DÖNEM: 24 YASAMA
YILI: 3
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
CİLT : 41
55’inci Birleşim
22 Ocak 2013 Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve
kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L E R
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- İstanbul
Milletvekili Metin Külünk’ün, 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilatı Esasiye Kanunu’na
ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Tekirdağ
Milletvekili Emre Köprülü’nün, 19 Ocak tarihinde Bulgaristan Hak ve Özgürlükler
Hareketi Partisi Genel Başkanı Ahmet Doğan’a yönelik saldırı girişimi ve
yaşanan olaylara ilişkin gündem dışı konuşması ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç’ın cevabı
3.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ahıska Türklerinin sorunları ve beklentilerine
ilişkin gündem dışı konuşması ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, MHP Grubu olarak Bulgaristan Hak ve Özgürlükler
Hareketi Partisi Genel Başkanı Ahmet Doğan’a yönelik silahlı saldırıyı
kınadıklarına, geçmiş olsun dileğinde bulunduklarına ve Hakkâri Yüksekova’da
Jandarma Özel Harekât görevlilerinin kaldığı konutlardaki elektrik kesintisi
nedeniyle yaşanan sıkıntının çözülmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında yasama dokunulmazlığının kaldırılmasıyla
ilgili olarak tanzim edilen soruşturma dosyasının iade edilmesine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/1089)
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Sedef Küçük ve 22 milletvekilinin, kayıt dışı istihdamın önlenmesi
ve kadın çalışanların kayıt dışı istihdamı ile ilgili sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/470)
2.- Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova ve 26 milletvekilinin, uzun tutukluluk
sürelerinin cezai yaptırıma dönüşüp dönüşmediğinin ve adil yargılanma
haklarının ihlal edilip edilmediğinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/469)
3.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru ve 19 milletvekilinin, 6223 sayılı Kanun’a göre
çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin mahiyetinin, yansımalarının, hukuki,
sosyal, ekonomik ve siyasal bakımdan sonuçlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/468)
4.- MHP Grubu
adına grup başkan vekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ve Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın, yasa dışı telefon ve ortam dinleme iddialarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/471)
5.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 30 milletvekilinin, yasa dışı telefon
ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/472)
6.- AK PARTİ
Grubu adına grup başkan vekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili
Mahir Ünal ve 135 milletvekilinin, yasa dışı telefon ve ortam dinleme iddialarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/473)
7.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan ve 21 milletvekilinin, yasa dışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/474)
8.- BDP Grubu
adına grup başkan vekilleri Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve Bingöl
Milletvekili İdris Baluken'in, yasa dışı telefon ve ortam dinleme iddialarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/475)
C) Önergeler
1.- Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, (2/141) esas numaralı, 24/2/1968 tarihli ve
1005 Sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden
Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/86)
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- AK PARTİ
Grubunun, gündemdeki sıralama ile yasa dışı telefon ve ortam dinleme
iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
verilmiş olan Meclis araştırması açılmasına ilişkin (10/471, 10/472, 10/473,
10/474, 10/475) esas numaralı Meclis araştırması önergelerinin Genel Kurulun 22
Ocak 2013 Salı günkü birleşiminde okunmasına ve ön görüşmelerinin gündemde
bulunan (10/74) esas numaralı Meclis Araştırması Önergesi ile birlikte aynı
günkü birleşimde yapılmasına; Genel Kurulun 22 Ocak 2013 Salı günkü
birleşiminde sözlü soruların görüşülmeyerek 394 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na
kadar olan işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalarını
sürdürmesine ilişkin önerisi
VII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan
Üyeliklere Seçim
1.- Anayasa
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
VIII.- MECLİS ARAŞTIRMASI
A) Ön Görüşmeler
1.- İzmir
Milletvekili Rıza Türmen ve 25 milletvekilinin telefon dinlemelerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/74)
2.- MHP Grubu
adına grup başkan vekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ve Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın, yasa dışı telefon ve ortam dinleme iddialarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/471)
3.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 30 milletvekilinin, yasa dışı telefon
ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/472)
4.- AK PARTİ
Grubu adına grup başkan vekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili
Mahir Ünal ve 135 milletvekilinin, yasa dışı telefon ve ortam dinleme
iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/473)
5.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan ve 21 milletvekilinin, yasa dışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/474)
6.- BDP Grubu
adına grup başkan vekilleri Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve Bingöl
Milletvekili İdris Baluken'in, yasa dışı telefon ve ortam dinleme iddialarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/475)
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
2.- Devlet Sırrı
Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporları
(1/484) (S. Sayısı: 287)
3.- Malatya Milletvekili
Mahmut Mücahit Fındıklı ve Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun ile 3
Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Özel Tüketim Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
(2/1059, 1/689) (S. Sayısı: 393)
4.- Türkiye
Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/368) (S. Sayısı: 35)
5.- Yükseköğretim
Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/728, 1/719) (S. Sayısı: 395)
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
2.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
XI.- OYLAMALAR
1.- (S. Sayısı:
393) Elektrik Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Özel Tüketim Vergisi Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
2.- (S. Sayısı:
35) Türkiye Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması
XII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Arhavi ilçesindeki HES projeleri
hakkındaki soru önergesine verilen cevaba ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/12880)
2.- Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirel’in, engelli vatandaşların Bakanlık ve Bakanlığa
bağlı kurum ve kuruluşlara erişimini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalara
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/13329)
3.- Van
Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’daki yurt sayısına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/13542)
4.- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık kadrolarında istihdam edilen engelli personel
sayısına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/13638)
5.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Turgutlu Çaldağı’da nikel madeni çıkaran
bir şirkete ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/13639)
6.- Muş
Milletvekili Demir Çelik’in, İzmir’deki bir fabrikanın radyoaktif maddeleri
imha etmeyerek toprağa gömdüğü iddialarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/13640)
7.- Bursa
Milletvekili Aykan Erdemir’in, kayak ve snowboard öğretmenlerinin sorunlarına
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/13641)
8.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, engellilerin spor olanaklarının
geliştirilmesine ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın
cevabı (7/13642)
9.- Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz’ın, Yozgat’ın stat ve spor tesisi ihtiyacına ilişkin
sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/13643)
10.- Aydın
Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, olimpiyat oyunlarına katılan kafileye
yapılan harcamalara ve olimpiyatlarda alınan madalyalara ilişkin Başbakandan
sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın cevabı (7/13799)
11.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, gümrüklerdeki kaçakçılık olaylarına ilişkin
sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/13977)
12.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Rusya’ya yapılan ithalat ve ihracata ilişkin
sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/13978)
13.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, son beş yılda İran’a yapılan ithalata ve ihracata
ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/13979)
14.- Diyarbakır
Milletvekili Altan Tan’ın, Irak’a açılacak yeni gümrük kapılarına ilişkin
sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/13980)
15.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, pasaport harçlarına zam yapılacağı iddialarına
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/14030)
16.- Manisa
Milletvekili Hasan Ören’in, 2008-2012 yılları arasında Gediz suyunda kirliliğe
esas olan değişim değerlerine,
Manisa’nın
Turgutlu ilçesine atık su arıtma tesisi yapılmasına,
İlişkin soruları
ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/14081), (7/14083)
17.- Artvin
Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Çoruh Enerji Planı’nın kültürel ve turistik
sonuçlarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın
cevabı (7/14118)
18.- Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Suriye meselesi nedeniyle sınır illerde yaşanan
ekonomik sorunlara ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın
cevabı (7/14188)
19.- Ağrı
Milletvekili Halil Aksoy’un, Ağrı’nın Diyadin ilçesinin bir köyünde bulunan
tarihî mağaralara ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın
cevabı (7/14209)
20.- Ağrı
Milletvekili Halil Aksoy’un, Ağrı Taşlıçay’da bir kaleye ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/14210)
21.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkes’in, 2002-2012 yıllarındaki sigara tüketimine ve sigara
satışından elde edilen vergi gelirine,
Alkollü içki
tüketimine,
İlişkin
Başbakandan soruları ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/14257),
(7/14258)
22.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık adına yayın yapan Web TV ve Kurumsal
TV’ye,
- Mersin
Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlıkta çalışan engelli sayısına ve engelli
kadrolarına,
- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, elma üretiminin geliştirilmesine,
- Mersin
Milletvekili Vahap Seçer’in, TARGEL kapsamında alınacak personele,
- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, veteriner hekimlere dair bir yönetmeliğin
yürürlük tarihine,
- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında tanıtım
faaliyetleri için yapılan harcamalara,
- Muğla
Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın, nar ihracatına ve nar üreticilerinin
sorunlarına,
Narenciye
üreticilerinin sorunlarına,
İlişkin soruları
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/14330),
(7/14331), (7/14332), (7/14333), (7/14334), (7/14335), (7/14336), (7/14337)
23.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında tanıtım
faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/14338)
24.- İstanbul
Milletvekili D. Ali Torlak’ın, İstanbul’daki tarihî eserlerin bakımına ve
restorasyonuna ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın
cevabı (7/14364)
25.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Mudanya’daki Apameia Antik Kentinin
bulunduğu bölgeye AVM ve akaryakıt istasyonu yapılmasına ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/14365)
26.- Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Esendere Gümrük Kapısı ile ilgili
iddialara ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı
(7/14616)
27.- Iğdır
Milletvekili Sinan Oğan’ın, son on yılda Iğdır’da görev yapan gümrük
müdürlerine ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın
cevabı (7/14617)
28.- Mardin
Milletvekili Erol Dora’nın, terörden zarar gören vatandaşların mağduriyetinin
giderilmesine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in cevabı (7/14630)
29.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, kayıt dışı ekonominin önlenmesine ve vergi
oranlarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/14679)
30.- Eskişehir
Milletvekili Kazım Kurt’un, TMO’dan kırık buğday temin karşılığı birinci sınıf
buğday ithal etme hakkı kazanan firmalara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı
Mehmet Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/14778)
31.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Özürlü Memur Seçme Sınavına ve
boş engelli kadrosuna ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın
cevabı (7/14904)
32.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarda kamu
hizmetlerinde kullanılan araçlara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayan’ın cevabı (7/14905)
33.- İstanbul
Milletvekili Umut Oran’ın, Narenciye Tanıtım Grubu tarafından çekilen tanıtım
filmi ile ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayan’ın cevabı (7/14907)
34.- Antalya
Milletvekili Arif Bulut’un, hal kayıt sistemine ve hallerde yaşanan sorunlara
ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/14958)
35.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Özürlü Memur Seçme Sınavına ve
boş engelli kadrosuna ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati
Yazıcı’nın cevabı (7/14960)
36.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, 2013 yılında Karadeniz Bölgesi’nde ve Tokat’ta
düzenlenmesi planlanan uluslararası fuar ve kongrelere ilişkin sorusu ve Gümrük
ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/14962)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 14.00’te açıldı.
İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, Arakan’da yaşanan açlıkla
mücadeleye,
İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, İzmir’in sorunlarına,
Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, belediye gayrimenkullerine,
İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, Gaziantepli çiftçilerin su
kuyularına sayaç bağlanması nedeniyle sıkıntıda olduklarına,
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça,
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut,
Emeklilikleri yaşa takıldığı için mağdur ve muhtaç duruma düşmüş
yurttaşlarımızın sorunlarına ve Hükûmetin bu konuya bir çözüm getirmesi
gerektiğine,
Adana Milletvekili Ali Halaman, RTÜK’ün frekans tahsislerini iptal
edip yeni ihale açması durumunda uzun yıllardır yerel televizyon ve radyo
yayını yapanların önceliği olması gerektiğine,
Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Hakkâri Yüksekova’daki
askerlik şubesinin fiziki şartlarına,
Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, AKP Hükûmetinin, Türkiye
Cumhuriyeti devletini Öcalan’la muhatap ederek milletin kendisine verdiği
egemenlik hakkını terör örgütüyle paylaşmasının Türk milletini, Türkiye
Cumhuriyeti devletini ve Türk tarihini küçük düşürdüğüne,
Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, 2012 yılında Ekim ayında
başvurular alınmaya başlamasına rağmen bugüne kadar herhangi bir ürün
destekleme ödemesi gerçekleştirilmediğine ve bunun da çiftçilerimizin
mağduriyetine sebep olduğuna,
İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan, TÜBİTAK’ın aldığı bir
kararla “İnsanın Evrimi” kitabını ve evrimle ilgili diğer kitapları listesinden
çıkardığına ve TÜBİTAK’ın bu anlayışla bu ülkenin bilimde ve teknolojide
ilerlemesini nasıl sağlayacağını öğrenmek istediğine,
Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu, Giresun’un Çanakçı
ilçesi Karabörk Kuşköy Tarımsal Kalkınma Kadınlar Kooperatifi üyelerinin,
kendilerine vadedilen desteğin ve yardımın verilmemesi nedeniyle zor durumda
olduklarına,
Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Gökçeada’da yürütmeyi durdurma
kararı olmasına rağmen otel inşaatının devam etmesine ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Gökçeada’daki inşaatın
durdurulmasıyla ilgili yargı kararının uygulanması konusunda gereken bütün
birimlerin talimatlandırıldığına ve bu özel bölgenin korunması konusundaki
görevlerini titizlikle yerine getirdiklerine,
İlişkin birer açıklamada bulundular.
İstanbul Milletvekili D. Ali Torlak ve 21 milletvekilinin, Türk
sanayisinde yaşanan sorunların ve finans sistemindeki tıkanıklığın nedenlerinin
(10/465),
BDP grubu adına Grup Başkan Vekili Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın,
Mardin’deki bir etnik grubun (Mhalmilerin) kimliklerini, dillerini ve
kültürlerini koruyup geliştirebilmeleri adına neler yapılabileceğinin ve
yaşadıkları sorunların (10/466),
Erzincan Milletvekili Muharrem Işık ve 22 milletvekilinin,
Türkiye’deki tarikat ve cemaatlerin amaçları, faaliyet alanları, gelir
kaynakları, uluslararası bağlantıları ve toplum üzerindeki etkilerinin
(10/467),
Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine
sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin sırası
geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporu’nun (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156),
2’nci sırasında yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, İç Tüzük’ün
91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
raporlarının (1/484) (S. Sayısı: 287),
3’üncü sırasında yer alan ve görüşmeleri yarım kalan, Malatya
Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı ve Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun ile 3
Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Özel Tüketim Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu’nun (2/1059, 1/689) (S. Sayısı: 393),
4’üncü sırasında yer alan, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ve Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu Raporu’nun (1/728, 1/719) (S. Sayısı: 395),
5’inci sırasında yer alan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin
Kanunu Tasarısı ile Tokat Milletvekili Orhan Düzgün'ün Askerlik Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi; İstanbul Milletvekili Aydın Ağan
Ayaydın'ın Askerlik Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi;
İstanbul Milletvekili Bülent Turan ve 34 Milletvekilinin Askerlik Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Millî Savunma Komisyonu Raporu’nun
(1/730, 2/680, 2/1056, 2/1084) (S. Sayısı: 394),
6’ncı sırasında yer alan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun Tasarısı ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji Komisyonu raporlarının (1/488) (S. Sayısı: 240),
7’nci sırasında yer alan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülmesi kabul edilen, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği
Koruma Kanunu Tasarısı ile Çevre Komisyonu Raporu’nun (1/627) (S. Sayısı: 297),
Görüşmeleri, komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadığından ertelendi.
8’inci sırasında yer alan, Afrika Kalkınma Bankası Kuruluş
Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/700) (S. Sayısı: 349) görüşme-leri tamamlanarak,
9’uncu sırasında yer alan, Afrika Kalkınma Fonu Kuruluş
Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/701) (S. Sayısı: 350) görüşme-leri tamamlanarak,
10’uncu sırasında yer alan, Milletlerarası Finansman Kurumu Ana
Anlaşmasının Tadil Edilmesine İlişkin Guvernörler Kurulu Kararının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu’nun (1/693) (S. Sayısı: 355) görüşmeleri tamamlanarak,
11’inci sırasında yer alan, 2000 Tarihli Tehlikeli ve Zararlı
Maddelerle Kirlenme Olaylarına Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliği
Protokolüne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu’nun (1/336) (S. Sayısı: 55) görüşmeleri tamam-lanarak,
12’nci sırasında yer alan, 1974 Denizde Can Emniyeti Uluslararası
Sözleşmesine İlişkin 1978 Protokolüne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun (1/504) (S. Sayısı: 130) görüşmeleri
tamamlanarak,
13’üncü sırasında yer alan, Emniyetli Konteynerler Hakkında
Uluslararası Sözleşmeye Katılmamızın
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/505) (S. Sayısı: 131),
14’üncü sırasında yer alan, 1978 Gemiadamlarının Eğitim,
Belgelendirilme ve Vardiya Standartları Hakkında Uluslararası Sözleşmeye
İlişkin Değişikliklerin Kabulü Hakkında Karara Katılmamızın Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/506) (S. Sayısı: 132),
15’inci sırasında yer alan, 1979 Denizde Arama ve Kurtarma
Uluslararası Sözleşmesine İlişkin Değişikliklerin Kabulüne Dair Karara
Katılmamızın Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/509) (S. Sayısı: 135),
16’ncı sırasında yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve
Danimarka Krallığı Hükümeti Arasında Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu’nun (1/407) (S. Sayısı: 61) görüşmeleri
tamamlanarak,
17’nci sırasında yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Avustralya Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Anlaşmaya
İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/424) (S. Sayısı: 50),
Yapılan açık oylamalarından sonra kabul edildi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in
seviyesiz bir üslupla konuştuğuna ve özür dilemesi gerektiğine,
Diyarbakır
Milletvekili Mehmet Galip
Ensarioğlu, Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkan’ın 3 PKK'lının cenazelerinin Diyarbakır'da AK PARTİ
milletvekiline ait bir hastaneye götürüldüğü ve orada PKK bayrağı asılmasına
müdahale edilmediğine dair ifadelerinin doğru olmadığına,
Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Diyarbakır Milletvekili Mehmet
Galip Ensarioğlu’ndan özür dilediğine,
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı’ya hangi gerekçeyle söz verildiğini öğrenmek istediğine,
İlişkin birer açıklamada bulundular.
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in Adalet ve Kalkınma Partisine,
İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, İstanbul Milletvekili
Mehmet Akif Hamzaçebi’nin şahsına,
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı’nın CHP Grubuna,
Tunceli Milletvekili Kamer Genç, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı’nın şahsına,
Sataşmaları nedeniyle birer konuşma yaptılar.
Alınan karar gereğince, 22 Ocak 2013 Salı günü saat 15.00’te
toplanmak üzere 19.10’da birleşime son verildi.
Mehmet
SAĞLAM
Başkan
Vekili
Özlem
YEMİŞÇİ Muhammet
Rıza YALÇINKAYA
Tekirdağ Bartın
Kâtip Üye Kâtip
Üye
II.-
GELEN KâĞITLAR
No:
75
18 Ocak 2013 Cuma
Teklif
1.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı,
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal'ın;
Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman
Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım
Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi (2/1137) (Plan ve Bütçe ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.01.2013)
No:
76
21 Ocak 2013 Pazartesi
Sözlü Soru
Önergeleri
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında gerçekleşen sosyal güvenlik
açığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/2701) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, yabancı ülkelerdeki işsizliğin önlenmesi için
yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2702)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, bankaların kara listeyi güncellememesine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2703) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
4.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında kredileri takibe uğrayan
KOBİ’lere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2704) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
5.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında yaşanan karşılıksız çek
olaylarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2705) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında meydana gelen boşanma sayısına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2706) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
7.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında açılan davalara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2707) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında doğalgaza yapılan zamlara ilişkin
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2708) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
9.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bosna-Hersek’teki tarihi bir köprünün
restorasyonuna ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2709) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
10.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Bosna-Hersek,
Makedonya ve Kosova’da verilen mesleki eğitim kurslarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/2710) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
11.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, elektrik faturalarında bazı
bedellerin gösterilmemesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü
soru önergesi (6/2711) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
12.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, devlet
hastanelerinin özelleştirileceği iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/2712) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
13.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılındaki
doktor atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/2713)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
14.- Antalya Milletvekili Arif Bulut’un, tıbbi cihaz sektöründe yerli
üretimin desteklenmesine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/2714)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
15.- Antalya Milletvekili Arif Bulut’un, Korkuteli ilçesinde bir köyde
yaşanan sel felaketi sonucu köy halkının mağduriyetine ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2715) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
16.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, paletli
ambulans ve ambulans helikopter sayısına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2716) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
17.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, bir akrabasının BOTAŞ’ta işe
başladığı iddialarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) sözlü soru
önergesi (6/2717) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
Yazılı Soru
Önergeleri
1.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin yatırımlarını sonuçlandırabilmek
için borçlanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15380)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
2.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran’ın, sosyal paylaşım sitelerinde bazı mizah dergilerinin kapaklarını
paylaşan kamu çalışanları hakkında soruşturma açılmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15381) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Maraş olaylarına ve olaylardan etkilenenler için
gerçekleştirilen anma törenlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15382) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
4.- Konya Milletvekili Atilla
Kart’ın, Göktürk 2 Uydusunun uzaya fırlatılması töreni sırasında yaşanan
olaylara ve bu olaylarla ilgili açıklamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/15383) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
5.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında yakacak yardımı yapılan kişilere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15384) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, devlet üniversitelerinin akademik personel
açığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15385) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
7.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında elektrik fiyatlarına yapılan
zamlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15386) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2011 ve 2012 yıllarında evde bakım hizmetinden
faydalananlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15387) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
9.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, benzin ve LPG’li araçlar ile LPG’ye 2012 yılında
yapılan zamlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15388) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
10.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında trafiğe
çıkan araç sayısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15389) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
11.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, son bir yılda
Osmaniye’de açılan ve kapanan işyerlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/15390) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
12.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, 2012 KPSS ile ilgili bazı
iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15391) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
13.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, 2012 KPSS sorularının bir
kısmının çalındığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15392) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
14.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Suriye tarafından düşürülen
uçakla ve hayatını kaybeden pilotlarımızla ilgili bazı iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15393) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
15.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında yurt ve
burs imkânı sağlanan öğrencilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15394) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
16.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Ukrayna-Kırım Özbek
Cumhuriyetinde yapılan eğitim kompleksine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/15395) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
17.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Suriyeli muhaliflerin
desteklendiği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15396)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
18.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ülkemizin de içinde bulunduğu
coğrafyada meydana gelen olaylara ve Büyük Ortadoğu Projesinin kapsamına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15397) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
19.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında
gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/15398) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
20.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, LYS-2012 sonuçlarının yanlış
hesaplandığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15399)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
21.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında
bireysel kredilerini ödeyemeyen kişilere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/15400) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
22.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Suriye tarafından düşürülen
uçağın düşürülme nedenleriyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/15401) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
23.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, turizmden elde
edilen gelire ve tanıtım konusunda yapılan harcamalara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15402) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
24.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, KPSS-2012 hakkındaki iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15403) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
25.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, Türkiye’nin
Afganistan’da yaptığı yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15404) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
26.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, İşsizlik Sigortası
Fonundan GAP’a aktarılan kaynağa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15405) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
27.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, atama bekleyen
öğretmenlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15406) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
28.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, ülkemizdeki okul ve
derslik sayısına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15407) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
29.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında
İşsizlik Sigortası Fonuna yapılan başvurulara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/15408) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
30.- Gaziantep Milletvekili Edip Semih Yalçın’ın, Rusya Federasyonu
Devlet Başkanının ülkemizi ziyareti sırasında imzalanan anıt mezarlara dair
uluslararası antlaşmaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15409)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
31.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, beyin göçüne ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15410) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
32.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında
örtülü ödenekten yapılan harcamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15411) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
33.- Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz’ın, 5084 sayılı Teşvik Kanununun
süresinin uzatılmamasının olası sonuçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/15412) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
34.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Göktürk 1 ve Göktürk 2
adlı uydulara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15413) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
35.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Ankara’da kullanılan paso
ücretlerinin yüksek oluşuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15414)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
36.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, yumurta satışına getirilen
kısıtlamaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15415) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
37.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bakanlıkların tanıtım
giderlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15416) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
38.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, uyuşturucu ile mücadeleye
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15417) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
39.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van depreminden sonra Van Valiliği
ve AFAD tarafından açılan ihalelerle ilgili yolsuzluk iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15418) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
40.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde
bir kişinin polis tarafından öldürüldüğü iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/15419) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
41.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15420) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
42.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Başbakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15421)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
43.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, yeni inşa edilecek
Başbakanlık binasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15422)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
44.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van depreminden
sonra TOKİ’nin yaptığı konutlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15423) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
45.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, 11 Kasım 2011 ve 12
Aralık 2012’de yapılan açılışlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15424) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
46.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Suriyeli mültecilere
yapılan yardımlara ve ülkemizdeki yoksul vatandaşlara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15425) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
47.- Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, Türk Telekom’un
özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15426)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
48.- Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in, Kilis’te kurulacak yeni
konteyner kente ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15427) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
49.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Eti Maden İşletmeleri Genel
Müdürlüğü binasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15428)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
50.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, kaçak avcılığın engellenmesi
ve canlı çeşitliliğinin artırılması kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15429) (Başkanlığa geliş tarihi:
04.01.2013)
51.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, uyuşturucu maddelerin
kullanımındaki artışa ve uyuşturucuyla mücadele kapsamında yapılan çalışmalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15430) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
52.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da toplu taşıma
hizmeti ile ilgili sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15431)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
53.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Kızılcahamam
ilçesinin sorunlarına ve Kızılcahamam Belediyesinin faaliyetleri ile ilgili
verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15432) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
54.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Anadolu Ajansında
istihdam edilen ve emekliye ayrılan personelle ilgili verilere ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/15433) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
55.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Kayseri’nin
Bünyan ilçesindeki tarihi Sultan Hanında yapılan restorasyon çalışmalarına
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/15434)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
56.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/15435) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
57.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/15436) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
58.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan danışmanlara
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/15437)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
59.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/15438) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
60.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna’nın, 24 Kasım 2012 tarihinde
Ziraat Bankası tarafından yapılan personel alım sınavına ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/15439) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04.01.2013)
61.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, konut edindirme yardımı
geri ödemeleri başvurularına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/15440) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
62.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/15441) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
63.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’da yaşanan deprem sonrası
afetzedelerin devam eden sorunlarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir
Atalay) yazılı soru önergesi (7/15442) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
64.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru
önergesi (7/15443) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
65.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/15444) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
66.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı
öncülüğünde Amerika’da yaptırılan bir camiye ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/15445) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
67.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru
önergesi (7/15446) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
68.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Malatya’da bir ilçe belediye
başkanı ile ilgili iddialara ve hakkında soruşturma açılıp açılmadığına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15447) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
69.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, vatandaşların
bilgileri dışında siyasi partilere üye yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15448) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
70.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, 2012 KPSS ile ilgili iddialara
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15449) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
71.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında
Gümüşhane’deki icra takiplerine ve karşılıksız çek/senet davalarına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15450) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
72.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında
Niğde’deki evlenme ve boşanmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15451) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
73.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında
Niğde’deki icra takiplerine ve karşılıksız çek ve senet suçlarına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15452) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
74.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, cezaevlerinde yaşanan hak
ihlallerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15453)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04.01.2013)
75.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında
Gümüşhane’deki evlenme ve boşanmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15454) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
76.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15455) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
77.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’ın Hani ilçesinde
kendisinden 18 yıldır haber alınamayan bir kişiye ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15456) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
78.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, 1990’lı yıllarda işlenen
faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15457) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
79.- Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Türkiye’de
cezaevlerindeki hak ihlalleriyle ilgili şikâyet ve iddialara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15458) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
80.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15459) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
81.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15460)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
82.- Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, yürüttükleri davalar
konusunda hâkim ve savcılara baskı yapıldığı iddialarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15461) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
83.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15462) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
84.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, kadına yönelik
şiddete ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15463) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
85.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in, Samsun’da kadın sığınma
evinde şiddet uygulandığı iddiasına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15464) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
86.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, 6284 sayılı Ailenin Korunması
ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında yapılan müracaatlara
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15465)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
87.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15466) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
88.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15467) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
89.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Diyarbakır’da işlenen bir
töre cinayetine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15468) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
90.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’de yardım
amaçlı dağıtılan kömüre ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15469) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
91.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15470) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
92.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/15471)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
93.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, KOSGEB Başkanı
ile ilgili iddialara ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15472) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
94.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Göktürk 1 ve 2
uydularına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15473) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
95.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/15474) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
96.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15475) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
97.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15476) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
98.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya Sosyal Güvenlik İl
Müdürlüğü Fatura Kontrol Komisyonunda çalışan doktorlara mobing uygulandığı
iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15477) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
99.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, SGK’nın özel hastanelerden
aldığı hizmetlerin faturalandırılmasında yaşanan suistimallere ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15478) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
100.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, kapanan iş yeri
sayısına ve esnafın SGK’ya olan borçlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15479) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
101.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya Sosyal Güvenlik İl
Müdürlüğünün bazı tadilat ve onarım işlemlerini çeşitli kurum ve hastanelerden
çeşitli adlarla alınan paralarla yaptırdığı iddialarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15480) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
102.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlarda çalıştırılan taşeron işçilerin seçimine ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15481) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
103.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, iş ve meslek danışmanlarının
atanma sorununa ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15482) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
104.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yıllında emekli
olan kamu personeline ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15483) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
105.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15484) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
106.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2012 yılında meydana
gelen iş kazalarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15485) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
107.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında
Gümüşhane’de açılan ve kapanan işyerlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15486) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
108.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yılları arasında
Niğde’de açılan ve kapanan iş yerlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15487) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
109.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, SGK’nın bazı emeklilere
verdiği fazla maaşı geri alacağı yönündeki haberlere ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15488) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
110.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’de
çalışan çocuk işçi sayısına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15489) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
111.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’de kayıt
dışı çalıştırılan kişi sayısına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15490) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
112.- Mardin Milletvekili Erol Dora’nın, ülkemizde inşaat sektöründe
çalışan işçilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15491) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
113.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15492) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
114.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, işsizlik sigortası fonuna
yapılan başvurulardaki artışa ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15493) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
115.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15494) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
116.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna’nın, Türkiye İş Kurumuna yapılan
başvurular ile ilgili verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15495) (Başkanlığa geliş tarihi: 04.01.2013)
117.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna’nın, ilaç katılım paylarına ve
muayene ücretlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15496) (Başkanlığa geliş tarihi: 04.01.2013)
118.- İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın, İzmir’in EXPO ev sahipliği için
adaylığına ve İzmir’in Balçova ilçesindeki bir semt ile ilgili dönüşüm planına
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15497)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
119.- İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan’ın, Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğine ilişkin Çevre
ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15498) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
120.- İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan’ın, riskli binaların tespiti
ile ilgili mevzuat çalışmalarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15499) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
121.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara’da 2007-2012 yılları
arasında yapılan TOKİ projelerine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15500) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
122.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Çevre Kanununa
Muhalefet nedeniyle uygulanan cezalara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15501) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
123.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15502) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
124.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van’da yaşanan deprem sonrası
afetzedelerin sorunlarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15503) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
125.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15504) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
126.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, hidroelektrik santrallerinin
çevreye verdiği zararlara ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15505) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
127.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan danışmanlarına
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15506)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
128.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, Bakırköy’de TOKİ’ye ait
olan bir arsanın satış sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmediği iddialarına
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15507)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
129.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Suriyeli mültecilere ve bunlarla
ilgili bazı iddialara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15508) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
130.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Türkiye’nin NATO
faaliyetlerine İsrail’in katılımıyla ilgili vetosunu kaldırıp kaldırmadığına
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15509) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
131.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, yurt dışında bulunan
Osmanlı eserlerinin korunmasına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15510) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
132.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15511) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
133.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15512)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
134.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, bazı gençlerin Suriye’deki
muhalif güçlere katıldığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15513) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
135.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15514) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
136.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, ABD’nin Türkiye’ye iki
fırkateyn hibe etmesiyle ilgili tasarının kadük olmasına ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15515) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
137.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15516) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
138.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15517) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
139.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/15518)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
140.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, tarımsal amaçlı
kullanılan elektrikteki vergi oranlarına, kayıp kaçak bedellerine ve artezyen
kuyularına yönelik sayaç zorunluluğuna ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15519) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
141.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Seyitömer Termik Santrallerine
yapılan işçi alımı ile ilgili bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15520) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
142.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’de tarımsal
sulama amaçlı elektrik borcu olanlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15521) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
143.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15522) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
144.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15523) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
145.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15524) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
146.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Diyarbakır’da
yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15525) (Başkanlığa geliş tarihi: 04.01.2013)
147.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna’nın, elektrik dağıtım şebekeleri
ile ilgili sorunlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15526) (Başkanlığa geliş tarihi: 04.01.2013)
148.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları arasında
görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15527) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
149.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’ye
yapılan spor tesislerine ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15528) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
150.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Karabük Üniversitesinde
okuyan üç öğrencinin yurttan atılmasına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15529) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
151.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15530) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
152.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15531) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
153.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna’nın, burs ve öğrenim kredisi
başvuruları ile ilgili verilere ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15532) (Başkanlığa geliş tarihi: 04.01.2013)
154.- Samsun Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, Balıkçılık ve Su Ürünleri
Genel Müdürlüğünde görev yapan su ürünleri mühendislerine ilişkin Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15533) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
155.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, hububat destekleme
ödemelerine ve haksız alınan destekleme ödemelerinin geri alınmasına ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15534)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
156.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, İzmir’in Karaburun
ilçesinde bir köyün bazı sorunlarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15535) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
157.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15536) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
158.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, canlı hayvan
sayısının azaldığı iddialarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15537) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
159.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2012 yılları arasında
yapılan canlı hayvan ithaline ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15538) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
160.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2009-2012 yılları arasında
ithal izni verilen GDO’lu ürünlere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15539) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
161.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
yapılan gıda denetimlerine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15540) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
162.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’de suni
tohumlama destekleme primi verilen çiftçilere ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15541) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
163.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’de fark
ödemesi desteği verilen çiftçilere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15542) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
164.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Tarım ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumuna yapılan proje ve faaliyet başvurularına ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15543)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
165.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Şırnak’ın İdil ilçesindeki
çiftçilerin aldıkları krediden dolayı yaşadıkları mağduriyete ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15544) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
166.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bitlis’in Ahlat ilçesinin
tarım alanındaki sorunlarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15545) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
167.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15546) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
168.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15547) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
169.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Atatürk Orman
Çiftliği’ne bağlı şarap ve süt fabrikalarıyla ilgili bazı iddialara ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15548)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
170.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, zeytin ve
zeytinyağına verilen desteğe ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15549) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
171.- Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’ün, Bursa’nın bazı köylerinde
kümes hayvanlarının telef olmasına ve alınacak tedbirlere ilişkin Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15550) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
172.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Tekirdağ’da selden dolayı
mağdur olan çiftçilere ve çiftçilerin borçlarına ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15551) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
173.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Gümrük ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15552) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
174.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15553) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
175.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15554) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
176.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’nın bir semtinin ulaşım
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15555) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
177.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Malatya’daki bir ilçe belediye
başkanı ile ilgili iddialara ve hakkında soruşturma açılıp açılmadığına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15556) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
178.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Kimlik Paylaşımı Sistemi ile
Adres Kayıt Sistemine ve seçmen sayısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15557) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
179.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Kahramanmaraş’ın
Pazarcık ilçesine bağlı bir köyün yol, elektrik ve altyapı sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15558) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
180.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, intihar eden
bir polis memuruna ve Emniyet Genel Müdürlüğü personeline yönelik psikolojik
destek ve yardım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15559) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
181.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, İstanbul’da görme engelliler
için kaldırımlara yapılan kabartmalardaki hatalı uygulamalara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15560) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
182.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, İstanbul Bayrampaşa Çevik
Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli bir polis memurunun intiharı ile ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15561)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
183.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, Ankara’daki liselerin
elektrik, su ve doğalgaz giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15562) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
184.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, Ankara’daki ilkokulların
elektrik, su ve doğalgaz giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15563) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
185.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, Ankara’daki ortaokulların
elektrik, su ve doğalgaz giderlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15564) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
186.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, Ankara’daki liselerin bazı
harcamaları için ayrılan bütçeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15565) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
187.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, Ankara’daki ortaokulların bazı
harcamaları için ayrılan bütçeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15566) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
188.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, 2011-2012 yıllarında
Ankara’daki ilkokulların su, elektrik ve doğalgaz için bütçeden aldıkları paya
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15567) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
189.- Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz’ın, Sivas’ın Gemerek ilçesine
bağlı bir beldenin ilçe ile birleştirileceği iddiasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15568) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
190.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yıllarında
Niğde’deki imar değişikliklerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15569) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
191.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında
Gümüşhane’de verilen silah ruhsatlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15570) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
192.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, korsan taksilere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15571) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
193.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları
itibariyle kayıp ve kaçırılan çocuklara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15572) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
194.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında
Ankara’da verilen silah ruhsatlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15573) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
195.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2005-2012 yılları arasında
Ankara’da meydana gelen trafik kazalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15574) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
196.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, EXPO fuar
organizasyonlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15575)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
197.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2012 yılları arasında
PKK tarafından kaçırılan kamu görevlilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15576) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
198.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2012 yılları arasında
terör örgütünün şehirlerde düzenlediği saldırılara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15577) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
199.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 6360 sayılı kanun uyarınca
tüzel kişiliğini kaybeden beldelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15578) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
200.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2012 yılları arasında
sığınma talebinde bulunan yabancılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15579) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
201.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli’nin Karamürsel
ilçesine bağlı iki köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15580) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
202.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Ankara-İstanbul arasında bir
uçakta VIP hizmeti alan bir personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15581) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
203.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15582) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
204.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, bazı şehirlerde mitinglerin
engellendiği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15583) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
205.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl Üniversitesi Öğrenci
Yurdu önünde meydana gelen kazaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15584) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
206.- Mardin Milletvekili Erol Dora’nın, Türkiye’de cinsel sömürü amaçlı
insan ticaretini önlemeye yönelik çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15585) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
207.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından kiralanan
gayrimenkullere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15586)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
208.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Ankara Emniyet
Müdürlüğü tarafından bazı yayınlar için verilen toplatma kararına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15587) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
209.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’ın
Kocaköy ilçesinde yaşanan bir olayla ilgili bazı iddialara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15588) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
210.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15589)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
211.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Çatalca ilçesinde Köylere Hizmet
Götürme Birliğine ait bir taşınmazla ilgili bazı iddialara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15590) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
212.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’nın bir mahallesinde
ağaçların budanmamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15591) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
213.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Afyonkarahisar’ın
Sultandağı ilçesinde yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15592) (Başkanlığa geliş tarihi: 04.01.2013)
214.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna’nın, toplumsal olaylara müdahale
amacıyla alınan geçici körlüğe neden olabileceği iddia edilen fenerlere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15593) (Başkanlığa geliş tarihi:
04.01.2013)
215.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Mamak Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen istimlakler ile gayrimenkul alım, satım ve kiralamalarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15594) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
216.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Kızılcahamam
ilçesinin sorunlarına ve bu ilçe ile ilgili projelere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15595) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
217.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Güney Ege Kalkınma Ajansına
ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15596) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
218.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye iline
ayrılan yatırım ödeneklerine ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15597) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
219.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Kalkınma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15598) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
220.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından kiralanan
gayrimenkullere ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15599)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
221.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15600)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
222.- İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın, İzmir’in EXPO ev sahipliği için
adaylığına ve İzmir’in Balçova ilçesindeki bir semt ile ilgili dönüşüm planına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/15601) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
223.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2012 yılları arasında
restore edilerek ibadete açılan kiliselere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15602) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
224.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15603) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
225.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından kiralanan
gayrimenkullere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15604) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
226.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15605) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
227.- İstanbul Milletvekili Melda Onur’un, Türkiye’de üretilen sanat
eserleriyle ilgili yaptığı bir açıklamaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15606) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
228.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Seyitömer Termik Santraline
yapılan işçi alımı ile ilgili iddialara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15607) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
229.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Seyitömer Termik
Santralinin özelleştirme ihalesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15608) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
230.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15609) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
231.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, asgari ücret ve
emekli maaşları ile ilgili bir açıklamasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15610) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
232.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında
getirilen ek, geçici ve ilave vergilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15611) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
233.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında
KDV oranlarında yapılan değişikliklere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15612) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
234.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2-B arazilerinin satışına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/15613) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
235.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/15614)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
236.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15615) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
237.- Antalya Milletvekili Arif Bulut’un, Antalya’nın Serik ilçesindeki
bir düz lisenin kapatılacağı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15616) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
238.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, yeni eğitim sisteminde seçmeli
derslere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15617)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
239.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, 2011-2012 ve 2012-2013 öğretim
yıllarında şiddete maruz kalan öğretmen ve yöneticilere ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15618) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
240.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, Bakanlık bünyesinde çalışan
açık öğretim ve ön lisans mezunu öğretmenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15619) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
241.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, 2007-2013 öğretim yıllarında
oluşturulan bilişim sınıflarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15620) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
242.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, 2007-2013 öğretim yıllarında
kapatılan bilişim sınıflarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15621) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
243.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, yeni eğitim sisteminde seçmeli
olarak okutulan bilişim ve teknoloji ile ilgili derslere giren öğretmenlere
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15622) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
244.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, ilkokullardaki teneffüs
sürelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15623)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
245.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, ortaokul ve liselerde yapılan
blok ders uygulamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15624) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
246.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, okullarda yapılan müfredat
dönüşüm programlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15625) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
247.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, dershanelerin kapatılacağı
iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15626)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
248.- Ankara Milletvekili Zühal Topcu’nun, Disiplin Yönetmeliğinde
yapılan değişikliklere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15627) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
249.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, KPSS-2012’nin iptal edilerek
tekrarlanması taleplerine ve öğretmen atamalarının durdurulmasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15628) (Başkanlığa geliş tarihi:
03.01.2013)
250.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, yabancı okullara ve
bunların denetimine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15629)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
251.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, teknik eğitim fakültesi
mezunlarının sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15630) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
252.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Yunus Emre’nin bir
şiirinin bir ders kitabında sansürlendiği iddialarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15631) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
253.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Almanca öğretmenlerinin
atama sorununa ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15632)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
254.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, öğretmen atamalarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15633) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
255.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İstanbul’da yanan İl Milli
Eğitim Müdürlüğü binası yerine otel yapılacağı iddiasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15634) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
256.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İzmit’te bir köy okulunun
müdürünün görevden alınmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15635) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
257.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’de
özürlü çocukların eğitimine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15636) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
258.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15637) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
259.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık ile TÜBİTAK’ın yeni
bir sınav sistemi üzerinde çalışma yaptıkları iddialarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15638) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
260.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15639) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
261.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Ankara Fen Lisesinin fiziki
şartlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15640)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
262.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15641)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
263.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Suriye tarafından düşürülen
uçaktaki pilotların otopsi raporlarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15642) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
264.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Hava Kuvvetleri Komutanlığında
görev yapan sözleşmeli subay ve astsubaylara ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15643) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
265.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, terör örgütünün ülkemizin
güneydoğusundaki faaliyetlerine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15644) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
266.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Çakırsöğüt Komando Tugayında
yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15645) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
267.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Türk ve Amerikan Özel
Kuvvetleri arasında gizli bir anlaşma yapıldığı iddiasına ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15646) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
268.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları arasında
görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15647) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
269.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15648) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
270.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15649)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
271.- Antalya Milletvekili Arif Bulut’un, yer altı suyu kullanımının
tespiti amacıyla su kuyularına ölçüm sistemi takılması zorunluluğuna ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15650) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
272.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Osmaniye’deki
orman köylülerine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15651) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
273.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15652) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
274.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15653) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
275.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15654) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
276.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, ülkemizde ormancılığın
gelişimine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15655)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
277.- Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli’nin, Edirne-Uzunköprü
Çakmak barajı inşaatına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15656) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
278.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Tekirdağ’ın Malkara
ilçesine bağlı bir köyde meydana gelen bir yangına ve yangın nedeniyle kesilen
cezalara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15657)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
279.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, hastanelerde
bulunan laborant kadrolarıyla ilgili verilere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15658) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
280.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlık Merkez teşkilatında
yapılan personel atamalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15659) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
281.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, 663 sayılı KHK sonrası
gerçekleştiği iddia edilen uygulamalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15660) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
282.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Eti Gümüş A.Ş. üretim
tesislerinde çalışan personelin sağlık sorunlarına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15661) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
283.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, sözleşmeli personel istihdamının
boşanmalara sebep olduğu iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15662) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
284.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, ülkemizdeki ambulans helikopterlere
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15663) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
285.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlığa bağlı birimlerde
çalışan taşeron firma görevlilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15664) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
286.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kanser hastalığına ve
hastalığa karşı alınan önlemlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15665) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
287.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, şehir hastanelerine
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15666) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
288.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Sağlık Bakanlığı iletişim
merkezine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15667) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03.01.2013)
289.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, araştırmacı olarak atanan
hastane müdürlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15668)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
290.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, acil sağlık hizmetlerinin
yetersizliğine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15669)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
291.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15670) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
292.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, bazı personelin
rızası dışında görev yerlerinin değiştirildiği iddiasına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15671) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
293.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van İpekyolu Devlet Hastanesinin
kapatılacağı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15672) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
294.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15673)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
295.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15674) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
296.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, deterjan ve türevi kimyasal
temizlik ürünlerinin denetlenmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15675) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
297.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Van’da bir bebeğin
doğum sırasında doktor hatası nedeniyle beyin hücrelerinin zedelendiği
iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15676) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04.01.2013)
298.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Filyos Limanı ile
ilgili çalışmalara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15677) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
299.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu’nun, 2003-2012 yılları
arasında görevden alınan ve atanan bürokratlara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15678) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03.01.2013)
300.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık tarafından
kiralanan gayrimenkullere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15679) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
301.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, görevde bulunan
danışmanlarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15680) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.01.2013)
302.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, TBMM yerleşkesinde yapılan
yeni binaya ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru
önergesi (7/15681) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
303.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, AOÇ arazisinden yer tahsisi
talebinde bulunulmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı
soru önergesi (7/15682) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
304.- Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner’in, Yayın Danışma Kurulu ve
TBMM TV’ye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru
önergesi (7/15683) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
305.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanvekiline tahsis edilen araç ile kiralama yoluyla kullanılan araçlara
ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/15684)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
Süresi İçinde
Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, Bartın’ın,
Amasra ilçesinin bir köyündeki doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12149)
2.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, askerlerin birliklerine
sevkiyatında CASA tipi uçakların kullanılacağı iddialarına ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12190)
3.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Manisa’da askerlik yapan
bir erin şiddet gördüğü iddiasına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12191)
4.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’da görevli çocuk
nöroloji uzmanı sayısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12197)
5.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, Van Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin
diş hekimi ihtiyacına ve Van İlindeki sağlık sorunlarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12198)
6.- İzmir Milletvekili Hülya Güven’in, Kamu Hastaneleri Birliği
kadrolarına atanan personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12199)
7.- İstanbul Milletvekili Sedef Küçük’ün, kadınlara yönelik şiddete
karşı alınan önlemlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12200)
8.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, ABD’nin Türkiye’nin güneyindeki
bir askeri üste nükleer bomba bulundurduğu iddialarına ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12321)
9.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, asistan doktorların nöbetlerinin
düzenlenmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12332)
10.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, cezaevlerindeki açlık grevi
eylemcilerine verilen sağlık hizmetlerinin yeterliliğine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12333)
11.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, Ankara Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesinde sağlık çalışanlarına tehdit yolu ile şiddet uygulandığı
iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12334)
12.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Türkiye’den Suriye’ye ambulans
geçişlerine ve bu ambulanslarla Suriye rejimine muhalif güçlere mühimmat
taşındığı iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12335)
13.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, hastaların
ambulansla taşınmasının ücretli olmasına ve sağlık hizmetlerinde yaşanan
sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12336)
14.- Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, Kamu Hastaneleri
Birliği kadrolarına atanan personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12337)
15.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, aile sağlık merkezleri ile
ilgili sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12338)
16.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, SSPE
hastalığına ve bu hastalıkla mücadeleye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12339)
17.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, başhekimlik kadrolarına yapılan
atamalarla ilgili iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12340)
18.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık personelinin maaş
ödemelerinin hangi bankaya yatırıldığına ve promosyon ödemesi ile ilgili
sözleşmeye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12341)
19.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, kara para aklanmasının
engellenmesi çalışmalarına ve Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) tespitlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12392)
20.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, yerli esnaf ve
sanatkârların desteklenmesine ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13281)
21.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, AVM’lerin esnafa
olumsuz etkisine ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13282)
22.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Afşin B Termik Santralinde
yaşanan kazaya ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13637)
23.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, akaryakıt fiyatlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13797)
24.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’de
vatandaşların bilgileri dışında siyasi partilere üye yapıldıkları iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13798)
25.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, ÖSYM’nin internet sitesindeki bir güvenlik
açığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13800)
26.- Amasya Milletvekili Ramis Topal’ın, Amasya’daki köylerin yol ve
içme suyu sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13801)
27.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, madencilik, enerji ve inşaat
sektörlerindeki bazı ihalelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13802)
28.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kırşehir
ilindeki toplumsal gösterilerle ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13803)
29.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kırklareli
ilindeki toplumsal gösterilerle ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13804)
30.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kırıkkale
ilindeki toplumsal gösterilerle ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13805)
31.- İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in, kamu kurum ve kuruluşlarınca
kiralanan binalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13806)
32.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, Antalya’nın Demre ilçesine
bağlı bir mahallenin yol sorununa ve cami ihtiyacına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13807)
33.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, İstanbul’un Fatih ilçesindeki
bazı tarihi alanların imara açıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13808)
34.- İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın, Türk Telekom tarafından satılan
gayrimenkullere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13809)
35.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in, petrol ve doğalgaz
fiyatlarına ve bu ürünlerden alınan vergiye ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13810)
36.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2002-2012 yıllarında
Ankara’dan İstanbul’a taşınan kamu kurumlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13811)
37.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Rusya Devlet Başkanı ile
İstanbul’da yapılan görüşmeye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13812)
38.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Çanakkale’de aşırı
yağışların yol açtığı mağduriyete ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13813)
39.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Edremit’te yaşanan sel
felaketinin yol açtığı mağduriyete ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13814)
40.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Edremit Körfezinde
yaşanan sel felaketinin yol açtığı mağduriyete ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13815)
41.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, emeklilerin ekonomik
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13816)
42.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, emekli olan kamu
görevlilerinin ekonomik sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13817)
43.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, memur maaşlarına
ekonomik büyümenin de yansıtılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13818)
44.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Ayvalık’ta yaşanan sel
felaketine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13819)
45.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, sözleşmeli personelin
kadroya geçirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13820)
46.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, kamu çalışanlarının fazla
mesai ücretlerinin kaldırılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13821)
47.- Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, ABD ve AB ile ilişkilere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13822)
48.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, kamu kurumlarındaki engelli
istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13823)
49.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, MİT Müsteşarı ile MOSSAD
şefi arasında görüşme yapıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13824)
50.- İstanbul Milletvekili Celal Adan’ın, karşılıksız çeke uygulanan
hapis cezasının kaldırılmasının sonuçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13825)
51.- İstanbul Milletvekili Celal Adan’ın, cezaevlerinde yaşanan açlık
grevlerinin sona ermesiyle ilgili sürece ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13826)
52.- İstanbul Milletvekili Celal Adan’ın, terör örgütü mensuplarının
bulunduğu koğuşların eğitim alanına dönüştüğü iddialarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/13827)
53.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, benzin fiyatlarına ve
ihracatına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13828)
54.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kayseri
ilindeki toplumsal gösterilerle ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13829)
55.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Hrant Dink
cinayetinde adı geçen bazı kamu görevlilerinin terfi ettirildiği iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13830)
56.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, sosyal medyada
yapılan eleştiriler nedeniyle vatandaşlar hakkında işlem yapıldığı iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13831)
57.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kastamonu
ilindeki toplumsal gösterilerle ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13832)
58.- Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, Aralık ayında TÜFE ve ÜFE
rakamlarının erken açıklandığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13833)
59.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Balıkesir’de selin
neden olduğu zararlara ve DSİ’nin aldığı önlemlere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13834)
60.- Adana Milletvekili Ümit Özgümüş’ün, kapalı alanlarda sigara içme
yasağı kapsamındaki denetimlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13835)
61.- İstanbul Milletvekili İhsan Barutçu’nun, Kamuya ait olup satılan
kamp ve eğitim tesisleri ile Kamu kurumlarınca yapılan toplantılara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13836)
62.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’nın Beypazarı ilçesi
ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13837)
63.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, imam-hatip liselerinde
okutulan bir dersin müfredatına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13839)
64.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezine
üye olunmamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13840)
65.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/13844)
66.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, tutuklu bir gazeteci ile
ilgili yaptığı bir konuşmaya ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/13845)
67.- Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in, TRT’nin futbol maçı
yayınları ile ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent
Arınç) yazılı soru önergesi (7/13846)
68.- Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in, TRT’de sendikal
faaliyetlerin engellendiği iddialarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent
Arınç) yazılı soru önergesi (7/13847)
69.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, engelli vatandaşların
sorunlarına, bu kapsamda yapılan çalışmalara ve kamu kurum ve kuruluşlarındaki
engelli personel kadrolarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13857)
70.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, muhtaç ve özürlü vatandaşların
paralarını alamadıkları iddialarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13858)
71.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13859)
72.- Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, 1926-2003 ve 2003-2012
yılları arasındaki boşanma istatistiklerine ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13860)
73.- İstanbul Milletvekili Sebahat Akkiray’ın, kadına karşı şiddete ve
alınan önlemlere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13861)
74.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, kadın cinayetlerinde artış
olduğu iddialarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13862)
75.- Bursa Milletvekili Sena Kaleli’nin, çocuk gelinlere ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/13863)
76.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan esnafının sorunlarına
ve KOSGEB tarafından sağlanan kredilere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13864)
77.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, KOSGEB tarafından
sağlanan desteklere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13865)
78.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13866)
79.- Kastamonu Milletvekili Emin Çınar’ın, Manisa’nın Taşköprü ilçesine
Organize Sanayi Bölgesi kurulmamasına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13867)
80.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, Beylikova Besi Organize
Sanayi Bölgesinin kurulma çalışmalarına ve Sivrihisar, Çifteler ve Seyitgazi
ilçelerinde sanayinin geliştirilmesine ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13868)
81.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Malatya Belediyesinin asansör
denetimi işi için yaptığı bir ihaleye ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13869)
82.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, KPSS-2012/2 tercihleri ile
ilgili sorunlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13870)
83.- Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, Suriyeli sığınmacıların
ülkemizde istihdam edilmesi için yoğun bir çaba harcandığı iddialarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13871)
84.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Iğdır’da
İŞKUR’a yapılan başvurulara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13872)
85.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Siirt’te
İŞKUR’a yapılan başvurulara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13873)
86.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Erzurum’da
İŞKUR’a yapılan başvurulara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13874)
87.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, memurlara grev ve
siyasete katılma hakkının tanınmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13875)
88.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13876)
89.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, boşandığı halde beraber
yaşayan çiftlerin tespitine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13877)
90.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, kamu çalışanlarının fazla
çalışma ücretinin kaldırılmasından dolayı yaşanan kayıpların telafi edilmesine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13878)
91.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’da İŞKUR vasıtasıyla işe
yerleştirilenlere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13879)
92.- Mardin Milletvekili Erol Dora’nın, ev işçisi olarak çalışan
kadınların bazı sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13880)
93.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, muhtaç olmayanlara yaşlı ve
özürlü aylığı ödendiği iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13881)
94.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK tarafından şartları
taşımayan vatandaşlara yaşlılık aylığı ödendiği iddialarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13882)
95.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, özürlülere özürlülük oranından
yüksek ödeme yapıldığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13883)
96.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK tarafından sigorta primi
ödeyenlere yaşlı veya özürlü aylığı ödendiği iddiasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13884)
97.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, ölenlere aylık ödenmeye devam
edildiği iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13885)
98.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, kemik iliği nakillerinde bazı
malzemelerin SGK’ya fatura edildiği iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13886)
99.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın bazı gözlük reçetelerine
fazla ödeme yaptığı iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13887)
100.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın bazı ilaçlara fazladan
ödeme yaptığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13888)
101.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK tarafından ödemesi yapılan
bazı faturaların usulsüz hazırlandığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13889)
102.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın bazı ilaçlara fazladan
ödeme yaptığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13890)
103.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, bazı ilaçların hastalara
raporsuz verildiği ve reçetelerin SGK tarafından ödendiği iddialarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13891)
104.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, yatarak tedavide hastaya
aldırılan ilaçların ilgili kuruma mahsup edilmediği ve ilaç bedellerinin SGK
tarafından ödendiği iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13892)
105.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, özel sağlık kuruluşlarının fazla
ilave ücret almasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13893)
106.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın muhasebe kayıtlarını
sildiği iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13894)
107.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, bazı işyerlerinin SGK’dan haksız
teşvik aldığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13895)
108.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK kayıtlarının dönemsellik
ilkesine uymadığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13896)
109.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın mali tabloları yanlış
hazırladığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13897)
110.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın muhasebe politikasındaki
değişikliklerin mali tablolara yansıtılmadığı iddiasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13898)
111.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK tarafından geçici iş
göremezlik ödeneklerinin yanlış hesaplandığı iddiasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13899)
112.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın detay hesap planına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13900)
113.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK muhasebe sistemine ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13901)
114.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, iş görmezlik ödeneğinin yanlış
hesaplandığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13902)
115.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın hatalı bildirge veren
işyerleri listesinin takibine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13903)
116.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın mali tablolarında yer
alan sayım noksanları hesabına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13904)
117.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK muhasebe sisteminde gerçeği
yansıtmayan hesap bulunup bulunmadığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13905)
118.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın kişi borcunda kayıtlı
alacaklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13906)
119.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın mahsup dönemine
aktarılan avanslarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13907)
120.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın Almanya ve
Bulgaristan’ın ülkemizde yerleşik emeklilerine yaptığı ödemeleri yanlış
muhasebeleştirdiği iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13908)
121.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın sigortalılara yapılacak
iş göremezlik ödemeleri hesabında yanlışlık yaptığı iddiasına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13909)
122.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, sigortalıların iş göremezlik
ödemelerine esas günlük kazançlarının hesaplanması ile ilgili sorunlara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13910)
123.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK ile yabancı sosyal güvenlik
kurumları arasında yapılan anlaşmalar ile ilgili sorunlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13911)
124.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, İl Milli Eğitim Müdürlükleri
tarafından SGK’ya yapılması gereken bildirimlere ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13912)
125.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK tarafından yapılan
ihalelerde bazı firmaların değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13913)
126.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, hastalara üç yıl içerisinde
ikinci kez yakın gözlüğü verilmesine ve reçete bedellerinin SGK tarafından
ödenmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13914)
127.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, hastalara üç yıl içerisinde
ikinci kez uzak gözlüğü verilmesine ve reçete bedellerinin SGK tarafından
ödenmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13915)
128.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, süresi içerisinde sisteme
girilmeyen optik ürün reçetelerinin bedellerinin SGK tarafından ödenmesine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13916)
129.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, aynı anda birden fazla
optisyenlik müessesesinde mesul müdürlük yaptığı tespit edilen kişilere ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13917)
130.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, yalnızca yataklı tedavilerde
ödenmesi gereken ilaç bedellerinin ayakta tedavilerde de ödendiği iddialarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13918)
131.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, iade kapsamındaki tıbbi
malzemelerin SGK tarafından geri alınmadığı iddialarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13919)
132.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, eczacı indirim oranları ile
ilgili uygulamalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13920)
133.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK tarafından ölen kişiler
adına düzenlenen reçeteler için yapılan ödemelere ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13921)
134.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, mevsimlik orman yangın
işçilerinin özlük haklarına ve kadroya geçirilmelerine ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13922)
135.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İŞKUR’un
Mardin’deki faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13923)
136.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İŞKUR’un
Van’daki faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13924)
137.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, terör eylemlerinden
etkilenen ve bu nedenle aylık bağlanan vatandaşlara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/13925)
138.- İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın, SGK’lı hastalardan alınan katkı
paylarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13926)
139.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, kemik iliği nakillerindeki
ödemelere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13927)
140.- Samsun Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, SGK’nın ilaç harcamalarına
ve katkı payı ödemelerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13928)
141.- Edirne Milletvekili Recep Gürkan’ın, Ege Denizi’ndeki egemenliği
belirsiz adacık ile kayalıklara ve yabancı ülkelerin bunlar üzerindeki
faaliyetlerine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13943)
142.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Amerikalı bir yetkilinin
Türkiye ile ilgili açıklamalarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13944)
143.- Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, Türkiye’nin kıta
sahanlığını ihlal eden bir uygulamaya ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13945)
144.- Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, kurulacak olan patriot
füze bataryalarına ve bunların komutasına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13946)
145.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, tarım arazilerine ve tarım
bitkilerinin sulanmasına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13964)
146.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, ithal edilen canlı
hayvanların nakilleri sırasında yaşandığı iddia edilen olaylara ve canlı hayvan
nakli denetimlerine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13965)
147.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, kayıt dışı üretimin
denetimine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13966)
148.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, doğrudan destekleme
ödemelerine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13967)
149.- Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, Samsun’da doğal
afetlerden mağdur olan çiftçilerin borçlarının ertelenmesine ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/13968)
150.- Kastamonu Milletvekili Emin Çınar’ın, sarımsak, şeker pancarı ve
diğer tarım ürünleriyle ilgili verilere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13969)
151.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, Tarım Kredi
Kooperatiflerinden kullanılan kredilere ve bunların geri ödemelerine ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/13970)
152.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Hopa Tarım Kredi
Kooperatifinin kivi satışından komisyon aldığı iddiasına ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/13971)
153.- Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, 2002-2012 yılları arasındaki
tarım ile ilgili bazı istatistiklere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13972)
154.- Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, 2002-2011 yılları arasındaki
bazı tarım ürünleri ile ilgili verilere ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13973)
155.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, Suriye’den gelen
kaçak zeytinyağına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13974)
156.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, hayvancılıkta uygulanan
yanlış politikalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13975)
157.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, karşılıksız çeklerdeki
artışa ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/13976)
158.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, Eskişehir Esnaf Kefalet
Kooperatiflerinden kullanılan kredilere ve bunların geri ödemelerine ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/13981)
159.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13982)
160.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13983)
161.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13984)
162.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13985)
163.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13986)
164.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13987)
165.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in, Ardanuç
ilçesine bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13988)
166.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün köy odası ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13989)
167.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün kanalizasyon sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13990)
168.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün kanalizasyon sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13991)
169.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, polis tarafından kullanılan
biber gazı ile ilgili verilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13992)
170.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, PKK’nın elinde bulunan
vatandaşlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13993)
171.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Kocaeli Büyükşehir Belediye
Başkanı hakkında talep edilen soruşturma izinlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13994)
172.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul Büyükada’da yaşanan
bir fayton kazasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13995)
173.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, İzmir Konak Kaymakamlık
binasının restorasyonunda bina cephesindeki yazı ve Atatürk imzasının
kaldırılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13996)
174.- İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak’ın, İstanbul’un Büyükçekmece
ilçesindeki bir sitede yaşanan kanalizasyon sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13997)
175.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in, Ankara Büyükşehir
Belediyesine ait gayrimenkullerle ilgili 2002-2012 yıllarına ait verilere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13998)
176.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in, İstanbul Büyükşehir
Belediyesince satılan, kiralanan, tahsis edilen, devralınan taşınmazlar ile
yapılan kamulaştırmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13999)
177.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, belediyeler tarafından alınan
yol, kanalizasyon ve su tesisleri harcama katılma paylarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14000)
178.- Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, Canik’te yaşanan sel
felaketi nedeniyle belediye başkanları hakkında soruşturma izni verilip
verilmediğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14001)
179.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, SYDF vasıtasıyla dağıtılan
kömürlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14002)
180.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli Büyükşehir
Belediyesinin Kent Konut adlı Belediye İştirakine örtülü şekilde para aktarmak
istediği iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14003)
181.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli Büyükşehir
Belediyesinin İZGAZ’ı satışı ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14004)
182.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, pasaport bedellerinin yüksek
olmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14005)
183.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Tunceli ilindeki güvenlik
uygulamalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14006)
184.- Muş Milletvekili Demir Çelik’in, Mardin Belediye Başkanı ile ilgili
bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14007)
185.- Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın, PKK tarafından kaçırılan ve
örgüt üyesi yapılan çocuklara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14008)
186.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, terör eylemlerinden
etkilenen ve bu nedenle aylık bağlanan vatandaşlara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14009)
187.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, 4811 sayılı Kanundan
yararlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14010)
188.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, sınır bölgelerinde yaşanan
kaçakçılık olaylarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14011)
189.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, İstanbul’da kocası
tarafından vurularak öldürülen bir kadına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14012)
190.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, Kars’ın Digor ilçesindeki
bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14013)
191.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Bandırma ilçesindeki
bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14014)
192.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Dursunbey
ilçesindeki bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14015)
193.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da ekmek fiyatlarına
yapılan zamma ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14016)
194.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Beypazarı Belediyesine ve
ilçede yapılan bazı çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14017)
195.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan, Kars, Erzurum ve
Ağrı’da istihdamın artırılması amaçlı projelere ilişkin Kalkınma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14018)
196.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14019)
197.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, 2002-2007 yılları
arasındaki iç ve dış borç istatistiklerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14020)
198.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, hak ediş ödemelerinin
geciktirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/14021)
199.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, kamu çalışanlarının fazla
mesai ücretinin kaldırılmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14022)
200.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bazı sözleşmeli
çalışanlarının kadroya alınmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14026)
201.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, kamu çalışanlarının fazla
çalışma ücretinin kaldırılmasından dolayı yaşanan kayıpların telafi edilmesine
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/14028)
202.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, ÖSYM’nin internet sitesinden
kaynaklanan bir sorundan dolayı öğrencilerin yaşadığı mağduriyete ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14032)
203.- Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin’in, devlet okullarında
başlayan serbest kıyafet uygulamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14033)
204.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Bakanlık’ta görevden alınan
bürokratlara fazladan maaş ödendiği iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14034)
205.- Sinop Milletvekili Engin Altay’ın, Ankara İl Milli Eğitim
Müdürlüğünün bazı uygulamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14035)
206.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, ÖSYM’nin internet
sitesindeki bir güvenlik açığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14036)
207.- Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün, Fen Edebiyat Fakültesi
mezunlarının sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14037)
208.- Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, yeni kıyafet
yönetmeliğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14038)
209.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, okullarda serbest
kıyafet uygulamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14039)
210.- Bursa Milletvekili Necati Özensoy’un, yeni kıyafet yönetmeliğine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14040)
211.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, norm kadro fazlası
öğretmenlerin atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14041)
212.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, serbest kıyafet
uygulamasının okullarda yol açacağı sorunlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14042)
213.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, yeni kıyafet yönetmeliğine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14043)
214.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14044)
215.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’da öğrenci şikayet
hattına yapılan ihbarlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14045)
216.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, formasyon eğitimi
kaldırılan üniversitelere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14046)
217.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, SBS’de uygulanacak yabancı
dil katsayısına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14047)
218.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, okullarda süt dağıtımı
uygulamasından vazgeçilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14048)
219.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Halk Eğitim Merkezlerinde
ücretsiz verilen kurslar arasında SBS, YGS ve LYS kurslarının olmayışına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14049)
220.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, SBS’de bazı derslerden
soru olmayacağı iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14050)
221.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, dershanelerin kapatılması ile
ilgili çalışmalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14051)
222.- İzmir Milletvekili Hülya Güven’in, İzmir’in Torbalı ilçesinde
taşımalı eğitim yapılan bir köydeki sorunlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14052)
223.- Ankara Milletvekili Ayşe Gülsün Bilgehan’ın, okullarda meydana
gelen kazalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14053)
224.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, askeri uçak ve helikopter
kazalarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14054)
225.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, intihar eden askerlere
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14055)
226.- Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, bir askerin ölümü ile
ilgili iddialara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14056)
227.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, patriot
füzelerinin yerleştirileceği illere ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14057)
228.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, TSK bünyesindeki sözleşmeli
subay ve astsubayların sorunlarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14059)
229.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14060)
230.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14061)
231.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14062)
232.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14063)
233.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14064)
234.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14065)
235.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14066)
236.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14067)
237.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Ardanuç ilçesine
