkûm edecek…
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) –
“Din” hanesini AK PARTİ mi koydu nüfusa?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
…“yanlış yapıyorsunuz” diyecek, “bunu yapmayın” diyecek… O o, “o başka...”
Benim tevellüdüm yeter,
eskiden “mezhep” de vardı nüfus kâğıtlarında, hatırlar yaşı müsait olan
milletvekilleri, siz de hatırlarsınız.
AYKAN ERDEMİR (Bursa) –
Hatırlatmayın, geri getirirler.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Eskiden “dini” vardı, “mezhebi” de yazardı, niye kaldırıldı mezhep? Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi “din” hanesinin konmasını istemez ve bu konuda da
kararı vardır. Hadi koydunuz diyelim ki, nüfus kâğıdında boşluk var, “dini”. Ama
sizin Sağlık Bakanınızın annelere sordurduğu “dini” hanesinde 6 harf var Sayın
Hocam, 6 harf; hadi “Hristiyan”lığı sığdır buraya da göreyim bakalım. Yapmayın
arkadaşlar, yapmayın, bunu bana bir “imla hatası, matbaa hatası” demeyin.
TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) –
Yok, o imla hatası değil.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Eğer
öyleyse, çıkın deyin ki: “Pardon, matbaa hatasıymış, Hristiyanlık 6’ya
sığmıyor, daha da uzatacağız.” deyin. Ama ne yaptınız? Bizim uyarımızla bu
vahim hatadan döndünüz, iyi bir şey. Bakın, tenkit ediyoruz, siz de
dönüyorsunuz bazen, iyi bir şey. Çıkıp kürsülerden bangır bangır “Yahu CHP
doğru söylüyor, biz onun için döndük.” demenizi beklemiyoruz yani bu bir yarış
değil bizim için, bu işi yapmayacağınızı gösterdiniz, teşekkür ederiz. Ama buna
çıkıp da ısrarla devam ederseniz, ben bu kürsüde son nefesimi verene kadar
bunları burada söyleyeceğim. Yanlış yaptığınız yerden sessiz sedasız da olsa
dönün, itirazım yok, bunu biz de cümle âleme ilan etmeyiz ama çıkıp burada
“Vallahi, nüfus müdürlüğü istiyor.” derseniz, ne hekime yakışır ne insana
yakışır, bu hatayı burada yapmayın.
Sayın Başkan, on beş dakika
mı bitiyor, on dakika mı bitiyor?
BAŞKAN – On dakika.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Peki,
teşekkür ederim, devam edeceğim.
Peki, bakın arkadaşlar, hani Moritanya’da
sağlık kötüydü, işler kötüydü, hani oraya yardım edecektiniz ya fikirlerinizle,
onlara, kamuda yapılacak olan işleri özelleştirmelerini salık vermeyin. Hele
hele kamu ile özel iş birliği yapıp fakir Moritanya’nın kıt kaynaklarının
birilerinin cebine gitmesini engelleyin, hiç olmazsa bunu yapın. Deyin ki biz
Türkiye’de bir kamu-özel ortaklığı sistemi kurduk, bari bunu siz yapmayın. Biz,
gittik, iş adamlarına dedik ki gelin, size beleş, bedava bir arsa verelim, siz
de buraya bir hastane yapın. Biz de bu hastaneye, kırk dokuz yıldır, bizim
itirazlarımızdan…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
UĞUR AYDEMİR (Manisa) –
Moritanya’ya gidin de anlatın, yapmasınlar bizimle anlaşma. Hiç uğraşmayın
burada bu kadar, yormayın kendinizi.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
Başkan, on beş dakikam bitti mi?
BAŞKAN – Sordum ben baştan
Sayın Aytuğ, on dakika…
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sürem
on beşe çıktı Sayın Başkan.
BAŞKAN – Yerinize oturun,
tekrar davet edeceğim şahsınız adına, madem öyle.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Tamam
Sayın Başkan, bir şey demiyorum.
