Normal Administrator 2 0 2011-05-09T13:04:00Z 2011-05-09T13:04:00Z 81 43264 246611 Türkiye Büyük Millet Meclisi 2055 578 289297 10.2625 Comments 0 0 nk 0 nk 0 0 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖNEM: 23                            CİLT: 96                      YASAMA YILI: 5

 

 

 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

79’uncu Birleşim

17 Mart 2011 Perşembe

 

(Bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile

konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak

yazılmıştır.)

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

   I. -  GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

  II. - GELEN KÂĞITLAR

III. -  YOKLAMA

IV.-   GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI

 

1.- Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel’in, ülkemizde olası bir depreme karşı yapılması gerekenler konusundaki gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı

2.- Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, çiftçi ve köylülerin güncel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, yaklaşan seçimler nedeniyle siyaset-medya ilişkilerine ilişkin gündem dışı konuşması

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Yunan kuvvetlerine karşı savaşmış mücahit Makbule Efe’yi ve 18 Mart Çanakkale şehitlerini andığına ilişkin açıklaması

2.- Çorum Milletvekili Agâh Kafkas’ın, TBMM-Japonya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olarak Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon halkına başsağlığı dilediğine ilişkin açıklaması

3.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, nevruzu kutladığına ilişkin açıklaması

4.- Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan’ın, Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon milletine başsağlığı ve Çanakkale şehitlerimize rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

5.- Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçli’nin, Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon halkına taziyelerini sunduğuna ilişkin açıklaması

6.- Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş’in, Çanakkale şehitlerini andığına ilişkin açıklaması

7.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, ülkemizin bir deprem bölgesi olduğuna ve Başbakanın Mersin Akkuyu’da nükleer santral yapımında ısrar etmesine ilişkin açıklaması

8.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, çiftçilerin sıkıntılarına ve Hükûmet tarafından piyasa koşullarının insafına terk edilmesine ilişkin açıklaması

9.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Mersin Akkuyu ve Sinop’ta yapılacak olan nükleer santraller konusunda Hükûmeti, inatlaşmadan bir daha düşünmeye, değerlendirmeye davet ettiğine ilişkin açıklaması

10.- Kütahya Milletvekili Soner Aksoy’un, nükleer enerjinin çok önemli bir teknoloji olduğuna, bunun inatla bir ilgisi olmadığına ilişkin açıklaması

11.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, MHP Grubu olarak Çanakkale şehitlerine rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

12.- Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçli’nin, İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın gazetecilerle ilgili dile getirdiği kanun tasarısına ilişkin açıklaması

 

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 milletvekilinin, Kahramanmaraş’taki göçük olayının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1078)

2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 22 milletvekilinin, nişasta bazlı şeker üretimindeki sorunların ve tüketiminin insan sağlığına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1079)

3.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 21 milletvekilinin, terör ve terörle mücadeleden doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1080)

4.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 milletvekilinin, kayıt dışı istihdam edilenlerin kayıt altına alınması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1081)

 

VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698)

2.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa Komisyonu Raporu (2/879) (S. Sayısı: 697 ve 697’ye 1’inci Ek)

 

VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, grubuna sataşması nedeniyle konuşması

2.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

4.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına ve grubuna sataşması nedeniyle konuşması

 

IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, diyabet hastalarının tedavisine ve SGK’nın bir genelgesine ilişkin Sağlık Bakanından sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18131)

2.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, çocuk işçiliğinin önlenmesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18173)

3.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerine yapılan atamalara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/18197)

4.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te okulların güvenliğinin sağlanmasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/18198)

5.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Suriye sınırındaki mayın temizleme ihalesine ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı M. Vecdi Gönül’ün cevabı (7/18212)

6.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Batman’da BDP il eş başkanları ile yöneticileri hakkında bilgi istendiği iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/18229)

7.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, 2000-2010 yılları arasında SGK’dan maaş alan emeklilere ve yapılan ödemelere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18231)

8.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Başbakanın açılışını yaptığı tesis ve yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/18274)

9.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Simav Muradınlar Mahallesi Toplu Konut Projesi’ne ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/18297)

10.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, esnafların sosyal güvenlik primine ve emekliliklerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18301)

11.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, Bakanlık müfettişleri ile ilgili bir iddiaya ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/18333)

12.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, özel hastanelere yapılan ödemelere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18367)

13.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın, Millî Piyango bayilerinin sorunlarına ve şans oyunlarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/18418)

14.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Yozgat SGK İl Müdürlüğü çalışanlarına gönderilen bir elektronik postaya ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/18454)

15.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Kahramanmaraş Afşin’e bağlı bazı köylerin afet bölgesi ilan edilmesine ve afet dolayısıyla meydana gelen mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/18530)

16.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman’da depreme karşı güçlendirme çalışmalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/18570)

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 14.04’te açılarak altı oturum yaptı.

 

Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, orman alanlarına toprak dökümü sorununa ilişkin gündem dışı konuşmasına, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu,

Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi’nin, yerel basının sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşmasına, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,

Cevap verdiler.

 

Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez, depreme karşı bina güvenliği ve yapı denetimine ilişkin gündem dışı bir konuşma yaptı.

 

Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Orman alanlarındaki maden işletmelerinin bıraktığı çukurların doldurulmasının ormancılık hassasiyetiyle değerlendirilmesi gerektiğine,

İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras,

Muş Milletvekili Sırrı Sakık,

Yirmi üç yıl önce Halepçe’de yaşanan katliama;

Uşak Milletvekili Nuri Uslu, Orman Kanunu’nda yapılacak değişikliğe,

Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun orman alanlarına toprak dökümüyle ilgili yanlış bilgi verdiğine,

Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Malatya Doğanşehir’in Yuvalı ve Kadılı köylerinin kadastrosunun yapılmadığına;

İlişkin birer açıklamada bulundular.

 

Bitlis Milletvekili Mehmet Nezir Karabaş ve 19 milletvekilinin:

Farklı dillere yönelik baskı iddialarının araştırılarak dillerin korunması için (10/1076),

Sosyal yardım uygulamalarının araştırılarak (10/1077);

İzmir Milletvekili Canan Arıtman ve 22 milletvekilinin, cinsiyet ayrımcılığı ve kadın cinayetlerinin araştırılarak (10/1074),

Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 22 milletvekilinin, Kahramanmaraş’taki göçük olayının nedenlerinin araştırılarak iş kazalarının önlenmesine yönelik (10/1075),

Alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

 

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in, Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa Birliği Parlamento Başkanları Konferansı'na katılmak üzere Belçika'ya gitmesine;

 

OECD tarafından İsviçre Parlamentosu'nun ev sahipliğinde 27-29 Nisan 2011 tarihleri arasında İsveç'in Stockholm şehrinde düzenlenecek olan "3’üncü OECD Parlamento Bütçe Yetkilileri Toplantısı"na TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinden oluşan bir Parlamento heyetinin davete icabet etmesine,

İlişkin Başkanlık tezkereleri kabul edildi.

“Ülkemizdeki Orman alanlarında madencilik faaliyetleri sonucu bozulan sahaların rehabilite edilerek eski durumuna getirilmesi faaliyetlerinde keyfî uygulamalar nedeniyle kamunun zarara uğratılmasının sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi” amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin Genel Kurulun 16 Mart 2011 Çarşamba günlü 78’inci Birleşiminde okunmasına ve görüşmelerinin de aynı birleşimde yapılmasına ilişkin MHP,

Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz ve arkadaşları tarafından 11 Mart 2011 tarihinde TBMM Başkanlığına “İhlaszedelerin sorunlarının araştırılması” amacıyla verilmiş bulunan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 16/3/2011 Çarşamba günkü birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı birleşimde yapılmasına ilişkin CHP,

Grubu önerileri yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.

 

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:

1’inci sırasında bulunan ve görüşmelerine devam olunan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ’ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal’ın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) birinci bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı, verilen aradan sonra;

3’üncü sırasında bulunan, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/990) (S. Sayısı: 646),

Görüşmeleri komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.

 

2’nci sırasında bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa Komisyonu Raporu’nun (2/879) (S. Sayısı: 697) ikinci görüşmesine birinci görüşmesinin bitiminden itibaren kırk sekiz saat geçmediğinden başlanamayacağı açıklandı.

 

4’üncü sırasında bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Adana Milletvekili Vahit Kirişci’nin; Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (2/844) (S. Sayısı: 623) görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi ve kanunlaştı.

 

17 Mart 2011 Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 14.00’te toplanmak üzere birleşime 21.13’te son verildi.

 

                                                     Şükran Güldal MUMCU

                                                              Başkan Vekili

                Gülşen ORHAN                                                             Yusuf COŞKUN

                          Van                                                                              Bingöl

                    Kâtip Üye                                                                     Kâtip Üye

                                                                                                                                              No.:  105

 

II.- GELEN KÂĞITLAR

17 Mart 2011 Perşembe

Teklifler

1.- İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ve 8 Milletvekilinin; Yapı Denetimi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/883) (Adalet; Plan ve Bütçe ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.3.2011) 

2.- İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar ve 13 Milletvekilinin; İmar Kanunu ile Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/884) (Adalet; İçişleri; Tarım, Orman ve Köyişleri; Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.3.2011)

3.- İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in; Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun  Değiştirilerek Toprak Edindirme Bankası Kurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/885) (Plan ve Bütçe; Adalet ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2011)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Akdeniz Sahil Yolu Projesi ile ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18653) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

2.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, karşılıksız çeklere ve protesto edilen senetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18654) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

3.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, Marmaris Turgut köyünde bulunan bir otelle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18655) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

4.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, kadın cinayetlerine ve yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18656) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

5.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, Türkiye Cumhuriyeti Trablus Büyükelçiliğince yapılan bir duyuruya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18657) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

6.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Mudanya Ketendere mevkisine yapılması planlanan iskeleye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18658) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

7.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Konya-Taşkent-Bolay Beldesinde meydana gelen heyelanın zararlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18659) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

8.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Mavi Marmara Gemisinde hayatını kaybeden bir kişinin haklarının korunmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18660) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

9.- Bursa Milletvekili Necati Özensoy’un, yunus gösteri merkezlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18661) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

10.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, akaryakıt kaçakçılığına ve Ulusal Marker Projesinin gecikmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18662) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

11.- İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, bir beldede TOKİ tarafından tapulara şerh konulduğu ve kamulaştırma yapılacağı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18663) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

12.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’da bir köy merasının kamulaştırma bedellerinin ödemesine ve yeni mera tahsisi yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18664) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

13.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, 2002-2010 yıllarındaki adli istatistiklere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18665) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

14.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, Ergenekon davası tutuklularının başka cezaevine nakledilmelerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18666) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

15.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ilama bağlı alacakların tahsiline ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18667) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

16.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Van’da İş-Kur’a başvuru yapan özürlülerin istihdam sorununa ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18668) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

17.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, ağır hasta olduğu hâlde çalışmaya devam edenlerin emekli olmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18669) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

18.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, şeker ölçüm çubuklarında oluşan fiyat farkına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18670) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

19.- İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek’in, Iğdır’daki hava kirliliğinin önlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18671) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

20.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, rüzgâr enerjisi tahmin sistemi ile ilgili çalışmalara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18672) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

21.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Ericek Göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18673) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

22.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Aktaş Göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18674) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

23.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Durhasan Köyü Göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18675) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

24.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Gedikler Köyü Göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18676) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

25.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Büyükorhan’daki Kınık Göletinin sulama kanallarının yapılmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18677) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

26.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulamasından muaf tutulan projelere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18678) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

27.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya-Simav’daki bazı köylerin orman emvali işine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18679) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

28.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, su kaynaklarının yönetimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18680) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

29.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Türkiye Kalkınma Bankası tarafından yapılan basın açıklaması ve düzenlenen kokteyle ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18681) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

30.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, borç stokuna, kişilerin borçlarına ve ekonomik sorunların çözümü için alınan tedbirlere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18682) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

31.- Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, Hazine tarafından haksız mahsup edildiği iddia edilen tutarın Fiskobirliğe iadesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18683) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

32.- Edirne Milletvekili Rasim Çakır’ın, Edirne’ye yurt dışından gelen araçlarla ilgili sınırlayıcı düzenlemeye ve bunun esnafa etkilerine ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/18684) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

33.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep-Karkamış Sınır Kapısının yenilenmesine ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/18685) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

34.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, kadın intiharlarına ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18686) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/02/2011)

35.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Dr. İsmail Işık Huzurevinde kalan yaşlılara kötü muamele edildiği iddialarına ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18687) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

36.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Konya’daki bir huzurevi ve rehabilitasyon merkeziyle ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18688) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

37.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Samsun Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde çalıştırılan bir psikologla ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18689) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

38.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, TİKA’nın yurt dışı ofislerine ve bu ofislerin harcamaları ile Afganistan’daki faaliyetlere ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi (7/18690) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

39.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, hac ve umre organizasyonu yapan şirketlere ve denetimlerine ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi (7/18691) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

40.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili bir soru önergesine verilen cevaba ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18692) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

41.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Akkuyu Nükleer Güç Santrali çevresinde alınması gereken önlemlere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18693) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

42.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Akkuyu Nükleer Güç Santralinde görev alacak personele ve nükleer bilim insanı sayısına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18694) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

43.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Akkuyu Nükleer Güç Santralinde üretilen nükleer malzeme ve maddenin ihracına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18695) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

44.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Akkuyu Nükleer Güç Santralinde üretilecek elektriğin satışına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18696) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

45.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Akkuyu Nükleer Güç Santrali tesisinde uranyumun işlenmesi yöntemine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18697) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

46.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattının İsrail’e uzatılacağı iddiasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18698) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

47.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, YDK ve Bakanlık Teftiş Kurulu tarafından TKİ yönetimi hakkında bulunulan suç duyurusuna ve Bakanlıkça yapılan işlemlere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18699) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

48.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, TPAO Kuzey Marmara ve Değirmenköy sahaları yeraltı doğal gaz depolama tesislerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18700) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

49.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, TPAO’nun Batı Karadeniz’deki sondaj çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18701) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

50.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, EPDK’nın verdiği lisanslara ve lisans devrine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18702) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

51.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, EPDK’nın bazı sözleşmelerde hata yaptığı iddiasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18703) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

52.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, doğal gaz alım sözleşmelerinin devrine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18704) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

53.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Mavi Akımdaki doğal gaz fiyat düzenlemelerine yönelik anlaşmalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18705) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

54.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Azerbaycan-Türkiye doğal gaz boru hattına ve bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18706) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

55.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Mavi Akımdaki doğal gaz fiyat değişikliği sözleşmelerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18707) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

56.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-İnegöl’ün il yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18708) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

57.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18709) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

58.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bazı belediyelerdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18710) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

59.- Bursa Milletvekili Kemal  Demirel’in, Bursa-Büyükorhan’a bağlı bazı köy yollarının yapımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18711) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

60.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Danacılar Köyü kanalizasyon şebekesinin yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18712) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

61.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, Yeşilırmak Nehrinden kum ve çakıl alındığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18713) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

62.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, Kastamonu-Taşköprü’de bir köyün kanalizasyon sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18714) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

63.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, Kastamonu-Taşköprü’de bazı köy yollarının yapımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18715) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

64.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Muş’ta bir beldeye ve köye dönüşmek isteyen belediyelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18716) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

65.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, bir anket çalışmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18717) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/02/2011)

66.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, vakıf üniversitelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18718) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

67.- İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter’in, KPSS’deki kopya olayında soruşturma dışı bırakılan bir kişiye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18719) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

68.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Büyükorhan Durhasan köy okulunun kapatılmasıyla yaşanan mağduriyete ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18720) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

69.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, alımı planlanan bilgisayar ve akıllı tahta ihaleleri ile ilgili iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18721) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

70.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, üniversitelerde öğretim elemanı açığına ve yardımcı doçent unvanına sahip öğretim üyelerinin emekliliklerindeki hak kaybına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18722) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

71.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, öğretmenlik sertifikası alan öğretmen adaylarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18723) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

72.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, 2011 KPSS’ye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18724) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

73.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars’ta aileleri arasında husumet olan çocukların aynı servis aracını kullanmalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18725) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

74.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, Kırklareli-Babaeski’nin hastane ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18726) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

75.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan Devlet Hastanesinin ek bina ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18727) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

76.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan-Posof Devlet Hastanesinin uzman doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18728) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

77.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan-Çıldır-Kurtkale sağlık ocağının personel sorununa ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18729) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

78.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin, Afyonkarahisar’daki hastanelerde çocuk nöroloji servisi bulunmamasına ve doktor açığına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18730) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

79.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, ihraç edilen tarım ürünlerindeki göztaşı kurşun kalıntısının kontrol ve denetimine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18731) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

80.- Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in, ithal edilen hayvanlarda çıkan hastalıklara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18732) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

81.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, incir üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18733) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

82.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, Kasaplık ve Besilik Sığır Cinsi Hayvanların İthalatında Kontrol Belgesi Alınabilmesi İçin Aranacak Şartlar Hakkında Tebliğe ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18734) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

83.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, Yeşilırmak Nehrinden kum ve çakıl alındığı iddialarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18735) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

84.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, çekirdeksiz kuru üzümdeki göztaşı kurşun kalıntısı sorunu ile üzüm üretiminin ve ihracatının gelişmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18736) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

85.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, fındık üretim alanlarındaki değişikliğe ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18737) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

86.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan-Posof’ta hayvancılıkla uğraşanların mağduriyetine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18738) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

87.- İzmir Milletvekili Oğuz Oyan’ın, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında kurşun kalıntısı sorununa, göztaşı kurşun içeriğine ve denetimlerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18739) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)

88.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, Ottowa Sözleşmesi kapsamında mayınların imha edilmesine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18740) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/02/2011)

89.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Başbakanın bir açılış töreninde yaptığı konuşmaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18741) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)

90.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, THY ve diğer özel havayolu şirketlerinde çalışan personelin oy kullanmalarının sağlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18742) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

91.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, TRT Radyo-3 yayınlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/18743) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

92.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Konya’da raylı sistem yapılıp yapılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/18744) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

93.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Manisa-Akhisar’da bir köyün elektrik direklerinin yenilenmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/18745) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

94.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, Burma’daki Türk Şehitliğine ve yurt dışındaki Türk Şehitlikleri ile ilgili Bakanlıkta bir birim olup olmadığına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18746) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)

95.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, yurt dışı seyahatlere ve dostluk gruplarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/18747) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/01/2011)

 

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 Milletvekilinin, Kahramanmaraş’taki göçük olayının nedenlerinin araştırılması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1078) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/02/2011)

2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 22 Milletvekilinin, nişasta bazlı şeker üretimindeki sorunların ve tüketiminin insan sağlığına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1079) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/02/2011)

3.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 21 Milletvekilinin, terör ve terörle mücadeleden doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan sorunların araştırılması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1080) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

4.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 Milletvekilinin, kayıt dışı istihdam edilenlerin kayıt altına alınması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1081) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)

 

17 Mart 2011 Perşembe

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 14.03

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen ORHAN (Van)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşimini açıyorum.

III.- Y O K L A M A

BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Üç dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, ülkemizde deprem konusunda söz isteyen Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel’e aittir.

Buyurunuz Sayın Karayel. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel’in, ülkemizde olası bir depreme karşı yapılması gerekenler konusundaki gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı

YAŞAR KARAYEL (Kayseri) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; son günlerde Japonya’da meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem dünya gündemini değiştirmiş, meydana gelen tsunami felaketinin büyüklüğü karşısında yaşanan çaresizliği ve nükleer enerjinin ve santrallerinin güvenilirliğini de gündeme taşımıştır.

Fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıp artıran, yaratan, normal hayatı tamamen durduran, insanların kendi imkânlarıyla hakkından gelemedikleri olaylara “afet” diyoruz.

Bu kadar büyük bir depreme rağmen Japonya’nın yapıları yıkılmamış, mal ve can kaybının büyük çoğunluğu tsunamiye bağlı olarak meydana gelmiştir. Bu büyük olay bir deprem ülkesi olan ülkemizde de tabii afetlerin, deprem konusundaki tedbirlerin yeniden ele alınmasını zorunlu kılmıştır.

Doğal afetlerin ve özellikle de depremlerin tehdidi altında olan ülkemizde şehirleşme ve yapılaşma süreçleri için güvenilirlik unsuru artık kaçınılmaz hâle gelmiştir.

Geçmişteki hatalarımız ve eksikliklerimiz bizim birey ve toplum olarak daha bilinçli olmamızı gerekli kılmaktadır. Topraklarımızın yüzde 93’ü, nüfusumuzun ise yüzde 98’i çeşitli derecelerde deprem riski altında olup deprem felaketini bizatihi yaşayan ülkelerin başında gelmektedir.

Bu depremler hem toplumumuzda hem de ekonomimizde çok büyük kayıplara sebeplere olmakta, çok ciddi tedbirlerin alınmaması hâlinde ülkemizi büyük felaketler beklemektedir çünkü 1900 ile 2010 yılları arasında 1900’e yakın deprem meydana gelmiş, bu depremlerin büyük çoğunluğu da yıkıcı olmuştur. Bu depremlerde 100 bin vatandaşımız ile telafisi mümkün olmayan can ve mal kayıplarımızı yaşamış durumdayız.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı “Kurumsal bilinç sorumluluğu” adı altında geniş kapsamlı bir platform oluşturarak çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektör temsilcilerinin iştirakiyle, deprem konusunda nelerin yapılması gerektiğini müzakere edip tartışmak ve uygulamaya koymak üzere İstanbul’da 2004 yılında büyük katılımla Deprem Şûrası da düzenlemiştir.

Diğer yandan, depremler nedeniyle ülkemizin kazandığı tecrübe, bilgi birikimi önemsenmesi gereken bir kazanımdır. Son yıllarda çeşitli kurum ve kuruluşlarımızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı başta olmak üzere Başbakanlık, bakanlıklar, üniversiteler, Sayıştay, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve bazı özel firmaların hazırladıkları raporlar ve dokümanlar Türkiye'nin önemli kazanımlarıdır.

Ülke nüfusumuzun yüzde 75’inin kentlerde oluştuğunu görmekteyiz. Kırsal kesimde ise yüzde 25 civarında vatandaşımız yaşamaktadır. Buralardaki önlemlerin de ivedilikle alınması toplumumuzun geleceği açısından çok önemlidir.

Ülkemizin ağırlık vermek zorunda olduğu konu, zarar azaltma işlevleridir. Bu nedenle yerleşme ve yapılaşma sürecinin yeniden düzenlenmesi, imar ve yapı sisteminin risk yönetimini içerecek biçimde yeniden ele alınması gerekmektedir. Zarar azaltma kapsamında gerekli kurumsal yapılanma, mevzuat düzenlemeleri, toplumun afet tehlikesi ve riski konusunda bilinçlendirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarıyla çeşitli meslek gruplarının belirlenen hedef doğrultusunda kendi personelini eğitmesi esastır.

Modern afet yönetimi sistemi kapsamında ulusal ve metropoliten ölçekten yapı ölçeğine kadar planlama, afetlerle mücadele ve müdahale organizasyonları mutlaka oluşturulmalıdır.

Afet yönetimi ilkeleri çerçevesinde zarar azaltma, hazırlıklı olma, olaya müdahale ve iyileştirme aşamaları, yönetimler arası iş birliği kesinlikle sağlanmalıdır.

Merkezî düzeyde afet yönetimi oluşturulmalı, afet yönetimi stratejik planı hazırlanmalı, devlet kurumları arasındaki afet bilgi paylaşımı ve iş birliği yeniden yapılandırılmalıdır.

Deprem mevzuatı “tehlike” ve “risk” kavramlarını mutlaka içermelidir. İmar Kanunu’nda mikro bölgeleme, kentsel risk sektörleri ele alınmalı, mahallî idarelerle ilgili kanunlarımızda “risk yönetimi” kavramı da mutlaka gündeme getirilmelidir.

İmar Kanunu’nun şehircilik konularını kapsar şekilde yeniden düzenlenmesi, yapılaşma konusunda ayrı bir yapı kanununun hazırlanması, bu kanunda yapının teknik konuları, yapı malzemesi, yapı denetimi, şartnameler, mesleki konular, yapıyı ilgilendiren diğer hususların bütüncül bir yaklaşımla ele alınması da Türkiye'nin gerçekleri arasındadır.

Afet Kanunu, afet bilgi sistemi, tehlike haritaları, kentsel riskler, deprem sigortası gibi hususlar da göz önünde tutularak yeniden değerlendirilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

YAŞAR KARAYEL (Devamla) – Deprem zararlarının azaltılmasıyla ilgili sistemin doğru bir şekilde kurulabilmesi için önce ülke depremselliğinin tüm jeolojik ve jeoteknik parametrelerle donatılması ve bunların merkezî bir sisteme bağlanması kaçınılmazdır. Ülke çapında depremlerin izlenmesi, kaydedilmesi, değerlendirilmesi, arşivlendirilmesi, duyurulması işleri gelişmiş bir ulusun sismik ağ sisteminde mutlaka yer almalıdır.

Yapılacak kademeli değerlendirme sonrası binaların tehlike sınırlarının mutlaka belirlenmesi, bunlarla iyileştirmelerin sağlanması kesinlikle şarttır. İstanbul’da özellikle Dünya Bankasından temin edilen 500 milyonluk krediyle İstanbul’daki büyük yapıların, devlet yapılarının, okulların, hastanelerin, köprülerin, viyadüklerin güçlendirilmeleri devam etmektedir. Bu, ülkemiz için de çok güzel bir gelişmedir. Mesleki yeterliliği esas alan Yapı Denetimi Kanunu desteklenmeli ve Türkiye çapındaki uygulamaları mutlaka sağlanmalıdır.

 (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi bağlayınız Sayın Karayel.

YAŞAR KARAYEL (Devamla) – Doğal afetlerin meydana getirdiği hasarların bağlanması bakımından mutlaka depremle ilgili konuların Türkiye’de yeniden gündeme getirilmesi kesinlikle şarttır. Bu konuların gündeme gelmesine sebep olan Japonya’daki bu büyük deprem felaketi ve tsunami neticesinde büyük zararlar gören Japon milletine de geçmiş olsun diyor, ölenlere de baş sağlığı diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Karayel.

Buyurunuz Sayın Sipahi.

KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) – Müsaade ederseniz kürsüden ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN – Yerinizden lütfen.

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Yunan kuvvetlerine karşı savaşmış mücahit Makbule Efe’yi ve 18 Mart Çanakkale şehitlerini andığına ilişkin açıklaması

KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) – Sayın Başkan, söz verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum, size ve yüce Meclise saygılar sunuyorum.

Şanlı Türk tarihinde çok büyük kahramanlıklar var. Bunlardan bir tanesi de Kurtuluş Savaşı sırasında “Demirci Akıncıları” adıyla Kuvayimilliye kuvvetlerinin işgalci Yunan kuvvetlerine karşı çarpışmasıdır. O çarpışmalarda yer alan mücahitlerden bir tanesi de Gördes Kızı Makbule veya Mücahit Makbule Efe diye bilinen bir bayan efemizdir. Kendisi 17 Mart 1922’de Akhisar ilçesi ile Sındırgı ilçesi arasındaki Kocayayla’da şehit olmuştur. Kendisiyle beraber gene bir bayan efe Fehime Efe ve 3 şehidimiz daha vardır. Ben bu vesileyle -yarın da 18 Mart- hem 18 Mart şehitlerimizi hem bu yüce Türk kadınını yüce Meclisimizde anmayı bir vicdani borç bildim. Benim için olayın diğer bir duygusal tarafı da kendisinin kayıp olan mezarını yetmiş sekiz yıl sonra bulup yaptırmaktı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Sipahi.

Sayın Kafkas…

2.- Çorum Milletvekili Agâh Kafkas’ın, TBMM-Japonya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olarak Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon halkına başsağlığı dilediğine ilişkin açıklaması

AGÂH KAFKAS (Çorum) – Sayın Başkanım, ben de Türkiye Büyük Millet Meclisi Parlamentolararası Japon Dostluk Grubu Başkanı olarak bu vesileyle Japon halkına başsağlığı dileklerimi iletmek üzere söz almış bulunuyorum.

Japonya dünya tarihinin en önemli afetlerinden birisiyle karşı karşıya gelmiştir. Depremde, inanılmaz büyük teknolojik kazanımlar elde etmiş olmalarına ve tedbir almış olmalarına rağmen, depremin büyüklüğü karşısında felaket ve acılar ve kayıplar da inanılmaz boyutlara ulaşmıştır.

Bugün Parlamento Dostluk Grubu olarak Japon Büyükelçiliğine bir ziyarette bulunduk. Japon Büyükelçinin ifadesiyle “Kaç 10 bin olduğunu tam tespit edemediğimiz büyük kaybımız var.” denilmektedir ki, kayıplar 10 binlerle ifade edilmektedir.

Japon ve Türk halkları birbirine benzeyen, dünya üzerinde hiçbir problemi olmayan ve karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan ilişkilerini bir asırdan fazladır sürdüren iki…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Kafkas.

Sayın Uras…

3.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, nevruzu kutladığına ilişkin açıklaması

MEHMET UFUK URAS (İstanbul) – Efendim, ben de 21 Mart Pazar günü, “Nevroz”u, bütün yurttaşlarımızın, kutlamak istiyorum. Türkiye’de barışın temini ve bir arada yaşama kültürünün, iradesinin geliştirilmesi açısından bu bayramı kutlu olsun.

Tıpkı 18 Mart’ta Çanakkale’de yedi düvele karşı, Türk’ü, Kürt’ü, Ermeni’yle birlikte mücadele ettiğimiz gibi, önümüzdeki süreçte de barışı ve demokratik Türkiye’yi hep birlikte inşa etme dileklerimi ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Uras.

Sayın Doğan, buyurunuz.

4.- Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan’ın, Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon milletine başsağlığı ve Çanakkale şehitlerimize rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

YAHYA DOĞAN (Gümüşhane) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami felaketi dolayısıyla hayatını kaybeden insanlara ve Japon milletine başsağlığı diliyorum.

İkincisi, bu, Çanakkale Zaferi’nin 96’ncı yıldönümü dolayısıyla şehitlerimize Cenabıallah’tan rahmet diliyorum.

Saygılarımla…

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Doğan.

Buyurunuz Sayın İçli.

5.- Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçli’nin, Japonya’da yaşanan afet nedeniyle Japon halkına taziyelerini sunduğuna ilişkin açıklaması

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Parlamentolararası Japon Dostluk Grubu üyesi olarak ben de Japon halkına taziyelerimi sunuyorum, yaşamını kaybedenlere Tanrı’dan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

Sayın Daniş…

6.- Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş’in, Çanakkale şehitlerini andığına ilişkin açıklaması

MEHMET DANİŞ (Çanakkale) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; yarın 18 Mart, 18 Mart 1915 Deniz Zaferi’nin 96’ncı yıl dönümü. Ben de bu münasebetle, 1915’te Çanakkale’de yitirdiğimiz bütün insanlarımızı, şehitlerimizi, sadece Misakımillî sınırlarının içinden değil dışarıdan da, o günkü Osmanlı coğrafyasından gelip şehit olan herkesi, bütün unsurlarıyla Türk milletinin orada verdiği evlatları anıyorum, hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum.

18 Mart 1915 Türk milletinin çelikleşmiş ifadesinin bütün dünyaya bir kez daha gösterildiği tarih olmuştur. Gelibolu şehitlikleri de bunun adresi olmuştur. Gerektiğinde Türk milleti omuz omuza verip dünyaya bu mesajı en net şekilde Çanakkale’den vermeyi bilmiştir ve bundan sonraki nesillerin de her zaman dimağında canlı olarak tutulacaktır diyorum. Tekrar şehitlerimizi saygıyla anıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Daniş.

Gündem dışı sözü Hükûmet adına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek cevaplandıracaktır.

Buyurunuz Sayın Çiçek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

1.- Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel’in, ülkemizde olası bir depreme karşı yapılması gerekenler konusundaki gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (Devam)

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, sözlerime başlarken 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma ve Deniz Zaferi’nin 96’ncı yıl dönümünde, milletimizin tarihinde derin izler bırakmış bir kahramanlık destanının yıl dönümünde, başta Mustafa  Kemal Atatürk olmak üzere, bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla, rahmetle ve şükranla anıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türk tarihinin her sayfasında, vatan topraklarının her karışında bir kahramanlık hikâyesi yatmaktadır. Ateşin ve kanın düşmediği yer ve bölgemiz yoktur ve belki de millî hafızaya kazınmış en unutulmaz zaferlerimizden bir tanesi de Çanakkale destanıdır. Vatanın her köşesinden gelerek düşmanın karşısına dikilen ve “Çanakkale geçilmez.” diyerek canları pahasına bu toprakları savunan şehitlerimizin aziz hatırası bugün de millet olma şuurumuzu canlı tutmaktadır. Çanakkale destanı, hiç şüphesiz en olumsuz şartlarda ve ağır koşullarda Mehmetçik’in kahramanlığı ve mücadele azmidir. Çanakkale Zaferi, Millî Mücadele’mizin öncüsü, âdeta müjdeleyicisidir. İstiklal Savaşı’mızın zaferle sonuçlanması, Türkiye Cumhuriyetinin âdeta yoktan var edilmesi, doğrudan Mehmetçik’in Çanakkale’de ortaya koyduğu kahramanlığın sonucudur. Böylesine anlamlı ve önemli bir günde şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha minnetle ve şükranla anıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin üzülerek yakinen takip ettiği gibi Japonya’nın kuzeydoğusundan 130 kilometre açıkta 11 Mart 2011 tarihinde çok şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Richter ölçeğinde 9 şiddetindeki bu deprem ziyadesiyle güçlü ve aynı oranda da yıkıcı tsunamileri de tetiklemiştir. Japonya’nın en büyük adası Honşu’nun bütün kuzeydoğu kıyısı afet bölgesi hâline gelmiş, kıyı boyunca pek çok kasaba haritadan tamamen silinmiştir. Medya kaynaklarına göre ölü sayısı 5 bin civarındadır. Hâlen kayıp olanların da yaşıyor olma ihtimalinin giderek azaldığı dikkate alınacak olursa, hiç temenni etmemiş olmamıza rağmen, ölü sayısının 10 binlere ulaşması söz konusu olacaktır; yaralı sayısı ve maddi hasar da rakamlarla ifade edilemeyecek kadar büyüktür.

