Normal 44161 3 6 2011-02-23T15:55:00Z 2011-02-23T15:56:00Z 22 38547 219722 TBMM 1831 515 257754 12.00 110 Clean Clean false 0 0 nk 0 nk 0 0 false false false TR X-NONE X-NONE 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖNEM: 23                            CİLT: 90                    YASAMA YILI: 5

 

 

 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

52’nci Birleşim

25 Ocak 2011 Salı

 

(Bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

   I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

  II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - YOKLAMALAR

IV. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI

1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümü ile Adalet ve Demokrasi Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu’nun, Gümrük Müsteşarlığının faaliyetleri ve Avrupa Birliği gümrük mevzuatına uyumuna ilişkin gündem dışı konuşması

3.- İstanbul Milletvekili Mithat Melen’in, diyabete ve diyabet çubuklarının hastalara veriliş şekline ilişkin gündem dışı konuşması

 

V.- AÇIKLAMALAR

1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan ve Hrant Dink’in ölümleri ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılamamasına ilişkin açıklaması

2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümüne ilişkin açıklaması

3.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlatılmasına ilişkin açıklaması

4.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, diyabet hastalarının diyabet çubuklarını eczanelerden alamamalarına ilişkin açıklaması

5.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, “bu ay içerisinde kaç tane faili meçhullerin yıl dönümünü birlikte kutluyoruz” ifadesindeki “kutluyoruz” sözünü “anma” olarak düzelttiğine ilişkin açıklaması

 

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Kanada Senato Başkanı Noel Kınsella ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1376)

2.- Ukrayna Parlamentosu Başkanı Volodimir Litvin ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1377)

3.- Lüksemburg Parlamentosu Dış ve Avrupa İşleri, Savunma, İşbirliği ve Göç Komisyonu Başkanı Ben Fayot ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1378)

4.- Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 75’inci maddesine göre geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1379)

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- BDP Grubu adına Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, emeklilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/993)

2.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut ve 20 milletvekilinin, milletvekillerinin İnternet ve telefon güvenlikleri ile ortam dinlemesi konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/994)

3.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir arazileri sular altında kalan köylülerin Sarımehmet Barajı’ndan kaynaklanan mağduriyetlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/995)

4.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 25 milletvekilinin, yük taşımacılığı sektörünün ve taşıma kooperatiflerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/996)

C) Önergeler

1.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın; (2/25) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/247)

 

VII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- Karşılıksız çek sorununun nedenlerinin araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 25/01/2011 Salı günkü birleşiminde okunarak, görüşmelerinin aynı birleşimde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi

2.- Gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine; 606 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak ve bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi

 

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/883) (S. Sayısı: 568)

2.- Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/877) (S. Sayısı: 535)

3.- İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/371, 1/101) (S. Sayısı: 477)

 

IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani’nin, yargıda rüşvet ile ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in cevabı (7/16710)

2.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Balıkesir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin taşınmasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın cevabı (7/16762)

3.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, görevde yükselme sınavı baraj puanının indirilmesine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın cevabı (7/16765)

4.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, medikal malzeme ücretlerinin devlet tarafından karşılanmasına ilişkin Sağlık Bakanından sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/16839)

5.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, Allianoi antik kentine ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/16855)

6.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, güzellik salonları ve poliklinikleri ile ilgili yapılan yeni düzenlemelere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın cevabı (7/17007)

7.- İzmir Milletvekili Oğuz Oyan’ın, Fethiye Ölüdeniz beldesinin sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17054)

8.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17068)

9.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinin personel ihtiyacına ve hastane koşullarının iyileştirilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın cevabı (7/17126)

10.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, Akgedik Barajı’na ve sulama kanallarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17127)

11.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kurulması planlanan bölge adliye mahkemelerinin binalarını yapan bir şirketle ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/17287)

12.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, çiftçilere kullandırılan kredilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın cevabı (7/17310)

13.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, esnafa kullandırılan kredilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın cevabı (7/17311)

14.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, sulama kooperatiflerinin sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17313)

15.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, KÖYDES projelerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/17386)

16.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Samsun’da kömür yardımının dağıtılma şekline ve yardımlardan yararlanacak kişilerin kriterlerinin belirlenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı (7/17391)

17.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, İzmir’deki işsizlik oranına ve işsizlikle mücadeleye ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17405)

18.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Otluca Hidroelektrik Santrali inşaatında meydana gelen kazaya ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17411)

19.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, İzmir’de turizm sektöründe yatırım projelerine ve tanıtım çalışmalarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/17422)

20.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Ege Uygarlıkları Müzesi inşaatına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/17423)

21.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Mısır Apartmanı’nın müze olarak düzenlenmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/17424)

22.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, tarımsal amaçlı kalkınma kooperatiflerinin borç faiz yüklerinin azaltılması konusunda Genel Kurulda verilecek önergelere,

- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun Osmaniye’deki uygulamasına,

Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun Adana’daki uygulamasına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/17431), (7/17432), (7/17433)

23.- Muğla Milletvekili Gürol Ergin’in, süt tozu ve tereyağı ithalatı kontenjanlarına ilişkin Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’dan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan’ın cevabı (7/17436)

24.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, etik davranış ilkelerini ihlal eden personele ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir’in cevabı (7/17437)

25.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, 2003-2010 yıllarında oluşturulan istihdama ve taşeron şirket uygulamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17446)

26.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun uygulanmasına,

- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, AB tarafından sağlanan kırsal kalkınma yardımlarının dağıtımına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/17467), (7/17468)

27.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, yurt dışı seyahatlere ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17469)

28.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, Kemal Türkler davası sanığına bir millî parkta işletmecilik yapma izni verilmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17484)

29.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Sof Dağı’ndaki yeni ruhsat verileceği iddia edilen taş ve mucur ocaklarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17485)

30.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Konya’nın bazı ilçelerinde meydana gelen sel felaketine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/17519)

31.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Konya Bozkır’da yaşanan sel felaketine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/17535)

32.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, yurt dışı seyahatlere, bunlara katılanlara ve ödenen harcırahlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/17539)

33.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, yenilenen SGK Genel Müdürlüğü binasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17549)

34.- Bursa Milletvekili Abdullah Özer’in, Bursa SGK İl Müdürlüğünde çalışan bazı memurlarla ilgili disiplin işlemlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17550)

35.- Bursa Milletvekili Abdullah Özer’in, SGK’yı zarara uğratan özel bir hastanenin sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17551)

36.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, kurulması planlanan Akkuyu ve Sinop Nükleer Enerji Santraliyle ilgili bir açıklamaya ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/17559)

37.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, ormanların yönetimine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/17584)

38.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, özel hastanelerde SGK’lılardan alınan ücretlere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/17604)

39.- Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Süleymaniye Camisi’nin restorasyonu ihalesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/17657)

40.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, TEDAŞ’taki görevde yükselme sınavlarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/17689)

41.- Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil’in, Eskişehir’de sokak ve caddelerin aydınlatma sorununa ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/17691)

42.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, ataması yapılan ve kurumdan ayrılan personele ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın cevabı (7/17732)

43.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, ek iş yapan milletvekillerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/17735)

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 13.03’te açılarak altı oturum yaptı.

 

Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Aydın ilinde yaşanan sel afetine,

Muğla Milletvekili Gürol Ergin, güncel tarımsal konulara,

Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz, Devlet Su İşlerinin Malatya ilinde yapmış olduğu yatırımlara,

İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.

 

Aydın Milletvekili M. Fatih Atay,

Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk,

Aydın Milletvekili Mehmet Erdem,

Aydın ilinde yaşanan sel afetine;

Adana Milletvekili Yılmaz Tankut, eski Seyhan Belediyesi Başkanı Adana Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Ahmet Cevdet Yağ’ın menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybetmesine,

Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, Muğla Milletvekili Gürol Ergin’in, gündem dışı konuşmasına,

Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Ardahan’dan geçen Kura Nehri’nin Karadeniz’e akıtılmasına,

İlişkin birer açıklamada bulundular.

 

Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 26 milletvekilinin, faili meçhul cinayetlerin (10/989),

BDP Grubu adına Grup Başkan Vekili Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, pnömokonyoz hastalığının (10/990),

Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve 22 milletvekilinin, yolsuzluk sorununun (10/991),

Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve 21 milletvekilinin, yoksulluk sorununun sosyal şiddet ve toplumsal barış üzerindeki etkilerinin (10/992),

Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

 

Spor Kulüplerinin Sorunları ile Sporda Şiddet Sorununun Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, İngiltere ve İspanya’da inceleme çalışması yapmasına; gidecek komisyon üyelerinin sayıları ve inceleme süresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca tespit edilmesi kaydıyla TBMM Başkanlık Divanının 7 Ocak 2011 tarih ve 84 sayılı Kararıyla uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi kabul edildi.

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında yer alan 588 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın bu kısmın 8’inci sırasına alınmasına; diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; Genel Kurulun 13 Ocak 2011 Perşembe günkü birleşiminde 588 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalara devam edilmesine; bu birleşimde 588 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerinin tamamlanması hâlinde Genel Kurulun 14 Ocak 2011 Cuma ile 17 Ocak 2011 Pazartesi günlerine ilişkin çalışma kararının kaldırılmasına; 18, 19 ve 20 Ocak 2011 tarihlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarına 3 gün ara verilmesine; Genel Kurulun 25 Ocak 2011 Salı günkü birleşiminde 1 saat sözlü soruları müteakip diğer denetim konularının görüşülmeyerek gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında yer alan işlerin görüşülmesine; 26 Ocak 2011 Çarşamba günü sözlü soruların görüşülmemesine; Genel Kurulun 25/1/2011 Salı günkü birleşiminde 15.00-20.00, 26-27 Ocak 2011 Çarşamba ve Perşembe günkü birleşimlerinde 13.00-20.00 saatleri arasında çalışmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul edildi. 

 

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:

2’nci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları Raporlarının (1/883) (S. Sayısı: 568),

4’üncü sırasında bulunan, Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun (1/877) (S. Sayısı: 535),

5’inci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporlarının (1/371, 1/101) (S. Sayısı: 477),

Görüşmeleri komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.

 

1’inci sırasında bulunan ve görüşmelerine devam olunan, İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96),

3’üncü sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/487) (S. Sayısı: 131),

Görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi ve kanunlaştı.

 

6’ncı sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Arjantin Cumhuriyeti Arasında Veterinerlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/299) (S. Sayısı: 79),

7’nci sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Arjantin Cumhuriyeti Arasında Bitki Koruma Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/303) (S. Sayısı: 511),

8’inci sırasına alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşmaya Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/984) (S. Sayısı: 588),

Görüşmeleri tamamlanarak yapılan açık oylamalardan sonra kabul edildi ve kanunlaştı.

 

Türk Ticaret Kanunu Tasarısının (1/324) (S. Sayısı: 96) 4, 5, 22, 23 ve 56’ncı maddelerinin yeniden görüşülmesine ilişkin Adalet Komisyonu Başkanlığının önergesi kabul edildi.

Alınan karar gereğince, 25 Ocak 2011 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 00.36’da son verildi.

 

                                                            Şükran Güldal MUMCU

                                                                    Başkan Vekili

                 Bayram ÖZÇELİK                                                                   Gülşen ORHAN

                          Burdur                                                                                      Van

                        Kâtip Üye                                                                               Kâtip Üye

                                                                     Fatih METİN

                                                                            Bolu

                                                                       Kâtip Üye

 

                                                                                                                                                 No.:  64

II.- GELEN KÂĞITLAR

14 Ocak 2011 Cuma

Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi’nin, Wikileaks belgelerindeki Türkiye’de nükleer silahlar bulunduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17262)

2.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, Flaman Parlamentosu Başkanının bir açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17265)

3.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Dünya Özürlüler Günü nedeniyle düzenlenen bir gezi programının ertelenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17266)

4.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, uzman kadrosunda çalışanların ücret farklılıklarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17267)

5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, demokratik açılım projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17268)

6.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Wikileaks’in yayınladığı belgelerdeki bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17270)

7.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Emet Bor İşletmesinin bazı servislerinde çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17275)

8.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, TRT’nin elektrik payı ve bandrol ücretlerinden kaynaklı alacaklarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17276)

9.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan müracaatlara ve ödeme miktarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17278)

10.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan müracaatlara ve ödeme miktarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17279)

11.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan müracaatlara ve ödeme miktarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17280)

12.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı belediyelere karla mücadele için ödenek verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17281)

13.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı belediyelere karla mücadele için ödenek verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17282)

14.- Antalya Milletvekili Mehmet Günal’ın, Haydarpaşa Garında çıkan yangına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17283)

15.- Antalya Milletvekili Mehmet Günal’ın, bir binanın tapu tahsis işlemine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17284)

16.- Hakkari Milletvekili Hamit Geylani’nin, protestocu öğrencilere yapılan müdahaleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17285)

17.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesinin bir maddesi ile ilgili mahkeme kararının uygulanmamasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17294)

18.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin özelleştirilmesi sürecine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17295)

19.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Van’da yapılan Kuskunkıran Tünelinin tamamlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17296)

20.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, beden eğitimi derslerinin kaldırılacağı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17300)

21.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, bir askerin ölümü ile ilgili iddialara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17304)

                                                                                                                                                 No.:  65

17 Ocak 2011 Pazartesi

Raporlar

1.- Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti Arasında Telif Hakları ve İlgili Diğer Fikri Haklar Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/330) (S. Sayısı: 591) (Dağıtım tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 17 Temmuz 1998 Tarihinde Ankarada İmzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin Revizyonu ile İlgili Ek Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/349) (S. Sayısı: 596) (Dağıtım tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)

3.- Türkiye Cumhuriyeti ve Birleşik Arap Emirlikleri Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/383) (S. Sayısı: 597) (Dağıtım tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)

4.- Türkiye Cumhuriyeti ile Bahreyn Krallığı Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/388) (S. Sayısı: 598) (Dağıtım tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)

Yazılı Soru Önergesi

1.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, ek iş yapan milletvekillerine  ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/17735) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/12/2010)

Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, emniyet güçlerinin protestocu öğrencilere karşı orantısız güç kullanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17306)   

2.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17307)   

3.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, son beş yılda yapılan protesto ve gösteri yürüyüşlerine ve polis müdahalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17308)   

4.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, uluslararası doğrudan yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17309)   

5.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, teşvik sisteminden yararlananlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17312)   

6.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, bir vali yardımcısı hakkındaki bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17315)   

7.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, İşsizlik Sigortası Fonuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17316)   

8.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, KÖY-DES Projesi kapsamında Denizli Merkez’de yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17317)   

9.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, ekonomik krizin Denizli’ye etkilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17318)   

10.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, SEÇSİS Programına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17319)   

11.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17320)   

12.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Ulusal Kanal’ın, kablolu TV yayın lisansı ve yayın izni başvurusuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17322)   

13.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin, üniversite öğrencilerinin barınma sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17323)   

14.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, bazı cami onarımlarında yolsuzluk yapıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17324)   

15.- Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın, TSK’dan ilişiği kesilen personelin hak kaybının giderilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17325)   

16.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, KİT Komisyonunun aldığı bazı kurumların incelenmesi ve soruşturulması kararının uygulanıp uygulanmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17326)   

17.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, TRT’de yayınlanan bir programa ve eski bir futbolcuya ödenen ücrete ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)  yazılı soru önergesi (7/17330)   

18.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, TRT’nin personel alım sınavına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)  yazılı soru önergesi (7/17331)   

19.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, kamu bankalarından borçlananların af kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)  yazılı soru önergesi (7/17334)   

20.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, İzmir’deki spor tesislerine ve lisanslı sporcu sayısına ilişkin Devlet Bakanından  (Faruk Nafız Özak)  yazılı soru önergesi (7/17335)   

21.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunlarına ilişkin Devlet Bakanından  (Faruk Nafız Özak)  yazılı soru önergesi (7/17336)   

22.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, bir gazetecinin göz altına alınmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17339)   

23.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir beldenin sulama sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17340)   

24.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün sulama sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17341)   

25.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17342)   

26.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17343)   

27.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Baro başkanlarının protokol listesindeki yerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17344)   

28.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17345)   

29.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, etik davranış ilkelerini ihlal eden personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17346)   

30.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetinin araştırılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17347)   

31.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, haklarında inceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılan ve tutuklanan belediye başkanlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17348)   

32.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, KÖY-DES Projesi kapsamında Acıpayam’da yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17349)   

33.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, emniyet güçlerinin protestocu öğrencilere karşı orantısız güç kullanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17350)   

34.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Kolluk Gözetim Komisyonu kurulmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17351)   

35.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, kültür balıkçılığı yapanların ödediği kira bedellerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17352)   

36.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, kaçak göçmenlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17353)   

37.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17354)   

38.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün elektrik sorununa ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17355)   

39.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir beldenin elektrik şebekesinin yenilenmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17356)   

40.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, gelir uzmanı kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17357)   