BAŞKAN – Baştan sordum çünkü
Sayın Aytuğ.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Tamam, haklısınız.
BAŞKAN – Madde üzerinde şahsı
adına söz isteyen Aytuğ Atıcı, Mersin Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurun.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Değerli arkadaşlar, bunu Moritanya’ya söyleyecek olan biz değiliz, bunu
Moritanya’ya söyleyecek olan sizsiniz. Bazen Hükûmet olduğunuzu unutuyorsunuz
ya. Bazen Hükûmet olduğunuzu unutuyorsunuz, bizi eleştiriyorsunuz “Gidin, siz
söyleyin.” Kardeşim, bu anlaşmayı ben mi imzaladım? Bu anlaşmayı Türkiye
Cumhuriyeti devleti adına yetkili birisi imzaladı, Hükûmet adına imzaladı.
Şimdi, biz de size diyoruz ki
arkadaşlar, bu yaptığınız iş iyi bir iş değil. İyi tarafları var, anlaşma
yapın, Moritanya’ya yardım edin sağlık açısından. Bakın, demokrasi memokrasi,
hiç girmeyeceğim ama şunları şunları yaptırmayın diyoruz. Bunu yapıp söyleyecek
olan sizsiniz. Şimdi, gideceksiniz Moritanya’ya diyeceksiniz ki biz bir hata
yaptık kamu-özel ortaklığında, siz yapmayın. Siz bedava bir arsayı ulus ötesi
güçlere -ki bu Türkiye bile olabilir- vermeyin. Buraya bir hastane inşa
ederler, sonra tam otuz sene siz bu hastanede kiracı konumunda kalırsınız. Bu
çok kötü bir şeydir. Biz bunu… Bir kere ok yaydan çıktı, Başbakan emretti, şu
fakirin hayali dedi, sesimizi çıkaramadık, bari Moritanya’da bunu yapmayın
deyin. Yazıktır, günahtır Moritanyalılara.
Sonra, Moritanya’ya deyin ki,
biz bir hata daha yaptık. Hem ulus ötesi güçleri çağırdık, yatırım yapsınlar
istedik ama onların alacağı borca, finans kaynaklarından alacağı borca hazine
garantisi verdik. Yani bu şirket batarsa bütün borçlar hazinemiz tarafından
ödenecek. Allah bilir bizi ne bekliyor, siz bu hatayı yapmayın deyin
Moritanya’ya. Çünkü siz bizden daha garibansınız deyin. Sonra deyin ki, eğer
sağlıkla ilgili bir yasa çıkaracaksanız bunu sağlık komisyonunuzda tartışın.
Sağlık komisyonunda tartışılmadan çıkan hiçbir yasanın iyi olmayacağını biz
gördük, biz kamu-özel ortaklığı yasasını Plan ve Bütçede tartıştık, Sağlık
Komisyonundan baypas ettik, zararını gördük, bunu siz yapmayın deyin.
Sonra, eğer bu anlaşmaları
yapacaksanız da özel hukuka göre yapmayın yani kendi devletinizin, Moritanya
devletinin kanunlarını baypas etmeyin; eğer bir ihale yapacaksanız bu ihaleyi
Kamu İhale Kanunu ve Devlet İhale Kanunu dışına çıkarmayın, çıkarırsanız
birileri bundan nemalanır, bunu yapmayın, bunun size çok ciddi zararı olur
deyin. Hani o 2’nci maddenin (d) fıkrası var ya, oraya bunların hepsini
girdirebilirsiniz. Hükûmetsiniz, sizin vazifeniz. Hani çok seviyorsunuz ya
Moritanya’yı, bu iyiliği onlardan esirgemeyin.
Onlara deyin ki hastanelerin
yanına ihtiyari ve mecburi ticari hizmet alanları diye bir şey yapmayın.
