DÖNEM: 24 CİLT: 45 YASAMA YILI: 3
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
76’ncı Birleşim
12 Mart 2013 Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve
kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.-GELEN KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- .- Erzurum
Milletvekili Adnan Yılmaz’ın, Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 95’inci
yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in sorunları ile Edremit, Burhaniye
ve Akçay’da yaşanan sel felaketine ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Erzurum
Milletvekili Oktay Öztürk’ün, Erzurum’daki TOKİ konutlarında oturanların
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Sudan Ulusal
Meclisi Başkanı Ahmed İbrahim El Tahir başkanlığındaki bir heyetin ülkemizi
ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının 5/3/2013
tarihli ve 43 sayılı Kararı ile uygun bulunduğuna ilişkin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1173)
2.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin, Macaristan
Ulusal Parlamentosu Dışişleri Komisyonunun vaki davetine icabetle Macaristan’a
resmî ziyarette bulunmalarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
tezkeresi (3/1175)
3.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığındaki bir heyetin, Ukrayna
Parlamentosu Başkanı Volodymyr Rybak’ın vaki davetine icabet etmek üzere 3-5
Nisan 2013 tarihleri arasında Ukrayna’ya resmî ziyarette bulunmalarına ilişkin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1174)
4.- Suç
Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, El Konulması, Müsaderesi ve Terörizmin
Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün
75’inci maddesine göre geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1176)
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba ve 29 milletvekilinin, 11/6/1981 tarihinde idam edilen
Veysel Güney'in cesedinin kaybedilmesinde ihmali ve kasıtları olan kişi ve
kurumların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/535)
2.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 22 milletvekilinin, erken yaşta büyük
şehirlere göç ederek çalışmak zorunda kalan çocuk ve gençlerin iş ve sağlık
güvencelerine ilişkin genel durumun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/536)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 21 milletvekilinin, ülkemizin mağara turizmi
potansiyelinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/537)
C) Önergeler
1.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, (2/189) esas numaralı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/100)
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Erzurum ili ile Artvin’in Arhavi ilçesinin
kurtuluşunun 95’inci yıl dönümünü kutladığına ilişkin açıklaması
2.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 92’nci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
3.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, Kardeş Türküler müzik grubunun 20’nci yılını
kutladığına ilişkin açıklaması
4.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ordu ilinin büyükşehir olmasıyla ilgili tasarının
içerisinde Tepealan ve Çayırkent beldelerinin ilçe olmalarıyla ilgili
tekliflerin de yer almasının beklenildiğine ilişkin açıklaması
5.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 92’nci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
6.- Balıkesir
Milletvekili Ali Aydınlıoğlu’nun, Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşanan sel
felaketine ilişkin açıklaması
7.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, 31/12/2012 tarihine kadar Çiftçi
Kayıt Sistemi’ndeki bilgilerini güncellemeyen fındık üreticileri için telafi
edici bir süre tanınması gerektiğine ilişkin açıklaması
8.- İstanbul
Milletvekili Muhammet Bilal Macit’in, 12 Mart 1971 Muhtırasının 42’nci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
9.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin
92’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
10.- Antalya
Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç’in, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 92’nci
yıl dönümüne ilişkin açıklaması
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- AK PARTİ
Grubunun, Genel Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ilişkin önerisi
VII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan
Üyeliklere Seçim
1.- Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda açık bulunan
üyeliğe seçim
VIII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın ilçe ve köylerindeki okul yollarının
yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/63) ve Millî
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
2.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Heybeliada Ruhban Okulunun açılıp açılmayacağına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/110) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
3.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, 2002 yılından bu yana terör nedeniyle şehit olan
asker, polis ve vatandaşlarımızın sayısı ile intihar edenlerin sayısına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/408) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın
cevabı
4.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinin
sorunlarının giderilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/438) ve
Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
5.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, Suriye ile ilişkilere ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/563) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
6.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, Suriye ile ilişkiler hakkında bazı iddialara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/564) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
7.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yapılan
bir ihaleye ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/676) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
8.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, İstanbul Üniversitesi Rektörüyle ilgili bir iddiaya
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/677) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
9.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve bir
çalışanı hakkındaki davanın safahatına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/719) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
10.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, İktisadi ve İdari Bilimler ile Fen Edebiyat
Fakültesi mezunlarının kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/740) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın
cevabı
11.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bazı ihalelerinde
usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/758) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
12.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, belediyeler ve il özel
idarelerindeki sözleşmeli personele kadro verilmesine ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/797) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
13.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kamu görevlileriyle ilgili
Uzlaşma Kurulu kararının uygulanmamasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/826) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
14.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, KİT’lerde çalışan memurlara ek
ödeme verilmemesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/827) ve Millî
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
15.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 4/C statüsündeki personelin aile
yardımından yararlanmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/829) ve
Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
16.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 60 günden fazla prim borcu olan
esnaf ve sanatkârların sağlık hizmetlerinden faydalanamamalarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/831) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın
cevabı
17.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, emeklilerin sağlık harcamalarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/868) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
18.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, boşanma sayısındaki artışa ve
aile birliğinin korunması için alınan önlemlere ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/885) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
19.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Fen Edebiyat Fakültesi mezunlarının mağduriyetine
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/908) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
20.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, sözleşmeli personel ile memurlar arasındaki ek ödeme
oranlarındaki farka ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/909) ve Millî
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
21.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sözleşmeli
personele ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/915) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
22.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, işçi ve BAĞ-KUR emeklilerinin enflasyon
farkından yararlanmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/950) ve
Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
23.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, intiharların artışına ve
önlenmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/952) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
24.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, sağlık güvencesi olmayan
kişilere yaptırılan gelir testinin süresine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/955) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
25.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, FATİH Projesi kapsamındaki
akıllı tahta uygulamasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/957) ve
Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
26.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, emeklilerin durumlarının
iyileştirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1023) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
27.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin özlük
haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1024) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
28.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, açlık ve yoksulluk sınırı
altında yaşayan kamu çalışanlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1025) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
29.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, emeklilerin millî gelir içindeki
payına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1029) ve Millî Savunma Bakanı
İsmet Yılmaz’ın cevabı
30.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, emeklilerin her türlü katkı ve
katılım paylarından muaf tutulması talebine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1031) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
31.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Sosyal Güvenlik Kurumu icra
memurlarının özlük haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1032)
ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
32.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, süt izni kullanımı konusunda kadın memurlara
zorluk çıkarıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1099)
ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
33.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, maaşların enflasyon karşısında
azaldığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1101) ve Millî
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
34.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, hava kirliliğinin önlenmesine yönelik çalışmalara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1113) Cevaplanmadı
35.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’nin elde ettiği gelir miktarına ve devam
eden projelere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1122) Cevaplanmadı
36.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’nin Tokat’ta yaptığı daire sayısına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1125) Cevaplanmadı
37.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, ABD Büyükelçiliğinde brifing verildiği iddialarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1131) Cevaplanmadı
38.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli vatandaşların
ihtiyaçlarının Devlet tarafından karşılanması için yapılan çalışmalara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1149) Cevaplanmadı
39.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Hak-İş’in işsizlik konusunda
yaptığı açıklamalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1182)
Cevaplanmadı
40.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına
hizmet binası yapılmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1225)
Cevaplanmadı
41.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, binaların yalıtımıyla ilgili
konut sahiplerine destek verilip verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1226) Cevaplanmadı
42.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, belediyelerdeki özel kalem müdürlüğü kadrolarına
yapılan atamalara ve imar planlarında ibadet alanı olarak ayrılan yerlere
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1278) Cevaplanmadı
43.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ülkemizde faaliyet gösteren bankaların şube
sayılarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1291) Cevaplanmadı
44.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ülkemizde faaliyet gösteren yerli ve dış kaynaklı
banka sayısına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1293) Cevaplanmadı
45.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, belde belediye başkanlarının
özlük ve pasaport haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1337)
Cevaplanmadı
46.-Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yol yapım ve bakım hizmetleri için
Kahramanmaraş İl Özel İdaresine kaynak aktarılıp aktarılmayacağına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1338) Cevaplanmadı
47.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Kürecik radar üssünde çalışan personele ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1426) Cevaplanmadı
48.- Adana
Milletvekili Ali Halaman’ın, terhis süreleri uzatılan askerlerin kamuya
öncelikli işçi olarak alınması uygulamasının ortadan kaldırıldığı iddialarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1735) Cevaplanmadı
49.-Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Dışişleri Bakanlığında görev yapan sözleşmeli
personelin özlük haklarından kaynaklanan mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1762) Cevaplanmadı
50.- Muğla
Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın, Datça Hükümet Konağı ve öğretmenevinin fiziki
yetersizliğine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1766) Cevaplanmadı
51.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, iş adamlarının yurt dışına,
vizesiz seyahat edilebilmelerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1832) Cevaplanmadı
52.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, 29 yaşından büyük öğrencilerin askerliklerini
erteleyemeyeceği iddialarına ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1862) Cevaplanmadı
53.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ta bir köye şehitlik yapılmasına ilişkin Millî
Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1893) Cevaplanmadı
54.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engellilerle ilgili mevzuat
kapsamında yapılması gereken düzenlemelerin denetimine ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1986) Cevaplanmadı
55.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, yaralı bir askerin evine otobüsle gönderilmesine
ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2074) Cevaplanmadı
56.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, güvenlik ve savunma harcamalarında
yaşanan artışın nedenlerine ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2151) Cevaplanmadı
57.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, Kore ve Kıbrıs gazilerine ilişkin Millî Savunma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2358) Cevaplanmadı
58.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, TSK envanterindeki Skorsky helikopterlere
ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2483) Cevaplanmadı
59.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2012 yılları arasında intihar eden er ve
erbaşlar ile intiharların nedenlerine ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/2591) Cevaplanmadı
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
2.- Devlet Sırrı
Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları
(1/484) (S. Sayısı: 287)
3.- Elektrik
Piyasası Kanunu Tasarısı ile İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve
İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in; Elektrik Piyasası Kanunu ve Türkiye
Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi, Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın; Türkiye Radyo Televizyon Kurumu
Gelirler Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi, Adana Milletvekili Ali Halaman’ın; Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu’nun; Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 2 Milletvekilinin;
Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporları (1/724, 2/246, 2/427, 2/448, 2/815,
2/829) (S. Sayısı: 426)
4.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 13 Aralık
1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Antalya
İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan Cumhuriyetine Kullandırılmasına
İlişkin Protokole Değişikliklerin ve Eklemelerin Yapılmasına Dair Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/688) (S. Sayısı: 413)
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilim ve
Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/374) (S. Sayısı: 108)
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Bilimsel
ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin Mektupların ve
Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/695) (S. Sayısı: 348)
7.- Stratejik
Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu Uygulama Düzenlemesine
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/602) (S. Sayısı: 325)
8.- Federal Almanya
Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa Cumhuriyeti Savunma Bakanı ve
Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Arasında İmzalanan COBRA Topçu
Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile İlgili Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/739) (S. Sayısı: 424)
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’nin
görüşülen kanun tasarısının tümü üzerinde grup adına yaptığı konuşma sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
2.- Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli’nin, Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
3.- Karabük
Milletvekili Osman Kahveci’nin, Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın görüşülen
kanun tasarısının tümü üzerinde grup adına yaptığı konuşma sırasında şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
4.- Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli’nin, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in görüşülen
kanun tasarısının 1’inci maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı konuşma sırasında
AK PARTİ Grup Başkanına sataşması nedeniyle konuşması
5.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’nin sataşma
nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
6.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüz’ün, Isparta Milletvekili Recep Özel’in görüşülen
kanun tasarısının 3’üncü maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı konuşma sırasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
XI.- OYLAMALAR
1.- (S. Sayısı:
413) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
13 Aralık 1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında
Antalya İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan Cumhuriyetine
Kullandırılmasına İlişkin Protokole Değişikliklerin ve Eklemelerin Yapılmasına
Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı’nın
oylaması
XII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Yargıtay’da zaman aşımına uğrayan dosyalara
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in cevabı (7/6731) (Ek cevap)
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Özürlü Memur Seçme Sınavına ve boş engelli
kadrosuna ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in cevabı (7/14851)
3.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki yurt dışı gezilerine
ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/15819)
4.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2013 yılında doğal gaza zam yapılıp
yapılmayacağına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız’ın cevabı (7/15823)
5.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum ve kuruluşlarda
çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/15825)
6.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, Zonguldak’ta bir kömür ocağında meydana gelen
patlama ve göçük olayına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın cevabı (7/16041)
7.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, madenciliğin ve madencilerin sorunlarına
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı
(7/16043)
8.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Zonguldak’ta meydana gelen maden
kazasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/16044)
9.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna’nın, engelli memur yerleştirmelerine ve boş engelli
kadrosuna ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/16204)
10.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Seyitömer Linyit İşletmesinin lojmanlarının
boşaltılmasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız’ın cevabı (7/16207)
11.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Garp Linyit İşletmesine ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16209)
12.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Tunçbilek Termik Santraline ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16210)
13.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, son on yılda bankalarca ipotek tesis edilen tarım
arazilerine ilişkin sorusu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi
Eker’in cevabı (7/16402)
14.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir’de TOKİ tarafından inşa edilen konutlara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın
cevabı (7/16790)
15.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yasa dışı avlanmaya ilişkin Başbakandan sorusu
ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/16807)
16.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık personelinin e-mail ve
sosyal medya hesaplarının denetlenip denetlenmediğine ilişkin sorusu ve
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/16828)
17.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Görele ilçesine inşası
planlanan katı atık bertaraf tesisine ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/16901)
18.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, 2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan
yatırımlara ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın
cevabı (7/16904)
19.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a
yapılması planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/16907)
20.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/16909)
21.- Manisa
Milletvekili Sakine Öz’ün, TKİ Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğünün
faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız’ın cevabı (7/16921)
22.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, elektrik üretim ve tüketimi ile HES projelerine
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16922)
23.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, hidroelektrik santrallerine ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16923)
24.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, 2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan yatırımlara
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı
(7/16924)
25.- Çanakkale
Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, Biga Organize Sanayi Bölgesine doğal gaz hattı
ulaştırılması ihtiyacına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın cevabı (7/16925)
26.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Gümüşhane’nin bir köyünde altın üretimi yapan
firmanın köy mezarlığına siyanür havuzu kuracağı iddialarına ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16926)
27.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak
bedeline ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/16927)
28.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, elektrik dağıtım şirketleri tarafından
elektrik sayaçlarının değiştirilmesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16928)
29.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a
yapılması planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16930)
30.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, sokak aydınlatmasında LED ampullerin
kullanılmasının sakıncalarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16931)
31.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı
(7/16932)
32.- Kocaeli
Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan’ın, TFF’nin gelir ve giderleri ile kulüplere
verilen cezalara ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı
(7/16933)
33.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, 2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan
yatırımlara ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı
(7/16934)
34.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlıkta araştırmacı kadrosuna atanan müdürler ile
ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı
(7/16935)
35.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, spor faaliyetlerinde elektronik kart ve bilet
uygulamasına ve sporseverlerin kişisel verilerinin güvenliğine ilişkin sorusu
ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/16936)
36.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Erzurum’daki kış olimpiyatları tesislerinde çalışan
personele ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı
(7/16937)
37.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a
yapılması planlanan yatırımlara ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat
Kılıç’ın cevabı (7/16938)
38.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, doping kontrol merkezine ilişkin sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/16939)
39.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor
Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/16940)
40.- Ankara
Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun, Vergi Denetim Kurulunun kurulması sonrası
yapılan denetim çalışmalarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in
cevabı (7/17023)
41.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, çiftçilerin kullandığı mazotta ÖTV’nin
kaldırılmasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
(7/17032)
42.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Bigadiç ilçesindeki bir köyün okul
sorununa ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın cevabı (7/17033)
43.- Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, tali komisyonlara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili Mehmet Sağlam’ın cevabı (7/17130)
44.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, kamu kurumlarında yer değiştirme ve görevde
yükselmedeki farklılıklara,
Sözleşmeli
personelin kadroya geçirilmesine,
İlişkin
Başbakandan soruları ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı
(7/17172), (7/17177)
45.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların istisnai
kadrolarına yapılan atamalara ve bağlı kurum ve kuruluşlardaki görevden
almalara ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/17185)
46.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, kamu spotlarına ve RTÜK Başkanının bir
açıklamasına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı
(7/17186)
47.- İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, İsviçre Büyükelçiliğine Basın Müşaviri
olarak atanan bir kişiyle ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/17187)
48.- Bitlis
Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’teki kirliliğe ve ihtiyaç
sahiplerine dağıtılan kömürlerin kalitesine ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/17244)
49.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar’ın, Kocaeli’nin Dilovası ilçesindeki çevre kirliliğine
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı
(7/17250)
50.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Tirebolu ilçesinde yapımı
planlanan limana ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar’ın cevabı (7/17252)
51.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, THY uçuşlarında yapılan içki servislerine ilişkin
sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/17348)
52.- Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz’ın, son on yılda özelleştirmeden elde edilen gelire
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/17350)
53.- Giresun
Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, tahsil edilen motorlu taşıtlar
vergisi miktarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/17353)
54.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, Van’da TOKİ tarafından yapılan afet konutları ile
ilgili sorunlara ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktar’ın cevabı (7/17508)
55.- Gaziantep
Milletvekili Edip Semih Yalçın’ın, Başpınar Organize Sanayi Bölgesinin Nizip
Çayı’na boşalttığı kimyasal atıkların yol açtığı sorunlara ilişkin sorusu ve
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın cevabı (7/17510)
56.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa’da muhtaç aylığına bağlanan kişi sayısına
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/17653)
57.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Suriye politikasının ekonomik etkilerine ilişkin sorusu
ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/17726)
58.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, komşu ve Kuzey Afrika ülkeleri ile ticarete
ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/17727)
59.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, 2023 hedefleri kapsamında
gerçekleştirilen projelere ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayan’ın cevabı (7/17975)
60.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, milletvekillerine araç tahsis edilmesine ilişkin
sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Mehmet Sağlam’ın cevabı
(7/18350)
I.-
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat
15.00’te açılarak on oturum yaptı.
Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Oturumlar
Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Meral Akşener, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne ilişkin bir konuşma yaptı.
Eskişehir Milletvekili Ruhsar
Demirel, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne,
Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutan,
Artvin Milletvekili İsrafil
Kışla,
7 Mart Artvin’in kurtuluş
gününe,
İlişkin gündem dışı birer
konuşma yaptılar.
Uşak Milletvekili Dilek
Akagün Yılmaz,
Malatya Milletvekili Öznur
Çalık,
Manisa Milletvekili Sakine
Öz,
İstanbul Milletvekili Mehmet
Akif Hamzaçebi, CHP Grubu adına,
Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır, MHP Grubu adına,
Kahramanmaraş Milletvekili
Mahir Ünal, AK PARTİ Grubu adına,
Bingöl Milletvekili İdris
Baluken, BDP Grubu adına,
Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu,
İstanbul Milletvekili Tülay
Kaynarca,
Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan,
Ankara Milletvekili Tülay
Selamoğlu,
Bursa Milletvekili Sena
Kaleli,
Malatya Milletvekili Veli
Ağbaba,
8 Mart Dünya Kadınlar
Günü’ne,
İzmir Milletvekili Oktay
Vural, Ürdün Kralı’nın Anıtkabir’de döktüğü gözyaşlarının, İstiklal
Mücadelesi’nin İslam dünyasına nasıl bir ilham kaynağı olduğunu gösterdiğine ve
millî hakemimiz Cüneyt Çakır’la ilgili olarak İngiliz gazetelerinin attığı
başlıkları kınadığına,
Tokat Milletvekili Reşat
Doğru, 8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü’nü kutladığına ve Tokat ilindeki
çiftçilerin borçlarına,
İlişkin birer açıklamada
bulundular.
Ankara Milletvekili Levent
Gök ve 21 milletvekilinin, Atatürk Orman Çiftliğinin yönetiminde Atatürk'ün
vasiyetine ve hazineye hibe etme amacına aykırı düzenlemelerin (10/532),
Malatya Milletvekili Veli
Ağbaba ve 27 milletvekilinin, tutuklu ve hükümlü öğrencilerin sorunlarının
(10/533),
Diyarbakır Milletvekili Altan
Tan ve 21 milletvekilinin, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Hükûmetinin Suriye
politikasının (10/534),
Araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini
alacağı ve ön görüşmelerinin sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
CHP Grubunun, 26/2/2013
tarihinde İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter ve 28 milletvekili tarafından
AKP iktidarının on yıllık uygulamalarının millî eğitim sisteminde yarattığı
kargaşa ve nitelik kaybının, millî eğitim politikalarındaki tutarsızlıklar ve
hataların, eğitimdeki vizyon ve kararlılık eksikliğinin ve bunların gençlik
üzerinde yaratmakta olduğu sorunların araştırılması (754 sıra no.lu) amacıyla
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması
önergesinin Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin
önüne alınarak 7 Mart 2013 Perşembe günkü (bugün) birleşiminde sunuşlarda
okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.
İzmir Milletvekili Oktay
Vural, CHP grup önerisinin görüşülmesi sırasında, Türkiye’deki kadınların
eğitim durumuna ilişkin bir açıklamada bulundu.
Gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir
Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu
Raporu’nun (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156),
2’nci sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının (1/484) (S. Sayısı: 287),
Görüşmeleri, komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
3’üncü sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı ile İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in;
Elektrik Piyasası Kanunu ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın;
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Gelirler Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Adana Milletvekili Ali Halaman’ın;
Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun; Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu ve 2 Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporlarının
(1/724, 2/246, 2/427, 2/448, 2/815, 2/829) (S. Sayısı: 426) görüşmelerine devam
edilerek 11’inci maddesine kadar kabul edildi.
Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun görüşülen kanun tasarısının
8’inci maddesi üzerinde verilen bir önergedeki konuşması sırasında Adalet ve
Kalkınma Partisine,
İstanbul Milletvekili Aykut
Erdoğdu, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’nin görüşülen kanun tasarısının
8’inci maddesinde sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına,
Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun, görüşülen kanun tasarısının
8’inci maddesinde sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına,
İstanbul Milletvekili Aykut
Erdoğdu, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’nin görüşülen kanun tasarısının
8’inci maddesinde sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına,
Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun, görüşülen kanun tasarısının
8’inci maddesinde sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında AK PARTİ
Grubuna ve şahsına,
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun görüşülen kanun
tasarısının 8’inci maddesi üzerinde verilen bir önergedeki konuşması sırasında
şahsına,
İstanbul Milletvekili Mehmet
Akif Hamzaçebi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın görüşülen
kanun tasarısının 8’inci maddesinde sataşma nedeniyle yaptığı konuşması
sırasında Cumhuriyet Halk Partisine,
İstanbul Milletvekili Aykut
Erdoğdu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın görüşülen kanun
tasarısının 8’inci maddesinde sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
şahsına,
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun görüşülen kanun
tasarısının 8’inci maddesinde sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
şahsına,
İstanbul Milletvekili Aykut
Erdoğdu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın görüşülen kanun
tasarısının 8’inci maddesinde sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında
şahsına,
Sataşmaları nedeniyle birer
konuşma yaptılar.
Bir saat sonra toplanmak
üzere birleşime 19.01’de ara verildi.
Meral
AKŞENER
Başkan
Vekili
Muhammet
Bilal MACİT Fatih ŞAHİN Mine LÖK BEYAZ
İstanbul Ankara Diyarbakır
Kâtip Üye Kâtip Üye Kâtip Üye
Altıncı, Yedinci, Sekizinci, Dokuzuncu ve Onuncu Oturumlar
Gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
3’üncü sırasında yer alan ve
görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülmesi kabul edilen, Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı ile İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in;
Elektrik Piyasası Kanunu ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Antalya Milletvekili Osman
Kaptan’ın; Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Gelirler Kanunu ve Elektrik Piyasası
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın; Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun; Elektrik Piyasası
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 2 Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
raporlarının (1/724, 2/246, 2/427, 2/448, 2/815, 2/829) (S. Sayısı: 426)
görüşmelerine devam edilerek 27’nci maddesine kadar kabul edildi.
Kanun tasarısının görüşmeleri
sırasında Genel Kurulda karar yeter sayısının bulunup bulunmadığı ve Başkanlık
Divanı’nda muhalefetten bir kâtip üye bulunmaması nedeniyle görüşmelere devam
edilip edilmeyeceği konularında bir usul tartışması yapıldı. Başkanlığın
tutumunda bir değişiklik olmadığı açıklandı.
Adıyaman Milletvekili Mehmet
Metiner, Meclis kulisinde CHP’li bir milletvekili tarafından fiilî saldırıya
uğradığına ve bu durumu kınadığına,
Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Sadık Yakut, Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’e geçmiş olsun
dileğinde bulunduğuna ve olayı kınadığına,
İstanbul Milletvekili Mehmet
Akif Hamzaçebi, 6/3/2013 tarihinde Genel Kurulda yaşanan olayların bugüne
taşınmış olmasını doğru bulmadığına ve üzüntülerini ifade ettiğine,
İlişkin birer açıklamada
bulundular.
Gündemin “Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
4’üncü sırasında yer alan ve
İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen,
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı ile İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve İçişleri Komisyonu raporlarının
(1/619) (S. Sayısı: 310),
5’inci sırasında yer alan,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında
Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin Mektupların ve
Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu’nun (1/695) (S. Sayısı:
348),
6’ncı sırasında yer alan,
Stratejik Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu Uygulama
Düzenlemesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu’nun (1/602) (S. Sayısı: 325),
Görüşmeleri, komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
Danışma Kurulunun, Genel
Kurulun 8/3/2013 Cuma günü toplanmamasına ilişkin önerisi kabul edildi.
Alınan karar gereğince, 12
Mart 2013 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere 02.37’de birleşime son
verildi.
Sadık
YAKUT
Başkan
Vekili
Muhammet
Bilal MACİT Fatih
ŞAHİN
İstanbul Ankara
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Mine
LÖK BEYAZ Muhammet
Rıza YALÇINKAYA
Diyarbakır Bartın
Kâtip Üye Kâtip
Üye
II.-
GELEN KâĞITLAR
No:
108
8 Mart 2013 Cuma
Tasarı
1.- Posta Hizmetleri Kanunu
Tasarısı (1/751) (Plan ve Bütçe; Adalet ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.03.2013)
Teklifler
1.- İstanbul Milletvekili Ali
Özgündüz'ün; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/1317) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
25.02.2013)
2.- İstanbul Milletvekilleri
Erdoğan Toprak ve Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; Ceza Muhakemesi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1318) (İnsan Haklarını İnceleme
ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.02.2013)
3.- Samsun Milletvekili
Cemalettin Şimşek ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Devlet Memurları Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1319) (İçişleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.02.2013)
4. - İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; 29.01.2004 Tarihli ve 5084 Sayılı Yatırımların
ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1320) (Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27.02.2013)
5.- Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Teklifi (2/1321) (Plan ve Bütçe ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik
ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.02.2013)
6.- Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/1322) (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 01.03.2013)
7.- Kocaeli Milletvekili
Mehmet Hilal Kaplan'ın; Emniyet Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/1323) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04.03.2013)
8.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İletişimin Tespiti, Dinlenmesi ve Kayda Alınması
Hakkında Kanun Teklifi (2/1324) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
04.03.2013)
Tezkereler
1.- Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1161) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
2.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi (3/1162) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
3.- Bitlis Milletvekili
Hüsamettin Zenderlioğlu'nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1163) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
4.- Hakkari Milletvekili Esat
Canan'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1164) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
5.- İstanbul Milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi (3/1165) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
6.- Konya Milletvekili Atilla
Kart'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1166) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
7.- Mardin Milletvekilleri
Ahmet Türk ve Erol Dora ile Van Milletvekili Aysel Tuğluk'un Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1167)
(Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
8.- Van Milletvekili Özdal
Üçer'in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1168) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
9.- Şanlıurfa Milletvekili
İbrahim Ayhan'ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık
Tezkeresi (3/1169) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 06.03.2013)
10.- Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkcü'nün Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1170) (Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
06.03.2013)
11.- Batman Milletvekili Bengi Yıldız'ın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1171) (Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
06.03.2013)
12.- Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü'nün Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1172) (Anayasa ve Adalet
Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
06.03.2013)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz’ün, Manisa’da engelli vatandaşların yaşadıkları sorunlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15072)
2.- Tekirdağ Milletvekili
Candan Yüceer’in, Tekirdağ Saray Devlet Hastanesinin eksikliklerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15073)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Özürlü Memur Seçme Sınavına ve boş engelli
kadrosuna ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15074)
4.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2011-2012 yıllarında ülkemizde yapılan hastane
sayısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15075)
5.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında Devlet hastanelerinde tedavi
gören hasta sayısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15076)
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizde organ bekleyen hasta sayısına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15077)
7.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarda kamu hizmetlerinde kullanılan
araçlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15078)
8.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, kürtaj sayısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15079)
9.- Mersin Milletvekili Ali
Öz’ün, radyasyon yayan ithal bir granit türünün ülkemizdeki kullanımına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15080)
10.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ankara’nın Etlik ve Bilkent
semtlerinde sağlık kampüsü inşa edilip edilmeyeceğine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15081)
11.- Eskişehir Milletvekili
Ruhsar Demirel’in, Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezine (SABİM) yapılan
başvurulara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15082)
12.- Adana Milletvekili
Muharrem Varlı’nın, Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında yaşanan sorunlara
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15083)
13.- Ankara Milletvekili
Emine Ülker Tarhan’ın, emekliye ayrılan bakanlar ile diğer üst düzey personele
tahsis edilen araçlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15084)
11 Mart 2013
Pazartesi
No:
109
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Van Milletvekili Nazmi
Gür’ün, AFAD tarafından Van depremi sürecinde yapılan ihalelere ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) sözlü soru önergesi (6/3088) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15.02.2013)
2.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, Ankara’da kaçak olarak çalışan sıhhi tesisatçılara ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3089) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
3.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasındaki doğal gaz sızıntısı vakalarına
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3090) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
4.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında Ankara’da gerçekleşen doğal gaz
sızıntısı vakalarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3091)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
5.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında Ankara’da gerçekleşen otomobil
hırsızlığı vakalarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3092)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
6.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında iletişim araçları vasıtasıyla
gerçekleşen dolandırıcılık vakalarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3093) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
7.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında üniversitelerdeki gösteri ve
protestolar nedeniyle gözaltına alınan öğrencilere ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3094) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
8.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında Ankara’daki intihar vakalarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3095) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
9.- Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında kurallara aykırı şekilde sintine
bırakan deniz taşıtlarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3096) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
10.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında ihraç ve ithal edilen otomobil ve
hafif ticari araçlara ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi
(6/3097) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
11.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2013 yılları arasında ruhsatlandırılan yerli ilaçlara
ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3098) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
12.- Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, Adana ili ve ilçelerinde yürütülen proje ve yatırımlara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3099) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.02.2013)
13.- Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, Adana’nın Kozan ilçesine bağlı bir köye asfalt yapılmasına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3100) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
14.- Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, ABD Ankara Büyükelçiliğine yapılan saldırı ile ilgili iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/3101) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
15.- Adana Milletvekili Ali Halaman’ın, Adana’nın Sarıçam ilçesinde
Suriyeli göçmenler için kurulan çadırlara ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/3102) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
16.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Iğdır’da 5084 sayılı Kanun’un
uygulamasının uzatılması talebine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3103) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
17.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ağrı, Van ve Batman’da 5084
sayılı Kanun’un uygulamasının uzatılması talebine ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/3104) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
18.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Devlet tiyatroları, turizm
sektörü ve telif hakları alanındaki çalışmalara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3105) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
19.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, tiyatro, opera ve bale
alanındaki faaliyetler ile kazı ve restorasyon çalışmalarına ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/3106) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
20.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, GAP kapsamındaki yatırımlara ve
bölgeden göçlere ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3107)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
21.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, GAP kapsamındaki desteklere ve
yabancılara yapılan taşınmaz satışlarına ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/3108) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
22.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, GAP’a aktarılan bütçeye ve GAP
kapsamında toprak mülkiyeti konusundaki değişikliklere ilişkin Kalkınma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3109) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
23.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, GAP kapsamındaki yatırım ve
çalışmalara ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/3110)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
24.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Bakanlığın Dünya Bankasından
kullandığı kredilere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3111)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
25.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, aynı doktora on gün içerisinde
ikinci kez muayene olunamamasından kaynaklanan mağduriyete ilişkin Sağlık
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3112) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
26.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi çalışmaları
kapsamında Bakanlığa ait ve yıkılması gereken binalara ilişkin Adalet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/3113) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
27.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi çalışmaları
kapsamında Bakanlığa ait ve yıkılması gereken binalara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından sözlü soru önergesi (6/3114) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
28.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi çalışmaları
kapsamında Bakanlığa ait ve yıkılması gereken binalara ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/3115) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
29.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ağrı’daki sportif faaliyetlerin
geliştirilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından
sözlü soru önergesi (6/3116) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
30.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, cezaevlerindeki hasta
mahkumlara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/3117) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan’ın, Van’da deprem sonrası TOKİ tarafından yapılan konutlarla ilgili
verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18353) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15.02.2013)
2.- Edirne Milletvekili Recep
Gürkan’ın, belediye sınırları içinde bulunan askeri personelin belediye
nüfusuna dahil edilmemesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18354)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
3.- Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık’ın, Kerkük-Yumurtalık boru hattına alternatif boru hattı
oluşturulduğu iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18355)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
4.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2007-2013 yılları arasında gözaltına alınan ve
tutuklanan öğrencilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18356)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
5.- Balıkesir Milletvekili
Namık Havutça’nın, kırmızı ve beyaz et sektöründe yaşanan sorunlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18357) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.02.2013)
6.- Edirne Milletvekili Recep
Gürkan’ın, belediye sınırları içindeki Hazine arsalarının Özelleştirme İdaresi
Başkanlığına devredildiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18358) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
7.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, AFAD tarafından Van’ın Erciş ilçesindeki bir cami
için verilen raporlar arasındaki çelişkiye ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18359) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
8.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, zorunlu trafik sigortası primlerine zam yapılmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18360) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
9.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın
temsilciliklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18361)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
10.- İzmir Milletvekili Rahmi
Aşkın Türeli’nin, tutuklu gazetecilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18362) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
11.- Uşak Milletvekili Dilek
Akagün Yılmaz’ın, mesai dışında da çalışan kamu görevlilerine fazla çalışma
ücreti ödenmediği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18363)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
12.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesindeki bir beldedeki sit
alanlarına ve yapılması düşünülen bir yola ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18364) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
13.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin rapor kullanımı ve izin sonrası
yaşadıkları sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18365)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
14.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin çalışma şekli ve sürelerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18366) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
15.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin banka promosyonlarını
alamamalarından kaynaklanan mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18367) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
16.- Ankara Milletvekili Levent
Gök’ün, laborant ve veteriner sağlık ön lisans programının tıbbi laboratuvar
programı ile eş değer sayılmasına yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18368) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
17.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Köylere Hizmet Götürme
Birliklerinde çalışan personele ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18369) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
18.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin
işten çıkarmalarda yaşadıkları sıkıntılara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18370) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
19.- Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin ücretlerinden yapılan kesintiden
doğan mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18371)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
20.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin
çalışma sürelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18372)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
21.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin tüm
okullarda gece ücretli uygulamasından yararlanmalarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18373) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
22.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin
üretime katkı payı ve fazla çalışma ücretlerinden yararlanabilmelerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18374) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
23.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, turizmci usta öğreticilerin
eksik kalan günlerini borçlanarak tamamlayabilmelerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18375) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
24.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, daha önce
hizmete açılan tesislerin tekrar açıldığı iddialarına ve açılış törenlerinin
maliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18376) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
25.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 2010-2012
yılları arasında yapılan et ve canlı hayvan ithalatı ve ihracatına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18377) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
26.- Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık’ın, MİT personeline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18378) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
27.- Ankara Milletvekili Ayşe
Gülsün Bilgehan’ın, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerden lise veya
üniversite öğrencisi olanların sayısına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18379) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
28.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, kamu kurumlarından ihale
alan firmaların hak ediş ödemelerinin geciktirilmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18380) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
29.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’de kamu
kurumlarından ihale alan firmaların hak ediş ödemelerinin geciktirilmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18381) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
30.- Tokat Milletvekili Orhan Düzgün’ün, Tokat’taki Kızılay şubesinde
depo sıkıntısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18382) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
31.- Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in, silah kaçakçılığına ve el
konulan silahlar ile ilgili soruşturmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18383) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
32.- Bursa Milletvekili Kemal Ekinci’nin, Marmara Denizi’ndeki kirliliğe
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18384) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
33.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, zeytin ve zeytinyağı
sektörünün geliştirilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18385) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
34.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Balıkesir’e serbest
bölge kurulmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18386) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
35.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’daki evlenme ve boşanma
istatistiklerine ve boşanmış çiftlere yönelik desteklere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18387) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
36.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’daki konut sayısı,
nüfus, eğitim ve toplu taşıma ile ilgili verilere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18388) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
37.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Suriye’deki
ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18389) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
38.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, kredi kartı borçlarına ve borçlarını
ödemek için yasal olmayan yollara başvuran vatandaşların mağduriyetine ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18390)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
39.- Samsun Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, çiftçilerin bankalardan
kullandıkları kredilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı
soru önergesi (7/18391) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
40.- Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’ın, bankaların tüketicilerden
aldıkları çeşitli ücret, aidat ve masraflara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18392) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
41.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Ziraat Bankasının personeli ile
ilgili bir düzenlemeye ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı
soru önergesi (7/18393) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
42.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Yemen’de bir cami
restorasyonunda bulunan Kuran-ı Kerim ile ilgili çalışmalara ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/18394) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
43.- Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün, Balıkesir’de bir
camide 2011 yılından beri Atatürk’ün konuşmasını içeren ve yıllardır okunan bir
hutbenin okutulmadığı iddialarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir
Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/18395) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
44.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl M Tipi Cezaevinden
nakledilen mahkumlara ve cezaevlerinde yaşanan sorunlara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18396) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
45.- İzmir Milletvekili Hülya Güven’in, meskenlerdeki avukatlık ve hukuk
bürolarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18397) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15.02.2013)
46.- İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in, İstanbul Anadolu Yakası
Adalet Sarayı binasında proje hatası yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18398) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
47.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Bakanlığın Anayasa ve
yasalara aykırı olarak çıkardığı alt hukuk normlarına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18399) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
48.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, tutuklu bulunan lise ve
üniversite öğrencilerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18400) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
49.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, kredi kartı borçlarına ve borçlarını
ödemek için yasal olmayan yollara başvuran vatandaşların mağduriyetine ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18401) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
50.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin, Bursa’nın Gemlik
ilçesinin adliye binası ihtiyacına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18402) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
51.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin, Bakanlıkça kiralanan
hizmet binalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18403)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
52.- Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Van F Tipi Cezaevinde
mahkumlara kötü muamelede bulunulduğu iddiasına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18404) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
53.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, cezaevlerindeki tutuklu ve
hükümlülerin sağlık sorunlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18405) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
54.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Kırklar F Tipi Cezaevinde
yatan bir hükümlünün sağlık sorunlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18406) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
55.- İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın, sosyal yardımlaşma vakıfları
aracılığıyla yapılan tüp bebek tedavi giderleriyle ilgili verilere ilişkin Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18407) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15.02.2013)
56.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, çocuk gelinlere, sokakta çalışan
çocuklara ve çocuk hakları ihlallerinin engellenmesi için yapılan çalışmalara
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18408)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
57.- Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in, özürlü ve muhtaç
aylıklarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18409) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
58.- Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in, Gaziantep’teki TOKİ konutlarının
site yönetim hizmetlerini gerçekleştiren şirket ile ilgili sorunlara ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18410)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
59.- İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi’nin, SGK’nın emekli dul ve
yetim maaşlarından hukuka aykırı olarak kesinti yaptığı iddialarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18411)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
60.- Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in, 173 Sayılı ILO sözleşmesinin
onaylanması için bir çalışma bulunup bulunmadığına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18412) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.02.2013)
61.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, işyerlerinde yapılan denetimlere
ve sonuçlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18413) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
62.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, meslek hastalığı nedeniyle
hayatını kaybeden çalışanlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18414) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
63.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’da İŞ-KUR tarafından işe alınan
işçilerin işten çıkarılacağı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18415) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
64.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, şirket isimlerinin Türkçe
olması zorunluluğuna ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18416) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
65.- Samsun Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, emekli sayısına ve emekli
olduktan sonra çalışmaya devam eden vatandaşlara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18417) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
66.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’da Türkiye İş Kurumuna
yapılan başvurulara ve işsizlik verilerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18418) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
67.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’da yaşayan engelli
vatandaşlara ve istihdamlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18419) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
68.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, İlk Millet Meclisinde görev
yapmış milletvekillerine ve bakmakla yükümlü oldukları kişilere ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18420) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.02.2013)
69.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye Kırmıtlı
Kuş Cennetine kanalizasyon döküldüğü iddiasına ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18421) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
70.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, olası bir kuraklığın çevresel
etkilerinin önlenmesine yönelik çalışmalara ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18422) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
71.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Suriye politikasına ve dış
politikada ABD ile mutabakata ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18423) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
72.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, yabancı bir televizyon
kanalındaki habere ve Suriyeli muhalifler tarafından Türkiye’de bomba imal
edildiği iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18424) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
73.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bahreyn ziyaretine ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18425) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
74.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, elektrik abonelerine ve
elektrik faturalarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18426) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
75.- Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in, Ankara’nın Kalecik ilçesindeki
bir köyde ruhsat verilen taş ocağına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18427) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
76.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’da madencilik
faaliyetlerinin sedir ormanlarına zarar verdiği iddiasına ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18428) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
77.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, nükleer güç santralleri ile
ilgili çalışmalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18429) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
78.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, Bakanlığın ve İçişleri
Bakanlığının Ankara Büyükşehir Belediyesinin tükettiği gaz miktarı ile ilgili
soru önergelerine verdikleri cevapların farklı olmasına ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18430) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
79.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Kuzey Irak Bölgesel
Yönetiminden ham petrol alındığı iddiasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18431) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
80.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’de iki baraj
arasındaki bir bölgede yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18432) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
81.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır
iline yapılan spor yatırımlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18433) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
82.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Hakkâri iline
yapılan spor yatırımlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18434) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
83.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Adıyaman iline
yapılan spor yatırımlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18435) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
84.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, lisanslı sporcu sayısının
artırılması için yapılan çalışmalara ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18436) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
85.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Osmaniye iline
yapılan spor yatırımlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18437) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
86.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Nevşehir iline
yapılan spor yatırımlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18438) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
87.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İstanbul iline
yapılan spor yatırımlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18439) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
88.- Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, Antalya’ya olimpik yüzme
havuzu yapılması yönünde bir çalışma olup olmadığına ilişkin Gençlik ve Spor
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18440) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
89.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Beden Terbiyesi
ve Spor Genel Müdürlüğünün Ağrı’daki faaliyetleri ile ilgili verilere ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/18441) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.02.2013)
90.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Beden Terbiyesi
ve Spor Genel Müdürlüğünün Kars’taki faaliyetleri ile ilgili verilere ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/18442) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.02.2013)
91.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Beden Terbiyesi
ve Spor Genel Müdürlüğünün Iğdır’daki faaliyetleri ile ilgili verilere ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/18443) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.02.2013)
92.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, hayvancılık stratejisi
hedeflerinin tutturulamadığı iddialarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18444) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
93.- Samsun Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, saman ithalatına ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18445)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
94.- Adana Milletvekili Ali Halaman’ın, bazı hayvan hastalıklarının
hastalık tazminatı uygulaması kapsamına dahil edilmemesinden kaynaklanan
mağduriyete ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18446) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
95.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, hayvancılık sektörünün
sorunlarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18447) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
96.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, Küçük Menderes Sulama
Projesi kapsamındaki arazi toplulaştırma çalışmalarına ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18448) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
97.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, besin desteği olarak
satılan bitkisel ürünlere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18449) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
98.- Samsun Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, çiftçi sayısına ve
çiftçilerin borçlarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18450) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
99.- Adana Milletvekili Turgay Develi’nin, bitkisel ilaç ve tedavi
reklamlarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18451) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
100.- İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, İzmir’de
Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nın dolgu işlemlerinde kullanılan hafriyatın zeytin
tarımına verdiği zararlara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18452) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
101.- İstanbul Milletvekili
Ali Özgündüz’ün, Hatay’daki Cilvegözü Sınır Kapısından giriş çıkışlarla ilgili
verilere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18453)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
102.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Akyaka Gümrük
Müdürlüğünün tekrar faaliyete geçmemesinin nedenlerine ilişkin Gümrük ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18454) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
103.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Kars’ın kent
merkezinde bir otoparkta alınan ücretin yüksekliğine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18455) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
104.- Eskişehir Milletvekili Bedii Süheyl Batum’un,
tutuklu bir askerin gözaltı süreci ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18456) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
105.- İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’ın,
Diyarbakır’da bir gösteride bir lise öğrencisinin ölümü ile ilgili iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18457) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.02.2013)
106.- Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan’ın, Mamak
Belediye Başkanlığının yargı kararına rağmen baz istasyonlarını kaldırmadığı
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18458)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
107.- İzmir Milletvekili Musa Çam’ın, 2003-2013 yılları
arasında yurt içi ve yurt dışından temin edilen biber gazı miktarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18459) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.02.2013)
108.- İzmir Milletvekili
Aytun Çıray’ın, emekli belediye başkanlarının maaşlarının iyileştirilmesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18460) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15.02.2013)
109.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
Osmaniye İl Özel İdaresi mülkiyetindeki bir taşınmazın kiraya verilmesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18461) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
110.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İzmit’te
Kültür Tepesi Projesi kapsamında yıkılan bir köprünün tekrar yapılmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18462) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
111.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, Diyarbakır’da ölen bir kişi ile ilgili iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18463) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
112.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013 yılları arasındaki yasa dışı kumar vakalarına ve
engellenmesi için alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18464) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
113.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013
yılları arasındaki yankesicilik vakalarına ve engellenmesi için alınan
önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18465)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
114.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, siyasi
partilere ve üye sayılarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18466) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
115.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013
yılları arasındaki otomobil hırsızlığı vakalarına ve engellenmesi için alınan
önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18467)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
116.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013
yılları arasındaki kapkaç vakalarına ve engellenmesi için alınan önlemlere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18468) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
117.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013
yılları arasındaki sanal ortamda işlenen suçlara ve engellenmesi için alınan
önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18469)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
118.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013
yılları arasındaki yakıt hırsızlığı vakalarına ve engellenmesi için alınan
önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18470)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
119.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlığın
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Ankara Büyükşehir Belediyesinin
tükettiği gaz miktarı ile ilgili soru önergelerine verdikleri cevapların farklı
olmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18471) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.02.2013)
120.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Ocak ve Şubat
aylarında işlenen kadın cinayetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18472) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
121.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, koruculuk sistemine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18473) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
122.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Bursa’da aynı
gün kaybolan sekiz vatandaşa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18474) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
123.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edilen Iraklı ve Suriyelilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18475) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
124.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin,
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı bir köyün çeşitli sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18476) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
125.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa’nın
Suruç ilçesine bağlı bir köyün yol, su ve elektrik sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18477) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
126.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, 2002-2013
yıllarında haklarında zor kullanma yetkisini aşmaktan idari soruşturma açılan
güvenlik görevlilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18478) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
127.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin,
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı bir köyün yol, su ve elektrik sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18479) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19.02.2013)
128.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in
Şavşat ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18480) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
129.- Kırklareli Milletvekili
Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun, Emniyet Genel Müdürlüğü personeline ve şark
hizmetine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18481)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
130.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Cilvegözü Sınır
Kapısında yaşanan patlamaya ve Hatay’da ele geçirilen patlayıcı maddeler ile
ilgili soruşturmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18482) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
131.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Sinop’ta
milletvekillerine yönelik saldırılara ve son 10 yıldaki linç olaylarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18483) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
132.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’da ısınma
amacıyla kullanılan kömür ve doğal gaza ve zehirlenme vakalarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18484) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
133.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, yabancı bir
televizyon kanalındaki habere ve Suriyeli muhalifler tarafından Türkiye’de
bomba imal edildiği iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18485) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
134.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa’da
meydana gelen asayiş vakaları ile ilgili verilere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18486) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
135.- Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, kapalı alanlarda
sigara içilmesini önlemeye yönelik denetimlerin yeterliliğine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18487) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
136.- Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun,
18 Şubat 2013 tarihinde Silivri’de yaşanan olaylarla ilgili iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18488) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.02.2013)
137.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, 18 Şubat 2013
tarihinde Silivri’de yaşanan olaylarla ilgili iddialara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18489) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
138.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, 18 ve 19 Şubat 2013 tarihlerinde Samsun ve
Sinop’ta meydana gelen olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18490) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
139.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Yemen’de bir
cami restorasyonunda bulunan Kuran-ı Kerim ile ilgili çalışmalara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18491) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
140.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, yerel ve geçmiş
kültürlerin tanıtılması alanındaki faaliyetlere ve restorasyonlar ile kazı
çalışmalarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18492) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
141.- Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, turizm
konaklama tesislerindeki nargile servislerinin uyuşturucu madde çağrışımı
yapmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18493)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
142.- İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün, Selanik’te
Atatürk’ün doğduğu evin tadilatının ödenek yokluğu nedeniyle bitirilemediği
iddialarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18494)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
143.- İzmir Milletvekili Hülya Güven’in, meskenlerdeki
serbest muhasebeci ve mali müşavirlik bürolarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18495) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
144.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, THY’nin bazı uçuşlarında alkollü içki servisinin kaldırılmasına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18496) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15.02.2013)
145.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, kredi kartı
borçlarına ve borçlarını ödemek için yasal olmayan yollara başvuran
vatandaşların mağduriyetine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18497) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
146.- Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, bir genel
müdürlükte görevli öğretmenlerin kurumunun değiştirilmesine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18498) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.02.2013)
147.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Karamanoğlu
Mehmet Bey Üniversitesine atanan bir doçent ile ilgili iddialara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18499) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
148.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18500) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
149.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’da
bir öğretmenin isteği dışında yerinin değiştirildiği iddiasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18501) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
150.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın,
Balıkesir’in Manyas ilçesinde bir okulda sahnelenen bir oyunla ilgili iddialara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18502) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
151.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, yeni eğitim
sisteminin neden olduğu bazı sorunlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18503) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
152.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Bakanlığın
SODES projesinde görev yapacak eğitimcilerin seçimi ile ilgili iddialara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18504) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
153.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, Osmaniye’nin Kastabala Vadisindeki çevre kirliliğine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18505) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.02.2013)
154.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Uluslararası
Öğrenci Değerlendirme Programı tarafından gerçekleştirilen anketlere katılıma
ve finansal okuryazarlık alanındaki çalışmalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18506) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
155.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Bursa İl Milli
Eğitim Müdürlüğü kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18507) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
156.- Manisa Milletvekili
Özgür Özel’in, Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde bir okulda öğrencilere bulaşık
yıkatıldığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18509) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
157.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in
Şavşat ilçesindeki öğretmenevinin lokalinin kapatılmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18510) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
158.- Adana Milletvekili Ali Demirçalı’nın, astsubayların
özlük ve sosyal haklarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18511) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
159.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun,
Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığının personeline ve
faaliyetlerine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18512)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
160.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Asker Alma
Daire Başkanlıklarının bazılarının kapatılacağı iddialarına ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18513) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.02.2013)
161.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl’de
yapılan HES’lerin çevreye verdiği zararlara ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18514) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
162.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’da bazı
bölgelerdeki madencilik faaliyetlerinin sedir ormanlarına zarar verdiği
iddiasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18515)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
163.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013
yılları arasındaki yol yapım çalışmaları sırasında kesilen ağaçlara ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18516) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18.02.2013)
164.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
biyoçeşitliliğin ve gen kaynaklarının korunmasına ve yasak avlanmanın
önlenmesine yönelik çalışmalara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18517) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
165.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in
Şavşat ilçesine bağlı bir köyün sulama kanalı ihtiyacına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18518) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
166.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Adli Tıp
Kurumu ile ilgili bazı iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18519) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
167.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
kamu hastanelerinin gazetelere verdiği ilanlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18520) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
168.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, Darıca Diş Hastanesi ile ilgili iddialara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18521) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
169.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, sağlık
fizikçilerinin kadroya alınmadığı iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18522) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
170.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, meslek hastalığı
nedeniyle hayatını kaybeden çalışanlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18523) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
171.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, besin
desteği olarak satılan bitkisel ürünlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18524) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
172.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’a
yapılması planlanan bir hastane ihalesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18525) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
173.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’a
yapılması planlanan bir hastanenin ihalesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18526) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
174.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Tekirdağ’a
yapılması planlanan 400 yataklı Devlet Hastanesi Projesine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18527) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
175.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Sağlık
Bakanlığı bünyesinde çalışan bazı memurların KEY ödemelerinin yapılmadığı
iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18528)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
176.- Tokat Milletvekili Orhan Düzgün’ün, tıbbi
sekreterlerin istihdamına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18529) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.02.2013)
177.- Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün,
Balıkesir’in Gönen ilçesindeki kanser vakalarına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18530) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
178.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun,
Suriye’deki çatışmalarda yaralanan ve Türkiye’de tedavi gören Suriyelilere
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18531) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20.02.2013)
179.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’nın
demiryolu ile iç bölgelere bağlanmasına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18532) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.02.2013)
180.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’daki
Batı Çevre Yolu yapım çalışmalarına ve bu amaçla gerçekleştirilen imar
uygulamalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18533) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.02.2013)
181.- Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş’ın, Çanakkale’yi
İzmir’e bağlayan tarihi hac yoluna ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18534) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
182.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
Adana-Kozan-Mansurlu kara yoluna ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18535) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
183.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013
yılları arasında sanal ortamda işlenen suçlara ve engellenmesi için alınan
önlemlere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18536) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
184.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2013
yılları arasında yol yapım çalışmaları sırasında kesilen ağaçlara ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18537)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.02.2013)
185.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, bazı illere
yapılan uçak seferlerinin doluluk oranına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18538) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
186.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, 2012 yılında
Diyarbakır Havaalanı ile ilgili bazı verilere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18539) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.02.2013)
187.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın,
Diyarbakır-Bingöl yoluna tünel ve viyadük yapılmasına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18540) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.02.2013)
188.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, TCDD
personeline ödenen fazla çalışma ücretinin kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18541) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
189.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun,
internet altyapısına ve internet servis sağlayıcılarının bazı reklam ve
kampanyaları ile ilgili mağduriyetlere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18542) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
190.- İzmir Milletvekili Musa
Çam’ın, İzmir için öngörülen projelere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18543) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.02.2013)
191.- Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, Antalya’nın
Manavgat ilçesindeki tersaneciler ve çekek yeri işletmecilerinin sorunlarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18544) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.02.2013)
192.- İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’in, internet
bağlantı sertifikası üretme yetkisine sahip firmalara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/18545) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20.02.2013)
193.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Anadolu
Ajansının kurucu hisseleri ile ilgili verilere ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/18546) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.02.2013)
194.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, 2012 Türkiye
İlerleme Raporunun çevirisinde bazı terimlerin yanlış kullanıldığı iddiasına
ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/18547) (Başkanlığa
geliş tarihi: 19.02.2013)
195.- İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’in, internet
bağlantı sertifikası üretme yetkisine sahip firmalara ilişkin Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/18548) (Başkanlığa geliş tarihi:
20.02.2013)
196.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın,
kalkınma ajanslarına mali ve teknik destek için yapılan başvurulara ilişkin
Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18549) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.02.2013)
197.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002
yılından itibaren gerçekleştirilen temsil giderlerine ilişkin Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/18550) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.02.2013)
198.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, promosyon
ödemesi ile ilgili yapılan sözleşmeye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/18551) (Başkanlığa geliş tarihi:
27.02.2013)
199.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, hizmet içi
eğitim faaliyetlerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı
soru önergesi (7/18552) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.02.2013)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, bazı yabancı şirketlerin ülkemizde rüşvetle iş yaptırdığı
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14793)
2.- Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu’nun, 2002 yılından bu yana açılan, onarımı yapılan ve onarımı
süren kilise sayısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14807)
3.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, Roman açılımına ve Romanlara yönelik ayrımcılık iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14808)
4.- Manisa Milletvekili Erkan
Akçay’ın, gayrimüslimlere ait ibadethanelere ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/14840)
5.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın, tutuklu gazetecilere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14843)
6.- Mardin Milletvekili Erol
Dora’nın, tutuklu ve hükümlü çocuklara ve bunların cezaevi şartlarının
iyileştirilmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/14844)
7.- Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan’ın, Şakran Cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin tahliyelerinde
yaşanan sorunlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/14845)
8.- Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan’ın, internette sosyal ağlar vasıtasıyla işlenen suçlara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14846)
9.- Muş Milletvekili Sırrı
Sakık’ın, nefret suçları ve ayrımcılığın önlenmesine dair bir mekanizma tesis
edilmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/14847)
10.- Niğde Milletvekili Doğan
Şafak’ın, adalet bölümü mezunlarına kadro tahsisi yapılmasına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14848)
11.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acar’ın, Antalya Cumhuriyet Savcısının bazı uygulamaları ile ilgili
iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/14849)
12.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, Bülent Arınç’a suikast
girişimi iddiası ile başlayan sürece ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14850)
13.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık ve bağlı
kuruluşlarda kamu hizmetlerinde kullanılan araçlara ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14852)
14.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in, ailenin korunması ve
kadına karşı şiddetin önlenmesi konulu eğitimlere ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14853)
15.- Kastamonu Milletvekili Emin Çınar’ın, Kastamonu’nun İnebolu
ilçesine adliye sarayı inşa edilip edilmeyeceğine ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14854)
16.- Ağrı Milletvekili Halil Aksoy’un, Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevinde
yaşanan sorunlara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/14855)
17.- Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın, emekliye ayrılan
bakanlar ile diğer üst düzey personele tahsis edilen araçlara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14856)
18.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir’de bazı adliyelerin
kapatılmasından sonra diğer adliyelerde devam eden davalara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14857)
19.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Deniz Feneri Derneği ile
ilgili davada yargılanan bir savcının açıklamasına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15109)
20.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Suriye ile ilişkilere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16752)
21.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Suriyeli mültecilere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16753)
22.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, kamu
lojmanlarının tahsisine ve satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16754)
23.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, Türkiye’ye yerleştirilecek patriot
füzeleri ve konuşlanacak yabancı ülke askerleri için TBMM onayı alınmamasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16755)
24.- Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş’in, Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığının harcamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16756)
25.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’daki yardıma muhtaç ailelere ve
bu ailelere yönelik desteklere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16757)
26.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, patriot füzelerinin
maliyetine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16758)
27.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, patriot füze sistemlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16759)
28.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Van’da boşaltılan
konteynerlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16760)
29.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Milli Piyango İdaresinde
piyango makinelerinin değiştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16761)
30.- Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak’ın, Bulgaristan Başbakanının
ülkesindeki bir siyasi parti ile ilgili bir talepte bulunduğu iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16762)
31.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Tekirdağ’da DMO’ya ait bir binanın
bir derneğe kiralandığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16763)
32.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Hiram Abas cinayetiyle ilgili
MİT’te bulunan bilgi ve belgelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16764)
33.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, Paris’te öldürülen terör
örgütü üyesi üç kadına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16765)
34.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, üniversite mezunu
işçilerin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16766)
35.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Nallıhan ilçesinin bazı
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16767)
36.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Şereflikoçhisar ilçesine
ait bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16768)
37.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Şereflikoçhisar
Belediyesine ait gayrimenkullere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16769)
38.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Polatlı Belediyesine ait
gayrimenkullere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16770)
39.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Polatlı ilçesi ile ilgili
bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16771)
40.- Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan’ın, Bozcaada’da
yaşayanların refah seviyesinin yükseltilmesine ve adadaki bazı sorunlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16772)
41.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Polatlı Tarihi ve Kültürel
Mirasın Turizme Kazandırılması Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16773)
42.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, ülkemize yerleştirilen patriot
füzelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16774)
43.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Paris’te öldürülen terör örgütü
üyesi üç kadının cenazelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16775)
44.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ülkemize getirilen patriot füze
sistemlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16776)
45.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Gebze’de eşi tarafından
öldürülen bir kadın ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16777)
46.- İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, İstanbul’daki tarihi
yapıların korunmasına ve yangın gibi nedenlerle zarar gören yapılara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16778)
47.- İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın, engellilerin sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16779)
48.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Irak eski Cumhurbaşkanı
Yardımcısı’nın Türkiye’de kalması için ayrıldığı iddia edilen ödeneğe ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16781)
49.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, son on yıl içerisinde Türk
vatandaşlığına geçen, vatandaşlıktan çıkarılan seçmen kütüğüne alınan kişi
sayısına ve Suriyeli mültecilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16783)
50.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Türkiye’ye konuşlandırılacak
Patriot Füze Savunma Sistemine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16784)
51.- Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan’ın, Çanakkale’de
kurulan ve kurulması planlanan termik santrallere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/16785)
52.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Galatasaray
Üniversitesi’ne ait tarihi binada çıkan yangına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16786)
53.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar
ilçesinin Suriye tarafında yaşanan çatışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16788)
54.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Karadeniz Teknik
Üniversitesi’nde bir grup taşeron işçinin iş akitlerinin feshedilmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16789)
55.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’de inşa
edilen konut sayısı, nüfus artışı, eğitim ve sağlıkla ilgili verilere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16791)
56.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, üniversitelere
gereğinden fazla öğretmen adayı öğrenci alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16792)
57.- Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, ülkemize konuşlandırılan
patriot füze bataryalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16793)
58.- Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, bedelli askerlik
uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16794)
59.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Ergenekon Davasında
yargılananlardan birinin yurt dışından getirilmemesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/16795)
60.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Pursaklar Belediyesi ile
ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16796)
61.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 2007-2012 yıllarında yayına
başlayan ve yayın hayatına son veren basın yayın kuruluşlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/16797)
62.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Beypazarı
ilçesinde turizm sektörü ile ilgili sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16799)
63.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, dış basında yer alan
Suriye’ye silah sevkiyatı ile ilgili bir habere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16800)
64.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ilaç katılım payına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16803)
65.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bosna Hersek’te
gerçekleştirilen okul tadilatı ve laboratuvar kurulması projelerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16804)
66.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kaçak elektrik ve su
kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16805)
67.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kömür ocaklarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16806)
68.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, işsizlik sorununa ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16808)
69.- İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün, Milli İstihbarat Teşkilatı
tarafından gerçekleştirilen personel alımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16810)
70.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, çocuklarının kendisiyle birlikte
katıldığı yurt dışı ziyaretlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16811)
71.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, sağlık merkezlerinin denetimine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16812)
72.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, fiili hizmet müddet zammından sadece sarı basın
kartı olanların faydalanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16813)
73.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu’nun, Bakanlık personelinin e-mail ve sosyal medya hesaplarının
denetlenip denetlenmediğine ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/16814)
74.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların reklam,
bilgilendirme, tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/16819)
75.- İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulu’nun, sigorta şirketlerinin denetimine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/16820)
76.- Ankara Milletvekili
Bülent Kuşoğlu’nun, Ankara’daki ticari plakalı taşıtlar için uygulanan trafik
sigortası tarifesine ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru
önergesi (7/16821)
77.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013’te Kahramanmaraş’a yapılması planlanan
yatırımlara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/16822)
78.- Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen’in, eski SPK Başkanı hakkında
soruşturma açılıp açılmadığına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/16823)
79.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların reklam, bilgilendirme, tanıtım ve
halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/16824)
80.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık personelinin e-mail ve sosyal medya
hesaplarının denetlenip denetlenmediğine ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir
Atalay) yazılı soru önergesi (7/16825)
81.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bağlı kurum ve kuruluşların reklam,
bilgilendirme, tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/16826)
82.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013
yılında Kahramanmaraş’a yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/16827)
83.- İstanbul Milletvekili
Şafak Pavey’in, engelli vatandaşların tekerlekli ve akülü sandalye ihtiyaçlarına
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16858)
84.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, sosyal medya aracılığıyla
yardım talebinde bulunan bir kişiye ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16859)
85.- Mardin Milletvekili Erol Dora’nın, kadın cinayetlerine ve emniyet
görevlilerinin bu konulardaki şikayetleri dikkate almadığı iddialarına ilişkin
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16860)
86.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri’nin, kardeşlerinden ayrılarak koruyucu ailelerin yanına
yerleştirilen çocuklara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16861)
87.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Kormaz’ın, 2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan
yatırımlara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16862)
88.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Gebze’de eşi
tarafından öldürülen bir kadın ile ilgili iddialara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16863)
89.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, şehit yakınlarının istihdamına
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16864)
90.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013
yılında Kahramanmaraş’a yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16865)
91.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, çocuk yuvası, sevgi
evi ve çocuk evlerine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16766)
92.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, koruyucu aile
uygulamasına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16867)
93.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, evde bakım hizmetine
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16868)
94.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yaşlı bakım
hizmetlerine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16869)
95.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yaşlı hizmet
merkezlerine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16870)
96.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme, tanıtım ve halkla
ilişkiler harcamalarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16871)
97.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Göktürk 2 uydusunun yapımında
kullanılan kaynaklara ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16872)
98.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, 2013 yılında
Isparta’da yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16873)
99.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme, tanıtım ve
halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16876)
100.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, Çorlu Avrupa Serbest Bölgesinde yabancı bir firmaya
ait fabrikada işçilerin yaşadığı sorunlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16877)
101.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, iki
büyük şirket tarafından yapılan toplu işçi çıkarmalarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16878)
102.- İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel’in, Dilovası Organize Sanayi Bölgesindeki hava
kirliliğine sebep olan fabrika ve işyerlerinde yapılan denetimlere ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16879)
103.- Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun, sağlık
hizmetlerinde ödenen katılım payları ve fark ücretlerine ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16880)
104.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, mevsimlik tarım
işlerinde çalışan çocuklara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16881)
105.- İzmir Milletvekili Hülya Güven’in, yeşil kartlı
hasta sayısına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16882)
106.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, banka
değişikliği yapan emeklilerin maaşlarında kesinti yapılmasına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16883)
107.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın,
2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16884)
108.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
bazı emeklilerden haksız yere sosyal güvenlik primi kesildiği iddiasına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16885)
109.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Tekirdağ’ın
Çorlu ilçesindeki Avrupa Serbest Bölgesinde faaliyet gösteren bir firmanın grev
kırıcı olarak kaçak işçi çalıştırdığı iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16887)
110.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, meslek
hastalıklarının önlenmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16889)
111.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a yapılması
planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16890)
112.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16891)
113.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, işten
çıkarmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16892)
114.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir’deki
işten çıkarmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16893)
115.- Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın’ın, Bakanlığın
çöp toplama kamyonu yardımı yaptığı belediyelere ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16898)
116.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, ülkemizde
artan hava kirliliğine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16905)
117.- Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’ın, Suriye ile
ilişkilere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16912)
118.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ülkemize
kurulacak patriot füze sistemlerinin maliyetine ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16913)
119.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ülkemize
kurulacak patriot füze sistemlerinin özellikleri ve amaçlarına ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16914)
120.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, yabancı bir
televizyon kanalının yayınlarına baskı kurmaya yönelik girişimlerde bulunulduğu
iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16915)
121.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16916)
122.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Ege’deki bazı
adaların Yunanistan tarafından işgal edildiği iddialarına ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16917)
123.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Dicle
Nehrindeki kirliliğin önlenmesine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16941)
124.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın,
2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16942)
125.- İzmir Milletvekili
Aytun Çıray’ın, süt üreticilerinin sorunlarına ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16943)
126.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, pancar üretim
kotasına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16944)
127.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, et fiyatlarındaki
artışa ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16945)
128.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, deniz kirliliğinin
önlenmesi için alınan tedbirlere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16946)
129.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık
bünyesinde gıda denetimi yapan gıda mühendislerine ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16947)
130.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, tahıl üretim
miktarlarındaki azalmaya ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16948)
131.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, hayvancılık ve
tarımı geliştirecek çalışmalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16949)
132.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a yapılması
planlanan yatırımlara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16950)
133.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme, tanıtım ve
halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16951)
134.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, bir
tırda yakalanan yedi bin adet silaha ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16954)
135.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16956)
136.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, Hatay’ın
Yayladağ ilçesinde bir köyde meydana gelen patlamaya ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16957)
137.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın,
Suriyeli mülteciler için yapılan harcamalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16958)
138.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın,
Balıkesir’in Bigadiç ilçesine bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16959)
139.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın,
Balıkesir’in Bigadiç ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16960)
140.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın,
Balıkesir’in Dursunbey ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16961)
141.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun,
Giresun’un Çanakçı ilçesindeki kadın besicilerin Tarımsal Kalkınma Projesi
uygulamasından kaynaklanan mağduriyetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16962)
142.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun,
polisin silah ve cop kullanımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16963)
143.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl’ün Genç
ilçesi kaymakamı ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16964)
144.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’da
Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı personel sayısına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16965)
145.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Şeyh Said ve
arkadaşlarının mezarlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16966)
146.- İstanbul Milletvekili Sedef Küçük’ün, 2002-2013
yılları arasında ülkemize gelen mültecilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16967)
147.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, İstanbul’daki
ulaşım ücretlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16968)
148.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Van Cumhuriyet
Başsavcılığının talimatıyla Ankara’ya uyuşturucu gönderildiği iddialarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16969)
149.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, Kayaşehir TOKİ konutlarının ulaşım sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16970)
150.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, 2003’den bu yana
yakalanan kaçak sigara, uyuşturucu ve akaryakıta ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16971)
151.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, askeri
helikopter pistlerinin sivil uçuşlara açılmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16972)
152.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, 2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan
yatırımlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16973)
153.- İzmir Milletvekili
Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, emniyet görevlilerinin telsiz konuşmalarının yasal
olmayan yollardan dinlenmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16974)
154.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in,
Gebze’de eşi tarafından öldürülen bir kadın ile ilgili iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16975)
155.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, Ankara’daki
değnekçi olarak tabir edilen otopark görevlilerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16976)
156.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, ilçe
belediyelerinin İller Bankasından aldıkları ödeneklere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16977)
157.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, turizm
bölgelerinde yer alan belediyelerin İller Bankasından aldıkları ödeneklere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16978)
158.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, kimlik numarası
uygulamasına ve nüfus kayıtlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16979)
159.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, geçici veya
kesin ikametgah belgesi alan Suriyeli mültecilere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16980)
160.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmek isteyen Suriyeli mültecilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16981)
161.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul’un
Üsküdar ilçesinde inşa edilen bir kavşağın ihalesine ve bazı yollarla ilgili
uygulamalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16982)
162.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul
Büyükşehir Belediyesine ait bir televizyon kanalının uygulamalarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16983)
163.- Giresun Milletvekili
Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Giresun’un Görele ilçesine inşası planlanan katı
atık bertaraf tesisine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16984)
164.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir’de
kent içi trafik ile ilgili bazı verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/16985)
165.- Eskişehir Milletvekili
Kazım Kurt’un, Eskişehir’e bağlı köy yollarının yeniden yapım ve tamir
çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16986)
166.- Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, Antalya’nın
Derme ilçesine bağlı bazı köy ve mahallelerde yaşanan sel felaketine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16987)
167.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Suriyeli
sığınmacılarla ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16988)
168.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
2007-2013 yıllarında Osmaniye’de bulunan konut ve işyerlerinin ısınma
biçimlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16989)
169.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
2008-2012 yılları arasında Osmaniye’de meydana gelen gasp ve hırsızlık
olaylarıyla ilgili verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16990)
170.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara Büyükşehir
Belediyesine bağlı bir şirkete ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16991)
171.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, İstanbul’da
yalnız yaşayan Ermeni asıllı kadınlara yönelik saldırıların arttığı iddialarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16992)
172.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, AŞTİ’de araçlara
uygulanan para cezasından kaynaklanan mağduriyete ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16993)
173.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, Batıkent’teki bir kavşağa trafik işaret ve lambası
konulması ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16994)
174.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Pursaklar
Belediyesine ait gayrimenkullere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16995)
175.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da iki
kişinin ölümüne yol açan kazalara ve yargı sürecine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16996)
176.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’daki
ulaşım sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16997)
177.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, belediyelerin
yangın sigorta vergisini tahsil etmediği iddialarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16998)
178.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın,
Balıkesir’in İvrindi ilçesindeki bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16999)
179.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın,
Balıkesir’in İvrindi ilçesindeki bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17000)
180.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, özel güvenlik görevlisi eğitimlerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17001)
181.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a yapılması
planlanan yatırımlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17002)
182.- Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen’in,
01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasında Tekirdağ il ve ilçe belediyelerince
askı ve davet usulü ile yapılan ihalelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17003)
183.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17005)
184.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, İstanbul
Samatya’da yaşanan Ermeni asıllı kadınlara yönelik olaylara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17006)
185.- Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün, TÜİK’in veri
açıklama sistemi ile ilgili tehlike ve sorunlara ilişkin Kalkınma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17007)
186.- İzmir Milletvekili
Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, TÜİK tarafından açıklanan verim ortalama verilerine
ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17008)
187.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın,
2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Kalkınma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17009)
188.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a yapılması
planlanan yatırımlara ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17010)
189.- Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan’ın, SGK’nın
Akün ve Şinasi Sahnesinin bulunduğu binayı satacağı iddialarına ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17012)
190.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Atatürk Orman
Çiftliği ile ilgili bazı iddialara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17013)
191.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın,
2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17014)
192.- Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in, Atatürk Orman
Çiftliğinin Kültürel Peyzaj Alanı olarak tescil edilmesi için UNESCO’ya başvuru
yapılıp yapılmayacağına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17015)
193.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Kapadokya
bölgesinde doğal sit alanı içerisinde yapılan otel ve benzeri projelere ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17016)
194.- Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü’nün, Galatasaray
Üniversitesinde çıkan yangına ve alınan tedbirlere ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17017)
195.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun,
Galatasaray Üniversitesine ait bir binada meydana gelen yangına ve yanan veya
hasar gören tarihi binalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17018)
196.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17019)
197.- Bursa Milletvekili Kemal Ekinci’nin, Bursa’nın İznik
ilçesinde camiye dönüştürülen bir müzeye ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17020)
198.- İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’ın, çelenk
yerine bağış uygulaması yapan bir derneğe ceza kesildiği iddialarına ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17022)
199.- Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun, Gelir
İdaresi Başkanlığındaki bazı üst düzey kadrolara ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17024)
200.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Simav
Belediyesine geriye dönük vergi borcu çıkartıldığı iddiasına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17026)
201.- Isparta
Milletvekili Nevzat Korkmaz’ın, 2013
yılında Isparta’ya yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17027)
202.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, İskenderun eski
Adliye binasının bir üniversiteye devredilmesine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17028)
203.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, yeni eğitim
sistemi ile ilgili sorunlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17034)
204.- Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün, Yükseköğretim
Kanun Taslağında yer alan katkı payları ile ilgili düzenlemelere ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17035)
205.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Bakanlık
tarafından yasaklanan veya sakıncalı bulunan edebi eserlere ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17036)
206.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Eskişehir’deki
Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinde kayıtlı öğrenci sayısına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17037)
207.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, 2013 YGS
başvurularında yaşanan sorunlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17038)
208.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, TOKİ
Kayaşehir’de bulunan okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17039)
209.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Şanlıurfa’nın
Viranşehir ilçesindeki okulların fiziki yetersizliklerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17040)
210.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Hopa
ilçesindeki taşımalı öğretimde hizmet veren şoför esnafının ücretlerinin
ödenmediği iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17041)
211.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ücretsiz
dağıtılan ders kitaplarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17042)
212.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Simav İmam Hatip
Lisesi binası inşaatına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17043)
213.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın,
2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17044)
214.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
Osmaniye’deki okullara gönderilen ödenek kalemlerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17045)
215.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ülke genelindeki
norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değişikliklerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17046)
216.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’daki norm
kadro fazlası öğretmenlerin yer değişikliklerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17047)
217.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ücretsiz
dağıtılan ders kitaplarının görme engelliler için uygunluğuna ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17048)
218.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Bakanlığa
bağlı il müdürlüklerinden erkek personelin seferberlik bilgilerinin istenmesine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17049)
219.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Dicle
Üniversitesinde ve ülke genelindeki üniversitelerde yapılan sınavlarda yaşanan
usulsüzlüklere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17050)
220.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, iş
çalışma yönergelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17051)
221.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, hukuk
müşavirliklerinin yeterliliğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17052)
222.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, hakkında
cinsel saldırı suçundan dava açılmış bir kamu görevlisinin görevine iade
edilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17053)
223.- Ankara Milletvekili
Aylin Nazlıaka’nın, 2002 ve 2011-2012 yıllarında Ankara’daki dershane ve özel
okul sayısına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17054)
224.- Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’ın, son on yıl
içerisinde can güvenliği ve diğer sebeplerle istifa eden öğretmenlere ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17055)
225.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a yapılması
planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17056)
226.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17057)
227.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Bakanlık tarafından
hazırlanan kamu spotlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17058)
228.- Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun,
Karadeniz Teknik Üniversitesinde bazı teknik bölümlerin kapatılmasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17059)
229.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Türkiye’deki
NATO üslerine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17060)
230.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun,
Mehmetçik-1 adlı milli piyade tüfeği ile ilgili iddialara ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17061)
231.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, istifa eden
uzman erbaşlara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17062)
232.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün,
Türkiye’ye yerleştirilecek patriot füzeleri ile ilgili masrafların
karşılanmasına ve Suriyeli mülteciler için yapılan harcamalara ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17063)
233.- Adana Milletvekili Ümit Özgümüş’ün, Suriye
tarafından düşürülen uçak ve hayatını kaybeden pilotlarımızla ilgili bazı
iddialara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17064)
234.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17065)
235.- Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, iki
askerin ölüm nedenlerine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17066)
236.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Şanlıurfa-Suruç tarım arazilerinin sulanabilmesi için yapılan
çalışmalara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17067)
237.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, 2013 yılında
Isparta’ya yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17069)
238.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Silvan
Barajına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17071)
239.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17073)
240.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Bakanlık
tarafından hazırlanan kamu spotlarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17074)
241.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir’deki
sulama kanallarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17075)
242.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, Ankara’nın
Akyurt ilçesinde bir mahallenin bazı sorunlarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17099)
243.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın,
2013 yılında Isparta’da yapılması planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17100)
244.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, İstanbul’un
trafik sorununa ve metrobüslere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17101)
245.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, Akyurt
ilçesinin bir mahallesinin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17102)
246.- İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi’nin, kara yolu
yapım ve onarım işlerinin özel sektöre ihale edilmesine ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17103)
247.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, otoyol ve
köprülerde kartlı geçiş sisteminden hızlı geçiş sistemine geçilmesi sürecine
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17104)
248.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Manisa’daki
Kırkağaç-Gelenbe yoluna ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17105)
249.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Manisa’daki
Salihli-Gölmarmara-Akhisar bölünmüş yoluna ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17106)
250.- İzmir Milletvekili Oğuz Oyan’ın, İzmir-Manisa
Sabuncubeli Projesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17107)
251.- Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak’ın,
Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17108)
252.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2013 yılında Kahramanmaraş’a yapılması
planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17109)
253.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara’da
aydınlatma ve sinyalizasyon sistemlerinde yaşanan sorunlara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17110)
254.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, tüketiciyi
mağdur eden sınırsız internet reklam ve kampanyalarına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17111)
255.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Gebze
Organize Sanayi Bölgesinin otoyol bağlantı yolu ihtiyacına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17112)
256.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/17113)
257.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, TÜLOMSAŞ’ın
bir ihalesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17114)
258.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığın reklam, bilgilendirme,
tanıtım ve halkla ilişkiler harcamalarına ilişkin Avrupa Birliği Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17115)
259.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın,
Türkiye’ye yerleştirilecek patriot füzeleri ile ilgili masrafların
karşılanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17116)
260.- Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın, bir
televizyon programında işkenceye maruz kaldığı ile ilgili yaptığı açıklamaya
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17117)
261.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, çiftçilerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17118)
262.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, tutuklanan
bir koramiral ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17119)
263.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun,
İstanbul Samatya’da yaşanan Ermeni asıllı kadınlara yönelik olaylara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17120)
264.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtane’nin, hakkında cinsel saldırı suçundan dava açılmış bir kamu
görevlisinin görevine iade edilmesine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17123)
265.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün,
işsizlik ve kayıt dışı istihdam ile ilgili verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17124)
266.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Bakanlık
internet sayfasında bulunan bir cümleye ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17125)
267.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, dış
basında yer alan Suriye’ye silah sevkiyatı ile ilgili bir habere ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17126)
268.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Katar
Prensi ile Suriye hakkında görüşme yaptığı iddiasına ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17127)
269.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, hayali
ihracat kaçakçılıklarında sorumlulukları bulunan bürokratlar hakkında
soruşturma izni verilmemesine ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17128)
270.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, 18 Ocak 2013 günü yapılan avukatlara yönelik operasyonlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17129)
12 Mart 2013 Salı
No:
110
Teklifler
1.- Konya Milletvekili
Mustafa Baloğlu'nun; Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun ile Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1325)
(Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji; Adalet ile Plan
ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.03.2013)
2.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk'ün; Avukatlık Kanunu ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1326) (Adalet Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.03.2013)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Malatya Milletvekili Veli
Ağbaba ve 29 Milletvekilinin, Veysel Güney'in mezar yerinin araştırılması
amacıyla bir meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/535)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06.02.2012)
2.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 22 Milletvekilinin, büyük şehirlere göç ederek
çalışmak zorunda kalan gençlerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/536) (Başkanlığa geliş tarihi: 06.02.2012)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 21 Milletvekilinin, ülkemizin mağara turizmi
potansiyelinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/537) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08.02.2012)
Geri Alınan Yazılı Soru Önergeleri
1.- İzmir Milletvekili Musa
Çam, 2003-2013 yılları arasında yurt içi ve yurt dışından temin edilen biber
gazı miktarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesini 12.03.2013
tarihinde geri almıştır. (7/18459)
2.- İzmir Milletvekili Musa
Çam, İzmir için öngörülen projelere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesini 12.03.2013 tarihinde geri almıştır. (7/18543)
12 Mart 2013 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Özlem YEMİŞÇİ
(Tekirdağ)
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 76’ncı Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri beşer
dakikadır. Hükûmet bu konuşmalara cevap verebilir.