41.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Devlet liselerinde başarısız olanların akşam liselerine nakil yaptırdığı iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17358)   

42.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köy ilköğretim okulunun bakım ve onarımına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17359)   

43.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, eğitim sisteminin iyileştirilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17360)   

44.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, 07 Aralık 2010’da yapılan öğretmen atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17361)   

45.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, Wikileaks’in yayınladığı belgelerdeki bir iddiaya ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17362)   

46.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, TSK’nın NATO operasyonlarında görevlendirilen personeline ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17363)   

47.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığının sayaç alım ihalesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/17371)   

48.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, KOSGEB kredisinin kullanımına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/17372)   

49.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, ülkemizin tohum ihtiyacına ve ithal edilen tohum miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17373)   

50.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana’da tarım  dışı amaçlar için kullanılan sulanabilir arazi miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17374)   

51.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Osmaniye’de tarım dışı amaçlar için kullanılan sulanabilir arazi miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17375)   

52.- Muğla Milletvekili Gürol Ergin’in, bazı hayvansal ürünlerin yüzde sıfır oranında gümrük vergisiyle ithal edilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17376)   

53.- Muğla Milletvekili Gürol Ergin’in, TKDK ile ilgili bazı iddialara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17377)   

54.- Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın, TİB’in izin verdiği telefon dinlemelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17378)   

55.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars-İstanbul treninin yeniden sefere başlayıp başlamayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17379)   

56.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, SHÇEK’e bağlı yurtlarda kalan çocukların sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17381)   

 

                                                                                                                                                No.:   66

21 Ocak 2011 Cuma

Teklifler

1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Samsun Milletvekili Suat Kılıç ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ile Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak’ın; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Teklifi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/849) (Plan ve Bütçe; Adalet; İçişleri ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.1.2011)

2.- Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün; 5947 Sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/850) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.1.2011)

Raporlar

1.- Uluslararası Denizcilik Örgütü Sözleşmesinde Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/334) (S. Sayısı: 600) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)

2.- Güney Doğu Avrupada Yüksek Performanslı Bir Demiryolu Ağının Kurulması Konusunda Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/375) (S. Sayısı: 601) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Veterinerlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/420) (S. Sayısı: 602) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)

4.- Türkiye ile Mısır Arasında Doğal Gaz Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/390) (S. Sayısı: 603) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)

5.- Biyotıp Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/394) (S. Sayısı: 604)  (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)

6.- Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ile Arnavutluk Cumhuriyeti Avrupa Entegrasyon Bakanlığı Arasında Avrupa Entegrasyonu Süreci Çerçevesinde İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/440) (S. Sayısı: 605) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)

                                                                                                                                                 No.:  67

24 Ocak 2011 Pazartesi

Tasarı

1.- Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/994) (Plan ve Bütçe ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.1.2011)

Teklifler

1.-  Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Samsun Milletvekili Suat Kılıç ile 6 Milletvekilinin; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/851) (Plan ve Bütçe; Adalet ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor  Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.1.2011)                       

2.- Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/852) (Milli Savunma ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.1.2011)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Amerika seyahatine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/2316) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

2.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, kamuya ait taşınır ve taşınmaz mallara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2317) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir okulun bahçe duvarının ve çevre düzenlemesinin yapılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/2318) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

4.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’de eğitim için ayrılan bütçeye ve okulların ihtiyaçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/2319) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

5.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, kamuda çalışan işçilerin eş durumu tayin uygulamasından yararlandırılmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/2320) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

6.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’in eğitim sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/2321) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

7.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, İran’ın referandumda kullanılmak üzere Adalet ve Kalkınma Partisine yardım yaptığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2322) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)

8.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, doğalgaz fiyatları ile ilgili bir açıklamasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/2323) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)

9.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, akaryakıt fiyatlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2324) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)

10.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, Karaman-Ayrancı’ya adliye kurulmasına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/2325) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

11.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Elazığ Belediyesinde usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2326) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17736) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

2.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, iki dil tartışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17737) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

3.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, 2010 Aralık ayı tüketici fiyatları endeksinin hesaplanma yöntemine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17738) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

4.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, TOKİ’nin Ankara-Gölbaşı Örencik konutlarının sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17739) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, TOKİ’nin Kütahya’da yaptırdığı konut inşaatında yaşanan olaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17740) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

6.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Dumlupınar Üniversitesinde bir öğrencinin öldürülmesi olayına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17741) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

7.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, KİT’lerin yönetim kurulu üyelerinin gelir vergilerinin kurumlarınca karşılanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17742) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

8.- Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis’in, Çorum’da bir ilköğretim okulunda yapılan uygulamalı eğitim gezisiyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17743) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

9.- Ordu Milletvekili Rahmi Güner’in, bir dava dosyasında yer alan telefon konuşmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17744) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

10.- Çorum Milletvekili Derviş Günday’ın, taksici esnafının sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17745) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

11.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, SGK’nın geçici karekodlu ilaç bedellerini ödememesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17746) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

12.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Amerika seyahatine ve bazı hakim ve savcıların Amerika’da eyalet sistemini incelediği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17747) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

13.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, kanser hastası bir mahkuma ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17748) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

14.- Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, su kullanım hakkı anlaşmasıyla devredilen HES’lerin yapım ihalelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17749) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

15.- Bursa Milletvekili Necati Özensoy’un, yunus parklarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17750) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

16.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün sulama ve içme suyu ihtiyacına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17751) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

17.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, sanayi tesislerinin filtre kullanımına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17752) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

18.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, TRT’nin yılbaşı programına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17753) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

19.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, TRT’nin personel alım sınavına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17754) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

20.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, yerel basına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17755) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

21.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, EPDK tarafından verilen elektrik enerjisi üretim lisanslarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17756) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

22.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Balıkesir ve ilçelerindeki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17757) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

23.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, nükleer santral kurulması için yapılan görüşmelere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17758) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

24.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars’da kömür yardımı alamayan köylere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17759) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

25.- Muğla Milletvekili Metin Ergun’un, Muğla-Fethiye’de aşırı yağış nedeniyle zarar gören yolların onarımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17760) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

26.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17761) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

27.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Van-Erciş Çelebibağ Beldesinde bir ailenin katledilmesi olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17762) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

28.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, namus cinayetlerine ve güvenlik güçlerine sığınan kadınların ailelerine teslim edilmesi sonucu yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17763) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

29.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, son yirmi yılda meydana gelen trafik kazalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17764) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

30.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köprünün yeniden yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17765) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

31.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’te yeni bir hal binası yapılıp yapılmayacağına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17766) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

32.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’in ilçe ve köylerinde yaşanan su, yol ve elektrik sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17767) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

33.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’in ilçe ve köylerindeki karla mücadele çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17768) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

34.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Şeker Fabrikası A.Ş.’ye yönelik cezai işlemlere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17769) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

35.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Şeker Fabrikası A.Ş.’nin haksız kazanç sağladığı iddialarına ve vergi cezalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17770) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

36.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Belediyesine tahsis edilen bazı taşınmazların kullanımına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17771) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

37.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Hatay-Dörtyol’da bir sendika temsilcisinin taşıdığı pankart nedeniyle cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17772) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

38.- Antalya Milletvekili Mehmet Günal’ın, öğretim üyesi ve görevlilerinin sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17773) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

39.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, bir köydeki öğrencilerin taşımalı eğitim kapsamına alınmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17774) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

40.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köy okulunun eğitime açılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17775) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

41.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’teki okulların kitap ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17776) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

42.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis 7 Aralık Üniversitesinin öğretim görevlisi ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17777) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

43.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’teki okullarda ilk yardım setlerinin bulundurulmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17778) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

44.- Hatay Milletvekili Gökhan Durgun’un, bazı hastanelerdeki kanserli hastalara yönelik yapıldığı iddia edilen bir ankete ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17779) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

45.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, çocuk kardiyoloji uzmanı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17780) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

46.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, tarım dışı kullanılan alanlara ve su kaynaklarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17781) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

47.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, sulama yöntemine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17782) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

48.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, organik tarıma ve erozyon sorununa ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17781) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

49.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, atık su arıtma tesislerine ve balık çiftliklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17784) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

50.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, Ankara-Samsun güzergâhı için bir demiryolu yatırımı yapılıp yapılmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17785) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

51.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, iptal edilen tren seferlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17786) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

52.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis ve ilçelerindeki karla mücadele için ödenek verilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17787) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

53.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, cep telefonlarına gönderilen kısa mesajlar ve yayınlanan reklamlar vasıtasıyla gerçekleştirilen dolandırıcılık vakalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/17788) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

54.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Füze Kalkanı Projesine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17789) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

55.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, namus cinayetlerinin önlenmesine ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17790) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

56.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’te turizmin geliştirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17791) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

57.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, şehir plancılarının istihdamına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/17792) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)

58.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, Başbakanlığa tahsis edilen makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17793) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

59.- Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın, Antalya-Finike’de meydana gelen selden kaynaklanan mağduriyetin giderilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17794) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

60.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, tütün ithaline ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17795) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

61.- Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in, emeklilerin sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17796) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

62.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle gerçekleşen tahliyelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17797) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

63.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Hakkâri’de 2010 Eylül ayında bir yolcu minibüsünün mayına çarpması sonucu yaşanan olaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17798) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

64.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, engelli sporcuların ödüllendirilmesine ve engelli personel istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17799) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

65.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, bir gazetecinin iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17800) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

66.- Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu’nun, Karadeniz Üniversitesini Güçlendirme Vakfıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17801) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

67.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, İhlas Finans Kurumu mağdurlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17802) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)

68.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, antidepresan ve antipsikotik ilaç kullanım miktarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17803) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

69.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, Van F Tipi Cezaevindeki bir tutuklunun tedavisine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17804) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

70.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, AİHM’nin Hrant Dink davası kararı doğrultusunda sorumlular hakkında işlem yapılmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17805) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

71.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle gerçekleşen tahliyelere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17806) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

72.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle gerçekleşen tahliyelere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17807) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

73.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, İzmir Kırıklar 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi Müdürüyle ilgili bazı iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17808) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

74.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, Yüksekova-Van karayolu üzerinde yaşanan bir olayla ilgili iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17809) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)

75.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, dizi sektöründe çalışanların sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17810) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

76.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, Çorlu’da bir şirketin bazı işçileri sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkardığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17811) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

77.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, İşsizlik Sigortası Fonunun kullanımına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17812) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

78.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Osmaniye’de nehir tipi HES’ler için alınan ÇED raporlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17813) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

79.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, nehir tipi HES’ler için alınan ÇED raporlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17814) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

80.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Orman Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlara ve Gazi Yerleşkesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17815) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

81.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, dizi ve reklam süreleriyle ilgili bir düzenleme yapılmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17816) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

82.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, Balyoz Davasında iddianamenin TRT spikerleri tarafından okunmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17817) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

83.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’ye naklen ataması yapılan bir müfettişe ve müfettiş yardımcılığı sınavına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17818) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

84.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17819) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

85.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Ekrem Koçak Atletizm sahasının yenilenmesine ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/17820) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

86.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/17821) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

87.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17822) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

88.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Samsun Sosyal Hizmetler İl Müdür Vekili ile ilgili bir iddiaya ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17823) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)

89.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, EPDK üyeleri ve üst düzey yöneticilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17824) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

90.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, ülkemizdeki bor madeni rezervine ve kullanımına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17825) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

91.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, elektrik abonmanlığı bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17826) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)

92.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, bazı şirketlerin İstanbul’daki belediyelerden aldığı ihalelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17827) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

93.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, Hizbullah Davası sanıklarının tahliye edilmesi üzerine yapılan gösteriye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17828) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

94.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, bir lise kantininde yapılan gösteriye polisin müdahale etmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17829) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

95.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Topkapı Sarayı Müdürünün bir beyanatına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17830) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

96.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kilis’te turizmin geliştirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17831) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

97.- Muğla Milletvekili Metin Ergun’un, yurt içi ticari eşya taşımacılığı yetki belgesi şartlarının zorlaştırılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17832) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

98.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Siirt Havalimanı çalışanlarının işten çıkarılmasıyla ilgili iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17833) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

99.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, hakkında ihbar ve şikâyet olan ve soruşturma izni verilmeyen personele ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17834) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

100.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, 2003 yılından itibaren THY’nin uçak alımlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17835) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

101.- Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’nin, TSE personelinin maaşlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/17836) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)

102.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Afşin-Elbistan Termik Santralinin özelleştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17837) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

103.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara yönelik psikolojik destek çalışmalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17838) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)

104.- Bursa Milletvekili Onur Öymen’in, Türkiye-Avrupa Birliği üyelik müzekelerinde fasılların açılmasında yaşanan soruna ilişkin Devlet Bakanından (Egemen Bağış) yazılı soru önergesi (7/17839) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

105.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Cemil Çiçek) yazılı soru önergesi (7/17840) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

106.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/17841) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

107.- Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı’nın, hayvan ve et ithalatı nedeniyle besicilik sektörünün yaşadığı mağduriyete ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17842) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

108.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, kamu yatırımlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17843) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

109.- Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu’nun, Anadolu meslek liseleri çocuk gelişimi bölümü öğrencilerine staj ücreti verilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17844) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)

110.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğünde başlatılan soruşturmaya ve soruşturma izinlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17845) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

111.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Kars’taki İnsanlık Anıtı adlı heykele ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17846) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

112.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, TÜİK’in 2009 Yoksulluk Çalışması sonuçlarına ve asgari ücretin resmi yoksulluk rakamına yükseltilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17847) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

113.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Maliye Bakanlığı Taşınır Mal Yönetmeliği 3 Nolu Genel Tebliğinde yer alan “seçim dönemlerinde” ifadesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17848) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

114.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, cezaevlerinde mahkûmlara sağlanan internet kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17849) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

115.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının tohumla ilgili elektronik posta göndereceği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17850) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

116.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, cinsel istismarın önlenmesine yönelik çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17851) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

117.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17852) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

118.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Erzurum-Oltu Cezaevindeki bir hükümlünün sağlık sorununa ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17853) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

119.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17854) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

120.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, bir tutukluya ve hükümlülerin başka cezaevine nakilleri ve tedavilerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17855) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

121.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, tutuklu bulunan çocuklara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17856) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

122.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, tutuklu ve hükümlü sayısına ve dosyaların Yargıtayda beklemesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17857) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

123.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17858) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

124.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, emekli yaşını doldurmasına rağmen hizmet süresi yetersizliği sebebiyle emekli olamayanlara hizmet borçlanması yapılarak emeklilik hakkı verilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17859) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

125.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, SGK’nın 2009-2010 yıllarındaki sağlık sektöründeki kesintilerine, prim gelirlerine ve giderlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17860) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

126.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, SGK il müdürlükleri arasındaki özlük hakları farklılıklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17861) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

127.- Hatay Milletvekili Abdulaziz Yazar’ın, SGK’ca eczanelere aktarılan paya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17862) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

128.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, toplu iş sözleşmelerinde mobbingle mücadeleye yönelik çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17863) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

129.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17864) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

130.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’daki bir taş ocağı işletmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17865) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

131.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, Antalya-Aksu Çayının ıslahına ve kum, çakıl ve taş ocaklarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17866) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

132.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, deniz kirliliğinin önlenebilmesi için alınacak tedbirlere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17867) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

133.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın, Burdur Onaç Barajı ve kış aylarında yaşanan mağduriyete ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17868) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

134.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Güngören Göletinin tamamlanmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17869) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

135.-  Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Keles Dağdibi Köyünün göletine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17870) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

136.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17871) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

137.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, ek hesap faiz oranlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17872) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

138.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17873) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

139.- Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün, İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğündeki rüşvet ve yolsuzlukla ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/17874) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

140.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/17875) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

141.- Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Bingöl’deki sosyal tesis ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/17876) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

142.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/17877) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

143.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, yurt dışındaki Türk Şehitliklerine ve Myanmar’daki Türk Şehitliğine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17878) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

144.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Katar’da yapılması planlanan büyükelçilik binası ihalesine ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17879) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

145.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17880) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

146.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, yurt dışı seyahatlere, bunlara katılanlara ve ödenen harcırahlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17881) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

147.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17882) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

148.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, yerel seçim sonrası bir beldeye gönderilen iş makinelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17883) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

149.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, çipli pasaport uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17884) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

150.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Konya-Beyşehir Belediyesinin taşınmaz ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17885) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

151.- İstanbul Milletvekili Necla Arat’ın, İDO çalışanlarının özlük haklarına ve İDO’nun satışına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17886) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

152.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, Anayasa Mahkemesinin denetim sonuçlarına ve yerel yönetimlerle ilgili soruşturma izinlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17887) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

153.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, bir koruma polis memuru ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17888) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

154.- Eskişehir Milletvekili Hüseyin Tayfun İçli’nin, seçmen kütüklerine ve oy kullanmayanlara yönelik cezai yaptırımlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17889) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

