DÖNEM: 23 CİLT:
90 YASAMA YILI:
5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
52’nci
Birleşim
25 Ocak 2011 Salı
(Bu
Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür
belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş
alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN
KÂĞITLAR
III. - YOKLAMALAR
IV. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Uğur Mumcu’nun ölüm
yıl dönümü ile Adalet ve Demokrasi Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Van
Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu’nun, Gümrük Müsteşarlığının faaliyetleri ve
Avrupa Birliği gümrük mevzuatına uyumuna ilişkin gündem dışı konuşması
3.- İstanbul
Milletvekili Mithat Melen’in, diyabete ve diyabet
çubuklarının hastalara veriliş şekline ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan ve Hrant
Dink’in ölümleri ve faili meçhul cinayetlerin
aydınlatılamamasına ilişkin açıklaması
2.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Uğur Mumcu’nun ölüm yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
3.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakık’ın, faili meçhul
cinayetlerin bir an önce aydınlatılmasına ilişkin açıklaması
4.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, diyabet hastalarının
diyabet çubuklarını eczanelerden alamamalarına ilişkin açıklaması
5.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakık’ın, “bu ay içerisinde kaç
tane faili meçhullerin yıl dönümünü birlikte kutluyoruz” ifadesindeki
“kutluyoruz” sözünü “anma” olarak düzelttiğine ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Kanada Senato
Başkanı Noel Kınsella ve beraberindeki parlamento
heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1376)
2.- Ukrayna
Parlamentosu Başkanı Volodimir Litvin
ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/1377)
3.- Lüksemburg
Parlamentosu Dış ve Avrupa İşleri, Savunma, İşbirliği ve Göç Komisyonu Başkanı
Ben Fayot ve beraberindeki parlamento heyetinin
ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1378)
4.- Spor
Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi İç
Tüzüğü’nün 75’inci maddesine göre geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/1379)
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- BDP Grubu
adına Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Ayla Akat
Ata’nın, emeklilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/993)
2.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut ve 20 milletvekilinin,
milletvekillerinin İnternet ve telefon güvenlikleri ile ortam dinlemesi
konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/994)
3.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir
arazileri sular altında kalan köylülerin Sarımehmet
Barajı’ndan kaynaklanan mağduriyetlerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/995)
4.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel ve 25 milletvekilinin, yük taşımacılığı sektörünün
ve taşıma kooperatiflerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/996)
C) Önergeler
1.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın; (2/25) esas numaralı
Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/247)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- Karşılıksız
çek sorununun nedenlerinin araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilen Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 25/01/2011 Salı günkü birleşiminde okunarak, görüşmelerinin
aynı birleşimde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi
2.- Gündemdeki
sıralama ile Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine;
606 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel
kanun olarak ve bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa
Komisyonları Raporları (1/883) (S. Sayısı: 568)
2.- Bazı Kamu
Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair
Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/877) (S. Sayısı: 535)
3.- İller Bankası
Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporları (1/371, 1/101) (S. Sayısı: 477)
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Hakkâri
Milletvekili Hamit Geylani’nin, yargıda rüşvet ile
ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah
Ergin’in cevabı (7/16710)
2.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Balıkesir Kadın Doğum
ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin taşınmasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Recep Akdağ’ın cevabı (7/16762)
3.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, görevde yükselme sınavı baraj puanının
indirilmesine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın
cevabı (7/16765)
4.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükataman’ın, medikal malzeme ücretlerinin
devlet tarafından karşılanmasına ilişkin Sağlık Bakanından sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı
(7/16839)
5.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz’un, Allianoi antik kentine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/16855)
6.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, güzellik salonları ve
poliklinikleri ile ilgili yapılan yeni düzenlemelere ilişkin sorusu ve Sağlık
Bakanı Recep Akdağ’ın cevabı (7/17007)
7.- İzmir
Milletvekili Oğuz Oyan’ın, Fethiye Ölüdeniz
beldesinin sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17054)
8.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/17068)
9.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinin
personel ihtiyacına ve hastane koşullarının iyileştirilmesine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın
cevabı (7/17126)
10.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz’un, Akgedik Barajı’na ve
sulama kanallarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17127)
11.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, kurulması planlanan bölge
adliye mahkemelerinin binalarını yapan bir şirketle ilgili iddialara ilişkin
sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/17287)
12.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, çiftçilere
kullandırılan kredilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan’ın cevabı (7/17310)
13.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, esnafa
kullandırılan kredilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan’ın cevabı (7/17311)
14.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, sulama kooperatiflerinin sorunlarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/17313)
15.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, KÖYDES projelerine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/17386)
16.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Samsun’da kömür
yardımının dağıtılma şekline ve yardımlardan yararlanacak kişilerin kriterlerinin belirlenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/17391)
17.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, İzmir’deki işsizlik
oranına ve işsizlikle mücadeleye ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17405)
18.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Otluca Hidroelektrik
Santrali inşaatında meydana gelen kazaya ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17411)
19.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, İzmir’de turizm
sektöründe yatırım projelerine ve tanıtım çalışmalarına ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı
(7/17422)
20.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Ege Uygarlıkları
Müzesi inşaatına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/17423)
21.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Mısır Apartmanı’nın
müze olarak düzenlenmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/17424)
22.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, tarımsal amaçlı kalkınma kooperatiflerinin borç
faiz yüklerinin azaltılması konusunda Genel Kurulda verilecek önergelere,
- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Sulama Alanlarında
Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun Osmaniye’deki uygulamasına,
Sulama
Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun Adana’daki
uygulamasına,
İlişkin soruları
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/17431), (7/17432), (7/17433)
23.- Muğla
Milletvekili Gürol Ergin’in, süt tozu ve tereyağı ithalatı kontenjanlarına
ilişkin Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’dan sorusu ve
Devlet Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/17436)
24.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, etik davranış
ilkelerini ihlal eden personele ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı
Mustafa Demir’in cevabı (7/17437)
25.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, 2003-2010 yıllarında
oluşturulan istihdama ve taşeron şirket uygulamasına ilişkin Başbakandan sorusu
ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/17446)
26.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Sulama Alanlarında
Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun uygulanmasına,
- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, AB tarafından sağlanan
kırsal kalkınma yardımlarının dağıtımına,
İlişkin soruları
ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/17467), (7/17468)
27.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, yurt dışı seyahatlere
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/17469)
28.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, Kemal Türkler davası
sanığına bir millî parkta işletmecilik yapma izni verilmesine ilişkin sorusu ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı
(7/17484)
29.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Sof Dağı’ndaki yeni
ruhsat verileceği iddia edilen taş ve mucur ocaklarına ilişkin sorusu ve Çevre
ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17485)
30.- Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Konya’nın bazı
ilçelerinde meydana gelen sel felaketine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/17519)
31.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Konya Bozkır’da yaşanan sel felaketine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in
cevabı (7/17535)
32.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, yurt dışı seyahatlere,
bunlara katılanlara ve ödenen harcırahlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/17539)
33.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, yenilenen SGK Genel Müdürlüğü binasına ilişkin sorusu
ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/17549)
34.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, Bursa SGK İl Müdürlüğünde çalışan bazı
memurlarla ilgili disiplin işlemlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17550)
35.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özer’in, SGK’yı zarara uğratan
özel bir hastanenin sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı
(7/17551)
36.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, kurulması planlanan Akkuyu ve Sinop Nükleer Enerji Santraliyle ilgili bir
açıklamaya ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın
cevabı (7/17559)
37.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, ormanların
yönetimine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun
cevabı (7/17584)
38.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın, özel hastanelerde SGK’lılardan
alınan ücretlere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17604)
39.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Süleymaniye Camisi’nin restorasyonu
ihalesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/17657)
40.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, TEDAŞ’taki
görevde yükselme sınavlarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız’ın cevabı (7/17689)
41.- Eskişehir
Milletvekili Beytullah Asil’in, Eskişehir’de sokak ve
caddelerin aydınlatma sorununa ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/17691)
42.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, ataması yapılan ve
kurumdan ayrılan personele ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan’ın cevabı (7/17732)
43.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, ek iş yapan milletvekillerine ilişkin sorusu ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in
cevabı (7/17735)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 13.03’te açılarak altı oturum yaptı.
Aydın
Milletvekili Ali Uzunırmak, Aydın ilinde yaşanan sel
afetine,
Muğla
Milletvekili Gürol Ergin, güncel tarımsal konulara,
Malatya
Milletvekili Ömer Faruk Öz, Devlet Su İşlerinin Malatya ilinde yapmış olduğu
yatırımlara,
İlişkin gündem
dışı birer konuşma yaptılar.
Aydın
Milletvekili M. Fatih Atay,
Aydın
Milletvekili Ahmet Ertürk,
Aydın
Milletvekili Mehmet Erdem,
Aydın ilinde
yaşanan sel afetine;
Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut, eski Seyhan Belediyesi
Başkanı Adana Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Ahmet Cevdet Yağ’ın menfur bir
saldırı sonucu hayatını kaybetmesine,
Muğla
Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, Muğla Milletvekili Gürol Ergin’in, gündem dışı
konuşmasına,
Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt, Ardahan’dan geçen Kura
Nehri’nin Karadeniz’e akıtılmasına,
İlişkin birer
açıklamada bulundular.
Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 26 milletvekilinin, faili meçhul cinayetlerin
(10/989),
BDP Grubu adına
Grup Başkan Vekili Batman Milletvekili Ayla Akat
Ata’nın, pnömokonyoz hastalığının (10/990),
Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 22 milletvekilinin, yolsuzluk sorununun (10/991),
Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 21 milletvekilinin, yoksulluk sorununun sosyal
şiddet ve toplumsal barış üzerindeki etkilerinin (10/992),
Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin
gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı
açıklandı.
Spor Kulüplerinin Sorunları ile Sporda Şiddet Sorununun
Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanlığının, İngiltere ve İspanya’da inceleme çalışması
yapmasına; gidecek komisyon üyelerinin sayıları ve inceleme süresinin Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca tespit edilmesi kaydıyla TBMM Başkanlık
Divanının 7 Ocak 2011 tarih ve 84 sayılı Kararıyla uygun bulunduğuna ilişkin
Başkanlık tezkeresi kabul edildi.
Gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmında yer alan 588 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın bu kısmın 8’inci sırasına
alınmasına; diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; Genel
Kurulun 13 Ocak 2011 Perşembe günkü birleşiminde 588 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalara devam edilmesine;
bu birleşimde 588 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerinin tamamlanması
hâlinde Genel Kurulun 14 Ocak 2011 Cuma ile 17 Ocak 2011 Pazartesi günlerine
ilişkin çalışma kararının kaldırılmasına; 18, 19 ve 20 Ocak 2011 tarihlerinde
Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarına 3 gün ara verilmesine; Genel
Kurulun 25 Ocak 2011 Salı günkü birleşiminde 1 saat sözlü soruları müteakip
diğer denetim konularının görüşülmeyerek gündemin kanun tasarı ve teklifleri
ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında yer alan işlerin görüşülmesine;
26 Ocak 2011 Çarşamba günü sözlü soruların görüşülmemesine; Genel Kurulun 25/1/2011 Salı günkü birleşiminde 15.00-20.00, 26-27 Ocak
2011 Çarşamba ve Perşembe günkü birleşimlerinde 13.00-20.00 saatleri arasında
çalışmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi.
Gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
2’nci sırasında
bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Radyo ve Televizyonların Kuruluş
ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları Raporlarının (1/883) (S.
Sayısı: 568),
4’üncü sırasında
bulunan, Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının
Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun
(1/877) (S. Sayısı: 535),
5’inci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen,
İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro
ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporlarının (1/371, 1/101) (S. Sayısı: 477),
Görüşmeleri
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
1’inci sırasında
bulunan ve görüşmelerine devam olunan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen,
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96),
3’üncü sırasında
bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanununun
Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu
(1/487) (S. Sayısı: 131),
Görüşmeleri
tamamlanarak kabul edildi ve kanunlaştı.
6’ncı sırasında
bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Arjantin Cumhuriyeti Arasında Veterinerlik
Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/299) (S. Sayısı: 79),
7’nci sırasında
bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Arjantin Cumhuriyeti Arasında Bitki Koruma
Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/303) (S. Sayısı: 511),
8’inci sırasına
alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşmaya Ek Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/984) (S. Sayısı: 588),
Görüşmeleri
tamamlanarak yapılan açık oylamalardan sonra kabul edildi ve kanunlaştı.
Türk Ticaret
Kanunu Tasarısının (1/324) (S. Sayısı: 96) 4, 5, 22, 23 ve 56’ncı maddelerinin
yeniden görüşülmesine ilişkin Adalet Komisyonu Başkanlığının önergesi kabul
edildi.
Alınan karar
gereğince, 25 Ocak 2011 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime
00.36’da son verildi.
Şükran Güldal
MUMCU |
Başkan
Vekili |
Bayram
ÖZÇELİK Gülşen
ORHAN |
Burdur Van |
Kâtip
Üye Kâtip
Üye |
Fatih METİN |
Bolu |
Kâtip
Üye |
No.: 64
II.- GELEN KÂĞITLAR
14 Ocak 2011 Cuma
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebi’nin, Wikileaks
belgelerindeki Türkiye’de nükleer silahlar bulunduğu iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17262)
2.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, Flaman
Parlamentosu Başkanının bir açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17265)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Dünya Özürlüler Günü
nedeniyle düzenlenen bir gezi programının ertelenmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17266)
4.- Samsun Milletvekili Osman
Çakır’ın, uzman kadrosunda çalışanların ücret farklılıklarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17267)
5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, demokratik açılım projesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17268)
6.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, Wikileaks’in
yayınladığı belgelerdeki bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17270)
7.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Emet Bor İşletmesinin bazı servislerinde
çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17275)
8.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, TRT’nin elektrik payı ve bandrol
ücretlerinden kaynaklı alacaklarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi
(7/17276)
9.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden
Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan müracaatlara ve
ödeme miktarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17278)
10.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden
Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan müracaatlara ve
ödeme miktarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17279)
11.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden
Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan müracaatlara ve
ödeme miktarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17280)
12.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı belediyelere karla mücadele için ödenek
verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17281)
13.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı belediyelere karla mücadele için ödenek
verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17282)
14.- Antalya Milletvekili
Mehmet Günal’ın, Haydarpaşa Garında çıkan yangına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17283)
15.- Antalya Milletvekili
Mehmet Günal’ın, bir binanın tapu tahsis işlemine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17284)
16.- Hakkari
Milletvekili Hamit Geylani’nin, protestocu
öğrencilere yapılan müdahaleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17285)
17.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Telekomünikasyon Hizmetlerinin
Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesinin bir maddesi ile ilgili mahkeme
kararının uygulanmamasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17294)
18.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin özelleştirilmesi sürecine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17295)
19.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Van’da yapılan Kuskunkıran
Tünelinin tamamlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17296)
20.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, beden eğitimi derslerinin
kaldırılacağı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17300)
21.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, bir askerin ölümü ile ilgili iddialara ilişkin
Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17304)
No.: 65
17 Ocak 2011 Pazartesi
Raporlar
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Devleti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti Arasında Telif Hakları ve İlgili
Diğer Fikri Haklar Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/330) (S.
Sayısı: 591) (Dağıtım tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)
2.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 17 Temmuz 1998 Tarihinde Ankarada İmzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin Revizyonu
ile İlgili Ek Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/349) (S. Sayısı: 596) (Dağıtım tarihi:
17.1.2011) (GÜNDEME)
3.- Türkiye Cumhuriyeti ve
Birleşik Arap Emirlikleri Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/383) (S. Sayısı: 597) (Dağıtım
tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)
4.- Türkiye Cumhuriyeti ile
Bahreyn Krallığı Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/388) (S.
Sayısı: 598) (Dağıtım tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)
Yazılı Soru Önergesi
1.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, ek iş yapan milletvekillerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/17735) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/12/2010)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, emniyet güçlerinin protestocu
öğrencilere karşı orantısız güç kullanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17306)
2.- İzmir Milletvekili Bülent
Baratalı’nın, Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17307)
3.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, son beş yılda yapılan protesto ve
gösteri yürüyüşlerine ve polis müdahalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17308)
4.- İzmir Milletvekili Bülent
Baratalı’nın, uluslararası doğrudan yatırımlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17309)
5.- İzmir Milletvekili Bülent
Baratalı’nın, teşvik sisteminden yararlananlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17312)
6.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz’un, bir vali yardımcısı hakkındaki bazı iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17315)
7.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, İşsizlik Sigortası Fonuna ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17316)
8.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, KÖY-DES Projesi kapsamında Denizli
Merkez’de yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17317)
9.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, ekonomik krizin Denizli’ye
etkilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17318)
10.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, SEÇSİS Programına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17319)
11.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, elektrik dağıtım şirketlerinin
özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17320)
12.- İstanbul Milletvekili
Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Ulusal Kanal’ın, kablolu TV
yayın lisansı ve yayın izni başvurusuna ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17322)
13.- Afyonkarahisar
Milletvekili Halil Ünlütepe’nin, üniversite
öğrencilerinin barınma sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17323)
14.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, bazı cami onarımlarında yolsuzluk yapıldığı iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17324)
15.- Diyarbakır Milletvekili
Akın Birdal’ın, TSK’dan
ilişiği kesilen personelin hak kaybının giderilmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17325)
16.- Hatay Milletvekili
Süleyman Turan Çirkin’in, KİT Komisyonunun aldığı bazı kurumların incelenmesi
ve soruşturulması kararının uygulanıp uygulanmadığına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17326)
17.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekici’nin, TRT’de yayınlanan bir programa ve
eski bir futbolcuya ödenen ücrete ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17330)
18.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, TRT’nin personel alım sınavına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17331)
19.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kamu bankalarından borçlananların af
kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru
önergesi (7/17334)
20.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, İzmir’deki spor tesislerine ve
lisanslı sporcu sayısına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru
önergesi (7/17335)
21.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/17336)
22.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Ata’nın, bir gazetecinin göz
altına alınmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17339)
23.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, bir beldenin sulama sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17340)
24.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, bir köyün sulama sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17341)
25.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17342)
26.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17343)
27.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, Baro başkanlarının protokol
listesindeki yerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17344)
28.- Konya Milletvekili
Atilla Kart’ın, bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17345)
29.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, etik davranış ilkelerini ihlal eden
personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17346)
30.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetinin araştırılmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17347)
31.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, haklarında inceleme, soruşturma
ve kovuşturma yapılan ve tutuklanan belediye başkanlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17348)
32.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, KÖY-DES Projesi kapsamında
Acıpayam’da yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17349)
33.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, emniyet güçlerinin protestocu
öğrencilere karşı orantısız güç kullanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17350)
34.- İzmir Milletvekili Kamil
Erdal Sipahi’nin, Kolluk Gözetim Komisyonu kurulmasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17351)
35.- İzmir Milletvekili Kamil
Erdal Sipahi’nin, kültür balıkçılığı yapanların ödediği kira bedellerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17352)
36.- İzmir Milletvekili Kamil
Erdal Sipahi’nin, kaçak göçmenlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17353)
37.- İstanbul Milletvekili
Sebahat Tuncel’in, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan
Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun uygulamasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17354)
38.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, bir köyün elektrik sorununa ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17355)
39.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, bir beldenin elektrik şebekesinin yenilenmesine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17356)
40.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, gelir uzmanı kadrolarına yapılan atamalara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17357)
41.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, Devlet liselerinde başarısız olanların akşam liselerine
nakil yaptırdığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17358)
42.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köy ilköğretim okulunun bakım ve
onarımına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17359)
43.- İstanbul Milletvekili
Ahmet Tan’ın, eğitim sisteminin iyileştirilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17360)
44.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulut’un, 07 Aralık 2010’da yapılan öğretmen atamalarına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17361)
45.- İzmir Milletvekili Ahmet
Ersin’in, Wikileaks’in yayınladığı belgelerdeki bir
iddiaya ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17362)
46.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, TSK’nın NATO operasyonlarında
görevlendirilen personeline ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17363)
47.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep Büyükşehir Belediye
Başkanlığının sayaç alım ihalesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17371)
48.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, KOSGEB kredisinin kullanımına ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17372)
49.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı’nın, ülkemizin tohum ihtiyacına ve
ithal edilen tohum miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17373)
50.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Adana’da tarım dışı amaçlar için kullanılan
sulanabilir arazi miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17374)
51.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Osmaniye’de tarım dışı amaçlar için
kullanılan sulanabilir arazi miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17375)
52.- Muğla Milletvekili Gürol
Ergin’in, bazı hayvansal ürünlerin yüzde sıfır oranında gümrük vergisiyle ithal
edilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17376)
53.- Muğla Milletvekili Gürol
Ergin’in, TKDK ile ilgili bazı iddialara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17377)
54.- Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın, TİB’in izin
verdiği telefon dinlemelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17378)
55.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars-İstanbul treninin yeniden sefere başlayıp
başlamayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17379)
56.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, SHÇEK’e
bağlı yurtlarda kalan çocukların sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Selma
Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17381)
No.: 66
21 Ocak 2011 Cuma
Teklifler
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağ, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş, Samsun Milletvekili Suat Kılıç ve
Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ile
Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak’ın; Ölçme,
Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Teklifi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/849)
(Plan ve Bütçe; Adalet; İçişleri ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.1.2011)
2.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün; 5947 Sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam
Gün Çalışmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/850)
(Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.1.2011)
Raporlar
1.- Uluslararası
Denizcilik Örgütü Sözleşmesinde Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/334) (S.