Gündem dışı ilk söz, 12 Mart
Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen
Erzurum Milletvekili Sayın Adnan Yılmaz’a aittir.
Buyurun Sayın Yılmaz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz’ın, Erzurum’un düşman işgalinden
kurtuluşunun 95’inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
ADNAN YILMAZ (Erzurum) –
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bugün hem 12 Mart Erzurum’un düşman
işgalinden kurtuluşunun 95’inci yıl dönümü hem de İstiklal Marşı’mızın
kabulünün 92’nci yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle, Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi
saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde
müstesna bir yeri olan dadaşlar diyarı Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşu
uğruna kanlarını ve canlarını veren şehitlerimizi ve gazilerimizi bu vesileyle
minnet ve şükranla anıyorum.
Erzurum, günümüzden beş bin
yıl öncesine uzanan tarihî bir geçmişe sahiptir. Birçok uygarlığa ev sahipliği
yapmış, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden sonra Osmanlı topraklarına
katılmıştır. Tarihî İpek Yolu üzerinde bulunan Erzurum, daha 1800’lü yıllarda
büyük ve gelişmiş bir şehirdi. Osmanlı Devleti’nin doğu sınırlarını oluşturması
ve bir serhat şehri olması nedeniyle Erzurum birçok düşman saldırılarına
muhatap olmuş, özellikle Ruslarla çıkan anlaşmazlıklar sonucu büyük savaşlara
sahne olmuştur.
Bugün Erzurum’da hiçbir aile
yoktur ki Rus ve Ermeni savaşlarında şehit vermemiş olsun. 1916-1918 yılları
arasında vilayet sınırları dâhilinde şehit sayısı 50 bindir. 12 Mart 1918 günü
Erzurum’da verilen hürriyet ve istiklal mücadelesi Millî Mücadele’mize ışık
tutmuştur. 12 Mart 1918 günü Erzurum’un esaretten hürriyete, ölümden hayata
kavuştuğu bir gündür. Bağımsızlığımızın temelini oluşturan cumhuriyete giden
yolun en büyük kilometre taşı Erzurum’da atılmıştır. Erzurum mülki İslam’ın
kilidi olarak görülmüş, Gazi Mustafa Kemal 23 Temmuz 1919’da Erzurum
Kongresi’ni gerçekleştirmiş, Erzurum hemşehrisi ve mebusu olmuştur;
üniformasını burada çıkarmıştır, Türk Bayrağı göndere Erzurum’dan çekilmiştir.
Dün olduğu gibi bugün de bu
tarihî şehir stratejik öneminden, tarihî, kültürel ve siyasi cazibesinden
hiçbir şey kaybetmemiştir. Bu konumundan dolayı, Anadolu tarihiyle uğraşan
tarihçilerin hemfikir oldukları yegâne nokta: Erzurum yaylasına hâkim olan
milletler bütün Anadolu’ya hâkim olurlar. Bu yaylayı elinden çıkartan milletler
er ya da geç Anadolu’daki hâkimiyetlerini de kaybederler.
Erzurum’un düşman işgalinden
kurtuluşu, hürriyet aşığı Erzurumlular için bugün büyük bir bayramdır. Bugün
iklimsel zorluklara rağmen 800 bine yaklaşan nüfusu, 83 bin öğrencisi, 2
üniversitesi, tarihî mekânları, turistik tesisleri ve yiğit insanlarıyla
tarımdan hayvancılığa, sağlıktan turizme her alanda önemli gelişmelere sahne
olan Erzurum, kış sporları ve sağlık yatırımları ile de çok anlamlı ve
önemlidir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; AK PARTİ iktidarında Erzurum’a tarihi boyunca yapılmayan
yatırımlar yapılmıştır. Bu yatırımlar, Erzurum ve bölgemiz kalkınmasında büyük
katkı sağlamıştır. Bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmetle,
gazilerimizi şükranla anıyor, vatan savunmasında ön saflarda yer alan Nene
Hatun ve Kara Fatmalarımızı minnetle yâd ediyor, Allah’tan rahmet diliyorum.
İstiklal Marşı’mızın
kabulünün 92’nci yıl dönümünde, milletvekili olarak aynı sıfatı taşımakla onur
duyduğum, “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın.” diyen Mehmet
Akif Ersoy’u rahmet, şükran ve minnetle anıyor, tüm hemşehrilerimizin kurtuluş
coşkusuna ve kıvancına yürekten katılıyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Yılmaz.
Gündem dışı ikinci söz,
Balıkesir’in sorunlarıyla Edremit, Burhaniye ve Akçay’da yaşanan sel felaketi
hakkında söz isteyen Balıkesir Milletvekili
Sayın Namık Havutça’ya aittir.
Buyurun Sayın Havutça. (CHP
sıralarından alkışlar)
2.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in sorunları
ile Edremit, Burhaniye ve Akçay’da yaşanan sel felaketine ilişkin gündem dışı
konuşması
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Balıkesir ilimiz Edremit ilçesi hafta sonunda çok büyük bir felaket
yaşadı.
Bakın, geçen hafta sonu
Balıkesir, Edremit, Akçay, Zeytinli, Güre son kırk yılın en şiddetli
yağışlarından birini yaşadı ve bu, büyük bir sel felaketine yol açtı. Büyük bir
şanstır ki hiçbir vatandaşımızın burnu dahi kanamadı. Bir şans diyorum çünkü
sel felaketine neden olan öncesindeki ve sonrasındaki unsurlar buradaki
insanlarımızın hayatının tehlikede olduğunun göstergesidir.
Değerli milletvekilleri, sel
felaketi doğal bir afettir; doğru. Doğal afetlerin pek çoğu önlenemezse de
saptanan yerlerde yerleşimin önlenmesi, baraj, set, ağaçlandırma gibi sel
önleyici çalışmaların yapılması bu tür önlemlerdir. Afetin önlenmesi kadar
afete hazır olmak da önemlidir.
Değerli milletvekilleri,
Edremit’te yaşanan sel felaketinin sonuçlarına baktığımızda bölge halkımızın
afete hazırlıksız yakalandığını görüyoruz. Bu hazırlıksızlığın nedeni halkın
uyarılmasındaki gecikmedir. Bakınız, cumartesi saat 17.00-23.00 saatleri
arasında metrekareye 169 kilogram yağış
düşmüş. Meteoroloji, lokal olduğu söylenen bu yağışın uyarısını ilgili
yerlere yani valilik ve AFAD’a ilk uyarısını saat 19.45 civarında yapmış.
İkinci uyarı ise 22.00 sularında yapılmış.
Bakın, şu fotoğraflar,
değerli milletvekilleri, yaşanan felaketin boyutlarını göstermesi açısından
çarpıcıdır. Vatandaşın malları telef olmuş, yine caddeler, sokaklar büyük bir
felaketle karşı karşıya.
Şimdi, bu tablo karşısında,
bu kadar büyük acının yaşandığı, felaketin yaşandığı bir ortamda bakıyoruz çok
büyük bir beceriksizlik, koordinasyonsuzluk… Vatandaş, dün daha, bizi
Edremit’in bir mahallesinden arıyor
“Buraya bir devlet yetkilisi gelmedi, bizim derdimiz ne çaresi ne
sormadı.” diyor.
Şimdi, değerli
milletvekilleri, Balıkesir, esasında, bu felaketleri bu yıl 6’ncı kez yaşadı.
Bakın, biz felaketlerle başa çıkmasını yaşaya yaşaya öğreniyoruz. Aynı şekilde,
geçtiğimiz sene içerisinde Marmara Adası’nda da felaketler yaşandı.
Şimdi -soruyoruz belediye
başkanlarımıza- belediye başkanımız şunu söylüyor: “Edremit’te 3 tane çay var:
Güre Çayı, Edremit Çayı, Kanlıca Çayı. ‘DSİ, bunları ıslah et.’ Etmiyor. ‘Biz
yapalım.’ Ona da izin vermiyor.” Göstere göstere felaketin geldiği… Siz imar
gereken menfezleri temizlemezseniz, gereken çalışmaları yapmazsanız bu
felaketlerin yaşanması elbette kaçınılmaz.
Yine, Marmara’daki felaketle
ilgili devletin tespit ettiği zarar 3 trilyon lira ama bizim belediyemize
gönderilen para 850 milyar lira. Şimdi, bu parayla hangi yarayı saracaksınız?
Benzer şekilde, Edremit’teki yurttaşlarımızın… Az önce fotoğraflarda manzarayı
gördünüz.
Ben buradan AFAD genel
müdürlüğüne, ilgili Bakana çağrı yapıyorum: Gönderdiğiniz paraları takip edin.
Marmara Adası’nda Belediyemize tek kuruş para gitmedi. Vatandaşın yaralarını
sararken belli bir ayrım kriterine göre mi hareket edeceksiniz? Sayın Bakana
buradan sesleniyorum: Bakın, Edremit’te, Güre’de, Zeytinli’de, Akçay’da
belediye başkanlarımız zararları bire bir tespit ettirdi, raporları elimizde.
Ama perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Marmara Adası’nda da tespit
ettirmiştik. Marmara’daki vatandaşlarımız diyor ki bize: “AKP’ye yakın olan
beldelere, belediyelere yardımlar gitti, vatandaşların yaraları sarıldı, bize
tek kuruş para verilmedi.” Bunu Marmara Belediye Başkanımız söylüyor. Aynı
endişeleri Edremit’le ilgili taşıyoruz. Bakın, Edremit’in yollarından AKP’lisi
de CHP’lisi de MHP’lisi de geçiyor. Oradaki vatandaşımız hangi partidendir,
hangi inançtandır biz bilmiyoruz ama buradan çağrımız budur: Türkiye
Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde tüm yurttaşlarımızın acılarının
giderilmesi, zararlarının karşılanması için hiçbir ayrım gözetmeksizin inanç,
ırk, renk, din ayrımı gözetmeksizin, aynı ölçüde, aynı mesafede onların
yaralarının sarılmasını istiyoruz.
Ben, Balıkesir’in yiğit
insanlarına, zeytinin bölgesine çok geçmiş olsun diyorum ve onların yaralarının
bir an önce sarılması için Hükûmete ve ilgili bakanlara buradan çağrıda
bulunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Havutça.
Gündem dışı üçüncü söz,
Erzurum’daki TOKİ konutlarında oturanların sorunları hakkında söz isteyen
Erzurum Milletvekili Sayın Oktay Öztürk’e aittir.
Buyurun Sayın Öztürk. (MHP
sıralarından alkışlar)
3.- Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk’ün, Erzurum’daki TOKİ
konutlarında oturanların sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) –
Bugün Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 95’inci yıl dönümü. Ecdadımızın
bugün bu Mecliste, bu topraklarda bu inançla, bu bayrakla, bu ezanla
yaşayabilmemiz için aldığı can, döktüğü kan bizler için önemli manalar ifade
ediyor. Duruşumuz, inancımız şehitlerimizin ruhunu sızlatmayacak, dökülen kanı
anlamsız kılmayacaktır. Ezanın sesi kulaklarımızda çınlamaya devam edecek,
bayrağımız gök kubbeden memleketimizi örtmeye devam edecektir. Ne bin yıllık
kardeşliğimizi ne de vatanımızı kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Bu, doksan beş
yıl önce Erzurum’da olduğu gibi, Sakarya’da, Çanakkale’de bizler için şehit
olan bütün ecdadımıza sözümüzdür.
Şehitlerimizi rahmetle
anarken, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bütün Erzurumluların kurtuluş gününün, bütün ömürleri boyunca bu coşkunun devam
etmesini niyaz ediyorum.
Doksan beş yıl önce düşman
işgalinden kurtulan Erzurum’un, Erzurumlunun bir kısmının 21’inci asırda
yaşanmaması gereken birtakım olaylardan yakasını kurtaramadığını ifade etmek
üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Sosyal Yardımlaşma Vakfı 1+1 konutları ve o
konutlarda yaşayan, mağdur olmuş, mağdur edilmiş vatandaşlarımızın sorunları
hakkında bilgilendirmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri,
sizlere anlatacağım konu ülkemizin birçok yerinde yaşanıyor. Ben sadece
Erzurum’da yaşananlardan bir kısmına değinmek istiyorum. Sosyal Yardımlaşma
Vakfı öncülüğünde TOKİ tarafından yapılan 456 konut, yerleşim yeri itibarıyla
sosyal hayattan mahrum, toplu taşıma hizmetlerini alamayan, âdeta aileleri yarı
açık bir cezaevine hapsetmiş bir cezalandırma şekline dönüşmüştür. Nitekim,
burada yaşayan insanlar, yaşadıkları bölgeye “Belene Kampı” adını vermişlerdir.
Bizzat yerinde görmüş, yerleşim yeri sakinlerinin sıkıntılarına şahit olmuş bir
arkadaşınız olarak bu meseleyi en yalın hâliyle anlatmaya gayret edeceğim.
Konutların hak sahiplerine
tesliminde bir kısım eksiklikler olmasına rağmen “Bilahare bu eksiklikler
yerine getirilecek.” denilerek insanlar bu konutlara yerleştirilmiş ama o gün
bugün bunların semtine uğrayan hiçbir kimse yok, yüklenici firma da sözlerini
yerine getirmemiştir. Bu konutlardaki ailelerin zaten dar gelirli olmaları hiç
hesaba katılmamış ve dikkate alınmamıştır. 456 konutluk evlere yerleşen aile
sayısı 300 civarındadır, geriye kalan boş dairelerin yakıt ve ortak giderleri
bu sitede oturanlar tarafından karşılanmaktadır. Bu da her aileye artı bir
maliyet getirmekte, 400 lira civarında bir maliyete sebebiyet vermektedir. Gün
geçtikçe de bu problemlere problemler eklenmekte, toplu konut sakinleri
sıkıntılarını çözecek bir makam arama gayreti içerisine girmişlerdir.
Muhterem milletvekilleri, ev
sahibi olma hayallerini kuran bu dar gelirli vatandaşlarımızın mutlu
yaşamalarını sağlamak, imkânlarını artırmak ve sıkıntılarını çözmek elbette ki
Hükûmetin işidir. Ne yazık ki bu aralar bütün enerjisini İmralı’daki bebek
katilinin himmetine yönelten Hükûmet, Erzurum’da unuttuğu bunca vatandaşı gibi,
ülkemizin daha nice yerlerinde kimleri unutmuştur varın siz düşünün.
Bu aileler çocuklarını en
yakın okul olan Hilalkent İlkokuluna gönderdiklerinde bölgedeki diğer site
sakinlerinin, diğer konutlarda yaşayan insanların okul idaresine yaptıkları
baskı sonucu çocuklarının sınıflarını ayırmakta, bu yörelerden gelen çocuklarla
kendi çocuklarının aynı sınıflarda okumaması için okul idaresine baskı
yapmaktadırlar. Konutların 30 metre önünden her gün tren geçmekte ve bunun için
hiçbir tedbir alınmamaktadır. O körpe dimağların sosyal ayrımcılığa maruz
kalmaları gibi can güvenliklerinin de herhâlde hiç önemi kalmamıştır.
Buralarda 6-7 nüfuslu
aileleri 35-40 metrekarelik evlere layık görürseniz, sonra da süslü düğünlerde
yaptığınız nikah şahitliği törenlerinde “En az 3 çocuk istiyorum.”
edebiyatınızın hiçbir anlamı kalmaz. Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Lütfen, bir Erzurum’a gidin de aynada kendinizi görün.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Öztürk.
Sayın milletvekilleri,
gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Millî Savunma Bakanı Sayın
İsmet Yılmaz gündemin sözlü sorular kısmının 1, 15, 94, 101, 136, 137, 160,
161, 180, 185, 196, 219, 235, 236, 237, 239, 256, 264, 279, 280, 286, 299, 300,
302, 303, 320, 321, 322, 326, 327, 328, 369, 370, 373, 380, 383, 388, 404, 430,
462, 463, 510, 521, 523, 552, 553, 624, 880, 905, 909, 968, 994, 1024, 1114,
1202, 1277, 1477, 1598 ve 1706’ncı sıralarında yer alan önergeleri birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir.
Sayın Bakanın bu istemini
sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup bilgilerinize sunacağım:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Sudan Ulusal Meclisi Başkanı Ahmed İbrahim El Tahir başkanlığındaki
bir heyetin ülkemizi ziyaret etmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanının 5/3/2013 tarihli ve 43 sayılı Kararı ile uygun bulunduğuna ilişkin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1173)
7/3/2013
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Sudan
Ulusal Meclisi Başkanı Sayın Ahmed İbrahim El Tahir başkanlığındaki heyetin
ülkemizi ziyaret etmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının
5/3/2013 tarihli ve 43 sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur.
Söz
konusu heyetin ülkemizi ziyareti, 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 7’nci
maddesi gereğince Genel Kurulun bilgilerine sunulur.
Mehmet
Sağlam
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Vekili
BAŞKAN – Bilgilerinize
sunulmuştur.
Şimdi, sisteme giren
arkadaşlarımıza birer dakika süre vereceğim.
Birinci sırada Sayın
Bayraktutan.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Erzurum ili ile Artvin’in
Arhavi ilçesinin kurtuluşunun 95’inci yıl dönümünü kutladığına ilişkin
açıklaması
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bugün 12 Mart 1918,
Erzurum’un kurtuluşunun yanında aynı zamanda da Artvin’in Arhavi ilçesinin de
kurtuluş günü, 95’inci kurtuluş gününü kutluyoruz. Ben hem Erzurumluların hem
Artvin Arhavi ilçemizin kurtuluşunu kutluyorum.
İstiklal Savaşı sırasında
güzel yurdumuz işgal edilmeye başlanmış, Arhavi de işgal edilen yurt
köşelerimizden biridir. Kurtuluş Savaşı’mızda yurdun her bir yanında olduğu
gibi yöremizde de milis kuvvetlerimiz ile silahlı kuvvetlerimiz ve işgalci
düşman güçleri arasında amansız mücadeleler olmuştur. 23 Mart 1915’te Hopa’yı
işgal eden Rus kuvvetleri Hopa-Arhavi arasındaki mesafeyi yirmi günde
geçebilmiş ve 15 Mart 1915’te Arhavi’nin doğu kısmını ele geçirmişlerdir.
Kapisre Deresi’nin batı yakasına çekilen milis kuvvetleri burayı müdafaa etmiş
ve düşmana bir yıl süreyle geçit vermemiş ve 12 Mart 1918 tarihinde düşman
güçlerinden Arhavi temizlenmiştir.
Ben, bir kere daha, bu
vesileyle, Türkiye Büyük Millet Meclisinden Arhavililerin ve Arhavi’nin
kurtuluş yıl dönümünü kutluyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Bayraktutan.
Sayın Yeniçeri.
2.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İstiklal Marşı’nın kabul
edilişinin 92’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İstiklal bir milletin
haysiyeti, onuru ve istikbalidir. Tarihî milletler tarihin aktörü olan
milletlerdir. İstiklal marşları tarihe karşı yazılır. Mehmet Akif de öyle
yapmıştır. İstiklal Savaşı’nı yapmak kadar İstiklal Marşı’nı yazacak Mehmet
Akif’ler de önemlidir. Mehmet Akif “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı
yazdırmasın.” demişti. Bugün de Türk’ü, Atatürk’ü, Türkiye’yi ve Türk milletini
Anayasa’dan çıkarmaya çalışan yerli gafiller var. Yabancılaşmış yerlilere
İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 92’nci yıl dönümünde bir kez daha
hatırlatmak isterim: Türk milletini Anayasa’dan çıkarmadan önce gücünüz
yetiyorsa Türkleri Anadolu’dan çıkarınız. Sizler buna teşebbüs ettiğinizde de
Akif’in ruhu ile yeni bir İstiklal Marşı yazmaya Türk milletinin hazır olduğunu
millet adına buradan hatırlatmak isterim.
Başta Mehmet Akif Ersoy olmak
üzere, bütün şühedanın ruhu şad, mekânı cennet olsun. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Yeniçeri.
Sayın Erdemir…
3.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Kardeş Türküler müzik grubunun
20’nci yılını kutladığına ilişkin açıklaması
AYKAN ERDEMİR (Bursa) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri,
Kardeş Türküler’in 20’nci yılını 9 Mart 2013 Cumartesi akşamı İstanbul’da 1.500
kişinin bir yürek seslendirdiği türkülerle, ağıtlarla, deyişlerle, semahlarla ve
uzun havalarla kutladık. Kardeş Türküler, yirmi yıldır çok dilli, çok sesli,
rengâheng bir ülkenin ruhu, nefrete ve ayrımcılığa karşı kardeşliğin ve bir
arada yaşamın sesi, soluğu oldu.
“Ülkemiz sahnemiz gibi
olsun.” diye yola çıkan Kardeş Türküler’i kutluyorum. Feryal Öney ve Vedat
Yıldırım başta olmak üzere emeği geçen tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum,
nice yirmi yıllara diyorum.
Ülkemiz de tıpkı Kardeş
Türküler’in sahnesi gibi olsun inşallah.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Erdemir.
Sayın Doğru…
4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ordu ilinin büyükşehir
olmasıyla ilgili tasarının içerisinde Tepealan ve Çayırkent beldelerinin ilçe
olmalarıyla ilgili tekliflerin de yer almasının beklenildiğine ilişkin
açıklaması
REŞAT DOĞRU (Tokat) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Karadeniz Bölgemizin güzel
şehri Ordu ilinin nüfusunun 750 bini geçmesi dolayısıyla büyükşehir olmasıyla
ilgili kanun tasarısının önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi
gündemine geleceği ifade ediliyor. Bu kanunun içerisine girmek için, Tepealan
ve Çayırkent beldeleriyle 13 köyün beraberce, ilçe olmalarıyla ilgili
teklifleri vardır. İlçe olmaları teklifine iktidardaki siyasi parti yetkilileri
de söz vermişlerdir. Verilen sözlerin tutulmasını bölgedeki öğretmeninden
işçisine, çiftçisine kadar 22 bin kişi beklemektedir.
Meclisin, bütün siyasi
partilerin ve yetkililerin ilgisini bekliyor, saygılar sunuyoruz.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Doğru.
Sayın Halaman…
5.- Adana Milletvekili Ali Halaman’ın, İstiklal Marşı’nın kabul
edilişinin 92’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
ALİ HALAMAN (Adana) –
Başkanım teşekkür ederim.
Millet varlığımızın
örselendiği bir dönemi yaşıyoruz. İstiklal Marşı, millî şuuru ve inanç
dünyamızı temsil eder. Doksan iki yıl önce Mehmet Akif Ersoy tarafından
yazılmış, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi İstiklal Marşı’nı kabul
etmiş. Mehmet Akif Ersoy’a, rahmetliye yazdığı için teşekkür ediyoruz, Allah
razı olsun diyoruz, kendisine de Allah’tan rahmet diliyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Halaman.
Sayın Aydınlıoğlu…
6.- Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu’nun, Balıkesir’in Edremit
ilçesinde yaşanan sel felaketine ilişkin açıklaması
ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) –
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Geçtiğimiz hafta sonu
Balıkesir’imizin Edremit ilçesinde büyük bir sel felaketi yaşanmış,
Edremit’imizin Güre, Akçay ve Zeytinli beldelerinde gerçekten bir felaket
yaşanmıştır. Yağışlar maalesef gece yarısına kadar devam etmiş ve metrekareye
169 kilogram yağış düşmüştür.
Bu hafta sonu bizler de gidip
bölgemizde incelemeler yaptık, zarar gören vatandaşlarımızı yerinde ziyaret
ettik. Evlerin, iş yerlerinin gerçekten mağdur durumunu gördük. Ayrıca valimiz
oradaydı, Karayolları Bölge Müdürlüğümüzün ekipleri oradaydı, Devlet Su İşleri
Bölge Müdürlüğümüzün ekipleri oradaydı. Şu anda acil bir vaziyette, zarar ziyan
gören insanlarımızın tespitleri yapılıyor. Bu tespitlerden sonra inşallah hızla
zararlar ödenmeye başlanacaktır.
Daha önceki yağışta da böyle
bir mağduriyet yaşandı. Onunla ilgili olarak Balıkesir Valiliğimize 5 trilyon
lira bir para geldi, gerek derelerin ıslahı gerek kara yollarında yapılacak
çalışmalar için. Bölge halkımızın sürekli olarak yanındayız. İnşallah en kısa
zamanda…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Aydınlıoğlu.
Sayın Karaahmetoğlu…
7.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, 31/12/2012
tarihine kadar Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki bilgilerini güncellemeyen fındık
üreticileri için telafi edici bir süre tanınması gerektiğine ilişkin açıklaması
SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU
(Giresun) – Sayın Başkan, fındık üreticisine alan bazlı gelir desteği
ödemesinin sona ermesinin ardından 2012, 2013, 2014 yıllarını da kapsayacak
şekilde ödemelere devam edileceği belirtilmiştir. Buna ilişkin Bakanlar Kurulu
kararı ardından 2013/4 no.lu Tebliğ 12 Şubatta Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
2012 yılı için alan bazlı gelir
desteği ödemelerinin söz konusu olamayacağını düşünen ve 31 Aralık 2012
tarihine kadar Çiftçi Kayıt Sistemi’ndeki bilgilerini güncellemeyen fındık
üreticisi belgelerine sahip üreticilerimize bundan yararlanabilmesi için telafi
edici bir süre tanınması mağduriyet yaşamamaları için gerekmektedir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Karaahmetoğlu.
Sayın Macit…
8.- İstanbul Milletvekili Muhammet Bilal Macit’in, 12 Mart 1971
Muhtırasının 42’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
MUHAMMET BİLAL MACİT (İstanbul)
– Teşekkür ederim.
Bugün 12 Mart 1971
muhtırasının 42’nci yılı. Hükûmetin
istifasıyla sonuçlanan muhtıra sonrası “Bu politikacıları sille tokat kovalamak
lazım.” diyen gazeteciler de oldu, muhtırayı destekleyen, “devrim” diyenler de.
Ancak bunların yanında, “Meclis böyle bir yazıya muhatap değil.” diyen ve
Mecliste muhtıranın okunmasına karşı çakın Denizli Milletvekili Hasan
Korkmazcan da vardı. Yine “Eğer bu muhtıraya itiraz edilmezse parlamento yok
hükmünde sayılır.” diyen Sivas Milletvekili Kadri Eroğan da ve son olarak,
Senatoda okunduktan sonra muhtıraya sert tepki koyan ve sırf bu nedenle kimi
senatörlerin başkanlıktan istifa etmesini istediği Senato Başkanı Tekin
Arıburun da vardır. Tarih muhtırayı kutlayanları da, siyasete yapılan antidemokratik
müdahalelere cesur bir şekilde “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!”
diyenleri de unutmayacaktır.
Teşekkürler.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Macit.
Sayın Türkoğlu…
9.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, İstiklal
Marşı’nın kabul edilişinin 92’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU
(Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün İstiklal Marşı’nın
Türkiye Büyük Millet Meclisince kabulünün 92’nci yıl dönümü. Bu vesileyle,
merhum Şair Mehmet Akif Ersoy’u rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.
Mehmet Akif İstiklal
Marşı yarışmasında verilen ödülü
almayacak kadar gözü tok biriydi. Mehmet Akif derin bir İslam bilgisi olan,
hafız olmasına rağmen “Kur’an tefsiri görevini yazamam.” diyen mütevazı bir
şahsiyet idi. Mehmet Akif, yurdumun üstünde tüten en son ocak sönmeden al
sancağın inmeyeceğine inanan biriydi. Mehmet Akif, Mustafa Kemal için “Allah
benim ömrümden alsın, ona versin.” diyen bir Atatürk ve cumhuriyet âşığıydı.
Mehmet Akif, bayrağa hitap ederken, Arnavut kökenli olmasına rağmen, Türk
milletini kastederek “Kahraman ırkıma bir gül.” diyecek kadar Türk idi.
Bu vesileyle, bugün kimliğini
kaybetmiş bahtsızlara Mehmet Akif’in örnek olmasını, ümitsizliğe düşmüş,
ümidini kaybetmişlere de İstiklal Marşı’mızın ilham olmasını diler, yüce
heyetinizi saygıyla selamlarım.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Türkoğlu.
Sayın İrbeç…
10.- Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç’in, İstiklal Marşı’nın kabul
edilişinin 92’nci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
YUSUF ZİYA İRBEÇ (Antalya) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İstiklal Marşı’mızın kabul
edilişinin 92’nci yıl dönümünü kutluyor, Türk milletinin bağımsızlığa, Hakk’a,
vatanına ve dinine bağlılığını veciz bir şekilde dile getiren millî şairimiz
Mehmet Akif Ersoy’u saygı ve rahmetle anıyoruz.
Tarih 16 Haziran 1936, Mehmet
Akif son günlerini yaşayan bir hastadır. Bir ara söz İstiklal Marşı’na
geldiğinde Mehmet Akif’in gözleri açılır ve hasta bakıcının yardımıyla
doğrularak anlatmaya başlar: “İstiklal Marşı, o günler ne samimi ne heyecanlı
günlerdi, o şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir fecâyi
karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde halis dakikalarını beklediği bir
zamanda yazılan o marş o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha
yazılamaz, onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri
yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir, o, milletin malıdır. Benim millete
karşı en kıymetli hediyem budur.” Bu vesileyle istiklal şairimize ve bütün
şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
İrbeç.
Değerli arkadaşlarımız,
sisteme giren başka arkadaşlarımız da var ama 10 kişiye söz veriyoruz
bildiğiniz gibi, diğerlerinden özür diliyorum.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar)
– 4-5 kişi kaldı Sayın Başkan, verseniz ne olur.
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Meclis araştırması
açılmasına ilişkin üç önerge vardır, okutuyorum:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve 29 milletvekilinin, 11/6/1981
tarihinde idam edilen Veysel Güney'in cesedinin kaybedilmesinde ihmali ve
kasıtları olan kişi ve kurumların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/535)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Veysel Güney, 11 Haziran 1981
tarihinde idam edilmiştir. İdam edildikten sonra Güney'in cesedi ailesine
vermesi için Yüzbaşı Burhan Erdem'e teslim edilmiştir. Ancak Burhan Erdem
cesedi ailesine teslim etmemiştir ve Güney'in cesedi o günden beri kayıptır.
Güney'in ailesinin ve bazı dernek ve vakıfların çabası da sonuçsuz kalmıştır.
Devlet eliyle öldürülen birinin cesedinin kaybedilmesi kamuoyu tarafından
eleştirilere neden olmaktadır ve Veysel Güney'in ailesi mağdur durumdadır.
Anayasa’nın 98, İç Tüzük’ün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca söz konusu
olayda ihmal ve kasıtları olan kişi ve kurumların tespit edilmesi ve Veysel
Güney'in cesedinin bulunması için Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif
ederiz. 02/02/2012
Gerekçe:
Veysel Güney 12 Eylül
darbesinden sonra Gaziantep'te yaralı olarak ele geçirilmiş ve ikinci duruşmada
idam cezasına çarptırılmıştır. Güney'in kendisini savunmasına olanak tanınmadan
verilen bu ceza, 11 Haziran 1981 tarihinde infaz edilmiştir. Cumhuriyet Savcısı
Mete Göktürk tarafından düzenlenen belgeden cesedin Veysel Güney'in babası Ali
Güney'e teslim edilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem'e verildiği anlaşılmaktadır.
Yüzbaşı Burhan Erdem ve Hükûmet tabibinin de imzasını taşıyan bu tutanağa
rağmen cenaze aileye teslim edilmemiştir.
Kararın infazından sonra
Veysel Güney'in cesedi Yüzbaşı Burhan Erdem'e teslim edilmiştir. Burhan Erdem
cesedi ailesine teslim etmemiştir ve o günden beri Veysel Güney'in ailesinin ve
bazı dernek ve vakıfların çabasına rağmen cesede ulaşılamamıştır.
2006 yılında medyada yer alan
haberler sonucu Veysel Güney'in mezarı aranmaya başlanmıştır. Yerel bir
gazetede yer alan, Veysel Güney'in Gaziantep Eski Mezarlığı’nda gömülü olduğu
ve "faili meçhul" olarak kaydedildiği haberi üzerine aramalar
Gaziantep'te yoğunlaşmıştır.
Söz konusu Mezarlık
Müdürlüğü, kayıtları incelemiş ancak net bir bilgiye ulaşamamıştır. Mezarlık
Müdürlüğü o dönem mezarlıkta çalışan birinin yardımına başvurmuştur. Görevli,
olayı hatırladığını belirterek, bir mezar göstermiştir. Söz konusu mezar yeri
tespit edilince savcılığa başvuru yapılmış ve mezarın açılarak DNA testinin
yapılması istenmiştir. Savcılık bu başvuruyu kabul etmiş ve mezar açılmıştır.
Mezarlık görevlisinin
söylemleri ile açılan mezar uyuşmuş ve mezardan bir iskelet çıkarılmıştır.
Çıkarılan iskeletin tamamı önce İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir. Bir
ayı geçen bir süreçten sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu “görev bölgesinde
olmadığı” gerekçesiyle örnekleri tekrar Gaziantep’e göndermiş, yapılan yeni başvuruyla
örnekler bu kez Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir. Ankara Adli Tıp
Kurumu, Veysel’in kardeşinden alınan örneklerin gönderilen iskeletle
uyuşmadığını, anne, babasından alınacak örneklerle bir kez daha inceleme
yapılmasının uygun olacağını söyleyen bir rapor düzenlemiş; anne, babadan
alınan örnekler gönderildiğinde de uyuşma sağlanmadığını açıklamıştır.
Veysel Güney'in gömüldüğü
düşünülen mezarın pafta numarası da, mezarlıkta bulunmamaktadır. DNA
eşleşmesinin olmaması ve pafta numarasının söz konusu mezarlıkta bulunmaması
üzerine Gaziantep Eski Mezarlığı’ndaki aramalar sonlandırılmıştır.
Adresine ulaşılamadığı
gerekçesiyle, bu süreçte Yüzbaşı Burhan Erdem'in ifadesine başvurulmamıştır.
Oysa, resmî belgeler doğrudan Burhan Erdem'i işaret etmektedir. Veysel Güney'in
idamı sonrası düzenlenen belgede imzası bulunan Cumhuriyet Savcısı Mete Göktürk
ve hekimin de tanıklıklarına başvurulması gerekmektedir.
Veysel Güney artık
"mezarı meçhul" olarak anılmamalıdır. Anayasa’nın 98, İç Tüzük’ün 104
ve 105'inci maddeleri uyarınca söz konusu olayda ihmal ve kasıtları olan kişi
ve kurumların tespit edilmesi ve Veysel Güney'in cesedinin bulunması için
Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
1) Veli
Ağbaba (Malatya)
2) Ümit
Özgümüş (Adana)
3) Musa
Çam (İzmir)
4)
Süleyman Çelebi (İstanbul)
5)
Mustafa Serdar Soydan (Çanakkale)
6) Uğur
Bayraktutan (Artvin)
7) Malik
Ecder Özdemir (Sivas)
8) Levent
Gök (Ankara)
9) İlhan
Demiröz (Bursa)
10) Ayşe
Nedret Akova (Balıkesir)
11) Osman
Aydın (Aydın)
12)
Sakine Öz (Manisa)
13) Kazım
Kurt (Eskişehir)
14) Bedii
Süheyl Batum (Eskişehir)
15) Aykan
Erdemir (Bursa)
16)
Binnaz Toprak (İstanbul)
17)
Mahmut Tanal (İstanbul)
18)
Alaattin Yüksel (İzmir)
19) İhsan
Özkes (İstanbul)
20)
Mevlüt Dudu (Hatay)
21) Aykut
Erdoğdu (İstanbul)
22) Osman
Oktay Ekşi (İstanbul)
23) Rıza
Türmen (İzmir)
24) İzzet
Çetin (Ankara)
25) Osman
Taney Korutürk (İstanbul)
26) Sinan
Aydın Aygün (Ankara)
27) Ali
Sarıbaş (Çanakkale)
28) Ali
İhsan Köktürk (Zonguldak)
29) Kemal
Değirmendereli (Edirne)
30) Namık
Havutça (Balıkesir)
2.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 22
milletvekilinin, erken yaşta büyük şehirlere göç ederek çalışmak zorunda kalan
çocuk ve gençlerin iş ve sağlık güvencelerine ilişkin genel durumun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/536)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Yaşadıkları bölgelerde iş
bulamadıkları için ülkenin muhtelif yerlerine göç ederek bekâr evlerinde kalan
ve düşük ücretler karşılığında çalışarak memleketlerindeki ailelerine destek
olmaya çalışan on binlerce genç var. Ülkemizde ekonomik büyüme sürdüğü hâlde
istihdam alanında aynı oranda bir büyüme söz konusu olmamaktadır. Bu nedenle de
gençler, çocuklar hem yaşamlarını sürdürmek hem de ailelerine destek olmak
amacıyla memleketlerini terk ederek büyük şehirlere göç etmek zorunda
kalmaktadırlar. 2012 yılı, küçük bir azınlık dışında, ülkemizin gençleri için
işsizlik, göç, açlık ve hatta ölüm yılı olarak belirmeye başladı bile. Zira,
yılın ilk ayının son günlerinde, Diyarbakır'dan İstanbul'a çalışmak için gelen
Abdullah Çelik (23), Murat Çelik (15), Şahin Çelik (19), İbrahim Yılmaz (18) ve
kimliği henüz tespit edilemeyen bir vatandaşımız daha feci şekilde yanarak
hayatlarını kaybettiler. İsmi anılan gençler aynı ailenin mensubu.
Diyarbakır'da istihdam alanı bulamadıkları için son bir şans olarak İstanbul'un
yolunu tutmuşlar. Yaşlarından da anlaşılacağı gibi lise ve üniversite okumaları
gereken bu gençler, karınlarını doyurmak için ailelerini arkalarında bırakıp
İstanbul'un Fatih semtindeki tek göz bir eve sığınmış ancak evdeki ilk
günlerinde yanarak hayatlarını yitirmişlerdir.
TÜİK rakamlarına göre sadece
Diyarbakır'dan 2009-2010 yılları arasında göç eden 10 ile 24 yaş arası
çocuk-genç sayısı 15.789'dur. Bu oran sadece kayıt altına alınmış ve resmî
istatistiklere yansımış olan sayıya işaret ediyor. Dolayısıyla gerçek
rakamların, yani kayıt dışı iç göç oranının çok daha dramatik bir yükseliş
gösterdiğini tahmin etmekteyiz. Nitekim Fatih'te hayatını kaybeden 5 gencin de
henüz muhtarlığa kayıt yaptırmadıkları ortaya çıkmıştır. Elim olay neticesinde
yaşamını yitiren gençlerin tek göz evlere sığınıp kira giderini paylaşmak
zorunda kalan ve ısınmak için ilkel elektrik ısıtıcısı kullanan on binlerce
gençten sadece 5’i olduğu ortadadır. Benzer hadiselerin ne kadarının basına
yansıdığı ise meçhuldür.
Çalışmak üzere büyük
şehirlerimize göç eden çocuklarımız ve gençlerimizin, soğuk bekâr evlerine
sürükleyen, her türlü hastalık ve hatta ölümle karşı karşıya getiren ekonomik,
siyasal ve sosyolojik koşulların araştırılması, yaşadıkları sorunların çözümü
için kalıcı politikaların hayata geçirilmesi, toplumumuz ve bu insanlarımızın
geleceği için önem arz etmektedir.
Değişik nedenlerle büyük
şehirlere göç eden, ailelerinden uzakta yaşamak ve erken yaşta çalışmak zorunda
kalan çocuklarımız ve gençlerimizin; iş ve sağlık güvencelerine ilişkin genel
durumun tespit edilmesi, yaşam ve iş koşullarının iyileştirilmesi, her türlü
istismara açık olan bu kesimin var olan risklere karşı korunmasına yönelik
kalıcı politikaların oluşturulması amacıyla Anayasa’nın 98 ve İç Tüzük’ün 104
ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif
ederiz.
1)
Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
2) Ali
Serindağ (Gaziantep)
3) Ayşe
Nedret Akova (Balıkesir)
4)
Muharrem Işık (Erzincan)
5) Aylin
Nazlıaka (Ankara)
6) Bülent
Tezcan (Aydın)
7) Haydar
Akar (Kocaeli)
8) Hasan
Akgöl (Hatay)
9) Turgay
Develi (Adana)
10) Erdal
Aksünger (İzmir)
11) Kadir
Gökmen Öğüt (İstanbul)
12) Malik
Ecder Özdemir (Sivas)
13) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
14) Tolga
Çandar (Muğla)
15)
Levent Gök (Ankara)
16) Şafak
Pavey (İstanbul)
17)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
18)
Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
19)
Hurşit Güneş (Kocaeli)
20) Ali
Sarıbaş (Çanakkale)
21)
Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
22)
Mahmut Tanal (İstanbul)
23) Namık
Havutça (Balıkesir)
3.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve 21 milletvekilinin,
ülkemizin mağara turizmi potansiyelinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/537)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemizin mağara turizmi
konusundaki potansiyelinin araştırılarak, alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla, Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci
maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ve talep
ederiz.
1) Mesut
Dedeoğlu (Kahramanmaraş)
2) Mehmet
Şandır (Mersin)
3) Sinan
Oğan (Iğdır)
4) Hasan
Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye)
5) Yusuf
Halaçoğlu (Kayseri)
6)
Seyfettin Yılmaz (Adana)
7) Bülent
Belen (Tekirdağ)
8)
Cemalettin Şimşek (Samsun)
9) Necati
Özensoy (Bursa)
10) Reşat
Doğru (Tokat)
11)
Muharrem Varlı (Adana)
12) Özcan
Yeniçeri (Ankara)
13) Sümer
Oral (Manisa)
14)
Mehmet Günal (Antalya)
15) Ali
Öz (Mersin)
16) Zühal
Topcu (Ankara)
17)
Kemalettin Yılmaz (Afyonkarahisar)
18) Ahmet
Kenan Tanrıkulu (İzmir)
19) Ali
Halaman (Adana)
20)
Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
21) Murat
Başesgioğlu (İstanbul)
22) S.
Nevzat Korkmaz (Isparta)
Gerekçe:
Üç tarafı denizlerle çevrili
olan ülkemiz, turizm potansiyeli bakımından pek çok ülkeyi kıskandıracak bir
coğrafi konumda yer almaktadır. Ülkemiz, on iki ay dört mevsim her alanda
turizme hizmet verebilecek bir şekilde güzellikleri ve özellikleri üzerinde barındırmaktadır.
Bu güzellikleri ve
özelliklerinin pek çoğu keşfedilmiş gibi olsa da henüz keşfedilemeyen ve ön
plana çıkarılamayan ülkemizin çok sayıda doğa güzellikleri bulunmaktadır. Ülke
genelinde yer alan çok sayıdaki mağara varlıklarımız bunlardan sadece
bazılarıdır. Mağaralarımız, yerli ve yabancı turizme tanıtılmayı beklemektedir.
Yarasaların bazı türlerinin
yok olmasını göz önünde bulunduran Birleşmiş Milletler, mağara varlıklarına
dikkat çekmek amacıyla 2012 yılını "Yarasa Yılı" ilan etmiştir. Birleşmiş
Milletlerin bu kararını ülke olarak hep beraber büyük bir fırsata çevirmeliyiz.
Yarasa yılı, yarasaların
yoğun olarak yaşadıkları mağaraların keşfedilmesi, incelenmesi, korunması ve
doğa turizmine kazandırılması anlamına gelmektedir. Türkiye, 2011 yılında 30
milyon turist ve 25 milyon dolar hedefine Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB)
bünyesinde yer alan işletmelerin büyük çabaları sayesinde ancak ulaşabilmiştir.
İçinde bulunduğu coğrafi
konum nedeniyle ülkemiz dünyanın en önemli mağara potansiyeline sahiptir.
Yeterince tanıtım yapamadığımız ve mağara potansiyelimizi ortaya çıkaramadığımız
için ülkemiz, mağara potansiyelinden gerekli olan turizm payını hiçbir zaman
alamamıştır.
Ülke genelinde binlerce
mağara keşfedilmeyi beklemektedir. Bilim adamları tarafından ülkemizde 40 binin
üzerinde mağara varlığı olduğu tahmin edilmektedir. Bugün bunların yalnızca
2.000-2.500 kadarı araştırılabilmiştir.
Ülkemiz mağaralarının en sık
olarak görüldüğü iller arasında Ankara, Antalya, Aydın, Bartın, Burdur, Bursa,
Denizli, Eskişehir, Elâzığ, Gümüşhane, Hatay, Isparta, İzmir, Karaman,
Kastamonu, Kırklareli, Konya, Kütahya, İçel, Sinop, Tokat, Trabzon ve Zonguldak
gelmektedir.
Türkiye'de mağara konusundaki
ilk araştırmalar 1964 yılında kurulan Mağara Araştırma Derneği (MAD) tarafından
başlatılmıştır. Daha sonra 1973 yılında Boğaziçi Üniversitesi Mağara Araştırma
Kulübü (BÜMAK) kurulmuştur.
1979 yılında Maden Tetkik ve
Arama Genel Müdürlüğü (MTA) bünyesinde kurulan Jeoloji Etütleri Dairesi Kast ve
Mağara Araştırmaları Biriminde mağara konusunda araştırmalara başlanmıştır. MTA
Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan bu birim tarafından, 1979 yılından bugüne
kadar ancak 956 mağaranın ayrıntılı incelemesi yapılabilmiştir.
Bu nedenle, ülkemizin mağara
turizmi konusundaki potansiyelinin tespit edilmesi ve doğa turizmine
kazandırılması amacıyla araştırma yapılarak, gerekli önlemlerin alınması için
Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddesi uyarınca bir
Meclis araştırma komisyonu kurulması yerinde olacaktır.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri bilgilerinize
sunduk.
Önergeler gündemdeki
yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım:
A) Tezkereler (Devam)
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan
bir heyetin, Macaristan Ulusal Parlamentosu Dışişleri Komisyonunun vaki
davetine icabetle Macaristan’a resmî ziyarette bulunmalarına ilişkin Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1175)
11
Mart 2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin, Macaristan Ulusal
Parlamentosu Dışişleri Komisyonunun vaki davetine icabetle Macaristan’a bir
resmî ziyaret gerçekleştirmesi öngörülmektedir.
Söz konusu heyetin Macaristan
ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN –
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
İkinci
tezkereyi okutuyorum:
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil
Çiçek’in başkanlığındaki bir heyetin, Ukrayna Parlamentosu Başkanı Volodymyr
Rybak’ın vaki davetine icabet etmek üzere 3-5 Nisan 2013 tarihleri arasında
Ukrayna’ya resmî ziyarette bulunmalarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresi (3/1174)
11/3/2013
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek başkanlığındaki heyetin; Ukrayna
Parlamentosu Başkanı Volodymyr Rybak’ın vaki davetine icabet etmek üzere 3-5
Nisan 2013 tarihleri arasında Ukrayna’ya resmî ziyarette bulunması hususu,
28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesi uyarınca Genel
Kurulun tasviplerine sunulur.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN –
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Başbakanlığın,
kanun tasarısının geri alınmasına dair bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza
sunacağım:
4.- Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması,
El Konulması, Müsaderesi ve Terörizmin Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi
Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 75’inci maddesine göre geri gönderilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1176)
6/3/2013
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi: a)
7/7/2008 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-1586/2943 sayılı yazımız.
b) 22/9/2011 tarihli ve
B.02.0.KKG/101-30/2991 sayılı yazımız.
İlgi
(a)'da kayıtlı yazımız ekinde Başkanlığınıza sunulan ve ilgi (b) yazımızla
yenilenen "Suç Gelirlerinin Aklanması, Araştırılması, El Konulması,
Müsaderesi ve Terörizmin Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı"nın Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 75’inci maddesine göre geri gönderilmesini arz
ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN – Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Gündemde bulunan kanun
tasarısı Hükûmete geri verilmiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun çalışma saatleri ile gündemdeki
sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin önerisi
12/3/2013
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma
Kurulu 12/03/2013 Salı günü (bugün) toplanamadığından, İç Tüzük’ün 19’uncu
maddesi gereğince, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına
sunulmasını arz ederim.
Nurettin
Canikli
Giresun
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin "Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında yer alan 413,
108, 348, 325, 424 ve 297 sıra sayılı kanun tasarılarının bu kısmın 4, 5, 6, 7,
8 ve 10’uncu sıralarına alınması ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesi,
Genel Kurulun;
12 Mart 2013 Salı günkü
(bugün) Birleşiminde 310 sıra sayılı kanun tasarısına kadar olan işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
13 Mart 2013 Çarşamba günkü
birleşiminde 297 sıra sayılı kanun tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
14 Mart 2013 Perşembe günkü
birleşiminde ise 240 sıra sayılı kanun tasarısına kadar olan işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
Yukarıda belirtilen
birleşimlerde gece 24.00'te günlük programların tamamlanamaması hâlinde günlük
programların tamamlanmasına kadar;
çalışmalarını sürdürmesi,
önerilmiştir.
BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu önerisi üzerinde, lehte olmak suretiyle, İstanbul Milletvekili
Sayın Mehmet Doğan Kubat.
Buyurun Sayın Kubat. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul)
– Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; partimizin grup önerisi üzerinde
görüşlerimi ifade etmek üzere söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi
saygılarımla selamlarım.
Sözlerime başlamadan önce,
bugün İstiklal Marşı’mızın kabulünün 92’nci yıl dönümüdür. Merhum Akif’e hasta
yatağındayken “Bu şiiri bir daha, yeniden yazsak daha iyi olmaz mı?” diye bir
sual sorulduğunda, merhum şu cevabı verir: “O şiir bir daha yazılamaz, onu ben
de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. Allah
bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın.” diye cevap vererek
İstiklal Marşı’mızın sıradan bir şiir olmadığını, o günlerin bağımsızlık
mücadele ruhunu ve azmini dizelere yansıtan bir sembol olduğunu da ifade
etmiştir. Biz de bu vesileyle merhum Akif’i rahmet ve minnetle ve bütün
şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Yine, bugün Erzurum’un
kurtuluş günüdür. Onu da grubumuz adına tebrik ediyoruz.