bağlı bir köyün sulama sorununa ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14068)
238.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Çoruh Havzası ile ilgili
projelerin çevresel etkilerine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14069)
239.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Yusufeli Barajlı
Santralinin inşası sebebiyle yerleşim yerini değiştirmek zorunda kalacak olan
vatandaşlara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14070)
240.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Çoruh Enerji Planında yer
alan baraj santrallerinin yapım tarihine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14074)
241.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Çoruh Enerji Planında yer
alan barajlı santraller için yapılan ödemelere ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14075)
242.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Çoruh Enerji Planında yer
alan baraj gölleri ile ilgili fizibilite çalışmalarına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14076)
243.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Yusufeli Barajının
yüksekliğinin artırılma sebeplerine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14077)
244.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Çoruh Enerji Planına
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14080)
245.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Çoruh Nehrinin taşıdığı su
miktarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14085)
246.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, ülkemizdeki akarsuların
taşıdığı su miktarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14086)
247.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl’ün Solhan ilçesine
yapılacak baraj ve HES’ler ile ilgili bazı iddialara ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14087)
248.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un, Sapanca Gölünde konaklayan
göçmen kuşların yasak avlanılmasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14088)
249.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Artvin’deki okullarda ve diğer
resmi kurumlarda internete erişimde yaşanan sorunlara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/14107)
250.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14108)
251.- Kastamonu Milletvekili Emin Çınar’ın, Kastamonu’nun Taşköprü
ilçesinin ulaşım sorununa ve yol çalışmalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/14109)
252.- İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in, İstanbul’da batan bir gemi
mürettebatını kurtarma çalışmaları sırasında yaşanan kaza ile ilgili iddialara
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14110)
253.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, İstanbul’da batan bir gemi
mürettebatını kurtarma çalışmaları sırasında yaşanan kaza ile ilgili iddialara
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14111)
254.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Şereflikoçhisar’daki E-90
karayolu çalışmalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14112)
255.- Samsun Milletvekili Ahmet Haluk Koç’un, taşımacılık yapan gerçek ve
tüzel kişilerin sorunlarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14113)
256.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru
önergesi (7/14114)
257.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlık’ta çalışan engelli personel
ile ilgili verilere ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru
önergesi (7/14115)
258.- Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, AB ile ilişkilere ilişkin
Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/14116)
259.- Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in, ABD gezilerine ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14120)
260.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Karaman
ilindeki toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14121)
261.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Kars ilindeki
toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14122)
262.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, Başbakan Yardımcısının
tekke ve zaviyelere dair bir açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14124)
263.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, kamu hizmetlerinde ikinci
dille hizmet verilmesi taahhüdüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14125)
264.- Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in, İzmir’de bir arazide
radyoaktif atıklar bulunduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14126)
265.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna’nın, hukuka aykırı yakalama,
tutuklama, arama ve gözaltı işlemlerinden dolayı ödenen tazminata ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14127)
266.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Vakıflar Genel Müdürlüğünün
Mardin iline yaptığı yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14128)
267.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Vakıflar Genel Müdürlüğünün
Konya iline yaptığı yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14129)
268.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, bir üniversite öğrencisinin
öldürülmesi ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14130)
269.- Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker’in, Kanal İstanbul Projesi
çalışmalarının hangi aşamada olduğuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14131)
270.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, 2005 yılından itibaren TOKİ’nin
yürüttüğü işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14132)
271.- İstanbul milletvekili Umut Oran’ın, hazır gıdalarda kullanılan
Monosodyum Glutamat (MSG) maddesi ile ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14133)
272.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Tunceli Milletvekili Hüseyin
Aygün’ün PKK tarafından kaçırılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14134)
273.- Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in, Suriyeli muhaliflerin
komutanlarının Türkiye sınırları dahilinde toplantı düzenlediği iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14135)
274.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Suriye’deki muhaliflere silah
ve operasyon desteği sağlandığı ve silahlı bir örgütün Türkiye’de eğitildiği
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14136)
275.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal’ın ölümü ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14137)
276.- Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin, öldürülen bir kadın öğretmen
ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14138)
277.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Bandırma Denizcilik Fakültesinin
eğitime başlayamamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14139)
278.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, ülkemizde şeker pancarı
üretimine ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/14140)
279.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in bir köyünün
okul sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14141)
280.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da devam eden altyapı
çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14142)
281.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da sağlık turizminin
geliştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14143)
282.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Başkent doğalgaz dağıtım A.Ş’nin
özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14144)
283.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da sokakta yaşayan
vatandaşlar ile ilgili çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14145)
284.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, bazı gazetecileri hukuka
aykırı olarak dinledikleri gerekçesiyle haklarında soruşturma izni istenen
görevlilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14147)
285.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Başbakanlık Koruma Dairesine
bağlı olarak çalışan polislerden sosyal yardım adı altında toplanan paraya
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14148)
286.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Yozgat ilindeki
toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14149)
287.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Zonguldak
ilindeki toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14150)
288.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, ÖSYM tarafından
yapılan sınavların güvenilirliğine ve 2010 KPSS ile ilgili iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14151)
289.- Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın, küçük yaşta evlendirilen
kız çocuklarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14157)
290.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Şanlıurfa’da yurtta kalan bir
kız çocuğunun mağduriyeti iddialarına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14158)
291.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, kadına yönelik şiddet
vakalarına ve bir öğretmenin öldürülmesi ile ilgili olayda kamu görevlilerinin
ihmalleri olduğu iddiasına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14159)
292.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, kadına yönelik şiddet vakalarına ve
bir öğretmenin öldürülmesi ile ilgili olayda kamu görevlilerinin ihmalleri
olduğu iddiasına ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14160)
293.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, Turgutlu OSB’ye yapılan altyapı
yatırımlarına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14161)
294.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, Turgutlu OSB’nin altyapı
sorunlarına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14162)
295.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, Turgutlu OSB’de firmalardan
alınan alt yapı katılım bedellerine ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14163)
296.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, Turgutlu OSB’nin yönetimine ve
OSB’de yer alan firmalara ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14164)
297.- Manisa Milletvekili Hasan Ören’in, Turgutlu OSB’de çalışan işçi
sayısına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14165)
298.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Diyarbakır’da
İŞKUR’un faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14166)
299.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İŞKUR’un Şırnak
ilindeki faaliyetlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14167)
300.- Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın, iş ve meslek danışmanlığı
sınavlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14168)
301.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna’nın, 12 Eylül döneminde işinden
uzaklaştırılan vatandaşlara ve mağduriyetlerinin telafisi kapsamındaki
başvurularına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14169)
302.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Erzurum’da çalışan kişi
sayısı ile ilgili verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14170)
303.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Eskişehir’de çalışan kişi
sayısı ile ilgili verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14171)
304.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, iş kazalarına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/14172)
305.- İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, Küçük Menderes Nehrinde
yaşanan kirliliğe ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14173)
306.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Enerji Bakanının uçağının
Erbil’e inmesine izin verilmemesine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14176)
307.- Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in, KKTC’nin Devlet olarak
tanınması yönündeki çalışmalara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14177)
308.- Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’ın, Suriye’deki muhaliflere silah
ve operasyon desteği sağlandığı iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14178)
309.- Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın, ülkemizdeki AVM sayısına ve
AVM’lerin şehir dışına çıkarılmasına ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14189)
310.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, bir öğretmenin
öldürülmesi ile ilgili olayda kamu görevlilerinin ihmalleri olduğu iddiasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14190)
311.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Giresun’da
polis tarafından şiddete uğradığını iddia eden bir vatandaşa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14191)
312.- Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ’ın, Suriyeli sığınmacılara ve
El-Kaide ile ilgili bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14192)
313.- Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü’nün, Konya’da öldürülen bir
kadın öğretmen ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14193)
314.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, intihar eden polislere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14194)
315.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, bir öğretmenin öldürülmesi ile
ilgili olayda kamu görevlilerinin ihmalleri olduğu iddiasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14195)
316.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, THY’nin Ruanda seferinin açılış
töreni için yurtdışına çıkan mülki amirlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14196)
317.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, ülkemizde içki ruhsatı olan
öğretmenevlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14197)
318.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Nazimiye ilçesinde fişleme
yapıldığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14198)
319.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, bir öğretmenin öldürülmesi ile
ilgili olayda kamu görevlilerinin ihmalleri olduğu iddiasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14199)
320.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Konya’da
öldürülen bir öğretmene ve kadına yönelik şiddet olaylarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14200)
321.- Balıkesir milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Erdek
ilçesine bağlı bir köyün ulaşım sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14201)
322.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Dursunbey
ilçesine bağlı bir köyün ulaşım sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14202)
323.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, ASKİ’nin konutların su
aboneliği için talep ettiği ücrete ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14203)
324.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Erdek
ilçesine bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14204)
325.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Dursunbey
ilçesine bağlı bir köyün altyapı sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14205)
326.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Kepsut
ilçesine bağlı bir köyde tarım alanlarına ulaşım sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14206)
327.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Erdek
ilçesinde bir köyün ulaşım sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14207)
328.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Balıkesir’in Merkez
ilçesine bağlı bir köyün ulaşım sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14208)
329.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, Konya’da öldürülen
bir kadın öğretmen ile ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14211)
330.- Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, Alo 147 hattına gelen
şikayetler ve bir okul müdürü hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili
iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14212)
331.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, bir öğretmenin öldürülmesi ile
ilgili olayda kamu görevlilerinin ihmalleri olduğu iddiasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14213)
332.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Türkiye’deki içki ruhsatı olan
öğretmenevlerine ve Eskişehir öğretmenevinde yapılan denetime ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14214)
333.- İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün, ÖSYM’nin düzenlediği
sınavlardaki kopya iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14215)
334.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’da görev yapan bir
öğretmen ile ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14216)
335.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, turizmci usta
öğreticilerin sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14217)
336.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Bakanlık tarafından
yurtdışına gönderilen öğrencilerin burslarının yatırılmadığı iddialarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14218)
337.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Gaziantep Üniversitesinde
işletilen bir kantine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14219)
338.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Gaziantep Üniversitesinde
öğrenim gören milletvekillerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14220)
339.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Devlet liselerinde okuyan
başarılı öğrencilerin son sınıflarda özel okullara geçmesine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14221)
340.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, yeni eğitim sistemi sonrasında
öğretmenlerin alan değişikliğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14222)
341.- Batman Milletvekili Ayla Akat’ın, Alo 147 hattına gelen şikayetlere
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14223)
342.- Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in, intihar eden er ve erbaşlar
ile intiharın nedenlerine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14224)
343.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, çatışmalarda hayatını
kaybeden veya intihar eden er ve erbaşlara ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14225)
344.- Adana Milletvekili Ali Demirçalı’nın, TSK’nın personel mevcudunda
yaşanan azalmaya ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14226)
345.- Tokat Milletvekili Orhan Düzgün’ün, bedelli askerlik uygulamasına
ve uygulamadan elde edilen gelirin kullanımına ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14227)
346.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, asker ölümlerine ve
zorunlu askerlik uygulamasına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14228)
347.- Ağrı Milletvekili Halil Aksoy’un, öldürülen PKK’lı teröristlere
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14229)
348.- Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in, Göcek Tüneline ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/14239)
349.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, ticari araçlara kış lastiği
takma zorunluluğu getirilmesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14240)
350.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Karayolları Genel
Müdürlüğünün Rize’de düzenlediği bir organizasyona ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/14241)
351.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Karayolları 9. Bölge
Müdürlüğüne bağlı müteahhit işlerinde çalışan taşeron işçilerin maaşlarının
ödenmemesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14242)
352.- İzmir Milletvekili Musa Çam’ın, bölünmüş yollara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/14243)
353.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Diyanet TV’ye ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/14244)
354.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Diyanet TV ile ilgili
bazı iddialara ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru
önergesi (7/14245)
355.- İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün, Hollanda’da yaşayan
yurttaşlarımızın eğitim sorunlarına ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14246)
356.- Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’ın, nükleer, kimyasal ve
biyolojik saldırılara karşı alınan önlemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14250)
357.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, hizmete açılan
tesislere ve açılış törenlerinin maliyetine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14251)
358.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, katıldığı bazı organizasyon ve
fuarlar ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14252)
359.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Van ilindeki
toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14253)
360.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Uşak ilindeki
toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14254)
361.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, TÜİK’in yayımladığı yoksulluk
verilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14255)
362.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, e-Devlet elektronik işlemlerinde
gizlilik ilkelerinin ihlal edildiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14256)
363.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’nın Manavgat ilçesine
bağlı bir köyün sit alanı içerisinde olmasından kaynaklanan sorunlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14259)
364.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2012 yılları arasında
ilan yoluyla tebliğ edilen trafik cezalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14261)
365.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kamu bankalarının abone
olduğu ve reklam verdiği dergilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14263)
366.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları
itibariyle Başbakanlık Tanıtım Fonuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14264)
367.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Şile’de yaşanan
gemi kazasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14265)
368.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Tunceli
ilindeki toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14266)
369.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Trabzon
ilindeki toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14267)
370.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Tokat ilindeki
toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14268)
371.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Tekirdağ
ilindeki toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14269)
372.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Şırnak ilindeki
toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14270)
373.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Şanlıurfa
ilindeki toplumsal gösteriler ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14271)
374.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da bazı büroların
yetkisiz doğalgaz tahsilatı yaptığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14272)
375.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, TOKİ Kuzey Ankara Projesi ile
ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14273)
376.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, TBMM onayı alınmadan ABD ile
yapılan tatbikata ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14274)
377.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemir’in, Avrupa Nükleer Araştırmalar
Merkezi üyeliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14275)
378.- Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü’nün, kamu otoritelerinin kadına
karşı şiddet olayları karşısındaki tutumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14276)
379.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in, 2003 yılından bugüne etkisiz
hale getirilen PKK’lı teröristlerle ilgili verilere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/14277)
380.- Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in, kaçak ve sahte içkiye ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14278)
381.- Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun, Bakanlıklar ve bağlı
kuruluşlarının bilgi edinme sistemlerinin etkinliğine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14279)
382.- Niğde Milletvekili Doğan Şafak’ın, Niğde’de yapılan TOKİ
konutlarının elektrik bağlantısı olmadığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/14280)
383.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Kerkük politikasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14281)
384.- İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in, Milli Piyango İdaresi ve bir
yönetim kurulu üyesi ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14282)
385.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, İzmir’de sahnelenen bir
tiyatro oyunu ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14283)
386.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Bingöl’ün sosyo-ekonomik
verilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14284)
387.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/14285)
388.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, İMKB kaydından çıkarılan bazı
şirketlerin hisselerini ellerinde bulunduran vatandaşların mağduriyetine
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/14287)
389.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, cari açıktaki azalmaya ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/14290)
390.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/14291)
391.- Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in, Bakanlık Müşaviri olarak
atanan bir kişiyle ilgili iddialara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14298)
392.- Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in, Bakanlık kadrolarına yapılan atamalara
ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/14299)
393.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında
sokakta yaşayan çocuklarla ilgili bazı verilere ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/14300)
394.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/14301)
395.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, engellilerle
ilgili verilere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14302)
396.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, kayıp çocuklar ile ilgili
bazı verilere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14303)
397.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlıkta çalışan engelli sayısına
ve engelli kadrolarına ilişkin Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14304)
398.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Avrupa Birliği Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14305)
399.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Biyometrik Kimlik Doğrulama
Sistemi ile ilgili bazı iddialara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14306)
400.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, Türkiye İş Kurumu tarafından
yapılan proje ve ihalelere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14307)
401.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/14308)
402.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, çocuk işçiliğine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/14309)
403.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel’in, 12 Eylül döneminde
açığa alınan bir kişinin SGK’ya açtığı davaya ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/14310)
404.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, SGK’nın uygulamalarının çok sık
değiştiği iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14311)
405.- İzmir Milletvekili Hülya Güven’in, iş güvenliği uzmanlarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/14312)
406.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul’un Çekmeköy
ilçesinde yapımı devam eden bir inşaata ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14313)
407.- İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’in, İzmir’deki bir fabrikanın
radyoaktif maddeleri imha etmeyerek toprağa gömdüğü iddialarına ilişkin Çevre
ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/14314)
408.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14315)
409.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kureyşler Barajı ve sulama
projesi çalışmalarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14316)
410.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14318)
411.- Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş’in, Ankara’da eğitim
veren yabancı bir okulda okutulan bir ders kitabı ile ilgili iddialara ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14319)
412.- Adana Milletvekili Osman Faruk Loğoğlu’nun, Almanya’daki diplomatik
temsilciliklerimizde çalışan sözleşmeli personelin vergi sorununa ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14320)
413.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, bir Türk gemisinin ve
mürettebatının Ürdün’de alıkonulduğu iddiasına ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14321)
414.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, tüketici hakem
heyetleri ile ilgili bazı verilere ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14339)
415.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, terör örgütü tarafından
kaçırılan kamu görevlilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14340)
416.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Manisa’nın Selendi ilçesine
bağlı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14341)
417.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, 2002-2012 yılları arasında
intihar eden veya diğer sebeplerle hayatını kaybeden polis memurlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14342)
418.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Antalya’da sağlık serbest
bölgesi kurulması çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14343)
419.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2003-2012 yılları arasında
maganda kurşunu nedeniyle mağdur olanlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14344)
420.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Bakanlık tarafından
kiralanan bir hizmet binasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14345)
421.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14346)
422.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Ordu ilindeki bir beldenin
nüfusunun düşük gösterilerek köye dönüştürüldüğü iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14347)
423.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Emniyet Teşkilatındaki maaş
taltifi uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14348)
424.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, nüfusu 2000’in altında olduğu
gerekçesiyle köye dönüştürülen belde belediyelerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14349)
425.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kureyşler Barajı ve sulama
projesi çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14350)
426.- Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu’nun, Ankara’daki su
bedellerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14351)
427.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars ve ilçelerine kışla
mücadele için ödenek verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14352)
428.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara Büyükşehir Belediye
Meclisinin bazı kararlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14353)
429.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’nın bir mahallesine
yapılan otobüs seferlerinin yetersizliğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14354)
430.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara Büyükşehir Belediyesince
yapılan kömür dağıtımlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14355)
431.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İzmit’teki bir okulun
önünden geçen yol üzerine trafik lambası konulması ihtiyacına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14356)
432.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da demir kafes olarak
bilinen yapının sökülmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14357)
433.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Çankaya’da bir caddede yapılan
yol çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14358)
434.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Tunceli’nin Hozat ilçesinde
fişleme yapıldığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14359)
435.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, Şırnak-Uludere’de yaşanan olay
ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14360)
436.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde
yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14361)
437.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14363)
438.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, 2-B statüsündeki araziler
için yapılan başvurulara ve bazı başvurulardan ücret alınmamasına ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/14366)
439.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14367)
440.- Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı’nın, Türk Telekom’un
özelleştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/14369)
441.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Bakanlık adına yayın yapan
Web TV ve Kurumsal TV’ye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14370)
442.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Malatya’daki bir lisede okul
müdürünün kız öğrencilere başörtüsü dağıttırdığı iddialarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14371)
443.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Manisa’nın Selendi ilçesindeki
öğretmenevinin kapatılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14372)
444.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Almanca öğretmenlerinin
mağduriyetlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14373)
445.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14374)
446.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, halk eğitim merkezlerinde
çalışan usta öğreticilerin kadroya geçirilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14375)
447.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, son yapılan öğretmen
atamalarıyla ilgili verilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14376)
448.- Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis’te
kalorifer ısınma sistemine sahip okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14377)
449.- Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis Merkeze
bağlı bir köyde görev yapan öğretmenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14378)
450.- Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun, Bitlis ilinde
görev yapan öğretmenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14379)
451.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, Malatya’nın Sürgü Beldesinde
bir lisede öğrencilere kıyafet konusunda baskı yapıldığı iddiasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14380)
452.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da bir okulda yaşandığı
iddia edilen taciz olayına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14381)
453.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Hatay’ın Reyhanlı
ilçesindeki iki okula ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14382)
454.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, TSK envanterinde bulunan
helikopterlere ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14383)
455.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14384)
456.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, sözleşmesi imzalanmasına
rağmen TSK’ya teslim edilmeyen kimyasal silahlara karşı korumalı elbiselere
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14385)
457.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, TSK personel mevcudunun
azalmasına ve ülkemize gelecek NATO personeline ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14386)
458.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Şırnak’ta askerlik yapan
bir erin şüpheli ölümüne ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14387)
459.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, Bakanlıkta çalışan engelli sayısına
ve engelli kadrolarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14389)
460.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14390)
461.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kureyşler Barajı ve sulama
projesi çalışmalarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14392)
462.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Kocaeli Büyükşehir
Belediyesi tarafından çalışmaları tamamlanmadan açıldığı iddia edilen bir
kavşağa ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14400)
463.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, PTT’nin şube ve personel
sayısına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14401)
464.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/14402)
465.- Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı’nın, evrensel hizmet fonuna
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14403)
466.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, Karayolları Genel
Müdürlüğü tarafından bastırılan bir haritaya ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/14404)
467.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/14405)
468.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Kalkınma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14406)
469.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yılları arasında
tanıtım faaliyetleri için yapılan harcamalara ilişkin Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/14407)
470.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Tuzla Tersanesinin
denetimine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14408)
471.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Başbakan ve Başbakan
Yardımcısı’nın imam hatip okulları hakkındaki açıklamalarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14409)
472.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’daki toplu taşıma bandrol
ücretinin düşürülmesi talebine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14410)
No:
77
22 Ocak 2013 Salı
Teklifler
1.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal ve Niğde Milletvekili Doğan Şafak'ın; 5620 Sayılı Kamuda Geçici İş
Pozisyonlarında Çalışanları Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli Personel
Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanuna Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi
(2/1138) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; İçişleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
2.- İstanbul Milletvekili
Umut Oran ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ile 20 Milletvekilinin; 5084
Sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi (2/1139) (Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
3.- Bursa Milletvekili Sena
Kaleli'nin; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1140) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler; Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10.01.2013)
4.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan'ın; 28 Şubat Yargı Kararlarının İptal Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi
(2/1141) (Anayasa ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
10.01.2013)
5.- Muğla Milletvekili
Nurettin Demir'in; Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi (2/1142) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.01.2012)
6.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan'ın; Eğitim Kurumlarında ve Kamuda Kılık Kıyafet Serbestisi Hakkında
Kanun Teklifi (2/1143) (Anayasa; Plan ve Bütçe; İnsan Haklarını İnceleme ile
Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
10.01.2013)
7.- İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/1144) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Adalet
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.01.2013)
8.- Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün; 3194 Sayılı İmar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/1145) (Plan ve Bütçe; İçişleri ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.01.2013)
9.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 8 Milletvekilinin; İl Özel İdaresi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1146) (İçişleri; Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 14.01.2013)
10.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Devlet Memurları Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1147) (İçişleri; Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 14.01.2013)
11.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; 5237 Sayılı Türk Ceza
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1148) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
14.01.2013)
12.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tıbbi ve Aromatik
Bitkiler Teknikerliği Hakkında Kanun Teklifi (2/1149) (Adalet; Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler; Çevre ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14.01.2013)
13.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 9
Milletvekilinin; Serbest Bölgeler Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi (2/1150) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.01.2013)
14.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 10
Milletvekilinin; Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1151) (İçişleri; Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
14.01.2013)
15.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/1152) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi:14.01.2013)
16.- Muş Milletvekili Demir Çelik'in; 5302 Sayılı İl Özel İdaresi
Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve 5682 Sayılı Pasaport Kanununun
Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1153)
(İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
14.01.2013)
17.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; 197 Sayılı Motorlu
Taşıtlar Vergisi Kanunu, 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve 3065 Sayılı
Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/1154) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.01.2013)
18.- Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner ve İzmir Milletvekili Birgül
Ayman Güler ile 8 Milletvekilinin; Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/1155) (Anayasa Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi:15.01.2013)
19.- İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in;
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/1156) (Adalet; Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
15.01.2013)
Sözlü Soru
Önergeleri
1.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, Kazan’a otopark ve otopark alanı yapılmasına ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2718) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
2.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, D-750 karayolunun genişletilmesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından sözlü soru önergesi (6/2719) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
3.- Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in, Bern basın müşavirliğine atanan kişiye ilişkin Dışişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2720) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
4.- İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın, suçların nedenlerinin tespitine yönelik çalışmalara ilişkin
Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/2721) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
5.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, yabancı uyruklu üniversite öğrencilerinin genel sağlık sigortası
primlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi
(6/2722) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
6.- Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, Adana’nın Kozan ilçesindeki bir köyün asfalt sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2723) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
7.- Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, Adana ve ilçelerinde özel güvenlik hizmeti veren firmalara ve firma
çalışanlarının sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/2724) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
8.- Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, akaryakıt kaçakçılığını önlemeye yönelik çalışmalara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/2725) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
9.- Adana Milletvekili Ali
Halaman’ın, ülkemizdeki süt tüketimine ve süt fiyatlarına ilişkin Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanından sözlü soru önergesi (6/2726) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
10.- Adana Milletvekili Ali Halaman’ın, gıda işletmeciliği yapan yerel
yönetimlere ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2727)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
11.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2007-2012 yıllarında koruma
altına alınan çocuklara ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından sözlü
soru önergesi (6/2728) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
12.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara’da evsizlere hizmet
sunan misafirhanelere ilişkin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2729) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
13.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2012 yılında Ankara’ya
yapılan yatırımlara ilişkin Kalkınma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2730)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
14.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, Ankara’da teşvik almak
amacıyla başvuru yapan firmalara ilişkin Ekonomi Bakanından sözlü soru önergesi
(6/2731) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
15.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2012 yılında ülkemize gelen
yabancı turist sayısına ve elde edilen gelire ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2732) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
16.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, İşsizlik Sigortası Fonuna
yapılan başvurulara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2733) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
17.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da depremden zarar
gören binaların güçlendirilmesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından sözlü
soru önergesi (6/2734) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
18.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da Bakanlığa ait
binalardan depremden hasar görenlerin güçlendirilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2735) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
19.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, ceza infaz memurlarının özlük
haklarının iyileştirilmesine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/2736) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
20.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumunun personel alımı mülakatından elenen bir personele ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) sözlü soru önergesi (6/2737) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
Yazılı Soru
Önergeleri
1.- İzmir Milletvekili Rahmi
Aşkın Türeli’nin, İzmir Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün içinde bulunduğu
arazinin özelleştirme kapsamına alınacağı iddialarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15685) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
2.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Van’da deprem sonrası yapılan TOKİ konutlarındaki altyapı
sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15686) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
3.- Aydın Milletvekili Metin
Lütfi Baydar’ın, Ergenekon soruşturması kapsamında cezaevinde bulunan kanser
hastası bir tutukluya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15687)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
4.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, Kızılcahamam Belediyesine ait gayrimenkullere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15688) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
5.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, Ankara’nın Mamak ilçesinde yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15689) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
6.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, Keçiören Belediyesi ile ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15690) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
7.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, Ankara’nın Kazan ilçesinin bazı sorunlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15691) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
8.- Ankara Milletvekili Aylin
Nazlıaka’nın, Kazan Belediyesine ait gayrimenkullere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/15692) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
9.- Diyarbakır Milletvekili
Altan Tan’ın, Vakıflar Genel Müdürlüğünün 2003-2012 yılları arasında Bursa’ya
yaptığı yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15693)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
10.- Adana Milletvekili Osman Faruk Loğoğlu’nun, Türkiye’nin
Bangladeş’in iç işlerine karıştığı iddiasına ve iki ülke arasındaki diplomatik
krize ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15694) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08.01.2013)
11.- Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu’nun, belediye hizmetlerinde
verimliliğin artırılması için yapılan çalışmalara ve belediyelere yönelik mali
tedbirlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15695) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08.01.2013)
12.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, ODTÜ kampüsünde yaşanan
olaylarla ilgili açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15696) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
13.- Bursa Milletvekili Turhan Tayan’ın, İstanbul-İzmir otoyolu yapımı
nedeniyle kamulaştırılan arazilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15697) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
14.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, fişleme
iddialarına ve Başbakanlık tarafından saklanan kişisel verilere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15698) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
15.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, çiftçilerin
borçlarına ve kredilerini geri ödeyemedikleri için yaşadıkları mağduriyete
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15699) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
16.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, kapanan, icra
takibinde bulunan ve açılan fabrikalar ile bunların ekonomiye etkilerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15700) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
17.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bireysel
silahlanmaya ve ateşli silahlar kullanılarak işlenen suçlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15701) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
18.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, bazı üniversite
rektörlerinin açıklamalarına ve üniversitelerdeki kadrolaşma iddialarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15702) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
19.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, cumartesi annelerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15703) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
20.- Bursa Milletvekili Turhan Tayan’ın, Bursa Merkez ve ilçelerinde
yaşanan hava kirliliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15704)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
21.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da toplu taşıma
araçlarına zam yapılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15705) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
22.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’daki metro yapım
çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15706) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
23.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Şanlıurfa’da açılışı yapılan
tesislere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15707) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
24.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 2002-2013 yılları arasında
Ankara’da restore edilen tarihi eserlerle ilgili verilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15708) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
25.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da yabancılara
satılan taşınmazlara ve yabancı sermaye tarafından gerçekleştirilen yatırımlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15709) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
26.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 2007-2013 yılları arasında
Ankara’daki evlilik ve boşanmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15710) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
27.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, yasaklanan veya toplatılan
kitap, dergi, film ve diğer basılı materyale ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/15711) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
28.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, gözaltına alınan,
tutuklanan ve hüküm giyen öğrencilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15712) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
29.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 2007-2013 yılları arasında
Ankara’daki nüfus artışına, inşa edilen konutlara ve eğitim, sağlık, ulaşım
hizmetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15713) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
30.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, çeşitli nedenlerle
öğrenimini yarıda bırakan veya üniversiteden uzaklaştırılan öğrencilere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15714) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
31.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, baz istasyonlarına ve
illere göre dağılımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15715)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
32.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, gıda üretimi, satışı ve
denetimlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15716) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
33.- Gaziantep Milletvekili Edip Semih Yalçın’ın, ortam dinlemelerine ve
Başbakanlık korumalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15717)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
34.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, MİT Müsteşarı ile Abdullah
Öcalan arasındaki görüşme iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15718) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
35.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, kamuda çalışanlar
arasında ücret ve emekli ikramiyelerinde eşitliğin sağlanmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15719) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
36.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Dışişleri Bakanı’nın
oturduğu konutun kira bedeline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15720) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
37.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2012 yılları arasında
Vakıflar Genel Müdürlüğünce Bursa’ya yapılan yatırımlara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/15721) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
38.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, vergi oranlarında
yaşanan artışlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15722)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
39.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, asgari ücrete yapılan
artışın yeterliliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15723)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
40.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15724) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
41.- Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, KPSS hakkında kopya,
şifre ve soru sızdırma iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15725) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
42.- İstanbul Milletvekili Osman Korutürk’ün, MİT Müsteşarının yaptığı
bazı görüşmelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15726) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
43.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Polatlı ilçesinin bir köyünün
çeşitli sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15727)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
44.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Polatlı ilçesinin bir köyünün
çeşitli sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15728)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
45.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, il başkanları
toplantısında yaptığı bir açıklamaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/15729) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
46.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, terör örgütü tarafından
kaçırılan vatandaşlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15730)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
47.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, bir siyasi partiye yönelik
ifadelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15731) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
48.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Fırat
Üniversitesinin banka promosyon parasıyla araç aldığı iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15732) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
49.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Hacettepe
Üniversitesi Onkoloji Hastanesine alınan makine ve teçhizat ile ilgili
iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15733) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
50.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, TRT’nin müzik kanalında
Artvin-Borçka Kaymakamlığının reklamlarının yayınlanmasına ilişkin Başbakan Yardımcısından
(Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/15734) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
51.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/15735) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
52.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, bazı basın kuruluşlarının
ayrımcı yayınlar yaptığı iddiasına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bülent
Arınç) yazılı soru önergesi (7/15736) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
53.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/15737)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
54.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, risk raporuna yeni
kalemlerin ekleneceği iddialarına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/15738) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
55.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/15739) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
56.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, 2003-2012 yılları arasında
Adana’da kredi kartı borcunu ödeyemeyen ve icra takibine uğrayan kişilere
ilişkin Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/15740)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
57.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/15741)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
58.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/15742) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
59.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay) yazılı soru önergesi (7/15743)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
60.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, Türkiye İnsan Hakları Kurumu
üyelerinin toplanamamasına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Beşir Atalay)
yazılı soru önergesi (7/15744) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
61.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Viyana’da yaptığı asker
yemini ile ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir
Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/15745) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
62.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Başbakan
Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/15746) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
63.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ) yazılı soru önergesi (7/15747)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
64.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, tekke ve zaviyelerle
ilgili yaptığı bir konuşmaya ilişkin Başbakan Yardımcısından (Bekir Bozdağ)
yazılı soru önergesi (7/15748) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
65.- Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in, Antakya’daki yerel bir
gazeteye karşı yürütülen soruşturma ile ilgili iddialara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15749) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
66.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15750) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
67.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, adliye çalışanlarına
sunulan servis hizmetinin kaldırılmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15751) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
68.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15752) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
69.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Çorlu’da düzenlenen bir
protesto yürüyüşüne ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15753)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
70.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Malatya’da
devam eden bir davada görevli hakim ve savcıların görev yerlerinin
değiştirilmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15754)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
71.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, kesinleşmiş mahkumiyet
kararına rağmen görevine devam eden bir belediye başkanına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15755) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
72.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, cezaevlerindeki hükümlü ve
tutuklu sayısına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15756)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
73.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, son on yılda kapatılan
cezaevlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15757)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
74.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, açlık grevine katılan mahkumlara
verilen disiplin cezalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15758) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
75.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Gaziantep Cezaevinde yatan
bir hasta hükümlüye ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15759)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
76.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara ilinde görülen davalar
ile ilgili verilere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15760)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
77.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, 2003-2012 yılları arasında
Adana’daki evlenme ve boşanma istatistiklerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15761) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
78.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Türk Telekom’un özelleştirilmesi
sonrası eski çalışanların Türk Telekom aleyhine açtığı davalara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15762) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
79.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15763) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
80.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, çocuk cezaevlerine ve tutuklu
çocuklara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15764) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
81.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, cezaevi kantinlerinde satılan
ürünlerin fiyat tespitine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15765) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
82.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, cezaevlerinde izlenecek
kanalların belirlenmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15766) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
83.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, cezaevlerinde kronik
hastalıkları tespit edilen tutuklu ve hükümlülere ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15767) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
84.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, 3. Yargı Paketi olarak
bilinen 6352 sayılı Kanun gereklerine uygun alt yapının sağlanamamasına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/15768) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
85.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15769) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
86.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15770) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
87.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15771) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
88.- Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün, vizesiz geçiş hakkı
için Avrupa Birliği ile yürütülen müzakerelere ilişkin Avrupa Birliği
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15772) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
89.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Avrupa
Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/15773) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
90.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Avrupa Birliği
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15774) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
91.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Avrupa Birliği Bakanından yazılı soru önergesi (7/15775) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
92.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/15776) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
93.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/15777) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08.01.2013)
94.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, FATİH Projesi kapsamında PARDUS
işletim sisteminin kullanılmamasına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15778) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
95.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da faaliyet gösteren
küçük ve orta ölçekli işletmelere ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15779) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
96.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanından yazılı soru önergesi (7/15780) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
97.- Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş’ün, 2012 yılı içerisinde
gerçekleşen iş kazalarıyla ilgili verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15781) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
98.- İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi’nin, bir firmanın
çalışanlarının SGK’ya yanlış bildirilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15782) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
99.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, SGK tarafından bir
vatandaşın emeklilik ikramiyesinin ödenmediği iddialarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15783) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
100.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki yurt
dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15784) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
101.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı
kapsamındaki çalışanlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15785) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
102.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15786) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08.01.2013)
103.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Danıştay kararıyla
sözleşmeleri feshedilen iş ve meslek danışmanlarının mağduriyetine ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15787)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
104.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlık
kadrolarına yapılan atamalara ve Bakanlıktaki görevden almalara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15788) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08.01.2013)
105.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, engellilerle ilgili verilere
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15789)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
106.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 2007-2013 yıllarında
Ankara’da işsizlikle ilgili verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15790) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
107.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da yaşayan
emeklilerle ilgili verilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15791) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
108.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum ve
kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15792) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
109.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, yurt dışında yaşayan
vatandaşların sigorta sorununa ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15793) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
110.- Adana Milletvekili Turgay Develi’nin, emeklilerden kesilen SGK
destek primlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15794) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
111.- İstanbul Milletvekili Sedef Küçük’ün, engelli ve eski hükümlü
çalıştırmayan işyerlerine ve bunlara kesilen cezalara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15795) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
112.- Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın, Mudurnu Çayında yaşanan kirliliğe
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15796)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
113.- Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın, Bolu’daki hava kirliliğine
ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15797)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
114.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, İstanbul Avcılar’daki
orta hasarlı ev ve işyerlerine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15798) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
115.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15799) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
116.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Çevre ve
Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15800) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
117.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Borçka
ilçesindeki Muratlı Barajında yaşanan çevre kirliliğine ilişkin Çevre ve Şehircilik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15801) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
118.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, 2007-2012 yılları arasında
TOKİ’nin Adana’daki proje uygulamalarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15802) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
119.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’ta yaşanan hava
kirliliğine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15803) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
120.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin Çevre
ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi (7/15804) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
121.- Hatay Milletvekili Hasan Akgöl’ün, Van’da yaptırılan deprem
konutlarına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15805) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
122.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Irak Başbakanının Kerkük’le
ilgili iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15806)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
123.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, 2011 yılından itibaren
Suriye’deki çatışmalarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15807) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
124.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, bazı Türk askerlerinin
Suriye’de yakalandığı iddiasına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15808) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
125.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15809) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
126.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Türkiye’ye iki adet fırkateyn
hibe edilmesi için yapılan girişimlere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15810) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
127.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15811) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
128.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Yunanistan ve Güney Kıbrıs
Rum Kesimi’nin Ege ve Akdeniz’deki egemenlik alanlarını artırmalarına ve bu
bölgelerdeki petrol arama faaliyetlerine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15812) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
129.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15813) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
130.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, bazı Ege Adalarının
Yunanistan tarafından işgal edildiği iddiasına ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15814) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
131.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt’un, bir sivil toplum örgütünün
yurt dışında yaptığı çalışmalara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15815) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
132.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Ekonomi
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15816) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
133.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Ekonomi Bakanından yazılı soru önergesi (7/15817) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
134.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Ekonomi
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15818) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
135.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15819) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
136.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15820) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08.01.2013)
137.- Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, taş ocaklarına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15821) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
138.- Muğla Milletvekili Tolga Çandar’ın, Güney Ege Linyitleri
İşletmelerinin işçi alımı için yapmış olduğu sınavı iptal etmesine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15822) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
139.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2013 yılında doğalgaza zam
yapılıp yapılmayacağına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15823) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
140.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Bigadiç Bor İşletme
Müdürlüğüne yapılan atamalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15824) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
141.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/15825) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
142.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Gençlik
ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/15826) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
143.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Gençlik ve
Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/15827) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
144.- Hakkâri Milletvekili Adil Kurt’un, Hakkâri ilinin spor tesisi
ihtiyacına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/15828)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
145.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, yurt, burs ve kredi
başvurularına ve kredi geri ödemelerine ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15829) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
146.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, 2008-2012 yıllarında
Bakanlıkça yapılan protokol harcamalarına ilişkin Gençlik ve Spor Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15830) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
147.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Gençlik ve Spor Bakanından yazılı soru önergesi (7/15831) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
148.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Kırklareli’de meydana
gelen sel felaketi nedeniyle çiftçilerin yaşadığı mağduriyete ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15832) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07.01.2013)
149.- Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’ün, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyol
Projesi kapsamında kamulaştırılacak tarım arazilerine ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15833) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
150.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, su ürünleri
yetiştiriciliği konusunda yapılan çalışmalara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15834) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
151.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15835) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07.01.2013)
152.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15836) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
153.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, yem fiyatlarındaki
artışa ve saman ithaline ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15837) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
154.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova’nın, çiftçilere zeytin
hasat makinesi için verilen desteğe ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15838) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
155.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’daki tarım
arazilerine ve tarım makinelerine ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15839) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
156.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’da çiftçilere
sağlanan desteklere ve kullandırılan kredilere ilişkin Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15840) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
157.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, yerli et üretiminin
teşvik edilmesi amacıyla yapılan çalışmalara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15841) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
158.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, et fiyatlarının
düşürülmesi ve besicilerin teşviki amacıyla uygulanan politikalara ilişkin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15842)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
159.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, kasaplık canlı hayvan
ve et ithalatına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15843) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
160.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15844) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
161.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Gümrük ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/15845) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
162.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Gümrük ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/15846) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
163.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2002-2012 yılları arasında
gümrüklerde yakalanan kaçak mallara ilişkin Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15847) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
164.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Gümrük ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/15848) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
165.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, kahvehane ve çay
bahçelerinde kitap ve gazete bulundurma zorunluluğu öngören yönetmeliğin
uygulanmamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15849)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
166.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan’ın, Emniyet Genel
Müdürlüğünün almayı planladığı geçici körlüğe sebep olduğu iddia edilen el
fenerlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15850)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
167.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Keçiören Belediyesine ait
gayrimenkullere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15851)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
168.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15852) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
169.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köydeki heyelan tehlikesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15853) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
170.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15854) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
171.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15855) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
172.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15856) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
173.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15857) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
174.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15858) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
175.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15859) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
176.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15860) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
177.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15861) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
178.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15862) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
179.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Murgul ilçesinin bir
köyünün heyelan tehdidine karşı istinat duvarı ihtiyacına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15863) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
180.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlıkça kiralanan
taşınmaz ve araçlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15864)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
181.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köydeki asma köprü inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15865) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
182.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15866) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
183.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15867) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
184.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15868) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
185.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün ulaşım sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15869) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
186.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün ulaşım sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15870) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
187.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15871) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
188.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15872) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
189.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15873) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
190.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15874) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
191.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin’in Murgul ilçesine
bağlı bir köyün içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15875) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
192.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Cizre Emniyet Müdürünün
biber gazı kullanımına yönelik bir açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15876) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
193.- Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, toplumsal olaylarda polisin
orantısız güç kullandığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15877) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
194.- İstanbul Milletvekili Celal Dinçer’in, İstanbul’da ikinci el araç
alım satımı yapan işyerlerinin şehir dışına taşınmasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15878) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
195.- Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, Siirt’in Baykan ilçesine
bağlı köylerde görev yapan köy korucularına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15879) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
196.- Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun, işlediği suç nedeniyle
hüküm giyen ya da tutuklanan Suriyeli sığınmacılara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15880) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
197.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara Büyükşehir Belediyesinin
yol genişletme çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15881) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
198.- Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, Ankara’da okul servislerine
yapılan denetimlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15882)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
199.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 2007-2013 yılları arasında
Ankara’da doğalgaz ve kömür kullanılan konut ve işyerlerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15883) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
200.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 2007-2012 yılları arasında
Ankara’da meydana gelen suç olaylarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15884) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
201.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Milli Kütüphane personelinin
ruhsatsız telsiz telefon kullandığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15885) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
202.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, polis araçlarının
kullandıkları akaryakıta yönelik sınırlama olup olmadığına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15886) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
203.- Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın, 2003-2012 yılları arasında
Adana’da verilen silah ruhsatlarıyla ilgili verilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15887) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
204.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Emniyet personelinin özlük
ve sosyal haklarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15888)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
205.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, engelli vatandaşların
seçimlerde oy kullanırken yaşadığı sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15889) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
206.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15890) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
207.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ın Digor ilçesine bağlı
bazı köylerin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15891) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
208.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ın Digor ilçesine bağlı
bazı köylerin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15892) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
209.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ın Digor ilçesine bağlı
bazı köylerin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15893) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
210.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ın Digor ilçesine bağlı
bazı köylerin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15894) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
211.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ın Digor ilçesine bağlı
bazı köylerin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15895) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
212.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ın Digor ilçesine bağlı
bazı köylerin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15896) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
213.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Muğla’da bir vatandaşın
kaybolduğu iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15897)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
214.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Silifke’nin bir beldesinde
yapılan taşınmaz satış ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15898) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
215.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, BDP İstanbul il
yöneticilerinin emniyet personelince baskı altına alınmaya çalışıldığı
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15899)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
216.- Batman Milletvekili Ayla Akat’ın, İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde
yaşanan bir olaya ve polisin buna müdahale etmediği iddialarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15900) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
217.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Kalkınma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15901) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
218.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Kalkınma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15902) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
219.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Kalkınma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15903) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
220.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/15904) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
221.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/15905) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
222.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, İstanbul’daki Eyüp Sultan
Türbesinin restorasyon çalışmalarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15906) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
223.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, yurt dışı seyahatleri için
yapılan ödemelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15907) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
224.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, yapılan son zamlara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/15908) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07.01.2013)
225.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, yasadışı para
çıkışına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/15909) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07.01.2013)
226.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15910) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
227.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15911) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
228.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, engelli vatandaşlar için
KDV ve ÖTV muafiyeti tanınmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15912) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
229.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Türk Telekom’un özelleştiği
tarihten bu yana yapılan taşınmaz satışlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15913) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
230.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Türk Telekom’un özelleştirilmesi
nedeniyle imzalanan imtiyaz sözleşmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15914) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
231.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/15915) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
232.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, emekli yakınlarının
intibak dışında bırakılmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15916) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
233.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, İzmir’in Kemalpaşa
ilçesindeki öğretmenevinin kapatılacağı iddiasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15917) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
234.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, Ödemiş Fen Lisesinin
hizmet binası sorununa ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15918) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
235.- Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın, kamu-özel ortaklığı sistemi
ile okulların özelleştirilmesine yönelik bir çalışma bulunup bulunmadığına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15919) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07.01.2013)
236.- İstanbul Milletvekili Melda Onur’un, İstanbul’un Esenler ilçesindeki
bir ortaokulda yaşanan olaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15920) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
237.- İstanbul Milletvekili Melda Onur’un, Ankara Yenimahalle İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğünün bir öğretmen ve bir müdür hakkında başlattığı soruşturmaya
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15921) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07.01.2013)
238.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, bazı öğretmenlerin eğitim
uzmanı unvanı ile merkez teşkilatına atanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15922) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
239.- Adana Milletvekili Turgay Develi’nin, Seyhan’da bir okulda veli
toplantısında yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15923) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
240.- Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un, 2012-2013 öğretim yılında
derslik başına düşen öğrenci sayısına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15924) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
241.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, bazı şiir ve
kitapların sakıncalı bulunarak sansürlendiği iddialarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15925) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
242.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15926) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
243.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, seçmeli Kürtçe ve Zazaca
derslerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15927)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
244.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğünde çıkan yangın ile ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15928) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
245.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Gaziantep Üniversitesinde
fakülte sekreteri olarak çalışan kişilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15929) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
246.- İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu’nun, İzmir’in Buca ilçesinde bir
okulda görev yapan bir öğretmen hakkında açılan soruşturmaya ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15930) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
247.- İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu’nun, Bakanlık tarafından
okullara gönderildiği iddia edilen bir yazı ve anket çalışmasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15931) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
248.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, atama işlemleri iptal
edilen teknoloji ve tasarım öğretmenlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15932) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
249.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, okullarda hizmetli,
şoför ve memur olarak görev yapanların yer değiştirmelerine dair hususların
belirlenmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15933)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
250.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Bakanlığa bağlı okullarda göz
taraması yapılıp yapılmadığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15934) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
251.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, norm fazlası
öğretmenlerin re’sen atanmalarının doğuracağı mağduriyete ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15935) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
252.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, akademisyenlerin özlük
haklarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15936)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
253.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, üniversitelerde farklı
unvanlarla görev yapan personel arasındaki maaş farklılıklarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15937) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
254.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Bakanlığa bağlı otelcilik ve
turizm meslek liselerinde usta öğretici olarak istihdam edilen personele
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15938) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
255.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın, İstanbul’da bir lisenin
arazisinin bir vakfa verilmiş olmasına ve bu lisenin yıkılacağı iddiasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15939) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
256.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15940) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
257.- Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu’nun, Karadeniz Teknik
Üniversitesi bünyesinde çalışan bazı taşeron işçilerin işten çıkarılmasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15941) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
258.- Ordu Milletvekili İdris Yıldız’ın, Ordu’nun Gölköy ilçesinde bir
okulun ek binasının inşaatına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15942) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
259.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Tekirdağ’ın Muratlı
ilçesinde kapatılan öğretmenevine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15943) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
260.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, ABD’de düşünce kuruluşları
tarafından gerçekleştirilen bir savaş oyununa ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15944) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
261.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15945) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
262.- İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Türkiye’ye iki adet fırkateyn
hibe edilmesi için yapılan girişimlere ve daha önce hibe edilen savaş gemisi
olup olmadığına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15946)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
263.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15947) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
264.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Suriye-Türkiye
sınırındaki mayın temizleme çalışmalarına ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15948) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
265.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Türkiye’ye patriot füzeleri
yerleştirilmesine ve iki adet fırkateyn hibe edilmesine ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15949) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
266.- Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in, güvenlik güçlerinin PKK ile
mücadelede kimyasal silah kullandığı iddiasına ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15950) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
267.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15951) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
268.- Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, Genelkurmay Başkanlığınca
yapılan bir basın açıklamasına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15952) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
269.- Ankara Milletvekili Sinan Aydın Aygün’ün, I. Dünya Savaşında
İngilizler tarafından esir alınan askerlerimizle ilgili bilgi ve belgelere
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15953) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
270.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, uyuşturucu madde bağımlısı askerlere
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15954) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.01.2013)
271.- Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın, Bolu’da bir köyün hudutları
içinde yapılması planlanan baraja ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15955) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
272.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Orman ve
Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15956) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
273.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15957) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
274.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Bakanlığa
yöneltilen soru önergelerine ve bunların cevaplandırılmasına ilişkin Orman ve
Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15958) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
275.- Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü’nün, Malkara ilçesinin bir
köyünde yangına müdahale etmedikleri gerekçesiyle bir grup köylüye ceza kesildiği
iddiasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15959)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
276.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Ergene Havzası Koruma Eylem
Planına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15960)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
277.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin Orman
ve Su İşleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15961) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
278.- Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun, Kamu Hastaneler
Birliklerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15962)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
279.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15963) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
280.- Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, Diyarbakır’da yapılması
planlanan sağlık merkezlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15964) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
281.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15965) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
282.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Malatya’nın Pütürge ilçesine
bağlı köylerde sağlık hizmeti ile ilgili sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15966) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
283.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, kişilerin sağlık
bilgilerinin toplanmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15967) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
284.- İstanbul Milletvekili Osman Oktay Ekşi’nin, öğretim üyelerinin
konsültasyon hizmeti vermelerinin yasal dayanağına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15968) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
285.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, Sağlık
Bakanlığının bir personelinin siyasi faaliyetlere katıldığı iddiasına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15969) (Başkanlığa geliş tarihi:
08.01.2013)
286.- Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’ın, 2009 yılı mezunu bir
hekimin Bakanlık müşaviri kadrosuna atanmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/15970) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
287.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın, devlet hastanelerinin acil
müdahale ve ameliyat kapasitesinin yetersizliğine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15971) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
288.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Sağlık Bakanlığı İletişim
Merkezi (SABİM) ile Alo 113 şiddet hattına yapılan başvurulara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15972) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
289.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Etlik İhtisas Hastanesinin
kapatılmasına ve özel bir hastane binasının kiralanmasına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15973) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
290.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, intihar eden hekim ve
sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15974)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
291.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Ankara’daki sağlık
hizmetine ve vatandaşlar tarafından iletilen şikayetlere ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15975) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
292.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, çocuklara ücretsiz olarak
yapılan aşılara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15976)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
293.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, son beş yılda görülen meme
kanseri vakalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15977)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
294.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15978) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
295.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, isteği dışında yeri
değiştirilen sağlık çalışanlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15979) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
296.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 2002-2012 yılları arasında
yapılan kürtaj sayısına ve kürtaj yaptıran kadınların şikayetlerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/15980) (Başkanlığa geliş tarihi:
09.01.2013)
297.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, kürtaj yaptırmak isteyen
kadınlara sağlık personelinin kötü davrandığı iddialarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15981) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
298.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan’ın, PTT Genel Müdürlüğü
tarafından bastırılıp dağıtılan bir kitaba ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15982) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
299.- Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’ün, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyol
Projesinin tarım arazilerinden geçmesine ve kamulaştırma bedellerinin
ödenmemesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15983) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
300.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, PTT tarafından
milletvekillerine dağıtılan bir kitaba ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15984) (Başkanlığa geliş tarihi:
07.01.2013)
301.- Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın, Palu-Genç-Muş demiryolunun yer
değiştirilme ihalesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15985) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
302.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2002-2012 yılları arasında köprü
ve otoyollardan elde edilen gelir ile bunların bakım ve onarımları için yapılan
harcamalara ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15986) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
303.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan milletvekillerine ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15987)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
304.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Bakanlık tarafından
kiralama yoluyla kullanılan gayrimenkullere ve taşıtlara ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15988) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08.01.2013)
305.- Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Malatya’nın Hekimhan ilçesine
bağlı bir beldedeki tren istasyonu binasının yıkılmasına ilişkin Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15989) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08.01.2013)
306.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu’nun, İstanbul’da
devam eden metrobüs çalışmalarına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanından yazılı soru önergesi (7/15990) (Başkanlığa geliş tarihi: 08.01.2013)
307.- Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş’ın, Ankara-İzmir yüksek
hızlı tren projesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından
yazılı soru önergesi (7/15991) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
308.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Avrupa Birliği sınırları içinde
faaliyetleri yasaklanmış bir şirketin Türkiye’deki çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15992)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
309.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, yasadışı dinleme iddialarına
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15993) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
310.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, baz istasyonlarına ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15994)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
311.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, evrensel hizmet fonunun
kullanımına ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15995) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
312.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, kendisinin ve bağlı kurum
ve kuruluşlarda çalışan personelin katıldığı yurt dışı gezilerine ilişkin
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15996)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
313.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, araç muayene
ücretlerine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru
önergesi (7/15997) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
314.- Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş’ın, Ankara-İzmir otoyoluna
ilişkin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi
(7/15998) (Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
315.- Muğla Milletvekili Tolga Çandar’ın, Milas’ın bir köyünde arsaları
istimlak edilen kişilere bedellerin ödenmemesine ilişkin Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanından yazılı soru önergesi (7/15999) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09.01.2013)
316.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, milletvekili
odalarının güvenlik kontrolüne ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından
yazılı soru önergesi (7/16000) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.01.2013)
Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru ve 19 Milletvekilinin, 6223 sayılı Kanuna dayanarak çıkarılan kanun
hükmünün kararnamelerinin siyasi ve ekonomik sonuçlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/468) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.01.2012)
2.- Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova ve 26 Milletvekilinin, tutukluluk süreleri başta olmak üzere
yargılama süreçlerinin iyi işleyip işlemediğinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/469) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.01.2012)
3.- İstanbul Milletvekili
Sedef Küçük ve 22 Milletvekilinin, kayıt dışı istihdamın önlenmesi ve kadın
çalışanların kayıt dışı istihdamı ile ilgili sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/470) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.01.2012)
4.- MHP Grubu adına Grup
Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ve Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın, yasadışı telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/471) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2013)
5.- İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 30 Milletvekilinin, yasadışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/472)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.01.2013)
6.- AK PARTİ Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve 135
Milletvekilinin, yasadışı telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/473) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.01.2013)
7.- Şırnak Milletvekili Hasip
Kaplan ve 21 Milletvekilinin, yasadışı telefon ve ortam dinleme iddialarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
Araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/474) (Başkanlığa geliş tarihi:
17.01.2013)
8.- BDP Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve Bingöl Milletvekili İdris
Baluken'in, yasadışı telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/475) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.01.2013)
Süresi İçinde
Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’ın, Bakanlıktaki bir daire
başkanının doktorlara baskı yaptığı iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12511)
2.- Samsun Milletvekili Ahmet İhsan Kalkavan’ın, Aile Sağlığı
Merkezlerinin aile hekimlerine kiraya verilmesine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12512)
3.- Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’ın, Ankara’da yaşanan bir olaya
ve doktorlara şiddet ve baskı uygulandığı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12513)
4.- Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’ın, Kızılcahamam Kampı için
sağlık personeli görevlendirildiği iddiasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12514)
5.- Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’ın, profesörlerin çeşitli
hastanelerde geçici görevlendirilmelerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12515)
6.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, Artvin Devlet Hastanesine
yapılan ek hizmet binası inşaatının durdurulmasına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12516)
7.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, risk altındaki bazı sağlık
çalışanlarının da özellik arz eden birimlere eklenmesine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12517)
8.- Mersin Milletvekili Ali Öz’ün, özel hastanede çalışanların eş durumu
tayin hakkından faydalanamamasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12518)
9.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in, hastanelerin çocuk
servislerine ve hasta çocuklar ile bunların eğitimlerine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12519)
10.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in, merkez ve taşra
teşkilatında çalışan personele ve nakillerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12520)
11.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in, Eskişehir il ve
ilçelerindeki kamuya ait sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli sağlık
personeli sayısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12521)
12.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in, İstanbul ve ilçelerinde
görevli sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12522)
13.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in, Erzurum ve ilçelerinde
görevli sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12523)
14.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in, Türkiye’de en çok ölüme
sebep olan ilk 5 hastalığa ve yapılan çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12524)
15.- Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş’ın, Afyonkarahisar’a
yapılan yeni hastanenin fiziki şartlarına ve göğüs hastalıkları hastanesinin
yeni hastaneye entegre edilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12669)
16.- Van Milletvekili Nazmi Gür’ün, Kamu Hastaneleri Birliği adı altında
kurulan genel sekreterlik birimlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12670)
17.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, aile sağlık merkezlerine
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12671)
18.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın, tıp fakültelerinde kadavra
bulunmadığı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12672)
19.- Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in, Sağlıkta Dönüşüm Projesi
kapsamında gerçekleştirilen ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12673)
20.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli’nin, organ nakli bekleyen
hastalara ve organ kaçakçılığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12674)
21.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, acil servis çalışanlarına
kumanya verilmemesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12675)
22.- Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun, Kırklareli’deki
Devlet Hastaneleri tarafından gerçekleştirilen ihalelere ve Lüleburgaz Devlet
Hastanesi ile ilgili iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12676)
22 Ocak 2013 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Tanju ÖZCAN (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 55’inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, 20 Ocak
1921 tarihli ilk Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun ilan edilmesi münasebetiyle söz
isteyen İstanbul Milletvekili Metin Külünk’e aittir.
Buyurun Sayın Külünk. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün, 20 Ocak 1921 tarihli
Teşkilatı Esasiye Kanunu’na ilişkin gündem dışı konuşması
METİN KÜLÜNK (İstanbul) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; en içten duygularımla sizleri
selamlıyorum.
20 Ocak 1921’de yapılmış olan
Teşkilatı Esasiye Kanunu hakkında gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Toplumsal bir varlık olan
insan, var olduğu günden bu yana hak ve özgürlükler mücadelesi içindedir. Bu
durum, insanın haklarının korunması ve teminat altına alınmasını zorunlu
kılmıştır. Bu sebeple, tarihin her döneminde “insan hakları” ve “özgürlük”
kavramları bir mücadele alanı olmuştur. Devletin meşruiyetinin gizli olduğu
yer, fıtri özgürlüklerin ve fıtri hakların korunmasının ahlak hâline
getirilmesinde saklıdır. İslam öncesi Arabistan topraklarında kurulan Hilful
Fudul, Hazreti Peygamberimizin 622 yılında ilan ettiği Medine Sözleşmesi, 632
yılında yine Efendimizin Veda Hutbesi, Kitabı Mukaddes’te gördüğümüz On Emir,
Orta Çağ İngiltere’sinde Magna Carta, 1776 ABD Bağımsızlık Bildirgesi, 1789
Fransız İhtilali; her çağda, her platformda insan temel hak ve özgürlüklerinin
esas olduğunu görmekteyiz.
Yakın tarihimizde de Türkiye,
serüvenli bir anayasa yolculuğu yaşamıştır. Senedi İttifak, Tanzimat Fermanı,
1876 Kanunuesasi cumhuriyet öncesi anayasa deneyimleridir. Birinci Dünya Savaşı
ve akabinde oluşturulan gazi Meclisimiz de kendisine ait bir anayasayı ivedi
olarak oluşturmuştur. 1921 Anayasası, Teşkilatı Esasiye Kanunu, İstanbul’un
işgal altında olduğu ve Meclisin dağıtıldığı olağanüstü bir hâlde hazırlanmış
24 maddelik bir anayasadır. Yasama, yürütme ve yargı erkini kendi bünyesinde
toplayarak kuvvetler birliği ilkesini esas almıştır. 1923’te yapılan
değişiklikle devletin yönetim şeklinin cumhuriyet, dininin İslam olduğu da bir
hükümle eklenmiştir.
1924 Anayasası, cumhuriyet
tarihinin ilk anayasasıdır ve 1960’a kadar yürürlükte kalmıştır. 27 Mayıs
askerî darbesiyle yürürlükten kaldırılan bu Anayasa’da haklar ve hürriyetler
arasında sosyal ve ekonomik haklardan söz edilmemiştir, yalnızca, mülkiyet
hakkı, çalışma hakkı ve ticaret hakkına kısaca değinilmekle yetinilmiştir. 61
Anayasası, 60 askerî darbesinden sonra yapılmış, 24 Anayasası’nı yürürlükten
kaldırmıştır. 82 Anayasası, 80 askerî darbesinden sonra yapılmıştır. Her iki
anayasa da darbelerin ürünü olan ve millete dayatılan anayasalardır. Ne yazık
ki tüm anayasaların lafızları öyle söylese de, ruhları, güncel insan hakları,
demokrasi, hukuk ve özgürlük anlayışından uzak kalmıştır. Demokratik teamüller
ve özgürlükçü bir bakış açısına dayanmayan, milletimize kendi diktiği elbiseyi
giymeye zorlayan bu rejimin gün gelmiş dikişleri tek tek patlamış ve bu
elbisenin sökükleri yama tutmamaya başlamıştır. Ne yazık ki yüz elli yıllık
anayasa geleneğimizin yarısından fazlası azınlığın çoğunluğa diktasının
korunması ve sağlamlaştırılmasının öyküsünü oluşturmaktadır. “Kuvvetler
ayrılığı prensibi” adı altında, atanmışın seçilmişe üstünlüğüne dayalı
bürokratik bir sistem ülke insanımıza dayatılmıştır. Her sandığa gidildiğinde
bu millet bu sistemi yenilgiye uğratmış olmasına rağmen, ancak seçilmişlerin
seçilmenin hakkını yerine getiremedikleri ya doğrudan ya da dolaylı müdahaleler
ile bu bürokratik sistemin iktidarı devam edegelmiştir, ta ki 2002 tarihine kadar.
Dünya soğuk savaştan uyanır
ve başka bir yöne doğru evrilirken, bizde soğuk savaş yapısı yakın zamana kadar
korunmak istenmiş, askerî darbe planları ve muhtıralar ile ülkeye ve
milletimize istikamet tayin edilmek istenmiştir. Asılsız haber kupürleriyle iktidar
partisi kapatılmak istenmiştir. Artık, evrensel normlara uygun bir sivil
anayasaya sahip olması gerektiği yönünde bu milletin ortaya koyduğu tavır, yüce
Meclisin omuzlarına yüklediği sorumluluğu bir kez daha hatırlatmaktadır.
Anayasa Uzlaşma Komisyonunun bu iklimde oluşmuş yeni bir anayasa yapma
çalışmalarını devam ettirmiş olması toplumda ciddi anlamda moraliteyi
yükseltmektedir.
Dolayısıyla, milletimizin
ivedi talebi olan 1982 Anayasası’nın yerine “insan ve akıl” diyen yeni bir
anayasanın oluşturulması sorumluluğunu bu Meclisin yerine getireceğine olan
inancımı tekrar ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı ikinci söz, 19
Ocak tarihinde Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisinin Genel Başkanı
Ahmet Doğan’a yönelik saldırı girişimi ve yaşanan olaylar hakkında söz isteyen
Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü’ye aittir.
Buyurun Sayın Köprülü. (CHP
sıralarından alkışlar)
2.- Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü’nün, 19 Ocak tarihinde
Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi Genel Başkanı Ahmet Doğan’a
yönelik saldırı girişimi ve yaşanan olaylara ilişkin gündem dışı konuşması ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hafta sonu, Hak ve Özgürlükler
Hareketinin 8’inci Olağan Kurultayı’nı takip etmek üzere, Genel Başkan
Yardımcımız Faik Öztrak, milletvekillerimiz Recep Gürkan ve Mehmet
Kesimoğlu’yla birlikte Bulgaristan’daydık. Partinin Genel Başkanı Ahmet Doğan’a
suikast girişiminde bulunulması olayı gözlerimizin önünde cereyan etti.
Saldırgan, kürsüde konuşmasını yapan Ahmet Doğan’a silahıyla yaklaştı, 2 kez
tetiği çekmesine rağmen silahı ateş almadı. Bu sırada, Ahmet Doğan’ın
suikastçıya müdahalesiyle kazanılan zamanda da korumalar saldırgana müdahale
ettiler ve etkisiz hâle getirdiler. Saldırganın üzerinden ayrıca bir de bıçak
çıktı. Bu durum dahi amacının öldürmek olduğunun çok açık bir göstergesiydi.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu saldırıyı kınıyor ve lanetliyoruz,
terörün hiçbir zaman başarıya ulaşamayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz.
Değerli milletvekilleri,
Doktor Ahmet Doğan, zamanında Bulgaristan’da Belene Kampı’nda kalmış, zulümler
yaşamış bir soydaşımız. Hak ve Özgürlükler Hareketini kurmuş ve hafta sonuna
kadar da yirmi üç yıl Genel Başkanlığını yapmış bir lider. Bugün, partisi,
Bulgaristan’ın üçüncü büyük partisi, 38 milletvekili var ve birçok da belediye
başkanlığına sahip. Ahmet Doğan’a yapılan bu saldırı -açık olarak söylemek
gerekirse- çoğunluğunu Türk soydaşların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketine ve tabii ki de Bulgaristan’daki
demokrasiye yapılmıştır. Saldırının ve suikast girişiminin arkasındakiler açık
olarak aydınlatılmalıdır. Bu, hem kendisi Avrupa Birliği üyesi olan
Bulgaristan’ın hem de Ahmet Doğan’ın kimliği ve misyonu gereğince bu konuda
baskı ve kulis yapması gereken Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin bir görevidir.
Bu bir görev olduğu kadar da aynı zamanda soydaşlarımıza karşı da bir
borcumuzdur.
Değerli milletvekilleri, Hak
ve Özgürlükler Hareketinin kurultayında yaşanan olay Sayın Ahmet Doğan’ın
konuşmasını gölgeledi. Ancak, konuşmasında çok önemli ve ezber bozan tespitler
vardı. Türkiye’nin dış politikasının nasıl ülkenin ve yurt dışında yaşayan soydaşlarımızın
aleyhine kullanıldığını, bugün konuşurken ayakları yere basmayan Dışişleri
Bakanı ile Başbakanın nasıl bir pazarlıklar içerisinde olduğunu çok açık ve net
olarak anlattı.
Tekrar hatırlatıyorum:
Bahsettiğim kişi Bulgaristan’daki Türk partisinin lideri olan, bugün Türkleri
Bulgaristan’da temsil eden kişi. Konuşmasında Bulgaristan’daki hak ve özgürlük
ihlallerinden bahsediyor. Bulgaristan Başbakanının ülkede sanal bir Türk
tehdidi yarattığını, bunun Osmanlının Balkanlardaki kültürel mirasının ürünü olan
Hak ve Özgürlükler Hareketiyle alakalandırıldığını, demokrasiyi rafa kaldırıp
Türk düşmanlığı yarattığını söylüyor ve devamında diyor ki, bakın, Ahmet
Doğan’ın konuşma kitapçığından okuyorum: “Tüm bu yaptıklarına rağmen kendini
yine güvende hissetmiyor.” Bulgar Başbakanını kastediyor. “İkinci bir sigorta
yapmak istiyor ve bundan dolayı Ankara’daki Türk meslektaşına hitap ederek
elinden gelen her şeyle kendisine yardımcı olmasını istiyor ve ne yazık ki
Ankara’daki Türk meslektaşı da kendisine olumlu yanıt verdi.” diyor.
Değerli milletvekilleri,
herhâlde sizlere Bulgar Başbakanının Türk meslektaşını, Türkiye’deki
meslektaşını anlatmama gerek yok, herkes çok iyi, net bir şekilde anlamıştır.
Bulgaristan’daki Türklerin lideri çok açık olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin dış
politikasını… Ve Recep Tayyip Erdoğan’ı Türk soydaşların aleyhine Bulgaristan
ile pazarlık yapmakla suçluyor.
Başka önemli bir olay da, o
kurultay salonunda tek bir AKP’li görevli ya da temsilci dahi yok.