Sağlığı özelleştirmeyin. Sağlığı kamusal bir görev olarak alın. Bakın, biz
sağlığı özelleştirdik, hiç kimse memnun değil, bu memnuniyetsizliği siz Moritanya’da
yaşamayın deyin. Biz burada mecburi hizmet alanları yaparken hastanelerde
aslında aklımızdan -Komisyon notlarında, tutanaklarında var- hastane değil de
otel yapmak geçiyor, hastane yanında alışveriş merkezleri yapmak geçiyor,
otoparktan para kazanmak geçiyor, attığımız her adımda bunları yapmayı
düşünüyoruz -bunlara bakın, gidin, tutanakları inceleyin, hepsi var, o yüzden
yani hiç öyle benim yorumummuş gibi görmeyin- bunları yaptırmayın deyin
Moritanya’ya ki gayet rahat bir şekilde ülkelerini sürdürsünler,
sömürtmesinler. Ülkenizi sömürtmeyin, biz hata yaptık, ülkemizi sömürttük, siz
ise bunları sömürtmeyin deyin. Bakın, bir iş yapacaksanız, adam gibi yapın
deyin onlara. İhaleyi alıp çantacılara vermeyin tıpkı kamu-özel ortaklığı
hastanelerinde olduğu gibi yani, ihaleyi aldınız, çantacılarla gidip de bir
başka taşerona devretmeyin çünkü burada yarı yarıya devletiniz zarar eder,
geçmişte bunları yaptık, şimdi tekrarlamayalım; hele hele eğer borçlanma
dövizle olmuş ise bizim yaptığımız gibi döviz kuruna endeksli bir borç
yapmayın, Türkiye bunu çok yaşadı geçmişte ama döviz kuruna endeksli bir
borçlanma iyi bir şey değildirdir deyin onlara, deyin ki onları koruyalım,
onların da ekonomisi yükselsin ve bebek ölüm hızları daha da daha da azalsın ve
Moritanya’ya da en azından bir katkımız olsun. Sonra onlara deyin ki biz
ekmekten bile KDV alıyoruz ama bu şehir hastanelerinden ne KDV ne damga
vergisi, hiçbir harç da almıyoruz, siz bunu yapmayın, orada yetim hakkı var.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp
Bilimleri Alanlarında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucu:
“Kullanılan oy sayısı : 210
Kabul :
210 (x)
Kâtip
Üye Kâtip Üye
Bayram
Özçelik Mine Lök Beyaz
Burdur Diyarbakır”
Böylece tasarı kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır.
10’uncu sıraya alınan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
10.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/656) (S. Sayısı: 357) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon Raporu 357 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Aykan Erdemir, Bursa
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AYKAN ERDEMİR
(Bursa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
yirmi dakika, gelin, Moritanya’da güvenlik iş birliği söz konusu olduğunda
Türkiye’nin katkısının ne olabileceği üzerine bir ufuk turu yapalım.
Biliyorsunuz ki güvenlik
konusu artık, dünyada iki farklı çerçeveden inceleniyor. Eski anlayış, devlet
güvenliği merkezli yaklaşımlardı. Yeni anlayış ise insan güvenliğini de
çerçevenin içine katan, bütünlükçü güvenlik anlayışı.
Türkiye’nin İçişleri Bakanı
Sayın İdris Naim Şahin döneminde girişimde bulunduğu bu güvenlik anlaşması
acaba insan güvenliği merkezli bir iş birliğini mi amaçlıyor yoksa devlet
güvenliği merkezli bir iş birliğini mi amaçlıyor? Bir başka şekilde sormak
gerekirse Türkiye’nin Moritanya’yla yaptığı güvenlik alanında iş birliği
bütünlükçü güvenliği, yani insan güvenliğini, yani insan temel hak ve
özgürlüklerini geliştirecek bir güvenlik mi gelin bakalım.