Sayısı: 600) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
2.- Güney Doğu Avrupada Yüksek Performanslı Bir Demiryolu Ağının Kurulması
Konusunda Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/375) (S. Sayısı: 601) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011)
(GÜNDEME)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Veterinerlik
Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/420) (S. Sayısı: 602) (Dağıtma
tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
4.- Türkiye ile
Mısır Arasında Doğal Gaz Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu (1/390) (S. Sayısı: 603) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
5.- Biyotıp
Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma
ve Sosyal İşler ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/394) (S. Sayısı: 604) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ile Arnavutluk
Cumhuriyeti Avrupa Entegrasyon Bakanlığı Arasında Avrupa Entegrasyonu Süreci
Çerçevesinde İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/440) (S. Sayısı: 605) (Dağıtma
tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
No.: 67
24 Ocak 2011 Pazartesi
Tasarı
1.- Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/994) (Plan ve Bütçe
ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.1.2011)
Teklifler
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş
ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç ile 6 Milletvekilinin; Ölçme, Seçme ve
Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/851)
(Plan ve Bütçe; Adalet ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21.1.2011)
2.- Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; İstiklal
Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/852)
(Milli Savunma ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
13.1.2011)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Amerika seyahatine ilişkin Adalet Bakanından sözlü
soru önergesi (6/2316) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
2.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, kamuya ait taşınır ve taşınmaz mallara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2317) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
3.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir okulun bahçe
duvarının ve çevre düzenlemesinin yapılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
sözlü soru önergesi (6/2318) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
4.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’de
eğitim için ayrılan bütçeye ve okulların ihtiyaçlarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2319) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
5.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, kamuda çalışan işçilerin
eş durumu tayin uygulamasından yararlandırılmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/2320) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
6.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’in eğitim
sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/2321)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
7.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, İran’ın referandumda
kullanılmak üzere Adalet ve Kalkınma Partisine yardım yaptığı iddiasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2322) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
8.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, doğalgaz fiyatları ile
ilgili bir açıklamasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2323) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
9.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, akaryakıt fiyatlarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2324) (Başkanlığa geliş tarihi:
10/01/2011)
10.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, Karaman-Ayrancı’ya adliye kurulmasına ilişkin Adalet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/2325) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
11.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Elazığ Belediyesinde usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2326) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı ile ilgili iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17736) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
2.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, iki dil tartışmalarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17737) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
3.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, 2010 Aralık ayı tüketici fiyatları
endeksinin hesaplanma yöntemine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17738) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
4.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, TOKİ’nin
Ankara-Gölbaşı Örencik konutlarının sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17739) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
5.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, TOKİ’nin
Kütahya’da yaptırdığı konut inşaatında yaşanan olaya ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17740) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
6.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Dumlupınar Üniversitesinde
bir öğrencinin öldürülmesi olayına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17741) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
7.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, KİT’lerin yönetim kurulu
üyelerinin gelir vergilerinin kurumlarınca karşılanmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17742) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
8.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halis’in, Çorum’da bir ilköğretim okulunda yapılan
uygulamalı eğitim gezisiyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17743) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
9.- Ordu
Milletvekili Rahmi Güner’in, bir dava dosyasında yer
alan telefon konuşmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17744)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
10.- Çorum
Milletvekili Derviş Günday’ın, taksici esnafının
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17745) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05/01/2011)
11.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz’un, SGK’nın geçici karekodlu ilaç bedellerini ödememesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17746) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
12.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Amerika seyahatine ve bazı hakim ve savcıların Amerika’da eyalet sistemini incelediği
iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17747) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04/01/2011)
13.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, kanser hastası bir
mahkuma ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17748) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05/01/2011)
14.- Trabzon
Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, su kullanım hakkı
anlaşmasıyla devredilen HES’lerin yapım ihalelerine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17749) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04/01/2011)
15.- Bursa
Milletvekili Necati Özensoy’un, yunus parklarına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17750) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05/01/2011)
16.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün sulama ve içme suyu ihtiyacına ilişkin
Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17751) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
17.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, sanayi tesislerinin
filtre kullanımına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17752) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
18.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, TRT’nin yılbaşı
programına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17753) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
19.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, TRT’nin personel alım sınavına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17754) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
20.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, yerel basına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17755) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
21.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, EPDK tarafından verilen elektrik
enerjisi üretim lisanslarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17756) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
22.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Balıkesir ve
ilçelerindeki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17757) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
23.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, nükleer santral
kurulması için yapılan görüşmelere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17758) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
24.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars’da
kömür yardımı alamayan köylere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17759) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
25.- Muğla
Milletvekili Metin Ergun’un, Muğla-Fethiye’de aşırı
yağış nedeniyle zarar gören yolların onarımına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17760) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
26.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, yurt dışına çıkış yasağının
kaldırılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17761)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
27.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Van-Erciş Çelebibağ Beldesinde bir ailenin katledilmesi olayına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17762) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
28.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, namus cinayetlerine ve güvenlik güçlerine
sığınan kadınların ailelerine teslim edilmesi sonucu yaşanan olaylara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17763) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
29.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, son yirmi yılda meydana gelen trafik kazalarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17764) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
30.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köprünün yeniden yapılmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17765) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
31.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’te yeni bir hal
binası yapılıp yapılmayacağına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17766) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
32.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’in ilçe ve
köylerinde yaşanan su, yol ve elektrik sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17767) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
33.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’in ilçe ve
köylerindeki karla mücadele çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17768) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
34.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Şeker Fabrikası
A.Ş.’ye yönelik cezai işlemlere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17769) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
35.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Şeker Fabrikası
A.Ş.’nin haksız kazanç sağladığı iddialarına ve vergi
cezalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17770) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05/01/2011)
36.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Belediyesine tahsis
edilen bazı taşınmazların kullanımına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17771) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
37.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Hatay-Dörtyol’da bir sendika
temsilcisinin taşıdığı pankart nedeniyle cezalandırılmasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17772) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
38.- Antalya
Milletvekili Mehmet Günal’ın, öğretim üyesi ve
görevlilerinin sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17773) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
39.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, bir köydeki öğrencilerin taşımalı eğitim
kapsamına alınmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17774) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
40.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köy okulunun eğitime açılmasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17775) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
41.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’teki okulların
kitap ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17776)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
42.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis 7 Aralık
Üniversitesinin öğretim görevlisi ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17777) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
43.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’teki okullarda ilk
yardım setlerinin bulundurulmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17778) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
44.- Hatay
Milletvekili Gökhan Durgun’un, bazı hastanelerdeki kanserli hastalara yönelik
yapıldığı iddia edilen bir ankete ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17779) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
45.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, çocuk kardiyoloji
uzmanı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17780)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
46.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, tarım dışı kullanılan
alanlara ve su kaynaklarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17781) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
47.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, sulama yöntemine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17782) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
48.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, organik tarıma ve erozyon sorununa
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17781) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
49.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, atık su arıtma
tesislerine ve balık çiftliklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17784) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
50.- Samsun
Milletvekili Osman Çakır’ın, Ankara-Samsun güzergâhı için bir demiryolu
yatırımı yapılıp yapılmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17785) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
51.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, iptal edilen tren seferlerine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17786) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
52.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğüt’ün, Kilis ve ilçelerindeki karla mücadele
için ödenek verilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17787) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
53.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, cep telefonlarına
gönderilen kısa mesajlar ve yayınlanan reklamlar vasıtasıyla gerçekleştirilen
dolandırıcılık vakalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17788) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
54.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Füze Kalkanı Projesine
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17789) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
55.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, namus cinayetlerinin önlenmesine ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17790) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
56.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’te turizmin
geliştirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17791) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
57.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, şehir plancılarının
istihdamına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17792) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
58.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, Başbakanlığa tahsis edilen makam araçlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17793) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
59.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptan’ın, Antalya-Finike’de meydana gelen selden
kaynaklanan mağduriyetin giderilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17794) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
60.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, tütün ithaline
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17795) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
61.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in,
emeklilerin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17796)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
62.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Ceza Muhakemesi
Kanununun 102 nci maddesinin yürürlüğe girmesi
nedeniyle gerçekleşen tahliyelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17797) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
63.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Hakkâri’de 2010 Eylül ayında bir yolcu
minibüsünün mayına çarpması sonucu yaşanan olaya ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17798) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
64.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, engelli sporcuların ödüllendirilmesine ve engelli
personel istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17799)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
65.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, bir gazetecinin iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17800) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
66.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlu’nun, Karadeniz
Üniversitesini Güçlendirme Vakfıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17801) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
67.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, İhlas Finans Kurumu
mağdurlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17802) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/01/2011)
68.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, antidepresan ve antipsikotik ilaç kullanım miktarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17803) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
69.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, Van F Tipi Cezaevindeki
bir tutuklunun tedavisine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17804) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
70.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, AİHM’nin Hrant Dink davası kararı
doğrultusunda sorumlular hakkında işlem yapılmasına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17805) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
71.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın, Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci
maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle gerçekleşen tahliyelere ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17806) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
72.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci
maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle gerçekleşen tahliyelere ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17807) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
73.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, İzmir Kırıklar 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi Müdürüyle ilgili bazı iddialara
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17808) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
74.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, Yüksekova-Van karayolu
üzerinde yaşanan bir olayla ilgili iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17809) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
75.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, dizi sektöründe
çalışanların sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17810) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
76.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barış’ın, Çorlu’da bir şirketin bazı işçileri sendikaya üye
oldukları gerekçesiyle işten çıkardığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17811) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
77.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekici’nin, İşsizlik Sigortası
Fonunun kullanımına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17812) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
78.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Osmaniye’de nehir tipi HES’ler için alınan ÇED raporlarına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17813) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
79.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, nehir tipi HES’ler için alınan ÇED raporlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17814) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
80.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Orman Genel
Müdürlüğüne ait taşınmazlara ve Gazi Yerleşkesine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17815) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
81.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, dizi ve reklam
süreleriyle ilgili bir düzenleme yapılmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi
(7/17816) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
82.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın, Balyoz Davasında iddianamenin TRT spikerleri
tarafından okunmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17817) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
83.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’ye naklen ataması yapılan bir müfettişe
ve müfettiş yardımcılığı sınavına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi
(7/17818) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
84.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17819) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
85.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Ekrem Koçak
Atletizm sahasının yenilenmesine ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi
(7/17820) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
86.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/17821) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
87.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17822)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
88.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Samsun Sosyal
Hizmetler İl Müdür Vekili ile ilgili bir iddiaya ilişkin Devlet Bakanından
(Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17823) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
89.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, EPDK üyeleri ve üst
düzey yöneticilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17824) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
90.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, ülkemizdeki bor
madeni rezervine ve kullanımına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17825) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
91.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, elektrik abonmanlığı bulunmayan kamu kurum ve
kuruluşlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17826) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
92.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, bazı şirketlerin İstanbul’daki belediyelerden
aldığı ihalelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17827)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
93.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın, Hizbullah Davası sanıklarının tahliye edilmesi
üzerine yapılan gösteriye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17828) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
94.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, bir lise
kantininde yapılan gösteriye polisin müdahale etmesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17829) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
95.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
Topkapı Sarayı Müdürünün bir beyanatına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17830) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
96.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’te turizmin
geliştirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17831) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
97.- Muğla
Milletvekili Metin Ergun’un, yurt içi ticari eşya
taşımacılığı yetki belgesi şartlarının zorlaştırılmasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17832) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
98.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Siirt Havalimanı çalışanlarının işten
çıkarılmasıyla ilgili iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17833) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
99.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, hakkında ihbar ve
şikâyet olan ve soruşturma izni verilmeyen personele ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17834) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
100.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, 2003 yılından itibaren THY’nin uçak alımlarına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17835) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2011)
101.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekici’nin, TSE personelinin
maaşlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/17836)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
102.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
Afşin-Elbistan Termik Santralinin özelleştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17837) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
103.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, şiddete maruz
kalan kadın ve çocuklara yönelik psikolojik destek çalışmalarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17838) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
104.- Bursa
Milletvekili Onur Öymen’in, Türkiye-Avrupa Birliği
üyelik müzekelerinde fasılların açılmasında yaşanan
soruna ilişkin Devlet Bakanından (Egemen Bağış) yazılı soru önergesi (7/17839)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
105.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Cemil Çiçek) yazılı soru
önergesi (7/17840) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
106.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/17841)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
107.- Balıkesir
Milletvekili Hüseyin Pazarcı’nın, hayvan ve et
ithalatı nedeniyle besicilik sektörünün yaşadığı mağduriyete ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17842)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
108.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru
önergesi (7/17843) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
109.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlu’nun, Anadolu meslek
liseleri çocuk gelişimi bölümü öğrencilerine staj ücreti verilmesine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17844) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
110.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, İstanbul Gümrük ve
Muhafaza Başmüdürlüğünde başlatılan soruşturmaya ve soruşturma izinlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17845) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
111.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Kars’taki İnsanlık
Anıtı adlı heykele ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17846)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
112.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, TÜİK’in 2009 Yoksulluk Çalışması sonuçlarına ve asgari
ücretin resmi yoksulluk rakamına yükseltilmesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17847) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
113.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Maliye Bakanlığı
Taşınır Mal Yönetmeliği 3 Nolu Genel Tebliğinde yer
alan “seçim dönemlerinde” ifadesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17848) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
114.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, cezaevlerinde
mahkûmlara sağlanan internet kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17849) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
115.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının tohumla ilgili elektronik posta
göndereceği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17850)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
116.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, cinsel istismarın
önlenmesine yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17851) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
117.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17852) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
118.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Erzurum-Oltu
Cezaevindeki bir hükümlünün sağlık sorununa ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17853) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
119.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, cezaevlerindeki işkence
ve kötü muamele iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17854) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
120.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, bir tutukluya ve
hükümlülerin başka cezaevine nakilleri ve tedavilerine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17855) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
121.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, tutuklu bulunan
çocuklara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17856) (Başkanlığa
geliş tarihi: 13/01/2011)
122.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, tutuklu ve
hükümlü sayısına ve dosyaların Yargıtayda beklemesine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17857) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
123.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17858) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
124.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, emekli yaşını doldurmasına rağmen hizmet süresi
yetersizliği sebebiyle emekli olamayanlara hizmet borçlanması yapılarak
emeklilik hakkı verilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17859) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
125.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekici’nin, SGK’nın
2009-2010 yıllarındaki sağlık sektöründeki kesintilerine, prim gelirlerine ve
giderlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17860) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
126.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, SGK il müdürlükleri arasındaki özlük hakları
farklılıklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17861) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
127.- Hatay
Milletvekili Abdulaziz Yazar’ın, SGK’ca
eczanelere aktarılan paya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17862) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
128.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, toplu iş
sözleşmelerinde mobbingle mücadeleye yönelik
çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17863) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
129.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17864) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
130.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’daki bir taş
ocağı işletmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17865) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
131.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, Antalya-Aksu Çayının
ıslahına ve kum, çakıl ve taş ocaklarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17866) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
132.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz’un, deniz kirliliğinin önlenebilmesi için alınacak
tedbirlere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17867)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
133.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, Burdur Onaç
Barajı ve kış aylarında yaşanan mağduriyete ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17868) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
134.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Güngören Göletinin
tamamlanmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17869)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
135.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in,
Bursa-Keles Dağdibi Köyünün göletine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17870) (Başkanlığa
geliş tarihi: 13/01/2011)
136.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17871) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
137.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin, ek hesap faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17872) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
138.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17873) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
139.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengü’nün, İstanbul Gümrük ve
Muhafaza Başmüdürlüğündeki rüşvet ve yolsuzlukla ilgili bazı iddialara ilişkin
Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/17874) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/01/2011)
140.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Hayati
Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/17875) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
141.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Bingöl’deki sosyal tesis ihtiyacına ilişkin
Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/17876) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/01/2011)
142.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet
Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/17877) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
143.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın, yurt dışındaki Türk Şehitliklerine ve Myanmar’daki Türk Şehitliğine ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17878) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
144.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Katar’da yapılması
planlanan büyükelçilik binası ihalesine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17879) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
145.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17880) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
146.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, yurt dışı seyahatlere,
bunlara katılanlara ve ödenen harcırahlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17881) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
147.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17882) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
148.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, yerel seçim
sonrası bir beldeye gönderilen iş makinelerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17883) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
149.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, çipli pasaport uygulamasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17884) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
150.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Konya-Beyşehir Belediyesinin taşınmaz ihalesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17885) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
151.- İstanbul
Milletvekili Necla Arat’ın, İDO çalışanlarının özlük
haklarına ve İDO’nun satışına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17886) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
152.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, Anayasa Mahkemesinin
denetim sonuçlarına ve yerel yönetimlerle ilgili soruşturma izinlerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17887) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
153.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, bir koruma polis memuru ile ilgili iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17888) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2011)
154.- Eskişehir
Milletvekili Hüseyin Tayfun İçli’nin, seçmen
kütüklerine ve oy kullanmayanlara yönelik cezai yaptırımlara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17889) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
155.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdal’ın, Sabiha Gökçen
Havalimanında bir kişiye yapıldığı iddia edilen muameleye ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17890) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
156.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Ankara ve İstanbul’da
yolcu taşımacılığı yapan araçlara kırmızı ışık ve hız ihlali nedeniyle verilen
cezalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17891) (Başkanlığa
geliş tarihi: 13/01/2011)
157.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barış’ın, bir firmanın yaptığı ankete ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17892) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
158.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17893) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
159.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’in kültür ve turizm açısından
tanıtımına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17894)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
160.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldız’ın, Adıyaman-Çelikhan Abdulharap’taki
“yüzen adacıkların” korunmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17895) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
161.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17896) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
162.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa ve bağlı
kuruluşlara atanan ve görevden alınan personele ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17897) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
163.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Özel Kalem
Müdürlüğü emrindeki araç sayısına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17898) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
164.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, 4483 Sayılı Kanun
kapsamında yapılan ihbar ve şikâyetler ile sonuçlarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17899) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
165.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17900) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
166.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’teki derslik ihtiyacına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17901) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
167.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’teki eğitim sorunlarının çözümüne
yönelik önerilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17902) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
168.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranının
düşmesinin nedenlerinin araştırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17903) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
169.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, Antalya-Kepez’de bir lise
öğrencisinin aldığı disiplin cezasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17904) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
170.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, bir lisede
cinsiyet temelli yapıldığı iddia edilen bir uygulamaya ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17905) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
171.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, okullarda
çocuklara ücretsiz süt ve beslenme hizmeti verilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17906) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
172.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17907) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
173.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin askerlik sürelerinin
kısaltılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17908)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
174.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17909) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
175.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, tıbbi mümessillerin
hastane ve aile sağlığı merkezlerine girmelerinin yasaklanmasına ve ilaç
şirketlerinden alınan promosyonlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17910) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
176.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, şeker hastalarının
kullandığı ilaç ve etken maddelerine ve ilaçların zararlı etkileri konusunda
yapılan çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17911)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
177.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Van-Başkale’de
ambulansa yapılan bir sigara kaçakçılığı olayına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17912) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
178.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Nilüfer’de sağlık tesislerinin yapımına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17913) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
179.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barış’ın, Kırklareli-Babaeski’nin hastane ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17914) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
180.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbing sebebiyle yapılan başvurulara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17915) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
181.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17916) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
182.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, çeltik üreticilerinin
sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17917) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
183.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, pancar üreticilerinin
sorunlarına ve nişasta bazlı şeker üretimine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17918)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
184.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, çiftçi kredi
faizlerinde “İyi Tarım Uygulamasına” geçen üreticilerin yaşadığı mağduriyete
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17919) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
185.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in,
et ithali nedeniyle besicilik sektöründe yaşanan sıkıntılara ve besicilik
sektörüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17920) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
186.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17921) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
187.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Eskişehir-Bozüyük-İnegöl arası yol yapım
çalışmalarındaki kamulaştırma bedellerinin ödenmesine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17922) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
188.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17923) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
189.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, bir köyün telefon
hatlarında yaşanan arızaya ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17924) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
190.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17925) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
191.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17926) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
192.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Egemen
Bağış) yazılı soru önergesi (7/17927) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
193.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet
Zafer Çağlayan) yazılı soru önergesi (7/17928) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
194.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Faruk
Çelik) yazılı soru önergesi (7/17929) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
195.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi
(7/17930) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
196.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet
Aydın) yazılı soru önergesi (7/17931) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
197.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi
(7/17932) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
198.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Cemil Çiçek) yazılı soru önergesi (7/17933) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
199.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye
Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17934) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
Süresi
İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, referandum
sürecinde YSK’ya ayrılan ödeneğe ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/16669)
2.- Hakkari Milletvekili Hamit Geylani’nin,
Hrant Dink’in
öldürülmesiyle ilgili davadaki tutuklu bir sanığın ifadesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16681)
3.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, telefon
dinlemelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16701)
4.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, bir tutukludan
tercüme ücreti istendiği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16706)
5.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, cezaevlerinin vardiya sistemine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/16707)
6.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, ataması yapılan ve
kurumdan ayrılan personele ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16708)
7.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, bir tutuklunun
duruşmaya götürülmediği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/16709)
8.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, 12 Eylül Rejiminin
fiili ve hukuki etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılacak çalışmalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16793)
9.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, görevi kötüye kullanma suçunun cezasını hafifleten
teklife ve bazı bürokratlar hakkındaki suç duyurusu, ihbar ve şikayetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16799)
10.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleye ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16801)
11.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, tutuklu gazetecilere ve basın özgürlüğüne ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16802)
12.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, tutuklu kişilere ve
tutukluluk sürelerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16847)
13.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, akaryakıt ürünlerindeki fiyat artışına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17385)
14.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, Füze Savunma Kalkanı Projesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17387)
15.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz'un, ilaçlar piyasaya çıkmadan önce yapılan ve insan
sağlığına zarar veren testlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17389)
16.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Seydişehir Eti Alüminyum A.Ş.’nin özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17393)
17.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, internet üzerinden yapılan satışlardaki
vergi yükümlülüğüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17395)
18.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macit’in, Tokat’ın Çevrecik-Saraykışla-Büşürüm bağlantı yoluna ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17396)
19.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, Maliye Bakanının emeklilerle ilgili bir
açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17397)
20.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, üniversitelerdeki
olaylara karışan öğrencilere verilen cezalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17398)
21.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, kayıt dışı
istihdama, primsiz ödemeler kapsamındaki aylıklara ve İşsizlik Sigortası
Fonunun kullanımına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17404)
22.- Tekirdağ
Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın,
Tekirdağ ve ilçelerinde merkezi yönetim ve belediyelerin yaptığı ihalelere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17412)
23.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun,
kolluk güçlerinin biber gazı kullanımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17413)
24.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, İnsani Yardım Vakfı ile ilgili iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17414)
25.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici’nin, il özel idaresi
çalışanlarına eş durumu tayini imkanının sağlanmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17415)
26.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, İran sınırında bir
köylünün öldürülmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17416)
27.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
kurulması düşünülen büyükşehirlerle ilgili kriterlere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17417)
28.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, İstanbul-İzmir Otoyolu Projesinin muhtemel
etkilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17418)
29.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, güvenlik güçlerince
protestocu öğrencilere yönelik müdahalede yaşanan bir olaya ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17419)
30.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, bir lokantada yapılan polis denetimine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17420)
31.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, cezaevinde kalan ve
tahliye olan siyasi kimliğe sahip kişilerin takibe alınması konusunda
yayımlandığı iddia edilen genelgeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17421)
32.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Adana’daki bazı belde
ve köy okullarındaki ısınma sorununa ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17425)
33.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, OECD
tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programının
sonuçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17426)
34.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Okul Polisi
Projesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17427)
35.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, çiftçilerin ve minibüsçü esnafının borçlarının
affedilmesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/17434)
36.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut’un, ehliyet harçlarına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17438)
37.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Zafer Bölgesel Havaalanı
Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17439)
38.- Trabzon
Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, özel bir şirketin
aldığı kamu ihalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17440)
39.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz’un, Datça Devlet Hastanesi Projesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17443)
40.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdal’ın, İstanbul Üniversitesinde
çıkan bir olaya ve bazı öğrencilere verilen disiplin cezasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17444)
41.- Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir
Akcan’ın, çiftçilerin kullandığı kredilerden alınmayan kısımlarının nasıl
karşılandığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17447)
42.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, İGDAŞ’ın özelleştirilmesi kararına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17448)
43.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın, çalışma hayatı ile ilgili bir yasa tasarısı için UÇÖ
ile diyalog kurulmadığı ve UÇÖ sözleşmelerinin dikkate alınmadığı iddiasına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17449)
44.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, bir lokantada
yapılan polis denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17453)
45.- Van
Milletvekili Özdal Üçer’in, İran sınırındaki
kaçakçılık olaylarına ve bir köylünün öldürülmesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17454)
46.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa-Nilüfer Ertuğrulkent mevkiinde üst geçit olmaması sebebiyle meydana
gelen kazalara ve üst geçit yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17455)
47.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Polis Meslek Yüksek
Okulundan ilişiği kesilen öğrencilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17456)
48.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, İran sınırında öldürülen Türk vatandaşlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17457)
49.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun uygulanmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17458)
50.- Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, Eskişehir Milli
Eğitim Müdürlüğündeki bazı yolsuzluk iddialarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17459)
51.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’in okul öncesi eğitim ve ilköğretim
okullarının mevcut durumlarına ve ihtiyaçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17460)
52.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’teki okulların hijyen
koşullarına ve çevre düzenlemesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17461)
53.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2006-2010
yıllarında öğretmen çocuklarına verilen ve iptal edilen burs sayısına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17462)
54.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, sözleşmeli öğretmenlerin özür grubu
atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17463)
55.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, yenilenen KPSS Eğitim
Bilimleri Sınavından sonra yapılan öğretmen atamaları ile ilgili bir iddiaya
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17464)
56.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, eş durumu atamalarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17465)
57.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı üst düzey
görevlilerinin yurt dışı seyahatlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17466)
58.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtman’ın, Özürlüler İdaresi
Başkanlığında görevli bir memurun şiddete maruz kaldığı iddiasına ilişkin
Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17470)
59.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, belediyelerin Hazineye olan borçlarına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/17472)
60.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, İzmir Metrosunun devrinde yaşanan soruna
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17473)
61.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Allianoi Antik
Kentine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17474)
No.: 68
25 Ocak 2011 Salı
Tasarı
1.- Askerlik
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/995) (İçişleri ile
Milli Savunma Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.1.2011)
Rapor
1.- Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün; Tekirdağ Milletvekili
Enis Tütüncü’nün; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 17 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
Zeynep Dağı’nın; Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın; Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin; İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un;
Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz ve 29
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam ve 25 Milletvekilinin;
Niğde Milletvekili Mümin İnan ve 6 Milletvekilinin; Niğde Milletvekili Mümin
İnan ve 6 Milletvekilinin; Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ün;
Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin ve 4 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın; Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim’in;
Adana Milletvekili Yılmaz Tankut ve 10
Milletvekilinin; Batman Milletvekili Ayla Akat
Ata’nın; Zonguldak Milletvekili Ali Koçal’ın;
Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin; Tokat
Milletvekili Reşat Doğru ve 2 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter’in; Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim’in;
Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın;
Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin; Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in; Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın; Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6
Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6
Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili
Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Susam’ın; Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin; Bursa Milletvekili Abdullah
Özer’in; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın; Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun;
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın; Kocaeli
Milletvekili Eyüp Ayar ve 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak’ın; Bitlis Milletvekili Mehmet Nezir
Karabaş’ın; Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Bolu Milletvekili Fatih Metin ve 2
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin;
Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak ve 2
Milletvekilinin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları
(1/971, 2/2, 2/15, 2/101, 2/111, 2/134,
2/175, 2/235, 2/236, 2/237, 2/258,
2/259, 2/261, 2/262, 2/267, 2/289, 2/344, 2/356, 2/363, 2/377, 2/400, 2/425,
2/444, 2/460, 2/462, 2/501, 2/503, 2/507, 2/540, 2/553, 2/587, 2/591, 2/677,
2/681, 2/682, 2/683, 2/688, 2/689, 2/690, 2/691, 2/698, 2/714, 2/740, 2/753,
2/760, 2/769, 2/779, 2/780, 2/783, 2/800, 2/801, 2/802, 2/805, 2/806, 2/808,
2/809, 2/810, 2/811, 2/812, 2/821) (S. Sayısı: 606) (Dağıtma tarihi: 25.1.2011)
(GÜNDEME)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- BDP Grubu
adına Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Ayla Akat
Ata’nın, emeklilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/993) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.11.2010)
2.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut ve 20 Milletvekilinin,
milletvekillerinin internet ve telefon güvenlikleri ile ortam dinlemesi
konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/994) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11.11.2010)
3.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 Milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir
arazileri sular altında kalan köylülerin Sarımehmet
Barajı’ndan kaynaklanan mağduriyetlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/995) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.2010)
4.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel ve 25 Milletvekilinin, yük taşımacılığı sektörünün
ve taşıma kooperatiflerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/996) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.11.2010)
25 Ocak 2011 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin 52’nci Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN –
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre vereceğim.
Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama pusulalarını
görevli personel aracılığıyla üç dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.04
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.16
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52’nci Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN – Yapılan
ilk yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi elektronik cihazla
yeniden yoklama yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre vereceğim.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk
söz Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümü ile Adalet ve Demokrasi Haftası
münasebetiyle söz isteyen Mersin Milletvekili Sayın Ali Rıza Öztürk’e aittir.
Buyurun Sayın Öztürk.
ALİ RIZA ÖZTÜRK
(Mersin) – Çok gürültü var Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Sayın Hatibin konuşmalarını dinleyebilmemiz, izleyebilmemiz,
duyabilmemiz için Genel Kuruldaki uğultunun kesilmesi gerekiyor. Arkadaşlarımızı
sessizliğe ve sükûnete davet ediyorum.
Buyurun Sayın Öztürk.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümü ile Adalet ve Demokrasi Haftası’na ilişkin
gündem dışı konuşması
ALİ RIZA ÖZTÜRK
(Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; devrimci, demokrat,
yurtsever, hoşgörü sahibi, güzel insan Uğur Mumcu’nun bundan on sekiz yıl bir
gün önce, 24 Ocak 1993 tarihinde hunharca katledilmesinin üzerine ilan edilen
24-31 Ocak arasındaki Adalet ve Demokrasi Haftası nedeniyle söz almış
bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Sabahattin Ali’den Hrant Dink’e kadar olan süreçte faili meçhul bırakılan siyasi
cinayetlerde yaşamlarını kaybeden Sabahattin Ali, Doğan Öz, Uğur Mumcu, Necdet
Bulut, Abdi İpekçi, Kemal Türkler, Gün Sazak, Ümit Kaftancıoğlu,
İlhan Erdost, Muammer Aksoy ve isimlerini sayamadığım
pek çok devrimci, demokrat, yurtsever bilim adamı, gazetecilerin hepsine
Allah’tan rahmet diliyorum, anıları önünde saygıyla, özlemle eğiliyorum.
Ocak ayı
gerçekten çok kötü bir ay. 24 Ocak 1993 yılında Uğur Mumcu katledilmiştir. 31
Ocak 1990’da da Muammer Aksoy katledilmiştir. 24 Ocak 2001’de yine Emniyet
Müdürü Gaffar Okkan katledilmiştir. 19 Ocak 2007’de de Hrant
Dink katledilmiştir. Sabahattin Ali’den Hrant Dink’e kadar olan bu siyasi
cinayetlerin neden, nasıl ve kimler tarafından işlendiği bir türlü açığa
çıkarılamamıştır, aydınlatılamamıştır, arkasındaki gizli ilişkiler gün ışığına
çıkarılamamıştır değerli arkadaşlarım. Bugüne kadar faili meçhuller adam gibi
soruşturulmamış, araştırılmamış ve yargılanmamıştır, araştırılıyormuş,
soruşturuluyormuş ya da yargılanıyormuş gibi yapılmıştır. Mahkemelerin önü
tıkanmıştır. “Devlet sırrı” kavramı adı altında, mahkemelerin istediği bilgiler
ve belgeler, mahkemelere devlet tarafından gönderilmemiştir değerli
arkadaşlarım.
Bu konuda Toplumsal Bellek Platformu’nun, yani bu faili meçhul
bırakılan siyasi cinayetlerde yakınlarını yitirenlerin oluşturduğu Toplumsal
Bellek Platformu üyelerinin 11 Şubat 2010 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı ve grubu bulunan siyasi partilere yaptıkları ziyarette ilettikleri
Türkiye’de faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin araştırılması için Meclis
araştırması komisyonu kurulmasına ilişkin talepleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi tarafından, ne yazık ki üzülerek yerine getirilememiştir. Bu konuda
Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşlarımla birlikte verdiğim bu Meclis
araştırması önergesi 6 Nisan 2010, 22 Haziran 2010, 20 Ekim 2010, 3 Kasım 2010
tarihlerinde Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi olarak Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kuruluna getirilmiş, ne yazık ki -üzülerek söylüyorum- Adalet ve
Kalkınma Partisinin oylarıyla reddedilmiştir. Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili arkadaşlarımızın bir
yandan faili meçhullerle hesaplaşmak, bir yandan 12 Eylül darbe hukukuyla
hesaplaşmak söylemleri dikkate alındığında, faili meçhullerin araştırılması,
arkasındaki ilişkilerin, çetelerin açığa çıkarılması konusunu niye
reddettiklerini bir türlü anlamış değilim değerli arkadaşlarım.
Sayın Başbakan, 2010 yılının Ocak ayında yaptığı bir konuşmada Hrant Dink’in, Abdi İpekçi’nin, Uğur Mumcu’nun, diğer tüm kirli saldırıların
üzerindeki sis perdesini kaldırmaktan söz ediyor ama ne yazık ki önceki gün Ukrayna’ya
giderken verdiği bir demeçte Uğur Mumcu’nun öldürülmesi konusunda, “Merhum
Mumcu’yla ilgili on sekiz sene önce bir olay var ve zanlı şu anda içeride. Bunu, bir defa, zaten faili meçhul kategorisine sokamazsınız.”
diyor yani Uğur Mumcu’nun tetikçisinin yakalanmış olmasını, Uğur Mumcu’nun
neden öldürüldüğü, kimler tarafından bu cinayetin gerçekleştirildiği
konusundaki soruları yanıtlanmış gibi sunuyor. Sayın Başbakan 2010 Ocak ayında
Uğur Mumcu’nun öldürülme olayının üstünde sis perdelerinden, kirli ilişkilerden
bahsederken bugün “Uğur Mumcu’nun olayını faili meçhul olarak
adlandıramazsınız.” demesindeki çelişkiyi de ben anlamış değilim değerli
arkadaşlarım.
Türkiye
Cumhuriyeti’nde eğer biz demokrasiyi ve demokratik hukuk devletini
gerçekleştireceksek demokrasinin ilk koşulu demokratik hukuk devletini
güçlendirmektir. Demokratik hukuk devletinin güçlenmesinin ilk koşulu da
arkasında, tarihinde, yakın geçmişinde faili meçhul bırakılan siyasi
cinayetlerden temizlenmiş, arındırılmış olmasıdır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen.
ALİ RIZA ÖZTÜRK
(Devamla) – Demokratik hukuk devletinin gerçekten geçmişi, yakın geçmişi faili
meçhul bırakılan siyasi cinayetlerle dolu olmamalıdır, temizlenmelidir.
Demokrasinin ilk koşulu budur.
Toplumsal Bellek
Platformu üyelerinin dün düzenlemiş oldukları “Demokrasi Paneli”ne katıldım,
orada yine Türkiye Büyük Millet Meclisinden araştırma komisyonu kurulmasına
yönelik taleplerini yinelediler. Türkiye Büyük Millet Meclisinin, bu talepleri,
bu haklı talebi görmemezlikten, duymamazlıktan
gelmesi kabul edilemez diyorum. O nedenle özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi
milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum: Faili meçhul bırakılan siyasi
cinayetlerin araştırılmasına neden karşı çıkıyorsunuz?
Hepinize saygılar
ve sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Öztürk.
Gündem dışı
ikinci söz Gümrük Müsteşarlığının faaliyetleri ve Avrupa Birliği gümrük
mevzuatına uyumu hakkında söz isteyen Van Milletvekili Sayın Kayhan
Türkmenoğlu’na aittir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın
Türkmenoğlu.
2.- Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu’nun, Gümrük
Müsteşarlığının faaliyetleri ve Avrupa Birliği gümrük mevzuatına uyumuna ilişkin
gündem dışı konuşması
KAYHAN
TÜRKMENOĞLU (Van) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyeti saygıyla
selamlıyorum.
Gümrük
Müsteşarlığımız, kamu idaresi içerisinde önemli işlev icra eden köklü
kuruluşlarımızdan birisidir. Yüz kırk dokuz yıllık geçmişi olan Müsteşarlık, Ak
Parti hükûmetlerimiz döneminde yenilenmiş, işlemlerin
sürat ve kolaylığı açısından büyük ölçüde modernize edilerek gümrük kapılarında
hızlı bir değişim sürecini başlatmıştır.
Ülkemiz
ekonomisinin lokomotifi ithalatçı ve ihracatçılarımızın ticari faaliyetlerini
kolaylaştıran, ürünün muhatabına en seri şekilde ulaşmasını sağlayan gümrük
teşkilatımız, son sekiz yıl içerisinde teknolojiyi yoğun, etkin bir şekilde
kullanmış, üstün hizmet ve başarılarına yeni bir vizyon
kazandırmıştır.
Gümrük
Müsteşarlığımız 21 kara, 7 demir yolu, 10 askerî olmak üzere 47 hava ve 53
deniz hudut kapısını kapsayan alanda, 9.249 personeliyle hizmetlerini en iyi
şekilde sürdürmeye devam etmektedir. Yıllık toplam vergi gelirlerimizin yüzde
18,9'u Müsteşarlığımız tarafından toplanmaktadır.