Değerli milletvekilleri,
özellikle AKP Grubunun milletvekilleri, tüm olaylar ortada ve net. Dileyene de
bu konuşma metnini de gösterebilirim. Hatırlatmak isterim ki, sizlerin de
tarihe ve soydaşlarımıza karşı borçlarınız var. Hatta onlara sizi milletvekili
yapan Recep Tayyip Erdoğan’dan daha fazla borcunuz var. Sessiz kalmak,
görmezden gelmek -açık olarak söylüyorum- suça ve günaha ortak olmaktır. Bu
vesileyle Genel Kurulu bir kez daha saygılarımla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı üçüncü söz, Ahıska
Türklerinin sorunları ve beklentileri hakkında söz isteyen Tokat Milletvekili
Reşat Doğru’ya aittir.
Buyurun Sayın Doğru. (MHP
sıralarından alkışlar)
3.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ahıska Türklerinin sorunları ve
beklentilerine ilişkin gündem dışı konuşması ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç’ın cevabı
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; Ahıska Türklerinin sorunları ve alınması gereken
tedbirler, beklentiler konusunda söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Ahıska, Gürcistan’ın
güneybatısında, Ardahan ilimize yakın dağlık bir bölgedir. Burada yaşayan
Türklere “Ahıska Türkleri” denir. 1826 Osmanlı-Rus savaşlarından sonra
Türklerin hâkimiyetinden Ruslara geçmiştir. Ahıska Türk’ünün bitmeyen çilesi işte
bu tarihten itibaren başlamıştır. Ruslar asimilasyon politikasıyla bu bölgeye
100 binden fazla başka grupları yerleştirmişlerdir. Ancak İkinci Dünya
Harbi’yle zalim Stalin binlerce Ahıska Türk’ünü zorla savaş bölgelerine
göndermiştir. 13 Kasım 1944’te de bütün Ahıska Türkleri zorla trenlere
bindirilip Sovyet Rusya’nın çeşitli yerlerine dağıtılmışlardır. Bir buçuk ay
süren bu zorlu yolculuktan sonra soğuktan, hastalıktan, 17 bini çocuk olmak
üzere, 30 binden fazla insan vefat etmiştir. Bu insanlar Orta Asya’nın zor
şartlarına hiçbir zaman alışamadılar. Çok zor şartlarda yaşam mücadelesi
veriyorlar, vatan özlemiyle de yanıp tutuşuyorlar.
Stalin’in ölümünden sonra
Ahıska bölgesinde sıkıyönetim kalkmasına rağmen dönüşlerine maalesef izin
verilmemiştir. Ellerinden alınmış olan mallar ve mülkler de geri iade
edilmemiştir. Ayrıca, topraklarına da Ermeniler yerleşmiştir. Ancak her türlü
olumsuz şartlara rağmen Ahıska Türkleri Türklüklerini unutmamışlardır ve
topraklarına geri dönmek istemektedirler.
Mart 1999 tarihinde
Gürcistan, Avrupa Konseyine kabulünde, Ahıska Türklerinin vatanlarına geriye
dönmesi için teminat vermiştir. Bu çok önemli bir gelişmeydi ancak Ahıska
Türk’ünün geri dönüşüyle ilgili alınan karar maalesef uygulanmamıştır.
Ermeniler geriye dönüş olmaması için her türlü baskıyı Gürcistan’a yapmışlardır
ve de bu insanlar vatanlarına dönememektedirler. Ahıska Türklerine insan hakkı
ihlalleri dünyanın her tarafında devam ediyor. Hâlen Rusya’nın birçok yerinde
yaşayan bu insanların içinde kimliksiz olarak bulunanlar vardır.
2004 yılındaki Amerika’ya
göç, ikinci bir travma olarak zihinlere kazınmıştır. Hatta, düşünün ki bir tane
Ermeni’nin burnu kanasa dünya ayağa kalkıyor ama bunun neticesinde Türkler her
türlü zulme uğruyorlar yani konu Türkler olunca insani değerlerin hepsi
unutuluyor, yok sayılıyor. Biz de Türkiye Türkleri olarak aynısını mı
yapmalıyız? Türkiye’ye çeşitli göç yollarıyla 40 binden fazla Ahıska Türk’ü
gelmiştir. Bu insanların oturma izni, çalışma izni ve vatandaşlık sorunları
vardır hatta birçoğu emekli bile olamamaktadırlar, emekli haklarını istiyorlar.
Ayrıca önemli bir sorun da
diploma denkliğiyle ilgilidir. Bu insanlar bizim kardeşlerimizdir, onlara
mutlaka ama mutlaka yardım edilmelidir. Ahıska bölgesine gitmek isteyenleri
destekleyelim, çifte vatandaşlık verelim, orada ev alıp toprak alıp bu
insanlara verelim, yaşam şartlarını kolaylaştıralım. Kırım Türklerine yapılan
desteklerin benzerinin bu insanlara yapılması gerekmektedir. Ancak, bunların
hiçbirisi, maalesef AKP iktidarında yapılmamıştır. Müteaddit defalar gündeme
getirmemize rağmen sonuç alınamamıştır. Hâlbuki Kırım Türklerine yapılan bu
iskânla ilgili olarak yapılan o
iyileştirmeler bunlara da yapılmış olsaydı, tahmin ediyorum ki şu anda Avrupa
Konseyinin almış olduğu karar neticesinde de oralara insanlar
yerleşebilirlerdi. Ancak bunların hiçbirisi yapılmamıştır. Ama şu da
unutulmalıdır ki Türk milleti kendisine yapılanları hiçbir zaman ama hiçbir
zaman unutmayacaktır.
Sayın milletvekilleri, Ahıska
Türkleri bizim şeref meselemiz ve tarihî hatıralarımızın sabırlı yıldızlarıdır.
Onları anlamak için yürekli olmak gereklidir, figüran aktörlerin ağlama moduna
sokulması ve sahte gözyaşları bu konuyu çözüyoruz manasına gelmez. Sen Ahıskalı
kardeşim, merak etme ve asla üzülme, bu millet ki yedi düveli dize getirmiş bir
millettir. Sen herkesi yetkili zannetme, kıymeti kendinden menkul insanlar
maalesef bir şey yapamazlar çünkü at sahibine göre kişner. Attan düşenler
bozkırların hüznünü asla bilemezler. Türklerin bir atasözü vardır: “Sabırla
koruk helva olur.”
Sayın milletvekilleri, bu
suçsuz insanlar daha ne kadar gözyaşı dökecektir? Bu mahzun, garip insanların
dertlerini, acılarını dindirelim. İnsanımıza yapılan her türlü haksızlığı,
yanlışı, hainliği her yerde haykırıp protesto edelim. Unutmayalım ki Ahıska da,
Hocalı da Türk dünyasının ortak sorunudur.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündem dışı konuşmalara
Hükûmet adına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT
ARINÇ (Bursa) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi hürmetle
selamlıyorum.
Bugün gündem dışı konuşma
yapan Sayın Metin Külünk, Sayın Emre Köprülü ve Sayın Reşat Doğru’ya çok
teşekkür ediyorum.
Sayın Külünk, Anayasa ile
ilgili geçmişten bu yana bir değerlendirme yaptılar ama asıl cevap vermek
istediğim konu Sayın Emre Köprülü ve Sayın Reşat Doğru’nun konuşmalarına
ilişkindir. Birkaç cümle ile düşüncelerimi ifade etmek istiyorum.
Öncelikle, Bulgaristan’da Hak
ve Özgürlükler Partisinin Genel Kurulunda Sayın Genel Başkan Ahmet Doğan’a
yönelen bu kötü, çirkin suikast olayından dolayı üzüntülerimi ifade etmek
istiyorum. Televizyon ekranlarından gördüğümüzde de fevkalade üzülmüştük ancak
Allah’ın takdiriyle bu olaydan Sayın Ahmet Doğan kurtuldu, bu kişi yakalandı.
Herhâlde kendisiyle ilgili olarak Bulgaristan makamları bir yargılama süreci
başlatacaklardır. Biz de bu olayı niçin ve nasıl yapmak istediğini, neyi
amaçladığını öğrenmiş olacağız. Fail ortadadır. Bu kadar kalabalığın
içerisinden -sanıyorum sahnede de bir koruma tedbiri olmamasından dolayı-
koşarak gelmiş ve silahı doğrudan Sayın Ahmet Doğan’ın kafasına dayamıştır.
Allah’a şükretmemiz lazım, böylesine feci bir olay amacına ulaşmadan
önlenebilmiştir. Dolayısıyla, Sayın Ahmet Doğan arkadaşımıza büyük geçmiş olsun
diyorum, Allah beterinden saklasın.
Sayın Emre Köprülü de
partisini temsilen -belki de şahsi temsil noktasında- bu kongreye katıldığını
ifade ettiler. Bilebildiğim kadarıyla Milliyetçi Hareket Partisinden de
Cumhuriyet Halk Partisinden de milletvekili arkadaşlarımız bu kongreye
katılmışlar. Bu çok doğru, çok haklı bir konudur. Arkadaşlarımıza bu
katılımlarından dolayı da teşekkür ediyorum.
Tabii, değerlendirme
sırasında konuşmadan bahisle birkaç cümle ifade ettiler. Benim ekranlardan
izleyebildiğim ve Sayın Büyükelçiden aldığım haberle Sayın Ahmet Doğan
konuşmasını Bulgarca yapmıştır. Dolayısıyla, ben bu dili bilmiyorum, ne
söylediğini de bilmiyorum.
Sayın Emre Köprülü, elinde
bir konuşma metninin olduğundan bahsettiler. O Türkçe midir onu da bilmiyorum.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) –
Türkçe.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT
ARINÇ (Devamla) – Eğer Türkçe ise kendisinden rica edeceğim. Ancak, bugün bu
konuşmanın yapılacağını bildiğim için Büyükelçimizden bu konuşma metnini bana
göndermelerini istedim, elbette değerlendireceğim. Sizin gözlemleriniz bizim
için önemlidir yani aksini inkâr etmek sadedinde değil ama şifahi konuşmasını
Bulgarca yaptığı için bu cümleleri kendi ağzından duymak mümkün olmamıştı.
Şunu söylemek istiyorum: İsim
zikretmeden bir eleştiri yaptığı anlaşılıyor. Bulgaristan Başbakanı ile
Türkiye’deki Başbakan arasındaki bir ilişkinin mevcudiyetini ve o Başbakanla
Sayın Ahmet Doğan ve partisinin arasındaki soğukluğun Türkiye’ye de yansıdığını
zannediyorum eleştiri olarak ortaya koyuyor. Bunun da tabii olması gerektiğini
düşünüyorum. Çünkü o topraklara gidiyoruz, oradaki siyasi hareketleri takip
ediyoruz. Biz soydaşlarımızın siyasi alanda etkinlik göstermesinden ve
başarılarından memnunuz. Biliyorum ki yirmi seneden bu yana Hak ve Özgürlükler
Partisi Bulgaristan’ın bir partisi olarak faaliyet gösterdiği için ve
yönetiminde de teşkilatlanmasında da sadece Türklere yer vermediği, bütün
Bulgaristan’ı temsil etme iddiasında olduğu için, bunu da başarıyla yaptığı
için pek çok milletvekili çıkarmış, pek çok belediyeler kazanmış, hatta benim
bildiğim üç dört hükûmette de koalisyon ortağı olmuştur. Yani 30’dan fazla
milletvekiline sahip olmak, büyükşehir belediyelerini kazanmak, büyük
belediyeleri kazanmak daha doğrusu, bence büyük bir başarıdır. Biz, hem
Bursa’da hem de geçmişte siyaset yaptığım Manisa’da, Ruşen Riza’dan tutunuz,
bugün başkan seçilen Lütfi Mestan’a kadar bu arkadaşlarımızla, Kasım Dallarla
birlikte o tarihlerde bir araya gelmiş, o taraflara gittiğimizde de birlikte
görüşmüş insanlarız. Ancak, şunu bilelim: Bulgaristan’da Türkleri temsil
iddiasında olan birden fazla parti var, Makedonya’da birden fazla parti var,
Kosova’da birden fazla parti var, Batı Trakya’da birden fazla parti var ve bunu
da doğal karşılamak gerekir. Dolayısıyla, Hak ve Özgürlükler Partisinin Genel
Başkanının isim zikretmeden Türkiye'deki Başbakanımızı veya onun partisini
eleştirmiş olmasını siyasetin doğası olarak kabul etmekte fayda vardır. Arada
bir kırgınlık, arada bir güvensizlik, arada bir tedirginlik varsa bunu gidermek
de iki tarafa düşen bir görevdir. Ama bence şu yaşanmış olan hadise bütün
bunlardan çok daha önemlidir. Bereket ki Sayın Doğan bu feci olaydan çok şükür kurtulabildi.
Ben, Bulgar makamlarının da bu konuya çok önem vereceklerinden ve arkadaşımıza
karşı bu tertibi yapanlardan hesap soracaklarından eminim. Türkiye olarak bunu
takip edeceğiz, Türkiye olarak bunun sonucunun mutlaka ortaya çıkarılmasını
arzu edeceğiz.
Esasen, seçimden önce Sayın
Ahmet Doğan genel başkanlığa adaylığını koymayacağını ifade etmişti. Bu sözünde
durdu ve arkadaşı Lütfi Mestan’ın oy birliğiyle genel başkan seçilmesini istedi
ve kabul ettirdi. Bunun da gelecek için faydalı olmasını, yararlı olmasını
diliyorum. Çünkü, orada, bu amaçla siyaset yapan bir partinin güçlü olması
bizim temennimizdir. Diğer siyasi partilerin aynı hedefteki çalışmalarına
herhâlde eşit mesafede olacağımızın, birlik ve bütünlük içerisinde olmalarının
bize daha çok güç katacağının da bilinmesini arzu ediyorum.
Şüphesiz, bu insan, bir
talebe veya bir sabıkalı insan. Kendi sözleri tutanaklara nasıl yansımıştır
bilmiyorum ama ilk verdiği beyanlarla yaptığı işin çelişkili olduğunu
düşünüyorum. Ama bizim, ekranlarda görüp de maddi olarak baktığımızda olay
şudur: Elinde silaha çevrilmiş küçük bir tabancayla öldürmek kastıyla geliyor,
tetiği çekiyor, tetik cevap vermiyor, ikincisine de fırsat bulamıyor. Tabanca
nasıl bir tabancadır, bu ne amaçla ortaya çıkarılmıştır sanıyorum yargı
sürecini beklemekten başka bir yapacağımız iş yok ama Türkiye bunu birinci
meselesi olarak kabul edip mutlaka bunun takibini yapacaktır diye düşünüyorum.
Yine, bu kongreye
katıldıkları için, bütün arkadaşlarımıza, oradaki soydaşlarımızla birlikte olma
fırsatını buldukları için teşekkür ediyorum.
Sayın Reşat Doğru, çok önemli
bir konuyu gündeme getirdi, Ahıska Türkleriyle ilgili geçmişten bu yana çekilen
sıkıntıları ve üzüntüleri paylaştı. Ben de -herhâlde on gün kadar oldu-
Bursa’ya gittiğimde Bursa’daki Ahıskalılar Derneği’nde büyük bir toplantı
yapmıştım. Bu toplantıya 700 civarında Ahıska Türk’ü kardeşimiz de katılmıştı.
Orada da bazı konuları kendileriyle görüştüğüm için hazırlıklı olarak kürsüye
çıktım, özel bir çaba da gerekmedi.
Ahıska Türkleri mazlum,
mağdur ve masum insanlardır. Stalin döneminde çektikleri acıları, sürgünleri
bilen insanlarız; onları kardeşlerimiz olarak bağrımıza basıyoruz. Bugün,
Türkiye’de yaşayanların sayısı belki azdır ama dünyada 9 ülkede 500 bine yakın
Ahıska Türk’ünün yaşadığını biliyoruz. Azerbaycan, Kazakistan çevresindeki
ülkelerde, bir yıl önce de gittiğim Amerika New York’ta yine Ahıska Türkleri
Federasyonu’yla bir görüşme yapmıştık, orada da 15 bin civarında Ahıskalı
kardeşimizin yaşadığını biliyorum.
Değerli dostlar, Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar son yıllarda kurulan önemli bir daire
başkanlığıdır. Geçmişte bu konularla sadece bir devlet bakanlığımız ilgileniyor
ama işlerin takibini özel olarak görevlendirilmiş arkadaşlarımız, masalar
yapmıyordu. Oysa yeni kurulan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklarda, çok
şükür, bugün her ülkenin ve bütün toplulukların bir masası var, gerekli uzman
arkadaşlarımız var, bu uzman arkadaşlarımızla birlikte her konuyu yakından
takip etme fırsatını buluyoruz.
Bir defa, “Hiçbir şey
yapılmamıştır.” sözü benim Sayın Doğru’dan beklediğim bir söz değildi.
Kendisini takdir eden bir arkadaşınızım. Kısa süren bakanlık dönemi de başarılı
olmuştur. Bu konulara da özel ilgisi vardır. Arkadaşımızı seviyorum. Ama,
Hükûmetimiz döneminde de, onun öncesinde de Ahıska Türklerini kucaklayan ve
onlar için çok şeyler yapan, yapmaya çalışan hükûmetlerimiz oldu. Ama,
özellikle son on yıl içerisinde bu konularda çok daha iyi çalıştığımıza ve bu
işi metodik olarak takip ettiğimize herkesin şahitliği vardır. Ahıska
Türkleriyle yaptığımız toplantıda da herkesin teşekkürlerini, takdirlerini
aldığımıza inanıyorum.
Ama vatandaşlık konusu, ama
emeklilik konusu, ama çalışma izni konusu, diploma denkliği konusu yeni ortaya
çıkan veya üzerinde çalışılması gereken konulardır. Unutmayalım ki…
Şu anda bir bilgi notu geldi,
ben aslında şöyle total bir konuşma yapmak istiyordum: Mesela, şu anda
isterseniz, bu rakamları da vereyim Sayın Doğru arkadaşımızın bilgilenmesi
bakımından.
Türk vatandaşlığına alınan
Ahıska Türklerine ilişkin sayısal bilgi aşağıdaki şekliyledir: 2 Temmuz 1992
tarihli ve 3835 sayılı Ahıska Türklerinin Türkiye’ye Kabulü ve İskânına Dair
Kanun kapsamında göçmen vizesi ile ülkemize gelerek Türk vatandaşlığına alınan
Ahıska Türk’ü sayısı: 1993 yılında vatandaşlığımıza alınan kişi sayısı 488’dir,
1994 yılında vatandaşlığımıza alınan kişi sayısı 178’dir, 1995 yılında
vatandaşlığımıza alınan kişi sayısı sadece 9’dur yani 93, 94, 95 yılında Türk
vatandaşlığına alınan kişi sayısı toplam 675’tir.
Göçmen vizesi almadan çeşitli
yollarla ülkemize gelen Ahıska Türklerinden, mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı
Kanunu uyarınca, Bakanlık makamından alınan 31/3/2000 ve 13 Şubat 2002 tarihli
onay kapsamında, yani 31/3/2000’de üç partili koalisyon hükûmetinin -takdir
etmek lazım- 13 Şubat 2002 tarihinde, AK PARTİ hükûmetleri döneminde, yine
geçmiş hükûmetten kalan bir onay kapsamında Türk vatandaşlığına alınan Ahıska
Türk’ü sayısını dikkatlerinize sunuyorum: 2000 yılında 402 kişi, 2001 yılında
1.480 kişi, 2002 yılında vatandaşlığa alınan kişi sayısı 2.283’tür. AK PARTİ
hükûmetleri döneminde, 2003 yılında 2.768, 2004 yılında 4.165, 2005 yılında
1.855, 2006 yılında 1.200, 2007’de 835, 2008 yılında vatandaşlığa alınan kişi
sayısı 806; 2000-2008 dâhil vatandaşlığa alınan kişi sayısı toplam 15.513.
3835 sayılı, Ahıska
Türklerinin Türkiye’ye Kabulü ve İskânına Dair Kanun’a 28 Şubat 2009, yani dört
yıl önce, 5838 sayılı Kanun’un 19’uncu maddesiyle eklenen geçici 1’inci
maddesine göre Türk vatandaşlığına alınan Ahıska Türk’ü sayısı bir defada
11.540, yani sayın Doğru’nun bilgilerine sunuyorum. Bu kanun çıkarken bu geçici
maddeyi de hepinizin birlikte, Ahıska Türklerine olan sevgimizi gösterme
noktasında çıkarmıştık ama bir defada, sanıyorum üç aylık bir geçiş süreci içerisinde
müracaat edenlerin hepsini Türk vatandaşlığına almıştık, bunların sayısı
11.540’tır. Daha önce alınan 15.513, 93-95 arasında da alınan 675’i düşünürsek
30 bine yakın Ahıska Türk’ünün Türk vatandaşlığına geçmiş olduğunu
söyleyebilirim.
Genel olarak, Türk
vatandaşlığına alınma müracaatında bulunabilmek için kanunda aranan şartları
taşımayan ve Ahıska Türk Dernekleri Federasyonu tarafından istisnai usulle Türk
vatandaşlığına alınmaları için Bakanlığımıza intikal ettirilen listede bulunan
kişi sayısı 4.393’tür. Bunu Bursa’da da sormuşlardı, kendilerine de söyledim.
Bir liste hâlinde 4.393 kişinin toptan, istisnai usulle Türk vatandaşlığına
alınması mümkün değildir. Bakan arkadaşlarımla birlikte 3 kişi, 5 kişi, 6 kişi
için istisna imkânını kullanabiliyoruz ama 5 bine yaklaşan kişinin istisnai
usulle Türk vatandaşlığına alınması yani Türkiye’de ikâmet şartı, geçmişi,
geleceği bütün bunların araştırılmadan alınması uygun görülmemiştir. Kanunun
11’inci maddesine göre, mevcut şartları taşıyanların Türk vatandaşlığına alınma
işlemleri de süratle devam etmektedir.
Değerli arkadaşlarım, Sayın
Doğru Gürcistan’la ilgili konuyu söyledi. Doğrudur, Gürcistan’ın Avrupa
Konseyine alınması sırasında kendisine öne sürülen şartlardan bir tanesi de
Ahıska Türklerinin topraklarına dönebilmesiydi. Bu konuyu da Türkiye yakından
takip ediyor. Emin olun Gürcistan’dan hangi bakan gelirse -hangi seviyede- biz
oraya gittiğimizde de yaptığımız ikili görüşmelerde bu konuyu her zaman gündeme
getiriyoruz. Maalesef Gürcistan makamları söz vermelerine ve bir yükümlülük
olarak bu konuyu üstlenmelerine rağmen bu konuda elleri biraz gevşek
davranıyorlar, istekli değiller. Oysa Türkiye, bunu yüreklendirmek için
kendilerine konut yardımından tutunuz başka birtakım seçenekleri de sunmakta ve
konuyu ısrarla takip etmektedir. Dört ay
kadar önce Gürcistan’ı ziyaret ettiğimizde, hem Saakaşvili hem de o zamanın
Başbakanı olan Glauri’yle birlikte yaptığımız görüşmelerde bu konuyu müstakil
olarak gündeme getirmiştik; maalesef, onların işi biraz sürüncemede bırakmak
isteklerinin, komisyonlar kurmak, müracaatları incelemek, bir aileden belki
sadece birisine izin vermek gibi davranışlarının doğru olmadığını da ifade
etmiştik. Şimdi, Gürcistan’da seçimler sonrasında yeni bir siyasi güç ve
hükûmet oldu. Onlarla da görüşmelerimizde Gürcistan’la ve Ahıska Türkleriyle
ilgili olarak konuları her zaman gündeme getireceğimizden ve takipçisi
olacağımızdan emin olabilirsiniz.
Emeklilik konusunun sosyal
güvenlik anlaşmalarıyla yakından ölçüsü var. Vatandaşlık konusunu biraz önce
arz etmiştim. Çalışma izni konularında Emniyet Genel Müdürlüğümüz, İçişleri
Bakanlığımız, mahalli otoriteler mutlaka gayretli ve özverili çalışmaktadırlar.
Diploma denkliği ve diğerleri de ulusal bazı kriterler açısından dikkate
alınmaktadır.
Özet olarak şunu söylemek
istiyorum, yirmi dakikayla zamanınızı almayacağım: Ahıska Türklerine büyük bir
yakınlık ve kardeşlik duygularıyla bağlıyız. Onlara geçmişte yapılan zulümleri
nefretle telin ediyoruz ve artık kendi bulundukları topraklarda, ana vatanımızda
veya başka bir ülkede huzur ve esenlik içerisinde yaşamalarını arzu ediyoruz.
Türkiye Hükûmeti olarak, dışarıdaki konulara bizzat müdahil olarak ama kendi
içimizdeki konularda da elimizden geleni yaptığımıza ve yapacağımıza emin
olmanızı diliyorum.
Yüce heyetinize saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
13 sayın milletvekilinin
sisteme girerek söz talepleri var. Biliyorsunuz, ben uygulamamda söz
vermiyorum.
Sayın Vural, buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, MHP Grubu olarak Bulgaristan Hak
ve Özgürlükler Hareketi Partisi Genel Başkanı Ahmet Doğan’a yönelik silahlı
saldırıyı kınadıklarına, geçmiş olsun dileğinde bulunduklarına ve Hakkâri
Yüksekova’da Jandarma Özel Harekât görevlilerinin kaldığı konutlardaki elektrik
kesintisi nedeniyle yaşanan sıkıntının çözülmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
OKTAY VURAL (İzmir) –
Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, biz de
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Bulgaristan’da Hak ve Özgürlükler
Hareketi Partisi lideri Sayın Ahmet Doğan’ın maruz kaldığı silahlı saldırıyı
kınıyor, kendisine, partisine ve tüm soydaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi
bildiriyorum.
Bugün Elektrik Piyasası
Kanunu da görüşülecek, gerçi Sayın Bakana iletme imkânım olacak ama bu
vesileyle, bugünkü birleşimin başında… Hakkâri Yüksekova’da Jandarma Özel
Harekâtın kaldığı konutlarda maalesef on yedi günden bu yana elektrik yoktur,
dolayısıyla kalorifer çalışmıyor. İmralı canisine televizyonun götürülmesini
sağlayanların hiç olmazsa Yüksekova’da terörle mücadele eden bu güvenlik
görevlilerinin bu sıkıntısını çözme konusunda hangi bürokratik engel varsa
kaldırılması konusunda da harekete geçmesini diliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Gündeme geçiyoruz.
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Sayın
Başkan, 60’a göre söz istemiştim.
BAŞKAN – Başkanlığın Genel
Kurula sunuşları vardır.
Başbakanlığın bir tezkeresi
vardır, okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna hakkında yasama
dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili olarak tanzim edilen soruşturma
dosyasının iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1089)
17
Ocak 2012
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma dosyasının yeniden değerlendirilmesi için
evrakın ve fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet Bakanlığından
alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini
arz ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
BAŞKAN – Anayasa ve Adalet
komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonda bulunan dosya Hükûmete geri
verilmiştir
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin üç önerge vardır, okutuyorum:
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili Sedef Küçük ve 22 milletvekilinin, kayıt dışı
istihdamın önlenmesi ve kadın çalışanların kayıt dışı istihdamı ile ilgili
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/470)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) verilerine göre, 2011 yılında çalışma yaşamındaki 25 milyona yakın nüfus
içinde 11 milyona yakın kişi herhangi bir sosyal güvencesi bulunmadan, kayıt
dışı istihdam edilmektedir yani çalışanların yüzde 43,4’ü kayıt dışıdır. Bu
rakam, ülkemizde çalışan her iki kişiden birisinin kayıt dışı çalıştığını
ortaya koymaktadır. Hem OECD ülkeleri hem AB ülkeleri arasında en yüksek kayıt
dışılık oranlarına ülkemiz sahiptir.
Kayıt dışı çalışan veya
çalışmak zorunda olan kadın oranı daha ürkütücü boyutlardadır. İstihdam edilen
kadınların yüzde 71’i kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. Bu rakamın da
gösterdiği gibi kayıt dışı istihdamdan en fazla zarar gören kesimi kadın
çalışanlar oluşturmaktadır. Kayıt dışı istihdamda yer almanın kadın çalışanlar
üzerinde daha yıkıcı sonuçları bulunmakta ve daha fazla sorunlara yol açmaktadır.
Bu nedenlerle kayıt dışı
istihdamın önlenmesi ve bu durumdan en çok etkilenen kesim olan kadın
çalışanların kayıt dışı istihdamı ile ilgili sorunların ve alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98’inci, İç Tüzük’ün 104 ve
105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Sedef
Küçük (İstanbul)
2) Ali
Sarıbaş (Çanakkale)
3) Gürkut
Acar (Antalya)
4) Ali
Demirçalı (Adana)
5) Bülent
Tezcan (Aydın)
6) Namık
Havutça (Balıkesir)
7) Ali
Haydar Öner (Isparta)
8) Mehmet
Ali Ediboğlu (Hatay)
9) Hasan
Akgöl (Hatay)
10) Sena
Kaleli (Bursa)
11) Aykan
Erdemir (Bursa)
12)
Hurşit Güneş (Kocaeli)
13) Ahmet
İhsan Kalkavan (Samsun)
14)
Mehmet Şeker (Gaziantep)
15)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
16) İhsan
Özkes (İstanbul)
17) Durdu
Özbolat (Kahramanmaraş)
18) Fatma
Nur Serter (İstanbul)
19) Ferit
Mevlüt Aslanoğlu (İstanbul)
20) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
21) Osman
Aydın (Aydın)
22) Recep
Gürkan (Edirne)
23) Metin
Lütfi Baydar (Aydın)
Gerekçe:
Ülkemizde kaygı verici
düzeylere ulaşan ve gerek ekonominin tamamında gerek işgücü piyasasında
ağırlığını artırarak hissettiren kayıt dışı istihdam, sosyal güvenlik
sisteminde sıkıntılara yol açmakta, haksız rekabete neden olmakta ve çalışanlar
açısından hak ve hizmet kaybı yaratmaktadır.
Çalışanların gelir getirici
çalışmalarının kısmen veya tamamen ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının bilgisi
dışında bırakılması olarak tanımlanan kayıt dışı istihdamı ortaya çıkaran
nedenler arasında ekonomik, sosyal, yapısal ve bürokratik nedenler
sayılmaktadır. Bunlardan kaynaklı olarak sorun çok boyutlu hale gelmekte,
devletin gelir, çalışanların hak kaybıyla sonuçlanmaktadır.
Ülkemizde kayıt dışı
ekonominin ve kayıt dışı istihdamın olumsuz etkilediği kesimlerin başında kadınlar
gelmektedir. Kayıt dışı çalışan kadınlar, bütün diğer kayıt dışında çalışanlar
gibi sosyal güvenlik hukukunun kendilerine sağlayacağı güvenceden yoksun
kalmaktadır. İstihdam alanında, kadınların erkeklere kıyasla çok daha
dezavantajlı bir konumda oldukları, istatistiki sonuçlara bakıldığında da
görülmektedir. İstihdam edilen kadınların yüzde 71'i kayıt dışı olarak
çalıştırılmaktadır.
Kayıt dışında çalışan
kadınların çalışma süreleri uzundur. Ücretleri düşüktür. Kayıt dışında
çalışmalarına bağlı olarak iş kazalarına karşı bir korumaları bulunmamaktadır.
Kayıt dışılığı önlemede yetersiz kalınması, kadınların düşük ücretlerle,
vasıfsız işlerde ve kötü iş koşullarında çalışmaya mahkûm etmektedir.
Kayıt dışı istihdam olgusunun
ortadan kaldırılması için uzun soluklu bir program uygulanması gerekliliği
vardır. Kısa vadeli uygulamalar dönemsel iyileşmeler sağlamakla beraber kalıcı
olamamaktadır. Bu konuda kapsamlı ve çok yönlü bir anlayış ortaya konulmalıdır.
Bu kapsamda, öncelikle istihdam üzerinden alınan vergi ve primlerde indirim ve
kolaylıklar sağlanmalı, kayıt dışılığın önlenmesine ilişkin denetimler
artırılmalıdır. Kayıt dışı işçi çalıştırma ve bunun teşvik edilmesi durumunda
yaptırımlar uygulanmalıdır.
2006 yılında kayıt dışı
istihdamla mücadele kapsamında KADİM projesi uygulamaya konulmuş ancak doyurucu
sonuçlar elde edilememiştir. Ayrıca 2011 yılı içinde kayıt dışı ekonomi ile
mücadele konusunda bir Başbakanlık genelgesi daha yayımlanmıştır. Ancak bu
önlemlerin yeterli ve kapsamlı olmadığı, bu nedenle sonuç almak konusunda
sıkıntılar yaşandığı görülmektedir.
Yukarıda belirtilen
gerekçelerle, çalışanlar açısından hak kayıplarına neden olan kayıt dışı
istihdam ve kayıt dışı istihdamdan en çok etkilenen kesim olan kadın
çalışanların kayıt dışı istihdamı ile ilgili sorunların ve alınacak tedbirlerin
Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis araştırması açılmasının yerinde
olacağı düşüncesindeyiz.
2.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova ve 26 milletvekilinin,
uzun tutukluluk sürelerinin cezai yaptırıma dönüşüp dönüşmediğinin ve adil
yargılanma haklarının ihlal edilip edilmediğinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/469)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kamuoyunu ilgilendiren önemli davalarda
gözlemlenen uzun tutukluluk süreleri, yargının siyasallaştığı ve adil
yargılanma sürecinin işlemediği hususunda akıllarda soru işareti yaratmakta ve
toplumun devletine inancını sarsmaktadır. Yargı sistemine güven ve kişinin haklarının
korunacağı inancı toplumların kaos ortamına sürüklenmesini engeller. Bu
bağlamda uzun tutukluluk sürelerinin cezai yaptırıma dönüşüp dönüşmediğinin
incelenmesi ve adil yargılanma sürecinin işleyip işlemediğinin tespit edilmesi
amacıyla Anayasa'nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri
gereği, bir Meclis araştırması açılmasını arz ederiz. 10.01.2012
Saygılarımızla.
1) Ayşe
Nedret Akova (Balıkesir)
2) Metin
Lütfi Baydar (Aydın)
3) Bülent
Tezcan (Aydın)
4) Recep
Gürkan (Edirne)
5) Ali
İhsan Köktürk (Zonguldak)
6) Gürkut
Acar (Antalya)
7) Ali
Demirçalı (Adana)
8) Ali
Sarıbaş (Çanakkale)
9) İhsan
Özkes (İstanbul)
10) Namık
Havutça (Balıkesir)
11)
Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
12) Sedef
Küçük (İstanbul)
13) Ali
Rıza Öztürk (Mersin)
14) Doğan
Şafak (Niğde)
15) Hasan
Akgöl (Hatay)
16) Sena
Kaleli (Bursa)
17) Aykan
Erdemir (Bursa)
18)
Hurşit Güneş (Kocaeli)
19) Ahmet
İhsan Kalkavan (Samsun)
20)
Mehmet Şeker (Gaziantep)
21)
Birgül Ayman Güler (İzmir)
22)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
23) Ali
Haydar Öner (Isparta)
24) Durdu
Özbolat (Kahramanmaraş)
25) Fatma
Nur Serter (İstanbul)
26) Osman
Aydın (Aydın)
27) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
Gerekçe:
Demokrasi ve hukukun
üstünlüğünün egemen olduğu; herkese eşit fırsatların sunulduğu bir Türkiye
özlemimize rağmen, yargının bağımlı, hukukun taraflı olduğu hususunda çok ciddi
sorunlar yaşamaktayız. Deniz feneri davasından üç aydır tutuklu bulunan sanıkların
"uzun tutukluluk sürelerinin cezaya dönüşmesi" sebebiyle tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakılma kararı, çok daha uzun bir süredir tutuklu
bulunan sanıklara uygulanmamaktadır. Yargıda yaşanan çifte standardı anlamak ve
içimize sindirmek mümkün değildir. Bu çifte standart yargının bağımlı ve
taraflı olduğunu, uzun tutukluluk süreleriyle, sonuçta serbest kalacak
sanıklara hukuk dışı ceza uygulaması gerçekleştirildiğini göstermektedir.
Milletvekillerimiz,
aydınlarımız, gazetecilerimiz, akademisyenlerimiz, polislerimiz ve
askerlerimizin özgürlükleri, muğlak suçlamalar ile yeterli delil olmaksızın
ellerinden alınmıştır. Üstelik delil toplandığı ve delilleri sanıkların
karartabileceği ifadesiyle, sanıkların tutuksuz yargılanmalarına izin
verilmemektedir. Yeterli delil toplanmadan sanıkların tutuklu yargılanmasına
nasıl karar verildiği ise anlaşılamamaktadır. Delillerin yeterliliğine göre,
sanıkların tutuklanıp tutuklanmayacaklarına karar verilmesi gerekirken,
sanıkların suçları belirtilmeden, savunmaları dahi alınmadan tutuklanmaları,
sanıkların lehine olan delillerin iddianamede yer almaması ve tutukluluk
hallerinin devamı yönünde sürekli karar alınması bireylerin Anayasa ve
yasalarca korunan "adil yargılanma" hakkını ortadan kaldırmaktadır.
Sanıkların tutukluluk hâlinin
devamı veya salıverilmesi, yargı mensubunun objektif takdirine bağlıdır.
Sanıkların neden tutuklu olduklarının, dosyadaki maddi delillerle birlikte
vicdanların da kabul edeceği şekilde izah edilmesi gereklidir. Yargı mensubunun
objektif kriterlere göre değil de sübjektif kriterlere göre takdir yetkisini
kullanması, adil yargılanma hakkı ile bağdaşmamaktadır. Üstelik, tutukluluk
kararı veren yargı mensuplarının daha üst görevlere getirilmesi, tutukluluğu
sona erdiren yargı mensuplarının tenzili rütbe ile cezalandırılması, yargının
siyasallaştığı inancını doğrular nitelikte çok olumsuz gelişmelerdir.
Kanuna aykırı olmasına
rağmen, özel hayatın gizliliğini ihlal edecek şekilde iddianamelerin
hazırlanması; sanıkların aylarca-yılarca tutuklu kalmasına yol açan hataların
“sehven” denilerek geçiştirilmesi ve sorumlular hakkında herhangi bir işlem
yapılmaması; belirli davalarda savcılar hakkında yapılan şikâyetlerin hemen
işleme konulması, ancak belirli davalarda yapılan şikâyetlerle ilgili ise hiç işlem
yapılmaması; soruşturmaların gizliliğine rağmen, savcılık soruşturmalarında
sanık ve avukatlardan gizlenen belgelerin, belirli medya gruplarında
yayınlanması; Adli Tıp ve TÜBİTAK'ta bilirkişi heyetlerine yapılan müdahaleler
adil yargılama sürecinin işlemediğini göstermektedir.
Önleyici bir koruma tedbiri
olan tutuklama kararının uzun tutukluluk süreleriyle cezai yaptırıma dönüşüp
dönüşmediğinin ve bireylerin en temel haklarından olan adil yargılanma
haklarının ihlal edilip edilmediğinin incelenmesi amacıyla bir Meclis
araştırmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
3.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 19 milletvekilinin, 6223 sayılı
Kanun’a göre çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin mahiyetinin,
yansımalarının, hukuki, sosyal, ekonomik ve siyasal bakımdan sonuçlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/468)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Bir yetki kanununa
dayanılarak çıkarılan ve devlet teşkilat yapısı ve işleyişini baştan sona
değiştiren kanun hükmünde kararnameler ile millî iradeye ve temsilcisi TBMM'ye
baypas yapılması, bakanlıklar ve kamu kurumlarının gereksiz yere bölünmesi,
çakışması, etkisizleşmesi ve verimsizleşmesi, kamu hizmet maliyetlerin artması,
devletin saygınlığı ve etkisinin azalması, kamu çalışanlarının atıl bırakılarak
insan kaynağının israfı, adaletsizliğin yapısallaşması ve siyasal tarafsızlığın
derinleşmesi, devlet kurumlarının millete etkin ve adaletli hizmet sunma
ehliyet ve kapasitesinin azalması ve benzeri olumsuz sonuçların meydana
gelmesine neden olacak olan 6223 sayılı Yetki Kanunu ve buna göre Hükûmetçe
çıkarılan 35 adet KHK'nin mahiyetinin, yansımalarının, getirdikleri ve
getireceklerinin hukuki, sosyal ekonomik ve siyasal bakımdan analiz edilerek
alınması gereken tedbirlerin belirlenip, hayata geçirilmesine katkı amacıyla
Anayasa’nın 98’inci Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 104 ve 105’inci
maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
1) Reşat
Doğru (Tokat)
2) Atila
Kaya (İstanbul)
3) Emin
Çınar (Kastamonu)
4) Mehmet
Erdoğan (Muğla)
5)
Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
6) Özcan
Yeniçeri (Ankara)
7) Alim
Işık (Kütahya)
8) Ali
Uzunırmak (Aydın)
9) Sinan
Oğan (Iğdır)
10)
Mehmet Günal (Antalya)
11) S.
Nevzat Korkmaz (Isparta)
12) Emin
Haluk Ayhan (Denizli)
13) Mesut
Dedeoğlu (Kahramanmaraş)
14)
Kemalettin Yılmaz (Afyonkarahisar)
15)
Mustafa Kalaycı (Konya)
16) Sadir
Durmaz (Yozgat)
17)
Mehmet Şandır (Mersin)
18) Hasan
Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye)
19)
Ruhsar Demirel (Eskişehir)
20)
Necati Özensoy (Bursa)
Gerekçe:
AKP'nin iktidara geldiği 2002
yılından bu yana Türkiye neoliberalizmin, küresel güçlerin güdümündeki
politikaların şekillendirdiği hızlı bir değişim sürecine girdi. Türkiye'de
ekonomiden siyasete, toplumsal yaşamdan kamu yönetimine yeniden yapılandırma politikalarıyla
hayatın tüm alanları küresel güçlerin isteklerine, teslimiyetin ve yeni
döneminin gereklerine göre şekillendirildi.
Genel seçimlere iki ay kala
Meclisi devre dışı bırakan, Hükûmete altı ay süreyle kanun hükmünde kararname
KHK çıkarma yetkisi veren yasa TBMM'nin 6 Nisan 2011 tarihli oturumunda kabul
edildi.
Yetki Kanunu'yla AKP altı
aylık dönemde 35 adet kanun hükmünde kararname çıkararak bakanlıklar kurdu,
kapattı, birleştirdi, ayırdı. Kamu yönetimi baştan aşağı yeniden
şekillendirirken kamu çalışanları üzerine planlanan değişikliklere ilişkin
yasal zeminin oluşturulmasının da ilk adımları atıldı.
Çıkarılan KHK'larda kamu
çalışanlarının statüsünü ve geleceğini yakından ilgilendiren değişiklikler ve
Başbakanlık ve bakanlıklar bünyesinde yapılan değişiklikler ile kamu idari
yapısının piyasayla daha uyumlu hâle getirildiği ifade edilmektedir.
Milletimize "kamuda devrim" olarak yansıtılan "eşit işe eşit
ücret" sloganı ile kamuoyunda olumlu algılanan ancak bugünkü kamu yönetimi
sistemi içinde, "kadro unvanına göre ücret" anlamına gelen
düzenlemelerle, üst düzey kamu yöneticilerinden, başlayarak, kamuda sözleşmeli
istihdamın yukarıdan aşağıya doğru başlatılmasının ilk adımları atılmıştır.
Çıkarılan KHK'lar ile kamuda
dönüşümün son halkaları da tamamlanıyor ve TBMM'nin baypas edildiği ve
"ben yaptım oldu" mantığının siyasal otoriterliği sergileniyor.
Hükûmetin "yangından mal kaçırırcasına" yaptığı KHK düzenlemelerinin
çalışanlara ve toplumun geniş kesimlerine ne getirip ne götürdüğünü ortaya
çıkarmak, karşılaşılan tehditlerin zararlarına karşı toplumu korumak milletimiz
açısından son derece önemlidir.
Çıkarılan tüm KHK'leri alt
alta yazdığımızda Türkiye'nin yeni dünya düzenine eklemlenip, küresel güçlere
bağımlı hâle getirilmesi için kamu yönetiminin nasıl yeniden düzenlenmek
istendiğini görebiliyoruz.
Çıkarılan KHK'ler ile kamu
kurumlarında yönetici kadrolarda bulunanların tamamı, yapacağı iş belirsiz
müşavir kadrolarına alınarak verimsiz hâle getirilmiş, hukuki olarak da hak
arama yolları kapatılarak büyük bir adaletsizlik meydana getirilmiştir. Bu
düzenlemeler sonucu her bakanlıkta yüzlerce kamu çalışanı şahsa bağlı kadrolu
müşavir yapılmıştır. Böylece büyük miktarda kamu harcaması doğmuştur. Bununla,
mevcut çalışanları etkisizleştirmek ve kamu kurumlarına kendi belirleyeceği ve
etkisi altına alabileceği çalışanlar ordusu oluşturmak hedeflenmektedir.
Yeni bir anayasa yapmanın ve
anayasal düzenin tartışıldığı ve çalışıldığı bugünlerde, anayasanın temel
amaçlarından birinin de devletin yapısının ve işleyişinin belirlenmesi ve
tesisi olduğu hatırlandığında, Hükûmetin KHK’ler ile yeni bir devlet yapısı ve
işleyişi oluşturmasının ne denli hukuksuz, yanlış ve antidemokratik
davrandığını, millet iradesine özde bağlı olmadığını açıkça göstermektedir.
Milletimizin ve temsilcisi Yüce Meclisin bu gelişmelere kayıtsız kalmaması ve
yol yakınken bu hukuk garabetinin ve getirmekte olduğu adaletsiz ve tehditkar
olumsuzlukların giderilmesi ve düzeltilmesi bakımından bir Meclis araştırması
yapmak suretiyle meydana gelen değişimleri ve etkilerini ortaya koymak,
alınması gereken tedbirleri belirlemek için Meclis araştırması önergemiz
hazırlanmıştır.
BAŞKAN – Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki
yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubunun, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
Okutuyorum:
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- AK PARTİ Grubunun, gündemdeki sıralama ile yasa dışı telefon ve
ortam dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması açılmasına ilişkin
(10/471, 10/472, 10/473, 10/474, 10/475) esas numaralı Meclis araştırması
önergelerinin Genel Kurulun 22 Ocak 2013 Salı günkü birleşiminde okunmasına ve
ön görüşmelerinin gündemde bulunan (10/74) esas numaralı Meclis Araştırması
Önergesi ile birlikte aynı günkü birleşimde yapılmasına; Genel Kurulun 22 Ocak
2013 Salı günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmeyerek 394 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’na kadar olan işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
çalışmalarını sürdürmesine ilişkin önerisi
22/1/2013
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na
Danışma
Kurulu 22.01.2013 Salı günü (bugün) toplanamadığından, İçtüzüğün 19 uncu
maddesi gereğince, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına
sunulmasını arz ederim.
Mahir
Ünal
Kahramanmaraş
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin "Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" Kısmında yer alan 35
sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 4 üncü sırasına alınması ve diğer
işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
AK Parti Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve 135
milletvekilinin, yasadışı telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, MHP Grubu adına Grup
Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ve Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın, yasadışı telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu ve 30 milletvekilinin, yasadışı telefon ve ortam dinleme iddialarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan ve 21 milletvekilinin, yasadışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla, BDP Grubu adına Grup Başkanvekilleri Iğdır Milletvekili Pervin Buldan
ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, yasadışı telefon ve ortam dinleme
iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
vermiş oldukları meclis araştırması önergelerinin Genel Kurulun 22 Ocak 2013
Salı günkü (bugün) Birleşiminde okunması ve önergelerin görüşmelerinin Gündemde
bulunan 10/74 Esas no.lu Meclis Araştırması Önergesi ile birlikte aynı günkü
Birleşimde yapılması,
Genel Kurulun; 22 Ocak 2013
Salı günkü (bugün) birleşiminde sözlü soruların görüşülmeyerek bu Birleşiminde
394 sıra sayılı Kanun Tasarısı’na kadar olan işler görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi,
Önerilmiştir.
BAŞKAN – Gruplar adına söz
talebi yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
İç Tüzük’ün 37’nci maddesine
göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır; okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
Okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler
1.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, (2/141) esas numaralı,
24/2/1968 tarihli ve 1005 Sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani
Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/86)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2/141 esas numaralı Kanun
Teklifi’min, İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması
hususunu saygılarımla arz ederim.
Mustafa
Kalaycı
Konya
BAŞKAN – Teklif sahibi adına
söz isteyen Mustafa Kalaycı, Konya Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
MUSTAFA KALAYCI (Konya) -
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şeref aylığının artırılmasını ve bu
aylığın ödenmesinde gazilerimiz arasında ayrım yapılmamasını amaçlayan kanun
teklifimiz hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
1005 sayılı Kanun’a göre
İstiklal Harbi, Kore ve Kıbrıs gazilerine 5750 gösterge rakamı ile memur maaş
katsayısı çarpımı tutarında şeref aylığı bağlanmaktadır. Herhangi bir sosyal
güvenlik kurumundan gelir veya aylık almadığını ve bir işte çalışmadığını belgeleyenlere
ise net asgari ücret üzerinden aylık bağlanmaktadır. Buna göre, şeref aylığı
bugün için gazinin durumu itibarıyla 424 lira ya da 773 lira olmaktadır. Şeref
aylığı hem farklı ödenmektedir hem de çok yetersizdir.
Gazilerimize farklı şeref
aylığı ödenmesi, aylık bağlama gerekçesi olan “vatana hizmet” kriteri dışında
bir kriterin esas alınması suretiyle “şeref” kriterinin farklılaştırılmasına
yol açtığından amacına uygun değildir. Gazilerimiz, AKP Hükûmetinin kendilerini
âdeta “az şerefli-çok şerefli” diye ayrıma tabi tuttuğundan şikâyet etmektedir.
Kanun teklifimizde bu
farklılığın giderilmesi, gazilerimize bağlanan aylıkların brüt asgari ücret
tutarına yükseltilerek hepsine aynı tutarda şeref aylığı ödenmesi, ayrıca ölümü
hâlinde dul eşinin yanı sıra çocukları ile anne ve babasına da aylık bağlanması
öngörülmektedir. Şehit aileleri ile gaziler ve malullerin mevcut hakları
iyileştirilmeli ve aralarındaki adaletsiz ve ayrımcı uygulamalar
giderilmelidir.
Biliyorsunuz, bedelli
askerlik uygulamasından toplanan paraların, şehit yakınları, gaziler ve
maluller ile engelliler için kullanılacağı bizzat Sayın Başbakan ve bakanlarca
ifade edilmiştir. Ancak AKP Hükûmetince kabul edilen 30 Aralık 2012 tarihli
yönetmelikte, bu paralar ile zaten yıllardır var olan ve ilgili mevzuatı
uyarınca, şehit yakınları, gaziler ve malullerin ek ödemeleri, eğitim ve
öğretim yardımları, toplu konut kredileri, kira bedelleri, engelli bakım
hizmeti, muhtaç engelli aylıkları, özel eğitime muhtaç öğrencileri okullara
taşıma ve yatırım programı çerçevesindeki harcamalar gibi bütçeden yapılan
ödemelerin karşılanması öngörülmüştür. Dolayısıyla, bedelli askerlikten
toplanan paralarla yıllardır bütçeden yapılan ödemelerin finansmanının
sağlanması suretiyle bütçe açığının azaltılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Bu paraların bütçe açığı için
kullanılacağı kamuoyundan neden gizlenmiştir? Neden yeni bir proje, yeni bir
ödeme ya da mevcut haklarda bir iyileştirme öngörülmemiştir? Şehit aileleri,
gaziler ve maluller ile engellilerin beklentileri bilinmektedir. O hâlde,
verilen sözler kapsamında gaziler ile harp ve vazife malullerinin maaşları
artırılacak mıdır? Şehit anne ve babasına ayrı ayrı asgari ücret tutarında
aylık bağlanacak mıdır? Şehit çocuklarının hepsine iş hakkı verilecek midir?
Devlet övünç madalyası verilenlere şeref aylığı bağlanacak mıdır? Harp ve
vazife malullerine 3.600 prim gününde yaşlılık aylığı bağlanacak mıdır? Emniyet
ve ordu vazife şehitleri ve malulleri tüm haklardan yararlandırılacak mıdır?
Vazife malullerine faizsiz konut kredisi hakkı tanınacak mıdır? Harp ve vazife
malullerinin kullandıkları ortez, protez, araç gereç ve tıbbi malzemeler hiçbir
kısıtlama olmaksızın karşılanacak mıdır?
Muhtaç engellilere ödenen 251
lira ve 377 lira düzeyindeki aylıklar artırılacak mıdır? Şehit aileleri,
gaziler, maluller ve engelliler bunları yapmanızı beklemektedir.
Geçen yıl temmuz ayında
çıkarılan torba kanunla şehit yakınlarına ikinci iş hakkı tanınmıştır ancak
hâlâ uygulamaya geçilmemiştir. Şehidin anne ve babası ile kardeşlerinin
emeklilik veya başka nedenlerle iş hakkını kullanamaması hâlinde ikinci iş
hakkı anlamsız hâle gelmektedir. Böylesi durumda bu hak mutlaka şehit
çocuklarına verilmelidir. Bu konuda gerekli düzenleme yapılmalıdır.
Teşekkür ediyor, tekrar
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Şimdi de, söz sırası, bir
milletvekili adına Erkan Akçay, Manisa Milletvekili. (MHP sıralarından
alkışlar)
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; şeref aylığına ilişkin vermiş olduğumuz kanun
teklifi üzerine söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 1005
sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref
Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun’a göre İstiklal Harbi, Kore ve Kıbrıs
gazilerine şeref aylığı verilmektedir. Bu gazilerimizden herhangi bir geliri
olmayan ve çalışmayanlara net asgari ücret tutarında maaş verilmektedir.
Herhangi bir geliri olan veya çalışanlara 5750 gösterge rakamının memur maaş
katsayısıyla çarpılması tutarında aylık bağlanmaktadır; bu da asgari ücretin
yarısının çok az üzerindedir. Hak sahibinin ölümü hâlinde bu aylık dul eşe
yüzde 75 oranında bağlanmaktadır.
Görüldüğü üzere, şeref aylığı
bağlanmasında vatani hizmet durumu dışında gazilerin aylık veya gelir alıp
almaması, çalışıp çalışmaması dikkate alınmaktadır. Bu durum şeref aylığı
bağlanmasının amacına kesinlikle uygun değildir. Şeref aylığı hiçbir şarta
bağlı olmadan brüt asgari ücret tutarında net olarak, kesintisiz ve eşit olarak
ödenmelidir. Kore ve Kıbrıs gazilerine ayrıca devlet madalyası verilmelidir.
Devlet övünç madalyası verilenlere de şeref aylığı mutlaka bağlanmalıdır.
Anayasa’mızın “Sosyal
güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler” başlığı altındaki 61’inci
maddesinde “Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve
gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.”
hükmü bulunmaktadır. Ancak istiklal madalyası sahibi olanlar ile Kore ve Kıbrıs
gazilerine verilen maaşlar asgari yaşam seviyesinin çok çok altındadır. Bu
kanun teklifi ile, istiklal madalyası verilmiş bulunan Türk vatandaşları ile
Kore ve Kıbrıs’ta fiilen savaşa katılmış olan Türk vatandaşlarına 1005 sayılı
Kanun’a göre vatani hizmet tertibinden bağlanan aylıkları brüt asgari ücret
tutarına net olarak yükseltilmektedir. Bu vatandaşlarımız başka bir gelir de
alsa veya bir işte çalışsa dahi bu maaşın ödenmesi öngörülmektedir. Ayrıca,
gazinin ölümü hâlinde bu aylığın yüzde 75’inin dul eşine, yüzde 25’nin çocukları ile anne ve babasına
verilmesi öngörülmektedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 4 Temmuz 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul
ettiğimiz 6353 sayılı torba kanun ile şehit yakınları, gazi ve vazife malulleri
ile ilgili yapılan düzenlemelerde bazı noksan kalan hususları tekrar yüce Meclisin
dikkatine sunmak istiyorum.
Biz Milliyetçi Hareket
Partisi olarak şehitlerimizin çocuklarının hepsine -sayısı ne olursa
olsun- iş garantisi verilmesinden
yanayız. Şehitlerimizden evli olup 2
veya 3 çocuklu şehidimizin sayısı 300 civarında bulunmaktadır. Şehidimizin
1’den fazla çocuğu olduğu durumlarda ikinci iş hakkı şehidin kardeşlerinden
birine verildiğinden şehidin diğer çocukları açıkta kalmaktadır. Bu durum
şehidin eş ve çocukları ile anne, baba ve kardeşler arasında zaman zaman
anlaşmazlıklara yol açabilmektedir. Şehitlerimizin tüm çocuklarına iş hakkı
tanınmalıdır, sayısı ne olursa olsun. Gazilerimize de ikinci iş imkânı
verilmelidir. Gazilerimiz ile şehit yakını olarak işe yerleştirilenler, gelir
vergisinden müstesna tutulmalıdır.
5510 sayılı Kanun’un 28’inci
maddesiyle engelli vatandaşlarımıza rapor durumlarına göre erken emeklilik
hakkı tanınmıştır. Giderek artan emeklilik yaşı, çeşitli fiziki ve ruhi
sorunları olan gazilerimizde büyük bir sıkıntı yaratmaktadır. Şu anda çalışan 2
bin civarındaki gazimize, gazi olmalarını belgelemeleri hâlinde, vergi
muafiyeti indirim raporu almaları gözetilmeksizin, 3 bin 600 prim günü sayısını
doldurmaları hâlinde erken emeklilik hakkı verilmelidir. Şehit yakınlarıyla
gazilerin aylıkları bir an önce iyileştirilmeli ve maluliyet zam oranları
artırılmalıdır.
Bu düşüncelerle hepinize
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın
Başkan, Sayın Bakan burada, belki beş dakikada bu ikinci işle ilgili
sıkıntıları çözme konusunda bir bilgi verseniz, sıkıntılar yaşanıyor da o
bakımdan.
BAŞKAN – Evet, herhangi bir
talep gelmedi efendim.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.
VII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Anayasa Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN - Anayasa Komisyonunda
boş bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Nevşehir
Milletvekili Ebu Bekir Gizligider aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Gündemin “Genel Görüşme ve
Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Ön Görüşmeler” kısmına geçiyoruz.
Şimdi, alınan karar
gereğince, İzmir Milletvekili Rıza Türmen ve 25 milletvekilinin, Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına grup başkan vekilleri İzmir Milletvekili Oktay
Vural ve Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu ve 30 milletvekilinin Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
grup başkan vekilleri Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Milletvekili Ayşenur Bahçekapılı,
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve 135
milletvekilinin; Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve 21 milletvekilinin; Barış
ve Demokrasi Partisi Grubu adına grup başkan vekilleri Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken’in yasa dışı dinlemelerin ve
teknolojik araçlarla özel hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin araştırılarak,
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergelerin, birlikte yapılacak ön görüşmesine başlıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet? Yerinde.
Gündemin 73’üncü sırasında
yer alan, İzmir Milletvekili Rıza Türmen ve 25 milletvekilinin önergesi, Genel
Kurulun 1/12/2011 tarihli 27’nci Birleşiminde okunduğundan tekrar okutmuyorum.
Diğer önergeleri ise şimdi sırayla okutacağım. Okutacağım üçüncü Meclis
araştırması önergesi 500 kelimeden fazla olduğu için önergenin özeti
okunacaktır, ancak önergenin tam metni tutanak dergisine eklenecektir.
Önergeleri okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Meclis Araştırması Önergeleri (Devam)
4.- MHP Grubu adına grup başkan vekilleri İzmir Milletvekili Oktay
Vural ve Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın, yasa dışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/471)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Anayasada teminat altına
alınan özel hayatın gizliliği ve korunması kapsamında özellikle haberleşme
hürriyetinin, gayrimeşru yol ve yöntemlerle yapılan dinlemeler ve bunların
servis edilmesiyle yoğun bir şekilde çiğnendiği bilinmektedir. AKP Hükûmetinin
bugüne kadar bu iddiaları gerektiği gibi araştırarak gereken tedbirleri
yeterince almadığı Başbakanın dinlenmesi iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Bu
nedenle, gerekçesini ekte sunduğumuz, yasa dışı dinleme ve gözetleme ile kamu
görevlilerinin yaptığı dinlemelerin denetimi, bunların gerçekleştirildiği
teknik imkân ve kabiliyetler ile yapılanmaların tespiti, idari, cezai ve hukuki
düzenlemeler de dâhil olmak üzere alınacak tedbirlerin ve üretilecek çözümlerin
tespiti için Anayasa'nın 98’inci, İç Tüzük’ün 104-105’inci maddeleri gereğince
Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
Oktay Vural Mehmet
Şandır
İzmir Mersin
MHP Grup Başkan Vekili MHP Grup Başkan
Vekili
Genel Gerekçe:
Gerçek demokrasilerin en
belirgin niteliği "Çoğulculuktur". Herkesin düşündüğünü ifade
edebildiği, istediği gibi yaşayabildiği bir rejimin adıdır demokrasi.
Çoğulculuğun çerçevesini Anayasa'da belirtilen hak ve hürriyetlere getirilen
tanımlar tayin eder. Bu tanımlardan birisi de Anayasa’mızın "Haberleşme
hürriyeti" başlığını taşıyan 22’nci maddesidir. Bu maddede haberleşmenin
gizliliğine atıfta bulunulmaktadır. 22’nci maddeye göre gizliliğin temini için
hâkim kararı, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde de yirmi dört saat
içerisinde hâkim kararına çevrilmek kaydıyla yetkili mercinin kararı
gerekmektedir. Gizliliğin ihlali, başta özel hayatın ve konut dokunulmazlığının
ihlali ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmenin engellenmesi olmak üzere
birçok insan hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılmasına da sebebiyet
vermektedir.
Son yıllarda Anayasa’da
teminat altına alınan haberleşme hürriyetinin gayrimeşru yöntemlerle yapılan
dinlemelerle çiğnendiği yönünde birçok olaylar ve iddialar kamuoyuna
yansımıştır. Hükümet bugüne kadar bu iddiaları bihakkın araştırıp, kamuoyunu
rahatlatmak yerine beylik cümlelerle geçiştirmeyi ve iddiaları vuzuha
kavuşturmadan üstünü örtbas etmeyi tercih etmiştir. Bu duruş, çoğulcu
demokrasilerde halkın iradesi ile gelmiş bir hükûmetin duruşu olmamalıdır.
Hükûmetin bu duyarsızlığı herkeste ve her kesimde rahatsızlık yaratmaktadır.
Üstelik dinlemenin hangi
yöntemlerle yapıldığı, alınan dinleme izninin sınırlarının ne olduğu tam olarak
anlaşılamayan uygulamalarla bazı mahkemelerin insan hürriyetini ortadan
kaldıran mahkûmiyet kararları verdiği adli çevreler tarafından sıkça
dillendirilmekte, bu konuda halktaki kaygılar daha da belirginleşmektedir.
Öte yandan, kamu
görevlilerinin yaptığı dinlemelerin denetimi de ayrı bir sorun olarak karşımızdadır.
Bu denetimlerinin fiilî ve hukuki sınırlarının belirlenmesi gerektiği açıktır.
Özellikle yasa dışı dinleme ve gözetleme ile ilgili sorumlularının bulunmaması
bu dinleme ve gözetlemelerin birtakım kamu görevlileri tarafından yapıldığına
ilişkin kanaatin yerleşmesine yol açmıştır. Nitekim Sayın Başbakanın dinleme
konusunda bazı kamu görevlilerinin de olabileceği hususundaki ifadeleri bu
kanaatin yansımasıdır. Oysaki devleti yöneten iradenin bu kaygıları ortadan
kaldırması gerekmektedir. Bu durum, birbirlerine ve devletine karşı güvensizlik
hisseden bir toplum yaratılmasına yol açmakta ve sonucu, ağır sosyal travmalara
sebebiyet vermektedir.
Bu dinlemelerin zaman zaman
siyaset arenasında da bir araç olarak kullanılması, sandıkta görülemeyen
hesapların gayrimeşru dinlemelerle görülmek istenmesi böylece muhalefetin ve
siyasetin tanzim edilmek istenmesi ve susturulması girişimlerine şahit olmak,
yine son on yıldır ülkemizin karşılaştığı gerçeklerden biri hâline gelmiştir.
Kanun yapıcılar ve kanunu
uygulayan hukuk adamlarının ise iktidar baskıları ile dinlemelerin nasıl ve
kimler tarafından yapıldığı ile ilgilenmek yerine, dinlemelerin ortaya
çıkardığı dedikodu ve söylentilerle ilgilenmeleri ve bu gündem ile meşgul
olmaları demokratik hukuk devletlerinde rastlanılmayacak bir zafiyet
oluşturmuştur.
Kamuoyuna yansıyan gayrimeşru
dinlemelerin faillerinin bugüne kadar ortaya çıkarılamamış olması da bu
iddiaları teyit eder niteliktedir.
Son günlerde ülkenin
Başbakanının makam odasının dinlenebilmiş olması ihtimali ve bunun bizzat
Başbakanca dillendirilmiş olması, yıllarca muhalefet tarafından ortaya atılan
bu iddiaların ciddiyetini bir kez daha ortaya koymakla birlikte, insanlarımızın
daha güvensiz ve daha otokrat bir toplumda yaşadıklarına dair korkularını kuvvetlendirmiştir.
Gayrimeşru dinleme hadisesine
ülke Başbakanının bizzat muhatap olması insanımızı çaresiz, karamsar ve
güvensiz yapmıştır.
Anayasa Mahkemesinin Yüce
Divan sıfatıyla gördüğü “Yargıda Rüşvet” davasında soruşturma esnasında elde
edilen delillerin, dinleme ve ses kayıtlarının hukuka aykırı bulunmuş olması ve
tüm sanıkların beraat ettirilmiş olması, öte taraftan bazı alt derece
mahkemelerin hâlâ daha gayrimeşru dinlemelere dayanarak mahkûmiyet kararları
veriyor olması da ayrı bir hukuki tartışma başlatmıştır.
Anayasa’da teminat altına
alınan özel hayatın gizliliği ve korunması kapsamında özellikle haberleşme
hürriyetinin, gayrimeşru yol ve yöntemlerle yapılan dinlemeler ve bunların
servis edilmesiyle yoğun bir şekilde çiğnendiği bilinmektedir. AKP Hükûmetinin
bugüne kadar bu iddiaları gerektiği gibi araştırarak gereken tedbirleri
yeterince almadığı Başbakanın dinlenmesi iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Bu
nedenle, gerekçesini ekte sunduğumuz, yasa dışı dinleme ve gözetleme ile kamu
görevlilerinin yaptığı dinlemelerin denetimi, bunların gerçekleştirildiği
teknik imkân ve kabiliyetler ile yapılanmaların tespiti, idari, cezai ve hukuki
düzenlemeler de dâhil olmak üzere alınacak tedbirleri ve üretilecek çözümlerin
tespiti için Anayasa’nın 98’inci, İç Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri
gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.
5.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 30
milletvekilinin, yasa dışı telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/472)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Toplumun her kesiminde yoğun
tepkiye neden olan telefon dinlemeleri konusundaki belirsizlik ve hukuk dışı
uygulamalar devam etmektedir. Anayasa’mızın haberleşme hürriyeti ile ilgili
22’nci maddesi herkesin haberleşme özgürlüğüne sahip olduğunu belirtir ve bu
özgürlüğün temelinin gizlilik olduğunu vurgular. Benzer şekilde, Türk Ceza
Kanunu'nda (TCK) yer alan özel hayatın korunmasıyla ilgili düzenlemelerde
izinsiz biçimde görüşmelerin kaydedilmesini, bu kayıtların yayınlanması açıkça
suç kabul edilmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), cumhuriyet savcısı
dinlemeler sonunda suç delili bulunmadıysa, bunu on beş gün içinde ilgili
kişiye “telefonlarınız dinlenmiştir, suç unsuru bulunamamıştır" yönünde
bilgi verilmesini öngörmektedir. Fakat ülkemizde yasa dışı dinlemelerin
mahkemelerde hukuka aykırı bir şekilde yargılama konusu olduğu gibi, olmayan
dinlemelerde rivayetlerden yola çıkılarak iktidara muhalefet olan kişilerin
cezalandırılması aracı hâline gelmiştir.
Tüm bunlara rağmen Hükûmetin,
dinlemelerin kimin tarafından, hangi tarihte, hangi yolla ve ne amaçla
yapıldığı konusunda net ve yeterli açıklamalar yapmaması, gerekli önlemleri
almaması dikkat çekicidir. Telefon dinlemeleri yoluyla ülkemizde âdeta bir
korku imparatorluğu yaratılmakta, vatandaşlarımızın haberleşme özgürlüğü bir
anlamda kısıtlanmaktadır. Kısıtlanan özgürlük ülkemizde öyle bir hâl almış
durumdadır ki yargının üst makamlarında görev alan kişiler dahi
dinlenildiklerini ve takip edildiklerini sıradan bir olay gibi yansıtmaktadır.