155.- Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın, Sabiha Gökçen Havalimanında bir kişiye yapıldığı iddia edilen muameleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17890) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

156.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Ankara ve İstanbul’da yolcu taşımacılığı yapan araçlara kırmızı ışık ve hız ihlali nedeniyle verilen cezalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17891) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

157.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, bir firmanın yaptığı ankete ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17892) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

158.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17893) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

159.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’in kültür ve turizm açısından tanıtımına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17894) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

160.- Batman Milletvekili Bengi Yıldız’ın, Adıyaman-Çelikhan Abdulharap’taki “yüzen adacıkların” korunmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17895) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

161.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17896) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

162.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bakanlığa ve bağlı kuruluşlara atanan ve görevden alınan personele ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17897) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

163.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Özel Kalem Müdürlüğü emrindeki araç sayısına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17898) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

164.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, 4483 Sayılı Kanun kapsamında yapılan ihbar ve şikâyetler ile sonuçlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17899) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

165.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17900) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

166.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’teki derslik ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17901) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

167.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’teki eğitim sorunlarının çözümüne yönelik önerilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17902) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

168.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranının düşmesinin nedenlerinin araştırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17903) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

169.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, Antalya-Kepez’de bir lise öğrencisinin aldığı disiplin cezasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17904) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

170.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, bir lisede cinsiyet temelli yapıldığı iddia edilen bir uygulamaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17905) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

171.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, okullarda çocuklara ücretsiz süt ve beslenme hizmeti verilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17906) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

172.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17907) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

173.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin askerlik sürelerinin kısaltılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17908) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

174.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17909) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

175.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, tıbbi mümessillerin hastane ve aile sağlığı merkezlerine girmelerinin yasaklanmasına ve ilaç şirketlerinden alınan promosyonlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17910) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

176.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, şeker hastalarının kullandığı ilaç ve etken maddelerine ve ilaçların zararlı etkileri konusunda yapılan çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17911) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

177.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Van-Başkale’de ambulansa yapılan bir sigara kaçakçılığı olayına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17912) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

178.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa-Nilüfer’de sağlık tesislerinin yapımına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17913) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

179.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, Kırklareli-Babaeski’nin hastane ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17914) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

180.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbing sebebiyle yapılan başvurulara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17915) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

181.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17916) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

182.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, çeltik üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17917) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

183.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, pancar üreticilerinin sorunlarına ve nişasta bazlı şeker üretimine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17918) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)

184.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, çiftçi kredi faizlerinde “İyi Tarım Uygulamasına” geçen üreticilerin yaşadığı mağduriyete ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17919) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)

185.-  Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, et ithali nedeniyle besicilik sektöründe yaşanan sıkıntılara ve besicilik sektörüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17920) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

186.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17921) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

187.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Eskişehir-Bozüyük-İnegöl arası yol yapım çalışmalarındaki kamulaştırma bedellerinin ödenmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17922) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

188.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17923) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

189.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, bir köyün telefon hatlarında yaşanan arızaya ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17924) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

190.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/17925) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

191.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/17926) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

192.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Egemen Bağış) yazılı soru önergesi (7/17927) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

193.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Zafer Çağlayan) yazılı soru önergesi (7/17928) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

194.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi (7/17929) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

195.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/17930) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

196.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/17931) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

197.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17932) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

198.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Cemil Çiçek) yazılı soru önergesi (7/17933) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

199.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17934) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)

 Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, referandum sürecinde YSK’ya ayrılan ödeneğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16669)

2.- Hakkari Milletvekili Hamit Geylani’nin, Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davadaki tutuklu bir sanığın ifadesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16681)

3.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, telefon dinlemelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16701)

4.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, bir tutukludan tercüme ücreti istendiği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16706)

5.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, cezaevlerinin vardiya sistemine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16707)

6.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, ataması yapılan ve kurumdan ayrılan personele ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16708)

7.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, bir tutuklunun duruşmaya götürülmediği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16709)

8.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, 12 Eylül Rejiminin fiili ve hukuki etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılacak çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16793)

9.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, görevi kötüye kullanma suçunun cezasını hafifleten teklife ve bazı bürokratlar hakkındaki suç duyurusu, ihbar ve şikayetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16799)

10.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16801)

11.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, tutuklu gazetecilere ve basın özgürlüğüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16802)

12.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, tutuklu kişilere ve tutukluluk sürelerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16847)

13.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, akaryakıt ürünlerindeki fiyat artışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17385)

14.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, Füze Savunma Kalkanı Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17387)

15.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz'un, ilaçlar piyasaya çıkmadan önce yapılan ve insan sağlığına zarar veren testlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17389)

16.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Seydişehir Eti Alüminyum A.Ş.’nin özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17393)

17.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, internet üzerinden yapılan satışlardaki vergi yükümlülüğüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17395)

18.- İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in, Tokat’ın Çevrecik-Saraykışla-Büşürüm bağlantı yoluna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17396)

19.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, Maliye Bakanının emeklilerle ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17397)

20.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, üniversitelerdeki olaylara karışan öğrencilere verilen cezalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17398)

21.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, kayıt dışı istihdama, primsiz ödemeler kapsamındaki aylıklara ve İşsizlik Sigortası Fonunun kullanımına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17404)

22.- Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın, Tekirdağ ve ilçelerinde merkezi yönetim ve belediyelerin yaptığı ihalelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17412)

23.- Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, kolluk güçlerinin biber gazı kullanımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17413)

24.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, İnsani Yardım Vakfı ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17414)

25.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin, il özel idaresi çalışanlarına eş durumu tayini imkanının sağlanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17415)

26.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, İran sınırında bir köylünün öldürülmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17416)

27.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, kurulması düşünülen büyükşehirlerle ilgili kriterlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17417)

28.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, İstanbul-İzmir Otoyolu Projesinin muhtemel etkilerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17418)

29.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, güvenlik güçlerince protestocu öğrencilere yönelik müdahalede yaşanan bir olaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17419)

30.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, bir lokantada yapılan polis denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17420)

31.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, cezaevinde kalan ve tahliye olan siyasi kimliğe sahip kişilerin takibe alınması konusunda yayımlandığı iddia edilen genelgeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17421)

32.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Adana’daki bazı belde ve köy okullarındaki ısınma sorununa ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17425)

33.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, OECD tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programının sonuçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17426)

34.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Okul Polisi Projesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17427)

35.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, çiftçilerin ve minibüsçü esnafının borçlarının affedilmesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17434)

36.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, ehliyet harçlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17438)

37.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Zafer Bölgesel Havaalanı Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17439)

38.- Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, özel bir şirketin aldığı kamu ihalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17440)

39.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, Datça Devlet Hastanesi Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17443)

40.- Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın, İstanbul Üniversitesinde çıkan bir olaya ve bazı öğrencilere verilen disiplin cezasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17444)

41.- Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan’ın, çiftçilerin kullandığı kredilerden alınmayan kısımlarının nasıl karşılandığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17447)

42.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, İGDAŞ’ın özelleştirilmesi kararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17448)

43.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, çalışma hayatı ile ilgili bir yasa tasarısı için UÇÖ ile diyalog kurulmadığı ve UÇÖ sözleşmelerinin dikkate alınmadığı iddiasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17449)

44.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, bir lokantada yapılan polis denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17453)

45.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, İran sınırındaki kaçakçılık olaylarına ve bir köylünün öldürülmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17454)

46.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa-Nilüfer Ertuğrulkent mevkiinde üst geçit olmaması sebebiyle meydana gelen kazalara ve üst geçit yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17455)

47.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Polis Meslek Yüksek Okulundan ilişiği kesilen öğrencilere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17456)

48.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, İran sınırında öldürülen Türk vatandaşlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17457)

49.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17458)

50.- Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğündeki bazı yolsuzluk iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17459)

51.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’in okul öncesi eğitim ve ilköğretim okullarının mevcut durumlarına ve ihtiyaçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17460)

52.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’teki okulların hijyen koşullarına ve çevre düzenlemesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17461)

53.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, 2006-2010 yıllarında öğretmen çocuklarına verilen ve iptal edilen burs sayısına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17462)

54.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, sözleşmeli öğretmenlerin özür grubu atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17463)

55.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, yenilenen KPSS Eğitim Bilimleri Sınavından sonra yapılan öğretmen atamaları ile ilgili bir iddiaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17464)

56.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, eş durumu atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17465)

57.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı üst düzey görevlilerinin yurt dışı seyahatlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17466)

58.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın, Özürlüler İdaresi Başkanlığında görevli bir memurun şiddete maruz kaldığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17470)

59.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, belediyelerin Hazineye olan borçlarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17472)

60.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, İzmir Metrosunun devrinde yaşanan soruna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17473)

61.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Allianoi Antik Kentine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17474)

                                                                                                                                                 No.:  68

25 Ocak 2011 Salı

Tasarı

1.- Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/995) (İçişleri ile Milli Savunma Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.1.2011)

Rapor

1.- Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün; Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü’nün; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 17 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili Zeynep Dağı’nın; Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın; Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin; İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un; Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz ve 29 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam ve 25 Milletvekilinin; Niğde Milletvekili Mümin İnan ve 6 Milletvekilinin; Niğde Milletvekili Mümin İnan ve 6 Milletvekilinin; Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ün; Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin ve 4 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın; Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim’in; Adana Milletvekili Yılmaz Tankut ve 10 Milletvekilinin; Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın; Zonguldak Milletvekili Ali Koçal’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin; Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 2 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter’in; Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahim’in; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin; Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın; Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin; Bursa Milletvekili Abdullah Özer’in; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın; Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın; Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak’ın; Bitlis Milletvekili Mehmet Nezir Karabaş’ın; Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Bolu Milletvekili Fatih Metin ve 2 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin; Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak ve 2 Milletvekilinin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/971, 2/2, 2/15, 2/101, 2/111,  2/134, 2/175, 2/235,  2/236, 2/237, 2/258, 2/259, 2/261, 2/262, 2/267, 2/289, 2/344, 2/356, 2/363, 2/377, 2/400, 2/425, 2/444, 2/460, 2/462, 2/501, 2/503, 2/507, 2/540, 2/553, 2/587, 2/591, 2/677, 2/681, 2/682, 2/683, 2/688, 2/689, 2/690, 2/691, 2/698, 2/714, 2/740, 2/753, 2/760, 2/769, 2/779, 2/780, 2/783, 2/800, 2/801, 2/802, 2/805, 2/806, 2/808, 2/809, 2/810, 2/811, 2/812, 2/821) (S. Sayısı: 606) (Dağıtma tarihi: 25.1.2011) (GÜNDEME)

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- BDP Grubu adına Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, emeklilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/993) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.11.2010)

2.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut ve 20 Milletvekilinin, milletvekillerinin internet ve telefon güvenlikleri ile ortam dinlemesi konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/994) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.11.2010)

3.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 Milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir arazileri sular altında kalan köylülerin Sarımehmet Barajı’ndan kaynaklanan mağduriyetlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/995) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.2010)

4.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 25 Milletvekilinin, yük taşımacılığı sektörünün ve taşıma kooperatiflerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/996) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.11.2010)

 

25 Ocak 2011 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52’nci Birleşimini açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için üç dakika süre vereceğim.

Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama pusulalarını görevli personel aracılığıyla üç dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 15.04

 

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.16

BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52’nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Yapılan ilk yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi elektronik cihazla yeniden yoklama yapacağız.

Yoklama için üç dakika süre vereceğim.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümü ile Adalet ve Demokrasi Haftası münasebetiyle söz isteyen Mersin Milletvekili Sayın Ali Rıza Öztürk’e aittir.

Buyurun Sayın Öztürk.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) – Çok gürültü var Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Sayın Hatibin konuşmalarını dinleyebilmemiz, izleyebilmemiz, duyabilmemiz için Genel Kuruldaki uğultunun kesilmesi gerekiyor. Arkadaşlarımızı sessizliğe ve sükûnete davet ediyorum.

Buyurun Sayın Öztürk.

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümü ile Adalet ve Demokrasi Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; devrimci, demokrat, yurtsever, hoşgörü sahibi, güzel insan Uğur Mumcu’nun bundan on sekiz yıl bir gün önce, 24 Ocak 1993 tarihinde hunharca katledilmesinin üzerine ilan edilen 24-31 Ocak arasındaki Adalet ve Demokrasi Haftası nedeniyle söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Sabahattin Ali’den Hrant Dink’e kadar olan süreçte faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerde yaşamlarını kaybeden Sabahattin Ali, Doğan Öz, Uğur Mumcu, Necdet Bulut, Abdi İpekçi, Kemal Türkler, Gün Sazak, Ümit Kaftancıoğlu, İlhan Erdost, Muammer Aksoy ve isimlerini sayamadığım pek çok devrimci, demokrat, yurtsever bilim adamı, gazetecilerin hepsine Allah’tan rahmet diliyorum, anıları önünde saygıyla, özlemle eğiliyorum.

Ocak ayı gerçekten çok kötü bir ay. 24 Ocak 1993 yılında Uğur Mumcu katledilmiştir. 31 Ocak 1990’da da Muammer Aksoy katledilmiştir. 24 Ocak 2001’de yine Emniyet Müdürü Gaffar Okkan katledilmiştir. 19 Ocak 2007’de de Hrant Dink katledilmiştir. Sabahattin Ali’den Hrant Dink’e kadar olan bu siyasi cinayetlerin neden, nasıl ve kimler tarafından işlendiği bir türlü açığa çıkarılamamıştır, aydınlatılamamıştır, arkasındaki gizli ilişkiler gün ışığına çıkarılamamıştır değerli arkadaşlarım. Bugüne kadar faili meçhuller adam gibi soruşturulmamış, araştırılmamış ve yargılanmamıştır, araştırılıyormuş, soruşturuluyormuş ya da yargılanıyormuş gibi yapılmıştır. Mahkemelerin önü tıkanmıştır. “Devlet sırrı” kavramı adı altında, mahkemelerin istediği bilgiler ve belgeler, mahkemelere devlet tarafından gönderilmemiştir değerli arkadaşlarım.

Bu konuda Toplumsal Bellek Platformu’nun, yani bu faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerde yakınlarını yitirenlerin oluşturduğu Toplumsal Bellek Platformu üyelerinin 11 Şubat 2010 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve grubu bulunan siyasi partilere yaptıkları ziyarette ilettikleri Türkiye’de faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin araştırılması için Meclis araştırması komisyonu kurulmasına ilişkin talepleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, ne yazık ki üzülerek yerine getirilememiştir. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşlarımla birlikte verdiğim bu Meclis araştırması önergesi 6 Nisan 2010, 22 Haziran 2010, 20 Ekim 2010, 3 Kasım 2010 tarihlerinde Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna getirilmiş, ne yazık ki -üzülerek söylüyorum- Adalet ve Kalkınma Partisinin oylarıyla reddedilmiştir. Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili arkadaşlarımızın bir yandan faili meçhullerle hesaplaşmak, bir yandan 12 Eylül darbe hukukuyla hesaplaşmak söylemleri dikkate alındığında, faili meçhullerin araştırılması, arkasındaki ilişkilerin, çetelerin açığa çıkarılması konusunu niye reddettiklerini bir türlü anlamış değilim değerli arkadaşlarım.

Sayın Başbakan, 2010 yılının Ocak ayında yaptığı bir konuşmada Hrant Dink’in, Abdi İpekçi’nin, Uğur Mumcu’nun, diğer tüm kirli saldırıların üzerindeki sis perdesini kaldırmaktan söz ediyor ama ne yazık ki önceki gün Ukrayna’ya giderken verdiği bir demeçte Uğur Mumcu’nun öldürülmesi konusunda, “Merhum Mumcu’yla ilgili on sekiz sene önce bir olay var ve zanlı şu anda içeride. Bunu, bir defa, zaten faili meçhul kategorisine sokamazsınız.” diyor yani Uğur Mumcu’nun tetikçisinin yakalanmış olmasını, Uğur Mumcu’nun neden öldürüldüğü, kimler tarafından bu cinayetin gerçekleştirildiği konusundaki soruları yanıtlanmış gibi sunuyor. Sayın Başbakan 2010 Ocak ayında Uğur Mumcu’nun öldürülme olayının üstünde sis perdelerinden, kirli ilişkilerden bahsederken bugün “Uğur Mumcu’nun olayını faili meçhul olarak adlandıramazsınız.” demesindeki çelişkiyi de ben anlamış değilim değerli arkadaşlarım.

Türkiye Cumhuriyeti’nde eğer biz demokrasiyi ve demokratik hukuk devletini gerçekleştireceksek demokrasinin ilk koşulu demokratik hukuk devletini güçlendirmektir. Demokratik hukuk devletinin güçlenmesinin ilk koşulu da arkasında, tarihinde, yakın geçmişinde faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerden temizlenmiş, arındırılmış olmasıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Demokratik hukuk devletinin gerçekten geçmişi, yakın geçmişi faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerle dolu olmamalıdır, temizlenmelidir. Demokrasinin ilk koşulu budur.