İki gün önce, Almanya’da, 7
çocuğuyla birlikte Stuttgart kenti yakınlarında rahmete kavuşan
vatandaşlarımıza da Allah’tan rahmet diliyoruz. Yakınlarına ve Türk milletine
de başsağlığı diliyoruz. Olayın Türk Hükûmeti olarak takipçisiyiz. Sayın
Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ da Alman makamlarıyla derhâl olay günü temasa
geçerek bu konudaki kararlılığımızı ve işin peşini bırakmayacağımızı ifade
etmişlerdir. Bunu da yüce Genel Kurulun bilgilerine arz ederim.
Değerli milletvekilleri, grup
önerimizde, bugün bir kısım uluslararası sözleşmelerin ön sıralara alınması
önerilmektedir. Planlamada bugün bir saat Sayın Millî Savunma Bakanımız İsmet
Yılmaz Bey’in sözlü sorulara cevabından sonra 5 tane uluslararası sözleşmenin
görüşülmesi düşünülmekte.
Yarın, yarım kalan Elektrik
Piyasası Kanunu... Perşembe günü, biliyorsunuz, yarım kalmıştı, ikinci bölüme
geçmiştik.
Perşembe günü de, eğer
İçişleri Komisyonu yetiştirebilirse, çalışmasını tamamlayabilirse Ordu ilimizin
büyükşehir olmasına yönelik teklif, inşallah, Genel Kurula inip görüşülme
noktasında olacaktır. Eğer yetişmezse de 310 sıra sayılı Yabancılar ve
Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı’nın perşembe günü görüşmelerine başlanılması
planlanmaktadır.
Görüşmeler 24.00’e kadar
sürecektir ancak işlerin tamamlanamaması durumunda da bitimine kadar
çalışılması önerilmektedir.
Önerimize desteklerinizi
bekler, yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Kubat.
İkinci konuşmacı, Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Oktay Vural, İzmir
Milletvekili.
Sayın Vural, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
AKP grup önerisi üzerine söz
aldım. Bu vesileyle birkaç konuyu gündeme getirmek istiyorum.
Evet, bugün 12 Mart, İstiklal
Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulünün yıl dönümü.
Şüphesiz, bu milletin millî
mücadelesine, istiklaline bu mücadeleyi anlatacak bir marş yazımıyla ilgili
açılmış bir yarışmaya, Mehmet Akif Ersoy, para ödülü olduğu için önce
katılmamıştır. Daha sonra, Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’in
“Mükafatı almazsınız, katılın.” demesi üzerine katılmış ve ondan sonra da bu
para ödülünü Türk ordusuna hediye etmiştir.
“İstiklal Marşı’nı Safahat’a
neden koymadınız?” diye sorulduğu zaman da o şu cevabı vermiştir: “O benim
değil, milletimindir.”
İstiklal Marşı aslında Türk
milletinin bu coğrafyada var oluşunu, mücadelesini, istiklalini, egemenliğini,
millet ülküsünü ve vatan ülküsünü, var olma azmini dile getiren, kararlılığını
dile getiren, “medeniyet” dediği tek dişi kalmış canavarın uyguladığı
politikalar karşısında bu milletin ilelebet var olacağına ilişkin bir
kararlılığı ortaya koymaktadır.
Şimdi, böylesine önemli bir
İstiklal Marşı’nın, bizim mücadelemizi ve Türk milletinin mücadelesini anlatan
bir İstiklal Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği bir günde
aslında burada yapılması gereken husus o İstiklal Marşı’nı kabul eden Türkiye
Büyük Millet Meclisinin ruhunu bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisine aktarmak
olmalıydı. Bugün ne hazindir ki yerinden birtakım sözlerle biz anıyoruz ama
nerede? O ruh olmazsa, yaşatılmazsa, İstiklal Marşı’nın ruhunu her zaman
yaşatmazsak Türkiye Büyük Millet Meclisinde nasıl Türk milletinin egemenliğine
sahip çıkabiliriz? O bakımdan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İstiklal
Marşı’nın kabul edildiği günün yıl dönümünde Türkiye Büyük Millet Meclisinde
özel bir gündem yapmalıdır, özel bir gündem. Eğer bu, milletin marşı ise,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş ise Türkiye Büyük Millet
Meclisinde de bu irade her yıl tekrarlanmalıdır. Evet, her yıl çünkü biz
“Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” diyerek eğer bir millî Kurtuluş
Savaşı’nı gerçekleştirmiş ve bugün -Allah’a şükür- Türkiye Cumhuriyeti devleti
altında bu egemenliği kullanıyorsak o mücadeleye saygımızı, bağlılığımızı ve o
gün milletvekillerinin kabulüne mazhar olmuş İstiklal Marşı’nın ruhunu da
Türkiye Büyük Millet Meclisinde yansıtmamız gerekirdi. Bu yönüyle, millî
Kurtuluş Savaşı’nın belgelerini sadece duvarlara asmak değil ama burada o ruhu
yansıtmamız, sahiplendiğimizi göstermemiz gerekiyordu. Bugünkü 24’üncü dönem
Türkiye Büyük Millet Meclisi, umarım bundan sonraki gündeminde özel gündemle
bunu anar.
Bu vesileyle birkaç konuya da
değinmek istiyorum. Bugün aynı zamanda 12 Mart, Erzurum’un kurtuluş yıl dönümü.
Aslında kurtuluş değil, biz zafer kazandık. Dolayısıyla, bu vesileyle bu zafer
gününü kutluyorum. Erzurum dadaşlarımız doğunun kilit taşıdır ve inşallah
dadaşlarımızın, bu zafer günüyle perçinledikleri Anadolu’ya başkalarının
mührünü vurmak isteyenlere karşı, bu mührü sökmek isteyenlere karşı yürüttüğü
bu millî mücadeleyi, bugün de yine aynı ruhla o ruha sahip çıkarak devam
ettireceklerine inanıyorum.
Almanya’da elim bir yangın
sonucunda, gerçekten, 8 vatandaşımız Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Afyonkarahisarlılara, bütün Türk milletine başsağlığı diliyorum, ailelerine
gerçekten başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin. Şüphesiz, bu yangın bize
daha önce ırkçı, Nazi düşünceli zihniyetlerin, orada Türklerin varlığını
hazmedemeyen yaklaşımların ve anlayışların nasıl katliam yaptığını hatırlattığı
için de bir an önce böyle bir yangının neden olduğu acilen soruşturulmalı ve
bir an önce bu soruşturma bitirilmelidir. Bu konuda, hemen yangının sebebi
konusunda herhangi bir araştırma yapılmadan bunun, işte, basit bir yangın
olduğuna ilişkin bir kanaat yerine, Almanya’nın bu konuda kapsamlı bir
soruşturma yapması gerekiyor.
Yarın Afyonkarahisar’da
defnedilecekler. Milliyetçi Hareket Partisi olarak da içinde Afyonkarahisar
Milletvekilimiz Sayın Kemalettin Yılmaz’ın bulunduğu bir heyetle birlikte
acıları paylaşacağız. Bu bakımdan, bütün milletimizin, Almanya’da emekleri için
çalışan değerli kardeşlerimizin başı sağ olsun, Afyonkarahisarlıların da başı
sağ olsun. Hepimiz bu acıyı paylaşıyoruz.
Bugün iki çığlık Milliyetçi
Hareket Partisi Grubuna geldi. Vatandaşın sıkıntılarını Türkiye Büyük Millet
Meclisinin gündemine getirmek maalesef giderek çok zorlaştı. Bu yönüyle
bakıldığı zaman Ankara’da meydana gelen, Yunus Emre Halk Çarşısı’nda meydana gelen
bir yangında maalesef 687 dükkân, esnafın ekmek teknesi yandı. Yaklaşık 10 bin
kişiye hitap eden bir alandı. Bu yangın olur olmaz Ankara milletvekillerimiz
Sayın Mustafa Erdem ile birlikte Özcan Yeniçeri yangın yerine gittiler,
vatandaşlarımızla birlikte oldular. Bugün geldiler, özellikle, burada maalesef
bakan yok ama, yani bakan olsun ama… Var mı?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Var.
OKTAY VURAL (Devamla) –
Nerede? Yok. Biz görenleri istiyoruz Nurettin Canikli, bakanları değil, gözleri
olup da görmeyenleri istemiyoruz, kulağı olup da duymayanları istemiyoruz.
Ama özellikle, burada,
aracılığınızla da ifade etmek istiyorum, lütfen Hükûmete iletin: Yunus Emre
Halk Çarşısı’ndan 687 vatandaşımızı temsilen grubumuza geldiler, Milliyetçi
Hareket Partisi Grubuna geldiler; istekleri var -yani bitmiş- vergi borçları
var, BAĞ-KUR borçları var yani birçok sorunları var. Buranın bir an önce afet
bölgesi ilan edilmesini istiyorlar, bir yangın olmuş. Dolayısıyla, gerçekten bu
konuda çek, senet, SSK, BAĞ-KUR gibi sorunları, kredi kartı borçları var. BDDK
aracılığıyla ne yapılabilir? Ama böyle bir afet yaşanmışsa, Hükûmetin bir an
önce bu afete maruz kalmış insanların sıkıntılarını gidermek üzere bir afet
bölgesi ilan ederek bu sıkıntılarını çözme konusundaki talepleri göz ardı
etmemesi gerekiyor.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Hepsine destek sağlanacak.
OKTAY VURAL (Devamla) –
Ayrıca, bir an önce, bu yerlerin yapılarak yeniden ailelerine iş ve aş
getirmeleri isteniyor. Bugün, ocakları yanmış ama her gün iş yerlerine gidiyorlar.
Lütfen, bu iş yerlerine giden insanlara belediyelerimiz yemeklerini, çaylarını
götürsünler de hiç olmazsa onlara bu yardım eli ulaşsın. Gerçekten büyük bir
sıkıntı içerisinde. Yani şunu soruyorlar: “Suriyeli mültecilere ulaşan devletim
şurada, Yunus Emre Halk Çarşısı’ndaki insanlarıma niye ulaşmadı?” diye
serzenişte bulunuyorlar. O bakımdan Hükûmet muhakkak, bu vatandaşların yanında
olduğunu ifade etmelidir.
Öte yandan, patates
üreticileri geldi Niğde’den. Yaklaşık 4,5 milyon ton patates üretimi gerçekleşiyor
Niğde’de. Yüzde 20 ile 1’inci ama ellerinde 300 bin ton patates kalmış. “Eğer
bir ay içerisinde tüketmezsek filizlenir. Büyük bir sıkıntı içerisindeyiz.
Borçlarımızı ödeyemeyecek durumdayız. Borç ertelemesi yapılıyor ama seneye
nasıl ödeyeceğiz?” diyorlar. Dolayısıyla, bu elimizdeki patatesin tüketimi ve
piyasaya girmesi konusunda birtakım adımların atılmasını istiyorlar. Bu konuyu
da Hükûmete iletiyorum. Hükûmet olmadığına göre Sayın Grup Başkan Vekili…
Hükûmeti zaten biz de arıyoruz, nerede? Bulamıyoruz. Millet de arıyor,
bulamıyor. Gerçekten bilemiyorum, onlar da başka müzakerelere mi takıldılar,
gidiyorlar?
Ama bu konuda AKP Grubunun
Hükûmeti harekete geçirerek bu sorunlara değinmesi konusunu ve çözüm bulması
konusunu bu vesileyle iletiyor, hepinize saygılarımı arz ediyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Vural.
Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubu önerisi üzerinde üçüncü konuşmacı, lehinde olmak suretiyle Recep Özel,
Isparta Milletvekili.
Sayın Özel, buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın
Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben de bugün İstiklal
Marşı’mızın kabulünün 92’nci yıl dönümünü kutluyorum. Ayrıca, Almanya’da bir
faciada yaşamlarını kaybederek Hakk’ın rahmetine kavuşmuş olan 8 vatandaşımıza
da Allah’tan rahmet diliyorum. Bir daha böyle acıların hiçbir yerde yaşanmaması
temennisiyle dua ediyorum.
Biraz önce konuşmacı,
Ankara’da geçen hafta meydana gelen yangınla ilgili olarak Hükûmetin
bakanlarının bakıp da görmediğini… Bizim bakanlarımız, AK PARTİ bakanları hem
bakar hem görür hem de çözüm üretirler. O konuda kimsenin kalbine, fikrine öyle
bir şey gelmesin. Böyle bir çözümü de…
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Görmeden Recep Bey… Hiç görmeden anlıyorlar.
RECEP ÖZEL (Devamla) – Orada
mağdur olan vatandaşlarımızın da, esnafların da yarası bir an önce de
sarılacaktır diye söylüyorum.
Bugünkü getirmiş olduğumuz
grup önerimizle, haftalık çalışma takvimimizi ve neleri görüşeceğimizi sizlerle
paylaşıyoruz, gündemimize getiriyoruz. İyi bir çalışma haftası olmasını talep
ediyoruz, diliyoruz.
Getirmiş olduğumuz öneriyle,
bugün bir saat süreyle, Sayın Bakanımız sözlü sorulara cevap verecek. Arkasından
da 5 tane uluslararası anlaşmayı görüştükten sonra çalışmamız bitecek. Çarşamba
günü ise geçen hafta yarım kalmış olan elektrik piyasası kanununun bitimine
kadar görüşmelere devam edeceğiz. Perşembe günü ise eğer İçişleri Komisyonu
yetiştirebilir ise Ordu’nun Büyükşehir Belediyesi Olmasına Dair Kanun
Teklifi’ni burada görüşeceğiz.
Yetişmediği takdirde de
yabancılar ve uluslararası koruma kanununu, burada görüşmeyi hedefliyoruz.
İyi bir çalışma haftası
dileğiyle hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Özel.
Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubu önerisi üzerinde, son konuşmacı, aleyhinde olmak üzere, Uşak Milletvekili
Sayın Dilek Akagün Yılmaz.
Sayın Yılmaz, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) –
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.
Öncelikle, Sayın Bakanların,
burada olması gerektiğini düşünüyorum Recep Bey. Görmeden, bilmeden, bizim
neler söylediğimizi duymadan, herhangi bir çalışma yapmalarının çok sağlıklı
olmadığını düşünüyorum. Umarım bu dileğimizi iletirsiniz. Çünkü burası Türkiye
Büyük Millet Meclisi, burada, biz vatandaşlarımızın sorunlarını dile getirmek
ve kendi düşüncelerimizi dile getirmek
amacıyla bulunuyoruz ama Hükûmet yetkililerinden hiç kimse burada bulunmuyor.
Ben de bu gerçeğe bir parmak basmak istedim ama halkımız bizi dinliyor,
halkımız burada Hükûmet temsilcilerinin olmadığını da görüyor.
Ben de sözlerime başlarken
Almanya’da hayatını kaybeden 1 anne ve 7 çocuk için bütün ulusumuza başsağlığı
diliyorum ve Afyonkarahisarlı hemşehrilerime de başsağlığı diliyorum. Umarım
arkasından, gerçekten ırkçı bir yaklaşım, ırkçı bir saldırı çıkmaz. Öyle olmasa
dahi yine de bir ihmal sonucudur bu yangın, bununla ilgili önlemleri almayan
tüm yetkililerin, Alman yetkililerin de gereken şekilde soruşturulması
konusunda, bizim yetkililerimizin, konsolosluk görevlilerinin de üzerine düşeni
yapması gerektiğini düşünüyorum.
Yine bugün… Her zaman ben
şunu söylüyorum: Avukatlara ve savunma hakkına saldırının olmadığı bir gün yok
artık. Dün, Silivri’de, yine avukat arkadaşlarımıza saldırılar yapılmış, yine
robot askerlerle arkadaşlarımız dövülerek duruşma salonundan çıkarılmışlardır.
Mustafa Balbay, Sayın Milletvekilimiz de dâhil olmak üzere sözleri kesilmiştir.
Artık, Silivri’de bir yargılama yapılmamaktadır, Silivri’de sadece yargısız
infaz yapılmaktadır. Bunu da bütün vatandaşlarımızın dikkatine sunmak
istiyorum.
Bugün, yıl dönümlerinden bir
tanesi 12 Mart. Gerçekten de İstiklal Marşı’mızın kabul edilişinin, bu yüce
Mecliste kabul edilişinin 92’nci yıl dönümü ama ne yazık ki burada, biz, ne
Hükûmet yetkililerini görüyoruz ne bakanları görüyoruz; ne de
milletvekillerimizden çok fazla insan yok. Ancak, bu İstiklal Marşı’nın o
ruhunu burada biraz yansıtabilirsek biz, onunla ilgili Sevgili Atatürk’ümüzün
söylediği şu sözleri tekrar etmek istiyorum: “Bu marş, bizim inkılabımızı
anlatır, inkılabımızın ruhunu anlatır. İstiklal Marşı’nda, istiklal davamızın
anlatılması bakımından büyük manalar vardır.” İşte, o büyük savaşın, kurtuluş
ve bağımsızlık savaşının anlatımını en güzel şekilde yapan Mehmet Akif Ersoy’u
saygıyla anıyorum. İstiklal Marşı’mızın kabulünün 92’nci yıl dönümü kutlu
olsun.
Bugün, arkadaşlar, anmamız
gereken bir yıl dönümü daha var. Bugün, 12 Mart 1971’de yapılan faşist askerî
darbenin yıl dönümü ve bunun üzerinden kırk iki yıl geçmiş durumda. Demokratik,
özgür ve tam bağımsız bir Türkiye için mücadele eden özgürlük savaşçılarının
vahşice katledildiği, binlerce insanın zindanlara atıldığı, Türkiye’deki
karanlık dönemlerden birinin yıl dönümü bugün. O dönemde katledilen, başta
Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve tüm devrimcileri saygıyla selamlıyorum.
Ardından 12 Eylül faşizmi bu
ülkenin üzerinden silindir gibi geçti, yine yüzlerce insan katledildi ve
zindanlara atıldı. Bugün, yine, ülkemiz, belki tarihinin en karanlık ve en
tehlikeli dönemlerden birisini yaşıyor. Laik, demokratik cumhuriyeti yıkmaya
çalışan, emperyal güçlerle iş birliği içinde ülkemizi bölmeyi hedefleyen bir
karşı devrim dönemini, AKP faşizmini yaşıyoruz. Yine, yüzlerce insan, ülkemizin
yurtsever aydınları, gazetecileri, bilim adamları, askerleri zindanlarda. Basın
susturuldu, üniversiteler susturuldu, yargı dizayn edildi, Türk ordusu tasfiye
ediliyor ve şimdi de avukatlar, barolar susturulmaya çalışılıyor. Sendikaların,
sivil toplum örgütlerinin ve çalışanların üzerinde bir korku imparatorluğu
yaratıldı. Teröristbaşıyla bir bölünme ve diktatörlük anayasasının pazarlığı
yapılıyor. Ama ben inanıyor ve güveniyorum ki, bu ülkenin sağduyulu ve
yurtsever insanları bu oyunu bozacak ve AKP faşizmini ilk seçimde yerle bir
edecektir.
Sayın milletvekilleri, geçen
hafta 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle pek çok etkinlik yapıldı.
İktidar temsilcileri tarafından güzel sözler söylendi, temennilerde bulunuldu.
Ancak, bu durum, ülkemizdeki kadın gerçeğini, kadının ikincil konumda oluşunu
asla değiştirmiyor, aksine güzel sözlerle bu gerçeğin üzeri örtülmeye
çalışılıyor.
AKP iktidarı döneminde kadına
bakış açısının çok daha gerilediğini, pek çok söylemle kadınların
aşağılandığını görüyoruz. Örneğin Başbakan Tayyip Erdoğan “Kadın-erkek
eşitliğine inanmıyorum.” diyor. AKP’li bir il başkanı “Kadını korkutmak ve
terbiye etmek amacıyla hafifçe dövebilirsiniz.” diyor, daha da vahimi, bu
sözlerini Diyanet İşleri Başkanlığının sitesindeki bir yazıya dayandırıyor.
AKP’li ilçe başkanları “Örtüsüz kadın, perdesiz eve benzer, kiralık mı, satılık
mı belli değil.” sözlerini pervasızca söylüyor ve hiçbir yaptırımla
karşılaşmıyor. Okullara getirilen kıyafet yönetmeliği ile kız çocuklarının
dizüstü etek giymesi ve kolsuz giysi giymesi yasaklanıyor, türban serbest
bırakılıyor. Okul kantinlerinde çalışan kadınların oje sürmesi ve makyaj
yapması yasaklanıyor, Türk Hava Yolları hosteslerinin kıyafetleri çağ dışı bir
hâle getirilmeye çalışılıyor. Bunlar nedir arkadaşlar? Kadını aşağılama,
kadınların yaşam biçimine ve özgürlüğüne müdahale değil midir? Böylesi bir
anlayıştan kadın ve erkeğin eşitliği uygulamalarını bekleyebilir misiniz?
Kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesini bekleyebilir misiniz?
AKP iktidarıyla birlikte,
kadınlar açısından her alanda eşitlik düşüncesi yara almıştır. Kadınların
çalışma yaşamına katılımı gerilemiştir, kadına karşı şiddet mazur
görülebilmiştir. Türkiye, AKP döneminde cinsiyet ayrımcılığında 108’inci
sıradan 121’inci sıraya inmiş, neredeyse Suudi Arabistan ve Fas gibi ülkeler
düzeyine gerilemiştir.
Öte yandan, AKP iktidarında
cumhuriyet devrimlerine, çağdaşlık ve bilimden yana olmak anlamına gelen
Atatürk ilkelerine, Anayasa’yla güvence altına alınan devrim kanunlarına
yapılan saldırının doğrudan kadın haklarına saldırı olduğunu artık kadınlar
anlıyorlar, görüyorlar. Bu durum ise tüm kadınları en az fiziksel şiddete uğramak
kadar incitiyor ve isyan ettiriyor.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; her gün bir kadın cinayeti haberini duyduğumuz ülkemizde, en
temel insan hakkı olan yaşam hakkının korunması kadınlar açısından birincil
sorundur. Erkek egemen anlayışının körüklendiği ve sorgulanmadığı ülkemizde,
kadına şiddetin nedenleri, güçlü olanın güçsüzü ezmesi, aynı zamanda kadının
erkeğe ait bir meta gibi görülmesi, kadının erkek tarafından üzerinde her türlü
hakkın iddia edilebildiği, korunması gerektiği kadar terbiye edilmesi gereken
bir varlık olarak görülmesidir. İşte bu anlayışın sonucunda, kadın ailesine ve
kocasına itiraz ettiği, boyun eğmediği ya da iffetsiz davrandığı iddiasıyla,
hatta boşanmayı istediği gerekçeleriyle şiddete uğramakta ve bu şiddet mazur
görülebilmektedir. Bu yaklaşımların sonucudur ki kadına şiddet ve kadın
cinayetleri önlenemez hâle gelmiştir.
Toplumdaki bu gerici
yaklaşımlar bizzat iktidar partisi temsilcileri tarafından yaygınlaştırılırken
diğer yandan kadına yönelik şiddeti önleme adına yasalar çıkarılmakta,
merkezler kurulmakta, bataklık kurutulmaksızın sonuçlarıyla mücadele
edilmektedir.
6284 sayılı Ailenin Korunması
ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da kadına karşı şiddetin
önlenmesine dair olan İstanbul Anlaşması’na, uluslararası anlaşmaya atıf
yapılmıştır. Bu uluslararası anlaşma da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
kabul edilmiştir. Kadın sığınmaevleri, aynı zamanda hukuki yardım, yine devlet
tarafından tazminat yükümlülüğü gibi yükümlülükler getirilmesine rağmen ne yazık
ki bunlar bizim uygulama yasamıza konmamış ve gözlerden kaçırılmaya
çalışılmıştır. Bu uluslararası anlaşma sonucunda, iç hukuk kuralı hâline gelen
bu anlaşma sonucunda devlet kadına, aile bireylerine ve çocuklarına her türlü
korunmayı sağlamak zorundadır, sığınmaevlerini sağlamak zorundadır. Ama ne
yapmıştır AKP iktidarı bu yükümlülüğü olmasına rağmen? Sığınmaevi açması
gereken belediyelerin nüfuslarını 50 binden 100 bine çıkarmıştır ve şu anda 35
ilde kadın sığınmaevi yoktur, buraların hâlen daha pek çok eksikliği de
giderilmemiştir.
5 Mart 2013 tarihinde Taraf
gazetesinde Tuğba Tekerek’in kadın sığınmaevlerine ilişkin bir yazısı
yayımlanmıştır. Bu yazıda, 20 kişilik sığınmaevinde 70 kadının kaldığı, her
yatakta 3-4 kadının yattığı, hatta bazı kadınların yerde battaniye üzerinde
yattığı; kadın ve çocukların giysi ihtiyaçlarının karşılanmadığı, su ve sabun
olmaması nedeniyle kadın ve çocukların kişisel temizliklerini yapamadıkları,
ilaç katkı payını ödeyemedikleri için ilaç alamadıkları, sağlıklı giren kadın
ve çocukların hasta olarak çıktıkları belirtilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla)
– Şimdi, böylesine berbat bir durumdayken kadın sığınmaevleri, kadınlar ve
çocuklar orada korunamazlarken, işte böylesi bir durumda ne biz kadın
cinayetlerini engelleyebiliriz ne de kadına yönelik şiddeti engelleyebiliriz.
AKP iktidarı bu konuda eğer
samimiyse önce kendi kadrolarının zihinsel dönüşümünü sağlamalı, ardından da
bu, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için her türlü önlemi almalıdır.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Yılmaz,
teşekkür ediyorum.
GÜRKUT ACAR (Antalya) – Karar
yeter sayısı Başkan…
BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu önerisini oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını
arayacağım: Kabul edenler… (CHP ve MHP sıralarından “Yok” sesleri, gürültüler)
Evet, kâtip üyeler arasında
anlaşmazlık olduğu için elektronik cihazla oylama yapacağız.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Efendim, aslında kimin doğru sayabildiğini tespit etmek için kapıları
kapatalım, o zaman kimin sayma bilip bilmediğini öğrenmiş oluruz.
BAŞKAN – Bir dahaki sefere
yaparız.
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Karar yeter sayısı
yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.20
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.30
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Özlem YEMİŞÇİ
(Tekirdağ)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 76’ncı Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş önerisinin oylamasında
karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi öneriyi yeniden oylarınıza sunacağım ve
karar yeter sayısını arayacağım.
Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir ve…
OKTAY VURAL (İzmir) – Ama
Sayın Başkan, siz elektronik oylamayla yapmıştınız, elektronik oylamayla
sonuçlandırmanız gerekiyor. Dolayısıyla, elektronik oylamaya başvurduğunuz için
oylamayı da elektronik oylamayla sonuçlandırmanız gerekir.
BAŞKAN – Çoğunluk burada,
şart değil. İsterseniz öyle de yaparız.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Efendim, ama anlaşmazlık olduğu için elektronik oylamayı tekrar etmeniz lazım.
BAŞKAN – Pekâlâ efendim.
Elektronik oylamayla
yapacağız.
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma
Partisi önergesi kabul edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.
İç Tüzük’ün 37’nci maddesine
göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler
1.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, (2/189) esas numaralı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/100)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2/189 esas numaralı Kanun
Teklifi’m kırk beş gün içinde Komisyonda görüşülemediğinden İç Tüzüğün 37’nci
maddesi gereğince doğrudan gündeme alınması konusunda gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim. 15/02/2012
Erkan
Akçay
Manisa
BAŞKAN – Teklif üzerinde
teklif sahibi Manisa Milletvekili Sayın Erkan Akçay.
Sayın Akçay, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifimizin doğrudan gündeme
alınması için söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifimizle iki konuda
düzenleme öneriyoruz. Birincisi, emeklilik döneminde faaliyetine devam eden
esnaf ve sanatkârlardan sosyal güvenlik destek primi kesintisinin
kaldırılmasını getiriyoruz. İkincisi, vazife malullüğü almakta olanların esnaf
olarak çalıştıkları süre içerisinde sosyal güvenlik destek priminden hariç
tutulmasıdır.
Esnaf ve sanatkârımız,
sermaye ve refahın tabana yayılmasında, gelir dağılımının iyileştirilmesinde,
sosyal dengelerin korunmasında ekonomik ve sosyal görevler üstlenmektedir.
Ülkemizdeki iş yerlerinin
yüzde 99’u esnaf ve küçük işletmelerden oluşmaktadır. İstihdamın yüzde
77’sinin, ekonomide yaratılan katma değerin yüzde 36’sının esnaf tarafından
sağlandığını dikkate aldığımızda bu fonksiyonların önemi açık bir şekilde
ortaya çıkmaktadır. Esnaf ve sanatkârımız aynı zamanda millî, manevi ve
geleneksel değerlerimizin ete, kemiğe bürünmüş hâlidir.
Ocak 2013 itibarıyla 2 milyon
esnafımız vardır. Yine, bu verilere göre 2005-2013 tarihleri arasındaki sekiz
yıllık dönemde 1 milyon 180 bin esnaf kepenk kapatmıştır. Bu büyük rakamın
ortaya çıkmasına etki eden nedenleri ana başlıklar hâlinde şöyle sayabiliriz:
Finansman yetersizlikleri had safhadadır. Esnafımız yeterince finansmana erişim
sağlayamamaktadır. Esnaflarımız gelişmiş pazarlara hitap edecek donanımlardan
mahrumdur. Bilgi ve teknolojideki yeniliklerin getirdiği değişimlere uyum
sağlayamamaktadır. Küresel pazarların ve Uzak Doğu ürünlerinin yarattığı
acımasız bir rekabet içinde ezilmektedir. Esnafımız, mesleki eğitim
yetersizliği, sosyal güvenlik sorunları, Avrupa Birliğinin öngördüğü
standartlar, halkın alım gücünün düşmesi, tüketim alışkanlıklarının değişmesi
ve kayıt dışılığın tehdidi altındadır. Ayrıca, büyük alışveriş merkezleri,
hipermarketler, süpermarketler milyonlarca esnafımız için çok büyük bir tehdit
göstermektedir. Ancak Hükûmet esnaf ve sanatkârımızı görmezden gelmektedir.
Hükûmetin duyarsız kaldığı
konulardan birisi de bu kanun teklifimizin konusu olan, emeklilik döneminde
faaliyetlerine devam eden esnaf ve sanatkârlarımızdan kesilen yüzde 15
oranındaki sosyal güvenlik destek primleridir. Prim kesintisi yapılmasının
amacını, genellikle Hükûmet iş gücüne katılması beklenen gençlerin önünün
açılması olarak ifade etmektedir. Ancak emekli olup da çalışan 590 bin esnaf
çalıştırdıkları personel ile istihdama katkı sağlamaktadır. Ülkemizdeki
işsizlik dikkate alındığında, emekli esnaftan sosyal güvenlik destek primi
kesilmesi, istihdam sağlayan bir kesimin cezalandırılması anlamına gelmektedir.
Çünkü esnafımız aynı zamanda işverendir ve istihdam sağlamaktadır.
Düzenlemenin yürürlüğe
girdiği 2004 yılından itibaren 590 bin civarındaki esnaf, bu uygulamanın kapsamına
girmiştir ancak destek primini ödeyen sayısı sadece 14 bindir. Uygulamadan
habersiz 586 bin kişiden kesilmeyen prim borçları, maalesef, çıkarılmaya
başlanmış ve toplamda 1,5 milyar Türk liralık bir prim tahsilatı hedeflemiştir
Sosyal Güvenlik Kurumu ve buna ilişkin de geçtiğimiz aylarda, bu, sosyal
güvenlik destek primi için borç yapılandırmasına gitmiştir. Ancak esnaflarımız
ödeyemeyecekleri bir borç yükü ile yüz yüze kalmışlardır. Bunun da başarılı
olacağını maalesef düşünmüyoruz.
On yıldır yalnız bırakılan,
temelsiz ve bütünlükten yoksun hayalî tedbirlerle çözüm sunulan esnafımız
sorunlarıyla baş başa kalmıştır ve Anayasa’mızın 173’üncü maddesinde belirtilen
“Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu tedbirler alır.” hükmü çerçevesinde, bu
kanun teklifimizin de yüce Meclis tarafından olumlu görüş verilerek
desteklenmesini bekliyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Akçay.
Önerge üzerinde, Konya
Milletvekili Sayın Mustafa Kalaycı.
Sayın Kalaycı, buyurun.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; esnaf ve sanatkârın emekli aylığından
sosyal güvenlik destek primi kesilmemesini
öngören kanun teklifimiz hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Emekli aylığı almakta iken
bir iş yeri açan ya da mevcut iş yerini işletmeye devam eden esnaf ve
sanatkârın emekli aylığından yüzde 15 sosyal güvenlik destek primi
kesilmektedir. AKP Hükûmeti bu
uygulamayla emekliye ”Ya kahvehanede
oturacaksın ya da kayıt dışı çalışacaksın.” diyor. Esnafa “Sen emekli oldun,
dükkânını niye kapatmadın?” ya da “Sen emeklisin nasıl olur da iş yeri açarsın?
Öyleyse emekli aylığının yüzde 15’ini vereceksin.” diyor. Emekli esnaftan zorla
alınan sosyal güvenlik destek priminin hiçbir karşılığı bulunmamakta,
karşılığında hiçbir ilave hak ya da hizmet verilmemektedir. Karşılığında hiçbir
hizmet vermeden zorla alınan paranın
literatürdeki adı nedir? Haraçtır, haraç almaktır; bunun başka bir izahı
yoktur.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak emekli aylığı alan esnaf ve sanatkârın sosyal güvenlik destek primi
ödemesine ilişkin uygulamanın kaldırılması görüşündeyiz. Zaten emekli esnaf ve
sanatkârımız kaç para maaş alıyor ki, bir de bundan kesinti yapılıyor? Esnaf ve
sanatkârlar, yanında çalıştırdığı primlerini de ödediği çalışanından daha düşük
emekli aylığı almaktadır. Hükûmet, emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri
gidermek için sözde “İntibak” adıyla düzenleme yapmıştır ama özellikle BAĞ-KUR
emekli aylıklarında bir intibak öngörülmemiş, BAĞ-KUR emeklilerinin mağduriyeti
hiç dikkate alınmamıştır. Verilen onca söz ve müjdeler nedeniyle emekli
aylığında bir artış olacağı umudunu taşıyan emekliler maaşını almaya bankaya
gidince hüsrana uğramıştır, AKP Hükûmeti tarafından nasıl aldatıldıklarını bir
kez daha anlamışlardır. Şimdi de esnafımız ve emeklilerimiz müjde vermektedir.
İlk seçimde AKP’yi sandığa gömecekleri günü sabırla bekliyorlar. AKP miadını
doldurmuştur.
Değerli milletvekilleri,
“Emeklilerin maaşı çok yüksek.” diyen bir maliye bakanına, “Asgari ücretle bal
gibi geçinilir.” diyen bir çalışma bakanına sahip olan AKP Hükûmetinin esnafın,
çiftçinin, emeklinin, çalışanın dertlerini anlaması mümkün değildir, zaten
anlamamaktadır. AKP iktidarı, emeğiyle çalışan meslek ve sanat erbabı vatandaşlarımız
için hayal kırıklığı olmuş, işlerinde bereket, dükkânlarında müşteri
kalmamıştır. Esnafımız, sayısı 30’u bulan vergilerin altında ezilmektedir. AKP
döneminde ivme kazanan büyük marketçilik süreci esnaf ve sanatkârların faaliyet
alanlarını daralttığı gibi bu kesimi iş yapamaz duruma da getirmiştir. Kendi
makus kaderine terk edilen esnafımız, sadece, yüzyılları aşan geleneğinden güç
ve kuvvet alarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadır.
Bir tarafta AKP döneminde
ticarete atılıp hızla zenginleşen eş, dost, hısım, akraba, yandaş ihtişamı
vardır, diğer tarafta ise ömrünü dükkânında, tezgâhında çürütmesine rağmen
yoksullaşan ve işini bırakarak çıkış yolu arayan yüz binlerce vatan evladının
acıklı durumu vardır. İş yeri kirasını dahi ödemekte zorluk çeken, eşinden,
dostundan gördüğü destekle hayatın güçlüklerine direnen, üretimden pazarlamaya,
ticaretten turizme kadar birçok alanda faaliyette bulunan esnafımızın gerçek
durumu tam anlamıyla içler acısıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak biz, şartlar ne olursa olsun bakkalın dilini konuşacağız, kasabın,
manavın, terzinin, marangozun destekçisi olacağız, pastanecinin, fırıncının,
hırdavatçının, kırtasiyecinin arkasında duracağız.
Değerli milletvekilleri,
kanun teklifimize gerekli desteği vereceğinizden ümidim var.
Hepinizi tekrar saygılarımla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Kalaycı.
Doğrudan gündeme alınma
önergesini oylarınıza sunuyorum…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Karar
yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.46
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.58
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Özlem YEMİŞÇİ
(Tekirdağ)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 76’ncı Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
Manisa Milletvekili Erkan
Akçay’ın Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınması önergesinin oylamasında
karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, önergeyi yeniden
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını arayacağım.
Önergeyi kabul edenler…
Etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.
Sayın milletvekilleri, şimdi
gündemin seçim kısmına geçiyoruz:
VII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN - Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda boş bulunan ve Adalet
ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen bir üyelik için Denizli Milletvekili Nihat
Zeybekci aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Gündemin sözlü sorular
kısmına geçiyoruz.
Sayın milletvekilleri,
sunuşlar bölümünde belirttiğim Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz’ın
birlikte cevaplandırmak istediği sözlü soru önergelerini okutuyorum:
VIII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın ilçe ve köylerindeki
okul yollarının yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/63) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 16/8/2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
2011-2012 eğitim yılının
hazırlıklarının başlandığı şu günlerde Ardahan merkez başta olmak üzere
ilçelerde ve köylerde eğitim ve öğretim yapılacak olan ilköğretim okulları ile
liselerin yolları bakımsız durumdadır. Eğitim görecek olan çocuklarımız başta olmak
üzere öğretmenlerimiz de okul yollarının çamurdan geçilmediğinden şikâyetçi
durumdadır. Okul yollarına yapılan parke taşlarının büyük bir bölümü
bozulmuştur.
1) Ardahan merkez ilçe başta
olmak üzere ilçe ve köylerde eğitim ve öğretime hazırlanan okulların çevre
yollarında parke taşı döşenmediğinden yollar kışın çamurdan okula
gidilememektedir. Bu yolların bir an evvel parke taşı döşenecek mi?
2.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Heybeliada Ruhban Okulunun
açılıp açılmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/110) ve Millî
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Başbakan
Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının
teminini arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
Soru:
Kapanmış
olan Heybeliada Ruhban okulunu tekrar açmayı düşünüyor musunuz?
3.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, 2002
yılından bu yana terör nedeniyle şehit olan asker, polis ve vatandaşlarımızın
sayısı ile intihar edenlerin sayısına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/408) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 19/10/2011
İhsan
Özkes
İstanbul
2002
yılından itibaren ülkemizde terör nedeniyle şehit olan asker, polis ve
vatandaşlarımızın yıllara göre sayısı nedir?
2002’den
beri yıllara göre intihar edenlerin sayısı nedir?
4.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinin sorunlarının
giderilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/438) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Kahramanmaraş ilimizin Sütçü
İmam Üniversitesinin çözüm bekleyen sorunları her geçen yıl artarak
sürmektedir. Kahramanmaraş’ımıza yakışır bir üniversite için çözüm bekleyen
sorunların mutlaka ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Geçici binada büyük
sıkıntı içinde hizmet vermeye çalışan Tıp Fakültesi’nin sorununu ne zaman
çözmeyi düşünüyorsunuz? Bu konuda çalışmanız olacak mı?
2) Ziraat
Fakültesi’nin araştırma ve uygulama alanına olan uzaklık sorunu nedeniyle
aksamalar meydana gelmektedir. Fakültenin, bu alanlara ulaşım sorununu çözecek
misiniz? Çözecekseniz nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?
3)
Ayrıca, fakültemizin hayvansal üretimle ilgili tesislerinin yapımını bu yıl
veya önümüzdeki yıl içerisinde başlatmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda
girişiminiz olacak mı?
5.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in,
Suriye ile ilişkilere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/563) ve Millî
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 25.11.2011
İhsan
Özkes
İstanbul
1) Sayın
Başbakan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed ile aile hukuku kurduğu dönemde
Beşar Esed’e İsrail ile anlaşma masasına oturması için baskı yaptığı doğru
mudur?
2) Golan
tepelerini iade etmeden İsrail ile masaya oturmayacağını kesin dille ifade eden
Esed ile ilişkilerin bu nedenle bozulduğu doğru mudur?
3) Beşar
Esed sonrası İsrail ile ilişkileri kuracak bir liderin getirilmek istenmesi
doğru mudur?
4)
İsrail'in istemediği her ülkeye Sayın Başbakanın hasmane tavır alması tesadüfi
midir?
6.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in,
Suriye ile ilişkiler hakkında bazı iddialara ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/564) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 25.11.2011
İhsan
Özkes
İstanbul
1) Sayın
Başbakan'ın Eş Başkanı olduğu Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Suriye'yi
bertaraf etme sürecinde İslam dünyasının tepkisini almamak için İsrail ile
kontrollü gerginlik (kayıkçı kavgası) yapıldığı iddiaları doğru mudur?
2)
Halkımızın Suriye'ye karşı düşmanlık beslemesi ve olası Türkiye-Suriye
çatışmasını haklı göstermek için Suriye'deki Türkiye aleyhtarı provokatörlerle
iş birliği yapıldığı, silah dahil her türlü yardımların yapıldığı iddiaları
doğru mudur?
3)
Suriyeliler Beşar Esed'i istemiyorlarsa yakın zamanda Suriye'de yapılacak
seçimlerde Suriyelilerin kendi tercihlerini yapmasına neden fırsat verilmiyor?
7.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in,
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yapılan bir ihaleye ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/676) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın
cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. 07.12.2011
Kamer
Genç
Tunceli
1) İstanbul Üniversitesi
Rektörlüğüne, Üniversitede Nokta Otomasyon Sisteminin kurulması için 500 bin
dolara ulaşan bir ihale yapılmış mıdır?
2) Bu
ihale kime ve hangi usulle verilmiştir?
3) İhale
sonucu istenen hizmet alınmış mıdır? Alınmamış ise ilgililer hakkında ne gibi
işlem yapılmıştır?
8.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in,
İstanbul Üniversitesi Rektörüyle ilgili bir iddiaya ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/677) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
07.12.2011
Kamer
Genç
Tunceli
İstanbul
Üniversitesinde Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Seymen aynı üniversitenin Rektörü
Yunus Söylet’i bazı konularda Cumhurbaşkanına şikâyet etmiştir.
Ancak
Rektör adı geçen öğretim görevlisinin akli melekelerinin yerinde olup
olmadığını tespit etmek üzere isteği dışında aynı üniversitenin Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Psikiyatri Anabilim dalında muayeneye göndermeye zorlanmıştır.
1) Hak
arayan kişilerin zorla aynı rektörün emrindeki psikiyatriye gönderilerek
kendisine akıl hastası raporu verdirilmesi doğru mudur? Doğru değilse bu Rektör
hakkında ne gibi bir işlem yapmayı düşünüyorsunuz?
9.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve bir çalışanı hakkındaki davanın
safahatına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/719) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
19.12.2011
Kamer
Genç
Tunceli
1) Yol ve
kavşak ihalelerinde 4734 sayılı karara aykırı hareket ettikleri Danıştay 1 inci
Dairesinin 10.03.2010 günlü E:2010/238, K:2010/419 Sayılı Kararıyla belirtilen
ve dolayısıyla haklarında soruşturma izni verilmeme işleminizi iptal eden
Danıştay Kararı gereğince haklarında soruşturma açılan İstanbul Belediye
Başkanı Kadir Topbaş ve Fen İşleri Daire Başkanı Abdurrahman Uçak hakkında
davalar hangi safhadadırlar?
10.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın,
İktisadi ve İdari Bilimler ile Fen Edebiyat Fakültesi mezunlarının kamu kurum
ve kuruluşlarında istihdamına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/740)
ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen sorularımın, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
16.12.2011
Alim
Işık
Kütahya
Ülkemizde
şimdiye kadar özellikle İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) ile Fen
Edebiyat Fakültesi (FEF) mezunlarının kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı
için yeterince kontenjan ayrılmadığı iddialarıyla ilgili olarak;
1) Hâlen
ülkemizde İİBF ve FEF mezunu işsiz gençlerimizin toplam sayıları ne
kadardır?
2)
2002-2011 döneminde anılan fakültelerden mezun kaç vatandaşımız istihdam
edilebilmiştir? İstihdam edilenlerin yıllara göre dağılımları nasıldır?
3) Anılan
fakültelerden mezun olanların istihdamının artırılması konusunda Hükûmetinizce
ne tür tedbirler alınmıştır?
4) 2012
yılında anılan fakültelerden mezun kaç kişinin kamu kurum ve kuruluşlarında
istihdam edilmesi planlanmıştır?
5)
Bunların fakültelere ve bölümlere dağılımları nasıldır?
11.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in,
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bazı ihalelerinde usulsüzlük yapıldığı
iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/758) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
27/12/2011
Kamer
Genç
Tunceli
İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursu (İSMEK) ihaleleri 2004
yılından beri aynı şirketlerde ortak veya bu şirkette ortak olmakla beraber
isim değiştiren şirketlere verilmektedir.
Beyaz
Holding ortakları Mustafa Çelik, Zekeriya Kahraman, Zahit Akman vesairedir.
2004-2010
yıllarında şirkete 400 trilyon lira ödendiği belediye kayıtlarından
anlaşılmaktadır.
İhaleleri
alan şirketin ortaklarından Zekeriya Kahraman'ın oğlu oğlunuzla bacanaktır.
1)
İhalelerin yüksek fiyatlarla bu şirketlere verilmesinde telkininiz olmuş mudur?
2)
İhaleleri alan şirketlerin çalıştırdığı personel sayısı 1.000 civarında olduğu
halde, fazla para almak için 3.800 personel çalıştırdığı gibi işlem yaptıkları
söylenmektedir. Bu doğru mudur? Doğru ise ne işlem yapmayı düşünüyorsunuz? Bu
konuda mali denetim yapılmış mıdır? Belediyenin kaybı kaç liradır?
12.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, belediyeler ve il özel idarelerindeki sözleşmeli personele kadro
verilmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/797) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
12 Haziran genel seçimleri
öncesinde "kamuda ne kadar sözleşmeli varsa kadroya alacağız"
şeklinde açıklamanız olmuştu. Bu sözlerin üzerinden tam yedi ay geçmesine
rağmen belediye ve il özel idaresinde çalışan sözleşmeliler halen kadroya
geçememiştir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Belediye ve il özel
idaresinde çalışan sözleşmeli personele, seçim öncesi verilen sözleri tutarak
kadro vermeyi düşünüyor musunuz? Bu konuda bir çalışmanız var mıdır?
2) Belediye ve il özel
idarelerinde kadro bekleyen toplam kaç sözleşmeli personel bulunmaktadır?
13.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kamu görevlileriyle
ilgili Uzlaşma Kurulu kararının uygulanmamasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/826) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Türkiye
Kamu-Sen; 2002 yılından sonra kaldırılan uzlaştırma kurulu kararının
uygulanmaması nedeniyle, doğan kayıpların karşılanmasını ve ekonomik büyümeden
kamu görevlilerine pay verilmesini talep etmektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1) Kamu
görevlilerinin 2002 yılından bu yana uygulanmayan uzlaşma kurulu kararlarından
doğan kayıplarını ne zaman karşılamayı düşünüyorsunuz? Bu konuda çalışmanız var
mıdır?
2)
Türkiye ekonomik olarak büyümüş müdür? Büyümüş ise bu büyümeden hangi kesimler
pay almıştır? Kamu görevlilerine de bu büyümeden pay vermeyi düşünüyor musunuz?
14.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, KİT’lerde çalışan memurlara ek ödeme verilmemesine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/827) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın
cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Türk ENERJİ-SEN yaptığı
açıklamada; Yüksek Planlama Kurulu kararı ile KİT'lerdeki amirlerin ve şeflerin
maaşlarına 153 TL ek ödeme zammı yapıldığını belirterek, memurların kapsam dışı
bırakılmasının haksızlık olduğunu ifade etmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Bu doğru mudur? Doğru ise,
haksızlığı gidermek için Yüksek Planlama Kurulu kararı ile memurlara da ek
ödeme yapmayı planlıyor musunuz?
2) Memurların ek ödeme
kapsamına alınmamasının nedenleri nelerdir? Hangi gerekçelere dayanılarak ek
ödeme konusunda kapsam dışı bırakılmışlardır?
15.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 4/C statüsündeki
personelin aile yardımından yararlanmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/829) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Sözleşmeli
personelin aile yardımından yararlanması sağlanırken, 4/C personel bu kapsamın
dışında bırakılmıştır. Bakan Hayati Yazıcı, seçim öncesi 4/C'li personelin de
aile yardımından yararlanacağını belirterek, bu konuda Bakanlar Kurulu kararının
hazır olduğunu açıklamıştı.
Bu
bilgiler ışığında;
1) Seçim
öncesi verilen sözleri yerine getirerek, 4/C'li personellerin de aile
yardımından yararlanmasını sağlamayı düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız
var mıdır?
2) Aile
yardımından yararlanmayı bekleyen toplam kaç adet 4/C personeli bulunmaktadır?
16.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, 60 günden fazla prim borcu olan esnaf ve sanatkârların sağlık
hizmetlerinden faydalanamamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/831) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
60 günden fazla prim borcu
bulunan esnaf ve sanatkâr kesiminin kendisi, eşi ve çocuklarına sağlık hizmeti
verilmemektedir. Bu durumda, ancak parası olan sağlık hizmetlerine
ulaşmaktadır.
Bu bilgiler ışığında;
1) Sağlık hizmetinden
yararlanma hakkının, sigortalının prim borcu ile ilişkilendirilmesi doğru
mudur?
2) Mevcut uygulama ile
sigortalının kendi yaşamı ile birlikte bakmakla yükümlü olduğu aile
bireylerinin de yaşamı risk altına girmiş olmuyor mu?
3) Bütün hakların üstünde
olan ''yaşam hakkını" göz önünde bulundurarak, bu konuda düzenleme yapmayı
düşünüyor musunuz?
17.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, emeklilerin sağlık
harcamalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/868) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Emeklilerin
sağlık harcamaları, hükûmet tarafından yapılan düzenlemelerle sürekli
artmaktadır. Emekliler yaşları itibariyle ayda birden fazla hastaneye
gitmektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1) Memur
emeklisi bir ay içinde iki defa devlet hastanesine gittiğinde ve kendisine beş
kutu ilaç yazıldığında, cebinden toplam kaç para katkı ve katılım vb ücret
çıkmaktadır?
2) Aynı
memur emeklisi bir ay içinde iki defa özel hastaneye muayene için gittiğinde ve
kendisine beş kutu ilaç yazıldığında cebinden toplam kaç para katkı, katılım,
muayene vb ücret çıkmaktadır?
18.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, boşanma sayısındaki artışa ve aile birliğinin korunması için
alınan önlemlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/885) ve Millî
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Son
yıllarda ülkemizde izlenen ekonomik ve sosyal politikalar aile saadetini
bozmakta ve boşanmaları artırmaktadır. TÜİK verilerine göre; 2000 yılında
34.862 olan boşanma sayısı, 2010 yılında 118.568'e yükselmiştir.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
Boşanma sayısında son yıllarda bir artış olduğu doğru mudur? Doğru ise bunun
başlıca nedenleri nelerdir?
2) Aile
birliğinin sağlanması konusunda hangi ekonomik ve sosyal politikalar
uygulanmaktadır?
19.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Fen
Edebiyat Fakültesi mezunlarının mağduriyetine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/908) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıda belirtilen
sorularımın, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
11/01/2012
Alim
Işık
Kütahya
Bilindiği gibi, ülkemizde
üniversitelerimizin Fen Edebiyat Fakültelerinden (FEF) mezun olmuş on binlerce
gencimiz, kamu kurum ve kuruluşlarına personel alımlarında bölümlerine ayrılan
düşük kontenjanlar nedeniyle çoğunlukla işsiz kalmaktadırlar. Çok sayıda
gencimizi rahatsız eden mevcut personel alımı politikalarının değiştirilmesi
uygulamalarıyla ilgili olarak;
1) Hâlen
ülkemizde FEF mezunu ve 2010 KPSS Belgesine sahip işsiz gençlerimizin sayısı ne
kadardır?
2) Bu
durumdaki gençlerimizin kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak memur alımlarında
Bölüm ayrımı yapılmaksızın lisans mezunu kategorisinden başvuru yapmaları
sağlanabilir mi?
3) 2010
KPSS Belgesine sahip yüksek puanlı binlerce FEF mezunu gencimizin istihdamına
yönelik olarak Hükûmetinizce 2012 KPSS öncesinde ne kadar personel alınması
düşünülmektedir?
4)
Hükûmetinizin personel alımına yönelik 2012 yılı programı nasıldır?
20.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın,
sözleşmeli personel ile memurlar arasındaki ek ödeme oranlarındaki farka
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/909) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen sorularımın, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
11/01/2012
Alim
Işık
Kütahya
Bilindiği
gibi, Yüksek Planlama Kurulu (YPK)'nun 21.10.2011 tarihli ve 2011/T-20 sayılı
kararı ile ek ödemeleri yükseltilen şef, uzman vb. gibi personel ile ek
ödemeleri yükseltilmemiş memur, avukat, bilgisayar işletmeni, hemşire vb. gibi
idari personel arasındaki ücret farkı daha da açılmıştır. Bu konuyla ilgili
olarak;
1) 399
sayılı KHK'ye tabi sözleşmeli personel ile 657 sayılı Kanuna tabi emsal
memurların ek ödeme oranları arasındaki farkın gerekçesi nedir?
2) Anılan
YPK kararıyla ek ödeme oranı yüzde 67'ye yükseltilen personel ile yüzde 42'de
kalan idari personel arasındaki farkın kapatılmasına yönelik bir çalışma var
mıdır?
3) Varsa
çalışma ne aşamadadır? Yoksa bu konuda hükûmetinizin görüşü nasıldır?
4) Aynı
işi yapan 399 sayılı KHK'ye tabi ve 657 sayılı kanuna tabi personel arasındaki
ayrımın giderilmesi sağlanabilir mi?
21.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kamu
kurum ve kuruluşlarında çalışan sözleşmeli personele ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/915) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen sorularımın, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
09/01/2012
Alim
Işık
Kütahya
Bilindiği gibi, 12 Haziran
2011 genel seçimleri öncesinde değişik zamanlarda ve canlı TV programlarında,
ülkemizdeki kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan
personelin Hükûmetinizce durumlarına uygun daimi kadrolara atanacakları yönünde
tarafınızdan verilen sözler bugüne kadar yerine getirilmemiştir. Bu konuyla
ilgili olarak;
1) Hâlen ülkemiz kamu kurum
ve kuruluşlarında sözleşmeli olarak çalıştırılanların toplam sayısı ne
kadardır?
2) Sözleşmeli olarak
çalıştırılan kamu personelinin ne kadarı üniversite mezunudur?
3) Sözleşmeli olarak çalışan
kamu personelinin durumlarına uygun daimi kadrolara atanmalarına yönelik olarak
Hükûmetinizce yürütülen bir çalışma var mıdır?
4) Varsa çalışma ne
aşamadadır? Yoksa böyle bir çalışma gerçekleştirilebilir mi?
5) Hükûmetinizin sözleşmeli
personelinin mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda 2012 yılı programı
nasıldır?
22.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, işçi ve BAĞ-KUR
emeklilerinin enflasyon farkından yararlanmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/950) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Yüzde
2,68 oranındaki enflasyon farkından Hükûmet tarafından yararlandırılmayan işçi
ve BAĞ-KUR emeklileri tepki göstermektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
Enflasyon farkından işçi ve BAĞ-KUR emeklilerini de yararlandırmayı düşünüyor
musunuz? Bu konuda çalışmanız var mıdır?
23.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, intiharların artışına ve önlenmesine ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/952) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Ülkemizde yaşanan ekonomik ve
sosyal sorunlar, maalesef intihar olaylarını da artırmıştır. 2000 yılı içinde
1.802 olan intihar olayı sayısı 2010 yılı içinde 2.933’e yükselmiştir.
Bu bilgiler ışığında;
1) On yıl içinde artış
gösteren intihar olaylarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2) İntiharları önleme
konusunda Hükûmet olarak bir çalışmanız var mıdır?
3) İntihar nedenleri
konusunda araştırma yapmayı düşünüyor musunuz?
24.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, sağlık güvencesi
olmayan kişilere yaptırılan gelir testinin süresine ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/955) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Sağlık
güvencesi olmayan kişilere gelir testi konusunda ocak ayı sonuna kadar verilen
sürenin yetersiz olduğu belirtilmektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1) Süreyi
uzatmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız var mıdır?
2) Bu
süre içinde gelir testi yaptıramayan dar gelirli vatandaşların 213 liralık
sigorta primlerini ödeme cezası alacakları doğru mudur?
25.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, FATİH Projesi kapsamındaki akıllı tahta uygulamasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/957) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın
cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Okul
yönetimi, veli ve öğrenciler FATİH Projesi kapsamında kendilerine söz verilen
akıllı tahtaları istemektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
Okullarda akıllı tahta uygulamasına ne oldu? Ne zaman uygulamaya geçirmeyi
düşünüyorsunuz?
2)
Uygulama ilk hangi illerde başlatılacak? Kahramanmaraş'taki okullar ne zaman
akıllı tahtalara kavuşacak?
26.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, emeklilerin durumlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalara
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1023) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Türkiye Emekliler Derneği,
işveren kesimine yapılan vergi indirimi ve sigorta primi teşviklerinden
bahsederek, Hükûmetten kendileri için de bir iyileştirme beklemektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Emekli kesiminin bu
konudaki taleplerini nasıl karşılıyorsunuz? Durumlarının iyileştirilmesi
konusunda bir çalışmanız var mıdır?
2) Bu konuda çalışma yapmayı
düşünüyor musunuz?
27.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kadrolu ve
sözleşmeli öğretmenlerin özlük haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1024) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Öğretmen
maaşlarının yapılan kanun hükmünde kararnamelerde ve ek ödemelerde dikkate
alınmadığı için çok düşük kaldığı ve kamuda çalışan pek çok meslek grubunun
altına düştüğü belirtilmektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1) Göreve
yeni başlamış kadrolu öğretmenler kaç para maaş almaktadır?
2) Yine
aynı şekilde göreve yeni başlamış sözleşmeli öğretmenler kaç para maaş
almaktadır?
3)
Maaşları bakımından öğretmenler, kamuda çalışan meslek grupları arasında
kaçıncı sırada ve hangi meslek grupları arasında yer almaktadır?
28.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan kamu çalışanlarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1025) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Türkiye İşçi Sendikaları
Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) 2011 yılının Aralık ayına ait açlık sınırını 940,39 ve
yoksulluk sınırını da 3.063,17 olarak açıklamıştır. TÜRK-İŞ, fiyat artışları
nedeniyle sadece mutfağa gelen ek yükün 73 lira olduğunu belirtmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Bu durumda, 2011 yılı
içinde açlık ve yoksulluk sınırı kamu çalışanlarının aylık ücretlerinin
üzerinde gerçekleşmiş olmuyor mu?
2) Böyle oluyor ise bu konuda
nasıl bir çalışma yapmayı planlıyorsunuz?
3) Kamu çalışanlarını
düştükleri açlık ve yoksulluk sınırı altından ne zaman kurtarmayı
düşünüyorsunuz?
29.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, emeklilerin millî
gelir içindeki payına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1029) ve Millî
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Türkiye
Emekliler Derneği, millî gelirin büyümesinin anlamını bulması için emeklilere
refah payı verilmesi gerektiğini belirterek, aksi takdirde kişi başına 10 bin
dolar düştüğü yönündeki istatistiklerin kâğıt üzerinde kalacağını
açıklamaktadır.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
Emeklilerin açıklamalarına kulak vererek, 10 bin dolara çıktığını söylediğiniz
millî gelirden emeklilere pay vermeyi düşünüyor musunuz?
2) Bu
konuda bir çalışmanız olacak mı? Yoksa millî gelir artışı emeklilerin
açıkladığı gibi kâğıt üzerinde mi kalacak?
30.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, emeklilerin her türlü katkı ve katılım paylarından muaf tutulması
talebine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1031) ve Millî Savunma
Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Türkiye Emekliler Derneği,
yaptıkları açıklamada, emeklilerin üzerinden her türlü katkı ve katılım
paylarının kaldırılmasını istemektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Emeklilerin cebinden çıkan
ve bu kesimi zorlayan muayene ve ilaç gibi katkı ve katılım payını kaldırmayı
düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız var mıdır?
31.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Sosyal Güvenlik
Kurumu icra memurlarının özlük haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1032) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Sosyal Güvenlik Kurumu icra
memurları, Maliye Bakanlığı ve Adalet Bakanlığındaki icra yetkililerinden çok
daha düşük ücret aldıklarını belirtmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Aynı işi yapan kişilerin,
üç ayrı kurumda ayrı ayrı maaşlarla çalışmaları doğru mudur?
2) Bu durumda eşit işe eşit
ücret çalışmanız bazı kurumlara eşitsizlik getirmiş olmuyor mu?
3) Bu konuda bir çalışma
yapmayı planlıyor musunuz?
32.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, süt izni kullanımı
konusunda kadın memurlara zorluk çıkarıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1099) ve Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
TÜRK
EĞİTİM-SEN tarafından, kadın memurlara süt izni kullanma konusunda bazı
kurumlarca zorluk çıkartıldığı ifade edilmektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1) Yasal
bir hak olan süt izni konusunda kadın memurlara zorluk çıkarıldığı doğru mudur?
2) Doğru
ise bu konuda memur anneleri rahatlatma konusunda nasıl bir çalışma yapmayı
planlıyorsunuz?
33.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, maaşların enflasyon karşısında azaldığı iddiasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1101) ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz’ın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
TÜRK EĞİTİM-SEN tarafından,
Hükûmetin enflasyonu yanlış tahmin ettiği ifade edilerek maaşların 2011 yılının
ikinci altı aylık diliminde ortalama 47,91 TL eridiği belirtilmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Erimenin, pratisyen hekim
maaşlarında 60,44 TL, avukat maaşlarında 58,47 TL, mühendis maaşlarında 69,07
TL, öğretmen maaşlarında 47,42 TL ve memur maaşlarında 38,69 TL olarak
gerçekleştiği doğru mudur?
2) Doğru ise bu konuda nasıl
bir çalışma yapmayı planlıyorsunuz?
34.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, hava kirliliğinin önlenmesine
yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1113)
Cevaplanmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Başbakan
Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının
teminini arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
Soru:
Atmosfere bırakılan metan ve karbondioksit oranının düşürülmesi için Hükûmet
olarak bir çalışmanız var mıdır? Varsa neler yapılmaktadır?
35.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun,
TOKİ’nin elde ettiği gelir miktarına ve devam eden projelere ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1122) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını müsaadelerinize arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
Soru:
TOKİ kurulduğu günden itibaren hangi projelerden ne kadar gelir elde etmiştir?
Gelir amaçlı hangi büyük projeler devam etmektedir?
36.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun,
TOKİ’nin Tokat’ta yaptığı daire sayısına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1125) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını müsaadelerinize arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
Soru:
Tokat ilinde TOKİ’nin yaptığı kaç daire vardır? Erbaa ve Reşadiye ilçelerinde
TOKİ düşünüyor musunuz?
37.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, ABD
Büyükelçiliğinde brifing verildiği iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1131) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim. 06/02/2012
Kamer
Genç
Tunceli
Son yayınlanan bir kitapta
Türk polisinin 21 Kasım 2008 tarihinde ABD Büyükelçiliğinde brifing verdiği ve
bu brifingde önemli açıklamalarda bulunulduğu belirtilmektedir.
1) Bu brifingin verilişinde
sizin bilginiz var mıdır?
2) Türk polisi hangi gerekçe
ve zorunlulukla ABD Büyükelçiliğine böyle bilgiler vermektedir?
3) Türkiye Cumhuriyeti'nin
itibarını sarsan bu tip brifingleri verenler hakkında herhangi bir cezai işlem
yapmayı düşünüyor musunuz?
4) Hükûmetin başında bulunan
bir kişi olarak devletimizin itibarını sarsan bu tip davranışlarda
sorumluluğunuz yok mudur?
38.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engelli
vatandaşların ihtiyaçlarının Devlet tarafından karşılanması için yapılan
çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1149) Cevaplanmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Engelli
vatandaşlarımızın ortez, protez ve tekerlekli sandalye gibi ihtiyaçlarını temin
etmek devletin en önemli görevleri arasında yer almalıdır. Sosyal devlet bunu
gerektirir.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
Engelli vatandaşlarımızın ortez, protez ve tekerlekli sandalye gibi önemli
ihtiyaçlarının yüzde kaçlık bölümü devlet tarafından karşılanmaktadır?
2) Bu
ihtiyaçların yüzde 100’ü karşılanmıyor ise bu konuda çalışma yapmayı düşünüyor
musunuz?
3)
Plastik kapaklar niçin toplamaktadır? Kişi başı millî gelirini 10 bin doların
üzerine çıkarmış olan bir ülke engelli vatandaşına plastik kapak toplattırır
mı?
39.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, Hak-İş’in işsizlik konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1182) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Hak-İş; işsizlik konusunda
mevcut hükümet politikalarının yerine iş yaratan, girişimciliği geliştiren,
mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenmeyi ön planda tutan yeni politikaların
uygulanması gerektiğini ifade etmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1) Hak-İş’in işsizlik
konusunda yapmış olduğu bu açıklamaya kulak vermeyi düşünüyor musunuz?