Değerli
milletvekilleri, Müsteşarlığımızın yurt dışı teşkilatı 2009 yılında kurulmuş,
Brüksel-Washington-Moskova-Kahire ve Bakû olmak üzere
çeşitli temsilciliklerle hizmet yoluna devam etmektedir. 2009 yılında 5911
sayılı Gümrük Kanunu’nda değişiklik yapılmış, Avrupa Birliği gümrük mevzuatına
uyum sağlanmıştır.
Müsteşarlığımızın
bu hizmetlerinin dışında, artık, gümrük kapılarında güvenlik sistemi
oluşturulmuştur, “Alo 136” kaçak hattı kurulmuştur.
Bugün, Türkiye
gümrük hizmetleri bakımından altı bölgeye ayrılmış, ilk kez personel ataması
otomatik otomasyon sistemiyle yapılmıştır. Bugün, Gümrük idaremizin tamamına
yakını otomasyona geçmiş olup işlemlerin yüzde 100'ü elektronik ortamda
gerçekleştirilmiştir. Van Kapıköy Sınır Kapımızın da
geçen hafta otomasyona hizmete geçmesinden dolayı teşekkürler ediyorum Sayın
Müsteşarlığımıza.
Ayrıca, en önemli
konularımızdan birisi de İpek Yolu gümrük idareleri işbirliği girişimi
başlatılmıştır değerli milletvekilleri. Hudut geçiş ve gümrük işlemlerini
kolaylaştırmak amacıyla kapıların ortak kullanıma ilişkin Gürcistan, Suriye,
İran ile mutabakat zaptı imzalanmıştır.
Kasım 2010
itibarıyla gümrük idaresinin imzaladığı karşılıklı idari yardım anlaşma sayısı
elli üçtür.
Reform
niteliğinde diğer bir başarı da yap-işlet-devret modeliyle kapılarımızın rehabilite edilmesidir.
Sınır
kapılarındaki verimliliği arttırarak dış ticaretin gelişmesine katkı sağlayan
yap-işlet-devret modeli sınır kapılarında saatler süren beklemeler dakikalara
inmiş, kilometreleri bulan araç
kuyrukları da hemen hemen ortadan kalkmıştır.
Değerli
milletvekilleri, İpsala, Gürbulak, Habur, Cilvegözü, Sarp, Kapıkule
ve Hamzabeyli gümrük sınır tesisleri yap-işlet-devret
modeliyle hizmete yeniden kazandırılmıştır.
Yenilenen yedi
tane kara sınır kapımız için toplam 218 milyon Türk lirası harcanmış ve
devletimize hiçbir yük getirilmemiştir.
Aynı şekilde
ülkemizin Dilucu, Kapıköy, Esendere, Nusaybin, Akçakale, Öncüpınar,
Karkamış, Yayladağı, Dereköy, Türközü,
Halkalı gümrük kapılarının da yenilenmesi çalışmaları hızlı bir şekilde devam
etmektedir.
Diğer bir konu da
kaçakçılığın asgariye indirilmesi için etkin bir mücadele içerisinde bulunan
teşkilatımız, modern teknolojiye dayanan araç ve konteyner
tarama sistemlerini devreye sokmuştur. Nükleer madde detektörleri, uzaydan araç
takip sistemleri, deniz botları, plaka okuma sistemi gibi yenileme ve
iyileştirme çalışmalarını büyük ölçüde tamamlamıştır. Kaçakçılıkla mücadele
kapsamında etkinliğini sürdüren Gümrük Müsteşarlığımız bu konuda kararlı duruş
sayesinde 2002 yılında 140 milyon Türk lirası iken 2010 yılında 470 milyon
değerinde kaçakçılık olayını ortaya çıkarmıştır.
Bu duygu,
düşüncelerle gümrük işlemlerimizin yeniden düzenlenip çağa uygun bir anlayış
ile modernize eden ve ekonomiye büyük katkı…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.
KAYHAN
TÜRKMENOĞLU (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli
milletvekilleri, gümrükteki işlemleri yeniden düzenleyerek çağa uygun bir
anlayış ile modernize eden ve ekonomiye katma değer sağlayan, başta Sayın
Değerli Bakanımız Hayati Yazıcı Bey olmak üzere gümrük teşkilatı personeline
sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, başarılarının devamını diliyor, yüce heyeti
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Türkmenoğlu.
Gündem dışı
üçüncü söz, diyabet hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Mithat Melen’e aittir. (MHP sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın Melen.
3.- İstanbul Milletvekili Mithat Melen’in,
diyabete ve diyabet çubuklarının hastalara veriliş şekline ilişkin gündem dışı
konuşması
MİTHAT MELEN
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyeti saygıyla
selamlıyorum.
Türkiye’de
yaklaşık 8 milyon diyabetli olduğundan bahsediliyor ve her geçen gün bu sayı
artıyor. Herhâlde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ciddi bir araştırma yapsak
yüzde 25 civarında diyabetli olduğu varsayılıyor ama araştırma yapmıyoruz.
Dünyada da öyle, 250 milyondan 400 milyona doğru artmak üzere diyabet, ayrıca
Dünya Sağlık Örgütü, bu yüzyılın en tehlikeli hastalıklarından ve salgın hastalıklarından
biri olarak varsaymış. Ama Türkiye şükür ki gerçekten diyabet konusunda belirli
aşamalar elde etmiş, mesela hastalarına ensülin vermek, çocuk diyabetlilerle
uğraşmak, gebelerdeki diyabeti çözmek gibi önemli bir adım atılmış ve son sekiz
senedir bu adımlar devam ediyor. Ama birdenbire 10 Ocak günü Sosyal Sigortalar
Kurumu bir karar alıyor, aldığı karar diyabet çubuklarının verilmemesiyle
ilgili yani dolayısıyla veriyor ama nasıl veriyor? Gideceksiniz, eczaneden
paranızla alacaksınız ve bu, iki ay içerisinde ancak geri ödenecek. Şimdi,
bakın, asgari ücret alan bir hastayı düşünün. Aşağı yukarı günde 6 kere kan
ölçümü yapılıyor -aramızda diyabetli olanlar da bilir- buna göre de ensülin
alınıyor veya diğer ilaçlar. Eğer günde 6 kere kan alırsanız bir haftada bir
kutu diyabet ilacı kullanıyorsunuz yani bu çubukları kullanıyorsunuz. Bu
çubuklar kan ölçmeye yarıyor, ölçüm aleti. Bu çok önemli. Bunun
aksi, hastalığa, ölüme bile neden olabilir, bacakların kesilmesine kadar,
böbreklerde tahribata kadar gidebilir ve bu çubukların verilmesinden bir sabah
vazgeçiyor Sosyal Güvenlik Kurumu. Niye? Onu da söyleyeyim. Niye? Danıştayda açılan bir dava sonucu. Gene bir vatandaş Danıştayda bir dava açmış. O davadaki Danıştayın
verdiği karar çok olumlu bir karar. Niteliğin korunması açısından yani bu
çubukların niteliğinin korunması açısından bir karar veriyor, müspet bir karar.
O karara rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu birdenbire kimseye danışmadan meşhur bir
tebliğ yayınlıyor ve sözüm ona bu diyabet çubukları verilecek. İki ay
içerisinde geri almanız o parayı mümkün değil. Tip 1 diyabette ayda minimum 200
liradır bunların masrafı. Tip 2 diyabette 100-150 lira civarında. Bir evde 2
diyabetli olduğunu düşünün. En az 400 lira veriyorsunuz. Asgari maaşı olan bir
insanı, bir hastayı düşünün, bir aileyi düşünün.
Şimdi, bu devlet
ya var ya yok. Ya bunu vereceksiniz ya vermeyeceksiniz. Niye bu kadar ezbere iş
yapılıyor, anlamıyorum. Yani kim cezalandırılıyor? Bana tonlarca mektup geliyor
Türkiye'nin her yerinden. Ben de bir diyabetli olarak, bu işin içinde olarak
bunu en iyi anlayan biri benim. Ben bile aldığım diyabet çubuklarının parasının
ne zaman ödeneceğini bilmiyorum. Ayrıca da gideceksiniz rapor alacaksınız,
sıraya gireceksiniz, muhasebelerde dolaşacaksınız. Bunu düşünün, hastalar nasıl
yapabilecek? Niye bu karar alınıyor, niye bu iş bu kadar sorumsuzlukla
yürütülüyor, anlamıyorum. Hakikaten bu karar verilmişti, bunlar veriliyordu ama
bakıyorsunuz ki bazen işin ekonomisiyle uğraşan birimlerin arasında zaten
koordinasyon yok. Yani öyle bir şey ki, bu diyabet konusunda
da öyle, her konuda olduğu gibi. Şimdi bir yönü Maliye Bakanlığı, öbür
yönü Sosyal Güvenlik Kurumu, öbür yönü de Sağlık Bakanlığı. Birbirleri arasında
kararlar yok çünkü Sağlık Bakanlığı böyle bir şeye karşı çıkmıyor. Bunu
bilenler bilir ama bu karardan Türkiye’de şu anda mağdur olan 1 milyon insan
var. Çok ciddi biçimde mağdur olan ve bu paraları alacağı, geri alacağı
belli olmayan ve hakikaten sıkıntıda olan ve mektup yazan, bizden yardım
isteyen bir sürü insan var. Bunu çözmek bu kadar zor değil. Hükûmetten
de kimse yok şu anda, bunu belki dinlemiyor ama, bu
karar alınırken, yani Sosyal Sigortalar Kurumu veya Sosyal Güvenlik Kurumu kime
dayalı, hangi akla hizmet bu kararı almış o da belli değil. Niye? Çünkü
gerekçe, bunu ödemiyor değiliz ödüyoruz ama eziyet ediyorsunuz. İki ay sonra
veya dört ay sonra alacağı belli olmayan bir 400 lirayı vermek ve sonra geri
almak. Bu, hakikaten Türkiye'de birçok insanı mağdur eder durumda. Buna önlem
alacak biziz, bunu düzeltecek biziz, onun için bu konuşmayı yapıyorum ve bir an
önce de göreve çağırıyorum Hükûmeti, bunu bir an önce
çözmesi lazım, aksi hâlde hakikaten Türkiye'de birtakım insanı diyabetten
kaybetmemiz mümkün.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir
dakika ek süre veriyorum.
MİTHAT MELEN
(Devamla) – Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Peki,
teşekkür ederim Sayın Melen.
60’ıncı maddeye
göre pek kısa söz talepleri vardır, onları veriyorum şimdi.
Buyurun Sayın Köse.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Uğur Mumcu,
Gaffar Okkan ve Hrant Dink’in
ölümleri ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılamamasına ilişkin açıklaması
ŞEVKET KÖSE
(Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 24 Ocakta Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan, 19 Ocakta Hrant Dink’i aramızdan aldı
karanlık güçler. Faili meçhul cinayetlerin üzerinden yıllar geçmiş olmasına
rağmen aydınlanamaması ülkemiz adına kara bir lekedir. Demokrasinin
yerleşemediği ülkelerin en belirgin özelliği faili meçhul cinayetlerin çok
olmasıdır. Ülkemizde demokrasinin ilerlemesi için önce faili meçhul
cinayetlerin çözülmesi gerekmektedir.
Başta bu yürekli
demokrasi şehitlerinin mücadelesini selamlarken, aynı zamanda 22 Ocakta vefat
eden Aydın Güven Gürkan ile 24 Ocakta aramızdan ayrılan İsmail Cem’i de
rahmetle anıyor ve tüm faili meçhul cinayetlerin aydınlanması dileğiyle yüce
Meclisi tekrar selamlıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Güvel…
2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in,
Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümüne ilişkin açıklaması
HULUSİ GÜVEL
(Adana) – Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli
arkadaşlar, dün, yürekli bir cumhuriyet aydını olan Uğur Mumcu’nun
katledilişinin 18’inci yıl dönümüydü. Onu bizden koparan zihniyetin en çok
çekindiği kalemdi Uğur Mumcu, çünkü kalemi namusuydu, halkının yanındaydı,
karanlığa karşıydı. Bugün pek çok kalemin ağzına almaktan kaçındığı bağımsız ve
özgür Türkiye özlemi Uğur Mumcu için en önemli değerlerden birisiydi. Halkımız
Uğur Mumcu’yu ve onun değerlerini on sekiz sene önce olduğu gibi hâlâ yüreğinde
taşımaktadır, ancak her şeye rağmen, eksikliği her gün daha fazla
hissedilmektedir.
Katledilişinin
yıl dönümünde Uğur Mumcu’yu özlemle anıyor, hatırasının önünde saygıyla
eğiliyorum.
Teşekkür ederim
Başkanım.
BAŞKAN – Sayın Sakık…
3.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın,
faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlatılmasına ilişkin açıklaması
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Evet, dün Uğur
Mumcu’nun ölüm yıl dönümüydü, birkaç gün önce de Hrant
Dink’in ölüm yıl dönümüydü. Bugün, 25 Ocak 2000
tarihinde gözaltına alınan HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in ölüm yıl dönümü. Bunlar, 2000 yılında
dönemin jandarma komutanı Levent Ersöz tarafından
gözaltına alınıp jandarmaya girdiler ve o günden bugüne kadar hâlen bunlardan
bir ses seda yok.
Evet, ülkemiz
faili meçhul cinayetler ülkesi. Bu ülkede 17.500 insan yaşamını yitirdi. Bu
cinayette yaşamını yitiren her insan, sadece Uğur Mumcu değil, bütün
katledilenler bizim kardeşlerimizdir. Biz bunların faillerinin bulunması için
bir bütün olarak Meclis araştırma önergeleri veriyoruz ve bunların kabulünü istiyoruz
ama ne yazık ki, Adalet ve Kalkınma Partisi sürekli sayısal çoğunluğunu
kullanarak bunu reddediyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI SAKIK (Muş)
– Ben, bu faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlığa kavuşması için
Meclisin duyarlı olmasını diliyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Sayın
Yıldız…
4.- İstanbul Milletvekili Sacid
Yıldız’ın, diyabet hastalarının diyabet çubuklarını eczanelerden alamamalarına
ilişkin açıklaması
SACİD YILDIZ
(İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sosyal Güvenlik
Bakanlığının, diyabet çubuklarını eczanelerden alamaması üzerinde konuşmak
istiyorum.
Bu genelge
sonunda, ben de hekim olduğum için çok sayıda telefon aldım. Bu diyabet
çubukları normal şekilde eczanelerden alınıyordu, şimdi parasıyla alacaklar ve
paralarını alabilmeleri için beş aşama getiriliyor. Yaşlılar var, çocuklar var.
Bunlar bu işlemleri nasıl yerine getirecekler?
Üstelik Sağlık
Bakanlığı diyabetle ve obeziteyle mücadele
başlattığını söyledi.
İki bakanlık birbirinden habersiz nasıl bu şekilde genelge
yayınlıyor? Hükûmetin, Adalet ve Kalkınma Partisinin
halkın sağlığıyla oynadığının somut bir delili bu.
Bu diyabet çubuklarını alamamaları nedeniyle oluşacak komplikasyonların tedavisi daha da fazla olacak. Bu hastalar
şeker komasına girerlerse bunların tedavisi daha da güç olacak.
Bunun için bu genelgenin geri alınması uygun olur diyorum. Bu
konuda soru önergesi de verdim ama Sayın Melen de konuştu, bunun bir an evvel
geri alınması, hatadan dönülmesi gerekir.
Saygılar sunarım.
BAŞKAN – Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının üç tezkeresi vardır,
ayrı ayrı okutup bilgilerinize sunacağım:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A)
Tezkereler
1.- Kanada Senato Başkanı Noel Kınsella ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi
ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1376)
13/01/2011
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Kanada Senato Başkanı Sayın Noel Kinsella'nın
beraberinde bir Parlamento Heyeti ile birlikte ülkemizi ziyaret etmesi Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011 tarih ve 84 sayılı Karan
ile uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 7.
Maddesi gereğince Genel Kurul'un bilgilerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
2.- Ukrayna Parlamentosu Başkanı Volodimir Litvin ve beraberindeki
parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1377)
13/01/2011
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Ukrayna Parlamentosu Başkanı Sayın Volodimir
Litvin ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyareti,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011 tarih ve 84
sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 7.
Maddesi gereğince Genel Kurul'un bilgilerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
3.- Lüksemburg Parlamentosu Dış ve
Avrupa İşleri, Savunma, İşbirliği ve Göç Komisyonu Başkanı Ben Fayot ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi
ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1378)
20/01/2011
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Lüksemburg Parlamentosu Dış ve Avrupa İşleri, Savunma,
İşbirliği ve Göç Komisyonu Başkanı Sayın Ben Fayot ve
beraberindeki parlamento heyetinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'nın
konuğu olarak 11-14 Ocak 2011 tarihleri arasında ülkemize resmi ziyarette
bulunmaları TBMM Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011 tarih ve 84 sayılı Kararı
ile uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 7.
Maddesi gereğince Genel Kurul'un bilgilerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Başbakanlığın, kanun tasarısının geri alınmasına dair bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
4.- Spor Müsabakalarında Şiddet ve
Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Tasarısı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 75’inci maddesine göre
geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1379)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi: 3/6/2008 tarihli ve
B.02.0.KKG.0.10/101-753/2458 sayılı yazımız.
İlgide kayıtlı yazımız ekinde Başkanlığınıza sunulan "Spor
Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı"nın Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN – Adalet Komisyonunda bulunan tasarı Hükûmete
geri verilmiştir.
Meclis araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- BDP Grubu adına Grup Başkanvekili
Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, emeklilerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/993)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye'de 9 milyonu aşkın emeklinin yaşamış olduğu sorunların
tespit edilmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98,
İçtüzüğün 104 ve 105'inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz
ederiz.
Ayla
Akat Ata
BDP
Grup Başkan vekili
Gerekçe :
Türkiye'de bugün itibarıyla emekli olan, emeğinin karşılığını
alamayan, örgütlenmesinin önüne yasal engeller çıkarılan, aldığı maaşla
geçinemeyen, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamını sürdürmek zorunda
kalan 9 milyonu aşkın emekli bulunmaktadır.
Mevcut iktidar emekliler ile çalışanlar arasındaki ücret uçurumunu
düzelteceğini vaat etmesine karşın, bugüne kadar bu konuda herhangi bir çabanın
sarf edilmemiş olması, bu uçurumun daha da artmasına neden olmuştur.
Çalışanların maaşlarına ek ödemelerle yapılan iyileştirmelerin emeklilik
sonrasına yansımaması, emeklilerle çalışanlar arasında maaş farkını ortaya
çıkarmakta ve bu durum yapılan her artışla giderek büyümektedir. 5473 Sayılı
Kanunla çalışanlara, 2006 yılında 40+40 TL, 2007 yılında 20+20 TL, 2008 yılında
ise en düşük 103 TL en yüksek 385 TL ek ödemeler yapılırken emeklilere yönelik
böyle bir uygulamanın olmaması mağduriyetlere yol açmıştır. Bugün en düşük
Bağ-Kur emeklisine 570 TL, SSK emeklisine 700 TL ve Emekli Sandığı emeklisine
840 TL maaş vererek emekliyi açlık ve yoksulluğa mahkûm etmişlerdir. Sosyal
Güvenlik Kurumlarından emekli maaşı alanlar arasında ücret dengesizliğinin yanı
sıra, aynı kurumda aynı pozisyondan emekli olanlar arasında da çok farklı
maaşlar alınmaktadır.
Emekli maaşları yılda iki kez Ocak ve Temmuz aylarında TÜİK
tarafından açıklanan bir önceki altı ayın TÜFE oranı kadar arttırıldığından
emekliler büyümeden pay alamamaktadır.
Çalışırken aldıklarıyla zor geçinirlerken, emekli olduklarında
aldıkları maaşın yarı yarıya azalacağı nedeniyle çalışanlar emekli olmaktan
kaçınmaktadırlar.
Son yıllarda sağlık ve sosyal güvenlik alanında yapılan reformlar
yalnız aktif çalışma yaşamı içinde bulunan çalışanları etkilememiş, emeklilerin
de aleyhine bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Sağlık alanında hayata geçirilen
reformlar hastaneleri işletme, hastaları ise müşteri olarak görmektedir. Bu
nedenle emekliler sağlık kurumuna her gittiğinde, muayene ücreti ve
katkı/katılım payı ödemek durumunda kalmaktadırlar. Alınacak sağlık
hizmetlerinin birim fiyatı SGK tarafından belirlenmekte, dolayısıyla düşük
belirlenen fiyatlar alınacak hizmetleri karşılamaktan uzak olmakta, fiyatın
üzerindeki bedel de ne yazık ki emeklilerin ceplerinden çıkmaktadır. Bu nedenle
aldığı maaş günlük harcamalarına bile yetmeyen emekliler, kaybettikleri
sağlıklarını geri kazanmak için ödemeleri gereken paraları olmadığından
hastalıkla boğuşmak zorunda kalmaktadır. Hekim raporuyla kullanılan bazı
ilaçlar ve sağlık hizmetlerinin ödeme listesinin dışına çıkarılması, raporlu
ilaçlarda eskiden alınmayan ilaç katkı paylarının alınıyor olması kronik
rahatsızlıkları bulunan emeklileri zor durumda bırakmaktadır.
Sosyal güvenlikte alınan her türlü primin prim ödeyen için bir
karşılığı olması gerekirken, 4956 sayılı yasaya göre kendi nam hesabına işyeri
açan emekliler ile herhangi bir işyerinde yeniden çalışmaya başlayan
emeklilerden, hiçbir karşılığı olmayan destek primi alınmaktadır. 2003 yılında
yürürlüğe giren 4956 sayılı yasadan haberi olmadığı için destek primi kesilmesi
başvurusu yapmamış olan emeklileri, maliye kayıtlarından tespit eden SGK
tarafından on binlerce emekliye toplu prim borcu yazıları gönderilmekte, bu
durumda olan emeklilerin emekli aylıklarından resen kesinti yapılmaktadır.
Yine emeklilerin ILO, AİHS Sözleşmeleri ve IHEB Bildirgesi
kapsamında sendika kurarak örgütlenme hakkı bulunmasına karşın Türkiye'de yasal
düzenlemeler öne sürülerek emekliler sendika kurma hakkından mahrum
bırakılmakta ve kurulan emekli sendikaları hakkında da davalar açılmaktadır.
Oysa Anayasanın 90 ıncı maddesi uluslar arası
sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Türkiye'de 9 milyonu aşkın emeklinin yaşamış olduğu sorunların
tespit edilmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98,
İçtüzüğün 104 ve 105'inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz
ederiz.
2.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut ve 20 milletvekilinin, milletvekillerinin İnternet
ve telefon güvenlikleri ile ortam dinlemesi konusunun araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/994)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Milletvekillerinin
haklı endişe ve şüphelerine yol açan, kişisel e-posta hesaplarının ele
geçirilmesi, gelen ve gönderilen e-postaların izlenmesi, telefon ve ortam
konuşmalarının dinlenmesi iddiaları başta olmak üzere, bu yasa dışı faaliyetler
sonucu oluşan sorunların tespit edilmesi ve olumsuz etkilerinin önlenmesi
amacıyla Anayasanın 98. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğün 104. ve 105.
maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Yılmaz Tankut (Adana)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Oktay Vural (İzmir)
4) Şenol Bal (İzmir)
5) Ahmet Deniz Bölükbaşı (Ankara)
6) Necati Özensoy (Bursa)
7) Rıdvan Yalçın (Ordu)
8) Kemalettin Nalcı (Tekirdağ)
9) Cemaleddin Uslu (Edirne)
10) Mustafa Kalaycı (Konya)
11) Münir Kutluata (Sakarya)
12) Beytullah Asil (Eskişehir)
13) Abdülkadir Akcan (Afyonkarahisar)
14) Ali Uzunırmak (Aydın)
15) Mümin İnan (Niğde)
16) Mehmet Akif Paksoy (Kahramanmaraş)
17) Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
18) Ertuğrul Kumcuoğlu (Aydın)
19) Mehmet Zekai Özcan (Ankara)
20) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
21) Reşat Doğru (Tokat)
Gerekçe:
Elektronik posta (e-posta); İnternet’in yaygınlaşması, her türlü
verinin kolaylıkla iletilebilmesi ve düşük maliyetli olması nedeniyle ülkemizde
ve tüm dünyada en yoğun kullanılan iletişim araçlarından ve kanallarından biri
hâline gelmiştir. E-posta yoluyla iletilen başta resmî ve ticari olanlar olmak
üzere her türlü belgelerin ve yazıların (e-posta iletilerinin) gönderici ve
alıcı açısından teknik güvenilirliği ve yasal geçerliliği büyük önem
taşımaktadır.
Şu anda yaygınlıkla kullanılan standart elektronik posta (SEP)
yolu ile iletişim, hukuken kabul edilmeyen ve teknik olarak fazla güvenli
olmayan, e-postaların göndericisinin ve alıcısının kimliklerinin tespit
edilemediği bir haberleşme aracı hüviyetindedir. Aynı zamanda iletişim ve
konuşmaların izlenememesinin kesin olarak sağlanamadığı ve izlenildiği
iddialarını da inkâr edebilen bir iletişim şeklidir. Ayrıca, istenmeyen
mesajlar ile e-posta iletilerinin başkaları tarafından açılabilmesi gibi
sorunlar da giderek yaygınlaşmaktadır.
Standart elektronik posta yoluyla, başta gönderici ve alıcının
kimliklerinin kesin olarak tespit edilememesi olmak üzere, bir elektronik
belgenin, teknik ve hukuki kesinliğe sahip olarak, başkaları tarafından
değiştirilmeden veya görülmeden gönderilmesi, saklanması ve alınmasının
sağlanamaması, resmî ve ticari işlemlerin İnternet üzerinden yürütülebilmesinin
önünde önemli engellerden birini teşkil etmektedir.
Ülkemizin en saygın kurumu olması gereken Türkiye Büyük Millet
Meclisinde son zamanlarda çok sık yaşanan olaylardan biri de sahte e-posta
yardımıyla milletvekillerinin kimlik bilgileri ve şifrelerinin ele geçirilme
şüphe ve iddialarına paralel olarak kimlik avı sahtekârlığının artması
olmuştur.
Milletvekillerine tahsis edilen e-postaların şifrelerini kimler
bilmektedir? Bu şifreler bazı personel tarafından kötü niyetle kullanılmakta
veya şifreler başkalarına verilerek e-postaların izlenmesi veya içeriğinin
değiştirilmesi ve silinmesi gibi yasa dışı faaliyetlerin yapılıp-yapılmadığı
konusunda haklı endişeler oluşmaktadır.
Bu saldırılarda e-postaların sahte olduğunun anlaşılması çok
zorlaşmakta olup, büyük dikkat istemektedir. Dikkatli olmayan ve İnternet
altyapısı gelişmiş olmayan kişilerin bu bağlantıların sahte olup olmadığını
anlaması imkânsızdır.
TBMM gibi bir kurumda bile milletvekillerinin e-posta ve kimlik
bilgilerine ulaşıldığı iddiaları, kurumun saygınlığını ve milletvekillerinin
özel hayatları ve haysiyetlerini zedeleyebilmektedir.
Milletvekili odalarına konulan ve ne olduğu bilinmemekle
birlikte yangın alarm sensörü olarak kullanılan
aygıtların dinleme ve izleme amaçlı kullanılmayacağı veya bu aygıtların
içlerine yerleştirilecek özel ve çok amaçlı düzeneklerle; telefon
konuşmalarının dinlemesi, seçmenlerle yapılan görüşmelerin ve konuşmaların
izlenmesinin mümkün olabileceği söylenmekle birlikte geçmişte bu ve benzeri
dinleme ve izlemelerin yapıldığı hepimizin malumudur. Bu iddia ve şüphelerin araştırılması ve milletvekillerinin özgürce
ve izlenme korkusu olmadan çalışmalarını yapabilmesi ve bunun TBMM tarafından
sağlanması gerekmektedir.
Son günlerde Mecliste daha önceki yıllarda söz konusu edilmeyen
personelin telefon görüşmelerinin tespit edilmeye başlanması söylentilerinin,
bir süre sonra milletvekillerinin yaptığı telefon görüşmelerinin de
izlenebileceği endişesini gündeme getirmektedir.
Meclis bünyesinde daha önceki aylarda bankoların yakınına kurulan
iletişim cihazları ile (rack kabinetler,
switchler) kablosuz iletişim cihazlarından
faydalanılarak veya o cihazlara yeni cihaz eklemeleri yapılarak yasa dışı
dinleme yapılıp-yapılmadığı bilinmemektedir. Bu nedenlerden ötürü söz konusu
endişeleri giderecek şekilde bir araştırmanın yapılması zorunluluk hâline
gelmiştir.
Netice olarak;
Yukarıda anlatılmaya çalışılan bilgiler çerçevesinde;
Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde sahte e-posta hesabı ile
milletvekillerin kimlik bilgileri ve şifrelerini yasa dışı yollarla elde etmek
suretiyle ortaya çıkan zararların tespit edilmesi ve yasa dışı telefon ve ortam
dinleme faaliyetlerin engellenmesi amacıyla Anayasanın 98, Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu
kurulmasını arz ederiz.