Öncelikle şunu söylemek
gerek: Ne yazık ki bu anlaşmayı hazırlayan Sayın Bakan Türkiye’de insan
güvenliği noktasında karnesi iyi olan bir bakan değildi. Temel hak ve
özgürlükler noktasında, insan hakları noktasında çok da pozitif bir tablosu
yoktu. Döneminde ülkemizde çok sayıda insan hak ve özgürlükleri ihlali yaşandı,
orantısız güç kullanımı yaşandı ve bu orantısız güç kullanımından ne yazık ki
yuvadaki çocuklardan tutun da üniversitedeki öğrenci ve öğretim üyelerine,
fabrikadaki işçiden tutun da meydanlarda haklarını isteyen memurlara kadar çok
kişi zarar gördü, yaralandı.
Gelin, bir de Moritanya’ya
bakalım. Moritanya, biliyorum ki Adalet ve Kalkınma Partisi için önemli bir
ülke, pek çok açıdan ilham kaynağı olabilecek bir ülke.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen yerlerinize oturur musunuz.
AYKAN ERDEMİR (Devamla) –
Gelin, Moritanya Anayasası’nın 5’inci maddesine bakalım. Diyor ki…
VELİ AĞBABA (Malatya) – Sayın
Başkanım, Hatibi dinleyemiyoruz.
AYKAN ERDEMİR (Devamla) –
Sayın Veli Ağbaba duyamıyor.
Gelin, Moritanya
Anayasası’nın 5’inci maddesine bakalım. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk 4
maddesini tartışmaya açmaya çok da niyetli olduğunuz bugünlerde belki de
Moritanya size ilham kaynağı oluyor. Diyor ki: “İslam, halkın ve devletin dini
olmalıdır.” Bakın, uluslararası örgütlerin raporlarına bakıyoruz, Moritanya’yla
ilgili ne diyor? “İnanç özgürlüğünün olmadığı, aşırı merkezîleşmiş İslam
cumhuriyeti.” diyor. Öyle bir cumhuriyet ki bu, AKP Hükûmetinin iş birliği
yaptığı öyle bir cumhuriyet ki bu, yasalarında şöyle bir madde var:
“Müslümanlıktan çıkan, vatandaşlıktan çıkar.” Dünyada eşi benzeri görülmeyen
bir yasa. İnanç özgürlüğünün olmaması bir yana, insanlar inanç özgürlükleri
noktasında bir seçim yaptığında yalnızca haklarını, hukuklarını kaybetmiyorlar,
vatandaşlıklarını da kaybediyorlar ve şüphesiz ki birazdan sayacağım pek çok
temel hak ve özgürlük ihlali, öncelikle Sayın İdris Naim Şahin’in Ankara’da
misafir ettiği, Bakanlıkta ağırladığı ve bu anlaşmayı bir anlamda meydana
getirdiği Moritanya İçişleri Bakanının bir anlamda yetkisi ve sorumluluğu
dâhilinde gerçekleşiyor.
(x) 357 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa ekledir.
Bakın, neler gerçekleşiyor,
bunu Uluslararası Af Örgütünün raporlarından inceleyelim. Moritanya’da
Uluslararası Af Örgütü’ne göre şu yaşanıyor: Sürekli, sistematik ve
kurumsallaşmış işkence; hukuki sürecin bütünüyle hiçe sayıldığı, adil
yargılanmanın bulunmadığı, gayriinsani tutukluluk koşullarının sürdüğü bir
ülke. Belki de Sayın İdris Naim Şahin’in, Türkiye’yi yavaş yavaş getirmeye
çalıştığı noktaya Moritanya çoktan varmış durumda.