2) Mevcut politikalar yerine,
Hak-İş tarafından önerilen işsizlik politikalarını ne zaman uygulamaya
geçireceksiniz? Bu konuda bir çalışmanız olacak mı?
40.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığına hizmet binası yapılmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1225) Cevaplanmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’nın, Ankara’da yedi ayrı yerde hizmet veren merkez
teşkilatı birimlerinizden bir tanesinin kiralık olduğu ve bu hizmet birimi için
de yıllık 2.100.000.00 TL kira bedeli ödendiği belirtilmektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1) Çok
sayıda resmi kuruluşa hizmet binası yapan TOKİ niçin Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı için hizmet binası yapmamaktadır?
2) Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı’nı ne zaman kiralık hizmet binasından kurtarmayı
düşünüyorsunuz?
41.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, binaların yalıtımıyla ilgili konut sahiplerine destek verilip
verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1226) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Ülkemizde
18 milyon binanın yüzde 90’ının yalıtımsız olduğu belirtilerek, bu binaların
ısınması ve soğutması için her yıl 7 milyar dolar civarında bir enerji israf
edildiği vurgulanmaktadır.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
Yalıtım konusunda konut sahiplerini maddi anlamda destekleyerek veya faizsiz
kredi sağlayarak enerji kaybını önlemeyi düşünüyor musunuz? Bu konuda
çalışmanız var mıdır?
42.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın,
belediyelerdeki özel kalem müdürlüğü kadrolarına yapılan atamalara ve imar
planlarında ibadet alanı olarak ayrılan yerlere ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1278) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını Anayasa'nın 98 ve TBMM İçtüzüğü’nün 96’ncı maddeleri
gereğince saygıyla talep ederim.
Mahmut
Tanal
İstanbul
1) Özel kalem müdürlüğü
kadrolarına 657 sayılı Kanun uyarınca 2001-2012 tarihlerinde AKP'li, CHP'li,
BDP'li, MHP'li belediyelere ayrıca belirtilmek kaydıyla kaç kişi atandı ve
Bakanlıkça onaylandı?
2) AKP'li belediyelere giden
Sayıştay denetçilerinin sayısı ve rapor sonuçları nelerdir? Denetçi
raporlarınca sorumluluk doğuran AKP'li belediyeler hangileridir, sorumluluğunun
niteliği nedir? Dava açılmışsa mahkemesi, dosya numaraları nelerdir?
3) AKP'li
ve CHP'li belediyelere ayrıca belirtilerek 2001-2012 tarihleri arasında kaç
mülkiye müfettişi, bakanlık kontrolörleri denetime gitmiştir?
4)
Türkiye'de il bazında 2001-2012 yılları arasında 1/5000’lik veya 1/1000 plan
tadilatlarında, ibadet alanlarına ayrılan yerlerden kaç tanesi ayrı ayrı
belirtilmek kaydıyla camiye, cemevine, kilise, havraya ayrılmıştır? İbadet
alanlarında ne kadarı plan tadilatı ile ticari veya konut alanlarına
çevrilmiştir? Bu belediyeler hangileridir?
43.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun,
ülkemizde faaliyet gösteren bankaların şube sayılarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1291) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
Soru: Son
yıllarda ülkemizde il ve ilçelere yoğun bir şekilde çeşitli banka şubesi
açılmaktadır. Ülkede hangi bankalar faaliyet göstermekte olup 2011 sonu
itibarıyla şube sayıları ne kadardır?
44.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun,
ülkemizde faaliyet gösteren yerli ve dış kaynaklı banka sayısına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1293) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
Soru:
Ülkemizde faaliyet gösteren banka sayısı her geçen gün artmaktadır.
1) Dış
ülkeler kaynaklı kaç banka ülkemizde faaliyet göstermektedir? Ülke genelinde
kaç şubesi bulunmaktadır?
2) Dış
ülkeler ve yerli kaynaklı ortaklıkların oluşturulduğu kaç banka faaliyet
göstermektedir? Ülke genelinde kaç şubesi bulunmaktadır?
3) Yerli
kaynaklı kaç banka faaliyet göstermektedir? Ülke genelinde kaç şubesi
bulunmaktadır?
45.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu’nun, belde belediye başkanlarının özlük ve pasaport haklarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1337) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Eşit işe eşit ücret konusu
belediye başkanlarını da etkilemiştir. Belde belediye başkanları, kendi
emirleri altında çalıştırdıkları yazı işleri müdürlerinden daha az maaş
aldıklarını belirtmektedirler.
Bu bilgiler ışığında;
1) Bu doğru mudur? Belde
belediye başkanları, yazı işleri müdürlerinden daha az mı maaş almaktadır?
2) Bu belediye başkanlarının
yeşil pasaport kullanma hakkı var mıdır? Yok ise maaş ve pasaport konusunda bir
çalışma yapmayı planlıyor musunuz?
46.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yol yapım ve bakım
hizmetleri için Kahramanmaraş İl Özel İdaresine kaynak aktarılıp
aktarılmayacağına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1338) Cevaplanmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Kahramanmaraş'ın
coğrafi konumu nedeniyle stabilize yolların fazla olması bakım ve onarım
giderlerini artırmaktadır. Bu nedenle, il özel idaresinin mevcut imkânları yol
yapım ve bakım hizmetlerine yetmemektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1) Yol
yapım ve bakım hizmetleri konusunda il özel İdaresine ek kaynak çıkarmayı
düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız var mıdır?
47.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın,
Kürecik radar üssünde çalışan personele ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1426) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
soruların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Veli
Ağbaba
Malatya
1)
Malatya/Kürecik'te konuşlandıran radar üssünde çalışan personel sayısı kaçtır?
2) Radar
üssündeki personelin uyruklarına göre dağılımı nasıldır?
3) Radar
üssünde bulunan asker sayısı kaçtır ve uyruklarına göre dağılımı nasıldır?
4) Radar
üssünde bulunan sivil görevlilerin mesleklerine ve uyruklarına göre dağılımı
nasıldır?
48.- Adana Milletvekili Ali Halaman’ın, terhis
süreleri uzatılan askerlerin kamuya öncelikli işçi olarak alınması
uygulamasının ortadan kaldırıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1735) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
soruların Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 04.05.2012
Ali
Halaman
Adana
1) 1999 yılında çıkarılan
karar kapsamında terhis süreleri uzatılan askerlerin kamuya öncelikli işçi
olarak alınması uygulaması hangi gerekçelerle ortadan kaldırılmıştır?
2) Askerlerimizin bu
mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik olarak tekrar Hükûmetinizce yürütülen
bir çalışma var mı?
3) Varsa çalışmanın içeriği
ve uygulama planı nasıldır?
49.-Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Dışişleri
Bakanlığında görev yapan sözleşmeli personelin özlük haklarından kaynaklanan
mağduriyetlerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1762) Cevaplanmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Merkezde
ve yurtdışı görevlerinde sözleşmeli olarak görev yapan Dışişleri Bakanlığı
personeli, maaş ve özlük hakları konusunda diğer çalışanlara göre mağdur
edildiklerini belirtmektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
Merkezde ve yurtdışı görevlerinde sözleşmeli olarak çalışan personeller, diğer
çalışanlara göre maaş ve özlük hakları konusunda mağdur mu edilmektedir?
2) Bu
konuda herhangi bir çalışmanız var mıdır? Çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
50.- Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın,
Datça Hükümet Konağı ve öğretmenevinin fiziki yetersizliğine ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından sözlü soru önergesi (6/1766) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar tarafından sözlü
olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
Mehmet
Erdoğan
Muğla
Muğla İlimizin Datça
ilçesinde; yaklaşık 150 kişinin çalıştığı; günlük ortalama 500 vatandaşımızın
iş takibi için halen kullandığı Hükümet Konağı ve iki yıl önce boşaltılan ancak
yıkıma veya iyileştirmeye tabii tutulmayan Öğretmenevi'nin fiziki yetersizliği
vatandaşlarımızın hayatını tehlikeye atmaktadır. Meydana gelebilecek küçük
ölçekli bir depremin bile çok büyük felaketlere yol açabileceği aşikârdır.
Buna göre:
1) Bakanlığınızca; Datça
Hükümet Konağı'nın ve Öğretmenevi'nin içinde bulunduğu fiziki yetersizliklerin
giderilmesi için sürdürülen bir çalışma var mıdır?
2) Datça ilçemizde aynı
durumda kaç adet bina vardır? Bu binaların güçlendirilmesi veya yıkılarak yenisinin
yapılması için bakanlığınızın bilgisi dahilinde sürdürülen bir çalışma var
mıdır?
51.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, iş adamlarının yurt
dışına, vizesiz seyahat edilebilmelerine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1832) Cevaplanmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Ankara
Genç İşadamları Derneği (ANGİAD) işadamlarının yurtdışına vize engeli olmadan
seyahat etmelerinin ekonomiyi canlandıracağını belirtmektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
İşadamlarının yurtdışına vize engeli olmadan seyahat edebilmeleri konusunda
herhangi bir çalışmanız var mıdır?
2) Ülke
ekonomisine ve istihdama çok önemli katkılar sağlayan işadamlarımızın vize
konusundaki zaman kayıplarını nasıl önlemeyi planlıyorsunuz?
52.- İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın,
29 yaşından büyük öğrencilerin askerliklerini erteleyemeyeceği iddialarına
ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1862) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 29.05.2012
Saygılarımla.
Erdoğan
Toprak
İstanbul
29
yaşından büyük öğrencilerin artık askerliklerini erteleyemeyecekleri hususunda
duyumlar vardır.
Bu
sebeple,
1)
Binlerce öğrencimizi zor durumda bırakacak bu uygulama ne kadar doğrudur?
Uygulamaya geçirmenizdeki gerekçeniz ne olacaktır?
2)
Bedelli askerlikte arz talep dengesi beklenildiği gibi olmadı mı ki, Üniversite
öğrencisinin üzerine gidiyorsunuz?
3) Sosyal
medyada seslerini duyurmaya çalışarak, yaşadıkları sıkıntıları dile getiren
öğrenci kardeşlerimizin bu sorunlarının derslerine yansımaması ve
eğitimlerinden geri kalmamaları için bakanlık olarak uygulayamaya geçireceğiniz
çözüm öneriniz nedir?
53.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün,
Kars’ta bir köye şehitlik yapılmasına ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1893) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Ensar
Öğüt
Ardahan
Kars Arpaçay ilçemize bağlı
Büyükçatma köyümüz tarihten beri kahramanlıklarıyla övünür. Köyümüzde 183 adet
şehit bulunmaktadır. Köyümüz ülkemizin her bir köşesinde çarpışan ve şehit
veren bir köydür. Köyümüzde 675 hemşehrimiz yaşamaktadır. Her biri bu vatan
için bu Al Yıldızlı bayrak için şehit olmaya hazırdır.
1) Kars Arpaçay ilçemize
bağlı Büyükçatma köyümüzde yaşayan 675 hemşehrimizin Al Yıldızlı Bayrağımız
için, bu ülke için her yerde şehit olmaya hazırdırlar. Bunun böyle olduğu
sadece Büyükçatma köyümüzde 183 şehit verilmiştir. Köyümüze bu şehitlerin
anısına bir şehitlik yapılması sağlanacak mı?
54.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, engellilerle ilgili
mevzuat kapsamında yapılması gereken düzenlemelerin denetimine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1986) Cevaplanmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Kamu
kurum ve kuruluşları ile belediyelere, engelliler kanunu kapsamında gerekli
düzenleme yapılması için verilen süre 7 Temmuz 2012 tarihinde dolmaktadır.
Bu
bilgiler ışığında;
1)
Düzenlemeler konusunda verilen bu süre yeterli olmuş mudur? Bu sürenin
uzatılması konusunda herhangi bir çalışmanız var mı?
2) Süre
uzatımına gidilmesi planlanmıyor ise düzenlemelerle ilgili denetimler ne zaman
ve hangi kurumlar tarafından yapılacaktır?
55.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın,
yaralı bir askerin evine otobüsle gönderilmesine ilişkin Millî Savunma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2074) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını Anayasa'nın 98 ve TBMM İçtüzüğünün 96’ncı maddeleri
gereğince saygıyla talep ederim.
Mahmut
Tanal
İstanbul
1) Hakkâri Geçimli
Karakolunda 04 Ağustos 2012 günü terör örgütü saldırısı sonucunda yaralanan
askerlerimizden Jandarma Er Erhan Yakut'un evine beş saatlik otobüs yolculuğu
ile gönderilmesine Bursa Valisi tarafından "Olay teferruattır."
denmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
2) Siz de görevli vali gibi
yaklaşık 4-4,5 saat süren çatışma sonucu yaralı kurtulan ve ailesinin yanına
izne dönen kahraman askerimizin evine otobüsle gelmesini teferruat olarak mı
görüyorsunuz?
56.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, güvenlik ve
savunma harcamalarında yaşanan artışın nedenlerine ilişkin Millî Savunma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2151) Cevaplanmadı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın,
Anayasa ve Meclis İçtüzüğü gereğince Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
Selahattin
Karaahmetoğlu
Giresun
Artan
terör saldırıları sonrası silahlı kuvvetlerimizin yürüttüğü operasyonlar
neticesinde, güvenlik ve savunmaya yönelik harcamalarda ciddi yükseliş olduğu
belirtilmektedir. Yılın ilk altı ayına ait savunma bütçe giderleri ile temmuz,
ağustos ve eylül aylarına ait son üç aylık harcamaları açıklar mısınız? Bu
artış yalnızca PKK terör örgütüne karşı yürütülen, son aylarda artış gösteren
operasyonlar ile mi açıklanabilir? Yoksa Sayın Başbakan'ın 83 bin civarında
olduğunu belirttiği Suriyeli mültecilerin ülkemize maddi külfeti, Suriye’deki
muhalif güçlere sağlanan lojistik destek savunma giderleri kaleminden mi
karşılanmaktadır?
57.- İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın,
Kore ve Kıbrıs gazilerine ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi
(6/2358) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 07/11/2012
Saygılarımla.
Erdoğan
Toprak
İstanbul
1005
sayılı Kanuna tabi olan Kore ve Kıbrıs gazileri bugün 60-90 yaş grubunda olan
kahramanlarımızdır. Ve kahramanlarımıza onurlarına yakışır davranışlar
sergilemek gerekmektedir.
Bu
sebeple,
1) 3713
sayılı Kanun “Malul Gazi”lerini muhatap almaktadır. Bu kanuna tabi olan, şehit
aileleri ve malul gazilerine gösterilen ilgi ve şefkatin, tanınan hakların
"Muharip Gazi" sayılan Kore ve Kıbrıs gazilerimize verilmemesinin
gerekçesi nedir?
2) Savaş
mükâfatı olarak verilen "Şeref Aylığı"nın tüm gazilere eşit olarak
verilebilmesi ve asgari ücretin net seviyesine getirilebilmesi hususunda
çalışmalarınız var mıdır?
58.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
TSK envanterindeki Skorsky helikopterlere ilişkin Millî Savunma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/2483) Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
soruların Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 16/11/2012
Özcan
Yeniçeri
Ankara
1) Türk Silahlı Kuvvetleri
envanterinde kaç adet Skorsky tipi helikopter bulunmaktadır?
2)
Helikopterlerin modernizasyonu hangi aralıklarla gerçekleştirilmektedir?
3) 2002 -
2012 yılları arasında teknik arıza neticesinde düşen Skorsky tipi helikopter
sayısı nedir?
59.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin,
2007-2012 yılları arasında intihar eden er ve erbaşlar ile intiharların
nedenlerine ilişkin Millî Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2591)
Cevaplanmadı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
soruların Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 07.12.2012
Özcan
Yeniçeri
Ankara
1) 2007 -
2012 yılları arasında askerlik hizmeti sırasında intihar eden er ve erbaş
sayısı nedir?
2)
İntihar olaylarının tespit edilmiş gerekçeleri nelerdir.
BAŞKAN –
Sözlü soru önergelerini cevaplandırmak üzere Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet
Yılmaz’ı davet ediyorum.
Buyurun
Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri;
Başkanlık Divanı tarafından okunmuş olan soruları cevaplandırmak üzere
huzurunuzda bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
(6/63)
sıra sayılı sorunun cevabı olarak: Ardahan Belediyesince başlatılan asfalt ve
parke taşı yol kaplama çalışmasında 140 kilometrelik yolun 30 kilometresi
yapılmış olup, yolun kalan kısmı ise 2013 yılı içerisinde tamamlanmak üzere
çalışmalara devam edilmektedir.
(6/110)
sıra sayılı sorunun cevabı: Ülkemizde, özellikle son dönemde insan haklarının
geliştirilmesi konusunda önemli adımların atıldığı malumlarınızdır. Ülkemizdeki
gayrimüslim azınlıklar da etnik ya da dinî kökenine bakılmaksızın tüm
vatandaşlarımıza yönelik olarak Hükûmetimizce sürdürülen kapsamlı reform
sürecinin getirdiği yüksek standartlardan faydalanmaktadır. Rum Ortodoks
azınlığın taleplerinin karşılanmasına yönelik olarak da son dönemde birçok hak
sağlanmıştır. Bu tür gelişmelerin Rum Ortodoks azınlığımız tarafından
memnuniyetle karşılandığını da görmekteyiz. Bu çerçevede, Heybeliada Ruhban
Okuluna ilişkin çalışmalarımızı da yapıcı bir anlayışla ve ilgili kurum ve
kuruluşlarımızla bilistişare, konunun tüm veçhelerini dikkate almak suretiyle,
bir çalışma sürdürmekteyiz.
(6/408)
sıra sayılı soru…
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Soru sahibinin ismini de söyleyin Sayın Bakan.
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Devamla) – İhsan Özkes.
1 Ocak
2002 tarihi ile 8 Mart 2012 tarihleri arasında meydana gelen terör olaylarında
94 polis, 724 asker ve 96 geçici köy korucusu olmak üzere 914 güvenlik
görevlisi şehit olmuş, 449 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
Mesut Dedeoğlu’nun (6/438)
sayılı sorusu: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca konuya ilişkin olarak yazılı
cevap alınmıştır. Burada, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp
Fakültesinin, Merkez Avşar Kampüsü dışında İl Sağlık Müdürlüğü tarafından
geçici olarak tahsis edilen binasında büyük sıkışıklık içinde hizmet verdiği,
Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin 2010 yılı sonunda yapılan
ikmal ihalesinin bin seksen günde tamamlanmasının öngörüldüğü ve 2011 yılında
fiilî olarak yapımına başlandığı; 2012 yılı ödeneğinin 27 milyon TL, bu yılın
şubat ayı sonu itibarıyla toplam hak edişin 36 milyon TL olduğu ve hastane
inşaatının yatakhane bölümünün yer döşemesi hariç bitme aşamasına geldiği; 2012
yılının ilk yarısı içinde yatakhane bölümünün işler hâle getirilerek
taşınılmasının planlandığı; 2012 yılında da ek ödenek sağlanması hâlinde,
hastane binasının 2012 yılında tamamlanması planlanmıştır. 2012 yılı
ortalarında kısmen taşınılması düşünülen yeni binada, kaliteli sağlık hizmeti
sunulabilecek tıbbi cihaz, ekipman ve donanım için ilk etapta 18 milyon TL
ödeneğe ihtiyaç duyulmaktadır. Üniversitenin HAYMER ünitelerinin hâlen Akyar
köyünde yer aldığı; aynı zamanda Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
öğrencilerinin araştırma ve uygulama çalışmalarını -staj çalışmaları dâhil- bu
birimlerde yaptığı; bu tesislere uzaklık ve toplu ulaşım problemi nedeniyle,
gerek araştırmacıların gerekse de öğrencilerin düzenli ulaşımlarında sürekli
problemler yaşandığı; mevcut ünitelerin bulundukları yerde büyüme imkânının
bulunmadığı ve yem bitkileri ekim alanına müsait yerlerin olmaması nedeniyle,
fizibıl çalışmalarının mümkün olmadığı; bu sebeplerden dolayı HAYMER
ünitelerinin hâlen yem bitkileri üretimi için tahsis edilmiş olan Avşar Kampüsü
doğusunda yer alan 300 dekarlık alana taşınması için alan üzerinde yerleşim
planlarının çıkarıldığı; bu alanda büyükbaş ünitesi, küçükbaş ünitesi, broiler
ve yumurta tavukçuluğu üniteleri, gerekli yem depoları, silaj ve gübre
çukurları, bakıcı ve idari binaları benzeri gerekli tüm yapıların her türlü
planlamasının yapıldığı; mimari, statik, elektrik, sıhhi tesisat ve makine
projelerinin hazırlandığı; metraj ve keşifle birlikte mahal listelerinin
oluşturulduğu ve ihale aşamasına gelindiği; yeterli ödenek sağlanması durumunda
bu yıl ihaleye çıkılarak, aynı yıl içerisinde bitirilmesinin mümkün olacağı
beyan edilmektedir.
(6/563) sıra sayılı Sayın
İhsan Özkes’in sorusuna cevap: Dış politikamızın, çevremize bir barış, istikrar
ve refah kuşağı oluşturması yönündeki temel hedefi çerçevesinde, çeşitli sorunlarla örülü Orta
Doğu coğrafyası, başlıca ilgi alanlarımızdan birini oluşturmaktadır. Orta Doğu
halklarıyla köklü tarihî, kültürel ve beşerî bağlarımız ve bölgedeki
gelişmelerin Türkiye’ye doğrudan veya dolaylı etkileri, bizi bölge meselelerine
odaklanmaya mecbur kılan diğer ögelerdir. Bölgedeki ihtilaflara doğrudan taraf
olmayan Türkiye, bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisi amacıyla elinden
gelen her türlü katkıyı yapmaktadır.
Bu anlayışla, Orta Doğu barış
sürecinin üç kanalından birini oluşturan ve çok uzun süredir hareket yaşanmayan
Suriye-İsrail boyutuna katkı sağlamak amacıyla çaba sarf edilmiş ve 2008
yılının Mayıs ayında, ülkemizin aracılığında, Suriye ile İsrail arasında
dolaylı görüşmeler başlatılmıştır. Görüşmelerde taraflar, kendileri açısından
önem taşıyan tüm konuları masaya getirmişlerdir. Bu süreçte toplam beş tur
görüşme gerçekleştirilmiş, 2008 Aralık sonu itibarıyla dönemin İsrail Başbakanı
Olmert’in ülkemize yaptığı ziyaret sırasında yürütülen temas trafiği sonucunda,
Suriye’yle İsrail arasında yeni bir aşamaya geçilmesine imkân tanıyacak bir
eşiğe ulaşılmıştır. Ancak, Olmert’in İsrail’e dönmesinden çok kısa bir süre
sonra Gazze’ye yönelik olarak girişilen topyekûn harekât, geleceğe dönük olarak
büyük umut vadeden bu sürecin de akamete uğramasına yol açmıştır.
Bu süreçte, iki taraf da
kendi bağımsız iradeleriyle yer almışlar ve gördükleri fayda doğrultusunda
görüşmelere devam etmişlerdir. Ülkemizce başlatılan bu görüşmelerde, taraflarca
herhangi birine baskı yapılması söz konusu olmadığı gibi, bu yönde bir hareket
tarzı, bu tür ara bulucu girişimlerin ruhuna ve tabiatına da aykırıdır. Nitekim,
görüşmelerde kısa sürede alınan mesafe de görüşmelerin ne denli yapıcı bir
ortamda cereyan ettiğinin bir göstergesidir. Bugün Suriye’de yaşananların ve
Türkiye-Suriye ilişkilerindeki mevcut durumun bu konuyla hiçbir ilgisi
bulunmamaktadır. Nitekim, anılan görüşme süreci sona erdikten sonra da
Türkiye-Suriye ilişkilerinin geliştiği bir vakıadır.
Suriye’de 2011 yılı Mart
ayında baş gösteren toplumsal olaylar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı etkisi
altına alan ve “Arap Baharı” olarak da adlandırılan dönüşüm sürecinin bir
parçasını oluşturmaktadır. Diğer bölge halkları gibi Suriye halkı da demokrasi,
özgürlük, insan hakları, iyi yönetişim, hesap verilebilirlik ve hukukun
üstünlüğü gibi evrensel değerlere sahip olmayı talep etmektedir. Ancak, Suriye
yönetimi, halkın bu meşru taleplerini yerine getirme yönünde bir reform süreci
içine girmek yerine, halkı baskı ve şiddetle sindirme yolunu seçmiştir. Bir
yönetimin, kendi halkına karşı her türlü şiddet yöntemini kullanan bir
mücadeleye girmesi kabul edilemez. Nitekim, bu tutumu sebebiyle uluslararası
camianın diğer bazı üyeleri gibi Arap ligi de Suriye’nin üyeliğini askıya
almıştır, yaptırımlar uygulamaya başlamış, Suriye giderek uluslararası
toplumdan daha çok soyutlanmıştır. Temennimiz Suriye’de akan kanın bir an önce
durması, Suriye halkının haklı talep ve beklentileri doğrultusunda siyasi geçiş
sürecinin başarıyla tamamlanmasıdır.
Suriye’nin geleceğini Suriye
halkı belirleyecektir. İleride Suriye halkının iradesini yansıtan bir
yönetimin, diğer tüm konular gibi, dış politika adımlarına bu bağlamda ikili
ilişkisiyle, kendi inisiyatifiyle karar vereceği kesindir. İsrail’le
ilişkilerimizin bugün geldiği nokta da bellidir. İsrail’in, 31 Mayıs 2010 günü
Gazze uluslararası yardım konvoyuna, açık denizde gerçekleştirdiği saldırıda
hayatını kaybeden 9 Türk’ün acısı hâlâ ulusumuzun hafızasında yer almaktadır.
İsrail’in, işlediği suçları kabul ederek özür dilemeden ve tazminat ödemeden
ilişkilerimizden olumlu bir netice beklenilmesi beklenmemelidir.
İsrail’in, Gazze’ye uyguladığı
insanlık dışı ablukaya da son vermeden, uluslararası platformda içine düştüğü
yalnızlıktan kurtulması da mümkün değildir. Bu ortamda, İsrail’in istemediği
her ülkeye Türkiye’nin hasmane tavır aldığını ileri sürebilmek, tabiatıyla son
derece güç ve inandırıcılıktan uzaktır. Bugün İsrail’in izlemekte olduğu
politikalar nedeniyle içine düştüğü yalnızlık ortadadır. Bunu sadece Türkiye
olarak biz değil, tüm Birleşmiş Milletler üyesi sağduyu sahibi herkes dile
getirmektedir. Keza, Türkiye’nin, İsrail’in saldırgan politikalarına karşı
izlemekte olduğu ilkeli ve tutarlı politikalar ile Filistin davasına bağlılığı
herkes tarafından bilinmektedir.
(6/564) sıra sayılı İhsan
Özkes’in sorusuna cevap: Türkiye, bugüne değin Büyük Ortadoğu Projesi olarak
adlandırılan herhangi bir projede hiçbir rol üstlenmediği gibi, esasen bu adı
taşıyan bir proje de bizim de bulunmamaktadır. Büyük Ortadoğu Projesiyle
kastedilenin Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika girişimi olduğu varsayılmaktadır.
Bu girişim bölgede barış, istikrar, sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik refahı
amaçlayan bir dönüşüm projesi olarak ortaya çıkmıştır. Bu proje, 8-10 Haziran
2004 tarihlerinde Amerika’nın Georgia eyaletindeki Sea Island kentinde
düzenlenen G-8 Zirvesi sırasında başlatılmıştır. Söz konusu girişimin dayandığı
temel anlayış, demokrasinin ve buna ilişkin reformların bölge ülkelerine
dışarıdan dayatılamayacağı ve reform dinamiğinin esasen bölgeden kaynaklanması
gerektiğidir. Hedefi ise bu doğrultuda bölge ülkelerine ihtiyaç duydukları
desteği verebilmektir. Ülkelerin söz konusu projede yer almaları tamamen kendi
isteklerine bırakılmıştır.
Bu girişimin eş başkanlığı,
dönemsel temelde biri G-8 dönem başkanı, diğeri de bölge ülkesi olmak üzere iki
ülke tarafından üstlenilmektedir. Hâlihazırda Türkiye’nin anılan girişim
kapsamında eş başkanlık veya herhangi başka bir rolü bulunmamaktadır. Ülkemiz
bölgenin en önemli demokratik ve önde gelen ülkesi olma vasfıyla yapılan davet
üzerine anılan girişime “demokratik ortak” sıfatıyla katkıda bulunmuştur. Bu
katkı tamamen kendi özgür ve serbest irademizle, herhangi bir akdi, siyasi veya
başka bir yükümlülük altına girmeksizin gerçekleştirilmiştir.
Türkiye’nin bu girişimine
ilişkin yaklaşımında aşağıdaki faktörler etkili olmuştur: Bölge halkları,
hukukun üstünlüğü, iyi yönetişim, insan hakları, özgürlük, demokrasi gibi
evrensel değerleri hak etmektedir. Ancak bu yöndeki dönüşümün herhangi bir dış
dayatma olmaksızın tamamen bölge ülkelerinin kendi iç dinamiklerinden
kaynaklanması gerekmektedir. İlgili ülkelerin kendi iç dinamikleri sonucunda,
evrensel değerler temelinde, özellikle demokrasi alanında kaydedilecek
gelişmeler bölgemizde bir demokrasi kuşağı oluşmasına katkı sağlayacaktır.
Bunun gerçekleşmesi, bu bölgede güvenlik, istikrar ve barışın tesis edilmesini
esas alan dış politika hedeflerimizle de uyumludur. Ancak ülkelerin toprak
bütünlüğü, egemenliği ve sınırların dokunulmazlığı uluslararası hukukun temel
ilkeleridir. Bu ilkelere riayet edilmesi de öncelikli talebimizdir.
Ülkemiz, gündeme geldiği
dönemde bu girişime tamamen bu ülkeler doğrultusunda yaklaşmış ve bölgedeki
ülkelerin kalkınma ve demokratikleşme ihtiyaçlarına destek olabilecek
uluslararası bir çaba olarak değerlendirmiş ve desteklemiştir. Bu anlamda,
Türkiye kendi tecrübelerinin ışığında, bölge ülkelerinde evrensel değerler
temelinde yürütülecek reform çalışmalarına tamamen kendi özgür iradesiyle nasıl
katkı yapabileceği anlayışından hareket etmiştir. Öte yandan, Türkiye'de
belirli çevrelerin uzun zamandır herhangi bir fonksiyonu kalmamış ve gündemden
düşmüş olan bu girişimi ısrarla ve sürekli olarak gündemde tutmaya, bu girişime
yukarıda açıklanan mahiyetinden farklı anlamlar yükleyerek ülkemizi veya
Hükûmetimizi gizli bir gündemin veya komplonun bir parçası olarak takdim etmeye
çalışmasının da gerçekle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Bu bağlamda,
hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin bölge ülkelerin toprak bütünlüklerine,
sınırların değişmezliği ve egemenlik ilkelerine aykırı hareket etmesi, bu yönde
olabilecek herhangi bir tasavvurun veya planın parçası olması düşünülemez.
Böyle bir durum geçmişte olmadığı gibi bugün de söz konusu değildir.
İzlediğimiz dış politika bu yönde olabilecek her türlü girişimin önünde bir set
oluşturacak nitelikte olduğu gibi, bölgesel barış, istikrar ve güvenliğin de en
büyük teminatıdır.
İsrail, Gazze uluslararası
yardım konvoyuna 31 Mayıs 2010 günü açık denizde saldırarak 9 vatandaşımızı
öldürmüş, farklı milletlerden pek çok yolcuyu da yaralamıştır. İsrail’le
ilişkilerimiz bu saldırı sonrasında bugün bulunduğu noktaya gelmiştir.
Saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın acısı yüreklerimizdedir.
İsrail işlediği suçları kabul ederek özür dilemeden ve tazminat ödemeden
ilişkilerimizde olumlu bir düzelme beklenmesi mümkün değildir. İsrail’in
Gazze’ye uyguladığı insanlık dışı ablukaya da son vermeden uluslararası
platformda içine düştüğü yanlıştan kurtulması da mümkün değildir.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı
etkisi altına alan ve “Arap Baharı” olarak adlandırılan bölge halklarının
demokrasi ve özgürlük talepleriyle başlattıkları hareketin Tunus’taki bir
seyyar satıcının kendisini ateşe vermesiyle başladığı kabul edilmektedir. Arap
Baharı, Tunus’tan sonra Mısır ve Libya’yı da etkisine almış; Suriye halkı ise
demokrasi, özgürlük ve insan hakları, hukukun üstünlüğü, hesap verebilirlik
gibi evrensel değerlere kavuşma arzularını düzenledikleri gösterilerle Mart
2011’den bugüne kadar dile getirmeye başlamışlardır. Dolayısıyla, sadece
gelişmelerin tarihine bakıldığında dahi Suriye ve İsrail’le ilişkilerimizin
birinin diğerinden bağımsız ilerlediği görülmektedir. Gerek Türkiye Cumhuriyeti
kurulduğundan bu yana dış politikamızın temel dayanağını oluşturan “Yurtta
barış, dünyada barış.” anlayışımız gerek bunun bir yansıması olarak dile getirdiğimiz
komşularla sıfır sorun ilkesi Türkiye'nin etrafında bir barış, istikrar,
güvenlik ve refah kuşağı oluşturulmasını hedeflemektedir. Suriye ile
ilişkilerimize yaklaşımımız da bu ilke temelinde şekillenmektedir. Bu itibarla
en uzun kara sınırına sahip olduğumuz, köklü tarihî, kültürel ve insani
bağlarımızın bulunduğu ve ikili ilişkilerimizin geliştirilmesi için son on
yılda büyük emek sarf edilen Suriye ile ilişkilerimizi karşı karşıya getirecek
bir çatışma ortamı yaratılması hiçbir şekilde bizim dış politika hedefimiz
olamaz. Öte yandan, Türk halkı asırlardır yan yana, iç içe yaşadığı, aynı
tarihi ve kültürü paylaştığı Suriye halkını dost ve kardeş olarak görmektedir.
Suriye’yi kana bulayan ve ülkeyi bir şiddet sarmalına sürükleyen Suriye
yönetimi karşısında Türk halkının başından beri kararlılıkla durduğu nokta
Suriye halkının yanında olmasıdır.
Diğer taraftan, Türkiye'nin
temel dış politika ilkeleri ve komşularla iyi ilişkiler tesis etme hedefi
çerçevesinde Suriyeli muhalif gruplara silah sağlanmasına yönelik herhangi bir
faaliyete girişmesi söz konusu değildir. Kaldı ki Türkiye, Suriye halkının
meşru taleplerini barışçıl yoldan dile getirilmesinin yararına inanmakta ve
muhalefetle temaslarında barışçıl yolların terk edilmemesi gerektiğini kuvvetle
vurgulamaktadır. Bununla birlikte, iç karışıklıkların yaşandığı ve çatışma
ortamının hüküm sürdüğü ülkelerde kaçakçılık faaliyetlerinin arttığı bir
vakıadır. Bu doğrultuda, Suriye’de kaçak olarak ele geçirildiği ileri sürülen
silahların önemli bir kısmının menşeinin Suriye rejimine destek veren ülkeleri
kapsadığı da bir gerçektir.
Öte yandan, Suriye’nin
geleceğinin Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiğine inanan ülkemiz,
Suriye halkının bu çerçevede ortaya koyacağı irade ve tercihlere saygı duyacaktır.
Bununla birlikte, Suriye halkının ülkenin yönetimine ilişkin tercihlerini
sağlıklı bir şekilde ortaya koymasını temin edecek asgari demokratik koşulların
mevcudiyetine izin verilmediği de bir vakıadır.
Seçim Yasası’nın kabulüne
ilişkin kanun hükmünde kararnamenin Esad rejimi tarafından 4 Ağustos 2011
tarihinde çıkarılmasını takiben Şubat 2012’de seçimlere gidileceği açıklanmış
olmakla birlikte, hür bir seçim takviminin ilan edildiğine dair bir bilgi de
bulunmamaktadır. Türkiye olarak arzumuz, Suriye halkının tercihlerini
demokratik yollardan dile getirebileceği ve ülkelerinin geleceğinde gerçek
anlamda söz sahibi olmalarını sağlayacak bir siyasi sistemin en kısa sürede
tesis edilmesidir.
Sayın Kamer Genç’in (6/676)
esas numaralı sorusu: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca İstanbul Üniversitesi
Rektörlüğünden alınan konuya ilişkin yazıda; nokta otomasyon sisteminin
kurulması için belirtilen miktarın kesinlikle doğru olmadığı ve 180 bin TL+KDV
olarak ihale edildiği, bu ihalenin öğrenci işleri otomasyonu olarak OPUS
Bilişim Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketine Kamu İhale Kanunu’nun
21/b maddesine göre pazarlık usulüyle ihale edildiği, programın rutin olarak
kullanıldığı, bakım sözleşmesi gereği firmanın verdiği hizmetin devam ettiği,
dünyada hiçbir kuruma ve üniversiteye uyan standart, hazır bir program
olmadığı, her programın kurumlara uyumu için belli bir süre ve emek gerektiği,
bu programda da zaman zaman sıkıntılar yaşandığı -bu sıkıntıların bir bölümü de
üniversitenin son üç yıldaki kontenjan artışları, Öğrenci Af Kanunu, açık ve
uzaktan eğitim fakültesinin kurulmasıyla eklenen 20 bin civarındaki öğrenci
yüküne bağlı olarak ortaya çıktı- ortaya çıkan sıkıntılarla ilgili üniversite
tarafından her türlü inceleme ve soruşturmanın yapıldığı, programın şu anda
aktif bir şekilde çalışmaya devam ettiği ve yıllardır kâğıtlarla yapılan birçok
öğrenci işleminin İnternet üzerinden entegre olarak çok daha kısa sürelerde
yapıldığı beyan edilmiştir.
Sayın Kamer Genç’in (6/677)
esas numaralı sorusuna cevap: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca konuyla ilgili
olarak İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünden alınan yazıda; soru önergesinde
belirtilen iddianın asılsız olduğu, Öğretim Üyesi Profesör Doktor Recep
Seymen’in hiçbir şekilde psikiyatri muayenesine yollanmadığı gibi, esasen
mevzuatta herhangi bir öğretim üyesinin rektörlük makamı tarafından muayeneye
gönderilmesini veya sevk edilmesini mümkün kılacak yasal bir düzenlemenin
bulunmadığı, soru önergesine konu olan davetin Profesör Doktor Recep Seymen’in
rektörlük teşkilatı içindeki bazı birimlerde yaptığı konuşmalar ile rektörlüğe
ve İktisat Fakültesi Dekanlığına verdiği dilekçelerde rektörlük yönetimine ve
çalışanlarına isnat ettiği suçlar ve ileri sürdüğü iddiaları incelemek üzere
incelemeci olarak görevlendirilen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi
Profesör Doktor Alaattin Duran tarafından kendisinin bilgisine başvurulmak için
yapıldığı, söz konusu incelemenin Profesör Doktor Recep Seymen’in şikâyetleri
üzerine başlatıldığı ve incelemeci Profesör Doktor Alaattin Duran tarafından
iddialarıyla ilgili bilgisine başvurulmak üzere davet edildiği hâlde davete
icabet etmediği gibi 12 Mayıs 2011 tarihli dilekçesinde yazılı ve sözlü olarak
“Tekrar rahatsız edildiğim takdirde sizi görevlendiren yetkililer ve sizin hakkınızda
suç duyurusunda bulunacağımı saygılarımla bildiririm.” ifadelerini içeren
dilekçe verdiğinden incelemenin sonuçlandırılamadığı, ayrıca adı geçenin
Cumhurbaşkanlığına verdiği şikâyet dilekçesinin bir örneğini rektör
sekreterliğine 12 Temmuz 2011 tarihinde bıraktığı, böyle bir şikâyet başvurusu
yaptığından 12 Temmuz 2011 tarihinde haberdar olunduğu, oysa 18 Nisan 2011
tarihli ve 23863 sayılı yazıdan da anlaşılacağı üzere Profesör Doktor Alaattin
Duran’ın incelemeci olarak üç ay önce görevlendirildiği, soru önergesinde
belirtildiği gibi ilgilinin Profesör Doktor Alaattin Duran tarafından
Cumhurbaşkanlığına yaptığı şikâyet nedeniyle psikiyatri muayeneye tabi tutulmak
için davet edilmesinin mümkün olmadığı, adı geçenin İstanbul Belediye
Başkanıyla, belediyede çalışan kişiler hakkında açtığı davanın da üniversiteyle
bir ilgisinin bulunmadığı, rektörlüğe yapılan ve birçok görevli hakkında
çeşitli iddialar içeren şikâyetler üzerine söz konusu iddiaların gerçek olup
olmadığı, suç teşkil edecek eylemlerin vuku bulup bulmadığının tespiti amacıyla
soruşturma açmadan önce konu hakkında inceleme yapılması yönünde çok sayıda
işlem tesis edildiği, Profesör Doktor Alaattin Duran’ın incelemeci olarak
görevlendirilmesinin amacının da adı geçenin rektörlüğe ve rektörlük yönetimiyle
çalışanlarına isnat ettiği suçlar ve ileri sürdüğü iddiaların araştırılarak
soruşturma açılmasına dayanak oluşturacak herhangi bir suç oluşup oluşmadığının
tespit edilmesi için olduğu, soruşturmacı ve incelemecilerin ise üniversitede
görevli öğretim üyeleriyle idari personel arasından Yükseköğretim Kurumları
Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin ilgili
hükümlerinin dikkate alınarak görevlendirildiği belirtilmektedir.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, aslında bu sorulara bize hemen cevap verme hakkı vermeniz lazım. İç
Tüzük’te böyle yani.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Sayın Alim Işık’ın (6/740) esas numaralı sorusuna cevap
olarak: 13 Ocak 2012 tarihli Bakanlığımız MEBBİS e-Personel Modülü’ne işlenmiş
mezuniyet bilgilerine göre iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarından
2003 yılında 114, 2004 yılında 36, 2005 yılında 41, 2006 yılında 63, 2007
yılında 148, 2008 yılında 25, 2009 yılında 62, 2010 yılında 341, 2012 yılında
42 olmak üzere toplam 872 kişi, öğretmenlik dâhil, ilgili Bakanlığın diğer
kadrolarında istihdam edilmiştir. 13 Ocak 2012 tarihli Millî Eğitim
Bakanlığının MEBBİS e-Personel Modülü’ne işlenmiş mezuniyet bilgilerine göre
fen edebiyat fakültesi mezunlarından ise 2003 yılında 1.964, 2004 yılında
1.866, 2005 yılında 983, 2006 yılında 1.564, 2007 yılında 1.456, 2008 yılında
1.208, 2009 yılında 1.611, 2010 yılında 5.043, 2011 yılında 5.498 olmak üzere
toplam 21.193 kişi, öğretmenlik dâhil, Millî Eğitim Bakanlığının diğer
kadrolarında istihdam edilmiştir. Devlet Personel Başkanlığınca konuya ilişkin
olarak kamu kurum ve kuruluşları personel ihtiyaçlarına göre her kamu personel
seçme sınavı yerleştirme döneminde iktisadi ve idari bilimler fakültesi
mezunlarını talep etmekte olduklarını, 2012 yılı içerisinde iki kamu personel
seçme sınavı yerleştirilmesinin yapılmasının planlandığı, söz konusu
yerleştirmede iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarına ve diğer lisans
mezunlarına ne kadar kadro ve pozisyon ayrılacağı kamu kurum ve kuruluşlarının
Devlet Personel Başkanlığına intikal ettirecekleri personel talepleriyle belli
olacağı belirtilmektedir. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca konuya ilişkin
olarak iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunlarından kamu personel seçme
sınavı sonucuna göre 2002’de 983, 2003’te 40, 2004’te 653, 2005’te 1.882,
2006’da 2.025, 2007’de 3.351, 2008’de 3.487, 2009’da 3.512, 2010’da 4.435,
2011’de 7.014 kişinin yerleştirildiği, fen edebiyat fakültesi mezunlarından
kamu personel seçme sınavına göre 2002’de 271, 2003’te 16, 2004’te 390, 2005’te
1440, 2006’da 1201, 2007’de 1671, 2008’de 1684, 2009’da 2480, 2010’da 2380,
2011’de 3279 kişinin yerleştirildiği belirtilmektedir.
Sayın Kamer Genç’in (6/719)
esas numaralı sorusuna cevap olarak: Konuyla ilgili olarak müşteki tarafından
yapılan itiraz üzerine Danıştay 1. Dairesinin 10 Mart 2010 tarih ve 2010/238
esas, 2010/419 karar sayılı kararına istinaden ilgili Bakanlıkça 16 Ağustos
2010 tarihli ön inceleme onayı alınmış olup yapılan ön inceleme sonucunda
düzenlenen ön inceleme raporuna istinaden ilgili Bakanlıkça verilen 7/10/2011
tarih ve 2011/364 sayılı soruşturma izni verilmemesi kararı Danıştay 1.
Dairesinin 18/10/2011 tarih ve 2011/1621 esas, 2011/1552 karar sayılı kararıyla
soruşturma izni verilmemesine ilişkin ek kararın kaldırılmasına, dosyanın karar
ekli olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar
verilmiştir. Söz konusu kararlar neticesinde açılan davaların safahatına
ilişkin ilgili Bakanlıkta bilgi bulunmamaktadır.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Nasıl
Bakanlıkta… “Sonucu ne oluyor?” diyorum ya.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Dava dosya numaraları var Sayın Kamer Genç, dosyada.
Yargılamada aleniyet ilkedir, herkes takip edebilir.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Var da
yani, dosyaları savcılar kaybetmiş. Savcılar Topbaş’la ilgili dosyaları
kaybetmişler.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Kamer Genç’in (6/758) esas numaralı sorusuna cevap olarak:
Önergede belirtilen ihalelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19’uncu
maddesine istinaden kanunun temel usul olarak öngördüğü ve bütün isteklilerin
teklif verebildiği açık ihale usulüyle gerçekleştirildiği, ihalelerde Kamu
İhale Kanunu’nun 5’inci maddesinde zikredilen temel ilkelere riayet edildiği,
ihale konusu hizmetin yürütülmesiyle alakalı belirlenen iş kalemlerinin
yaklaşık maliyetlerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 9’uncu maddesiyle
Hizmet Alımları Uygulama Yönetmeliği’nin 8, 9 ve 10’uncu maddelerinde
belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak tespit edildiği, söz konusu
ihalelerin yeterliliği olan yaklaşık maliyetin altında ve en düşük teklifi
veren isteklinin üzerinde bırakıldığı, İSMEK faaliyetlerinin hizmet satın
alınması suretiyle gerçekleştirildiği, satın alınacak hizmetin türü, miktarı ve
özelliklerinin ihale şartnamelerinde belirtildiği, bu doğrultuda, satın alınmak
istenen hizmetin azami saat miktarının belirtildiği, belirtilen saatler içinde
kısmi zamanlı çalışacak kişilerin kesin sayısının ise ancak eğitim öğretimin
başlamasından sonra halktan gelen talepler doğrultusunda belirli hâle
gelebildiği, örneğin 2010-2011 eğitim öğretim döneminde 2.063 çalışan ile
faaliyete başlanmış iken devam eden süreçte dönem sonu itibarıyla toplam
çalışan sayısının 3.078 olduğu, dolayısıyla eğitim dönemi başlangıcında çalışan
kişi sayısının devam eden aylarda şartname esasları doğrultusunda artabildiği,
İSMEK ihaleleri kapsamında çalışan personel ile ilgili iddiaların daha önce de
gündeme getirildiği, bu meyandaki iddiaları da kapsayan genel ve rutin
denetimlerde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı anlaşılmıştır.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya,
biz diyoruz: Tayyip Bey’in damadına… Ona cevap vermiyorsunuz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Mesut Dedeoğlu’nun (6/797) esas numaralı sorusuna cevap:
İlgili bakanlıkça mahallî idarelerde sözleşmeli olarak çalışan personelin
kadroya geçirilmesine ilişkin çalışma devam etmektedir. 19 Ocak 2012 tarihi
itibarıyla mahallî idarelerde sözleşmeli olarak çalışan personel sayısı
18.273’tür.
Mesut Dedeoğlu’nun (6/826)
esas numaralı sorusuna cevap: 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları
Kanunu’nun 35’inci maddesi hükmü çerçevesinde toplu görüşmelerin yapıldığı
ilgili yıllara ait uzlaştırma kurulu kararları ve mutabakat metinlerinde yer
verilen hususlara ilişkin gerekli düzenlemeler imkânlar ölçüsünde yerine
getirilmiştir. Türkiye ekonomisi 2002-2008 döneminde makroekonomik istikrara
yönelik olarak uygulanan politikalar sayesinde ortalama yüzde 5,9 oranında
büyümüştür.
VAHAP SEÇER (Mersin) – 5,9
mu?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – 2009 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz sonucunda yüzde
4,8 oranında daralan Türkiye ekonomisi 2010 yılından itibaren güçlü bir
toparlanma sürecine girmiştir. 2010 yılında gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde
9 oranında büyümesi sonucunda Türkiye ekonomisi dünyada en hızlı büyüyen
ekonomiler arasında yer almıştır. 2011 yılında yüzde 7,5 olarak tahmin edilen
yıllık büyüme oranının üzerinde bir ekonomik büyümenin gerçekleşmesi beklenmektedir.
Tabii, yüce heyete şunu
belirtmek isterim: Soruların verildiği tarihle cevapların verildiği tarihler
arasında da büyük süre geçmiş olmasından dolayı da böyle bir farklılık ortaya
çıkabilmektedir.
Fert başına düşen millî gelir
büyüklüğü ise, 2001 yılında 3.021 dolar iken 2011 yılı sonunda 10.363 dolar
seviyesine yükselmiştir; 3.021 dolardan 10.363 dolara. Satın alma gücü
paritesine göre, 2001 yılında 8.613 dolar olan kişi başına gelirin 2011 yılında
16.504 dolara ulaşması beklenmektedir. 2011 yılı büyümesi yüzde 7,5 üzerinde
gerçekleştiğinden bu rakamlar da yükselecektir. Türkiye’de gelir dağılımı 2002
yılında yüzde 44 olan gini katsayısının 2010 yılında yüzde 38’e gerilemesiyle
kısmen daha adil bir düzeye ulaşmıştır.
2002 yılı sonrasında sosyal
yardım programları yeniden şekillendirilmiş, kişi başına yapılan sosyal yardım
harcaması ve bu yardımların ulaştığı kişi sayısı artmıştır. 2002 yılında,
toplam sosyal yardım harcaması 1.346 milyon TL iken 2010 yılında 10 milyar 746
milyon TL’ye yükselmiştir. Yeşil kart sahiplerinin sağlık hizmetlerine erişimi
kolaylaştırılmış, şartlı sağlık yardımları çerçevesinde, çocuklarının sağlık
muayenelerinin yaptırılması kaydıyla yoksul ailelere düzenli para transferi
yapılmaktadır.
Eğitim yardımları artırılmış
ve eğitimi destekleyen yeni sosyal yardım programları oluşturulmuştur. Bu
kapsamda, dar gelirli ailelerin çocuklarının kırtasiye ve önlük gibi temel
ihtiyaçları karşılanmakta, yoksul öğrencilere öğle yemeği verilmekte ve özürlü
öğrenciler ücretsiz taşınmaktadır. Bu çerçevede, şartlı eğitim yardımları
kapsamında, 2003-2010 döneminde toplam 1 milyar 619 milyon TL yardım
yapılmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı, YURTKUR ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce
2003-2010 döneminde öğrencilere toplam 2 milyar 500 milyon TL tutarında burs
verilmiştir. İlk ve ortaöğretimde ders kitapları ücretsiz verilmekte olup bu
kapsamda, 2003-2010 döneminde ilk ve ortaöğretim okullarında toplam 1 milyar
430 milyon TL tutarında kitap ücretsiz dağıtılmıştır.
Yaşlılar, özürlüler ve
korunmaya muhtaç çocukların ihtiyaçlarına karşı duyarlı bir yaklaşım
sergilenmektedir. Bu kapsamda, 2006-2010 yıllarında toplam 2 milyar 970 milyon
TL ödeme yapılmıştır. 2002 Aralık-2012 Ocak döneminde kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında
önemli ölçüde artışlar sağlanmış, 2002 yılı Aralık ayında aile yardım ödeneği
dâhil 578 TL olan ortalama devlet memuru maaşı, yüzde 227,8 oranında artarak
1.894 TL’ye, en düşük devlet memuru maaşı ise yüzde 316,5 oranında artarak 392
TL’den 1.633 TL’ye yükselmiştir. Söz konusu dönemde TÜFE’deki artış ise
129,5’tir.
(6/827) esas numaralı Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun soruna cevap: 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle genel
ek ödeme ile kurumsal bütün ek ödemeler de dâhil olmak üzere personele mali
haklar kapsamında değişik adlar altında ve farklı tutarlarda yapılan ilave
ödemeler yürürlükten kaldırılarak tek bir ödeme getirilmiş ve farklı kurumlarda
aynı hizmet sınıfında aynı ve benzer unvanlı kadrolarda çalışan kamu
görevlilerinin aynı tutarda ek ödemelerden yararlandırılması sağlanmıştır.
Buna göre, 666 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname’yle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen ve 15 Ocak 2012
tarihinde yürürlüğe giren ek 9’uncu madde hükmü uyarınca kamu iktisadi
teşebbüslerinde aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre almakta
olan ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ek (I) sayılı cetvele dâhil memurların tamamı ek
ödemeden yararlanmaktadır.
(6/829) esas numaralı Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: Kamu kurum ve kuruluşlarında 25.260
adet geçici personel istihdam edilmektedir. Geçici personele aile yardımı
verilmesine ilişkin hukuki bir düzenleme bulunmadığından aile yardımı
verileceklerin tespiti yapılamamakta olup, söz konusu personele aile yardımı
ödeneği verilmesine ilişkin olarak da herhangi
bir çalışma bulunmamaktadır.
(6/831) esas numaralı Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılan ve altmış
günden fazla borcu olanların sağlık yardımlarından faydalandırılması ile ilgili
olarak 5997 sayılı Kanun’la değişiklik yapılarak prim borçlarının
taksitlendirilerek sağlık yardımlarından faydalandırılması sağlanmıştır. Altmış
günden fazla borcu olanlardan 18 yaşını doldurmamış olan kişilere, tıbben
başkasının bakımına muhtaç olan kişilere, trafik kazası hâlleri, acil hâller,
iş kazası ile meslek hastalığı hâlleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar,
afet ve savaş ile grev ve lokavt hâllerinde, borcu olup olmadığına
bakılmaksızın sağlık yardımı yapılmaktadır. Böylece, acil ve riskli durumlarda
sağlık yardımı yapılma imkânı sağlanmıştır. Ayrıca, altmış günden fazla prim ve
prime ilişkin her türlü borcu bulunan ve tecil ve taksitlendirme talebi
olmayanların 18 yaş altı çocukları hariç olmak üzere bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin gelir testine tabi tutulmak suretiyle sağlık yardımlarından
yararlanma imkânı getirilmiştir.
(6/868) esas numaralı Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: Sağlık Uygulama Tebliği’nin “Ayakta
Tedavide Sağlanan İlaçlar İçin Katılım Payı” başlıklı maddesinde gerekli
düzenleme yapılarak yürürlük tarihi 8 Mart 2012 olarak 29/2/2012 tarih ve 28219
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu kapsamda, kişilerin adına düzenlenen
3 kutuya kadar her reçete için 3 TL alınmaktadır. 3 kutunun üzerindeki her bir
kutu ilaç için 1 TL ödenmektedir. 5 kutu ilaç yazılan bir reçete için 3+2=5 TL
ödenmesi gerekmektedir. Kişi emekli ise ayrıca yüzde 10 ilaç katkı payı ödemesi
gerekmektedir. Ancak kişinin ilaçları ilaç katkı payı ödenmeyecek ilaçlar
arasında ise reçete ve ilaç için katılım payları ödenmez. Kişinin reçetesinde
yazılı ilaçlar injectable form, serum, beslenme ürünü veya majistral grubu ilaç
ise reçetede yazılı kutu sayısına bakılmaksızın her bir kalem 1 kutu olarak
değerlendirilir. Böyle bir durumda, kişi reçete başına 3 TL ödeyecek, 3 kutuyu
geçen 2 kutu için ilave 2 TL ödememiş olacaktır. Memur emeklisi bir ay içinde 2
defa devlet hastanesine gittiğinde ve kendisine 5 kutu ilaç yazıldığında toplam
15 TL ve kişinin ilaçları ilaç katkı payı ödenmeyecek ilaçlar arasında değil
ise yüzde 10 ilaç katkı payı ödeyecektir. Aynı memur emeklisi bir ay içinde 2
defa özel hastaneye gittiğinde ve kendisine 5 kutu ilaç yazıldığında toplam 29
TL ve kişinin ilaçları ilaç katkı payı ödenmeyecek ilaçlar arasında değil ise
yüzde 10 ilaç katkı payı ödeyecektir.
(6/885) esas numaralı Mesut
Dedeoğlu’nun sorusuna cevap: Ülkemizde kaba boşanma oranının Avrupa Birliği
ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça düşük olduğu ve Avrupa Birliği ülkelerinde
2002 ila 2009 yılları arasında kaba evlenme oranı azalırken -binde 4,88’den
binde 4,51’e- ülkemizde artış gösterdiği, binde 7,36’dan binde 8,21’e
yükseldiği görülmektedir. Bütün sosyal olay ve olgularda da karşılaşıldığı gibi
boşanma olgusunun ve istatistiklerinin tek bir değişkenle açıklanması mümkün olmamaktadır.
Her değişken diğer tüm değişkenlerle birlikte boşanma olgusuyla orantılı veya
ters orantılı olabilmektedir. Sonuç olarak, her ne kadar ülkemizde boşanma
verilerinde ciddi bir artış olmasa dahi ilgili Bakanlığımız tarafından aile
kurumunu güçlü tutmamıza katkı sağlayacak eğitici, öğretici yayın ve
programlarla ailelerimize farkındalık oluşturacak ve ailelerin sorunu çözme
kapasitelerini artıracak faaliyetlerine devam edilmektedir. İlgili
Bakanlığımız, Türk ailesinin bütünlüğünün korunması ve sosyal refahının
artırılmasını sağlanmak amacıyla araştırmalar yapmak ve yaptırmak görevini
yerine getirmek üzere aileyi doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendirebilecek
çeşitli sorun alanlarını tespit etmek ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri
geliştirmek üzere araştırma ve inceleme çalışmalarını aralıksız olarak
sürdürmektedir.
(6/908) esas numaralı Sayın
Alim Işık’ın sorusuna cevap: 2010 kamu personel seçme sınavı lisans sınavına
fen edebiyat fakültesi mezunu olarak 158.046 aday başvurmuş, bu adaylardan
3.704’ü ÖSYM tarafından 2010 kamu personel seçme sınavı lisans sınavının geçerli
olduğu merkezî yerleştirmelerde kamu kurumlarına yerleştirilmiştir. Kamu kurum
ve kuruluşları, personel ihtiyaçları doğrultusunda, her merkezî yerleştirme
döneminde talep ettikleri kadro ve pozisyonlar için fen edebiyat fakültesi
programlarının öğrenim nitelik kadrolarına da yer vermektedirler. 2012 yılı
içerisinde 2 kez merkezî yerleştirme planlanmış, söz konusu yerleştirmelerde
fen edebiyat fakültesi ve diğer lisans mezunlarına ne kadar kadro ve pozisyon
ayrılacağı kamu kurum ve kuruluşlarının Devlet Personel Başkanlığıyla beraber
yapacağı çalışmayla belirlenmektedir.
(6/909) esas numaralı Sayın
Alim Işık’ın sorusuna cevap: 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle 375 sayılı
Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen ve 15 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe giren
ek 9’uncu madde hükmü uyarınca kamu iktisadi teşebbüsleri de dâhil olmak üzere
bütün kamu kurum ve kuruluşlarında aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu’na göre almakta olan memurlar için en yüksek devlet memuru aylığına (ek
gösterge dâhil), 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye ekli (I) sayılı
cetvelin “A- Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre alanlar”
kısmında yer alan kadro ve görev unvanlarına karşılık gelen oranların
uygulanması suretiyle hesaplanan tutarda, kamu iktisadi teşebbüslerinde 399
sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye ekli (II) sayılı cetvele dâhil pozisyonlarda
istihdam edilen sözleşmeli personel ise en yüksek devlet memurluğu aylığına (ek
gösterge dâhil), 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle ekli (I) sayılı cetvelin
(ç) bölümünde pozisyon unvanlarına karşılık gelen ve yüzde 42 ilâ yüzde 82
arasında değişen oranların uygulanması suretiyle hesaplanan tutarda ek ödeme
yapılmaktadır. Buna göre 15 Ocak 2012 tarihi itibarıyla 657 sayılı Kanun’a tabi
olarak istihdam edilen ve 1’inci dereceden aylık alan mühendis için yüzde 150
oranında ek ödeme öngörülmüş olup bu personelin aylık mali hakları toplamı net
tutarı 2.819 TL’dir. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki (II) sayılı
cetvele dâhil mühendis pozisyonunda ve sosyal güvenlik açısından aynı durumda
bulunan 1’inci derece sözleşmeli personel ek ödemesi yüzde 82 oranında olduğu
hâlde aylık mali hakları toplamı net tutarı 2.956 TL’ye ulaşmaktadır. Benzer
şekilde 657 sayılı Kanun’a tabi olarak istihdam edilen ve 5’inci dereceden
aylık alan lise mezunu memur için yüzde 90 oranında ek ödeme öngörülmüş olup
aylık mali hakları toplam net tutarı 1.602 TL olmakta ve 399 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname eki (II) sayılı cetvele dâhil memur pozisyonunda ve sosyal
güvenlik açısından aynı durumda bulunan 5’inci derece sözleşmeli personel ek
ödemesi de yüzde 42 oranında olduğu hâlde aylık mali hakları toplam net tutarı
1.974 TL’ye kadar ulaşabilmektedir. Bu itibarla 657 sayılı Kanun’a tabi olarak
istihdam edilen memurların yararlandığı ek ödeme oranları kamu iktisadi
teşebbüslerinde çalışan aynı unvanlı sözleşmeli personelin yararlandığı ek
ödeme oranlarından daha yüksek belirlenmiş olsa dahi, sözleşmeli personelin
yararlandığı diğer ödeme unsurları nedeniyle bu personele ödenen aylık mali hakların
toplam net tutarı daha yüksek olabilmektedir.
(6/915) esas numaralı, Sayın
Alim Işık’ın sorusuna cevap: Kamu kurum ve kuruluşlarında, muhtelif kanun,
kanun hükmünde kararname ve Bakanlar Kurulu kararları gereğince kamusal
istihdamın icaplarına göre farklı süre, şekil ve şartlarda sözleşmeli personel
istihdam edilebilmektedir. 5393 sayılı Kanun’a göre belediyelerde ve 5302
sayılı Kanun’a göre il özel idarelerinde yaklaşık 17 bin; 399 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname’ye göre kamu iktisadi teşebbüslerinde 76.785 sözleşmeli
personel istihdam edilmektedir. Diğer taraftan Devlet Personel Başkanlığına
intikal eden bilgilerin analizi sonucu, kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı
Kanun’un 4’üncü maddesinin (b) fıkrası uyarınca istihdam edilen 187.280; 4924
sayılı Kanun uyarınca istihdam edilen 10.758 olmak üzere toplam 197.307
sözleşmeli personelin, 21 Aralık 2011 tarihi itibarıyla 632 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname’yle memur kadrolarına atamalarının gerçekleştirildiği tespit
edilmiştir. 657 sayılı Kanun’un 4/b maddesi kapsamında bahsedilen kanun
hükmünde kararnamenin yürürlük tarihinden sonra Devlet Personel Başkanlığınca
36.659 adet sözleşmeli personel pozisyonunun uygun görüldüğü anlaşılmış olup bu
pozisyonlar Maliye Bakanlığının vizesi üzerine kullanılabilmektedir.
Bunun dışında 2547 ve 2914
sayılı Kanun’a göre üniversitelerin akademik hizmetlerinde, kurum ve
kuruluşların teşkilat kanunları ile başka bazı kanunlara veya kanun hükmünde
kararnamelere dayanılarak istihdam edilen sözleşmeli personel de bulunmaktadır.
Bu itibarla, bahsedilen tüm sözleşmeli personelin aynı kategori altında
birleştirilmesi suretiyle sayı tespiti yapılamamıştır.
Ayrıca, sözleşmeli personel
pozisyonlarında istihdam edilen personelin eğitim durumlarına yönelik olarak
Devlet Personel Başkanlığında bir veri de mevcut değildir. Sözleşmeli personel
pozisyonlarında istihdam edilenlerin memur kadrolarına atanmaları kanunla
yapılacak bir işlem olup, bu maksatla Devlet Personel Başkanlığınca yürütülen
herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.
(6/950) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 55’inci maddesinde gelir ve aylıkların, her
yılın ocak ve temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere bir önceki altı
aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel
yıllık Tüketici Fiyatları Genel İndeksi’ndeki değişim oranı kadar artırılarak
belirleneceği öngörülmüştür. Buna göre, TÜİK tarafından 2011 yılı Temmuz-Aralık
dönemine ilişkin TÜFE artış oranı yüzde 6,79 olarak gerçekleştiğinden, gelir ve
aylıklar 2012 Ocak ödeme döneminde yüzde 6,79 oranında artırılarak ödenmiş
olup, bu şekilde aylıkların enflasyon karşısında değer kaybetmesi önlenmiştir.
(6/952) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: Son on yıl içerisinde hastalık,
ailevi geçimsizlik, geçim zorluğu, ticari başarısızlık, olumsuz hissî ilişkiler
ve öğrenimde başarılı olamama gibi nedenlerden kaynaklanan ruhi bunalımlar
neticesinde toplam 26.745 vatandaşımız intihar etmiştir. Sosyal bir sorun olan
intihar olaylarının önlenmesi konusunda ilgili kurum ve kuruluşlarca sosyal
düzeyde rehabilite içerikli projeler üretilerek yaşama geçirilmesinin gerektiği
de değerlendirilmektedir.