Toplumsal Bellek Platformu üyelerinin dün düzenlemiş oldukları “Demokrasi Paneli”ne katıldım, orada yine Türkiye Büyük Millet Meclisinden araştırma komisyonu kurulmasına yönelik taleplerini yinelediler. Türkiye Büyük Millet Meclisinin, bu talepleri, bu haklı talebi görmemezlikten, duymamazlıktan gelmesi kabul edilemez diyorum. O nedenle özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum: Faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin araştırılmasına neden karşı çıkıyorsunuz?

Hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Öztürk.

Gündem dışı ikinci söz Gümrük Müsteşarlığının faaliyetleri ve Avrupa Birliği gümrük mevzuatına uyumu hakkında söz isteyen Van Milletvekili Sayın Kayhan Türkmenoğlu’na aittir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Buyurun Sayın Türkmenoğlu.

2.- Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu’nun, Gümrük Müsteşarlığının faaliyetleri ve Avrupa Birliği gümrük mevzuatına uyumuna ilişkin gündem dışı konuşması

KAYHAN TÜRKMENOĞLU (Van) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Gümrük Müsteşarlığımız, kamu idaresi içerisinde önemli işlev icra eden köklü kuruluşlarımızdan birisidir. Yüz kırk dokuz yıllık geçmişi olan Müsteşarlık, Ak Parti hükûmetlerimiz döneminde yenilenmiş, işlemlerin sürat ve kolaylığı açısından büyük ölçüde modernize edilerek gümrük kapılarında hızlı bir değişim sürecini başlatmıştır.

Ülkemiz ekonomisinin lokomotifi ithalatçı ve ihracatçılarımızın ticari faaliyetlerini kolaylaştıran, ürünün muhatabına en seri şekilde ulaşmasını sağlayan gümrük teşkilatımız, son sekiz yıl içerisinde teknolojiyi yoğun, etkin bir şekilde kullanmış, üstün hizmet ve başarılarına yeni bir vizyon kazandırmıştır.

Gümrük Müsteşarlığımız 21 kara, 7 demir yolu, 10 askerî olmak üzere 47 hava ve 53 deniz hudut kapısını kapsayan alanda, 9.249 personeliyle hizmetlerini en iyi şekilde sürdürmeye devam etmektedir. Yıllık toplam vergi gelirlerimizin yüzde 18,9'u Müsteşarlığımız tarafından toplanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Müsteşarlığımızın yurt dışı teşkilatı 2009 yılında kurulmuş, Brüksel-Washington-Moskova-Kahire ve Bakû olmak üzere çeşitli temsilciliklerle hizmet yoluna devam etmektedir. 2009 yılında 5911 sayılı Gümrük Kanunu’nda değişiklik yapılmış, Avrupa Birliği gümrük mevzuatına uyum sağlanmıştır.

Müsteşarlığımızın bu hizmetlerinin dışında, artık, gümrük kapılarında güvenlik sistemi oluşturulmuştur, “Alo 136” kaçak hattı kurulmuştur.

Bugün, Türkiye gümrük hizmetleri bakımından altı bölgeye ayrılmış, ilk kez personel ataması otomatik otomasyon sistemiyle yapılmıştır. Bugün, Gümrük idaremizin tamamına yakını otomasyona geçmiş olup işlemlerin yüzde 100'ü elektronik ortamda gerçekleştirilmiştir. Van Kapıköy Sınır Kapımızın da geçen hafta otomasyona hizmete geçmesinden dolayı teşekkürler ediyorum Sayın Müsteşarlığımıza.

Ayrıca, en önemli konularımızdan birisi de İpek Yolu gümrük idareleri işbirliği girişimi başlatılmıştır değerli milletvekilleri. Hudut geçiş ve gümrük işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla kapıların ortak kullanıma ilişkin Gürcistan, Suriye, İran ile mutabakat zaptı imzalanmıştır.

Kasım 2010 itibarıyla gümrük idaresinin imzaladığı karşılıklı idari yardım anlaşma sayısı elli üçtür.

Reform niteliğinde diğer bir başarı da yap-işlet-devret modeliyle kapılarımızın rehabilite edilmesidir. 

Sınır kapılarındaki verimliliği arttırarak dış ticaretin gelişmesine katkı sağlayan yap-işlet-devret modeli sınır kapılarında saatler süren beklemeler dakikalara inmiş,  kilometreleri bulan araç kuyrukları da hemen hemen ortadan kalkmıştır.

Değerli milletvekilleri, İpsala, Gürbulak, Habur, Cilvegözü, Sarp, Kapıkule ve Hamzabeyli gümrük sınır tesisleri yap-işlet-devret modeliyle hizmete yeniden kazandırılmıştır.

Yenilenen yedi tane kara sınır kapımız için toplam 218 milyon Türk lirası harcanmış ve devletimize hiçbir yük getirilmemiştir.

Aynı şekilde ülkemizin Dilucu, Kapıköy, Esendere, Nusaybin, Akçakale, Öncüpınar, Karkamış, Yayladağı, Dereköy, Türközü, Halkalı gümrük kapılarının da yenilenmesi çalışmaları hızlı bir şekilde devam etmektedir.

Diğer bir konu da kaçakçılığın asgariye indirilmesi için etkin bir mücadele içerisinde bulunan teşkilatımız, modern teknolojiye dayanan araç ve konteyner tarama sistemlerini devreye sokmuştur. Nükleer madde detektörleri, uzaydan araç takip sistemleri, deniz botları, plaka okuma sistemi gibi yenileme ve iyileştirme çalışmalarını büyük ölçüde tamamlamıştır. Kaçakçılıkla mücadele kapsamında etkinliğini sürdüren Gümrük Müsteşarlığımız bu konuda kararlı duruş sayesinde 2002 yılında 140 milyon Türk lirası iken 2010 yılında 470 milyon değerinde kaçakçılık olayını ortaya çıkarmıştır.

Bu duygu, düşüncelerle gümrük işlemlerimizin yeniden düzenlenip çağa uygun bir anlayış ile modernize eden ve ekonomiye büyük katkı…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.

KAYHAN TÜRKMENOĞLU (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, gümrükteki işlemleri yeniden düzenleyerek çağa uygun bir anlayış ile modernize eden ve ekonomiye katma değer sağlayan, başta Sayın Değerli Bakanımız Hayati Yazıcı Bey olmak üzere gümrük teşkilatı personeline sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, başarılarının devamını diliyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Türkmenoğlu.

Gündem dışı üçüncü söz, diyabet hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Mithat Melen’e aittir. (MHP sıralarından alkışlar)

Buyurun Sayın Melen.

3.- İstanbul Milletvekili Mithat Melen’in, diyabete ve diyabet çubuklarının hastalara veriliş şekline ilişkin gündem dışı konuşması

MİTHAT MELEN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Türkiye’de yaklaşık 8 milyon diyabetli olduğundan bahsediliyor ve her geçen gün bu sayı artıyor. Herhâlde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ciddi bir araştırma yapsak yüzde 25 civarında diyabetli olduğu varsayılıyor ama araştırma yapmıyoruz. Dünyada da öyle, 250 milyondan 400 milyona doğru artmak üzere diyabet, ayrıca Dünya Sağlık Örgütü, bu yüzyılın en tehlikeli hastalıklarından ve salgın hastalıklarından biri olarak varsaymış. Ama Türkiye şükür ki gerçekten diyabet konusunda belirli aşamalar elde etmiş, mesela hastalarına ensülin vermek, çocuk diyabetlilerle uğraşmak, gebelerdeki diyabeti çözmek gibi önemli bir adım atılmış ve son sekiz senedir bu adımlar devam ediyor. Ama birdenbire 10 Ocak günü Sosyal Sigortalar Kurumu bir karar alıyor, aldığı karar diyabet çubuklarının verilmemesiyle ilgili yani dolayısıyla veriyor ama nasıl veriyor? Gideceksiniz, eczaneden paranızla alacaksınız ve bu, iki ay içerisinde ancak geri ödenecek. Şimdi, bakın, asgari ücret alan bir hastayı düşünün. Aşağı yukarı günde 6 kere kan ölçümü yapılıyor -aramızda diyabetli olanlar da bilir- buna göre de ensülin alınıyor veya diğer ilaçlar. Eğer günde 6 kere kan alırsanız bir haftada bir kutu diyabet ilacı kullanıyorsunuz yani bu çubukları kullanıyorsunuz. Bu çubuklar kan ölçmeye yarıyor, ölçüm aleti. Bu çok önemli. Bunun aksi, hastalığa, ölüme bile neden olabilir, bacakların kesilmesine kadar, böbreklerde tahribata kadar gidebilir ve bu çubukların verilmesinden bir sabah vazgeçiyor Sosyal Güvenlik Kurumu. Niye? Onu da söyleyeyim. Niye? Danıştayda açılan bir dava sonucu. Gene bir vatandaş Danıştayda bir dava açmış. O davadaki Danıştayın verdiği karar çok olumlu bir karar. Niteliğin korunması açısından yani bu çubukların niteliğinin korunması açısından bir karar veriyor, müspet bir karar. O karara rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu birdenbire kimseye danışmadan meşhur bir tebliğ yayınlıyor ve sözüm ona bu diyabet çubukları verilecek. İki ay içerisinde geri almanız o parayı mümkün değil. Tip 1 diyabette ayda minimum 200 liradır bunların masrafı. Tip 2 diyabette 100-150 lira civarında. Bir evde 2 diyabetli olduğunu düşünün. En az 400 lira veriyorsunuz. Asgari maaşı olan bir insanı, bir hastayı düşünün, bir aileyi düşünün.

Şimdi, bu devlet ya var ya yok. Ya bunu vereceksiniz ya vermeyeceksiniz. Niye bu kadar ezbere iş yapılıyor, anlamıyorum. Yani kim cezalandırılıyor? Bana tonlarca mektup geliyor Türkiye'nin her yerinden. Ben de bir diyabetli olarak, bu işin içinde olarak bunu en iyi anlayan biri benim. Ben bile aldığım diyabet çubuklarının parasının ne zaman ödeneceğini bilmiyorum. Ayrıca da gideceksiniz rapor alacaksınız, sıraya gireceksiniz, muhasebelerde dolaşacaksınız. Bunu düşünün, hastalar nasıl yapabilecek? Niye bu karar alınıyor, niye bu iş bu kadar sorumsuzlukla yürütülüyor, anlamıyorum. Hakikaten bu karar verilmişti, bunlar veriliyordu ama bakıyorsunuz ki bazen işin ekonomisiyle uğraşan birimlerin arasında zaten koordinasyon yok. Yani öyle bir şey ki, bu diyabet konusunda da öyle, her konuda olduğu gibi. Şimdi bir yönü Maliye Bakanlığı, öbür yönü Sosyal Güvenlik Kurumu, öbür yönü de Sağlık Bakanlığı. Birbirleri arasında kararlar yok çünkü Sağlık Bakanlığı böyle bir şeye karşı çıkmıyor. Bunu bilenler bilir ama bu karardan Türkiye’de şu anda mağdur olan 1 milyon insan var. Çok ciddi biçimde mağdur olan ve  bu paraları alacağı, geri alacağı belli olmayan ve hakikaten sıkıntıda olan ve mektup yazan, bizden yardım isteyen bir sürü insan var. Bunu çözmek bu kadar zor değil. Hükûmetten de kimse yok şu anda, bunu belki dinlemiyor ama, bu karar alınırken, yani Sosyal Sigortalar Kurumu veya Sosyal Güvenlik Kurumu kime dayalı, hangi akla hizmet bu kararı almış o da belli değil. Niye? Çünkü gerekçe, bunu ödemiyor değiliz ödüyoruz ama eziyet ediyorsunuz. İki ay sonra veya dört ay sonra alacağı belli olmayan bir 400 lirayı vermek ve sonra geri almak. Bu, hakikaten Türkiye'de birçok insanı mağdur eder durumda. Buna önlem alacak biziz, bunu düzeltecek biziz, onun için bu konuşmayı yapıyorum ve bir an önce de göreve çağırıyorum Hükûmeti, bunu bir an önce çözmesi lazım, aksi hâlde hakikaten Türkiye'de birtakım insanı diyabetten kaybetmemiz mümkün.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum.

MİTHAT MELEN (Devamla) – Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Peki, teşekkür ederim Sayın Melen.

60’ıncı maddeye göre pek kısa söz talepleri vardır, onları veriyorum şimdi.

Buyurun Sayın Köse.

V.- AÇIKLAMALAR

1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan ve Hrant Dink’in ölümleri ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılamamasına ilişkin açıklaması

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 24 Ocakta Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan, 19 Ocakta Hrant Dink’i aramızdan aldı karanlık güçler. Faili meçhul cinayetlerin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen aydınlanamaması ülkemiz adına kara bir lekedir. Demokrasinin yerleşemediği ülkelerin en belirgin özelliği faili meçhul cinayetlerin çok olmasıdır. Ülkemizde demokrasinin ilerlemesi için önce faili meçhul cinayetlerin çözülmesi gerekmektedir.

Başta bu yürekli demokrasi şehitlerinin mücadelesini selamlarken, aynı zamanda 22 Ocakta vefat eden Aydın Güven Gürkan ile 24 Ocakta aramızdan ayrılan İsmail Cem’i de rahmetle anıyor ve tüm faili meçhul cinayetlerin aydınlanması dileğiyle yüce Meclisi tekrar selamlıyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Güvel

2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümüne ilişkin açıklaması

HULUSİ GÜVEL (Adana) – Teşekkür ediyorum Başkanım.

Değerli arkadaşlar, dün, yürekli bir cumhuriyet aydını olan Uğur Mumcu’nun katledilişinin 18’inci yıl dönümüydü. Onu bizden koparan zihniyetin en çok çekindiği kalemdi Uğur Mumcu, çünkü kalemi namusuydu, halkının yanındaydı, karanlığa karşıydı. Bugün pek çok kalemin ağzına almaktan kaçındığı bağımsız ve özgür Türkiye özlemi Uğur Mumcu için en önemli değerlerden birisiydi. Halkımız Uğur Mumcu’yu ve onun değerlerini on sekiz sene önce olduğu gibi hâlâ yüreğinde taşımaktadır, ancak her şeye rağmen, eksikliği her gün daha fazla hissedilmektedir.

Katledilişinin yıl dönümünde Uğur Mumcu’yu özlemle anıyor, hatırasının önünde saygıyla eğiliyorum.

Teşekkür ederim Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Sakık

3.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlatılmasına ilişkin açıklaması

SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Evet, dün Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümüydü, birkaç gün önce de Hrant Dink’in ölüm yıl dönümüydü. Bugün, 25 Ocak 2000 tarihinde gözaltına alınan HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in ölüm yıl dönümü. Bunlar, 2000 yılında dönemin jandarma komutanı Levent Ersöz tarafından gözaltına alınıp jandarmaya girdiler ve o günden bugüne kadar hâlen bunlardan bir ses seda yok.

Evet, ülkemiz faili meçhul cinayetler ülkesi. Bu ülkede 17.500 insan yaşamını yitirdi. Bu cinayette yaşamını yitiren her insan, sadece Uğur Mumcu değil, bütün katledilenler bizim kardeşlerimizdir. Biz bunların faillerinin bulunması için bir bütün olarak Meclis araştırma önergeleri veriyoruz ve bunların kabulünü istiyoruz ama ne yazık ki, Adalet ve Kalkınma Partisi sürekli sayısal çoğunluğunu kullanarak bunu reddediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SIRRI SAKIK (Muş) – Ben, bu faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlığa kavuşması için Meclisin duyarlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Yıldız…

4.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, diyabet hastalarının diyabet çubuklarını eczanelerden alamamalarına ilişkin açıklaması

SACİD YILDIZ (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sosyal Güvenlik Bakanlığının, diyabet çubuklarını eczanelerden alamaması üzerinde konuşmak istiyorum.

Bu genelge sonunda, ben de hekim olduğum için çok sayıda telefon aldım. Bu diyabet çubukları normal şekilde eczanelerden alınıyordu, şimdi parasıyla alacaklar ve paralarını alabilmeleri için beş aşama getiriliyor. Yaşlılar var, çocuklar var. Bunlar bu işlemleri nasıl yerine getirecekler?

Üstelik Sağlık Bakanlığı diyabetle ve obeziteyle mücadele başlattığını söyledi.

İki bakanlık birbirinden habersiz nasıl bu şekilde genelge yayınlıyor? Hükûmetin, Adalet ve Kalkınma Partisinin halkın sağlığıyla oynadığının somut bir delili bu.

Bu diyabet çubuklarını alamamaları nedeniyle oluşacak komplikasyonların tedavisi daha da fazla olacak. Bu hastalar şeker komasına girerlerse bunların tedavisi daha da güç olacak.

Bunun için bu genelgenin geri alınması uygun olur diyorum. Bu konuda soru önergesi de verdim ama Sayın Melen de konuştu, bunun bir an evvel geri alınması, hatadan dönülmesi gerekir.

Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının üç tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup bilgilerinize sunacağım:

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Kanada Senato Başkanı Noel Kınsella ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1376)

                                                                                                               13/01/2011

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Kanada Senato Başkanı Sayın Noel Kinsella'nın beraberinde bir Parlamento Heyeti ile birlikte ülkemizi ziyaret etmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011 tarih ve 84 sayılı Karan ile uygun bulunmuştur.

Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 7. Maddesi gereğince Genel Kurul'un bilgilerine sunulur.

                                                                                                         Mehmet Ali Şahin

                                                                                                Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

2.- Ukrayna Parlamentosu Başkanı Volodimir Litvin ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1377)

                                                                                                               13/01/2011

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Ukrayna Parlamentosu Başkanı Sayın Volodimir Litvin ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011 tarih ve 84 sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur.

Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 7. Maddesi gereğince Genel Kurul'un bilgilerine sunulur.

                                                                                                         Mehmet Ali Şahin

                                                                                                Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

3.- Lüksemburg Parlamentosu Dış ve Avrupa İşleri, Savunma, İşbirliği ve Göç Komisyonu Başkanı Ben Fayot ve beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1378)

                                                                                                               20/01/2011

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Lüksemburg Parlamentosu Dış ve Avrupa İşleri, Savunma, İşbirliği ve Göç Komisyonu Başkanı Sayın Ben Fayot ve beraberindeki parlamento heyetinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'nın konuğu olarak 11-14 Ocak 2011 tarihleri arasında ülkemize resmi ziyarette bulunmaları TBMM Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011 tarih ve 84 sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur.

Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 7. Maddesi gereğince Genel Kurul'un bilgilerine sunulur.

                                                                                                         Mehmet Ali Şahin

                                                                                                Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Başbakanlığın, kanun tasarısının geri alınmasına dair bir tezkeresi vardır, okutuyorum:

4.- Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 75’inci maddesine göre geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1379)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 3/6/2008 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-753/2458 sayılı yazımız.

İlgide kayıtlı yazımız ekinde Başkanlığınıza sunulan "Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı"nın Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.

                                                                                                      Recep Tayyip Erdoğan

                                                                                                                Başbakan

BAŞKAN – Adalet Komisyonunda bulunan tasarı Hükûmete geri verilmiştir.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- BDP Grubu adına Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, emeklilerin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/993)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye'de 9 milyonu aşkın emeklinin yaşamış olduğu sorunların tespit edilmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105'inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.

                                                                                                            Ayla Akat Ata

                                                                                                    BDP Grup Başkan vekili

Gerekçe :

Türkiye'de bugün itibarıyla emekli olan, emeğinin karşılığını alamayan, örgütlenmesinin önüne yasal engeller çıkarılan, aldığı maaşla geçinemeyen, açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamını sürdürmek zorunda kalan 9 milyonu aşkın emekli bulunmaktadır.

Mevcut iktidar emekliler ile çalışanlar arasındaki ücret uçurumunu düzelteceğini vaat etmesine karşın, bugüne kadar bu konuda herhangi bir çabanın sarf edilmemiş olması, bu uçurumun daha da artmasına neden olmuştur. Çalışanların maaşlarına ek ödemelerle yapılan iyileştirmelerin emeklilik sonrasına yansımaması, emeklilerle çalışanlar arasında maaş farkını ortaya çıkarmakta ve bu durum yapılan her artışla giderek büyümektedir. 5473 Sayılı Kanunla çalışanlara, 2006 yılında 40+40 TL, 2007 yılında 20+20 TL, 2008 yılında ise en düşük 103 TL en yüksek 385 TL ek ödemeler yapılırken emeklilere yönelik böyle bir uygulamanın olmaması mağduriyetlere yol açmıştır. Bugün en düşük Bağ-Kur emeklisine 570 TL, SSK emeklisine 700 TL ve Emekli Sandığı emeklisine 840 TL maaş vererek emekliyi açlık ve yoksulluğa mahkûm etmişlerdir. Sosyal Güvenlik Kurumlarından emekli maaşı alanlar arasında ücret dengesizliğinin yanı sıra, aynı kurumda aynı pozisyondan emekli olanlar arasında da çok farklı maaşlar alınmaktadır.

Emekli maaşları yılda iki kez Ocak ve Temmuz aylarında TÜİK tarafından açıklanan bir önceki altı ayın TÜFE oranı kadar arttırıldığından emekliler büyümeden pay alamamaktadır.

Çalışırken aldıklarıyla zor geçinirlerken, emekli olduklarında aldıkları maaşın yarı yarıya azalacağı nedeniyle çalışanlar emekli olmaktan kaçınmaktadırlar.

Son yıllarda sağlık ve sosyal güvenlik alanında yapılan reformlar yalnız aktif çalışma yaşamı içinde bulunan çalışanları etkilememiş, emeklilerin de aleyhine bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Sağlık alanında hayata geçirilen reformlar hastaneleri işletme, hastaları ise müşteri olarak görmektedir. Bu nedenle emekliler sağlık kurumuna her gittiğinde, muayene ücreti ve katkı/katılım payı ödemek durumunda kalmaktadırlar. Alınacak sağlık hizmetlerinin birim fiyatı SGK tarafından belirlenmekte, dolayısıyla düşük belirlenen fiyatlar alınacak hizmetleri karşılamaktan uzak olmakta, fiyatın üzerindeki bedel de ne yazık ki emeklilerin ceplerinden çıkmaktadır. Bu nedenle aldığı maaş günlük harcamalarına bile yetmeyen emekliler, kaybettikleri sağlıklarını geri kazanmak için ödemeleri gereken paraları olmadığından hastalıkla boğuşmak zorunda kalmaktadır. Hekim raporuyla kullanılan bazı ilaçlar ve sağlık hizmetlerinin ödeme listesinin dışına çıkarılması, raporlu ilaçlarda eskiden alınmayan ilaç katkı paylarının alınıyor olması kronik rahatsızlıkları bulunan emeklileri zor durumda bırakmaktadır.

Sosyal güvenlikte alınan her türlü primin prim ödeyen için bir karşılığı olması gerekirken, 4956 sayılı yasaya göre kendi nam hesabına işyeri açan emekliler ile herhangi bir işyerinde yeniden çalışmaya başlayan emeklilerden, hiçbir karşılığı olmayan destek primi alınmaktadır. 2003 yılında yürürlüğe giren 4956 sayılı yasadan haberi olmadığı için destek primi kesilmesi başvurusu yapmamış olan emeklileri, maliye kayıtlarından tespit eden SGK tarafından on binlerce emekliye toplu prim borcu yazıları gönderilmekte, bu durumda olan emeklilerin emekli aylıklarından resen kesinti yapılmaktadır.

Yine emeklilerin ILO, AİHS Sözleşmeleri ve IHEB Bildirgesi kapsamında sendika kurarak örgütlenme hakkı bulunmasına karşın Türkiye'de yasal düzenlemeler öne sürülerek emekliler sendika kurma hakkından mahrum bırakılmakta ve kurulan emekli sendikaları hakkında da davalar açılmaktadır. Oysa Anayasanın 90 ıncı maddesi uluslar arası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Türkiye'de 9 milyonu aşkın emeklinin yaşamış olduğu sorunların tespit edilmesi ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105'inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.

2.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut ve 20 milletvekilinin, milletvekillerinin İnternet ve telefon güvenlikleri ile ortam dinlemesi konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/994)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Milletvekillerinin haklı endişe ve şüphelerine yol açan, kişisel e-posta hesaplarının ele geçirilmesi, gelen ve gönderilen e-postaların izlenmesi, telefon ve ortam konuşmalarının dinlenmesi iddiaları başta olmak üzere, bu yasa dışı faaliyetler sonucu oluşan sorunların tespit edilmesi ve olumsuz etkilerinin önlenmesi amacıyla Anayasanın 98. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.

1) Yılmaz Tankut                            (Adana)

2) Mehmet Şandır                           (Mersin)

3) Oktay Vural                               (İzmir)

4) Şenol Bal                                    (İzmir)

5) Ahmet Deniz Bölükbaşı             (Ankara)

6) Necati Özensoy                          (Bursa)

7) Rıdvan Yalçın                            (Ordu)

8) Kemalettin Nalcı                         (Tekirdağ)

9) Cemaleddin Uslu                        (Edirne)

10) Mustafa Kalaycı                       (Konya)

11) Münir Kutluata                         (Sakarya)

12) Beytullah Asil                          (Eskişehir)

13) Abdülkadir Akcan                    (Afyonkarahisar)

14) Ali Uzunırmak                         (Aydın)

15) Mümin İnan                             (Niğde)

16) Mehmet Akif Paksoy               (Kahramanmaraş)

17) Yıldırım Tuğrul Türkeş            (Ankara)

18) Ertuğrul Kumcuoğlu                (Aydın)

19) Mehmet Zekai Özcan               (Ankara)

20) Kamil Erdal Sipahi                   (İzmir)

21) Reşat Doğru                             (Tokat)

Gerekçe:

Elektronik posta (e-posta); İnternet’in yaygınlaşması, her türlü verinin kolaylıkla iletilebilmesi ve düşük maliyetli olması nedeniyle ülkemizde ve tüm dünyada en yoğun kullanılan iletişim araçlarından ve kanallarından biri hâline gelmiştir. E-posta yoluyla iletilen başta resmî ve ticari olanlar olmak üzere her türlü belgelerin ve yazıların (e-posta iletilerinin) gönderici ve alıcı açısından teknik güvenilirliği ve yasal geçerliliği büyük önem taşımaktadır.

Şu anda yaygınlıkla kullanılan standart elektronik posta (SEP) yolu ile iletişim, hukuken kabul edilmeyen ve teknik olarak fazla güvenli olmayan, e-postaların göndericisinin ve alıcısının kimliklerinin tespit edilemediği bir haberleşme aracı hüviyetindedir. Aynı zamanda iletişim ve konuşmaların izlenememesinin kesin olarak sağlanamadığı ve izlenildiği iddialarını da inkâr edebilen bir iletişim şeklidir. Ayrıca, istenmeyen mesajlar ile e-posta iletilerinin başkaları tarafından açılabilmesi gibi sorunlar da giderek yaygınlaşmaktadır.

Standart elektronik posta yoluyla, başta gönderici ve alıcının kimliklerinin kesin olarak tespit edilememesi olmak üzere, bir elektronik belgenin, teknik ve hukuki kesinliğe sahip olarak, başkaları tarafından değiştirilmeden veya görülmeden gönderilmesi, saklanması ve alınmasının sağlanamaması, resmî ve ticari işlemlerin İnternet üzerinden yürütülebilmesinin önünde önemli engellerden birini teşkil etmektedir.

Ülkemizin en saygın kurumu olması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisinde son zamanlarda çok sık yaşanan olaylardan biri de sahte e-posta yardımıyla milletvekillerinin kimlik bilgileri ve şifrelerinin ele geçirilme şüphe ve iddialarına paralel olarak kimlik avı sahtekârlığının artması olmuştur.

Milletvekillerine tahsis edilen e-postaların şifrelerini kimler bilmektedir? Bu şifreler bazı personel tarafından kötü niyetle kullanılmakta veya şifreler başkalarına verilerek e-postaların izlenmesi veya içeriğinin değiştirilmesi ve silinmesi gibi yasa dışı faaliyetlerin yapılıp-yapılmadığı konusunda haklı endişeler oluşmaktadır.

Bu saldırılarda e-postaların sahte olduğunun anlaşılması çok zorlaşmakta olup, büyük dikkat istemektedir. Dikkatli olmayan ve İnternet altyapısı gelişmiş olmayan kişilerin bu bağlantıların sahte olup olmadığını anlaması imkânsızdır.

TBMM gibi bir kurumda bile milletvekillerinin e-posta ve kimlik bilgilerine ulaşıldığı iddiaları, kurumun saygınlığını ve milletvekillerinin özel hayatları ve haysiyetlerini zedeleyebilmektedir.

Milletvekili odalarına konulan ve ne olduğu bilinmemekle birlikte yangın alarm sensörü olarak kullanılan aygıtların dinleme ve izleme amaçlı kullanılmayacağı veya bu aygıtların içlerine yerleştirilecek özel ve çok amaçlı düzeneklerle; telefon konuşmalarının dinlemesi, seçmenlerle yapılan görüşmelerin ve konuşmaların izlenmesinin mümkün olabileceği söylenmekle birlikte geçmişte bu ve benzeri dinleme ve izlemelerin yapıldığı hepimizin malumudur. Bu iddia ve şüphelerin araştırılması ve milletvekillerinin özgürce ve izlenme korkusu olmadan çalışmalarını yapabilmesi ve bunun TBMM tarafından sağlanması gerekmektedir.

Son günlerde Mecliste daha önceki yıllarda söz konusu edilmeyen personelin telefon görüşmelerinin tespit edilmeye başlanması söylentilerinin, bir süre sonra milletvekillerinin yaptığı telefon görüşmelerinin de izlenebileceği endişesini gündeme getirmektedir.

Meclis bünyesinde daha önceki aylarda bankoların yakınına kurulan iletişim cihazları ile (rack kabinetler, switchler) kablosuz iletişim cihazlarından faydalanılarak veya o cihazlara yeni cihaz eklemeleri yapılarak yasa dışı dinleme yapılıp-yapılmadığı bilinmemektedir. Bu nedenlerden ötürü söz konusu endişeleri giderecek şekilde bir araştırmanın yapılması zorunluluk hâline gelmiştir.

Netice olarak;

Yukarıda anlatılmaya çalışılan bilgiler çerçevesinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde sahte e-posta hesabı ile milletvekillerin kimlik bilgileri ve şifrelerini yasa dışı yollarla elde etmek suretiyle ortaya çıkan zararların tespit edilmesi ve yasa dışı telefon ve ortam dinleme faaliyetlerin engellenmesi amacıyla Anayasanın 98, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ederiz.

3.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir arazileri sular altında kalan köylülerin Sarımehmet Barajı’ndan kaynaklanan mağduriyetlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/995)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1992 yılında Van'ın Muradiye İlçesinde yapılan Sarımehmet Barajı nedeniyle devletin konut, arsa ve ek yardım vaadi ile köylerinden çıkardıkları, evleri ve arazileri su altında bırakılan Çakmak, Avzeça, Çıraklı köyleri halkının yaşadığı sorunların araştırılması; göç ettikleri illerde ve hala aynı köyde yaşamaya çalışan köylülerin mağduriyetinin giderilmesi ve verilen sözlerin yerine getirilmesi için alınacak önlemelerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci, TBMM İçtüzüğü'nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz. 12.11.2010

1) Fatma Kurtulan                          (Van)

2) Selahattin Demirtaş                    (Diyarbakır)

3) Gültan Kışanak                          (Diyarbakır)

4) Ayla Akat Ata                            (Batman)

5) Bengi Yıldız                               (Batman)

6) Akın Birdal                                (Diyarbakır)

7) Emine Ayna                               (Mardin)

8) Hasip Kaplan                             (Şırnak)

9) Hamit Geylani                            (Hakkâri)

10) İbrahim Binici                          (Şanlıurfa)

11) M. Nuri Yaman                        (Muş)

12) Mehmet Nezir Karabaş            (Bitlis)

13) Mehmet Ufuk Uras                  (İstanbul)

14) Osman Özçelik                         (Siirt)

15) Özdal Üçer                               (Van)

16) Pervin Buldan                          (Iğdır)

17) Sebahat Tuncel                         (İstanbul)

18) Sevahir Bayındır                      (Şırnak)

19) Sırrı Sakık                                (Muş)

20) Şerafettin Halis                         (Tunceli)

Gerekçe:

Van'ın Muradiye İlçesi'nde 1992 yılında yapımı tamamlanan Sarımehmet Barajı, Çakmak, Avzeça, Çıraklı köylerini ve köyün ekilebilir tarım arazisinin önemli bir kısmını sular altında bırakmıştır. Köylerinden çıkmak zorunda bırakılan vatandaşlar, devlet tarafından kendilerine konut, arsa, büyükbaş hayvan, banka kredisi verileceğine dair vaatlerde bulunulduğunu öne sürmektedir. Evleri ve arazileri su altında kalan Köy halkı zaman içinde Adana, İstanbul ve Van Merkez'e göç etmiştir.