Ülkemizde, son yıllarda
özellikle insan hakları konusunda hızı bir türlü kesilmeyen hak ihlallerinin
belki de en açık örneğini yasa dışı telefon dinlemeleri ve takip edilmelerle
yaşamaktayız. İktidarı eleştiren veya iktidar aleyhine taraf olan kişiler bu
tehditle hemen hemen her an karşı karşıya gelmektedir. Bu yasa dışılığın önüne
geçilmemesi ve hatta ülke Başbakanının seçim meydanlarında dinlenme
kasetlerinin müjdeci rolünü benimsemesi, bu tehdidin hangi amaçla
kullanıldığını en açık şekilde ortaya koymaktadır. Her türlü uyarılara ve
telkine rağmen bu alanda yapılan bu hukuksuzluk, mahkemelerce
meşrulaştırılmakta ve yargının bu hukuksuzluk üzerinden adalet dağıtması
beklenmektedir.
Telefon dinlemeleri ve takip
sadece seçim meydanları ile sınırlı kalmamış, Başbakan tarafından ana muhalefet
partisi liderine karşı da bir tehdit olarak kullanılmak istenmiştir. Başbakan,
partisinin bir grup toplantısında, önlenilemediği için utanılması gereken bu
hukuksuzluğa rağmen övünerek ana muhalefet liderinin her adımının izlendiği ve
takip edildiğini büyük bir heyecan ve gaflet içerisinde kamuoyuna açıklamıştır.
Vatandaşlarımız ise bu
gelişmeler doğrultusunda dostane sohbetlerini dahi telefon ortamına taşımaktan
çekinir olmuştur. Bu konuyu esas alan kamuoyu araştırmaları vatandaşlarımızın
hemen hemen tamamının dinlendiği şüphesiyle yaşadığı ve bu hak gasbının
iktidarın baskısı nedeniyle âdeta bir kadermişçesine kabullendiğini ortaya
koymaktadır. İleri demokrasi söylemleri ile atılan naralarının, vatandaşların
bu cevapları da göz önünde bulundurularak ileri zorbalık uygulamalarını temsil
ettiğini ispatlamaktadır.
İktidarın varlığını sürdürmek
amacıyla yarattığı bu korku ve zorba uygulamalar yaklaşan yerel seçim sürecinde
ise muhalefet partilerinin yerel yönetim yöneticilerine karşı bir silah olarak
kullanılmak istenmektedir. Seçimde sağlanamayan başarı, temel insan hakları
katliamına dönüşen hukuksuzluk yoluyla kazanılmak istenmektedir. Belediye
başkanlarının halka hizmet etmekten başka görevi ve niyeti yoktur. İktidarlara
da halk belediye başkanları ile aynı gayeyi taşımak için halk tarafından
görevlendirilmelerine rağmen, ülkemizde iktidar ayyuka çıkan başarısızlıklarını
korku düzeni inşa ederek yok etmek bu hukuksuzluktan insanlık adına utanç
başarısı elde etme yolunu seçmektedir.
Tüm Türkiye’nin yakındığı bu
durum, hukuksuzluğa seyirci kalan iktidar tarafından da maalesef geç de olsa
seslendirilmektedir. Başbakan dinlenme olayının bir yıl öncesinde
gerçekleşmesine rağmen, bu vahim olayı sıradan ve ülkemiz için olağan bir
şekilde paylaşmıştır. Hukuksuz dinlemelerden yazılan iddianamelerde savcılığı
ele alan, muhalefeti bu yol ile sindirmeye çalışan Başbakan kendisinin de
dinlendiğini itiraf ederek yıllarca meşru olarak gördüğü bu hukuksuzluktan
yakınmıştır. Koruma sayısının dünya üzerinde birçok ülkenin ordu nitelenmesine
yaklaşan Başbakanın bu iddiaları da araştırılması gereken öneme sahiptir.
Dinlenme olayının neden bir yıl sonra açıklandığı ve iktidarın bu zamana dek
sıradan bir gelişme olarak yorumladığı bu tür girişimlere neden bir anda tavır
aldığının cevabını tüm kamuoyu merak etmekte ve öğrenmek istemektedir. “Benim
valim”, “Benim polisim”, “Benim sırdaş MİT Müsteşarım” nitelemelerine rağmen
-ki son niteleme gayet ciddidir- ülke istihbaratı konusunda yetkili bir
kişinin, Başbakanın sırdaşı olmasına rağmen, bu hukuksuz istihbarat çalışması
ne amaçla ve hangi menfaatle yapıldığının bilinmesi gerekmektedir. Bu konuda
tüm kamuoyunun ortak tavrı nettir.
Kamuoyunu rahatsız eden,
toplum nezdinde korku düzeni yaratılmasında etkili olan dinleme cihazlarına
hangi yollarla ve nasıl ulaşıldığının tespit edilmesi, mahkeme kararı
olmamasına rağmen hukuksuzca dinlemelerin hangi kitlelerce ve ne amaçla
yapıldığının tespit edilmesi, Başbakanın bir yıl öncesinde gerçekleşen bir
dinleme olayını açıklama zaman diliminin önemi ve gerekçesinin tespiti, bu
dinlemenin kimler tarafından ve ne tür bir maksatla yapıldığının tespit
edilmesi, ülkemizde siyasilere karşı şantaj aracı olarak kullanılmasının ne tür
ihmaller sonucu yaygınlaştığının tespit edilmesi ve sorumlular hakkında yasal
sürecin başlatılması, yargı kararı olmaksızın dinlemelerle menfaat elde etmek
isteyen sorumluların tespit edilmesi ve haklarında yasal sürecin başlatılması
ve son olarak toplum nezdinde oluşan kaygıları ortadan kaldırmak için gerekli
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’mızın 98’inci, Türkiye Büyük Millet
Meclisi İç Tüzüğü’nün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılması için gereğini saygılarımızla arz ederiz.
1)
Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
2) Gürsel
Tekin (İstanbul)
3) Veli
Ağbaba (Malatya)
4)
Muharrem Işık (Erzincan)
5)
Erdoğan Toprak (İstanbul)
6) Mehmet
Şeker (Gaziantep)
7) Musa
Çam (İzmir)
8) Mahmut
Tanal (İstanbul)
9) Hasan
Ören (Manisa)
10) Ayşe
Nedret Akova (Balıkesir)
11)
Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
12) Haluk
Eyidoğan (İstanbul)
13)
Süleyman Çelebi (İstanbul)
14) Kamer
Genç (Tunceli)
15)
Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
16)
Bülent Tezcan (Aydın)
17)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
18) Namık
Havutça (Balıkesir)
19)
Haydar Akar (Kocaeli)
20) İhsan
Özkes (İstanbul)
21) Doğan
Şafak (Niğde)
22) Celal
Dinçer (İstanbul)
23)
Gürkut Acar (Antalya)
24) Haluk
Koç (Samsun)
25) İzzet
Çetin (Ankara)
26) Refik
Eryılmaz (Hatay)
27)
Mevlüt Dudu (Hatay)
28) Aytuğ
Atıcı (Mersin)
29) Ali
Sarıbaş (Çanakkale)
30) Osman
Aydın (Aydın)
31) Ahmet
Toptaş (Afyonkarahisar)
6.- AK PARTİ Grubu adına grup başkan vekilleri Giresun Milletvekili
Nurettin Canikli, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Milletvekili Ayşe
Nur Bahçekapılı, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili
Mahir Ünal ve 135 milletvekilinin, yasa dışı telefon ve ortam dinleme
iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/473) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kişiler arasındaki haberleşme
içeriklerinin hukuka aykırı biçimde tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması veya
kişilerin gizli yaşam alanına girerek veya başka suretle başkaları tarafından
görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının görüntülü veya sesli olarak
saptanması ve kaydedilmesi, kimi zaman bunların çeşitli medya ortamlarında
yayınlanması gibi suç teşkil eden faaliyetlerin nasıl ve hangi araçlar
kullanılarak yapıldığının, bu araçların nasıl temin edildiğinin, bu araçların
imal, ithal ve bulundurulması konusunda yasal bir kısıtlama bulunup
bulunmadığının ve yaşanan bu sorunun çözümü amacıyla alınması gereken yasal,
idari, istihbari ve diğer önlemlerin tespiti için Anayasa’mızın 98, İç Tüzük’ün
104 ve 105’inci maddeleri gereğince “Yasa dışı dinlemelerin ve teknolojik
araçlarla özel hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin tespiti, önlenmesi ve
gerekli tedbirlerin alınması” konusunda bir Meclis araştırma komisyonu kurulmasını
arz ve teklif ederiz.
1)
Nurettin Canikli (Giresun)
2)
Mustafa Elitaş (Kayseri)
3)Ayşe
Nur Bahçekapılı (İstanbul)
4) Ahmet
Aydın (Adıyaman)
5) Mahir
Ünal (Kahramanmaraş)
6) Zeyid
Aslan (Tokat)
7) Bülent
Turan (İstanbul)
8)
Ramazan Can (Kırıkkale)
9) Mehmet
Doğan Kubat (İstanbul)
10) Enver
Yılmaz (İstanbul)
11) Akif
Çağatay Kılıç (Samsun)
12)
Mehmet Müezzinoğlu (Edirne)
13) Oya
Eronat (Diyarbakır)
14) Harun
Karaca (İstanbul)
15) Ali
Ercoşkun (Bolu)
16) Ahmet
Öksüzkaya (Kayseri)
17)
Hüseyin Şahin (Bursa)
18) Ahmet
Baha Öğütken (İstanbul)
19)
Yılmaz Tunç (Bartın)
20)
Sermin Balık (Elâzığ)
21) Ömer
Faruk Öz (Malatya)
22) Cuma
İçten (Diyarbakır)
23)
Ertuğrul Soysal (Yozgat)
24)
Necdet Ünüvar (Adana)
25)
Mustafa Ataş (İstanbul)
26) İdris
Şahin (Çankırı)
27)
Gürsoy Erol (İstanbul)
28) Salim
Uslu (Çorum)
29) Mine
Lök Beyaz (Diyarbakır)
30)
Mehmet Kerim Yıldız (Ağrı)
31) Derya
Bakbak (Gaziantep)
32)
Mustafa Bilici (Van)
33) Fatih
Çiftci (Van)
34)
İsmail Aydın (Bursa)
35) Ali
Boğa (Muğla)
36)
Çiğdem Münevver Ökten (Mersin)
37) Osman
Kahveci (Karabük)
38) Hasan
Ali Çelik (Sakarya)
39)
Nusret Bayraktar (Rize)
40) Ekrem
Çelebi (Ağrı)
41)
Muammer Güler (Mardin)
42) İlyas
Şeker (Kocaeli)
43)
Nurcan Dalbudak (Denizli)
44) H.
Hami Yıldırım (Burdur)
45)
Ayşenur İslam (Sakarya)
46)
Abdullah Nejat Koçer (Gaziantep)
47) Aydın
Bıyıklıoğlu (Trabzon)
48)
Alpaslan Kavaklıoğlu (Niğde)
49)
Abdulkerim Gök (Şanlıurfa)
50)
Mehmet Ersoy (Sinop)
51) Vural
Kavuncu (Kütahya)
52) Osman
Boyraz (İstanbul)
53) Ali
Rıza Alaboyun (Aksaray)
54)
Mahmut Mücahit Fındıklı (Malatya)
55)
Muzaffer Baştopçu (Kocaeli)
56) Durdu
Mehmet Kastal (Osmaniye)
57)
Mehmet Akyürek (Şanlıurfa)
58) Tülay
Bakır (Samsun)
59)
Mustafa Şahin (Malatya)
60)
Abdurrahim Akdağ (Mardin)
61)
Türkan Dağoğlu (İstanbul)
62) Hacı
Bayram Türkoğlu (Hatay)
63) Adnan
Yılmaz (Erzurum)
64) Ünal
Kacır (İstanbul)
65) Tülay
Kaynarca (İstanbul)
66)
Mustafa Gökhan Gülşen (Kastamonu)
67) Sevim
Savaşer (İstanbul)
68)
Muzaffer Aslan (Kırşehir)
69) Ahmet
Haldun Ertürk (İstanbul)
70) Oktay
Saral (İstanbul)
71) Bilal
Uçar (Denizli)
72) Cahit
Bağcı (Çorum)
73) Osman
Ören (Siirt)
74)
Mustafa Kemal Şerbetçioğlu (Bursa)
75)
Feyzullah Kıyıklık (İstanbul)
76)
Muhammet Bilal Macit (İstanbul)
77)
Mehmet Yüksel (Denizli)
78) Faruk
Septioğlu (Elâzığ)
79) Hasan
Fehmi Kinay (Kütahya)
80) Soner
Aksoy (Kütahya)
81) Ahmet
Yeni (Samsun)
82) Ülker
Güzel (Ankara)
83)
Mehmet Ali Okur (Kocaeli)
84)
Mehmet Cemal Öztaylan (Balıkesir)
85)
Mehmet Emin Dindar (Şırnak)
86) Ali
Şahin (Gaziantep)
87)
Burhan Kuzu (İstanbul)
88) Şamil
Tayyar (Gaziantep)
89) Ahmet
Kutalmış Türkeş (İstanbul)
90)
Tevfik Ziyaeddin Akbulut (Tekirdağ)
91)
Hüseyin Çelik (Gaziantep)
92)
Kemalettin Aydın (Gümüşhane)
93) Halil
Mazıcıoğlu (Gaziantep)
94)
Mehmet Öntürk (Hatay)
95)
Nevzat Pakdil (Kahramanmaraş)
96) Adem
Yeşildal (Hatay)
97) Haluk
Özdalga (Ankara)
98)
Mehmet Geldi (Giresun)
99) Zülfü
Demirbağ (Elâzığ)
100)
Recep Özel (Isparta)
101)
Yunus Kılıç (Kars)
102)
Hüseyin Samani (Antalya)
103)
Şirin Ünal (İstanbul)
104)
Hasan Karal (Rize)
105) Ali
İhsan Yavuz (Sakarya)
106)
Muzaffer Yurttaş (Manisa)
107)
İlknur Denizli (İzmir)
108)
Tülay Babuşcu (Balıkesir)
109)
Ziver Özdemir (Batman)
110)
Hüseyin Filiz (Çankırı)
111)
Muhyettin Aksak (Erzurum)
112)
Hilmi Bilgin (Sivas)
113)
Mevlüt Akgün (Karaman)
114)
Yüksel Özden (Muğla)
115)
İsmet Su (Bursa)
116)
Muzaffer Çakar (Muş)
117) Ali
Turan (Sivas)
118) Ebu
Bekir Gizligider (Nevşehir)
119) Erol
Kaya (İstanbul)
120)
Süreyya Sadi Bilgiç (Isparta)
121)
Osman Çakır (Düzce)
122)
Sıtkı Güvenç (Kahramanmaraş)
123)
Azize Sibel Gönül (Kocaeli)
124)
Mustafa Öztürk (Bursa)
125)
İbrahim Korkmaz (Düzce)
126)
Salih Koca (Eskişehir)
127)
Gökcen Özdoğan Enç (Antalya)
128)
Muhammed Murtaza Yetiş (Adıyaman)
129) Şuay
Alpay (Elâzığ)
130)
Metin Külünk (İstanbul)
131)
Özlem Yemişçi (Tekirdağ)
132)
İsmail Güneş (Uşak)
133) Adem
Tatlı (Giresun)
134)
Nihat Zeybekci (Denizli)
135)
Hakan Çavuşoğlu (Bursa)
136)
Abdullah Çalışkan (Kırşehir)
137)
Ülker Can (Eskişehir)
138)
Nesrin Ulema (İzmir)
139)
İlhan Yerlikaya (Konya)
140)
Öznur Çalık (Malatya)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Özet
Anayasa’mızda “kişinin hak ve
ödevleri” başlığı altında, temel hak ve hürriyetlerin korunması amacıyla özel
hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyeti güvence altına alınmıştır.
Anayasa’nın 20’nci maddesinde herkesin özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini
isteme hakkına sahip olduğu ve özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine
dokunulamayacağı, ayrıca 22’nci maddesinde, herkesin haberleşme hürriyetine
sahip olduğu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğu, millî güvenlik, kamu
düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması
veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya
birkaçına bağlı olarak usulünce verilmiş hâkim kararı olmadıkça yine bu
sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kanunla yetkili
kılınmış mercisinin yazılı emri bulunmadıkça haberleşmenin engellenemeyeceği ve
haberleşmenin gizliliğine dokunulamayacağı hususu anayasal güvence altına
alınmıştır.
Telekomünikasyon yoluyla
iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin
değerlendirilmesine ilişkin kararların hangi kurumlar tarafından hangi
şartlarda alınabileceği, kararların hangi mahkemeler tarafından verilebileceği,
kararların taşıması gereken zorunlu unsurların neler olduğu, bu kararların
hangi kolluk birimlerince yerine getirileceği ve kayıtların kimlerin
sorumluluğunda olduğu gibi hususlar ve bu hakların ihlali hâlinde uygulanacak
cezai yaptırımlar mevzuatta ayrıntılı olarak belirlenmiştir.
Konuya ilişkin mevzuat
çerçevesinde, kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı biçimde
tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması suç olduğu gibi, kişilerin gizli yaşam
alanına girerek veya başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün
olmayan bir özel yaşam olayının görüntülü veya sesli olarak saptanması ve
kaydedilmesi de suçtur.
Anayasa ve yasalarca güvence
altına alınan bu temel haklara ve etkin cezai yaptırımlara rağmen kamuoyunda
böcek, gizli kamera veya uzaktan dinleme sistemi gibi dünyadaki teknik
gelişmelerin bu konuda sağladığı yasal olmayan tüm yöntemleri kullanarak
kişiler arasındaki konuşmaların dinlendiği, kayda alındığı ve bu kayıtların
kimi zaman basın yayın yoluyla hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığı yönünde
kamuoyunda bir algı oluştuğu gözlemlenmektedir.
Bu bağlamda yasa dışı
dinlemelerin hangi araçlar kullanılarak yapıldığının, bu araçların nasıl temin
edildiğinin, bu araçların imali, ithali ve bulundurulması konusunda yasal
düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve yaşanan bu sorunun çözümü amacıyla
alınması gereken yasal, idari, istihbari ve diğer önlemlerin tespiti için
Anayasa’mızın 98’inci, İç Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince
"Yasa dışı dinlemelerin ve teknolojik araçlarla özel hayatın gizliliğine
yönelik ihlallerin tespiti, önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması"
konusunda bir Meclis araştırma komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.
7.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve 21 milletvekilinin, yasa dışı
telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/474)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
"Gizli dinleme",
"Teknik takip" adı ile bilinen, dinleme ve izleme gündemden düşmüyor.
Bu gidişle gündemden düşecek gibi de gözükmüyor. İnsanların özel, siyasi,
mesleki ve aile hayatları daima merak ve ilgi konusu olmuştur. Ancak bunun bir
sınırının olduğu ve insanların, bu sınırı çizen yasalara ve uygulayıcılarına
güvenmek istediği tartışmasız ortadadır. Hem yasal ve hem de yasa dışı dinleme
ve izlemelere karşı, kişi hak ve hürriyetlerinin etkin bir şekilde korunmasının
zamanı çoktan gelmiştir. Bu husus herkesin ortak sorunudur. Gizli dinleme ve
izleme ile ilgili yürürlükteki hukuk kuralları tam olarak uygulanmalı, bu
konuda yetersiz olan hukuk kuralları en kısa sürede giderilmelidir. Yıllardan
beri süregelen ve en son olarak da Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi
açıklamasıyla ortaya çıkan Başbakanın evinin altındaki çalışma ofisi ile
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki makam odasında gizli dinleme cihazları tespit
edilmiştir. Bu konuda gerekli araştırmaların yapılması ve önlemlerin alınması
için Anayasa’nın 98'inci, İç Tüzük’ün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis
araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
1) Hasip
Kaplan (Şırnak)
2) Pervin
Buldan (Iğdır)
3) İdris
Baluken (Bingöl)
4) Sırrı
Sakık (Muş)
5) Murat
Bozlak (Adana)
6) Halil
Aksoy (Ağrı)
7) Ayla
Akat Ata (Batman)
8)
Hüsamettin Zenderlioğlu (Bitlis)
9) Emine
Ayna (Diyarbakır)
10)
Nursel Aydoğan (Diyarbakır)
11) Altan
Tan (Diyarbakır)
12) Adil
Kurt (Hakkâri)
13) Esat
Canan (Hakkâri)
14) Sırrı
Süreyya Önder (İstanbul)
15)
Sebahat Tuncel (İstanbul)
16)
Mülkiye Birtane (Kars)
17) Erol
Dora (Mardin)
18)
Ertuğrul Kürkcü (Mersin)
19) Demir
Çelik (Muş)
20)
İbrahim Binici (Şanlıurfa)
21) Nazmi
Gür (Van)
22) Özdal
Üçer (Van)
Gerekçe:
Gizli dinleme, telekulak,
haberleşmenin ve kişilik haklarının ihlali gündemini korumakla birlikte her
geçen gün daha da artmaktadır. Başbakandan Anayasa Mahkemesine, Genelkurmay
Başkanlığından Hükûmete, siyasi partilerden bürokrasiye, iş adamlarından sade vatandaşa
kadar hemen hemen herkes dinlemeden şikâyet etmekte ve kaygı duymaktadır. Adına
"çete", "gladio", "derin devlet" veya
"kontrgerilla" ne denirse densin yasa dışı suç örgütlerinin en çok
başvurduğu bu yöntem sonucu ortalığa saçılanlar dehşet verici hâle gelmiştir.
Teknoloji, bilişim, uydu yayınları derken cep telefonlarından “böcek” tabir
edilen dinleme cihazlarına, lazer ışınlarından çanaklara, SMS, e-mail, İnternet
üzerinden normal yaşamda hayatın her alanına giren gizli dinlemeyi en çok suç
çeteleri, dedektifler, rakip şirketler, siyasi muhalifler hemen hemen herkes
ilgi alanı içinde görünmektedir. Gizlilik kaydı olan en üst düzey askerî
görüşmeler, uluslararası görüşmeler önceden sosyal medyaya düşmektedir.
Yazılı ve görsel medyaya
yansıyanlar bu konuda güvenlik ortamının sıfıra indiği, hiç kimsenin
güvencesinin kalmadığı, her yapılanın da yapanın yanına kâr kaldığı bir
uygulama hukuk devletini derinden yaralamaktadır. Yabancı ajanlar cirit
atmakta, yerli iş birlikçiler üç kuruşa ülkenin sırlarını satmaktadır. Siyasi,
sivil alan, ticaret, asker, polis, yargıda tedirginlik had safhaya ulaşmıştır.
Mikro ses kayıt cihazları,
dijital ses ve telefon kayıt cihazları, casus kalem, gözlük, anahtarlık
kameralar, mikro kulaklıklar, dinleme sistemleri, GSM ortam dinleme,
bilgisayardan dinleme, izleme, her türlü cihaz sokakta, İnternet üzerinden
alışverişlerde ekmek peynir gibi rahatlıkla satılmakta ve alınabilmektedir. Bu
tür cihazlarla tehdit, şantaj, kişilik haklarına saldırı, yasa dışı menfaat
sağlama sıradan vaka hâline gelmiştir. Ceza yargılamasının en tartışılan delil
türü olarak "gizli dinleme" kayıtları geçiyor, ortalık kasetlerden,
ses kayıtlarından geçilmiyor.
Gizli dinleme, kişilerin özel
hayatları kapsamındaki bilgilere izinsiz erişerek onların özel hayat haklarını
ihlal eden bir durumdur. Özel hayat hakkı ya da mahremiyet hakkı olarak
isimlendirilen ve gizli dinleme ile ihlal edilen bu hak, gerek Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi gibi milletlerarası belgelerde gerekse de hemen hemen tüm
ülkelerin anayasalarında, temel haklar kategorisine konulmuştur. Esasen gizli
dinlemenin bir anayasal hak ihlali olduğu dolaylı olarak 1950 Avrupa Temel
Özgürlüklerin ve İnsan Haklarının Korunması Sözleşmesi’nin 8’inci maddesinde,
Türkiye'de Anayasa’nın 22’nci maddesinde belirtilmekte olup cezai müeyyidelerde
TCK'nın 133 ve 140 maddelerinde belirtilmektedir.
İnsanlığın ulaştığı evrensel
gelişmişlik seviyesi ve bu seviyede beliren ortak akıl, bireyin özel hayatını
ve iletişimini mutlak bir koruma altına almıştır. Bu koruma, sadece kuvvetli
bir suç şüphesinin varlığı hâlinde, suçla bozulan toplumsal barış ve huzurun
yeniden tesisi amacıyla, başka yoldan delil elde etme imkânı da yoksa ve hâkim
tarafından karar verilmiş olması şartıyla askıya alınabilmektedir. Ortak akıl, toplumsal
gelişme imkânın açık tutulması amacıyla, bireysel özgürlüklerin azami seviyede
gerçekleştirilip, korunması gayesi arasındaki özel iletişimini dinleyen ya da
kaydeden kişi, kim olursa olsun, hukuka uygun olarak verilmiş bir hâkim
kararına dayanmıyorsa suç işlemektedir. Bu kişi veya kişilerin yaptığı kayıt
delil olmayacağı gibi, bu suretle elde ettiği bilgiyi tanık olarak da beyan
edemez, bu hususta verdiği beyan da mutlak olarak hukuka aykırıdır. Özel hayat
hakkını koruyan ceza normları gözden geçirilmeli, bu suçların yaptırımları
ağırlaştırılmalıdır. Bu çerçeveye, tümü ile hukuka aykırı olarak yapılan gizli
dinlemeler, dinleme ve takipler sonucu elde edilen veri ve delillerin kötüye
kullanılması, bunları yapan kamu görevlilerinin şikâyete bağlı olmaksızın daha
ağır cezalarla cezalandırılmaları dâhil edilmelidir.
İletişimin denetlenmesi
kararları gizli olduğundan ve ilgilisi tarafından hemen itiraza konu
edilemediğinden, bu tür kararların alınması ve uygulamaları sırasında somut
olayın özellikleri karşısında yasal şartların bulunup bulunmadığı sıkı bir
şekilde incelenmeli, iletişimin denetlenmesi kararlarında sadece soyut yasal
dayanaklara değil, somut gerekçelere yer verilmeli, karar veren makam dışında
konusunda uzman hâkimler tarafından yerine getirilmelidir.
Tüm bu konuların
araştırılması, yasal düzenlemelerin yapılması ve önlemlerin alınması için
araştırma komisyonu kurulmasında yarar bulunmaktadır.
8.- BDP Grubu adına grup başkan vekilleri Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, yasa dışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/475)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Muhaberatın, özel hayatın
gizliliğini ortadan kaldıran ve açık bir insan hakkı ihlali teşkil eden ortam
dinlemesi hususunda neler yapılabileceği ve mevcut sorunların gündeme taşınması
amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İç Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince
Meclis Araştırması açılması için gereğini BDP Grubu adına arz ederiz.
Pervin Buldan İdris
Baluken
BDP Grup Başkanvekili BDP Grup
Başkanvekili
Gerekçe:
Kanuna aykırı biçimde yapılan
ve adına ise ister önleme, ister adli, ister ortam dinlemesi densin, netice
itibarıyla muhaberatın gizliliği esası ortadan kalkmış durumdadır. Son yıllarda
hukuka aykırı dinlemeler artmış; bu durum, son birkaç yıldır tüm eleştiri ve
hukuka aykırılığın giderilmesi adına yürütülen çabalara rağmen devam
etmektedir. Önceleri Adalet Bakanlığı bu dinlemelerden haberdar olduklarını ve
dinlemelerin hukuka uygun olduğunu belirtmişken, hâlihazırda durumun kontrolden
çıktığı malumdur. Zira hâkim, savcılar ile siyasetçiler de ortam dinlemelerinin
mağduru olmuş durumdadırlar.
Oysa ceza yargılamasında
hukuka uygun olmayan kanıtlar hükme esas alınamaz. Ceza Genel Kurulu 15/10/2002
gün ve 8-191/362 sayılı kararında "Demokratik bir hukuk devletinde delil
elde etme, soruşturmanın temel amacı ve kolluğun görevi olmakla birlikte, bu
amaç ve görev insan hakları ihlallerini meşrulaştırıcı ve hukuka aykırı
davranmanın bir mazereti olamaz." görüşüyle hukuka aykırı kanıtları
reddetmektedir. Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu 28/9/1999 gün ve 213/219 sayılı
kararında da "Bir kanıt, yasa koyucunun öngördüğü koşullara göre elde
edilmemişse, hükümde, bu kanıta dayanılamayacaktır." ifadesine yer
vermiştir.
Anayasa Mahkemesi de bir
kararında "Bu kuralla, hukuka aykırı biçimde sağlanan delillerin hükümde
göz önüne alınmaması amaçlandığından söz konusu delillerin üçüncü kişiler
tarafından sağlanması hukuka aykırılığı ortadan kaldırmaz. Delilin elde ediliş
biçimi, kişilerin Anayasa ile tanınmış haklarını ihlâl ediyorsa, onun hukuka
aykırı olarak elde edildiğinin kabulü gerekir." hükmü ile kanuna aykırı
delilin kabul edilemeyeceğini, kişi hak ve özgürlüklerinin bu itibarla ihlal
edilemeyeceğini kaydetmiştir.
Nitekim, Anayasa'nın 22’nci
maddesi uyarınca kural olarak herkes haberleşme özgürlüğüne sahiptir ve
haberleşmenin gizliliği esastır. Tarafı olduğumuz ve onaylamakla iç hukuk
mevzuatına dâhil ettiğimiz Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin
Korunması Sözleşmesi'nin 8’inci maddesinde de herkesin haberleşmesine saygı
gösterilmesi hakkına sahip olduğu kurala bağlanmış, bu hakka bir kamu
otoritesinin müdahalesinin ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin
ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi,
sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için,
demokratik bir toplumda gerekli olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak
koşuluyla söz konusu olabileceği belirtilmiştir.
Ancak ne var ki bazı hâllerde
bu durumun birincil mağduru olan hâkim ve savcılar dahi gizli dinlemeler yolu
ile edinilen bu delillere başvurmakta, yine bu deliller ışığında hukuka aykırı
kararlara imza atabilmektedirler. Oysa Yargıtay kararlarında da belirtildiği
üzere, delil elde etmek adına yapılan gizli dinleme insan hakları ihlallerini
meşrulaştırıcı yahut hukuka aykırı davranmanın bir mazereti olamaz. Bu
itibarla, eğer dava dosyası içinde bulunan telefon dinleme tutanaklarının
"hukuka aykırı kanıt niteliğinde olduğu" anlaşıldığı vakit dosyadan
çıkarılması gerekir. Fakat günümüzde gelinen noktada, haberleşmenin gizliliği
esası bertaraf edilmiş; herkesin muhaberatı açık, gizli dinlemeler ise fiilen
yasal duruma gelmiştir.
Açıklamış olduğumuz üzere
gelinen fazda temel kişi hak ve özgürlüklerinin en çok ihlal edildiği bu alana
dair bir araştırma yapılarak yaşanan sorunların giderilmesi ve açık yasa
ihlalinin önüne geçilerek hukuka olan güvenin yeniden tesisi adına bir komisyon
kurularak inceleme yapılması gereklilik arz etmektedir.
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Şimdi, okuttuğum Meclis
araştırma önergelerinin alınan karar gereğince birlikte yapılacak ön
görüşmelerine başlıyoruz.
VIII.- MECLİS ARAŞTIRMASI
A) Ön Görüşmeler
1.- İzmir Milletvekili Rıza Türmen ve 25 milletvekilinin telefon
dinlemelerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/74)
2.- MHP Grubu adına grup başkan vekilleri İzmir Milletvekili Oktay
Vural ve Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın, yasa dışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/471)
3.- İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu ve 30
milletvekilinin, yasa dışı telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/472)
4.- AK PARTİ Grubu adına grup başkan vekilleri Giresun Milletvekili
Nurettin Canikli, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş
Milletvekili Mahir Ünal ve 135 milletvekilinin, yasa dışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/473)
5.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve 21 milletvekilinin, yasa dışı
telefon ve ortam dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/474)
6.- BDP Grubu adına grup başkan vekilleri Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in, yasa dışı telefon ve ortam
dinleme iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/475)
BAŞKAN – İç Tüzük’ümüze göre,
Meclis araştırması açılıp açılmaması hususunda sırasıyla Hükûmete, siyasi parti
gruplarına ve önergelerdeki birinci imza sahibine veya onların göstereceği bir
diğer imza sahibine söz verilecektir.
Konuşma süreleri Hükûmet ve gruplar
için yirmişer dakika, önerge sahipleri için onar dakikadır.
Şimdi, söz alan sayın
üyelerin isimlerini okuyorum: Hükûmet adına Binali Yıldırım, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı.
Gruplar adına: Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu adına Hasip Kaplan, Şırnak Milletvekili; Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Faruk Bal, Konya Milletvekili; Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Rıza Türmen, İzmir Milletvekili; AK PARTİ Grubu adına
Yılmaz Tunç, Bartın Milletvekili.
Önerge sahipleri: Namık
Havutça, Balıkesir Milletvekili, Süleyman Nevzat Korkmaz, Isparta Milletvekili;
Ali Özgündüz, İstanbul Milletvekili; Zeyid Aslan, Tokat Milletvekili ve
Abdullah Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili.
Şimdi, ilk söz, Hükûmet adına
Sayın Binali Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’nın. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) – Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli
üyeleri; parti gruplarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen,
yasa dışı dinlemelerin ve teknolojik araçlarla özel hayatın gizliliğine yönelik
ihlallerin tespiti, önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması hususunda bir
Meclis araştırması komisyonu kurulması önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; dinlemelerin, özellikle yasa dışı dinlemelerin önlenmesine
yönelik konunun yüce Meclisin gündemine gelmiş olması çok önemli ve takdire
şayandır. Teknolojinin süratle gelişmesiyle birlikte, haberleşmenin sanal
ortamda giderek sesli ve görüntülü veya yazılı şekilde yapılıyor olması
toplumda dinlenme kuşkularını, endişelerini de beraberinde getirmektedir. Bu
olgu sadece Türkiye için geçerli olmayıp teknolojinin ilerlediği gelişmiş Batı
ülkelerinde bile aynı şekilde mevcuttur. Dolayısıyla, özellikle yasa dışı
dinlemelerle mücadele edilmesi konusunda yüce Meclisin oluşturacağı bu
araştırma komisyonu şüphesiz önemli bilgilere erişecektir ve bu bilgiler bu
konuda alınması gereken her türlü tedbir için önemli bir referans
oluşturacaktır.
Yasa dışı dinlemelere
geçmeden önce, izninizle dinlemeler konusunda ülkemizde mevcut mevzuatın neler
olduğunu ifade etmek istiyorum.
Türkiye’de iletişime
müdahaleyle ilgili olarak ilk düzenleme 1999 yılında yapılmıştır. 99’da Terörle
Mücadele Kanunu, 4422 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle iletişimin
dinlenmesine imkân sağlanmıştır. Ancak yeni Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)
yürürlüğe girdikten sonra 5320 sayılı Kanun’la 4422 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu geçersiz hâle gelmiş ve Türkiye’de iletişimin dinlenmesi konusu tekrar
mevzuat dışına çıkmıştır.
5397 sayılı Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile dinleme faaliyetlerinin tek bir merkezî,
idari yapı tarafından gerçekleştirilmesi amacıyla Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı
kurulmuş ve TİB adı altında idari bir birim ihdas edilmiş ve bu birim de Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bağlanmıştır.
5397 sayılı TİB’in kuruluşu
dışında, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, 2803 sayılı Jandarma
Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile 2937 sayılı Devlet İstihbarat
Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun bazı maddelerinde
değişiklik yapılmış, kolluk ve istihbarat kurumlarına iletişimin TİB üzerinden
dinlenmesi konusunda yetkiler verilmiştir. Telekomünikasyon yoluyla yapılan
iletişimin tespiti, dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ve kayda
alınmasına dair usul ve esaslarla Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının
kuruluş, görev ve yetkileri hakkındaki ikincil mevzuat düzenlenerek bu başkanlık
2006 yılı içerisinde faaliyete geçmiştir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; vatandaşların haberleşme hürriyeti Anayasa’nın 22’nci maddesi
ile güvence altına alınmıştır. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
8’inci maddesi de bu yönde düzenleme yapmış ve yasa dışı dinlemenin önüne
geçmek için hükümler koymuştur. Bu düzenlemelerin her ikisinde de “kişilerin
özel hayatının, iletişim bilgilerinin güvence altında olması” hükmüne yer
verilmiş, bunun ihlali hâlinde cezalar öngörülmüştür. Türk Ceza Kanunu’nda da
bu yönde hükümler mevcuttur. Ancak buna rağmen toplumda “dinleniyorum” endişesi
sona ermiş değildir. Bugün ülkemizde hemen hemen herkes bu endişeyi
yaşamaktadır. Bunun ortadan kaldırılması ve haberleşme hürriyetinin önündeki
bütün engellerin yok edilmesi hukuk devletinin en önde gelen görevlerinden
biridir.
Peki, bu noktaya neden
geldik, oraya biraz bakmak lazım. Az önce ifade ettim, Türkiye’de 2006’dan
önce, TİB’in kurulmasından önce, dinlemelerde tamamen bir keyfîlik hâkimdi.
Yasal dinlemeler bile, istihbarat kuruluşları veya herhangi bir kurum
tarafından rahatlıkla yapılabiliyor, dinlemeye esas konuların dışına dahi
çıkılarak bu dinlemeler insanların mağduriyetine sebep olabiliyordu. İşte
2006’da yapılan düzenleme çok net bir sınır getirdi. Bu sınır nedir? Üç
kuruluş: Polis, jandarma ve istihbarat. Bütün ülkelerde de böyledir.
İstihbarat kurumları yabancı
ülkelerde istihbarat faaliyetleri yapmak için dinleme gerçekleştirirler,
ülkenin güvenliği için, ülkeyle ilgili herhangi bir yasa dışı oluşumun veya
faaliyetin varlığını takip etmek ve bunu idareyle, icrayla paylaşmak istihbarat
kuruluşlarının en önde gelen görevidir. Aynı şekilde, polis ve jandarma da
asayişle ilgili olarak veya suçu önlemeye yönelik veya terörle mücadeleye
yönelik dinleme faaliyetlerini yasalar çerçevesinde yerine getirebilmektedir.
TİB’in kurulmasından önceki
döneme baktığımızda burada ciddi suistimalların olduğuna, dinlemelerin amacı
dışına çoğu kere çıktığına şahit olduk. İşte bu yüzden bu dinlemelerin izin
verme mekanizmasında bir değişikliğe gidildi, bu değişiklik şudur: Dinlemeye
yetkili olan kurumların talepleri Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına
gelecek, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı da bu taleplerin hukuka uygun
olup olmadığını tespit edecek, eğer uygun bulursa dinlenmesine izin verecek
yani uç verecek. Bu şekilde uygulamalara baktığımızda, kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten bu tarafa geçen süre içerisinde Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığına gelen dinleme taleplerinin 25.000 kadarı geri çevrilmiştir;
talepler yerinde görülmemiş, reddedilmiş ve iade edilmiştir. Bu önemli bir
gelişmedir.
Yine bu Kanun’la birlikte
yaptığımız önemli bir değişiklik de şudur: Burada, yasa dışı dinlemelerle elde
edilen bilgiler, belgeler, veriler asla ve asla delil olarak kullanılamaz,
kullanılması hâlinde de ağır cezaları var Türk Ceza Kanunu’na göre.
Yine, Türk Ceza Kanunu’nda
yapılan en son değişiklikle, bu Parlamentoda yapılan değişiklikle, buradaki
dinlemelerin cezası yüzde 50 oranında artırılmıştır. En son 2012’de yapılan
değişiklikle, bu şekilde, yasa dışı dinlemelerin cezası da Türk Ceza Kanunu’nda
artırılmıştır. 6352 sayılı, 2 Temmuz 2012’de çıkarılan Kanun, İnternet
ortamında bu dinlemelerin yayılmasıyla ilgili cezalarda artırıma gitmiştir.
Sonuç olarak, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanunu, 5397 sayılı Kanun’la telekomünikasyon yoluyla
iletişimin denetlenmesi yasal bir güvenceye kavuşturulmuş ve bu faaliyetlerin
tek merkezden yürütülmesi, dağınık istihbarat veya delil araştırma nedenleriyle
veya gerekçeleriyle yapılan münferit dinlemelerin önüne geçilmiştir.
Özellikle ortam dinlemesi,
İnternet üzerinde kişilerin özel hayatına yönelik bilgilerin veya görüntülerin
yayınlanması veya farklı elektronik araçlar kullanarak dinleme toplumda en
fazla endişe kaynağı olan yasa dışı dinlemelerdir. Bu dinlemelere yönelik
alınacak tedbirler, mutlaka bu araştırma komisyonunun konusunu teşkil
edecektir.
Bilinmesi gereken bir şey
var: Türkiye bu amaca yönelik bir başka adımı da atmıştır. Geçen yıl Avrupa
Komisyonu Siber Suçlar Sözleşmesi’ni ülkemiz imzalamak suretiyle İnternet
ortamında işlenebilecek suçlara karşı ortak hareket etme mekanizmasına dâhil
olmuştur. Bunun anlamı şudur: 49 ülke bu anlaşmayı imzalanmıştır. Bu anlaşmanın
imzalanmasıyla birlikte de dolayısıyla 49 ülkeyle Türkiye “adli yardım
anlaşması” imzalamış oluyor ve bu şekilde yapılanmayla yedi gün yirmi dört saat
bilişim merkezlerinde haberleşme oluyor. Bu haberleşmeyle anında buna müdahale
ediliyor.
İnternet’te yasa dışı bir
faaliyet, kişilik haklarına yönelik, özel hayata yönelik bir faaliyetle yasal
mücadelenin zaman bakımından zorluğu aşikârdır. Bir anda bir görüntünün veya
bir haberin binlerce, yüz binlerce, milyonlarca insana ulaşması gayet kolaydır
birkaç dakika içerisinde. Dolayısıyla, burada alacağınız tedbirlerin, yasal
tedbirlerin, hâkim kararının, savcı kararının en iyi şartlarda, bir günde yerine
getirilmesinin mümkün olduğunu düşünürsek bu mücadelede daha farklı yöntemlerin
geliştirilmesi kaçınılmazdır. İşte o yüzden Avrupa Konseyi Siber Suçlar
Sözleşmesi bir araçtır. Burası, TİB’le ve bilişimle ilgili uygulayıcı
birimlerle sürekli temas hâlinde olacak, bu ve buna benzer olaylara müdahale
etme imkânı bulacaktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bu konuda düzenlemeler yapılırken esas aldığımız ilke şudur:
Dinlemek istisna, haberleşme esastır. Yani gerek suçla mücadele gerekse suçla
ilgili başkaca elde imkân yoksa, delil bulmak gerekiyorsa veya terörle mücadele
konusunda bir çalışmamız varsa, burada, dinleme, izleme, sinyal takip etme en
önce akla gelen bir konu olmamalıdır. Haberleşme özgürlüğü anayasal teminat
altındadır, kişilerin özel hayatı anayasal teminat altındadır. Dolayısıyla,
buna aykırı hareket edenler mevcut mevzuat çerçevesinde gerekli cezalandırmayı
mutlaka görmelidir, görecektir. Bu konuda kanunlarımız açıktır. Uygulamada
yaşadığımız sorunlar olduğu bir gerçektir. Dinlemeden şikâyet edenlerin bir üst
mahkemeye de müracaat etmediği maalesef bilinen bir gerçektir. Bütün bu
konular…
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Haberi olmuyor ki Sayın Bakan, haberi olmuyor dinlendiğinden.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) – Haberi olduktan sonra da
şikâyetçi olan yok, burası enteresan. Bu da tabii anlaşılabilir bir şey çünkü
uzun bir süre alıyor, sonuç almak uzun bir süre alıyor ve tekrar vatandaş
davacı olduğu zaman, bu konular tekrar aleni hâle geliyor, tekrar, bir daha bir
mağduriyet yaşanıyor.
O bakımdan, bu araştırma
komisyonunun yapacağı çalışmaların bundan sonraki düzenlemeler için de önemli
bir fırsat olacağını düşünüyorum ve bu önergeye Hükûmet olarak biz de gereken
desteği veriyoruz. Bütün parti gruplarına; AK PARTİ, Cumhuriyet Halk Partisi,
Milliyetçi Hareket Partisi ve Barış ve Demokrasi Partisi gruplarına, toplumun
önemle üzerinde durduğu bu konuda gösterdikleri hassasiyete ayrıca teşekkür
ediyorum.
Çalışmanın ülkemize,
milletimize, insanımızın endişelerini gidermeye katkı sağlaması dileklerimle
yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Barış ve Demokrasi Partisi
Grubu adına söz isteyen Hasip Kaplan, Şırnak Milletvekili. (BDP sıralarından
alkışlar)
BDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Barış ve Demokrasi Partisi
Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten, gizli dinlemeyle,
telefon dinlemeyle, ortam dinlemeyle, teknik dinlemeyle ve çok yönlü dinlemelerle
ilgili, 2007 yılında seçildiğimizde, Meclise geldiğimizde ilk yaptığımız
işlerden biri bu araştırma önergesini vermek oldu. Mecliste dört grup
bulunuyordu ve bu konuda ilk araştırma önergesini veren bir grup olduğumuzu
buradan ifade edelim.
Tabii ki Türkiye bir hukuk
devleti. Türkiye, Avrupa Birliği sürecinde, müzakere sürecinde bir ülke olarak
ulusal yasalarında ve bağlı olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca ulusal
üstü sözleşmeler ve gelişen teknik karşısında nasıl bir noktadadır, vahameti
açısından bunu bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Bugün dört parti
grubunun da benzer bir araştırma önergesi vermesi, Sayın Bakanın demin
açıkladığı, Hükûmetin de destekliyor olabilmesi için maalesef, 2007-2012, beş
yıl geçti. Sayın Başbakanın ofisinde ve Meclisteki odasında da böcek bulunmak
suretiyle, üstelik gelişmiş böceklerden bulunması nedeniyle böyle bir ihtiyaç
hasıl oldu.
Bizim daha önceki yasama
faaliyetleri çalışmalarında verdiğimiz bilişim hukukuyla ilgili, bütün
maddelerle ilgili kanun teklifimiz vardı. Bu kanun teklifimizin önemli bir
kısmı, haberleşme gizliliğinin ihlalinden, kişiler arasındaki konuşmaların
dinlenmesi ve kayda alınmasından özel hayatın gizliliğine; kişisel verilerin
kaydedilmesine, verileri hukuka aykırı olarak verme ve ele geçirme suçlarına,
nitelikli ihlallere, şikâyet ve tüzel kişilere kadar getirdiğimiz teklifler
yakın zamanda Üçüncü Yargı Paketi içinde yer aldı ve yasalaştı. Şu an
geldiğimiz vahim noktayı şöyle izah etmek istiyorum: Gizli dinleme, telekulak,
haberleşmenin kişilik haklarını ihlali gibi konular öylesine bir noktaya geldi
ki herkes bundan şikâyet eder bir noktaya geldi. İsterseniz adına “çete”,
“gladio”, “derin devlet” veya “kontrgerilla” deyin, ne derseniz deyin, yasa
dışı organize suç örgütleri…
Yine teknoloji, bilişim, uydu
yayınları derken cep telefonlarından “böcek” diye tabir edilen dinleme
cihazlarına, lazer ışınlarından çanaklara, SMS’lerden e-maillere, İnternet
üzerinden normal yaşamda hayatın her alanına giren gizli dinlemeyi en çok suç
çeteleri, dedektifler, rakip şirketler, siyasi muhalifler, hemen hemen herkes
ilgi alanı içinde görmektedir.
Gizli kaydı olan en üst
düzeyli askerî görüşmeler, uluslararası görüşmeler önceden sosyal medyaya
düşmektedir. Yazılı ve görsel medyaya yansıyanlar, bu konuda güvenlik ortamının
sıfıra indiği, hiç kimsenin güvencesinin kalmadığı, her yapılanın da yapanın
yanına kâr kaldığı bir uygulama hukuk devletini derinden yaralamaktadır.
Yabancı ajanlar cirit atıyor, yerli iş birlikçiler üç kuruşa ülkenin sırlarını
satıyor, aleyhte sahte deliller üretiliyor, özel yetkili polisler, özel
savcılar, özel yetkili mahkemeler sadece dinleme üzerinden, olağanüstü, yargıyı
şekillendirerek adaleti yanıltıyor ve bunu çok da sıkça kullanıyor. Öyle bir
noktaya geliyor ki mahkeme kararları bir ay süreyle sınırsız olarak şehirlerde
ve metropollerde verilebiliyor ve maalesef yargı da buna alet oluyor.
Mikro ses kayıt cihazlarından
dijital ses ve telefon kayıt cihazlarına, casus kalemlerden gözlük, anahtarlık,
kameralar, mikro kulaklıklar, dinleme sistemlerine, GSM ortam dinlemeden
bilgisayar dinlemeye, yine kameralar, mikro kulaklıklar, dinleme sistemleri,
GSM ortam izleme, her türlü cihaz inanın sokakta, İnternet üzerinden, Google’a
girin, 49 liradan başlayan fiyatlarla açık açık satılıyor, açık satılıyor.
Girin bilgisayarlarınıza, istediğiniz dinleme cihazlarının açık açık
satıldığını, hatta eve teslim gönderildiğini görürsünüz. Kimsenin de bunu
izlediği, takip ettiği yok.
Ceza yargılamasının en
tartışılan delil türü olarak, gizli dinleme kayıtlarından torba iddianameler,
kesyapıştır iddianameler tamamen gizli dinleme üzerinden oluşturulmaya
başlandı. Hatta o kadar ki, yargı mensupları, Anayasa Mahkemesinin en üst yargı
mensupları bile dinlemeden şikâyetçi ve bu dinlemeler yargıya intikal etti
biliyorsunuz yakın zamanda. Sonra, yürütme bu konuda şikâyet etti. Başbakanın
odasında bulundu. Yasama ise, bizler, hepimiz zaten dinleniyoruz ve seçim
döneminde yansıyan kasetlerin, dinlemelerin, izlemelerin, görüntülerin etik,
ahlaki yanı bir yana, yasal müeyyidesi açısından da bugüne kadar hiçbir
tespitin yapılmaması çok daha vahim bir durum yaratıyor. Böyle olunca ne
kişilerin özel hayatı kalıyor ne haberleşme özgürlüğü kalıyor ne kişilik
hakları kalıyor ne normal bir yaşam kalıyor ne Türk Ceza Kanunu’ndaki
müeyyideler etkili oluyor ne Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki usullere uyuluyor ve
giderayak, gerçekten, bütün Türkiye’yi şu an derinden etkileyen gizli dinleme
olaylarına Meclisin ortak bir çözüm, ortak bir akıl bulması, ortaklaşması bir
zaruret hâline geliyor. Bugün bu dört grubun ortak önergesiyle -bu hususun-
kurulacağı anlaşılıyor böyle bir araştırma komisyonunun ve ben çok açık
söylüyorum, çok geç kalınmış bir adım bu.
Bakmayın, Anayasa’da
yazılıyor haberleşme hürriyeti, onun dışında, kişilik haklarıyla ilgili
hükümler, yine diğer parti grup önergelerinde de dikkat ediyorum, aynı bizim
bahsettiğimiz konuda yer almalar var.
Böyle olunca şöyle bir
sorunla karşı karşıya kalıyoruz ve kendi kendimizi sorgulamak zorundayız:
Sadece anayasa, yasalar, bunu, hukukunu yapmış ama uygulanmıyor. İşlemeyen bir
durum var yani işlemeyen yasalar, işlemeyen bir hukuk var ve maalesef yargı
kokmuş, tuz kokmuş. Tuz kokunca yargı bunun müeyyidesini, yargılamasını nasıl
yapacak? Çünkü yargı bu işin içinde; yargı bu kirli delili, bu kirli
dinlemeleri tek delil olarak kullanıyor, soruşturmaya gizlilik kararı veriyor,
gizli tanık koyuyor; gizli delil olarak da bu gizli dinlemelerle Türkiye’de
adalet yönlendirilmeye çalışılıyor.
Anayasa’nın 12’nci
maddesindeki, her kişinin “…bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez”
hakları, temel hak ve hürriyetler paspas ediliyor, 22’nci maddesindeki “haberleşme hürriyeti”
ayaklar altına alınıyor, “özel hayatın gizliliği” ortadan kaldırılıyor, ulusal
üstü hukukta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’inci maddesindeki “kişilik
hakları” ortadan kaldırılıyor, Türk Ceza Kanunu’ndaki bütün hükümler ayaklar
altına alınıyor. Terörle Mücadele Kanunu’na dayanarak Silivri’de, KCK
davalarında, olağanüstü davalarda, en son avukatlara, Çağdaş Hukukçular
Derneğinin avukatlarına yönelen operasyonlarda hep aynı delil türüyle maalesef
karşı karşıya kalıyoruz.
Durum böyleyken… Şöyle bir
durumla karşı karşıyayız: Madem ulusal hukuk buna karşı, niye caydırıcı
olamıyor? İkincisi: Ulusal üstü hukuk madem buna karşı, neden bunun önlemini
alamıyor?
Birkaç saptama yapmak
istiyoruz bu konuda. En başta, “Bunu kim kullanıyor yani gizli dinlemeyi kim
yapıyor?” sorusuna cevap aramamız lazım. En başta istihbarat örgütleri yani
casus faaliyetleri, arkasından -bu, Türkiye’de daha önce dağınıktı, Sayın Bakan
da söyledi- JİTEM, jandarma istihbaratı, Genelkurmay istihbaratı, emniyet istihbaratı,
Millî İstihbarat -MİT- böyle değişik dinlemeler vardı, onlar da birbirini
dinliyordu. Gerçi, şimdi, merkezîleştirildiği söyleniyor ama anlaşılıyor ki
hâlâ bu alışkanlık biraz sürüyor gibi gözüküyor. Uygulamalar bunu gösteriyor.
Terörle Mücadele Kanunu ile
organize suçlarla ilgili düzenlemeler bu piyasaya talebi artırdı, yani gizli
dinleme cihazlarının alım satım piyasasını da yükseltti.
Özel yetkili mahkemeler bu
alanda ciddi bir iş yapmaya başladılar. Özel yetkili mahkemeler, hiçbir
partinin, hükûmetin gözünün yaşına bakmadı. Sağ-sol, farklı koalisyonlar dâhil
hepsini izledi, hepsi hakkında da gereğinde gizli servislerden yararlandı.
Medya istihbaratından mafya
istihbaratına, darbecilerden çetecilere, sermaye şirketlerinin ticaret ve
rekabetinden magazin izlemeye kadar, bakın, buralardan özel güvenliğe,
karısını, kocasını izleyen özel dedektiflik bürolarından tutun, herkes bu
ülkede çok rahatlıkla dinleme yapıyor. “Kim dinleniyor?” dedik, yargı “Hepimiz
dinleniyoruz.” diyor, yürütme “Dinleniyoruz.” diyor; yasama, Meclis
“Dinleniyoruz.” diyor, Genelkurmay “Dinleniyoruz.” diyor, sivil toplum
kurumları “Dinleniyoruz.” diyor ve tabii ki vatandaş “Ayrımsız hepimiz
dinleniyoruz.” diyor ve özel yetkili mahkemelerin sicili burada çok perişan bir
vaziyette ortaya çıkıyor. Bu özel yetkili mahkemelerin Meclis tarafından
kapatılması isabetli olmuştur ama ellerindeki davaya bakın demesi en yanlış
karar olmuştur. Bu mahkemeleri derhâl kapatıp, bu usulsüz dinlemelerin prim
görmesini önlemek gerekiyor.
Kişilik hakları, hukuk,
adalet yara alırken soruyorum, bunca kurumu dinlenen bir ülke bağımsız olabilir
mi? Böyle dinlenen bir ülkenin bağımsız olması mümkün mü? Maalesef, değil.
Peki, bizde TÜBİTAK ne
yapıyor? TÜBİTAK’a mahkeme bir dosya gönderiyor bir sene onun cevabını
gönderemiyor. AR-GE’ye, bu Meclis döneminde, bir de 23’üncü Dönemde dünyanın
parasını ayırdık, yüzde 20 oranında artırdık. Bu dinlemelerle ilgili bir tane
telefon geliştirdiler -Mecliste sergilendi, o telefonu izlemişsinizdir- o telefonun
dinlenmemesi için karşı taraftakinde de aynı telefonun olması gerekiyor, ilkel
bir telefon sistemi çıktı ortaya.
Şimdi, dinlemenin, izlemenin,
gözlemenin yöntemleri o kadar çok fazla ki şu an elinizde bulunan bir
anahtarlık, gözlüğünüz, kulaklığınız, kaleminiz, düğmeleriniz, çantanız, kol
düğmeleriniz, saatiniz hepsi bir dinleme, bir izleme, bir kayıt cihazı
olabilir; bu kadar yaygın, bu kadar piyasada… “Le passe de passe”, bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler
denilmiş. Bir hukuk devletinde bu kadar serbest bir piyasa uygulanırsa gizli
dinlemede Başbakanı da böcek bulur, sıradan vatandaşı da bulur.
Bakın, önce böcek cihazı
satıyorlar, sonra böcek tespit cihazı piyasasını harekete geçiriyorlar. Frekans
analizleri var tarama arama yapılıyor. Lazerli dinleme sistemleri ayrı, dijital
olan ayrı, ortam dinleme ayrı. Dinleme
biçimlerinde, SIM kart, fihrist, çanta, abajur, mouse, bilgisayar
mouse’u, duvardaki tablolar, lambalar, avizeler, bütün bunlar dinleme için birer
araç gereç.
Peki, bu dinleme bu kadar
yaygın, bu kadar herkes yapıyor da bu Meclis bir önlem alamıyor mu? Vallahi, bu
piyasadaki satılanları izlerseniz, takip ederseniz, kim alıyor, kim satıyor,
yapan da belli olur, uygulayan da belli olur. Bu çok basit, zor değil yani bu
araç gereçlerin satımı, izlenimi, denetimi sağlanırsa.
Şimdi, derler ki: “Dünyanın
en büyük global kulağı, büyük kulak NSA’da.” Yani bu Echelon, dünyanın en büyük
telekulağı. “Dijital Kale” diye bir roman vardı, orada anlatılır nasıl
izlendiği. Deniliyor ki: “Burada dünyanın bütün elektronik haberleşmeleri
izleniliyor, kaydediliyor.” Yani telefon, SMS, posta, bütün bunlar
kaydediliyor. Tabii, NSA’nın (Ulusal Güvenlik Ajansı) yanında FBI (Federal
Araştırma Bürosu), CIA ve sistem çatışmaları başlıyor. İşte Çin, Almanya, Fransa’da,
biliyorsunuz “Amerika’nın Microsoft ürünlerini -bir ara- Blackberry telefonları
meclislerde kullanmayalım.” gibi şeyler yapıldı. Bize dokunmadığı için biz de
ilk geldiğimiz sene baktık Blackberry Mecliste dağıtılıyor, bunun esprisi
yapıldı… Bu sefer, Linux işletim sisteminin kullanılması gibi bir durum ortaya
çıktı.
Peki, dinlemenin, izlemenin
yöntemleri yakın dönemde ne kadar değişti? Çok uzağa gitmeyelim, soğuk savaştan
bu yana birkaç örnek vereyim. Bu 1972 Watergate skandalı biliyorsunuz, ABD’de
dinlemenin en çok… 1974’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulan istasyonla
Orta Doğu’nun tamamı izlenip dinlenmiş. Yine, “NASA’nın Signet ağı” diye tabir
ediliyor, Türkiye’deki görevli bütün diplomatlar dinlenmiş. Radarlarımız bol,
NATO üslerimiz çok bu ülkede. Patriotlar da geldi maşallah, Patriotlar da bu
tür kayıt dinleme sistemleriyle yakın bağlantısı olan şeyler.
Sadece dinlemenin maliyetinin
5 milyar dolar gözetleme endüstrisi olduğunu söyleyeyim. Casusluk sistemi
Wikileaks’in kurucusu Julian Assange “Hepimiz izleniyoruz.” demişti, o iddiada
bulunmuştu. Evet, herkes dinleniyor ama Türkiye’deki gibi pervasızca herkes
dinlenmiyor. Hele yargıda, adalette pervasızca dinlenip insanlara bu kadar
ceza, eza çektirilmiyor arkadaşlar.
Bu Meclisin yapacağı çok
önemli işler var, hayırlı olmasını temenni ediyoruz grup adına.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu adına söz isteyen Faruk Bal, Konya Milletvekili. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA FARUK BAL
(Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özel hayatın gizliliği ve
haberleşme hürriyeti içerisine bir virüs gibi sinen, dinleme olarak da ifade
edilen konu hakkında Meclis araştırma komisyonu kurulması konusunda Milliyetçi
Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek üzere huzurunuzdayım. Yüce heyeti
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
insan eşref-i mahlûkat olarak yaratılmıştır. İnsanın yaradılış fıtratında şeref
ve haysiyet fıtratından gelmektedir. Şeref ve haysiyet diğer yaratıklara göre
sadece insana bağışlanmıştır. Şeref ve haysiyetin ilgi duyduğu, ilgili olduğu
iki tane alan vardır hukukta; bunlar da özel hayat, bir diğer ifadeyle özel
hayatın gizliliği, haberleşme hürriyeti, bir diğer ifadeyle haberleşme
hürriyetinin gizliliği.
İnsanlık, tarihi boyunca bu
iki değeri, kendisine yaradılış fıtratından verilen o şeref ve haysiyeti
koruyabilmek için mücadele etmiş. Neticede, özel hayat ve haberleşme
hürriyetinin korunması evrensel değerlere yansımıştır.
Diğer taraftan, bütün
ülkelerin anayasasında olduğu gibi bizim Anayasa’mızda da bu iki kavram
korunmaya gayret edilmiş ve mevzuatımıza da gerek Ceza Muhakemesi Kanunu’na
gerekse Ceza Kanunu’na bununla ilgili hükümler konulmuştur.
Son olarak da yeni anayasa
çalışmalarında bütün temel hak ve hürriyetlerin insan şeref ve haysiyeti
üzerine oturtulması, böyle bir perspektiften anayasa yapılması dört siyasi
partinin Uzlaşma Komisyonunda kabul ettiği temel değer olarak alınmıştır.
Bu derecede önemli olan, bu derecede
evrensel değerlere yansımış, anayasalara, mevzuatımıza yansımış olan, insanın
şeref ve haysiyetiyle ilgisi bulunan özel hayatın ve haberleşme hürriyetinin
gizliliği maalesef sokaklarda satılan 25-30 liralık aletlerle heder edilir bir
noktaya gelmiştir. O zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak buna bir çare
bulabilmek amacıyla dört partinin vermiş olduğu önergenin kabulüyle bu konunun
enine boyuna konuşulması gerekmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi
olarak biz, özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetinin korunabilmesi
ekseninde iki temel noktada araştırma yapılmasını öneriyoruz: Bunlardan bir
tanesi, kamu gücünü ve kamu kaynaklarını kullanarak, kamu yetkisini aşarak
insanların özel hayatına giren ve haberleşme hürriyetini -yetkilerini suiistimal
etmek suretiyle- ihlal edenlerin araştırılması, soruşturulması, diğeri ise
oluşturulan çeteler marifetiyle yasa dışı dinlemelerin tespiti; bu temel iki
insanlık değerini ihlal edenlerin hakkında alınacak önlemlerin geliştirilmesi.
Değerli arkadaşlarım, mesele
vahim bir vaziyettedir. Vahametini ifade etmek üzere önemli gördüğüm iki hususu
sizlerle paylaşmak istiyorum: Bundan bir tanesi, özel hayatın gizliliği ve
haberleşme hürriyetinin ihlali ile ilgili yapılmış bir ankette
vatandaşlarımızın yüzde 71,6’sı bizzat kendisinin telefonunun dinlenildiğine
inanmaktadır, böyle bir algı vardır. Bu demektir ki 75 milyonluk Türkiye’de
özel telefon kullanan insanlarımızın yüzde 71’i böyle bir kaygı içerisindedir
ve bu kaygı çok vahimdir.
Diğer taraftan, bir köşe
yazarının feryadını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu sayın köşe yazarı
köşesinde feryat ediyor, diyor ki: “Sen veya siz sevgili arkadaşlar, okurlarım
okumayanlarım, tanıdıklarım tanımadıklarım, bürokratlar, siyasetçiler, sporcular,
ünlüler, ünsüzler, kadınlar, erkekler, büyükler, küçükler, güçlüler, güçsüzler
hepiniz dinleniyorsunuz.” Ve ekliyor “Hayasız kulağın dostu olmaz. Dinleyen
hayasız kulağın, kimi ne zaman dinleyeceği belli olmaz; kör kurşun gibidir
nereden çıkacağı belli olmaz.” İşte bu hayasız kulak, bu sayın köşe yazarının
güzelce tanımladığı hayasız kulak Türkiye’de kimleri dinlemedi. Sadece basına
yansıyanları biliyoruz, yansımayanları bilmiyoruz. Özel şahıslar dinlendi,
ilgili ilgisiz özel ihtilafı olan insanlar birbirlerini dinlettiler, sanatçılar
dinlendi, sporcular dinlendi, isimlerini elbette ki söylemeyeceğim. Yargının
içerisinde İstanbul Başsavcısı dinlendi. Kim dinletti? Emrindeki, onun adına
görev yapan savcı, başsavcısını dinletti. Ankara Başsavcısı dinlendi. Kim
dinletti? Onun emrinde, onun adına görev yapan savcı dinletti. Adliye santrali
dinlendi, Yargıtay santrali dinlendi, Yargıtayın değerli üyeleri dinlendi,
Anayasa Mahkemesinin üyeleri dinlendi, Danıştay Başkanı dinlendi, hâkimler
dinlendi, savcılar dinlendi. Bunlar yasal dinleme çerçevesi içerisinde
dinlenenlerdir deniliyor ancak yasal düzenlemenin de gayriyasallığına örnek
olan, olumsuz birer, hukuk tarihimize geçmiş ibret vesikalarıdır.
Değerli arkadaşlarım, Sayın
Bakan biraz önce anlattı, düzenlemeler yapıldı vesaire. O düzenlemelerden bir
tanesi de işte, bu hukuksuzluğu, bu, insan şeref ve haysiyetini rencide eden,
haberleşme hürriyetini ve kişinin özel alanını tahkir eden, tahrip eden
dinlemeler Adalet ve Kalkınma Partisinin çıkardığı yönetmeliklerle yapıldı.
Bunlardan bir tanesi de Teftiş Kuruluna hâkimlerin dinlenilmesi yolunu açan
yetkinin verilmesiydi. Bununla ilgili, Türkiye’deki 12 binin üzerindeki hâkim
ve savcıdan 1 tanesi “Ben dinlenmiyorum.” diyemiyor, herkes dinlenildiğinden
emin. Bu korkuyla, bu baskıyla, bu kaygıyla, bu endişeyle bu hâkim nasıl hak
dağıtacak? Ya dinlenilmesi neticesinde önüne bir kaset çıkarsa, önüne bir teyp
kaydı çıkarsa? Ya ertesi gün bakacağı davayla ilgili olmak üzere İnternet'te
dakikada -Sayın Bakanımızın ifade ettiği gibi- yayılabilecek bir iftira
kampanyasına maruz kalırsa? İşte, burada, değerli arkadaşlarım, tuzun koktuğu
noktaya geliyoruz; dinleten yargı, dinlenilen yargı, suçlu bu kapsam içerisinde
yargı, suçluya ceza verecek olan yargı. Yargının hâli de bu.
Değerli arkadaşlarım, bunun
dışında, belediye başkanları dinlendi, özellikle muhalefet belediye başkanları.
Bunu ben birkaç defa daha söyledim. Bir daha söyleyeceğim. Dinleneni de
dinleyenler var. Bir belediye başkanımız hakkındaki soruşturmada, dinleyeni dinleyen
bir makamdan belediye başkanımıza telefon geliyor, diyor ki: “Sizin şu önemli
şahıs ile soyadınız aynı, bir akrabalığınız var mı?” Sayın Başkan da hiçbir
şeyden habersiz “Hayır, yok.” diyor. “Yok” dediği gün gözaltında. Var olsaydı o
sayın şahsiyetin akrabası olması nedeniyle dinleyenler dinlediklerinin gereğini
yapmayacaktı. Dolayısıyla Türkiye bu hâle gelmiş bir durumdadır.