Yine Uluslararası Af Örgütü
raporlarında deniliyor ki: “Hüküm giymediği hâlde uzun tutuklu yargılama
süreçlerinden muzdarip olan Moritanyalılar var.” Bazen Moritanya’ya ilişkin
raporları okurken diyorum ki, acaba yanlış rapor mu elimde, Türkiye’ye ilişkin
bir raporu mu okuyorum. Çünkü ne yazık ki bugün Türkiye’de de işkence yeniden
hortladı, hukuki sürecin bütünüyle hiçe sayıldığı yargılamalar yaşanıyor;
bağımsız yargı ve adil yargılamanın bulunmadığı çok sayıda olumsuz örnek var,
gayriinsani tutukluluk koşullarının sürdüğü çok sayıda olumsuz örnek var ve
biliyorum ki şu anda itiraz edemiyorsunuz çünkü Sayın Veli Ağbaba ve Sayın
Özgür Özel burada. Size, bir tuğla kalınlığında, cezaevlerinde,
mahpushanelerdeki hak ve özgürlük ihlallerini sundular; en ufak bir şüpheye yer
bırakmayacak şekilde Türkiye cezaevlerinin AKP iktidarı döneminde nasıl bir
utanç kaynağı hâline geldiğini bize gösterdiler. Korkum şudur ki: Sayın İdris
Naim Şahin’in vizyonuyla imzalanmış bir güvenlik iş birliği anlaşmasıyla eğer
Türkiye modeli Moritanya cezaevlerinde de uygulanacaksa vay o Moritanyalı
tutukluların, mahpusların hâline. Eğer İdris Naim Şahin vizyonuyla Türkiye’deki
toplantı ve gösteri özgürlükleri anlayışı Moritanya’da da egemen kılınacaksa
vay o Moritanyalı göstericilerin, vatandaşların, protestocuların hâline! Çünkü
sıkıntı şu: Moritanya’nın polis eğitimi noktasında iş birliği yapmayı tercih
ettiği ülke biber gazının organik olmasıyla övünen bir ülke. Moritanya’nın
polis eğitimi noktasında iş birliği yapmayı tercih ettiği ülke tazyikli sudan
coplamaya, keyfî tutuklamalardan her türlü hakarete maruz bırakmaya… En temel
demokratik hakkını kullanan yurttaşlarına karşın gayet gaddar, gayet ceberut,
gayet acımasız bir ülke.
Benim endişem şu: Eğer
Moritanya’yla güvenlik iş birliği alanında biz bu vizyonu paylaşacaksak,
Türkiye’nin olumsuz örneklerini Moritanya İçişleri Bakanlığı ve Moritanya
polisi başta olmak üzere Moritanya’nın kurum ve kuruluşlarına hâkim kılacaksak
Moritanya bugün insan hakları alanında tüm raporlarda en altta yer alıyor,
acaba daha alt hangi noktaya taşıyacağız diye endişe ediyorum. Şunu sormak
istiyorum: Acaba güvenlik iş birliği söz konusu olduğunda yani insan güvenliği
merkezli bir anlayış eğer söz konusu olacaksa Türkiye Moritanya’ya insan
hakları konusunda herhangi bir eğitim verecek mi? Vatandaşla polisin ve
İçişleri Bakanlığı çalışanlarının iletişimi, etkileşimi noktasında daha
demokratik, daha çağdaş, daha insancıl bir iletişim ve etkileşimin kurulması
noktasında bir eğitim verecek midir yoksa yalnızca bastırma, ezme, tutuklama,
sindirme politikaları Türkiye’de olduğu gibi Moritanya’da da egemen mi
kılınacaktır? İşte, bu soruya verilecek yanıt -ve umuyorum ki mevcut İçişleri
Bakanımız bu konuyla ilgili bir açıklama yapar- yalnızca Moritanya’nın değil
Türkiye’nin de insan hakları karnesinde çok önemli bir nokta olacaktır. Bunu unutmayalım.
Bu kaygılarım “yersiz” diye
düşünüyorsanız, diğer örneklere baktığımızda hiç de öyle olmadığını görüyoruz.
Az önce kısaca bahsetmeye çalıştım. Gelin birlikte bir Bahreyn’e bakalım,
Türkiye’nin yine savunma alanında iş birliği yaptığı Bahreyn’in temel hak ve
özgürlükler karnesine bir göz atalım.