Yapılan baraj nedeniyle 1992 yılında köylerinden çıkarılan köylülere, tam 16 yıl sonra köyden yaklaşık 10 km uzaklıkta bir yerde konut yapılmıştır. Söz konusu vaatler yerine getirilmediği gibi evlerinden edilen ve hayatları alt üst edilen köylüler, yeni konut ve 30 dönümlük arazi karşılığında 260 bin lira borçlandırılmıştır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından köyleri boşaltılan her aile için düzenlenen dosyada "afet nedeniyle boşaltılan köyler" ibaresinin resmi olarak belirtilmesine rağmen, buna ilişkin herhangi bir düzenlemenin yapılmadığını belirten köylüler, hiçbir şekilde afet yardımından yararlanamadıklarını ileri sürmüşlerdir. 1992 yılında evsiz kalan köylüler 16 yıl boyunca kirada kalmak zorunda kalmış ve kira borçlarını da kendi imkanları ile ödemişlerdir. Kendilerine bir iş imkânı dahi verilmediğini ileri süren köylüler, TOKİ tarafından yapılan konutların baraj yapımı dolayısı ile mağdur olan vatandaşlara verileceği sözünün ise tutulmadığını iddia etmektedirler.

Konutların yapıldığı yerde tam bir alt yapı olmadığını ve evlerin kolonlarında çatlaklıklar oluştuğunu anlatan bazı köylüler, konutları yıkılmaktan kurtarmak için balkonlarına ek kolonlar diktiklerini ileri sürmüşlerdir. Arazilerin ise engebeli olduğu ve tarım yapmaya uygun olmadığı ifade edilmiştir.

Kendilerine ev ve arazi vaat edilerek, evlerinden çıkartılan, sahip oldukları her şeyi bırakarak şehir merkezine ve diğer illere göç etmek zorunda bırakılan vatandaşlar gittikleri yerlerde çok zor koşullarda yaşamak zorunda bırakılmıştır. Köylerinden çıkarılarak köklerinden koparılan köy halkı metropollerde yoksulluğa mahkûm edilmiştir.

Köylülerin iddia ettikleri diğer bir husus ise, kendilerine verileceği vaat edilen arazilerin Van Milletvekili Hüseyin Çelik'e 49 yıllığına kiralandığıdır. Şimdi mağdur edilen köylüler haklarını aramakta ve kendilerine verilen sözün yerine getirilmesini istemektedirler.

Konut ve arsa karşılığı kendilerine imzalatılan 260 bin liralık senedi hayat boyu ödeyemeyeceklerini dile getiren köylüler devlet tarafından mağdur edildiklerini ve bu mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmektedirler. Bu nedenle söz konusu iddiaların araştırılması ve yaratılan mağduriyetin giderilmesi için bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını gerekli görmekteyiz.

4.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel ve 25 milletvekilinin, yük taşımacılığı sektörünün ve taşıma kooperatiflerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/996)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizde kamyoncu esnafımızın birçok sorunu bulunmaktadır. 4925 sayılı Kanun'un 2003'de çıkarılmasıyla rahatlayacağı beklenen kamyoncu esnafının sorunları daha da artmış ve çıkarılan yönetmelikler bazı sorunları çözerken yenilerini de beraberinde taşımıştır. Yasanın Avrupa ülkelerinde uygulandığı gibi kabul edilmesi, ülkemize uyumlu olmaması sorunların temelini teşkil etmektedir.

1. Ülkemizde bulunan kamyon sayısının ne olduğu ve hangi özellikte kaç kamyon var, bunların kooperatif, şirket ve bireysel çalışma durumları bilinmemektedir?

2. Ülkemizde taşımacılık sektörünün aktif olduğu alanlar arasında tarım ve hayvancılık da büyük yer almaktadır. Yaş sebze ve meyvenin taşınacağı aylarda ve hasat zamanlarında kamyon taşımacılığındaki artışlar nedeniyle araçlar yetersiz kalmakta, diğer aylarda işlerde olan azalma nedeniyle kamyon taşımacılığı yapanlar zorluklarla karşılaşmaktadır.

3. 2006 yılında çıkarılan Yasa gereği taşıma kooperatiflerinden R1 belgesini ve K1 belgesini alan kamyon sahipleri dışında herhangi bir belge almadan taşımacılık yapanlar için gerekli kontroller yapılmadığı için, belge alımı için para ödeyenler mağdur edilmektedir.

4. K yetki belgelerinde 25 ton kapasite zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak hâlen imal edilenlerde 25 ton kapasiteli kamyon bulunmamaktadır. Yeni bir kamyon ya da tır alamayacak kişiler büyük mağduriyet yaşamaktadır.

5. 2006 yılından beri hurdaya ayrılan ve yeni trafiğe çıkan kamyonlarla ilgili elde veriler bulunmamaktadır.

6. 2006 yılında uluslararası taşımacılık belgesi alan firmalara çıkarılan yönetmelik maddeleri ile ülkemize giriş yaptıklarında nereden olursa olsun yurt içi taşımacılık yapma hakkı verilmiştir. Onlar gümrük kapılarından girmeden önce ÖTV'siz, KDV'siz yakıt aldıkları için (normalde pompa fiyatı 3,01 TL'ye alınan yakıtı onlar 1,5 TL'ye almaktadır); bölgedeki gerçek navlun fiyatlarını düşürmektedir. Bu durum haksız rekabet ortamı doğurmaktadır. Bunun ortadan kaldırılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

7. Ülkemizde ağırlık kontrollerinin her yerde yapılması gerekmektedir.

8. Araçlarda motorin yerine ince yağ konulması engellenmelidir.

9. Lojistik firmalara uygulandığı gibi taşıyıcı kooperatiflere ve üyelerine de çeşitli teşvikler ve desteklemeler verilmelidir.

10. Vergilendirme uygulamalarında MTV borcu olan kamyonların borçları yüzünden araçları bağlanmaktadır. Borcu nedeniyle bağlanan aracın para kazanıp borcunu ödemesi tamamen olanaksız hâle gelmektedir. Bu durum kamyoncuları çok mağdur etmektedir. MTV borcu olan araçlara taksitlendirme olanağı sağlanarak onların fenni muayene yaptırmaları sağlanmalı. Araçları bağlanmamalıdır.

11. Taşıma Kooperatiflerine de şirketler gibi uzun vadeli kredi ve desteklemeler verilerek ayakta kalmaları sağlanmalıdır.

12. Fenni muayenelerin TÜV'lere geçmesiyle, araçlarda kasa genişlik ölçü standardı aranmaya başlandı. Fakat bundan 2 yıl önceye kadar böyle bir ölçü aranmadığı için paletli sarımlar da düşünüldüğü için ölçüler standarttan 5-10 cm geniş yapılmış, bu araçlar geniş olduğu için TÜV'lerden geçememektedir. Bu konuya bir çözüm bulunması gerekmektedir.

Kamyoncu esnafımızın ve taşıma kooperatiflerinin genel durumunun ortaya koyulması, bu sektörde yaşanan ve gün geçtikçe artan sorunların araştırılarak, gereken önlemlerin alınması ve bu konuda çözümcül bir politika oluşturulmasına ışık tutulması amacıyla Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılması hususunda gereğini saygılarımızla arz ederiz.

1) Kemal Demirel                           (Bursa)

2) Hüsnü Çöllü                               (Antalya)

3) Eşref Karaibrahim                      (Giresun)

4) Algan Hacaloğlu                        (İstanbul)

5) Tacidar Seyhan                           (Adana)

6) Şevket Köse                               (Adıyaman)

7) Emrehan Halıcı                           (Ankara)

8) Metin Arifağaoğlu                      (Artvin)

9) Enis Tütüncü                              (Tekirdağ)

10) Mehmet Cevdet Selvi               (Kocaeli)

11) Derviş Günday                         (Çorum)

12) Tayfun İçli                                (Eskişehir)

13) Yaşar Tüzün                             (Bilecik)

14) Kamer Genç                             (Tunceli)

15) Zekeriya Akıncı                        (Ankara)

16) Sacid Yıldız                              (İstanbul)

17) Tayfur Süner                            (Antalya)

18) Ramazan Kerim Özkan            (Burdur)

19) Orhan Ziya Diren                     (Tokat)

20) Ali Koçal                                  (Zonguldak)

21) Akif Ekici                                 (Gaziantep)

22) Şahin Mengü                            (Manisa)

23) Malik Ecder Özdemir               (Sivas)

24) Durdu Özbolat                         (Kahramanmaraş)

25) Ahmet Küçük                           (Çanakkale)

26) Mehmet Ali Özpolat                 (İstanbul)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır. Okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:

VII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- Karşılıksız çek sorununun nedenlerinin araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 25/01/2011 Salı günkü birleşiminde okunarak, görüşmelerinin aynı birleşimde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu’nun 25.01.2011 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında, Siyasi Parti Grupları arasında oy birliği sağlanamadığından Grubumuzun aşağıdaki önerisinin İçtüzüğün 19 uncu Maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                            Mehmet Şandır

                                                                                                                  Mersin

                                                                                                   MHP Grup Başkan Vekili

Öneri: 05 Ocak 2011 tarih ve 58821 sayı ile verilen, “Karşılıksız çek sorununun nedenlerinin ortaya konulması, ekonomiye verdiği zararın tespiti, çek borçlarını ödeyemeyen ve çek alacaklarını tahsil edemeyenlerin içine düştükleri mağduriyetlerin araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla” Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 104 ve 105. Maddeleri Gereğince Meclis Araştırması önergemizin 25.01.2011 Salı (bugün) Genel Kurulda okunarak görüşmelerinin Genel Kurulun 25.01.2011 Salı tarihli bugünkü 52. Birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde ilk söz, Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’na aittir.

Buyurun Sayın Serdaroğlu. (MHP sıralarından alkışlar)

MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi üzerine söz aldım, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, toplum kesimlerinin yaşadığı sorunları ve çözümlerini gerek kanun teklifleri gerek soru önergeleri ve gerekse araştırma önergeleriyle gündeme getirmeye gayret etmekteyiz. Yapıcı muhalefet anlayışımızın gereği olarak, insanlarımızın faydasına olacak, sıkıntılarını giderecek, dertlerine çare olacak her konuda iktidarın yanında yer almaktayız ancak iktidar bizim çözüm önerilerimizi inatla görmezden, duymazdan gelmektedir; ya mutlaka reddetmekte ya da yıllar sonra, seçim atmosferine girildiğinde bizim önerilerimizi kendi çözümleriymiş gibi kamuoyuna sunmaktadır.

Değerli milletvekilleri, grubumuzun gündeme alınmasını istediği araştırma önergesi, karşılıksız çekler nedeniyle devasa boyutlara ulaşan borçlu ve alacaklıların mağduriyetleriyle ilgilidir. Çek mağdurlarıyla daha bugün, Sıhhiye Abdi İpekçi Parkı’nda bir araya gelindi. Sıkıntılarını ilk ağızdan bir kez daha dinleme fırsatı bulduk.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidara geldiğinde “Ekonomik suçun cezası ekonomik olmalıdır.” kuralı gereğince, çeklerini ödeyemeyenler verilen para cezalarını da o günden bugüne kadar ödeyemediler, dolayısıyla yine hapis cezasıyla karşı karşıya kaldılar. Mahkemeler karşılıksız çek davalarıyla dolup taştı. Nihayet 14 Aralık 2009 tarihinde 5941 sayılı Kanun’la çek mevzuatı tamamen değiştirildi. Yeni Çek Kanunu çıkarılırken de çek borçlularının alacaklılarla anlaşmaya varmaları veya borcunu ödemeyi taahhüt ederek bu taahhüdü cumhuriyet savcılığına vermeleri hâlinde haklarında kovuşturma açılmayacağı, açılan kovuşturmaların duracağı hükme bağlanmıştı. Tabii, yaptığınız bu değişikliğin de işe yaramayacağı o günden belliydi.

İlgili maddenin görüşmeleri sırasında Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir önerge verip soruna akılcı bir çözüm getirmeye çalıştık. O gün verdiğimiz önergemizle, çek karnesi veren bankanın borç miktarını tüketici kredisine çevirerek çek hamiline yani alacaklıya ödemesi amaçlanmaktaydı. Şu, verdiğimiz önergeydi o gün. Dolayısıyla, çek borçlusuna fevkalade güzel bir imkân tanınırken bu konuda en masum olan çek alacaklısı da mağduriyetten kurtarılacaktı. Buna bağlı olarak bankalar da bol keseden dağıttıkları çeklerin sorumluluğunu bir ölçüde paylaşmış olacaklardı. Ayrıca, bu durumda olan milyonlarca kişinin yeniden ticaret hayatına dönmesi de piyasaları bir hayli canlandıracaktı ve bu konuda da zaten, bu makamda oturan Sayın Bakan Ali Babacan’ın da borçlulara tavsiyesi “Borcu olanlar tüketici kredisi kullansınlar. Borçlarını ödesin.” ifadesiydi. Ancak her zamanki gibi iktidar  “Benim dediğim olacak” tavrıyla o gün de önergemizi reddetti. Sonuçta ne oldu? Çıkardığınız kanun bir işe yaramadı ve karşılıksız çek sorunu bugünkü devasa boyutlara ulaştı.

Değerli milletvekilleri, 2010 sonu itibarıyla 1 milyon 600 bin kişinin karşılıksız çek davası vardır. Karşılıksız çek davaları ilgili mahkemelerin iş yükünün yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Dosya yoğunluğu nedeniyle kilitlenme noktasına gelen mahkemeler üç yıl sonrasına duruşma günü vermektedir. Birkaç celsede bitmesi gereken karşılıksız çek davaları yıllarca sürmekte ve en sonunda da zaman aşımından düşebilmektedir. Karşılıksız çek sorununda hem borcunu ödeyemediği için hapis cezasıyla karşı karşıya olanlar hem alacağını tahsil edemediği için batma noktasına gelen alacaklılar hem de bu ticari ilişkilerin içinde yer alan üçüncü şahıslar mağdur olmaktadırlar.

Sayıları milyonlarla ifade edilen karşılıksız çek olayında bu kadar esnafımızın tamamının art niyetli olması kesinlikle mümkün değildir. Karşılıksız çek sorunu zincirleme bir sorundur. İşi bozulan esnaf, tüccar ve sanayiciler yazdıkları çekleri ödeyememişler, iş yaptıkları, ticari ilişki içinde oldukları alacaklılarını da kendileriyle birlikte batağa sürüklemiş, mağdur olmalarına neden olmuşlardır.

Değerli milletvekilleri, karşılıksız çek davalarıyla ilgili olarak tam bir hukuk karmaşası yaşanmaktadır. Bazı mahkemeler 3167 sayılı Kanun’un 5941 sayılı Çek Kanunu ile ortadan kalktığı gerekçesiyle beraat kararları verirken bazı mahkemeler de 1/11/2009 tarihinden önceki karşılıksız çek suçları nedeniyle verilen adli para cezalarını ödeyemeyenlere hapis cezaları vermektedir. Çek Kanunu’na muhalefetten suçlu bulunup taahhütle serbest bırakılan milyonlarca kişi de yeniden hapisle karşı karşıyadır. İnsanların hapis cezalarını çekerken para kazanıp borçlarını ödemeleri mümkün olmadığına göre, bu insanların cezaevine konulması, aslında sorunu büyüten, içinden çıkılmaz bir hâle getiren bir uygulama olup alacaklıların mağduriyetini de gidermemektedir.

Karşılıksız çek sorunu, ülke ekonomisine de zarar vermekte, ekonomik ilişkilerde güveni ortadan kaldırmakta, çek ödeme aracı olmaktan çıkmaktadır. Ödenmeyen her çek ekonomik durgunluğa katkı sağlarken, yıllarca piyasanın içinde olan insanlar bir bir ticaret hayatının dışına çıkmakta, hapislere düşmektedirler. İfade ettiğim gibi, bu sorun zincirleme olarak bütün ekonomik hayata sirayet etmekte, çek alacağını tahsil edemeyen de batmakta, üçüncü kişilere karşı sorumluluklarını onlar da yerine getirememektedir.

Biz, tabii ki çeki karşılıksız çıkanların affedilmesini falan da istemiyoruz. Amacımız, hepsinin kötü niyetli olmadığına inandığımız, ekonomik zorluklar nedeniyle taahhütlerini yerine getirmeyen çek sahiplerinin ve özellikle de çek alacaklılarının mağduriyetinin giderilmesi için bir çıkış yolu bulunmasını istiyoruz. Bunun ekonomik canlanma ve piyasalar için hayati öneme sahip olduğunu da bilmekteyiz ve düşünmekteyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin, çığ gibi büyüyüp zincirleme felaketlere, intiharlara neden olan karşılıksız çek sorununa, borçlu ve alacaklı tüm mağdurlarının durumunu dikkate alarak bir çözüm bulmasını, Allah rızası için ve onlar için sizden talep etmekteyiz.

Belirtmek isterim ki, eklemelerle çorba hâline getirdiğiniz torba yasada çek mağdurlarının sorunlarını çözecek bir düzenleme de yapılabilirdi ve bunun için daha fırsatımız var değerli milletvekilleri ve önümüzdeki günlerde Genel Kurulda bu konuda önergelerimiz olacaktır.