Sivil toplum örgütleri
dinleniliyor, dernekler dinleniliyor, vakıflar dinleniliyor, sendikalar
dinleniliyor. Elhasıl hayasız kulak herkesin ensesinde.
Basın mensupları dinleniyor
değerli arkadaşlarım. Genelkurmay başkanları en mahrem toplantılarında
dinleniliyor. Sayın Işık Koşaner, Sayın İlker Başbuğ ve sıra kademesine göre
herhâlde geriye kalanların tamamı.
Dinlemeden nasibini olmayan
yok. Oslo görüşmeleri dinleniyor. Yüzde 95 oranında PKK’yla anlaşıldığına dair
ortaya çıkan konuşmalar kamuoyuna yayılıyor. Siyasi partiler dinleniliyor,
teknik takibe alınıyor. CHP dinleniliyor, MHP dinleniliyor ve diğer dinlenilen
partilerin arasında Adalet ve Kalkınma Partisi, sıranın, hayasız kulağın ne
zaman kendisine geleceği ihtimalini hiç değerlendirmiyor, bana sıra gelmez diye
düşünüyor ama ona da sıra geliyor. Sayın Başbakanın evi dinleniliyor, Sayın
Başbakanın ofisi dinleniliyor. O tarihe kadar yapılan hiçbir iş yok. O tarihe
kadar bakın ne oluyor? Milliyetçi Hareket Partisi aleyhine teknik takip
dinlemeler ve özel hayatın gizliliğini ihlal, haberleşme hürriyetini ihlal ile
bir alçak ve izansız tuzak kuruluyor. Bu tuzağı Sayın Başbakan oy
devşiriciliğine dönüştürüyor, “Ne özeli, genel genel.” diye bir de kabadayıca
konuşuyor. CHP aleyhine yapılmış teknik takipte ise mesele oy devşiriciliği
çerçevesi içerisinde çok basite indirilerek ve telaffuz etmek istemediğim ama
söylemek zorunda olduğum -Başbakanın ifadesiyle- “uçkur” meselesine
düşürülüyor.
Değerli arkadaşlarım, bu
işten sorumlu sayın bakan da dinlemelerle ilgili şikâyet ortaya çıktığında
nasihat veriyor, diyor ki: “Eğer suç işlememiş iseniz dinlenilmekten korkmayın,
çekinilecek bir şey yok.” İş bu kadar basit ise burada konuşmaya da gerek yok,
Adalet ve Kalkınma Partisinin bu önergeyi vermesine de demek ki gerek yok.
Değerli arkadaşlarım, ne
yapıldı? Yapılması gereken hiçbir iş yapılmadı. Örneğin, Milliyetçi Hareket
Partisi aleyhine kurulmuş olan hain tuzak İnternet sitesinde yayınlandı. Bunu
yayınlatanın kim olduğu belli. Bunu yayınlatan, Adalet ve Kalkınma Partisinin
İl Genel Meclisi Üyesi İbrahim Faruk Bayındır. İnternet sitesine para ödemiş,
ödediği kredi kartının numarası belli, İnternet sitesiyle telefonla konuşmuş,
konuştuğu telefon belli, aradan iki yıl geçmiş, suçun faili yok. Kim bulacak bu
suçun failini? Siyaseten sorumlu olan AKP, Hükûmet, bitti. Anayasa’ya göre,
işlenmiş suçların soruşturulması görevini kolluk güçleri yapacaktır. Elbette ki
savcının denetimi vardır ama kolluk gücü eğer siyasi iradede bir fren oluyor
ise o takdirde felçli hasta gibi kolunu kıpırdatmıyor. Ama zamanı geldiğinde de
çok güçlü çalışıyor. Örnek, AKP’nin zülfüyârına dokunan bir olay oldu, çok da basit
bir olaydı. Bir bakan adına ÖSYM’ye -hatırlayın- sahte bir e-mail gönderilmiş,
bir öğrencinin yerleştirilmesine torpil anlamında. Bunun sahteliği belli olduğu
için derhâl AKP’nin kurulu güçleri harekete geçti, on iki saat içerisinde bu
kişinin, sahte isimle, sahte kimlikle bu sahtekârlığı yapmış olmasına rağmen
kim olduğu belli oldu, İstanbul’da bulundu, Ankara’ya kadar getirildi. Demek ki
burada bir farklılık var, burada bir çifte standart var. “Bana dokunmayan yılan
bin yaşasın.” deniliyor ama bu hayâsız kulak yılandan daha beter. Hiçbir zaman
kimsenin gözünün yaşına bakmamakta ve AKP’ye de acımamaktadır. Sıra onlara da
gelmiştir. Bakalım, Sayın Başbakanın ofisinin dinlenilmesinden, evinin
dinlenilmesinden, AKP’nin diğer ilgi alanına giren kurumlarının,
kuruluşlarının, odalarının dinlenilmesinden daha neler çıkacak?
Değerli arkadaşlarım, şimdi,
tedbir alınıyor. Tedbir nasıl alıyor? Sayın Başbakan kendisinin dinlenmesini
önleyecek tüm tedbirleri aldı. Başbakanlıktaki bütün korumalar değiştirildi,
memurlar değişik yerlere gönderildi, tamamen bütün kadro yenilendi. E, Başbakan
bundan sonra belki dinlenilmeyecek bu tedbirler sayesinde. Ya yüzde 71,6’sı
dinlenildiğine emin olan Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarına ne gibi bir
tedbir alınacak? Ya dinlemeleri önlemekle görevli olan yargı “Kendim
dinleniyorum.” diye kaygı duyuyorsa bu kaygıyı giderecek nasıl bir tedbir
alınacak? Ya Oslo gibi önemli bir görüşmede bunlar ortaya çıkabilecek şekilde
nüfuz etmiş bir dinleme çetesine karşı ne gibi tedbir alınacak? Türkiye
Cumhuriyeti devletinin hini hacette kullanabileceği en büyük güç olan
Genelkurmay Başkanlığını dinleyecek kadar nüfuz etmiş çete hakkında ne gibi
önlem alınacak? Değerli arkadaşlarım, zülfüyâra dokunan yerde tedbir var,
zülfüyâra dokunmayan yerde tedbir yok.
Dolayısıyla Mecliste
kurulacak bu araştırma komisyonuyla, temenni etmekteyiz ki, bu sorulara cevap
verebilecek bir açıklıkta, bu sorulara cevap verebilecek bir çerçeve
içerisinde, demokrasinin, özellikle parlamenter demokrasinin temel hak ve hürriyetler
bağlamında en ciddi sorunu hâline gelmiş bu kanayan yarayı birlikte, ortak
akılla çözebiliriz.
Değerli arkadaşlarım,
meselenin bir başka boyutu da var. Bu, sadece insanların özel hayatına
girilerek, haberleşme hürriyeti ihlal edilerek yapılmış bir saldırıdan ibaret
değildir; bu, aynı zamanda toplumun tüm kesimini ilgilendiren bir tehdit ve
şantaj aracı olarak kullanılması ihtimalini de ortaya koymaktadır. İhtimalden
öteye geçerek, hayatta gördüğümüz, basından edindiğimiz bilgilere göre, tehdit
ve şantajın hayatta geçtiğini de görüyoruz. Sokaklarda 15-20 liraya satılan ve
çok düşük cesametteki teknik aletler ile iki firma arasındaki rekabet tehdit ve
şantaj ile bir firmanın mahvına, diğer bir firmanın ise hak etmediği hâlde
önemli kazancına neden olabilecek bir noktaya gelmiştir. Bu, aynı zamanda
devlet görevini ifa eden her türlü bürokrata, Türkiye’yi dışarıda temsil eden
büyükelçilerimizden ülkemizde devleti temsil eden valilerimize, kolluk
kuvvetlerimize, hâkimimize, savcımıza, elhasıl, devleti devlet yapan ve kamu
görevini ve yetkisini kullanan herkese karşı bir şantaj aracı hâline gelmiştir
ve bu şantajın yerine getirilmesi demek kamu gücünün etkin bir şekilde
kullanılamaması sonucunu ortaya koymaktadır. Bu, aynı zamanda devlet gücü ile
vatandaşın korku imparatorluğunda bastırılması, susturulması ve temel hak ve
hürriyetlerini kullanmasını engelleyen bir tehdit ve şantaj aracı hâline de
gelmiştir.
Son olarak değerli
arkadaşlarım, bu, ülkenin bekası açısından da yabancı istihbarat örgütlerinin
nerelere kadar sızabileceklerini ortaya koyan, çok ciddi ve vahim sonuçlar
doğurabilecek bir hâle bürünmüştür. “Biri bizi gözetliyor.” diye bir laf
vardır, bir dizi vardır. Şimdi, artık o “Biri bizi gözetliyor.” lafı bitmiştir,
“Herkes herkesi gözetliyor, herkesin her şeyi gün gibi ortada.” gibi bir
noktaya geldik.
Bütün bunların
değerlendirilmesi, incelenmesi ve her bir vatandaşımızın temel hak ve
hürriyetlerinin başında gelen insan şeref ve haysiyetine dayalı bir hayatı
sürdürebilmesi için, özel hayatının gizliliği ve haberleşme hürriyetinin tam ve
kâmil anlamda sağlanabilmesi için böyle bir araştırma komisyonuna ihtiyaç
vardır. Bu komisyonun, temenni ederiz ki “Laf olsun, torba dolsun.” anlamında
değil, gerçekten, işin ciddiyetine ve ulaştığı vahametine göre bir inceleme
yaparak, yüce Meclisin gerekli tedbirleri alabileceği, yasal düzenlemeleri
yapabileceği, ortak bir akılla bu ciddi soruna çözüm bulabileceği bir çalışma
ortamı oluşturulur diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri,
birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.39
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.54
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Tanju ÖZCAN (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 55’inci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Haberleşme özgürlüğü ve özel
hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin tespiti ve önlenmesine yönelik
tedbirlerin alınması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergelerin birlikte yapılacak ön görüşmesine devam edeceğiz.
Hükûmet yerinde.
Şimdi, söz sırası, Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına Rıza Türmen, İzmir Milletvekili… (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA RIZA TÜRMEN
(İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yasa dışı dinlemelerle ilgili bir araştırma komisyonu
kurulması konusunda Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini açıklamak için
huzurunuzdayım.
Telefon dinlemeleri, yasa içi
olsun yasa dışı olsun, bir kere özel hayat bakımından, insan hakları bakımından
potansiyel bir tehdit niteliğini taşıyor her zaman. Bir insanın konuşmalarına
müdahale ediyorsunuz ve bu konuşmalara ortak oluyorsunuz. Zaten işin esasında,
temelinde bir özel yaşamın gizliliğinin ihlali yatıyor, potansiyel bir ihlal
yatıyor. Tabii, işin başka tarafları da var; bir de konuşan diğer taraf var,
onu da dinliyorsunuz. Bir de tabii, dinlenenin bundan hiçbir haberi yok yani
dinlenen yasa dışı mı dinleniyor, yasa içi mi dinleniyor, yasal mı dinleniyor,
tamamen kendi bilgisi dışında oluyor bütün bunlar. Yani bütün bunları toplayınca
bu konunun ne kadar nazik, insan hakları bakımından ne kadar önemli olduğunu
daha iyi görmek mümkün. O nedenle, bu dinlemeler konusunun son derece özenli
bir biçimde, çok dikkatli bir biçimde düzenlenmesi gerekiyor; yani ne zaman
yasa dışıdır dinleme, ne zaman yasaldır, hangi durumlarda? Ancak son derece
istisnai durumlarda. Hangi istisnai durumlarda bu dinlemelere izin verilmesi
gerekir? Bu çok ince, nazik bir konu.
Kanuna baktığımız zaman,
CMK’nın 135’inci maddesine baktığımız zaman şunu görüyoruz: Bir kere, bu
dinleme, kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı yanında, suç işlendiğine dair
kuvvetli şüphenin varlığı yanında, aynı zamanda, başka suretle delil edilmesi
imkânının bulunmaması durumunda söz konusu olabiliyor yani telefonun
dinlenmesi, yasal olabilmesi için en son çare olarak başvurulması gereken bir
tedbir, başka tedbirlerle bu suçun izlenmesi, suç işlendiğinin önlenmesinin
mümkün olmaması durumunda başvurulacak bir tedbir. Onun dışında, hâkimin
vereceği kararın çok ayrıntılı olması lazım yani tedbir uygulanacak kişinin
kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısının
tespitine imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı, süresinin belirtilmesi
lazım. Yani kanunda da -görüyorsunuz- epeyce ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiş
bu. İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına baktığınız zaman orada da görüyorsunuz
yani özel yaşamın bir ihlali, potansiyel bir ihlali söz konusu olduğu için
orada da büyük bir itinayla bu hâkim kararlarının neleri kapsaması, hangi
ayrıntıları kapsaması gerektiği belirtiliyor, hâkim kararlarının hangi
durumlara inhisar etmesi gerektiği belirtiliyor filan.
Şimdi, bizdeki uygulamaya
bakarsanız, bizdeki uygulama hiç de böyle değil. Ne kanunun öngördüğü itinalı
bir şekilde telefon dinlemeleri yapılıyor ne de İnsan Hakları Mahkemesinin
öngördüğü kriterlere uygun bir şekilde telefon dinlemeleri yapılıyor, bizde bu
koşullar yerine getirilmiyor. Bizde son derece keyfî bir şekilde, hâkim kararı
bazen var bazen yok, hâkim kararı olsa bile bu hâkim kararının koşulları yerine
getirilmemiş yani efendim, işte, telefon numarası, süre, isim, bunlar
belirtilmeden bir liste getiriliyor hâkimin önüne, hâkim sadece telefon
numaralarından oluşan bu listeyi onaylıyor. Biliyorsunuz, bunu gösteren en
güzel hikâye, o telefon numaraları içinde hâkimin kendisi de var ve hâkim
kendisi dinleme yetkisi verdiğinin, izni verdiğinin farkında değil; bu kadar
gelişigüzel, bu kadar keyfî bir şekilde yapılıyor ve herkes dinleniyor.
Şimdi, Sayın Bakan biraz
önceki konuşmasında bu İletişim Kurumunun 25 bin dinleme talebini reddettiğini
söyledi. Bu çok güzel de, peki, kaç talebi kabul etti acaba, onu söylemedi. Bu
kabul edilen taleplerin sayısı ne kadar, ben asıl onu merak ediyorum.
Tabii, uygulamalara
baktığınız zaman şöyle şeyler görüyorsunuz: Bir dönem 163 tane yargıç dinlendi
yasa dışı bir şekilde. Yani yargı, 163 yargıç, hâkim kararı olmadan dinlendi.
Bir de bakıyorsunuz, Adalet
Bakanlığı Teftiş Kuruluna, yargıç ve savcıları dinleme izni veriliyor, dinleme
yetkisi veriliyor. Bu korkunç bir şey tabii. Yani Teftiş Kurulu, yargıçları ve
savcıları dinleme yetkisine sahip oluyor. Teftiş Kurulu ne savcıdır ne polistir
ne kolluktur ve ondan sonra, bu yasa dinlemeler yayınlanıyor, yasa dışı
dinlemeler gazetelerde çıkıyor çarşaf çarşaf. Bu, gazetede çıkan dinlemeleri
siyasi iktidar kullanıyor, kendi amaçları için kullanıyor.
Tabii yani dinlemeler,
aslında yasa dışı dinlemeler birkaç amaca hizmet ediyor. Eğer bir siyasi baskı,
bir grup üzerinde bir baskı kurmak istiyorsanız bunları gayet rahat
kullanabiliyorsunuz. Tabii “yasa dışı dinleme” dediğimiz zaman burada, ya hiç
hâkim kararı olmayan dinlemeleri ya da hâkim kararı olsa bile usulüne uygun
olarak verilmemiş hâkim kararıyla yapılan dinlemeleri kastediyoruz.
Aslında ikisi de aynı
nitelikte yani usulüne uygun olarak verilmemiş bir hâkim kararıyla, hiç hâkim
kararı olmadan yapılmış bir dinleme arasında hukuken hiçbir fark yok tabii,
ikisi de yasa dışı dinleme.
Burada bu tür dinlemeler,
işte, bir özel hayatın ihlali olduğu kadar bir siyasi baskı unsuru olarak da
kullanmaya son derece elverişlidir.
Tabii, çok basında çıkan
haberler, hep işte siyasi kişilerin dinlenmesiyle ilgili spektaküler haberler
oluyor, onlar basında çıkıyor, onların, işte Başbakanın dinlenmesi söz konusu
oldu, Genelkurmay Başkanının dinlenmesi söz konusu oldu. Genelkurmay
Başkanının, Başbakanın dinlenmesi tabii bir de güvenlik boyutu katıyor işe.
Yani, devletin önemli işlerinin konuşulduğu telefon konuşmaları da demek
dinlenebiliyor, işin bir de bu tarafı çıkıyor ama bir de gazetelerde çıkmayan,
sokaktaki vatandaşların dinlenmesi meselesi var. Bu, bence daha da vahim. Eğer
sokaktaki vatandaş, hiçbir siyasi niteliği olmayan, gündelik hayatını yaşayan
sokaktaki vatandaş dinlendiğinden kuşkulanıyorsa, böyle bir korku içinde
yaşıyorsa, böyle bir güvensizlik içinde yaşıyorsa ve de dinleniliyorsa üstelik
bu, gerçekten, bir ülkenin demokratik bir düzen kurması bakımından çok vahim
bir tablo. Bence, işin en ciddi tarafı da bu yani siyasilerin dinlenmesinin
yarattığı çeşitli sakıncaların yanında bu sakıncaların söz konusu olmadığı,
gündelik hayatını yaşayan sokaktaki vatandaşın dinlenmesi ve vatandaşın böyle
bir korku içinde olması. Bu, işte demokratik toplum düzeniyle bağdaşmayan bir
durum, bunu düzeltmek lazım.
O nedenle, kurulması
öngörülen araştırma komisyonunun alabileceği önlemler, yapabileceği şeyler çok
burada. Fakat, her şeyin başında, araştırma komisyonunun bu tedbirlerle topluma
bir güven verebilmesi lazım; en önemli yapabileceği şey bu. Bir güven
verebilmesi lazım ki bu toplumdaki bu korku ortamı, bu herkesin dinlendiği
ortam… Türkiye’de insanların yüzde 70’i dinlendiğine inanıyor. Tabii, yüzde
70’i dinlendiğine inanınca dinlenmeyenler de bundan alınıyor “Ben adam değil
miyim? Niye beni dinlemiyorlar?” diye, böyle bir düşünce de doğabiliyor. Yani
bu ortamı düzeltebilecek bir güven verebilmesi lazım araştırma komisyonunun, en
önemli fonksiyonu bu olacak.
Tabii, bu güveni verebilmesi
belki de biraz da şuna bağlı: Bu dinlemelerde çok önemli bir rol oynayan
Telekomünikasyon Kurumu Başkanlığı bağımsız bir kurum değil, bunlar Hükûmete
bağlı bir kurum ve Hükûmet bu kurumu, eğer siyasi iktidar istiyorsa bu kurumu
kendi siyasi amaçları için kullanma imkânına sahip. Topluma bir güven
verilebilmesi için bu yasa dışı dinlemeler bakımından, dinlemeler bakımından
bir güven verilebilmesi için, dinlemelerde önemli bir rol oynayan bu kurumun
mutlaka bağımsız bir kurum hâline getirilmesi lazım.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi, 2009
yılında açılan davada, Telekomünikasyon Kurumu İletişim Başkanının Başbakan
tarafından atanmasını iptal etti, “Başbakan tarafından atanması Anayasa’ya
aykırıdır” dedi. Anayasa Mahkemesi şöyle diyor: “5651 sayılı Yasa’ya göre
İnternet yoluyla yapılan yayınlara erişimin engellenmesi, 5397 sayılı Yasa
gereğince telekomünikasyon yoluyla iletişimin tespiti, uygulanması konularında
kamu düzeni ve kamu güvenliğiyle ilgili görevleri bulunan kurumun başkanlığını
yürüten Telekomünikasyon İletişim Başkanının önemli yetki ve sorumluluklarla
donatıldığı, bu nedenle üst düzey yönetici kapsamında bulunduğu ve atamasının
da müşterek kararname ile yapılması gerektiği açıktır” diyor ve bu nedenlerle
bu kural, yani Telekomünikasyon İletişim Başkanının Başbakan tarafından atanması
kuralı, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’ndaki bu kuralı Anayasa’ya aykırı
bulduğu için iptal ediyor. İptal edilmiş olmasına rağmen Başbakan tarafından
atanan Telekomünikasyon İletişim Kurulu Başkanı görevine devam ediyor. Yani,
Anayasa Mahkemesinin Anayasa’ya aykırılığını saptadığı bir kişi, aslında bu
karar hiç yokmuş gibi Başbakan tarafından atanmış olarak görevine devam ediyor.
Tabii, bütün bunlar siyasi
iktidarın iletişime müdahalesi açısından büyük bir güvensizlik yaratıyor. Bu
güveni sağlamanın birinci yolu, önce bu kurumun bağımsız bir kurum hâline
getirilmesidir.
Tabii, işin başka bir yönü
daha var: Yasa dışı dinlemelerle elde edilen delillerin aynı zamanda yasa dışı
elde edilen deliller kapsamında görülmesi gerekiyor. Tabii, yasa dışı elde
edilen deliller sadece telefon dinlemeleri değil, başka yollardan da elde
edilen deliller var ama yasa dışı elde edilen deliller bakımından Türkiye’de
çok büyük bir problem var.
1 Şubat 2011 tarihli bir
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı var, Desde/Türkiye kararı. Bu, yasa dışı
elde edilen delillerle ilgili bir karar. Bu karar diyor ki: “Bir kere hukuka
aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin yargılamada kullanılması, bu delil
tek başına mahkûmiyete yol açmamış olsa bile yani mahkûmiyet kararı bu delile
dayanmamış olsa bile, adil yargılamanın ihlalidir.” diyor. Ondan sonra, bu
karardaki başka bir şeyi söylüyor. Davacı, polisteki ifadelerin dosyadan
çıkarılmasını istiyor fakat bu talebi hiçbir şekilde cevaplandırılmıyor, bunu
dikkate alıyor mahkeme ve İnsan Hakları Mahkemesi son cümlesinde şunu diyor:
“Dava dosyasına hukuka uygunluğu kuşkulu delilin konulması, savunma hakkının ve
adil yargılanma hakkının ihlalidir diyor yani hukuka aykırı elde edilmiş bile
değil, hukuka uygunluğu kuşkulu bir delilden söz ediyor. Yani hukuka
uygunluğunun kesinleşmemiş olduğu, hukuka uygunluğunun kuşkulu olduğu bir
delilden söz ediyoruz burada. “Bunun bile dosyaya konmuş olması savunma
hakkının ve adil yargılama hakkının ihlalidir.” diyor.
Şimdi, bunu tabii, dilerdim
ki Türkiye’deki hâkimler de bu kararı okusun çünkü, bu uygulamada böyle değil.
Uygulamada şöyle bir durum var: Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 230’uncu maddesi,
(1)’inci fıkrası hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin gerekçede
açıkça gösterilmesini talep ediyor. Oysa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
kararından da gördüğümüz gibi, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin
dosyaya hiç girmemesi gerekir yani gerekçede gösterilmek değil, hiç girmemesi
gerekir.
Bunu nasıl sağlayacağız peki?
Bu zor bir soru: “Nasıl sağlayacağız?” Şundan zor bir soru: Çünkü genelde pek
çok davada kısıtlama kararı alınıyor, hâkim kısıtlama kararı veriyor. Kısıtlama
kararı verince savunma avukatları dosyayı inceleyemiyor, dosyadaki delilleri
inceleme imkânına sahip olmuyorlar yani dosyadaki delillerin hukuka uygun mu,
hukuka aykırı mı elde edildiğini savunma avukatı göremiyor ve bu delillere
itiraz edemiyor. Bu delillere itiraz edemeyince o zaman bu işi yapmak… Savunma
avukatı yapamadığına göre bu işi kim yapacak? Bu işi hâkim yapacak, yargıç
yapacak, davayı gören yargıç yapacak. Davayı gören yargıç iddianameyi aldığı
zaman, iddianameyi gördüğü zaman bir de bakacak ki, iddianamede işte efendim
hâkim kararı olmadan, hukuka aykırı bir şekilde dinlemeyle elde edilmiş bir
delil var. O zaman hâkimin bu iddianameyi reddetmesi gerekir, mutlaka
reddetmesi gerekir. Biz bunu sağlamak için bir kanun teklifi getirdik, bu kanun
teklifinde dedik ki: “Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174’üncü maddesinin (1)’inci
fıkrasına (d) bendi eklenmek suretiyle hukuka aykırı delilleri içeren
iddianamelerin cumhuriyet başsavcılığına iade edilmesi gerekir.” Bence bu son
derece önemlidir gerek dinlemeler gerek başka yollardan hukuka aykırı bir
şekilde elde edilen deliller bakımından.
Şimdi, tabii, polis, kolluk
kuvveti dinlememesi gereken telefonları dinliyor hukuka her zaman uygun olmayan
bir şekilde ama asıl dinlemesi gereken telefonları da dinlemiyor. Bir örnek
vermek gerekirse Mehtap Civelek… Mehtap Civelek “Seni öldüreceğim.” diyen eşi
tarafından kaçırılıyor. Bu yeni bir olay. Ailesi polise koşuyor, polise diyor
ki ailesi: “Yahu, kızın cep telefonu açık, sinyallerden yerini bulun lütfen
kızın.” Polisin cevabı şu: “Siz galiba ‘Arka Sokaklar’ dizisini fazla
izlemişsiniz bu aralar.” diyor polis ailesine ve bu talebi yerine getirmiyor.
Kırk sekiz saat sonra Mehtap kocası tarafından öldürülüyor. Polis eğer bu
telefonu dinlemiş olsaydı, Mehtap’ın açık olan telefonunu dinlemiş olsaydı,
sinyalleri almış olsaydı, Mehtap’ın nerede olduğunu bulacaktı, belki de bugün
Mehtap Civelek hâlâ hayatta olacaktı. Yani, bir de dinlenmesi gereken yerlerde
polisin dinlemesi söz konusu, bu da başka bir sorun.
Özel yaşamın ihlali ya da
kanuna aykırı delillerden söz ederken bu son, Çağdaş Hukukçular Derneğine
yapılan baskınları hiç bahsetmemek olmaz. Çağdaş Hukukçular Derneği, bildiğiniz
gibi, sabahın olmadık bir saatinde, üçte, dörtte vahşi bir şekilde kapılar kırılarak,
kendileri tutuklanarak, gözaltına alınarak götürülmüşlerdir ve bunu yaparken,
avukatların eşyaları aranırken, el konulurken, savcı bulunmamıştır. Ceza
Muhakemesi Kanunu 119’uncu maddesi hâkimin arama ve el koyma kararı için açık
kimlik ararken, hâkimin arama kararında böyle bir şey yoktur. Hâkimin kararında
“bir kısım avukatların kullanımında olabilecek yerler” gibi açık olmayan, son
derece belirsiz bir ifade kullanılmıştır. Yani, hâkim kararı, arama kararı bu
bakımından sakattır. Bu sakat karara rağmen sabahın dördünde aranmış, evleri
kırılmış, büroları kırılmış ve avukatlar olmadan ve savcı olmadan, savcı
gelmeden arama yapılmıştır. Bu da tabii, burada bulunan delillerin, hukuka
aykırı bir şekilde elde edilmiş delilin çok tipik bir örneğidir. Eğer, bizim
teklifimiz kabul edilmiş olursa -olabilir belki diye düşünüyorum, makul bir
teklif çünkü, akıllı bir teklif gibime geliyor- o zaman hâkim iddianamede
bakacak, bu şekilde elde edilmiş delilleri reddedecektir.
Bu kurulacak olan komisyonun
hayırlı olmasını dilerim.
Çok teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Şimdi, önerge üzerinde söz
isteyen, AK PARTİ Grubu adına Yılmaz Tunç, Bartın Milletvekili. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA YILMAZ
TUNÇ (Bartın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yasa dışı dinlemelerin,
özel hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin tespiti, önlenmesi ve gerekli
tedbirlerin alınması konusunda verilen Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergeler üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi
saygılarımla selamlıyorum.
Özel hayatın gizliliği ve
haberleşme hürriyeti en temel insan hakkıdır. Bu hak, Birleşmiş Milletler İnsan
Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde garanti
altına alınmış, Anayasa’mızda da “Kişinin Hak ve Ödevleri” başlığı altında,
temel hak ve hürriyetlerin korunması amacıyla güvence altına alınmıştır.
Anayasa’nın 20’nci maddesinde, herkesin, özel hayatına ve aile hayatına saygı
gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu ve özel hayatın ve aile hayatının
gizliliğine dokunulamayacağı belirtilmiştir. 12 Eylül 2010 halk oylamasıyla da
kişisel verilerin korunması Anayasa’mızda yerini almış, herkesin, kendisiyle
ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu ve bununla
ilgili tedbirlerin alınması gerektiği anayasal güvence altına alınmıştır.
Anayasa’nın 22’nci maddesinde de herkesin, haberleşme hürriyetine sahip olduğu
ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğu, millî güvenlik, kamu düzeni, suç
işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri ve birkaçına
bağlı olarak usulünce verilmiş hâkim kararı olmadıkça, yine bu sebeplere bağlı
olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde kanunla yetkili kılınmış mercinin
yazılı emri bulunmadıkça haberleşmenin engellenemeyeceği, haberleşmenin
gizliliğine dokunulamayacağı hususu anayasal güvence altına alınmıştır.
İnsanların ulusal üstü
belgelerle ve anayasayla güvence altına alınmış olan haklarının ihlali, hiç
kuşkusuz kabul edilemez. Bu hakların ihlalinde gerekli yaptırımların mutlaka
olması gerekir. Ancak, açıkça söylemek gerekirse, AK PARTİ iktidarına kadar bu
konuda da ülkemiz maalesef yeterli bir düzeyde değildi. Bu hakların korunmasını
sağlayacak cezai yaptırımlar, dinleme ve izlemelerle ilgili denetim
mekanizmaları yoktu. 2004 yılında yeni Ceza Kanunu’muzun yürürlüğe girmesiyle
birlikte “Özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “Kişisel verilerin korunması”
başlıkları altında düzenlenen maddelerde Anayasa’mızda teminat altına alınan ve
uluslararası sözleşmelerin koruduğu bu özgürlüklere müdahalenin yaptırımları
mevzuatımızda yerini almış oldu.
Özel hayatın gizliliğini
ihlal eden suçların kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetkiyi
kötüye kullanmak suretiyle ya da belli bir meslek ve sanatın sağladığı
kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi hâlinde verilecek cezanın da yarı
oranında arttırılacağı yönünde düzenlemeler yapılmıştır. Mevzuatımızda yerini
alan bu cezai yaptırımlara rağmen özel hayatın gizliliğini ihlal, yasa dışı
dinleme ve gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal
suçları ve bunların yaptırımlarıyla ilgili kamuoyundaki yoğun şikâyetlerin
devam etmesi üzerine 2 Temmuz 2012 tarihinde “Üçüncü Yargı Paketi” olarak
adlandırdığımız Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapan Kanun’la da özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda cezalarda
artışlar yapılmıştır.
Özel hayatının gizliliğini
ihlal suçunun değiştirilmeden önceki hâli altı aydan iki yıla kadar hapis
cezasını öngörürken, bu ceza arttırılmış, bir yıldan üç yıla kadar hapis
şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca, maddenin eski hâlinde “Gizliliğin görüntü veya
seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi hâlinde verilecek ceza bir kat
arttırılır.” şeklinde değiştirilerek ceza daha da ağırlaştırılmıştır.
Kişilerin özel hayatına
ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimsenin iki yıldan
beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı, ifşa edilen bu verilerin
basın ve yayın yoluyla yayımlanması hâlinde de aynı cezaya hükmolunacağı
yönünde mevzuatımızda ağırlaştırıcı düzenlemeler yapılmıştır.
Görüldüğü üzere, özel hayatın
gizliliğini ve haberleşme hürriyetini ihlalin ceza kanunlarındaki yaptırımları
AK PARTİ iktidarıyla mevzuatımızda yerini almış, kamuoyunda bu suçlarla ilgili
endişelerin artması üzerine de cezalarda artırıma gidilmiştir.
Yine aynı şekilde, yeni Ceza
Muhakemesi Kanunu’muz yürürlüğe girinceye kadar haberleşmenin dinlenmesi ve
denetlenmesi konusunda da ülkemiz mevzuatında düzenleyici bir kural yoktu.
Uygulamada, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 91’inci maddesinde yer
alan sanığa gönderilen mektuplar, vesair mersule ve telgrafların postanede
zaptedileceğine ilişkin kuralın kıyasen uygulanması suretiyle haberleşmeler
denetlenmiş, bu tür delil derlemeleri, özellikle doktrinde de yoğun
eleştirilere konu olmuştur.
Ülkemizde iletişimin
denetlenmesi ve telefonların dinlenmesi, 1 Haziran 2005 tarihine kadar Çıkar
Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu çerçevesinde gerçekleştiriliyordu. 2005
yılında Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte adli ve
istihbari amaçla iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasına yönelik
faaliyetlerin nasıl yapılacağı hususunda mevzuatımızda önemli düzenlemeler
gerçekleştirilmiş oldu. Buna göre, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “İletişimin
tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması” başlıklı 135’inci maddesinde, bir suç
dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada suç işlendiğine ilişkin kuvvetli
şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının
bulunmaması durumunda hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde
cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla
iletişiminin tespit edilebileceği, dinlenebileceği, kayda kalınabileceği ve
sinyal bilgilerinin değerlendirilebileceği, cumhuriyet savcısı tarafından
verilen kararların derhâl hâkimin onayına sunulacağı hüküm altına alınmıştı.
“Kararların yerine
getirilmesi, iletişim içeriklerinin yok edilmesi” başlıklı 137’nci maddesinde
de, dinlemeye ilişkin kararın uygulanması sırasında şüpheli hakkında
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ya da hâkim onayının
alınamaması hâlinde bunun uygulanmasına cumhuriyet savcısı tarafından derhâl
son verileceği, bu durumda yapılan tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtların
cumhuriyet savcısının denetimi altında en geç on gün içinde yok edilerek
durumun bir tutanakla tespit edileceği; tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtların
yok edilmesi hâlinde soruşturma evresinin bitiminden itibaren en geç on beş gün
içinde cumhuriyet başsavcılığının tedbirin nedeni, kapsamı, süresi ve sonucu
hakkında ilgilisine yazılı olarak bilgi vereceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
“Teknik araçlarla izleme”
başlıklı 140’ıncı maddesinde de “Katalog suçlar” dediğimiz suçlar işlendiği
hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka suretle delil elde
edilememesi hâlinde şüpheli veya sanığın kamuya açık yerlerdeki faaliyetlerinin
ve iş yerinin teknik araçlarla izlenebileceği, ses veya görüntü kaydının
alınabileceği; teknik araçlarla izlemeye hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan
hâllerde cumhuriyet savcısı tarafından karar verileceği, cumhuriyet savcısı
tarafından verilen kararların yirmi dört saat içinde hâkim onayına sunulacağı
hükümleri yer almıştır. Usulüne uygun şekilde hâkim kararlarıyla yapılan
dinlemelerin sınırını aşan bir durum söz konusu olduğunda da, bu durumda da
yine yasa dışı dinleme söz konusu olacağından, bunu yapan kamu görevlileri de
kanunda verilen cezalara muhatap olacaklardır.
Değerli milletvekilleri,
haberleşme hürriyetini, özel hayatın gizliliğini ve kişisel verilerin
korunmasını sağlayacak yaptırımlar son on yıllık dönemde ülkemiz mevzuatında
yerini almıştır. Bir suç dolayısıyla yapılacak soruşturma ve kovuşturmalarda da
dinleme ve izlemenin ne şekilde yapılacağı usul kanunlarımızda yine AK PARTİ
döneminde yerini almıştır. Yasa dışı dinlemeler, özel hayatın gizliliğini ihlal
eden görüntü ve ses kayıtlarının basın yayın yoluyla ifşa edilmesiyle ilgili
olarak birtakım çevreler hep kara propaganda yapmış, bu konuda AK PARTİ
iktidarını eleştirmişler, hatta hiçbir mesnedi bulunmadığı hâlde suçlayıcı
ifadeler kullanmışlardır. Üzülerek söylemek gerekir ki bu işlerde iktidarın
parmağının bulunduğuna ilişkin bazı beyanatlarda bulunanlar da olmuştur. AK
PARTİ’yi bu konuda eleştirenlerin, hatta haksız bir şekilde suçlamalarda
bulunanların iktidar oldukları dönemlerde telefon dinlemeleri ve izleme
konusunda mevzuatımızın yeterli olmadığını, uygulamada tam bir kargaşanın
olduğunu unutmamak gerekir.
O dönemlerde, dinlemeye ve
istihbarat toplamaya yetkili olan kuruluşlarımız özel şirketler ile birebir
muhatap olduğu için suistimale, yasa dışı dinlemelere ve izlemelere açık bir
durum söz konusuydu. Bir denetim mekanizması yoktu. AK PARTİ Hükûmeti bu durumu
ortadan kaldırmak için 2005 yılında 5397 sayılı Yasa’nın çıkarılmasını sağladı.
Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi, bu yasayla Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı kurularak bir denetim mekanizması oluşturuldu. Dinlemeye yetkili
kuruluşlarımız öncelikle yargıdan aldıkları izni Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığına iletmekte, bu talep burada hukuki olarak incelendikten ve teknik
tanımlaması yapıldıktan sonra telefon şirketlerine durum aktarılmaktadır. 2005
yılından itibaren Türkiye’de iletişimin denetlenmesi tedbiri tek bir merkezden
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından yürütülmektedir ancak bu durum
Türkiye’deki bütün dinlemelerin sadece tek bir merkezden ve TİB tarafından
yapıldığı şeklinde anlaşılmamalıdır.
TİB, dinleme yapılacak birim
ile dinlenilecek iletişim aracının hizmetini sağlayan kurum-operatör arasında
yer almaktadır. Buna göre; Emniyet, Jandarma ve Millî İstihbarat Teşkilatı
mahkeme kararını aldıktan sonra artık doğrudan ilgili operatöre gitmemekte,
bunun yerine TİB’e başvurmakta, diğer işlemleri de TİB yerine getirmektedir.
TİB başta olmak üzere bütün operatörler ve ilgili güvenlik ve istihbarat
kuruluşları, iletişimin denetlenmesi kapsamında yer alan faaliyetleri mümkün
kılacak her türlü teknik altyapıyı kurmuş durumdadırlar. Mahkeme kararı
çerçevesinde bu operatörlerden alınan her türlü bilgi, belge ve kayıtlar, TİB
aracılığıyla, bilgi güvenliği kriterlerine uygun olarak, dinleme yapan ilgili
kurumlara aktarılmakta ve arşivlenmektedir. Her türlü telefon dinlenmesi
mutlaka hâkim kararıyla yapılmak zorundadır. Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı istisnai olarak, hâkimin verdiği kararı hukuki ve teknik açıdan
kanunlara ve teknik altyapıya aykırı gördüğünde devreye girerek bu konuda
gerekli itirazları yapabilmektedir. TİB bunu, hâkimin vermiş olduğu kararı
inceleyerek, eksik ya da yanlış olup olmadığını denetleme yetkisine sahip bir
makam olarak yapmamaktadır; idari bir organ olarak sadece üst mahkemeye itiraz
edebilmektedir, yapılan itiraz hiçbir şekilde, hâkimin vermiş olduğu kararın
uygulanmasını durdurmamaktadır. Tedbirin uygulanması ancak kararına itiraz
edilen mahkemenin veya kararı inceleyen üst mahkemenin kararıyla mümkündür. Bu
şekilde düzene kavuşmuş olan telefon dinleme ve izleme sayesinde, dinleme ve
izlemeye yetkili kuruluşlarımız tarafından birçok olayın aydınlatılması
sağlanmış, çeteler çökertilmiş, geçmişte faili meçhul olayların yoğun yaşandığı
ülkemizde artık faillerin kısa sürede yakalanmaları sağlanmıştır.
Temiz bir toplum için, şeffaf
bir yönetim için gerekli düzenlemeleri yapan, bireyin özgürlüğünü esas alan,
temel hak ve hürriyetler konusunda son derece hassas olan AK PARTİ’yi yasa dışı
dinlemelerle ilgili olarak eleştirenler, kendileri iktidarda oldukları
dönemlerde bu düzenlemeleri maalesef gerçekleştirememişlerdir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bizler, AK PARTİ olarak, yasa dışı dinlemenin bir insan hakkı
ihlali olduğuna inanıyoruz ve suç şüphesi olan kişinin, yargı kararı olmadan
dinlenemeyeceğini savunuyoruz. Bunun için mevzuatımızda gerekli düzenlemelerin
yapılmasını sağladık. Geçmişte tam bir düzensizliğin olduğu, kimin kimi
dinlediği belli olmayan, bir denetim mekanizması bulunmayan bu önemli konunun
düzene kavuşturulması için gerekli mevzuatı ve altyapıyı hazırladık. Ancak,
buna rağmen, birtakım kötü örnekler öne çıkarılarak önceki kaotik durum
unutulmakta ve iktidarımız haksız bir şekilde suçlanmaktadır. Bu suçlamaların
çoğu da iyi niyetle bağdaşmayan, siyasi propagandaya dönük çabalardır. AK PARTİ
Grubu olarak bu konuda verdiğimiz araştırma önergesiyle de bu konuda ne kadar
hassas olduğumuz açıktır.
Telefon dinleme suçla
mücadelede önemli ve etkili bir yöntemdir. Türkiye’de herkesin dinlendiği
yönündeki iddia ve söylentiler, bu söylentiler de abartılı değerlendirmelerdir.
Böyle bir uygulama hukuken, teknik ve pratik açıdan ve ülkenin gerçekleri
çerçevesinde mümkün değildir. Suçla mücadele faaliyetlerini hukuk sınırları
içerisinde tutmak ve temel hak ve özgürlükler ile kamu düzeni ve güvenliği
arasında hassas bir denge kurmak, demokratik toplumların en önemli
özelliklerinden ve önceliklerinden biri olarak kabul edilmelidir. Demokratik
hukuk sistemlerinde güvenlik birimleri kamu düzeni ve güvenliğini sağlamanın
yanı sıra, herkesin temel hak ve hürriyetlerden en iyi biçimde ve eksiksiz
yararlanmasını temin etmekle görevlidir. Yani kolluk, bireyi, toplumu ve
devleti birlikte korumak zorundadır. Bu nedenle, bilgi toplama faaliyeti
esnasında bireyin hak ve hürriyetlerini zedeleyecek teknikler en son yol olarak
görülmeli, hak ve hürriyetlere müdahale niteliği taşıyan tekniklerin
uygulanması zorunluluğunda da mutlaka kanuna ve hâkim kararına dayanılmalıdır.
Mahkeme kararlarıyla
gerçekleştirilen yasal dinlemeler ile yasa dışı dinlemeleri birbirine karıştırmamak
gerekir. Tüm yasal düzenlemelere ve etkin cezai yaptırımlara rağmen “böcek”,
“gizli kamera” gibi dünyadaki teknik gelişmelerin bu konuda sağladığı yasal
olmayan tüm yöntemleri kullanarak kişiler arasındaki konuşmaların dinlendiği,
kayda alındığı ve bu kayıtların basın-yayın yoluyla hukuka aykırı bir şekilde
kullanıldığı yönündeki kamuoyunda oluşan algının giderilmesini de sağlamak
zorundayız. Bunun için yüce Meclisimize sorumluluklar düşmektedir. 23’üncü
Dönemde Cumhuriyet Halk Partisinin eski Genel Sekreteri Önder Sav’ın bir merkez
valisiyle CHP Genel Merkezinde gerçekleştirdikleri konuşmanın ortam dinlemesi
yoluyla kaydedildiği iddiasıyla bir araştırma komisyonu bu Mecliste kurulmuştu
ve raporunu da Meclise sunmuştu ancak o dönemdeki araştırma sadece bir olaydan
yola çıkılarak, çerçevesi sınırlı bir araştırma şeklinde gerçekleşmişti.
Görüşmekte olduğumuz araştırma önergesinin kapsamı ise daha geniş. Yasa dışı
dinlemelerin hangi araçlar kullanılarak yapıldığının, bu araçların nasıl temin
edildiğinin, bu araçların imal, ithal ve bulundurulması konusunda yasal bir
kısıtlama bulunup bulunmadığının ve yaşanan bu sorunun çözümü amacıyla alınması
gereken yasal, idari ve istihbari ve diğer önlemlerin tespiti amaçlanmaktadır.
Yasa dışı dinlemeler ve özel
hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin ülkemiz gündeminden çıkarılması için
iktidarıyla, muhalefetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bugün çok önemli
bir adım atmış durumdayız. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu araştırma
önergelerinin bugün Genel Kurulda kabul edilmesiyle birlikte çok detaylı bir
araştırma yapılacağına ben inanıyorum ve yapılacak araştırma sonucunda alınacak
önlemlerin, alınması gereken tedbirlerin kamuoyundaki endişeleri ortadan
kaldıracağına inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle,
önergenin kabulüyle kurulacak araştırma komisyonunun ülkemiz için hayırlı
uğurlu olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Sayın Başkanım, Sayın Hatip yanlış bir bilgi verdi Genel Kurula. Yanlış bilgi
şu: Ankara Sulh Ceza Mahkemesinde polis de bir Türkiye’de ortam dinleme
kararını aldı, jandarma da aldı. Ancak o dönemin Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ali
Şahin Bey ona itiraz etti. Kanun yararına jandarmanın kararı bozuldu,
dinlenilmedi. Hâlen Türkiye’de polisin o kararı dinleniyor. Yani Türkiye’deki
yasa dışı dinlemelerin, yasa dışı izlemelerin, yasa dışı fişlemelerin asıl
kaynağı AKP Hükûmetidir.
Bilgilerinize arz olsun.
BAŞKAN – Sayın Tanal,
teşekkür ederim. Sözleriniz tutanaklara geçti.
Evet, şimdi önerge sahipleri
adına Namık Havutça, Balıkesir Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Yanlış bilgi ama.
BAŞKAN – Aydınlandık Sayın
Tanal, teşekkür ederim.
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yasa dışı dinlemeler üzerinde şahsım
adına söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, AKP’li sözcü
arkadaşımızı dinlerken Türkiye'nin özgürlükçü, demokratik ve yargı sisteminin
güllük gülistanlık bir ülke olduğu izlenimini edinebilir buradan dinleyenler.
Ama bugün muhatap olduğumuz ve tartıştığımız konunun mağdurlarından bir tanesi
olan Sayın Başbakan “Ben dinleniyorum.” diye Türkiye’de tüm kamuoyuna bunu
ifade etmedi mi? Yani biz burada olmayan bir şeyi mi değerlendiriyoruz acaba?
Şimdi, bizim Grup Başkan
Vekilimiz YARSAV Başkanıyken dinlendi. Burada, Anayasa Mahkemesi üyeleri
dinlendi, ana muhalefet liderini bizzat takip ettiğini ve dinlendiğini Sayın
Başbakan ifade etmedi mi? Burası neresi? Demokrasinin, hukuk devletinin, yargı
bağımsızlığının olduğu gerçek bir hukuk devleti mi? Burası nasıl bir devlet?
Ben buradan soruyorum değerli arkadaşlar. Bugün, bunu biz söylemiyoruz,
istatistikler söylüyor ve bizzat Ulaştırma Bakanımız söylüyor, rakamlar
veriyor, 71 bin kişi dinlendi ve bunların bin kişisinin nasıl dinlendiği belli
değil.
Şimdi, bakın, burada yasalar
ortada. Arkadaşımız az önce yasal mevzuatı okudu, değerlendirdi. Bizim sözcümüz
de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde görev yapan yargıç arkadaşımız da teknik
bir değerlendirme yaptı. Evet, Ceza Muhakemesi’nin 135’inci maddesi, suçu ve
suçluluğu önleme, suçluyu bulma bakımından çok önemli bir yasa olarak
düzenlendi, Avrupa’nın birçok ülkesinde var. Peki, yanlışlık nerede, arıza
nerede?
Bakın, Ayvalık Belediye
Başkanımız ihaleye fesat karıştırmaktan sorgulandı. Bir baktık, Ayvalık’ta
basın bültenlerine düştü, bizim Belediye Başkanımız sabaha karşı yaka paça
Ayvalık’ta gözaltına alındı. Efendim, suç, ihaleye fesat karıştırmak. Ne zaman
gerçekleşmiş? Sekiz ay önce yani suç gerçekleşmiş, gidin kardeşim, ihaleye
fesat karıştırmanın -burada avukat arkadaşlarımız var- ceza muhakemeleri ilgili
kanununda telefon dinlenmesi için üç unsurun olması gerekir.
Bir: Başka türlü delil elde
etme imkânınin olmaması gerekir.
İki: Kuvvetli şüphenin
varlığı gerekir.
Üç: Kanunda tanımlanan
suçlardan birinin olması lazım; kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, örgütlü
suçlar, vesaire… Bu da yetmiyor, bu üç unsurun birlikte gerçekleşmesi gerekir.
Şimdi, değerli arkadaşlarım,
ben buradan soruyorum: Ayvalık Belediyesindeki ihaleye fesat karıştırma suçunun
delilleri Ayvalık Belediyesi encümen kararlarında, oradaki dosyalarda, ihaleye
fesat karıştırma dosyalarında yok mudur, bunlar incelendi mi? Bakın, arıza,
düzenlemeden kaynaklanmıyor. Bugün, insanların özel hayatını, haberleşme
hürriyetini, Anayasa’da düzenlenen bu çok önemli, demokrasinin temel kriteri olan, temel hak ve
özgürlüklerin en önemlisi olan özel hayatın gizliliği ve haberleşme gizliliği
ayaklar altına alınıyor.
Benim belediye başkanımın
altı ay telefonu dinleniyor. Bakıyoruz, bu bilgilerin gizli olması gerekiyor
eğer suçla bir ilgisi yoksa, ertesi gün Balıkesir gazetelerinde okuyoruz.
Bunlar olmadı mı?
Peki, Ergenekon davasında ne
oldu? Balyoz davasında ne oldu? Biz, o telefon dinlemelerini, savcılık
kayıtlarında gizli tutulması gereken, ifşa edilmemesi gereken o bilgileri
ertesi gün gazetelerde okumadık mı? Peki, nedir bu kanunun amacı? İnsanların
özel hayatını, haberleşme gizliliğini, sevgilisiyle, karısıyla, çoluğuyla
çocuğuyla konuşmalarını ifşa etmek mi? Böyle bir devlete hukuk devleti
denilebilir mi? Böyle bir devlete demokratik bir devlet denilebilir mi? En
sonunda -bütün bunlar yaşandı- işte bizim Grup Başkan Vekilimiz Sayın Başbakana
dokununca Sayın Başbakan “Evet, benim de telefonum dinleniyor.” diye
televizyonlarda çıktı, bir de kendisinin -arkadaşımız demin ifade etti- mağdur
olduğunu ifade ediyor. Ya buradan ben bu Türk milletine sormak istiyorum: Bir
ülkenin Başbakanı, on yıldan beri bu ülkeyi sen yönetiyorsun; MİT emrinde,
İçişleri Bakanı emrinde, her şey emrinde. Sen neden şikâyet ediyorsun? Sen
şikâyet ediyorsan biz ne yapacağız? Benim avukat arkadaşım ne yapacak? Sabaha
karşı yaka paça gözaltına aldığınız, tutukladığınız avukat arkadaşım ne
yapacak? Ben buradan soruyorum avukat arkadaşlarıma: Avukatların aranması sıkı
şekil koşullarına bağlı değil midir? Yargının en önemli kurucu unsurları
arasında sayılan iddia, savunma ve yargı mercinin kurucu unsuru olan avukat arkadaşımız
-hangi sebeple olursa olsun- demokratik hukuk devletinin en önemli öğesi olan,
savunmanın temel direği olan avukat arkadaşımız, Çağdaş Hukukçular Derneği
Başkanı gözaltına alınıyorsa, yanında savcı yoksa, tutuklanıyorsa, siz hangi
hukuk devletinden, hangi yargı bağımsızlığından bahsedeceksiniz?
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Haydut devlet, haydut devlettir o.
NAMIK HAVUTÇA (Devamla) -
Değerli arkadaşlarım, ben buradan soruyorum: Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir
hukuk devleti mi? Bakın, -bugün arkadaşlarımız demin değindi- 2009 yılında
Savcı Zekeriya Öz, Dost Tarikatı’nın öldürülen lideri emekli asker İhsan Güven
cinayetiyle ilgili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine yazdığı yedi sayfalık
raporunda “Başbakan ve bakanların da telefonunun dinlendiğini” dile getiriyor
ve bu bir yıl önce oluyor, Sayın Başbakan bunu bugün gündeme getiriyor. Evet,
demokratik bir ülkede, yargının bağımsız olduğu gerçek bir hukuk devletinde,
hiç kimsenin yasa dışı dinlenmesi söz konusu olamaz, olmamalıdır ama Türkiye’de
bugün yapılan araştırmalarda Türkiye insanının, Türkiye’deki insanların,
avukatların, milletvekillerinin yüzde 80’i telefonlarının dinlendiğini
düşünmektedir. Değerli arkadaşlarım, böyle bir demokratik devlet olur mu? Nasıl
bu noktaya geldik? Sayın Başbakan Yardımcımız değerli bir hukukçumuz, kendisini
bir hukukçu olarak saygıyla karşılıyoruz. Hukukta bir karine vardır, hepiniz
bilirsiniz, bize öğretilen ilk şey, masumiyet karinesi. Evrensel hukukun en
önemli ilkesidir bu. Haklarında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı oluncaya
kadar herkes masumdur. Sayın Bakan, 2 milletvekili arkadaşımızın, hatta 8
milletvekili arkadaşımızın haklarında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı var mı?
Bu arkadaşlarımız üç yılı aşan bir zamandır Silivri’de ne yapıyor? Böyle bir
şeyin izahı olabilir mi demokratik devletlerde? Nasıl izah edeceksiniz?
O nedenle, bakın, biz Türk
halkına şunu söylüyoruz: Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş, özgürlükçü, çoğulcu bir
demokratik sistemde herkesin ekmeğini aşını namusuyla, alın teriyle kazandığı
gerçek bir hukuk devleti olsun; temel arzumuz budur, uğraşımız da budur. Büyük
Atatürk’ün temellerini attığı Türkiye Cumhuriyeti’ni ancak böyle bir rejimle
taçlandırabiliriz. Ama bugün eğitimde adalet yok, bugün sağlıkta adalet yok,
bugün çalışma yaşamında adalet yok, bugün yargıda adalet yok, bugün Türkiye’de
adalet yok, adalet arıyoruz. Değerli arkadaşlarım, inanın, bunu sağladığımızda,
Türkiye’de adaleti sağladığımızda, Türkiye’de yargının bağımsızlığını
sağladığımızda, Türkiye’nin o çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma idealine,
gerçek bir hukuk devletine, gerçek bir demokratik devlete hepimizin çabalarıyla
ulaşmak için çok az bir zaman kaldı. Ama bunun için demokrasinin evrensel
kriterlerini hayata geçirmemiz ve gerçek bir hukuk devletini ve demokratik
devleti savunmamız gerekiyor.
Teşekkür ediyorum, saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Şimdi söz sırası, önerge
sahibi olarak şahsı adına söz isteyen Süleyman Nevzat Korkmaz, Isparta
Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yasa dışı dinlemeleri araştırmak üzere
bir komisyon kurulması hakkında söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Gerçek demokrasilerin en
belirgin özelliği çoğulculuktur. Herkesin düşündüğünü ifade edebildiği,
istediği gibi yaşayabildiği bir rejimin adıdır demokrasi. Çoğulculuğun
çerçevesini de Anayasa’da belirtilen hak ve hürriyetler tayin eder.
Değerli milletvekilleri, son
günlerde anayasal güvence altında olan haberleşme hürriyetinin gayrimeşru
yöntemlerle yapılan izleme ve dinlemelerle çiğnendiği yolunda birçok iddia
vardır kamuoyunda. Hükûmet bugüne kadar bu iddiaları bihakkın araştırıp
kamuoyunu rahatlatmak yerine beylik cümlelerle geçiştirmeyi, iddiaların üstünü
örtbas etmeyi tercih etmiştir. Bu duruş, hukuk devletinin duruşu değildir.
Hükûmetin bu duyarsızlığı herkeste ve her kesimde rahatsızlık yaratmıştır.
Üstelik dinlemenin hangi yöntemlerle yapıldığı, alınan dinleme izninin
sınırlarının tam olarak ne olduğunun belirsizliği, bazı mahkemelerin izinsiz
dinlemelerle mahkûmiyet kararları verdiği şikâyeti, hukukçular tarafından sıkça
dillendirilmekte, bu konuda halktaki kaygılar gittikçe artmaktadır. Bu
belirsizlik ile birbirlerine ve devletine karşı şüpheci bir toplum yaratılmakta
ve ağır travmalara sebebiyet verilmektedir. Bu dinlemelerin zaman zaman siyaset
arenasında da bir araç olarak kullanılması, sandıkta görülemeyen hesapların
gayrimeşru dinlemelerle görülmek istenmesi, böylece muhalefetin dizayn etme ve
susturulmaya yeltenilmesi girişimlerine şahit olmak yine son on yıldır
ülkemizin karşılaştığı AKP gerçeklerinden biri hâline gelmiştir.
Siyasette dinlemeler,
izlemeler, gizli çekimler, CD ve kaset hazırlamalar ve böylece insanların namus
ve şerefinin pazara çıkarılması, özel hayatının afişe edilerek ocaklarına incir
ağacı dikilmesi AKP döneminin en utanç verici anıları olarak hatırlanacaktır.
Kamuoyuna yansıyan ahlaksız ve gayrimeşru dinlemelerin ve alçakça kurulan
pusuların faillerinin bugüne kadar ortaya çıkarılamamış olması da Hükûmet için
bu utancı katbekat artırmaktadır. Bu tehlikeli gidişata dikkat çekenler olmadı
mı? Oldu. Başta, Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz defalarca uyardık. Ancak
bu bayağı, pespaye yöntemlerle, bel altı vuruşlarla elde edeceği bilgileri kazanç
olarak gören Hükûmet, bu uyarılarımıza maalesef kulak asmamıştır. Hatta, Sayın
Başbakan, insanın ülke yöneticilerine Allah’ın bir emaneti olduğunu unutarak,
bu dedikoduları meydan meydan dillendirerek bu istismarın sefasını sürmüştür.
Milliyetçi Hareket Partisine kurulan alçakça pusu sonucunda elde edilen CD ve
görüntüler için Başbakan bakın neler diyordu: “Bu görüntüler özelidir diye
nitelendirmek çok çirkin. Buna özel denebilir mi? Cezalarını bulsun deriz. Adı
ne olursa olsun bunlar Parlamentonun çatısı altında yaşayamaz.” Sanki suçüstü
rüşvetle yakalanmış dişli dişsiz vekilleri biz görmemişiz, onları Meclise
yeniden taşımamışsınız gibi, sanki tarihî evleri kısa günün kârı şeklinde üçer,
beşer cukka edenleri duymamışız gibi. Daha sayalım mı? Hangi birine işlem
yaptınız? Soruyorum size. Hangi birine ceza verdiniz? Mevzubahis kendiniz
olursa, mesela Sayın Hayati Yazıcı’ya bir gazetecinin elektronik posta atması
ile tüm devleti harekete geçirip faili hemen ortaya çıkardınız. Güzel, doğru
ama Milliyetçi Hareket Partisi söz konusu ise seyrettiniz, gizli gizli keyif
çattınız. Milliyetçi Hareket Partisi aleyhinde hazırlanan gizli CD’ler ortaya
çıktıkça parmak hesabı yapıyordu Sayın Başbakan: “Kaldı 11, 10, 9.” diye. Bizi
matematik hesabı bilmemekle suçlayan, bölme işleminde ise maharetiyle dünyaya
parmak ısırtan Sayın Başbakanın Milliyetçi Hareket Partisi Meclis hesabını,
şükürler olsun ki aziz milletimiz bozmasını bilmiştir. Elbette, herkesin bir
hesabı var, Allah’ın da bir hesabı var.
Değerli milletvekilleri, ahlaksızca
yapılan ve özel hayata tecavüz eden gayrimeşru dinlemelere tevessül etmek ve
onlara göz yummak, sessiz kalmak yüce dinimiz tarafından da hoş
karşılanmamıştır.
Hucurât suresi müminlere
birbirlerinin gizli hâllerini araştırmayı yasaklıyor, “tecessüs” kelimesini
kullanıyor. Nûr suresi 27’nci ayeti Müslümanlara izin verilmedikçe evlere
girişi tasvip etmiyor. Peygamberimiz buyuruyor: “Benim Allah’ın resulü olduğuma
şahâdet eden her kimse, izin alıp selam vermeden bir eve girmesin."
Kenzü’l-Ummâl'dan naklen bir
hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum değerli milletvekilleri. Halife Hazreti
Ömer (RA) Medine’de dolaşırken bir evden sarhoş naraları geldiğini işitir ve
suçüstü yapmak için binanın arkasından evin içine gizlice girer ve adamı içki
masasında yakalar. “Ey Allah’ın düşmanı! Yaptığının gizli kaldığını mı
sanırsın?” deyip adamı azarlayınca, adam "Ey müminlerin emiri! Dur. Eğer
ben Allah’a karşı bir suç işlediysem sen üç suç işledin. Demiyor mu yaradan ya
Ömer? Bir: Birbirinizin gizli hâllerini araştırmayın. İki: Evlere kapıdan
girin. Üç: Evlere izin alarak girin. Sen hangi birini yaptın? Hadi, ben
günahkâr bir kulum, sen ise müminlerin emirisin ve ben Allah'ın sana
emanetiyim. Sen neden Allah'ın emirlerine uymadın?” Hazreti Ömer, o, adaletin
sembolü sevgili, gözyaşları içerisinde helallik alarak evden çıkıyor, gidiyor.
Sayın Başbakan, Milliyetçi
Hareket Partisine karşı yapılan zulme seyirci kaldın ve -hâlâ daha gazetelerden
okuyoruz- sana emanet vatandaşların mahremiyetlerine gizli dinlemeler yoluyla tecavüz
ediliyor; sustun, susuyorsun.
Milleti dinlemelerle
sindirmeye çalışıyor ve bunu da iktidarda kalma araçlarından biri olarak
görüyor iseniz "Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste." demişler.
Aynı densizlik şimdi de Başbakanın başına patladı. Başbakanın makam odasının da
birileri tarafından dinlendiği ortaya çıkınca kıyamet koptu. Hangi densiz ya da
densizler bir ülkenin başbakanını dinlemeye karar verir ve bu ayıplı fiilden ne
beklerler, bunları ortaya çıkarırsanız bileceğiz. Başbakanın bu işi ne kadar
sürede sonuçlandıracağını göreceğiz ancak bildiğimiz şudur ki Milliyetçi
Hareket Partisine yapılan zulme seyirci kalan Başbakan, herhâlde kendisi için
bu densizliği sineye çekmeyecektir, sineye de çekmemelidir zaten. Çünkü
vatandaş büyük bir korku içerisindedir, Başbakanın mahremiyetinin
dinlenebildiği bir ülkede kendisinin özel hayat gizliliğinin kalmadığının
farkındadır.
Değerli milletvekilleri,
kanun yapıcılar ve kanunu uygulayan hukuk adamlarının dinlemelerin nasıl ve
kimler tarafından yapıldığı ile ilgilenmek yerine, ortaya çıkardığı dedikodu ve
söylentilerle ilgilenmeleri ve âdeta atalet içinde, hareketsiz kalmaları da bir
başka garabet oluşturmaktadır.
Son günlerde, ülkenin
Başbakanının makam odasının dinlenilebilmiş olması ve bunun bizzat Başbakanca
dillendirilmiş olması, yıllarca muhalefet tarafından ortaya atılan bu
iddiaların ne kadar önemli, ne kadar ciddi, ne kadar doğru olduğunu ortaya
çıkarmıştır ve aynı zamanda insanlarımızın da daha güvensiz ve daha despotik
bir yönetim içerisinde yaşadıklarına dair korkularını kuvvetlendirmiştir.
Telefonlarda vatandaşlarımız kendilerini rahat hissedememekte, evlerinde bile
rahat konuşamamaktadırlar.
Bir diğer önemli husus da
şudur değerli milletvekilleri: Anayasa Mahkemesinin “Yüce Divan” sıfatıyla
gördüğü yargıda rüşvet davasında, soruşturma esnasında elde edilen delillerin,
dinleme ve ses kayıtlarının hukuka aykırı bulunmuş olması ve tüm sanıkların
beraat ettirilmiş olması; öte taraftan, bazı alt derece mahkemelerinin de hâlâ
daha bu yasa dışı dinlemelere dayanarak mahkûmiyet kararı veriyor olması da
ayrı bir hukuki tartışmayı başlatmıştır.
Anayasa’da teminat altına
alınan haberleşme hürriyeti ve özel hayatın gizliliği ilkelerinin korunmasına
yönelik büyük bir tehdit içeren yasa dışı dinleme uygulamaları ve
düzenlemelerinin önüne geçilebilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir
araştırma komisyonunun kurulması mecburiyeti hasıl olmuştur. Bu beklenti başta
Sayın Başbakan olmak üzere herkesin ortak beklentisi olsa gerektir.
Milliyetçi Hareket Patisi
olarak verdiğimiz bu önergemizin kabulü temennileri ile yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Şimdi söz sırası Ali
Özgündüz, İstanbul Milletvekilinde. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Evet, nihayet, uzun yıllardır
kamuoyunun gündemini işgal eden yasa dışı, ahlaksız röntgencilik, dinlemeler
konusu Meclisin gündemine geldi. Niye bugün geldi? Biz istiyoruz baştan beri,
diğer partiler de istiyor fakat iktidar partisi yanaşmadı ta ki Sayın
Başbakanın makam odasında ve de ikametinin altındaki çalışma ofisinde dinleme
cihazı bulununcaya kadar.
Aslında, değerli arkadaşlar,
bir ülkede herkes dinlendiğinden şüphe ediyorsa Başbakan dinlendiğinden bahisle
şikâyet edemez yani yetkili makamdadır, icra makamındadır. Bu tür
ahlaksızlıkları, kanun dışı dinlemeleri yapan kişileri yargının önüne çıkarması
gereken yürütmenin başı “Ben dinleniyorum.” diye şikâyet edemez; bu acziyettir.
Az önce Sayın Bakan konuşurken -Ulaştırma Bakanımız- dedi ki: “Bugün ülkemizde
hemen hemen herkes dinlendiğini düşünmektedir. Bu endişeler ortadan
kaldırılmadan hukuk devletinden bahsedilemez.” E, çok güzel. Kim kaldıracak
Sayın Bakan? Daha önce de dediniz ki: “Dinleniyorsunuz, rahat konuşun.” Ya,
böyle bir şey olur mu arkadaşlar? Yani bir ülkede… Ki siz tek başınıza
iktidarsınız, on yıldır iktidarsınız. Bütün kurumlar sizin tarafınızdan atanan
kişiler tarafından şu anda doldurulmuş, işgal edilmiş durumda. E, hâlen siz
şikâyet ediyorsunuz. Yani garip, ben iktidar partisi temsilcilerini dinlerken
hakikaten şaşırdım. Yani siz muhalefet misiniz? İktidarsınız, bu sorunları
çözüp bu suçluları yargı önüne çıkaracak makam sizsiniz. Az önce Milliyetçi
Hareket Partisinden konuşan arkadaşımız söyledi yani 2011 seçimleri öncesi
Milliyetçi Hareket Partisinin milletvekili adaylarıyla ilgili ahlaksızca,
insanın mahremiyetine girilerek çekilen görüntüler kamuoyuna yansıtıldı ve
bunun üzerinden siz siyasi rant sağlamaya kalktınız. Yani bunları kullanarak
-bırakın kınamayı, efendim, suçluları mahkeme önüne çıkarmayı- bunların
üzerinden siyasi rant sağlamaya çalıştınız ama ne zamanki Sayın Başbakana
dokundu şimdi… Yine bu nokta da iyi, geldiğiniz nokta da. “Bu konu
araştırılsın.” diyorsunuz. Biz de zaten bu konuda bir araştırma önergesi
vermiştik. Mutlaka ülkemizde yasa dışı dinlemelerin Meclis tarafından
araştırılması, sorumluların ortaya çıkarılması gerekmektedir.