Depremden haberdar olur olmaz, başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız, Sayın Başbakanımız ve Sayın Dışişleri Bakanımız, Japon muhataplarına taziye mesajları göndermişler ve Türk Milletinin, bu zor günde Japon ulusunun yanında bulunduğunun altını çizerek her türlü yardıma hazır olduğumuz kendilerine bildirilmiştir.

Ben de dost Japonya’nın acısını yüreğimizde hissettiğimizi, Japonya’nın olabilecek en kısa sürede yaralarını saracağından emin olduğumuzu ve bu çabalarına elimizden gelen her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu, ayrıca Japonya’nın ve Japon halkının, 1999 depremi sonrasında ülkemize uzattığı yardım elini de unutmadığımızı, o günkü yardımları bugün hafızalarımızda canlı tutarak şükranla karşıladığımızı bu kürsüden teyit etmek istiyorum. Bu vesileyle, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum. Japon halkının başı sağ olsun.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu büyük felaketin meydana gelmesiyle birlikte bütün makamlarımız kendi görev alanları itibarıyla Japonya’ya yardım sağlamak ve depremden etkilenmiş olmalarından endişelenen vatandaşlarımızın akıbetini belirlemek üzere harekete geçmiştir. Genelkurmay Başkanlığımız, Afet Acil Durum Yönetim Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Kızılay ve Türk Hava Yolları yoğun bir çabanın içerisinde olmuşlar; bu vesileyle bir koordinasyon gerçekleşmiştir. Kızılay’dan ve gönüllü yardım kuruluşlarından ekipler derhâl Japonya’ya hareket etmiştir. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığımız ile Kızılayımızın arama kurtarma ve yardım ekiplerini harekete geçirmiş ve hazır duruma getirmişlerdir.

Dışişleri Bakanlığımız, bölgedeki gelişmeleri izleyerek, makamlarımızı sürekli bilgilendirmiş, ayrıca vatandaşlarımız için de bir çağrı merkezi hizmete geçirilmiştir. Görev için süratle hazır hâle getirilmiş olan yardım ve arama kurtarma ekiplerimiz, Japon makamlarının talepleri doğrultusunda ilk aşamada bölgeye sevk edilmemiş, teyakkuz hâlinde tutulmuşlardır. Bu büyük doğal afet sonrasında Japonya’da yaşayan vatandaşlarımız arasında ölen ve yaralanan olmaması bizler için teselli kaynağı olmuştur. Bu durumun değişmeyeceğini ümit ediyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu denli büyük bir depremin ve bunu izleyen tsunaminin yol açtığı korkunç düzeydeki yıkım ve ardından Japonya’nın nükleer enerji üreten tesislerinde meydana gelen sıkıntılar tüm dünyanın yakinen takip ettiği bir husustur. Soğutma sistemlerinin devre dışı kalması neticesinde santralin üç ünitesinde patlamalar meydana gelmiş, reaktörden radyasyon sızmasından dolayı santralin etrafında 30 kilometre çapında bir alan tahliyeye tabi tutulmuştur.

Japon makamları durumu kontrol altına almak için çaba sarf etmekte, birçok dünya ülkesi de bu çabaya katkı sağlamaktadır. Felaketin bu boyutu da ilgili makamlarımızca, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu başta olmak üzere, yakından izlenmektedir. Gelişmeler her ortam ve zamanda en büyük önceliğimiz olan vatandaşlarımızın sağlık ve esenliği açısından da değerlendirilmektedir. Dışişleri Bakanlığımız ve Tokyo Büyükelçiliğimiz gelişmeler ışığında vatandaşlarımıza gerekli yönlendirmelerde bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın Dışişleri Bakanlığımız ve Tokyo Büyükelçiliğimizin İnternet sitelerini sürekli izlemeleri, bu konuda gerekli olabilecek tedbirleri zamanlıca almaları bakımından önem taşımaktadır, bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Ayrıca durumun vahametinin giderek artması ve vatandaşlarımızın tahliyesinin gerekmesi ihtimaline yönelik olarak da, başta Türk Hava Yollarına ek seferler koymak da dâhil, her türlü hazırlık yapılmıştır, herkes bu konuda müsterih olabilir.

Felaket haberini alır almaz yardım ve arama kurtarma ekiplerimizin hazır hâle getirilmiş olduğunu ifade etmiştim. Japonya dün, enkaz ve tsunaminin getirdiği kum ve çamur yığınının altında canlı depremzede bulup kurtarma ihtimalinin artık maalesef düşmüş olduğuna atıfla, tarafımızdan enkaz kaldırma ve ceset bulma ve toplama konusunda yardım talebinde bulunmuştur. Dost Japonya’nın bu talebine elbette olumlu karşılık vermekteyiz. Benim Başkanlığımda, yukarıda saydığım kurumlarımızın temsilcileriyle birlikte, Sayın Başbakanımızın da talimatları doğrultusunda 33 kişiden oluşan bir grup yarın 18.00 uçağıyla Japonya’ya hareket edecektir. Bu ekibin içerisinde Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan uzmanlar, Sağlık Bakanlığından uzmanlar, acil yardım konusunda daha evvel eğitilmiş uzmanlar vardır. Bunlar  araç ve gereçleriyle beraber… Çünkü orada şu an en büyük sıkıntı akaryakıt sıkıntısıdır, orada araç bulunamadığı gibi, araçların faaliyeti de fevkalade zordur. Gerekli araç gereç, teçhizatla birlikte, gönderilecek kişilerin, vatandaşlarımızın her türlü güvenliğini teknik olarak da sağlayacak bir ekip, 33 kişilik ekip yarın akşam 18.00 itibarıyla harekete geçmiş olacak -arkasından, ihtiyaç hasıl olduğunda ikinci, üçüncü veya daha başka ekipleri de gönderebileceğimizi ilgili makamlara bildirdik.- ve orada kendilerine tahsis edilen bölgede, verilen talimatlar çerçevesinde, kurtarma çalışmalarına, arama çalışmalarına devam edecektir.

Dost Japon halkının acılarını samimiyetle paylaştığımızın ve Japon dostlarımızla dayanışma içinde olduğumuzun göstergesi olarak bugün bu konuşmayı müsaade ederseniz sizler adına, Hükûmetimiz adına, milletimiz adına yapmış oluyoruz. Yarın 18.00’den itibaren yurt içinde ve dış temsilciliklerimizde bayraklar 21 Mart Pazartesi günü sabahına kadar yarıya indirilecektir. Bu hafta gerçekleşecek resmî futbol müsabakaları öncesinde Japonya’daki felakette hayatlarını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığımız ayrı bir çalışma içerisindedir ve bildiğim kadarıyla bugün saat 15.30’da Sayın Japon Büyükelçisiyle de bir görüşme yapılacaktır.

Japon halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzun, 1999 depreminde bize gösterdikleri yakın ilgi ve desteği hafızalarımızda canlı tuttuğumuzun bir ifadesi olarak elimizden gelen çabayı, gayreti gösteriyoruz, bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Bizden ne talep edildiyse bunları anında karşılama gayreti içerisinde olduk.

Ülkemiz, milletimiz ve Hükûmetimiz Japonya’daki felaket karşısında derinden ve samimiyetle üzülmüştür. Dost Japonya’daki gelişmeleri bundan böyle de yakından izlemeyi sürdüreceğiz, vatandaşlarımızın sağlık ve emniyetinin gerektirdiği tedbirleri değişen şartlar ışığında sürekli gözden geçireceğiz, Japon dostlarımıza uzattığımız yardım elini de aynı şekilde gerek nitelik gerek nicelik bakımından ve Japon makamlarının muhtemel talepleri doğrultusunda yeniden şekillendireceğiz.

Bu vesileyle Türk halkı ve Hükûmetimiz adına Japon ulusuna ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı ve sabır dileklerimi tekrarlıyorum, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Çiçek.

Sayın Köse, buyurunuz.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

7.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, ülkemizin bir deprem bölgesi olduğuna ve Başbakanın Mersin Akkuyu’da nükleer santral yapımında ısrar etmesine ilişkin açıklaması

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz bir deprem bölgesidir. Japonya bize ders olması gerekirken maalesef bu felaketten ders çıkaramadığımızın kanıtı, Başbakanın Akkuyu’da nükleer santralde ısrar etmesidir. Ruslara verilen Akkuyu ihalesi AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin başına ördüğü en büyük çoraplardandır. Mersin’de deprem olmayacağını ve başımıza Japonya’daki gibi bir felaketin gelmeyeceğini kim garanti edebiliyor? Çocuklarımıza nükleer tehlike mi miras bırakacağız? “Türkiye'de tsunami tehlikesi yok.” diyerek asıl tehlikenin imarda olduğuna ve büyük bir depremde nasıl en az zararla kurtulacağımıza bakan kimse yok. Erken uyarı sistemi hâlâ devreye girmemiştir.

Öte yandan, Adıyaman da deprem riskiyle sürekli yaşayan bir ilimizdir. Adıyaman ve diğer deprem kuşağında olan illerimize özel önem verilmelidir diyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Köse.

Gündem dışı ikinci söz, çiftçi ve köylümüzün yaşadığı güncel sorunlar hakkında söz isteyen Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’a aittir.

Buyurunuz Sayın Korkmaz. (MHP sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

2.- Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz’ın, çiftçi ve köylülerin güncel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak dost Japon milletinin acılarını paylaştığımızı ve yaralarını bir an önce sarması dileklerimizi bir kez daha iletiyoruz.

Ben tarım ve ziraatla ilgili güncel sorunlarımızı sizlerle paylaşmak üzere söz almış bulunuyorum. Bu hususa geçmeden önce sektörün en önemli yöneticisiyle ilgili de düşüncelerimi arz etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, öyle bir Tarım Bakanımız var ki sanki başka bir ülkede yaşıyor, çiftçimizin, köylümüzün problemleri boyunu aşmış, “Günü nasıl kurtarırım?” telaşında ancak çiftçi, köylü sıkıntıda değilmiş ve onlar âdeta asrısaadet dönemi yaşıyorlarmış gibi kaygısız, dertsiz, tasasız muhterem. Maşallah her söze de bir cevabı var, dinlediğinizde her şey tozpembe. Çiftçimizin nasıl kalkındığını, nasıl refah içinde, bir elinin yağda, bir elinin balda olduğunu anlatıp duruyor. Vatandaşın sevgisi, takdiri önemli değil, onu bakan yapan Başbakan takdir etsin yeter.

Sayın Bakan, çiftçimizin sıkıntılarına hiçbir çözümünüz yok. Hastalığı tedavi etmek için önce teşhis etmek gerekir. Ancak siz sorunların farkında değilsiniz. Asıl vahim olan bu.

Sayın Eker’den laf kalabalığına girmeden şu sorularıma kısa ve net cevaplar vermesini istiyorum:

1) AKP İktidarı döneminde kaç milyon çiftçi, hayvan sahibi, kendisinin ve çocuklarının karnını doyuramadığı için çifti çubuğu bırakmak zorunda kalmıştır? Bu kişilerin bugün düştüğü çaresizlik ve sıkıntılardan haberiniz var mıdır?

2) Madem döneminizde tarım sektörü desteklendi, çiftçimizi daha güzel bir gelecek bekliyor, neden Türkiye’deki ekili araziler azalmış ve hayvan mevcudu altıda 1 oranına düşmüştür? Öyle ya, işler yolunda gitseydi, insanımız ekmek teknesine kem gözle bakar mıydı?

3) Döneminizde canlı hayvan ve et ithalini serbest bıraktınız. Soruyorum: Etin fiyatı çok ucuzladı da garip gureba et yer hâle mi geldi? “1-2 lira etin fiyatını ucuzlatacağız” diye zaten zor durumda olan köylümüzün hayvanını kesmesine, satmasına sebep oldunuz. Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değdi mi? Nasıl bir tarımsal başarıdır ki, artık, zorunlu gıda maddelerimizi, ürünlerimizi bile ithal eder hâle geldik, dışa bağımlı olduk!

4) Tarımdaki üretim girdilerini yani mazotu, gübreyi, ilacı, tohumu, fideyi ucuz tutmak, çiftçimizin bu maliyetlerine destek vermek için bugüne kadar ne yaptınız? Siz mi istemediniz ya da istediniz de Başbakanı mı razı edemediniz?

Uzun söze gerek yok, AKP Hükûmeti tarım ve hayvancılıkta maalesef sınıfta kalmıştır. El emeği, alın teriyle karnını doyuramayan çiftçimizi, köylümüzü yardımlarla ayakta tutmaya çalışıyorsunuz. İnsanların üreterek hayatını kazanmasına katkı vermekle övünmek yerine bir Hükûmetin “şu kadar yardım yaptık, bu kadar yardım torbası dağıttık” diye övünmesi, sadece ülkemize has olsa gerek.

Dokuz yıllık AKP İktidarında köylümüz, çiftçimiz maalesef perperişan olmuştur ancak herkes görmektedir ki yolun sonu görünmüştür.

AKP’nin yarattığı tahribatı gidermek ve fakirleştirilen kesimleri ve aziz milletimizi düze çıkarmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi görev almaya hazırdır ve köylümüze, çiftçimize şu hususlarda söz vermektedir:

1) Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde yarımı olan tarımsal destek ilk etapta 2 katına çıkarılacak ve yaklaşık 12,5 katrilyon lira, yeni parayla 12,5 milyar lira destek yapılacaktır.

2) Besi hayvancılığı desteği yüzde 50 artırılacak, 2 katrilyon liraya çıkarılacaktır.

3) Mazot, gübre, ilaç, tohum, fide gibi girdilerden ÖTV ve KDV alınmayacaktır. Mazotun çiftçilerimiz için fiyatı, bu vergiler düştükten sonra 1 lira 32 kuruş olacaktır.

4) Büyük çiftçilerde de bu vergiler, üretimi desteklemek adına yüzde 50 oranında azaltılacaktır.

5) Buğday, mısır, soya, fındık, üzüm, kayısı, elma, gül gibi ürünlere özel destekleme ve fiyat garantisi verilecektir.

6) Sulamada kullanılan elektrik mutlaka ucuzlatılacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) – 7) Sınır boylarında mayından temizlenen araziler fakir ve yoksul köylünün kullanımına tahsis edilecektir.

8) Tarımsal ihracat ve tarımsal sanayi desteklenecektir.

9) Et ve sütte garanti fiyat uygulamasına geçilecektir. Et ve Balık Kurumu yeniden yapılandırılacaktır.

10) Hazine yerlerindeki kullanımların daha uzun vadeli ve daha ucuz olması için gerekli tedbirler alınacak ve üretim desteklenecektir.

Bu taahhütlerimizi yerine getirmek üzere hazırlıklarımız ve finans çözümlerimiz hazırdır ve devlet sözü verilerek çiftçimizle, köylümüzle ahitleşilmiştir.

12 Haziranda aziz milletimizden yetki beklediğimizi, inançlı kadrolarımızla çiftçimizi, köylümüzü ayağa kaldırmaya hazır olduğumuzu belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Korkmaz.

Sayın Güvel…

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

8.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, çiftçilerin sıkıntılarına ve Hükûmet tarafından piyasa koşullarının insafına terk edilmesine ilişkin açıklaması

HULUSİ GÜVEL (Adana) – Teşekkür ediyorum Başkanım.

Değerli arkadaşlar, her bölgede olduğu gibi Çukurova bölgesindeki çiftçilerimiz de mali anlamda çok ciddi sorunlar yaşamaktadır. Şimdilerde tarlalara, bahçelere gübre atma zamanıdır. Gübrenin fiyatı son üç yılda 2 katdan fazla artmıştır; çiftçimizin kullandığı mazotun fiyatı artmıştır, tohumluk fiyatı artmıştır, işçilik artmıştır. Bütün girdilerin fiyatı artarken üretilen ürünün fiyatı yerinde saymaktadır. Üreticilerimiz emeklerinin karşılığını alamamaktadır. Köylerde yaşayan yurttaşlarımızın üçte 1’i yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Çiftçilerimiz, Hükûmet tarafından piyasa koşullarının insafına terk edilmiştir. Buna en yakın örnek, Adana’daki narenciye üreticileridir. Narenciye üreticileri bu yılı da büyük zararla kapatmıştır ancak Hükûmetin kulakları bütün üreticilerimize olduğu gibi narenciye üreticisine de tıkalıdır.

Teşekkür ediyorum Başkanım.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Güvel.

Sayın Şandır…

9.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Mersin Akkuyu ve Sinop’ta yapılacak olan nükleer santraller konusunda Hükûmeti, inatlaşmadan bir daha düşünmeye, değerlendirmeye davet ettiğine ilişkin açıklaması

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Çok teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, Sayın Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek Bey’in Genel Kurulda bulunması dolayısıyla söz aldım. İnşallah, sesim kendilerine ulaşıyordur.

Bu Mersin Akkuyu’da yapılacak nükleer santralle ilgili Sayın Hükûmeti ve Sayın Başbakanı bir daha düşünmeye, tekrar değerlendirmeye davet ediyorum, Mersinliler adına davet ediyorum çünkü Japonya örneğinde görüldüğü gibi bu türlü afetlere tedbir geliştirmek mümkün değil. Afet olduktan sonra da tahribatı nesiller boyu, yalnız Türkiye değil, bütün insanlığı etkileyeceği için bir zorunluluktan başlatılan bu nükleer santral kurulması meselesi şimdi tartışılmakta; Akkuyu da tartışılmalı, Sayın Başbakanın inada dayanan, inada ulaşan ısrarı yeniden gözden geçirilmelidir.

Mersinliler adına, Türkiye adına, tüm insanlık adına Sayın Hükûmeti -Akkuyu ve Sinop- nükleer santrallerle ilgili bir daha düşünmeye, inatlaşmadan, sağduyuyla, sorumlulukla bunu tekrar değerlendirmeye davet ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Şandır.

Gündem dışı üçüncü söz siyaset ve medya hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’a aittir. (CHP sıralarından alkışlar)

Buyurunuz Sayın Tan.

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

3.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, yaklaşan seçimler nedeniyle siyaset-medya ilişkilerine ilişkin gündem dışı konuşması

AHMET TAN (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşan seçimler bir kez daha siyaset-medya ilişkileri üzerinde görüşme yapmamızı yahut da düşünmemizi –görüşme imkânı olmadığına göre- gerektiriyor. Bu konuda söz aldım. Sayın Başkana da, sizlere de saygılarımla teşekkür ediyorum.

Efendim, Sayın Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in de burada olmasından bilistifade bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Birlikte AGİT Parlamenter Asamblesinde görev yaptık. Bu görevimiz sırasında, birçok bildirge oylandı, bunlara imzalar attık. Ben Grup Başkanıydım o söz konusu Parlamentoda, aynı zamanda da Başkan Vekiliydim. Bu toplantılardan bir tanesi 1997’de, imzacısı olduğumuz Varşova Zirvesi Bildirgesi’dir. Burada, medyanın tek elde toplanmasının çoğulculuk, çoğulculuğu ve demokrasiyi, insan haklarını, özellikle temel özgürlükleri ciddi biçimde tehlikeye atabileceği konuları derpiş ediliyor; ayrıca da aynı bildirgenin 149’uncu maddesinde medyanın tek elde toplanmasını engellemek için antikartel düzenlemeler gibi yasal düzenlemelerin yapılması hükûmetlere görev olarak veriliyor Türkiye Büyük Millet Meclisi adına katıldığımız bu toplantılarda. O zaman, tabii AKP İktidarı yok ve daha farklı bir ortamdaydık ama daha onların olmadığı dönemde bile bu konulara dikkat çekilmiş bu uluslararası belgelerde, tıpkı geçen hafta Avrupa Birliği raporunda Türkiye’de basın özgürlüğünün sakata girdiği –vatandaşın tabiriyle- ifadelerinin yer alması gibi. Sayın Başbakanın “dengesiz” dediği rapordan bahsediyorum.

Şimdi, tabii ki medya-siyaset söz konusu olunca hep et-tırnak benzetmesi yapılır. Ne yazık ki dokuz yılı bulan İktidarınız döneminde medyanın tırnakları büyük ölçüde dibinden kesildi, şimdi de biraz tırnak sökmeye yöneldi gibi bir izlenim var. Bu yüzden gazeteciler için açılan trilyonlarca liralık tazminat davasına paralel olarak gazetecilere hapis cezaları… Şimdi, Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik öneren bir Hükûmet tasarısı gelmiş. O tasarıda da -biraz evvel Gazeteciler Cemiyetinden aradılar- gazetecilere verilen para cezalarının hapse dönüştürülmesiyle ilgili kaygılar var. Yani seçime giderken, “medya-siyaset ilişkisi” derken, kapıların açılması beklenirken farklı düzenlemeler yapılıyor. Bu, tıpkı geçen ay burada kabul ettiğimiz RTÜK Yasası’nda Sayın Başbakanın televizyonlarda yayın durdurma yetkisinin perçinlendiği gibi...

Televizyonlar yabancılara açılmış durumda. Zoraki, yandaş televizyon şirketlerini rahatlatmak için, diye bir iddia var, inşallah bu değildir ama yabancıya yüzde 50’nin açılması demek yüzde 100’ünün yabancılara açılması anlamına gelir çünkü şirket hisseleri taşıyana yazılıdır. Sermayenin ana vatanı olan Amerika Birleşik Devletleri’nde bile televizyonlar bizdeki kadar yabancılara teslim edilmemiştir. Dünyanın en büyük medya kartellerinin patronu Rupert Murdoch Amerikan vatandaşı olmak zorunda kalmıştır bizdeki gibi bir düzenleme olmadığı için.

RTÜK Yasası, demokrasimiz için, Türk halkı için –biraz evvel Sayın Başbakan Yardımcısı Japonya’dan bahsetti- bir tsunamidir. Kültürünün, siyasal, toplumsal tercihlerinin, kamuoyunun oluşumunun, Türk halkının yabancıların denetimine geçmesi, zihinlerinin yabancıların denetimine geçmesi demektir. Sayın Başbakan, TV’leri bu ölçüde seviyor, meydan okumayı da seviyor, biliyoruz ama nedense kozunu Cumhuriyet Halk Partisi Lideriyle ekranda paylaşmaktan uzak duruyor. Bu kadar televizyonlara meraklı bir Sayın Başbakanın biz isteriz ki Sayın CHP lideriyle de seçimler yaklaşırken -tıpkı Amerika’da olduğu gibi, tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi- vatandaşın tercihini doğrudan kullanabilmesi, kıyaslama yapabilmesi için kozlarını iki liderin ekranda paylaşmaları çok yerinde olacaktır. İlerleyen demokrasi, ileri demokrasi iddiası da bunu gerektirir. O zaman, aile sigortası, bedelsiz askerlik, üniversiteliye tatilde askerlik gibi projelere eğer söyleyeceği varsa Sayın Kılıçdaroğlu’na söylemesini bekleriz. “Hani delikanlılık, hani efelik?” diye soruyor vatandaş, ikisinin birden ekrana çıkmasını bekliyor.

Sayın Baykal’la biliyorsunuz dokuz yıl evvel çıkmışlardı, gayet de güzel olmuştu. Üstelik dokuz yıldan beri Sayın Başbakan büyük bir deneyim kazandı. Bu deneyimini Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı konuşturabilir. Eğer isterse Kasımpaşa’da, istediği bir sokakta, belki de kendi evinin sokağında canlı yayında bir araya gelebilirler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

AHMET TAN (Devamla) – Teşekkür ederim.

Neden televizyonlardan bu kadar korkuyor ama bu kadar da televizyonlara meraklı bir Başbakan, bunu da kamuoyu çok merak ediyor. Tayyip Bey için söylenebilecek, Türk seçmenini demokrasinin bu imkânından yani televizyon demokrasi, tele-demokrasi deniyor bir siyasi teoride buna, neden mahrum bıraktığını anlamakta çok güçlük çekiyoruz.

Tayyip Bey, bilindiği gibi, kendisini Amerikan Başkanı gibi siyasete, öyle devam ettirmek türünden bir değişiklik yapıldı Anayasa’da ve yola başkan olarak devam etmek istiyor. Başkan olarak devam etmek istiyorsa da Amerika’daki gibi televizyonda tartışma yolunun Türkiye’de de açılması ve Sayın Kılıçdaroğlu’yla birlikte ekrana çıkması gerekir. Hodri ekran diyoruz Cumhuriyet Halk Partisi adına.

Saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Tan.

Sayın Aksoy…

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

10.- Kütahya Milletvekili Soner Aksoy’un, nükleer enerjinin çok önemli bir teknoloji olduğuna, bunun inatla bir ilgisi olmadığına ilişkin açıklaması

SONER AKSOY (Kütahya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de nükleer enerjiyle alakalı bir iki şey söylemek istiyorum. Nükleer enerji çok önemli bir teknolojidir, herhangi bir hadise karşısında hemen teslim olmamak gerekir, bu teknolojiye kavuşma noktasında istikrar göstermek gerekir. Bunun inatla bir alakası yoktur, devlet yönetiminde inat söz konusu olamaz. İlim ve teknolojide ilerlerken herhangi bir hadiseyle karşılaştığımız zaman hemen beyaz bayrak çekmek olmaz. Böyle bir hadisenin Türkiye’de nükleer enerji santralleri kurulmadan önce olmuş olması büyük bir avantajdır. Mutlaka, bilim ve teknoloji bunu da aşacak derecede imkânlara sahiptir. Bu yönüyle bu bir avantaj olarak değerlendirilebilir.

Ayrıca, Japonya’da ölen insanlar için ben de çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Aksoy.

Sayın Şandır…

11.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, MHP Grubu olarak Çanakkale şehitlerine rahmet dilediğine ilişkin açıklaması

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Çok teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yarın 18 Mart Şehitler Günü. Yarın Genel Kurul çalışmayacağı için beklerdim ki bugün Hükûmet, Sayın Bakan 18 Martla ilgili Genel Kurula bir bilgi versin, gruplar da kalksın onar dakika konuşsunlar. 18 Martı anmadan geçmek bu Meclise yakışmaz. Bu Meclisin kuruluşunda 18 Mart Çanakkale savaşları yatmaktadır. Çanakkale’yi geçilmez kılan kahramanları bu Meclis yeterince anmazsa haksızlık olur; tarihe karşı, milletimize karşı görevimizi yapmamış duruma düşeriz. 18 Mart, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşundaki kahramanlıktır, Türk milletinin insanlık tarihine geçen, gerçekten, bir dönüm noktasıdır.

Bu sebeple Hükûmetimizi, Sayın Bakanı 18 Martla ilgili bir bilgi sunumuna davet ediyorum, gruplar 18 Martla ilgili gruplarının, partilerinin görüşlerini burada ifade edebilme imkânı bulsunlar.

Bu sebeple söz aldım. Hükûmeti bu duyarlılığa davet ediyorum ama eğer bilgi vermezlerse, bu imkân olmazsa 18 Mart şehitlerine Milliyetçi Hareket Partisi olarak rahmetler diliyor, saygılar ve şükranlar sunuyoruz.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Şandır.

Sayın İçli…

12.- Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçli’nin, İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın gazetecilerle ilgili dile getirdiği kanun tasarısına ilişkin açıklaması

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Biraz evvel Sayın Ahmet Tan’ın dile getirdiği, gazetecilerle ilgili bir kanun tasarısı alelacele Bakanlar Kurulu tarafından 16 Mart 2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderildi ve üyesi olduğum komisyon bugün bir davet gönderdi. Çok vahim, Türk Ceza Kanunu’nda özellikle ifade özgürlüğü ve haberleşme özgürlüğüyle ilgili, seçim öncesinde, hele seçim kararı alınmışken böyle bir tasarının alelacele getirilmesi, gerçekten, gazetecilik anlamında, haberleşme hürriyeti anlamında toplumda derin kaygılar yaratacaktır. Bunu ifade etmek istedim Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın İçli.

Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 milletvekilinin, Kahramanmaraş’taki göçük olayının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1078)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizde yaşanan iş kazaları çeşitli soruları da peşi sıra getirmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Tuzla'da yaşanan kazalar ve göz göre göre bunlara önlem alınmaması, ülkemizin en önemli gündem maddelerini oluşturmaktaydı. Benzeri bir biçimde Zonguldak'ta maden altında kalan işçilere aylarca ulaşılamamış olması, ülkemiz adına kara bir leke olarak tarihteki yerini almıştır.

Son olarak Kahramanmaraş ilimizde Afşin-Elbistan Termik Santrali'ne kömür üretimi yapan bir şirketin faaliyet gösterdiği Çöllolar Kömür Havzası'nda 11 Şubat 2011 tarihinde saat 10:15'te ikinci bir göçük meydana gelmesi aynı konuyu tekrar gündeme getirmiştir. İkinci göçükten beş gün önce, 06 Şubat 2011 tarihinde meydana gelen ilk göçükte 1 kişi hayatını kaybetmiş ve 9 işçi de yaralanmıştı.

İlk göçük olayının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız: “yetkililerin olay yerine gelerek inceleme yaptığını, sahada çalışmaların durdurulduğunu" beyan etmiştir. 11 Şubat 2011 tarihinde, 150 bin metrekare alan içerisinde yaşanan göçük olayında 55 milyon metre küp toprak ve kömür, bir anda 60 metre yüksekliğinde alanı doldurmuştur. Kahramanmaraş Valisi Sayın Şükrü Kocatepe olayda 1 işçinin ölü olarak çıkarıldığını, 9 işçinin de halen göçük altında olduğunu açıklamıştır.

Bölgede yapılan araştırma ve incelemelerin sonucunda göçük altında kalan 9 yurttaşımızın nasıl ve hangi yöntemlerle kederli ailelerine teslim edileceğinin tam olarak açıklanmaması, yurttaşlarımız arasında devlete olan güvenin azalmasına ve bir kaygıya yol açmıştır. Bu kaygıların giderilmesi ve güvenin tesis edilebilmesi tarihsel bir zorunluluktur. Hükümetin bu vebalin altında kalmaması için konunun tüm boyutlarıyla araştırılması gerekmektedir.

Yaşanan olay hakkında çeşitli iddiaların basına yansıması, konunun geçiştirilemeyecek kadar derin boyutlarının olduğunun göstergesidir. İddiaların doğru olması ise büyük ihmallerin zincirleme sonucu nelere neden olduğunu gösterecektir. İhmalin yanı sıra Bakanlığın bu konudaki denetim işlemini ne derece yerine getirdiği ve önceki kazalarda da görülen durumların tekrar ettiği anlaşılacaktır.

Kahramanmaraş'ta ve ülkemizin dört bir yanında insanlar akıllarında olan soru işaretleri ile olayın nasıl sonuçlanacağını takip etmektedir. Özellikle şu sorular sorulmaktadır: Gerçekten Sayın Bakanın beyanatlarının aksine, ilk göçükten sonra bölgede işçilerin zorla vardiyaya çağrıldıkları doğru mudur? Acaba Bakanlık bu konuda herhangi bir araştırma yapmakta mıdır? İlk göçük sonrasında, neden yeterli denetimler ve uyarılar yapılmamıştır? Bölgede çalışma yapan şirketin denetimleri düzenli olarak yapılmış mıdır? Yapılan denetlemeler sonucunda, bu şirketin çalışmalarını sürdürebilmesi için herhangi bir eksik tespit edilmiş midir?

Yurttaşlarımızın kafasında oluşan soru işaretleri bunlarla da sınırlı değildir. AKP Hükümetleri döneminde; Tuzla'daki işçi ölümleri, Zonguldak'ta yaşanan facia ve en son Kahramanmaraş'ta yaşadığımız üzücü olayların meydana gelmesinin bir tesadüf olup olmadığı sorulmaktadır. Yazılı ve görsel medyada, bu konuda gerekli ve yeterli denetimlerin yapılmadığı ve bu nedenle üzücü olayların yaşandığı iddiaları için Hükümetin gerekli araştırmaları yapmadığı sıkça tartışılmaktadır.

Kahramanmaraş'ta yaşanan üzücü olayın tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1) Durdu Özbolat                               (Kahramanmaraş)

2) Tacidar Seyhan                               (Adana)

3) Ali İhsan Köktürk                          (Zonguldak)

4) Fevzi Topuz                                   (Muğla)

5) Bayram Ali Meral                          (İstanbul)

6) Şevket Köse                                    (Adıyaman)

7) Ali Koçal                                        (Zonguldak)

8) Tayfur Süner                                  (Antalya)

9) Hulusi Güvel                                  (Adana)

10) Gürol Ergin                                   (Muğla)

11) Atila Emek                                    (Antalya)

12) Gökhan Durgun                            (Hatay)

13) Hüsnü Çöllü                                 (Antalya)

14) Ahmet Küçük                               (Çanakkale)

15) Ramazan Kerim Özkan                (Burdur)

16) Mevlüt Coşkuner                         (Isparta)

17) Ali Rıza Ertemür                          (Denizli)

18) Mehmet Ali Özpolat                    (İstanbul)

19) Ensar Öğüt                                    (Ardahan)

20) Muhammet Rıza Yalçınkaya        (Bartın)

21) Kemal Demirel                              (Bursa)

22) Abdulaziz Yazar                           (Hatay)

2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 22 milletvekilinin, nişasta bazlı şeker üretimindeki sorunların ve tüketiminin insan sağlığına etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1079)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Nişasta bazlı şeker halkımızın yoğun olarak tükettiği gazlı ve gazsız içeceklerde, şerbetli tatlılarda, şekerleme ve çikolata ve bisküvi gibi gıda maddelerinde hiçbir önlem alınmadan, uyarıcı işaret taşımadan kontrolsüz olarak kullanılmaktadır.