Değerli milletvekilleri, AKP İktidarının uyguladığı yanlış ekonomik ve sosyal politikaların sonucunda toplumumuz âdeta bir mağdurlar toplumuna dönüşmüştür. AKP’nin mağdurlar fabrikası sekiz yıldır tam kapasiteyle devam etmektedir. Özelleştirme, 4/C, kredi kartı, çek mağdurları gibi her yıl binlerce yeni mağdur oluşturulmaktadır.

Değerli milletvekilleri, tüm bu nedenlerle, bir Meclis araştırması komisyonunun kurulması için milyonlarca çek mağduru adına önergemize destek vermenizi bekliyor, hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Serdaroğlu.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin aleyhinde ilk söz, Denizli Milletvekili Sayın Mehmet Salih Erdoğan’a ait.

Buyurun Sayın Erdoğan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET SALİH ERDOĞAN (Denizli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi tarafından verilen çek mağdurlarıyla alakalı araştırma komisyonunun kurulmasıyla ilgili önerinin aleyhinde söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, çek, hepimizin üzerinde ittifakla görüş birliğine vardığımız gibi, güvenli bir ödeme aracıdır, güvenli bir ödeme aracı olmak zorundadır. Çekin güvenli bir ödeme aracı olarak itibar kazanmasında hem ekonominin hem de toplumun büyük yararları vardır. Ne var ki ülkemizde çek, dünyadaki bu uygulamalardan farklı olarak, sadece ödeme aracı olarak kullanılmamakta, aynı zamanda kredi aracı olarak da kullanılmaktadır. Maalesef çekin kredi aracı olarak kullanılması da son derece yaygındır. Ayrıca çekin vadeli kullanımı da ülkemizde son derece yaygındır. Oysa çekte vade olmaması gerekir. Zira çek, ibrazında ödenmesi gereken bir ödeme aracıdır. Çeki biz vadeli hâle getirdiğimiz zaman diğer kambiyo senetleriyle aradaki farkı izah etmekte zorlanırız.

Yine ticari bir ödeme vasıtası olan çekin kayıt dışı ekonomi, haksız kazanç, haksız rekabet ve kara para aklanmasının bir vasıtası olarak da kullanılmaması gerekir, düzenlemelerde bunların dikkate alınması gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, çek konusunda üzerinde durmamız gereken başka bir konu da çeki düzenleyen bir keşideci yani borçlusu var, bir de çeki elinde bulunduran çek lehtarı dediğimiz çek alacaklısı bulunmakta, alacaklı ile borçlu arasında havale işlemini gerçekleştiren bir banka bulunmakta, ayrıca bir de bütün bu işlemlerden etkilenen bir piyasa bulunmaktadır. Çeki konuşurken, çek borçlusu kadar çek alacaklısını, piyasaları ve toplumun menfaatlerini de gözetmek zorundayız. Önemli bir husus da çeki teorideki yerine oturtmak, dünyadaki uygulamalarına benzer bir uygulamayı ülkemizde de yerleştirmek ve gerçekleştirmek zorundayız. Düzenleme yaparken bütün bu konuların, bu hususların dikkate alınması gerekir.

Değerli milletvekilleri, bu hususları dikkate almak üzere geçen sene yıl sonunda, 20 Aralık 2009 tarihinde 5941 sayılı Çek Kanunu’nu yüce Meclisimiz tekrar düzenledi, yeni bir çek kanunu çıkardı. Değerli arkadaşlar, bu Yasa ile, bu yeni düzenleme ile biraz önce bahsettiğim aksaklıkları, eksiklikleri giderme konusunda Yasa’ya önemli konuları dercettik.

Bir kere, tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline çek düzenlemesini ayırdık. Bunlar görünüş itibarıyla ayrıldı, ayrıca hamiline çek kullanacak olan kişilerin ayrı bir hesap üzerinden bu çekleri kullanması esası getirildi.

Yine Çek Kanunu ile bankalara yeni sorumluluklar getirildi. Bankaların dikkat ve özeni konusunda yeni sorumluluklar verildi kendilerine.

Başka bir konu, çek hesabı açtıracak olan kişilerin daha titiz araştırılması konusunda yeni bir uygulama getirildi.

Değerli arkadaşlar, ayrıca “Çek mağduru” dediğimiz borcunu ödeyemeyen, alacağını tahsil edemeyen kişilerle ilgili de bu Çek Kanunu’nda çok önemli bir değişiklik getirdik yani 2009 Aralık ayında getirmiş olduğumuz düzenlemeyle, iki yıl içerisinde çekini ödeyemeyen kişilere,

1) Çek alacaklısıyla anlaşmaları hâlinde,

2) Anlaşma mümkün olmaması hâlinde,

İki yıl içinde borçlarını ödemek için taahhütte bulunmaları kaydıyla haklarındaki takibin, haklarındaki soruşturmanın, eğer cezaevlerinde ise cezaevlerindeki bu cezaların iki yıl süreyle ertelenmesi, dondurulması, durdurulması konusunda bir düzenleme yaptık.

Henüz daha bu iki yıl süre dolmuş, bitmiş değildir yani 1/4/2010 tarihine kadar alacaklı ile anlaşma hâlinde veyahut da taahhütte bulunulması hâlinde çek mağdurlarının iki yıl süre ile bu mağduriyetleri dondurulmuş olacak. Dolayısıyla iki yıllık süre değil, daha bir yıllık süre dolmamış durumdadır. Bu nedenle, daha bir yıl önce çıkarmış olduğumuz Çek Kanunu’yla tanımış olduğumuz bu özelliklerin ne getirip ne götürdüğünü hesaba katmadan bu konudaki düzenlemelerin çek alacaklısı, çek mağdurları konusunda nasıl bir etki yaptığını gözlemlemeden, sonuçlarını almadan böyle bir araştırma komisyonunun kurulmasının talep edilmesini biz yersiz buluyoruz, erken buluyoruz. Değerli arkadaşlar, bir kere bu iki yıl sürenin geçmesi lazım.

Bakın, 2009 yılında karşılıksız çek ödemelerinde kısmi bir artış meydana geldi. Türkiye’de yılda yaklaşık 35 milyon civarında çek kullanılıyor. Bu çekler ile piyasada kullanılan para miktarı ise 230 milyar liranın üzerinde. Şunu iftiharla söyleyebiliriz ki, 2010 yılında gerek ödenmeyen çek miktarında gerek kesilen çek miktarında önemli düşüşler meydana gelmiştir. O nedenle bu iki yıl sürenin bitmesi, sonucunun beklenmesi… Kanunun ne gibi yararlar getirip ne gibi sorunlar ortaya çıkaracağını görmeden, beklemeden acele bir şekilde, böyle bir komisyon kurulması teklifini biz açıkçası yerinde bulmuyoruz.

Başka bir konu, değerli arkadaşlar, şu an Meclis gündemi hakikaten çok yoğun bulunmaktadır ve seçimlere de çok az bir süre kalmıştır. Bu kısa süre içerisinde böyle bir komisyonun kurulması ve alınacak önlemlerle ilgili bir sonuca varılması ve bu tedbirlerin alınmasını açıkçası bu süre içerisinde biz yeterli görmüyoruz.

Bu nedenle bu önerinin yersiz olduğunu düşünüyoruz. Aleyhte olduğumuzu beyan ederek hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Erdoğan.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde ikinci söz, Mersin Milletvekili Sayın Ali Rıza Öztürk’e aittir.

Buyurun Sayın Öztürk. (CHP sıralarından alkışlar)

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı mağdur olanların sorunlarının araştırılmasına yönelik Meclis araştırma önergesinin lehinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Benden önce, AKP Grubu adına konuşan Arkadaşım belirtti, yersiz olduğunu söyledi; zaten AKP Grubuna göre ne yerli yerindedir onu anlamış değilim. Meclis gündeminin tıkalı olduğunu söyledi; Meclis gündemi ne zaman açık oldu ki? AKP Grubuna göre uygun olan şey, yerinde olan şey kendi yandaşlarının çıkarlarına hizmet edecek yasaları düzenlemektir. Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması konusunda kanun tasarısı getirip kanun yapma tekniğine, adabına, ahlakına, usulüne, yöntemine, hatta millî iradeye, kanun yapma sürecine saygısız bir şekilde davranıp, onun içine kamu alacaklarının yapılandırılmasıyla ilgili olmayan -yargıyla, Orman Kanunu’yla, Sigortalar Kanunu’yla- aklınıza ne gelirse her şeyi dolduracaksınız ama gerçekten bu milletin ihtiyacı olan şeyleri dile getirmeyeceksiniz. Kendi yandaşlarınızı nasıl kurtarabilirizi hesap edeceksiniz, ona ilişkin düzenlemeleri bu torba, çuval kanunun içine dolduracaksınız, ondan sonra da karşılıksız çek keşide etme suçundan mağdur olanlarla ilgili gelen Meclis araştırma önergesi yerinde değil, uygun değil, Meclisin gündemi tıkalı… Bir senedir faili meçhullerin araştırılmasına ilişkin önerge getiriyoruz, bir senedir Meclis gündemi tıkalı. Meclisin gündemini gereksiz bir şekilde tıkayan sizsiniz, açmayan da sizsiniz. İstediğiniz yasaları buradan çıkartıyorsunuz, milletin, halkın ihtiyacı olan yasaları değil, kendinizin ve yandaşlarınızın ihtiyacı olan yasaları çıkartıyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, 5941 sayılı Çek Kanunu bu Mecliste görüşülürken, o zaman bu kürsüye geldik, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak bu 5941 sayılı Çek Kanunu’nun işe yaramadığını burada anlattık. Bu Kanun’un getirilmesine neden olarak gösterilen, ileri sürülen sebeplerin o gün geçerli olmadığını ve yaşanan sorunları çözemeyeceğini söyledik. O Kanun’un bugün yürürlükte kalması için az önce bu kürsüde ileri sürülen sorunların da bugün hâlâ bir geçerliliği yoktur, haklı bir dayanağı yoktur. Karşılıksız çek keşide etme fiilini suç olarak düzenleyen başka bir modern ceza hukuku yoktur.

5941 sayılı Yasa’nın görüşülmesi sırasında, Adalet Komisyonu Başkanı, Bakan, AKP’nin hukukçu milletvekillerinin çoğu ve Türk Ticaret Kanunu’nun bilim adamı olan Ünal Tekinalp, Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nu yapan bilim adamı Sayın İzzet Özgenç, hepsi ama hepsi istisnasız, karşılıksız çek keşide etmenin suç olarak düzenlenmesinin doğru olmadığını, modern ceza hukukun egemen olduğu ülkelerde böyle bir ceza yönteminin olmadığını açıklıkla dile getirdiler ve kendileri karşı olduklarını söylemelerine rağmen, burada -Başbakanın deyimiyle söylüyorum- ucube bir Çek Kanunu’nu getirdiler, Meclise dayattılar ve buradan, milletvekillerinin “indir parmaklarını, kaldır parmaklarını” etkinliğiyle o ucube kanunu geçirdiler. Sanki milletin sorunu çözüldü. Burada biz konuşurken AKP sıralarından söz atmışlar, Meclis tutanakları orada. Biz bu kanunun bu insanların sorununu çözemeyeceğini söylemişiz, “Çözer, çözer.” demişler.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu karşılıksız çek keşide etme, 17/1/1929’la 2/4/1985 arasında doğrudan dolandırıcılık kapsamı içerisinde değerlendirilmiş, 3/4/1985’le 7/3/2003 arasında bağımsız bir suç tipi olarak öngörülmüş ve doğrudan hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülmüş. Eğer sorunu çözebilseydi, o tarihte, doğrudan hapis cezası modelinin öngörüldüğü bir dönemde bu sorun çözülebilirdi ve 8/3/2003 tarihinden itibaren de karşılıksız çek keşide etme fiili yine suç olarak düzenlenmiş ancak doğrudan hapis cezası değil, adli para cezası ödenmediği zaman hapis cezasına dönüşen bir adli para cezası sistemi getirilmiş. Bu, çek karşılığı için öngörülen adli para cezasını ödeme gücü olan adam bunu ödeyebilse zaten çekin bedelini öder, adli para cezasını ödemez. O zaman dava kendiliğinden düşer, hapishaneye girmez. Yani böyle bir ceza sisteminin öngörülmüş olmasının makul, haklı, kabul edilebilir, akla sığan bir yanı da yok. Yani ben eğer karşılıksız bir çek vermişsem, bunun için öngörülen adli para cezasını ödeme gücüm varsa onu ödemem, çekin bedelini öderim, dava zaten düşer.

Ve buna rağmen, değerli arkadaşlarım, 5941 sayılı Yasa’yı geçen sene çıkartmışız, yine sistemi aynen korumuşuz, yani adli para cezasını tekrar korumuşuz. Bu ne demek? Karşılıksız çek bedeli ödenmediği takdirde, o zaman adli para cezasına dönüşecek, adli para cezası ödenmediği zaman otomatikman hapis cezasına dönüşecek değerli arkadaşlarım.

Peki, karşılıksız çek keşide etme suçu düzenlenince karşılıksız çek keşide etme sayısında bir azalma olmuş mu o tarihten bugüne kadar? Olmamış. Peki, karşılıksız çek keşide etmede, çek, kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine almış mı? Almamış. Kara paranın aklanmasının ya da terörü finansmanının önlenmesini sağlayabilmiş mi? Sağlayamamış. Dava sayısında artma olmuş mu? Olmamış. Şimdi arkadaşım burada söyledi, karşılıksız çek keşide etme suçunda azalma olmuş. Yok ya! 5941 sayılı Yasa Kasım-Aralık aylarında bu Meclisten çıkmış 2009’un sonunda. Bakın, ben söyleyeyim: 19.872 dava karara bağlanmış 2009 yılında, 2010 yılına 30.580 dava devretmiş değerli arkadaşlarım, 2010 yılına 30.580 dava devretmiş! Şimdi, şu anda, Yargıtay 10. Ceza Dairesinde 45 bin civarında karşılıksız çek dosyası bulunmaktadır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında 100 bini aşkın çek dosyası bulunmaktadır. Buna rağmen, bu kürsüye gelip bu sorunu çözülmüş gibi anlatmak doğru değildir. Eğer bu sorun çözülmüşse bu yaşta, bu kışta, yağmur altında, çek mağdurları olarak bilinen insanların  -kadınların, erkeklerin- bugün Abdi İpekçi Parkı’nda ne işi vardı? Şimdi, bu çeki bir işçi kullanmaz, memur kullanmaz, bu çeki en azından kendi iş yerini çevirebilecek ekonomik gücü olan esnaf ya da iş adamları kullanır. Şimdi, karşılıksız çek keşide etmekten dolayı özgürlüklerinden mahrum bırakıldıkları için bu insanlar bir yandan kendi karşılığı olan çeklerin alacağını tahsil edemiyorlar, bir yandan da bu çeklerin bedeli olan borçlarını ödeyemiyorlar. Yani bundan ekonominin bir kazancı var mı Allah aşkına? Efendim, karşılıksız çek keşide etme suçunu muhafaza etmezsek ekonomi allak bullak olurmuş! Peki, her vesileyle burada söylediğimiz Avrupa Birliği ülkelerinde karşılıksız çek keşide etme suçu yok, Amerika’da karşılıksız çek keşide etme suçu yok; orada, kapitalizmin en gelişmiş ülkelerinde ekonomi allak bullak mı oluyor? Türkiye gibi birkaç tane yoksul, geri kalmış ülkede karşılıksız çek keşide etme suçu var.

Değerli arkadaşlarım, bir yandan Avrupa Birliğinin hukukuna özeneceksiniz, bir yandan Avrupa Birliğinin hukuk standartlarına ayak uydurmaya çalışacaksınız ama bir yandan da o ülkelerdeki hukuku kendi ülkenizde uygulamayacaksınız!

Şimdi, bakın, arkadaşlar, çek, peşin ödemenin aracıdır, çek -bundan önce bir arkadaşımın söylediği gibi- kredili alışverişin, vadeli alışverişin bir ödeme aracı değildir. Taksitli, vadeli, kredili alışverişin ödeme aracı senettir. Eğer siz, çeki, peşin ödeme aracından, vasfından çıkartıp vadeli bir alışverişin argümanı hâline getirirseniz onu bono vasfına indirgemişsiniz demektir. O zaman, bononun bağlı olduğu alacağın tahsili olmadığı zaman nasıl ki bir hapis cezası yok ise bono vasfına indirgenmiş vadeli bir çekin alacağı tahsil edilemediği zaman niye buna hapis cezası öngörüyorsunuz? Yani çekin bağlı olduğu alacağı bononun bağlı olduğu alacaktan daha fazla bir güvenceye sahip olmasını gerektiren hukuki, haklı neden nedir? Hatta, hem bonodan hem de çekten daha kuvvetli bir belgeye bağlı mahkeme ilamlarının içerisine alacak ne var?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) – Bu alacaklar ödenmediği zaman bunlara bir hapis cezası yok değerli arkadaşlarım. Yani bugüne kadar Türkiye’de yaşanan olaylar, karşılıksız çek keşide etme suçunun, fiilinin suç olarak düzenlenmesinden dolayı ekonominin de fayda görmediğini, bu karşılıksız çek keşide yapanların da bundan zarar gördüğünü, çek alacaklılarının da bundan zarar gördüğünü hiçbir kuşkuya ve duraksamaya yer bırakmayacak bir şekilde açıkça ispatlamıştır. Bunda ısrar etmenin anlamı yoktur, bunun kimseye bir faydası yoktur. Ekonominin kendi kuralları içerisinde işler hâle getirilebilmesi için ekonominin dinamiklerine saygı duymak gerekmektedir. Bununla yapılmak istenilen, sadece bu ülkenin sorunlarının devamında yarar görülmektedir. O nedenle, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun önerisinin çok yerinde bir öneri olduğunu düşünüyorum. Yani, AKP Grubunun temsilcisi gibi “yersiz bir öneri” olarak değil çok yerinde, haklı bir öneri olduğunu düşünüyorum. O nedenle, Cumhuriyet Halk Partisi olarak sonuna kadar bu önerinin lehinde olduğumuzu söylüyorum, saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Öztürk.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin aleyhinde son söz, Bartın Milletvekili Sayın Yılmaz Tunç’a aittir.