(6/955) esas numaralı Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 12’nci maddesi gereği herhangi bir
sosyal güvencesi olmayanlar 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla Kanun’un 60’ıncı maddesinin
birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında tescil edilmiş ve PTT ile Sosyal
Güvenlik Kurumu arasında yapılan protokole göre bir ay içerisinde gelir testine
müracaat etmeleri gerektiğine ilişkin bilgilendirme yazısı gönderilmiştir.
Söz konusu yasal düzenlemeler
uyarınca herhangi bir sosyal güvencesi olmayandan veya genel sağlık
sigortasından yararlanma hakkı sona eren kişilerden bir ay içerisinde gelir
testi yaptırmak üzere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvurmayanların
tescil, başlangıç tarihinden itibaren aile içindeki gelirin kişi başına düşen
aylık tutarı, asgari ücretin 2 katı esas alınarak 2012 yılı ilk altı ayı için
aylık 213 TL tutarında genel sağlık sigortası primi tahakkuk ettirilecektir.
(6/957) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: Eğitim-öğretimde niteliği artırmak,
fırsat eşitliğini sağlamak, bilişim teknolojisi araçlarını öğrenme, öğretme
sürecinde daha fazla duyu organına hitap edecek şekilde etkin kılmak amacıyla
ilgili bakanlıkça yürütülen FATİH Projesi kapsamında tüm temel eğitim ve
ortaöğretim okullarındaki her bir derslik etkileşimli akıllı tahta ve İnternet
altyapısı, her okul çok amaçlı fotokopi makinesi ve doküman kamera ile
donatılacaktır. Projenin ilk etabında 3.657 ortaöğretim kurumunun ihalesi
tamamlanmış ve sözleşmesi imzalanmıştır. Tedarikçi firmalar tarafından
Kahramanmaraş ve diğer illerimizdeki ortaöğretim okullarında Eylül 2012 tarihi
itibarıyla kurulumlar tamamlanmış olacaktır.
(6/1023) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna ilişkin cevabımız: 5510 sayılı Kanun, sigortalı
emeklilik mevzuatı yönünden 2008 Ekim ay başı itibarıyla yürürlüğe girmiş olup,
anılan kanunun 55’inci maddesinde, gelir ve aylıkların her yılın ocak ve temmuz
ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere bir önceki altı aylık döneme göre
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici
fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirleneceği
öngörülmüştür. Buna göre, TÜİK tarafından 2011 yılı Temmuz-Aralık dönemine ilişkin
TÜFE artış oranı yüzde 6,79 olarak gerçekleştiğinden, gelir ve aylıklar 2012
Ocak döneminde yüzde 6,79 oranında artırılarak ödenmiş olup, bu şekilde,
aylıkların enflasyon karşısında değer kaybetmesi önlenmiştir.
Öte yandan, 2010 ve 2011
yıllarının Ocak aylarında emekli, dul ve yetim aylıklarında seyyanen artış
yapılarak, gelir ve aylıkların 5510 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinde
öngörülen artış oranından daha yüksek oranda artması sağlanmıştır.
Ayrıca, 8 Mart 2012 tarihli
ve 28227 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Mart 2012 tarihli 6283 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun’la 5510 sayılı Kanun’a eklenen geçici 39’uncu madde gereğince,
emekli aylıkları arasındaki eşitsizliği gidermeyi amaçlayan intibak düzenlemesi
yasalaşmış olup, düzenlemeyle ilgili süreçte sosyal tarafların da görüşleri
alınarak sürece katılımları sağlanmıştır. Prim ödeme gününe bağlı olarak
yapılan intibak düzenlemesinin yaklaşık maliyeti 2,7 milyar TL’dir.
(6/1024) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: Göreve yeni başlamış kadrolu bir
öğretmen Şubat 2012 tarihi itibarıyla 1.640,71 TL maaş almaktadır, ayrıca
alanlarına göre ayda 468 TL’den, 844 TL’ye kadar ek ders ücreti alınabilecektir.
Millî Eğitim Bakanlığının
kadrolarına sözleşmeli öğretmen alımı yapılmamaktadır. Mevcut sözleşmeli
öğretmenlerin de 4 Haziran 2011 tarihli 27954 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair 632 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde kadrolu öğretmenliğe geçişlerine
imkân sağlanmış ve 14 Haziran 2011 tarihinde atamaları gerçekleştirilmiştir.
Söz konusu yasanın yürürlüğe girdiği tarihte askerlik ve doğum gibi aylıksız
izinde olmaları nedeniyle kadrolu öğretmenliğe atanamayanların da il millî
eğitim müdürlüklerine başvuruda bulunmaları hâlinde kadrolu öğretmenliğe atanma
hakları hâlen devam etmektedir.
(6/1025) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevabımız: Kamuda memur statüsünde çalışan kamu
görevlilerinin 2011 yılında mali ve sosyal haklarında önemli artışlar
sağlanmıştır. Aile yardımı ödeneği dâhil en düşük devlet memuru maaşı yüzde
18,3 oranında artırılarak 1.299,5 TL’den 1.537,6 TL’ye, ortalama devlet memuru
maaşı ise yüzde 14,1 oranında artırılarak 1.576,8 TL’den 1.799,1 TL’ye
yükselmiştir. Aynı dönemde TÜFE rakamı ise yüzde 10,45 oranında artmıştır.
Söz konusu göstergeler Aralık
2002-Ocak 2012 dönemi açısından da incelendiğinde, aile yardımı ödeneği dâhil
en düşük devlet memuru maaşının yüzde 316,5 oranında, ortalama devlet memuru
maaşının ise yüzde 227,80 oranında arttığı, buna karşılık TÜFE rakamının yüzde
129,5 oranında artış gösterdiği görülmektedir. Bu artışlar
karşılaştırıldığında, memur aylıklarındaki artışların enflasyonun üzerinde
olduğu açıkça görülmektedir.
Öte yandan, kamu kurumlarında
çalışan işçilere 2011 yılının birinci altı aylık dönemi için yüzde 4, 2011
yılının ikinci altı aylık dönemi için yüzde 4 oranında zam yapılması
kararlaştırılmıştır. 2012 yılının birinci ve ikinci altı aylık dönemlerinde her
biri için yüzde 3 oranında artış yapılması ve söz konusu dönemler için tüketici
fiyat endeksinin yüzde 3’ü aşması hâlinde aradaki fark kadar da ayrıca artış
yapılması hususunda da mutabakata varılmıştır.
Buna göre, kamu
kuruluşlarında çalışan işçilerin ücretlerinin hem 2011 yılı için hem de 2012
yılı için tüketici fiyat endeksindeki değişimden daha düşük olmayacak şekilde
artırılmaları sağlanmıştır. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda
Değişiklik Öngören Kanun Tasarısı, başta 5982 sayılı, Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası’nın bazı maddelerinde değişiklik olmak üzere Uluslararası Çalışma
Örgütü normları ve Avrupa Birliği standartları dikkate alınarak sosyal
tarafların ve ilgili kurumların da katkılarıyla hazırlanan ve 28 Ocak 2012
tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuştur. Kanun tasarısının
yasalaşması durumunda, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin ücret ve diğer
sosyal hakları toplu sözleşme çerçevesinde tarafların özgür iradeleriyle
belirlenecektir.
(6/1029) esas numaralı, Mesut
Dedeoğlu’nun sorusuna cevap: 5510 sayılı Kanun, sigortalı emeklilik mevzuatı
yönünden 2008 Ekim, ay başı itibarıyla yürürlülüğe girmiş olup, anılan kanunun
55’inci maddesinde gelir ve aylıkları her yılın ocak ve temmuz tarihlerinde
geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel
endeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirleneceği öngörülmüştür. Buna
göre, TÜİK tarafından 2011 yılı temmuz-aralık dönemine ilişkin TÜFE artış oranı
yüzde 6,79 olarak gerçekleştirilen gelir ve aylıklar, 2012 Ocak döneminde yüzde
6,79 oranında artırılarak ödenmiş olup, bu şekilde aylıkların enflasyon
karşısında değer kaybetmesi önlenmiştir.
Öte yandan, 2010-2011
yıllarının ocak aylarında emekli, dul ve yetim aylıklarına seyyanen artış
yapılarak aylıklarının 5510 sayılı Kanun’un 55’inci maddesinde öngörülen artış
oranından daha yüksek oranda artması sağlanmıştır. Ayrıca 8 Mart 2012 tarihli
ve 28.227 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 1 Mart 2012 tarihli ve 6283 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun’la 5510 sayılı Kanun’a eklenen geçici 39’uncu madde gereğince,
emekli aylıkları arasında eşitsizliği gidermeyi amaçlayan intibak düzenlemesi
yasalaşmış olup, düzenlemeyle ilgili süreçte sosyal tarafların da görüşleri
alınarak katılımları sağlanmıştır. İntibak düzenlemesinin de yaklaşık maliyeti
2,7 milyar TL’dir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; (6/1031) esas numaralı, Sayın Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna
cevap:
Bilindiği üzere, 5510 sayılı
Kanun’un 68’inci maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumunca sağlanan sağlık
hizmetlerinin hangilerinden katılım payı alınacağı, 69’uncu maddesinde ise
katılım payı alınmayacak hâller, sağlık hizmetleri ve kişiler tanımlanmıştır.
Sözü edilen kanunun 68’inci maddesinin ikinci fıkrasında ise katılım paylarında
(b) ve (c) bentlerindeki sağlık hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma,
sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması,
kişilerin prime esas kazançlarının gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri
ölçütler dikkate alınarak yüzde 10 ilâ yüzde 20 oranları arasında olmak üzere
kurumca belirleneceği öngörülmüştür.
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık
Uygulama Tebliği’ne göre, emekli olup olmadığına bakılmaksızın tüm genel sağlık
sigortalılarından, sağlık raporuyla belgelendirilmesi kaydıyla, kurumca
belirlenen kronik hastalıklarda ilaç katılım payı ve kişilerin bu hastalıkları
ile ilgili branştaki ayaktan muayenelerinde muayene katılım payı
alınmamaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumunca
sağlanan sağlık hizmetlerinden alınan katılım payı uygulamasının temel amacı,
sağlık hizmetlerine olan talebin yöneltilmesine ilişkin olup, katılım payı
kişilerin sağlık kurum ve kuruluşlarına gerektiği ölçüde başvurmalarını ve
basamaklı sevk sistemini benimsemelerini teşvik etmek amacıyla sağlık
hizmetlerine erişimi kolaylaştırmayı ve hizmetten beklenen yararı artırmayı
esas almaktadır.
(6/1032) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname,
kamu idarelerinde aynı hizmet sınıfında aynı veya benzer kadrolarda bulunan
personel arasında “ek ödeme”, “ikramiye” ve “fazla çalışma” gibi değişik adlar
altında yapılmakta olan ilave ödemelerden kaynaklanan kurumlar arası ücret
dengesizliğinin ortadan kaldırılması amacıyla hazırlanmıştır. Bu kapsamda, söz
konusu Kanun Hükmünde Kararname ile kurumlar arası ücret dengesizliğine neden
olan kurumsal ilave ödemeler ve denge tazminatı başta olmak üzere, değişik
adlar altında ve farklı tutarlarda yapılan ilave ödemelerin uygulanmasına son
verilmiştir. Bu ödemeler yerine, tüm personeli kapsayacak yeni bir ek ödeme
sistemi getirilmiştir. Bu çerçevede, söz konusu düzenlemeyle, farklı kamu
idarelerinde istihdam edilen icra memurlarının kurumsal ayrım yapılmaksızın
aynı tutarda ek ödemeden yararlandırılması sağlanarak mali haklar arasındaki
farklılığa son verilmiştir. Böylece, söz konusu personel arasında ücret
eşitliği de sağlanmıştır.
(6/1099) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap olarak: 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu’nun ilgili maddesine göre, kadın memura, çocuğunu emzirmesi amacıyla ilk
altı ay içinde günde üç saat, sonraki altı ay için günde bir buçuk saat süt
izni verilmektedir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez
kullanılması gerektiği konusunda kadın memurun kendi tercihi esas alınmaktadır.
Süt izninin günlük kullandırılması gereken bir izin hakkı olması nedeniyle, bu
iznin birleştirilerek sonraki günlerde kullanılmasına imkân bulunmamaktadır. Bu
iznin nasıl kullanılacağı hususunda kamu kurum ve kuruluşlarının herhangi bir
takdir yetkisi bulunmamaktadır. Ayrıca, süt izninin kullandırılmasında zorluk
çıkarıldığına ilişkin herhangi bir bilgi veya belge ilgili bakanlığın personel
başkanlığına intikal ettirilmemiştir.
(6/1101) esas numaralı, Sayın
Mesut Dedeoğlu’nun sorusuna cevap: Bilindiği üzere, kamu çalışanlarının mali ve
sosyal haklarında yapılan artışlar, devletin mali imkânları, ülkenin ekonomik
gelişmesi ve millî gelir düzeyi, genel geçim şartları ile yıllık enflasyon
oranları göz önünde bulundurulmak suretiyle tespit edilmektedir. Bu çerçevede,
2011 yılında, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına önemli ölçüde
artışlar sağlanmıştır. Buna göre, 2011 yılı Ocak ayından geçerli olmak üzere,
kamu görevlilerinin kamu mali ve sosyal haklarında yüzde 4,22 oranda genel
artış yapılmıştır. Ayrıca, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 3’üncü
maddesiyle yapılan ek ödeme 82,4 TL, eş için ödenmekte olan aile yardımıyla 20
TL artırılmış ve sendika üyesi kamu görevlilerine üç ayda bir 45 TL toplu
sözleşme primi ödenmeye başlanmıştır. 2011 Temmuz ayından geçerli olmak üzere
ise, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yüzde 4 oranında genel artış
yapılmış ve eş için aile yardımı ödemesi ise 20 TL artırılmıştır. Yapılan bu
düzenleme neticesinde, aile yardımı dâhil en düşük devlet memuru maaşı yüzde
18,3 oranında, ortalama devlet memurunun maaşı ise yüzde 14,1 oranında artış
göstermiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bakanım,
süreniz tamam efendim.
Diğer sorular için
arkadaşlara da…
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan, sağ olun. (AK PARTİ ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Soru sahiplerinden
sisteme giren arkadaşlarımıza sırasıyla söz vereceğim birer dakika; yerlerinden
lütfen.
Sayın Genç, buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Aslında, sorulara yeterli ve
açık bir cevap verilmiyor, hep yatıştırılıyor.
Bu İstanbul Belediye
Başkanıyla ilgili olarak Kadir Topbaş ve Fen İşleri Daire Başkanlığı ve birçok
bürokrat hakkında ihalelerde yolsuzluk yaptığına dair bu konuda İçişleri
Bakanlığı soruşturma izni vermemesine rağmen, 2010’da Danıştay da bu konuda
soruşturma izni verilmeme kararını iptal ettiği hâlde bu konudaki dosyalar
İstanbul Savcılığına gitmiş ve birçoğu da kayıp bu dosyaların. Tabii burada hep
örtbas ediliyor.
Ayrıca da Tayyip Bey’in
oğlunun bacanağının babası olan Zekeriya Karaman’a, İstanbul Belediyesinden çok
yüklü miktarda ihaleler veriliyor işte bu “meslek edinme kursları” adı altında.
Yine bunlar, önce “Beyaz
Holding” sonra çok çeşitli, değişik isimlerle, her gün yeni yeni isimlerle,
yeni yeni şirketler kuruyorlar ki kendi isimlerini…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, 5 tane sorumu cevaplandırdı. Müsaade edin de yani beş dakika süre
kullanalım.
BAŞKAN – Hayır, birer dakika.
30 tane sorusu var, Sayın Mesut Dedeoğlu otuz dakika mı konuşacak? Bu mümkün
değil.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Her
birine birer dakika verin. Yani böyle şey olur mu?
BAŞKAN – Sayın Doğru, buyurun
efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, bakın, 98’inci madde çok açık.
BAŞKAN – 98’inci madde çok
açık…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Açık…
Oku bakalım.
BAŞKAN - …ve okuyorum size:
“Yerinden ve çok kısa açıklama isteyebilir.” Bu kadar.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama
her soruya, her soruya…
BAŞKAN - Buyurun Sayın Doğru.
REŞAT DOĞRU (Tokat) –
Teşekkür ederim Başkanım.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Her
soruya ayrı cevap verecek.
BAŞKAN – Lütfen oturun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Doğru
düzgün Meclisi yönetemiyorsun. Şu Meclisi yönetemiyorsunuz ya!
BAŞKAN – O sizin görüşünüz.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Hâlâ
birilerinin talimatıyla yönetiyorsun. Yazık size ya!
BAŞKAN – Daha temiz
Türkçeyle, daha kibar konuşunuz lütfen.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bir
kişilik kazandırın şu Meclise.
BAŞKAN – Lütfen yerinize
oturun… Lütfen yerinize oturun…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır
yani bir kişilik kazandırın, şu Meclisi doğru dürüst yönetin.
BAŞKAN - Sayın Doğru, buyurun
efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Burada
soru sahiplerinin bir dakika konuşma hakları var ya!
REŞAT DOĞRU (Tokat) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanın sorularıma
vermiş olduğu cevaplardan dolayı kendisine çok teşekkür ediyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Böyle
mi sordum, böyle mi cevaplandırılır?
Hepsini yanlış cevaplandırıyor…
BAŞKAN – Bağırma!
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Çeşitli
kamu kurum ve kuruluşlarında 4/C’li ve taşeronlar tarafından çalıştırılan
geçici işçiler vardır. Bu 4/C’liler ve taşeron işçiler çok mağdur
durumdadırlar, hem kendileri hem de aileleri psikolojik olarak depresyon
yaşamaktadırlar. Son zamanlarda Sosyal Güvenlik Bakanlığının bunlara bu
kadroyla ilgili çalışmaları olduğu ifade edilmektedir. Ancak şu ana kadar da
söylenmiş pek fazla ciddi bir şey yoktur. Dolayısıyla, bu taşeron işçilere ve
4/C’lilere kadro verilmesiyle ilgili çalışmalar beklenmektedir, bunu ifade
etmeye çalıştım.
İkinci olarak da, sağlık
katılım payları çok ciddi manada sıkıntı yaratmaktadır. Şöyle ki, emekliler
zaten çok az maaş alıyorlar; artı, beraberinde yine yeşil kartlı insanlar da bu
katılım paylarını ödüyorlar. En azından bu emeklilerde veya yeşil kartlılarda
bunun kaldırılması noktasında çalışma yapılması bekleniyor.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Doğru.
Sayın Alim Işık, buyurun.
ALİM IŞIK (Kütahya) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakana, geç de olsa
bazı sorularımıza verdikleri cevaptan dolayı teşekkür ediyorum.
Özellikle son dönemde
kamuoyunun gündemine tekrar getirilen bazı sözleşmeli personelin daimî
kadrolara atanacağı yönündeki haberler kamuoyunda çalışan bazı sözleşmelileri
ciddi anlamda meraklandırmıştır.
Sayın Bakan eğer bilginiz
dâhilinde ise, örneğin, köylere hizmet götürme birliklerinde çalışanlara kadro
verilecek mi? Belediyelerde 5393 sayılı Kanun gereğince çalışan teknik
personele kadro verilecek mi? Yine, mevsimlik işçilere kadro verilecek mi? Bu
konuda bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Dedeoğlu…
MESUT DEDEOĞLU
(Kahramanmaraş) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanıma, sormuş
olduğum sorulara vermiş olduğu cevaplardan dolayı teşekkür ediyorum. Ancak 1992
yılında kurulan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinin yatırımları
tamamlanamamıştır, ek ödeneklere ihtiyaç vardır. Üniversitenin gelişmesi ve
diğer bölümlerinin açılması, özellikle tıp fakültesine olan yatırımdaki bütçe
açıklarının ve yatırım kaynaklarının sağlanması noktasında daha net bir bilgi
almak isterdim. Bu konuyla ilgili daha bir açıklama yaparsanız bizleri ve
Kahramanmaraş halkını mutlu edersiniz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Dedeoğlu.
Sayın Halaman…
ALİ HALAMAN (Adana) –
Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Bakanımıza da
cevaplarından dolayı teşekkür ediyorum.
Son on yıldır özellikle bu
uzmanlıktan ayrılan gençler var, bunlar 35 yaşlarında. Bunlara da şöyle denmiş:
“Siz uzmanlıktan ayrılabilirsiniz, kamuda size iş vereceğiz.” Yani, bakanlıklar
demiş bunu. Kanun çıkmış ama ortada iş arayan, uzmanlıktan ayrılan o kadar çok
insan var ki, bunların hâli ne olacak? Sayın Bakanım bunların hâliyle ilgili
net bir şey söylerse memnun oluruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Türkkan, söz
istiyorsunuz ama sizin sorunuz yok, sorusu olanlar diyor. Buna rağmen bir
dakika vereyim, buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Ben, zaten Sayın Bakanın gündemiyle alakalı değil... Geçtiğimiz hafta
Makedonya’daydım ben, kendi ata topraklarımda. Orada yaşayan Cengiz Murtezan
adlı bir genç bana sordu: “Anayasa’dan Türk kelimesini çıkarıyormuşsunuz,
‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı’ yapacakmışsınız. Altı yüz yıldır atamla,
dedemle, bayrağımla, ezanımla Türk olarak anılan ben, bundan sonra Üsküp’te ne
olarak anılacağım? Siz kendi Anayasa’nızdan Türk’ü çıkartırken ben burada ne
olarak anılacağım?” Merak ediyor, size de benim vasıtamla soruyor.
Teşekkür ederim.
MEHMET S. TEKELİOĞLU (İzmir)
– Türk olarak, aynen devam.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Sivas) – Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekilleri; şimdi,
öncelikle, milletvekillerinin dokunulmazlığı var, onların dokunulmazlığının
kaldırılıp kaldırılmaması ayrı bir usule bağlı. Bunun dışındaki hiçbir kamu
görevlisinin dokunulmazlığı yok. Kamuda uzun süredir görev yapmış olanlarca
eğer hukuka aykırı bir işlem yapıldığı iddia ediliyorsa bunun yeterli mercileri
var. İçişleri Bakanlığı izin vermemiş olsa dahi, pekâlâ ona karşı da yine yargı
yolu var. Dolayısıyla da, burada dokunulmazlığı olmayan kimselerin hukuka
aykırı işlemlerinden dolayı bir netice alınamıyor diye söylenilmesinin doğru
olmadığını düşünüyorum. Danıştay yolu da açık olmak üzere vardır. Birisine
hukuka aykırı şekilde ihale verildiyse, cumhuriyet savcıları açıktır; hepimizin
adına, cumhuriyetin, hakkın, kamunun menfaatini korumak onların asli
vazifesidir.
Sayın Doğru, gerçekten,
taşeron işçilerinin problemlerini, sıkıntılarını biz Bakanlar Kurulunda da
görüştük. Kadroya alınması gibi bir çalışma yok ancak sıkıntıların, çalışma
şartlarının… On dört saat, on beş saat çalışanları var, asgari ücretle
çalışanları var, hatta “Asgari ücretten daha alta çalışma oluyor mu, olmuyor
mu?” da ayriyeten bir soru işareti de var. Dolayısıyla, bunlarla ilgili bir
çalışma yapılması için de Sayın Başbakanımız bir talimat verdi.
Bir başka husus:
Biliyorsunuz, seçimlerden önce merkezî idarede görevli 4/B’li personelin
kadroya alınması gerçekleştirildi ancak belediyelerde çalışıp da 4/B’li
olanların da aynı söz verildiği oranda ve söz verildiği tarih itibarıyla da
kadroya geçirilmesi doğrultusunda 4/B’lilerin, belediyelerde, yerel, mahallî
idarelerde çalışanların bir kanun çalışması var. O da Bakanlar Kurulunda
görüşüldü, Faruk Çelik Bey’e bu konuda bir görev verildi. Dolayısıyla, en kısa
bir zamanda, 4/B kapsamında olanlar getirilecektir diyorum.
Yine, Sütçü İmam
Üniversitesine -gerçekten de adı güzel, kendi güzel, kahramanlar diyarı Maraş-
ne destek verilse uygundur. İnşallah biz de bunu -hem millet duyuyor hem ilgili
bakanlık duyuyor hem Maliye Bakanımız duyuyor- dile getiririz.
Sayın Halaman’ın bir sözü
vardı, uzman jandarmalarla ilgilidir muhtemelen o diyorum. Daha önce bir yasa
çıkmış, denilmiş ki: “Kamuda, daha doğrusu silahlı kuvvetlerde, güvenlik
teşkilatımızda iki yıl çalıştıktan sonra, pekâlâ, kadro olmak kaydıyla kamuda
da çalışabilir, başka bir şart aranmaksızın. Bunlarda KPSS falan aranmıyor.”
diye. 2010 yılına kadar bu uygulandı ancak muhtemeldir ki sayı o kadar fazla
oldu ki, artık bu, yine kamu kurumlarında bize de talep geliyor “Ne yapacağız?”
diye. Biz şunu öngördük: Yakında, eğer zaman müsaade ederse, Genel Kurul da
kabul ederse, iki yıllık süreç çok kısa, iki yıl çalışmadan ziyade… Bizim de
gerçekten uzman jandarmaya ve uzman erbaşa da ihtiyacımız var. Dolayısıyla,
bunların kamudaki veya güvenlik kurumlarındaki, silahlı kuvvetlerdeki çalışma
süresini iki yıl değil de yedi yıl veya yani bir daha süreyi uzattıktan sonra,
gerek itfaiyede gerek orman muhafaza memurlarında gerek belediyelerde gerekse
gümrük muhafazada gerekse sair yerlerde mülakat yapılması kaydıyla alınması
için bir yasal düzenleme, çalışmayı bizim Bakanlığımız çalışıyor, inşallah en
kısa zamanda onu getiririz diyoruz.
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Çok
güzel olur.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Tabii bu ezan bizim, bu bayrak bizim, bu vatan bizim. Bütün
seçimlere girerken… Bayrak bir, vatan bir, toprak bir, bütünlüğünden hiç şüphe
yok. Biz kendimizden eminsek dışarı ne derse desin ondan hiç korkmamak lazım.
İki: Yani, bir adam eğer
kendisini sizin nitelediğiniz bir nitelikten saymıyorsa Anayasa’da da olsa,
kanunda da olsa, kimliğinde de olsa yapabilmek mümkün değil; yapılamadığını biz
gördük, yaşayarak gördük. Zaten, aslına bakınca bizim ilkemizde de vardır, “Ne
mutlu Türk olana” demiyordu, “Ne mutlu Türk'üm diyene”idi. Bu coğrafyalarda
yaşayanların ortak adıydı Türk. Bunun için de gidin… Bosna-Hersek’te,
Makedonya’da ben de bulundum, Bosna-Hersek’te Boşnak’ın ismi Türk, Makedonyalı
olanın ismi Türk. Niye diyor?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Onlar kabul ediyorlar, siz kabul etmiyorsunuz.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sen
Başbakana söylesene Sayın Bakan, bize niye söylüyorsun?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Kardeşim, bu öyledir de…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Problem burada, Makedonya’da problem yok.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Bakın, Bakanlıkta, Millî Savunma Bakanlığında, 1500’lü
yıllarda yapılmış, Avusturya’da orijinali olan bir harita var, “Osmanlı
İmparatorluğu” diye hiçbir yerde yazmıyor, “Turkish Empire” diye yazıyor, aynı
tabiri bu. Dolayısıyla, bu coğrafyada yaşayanların kendi kimlikleri ne olursa,
olsun, ortak adı “Türk.”
İyi ama kardeşim, bu biraz da
gönül işi, bu biraz da hissetme işi. Biz yıllardır ihmal etmişiz, üstümüze
düşen vazifeyi yapmamışız el birliği içerisinde. Dolayısıyla bundan dolayı da
birileri kalkmış diyor ki: “Sen öyle hissediyorsun, bir başkası Boşnak da
hisseder, hatta Arap da hisseder.”
Ben Binali Bey’le beraber -o
Bakan, ben Müsteşarıyken- Suriye’ye gittim. Şam’a gittik, Şam’dan kara yoluyla
Humus’a geldik, Humus’tan Hama’ya geldik, Hama’dan Halep’e geldik. Halep’teki…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Sayın Başkan, tek bir şey söyleyeceğim, son cümle… Son cümlem
Muhterem Başkanım.
BAŞKAN – Buyurun.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Aynen Suriyeliler şunu dedi: “Biz iki devlet, tek milletiz.”
dedi. Arap kendisini bu milletten sayıyor. Biz bunu sadece Azerbaycan için
söylerdik.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Oralarda problem yok Sayın Bakan, problem burada. “Türk”ü siz kabul
etmiyorsunuz, problem burada.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET
YILMAZ (Devamla) – Güzel kardeşim, dolayısıyla, gönlünce, dilediğince ne
diyorsan osun.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Bakan.
Soru önergeleri
cevaplandırılmıştır.
Alınan karar gereğince diğer
denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer alan,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük
Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer
Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı:
156)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer alan, Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile
Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer alan,
Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı ile İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu ve İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in; Elektrik Piyasası Kanunu ve
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi, Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın; Türkiye Radyo
Televizyon Kurumu Gelirler Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Adana Milletvekili Ali Halaman’ın; Elektrik
Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun; Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu ve 2 Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporlarının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı ile İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu ve İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in; Elektrik Piyasası
Kanunu ve Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın; Türkiye
Radyo Televizyon Kurumu Gelirler Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Adana Milletvekili Ali Halaman’ın;
Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun; Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu ve 2 Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ve Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporları
(1/724, 2/246, 2/427, 2/448, 2/815, 2/829) (S. Sayısı: 426)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4’üncü sırada yer alan,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 13
Aralık 1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında
Antalya İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan Cumhuriyetine
Kullandırılmasına İlişkin Protokole Değişikliklerin ve Eklemelerin Yapılmasına
Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlıyoruz.
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında 13 Aralık 1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti
Arasında Antalya İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan Cumhuriyetine
Kullandırılmasına İlişkin Protokole Değişikliklerin ve Eklemelerin Yapılmasına
Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/688) (S. Sayısı: 413) (x)
BAŞKAN – Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu 413 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz
isteyen, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Aytuğ Atıcı, Mersin Milletvekili.
Sayın Atıcı, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI
(Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında 13 Aralık 1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan
Cumhuriyeti Arasında Antalya İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan
Cumhuriyetine Kullandırılmasına İlişkin Protokole Değişikliklerin ve
Eklemelerin Yapılmasına Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında
Kanun Tasarısı hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Yolsuzluğa bulaşmamış, tırnak içinde, yolsuzluğu “AK”lamamış ve
yine tırnak içinde, “AK”lamayacak olan herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bugün 12
Mart, meşhur darbenin yıl dönümü, İstiklal Marşı’mızın kabulünün yıl dönümü. Bu
konular üzerinde arkadaşlarım yeterince konuştular, ben bu konulara
girmeyeceğim. Ancak, 12 Martın bir özelliği daha var, bu özellik son derece
önemli ve bu özelliğin de hatırlanması gerektiğine inanıyorum.
12 Mart 2003 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi kara mayınlarının temizlenmesiyle ilgili Ottawa
Anlaşması’nı imzalamıştır. Bu anlaşma çerçevesinde, on yıl içinde Türkiye'deki
bütün mayınlı arazilerin temizlenmesi gerekmektedir. On yıl geçmiştir ancak
hâlâ ülkemizde üç günde bir 1 insan mayından mağdur olmaktadır; ya ölmektedir
ya kolu bacağı kopmaktadır. Hâl böyleyken, ülkemiz maalesef hâlâ gereğini
yapmamıştır, AKP Hükûmeti üzerine düşen vazifeyi yapmamış ve mayınlı arazileri
temizlememiştir.
Nedir bu işin gereği?
Bir, mayınlı arazileri derhâl
temizleyeceksiniz.
İki, mayın mağdurlarının her
türlü haklarını da vereceksiniz. Bu iki kamburu üzerinizden atmadığınız sürece,
Türkiye'de patlayan her mayın sizin ciğerinizde, yüreğinizde patlamış
olacaktır.
(x) 413 S.
Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Değerli arkadaşlarım,
maalesef, 12 Mart, ileride, belki de milletin bu kürsüsünden konuşan başka
milletvekillerinin de anacağı bir gün olacaktır, bir kara gün olacaktır.
Yolsuzluğun ve usulsüzlüğün kanunla korunduğu bir tarih olarak da yine gündeme
geçecek ve kara leke olarak tarihteki yerini alacaktır, eğer siz bugün o
mübarek ellerinizi kaldırıp da bu kanunu kabul ederseniz.
Ben gerçekten çok merak
ediyorum, bu tasarıyı hangi vicdanla getirdiniz?
Bu tasarı Dışişleri
Komisyonunda görüşüldükten hemen sonra, hatırlayacaksınız, biz bir araştırma
önergesi vermiştik ve bu konunun AKP milletvekilleri tarafından bile
anlaşılmasını sağlamıştık çünkü bu dönem, başından beri izlediğim, çok net
izlediğim bir şey: AKP milletvekilleri, sadece konuyla ilgili olan birkaç
tanesi konuya vâkıf gibi görünüyor, gerisi sadece elini kaldırıyor, indiriyor,
hiçbir şeyden haberi yok. Bunu tutanaklara yansıyan şekliyle birazdan size
ispat edeceğim, siz de diyeceksiniz ki: “Doğruymuş.” Bu konuyu sizin anlamanızı
bile sağlamıştık. Sizinle beraber Türkiye de bu konuyu net bir şekilde
anlamıştı.
Şimdi, bu sakat tasarıyı, bu
saçma sapan ve sizi rezil edecek tasarıyı yine çoğunluğunuza dayanarak
geçireceksiniz muhtemelen, öyle görünüyor. Peki, ileride çocuklarınıza,
torunlarınıza ne anlatacaksınız? Hakikaten, bir dakika bir düşünün; Allah
aşkına, arkanıza yaslanın, bir düşünün. Seçmenlere karşı sorumluluğunuz var mı?
Var. Seçmenler size oy vermez bir dahaki sefere, “AK”ladığınız bütün yasalar
yüzünden sizi haklar, siz de dersiniz ki: “Ne yapalım, biz cezamızı aldık,
oturduk.” Peki, çocuklarınıza ne anlatacaksınız? Size yarın “Dede, anneanne,
babaanne, ya bu yolsuzluğa nasıl sen el kaldırdın?” dediğinde acaba yüreğiniz
ne hissedecek, inanın merak ediyorum. Hiçbirinizin “Vallahi bilmiyordum.”,
“Vallahi anlamamıştım.”, “Yeterince bize söylememişti.”, “O dönemlerde Tayyip
Bey ne derse biz onu yapmak mecburiyetindeydik.” deme hakkınız da yok, şansınız
da yok çünkü biz bu konuyu enine boyuna bu yüce çatı altında tartıştık. Bu yüce
çatı altında, size yanlış yaptığınızı anlattık. Şimdi, sizi şu andan itibaren
vicdan azabınızla baş başa bırakıyorum.
Ola ki konuyu bilmeyen bazı
arkadaşlarım varsa da onlara bu konuyu özetlemek istiyorum çünkü zaten
gerçekten enine boyuna tartışıldı. Birazdan size bu konuyu anladığınızı, sizin,
AKP’li milletvekillerinin ağzından tutanaklara yansıyan şekliyle anlatacağım.
Yani diyeceksiniz ki: “Evet, biz bunu anlamışız, bilerek, isteyerek yani
taammüden biz bu yolsuzluğu aklıyoruz.” Bunu size ispat edeceğim.
Bakın, değerli arkadaşlar,
Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti arasında 13 Aralık 1993’te bir
protokol imzalanıyor. O dönem Dışişleri Bakanı Sayın Hikmet Çetin bir protokol
imzalıyor. Kazakistan yeni bağımsızlığını kazanmış, ilişkilerimiz çok iyi,
tarih bağımız var, kültür bağımız var, atamız bir, kültürümüz bir, biz bunlarla
bir protokol imzalıyoruz, diyoruz ki: “Kardeşlerimizsiniz, buyurun, gelin
Antalya’ya, size 44.370 metrekare –bunları yuvarlak hesap söylemiyorum, tek
tek, milimetre karesine kadar söylüyorum, hepsinde vebaliniz var çünkü- arazi
hibe ediyoruz. Gel, burada bir rezidans yap, bir konukevi yap, senin de şanın
yürüsün.” Daha sonra, bakıyoruz ki burada yani verdiğimiz 44.370 metrekare alan
üzerine bir otel inşa ediliyor, hem de 44.954 metrekare. Bakın, biz 44.370
vermişiz; bir otel yapılıyor, verdiğimiz alandan daha fazla. Yani etraftaki
alanlar gasbediliyor. Bu da yetmiyor, bir de 22.302 metrekarelik bir konukevi
daha yapılıyor.
Arkadaşlar, matematik
biliyorsunuz, hepinizin zekâ seviyesi belli bir seviyenin üstünde ki bu
koltuklarda oturabiliyorsunuz. Şimdi, hesap edin, tam 67.256 metrekare bir alan
Kazakistan tarafından bir şekilde gasbediliyor. Bunun 44.370’ini biz veriyoruz,
helal olsun ama geri kalan kısım tamamen gasbediliyor. Bu 67.256 rakamını
aklınızda tutabilir misiniz bilmiyorum, birazdan lazım olacak. 67.256 rakamını
birazdan size hatırlatacağım çünkü AKP’nin nasıl bu yolsuzluğa kılıf
hazırladığını bu rakam bize ispat edecek.
Peki, buraya bir otel
yapıldı, bizim bedelsiz olarak tahsis ettiğimiz arazi üzerinden birileri rant
elde etmeye çalıştı. Biz iyi niyetle Kazakistan’a dedik ki: “Gel kardeşim,
şuraya rezidans yap.” O geldi otel yaptı, bir de rezidans yaptı, bizim verdiğimiz
alanın yaklaşık yüzde 50 daha fazlasını gasbetti ve kullandı. Haberi vardı
yoktu, ne oldu ne bitti, bilmiyoruz. Bilmek istedik, sizin oylarınızla
reddedildi araştırma önergemiz. Eğer bilseydik, bugün burada belki bu
konuşmaları yapmıyor olurduk.
Peki, birileri rant elde
etmek istiyor. Ne yapmak lazım? Dürüst, şerefli insanlar gelir gereğini
yaparlar, müdahale ederler, giderler sorumlularını bulurlar. Eğer Kazakistan
sorumluysa, Kazakistan’la ilişkilerimizi zedelemeyecek şekilde buna bir çözüm
bulurlar. Ancak AKP Hükûmeti ne yaptı? AKP Hükûmeti dedi ki: “Ya, buraya bir
otel yapılmış.” Ee? “Gelin bu pisliği hep beraber temizleyelim.” diye bu konuyu
Meclise getirdi. Ve Kazakistanlı kardeşlerimizi tekrar çağırdı, dedi ki: “Gelin
bunu temizleyelim. Temizleyelim ama, siz burayı gasbetmişsiniz ama, biz burayı
size tekrar verelim ama, biz de bundan biraz kâr elde edelim.” Ne yapalım?
“Etrafımızdaki insanlar azıcık bundan nemalansınlar, azıcık bundan
faydalansınlar ki attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değsin.” dediler.
Peki, bu sizce dürüst bir
yaklaşım mı?
Sayın Bakan, hakikaten çok
konsantrasyonum bozuluyor, eğer izin verirseniz.
Bu yapılan iş dürüst bir iş
mi? Hayır, dürüst bir iş değil. Yolsuzluk mu? Sapına kadar yolsuzluk. Peki, bu
yolsuzluğu ne yapıyorsunuz şimdi? Kanunlaştırıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, bu
yolsuzluğu kanunlaştırıyorsunuz. Ve bu yolsuzluğun kanun hâline getirilmesinin
altında kimin imzası var? Başbakanın imzası var. Başbakanınız suç işliyor. Bu
yolsuzluğun altına imza atan Başbakan suç işliyor. Peki, tek başına mı suç
işliyor? Hayır. Bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen tasarı
Başbakanla beraber birçok bakanın imzasıyla geliyor. Süremi feda ederek bu
bakanların isimlerini okuyacağım, tutanaklara geçsin, ileride bunun hesabını
versinler diye: Recep Tayyip Erdoğan -bu yolsuzluğun altına imza atıyor- Bülent
Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Sadullah Ergin, Fatma Şahin,
Egemen Bağış, Nihat Ergin, Faruk Çelik, Erdoğan Bayraktar, Ahmet Davutoğlu,
Zafer Çağlayan -hepsi bu yolsuzluğun altına imza atan bakanlar, hepsi kayıtlara
giriyor- Taner Yıldız, Suat Kılıç, Mehdi Eker, Hayati Yazıcı, İdris Naim Şahin,
Cevdet Yılmaz, Ertuğrul Günay, Mehmet Şimşek, Ömer Dinçer, İsmet Yılmaz, Veysel
Eroğlu, Recep Akdağ, Binali Yıldırım. Bu bakanlar, bu iğrenç tasarının altına
imza atıyorlar. Bu yolsuzluğu aklama tasarısının altına imza atan Türkiye
Cumhuriyeti’nin bakanları. Utanç duyuyorum, bunun altına imza atanların
hepsinden utanç duyuyorum. Bu imza atanların bir kısmı şimdi bakan değiller ancak
bu insanlar hesap vermekten hiçbir şekilde kurtulamayacaklar. Eğer vade yeter
de Hakk’ın rahmetine kavuşurlarsa orada da hesap verecekler. Hiçbir şekilde
kurtuluşları yok, durumları gerçekten vahim.
Şimdi, iki tane anlaşma var
değerli arkadaşlar. Birisi 1993 yılında yapılıyor. O zaman Türkiye Cumhuriyeti
devleti büyük devlet, iyi idare ediliyor. Şimdi ise, yapılan anlaşmada Türkiye
Cumhuriyeti devletinin nasıl idare edildiğini sizlere sadece Resmî Gazete’yi
okuyarak anlatacağım. Bakın, yorum yok, Resmî Gazete’de yayınlanan şekliyle
okuyorum, diyor ki: “Türkiye Cumhuriyeti ve Kazakistan Cumhuriyeti,
aralarındaki mevcut ilişkileri daha da geliştirmek, dostluk ve kardeşliği daha
da kuvvetlendirmek amacıyla, işbu Protokolün hükümleri üzerinde mutabakata varmışlardır.”
O zaman dostluk var, kardeşlik var, sevgi var. Şimdi ne var? Şimdi sadece ve de
sadece sizin çıkarınız var, sadece. Bir pislik var, bu pisliği temizleyelim ama
biraz da çıkarımıza bakalım!
Bakın, madde 1 ne diyor, o
zaman büyük devlet nasıl yönetiliyor bakın: “44.370 metrekareyi tahsis ettim.”
diyor. Kim tahsis eder Allah aşkına? Yaklaşık 45 dönümlük bir araziyi büyük
devlet getiriyor, kardeş Kazakistan’a hibe ediyor kırk dokuz yıllığına. Şimdi
biz ne yapıyoruz? “Katakulliyle alınan şeyleri de ben sana veriyorum ve sen
buraya yapılan oteli işleteceksin, hem de kırk dokuz yıllığına değil, ilelebet
işleteceksin.” diyor ve ne kadar kötü bir yönetim sergilediğini bize
gösteriyor.
Madde 2 -Resmî Gazete’de-
“Kazakistan Cumhuriyeti’ne verilecek sözkonusu arazi, münhasıran, sağlık ve
dinlenme amaçlarıyla kullanılacaktır.” diyor. Siz ne diyorsunuz? Diyorsunuz ki:
“Burada otel yapılabilir, otel kiraya verilebilir, cebe bir sürü para
girebilir. Ben de bunu Büyük Millet Meclisine getiririm ve bunu kanunlaştırırım
-tırnak içinde- aklarım.”
Şimdi, bakın, büyük devlet o
zaman -yıl 1993- diyor ki: “Verilen alan sınırları içerisinde, her türlü gideri
Kazakistan Cumhuriyeti tarafından karşılanmak ve Türk mevzuatı hükümlerine
uyulmak kaydı ile onaylı projesi dahilinde inşaat yapılacaktır.” Siz ne
diyorsunuz? “Kardeşim, gerek yok. Ne kadar arazi cebellezi yapılmış ise ben
hepsini Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçiririm. Nasıl olsa bütün bu
parmakların hepsine ben sahibim. Ben ne dersem onu yapar bu milletvekilleri. Bugüne
kadar bir tek 1 Mart tezkeresinde bana karşı çıktılar, onun dışında hiç karşı
çıkmadılar. Ben de onların kellesini kopardım ve şimdi, yiğitse, erkekse birisi
‘hayır’ desin.” Var mı içinizde yiğit, delikanlı buna “hayır” diyecek, bu
yolsuzluğa? Ben göremiyorum, bugüne kadar da göremedim. Onun için de benim
buradan sizi yiğit olmamakla suçlamak gibi bir hakkım var.
Bakın, büyük devlet ne diyor
93’te, diyor ki: “Ben kardeş…”
ÜNAL KACIR (İstanbul) –
Çizmeyi çok aşıyorsunuz ya!
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya
oraya bakma sen, konuşmana bak, boş ver.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
milletvekili çizmeyi çok aştığımı söylüyor. Çizmeyi aşan sizsiniz!
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Ayıp
ayıp!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Çizmeyi aşan sizsiniz, ayıbın da büyüğü sizedir! Burada ben yolsuzluktan
bahsediyorum. Sen nasıl bu gece rahat uyuyacaksın, önce ona bir bak. Sen bu
yolsuzluğun altında nasıl kalacaksın, önce ona bak.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sayın
Başkan, lütfen… Temiz bir dille hitabı sağlayın Sayın Başkan.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sen
önce yolsuzluğa “evet” dememeyi öğren. Koskoca adamsın, yaşın da benden büyük,
torunun da vardır Allah bilir. Hangi yüzle bakacaksın sen o çocuklara?
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sayın
Başkan, lütfen…
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Bakın, büyük devlet ne diyor? Diyor ki: “Kazakistan benim kardeşim olduğu hâlde
sadece kırk dokuz yıllığına veririm. Kırk dokuz yıl sonra üzerine yaptığınız
bütün inşaatlarla geri alırım.”.Siz ne diyorsunuz? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen…
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Bakın, öyle, oradan işkembeden konuşmak kolay.
AHMET YENİ (Samsun) –
Terbiyesizlik etme! İşkembe hayvanda olur, o da belki sende vardır; bizde yok.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Oradan öyle celallenerek bu işi çözemezsin.
BAŞKAN – Sayın Atıcı…
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Eğer
delikanlıysan, eğer yiğitsen buna “hayır” oyu ver de ben seni göreyim.
AHMET YENİ (Samsun) –
Terbiyesiz!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sen
de… Terbiyeye davet ediyorum seni. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Atıcı,
lütfen….
Lütfen, arkadaşlar…
ÜNAL KACIR (İstanbul) –
Konuşma! Metne bak, metne! Her türlü pisliği konuştun burada!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sen
önce kırk dokuz yıllığına verilen bir araziyi nasıl olur da ilelebet, ömür boyu
peşkeş çekersin, onun hesabını ver! Sen önce onun hesabını ver!
AHMET YENİ (Samsun) – Hadi
oradan be!
BAŞKAN – Sayın Atıcı, lütfen,
lütfen…
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Resmî
Gazete burada kardeşim. Öyle oturup da oradan sallamakla olmaz bu iş. Gel,
burada konuş.
AHMET YENİ (Samsun) – Hadi
be! Hadi be!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Bakın, büyük devlet ne diyor? Büyük devlet diyor ki, madde 4: “Sen buraya otel
de yapacak olsan, ne yapacak olursan yap çevreye zarar vermeyeceksin.” Sen ne
diyorsun? “Hayır, burası orman arazisidir. Ormanları da keserim, ormanları da
biçerim. Al, sana otel de yaptırırım, hepsinin de rantını sana sağlarım.”
Şimdi anladınız mı büyük
devlet nasıl yönetilir, siz bu devleti nasıl yönetiyorsunuz? Bunları ben
söylemiyorum, bunların tamamı buradaki Resmî Gazete’de yazılan şeyler.
Şimdi, bakın, siz oradan öyle
konuşuyorsunuz ama bu kürsüden konuşulan ve kayıtlara geçen birkaç şeyi
söyleyeyim de utanın. Bakın, ne diyorsunuz? Diyorsunuz ki: “Böylece, geçmişe
dönük olarak üçüncü kişilere devredilen otel sorununu hukuken çözümlemeyi
amaçlıyoruz!” Bu kürsüden diyorsunuz. Bu kürsüden diyorsunuz ki: “Bir cenaze
var, bu cenazeyi kaldıracağız.” ve diyorsunuz ki: “Üçüncü kişilere devredilen
otel sorununu hukuken çözmüş olacağız.” Bu itiraf değil de nedir arkadaşlar? Bu
bir itiraftır. Bu, yolsuzluğunuzun itirafıdır. İstiyorsanız, konuşan
milletvekilinin adı burada, kayıtlarda var, elimde, istiyorsanız size veririm.
Bakın, ne diyor? Çıktı buraya Dışişleri Komisyonu Başkanı -herhâlde yok burada,
daha sonra cevabını verir nasıl olsa- diyor ki: “Efendim, dış işlerini
anlamayan insanlar konuşuyor.” Bu dış işleri meselesi değil, bu bir yolsuzluk
meselesi. Ama siz nasıl bakıyorsunuz dış işlerine, biliyor musunuz?
Bakın, daha yeni Bern
Büyükelçiliğine birisini atadınız. Bern Büyükelçiliğine atadığınız adam
İsviçre’nin hiçbir resmî dilini bilmiyor. Ne Fransızca biliyor ne Almanca ne
İtalyanca biliyor; İngilizceyi ise çat pat biliyor ve siz, bir ataşe olarak
bunu atıyorsunuz. İşte, sizin dış işlerinden anladığınız budur. Yarın İsviçre
gelip burada bir otel yaparsa hiç şaşırmam. Ne için bu bağlantılar yapılıyor,
ben size bunları burada anlatıyorum.
Bakın, bir milletvekili
arkadaşımız dedi ki: “Efendim, orası orman arazisi, bedelsiz tahsis edilemez.”
AKP milletvekili dedi, kayıtlarda var. “Evet, edilir.” dedik. “Kırk dokuz
yıllığı aşamaz.” dedi, “Ya, böyle şey olmaz.” Bunu söyleyen, “Böyle rezalet
olmaz.” diyen AKP milletvekili. Kayıtlarda var, elimde var, ismini de
söyleyeyim size. Haklı.
Şimdi ben sizi bu saçma
sapan, vicdansız yasaya “hayır” demeye davet ediyorum. (CHP sıralarından
“Bravo” sesleri, alkışlar)
ENGİN ALTAY (Sinop) – Hadi
gelin, cevap verin. Ne yerinizden anlatıyorsunuz? Gelin, adama cevap verin.
Allah Allah!
BAŞKAN – Konu üzerinde ikinci
konuşmacı, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Antalya Milletvekili Sayın
Tunca Toskay.
Buyurun Sayın Toskay. (MHP
sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY (Sinop) – Hadi,
niye cevap vermiyorsunuz madem? Demek ki doğru söylemiş.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Tabii, madem başkası yaptı yolsuzluğu, yasayla aklamayın.
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) –
Kendi zamanında yapıldı arkadaşlar.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Yapıldığı gibi değil ki, onu anlayamıyorsunuz! Bir okuyun anlaşmayı lütfen,
1993’teki gibi değil bu.
BAŞKAN – Lütfen hatibi dinleyelim
arkadaşlar, lütfen…
MHP GRUBU ADINA TUNCA TOSKAY
(Antalya) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 13 Aralık 1993 Tarihli Türkiye
Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Antalya İlinin Kemer
İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan Cumhuriyetine Kullandırılmasına İlişkin
Protokole Değişikliklerin ve Eklemelerin Yapılmasına Dair Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı üzerine Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Şimdi, burada iki tane
protokol var aynı konuda. Bir 1993 tarihinde, bir de 2012’nin Nisan ayında
yapılmış olan iki protokol var. İkinci protokol, birinci protokolle ilgili bazı
hükümleri, bazı maddeleri değiştiriyor ve bu değişikliğin belli bir ihtiyaçtan
doğduğu ifade ediliyor. Ancak, biz değişiklik öngören bu protokolün Dışişleri
Komisyonunda konuşulması sırasında, müzakeresi döneminde fikirlerimizi
söyledik. Milliyetçi Hareket Partisinin oradaki bir komisyon üyesi olarak ben
muhalefet şerhimi de verdim. Bugün genel anlamda bu muhalefet şerhimin
çerçevesi içinde bu protokolle ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak
istiyorum. Ancak, orada biz bazı hassasiyetleri dile getirdik bu yeni
protokolle ilgili, bazı konuların içimize sinmediğini de ifade ettik.
Dikkatimi çeken bir nokta
var, onu sizlerle paylaşmak istiyorum. “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” sıralamasında Kazakistan’la ilgili yapılan bu
protokol 200’üncü sırada duruyor ama bakıyoruz, bugün önümüze, Genel Kurula gelmiş.
Bizim oradaki birtakım hassasiyetlerimizde, zannediyorum ki bu kadar hızlı bir
şekilde Genel Kurulun huzuruna getirilmesi de dikkat çekici ve onu teyit
ediyor.
Aynı tarihlerde -1993
tarihinde diyoruz, aynı tarihlerde- yalnız Kazakistan’a değil, Kazakistan dâhil
5 tane Türk cumhuriyetine Antalya’da benzer araziler tahsis edilmiş ve ancak
bir tek bu protokolle ilgili olarak yani Kazakistan’a tahsis edilen araziyle
ilgili olarak ikinci bir protokolün yapılması, bazı işlerin düzeltilmesi
ihtiyacı ortaya çıkarmış.
Açık ve net olarak şunu
söyleyeyim: Burada araştırma önergesinin müzakereleri sırasında da ifade
edildi, hatta Milliyetçi Hareket Partisine bazı imalarda bulunuldu. O zaman da
sataşmadan söz alarak ifade ettim ama şimdi altını çizerek bunu tekrar ifade
etmek istiyorum. 1993 yılının Aralık ayında yapılmış olan protokolün bu amaca
doğrudur, Milliyetçi Hareket Partisi de kesinlikle bu söylediğimiz protokolün,
amacına uygun olarak uygulanması hâlinde destek vermektedir, doğru bulmaktadır.
Ancak, 2012 yılında 1993 yılındaki protokole eklemeler yapılması, değişiklikler
yapılmasıyla ilgili protokolde bizim tasvip etmediğimiz, edemeyeceğimiz bazı
şeyler var. Onları da burada kimseyi incitmeden, teknik olarak sizlerle
paylaşmak istiyorum. Katılırsınız katılmazsınız, sonunda oylarınız sizin
vicdani kararınızdır ama ben teknik olarak nelerin içimize yatmadığını sizlerle
paylaşmak istiyorum.
Şimdi, amaç belli. Burada
daha evvel de söylendi, 93’te amacı, belirtilen şey, protokolün giriş bendinde
şu söyleniyor: “Türkiye Cumhuriyeti ve Kazakistan Cumhuriyeti, aralarındaki
mevcut ilişkileri daha da geliştirmek, dostluk ve kardeşliği daha da kuvvetlendirmek
amacıyla, işbu Protokolün hükümleri üzerinde mutabakata varmışlardır.” Bu
konuda, Milliyetçi Hareket Partisi olarak tek bir itirazımız yok. Çok iyi bir
jest yapılmış, kardeşliğin, iş birliğinin gelişmesi açısından iyi bir adım
atılmış. Ancak, 2012 yılında yapılan protokole geldiğimiz zaman işler
değişiyor. Yeni protokolün ihtiva ettiği hükümler, yaptığı düzenlemeler 1993
protokolünün amacından tamamen farklı. Orada dostluğu geliştirmek, kardeşliği
kuvvetlendirmek, bunun için de Kazakistan devlet ricalinin dinlenmesine, sağlık
hizmetlerinden yararlanmasına imkân verecek, Antalya gibi çok güzel bir
ilimizde bir gayrimenkulü onlara devlet konukevi yapmak üzere tahsis ediyoruz.
Burada bir sorun yok, bu son derece yerinde ama 2012 protokolünün düzenlemelerine
baktığımız zaman, 1993 anlaşmasının amaçlarının çok dışında bir şeylerle karşı
karşıyayız, bunu ortaya doğru koymak lazım. Burada biz yeni protokolün kamu
yararı ilkesi gütmediğine aksine, özel ticari çıkarları koruduğuna ve
meşrulaştırdığına inanmaktayız. Her iki protokolün hükümleri
karşılaştırıldığında bu düşüncemizi teyit eden çok önemli noktalar var.
Şimdi, gerekçeye bakıyoruz.
Biraz evvel 1993’teki gerekçeyi okudum
-giriş kısmında var, 1’inci maddede var- ama ikinci protokolün gerekçesi
tamamen Türkiye’deki mevzuata aykırı. 1993 protokolünün imzalanmasında güdülen
amaçla alakası yok ve tamamen özel çıkarları gözeten birtakım değişiklikleri
içeren bir anlaşmayla karşı karşıyayız. İlk protokolde 44.370 metrekarelik bir
arazi tahsis edilmiş. Şimdi biz bunu değiştiriyoruz. Madde 1, tahsis edilen
arazi miktarı 67.256 metrekareye çıkarılıyor. Peki, bu ihtiyaç nereden doğdu,
niçin 67 bin metrekareye çıkarıyoruz? Aşağıdaki açıklamalardan öğreniyoruz ki
Kazakistan Cumhuriyeti devlet konukevini yapmış. Ne kadar arazi kullanmış?
22.302 metrekarelik arazi kullanmış yani kendisine tahsis ettiğimiz 44.370
metrekarelik arazinin tamamını kullanmamış. E, biz bunu niye 67.256 metrekareye
çıkarıyoruz, bunu sormayacak mıyız birbirimize? Bu jest olmaktan çıkmış. Burada
bir sorun var, bunu görmek zorundayız. Bunun Kazakistan-Türkiye Cumhuriyeti
arasındaki dostlukla, kardeşlikle bir alakası yok. Protokolün amacına uygun
devlet konukevi yapılmış, 22.302 metrekarelik arazi de kullanılmış. Şimdi
67.256 metrekareye çıkarıyorsak 44.954 metrekarelik bir araziye ihtiyacımız
olmuş. Bu araziye ihtiyaç nereden doğmuş? Değerli arkadaşlarım, bu arazinin
üstüne turistik bir tesis yapılmış, ihtiyaç buradan çıkıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kim
yapmış?
TUNCA TOSKAY (Devamla) –
Şimdi, burada bir başka problemle de karşı karşıyayız. Burada, özel sektörün
işlettiği -kamunun dışında- bir tesis var, turistik tesis var; başlangıcından
itibaren Türk mevzuatına aykırı olarak başlamış. Ancak, arada, 2006 yılında
Orman Bakanımız şöyle bir tasarrufta bulunmuş, demiş ki: “Bunun 22.302
metrekaresini ben Kazakistan’ın devlet konukevi inşaatına tahsis ettim -ki
zaten 1993 anlaşmasında bu var, burada hiç sorun yok- ama geri kalan 44.954
metrekaresini de turistik tesis amacıyla kullanılması bakımından Dışişleri
Bakanlığına tahsis ediyorum.”
Şimdi, iki tane sorun var.
Ayrıca, burada bir şey daha ilave ediyor “Bu turistik arazinin kullanımı
2001’den bu tarafa bedelli olacaktır.” diyor. Dikkatinizi çekerim “bedelli
olacaktır” diyor.
Şimdi, bir kere, iki şeyi
sormamız lazım. Uluslararası bir anlaşmada 44.370 metrekare bir arazi bir amaç
için tahsis edilmiş ise bunun 67.256 metrekareye çıkarılıp 44.950
metrekaresinin tefrik edilerek turistik alan olarak tahsisine Orman Bakanı
yetkili midir, değil midir? Yetkiliyse o zaman bu anlaşmayı niye getirdiniz? İş
o zaman bitmiş, Orman Bakanı problemi çözmüş! Demek ki Orman Bakanı problemi
çözmemiş, Orman Bakanı orada yetkisini aşmış.
İki: 2001 yılından itibaren,
buradaki turistik işletme bedelli olarak burayı kullanabilecek. Peki, yeni
getirdiğimiz protokolde durum nedir? Yeni getirdiğimiz protokolde şunu
söylüyoruz: “2001 yılından 31/12/2010 tarihine kadar buranın bedelsiz olarak
kullandırılmasını…” Arkada da bir itiraf var, diyor ki: “Bu bedelin tahsili
mümkün olamamıştır.” Peki, nasıl mümkün olmaz? Bunun hukuki bir açıklaması yok
çünkü 1993 tarihli anlaşmada bir hüküm var, okuyorum size… Kısaca şunu
söyleyeyim: 1961 tarihli Viyana Sözleşmesi’nin diplomatik olarak sağladığı
bağışıklıklar ve imtiyazlardan buradaki tesisler yararlanamaz diyoruz. Yani,
karşımızda bir özel sektör var, Kazakistan Cumhuriyeti yok. Eğer siz, Türkiye
Cumhuriyeti devleti olarak vergi kanunlarını işletirseniz bunun karşısında hiçbir
engel yok. 2001 yılından 2010 yılının sonuna kadar buradan para alamamışsınız,
bu parayı da yeni getirdiğiniz sözleşmeyle siliyorsunuz. Bunun kabulü mümkün
değil.
Şimdi, burada, yeni anlaşmada
şöyle bir ifade daha var: Efendim, işte, burada, 2001 yılından günümüze kadar
birikmiş olan 9 milyon 483 bin liralık kamunun bir alacağı var. Bu alacağın
tahsisi için de Kazakistan Cumhuriyeti bize iki ayrı şehrinde şu kadar miktarda
araziyi tahsis edecek. Şimdi, bu araziler bu 9 milyon 483 bin liranın değerine
eş midir, değil midir bunun tartışmasına ben girmiyorum, bu teknik bir konu.
Ancak, size arz etmek
istediğim bir husus var. Acaba, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu söylediğimiz
tarihler arasındaki alacağı gerçekten 9 milyon 483 bin lira mı? Hayır, değil.
Bu cesamette bir yatırımın yapılması için bugün yatırımcının ilk ödemesi
gereken teknik ve sosyal altyapı yatırım payı 20 milyon lira civarında. Ben
soruşturdum, bu 600-650 yataklı, beş yıldızlı bir otel. “Böyle bir tesisin ilk
yatırım masrafı ne kadardır?” dediğimiz zaman oradaki eksperler bunun yaklaşık
40 milyon dolar olduğunu söylüyor. Şimdi, bu 40 milyon dolar üzerinden irtifak
hakkı, hisse bedeli olarak da binde 5 ödenmesi lazım, bu 200 bin dolar ediyor
ki 360 bin Türk lirasına denk geliyor. Yıllık cironun yüzde 1’inin de hazineye
verilmesi lazım. Bu otelin yıllık cirosunun yaklaşık 8 milyon euro civarında
tuttuğu belirleniyor, uzmanların şeysi bu. On yılda bu 80 milyon euro eder,
yüzde 1’i de 800 bin euro eder, 1 milyon 880 bin Türk lirası eder. Bu üç kalemi
topladığımız zaman, rakam 22 milyon 240 bin liraya varıyor.
Bunun içinde neler yok, onu
söyleyeyim şimdi. Ağaçlandırma bedeli yok, orman köylüleri kalkındırma bedeli
yok, erozyondan koruma masrafları yok, alınması gereken vergi, resim ve harçlar
yok; bunu da onun üzerine ilave edeceksiniz. Ayrıca bir şey daha ilave
edeceksiniz. Türkiye mevzuatına tabi bir özel sektör bu paraları zamanında
ödemediği zaman kamu alacaklarına uygulanan faizi ödüyorsunuz, ayrıca vergi
cezalarını da koyuyorsunuz.
Şimdi, bu 22 milyon 240 bin
liranın kaça iblağ olduğunu, hangi rakama çıktığını siz hesap edin. Bize de “9
milyon 483 bin lira birikmiş olan bir borç var.” diyorsunuz. Bu da değil, bu
olmaz, bu da yanlış.
Şimdi, ikinci, çok önemli bir
nokta var, 1993 anlaşmasında süreyle ilgili bir madde var:
“Madde III
Kullanım süresi
Süre sonunda taşınmaz -1993
protokolü- üzerindeki bütün yapı ve tesislerle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne
bedelsiz olarak iade edilecektir.” Yani üstünde ne varsa, devlet konukevi
dâhil, bedelsiz olarak Türkiye Cumhuriyeti devletine iade edilecektir. Yeni
getirdiğiniz hükümde…
Şimdi bunun açıklanması lazım
bize. Birisi çıksın, Allah rızası için desin ki: “Bu hükmün şu, şu, şu
sakıncaları vardı, onu düzeltmek üzere biz bunu yazdık.” Şimdi söylüyorum.
Madde 3… 1993 tarihli protokolün 3’üncü maddesine şu ifade eklenmiş: “Süre
bitimlerinde tahsis aynı süreler için yenilenecektir.” Bu ne demektir, biliyor
musunuz? “Bu hazine arazisinin kuru mülkiyeti hazineye ait, sonsuza kadar da
intifa hakkını ben bu özel sektöre veriyorum.” demektir. Buna hiç kimsenin
hakkı yok.
Şimdi bu anlaşmaya şunun
neden ilave edildiğini bize bir açıklamanız lazım ki o zaman biz gönül
rahatlığıyla, kararımızı objektif olarak verebilelim.