Hükûmetin ve Dışişleri Bakanı
Sayın Ahmet Davutoğlu’nun önemli bir iddiası var, diyor ki: “Kuzey Afrika’da,
Orta Doğu’da nerede Arap Baharı’yla demokrasi ve özgürlükler talep ediliyorsa,
Türkiye Cumhuriyeti olarak biz de demokrasinin ve özgürlüklerin arkasındayız.”
Bunun örneği olarak da Suriye gösteriliyor.
Bugün Arap Baharı’na bir göz
attığımızda, Arap Baharı denilen sürece bir göz attığımızda, barışçı olmasına
rağmen en etkili ve en yoğun katılımlı demokratik muhalefetin Bahreyn’de
olduğunu görüyoruz. Nüfusun yaklaşık yüzde 90’ı, ülkeyi bir istibdat rejimiyle
yöneten, bir vesayet altında ezen monarşiye karşı ayaklanmış durumda. İki yılı
aşkın bir süredir en temel demokratik haklarını, özgür seçimleri, siyasi parti
kurma hakkını, toplantı ve gösteri hakkını, özgür basını talep ediyorlar. Eğer
Sayın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu demokrasinin arkasında olduğu görüşünde
samimiyse, ben inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti, Bahreyn’de de her gün
sokaklarda coplanan, gaz yiyen, plastik mermilerle öldürülen, uzun tutukluluk
sürelerinin mağduru olan kitlelerin yanında olmalı. Ama bakıyorum, bunu
göremiyorum. Peki, Bahreyn’e bakınca ne görüyorum? Türkiye’nin ihraç ettiği
zırhlı araçları görüyorum, Türkiye’nin ihraç ettiği ve polis tarafından
kullanılan kitle kontrol araçlarını görüyorum.
Bakın, Avrupa Birliğinin
parlamentosu yani Avrupa Parlamentosu Bahreyn söz konusu olduğunda önemli bir
karar geçirdi ve dedi ki: “Bahreyn’de yaşanılan insan hakları ihlalleri söz konusu
olduğunda Avrupa Birliği üyesi ülkeleri Bahreyn’e silah, kitle kontrol
araçları, İnternet’i kontrol etmeye yarayan teknolojik gereçler ihraç
etmemeli.” diye uyardı, bu yönde bir tavsiye kararı aldı. İşte, üyesi olmaya
çalıştığımız Avrupa Birliği Bahreyn’de yaşanan bu vahim tabloyu görürken ve
Bahreyn’e her türlü silah ve kitle kontrol aracı ihracını yasaklamaya
çalışırken Türkiye Cumhuriyeti her yıl Bahreyn’e daha fazla silah satan,
savunma ve güvenlik alanında iş birliği yapan bir ülke konumunda.
Şimdi, sormak istiyorum:
Moritanya’da darbeyle gelmiş ve kendini Cumhurbaşkanı seçtirmiş bir generalin
arkasındasınız.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Kim
söyledi bunu yahu? Siz, kendiniz çalıp kendiniz söylüyorsunuz. 60’lardan sonra
Moritanya’nın yaşadıklarını biliyoruz. Fransız sömürgesinden sonra 16 tane
darbe görmüş. Darbeleri destekleyen AK PARTİ değil, sizsiniz.
AYKAN ERDEMİR (Devamla) -
Bahreyn’de yüzde 95’lik bir çoğunluğu ezen bir monarşinin arkasındasınız.
Suriye’de demokratik güçlerin arkasında olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Ben,
neden böyle olduğunu size izah edeyim: Bahreyn’de neden demokrasinin arkasında
değilsiniz biliyor musunuz çünkü Bahreyn’de sokaklarda demokrasi isteyen geniş
kitleler -bizim açımızdan hiçbir önemi yok, 72 millete bir nazarla bakıyoruz
ama biliyorum sizin açınızdan önemli- Sünni değil, Şii…
FATİH ŞAHİN (Ankara) Kes be!