3.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulan ve 19 milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir arazileri sular altında
kalan köylülerin Sarımehmet Barajı’ndan kaynaklanan
mağduriyetlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/995)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1992 yılında Van'ın Muradiye İlçesinde yapılan Sarımehmet Barajı nedeniyle devletin konut, arsa ve ek
yardım vaadi ile köylerinden çıkardıkları, evleri ve arazileri su altında
bırakılan Çakmak, Avzeça, Çıraklı köyleri halkının
yaşadığı sorunların araştırılması; göç ettikleri illerde ve hala aynı köyde
yaşamaya çalışan köylülerin mağduriyetinin giderilmesi ve verilen sözlerin
yerine getirilmesi için alınacak önlemelerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın
98'inci, TBMM İçtüzüğü'nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırması
açılmasını arz ve teklif ederiz. 12.11.2010
1) Fatma Kurtulan (Van)
2) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
3) Gültan Kışanak
(Diyarbakır)
4) Ayla Akat Ata (Batman)
5) Bengi Yıldız (Batman)
6) Akın Birdal (Diyarbakır)
7) Emine Ayna (Mardin)
8) Hasip Kaplan (Şırnak)
9) Hamit Geylani (Hakkâri)
10) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Van'ın Muradiye İlçesi'nde 1992 yılında yapımı tamamlanan Sarımehmet Barajı, Çakmak, Avzeça,
Çıraklı köylerini ve köyün ekilebilir tarım arazisinin önemli bir kısmını sular
altında bırakmıştır. Köylerinden çıkmak zorunda bırakılan vatandaşlar, devlet
tarafından kendilerine konut, arsa, büyükbaş hayvan, banka kredisi verileceğine
dair vaatlerde bulunulduğunu öne sürmektedir. Evleri ve arazileri su altında
kalan Köy halkı zaman içinde Adana, İstanbul ve Van Merkez'e göç etmiştir.
Yapılan baraj nedeniyle 1992 yılında köylerinden çıkarılan
köylülere, tam 16 yıl sonra köyden yaklaşık 10 km uzaklıkta bir yerde konut
yapılmıştır. Söz konusu vaatler yerine getirilmediği gibi evlerinden edilen ve
hayatları alt üst edilen köylüler, yeni konut ve 30 dönümlük arazi karşılığında
260 bin lira borçlandırılmıştır. Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı tarafından köyleri boşaltılan her aile için düzenlenen dosyada
"afet nedeniyle boşaltılan köyler" ibaresinin resmi olarak
belirtilmesine rağmen, buna ilişkin herhangi bir düzenlemenin yapılmadığını
belirten köylüler, hiçbir şekilde afet yardımından yararlanamadıklarını ileri
sürmüşlerdir. 1992 yılında evsiz kalan köylüler 16 yıl boyunca kirada kalmak
zorunda kalmış ve kira borçlarını da kendi imkanları
ile ödemişlerdir. Kendilerine bir iş imkânı dahi verilmediğini ileri süren
köylüler, TOKİ tarafından yapılan konutların baraj yapımı dolayısı ile mağdur
olan vatandaşlara verileceği sözünün ise tutulmadığını iddia etmektedirler.
Konutların yapıldığı yerde tam bir alt yapı olmadığını ve evlerin
kolonlarında çatlaklıklar oluştuğunu anlatan bazı köylüler, konutları
yıkılmaktan kurtarmak için balkonlarına ek kolonlar diktiklerini ileri
sürmüşlerdir. Arazilerin ise engebeli olduğu ve tarım yapmaya uygun olmadığı ifade
edilmiştir.
Kendilerine ev ve arazi vaat edilerek, evlerinden çıkartılan,
sahip oldukları her şeyi bırakarak şehir merkezine ve diğer illere göç etmek
zorunda bırakılan vatandaşlar gittikleri yerlerde çok zor koşullarda yaşamak
zorunda bırakılmıştır. Köylerinden çıkarılarak köklerinden koparılan köy halkı metropollerde yoksulluğa mahkûm edilmiştir.
Köylülerin iddia ettikleri diğer bir husus ise, kendilerine
verileceği vaat edilen arazilerin Van Milletvekili Hüseyin Çelik'e 49 yıllığına
kiralandığıdır. Şimdi mağdur edilen köylüler haklarını aramakta ve kendilerine
verilen sözün yerine getirilmesini istemektedirler.
Konut ve arsa karşılığı kendilerine imzalatılan 260 bin liralık
senedi hayat boyu ödeyemeyeceklerini dile getiren köylüler devlet tarafından
mağdur edildiklerini ve bu mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmektedirler.
Bu nedenle söz konusu iddiaların araştırılması ve yaratılan mağduriyetin
giderilmesi için bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını gerekli
görmekteyiz.
4.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel ve 25 milletvekilinin, yük taşımacılığı sektörünün ve taşıma
kooperatiflerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/996)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde kamyoncu esnafımızın birçok sorunu bulunmaktadır. 4925
sayılı Kanun'un 2003'de çıkarılmasıyla rahatlayacağı beklenen kamyoncu
esnafının sorunları daha da artmış ve çıkarılan yönetmelikler bazı sorunları çözerken
yenilerini de beraberinde taşımıştır. Yasanın Avrupa ülkelerinde uygulandığı
gibi kabul edilmesi, ülkemize uyumlu olmaması sorunların temelini teşkil
etmektedir.
1. Ülkemizde bulunan kamyon sayısının ne olduğu ve hangi özellikte
kaç kamyon var, bunların kooperatif, şirket ve bireysel çalışma durumları
bilinmemektedir?
2. Ülkemizde taşımacılık sektörünün aktif olduğu alanlar arasında
tarım ve hayvancılık da büyük yer almaktadır. Yaş sebze ve meyvenin taşınacağı
aylarda ve hasat zamanlarında kamyon taşımacılığındaki artışlar nedeniyle
araçlar yetersiz kalmakta, diğer aylarda işlerde olan azalma nedeniyle kamyon
taşımacılığı yapanlar zorluklarla karşılaşmaktadır.
3. 2006 yılında çıkarılan Yasa gereği taşıma kooperatiflerinden R1
belgesini ve K1 belgesini alan kamyon sahipleri dışında herhangi bir belge
almadan taşımacılık yapanlar için gerekli kontroller yapılmadığı için, belge
alımı için para ödeyenler mağdur edilmektedir.
4. K yetki belgelerinde 25 ton kapasite zorunluluğu bulunmaktadır.
Ancak hâlen imal edilenlerde 25 ton kapasiteli kamyon bulunmamaktadır. Yeni bir
kamyon ya da tır alamayacak kişiler büyük mağduriyet yaşamaktadır.
5. 2006 yılından beri hurdaya ayrılan ve yeni trafiğe çıkan
kamyonlarla ilgili elde veriler bulunmamaktadır.
6. 2006 yılında uluslararası taşımacılık belgesi alan firmalara
çıkarılan yönetmelik maddeleri ile ülkemize giriş yaptıklarında nereden olursa
olsun yurt içi taşımacılık yapma hakkı verilmiştir. Onlar gümrük kapılarından
girmeden önce ÖTV'siz, KDV'siz yakıt aldıkları için
(normalde pompa fiyatı 3,01 TL'ye alınan yakıtı onlar 1,5 TL'ye almaktadır);
bölgedeki gerçek navlun fiyatlarını düşürmektedir. Bu durum haksız rekabet
ortamı doğurmaktadır. Bunun ortadan kaldırılması için gerekli düzenlemeler
yapılmalıdır.
7. Ülkemizde ağırlık kontrollerinin her yerde yapılması
gerekmektedir.
8. Araçlarda motorin yerine ince yağ konulması engellenmelidir.
9. Lojistik firmalara uygulandığı gibi taşıyıcı kooperatiflere ve
üyelerine de çeşitli teşvikler ve desteklemeler verilmelidir.
10. Vergilendirme uygulamalarında MTV borcu olan kamyonların
borçları yüzünden araçları bağlanmaktadır. Borcu nedeniyle bağlanan aracın para
kazanıp borcunu ödemesi tamamen olanaksız hâle gelmektedir. Bu durum
kamyoncuları çok mağdur etmektedir. MTV borcu olan araçlara taksitlendirme
olanağı sağlanarak onların fenni muayene yaptırmaları sağlanmalı. Araçları
bağlanmamalıdır.
11. Taşıma Kooperatiflerine de şirketler gibi uzun vadeli kredi ve
desteklemeler verilerek ayakta kalmaları sağlanmalıdır.
12. Fenni muayenelerin TÜV'lere
geçmesiyle, araçlarda kasa genişlik ölçü standardı aranmaya başlandı. Fakat
bundan 2 yıl önceye kadar böyle bir ölçü aranmadığı için paletli sarımlar da
düşünüldüğü için ölçüler standarttan 5-10 cm geniş yapılmış, bu araçlar geniş
olduğu için TÜV'lerden geçememektedir. Bu konuya bir
çözüm bulunması gerekmektedir.
Kamyoncu esnafımızın ve taşıma kooperatiflerinin genel durumunun
ortaya koyulması, bu sektörde yaşanan ve gün geçtikçe artan sorunların
araştırılarak, gereken önlemlerin alınması ve bu konuda çözümcül
bir politika oluşturulmasına ışık tutulması amacıyla Anayasanın 98'inci,
İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılması
hususunda gereğini saygılarımızla arz ederiz.
1) Kemal Demirel (Bursa)
2) Hüsnü Çöllü (Antalya)
3) Eşref Karaibrahim (Giresun)
4) Algan Hacaloğlu
(İstanbul)
5) Tacidar Seyhan (Adana)
6) Şevket Köse (Adıyaman)
7) Emrehan Halıcı (Ankara)
8) Metin Arifağaoğlu (Artvin)
9) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
10) Mehmet Cevdet Selvi (Kocaeli)
11) Derviş Günday (Çorum)
12) Tayfun İçli (Eskişehir)
13) Yaşar Tüzün (Bilecik)
14) Kamer Genç (Tunceli)
15) Zekeriya Akıncı (Ankara)
16) Sacid Yıldız (İstanbul)
17) Tayfur Süner (Antalya)
18) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
19) Orhan Ziya Diren (Tokat)
20) Ali Koçal (Zonguldak)
21) Akif Ekici (Gaziantep)
22) Şahin Mengü (Manisa)
23) Malik Ecder Özdemir (Sivas)
24) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
25) Ahmet Küçük (Çanakkale)
26) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine
göre verilmiş bir önerisi vardır. Okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım:
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi
Parti Grubu Önerileri
1.- Karşılıksız çek sorununun
nedenlerinin araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilen
Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 25/01/2011
Salı günkü birleşiminde okunarak, görüşmelerinin aynı birleşimde yapılmasına
ilişkin MHP Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu’nun 25.01.2011 Salı günü (bugün) yaptığı
toplantısında, Siyasi Parti Grupları arasında oy birliği sağlanamadığından
Grubumuzun aşağıdaki önerisinin İçtüzüğün 19 uncu Maddesi gereğince Genel
Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mehmet
Şandır
Mersin
MHP
Grup Başkan Vekili
Öneri: 05 Ocak 2011 tarih ve 58821 sayı ile verilen,
“Karşılıksız çek sorununun nedenlerinin ortaya konulması, ekonomiye verdiği
zararın tespiti, çek borçlarını ödeyemeyen ve çek alacaklarını tahsil
edemeyenlerin içine düştükleri mağduriyetlerin araştırılması ve alınacak
önlemlerin belirlenmesi amacıyla” Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 104 ve 105.
Maddeleri Gereğince Meclis Araştırması önergemizin 25.01.2011 Salı (bugün)
Genel Kurulda okunarak görüşmelerinin Genel Kurulun 25.01.2011 Salı tarihli
bugünkü 52. Birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde ilk
söz, Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’na
aittir.
Buyurun Sayın Serdaroğlu. (MHP
sıralarından alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi üzerine söz aldım,
sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, toplum
kesimlerinin yaşadığı sorunları ve çözümlerini gerek kanun teklifleri gerek
soru önergeleri ve gerekse araştırma önergeleriyle gündeme getirmeye gayret
etmekteyiz. Yapıcı muhalefet anlayışımızın gereği olarak, insanlarımızın
faydasına olacak, sıkıntılarını giderecek, dertlerine çare olacak her konuda
iktidarın yanında yer almaktayız ancak iktidar bizim çözüm önerilerimizi inatla
görmezden, duymazdan gelmektedir; ya mutlaka reddetmekte ya da yıllar sonra,
seçim atmosferine girildiğinde bizim önerilerimizi kendi çözümleriymiş gibi
kamuoyuna sunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, grubumuzun gündeme alınmasını istediği
araştırma önergesi, karşılıksız çekler nedeniyle devasa boyutlara ulaşan borçlu
ve alacaklıların mağduriyetleriyle ilgilidir. Çek mağdurlarıyla daha bugün,
Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı’nda bir araya gelindi. Sıkıntılarını ilk ağızdan bir
kez daha dinleme fırsatı bulduk.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidara geldiğinde “Ekonomik
suçun cezası ekonomik olmalıdır.” kuralı gereğince, çeklerini ödeyemeyenler
verilen para cezalarını da o günden bugüne kadar ödeyemediler, dolayısıyla yine
hapis cezasıyla karşı karşıya kaldılar. Mahkemeler karşılıksız çek davalarıyla
dolup taştı. Nihayet 14 Aralık 2009 tarihinde 5941 sayılı Kanun’la çek mevzuatı
tamamen değiştirildi. Yeni Çek Kanunu çıkarılırken de çek borçlularının
alacaklılarla anlaşmaya varmaları veya borcunu ödemeyi taahhüt ederek bu
taahhüdü cumhuriyet savcılığına vermeleri hâlinde haklarında kovuşturma
açılmayacağı, açılan kovuşturmaların duracağı hükme bağlanmıştı. Tabii,
yaptığınız bu değişikliğin de işe yaramayacağı o günden belliydi.
İlgili maddenin görüşmeleri sırasında Milliyetçi Hareket Partisi
olarak bir önerge verip soruna akılcı bir çözüm getirmeye çalıştık. O gün
verdiğimiz önergemizle, çek karnesi veren bankanın borç miktarını tüketici
kredisine çevirerek çek hamiline yani alacaklıya ödemesi amaçlanmaktaydı. Şu,
verdiğimiz önergeydi o gün. Dolayısıyla, çek borçlusuna fevkalade güzel bir
imkân tanınırken bu konuda en masum olan çek alacaklısı da mağduriyetten
kurtarılacaktı. Buna bağlı olarak bankalar da bol keseden dağıttıkları çeklerin
sorumluluğunu bir ölçüde paylaşmış olacaklardı. Ayrıca, bu durumda olan
milyonlarca kişinin yeniden ticaret hayatına dönmesi de piyasaları bir hayli
canlandıracaktı ve bu konuda da zaten, bu makamda oturan Sayın Bakan Ali
Babacan’ın da borçlulara tavsiyesi “Borcu olanlar tüketici kredisi
kullansınlar. Borçlarını ödesin.” ifadesiydi. Ancak her zamanki gibi
iktidar “Benim dediğim olacak” tavrıyla
o gün de önergemizi reddetti. Sonuçta ne oldu? Çıkardığınız kanun bir işe
yaramadı ve karşılıksız çek sorunu bugünkü devasa boyutlara ulaştı.
Değerli milletvekilleri, 2010 sonu itibarıyla 1 milyon 600 bin
kişinin karşılıksız çek davası vardır. Karşılıksız çek davaları ilgili
mahkemelerin iş yükünün yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Dosya yoğunluğu
nedeniyle kilitlenme noktasına gelen mahkemeler üç yıl sonrasına duruşma günü
vermektedir. Birkaç celsede bitmesi gereken karşılıksız çek davaları yıllarca
sürmekte ve en sonunda da zaman aşımından düşebilmektedir. Karşılıksız çek
sorununda hem borcunu ödeyemediği için hapis cezasıyla karşı karşıya olanlar
hem alacağını tahsil edemediği için batma noktasına gelen alacaklılar hem de bu
ticari ilişkilerin içinde yer alan üçüncü şahıslar mağdur olmaktadırlar.
Sayıları milyonlarla ifade edilen karşılıksız çek olayında bu
kadar esnafımızın tamamının art niyetli olması kesinlikle mümkün değildir.
Karşılıksız çek sorunu zincirleme bir sorundur. İşi bozulan esnaf, tüccar ve
sanayiciler yazdıkları çekleri ödeyememişler, iş yaptıkları, ticari ilişki
içinde oldukları alacaklılarını da kendileriyle birlikte batağa sürüklemiş,
mağdur olmalarına neden olmuşlardır.
Değerli milletvekilleri, karşılıksız çek davalarıyla ilgili olarak
tam bir hukuk karmaşası yaşanmaktadır. Bazı mahkemeler 3167 sayılı Kanun’un
5941 sayılı Çek Kanunu ile ortadan kalktığı gerekçesiyle beraat kararları
verirken bazı mahkemeler de 1/11/2009 tarihinden
önceki karşılıksız çek suçları nedeniyle verilen adli para cezalarını
ödeyemeyenlere hapis cezaları vermektedir. Çek Kanunu’na muhalefetten suçlu
bulunup taahhütle serbest bırakılan milyonlarca kişi de yeniden hapisle karşı
karşıyadır. İnsanların hapis cezalarını çekerken para kazanıp borçlarını
ödemeleri mümkün olmadığına göre, bu insanların cezaevine konulması, aslında
sorunu büyüten, içinden çıkılmaz bir hâle getiren bir uygulama olup
alacaklıların mağduriyetini de gidermemektedir.
Karşılıksız çek sorunu, ülke ekonomisine de zarar vermekte,
ekonomik ilişkilerde güveni ortadan kaldırmakta, çek ödeme aracı olmaktan
çıkmaktadır. Ödenmeyen her çek ekonomik durgunluğa katkı sağlarken, yıllarca
piyasanın içinde olan insanlar bir bir ticaret
hayatının dışına çıkmakta, hapislere düşmektedirler. İfade ettiğim gibi, bu
sorun zincirleme olarak bütün ekonomik hayata sirayet etmekte, çek alacağını
tahsil edemeyen de batmakta, üçüncü kişilere karşı sorumluluklarını onlar da
yerine getirememektedir.
Biz, tabii ki çeki karşılıksız çıkanların affedilmesini falan da
istemiyoruz. Amacımız, hepsinin kötü niyetli olmadığına inandığımız, ekonomik
zorluklar nedeniyle taahhütlerini yerine getirmeyen çek sahiplerinin ve
özellikle de çek alacaklılarının mağduriyetinin giderilmesi için bir çıkış yolu
bulunmasını istiyoruz. Bunun ekonomik canlanma ve piyasalar için hayati öneme
sahip olduğunu da bilmekteyiz ve düşünmekteyiz. Türkiye Büyük Millet
Meclisinin, çığ gibi büyüyüp zincirleme felaketlere, intiharlara neden olan
karşılıksız çek sorununa, borçlu ve alacaklı tüm mağdurlarının durumunu dikkate
alarak bir çözüm bulmasını, Allah rızası için ve onlar için sizden talep
etmekteyiz.
Belirtmek isterim ki, eklemelerle çorba hâline getirdiğiniz torba
yasada çek mağdurlarının sorunlarını çözecek bir düzenleme de yapılabilirdi ve
bunun için daha fırsatımız var değerli milletvekilleri ve önümüzdeki günlerde
Genel Kurulda bu konuda önergelerimiz olacaktır.
Değerli milletvekilleri, AKP İktidarının uyguladığı yanlış
ekonomik ve sosyal politikaların sonucunda toplumumuz âdeta bir mağdurlar
toplumuna dönüşmüştür. AKP’nin mağdurlar fabrikası sekiz yıldır tam kapasiteyle
devam etmektedir. Özelleştirme, 4/C, kredi kartı, çek mağdurları gibi her yıl
binlerce yeni mağdur oluşturulmaktadır.
Değerli milletvekilleri, tüm bu nedenlerle, bir Meclis araştırması
komisyonunun kurulması için milyonlarca çek mağduru adına önergemize destek
vermenizi bekliyor, hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Serdaroğlu.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin aleyhinde ilk söz,
Denizli Milletvekili Sayın Mehmet Salih Erdoğan’a ait.
Buyurun Sayın Erdoğan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET SALİH ERDOĞAN (Denizli) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi tarafından verilen çek
mağdurlarıyla alakalı araştırma komisyonunun kurulmasıyla ilgili önerinin
aleyhinde söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, çek, hepimizin üzerinde ittifakla görüş
birliğine vardığımız gibi, güvenli bir ödeme aracıdır, güvenli bir ödeme aracı
olmak zorundadır. Çekin güvenli bir ödeme aracı olarak itibar kazanmasında hem
ekonominin hem de toplumun büyük yararları vardır. Ne var ki ülkemizde çek,
dünyadaki bu uygulamalardan farklı olarak, sadece ödeme aracı olarak
kullanılmamakta, aynı zamanda kredi aracı olarak da kullanılmaktadır. Maalesef
çekin kredi aracı olarak kullanılması da son derece yaygındır. Ayrıca çekin
vadeli kullanımı da ülkemizde son derece yaygındır. Oysa çekte vade olmaması
gerekir. Zira çek, ibrazında ödenmesi gereken bir ödeme aracıdır. Çeki biz
vadeli hâle getirdiğimiz zaman diğer kambiyo senetleriyle aradaki farkı izah
etmekte zorlanırız.
Yine ticari bir ödeme vasıtası olan çekin kayıt dışı ekonomi,
haksız kazanç, haksız rekabet ve kara para aklanmasının bir vasıtası olarak da
kullanılmaması gerekir, düzenlemelerde bunların dikkate alınması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, çek konusunda üzerinde durmamız gereken
başka bir konu da çeki düzenleyen bir keşideci yani borçlusu var, bir de çeki
elinde bulunduran çek lehtarı dediğimiz çek alacaklısı bulunmakta, alacaklı ile
borçlu arasında havale işlemini gerçekleştiren bir banka bulunmakta, ayrıca bir
de bütün bu işlemlerden etkilenen bir piyasa bulunmaktadır. Çeki konuşurken,
çek borçlusu kadar çek alacaklısını, piyasaları ve toplumun menfaatlerini de
gözetmek zorundayız. Önemli bir husus da çeki teorideki yerine oturtmak,
dünyadaki uygulamalarına benzer bir uygulamayı ülkemizde de yerleştirmek ve
gerçekleştirmek zorundayız. Düzenleme yaparken bütün bu konuların, bu
hususların dikkate alınması gerekir.
Değerli milletvekilleri, bu hususları dikkate almak üzere geçen
sene yıl sonunda, 20 Aralık 2009 tarihinde 5941 sayılı
Çek Kanunu’nu yüce Meclisimiz tekrar düzenledi, yeni bir çek kanunu çıkardı.
Değerli arkadaşlar, bu Yasa ile, bu yeni düzenleme ile
biraz önce bahsettiğim aksaklıkları, eksiklikleri giderme konusunda Yasa’ya
önemli konuları dercettik.
Bir kere, tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler
ile hamiline çek düzenlemesini ayırdık. Bunlar görünüş itibarıyla ayrıldı,
ayrıca hamiline çek kullanacak olan kişilerin ayrı bir hesap üzerinden bu
çekleri kullanması esası getirildi.
Yine Çek Kanunu ile bankalara yeni sorumluluklar getirildi.
Bankaların dikkat ve özeni konusunda yeni sorumluluklar verildi kendilerine.
Başka bir konu, çek hesabı açtıracak olan kişilerin daha titiz
araştırılması konusunda yeni bir uygulama getirildi.
Değerli arkadaşlar, ayrıca “Çek mağduru” dediğimiz borcunu
ödeyemeyen, alacağını tahsil edemeyen kişilerle ilgili de bu Çek Kanunu’nda çok
önemli bir değişiklik getirdik yani 2009 Aralık ayında getirmiş olduğumuz
düzenlemeyle, iki yıl içerisinde çekini ödeyemeyen kişilere,
1) Çek alacaklısıyla anlaşmaları hâlinde,
2) Anlaşma mümkün olmaması hâlinde,
İki yıl içinde borçlarını ödemek için taahhütte bulunmaları
kaydıyla haklarındaki takibin, haklarındaki soruşturmanın, eğer cezaevlerinde
ise cezaevlerindeki bu cezaların iki yıl süreyle ertelenmesi, dondurulması,
durdurulması konusunda bir düzenleme yaptık.
Henüz daha bu iki yıl süre dolmuş, bitmiş değildir yani 1/4/2010 tarihine kadar alacaklı ile anlaşma hâlinde veyahut
da taahhütte bulunulması hâlinde çek mağdurlarının iki yıl süre ile bu
mağduriyetleri dondurulmuş olacak. Dolayısıyla iki yıllık süre değil, daha bir
yıllık süre dolmamış durumdadır. Bu nedenle, daha bir yıl önce çıkarmış
olduğumuz Çek Kanunu’yla tanımış olduğumuz bu özelliklerin ne getirip ne
götürdüğünü hesaba katmadan bu konudaki düzenlemelerin çek alacaklısı, çek
mağdurları konusunda nasıl bir etki yaptığını gözlemlemeden, sonuçlarını
almadan böyle bir araştırma komisyonunun kurulmasının talep edilmesini biz
yersiz buluyoruz, erken buluyoruz. Değerli arkadaşlar, bir kere bu iki yıl
sürenin geçmesi lazım.
Bakın, 2009 yılında karşılıksız çek ödemelerinde kısmi bir artış
meydana geldi. Türkiye’de yılda yaklaşık 35 milyon civarında çek kullanılıyor.
Bu çekler ile piyasada kullanılan para miktarı ise 230 milyar liranın üzerinde.
Şunu iftiharla söyleyebiliriz ki, 2010 yılında gerek ödenmeyen çek miktarında
gerek kesilen çek miktarında önemli düşüşler meydana gelmiştir. O nedenle bu
iki yıl sürenin bitmesi, sonucunun beklenmesi… Kanunun ne gibi yararlar getirip
ne gibi sorunlar ortaya çıkaracağını görmeden, beklemeden acele bir şekilde,
böyle bir komisyon kurulması teklifini biz açıkçası yerinde bulmuyoruz.
Başka bir konu, değerli arkadaşlar, şu an Meclis gündemi hakikaten
çok yoğun bulunmaktadır ve seçimlere de çok az bir süre kalmıştır. Bu kısa süre
içerisinde böyle bir komisyonun kurulması ve alınacak önlemlerle ilgili bir
sonuca varılması ve bu tedbirlerin alınmasını açıkçası bu süre içerisinde biz
yeterli görmüyoruz.
Bu nedenle bu önerinin yersiz olduğunu düşünüyoruz. Aleyhte
olduğumuzu beyan ederek hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Erdoğan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde ikinci söz,
Mersin Milletvekili Sayın Ali Rıza Öztürk’e aittir.
Buyurun Sayın Öztürk. (CHP sıralarından
alkışlar)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı
mağdur olanların sorunlarının araştırılmasına yönelik Meclis araştırma
önergesinin lehinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Benden önce, AKP Grubu adına konuşan Arkadaşım belirtti, yersiz olduğunu
söyledi; zaten AKP Grubuna göre ne yerli yerindedir onu anlamış değilim. Meclis
gündeminin tıkalı olduğunu söyledi; Meclis gündemi ne zaman açık oldu ki? AKP
Grubuna göre uygun olan şey, yerinde olan şey kendi yandaşlarının çıkarlarına
hizmet edecek yasaları düzenlemektir. Kamu alacaklarının
yeniden yapılandırılması konusunda kanun tasarısı getirip kanun yapma
tekniğine, adabına, ahlakına, usulüne, yöntemine, hatta millî iradeye, kanun
yapma sürecine saygısız bir şekilde davranıp, onun içine kamu alacaklarının
yapılandırılmasıyla ilgili olmayan -yargıyla, Orman Kanunu’yla, Sigortalar
Kanunu’yla- aklınıza ne gelirse her şeyi dolduracaksınız ama gerçekten bu
milletin ihtiyacı olan şeyleri dile getirmeyeceksiniz. Kendi
yandaşlarınızı nasıl kurtarabilirizi hesap
edeceksiniz, ona ilişkin düzenlemeleri bu torba, çuval kanunun içine
dolduracaksınız, ondan sonra da karşılıksız çek keşide etme suçundan mağdur
olanlarla ilgili gelen Meclis araştırma önergesi yerinde değil, uygun değil,
Meclisin gündemi tıkalı… Bir senedir faili meçhullerin araştırılmasına ilişkin
önerge getiriyoruz, bir senedir Meclis gündemi tıkalı. Meclisin gündemini
gereksiz bir şekilde tıkayan sizsiniz, açmayan da sizsiniz. İstediğiniz
yasaları buradan çıkartıyorsunuz, milletin, halkın ihtiyacı olan yasaları
değil, kendinizin ve yandaşlarınızın ihtiyacı olan yasaları çıkartıyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, 5941 sayılı Çek Kanunu bu Mecliste
görüşülürken, o zaman bu kürsüye geldik, Cumhuriyet Halk Partisi
milletvekilleri olarak bu 5941 sayılı Çek Kanunu’nun işe yaramadığını burada
anlattık. Bu Kanun’un getirilmesine neden olarak gösterilen, ileri sürülen
sebeplerin o gün geçerli olmadığını ve yaşanan sorunları çözemeyeceğini
söyledik. O Kanun’un bugün yürürlükte kalması için az önce bu kürsüde ileri
sürülen sorunların da bugün hâlâ bir geçerliliği yoktur, haklı bir dayanağı
yoktur. Karşılıksız çek keşide etme fiilini suç olarak düzenleyen başka bir
modern ceza hukuku yoktur.