İnsan sağlığı üzerinde yarattığı tehlike nedeniyle birçok gelişmiş ülkede ciddi sınırlamalara konu olan nişasta bazlı şeker üretimi ve tüketimi ülkemizde 2001 yılından bu yana hızlı bir artış göstermiş, üretim miktarı 515 bin tona ulaşmıştır. Söz konusu rakama ithal edilen miktar dahil değildir. Nişasta bazlı şekerin yarattığı olumsuzluklar siyasi iktidarca görmezden gelinerek âdeta teşvik edilmektedir. Tüketici sağlığının korunması açısından nişasta bazlı şeker tüketimine engel olunmalıdır.

Ülkemizde nişasta bazlı şeker üretimi, üretimde uygulanan kotanın neden olduğu sorunlar ve nişasta bazlı şeker kullanılan nihai ürünlerin insan sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz. 15.02.2011

1) Hulusi Güvel                                  (Adana)

2) İsa Gök                                          (Mersin)

3) Ali İhsan Köktürk                          (Zonguldak)

4) Gürol Ergin                                    (Muğla)

5) Sacid Yıldız                                    (İstanbul)

6) Şevket Köse                                   (Adıyaman)

7) Tacidar Seyhan                              (Adana)

8) Abdullah Özer                               (Bursa)

9) Zekeriya Akıncı                             (Ankara)

10) Nevingaye Erbatur                       (Adana)

11) Tayfur Süner                                (Antalya)

12) Fevzi Topuz                                (Muğla)

13) Atila Emek                                   (Antalya)

14) Gökhan Durgun                           (Hatay)

15) Hüsnü Çöllü                                 (Antalya)

16) Durdu Özbolat                             (Kahramanmaraş)

17) Ahmet Küçük                              (Çanakkale)

18) Ramazan Kerim Özkan                (Burdur)

19) Mevlüt Coşkuner                         (Isparta)

20) Mehmet Ali Özpolat                   (İstanbul)

21) Ali Rıza Ertemür                          (Denizli)

22) Muhammet Rıza Yalçınkaya       (Bartın)

23) Ensar Öğüt                                   (Ardahan)

Gerekçe;

Reçel, çiklet, bisküvi, şerbetli tatlılar, gazlı içecekler ve meyve suları gibi halkımızın yoğun olarak tükettiği çoğu gıda maddesinde üreticiler şeker pancarından elde edilen şeker yerine daha ucuz ve kolay taşınabilir olmasından dolayı nişasta bazlı şekerleri kullanmaktadır.

Ancak çoğunluğu genetiği değiştirilmiş mısırlardan elde edilen nişasta bazlı şekerin içerdiği fruktoz insan metabolizması için uygun bir şeker türü olmaması nedeniyle tüketilen fruktoz vücudun şeker metabolizmasını düzenleyen insülin salgısını etkilememekte, "doyum hissi" oluşmadığından gereğinden çok tüketime neden olmakta, obezite başta gelmek üzere, pankreas kanseri, karaciğerin aşırı yağlanması gibi sağlık sorunlarına yol açmaktadır.

Nişasta bazlı şeker, gıda sanayinde yalnızca tatlandırıcı olarak değil nemi çekme ve gıdaların raf ömrünü uzatma özelliği dolayısıyla da yoğun biçimde kullanılmaktadır. Özellikle çocuklar tarafından tüketilen çikolata, şekerleme, tatlı, bisküvi ve unlu mamullerde yüksek oranda kullanılan nişasta bazlı şeker neden olduğu zararlar yüzünden halk sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.

Ülkemizde nişasta bazlı şeker üretimi yapan beş firmanın toplam üretim kapasitesi 900 bin tona ulaşmaktadır. 4634 sayılı Şeker Kanunu'nun 04.04.2001 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte nişasta bazlı şeker için yüzde 10'luk üretim kotası konulmuş, ancak 2001 tarihinden bu yana sıklıkla bu kotalar Hükümet tarafından yüzde 50 artırılarak uygulanmıştır. Yani üretilen toplam şekerlerin yüzde 15'i hastalıklara neden olduğu belirlenen nişasta bazlı şekerden oluşmaktadır.

Sağlık üzerinde neden olduğu olumsuz etkiler konusunda çok sayıda rapor bulunan nişasta bazlı şeker üretimi Fransa, İngiltere, Hollanda gibi pek çok AB ülkesinde yasaklanmış, ABD'de üretim yüzde 2 ile sınırlanmış iken Dünyanın en büyük 4. şeker pancarı üreticisi olan ülkemizde yüzde 15 gibi yüksek bir kotayla üretilmesi ve bunun kullanıldığı ürünlerin tüketilmesine göz yumulması anlaşılır değildir. Gelişmiş ülkelerde kamu sağlığını korumak amacıyla nişasta bazlı şeker üretimine sınırlamalar getirilirken ülkemizde Danıştay'ın kesinleşmiş kararına rağmen Bakanlar Kurulu kotayı düşürmemekte ısrar etmektedir.

Öte yandan nişasta bazlı şeker üretimi için ithal edilen mısırların büyük çoğunluğu genetiği değiştirilmiş mısırlar üreten ülkelerden yapılmaktadır. 2010 yılında ithal edilen 500 bin ton mısırın ABD, Arjantin gibi genetiği değiştirilmiş tohumlarla üretim yapan ülkelerden olması bu gerçeği gözler önüne sermektedir.

Yukarıda sayılan gerekçelerle nişasta bazlı şeker üretimi ve nişasta bazlı şeker kullanılan ürünlerin neden olduğu sorunların saptanması ve alınması gereken önlemlerin Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasının yerinde olacağı kanısını taşımaktayız.

3.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 21 milletvekilinin, terör ve terörle mücadeleden doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1080)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1984-1998 yılları arasında, terör ve terörle mücadele bölgelerinde, daha iyi yaşam koşulları arayışları nedeniyle çok sayıda köy ve mezra boşalmıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki 14 ilde bu bağlamda yer değiştiren toplam nüfus yaklaşık 360 bin civarındadır. Kimi sivil toplum örgütlerine göre ise bu rakam 3 milyon civarındadır.

Türkiye içinde yer değiştirmiş olan nüfusa yönelik olarak 1994 yılında geliştirilen Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi; yaşadıkları yöreleri terk etmek zorunda kalan ailelerden gönüllü olarak geri dönmek isteyenlerin kendi köylerine veya bunların civarında veya arazisi müsait başka yerlerde iskân edilmeleri ve gerekli sosyal ve ekonomik alt yapının tesisi ile bu yerleşmelerde sürdürülebilir yaşam koşullarının sağlanması amacıyla hazırlanmıştır. Proje kapsamında 14 il yer almaktadır. Bu iller: Bingöl, Hakkâri, Tunceli, Bitlis, Van, Muş, Elazığ, Adıyaman, Ağrı, Diyarbakır, Batman, Siirt, Mardin ve Şırnak'tır.

Kısaca Köye Dönüş olarak anılan projenin tek başına yeterli olmayacağı, bölgede yaşayan yurttaşlarımızın zararlarının da tazmin edilmesi gerektiği konusunda kamuoyunda geniş bir fikir birliği bulunmaktaydı. 27 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun, köylerini terk etmek zorunda kalmış vatandaşlarımızın zararlarının tazmin edilmesi ve sıkıntılarının giderilmesine yönelik olarak hukuki zemini sağlamıştır. Ancak; kanunun uygulanması ve yaşanan gelişmeler hiç de istenen sonuçların ortaya çıkmadığını göstermektedir.

Ekim 2008 sonu itibarıyla, Türkiye genelinde Zarar Tespit Komisyonlarına yaklaşık 360 bin başvuru yapıldığı resmi olarak tespit edilmiştir. Bunlardan 144 bini sonuçlandırılmıştır. Başka bir ifadeyle toplam dosya sayısının yarısından daha azı sonuçlandırılmıştır. Bu dosyaların hepsinin olumlu olarak sonuçlandırılmadığı da unutulmamalıdır.

Terör ve terörle mücadeleden doğan zararlar konusunda yaşanan en son olumsuz örnek, Van İli Bahçesaray İlçesi'nde yaşanmıştır. Bölgede yaşayan yurttaşlarımız, terör ve terörle mücadelede yaşadıkları mağduriyet nedeniyle doğan tazminatlarını alamadıklarını ileri sürmektedir.

Yurttaşlarımızın zararları karşılanmadığı gibi, hiçbir taleplerinin yetkililer tarafından dikkate alınmadığı ve kendilerinin neredeyse "terörist" ilân edildiği ileri sürülmektedir. Oldukça hassas olan konunun dikkatle ele alınması, yurttaşlarımızın yargıda ve idarede hak aramalarının önüne geçilmemesi demokrasinin gereğidir. Bahsi geçen konu bağlamında unutulmaması gereken, hiç kimsenin hiç kimseyi terörist ilan edemeyeceğidir. Ne siyasi otorite ne de mülki idare kimseyi terörist ilân edemez. Çünkü; yurttaş kavramında, herkesin eşit hakları vardır. Hiç kimseye veya bir zümreye özel hak tanınamaz ya da hiç kimsenin hakkı din, etnisite, cinsiyet gibi nedenlerle elinden alınamaz. Bütün bunlarla birlikte, bölgede, bazı kişilerin yakınlarına yüklü miktarda tazminat verildiği iddiaları ise konunun daha büyük özenle araştırılması gerektiğinin göstergesidir.

İç borç stoku 149 milyar liradan 352 milyar liraya çıkan; 80 yılda toplam 135 milyar lira faiz ödenirken, son 8 yılda 408 milyar lira faiz ödenen ülkemizde Vanlı yurttaşlarımıza terör ve terörden doğan zararların tazmini yerine 2 tane hapishane yapılma sözünün verilmesi, bölgede şaşkınlık yaratmaktadır.

Terör ve terörle mücadeleden doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan sorunların ve özellikle bu konuda Van İli Bahçesaray İlçesi'nde yaşanan olayların araştırılması amacıyla Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1) Şevket Köse                                    (Adıyaman)

2) Gürol Ergin                                     (Muğla)

3) Sacid Yıldız                                     (İstanbul)

4) Malik Ecder Özdemir                     (Sivas)

5) Osman Kaptan                                (Antalya)

6) Atila Emek                                      (Antalya)

7) Tayfur Süner                                   (Antalya)

8) Rahmi Güner                                   (Ordu)

9) Ahmet Küçük                                 (Çanakkale)

10) Harun Öztürk                               (İzmir)

11) Hüseyin Pazarcı                            (Balıkesir)

12) Algan Hacaloğlu                            (İstanbul)

13) Ramazan Kerim Özkan                 (Burdur)

14) Kamer Genç                                  (Tunceli)

15) Yaşar Ağyüz                                 (Gaziantep)

16) Abdurrezzak Erten                       (İzmir)

17) Ali Topuz                                     (İstanbul)

18) Durdu Özbolat                              (Kahramanmaraş)

19) Mevlüt Coşkuner                          (Isparta)

20) Ali Rıza Ertemür                           (Denizli)

21) Ensar Öğüt                                    (Ardahan)

22) Mehmet Ali Özpolat                    (İstanbul)

4.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25 milletvekilinin, kayıt dışı istihdam edilenlerin kayıt altına alınması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1081)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizdeki sigortasız kayıt dışı çalışan vatandaşlarımızın kayıt altına alınma yöntemlerinin araştırılması amacıyla, Anayasanın 98'inci, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca "Meclis araştırması" açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1) Tayfur Süner                                           (Antalya)

2) Sacid Yıldız                                             (İstanbul)

3) Halil Ünlütepe                                         (Afyonkarahisar)

4) Durdu Özbolat                                        (Kahramanmaraş)

5) Ramazan Kerim Özkan                           (Burdur)

6) Yaşar Ağyüz                                           (Gaziantep)

7) Mevlüt Coşkuner                                    (Isparta)

8) Mehmet Ali Özpolat                              (İstanbul)

9) Ali Rıza Ertemür                                     (Denizli)

10) Atila Emek                                            (Antalya)

11) Gürol Ergin                                            (Muğla)

12) Fevzi Topuz                                         (Muğla)

13) Malik Ecder Özdemir                            (Sivas)

14) Ensar Öğüt                                            (Ardahan)

15) Derviş Günday                                      (Çorum)

16) Rahmi Güner                                         (Ordu)

17) Haluk Koç                                             (Samsun)

18) Rasim Çakır                                           (Edirne)

19) Ahmet Küçük                                        (Çanakkale)

20) Hüseyin Pazarcı                                    (Balıkesir)

21) Harun Öztürk                                        (İzmir)

22) Algan Hacaloğlu                                    (İstanbul)

23) Kamer Genç                                          (Tunceli)

24) Abdurrezzak Erten                                (İzmir)

25) Ali Topuz                                             (İstanbul)

26) Şevket Köse                                          (Adıyaman)

Gerekçe:

Günümüz dünyasında başarılı ekonomik performans gösteren ülkelerin dayandıkları temel felsefe, "girişimciliğin" desteklenmesidir. Çünkü girişimci; üretim, yatırım, ihracat ve istihdamın kaynağı, rekabet gücünün baş aktörüdür. Hem ABD, hem de AB ülkeleri bu amaçla; vergi ve sigorta primi gibi ücret dışı işgücü maliyetlerinin düşürülmesini, vergi ve sosyal güvenlik rejimlerinin yeniden yapılandırılmasını, bürokrasinin azaltılmasını ve çalışma mevzuatının esnekleştirilmesini ilke edinmişlerdir. Türkiye'de ise girişimciler, çoğunlukla devletin yarattığı ve yol açtığı engellerle karşı karşıyadırlar. Kayıtlı işletmeler üzerindeki yüklerin sürekli artırılması ve yenilerinin getirilmesi, ülkemizde kayıt dışı ekonomiyi ve kayıt dışı istihdamı beslemektedir.

TÜİK verilerine göre Kasım 2010'da yüzde 42,8 olan kayıt dışı istihdam, 2011'in başlarında yüzde 52,8'in üzerine çıkmıştır. Yine yapılan araştırmalara göre Türkiye'de toplam çalışan kişi sayısı 22 milyon civarındadır. Bu çalışanların içinde yer alan yaklaşık 11 milyon vatandaşımızın da sigortasız biçimde kayıt dışı olarak çalışmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kayıt dışı istihdam dolayısıyla 2010 yılı sonunda açığı yaklaşık 27 milyar lira olmuştur. Bu kayıt dışılık, kayıt içine alınmış olabilseydi, yaklaşık 24 milyar lira gibi artı bir prim geliri sağlanmış olacaktı. Kayıt dışılığı kayıt içine alabilmiş olsak, Sosyal Güvenlik Kurumu şu anda açık veren kurum haline düşmeyecekti. Bu açıkların karşılığı Hazine Müsteşarlığı tarafından ödenmektedir, Hazinenin gelirlerinin de vatandaşlarımızın ödediği vergilerden karşılandığı bilindiğine göre, kayıt dışılık nedeniyle kaybedilen bu gelirler aslında yine vatandaşlarımızın sırtına binen bir yük halinde geri dönmektedir.

Ülke çapında bakıldığında inşaat, hizmet ve tarım sektöründe kayıt dışılığın fazla olduğu gözlemlenmektedir. Özellikle inşaat sektöründe çok ciddi kayıt dışılık vardır. Bu sektörlerde çalışan vatandaşlarımız yılın çeşitli dönemlerinde çalışıp, belli dönemlerde işsiz kalmaktadırlar. Bu sistem kayıt dışılığı körüklemektedir. Bunu önlemek için, çalışanların SSK primlerinin kademeli olarak düşürülmesi veya bu primlerin belli sıkıntılı dönemde alınmaması gibi çalışmaların mutlaka yapılması yerinde olacaktır.

İşçi üzerinden dolaylı teşvik sistemini mutlaka uygulamamız gerekir. Bu sistem terörü, işsizliği, kapkaçı önleyecektir çünkü tarım ve inşaat sektörlerinde çoğunlukla işçiler güneydoğu ve doğudan kamyonlarla Adana-Mersin gibi illerimize Çavuşlar vasıtası ile getirilip, hiçbir sosyal güvence olmadan çalıştırılmaktadırlar. Aldıkları ücretin yarısını da bu Çavuşlar almaktadır. Bununla birlikte, özellikle tekstil sektörü, kur düşüklüğünden dolayı merdiven altına düşmüştür. Çin'le rekabet edememektedir. Turizm, tarım, tekstil ve inşaat sektöründe stopaj kaldırılıp, SSK primleri yüzde 2'ye indirilmelidir. Bu gerçekleştirilirse gider üzerinden kontrol imkânı doğacak, kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmış olacaktır.

Yukarıda belirtilen gerekçelerle, ülkemizdeki sigortasız kayıt dışı çalışan vatandaşlarımızın kayıt altına alınma yöntemlerinin araştırılması ve Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Sayın milletvekilleri, on beş dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 15.08

 

 

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.27

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen ORHAN (Van)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ’ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal’ın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Dünkü birleşimde İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen teklifin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştı.

Şimdi, birinci bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.

1’inci madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 1. maddesinin 2. paragrafındaki “hizmetin başladığı gün mesai saati bitimine kadar” ifadesinin “hizmetin başladığı gün içinde” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

          Ferit Mevlüt Aslanoğlu           Mustafa Özyürek             Eşref Karaibrahim

                      Malatya                               İstanbul                             Giresun

                     Akif Ekici                          Şevket Köse                  F. Murat Sönmez

                     Gaziantep                            Adıyaman                           Eskişehir

                                         Harun Öztürk                          Bayram Meral

                                                İzmir                                      İstanbul

                        

(x) 698 S. Sayılı Basmayazı 15/03/2011 tarihli 77’nci Birleşim Tutanağı’na eklidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra Sayılı Kanun teklifinin 1. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                   Oktay Vural                      Mehmet Şandır                 Mustafa Kalaycı

                         İzmir                                  Mersin                               Konya

              Emin Haluk Ayhan               Y. Tuğrul Türkeş                 Hakan Coşkun

                       Denizli                                 Ankara                            Osmaniye

                    Behiç Çelik                     Metin Çobanoğlu                  Erkan Akçay

                       Mersin                                Kırşehir                              Manisa

                                                               Recep Taner

                                                                    Aydın

Madde 1- 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu şirketler tarafından üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak koruma ve güvenlik hizmetleri, hizmetin başladığı gün mesai saati bitimine kadar ilgili valiliğe yazılı olarak bildirilir. Acil ve geçici nitelikteki koruma ve güvenlik hizmetlerinde süre kaydı aranmaz. Acil ve geçici nitelikteki korumaların neler olduğu İçişleri Bakanlığınca belirlenir.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Vural, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)

OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çok değerli milletvekilleri, bu 1’inci maddedeki değişiklik önergemizin amacı, maddenin daha anlaşılır yapılmasını temindir.

Bu kanun teklifinin ilk üç maddesi, aslında daha önce verilmiş, 26 Şubat 2009 tarihinde rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu tarafından verilmiş bir kanun teklifinin içeriğiyle ilgilidir.

Tabii, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun 26 Şubat 2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğu kanun teklifi, maalesef daha İçişleri Komisyonunda bekletilmektedir. Yani gerçekten, değerli milletvekilleri, bir Sayın Milletvekili, bir partinin Genel Başkanının Hakk’ın rahmetine kavuşmadan önce verdiği bir kanun teklifini komisyonlarda bekletip, görüşmeyerek, bunu bir torbanın içerisine koyup, sonra bu torbanın içerisinde de “Bu düzenlemeler, aynı zamanda merhum Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun aynı kanunla ilgili hazırlamış olduğu teklifini de içerir mahiyettedir.” diyerek bunu geçiştirmesini hiç doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Yani bu Meclis bu kanun teklifini kanunlaştıramayacak kadar meşgul müydü? Ne olurdu da bu kanun teklifi kanunlaşsaydı da bugün burada Adalet ve Kalkınma Partisi grup başkan vekilleri Suat Kılıç, Ayşe Nur Bahçekapılı, Nurettin Canikli, Mustafa Elitaş ve Bekir Bozdağ’ın imzasıyla gelmeseydi de Muhsin Yazıcıoğlu’nun verdiği kanun teklifini bugün görüşmüş olsaydık daha iyi olmaz mıydı? Ondan sonra da kalkıp “İşte, biz bunu realize ediyoruz.” diye buralarda bunun üzerinden bir yaklaşım oluşturmayı doğru bulmuyorum.

Milletvekillerinin verdiği kanun teklifleri eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinde kanunlaşması gerekiyorsa o milletvekilinin ismiyle geçmelidir. Daha önce de Bursa milletvekillerimiz vermişti Bursa’da üniversite kurulmasına ilişkin. Bu üniversite kurulmasına ilişkin Necati Özensoy, İsmet Büyükataman, Hamit Homriş’in kanun teklifi komisyonda beklemişti. Daha sonra bir başka komisyonda yine Bursa’yla ilgili aynı kanun teklifi kanunlaştırılmıştı. Böyle bir şey olabilir mi? Hiç olmazsa burada emeği geçen milletvekillerinin isminin anılmasına fırsat verilmeli. Bir tek yapılacak iş budur. Dolayısıyla bugün, bu rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir yılı aşkın süredir Parlamentoda bekletilen teklifini, bir yılı aşkın değil, iki yılı aşkın bir süredir Parlamentoda bekletip, kanunlaştırmayıp onu bir torbaya koymak… Gerçekten, bugün, o Hakk’ın rahmetine kavuşmuş Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun iradesiyle bir kanun teklifini kanunlaştırmamış olmamızı da doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Bu bakımdan, bu gibi konularda, lütfen, komisyon başkanları, komisyonlar, milletvekillerinin verdiği kanun tekliflerini, hangi partiden olursa olsun, onların verdiği emeğe saygı göstererek onların isimlerinin anılmasını temin etmeniz gerekmektedir. Milletin vekilinin bu konuda isminin saklanmış olmasını çok yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. Gönülden diyorum ki: Keşke, bu özel güvenlik görevlileriyle ilgili bu kanun teklifini, Muhsin Yazıcıoğlu’nun, Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun kanun teklifi olarak bugün burada görüşsek daha anlamlı olurdu. Yoksa “Onun teklifini içeriyor.” diye komisyon raporuna dercetmek suretiyle böyle bir görevi yerine getirmiş olduğumuzu zannetmediğimi ifade etmek istiyorum. Söz almamın asıl sebebi budur.

O bakımdan, hatıralara saygı göstermek lazım. Bu milletvekillerinin emeklerine, iradelerine saygı göstermek lazım. Öyle yağma yok! Al oradan, koy onu, senin isminle çıksın. Ondan sonra “Ben onun için yapıyorum…” Onun iradesi Mecliste duruyor. Dolayısıyla Mecliste duran irade varken onu kadük hâle dönüştürmeyi doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.

Önergemizin amacını daha önce açıklamıştım. Bu vesileyle tekrar -bu, özel güvenlik görevlileriyle ilgili kanun teklifini verdikten, yaklaşık 26 Şubatta veriyor- 25 Martta Hakk’ın rahmetine kavuşan rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na Cenabıhak’tan rahmet diliyorum. Bu vesileyle, hiç olmazsa bu kanun teklifinin onun ismiyle geçirilmiş olmasının daha doğru olabileceğini, bu Meclise yakışanın bu olabileceğini ifade etmek amacıyla da söz almış bulundum.

Hepinize saygılarımı arz ediyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Vural.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, bir düzeltme yapmama izin verir misiniz?

Sayın Grup Başkan Vekili, biraz önce söylerken, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun Şubat 2009 tarihindeki verdiği kanun teklifiyle ilgili  “Aslında o teklifin onun ismiyle anılması gerekir.” dedi, katılıyorum. Fakat bu teklif, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldüğünden dolayı, Plan ve Bütçe Komisyonundaki Komisyon Başkanlığına veya Meclis Başkanlığına müracaatla birlikte İçişleri Komisyonundaki raporu alsalardı, teklifi alsalardı birleşme imkânı olurdu.

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Veya Komisyon bekleseydi, tali komisyon. Tali komisyon raporunu bekleseydik.

OKTAY VURAL (İzmir) – Torbaya koymasaydınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bu teklifi verdiğimizde Parlamento yoğun bir şekilde İç Tüzük istismar edilerek grup önerileriyle farklı şekilde oyalandığından dolayı, biz bunu açıkçası yürürlük ve yürütme maddelerindeki birer ikişer saatlik zamanı kazanmak adına Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun teklifini de buraya aldık.

OKTAY VURAL (İzmir) – İki yıldır oyalandı, iki yıldır. Ondan sonra kalkıp burada Muhsin Yazıcıoğlu’nun ismini anıyorsunuz. Veysi Kaynak da “Onun için getirdik.” diyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Onu bilgilendirmek için söz aldım.

Teşekkür ediyorum efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz. Kayda geçmiştir Sayın Elitaş.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 1. maddesinin 2. paragrafındaki “hizmetin başladığı gün mesai saati bitimine kadar” ifadesinin “hizmetin başladığı gün içinde” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Saygılarımızla.

                                                               Ferit Mevlüt Aslanoğlu (Malatya) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Öztürk, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 1’inci maddesinin değiştirilmesi konusunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, teklifin ilk üç maddesi Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’da değişiklik yapılmasına ilişkindir. Bu maddelerin yasalaşmasını CHP olarak biz de destekliyoruz. 1’inci maddede küçük bir düzeltme için önerge vermiş bulunuyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu vesileyle Hükûmetin kamuoyuna cilalayarak takdim ettiği 2011 yılı merkezî yönetim bütçesi ocak, şubat ayı sonuçlarının cilalarını indirmek üzere bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, 2011 yılı bütçesi harcamaları yüzde 2,5 artarken bütçe gelirlerinde yüzde 21,5 artış olması sonucunda, bütçe dengesi, yılın ilk ayında yaklaşık 2 milyar lira fazla vermiş görülüyor. Gayet güzel. Bütçe giderlerindeki düşük artışta faiz giderlerindeki 0,7 milyar TL tutarındaki azalış ile bazı kalemler için yapılacak harcamaların seçim öncesine ertelenmesinin etkili olduğu görülmektedir. Bu bütçe fazlası vermede etkili olan kalemlere baktığımızda, 2010 yılı ilk iki ayına göre hangi harcamalarda düşük harcama yapmışız ki bütçe bu kadar fazla vermiş diye baktığımızda, ilk iki ayda bir önceki yıla göre görev zararlarında 775 milyon TL azalma görünüyor, sosyal güvenlik açık finansmanında 1 milyar 154 milyon azalma görünüyor, ihracat desteklerinde 126 milyon azalma görünüyor, alan bazlı tarımsal desteklerde 1 milyar 206 milyon TL azalma görünüyor. Yine KİT’lere verilen borçlarda 299 milyon TL azalma var. Yani bu azalmaları topladığınızda 3.565 milyon TL ediyor, yani 3,5 milyar. Yani 2 milyar fazla veren bütçenin fazla vermesine sebep olan harcamalardaki azalışlar bunlar. Peki, 2011 yılında bu saydığım harcama kalemleri için Meclisimizin öngördüğü tavan kalemlerde bir azalma var mı? Yani ola ki siz bunlarda bazı tedbirler almışsınızdır azalma olmuştur ama görüyorsunuz ki onlarda da artış var.

Değerli milletvekilleri, bütün bu harcamaların, unutulmasın diye seçime yakın bir döneme ertelendiği açıktır. Hükûmet, bir taraftan seçim öncesi bütçesinin görüntüsünü cilalarken diğer taraftan seçim öncesi çeşitli kalemleri, ertelenen harcamalarla hoş tutmaya çalışmaktadır bazı kesimleri. Kabul etmeliyiz ki karşımızda şeytana pabucunu ters giydirecek bir iktidar bulunmaktadır. Ancak bu İktidarın gerçek yüzünü millete göstererek başarıya ulaşacağımızdan da kimsenin şüphesi olmasın.

Değerli milletvekilleri, gelir kalemlerine baktığımızda, ilk iki ayda, bir önceki yılın aynı dönemine göre vergi gelirlerinde 7,4 milyar liralık artış var. Bu artışın sadece 2,8 milyarı gelir üzerinden alınan vergilerden gelmiş. Geri kalan 4,6 milyar liralık artış ise dolaylı vergilerden gelmiştir. Bunun da 2,7 milyar lirası dâhilde alınan dolaylı vergilerden, 1,2 milyar lirası ithalde alınan dolaylı vergilerden, 0,8 milyarı da harçlardan gelmiştir. Yani AKP Hükûmeti dar gelirli vatandaşları vergi yükü altında ezmeye devam etmektedir.

Önergemize destek vereceğiniz ümidiyle yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ederiz Sayın Öztürk.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN -  Karar yeter sayısı arayacağım.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı yoktur.

On dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 15.41

 

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 15.57

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen ORHAN (Van)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

698 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 1’inci maddesi üzerinde verilen İzmir Milletvekili Harun Öztürk ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Teklifin görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 1’inci madde kabul edilmiştir.

2’nci madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:

TBMM Başkanlığı’na

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 2. maddesindeki 2. paragrafın sonundaki “1 ay” ifadesinin “15 gün” olarak değiştirilmesini arz ederiz.

          Ferit Mevlüt Aslanoğlu           Mustafa Özyürek                  Şevket Köse

                      Malatya                               İstanbul                           Adıyaman

               Eşref Karaibrahim                      Akif Ekici                       Harun Öztürk

                       Giresun                              Gaziantep                              İzmir

                                                              Bayram Meral

                                                                   İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 2. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı                  Erkan Akçay

                       Mersin                                 Konya                               Manisa

               Metin Çobanoğlu                    Recep Taner                    Hakan Coşkun

                       Kırşehir                                 Aydın                             Osmaniye

                    Behiç Çelik                    Emin Haluk Ayhan             Y. Tuğrul Türkeş

                       Mersin                                 Denizli                               Ankara

Madde 2- 5188 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü ve beşinci fıkraları madde metninden çıkarılmıştır.

"Özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Ateşli silah taşımayacak özel güvenlik görevlileri hakkında sadece arşiv araştırması yapılır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması otuz gün içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması her beş yılda bir yenilenir."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Çelik, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz konusu yasa teklifinin 2’nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge için söz aldım. Hepinizi bu vesileyle saygılarımla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, özel güvenlik mevzuatı, hepinizin bildiği gibi, 2004 yılına kadar 2495 sayılı Yasa’yla düzenlenmişti ve özel güvenlik teşkilatı bu yasaya tabi iken, söz konusu tarihte çıkarılan 5188 sayılı Yasa’yla yeni bir yön ve şekil vermeye çalışılırken istenen amacın hasıl olmadığı, gelişen yeni zorluklar ve müşkülat karşısında kendisini ortaya çıkarmıştır.

Özel güvenliğin, bir kamusal hizmet ve görev olmasına rağmen, 5188 sayılı Kanun’un mantığı anlamında, bu alandan ayrılarak özel görev ve hizmet olmasına dönük iradeye dönüşmesi ayrı bir tartışma konusudur. Yani özel güvenliğin özelleştirilmesi istikametinde bir yöneliş, bir irade sergilenmiştir ancak şu anda bizim tartışma konumuz bu değildir.

Ülkemizde genel emniyet ve asayişten sorumlu kolluk güçleri olan jandarma ve polis gücümüzün yanında, genel kolluğa yardımcı birtakım özel güvenlik olarak addedilebilecek yardımcı kolluk güçleri de güvenlik görevlileri de bulunmaktadır. Bunlar, belediye zabıta teşkilatı, orman muhafaza, gümrük muhafaza, çarşı ve mahalle bekçileri, köy korucuları, geçici köy korucuları gibi sayılabilir. Özel güvenlik görevlileri, gelişen sosyoekonomik şartlar ve ihtiyaçlara binaen bu görevlilere ilave olarak eklenmiştir.

Bugün itibarıyla sayısı 220 binlere varan bu grubun ciddi bir istihdam alanı ve o ölçüde de statü, görev, yetki, özlük tanımlamasına ihtiyaç duyulduğu açıktır. 5188 sayılı Kanun’un 2495 sayılı Kanun’dan ileri bir aşamaya ulaştırıldığını, söz konusu statüye ulaştırdığını söylemek mümkün değildir. Özel güvenlik görevlilerinin bağlılık, istihdam, özlük ve hukuki, mali, sosyal yönden yeknesaklığının sağlanması da bu meyanda gereklidir.

Bugün özel güvenlik şirketine bağlı güvenlik görevlileri, belli bir kamusal kuruluşta çalışan güvenlik görevlileri, 657 sayılı Yasa’ya bağlı güvenlik görevlileri olarak, bunlar yine homojen olarak istihdam edilmiyor, farklı hukuki statülere tabi oldukları açık bir şekilde görülüyor. Dolayısıyla hak, yetki ve sorumluluklar açısından farklı uygulamaların olduğu bir alan oluşturuluyor.

Kanunda, işçi özel güvenlik görevlileri sendikalara, siyasi partilere üye olma hakkına sahipken, memur güvenlik görevlilerinin böyle bir hakkı söz konusu değildir.

Disiplin hukuku açısından da farklılık vardır. Bunun İş Kanunu’na uydurulması gerekmektedir.

Özel güvenlik görevlilerinden şehit olanların ve yaralananların, Nakdi Tazminat Yasası’na tabi olanlar olduğu gibi, 5188’in 15’inci maddesinde ifade edilen ama işletilemeyen özel güvenlik mali sorumluluk sigortasının düzenlenmesi gerekiyor.

Yargılama sistemi çok karmaşık, bunun düzeltilmesi gerekiyor.