Ben, başka bir şeyden
bahsedeyim sayın milletvekilleri: Şimdi, “yasa dışı dinlemeler” diyoruz ama şu
anda mevcut Ceza Usul Kanunu’muza göre yapılan birçok dinleme ve kamuoyunun
gündeminde olan, size göre Hükûmeti devirmek isteyen, işte, Ergenekon terör
örgütü, efendim, Balyoz planı yine bu tür dinlemeler üzerinden
delillendirilerek mahkemeye iddianameler düzenlendi. O on binlerce sayfa
iddianamenin çoğu dinlemelerin çözümünden oluşan tape’lerdir.
Size şimdi bir örnek
göstereceğim değerli arkadaşlar: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin iletişimin
dinlenmesi kararı, tarih 9 Mart 2009. 6 kişi var, bir tanesi Dursun Çiçek.
Dikkatinizi çekiyorum, tarih 9 Mart 2009. Henüz İrticayla Mücadele Eylem Planı
falan yok ortada. Dinleme gerekçesi, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması,
Danıştay saldırısı, Ümraniye’deki bir evde bombaların ele geçirilmesi,
bahsedilen eylemlerin Ergenekon terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği
yönünde kuvvetli suç şüphesi bulunduğu, Ergenekon yapılanmasının Emniyet Genel
Müdürlüğünün raporuyla terör örgütü yapılanması olarak mütalaa edildiği… Bu
nedenle, başka delil elde edilemediğinden bu kişilerin telefonlarının
dinlenmesini istiyor. Dursun Çiçek’e bir numara veriliyor -Dursun Çiçek, yine
burada 6 kişi var- şimdi numarayı söylemeyeyim. Sonra, bu üç aylık süre bitiyor
değerli arkadaşlar, üç ay sonra, 8/6/2009’da bu 6 kişiden sadece 5’inin -Dursun
Çiçek dâhil- telefonlarının dinletilmesinin uzatılmasına karar isteniyor. Bu
ikinci kararda aynı zamanda e-postaların, Messenger, chat görüşmelerinin de takibi
isteniyor ve mahkeme karar veriyor. Burada da yine Dursun Çiçek’in bir telefonu
var fakat bu telefon numarası gerçekte Dursun Çiçek’e ait değil. Gerçekte
dinlenen kişi Dursun Çiçek de değil yani şu anda Balyoz ve Ergenekon davasında
yargılanan Albay Dursun Çiçek değil, başka bir şahıs dinleniyor ve mahkeme
kararı... Yani Sayın Bakan yine dedi ki: Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı
tarafından 25 bin talep geri çevrilmiş. Demek ki emniyetin, savcılığın ve
mahkemenin verdiği kararlar da bu kanuna uygun çıkmıyor ve buna rağmen, bu
kanunsuz, hukuka aykırı elde edilen deliller yüzünden, şu anda, yıllardır
insanlar içeride yatıyor.
Bakın, değerli arkadaşlar,
işte onun için diyoruz ki: Gelin, bir Balyoz’u izleyin, Ergenekon’u izleyin,
Oda TV’yi izleyin, ne tür hukuksuzluklar, ne tür insan hakları olduğunu bir
görün.
Daha sonra, değerli
arkadaşlar, 16/6/2009 tarihinde İrticayla Mücadele Eylem Planı çıkıyor. Serdar
Öztürk’ün yazıhanesinde “İrticayla Mücadele Eylem Planı” başlıklı bir yazı
üzerine, bu sefer gerçekten Dursun Çiçek’in gerçek numarası dinlemeye alınıyor.
Bir başka şey daha size
söyleyeyim, ilginç bir olay. 16/12/2008’de, Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay
saldırısıyla Cumhuriyet gazetesine bomba atılması davasının Ergenekon’la
birleştirilmesi için kararı bozuyor. 20/4/2009 tarihinde, Ankara 11. Ağır Ceza
Mahkemesi, bozma üzerine dosyayı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte
olan Ergenekon davasıyla birleştiriyor. Ne zaman? 20/4/2009. Karar ne zaman
verilmiş arkadaşlar, dinleme kararı? 9/3/2009. Henüz birleştirme kararı yokken
yani Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olayıyla ilgili
dava Ergenekon davasıyla birleştirilmeden, mahkeme, tutuyor, Cumhuriyet
gazetesine bomba atılması ve Danıştay olayı ile Ergenekon olayını ilişkilendirip
6 kişi hakkında telefon dinleme kararı veriyor. Alın size mahkeme kararı.
İşte biz bunun için diyoruz
ki bakın, yargı siyasallaşırsa, yargı iktidarın güdümüne girerse, işte bu tür
hukuksuzluklar olur, insan hakları ihlalleri olur. Yani, kanun dışı dinlemeyi
bıraktık, mevcut kanuna uyulmuyor.
Değerli arkadaşlar, bu tür
hukuksuzluklar, işte, gün gelir sizi de vurur, partinizin Genel Başkanını,
Hükûmetin başında olan Başbakanı da vurur. Yapmayın, etmeyin; gelin,
Türkiye’mizde herkesin mahremiyetine saygı gösterecek biçimde, efendim,
serbestçe, rahatça eşiyle dostuyla, akrabasıyla konuşacak bir ortamı
hazırlayalım. Bu tür dinlemeler, Sayın Bakan “Ne yapalım efendim? Kanun dışı
dinleme, bir şey yapamıyoruz.” falan demesin. Bunu diyen bir bakan bence istifa
etmelidir. Çünkü acziyet gösteriyor, yani bu işle yetkili kişi olan Bakan
olarak ben bu işi çözemiyorum yani âcizim diyor. E, devlet görevi, kamu görevi,
yürütme görevi acziyeti kaldırmaz. O zaman Sayın Bakan istifa eder, içinizden
başka birine, bu işi yapacak birine yol açılır. Sizin de bunu istemeniz lazım.
Gelip burada da eleştirmeniz lazım Hükûmeti yani siz… Parlamenter rejimde,
parlamento, aynı zamanda yürütmeyi denetleyen, yani yasama organı içinden çıkan
yürütmeyi denetleyen bir organdır. Siz iktidar milletvekili olabilirsiniz ama
yürütmede sıkıntı varsa çıkıp burada eleştirmeniz lazım.
“Efendim, işte, 2006’ya kadar
bu tür dinlemeler oluyordu, 2006’dan sonra Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı
kuruldu, disipline edildi.” diyor Sayın Bakan. Nasıl disipline edildi Sayın
Bakan? Yani altı yıldır ne oldu, neresi düzeldi?
Geldiğimiz noktada, sayın
milletvekilleri, ne yazık ki kimse rahatça eşiyle dostuyla, akrabasıyla dahi
konuşamıyor. Sokaktaki simitçi, çöpçü, efendim, iş adamı, bürokrat, hâkim, savcı…
Ben gidiyorum -eski cumhuriyet savcısıyım, biliyorsunuz- meslektaşlarımın
odasına, çoğu şeyi arkadaşlarım konuşamıyor odasında, yazılı olarak bana
gönderiyor. Ya, böyle bir rezalet olur mu? Bir ülkede cumhuriyet savcısı,
hâkim, odasında bir meslektaşıyla konuşamıyorsa, e, orada artık tuz kokmuştur.
Ha, bunun da sorumlusu on yıldır iktidar olan Hükûmetinizdir.
Dolayısıyla, bu sorunun
çözülmesi için mutlaka yüce Meclisin bu konuya el koyması gerekir diyorum,
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Şimdi, önerge sahibi olarak
söz isteyen Abdullah Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili. (BDP sıralarından
alkışlar)
ABDULLAH LEVENT TÜZEL
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Evet, yasa dışı dinlemeyle
ilgili bütün parti gruplarının üzerinde anlaştığı bir Meclis araştırması
açılmasıyla ilgili önerge üzerine ben de söz almış bulunuyorum. Evet, tabii,
böylesi bir konunun Meclise gelmiş olması önemli; özellikle de yeni bir
anayasanın yapım süreci içerisinde olduğumuz dönemde ülkemizin
demokratikleştirilmesi açısından önemli. Hepimizin ortaya koyduğu, dile
getirdiği gerçek, bugün ülkemizde yaşayan yurttaşlardan kimsenin kendisini
güvencede hissetmediği, özellikle bu dinlemeler konusunda.
İstatistikler şunu gösteriyor
ki her 1.000 kişiden 1 tanesi dinleniyor. Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığının verdiği bilgiler, böyle bir kurumun kurulmuş olması, sonuçta bu
dinlemeleri yasal bir çerçeveye kavuşturmuş olmuyor. Burada da vurgulandığı gibi,
doğrudan siyasi iktidara, Hükûmete bağlı ve Hükûmetin daha çok da siyasi
muhalifleriyle, siyasi muhalif görüş ve kişi ve kurumlarla mücadelesinde bir
yöntem hâline getirdiği bu dinlemelerde güvenilecek bir kurum olmadığı da
bugüne kadarki yaşananlardan ortaya çıkmıştır.
Biraz önce dinlediğimiz Sayın
Bakan “Dinleme istisna, haberleşme esastır.” diyor. Oysaki, izinli-izinsiz,
yasal-yasa dışı, bir kişinin haberleşme hakkına doğrudan müdahale etmek, bunu,
o kişinin bilgisi dışında bu özgürlüğü ortadan kaldırmak suçtur, anayasal
suçtur; ne insanidir ne ahlakidir ne vicdanidir. Dolayısıyla, aslında meseleye
böyle yaklaşmak gerekiyor. İktidar, egemenler, suçla mücadele adı altında
böylesi bir yöntem geliştirmiş ama bu yöntem, bütün iktidar güçlerinin yaptığı
gibi, kötüye kullanılmıştır.
Bugün, bu konunun gündeme
getirilmiş olmasındaki esas neden de Başbakanın bir yıl önce çalışma ofisinde
bulunan dinleme aygıtı yani böceğin bugün ihtiyaç duyulup kamuoyuyla
paylaşılması. Sayın Başbakan, tabii, kendisini, bu konularda rahata
kavuşturacak bir özel birim oluşturarak, bir kadro yaratarak güvenceye
almıştır. Ama Başbakanın dahi çalışmasının ve ofisinin dinlendiği gerçekliği
karşısında, bu, aslında kimsenin güvencede olmadığını, haberleşmesinin
güvenilir olmadığını göstermiştir. Fakat Başbakan toplum önüne çıkıp “Ben de
mağdurum.” diyebilecek durumda değildir. Dünün mağduru konumundaki AKP
iktidarı, onun yönetici unsurları ve Hükûmet bu konuda hiç de masum değildir.
Geçmişte kimi bakanlar böylesi dinlemelerin gerekli ve masum olduğunu
söylemiştir, uygun görmüştür; örneğin, Adalet Bakanı. Ama “Muhalifler
dinleniyor.” iddiası karşısında da İçişleri Bakanı, o zamanın İçişleri Bakanı
da bunu reddetmiştir. Oysaki, bu konuyla doğrudan bağlantılı yani izin vermesi
gereken yargıçlar ve o yargıçların bulunduğu Yargıtay gibi kurumlar
dinlenilmiştir.
Bakın, bugün yaşanan,
gerçekleşen bütün siyasi davalarda, KCK davası, Ergenekon davası, Balyoz
davası, birçok sosyalistin yargılandığı dava ve bugün gözaltılardan sonra
açılacak davaların hepsinde bu şekilde dinlemelerle deliller yaratılmıştır.
Dinlemeler, aslında, bugün görüyoruz ki bir siyasi mücadele yöntemi, onun
biçimi olarak en ahlaksız, gayrimeşru bir yönteme dönüşmüş, bir siyasi şantaj
malzemesi olarak kullanılmıştır.
Değerli milletvekilleri,
Anayasa’nın 22’nci maddesi haberleşme özgürlüğünü güvenceye alır ve “Gizlilik
esastır.” der ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’inci maddesi de buna
dair getirilecek sınırlamaları düzenler ve der ki: “Demokratik toplumda gerekli
olan ölçüde…” Yani bu dinlemelerin yapılmasının koşulları, demokratik toplumda
gerekli olan ölçüde ve de yasayla öngörülmüş olması şartıyla yapılabilir.
Şimdi bu, demokratik toplumda
öngörülebilir, gerekli olan ölçü… Burada bu ölçüyü saptayacak olan, egemen olan
iktidarın ihtiyacı, iktidardaki zihniyet ve onun kendince gerekli gördüğü
kıstaslardır ve dolayısıyla bugün, AKP iktidarı, bütün siyasi muhaliflerini,
kişileri, kurumları, makamları, organları kendince ihtiyaç bulduğu doğrultuda
dinleyebilmekte, dinleme kararı almakta, bu yönde görüşler ve talimatlar
vermektedir.
Bir dinleme kararının savcı
ve yargıç mekanizmasından geçmiş olması ona yasallık, ona hukukilik
kazandırmamakta, bu kararın keyfî uygulanmasını ortadan kaldırmamaktadır ve
bildiğimiz gibi, işte ismini vermeyip IMEI numaraları verilerek o kararı alan,
dinleme kararı veren yargıcın dahi kendisinin telefonunun dinlenmesine imza
atmış olması, sayısız örnekler, aslında bu hakkın, bu kuralın kötüye
kullanıldığını da göstermektedir. Bugün, mahkemelerin işleyişine bakıldığında,
polisin çalışma tarzına bakıldığında, tam bir keyfîliğin, hukuksuzluğun…
Hukukun o mağdur duruma düşmüş şüphelinin aleyhine yorumlandığı bizim
bildiğimiz gerçekliklerdir. Siyasi muhalif kişi ve kurumların aleyhine delil
toplama adına bu şekilde dinlemeler, teknik takip, benzeri uygulamalar
yapılmaktadır. Kime karşı? Hukukun koruması altında olması gereken
milletvekili, yargıç, siyasi parti, belediye başkanı, birçok şahıs ve kuruma
karşı bu dinleme yapılmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde, Barış ve
Demokrasi Partisi Milletvekili Sebahat Tuncel
arkadaşımız, bir basın toplantısıyla, BDP İstanbul il binasında bulunan
böceği kamuoyuna teşhir etmiştir. Şimdi, bu böceği yani dinleme aygıtını buraya
herhangi bir kişinin koyması mümkün değildir; bu tür organizasyonlar ancak
devlet gücünü, devlet otoritesini, devlet imkânlarını kullanan güçler
tarafından gerçekleştirilmektedir. Ve şimdi, işte, KCK yargılamalarında,
bakıyoruz ki bütün Barış ve Demokrasi Partisinin siyasi faaliyetleri, o
faaliyetlere katılan yöneticiler, kişiler, yaptıkları toplantılar yasa dışı bir
şekilde dinlenmiş. Yani mahkeme kararıyla BDP binasının dinlenmiş olması
oradaki hukuksuzluğu ortadan kaldırmıyor. Kaldı ki, yani, demokratik hayatın
vazgeçilmez bir unsuru denilip burada, Meclis çatısı altında milletvekilleri,
temsilcileri olan ve 3 milyona yakın bir halkın, yurttaşın oy verdiği bir
partinin dinlenmesine gerek görülmesi dahi son derece hukuksuz, son derece yasa
dışı bir uygulamadır. Dolayısıyla, bu türden yani şimdi Meclisin “Ne oluyor bu
işlerin arkasında? Başbakan bile dinleniyor.” deyip “Bu işi bir araştıralım.”
demiş olması, buradaki hukuksuzluğu kaldırması anlamında yeterli bir güvenceyi
sağlayamayacaktır.
Biraz önce konuşan değerli
bir milletvekilinin söylediği gibi, toplumda güvensizlik egemendir ve bu
güvensizliği her geçen gün büyüten uygulamalar da yaşanmaktadır. Birkaç gün
önce, işte benim de bir zamanlar İstanbul şubesinde başkanlık yaptığım Çağdaş
Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, balyoz darbeleriyle kapılar kırılarak,
büroları basılarak, sabah vakti gözaltına alınmış ve 9 tanesi tutuklanmıştır.
Niçin tutuklanmıştır bu avukat arkadaşlarımız? Bu avukat arkadaşlarımız,
devletin hak ihlalleri karşısında, devlet kurumlarının hak ihlalleri karşısında
özgürlüklerden yana hareket etmiş, müvekkillerini savunmuş, işkenceci
polislerin davalarını takip etmiş ve bu nedenle de polisin hiddetini, şiddetini
üzerine çekmiş kişilerdir ve işte şimdi bu hiddet ve şiddet bu şekilde
üzerlerinde terör uygulanarak karşımıza çıkmıştır. Bunlar kabul edilebilir
şeyler değildir.
Hâlâ bugün Hükûmetin
sığındığı, bugün Mecliste de hâlâ korunan bir “terörle mücadele” kavramı
vardır. Terörle Mücadele Yasası olduğu sürece bizim gerçekten kendimizi
güvencede hissetmemiz mümkün değildir. Meselenin gelip düğümlendiği nokta, bu
devlet demokratik bir devlet olacak mıdır?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ABDULLAH LEVENT TÜZEL
(Devamla) - Bu devlette gizli dinlemeler, örtülü ödenekler, gizli tanıklar,
bunlar olduğu sürece, “devlet sırrı” kavramı olduğu sürece, kozmik odalar
olduğu sürece, bunlar kaldırılmadığı sürece hiçbirimizin güvencede olması
mümkün değildir. Güvence için bu türden gizli dinleme organları ve kurumları
kaldırılmalıdır diyorum.
Teşekkür ediyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Önerge sahibi Zeyid Aslan,
Tokat Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ZEYİD ASLAN (Tokat) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yasa dışı dinlemeler ve özel hayatın
gizliliğine yönelik ihlallerin tespit edilmesi, tedbirlerin alınması,
önlemlerin alınmasıyla ilgili Meclis araştırması komisyonu kurulmasına ilişkin
olarak önerge sahipleri adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, özel
hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyeti gerek Anayasa’mızda gerekse yasalarda
güvence altına alınmıştır ama Anayasa’mızda ve yasalarda güvence altına alınmış
olmasına rağmen -benden önce konuşma yapan değerli konuşmacıların da ifade
ettiği gibi- zaman zaman yasa dışı yollarla kişilerin dinlendikleri, haberleşme
hürriyetlerinin engellendiği, özel hayatına, mahremiyetine müdahalede
bulunulduğuna ilişkin sızlanmalar, şikâyetler oluşmakta, zaman zaman da buna
dair basın-yayın yolu, aracılığıyla bu tür işlemlerin yapıldığını görmekteyiz.
Bir hukuk devletinde
insanların mahremiyetlerinin sağlanması ve haberleşme hürriyetlerinin en geniş
manada temin edilmesi esastır ama hukuk devletlerinde, demokratik devletlerde
aynı zamanda kamunun, toplumun, insanların, devletin, demokrasinin de
güvenliğinin sağlanması aynı derecede önem arz eder ve bir esastır. Bu nedenle
güvenlikle özgürlük arasında bir yarış olarak değerlendirebileceğimiz böyle bir
durumda ne güvenlikten vazgeçilmeli ne de bireylerin, kişilerin özgürlüklerinin
sınırlandırılmasına, müdahaleye imkân verecek uygulamalara fırsat verilmemeli.
Hepimiz biliyoruz ki
özellikle 11 Eylülde Amerika’da yapılan saldırıdan sonra Amerika başta olmak
üzere tüm dünya devletleri güvenlik öncelikli bir yaşam biçimine doğru
yönelmeye başladılar.
Aynı zamanda, 21’inci yüzyıl
bir teknoloji çağı, iletişim çağı, bilişim çağı. Bir yandan teknolojik olarak
çok farklı aygıtların kamuoyuna sunulması, icat edilmesi, bir yandan da
özellikle bu teknolojik araçlar vasıtasıyla iletişimin çok yoğun bir şekilde ve
çok hızlı bir şekilde sağlanıyor olması birtakım sorunları da tabii ki, ister
istemez beraberinde getiriyor. Bundan belki on yıl, on beş yıl öncesine
gittiğimizde bugün elimizde olan teknolojik imkânların bulunmaması sebebiyle
insanların izleniyor olması ya da dinleniyor olması kaygısını taşımamalarını
çok doğal karşılamak lazım ama bugün, bir parmak ucundaki bir damarın ucu kadar diyebileceğimiz aletler
ile insanların izlenebildiğini, dinlenebildiğini görüyoruz. Öncelikle şunu
belirtmek lazım ki bu komisyonun kurulma talebindeki esas amaç, özel hayatın
gizliliğini ve haberleşme hürriyetinin ihlalini, engelleyen hususları tespit
etmek yani bu, yasa dışı yollarla, yasal olmayan yollarla, yargı kararları
olmaksızın yapılan dinleme ve izlemelere yönelik yapılacak bir çalışmadır.
Nitekim -arkadaşlarımız da, benden önceki konuşmacı arkadaşlarımız da ifade
ettiler- devletin güvenliğini sağlayabilmek, suçla ve suçluyla mücadele
edebilmek için yargı kararları, hâkim kararları doğrultusunda kişilerin
dinlenmesi, teknik takip yoluyla izlenmesi, bu suretle suç ve suçlularla
mücadelede, 2005 yılında, 1999’da çıkan 4422 sayılı Yasa’dan sonra daha
geliştirilmiş, günün koşullarına uyan ve daha etkin bir mücadeleyi kapsayan bir
yasayı burada, Mecliste hep birlikte çıkardık. Bu yasayla, özellikle suç ve
suçluyla mücadelede, daha öncesinde farklı kurumların kendi amirlerinin emri ve
izniyle yapılan dinleme ve izlemeleri hâkim kararına bağladık yani hem
emniyetin hem MİT’in hem istihbaratın, jandarmanın yapmış olduğu kendi bireysel,
kurumsal dinlemelerin hâkim kararıyla ve 2005 yılında kurmuş olduğumuz
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı eliyle bir disiplin altına almak suretiyle
yapılmasını karara bağladık. Yani bugün asıl tartışacağımız ya da tartışmamız
gereken konu yargı kararlarıyla yapılan dinlemeler ya da izlemeler değil, yargı
kararı olmaksızın, yasa dışı yollarla yapılan izleme ve dinlemeleri
ilgilendiriyor. Ama arkadaşlarımız, özellikle yargı kararları, hâkim
kararlarıyla yapılan dinleme ve izlemelerde de uygulamadan kaynaklanan birtakım
suistimallerin olduğunu, olabileceğini ifade ettiler. Ben de bu görüşe aynen
katılıyorum. Elbette ki hâkim kararıyla yapılan dinleme ya da izlemelerde de
buna uygun davranmayan, hukuka aykırı bir şekilde buradan elde ettikleri bilgileri
dışarıya pazarlamaya çalışan kötü niyetli devlet memurları ya da kamu
görevlileri olacaktır ama biz, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Ceza Kanunu’yla
birlikte de bu tür, uygulamadan kaynaklanabilecek yanlışlara, hatalara ya da
kasıtlı davranışlara karşı da cezai tedbirler getirdik yani bu noktada, Ceza
Muhakemeleri Kanunu’nun 135’inci maddesinden 140’ıncı maddesine kadar, Ceza
Kanunu’nun 132’nci ve devam eden maddelerinde, bu tür eylemlerde bulunabilecek,
yargı kararlarıyla alınmış, hâkim kararıyla yapılmış teknik izleme ve
dinlemeleri suistimal edeceklerle ilgili cezalar öngören düzenlemeler yaptık.
Aynı zamanda, yargı kararı olmaksızın da, yasa dışı yollarla yapılan izleme ve
dinlemelere ilişkin cezai müeyyideler aldık. Yani, biraz önce Yılmaz Tunç arkadaşımızın
ifade ettiği gibi, AK PARTİ dönemindeki bu on yıllık süreç içerisinde gelişen
teknolojiyle birlikte oluşan bu yeni sorunla hukuken mücadele edebilmek adına
yasal mevzuatta düzenlemeler yaptık. Bunun belki süreç içerisinde yeterli
olmadığı düşünülebilir ya da süreç içerisinde gelişen olaylar karşısında yasal
düzenlemelerin eksik kaldığı, belki yeniden yeni yasal düzenlemelerin yapılması
gerekliliğine ilişkin düşünceler olabilir -ki ben de şahsen bu düşüncelere
katılanlardan biriyim- işte bu araştırma komisyonuyla birlikte, inşallah,
buradan bütün partilerin ortaklaşa ve ittifak hâlinde sundukları bu araştırma
komisyonunun yapacağı çalışmalarla, gerek yasa dışı dinlemeler gerekse yargı
kararıyla birlikte yapılan dinleme ve izlemelerde oluşan birtakım aksaklıklar
varsa, bununla yapılan mücadelenin, yasal mevzuat içerisindeki mücadelenin
yetersizliğinin tespit edilmesi hâlinde, komisyonun sunacağı öneriler dâhilinde
Meclisimiz, yasama, buna dair yeni yasal düzenlemeler yapma hakkına sahip
olacaktır.
Özellikle yasa dışı
dinlemelerin, biraz önce arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi, kimi zaman
siyasette baskı kurmak, kimi zaman siyasetteki rekabette öne geçmek, kimi zaman
tehdit ve şantaj oluşturmak gibi amaçlar taşıdığını hepimiz biliyoruz ama bunları
iddia ederken bunların, gerek siyasi rekabet oluşturmak gerekse tehdit ya da
şantaj gibi unsurların iktidar tarafından, Başbakanımız tarafından
kullanıldığını iddia etmeyi ya da bu yönde söylemlerde bulunmayı çok doğru ve
ahlaki bulmuyorum.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) –
Meydanlarda ben mi konuştum, meydanlarda?
ZEYİD ASLAN (Devamla) –
Şimdi, hepimiz, yasa dışı, yasal olmayan, ahlaki olmayan bu tür dinleme ve
izlemelerden rahatsızız, rahatsız olduğumuzu da her zaman ifade ediyoruz.
İnsanların hukuka uygun davranmaları esastır. Toplum nezdinde de insanların
ahlaka uygun davranmaları esastır. İnsanları hukuka uygun davranmaya
zorlayabiliriz ama ahlaka uygun davranmaya zorlamak bizim elimizde ya da
yetkimizde değildir. Ahlak dışı davranışta bulunanların hesabı varsa,
yaptıkları bir yanlış varsa, bu yanlışın hesabını vereceği merciler mutlaka
vardır ama hepimizin bilmesi gereken bir şey de var ki kamuoyu önündeki
insanların sadece hukuka değil ahlaka da uygun davranmaları, önderlik etmeleri,
toplum nezdindeki siyasetin ya da yaptıkları görevlerin itibarının sarsılmaması
açısından önemlidir. Bir yandan ahlaka uygun davranış…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) –
Konu bu değil ki yahu. Siz hukukçusunuz.
ZEYİD ASLAN (Devamla) – Sen
geldin o konuya, ben gelmedim ki.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) –
Konu bu değil ki.
ZEYİD ASLAN (Devamla) – Ben
değil, sen geldin. Sürem yetmedi, aslında sana cevap verecektim.
BAŞKAN – Evet, teşekkür
ederim.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) –
Sen ne cevap vereceksin Abi, geç Allah aşkına!
ZEYİD ASLAN (Devamla) – Bu
konuya sen getirdin, gereksiz yere sen getirdin.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) –
Durduğun nokta, bir hukukçunun duracağı nokta değil.
ZEYİD ASLAN (Devamla) – Sen
getirdin, ben getirmedim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Birleşime beş dakika
ara veriyorum sayın milletvekilleri.
Kapanma Saati: 19.28
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.37
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Tanju ÖZCAN (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 55’inci Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
Haberleşme özgürlüğü ve özel
hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin tespiti ve önlenmesine yönelik
tedbirlerin alınması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergelerin birlikte yapılacak görüşmelerine devam edeceğiz.
Hükûmet yerinde.
Meclis araştırması önergeleri
üzerindeki ön görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, Meclis araştırması
açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım: Meclis araştırması açılmasını
kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Meclis araştırmasını yapacak
komisyonun 17 üyeden kurulmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Komisyonun çalışma süresinin
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üyenin seçimi tarihinden itibaren
başlamak üzere üç ay olmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Komisyonun gerektiğinde
Ankara dışında da çalışabilmesi hususunu oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince
gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler”
kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer alan
Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzük’ünde Değişiklik Yapılmasına Dair İç Tüzük
Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ve
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer
Genç’in; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı:
156)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer alan Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu
raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu ile
Adalet Komisyonu raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer alan Malatya
Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı ve Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun ile 3
Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Özel Tüketim Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Malatya Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı ve Bolu Milletvekili
Ali Ercoşkun ile 3 Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Özel Tüketim
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (2/1059, 1/689) (S. Sayısı: 393) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet?
Yerinde.
16/01/2013 tarihli birleşimde
teklifin 4’üncü maddesi kabul edilmişti.
Şimdi 5’inci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 5- Bu Kanun 1/1/2013
tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Kazım Kurt, Eskişehir
Milletvekili.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Haydar Bey konuşacak.
BAŞKAN – Haydar Akar, Kocaeli
Milletvekili.
CHP GRUBU ADINA HAYDAR AKAR
(Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik Piyasası Kanunu
üzerinde konuşacağız ama ben, biraz Türkiye’deki enerjiden bahsetmek istiyorum.
Biliyorsunuz, elektrik
üretimi Türkiye’de “ikincil enerji üretimi, enerji kaynağı” diye
adlandırılmaktadır. Bunlar nelerden üretilmektedir? İşte, kömürden
üretilmektedir, bunlar doğal gazdan üretilmektedir ve bunlar yine,
yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmektedir.
Şimdi, Türkiye’deki enerji
üretimine baktığımızda, siz iktidara gelene kadar elektrik enerjisi
üretimimizin büyük bir kısmı kömürden karşılanmaktaydı ve bunlar da
Türkiye’deki termik santrallerden karşılanmaktaydı ama siz iktidara geldikten
sonra, müthiş bir dönüşüm yaşayarak doğal gazdan artık elektrik enerjisini
üretmeye başladık. Tabii, doğal gazdan elektrik enerjisi üretebilmemiz için de
siz, bu alanı özel sektöre açtınız ve yap-işlet-devret modelleriyle çok pahalı
bir şekilde elektriği almayı taahhüt ettiniz.
Ben, geçen gün burada
konuşurken, -bütçe konuşmam sırasında- Bakana bir soru sormuştum “Sayın Bakan,
TEİAŞ’ın beş yıllık süresi 31/12/2012 tarihinde doluyor.” demiştim. TEİAŞ ne
yapıyordu? Bir aracı kurum, komisyoncu kurum görevi yapıyordu yani enerji piyasasını
dengeliyordu. Niye? Sizin enerji üretebilmeniz için taahhüt etmiş olduğunuz
16,50 kuruşluk taahhüdü yerine getirebilmeniz için bu kuruma ihtiyaç vardı
çünkü bu kurum olmazsa herkes serbest piyasadan elektrik enerjisini satın
alabilecekti. “Peki, 31/12/2012’de süresi dolan TEİAŞ’la ilgili bir gelişme
oldu mu?” Bu soruyu sormuştum size ama cevaplamadınız o günkü konuşmanızda.
Bitirdiniz mi yoksa süreyi uzatıyor musunuz? Eğer süreyi uzatırsanız şunu
anlıyoruz: Yine, serbest rekabet ortamını ortadan kaldırmış oluyorsunuz.
(x) 393 S.
Sayılı Basmayazı 16/01/2013 tarihli 53’üncü Birleşim Tutanağı’na eklidir.
Şimdi, baktığımızda,
Türkiye'nin geldiği noktada, 16,50 kuruştan elektriği alıyoruz doğal gaz
üretimi yapan santrallerden. Hidroelektrik santrallerinden ortalama 3 kuruşa
mal ediyoruz ve Türkiye'nin elektrik enerjisi ortalama fiyatı 7 kuruş aslında.
7 kuruşa üretilen elektrik enerjisi, piyasada, piyasada demeyeyim, vatandaşa 35
kuruşa satılıyor ve 27 kuruşa da sanayiye satılıyor. Bakın, 7 kuruş ortalamayla
üretilen elektrik enerjisi 35 kuruşa vatandaşa, 27 kuruşa da sanayiye
satılıyor.
Şimdi, sanayinin rekabet
edebilmesinin önündeki en büyük engel ne? Enerjinin pahalı olması. Hemen
çıkıyorsunuz, diyorsunuz ki: “Avrupalı yatırımcı gelsin, teşvikler veriyoruz.”
Ama enerji fiyatları dünyanın veya OECD ülkelerinin en zirvesindeki birim fiyat.
Yine, geçen gün yaptığım bir
araştırmada, OECD ülkelerine baktığımda, 2000 yılında OECD ülkelerindeki asgari
ücretle elektrik fiyatlarını karşılaştırdığımızdaki oranla, 2012 yılı sonunda
OECD ülkelerindeki elektrik birim fiyatlarıyla bizim ülkemizi karşılaştırdığımızda,
asgari ücreti karşılaştırdığımızda oranın aynı olduğunu görüyoruz. Peki, asgari
ücretler arasındaki oran nedir? Yani, bakıyoruz ki aşağı yukarı aynı fiyata mal
ettikleri, 2000 yılındaki oran aynı, 2012 yılındaki oran aynı ama adamların asgari
ücretlerinin bizden 4 veya 5 kat daha fazla olduğu görülüyor. Yani, tüm sistemi
vatandaşın sırtına bindirmişsiniz. “Gel, buraya yatırım yap, ben sizden 16
kuruşa bu enerjiyi alacağım.” diyorsunuz. “Gel, buraya yatırım yap, ben sizden
13 kuruşa -şimdi yeni modeliniz- güneş enerjisini alacağım.” diyorsunuz,
bunları taahhüt ediyorsunuz.
Şimdi, 7 kuruşa mal olan
ortalama… 7 kuruşa mal olma nedenini de söyledim, vatandaşa 35 kuruşa
çakıyorsunuz.
Bakın, son zamanlarda başka
bir model daha geliştirdiniz: Termik santralleri satabilmek için termik
santralleri çalıştırmadığınızı söyledim. O gün, yine bana burada cevap verirken
Sayın Bakan, termik santralin çalıştırılmama gerekçesine benim söylediğimden
farklı bir şeyler söylediniz. Ama, örneğin Çan’daki termik santralin, çalışmama
gerekçesi tamamen, hani meşhur bir Maliye Bakanınız vardı ya, kendisi için özel
kanun çıkarttı bu naylon faturalar için; o Maliye Bakanının çocuklarının
ihaleye fesat karıştırması ya da taahhüt ettikleri kireç taşını vermemelerinden
kaynaklanıyordu.
Şimdi, bütün bunlar var, bir
taraftan da Türkiye'nin acil enerjiye ihtiyacı var. Niçin? Ekonomimiz büyüyor,
sanayimiz büyüyor, enerji üretmemiz lazım ama pahalı enerji üretiyoruz. Pahalı
enerji ürettiğimiz zaman, sanayi pahalı ürün üretiyor. Sanayinin en büyük
masrafı, fiks masraf dediğimiz şey enerjidir. Siz eğer enerji maliyetini aşağı
çekmezseniz sonuçta, ürününüz de Avrupa’da veya dünyada rekabet edebilir bir
ürün olmaz, tabii sadece enerjiye bağlı değil, birçok kalem var bu alanda ama
enerji bunlardan bir tanesi.
Konuyu çok da dağıtmak
istemiyorum ama Türkiye’de bir standart enerji politikası yok, ülkemizi
enerjide tamamen dışa bağımlı bir ülke hâline getirmişiz. Yıllar önce, dediğim
gibi, on yıl önce, Türkiye’deki ikincil enerji kaynağı, elektrik üretimi
kömürden sağlanırken, bugün yüzde 90’lara varan dışa bağımlı ve doğal gazdan
üretilir bir enerji kaynağı hâline gelmiş.
Tabii ki bu kadar dışarı
bağlı olduğunuz zaman… Bir de üstüne üstlük nükleer santral kurmaya
çalışıyorsunuz. Nükleer santralleri de biliyorsunuz, bir alım taahhüdünde
bulunuyorsunuz. Ee, tamamen dışarı bağlı. Doğal gazı aldığınız ülke, nükleer
santrali kurdurduğunuz ülke de aynı ülke. Şimdi, bütün bunlar var.
Geçen gün bir beyanatınızı
okuyorum, işte kayıp kaçak oranlarından bahsediyorsunuz. Güneydoğuda yüzde
70’lere, 74’lere varan, önlenemez bir oranda, kayıp kaçak olduğunu ifade
ediyorsunuz. Yahu, Allah aşkına size sormak istiyorum: Bu ülkeyi kim yönetiyor
ya? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Size soruyorum buradan. Siz Enerji Bakanısınız,
bildiğim kadarıyla 2009 Mayıs ayından beri Enerji Bakanısınız. Sizden önce bu
ülkede enerji bakanları vardı, sizin iktidarınızın, sizin Hükûmetinizin enerji
bakanları vardı. Türkiye'nin yarısı kaçak elektrik kullanıyor, siz millete
şikâyet ediyorsunuz, diyorsunuz ki: “Müftüye soruyorlarmış ‘Haram mı helal mi
diye?’” Bakanın söylediği şeye bak! (CHP sıralarından alkışlar) Vatandaş
soruyormuş müftüye “Bu kaçak elektriği kullanırsam haram mı helal mi?” Yahu,
vatandaş bir şey düşünüyor “Ben bu ülkeye dünyanın en çok dolaylı vergisini
ödüyorum, yüzde 67 oranında. Ben bu ülkeye dünyanın en fazla gelir vergisini
ödüyorum. Bu ülkede benim bedava kullanacağım, sosyal devlet diyebileceğim bir
şey yok mu?” diye soruyor. (CHP sıralarından alkışlar) Tabii ki sen 7 kuruşa
mal ettiğin elektriği vatandaşa 35 kuruşu satmaya kalkarsan, o vatandaş kaçak
kullanır, kaçak kullanmaya zorlarsın vatandaşı.
Şimdi bunları önünüze
koyacaksınız, düşüneceksiniz, Türkiye’yi pahalı elektrik kullanmaya zorlarken,
Türkiye’nin bunca doğal kaynağı varken bunları kullanmadan… Size daha önce de
söyledim bu kürsüden “Afşin Elbistan’da 6 bin megavatlık santral
kurabilirsiniz.” dedim. Geçen gün, bu anlaşmaları yaptığınızı okudum. Doğru mu?
Doğru ama bunlar doğru olduğu kadar, kurmuş olduğunuz HES’ler o kadar yanlış.
Türkiye’nin yüzde 2 enerji ihtiyacını karşılayacak diye, dereleri yok etmeye,
tabiatı değiştirmeye hakkınız yok. Samimi söylüyorum, bakın, 15 veya 20 megavat
elektrik üretebilen HES’ler, bölün bakalım 6 bin megavata kaç tane HES’e bedel?
Siz eğer, Afşin Elbistan’da, Çan’da kurduğunuz gibi akışkan yataklı, çevreye
zarar vermeyen termik santraller kurmuş olsaydınız -ki onu da siz
yapmıyorsunuz, yine başka bir yabancı sermaye grubuna yaptırıyorsunuz- bu ülke
HES’lere mahkûm olmazdı. Ben yine de mahkûm olduğunu kabul etmiyorum.
Biliyorsunuz, enerjinin pik
yaptığı saatler var. Bakıyorsunuz, bu pik yaptığı saatlerde termik santraller
çalışmıyor. Kim çalışıyor? Mevcut HES’ler çalışıyor. Kim çalışıyor? İşte, doğal
gazla enerji üreten santraller çalışıyor. O pik yaptığı yerde de -saatlik
belirleniyor enerji ücretleri- bakıyorsunuz, devlet alım yapıyor. Kimlerden?
HES’lerden, özel sektörden. Ee, senin devlet santrallerin ne oldu? Onlar o
arada bakıma giriyor, onlar o arada duruyor. Ne zaman ki ihtiyacın en düşük olduğu,
elektrik enerjisinin en ucuz olduğu saatler var, o zaman satın alıyorsunuz, o
zaman elektriği devletin santrallerinden satın alıyorsunuz.
Sayın Bakan, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olarak sizden rica ediyorum, acil eylem planı mı
yaparsınız, ne yaparsanız yapın elektriği ve enerjiyi dışa bağımlılıktan
kurtarın. Bir başarı öyküsü anlatın burada gelin. Biraz sonra cevap
vereceksiniz ama bu vereceğiniz cevap içerisinde başarı öyküsü olmayacaktır.
Elektrik üretimini kaç megavattan kaç megavata yükselttiğinizi söyleyeceksiniz
ama 3 kuruşa mal olan elektrik enerjisini 35 kuruşa halka nasıl sattığınızı, 27
kuruşa halka nasıl sattığınızı bu kürsüden söylemeyeceksiniz. Birilerinin
cebini doldurmaktan vazgeçin, vatandaşın zaten zor geçindiği şu ortamda, vatandaşın
elini biraz rahatlatın diyor, hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP
sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
BAŞKAN – Madde üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz isteyen Alim Işık, Kütahya
Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ALİM IŞIK
(Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 393
sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 5’inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu
kanun teklifi, daha önce de belirtildiği gibi, elektrik piyasasının
düzenlenmesiyle ilgili genel bir kanun tasarısı içerisinden çekilmiş yani
çıkartılmış, aciliyeti nedeniyle birkaç maddenin bir sayın milletvekili
tarafından Meclis gündemine getirildiği bir tekliftir. İçinde olması gereken
düzenlemelerin olduğunu daha önce de ifade ettik ama olmaması gereken ve yer
almaması gereken birkaç önemli konuyu bir kez daha dile getirmemiz gerekiyor.
Değerli milletvekilleri, bu
kanun teklifi, bu Meclis tarihine ulusal tarifenin bir kez daha uzatıldığı
kanun teklifi olarak geçecektir çünkü bu ulusal tarife, devletin elektriğini
kaçak kullananlara AKP Hükûmetinin verdiği bir taviz olarak kayıtlara
geçecektir. Çünkü, bu, Sayın Bakan, 2012 yılı sonunda biten ve artık kanun
gereği bölgesel tarifeye geçilmesi gereken uygulamayı, böylece bir kez daha,
2015 yılına kadar uzatmış ve ardından da Bakanlar Kurulunun kararıyla 2019
yılına kadar uzatılabilecek bir düzenlemeyi savunmaktadır. Dolayısıyla bu,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının enerji arz güvenliğiyle ilgili yaptığı
planlamaların tutmadığının delili olmuştur. Bir taraftan kayıp kaçağı
azaltamamış, diğer taraftan elektrik dağıtım özelleştirmelerini tamamlayamamış
bir bakanlık, ardından da bunlar bir sorun yumağı olarak Türkiye’nin önünde
dururken kâr eden, kazanan, kazandıran, binlerce işçinin evine ekmek
götürmesine sebep olan elektrik üretim tesislerinin özelleştirilmesini gündeme
getirmiştir ve bugün, maalesef, Türkiye'nin enerji üretim tesisleri kömür
sahalarıyla beraber peşkeş çekilmektedir. Sayın Bakana bir kez daha, buradan,
Kütahya’daki Seyitömer Termik Santralinin ve Seyitömer Linyitleri İşletmesinin
kârlı işletmeler olmalarına rağmen neden satıldığını, tekrar sormak istiyorum.
Sayın Bakana sormuşum ben,
demişim ki: “Sayın Bakan, bu işletmelerin özelleştirilmesiyle ilgili iddialar
kamuoyunda devam ediyor. Bu konuya ilişkin görüşünüz nedir? Seyitömer
Linyitleri İşletmesinin kömür sahalarının özelleştirilmesiyle ilgili bir
program var mıdır, çalışmanız var mıdır?” Alt ay önce, mayıs ayında sormuşuz ve
kendisi, mayıs ayı sonunda, 29 Mayıs 2012 tarihli ve 1149 sayılı resmî
yazısıyla bize cevap vermiş.
Değerli milletvekilleri,
Sayın Bakan cevabında “Mevcut durumda Seyitömer Linyitleri İşletmesi
özelleştirme kapsam ve programına alınmamıştır.” diyor. Ne zaman diyor? Altı ay
önce.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) –
Kim demiş?
ALİM IŞIK (Devamla) – Sayın
Bakan.
Arkasından, haziran ayının
sonunda buraya getirilen torba yasa ile ilgili görüşmeler devam ederken, 4
Temmuz 2012 tarihinde yani yaklaşık bir ay sonra, bir gece yarısı önergesiyle,
linyit sahalarının Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından
özelleştirilebileceğine dair önergeyle bir madde eklendi ve Sayın Bakanın
söylediği bu sözler havada kaldı ve bugün, kömür sahaları peşkeş çekilircesine
satılır hâle geldi.
Değerli milletvekilleri,
bahsettiğim özelleştirme, Kütahya’nın ekonomisine ve istihdamına darbe vuracak,
âdeta, kayıtlara bir ihanet olarak geçecek özelleştirmedir. Bahsettiğim özelleştirme,
söz konusu iki işletmenin taşınır, taşınmaz tüm mal varlıklarının varlık
satışıyla satışına ek olarak, kömür sahalarının ruhsatlarının işletme hakkının
2054 yılına kadar yani kırk iki yıllığına devrini öngören bir özelleştirme.
Yüksek Planlama Kurulu ve Özelleştirme Yüksek Kurulunun kararıyla işletmeler
birleştiriliyor. Bahsettiğim torba yasaya konulan düzenlemenin ardından,
Anayasa’ya aykırı bir şekilde, maden sahalarının hiçbir şekilde devlet elinin
dışında kullanılamayacağı hükmü yer alırken Sayın Bakanın da olumlu görüşüyle
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından özelleştirmeye çıkılıyor ve -tekrar
söylüyorum, daha önce 9 Ocak tarihinde bir gündem dışı konuşmada ifade
etmiştim- iki işletmenin toplam iki yıllık geliri karşılığında bir teklife
satılıyor. Sayın Bakan da buna karşı çıkmıştı. Ben sözümün arkasındayım ve
doğru olduğunu iddia ediyorum. İki yıllık geliri karşılığında kâra dönüştürme
açısından da daha sonra kendilerinden istediğimiz rakamları alamadık ama
Özelleştirme İdaresi Başkanlığından aldığımız kâr rakamlarına göre kıyaslama
yaptığımız zaman da bu işletmeler dört veya beş yıllık kârları karşılığında
varlık satışıyla satılıyor. Dolayısıyla, Sayın Bakan bu özelleştirmeyi kâr eden
bir işletmenin satışı olarak durdurması gerekirken alelacele satmanın telaşı
içerisinde ve eleştiren insanlara da söz yetiştirmenin telaşında.
Şimdi, Sayın Bakana buradan
tekrar soruyorum: Bir milletvekilinin Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgelerinde üretilen enerjinin bedelinin parasının verilmesi gerektiği
yönündeki açıklamalarına karşılık, kendisinin bugün medyada yer alan
açıklamaları var, cevap veriyor, sanki bu ülkenin Enerji Bakanı olarak cevap
vermiyor, mahcubiyet içerisinde “Olur mu böyle bir şey?” diyor.
Sayın Bakan, bakınız, siz
eğer bu konuda dik durmaz iseniz, net olarak görüşlerinizi ifade etmekten
kaçarak kaçamak cevaplar verirseniz, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 72
olarak bugün resmî kayıtlara geçmiş kayıp kaçak bundan sonra yüzde 100’e çıkar.
Kamu idarelerinin, kamu kurumlarının dışında hiçbir yerden elektrik parası
tahsil edemezsiniz. Tahakkukları çıkarıyorsunuz, tahsilat oranınız o bölgede
yüzde 20’lere ulaşmıyor. Şimdi, bu gerçekleri burada konuşmak ve çözmek
zorundayız. Dolayısıyla, bu kanun, maalesef, ifade ediyorum, Türkiye'nin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından savunulmuş, talihsiz bir kanun olarak
Meclisin tarihine geçecektir.
Değerli milletvekilleri,
biraz önce bahsettim özelleştirmeyle ilgili bir konuyu daha sizlerle paylaşmak
istiyorum. Süreç devam ediyor, işletmeler satışa sunulmuş ama Sayın Bakanın
kontrolünde bulunan, bağlı bulunan bir işletme, EÜAŞ aynı işletmeye 113 işçi,
personel alıyor. Ay sonunda Gazi Üniversitesinin yaptığı bir sınavla, KPSS
puanına göre eleman alımı yapılıyor. Daha önce Kütahya’da arazisi istimlak
edilmiş mal sahiplerine kontenjan ayrılırken, bu son eleman alımında ne
hikmetse bunlara bu hak verilmedi, KPSS puanına göre işçi alınıyor. Çalınan
KPSS soruları nedeniyle, bazı illerde sınav öncesi satıldığı için kimlerin
yüksek puanlarla Kütahya’da son anda işe yerleştirildiğini de kamuoyunun
takdirine bırakıyorum.
Sayın Bakan, bu personel
alımını durdurunuz, bunu iptal ediniz. Bu, o bölgede birçok kavganın
yaşanmasına sebep olacak bir şeydir. Hem malı satıyorsunuz hem sattığınız
işletmeye eleman alıyorsunuz! Bu nasıl bir iş? Bu nasıl bir anlayış? Kimin
malın, kimden kaçırıyorsunuz, kime peşkeş çekiyorsunuz?
Daha önceki eleman alım
stratejinizi değiştirdiniz, satılan işletmeye şimdi eleman aldınız. Bu eleman
listesine baktığınız zaman, bunların birçoğunun, hemen hemen yüzde 80’inin,
90’ının Kütahya dışından Kütahya’ya gelen işçiler olduğunu görüyorsunuz. Ne oluyor
şimdi, kimin malını kime satıyorsunuz? Öbür tarafta “Bu enerjinin bedelini bize
ödemelisiniz.” diyenlere sesiniz çıkmıyor ama Kütahya’nın malını satarken de
birilerine peşkeş çekiyorsunuz. Bunun cevabını vermeniz lazım. Bu özelleştirme
iptal edilmeli, bu personel alımı iptal edilmeli ve…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİM IŞIK (Devamla) -
…Kütahya’nın malı birilerine peşkeş çekilmemeli.
Teşekkür ediyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu adına söz isteyen Nursel Aydoğan, Diyarbakır
Milletvekili. (BDP sıralarından alkışlar)
BDP GRUBU ADINA NURSEL
AYDOĞAN (Diyarbakır) – Sayın Başkan, değerli üyeler; Elektrik Piyasası
Kanunu’nda değişiklik yapılmasıyla ilgili gündem çerçevesinde, Diyarbakır’daki
elektrik kesintileriyle ilgili, Diyarbakır’da halkın canına artık tak eden
elektrik kesintilerini bir kez daha Meclisin gündemine taşımak, Meclisin
gündemine getirmek istiyorum. Bu vesileyle bütün arkadaşları saygıyla selamlıyorum.
Tabii ki “Diyarbakır” deyince
herkesin aklına Kürt sorunu geliyor. Açıkçası, Diyarbakır halkının da gündemi
yaklaşık otuz yıldan beri Kürt sorunudur. Diyarbakır halkı, Diyarbakırlılar
yaklaşık otuz yıldan beri Kürt sorunu çerçevesinde, Kürt sorununun çözümsüzlüğü
çerçevesinde alanlarda ve meydanlarda oldular, bu konudaki görüş ve
düşüncelerini paylaşmak için en geniş katılımlı eylem ve etkinlikleri yaptılar.
80’li yıllarda 12 Eylül faşizminin Diyarbakır zindanlarındaki işkencelerini
ortaya çıkarmak için alanlarda, meydanlarda oldular. 90’lı yıllarda köyleri
boşaltıldı, yine Diyarbakırlılar alanlarda, meydanlardaydı. Daha sonraki
yıllarda, tabii ki faili meçhul cinayetler nedeniyle sokaklardaydılar. Asit
kuyularına atıldılar, yine sokaklardaydılar. Sınır ötesi operasyonlar, sınır
içi operasyonlar yapıldı yine alanlardaydılar ve son olarak, tabii ki KCK
operasyonları ve Kürt sorunun elbette ki çözümü ve barış için yine alanlarda ve
meydanlardaydılar.
Artık, Diyarbakır’ın bundan
farklı bir gündemi de var elektrik kesintileri sayesinde değerli arkadaşlar.
Artık, Diyarbakırlılar gündüz Kürt sorunun çözümü için meydanlardalar,
sokaklardalar, yürüyüşler yapıyorlar, basın açıklaması yapıyorlar, hep birlikte
yapıyoruz tabii ki; akşamları da bu kez, bu saatlerde, yine şu anda
Diyarbakır’da eminim elektrik kesintileri nedeniyle oturma eylemleri var, yol
kesme eylemleri var, yürüyüşler var.
Şimdi, tabii ki halkla da
sınırlı değil. Artık, Diyarbakır’da son gelinen nokta nedeniyle sivil toplum
örgütleri, demokratik kitle örgütleri, ticaret sanayi odasının gündemlerinde
yoğun olarak elektrik kesintileri var. Onlar da tabii ki günlük neredeyse yedi
saati bulan kesintiler nedeniyle üretimin düşüşünden şikâyetçiler, verimin
düşmesinden şikâyetçiler, gidip gelen elektrikler yüzünden bozulan ev
aletlerinden şikâyetçiler. Dolayısıyla, onların da gündemi, artık,
Diyarbakır’da elektrik kesintileridir.
Şimdi, ben sormak istiyorum,
-tabii ki Sayın Bakan burada- bir halk, bir kent kesintiler nedeniyle ayakta,
ortada… Hangi demokratik ülkede bir kentin bütün dinamikleri böylesi bir sorun
için ayakta olur ve hangi hükûmet, hangi bakanlık ortaya çıkan bu tepki
karşısında bu kadar sessiz kalır? Aslında çok da sessiz kalmadılar, TEK’in
müdürünü görevden aldılar. Herkesin beklentisi “Herhâlde bizim sesimiz duyuldu,
Sayın Bakan Diyarbakır’ın bu demokratik tepkisini duydu, TEK müdürünü görevden
aldı…” Ama, ne yazık ki, görevden alındıktan sonra ortalama günde beş saat
elektrik kesiliyorsa şimdi yedi saat kesiliyor değerli arkadaşlar. Gerçekten,
bu konunun, Sayın Bakan da buradayken bir kez daha gündemlerine alınmasını
istiyorum. Yani, demokratik ülkelerde gerçekten böyle midir? Bakın, en fazla
eleştirdiğiniz İsrail’de halk on binlerce kişiyle bir gün sokağa çıkmıştı,
artan ev kiraları nedeniyle sokağa çıkmıştı. Yine, en fazla eleştirdiğiniz,
iktidar olarak eleştirdiğiniz İsrail Hükûmetinin Başbakanı, hemen ardından, basının
ve kamuoyunun karşısına çıkıp on binlerce kişinin sokaklarda yaptığı bu eyleme
bir anlam verdiğini, bir anlam biçtiğini, hemen kiralarla ilişkili olarak
hükûmetlerinin bir çaba içerisinde bulunacağını açıklamıştı. Elbette ki
demokratik yöntem budur, işleyiş budur daha doğrusu. Dolayısıyla, Sayın Bakanın
da artık bu konuya bu saatten sonra eğilmesini, gerçekten de Diyarbakırlıların
bu konudaki taleplerinin karşılanmasını istiyoruz.
Şimdi, bu kesintileri anlamak
aslında mümkün değil. Bildiğimiz kadarıyla, yapılan bu kesintiler genel olarak
halka yansıtılıyor. Yani, birtakım insanların belki mecburiyetten başvurdukları
kaçak elektrik kullanımı nedeniyle açığa çıkan bu kaçak elektrik bedeli bütün
faturalara yansıtılarak bu işin bedelini bir anlamda halk ödüyor. Eğer, burada,
Hükûmetin kaçak elektrik kullanma konusunda bir sıkıntısı yoksa o zaman
Diyarbakır’daki yedi saatlik, altı saatlik elektrik kesintileri neden diye ben
sormak istiyorum. Gerçekten halka zulmetmenin başka bir yolu da acaba bu mudur?
diye ben sormak istiyorum Sayın Bakana.
Şimdi, tabii ki arkadaşlar da
belirttiler, bizden önceki konuşmacı arkadaşlar, yüzde 72 gibi bir kayıp kaçak
oranından bahsedildi. Bunu tabii bilimsel çevrelerin de ifade etmesi gerekir.
72 oranı neyi ifade ediyor? Bildiğimiz kadarıyla, bizim bilimsel çevrelerden
aldığımız bilgi kadarıyla, bu kayıp kaçak oranının büyük oranda bölgede yani
doğu ve güneydoğu bölgesinde onarılmayan hatlar nedeniyle olduğunu biliyoruz
yani kaçak oranının büyük oranda bu şekilde gerçekleştiğini biliyoruz. Elbette
ki, halkın da kaçak elektrik kullandığı bir gerçeklik. Ancak, bu gerçeklik
“İşte, elektrik hırsızlarını yakalayalım, bütün bir halkı elektrik hırsızı
yapalım ya da hırsız olarak tanımlayalım…” Biraz önceki konuşmacı arkadaşın
belirttiği gibi, sanki Diyarbakır’da bütün Diyarbakırlılar elektriği kaçak
kullanıyormuş gibi herkesi hırsız pozisyonuna koyma yani bir halkı hedefleme,
hedef alma. Bunlar doğru şeyler değil. Eğer bir yerde elektrik kullanımı kaçak
oranı bu kadar yüksekse gerçekten dönüp bakmak gerekiyor. Bu neyle ilgilidir?
Elbette ki halkın yoksulluk düzeyiyle ilgilidir. Bir elektrik parası için
hırsız olarak mahkemelere çıkmak, yargılanmak hangi vatandaşın isteği ve talebi
olabilir diye ben sormak istiyorum.
Tabii ki Sayın Bakan yüzde 72
kaçak oranını tanımlarken aynı zamanda bunun bir ideolojik yaklaşım olduğunu
söyledi. Bununla ilgili olarak da “İşte BDP’nin ideolojik yaklaşımları
nedeniyle halk bölgede kaçak elektrik kullanımını artırıyor.” dedi. Vallahi, bu
bizimle, partimizle ilgili değil, halkın geldiği bilinç düzeyiyle ilgilidir
diye ben düşünüyorum.
Sonuç olarak -tabii ki ben
oranın milletvekiliyim, biliyorum- genel yaklaşım şudur: Doksan yıldır bu
bölgeye hiçbir şekilde yatırım gitmiyor. Halk yoksuldur, fakirdir. Dolayısıyla,
elbette ki yoksulluk ve fakirliğin geldiği noktada bir anlamda böyle olacaktır.
Bu sadece bizim ülkemizde değildir, her yerde böyledir. Ancak, hükûmetler,
devletler, şunu ifade etmek isterim ki kaçak elektrik konusunda veya kaçak kullanılan
her şey konusunda zorunlu nedenlerle göz yumuyorlar. Hükûmetin yaptığı da
budur. Eğer kaçak oranı bu kadar yüksekse, yakalanmıyorsa bu zorunluluk
nedeniyle gerçekleşen bir durumdur. Çünkü, siz bir halkın gelir düzeyini çok
üst düzeyde tutmazsanız yani halkın büyük bir kısmı yoksulsa, siz de bir
taraftan kaçak elektrik kullananları yakalarsanız, cezaevine atarsanız, bir
şekilde farklı yöntemlerle halkın üzerine giderseniz o ülkede sosyal patlamalar
olacaktır. Elbette ki hükûmet ve devletler, bu sosyal patlamaların önüne
geçebilmek için, bir anlamda, bu kaçak elektrik, kaçak su ve benzeri her neyse,
devletten kullanılan ne varsa göz yummak durumunda kalıyorlar. Sonuç olarak
yaşanan da budur ülkemizde, Hükûmetin yaptığı da budur gerçekten.
Ancak, bir şeyi de ben sormak
istiyorum gerçekten: Kaçak olarak elektriğin kullanıldığı yer sadece bölge
midir? Örneğin, 15 milyon nüfuslu bir yerde, İstanbul’da hiç mi kaçak elektrik
kullanılmıyor? Biz de biliyoruz ki işletmelerin, fabrikaların çoğu kaçak elektrik
kullanıyor. Ama tabii ki gücünüz oradaki sermayeye yetmeyince gücünüzün yettiği
yer neresi olacak? Halk olacaktır. Ama ben size söyleyeyim, halk da buna boyun
eğmez; hele hele, açık ve net söylüyorum, Diyarbakır halkı hiç boyun eğmez.
Bunun da önümüzdeki zaman sürecinde, önümüzdeki seçimlerde hep birlikte
karşılığını göreceğiz, karşılığını da alacaksınız diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Madde üzerinde
soru-cevap işlemi yapılacaktır.
Sayın Ağbaba, buyurun.
VELİ AĞBABA (Malatya) –
Teşekkür ederim.
Ben, Malatya’da geçtiğimiz
hafta yaşanan bir olayı Sayın Bakana aktarmak istiyorum.
Malatya Yazıhan ilçesi merkez
ve Yazıhan ilçesine bağlı birçok köyde şu anda elektrikler kesik olduğu için
içme suyu kullanamamaktadır köylüler. Yazıhan’daki Karasu İçme Suyu Sulama
Birliği borçlarını ödemediği için, maalesef, Yazıhan’ın köyleri şu anda
susuzlukla karşı karşıya kalmıştır. Daha önce Malatya’da bu olay birkaç kez
gerçekleşti. AKP'nin yüzde 90’ın üzerinde oy aldığı Kale ilçesinde, Ramazan
ayında aylarca su akmadı. Bunun AKP'nin TEDAŞ’ı özelleştirme politikasından
kaynaklandığını düşünüyor musunuz? Bu özelleştirmeden vazgeçmeyi düşünüyor
musunuz? Çünkü, bu, hakikaten, Malatya’da hem çiftçiyi hem üreticiyi hem
köylüyü hem esnafı perişan etmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Devamla) -
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Vural…
OKTAY VURAL (İzmir) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben birleşimin başında da
ifade etmiştim, Sayın Bakanın tekrar bilgisine sunmak istiyorum.
Yüksekova’da jandarma özel
harekâtın kaldığı yerde on yedi günden bu yana maalesef elektrik verilemediği
için kaloriferler yanmıyor yani çok ciddi bir sıkıntı var. Bir hattın
ihalesiyle ilgili sürecin uzamasından olduğuna ilişkin bir haber geldi.
İnceletirseniz lütfen… Bu karda, kışta, kıyamette, aileler çok ciddi sıkıntı
içerisinde; ilgilenmenizi istirham ediyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Köprülü…
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Trakya’da Trakya
Elektrik Dağıtım AŞ’nin (TREDAŞ) özelleştirilmesinden sonra, özellikle köylerde
ve şehir merkezlerinde aydınlatmada kullanılan 8.113 adet armatür TREDAŞ
tarafından söküldü. Bunu nereden biliyorum? Soru önergeme verdiğiniz cevaptan
biliyorum.
En son TREDAŞ’ın
uygulamalarından bir tanesi de şudur: Özellikle köylerde bulunan bazı camilerin
elektrik borcu dolayısıyla, elektrik borcunu ödeyemediği için elektriği
kesildi; bu camilerde belirli saatlerde akşam ve yatsı namazları kılınamadı.
Özellikle kamu yararını hedef alan önceki dönemdeki elektrik dağıtım
işletmelerinin, özelleştirmeden sonra kâr kazanmayı, kârı hedef almalarını
birinci kıstas olarak ele almasına ne diyeceksiniz, bu konuda bir çalışmanız
olacak mı?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Erdoğdu…
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) –
Sayın Bakan, Bakanlığınızdan önemli ihaleler alan bir şirketin sahipliğindeki
bir uçakla seyahat etmişliğiniz var mıdır? Eğer bu bilgi doğruysa Bakanlığınız
ihalelerine giren bir şirketin uçağıyla iş seyahatlerine çıkmanız etik midir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Tanal…
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şanlıurfa ilinin merkez ve
tüm ilçelerinde yazın ve kışın elektrikler sık sık kesilmektedir. Hatta iki
hafta önce Viranşehir ilçemizin Kırlık trafosuna bağlı tüm köylerde dört gün
boyunca elektrik kesilmiş idi. Urfa halkımızın sürekli bu elektrik
kesintilerinin, bu mağduriyetinin giderilmesi ne zaman sona erecektir? On bir
yıldan beri iktidardasınız, on bir yıldır kesilmekte ve sizin, bu elektriğin
düzelmesi için daha kaç yıla ihtiyacınız var?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Acar…
GÜRKUT ACAR (Antalya) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, sulama suyu
sondajlarına saat takılarak su parası tahsil edileceği bildirilmektedir.
Ayrıca, her saatten verilecek suyun ekilen alanla sınırlandırılacağı, miktar
olarak da kısıtlama getirileceği bilgisi geliyor. Türkiye’de tarımla uğraşan
çiftçilerimiz iktidarın uyguladığı yanlış tarım politikası nedeniyle kâr
edemez, kendisini geçindiremez hâle geldiğinden tarlalar boş kalmaktadır. Bu
nedenle, iki ayda sadece samana 25 milyon dolar dış alım parası ödemiş
bulunuyoruz. Hükûmette sayaç üreten firmalarla ortak olan kişiler mi vardır ki
sondajının elektrik borcunu bile ödeyemeyen çiftçiden sayaç ve su parası
alınacaktır, yoksa tarımı tamamen bitirmeyi mi amaçlıyorsunuz Hükûmet olarak?
Bu sorunun cevabını bekliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, buyurun.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; sorular ve
tavsiyeler için teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Öncelikle, Malatya
Yazıhan’daki içme suyuyla ve Kale ilçesiyle alakalı, değerli milletvekilimiz
soru sordular. AK PARTİ’li bir belediyenin borçlarını ödemediği için
elektriğinin kesildiğini söylediler.
VELİ AĞBABA (Malatya) –
Sulama birliği efendim, AK PARTİ’yle ilgisi yok.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sulama birliğiyle alakalı. “AK PARTİ’nin
fazlaca oy aldığı” diye orada bir tabir kullandınız.
Şimdi, bizim amacımız… Biraz
önce arkadaşlarımızın bir kısmı eleştirdiler, dediler ki: “Ödemeyenden bu
parayı almalısınız ki, kayıp kaçak oranlarıyla alakalı hususu tahakkuk
ettirmelisiniz ki Türkiye’nin geneliyle alakalı bütün bu işlemleriniz doğru
olsun.” Evet, o zaman biz, özellikle borçların yapılandırılmasıyla alakalı şu
ana kadar cumhuriyet tarihinde hiç yapılmamış bir taksitlendirme yaptık
arkadaşlar; otuz altı ay vadeyle ve şu ana kadar tahakkuk etmiş paralarının
aslı kalmak kaydıyla, faizlerin hepsini affedici ve ne Ziraat Bankasının ne
ilgili kooperatiflerin ne de bir başka kurumun uygulanmayan faiz hadleriyle
beraber bunu uyguladık ve bütün çiftçilerimizin, sulama birliklerimizin,
kooperatiflerimizin bundan faydalanmasını esas kılacak bir yapılandırma
sağladık. Toplam 2,6 milyar TL’ydi buradaki alacaklarımız; bunun belli bir
oranı ödendi, bir oranı da ödenmedi. Şimdi, değerli arkadaşlar, biz ödeyenin
hakkını da muhafaza etmek, korumak açısından bir uygulama yapmak zorundayız.
Kolaylık sağlamak mı? Evet, kolaylık sağlamalıyız ve onu yaptık ve kendilerine,
hem yazılı hem de görsel basın yoluyla kamuoyuna şunu duyurduk: Arkadaşlar,
lütfen bununla alakalı ödemelerinizi yapın ki bizim hem tahsilat oranımız bu
manada artmış olsun hem de ödememiş olan vatandaşlarımıza bir ödeme fırsatı
verilmiş olsun. Şimdi, otuz altı ay taksit yapmışız, bundan daha başka nasıl
yapabiliriz? Bununla alakalı, eğer “Hiç almayın.” diyorsanız bu ayrı bir konu,
bu ayrı bir çözüm yolu ama biraz önceki konuşmalardan da ben şunu anlıyorum:
“Bunları almalısınız.” deniyor. Doğru, bizim bunları almamız lazım ve zamanında
ödemeyen vatandaşlarımızın da elektriğini kesmemiz lazım.
Benzer şey, yine Urfa’yla
alakalı söylendi. Değerli arkadaşlar, bir önceki oturumumuzda da bahsettim. Bu
dediğiniz mahalli inceleteceğim, eğer o dediğim tanımlara uygun bir şekildeyse
yine cevabım aynı olacak.