5941 sayılı Yasa’nın görüşülmesi sırasında, Adalet
Komisyonu Başkanı, Bakan, AKP’nin hukukçu milletvekillerinin çoğu ve Türk
Ticaret Kanunu’nun bilim adamı olan Ünal Tekinalp,
Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nu yapan bilim adamı Sayın İzzet Özgenç,
hepsi ama hepsi istisnasız, karşılıksız çek keşide etmenin suç olarak düzenlenmesinin
doğru olmadığını, modern ceza hukukun egemen olduğu ülkelerde böyle bir ceza
yönteminin olmadığını açıklıkla dile getirdiler ve kendileri karşı olduklarını
söylemelerine rağmen, burada -Başbakanın deyimiyle söylüyorum- ucube bir Çek
Kanunu’nu getirdiler, Meclise dayattılar ve buradan, milletvekillerinin “indir
parmaklarını, kaldır parmaklarını” etkinliğiyle o ucube kanunu geçirdiler. Sanki milletin sorunu çözüldü. Burada biz konuşurken AKP
sıralarından söz atmışlar, Meclis tutanakları orada. Biz bu kanunun bu
insanların sorununu çözemeyeceğini söylemişiz, “Çözer, çözer.” demişler.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu karşılıksız çek keşide etme, 17/1/1929’la 2/4/1985 arasında doğrudan dolandırıcılık
kapsamı içerisinde değerlendirilmiş, 3/4/1985’le 7/3/2003 arasında bağımsız bir
suç tipi olarak öngörülmüş ve doğrudan hapis cezasıyla cezalandırılması
öngörülmüş. Eğer sorunu çözebilseydi, o tarihte, doğrudan hapis cezası
modelinin öngörüldüğü bir dönemde bu sorun çözülebilirdi ve 8/3/2003
tarihinden itibaren de karşılıksız çek keşide etme fiili yine suç olarak
düzenlenmiş ancak doğrudan hapis cezası değil, adli para cezası ödenmediği
zaman hapis cezasına dönüşen bir adli para cezası sistemi getirilmiş. Bu, çek
karşılığı için öngörülen adli para cezasını ödeme gücü olan adam bunu
ödeyebilse zaten çekin bedelini öder, adli para cezasını ödemez. O zaman dava
kendiliğinden düşer, hapishaneye girmez. Yani böyle bir ceza sisteminin
öngörülmüş olmasının makul, haklı, kabul edilebilir, akla sığan bir yanı da yok.
Yani ben eğer karşılıksız bir çek vermişsem, bunun için öngörülen adli para
cezasını ödeme gücüm varsa onu ödemem, çekin bedelini öderim, dava zaten düşer.
Ve buna rağmen, değerli arkadaşlarım, 5941 sayılı Yasa’yı geçen
sene çıkartmışız, yine sistemi aynen korumuşuz, yani adli para cezasını tekrar
korumuşuz. Bu ne demek? Karşılıksız çek bedeli ödenmediği takdirde, o zaman
adli para cezasına dönüşecek, adli para cezası ödenmediği zaman otomatikman
hapis cezasına dönüşecek değerli arkadaşlarım.
Peki, karşılıksız çek keşide etme suçu düzenlenince karşılıksız
çek keşide etme sayısında bir azalma olmuş mu o tarihten bugüne kadar? Olmamış.
Peki, karşılıksız çek keşide etmede, çek, kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine
almış mı? Almamış. Kara paranın aklanmasının ya da terörü finansmanının
önlenmesini sağlayabilmiş mi? Sağlayamamış. Dava sayısında artma olmuş mu?
Olmamış. Şimdi arkadaşım burada söyledi, karşılıksız çek keşide etme suçunda
azalma olmuş. Yok ya! 5941 sayılı Yasa Kasım-Aralık aylarında bu Meclisten
çıkmış 2009’un sonunda. Bakın, ben söyleyeyim: 19.872 dava karara bağlanmış
2009 yılında, 2010 yılına 30.580 dava devretmiş değerli arkadaşlarım, 2010
yılına 30.580 dava devretmiş! Şimdi, şu anda, Yargıtay 10. Ceza Dairesinde 45
bin civarında karşılıksız çek dosyası bulunmaktadır. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığında 100 bini aşkın çek dosyası bulunmaktadır. Buna rağmen, bu
kürsüye gelip bu sorunu çözülmüş gibi anlatmak doğru değildir. Eğer bu sorun
çözülmüşse bu yaşta, bu kışta, yağmur altında, çek mağdurları olarak bilinen
insanların -kadınların, erkeklerin-
bugün Abdi İpekçi Parkı’nda ne işi vardı? Şimdi, bu çeki bir işçi kullanmaz,
memur kullanmaz, bu çeki en azından kendi iş yerini çevirebilecek ekonomik gücü
olan esnaf ya da iş adamları kullanır. Şimdi, karşılıksız çek keşide etmekten
dolayı özgürlüklerinden mahrum bırakıldıkları için bu insanlar bir yandan kendi
karşılığı olan çeklerin alacağını tahsil edemiyorlar, bir yandan da bu çeklerin
bedeli olan borçlarını ödeyemiyorlar. Yani bundan ekonominin bir kazancı var mı
Allah aşkına? Efendim, karşılıksız çek keşide etme suçunu muhafaza etmezsek
ekonomi allak bullak olurmuş! Peki, her vesileyle burada söylediğimiz Avrupa
Birliği ülkelerinde karşılıksız çek keşide etme suçu yok, Amerika’da
karşılıksız çek keşide etme suçu yok; orada, kapitalizmin en gelişmiş
ülkelerinde ekonomi allak bullak mı oluyor? Türkiye gibi birkaç tane yoksul,
geri kalmış ülkede karşılıksız çek keşide etme suçu var.
Değerli arkadaşlarım, bir yandan Avrupa Birliğinin hukukuna
özeneceksiniz, bir yandan Avrupa Birliğinin hukuk standartlarına ayak uydurmaya
çalışacaksınız ama bir yandan da o ülkelerdeki hukuku kendi ülkenizde
uygulamayacaksınız!
Şimdi, bakın, arkadaşlar, çek, peşin ödemenin aracıdır, çek
-bundan önce bir arkadaşımın söylediği gibi- kredili alışverişin, vadeli
alışverişin bir ödeme aracı değildir. Taksitli, vadeli, kredili alışverişin
ödeme aracı senettir. Eğer siz, çeki, peşin ödeme aracından, vasfından çıkartıp
vadeli bir alışverişin argümanı hâline getirirseniz
onu bono vasfına indirgemişsiniz demektir. O zaman, bononun bağlı olduğu
alacağın tahsili olmadığı zaman nasıl ki bir hapis cezası yok ise bono vasfına
indirgenmiş vadeli bir çekin alacağı tahsil edilemediği zaman niye buna hapis
cezası öngörüyorsunuz? Yani çekin bağlı olduğu alacağı bononun bağlı olduğu
alacaktan daha fazla bir güvenceye sahip olmasını gerektiren hukuki, haklı
neden nedir? Hatta, hem bonodan hem de çekten daha
kuvvetli bir belgeye bağlı mahkeme ilamlarının içerisine alacak ne var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Bu alacaklar ödenmediği zaman bunlara
bir hapis cezası yok değerli arkadaşlarım. Yani bugüne kadar Türkiye’de yaşanan
olaylar, karşılıksız çek keşide etme suçunun, fiilinin suç olarak
düzenlenmesinden dolayı ekonominin de fayda görmediğini, bu karşılıksız çek
keşide yapanların da bundan zarar gördüğünü, çek alacaklılarının da bundan
zarar gördüğünü hiçbir kuşkuya ve duraksamaya yer bırakmayacak bir şekilde
açıkça ispatlamıştır. Bunda ısrar etmenin anlamı yoktur, bunun kimseye bir
faydası yoktur. Ekonominin kendi kuralları içerisinde işler hâle getirilebilmesi
için ekonominin dinamiklerine saygı duymak gerekmektedir. Bununla yapılmak
istenilen, sadece bu ülkenin sorunlarının devamında yarar görülmektedir. O
nedenle, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun önerisinin çok yerinde bir öneri
olduğunu düşünüyorum. Yani, AKP Grubunun temsilcisi gibi “yersiz bir öneri”
olarak değil çok yerinde, haklı bir öneri olduğunu düşünüyorum. O nedenle,
Cumhuriyet Halk Partisi olarak sonuna kadar bu önerinin lehinde olduğumuzu
söylüyorum, saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Öztürk.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin aleyhinde son söz,
Bartın Milletvekili Sayın Yılmaz Tunç’a aittir.
Buyurun Sayın Tunç. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle, sizleri saygılarımla selamlıyorum.
Grup önerisiyle, karşılıksız çek sorununun nedenlerinin
ortaya konulması, ekonomiye verdiği zararın tespiti, çek borçlarını ödeyemeyen
ve çek alacaklarını tahsil edemeyenlerin içine düştükleri mağduriyetlerin
araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi için, Anayasa’mızın 98 ve İç
Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırma komisyonu kurulmasına
ilişkin (2011/7610) sayılı önergenin Genel Kurulun bugünkü gündemine alınması
talep edilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ İktidarına kadar,
1985 yılında çıkarılan, 18 maddeden oluşan, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi
ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun yürürlükteydi. 26 Şubat 2003
tarihli ve 4814 sayılı Kanun’la, bu Kanun’da köklü ve etkisi geniş düzenlemeler
yapılmıştı. 4814 sayılı Kanun’la, 3167 sayılı Kanun’un 17’nci maddesi yeniden
kaleme alınmıştı. Bankaların sorumluluğu, çek defterlerinin bastırılması, ibraz
ve ödeme, hesaben tesviye, ihtar, düzeltme hakkı,
bankanın sorumlu olduğu tutar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca ilan
edilecek hususlar, tebligat adresi ve cezalara ilişkin hükümler, eskisinden
farklı bir şekilde yeniden düzene bağlanmıştı.
Çağdaş ceza hukukunda ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve
çeşitlenmesi sonucu, bu ilişkilerden doğan ve netice itibarıyla cezai
müeyyideyi gerektiren eylemlere hürriyeti bağlayıcı cezanın başvurulacak en son
çare olarak öngörülmesi “ekonomik suça ekonomik ceza” ilkesinin doğmasına yol
açmıştır. Bu nedenle, 4814 sayılı Kanun’la değiştirilen 3167 sayılı Kanun’un
16’ncı maddesinde, keşide edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde bu suçu
ilk defa işleyenler için çek bedeli tutarı kadar nispi para cezası verilmesi
düzenlenmişti. Böylece, ekonomik kriz, hata, unutma ve benzeri nedenlerle bu
suçu ilk defa işleyenler en azından hapis tehdidinden uzak tutulmuştu. Ancak,
çeke olan güvenin zaafa uğratılmaması ve cezada etkinliğin artırılması
bakımından bu suçtan mükerrirler hakkında hapis
cezası verilmesi ayrıca hükme bağlanmıştı. Bu düzenleme yapılırken fiilin
sahtecilik veya dolandırıcılık gibi suçlarla ilgili boyutu da saklı tutulmuştu.
20 Aralık 2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren 5941 sayılı yeni Çek Kanunu ile de 3167 sayılı Çekle Ödemelerin
Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile 4814 sayılı Çekle
Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun yürürlükten kaldırılarak çeklerle ilgili
yeni düzenlemeler yapılmıştır. Alacaklı ve
borçlu belli bir ödeme takvimi ve miktarında anlaştığı takdirde karşılıksız çek
nedeniyle verilen hapis cezasının erteleneceği yönünde önemli bir değişiklik
yapılmıştır. Yasayla, haklarında soruşturma ve kovuşturma
başlatılan ya da kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olanların alacaklıyla borçların
ödenmesi konusunda anlaşmaya varmaları hâlinde tahliye edileceği yönünde önemli
bir imkân getirilmiş, alacaklıyla borçlunun anlaşamaması durumunda da çekten
mahkûm olanların serbest kalması için borcunu belirli vadelerle ödeyeceğine
ilişkin taahhütnameyi cumhuriyet savcılığına veya mahkemeye verdiği takdirde
anlaşma aranmaksızın tahliye imkânı getirilmiştir. Borcunu ödeyeceğine dair
taahhütname vererek serbest kalan kişi borcunu yine ödemezse ancak o zaman
hapis cezasının söz konusu olabileceği yönünde hem alacaklı lehine hem de
borçlu lehine olabilecek bir düzenleme Genel Kurulda kabul edilerek yürürlüğe
girmiş ve bu yasadan faydalanarak tahliye olan borçlular borçlarını ödeme
imkânına kavuşmuş, alacaklılar da alacaklarına kavuşma imkânı elde etmişlerdir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; karşılıksız çek davalarının
AK PARTİ İktidarında arttığı yönündeki eleştirilere katılmak mümkün değildir.
Yıllar itibarıyla karşılıksız çek davalarına ve mahkûmiyet sayılarına
baktığımızda, rakamların, karşılıksız çek davalarının, işlem sayısındaki artış
ve ekonomideki büyümeye karşın, AK PARTİ’li yıllarda
önceki yıllara nazaran daha az olduğu görülmektedir.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Çarpılacaksın, çarpılacaksın! Doğru
söyle, çarpılacaksın!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) – AK PARTİ öncesi döneme bir baktığımızda,
1999 yılında 320 bin dava açılmış…
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Bu kadar kuyruklusu olmaz!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) – …2000 yılında 262 bin dava açılmış, 2001
yılında 307 bin dava açılmış, 2002’de 177.900 dava açılmış. Dört yıllık süre
içerisinde açılan dava sayısı toplam 1 milyon 68 bin 222.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Ödenmeyen çek sayısını da bir
söylesene!
Sayın Vekilim, ödenmeyen çek sayısını da bir söyler misin.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) – AK PARTİ’li
yıllara baktığımızda, 2003’te 131 bin, 2004’te 123 bin…
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – İllüzyon yapma!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) – Resmî rakamlar bunlar.
…2005’te 97 bin, 2006’da 115 bin, 2007’de 142 bin, 2008’de 160
bin, 2009’da 240 bin dava açılmıştır. Toplamda, baktığımızda, Milliyetçi
Hareket Partisi, DSP, ANAP Koalisyon Hükûmeti
döneminde, dört yılda 1 milyon 68 bin 222 dava açılmış.
SÜLEYMAN LÂTİF YUNUSOĞLU (Trabzon) – O zaman yargı çalışıyordu.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) – Dört yılda 1 milyondan fazla dava açılmış
o dönemde. 2002’den 2009 yılına kadar olan -neredeyse bu sürenin 2 katından
fazla olan- dönemde toplamda 1 milyon 9 bin, yani üç buçuk yıllık, dört yıllık
sürenin daha da altında bir dava açılmış.
AHMET YENİ (Samsun) – Yarısı kadar.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Ödenmeyen çek sayısını, tutarını da bir
söyle bakalım.
AHMET YENİ (Samsun) – Yarısı kadar.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Yarısından daha az dava açılmış toplam
yedi yılda.
Dünyada kriz yokken o dönemde iktidarda olanların çıkardığı 2001
krizinde -2001 yılı için sadece konuşursak- 307.381 adet çek davası açılmış. O
dönemde avukatlık yapıyorduk. Burada meslektaşlarım da var. Karşılıksız çekler,
senetler 2001 krizinde yağmur gibi yağmıştı ama maalesef fabrikalar battığı
için, kapandığı için, kapılarına kilit vurulduğu için bu çek ve senetler tahsil
edilememişti.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Yukarıda Allah var, Allah,
çarpılacaksın...
YILMAZ TUNÇ (Devamla) – Dünyada küresel krizin başladığı 2008
yılında 160 bin adet karşılıksız çek davası açılmış. Dünyada küresel kriz yok,
2001’de Türkiye’de açılan çek davası 307 bin; küresel kriz var, 160 bine
düşüyor. 2009 yılında açılan dava sayısı da 2001’dekinden daha azdır. Bu
rakamlar bile ülkemizin AK PARTİ İktidarından önce nasıl bir yönetime sahip
olduğunu bizlere hatırlatmaktadır.
20 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Kanun’la
borçlulara verilen iki yıllık süre henüz dolmadan böyle bir araştırma
önergesinin verilmesi doğru değildir. Araştırma önergesinin bugünkü gündeme
alınmasını istemek, Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarını aksatmaya
yönelik bir tutumdur. Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisinin grup önerisinin
aleyhinde olduğumu belirtiyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Tunç.
OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısının aranmasını istiyoruz.
BAŞKAN – Evet, karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.45
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.58
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN
(Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
52’nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine
göre verdiği önerisinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir, karar
yeter sayısı vardır.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine
göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
2.- Gündemdeki sıralama ile Genel
Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine; 606 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’nın İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak ve
bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na
Danışma Kurulunun 25.01.2011 Salı günü (bugün) yaptığı toplantıda,
siyasi parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, İçtüzüğün 19 uncu
maddesi gereğince, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına
sunulmasını arz ederim.
Mustafa
Elitaş
Kayseri
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Bastırılarak dağıtılan ve Gelen Kağıtlar
listesinde yayımlanan 606 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 48 saat geçmeden
gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
Kısmının 4 üncü sırasına, 590 sıra sayılı Kanun Teklifinin ise bu kısmın 5 inci
sırasına alınması ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun;
25 ve 26 Ocak ile 1, 2, 8, 9, 16 ve 23 Şubat 2011 Salı ve
Çarşamba günlerindeki birleşimlerinde sözlü sorular ve diğer denetim
konularının, 15 ve 22 Şubat 2011 Salı günlerindeki birleşimlerinde ise 1 saat
sözlü sorulardan sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek; bu
birleşimlerde gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen
diğer işler kısmında yer alan işlerin görüşülmesi,
Haftalık çalışma günlerinin dışında 28 Ocak ile 4, 11, 18 ve 25
Şubat 2011 Cuma günlerinde de saat 14:00'te toplanarak
gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesi,
26 ve 27 Ocak ile 2, 3, 9, 10, 16, 17, 23 ve 24 Şubat 2011
Çarşamba ve Perşembe günleri saat 14:00'te toplanması;
25 Ocak 2011 Salı günü (bugün) 477 sıra sayılı kanun tasarısının
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
26 Ocak 2011 Çarşamba günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 1.
bölümünün bitimine kadar,
27 Ocak 2011 Perşembe günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 2.
bölümünün bitimine kadar,
28 Ocak 2011 Cuma günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 3.
bölümünün bitimine kadar,
1 Şubat 2011 Salı günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 4.
bölümünün bitimine kadar,
2 Şubat 2011 Çarşamba günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 5.
bölümünün bitimine kadar,
3 Şubat 2011 Perşembe günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 6.
bölümünün bitimine kadar,
4 Şubat 2011 Cuma günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 7.
bölümünün bitimine kadar,
8 Şubat 2011 Salı günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 8.
bölümünün bitimine kadar,
9 Şubat 2011 Çarşamba günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışmalarına devam etmesi, bu birleşimlerde gece 24.00'e,
günlük programların tamamlanamaması hâlinde günlük programların tamamlanmasına
kadar çalışmalara devam edilmesi;
Genel Kurulun 10, 11, 15, 16, 17, 18, 22, 23, 24 ve 25 Şubat 2011
Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günlerindeki birleşimlerde saat 23.00'e kadar
çalışmalarını sürdürmesi;
606 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, İçtüzüğün 91. maddesine göre
Temel Kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin ekteki cetveldeki şekliyle
olması önerilmiştir.
606 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı
Bölümler |
Bölüm Maddeleri |
Bölümdeki Madde Sayısı |
1. Bölüm |
1 ila 28
inci maddeler |
28 |
2. Bölüm |
29 ila 51 inci maddeler (51 inci maddeye bağlı ek 5 ve 6 ncı maddeler dâhil) |
24 |
3. Bölüm |
52 nci madde ila 72 nci
maddeler (52 nci maddeye bağlı geçici 28, 29, 30,
31, 32, 33, 34, 35 inci maddeler dâhil) |
28 |
4. Bölüm |
73 üncü madde ila 100 üncü maddeler |
28 |
5. Bölüm |
101 inci madde ila 126 ncı maddeler (122 nci maddeye bağlı ek 4 ve 8 inci maddeler dâhil) |
28 |
6. Bölüm |
127 nci madde ila 152 nci maddeler
(128 inci maddeye dâhil ek 2 ve geçici 7 nci
maddeler ile 131 inci maddeye bağlı geçici 2 ve 3 üncü maddeler dâhil) |
28 |
7. Bölüm |
153 üncü
madde ila 179 uncu maddeler (154 üncü maddeye bağlı geçici 28 ve 29 uncu
maddeler dâhil) |
28 |
8. Bölüm |
180 ila
207 nci maddeler |
28 |
9. Bölüm |
208 ila
224 üncü maddeler (Geçici 1 ila 10 uncu maddeler dâhil) |
27 |
|
Toplam
Madde Sayısı |
247 |
BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin lehinde ilk
söz, Samsun Milletvekili Sayın Ahmet Yeni’ye aittir.
Buyurun Sayın Yeni. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AHMET YENİ (Samsun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisi hakkında söz almış bulunmaktayım. Bu
vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
İktidara geldiğimiz 2002 yılından beri ülkemizin ve milletimizin
menfaatine olan kanunları çıkarmaya devam ediyoruz.
Bugün Danışma Kurulunun yaptığı toplantıda siyasi parti
grupları arasında oy birliği sağlanamadığından, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi
gereğince Grubumuzun, Genel Kurulun 25 ve 26 Ocak ile 1, 2, 8, 9, 16 ve 23
Şubat 2011 salı ve çarşamba günlerindeki birleşimlerinde sözlü sorular ve diğer
denetim konularının, 15 ve 22 Şubat 2011 salı günlerindeki birleşimlerinde ise
bir saat sözlü sorulardan sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek; bu
birleşimlerde gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler” kısmında yer alan işlerin görüşülmesi; haftalık çalışma günlerinin
dışında 28 Ocak ile 4, 11, 18 ve 25 Şubat 2011 cuma günlerinde de saat 14.00'te
toplanarak gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler” kısmında yer alan işlerin görüşülmesi; 26 ve 27 Ocak ile 2, 3, 9, 10,
16, 17, 23 ve 24 Şubat 2010 çarşamba ve perşembe günleri saat 14.00'te
toplanılması; 25 Ocak 2011 Salı günü yani bugün, 477 sıra sayılı İller Bankası
Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı’nın görüşülmesinin tamamlanmasına kadar
çalışmanın devam etmesi ve yine Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Benzer
Mahiyetteki 59 Kanun Teklifi’nin 26 Ocak 2011 Çarşamba günü birinci bölümünün
bitimine kadar, 27 Ocak 2011 Perşembe günü ikinci bölümünün bitimine kadar, 28
Ocak 2011 Cuma günü yine üçüncü bölümünün bitimine kadar, 1 Şubat 2011 Salı
günü dördüncü bölümünün bitimine kadar, 3 Şubat 2011 Perşembe günü yine altıncı
bölümünün bitimine kadar, 4 Şubat 2011 Cuma günü yedinci bölümünün bitimine
kadar, 8 Şubat 2011 Salı günü sekizinci bölümünün bitimine kadar, 9 Şubat 2011
Çarşamba günü ise 606 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşülmesinin
tamamlanmasına kadar çalışmaların devam etmesini teklif ediyoruz.
Ayrıca Genel Kurulun 10, 11, 15, 16, 17, 18, 22, 23, 24 ve 25 Şubat 2011
salı, çarşamba, perşembe ve cuma günlerindeki birleşimlerinde saat 23.00’e
kadar çalışmaların devam etmesi ve ayrıca 606 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın İç
Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin
aynen ekte verdiğimiz cetvel çerçevesinde oylanması önerilmiştir. Teklifimiz
budur. Bu şekilde gündemin belirlenmesini Genel Kurula arz ediyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yeni.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin aleyhinde ilk söz
Mersin Milletvekili Sayın Mehmet Şandır’a aittir.
Buyurun Sayın Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün, Danışma Kurulunda bir uzlaşma temin edilemediği için,
gruplar kendi önerilerini getirip Genel Kurulun takdirine sunuyorlar.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, ülkemizin ve
halkımızın gündemindeki acil, önemli sorunlarla ilgili, gündemle ilgili daha
önce vermiş olduğumuz araştırma önergelerinin gündeme alınarak burada
konuşulmasını, en azından toplum kesimlerinin, bu sorunlarla boğuşan ve çözüm
üretmekte zorlanan toplum kesimlerinin sorunlarını, Meclis Genel Kurulunda,
siyasi partilerin fikirlerini, düşüncelerini, önerilerini halkımızla
paylaşmanın imkânı olarak grup önerilerini veriyoruz ve her gün bu Meclisin
gündemine bir konuda bir araştırma önergesinin gündeme alınması teklifimizi
getireceğimizi ifade ediyoruz, buna ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
Değerli milletvekilleri, 23’üncü Dönem tamamlanmak üzeredir.
23’üncü Dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi, maalesef, ülkemizin ve
halkımızın, milletimizin ihtiyaçları doğrultusunda düzenleme yapmak, gereken
kanunları, hukuki düzenlemeleri tanzim etmek noktasında bir uzlaşma ortamı
temin ederek buradan doğru kanunların çıkmasını başaramadı, bunu üzülerek ifade
ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanının grubumuza verdiği
talimat doğrultusunda, Adalet ve Kalkınma Partisinin her ne hikmetse Genel
Kurula getirmekte ayak sürüdüğü Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu ve bunların uygulama kanunlarıyla ilgili beş tane temel
kanunun gündeme alınarak uzlaşmayla görüşülmesi ve kanunlaştırılmasını geçen
haftalar içerisinde birlikte tamamladık. Bu noktada Milliyetçi Hareket
Partisinin talebine olumlu cevap veren Sayın Meclis Başkanını ve diğer siyasi
partilerimizin gruplarını teşekkürle anıyorum. Gerçekten iş hayatımızın,
ekonomik hayatımızın büyük bir umutla beklediği ve mutlaka çıkartılması
gereken, günün şartlarına uyarlanması gereken bu üç konuda, bu üç temel kanunun
çıkartılmasında, evvelki hafta sonu itibarıyla 2.800 maddeye yakın bu beş
kanunda gruplarımızın uzlaşmasıyla, buradan bu kanunları çıkarttık. Hâlbuki
normal bir müzakereyle bu kanunlar burada görüşülseydi, değil bir ayda bir
dönemde bile yani dört yılda bile tamamlanabilmesi çok da mümkün değildi.
Değerli milletvekilleri, bu uzlaşma havasının, bu, birlikte
çalışarak ülke ihtiyaçlarına hukuk zemini oluşturacak kanunların burada
görüşülerek çıkmasını temin eden bu uzlaşma havasının devam etmesi bizim de
talebimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak her defasında buradan ifade
ediyoruz: Ülkenin gündemini belirlemek, ülkenin gündemindeki konularla ilgili
kanunların önceliklerini belirlemek ve bunların görüşülmesini temin etmek
sorumluluğu siyasi iktidara aittir. Takdiri de siyasi iktidara, sorumluluğu da
siyasi iktidara aittir. Bugün ülkemizde dünden devam eden ve bir türlü çözüme
kavuşmayan o kadar çok toplumsal, sosyal sorun bulunmaktadır ki, artık, bugün
bile yaşadığımız bir sonuç olarak söylüyorum, Meclis koridorları bile sorunlu
insanların bir anlamda baskınına uğramaktadır. Siyasetin, siyasi iktidarın
bunlara bigâne kalması, kulak tıkaması hak değildir.
Bugün Milliyetçi Hareket Partisi olarak vermiş olduğumuz çek
mağdurlarının sorunlarının araştırılarak kalıcı bir çözüm üretilmesi yönündeki
talebimiz, maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu tarafından reddedilmiştir.
Ama “çek mağduru” diye tanımladığımız,
verdiği çek karşılıksız çıkan, aldığı çek karşılıksız çıkan çok sayıda
insanımızın mağduriyetine bu Meclisin, bu Genel Kurulun, siyasetin, özellikle
de siyasi iktidarın böyle seyirci kalması hak değil, doğru değil. Bu sorunların
çözümü için burada birlikte uzlaşarak bir hukuk düzenlemesi yapmak bizim
ısrarla ortaya koyduğumuz bir talep ama maalesef, bu yönde bir adım
atılamamaktadır, bu yönde bir çözüm üretilememektedir.
Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun bugün Danışma
Kuruluna getirdiği çalışma programına göre, değerli milletvekilleri, ayın 9’una
kadar, 9 Şubata kadar yaklaşık on beş gün saat 15.00’te ve 14.00’te -bazı
günler 14.00’te, bazı günler 15.00’te- başlayarak belirlenen sayıda kanun
maddesini geçirmek üzere, bu kanun maddelerinin bölüm olarak, ifadesi olarak,
“Birinci bölüm” “İkinci bölüm” diye otuz maddelik bölümlerin bitimine kadar bir
çalışmayı tekrar getirdiler, Meclis çalışmasında bir usul olarak önümüze
koydular.
Değerli milletvekilleri, tabii, bu Meclis çalışmalı, dönemin
sonunda ülkenin ihtiyacı olan, bekleyen, geç kalmış konularda kanunlar hızla
buradan çıkartılmalı, cuma günü de çalışılmalı, saat 14.00’te de başlamalı,
gerekiyorsa saat 10.00’da da başlamalı. Bu Meclis çalışmalı ama bitime kadar
çalışma usulü, değerli milletvekilleri, bu Meclise yakışmıyor. “Bitime kadar”
diye İç Tüzük’te bir çalışma usulü bulunmamaktadır. Gece 23.00’e kadar
çalışabilirsiniz, sabahın 10.00’unda başlayabilirsiniz, hatta cumartesi-pazar
çalışabilirsiniz ama “bitime kadar” diye angarya… Anadolu’da bir tabir vardır,
“Kabala usul” “Götürü usul.” Böyle bir çalışmayı bu Genel Kurula yakıştırmak,
reva görmek hak değil, doğru değil. Bu, bir dayatmanın ötesinde zulme
dönüşmektedir. Nasıl çalışacaksınız? Haftanın dört günü sabahlara kadar nasıl
çalışılacak değerli milletvekilleri? Yani, bu kırmızı koltukları bu ekranlarda
seyrettirmek iktidara yakışacak mı? Aslında, şu hâliniz bile size yeterli bir
muhalefettir, bu millet sizi seyrediyor.