Hiyerarşisinin düzeltilmesi gerekiyor ve bütün bunlar, 5188 sayılı Yasa’da ciddi ve köklü bir değişikliğin, değişimin olmasını gerektiriyor. Torba yasalarla, yasalara eklenen maddelerle böyle bir alanın düzenlenmesi asla kabul edilemez.

Ben, sözümü burada noktalarken, verdiğimiz önergenin yüksek heyetinizce kabulünü diler, hepinize saygılar sunarım.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Çelik.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

T.B.M.M Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 Sıra Sayılı yasa teklifinin 2. maddesindeki 2. paragrafın sonundaki “1 ay” ifadesinin “15 gün” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                         Ferit Mevlüt Aslanoğlu (Malatya) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Köse, buyurunuz.

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz yasa tasarısının 2’nci maddesi üzerine verdiğimiz önergeyle ilgili söz aldım. Sözlerime başlamadan önce yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.

Değerli arkadaşlar, 18 Mart 1915 yılında “Çanakkale geçilmez.” diyerek, ortak isimleri Mehmet olan, Kürt’üyle Türk’ü, Alevi’siyle Sünni’si, Laz’ıyla, Çerkez’iyle emperyalist güçlere karşı ülkemizi savunan bu şehitlerimizi rahmetle anıyor ve mücadelelerinin önünde saygıyla eğiliyorum.

Sayın milletvekilleri, ülkemizin en önemli sorunlarından biri özelleştirmelerin biçimleri ve yöntemleridir. Kamu hizmetleri algısında yaşanan değişiklik bu konuyu farklı bir boyuta getirmiştir. Zira, devletin yürütmekle yükümlü olduğu işlerin pek çoğu hizmet alımı biçiminde kendini göstermektedir. Kimi durumlarda olumlu etkisi olan bu yöntem çoğu zaman yeni sorunların doğmasına neden olmuştur. Devletin düzenleme ve denetlemede yetersiz kalması, bunun sonucunda kontrol edilemeyen yapıların ortaya çıkması halkımızın da mağdur olmasına neden olmaktadır. Unutmamalıyız ki, ne şekilde olursa olsun güvenlikten esasen devlet sorumludur. Bu sorumluluk aynı zamanda devletin bir yetkisidir. Bu yetki hiçbir surette bir kimseye ya da bir gruba devredilemez. Ancak ya güvenlik güçlerinin bulunmadığı ya güvenlik güçleriyle birlikte olduğu ya da daha özel yerleri kapsayan durumlarda özel güvenlik güçlerine başvurulmaktadır.

Özel güvenlikçi olan yurttaşlarımız eğitimlerinden görev yaptıkları sürece kadar her yerde çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Çünkü AKP İktidarı her konuda olduğu gibi bu konuda da ayrıntılı, layığınca ve tarafların görüşünü alarak bir düzenleme yapmadı. Yani AKP İktidarı tarafların dertlerini dinlemedi. Bundan dolayı da yaptığı yasa ne yazık ki hemen eskidi ve yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulacak hâle geldi.

Değerli arkadaşlar, özel güvenlikle ilgili olarak yakın zamanda medyada açıklanan rakamlar bu konunun önemini göstermektedir. Merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Özel Güvenlik Şirketleri Birliğinin yayınladığı rapor ülkemizde büyük yankı uyandırmıştır. Rapora göre Türkiye Avrupa’nın en büyük özel güvenlik sistemine sahip ülkesidir. Avrupa ülkelerinin çoğunda özel güvenlik görevlisi sayısının polis sayısını aştığı bu raporda belirtilmiştir. Raporda hâlen Avrupa genelinde 1 milyon 639 bin 524 özel güvenlik elemanının görev yaptığı belirtilmektedir. Geçen yıla nazaran özel güvenlik görevlisi sayısında 176.888 artış olması raporda dikkat çeken bir başka noktadır.

Değerli arkadaşlar, hemen bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye’deki özel güvenlik görevlisi sayısı 257.192 olarak geçmektedir. Fakat bu rakam sadece çalışanların sayısıdır. Başka bir ifadeyle, iş bulanların rakamıdır. Oysa 2005’ten beri eğitim aldıktan sonra sınava girip başarılı olanların sayısı 727 bindir. Buradan da şunu anlamalıyız ki, konuştuğumuz konu doğrudan 3 milyon yurttaşımızı ilgilendirmektedir.

Sayın milletvekilleri, Avrupa’nın yedi ülkesinde özel güvenlik elemanlarının polis sayısını aştığı bilinmektedir. Bu ülkelere baktığımızda çoğunun eski Doğu Bloku ülkeleri olduğu da görülmektedir. Macaristan ise bu konuda başı çekmektedir. En az özel güvenlik görevlisi İtalya, İspanya, Malta, Danimarka, Belçika ve Litvanya’dadır. Görüldüğü gibi, özel güvenlik sektörü büyümeye devam etmektedir.

Verdiğim rakamlardan da anlaşılacağı gibi, ülkemizdeki özel güvenlik sayısı dünyadaki çok sayıda ordudan büyük bir konuma gelmiştir.

Değerli arkadaşlar, Türkiye’de 2004 yılından bu yılın aralık ayı sonuna kadar faaliyet izni olan 1.270 özel güvenlik şirketi ile özel güvenlik elemanı yetiştiren 712 eğitim kurumu bulunmaktadır ve özel güvenlik elemanı çalıştırmak için şu ana kadar izin alan 46.688 kurum, kuruluş ülkemizde mevcuttur. Türkiye’de toplam 232 bin polisin görev yaptığı düşünülürse, özel güvenlik elemanı sayısının önemi ortaya çıkmaktadır.

Bahsettiğim rakamlar incelenecek olursa, özel güvenlik konusu yalnızca emniyete ilişkin bir durum değildir. Aynı zamanda konunun çok ciddi ekonomik boyutları da bulunmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözünüzü tamamlayınız.

ŞEVKET KÖSE (Devamla) – Özel güvenlikle ilgili görüşlerimi 3’üncü maddede tekrar belirteceğim.

Verdiğim önergenin kabul edilmesini diliyor, yüce Meclisi tekrar en derin saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Köse.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

2’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 2’nci madde kabul edilmiştir.

3’üncü madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:

T.B.M.M Başkanlığı’na

Görüşülmekte olan 698 Sıra Sayılı Yasa teklifinin 3. maddesinin 2. paragrafındaki “teorik ve pratik eğitim” ifadesinin yerine “özellikle işin konusu gereği teorik ve pratik eğitim” olarak değiştirilmesini arz ederiz.

          Ferit Mevlüt Aslanoğlu           Mustafa Özyürek             Eşref Karaibrahim

                      Malatya                               İstanbul                             Giresun

                     Akif Ekici                          Şevket Köse                     Harun Öztürk

                     Gaziantep                            Adıyaman                              İzmir

                                                              Bayram Meral

                                                                   İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 3. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                  Y. Tuğrul Türkeş                   Behiç Çelik

                       Mersin                                 Ankara                               Mersin

                Mustafa Kalaycı                 Metin Çobanoğlu                  Erkan Akçay

                        Konya                                Kırşehir                              Manisa

              Emin Haluk Ayhan                 Hakan Coşkun                    Recep Taner

                       Denizli                              Osmaniye                             Aydın

Madde 3 - 5188 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Özel güvenlik temel eğitimi teorik ve pratik eğitim ile silah eğitiminden oluşmak üzere yüz yirmi ders saatinden; yenileme eğitimi altmış ders saatinden az olmamak üzere düzenlenir. Yükseköğretim kurumlarının güvenlikle ilgili fakülte ve meslek yüksek okullarından mezun olanlar ile fakülte veya meslek yüksek okullarının güvenlikle ilgili bölümlerinden mezun olanlarda silah eğitimi dışında özel güvenlik temel eğitimi şartı aranmaz. Genel kolluk kuvvetlerinden ve Milli İstihbarat Teşkilatından emekli olanlar ile en az beş yıl bu görevlerde çalıştıktan sonra kendi istekleriyle görevlerinden ayrılmış olanlarda, özel güvenlik temel eğitimi şartı ve Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen eğitim şartı aranmaz."

"Özel güvenlik eğitimi, ücreti karşılığında İçişleri Bakanlığınca verilebileceği gibi, Bakanlıktan faaliyet izni alan özel eğitim kurumlarınca da verilebilir. Yeterli bina, araç, gereç ve personel bulunması şartıyla özel güvenlik yenileme eğitimi, valiliğin izniyle güvenlik hizmetinin sağlandığı yerde de verilebilir. Özel güvenlik eğitimi verecek kurumların kurucu ve yöneticilerinde 5 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen şartlar aranır."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Behiç Çelik konuşacak.

BAŞKAN – Sayın Çelik, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.

Özel güvenlik görevlileriyle ilgili biraz önce arz etmiş olduğum görüşlerime devam etmek istiyorum. Ancak maddeyle bağlantılı olarak özel güvenlik görevlilerinin eğitim meselesine değinip diğer sorunlarına da biraz değinmek istiyorum.

Şimdi, özel güvenlik görevlileri ilk defa bir eğitime tabi tutuluyor, ondan sonra beş yıllık süre geçtikten sonra tekrar eğitime alınıyor ve her beş yılda bir bu tekrarlanıyor ve böylece “güvenlik çalışanları kimlik kartı” adı altında bir kart valilikçe bunlara veriliyor. Bu arada güvenlik görevlilerine, her beş yılda bir boşa düşen bu kişilere 1.500 lira civarında bir masraf çıkıyor. Bu da zaten asgari ücret düzeyinde maaş alan bu sektörde çalışanların büyük bir geçim sıkıntısına girmelerine ve bu parayı taksitlerle zar zor uzun bir zamana yayarak ödeyebilmelerine yol açıyor. Onun için, biraz önce de konuşmamda arz ettiğim gibi, 5188’de köklü bir çözüme gitme zorunluluğu bu anlamda da kendisini gösteriyor.

Değerli milletvekilleri, güvenlik sektörüne girip umduğunu bulamayanların oranı, bugün Türkiye’de yapılan araştırmalarda, yüzde 70’ler düzeyine çıkmakta, ayrılma düşüncesinde olanların oranı ise yüzde 30’lar düzeyindedir. Sektörün bu açmazı 5188 sayılı Kanun’un eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Özel güvenlik görevlileri net ellerine geçen asgari ücret ve biraz üstünde olmak üzere 600 ila 750 Türk lirası arasında ücret almaktadır. Bu ücretle Türkiye şartlarında verimli görev yapmak, evlenmek, geçimini insan onuruna yaraşır şekilde sağlamak oldukça güçtür. Mevcut net ücreti 1.200 Türk lirasının üzerine çıkarmak gerekir. Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi seçim beyannamesinde bu teminatı özel güvenlik görevlilerine diğer polislerimize olduğu gibi ve geçici köy korucularına olduğu gibi söz veriyor, bunu taahhüt ediyor.

Sonuç olarak bu icraatın toplumsal dirlik ve düzene ve barışa katkı yapacağına kesinlikle inanıyoruz. Bu bilgiler ışığında özel güvenlik görevlilerinin eğitim faaliyetleri ve yenileme eğitimleri yeniden düzenlenmelidir. Sınavlar bir seviye belirleme sınavı şeklinde düzenlenmelidir. Ücretler ise nihai işverence karşılanmalıdır. Uygulanan yüzde 18 KDV yüzde 8’e çekilmelidir. İçişleri Bakanlığı tarafından yenileme ücreti en alt sınırına çekilmelidir. Yeniden sağlık raporu, güvenlik soruşturması yapılmamalı, ayrıca yenileme eğitimleri sonucunda sınav sağlık raporu ve harç masrafı kaldırılmalıdır, arşiv araştırmasıyla yetinilmelidir. İş Kanunu ile 5188 sayılı Yasa hükümlerinde çelişen hükümler İş Kanunu’na uydurulmalıdır ve özel güvenlik görevlilerinin silah kullanma yetkisi Türk Ceza Kanunu’nun 25’inci maddesinden çıkarılarak yeni bir düzenlemeye tabi tutulmalıdır ve şehit olan ve yaralanan özel güvenlik görevlilerine uygulanacak prosedür eşitlik ilkesine uygun hâle getirilmelidir. Sektörde çalışanların kıyafet, logo gibi görünümlerinin tek tip hâle getirilmesi sağlanmalıdır. Kıdem tazminatı sorunu çözülmelidir. Bunu daha önce de ifade etmiştim. Özel güvenlik görevlilerinin yıllık ücretli izin hakkı sorunu çözülmelidir. Özel güvenlik mali sorumluluk sigortasına işlerlik kazandırılmalıdır. 2005 yılında Resmî Gazete’de yayınlanan genel şartlar yeniden düzenlenmelidir ve geçim zorluğunda bulunan özel güvenlik görevlilerine kolaylık mutlaka sağlanmalıdır.

Bu düşüncelerimi yüce heyetinize arz ederken, ayrıca, vermiş olduğumuz önergemizin kabulünü diler, saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Çelik.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

T.B.M.M Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 Sıra Sayılı Yasa teklifinin 3. maddesinin 2. paragrafındaki “teorik ve pratik eğitim” ifadesinin yerine “özellikle işin konusu gereği teorik ve pratik eğitim” olarak değiştirilmesini arz ederiz.

                                                                                     Şevket Köse (Adıyaman) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Köse. (CHP sıralarından alkışlar)

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz yasa tasarısının 3’üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce yüce heyetinizi tekrar selamlıyorum.

İkinci madde üzerinde konuşmama son vermeden önce, özel güvenlikçilerin konumunun çok ciddi ekonomik boyutlarda bulunmakta olduğunu söylemiştim.

Değerli arkadaşlar, özellikle istihdama yaptığı katkıyla ekonomik olarak ülkemizde çok önemli noktaya gelen özel güvenlik sektörünün sorunlarına aynı dönemde aynı önemi görememekteyiz.

Şimdi, birinci olarak kıdem tazminatı ve özlük haklarının düzenlenmemesi; iki, yasadan doğan yetki karmaşaları, eğitimleri konusunda netliğin henüz sağlanamamış olması; yine, kıyafet ve logoların tek tipleştirilmesinde farklı görüşlerin bulunması nedeniyle özel güvenlik sektörünün sorunları gittikçe büyümektedir. Örneğin, özel güvenlik eğitim kurumlarında KDV oranının yüzde 8’e indirilmesi büyük yarar sağlayabilir. Bu yolla hem eğitim ücreti ucuzlamış hem de kaçak ya da kayıp önlenmiş olur.

Yine, özel güvenlik görevlilerinin kıdem tazminatı hakkı görmezden gelinmektedir. Aslında bu sorun Hükûmet tarafından işverenlere yüklenmiştir. Oysaki sorumluluk asıl işverenlerle birlikte ortak olmalıdır. Yani hizmet satın alan, kamu kurumlarının çalışma hayatını düzenleyen İş Yasası hükümlerine göre davranması için düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Silah bulundurma ve taşıma konusunda da daha net düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizde yaşanan üzücü olayların önlenmesi için taşıma ve bulundurma ruhsatı almak isteyenlerin silahı tanımaları gerekiyor. Bunun için özel güvenlik eğitim kurumlarında kurs görmelerini sağlayacak yasal değişiklikler de mutlaka yapılmalıdır. Özel güvenlik sektörünün sorunlarının çözümlenmemesi hem ekonomik açıdan hem de güvenlik açısından farklı sorunların doğmasına neden olmaktadır. Bundan dolayı, özel güvenlik sektörünün sorunlarını araştıran, tarafları ve uzmanları bir araya getiren bir araştırma komisyonunun kurulmasına da ihtiyaç vardır.

Değerli arkadaşlar, hemen bu konuda bir örnek vermek gerekirse 5188 sayılı Yasa özel güvenlik görevlilerinin eğitimini düzenlemiştir. Buna göre yani bu yasaya göre İçişleri Bakanlığı veya özel girişim biçiminde açılan eğitim kurumlarınca eğitimin yapılabilmesini öngörmüştür. Eğitim için müfredat çerçevesinde belli bir süre öngörülmüştür. Bu temel eğitimi başarılı bitirenlere valilikçe beş yıl süreli çalışma izni verilir. Yani özel güvenlik görevlilerinin çalışma süreleri beş yıl ile sınırlandırılmıştır. Beş yılın sonunda ise aynı yasaya göre yenilenme eğitimi alınması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, özel güvenlik görevlileri her beş yılda bir yeniden eğitimden geçme ve çalışma ruhsatı almak zorundadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii bu beş yılın sonunda eğitim yenilemesi ücretsiz olarak yapılmamaktadır. Her yıl fiyatı yeniden belirlenen bir ruhsat harcı ödemek gerekmektedir. Görüleceği gibi özel güvenlik görevlileri her beş yılda bir çalışma ruhsatı almak için artan miktarlarda hem harç hem de kurs ücreti ödemek zorundadırlar.

Sayın milletvekilleri, özel güvenlik görevlileri konusu hassasiyetle, mutlaka, ele alınmalıdır. Çünkü bu konu sadece 3 milyona yakın özel güvenlik görevlisiyle ailelerini ilgilendirmemektedir, aynı zamanda milyonlarca kişinin de güvenliğini, yaşamını ilgilendirmektedir tıpkı hepimizin de olduğu gibi. Aslında konuştuğumuz konu hepimizi de ilgilendirmektedir. Evlerimizden gittiğimiz bankalar çeşitli kurum ve kuruluşlara kadar her yerde özel güvenlik görevlileriyle karşılaşmaktayız. Bu nedenle, sektörde yaşanan sorunların mutlaka araştırılması ve bu sorunlara kalıcı çözümler bulunması şarttır.

Değerli milletvekilleri, gördüğünüz gibi, milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir konuyla karşı karşıyayız. Bu nedenle, verdiğimiz önergenin mutlaka olumlu değerlendirilmesi gerekir düşüncesindeyim.

Bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisi tekrar selamlıyor, önergemizin desteğini bekliyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Köse.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Karar yeter sayısı arayacağım.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı yoktur.

On dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 16.23

 

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 16.34

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen ORHAN (Van)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

698 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 3’üncü maddesi üzerinde verilen, Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Teklifin görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

3’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 3’üncü madde kabul edilmiştir.

4’üncü madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:

TBMM Başkanlığı’na

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 4. maddesinin Geçici 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Bakanlık bütçesinden küçük sanayi yapı kooperatiflerine kullandırılan kredilerden” ifadesinden sonra gelmek üzere 12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan organize sanayi bölgelerinin arsa temininden kaynaklanan işlemlerine ilişkin olmak üzere her ne şekilde olursa olsun bu kanunun yayımlandığı tarihten önceki dönemler de dâhil olmak üzere KDV tarhiyatı yapılmaz, başlatılmış olan vergi incelemelerine devam edilmez. Küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerinin 31.12.2010 tarihinden” ibaresinin eklenmesi. Ayrıca,

c) bendinde yer alan

1.15                  ibaresi                 1.01

1.07                  ibaresi                 1.03

1.10                  ibaresi                 1.05

1.15                  ibaresi                 1.07

ç) Bendinde yer alan

1.20                  ibaresi                 1.10

1.25                  ibaresi                 1.13

1.30                  ibaresi                 1.15

1.35                  ibaresi                 1.20

d) 1.10               ibaresi          1.05

    1.15               ibaresi          1.07

    1.20               ibaresi          1.10

    1.25               ibaresi          1.13 şeklinde uygulanır.” şeklinde değiştirilmesini arz ederiz.

               Mustafa Özyürek           Ferit Mevlüt Aslanoğlu            Harun Öztürk

                       İstanbul                               Malatya                               İzmir

                    Fatih Atay                         Yaşar Ağyüz                    Hüseyin Ünsal

                        Aydın                               Gaziantep                           Amasya

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 4. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                  Y. Tuğrul Türkeş             Emin Haluk Ayhan

                       Mersin                                 Ankara                               Denizli

               Metin Çobanoğlu                 Mustafa Kalaycı                  Erkan Akçay

                       Kırşehir                                Konya                               Manisa

                 Hakan Coşkun                      Recep Taner                  Nevzat Korkmaz

                     Osmaniye                               Aydın                               Isparta

Madde 4- 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Geçici Madde 12- (1) Bu Kanunun 11 inci maddesinin (a) bendinde sayılan görevler kapsamında Bakanlık bütçesinden küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerine kullandırılan kredilerden; 31/12/2010 tarihinden önce ödeme süresi geldiği hâlde, bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kredi alacaklarının asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde bu alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ya da Bakanlığın uygun görmesi hâlinde kredi ödemelerine aracılık edecek bankaya başvuruda bulunması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksiti bu maddenin yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere azami otuz altı ayda otuz altı eşit taksitte ödenmek şartıyla fer’ilerin tamamının tahsilinden vazgeçilir.

(2) Bu maddenin yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için, borçlunun, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunması halinde, davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile vekalet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.

(3) Bu madde kapsamına giren alacakların tamamının maddede öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi halinde alacak ilgili mevzuatın öngördüğü şekilde hesaplanır ve ödenen tutarlar mahsup edilir.

(4) Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın;

a) İlk taksit ödeme süresi içerisinde defaten ödenmesi halinde, bu tutara bu maddenin yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.

b) Taksitle ödenmek istenmesi halinde, borçlunun başvuru sırasında on iki, on sekiz, yirmi dört veya otuz altı eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmesi şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.

c) Taksitle yapılacak ödemelerde bu maddeye göre belirlenen tutar;

1) On iki eşit taksit için (1,05),

2) On sekiz eşit taksit için (1,07),

3) Yirmi dört eşit taksit için (1,10),

4) Otuz altı eşit taksit için (1,15),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır.

5) Bu maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak daha önce alınmış olan teminatlar yapılan ödemeler nispetinde iade edilir.

6) Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında dörtten fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde bu madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlara ilişkin kalan taksitleri ödeme hakkı kaybedilir.

(7) Bu madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu maddenin yayımlandığı tarihten önce ödenen tutarlar bu madde hükümlerine dayanılarak ret ve iade edilmez.

(8) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkilidir.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Korkmaz, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ikinci torba yasanın 4’üncü maddesi için vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu önergemizi bir önceki torba yasada da teklif etmiştik ama kabul etmemiştiniz, önergemizi tekrarlıyoruz. Vatandaşa zaman kazandırmak için 6’ncı fıkradaki süre iki aydan dört aya çıkarılmaktadır. Bakalım, vatandaşın yanında mı yer alacaksınız hep birlikte göreceğiz.

AKP’nin aslı astarı olmayan birçok rakamın havada uçuştuğu, göz boyayan ekonomi bültenleri vatandaşın derdine derman olmamaktadır. Vatandaşın hayat pahalılığı hesabı farklı, iktidarınki farklıdır. Yani sayın AKP milletvekilleri, hesaplarınız karın doyurmuyor.

Hafta sonunda Isparta’daydım, Şarkikaraağaç’ı da ziyaret etme imkânı buldum. “İşte vatandaşın hesabı!” dedirtecek bir hesabı vatandaş yapmış, önümüze koydu Sayın Ramazan Işık. Hayat pahalılığından canı yanmış ama asıl canını acıtan, Hükûmetin, gözlerinin içine baka baka yalan söylemesi, “Emeklinin, memurun durumu bizim zamanımızda düzeldi, refah seviyeleri yükseldi.” denmesi. “Sayın Vekilim, şu hesabı Mecliste bir dillendirin, durumumuzu cümle âlem öğrensin.” diye notları elime tutuşturdu. Kıymetli arkadaşlar, tüm mütevazılığı ile ve her şeyi asgariden tutarak hesaplamış bu Değerli Hemşehrimiz. Eğer halkın Hükûmeti olarak onların dertleri ile dertleniyor iseniz şu hesabı bir tutturuverin Sayın Başbakan, sayın milletvekilleri; 5 kişilik bir ailenin aylık zorunlu harcamalarını sıralamış. Bu hesabı herkes bilmek zorunda diye okuyorum: “Elektrik 100 lira” demiş, “su 65 lira, telefon, sabit ve cep telefonu 100 lira” koymuş, “yakıt, kömür-odun toplam 150 lira” koymuş, ”sosyal güvenlik primi, işçi veya esnaf olabilir 250 lira…”

FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) – Rakamlar abartılmış!

S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) – Sen bu “abartılma” lafını gel o Şarkikaraağaç’ta bu vatandaşın yüzüne söyle!

“Kira 350 lira” demiş, “çarşı pazar masrafı aylık 350 lira” demiş, “çocukların eğitim masrafı toplam 250 lira, giyecek için 200 lira” koymuş, “tüp için 50 lira” demiş, “temizlik malzemesi için 50 lira” koymuş, “arabasına -varsa eğer- yakıt ve diğer masraflar için 200 lira” koymuş, “bir de kahveye çıkarsam arkadaşlarla, onlar için de bir 100 lira” bütçe ayırmış. “Toplam 2.215 lira”, altına da not düşmüş “özel ve sosyal yaşam hariç” diye.

Değerli arkadaşlar, kafanızı kuma gömmeyin, hele hele “abartı” falan deyip de geçiştirmeyin, bu hesapta herhangi bir fazlalık ve abartı yok. Bakın, insanlarımız sıkıntıda. Vatandaş çocuklarını şöyle bir yemeğe, eğlenceye götürmeyi bir tarafa bırakın mutfakta tencerenin kaynaması, ocağın tütmesi için ince ince hesaplar yapıyor ama yetiştiremiyor. Pembe tablolar çizmekten vazgeçin. Sürekli kıyasladığınız 2001 yılıyla ilgili vatandaş bugün sizin gibi düşünmüyor. “O kriz ortamında bile hem kriz süresi kısa idi hem de bu kadar tahribatı yaşamadık” diyorlar. Geçinme problemi ortadayken insanların önüne koyduğunuz suni meselelere de inanmıyorlar. Bugüne kadar yalan ile, aldatma ile alacağınız mesafeyi almışsınız, yolunuz buraya kadarmış. Vatandaş Ramazan Işık’ın yaptığı en asgari rakamlarla hesaplanmış bu listeyi karşılamak üzere kaç kişi 2 milyar yani 2.215 lira maaş alıyor? Ücretlilerin yüzde 1’i ya da 2’si, o kadar. Milyonlarca insan bu maaşı rüyasında bile göremiyor. Dökerek, saçarak götürüyorsunuz, sonradan “Pardon, yanlış yapmışız.” mealinde hazırladığınız torba, çuval yasalarıyla döktüklerinizi toplamaya çalışıyorsunuz. Bunun çare olmadığı, bu tür yasaların yeni haksızlık ve adaletsizliklere yol açtığını da gayet iyi biliyorsunuz. Yoruldunuz, tükendiniz, kafalarınız karışık.

Kısaca, sizi değiştirme, kızağa çekme zamanı geldi. Artık, işe dört elle sarılacak, memlekete hizmet heyecanı ile planını, programını hazırlamış kadrolar gelmeli.

Dokuz yıldır tüm hazırlıklarını yapmış, vatandaş Ramazan Işık’ın bu hesabını tutturmak üzere projelerini hazırlamış Milliyetçi Hareket Partisi, 12 Haziranda aziz milletinden yetki istiyor, salahiyet istiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.

S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) – İnşallah, 12 Haziranda ülkemizi rahatlatacak bu dönüşüm yaşanacak diyor ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Korkmaz.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

TBMM Başkanlığı’na

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 4. maddesinin Geçici 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Bakanlık bütçesinden küçük sanayi yapı kooperatiflerine kullandırılan kredilerden” ifadesinden sonra gelmek üzere 12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan organize sanayi bölgelerinin arsa temininden kaynaklanan işlemlerine ilişkin olmak üzere her ne şekilde olursa olsun bu kanunun yayımlandığı tarihten önceki dönemler de dahil olmak üzere KDV tarhiyatı yapılmaz, başlatılmış olan vergi incelemelerine devam edilmez. Küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerinin 31.12.2010 tarihinden” ibaresinin eklenmesi. Ayrıca,

c) bendinde yer alan

     1.15              ibaresi                1.01

     1.07              ibaresi                1.03

     1.10              ibaresi                1.05

     1.15              ibaresi                1.07

ç) Bendinde yer alan

     1.20              ibaresi                1.10

     1.25              ibaresi                1.13

     1.30              ibaresi                1.15

     1.35              ibaresi                1.20

d) 1.10 ibaresi                             1.05

     1.15              ibaresi                1.07

     1.20              ibaresi                1.10

     1.25              ibaresi 1.13 şeklinde uygulanır.” şeklinde değiştirilmesini arz ederiz.

                                                                                         Fatih Atay (Aydın) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu, buyurunuz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; şimdi, Komisyon Başkanımın neden katılmadığını bilmiyorum. Burada bir sorun var. İlgili yetkililer burada, Bakanlığın yetkilileri burada. Bu verdiğimiz önerge, özellikle organize sanayi bölgelerinde denetim yapan arkadaşların farklı yorumlarından dolayı, altını çiziyorum, organize sanayi bölgelerinde denetim yapan arkadaşların yorum farklılıklarından dolayı bir organize sanayisinde bir şey olmuyor, öbüründe rapor düzenleniyor ve KDV tarhiyatı yapılıyor. Birinde yapılmıyor, birinde…

Burada bir sorun var Sayın Komisyon Başkanım. “Katılmıyorum.” diyorsunuz da bir sorun var, yorum sorunu var. Bu yorum sorununu giderelim diyorum, başka bir şey demiyoruz. Diyorsunuz ki “Organize sanayi bölgelerinde KDV yok.” Kanun böyle yazıyor, kanunda “yok” diyor ama bazı denetim elemanlarımızın denetlediği bazı organize sanayi bölgelerinde fatura çıkarılmış. Mademki “Yasada KDV yok.” diyorsunuz o zaman niye bunu, bu sorunu devam ettiriyoruz? Dediğimiz bu, arkadaşlar.

Ben o zaman şunu görüyorum: Sanayi Bakanlığı yetkilileri, bu sorun sizin sorununuz. Bu sorun onların sorunu. Sayın Maliye Bakanı da “Yorum farklılıklarını gidereceğim.” demiş, “Biz bunu çözeceğiz.” diyorlar. Ben bunu Sanayi Bakanlığı yetkililerinin bir sözü ve teminatı olarak alıyorum. Önergemi geri çekmiyorum.

Burada sorun var. Bu sorunu organize sanayi bölgelerinin patronu olan, onların hamisi olan, onların her şeyi olan Sanayi Bakanlığının çözmesi lazım. Kendileri “Sorun var.” diyorlar, “Yorum farklılığı var.” diyorlar, o zaman buna sahip çıkmak da Bakanlığın görevi. Bu nedenle, Maliye Bakanlığını rahatsız etmek de sizin göreviniz. Biz böyle bir şekilde…

Komisyon Başkanım, sizin “Katılmıyorum” demenizden alındım. “Sorun var, çözeceğiz.” deseydiniz…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Komisyon Başkanı katılamaz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Katılır…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Katılamaz…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Katılır…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Çoğunlukla katılır, sen orada destek verirsin…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Bana da sorması lazım Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Komisyonun görevi, İç Tüzük’e göre reddetmek!

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Bana da sorması lazım Sayın Elitaş.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Mevlüt Bey, şahsi görüşümü sorarsan o başkadır. Burada Komisyon adına oturuyorum.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Arkadaşlar, bu nedenle, burada sorun var. Ben Sanayi Bakanlığı yetkililerine bir kez daha sesleniyorum: Bu sorunu temizlemek sizin görevinizdir. Burada yorum farklılığı vardır, insanlar rahatsız edilmesin. Sanayici bizim her şeyimizdir. Üreten sanayiciye hepimiz destek olmalıyız. Organize sanayi bölgeleri bu ülkenin üretim noktalarıdır. Bu sorunu çözmek sizin birinci derece görevinizdir. Sanayi Bakanlığı yetkilileri biraz önce “çözeceğiz” dediler, bunu bir teminat olarak alıyorum ama Maliye Bakanıyla çözmek de sizin görevinizdir.

Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Aslanoğlu.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

4’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… 4’üncü madde kabul edilmiştir.