VELİ AĞBABA (Malatya) – Sayın
Bakan, elektrik kesildi, köylerin suyu akmıyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – “Viranşehir Kırlık trafo merkezinde dört günden
beri elektrik kesik.” dediniz, bunu araştıracağım; eğer bu yerin kaçaklarla
alakalı bir icraatı varsa -ki bunu peşinen söyleyemem- kaçak kullanmışlarsa biz
buranın elektriğini açmayacağız arkadaşlar. Sizin, biraz önceki konuşmalardan
istediğiniz de bu. Yani “Hem kaçak kullansın hem de devam etsin.” diyorsanız bu
ayrı bir şey ama biz şunu söylüyoruz politikalarımız olarak: Zamanında ödeyen
müşterilerimizi, vatandaşlarımızı koruyup kollamak açısından, biz, ödemeyen
müşterilerimizin elektriğini kesildikten sonra açmamayı düşünüyoruz. Eğer bu
dediğiniz yer, bu dediğim tanıma uyuyorsa -ki bunu araştırdıktan sonra teyit
edeceğim- biz, buranın elektriğini dört gün değil on dört gün bile geçse
açmayacağız arkadaşlar biraz önce dediğiniz gerekçelerle. Ama, herhangi bir,
kış şartlarından dolayı, olumsuz hava şartlarından dolayı olmuşsa tabii ki
onunla alakalı bizim ilgilenmemiz lazım.
Değerli arkadaşlar, ben
geçtiğimiz hafta içerisinde 3 günde 3 tane ülkeye gidip gelmek durumunda
kaldım. Zaman zaman Başbakanlıktan aldığımız, zaman zaman da özel şirketlerden
kiraladığımız uçaklarla bu seyahatlerimizi daha da hızlandırıyoruz. Cezayir, Libya
ve Katar’ı, 3 ülkeyi ben 3 günde bitirdim. O yüzden, bununla alakalı, bizim
zaman zaman özel sektörden kiraladığımız uçaklar var. Bunu da ben bilgilerinize
sunuyorum.
Sulama suyuyla alakalı
sayaçların takılmasından geçtiğimiz oturumda da bahsetmiştim. Orman ve Su
İşleri Bakanlığımız… Yalnızca sulama birlikleriyle alakalı bir konuyu disiplin
altına almak açısından Devlet Su İşlerinin bir uygulaması oldu. Bunu sizinle
konuştuktan sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığımızla tekrar konuştum ve o
uygulamalarına devam edeceklerini de söylediler.
Bu Yüksekova’daki yerle
alakalı, Sayın Başkanımızın bahsettiği yerle alakalı ihale konusuna veya iletim
hattı konusuna baktıracağım ve onu da tabii ki hızlıca yaptıracağız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir saniye Sayın
Bakan, açılıyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
OKTAY VURAL (İzmir) –
Viranşehir’e baktırdınız mı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Trakya TREDAŞ’la alakalı hususta 8.113 tane
armatürün söküldüğü doğrudur. Orada, bizim Aydınlatma Yönetmeliği’ne göre,
hazine tarafından kontrol edilen, şu anda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına
tevdi edilen bu görevin şöyle bir serencamı var arkadaşlar: “Cami cephe
aydınlatmaları veya belediyelere ait dekoratif aydınlatmalar, park, bahçe
aydınlatmaları ilgili kurumları tarafından ödenir.” Bununla alakalı, cami
derneklerinin veya Diyanet İşleri Başkanlığının ödeneğine konan bir rakam
vardır. O caminin aydınlatma ücretleriyle alakalı değil ama ısınmayla alakalı
ücretlerini -eğer elektrikle sağlanıyorsa- cami derneklerimizin tabii ki temin
etmesi gerekiyor. Biz, camilerimizin elektriğinin kesilmesiyle değil, oraların
aydınlatılmasıyla alakalı işlemlerimizi sürdürüyoruz ama hem Diyanet İşleri
Başkanlığı –bütçesiyle- hem de cami dernekleri bunu temin edeceklerdir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
Soru-cevap işlemi
tamamlanmıştır.
Madde üzerinde iki adet
önerge vardır. Sırasıyla okutup aykırılıklarına göre işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
393 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 5. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Haluk Eyidoğan İlhan Demiröz Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
İstanbul Bursa İstanbul
Gürkut
Acar
Antalya
Madde 5-
Bu Kanun 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımında yürürlüğe girer.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan tasarının 5. maddesine “tarihinden” ibaresinden sonra gelmek üzere
“itibaren” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Namık Havutça Ali Serindağ Ali Haydar Öner
Balıkesir Gaziantep Isparta
Haluk Eyidoğan Gürkut Acar Mustafa
Moroğlu
İstanbul Antalya İzmir
BAŞKAN – Komisyon önergeye
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor
mu?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde söz
isteyen Gürkut Acar, Antalya Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
GÜRKUT ACAR (Antalya) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 393 sıra sayılı Teklif’in 5’inci maddesinde
Cumhuriyet Halk Partisinin değişiklik önergeleriyle ilgili söz aldım. Sizleri
saygıyla selamlıyorum.
AKP’nin enerji alanındaki on
yıllık uygulamalarına genel hatlarıyla bakmak gerekiyor şu anda ve tam bir
başarısızlık olduğunu da görmek gerekiyor. Enerjiyle ilgili temel birkaç nokta
vardır. Yeterli, sürekli ve ucuz şekilde sağlanıyor mu, sağlanmıyor mu;
ölçütler bunlar. Buradan gidersek enerjide dışa bağımlılık azalmış durumda mı?
Hayır. Türkiye’nin en önemli sorunu cari açık. Cari açığı körükleyen en büyük
kalem enerji ithalatı. AKP yerli ve yenilenebilir kaynakları hızlı şekilde
devreye sokmak yerine yabancılara, -Rusya, İran’a- kaynak aktarıyor. Peki,
elektrik enerjisinde arz güvenliği var mı? Hayır. Biri vanayı kesse hem soğukta
kalacağız hem de elektriksiz kalacağız çünkü elektriğin neredeyse yarısı, yüzde
45’i doğal gazdan sağlanıyor. Türkiye, Rusya’ya göbekten bağımlı hâle
getirilmiş durumda. Yedek kapasite ne durumda? Neredeyse sıfır düzeyine
gerilemiş durumda, bıçak sırtı bir düzende gidiliyor.
Seçim bölgem Antalya’da sık
sık elektrikler kesiliyor. Geçenlerde sanayiciler isyan etti, “Bıktık artık.”
dediler. Yaz aylarında kesintiler daha da büyük sıkıntı. Kesintiler nedeniyle
turizm işletmeleri zor anlar yaşıyor. Tabii, Sayın Bakanın bunlardan haberi
yoktur.
Peki, fiyatta istikrar var
mı? Hayır; sürekli zamlar gündemde ne vatandaşa ne sanayiciye ne üreticiye ucuz
elektrik sağlanamıyor. Sulama birlikleri faturalarını ödeyemediği için sulama
yapamıyor, köylü sulama yapamıyor, belediyeler arıtma tesislerini çalıştıramıyorlar.
Enerjide tasarruf var mı,
verimlilik var mı? Hayır. Türkiye, enerjisinin yüzde 25’i kadar tasarruf sağlayabilir. Yani, Akkuyu’da
kurulacak nükleer santralden sağlanacak enerjiyi, enerjiyi verimli kullanarak,
tasarruflu kullanarak sağlayabilirsiniz ama bu yapılmıyor, Türkiye çağ dışı bir
teknolojiye zorlanıyor.
Tablo budur, on yıllık AKP
iktidarında Türkiye'nin enerji tablosu budur; ne dışa bağımlılık azalmış ne arz
güvenliği var ne de fiyat istikrarı var. Sürekli vatandaşın cebine
yükleniliyor, vatandaşın faturası şişiriliyor.
Değerli arkadaşlar, enerjide
olmayanlar bunlar, bir de olanlar var. Olanlar ne? Kâr garantili
özelleştirmeler var. Bakın, okulların, hastanelerin, sulama birliklerinin
sübvansiyonları, destekleri kaldırılıyor ama dağıtım şirketlerinin kâr oranları
yükseltiliyor. Kayıp kaçak oranlarında sürekli oynama var. Düşmesi gereken
kayıp ve kaçak oranları artırılıyor, bu da vatandaşa ödettiriliyor, şirketlere
aktarılıyor. Sayıştayın raporlarında bakın, neler neler var: Dağıtım şirketleri
özelleştirilirken kasasındaki para da şirketlere bırakılıyor, devletin parasını
özel şirketlere veriyorlar. Bunu biz söylemiyoruz, Sayıştayın raporlarını açın,
bakın. Ben, Sayın Bakana sormak istiyorum: Bunlarla ilgili ne yaptınız,
soruşturma açtınız mı? TEDAŞ bir işlem yaptı mı? Bunlarla ilgili ne kadar
tahsilat yapıldı bu kapsamda? Bunların cevaplarını bekliyorum.
Değerli arkadaşlarım, başka
ne var? Bir dağıtım bölgesi özelleştirilecek. Diyelim ki, normalde 500 bin
sayaç okunup fatura tahakkuk ettiriliyor ama devir aşamasına geldiğinde sayaç
okuma sayısı aniden 300 bine düşüyor, tahakkuk iptalleri artıyor; devir işlemi
yapıldıktan sonra da bu sayaçlar okunmaya başlanıyor, tahakkuklar devir
işleminden sonraki tarihlere kaydırılıyor ve buna özelleştirme deniyor. Buna
özelleştirme denmez, güzelleştirme denir, AKP’lileştirme denir; devletin
parasını, yoksulun parasını hortumlamak denir. Bunlar iddia falan değildir,
Sayıştayın tespitleridir değerli arkadaşlarım.
Geçen günlerde, seçim bölgem
Antalya’da, elektrik dağıtan Akdeniz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (AKEDAŞ)
özelleştirmesi yapıldı. Çok çarpıcı bir sonuç var burada. AKEDAŞ için 2010
yılında ihale yapıldı, ortaya çıkan fiyat 1 milyar 165 milyon dolardı ama ne
olduysa bu ihale tamamlanmadı, tamamlanamadı, geçen aylarda yenisi yapıldı.
Yeni fiyat ne? Yeni fiyat 546 milyon dolar. Ne olduysa oldu, fiyatı yarı yarıya
düştü. Bunu anlamak mümkün değil! AKEDAŞ bölgesi küçülen bir bölge mi? Hayır.
Kayıp kaçağı yüksek bir bölge mi? Hayır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
GÜRKUT ACAR (Devamla) –
Müşteri sayısı azalmış mı? Hayır. Ama, bu işte nasıl bir hayır varsa fiyatı
yarı yarıya düştü, buna ancak “hayırlı işler” denir.
Değerli arkadaşlarım, kalan
kısmını sonra söyleyeceğim.
Sağ olun. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
393 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 5. Maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Gürkut
Acar (Antalya) ve arkadaşları
Madde 5- Bu Kanun 1/1/2013
tarihinden geçerli olmak üzere yayımında yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Komisyon önergeye
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde söz
isteyen…
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(İstanbul) – Gerekçe…
BAŞKAN – Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Madde metninin anlaşılır
kılınması amaçlanmıştır.
BAŞKAN – Evet, önergeyi
oyalarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
6’ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 6- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
Madde üzerinde Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Akif Hamzaçebi, İstanbul Milletvekili.
CHP GRUBU ADINA MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik Piyasası
Kanunu’nda değişiklik yapan kanun tasarısını görüşüyoruz. Böyle bir düzenlemeyi
görüşürken Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin iktidar olduğu günden bu
yana uygulamış olduğu enerji politikalarını, elektrik politikalarını kısaca
gözden geçirmekte, değerlendirmekte yarar var diye düşünüyorum.
Biraz önce bu kürsüye gelen
Diyarbakır Milletvekili Sayın Nursel Aydoğan Diyarbakır’daki elektrik
kesintilerinden söz etti. Bu elektrik kesintileri sadece Diyarbakır’a mahsus
değil; İstanbul’da elektrik kesintileri uygulanıyor, Ankara’da uygulanıyor,
diğer kentlerde uygulanıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerine kadar
tarihe karışmış olan elektrik kesintileri, iki yıldır AKP hükûmetleriyle, onun
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığıyla birlikte yeniden Türkiye'nin gündemine
gelmiştir. Tek fark şudur: Eskiden elektrik kesintisini hükûmetler, bakanlıklar
ilan ediyordu; şimdi, AKP hükûmetleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu
enerji kesintisini ilan etmiyor; yeniden elektrik kesintileri yaşayan bir ülke
konumuna geldik izlenimi doğmasın diye, ilan etmeden, gizli bir elektrik
kesintisi programı uyguluyor.
Geçen kış bunu bütün
şiddetiyle hissettik. 2011-2012 kışında Türkiye'nin günlük doğal gaz ihtiyacı
180 milyon metreküp seviyelerini bulmuş, böylesine ağır geçen bir kış ortamı
içerisinde talebe, ihtiyaca cevap veremeyeceğini anlayan Bakanlık çözümü birkaç
şekilde bulmaya çalışmıştır: Birincisi, doğal gazla üretim yapan elektrik
santrallerine ikincil yakıt kullanma talimatını vermiş, doğal gazla üretim
yapan üretim tesislerine BOTAŞ doğal gaz vermeyeceğini duyurmuş ve üçüncü
olarak da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı gezdirme yöntemiyle Türkiye’de
elektrik kesintisini uygulamaya sokmuştur. Bu kış da tablo farklı değil, bu kış
da aynı tabloyu yaşadık. Gezdirme yöntemiyle, gizli bir şekilde, elektrik kesintisi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından uygulamaya konulmuştur.
Bu kış şartlarında da
Türkiye’nin günlük doğal gaz ihtiyacı 190 milyon metreküp seviyelerine kadar
gelmiş ancak bütün üretim olanakları, ithalat olanakları, depolama olanakları kullanılmış
olsa dahi bu talebin karşılanamayacağı anlaşıldığından biraz önce sözünü
ettiğim yöntemlere başvurulmuştur; tablo budur. Bunun gerisinde ise on birinci
yılına girmekte olan Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin on bir yıllık
enerji karnesinin, elektrik üretimi karnesinin kötü olması yatmaktadır, neden
budur.
Eğer talep artarken, elektrik
ihtiyacı artarken siz gerekli yatırımı yapmıyorsanız elektrik kısıntısıyla
karşı karşıya kalırsınız, ekonominin kuralı budur. Üretim talebe yetişmiyor ise
sorun orada başlar, kriz orada başlar.
Bunu rakamlarla size
göstermek istiyorum, söylemek istiyorum: 2002 yılında Türkiye’nin enerji
sektöründeki sabit sermaye yatırımları gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde
1’idir. 2002 yılında kamu sektörünün enerji sektöründeki sabit sermaye yatırımı
millî gelirin yüzde 1’i düzeyindedir.
AKP “Ben kamuyu enerji
yatırımından çekeceğim. Enerji yatırımını özel sektör yapacak.” dedi. Olabilir,
bu bir tercihtir. Önemli olan elektriğin üretilmesidir, kimin ürettiği önemli
değildir; ister kamu üretir ister özel sektör üretir. Olabilir, böyle bir
tercihte bulundu Hükûmet. Ancak uygun bir yatırım ikliminin tesis edilmemiş
olması nedeniyle kamunun boşalttığı yeri özel sektör dolduramamış ve Türkiye
enerji talebini, elektrik talebini karşılayacak yatırımları yapamamıştır.
2012 yılına geldiğimizde,
enerji sektöründeki kamu ve özel sektör sabit sermaye yatırımının toplamı millî
gelirin yüzde 1,4’lük seviyesine ulaşabilmiştir. Yıl sonu gerçekleşme tahmini
olarak bu rakam öngörülmüştür. 2002 yılındaki rakam ise millî gelirin yüzde
1,5’udur yani 2012 yılında AKP Hükûmeti, onun Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı o çok eleştirdiği 2002 yılının sabit sermaye yatırımı düzeyine bile
ulaşabilmiş değildir. “2002 yılı çok iyi bir yıl değil.” diyorsunuz ama
elektrik sektöründe o yılın seviyesine bile ulaşamamış olan bir Enerji Tabii
Kaynaklar Bakanlığı vardır. Tablo budur. Türkiye elektrik üretiminde büyük ölçüde doğal gaza bağımlıdır. İthal
edilen doğal gazın yaklaşık yüzde 53’ü elektrik üretiminde kullanılmaktadır ve
enerji kaynakları itibarıyla elektrik üretiminin dağılımına baktığımızda da
toplam elektrik üretiminin 2000 yılında yüzde 40,6’sı doğal gazdan sağlanırken
bunun 2012 yılında yüzde 44,7’ye çıktığını görüyoruz yani doğal gaza bağımlılık
artmış. Geçen yıl o ağır kış şartlarında, Sayın Bakan, o kısıntıların olduğu
günlerde, yoğun doğal gaz talebinin olduğu günlerde bir açıklama yaptı,
“Türkiye'nin elektrik üretiminde doğal gaza bağımlılığını azaltacağız.” dedi.
Ya rakamlar tersine gitmiş, Türkiye'nin doğal gaza bağımlılığı artmış ama Sayın
Bakan başka bir şey söylüyor ve ben Sayın Bakana sormak istiyorum: “Türkiye'nin
elektrik üretiminde doğal gaza bağımlığını azaltacağız.” diyorsunuz ama
Türkiye’nin kurulu doğal gaz elektrik gücü 16 bin megavat olduğu hâlde sizin
lisans verdiğiniz doğal gaza dayalı elektrik üretim tesisinin toplam gücü 30
bin megavat yani kurulu gücün neredeyse 2 katına yakın ayrıca lisans
vermişsiniz. Ama, öte taraftan da siz Türkiye’nin doğal gaza bağımlılığını
azaltacağınızı söylüyorsunuz. Bu büyük bir çelişkidir. Elektrik üretiminde,
enerji politikalarında açık bir başarısızlık vardır.
Enerji piyasasını düzenleyen
bütün kanunların, Elektrik Piyasası Kanunu, Doğal Gaz Piyasası Kanunu, LPG
Piyasası Kanunu, bütün bunların oturduğu temel ilkeler vardır. Enerjinin
çevreye uyumlu, yeterli, kaliteli ve düşük maliyetli bir şekilde, sürekliliği olacak
yani arz güvenliği olacak şekilde tüketicilere ulaştırılması, rekabet ortamı
içerisinde çalışan piyasaların kurulması bütün enerji piyasası kanunlarının
temel amacıdır. Bu temel amaç bir kenara atılmıştır, böyle bir piyasa yoktur
piyasaya müdahale eden bir devlet vardır.
Yapılacak olan şey, belki,
devletin müdahalesini kurumsallaştırmaktır o zaman bu piyasada eğer rekabet
gerçekleşemiyorsa. Gelin, doğrudan doğruya piyasaya müdahale edecek araçları da
alın kendinize; işinize geldiği zaman şikâyet etmeyin, işinize geldiği zaman da
tüketicinin, vatandaşın kulağına hoş gelecek şeyleri söylemeyin.
Bu tasarının 1’inci
maddesiyle bir vergi düzenlemesi yapılmıştı. Buna ilişkin görüşlerimi geçen
hafta sizlere ifade ettim; bu vergi düzenlemesi saydam olmayan bir
düzenlemedir. Söylediklerimi tekrar etme olanağım yok, zamanım müsait değil ama
söylemediğim bir hususu burada ifade edeyim: Siz, 31 Aralık 2012 tarihine kadar
üretim ve perakende satış tesislerini diğer dağıtım şirketinden ayrıştırmayan
mükellefler için, kanunun öngörmediği bir şekilde bir ayrıştırma imkânı
getiriyorsunuz ve bu ayrıştırma işlemini kurumlar vergisinden müstesna
tutuyorsunuz. Bütün şirketler ayrıştırma işlemini eğer tamamlamış ise ama
şartlara uygun, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun öngördüğü şartlara uygun değil ise
bu ayrıştırma işlemleri, getirmiş olduğunuz bu hüküm onlara kurumlar vergisi
muafiyeti sağlamaya yetmez. Bunu bir kez daha dikkatinize sunuyorum.
Hepinize saygılar sunarım.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Barış ve Demokrasi Partisi
Grubu adına madde üzerinde söz isteyen Hüsamettin Zenderlioğlu, Bitlis
Milletvekili. (BDP sıralarından alkışlar)
BDP GRUBU ADINA HÜSAMETTİN
ZENDERLİOĞLU (Bitlis) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik
Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ve Özel Tüketim Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı üzerine Barış ve Demokrasi Partisi adına söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Aslında, elektrik enerjisi
kadar -su ve hava gibi- günümüzde insan yaşamını etkileyen başka bir şey
yoktur. Bu nedenden dolayı Kafkaslardan, Hazar havzasından, Orta Doğu,
Balkanları da içerisine alacak şekilde, ABD’nin başını çektiği küresel
hegemonik güçler, yerel iş birlikçileriyle beraber Nabucco Projesi’ni ortaya
çıkarmış, artık her geçen gün daha bariz bir şekilde ortaya çıkan Mavi Akım
Projesi’ne yanıt olarak hayata geçirmiştir. Bu nedenle, enerji kaynaklarına
sahip olmak, Kafkaslar ve Orta Doğu’yu küresel güçlerin stratejilerinin hem
coğrafik hem insani mağdurları durumuna getirmiştir. Buna rağmen, Türkiye,
henüz bu enerji politikasının öneminin farkında bile değildir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; meskenlerden tutun da büyük işletmelere kadar elektriksiz bir
yaşamı düşünmek mümkün değildir. Büyük işletmelerde yaşanan elektrik
kesintileri sanayi üretimini sekteye uğratırken meskenlerdeki elektrik
kesintileri gündelik hayatı felç etmekte, vatandaşları inanılmaz bir şekilde
mağdur etmektedir. Bu bağlamda, elektrik enerjisini üreten kuruluşların temel
görevi vatandaşa kesintisiz, ucuz ve kaliteli hizmet sunmaktır.
Bölgeye baktığımızda,
yıllardır süregelen ihmal, yoksun bırakma, böylece, cezalandırma politikasının
enerji alanında da uygulandığını görmekteyiz. Kış aylarında her gün saatlerce
yaşanan elektrik kesintileri, yaz aylarında yaşanan gerilim dalgalanmalarına
eşlik etmekte, binlerce liralık maddi zararın yanında, vatandaşlar için yaşamı
çekilmez hâle getirmektedir. Özellikle yaz aylarında Bitlis’te, Mardin’de,
Diyarbakır’da, Urfa’da, Muş’ta ve diğer kentlerde yaşayan vatandaşlar, elektrik
dağıtım şebekelerindeki dalgalanmalardan kaynaklı olarak elektrik ihtiyaçlarını
karşılayamadıkları için perişan olmaktadırlar.
Örneğin, Bitlis’in tüm
ilçelerinde, özellikle Ahlat’ta, Adilcevaz’da Türkiye Elektrik İşletmeleri AŞ
her gün en az üç saat elektrik kesintisi yapmaktadır. Bu elektrik kesintisinin
nedenini Sayın Bakanımıza sormak istiyorum: Acaba bu 50 megavat gücündeki
trafodan dolayı mı elektrik tüketiminin karşılanmadığını söylemek istiyorsunuz?
Üretim yapan… O şube müdürlerine defalarca sorduk, hiçbir zaman bize bu konuda
sıhhatli bir cevap vermediler. Bu durum, yaşlı ve çocuklar için de çekilmez bir
durum arz etmektedir. Bölgede yaz aylarında yüksek sıcaklardan dolayı kalp
krizi geçiren yaşlı vatandaşlar hastaneleri doldurmaktadır. Yaşanan gerilim
dalgalanmaları evlerde elektrikli cihazların çalışmasını engellemekte,
bozulmalarına neden olmaktadır. Bölgede artık halk isyan noktasına gelmiştir.
Bunun yanı sıra sanayi tesisleri çalışamaz ve üretim yapamaz duruma gelmiştir.
Bölge ve ülke ekonomisi açısından da büyük ekonomik kayıpları oluşturan bu
durum günden güne daha vahim boyutlara ulaşmaktadır.
Gerilim dalgalanmaları ve
kesintiler nedeniyle bölgede birçok hastanede klimalar, jeneratörler, tıbbi
cihazlar hasar görmekte veya çalışamaz duruma gelmektedir. Bu nedenle özellikle
çocuk ölümleri başta olmak üzere ciddi can kayıpları tehlikesi söz konusudur.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; özellikle sulama sezonlarında Diyarbakır’da, Mardin’de,
Urfa’da, Bitlis yöresinde elektrikle tarımsal sulama yapılan yerlerden başlayan
ve tüm bölgeye yayılan elektriksel problemler had safhaya çıkmaktadır.
Bölgemizde özellikle ovalarda
sayıları on binleri bulan sulama pompalarıyla tarımsal sulama yapılmaya
çalışılmaktadır. Bu yoğunlukta, güçte elektrik enerjisiyle sulama örneği
dünyanın hiçbir yerinde mevcut değildir.
Tarımsal sulama yapılarının
devlet tarafından yıllarca bitirilememiş olması çiftçiyi kendi imkânlarıyla
sulu tarım yapmaya zorlamış ve ortaya bu acı tablo çıkmıştır. Bu durum bir
yandan yer altı su dengesini bir yandan da elektrik enerjisi dengesini tehdit
etmektedir. Ayrıca, çiftçiler elektrik faturalarını ödeyemez hâle gelmişlerdir.
Ödeme güçlüğü yaşayan çiftçiler sürekli borçlanmaktadırlar.
2012 yılında GAP Eylem
Planı’nı bitirmeyi hedefleyen AKP Hükûmeti bu sözünü tutmamış, sulama kanalları
devreye girmemiştir. Bu nedenle çiftçiler elektrikle sulama yapmaya devam
etmiştir. Aslında sorunların kaynağı çiftçiyi elektrikle sulama yapmaya mahkûm
bırakmakta aranmalıdır. Sürekli bir şekilde, sulama kanallarının bir an önce
tamamlanması gerektiğini, bunun hem çiftçiye ekonomik anlamda büyük fayda
sağlayacağını hem de yaz mevsiminde yaşanan enerji problemlerini asgariye
indireceğini dile getirmiştik. Artık söylemekten bıktık, tekrar etmekten de
bıktık. Artık yeni bir şey söylemek gerekirse; AKP Hükûmetinin bölgeye yönelik
tarım politikasının ve enerji politikasının iflas ettiğini söylemek zorundayız.
TEDAŞ'ın müşterisi olan ve
gerilim dalgalanmalarının asıl kaynağı olan bu sulama tesisleri, TEDAŞ’ın
yerinde çözüm getirmemesi nedeniyle, birleşik olan elektrik şebekesinin
tamamına yayılmakta ve ortaya çıkan elektriksel problemler diğer tüketicileri
de olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla, konuyla ilgili verdiğimiz soru
önergelerine cevaben TEDAŞ’ın “Dalgalanma bizden kaynaklanmıyor.” şeklindeki
beyanatları gerçeği yansıtmamakta, sorumluluktan kurtulmalarını sağlamamaktadır.
Ancak, böyle bir aymazlık ve beceriksizlik örneğinin sergilendiğini görmek
mümkündür. Halka hizmet yerine, maalesef, kaçak elektriğin peşine düşmüşlerdir.
Enerji Bakanının ifadesiyle, halk, hırsızlıkla suçlanarak, âdeta “Hiçbir
hizmeti hak etmiyorsunuz.” yaklaşımıyla, bu işkenceyi yaşamaya mahkûm
edilmiştir.
Bölgede dağıtım ve iletim
sistemini güçlendirecek kalıcı çözümler üretilmelidir. Türkiye'de elektrik
üretiminin temel kaynağı olan barajların olduğu bir bölgede elektrik
sıkıntısının yaşanmasına anlam vermek zor bir iştir. Bütün bölgede kullanılan
kaçak elektrik batıda büyük ölçekli birkaç fabrikanın kullandığı elektrik
enerjisi kadardır. Kaçak elektrik kullandıklarını iddia ederek yoksul halkı
hırsızlıkla suçlamaktansa halka ucuz, kaliteli ve kesintisiz elektrik sağlamak
gerekmez mi? Düşünün ki bir tarafımızda Atatürk Barajı, Keban Barajı, Karakaya
Barajı varken hâlen birbirimizi elektrik çalmakla veya vatandaşımızı,
insanımızı sadece elektrik faturasını ödemediğinden dolayı hırsızlıkla veya başka
şeyle suçlamanın bir anlamı var mıdır sizce?
Bu nedenle, sözlerime son
verirken hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına söz yok.
Şahsı adına söz isteyen
Abdullah Nejat Koçer, Gaziantep Milletvekili. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ABDULLAH NEJAT KOÇER
(Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik Piyasası Kanunu
ile Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanunun 6’ncı
maddesi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, önemli uluslararası projeleri
yürütmekle birlikte, ülkemizin enerji altyapı yatırımlarını süratle
gerçekleştirmeye devam ediyor. Enerji piyasalarının rekabete dayalı olarak
yeniden yapılandırılması sürecini başarıyla yönetmekte olan Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığımızın enerji sektöründeki gelişmeleri takip ederek gereken
tedbirleri almasını, artan enerji talebine karşılık enerji arz güvenliğimize
yönelik başarıyla oluşturduğu politikalarını takdir etmemek mümkün değil. Başta
Sayın Bakanımız olmak üzere tüm Bakanlık çalışanlarını yürekten tebrik
ediyorum.
Elektrik Piyasası Kanunu’na
ilişkin görüşlerimizi belirtip enerjiden bahsederken Türkiye olarak sahip
olduğumuz 75 milyonluk toplumsal enerjiye ve bu enerjinin ortaya çıkarabileceği
sinerjiye dikkat çekmek istiyorum çünkü en büyük enerji aslında toplumsal
enerji. Bu enerjinin ortaya çıkarılmasıyla ortaya çıkacak istikrar ve güven
ortamında yapılacak her yatırım, elektrik enerjisiyle buluşup toplumumuzun
refah seviyesinin yükselmesine vesile olacaktır.
Bugün önüne 2023 hedeflerini
koymuş, bununla da yetinmeyip 2071 yılına hedef ve vizyon koymuş bir Türkiye
var. Gelişen, büyüyen ve örnek olarak gösterilen Türkiye'nin, sahip olduğu
enerjiyi çekişmeyle, çatışmayla, kavgalarla harcama lüksünün olmadığını bugün
bir kez daha bu kürsüden belirtmek istiyorum. Sahip olduğumuz toplumsal enerjimizi,
Türkiye'nin aydınlık geleceği için, her bir ferdin ve toplumumuzun refahının
artması için, birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe yaşamak için, modern ve
güçlü Türkiye'nin vatandaşına yakışır bir yaşam standardına kavuşmak için
harcamak zorundayız. Dünyanın en büyük 10 büyük ekonomisi arasında yer almamız,
2023 hedeflerine ulaşmamız, küresel bir aktör olmamız ancak ve ancak sahip
olduğumuz bu toplumsal enerjimizi hep birlikte, el ele, kol kola, doğru bir
şekilde kullanmamızla mümkün olacaktır. Gün, birlik ve beraberlik; gün,
kardeşlik ve dostluk günü; gün, sevgi ve anlayış günü.
Bu duygu ve düşüncelerle,
Türkiye'ye enerji verecek Elektrik Piyasası Kanunu’nun hayırlı ve uğurlu
olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde soru-cevap
işlemi yapılacaktır.
Sayın Köprülü, buyurun.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakan, halka hizmet
amaçlı kurulan kurumların amacı tabii ki kamu hizmeti. Ancak, halka hizmet
etmeyi hedef hâline getiren bu kurumlar satılıp denetlenmediği zaman halka
hizmet etmiyorlar, satın alanların cebine hizmet eder bir hâle geliyorlar.
Ben, az önce TREDAŞ’ın
uygulamalarıyla ilgili bir soru sormuştum, gene benzer bir soru soracağım.
Bugün, TREDAŞ, özellikle elektrik borcu
-eğer iki, üç gün içinde- zamanında ödenmezse hemen vatandaşın
elektriğini kesiyor ve bunu da kendisi adına bir kazanç sağlama aracı olarak
çok iyi bir şekilde kullanıp elektriği kesilen bütün vatandaşlardan da 20’şer
lira açma-kapama parası topluyor. Siz, özellikle bu satılan ve devredilen
kurumların kamu hizmeti niteliğini de hatırlatacak tedbirler alacak mısınız?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Kaplan…
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli)
– Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, daha önce size
Meclis araştırması ve soru önergesiyle de bu konuyu yönlendirmiştim ama bir
yanıt alamadım. Çayırova’da TOKİ konutları var. 1.570 tane konuttan 2011
yılında 672 tanesinin elektrik sayaçları arızalı olması gerekçesiyle, hiç
kimseye sorulmadan, sizlere de, ilgili kuruma da sorulmadan değiştirildi. Sonra
da SEDAŞ, dönüp geriye, bu insanlara bozuk saatlerden elektrik tükettiği
gerekçesiyle borç çıkardı. Şu ana kadar, SEDAŞ’ın, kimsenin denetimi olmadan,
kalibrasyonu kendisinin yaptığı bir anlaşmayla, denetmenin de, kimsenin
olmadığı bir süreçte, bununla ilgili ne yaptınız? Bu soru önergeme ve Meclis
araştırmasına karşı yaptırımınız oldu mu?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Tanal…
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, ülkemizde
tüketilecek tahminî elektrik miktarı talebi yapılıyor mu? Eğer tüketilecek
tahminî elektrik miktarı talebi yapılıyor ise veya yapılmış ise 2011, 2012,
ilerisi yıllar için 2013, 2014, 2015 yıllarında ne kadar tahminî talep
miktarımız, ihtiyacımız vardır?
Soru iki: Kişi başına
ülkemizde tüketilen veya ileride tüketilecek olan elektrik miktarı ne kadardır?
Soru üç: Avrupa Birliği
ülkelerinde kişi başına tüketilen elektrik miktarı ne kadardır? Ülkemizle
karşılaştırdığımız zaman biz onlardan ileride miyiz, geride miyiz?
Son sorum: Tüketmediğimiz ve
bedelini ödediğimiz doğal gaz miktarı ne kadardır?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Eğer ülkemizde tahminî talep miktarı yapılmış olsaydı bu zarar oluşacak mıydı?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Acar…
GÜRKUT ACAR (Antalya) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Almanya şu anda
elektriğinin yüzde 13’ünü rüzgârdan sağlıyor, biz ise nükleer enerji santrali
için milyarlarca dolar borçlanıyoruz. Ancak, güneş enerjisi ve rüzgâr
enerjisinden yararlanma konusunda başvuranların izinleri verilse de TEDAŞ’ın
üretilen elektriği nakletmede zorluk çıkartması nedeniyle üretici firmaların
yatırımdan vazgeçtikleri bildiriliyor. Bu sorunu çözmeyi amaçlıyor musunuz;
yoksa teknolojisi yabancı, işletilmesi yabancı, atıkları sorun olan nükleer
santrali yaptırmak uğruna öz kaynaklarımızı kullanmamakta ısrar mı edeceksiniz?
Rüzgâr ve güneşte varmak
istediğiniz hedef ve plan nedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Dedeoğlu…
MESUT DEDEOĞLU
(Kahramanmaraş) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sorum Enerji Bakanımıza:
Türkiye’nin her tarafında camilerin elektrikleriyle ilgili problemler defalarca
gündeme geldi. Aynı problemlerin daha büyüğü Kahramanmaraş’ımızda var. Bu
elektrik faturalarının ödenmesi konusunda Bakanlık olarak özel bir çalışma
yapmayı düşünüyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Tanal…
MAHMUT TANAL (İstanbul) –
Teşekkür ederim, sorum yarım kalmıştı, sağ olun.
Tüketmediğimiz doğal gazın
bedelini ödedik mi? Ne kadar ödedik? Eğer ülkemizde tahminî talep miktarı
belirlenmiş olsaydı, bizim tüketmediğimiz hâlde bedelini ödediğimiz bu kadar
doğal gaz olacak mıydı? Eğer tahminî talep miktarı belirlenmişse ve buna rağmen
tüketmediğimiz doğal gazın bedelini, zarara sebebiyet veren kişilere rücu
etmeyi düşünüyor musunuz? Bu bedel ne kadardır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Sarıbaş, son soru
olduğu için…
Buyurun.
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) –
Teşekkür ederim Başkan.
Çanakkale’nin Lapseki
ilçesinde, özellikle turizm ve İstanbul’un ve dünyanın meyve ve sebzenin en
kaliteli üretildiği bir yerde, basında ve kamuoyunda termik santral kurulması
yönünde Bakanlığınız tarafından ruhsat verileceği tüm Çanakkale kamuoyunda
yaygındır.
1) Buraya ruhsat vermeyi
düşünüyor musunuz?
2) Ruhsat vermek istediğiniz
bu bölgeyi incelediniz mi? Ve bu ruhsat vereceğiniz firmayla ilgili ÇED
raporları gerçekleşmiş midir?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, buyurun.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 4 dakikadan
daha az bir sürede bu soruları cevaplamaya çalışacağım.
Tabii, konuşmalardan
tavsiyeleri, önerileri mutlaka dikkate alacağız ama 242 milyar kilovatsaat
elektrik tüketildiği 2012 yılında, bazı konuşmalardan sanki hiç elektrik
kullanılmamış havasını edindim. Kış şartları, adı üzerinde bazı olumsuzlukları
barındıran mevsimdir. Geçtiğimiz yıldan bahsettiler arkadaşlar. Geçtiğimiz yıl,
meteorolojik veriler, son altmış iki yılın en soğuk kışını yaşadığımızı
söyledi. Arkadaşlar, gerçekçi olalım, biz burada kendimize bahar muamelesi yapmayalım. Bahar mevsimi değildir
kış. New York’ta daha geçenlerde 7 milyon insan elektriksiz kaldı. Bunu,
elektriksiz kalmayı veya elektrik kesintilerini makul göstermek açısından
söylemiyorum. 1 milyon kilometrelik bir hatta bu tür şeylerin atmosfere açık
alanlarda olabileceğinden bahsediyorum. Moskova’da 12 milyon kişi elektriksiz
kaldı. Metronun önüne bir tane bant çekiyorlar New York’ta ve “Şu anda
girilmesi mahzurludur.” diyorlar, hepsi o kadar. Şimdi, biz kış şartlarında…
Son yüz on yılda Hazar Denizi donmamıştı, Hazar Denizi dondu. Azerbaycan bir
doğal gaz üreticisi ülkedir ve üç buçuk gün Bakü’de doğal gaz kesildi
arkadaşlar ama Türkiye’de doğal gaz 190-192 milyon metreküpler civarında günlük
kullanımıyla beraber devam etti.
Şimdi, bunun arasında o kadar
önemli bir denge var ki… 365 günde 22 gün yalnızca ikincil yakıt kullanıldı ve
o kullanılan yakıt toplam daha fazla doğal gaz bağlantı yapmanızdan daha az bir
maliyet oluşturuyor, bütün bunların hepsi hesap ediliyor. O yüzden sanki hiç
elektrik yokmuşçasına, hiç doğal gaz yokmuşçasına eğer böyle bir söylem
kullanırsak bizim Avrasya coğrafyasında en yüksek büyümeyi, enerjide
sağladığımız yüzde 8,1’lik büyümeyi -son yılda- inkâr etmiş oluruz.
Şimdi, gerçeğin tamamını
aktarmamız lazım ve aynen bir arkadaşımızın sorduğu sorudaki, denetleme şart.
Tabii ki, kamu hizmetleri niteliğini taşıyan yerlerde elektrik dağıtımlarında
denetleme şart ve biz de bunu yapıyoruz. Bakın, yanlış bilgilerden uzaklaşmamız
lazım. Burada hepsini belki anlatma imkânımız olmuyor ama bir örnek vereyim.
“Elektrik borcundan dolayı bu TREDAŞ bolca açma kesme yapıyor.” dediniz sayın milletvekilim.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) –
Doğru.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Bolca yapıyor olabilir değil mi? Ama bunların
gelirlerinin kamu adına yapıldığını, bu tahsilatı özel sektörün kendi cebine
yapmadığını bilmemiz lazım. Bütün onların hepsi kamu adına yapılan ve elektrik
şirketinin, özel şirketin kasasında bulunmayan rakamlardır.
Açma kesmeyi isterse 100 tane
yapsın, isterse 100 bin tane yapsın gerekçelendirmek zorunda ve halkımızı da
mutazarrır yapmadan bunları yapmak zorunda. Ama siz dediniz ki: “Açma kesme ile
20 TL’yi cebine indiriyor.”
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) –
Açma kesmeden parası mı alıyorsunuz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Açma kesmeyle 20 TL’yi cebine indirmiyor, kamu
adına yapılan bir şeydir.
Ben, yalnızca, bir yanlış
bilgiyi düzeltmek adına söylüyorum arkadaşlar, söylediniz diye, söylemeseniz
ben bu bilgiyi aktarmayacaktım.
Şimdi, bakın, tüketim
miktarı, tahminî olarak 2011’den 2015 yılına kadar ortalama yüzde 8’ler
civarında büyüyor ve biz 2023 yılına kadar önümüzdeki on yıl içerisinde, şu
anki bulunduğumuz elektrik tüketimini yani 240 milyar kilovatsaati ortalama 250
milyar kilovatsaat kabul edersek, 500 milyar kilovatsaatler civarında bir
tüketim bekliyoruz Türkiye'nin ilk on ekonomi arasına girmeyle alakalı
hedefleri doğrultusunda.
O yüzden, biz, Avrupa Birliği
üyesi ülkelerin kişi başına kullanılan elektrik miktarına henüz ulaşmış
değiliz. Bizler, 1.600 kilovatsaatlerden başlayıp şu anda 3.800-4.000
kilovatsaatlere kadar giden ama hâlâ 6.500 kilovatsaatlere ulaşmamış bir
ülkeyiz.
Vatandaşlarımızın refah
seviyesi arttıkça kullanımları daha da artıyor, bu, son derece makul ve doğru
bir şey. Enerji tasarrufuna dikkat ederek, enerji verimliliğine dikkat ederek
bu kullanımlarımızı artırmamız lazım.
Sayın Başkanımızın
Yüksekova’yla alakalı sorduğu bir sual vardı. Şu anda aldığımız bir bilgi,
oradaki, Özel Harekâttaki askerlerimizin, kurum içerisindeki bir 240’lık
kablonun patlamasıyla alakalı bir husus; TEDAŞ’ın oraya enerji getiremediğiyle
alakalı bir husus da değildi. Kaldı ki, kış şartlarında bu olsa bunu da
söylerdim. Buna rağmen, askerimizin enerji teminiyle alakalı, kablo tedarikini
depolardan acilen aktarmalarını istedik. Bu, ister ödünç olabilir, ister hibe
olabilir, ister bedelsiz, hiç önemli değil; bunu bir tutanak hâlinde
kendilerine teslim edecekler, yani TEDAŞ’ın görevi değildir, görevidir, hiç
buna bakmaksızın oradaki askerimizin bir an önce o elektriğe kavuşmasını, her
ne kadar Özel Harekâtın kendi içindeki problemi olsa da “O bizim
problemimizdir” deyip arkadaşlar ilgilenecekler.
RES’lerle alakalı
arkadaşlarımız soru sordular.
Arkadaşlar, Almanya’da
RES’lerin oluşabilmesi için yıllık 50 milyar euroluk bir sübvansiyon rakamı
ayrıldı. Bizim Türkiye olarak, ülkemiz olarak ayıracak 5 kuruşumuz yok. Biz,
kendi içerisinde işletmelerin on yıllık alım garantilerini veriyoruz ve 11 bin
megavatlık bir lisanslama söz konusu oldu. Şu anda, bunun 2.200 megavatı
realize edildi, gerçekleştirildi, diğerleri de yolda. Bunu yapabilecek olanlar
var, yapamayacak olanlar var. Ama takdir edersiniz ki biz yenilenebilir enerji
kaynakları diye, yerli kaynaklar diye böyle 40-50 milyar euroluk sübvansiyon
rakamlarını yaparsak bu doğru olmaz. Bir önceki oturumda bahsetmiştim, Almanya,
şu anda İspanya ve Portekiz gibi bu sübvansiyon rakamlarını bir an önce nasıl
geri alırız diye bunun politikalarını değiştiriyor ve enerjiden sorumlu
Başbakan Yardımcısı önceki ay Türkiye’ye geldiğinde “Siz bu rakamları nasıl
doğru tespit ettiniz?” diye de bizden bilgi aldılar. O yüzden, dışarıdaki
yatırımların bir kısmının kendi sübvansiyon rakamlarıyla örtüşük olmayan ülke
şartlarımıza, Türkiye’ye uyarlanmasını tabii ki doğru bulmuyoruz.
Nükleer güç santralleri
yalnızca elektrik teminiyle alakalı bir husus değil, aynı zamanda, bizim
sanayileşmeyle alakalı hususlarımızdır. Siyaseten böyle bir kararlılığı
sürdürmeye devam edeceğiz çünkü Türkiye'nin baz yüklere ihtiyacı var. Bu, aynı
zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarını desteklemek anlamına da geliyor.
Bunları inşallah, hep beraber yapmış olacağız ki o baz yükün üzerine rüzgârı,
güneşi, su kaynaklarını oluşturabiliyor olalım.
Değerli arkadaşlar,
Türkiye’de rüzgâr 8.640 saat esmiyor, 1.800 ila 2.200 saat civarında esiyor.
Geri kalan…
BAŞKAN – Sayın Bakanım,
lütfen sözlerinizi toparlayınız.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Peki.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim
Sayın Bakan.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) –
Sayın Bakan, yanlış anlamadık değil mi “Açma kesme paraları devlete kalıyor.”
dediniz?
BAŞKAN – Madde üzerinde bir
adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum.
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 393 sıra
sayılı kanunun 6. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi arz ederiz.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu Kazım Kurt Özgür Özel
İstanbul Eskişehir Manisa
Musa Çam Gürkut Acar Dilek Akagün Yılmaz
İzmir Antalya Uşak
“Madde 6: Bu kanun hükümleri Bakanlar Kurulu
tarafından yürütülür.”
BAŞKAN – Komisyon önergeye
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor
mu?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Önerge üzerinde söz
isteyen Gürkut Acar, Antalya Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
GÜRKUT ACAR (Antalya) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Demin konuşmam yarım
kalmıştı, kalan kısmını yüce Kurula arz etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım,
özelleştirmenin de bir mantığı olur, haraç mezat satış olmaz. Bir şeyin değeri
varsa bu değer verilmezse satmazsın. Alelacele, yarı fiyatına neden
veriyorsunuz? Vatandaşın, Antalya halkının, Burdurlunun, Ispartalının
değerlerini ucuza kapattırıyorsunuz. Vatandaşa sürekli zam, yandaşlara kâr
garantili özelleştirme. Sorduğumuzda deniyor ki: “Her şey şeffaf işliyor,
ihaleler şeffaf yapılıyor.” Peki, o zaman, ihaleyi yapmadan önce ilan edin kâr
marjının artacağını, kasadaki paranın şirketlere bırakılacağını, kayıp kaçak
oranlarının yükseltileceğini; bunları açıklayın ki alıcılar ona göre fiyat
versin. Ayıptır, günahtır.
Bakınız, değerli
arkadaşlarım, şimdi özelleştirmede, güzelleştirmede sıra üretim santrallerine
geldi. Bakın, HES’ler satılıyor. 1 megavatlık kurulu güç için verilen fiyatlar
4-5 milyon dolar düzeyindedir. Özelleştirme İdaresinin sayfasında bunlar var,
açın bakın. Peki, 540 megavat kurulu güce sahip Oymapınar Barajı kaça verildi?
Megavat başına 4 milyon dolar alsanız fiyatı eder en az 2 milyar dolar. Peki,
siz kaça verdiniz? 305 milyon dolarlık Eti Alüminyum özelleştirmesi kapsamında
bedava verdiniz, eşantiyon verdiniz. Buna özelleştirme denir mi? Bedava verilen
santralden sisteme satılan elektrik, fabrika için ödenen paradan çoktur, 600
milyon TL’lik elektrik satışı yapılmıştır yani bedava verilen santral 305
milyon dolara satılan fabrikanın parasını ödemiştir. Şimdi biz buna
özelleştirme mi diyeceğiz? Buna ancak ayıp denir, vatandaşın parasını çarçur
etmek denir, yandaşa aktarmak denir.
Değerli arkadaşlarım,
Danıştay “İhalede bu baraj yoktu, sen 2 milyar dolarlık barajı nasıl bedava
verirsin, olmaz.” dedi, iptal etti. Peki, ne oldu, baraj geri alındı mı? Hayır.
Çünkü AKP’nin her işinde bir hayır var.
Burada gece yarısı verilen
bir önergeyle bir kanuna ekleme yapıldı. Özelleştirmede mahkeme kararlarını
uygulama konusunda Bakanlar Kuruluna yani Başbakana yetki verildi. Başbakan da
“Ben Danıştay kararını ezerim, yok sayarım, yırtıp atarım.” dedi ve yırttı,
attı. Olay budur. Artık Türkiye’de mahkeme kararları Başbakanın kararıyla
geçersiz kılınıyor, yok sayılıyor, yırtılıp atılıyor. Özelleştirme, adaletin,
hukukun, yargının işlemediği bir alan hâline getirildi; hukuk devleti yok
edildi, vatandaşın hakkı, hukuku yandaşların çıkarlarına feda edildi. Tablo
budur.
Değerli arkadaşlarım, zaman
zaman gündeme geldiğinde Sayın Bakan diyor ki: “Güneş ve rüzgâr pahalı, bu
kadar teşvik verilmez.” Ben de diyorum ki: “2 milyar dolarlık barajı bedava
vereceğinize güneş ve rüzgâr santrallerinin imalatına teşvik verin. Dağıtım
şirketlerinin kasalarındaki paraları güneşe, rüzgâra verin.” Hangisi daha büyük
zarardır? 2 milyar dolarlık barajı bedava vermek mi daha büyük zarar, 2 milyar
doları güneşe, rüzgâra, yatırıma vermek mi daha büyük zarar?
Geçen gün Sayın Bakan diyor
ki: “Güneşe 13,30 sent veriyoruz, nükleere 12,35.” Yani diyor ki: “Güneşe çok
veriyoruz.” 1 sent midir güneşe çok verilen?
Değerli arkadaşlarım, nükleer
enerji santralleri geçmiş teknolojidir, güneş ise geleceğin teknolojisidir.
Nükleer ithal kaynaktır, güneş kendi kaynağımızdır. Dünya ve Güneş var olduğu
sürece senin güneşin olmaya devam edecektir. Şimdi, 1 sent farkını bize büyük
destek gibi sunmak ancak Sayın Bakanın becerisi olabilir. Türkiye güneş ve
rüzgâr santrallerinin imalatına başlamalıdır.
Bakın, Sayın Bakan geçen gün
burada dedi ki: “Ürettiğimiz enerji politikalarıyla bağımlılığımız
azalacaktır.” On yıldır ne yapıyorsunuz? Siz on yıldır Türkiye’yi
yöneteceksiniz, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltmada hiçbir başarı
göstermemişsiniz, üstüne de dışa bağımlılığı daha da artıracak şekilde nükleeri
dayatıyorsunuz. Bunu da halka, başarı diye yutturmaya kalkıyorsunuz. Sizin,
milletin aklıyla alay etmeye hakkınız yok. Bu tablo iflas tablosudur. On yıllık
karne ne yazık ki zayıftır. AKP enerji alanında bir şey yapacaksa, burada
başlangıç noktası Sayın Bakanın istifası olabilir. Kısa vadede en doğru adım bu
olacaktır. Türkiye’de ne yazık ki başarısızlık ödüllendiriliyor, kimse
“Başaramadım, ben gideyim.” demiyor, bu erdemli tavrı göstermiyor.
Değerli arkadaşlar, bu konuda
ikinci adım da çağ dışı kalmış ithal nükleer santral projeleri yerine yönünüzü,
yüzünüzü Türkiye’ye çevirin; çözüm Türkiye’de vardır, Türkiye’nin kaynakları
vardır. Planlı ve bütüncül bir yaklaşımla, ulusal çıkarları önceleyen
politikalarla Türkiye, enerji faturasında ciddi kazançlar sağlayabilecek
durumdadır. Burada tek eksik olan, Türkiye’den, halktan yana iradedir.
Bu düşüncelerle yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
6’ncı maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
Teklifin tümünü oylamadan
önce, İç Tüzük’ün 86’ncı maddesi gereğince oyunun rengini belli etmek üzere
lehte söz isteyen Kamer Genç, Tunceli Milletvekili.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, tabii, köşe dönmeci,
kamunun kaynaklarını ceplerine aktarıcı bir siyasi kadronun işbaşında bulunduğu
bir dönemde…
RECEP ÖZEL (Isparta) – Yine
başladın ya, yine başladın!
KAMER GENÇ (Devamla) - …bu
kervana katılmamak mümkün mü? Tabii ki bu kervana katılınca bu kervanın lehine
konuşacağız arkadaşlar, aleyhine konuşacak hâlimiz yok ki.
Şimdi, değerli
milletvekilleri, tabii, bu yasayla ilgili yaptığımız konuşmalar var. Bu Taner
Yıldız, eskiden Kayseri ve Civarı Elektrik Türk Anonim Şirketinin Genel Müdürü.
Bakın, şimdi, kendisi Genel Müdürken Kayseri ve Civarı Elektrik Türk Anonim
Şirketinin hesaplarını inceleyen bir inceleme raporunda diyor ki: Bir has ipek
el dokusu, çeyrek ve karyola halı tutarı olan 10 milyar 175 milyon liralık bir
halı alınmış. Kime? Taner Yıldız’a hediye edilmek üzere.
Şimdi, bu Taner Yıldız,
tabii, Kayseri Milletvekili seçildikten sonra, yine, Kayseri ve Civarı Elektrik
Türk Anonim Şirketi 07/08/2004’le 16/08/2004 yılları arasında İngiltere’ye bir
seyahate gitmek için kendisini götürecek kişilere 10 milyar liralık avans
verilmiş. Şimdi, burada yine birtakım faturalar var. Yani şimdi, bu Taner Bey
orada Genel Müdürken çok pastırma, tatlı, ayakkabı, elbise, giyim elbisesi alınmış.
Hepsi kimin? Taner Yıldız Genel Müdürken gelenlere hediye almak için. İşte bir
fatura, mesela 11/11/1999 gün ve 86421 sayılı faturada 569 milyar 500 bin
liralık giyim eşyası. Tabii, şimdi, biliyorsunuz işte bu arkadaşlarımız şey
ederlerken hep böyle yandaşlarına işte pastırma, ayakkabı, elbise… Bir de
kendilerine de tabii 10 milyar liralık halı. E, tabii, şimdi, o bir şirkette,
bir özel şirkette, Kayseri ve Civarı Elektrik Türk Anonim Şirketinde Genel
Müdürken gelenlere bu kadar hediye veren kişi acaba Enerji Bakanıyken neler
yapıyor?
Şimdi, doğal gaz fiyatlarını,
İran’la yaptığı anlaşmaları soruyoruz, açıklamıyor, sır. Yahu ne sırrı? “Sır
efendim, sır.” Efendim, Rusya’yla yaptığı anlaşmaları soruyoruz, sır. Doğal
gaza kaç lira… Metreküpünü kaça alıyorsunuz, kaça satıyorsunuz, açıklanmıyor.
Bu Hükûmetin Maliye Bakanına soruyoruz, yahu, diyoruz ki işte: “Falancanın
hesaplarını incelediniz mi?” “Yok, açıklamam, sır.” Tayyip’in oğlu 10,5 milyon
dolarlık gemi alıyor. “Yahu bu gemiyi kimin parasıyla aldı? Verdiği vergiyi
söyle.” diyoruz, sır. Yahu böyle bir sır olur mu? Hırsızlığın, yolsuzluğun,
dolandırıcılığın sır perdesi altına örtüldüğü bir memleketin memleket olarak
yaşaması mümkün mü? Yok. Yani şimdi, bu AKP’liler iktidara geldiği zaman,
bakın, eğer dürüst bir yönetim olsaydı… Arkadaş, “nereden buldun kanunu”nu
çıkarmamız lazım. “Nereden buldun kanunu” vardı, 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu’nda vardı ama bunlar gelince kaldırdılar, “Ya, niye nereden bulduğunu
araştıralım?” dediler.
Şimdi, arkadaşlar, bugün, her
şeyin, her yolsuzluğun, her talanın bu kadar örtüldüğü ve geçmişi bu kadar
şaibelerle dolu olan bir siyasi kadroyla her şeyin denetiminin kaldırıldığı,
denetimin yapılmadığı bir ülkede, bu memlekette gerçekler nasıl ortaya çıkacak?
İşte, bunlar ortada.
Şimdi, bakıyorlar AKP’liler
bana. Ya, bakın, siz hakikaten vicdanınızın rahat etmesini istiyorsanız ciddi
bir denetim yaptıralım. Bu Enerji Bakanlığında ne ihaleler yapılıyor, kimlere
ne paralar gidiyor, bu elektrik fiyatları bu dağıtım şirketlerine nasıl
gidiyor?
Bakın, TETAŞ elektrik satış
fiyatında yüzde 14,8 tenzilat yaptı. Kime? Dağıtıcı firmalara yaptı. Dağıtıcı
firmalar onu tüketiciye intikal ettirmedi. Burada dağıtıcı firmaların kârı 2,6
katrilyon lira. Kimin cebine gidiyor? İşte, o 21 tane dağıtıcı şirketin cebine
gidiyor. Kim buna ortak? Kim buna ortak ya? Herhâlde birileri ortak. Yani o
dağıtıcı firmalar bu kadar…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla) – …2,6
katrilyon lira para alırken herhâlde bunların açıklanmaması düşünülemez
arkadaşlar.
Zamanım yetmediği için tabii
fazla bir şey söylemiyorum, daha sonra devam edeceğim. (CHP sıralarından
alkışlar)
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) –
Hikâye bitti mi, hikâye?
BAŞKAN – Evet, Sayın Bakan,
söz talebiniz vardı. Ne için söz istiyorsunuz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sataşmadan dolayı.
BAŞKAN – Ne dedi de sataştı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Siz de duydunuz işte Sayın Başkan.
BAŞKAN – Kürsüye buyurun
Sayın Bakan, sataşma nedeniyle üç dakika söz veriyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in şahsına sataşması nedeniyle konuşması
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de
heyetinizi saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Bundan bir ay kadar önce
burada yine Genel Kuruldaki bir konuşmadan dolayı bir arkadaşımıza cevap
vermiştim. İzleyenler dediler ki: “Tabii, Meclisin belli bir seviyesi var -çok
kaliteli konuşan arkadaşlarımız var iktidarıyla muhalefetiyle- ama seviyeyi
kasıtlı olarak düşürmeye çalışan bir kişiye sen niye kalkın cevap veriyorsun?”
Yani “Bu sana yakışmıyor.” dedi bir arkadaşım. Onu veballeriyle, günahlarıyla
baş başa bırakacaksınız, anlıyor olabilir veya anlamıyor olabilir ama bu
dünyanın ahireti de var, ahirette herkes hesabını verecek. Allah bizlere,
inşallah, bilerek zaten olmaz ama bilmeyerek de hiçbir haram ve kanuni olmayan
bir şey nasip etmesin. O yüzden ben bu Meclisin seviyesini düşürmeye çalışan
bazı kişilerin veballeriyle baş başa kalmasını, özellikle, buradan altını
çizerek söylüyorum.
Türkiye’de enerji sektörüyle
alakalı eğer 152 milyar dolara 36 milyar dolardan çıkıyorsa ihracat ve
gayrisafi yurt içi hasıla 777 milyar dolar civarında dolaşıyorsa, biz enerji
ihtiyacının arz güvenliğiyle alakalı probleminin olmadığı gerekçesiyle bunları
yapabiliyoruz.
Büyümemiz devam edecek, bazı
arkadaşların enerji kaynaklarına olan itirazlarının, aslında kalkınmaya olan
itiraz olduğunu tercüme etmek olarak söyleyebilirim. Biz her bir enerji
kaynağıyla alakalı itiraz görebiliyoruz, yalnızca nükleerle alakalı değil. Arkadaşlarımız
konuşmalar yaptılar, bazen iyi tavsiyede bulunan arkadaşlarımız oldu, bilgi
eksikliği olan arkadaşlarımız oldu, tabii ki biz bunları takviye etmek
zorundayız ve doğru bilgileri burada aktarmak durumundayız.
Bakın, doğal gazla alakalı
“al ya da öde”ler, şu anda tekrar tekrar söylüyorum, hiçbir ülkede, Rusya
Federasyonu’nda 2012 yılıyla alakalı “al ya da öde” kalmadı ama İran ve
Azerbaycan’la alakalı yani boru hattıyla doğal gaz aldığımız ülkeler de dâhil
olmak üzere, bizim parasını ödeyip de karşılığında 1 metreküp doğal gaz almadığımız ülke
kalmayacak. Bu 2013 ve 2014 yılında süresi bitmemiş olanların da süresi
içerisinde biz bunları telafi edeceğiz. O yüzden arkadaşlar, ben, enerji
sektörüyle alakalı bütün yapılanmaların yine Türkiye’nin büyümesiyle paralel
gideceğine inanıyor ve bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla, sevgiyle
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, şimdi, ben burada 10 milyar liralık bir halı faturasını gösterdim.
BAŞKAN – Tamam, cevap verdi
Sayın Genç, lütfen oturun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani
bunun seviyeyle ne ilgisi var? Yani yolsuzlukları dile getirmek seviyesizlik
midir, yoksa yolsuzluk yapanların seviyesizliği midir?
BAŞKAN – Sayın Genç, böyle
bir usulümüz yok.
Aleyhte söz isteyen Musa Çam,
İzmir Milletvekili.
Sayın Çam, buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya,
olur mu böyle? Yolsuzluk yapanlar seviyesizse, biz bu yolsuzlukları dile
getiriyorsak bu ne seviyesizliği oluyor?
BAŞKAN – İsminizi zikretmedi
efendim.
Buyurun Sayın Çam.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Efendim?
BAŞKAN – İsminizi zikretmedi.
Sayın Çam’a müsaade edin
lütfen.
Sayın Çam buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama
bana cevap verdi. Kime o zaman sataşma için cevap verdi?
BAŞKAN – Hayır, size
“seviyesiz” mi dedi, ne dedi anlamadım şimdi?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Öyle
dedi. Dedi ki: “Bana diyorlar ki: ‘Seviyesizlere cevap verme.’” Müsaade ederseniz…
BAŞKAN – Yani size mi söyledi
“seviyesiz” diye?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tabii,
bana söyledi.
BAŞKAN – Öyle bir şey
söylemedi, isminizi zikretmedi Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Niye o
zaman sataşmadan söz verdiniz?
BAŞKAN – Sataştınız da söz
verdim tabii ki.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır,
kim sataştı kendisine? Niye söz verdiniz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Bir saniye Sayın
Bakanım, lütfen…
Lütfen oturun Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır,
oturmam, otururum da…
BAŞKAN – Hayır, size
“seviyesiz” mi dedi Sayın Genç, onu soruyorum ben?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani
niye Taner Yıldız’a sataşmadan söz verdiniz?
BAŞKAN – Sayın Genç size
“seviyesiz” mi dedi Sayın Bakan, onu soruyorum?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet,
evet.
BAŞKAN – Size mi söyledi?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet,
bana söyledi.
BAŞKAN – Niye üzerinize
aldınız anlamadım, isim zikretmedi ki.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben
almıyorum o zaman, “seviyesiz” bana dememişse ben onlara iade ediyorum.
BAŞKAN – Hayır, üzerinize
aldıysanız, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
İki dakika söz veriyorum.
2.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız’ın şahsına sataşması nedeniyle konuşması
KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi,
sayın milletvekilleri, yani ben otuz senedir bu Parlamentoda görev yapıyorum,
arkasında bu kadar büyük ayıplar olan kişilerin, böyle hiç yüzü kızarmadan,
utanmadan çıkıp da kendileriyle ilgili yolsuzluklar dile getirildiği zaman hâlâ
buna cevap verebilecek cesareti kendinde bulduğu bir zamanı bulamadım.
Şimdi, ben ne dedim bakın:
Kayseri’de “Çınar Halıcılık” adı altında bir firmadan 10 milyar 175 milyon
liralık ipek halı alınmış. Kime verilmiş? Taner Yıldız’a verilmiş. İnkar etti
mi? Yok.
Şimdi, yine ben dedim ki,
Taner Yıldız milletvekili seçildikten sonra, yine bu Kayseri ve Civarı Elektrik
firması şeyinden kendisinin Londra’ya gitmesi için 10 milyar liralık
-kendisiyle beraber başka arkadaşlar var, zamanı kaybetmemek için- avans
verilmiş. İnkâr ettin mi? Hayır. Dedim ki TETAŞ… Bakın, TETAŞ elektrik
fiyatlarında yüzde 14,8 tenzilat yaptı, bunun parasal değeri de 2,6 katrilyon
lira. Bu 2,6 katrilyon lirayı tüketiciye intikal ettirmedi, dağıtıcı firmalar
üzerinde bıraktı. Bu dağıtıcı firmalar Türkiye’de 21 tane firma. Bunların
arkasında kim var, kimlerle ortak? Bunları biliyoruz ama zamanımız olmadığı
için burada açıklamıyoruz.
Şimdi, burada çıkıyor
AKP’liler, seviyesiz… Yahu, seviye zaten siz bırakmamışsınız ki bu Mecliste.
(AK PARTİ sıralarından gürültüler) Sizde seviye değil, çukur bile yok ya, yok!
Yok kardeşim! Ben ne diyeyim yani size?
Onun için, yani ben
milletvekili olarak bunları dile getirirken o zaman çıkın deyin ki: “Bunlar
yanlış.” Hayhay! Yanlış diyebilmeniz için de aramızda bir heyet oluşturalım,
denetim yapalım. O zaman, ben “Yanlış.” demişsem özür dilerim arkadaş.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla) – Bunu,
çıkıp da böyle yuvarlak laflarla bu işin altından kurtulamazsınız.
Teşekkür ediyorum.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
3.- Malatya Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı ve Bolu Milletvekili
Ali Ercoşkun ile 3 Milletvekilinin; Elektrik Piyasası Kanunu ile Özel Tüketim
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Özel Tüketim
Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (2/1059, 1/689) (S. Sayısı: 393) (Devam)
BAŞKAN – Aleyhte söz isteyen
Musa Çam, İzmir Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
393 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu Tasarısı, özel tüketim vergisi konusu üzerinde görüşülüyor ve
ben de bunun insani boyutunu biraz dile getirmek istiyorum. Sürekli ekonomik
boyutu, mali boyutları dile getiriliyor ama insani boyutları hiç dile getirilmiyor.
7 Ocak 2013 tarihinde
Zonguldak Kozlu’da Türkiye Taşkömürü Kurumunda bir maden ocağında bir göçük
yaşandı ve bu göçükte 8 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Henüz daha işçi
kardeşlerimizin cesetleri göçük altında iken 9 Ocak 2013 tarihinde inanılmaz ve
akıllara ziyan bir ferman yayınlandı Sayın Enerji Bakanlığımızın talimatıyla.
Genelge diye adlandırılan bu ferman da bir kamu görevlisinin değil de bir köle
tüccarının zihniyetini yansıtıyordu âdeta. İnsanın kanını donduran bir
soğukkanlılıkla yazılmış “icralık işçiler” konulu 697 sayılı bu ferman, vicdan,
izan ve hukuktan yoksun bir ibret belgesi olarak sosyal politika tarihinde ve
çalışma hayatı literatüründe yerini alacaktır. Borçlu olan işçilerin
tazminatsız olarak işten atılacağını ilan eden genelge, nereden bakılırsa
bakılsın bir tutarsızlık, vicdansızlık, hukuksuzluk ve ahlak sınırlarını
zorlayan bir belgedir. Genelge, taşeron maden şirketlerinde meydana gelen iş
cinayetlerinin gerçek nedenlerini perdelemekte ve işçileri suçlamakta.
Özellikle genelgenin
içeriğindeki bu maddeyi sizlere okumak istiyorum değerli arkadaşlar. Sayın
Bakan, sizin talimatınızla çıkartılmış olan bu genelge… Özellikle, bu genelgede
diyor ki: “Yer altında yürütülen işlerin tehlike oranı yüksek olduğundan
buralarda küçük bir dikkatsizliğin bile onarılmaz hasarlara, can ve mal
kayıplarına neden olabileceği dikkate alındığında icralık duruma düşen
işçilerin akıllarının sürekli iş harici konularla meşgul olması ve
konsantrasyon problemi yaşamalarının muhtemel bulunması nedenlerinden dolayı
işlerini dikkatli yapamama olasılığı bulunmakta, kendilerinin ve yanında
çalışanların sağlığı ve iş güvenliği açısından büyük risk oluşturmakta,
dolayısıyla iş verimini olumsuz yönde etkilemektedir.” Böylece anlıyoruz ki
borçlu işçiler hem kazalara neden olmakta hem de iş verimini olumsuz
etkilemekte. 8 madencinin ölü bedenleri daha soğumamışken bu satırları
yazabilmek nasıl bir insani duygudur Sayın Bakan, bunu anlayabilmiş değiliz.