Diyoruz ki; bu kanunlar çıkmalı, öncelik sizin, takdir sizin ama
gelin, şunu, usulüne uygun, bu Meclise yakışır, yani insan onuruna yakışır bir
usulde çalışalım. Niye bitime kadar?
AHMET YENİ (Samsun) – Çok çalışmamız lazım, çok.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Çok çalışmanın şekli, böyle, muhatabı
insanı, insanın ihtiyaçlarını yok sayarak çalışmayı dayatmak değildir.
Tekrar ediyorum, bu bitime kadar çalışma usulü doğru bir usul
değildir, bana göre angaryadır, Anayasa’ya aykırıdır, İç Tüzük’e aykırıdır, İç
Tüzük’te “Bitime kadar çalışma.” diye bir usul yoktur ve faydalı da değil.
Şimdi bitime kadar koyduğunuz hususa nasıl direneceğinizi hep beraber
göreceğiz. 9 Şubata kadar burada her gün saat 14.00’te başlayarak bitime kadar
çalışacağız. Yani, her maddede önerge, her oylamada karar yeter sayısı,
yoklama. Nasıl…
AHMET YENİ (Samsun) – Millet görür bizi.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Millet görecek tabii sizi.
Değerli milletvekilleri, eğer meselenin hesabı millete
verilecekse, bu torba kanunun hesabını vereceksiniz.
AHMET YENİ (Samsun) – Kimin engellediğini, kimin iş yaptığını
millet görür. Engellemeleri millet görür.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Bakın, yamalı bohça gibi, bugüne kadar
yapamadıklarınız, yanlış yaptıklarınız, eksik yaptıklarınızın telafisi olarak
öyle bir torba kanun getiriyorsunuz ki, belki 300 tane kanunda değişiklik
yapıyorsunuz. Yani, 20 maddeyle başladınız, bugün 247 maddeye ulaşan bir torba
kanun, hâlâ da ilave ediyorsunuz, hâlâ da madde ilave ediyorsunuz. İçinde, yani
o kadar çok çeşitli alanlar var ki, hepsini bir torbaya doldurarak, bitli bohça
gibi, yamalı bohça gibi bu milletin önüne getirmek, iktidara, müdebbir bir
iktidara, dirayetli bir iktidara yakışmamıştır. Bunu nasıl savunacağınızın hep
beraber millete hesabını vereceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Bakın, devlet alacaklarının yeniden
yapılandırılmasıyla ilgili 2010 Eylül ayından önce vermiş olduğu sözün yerine
getirilmesini biz de destekliyoruz. Bu, ekonomide, piyasalarda beklenen bir
düzenlemedir ama bu düzenlemenin içerisine ne kadar eksiğiniz varsa, ne kadar
yanlışınız varsa, hatta ayıbınız varsa doldurmanın hangi haklı mazereti, hangi
haklı gerekçesi olabilir! Ve bu yanlışınızı buradan geçirebilmek için Meclisi
bitimine kadar çalıştıracaksınız. Boş sıralarla, gecenin 23.00’üne, 24.00’üne,
sabahın ilk saatlerine kadar bu Meclisi çalıştırmanız, sanki bugüne kadar eksik
bıraktığınızı, yanlış yaptıklarınızı giderayak düzeltmek gibi bir gayret olarak
algılanacaktır. Bu size puan getirmeyecektir, bu, bu Meclise yakışmayacaktır.
Dolayısıyla bu öneri doğru bir öneri değildir, bu öneri Meclisin uzlaşma
iklimini de bozacaktır. Bunu hep beraber göreceğiz değerli arkadaşlar.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Şandır.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin lehinde Kayseri
Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Meclis Başkanımızın başkanlığında yaptığımız Danışma
Kurulunda iki siyasi partinin grup önerisi konuşuldu, tartışıldı. Bu grup önerilerinden bir tanesi: Şu anda tartıştığımız, üzerinde
konuştuğumuz bugünün ve 25 Şubat tarihine kadarki Türkiye Büyük Millet
Meclisinin çalışma saatleri ile o güne kadarki çıkaracağımız yasaların hangi
yasalar olduğu konusunda değerli milletvekilimizi, Genel Kurulumuzu
bilgilendirmek adına ve sayın milletvekillerimizin oylarıyla karar vermek üzere
bu grup önerisini vermiş olduk.
Değerli arkadaşlar, Meclis Başkanımızın başkanlığında yaptığımız
toplantıda -sanırım biraz önce de Sayın Şandır o konuyu dile getirdi- salı
günlerinin denetim günleri olması, diğer günlerin denetim günleri yapılmayıp
kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çalışması… Biz, bu teklifi… Muhalefet partileri -üç muhalefet
partisi; Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Barış ve
Demokrasi Partisi- salı günlerinin denetim günlerine ayrılmasını, yani bir
saatlik soru-cevap kısmının yapılmasını, arkasından kanun tasarı ve
tekliflerine geçilmesini teklif ettiler, biz de bunu uygun gördük ama şu şartı
ileri sürdük: Muhakkak ki salı günleri, yani bugünden itibaren dört haftalık
salı günlerini denetim günleri yapalım ama Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çalışmasını engelleyecek bir şekilde grup önerilerini vermemek üzere, yani
bugün olduğu gibi, grup önerilerini vermeden, bir saatlik süreyle, siz
milletvekili arkadaşlarımızın ilgili bakanlara sordukları soruların burada
cevaplanmasını yapalım dedik. Bu konuda muhalefet partili arkadaşlarımız
net bir cevap vermediklerinden dolayı –“Bu konuda söz vermiyoruz ama o konuyu
değerlendiririz.” dediler- biz de zamanı geldiğinde bu konuyu değerlendirmek
üzere salı günlerini denetim günleri yapabiliriz dedik.
Asıl mesele bugün, yani şu anda konuştuğumuz süreç. Biz, 11 Ocak tarihinde, 1 Aralık tarihinde Meclis Başkanımızın
başkanlığında yaptığımız Danışma Kurulunda, -hakikaten, tarihe imza atar
şekilde, üç bin maddeye yakın beş tane temel yasayı üç günlük süre içerisinde
bitirebilen bir Meclis olarak, bu konuda da siyasi parti genel başkanlarının,
siyasi parti grup başkan vekillerinin hakikaten bu konuya inanmış ve bitirmek
üzere kendilerini amaçlandırmış bir şekilde- yaptığımız çalışmanın son günü
olan 13 Ocak Perşembe günü İller Bankası kanununu bitirmek üzere anlaşmıştık
ama değerli grup başkan vekillerinin bunu 13 Ocak tarihinde bitirmek yerine,
yani bugün, 25 Ocak Salı günü sözlü soruların görüşülmemesi, grup önerilerinin
verilmemesi ve bitimine kadar da bu İller Bankası kanununun görüşülmesi üzerine
anlaşma yaptık. Cumhuriyet Halk Partisinden Sayın Muharrem İnce, Sayın Akif Hamzaçebi, Milliyetçi Hareket Partisinden Sayın Şandır,
Barış ve Demokrasi Partisinden hem Sayın Nuri Yaman ile hem Sayın Ufuk Uras’la
bu konuyu bugün bitimine kadar görüşmek üzere anlaştık ama Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkan Vekilleri arkadaşlarımız, son anda kendilerine gelen bilgi
gereğince, bugün, Sayın Genel Başkanlarının, Sayın Kılıçdaroğlu’nun
milletvekili arkadaşlarla ilgili yapacağı bir toplantının, yemekli toplantının
saat 19.00’da olacağını ve 19.00’a kadar bu yasayı bitirelim şeklindeki
tekliflerini yine diğer siyasi parti gruplarıyla konuşup, anlaştık. Bir
centilmenlik gereğince, bir siyasi parti genel başkanının milletvekillerine
vereceği yemeğe bizim de saygı duyup, onlara bu konudaki yaklaşımlarını
yapmamız centilmenlik gereğidir diye düşündük, o süreç içerisinde bütün siyasi
parti grup başkan vekilleri buna tamam dediler çünkü bir siyasi parti genel
başkanı milletvekillerini topluyor, onunla ilgili süreci, 2011 yılı Haziran
ayındaki yapılacak sürecin, belki seçimin startını
verecek. Bu süreçte bizim onlara engel olmak değil, katkı sağlamak amacımızdır
diye düşündük ve kabul ettik. Bugün verdiğimiz önergede
denetim konusunun görüşülmeyerek, yani soru-cevap kısmının görüşülmeyerek
derhâl, behemehâl yasaya geçilmesi, hatta bizim grup önerisi verilmemesi de
teklif edildi ama denetim konusu İç Tüzük gereği var olduğundan dolayı, biz
Sayın Bakanı buraya sözlü sorulara cevap vermeye çağırsak da, çağırmasak da,
Kanunlar Kararlar veya Başkanlık Divanı sözlü soruları bir saat okutmak
mecburiyetinde. “1 no.lu soru, şu milletvekilimizin sorusu, bakan yok,
ertelenmiştir.”, “2 no.lu soru, şu milletvekilimizin sorusu, Millî Eğitim
Bakanı yok, ertelenmiştir.” diye zaman geçecekti. Onun üzerine, biz, grup
önerisini getirip, çalışma takvimini hazırlayalım dedik ve bu konuda da
uzlaştık. Ümit ediyorum, tahmin ediyorum, diliyorum, dört
siyasi parti grup başkan vekilleri bu önergeyi oyladıktan sonra, yine iki hafta
önce, -13 Ocak tarihi yanlış hatırlamıyorsam- 13 Ocak Perşembe günkü aldığımız
karar gereğince, İller Bankası kanununu -Sayın Bakanla da yaptığımız görüşme
doğrultusunda- 19.00’a kadar bitirip, biz, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili
arkadaşlarımızın Genel Başkanlarıyla birlikte yemeğine gitmelerine imkân
tanırız diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, bu süreçten sonra çarşamba günü
yapacağımız çalışma takvimi, saat 14.00’te başlamak üzere, bazı kanunlarda
değişiklik yapan kanun tasarısının birinci bölümünün bitimine kadar; perşembe
günü 14.00’te başlayıp ikinci bölümünün bitimine kadar; cuma günü saat 14.00’te
başlayıp üçüncü bölümünün bitimine kadar yani 9 Şubat Perşembe gününe kadar
bölümlerin bitimi; çarşamba, perşembe, cuma günleri 14.00, bitimi; salı günleri
siyasi partilerin grubu olduğundan dolayı 15.00 ve ilgili bölümün bitimi
şeklinde devam edeceğiz.
Açıkçası ifade etmeye çalıştığım şu: 10 Şubat tarihinden itibaren
de 25 Şubat tarihine kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinin, salı günleri hariç,
saat 14.00’te açılıp 23.00’e kadar çalışmasının devam etmesi konusunda grup
önerimizi getirdik. Bu ara, torba yasayla ilgili de biraz
önceki söylediğimiz bazı kanunlarda değişiklik yapılan yasayla ilgili de siyasi
parti grup başkan vekillerinin, inşallah Borçlar Kanunu’nda, Türk Ticaret
Kanunu’ndaki olduğu gibi, 247 maddelik ve 9 bölüm hâlinde konuşacağımız bu
yasada da bir uzlaşma heyetini kurup, hızlı bir şekilde milletimizin,
vatandaşlarımızın acil bir seviyede beklediği ve bize sürekli baskı yaparak,
bir an önce bu yasanın çıkması konusunda ısrarla haklı olarak baskı altında
tutan vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayabilmek adına, Sayın Meclis
Başkanımızın başkanlığında grup başkan vekilleriyle birlikte bir araya gelip
veya konuda Plan ve Bütçe Komisyonunda uzman olan arkadaşlarımızın ihtilaf
konularını ortaya çıkarıp ortak önergelerle yapabileceğimizi ümit ediyorum,
diliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Barış ve
Demokrasi Partisi grup başkan vekilleri ve temsilcisi arkadaşlarla bu konuyu
konuştuk, tahmin ediyorum herhâlde bugün o komisyonda olması gereken
arkadaşlarımızı sayın grup başkan vekilleriyle paylaşacağız, ümit ediyorum on
günde bitireceğimiz yasayı sabahlara kadar değil, belki saat 21.00’de, 22.00’de
her bir bölümümü bitirme şansımız, imkânımız olabilecek diye düşünüyorum.
Katkı veren değerli milletvekili arkadaşlarımıza teşekkürlerimi
sunuyorum. Haftanın hayırlı uğurlu olmasını, geçmesini diliyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Elitaş.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN – Daha konuşmacı var.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde Muş
Milletvekili Sayın Sırrı Sakık.
SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de
Adalet ve Kalkınma Partisi önerisi üzerinde aleyhte söz almış bulunmaktayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ne yazık ki bir dönemi geride bırakıyoruz. Son belki bir iki aylık
çalışmamız olacak ama ne yazık ki bu süre içerisinde hiçbir dönem gruplar arası
bir uzlaşı olmadı. Sürekli, Adalet ve Kalkınma Partisi uzlaşıdan kaçarak
sayısal çoğunluğuyla Parlamentoyu çalıştırmaya çalışıyor. Oysaki,
bu torba yasasında uzlaşı çağrısı yapan Grup Başkan Vekilim, çağrı ve uzlaşı
saati bu değil. Plan Bütçede görüşülürken gruplar arası bir uzlaşı sorunu
çözebilirdi ama ne yazık ki bu sorunun çözümüyle ilgili küçük bir uzlaşı bile
yok.
Şimdi bakın Türkiye'nin gündeminde neler var, oysaki biz bütün
hayatı seçime endekslemişiz, “Seçimde ne yapabiliriz?..”
Bu torba yasası aslında adil, adaletli veyahut da özgürlükçü bir torba yasası
değil. Biz halkın lehinde olacak maddeleri destekleyeceğiz ama halkımızın,
emekçilerin aleyhinde olan maddelere karşı ciddi bir duruş sergileyeceğiz ve
burada sabahlara kadar da olsa muhalefetin sesini yüksek bir sesle
seslendireceğiz.
Bakın, Türkiye'nin gündeminde her gün bir toprağın altından
cesetler çıkıyor, bir taraftan silahlar çıkıyor ama hiç kimsenin kılı
kıpırdamıyor. Kışlada zemin katlarda ihtilal provaları yapılıyor, belgeleri
yakalanıyor, sesiniz çıkmıyor. İnfaz listeleri kışlaların zemin katından
çıkıyor, sesiniz çıkmıyor. Ne oluyor? Mutki’de insanlığa karşı suç işleniyor
1990’lı yıllarda, o topraklar her gün kazıldıkça insan cesetleri çıkıyor,
kimsenin kılı kıpırdamıyor ve orada insanlığa karşı bir dönem suç işlendi.
Burada yüksek sesle seslendirdiğimiz… “Gelin, hep birlikte bunu araştıralım.”
dedik; Cumhuriyet Halk Partisi bunu 4 kez bu Parlamentoya taşıdı, kürsüye
taşıdı, ama siz sayısal çoğunluğunuzu kullanarak reddettiniz; Barış ve
Demokrasi Partisi aynı şeyi yaptı, reddettiniz. Bakın, Bitlis’te neler oluyor?
Evet, bugün sabahleyin de bir arkadaşımız Uğur Mumcu’yla ilgili
gündem dışı söz almıştı. Uğur Mumcu, 24 Ocakta yani 1993’lerde katledildi.
Hemen arkasından Hrant Dink
dört yıl önce katledildi, bugün 25 Ocak. 2000 yılında ilçe başkanımız ve
yardımcısı Silopi’de göz altına alınıyor -ölüm yıl
dönümleridir- ve o dönem Jandarma Komutanı olan Levent Ersöz
alıyor kışlaya ve bu 2 arkadaşımızdan hâlen bir ses seda yok ve buraya
taşıyoruz ama sizin vicdanlarınızda da bir ses seda yok. Eğer vicdan olmuş
olsaydı Mutki’de olup bitenler için bugün Meclisten bir araştırma komisyonunun
orada olması gerekirdi. Her gün nasıl cesetlerin çıktığını bir bütün olarak
görüyoruz ama bu ilk değil yani Mutki’de olanlar, 1925’te cumhuriyet döneminde…
Şeyh Said’in de hâlen mezarı kayıp, nerede olduğu
belli değil, Seyit Rıza’nın da mezarı kayıp hâlen belli değil, Saidi Nursi’nin de mezarı kayıp
hâlen belli değil. İşte, atalarımızın yaşadığı şey o. Bugün bizim
çocuklarımızın da cesetleri çöplüklerde bulunuyor ama iktidar partisinin
milletvekilleri ve özellikle Kürt milletvekilleri, hiç mi vicdanınız
sızlamıyor? İnsanlığa karşı suç işlendi cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar
ama yine de ses yok.
MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis) – Onlar Kürt değil Kürt kökenli!
SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın, Mutki’de olup bitenler, ne olmuş? O
dönem orada görev yapan Tuğgeneral Korkmaz Tağma bir
korku imparatoruydu. Gözaltına alınan insanlar asla eve sağ dönmezdi. On üç vatandaş minibüsten indirilip infaz edilirdi ve yüzlerce Kürt
çocukları, genç çocuklar infaz edilip belediyenin araçlarıyla çöp kuyularına
gömülürdü ve o dönemde gazeteci Ferhat Tepe, bu olayları araştırmak üzere
oradayken Ferhat Tepe gözaltına alınıp ve infaz ediliyor ve yine o dönemde
Ferhat Tepe’nin avukatlığını yapan Avukat Şevket Epözdemir
gözaltına alınıp tekrar infaz ediliyor ve bunların hepsi onun döneminde oluyor
ve hepimiz de bunları biliyoruz. Şimdi, o dönemde bu katliamlar
gerçekleşirken orada görev yapanlar bugün nerede? Çünkü niye bunları araştırmak
ve bunları araştırmak için niye komisyonlar kurulmuyor? O dönemde eli kana
bulaşmış insanlar -böyle iddia ediliyor- ve bugün nerede? Zaman Gazetesinde
köşe yazarlığı yapıyorlar ve o bahçede büyüyorlar. Eğer siz gerçekten geçmişle
yüzleşmek istiyorsanız, bunun bir bütün olarak üstüne gitmelisiniz.
Bakın, Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda, Genel Başkan Yardımcısı
bir açıklama yaptı, Sezgin Tanrıkulu dedi ki: “Bir an
önce hakikatleri araştırma komisyonu oluşmalıdır, geçmişimizle yüzleşmeliyiz.”
Bunu biz de seslendirmiştik ama dönün, Adalet ve Kalkınma Partisinin grup
sözcülerinin açıklamalarına bakın, diyor ki: “PKK’nin
temsilcileriyle buluştu.” Şimdi, onlar da “Siz Hizbullah’la buluştunuz.” diyor.
Şimdi, bu, sorunu çözer mi? Adalet ve Kalkınma Partisinin temsilcisi çıkıp
hakikatleri araştırma komisyonuna destek sunması gerekirken, efendim, Sayın
Öcalan’dan bu çağrı geldi diye tepki gösteriyor. Peki, Öcalan dedi
ki:”Çocuklarınız her gün, günde 3 kez dişlerini fırçalasınlar, kendilerine iyi
baksınlar.” Buna tepki mi göstereceksiniz? Ne diyeceksiniz? Yani hakikatleri
araştırma komisyonu kurulsun denildiği zaman kıyamet mi kopuyor? Cumhuriyet
Halk Partisi bunu söylüyor ve yine aynı Cumhuriyet Halk Partisinin içinden bir
milletvekili, aynen sizin dilinizle, genel başkan yardımcısına saldırıyor.
İşte, sorun tam bu noktada. Sorun Kürtler, sorun hakikatleri araştırma
komisyonu olunca siz, siz ve siz; üç parti, birbirinden farkı yok. Aranızda tek
şahıslar, Kürt kimlikli de olsalar “Efendim, bunun söyledikleri partiyi
bağlamaz.” diyor. Şimdi, bir partinin MYK üyesi olacak, bir partinin genel
başkan yardımcısı olacak ve çıkıp bunu söyleyecek ama kimliği Kürt olduğu için
“Biz bunu tanımayacağız.” diyecek! Şimdi, bu sorun. Bu dil bu sorunları çözer
mi?
Onun için, biz hepimiz ilk günden beri de söylüyoruz: Yani, gelin,
hep birlikte bunları araştıralım, bunları araştırabilirsek Türkiye’de
yaşayabileceğimiz bir ülkeyi yaratmış oluruz. Ama siz bu ülkeyi öyle bir
noktaya getirdiniz ki, hukuk ve adaletin ülkesi olmaktan çok merhametin
ülkesini yaratmaya çalıştınız yani sosyal devlet olmaktan çok sadaka devlete
dönüştürdünüz. Hukukun ve huzurun ülkesinin yerine merhamet ülkesini
oluşturmaya kimsenin hakkı yoktur. Kimse merhamet sofrasından karın doyurmuyor.
Adalet ve hukuk hepimiz için geçerlidir. Yani bazı arkadaşlarımız tepki
gösteriyorlar, ellerini açıyorlar ama bu sizin göreviniz, siz İktidarsınız,
size hatırlatıyoruz.
Bakın, bu ay içerisinde kaç tane faili meçhullerin yıl dönümünü
birlikte kutluyoruz.(x) Ama bunlar sizin döneminizde olmadı. Peki, niye bunun
üstünü kapatıyorsunuz? Bu katiller arkadan gelip enseye silah sıkan
katillerdir. Peki, siz bu katillerin arkasında mısınız? Ee
arkasında değilseniz araştırın. Sayın Başbakanın Hrant
Dink öldürüldüğü zaman söylediği bir söz vardı,
hatırlayın: “Bizim için namustur Hrant’ın katillerini
yakalamak.” diyordu ama Hrant’ın katilleri hâlâ cirit
atıyor.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Cezaevinde.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Yani o karanlıktan yaratılan katilleri
kastetmiyoruz, asıl bu konuda emir ve talimat veren katillerin üzerine gidiniz
diyoruz. Gidemiyorsunuz çünkü birçoğu Ergenekon’da birinci derece sanık
olmasına rağmen yaptığınız uzlaşılardan, görüşmelerden, kapalı kapılar
ardındaki görüşmelerden dolayı bunların birçoğu özgür, birçoğu şu anda cirit
atıyor. Oysaki bu işin mimarları onlar olmasına rağmen, arkasında bir güç
olmayan gazetecileri, siyasetçileri Ergenekon diye içeriye tıkıp…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.
SIRRI SAKIK (Devamla) – Teşekkür ediyorum Başkan.
…zannediyorsunuz ki bunu yaparken, gerçekten Türkiye geçmişiyle
yüzleşecek bir süreci birlikte yakalayacağımızı düşünüyorsunuz. Oysaki bu doğru
bir tespit değildir. Siz eğer gerçekten geçmişle yüzleşmek istiyorsanız, bir an
önce geçmişle yüzleşmenin yolu, yöntemi bir an önce hakikatleri araştırma
komisyonu buradan çıkmalıdır.
(x) Bu ifadeye ilişkin düzeltme bu
Tutanak Dergisi’nin 287’nci sayfasındadır.
Bakın, sizin bir komisyon başkanınız ne diyor? Diyor ki: “Buradan
reddedildiği için ben de acı çekiyorum.” O zaman elinizi kolunuzu ne bağlıyor?
Her şeyi bir milletvekilliğine feda edecekseniz, size feda olsun.
Milletvekillikleri, hepsi gelip geçicidir. Sizin gibi burada oturan birçok zat
bugün yok. Onurlu olan bir tek şey vardır: Geçmişimize güzel bir sayfa
açmaktır. Halkımızla bütünleşmektir.
Teşekkür ediyorum.(BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Sakık.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
İç Tüzük’ün 37’nci maddesini göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI (Devam)
C)
Önergeler
1.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın; (2/25) esas numaralı Kanun Teklifi’nin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/247)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
04.10.2007 Tarihinde “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine seçilecek
Türkiye Yargıcı” ile ilgili vermiş olduğum Kanun Teklifimin İç Tüzüğün 37.
maddesi gereğince 45 gün içinde Komisyonda görüşülmediği için, yine İç Tüzüğün
37. maddesi gereğince doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim.
17.02.2010
Hasip Kaplan
Şırnak
SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, özür diliyorum. Bir sürçülisan
ettim, onu düzeltmek istiyorum, tutanaklara geçmesi adına. Ben “anma” yerine
“kutlama” demişim, bunun tutanaklara geçmesini istiyorum.
BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Sakık.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
5.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, “bu ay içerisinde kaç tane faili meçhullerin yıl
dönümünü birlikte kutluyoruz” ifadesindeki “kutluyoruz” sözünü “anma” olarak
düzelttiğine ilişkin açıklaması (x)
SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Ben “Bu hafta anma” yerine “kutladık” anlamında bir sözcük
kullanmıştım. Tutanaklara böyle geçmesini diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI (Devam)
C)
Önergeler
(Devam)
1.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın; (2/25) esas numaralı Kanun Teklifi’nin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/247) (Devam)
BAŞKAN – Evet, teklif sahibi Sayın Kaplan, konuşacak mısınız?
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Evet.
BAŞKAN – Buyurun.
(x) Bu açıklamaya ilişkin ifade bu
Tutanak Dergisi’nin 286’ncı sayfasındadır.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir
dönem Meclise geldik, gidiyoruz ve kanun teklifi vermiştik. O kanun teklifi
indirilmediği için -2007’de ilk seçildiğimde vermiştim- İç Tüzük 37’ye göre
bunu verdim ve bugün görüşeceğiz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine seçilecek yargıçlarla ilgili bir
kanun teklifi bu. Biliyorsunuz Anayasa değişikliği oldu. HSYK’ya,
Anayasa Mahkemesine ve normal olarak seçilecek yargıç ve savcılarla ilgili
düzenlemeler yapıldı. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yargıçların nasıl
seçileceğine dair bir düzenleme yapılmadı. Bugüne kadar uygulanan yöntem
Dışişleri Bakanlığı 3 tane aday yargıç öneriyor, Avrupa Konseyi Parlamentosu da
bunları oyluyor, bunun sonucunda 1 kişi seçiliyor. Bunun sıkıntılarını Türkiye çok yaşadı. 2007
yılında Dışişleri Bakanlığımızın önerdiği 3 tane yargıç adayını da geri
göndererek -ki bu onur kırıcı bir durum gerçekten- kabul edilemez buldu. 14
no.lu Protokol imzalanmamıştı o dönem. Rıza Türmen’in
görev süresi de devam etmedi. O 3 yargıcın yerine Hükûmet
sonradan yeni yargıçlar bildirmek zorunda kaldı.
Şimdi, bugün baktığınız zaman, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclis
Başkanlığını dönem olarak Türkiye’den, üstelik de iktidar partisi mensubu bir
milletvekili yapıyor. Bugün Cumhurbaşkanı Strasbourg’da,
bakanlar yanında. Şimdi, böyle bir yerde bulunurken, böyle bir ayıpla, oradaki
uluslararası camiada, Avrupa Konseyinin yargı denetimi mekanizmasında yargıç
seçiminde başı eğik bir ülkenin bu yanlıştan, bu ayıptan kurtulması lazım.
Bizim önerimiz şu: Dışişleri Bakanı 3 aday adayı yargıç atamasın,
tayin etmesin. Bunun yerine, yüksek yargıdan 1 tane aday belirlensin -savunma
hakkı kutsaldır- barolardan 1 aday belirlensin, hukuk fakültelerinden,
hocalardan 1 aday belirlensin. Bu 3 aday Avrupa Konseyi Parlamentosuna
sunulsun, Avrupa Mahkemesi yargıcı da bu şekilde seçilsin. Yani bizim önerimiz
bu. Bu öneri bir hukuk devleti açısından son derece önemli.
Şimdi sormak istiyorum: ATOK Yüksek Mahkemesinin, Ruanda’da kurulan uluslararası mahkemenin yargıcının ismini
bilen var mı içinizde? Hiçbiriniz bilemez. Mehmet isminde bir öğretim üyesiydi,
uzun süre görev yaptı. Peki, Bosna-Hersek İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye
adına kim görev yaptı? Profesör Rona Aybay yaptı. Rona Aybay şu an Avrupa Mahkemesinin yeniden reforme
edilmesinde akil bir insan heyetinin içinde akil bir üye olarak görev yapıyor.
Peki, sormak istiyorum, Türkiye'nin diğer uluslararası mahkemelerdeki
yargıçlarını tanıyor musunuz? Ee, tanımıyorsunuz.
Bizim burada söylediğimiz şey bizim çıkarımızı, grubumuzu değil,
bu ülkenin çıkarını ve ülkenin hukukunu ilgilendiren bir konudur. Yani Avrupa
Mahkemesine siz yargıcı seçecek misiniz, atayacak mısınız, bu kanun teklifi
buna bir açıklık getiriyor. Bu kanun teklifiyle Avrupa Mahkemesine bundan
sonra… Şu anki yargıcımızın görev süresi beş yıldır yani bir iki yıl sonra
yapılacak seçimde Avrupa Mahkemesine seçilecek yargıcı Meclisin seçmesi
sağlanabilir. Bu bir yönetmelik olayıdır bu kanun teklifimiz kabul edilirse.