AHMET AYDIN (Adıyaman) –
Esed’in arkasında durup da gelip bize demokrasi dersi veriyorsunuz.
AYKAN ERDEMİR (Devamla)
- …ve ne yazık ki Bahreyn’de demokrasi
isteyenler Şii olduğu için Sünni monarşinin arkasında duruyor Türkiye
Cumhuriyeti. Bu, gerçekten Türkiye dış politikası açısından affedilmez bir
çifte standart, Türkiye Cumhuriyeti dış politikası açısından affedilmez bir
gaf. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti demokrasi, temel hak ve özgürlükler söz konusu
olduğunda ne mezhep görmeli ne din görmeli ne inanç görmeli.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) –
Darbelerin yanında hangi siyasi partinin olduğunu halk çok iyi biliyor ve onun
cevabını her seçimde size cevaben veriyor.
AYKAN ERDEMİR (Devamla) –
Çünkü insan hakları her bir insanın hakkı. İnsan hakları “yalnızca Sünnilerin
hakkı”, “yalnızca Şiilerin hakkı”, “yalnızca Müslümanların hakkı”, “yalnızca
Hristiyanların hakkı” şeklinde indirgenemeyecek, askıya alınamayacak bir haklar
bütünü; yani Moritanya Anayasası’nda yer aldığı gibi, “İslam, halkın ve
devletin dini olmalıdır.” şeklinde dayatılamayacak bir haklar bütünü yani
Moritanya yasalarında olduğu gibi, “Müslümanlıktan çıkan vatandaşlıktan da
çıkar.” şeklinde ayaklar altına alınamayacak bir temel hak ve özgürlükler
manzumesi, bütünü.
İşte bu nedenle Cumhuriyet
Halk Partisi olarak diyoruz ki: Gelin, dünyaya demokrasi, temel hak ve
özgürlükler söz konusu olduğunda tek bir gözle bakacaksak, tek bir nazarla
bakacaksak, bütün insanlığı kucaklayacaksak, bütün insanların acıları, bütün
insanların hak ve özgürlük talepleri bizim için eş değer olacaksa, o zaman, bu
çifte standarttan vazgeçmek zorundayız; o zaman, bir ülkede sokaktaki
demokratik muhalefetin yanında olurken diğer ülkede zırhlı araçlarıyla
kitleleri ezenlerin yanında olmamalıyız.
Bakın, Bahreyn’de bugün
yalnızca Türkiye'nin ihraç ettiği zırhlı araçlar demokratik gösteri hakkını
kullanan kitleleri ezmiyor. Ne yazık ki Türkiye'nin ihraç ettiği zırhlı
araçların yanında tanklar var. Nereden geldi o tanklar biliyor musunuz? Suudi
Arabistan’dan geldi. Bugün Suudi Arabistan ordusuna bağlı tanklar, Suudi
Arabistan subaylarının komutasında Bahreyn sokaklarında, özgür seçim, toplantı
ve gösteri hakkı, bağımsız yargı ve özgür basın isteyen kitleleri eziyor,
öldürüyor, hapsediyor, işkence ediyor ve buna ne yazık ki seyirci kalıyoruz.
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Suriye’de ne oluyor?
AYKAN ERDEMİR (Devamla) –
Suriye’de de Bahreyn’de de Moritanya’da da her kim özgürlük ve demokrasi
istiyorsa biz arkasındayız ama siz ne yazık ki “Suriye’de özgürlük ve
demokrasinin arkasındayız.” diyebiliyorsunuz ama Moritanya ve Bahreyn’e
geldiğinizde demokrasi nefesiniz kesiliyor. Siz demokrasi söz konusu olduğunda
ne yazık ki maraton koşmuyorsunuz, 100 metre koşuyorsunuz. Demokrasi bir
maraton, demokrasi dünyanın bütün ülkelerinde, dünyanın bütün insanları için,
dünyanın ezilen tüm halkları için talep etmemiz gereken bir yönetim şekli.