5’inci madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 5. maddesindeki “50 milyon” yerine “60 milyon” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

               Mustafa Özyürek           Ferit Mevlüt Aslanoğlu             Şevket Köse

                       İstanbul                               Malatya                           Adıyaman

                     Akif Ekici                        Bayram Meral                   Harun Öztürk

                     Gaziantep                              İstanbul                               İzmir

                                                           Eşref Karaibrahim

                                                                   Giresun

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 5. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                  Y. Tuğrul Türkeş                  Erkan Akçay

                       Mersin                                 Ankara                              Manisa

                   Recep Taner                      Hakan Coşkun                 Mustafa Kalaycı

                        Aydın                               Osmaniye                             Konya

                      Alim Işık                       Metin Çobanoğlu             Emin Haluk Ayhan

                      Kütahya                               Kırşehir                              Denizli

Madde 5- 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “10.000.000 Yeni Türk Lirasını” ibaresi “70.000.000 Türk Lirasını” şeklinde değiştirilmiştir.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Kim konuşacak?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Alim Işık konuşacak.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Işık. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 5’inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, yirmi-yirmi beş gün önce bu yüce Mecliste dile getirilen, Türkiye’de yaklaşık 7-8 milyon civarında şeker hastasının şeker ölçme çubuğuyla ilgili problemin maalesef -yine gelen telefonlar doğrultusunda- henüz çözülmemiş olduğunu, çıkan uygulama tebliğine rağmen, eczanecilerin ek 17 TL ücret istemeye devam ettiklerini ve maalesef, Hükûmetin bu uygulamada sınıfta kaldığı yönündeki uyarıları bir kez daha Hükûmet adına Sayın Bakana hatırlatıyorum. Bu mağdur durumda olan hastaların bu probleminin çözülmesi talebimi tekrarlıyorum. Bu açıklamamın ardından, söz konusu önergeyle ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

2008 yılı Şubat ayında çıkarttığımız 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesinde yer alan “10.000.000 TL” ibaresinin “70.000.000 TL” olarak değiştirilmesini talep etmekteyiz bu önergede. Söz konusu Kanun’un 3’üncü maddesi ARGE indirimiyle ilgili. İndirim, istisna, destek ve teşvik unsurlarını kapsıyor ve bunun (5)’inci fıkrasında yer alan hükümde, teknogirişim sermayesi desteği olarak verilecek ve her bir proje için 100 bin yeni Türk lirası kadar olacak hibe tutarının toplamda bir yıl için 10 milyon TL’yi geçemez, şeklinde yer alan hüküm şimdi bu kanunla 50 milyon TL’ye çıkartıldı. Biz de diyoruz ki: “Bu 50 milyon TL’lik kısım yetersiz, 70 milyon TL’ye çıkaralım.” O zaman hatırlayacaktır değerli Komisyon üyeleri ve Sanayi Bakanlığının çok değerli bürokratları, ben bizzat, bu 10 milyon TL’lik ödeneğin çok sınırlı bir ödenek olduğunu, bunun her biri 100 bin TL’lik projeden 100 yeni gencimizin projesinin desteklenmesi anlamına geleceğini, bunun da Türkiye’de yeni mezun olan birçok gencimizin bulunduğu bir ortamda son derece kısıtlı bir ödenek olduğunu söylemiştim. O zaman, yani 2008 yılı Şubat ayında, bunun en az 50 milyon TL olması gerektiğini, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun Komisyon üyeleri olarak önergeyle teklif etmiştik, o gün reddedilmişti. Allah selamet versin, içimizde mi bilmiyorum, zamanın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan Bey de burada bu Kanun görüşülürken Hükûmet adına oturmaktaydı. Konuyla ilgili görüşümü kendisi tarafından desteklenmesi konusunda aktardıktan sonra bir konuya daha işaret etmiştim “Sayın Bakanım, Eskişehir ve Kütahya, sanayicilerin daha çok küçük ve orta büyüklükte olduğu iller. Gelin, bu 50 kişiden oluşan en az ARGE desteği kapsamına 10 kişinin çalıştırılma şartını ekleyelim.” dediğimde, çok ilginç bir ifade kullanmıştı: “Benim, leblebici ve çekirdekçilerle uğraşacak vaktim yok.” demişti. O gün Maliye Bakanıydı, bugün aramızda çok değerli bir büyüğümüz olarak siyasete devam ediyor. Üç yıl öncesinden bu ifadeyi kullanan Sayın Bakanın, bugün, üç yıl önce ifade ettiğimiz böyle bir öneriyi yeni kanun içerisinde değerlendirmiş olmasından, gerçekten üç yıl sonra da olsa memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Bu yeterli değildir değerli milletvekilleri. Şu anda, Sanayi Bakanlığımıza, bu amaçla, teknogirişim sermayesi desteği almak üzere, yaklaşık 800’ün üzerinde başvuru vardır. Geliniz, bu gençlerimizi, her biri 100 bin TL olmak üzere, hiç olmazsa 700 projeyi destekleyelim, bu ülkenin teknolojisine, bilimine katkıda bulunacak gençlerimize bir istihdam imkânı sağlayalım. Yine bu 50 milyon TL’lik ödenek, birçok gencimizin hayallerinin kırılmasına yol açacaktır. Önergedeki 70 milyon TL, düşünülmüş taşınılmış, ona göre konulmuş bir rakamdır.

Ben, yüce Meclisin bu önergeye destek vereceği ümidiyle tekrar hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 5. maddesindeki “50 milyon” yerine “60 milyon” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                       Harun Öztürk (İzmir) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Öztürk, buyurunuz.

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 5’inci maddesinin değiştirilmesi konusunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 13 Şubat 2011 tarihli ve 6111 sayılı torba kanunun Komisyon tarafından kabul edilen metninde yer alan ancak Genel Kurulda metinden çıkarılan madde bu mini torbada yeniden düzenlenmektedir. İhtiyaç ise söz konusu düzenleme Genel Kurulda niye metinden çıkarıldı? Acil bir düzenleme değil ve ihtiyaç yoksa niye tekrar getirilmek isteniyor? Komisyonda bu sorularımızın karşılığını alabilmiş değiliz. Tahminimiz o ki Genel Kurulda temel kanun olarak görüşülen torba kanunun dokuzuncu bölümüne Hükûmetin son dakikada eklemek istediği maddelere yer açmak üzere bu madde metinden çıkarılmıştır çünkü bu bölümde yer alan maddelerin, İç Tüzük hükmüne göre, otuzu geçmemesi gerekiyordu. Bu operasyona rağmen, söz konusu kanunun dokuzuncu bölümü otuz iki maddeden oluşmuştur.

Metinden çıkarılma konusunda ortaya konulan tercih, Hükûmetin ARGE faaliyetlerine bakışını yansıtması açısından önemlidir. Hükûmetin ARGE teşvikleriyle ilgili limitleri zamanında, doğru tespit edemediğini göstermesi açısından da bu düzenleme önemlidir.

Komisyonda, teklifte yer alan “30 milyon TL” rakamı “50 milyon TL” olarak değiştirilmiştir. Bu değişikliğe biz de olumlu oy kullandık ancak bu rakamın daha da iyileştirilmesi için, 60 milyon TL’ye çıkarılmasını öneriyoruz.

Değerli milletvekilleri, Hükûmet tarafından “İşsizlik azalıyor.” şeklinde laf kalabalığına getirilen Aralık 2010 işsizlik rakamları üzerinde de durmak istiyorum çünkü burada da, biraz önce 2011 merkezî yönetim bütçe uygulama sonuçlarında işaret ettiğim gibi, bir cilalama olduğunu göreceksiniz.

Değerli milletvekilleri, aralık ayında aktif nüfusumuz 69 bin kişi artmıştır. Aktif nüfusumuz bu kadar artarken, aynı dönemde, iş gücüne dâhil edilmeyenlerin sayısında 141 bin kişilik azalma olmuştur. Bu ne demektir? Artan aktif nüfusu aralık ayı iş gücü rakamlarına, dolayısıyla işsizlik rakamlarının hesabına dâhil etmediğimiz gibi, mevcut iş gücünden 72 bin kişiyi daha “iş gücüne dâhil olmayanlar” grubuna atmışız demektir. Yaptığımız bu işlem, sadece aralık ayında kaydır kuydurla 141 bin kişiyi işsizlik hesabına dâhil etmediğimiz anlamına geliyor.

Değerli milletvekilleri, bu kaydır kuydura rağmen, aralık ayında toplam istihdam 189 bin kişi azalırken, işsiz sayımız 117 bin kişi artmıştır. Aralık ayında “iş gücüne dâhil edilmeyenler grubuna alınan 141 bin kişiyi de eklediğimizde gerçekte işsiz sayısının bir ayda 258 bin kişi arttığı görülecektir.

Değerli milletvekilleri, Hükûmet seçime doğru açıklayacağı işsizlik oranları ile işsizliği azalmış gibi göstermeye devam edecektir. Bu gerçeği yansıtmayan beyanlara şu nedenle inanmamalısınız: Çünkü işsizlik oranları seçimin yapılacağı yaz aylarına doğru Hükûmet bir şey yapmasa da konjonktürel olarak zaten düşecektir. Yıllardır bu hep böyle olmaktadır diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Öztürk.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

5’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 5’inci madde kabul edilmiştir.

6’ncı madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin çerçeve 6 ncı maddesiyle değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                  Bekir Bozdağ                        Ahmet Yeni                  Hayrettin Çakmak

                       Yozgat                                 Samsun                               Bursa

                                  İbrahim Yiğit                              Canan Kalsın

                                      İstanbul                                       İstanbul

“Hukuk müşavirlerinin temsil yetkisi, Genel Müdürlüğün görev alanı ile ilgili işlemlerden dolayı Genel Müdürlük husumetiyle açılan bütün dava takiplerini, avukatların temsil yetkisi atandıkları veya görevlendirildikleri merkez teşkilatı veya bölge müdürlükleri ile merkez teşkilatı veya bu bölge müdürlükleri ile ilişkilendirilen yerlerdeki dava takiplerini kapsar.”

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım üç önerge aynı mahiyettedir.

Şimdi bu önergeleri okutup, birlikte işleme alacağım, önerge sahiplerinin istemi hâlinde de kendilerine ayrı ayrı söz vereceğim.

Önergeleri okutuyorum:

TBMM Başkanlığı’na

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 6. maddesinin yasa metninden çıkartılmasını arz  ederiz.

               Mustafa Özyürek           Ferit Mevlüt Aslanoğlu            Harun Öztürk

                       İstanbul                              Malatya                               İzmir

                   Vahap Seçer                 Fehmi Murat Sönmez               Kamer Genç

                       Mersin                               Eskişehir                             Tunceli

                              Orhan Ziya Diren                         Bayram Meral

                                        Tokat                                        İstanbul

Diğer önergenin imza sahipleri:

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı             Emin Haluk Ayhan

                       Mersin                                 Konya                               Denizli

                   Erkan Akçay                      Hakan Coşkun                    Recep Taner

                       Manisa                              Osmaniye                             Aydın

                                    Y. Tuğrul Türkeş                     Metin Çobanoğlu

                                            Ankara                                     Kırşehir

Diğer önergenin imza sahipleri:

                   Bengi Yıldız                    M. Nezir Karabaş                    Sırrı Sakık

                       Batman                                  Bitlis                                  Muş

                                   M. Ufuk Uras                                  Osman Özçelik

                                        İstanbul                                                Siirt

BAŞKAN – Komisyon bu önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Peki.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe efendim…

BAŞKAN – Siz gerekçenin okunmasını istiyorsunuz.

Buyurunuz Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 698 sıra sayılı Yasa Teklifi’nin 6’ncı maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.

Sayın milletvekilleri, tabii ki devlet bir bütündür. Bu bütünlük içinde yıllarca uygulanan bir sistem var. Bizim de genel bütçeli idarelerin hukukla ilgili davalarını takip etmek üzere -4353 sayılı Kanun- Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü diye bir teşkilat var, Maliye Bakanlığı bünyesinde oluşturulan ve bütün kamu idarelerinin davalarına bu kişiler bakıyorlar ama her nedense, AKP, yeni bir sistem getirerek Devlet Su İşlerinde özel bir avukatlık sistemini getiriyor. Devlet Su İşlerindeki davalara, işte, ayrı bir avukatlık bürosu, hukuk müşavirliğini şey ediyor. Bir de hizmet alımı yoluyla da bir avukatlık sistemini getiriyor.

Şimdi, tabii, Devlet Su İşlerinde çok büyük davalar var, trilyonluk, hatta yani çok, katrilyonluk belki olmasa bile trilyonluk davalar var, özellikle istimlak davaları ve birçok önemli davalar var. Bu davaların bence devletin disiplinli avukatları tarafından takip edilmesi gerekirken, ama her nedense birtakım, işte, AKP’nin öteden beri yaptıkları, bazı imtiyazlı kişilere yeni yeni iş bulma gayretlerinin bir örneğini de burada gösteriyor. Shakespeare’in bir sözü var: “Şeytan bir günah işlemeye başladığı zaman, işe o günahı kutsallık zırhına sarmakla başlar.” diyor. Şimdi, AKP’nin de böyle bir huyu var. Böyle, birtakım insanlara özel birtakım imtiyazlar getirmek için, devletin belli kaynaklarını bunlara talan ettirmek için, evvela sanki çok önemli bir iş yapıyormuş gibi bir görüntü yaratmaya çalışıyor ama o işin arkasında aslında devletin büyük kaynaklarının heba edilmesi, çarçur edilmesi yatıyor.

Şimdi, Devlet Su İşlerine neden böyle bir gerekçe görülüyor? Çünkü AKP’li, yandaş birtakım avukatlara iş bulma, onlara yeni yeni, çok yüksek fiyatlardan ücret ödeme ve ayrıca da bazı kişilere, bazı hukuk bürolarına özel hizmet alma yoluyla, nasıl ki devlet dairelerindeki korumayı özel koruma şirketlerine, işçiliği özel işçilik şirketlerine veriyorlarsa, burada da belirli işleri bazı hukuk bürolarına özel hizmet satın alma yoluyla vermeye gayret ediyorlar ki bu, bana göre, devlet için çok tehlikeli çünkü katrilyonluk davalar var. Katrilyonluk -dediğim gibi- olmasa bile trilyonluk davalar var. Bu kişilerin devletin hakkını en iyi şekilde savunacağını kim bilebilir, kim garanti edebilir? Edemezsiniz. Ama zaten AKP’nin felsefesinde bu devleti korumak, devletin kurumlarını korumak diye bir şey yok.

İşte, dört senedir buradayız. Seçime gidiyoruz. Seçime giderken yapılacak bir… Seçimdeki hileleri önlememiz gerekirken, sağlıklı bir seçim yapılması gerekirken, onlarla ilgili tedbirler almamız gerekirken, acaba son anda devletin kaynaklarını nasıl kendi yandaşlarımıza talan ettiririz de bunları vergiden muaf tutarız diye hesaplar yapıyoruz. İşte, daha geçenlerde çıkan büyük torba kanunda, kendi yandaşlarınızın hayalî ihracat yoluyla sağladıkları kazançlara büyük kolaylıklar, aflar getirdiniz. Birçok milletvekilinizin trilyonlarca, 50, 60, 100 trilyon derecesinde para cezalarını, çeşitli vergi cezalarını affettirdiniz. Dünyanın hiçbir yerinde siyasetle uğraşan onurlu ve soylu insanlar, kendi parmaklarıyla kendi cezalarını, kamuya olan borçlarını affettirmezler. Bu, insan haysiyetiyle bağdaşmayan çok aşağılık bir davranış biçimidir. Ama, maalesef, buralarda bunlar yapılıyor ve milletin karşısına da utanılmadan çıkılıyor. Böyle bir şey olur mu? Yani devletin kaynaklarını siz getireceksiniz, devlete verilmesi gereken vergileri, cezaları ödemeyeceksiniz devlete, kendi parmaklarınızla affedeceksiniz. Bu, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde görülmemiştir ve görülmesi de mümkün değildir.

İşte, seçime giderken bizim istediğimiz, oy hırsızlığını önlemek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözünüzü tamamlayınız.

KAMER GENÇ (Devamla) – Biliyorsunuz, hacca gittiniz, içinizden birileri hacca gitti, Mecliste oy hırsızlığı oldu. Yani hacca giderken oy hırsızlığını yapan bir siyasi kadronun yarın sandıkta oy hırsızlığı yapmayacağını nasıl garanti edebilirsiniz arkadaşlar? Bu siciliniz ortada. Bir yandan kutsal hac görevini yapıyorlar, bir yandan da Mecliste oy hırsızlığı yapılıyor. Bunu nasıl izah edebilirsiniz? Dolayısıyla yarın da sandıklarda da yine oy hırsızlığı yapacaksınız. İşte, vatandaşların bazılarının bunları bilmesi lazım. Bunun tedbiri alınmadıktan sonra, Türkiye’de maalesef ne sağlıklı bir seçim yapılabilir ne de bu seçim sonucunda Türkiye’de doğru dürüst bir Meclis buraya gelebilir ve sizin bütün hesabınız, devlette iktidarlarınız zamanında yaptıklarınıza, işlediğiniz günahlara işte bu torba kanunlar kanalıyla bir af getirmek ve hesap verme yollarından kaçınmaktır.

Önergemizin kabulünü diliyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, konuşan Hatip, milletvekili adabına yakışmayan şekilde…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sen adabı öğren bir defa!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) -…milletvekilliği adabına yakışmayacak şekilde, Parlamentoda bulunan milletvekillerini töhmet altında bırakacak bir konuşma yapmıştır, “Oy hırsızlığı yapmıştır.” diye ifade etmiştir. Aynı zamanda “Burada parmaklarınızı kaldırdığınızda bazılarını affediyorsunuz, haysiyet dışı işler yapıyorsunuz.” diye ifadeler kullanmıştır. İzin verirseniz konuşmak istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, grubuna sataşması nedeniyle konuşması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Dört seneye yakın bir zamandır, burada konuşan zat, her çıktığında hakaretten başka bir şey yapmadı, iftiradan başka hiçbir şey yapmadı. Bir grup temsilcisi olduktan sonra, grup başkan vekili arkadaşlarımızın yaptığı uyarılar çerçevesinde biraz edepli, adaplı konuşmaya başladı…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Senden mi öğreneceğim nasıl konuşacağımı!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …ama şu anda sesinin tonunu yükseltmeden ağza alınmayacak hakaretleri yaptı. Milletvekilliğine yakışacak bir iş değil.

Bugün siyasi parti grupları burada anlaşmışlar, şu torba yasayla ilgili kısmın ikinci bölümünün bütün görüşmelerini yapıp arkasından Anayasa oylamasına geçeceğiz.

Sessiz sessiz söyleyerek tutanaklara geçirilen hakaretvari sözleri yapıp, biz siyasi parti temsilcileriyle bir konuyu konuşurken, programımızı yapmaya çalışırken, onlarla yaptığımız uzlaşmaya dinamit koyacak şekilde, hiç kimse dikkat etmeden “Ya, bu kişi ne kadar sakin sakin konuşuyor.” diye…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Memleket yanıyor, memleketi yaktınız ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …o gruptan bir milletvekili arkadaşımız da bana söylüyor, diyor ki: “Bak, ne kadar sakin sakin konuşuyor.” diyor.

Şimdi, bu bir ameliyat geçirdi. Bu geçirdiği ameliyatla ilgili geçmiş olsun dileklerimizi sunduk. Öyledir veya böyledir, burada yaptığı şeylere rağmen biz insan olduğundan dolayı geçmiş olsun dileklerimizi sunduk ama burada hakaret etmenin anlamı yok ve üzülüyorum, bunu da pürdikkat dinleyen arkadaşlarımız, kim olursa olsun, milletvekili olan, bu milletin temsilcisi olan herkesin onun söylediği hakaretler nedeniyle uyarması, sesini yükseltmesi gerekirdi.

Biz, Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan bir arkadaşımızla yaptığımız konuşma sırasında, çünkü bir program yapıyoruz, önergeyle ilgili bir uzlaşma olacak mı olmayacak mı onu değerlendiriyoruz ama, o gruptan veya başka gruptan arkadaşlarımızın bunu duyduğu anda derhâl uyarması gerekirdi çünkü biz 74 milyon insanı temsil ediyoruz, seçildiğimiz ili değil. 74 milyon Türk milletinin her bir ferdini hepimiz birer birer temsil ediyoruz. Onun yaptığı hakaretlere “dur” demek de 74 milyon insanın temsilcisi olarak bizim vazifemizdir.

Sen bize çamur atana kadar önce bedavaya aldığın, Almanlarla iştirak hâlinde yaptığın saman fabrikasının ne olduğunu anlat. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Kalktın, yalan söyledin! “Ben onun yönetim kurulunda değilim.” dedin, yönetim kurulunda olduğunu söyledin. 22 Temmuz seçimlerinin akabinde yönetim kurulu başkan vekili oldun. Önce sen, kendinle ilgili, yani çakıldağı temizle, ondan sonra gel, bu ak insanlara hakaret etmeye başla.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum ve şu konuşmayı da üzülerek yaptığımı ifade etmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Almanlardan aldığım saman fabrikasını bedava aldığımla ilgili sataşma yaptı. Müsaade ederseniz cevap vereyim.

BAŞKAN – Buyurunuz, açıklamada bulununuz lütfen.

Lütfen yeni sataşmalara mahal vermeden...

2.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletvekili sıfatıyla geldik buraya. Milletvekilliği görevine başlarken bir yemin ettik. Bu yeminin özü nedir? Dürüstçe, namusluca millete hizmet etmek, hırsızların üzerine gitmek.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Aynen öyle.

KAMER GENÇ (Devamla) - Aynen öyle değil mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Eroincinin avukatı olmadık, silah kaçakçısının avukatı olmadık.

KAMER GENÇ (Devamla) - Peki Mustafa Bey, evet, burada, çok af kanunu getirdiniz, bu kanunlarla...

Bakın, geçen gün torba kanunda kaç milletvekilinizin, kaç lira para cezalarını, vergi cezalarını affettiniz? Hangi naylon faturacının hangi vergi borcunu affettiniz? Gelin, araştırma yapalım. Hangi gümrük kaçakçılığının gümrük kaçakçılığından dolayı sağladıkları...

AHMET YENİ (Samsun) – Biliyorsan söyle, iftira edip durma, söylesene.

KAMER GENÇ (Devamla) - ...vergileri affettirdiniz? Gelin, bunları araştıralım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sen hangi silah kaçakçısının avukatı oldun? Kimin işini takip ettin?

KAMER GENÇ (Devamla) - Niye görevi suistimal ve ihmal eden kişilerin Türk Ceza Kanunu’nda belirlenen cezasını indirdiniz? Yani para cezasına çevrilmeyen, görevi suistimal ve ihmal davalarında niye para cezasına çevrilebilecek bir statüye indirdiniz? Dolayısıyla...

AHMET YENİ (Samsun) – Samanı anlat, samanı!

ÖZNUR ÇALIK (Malatya) – Samanı kaça aldın, samanı?

KAMER GENÇ (Devamla) – Anlatacağım ki senin kafandaki anlaşılsın.

Şimdi, mesele şu: Ben arkadaşlarla yüzde 5 hisseyle bir fabrikaya ortak oldum ama devri iktidarınızda AKP’li olmadınız mı hayat hakkı yok. İflas etti, ben de ayrıldım yani gayet normal değil mi? Getirdim, bir para koydum orada.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Paranın belgesi yok! Paranın belgesi yok!

KAMER GENÇ (Devamla) – Ondan sonra da… Devri iktidarınızda, sizden oldu mu bakın, sizden oldu mu -devletin bütün kaynakları sizin emrinizde- Tayyip Erdoğan’ın damadına getireceksiniz, 750 milyon dolar kredi verirsiniz ama bizim arkadaş gitti, 1 kuruş kredi vermediler.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sen parayı ödememişsin, nüfuz kullanıyorsun, nüfuz!

KAMER GENÇ (Devamla) – Kredi vermeyince fabrikayı yapamadık. Ne yapalım? İflas ettik. Bu günah… Yani, bunda utanılacak şey…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Nüfuz ticareti yapıyorsun, parayı ödediğini belgelemiyorsun sen!

KAMER GENÇ (Devamla) – Utanılacak durumu kendinize… Yani kaldı ki sizin milletvekili…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Para verdin mi, vermedin mi, onu söyle sen.

KAMER GENÇ (Devamla) – Verdim tabii. Yani eğer…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Belgesi yok onun, belgesi yok!

KAMER GENÇ (Devamla) – Yahu, kayıtlara geçmiş paranın belgesi ne olur?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bankadan göndermemişsin. Kanuna göre bankadan lazım.

KAMER GENÇ (Devamla) – Hayır, onun parasını…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – 8 bin liranın üzerindeki her paranın bankadan gitmesi lazım.

KAMER GENÇ (Devamla) – Bak, Mustafa Bey, ben sen değilim. Evvela sen Kayseri Belediyesinde yapılan suistimallerin hesabını ver, evvela senin belediyelerine verdiğin suistimallerin hesabını ver, ondan sonra gel burada konuş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Anlatayım sana onu.

AHMET YENİ (Samsun) – Belgeyi getir, belgeyi!

KAMER GENÇ (Devamla) – Bak, yani eğer yiğitliğiniz varsa, bakın, yiğitliğiniz varsa çıkalım, burada AKP’nin yaptığı suistimallerin hesabını soralım. Tayyip Erdoğan’ın oğlu mücevherat alım satımıyla uğraştı diye niye mücevherat alım satımını vergiden muaf tuttunuz? Bu vicdan mıdır? Bu vicdan mıdır?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bilmeden konuşuyorsun, yalan söylüyorsun!

KAMER GENÇ (Devamla) – Hayır, hayır, bu vicdan mıdır? Ya, vicdan mıdır? Bu onurlu bir davranış mıdır, bu namuslu bir davranış mıdır?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Mücevheratta vergi yok mu, var mı?

KAMER GENÇ (Devamla) – Yani benim istediğim…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Genç, konu anlaşılmıştır.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkanım, ismimi vererek “Senin de Kayseri’de yaptığın yolsuzluklarla…” diye bir ifade kullandı. Açıklık getirmek istiyorum.

BAŞKAN – Sayın Elitaş, lütfen yeni sataşmalara yol açmayın.

Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Kamer Genç, bugün önemli günlerinden birini yaşıyor, ciddiye alındığını hissediyor ama şu düzeltmeyi yapmak istiyorum.

Bakınız, temcit pilavı gibi söylenen bir hadise var. Diyorlar ki: “Siz mücevherattaki katma değer vergisini sıfırladınız.” Doğru. Mücevheratta katma değer vergisi yoktu, özel tüketim vergisi vardı.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır, ÖTV var, ÖTV.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Mücevherattaki katma değer vergisi yüzde 18’di, özel tüketim vergisi yüzde 3’tü. Şimdi biz ne yaptık? Mücevherattaki katma değer vergisini kaldırdık, özel tüketim vergisini yüzde 20’ye getirdik.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır, doğru konuşmuyorsun!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Yani bunu “Mücevherattaki katma değer vergisi sıfır, ekmekteki katma değer vergisi 1.” diye, yaptıkları popülizm bu. Başka hiçbir şey bulamadıklarından dolayı ancak bunu yapmaya çalışıyorlar.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tayyip Erdoğan’ın oğlu için bunu yaptınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Gelelim Kayseri Büyükşehir Belediyesiyle ilgili olan konuya: Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanıyla ilgili, bir kişi gelmiş, makbuz düzenlemiş. Bunu her yerde anlatıyoruz. O makbuzla ilgili Büyükşehir Belediye Başkanı şikâyette bulunmuş.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ne zaman olmuş?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Diyor ki: “Benim Kayserili hemşehrilerime, taksi durağı gibi başka şeylerle ilgili, belediyenin mührüyle, çalıntı mühürle birlikte düzenlediği makbuzla şikâyet var, bununla ilgili soruşturma açın.”

Yapılan soruşturma sonucunda şahıs yedi yıl mahkûm oluyor. Yedi yıl mahkûm olduktan sonra, izin alıyor iki yıl sonra. Nereye gidiyor? İstanbul’a. O dönemde -İnternet’te var- mason üstatlarından birisine öldürmek üzere veya yaralamak üzere pusu kurarken vicdanı sızlıyor, diyor ki: “Şurada, şu adreste mason üstatlarından birine suikast yapılacak.” diye kendisini tarif ediyor ve yakalattırıyor. Sonradan bu sorgu esnasında “Nedir?” deyince, Ergenekon’un önemli şahıslarından birinin azmettirmesi sonucunda ben bu işi yapıyordum, ama korktum, vazgeçtim, kendimi ihbar ettim diyor ve ondan dolayı Silivri’de şu anda yatıyor.

Siz Silivri’de olan bir insanın ve millete iftira etmekle tescilli olan bir şahsın arkasına saklanarak, kalkıp da onun bir düzmece defterle… Defter dediği…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ne saklanması! Niye zamanında soruşturma açmadınız!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Ne zaman yazıldığı belli olmayan bir defterle, bir defter sayfasıyla ve tersinden giden defter sayfasıyla İnternet sitesinde yayarak “Böyle böyle var.” diye ifade etmek hiç de etik değil, ahlaklı değil ve bunu da malzeme olarak kullanmak da ahlaklı değil.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama inkâr etmek de ahlaklı değil!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – O arkadaşımız eğer milletvekili adayı olsaydı, kalkacaktınız yeri göğü inletecektiniz, “Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı sırf dokunulmazlık zırhına bürünebilmek için aday oldu.” diyecektiniz, ama aday olmayınca elinizdeki o sakladığınız iftira belgeleri patladı. Patlayınca pazartesi günü verdiniz. Ne verdiniz? Ahlaki olmayan şeyleri de oraya verdiniz. Bazılarının alışkanlık hâline getirdiği şeyleri, kendi yanlışlarını, kendi üstünde bulundukları durumu bizim de…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - …üzerimize atabilmek için, çamur atabilmek için ahlak dışı şeyleri İnternet sitesinde yayınladanız. Bu gerçekten çok üzülecek bir durumdur.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Elitaş, konu anlaşılmıştır.

VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) (Devam)

BAŞKAN – Sayın Mehmet Şandır ve arkadaşlarının önergesinin gerekçesini okutuyorum:

Gerekçe:

Genel hükümlere aykırı bir düzenleme yapıldığından bu maddenin teklif metninden çıkarılması önerilmektedir.

BAŞKAN – Sayın Bengi Yıldız ve arkadaşlarının önergesinin gerekçesini okutuyorum:

Gerekçe:

Genel bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir kanuni altyapı oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi kılınmak istenmektedir. Bu değişiklik ile tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önergeler reddedilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin çerçeve 6 ncı maddesiyle değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                      Bekir Bozdağ (Yozgat) ve arkadaşları

“Hukuk müşavirlerinin temsil yetkisi, Genel Müdürlüğün görev alanı ile ilgili işlemlerden dolayı Genel Müdürlük husumetiyle açılan bütün dava takiplerini, avukatların temsil yetkisi atandıkları veya görevlendirildikleri merkez teşkilatı veya bölge müdürlükleri ile merkez teşkilatı veya bu bölge müdürlükleri ile ilişkilendirilen yerlerdeki dava takiplerini kapsar.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Kabul ediyoruz.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Kanun teklifinin 6 ncı maddesiyle değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, DSİ Genel Müdürlüğünün merkez teşkilatına atanan avukatların da temsil yetkisi belirlenmektedir.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen bu önerge doğrultusunda 6’ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

7’nci madde üzerinde üç önerge vardır. Bu üç önerge de aynı mahiyette olduğu için önergeleri okutup, birlikte işleme alacağım. Önerge sahipleri isterse, kendilerine ayrı ayrı söz vereceğim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 7 inci maddesinin teklif metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                   Bengi Yıldız                    M. Nezir Karabaş                    Sırrı Sakık

                       Batman                                  Bitlis                                  Muş

                              M. Nuri Yaman                              M. Ufuk Uras

                                       Muş                                           İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 7. maddesinin Teklif metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı               Y. Tuğrul Türkeş

                       Mersin                                 Konya                               Ankara

                   Recep Taner                      Hakan Coşkun                    Erkan Akçay

                        Aydın                               Osmaniye                            Manisa

                                Emin Haluk Ayhan                  Metin Çobanoğlu

                                          Denizli                                   Kırşehir

T.B.M.M. Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 7. maddesinin yasa metninden çıkartılmasını arz ederiz.

               Mustafa Özyürek           Ferit Mevlüt Aslanoğlu         Orhan Ziya Diren

                       İstanbul                               Malatya                               Tokat

            Fehmi Murat Sönmez            Nevingaye Erbatur                Bayram Meral

                      Eskişehir                                Adana                               İstanbul

                                                               Kamer Genç

                                                                   Tunceli

BAŞKAN – Komisyon bu önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçemiz okunsun.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Bir önceki maddedeki önergede Genel Hükümlere aykırı bir düzenleme yapıldığından bu maddenin Teklif metninden çıkarılması istenmişti. Bu maddede de değişiklik yapılması uygun görülmemektedir.

BAŞKAN – Barış ve Demokrasi Partisi Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve arkadaşlarının önergesinin gerekçesini okutuyorum:

Gerekçe:

Genel bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir kanuni alt yapı oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi kılınmak istenmektedir. Bu değişiklik ile tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Sizde kim konuşacak?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben konuşacağım.

BAŞKAN – Sayın Genç, buyurunuz.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 698 sıra sayılı Yasa Tasarısı’nın 7’nci maddesinin madde metninden çıkarılmasıyla ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.

Şimdi, değerli milletvekilleri, burada… Devletin yine kurulmuş birtakım nizamı var. Bu nizama göre işte, kamu alacaklarında sulh yoluyla ne kadar lirayla nasıl vazgeçileceği genel prensipler içinde kurala bağlanmış. Ama her nedense bu Devlet Su İşlerine özel bir imtiyaz getirilmiş, o rakamlar 3 misli artırılmış. Şimdi, mesela, işte 1 milyon liraya kadar, eski parayla 1 trilyon liraya kadar genel müdür vazgeçecek, 10 milyon liraya, 10 trilyon liraya kadar da bakan vazgeçecek. Şimdi, biz görüyoruz, kişilerin iradesine bağlı… Bir şeyi bir kişinin iradesine bağlı bıraktığınız zaman,  -pek devleti koruyan kişiler yok- maddi menfaatler söz konusu olunca maalesef hep devletin aleyhine işleyen bir uygulama var şimdiye kadar çok şeylerde.

Mesela, Maliye Bakanlığında Merkezî Uzlaşma Komisyonu var. AKP zamanında, Citibank’ın 3,5 milyar dolarını, bakın arkadaşlar, 3,5 milyar dolarını Merkezî Uzlaşma Komisyonunda bir kalemde sildiler. Peki, niye siliyorsunuz? Devletin inceleme elemanları gitmiş, bankanın hesaplarını incelemiş ve 3,5 milyar dolar vergi borcunu bulmuşlar ama tabii, Tayyip Bey, onun Hükûmeti, kanunlara bağlı olmadığı için, kanunu dinlemiyor. Tek kalemde, Merkezî Uzlaşmada siliyor.