Bakın, 5’inci maddeyi de
değiştiriyorsunuz. 1993 protokolünde şöyle: “Arazi ve üzerindeki binalar ve
müştemilat, Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi’nde öngörülen ayrıcalık ve
bağışıklıklardan yararlanmayacaktır.” 1993’te öngörülen inşaatlar nedir? Devlet
konukevi inşaatları. Öyle değil mi? Devlet konukevinin dahi Viyana
Sözleşmesi’nden yararlanamayacağını kabul etmiş 1993 protokolü. Siz, şimdi
tutuyorsunuz, bunu değiştiriyorsunuz. Getirdiğiniz hükme bakın: “Tahsis edilen
arazi üzerindeki binalar diplomatik amaçla kullanılmadığı takdirde 18 Nisan
1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nin ayrıcalıklarından
yararlanamayacaktır.” Peki, çıkıp “Turistik tesisi de ben diplomatik amaçla
kullanıyorum. Devlet ricali geldi, bütün Kazakistan’ın siyasetçileri,
bürokratları, hepsi geldi, bu otelde kalıyorlar, burada da diplomatik
ayrıcalığı kullanıyorum.” derse ne diyeceksiniz? Bir ihtilaf konusu olur. Tabii
ki bu hakkın suistimalidir. Ama, sonuç olarak bazı şeyleri söylemek istiyorum.
Vakit kısaldı.
Şimdi, beyler, sayın
vekiller; bu protokolün ortaya çıkışında üç tane ayak var. Bir tanesi Maliye
Bakanlığı, bir tanesi Turizm Bakanlığı, bir tanesi de Dışişleri Bakanlığı.
Maliye Bakanlığından, bürokrasiden gelenler çok iyi bilirler, hazineden arazi
filan almak imkânsızdır, deveye hendek atlatmak gibi bir şeydir. Şimdi, bu
arazi, 67 bin metrekarelik arazi alınıyor, Maliye buna “evet” diyor, Turizm
Bakanlığı sesini çıkartmıyor “Bu mızrağı nasıl çuvala sokacağım” formülünü de
Dışişleri Bakanlığı ayarlıyor. O zaman benim aklıma şu geliyor: Demek ki bu
problemin çözülmesini isteyen bu üç bakanlığın da üstünde bir büyük otorite var
demektir.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tayip
Erdoğan… Tayyip var, Tayip.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Hükûmetin başı Sayın Bakan. Kim olacak?
TUNCA TOSKAY (Devamla) – Bunu
dikkatinize sunuyorum.
Şimdi, bir iki nokta var
burada…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Süreniz bitti,
toparlayın lütfen.
TUNCA TOSKAY (Devamla) –
Peki, çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Gruplar adına üçüncü
konuşmacı Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli,
Giresun Milletvekili.
Sayın Canikli, buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan kanun tasarısı üzerine AK PARTİ
Grubunun görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım.
Gerçekten, biraz önceki
konuşmaları hayretle ve dehşetle izledim değerli arkadaşlar. Tek kelimeyle
hayret ve dehşetle izledim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tabii,
tabii menfaatine dokunduğu için hayretle izledin.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Yapma Başkan ya!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Şimdi anlatacağım neden hayret ve dehşetle izlediğimi.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Yolsuzluğu ortaya çıkardığı için.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Yani yolsuzluk nedir? Hangisi yolsuzluktur? Yolsuzluk var ise ne zaman
yapılmış? Biraz sonra tek tek tarihiyle, belgelerle birlikte sizlerle
paylaşacağım.
Evet, 1993’te Kazakistan’a
böyle bir arazi, bir dinlenme tesisi yapmak üzere tahsis ediliyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kim
tahsis etti? Söyle.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) – Kaç
metrekare?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
1993 yılında. Hepsine geleceğim. 22 bin rakamları söyleyeyim. Zaman kaybetmemek
için ayrıntıya girmek istemiyorum ama konuyla ilgili hususu biraz sonra
belgelerle ortaya koyacağım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kim
tahsis etmiş onu da söyleyin. Söyleyin, söyleyin siz biliyorsunuz.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
1993’te bakarsınız, yani hangi hükûmetin, kim olduğuna bakarsınız. Ben onunla
ilgilenmiyorum. Yani hangi hükûmet iş başındaymış, kim yapmış, onunla
ilgilenmiyorum. Önemli olan şu: Ne yapılmış ve özellikle AK PARTİ açısından
bizim dönemle ilgili olan ne var? O boyutuyla ben anlatmaya çalışacağım. (CHP
sıralarından gürültüler) Lütfen, dikkatle dinlerseniz, benim tıpkı siz
konuşurken yaptığım gibi, çok memnun olurum.
Bu izin, 1993 tarihinde bu
anlaşmayla, bu protokolle veriliyor. Ha, başlangıçta 22 bin dönüm değil
-küsuratını geçiyorum- 44.370 metrekarelik orman arazisi Kazakistan Cumhuriyeti
Hükûmetinin kullanımına tahsis ediliyor, veriliyor.
Şimdi, 1993 ile 2001 arasında
burada inşaatlar yapılıyor. Protokolde belirtilen amaca uygun inşaat yapılıyor.
Yani…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Devlet konukevi yapılıyor.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Evet, devlet konukevi olarak tanımlanan ya da daha sonra olduğu ifade edilen
bölüm yapılıyor. Ayrıca, başka daha sonra beş yıldızlı -tırnak içerisinde
söylüyorum- otel olduğu tespit edilen inşaat yapılıyor. İnşaat 2001 yılında
tamamlanıyor. Evet, inşaatlar 2001 yılında tamamlanıyor. Yani beş yıldızlı otel
olarak…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
2003’te, 2003’te…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
2003’te tamamlandı.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
2001… Evet, aynen öyle. 2001… Şimdi, belgelerle… Hepsi var bende, hepsi var.
Altını çizerek söylüyorum
tekrar. 2001 yılında tamamlanıyor. Kaç yıl sürüyor inşaat? Bir yıl mı, iki yıl
mı, üç yıl mı, dört yıl mı, beş yıl mı, bilmiyorum. Ama, en az üç yıldan fazla
sürdüğü kesin.
Bu süre başlangıç tarihi
değil. Bakın, dikkatinizi çekiyorum değerli arkadaşlar, bitiş tarihi, 2001
yılı. Otel inşaatı -tırnak içerisinde- beş yıldızlı otel olarak daha sonra
tanımlanan inşaat, 2001 yılında tamamlanmış oluyor. Tutanakları var. Hepsini
şimdi okuyacağım ben size. O dönem ilgili kişilerin, bakanların, genel
müdürlerin, her neyse. Tutanakları var. 2001 yılında tamamlanıyor.
Şimdi, bakın, bu inşaat
süresince… Üç yıl mı sürdü inşaat, dört yıl mı sürdü, 2001 yılına kadar?
1994’te başladı veya 1995’te başladı 2001’e, bilemiyoruz. Bildiğimiz kesin olan
şu: Ne zaman başladığı çok net değil ama 2001 yılında her şeyiyle tamamlandığı,
beş yıldızlı otel olarak faaliyete geçme aşamasına geldiği kesin.
Kim var iktidarda değerli
arkadaşlar? AK PARTİ bunun neresinde? Eğer bir yolsuzluk varsa, bir göz yumma
varsa, ifadenizle… Biraz önce çünkü bu şekilde söylendi, yani “Buna göz
yumulması bir yolsuzluktur.” denildi. Eğer göz yumulması… (CHP sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) – Göz
yummayın.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Hesap
sor ama.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Lütfen dinleyin.
Eğer göz yumulması bir
yolsuzluksa, 2001 yılına kadar AK PARTİ nerede, bu işin neresinde?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Hep
beraber hesap soralım.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Ayıp değil mi değerli arkadaşlar? Ayıp değil mi? Tek kelimeyle, en hafif
ifadeyle ayıp değil mi? Nerede göz yumma? Nerede göz yumma? AK PARTİ’nin bu
işle ilgili olarak uzaktan yakından ne alakası var? AK PARTİ henüz kurulmamış.
Bu tarihte, inşaatın devam ettiği süre içerisinde, bittiği süreye kadar AK
PARTİ henüz kurulmamış. Ayıp ya, gerçekten ayıp! (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Nasıl böyle bir iddiada bulunabilirsiniz? Bu kadar, çok açık bir
konuda nasıl iddiada bulunabilirsiniz?
Aynı şey, biraz önce “Arazi,
efendim, 44 binden 62 bine çıktı…” (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında
karşılıklı laf atmalar) Dinleyin lütfen, lütfen. “44 binden 62 bine çıktı ve
göz yumuldu, bu da yolsuzluktur.” denildi. Öyle mi denildi? Öyle denildi, doğru
mu?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şu
anda da yaptığın yolsuzluk senin.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Peki, bu yolsuzluksa, 44 binden 62 bine ne zaman çıktı?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sen
çıkardın.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Bu bir –tırnak içerisinde söylüyorum- yalan. Neden? Bakın -belgeyle
konuşuyorum- Antalya Defterdarlığının, değerli arkadaşlar, 10 Mart 1998 tarih
ve 828/2302 sayılı yazısı. (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf
atmalar) Lütfen değerli arkadaşlar, lütfen. Ben dinledim, lütfen dinleyin. Yani
olayın gerçeğini öğrenin. Tartışıyoruz, bir sonuca ulaşmaya çalışıyoruz.
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen
dinleyelim. Lütfen, hatibi dinleyelim.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
10 Mart 1998 tarih -not alırsanız bakma imkânı da ortaya çıkar- 828/2302 sayılı
Antalya Defterdarlığının yazısı. Bu yazıda şu deniliyor: “1998 yılında biz ölçüm
yaptık yani bu tarihte bir ölçüm yaptık bu inşaatla ilgili olarak. İnşaatın
kapsadığı alan toplam 67.250 metrekaredir.”
KAMER GENÇ (Tunceli) – O
yazıyı bir görelim.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Tespit ne zaman yapılmış? 1998’de Antalya Defterdarlığı yapıyor. Demek ki
Antalya Defterdarlığına bir görev verdiler.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Hesabını sorun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
“Git, şu devam eden inşaat 44 bin metrakeye tahsis edildi ama acaba ne kadar?”
dediler. Muhtemelen belki şikâyetler de oldu, Antalya Defterdarlığı da… Bizden
önce, 1998’de.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şimdi
hesabını sorun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bir dakika, geleceğim şimdi. Dediniz ya: “22 bin ilave yaptınız, siz yaptınız,
yolsuzluk yaptınız.” Buyurun, işte belge. Tarih, sayı bu. 22 bin metrekare
ilavenin kesinlikle bizim dönemle hiçbir alakası yoktur.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şimdi
yapacaksın bunu. Ellerinizi kaldırdığınızda yapacaksınız.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
1998’de inşaatlar devam ederken fiilen inşaat alanının tespiti yapılıyor ve
bunun 44 bin metrekare değil 67 bin metrekare olduğu, belgeyle, resmî belgeyle
-bugün dosyasında var- tespit ediliyor.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Cezasını ver, niye kanun çıkarıyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bakın, biraz önce şunu söylediniz: “22 bin metrekare AK PARTİ döneminde ilave
edildi.” demediniz mi? Şimdi de söylediniz. Evet, sözü geriye alın
AYTUĞ ATICI (Mersin) – İşte
kanunda yazmışsınız.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Sözü geriye alın. İşte böyle. Sözü geriye alın. Başka bir kelime kullanmak
istemiyorum, sözünüzü geriye alın ve lütfen özür dileyin, özür dileyin. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şimdi
sana söylediğini geri iade edeceğim!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Ben belgeyle konuşuyorum, hiç öyle şeye gerek yok, hiç kuru gürültüye gerek
yok.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şimdi
sen tükürdüğünü yalayacaksın!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Ben belgeyle konuşuyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – İşte
belgeler burada, ben sana şimdi göstereceğim.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) – Bakın,
değerli arkadaşlar, başka şeyler de var. Bakın, başka şeyler de var, onların
hepsini şimdi belgeleriyle ben sizinle paylaşacağım.
HALİDE İNCEKARA (İstanbul) –
İstifa etsin! İstifa etsin!
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şimdi
o belgeleri sen yiyeceksin!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Şimdi, bakın, 16 Şubat 2001 tarihli ve 51 numaralı Orman Bakanlığının bir
onayı, Bakanlık onayı. Tarih ne zaman? 16/02/2001.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) – O
tarihte Hükûmet…
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Önemli değil, hükûmetle ilgilenmiyoruz yani amacımız burada sorunu çözmek.
Nedir bu olay, gerçek yüzünü tam, gerçek boyutuyla ortaya koymak; amacımız bu.
Ve bakın, en sonunda diyor
ki: “Genel Müdürlüğümüze teslim edilmesi ve saha tesliminin bundan sonra
yapılma şartları…” Yani olay bitmiş, inşaat bitmiş, beş yıldızlı otel
tamamlanmış, hükûmet de, Bakanlık da kabul ediyor bunu, tespit ediyor, kabul
ediyor ve “…bundan sonra yapılması şartları ile Dışişleri Bakanlığı lehine
50.354 metrekare sahada kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz kesin izin verilmesini
olurlarına arz ederim.” diye Genel Müdür Bakana sunuyor ve Bakan Sayın Profesör
Doktor Nami Çağan -dönemin Orman Bakanı- 16/2/2001 tarihinde inşaatın yeni
hâlini, bitmiş hâlini, otel yapıldıktan sonraki hâlini, oteliyle birlikte kabul
ediyorlar ve kırk dokuz yıllığına tekrar tahsisine karar veriyorlar. Olay
burada, olur burada. Yani bugünkü anlaşma bu anlamda bakıldığında sadece bir
formaliteden ibaret. Bu tahsis yapılmış, belge burada değerli arkadaşlar.
Bakın, belge burada, şeye gerek yok, çok net, tartışmasız. Ne zaman bu, ne
zaman?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) –
Hesap sorun, hesap! Araştırma komisyonu kuralım, araştıralım bunu.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi
niye geliyor o zaman?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Daha henüz biz kurulmamışız, AK PARTİ kurulmamış daha, 16 Şubat 2001 tarihli
değerli arkadaşlar. Yani eğer bu kanun utanç kanunuysa, bu kanun yolsuzluk
kanunuysa, bu kanunun içeriği 2001 yılında Bakanlık tarafından kırk dokuz
yıllığına bedelsiz olarak tahsis şeklinde kabul edilmiş değerli arkadaşlar.
Kanun da bunu, uluslararası ilişkiler gereği formaliteyi yerine getirmekten
ibarettir; başka bir şey değildir.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) –
Niye getiriyorsun o zaman?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Demek ki başkalarının…
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) –
Niye getiriyorsunuz o zaman, içeriğine katılmıyorsan?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Yani eğer hata ise hata bizim dönemde gerçekleşmiyor, inşaatlar bizim dönemde
yapılmıyor, beş yıldızlı otel bizim dönemde yapılmıyor, birilerine kiraya
verilmişse bizim dönemle hiçbir alakası yok. Öyle mi? Kesin, kesin. Ayrıca,
bugünkü kanunla ilgili içeriği de ta o zaman, 2001 yılında onaya bağlanmış,
Orman Bakanlığının onayına bağlanmış, kırk dokuz yıllığına bedelsiz olarak
Dışişleri Bakanlığına tahsis edilmiş. Bitmiştir olay, olay bitmiştir.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) –
Siz niye getiriyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Utanç, yolsuzluk var ise utanç olayı ise bunun kaynağı budur.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) –
Sen de ortak oluyorsun o zaman.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bunun bugünle, bu dönemle, AK PARTİ dönemiyle uzaktan yakından hiçbir alakası
yoktur.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) – O
zaman niye bu anlaşmayı yapıyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Çünkü bu iktidar ak bir iktidardır ak, bunu kafanıza koyun değerli arkadaşlar.
(AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Anlaşmayı niye getiriyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Hiçbir yerinde yolsuzluğun “y”sini bulamazsınız. İşte, belgelerle konuşuyorum.
Bakın, çıktınız, konuştunuz, kuru laf, kusura bakmayın. Ben belgeyle
konuşuyorum, hepsi belge, bu belgeyi de biz üretmedik.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Yukarıdaki…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Kim
verdi bu kanunu? Ben mi verdim?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bakın, biz üretmedik belgeyi. 2001 yılında yazılan yazı.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) –
Ya, iyi güzel de niye ortak oluyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
İlgili bakanlığın kayıtlarında var. Şimdi, yapılması gereken şudur, bakın,
değerli arkadaşlar…
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) –
Hep aynı lafları söylüyorsun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Ha, bakın, bir de şunu söyleyeyim, bu da yine çok net bir… Yani hani bu beş
yıldızlı otel ne zaman yapıldı? Hani diyor ya arkadaşlar: “Siz yaptınız.”
Efendim “yolsuzluk” falan… Bakın, bir inceleme raporu, bu rapor 13/6/2001
tarihinde kaleme alınan, tanzim edilen bir rapor. Ne zamanmış? 13 Haziran 2001,
AK PARTİ’yle hiçbir alakası yok. Altında İsmail Kaya, Kemer Millî Park
Mühendisi; Osman Yöntem, Termessos Millî Park Mühendisi; Ece Baykan, İnşaat
Mühendisi... Yani dediğim gibi bu görevlendirmelerle, bunlarla falan bizim
hiçbir alakamız yok. Anlatıyor, sonuç, bir tutanak tanzim ediyor, bir rapor
tanzim ediyor, bir tespit yapıyor ve tespitin sonucunda da şunu söylüyor
değerli arkadaşlar: “Beldibi Belediyesi tarafından 21/02/2001 tarihinde
onaylanmış olan proje…” Bir de bu var, bak, işin başka bir boyutu da var.
Beldibi Belediyesi tarafından o ilave beş yıldızlı otel projesi de onaylanıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ne
zaman? 2001’de.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
2001’de. Evet, aynen öyle.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Hesabını sor, hesabını sor.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bakın, arkadaşlar, belge bu belge. Bakın, tekrar söylüyorum yani kimin
yaptığıyla, bunlarla ilgilenmiyorum. Bir iddia ortaya atıldı, ben o çerçevede
konuşuyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
2001’de inşaat başlamamış mıydı?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
“Beldibi Belediyesi –bilmiyorum hangi partiden, onun da çok önemi yok zaten-
tarafından 21 Şubat 2001 tarihinde onaylanmış olan…” Anlatıyor, anlatıyor…
“İncelendiğinde projede sağlık ve dinlenme tesisleri olarak belirtilmesine
rağmen, inşaatın beş yıldızlı otel inşaatı olduğu anlaşılmaktadır.” Buyurun.
“Otelin, yapılan işin, beş yıldızlı otel inşaatı olduğu anlaşılmaktadır.”
diyor, bir tutanak, bir tespit. Kim?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Tamam, güzel, bravo! Tarih kaç?
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) –
Tarih kaç?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – 2001…
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
13.6.2001.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Tamam, ne güzel.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Bizimle ne alakası var? AK PARTİ’yle ne alakası var? (CHP sıralarından
gürültüler)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) –
Şimdi siz Hükûmetsiniz, hesabı siz soracaksınız.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) –
O zaman değilse, şimdi niye ortak çıkıyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Nasıl böyle bir yalan yanlış şeyler söyleyebiliyorsunuz? Ayıp değil mi? Lütfen,
sözünüzü geriye alın ve özür dileyin. Bir özür borcunuz var, gerçek anlamda bir
özür borcunuz var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi bakın değerli
arkadaşlar, peki biz ne yapıyoruz? Biz geliyoruz iktidara, AK PARTİ iktidara
geliyor. Tabii, bu noktadan itibaren yani başından beri aslında, bu dikkati
elbette göstereceğiz, göstermemiz gerekiyor, benim ve diğer tüm konuşmacı
arkadaşlarım. Sonuç itibarıyla, bir yönüyle, bir tarafıyla Kazakistan bizim
kardeş ve dostumuz bir ülke. Bu konuşmaları da o hassasiyet ve dikkat
içerisinde yapmamız gerekiyor.
Şimdi, bu inşaatların
başlangıçtaki protokole uygun olmadığı anlaşılıyor, tespit ediliyor. Daha
sonra, Bakanlığımız 2002 yılından sonra bir müfettiş görevlendiriyor, tespitler
yapılıyor, çok ayrıntıya girmek istemiyorum yani girmemem gerekiyor daha doğrusu.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Girin, girin. Ayrıntılarına girin, şirketler falan çıksın meydana.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Hayır girmememiz gerekiyor, girmememiz gerekiyor bu çok önemli. Keşke kapalı
yapsaydık bazı şeyleri çok daha net konuşabilseydik, çok daha rahat
konuşabilseydik ama burada şu anda açık konuşmalar yapıyoruz.
TUNCA TOSKAY (Antalya) – Biz
de öyle yaptık, dikkat ettik.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Neyi
gizliyorsun ki milletten, anlamadım, neyi? Açık konuşalım. Gizli saklı iş
yapmayın.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Bakın, yani o kısmını söyledim. Demek ki bizimle ilgili ne tahsisinde ne
inşaatın yapılmasında ne kiraya verilmesinde ne beş yıldızlı otel yapılmasında…
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Milletten gizli hiçbir iş yapamazsınız.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
…hiçbir AK PARTİ hükûmetinin alakası, ilgisi yok, bu kesin, altını çiziyoruz,
noktamızı koyduk.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Kimin
ilgisi varsa hesabını sorsun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Şimdi, biz geldik, bundan sonra ne var? Tahsis daha önce yapılmış kırk dokuz
yıllığına yani otel inşaatı yapıldıktan sonra, beş yıldızlı otel yapıldığı
tespit edildikten sonra kırk dokuz yıllığına…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Siz
kaç yıllığına tahsis ediyorsunuz Sayın Canikli?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Yine biraz önce belgesini okuduğum, 2001 yılında bu tahsis yapılmış bizden önce
ayrıca. Yeni hâliyle bakın, eski hâli değil, bakanlık oluru var yani isterseniz
tekrar söyleyeyim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Canikli, sen kaç yıllığına tahsis ediyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Yapmayın, bakın, tekrar söyleyeyim. İsterseniz tekrar okuyayım belgeyi.
16 Şubat 2001, Orman
Bakanlığının 51 numaralı bir oluru, Bakan oluru. En sonunda diyor ki: “Uygun
görülmesi hâlinde…” Madem biraz daha detaylı okuyayım. “…1/25.000 ölçekli
Güneybatı Antalya Çevre Düzeni Planı plan değişikliği hükümlerinin kamu
kurumları eğitim alanları plan hükmünde belirtilen E=020 yapılaşma koşulları
çerçevesinde izne konu alanı kapsayan tasdikli uygulamaya esas mimari proje
paftalarıyla alınacak ruhsat belgelerinin birer takımının Genel Müdürlüğümüze
teslim edilmesi...” Hangi hâli? Bitmiş hâli, yapılmış hâli yani beş yıldızlı
otelin yapılmış hâli “... ve saha tesliminin bundan sonra yapılması şartları
ile Dışişleri Bakanlığı lehine 50.354 metrekare sahada kırk dokuz yıl süre ile
bedelsiz kesin izin verilmesini olurlarına arz ederim.”
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(İstanbul) – Nurettin Bey “turizm tesisi” diyor mu orada bir yerinde?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Belge bu. Evet, Bakan da “Olur.” diyor. Profesör Doktor Nami Çağan Bakan, 16
Şubat 2001. Evet, olay bu yani bu tahsis hiçbir şarta bağlı olmaksızın, turizm
şartı da olmaksızın, hiçbir şarta bağlı olmaksızın… Çünkü burada yani şu
amaçla… Genelde tahsis yapıldığı zaman mutlaka kullanım amacı ve diğer şartlar belirtilir.
Burada bu da belirtilmiyor, açık.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(İstanbul) – Ama “turizm” yok orada, “otel” demiyor.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla)
– Yani, şimdi şöyle: Yapılmış hâliyle
-biraz önce beş yıldızlı otel olarak yapıldığı tespit edildiği için- o hâliyle
tahsisi ne demek? “Ben beş yıldızlı oteli görüyorum, kabul ediyorum ve kırk
dokuz yıllığına bedelsiz kesin izin tahsisi yapıyorum.” diyor. Aynen böyle,
yazının anlamı bu. Ne zaman? 2001 yılında.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(İstanbul) – Beş yıldızlı otel inşaatı var mı?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – “Beş
yıldızlı otel” adı sonradan konuluyor, orası rezidans.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Şimdi, bakın, bütün bunlardan sonra -olay olmuş, yapılmış, birilerine kiraya
verilmiş falan, bizden önce- AK PARTİ Hükûmeti iktidara geliyor ve bir sıkıntı
olduğu çok net bir şekilde görülüyor, bir sıkıntı var. Bu sıkıntıyı gidermek
amacıyla, önce sıkıntının mevzuatımız karşısındaki tam, kesin konumunu,
durumunu tespit etmek amacıyla müfettişler görevlendiriliyor. Bu tespitte çalışmaların
hepsi yapılıyor. Sonuç itibarıyla, bir adım atılması gerekiyor. Bu adım… Bir de
şu var: Bütün bu görüşmeler elbette Kazakistan Hükûmetiyle yapılıyor,
Kazakistan Büyükelçiliği ve Hükümetiyle yapılıyor yani tarafımız, Kazakistan
Hükûmeti, Kazakistan devleti; başka kimse yok, görüşmeler onlarla yapılıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Kazakistan’ın borçlarını mı siliyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bu görüşmelerde geçen konuşmaları, müzakereleri hiç burada ayrıntılandırmaya
gerek yok ama özel şeylerde bir kısmını konuşabiliriz. Onun için kapalı olsa
keşke dedim, bazı şeyleri daha rahat konuşabilirdik.
Aşağı yukarı dört beş yıl bu
müzakereler sürüyor, kolay değil yani. Ve şunu yapabilirsiniz: “Tamam,
kardeşim, el koyuyorum, kapatıyorum.” Tahsise rağmen yani bizden önce yeni
hâliyle tahsise rağmen -ki orada bir onay da var, bir belge var, bir tespit
var- ona rağmen yaparsınız, ülke olarak da bedeli neyse karşılığını ödersiniz.
Bu yöntemdir, olabilir. Yani “Ben o tahsisi de dinlemiyorum; 2001 yılında yapılan,
yeni hâliyle yapılan tahsisi de dikkate almıyorum, ona da itibar etmiyorum.”
dersiniz, yaparsınız. Bu bir yöntemdir, bu bir yöntemdir. Elbette, her alınan
kararın sonuç itibarıyla lehte ya da aleyhte birtakım getirileri vardır,
faturaları vardır, götürüleri vardır. Bütün bu müzakereler, tartışmalar
neticesinde tekrar altını çiziyorum: Karşımızda elbette doğal olarak Kazakistan
Hükûmeti var, muhatap Kazakistan Hükûmeti, Kazakistan Büyükelçiliği; başka hiç
kimse yok, hiç kimse yok.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) –
Kazakistan yolsuzluk yapacak, biz kapatacağız!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bakın, hayır, lütfen… Bu kadar söyleyebiliyorum, bu kadar konuşabiliriz. Bu
konuyu başka daha detaylı da konuşamayız.
Bunun sonucunda, biraz önce,
birtakım başka rakamlar ifade edildi ama bu rakamlar tamamen o müfettişlerin
tespitleriyle ortaya çıkan rakamlardır, tamamen teknik çalışmalardır. Yani
dışarıdan “Efendim, şöyle olsa böyle olurdu.” falan gibi rakamlar biraz afaki,
kusura bakmayın Hocam yani biraz afaki çünkü burada bu tespiti devlet yapmış.
TUNCA TOSKAY (Antalya) – Hiç
afaki rakam yok.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Var, var; evet, rakam var.
TUNCA TOSKAY (Antalya) – Hiç
afaki rakam yok.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Hayır, kuruşuna kadar tamamen müfettişler tarafından gönderilmiş…
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Gidin, siz böyle bir araziyi, böyle bir yatırımın ilk altyapı bedelinin ne
olduğunu bir sorun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
…yetkililer tarafından bu tespit yapılmış ve sonucunda, meri mevzuat
çerçevesinde bir rakamın, işte 9 küsur milyon liralık bir rakamın ödenmesi
şeklinde bir sonuç ortaya çıkmış. Bu da teknik; bakın, tamamen teknik, hiçbir
siyasi yönü yok, hiçbir şey yok. Ve bunun karşılığında da bu anlaşmanın ekinde,
Kazakistan’da Türkiye’nin kullanacağı bir arazi verilmek suretiyle, tahsis
edilmek suretiyle bir mutabakata varılmış. Arkadaşlar, olayın özü, esası budur;
başka hiçbir şey yok, ne eksiği var ne fazlası var.
Tekrar başa dönüyorum, AK
PARTİ bunun neresinde değerli arkadaşlar?
Ve biraz önce o çok ağır,
haksız, yanlış o iftiraları, o ifadeleri kullanan arkadaşlarımdan, AK
PARTİ’den, AK PARTİ Grubundan özür dilemelerini istiyorum.
GÜRKUT ACAR (Antalya) –
Usulüne uyduruyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bu hakkımız, bu AK PARTİ’nin hakkı değerli arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
Benim anlattıklarım…
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Sayın Canikli, süre konusunu söyleyin. Süre konusunu ve anlaşmayla ilgili
değişikliği söyleyin burada.
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) – Hadi oradan,
bırak süreyi!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Lütfen… Bir saniye… Bir saniye…
Benim anlattıklarımın, bakın
arkadaşlar, istisnasız hepsi devletin kayıtlarında bir belgeye dayanıyor,
isnadı var, dayanağı var ve bu belgeler de bizim dönemde, AK PARTİ’nin
hükûmetlerinin iktidar olduğu dönemde üretilmiş olan belgeler değil, bizden
önceki hükûmetler döneminde kayıtlarda olan belgeler.
TUNCA TOSKAY (Antalya) – İki
soru sordum, cevap yok ona.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Yani, hiçbir yerde “Efendim, şununla oynamış olabilirsiniz, bunu…” Hiçbir
şekilde böyle bir ithamı gerektirecek bir durum söz konusu değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Canikli.
OSMAN KAHVECİ (Karabük) –
Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Pardon, bir dakika
efendim.
Gruplar adına konuşmalar
tamamlanmıştır.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan…
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Sayın Başkan, sataşma var.
BAŞKAN - Şahısları adına
Mehmet Şandır, buyurun efendim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan…
OSMAN KAHVECİ (Karabük) –
Sayın Başkanım…
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Sataşmadan söz istiyorum, iki dakika…
BAŞKAN – Efendim, böyle bir
usulümüz yok, biliyorsunuz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Efendim, nasıl usul yok?
BAŞKAN – Hayır, yani gruplar
adına konuşuldu ve lütfen, şimdi şahıslar adına konuşulacak.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Efendim, ben sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN - Başka bir itirazınız
varsa ondan sonra. Şimdi, Sayın Şandır’da sıra. Kusura bakmayın.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Efendim, usul bu.
Size de öyle. Lütfen yerinize…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, hayır…
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Gerçek dışı şeyler söyledi.
BAŞKAN – Lütfen yerinize
efendim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
efendim, geçmiyorum.
BAŞKAN – Geçersiniz, bal gibi
geçersiniz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, hayır, kürsüden…
BAŞKAN – Sayın Şandır,
buyurun efendim, söz sizin.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan…
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Efendim,
konuşmacılar biter, sonra söz veririm. Sayın Hocam, bu böyle, usul böyle.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
efendim, şimdi söz vereceksiniz çünkü sataşma var.
BAŞKAN – Siz de öyle Sayın
Atıcı, yerinize...
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Şu iki arkadaş da
konuşmasını tamamlasın nasıl söz istiyorsanız vereyim, yoksa oturursunuz
yerinize, başka çarem yok.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
efendim…
BAŞKAN – Sayın Şandır,
buyurun efendim, şahsınız adına sizin konuşmanız var.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın
Başkan, hatip kürsüden şahsıma sataşmıştır, söz istiyorum; bunu görmezden
gelemezsiniz.
BAŞKAN – Efendim, görmezden
gelmiyorum. Usule uymak zorundayız. Bakın, burada gruplar adına konuşma var,
şahıslar adına konuşma var…
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Efendim, hatibin konuşması bittiğinde ben sözümü alırım.
BAŞKAN - …sonra sizin ilave
edeceğiniz bir şey varsa 60’a göre söz istersiniz, size veririm. Şimdi usul bu.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, ben sataşmadan söz istiyorum, başka bir şeyden değil.
BAŞKAN – Tamam. Açıklama veya
cevap için, sorular bittikten sonra… Lütfen efendim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Açıklama, cevap değil efendim. Ben, sataşmadan…
BAŞKAN - Sayın Şandır,
buyurun efendim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
efendim, ben sataşmadan söz istiyorum.
AVNİ ERDEMİR (Amasya) – Otur
yerine!
BAŞKAN – Efendim, sataşmayla
bir ilgisi yok. Ona da bakarız.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Efendim, “Bakarız.” diye bir şey yok. Açıkça yalan söylediğimi ifade etti.
BAŞKAN - Sataşma varsa zabıtlara
bakarız, sataşma varsa size de söz veririm.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, açıkça yalan söylediğimi ifade etti. Ben de bunu sataşma olarak
algılıyorum ve söz istiyorum.
BAŞKAN – Bakınız, zabıtları
getirip bakarız, sataşmadan…
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Efendim, zabıtları… Sorun dedi mi, demedi mi?
BAŞKAN - Bir saniye…
AYTUĞ ATICI (Mersin) -
Zabıtlara ne gerek var?
BAŞKAN - Zabıtlara bakarız
sataşmadan söz veririz efendim.
Sataşmaya gelince, sizin
söyledikleriniz de var, onu da getiririz, karşılıklı bakarız sataşmalara, söz
veririz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın
Başkan…
BAŞKAN - Sayın Şandır,
buyurun efendim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, tarafsız davranmıyorsunuz.
BAŞKAN - Anladım ben.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Orada
konuşulanları siz de duydunuz biz de duyduk.
BAŞKAN - Evet, ben de duydum,
siz de duydunuz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Orada
bizi yalancılıkla itham ettiler.
BAŞKAN - Hayır, kusura
bakmayın.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şimdi,
Sayın Başkan, lütfen tarafsızlığınızı bozmayın, orada sataşma vardı ve ben
sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN - Beni dinleyecek
misiniz, yoksa konuşacak mısınız?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, ben başka bir şeyden söz istemiyorum.
BAŞKAN - Bakınız, efendim,
69’a göre, ilgili fıkrayı okuyorum: Buradaki konuşmalar biter, zamanını da
Başkan tayin etmek suretiyle sataşma veya 69’a göre söz verir diyor. Bunu
vereceğim diyorum. Lütfen yerinize oturun siz de, siz de. Arkadaşlar konuşsun
sonra…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, hayır efendim, sıcağı sıcağına vereceksiniz. Hayır…
BAŞKAN - Efendim, usul bu,
rica ediyorum yani.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
efendim, olmaz öyle şey!
BAŞKAN - Hayır, mümkün değil.
AYTUĞ ATICI (Mersin) -
Üstünden zaman geçtikten sonra anlamı yok.
BAŞKAN - Mümkün değil
efendim, rica ediyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
Sayın Başkan, ben ısrar ediyorum.
BAŞKAN - Israr edemezsiniz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Israr
ediyorum.
BAŞKAN - Takdir benim
yetkimde, burada öyle yazıyor.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Bakın,
İç Tüzük’ü de zorlamayın.
BAŞKAN - Lütfen…
Sayın Şandır, konuşacak
mısınız efendim?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, lütfen tarafsızlığınızı bozmayın.
BAŞKAN - Tarafsızlığımı
bozmuyorum, size söz vereceğimi söylüyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Lütfen
o zaman verin.
BAŞKAN - Siz anlamak
istemiyorsunuz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Lütfen
verin o zaman.
BAŞKAN - Bakın, hayır
efendim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Lütfen
verin.
BAŞKAN - Keyfiniz istediği
zaman olmaz!
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
efendim, siz vermek zorundasınız.
BAŞKAN - Bu konuşmalar
bitecek, ondan sonra sataşmalardan istediğiniz sözü vereceğim, bu kadar.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
efendim, öyle şey olur mu?
BAŞKAN - Başka türlü şey yok
efendim, lütfen…
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hayır,
toptan veremezsiniz Sayın Başkan. Hayır, böyle bir usul yok. Sayın Başkan,
sataşmadan dolayı söz vermek durumundasınız.
BAŞKAN - Hayır efendim,
sataşmadan dolayı söz burada “Başkanın takdirine göre…” diyor.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır
efendim.
BAŞKAN - Şu konuşmalar biter,
bu arkadaşlarımızın hakkı, oturup konuşacaklar onar dakika. Sizinki sonra.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN - Sayın Şandır,
buyurun.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, burada önemli bir konu var. Sayın Başkan, bunu yapamazsınız. Bunu
yaptığınız an kesinlikle taraflı olduğunuzu ben iddia ediyorum.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri…
BAŞKAN – Sayın Toskay, Sayın
Şandır’da söz hakkı. Sizin de varsa tekrar vereceğim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, bizi usul tartışması açmaya zorlamayın!
BAŞKAN - Sayın Şandır size mi
devretti efendim?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın
Başkan, siz gelince bu Meclis karışıyor ya!
TUNCA TOSKAY (Antalya) -
Sayın Başkan…
BAŞKAN - Efendim?
Affedersiniz Hocam, işitemiyorum, size mi devretti?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) -
Evet, söz hakkımı devrettim.
BAŞKAN - Tamam, buyurun
efendim.
AYTUĞ ATICI (Mersin)- Sayın
Başkan, tutumunuz hakkında usul tartışması açmak istemiyoruz. Hayır efendim,
eğer bizi zorlarsanız bunu da yaparız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın
Başkan, Tunca Bey’e olan saygımızı istismar ediyorsunuz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan tutarsız da… Bir “Söz vermedim.” diyorsunuz, şimdi de “Söz verdim.”
diyorsunuz, bu nasıl iş ya! Bu nasıl bir iş “Söz vermedim.” diyorsunuz, şimdi
söz veriyorsunuz. (Gürültüler)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Yönetemiyorsun Sayın Başkan ya!
BAŞKAN – Tekrar okuyorum
efendim: Açıklama ve cevaplar için, Başkan, aynı oturum içinde olmak üzere söz
verme hakkına sahiptir. O kadar. Lütfen… Lütfen…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, o zaman tutumunuz hakkında usul tartışması açmak istiyorum.
BAŞKAN – Açarsınız sonra,
tamam.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır,
hayır, şimdi açacağız.
BAŞKAN - Sayın Hocam, buyurun
lütfen.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, tutumunuz hakkında usul tartışması açmak istiyorum.
BAŞKAN – Tamam efendim,
tamam, açabilirsiniz efendim.
Sayın Hocam buyurun.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben konuşmamda genellikle kimseyi
incitmek, kırmak, herhangi bir ithamda bulunmak için şey yapmadım, tarihleri
koydum. Burada iki veya üç tane noktayı tekrar huzurunuza getirmek istiyorum.
Yani, Sayın Canikli, elindeki
dokümanlarla kendine göre açıklama yaptı. Burada mesele, AKP dönemi, başka bir
dönem meselesi değil. Bizim, burada birtakım sıkıntılar olduğu hakkında ciddi
kuşkularımız var. Eğer bu kuşkuları ortadan kaldırmak konusunda samimiysek bu
konuda bir araştırma açarız, sizin okuduğunuz dokümanlarda o dönemlerde kimler
sorumluysa buraya getiririz.
ÜNAL KACIR (İstanbul) –
Hükûmet ortağısınız, siz sorumlusunuz.
TUNCA TOSKAY (Devamla) – Hem
bunu yapmayıp hem de birtakım müfettişlerin hazırladığı şeylerde “Bizimle
ilgili hiçbir şey yok.” diyorsunuz. Ben şimdi size net soruyorum: Süreyle
ilgili “Kırk dokuz yılın sonunda üstündeki bütün bina ve tesisleriyle birlikte
bunlar hazineye döner.” hükmü var. Şimdi yeni protokolde bunu niye
değiştiriyorsunuz? Bir.
İki: Kırk dokuz yıllık süreyi
sonsuza kadar intifa hakkını niye veriyorsunuz? Böyle bir mecburiyetimiz mi
var? Yok.
Ayrıca bir şey daha söylemek
istiyorum, kusura bakmayın. Burada araştırma önergesinin müzakereleri sırasında
değerli Komisyon Başkanımız şöyle söyledi: “Siz siyasetçiler dış politikanın
özelliklerini bilmezsiniz. Biz, o işin ne kadar rafine bir iş olduğunu
biliriz.” vesaire gibi sözler etti. Bunların kabul edilmesi mümkün değil. Dış
siyasetin stratejisi burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından,
siyasetçiler tarafından belirlenir; teknik uygulaması da Dışişleri Bakanlığı
tarafından yapılır. Öyle olmasaydı bugünkü Dışişleri Bakanımız dâhil, son
derece başarılı birçok Dışişleri Bakanımız dışişleri mensuplarının dışından
geldi burada.
İkinci bir noktamız var: “Siz
böyle, bunlardan anlamazsınız. Biz yukarıdan ormana tepeden bakıyoruz. Bu
konularda ormana tepeden bakmak gerekir.” dedi. Ben de size şunu söylüyorum: Bu
protokolün, temeli itibarıyla 93 protokolünün amacı doğrudur. O amaç
doğrultusunda, biz de ormana tepeden bakmaya çalışıyoruz ama biraz evvel ifade
ettiğim konularla ilgili, ağaçların altında yapılan gayrimeşru işlere de ortak
olmak istemiyoruz.
Saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –Teşekkür ederim Sayın
Toskay.
Şahıslar adına ikinci
konuşmacı, Mehmet Naci Bostancı, Amasya Milletvekili.
Sayın Bostancı, buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya)
– Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Araştırma önergeleri niçin
verilir? Bir konuya ilişkin şüpheleriniz vardır, iddialarınız vardır, bunu
araştırma neticesinde kesinleştirmek için verirsiniz. Bu araştırma önergesi
kabul edilmedi ama burada araştırma önergesinin kabul edilmesi için söz isteyen
ve çeşitli vesilelerle bunu gündeme getiren arkadaşlar, tekemmül etmemiş bir
önergenin sanki kesin neticesi elde edilmiş, kesin bir iman hâlinde, her türlü
yolsuzluk, usulsüzlük yapılmış şeklinde bir dille, ağır ithamlarla burada
konuşmalar yaptılar. Araştırma önergesine ne ihtiyaç var? Siz, bu iddiada
bulunanlar, zaten herhangi bir araştırmaya, soruşturmaya, belgeye ihtiyaç
hissetmeksizin her şeyi biliyor durumdasınız, nasıl yolsuzluklar yapıldığını,
nasıl usulsüzlükler yapıldığını. Ne gerek var araştırma önergesine? Bence,
benim açımdan, bu konu vuzuha kavuşmuştur, belgeleriyle birlikte ortaya
konmuştur.
Şüphelerimiz olabilir,
iddialarımız olabilir ama bunları konunun bağlamı içerisinde, belli bir üslup
dairesinde konuşmakta Meclis adına fayda olduğu kanaatindeyim. Bağırarak,
çağırarak, ithamlarda bulunarak, hele ahlak, vicdan, namus, edep vesaire gibi
bütün o repertuarı kendi iddialarımızı tahkim edecek şekilde çağırarak kimseye,
dışarıdaki herhangi bir insana, haklı dahi olsak tek bir ikna edici söz
söyleyemeyiz. Bağırarak haklı olunmaz, haklı olan insanlar da zaten sesin
şiddeti üzerinden bir ikna edicilik peşinde olmazlar. Sözler var; sözler bize
niye verildi, kelimeler bize niye verildi? Meramımızı anlatmak için.
Değerli arkadaşlar, ben
1976-1980 arasında Mülkiyeyi bitirdim. O dönemde genç bir öğrenciyken benim
geldiğim gelenek, Orta Asya’daki Türklere yönelik çok ruhani, çok romantik bir
ilgiyle bakardı ve oradaki kardeşlerimizin esaret altında olduğunu, Demirperde
gerisinde olduğunu bilirdik ama bilmediğimiz husus, gerçekten de oradaki
insanlar hangi şartlarda yaşıyorlar, ne düşünüyor, dünyayı nasıl görüyorlar,
buna ilişkin birinci elden bilgilerimiz yoktu çünkü Sovyet dünyasıyla bizim aramızda,
hür dünya arasında bu tür bağlantılar son derece zayıftı. Biz romantik bir
ilgiyle Türk dünyasına baktık. Buna ilişkin çok güçlü bir edebiyat da oluştu;
Hüseyin Nihal Atsız’ın “Bozkurtların Ölümü”, “Bozkurtlar Diriliyor” ve benzeri
Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun “Çağlayanlar”ı.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Selahattin Demirtaş’la beraber mi okuyorsunuz şimdi?
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Bütün bunlar, o romantik bakışı destekleyen güçlü eserlerdi.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) –
Şimdi ayaklar altına aldınız bu değerlerin hepsini. Geç onları geç, şimdi
neredesin sen?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – O
eskidendi, sen şimdiki kimliğinden bahset.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Bu eserler, bu romantik duyarlılık…
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) –
Şimdi neredesin, onu söyle. Boş ver, geç onları.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Lütfen, lütfen, dinler misin kardeşim?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Eskinin bir tek kaşarı makbul, başka hiçbir şeyi makbul değil.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Bu romantik duyarlılık elbette önemlidir.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Eskinin bir tek kaşarı makbul.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Ama, romantik duyarlılık yetmez; bizatihi bu repertuarın kendisinde
de yetmediğine ilişkin, dikkatli okuyanlar için, bilgiler vardır. Ahmet Hikmet
Müftüoğlu’nun “Çağlayanlar”ını, Gökalp’in kitaplarını okuyanlar, romantizm ile
realizm arasındaki farkı da -eğer okuduysalar, eğer 3 tane sloganın arkasından
gitmediyseler- görebilirler.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Sen
çok iyi anlamışsın! Bugün nerdesin?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla)
– Ahmet Hikmet Müftüoğlu’nun “Turhan Nasıl Çıldırdı?” hikâyesi, romantik
duyarlılıklarıyla gerçek dünyanın referansları arasındaki gerilimi taşıyamayan
ve kafayı yiyen bir insanı anlatır.
Demirperde yıkıldı.
Demirperde yıkıldıktan sonra, Orta Asya’daki gerçekliğin o romantik
duyarlılıkla ne kadar ilişkisi olduğunu her aklı başında olan insan gördü.
Evet, onlar bizim kardeşlerimizdi ama romantik bakış, romantik perspektif
oradaki insanlara çok az söz söylüyordu. Oturup sohbet edebilirdiniz ama bu hayatın
içinde ülkeler arasında bağlar kuracaksanız bu romantik diskur yetmiyordu,
ayaklarınızın yere değmesi gerekiyordu.
Nitekim, romantizmin peşinden
savrularak oraya gidenler oradan da savrularak hüsran içerisinde ve orada
hüsran yaratarak geri dönmek durumunda kaldılar. Kimler oradaki Türk
kardeşlerimize bağlar kurdu?
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – “İki
devlet bir millet” diyen Azerbaycan toplumunu inkâr mı ediyoruz şimdi?
Elçibey’i inkâr mı ediyorsun?
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – İşte, ayakları sağlam bir şekilde yere basan, sosyal ve ekonomik
bir zeminde bu bağları tahkim edenler bu bağları kurdular Türk dünyasıyla.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Çok
üzülüyorum Hocam, hakikaten çok üzülüyorum. Allah hizmetini hayır eylesin!
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Gerçek, yarına konuşan, oradaki insanlarla birlikte ortak bir
perspektifi hayata taşıyacak bağları kurdular. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
İleride çocuklarınıza verecek hesabınız yok.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Değerli arkadaşlar, bizim Türk dünyasına yönelik ilgimiz…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Bir
milletvekilliği için değmezdi buna, Naci Hoca!
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) - … soydaşlık, ırkçılık yahut da sadece milliyetçilik temelinde bir
ilgi değildi. Bu, aynı zamanda, insanlığın bağlamında anlam kazanan… Nasıl
herkesin özgür olmalarını istiyorsak, bütün insanların özgür olmalarını
istiyorsak Türklerin de aynı şekilde özgür olmasını talep eden bir arka plana
yaslanıyordu, bugün de öyledir.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Milliyetçiliği ayaklar altına alan bir Başbakanın milletvekili bu sözleri
etmemeli. Milliyetçilik sizin meseleniz değil, ayaklarınızın altında dolanıyor.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) - Bugün de oradaki Türklere yönelik ilgimiz sadece soydaşlığa dayalı
bir hukuk çerçevesinde değil, aynı zamanda ilhamını insanlıktan alan bir hukuk
çerçevesindedir.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Milliyetçilik sizin meseleniz değil artık; ayaklarınızın altında, bakın, orada
milliyetçilik.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) - Nitekim, Orta Doğu’ya yönelik ilgimiz de Avrupa’ya yönelik ilgimiz
de aynı şekilde. Eğer, herkes için bir anlam taşıyorsa, insanlık için bir anlam
taşıyorsa işte o zaman değerlidir, o zaman önemlidir, o zaman hem buradaki
insanlara hem de oradaki insanlara fayda sağlayacak, gerçek, insani temelde bir
bağ anlamını taşır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Biz, böyle bir perspektifle
bakıyoruz.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Yabancılara sattığınız yüzde 10… Yabancılara onun için mi sattınız?
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) - Böyle bir perspektif çerçevesinde insanların hayatlarında karşılığı
olan…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Akşam yattığınızda rahat uyuduğunuzu düşünmüyorum.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) - … sadece romantizmlerine karşılık gelen değil, onların aynı zamanda
gündelik hayatlarında da karşılığı olan ilişkiler kurmak durumunda olduğumuzu
biliyoruz. Ve bugün, on yıldır AK PARTİ’nin yaptığı da budur, Türk dünyasına
yönelik ilgisinin temelinde de bu vardır, Orta Doğu’ya yönelik ilgisinin
temelinde de bu vardır.
Değerli arkadaşlar, 1860’ta
Arminius Vambery “Bir Sahte Dervişin Orta Asya Gezisi” diye bir kitap kaleme
aldı -1860- Orta Asya’yı anlatır. Tabii, Orta Asya’nın gerçekliğini görmek
bakımından bu tür Türkologların çalışmaları önemlidir, Enver Paşa’nın tecrübesi
önemlidir. Ayakları yere basmayan fikirlerle dünyaya bakanlar, Ahmet Hikmet
Müftüoğlu’nun kitabında olduğu gibi, sonuçta çıldırırlar. Kendilerini çok
kahraman, kendilerini çok değerli, kendilerini çok soylu görebilirler ama
gerçek hayatta karşılığı olan fikirler telaffuz etmedikleri sürece, ayakları
yere basmadığı sürece onlar bu hayatta herhangi bir değer taşımazlar. O yüzden,
fikirlerle gerçekliği imtizaç ettirebilenler ancak başarılı olabilirler.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Doğru… Doğru…
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) - Elbette, bu başarı oradaki
Türk kardeşlerimiz için de, bizim için de çok önemlidir. Herkesin bu çerçevede
aklını başına toplayıp…
MEHMET ŞANDIR (Mersin) –
Hocam, bir saat de konuşsan kendini anlatamazsın.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) - … öyle bağırarak,
haykırarak değil, öyle yerinden slogan atarak değil, gerçekliğin içinden
aklederek davranmasında, öyle düşünmesinde fayda vardır.
Gökalp’ı bile doğru dürüst
okumayanların tabii böyle üç beş sloganla milliyetçiliğe kalkışmalarını da
anlamam. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bir kavmin…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Hocam, o kelimeyi ağzından çıkart, ağzına yakışmıyor! Sen Selahattin
Demirtaş’ın siyaset arkadaşısın.
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Lütfü Bey, sana ödev veriyorum: Gökalp’ın “Bir Kavmin Tetkikinde
Takip Olunacak Usul” adlı kitabını okuyacaksın.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sen
bana ödev verecek konumda değilsin!
MEHMET NACİ BOSTANCI
(Devamla) – Teşekkür ediyorum.
Sağ olun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar, MHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sen
milletvekili olmak için kendini satmış bir adamsın! Sen milletvekili olmak için
daha neler yapacaksın, bilmiyorum. Pazara çıkar satın alırız belki.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Sayın Atıcı,
buyurun…(AK PARTİ ve MHP sıralarından gürültüler)
Arkadaşlar, dinleyelim
lütfen.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sayın
Başkan, sataşma…
BAŞKAN - Sataşmadan mı söz
istiyorsunuz?
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Sataşmadan… Üç dakika verirseniz…
BAŞKAN – Sataşmadan, buyurun.
69’a göre iki dakika
veriyorum.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Üç… Üç…
Usul tartışması açmadık, bakın.
BAŞKAN – Siz lütfen oturun,
lütfen oturun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Oturuyorum zaten. Zaten oturuyorum Başkanım.
BAŞKAN - Yoksa gelin, siz
yönetin.
Buyurun Sayın Atıcı.
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli’nin görüşülen kanun tasarısının tümü üzerinde grup adına yaptığı
konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, şu
elimdeki kağıtları…
Bakın, az önce burada benim
yalan söylediğimi iddia eden Sayın Canikli, şunu biliyor musun, şunu tanıyor
musun? Aç 6’ncı sayfasını. 6’ncı sayfasının 1’inci paragrafının son cümlesi
diyor ki: “Söz konusu arazi üzerinde 2001 yılından itibaren bir otel inşasının
da başlamış olduğu…” Bitmiş değil.
Bakın, resmî belge budur, cebinden çıkardığın kâğıt değildir kardeşim! Onu
bilerek konuşacaksın; bu bir.
İki…
AHMET YENİ (Samsun) – Otel
inşaatı ne zaman başlamış? Onu söyle.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Kardeşim, 2001’de; bak, aç bak, 2001’de başlamış.
İHSAN ŞENER (Ordu) – İspatla
o zaman.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
2001’de başlamış.
İki, bunu biliyor musun?
AHMET YENİ (Samsun) – Otel
inşaatı ne zaman başladı? Onu söyle.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Zıplamayın yerinizden. Resmî Gazete’den konuşuyorum, öyle zıplamayın…
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Özür
dile!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sen
gelip buradan özür dileyeceksin.
BAŞKAN – Arkadaşlar,
dinleyelim.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Resmî
Gazete’den konuşuyorum. Bakın, Resmî Gazete’de diyor ki 1’inci maddede: “Biz
44.370 metrekare verdik.” Peki, siz bunu biliyor musunuz Sayın Canikli, bu
kimin imzası? Şu imza senin Başbakanının imzası, gördün mü?
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sen
özür dileyeceksin.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, öyle cebinden kâğıt çıkararak konuşmayacaksın. Resmî evrak budur, eğer
Başbakanının imzaladığı kâğıt resmî değilse sen git kendi derdine yan.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Özür dileyeceksin.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Bak,
burada ne diyor? Madde 1, Resmî Gazete’deki madde 1’i değiştiriyorsun burada,
diyorsun ki: “Resmî Gazete’de daha önce yayınlanan protokolde mevcut olan
44.370 metrekareyi 67.256’ya çıkardım.” Ondan sonra, diyorsun ki: “Ben
yolsuzluk yapmadım.”
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Bu
kadar arsızlık olmaz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Kardeşim, bak, bugün bu kanun burada kabul edilir ise -ki elleriniz kalkacak,
kabul edilecek- o zaman, bu yolsuzluğa siz ortak olmuş olacaksınız. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler) Eğer siz bu kanunu kabul ederseniz bugüne kadar
yapılmış olan bütün yolsuzluklara ortak olmuş olacaksınız.
Gel, şimdi buradan özür dile.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sayın
Başkan, bakan DSP’li, ruhsat veren belediye başkanı CHP’li…
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Götüren AKP’li. Fettah Tamince nereli?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Canikli,
buyurun.
İki dakika.
2.- Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’nin, Mersin Milletvekili
Aytuğ Atıcı’nın sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Fettah Tamince nereli?
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen
dinleyelim.
Buyurun Sayın Canikli.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Değerli arkadaşlarım, bakın, bu Resmî Gazete, belge diye gösterilen bir alıntı
ve değerlendirme, bir görüş…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Resmî
Gazete.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bak, o bir görüş. Kim tarafından kaleme alınırsa alınsın o bir görüş.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Ağabey, kanun yayınlanmış. Ağabey kanun ya!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bakın, belge o değil. Belge nedir biliyor musunuz? Belge şu…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hayır,
kanun ya! Ağabeyciğim bak, kanun diyorum sana ya!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Lütfen, bir dinleyin yani işte Resmî Gazete’de, bu bir alıntıdır. Alıntı her
zaman yorum içerir, her zaman yanılma payı vardır.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Allah
Allah, kamera şakası mı ya?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Nitekim, basit maddi bir hata yapılmıştır, çok net söylüyorum. Belge ne biliyor
musunuz?
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Hakikaten şaka gibisiniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Kamera
şakası mı bu ya? Resmî Gazete gösteriyor burada.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Belge bu işte, belge. Ne zaman tanzim edilmiş bu belge? 13 Haziran 2001
tarihinde tanzim edilmiş belge, kayıt altına alınmış belge.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Ya,
Resmî Gazete diyorum ya!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bu insanlar böyle bir konunun bugün bizim tarafımızdan tartışılacağını tahmin
edip de böyle bir belge mi tanzim ettiler değerli arkadaşlar?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Ya
boru mu bu, Resmî Gazete ya, Resmî Gazete! Anlamıyor musun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Böyle bir şey söyleyebilir misiniz? Bundan daha bir şey olabilir mi?
Defterdarlığın… Diyorum ki
bakın, açın bakın; tarih, sayı veriyorum ben size.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Bir
elindeki kâğıda bak, bir Resmî Gazete’ye bak.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
O dönemde defterdarlık resmî olarak kayıt altına almış, o tarihte…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hani
nerede, elindeki kâğıt nerede?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
1998’de ve 62 bin…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Ya,
elinde küçük bir paçavra var.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
İşte, belge burada; bakın, hepsi, belgesi burada…
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Kardeşim, Resmî Gazete’de kanun yayınlandı, daha ne istiyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Ben tarih, sayıyı buraya kayıt ettim, belgesi burada, belgesi burada. Sayın
Başkana da verdim, Sayın Oktay Vural’a da verdim; hepsi belgeler içerisinde.
Belge burada.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Başbakanınızın Meclise sunduğu kanun tasarısı var ya. Ayıptır ya!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Belge istiyorsanız belgeden bol bir şey yok.
1998’de devletin defterdarlığı
bu tespiti yapıyor, beş yıldızlı otelin inşaatının tamamlandığını ve inşaat
alanının toplam 67.250 metrekare olduğunu tespit ediyor, bundan daha kuvvetli
belge var mı?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Aklama
o zaman ya!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Bundan daha kuvvetli belge var mı?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Gel
cezasını verelim, aklama!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Hiç sağa sola çekmeyin, hiç sağa sola çekmeyin; çok net, tartışmasız. Yapmanız
gereken tek bir şey var, tek bir şey: Özür dilemek, başka hiçbir şey değil,
özür dilemek.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Allah,
Allah!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Evet, öyle.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
OSMAN KAHVECİ (Karabük) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Kahveci, ne
için söz istiyorsunuz?
OSMAN KAHVECİ (Karabük) – Az
önce CHP sözcüsü ilk konuşmasında, CHP Grubu sözcüsü “bir AKP milletvekili”
diyerek benden bahsetti…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ne
malum?
OSMAN KAHVECİ (Karabük) –
Sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN – Hayır, hayır;
sataşma size değil, “bir AKP milletvekili” dedi.
OSMAN KAHVECİ (Karabük) –
Benden bahsetti, sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN – Nerede? İsim vermedi
Sayın Kahveci.
OSMAN KAHVECİ (Karabük) –
Orman Genel Müdürü olarak benden bahsetti.
BAŞKAN – Peki, iki dakika.
Siz de ayrı bir sataşmaya
meydan vermeden, lütfen.
Buyurun.
3.- Karabük Milletvekili Osman Kahveci’nin, Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı’nın görüşülen kanun tasarısının tümü üzerinde grup adına yaptığı konuşma
sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
OSMAN KAHVECİ (Karabük) –
Evet, arkadaşlar, az önce CHP sözcüsü arkadaşımız benden bahsederek, isim
vermedi ama…
Tabii, orman alanlarındaki
tahsis, Orman Kanunu’nun 17’nci maddesine göre kırk dokuz yıllığınadır. Bu
tahsise… Yani, az önce konuşulan bu olayların içerisinde yaşayan bir
arkadaşınız olarak…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ha,
tamam, şimdi anladık.
OSMAN KAHVECİ (Devamla) –
…gerçekten Kazakistan’ın bu olayını böylesi dile getirmek… Sanıyorum herhâlde
bu arkadaşlarımız burada itham ederken bana “Gerçekler nedir? Olaya nasıl el
koydunuz?” diye sorsalardı, belki bu kadar tartışma olmazdı.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sen
onu git Başbakanına anlat!
OSMAN KAHVECİ (Devamla) –
Evet, arkadaşlar, bakın, tahsis 1993, otelin bitişi 1998, bizim olaya müdahale…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Ne
98’i!
OSMAN KAHVECİ (Devamla) –
2001 yılında otel işletmeye açılıyor, bizim müdahale ettiğimiz zaman da tespit
ederek müfettiş gönderiyoruz az önce Grup Başkanımızın dediği gibi.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Kaç
yılında? 2005’te müfettiş gidiyor.
OSMAN KAHVECİ (Devamla) –
2005’te müfettiş gidiyor çünkü o süreçte bir tartışma süreci yaşanıyor.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Üç
sene uyudunuz, üç sene izin verdiniz.
OSMAN KAHVECİ (Devamla) –
Sonuçta, 2001 yılından itibaren ormanla ilgili otel kısmı bölündükten sonra o
izin bedelliye çevriliyor ve 2001 yılından itibaren yaklaşık on yıllık otel
parası olarak orman izinlerinin toplam bedeline karşılık olarak yer isteniyor.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Arazi
bedellerini aldınız mı?
OSMAN KAHVECİ (Devamla) –
Şimdi, orman alanlarında -esas söylemek istediğim şuydu- kırk dokuz yıllığına
izin verilir.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Parayı aldınız mı?
OSMAN KAHVECİ (Devamla) –
Bütün turizm tesislerindeki izin süresi kırk dokuz yıllıktır ama ikinci bir
talep olduğu zaman da bir kırk dokuz yıl daha uzatılır. Burada da, sözleşmede
de “Tekrar yenilenir.” diyor.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
“Yenilecektir.” diyor.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
“Yenilecektir.” diyor, dikkat et!
OSMAN KAHVECİ (Devamla) –
Ancak, bunlar, bu sözleşmeler kanundur. Orman Kanunu’nda “kırk dokuz yıl” der
ama siz yeni bir kanunla bunu istediğiniz şekilde uzatırsınız. Bu protokolün
buraya gelmesi demek, kanundur, Orman Kanunu’nun eski hükümlerini bile geçersiz
kılabilir çünkü bu sadece protokol değildir, Meclisin onayından geçtiğinden
dolayı, bu bir kanun hükmünde olduğundan dolayı…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
OSMAN KAHVECİ (Devamla) – …
yüce Meclisin verdiği kararlar da sonuçta bir kanun olarak eski kanun hükmünü
de iptal eder. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Kahveci, teşekkür ederim.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında 13 Aralık 1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti
Arasında Antalya İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan Cumhuriyetine
Kullandırılmasına İlişkin Protokole Değişikliklerin ve Eklemelerin Yapılmasına
Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/688) (S. Sayısı: 413) (Devam)
BAŞKAN - Değerli
arkadaşlarım, kanunun tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, sisteme giren
arkadaşımız var, soru-cevap işlemi yapacağız.
Sayın Genç, buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Aslında bu rapor eksik. 1993
protokolü buna ilave edilseydi nerede, ne zaman değiştiği belliydi. Şimdi, biraz
önce anlaşılıyor ki herkes bir şey söylüyor. Burada Hükûmet yok ki Hükûmet bana
doğru cevap versin. Kardeşim, bu arazi evvela 44.370 metrekare olarak tahsis
ediliyor. Hangi tarihte 67 bin metrekareye çıktı? Şimdi, biraz önce Canikli
diyor ki: “1998’de burada ölçüm yaptı Maliye Bakanlığı, 67 bin metrekare
buldu.” Kardeşim, bizim burada görevimiz suistimalleri Meclisin kararıyla mı
örtbas etmektir? Burada tahsis edilen arazi 44 bin metrekare olduğuna göre,
orada tahsisi aştığına göre, aşan o kısmın yıkılması lazım ve burada bizim buna
kanunla meşruiyet getirmememiz lazım. Ama burada otel yapıldıktan sonra, Tayyip
Bey’in arkadaşı…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Tunceli) – Rixos
otellerini de biliyorsunuz, Tayyip Bey ailesiyle orada kalıyor, para veriyor mu
vermiyor mu? Bütün mesele Rixos otellerine meşruiyet kazandırmak.
Ama niye…
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Daha
süre var, yirmi dakika var?
BAŞKAN – Hayır, başkaları da
var, şimdi girdiler.
Sayın Özel, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Teşekkür ederim.
Şimdi, biraz önce “arkadaşıma
sormak istiyorum” joker hakkından katkı sağlayan milletvekilimiz “Sorsaydınız
ben anlatırdım arkadaşlar.” dedi. Tabii, iyi ki kendisi ifade etti de biz o
telaşlı tavrı bir yere oturtabildik.
2001 yılında fark edildiğini
söylüyor. Ta 2005’te müfettiş yollamışlar, 2011’e kadar işletmesine izin
vermişler. Orada attıkları iki tane tarih üzerinden bir masumiyet yaratmaya
çalışıyor. On yıldır bu otel devri iktidarınızda işledi mi işlemedi mi, ona cevap
verin.
AHMET YENİ (Samsun) – Otel ne
zaman yapılmış, onu söyle!
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Özel.
Sayın Atıcı…
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Teşekkürler Sayın Başkan.
Şimdi, bu kadar önemli bir
konuyu konuşuyoruz, bu kadar, boğazına kadar batağa batmış bir konuyu konuşuyoruz,
Dışişleri Bakanı burada yok. Getirmişler Enerji Bakanını, nöbetçi bakan diye
koymuşlar. Dışişleri Komisyonu Başkanı yok. Biz burada kendi kendimize
konuşuyoruz.