Kuveyt’te de Bahreyn’de de
Suudi Arabistan’da da Katar’da da demokrasi istiyorsak samimi olalım, gelin hep
beraber isteyelim ama Suudi Arabistan tankları Bahreyn’de kitleleri ezerken biz
bunu, gözümüzü öbür yana çevirerek, görmezlikten geliyorsak ve o tankların
yanına bir de Türkiye’nin ihraç ettiği zırhlı araçlarımızı diziyorsak işte o
zaman ortada bir sorun var değerli milletvekilleri.
İHSAN ŞENER (Ordu) – Bir 10
kişilik heyet de oraya gönderin. Niye göndermiyorsunuz?
AYKAN ERDEMİR (Devamla) –
Bahreyn’de de varız, Katar’da da varız, Kuveyt’te de varız. Biliyoruz, siz
Bahreyn’e gittiğinizde yalnızca ezen yöneticilerle görüşüyorsunuz ama
Cumhuriyet Halk Partisi yalnızca Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da değil, dünyanın
her yerinde demokrasi isteyen, hak ve özgürlük mücadelesi verenlerle birlikte
yürümekte her zaman olduğu gibi kararlı.
Şimdi, gelin, Moritanya’ya
geri dönelim. Moritanya’nın karnesi açık. Bu demek değildir ki “Türkiye
Moritanya’yla iş birliğini kessin.” Çünkü şunu biliyoruz: Demokratikleşme uzun
soluklu bir süreç ve Türkiye’nin Moritanya’ya bu süreçte vereceği katkı son
derece önemli. İnsan hakları eğitimi olsun, hukukun üstünlüğü söz konusu
olduğunda, kadın erkek eşitliği söz konusu olduğunda, insan kaçakçılığıyla
mücadele söz konusu olduğunda, kadın sünnetiyle mücadele söz konusu olduğunda,
çocuk köleliği söz konusu olduğunda Moritanya’ya Türkiye’nin verebilecekleri var
fakat buradaki temel sorun şu: Türkiye, cumhuriyetin kadim geleneğinden yola
çıkarak Moritanya’yla bu demokrasi, hak ve özgürlükler misyonunu ve vizyonunu
paylaşacaksa bu iş birliğinden çok önemli faydalar doğabilir. Ama eğer Türkiye,
son on yılın sivil vesayetinden yola çıkarak, Sayın İdris Naim Şahin’in hak ve
özgürlükler vizyonundan yola çıkarak, İçişleri Bakanlığı karnesindeki kırık
notlardan yola çıkarak bir iş birliği gerçekleştirecekse, devlet merkezli bir
güvenlikte miyop bir şekilde takılıp kalacaksa, o zaman ben inanıyorum ki
Moritanya kendi yolunda gitse Türkiye’den hiç yardım almasa çok daha iyi olur
diyorum.
Moritanya’da hak ve özgürlük
mücadelesi veren her insanı kucaklıyorum, yüce Meclisi saygı ve sevgiyle
selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE MORİTANYA İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 15 Şubat 2012
tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moritanya İslam
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşması”nın onaylanması
uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya
tabiidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Moritanya İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama
sonucu:
“Oy sayısı :
201
Kabul : 201 (x)
Kâtip Üye Kâtip Üye
Bayram Özçelik Mine Lök Beyaz
Burdur Diyarbakır”
BAŞKAN – Böylece tasarı kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Elektronik oylama çıktısı yok, kanun geçmedi.
BAŞKAN – Birleşime beş dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati:
22.56
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati:
22.59
BAŞKAN: Başkan
Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER:
Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Altıncı
Oturumunu açıyorum.
11’inci sıraya alınan,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
11.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kosova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/687) (S.
Sayısı: 340)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da komisyonların
bulunmayacağı anlaşıldığından, alınan karar gereğince, kanun tasarı ve
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 20
Mart 2013 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati:
23.00