Şimdi, biraz önce burada yaptığım konuşmada ben kimseye hakaret etmedim sayın milletvekilleri. Ben diyorum ki: “Hiçbir kişi, hiçbir vicdan sahibi insan, hiçbir demokratik parlamentoda parlamenterler, kendilerinin ve yandaşlarının kamuya olan borçlarını parmak kaldırmak suretiyle silemezler. Silerlerse bu onurlu olmaz.” Bunda hakaret var mı? Yok. Bence yok. Şimdi, siz getirdiniz milletvekilinizin birisine 200 milyon dolarlık bir şeker fabrikasını 13 milyon dolara verdiniz mi? Verdiniz. Onun 35-40 trilyon liralık idari para cezasını bundan önceki torba kanunda affettiniz mi? Bir misal işte. Mustafa Bey, bir kendi milletvekilinizin 35 trilyon liralık idari para cezasını affedince dürüstlük mü oluyor?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Adını söyle, adını söyle kimse!

KAMER GENÇ (Devamla) – Dürüstlük mü oluyor?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Adını söyle kimse, adını söyle!

KAMER GENÇ (Devamla) – İşte söylüyorum ya.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Adını söyle!

KAMER GENÇ (Devamla) – İşte Kütahya Şeker Fabrikasında idari para cezası.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Neyin idari para cezası?

KAMER GENÇ (Devamla) – E, sen ne biliyorsun?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hayır, onun idari para cezası yok, orada idari para cezası yok.

KAMER GENÇ (Devamla) – Git araştır, git araştır.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Amasya’da var, Kayseri’de var idari para cezası!

BAŞKAN – Karşılıklı konuşmayınız lütfen.

KAMER GENÇ (Devamla) – Ondan sonra 200 milyon dolarlık şeker fabrikasını getirip de 14 milyon dolara vermediniz mi? Yani bunlar suistimal değil mi? Yani arkadaşlar, belediyelerinizin…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Amasya’da, Kayseri’de var idari para cezası!

KAMER GENÇ (Devamla) – İstanbul Belediyenizin seksen tane ihalesinde suistimal tespit edildiği Danıştay kararıyla sabit. Mart 2010 tarihinden itibaren İstanbul Belediye Başkanı hakkında soruşturma yapılması gerekirken niye bugüne kadar soruşturma açmıyorsunuz? Danıştay kararı ortada ya. Hangi yüzle çıkıp bunu ondan sonra savunuyorsun. Adana Belediye Başkanı hakkında bir şey var mıydı? MHP’liydi. Adana Belediye Başkanı kaç aydır açıkta, hakkında bir soruşturma da yapmıyorsunuz, adamcağızı dışarıda tutuyorsunuz. Sizin belediye başkanlarınızın büyük bir kesimiyle ihalede yolsuzluklar almış yürümüş. Ama bir İçişleri Bakanınız var, diyor ki, o da öyle sıkılmadan laflar ediyor ki: “Amerika’da olmayan basın özgürlüğü bizde var efendim.” Ne kadar büyük basın özgürlüğü var değil mi! Ondan sonra tutuyor, müsaade vermiyor.

Benim bir ilçemde belediye başkanı, sizin belediye başkanınız, 150 milyar liralık iş bitirme belgesini veriyor bir müteahhide. Adam belediyede bir kuruşluk iş yapmamış, 150 milyar liralık işi bitirme belgesini veriyor. İçişleri Bakanına şikâyet ediyorlar: “Ya, bu, görevini suistimaldir.” diyorlar. “Yok ya” diyor, soruşturma iznini açmıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMER GENÇ (Devamla) – Yani şimdi eğer yiğitlik varsa kuralım bir komisyon. Hiç burada boş konuşmaya da gerek yok. Gidelim sizin belediyeleri de inceleyelim. Sizin yaptığınız…

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Devamla) – Efendim, bir dakika…

BAŞKAN – Genel Kurulu selamlayınız sadece lütfen.

KAMER GENÇ (Devamla) – Gidelim, sizin… Yani bunların hepsini inceleyelim. Kamu İhale Kanunu… Binlerce defa ihlal var, alımlarda binlerce defa ihlal var. Gümrüklerde denetimi kaldırmışsınız kardeşim. Belediyelerde… Ankara Büyükşehir Belediyesinin 4 katrilyon lira devlete borcu var. Niye bunu tahsil etmiyorsunuz? Bir kar yağdı, insanlar sokakta kaldı. Yani bir hizmet de doğru dürüst yürümüyor. Dolayısıyla, yani söylenen doğru şeylerden sizin ders alıp, bu yapılan soygunların, talanların üzerine gitmeniz gerekirken maalesef çıkıyorsunuz iftira atıyorsunuz.

Şimdi, Tayyip Bey çıkıyor bizim Genel Başkana “Ergenekon mu arıyorsun?” diyor. Nerede arayacaksın? “Çorum’da ara, Sivas’ta ara, Kahramanmaraş’ta ara.” diyor. Şimdi, Çorum’da, Kahramanmaraş’ta ve Sivas’ta kim öldürüldü? Demokrat ve solcular öldürüldü. Öldüren kim? Şeriatçılar. Ee, kimin zihniyetindeki insanlar? Tayyip Bey’in zihniyetindeki insanlar o olayları yapıyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Demek ki Ergenekon o…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ KOYUNCU (Bursa) – Şeriatçı kim? Şeriatçı kim?

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Devamla) – O bakımdan söylediğimiz sorunları bilerek söylüyoruz, bu söylediğimiz şeylerin arkasındayız.

BAŞKAN – Sayın Genç, lütfen yerinize geçiniz.

OSMAN KILIÇ (Sivas) – Ayıp be, ayıp!

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sana ayıp!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sana çok yakışıyor!

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sana da çok yakışıyor!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Acayip yakışıyor!

KAMER GENÇ (Tunceli) – Senin başına vura vura doğruları sana söyleteceğim.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

7’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, 8’inci madde üzerinde dört önerge vardır.

8’inci madde üzerinde verilen Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ve arkadaşlarının önergesi, Gümrük Müsteşarlığına 2 bin kişilik bir kadro ihdasını öngörmektedir. Ancak, teklifte Gümrük Müsteşarlığıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. İç Tüzük’ün 87’nci maddesi hükümleri karşısında bu önergenin işleme konması imkânı yoktur. Önergeyi işlemden kaldırıyorum.

Madde üzerindeki diğer üç önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 8. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı             Emin Haluk Ayhan

                       Mersin                                 Konya                               Denizli

                   Erkan Akçay                    Y. Tuğrul Türkeş                 Hakan Coşkun

                       Manisa                                 Ankara                            Osmaniye

                                Metin Çobanoğlu                               Recep Taner

                                        Kırşehir                                           Aydın

"Ek Madde 3- Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Devlet Su İşleri Genel I Müdürlüğüne ait bölümüne eklenmiştir."

(1) SAYILI LİSTE

KURUMU : DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI: MERKEZ

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı          Unvanı          Derecesi            Serbest               Tutulan                  Toplam

                                                                   Kadro                 Kadro                     Kadro

                                                                   Adedi                  Adedi                     Adedi

AH               Avukat              1                     4                         -                            4

AH               Avukat              2                     3                         -                            3

AH               Avukat              4                     2                         -                            2

AH               Avukat              6                     6                         -                            6

                                                                                                                                      

                     Toplam                                   15                         -                          15

 

(1) SAYILI LİSTE

KURUMU: DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI: TAŞRA

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı          Unvanı          Derecesi            Serbest               Tutulan                  Toplam

                                                                   Kadro                 Kadro                     Kadro

                                                                   Adedi                  Adedi                     Adedi

AH               Avukat              1                   26                         -                          26

AH               Avukat              2                     7                         -                            7

AH               Avukat              3                     6                         -                            6

AH               Avukat              4                   10                         -                          10

AH               Avukat              5                   20                         -                          20

AH               Avukat              6                   15                         -                          15

                                                                                                                                       

                     Toplam                                   84                         -                          84

 

BAŞKAN -  Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir.

Şimdi bu önergeleri okutup birlikte işleme alacağım ama istemleri hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.

Önergeleri okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi  Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 8 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                   Bengi Yıldız                      Şerafettin Halis                M. Nezir Karabaş

                       Batman                                Tunceli                                Bitlis

                                         Sırrı Sakık                                   M. Ufuk Uras

                                              Muş                                            İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi  Başkanlığına

Görüşülmekte olan yasa tasarısının 8. maddesinin yasa metninden çıkartılmasını arz ederiz.

Saygılarımızla.

               Mustafa Özyürek           Ferit Mevlüt Aslanoğlu            Bayram Meral

                       İstanbul                               Malatya                             İstanbul

               Orhan Ziya Diren             Fehmi Murat Sönmez              Yaşar Ağyüz

                        Tokat                                Eskişehir                           Gaziantep

                                                          Nevingaye Erbatur

                                                                    Adana

BAŞKAN -  Komisyon önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) –

Katılamıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN -  Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Bengi Yıldız ve arkadaşlarının önergesinin gerekçesini okutuyorum:

Gerekçe:

Genel bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir kanuni alt yapı oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi kılınmak istenmektedir. Bu değişiklik ile tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Ağyüz. (CHP sıralarından alkışlar)

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce onaylanan 6111 sayılı, yürürlüğe giren torba yasayı değiştiren, bazı ilaveler yapan, onu basamak kullanarak yeni bir torba yasayla karşı karşıyayız.

Şimdi, Parlamentonun görevi sorun çözmek ise, sorunları çok ayrıntılı, detaylı olarak getirmek iktidarın ve iktidarın beraber çalıştığı bürokratların görevidir. Böyle bir torba yasa çıkarıp tekrar değiştirmeye muhtaçsa, demek ki Türkiye Büyük Millet Meclisi ve komisyonlar yasa yapma acz içerisindedirler, bir kere bunun giderilmesi lazım. Niye acz içerisindedirler? Komisyonlarda muhalefetin görüşlerine önem vermiyorsunuz, burada verilen önergelere önem vermiyorsunuz.

Şimdi bakın, Devlet Su İşleri: Devlet Su İşleri, içi boşaltılmış bir kuruluş, teknik donanımdan yoksun kalmış bir kuruluş, kamulaştırma baskısı altında olan bir kuruluş, bunu kolaylaştırmak için avukatlık kadrosu ihdas ediyorsunuz. Evet, ihtiyaç olabilir, doğrudur, ama dördüncü yılınız bitiyor, geçmiş dönemi de sayarsak dokuzuncu yılınız bitiyor. Devlet Su İşlerindeki kamulaştırmalar nedeniyle mağdur olan vatandaşlar perişan oldular, şimdi siz bunları çözmek için yeni bir kadrolaşma. Peki, bu kadar kadro ihdas ediyorsunuz, yeniden hizmet alım sözleşmesiyle avukatlara iş verilir maddesini neden getiriyorsunuz? Yani, bir yandan siz, devlet kurumu olarak Devlet Su İşleriyle bu işleri kolaylaştırmaya çalışacaksınız, bir yandan da takdir ettiğiniz avukatlara, yandaş medya, yandaş kadro, yandaş eleman gibi yandaş avukatlara iş yaratmak için de bir madde getiriyorsunuz değerli arkadaşlarım.

Şimdi bakınız, torba yasalar eğer sorun çözmek için getiriliyorsa, bundan önceki yasada da olduğu gibi, emeklilerin çözüm bekleyen sorunlarına bu kanunda neden yer yok? Emeklilerin haklarını alması için, hak ettikleri yasal ekonomik hakları almak için niye bunları mahkeme kapısında süründürüyoruz?

Kredi kartı mağdurları niye bu torba yasanın içerisinde yok? Madem sosyal bir yasa, madem af yasası bütünlüğü içerisinde gelen yasalar, madem bu ölçüde değerlendirdiğimiz yasada Ziraat Bankasına kredi borcu olan çiftçilerin değerlendirilmesi niye yok?

Bunlar hep sorun, karşımıza çıkanlar.

İhlaszedeler… Geçen gün bahsettik. İhlaszedeleri Bankacılık Yasası’nda yapılacak bir düzenlemeyle TMSF’nin denetimine… Para vermek yok -siz para vermek anlıyorsunuz, hazineden para vermek anlıyorsunuz- bunların sorununu çözmek yok ama ne var? Siz, dört yılınız içerisinde, getirdiğiniz somut çözüm önerilerinin içinde aftan başka bir şey yok.

Bakın, esnaf perişan. AVM yasası, büyük alışveriş merkezleri yasası  -bakanlarınız değişti, 2 bakan değişti- hâlen gelecek! Bakanlar Kurulunda imzalandı… Niye engelliyorsunuz bunu? Bitmesi gereken ve yabancı iş birliği içerisinde, sermaye iş birliği içerisinde olan AVM’lerin bitmesini mi bekliyorsunuz? Gaziantep’te bu iş için, alışveriş merkezi için 16,5 trilyona mal sahibinden alındı, 87,5 trilyona satıldı. “71,5 trilyon nerede” dediğimiz zaman da önce grup başkan vekilleriniz hopluyor ve cevabını veremiyorsunuz.

Kayseri’ye verdiğiniz cevaplar doyurucu değil.

Onun için bu yolsuzluklarla mücadele etmek istiyorsanız açık, net, şeffaf olmak zorundasınız.

Bakın, Sayın Çevre Bakanı diyor ki, “Devlet Su İşleri görevini yapıyor.” diyor. Bakın, Kılavuzlu Barajı ne durumda: 13 kilometre kanal yapılmış 260 kilometreden. Bu başarı mıdır? GAP illeri kapsamı içerisinde olan yerler bunlar. Doğanpınar Göleti idi, Doğanpınar Barajı oldu. Her seferinde soruyorum, “Proje aşamasında...” İnsaf, insaf! Dört yıldır bir proje aşamasında olan baraj düşünülebilir mi değerli arkadaşlarım? Kahramanmaraş, Türkoğlu, İslahiye, bunlar bu barajın kanallarının bitmesini bekliyor.

Kilis’te Elbeyli kasabasında dört tane köyün su kanalları yapılmadığı için permeperişanlar, tali kanallar yapılır mı diye bekliyorlar. Bu tür şeylere ağırlık verilmesi gerekirken GAP Eylem Planı içerisinde hak ettiği payı alamayan Gaziantep, maalesef, çiftçileri perişan olmuştur, tarım perişan olmuştur. Hâlâ hayvancılık kredisi verilen, verdirilen kooperatiflerde ayrımcılık yapılmaktadır. Tarım Bakanlığı, bugün yaptığı ayrımcılık listesinde dört kooperatife hayvancılık kredisi vermiş, bir kooperatifi ayırmıştır. Çatalsu Kooperatifinin ne günahı var?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) – Bu kadar ayrımcılık, siyasi yandaşlık olur mu? Onun için, bu tür uygulamalarda eşit ve tarafsız davranmak zorundasınız.

Tabii, seçim yaklaşırken siyasi söylemler de değişmeye başladı. “Benim için ‘muhtar bile seçilemez’ diyen basınla mücadele ettim.” diyen Sayın Başbakan o gün siyasi yasaklı idi. Bunu niye unutuyor? Siyasi yasaklarının kaldırılmasını Cumhuriyet Halk Partisine borçlu olduğunu niye unutuyor?

VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Millete borçlu, millete!

YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) – Bugün bulunduğu makamı ve ileride hayal ettiği makamı Cumhuriyet Halk Partisine borçlu olduğunu niye unutuyor?

Grup başkan vekilleriniz, Cumhuriyet Halk Partisine, harf değişikliği yaparak “halt” kelimesini getirmeye çalışıyorlar. “Halt” kelimesini Cumhuriyet Halk Partisine layık görenler aynaya bakmalıdır, aynaya! Aynaya bakarsanız Deniz Fenerini görürsünüz, aynaya bakarsanız Kamer Genç’in dediği Kütahya Şeker Fabrikası’ndaki bir milletvekilinize peşkeş çektiğiniz arazileri görürsünüz.

İSMAİL BİLEN (Manisa) – İSKİ’yi, ASKİ’yi görürsün!

YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) - Bunları söyleyin, bunları. Kayseri’yi görürsünüz, Elâzığ’ı görürsünüz, Gaziantep’i görürsünüz, İstanbul Büyükşehiri görürsünüz. Yüreğiniz varsa bunları getirin, bunlar hakkında soruşturma açtırın.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Ağyüz.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 8. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                    Mehmet Şandır (Mersin) ve arkadaşları

"Ek Madde 3- Ekli (l) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait bölümüne eklenmiştir."

 

(1) SAYILI LİSTE

KURUMU : DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI: MERKEZ

 

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı          Unvanı          Derecesi            Serbest               Tutulan                  Toplam

                                                                   Kadro                 Kadro                     Kadro

                                                                   Adedi                  Adedi                     Adedi

AH               Avukat              1                     4                         -                            4

AH               Avukat              2                     3                         -                            3

AH               Avukat              4                     2                         -                            2

AH               Avukat              6                     6                         -                            6

                                                                                                                                      

                     Toplam                                   15                         -                          15

(1) SAYILI LİSTE

KURUMU: DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEŞKİLATI: TAŞRA

İHDAS EDİLEN KADROLARIN

Sınıfı          Unvanı          Derecesi            Serbest               Tutulan                  Toplam

                                                                   Kadro                 Kadro                     Kadro

                                                                   Adedi                  Adedi                     Adedi

AH               Avukat              1                   26                         -                          26

AH               Avukat              2                     7                         -                            7

AH               Avukat              3                     6                         -                            6

AH               Avukat              4                   10                         -                          10

AH               Avukat              5                   20                         -                          20

AH               Avukat              6                   15                         -                          15

                                                                                                                                       

                     Toplam                                   84                         -                          84

 

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?..

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Ayhan, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 698 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 8’inci maddesinin değiştirilmesine ilişkin verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

1 sayılı listede ihdas edilen 4’üncü derecede avukat kadrosuna 4 adet avukat kadrosu verilmesini, ilave edilmesi istiyoruz. Bu, belki iktidar tarafından yadırganabilir. “Biz istiyoruz, ona ‘Evet’ demiyorsunuz ama siz kendiniz yeni kadro ihdas edilmesi için önerge veriyorsunuz.” diyebilirsiniz. Ama ikisi arasında çok anlamlı bir fark var. Siz, yukarıda anası görüşülen, Komisyonda görüşülememiş, alt komisyonda kalmış 5 bin kadroyu, siyasi olarak seçim öncesi kullanacağınız bir mevzuatı yetiştiremediğiniz için, onun danasını, 2.500’ünü, 2 binini buraya getirmeye, buradan geçirmeye çalışıyorsunuz; bunu seçim öncesi kullanmak için. Nitekim, Başkanlık Divanı usule uygun olmadığı için -İç Tüzük’ün sanıyorum 87’nci maddesiydi- işleme almadı ama bizim verdiğimiz önergenin bir anlamı var, bir manası var. Devletin geleneklerine, hukukuna uygun olmayan bir şekilde, her ne kadar Hazine avukatlığından, Muhakemattan  Devlet Su İşlerine işi kaydırıyor iseniz de orada da işin doğru olması lazım, verdiğiniz kadrolara bakmanız lazım.

Şimdi, burada baktığımız zaman, önerdiğimizde, önemli miktarda kadronun 1’inci  derecede olduğunu görüyoruz. 1’inci derecedeki kadrolar genel olarak emekliliğe yakın kadrolardır. Yarın bunlar emekli olacak. Emekli olunca ne olacak? Yeniden avukata ihtiyaç duyacaksınız, yeniden kadro ihdası için birtakım hukuki muameleler yapmak zorunda kalacaksınız. Bizim istediğimiz, 4’üncü derecede avukat kadrosunu biraz daha artırarak ne yapmak; ileride idarenin bu konuda sıkışmasını önlemek için idareye biraz daha geniş imkân vermeye yönelik bir düzenleme öneriyoruz. Bu açıdan Hükûmetin, hükûmeti ve iktidarı değil, devleti düşünen, devletin organlarını düşünen bir davranış biçimine yönelmesini istiyoruz, bunun için bu önergeyi veriyoruz.

Önerge kabul olur, olmaz ama biz mantığımızı doğru koyuyoruz ve bunun tutanaklara geçmesini de arzu ediyoruz. Buna katılınması İktidar kanadınca, Hükûmet kanadınca aslında çok mantıklı bir şey; biz mantıklı olanı öneriyoruz. Ben buna karşı çıkılmasını da, gerçekten neden karşı çıkıldığını anlamakta sıkıntı çektiğimi ifade etmek istiyorum. Gerçekten, buraya baktığımız zaman buradan anladığımız şey, esasen AKP’nin personel politikasının sürgüne, baskıya, yandaşlığa dayanan bir politika olduğunu söylüyoruz, anlıyoruz.

Bakın, biz bunu iyi niyetle söylüyoruz, gerekçesinde de bunu söyledik, izah ediyoruz, ifade ediyoruz. Biraz önce de ifade ettim, “AKP’nin verdiği önerge İç Tüzük’e aykırı.” dedim, “87’nci maddeye aykırı.” dedim ve verdiği, seçime kadar kullanacağı 2 bin kadroyu istiyor, burada hem de usule uygun olmayan bir şekilde, İç Tüzük’e uygun olmayan bir şekilde. Ben bunu ifade etmek istiyorum.

Şimdi, önergeye tekrar sizlerden sayın milletvekilleri, destek istiyorum. Gerçekten devletin işini yapacaksak, devletin ileriye yönelik eksikliklerini gidereceksek bu işin düzgün yapılması lazım.

Biz muhalefet milletvekilleri olarak iktidarın yaptığı her şeye karşı çıkmıyoruz, iktidarın yaptığı yanlışlara karşı çıkıyoruz. Dolayısıyla, bu önerdiğimiz masum, devletin geleceğine yönelik, kurumun geleceğinin iyileştirilmesine yönelik, kurumun geleceğinin düşünülmesine yönelik ne oluyor? Bir önerge oluyor. Bizim sizden istirhamımız bu önergeyi kabul etmeniz.

Ben teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Ayhan.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

8’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

9’uncu madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 9. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı             Emin Haluk Ayhan

                       Mersin                                 Konya                               Denizli

                   Erkan Akçay                    Y. Tuğrul Türkeş                 Hakan Coşkun

                       Manisa                                 Ankara                            Osmaniye

                                   Metin Çobanoğlu                        Recep Taner

                                          Kırşehir                                    Aydın

Madde 9- 6200 sayılı Kanun'a aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"Geçici Madde 8- Genel Müdürlüğün merkez veya taşra teşkilatı kadrolarında avukat olarak görev yapmakta iken 13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 28 inci maddesine dayanılarak Hazine avukatı olarak atananlardan bu maddenin yayımı tarihinde görevde bulunanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde başvurmaları halinde Genel Müdürlüğün teşkilat yapısı göz önünde bulundurularak, görev yapmakta oldukları yere öncelik verilmek suretiyle işgal ettikleri kadro derecelerine göre Genel Müdürlükçe merkez veya taşra teşkilatında avukat unvanlı kadrolara atanabilirler. Atama taleplerine ilişkin işlemler Genel Müdürlükçe otuz gün içinde sonuçlandırılır. Bu fıkra hükmüne göre atananların, atandıkları kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve avukatlık vekâlet ücreti hariç diğer malî hakları toplamının net tutarının, önceki kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve avukatlık vekâlet ücreti hariç ciğer malî hakları toplamının net tutarından az olması hâlinde, aradaki fark, atandıkları kadrolarda kaldıkları sürece, farklılık giderilinceye kadar, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.

Maliye Bakanlığı uhdesinde Hazine avukatları tarafından takip edilmekte olan Genel Müdürlük ile ilgili dava ve icra takiplerine ilişkin tüm dosyalar, Maliye Bakanlığı ve Genel Müdürlükçe müştereken belirlenecek esaslara göre bu maddenin yayımını izleyen bir yıl içerisinde Genel Müdürlüğe veya ilgili bölge müdürlüğüne devredilir. Bu şekilde devredilen dava ve icra takipleriyle ilgili olarak devir tarihine kadar yapılmış her türlü işlem Genel Müdürlük adına yapılmış sayılır.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir. Şimdi bu önergeleri okutup birlikte işleme alacağım, istemleri hâlinde ayrı ayrı söz vereceğim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 9 uncu maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                   Bengi Yıldız                      Osman Özçelik                M. Nezir Karabaş

                       Batman                                   Siirt                                   Bitlis

                                    Sırrı Sakık                                Şerafettin Halis

                                        Muş                                           Tunceli

T. B. M. M Başkanlığı’na

Görüşülmekte olan yasa tasarısının 9. maddesinin yasa metninden çıkartılmasını arz ederiz.

               Mustafa Özyürek           Ferit Mevlüt Aslanoğlu            Bayram Meral

                       İstanbul                               Malatya                             İstanbul

               Orhan Ziya Diren             Fehmi Murat Sönmez          Nevingaye Erbatur

                        Tokat                                Eskişehir                              Adana

                                                              H. Tayfun İçli

                                                                  Eskişehir

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – BDP’nin gerekçesini okuyunuz lütfen.

Gerekçe

Genel bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir kanuni alt yapı oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi kılınmak istenmektedir. Bu değişiklik ile tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi amaçlanmıştır.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Tayfun İçli konuşacak.

BAŞKAN – Sayın İçli, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Önergemizin gerekçesinde belirtildiği üzere genel bütçeli bir idare olan Devlet Su İşlerinin bu idarelerin dava ve icra takiplerinin Hazine avukatlarınca takibini öngören mevzuattan ayrı tutulması bu alanda sağlanmak istenen disipline zarar verecektir. Bu nedenle kabul edilmesi mümkün değildir. Öncelikle bunu ifade etmek istedim.

Değerli arkadaşlarım, şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir seçim kararı aldı ve Yüksek Seçim Kurulu devreye girmek suretiyle seçim takvimini ilan etti, 14 Martta seçim takvimi başladı.

Değerli arkadaşlarım, seçim takvimi başladı ama Türkiye Büyük Millet Meclisi olağanüstü bir çalışma usulüyle çalışmalarına devam ediyor, sürekli torba yasa geliyor. Geçtiğimiz ay içerisinde 247 maddelik bir torba kanunu çıkarttık. Şimdi yine bir torba kanun… Bu torba kanun da 30 maddeden ibaret ve bu torba kanunu da temel kanun olarak görüşüyoruz.

Değerli arkadaşlarım, artık Türkiye Büyük Millet Meclisinde uluslararası sözleşmeler hariç -ki o da iki maddedir, madde, yürütme ve yürürlük üç maddelik- hepsi temel kanun olarak görüşülüyor. Tekrar tekrar altını çizerek ifade etmek istiyorum, böyle bir çalışma, Anayasa’ya, yasaya ve İç Tüzük’ümüze aykırı. Sadece bu olsa hadi diyeceksiniz ki bir tarafa koyalım. Şimdi, bugün, Adalet Komisyonu Başkanımızın bir yazısı elime geldi, 17 Mart 2011 tarihli ve Adalet Komisyonunun 22 Martta toplanacağı, 23, 24, 25, 26 Martta bitinceye kadar –cumartesi, bitinceye kadar- Hükûmet tarafından çok acele olarak gönderilen iki kanun tasarısının görüşülmesini Adalet Komisyonu Başkanımız istiyor.

Şimdi, bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü? Düşünün, siyasi partiler aday yoklamalarının ne şekilde olacağını ayın 18’inde bildirecekler. AKP, şüphesiz, aday yoklamasını merkez yoklama olarak yapacak ama diğer siyasi partiler önseçim yapacak, bazı siyasi partiler. Şimdi, aday yoklamalarının yapıldığı, önseçime girildiği bir seçim döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışır vaziyette tutulması bir kere Anayasa’ya aykırı çünkü buradaki adaylar burada mı çalışacak, yoksa önseçim çalışmaları için seçim bölgelerine mi gidecek? Şimdi böyle bir olayın AKP’nin dayatmasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilmesi kabul edilemez.

Değerli arkadaşlarım, asıl vahim olanı, yangından mal kaçırır gibi iki kanun tasarısının… Bakın, kanun tasarılarının tarihi 16 Mart yani bugün ayın 17’si, bir gün önce. İki ayrı kanun tasarısı ve komisyonda bu birleştirilecek yine bir torba kanun olarak getirilecek. Yine bu maddeler madde madde görüşülmeyecek, bölümler hâlinde görüşülecek. Nedir biliyor musunuz değerli arkadaşlarım? Şöyle üstünkörü göz attığımda, kamuoyunun son günlerde tartıştığı olaylarla ilgili mıntıka temizliği yapılmaya çalışılıyor. Hatırlarsınız, bir hafta öncesi, Beşiktaş Savcısı yazılı bir açıklama yaptı, adil yargılama ve etkilemeyle ilgili. Değerli arkadaşlarım, bakıyorsunuz, kanun tasarısının içine bu sokulmuş, adil yargılamaya teşebbüs suçu. Suç unsurları yeni tanımlanıyor. Başka? Yani aslında yok edilmesi gereken bazı telefon dinleme kayıtlarının keyfî olarak iddianamelere konulması, o iddianamelere konulan bilgilerin birileri tarafından savcılık soruşturma aşamasında birilerine sızdırılması ve birilerinin bazı kişilerin özel hayatıyla ilgili olaylarda intikam alırcasına onları yok etmesiyle ilgili bazı davalara ilişkin düzenlemeleri burada görüyorsunuz. Değerli arkadaşlarım, gerçekten çok çok vahim olaylar. Yani, gazetecilerle ilgili orada adli para cezalarını kaldırıyorsunuz, sözde hapis cezalarını artırıyorsunuz. Bunları anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Yani değerli arkadaşlarım nereye gidiyoruz? Bu yasa çıktıktan sonra seçim döneminde hiç kimse hiçbir şeyi yapamayacak, konuşamayacak, muhalifleri bile susturabilme söz konusu olabilecek. Görülmekte olan birçok davanın içine girmiyoruz zaten. Biz bu Mecliste yaptığımız konuşmalarda usule ilişkin, adil yargılamaya ilişkin, keyfî tutuklamalara ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarından ve kendi Anayasa’mızdan bahsetmek üzere görüşlerimizi ifade ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) – Böyle bir düzenleme getirdiğiniz zaman hiçbir muhalefet hiçbir şekilde görüş ifade edemeyecek ve bazı suçlara bakacaksınız, yeni suç tanımlamasına göre teşebbüs suçunu getirmek suretiyle, milletvekilleri dâhil olmak üzere hiç kimse seçim döneminde konuşamayacak. Bunun adı ileri demokrasi değildir değerli arkadaşlarım, bu çok sakat bir uygulamadır. Bundan acil olarak vazgeçilmesini talep ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın İçli.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeleri okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 9. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                    Mehmet Şandır (Mersin) ve arkadaşları

Madde 9- 6200 sayılı Kanun'a aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"Geçici Madde 8- Genel Müdürlüğün merkez veya taşra teşkilatı kadrolarında avukat olarak görev yapmakta iken 13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 28 inci maddesine dayanılarak Hazine avukatı olarak atananlardan bu maddenin yayımı tarihinde görevde bulunanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde başvurmaları halinde Genel Müdürlüğün teşkilat yapısı göz önünde bulundurularak, görev yapmakta oldukları yere öncelik verilmek suretiyle işgal ettikleri kadro derecelerine göre Genel müdürlükçe merkez veya taşra teşkilatında avukat unvanlı kadrolara atanabilirler. Atama taleplerine ilişkin işlemler Genel Müdürlükçe otuz gün içinde sonuçlandırılır. Bu fıkra hükmüne göre atananların, atandıkları kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve avukatlık vekâlet ücreti hariç diğer malî hakları toplamının net tutarının, önceki kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve avukatlık vekâlet ücreti hariç diğer malî hakları toplamının net tutarından az olması hâlinde, aradaki fark, atandıkları kadrolarda kaldıkları sürece, farklılık giderilinceye kadar, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.

Maliye Bakanlığı uhdesinde Hazine avukatları tarafından takip edilmekte olan Genel Müdürlük ile ilgili dava ve icra takiplerine ilişkin tüm dosyalar, Maliye Bakanlığı ve Genel Müdürlükçe müştereken belirlenecek esaslara göre bu maddenin yayımını izleyen bir yıl içerisinde Genel Müdürlüğe veya ilgili bölge müdürlüğüne devredilir. Bu şekilde devredilen dava ve icra takipleriyle ilgili olarak devir tarihine kadar yapılmış her türlü işlem Genel Müdürlük adına yapılmış sayılır.

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Gerekçe…

Gerekçe: Metindeki “otuz gün” ibaresinin “altmış gün” olarak değiştirilmesi öngörülmektedir. Bundan amaç devlet memurlarına biraz daha düşünme imkanı tanımaktır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Madde 9’u oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 9’uncu madde kabul edilmiştir.

10’uncu madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:

T.B.M.M Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 10. maddesinin sonuna aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ederiz.

Saygılarımızla.

               Mustafa Özyürek           Ferit Mevlüt Aslanoğlu            Harun Öztürk

                       İstanbul                               Malatya                               İzmir

                                   Yaşar Ağyüz                                    Kamer Genç

                                     Gaziantep                                          Tunceli

“Kamu kurum ve kuruluşlarına ait alacaklar hariç olmak üzere, spor kulüplerinin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim haklarından doğan alacakları haczedilemez ve bu alacaklar devir ve temlik edilemez.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifinin 10. maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mustafa Elitaş                       İsmail Bilen                      Ali Koyuncu

                       Kayseri                                Manisa                                Bursa

                   Öznur Çalık                         Fatma Şahin                 Safiye Seymenoğlu

                      Malatya                             Gaziantep                           Trabzon

 “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait alacaklar hariç olmak üzere, spor kulüplerinin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim haklarından doğan alacakları haczedilemez ve bu alacaklar devir ve temlik edilemez."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 10. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı             Emin Haluk Ayhan

                       Mersin                                 Konya                               Denizli

                   Erkan Akçay                        Recep Taner                  Y. Tuğrul Türkeş

                       Manisa                                 Aydın                               Ankara

                                   Hakan Coşkun                       Metin Çobanoğlu

                                       Osmaniye                                   Kırşehir

Madde 10- 21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 9 uncu maddesinin başlığı "Bağımsız spor federasyonları" olarak, maddenin bir ila altıncı, dokuz ila on birinci ve on altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş, on altıncı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki üç fıkra eklenmiş ve madde metninde geçen "özerk" ibareleri "bağımsız" ibaresi olarak değiştirilmiştir.