Bu durum şu açıdan da önemli: Çünkü şu an Danıştayda
daireler artırılıyor, Yargıtayda daireler artırılıyor
ama konuşuyorlar, diyorlar ki Danıştay başkanları, Yargıtay başkanları: “Bize
kimse sormadı.” Onu bırakın bir kenara, gerçekten Türkiye 21’inci yüzyılda
uluslararası mahkemelere yargıcını tayin edecek; atayacak mı, seçecek mi, sorun
bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen.
HASİP KAPLAN (Devamla) – Teşekkür ederim.
Şimdi bu kanun teklifimizin amacı bu: Bu ülkenin gerçek anlamda
yargıcını yargı mı seçecek yoksa yürütme mi seçecek? Dışişleri Bakanlığı
yürütmedir. Yürütme yargıyı seçecekse, o zaman o yargıç yürütmenin adına
gidecekse o yargının uluslararası mahkemede de olsa bağımsız olmadığı açık.
Sizleri biraz mantıklı, soğukkanlı olmaya ve ülke gerçekleriyle
ilgili bu kanun teklifi konusunda duyarlılığa çağırıyorum. Türkiye bu ayıptan
kurtulmalıdır. Bu kanun teklifini 2007’de verdik, şimdi İç Tüzük’e göre ben
indirmek zorunda kaldım bu kanun teklifini, Adalet Komisyonundan da geçmedi. Bu
ayıba son vermek sizin elinizdedir ve bu kanun teklifinin kabulünü diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kaplan.
Diyarbakır Milletvekili Sayın Akın Birdal.
(BDP sıralarından alkışlar)
AKIN BİRDAL (Diyarbakır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Grubumuz adına verilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki yargıçların
görevlendirilme biçimine ilişkin yasa teklifimizin lehinde söz aldım.
Tabii, şimdi, benden önce konuşan yasa teklifi sahibi Sayın Hasip Kaplan arkadaşımız “Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesindeki bu yargıçlar atama, tayin yerine seçilsin ve bu ayıptan kurtulunsun.” dedi.
Hangi ayıptan kurtulacağımızı doğrusu kestirmek zor. Bakın, Bitlis Mutki’de ve Tunceli Çemişgezek’te birkaç gündür
yapılan kazılardan toplu mezarlar ve insan kemikleri çıkıyor. Ne yazık ki bu,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine gelmiyor. Yani, şimdi, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesinde Türkiye adına bulunacak yargıçların rolü ne olacak? Taraf
olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası hukukun ihlaline
karşı Türkiye’nin mahkûm edilmesini kurtarmak değil mi ya da Türkiye’yi
savunmak değil mi? Hangi birini savunacak Türkiye o mahkemede?
Elbette ki biz de seçilmesini istiyoruz, Anayasa Mahkemesinden,
yüksek yargıdan 1 kişi, hukuk fakültesinden 1… Elbette ki seçimle olsun ve
Türkiye de orada hukukun üstünlüğü anlamında temsil edilsin ama şimdi,
gerçekten, insanlığa karşı işlenen suçların hangi birini savunacağız? Örneğin,
1987 yılında, İnsan Hakları Derneğinin Kuruluş Bildirgesi’nde Avrupa İnsan
Hakları Komisyonunun bireysel başvuru hakkının tanınmasını talep etmiştik.
Nitekim 1987 yılı sonu itibarıyla da Avrupa İnsan Hakları Komisyonunun bu
bireysel başvuru hakkı tanındı, 90 yılında da Avrupa İnsan Hakları Divanının
yetkisi kabul edildi. Peki, yetkisi kabul edildi, bu hakkın tanınması kabul
edildi de ne oldu? Olan şu: Avrupa Konseyi üye ülkelerin arasında, 47 ülke
arasında en çok mahkûm edilen ülke Türkiye olmaktan kurtulamadı bu yıla kadar.
Bu yıl 1’inci sırayı Rusya aldı, 2’nci sırada yine biziz.
Şimdi, bakın, orada kazılarda insan kemikleri çıkıyor. Bu,
insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, adını ne koyarsanız koyun bir savaş
suçudur. Peki, Türkiye Büyük Millet Meclisinde insan haklarını incelemek
gerekçesiyle bir komisyon oluşturulmuştur. Örneğin kaç gündür Komisyon,
işlerinin yoğunluğundan olacak, bu insan kemiklerinin çıkması konusunda
harekete geçmemiştir, Komisyonu toplantıya çağırmamıştır. Ne zaman ki
Başbakanın ya da AKP’nin gündemine bir konu girerse o zaman İnsan Hakları
İnceleme Komisyonu da onu gündeme alıyor. Böyle bir insan hakları anlayışı olur
mu arkadaşlar? Siyasi kaygılardan uzak, gerçekten insanlık onuruna yaraşır bir
düzen eğer kurulacaksa nerede ihlal varsa oraya gitmelidir. Peki,
İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bu işlevi yerine getirmiyor, o zaman Türkiye
Büyük Millet Meclisi yapsın -ki bu hafta bu konuda da bir araştırma komisyonu
oluşturulması için öneri vereceğiz- o zaman Genel Kurulumuz bir komisyon
oluştursun -gerçekten o dönemde bu insanlar nasıl toprağa gömüldüler- ve DNA
testi yapılsın, o dönemde kimler kamu görevlisiydi, valisi, jandarması, emniyet
müdürü, siyasetçisi, bakanı hakkında soruşturma açılsın. Yasama görevi
bu değil mi bizim? Gelin işte, gerçekleri araştırma komisyonu oluşturulsun,
hangi ülke eğer demokrasiye ulaşmışsa, demokratik bir toplum yaratılmışsa,
toplumsal bir barış olmuşsa orada mutlaka gerçekleri araştırma ve adalet
komisyonları oluşturulmuştur. Yoksa, geçmişiyle
yüzleşmeyen bir toplum nasıl demokrasiye geçer, nasıl barışa geçer?
O nedenle, biz, bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki
yapılanmanın elbette ki seçimle yapılmasını diliyoruz ve gerçekten ne ise
hukukun üstünlüğü, orada da hukukun gücünü ortaya koyacak bir hukuk anlayışını
oraya taşıyalım, ki bu konuda da gerçekten yargıç
Sayın Rıza Türmen’in de deneyimlerinden,
bilgilerinden yararlanalım. Örneğin şu konuda…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.
AKIN BİRDAL (Devamla) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Şimdi, örneğin, hiç değilse, bir gazetede bir köşesi var, onu
okuyalım. Yani bu hukuk anlayışını, gerçekten hukukun üstünlüğünü ve gücünü
dikkate alan bir yerden “Ne yapmak gerekir?” sorusunu kendimize soralım. Yoksa, 12 Eylül referandumunda “Özgürlükçü, eşitlikçi bir
toplum yaratacağız.” savının, ne kadar kendi yargısını yaratma kaygısıyla
yapıldığının çok somut bir delilidir bunlar. Nasıl bir hukuksuzluğun gerçekten
korunacağını ve nasıl bu düzmecenin demokrasi adına kamuoyuna yutturulacağının
bir yaklaşımıdır ki bu kabul edilemez.
O nedenle biz, yine, her şeye karşın, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesindeki 3 yargıcın tayin edilmesi ya da atanması yerine seçilmesinin,
uluslararası hukuk normları ve normatif değerleri açısından uygun olacağını
düşünüyoruz ve bu düşünceyle bu düzenlemenin dikkate alınmasının gerektiğini
öneriyoruz.
Saygılarımızı sunuyoruz.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Kabul edilmemiştir.
Alınan karar gereğince, sözlü sorular ile diğer denetim konularını
görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer alan Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın
Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm;
Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları Raporları
(1/883) (S. Sayısı: 568)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer alan Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım
Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.
2.- Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının
Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (1/877) (S. Sayısı: 535)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer alan, İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında
Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
ve İçişleri ile Plan ve Bütçe komisyonları raporlarının görüşmelerine
başlayacağız.
3.- İller Bankası Anonim Şirketi
Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararname ve İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/371,
1/101) (S. Sayısı: 477) (x)
BAŞKAN – Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Komisyon raporu 477 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, bu tasarı İç
Tüzük'ün 91'inci maddesi kapsamında temel kanun olarak görüşülecektir. Bu
nedenle, tasarı, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi
kabul edildikten sonra bölümler hâlinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan
maddeler ayrı ayrı oylanacaktır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına İzmir Milletvekili Sayın Bülent Baratalı.
Buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BÜLENT BARATALI (İzmir) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 477 sıra sayılı İller Bankası Anonim
Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararname’yle ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
görüşlerimi ifade edeceğim. Bu nedenle,
sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetin kurulmasından
sonra savaşlarla harap hâle gelen ülkemizin süratli bir şekilde ve geniş
kapsamda imara olan gereksinimi ön plana çıkmıştı. Büyük bir hızla devrimleri
gerçekleştirmeye çalışan yeni cumhuriyetin yerel altyapı hizmetlerini bir an
önce hayata geçirmesi de kaçınılmazdı. Bu doğrultuda, yerel yönetimlerin halka
yerel hizmetleri götürebilmelerini sağlayacak önemli yetkilerle donatılmış ve
mali yönden de desteklenmiş bir kuruma gereksinim duyuluyordu. Yine bu
gereksinimler doğrultusunda, kendine özgü özellikleriyle yerel yönetim
bankacılığının yanında yerel yönetim danışmanlığı da yapması istenen İller
Bankasının kurulması gündeme gelmişti.
İller Bankası 1935 yılında kurulmuştu ama biraz daha geriye gitmek
gerekiyor. Neden ihtiyaç hissedilmişti? Özellikle 1930 tarihli ve 1580 sayılı
Belediye Kanunu kabul edilmişti. Yine bu Belediye Kanunu, daha önce çıkan 1924
tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu kapsamı dışında kalan bütün komünleri temsil
etmek üzere çıkarılmıştı, o kapsamı içine almıştı, o nedenle güzel bir kanundu
1580 sayılı Yasa. Bu, bugüne kadar yani 2005 yılına kadar hüküm ifade
edebilmiş, hakikaten devrimci, ilerici, yenilikçi, değişimci bir yasaydı;
önemli özelliklerinden bir tanesi de kadınlarımız burada ilk defa seçme hakkını
kullanmışlardı.
Yine, bu alanda, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’ndan da söz
etmek gerekiyor. Bu da belediyecilik anlamında, yerel yönetim anlamında önemli
görev ve sorumluluklar vermişti. Bu nedenle, yerel yönetimlere kredi
verebilecek ve danışmanlık yapabilecek bir kuruma ihtiyaç vardı.
(x) 477 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
İşte, bu da 1933 yılında, 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 131’inci
maddesine dayanılarak 2301 sayılı Kanun’la kurulan Belediyeler Bankasıdır. Az
önce ifade ettiğim gibi, Belediyeler Bankası yerel yönetimlere kredi verecek,
finansman desteği yapacak olan bir bankaydı. Bu Kanun’a göre yetki nüfusu 10
binden büyük olan yerel yönetimleri kapsıyordu, onlara mali destek verecek idi.
Bankanın kaynağı ise belediyelerden, il özel idarelerinden ve köylerden,
gelirlerinden kesilecek yüzde 5 kesintilerle oluşturulmuştu. Yine Belediyeler
Bankasının yanında bir İmar Heyetinin 1935’te kurulduğunu görmekteyiz. Bu da
1580 sayılı Kanun’dan, yetkisini ondan alan bir kanundu. İmar Heyeti,
yatırımların teknik boyutunu yönlendirmek, yeni proje ve planlama çalışmaları
için görevlendirilmişti fakat bir müddet sonra Belediyeler Bankasının, il özel
idarelerini ve köyleri de yetki alanına, görev alanına ve sorumluluk alanına
almasıyla yeni bir ihtiyaç hissedildi. Bu ihtiyaç da yine 1945 yılında
çıkarılan ve İmar Heyetini de kapsayan 4759 sayılı İller Bankasıdır. Her iki
kurumun deneyimi, personeli ve mali varlıkları İller Bankasına devredilmiştir.
Bu gelişmenin amacı, Belediyeler Bankasını ortadan kaldırıp yerine her yönden
yeni bir kuruluş kurmak değil, başarılı çalıştığı kabul edilen bu kurumun
eksikliklerini ve yetersizliklerini gidererek ve çalışma alanı ile kapsamı
genişletilerek daha verimli çalışmasını sağlamaktır.
Banka, 4759 sayılı Kuruluş Kanunu’nun 1’nci maddesine göre özel
hukuk hükümlerine tabidir, ticari esaslara göre faaliyet gösterir ve tüzel
kişiliği haiz bir kuruluştur.
Yine Banka, 1960 yılında KİT olarak kabul edilmesine karşın bu
defa 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
ile yapılan düzenleme ile İller Bankası KİT kapsamı dışında tutulmuştur.
Banka, Sayıştay denetimine tabi değildir, Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu tarafından denetlenmektedir. Kurumlar vergisine tabidir ve bu
yolda vergi ödemektedir. Bankanın vesayet denetimi ise ilgili olduğu
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.
Banka, Anayasa’nın 123’üncü maddesinde belirtilen yerinden yönetim
ilkesine göre kurulmuştur, hizmet yerinden yönetim kuruluşudur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller Bankası, özetle,
cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren çağdaş ve modern kentlerin oluşumuna ve
insan yaşamını kolaylaştıracak hizmetlere rehberlik eden, proje ve ekonomik
anlamda katkı sağlayan, köklü bir geleneğe sahip önemli bir kurumumuzdur. İnsan
odaklıdır, ihtiyaçların giderilmesi anlamında sosyal bir kurumdur. İşçisiyle
memuruyla, apartmanda yaşayanıyla gecekondusuyla, yaşlısı ve genciyle, yöneteni
ve yönetileniyle, bütün hemşehriler doğrudan hedef
kitlesidir. Bundan dolayıdır ki tasarı gündeme geldikten sonra –ki 22’nci
Dönemde tasarı gündeme gelmişti- Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, konunun
bütün taraflarıyla bir araya geldik. Yakın çalışma içine girdiğimiz İller
Bankası yönetiminin yanı sıra, sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla,
memurlarla, işçiler ve bunların temsilcileriyle, belediyeler ve Belediyeler
Birliğiyle görüş alışverişinde bulunduk. Tasarı üzerinde ortaya çıkan
görüşleri, eksiklikleri ve önerilerimizi paylaştık, ayrışık oyumuzda da
ayrıntılarıyla belirttik ki yirmi sayfaya yakın bir ayrışık oyumuz vardır.
Bu paralelde birtakım çekince ve eleştirilerimiz yerinde bulundu
ve düzenlemeye konuldu. Özellikle, memurlar için sözleşme süreleri ve emekliye
ayrılmada yüzde 30’lar oranında ek ödeme konularındaki taleplerimizin yerine
getirilmesinden dolayı memnuniyetimizi belirtmek isterim. Ancak, bütün bunlara
karşın, bu olumlu şeylere karşın, bankanın gerekli dönüşümlerle yaşatılması ve misyonunu sürdürmesi yerine, yapısının değiştirilmesi ve
sosyal bir kurum olmanın ötesinde ticari bir özelliğe büründürülmesi önemli bir
kayıptır çünkü İller Bankası, kurulduğu günden bugüne, belediyelerin ve diğer
yerel yönetim birimlerinin altyapı hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde
finansman ve teknik destek bakımından vazgeçilmezdir. İller Bankası, yerel
yönetimler ile ilgili sahip olduğu bilgi ve uzman kadrosu ile de Türkiye için
çok önemlidir.
Kendine özgü bir yapıya sahip olan İller Bankasının geçmişten
bugüne kadar sorunlar yaşadığı da açıktır. Bunların başında, siyasal baskı ve
siyasal kadro atamaları, Bankanın ortakları olan yerel yönetimlere verilen
kredilerin geri dönüşünün olmaması gelmektedir. Bunun dışında, kuruluş
sermayesine ortak olan yerel yönetimlerin, karar verme mekanizmalarında yer
almaması da katı merkeziyetçilik eleştirilerine maruz kalmasına neden
olmaktadır. Yerel yatırımlarda merkezî planlama, merkezî uygulama ve merkezden
kontrollük yapılmakta, çoğu zaman belediyelere hiç görüş sorulmaması ve sürece
dâhil edilmemeleri yerel yönetimlerce eleştirilegelmektedir.
Diğer taraftan, merkezî bütçeye bağımlılık ve bu nedenle uzun
vadeli kredi verememesi nedeniyle çağdaş olmamakla, mali özerkliğin olmaması ve
merkezî hükûmetin bürokrasisinden kurtulamadığı
yolunda eleştirilmektedir. Aynı zamanda, kamu kaynaklarını kullanması ve kamu
denetimine tabi olması nedeniyle de Banka faiz oranlarını kendisi
belirleyememektedir.
Değerli milletvekilleri, İller Bankasının karşı karşıya olduğu bu
sorunların çözümü, piyasa mantığına göre çalışacak bir banka amacını güden dış
kaynaklı projeler olmamalıdır. Dönemin şartlarının doğurduğu, bu ülkeye özgü
kurumun sorunları yıkıcı değil, yapıcı eleştirilerle düzeltilmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller Bankasının kendi iç
işleyişinden ve yapısından kaynaklanan sorunlarının olduğu bir gerçektir.
Ancak, İller Bankasını asıl işlevsiz hâle getiren, siyasi müdahalelerdir,
partizanca uygulamalardır. Bu uygulamalardan en çarpıcı olanlardan biri de
Belediyeler Fonu’nun yürürlükten kaldırılmasıdır.
İller Bankası, projelerinin büyük bir bölümünü oluşturan harita ve
imar planı işlerini 2002 yılına kadar Belediyeler Fonu’ndan bağış olarak tahsis
edebilmekteydi. Genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere ayrılan paylardan
bir kısmı Belediyeler Fonu’na aktarılmakta, bu fon Bayındırlık ve İskân
Bakanlığının talimatı ile harita, içme suyu, kanalizasyon, su projesi gibi
projelere bağış olarak kullanılmaktaydı. 1993 yılında bu fon genel bütçe
kapsamına alınmış, 2002 yılından itibaren de kaldırılmıştır. Her türlü altyapı
hizmetlerinin temelini oluşturan harita ve imar planlarının önemine vurgu yapan
Belediyeler Fonu uygulaması belediyelere hiçbir mali yükümlülük getirmemekte,
merkezin kentleşmeye yaptığı katkıyı gözler önüne sermekteydi. Belediyeler
Fonu, yürürlükte kaldığı 1948-2002 yılları arasında banka yatırımlarının yüzde
85’ini karşılamıştır. İşte, bu fonun kaldırılmasıyla bu büyük yatırım alanı
piyasaya açılmış, belediyeler daha çok dış kredilere yönelmek zorunda
kalmışlardır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller Bankasının yeniden
yapılandırma gerekçelerinin ve yönteminin somutlaştığı uluslararası raporlar ve
ikraz anlaşmaları Dünya Bankasının bu süreçteki rolünü öne çıkarmaktadır. Bu
nedenle, özel olarak Dünya Bankasının bu süreçteki rolüne daha yakından bakmak
gerekmektedir.
Dünya Bankasının gelişmekte olan ülkelerde tüm sorunlara verdiği
reçete, devlet harcamalarının küçültülmesidir. Dünya Bankasına göre, Türkiye’de
de merkezî yönetimin gayrisafi millî hasıladaki yüzde
45’lik payı derhâl düşürülmelidir. Devlet küçülürken özel sektör büyüyecek,
devlet bizzat kendisi özel sektörün gelişmesini sağlayacak tedbirleri alacaktır
Dünya Bankasına göre. Düzenleyici devletin piyasaya müdahalesi yalnızca, sadece
bu amaç içinde meşru görülebilir.
Değerli arkadaşlarım, Dünya Bankasının uygulamalarında neoliberal politikaların ağırlığı yadsınamaz bir gerçektir.
Neoliberal politikaların temelini ise “Özgürlük ve
demokrasi adına, daha az devlet, daha çok toplum.” olarak özetlemek mümkündür.
Peki, neoliberal politikaların
kastettiği toplum nedir, bu nasıl bir toplumdur? Bu toplumun tezahürü yönetişim
modelinde öne çıkmaktadır. Sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve devletin
ülke, bölge veya şirketin karar mekanizmasında bir araya gelerek yönetimini
vurgulayan yönetişim teorilerinde toplum iki farklı kesim tarafından temsil
edilmektedir: Sivil toplum örgütleri ve sermaye. Dünya Bankasının teorisyeni
olduğu yönetişim, toplumu, sermayenin elinde olan sivil toplum kuruluşları ile
sermayenin bizzat kendisinin temsil ettiğini iddia etmektedir. Bu görüş, işçi
sınıfını, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, sendikaları yok sayan
bir yönetim modelidir.
Dünya Bankası, kamu kaynaklarından kredi veren yerel yönetim
bankalarının tasfiye edilmesini, yerel yönetimlerin borçlanmada özgür
bırakılmasını ve yerel kredi piyasalarının oluşturulmasını öngörmektedir. Temel
alınan, kredi verilebilir belediyelerin yaratılmasıdır. Kredi verilebilir
belediye, öz kaynaklarını düzenli toplayabilen ve piyasadan kredi alabilen ve
ödeyebilen belediyeleri tarif etmektedir. En iyi model olarak Amerika Birleşik
Devletleri Belediye Bono Piyasası gösterilmektedir.
Kamu kurumu gibi değil, piyasada herhangi bir şirket gibi hareket
eden, borçlanabilen ve güvenilir belediyeler yaratmak amaçtır. Belediyeler,
hizmetlerini fiyatlandırarak ve vergi gelirlerini arttırarak öz kaynaklarının
sürekliliğini garanti altına alacak, bu şekilde güvenilir bir kredi alıcısı
olacaktır. Diğer taraftan, belediyelerin düşük faizli kredi sağlayıcısı yerel
yönetim bankaları kaldırılmalıdır. Ancak bu şekilde belediyeler özerkliğine
kavuşacak ve bu şekilde demokrasinin yatağı, kalkınmanın odağı olabilecektir.
Değerli milletvekilleri, bu görüş ve düşüncelerden de açıkça
anlaşılacağı gibi, faturanın kesildiği adres vatandaş olacaktır. Bu anlayış ve
zihniyet, bütün hizmetleri fiyatlandırarak halkın sırtına yükleyecektir. Kentte
yaşamanın bir bedeli olduğunu bu tasarıdan sonra kentte yaşayanlar
göreceklerdir. Sosyal belediyecilik ticari belediyeciliğe dönüşecektir. İller
Bankasının kendine özgü yapısı yerel yönetimlerin gelişmemesinin nedeni olarak
görülmekte, bu yapının tasfiyesi gündeme getirilmektedir.
İller Bankasının bu neoliberal öneriler
doğrultusunda yeniden yapılandırılmasının öngörüldüğü tasarıyla ilgili genel
değerlendirmeler dışında dikkatimizi çeken konulara kısaca değinmek istiyorum.
Tasarı, köy idareleri için banka ortaklığını sonlandırırken ortakların
sermayeyle ilgili hisselerini de hazineye devrediyordu. Anayasaya aykırı olan
bu durumun ortakların sermayeyle ilgili olanı alt komisyonda önerilerimiz
doğrultusunda düzeltilmiştir. Ancak İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun
yani bu kanun tasarısı kabul edilip yürürlüğe girdiğinde 4759 sayılı Kanun
yürürlükten kaldırılacaktır. Oysa 4759 sayılı Kanun ise ortaklar arasında köy
idarelerini de saymıştır. Tasarıda ise köy idareleri bulunmamaktadır,
dolayısıyla sorun devam etmektedir köyler açısından.
Alt komisyon görüşmelerinde yaptığımız bu eleştiriye “İl özel
idareleri bu alanı düzenliyor, sorun yoktur.” denilmiştir. Oysa köy idareleri
de ayrı kamu tüzel kişileridir. Tasarı böyle kanunlaşırsa köy idareleri ve
özellikle kırsal alan tamamen sahipsiz kalacak ve yalnızlaştırılacaktır.
Ülkemizde yaklaşık 35 bin köy, 40 bin mezra, sayısı belli olmayan oranda da kom
bulunmaktadır. 72,6 milyon nüfusumuzun 18 milyonu hâlâ belde ve köylerde
yaşamaktadır. Hükûmetin geçen sekiz yıllık süre
içinde Köy Kanunu ve kırsal alan kalkınmasında, mahalle muhtarlıklarında
yeniden yapılanma için hiçbir adım atmaması dikkat çekicidir. Bu alanda
başkalaşmaya girmeden yeniden yapılanma kaçınılmaz olmuştur.
Yeni tasarıyla köy idarelerinin ortaklıktan çıkarılması ve
birikmiş olan ödenmiş sermayelerine el konması kamu hukukunun temel
prensiplerine ve Anayasa’ya aykırı bulunmaktadır. 4’üncü maddenin 3’üncü
fıkrasının (a) bendinde 2/7/2008 tarihli ve 5779
sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay
Verilmesi Hakkında Kanun’a göre, her ay Maliye Bakanlığı ve İller Bankası
tarafından dağıtılacak vergi gelirleri paylarının toplamı üzerinden aylık
olarak yüzde 2 oranında kesilecek miktarlar, sermayenin bir bölümü olarak
yeniden tariflenmiştir. Oysa bu pay mevcut Kanun’da yüzde 5’tir. Bu payın yüzde
5’ten kademeli olarak yüzde 2’ye indirilmesi “de facto”
bir durumdur ve ortaklarına sorulmamıştır. Bunu eleştirdiğimizde, sadece,
toplantıya çağrılan Belediyeler Birliği temsilcisi, konunun sözlü olarak
Belediyeler Birliği Encümeniyle görüşüldüğünü ifade etmiştir. Bunu kabul etsek
bile il özel idareleri ve köyler için konu hâlâ daha çözümsüz şekilde ortada
durmaktadır ve bu görüşmeler sırasında buna bir çözüm bulunması gerekmektedir.
Eğer burada da çözülemezse konunun Bankanın ortaklarının katılacağı bir genel
kurulda çözülmesi muhakkak koşul hâline gelmiş bulunmaktadır.
Genel kurulun oluşumuna -5’inci madde bu görüşmekte olduğumuz
tasarıda- yukarıda saydığımız gerekçelerle köy temsilcileri de dâhil
edilmemiştir. Tasarıda yönetim kurulunda yerel yönetim temsilcilerine yer
verilmemişti. Bu konudaki itirazlarınız alt komisyonda haklı bulunup metne
ilave edilmiştir yani yönetim kurulunda artık il özel idarelerinden ve
belediyelerden bir temsilci bulunacaktır. Bu aşamada üzerinde önemle durulması
gerekmektedir, başına bu aşamada bir kazanın gelmemesi gerekmektedir diye ifade
etmeye çalışıyorum.
3 kişiden oluşacak denetim kurulu üyelerinden 1’inin genel kurul
tarafından seçilmesi objektif değerlendirme ve hesap verebilirlik açısından
soru işaretine yol açacaktır yani sermaye oluşturacak ortaklardan denetime
hiçbir üye, 3 kişilik üye olarak içine alınmamış bulunmaktadır. Bu da bir
sorun…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun, tamamlayınız.
BÜLENT BARATALI (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan,
bitireceğim süresi içinde.
Geçici madde 5’in 1’inci fıkrasında sözleşmeli statüye
geçecek personelin, geçecek yasal süre içinde statülerine uygun işlerde
görevlendirilmeleri, 4’üncü fıkrasında Bankada sürekli işçi kadrolarında ve
geçici işçi pozisyonlarında çalışanların mevcut statülerinde çalıştırılmaya
devamı, 6’ncı fıkrasındaki sürenin en az iki yıl olarak belirlenmesi, 7’nci
fıkrasındaki emekli ikramiyeleri veya kıdem tazminatlarının yüzde 30 fazla
ödenmesiyle ilgili önerilerimiz karşılansa da mevcut personel mağduriyete
uğratılmamalı, tekrar güvence altına alınmalıdır. Bankanın şu andaki mevcut yapısı içinde yerel yönetimlerle ilgili
görev, sorumluluk, destek ve bunun gibi düzenlemeler ile ucuz kredi
kullandırılmasının sağlanması, ana sözleşme ve yeni yönetmelik yapılırken
öncelikle ele alınması gereken konulardır.
Diğer bir konu da Bankanın hazineye devredilmemesi, üstlendiği misyon itibarıyla ilgili bakanlığın Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı olması…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT BARATALI (Devamla) – Selamlayıp bitireceğim Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Baratalı.
BÜLENT BARATALI (Devamla) – Peki efendim, madem öyle…
Ben tasarının iyilikler getirmesini diliyor, saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına Bitlis
Milletvekili Sayın Nezir Karabaş.