MUSA ÇAM (İzmir) – Enerji
Bakanı burada!
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Enerji
Bakanı burada, doğru ama Enerji Bakanının yaptıklarının yanında bu bir nimet
kalır, bunu hiç olmazsa parayla giderirsiniz. O nükleer santral belasından
nasıl kurtulacağız, o ayrı bir konu. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Edep, biraz edep!
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Yani
onun yaptığı çok daha ayrı. O yüzden hiç soru bile sormuyorum Sayın Başkan.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) –
Herkese saygısızlık yapacaksın!
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Atıcı.
Sayın Genç, tekrar
girmişsiniz sisteme, buyurun. (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)
Arkadaşlar, dinleyelim
lütfen.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, evvela, bu Hükûmetin bu Meclisi ciddiye alması lazım. Bu Hükûmet bu
Meclisi ciddiye almıyor. Ahmet Davutoğlu şimdi nerede, hangi olaylarla
uğraşıyor?
Şimdi buraya bir anlaşma
gelmiş ve biz burada bir hırsızlığa, yapılan bir devlet arazisi soygunluğuna
Meclisi ortak ediyoruz, diyoruz ki: “Siz ey bürokratlar, ne kadar soygun
yaparsanız yapın, biz kanunu, AKP’nin parmak çoğunluğuna güvenerek buradan geçiriyoruz.”
Şimdi, buyurup açıkça
söylesinler, desinler ki: “Tayyip Bey bize emir verdi. Bu otellerde Tayyip Bey
gidiyor, kalıyor aile efradıyla beraber. Bize talimat verdi, af çıkarıyoruz.”
Böyle dürüstçe konuşmaları gerekirken niye yani sağa sola çeviriyorsunuz da “Şu
tarihte yaptı, bu tarihte yaptı.” Bu otel Rixos Oteli olduğuna göre bunun
sahibinin de kim olduğu ortada, dolayısıyla kimlerin buradan yararlandığı
ortada. E, bunları biz yarın öbür gün sokaklara çıkıp da söylediğimiz zaman
“İftira atıyorsunuz.” demeyin. İşte, her şey ortada. Onun için, bir şeyleri de
artık yani… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Lütfen dinleyelim
arkadaşlar.
Sayın Genç, teşekkür ederim.
Sayın Özel, tekrar
girmişsiniz, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Enerji Bakanımıza enerjiyle
ilgili 12 tane soru soruyoruz, on dakika süre kullanıyor, 1 soruya cevap
veremeden bitiriyor, “11 soru kaldı.” diyor. Bugün de gelmiş, uzmanlık alanında
cevap veremeyen bir bakan, hiç ilgisi olmayan bir konuda oraya geçmiş.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) – Ya
Özel, yazık ya, yazık!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Şimdi
de biz bu soruları soracağız, Dışişleri Bakanına vekâleten cevap verecek.
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) –
O zaman sorma!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – İşte,
AKP’nin ve Hükûmetin Meclise verdiği değer açıkça ortadadır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Canikli…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bugünkü kanunla getirilen
düzenlemenin içeriğinde, sözleşmenin içeriğinde yer alan husus, esas itibarıyla,
16 Şubat 2001 tarihinde Profesör Doktor Nami Çağan’ın -Sayın Bakan döneminde-
onun imzasıyla kayıt altına alınmış ve bu tahsis yapılmış yani otel inşaatı
yapıldıktan sonraki tahsisin uzatılması, hem de kayıtsız şartsız, hiçbir
kullanım şartı olmaksızın yapılmış. Tarih 16 Şubat 2001, sayı 51, Sayın
Profesör Doktor Nami Çağan’ın imzasıyla… Dolayısıyla, eğer bu kanun yolsuzluk
kanunuysa, bu, bugün yapılmamış; bu, 16 Şubat 2001 tarihinde yapılmış. Bunun
böyle olduğunu ben söylemiyorum, inanmıyorum da yani bir yolsuzluk kanunu falan
değil.
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) – Yahu,
tek bakan imzasıyla nasıl kanun gelir?
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Araştırma önergesini niye reddettiniz? Araştıralım, sorumluları çıkaralım
meydana. Araştırma önergesini niye reddettiniz?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Yapılan iş bu anlamda, uluslararası ilişkiler çerçevesinde konuşulabilir,
tartışılabilir.
Bakın, şunu söylüyorum: Bu
kanunun içeriği şu protokolle, onayla kabul edilmiş zaten.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Araştırma önergesini niye reddettiniz? Bunun cevabını vereceksin. Orada hikâye
anlatma bize!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bugünkü getirdiğimiz tamamen bir formalite, formaliteden ibaret. Uluslararası
ilişkilerin gereği bu yapılması gerekiyor, bu yapılıyor, başka bir şey yok.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Hikâye anlatma bize! Araştırma önergesini kabul edin, araştıralım.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bunun içeriği bu yıl da kabul edildi. Yapmayın beyler, Allah aşkına!
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Canikli.
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
Mızrak çuvala girmiyor!
BAŞKAN – Sayın Yeni…
AHMET YENİ (Samsun) – Sayın
Başkanım, tabii uzun uzun konuşuluyor. Bu otel ne zaman yapılmışın cevabı:
1998’te bitmiş.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yok
ya, yanlış, öyle değil!
AHMET YENİ (Samsun) –
Belgeler onu gösteriyor.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – 2001,
2001…
AHMET YENİ (Samsun) – Peki,
ruhsatı veren kim? CHP’li bir belediye başkanı. 2001’den önce yapılmışsa ve bu,
yolsuzluk olarak konuşuluyorsa dönemin iktidarı DSP, MHP, ANAP. Buna ne
denecek?
Evet, teşekkür ediyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Ya
cezasını ver kardeşim, herkes senin gibi mi?
BAŞKAN – Sayın Atıcı, tekrar
söze girmişsiniz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bakın, Sayın Başkan, size
Dışişleri Komisyonundan bazı inciler. Şimdi, o tarih mi bu tarih mi önemli
değil.
AHMET YENİ (Samsun) – Önemli!
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şu
anda siz bu kanun tasarısını getirdiniz, geçmişte yapılan hataları aklamaya
çalışıyorsunuz. Bunu yapmayın, bu suça ortak olmayın.
Bakın, Komisyonda… (AK PARTİ
sıralarından gürültüler) Bir dakika… Bakın, Komisyonda ne demişim…
Bizim bu ateşli konuşmamızdan
sonra Dışişleri Komisyonu Başkanı “Bu tarihlerde kimlerin hükûmet olduğunu da
hatırlamanızda ve suçlamaları yaparken dikkat etmenizde yarar var.” diyor,
Komisyon notlarında.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Kişi
kendinden bilir!
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Ben de
diyorum ki: “Sayın Başkan, kimin, hangi tarihte hükûmet olduğunun bir önemi
yok. Babam dahi olsa hesap soralım.” Başkan diyor ki şaşkınlıkla: “Yani herkese
giden bir suçlama yapıyorsunuz.” Ben de diyorum ki: “Evet, kim suçluysa tarihe
bakmaksızın hesabını görelim; gelip, burada aklamayalım.”
Bugün aklarsınız, yarın da
millet sizi paklar, görürsünüz.
BAŞKAN – Sayın Özel…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın
Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Eğer iktidar partisi şu
konuda samimiyse: “Bizim burada bir kusurumuz yok.” Hatta, kusurlu olan her
zaman devri sabık yarattıkları kendilerinden önceki cumhuriyet hükûmetleri ise
gelsinler, bunu burada araştıralım. Araştırma komisyonuna el birliğiyle ret oyu
verdiler.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Çok
zararlı çıkarsın Özgür!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bakın
“Bu işten zararlı çıkarsın.” diyor, bakış açısı bu.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Çıksın, daha iyi değil mi?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Eğer bu
devletin kör kuruşunu zimmetine geçirmiş, haksızlık yapmış birisi varsa, benim
babamın diğer oğlu, kardeşim de olsa, ben o işten zararlı da çıksam
araştırılması lazım.
Bu mantığı reddediyoruz, bu
mantığı kınıyoruz. Yazıklar olsun!
YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Ver
savcılığa, ver!
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Genç, tekrar
girmişsiniz.
Buyurun. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
TUNCA TOSKAY (Antalya) – Niye
reddettiniz araştırmayı? Reddettiniz araştırmayı. Ben verince kabul edecek
misiniz? Yarın getiriyorum o zaman!
BAŞKAN – Lütfen dinleyelim
arkadaşlar.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, şimdi, anlaşılıyor ki, efendim, o zamanki Orman Genel Müdürü şimdi
aramızda milletvekili. Bu büyük bir… Görevini suistimal etmiştir dolayısıyla
burada doğruları söylemiyor. Bana göre bu Meclis bu orman arazisine haksız
olarak inşaat yapanların yakasına yapışmalı, onların hak ettiği cezayı vermeli.
Bu arkadaşımızın da dokunulmazlığını kaldıralım. Bu orman arazisine inşaata
nasıl müsaade etti, niye zamanında mühürlemedi burayı, niye yıkım kararını
almadı? Belediye suçluysa belediyeyi de suçlayalım. O zaman buna göre bir karar
verelim ama siz o zihniyette değilsiniz. Tayyip Bey size emir vermiş. “Ben bu
oteli kullanıyorum.” diyor ya! “Ben ailemle gidiyorum, burada tatil yapıyorum.”
diyor. Onun için siz bunu yıkamazsınız, “Bunu affedin.” diyorsunuz. Bunun
doğrusunu söyleyin be kardeşim ya! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Genç.
Buyurun Sayın Canikli.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, bu oteli ne biz…
(MHP ve CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen
dinleyelim.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bu otel hiçbir AK PARTİ’li tarafından kullanılmamıştır. Bu otel bizim dönemde
tahsis edilmemiştir, tekrar söylüyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Oraya
tatile giden milletvekilleri oy versin, biz niye verelim! Rixos’a tatile giden
milletvekilleri oy versin!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bakın, şu soruyu soruyorum ben değerli arkadaşlar: Bu olay ne zaman meydana
geldi? Bu olay… Yani eğer bir yanlışlık var ise, bir ihlal var ise 2001 yılına
kadar bu ihlaller yapıldı.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Hesap
sor, hesap sor! Yandaş olma, hesap sor, sen hükûmetsin!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Peki, bugüne kadar, bu kanun tasarısı Meclise gelene kadar niye hiç kimse çıkıp
da “Böyle, böyle bir yanlışlık var, bunlar hakkında hesap soralım.” demedi?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – On bir
yıldır hükûmetsin, daha ne olsun!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Eğer hesap sormak istiyorsanız buyurun adres: Profesör Doktor Nami Çağan, dönemin
Bakanı. Buyurun veriyorum, gidin hesabını sorun.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Kardeşim, on bir yıldır hükûmetsin be!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Buyurun, hesabını sorun, usulüne uygun hesabını sorun.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sen
soracaksın, hükûmet sensin!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Hesabını soruyorum, hiçbiri bunların şey değil…
TUNCA TOSKAY (Antalya) – Gene
sor!
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sen
istifa et, bak ben nasıl hesap soruyorum!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
…yani gidin sorun, araştırın. Bir araştırma önergesi bununla ilgili, şununla
ilgili verin mesela. Olur mu öyle şey!
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Önerge
verdik, sen kaçtın!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bugüne kadar niye vermediniz? 2001 yılına kadar eğer bir yanlışlık, yasa dışı
bir işlem varsa hepsi 2001 yılına kadar yapılmış durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bugüne kadar niye vermediniz araştırma önergesi?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Ya,
kardeşim, sen görevini yapacaksın, ben değil!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Canikli.
Arkadaşlar, soru süresi
bitti.
Sayın Bakan, buyurun efendim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Sen
devlet, hükûmetsin, devleti yönetiyorsun, sen ceza vereceksin, ben mi vereceğim!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Biz yargı mıyız?
TUNCA TOSKAY (Antalya) –
2001’den 2009’a kadar paraları niye tahsil edemediniz?
BAŞKAN – Arkadaşlar,
dinleyelim lütfen.
Sayın Bakan, buyurun.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu
uluslararası anlaşmayla alakalı tabii farklı yorumlar…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Gizli
oylama olsun bu salondan 20-25 oy çıkar sadece! (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
MUHAMMET BİLAL MACİT
(İstanbul) – Hadi oradan be!
SUAT ÖNAL (Osmaniye) – Ya,
Özgür, kendi adına konuş!
BAŞKAN – Dinleyelim lütfen.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – …farklı öneriler yapıldı.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bu
iddianıza, bu dediğinize 20 tane destek çıkmaz. Herkes önüne bakıyor, herkes!
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
SUAT ÖNAL (Osmaniye) – Sen
kendini bağlarsın!
BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen
dinleyelim, Sayın Bakan konuşuyor.
Buyurun.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Değerli arkadaşlar, bu uluslararası anlaşmayla
alakalı farklı yorumlar, farklı öneriler yapıldı. Soru-cevap kısmını
ilgilendiren hususlarla alakalı kısaca bir konuşma yapmak isterim. Özellikle,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yaptıklarıyla alakalı bahsetti
arkadaşlar.
Şimdi, değerli arkadaşlar,
yamuk insanları ayıklamak ne kadar bizim görevimizse dürüst çalışanları da aynı
şekilde ifadelendirmek o kadar görevimiz olması lazım. Biz, burada, kanun
tasarıları kanunlaşırken veya daha farklı konularda konuşurken çok açık bir
şekilde bir konuyu beyan ediyoruz. Soru-cevap kısmında milletvekilleri
tarafından tarafımıza yönlendirilen bine yakın soru süresi içerisinde
cevaplandırılmıştır. Buradaki yapılan yorumların ve soruların iki tane ciheti
var. Seviyeli konuşanları tenzihen söylüyorum, seviyesiz konuşanların
seviyesine inmemekle alakalı bir üslup ayarlaması.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, bu salonda kim seviyesiz konuşuyorsa onu açıklasın…
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – İkincisi de, burada, onlar, seviyesiz…
KAMER GENÇ (Tunceli) –…çünkü
bir milletvekiline orada bakan kılıklı adam “Terbiyesiz konuşuyor.” diyemez.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – Arkadaşlar ifademi değiştiriyorum: Seviyesiz
konuşanlar kendini bilmiyorsa seviyeli konuşanlar mutlaka kendilerini
biliyorlardır. Geriye kalanları söylüyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Kendisine yolsuzlukla ilgili soruları soruyoruz, “Efendim, bizim dinimiz,
imanımız yerindedir.” diyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – Şimdi, arkadaşlar, bakın, zamanında bine yakın
soruyu cevaplayan bir Bakanlığın bilgiden yana, savunmadan yana ve bunları
anlatmaktan yana sıkıntısı olmaz. Ama, ben, her zaman söylüyorum: Sorusu yedi
dakika olan konunun cevabı beş dakika olur mu arkadaşlar? Ben, Sayın Başkandan
süre istiyorum ve bunların hepsini de cevaplayabilecek durumda olduğumu
söylüyorum çünkü biz, gücümüzü şeffaflıktan alıyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tabii
tabii, o kadar şeffafsınız ki… Doğal gazda dönen dolaplar!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – Her olayımız… Şimdi, eğer, bir arkadaşımız
kalkıp da derse ki “Orada neler dönüyor?” Arkadaşlar, bakın, dünya var ahiret
var. Eğer, bu manada, ben, hakaretlerini yapan arkadaşlara veballerini üzerine
ekleyerek iade ediyorum. Bakın, her zaman hayatta karşılaşacaksınız, dürüst
insanlar ve bu konuda itina gösteren insanlar kimse -sırf Enerji Bakanlığı için
demiyorum- laf etmekten bu manada, o kadar rahat ifade etmekten lütfen sakının.
Bakın, dünya var ahiret var, hepimizin çoluk çocuğu var, bu konuda böyle ulu
orta, geniş cümlelerle kimsenin konuşma hakkı olmaz.
Ben, burada somut bir şekilde
yeni evrakları, mahkeme kararlarını kullanarak, tarihlerini, sayılarını vererek
ve fotokopilerini de iade ederek bir konuya girdim. Niye o konuda hiç kimse bir
şey söylemiyor? O mahkeme kararlarını veriyorum ben size. Eğer hukuka
dayanmayacaksak o başka bir iş.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Ne söylediğinizi anlamıyoruz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) - Ve diyorsunuz ki siz şimdi bununla alakalı:
“Mahkemeye verin.” Ben “Suç duyurusunda bulunun.” diyorum, daha ötesini
söylüyorum.
Şimdi, burada, Grup Başkan
Vekilimiz Sayın Canıkli açıkladı, tarihleriyle, evraklarıyla hepsini açıkladı.
Evet, burada sehven yazılmış ve bir yorum olmaktan daha öteye gitmeyen,
işletmeye açıldığı tarihle yatırım tarihini karıştıran sehven bir cümle var.
Onun karşısında Sayın Canikli dedi ki: “Şu evraklarla, şu tarihlerle beraber
söylüyorum.”
Şimdi, yapı kullanma izni
belgesi, iskânı 6 Mayıs 2002 de alınmış. Yapı kullanma izni alınmış arkadaşlar
yani bunun inşaata başlama ihtimali var mı? Şimdi bir tarih söylüyorum ben,
burada, gene, tekrar: 6 Mayıs 2002’de yapı kullanma izni, iskân belgesi olan
bir bina o tarihte inşaata başlayabilir mi? Şimdi, bunun üzerinde, bu tarihten
sonra, artık, bunun, bilgilerin tekrarına girmiş olursunuz, eğer bu konuda
ısrar ederseniz bunun tekrarına girmiş olursunuz.
O yüzden, arkadaşlar, ben,
tekrar tekrar söylüyorum. Bir milletvekili arkadaşımız soru soruyor, 15 tane
soru soruyor: “Falan ilin, filan ilçesinde elektrikle alakalı ne yaptınız?”
İkinci ilçesine geçiyor, orayla alakalı ne yaptınız? Ben şimdi öneriyorum:
Lütfen 81 tane ilin ilçeleriyle alakalı 900’e yakın soru sorma imkânınız var bu
şekliyle. Arkadaşlar, soru sormanın da bir mekanizması var, cevap vermenin de
bir mekanizması var. Eğer bunları doğru ve zamanında kullanmazsak bu sefer soru
sormanın da saygınlığını bir tarafa bırakmış oluyoruz. Ben her zaman konuşmamda
şunu söylüyorum: Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kurulunun mehabetini artıracak olan bizleriz. Bunun, iktidarıyla muhalefetiyle
istisnası yoktur. Dışarıdan izleyen
vatandaşlarımız tek tek bunlara dikkatle bakıyorlar. Eğer biz birbirimize
sataşarak, birbirimize gereksiz yere laf atarak, eğer bu saygınlığı
zedeleyeceksek hepimizin oturup düşünmesi lazım arkadaşlar. Bu, kanun tasarısı
veya uluslararası anlaşma, fark etmiyor.
Şimdi, bu belgeler üzerinde
her birimizin titizlikle, itinayla buna bakması lazım. Ben, lütfen, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığıyla alakalı somut bir önerisi, eleştirisi veya
tavsiyesi olan varsa bütün dikkatimle beraber dinliyorum. Arkadaşlar, bu Bakanlıkta
81 bine yakın personel çalışıyor. Biz prensiplerimizi belirlemişiz. Özel sektör
yatırımlarıyla beraber liberalleşen, özelleşen, serbestleşen bir piyasada
çalışıyoruz. Ola ki bizim prensiplerimizin haricinde pusulasını şaşıran, yolunu
şaşıran varsa, bakın, “Kim olursa olsun acımam.” dedim ben. Bunu, hem canlı
yayında hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda
milletvekillerimizin önünde söyledim. “Kim olursa bu yanlışı yapan, ben ona
acımam.” dedim. Şimdi, buna rağmen somut bir öneriniz varsa ben onların hepsini
tek tek not alırım, somut bir şahsınız varsa onunla da alakalı gerekli
takibatı, tahkikatı ve soruşturmayı da yaparım. “Kimse, babamın oğlu olsa ben
buna acımam.” dedim.
Değerli arkadaşlar, şimdi,
biz bu kadar itina gösteriyoruz ama bunun karşılığında lütfen yuvarlak cümlelerle
“Buralarda neler oluyor?” diye bir cümle kullanmayın. Bakın, tekrar tekrar
söylüyorum, altını kalın çizgilerle çizerek söylüyorum: AK PARTİ hükûmetleri ak
alnıyla beraber gelip ak kadrolarıyla beraber çalışmaktadır. Yanlışlık yapan
varsa o mutlaka cezasını görmesi lazım. Bakın, insandır, beşerdir, şaşar ama
kimse, onun cezasını ayrıca vermemiz lazım. Siz burada genel bir ifade kullanıp
da böyle töhmet altında bırakıcı bir ifade kullanıyorsanız ben tekrar o cümlemin
başına dönüyorum, “Dünya var, ahiret var.” diyorum. Bütün kutsallığınızla
beraber, hangi kutsala inanıyorsanız -ki
ortak müştereklerimiz mutlaka ki çok fazla ama- lütfen o inançlarınıza duyarlı
kalarak söyleyin o zaman. Ben bu konuda, savcılığa intikal etmesi gereken bir
konuda -şahıs veya olay- eğer duyarsız kalmışsam lütfen -Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığına- savcılığa suç duyurusunda bulunun diyorum, bunu ben
söylüyorum. O yüzden, değerli arkadaşlar, bizler bu konuda itina göstereceğiz.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Kimin savcısına?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – “Hangi savcı?” derseniz o zaman bütün hukukun
zeminini sarsmış olursunuz.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Hiçbir soruya yanıt vermediniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – On
dakikayı yediniz Sayın Bakan, on dakikayı yediniz. Bir tek soruya cevap
vermediniz yine. Meclisle alay ediyorsunuz, alay!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – Hele bunu Enerji Bakanlığındaki bir mühendis
olarak değil, bir yargı mensubu olarak söylüyorsanız, kusura bakmayın, olmaz!
Siz bu kanun tasarısıyla alakalı, uluslararası anlaşmayla alakalı bir tane soru
sormadınız. Tutanakları açıp bakın, bir tane soru sormadınız.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Meclisle alay ediyorsunuz! On dakikayı yediniz.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Siz de yolsuzlukları örtmek için on dakikadır zamanı yediniz, boşu boşuna.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – İki tane cümleniz var; bir, sataştınız ve
hakaret ettiniz, onları geriye iade ediyorum; bir de önerilerinizi sunduğunuz.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Ben de size iade ediyorum.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – Bununla alakalı hiç soru sormadınız.
GÜRKUT ACAR (Antalya) – Deniz
Feneri’ni ne yapacaksınız? Onu da iade et.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Devamla) – Heyetinizi, layık olanlarıyla saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Bir Bakan on dakika boşuna konuşur mu? Yazıklar olsun!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Hâle
bak, hâle bak, alkışı duyuyor musun? Yazıklar olsun!
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Kırk beş dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 20.50
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 21.41
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın), Özlem YEMİŞÇİ
(Tekirdağ)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 76’ncı Birleşiminin Dördüncü
Oturumunu açıyorum.
413 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA 13 ARALIK 1993 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE
KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ ARASINDA ANTALYA İLİNİN KEMER İLÇESİNDEKİ
TAŞINMAZIN KAZAKİSTAN CUMHURİYETİNE KULLANDIRILMASINA İLİŞKİN
PROTOKOLE DEĞİŞİKLİKLERİN VE EKLEMELERİN YAPILMASINA DAİR
PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 16 Nisan 2012
tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 13 Aralık 1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile
Kazakistan Cumhuriyeti Arasında Antalya İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan
Cumhuriyetine Kullandırılmasına İlişkin Protokole Değişikliklerin ve
Eklemelerin Yapılmasına Dair Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Osman Oktay
Ekşi.
Sayın Ekşi, buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA OSMAN OKTAY
EKŞİ (İstanbul) – Sayın Başkan, saygıdeğer arkadaşlarım; az önce burada
hepimizin tanık olduğu konuşmalar doğrusunu isterseniz beni biraz hayrete
düşürmedi dersem yanlış olur. Şundan dolayı: Burada Türkiye ile Kazakistan
arasında yapılmış bir protokolün onaylanmasına ilişkin tasarıyı görüşüyoruz.
Görüşmeyle ilgili sorumlu bakan Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı.
Kendisine sorulan sorulara verdiği yanıtların yüzde 99,9’u enerji politikamızla
ilgili.
Şimdi, birincisi, doğrusunu
isterseniz, müzakeredeki bu bana çarpık görünen tablo hayli hayreti mucip bir
tablo. Önce ona dikkatinizi çekmek istedim.
İkincisi, sevgili
arkadaşlarım, burada Sayın Aytuğ Atıcı Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
yaptığı konuşmada söz konusu anlaşmanın gerisindeki yolsuzluklara değindi.
Ortada yolsuzluk var mı, yok mu tartışması yapıldı. Bendenizin kanaatine göre
burada ciddi bir yolsuzluk var. Ahmet çalmış, Mehmet çalmış meselesi olarak
söylemiyorum. Söylediğim şu: Sayın Canikli, iktidar partisi grubu adına bu
onaylanmasını istediği anlaşmanın gerisinde kendi parti dönemlerine ilişkin
herhangi bir yolsuzluk, hatta yanlış olmadığını ama eski yıllarda yapılmış bazı
yanlışların bir şekilde tamiri için çaba sarf ettiklerini söyledi. Oysa, kendi
iktidarları döneminde yine kendileri tarafından -Maliye Bakanımız burada yok- 9
milyon 483 bin Türk lirası tutarında vergi kaçağı, kaybı olduğunu ifade
ettiler. Bunda ne Sayın Atıcı’nın ne Sayın Canikli’nin ne de Sayın Toskay’ın
herhangi bir ihtilafı var. Şimdi, bu 9 milyon 483 bin Türk lirası bir vergi
kaybı ise -ki Sayın Canikli benim bildiğim kadarıyla bu dünyadan, yani
defterdarlık yaptığı için bu vergi meselelerinden gelen bir arkadaşımız- bunun
cezası olması gerekir idi devletin tarh ettiği saniyeden itibaren. Sayın
Toskay, bunun 22 milyona kadar çıkabileceğini, hatta diğer kaybedilmiş
gelirlerle birlikte 40 milyona kadar çıkabileceğini söyledi.
Diyelim ki Sayın Toskay’ın
dediklerinin tamamını kabul etmiyor, sırf 9 milyon küsuru kabul ediyoruz,
diğerlerini varsaymıyoruz. 9 milyon 483 bin Türk lirası hazineye girecek para
değil miydi? Bu paranın hazineye intikal etmemiş olması, devletin kasasına girmemiş
olması kayıp anlamına gelmiyor mu? Özellikle Canikli’ye sormak istiyorum,
defterdarlık yapmış bir arkadaşımıza sormak istiyorum. Kendisinin bulunduğu o
eski konumlarda bunu devletin kaybı olarak gördüğü için halkın, sokaktaki
vatandaşın hakkının yenmekte olduğunu düşünmemiş miydi acaba hiç? Zannediyorum,
kendisinin o dönemlerinde -bugün siyasetçi olduğu için başka şey söyleyebilir-
ilk ifade ettiği şey “Bak kardeşim, devlete karşı vermen gereken parayı
vermedin sen, yetimin hakkını gasbediyorsun.” derdi veya demiştir.
Şimdi, bunun üzerinde
durulmuyor. Burada kimse oradaki 9 milyon küsur liranın nereden tahsil edilmesi
gerektiğini, nasıl tahsil edilmesi gerektiğini aramıyor. Ne yapılıyor? Tam
tersine, şu protokolle, o para hiçbir şekilde teminat teşkil etmeyen bir vaade
bağlanarak siliniyor. Nasıl bir vaade bağlanıyor? Türkiye'nin en güzel
sahilinde, yerinde, 67 dönüm arazi Kazakistan devletine kırk dokuz yıllığına
-bonkörlüğü sayesinde iktidarınızın- ilanihaye veriliyor. Karşılığı? Karşılığı
Almatı’da 1,5 dönüm, muhtemelen de 2 dönüm bir arsa, bir de Aktau denen yer
neresiyse, umarım -bendeniz gitmediğim için Kazakistan’a bilmiyorum-
Kazakistan’ın uçsuz bucaksız…
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Liman şehri, liman.
OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) –
Bilen mi var efendim? Liman mı?
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Hazar’da, Hazar Denizi’nde liman şehri.
OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) –
Güzel, güzel, daha iyiymiş, benim düşündüğümden daha iyi. Sağ olun.
Öyle bir yerde 7 dönüm
arsanın tahsis edileceğine ilişkin bir vaat var. Eğer 1993 yılında bu bizdeki
67, hatta ilk başta 44 dönümü devralan zihniyet, oradaki zihniyet, orada
yaptığı vaade Kazakistan uygulamasında da aynı şekilde bakarsa, korkarım, o 1,5
veya üzerine koyacağınız 7 dönümlük arazinin de verilmesi verilmemesi
muhtemelen bir sonraki kuşaklara kadar kalabilir.
Demek istediğim şu: Ortada
devletin ciddiyetiyle ve devletin işleyişiyle, devletin kendi gelirlerine sahip
çıkma yükümlülüğüyle katiyen uyumlu olmayan, bendenizin de kanaatime göre -ki
Sayın Atıcı daha net olarak ifade etti- sokaktaki insanın, masum vatandaşın
hakkını yiyen bir uygulama var. Bunun adı eğer “suistimal” değilse, neyin adı
“suistimal” olur?
Deniyor ki: “2001 yılında
bitmiş veya 2003 yılında bitmiş otel.” Ha 2001 yılında bitmiş, ha 2003 yılında
sevgili dostlarım, aradan geçmiş bunca yıl. Bunca yıl içinde o otele -bunun
gerçi projesini belde belediyesinin tasdik ettiğine dair bir bilgi geldi ama- o
olayın ardından adamlar istihdam edilmiş, müşteriler gelmiş, hatta, eğer yanlış
bilmiyorsam, iktidarınızın büyük isimlerinin ağırladığı çok büyük isimler var
orada, o benim sözünü ettiğim otelde. Yöreyi bilmediğim için umarım yanlış bir
otelden söz etmiyorum.
HALUK İPEK (Ankara) – Kim
onlar, açıklar mısınız?
OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) –
Efendim, kim olduklarını gazeteler çok yazdı, siz de biliyorsunuz, ben de
biliyorum.
HALUK İPEK (Ankara) – Böyle
afaki olmaz öyle!
OSMAN OKTAY EKŞİ (Devamla) –
O otelde böyle büyük isimlerin ağırlandığından da haberdarız.
Şimdi, acaba böyle protokolün
çok fazla girip çıktığı otel yüzünden mi yahut onların girip çıkması yüzünden
mi müfettişlerin pek fazla zorlayamadığı bir durum doğdu? Şimdi, oradaki otelin
sahibinin yahut müstecirinin devlete olan borcunu, siz, Kazakistan’daki 7 dönüm
araziyi alma vaadiyle bağışlıyorsunuz. O otelden adam kâr etmedi mi? Etti.
Ederken vergi ödemesi gerektiğini düşünmedi mi? Düşündü. Orada istihdam ettiği
insanların acaba devletin diğer kuralları açısından, sosyal güvenlikleri,
vesaire açısından gerekleri yerine getirildi mi? Bilen yok. Ne var? Eğer
devletimizin iktidarınız dönemindeki gücü yeterse oradaki otelin müstecirinden,
2011’den sonra, muhtemelen lütfedeceği kadar vergiyi tahsil edeceksiniz. Sizin
böyle bir uygulamayı vicdanınızın kabul edeceğini zannetmiyorum ama etse de
etmese de bu tasarıyı onaylayacağınıza emin olarak bakıyorum. Böyle yaparsanız
da üzüntümü sizlere ifade etmek ihtiyacını duyduğumu söylüyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –Teşekkür ederim Sayın
Ekşi.
Gruplar adına başka söz
talebi yok.
Şahısları adına Recep Özel,
Isparta Milletvekili.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Ben konuşacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN – Buyurun Sayın
Canikli.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Biraz önce sayın konuşmacının
bazı hususlarla ilgili birkaç sorusu oldu, ben onunla ilgili birkaç konuyu
kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunlardan bir tanesi şu: Elbette, kayıp
olarak tespit edilen 9 küsur milyon liralık rakam önemlidir ve takip edilmesi
gerekir. Sayın Ekşi, takip ve usulüne uygun bir şekilde tahsil edilmesi, sonuç
itibarıyla hazineye irat kaydedilmesi gerekir tartışmasız, aksini hiç kimsenin
savunması, düşünmesi, uygulaması mümkün değil, ona yürekten katılıyoruz.
Zaten, tabii, tahsili de bir
başka şekilde yapılmış yani doğrudan tahsil olarak değil ama karşılığında
-biraz önce siz de ifade ettiniz, bizler de konuşmalarımızda söyledik- iki tane
gayrimenkul kırk dokuz yıllığına Türkiye lehine tahsis ediliyor, kullanımına
bırakılıyor. Bunlar da kıymetli yerler.
Şimdi, esas şeyiniz şu: Yani
henüz daha gerçekleşmemiş, şarta bağlı, acaba Kazakistan tarafı bu paranın
karşılığı olarak söz verilen bu tahsisi yerine getirmekte bir sıkıntı yaşanır
mı? Kesinlikle olamaz. Neden? Çünkü bu sözleşme, bu mutabakat, bu anlaşma o
varsayımla uygulamaya konuluyor. Bir başka ifadeyle -yani öyle bir şeyi hiç
düşünmek bile istemiyoruz- o yerine gelmediği takdirde onun karşılığı olarak
dizayn edilen, öngörülen, yer alan diğer şartlar da rahatlıkla yerine
getirilmeyebilir; o hakkı karşı tarafa verir. Bu son karşılıklılık gereği bir
şeydir. Ayrıca, yazım itibarıyla bakıldığında şart olarak ortaya konulmuştur,
onun bir karşılığı olarak ortaya konulmuştur. O yüzden kesinlikle hiç öyle bir
şeyiniz olmasın.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Biz
vermişiz, onlar vermese ne olacak?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
9 milyon ve… Yapılan çalışmalarda bize verilen bilgi de şudur: Oradaki… Ha, bu
parayı eder mi, etmez mi? Tabii, kuruşuna kadar, ince, bire bir bir
değerlendirme yapmak her zaman kolay değildir, ama oraların da kıymetli
araziler olduğu, bir tanesinin, o 7 dönümlük arazi tahsisi yapılan yerin liman
şehri olduğu ifade ediliyor. Dolayısıyla bunun karşılığı bu şekilde tahsil
edilmiştir, daha doğrusu edilecektir. Edilmemesi gibi bir durum söz konusu
olamaz. Edilmediği takdirde Türk tarafı da protokolden doğan haklarını
kullanır. Yani bunu bu bir varsayım olarak bile şey yapmıyoruz. Sorunuz üzerine
ya da sizin öyle bir şüphe, kaygınız üzerine bunu söylüyoruz, yoksa ikili
ilişkilerde bu yerine getirilecektir. Ondan yana da hiç kimsenin kuşkusu
olmasın. Yani milletin, devletin parası, buradaki 9 küsur milyon liranın
tahsilatı bu şekilde gerçekleştirilmiştir. O konuda en ufak bir sıkıntı yoktur.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Canikli.
Şahısları adına Ramazan Can,
Kırıkkale Milletvekili…
Yok mu efendim?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben
istiyorum Sayın Başkan. Şaşırma, ben istiyorum. (CHP sıralarından gülüşmeler)
BAŞKAN – Şaşıracak bir şey
yok. Daha evvel yazılırsanız verirsiniz, yoksa isterseniz söz alırsınız.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Tüzük’e göre mümkün. Hayır, yazılmaya gerek yok.
BAŞKAN – Şaşıracak bir şey de
yok, kahkaha atacak bir şey de yok yani.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır,
bir şaşırdınız da…
BAŞKAN - Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
Burada yok isminiz. Tabii ki
söz isteyeceksiniz, biz de vereceğiz.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, ben “söz istiyorum” deyince, birdenbire afalladınız.
BAŞKAN – Burada isminiz yok.
KAMER GENÇ (Devamla) – Hayır,
ismim yok da…
Şimdi, oraya önce bazıları
isimlerini kaydediyorlar. Biz Genel Kurul salonunda değilsek konuşmuyorlar,
eğer Genel Kurul salonunda isek istiyorlar, geliyorlar “Bu kanun çok güzel
olmuş, teşekkür ederiz.” deyip geçiyorlar. Burada en büyük hileyi de sizin
Başkanlık Divanı yapıyor.
BAŞKAN – Ne hilesi efendim!
KAMER GENÇ (Devamla) – Hile,
hile… Bu hile.
BAŞKAN – Bir saniye efendim…
Ne hilesi, söyler misiniz!
KAMER GENÇ (Devamla) – Söz
isteyen adam…
Bakın, İç Tüzük’ü aç oku.
BAŞKAN – Sayın Genç, bir
dakika, söyler misiniz!
KAMER GENÇ (Devamla) – Neyse,
benim süremi kesme, ondan sonra...
BAŞKAN - Söz istediniz
verdik. Hile diye bir şey yok. Sözünüzü geri alın.
KAMER GENÇ (Devamla) – Sayın
milletvekilleri, İç Tüzük açık, diyor ki: Her maddede her konuya başlarken o
konuda söz isteyenler Başkanlık tarafından okunur, ha ondan sonra onlar söz
almazlarsa ötekisi söz ister. Ama siz AKP Grubu maalesef bizim burada
konuşmamızı engelledikleri için… Neyse önemli değil zaten, biz yine fırsat
bulup konuşuyoruz.
Şimdi, bakın, arkadaşlar,
burada çok önemli bir konu var: Şimdi, burada, hangi iktidar zamanında olursa olsun,
devletin en kıymetli arazileri tahsis edilmiş Kazakistan’a. Yalnız, tabii
1990’ları siz hatırlamazsınız. Sovyet Rusya’nın çökmesi sonucu, işte, Türki
devletler kurulunca, Türki devletlerde çok ciddi sıkıntı vardı, işte,
Azerbaycan’da, Kazakistan’da, Türkmenistan’da, o insanlara Türkiye Cumhuriyeti
devleti el uzattı. Ve yani biliyorsunuz, Ermenistan, işte, Azerbaycan’ın çok
önemli alanlarını işgal etti. Onun üzerine Türkiye bunlara büyük bir destek
verdi, bunlara silah desteği verdi. Hatta ben o tarihleri hatırlıyorum,
Türkiye’ye gelen o ülkelerin bazı bakanları en iyi şekilde burada ağırlandı.
Hatta yani doğrusunu söylerseniz, yani o insanların doğru dürüst kıyafetleri de
yoktu. Türkiye Cumhuriyeti devleti onlara çok büyük destek verdi onların kalkınması
için.
Şimdi, tabii, bu devletler,
gerçekten, doğal kaynaklarıyla, petrolüyle, doğal gazlarıyla çok da güçlendi
ama o zaman Sovyetler Birliği’nin parçalanması sonunda ortaya çıkan o kadroda,
devleti yöneten o kadroda büyük sıkıntılar vardı. Dolayısıyla, işte, 1993
yılında da, o zaman biliyorsunuz SHP ve Doğru Yol koalisyonu vardı başta da.
Süleyman Demirel önce Başbakandı, Özal Cumhurbaşkanıydı. Çok ciddi yardımlar
yapıldı bunlara. Dolayısıyla, Kazakistan da önemli bir dostumuzdu ve onun,
oradan gelen insanların, Türkiye’de, daha böyle… Tabii, çok zor şartlarda
bağımsızlığını kazanmış bir devlet olduğu için onlara Türkiye’de bazı kaynaklar
aktarıldı. Bunun başında da, işte, Antalya’daki bu arazi verildi. Ancak, bu
arazi… Yani o zaman Kazakistan’ın devleti yöneten insanları, işte, devlet
başkanları sık sık geliyorlardı. Türkiye’de barınmaları için böyle bir tahsis
yapıldı. O zaman Türki devletlere karşı Türkiye Cumhuriyeti böyle yardım elini
uzatarak, onlara yakınlık göstererek o insanların gönülleri fethedilmeye
çalışıldı. Ancak, sonra tabii ki bu ülkedeki insanlar, hakikaten, ekonomik
yönlerden de geliştiler ve gelişmelerinin sonucunda da yani artık Türkiye'nin
büyük yardımlarına da pek ihtiyaçları kalmadı. Ama şimdi bu olayda anlaşılıyor
ki burada başlangıçta bir arazi tahsis edilmiş, 44.370 metrekarelik bir alan
ama sonradan buraya birtakım şirketler gelmiş, bunlarla ortak olmuş, bu araziyi
22 bin metrekare genişletmişler. Şimdi, burada yapılması gereken şey… Aslında
gelen rapor yanlış. O 93 yılındaki protokol neydi, ne zaman ne değişti; o
belirtilmemiştir.
Şimdi, burada, en son gelen
şeyde, AKP iktidara gelince… AKP’nin başındaki Tayyip Bey bu Rixos otelleriyle
çok yakın ilişki içinde, bütün tatillerini onların otellerinde geçiriyor, bütün
aile efradıyla gidiyor, hakikaten, işte, para ödeniyor mu, ödenmiyor mu, ne
ödeniyor… Öyle olunca, bu haksız yapılan, devletin 44 bin metrekarelik alanını
67 bin metrekareye çıkaran bu suistimal olunca… Aslında bizim buradaki
görevimiz bunları affetmek değil, bunların yasaya aykırı olan kısımlarını
yıkmamız lazım. Ama, tabii, böyle bir fiilî durum çıkmış, bu fiilî durumdan da
Tayyip Bey çok yararlandığı için bunu affetmek için size talimat vermiş, siz de
getirip bunu affediyorsunuz. Buradaki sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Benim
karşı olduğum şey bu. Mademki böyle bir sıkıntı yaratılmıştır, burada af
müessesesi olmaktan çıkmalı Türkiye Büyük Millet Meclisi. Tabii, zaman da çok
az olduğu için bunları vurgulayamıyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Madde üzerinde…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Canikli,
buyurun.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Sayın konuşmacı “Sayın Başbakanımız buradan faydalandığı için göz yumdu.”
şeklinde bir hakarette bulunmuştur. Sataşmadan söz istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun, iki dakika
içinde lütfen.
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
4.- Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’nin, Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in görüşülen kanun tasarısının 1’inci maddesi üzerinde şahsı adına
yaptığı konuşma sırasında AK PARTİ Grup Başkanına sataşması nedeniyle konuşması
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bakın daha önce konuşmamda
söyledim, buranın inşaatının ne zaman yapıldığını; 2001’den önce tamamlandığını
ve o ismini bahsettiğiniz şirkete yine bu tarihten önce, AK PARTİ iktidarından
önce kiraya verildiğini söyledim, belgelerle ispat ettim, ortaya koydum.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Çıkaralım belgeleri.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) –
Ama siz çıkıp da bir tane somut olarak… Başbakanımız ya da herhangi bir AK
PARTİ’linin orada bedel ödemeden kaldığına ilişkin en ufak bir belgeniz, ortada
somut bir deliliniz yok. Var mı? Yok. Şu ana kadar ortaya bir şey koyabildiniz
mi? Koyamadınız. Sadece kuru iddia. Yapmayın arkadaşlar! İftira yani iftira,
resmen iftira, iftira sağanağı var.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) – Hiç
kalmadı mı? Sayın Canikli, hiç kalmadı mı?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Bakın, bir iddiada bulunuyorsunuz, diyorsunuz ki: “Bedeli ödemeden kaldınız.”
iddiasında bulunuyorsunuz. Bunu belgeli, müdellel bir şekilde ortaya koyma
mükellefiyeti kimde? Sizde, iddia eden kişide. Öyle mi? Öyle.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) – Siz
ödediğiniz faturayı çıkarın.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) -
Yani arada illiyet bağı yok zaten. Bu ne zaman? 2001 yılından önceki dönemde
verilmiş, işletilmeye başlanmış, tamamlanmış inşaat. Ne alakası var? İlişki
nerede? Nasıl kuruyorsunuz bu bağlantıyı, ilişkiyi Allah aşkına? Böyle bir şey
olabilir mi? O zaman, iddia zorunluluğu yoksa, daha doğrusu ispat mükellefiyeti
yoksa yani iddia edende böyle bir şey aramazsak o zaman her önüne gelen, her
aklına gelen herkes hakkında iddiada bulunur. Böyle bir şey olabilir mi?
Olamaz. Varsa, biraz önce konuşmacı söyledi: “Efendim, Başbakan Sayın Recep
Tayyip Erdoğan kullanıyor burayı, o yüzden siz de olumlu oy vereceksiniz.” gibi
bir iddiada bulundu, ciddi bir iddia, çok ciddi bir iddia; ama hiçbir belgesi
yok, hiçbir bilgisi yok, somut hiçbir şey yok. Saf, içi boş, bomboş bir iddia.
Öyle değil mi? Öyle. Yanlış...
Bakın, onun yolu bir açılırsa
o zaman herkes herkes hakkında söyler. Çıkar bir arkadaşımız, bizler de
çıkarız, işte, Sayın Kılıçdaroğlu hakkında söyleriz, söyleriz yani o zaman.
İddianın ispat külfeti yoksa bunun önünü alamayız, doğru değil bu yaklaşım.
Herkesin duyduğu çok şey olabilir ama ispat edilmediği takdirde, somut olarak
ortaya konulmadığı takdirde bunların bir anlamı yok. Bu yolun açılmaması
gerekiyor, ispat edilmeyen bir iddianın yolunun açılmaması gerekir.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Canikli.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, “Yalan söylüyorsun, iftira atıyorsun.” dedi.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Öyle bir şey söylemedim Sayın Başkan. Ben kimseye “Yalan söylüyorsun.” demedim.
BAŞKAN – “Yalan
söylüyorsunuz.” dedi, sataşmadan söz istiyorsunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Sataşmadan… Cevap vereyim.
BAŞKAN – Buyurun.
5.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli’nin sataşma nedeniyle yaptığı konuşma sırasında şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; biz kimseye iftira atmıyoruz. Bir defa her şey
gizleniyor. Şimdi, bakın, Bodrum’da Rixos oteli var, hemen şurada Rixos oteli
var, bakın, burada Ankara’da çok büyük Vilayetler Evi olmasına rağmen sizin
iktidarınız zamanında bu Rixos otellerine ödenen paraları bir çıkaralım.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Buyurun neyiniz var? Çıkarın işte ortaya!
KAMER GENÇ (Devamla) – Ya
çıkaralım.
Kardeşim, bakın valiler
toplantısını burada yapıyorsunuz, elçiler toplantısını burada yapıyorsunuz,
devletin her türlü kurumlarında yapılan toplantılarda burada trilyonları
akıtıyorsunuz. Şimdi, Tayyip Bey geliyor Bodrum’daki Rixos otelleri kalıyor,
oranın hepsini kapatıyor, bunu görüyoruz ya, onun yatıyla geziyor.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bedava mı kalmış? Parası ödenmemiş mi? Var mı bir iddian?
KAMER GENÇ (Devamla) – Ya
bedava mı değil mi? Kardeşim bedava kalmıyorsa getirsin faturasını göstersin.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Ya iddiada bulunan sensin, sen çıkar ya, Kamer Bey Allah aşkına yapma ya!
KAMER GENÇ (Devamla) – Şimdi,
bakın, eğer Rixos Oteli bu inşaatı almasaydı siz buraya bir af kanununu
getirebilir miydiniz?
Bakın, arkadaşlar, bu ANAP
zamanında da başladı. Mavi Akım’dan dolayı o zaman Mesut Yılmaz, bu Mavi Akım
ihalesini kendi adamına vermişti ama şimdi, bunun altından kalkması için buraya
anlaşmayla, onu Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı hâline getirdi. Şimdi, siz
de bunu niye getiriyorsunuz Türkiye Büyük Millet Meclisine? Bunu kanun hâline
getirerek, bundan sonra…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Belge burada işte…
KAMER GENÇ (Devamla) – Bakın,
orada da yanlış söylüyorsun, şimdi orada bir bakanın diyorsun kanun teklifi…
Yok öyle, bakan kanun teklif edemez, daha doğrusu Bakanlar Kurulu kararı
olmadan hükûmet tasarısı gelemez. Orada Nami Çağan’ı, ben bilmiyorum onu.
Şimdi siz buraya bunu yani
kanunu getirmekteki amacınız bu kadar yolsuz, hukuka aykırı, ihale fesadı olan
ve imar yolsuzluğu olan bu konuya, Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçirmek
suretiyle buna yasal bir formül şey ediyorsunuz ve Meclisi bu suça iştirak
ettiriyorsunuz. Bizim istediğimiz, kanun çıkarmayın…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla) -
…anlaşmayı getirmeyin, bu bundan sonra böyle kalsın bakalım.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bunun tahsisi var, yapılmış, kanun formalite sadece, tahsisi yapılmış, her şey
bitmiş.
KAMER GENÇ (Devamla) - Eğer
yarın başka bir iktidar geldiği zaman bunun hesabını soramaz ama siz kanun
olarak getirdiğiniz zaman bu kanun iptal edilirse buna meşruluk
kazandırıyorsunuz. Bu işin özü bu. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Genç, tamam
efendim.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında 13 Aralık 1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti
Arasında Antalya İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan Cumhuriyetine
Kullandırılmasına İlişkin Protokole Değişikliklerin ve Eklemelerin Yapılmasına
Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/688) (S. Sayısı: 413) (Devam)
BAŞKAN –Madde üzerinde başka
söz talebi yok.
On dakika süreyle soru cevap
işlemi var.
Buyurun Sayın Atıcı.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Enerji Bakanı,
konunun kendisiyle ilgili olmadığını nihayet anladı ve gitti. Şimdi, ben merak
ediyorum bu konu gıdaya mı giriyor, tarıma mı giriyor yoksa hayvancılığa mı
giriyor? Onu bize bir söylerseniz memnun olurum.
İki: Sayın Canikli,
bahsettiğiniz, otelden gelen ıslak imzalı resmî yazıda diyor ki: “2003-2009
yılları arasında ben burayı işlettim.” Bakın, şimdi yani biz boş konuşmuyoruz.
O adını bahsettiğiniz…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Bunu kim vermiş? Bize ne?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Tamam
yani kim vermiş, kim vermemiş ayrı konu ama iş…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Ne alakası var?
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Tamam
yani bilin; 2001 değil, 2003 yılında sizin döneminizde verilmiş. İşletmiş adam,
parayı götürmüş; her neyse.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Biz “İşletmedi.” demiyoruz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Şimdi,
bir diğer konu da: Bu 9 milyon liralık paranın, sakın ola, vatandaşlarımız yer
tahsisi için ödendiğini, kira ödendiğini zannetmesin. Bakın, 12’nci sayfada net
olarak söylüyor, diyor ki: “Bu para ağaçlandırma bedelidir, orman köylülerini
kalkındırma bedeli vesairedir.” Hiçbir şekilde o arazinin parası değildir. Onu
da lütfen bilin öyle konuşun.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Atıcı.
Sayın Bakan, cevap verecek
misiniz?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sayın Başkan, cevap verilecek bir şey
yok çünkü soru yok ortada. Soru yok; Sayın Vekil kendisi, kendi iddialarını,
üstelik bize dönük olarak değil, Sayın Canikli’ye dönük olarak tekrarladı.
Deminden beri, birkaç saattir zaten aynı konuda aynı şeyler tekrarlanıyor.
Benimle ilgili, bir Hükûmet üyesi olarak, burada, şu anda soruya verilecek bir
cevap yok.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Özel, buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Çok
teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, Sayın Bakanın değişmiş
olması, gerçekten yasama faaliyetinin daha sağlıklı olacağını gösteriyor çünkü
Sayın Tarım Bakanımız bildiği bir konu varsa ona samimiyetle cevap vermeye
çalışır oysa Enerji Bakanı, gözü devamlı saatte süreyi tüketene kadar söz
sanatları geliştiriyor. O zaman, Sayın Bakanın cevaplamadan gittiği bir soruyu
Sayın Tarım Bakanımıza arz edelim. Diyoruz ki:
“2001-2011 arası burası işletildi. Ta 2005’te müfettiş yollandı.
Müfettiş raporu neydi? Raporun gereği bugüne kadar niçin yapılmadı?”
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Bakan…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sayın Başkan, bu konuyla ilgili
-deminden beri aslında söyleniyor- bu raporun gereği yapıldı. Bu iddia, şu anda
sadece iddiadan ibarettir. Bununla ilgili raporun gereği yapıldı ve işlem neyse
tesis edildi.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Bakan.
Başka söz talebi yok.
Maddeyi oylarınıza…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, ben bir soru soracaktım efendim.
BAŞKAN – Sisteme gireceksiniz
Sayın Genç, lütfen.
Buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, ben hafta sonu Amasya’daydım. Amasya’da Suluova ilçesi var, hayvancılık
üzerine geçimini sağlayan bir ilçemiz. Şimdi, orada insanlar şunu diyor: “Bizi
kandırdılar, faizsiz bize hayvan verdiler, 7.500 liraya hayvan verdiler, şimdi
2 bin liraya satamıyoruz.” Peki, ne olacak? Bu insanların zararını kim
karşılayacak? Bu köylüyü bu kadar öldürmek size çok mu büyük zevk veriyor?
Hayvan pazarına gittim. Ya, diyor ki: “Ne olur, o Hayvan Bakanını bir buraya
getirin.” Ne olur yani bir Hayvan Bakanı olarak zatıaliniz de Amasya’nın
Suluova ilçesindeki o hayvan pazarına bir gitseniz de o insanların dertlerini
dinleseniz yani ne zararınız olur, ne kaybınız olur? Sayın Bakan, benim aldığım
bilgiye göre, bakın, 7,5 trilyon liralık…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Genç.
Sayın Canikli…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben yine konuya döneceğim.
Bahsedilen firma ya da firmalara bu yerin kiraya verilmesi tamamen Kazakistan
tarafından gerçekleştirilmiştir, Hükûmetimizle, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle
uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur ve ayrıca o işletmeye kiraya verilmesi
de AK PARTİ hükûmetlerinden önce gerçekleşmiştir. Bunu, bir kez daha altını
çize çize vurgulamamız gerekiyor.
Ayrıca vurgulamamız gereken
bir husus daha var, unutmuştuk veya eksik kalmıştı. O da şu: Arkadaşlar, bakın,
hiçbir şekilde, şu veya bu şekilde “Şu dönemde bu yanlış yapılmıştır. Efendim,
şurada suistimal…” Onun peşinde değiliz biz. Biz, olayı neyse olan hâliyle,
katmadan etmeden, olduğu gibi, yalın bir şekilde milletvekili arkadaşlarımızın
takdirine sunuyoruz, yaptığımız sadece budur, başka bir şey değildir.
Konsolosluğumuz bu yıl
içerisinde açılacak yani Kazakistan’da o bu protokolle bağlantılı olarak.
Ayrıca, Kazak tarafı bir yıl içerisinde
yine bu protokolle hüküm altına alınan, kanunla hüküm altına alınan o
taahhüdünü yerine getirecek.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Biraz önceki konuşmalar çerçevesinde söylüyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Canikli.
Sayın Can…
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) –
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Vasıtanızla, Sayın Bakana
sorularım var:
Bu mezkûr otel yeri hangi
tarihte, hangi hükûmet döneminde tahsis edilmiştir? Ne zaman işletmeye
alınmıştır? AK PARTİ ne zaman kurulmuştur? AK PARTİ Hükûmeti ne zaman göreve
başlamıştır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Bakan…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sayın Başkanım, hayvancılıkla ilgili
bir soru soruldu, onunla ilgili cevap vereyim.
Şimdi, biz bir…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani
Tarım Bakanlığı hayvancılığı da kapsıyor da onun için dedim.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Evet, o Bakanlığın adı “Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı” o da onun içerisinde.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tamam
yani…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – O hayvancılığın da Türkiye’de
devraldığımız noktadan 8 milyar liralık değeri bugün 18 milyar liralık değere
çıktı.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya
adam diyor ki 7,5 milyar liraya aldığımı bin lira…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Hayvan sayısı da, bakın, büyükbaş
hayvan sayısı da 9,8 milyondan yaklaşık 15 milyona çıktı. Tamam mı?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Nüfus
kaçtan kaça çıktı?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Nüfus da 67 milyondan 75 milyona çıktı.
Türkiye’de bugün sahip olunan
hayvan varlığı -ki ilk hayvan sayımı 1984’te yapıldı- 84’teki hayvan varlığının
üzerine çıktı.
Şimdi, bir müsaade edin,
bakın ben sizi dinledim. Öyle bir dinleme geleneğiniz, âdetiniz var mı yok mu
bilmiyorum ama müsaade edin, tamamlayayım.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır,
şimdi Fransızları kalkındırdınız, size ödül verdiler ya…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Bak, soru sordunuz, cevap vereceğim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır,
Fransız köylüsüne, çiftçisine…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) -İsterseniz ben bir şey söylemeyeyim, siz
söyleyin.
Sayın Başkan, müsaade ediyor
musunuz, cevap vereyim mi?
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Müsaade ediyor, ben de konuşmanızı…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)- Peki.
BAŞKAN – Lütfen dinleyelim.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)- Şimdi, Amasya’da da Suluova’da da
Türkiye'nin başka pek çok yerinde de üreticiler hep bizden destek gördü. 83
milyon lira hayvancılığa ayrılan para varken, şu anda 2,2 milyar lira her sene
hayvancılık yapanlara destek veriliyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bir
gidin oralara.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)- Biz oralara da gidiyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Geldiler buraya.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Sizden daha fazla gidiyoruz oralara,
sizin gittiğinizden daha fazla gidiyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) – O
hayvan pazarına…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Dolayısıyla, oralara da gidiyoruz.
Sıfır faizli kredi verildi,
doğrudur.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sıfır
faizle verdin ama 7.500’den verdiniz, şimdi bin lira oldu.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Hayır, hayır, hiç öyle değil. O sizin
kendi iddialarınız, onların hiçbirisi doğru değil, gerçek değil.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu
konuşmalarınızı oraya göndereceğim.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Gerçek değil onların hiçbirisi. Sizin
söyledikleriniz gerçek değil, doğru değil. Türkiye’de, Amasya’da, Suluova’da
da, diğer bölgelerde de hayvancılık gelişiyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Vatandaş yalan söylüyor, bir tek siz…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Siz ona hiç endişe etmeyin.
Sayın Can’ın sorduğu soruyla
ilgili yapı kullanma izin belgesi 6/5/2002 yılında alınmış, o tarihte. İnşaat
ruhsatı 12 Haziran 2001 tarihinde alınmış. Bunların hepsi, bu olayla ilgili
gelişmelerin bir kısmı AK PARTİ kurulmadan önce, bir kısmı kurulup da iktidara
gelmeden önceki süreç içerisinde yapılmış. Bunlar aslında kürsüde defaatle
bugün akşamdan beri, öğleden sonradan beri dile getirildi.
Biraz önce bir husus daha
söylendi yani orada, işte, “Rixos Oteli vesaire…” dendi. O arazide şu anda
Rixos Oteli yok, orada şu anda “Türkizi” diye bir otel var ve onun da sahibi
yine belirtilen zat değil. Yani, Rixos’la ilişkilendirildi, Sayın Başbakana
atfen, işte, oraya gittiğine dair söylendi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının
bir otele gitmesinden, ücreti mukabilinde bir yerde kalmasından daha doğal bir
şey yok.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama
hep aynı otele giderse özel ilişki olur.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Dolayısıyla, bunu buralara getirip
bununla bu şekilde ilişkilendirmek insaf ölçüsüyle de hiçbir şekilde bağdaşmamaktadır,
gerçeklerle zaten bağdaşmamaktadır. Bunu da bu vesileyle bir kez daha ifade
etmek istiyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Bakan.
Madde üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Karar
yeter sayısı istiyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamam, maddeyi
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını arayacağım.
Kabul edenler… (Gürültüler)
Efendim anlaşmazlık olduğuna
göre elektronik cihazla oylama yapacağım.
İki dakika süre veriyorum,
buyurun efendim.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Madde kabul
edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Mehmet Ali Ediboğlu, Hatay Milletvekili.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA MEHMET ALİ
EDİBOĞLU (Hatay) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti ile
Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilim ve Teknoloji Alanında İşbirliği
Anlaşması hakkında söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri,
iktidarın bugünkü gözde iş adamlarından birinin bu kez Kazakistan üzerinden
rant operasyonu yaptığı ortaya çıkmıştır. Yıllar önce bir Meclis kararıyla
Kazakistan’a devlet konukevi yapsın diye verilen araziye, bu gözde iş
adamımızın otel yapıp işlettiği belirlendi. Kişiye özel yasa çıkarmasıyla
tanınan AKP Hükûmeti bu kez, cumhuriyet tarihinde ilk defa kişiye özel 2
uluslararası anlaşma yapmıştır. Bu anlaşmalarla uluslararası rezalet örtbas
edilirken kişiye özel af da çıkarılmıştır bu arada. Otel bu güzide iş adamının
yanına kâr kalırken, Kazaklara sınır aşan rezaletin karşılığında 22 dönümlük
altın değerinde bir arazi ödül gibi verilmiş. Bu olayı bizler Meclis Dışişleri
Komisyonunda Türkiye ve Kazakistan arasında bir protokole ilişkin yasa
tasarılarının görüşmelerinde öğrendik.
Değerli arkadaşlar, Bakanlar
Kurulunun 21 Eylül 2012’de Meclise onaylanması için sunduğu anlaşmada yer alan
ve Komisyonumuzdaki tartışmalar sırasında bize verilen bilgilere göre Türkiye
1993 yılında Kazakistan’a Antalya’da 44.370 metrekarelik bir arazi tahsis
etmiş, anlaşma 1996 yılında Meclis tarafından da onaylanmış. Ancak, Kazaklar
Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Beldibi köyünde bulunan, hazineye ait 721, 722
ve 723 numaralı parsellerin birleştirilmesiyle oluşturulan 806 numaralı
parselde devlet konukevi yapmak yerine, araziyi bir otel işletmecisi iş adamına
vermiş. Bu gözde iş adamı Kazakistan’a kırk dokuz yıllığına bedelsiz verilen
araziye dünyanın en lüks ve en büyük otellerinden birini inşa etmiş.
Konuyu bundan önceki
arkadaşlarım uzun uzun anlattılar. Kazakların araziyi bu muteber iş adamına ne
zaman verdiği belli değil ancak anlaşma metninden anlaşıldığı kadarıyla 2001
yılında otelin inşaatı başlıyor, 2005 yılında da hizmete giriyor. O otelde
AKP’nin önde gelenleri de kaldı ama hiç kimse arazinin devlete ait arazi
olduğunu ve anlaşmaya aykırı bir biçimde bu güzide iş adamına bırakıldığını,
büyük bir rant vurgunu yapıldığını görmedi ya da görmek istemedi. AKP bu
yasayla da bu vurgunu resmî hâle getirmeye çalışıyor. Verilen araştırma önergesi
de AKP oylarıyla reddedilerek geçmişte yapılan yanlışların üzerine gidilmesi de
engellenmişti.
Değerli milletvekilleri, bu
anlaşma neyin nesidir? Hükûmet yetkililerinden birisi buraya çıkıp kamuoyuna
gerçekleri izah etmelidir. Bu anlaşma öyle bir anlaşmadır ki otel inşaatı
başladıktan tam on yıl sonra fark edilmiştir. Ancak, bu getirilen anlaşmayla
1993 yılındaki anlaşmada değişiklik yapılıp yapılmadığına ilişkin hiçbir ifade
de yer almıyor.
Bu anlaşmada, Beldibi’ndeki
yaklaşık 45 bin metrekare arazinin Kazakistan’a dinlenme ve sağlık amacıyla
kullanılmak üzere kırk dokuz yıllığına bedelsiz tahsis edildiği, alanın Kazak
devlet ricali ile resmî kuruluşların istifadesine sunulacağı, kırk dokuz yılın
sonunda da arazinin üzerindeki tesisler ile birlikte Türkiye’ye iade edileceği
belirtiliyordu.
Ardından 3’üncü bir
değişiklik yapılıyor. Benim de üyesi bulunduğum Meclis Dışişleri Komisyonunda,
geçtiğimiz ayda görüşülen ve 1993 yılında imzalanan anlaşmada değişiklik yapan
üçüncü protokolle ise, arazinin yüzölçümü 67.250 metrekareye yükseltiliyor.
Yani, kendilerine tahsis edilen araziye, anlaşmaya aykırı olarak devlet
konukevi yerine otel yaptıran Kazaklara, ödül gibi 22.886 metrekare arazi daha
veriliyor. İlginç bu gelişmeler ve devlet geleneğine uymayan uygulamalar
bununla da sınırlı kalmıyor. Güzide iş adamımızın oteline af da geliyor.
Değerli milletvekilleri,
anlaşmada arazinin 22.302 metrekaresinin geçtiğimiz nisan ayında yapılan
anlaşmada da belirtildiği gibi sağlık ve dinlenme amacıyla kullanılması
öngörülüyor yani Kazakistan’a 22,3 dönümlük yeni bir arazi tahsisi daha
yapılmış oluyor. Önceden tahsis edilen 44.954 metrekarelik arazinin ise turizm
amaçlı kullanılmasına da izin veriliyor yeni yasamızla.
Anlaşmaya konulan, “Turizm
amaçlı kullanım için ayrılan bahse konu 44.954 metrekare yüz ölçümlü kısım
Kazak tarafınca üçüncü kişilere turizm amaçlı olarak işletilmek üzere tahsis
edilebilecektir.” denilerek güzide iş adamının yasalara ve Kazakistan’la
yapılan anlaşmaya aykırı bir biçimde yaptığı otele de af getiriliyor. Yani,
yapılmış olan yanlışlıklar yasal kılıfa büründürülüyor.
Bu iş adamı, bu araziyi,
Orman ya da Turizm bakanlıklarından almaya kalksaydı kamuoyu ortalığı ayağa
kaldırırdı. Yüce Meclisimiz bu yasayı onaylarsa milyonlarca dolar değerindeki
bu araziyi muteber iş adamımız Kazaklar üzerinden gürültüsüz, patırtısız bir
şekilde ve devlete herhangi bir bedel ödemeden kırk dokuz yıllığına ele
geçirmiş olacak idi.