"Spor dalı ile ilgili faaliyetleri ulusal ve uluslararası kurallara göre yürütmek, gelişmesini sağlamak, sporcu sağlığı ile ilgili konularda gerekli önlemleri almak, teşkilatlandırmak, federasyonu uluslararası faaliyetlerde temsil etmek ve Tahkim Kurulu kararlarını uygulamakla görevli ve yetkili, özel hukuk hükümlerine tabi bağımsız spor federasyonları kurulur. Federasyonlar, Merkez Danışma Kurulunun uygun görüşü, Bakanın teklifi ve Başbakanın kararı ile kurulur ve kararın Resmi Gazete'de yayımlanması ile tüzel kişilik kazanırlar. Bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel kişilikleri bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal varlıkları Genel Müdürlüğe devredilir. Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamazlar ve Genel Müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamaz ve devredilemezler. Genel Müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti Genel Müdürlüğe ait olur. Bu taşınmazlar Genel Müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılır. Federasyon malları devlet malı hükmündedir, haczedilemez. Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanların görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılırlar."

“Spor federasyonlarının merkezi Ankara'dadır. Federasyonların merkez teşkilatı; genel kurul, yönetim, denetim, disiplin kurulları ile genel sekreterlikten teşekkül eder. Federasyon yönetim kurulu, yedi üyeden az, on beş üyeden fazla, disiplin kurulu ise üç üyeden az, beş üyeden fazla olamaz. Denetim kurulu iki üyesi seçimle üç üyesi ise Genel Müdürlükçe görevlendirilen beş üyeden oluşur. Genel sekreter, en az dört yıllık yüksek okul mezunu kişiler arasından görevlendirilir. Bu fıkrada belirtilen kurulların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları ana statüde, diğer kurulların oluşumu, çalışma usul ve esasları ise talimatlarla belirlenir. Profesyonel şube kurulması, federasyona spor dalı bağlanması, bağlı spor dallarının ayrılması işlemleri federasyon yönetim kurulunun Genel Müdürlüğe müracaatı üzerine bu Kanunun hükümlerine göre yürütülür. Federasyonların yurt içi bağlantısını sağlamak üzere, illerde federasyon temsilcilikleri kurulabilir. Bağımsız spor federasyonlarının il temsilcileri, federasyon başkanının teklifi ve Genel Müdürün onayı ile görevlendirilir."

"Genel kurul federasyonun en üst organıdır. Genel kurulun toplanması ile ilgili her türlü işlemler yönetim kurulunca yürütülür. Genel Müdürlük, genel kurul toplantılarında gözlemci bulundurur. Gözlemci, genel kurul çalışmalarının bu Kanun ile ana statüye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyerek, raporunu Bakana sunulmak üzere on beş gün içerisinde Genel Müdürlüğe verir. Genel Müdürlük, raporun verildiği, ilgililer ise genel kurulun yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesinde genel kurulun iptalini isteyebilir. Genel kurulun toplanması, üyelerin belirlenmesi, divanın oluşturulması, delege listesine yapılacak itirazlar ve oyların sayımı ile ilgili diğer esas ve usuller ana statüde belirlenir. Genel kurul üye sayısı olimpik ve paralimpik spor dallarında 150 den az 300 üyeden fazla, diğer branşlarda ise; 100 den az 200 üyeden fazla olamaz. Genel kurul;

a) Olağan genel kurul; olimpik ve paralimpik spor dallarında ilgili olimpiyat oyunlarının, diğer spor dallarında yaz olimpiyat oyunlarının bitiminden, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra kurulacak federasyonlarda ise; kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren üç ay içerisinde yapılır.

b) Olağanüstü genel kurul;

1) Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu raporlarında yeterli düzeyde görülmeyen veya yapılan denetim sonucu görev başında kalmasında sakınca görülen federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında karar almak üzere Bakan tarafından,

2) Federasyon yönetim kurulunun kararı,

3) Son yapılan genel kurul toplantısında delege olanların en az % 40 ının noter kanalı ile yazılı müracaatı,

4) Federasyon başkanının istifası, başkan olma şartlarından herhangi birisini kaybetmesi veya ölümü halinde

olağanüstü toplanır.

c) Mali genel kurul iki yılda bir ana statülerinde belirtilen tarihte yapılır. Mali genel kurulda ibra edilmeyen veya üçüncü fıkranın (b) bendinde belirtilen hallerde başkan ve yönetim kurulu üyelerinin yerine kalan süreyi tamamlamak üzere en geç altmış gün içerisinde seçimli olağanüstü genel kurul toplanır. Ancak, üçüncü fıkranın (b) bendinin iki ve üç numaralı alt bentlerinde belirtilen hallerde, son toplantı tarihinden itibaren altı ay geçmeden veya olimpik ve paralimpik branşlarda olimpiyat oyunlarının yapılmasına altı aydan az süre kalmış ise olağanüstü genel kurul toplantısı yapılamaz."

"Genel kurul; üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve salt çoğunluk ile karar alınır. Seçimde en fazla oyu alan aday ve listesi seçilmiş sayılır. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde, takip eden günde çoğunluk aranmaksızın toplanır. Ancak, toplantıya katılanların sayısı seçimle belirlenen kurulların asıl üye sayısının iki katından aşağı olamaz. Olağan ve olağanüstü genel kurullarını bu maddede öngörülen süre ve esaslar dahilinde yapmayan federasyonların genel kurulları Tahkim Kurulunca oluşturulacak üç kişilik komisyon marifetiyle altmış gün içerisinde yapılır ve federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında mevzuata uymamaktan dolayı idari ve adli işlem başlatılır. Genel kurul çağrısı ve gündemi, toplantı tarihinden en az otuz gün önce, faaliyet raporu, denetleme raporu ile bütçe tasarısı ise en az on beş gün önce federasyonun ve Genel Müdürlüğün resmi internet sitesinde üyelere duyurulur. Seçimler tek liste halinde gizli oy, açık tasnif şeklinde yapılır.

Genel kurulun yapılacağı tarihten geriye doğru en az bir yıl önce faal sporculuğu, hakemliği, antrenörlüğü bırakmamış kişiler ile federasyonda maaşlı veya ücretli çalışanlar genel kurul üyesi olamazlar. Genel kurulda kulüplerin delege sayısı, toplam delege sayısının % 60'ından az olamaz. Genel kurulun delege sayısının % 10'u Genel Müdürlük temsilcilerinden oluşur. Genel kurulun görevleri şunlardır;

(a) Ana statüyü yapmak, değiştirmek,

(b) Başkan, yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerini seçmek,

(c) Yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet programını, bütçeyi onaylamak ve sektiğinde bütçe harcama kalemleri arasında değişiklik yapmak konusunda yönetim kuruluna yetki vermek,

(ç) Yönetim kuruluna, taşınmaz mal alımı-satımı ile uluslararası federasyonlara karşı mali taahhütlerde bulunmak için yetki vermek,

(d) Yönetim kurulu faaliyet ve mali raporlarının ibra edilip edilmemesini oylamak,

(e) Kanun ile verilen diğer görevleri yapmak."

"Federasyon başkanı adaylarında aşağıdaki şartlar aranır:

a) TC vatandaşı olmak.

b) En az lise mezunu olmak.

c) Kesinleşmiş sigorta veya vergi borcu olmamak.

ç) Tahkim Kurulu, Genel Müdürlük ceza kurulları veya spor federasyonlarının ceza veya disiplin kurullarınca son beş yıl içerisinde bir defada üç ay veya toplam altı ay hak mahrumiyeti cezası almamış olmak.

d) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, yağma, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı ve haksız mal edinme suçlarından hükümlü bulunmamak."

"Federasyonların sportif başarılarını, plan ve projelerini kontrol etmek, faaliyetlerini değerlendirmek, geliştirmek ve izlemek üzere Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu kurulur. Kurul; Bakan tarafından spor alanında bilimsel çalışmalar yapmış veya sporda idareci, teknik adam ve benzeri görevlerde veya kamu kurum ve kuruşları ile özel sektörde üst düzey görevlerde bulunmuş kişiler arasından iki yıl için görevlendirilecek, bir başkan, bir başkan yardımcısı, bir raportör ile dört üyeden oluşur. Toplantıda karar alınabilmesi için en az beş üyenin katılması şarttır. Kararlar salt çoğunlukla alınır. Mazeretsiz olarak üst üste dört toplantıya katılmayan üyelerin üyeliği sona erer. Kurulun sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Kurulun görevleri şunlardır;

a) Spor federasyonlarının Bakana verecekleri taahhütnamenin esaslarını belirlemek ve yıl sonu itibarıyla taahhütlerine uyup uymadıklarını değerlendirerek Bakana sunmak,

b) Federasyonlar tarafından hazırlanan master planını, performans ölçütlerini, amaç ve hedeflerini incelemek, uluslararası federasyonların statü ve talimatlarını gözeterek hizmet kalite standartlarını belirlemek,

c)  Bakana sunulan taahhütname ile master planı ve performans ölçütlerine uyulup uyulmadığı konusunda altı ayda bir Bakana rapor vermek."

"Tahkim Kurulu, bu maddenin dördüncü fıkrası ile üçüncü fıkranın (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen hallerde federasyonu genel kurula götürecek komisyonu belirler. Federasyon başkanı ile yönetim, disiplin ve denetim kurulu üyelerinin, spor ahlakına ve disiplinine aykırı davranışlarının tespiti halinde Bakan tarafından Genel Müdürlük Merkez Ceza Kuruluna sevk edilmeleri sonucunda, Merkez Ceza Kurulunca verilecek kararlara karşı, ilgililerin itirazı üzerine karar verir."

"Tahkim Kurulu, görevinde bağımsız ve tarafsızdır. Üyeler, istifa etmedikçe veya çekilmiş sayılmadıkça, yerlerine yenisi görevlendirilemez. Federasyonların veya spor kulüplerinin kurullarında görevli olanlar ile ihtar cezası dışında sportif ceza alanlar ve maddenin beşinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen suçlardan ceza alanlar Tahkim Kurulu üyeliği yapamazlar."

"Tahkim Kurulu ile Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu üyelerine bir ayda dört toplantıyı geçmemek üzere, görev yapılan her gün için uhdesinde kamu görevi bulunanlar bakımından (5000), bulunmayanlar bakımından (6000) gösterge rakamının Devlet memuruna uygulanan aylık katsayıyla çarpımı sonucunda bulunulacak miktarı geçmemek üzere huzur ücreti ödenir. Tahkim Kurulu ile Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu tarafından görevlendirilen bilirkişi ve uzmanların ücretleri Genel Müdürlükçe karşılanır."

"Federasyonların her türlü faaliyetlerinin denetimi; genel kurul, denetim kurulu ve Bakan tarafından görevlendirilecek denetim elemanlarınca yapılır. Federasyon harcamalarının yerindelik denetimi yetkili kurullarınca, Genel Müdürlükçe yapılan her türlü yardımların amaca uygunluğu ve denetimi ise Genel Müdürlükçe yapılır. Genel Müdürlük tarafından yapılan ayni ve nakdi yardımların mevzuata ve amacına uygun olarak harcanmaması halinde oluşacak zarar, kusurları bulunan federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyelerinden tahsil edilir ve bunlar hakkında suç duyurusunda bulunulur. Teknik elamanlar ve sporculara ödenecek ücretler hariç, federasyonda çalışan personel ve diğer görevlilere verilecek ücret ve yolluklar kamu kaynakları ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığından sağlanan reklam gelirlerinden karşılanamaz."

"Federasyonlar; sporcu, antrenör, hakem ve benzeri spor elemanları ile spor kulüplerine ve sponsorluklara ait istatistiki bilgileri üç ayda bir Genel Müdürlüğe göndermek zorundadırlar. Federasyonlar, Genel Müdürlük ile uluslararası federasyonların belirlediği eğitim kriterlerine uygun olarak işbirliği içerisinde antrenör, hakem ve benzeri diğer spor elemanlarını yetiştirirler."

"Federasyonlar, faaliyette bulundukları spor dalları ile ilgili olarak bağlı oldukları uluslararası federasyonun kurallarını göz önünde bulundurarak hangi eylem ve davranışlara ne tür sportif ceza verileceğini, ceza talimatında düzenlerler. Federasyonların programında veya izni ile yapılan faaliyetlerden dolayı sportif ceza verme yetkisi federasyon disiplin/ceza kuruluna aittir. Federasyonların ana statüsü Resmi Gazete'de, ana statüye dayanılarak hazırlanan yönetmelik dışındaki talimat ile diğer alt düzenleyici işlemler ise Genel Müdürlüğün internet sitesinde yayımlanır."

"Spor federasyonları ile ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanır."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Şandır, siz mi konuşacaksınız?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Evet, müsaade ederseniz efendim.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Şandır.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tahmin ediyorum ki Sayın Divan Kâtibi Yusuf Coşkun bu önergeyi on dakikada falan okudu değerli arkadaşlar. Önergenin neyi kapsadığını, neyi değiştirdiğini hiçbirimiz anlamadık -yani dinlemiş olsaydınız da anlamazdınız- Komisyon da anlamadı, Sayın Bakan da anlamadı. Divan Kâtibi canhıraş bir gayretle bu önergeyi, saat tutmadım ama muhtemelen on dakikada okudu; biraz da hızlı okudu, itiraz edebilirdik, “Yavaş oku.” deseydik on beş dakikada okuyacaktı.

Değerli milletvekilleri, kayda geçmesi için söylüyorum. Bakınız, bu önergenin verildiği bu kanun maddesi 698 sıra sayılı kanunun 10’uncu maddesi. 10’uncu maddeye bakarsanız tam dört sayfa. Değerli arkadaşlar, hukuk kurduğumuz burada hukuk bozuculuk yaptığımızın farkına varmanız ve kayda geçmesi için söz aldım. Dört sayfa tutarında bir kanun maddesi olmaz. Adalet Komisyonu Başkanı burada, aranızda çok değerli hukukçular var. Bunu mahkemeler uygulayacak. Böyle bir torba olmaz. Bu, hukuk olmaz, bu, kanun yapmak olmaz değerli milletvekilleri. Başlı başına bir kanun olması gereken bir konuda öyle bir kanun maddesi düzenliyorsunuz ki, yönetmelik bile değil. Şimdi, bunun bir maddesinin bir kelimesinin değiştirilmesi için bu maddeyi bütünüyle önergeye yazmanın hiçbir engeli yok. Size ben söyleyeyim, arasanız bulamazsınız neyi değiştirdiğimizi: Biz bu önergeyle bu kanun maddesinde bir tek kelimeyi değiştirdik, “düzenlenir” kelimesini koyduk, “yapılır” kelimesi çıktı, “düzenlenir…” Bir şeye dikkatinizi çekmek için yapıyoruz bunu. Torba kanun tekniği yanlış bir tekniktir. Bu, hukuk kurmak değil, hukuk bozuculuğudur. Bunun en canlı örneği budur.

Değerli arkadaşlar, sonunda yine söyleyeceğim, bu torba yasayla yaklaşık 13-14 kanunda değişiklikler yapıyorsunuz, yaklaşık 10’dan fazla kurumun kanununu değiştiriyorsunuz. Böyle bir anlayışla hukuk kurmak ve buna dayalı uygulama yapmak mümkün değil, bunu yaparsınız bunun adı hukuk devleti olmaz, bunun adı hukuk koyuculuk olmaz. Böyle yapacağınıza bildiğiniz gibi uygulayın. Ne gereği var yani böyle, bu düzenlemelere? İşinize nasıl geliyorsa veya ihtiyacını nasıl karşılayabiliyorsanız… Niye milleti meşgul ediyorsunuz?

Tekrar ediyorum: Dört sayfa uzunluğunda, kaç kelime diye saysak, muhtemelen birkaç bin kelimelik bir tek kanun maddesi düzenliyorsunuz. İçinde çok sayıda fıkranın, alt bendin, onun alt bendi birçok madde var. Ele alırsanız, bir kurumun teşkilat yasasında köklü değişiklikler yapıyorsunuz, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’da. Yani başlı başına bir kanun olması gereken bir hususu bir torbanın içerisine dolduruyorsunuz ve bir madde olarak tanzim ediyorsunuz. Bu doğru değil değerli arkadaşlar, buna mecbur değilsiniz. Ülkemiz ve Türkiye Büyük Millet Meclisi böyle bir yanlışa mahkûm edilmemelidir. Kanunlar çıkartılabilir, çıkabilmesi için sabahlara kadar da çalışabiliriz ama böyle, giderayak, geç kalmış olmanın aceleciliğinde, hukuku çiğneyen, İç Tüzük’ü çiğneyen, işin nezaketini de çiğneyen, yok sayan bu tür düzenlemeleri protesto etmek için bu önergeyi verdik, kayıtlara geçmesi için de bu konuşmayı yaptım.

Üzülerek ifade ediyor ve hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Şandır.

Önergeyi oylarınızı sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Buyurun Sayın Atay.

M. FATİH ATAY (Aydın) – Sayın Başkan, bu kanunun hazırlanışında biraz acele edildiği belli. Dördüncü bölümde “Genel kurul, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve salt çoğunluk ile karar alınır.” cümlesi var; orada “katılanların salt çoğunluğu ile” denmesi gerekir. Bütün kararların salt çoğunlukla alınması gibi bir anlam çıkar, bu çok yanlıştır, bütün genel kurulların iptalini gerektirir. Bizim önergemiz başka arkadaşımız tarafından verildiği için bunun düzeltilmesi gerekiyor, bunu da bildirmek istedim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Atay.

Aynı mahiyette olan diğer iki önergeyi birlikte işleme alacağım, isterlerse önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.

Okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifinin 10. maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                    Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları

“Kamu kurum ve kuruluşlarına ait alacaklar hariç olmak üzere, spor kulüplerinin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki isim haklarından doğan alacakları haczedilemez ve bu alacaklar devir ve temlik edilemez.”

İkinci önergenin imza sahipleri:

Mustafa Özyürek (İstanbul) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu, buyurunuz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; yaklaşık dokuz yıldır söylüyorum. Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum. Spor kulüplerinin özgürlüğü bundan sonra yaşanacak. Hiç kimse, hiçbir yönetici -kamu hariç, sigorta ve vergi borçları hariç- spor kulüplerinin Spor Toto’dan alacaklarına haciz ve ipotek koyamayacak. Tabii, üçüncü kişiler alacağı varsa … Bu nedenle, Spor Toto’dan, özellikle Üçüncü Lig ve İkinci Lig kulüplerinin ekonomik özgürlüğü olacak arkadaşlar.

Vergi ve sigorta borçları ödenmiyordu ve binlerce insan, on binlerce insan, kulüplere iyilik yapmış insan, her şeyini vermiş insanlar vergi ve sigortadan dolayı büyük kıskaç altındaydı. Artık, kulüplerde hiçbir yönetici… Spor Toto’dan doğan alacaklar kulüplerin yaşamına, sadece vergi ve sigorta borçlarına giderse o zaman herkes kulüplerde gururla yöneticilik yapar ve kulüplere artık yönetici bulabileceğiz. Artık, kulüplere bir başkan gelip “Şu kadar para verdim, bunu alacağım.” deyip gelip Spor Toto’daki kulübün isim hakkına haciz koyamayacak. Kulüplerin özgürlüğüdür bu ve ilk defa Üçüncü, İkinci ve Süper Lig hariç diğer kulüplerde çok önemli bir şey yapıyoruz. Ben burada destek veren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Dün…

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Daha belli değil.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Destek verecekler. Hepinizin sorunu, hepimizin sorunu, hepimizin kapısına geliyorlar, hepimizin başı ağrıdı bu konuda, kulüpler yok oldu. Bu nedenle, yöneticiler artık dik yürüyecek, onurlu yürüyecek; artık, hiçbir hatası olmayan, imzası olmayan yönetici “Acaba, benim kapıma haciz geliyor mu?” demeyecek. Bu, kulüplerin özgürlüğüdür.

Bu nedenle, bu önergeye destek veren hepinize teşekkür ediyorum, kulüpler adına teşekkür ediyorum, kulüplerde yöneticilik yapacak onurlu insanlar adına teşekkür ediyorum.

HASAN FEHMİ KİNAY (Kütahya) – Ben vereceğim.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Artık, kulüpler feda edilmeyecek, heba edilmeyecek. Eğer bir yönetici gelip “Ben yöneticilik yapmak istiyorum.” derse, bileğine güveniyorsa, yüreğine güveniyorsa buyursun, hoş geldi, sefa geldi, yapsın yöneticilik ama gittiği zaman da harap edip gitmesin. Kulüplerin geleceği artık kimsenin ipoteği altında olmayacaktır.

Ben destek bekliyorum, hepinizden destek bekliyorum. Destek verecek her arkadaşıma şükran duyacağım.

Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Aslanoğlu.

Buyurunuz Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Biraz önce, Sayın Şandır 10’uncu maddeyle ilgili önergesi hakkında konuşurken pürdikkat dinledim, Sayın Şandır da telefonunu bırakıp beni dinlerse memnun olurum. Önergede ne değişiklik var diye de baktım. Şimdi, önergeyi hazırlayan arkadaşlarımız, yaptıkları değişikliğin var olduğunu ifade edebilmek için, açıklayıcı olması anlamında da kalın puntolarla yazmışlar.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Onlar komisyonda ilave edilenler.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – O zaman daha tehlikeli bir şey olmuş. Yani eğer dediğiniz gibiyse bir grup başkan vekilinin imzası olan önergenin böyle olmaması gerekir çünkü önerge ile madde metni arasında zerre kadar fark yok. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler) Önerge ile madde metni arasında zerre kadar fark yok. Altını çizdiğiniz, puntolarla yazdığınız kısma “Acaba nedir?” diye baktım.

M. FATİH ATAY (Aydın) – Bir grup başkan vekiline böyle laf söylenmez.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) –  Mesela, önergenin birinci sayfasında diyor ki: “Oluşumu” diye kalın puntolarla yazılmış bir ifade var, kanun metninde de aynısı “oluşumu” diye geçiyor.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – “Oluşumu” Komisyonun yazdığı metin.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Şimdi, Sayın Ayhan, yine ikinci sayfanın başında bir “oluşumu” diye geçiyor, kanun metninin aynısında, alt satırda yine “oluşumu” diye geçiyor.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Meseleyi anlayamamışsınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Yine kanun metninde, (c)’de yazan şeyde “borcu” diye yazmış, kalın puntolarla “olmamak” diye yazmış, yine “olmamak” diye kanun metninde aynısı geçiyor.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Onlar bize Komisyonun gönderdiği metin, onların yaptığı metin. Yanlış konuşuyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Ayhan, bakın, Komisyonda görüşülmüş, kabul edilmiş. Komisyonda görüşülüp kabul edilen ve bire bir aynı olan, maddeden zerre kadar farkı olmayan bir önergenin…

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Var, var, olmaz mı?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …Başkanlık Divanı tarafından kabul edilmesi bir kere İç Tüzük 87’nci maddeye aykırıdır.

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Nasıl karşılaştırırsınız? Karşılaştıramazsınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Başkanlık Divanının az önce bizim 8’inci maddeyle ilgili verdiğimiz bir önergeye “İlgili kanun olmadığından dolayı reddediyorum.” demesine bir itirazda bulunmadık.

İki: İç Tüzük’ün 87’nci maddesinin 6’ncı fıkrasında, önergelerin gerekçeleriyle birlikte beş yüz kelimeyi geçemeyeceği hükmü olmasına rağmen, yine Başkanlık Divanı bunu dikkate almamış ve kontrol etmemiş. Bire bir aynı olan bir önergeyi sadece zaman kazanmak adına ki Sayın Şandır da dakika tutmuş, “Arkadaşımız hızlı okudu, biz de itiraz etmedik on dakikada bitirdi, eğer usulüne uygun okusaydı on beş dakikada bitecekti.” dediği bir önerge açıkçası hakkın suistimalidir.

Başkanlık Divanını uyarıyorum: İktidar partisi grubu adına verilen bir önergeyi -ki haklı olabilir- gerekçesinden dolayı almadıysa, muhalefet partisi grubu tarafından verilen ve tamamen İç Tüzük’e aykırı ve bire bir aynı olan bir önergeyi işleme almasının yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, biraz önce bizim önergemiz de okundu. Bu önergede, spor kulüplerinin önceki yönetim kurulu başkanlarının kulüplere verdiği para yardımlarıyla ilgili kısmın, kulüplerden sanki alacaklarını alırken doğrudan doğruya, kulüplerin, Spor Toto ve Millî Piyango veya hangi teşkilat varsa, o teşkilatlardan kendi hisselerine düşen paralarına, alacaklarına temlik koymaları, spor kulüplerinin iki ayağını dolandırıyor yani kulüpler adım atamaz hâle geliyor. Yıllarca kulübe emek vermiş, hizmet vermiş insanların, kulüp yönetimine giremediğinden dolayı, delegeler kendilerini seçmediğinden dolayı, içlerinden gelerek verdikleri paraları, belki intikam almak hırsına, kulüplerin alacaklarını temlik etmelerinin, spor kulüplerine yapılan önemli bir problemi beraberinde getirdiğini düşünüyorum.

Bu önergeyi biz de zaten vermiştik, Sayın Aslanoğlu da bu önergeyi verdi. Gençlik ve Spor Teşkilatının ve Spor Toto İdaresinin bu konuyla ilgili sıkıntılarını bize ilettiler ve bunları da kabul ettik. Aslında bu önergenin yeri, 28’inci maddeye koyacağımız bir ek maddeyle ilaveydi. Arkadaşımız bu konuda “Sayın Bakanın da bu konuda bir takdiri olsun.” diye ifade ettiler ve bu önergeyi de kabul ediyoruz. Ama, tekrar Başkanlık Divanını uyarıyorum: AK PARTİ’nin, iktidar partisi grubunun verdiği önergelere gösterdiği ihtimamı, tamamen İç Tüzük’e aykırı bir şekilde, İç Tüzük’te hakkın suistimali olarak kullanılan bu şekildeki önergeleri de dikkatli şekilde incelemeleri gerektiğini ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.

Bir açıklama yapmak istiyorum.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Sayın Şandır, müsaade ederseniz, lütfen…

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Benim ismimi de anarak…

BAŞKAN – Açıklamayı yapayım Başkanlık Divanına yönelik söylediği sözler nedeniyle, özensizlik nedeniyle.

İç Tüzük 87: “Değişiklik önergeleri ve gerekçeleri beşyüz kelimeden fazla ise, önerge sahibi önergesine beşyüz kelimeyi geçmeyen bir özet eklemek zorundadır.”

Bu özeti eklemiştir. Diğeri okunmaz diye bir hüküm yoktur. O özet de ikinci kere okunduğunda okunacak olduğu için, özete onun için ihtiyaç duyulmuştur.

Bunu açıklamak gereğini duydum. İç Tüzük 87’de efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Özet nerede? Özeti göremedik, özet yok.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Var orada, var.

BAŞKAN – Özeti de var efendim.

Şimdi, bunun için…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, özet bizde yok.

BAŞKAN – Özet sizde yoksa onu bilemeyeceğim efendim, o dağıtılmıştır herkese. Özet, gruplarda var.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Peki, motamot aynı olana ne diyeceksiniz?

BAŞKAN – Bunun için, uygulamamızda bir terslik yoktur, İç Tüzük’ü aynen uygulamaktayız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Evet, Sayın Şandır, siz ne demek istiyorsunuz?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Elitaş ismimi de anarak grubumu da ilzam edecek laflar söyledi.

BAŞKAN – Evet, buyurunuz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Önergeyi oylayalım, daha sonra Sayın Başkan… Önergeden sonra… Oylayalım da ondan sonra…

BAŞKAN – Önergeyi daha sonra…

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Efendim, işlem bitmeden…

BAŞKAN – İşlem bitmeden, buyurunuz, tabii ki.

Buyurunuz.

VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)

4.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına ve grubuna sataşması nedeniyle konuşması

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Çok teşekkür ederim.

Sayın Elitaş, gerçekten, anlamakta zorlanmış olmanıza hak veriyorum. Anlayabilmeniz zor, niye? Bakın…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Siz ne yazdığınızın farkında değilsiniz!

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Bakın, size anlatayım. Şimdi, madde 10’da sizin yaptığınız düzenlemede diyorsunuz ki: “…fıkraları…” yani “…1 ila 6’ncı, 9 ila 11’inci ve 16’ncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.” Biz bu önergeyle ne yapıyoruz? Diyoruz ki: “…aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.”

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – “…yeniden düzenlenmiştir.” diyorsunuz, müthiş bir şey yapmışsınız!

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Ha, bak, Sayın Elitaş, burada kanun yapıyoruz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Çok önemli bir şey yapmışsınız!

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Çok önemli bir şey söylüyoruz. Sizin bu yaptığınız değişiklik değil, düzenleme. Dört sayfalık kanun maddesi değişikliği olur mu? Ya, yok mu aranızda hukukçular arkadaşlar? Sayın avukatlar, Adalet Komisyonu Başkanı -milletin önünde konuşuyorsunuz- dört sayfalık bir değişiklik olur mu? Sayın Yakut, hukukçusun.

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Millî Piyangoda yaptılar, Millî Piyangoda!

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Bu bir düzenleme.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Çok teknik bir şey Sayın Başkanım o.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Biz sizin yaptığınız yanlışı düzeltiyoruz. Bu bir düzenleme, değişiklik değil. Ama dört sayfalık bir kanun maddesi olmaz, bunu ifade ediyorum ve gerçekten, teşekkür ederim tekrar konuşma fırsatı verdin. Halkın, milletimizin -kayıtlara geçsin- dikkatini çekmek için biz böyle bir önerge verdik. Böyle, bir teşkilat yasasını bir torba yasasının içerisinde değiştiremezsiniz; değiştirirseniz bunun adı hukuk olmaz, bu devletin adı hukuk devleti olmaz Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Şandır, hukukçu gibi konuşuyorsunuz.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Ve yazık ediyorsunuz, Türkiye’ye yazık ediyorsunuz! Çok acıyarak söylüyorum, tenkit anlamında değil, Türkiye'nin çivisini çıkardınız, ne teamül kaldı ne kural kaldı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hukukçu gibi konuşuyorsunuz.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Böyle mi kanun yapılır, Allah aşkına! Bu Meclis, seksen yıldan bu yana böyle zulüm görmedi. Üzülerek söylüyorum, tenkit anlamında falan değil. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar.

Eğer bunlara ihtiyaç varsa, bu değişikliğe ihtiyaç varsa, bu düzenlemeye ihtiyaç varsa, gelin beraber yapalım, burada çok kanunlar çıkardık birlikte. Ama böyle bir şey olmaz ya! Dört sayfalık kanun maddesi ve bunu da değişiklik olarak sunamazsınız, düzenleme yaparsınız. Bizim verdiğimiz önergeyi aslında kabul etmeniz lazımdı, sizin yanlışınızı düzeltmek gayretiyle yaptık.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sizin önergeyi kabul etseydik Mevlüt Bey’in önergesi düşüyordu.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Değerli milletvekilleri, Allah aşkına, bu teklife bakınız, kaç kanunu değiştiriyorsunuz? Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz kanunda değişiklik yapıyorsunuz. Kurumları da sayarsak, en az on tane kurumun bazılarının teşkilat yasasını değiştiriyorsunuz, bazılarının işleyiş yasasını değiştiriyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Şandır, lütfen sözünüzü tamamlayınız.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Sayın Başkanım, tamamlayacağım.

Devlet Su İşleri gibi köklü bir kuruluşun yapısını değiştiriyorsunuz ve bunu torba kanunla yapıyorsunuz. Böyle bir şey olmaz. Yaparsanız, bunun adına “hukuk” denmez, bunun adına “hukuk kurmak” denmez. Burası hukuk kuran bir kurum, bu İç Tüzük’e uymak mecburiyetindesiniz. İç Tüzük 87’ye göre, ne böyle önerge olur ne de böyle kanun maddesi düzenlenir Sayın Elitaş.

Dolayısıyla, biz çok özenli bir grup başkan vekilliği yapıyoruz ve çok tarihî de bir görev yapıyoruz. Yanlışınızı kayda geçiriyoruz, belki ders alırsınız, bundan sonra gelenler, işte, bu tür ayıp durumlara veya yanlış durumlara düşmemek için özen gösterirler, gayret gösterirler umuduyla da gayret gösteriyoruz.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum efendim, sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Şandır.

VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) (Devam)

BAŞKAN – Birlikte işleme aldığım iki önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Maddeyi oylamadan önce Komisyonun bir düzeltme talebi vardır.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Sayın Başkanım, kanun teklifinin çerçeve 10’uncu maddesiyle değiştirilen 3289 sayılı Kanun’un ek 9’uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan ”Tahkim Kurulu, bu maddenin dördüncü fıkrası ile üçüncü fıkranın (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen…” ibaresinin “Tahkim Kurulu, bu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendiyle dördüncü fıkrasında belirtilen…” şeklinde  değiştirilmesini ve yine “Genel kurul; üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır” cümlesiyle başlayan ibarenin sonuna “ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alınır.”  şeklinde değiştirilmesini takdirlerinize sunarız. 

BAŞKAN – Kabul edilen önerge ve bu düzeltme talebi doğrultusunda 10’uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Önergesiz olur mu böyle?

BAŞKAN – Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

M. FATİH ATAY (Aydın) – Önergesiz olmaz ki Sayın Başkan.

BAŞKAN – Oylandı efendim.