BDP GRUBU ADINA MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 477 sıra sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Yasa
Tasarısı’nı değerlendirmek üzere Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz
almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün İller Bankasının “İLBANK” olarak
değiştirilmesi ve yasasında bazı maddelerin değiştirilmesiyle ilgili tasarıyı
görüşüyoruz. İller Bankası 1933 yılında kurulan Belediyeler Bankası ve 1935
yılında kurulan Belediyeler İmar Heyetinin 1945’te birleşmesiyle birlikte
kurulan ve bugüne kadar Türkiye’nin bu sürecinde hem belediyelerin hem il özel
idarelerin hem de köy idarelerinin çalışmalarında, projelerinde, kentsel
yaşamda önemli etkisi ve katkısı olmuş bir kurumdur. Tabii,
İller Bankası doğrusu çeşitli zamanlarda yapılan düzenlemelerle kentsel yaşamın
düzenlenmesinde, altyapının çağdaş bir düzene kavuşmasında önemli katkıları
olmuş ama öteden beri geçmiş dönemlerde de, son sekiz yıllık AKP İktidarı
döneminde de birçok zaman belediyelerin, tüm belediyelerin, tüm il özel
idarelerinin ve bağlı kuruluşların sermayesi ve paylarıyla oluşmuş olmasına
rağmen iktidarın istemlerine göre, iktidara yakın olan belediyelere ayrımcı
davranışlar, ayrımcı yaklaşımlar hep olmuştur. Özellikle son dönemde AKP
İktidarıyla birlikte bu yaklaşım biraz daha öne çıkmıştır.
İller Bankası paylarından belediyeler belli bir kısmı hibe, diğer
kısmı da belli vadelerle ve faiz oranıyla, düşük faiz oranıyla borçlanır ve bu
borçlarını belirledikleri takvim içinde öderler, ancak bu ödemeleri zamanında
yapmayan belediyelerle ilgili herhangi bir yaptırım da yoktur, bugüne kadar da
böyle bir yaptırım da olmamış. Onun için, geçmişten bugüne
kadar iktidarlar kendilerine yakın belediyelerin, kendi iktidar belediyelerinin
bu konudaki ödemelerinden kesinti yapmamış, doğal olarak bankanın o işleyişini
sağlamak için de birçok zaman ödeme güçlüğü içinde olan, bu konuda yeni takvim
belirlenmesini, borçlarının ertelenmesini isteyen, haklı gerekçesi olan
belediyelerin de tam tersine tüm alacaklarını tahsil etmiş, birçok zaman icra
takibi de yapmıştır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye’de, özellikle başta belde
belediyeleri olmak üzere, birçok belediyenin, ilçe belediyelerinin, özellikle
küçük ve taşra il belediyelerinin de teknik konularda ciddi sıkıntılar
yaşadıklarını... İller Bankasının, karşıladığı hizmetleri mevcut kadrolarıyla,
mevcut teknik heyetleriyle yapmaları mümkün değil; arıtma, deşarj, katı atık,
biyolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik etütler,
çeşitli hizmet birimlerinin inşasıyla ilgili çalışmaları -ekonomik anlamda
kaynakları olsa bile- kendi imkânlarıyla, mevcut kadrolarının imkânlarıyla
yapmaları mümkün değil.
İller Bankasının “İLBANK” olarak değiştirilmesinde bu
hizmetlerin tümünün, yine İLBANK tarafından yapılacağı dile getiriliyor ancak
şu önemlidir, şunu gözden kaçırmamak gerekiyor: Birincisi, İLBANK, tasarının
gerekçesinde de dile getirildiği gibi, piyasa kurallarına göre hareket eden,
bankacılık kurallarını uygulayan ve işlem yaptığı zaman kârı da, geliri de hesaplayan
bir anlayışla hareket ediyor ve serbest piyasa mantığıyla hareket ediyor. Bu
durumda, önümüzdeki süreçte bu bankanın, her ne kadar mevcut işlevi sürdürecek
deniliyor olsa bile, tasarıda bununla ilgili düzenlemeler yapılmış olsa bile,
önümüzdeki süreçte belediyelerin ve il özel idarelerinin –köy idareleri zaten
bu yapının dışına çıkarılmış- paylarının da düşürülmesi, Bankanın sermaye
yapısının da değişmesiyle birlikte önümüzdeki süreçte Bankanın bu faaliyetleri,
belediyelere yönelik yaptığı faaliyetleri yavaş yavaş
kısıtlanacak ve Banka tümüyle ticari mantığı olan ve sadece kârı düşünen bir
yapıya dönüştürülecek. Bu tasarıya baktığımız zaman
bunun ilk adımı gibi görünüyor.
Değerli milletvekilleri, kentsel yaşamla ilgili, toplumsal yaşam
alanlarıyla ilgili düzenlemeler kâr amacından, elde edilecek kârdan tümüyle
uzak bir şekilde düzenlenmek zorundadır. En küçük yerleşim biriminde toplumun
temel ihtiyacını karşılayan bir altyapı projesinin hiçbir şekilde hiçbir kârla
kıyaslanma veya kâr güdüsüyle ilişkilendirme mantığı kabul edilemez. Bu
düzenlemeye baktığımız zaman Dünya Bankası ve IMF’nin istemleri de dikkate
alınarak Bankanın bu faaliyetlerini yürütürken kârı da uluslararası işlemleri
de yapması isteniyor. Bu personel yapısını da esas bu düzenlemedeki mantığı da
dikkate aldığımızda önümüzdeki süreçte bu banka, İLBANK, İller Bankası
faaliyetini ve misyonunu büyük oranda yitirecek, bir
özel banka durumuna, her şeyi piyasa kurallarına göre yapan bir yapıya
dönüştürülecektir.
Değerli milletvekilleri, İller Bankasının ve yeni düzenlemeyle İLBANK’ın piyasa kurallarına göre hareket etmesi, hele
özellikle mevcut belediye yapılarımız dikkate alındığında, yarın öbür gün
birçok yerde, birçok yerleşim alanında, belediye olan birçok yapıda,
belediyelerin artık kredi alamadığı veya kredi alabilse bile yüksek faizli veya
farklı koşulların dayatıldığı bir konuma gelecektir.
Belediyelerimizin mevcut yapısı biliniyor. Nitekim AKP İktidarı
getirdiği bir yasayla ki bu yasa sonradan Anayasa Mahkemesine açılan davayla
geri döndü, bazı maddeleri geri döndü, belde belediyelerinin açtıkları davayla
da bu belediyeler yeniden 2009 seçimine katılma şansı elde ettiler ve seçimlere
katıldılar.
Nitekim bu yasanın getirilme gerekçesi de, bu belde
belediyelerinin kapatılma gerekçesi de bunların mevcut yapıları, gelirleri,
teknik kapasiteleri, personelleriyle faaliyetlerini yürütemeyeceğinden kaynaklı
bu tasarı getirilmişti.
Belediyelerimizin, belde belediyelerinin neredeyse tümü,
ilçe belediyelerinin önemli bir kısmı, il belediyelerimizin de bazılarında bu
yapı mevcutken, İller Bankasının, İLBANK diye, ticareti öne alan, uluslararası
sermayeyle bazı konularda iş birliği yapan bir yapıya büründürülmesi, doğrusu
bu tasarıya konulan, sonra muhalefetin ve belediyelerin, sivil toplum
örgütlerinin itirazlarıyla değiştirilen maddelerine de baktığımız zaman,
önümüzdeki süreçte, önümüzdeki yıllarda tümüyle özelleştirilmiş, özel mantığa
göre hareket eden, temel mantığı kâr etme olan bir bankacılık zihniyetinden,
bir anlayıştan kaynaklanıyor. Eğer muhalefetin, belediyelerin itiraz ettiği ve
sonradan değiştirilen bazı maddeler bu tasarıda olduğu gibi kalsaydı, bu banka
zaten şimdiden, kurulduğu anda belediyelerin mevcut, şimdiye kadar
ihtiyaçlarını karşılayan, belediyelerin kentsel sorunlarına hem mali anlamda
hem teknik anlamda katkı sunan bir kurum olmaktan çıkacak, tümüyle mevcut,
bildiğimiz piyasa ve kâr amaçlı bankalardan biri olacaktı. Biz bunu bile önemsiyoruz. AKP özellikle birçok konuda
muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin tüm ısrarlarına rağmen, geri adım
atmıyorken bu İLBANK’la ilgili düzenlemelerde
muhalefet partilerinin ve belediyelerin taleplerinin önemli bir kısmını burada
almasını önemsiyoruz. Umarız, AKP bugünden sonra diğer yasalarda da bugüne
kadarki yasa çıkarma mantığından vazgeçer, belli konularda sivil toplumun,
belli konularda muhalefetin taleplerini de dikkate alır.
Değerli milletvekilleri, bu İller Bankası Yasası’ndaki değişikliği
ve yeni kurulan, yeni adıyla İLBANK’ı tartışıyorken
belediyelerin içinde bulunduğu durumu, AKP’nin belediyelere yaklaşımına,
özellikle başta BDP’ye bağlı belediyelerin yaşadığı
sorunlara ve diğer yerlerde de AKP’nin belediyelerini alamadığı, muhalefette
olan belediyelerin yaşadığı sorunlara da biraz değinmek istiyoruz.
Değerli milletvekilleri, hepiniz biliyorsunuz ki daha önce de
belediye başkanlarımıza yönelik uygulamalar yapıldı ama özellikle 2009
seçimlerinden hemen sonra çok sayıda belediye başkanımız tutuklanıp,
kelepçelenip cezaevine gönderildi.
Yine hakkında çeşitli konularda yaptıkları siyasi faaliyetler,
yaptıkları herhangi bir açıklama veya siyasal değerlendirmeyle ilgili onlarca
dava var. Yolsuzluk yaptığı, hırsızlık yaptığı, kendi ailesine ve yakınına
çıkar sağladığı için hakkında dava açılan, tutuklanan, görevden alınan belediye
başkanımız yok ama çeşitli konularda, hem genelindeki sorunlarla ilgili,
kültürle ilgili, dille ilgili yaptığı faaliyetler hem partimizin bir taraftan
seçilmiş belediye başkanı iken yaptığı etkinliklerde siyasal faaliyetlere
katıldığı için, yine belediye başkanı oldukları ilde, ilçede, beldede hem
partimizin hem oradaki sivil toplum örgütlerinin hem de halkın değişik
kesimlerinin yaptığı eylem, etkinliklere katıldıkları için belediye
başkanlarımız yargılanıyor ve yine hem İller Bankası, bugün adı değiştirilen ve
yasa tasarısı gerekçesinde misyonu belirtilen İLBANK,
hem merkezî idare hem de belediyelerin olduğu yerde valiler, kaymakamlar, diğer
kurumlar belediyelere, halka hizmet eden, birimde halka hizmet eden, hizmetiyle
her türlü ilişkilenmesinde birinci derecede halkla yüz yüze olan belediyelere
tüm bu kurumların yardımcı olması, sorunlarının çözümüne katkı sunmaları
gerekirken maalesef belediyelerimize, büyükşehir belediyelerimiz dâhil il, ilçe
ve belde belediyelerimize, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar ve bunların
aracılığıyla diğer kurumlar tarafından birçok sorun çıkarılmaktadır. Bu
sorunları defalarca dile getirdik. Bu sorunlarla ilgili birçok zaman iktidarın
yetkili bakanlıklarıyla ilişkilerimiz oldu. Yine bu sorunlarla ilgili, belediye
başkanlarımız, her geldiklerinde Hükûmetin
bakanlarıyla, genel müdürlüklerle bu sorunlarını çözmeye çalışıyorlar ancak
maalesef birçok zaman, bu sorunları çözme, sorunların çözümüne katkı sunma
yerine, çıkarılan sudan gerekçeler, engeller hâlâ sürüyor. Birçok yerde
kurumlar, devlet kurumları, belediyeye icra davası açıp belediyelerin
faaliyetini yürütmesini, gündelik çalışmalarını yürütmesini, personeline
maaşını ödemesini engelliyor.
Örneğin, Tatvan Belediyesinde –Sayın Maliye Bakanı burada yok-
Tatvan Maliye Müdürlüğü Tatvan Belediye hesaplarına icra koyuyor, bu icradan
dolayı Belediye, personelinin ücretini ödeyemiyor, gündelik faaliyetlerini
yapamıyor. Yani, belediye başkanı nereye hizmet ediyor? Tatvan’a hizmet ediyor.
Oradaki mülki amirin ve tüm kurumların oradaki görevi nedir? Halka hizmet
etmektir. Bir kurumun… Elbette kurumlar arası ilişkilenme, borçların tahsili,
diğer yöntemler var ama halka hizmet amacıyla faaliyetlerini yürüten devlet,
devletin kurumları, mülki idaresi ve diğer kurumları, halka hizmet götüren,
götürmek zorunda olan, faaliyeti, işi zaten bu olan belediyenin hesaplarına
icra koyuyor ve belediye faaliyet yürütemiyor, belediye çalışma yürütemiyor.
Onun için, bu konuda, özellikle başta BDP belediyelerine, BDP’li belediye başkanlarına ve diğer muhalefet
partilerinin belediye başkanlarına yönelik bu tür uygulamalardan bir an önce
vazgeçilmesi gerekiyor. Çünkü devlet ve özellikle şu anda AKP Hükûmeti, halka hizmet için var olduklarını, halk arasında
bir ayrım gözetmediklerini, her kesime aynı baktıklarını, Edirne’nin de
Ankara’nın da Hakkâri’nin de aynı olduğunu, kimin ve hangi siyasi partinin
düşüncesi ne olursa olsun farklı bakmadıklarını söylüyor. Bu konuda eğer bir
bakan, bir AKP yetkilisi veya bir milletvekili ”Herhangi bir kurum, bir vali,
bir kaymakam veya ona bağlı bir kurum falan belediyemize -AKP’li belediyeye,
il, ilçe, belde olabilir- icra koydu.” diyorlarsa, bir örneğini burada
veriyorlarsa biz ayrım yapmadıklarını, herkese eşit davrandıklarını
söyleyeceğiz diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Karabaş.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Konya Milletvekili Sayın
Mustafa Kalaycı. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; görüşülmekte olan 477 sıra sayılı İller Bankası Anonim Şirketi
Hakkında Kanun Tasarısı’nın geneli üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun
görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızda bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi
saygılarımla selamlıyorum.
İller Bankası Genel Müdürlüğü, 1933 yılında 2301 sayılı Kanun’la
kurulan Belediyeler Bankasının devamı olarak 13 Haziran 1945 tarih ve 4759
sayılı Kanun’la kurulmuştur. Banka, hâlen 4759 sayılı Kanun ve özel hukuk
hükümlerine tabi olarak faaliyet göstermekte olup tüzel kişiliği haiz özel
bütçeli bir kuruluştur. Banka, mahallî idarelere kredi
sağlama görevinin yanında, bu idareler adına harita, imar planı, her türlü
etüt, proje ve keşifler ile içme suyu, kanalizasyon, sondaj, arıtma, deşarj,
katı atık, jeotermal enerji, çeşitli yapı ve benzeri tesisleri yatırım
programları içerisinde yaparak veya yaptırarak bu yatırımlar için gerekli araç
ve malzemeyi sağlayıp yatırım bankacılığı yapmakla görevli bulunmaktadır. İller
Bankası, bu tasarı ile anonim şirket statüsünde “İller Bankası Anonim Şirketi”
unvanıyla bir kalkınma ve yatırım bankası statüsüne dönüştürülmektedir.
Tasarıyla, bankaya, yurt dışında projelendirme ve danışmanlık hizmetleri
verebilmesi, projelerin uygulanması için temin edilen finansmanın
kullanılmasına aracılık edebilmesi görevi verilmektedir. Bankanın yeni yapısı
ve görevleri, gelecekte nasıl bir yapıya dönüşebileceği konusunda bizi endişeye
sevk etmektedir. Gerçi, bankanın kendi kaynakları dışında sağlanan finansmanın
kullanılmasında aracılık etmek söz konusudur. Ancak bu şekilde başka görevler
verilmenin yolu açılmaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim endişemiz, yetmiş yedi
yıldır mahallî idarelere hizmet gayesiyle faaliyet gösteren ve yerel kalkınmada
çok önemli katkısı bulunan İller Bankasının zamanla mahallî idarelerin bankası
olmaktan çıkmasıdır. Nitekim, ülkemiz bunun
örneklerini Ziraat Bankası ve Halk Bankasıyla yaşamıştır. Esasen çiftçiyi
desteklemek için kurulan Ziraat Bankası ve esnafı desteklemek üzere kurulan
Halk Bankası, kuruluş amacını unutmuş, esnaf ve çiftçi kredi kullanamaz hâle
gelmiştir. Esnaf, çiftçi ve köylü yüksek faizler nedeniyle kredi borçlarını
ödeyemez iken, yeni kredi kullanamaz iken bu bankalar krizi fırsata çevirmişler
ve çok yüksek kârlar elde etmişlerdir. İşte, İller Bankası da bu tasarıyla
böyle bir akıbete doğru yol alabilecektir. Türkiye’de bulunan 2.948 belediye
mevcut durumda zaten yaşadıkları ekonomik sıkıntılar sebebiyle altyapı
projeleri hazırlamakta zorlanıyor iken finansman kaynağına erişimi iyice
kısıtlanacak, belediyeler hepten kendi kaderine terk edilebilecektir.
Değerli milletvekilleri, belediye yönetim ve hizmetlerinin varlık
nedeni, insanların sosyal ve ekonomik nedenlerle bir arada yaşama
mecburiyetleridir. Bir ülke sınırları içerisinde yaşayan vatandaşların genel
müşterek ihtiyaçlarını karşılayan devlet organizasyonu içerisinde mahallî
müşterek ihtiyaçların giderilmesinde belediye organizasyonları gerekmektedir.
Türkiye'de de mahallî idareler ve özellikle belediyeler görev, yetki ve
sorumlulukları açısından çok farklı süreçlerden geçerek bugüne ulaşmıştır. Mahallî
idarelerin güçlendirilmesi yönündeki eğilim ve beklentiler her geçen gün hızla
artmaktadır. Ancak kendi uhdesinde olan görevlerini yerine getirmeye çalışan
belediyelerimiz bugün başta kaynak olmak üzere birçok sorun ile karşı karşıya
bulunmaktadır. Belediyeler zor durumdadır. Belediye başkanlarımız büyük sıkıntı
ve zorluklarla karşı karşıyadır. AKP Hükûmeti ise
belediyeleri unutmuştur, belediyelerin sorunlarını umursamamakta, belediye
başkanlarımızı kale almamaktadır. 2009 yılı Mart ayına kadar eski nüfusları
üzerinden ödenek alan belediyelerin birçoğunun 29 Mart 2009 seçimlerinden hemen
sonra Adrese Dayalı Nüfus Sistemi’nin esas alınmasıyla İller Bankası
ödeneklerinde yarı yarıya, hatta üçte 2’ye varan azalma olmuştur. İller Bankası
kanalıyla gönderilen ödenekler birçok belediyemizde çalışan personelin maaşını
bile karşılayamaz durumdadır. Birçok belediye personelinin maaşının ancak bir
kısmını ödeyebilmekte, hatta onu dahi ödeyemeyecek duruma düşen belediyeler
bulunmaktadır çünkü gönderilen paraların önemli bir kısmı borçlarına
kesilmektedir. Bugün birçok belediyeye ayda sadece 10 bin TL düzeyinde, hatta
bu rakamın da altında ödenek gönderilmektedir. Bu durum hem belediye hem de
personel nezdinde sıkıntı yaratmakta, para olmadığı için de yapılması gereken
mecburi hizmetler hâliyle yapılamamaktadır.
Bu sorunun çözümü için genel bütçe vergi gelirlerinden
belediyelere verilen payların gözden geçirilerek adaletli ve yeterli bir hâle
getirilmesi, belediyelere sabit giderlerini karşılayabilecek belli bir paranın,
mesela aylık 25 bin TL’nin altında ödenek gönderilmemesi ya da personel
maaşlarının doğrudan Maliye tarafından ödenmesi gibi düzenlemeler mutlaka
gündeme getirilmelidir.
Belediyeler, geçmiş dönemlere ve cari döneme ait ödenemeyen sosyal
güvenlik primleri, vergiler ve kullanmış oldukları krediler dolayısıyla ağır
bir borç batağı içerisinde bulunmaktadırlar.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan, “Kimin
borcu varsa o ödenecek. Borcun üzerini çizmek yok. Öyle belediyeler var ki,
yüzde 40 yüzde 40 keserek merkeze olan borcunu yüz senede zor öder. Olsun, o
borçlar silinmeyecek.” diyor. Yani, hem borçların ödenemeyecek boyutta olduğunu
kabul ediyor hem de ödenecek diyor. Peki ne olacak,
nasıl ödenecek? Belediyelerin imkânı var da ödemiyorlar mı?
Borç ödeme eğilimine girmeyen belediyeler hakkında icra yoluna
başvurulacağını belirten Maliye Bakanı da belediyelerin öz gelirleri olan vergi
gelirlerini artırmaya yönelik çalışmalar yapılmasının zorunlu olduğunu, bunun
aynı zamanda belediyelerin mali özerkliklerini güçlendireceğini ve merkezî yönetime
olan bağımlılığını azaltacağını söylüyor. Yani, aynı Hükûmetin
yaptığı gibi, belediyelerin de vatandaşın ümüğünü sıkması isteniyor. Tabii,
işsizlikle ve yoksullukla cebelleşen vatandaşın durumu AKP Hükûmetinin
umurunda bile değil. AKP Hükûmetinin bakanları,
sadece bakıyor ama görmüyor, belediyelerin içinde bulunduğu sorunları çözmeye
yönelik hiçbir adım atmıyor.
Bilindiği üzere, 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı Kanun
ile nüfusu 2 binin altında olduğu gerekçesiyle AKP Hükûmeti
tarafından köye dönüştürülmek istenen 862 belediyenin, Anayasa Mahkemesi ve
Danıştay kararlarıyla tüzel kişiliklerinin devamı sağlanmıştır ancak 29 Mart
2009 mahallî idare seçimlerine giren ve bir beş yıl daha devamı uygun görülen
862 belediyenin akıbeti hakkında belirsizlik bulunmaktadır. Bugün itibarıyla bu belediyelerin ne olacağı hakkında bir netlik
yoktur ama bu konu, 2014 yılına yaklaştıkça ağırlığını daha da hissettirecek,
büyük tartışmalara sebebiyet verecektir. Bu belediyelerin
köye dönüştürülmesi kırdan kente olan göçü daha da artıracağından söz konusu
belediyelerin mevcut durumu, gelişme potansiyeli, yaz-kış nüfusu, ilçeye
uzaklığı, köy sayısı gibi unsurlara göre durumları yeniden değerlendirilmeli ve
belediye olarak faaliyetlerini devam ettirebilmeleri yönünde kırsal kalkınmayı
sağlayacak politikalar geliştirilmeli ve mutlaka mevcut belirsizliği bir an
önce giderecek düzenleme yapılmalıdır.
Belediye başkanlarımız dertlidir. Beldelerine hizmet etmek
istemekte ancak imkânsızlıklar nedeniyle yapamamaktadırlar, belde sakinlerine
karşı boyunlarını bükmektedirler. Belediye başkanlarının beldelerine gerekli
hizmetleri götürememelerinin, ellerinin kollarının bağlı bulunmasının sorumlusu
da, müsebbibi de AKP Hükûmetidir. Çünkü AKP Hükûmeti, belediye başkanlarımızı çaresiz bırakmıştır,
belediyelerin sorunlarına çare üretmemekte, vurdumduymaz bir tavır
sergilemektedir.
Değerli milletvekilleri, genel bütçe vergi gelirlerinden İller
Bankası aracılığıyla belediyelere gönderilen paylarda ciddi bir haksızlığa ve
adaletsizliğe neden olunmaktadır. Zira, tatil yeri
niteliğinde olan, yayla özelliği veya denize sahili bulunan birçok belde, ilçe
veya il konumundaki belediyelerimiz kış aylarında belli bir nüfusa sahip iken
yaz aylarında yoğun bir nüfus artışına sahne olmaktadır. Yerel kaynaklar
haricinde en önemli destek sayılan İller Bankası kanalıyla verilen ödeneklerin
kış aylarındaki resmî nüfusa göre hesaplanmasından dolayı yaz aylarında
katbekat artan nüfusa bağlı olarak en temel belediye hizmetlerinin dahi yerine
getirilmesinde maalesef sorunlarla karşılaşılmaktadır. İtfaiye, kanalizasyon,
cenaze, temizlik, yol vesair zorunlu hizmetler ciddi
şekilde aksamakta ve bu mevsimde çoğu tatil yapıp dinlenmek isteyen
vatandaşlarımız büyük sıkıntılar çekerek perişan olmaktadır. Bu sorunun mutlaka
ve acilen hâlledilmesi gerekmektedir. Sorunun çözümü
ise genel bütçe vergi gelirlerinden İller Bankası aracılığıyla belediyelere
gönderilen payların, sadece kış nüfusuna göre değil, yaz ve kış nüfuslarının
birlikte dikkate alınarak hesaplanmasıdır. Bu şekilde bir düzenleme hem ilgili
belediyelerimizi rahatlatacak hem de bu belediyelerimizden yaz aylarında hizmet
alan vatandaşlarımızın mağduriyetini büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır.
Genel bütçe vergi gelirlerinden büyükşehir belediyelerine ayrılan
paylarda da gerek kendi aralarında gerekse diğer il belediyelerine göre büyük
haksızlıklar ve adaletsizlikler bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı verilerine
göre, 2009 yılı İller Bankası ve büyükşehir belediye payları toplamında Konya
Büyükşehir Belediyesine 85 milyon lira aktarılmışken gerek nüfus gerek yüz
ölçümü itibarıyla daha küçük olan bazı illere daha fazla, hatta 4-5 katı pay
gönderilmiştir. Konya gibi büyükşehir belediyelerinin yanı sıra, büyükşehir
statüsünde olmayan Şanlıurfa, Malatya gibi birçok ilimiz de aynı haksızlığa
maruz kalmaktadır.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Mustafa Bey, Denizli de var,
Denizli.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) -
Aynı adaletsiz dağılım il özel idarelerinin paylarında da söz konusudur. Bugün,
ülkemizin en büyük yüz ölçümüne, 200 belediyeyle en fazla belediyesine sahip
olan, 631 köyle de en fazla köyü bulunan illerin başında gelen Konya, bu
özellikler itibarıyla daha küçük olan bazı illerden daha az pay almaktadır.
İller arasında yapılan bu haksız uygulama, aslında, o illerde yaşayan
vatandaşlarımıza yapılmaktadır. AKP’nin adaleti bu mudur? Bu adaletsiz uygulama
nereye kadar sürdürülecektir?
Değerli milletvekilleri, bu tasarıya göre Bankanın ortakları il
özel idareleri ve belediyelerdir. Yürürlükten kaldırılan 4759 sayılı Kanun’da
Bankanın ortakları arasında yer alan köy idareleri, bu tasarıyla ortaklar
arasından çıkarılmaktadır, yani köylerin Bankaya ortaklıkları ellerinden
alınmaktadır.
Bankanın ortakları olan il genel meclisleri ile belediyelerin
genel kurulda temsilinde her ilden 2’şer kişi olmak üzere il bazı esas alınmış,
Banka sermayesinde ortaklığı söz konusu olmayan Bakanlık ve kurum temsilcileri
genel kurulda yer almıştır.
Her ilden belediye temsilcisinin 1 kişi olması, belediye sayısı
fazla veya az olan iller açısından genel kurulda belediyelerin temsilinde bir
eşitsizlik oluşturmuştur. Seçim bölgem olan Konya’da hâlen 200 belediye bulunmaktadır.
Konya, 200 belediyesi olmasına rağmen belediye sayısı çok az olan illerle
birlikte İller Bankası Genel Kuruluna belediyeleri temsilen 1’er kişi
gönderebilecektir. Tüm belediyelerin yüzde 6,8’ine sahip olan Konya, bu
belediyelerini temsilen İller Bankası Genel Kurulunda binde 6 ile temsil
edilebilecektir. Bu durum, Konya’ya büyük haksızlık yapıldığı anlamına
gelmektedir. Şirketler hukukuna da uygun olmayan bu düzenleme, temsilde büyük
bir adaletsizliği içermektedir.
Yine, bu tasarıda, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ve diğer kanunların sözleşmeli personel
hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eliyle yürütülmesi
öngörülmektedir. Sözleşmeli olarak çalışmayı kabul etmeyen personelin Bakanlar
Kurulu kararıyla çıkarılacak olan yönetmeliğin yayınlanmasından itibaren en geç
üç ay içerisinde Banka tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi ve
diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmesini düzenlemektedir.
Anayasa’mızın 128’inci maddesinde, devletin, kamu iktisadi
teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre
yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli
görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülmesi hükme
bağlanmıştır.
Ayrıca, çalışanların hiçbir güvencesi olmaksızın sözleşmeli
istihdama ya da başka kurumlara nakledilmek üzere havuza mahkûm edilmesi, banka
hizmetlerinin işleyişini en iyi bilen ve yıllarını Bankaya harcayan birçok tecrübeli
personelin bu yolla tasfiye edilebilmesine yol açacak, kurum işleyişinde geri
dönülmez zararlar çıkabilecektir. Personelin güvencesiz kalması konusu bizim en
fazla endişe duyduğumuz konulardan biridir.
Burada bir hakkı teslim etmeden geçmeyeceğim. Personelin
talepleriyle ilgili olarak Sayın Genel Müdür ve Banka yönetimindeki arkadaşlar
tasarının Komisyon görüşmelerinde bu kaygıları gidermeye yönelik çok büyük çaba
sarf etmişler ve olumlu bir yaklaşım içerisinde olmuşlardır. Bu kapsamda,
personelin talebi olan birçok husus tasarıya işlenmiştir.
Ben, tasarının gerek İller Bankası personelimize gerekse ülkemize
hayırlı olmasını diliyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:18.55
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.59
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN
(Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
52’nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
477 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Alınan karar gereğince kanun tasarı ve teklifleriyle
komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 26 Ocak 2011 Çarşamba
günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.00