Skandal bu olanlarla da
bitmiyor. Bu güzide iş adamımıza bir af daha geliyor. Dışişleri Komisyonunda
görüşülen yeni anlaşmaya “Arazinin
44.954 metrekare yüz ölçümlü diğer kısmı 31 Aralık 2010 tarihine kadar
bedelsiz ve 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren turizm amaçlı olarak
kullanılabilecektir.” diye bir hüküm konularak, araziyi 2001’den beri kullanan,
2005’ten beri arazi üzerine kurduğu otelde onlarca milyon lira kazanan bu
güzide iş adamından ecrimisil yani arazi kullanım bedeli alınmasından da
vazgeçiliyor. Yani bu skandalların kahraman kişisi, korunan ve kollanan iş
adamına ikinci bir af daha çıkarılıyor. Skandallar dizisi bunlarla da bitmiyor,
bir skandal daha yaşanıyor.
Değerli milletvekilleri, bölge orman arazisi olduğu için ağaçlandırma
bedeli, orman köylülerini kalkındırma geliri, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü
geliri, arazi izin bedeli, gayrisafi yıllık gelir payı bedeli ve vergiler için
bu muteber iş adamına yaklaşık 10 milyon lira borç çıkarılmış ama ne hikmetse,
oteli yapan bu muteber ve kollanan iş adamı muhatap alınmamış, 10 milyon Türk
lirası Kazakistan Hükûmetinden istenmiş.
Yeni anlaşmaya konulan bir
başka hükme göre de, çıkarılan 10 milyon liralık borç karşılığında Kazaklar
Almatı’da 1,5-2 dönüm, Aktav’da da 7 dönümlük 2 araziye konsolosluk yapmak için
kırk dokuz yıllığına Türkiye’ye verecek şekilde bir düzenleme yapılmış.
Değerli milletvekilleri,
gördüğümüz bu skandallar dizisi “muz cumhuriyeti” olarak tabir edilen ülkeler
de bile olmaz ama maalesef Türkiye Cumhuriyeti gibi köklü devlet geleneği olan
bir ülkede bu Hükûmet sayesinde böylesi uygulamaları da gördük. Dolambaçlı
yollarla yasal kılıflar uydurularak yapılan bu uygulama ile âdeta kral çıplak
hâle gelmiştir. Kim yapmış olursa olsun, hangi hükûmet döneminde bu yanlış
uygulamalar yapılmış olursa olsun, bunun üzerine gitmek yakışırdı bu Meclise
diye düşünüyorum. Kılıf uydurmak asla bu Meclise ve bizlere yakışmadı sevgili
dostlar.
Bu kürsüden bu yanlış uygulamaları
tüm çıplaklığıyla siz değerli milletvekillerine ve çok değerli halkımıza
açıklamaya çalışıyoruz. Bu rezalet uygulamaları yapanlar ülkemize ve halkımıza
karşı suç işlemişlerdir, bu Hükûmet döneminden önce de şimdi de. Halkımızın ne
fedakârlıklar yaparak kurduğu bu
cumhuriyet, birkaç yandaş, yalaka ve iş birlikçi iş adamı takımına teslim
edilemez, etmemeliyiz. Halkımız tüm gerçekleri öğrenmektedir. Baskılarla,
sindirmeyle, susturmayla bu devran artık dönemez, dönmemelidir.
Değerli milletvekilleri, bu
Hükûmet ilk olarak iktidara geldiğinde yolsuzlukların üzerine gidip, bunları
araştırıp açığa çıkaracaktı. Bunları yapabildi mi? Tabii ki hayır. Gördüğümüz
gibi, örtbas etmeye çalışıyorlar. Onların yolsuzlukları açığa çıkarmaya yüreklerinin
yetmediğini on yıllık iktidarları döneminde de gördük. Artık beylik klişe
laflara bu halkın karnı toktur. Bu
rezaletleri göz ardı ederek, görmezden gelerek toplumun vicdanını da
kanatıyorlar.
Sayın milletvekilleri,
sermayenin el değiştirmesiyle eşitlik, devletin el değiştirmesiyle özgürlük,
yargının el değiştirmesiyle adalet gelmez.
Gelin, hep birlikte ülkemizin
ve halkımızın çıkarlarını önceleyen politikaları uygulayalım. Hortumların
yönünü yandaşlara çeviren bu uygulamaları yapanların heveslerini kursaklarında
bırakalım. Haksızlıklar karşısında susanlardan olmayalım.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Ediboğlu.
Gruplar adına başka söz
talebi yok.
Şahıslar adına, Recep Özel,
Isparta Milletvekili.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın
Başkan, çok değerli milletvekilleri; tasarının 2’nci maddesi hakkında şahsım
adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kazakistan Cumhuriyeti’yle
aramızda yapılmış olan protokolün onaylanmasına dair sözleşmenin Mecliste uygun
bulunduğuna dair “Evet” oyu kullanacağımı, iyi bir yasa olduğunu ve
yükümlülüklerimizi yerine getirmemiz gerektiğini…
Ben, Cumhuriyet Halk
Partisinin acaba bu Türki cumhuriyetlere gidip hangi yüzle orada dolaşacağını
da bilemiyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum
efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Özel.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bu
kadar gayriciddi yasama faaliyeti olur mu? Oyunun rengini açıklıyor, o en
sonunda.
BAŞKAN - İkinci konuşmacı, Ankara
Milletvekili Emrullah İşler.
Sayın İşler, buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
EMRULLAH İŞLER (Ankara) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
2’nci madde üzerine şahsım
adına söz almış bulunuyorum.
Bugün akşam, doğrusu, çok
ilginç bir tartışma yaptık. Başlangıçta tansiyon biraz yüksekti ama sonradan
aklıselim galip geldi. Dolayısıyla, ben Sayın Oktay Ekşi dostuma güzel
üslubundan dolayı teşekkür ediyorum. Sayın Ediboğlu’na hakeza teşekkürlerimi
sunuyorum.
Sondan başlayarak söylemek
istiyorum: Sayın Ediboğlu, maalesef, ne yazık ki tamamen yanlış bilgilere
dayanarak çok güzel bir hikâye yazmış; bir roman, bir hikâye tarzı şeklinde
anlattınız ama maalesef gerçek değil.
Bakın, o bahsettiğiniz şahıs
bu inşaatı, bu oteli yapmadı. Yapan firmanın adı da her şeyi de elimde var ama
biraz araştırsaydınız, en azından bazı insanları böyle gelişigüzel bu milletin
Meclisinin kürsüsünden suçlamasanız ne kadar güzel olur. Bak, çok güzel de
üslubunuz var. Ama yapan firma başka. Efendim, bu bahsettiğiniz otel,
bahsettiğiniz şahıs 2003-2009 yılları arasında, sayın grup başkan vekilimizin
de söylediği gibi, bu oteli kullanmıştır, işletmiştir. 2009’dan sonra başka bir
firma işletiyor arkadaşlar. Bunu işleten firmanın sahibini falan ben burada
açıklayacak değilim ama hangi partiye, kime yakın olduğunu da
araştırabilirsiniz. Bunu da sizin takdirlerinize sunuyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu
inşaatı kim yaptı.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) –
Akşamdan beri, bakın, ilk iddia, dendi ki: “44 bin küsur metrekare arsayı 67
bin küsura çıkarıyorsunuz.” Bunun gerçek olmadığını bir yanlış, hata
yapıldığından dolayı, efendim, daha sonra 1998 yılındaki sayıyla, tarihiyle
sayın başkanımız da gösterdi, tekrar üzerine gitmek istemiyorum. Birinci hata
bu. Bunun altını bir çizmekte yarar var.
İkinci iddia, yapının
tarihiyle ilgili. Onu da Sayın Bakanımız da söyledi, sayın grup başkan vekilimiz
de söyledi. Bakın, bu binanın iskânı 06/05/2002 tarihinde, daha AK PARTİ
iktidarda değil. Dolayısıyla, bizimle bir alakası yok arkadaşlar.
Sayın Tunca Toskay Beyefendi,
burada çok güzel bir konuşma yaptı, giriş maddesinde, dostluk ve kardeşlik için
bu anlaşmanın yapıldığını söyledi. Arkadaşlar, biz yapmış olduğumuz bu ek
protokolle bu madde üzerinde bir değişiklik yapmıyoruz ki, biz burada 2’nci
maddeye ve 3’üncü maddeye ilaveler yapıyoruz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Ticari işletmeye veya bir başkasına kiralama imkânı veriyorsunuz.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) –
Dolayısıyla, bu dostluk ve kardeşliğimizi giderecek veya halel getirecek
herhangi bir şeye girişmiyoruz. Kaldı ki “2005 yılında müfettişler gönderildi,
bunu tespit ettiniz, neden işlem yapmadınız?” diyorsunuz.
Arkadaşlar, bizim
Kazakistan’la çok ciddi ilişkilerimiz var, 2005 yılından 2011 yılına kadar da
ilgili bürokratlarımız gerekli görüşmeleri yaptılar ve neticede bir protokole
bağlandı. Dolayısıyla, Kazakistan bizim dost, kardeş bir ülkemiz, onları burada
incitecek, rencide edecek ifadelerin kullanılması doğrusu bizleri de rencide
eder.
GÜRKUT ACAR (Antalya) – Onlar
da bizi incitmesin!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) –
Dolayısıyla, bunlara burada fırsat vermeyelim.
Kazakistan’la bugün dış
ticaret hacmimiz 5 milyar dolar, bizim oradaki iş adamlarımızın 10 milyar
dolara yakın yatırımları var. Dolayısıyla, bunun kardeşlik içerisinde çözülmesi
gerektiği konusunda neticede iki ülkenin tarafları anlaşmışlar ve protokole
bağlamışlar bu işi.
Burada birilerini itham
etmek, birilerini, işte, efendim, yandaşlıkla, yolsuzlukla itham etmek… Bunlar
Allah aşkına yakışmıyor. Yani gerçekler ortada. Gerçekler ortada. Yani bir
hayal ürününden kalkarak burada bir mizansen üretmenin hiçbir anlamı yok.
Efendim, biraz önce söylendi,
“Büyükelçiler Konferansı Rixos Otel’de yapılıyor.” deniliyor. El insaf ya! Açıp
bir araştırın yapılmış mı diye ya! Yok böyle bir şey, yapılmadı.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Yapılıyor ya! Gölbaşı’ndaki Vilayetler Evi boş duruyor, parayı buraya ödüyorsunuz!
Gel şuradaki Rixos Otel’in hesaplarını inceleyelim.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) –
Yapılmadı! Hiçbir zaman yapılmadı. Hiçbir zaman yapılmadı.
Buyurun, 2009 yılında
Dışişleri Bakanlığında yapıldı, 2010, 2011 yılında Bilkent Otel’de yapıldı,
2012, 2013 yılında Marriott Otel’de yapıldı. Allah aşkına, bu kürsü bu kadar
basit ifadeler için kullanılabilir mi? Biraz el insaf diyoruz ya!
GÜRKUT ACAR (Antalya) –
Araştırma önergesini niye reddettiniz o zaman?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) –
Sonra, bedelsiz verilmediği; burada o da açıklandı.
Bakın, bir yanlış yapılmış,
onun karşılığında orada iki tane değerli arsa alıyoruz ve bu arsalara
konsolosluğumuz yapılacak, birisine de ilave ek bina yapılacak. Dolayısıyla, bu
şekilde çözülmüş ve biz de onlara yine aynı şekilde, karşılıklı olarak süre
uzatılacak.
Dolayısıyla, arkadaşlar,
burada yapılan bir yanlış yok. Daha önce belki yapılmışsa da dostluk, kardeşlik
adına, biz Hükûmet olarak iyi niyetli hareket etmişiz ve bir sonuca bağlamışız.
Bunu bu kadar büyütmenin, bu kadar yalan veya birtakım doğru olmayan
bilgilerden hareketle burada mizansen üretmenin hiç anlamı yok.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
İşler.
Madde üzerinde soru-cevap
işlemi için sisteme giren arkadaşlarımıza söz vereceğim.
Sayın Atıcı…
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bir laf var:
“Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar.” diye. Sayın Emrullah İşler, yani
hakikaten zor durumda olduğunuzu ben buradan anlıyorum. Bakın Sayın İşler,
Komisyonda ne söylemişsiniz, demişsiniz ki: “2001 yılında otel inşaatına
başlanmış, belli bir süre herhâlde devletimizin haberi olmamış, 2005 yılında
işe el konulmuş. Aslında burada biz bir cenazeyle karşı karşıyayız. Bu
cenazenin, teşhisi diyelim efendim, kaldırılması bizim iktidarımızın dönemine
denk geldi.” Altını çizdiğim cümle şu: “Dolayısıyla burada bir şark kurnazlığı
ile böyle bir usulsüzlük yapılmış.” Şimdi, yani Komisyonda diyorsunuz ki şark
kurnazlığıyla usulsüzlük yapılmış kayıtlarda, şimdi kalkmışsınız burada
diyorsunuz ki “Böyle bir şey yok.” Yahu, yani bu zaten… Bak, burada bir sürü
dışarıda maç izleyen insan var…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
AYTUĞ ATICI (Mersin) – …
yerinden kaldıracaklar, zaten geçecek. Yani bari orayla bura arasında bir fark
olmasın.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Acar…
GÜRKUT ACAR (Antalya) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de şunu soruyorum:
Kazakistan 9 milyon 483 bin lira para ödeyecek. Bu anlaşmaya göre, bunun
karşılığında bize iki tane arsa veriyor, borcunun karşılığı olarak veriyor.
Şimdi ben soruyorum: Bu borcunun karşılığı olarak verilen arsalara, paralar
ödenmezse, karşılamadı, satacak mısınız, ne yapacaksınız onu? Biz onlara 67 bin
metrekare tahsis ediyoruz, üstelik 9 milyon 483 bin lira borçları ve 9 bin
metrekare bize oradan arsa tahsis edip bütün olayı kapatıyorlar. Bu nasıl bir
adalet, nasıl bir düşünce? Kıymet takdiri mi yaptınız? Bir de, yeniden
verdiğimiz kısma yeni bir otel yaparlarsa ne yapacaksınız?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Acar.
Sayın Can…
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) –
Başkanım, teşekkür ediyorum.
Vasıtanızla Sayın Bakanıma
soru yöneltmek istiyorum: AK PARTİ 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulmuştur. Bu
mezkûr protokol ise 1993 yılında imzalanmıştır, AK PARTİ hükûmette değil. 3
Kasım 2002 seçimlerinde AK PARTİ’nin iktidara geldiği düşünüldüğünde, AK PARTİ
hükûmetleri bu sıkıntılı durumdan kurtulmak için hangi yollara müracaat
etmiştir, ne gibi çalışmalar yapmıştır? Sayın Bakanım, cevap verirseniz
teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Can.
Sayın Canikli…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bu 2001 yılında başladığına
ilişkin bilgi, ilk kez, Komisyon görüşmelerinde Dışişleri Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı, Büyükelçi Birnur Fertekligil tarafından ifade ediliyor, kendisine
bir soru üzerine. Hatta Sayın Emrullah İşler soruyor, “Otelin yapım tarihini
söyler misiniz?” diyor. Müsteşar Yardımcısı diyor ki: “2001 yılında yapmaya
başlamışlar.” Bütün bu konuşmalar, daha sonra hep alıntılar oradan. Nitekim…
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Hükûmet adına söylüyor yani.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Sonuç itibarıyla, söyleyen bu.
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Hükûmet adına, yetkili gibi konuşuyor.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Fakat, bilmeden söylediği kesin, tartışmasız. Bilmeden söylüyor. Yanlış bilgi.
Çok açık söylüyorum, bilgi yanlış. Daha sonra bütün raporda da yer alan bilgi,
bu bilgi buna dayanıyor, daha sonra işte arkadaşlarımın, sizlerin de söylediği
bilgi bu bilgi.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Her
şey yanlış!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) – Ama
doğru olan şu, bakın arkadaşlar: 13/6/2001 tarihinde bir rapor tanzim ediliyor.
Belge burada. En son da -zaman yok- “İnşaatın beş yıldızlı otel inşaatı olduğu
anlaşılmaktadır…” Bitmiş. Buna benzer başka belgeler, tutanaklar da var. Yani
2001 yılında…
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Ne
zaman, hangi tarihte?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
13/6/2001.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Yani 13/6/2001’de inşaat bitmiş. Belgeli bu. O yanlış. Sehven, bilmeden…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Usule
aykırı…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
O ayrı bir şey.
Yani inşaatın ne zaman
başladığı meselesi için söylüyorum bunu.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Özgündüz…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, söz konusu bu
arazi 1993 yılında yapılan protokol gereği diplomatik arazi statüsünde tahsis
ediliyor. Daha sonra sizin yaptığınız protokolde turizm amaçlı kullanım ve
başkasına kiralama imkânı tanınıyor. Bunun gerekçesini açıklarsanız,
milletimizle birlikte biz de öğrenmiş oluruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, tabii, Hayvancılık
Bakanı gelip de Dışişleri Bakanının yerine oturunca bir soru sormak istiyorum.
Şimdi, protokolün 5’inci maddesinde diyor ki: “Tahsis edilen araziler üzerinde
binalar diplomatik amaçla kullanılmadığı takdirde 18 Nisan 1991 tarihli
Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’nde öngörülen ayrıcalık ve
bağışıklıklardan yararlanmayacaktır.”
Şimdi söyleyebilir mi bana,
bu Viyana Sözleşmesi’nde öngörülen ayrıcalık ve bağışıklıklar hangileridir?
Buna göre yararlanmadıkları takdirde hangi mükellefiyetler altında kalacaktır?
Şimdi, Hayvancılık Bakanı olunca burada daha iyi anlaması lazımdı herhâlde
Dışişleri Bakanından, doğru! Onun için, bir daha buraya gelince… Yani bilgi
sahibi olmadan burada gelip oturmaması lazım, onu söylüyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Genç.
Sayın Bakan, buyursunlar.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Teşekkür ediyorum.
Şimdi, Sayın Başkanım
“Arsalar Kazakistan’a verildi 9 milyon 483 bin lira karşılığında. Kazakistan
iki tane arsa veriyor. Bunları vermezse ne olur?” gibi bir soru soruldu. Tabii,
burada uluslararası hukuk var. İki ülke arasında akdedilen ve esasen bizden
önce -deminden beri söylendiği gibi- bizim Hükûmetimiz kurulmadan hatta
partimiz kurulmadan önce yapılmış ve fiilî olarak karşı karşıya kalınmış bir
durum var. Hükûmetimiz döneminde bu tespit ediliyor ve iki ülkenin de
ilişkilerine zarar vermeyecek şekilde bu mesele bir protokole bağlanmak
suretiyle çözülüyor. Bizim aslında yaptığımız husus bu. Tabii, burada “Bunlar
bu arsayı vermezse ne olacak?” gibi bir ifade… Uluslararası hukuk çerçevesinde
iki ülkenin zaten ilişkileri var. Protokol ile Türkiye’ye verilmesi… Bunun
karşılığında öngörülen arsaların ikisi de son derece kıymetli arsalar. O
takdirde uluslararası hukuk elbette ki geçerli.
Şimdi “Diplomatik yapı için
verildi ama buraya otel yapıldı veya tesis yapıldı...” Bunlar tabii, bizim
dışımızda, Hükûmetimizin dışında bir fiilî durum var ortada.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Niye meşrulaştırıyorsunuz Sayın Bakan? Protokole bağladınız,
meşrulaştırıyorsunuz. Meşrulaştırmayın yani öyle bir şey olur mu?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – O fiilî durum da -iki ülke arasında
ilişkilerin daha yerli yerine oturması açısından- 2005’te protokol imzalama
çalışmaları başlatıldı ve 2011’de sonuçlandı. 2012’deki protokol ile diplomatik
statü kaldırılıyor, taşınmazdaki her türlü vergi vesaire gibi denetimin önü
açılıyor. Burada Viyana Sözleşmesi vesaire adı altında bahsedilen husus da bu,
bundan ibaret.
Tabii, bu konu aslında
deminden beri aynı sorularla, aynı iddialarla sürekli, tek taraflı olarak
cevaplandırıldığı hâlde tekrarlanıyor. Burada da, aslında, meselenin
bilinmeyen, açıklanmayan bir hususu bulunmamakla birlikte, ısrarla bunun altında
bir şey aranıyor, bir şey söyleniyor ve sürekli bu tür sorular söyleniyor.
Hükûmetlerin işi şudur: Karşı
karşıya kalınan, geçmişten tevarüs etmiş olsalar bile “Devlette süreklilik
esastır.” prensibi gereği ortada karşı karşıya kalınan bir durum var, 1990’lı
yıllarda protokolle verilmiş.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Yanlışlığı sürdürme görevi yoktur Sayın Bakan. Hükûmetlerin, yanlışlığı
sürdürme ve hırsızlığa ortak olma görevi yoktur.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Daha sonra bu iki ülkenin ilişkileri
dikkate alınmış ve bir yol bulunmak suretiyle iki ülkenin de mutabık kaldığı
bir protokol ile bu mesele bir hâl yoluna, bir çözüm yoluna kavuşturulmuştur ve
bu da Türkiye Büyük Millet Meclisinin huzuruna getirilmiştir.
Her şey açık bir şekilde
zaten konuşuluyor ancak doğru olmayan bilgiler üzerinden, doğru olmayan veriler
üzerinden, bu, gündeme geliyor zaman zaman. Bu da sadece zihin karıştırmaya
dönük, kafa karıştırmaya dönük bir mesele ve bu da çözülüyor. Demin arkadaşlarımız
da bunu ayrı ayrı ifade ettiler, cevaplandırdılar.
Sayın Başkan, benim diyeceğim
bu. Yalnız Emrullah Bey’le ilgili olarak da söylenen bir husus vardı, izin
verirseniz Komisyon üyesi arkadaşımız da konuyu açıklasın.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Sayın Bakan, Kamer Bey’in sorusuna cevap vermediniz, yani bilmiyor
olabilirsiniz.
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
EMRULLAH İŞLER (Ankara) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
O, benim Komisyonda yapmış
olduğum şey o gün müsteşar yardımcısının orada vermiş olduğu bilgiden… Ben
soruyorum, “Evet.” diyor. Oradaki bir, bizi yanıltmadan kaynaklanan bir şeydi,
yoksa burada, benden önce de Sayın Grup Başkan Vekilimiz belgeleriyle ortaya
açıkladı. Ben de zaten 06/05/2002 tarihinde iskânın alındığını kürsüde
söyledim. Dolayısıyla işin aslı bu şekildedir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Soru-cevap işlemi de
tamamlanmıştır.
Madde üzerinde bir önerge
vardır, okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 413 sayılı
Kanun Tasarısının 2. maddesinin “Bu Kanun Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte
uygulanmaya başlanır.” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
12/03/2013
Aytuğ Atıcı Musa Çam Ali Özgündüz
Mersin İzmir İstanbul
Nurettin
Demir Ali Rıza
Öztürk
Muğla Mersin
BAŞKAN – Komisyon önergeye
katılıyor mu?
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
EMRULLAH İŞLER (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın Özgündüz,
buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben önerge üzerinde söz aldım
ama dün Silivri’de yaşanan konuyla ilgili konuşacağım. Özellikle hukukçu
milletvekili arkadaşlarımın bu konuya dikkatle yaklaşmalarını rica ediyorum.
Değerli arkadaşlarım,
mahkemeler, biliyorsunuz, insanların hak aradığı yerdir yani son umut kapısı,
haksızlığa uğrayan insanların gidip haklarını aradıkları yerdir. Fakat dün
Silivri’de görülen Ergenekon duruşmasında hak aranan yer zorbalık arenasına
dönüştü, tam bir faşizm, baskı uygulamasına şahit olduk. Daha duruşma salonuna
giderken… Silivri’ye giden iki yol var biliyorsunuz -yolunuz düştü mü
bilmiyorum, inşallah bir gün düşer oralara- biri E-5’ten geliyor, bir tanesi
otobandan. İki yol da kesilmiş jandarma tarafından, vatandaşa soruluyor:
“Nereye gidiyorsun?” “Duruşmaya.” “Kimin nesisin, necisin? Kimlik kontrolü…
Yakını mısın?” “Yok.” “Geçemezsin.” “Nasıl geçemezsin, neye göre geçemezsin?
Yani Anayasa’ya göre, Ceza Usul Kanunu’na göre duruşma alenidir, gidip
izleyeceğim.” “Hayır geçemezsin.” Neyse, zor bela geçenler en son, duruşma
salonuna yaklaşık 500 metre kala bir bariyerle karşılaşıyorlar. Yaklaşık 300
jandarma orada bekliyor, başlarında bir albay, bir yarbay, binbaşılar. Oradan
da geçtikten sonra duruşma salonuna ulaşıyorsunuz. Duruşma salonunda avukatlar
yer bulmakta zorlanıyor, seyircilerin arasına oturuyor. Mahkeme Başkanı, usule
ilişkin söz almak, konuşmak isteyen avukata, “Hayır konuşamazsın, ben sana söz
vermedim, otur yerine.” Israr edince, “Dışarı atarım.” diye tehdit ediyor.
Sanık avukatları, CMK 178’nci maddeye göre tanık getiriyorlar, Başbakanlık eski
müsteşarını getiriyorlar, dinletmek istiyorlar, mahkeme dinlemiyor. “Siz tarafsızlığınızı
yitirdiniz, bu hâliyle tarafsız, bağımsız bir mahkeme olamazsınız, çekilin,
reddi hâkim talebinde bulunuyoruz.” Mahkeme diyor ki: “Bizi, bu şekilde, töhmet
altında bırakacak şekilde konuşamazsınız, kes sesini” Özellikle, hukukçu
arkadaşlar, reddi hâkim talebinde nasıl bulunulur, çekilme talebinde nasıl
bulunulur? Yani, “Siz tarafsızlığınızı yitirdiniz, bu davada artık yargıçlık
yapamazsınız.” demeden nasıl bir reddi hâkim talebinde bulunulur, bana bir
söyleyin. Bu beyanı üzerine, hâkim, avukatların sözünü kesiyor, ısrar edince
“Jandarma, komutan, at bunları dışarıya.” diyor.
Bakın, duruşma salonuna, dün,
kalkanlı, kasklı, coplu jandarma sokuldu. Mahkeme heyetinin gözü önünde
-kürsüde mahkeme heyeti- bizim gözümüz önünde avukatlar tekme tokat dövüldü,
duruşma salonunda, rezalet… Bayan avukat, stajyer avukat duruşma salonunda
resim çekti diye Mahkeme Başkanı tarafından jandarmayla zorla atılmak istendi.
21 yaşında bir kız, stajyer avukat… Böyle bir rezalet olur mu! Yani, hakikaten,
yakışıyor mu 21’inci yüzyıl Türkiye’sine!
Dün, orada yabancı
gazeteciler vardı; Kanada’dan, Amerika’dan, İngiltere’den, ben utandım yani ben
bir yargı mensubu olarak veya milletvekili olarak utandım. Efendim…
TÜLİN ERKAL KARA (Bursa) –
Şikâyet edin bakalım, nereye kadar edeceksiniz?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
“Yabancıya şikâyet et!” ne alakası var hanımefendi? Bakın, hiç dinlemeden,
anlamadan konuşuyorsun. Ben burada diyorum ki: “Yabancı gazeteci vardı,
izliyordu, ben utandım.” şikâyet etmeye gerek yok ki orada görüyor rezaleti, o
rezaleti görüyor ya! Yani anlamadan, dinlemeden konuşuyorsunuz ya.
BAŞKAN – Sakin olun efendim,
sakin olun.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Ne
oluyor?
AHMET YENİ (Samsun) – Askere
saldırıyorsunuz orada.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Kardeşim anlamadan, dinlemeden bir şey diyor. “Şikâyet ediyorsun yurt dışına”
diyor.
AHMET YENİ (Samsun) –
Mehmetçik’e saldırıyorsun orada, benim evladıma saldırıyorsun.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Nerede Mehmetçik’e saldırıyorum?
BAŞKAN – Arkadaşlar lütfen…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Gelin görün tutanakları. Yarın gidelim, delikanlıysan yarın gel oraya gör,
yarın gel oraya.
AHMET YENİ (Samsun) –
Görüyorum.
BAŞKAN – Arkadaşlar lütfen….
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Mehmetçik’e… Siz var ya siz oraya düşeceksiniz bir gün, oraya düşeceksiniz bir
gün siz. Oraya Allah sizi düşürsün de göreceksiniz.
BAŞKAN – Lütfen Sayın
Özgündüz… Sayın Yeni, lütfen…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Bakın değerli arkadaşlar…
AHMET YENİ (Samsun) – Benim
oğlum askerde…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Senin oğlun askerde de orada komutanı, karısını tartaklıyor asker.
AHMET YENİ (Samsun) – Evet,
uzman jandarma...
BAŞKAN – Arkadaşlar lütfen…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Asker, kadının gözünü çıkardı haberin var mı?
AHMET YENİ (Samsun) –
Vuramazsınız askere!
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Askere
vuran kim!
BAŞKAN – Sayın Özgündüz,
lütfen sakin olun.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Bakın bu, bu var ya zorbalık işte, sizin zihniyetiniz bu.
AHMET YENİ (Samsun) – Benim
oğlum asker…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Senin oğlun anası yaşındaki kadının gözünü çıkarttı haberin var mı, haberin var
mı?
AHMET YENİ (Samsun) – Benim
oğlum askerde…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Ne
olmuş askerde, askerde olmuş da ne olmuş?
BAŞKAN – Arkadaşlar lütfen…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Ya
gelin görün arkadaşlar…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen arkadaşlar
lütfen…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – …
askere saldıranların Allah belasını versin, Allah belasını versin.
BAŞKAN – Lütfen, lütfen Sayın
Özgündüz, lütfen… Sayın Yeni, lütfen…
AHMET YENİ (Samsun) – Benim
oğlum askerlik yapıyor…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Ne
olmuş?
(AK PARTİ ve CHP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN – Arkadaşlar, sakin
olun lütfen…
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
2’nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Karar
yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN - Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Geçti efendim, oyladık.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Karar
yeter sayısı istiyorum diyorum…
BAŞKAN – Geç kaldınız,
buradaki arkadaşınız da söylüyor Sayın Özel, oturun lütfen.
Oyladım, oyladım.
3’üncü maddeyi okutuyorum.
MADDE 3 – Bu kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – 3’üncü madde
üzerinde grupları adına Cumhuriyet Halk Partisi adına Sayın Gürkut Acar,
Antalya Milletvekili. (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
Lütfen… Lütfen arkadaşlar…
Lütfen, sakin olun.
Sayın Acar, buyurun.
CHP GRUBU ADINA GÜRKUT ACAR
(Antalya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti ile
Kazakistan Cumhuriyeti arasında 13 Aralık 1993 tarihli, Antalya ilinin Kemer
ilçesindeki taşınmazın Kazakistan Cumhuriyeti’ne kullandırılmasına ilişkin
protokolle ilgili 413 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 3’üncü maddesi üzerine söz
aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, AKP ile
birlikte her şey altüst edildiği gibi uluslararası ilişkiler de diplomasi de,
uluslararası antlaşmalar da altüst ediliyor. Uluslararası ilişkiler, diplomasi
siyasi ilişkilere, rant ilişkilerine malzeme yapılıyor. Bunu anlamak ve kabul
etmek mümkün değildir. Önümüzdeki bu tasarı, bir ayıbın, bir yanlışın
tasarısıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yanlışları, ayıpları örtme yeri
olmadığını bilmek gerekiyor. Bu tasarının bu gözle incelenmesinde yarar var.
Bakınız, Türkiye ile
Kazakistan 13 Aralık 1993 tarihinde bir protokol yapıyor ve Kazakistan Devlet
Konukevi yapılması için Antalya Kemer Beldibi’nde 44.370 metrekare alan kırk
dokuz yıllığına Kazakistan’a veriliyor. Burada bir sorun yok. Bağımsızlığını
kazanan Kazakistan’a Türkiye Cumhuriyeti bir jest yapıyor. Ama sonra bakıyoruz
ki Kazakistan Devlet Konukevi olacak alanda bir otel yükselmiş. Diplomatik alan
bir anda ticari alan olmuş ve otele dönüşmüş. Bu nasıl olabilir? Bunun
sorumlularının bulunması ve hesap sorulması gerekirken üstü örtülmeye
çalışılıyor.
Bu konu “Burası Türkiye, olur
böyle şeyler.” diyerek geçiştirilecek bir konu değildir değerli arkadaşlarım.
Diplomatik kurallar, uluslararası ilişkiler böyle ahlak dışı işlere konu
yapılmamalıdır. Bir yanlışı, bir ayıbı örtmek için yeniden bir uluslararası
anlaşma imzalamak, bunu bir kanun tasarısıyla önümüze getirmek AKP zihniyetinde
kabul görebilir ama bizim açımızdan asla kabul edilebilir değildir.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye
uluslararası bir anlaşma yapmış. Antalya’nın en güzel yerlerinden Beldibi’nde
bir alanı diplomatik alan ilan etmiş ama bunun gereklerini yapmamış. Şimdi bu
ayıbı, bu yanlışı örtmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemi meşgul
ediliyor. Ben sormak istiyorum: Diplomatik alanda bu otel inşaatı nasıl
yapılabilmiş ve bugüne kadar nasıl işletilmiştir? Kimdir bunun sorumlusu? Bu
konuda verilen araştırma önergesini de Adalet ve Kalkınma Partili
milletvekilleri reddettiler. Değerli arkadaşlarım, bu oteli kim yapmıştır? Bu
oteli kimler işletmiş ve hâlen işletmektedir? Bu otel bu zamana kadar ne kadar
turist ağırlamış, ne kadar gelir elde etmiş, ne kadar vergi vermiştir? Bu
soruların yanıtlanması gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bunları
bilmeden bu tasarıyı onaylaması, parmak hesabıyla bunun kabul edilmesi en az, protokol
ve bu tasarı kadar etik dışı olacaktır.
Gerekçede deniyor ki: “2001
yılında otel inşaatı başladı, 2005 yılında durum fark edildi. Yedi yıl süren
görüşmelerden sonra çözüm bulundu.” Çözüm ne? Geçmişin yanlışlarının üzerini
örtecek bir uluslararası anlaşma imzalansın ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde
kabul edilsin, o iş de örtbas edilsin. Böyle çözüm olur mu?
1993 yılında 44.370 metrekare
olarak teslim edilen alan 67.256 metrekareye çıkarılarak devlet konukevi ve
otel güvence altına alınıyor. Otelin ticari işletmesinden doğan borçlara
karşılık da -tabii bu miktar doğruysa, en asgari miktar- Kazakistan Aktau’da 7
bin metrekare, Almatı’da 1.500-2.000 metrekare büyüklüğünde iki arsayı kırk
dokuz yıllığına tahsis edecek. Bu arazilerin nerede olduğu belli değil.
Türkiye'ye gelince, Beldibi’nde santimetresine kadar belirlenmiş bir alan
tahsis ediliyor, Kazakistan’da ise dağ başında mı nerede olduğu belli olmayan
yerler tahsis ediliyor. Türkiye'nin toprakları mı ucuz, Kazakistan’ın
toprakları mı çok değerli, bunu öğrenmek istiyorum?
Ayrıca, neden 1.500 ya da
2.000 değil de 1.500-2.000 arasında bir rakam veriliyor? Verilecek arazinin
ölçümünde bir sıkıntı mı var? Ölçülecek arazi daha bulunamadı mı? Böyle somut
olmayan miktarlar uluslararası anlaşmalara nasıl yazılabiliyor, biz bunu da
anlayamadık, bu büyük Türkiye bunu nasıl kabul ediyor, bunu da anlamak mümkün
değil.
Değerli arkadaşlar, yine bu
anlaşmayla bir af getiriliyor. Bu otelin faaliyetlerinden dolayı oluşan 9
milyon 483 bin liralık vergi ve benzeri borçları siliniyor. Bu aynı zamanda bir
af. Bu borçların karşılığında Türkiye için bina yapacak. Borçlar otelden
kaynaklanıyor, borcu Kazakistan devleti ödüyor. Bu kadar karmaşık ilişki nasıl
oluyor, anlamak mümkün değil.
Bu tasarı ile Türkiye'nin
toprakları, Antalya Beldibi’ndeki arazilerimiz birilerine rant yaratmak üzere
aktarılmıştır. Antalya Kemer, Beldibi, uluslararası anlaşma kılıfı adı altında,
demokrasi kılıfı altında, kardeş ülke Kazakistan kılıfı altında birilerinin
çıkarlarına malzeme yapılmıştır. Türk halkı, Antalya halkı bu ayıbı asla unutmayacaktır.
Antalya Kemer’in, Beldibi’nin topraklarını çıkarlarına alet edenleri
unutmayacaktır.
Değerli arkadaşlar, AKP ile
Türkiye’de adaletin yok edildiğine, hukukun eğilip büküldüğüne beraber tanık
olduk, olmaya da devam ediyoruz. Bakınız, Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesi
yok edilmiştir. MİT Müsteşarı mahkemeye çağrılmış ama bir hafta süreyle “İşim
var.” diyerek Başbakanın kanatlarının altında oturmuştur. Bu ülkede Başbakanın
kararlarıyla Danıştay kararları yok edilmiş, yırtılıp atılmıştır. Türkiye’de
artık özelleştirme yargının, adaletin işlemediği bir alan hâline getirilmiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte artık uluslararası ilişkiler, dış
politika, diplomasi ulusal çıkarları koruma aracı değil, ayıpları örtme aracı
hâline getirilmiştir. Bu tasarı da bunun en önemli kanıtıdır. AKP, Türkiye'nin
ulusal çıkarlarını gözetme anlayışında değildir. Bakınız, 25 Ocakta bir önerge
verdim, dedim ki: “Ege’de, Akdeniz’de uluslararası alandaki adalar Yunanistan
tarafından işgal ediliyor, bu adalara Yunanistan Bayrağı çekiliyor.” Buna nasıl
seyirci kalınır, anlamak mümkün değil. “Bu konuda ne yapılıyor, bir önlem
alacak mısınız?” diye sorduk. Bir ay geçti, tek bir cümlelik yanıt yok. Türkiye
Büyük Millet Meclisinde birçok kez gündeme getirildi, yine ses yok. Türkiye’nin
Ege ve Akdeniz’de haklarını savunmak AKP iktidarının, AKP Hükûmetinin görevi
değil midir arkadaşlar? Sizin böyle bir göreviniz yok mu? Bu kadar konuşuluyor
ama Hükûmetten tek bir yanıt yok, anlaşılır gibi değil. Doğu Akdeniz’de
Türkiye’nin hakları, çıkarları Rum yönetimine kaptırıldı, şimdi sıra Akdeniz’in
batısına ve Ege’ye gelmiş. Ege’de “münhasır ekonomik bölge” ilanından söz
ediliyor, Hükûmetten tık yok. Bu sorunun yanıtını acilen bekliyoruz. Ege ve
Akdeniz’de uluslararası alandaki adalar Yunanistan tarafından işgal edilirken
siz ne yapıyorsunuz? Bunu daha ne kadar görmezden geleceksiniz değerli
arkadaşlar?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Ege’yi, adaları, Akdeniz’i görüşmeyecek ama diplomatik alanın rant alanına
çevrilmesinin üstünü örtmek için kanun çıkaracak. Bu, en hafif deyimiyle
ayıptır. İlk protokol hükümleri ihlal edildiyse bu olayda, Kazakistan tahsis
hakkını kötüye kullandıysa otele ve arazisine el koyarak hazineye mal edilir,
kalan kısım da Kazakistan’ın tahsis amacına uygun kullanımına bırakılır.
Yapılması gereken budur. Yolsuz bir olaya yasal kılıf uydurmak Türkiye Büyük
Millet Meclisinin görevi değildir.
Değerli arkadaşlar, yeni
tahsis ettiğimiz kısma bir otel daha yaparlarsa ne olacak? Bunun garantisi var
mı? Dış politika bugüne kadar, değerli arkadaşlar, büyük ölçüde devlet
politikası olarak yürümüş ve yürütülmüştür ama AKP ile birlikte Türkiye’nin değil
AKP’nin dış politikası yürümektedir. AKP’nin dış politikasının bazı
özelliklerini paylaşmak gerekirse, ki o özellikleri söyleyeceğim şimdi, bu
politikada şunlar vardır: Bu politikada uçağınız düşürülür ama sesiniz çıkmaz.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Saragota uçak gemisi Ege Denizi’nde Muavenet
fırkateynimizi planlayarak 2 ayrı füzeyle vurur, 5 şehit veririz ama “NATO
tatbikatı sırasında kazayla vuruldu.” diye gerçek dışı açıklama yaparsınız.
Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’ye, Malatya Kürecik’e radar koyar, “Bunlar
NATO’nun.” dersiniz ama sonra ne hikmetse radarlar Amerika Birleşik Devletleri
tarafından NATO’ya devredilir. “NATO’nun Libya’da ne işi var?” dersiniz, sonra
Türkiye’ye Amerikan ambargosuna rağmen Kıbrıs Harekâtı’na uçak yakıtı sağlayan
Kaddafi’nin linç edilmesine yardım edersiniz. Patriot’ları gönderen ülkeler
bunun için kendi parlamentolarında oylama yaparlar ama Türkiye’de siz Türkiye
Büyük Millet Meclisini devre dışı tutarsınız. Yabancı askerler, başka ülkelerin
askerî radarları, Patriot’ları…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
GÜRKUT ACAR (Devamla) –
…ülkenin egemenliği altındaki topraklara yerleşir ama siz egemenliğin simgesi
Türkiye Büyük Millet Meclisini dışarıda bırakırsınız.
Bitiriyorum.
BAŞKAN – Sayın Acar, teşekkür
ediyorum.
GÜRKUT ACAR (Devamla) –
Değerli arkadaşlar, bu tablo kabul edilebilir bir tablo değildir. Türkiye’nin
onurunu, çıkarlarını korumak AKP’nin derdi olmayabilir ama biz Türkiye’nin
onurunu, çıkarlarını korumak için kararlıyız, bunu AKP’ye rağmen de olsa
yapacağız.
AKP’nin ayıplı dış
politikasının bir örneği olan bu tasarının reddedilmesini öneriyor, sizleri
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Acar.
Gruplar adına söz talebi yok.
Şahısları adına Isparta
Milletvekili Sayın Recep Özel.
Sayın Özel, buyurun.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın
Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Biraz önce verilmiş olan
önerge hakkında konuşan arkadaşımız benim bildiğim kadarıyla savcılık görevini
deruhte etmiş bir arkadaşımız. Onun -duruşmaların düzen ve intizamının, hangi
ölçülerde duruşmaların devam etmesi gerektiğini en iyi bilecek şekilde- burada
çok acımasız bir şekilde, görev yapan mahkemeyi eleştirmesini uygun bulmadığımızı
burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
Biraz önceki konuşmada,
yapılan bu anlaşmada ayıp ve yanlışların… Buradaki ayıp ne, yanlış ne? Bir de
“ahlak dışı işler” diye… Bu protokolün diğer kanadı bir devlet, Kazakistan
devleti. Siz, iki devlet karşılıklı oturup protokol yapıyor, bunları
ahlaksızlıkla… Karşı taraf da ilişkilerimizin de devam ettiği ve dostluk
ilişkilerimizin artarak devam etmesi gereken bir ülke. Yapılan bu anlaşmaları
ahlak dışı olarak algılamanın, iyiye gitmesi gereken ilişkilerimizi ne derece
baltalayacağını sizlere sormak istiyorum, hatırlatmak istiyorum.
Ben kullanılan dilin
diplomatik nezakete, diplomatik dile de uygun olması gerektiğini, bu yasadan
dolayı da bu nezaket ölçüleri içerisinde görüşmelerin devam etmesi gerektiğini
belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum efendim.
BAŞKAN – Sayın Özel, teşekkür
ederim.
İkinci konuşmacı Kırıkkale
Milletvekili Sayın Ramazan Can.
Sayın Can, buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Hukukta genel prensiplerden
biri: Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Buraya çıkan hatipler iddiada
bulundu ama iddialarını ispat etmek bir tarafa, iddiayla birlikte iftirada da
bulundular. Aksine, ispat külfeti AK PARTİ hatiplerinde olmadığı hâlde aksini
ispat durumunu da bizler gerçekleştirdik. Grup Başkan Vekilimiz, Hükûmet
Temsilcimiz, AK PARTİ Grubu adına konuşan hatipler bunun aksini burada ispat
ettiler.
Şimdi, burada protokol
sürecine bakıyoruz. Bir protokol süreci var. Protokol süreci ne zaman
imzalanmış ve kim tarafından? Sayın Hikmet Çetin, Dışişleri Bakanı, Kazakistan
Cumhuriyeti adına da büyükelçi. 44.370 metrekare. Söz konusu protokol 25/7/1996
tarihli. Ne zaman yürürlüğe girmiş? 31/7/1996 tarihli, 22713 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş. Peki, bu dönemde AK PARTİ diye bir
parti var mı? Yok.
İzin sürecine geliyoruz.
44.370 metrekarelik orman alanında Kazakistan Devlet Konukevi tesislerinin
yapılması için Orman Bakanı Sayın Doktor Vefa Tanır imzalı, 26/05/1993 tarihli,
Dışişleri Bakanından ön izin verilmiş. Sayın Nami Çağan’ın 16/2/2001 tarihli
oluru ile -dikkatinizi celbediyorum- 50.350 metrekare… Yani inşaat belirli bir
mesafeye gelmiş, inşaat bitmek üzereyken ruhsat verilmiş, makable şamil olarak.
İnşaat sürecine geliyoruz:
1998 tarihli Bayındırlık ve İskân Müdürlüğünün yazılarında, Kazakistan
Cumhuriyeti Hükûmetine tahsis edilen alanda iki ayrı yapı, inşaatı tamamlandı,
iskâna hazır hâle getiriliyor. 13 Haziran 2001 tarihli Antalya Millî Parklar
Müdürlüğü elemanlarınca da yapılan ön incelemede, tahsis edilen alanda beş
yıldızlı otel inşaatının olduğu tespit edilmiştir.
Orman Genel Müdürlüğünden
2005 yılında müfettiş görevlendirilmiş. Yapılan inceleme neticesinde, 22.302
metrekare otel, tesisler de 44.950 metrekare. Müfettiş önerisi doğrultusunda da
AK PARTİ Hükûmeti döneminde Sayın Osman Pepe imzalı, Orman Bakanlığı oluru ile
Kazakistan Devlet Konukevi tesislerinin 16/2/2001 tarihinden itibaren bedelsiz
olarak izne konu edilmesi, Fine Turizm AŞ tarafından yapılmış ve neticede kırk
dokuz yıl süreyle bedelli devam etmesi uygun görülmüştür.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; AK PARTİ Hükûmeti iktidara geldiğinde böyle bir sıkıntı var,
bu sıkıntıdan rasyonel anlamda nasıl kurtulabilirin... Antalya Defterdarlığına
talimat verilerek Antalya Defterdarlığının yapmış olduğu tespit üzerine Hükûmet
de burada gerekli önlemleri almıştır. Söz konusu otel, Kazakistan Cumhuriyeti
tarafından 2009 yılı, Fine Otel AŞ tarafından Beldibi Rixos Otel adıyla, bu tarihten
sonra ise AYT Uluslararası Nakliyat AŞ tarafından Turkiz Beldibi Resort adıyla
işletilmiştir.
Sonuç olarak, Aktau’da 7 bin
metrekare, Almatı’da 1.500-2.000 metrekare arası büyüklüğünde iki arsa kamu
binası yapmak üzere kırk dokuz yıllığına Türkiye Cumhuriyeti’ne tahsis
edilmiştir. Demin Sayın Recep Özel’in de dediği üzere iki saygın hükûmet,
Kazakistan Hükûmeti ile Türkiye Hükûmeti arasında imzalanan bu protokolde
Türkiye Hükûmetine burada ithamlarda bulundunuz. Bu ithamlara bizler cevap
veriyoruz ama Kazakistan Hükûmeti adına da kimse cevap veremiyor. Bunu da
burada özellikle dile getirmek istiyorum.
Muhalefet partilerinin de
burada duyarlı olmasını tekrar hassaten talep ediyor, yüce kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Can.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Sayın Başkan...
BAŞKAN – Buyurun efendim.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Sayın Başkan, az önce konuşan Recep Özel, şahsımı kastederek mahkemeye ağır
eleştiri yaptığımı söylemiştir. Sataşma nedeniyle söz istiyorum.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Hayır canım, sataşma yok.
BAŞKAN – Şimdi...
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Bakın, şahsımı kastederek “Savcılık yapan bir arkadaşımız mahkemenin işleyişini
bilir, dolayısıyla haksız yere eleştiri yapmıştır.” diyerek sataşmada
bulunmuştur.
BAŞKAN – Tamam, iki dakika.
Lütfen, yalnız bardağa filan
dikkat edip sakin olarak...
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Sayın Başkan, arkadaşlar sakin olursa...
BAŞKAN – Sayın Özgündüz, çok
teşekkür ediyorum. Lütfen... Lütfen... Lütfen sakin olun.
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
6.- İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün, Isparta Milletvekili Recep
Özel’in görüşülen kanun tasarısının 3’üncü maddesi üzerinde şahsı adına yaptığı
konuşma sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Şimdi, Sayın Özel, bakın, size olayı anlatayım, o mahkeme ne kadar mahkeme
görün. Dün, Bedirhan Şinal denilen bir vatandaş, Cumhuriyet gazetesine
molotofkokteyli atmaktan dolayı tutuklu olan, sanık olarak yargılanan kişi
diyor ki: “Polis bana attırdı.” Onu geçtik.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Geçmeyin, geçmeyin,
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Sayın
Millî Savunma Bakanı burada. Önemli bir konu söyleyeceğim. Dün diyor ki...
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Anlatın.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Dün
diyor ki...
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Polis mi attırdı diyor?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Bir
saniye... Bir saniye...
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Geçmeyin, anlayalım ama.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Hayır, polisin attırdığını söylüyor.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Atmış yani, değil mi, atmış?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Polisin kendisine molotofkokteyli verdiğini ve Cumhuriyet gazetesine
attırdığını, yani polisin provokatör ajanı olduğunu söylüyor.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Ne
yaptınız anlamında.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Bu
kişi dün bir ifade verdi. Afyon’da cephanelik patladı ya 25 askerimiz şehit
oldu, tekrar rahmetle anıyorum. Diyor ki: “Beni özel yetkili cumhuriyet
savcısı, Çağlayan’da -ismini de verdi, söylemiyorum- çağırdı, tutukluyum,
askerleri dışarı çıkardı, odasında baş başa kaldık. Bana dedi ki: ‘Sen…
Afyon’daki patlamanın emrini İlker Başbuğ, Hurşit Tolon Paşalar kime verdi?”
Bir saniye… “Sedat Peker’e söyledi, Sedat Peker’in adamları da bu patlamayı
gerçekleştirdi.’ de seni gizli tanık yapayım ve özgürlüğünü sağlayayım.” Bu
mahkeme mi, bu savcılık mı? Bu beyanı, Sayın Bakan, tutanağa geçmiştir, buradan
söylüyorum, lütfen peşine düşün.
AYDIN ŞENGÜL (İzmir) – Yalan
söyleme.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Eğer
doğruysa…
Efendim? Gizli tanık, bakın,
işte “Yalan söyledi.” İyi de gizli tanık yüzünden insanlar tutuklanıyor,
Allah’tan korkun işte, biz de onu söylüyoruz. “Gizli tanık yapayım sizi
mahkeme…” Eğer, bakın, diyor ki: “Benim adliyeye gittiğim kamera kayıtlarından
belli, savcının odasına girdiğim, askerlerin çıktığı, konuşmam, hepsi
kayıtlarda belli.” Adalet Bakanını göreve çağırıyorum.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Avukatı neredeydi?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) –
Başka bir şey daha söylüyor bu mahkeme -Tuncay Özkan hakkında 37 bin sayfa, 37
bin sayfa arkadaşlar, tutanak var- on beş dakikada savunma yap diyor. 37 bin
sayfa hakkında on beş dakikada savunma yap diyor. Ya, burası mahkeme değil!
Bakın, bu mahkeme mahkeme olmadığı için biz bunu lağvettik, bu Parlamento
kaldırdı. Başbakan dedi ki: “Ben bunlara güvenmiyorum.” Bu mahkeme geçici
olarak görev yapan, lağvedilen bir mahkemedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (Devamla) – Yani
lütfen gelin izleyin; hukukçular, gelin izleyin.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın Özgündüz,
teşekkür ederim.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında 13 Aralık 1993 Tarihli Türkiye Cumhuriyeti ile Kazakistan Cumhuriyeti
Arasında Antalya İlinin Kemer İlçesindeki Taşınmazın Kazakistan Cumhuriyetine
Kullandırılmasına İlişkin Protokole Değişikliklerin ve Eklemelerin Yapılmasına
Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/688) (S. Sayısı: 413) (Devam)
BAŞKAN - Sisteme giren
arkadaşlarımız var.
Şimdi, madde üzerinde
soru-cevap işlemi yapacağız.
Sayın Atıcı…
AYTUĞ ATICI (Mersin) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, hakikaten, iktidar
milletvekillerinin düştüğü durum bana göre zor bir durum. Çünkü yukarıda,
Komisyonda bizimle aynı duyguları paylaştıklarını söylüyorlar. Sonra aşağı
gelip burada diyorlar ki: “İspat ettik, ispat ettik.” Bakın, tutanaklardan
okuyorum, bir AKP milletvekili, Dışişleri Komisyonu üyesi diyor ki: “Tabii,
duygusal olarak baktığımız zaman muhalefet partilerine mensup
milletvekillerinin duygularını bizim de paylaşmamamız mümkün değil, aynı
duyguları biz de paylaşıyoruz. Bakın, yani namus, şeref, haysiyet, dürüstlük
söz konusu olduğu zaman elbette bizler de o anlatılanlara biharfiyen
katılıyoruz. Şu veya bu şekilde bugünlere gelindi. Bir cenaze var. Bunu nasıl
kaldıracağız şimdi? Kaldıracak mıyız, kaldırmayacak mıyız?” Bunları AKP
milletvekilleri söylüyor Sayın Başkan.
Yani, orada öyle konuşup,
“Evet, hakikaten bu kötü bir şey. Bu cenazeyi kaldıralım.” deyip, gelip burada
efelenmek, yiğitlenmek hakikaten yakışmıyor. Oturalım kaldıralım derseniz, hiç
olmazsa cenazeyi önce yıkayalım, birisi öldürmüşse bulalım cezalandıralım, yine
Kazakistan’ı incitmeden kaldıralım cenazeyi. Bizim derdimiz bu. Delikanlıca,
yiğitçe çıkıp bunu konuşun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Atıcı.
Sayın Ekşi…
OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Tarım Bakanı anladığım
kadarıyla Dışişleri Bakanına vekâlet eder konumda. Bir şey söyledi az önce,
dedi ki: “2012’ye kadar burada diplomatik muafiyet uygulanmış.” Çok önemli bir
tespit bu. Eğer 2012’ye kadar diplomatik muafiyet uygulandıysa, bu 67 bin
metrekarelik alanda o zaman Türkiye kanunlarının geçerli olup olmadığı
tartışılabilir bir durum var demektir. Orada yapılan işlerde acaba Türkiye’den
müfettişler gitti, herhangi bir şekilde kanunlarımızı uygulayacak bir şey yaptı
mı?
İkinci soru: 22 dönüm arazi
daha sonra, Sayın Atıcı’nın ifadesiyle…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) –
Yani Nami Çağan’dan sonra…
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Ekşi.
Sayın Özel…
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Sisteme girmişsiniz.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın
Başkanım, o Özel benim. Sadece CHP’de Özel yok, AK PARTİ’de de Özel var.
BAŞKAN – Sayın Özel, buyurun.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın
Atıcı biraz önce konuşmasında “AK PARTİ milletvekilleri çok zor durumda…” AK
PARTİ’nin hiçbir milletvekili zor durumda da değildir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) –
Ekonomik olarak demedi.
RECEP ÖZEL (Isparta) –
Ayrıca, “Bizimle Komisyonda aynı fikirdeler, burada farklı fikirde.” diye…
Hiçbir AK PARTİ’li milletvekili de CHP’yle aynı fikirde ve zikirde hiçbir zaman
olması da mümkün değildir. Bunu bir kez daha hafızanıza yerleştirirseniz… Öyle
ulu orta birtakım lafları atıp buraya…
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
O kadar zengin olamaz hiçbir CHP’li.
RECEP ÖZEL (Isparta) -
Kendinizi hayal âleminde gezdirmeyin diyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) – Yalan
mı söylüyordu arkadaşlar?
BAŞKAN – Sayın Özel,
teşekkürler.
Sayın Canikli…
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
O tarihlerde Cumhurbaşkanlığı
da ilgilenmiş bu konuyla ilgili olarak ve Antalya Valiliğinden bilgi talep
etmiş. Antalya Valiliği 18 Haziran 1998 tarih ve 10/98 sayılı yazı ile şunu
söylüyor…Yasal olmayan inşaat faaliyetlerinin durdurulması ve inşaata
başlayabilmek için gerekli işlemlerin tamamlanmadığının bildirilmesi, söz
konusu arazi üzerindeki inşaat faaliyeti tespit edilmiş ise inşaatın ne aşamada
olduğunu ve yüklenici firmanın ismini soruyor Cumhurbaşkanlığı. Valilik diyor
ki: “Söz konusu tahsisli arazi üzerinde yapılan incelemede, 723 no.lu parsel
üzerinde ‘Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Dinlenme ve Eğitim Tesisleri’ adı altında
iki ayrı yapının inşaatının tamamlandığı -tarih 1998- iskâna hazır hâle
geldiği, saha tanzimi ve gerekli altyapı inşaatlarının tamamen bitirilmiş
olduğu, kullanıma hazır hâle getirildiği tespit edilmiştir.” Tarih -valinin
imzası var- 16 Haziran 1998.
Biraz önce tutanaklara atfen
ifade edilen o açıklamalar -biraz önce ifade ettim, yine söylemem gerekiyor-
Dışişleri Bakanlığı müsteşar yardımcısının yeterli bilgiye sahip olmadan
verdiği yanlış bilgiden kaynaklanıyor. Bilgi burada, esas belge burada, doğru
bilgi burada.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın Bakan…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Şimdi, tabii, arkadaşlar,
daha çok kendi söylemek istediklerini aslında ifade ediyorlar. Yani bir
arkadaşımızın, işte, Komisyonda bir milletvekilinin söylediği sözler burada
dile getiriliyor, işte, “Ortada cenaze var.” vesaire… O cenaze AK PARTİ’nin
ortaya şey yaptığı bir cenaze değil. Sonuçta AK PARTİ kurulmadan önce, AK PARTİ
Hükûmeti göreve gelmeden önce -demin defaatle söylendi süreç, ben bir daha
söyleyeyim- ta 98 yılında yapılan bir tespitte ortaya çıkmış eğer öyle bir
cenaze varsa. Ama 98 yılında tespiti yapılıp 67.250 metrekare olduğu
kararlaştırılan ve daha sonra da 16/2/2001 tarihinde bir onayla, bu, kırk dokuz
yıllığına verilen bir arazi. Üzerinde, 2001 yılında burada imar planı
yapılıyor, yapı kullanma izni belgesi 6/5/2002 tarihinde alınmış. Dolayısıyla,
iş orada olmuş bitmiş.
Bir kere, biz, arkadaşımızın
söylediği… Tabii, her kişi ne söylediğini kendisi çok daha iyi ifade eder ama
cenaze bizimle ilgili değil. Sonuçta biz geldiğimizde, Türkiye'nin çıkarlarına
da, ilişkilerine de aykırı olması hasebiyle bunu bir çözüme kavuşturmak,
Türkiye'nin bir dost ülkeyle ilişkilerinin geliştirilmesi açısından bu
meselenin halledilmesi, bir protokole bağlanması suretiyle bir çözüm geliştirmişiz.
Şimdi, burada, Sayın Ekşi’nin
sorduğu soruya da değineyim. Ben kastettiğiniz ifadeyi kullanmadım Sayın Ekşi,
ben sadece şunu söyledim: 2012 protokolü ile üzerinde otel yapılan arazinin
diplomatik statüsünün kaldırılmasının öngörüldüğünü, taşınmazdaki her türlü
vergi vesaire gibi denetimin önünün açıldığını, yani buna imkân sağlayacak bir
mekanizma getirildiğini ifade ettik. Bir kiralama bedeli var, diğer oteller
gibi. 2012 protokolüyle bu alanın da diğer oteller gibi tüm vergi, harç ve
benzeri ödemelerinin yapılmasının önü açılıyor ve bu, 2010 tarihinden itibaren
geçerli. Arada bir fark var, 9 milyon küsur lira. 9 milyon küsur lirayla ilgili
olarak da arsa alınıyor. Dolayısıyla, 2010’a kadarki ödenmeyen tutarın tahsili
arazi olarak gerçekleştiriliyor. Otel bu protokol ile, 2012 protokolü ile
bölgedeki diğer oteller gibi işlem görecek, arazi için ödemesi gereken tüm
kiraları ödeyecek.
Burada bir hususu daha yine
ifade edeyim: Kazakistan’da tahsis edilecek arazi diplomatik yerleşime uygun ve
burada otelin vergi borcu yok. Araziyle tahsil edilen borç arazinin kullanımına
dair olan borçtur. Bu hususları da yine bu vesileyle bir kez daha bilginize
sunmak istiyorum.
Sayın Başkan, benim yapacağım
açıklama bundan ibaret, esasen soru da pek değildi ama açıklama yapma ihtiyacı
vardı, o nedenle bana atfen bir cümle kullandığım ifade edildi, onunla ilgili
yaptığım açıklama.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Sayın
Bakan.
Sayın Can…
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) –
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum, vasıtanızla Sayın Bakan’a sorular yöneltmek
istiyorum.
1993 yılında yapılan
Kazakistan ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki protokolde Türkiye’yi temsilen
kim protokol imzalamıştır?
İkinci sorum: 16/2/2001
tarihli olur geçmişe yönelik bir olur mudur? Bu oluru imzalayan dönemin
hükûmeti hangi partilerden oluşmaktadır ve hangi bakan imzalamıştır?
Teşekkür ediyor, saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN – Sayın Bakan…
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK
BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sayın Başkan, o dönem, 93 yılında
Türkiye Cumhuriyeti adına protokolü imzalayan, imza sahibi Sayın Hikmet Çetin
ve Kazakistan Cumhuriyeti Hükûmeti adına da Büyükelçi Sayın Kanat Saudabayev.
16 Şubat 2001…
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın
Başkan, süre bitti.
BAŞKAN – Haklısınız.
Tamam Sayın Bakan, süre
bitti, teşekkürler.
3’üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Ondan önce oyunun rengini
belli etmek üzere lehte Sayın Recep Özel, Isparta Milletvekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) – Sayın
Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bir yasa tasarısının sonuna
geldik, 3 maddelik bir yasa tasarısının. Akşamın bu saatine kadar görüştük,
inşallah kabul oyuyla birlikte Türkiye-Kazakistan arasındaki ilişkiler,
diyaloglar, iş birliği daha güçlü bir şekilde hayata geçer, güçlü bir şekilde
Türk dünyasını birlikte inşa ederiz diyorum. Dünyaya lider ülke olmak anlamında
da birlikteliklerimiz, anlaşmalarımız devam etsin diyorum, hepinize saygılar
sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) –
Kürdistan’ı kurdunuz.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) –
Kürt birliğine doğru yol alın.
BAŞKAN – Teşekkürler.
Oyunun rengini belirtmek
üzere aleyhte Ramazan Can, Kırıkkale Milletvekili.(AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Muhalefet hitap tarzıyla
şöyle demek istiyorum: Aleyhte söz aldım, kanun tasarısını, teklifini,
sözleşmeleri, hepsini inceledim ama aleyhte bir durum göremedim
Genel Kurulu saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Tasarının tümü açık
oylamaya tabiidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler.. Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre
veriyorum.
Oylamayı başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Tasarının açık
oylama sonucunu açıklıyorum:
“Kullanılan
oy sayısı: 207
Kabul : 201
Ret : 6 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Muhammet Rıza Yalçınkaya Özlem
Yemişçi
Bartın Tekirdağ”
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
Sayın milletvekilleri, 5’inci
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Bilim ve Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nu görüşmeye başlıyoruz.
(x) Açık oylama
kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Bilim ve Teknoloji Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/374) (S.
Sayısı: 108)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
6’ncı sırada yer alan,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında
Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya İlişkin Mektupların ve
Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğu
Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu’nu görüşmeye başlıyoruz.
6.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Amerika Birleşik Devletleri
Hükümeti Arasında Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ile Anlaşmaya
İlişkin Mektupların ve Anlaşmada Değişiklik Yapılmasına Dair Notaların
Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/695) (S. Sayısı: 348)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
7’nci sırada yer alan,
Stratejik Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu Uygulama
Düzenlemesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu’nu görüşmeye başlıyoruz.
7.- Stratejik Deniz Taşımacılığı Taahhütlerine İlişkin Çok Uluslu
Uygulama Düzenlemesine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/602) (S. Sayısı: 325)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Komisyonu bulamazsın Sayın Başkan, bunlar kaçmışlar.
BAŞKAN – 8’inci sırada yer
alan, Federal Almanya Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa Cumhuriyeti
Savunma Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı Arasında
İmzalanan COBRA Topçu Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile İlgili
Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu’nu görüşmeye başlıyoruz.
8.- Federal Almanya Cumhuriyeti Federal Savunma Bakanlığı, Fransa
Cumhuriyeti Savunma Bakanı ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı
Arasında İmzalanan COBRA Topçu Tespit Radarı 2013-2015 Arası Hizmet Desteği ile
İlgili Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/739) (S. Sayısı: 424)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Sayın milletvekilleri, alınan
karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer
işleri görüşmek üzere, 13 Mart 2013 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.