Sanıyorsunuz ki maden
işçileri durduk yerde icralık oluyor. İnsanlar gelirleri yetmeyince
borçlanırlar, borçlarını ödeyemeyince de icralık olurlar. Hiç kimse durduk
yerde icralık olmaz. İcra ile iş verimi arasında yaman bir ilişki kuran TTK
Müdürü neden gelir yetersizliğiyle icra arasındaki aynı ilişkiyi kuramaz, bunu
anlayabilmiş değiliz. Acaba, Sayın Bakan, Sayın Genel Müdür, hayatını kaybeden
bu kardeşlerimizin ne kadar ücret aldıklarını biliyorlar mı? Biliyor musunuz
Sayın Bakan bu göçük altında kalan işçiler ne kadar ücret alıyorlar? 850
lirayla 1.250 lira arasında bir ücret alıyorlar. Ama, Sayın Genel Müdürün
ferman niteliğindeki bu genelgesinde, icralık işçiler yazılı olarak
uyarılacakmış ve bir yıl süre verilecekmiş, verilen bu sürenin sonunda da hâlen
icra veya hacizleri kaldırmaya yönelik işlem yapmayan veya yeni hacizlere maruz
kalan işçilerin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve 19’uncu maddeleri uyarınca
savunmaları alınacak ve daha sonra da, bu savunmalarından sonra da 4857 sayılı
İş Kanunu’nun 25/II (e) maddesi hükmüne göre iş sözleşmeleri sona
erdirilecekmiş.
Değerli arkadaşlar, 4857’nin
25/II (e) maddesi “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller ve benzerleri”
başlığını taşıyor. İlgili hükme göre işçinin, işverenin güvenini kötüye
kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk
ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunan işverene derhâl fesih hakkı
veriliyor. Yani, göçük altında kalan bu kardeşlerimizi 25/II (e) maddesi
hırsızlıkla suçluyor ve orada çalışan arkadaşlarımızı bu şekilde tehdit ediyor
ve işten atıyor. Eğer bu Genel Müdürde ve Sayın Bakanda şu kadarcık bir vicdan
varsa, şu kadarcık bir adalet varsa orada binlerce metre altında çalışan bu
kardeşlerimiz için çıkarılmış olan bu genelgeyle onları hırsızlıkla suçlamaması
gerekiyordu.
Biraz önce Sayın Bakan dedi
ki: “Burada konuşanların vebali omuzlarınadır.” Evet, Sayın Bakan, göçük
altında kalan 8 işçinin vebali, onların çocuklarının sorumluluğu, vebali sizin
omuzlarınızdadır ve yayınlamış olduğunuz, çıkarmış olduğunuz o genelgeyi de
burada yırtıyorum ve size armağan ediyorum Sayın Bakan.
Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teklifin tümü açık
oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, 393 sıra sayılı Kanun Teklifi açık oylama sonucu:
“Kullanılan
oy sayısı : 251
Kabul : 233
Ret : 18
(x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Mine Lök Beyaz Tanju
Özcan
Diyarbakır Bolu”
Böylece, teklif kabul edilmiş
ve kanunlaşmıştır.
Şimdi, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız teşekkür konuşması yapacaklardır.
Buyurun Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR
BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Türkiye’nin
büyümesine paralel olarak enerji yapılanmasına koymuş olduğunuz katkılardan
dolayı teşekkür ediyorum ve serbestleşen, liberalleşen ve daha çok rekabet
ortamında oluşacak bu yapıyı inşallah, çıkardığımız bu 4 maddeyle beraber daha
da güçlendirmiş olacağız, geçiş dönemlerini daha güçlü olarak atlatacağız.
Tabii ki yarın saat onda,
Enerji Komisyonunda 42 maddelik, asıl bu kanun tasarısıyla gelen maddelerimiz
de var. İnşallah, bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun onayına,
sizlere getireceğiz.
Ben bütün bu duygu ve
düşüncelerle, büyüyen Türkiye’nin, gelişen Türkiye’nin, yine, gelişen enerji
sektörüyle beraber davranacağını bu vesileyle belirtmek istiyorum ve hepinizi
saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri,
birleşime 22.10’a kadar ara veriyorum.
Kapanma saati: 21.37
(x) Açık oylama
kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 22.10
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Tanju ÖZCAN (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 55’inci Birleşiminin Dördüncü
Oturumunu açıyorum.
4’üncü sıraya alınan, Türkiye
Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
4.- Türkiye Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/368) (S.
Sayısı: 35) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon raporu 35 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Mehmet Şeker.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Yok.
BAŞKAN – Başka söz talebi
yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ VE SLOVAKYA CUMHURİYETİ
ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASINA
İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 13 Ekim 2009
tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti
Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma”nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Namık Havutça.
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) –
Yok.
BAŞKAN – Başka söz talebi
yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
(x) 35 S.
Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz
talebi yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Madde üzerinde söz
talebi yok.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya
tabidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 22.16
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 22.24
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Tanju ÖZCAN (Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 55’inci Birleşiminin Beşinci
Oturumunu açıyorum.
35 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın tümünün açık oylamasında toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi tasarının tümünün açık oylaması yeniden yapılacaktır.
Oylama için iki dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
“Kullanılan
oy sayısı : 210
Kabul : 210 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Mine Lök Beyaz Tanju
Özcan
Diyarbakır Bolu”
Böylece, toplantı yeter
sayısı vardır, tasarı kanunlaşmıştır.
5’inci sırada yer alan,
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Milli
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
başlayacağız.
5.- Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/728,
1/719) (S. Sayısı: 395) (xx)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet
yerinde.
Komisyon raporu 395 sıra
sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz isteyen Alim Işık, Kütahya
Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ALİM IŞIK
(Kütahya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 395 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın geneli üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(x) Açık oylama
kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 395 S.
Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Değerli milletvekilleri, bu
tasarıda 1996 yılında kurulmuş Fatih Üniversitesinin, 2009 yılında kurulmuş
Turgut Özal Üniversitesiyle birleştirilmesine yönelik bazı hükümlerin yanında
bir de Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi adı altında yeni bir üniversitenin
kurulmasına yönelik hükümler yer almaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
olarak yeni üniversite kurulmasını destekliyoruz. Ancak iki vakıf
üniversitesinin birleştirilmesiyle ilgili, gelişen şartlar ve günümüz şartları
doğrultusunda böyle bir kararın iki vakıf tarafından alınmış olması karşısında
tabii ki söylenecek fazla bir şey yok. Her ne kadar planlama olarak zamanında
iyi planlanmamış iki üniversitenin bugün birleşme kararı doğru değil gibi
görünse de, günümüz şartlarında buna bir itirazımızın olmadığını ifade etmek
istiyorum. Ancak bu konuda Vakıflar Genel Müdürlüğünün nasıl bir görüş
bildirdiği konusu maalesef tasarı içerisinde yer almamaktadır. Herhâlde, Sayın
Bakanın bu konuda gerekirse bir açıklama yapması yüce Kurulu bilgilendirme
açısından doğru olacaktır.
Tabii ki yeni kurulacak
üniversitenin de bazı, sosyal bilimlere yönelik fakültelerden oluşması
üniversitenin adıyla uyuşmaktadır. Ancak hâlen gerek devlet gerekse vakıf
üniversitelerinde yer alan sosyal bilimlerle ilgili bölümler ve fakültelerin
bugün içinde bulundukları sorunlar irdelenmeden bu yeni fakültelerin ne derece
gerçekçi olduğu konusu da ayrı bir tartışma konusudur. Gerçekten, bugün
üniversitelerin içinde bulunduğu bir dizi sorunun içerisinde en önemli birkaç
konuyu da beraber tartıştığımızda yeni kurulacak üniversitelerin artık sıradan
bazı fakültelerle ve bölümlerle eğitim-öğretim verme yerine, Türkiye'nin ihtiyaçları
ve dünyanın gelişen şartlarına cevap verebilecek mezunlar yetiştirebilecek yeni
planlamalara ihtiyacı olduğu kaçınılmazdır.
Bugün birçok üniversitede
ciddi sorunların başında her şeyden önce son birkaç yıldır kontenjanların
dolmaması sorunu gelmektedir. Önce, Türkiye’nin bu soruna çözüm bulması ve var
olan ülke kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması gelmektedir.
Diğer taraftan,
üniversitelerde kadro sorunu yaşanmaktadır. Örneğin, doktorasını bitirmiş,
yardımcı doçent olmayı bekleyen yüzlerce, belki binlerce insanımız, genç
araştırıcımız sadece sayın rektörün iki dudağının arasından çıkacak bir söze
bakmaktadır. Özellikle, seçim dönemleri yaklaştığı zamanlarda, iş başında
bulunan sayın rektörler “Acaba kadro vereceğim yardımcı doçent bana veya benim
yönetimime oy verir mi vermez mi?”, bu endişeyle bu tür, araştırıcıların özlük
haklarına ciddi anlamda müdahalede bulunabilmektedirler.
Benzer şekilde, doçentlik
unvanını almış, sınavlarını başarmış, her türlü yeterliliğe sahip olmuş birçok
doçentin bugün doçent kadrosuna atanamadığı bir Türkiye’de yaşıyoruz. Yine,
sayın rektörler bu kadroların verilmesinde ciddi anlamda cimri davranmaktadırlar
ve seçici davranmaktadırlar. Âdeta, öğretim üyesi gelip sayın rektörün
kapısında günlerce bekleyecek, yalvaracak, hakkı olan bu kadroyu ancak böyle
alabilecek bir durumdadır.
Benzer şekilde, profesörlük
aşamasına gelmiş, beş yıl bekleme süresiyle beraber tüm yeterliliklerini
kazanmış birçok doçent bugün, süresi bir yıl, iki yıl, üç yıl geçmesine rağmen
birçok üniversitede yine rektörlerin keyfî tutumlarından ve siyasi
ayrımlarından dolayı profesörlük kadrosu ilan edilmiyor ve bu kadroya
yerleştirilemiyor.
Dolayısıyla, bu ülkede bir
üniversitenin, dünya görüşü ne olursa olsun bu ülkenin her vatandaşını aynı
derecede yakınlık ya da uzaklıkla değerlendirmesi ve ona göre davranması
gerekirken, maalesef son dönemde bazı kriterler öne çıkarak atanan sayın rektörlerin
üniversitelerdeki bilimsel özerkliği ciddi anlamda yaralayan davranışlar
içerisine girdiği de Türkiye gerçeklerinin başında gelen bir önemli konu.
Dolayısıyla bu konuların da mutlaka dikkate alınması ve herkese eşit, hak
ettiği unvanın ve özlük hakkının zamanında verilmesi ilkesinin gerek vakıf
gerekse devlet üniversitelerinde artık yerleştirilmesi kaçınılmaz olmaktadır.
Önemli konulardan birisi ve
belki de en önemlisi, üniversiteden mezun ettiğimiz gençlerin istihdam
sorunudur. Bugün üniversite mezunu gençlerimizin yaklaşık yüzde 25’inin yani
her 4 kişiden 1’inin işsiz kaldığı bir Türkiye’de yeni üniversitelerin açılması
elbette ki önemlidir ama çözüm değildir. Var olan kaynaklarımızı doğru
değerlendiremediğimiz, mezunlarımıza hayatlarını geçindirecek bir iş
bulamadığımız sürece yeni üniversitelerin sayısının da artması çok da bir anlam
ifade etmemektedir.
Tabii ki bu vesileyle, Sayın
Başbakanın hafta sonu Gaziantep’te atama talebini ileten bir öğretmen adayına
söylediği sözlerin de bu kürsüden iade edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eşi ya
da herhangi bir arkadaşı veya yakını adına da olsa hak ettiği kadroyu isteme
talebini kendi sözünün üstüne söz söyletmeyecek bir tavırla bir Sayın
Başbakanın o meydanda rencide ederek insanları refüze etmesi bu ülke adına
yakışmamıştır. Kendisinin Kafdağlarından biraz ayakları yere basarak Türkiye
gerçeklerine daha fazla ilgi göstermesini, öğretmen adayları adına ve
üniversite bitirmiş tüm mezun gençler adına ben de bu kürsüden talep ediyorum.
Bu vesileyle, kurulan
üniversitelerin hayırlı olmasını diliyor, önümüzdeki dönemlerde kurulacak yeni
üniversitelerin de artık YÖK’ün gerçek anlamda bir planlama çalışmasından sonra
bu Meclis gündemine getirilmesinin daha doğru ve yerinde olacağını ifade ederek
hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Tasarının tümü üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Metin Lütfi Baydar, Aydın
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA METİN LÜTFİ
BAYDAR (Aydın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerine Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Ankara’da sosyal bilimler adıyla yeni bir üniversite
açılmasını Cumhuriyet Halk Partisi olarak desteklemekteyiz. Bununla birlikte,
idari kadro sayısı için ayrılan 147 kadro sayısının yeterli olmadığını, bu
sayının en az 1.000 olarak belirlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz çünkü 147
kişilik bir idari kadro tahsisi ile üniversite sistemi kurulamaz, kurulsa da
işleyemez.
Cumhuriyet Halk Partisi
olarak esneklik, uyum ve karşılık, yanıt verebilir bir yükseköğretimin günümüz
dünyasında gerekli olduğuna inanmaktayız. Bazen dünyaya bakıp Amerika’yı
yeniden keşfetmek için uğraşmamalıyız ancak bazen de dünyanın, özellikle
gelişmiş ülkelerin bize dayattıklarını da aşmalıyız, sorgulamalıyız.
Yükseköğrenimi ve üniversiteleri de bu bağlamda değerlendirmek gerekir.
Türkiye’deki tek tip üniversite modeli küresel, bölgesel ve yerel
gereksinimlere göre değişim gösterememektedir. Batı modelini ya da modellerini uygulamak,
rekabet gücü açısından Türkiye için belirsizlik yaratmaktadır.
Değerli milletvekilleri,
Türkiye’de yeni üniversitelerin kurulması sürecinde artan ve üniversite eğitimi
almak isteyen genç nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak yanında, yeni kurulan üniversitelerin
kuruldukları şehirlerin gelişimine yapacakları katkı da göz önünde
bulundurulmalıdır. Sonuç olarak, yeni kurulan üniversitelerin bölgeler arası
eşitsizliği ortadan kaldırması üniversitelerin kuruluş amaçlarından olmalıdır.
Üniversiteler, kuruldukları şehirlerde şehrin sosyoekonomik hayatına önemli
etkiler yapmakta, şehri canlandırmakta ve şehirleşme sürecini
hızlandırmaktadır. Günümüzün gelişmiş üniversiteleri gerek lisans gerekse
lisansüstü düzeyinde modern eğitim verirken, ülkelerin genel ekonomik
politikaları doğrultusunda oluşturulan programlar çerçevesinde araştırmalar
yapmalı ve elde ettikleri sonuçların ticari uygulamalara dönüştürülmesine de
katılmalıdırlar. Böylelikle çağdaş üniversite günümüzde yeni bilgi üretmenin
yanında, bilgi ekonomisinin beyni durumundaki bilgili insan yetiştiren bir
işletme kurumuna da dönüşmelidir. Bu işletmede nelerin araştırılacağına karar
verme yetkisi yalnızca üniversitelerin tasarrufunda olmaktan artık günümüzde
çıkmıştır. Üniversiteler tüm unsurlarıyla toplumla bütünleşmek ve araştırma
geliştirme etkinlikleriyle ona doğrudan hizmet etmek için çaba harcamalıdırlar.
Bu, üniversitelerin gerçek bilimsel işlevlerine engel oluşturmayacaktır.
Sonuçta, bu çağdaş yaklaşım
içinde üniversiteler toplumun itici gücü ve onun gelişmesinde en önemli katkıyı
yaratan kurumlar durumuna gelecektir. Anadolu’da bir bölge üniversitesi
iddiasında olan bir yükseköğretim kurumu yerel ve bölgesel değerleri öne
çıkarabilmelidir. Üniversitelerin bu bağlamda kendilerine özgü ve uzmanlaştığı
konularda yoğunlaşması beklenmektedir. Son yıllarda artan üniversite sayısı bu
açığı kapatamamıştır. Üniversitelere bütçeden ayrılan pay yeterli değildir.
Üniversitelerin torba bütçe ile mali özerkliğe bir an önce kavuşturulması
Türkiye için yaşamsal önemdedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şimdi de Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir buçuk yıl önce
sunmuş olduğumuz ve bir türlü komisyonda görüşemediğimiz, bazı il ve
ilçelerimizde tematik üniversiteler kurulması konulu kanun teklifimizden söz etmek
istiyorum.
Siyasette ne yazık ki doğru
önemli değil, doğruyu kimin söylediği önemli olmaktadır. YÖK sayfasına
baktığımızda 103 devlet, 65 vakıf, 7 vakıf meslek yüksekokulu, Kıbrıs’takilerle
birlikte 13 üniversite dahil diğer yükseköğretim kurumları olmak üzere toplam
188 üniversitemiz bulunmaktadır. Üniversite sayılarını artırmak başarı hanesine
yazılabilir ancak asıl başarı sayıyı artırırken kaliteyi de artırmakla
yakalanabilir. Türkiye'de son on yılda 80’in üzerinde yeni üniversite açıldı.
Asıl sorun, 2023 hedefine odaklandığını söyleyen iktidarın bunu
gerçekleştirebilme kapasitesiyle ilgilidir. Yükseköğretimde yatay büyüme göz
kamaştırıcıdır ancak bu hızla 50 üniversite daha açılabilir. Ancak derinlik ve
üniversitelerin araştırma fonksiyonunda ciddi zafiyetler bulunmaktadır.
Üniversiteler kurulurken tematik olmak yerine, en kolayı tercih edilmekte,
sonuçta her ilde bir yükseköğretim kurumu olmakta ama gerçek anlamda üniversite
ne yazık ki olamamaktadır. Biz verdiğimiz kanun teklifiyle 30 ilde 41 tematik
üniversite kurulmasını önerdik. Türkiye için gerekli olduğuna inanıyoruz ancak
doğruyu biz söylediğimiz için iktidarın engeliyle karşılaşıyoruz. Halkımızın
yeni üniversite kurulmasını isteyen Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu bilmesini
istediğim için bu açıklamayı yapıyorum.
Sunmuş olduğum kanun
teklifiyle kurulacak tematik üniversiteler ülkemizin çeşitli il ve ilçelerine
hem sosyal hem de ekonomik katkılar sağlayacak hem de ülkemizin ihtiyacı olan
yükseköğrenim talebini karşılayıp iş gücü kaynağını oluşturacaktır. İl ve
ilçelerimize kurulması düşünülen tematik üniversiteler şu şekildedir:
Sağlık sektöründeki gerek
yatırımlar gerekse sağlık politikaları sonucu Afyonkarahisar ili önemli
gelişmeler kaydetmiştir. Bu gelişmenin devamlılığı için Afyonkarahisar’da
kurulacak sağlık bilimleri üniversitesi yerinde bir karar olacaktır.
Yine, Bursa ilimizde sağlık
bilimleri üniversitesi adıyla bir üniversite kurulması ülkemizin doktor başta
olmak üzere sağlık personeli ihtiyacını karşılayabilecektir.
İzmir Bergama’da kurulacak
sağlık bilimleri üniversitesi de bölgedeki yoğun termal hareketlilik ve kaplıca
turizminin gelişmişliği ve Bergama’nın antik dönemden bugüne olan misyonuyla
bütünleşecektir. Bergama’ya kurulacak bir sağlık bilimleri üniversitesi bu
misyonu uygulama ile birleştirecektir.
Ankara Beypazarı son yıllarda
turizme dayalı projeleri hayata geçirme çabasındadır. Alternatif turizm
türlerine yönelik bölümlerle uyumlu bir yapısı bulunmaktadır. Bu yapının
ülkemiz turizmine katkı sağlaması Ankara Beypazarı’na bir turizm üniversitesi
kurulmasıyla sağlanacaktır.
Tokat ilimizde kurulacak bir
tarım üniversitesi ilin gelişmiş tarım olanakları nedeniyle üniversiteyi
gelecekteki gelişmiş tarım üniversitelerinden birisi hâline rahatlıkla
getirecektir.
Ankara Kızılcahamam spor
faaliyetleri için uygun bir doğaya sahiptir. Ankara’ya yakınlık ilçenin göreli
avantajını teşkil etmektedir. Kızılcahamam’a kurulacak spor bilimleri
üniversitesi, bölgenin tanınırlılığını artırmasının yanı sıra gelişmesine de
önemli katkılar sağlayacaktır.
Bursa İnegöl’de kurulacak bir
tasarım üniversitesi Türkiye genelinde hem mobilya hem de tekstil sanayisinde
sözü geçen bir ilçe olmasının artılarını daha da markalaştıracaktır.
Isparta Eğirdir’de doğa
bilimleri üniversitesi, Türkiye'nin meyvecilik bahçesi olması, ilçedeki katma
değerin artırılması için toprağa bağlı üretim teknolojileri konusunda bir
altyapının oluşturulmasını sağlayacak ve bu alandaki üretim, refah ve sosyal
hareketliliği artıracaktır.
Isparta Yalvaç’ta kurulacak
sosyal bilimler üniversitesi -Yalvaç’ın tarihten getirmiş olduğu birikimi- o
bölgenin sosyal bilimler alanında bir cazibe merkezi olmasını sağlayacaktır.
Eskişehir’de hem askerî hem
de sivil havaalanının bulunması, yüksek hızlı tren seferlerine sahip olması,
kara ve demir yolu taşımacılığının birbirine bağlı bir yapıda bulunması, bu
şehrimizde ulaştırma üniversitesinin kurulması gerekliliğini ortaya
çıkarmaktadır.
Teknoloji ve AR-GE
koridorunda bulunan Kocaeli’de bilişim teknolojileri üniversitesi, İzmir’in
gelişmiş şehir yapısını kurulacak İzmir hukuk bilimleri üniversitesinde
değerlendirebilmesi, Ankara’nın bürokratik yapısının vereceği bilgi birikimi
Ankara hukuk bilimleri üniversitesiyle sağlanacaktır.
Denizli’de girişimcilik ve
teknoloji üniversitesi, yerel halkın sahip olduğu girişimcilik duygusunun
yönetilmesi ve bu girişimci potansiyelin harekete geçmesini de sağlayacaktır.
Yine İzmir’de kurulacak
turizm üniversitesi, güzel İzmir’in geçmişindeki tarihî izleri ve deniziyle
bütünleşmiş yaşam şeklini aynı zamanda ilin gelişmiş ulaşım, eğitim ve sağlık
hizmetleriyle bütünleştirerek uygulama açısından çok büyük bir avantaj
sağlayacaktır.
Mersin ve Sinop’ta kurulacak
denizcilik üniversitesi, Akdeniz’de ve Karadeniz’de her yönüyle güçlü bir deniz
ülkesi konumuna gelmemizi sağlayacaktır.
Zonguldak’ta yer bilimleri
üniversitesi, bölgenin sahip olduğu yer altı zenginliğinin daha iyi
değerlendirilmesini sağlayacaktır. Bu sayede bölgede yaşanan maden facialarının
önlenmesi için bilimsel araştırmalar ve bunlara bağlı uygulamalar rahatlıkla
yapılabilecektir.
Tekirdağ’da güzel sanatlar
üniversitesi, ilçenin sahip olduğu çok kültürlü yapısını sanat dallarıyla ifade
edebilecektir.
Van’ın sahip olduğu tarım ve
hayvancılık merkezli ekonomik yapı ildeki sanayi gelişimini gıda endüstrisi
patikasına yönlendirmiştir. Kurulacak doğa bilimleri üniversitesiyle bu alanda
uzman olacak bir eğitim kurumu şüphesiz bölgenin kalkınmasında önemli rol
oynayacaktır.
Muğla merkezde bir turizm
üniversitesi, Bodrum’da güzel sanatlar üniversitelerinin kurulması hem bölge
hem de ülke turizmine katkı sağlayacak, yerel özelliklerin ulusal turizm
politikamıza ivme kazandırmasını sağlayacaktır.
Gaziantep’te girişimcilik ve
teknoloji üniversitesi ilin hinterland özelliklerinin en iyi şeklide
değerlendirilmesinin yolunu açacaktır.
Kayseri, Erzurum, Malatya ve
Kütahya’da kurulacak havacılık üniversiteleri, havacılık sektörümüzün ihtiyacı
olan nitelikli elemanların yetişmesini sağlayarak ülkemize özgü bir havacılık
kültürünün temellerini oluşturacaktır.
Antalya’da kurulacak olan
turizm üniversitesi ve tarım üniversitesi, ilimizi Akdeniz’in çekim merkezi
hâline getirecek, turizm ve tarımın yaratacağı kontrollü ekonomik güç ülkemizin
Akdeniz’de tek ve en büyük güç hâline gelmesini sağlayacaktır.
Aydın Nazilli’de Sümer girişimcilik
ve teknoloji üniversitesi, Nazili Sümer girişimcilik ve teknoloji
üniversitesinin kurulmasıyla Nazilli’nin Denizli ve Aydın gibi girişimciliğin
yüksek olduğu iki ilin arasında bulunması ve İzmir Limanı’na yakınlığı değerlendirilecektir.
Aydın Söke’de Milet sosyal
bilimler ve doğa bilimleri üniversitesinin kurulmasıyla Beşparmak Dağlarının
zengin bitki örtüsü ve uygun iklim koşullarının bölgedeki tarımsal çeşitliliği
arttırması değerlendirilecek, bölgenin bu özelliğinin turizmle iç içe geçmiş
olması, doğa araştırmaları ve turizm için de bir fırsat yaratacaktır. Ayrıca,
felsefenin kurucusu Miletli Thales bu üniversiteyle tekrar hatırlanmış
olacaktır.
Aydın Kuşadası’nda turizm
üniversitesinin kuruluşu Kuşadası’nın turizm potansiyelini arttıracak ve
potansiyelin geliştirilmesinde büyük öneme sahip olunmasını sağlayacaktır.
Konya’da kurulacak tarım ve
endüstri üniversitesi, yüzölçümüyle eş değer olan Hollanda’dan Patriot
istememizin önüne geçecektir.
Adana’daki tarım üniversitesi
de -bereketli ovaların- hem halka hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacak,
pamuğu, ithal edilen bir üründen ihraç edilen bir ürün hâline dönüştürecektir.
Yalova’da doğa bilimleri
üniversitesi, süs bitkisi üreticiliği ve arıcılığın gelişimini değerlendirerek
AR-GE faaliyetleri için doğal bir ortam oluşturacaktır.
Manisa Turgutlu’da kurulacak
ekonomi ve endüstri üniversitesi, şehrin İzmir gibi bir metropole yakınlığını,
ulaşım ağına çok yakın olmasını ve ekonomisinin canlılığını kullanarak ekonomi
ve işletme alanlarında nitelikli eleman yetiştirilmesini sağlayacaktır.
Edirne’de kurulacak sağlık
bilimleri üniversitesi, Balkanlara ve Trakya’ya sağlık hizmetleri sunan ilin
sahip olduğu potansiyelinin geliştirilmesine ve ileri düzeyde çalışmalar
yapılmasına imkân sağlayacaktır.
Son olarak, Sakarya Geyve’de
bir doğa bilimleri üniversitesinin kurulması, tarımsal ürünün
yetiştirilebilmesine olanak sağlayan verimli bir alanda kurulmuş olması,
Geyve’yi sadece tarım ürünleri yetiştirilmesi bakımından değil, bu ürünlerin
yetiştirilmesi için gerekli bilginin ve teknolojik girdinin üretimi ve analizi
bakımından da önemli bir yer hâline getirecektir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Hükûmet, Acil Eylem Planı’nda YÖK’ü kaldıracağını açıklamıştı.
Ne yazık ki geçen sürede YÖK’ü kaldırmak bir yana üniversitelerin
özerkliklerini ve bağımsızlıklarını kaldırma yolunu seçmiştir. Oluşturulan YÖK
yasa tasarısı bu düşüncelerin kanıtıdır. Hükûmet, her ne kadar ülke gelenek ve
göreneklerine bağlı olduğunu her hareketiyle, her söylemiyle dile getirse de
oluşturulan YÖK yasa taslağı durumun hiç de söyledikleri gibi olmadığını
göstermektedir.
Değerli milletvekilleri, iki
örnek vereceğim: İlk olarak, YÖK yasa taslağı, kâr amacı taşıyan şirketlerce
kurulacak ve diploma fabrikası hâline gelecek olan özel üniversitelere imkân
vermektedir. İkinci olarak da yabancı üniversitelerin ülkemizde okul açmasının
yolu açılmaktadır.
Değerli milletvekilleri,
yabancı bir üniversiteyle iş birliği yapmak ayrıdır, yabancı bir üniversitenin
ülkemizde faaliyet göstermesi ayrıdır. Üniversitelerin bir kültür yuvası olduğu
ne yazık ki unutulmuş görünüyor. Üniversiteler, bir cumhuriyet projesi olarak
ulus devlet bilincini ve Anadolu coğrafyasının farklı bölgelerinden gelen
gençleri bir potada toplamakta ve Türkiye için ortak aklın oluşturulması
sağlanmaktadır. Bu uygulama sayesinde ülkenin ekonomik gelişmişliği kültürel
gelişmesine de yansıtılmakta ve de ülke olarak topyekûn bir atılımın
gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. Yeni YÖK yasa taslağı, ülkemizin elindeki
gücü, bu şekliyle halkımızın elinden alarak emperyal ülkelere devretmektedir.
Anadolu insanının özünden, toprağından, havasından, suyundan kopuk bir
üniversite ülkemize yarardan çok zarar getirecektir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; üniversitelerimizin önündeki en büyük engel olan YÖK bir an
önce kaldırılmalı, özerk ve özgür üniversiteler hayata geçirilmelidir.
Cumhuriyetimizin geleceği üniversiteler, üniversitelerin geleceği de özgür ve
özerk üniversitelerdir.
Sözlerime son verirken yüce
heyetinizi selamlar, saygılar sunarım.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Başka söz talebi yok.
Soru yok.
Tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1’inci maddeyi okutuyorum:
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNU İLE BAZI KANUN VE
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- 28/3/1983 tarihli ve
2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununun ek 116 ncı maddesinin
ikinci fıkrasının (ç)bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bentler eklenmiş ve
mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“d) Fatih Üniversitesi
Rektörlüğüne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve
rektörlüğe bağlanan Ankara Sağlık Yüksekokulundan,
e) Fatih Üniversitesi
Rektörlüğüne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve
rektörlüğe bağlanan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulundan,
f) Fatih Üniversitesi
Rektörlüğüne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve
rektörlüğe bağlanan Hemşirelik Yüksekokulundan,
g) Fatih Üniversitesi
Rektörlüğüne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve
rektörlüğe bağlanan Ankara Meslek Yüksekokulundan,
ğ) Fatih Üniversitesi
Rektörlüğüne bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek oluşturulan ve
rektörlüğe bağlanan Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulundan,"
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Birgül Ayman Güler, İzmir
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BİRGÜL AYMAN
GÜLER (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Yükseköğretim kurumlarının örgütlenmesine
ilişkin iki temel değişiklik yapan bir kanun tasarısını görüşüyoruz; biri Fatih
Üniversitesi ve Turgut Özal Üniversitesi arasında mal değişimine ilişkin, bir
diğeri de Ankara’da Ankara sosyal bilimler üniversitesi ismiyle yeni bir
üniversite, kamu üniversitesi kurulmasına ilişkin iki yasanın
birleştirilmesinden oluşan bir tasarı.
Değerli milletvekilleri, bu,
kamu bütçesine hatırı sayılır miktarda yük getiren bir düzenleme olmakla
beraber, yasama organı düzenleyici etki analizlerinin ışığında karar vermek
zorunda olmakla beraber, düzenleyici etki analizi diğer kanun tasarılarında
olduğu gibi bu kanun tasarısının da arkasında yok. Bütçeye ne kadarlık bir yük
getireceğine ilişkin herhangi bir görüş öne sürmek mümkün değil.
Öte yandan, kamu üniversiteleri
içerisinde bir kamu üniversitesine ve sosyal bilimler alanında bir kamu
üniversitesine daha ihtiyacımız olup olmadığına ilişkin burada hiçbir rakamsal
açıklama da yok. Ankara’da açılması planlanan sosyal bilimler üniversitesinin 5
fakülte ve 5 enstitüden oluşması öngörülmüş. Kurulması öngörülen fakültelerden
biri sosyal ve beşeri bilimler fakültesi, ikincisi siyasal bilgiler fakültesi,
üçüncüsü yabancı diller fakültesi, dördüncüsü dinî ilimler fakültesi, beşincisi
hukuk fakültesi.
Mensubu olarak çalıştığım ve
öğrencisi olmaktan onur duyduğum Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
varken, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi varken, Ankara Üniversitesi Dil
Tarih ve Coğrafya Fakültesi varken, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
varken, yine Ankara'da aynı alanlarda fakülteler kurulmasının açıklamasını ne
genel gerekçede ne de Hükûmet yetkililerinin sözlerinde bulmak mümkündür.
Burada, ne yazık ki, ancak
soru olarak yüce heyetinize yöneltebileceğim üç kuşkumdan söz edebilirim.
Bunları, bu yüce Meclisin çatısı altından söylemeliyim, önümüzdeki dönemde
haklı da çıksam, haksız da, hep beraber bunun muhasebesini yapabilelim.
Birincisi, ne düzenleyici
etki analizi ne de “Buna ihtiyaç var mı?” raporu elimizdedir. O hâlde, acaba,
bu yeni üniversite üç dönem üst üste milletvekilliği görevi yapmış olan devlet
büyüklerinden bazılarına yeni makamlar açmak için mi düşünülmüştür? (CHP
sıralarından alkışlar) Aklımda böyle bir soru var. Eğer, bu üniversitenin
rektör ya da rektör yardımcılığına, üç dönem üst üste görev yaparak boşa çıkmış
olan devlet büyüklerinden atama yapılırsa haklı çıkacağım, yapılmazsa tahminim
yersiz çıkacak.
İkincisi, Ankara
Üniversitesinin mensubuyum, Ankara Üniversitesinin son derece önemli beş
fakültesine eş koşulan bu beş fakülte, bir süre sonra acaba karşımıza yeni bir
önerge getirebilir mi, kanun tasarısı ya da kanun teklifi getirebilir mi şunu
söyleyen: “Tematik sosyal bilimler üniversitemiz var, üstelik Ankara'da, Ankara
Üniversitesinde Fen Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Tıp Fakültesi, bir de
Siyasal, İlahiyat, diğerleri var.
Tematik bir güç varken neden
bu ayrıca yürüsün ki? Dil, Tarih ve Coğrafyayı, Hukuk Fakültesini, Siyasal
Bilgiler Fakültesini, yüz elli yıla varmış olan bu tarihi, kurduğumuz Ankara
Sosyal Bilimler Üniversitesi içinde toplasak daha iyi değil mi?” Ne dersiniz?
Aynı Meclis kürsüsünde böyle bir kanun teklifi ya da tasarı karşımıza gelebilir
mi? Gelirse haklı çıkacağım, gelmezse yanlış öngörüde bulunmuş olacağım.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bir üçüncü sorum daha var bu kapsamda.
FİKRİ IŞIK (Kocaeli) – Biraz
paranoyaya kaçıyorsunuz.
BİRGÜL AYMAN GÜLER (Devamla)
– Yok, soru soruyorum ve hesabını vermeye hazırım.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) –
Çok saygın bir üyeye paranoya diyemezsiniz.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri…
BİRGÜL AYMAN GÜLER (Devamla)
– Paranoya bu akli dengeyi içermez. O yüzden, benzetme doğru değil.
Üçüncüsü şu: Beş fakülte
kurulmuş ve bunlardan dördü “bilimler fakültesi” biri “ilimler fakültesi.” Ben,
bilim insanı olarak bilim dünyasını bilirim, haddimi de bilirim. İlim dünyasını
bu Mecliste çok iyi bilenler var. Ama üzerinde bir parça çalıştım, bilim ile
ilim aynı şey değil. Biz, burada dinî ilimler fakültesi kuruyoruz ve AKP’nin
genel inancı demeyeceğim ama genelde AKP yanlısı ya da AKP’li olan yazarlardan
okurum, böyle düşünüldüğünü bilirim. Denir ki: “İlim asıldır, bilim vasıta.”
Denir ki: “İlim hem soyut hem somut varlıklarla ilgilidir, oysa bilim yalnızca
somut varlıklarla.”
HÜSEYİN TANRIVERDİ (Manisa) –
İlim kendin bilmektir.
BİRGÜL AYMAN GÜLER (Devamla)
- “İlim nurdur, kendindendir, oysa bilim ışıktır, yansıtır.” “İlim uhrevidir,
bilim bizi ona götüren vasıtadır.” “İlimde inanç vardır, yanılma yoktur, bilim
kesinlik ister, hep yanılma ihtimali vardır.”
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) – Bir
de irfan var Hocam.
BİRGÜL AYMAN GÜLER (Devamla)
– “İlim akli, hissi, naklidir; bilimse akıl, hisse ve araştırmaya dayanır.
Sonuçta, ilim ve bilim beraberdir ama yol gösteren ilim olmak şartıyla.”
Şimdi, bakıyorum da bu yeni
kurulan üniversitenin bilimsel yöntemi nasıl bir şey olabilir? Şöyle
söyleyelim: 4’ü bilim yapacak, 1’i ilim yapacak. Eğer öyleyse, ilim bilimin
önünde ise, daha derin ise dinî ilimler fakültesi bütün diğer 4 bilimler fakültesini
peşinden sürükleyecek. Peki, bunu nasıl hayata geçirecek? Şöyle diyor, burada
yazılmış: “Bu üniversitenin ilk iki yılında öğrenciler, bu 5 fakülteden, bu
üniversitenin 5 fakültesinden oluşturulacak ortak bir programdan geçecekler.”
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Evet,
doğru, onu arkadaşınız teklif etti…
BİRGÜL AYMAN GÜLER (Devamla)
-Değerli arkadaşlarım, o hâlde şöyle diyebilir miyim? Eğer ilim ve bilim
arasında sizin düşüncenizce böyle bir hiyerarşi varsa, Ankara Soysal Bilimler
Üniversitesi Dinî İlimler Fakültesinin önderliğinde bütün diğer bilim dallarını
yeniden düşünmek zorunda bırakacak, bir tür üniversite değil de medrese
olacaktır.
OSMAN ÇAKIR (Düzce) – Bu,
paranoyayı da geçti.
BİRGÜL AYMAN GÜLER (Devamla)
- Eğer, ilim ve bilim arasındaki ilişkiye dayandırdığım bu modeli aklımızda
tutarsak, evet, evet, böyle bir gelecek bizi bekliyor olabilir mi?
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Çok
vahim!
BİRGÜL AYMAN GÜLER (Devamla)
- Hepimizin ömrü uzun olsun, hepimiz yaşayalım, görelim; dilerim, bu üç konuda
yanılırım; dilerim, yaptığınız şey gerçekten Türkiye’nin yetişmiş, çağdaş insan
gücünü çoğaltmak amacına odaklanmıştır.
Efendim, saygılar sunarım.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
2’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- 2809 sayılı Kanuna
aşağıdaki madde eklenmiştir.
"Ankara Sosyal Bilimler
Üniversitesi
EK MADDE 148- Ankara'da,
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kurulmuştur.
Bu Üniversite, Rektörlüğe
bağlı olarak;
a) Sosyal ve Beşeri Bilimler
Fakültesinden,
b) Siyasal Bilgiler
Fakültesinden,
c) Yabancı Diller
Fakültesinden,
ç) Dini İlimler
Fakültesinden,
d) Hukuk Fakültesinden,
e) Sosyal Bilimler
Enstitüsünden,
f) Doğu ve Afrika
Araştırmaları Enstitüsünden,
g) Türk Dünyası Araştırmaları
Enstitüsünden,
ğ) Batı Dünyası Araştırmaları
Enstitüsünden,
h) İslam Araştırmaları
Enstitüsünden,
oluşur."
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Aytuğ Atıcı, Mersin
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI
(Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, 2’nci madde diyor ki:
“2809 sayılı Kanuna aşağıdaki maddeyi ekliyorum: Ankara Sosyal Bilimler
Üniversitesi.” Böyle bir üniversite kuruyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Şimdi, bu
üniversitenin kurulmasına herhâlde kimsenin itiraz edecek bir durumu yok. Niye
kuruyorsunuz bu üniversiteyi, şimdi ona bir bakalım. Bu üniversiteyi kurmakla
acaba gerçek amaçlarınız nedir, gerçek amaçlarınızla bu üniversiteyi kurmak
örtüşüyor mu?
Şöyle bir bakıyorum AKP’nin
yaptıklarına, yönetim anlayışı nasıldır diye. Bir tek kelimeyle
özetleyebilirim: Totaliter. Böyle bir yönetim anlayışında iktidarların amacı
üniversite filan kurmak değildir. Demin sizin “paranoya” diye, hatta buradan
bir milletvekili arkadaşımın “paranoya ötesi” diye yorumladığı medrese
kurmaktır.
Evet, gülüyorsunuz. Buyurun,
gülün. Gülen arkadaşlarıma diyorum ki www.mersin.gov.tr adresine bir girin.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) – Ne
var orada?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Eğer
Mersin Valisi kendi yazdığı yazıyı kaldırmadıysa, orada Mersin’e bir medrese
kuracağını müjdeliyor, devletimizin valisi. Hayırlı uğurlu olsun. Bir vali…
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Siz
bari yapmayın ya, siz bari yapmayın gerçekten.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ben
bari yapmayayım!
BİRGÜL AYMAN GÜLER (İzmir) –
Açıp bakın, açıp bakın!
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Siz
bari yapmayın yani doktor olarak tanıyoruz, biliyoruz sizi, saygı duyuyoruz,
siz bari yapmayın.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
Milletvekilim, ben o yazıyı gözümle görmesem ve okumasam kalkıp da burada bunu
söylemem. Buraya gelmeden önce tekrar teyit etmek için baktım ve Mersin’de
yaptığım eleştirilerden sonra bu yazının kaldırıldığını gördüm. Arşivde vardır,
benim notlarımda var. Ben bu açıklamayı Mersin’de çeşitli basın-yayın
organlarında yaptım ve bu soru bana basın organları tarafından sorulduğunda
beraber açtık; mersin.gov.tr’nin arşivine bakarsınız, Sayın Valiye de
sorarsınız, size doğruyu söyler.
MEHMET METİNER (Adıyaman) –
Ne mahzuru var?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, “Ne mahzuru var?” diye sorduğunuz soru, zaten sizin ne yapmak
istediğinizi gösteriyor. “Biz medrese kurmak istiyoruz.” deyin, biz de burada
ona göre konuşalım. “Biz üniversite kurmak istiyoruz.” deyip, arkasından
devletin valisine müjde -bakın- nidasıyla “Mersin’de medrese kuruyoruz.”
dedirtmek nasıl bir duygudur, ben bu duyguyu halkıma bırakıyorum.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ya, bu
üniversite Ankara’da kuruluyor ya, Mersin’de değil!
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Aytuğ Bey, yok böyle bir şey, yok böyle bir şey.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, evet, buraya gelmeden önce kontrol ettim ve kaldırıldığını gördüm.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Daha ciddi işler bekliyoruz ya!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
milletvekili, ben elimde bilgi olmadan bugüne kadar hiç konuşmadım.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Keşke
bir çıktı alsaydın ya!
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Çıktı
da var, Vali de yerinde duruyor, çıktı da var, basındaki konuşmalarımız da var.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Sizden daha farklı şeyler bekliyoruz ya!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Sevgili arkadaşlar, ben burada ne konuştuğumun farkındayım, söylediğim lafın
ağırlığının da farkındayım. Bundan bir kısmınızın haberinin bile olmadığının da
farkındayım, bir kısmınızın da bundan çok memnuniyet duyacağının da
farkındayım. Çıkın, sorun ve deyin ki bana: “Hayır, böyle bir bildiri
olmamıştır.” ben de size söz veriyorum, çıkacağım buradan, hepinizin huzurunda
özür dileyeceğim ama böyle bir şey var ise, siz de eğer yürekliyseniz,
gerçekten de samimi iseniz çıkıp burada benden özür dileyeceksiniz eğer
samimiyseniz; değilseniz, zaten konuşup gidiyoruz.
Şimdi, olayın bir başka
boyutu da “Bu üniversiteleri niçin kuruyorsunuz?” diye bir soru sormuştum,
birincisi buydu. Niçin, hakikaten niye kuruyorsunuz bu üniversiteleri?
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) –
Üniversitelerde terörist yetişiyor!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Üniversiteler konuşabiliyor mu? Üniversiteleri susturdunuz mu, susturmadınız
mı?
Bir milletvekili diyor ki:
“Üniversitelerden terörist yetişiyor.” Bir üniversite daha kurun, terörist
sayısı artsın!
Şimdi, üniversitelerde…
HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) –
Medreselerde terörist yetişmez!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Tabii, sizi duymuyorlardır, ben de kayıtlara geçireyim bunları.
“Üniversitelerde terörist yetişiyor, medreselerde terörist yetişmez.” diyor
sayın milletvekili. Buyurun, hadi bakalım. İşte böyle bir zihniyete sahipsiniz
siz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın milletvekili,
lütfen… Sayın hatibe müdahale etmeyelim.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
“Üniversitelerden terörist yetişiyor, medreselerden terörist yetişmez.” diyen
bir zihniyetle… Ama bakın artık sinirlenmiyoruz çünkü sizin ruhunuzu biliyoruz
çünkü sizin bu gibi işleri yaparak neyi gizleyip gerçek amaçlarınızın da ne
olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz ve buradan söylüyoruz. Eğer
söylediklerimizde bir tane yanlış bilgi var ise bana söyleyeceksiniz, ben de
çıkacağım, özür dileyeceğim. Ben bunu size taahhüt ediyorum. Delikanlıysanız
siz de çıkarsınız, ben ispatladığımda da özür dilersiniz.
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
“Medrese kuracağız.” mı yazıyor? Yapma, etme.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Şimdi, üniversiteleri niye kuruyorsunuz? Kurmayın kardeşim!
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) – Tamam!
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
İçerideki, hapisteki öğretim üyelerine baktığım zaman içim sızlıyor, hapisteki
öğrencilere baktığım zaman yüreğim sızlıyor. Siz, üniversitede okuyan ve
Türkiye'nin gidişine müdahil olmak isteyen, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini
düşünen bütün öğrencileri -sadece ODTÜ’de değil, her yerde- bir bir toplayıp
içeriye atan bir zihniyete sahipsiniz. Siz bu ülkede bu gidişata başkaldıran,
“hayır” diyen yiğit öğretim üyelerini âdeta içeride çürüten bir zihniyete
sahipsiniz. Niye üniversite kuruyorsunuz? Allah aşkına kurmayın. Kurmayın, daha
çok bilim adamını, daha çok öğrenciyi de içeriye atmayın.
Üniversite kuruyorsunuz, niye
kuruyorsunuz üniversite? Üniversitelerimiz özerk mi? Sizin işinize yarayacak mı
üniversite? Dik üniversite, gerçek üniversite siyasete yön verir. Bakın, “AKP’ye
yön verir, CHP’ye yön verir.” demiyorum. Gerçek üniversite siyasete yön verir
ama bunu yapabilmek için de üniversitenin dik olması lazım, üniversite
rektörlerinin, üniversite öğretim üyelerinin sürülürüm, atılırım korkusu
içerisinde olmaması gerekir.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Var
mıymış öyle ya?
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Ama
maalesef konuşan herkesi içeri atıyorsunuz. O yüzden, kurmayın bu
üniversiteleri. Zaten kursanız ne olacak ki? Bu üniversiteleri yönetecek olan
kadroları sizler göndereceksiniz. Türkiye’de yapılacak olan bu bilime TÜBA’da
siyaseti zaten karıştırdınız. On yıl içerisinde geldiğimiz gerileme, on yıl
içerisinde geldiğimiz nokta, herhâlde elli yılda toparlayamayacağımız bir
noktaya gelmiştir.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Hocam,
vallahi çok haksız eleştiri yapıyorsun ya!
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Siz
ALES’i bilir misiniz?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Efendim, Sayın Özdağ?
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) – Siz
ALES’i bilir misiniz, transcript’i bilir misiniz, ÖYP bilir misiniz?
BAŞKAN – Sayın Özdağ, lütfen,
lütfen…
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Sayın
Özdağ, sizin anlattıklarınızın…
BAŞKAN – Sayın Atıcı, lütfen
Genel Kurula hitap edin, karşılıklı konuşmayın.
AYTUĞ ATICI (Devamla) -
…tamamının içinde yetişen, yaşayan ve ızdırap çeken bir öğretim üyesiyim. Siz
bu gibi söylemlerle bizleri oyalamaya çalışıyorsunuz, hiç kimse de bunları
yemiyor. İnsanların baktığı bir tek şey var: Öğretim üyeleri mutlu mu, bilim
üretebiliyor mu özgürce? Hayır, üretemiyor. Ben buraya doğrudan akademiden
geldim, üniversitenin içinden geldim. Öğretim üyeleri derslere bile girmek
istemiyor. Niye, biliyor musunuz? Çünkü getirdiğiniz performans sistemiyle
öğretim üyeleri birbirleriyle, hasta bakmak için veya diğer fakültelerde proje
üretmek için âdeta yarışır hâle geldiler. Proje üretmek güzel…
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Ne
güzel…
AYTUĞ ATICI (Devamla) …ama bu
proje üretmek, eğer sadece ve sadece öğretim üyesinin ekmek kazanması için bir
araç ise yanlış.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Önce
yatıyorlardı da şimdi çalışıyorlar.
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
“Önceden yatıyorlar” demek çok ayıp bir şey. Buradan sizin söylediğinizi bütün
Türkiye’ye duyuruyorum, “Öğretim üyeleri önceden yatıyordu, şimdi yatmıyor.”
Bu, bir insana yakışan bir laf değil. Sizin içinizde de öğretim üyeleri var.
Yatıyor muydunuz sevgili hocam? Kim yatıyordu, hangi öğretim üyesi yatıyordu?
BÜLENT TURAN (İstanbul) –
Herkes, her şeyi biliyor.
AYTUĞ ATICI (Devamla) – Çok
ayıp bir şey bu yaptığınız.
RECEP ÖZEL (Isparta) –
Çalışmalarını istemek ayıp mı?
AYTUĞ ATICI (Devamla) –
Buradan sizi Türkiye’deki bütün öğretim üyelerine şikâyet ediyorum.
Türkiye’deki hiçbir öğretim üyesi yatmıyordu sayın milletvekili. Siz buradan bu
öğretim üyelerine “yatıyordu” diyerek, suçlayarak ve arkasından müstehzi bir
şekilde gülerek karakterinizi sergiliyorsunuz, yazıklar olsun size! Siz eğer
bunu söylüyorsanız, eğer Türkiye’de bilimin geldiği noktada emeği olan öğretim
üyelerini bu kadar hakir görüyorsanız, benim size konuşacak bir lafım bile yok,
yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
3’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3) 2809 sayılı Kanuna
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 43) Fatih
Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olan Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri
Enstitüsü ile Ankara Sağlık Yüksekokulu, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Yüksekokulu, Hemşirelik Yüksekokulu, Ankara Meslek Yüksekokulu ve Sağlık
Bilimleri Meslek Yüksekokulunda hâlen öğrenimlerini sürdüren öğrenciler ve bu
yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanları ile malvarlığı Turgut Özal
Üniversitesine devredilir. 2012-2013 eğitim-öğretim yılında kayıt yaptıran
öğrenciler dâhil bu yükseköğretim kurumlarında halen öğrenimlerini sürdüren
öğrencilere verilecek mezuniyet belgeleri ile diplomalar, istekleri halinde
önceden bağlı bulundukları üniversitenin adıyla ilgili üniversite tarafından
verilir. Fatih Üniversitesinin 5/6/1996 tarihli ve 4142 sayılı Kanun ve diğer
düzenlemeler uyarınca kazanmış olduğu bütün hak ve yetkiler saklıdır."
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
4’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 4 - 2809 sayılı Kanunun
ek 36’ncı maddesinin ikinci fıkrasının (e) ve (f) bentleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
5’inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 5 - 10/12/2003 tarihli
ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (II) sayılı cetvelin
"Yükseköğretim Kurulu, Üniversiteler ve Yüksek Teknoloji Enstitüleri"
bölümüne aşağıdaki ibare eklenmiştir.
"106) Ankara Sosyal
Bilimler Üniversitesi"
BAŞKAN – Madde üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Ali Haydar Öner, Isparta
Milletvekili.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) –
Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı’nı görüşüyoruz.
Millî Eğitim ve YÖK’le ilgili
yasaların anlayış birliği ve uzlaşmayla çıkması büyük önem taşımaktadır. Eğitim
doğru yapılmalı, yetişmiş insan gücü isabetle planlanmalıdır.
Komisyon raporu ne diyor?
Komisyon raporunda şu hususlar çok doğru bir şekilde vurgulanmış:
“Üniversite açılmasına karar
verilirken belirlenen kriterlerin neler olduğu konusunda tereddütler
bulunmaktadır. Hâlihazırda kurulu bulunan üniversitelerdeki kontenjanların
doldurulamamasına rağmen, yeni üniversitelerin kurulması için tasarı
getirilmesi uygun düşmemektedir.” Bunu komisyonumuz söylüyor, raporda da var.
“Öncelikle açılmış bulunan
üniversitelerin kontenjanlarının doldurulması daha uygun olacaktır.” Komisyon söylüyor,
komisyonun değerli üyeleri burada.
“Nitekim mevcut
üniversitelerde kontenjanları dolmayan bölümlerin ağırlıklı kısımlarını sosyal
bilimlerin oluşturduğu görülmektedir.” Komisyonumuz söylüyor.
“Böyle bir tablo karşısında
sosyal bilimler ağırlıklı bir üniversite açılmak isteniyorsa bunun ciddi bir
hazırlık ve planlamaya bağlı olarak yapılması uygun olacaktır.” Sipariş gelmiş,
Komisyon ancak bunları söylüyor.
“Üniversite kurulurken,
fakülte veya bölümler açılırken öğretim üyesi ihtiyacının dikkate alınması
gereklidir. Öğretim üyesi ihtiyacı dikkate alınmadan birimler açılması
durumunda öğretim üyesinin yetiştirilmesi de engellenmiş olur. Bu nedenle
üniversite açılmasının ciddi bir planlamaya bağlanması ve ihtiyaçların
gözetilerek yapılması uygun olacaktır.” Komisyonu ve Sayın Başkanı gönülden
duygularla kutluyorum.
Gerçekten de yeni bir
üniversiteyi açıyoruz, “Sosyal Bilimler Üniversitesi.” Nerede açıyoruz?
Ankara’da. Büyükşehirlerde yeni üniversite açılmasına ne ölçüde ihtiyaç var?
İstanbul’da vize söz konusu ediliyor bizzat Sayın Başbakanımız tarafından.
Ankara taşıyamayacağı kadar ağır yük altına giriyor, yeni binlerce üniversite
öğrencisinin katılımıyla bu daha da ağırlaşacak. Büyük merkezler taşıyamayacağı
yükün altına girerken küçük merkezler de kan kaybına uğruyor. Buna hakkımız
yok.
Çankırı Üniversitesi çok
önemli projeler hazırlamış durumda. Özellikle herbal nitelikli tedavilerle
kanseri önleyecek çözümler üretiyor, onun çalışması içinde ama ödenekleri yok.
Batman Üniversitesi gelişemiyor. Hakkâri Üniversitesi ilan veriyor, ya
nitelikli aday bulamıyor öğretim üyesi yetiştirilmek üzere ya da hiç başvuru
yok. Bayburt Üniversitesi bir sürü sorunla karşı karşıya. Yurt sorunları
sürekli çözüm bekliyor, çözümler erteleniyor. Bu durumda Ankara’ya yeni
üniversite kuruluyor. Ankara’da gurur kaynağı üniversitelerimiz var. Dünyanın
ilk 500 üniversitesi sıralamasına Ankara Üniversitesi 4 defa girmiş, ODTÜ 4
defa girmiş, Hacettepe’yle Gazi 3’er defa girmişler, Bilkent 2 defa girmiş.
Ankara’da üniversite mi yok? Siyasal var, Hukuk var, Dil tarih var, İlahiyat
var, Fen edebiyat var; var oğlu var. Yeni bir üniversite için niye Ankara
seçiliyor? Taşra üniversitelerinin sayısız altyapı sorunları var, geliştirme
ödenekleri yetersiz ve dengesiz. Bütün bu sorunlara rağmen Ankara’da sosyal
bilimler üniversitesinin arsası nerede? Hangi binalarda bu üniversite
kurulacak? Sosyal ve beşiri bilimler fakültesinin isim babası kim? Bir de öyle
bir fakülte kuruluyor, sosyal ve beşiri bilimler fakültesi.
(AK PARTİ sıralarından
“beşeri… beşeri…” sesleri)
Efendim? “Beşeri” mi? Ben
“Beşiri” okudum değil mi? Bilerek okudum arkadaşlar, siz de bunu bileceksiniz
günü geldiğinde.
Değerli arkadaşlar, bu
üniversite kurulacaksa acele edilmemeli. Gerçekten ülkemizin tematik
üniversitelere ihtiyacı var; yerine göre, coğrafi ortamına göre, gelişme
potansiyeline göre, taşıdığı niteliklere göre ama Ankara’da sosyal bilimler
üniversitesine ihtiyaç yok.
Süleyman Demirel Üniversitesi
eski rektörümüz değerli Metin Lütfi Baydar’ın önergesinde yer aldığı gibi bazı
tematik üniversiteler önerildiği yerlerde kurulursa ülkemizin ve ulusumuzun
yararına sonuçlar doğuracaktır. O bakımdan, rastgele, birinin arzusu, hevesi
doğrultusunda üniversite kurulması yanlıştır. Hangi dost için hangi post
hazırlanıyor? Tam bir sipariş üniversite. Birkaç dost için birkaç post
hazırlanıyor. Buna bu Meclisin hakkı yok. Bu Meclis ulufe dağıtan bir meclis
değildir, şahsa yönelik sipariş bağlanan bir meclis hiçbir şekilde değildir,
olamaz.
Değerli arkadaşlarım, sayın
milletvekillerimiz; Millî Eğitim Bakanlığı birtakım kararlar alıyor. Bu
kararlardan isabetli olanlarda sebat etmek kararlılıktır ama yanlışlarda ısrar
etmek inattır. Bu yanlışlardan birisi, ilk ve ortaöğretim kurumlarında serbest
kıyafet uygulamasıdır. Pek çok kişiyle karşılaşıyorum, yakınmalarına tanık
oluyorum. Benim eski mesleğimden ötürü “Sayın Valim, benim çocuğum diğer
varlıklı ailelerin çocukları karşısında güç durumda kalıyor. Biz veliler
olarak, ebeveynler olarak eziliyoruz.” diyor. Her gün bir marka, her gün bir
kıyafet giyebilen ailelerin çocukları var -Allah daha çok versin diyelim- ama
mali durumu yeterli olmayan ailelerin sorunlarına sosyal yardımlaşma dayanışma
vakıfları çözüm getiremez. Ayrıca, okulların aidiyet duygusunu sarsamayız. Her
öğrenci kendi okuluyla gurur duymalı, üniformasıyla ya da okul kıyafetiyle,
okul yönetiminin velilerle belirlediği kıyafetlerle övünebilmeli. Sayın
Bakanımız, lütfen, bu serbest kıyafet uygulamasından vazgeçmeli, sayın
milletvekillerimiz Bakanlığı bu yönde zorlamalıdırlar, halkın sesine kulak
verilmelidir. Hiç kimse, milletimiz sizden bunu istemedi. Bu, birilerinin keyfî
bir dayatmasıdır, bundan vazgeçilmelidir, tıpkı öğretmeni horlamaktan,
dışlamaktan vazgeçilmesi gerektiği gibi.
Ayrıca, nüfusu 500 binden
aşağı yerlerde fen lisesi kurulmayacakmış. Her yerde üniversite var, fen lisesi
kurulmayacak. Bu ne mantıktır arkadaşlar? Yani, nüfusu 30 bin olan yerde, 50
bin olan yerde üstün yetenekli bir çocuk, zeki bir çocuk çıkamaz mı? Bu teşvik
edilmemeli mi? O bakımdan, bu karar da yanlış kararlardan biridir.
Uygulamaları doğru olan
yaklaşımlara teşebbüs edenlere başarılar diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Akar, buyurun.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Ulaştırma Bakanım burada, ona bir soru sormak istiyorum. Aslında birkaç defa
daha önce bu soruyu sordum.
BAŞKAN – Sayın Akar, soruyu
Sayın Arınç’a soracaksınız. Hükûmet makamında oturmuyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) –
Tamam, Ulaştırma Bakanına soruyorum. Ben ona soruyorum, o söz hakkımı
kullanıyorum.
Sayın Başkan, lütfen,
müdahale etmeyin.
Sapanca yolunu daha önce
sordum Sayın Bakan, 9 kilometrelik yolu üç yıldır yapamadınız. AKP Kocaeli
Milletvekili Fikri Işık gitti, “29 Ekimde açılacak.” diye orada boy boy
resimler çektirdi. Bugün, orada, yine bir vatandaşımız öldü. 9 kilometrelik
yolun sadece 3 kilometrelik yolunu tek şerit olarak açabildiniz. Yahu, ben
şaşırıyorum. Bugün, “Yeni bir havaalanının ihalesini yapıyoruz, duble yollar
yapıyoruz.” diyorsunuz, 9 kilometrelik yolu üç yıldır yapamadınız. Niye
yapamadığınızı gerçekten çok merak ediyorum; bu bir.
İki: Yine, 34 tane limanımız
var kentte. Bunlardan birini de Yıldız Entegre İGSAŞ’ı alarak –gübre
fabrikasıydı, bunu özelleştirdiniz- çiftçiyi ithal gübreye mahkûm bıraktınız,
orası liman hâline dönüştü, tomruk getiriyor fabrikalarına, 2 tane fabrikası var.
Şimdi de tutkal fabrikası olan -körfezin kıyısında- alanı ruhsatsız bir şekilde
liman yapıyor, çok büyük bir liman yapıyor ama ruhsatsız, fabrika da ruhsatsız,
liman da ruhsatsız. Bunlara ne zaman “Dur.” diyeceksiniz, çok merak ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Bakan, buyurun.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT
ARINÇ (Bursa) – Çok teşekkür ederim.
Tabii, görüştüğümüz kanun
tasarısıyla bu sorunun doğrudan ilgisi yok ama çok önemli bir konu. Müsaade
ederseniz, Ulaştırma Bakanımız bu soruya yazılı cevap versin.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
6’ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 6- 2/9/1983 tarihli ve
78 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 17- Ankara
Sosyal Bilimler Üniversitesinde kullanılmak üzere ekli (1) sayılı listede yer
alan öğretim elemanlarına ait kadrolar ihdas edilerek, bu Kanun Hükmünde
Kararnameye bağlı cetvellere Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi bölümü olarak
eklenmiştir."
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
7’nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 7- 13/12/1983 tarihli
ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye
aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 15- Ankara
Sosyal Bilimler Üniversitesinde kullanılmak üzere ekli (2) sayılı listede yer
alan kadrolar ihdas edilerek, bu Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellere
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi bölümü olarak eklenmiştir."
BAŞKAN – Madde üzerinde bir
adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 395 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 7’nci maddesi ile 190 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye eklenen 15’inci maddeye bağlı (2) sayılı listenin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mahir Ünal Recep Özel Mehmet Doğan Kubat
Kahramanmaraş Isparta İstanbul
Osman Aşkın Bak Yılmaz Tunç Ali
Özgündüz
İstanbul Bartın İstanbul
Hüseyin
Samani
Antalya
(2) SAYILI LİSTE
KURUMU : ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
TEŞKİLATI : MERKEZ
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN
KADROLARIN
SINIFI UNVANI DERECESİ SERBEST TUTULU TOPLAM
KADRO KADRO
ADEDİ ADEDİ
GİH Genel Sekreter 1 1 1
GiH Genel Sekreter 1 2 2
Yardımcısı
GİH Strateji Geliştirme 1 1 1
Dairesi Başkanı
GİH Yapı İşleri ve Teknik 1 1
1
Dairesi
Başkanı
GİH Personel Dairesi 1 1 1
Başkanı
GİH Bilgi İşlem Dairesi 1 1 1
Başkanı
GİH Hukuk Müşaviri 1 1 1
SINIFI UNVANI DERECESİ SERBEST TUTULU TOPLAM
KADRO KADRO
ADEDİ ADEDİ
GİH Öğrenci İşleri Dairesi 1 1
1
Başkanı
GİH Sağlık, Kültür ve Spor 1 1
1
Dairesi
Başkanı
GİH Kütüphane ve 1 1 1
Dokümantasyon
Dairesi
Başkanı
GİH İdari ve Mali İşler 1 1 1
Dairesi
Başkanı
GİH Fakülte Sekreteri 1 5 5
GİH Enstitü Sekreteri 3 5 5
GİH Şube Müdürü 1 7 1 8
GİH Şube Müdürü 2 5 1 6
GİH Şube Müdürü 3 5 1 6
GİH Şef 4 7 1 8
GİH Şef 5 7 1 8
GİH Şef 6 7 1 8
GİH Programcı 5 2 2
GİH Programcı 6 2 2
GİH Çözümleyici 5 2 2
GİH Savunma Uzmanı 3 1 1
GİH Sivil Savunma Uzmanı 3 1
1
GİH Bilgisayar İşletmeni 5 8 8
GİH Bilgisayar İşletmeni 6 7 7
GİH Bilgisayar İşletmeni 7 10 10
GİH Sekreter 9 15 15
GİH Şoför 7 2 2
GİH Şoför 8 3 3
GİH Şoför 9 10 10
GİH Memur 8 8 8
GİH Memur 9 7 7
GİH Memur 10 10 10
GİH VHKİ 7 5 5
SINIFI UNVANI DERECESİ SERBEST TUTULU TOPLAM
KADRO KADRO
ADEDİ ADEDİ
GİH VHKİ 8 5 5
GİH VHKİ 9 5 5
GİH Mali Hizmetler Uzmanı 3 2
2
GİH Mali Hizmetler Uzman 5 3
3
Yardımcısı
TH Kütüphaneci 5 3 3
TH Kütüphaneci 6 3 3
TH Kütüphaneci 7 3 3
TH Mühendis 4 3 3
TH Mühendis 5 3 3
TH Mühendis 6 4 4
TH Mimar 5 1 1
TH Tekniker 6 5 5
TH Tekniker 7 5 5
TH Tekniker 8 5 5
TH Teknisyen 8 5 5
TH Teknisyen 9 5 5
TH Teknisyen 10 5 5
SH Uzman Tabip 4 2 2
SH Tabip 5 5 5
SH Diş Tabibi 5 1 1
SH Diyetisyen 5 2 2
SH Hemşire 5 1 1
SH Hemşire 6 1 1
SH Hemşire 7 1 1
SH Psikolog 6 1 1
SH Sosyal Çalışmacı 6 1 1
AH Avukat 5 3 3
AH Avukat 8 3 3
YH Hizmetli 9 10 10
YH Hizmetli 10 10 10
YH Kaloriferci 10 7 7
YH Aşçı 10 3 3
TOPLAM 269 6 275
KURUMU : ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ
TEŞKİLATI : DÖNER SERMAYE
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLARIN
SINIFI UNVANI DERECESİ SERBEST TUTULU TOPLAM
KADRO KADRO
ADEDİ ADEDİ
GİH İşletme Müdürü 1 1 1
GiH Bilgisayar İşletmeni 6 5 5
GİH Memur 8 5 5
TOPLAM
11
11
BAŞKAN – Komisyon önergeye
katılıyor mu?
MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK
VE SPOR KOMİSYONU BAŞKANI NABİ AVCI (Eskişehir) – Olumlu görüşte takdire arz
ediyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet katılıyor
mu?
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT
ARINÇ (Bursa) – Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN – Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Üniversitelerin
faaliyetlerini eksiksiz biçimde yerine getirebilmesinin ön koşulu idari
teşkilatının yeter sayıda personelden oluşmasıdır. Söz konusu önerge ile ilgili
eksikliğin giderilmesi amaçlanmaktadır.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmiştir.
8’inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 8- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN - Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
9’uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 9- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN – Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümünü oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
Alınan karar gereğince, kanun
tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek
için, 23 Ocak 2013 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.