11’inci madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı kanun teklifinin 11 inci maddesinin başlığının “Tahkim Kurulunun çalışma usul ve esasları” ibaresinin “Tahkim Kurulunun çalışma esas ve usulleri” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                   Şevket Köse                Ferit Mevlüt Aslanoğlu            Harun Öztürk

                     Adıyaman                             Malatya                               İzmir

                                Halil Ünlütepe                                  Fatih Atay

                                Afyonkarahisar                                     Aydın

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 11. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                      Erkan Akçay                    Hakan Coşkun

                       Mersin                                Manisa                            Osmaniye

                   Recep Taner                    Metin Çobanoğlu             Emin Haluk Ayhan

                        Aydın                                 Kırşehir                              Denizli

                            Mustafa Kalaycı                                Y. Tuğrul Türkeş

                                    Konya                                                Ankara

Madde 11- 3289 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"Tahkim Kurulunun çalışma usul ve esasları

Ek Madde 9/A- (1) Tahkim Kurulu, en az beş üyenin katılımıyla toplanır ve oy çokluğuyla karar alır. Oyların eşitliği halinde başkanın kullandığı oyunun tarafı çoğunluk sayılır.

(2) Kurulun görev alanına giren konularda başvurular, ilgili kişiler ile kulüp başkanları veya yetkili kılınan idarecileri tarafından, Tahkim Kurulu Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeyle yapılır. Dilekçeler, doğrudan Kurula verilebileceği gibi posta ile de iadeli taahhütlü gönderilebilir. Başvuruların teslim veya postaya verilişi, başvuru tarihi olarak kabul edilir. Kurula başvuru ücreti; sporcular için 2000 gösterge, diğer başvurularda ise 4000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardaki meblağ, Genel Müdürlük bütçesine gelir kaydedilir. İtirazın kabulü halinde başvuru ücretleri iade edilir. Kurulun sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Kurul ihtiyaçları için her yıl Genel Müdürlük bütçesine gerekli ödenek konulur.

(3) Kurula başvuru süresi, federasyon yönetim kurulu kararı ile disiplin veya ceza kurulu kararının yazılı bildiriminden itibaren on gündür. Başvuru sahibi dilekçesinde; tarafları, konuyu, hukuki sebepler ile dayanılan delilleri ve taleplerini belirtmek zorundadır. Başvuru tarihinden itibaren en geç beş gün içerisinde başvuru ücreti ile diğer giderlerin yatırıldığına ilişkin makbuzun ibraz edilmemesi halinde itiraz yapılmamış sayılır.

(4) Başvuru dilekçeleri, Kurul evrakına kayıt sırasına göre ve varsa ivedilik durumları da dikkate alınarak incelenir. Başkanın uygun görmesi halinde bir üye dosyayı; görev, merci atlanması, ehliyet, menfaat, süre aşımı konularında ve esastan inceleyerek görüşünü en geç beş gün içinde bildirir. Başkan, Kurul üyesi olmayan ancak konusunda uzman kişi veya kişileri ücretini de belirlemek suretiyle bilirkişi olarak görevlendirebilir.

(5) Kurul, merci atlanması halinde dilekçeyi gerekli işlem için ilgili yere gönderir ve başvuru sahibine de bildirimde bulunur. İlk incelemede herhangi bir aykırılık görülmemesi halinde veya biçimsel eksikliklerin giderilmesi üzerine, dilekçe, karşı tarafa ve ihbarı gerekli görülen diğer kişilere tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren en geç on gün içinde cevap dilekçesini vermek zorundadır. Dilekçede, maddî ve hukukî açıklamalar ile deliller ve talepler yer alır ve bunlara ilişkin belgeler eklenir.

(6) Tamamlanan dosya, dosyayı inceleyen üyenin düşüncesi veya bilirkişi raporu ile birlikte Kurula sevk edilir. Kurul; incelemesini evrak üzerinde yapabileceği gibi tarafların sözlü açıklamalarına da başvurabilir.

(7) Kurula başvuru icra ve infazı durdurmaz. Ancak; Kurul, ivedi durumlarda, ilgilinin talepte bulunması koşuluyla, başvuru veya itiraz konusu kararda hukuka açıkça aykırılık bulunması halinde ve yargılamanın seyrini dikkate alarak, icra veya infazın durdurulmasına karar verebilir. Kurul, haklı ve gerektirici nedenlerin bulunması halinde ihtilafla doğrudan ilgili konularda ihtiyati tedbir kararı verebilir.

(8) Kurul kararını; kanun, ulusal ve uluslararası federasyonların kuralları, kanunların usule ilişkin hükümleri ile dosya münderecatı, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve her türlü delile göre adalet ve nasafet esasları dairesinde tesis eder. Zorunlu haller dışında sportif faaliyetlere ilişkin iş ve işlemlerde en geç on iş günü, diğer hususlarda ise en geç üç ay içerisinde kararını verir. Kurul; itirazın reddine, kabulüne veya itiraz konusu kararın değiştirilerek karara bağlanmasına hükmedebilir. Kararlar gerekçeli olur. Varsa muhalefet şerhleri eklenir.

(9) Kısa karar, ilgiliye ve federasyon başkanlığına faks ve internet üzerinden derhal bildirilir ve federasyon ile ilgililer tarafından uygulanmaya başlanır. Gerekçeli karar daha sonra tebliğ olunur. Kararlar, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi hükmü uyarınca ilam mahiyetinde sayılır.

(10) Taraflar, kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde verilen karara karşı karar düzeltme yoluna başvurabilirler. 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun kararların açıklanması, maddî hataların düzeltilmesi veya yargılamanın yenilenmesi halleri dışında Kurul aynı konuda tekrar karar veremez."

BAŞKAN – Komisyon bu önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Kabul ediyoruz.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe efendim.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe: "Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır." İbaresinin yanlış anlaşılabileceği, ileride hukuken problemler ortaya çıkmaması için ''Oyların eşitliği halinde başkanın kullandığı oyunun tarafı çoğunluk sayılır." Şeklinde değiştirilmesinin daha iyi olabileceği düşüncesi ile bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum:  Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkanım, madde tamamıyla değişti.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Madde değiştiği için işlemden kaldırmanız lazım.

BAŞKAN – Evet, bir yanlışlık oldu.

Şimdi, sayın milletvekilleri, diğer önergeyle maddenin tümü düzenlendiği için yeni baştan, bu önergeyi işlemden kaldırıyoruz.

Böylece, kabul edilmiş bu önerge doğrultusunda 11’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 11’inci madde kabul edilmiştir.

12’nci madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 Sıra Sayılı Kanun Teklifinin 12. maddesinin 4. fıkrasındaki “üç ay” ibaresinin “dört ay” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                   Şevket Köse                       Harun Öztürk                     Birgen Keleş

                     Adıyaman                                İzmir                                İstanbul

                                           Fatih Atay                           Sacid Yıldız

                                               Aydın                                  İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 12. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz e teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı             Emin Haluk Ayhan

                       Mersin                                 Konya                               Denizli

                 Hakan Coşkun                   Y. Tuğrul Türkeş              Metin Çobanoğlu

                     Osmaniye                              Ankara                              Kırşehir

                                     Recep Taner                                 Erkan Akçay

                                          Aydın                                          Manisa

Madde 12- 3289 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"Geçici Madde 11- (1) Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte; 3289 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesine göre özerk olan spor federasyonları bu Kanuna göre kurulmuş bağımsız spor federasyonu olarak kabul edilir. Diğer kanunlarda özerk spor federasyonlarına yapılan atıflar, bağımsız spor federasyonlarına yapılmış sayılır.

(3) Tahkim Kurulunun asıl ve yedek üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren 30 gün içerisinde görevlendirilir.

(4) Bu Kanunla tüzel kişilik kazanan spor federasyonları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk ilgili olimpiyat oyunlarının bitim tarihlerinden itibaren üç ay içerisinde genel kurullarını yaparak hukuki yapılarını bu Kanuna uygun hale getirmek zorundadırlar."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe...

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

"(1) Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." İbaresinin "(1) Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunabilir." şeklinde değiştirilmesinin idareye uygulamada kolaylık sağlayacağı düşünülerek bu önerge düzenlenmiştir.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…Önerge kabul edilmiştir.

Diğer önergeyi işlemden kaldırıyoruz çünkü madde tamamen yeniden düzenlenmiştir.

Kabul edilen bu önerge doğrultusunda 12’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

13’üncü madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 13. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                      Alim Işık                        Mehmet Şandır                 Mustafa Kalaycı

                      Kütahya                                Mersin                               Konya

              Emin Haluk Ayhan               Y. Tuğrul Türkeş                 Hakan Coşkun

                       Denizli                                 Ankara                            Osmaniye

                   Recep Taner                        Erkan Akçay                    Mehmet Günal

                        Aydın                                 Manisa                              Antalya

                                                           Metin Çobanoğlu

                                                                   Kırşehir

Madde 13- 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 28 inci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

"Ticaret sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu kayıtlar ile tescil ve ilan edilmesi gerekli içeriklerin düzenli olarak elektronik ortamda depolanan ve sunulabilen merkezi ortak veri tabanı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde oluşturulur.

Ticaret sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için toplanması ve işlenmesi gerekli olan kişisel veriler, kişisel verilerin korunması ve bilgi güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuata uygun bir şekilde alınarak korunur."

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 13 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                   Bengi Yıldız                          Sırrı Sakık                    M. Nezir Karabaş

                       Batman                                  Muş                                  Bitlis

                                   M. Ufuk Uras                            Osman Özçelik

                                        İstanbul                                          Siirt

BAŞKAN – Komisyon bu son okuttuğum önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum.

Gerekçe:

13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu'na paralel düzenlemeler içeren söz konusu madde, 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu olmaması, bu düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası müktesep hak sorunları yaratması olasılığı nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması amaçlanmaktadır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 13. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                        Alim Işık (Kütahya) ve arkadaşları

Madde 13 - 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 28 inci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

"Ticaret sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu kayıtlar ile tescil ve ilan edilmesi gerekli içeriklerin düzenli olarak elektronik ortamda depolanan ve sunulabilen merkezi ortak veri tabanı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde oluşturulur. 

Ticaret sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için toplanması ve işlenmesi gerekli olan kişisel veriler, kişisel verilerin korunması ve bilgi güvenliğinin sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuata uygun bir şekilde alınarak korunur."

BAŞKAN – Komisyon bu okuttuğum önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul) – Katılıyoruz Sayın Başkan.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe...

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

İfade bozukluğunun düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca tedbirlerin de mevzuata uygun olması hükmü eklenmektedir.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen bu önerge doğrultusunda 13’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 13’üncü madde kabul edilmiştir.

On dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 18.51

 

 

BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 19.02

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen ORHAN (Van)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

698 sıra sayılı Teklif’in görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

14’üncü madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 14. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı             Emin Haluk Ayhan

                       Mersin                                 Konya                               Denizli

               Y. Tuğrul Türkeş                   Hakan Coşkun                Metin Çobanoğlu

                       Ankara                              Osmaniye                            Kırşehir

                                      Recep Taner                            Erkan Akçay

                                           Aydın                                     Manisa

Madde 14- 6762 sayılı Kanunun 66 ncı maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin mevcut ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir.”

“Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir. Şimdi bu önergeleri okutup birlikte işleme alacağım, istemleri hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.

Önergeleri okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 14 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                   Bengi Yıldız                       İbrahim Binici                 M. Nezir Karabaş

                       Batman                               Şanlıurfa                               Bitlis

                                    M. Ufuk Uras                              Sırrı Sakık

                                         İstanbul                                       Muş

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 14. maddesinin teklif metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                    Fatih Atay                        Harun Öztürk                     Tekin Bingöl

                        Aydın                                   İzmir                                Ankara

                                      Şevket Köse                         Metin Arifağaoğlu

                                       Adıyaman                                    Artvin

BAŞKAN – Komisyon bu okuttuğum iki önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Gerekçeyi okur musunuz.

Gerekçe:

13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’na paralel düzenlemeler içeren söz konusu maddelerin, 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu olmaması, bu düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası müktesep hak sorunları yaratması olasılığı nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması amaçlanmaktadır.

BAŞKAN – Sayın Atay, buyurunuz.

M. FATİH ATAY (Aydın) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

10’uncu, 11’inci ve 12’nci maddelerdeki değişiklik nedeniyle verdiğimiz önergelerde söz alamadım. O nedenle ben, yine de 10’uncu maddede yapılmış olan değişiklikle kabul edilmiş olan bu maddenin Anayasa’ya aykırı olduğunu sizlere açıklamaya çalışacağım.

Değerli milletvekilleri, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği tahkimle ilgili yasa nedeniyle yeniden bir düzenleme yapılması 19 Mart tarihine kadar bir yıllık süre veren bir kararı içeriyordu. Bugün 19 Marta kadar yetiştirilmesi gereken bu yasayla ilgili olarak alelacele bir çalışma yapılmış. Kanunun üç sayfa olması, bazı yanlışlıkların olması ayrı bir şey ancak bağımsız olarak bir federasyon kurulmasına yönelik bir yasa geliyor önümüze, “bağımsız” deniyor.

Değerli arkadaşlarım, bağımsız olan bu federasyonların denetim kurulları 5 kişiden oluşuyor. 2 kişi kulüpler tarafından genel kurulda seçiliyor, diğer 3 kişiyi Bakan atıyor. Nasıl bağımsızlık bu arkadaşlar? Federasyonların böyle bağımsızlığı söz konusu olabilir mi?

Gelelim şimdi… Genel kurulun yüzde 60’ı kulüplerden oluşuyor, yüzde 10’u Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün elemanlarından oluşuyor, yüzde 70 yaptı. Peki, yüzde 30? Mevcut federasyonların atayacakları kişilerden oluşuyor. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar ya? Dünyanın hiçbir yerinde böyle tarafsız, bağımsız bir federasyondan bahsetmek mümkün olabilir mi? Ömrünün sonuna kadar federasyon başkanlarını alaşağı edemezsiniz. Düşünebiliyor musunuz, 100 kişinin 30 kişisini federasyon atıyor, 10 kişisini Gençlik Spor Genel Müdürlüğü atıyor. Geri kalan 60 kişi de belirli kulüplerin desteğini aldığı zaman hiçbir federasyon başkanını değiştirme şansınız söz konusu değil.

Peki, bu tarafsızlık giderilebilir mi? Evet, giderilebilir. Futbol Federasyonunda Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün hiçbir üyesi bulunmuyor. Neden? Çünkü Futbol Federasyonunun, FIFA ve UEFA’nın katı kuralları çerçevesinde özel bir yasasını yapmak zorunda kaldık ve o yasa nedeniyle de bugün Futbol Federasyonunun üyesi tarafsız, bağımsız, özerk bir konumdadır. Peki, diğer federasyonların günahı ne? Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün bu federasyonlarda, yüzde 10 genel kurulda temsil edilme yetkisi, hakkı nereden doğuyor? Olabilir mi böyle bir şey? Mümkün değil. Onları da tarafsız bırakın, taraf olmayın. Zaten denetçinin 5 kişisinin 3’ünü atıyorsunuz.

Ayrıca, Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu var, 7 kişiden oluşuyor, 7’sini de Bakan atıyor. Olabilir mi böyle bir şey arkadaşlar ya? Federasyon başkanı olduğunuzu düşünün, Ankara iline il başkanı atayacaksınız, il temsilcisi atayacaksınız; teklif ediyorsunuz, Gençlik Spor Genel Müdürü onay verirse atayabiliyorsunuz. Böyle Federasyon Başkanlığının tarafsızlığından, bağımsızlığından söz etmek mümkün olabilir mi?

Değerli arkadaşlarım, biraz sonra Anayasa oylaması yapacağız. Yapacak olduğumuz Anayasa oylamasında uzlaşmayla çıkan bu değişiklikle, bu yaptığımız, tahkim konusunda yapmış olduğumuz işlem tamamen birbirine ters. Orada yapmış olduğumuz değişiklikle, spor tahkim kurullarına sadece sportif faaliyetler ve disiplin eylemleri nedeniyle zorunlu tahkim kuruluna başvurulabilir. O zorunlu tahkim kurulunun dışında kalan sözleşmeye dayalı, sporcuların, kulüplerin birbirleri arasındaki sorunlarla ilgili olarak genel mahkemelere gitme yetkileri vardır, gidebilirler. Ayrıca federasyonların tahkim kurullarında ihtiyari olarak gidebilirler ama burada yapılan değişiklik ile biraz sonra yapacağımız Anayasa değişikliği arasında tam ters bir durum söz konusu oldu. Buradaki değişiklik tahkim kurullarına gitmeyi zorunlu hâle getirdi ve onların kararlarını kesin hâle getirdi. Bu bile Anayasa’ya aykırılık içeren bir durumdur. Ben o maddelerde konuşamadığım için, bunların Anayasa’ya aykırı, çok çok aykırı olan bu işlemlerini bir kez daha sizlere, milletvekillerine hatırlatmak istedim.

Bu kanunları yapmak önemli bir şeydir arkadaşlar. Bir sportif faaliyetin yeniden düzenlenmesine yönelik olarak Türkiye’deki herkesi ilgilendiren bu faaliyetleri, düzgün, doğru, yapıcı olarak, dünyadaki bütün kurallara uygun olarak yapmak zorundayız. Futbolda nasıl yaptıysak burada da aynı işlemleri yapmak zorundayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

M. FATİH ATAY (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, ben bir sonraki maddede de bu kanunda yapılan yanlışlıklarla ilgili sözlerime devam edeceğim. Şimdi zamanım yetmedi. Bu maddelerin, bu yasaların, bir daha, Sayın Bakan ve arkadaşlarımız tarafından yeniden düşünülmesini, bu maddelerin geri çekilmesini öneriyorum. Anayasa’ya açıkça aykırı olan bu işlemlerden vazgeçilmesini öneriyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Atay.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 14. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                    Mehmet Şandır (Mersin) ve arkadaşları

Madde 14- 6762 sayılı Kanunun 66 ncı maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin mevcut ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir.”

“Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılıyoruz.

BAŞKAN – Katılıyorsunuz.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum.

Gerekçe:

"Bu defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulan defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir." ibaresinin "Bu defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir." şeklinde değiştirilmesinin daha uygun olacağı düşünülerek bu değişiklik önerilmektedir.

BAŞKAN –  Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen bu önerge doğrultusunda madde 14’ü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 14’üncü madde kabul edilmiştir.

On dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 19.12

 

ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 19.18

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen ORHAN (Van)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.

698 sıra sayılı Teklif’in görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

15’inci madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 15 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Madde 15- 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki ikinci ve üçüncü fıkralar eklenmiştir.

"Pay sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzel kişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar lehine tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.

İkinci fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir. Gerekli esas mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların tümü kanunen sona erer."

                 Mustafa Elitaş                     Mehmet Çiçek               Yılmaz Helvacıoğlu

                       Kayseri                                Yozgat                                 Siirt

                                    Kayhan Türkmenoğlu                   Turan Kıratlı

                                                   Van                                    Kırıkkale

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 15. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                 Mehmet Şandır                   Mustafa Kalaycı             Emin Haluk Ayhan

                       Mersin                                 Konya                               Denizli

              Y. Ertuğrul Türkeş                  Hakan Coşkun                Metin Çobanoğlu

                       Ankara                              Osmaniye                            Kırşehir

                                           Recep Taner                         Erkan Akçay

                                                Aydın                                  Manisa

Madde 15 - 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralar eklenmiştir.

"Tanınan imtiyazlar, iyiniyet kurallarına ve şirket menfaatlerine aykırı olamaz.

Pay sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzel kişileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri lehine tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.

Üçüncü fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir Gerekli esas mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların tümü kanunen sona erer."

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir. Bu önergeleri okutup birlikte işleme alacağım, istemleri hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.

Buyurunuz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 15 inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                   Bengi Yıldız                          Sırrı Sakık                    M. Nezir Karabaş

                       Batman                                  Muş                                  Bitlis

                                             M. Ufuk Uras                M. Nuri Yaman

                                                  İstanbul                              Muş

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 15. maddesinin teklif metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

          Ferit Mevlüt Aslanoğlu              Harun Öztürk              Malik Ecder Özdemir

                      Malatya                                 İzmir                                  Sivas

                                          Fatih Atay                          Metin Arifağaoğlu

                                             Aydın                                       Artvin

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu, bu son iki önergeye?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Katılmıyorsunuz.

Barış ve Demokrasi Partisinin gerekçesini okur musunuz lütfen.

Gerekçe:

13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’na paralel düzenlemeler içeren söz konusu maddelerin, 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu olmaması, bu düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası müktesep hak sorunları yaratması olasılığı nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması amaçlanmaktadır.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Atay.

M. FATİH ATAY (Aydın) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu maddenin tartışılmasında Anayasa Komisyonu Başkanımızın burada olmasından büyük mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde çıkan yasaların hiçbir tanesi geriye dönük olarak uygulanmaz. Bu, hukukun üstünlüğü ilkesinin temeli olarak Sayın Başkanın da her zaman bu kürsüden çıkıp savunduğu ilkelerin bir tanesidir. Bu maddenin Anayasa Komisyonundan geçmemiş olmasınının Plan ve Bütçe Komisyonundan geçmiş olmasının hukuki eksiklikleri de beraber getirmesinden de büyük üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum.

Türkiye’de “altın hisse” diye bir hisse var. Bu altın hissenin, birileri için zor olan bu altın hissenin, galiba yok edilmesine yönelik böyle bir madde getiriliyor. Geçmişe yönelik olarak altı ay içerisinde altın hisselerin el değiştirmesi mi amaçlanıyor? Özel bir durum mu söz konusu? Böyle bir şey olabilir mi? Kendi şirketlerinin belirli hisselerini, belirli şirketlere katılmak için arsalarını ya da fabrikalarını veren insanlar, gelecekleriyle ilgili olarak belirli bir miktarda altın hisse tutarak çocuklarını ve geleceklerini, o şirketteki haklarını ileriye dönük olarak koruma yönündeki iradelerini yasal olarak  yapmışlar ama siz çoğunluk hakkınızı, oy hakkınızı kullanarak yasal hakkını kullanmış olan insanların bu haklarını ellerinden almak istiyorsunuz. Böyle bir şeye hakkınız yok arkadaşlar. Anayasaya aykırı, hukuka aykırı bu.

Değerli arkadaşlarım -biraz önce- Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün Yasası’yla ilgili olarak çok önemsediğim de bir konu var, onu belirtmeden geçemeyeceğim.

Değerli arkadaşlarım, gelecek hafta, belki, sporda şiddetle ilgili yasa teklifi gelecek, onunla ilgili de görüşülecek. Sportif faaliyetlerde hakemler ve temsilcilerle ilgili olarak, onlara işlenen suçlarla ilgili olarak o kişilerin kamu görevlisi olması ortak olarak benimsenmiş durumda. Ancak, biraz önce geçmiş olan maddede çok vahim bir durum söz konusu. Şöyle bir durum var arkadaşlar: Federasyonların faaliyetlerinde görevli bulunanların görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmaları. Değerli arkadaşlar, bu federasyon üyesi, federasyonun görevlileri hakemler de olabilir. O hakemlerin yapmış oldukları yanlış kararlardan dolayı bu madde nedeniyle görevi ihmalden yargılanmaları söz konusu. Böyle bir şey olabilir mi? Sportif faaliyetler nedeniyle onlara karşı yapılacak olan eylemlerde, suçlarda, fiillî eylemlerde elbette ki o kişilerin kamu görevlisi olarak tanımlanmaları doğrudur ama bu kişiler futbol hakeminin ya da basketbol hakeminin, voleybol hakeminin yapmış olduğu yanlış bir eylem nedeniyle, kamu görevlisi olması nedeniyle yapılan şikâyet sonucunda görevi ihmal nedeniyle yargılanması söz konusu olacaktır. Bu çok vahim bir durumdur arkadaşlar. Bunun da tekrar diğer maddelerde olduğu gibi yeniden gözden geçirilmesini istiyorum, öneriyorum. Yani çoğunlukla birçok arkadaşımızın bu maddeleri okumadığını da düşünüyorum ama burada bu yapılan yanlışlıkların ileride daha büyük yanlış davranışlara, yanlış hukuksal olaylara bizleri götürmemesi için, daha doğru bir yasa yapmamız için öneride bulunuyoruz.

Değerli arkadaşlarım, elbette sporla ilgili bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Spor kulüplerinin sorunlarıyla ilgili olarak bir araştırma komisyonu kuruldu. O komisyonda Türkiye’nin önemli bir üniversitesinin rektörü geldi, gerçekten burnundan kıl aldırmayacak bir davranış şekliyle kendilerinin kurdukları bir laboratuvarın dünya çapında olduğu iddiasıyla büyük havalar attı, konuşmalar yaptı, büyük laflar söyledi. Böyle bilimsel bir konu hakkında tabii o konunun uzmanlarından başkasının cevap verme hakkı yoktu. Ama günler geçti, bu laboratuvarın yapmış oldukları işlemlerin yanlış olduğu ortaya çıktı. Bütün dünya spor kamuoyuna rezil olduk Türkiye’de arkadaşlar, rezil olduk. Ve bu arkadaşı bekledim, o konuşurken burnundan kıl aldırmayan rektörü bekledim, acaba özür dileyip istifa edecek mi diye. Maalesef istifa etmedi. Bu çok acı bir olaydır arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

M. FATİH ATAY (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, bir konuya da değinip bitireceğim.

Sayın Başbakanın iki danışmanı Amasya’ya gitmiş, Amasya İl Başkanı da milletvekili aday adayı oldukları için gazetecilerle tanıştırmış. Gazetecilerin bir tanesine de “Bu tür haberler yapma, gazeten kapanır.” demiş. Ben bu arkadaşların demokrasi anlayışını uygun bulmuyorum, sizlerin de bulduğunu zannetmiyorum. Sayın Başbakanın yanında çalıştığı süre içerisinde bu tür anlayışlarını Başbakana anlattıklarını da düşünmüyorum ancak bu tür düşüncede olan bu arkadaşların bundan sonra aday gösterilip milletvekili olmaları hâlinde, bu düşünceye Başbakanın da katıldığını düşünmekten kendimi alamayacağım.

Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Atay.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

698 Sıra sayılı Kanun teklifinin 15. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz e teklif ederiz.

                                                                                    Mehmet Şandır (Mersin) ve arkadaşları

Madde 15 - 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralar eklenmiştir.

"Tanınan imtiyazlar, iyiniyet kurallarına ve şirket menfaatlerine aykırı olamaz.

Pay sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzel kişileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri lehine tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.

Üçüncü fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir Gerekli esas mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların tümü kanunen sona erer.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Katılamıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılmıyoruz.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Gerekçe…

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum.

Gerekçe:

"Üçüncü fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir". İbaresinin "Üçüncü fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir" Şeklinde değiştirilmesinin daha uygun olacağı düşünülerek bu değişiklik önerilmektedir.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 15 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                    Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları

Madde- 15- 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki ikinci ve üçüncü fıkralar eklenmiştir.

"Pay sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzel kişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar lehine tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.

İkinci fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir. Gerekli esas mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların tümü kanunen sona erer."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

DEVLET BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) – Katılıyoruz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Gerekçe…

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum.

Gerekçe:

Önerilen değişiklikle kamu tüzel kişileri yanında kamuya yararlı dernek ve vakıfların da ortağı olduğu şirketlerde, kamu yararı bakımından bunların lehlerine de imtiyaz tanınmasına imkan sağlanmış ve söz konusu madde ile 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine eklenen "Tanınan imtiyazlar, iyi niyet kurallarına ve şirket menfaatlerine aykırı olamaz." şeklindeki ikinci fıkra, uygulamada ihtilaflara yol açabileceğinden madde metninden çıkarılmıştır.

Ayrıca Anayasa'da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları kamu tüzel kişileri olarak ifade edildiğinden, bu konudaki tekerrürün giderilebilmesi bakımından söz konusu ibare madde metninden çıkarılmıştır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.

Kabul edilen bu önerge doğrultusunda 15’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 15’inci madde kabul edilmiştir.

Böylece, birinci bölümde yer alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.

Sayın milletvekilleri, kırk beş dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 19.33

 

YEDİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 20.18

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Gülşen ORHAN (Van)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79’uncu Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.

698 sıra sayılı Teklif’in görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2’nci sırada yer alan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu’nun ikinci görüşmesine başlayacağız.

2.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa Komisyonu Raporu (2/879) (S. Sayısı: 697 ve 697’ye 1’inci Ek)  (x) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Sayın milletvekilleri, teklifin birinci görüşmesi 15/3/2011 günü saat 18.58’de tamamlanmıştı.

Bilindiği gibi Anayasa değişiklik tekliflerinin ikinci görüşmesinde teklifin tümü ve maddeleri üzerinde görüşme açılmamakta, yalnızca maddeler üzerinde verilmiş değişiklik önergeleri görüşülmekte; birinci görüşmede üzerinde değişiklik önergesi bulunmayan bir madde hakkında ikinci görüşmede önerge verilememektedir. Teklifin birinci görüşmesinde 1’inci maddesi üzerinde değişiklik önergesi verilmişti.

Şimdi teklifin 1’inci maddesini okutuyorum:

                                 

(x) 697 S. Sayılı Basmayazı 15/3/2011 Tarihli 77’nci Birleşim Tutanağı’na eklidir.

(xx) 697’ye 1 inci ek S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI

HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59’uncu maddesinin kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.”

BAŞKAN – Teklifin 1’inci maddesinin gizli oylamasına başlıyoruz.

Gizli oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum:

Komisyon ve Hükûmet sıralarında yer alan kâtip üyelerden Komisyon sırasındaki Kâtip Üye Adana'dan başlayarak Denizli’ye kadar (Denizli dâhil) ve Diyarbakır’dan başlayarak İstanbul’a kadar (İstanbul dâhil), Hükûmet sırasındaki Kâtip Üye ise İzmir'den başlayarak Mardin’e kadar (Mardin dâhil) ve Mersin’den başlayarak Zonguldak’a kadar (Zonguldak dâhil) adı okunan milletvekiline biri beyaz, biri yeşil, biri de kırmızı olmak üzere üç yuvarlak pul ile mühürlü zarf verecek ve pul ve zarf verilen milletvekilini ad defterinde işaretleyecektir.

Milletvekilleri Başkanlık kürsüsünün sağında ve solunda yer alan kabinlerden başka yerde oylarını kullanamayacaklardır.

Vekâleten oy kullanacak bakanlar da yerine oy kullanacakları bakanın ilinin bulunduğu bölümde oylarını kullanacaklardır.

Bildiğiniz üzere, bu pullardan beyaz olanı “kabul”, kırmızı olanı “ret”, yeşil olanı ise “çekimser” oyu ifade etmektedir.

Oyunu kullanacak sayın üye, Kâtip Üyeden üç yuvarlak pul ile mühürlü zarfı aldıktan ve adını ad defterine işaretlettikten sonra kapalı oy verme yerine girecek, oy olarak kullanacağı pulu burada zarfın içerisine koyacak, diğer iki pulu ise ıskarta kutusuna atacaktır.

Bilahare oy verme yerinden çıkacak olan üye oy pulunun bulunduğu zarfı Başkanlık Divanı kürsüsünün önüne konulan oy kutusuna atacaktır.

Oylamada adı okunmayan milletvekiline pul ve zarf verilmeyecektir.

Sayın kâtip üyelerimizden bu hususlara riayet etmelerini ve milletvekillerinin de pul ve zarf aldıktan sonra adlarının ad defterinde işaretlendiğine dikkat etmelerini istirham ediyorum.

Şimdi gizli oylamaya Adana ilinden başlıyoruz.

(Oyların toplanmasına başlandı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Anayasa değişiklik teklifinin ikinci tur görüşmelerinin 1’inci maddesinin oylamasında Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın yerine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün yerine Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in yerine Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yerine Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın yerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın yerine Devlet Bakanı Faruk Özak, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yerine Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın yerine Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın yerine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun yerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yerine Devlet Bakanı Faruk Çelik oy kullanacaklardır.

Evet…

(Oyların toplanmasına devam edildi)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var mı? Yok.

Oy kullanma işlemi tamamlanmıştır.

Kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayrımı yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin 1’inci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum:

“Oy Sayısı :            388

Kabul         :            383

Ret             :                2

Çekimser    :                3

                            Kâtip Üye                                                         Kâtip Üye

                         Yusuf Coşkun                                                   Gülşen Orhan

                               Bingöl                                                                Van ”

Madde kabul edilmiştir.

Şimdi 2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde oylanır.

BAŞKAN – 2’nci maddenin gizli oylamasına Adana ilinden başlıyoruz.

(Oylar toplandı)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var mı? Yok.

Oy kullanma işlemi tamamlanmıştır.

Kupaları kaldırabilirsiniz.

(Oyların ayrımı yapıldı)

BAŞKAN – 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin 2’nci maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum:

“Oy Sayısı :            382

Kabul         :            376

Ret             :                3

Çekimser    :                2

Geçersiz     :                1

                            Kâtip Üye                                                         Kâtip Üye

                         Yusuf Coşkun                                                   Gülşen Orhan

                               Bingöl                                                                Van ”

Madde kabul edilmiştir.

Şimdi teklifin tümünün gizli oylamasına Adana ilinden başlıyoruz.

(Oylar toplandı)

BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var mı? Yok.

Oy kullanma işlemi tamamlanmıştır.

Kupalar kaldırılsın.

(Oyların ayrımı yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Teklif’in tümünün gizli oylama sonucunu açıklıyorum:

“Oy Sayısı :            377

Kabul         :            373

Ret             :                2

Çekimser    :                2

                            Kâtip Üye                                                         Kâtip Üye

                         Yusuf Coşkun                                                   Gülşen Orhan

                               Bingöl                                                                Van ”

Teklif kabul edilmiştir.

Sözlü soru önergeleri ile diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek için, 22 Mart 2011 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 21.38