Buyurun Sayın Tunç. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, sizleri saygılarımla selamlıyorum.

Grup önerisiyle, karşılıksız çek sorununun nedenlerinin ortaya konulması, ekonomiye verdiği zararın tespiti, çek borçlarını ödeyemeyen ve çek alacaklarını tahsil edemeyenlerin içine düştükleri mağduriyetlerin araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi için, Anayasa’mızın 98 ve İç Tüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin (2011/7610) sayılı önergenin Genel Kurulun bugünkü gündemine alınması talep edilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ İktidarına kadar, 1985 yılında çıkarılan, 18 maddeden oluşan, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun yürürlükteydi. 26 Şubat 2003 tarihli ve 4814 sayılı Kanun’la, bu Kanun’da köklü ve etkisi geniş düzenlemeler yapılmıştı. 4814 sayılı Kanun’la, 3167 sayılı Kanun’un 17’nci maddesi yeniden kaleme alınmıştı. Bankaların sorumluluğu, çek defterlerinin bastırılması, ibraz ve ödeme, hesaben tesviye, ihtar, düzeltme hakkı, bankanın sorumlu olduğu tutar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca ilan edilecek hususlar, tebligat adresi ve cezalara ilişkin hükümler, eskisinden farklı bir şekilde yeniden düzene bağlanmıştı.

Çağdaş ceza hukukunda ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve çeşitlenmesi sonucu, bu ilişkilerden doğan ve netice itibarıyla cezai müeyyideyi gerektiren eylemlere hürriyeti bağlayıcı cezanın başvurulacak en son çare olarak öngörülmesi “ekonomik suça ekonomik ceza” ilkesinin doğmasına yol açmıştır. Bu nedenle, 4814 sayılı Kanun’la değiştirilen 3167 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesinde, keşide edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde bu suçu ilk defa işleyenler için çek bedeli tutarı kadar nispi para cezası verilmesi düzenlenmişti. Böylece, ekonomik kriz, hata, unutma ve benzeri nedenlerle bu suçu ilk defa işleyenler en azından hapis tehdidinden uzak tutulmuştu. Ancak, çeke olan güvenin zaafa uğratılmaması ve cezada etkinliğin artırılması bakımından bu suçtan mükerrirler hakkında hapis cezası verilmesi ayrıca hükme bağlanmıştı. Bu düzenleme yapılırken fiilin sahtecilik veya dolandırıcılık gibi suçlarla ilgili boyutu da saklı tutulmuştu.

20 Aralık 2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı yeni Çek Kanunu ile de 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile 4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun yürürlükten kaldırılarak çeklerle ilgili yeni düzenlemeler yapılmıştır. Alacaklı ve borçlu belli bir ödeme takvimi ve miktarında anlaştığı takdirde karşılıksız çek nedeniyle verilen hapis cezasının erteleneceği yönünde önemli bir değişiklik yapılmıştır. Yasayla, haklarında soruşturma ve kovuşturma başlatılan ya da kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olanların alacaklıyla borçların ödenmesi konusunda anlaşmaya varmaları hâlinde tahliye edileceği yönünde önemli bir imkân getirilmiş, alacaklıyla borçlunun anlaşamaması durumunda da çekten mahkûm olanların serbest kalması için borcunu belirli vadelerle ödeyeceğine ilişkin taahhütnameyi cumhuriyet savcılığına veya mahkemeye verdiği takdirde anlaşma aranmaksızın tahliye imkânı getirilmiştir. Borcunu ödeyeceğine dair taahhütname vererek serbest kalan kişi borcunu yine ödemezse ancak o zaman hapis cezasının söz konusu olabileceği yönünde hem alacaklı lehine hem de borçlu lehine olabilecek bir düzenleme Genel Kurulda kabul edilerek yürürlüğe girmiş ve bu yasadan faydalanarak tahliye olan borçlular borçlarını ödeme imkânına kavuşmuş, alacaklılar da alacaklarına kavuşma imkânı elde etmişlerdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; karşılıksız çek davalarının AK PARTİ İktidarında arttığı yönündeki eleştirilere katılmak mümkün değildir. Yıllar itibarıyla karşılıksız çek davalarına ve mahkûmiyet sayılarına baktığımızda, rakamların, karşılıksız çek davalarının, işlem sayısındaki artış ve ekonomideki büyümeye karşın, AK PARTİ’li yıllarda önceki yıllara nazaran daha az olduğu görülmektedir.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Çarpılacaksın, çarpılacaksın! Doğru söyle, çarpılacaksın!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) – AK PARTİ öncesi döneme bir baktığımızda, 1999 yılında 320 bin dava açılmış…

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Bu kadar kuyruklusu olmaz!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) – …2000 yılında 262 bin dava açılmış, 2001 yılında 307 bin dava açılmış, 2002’de 177.900 dava açılmış. Dört yıllık süre içerisinde açılan dava sayısı toplam 1 milyon 68 bin 222.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Ödenmeyen çek sayısını da bir söylesene!

Sayın Vekilim, ödenmeyen çek sayısını da bir söyler misin.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) – AK PARTİ’li yıllara baktığımızda, 2003’te 131 bin, 2004’te 123 bin…

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – İllüzyon yapma!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) – Resmî rakamlar bunlar.

…2005’te 97 bin, 2006’da 115 bin, 2007’de 142 bin, 2008’de 160 bin, 2009’da 240 bin dava açılmıştır. Toplamda, baktığımızda, Milliyetçi Hareket Partisi, DSP, ANAP Koalisyon Hükûmeti döneminde, dört yılda 1 milyon 68 bin 222 dava açılmış.

SÜLEYMAN LÂTİF YUNUSOĞLU (Trabzon) – O zaman yargı çalışıyordu.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) – Dört yılda 1 milyondan fazla dava açılmış o dönemde. 2002’den 2009 yılına kadar olan -neredeyse bu sürenin 2 katından fazla olan- dönemde toplamda 1 milyon 9 bin, yani üç buçuk yıllık, dört yıllık sürenin daha da altında bir dava açılmış.

AHMET YENİ (Samsun) – Yarısı kadar.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Ödenmeyen çek sayısını, tutarını da bir söyle bakalım.

AHMET YENİ (Samsun) – Yarısı kadar.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Yarısından daha az dava açılmış toplam yedi yılda.

Dünyada kriz yokken o dönemde iktidarda olanların çıkardığı 2001 krizinde -2001 yılı için sadece konuşursak- 307.381 adet çek davası açılmış. O dönemde avukatlık yapıyorduk. Burada meslektaşlarım da var. Karşılıksız çekler, senetler 2001 krizinde yağmur gibi yağmıştı ama maalesef fabrikalar battığı için, kapandığı için, kapılarına kilit vurulduğu için bu çek ve senetler tahsil edilememişti.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Yukarıda Allah var, Allah, çarpılacaksın...

YILMAZ TUNÇ (Devamla) – Dünyada küresel krizin başladığı 2008 yılında 160 bin adet karşılıksız çek davası açılmış. Dünyada küresel kriz yok, 2001’de Türkiye’de açılan çek davası 307 bin; küresel kriz var, 160 bine düşüyor. 2009 yılında açılan dava sayısı da 2001’dekinden daha azdır. Bu rakamlar bile ülkemizin AK PARTİ İktidarından önce nasıl bir yönetime sahip olduğunu bizlere hatırlatmaktadır.

20 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı Kanun’la borçlulara verilen iki yıllık süre henüz dolmadan böyle bir araştırma önergesinin verilmesi doğru değildir. Araştırma önergesinin bugünkü gündeme alınmasını istemek, Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarını aksatmaya yönelik bir tutumdur. Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisinin grup önerisinin aleyhinde olduğumu belirtiyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Tunç.

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısının aranmasını istiyoruz.

BAŞKAN – Evet, karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 16.45

 

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 16.58

BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52’nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verdiği önerisinin oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

2.- Gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine; 606 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak ve bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

Danışma Kurulunun 25.01.2011 Salı günü (bugün) yaptığı toplantıda, siyasi parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

                                                                                                            Mustafa Elitaş

                                                                                                                  Kayseri

                                                                                              AK PARTİ Grup Başkan Vekili    

Öneri:

Bastırılarak dağıtılan ve Gelen Kağıtlar listesinde yayımlanan 606 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 48 saat geçmeden gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler Kısmının 4 üncü sırasına, 590 sıra sayılı Kanun Teklifinin ise bu kısmın 5 inci sırasına alınması ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,

Genel Kurulun;

25 ve 26 Ocak ile 1, 2, 8, 9, 16 ve 23 Şubat 2011 Salı ve Çarşamba günlerindeki birleşimlerinde sözlü sorular ve diğer denetim konularının, 15 ve 22 Şubat 2011 Salı günlerindeki birleşimlerinde ise 1 saat sözlü sorulardan sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek; bu birleşimlerde gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında yer alan işlerin görüşülmesi,

Haftalık çalışma günlerinin dışında 28 Ocak ile 4, 11, 18 ve 25 Şubat 2011 Cuma günlerinde de saat 14:00'te toplanarak gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında yer alan işlerin görüşülmesi,

26 ve 27 Ocak ile 2, 3, 9, 10, 16, 17, 23 ve 24 Şubat 2011 Çarşamba ve Perşembe günleri saat 14:00'te toplanması;

25 Ocak 2011 Salı günü (bugün) 477 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,

26 Ocak 2011 Çarşamba günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 1. bölümünün bitimine kadar,

27 Ocak 2011 Perşembe günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 2. bölümünün bitimine kadar,

28 Ocak 2011 Cuma günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 3. bölümünün bitimine kadar,

1 Şubat 2011 Salı günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 4. bölümünün bitimine kadar,

2 Şubat 2011 Çarşamba günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 5. bölümünün bitimine kadar,

3 Şubat 2011 Perşembe günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 6. bölümünün bitimine kadar,

4 Şubat 2011 Cuma günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 7. bölümünün bitimine kadar,

8 Şubat 2011 Salı günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının 8. bölümünün bitimine kadar,

9 Şubat 2011 Çarşamba günü 606 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalarına devam etmesi, bu birleşimlerde gece 24.00'e, günlük programların tamamlanamaması hâlinde günlük programların tamamlanmasına kadar çalışmalara devam edilmesi;

Genel Kurulun 10, 11, 15, 16, 17, 18, 22, 23, 24 ve 25 Şubat 2011 Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günlerindeki birleşimlerde saat 23.00'e kadar çalışmalarını sürdürmesi;

606 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, İçtüzüğün 91. maddesine göre Temel Kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin ekteki cetveldeki şekliyle olması önerilmiştir.

606 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı

Bölümler

Bölüm Maddeleri

Bölümdeki Madde Sayısı

1. Bölüm

1 ila 28 inci maddeler

28

2. Bölüm

29 ila 51 inci maddeler (51 inci maddeye bağlı ek 5 ve 6 ncı maddeler dâhil)

24

3. Bölüm

52 nci madde ila 72 nci maddeler (52 nci maddeye bağlı geçici 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35 inci maddeler dâhil)

28

4. Bölüm

73 üncü madde ila 100 üncü maddeler

28

5. Bölüm

101 inci madde ila 126 ncı maddeler (122 nci maddeye bağlı ek 4 ve 8 inci maddeler dâhil)

28

6. Bölüm

127 nci madde ila 152 nci maddeler (128 inci maddeye dâhil ek 2 ve geçici 7 nci maddeler ile 131 inci maddeye bağlı geçici 2 ve 3 üncü maddeler dâhil)

28

7. Bölüm

153 üncü madde ila 179 uncu maddeler (154 üncü maddeye bağlı geçici 28 ve 29 uncu maddeler dâhil)

28

8. Bölüm

180 ila 207 nci maddeler

28

9. Bölüm

208 ila 224 üncü maddeler (Geçici 1 ila 10 uncu maddeler dâhil)

27

 

Toplam Madde Sayısı

247

BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin lehinde ilk söz, Samsun Milletvekili Sayın Ahmet Yeni’ye aittir.

Buyurun Sayın Yeni. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AHMET YENİ (Samsun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisi hakkında söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

İktidara geldiğimiz 2002 yılından beri ülkemizin ve milletimizin menfaatine olan kanunları çıkarmaya devam ediyoruz.

Bugün Danışma Kurulunun yaptığı toplantıda siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Grubumuzun, Genel Kurulun 25 ve 26 Ocak ile 1, 2, 8, 9, 16 ve 23 Şubat 2011 salı ve çarşamba günlerindeki birleşimlerinde sözlü sorular ve diğer denetim konularının, 15 ve 22 Şubat 2011 salı günlerindeki birleşimlerinde ise bir saat sözlü sorulardan sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek; bu birleşimlerde gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında yer alan işlerin görüşülmesi; haftalık çalışma günlerinin dışında 28 Ocak ile 4, 11, 18 ve 25 Şubat 2011 cuma günlerinde de saat 14.00'te toplanarak gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmında yer alan işlerin görüşülmesi; 26 ve 27 Ocak ile 2, 3, 9, 10, 16, 17, 23 ve 24 Şubat 2010 çarşamba ve perşembe günleri saat 14.00'te toplanılması; 25 Ocak 2011 Salı günü yani bugün, 477 sıra sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı’nın görüşülmesinin tamamlanmasına kadar çalışmanın devam etmesi ve yine Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki 59 Kanun Teklifi’nin 26 Ocak 2011 Çarşamba günü birinci bölümünün bitimine kadar, 27 Ocak 2011 Perşembe günü ikinci bölümünün bitimine kadar, 28 Ocak 2011 Cuma günü yine üçüncü bölümünün bitimine kadar, 1 Şubat 2011 Salı günü dördüncü bölümünün bitimine kadar, 3 Şubat 2011 Perşembe günü yine altıncı bölümünün bitimine kadar, 4 Şubat 2011 Cuma günü yedinci bölümünün bitimine kadar, 8 Şubat 2011 Salı günü sekizinci bölümünün bitimine kadar, 9 Şubat 2011 Çarşamba günü ise 606 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşülmesinin tamamlanmasına kadar çalışmaların devam etmesini teklif ediyoruz.

Ayrıca Genel Kurulun 10, 11, 15, 16, 17, 18, 22, 23, 24  ve 25 Şubat 2011 salı, çarşamba, perşembe ve cuma günlerindeki birleşimlerinde saat 23.00’e kadar çalışmaların devam etmesi ve ayrıca 606 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin aynen ekte verdiğimiz cetvel çerçevesinde oylanması önerilmiştir. Teklifimiz budur. Bu şekilde gündemin belirlenmesini Genel Kurula arz ediyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yeni.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin aleyhinde ilk söz Mersin Milletvekili Sayın Mehmet Şandır’a aittir.

Buyurun Sayın Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, Danışma Kurulunda bir uzlaşma temin edilemediği için, gruplar kendi önerilerini getirip Genel Kurulun takdirine sunuyorlar.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, ülkemizin ve halkımızın gündemindeki acil, önemli sorunlarla ilgili, gündemle ilgili daha önce vermiş olduğumuz araştırma önergelerinin gündeme alınarak burada konuşulmasını, en azından toplum kesimlerinin, bu sorunlarla boğuşan ve çözüm üretmekte zorlanan toplum kesimlerinin sorunlarını, Meclis Genel Kurulunda, siyasi partilerin fikirlerini, düşüncelerini, önerilerini halkımızla paylaşmanın imkânı olarak grup önerilerini veriyoruz ve her gün bu Meclisin gündemine bir konuda bir araştırma önergesinin gündeme alınması teklifimizi getireceğimizi ifade ediyoruz, buna ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.

Değerli milletvekilleri, 23’üncü Dönem tamamlanmak üzeredir. 23’üncü Dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi, maalesef, ülkemizin ve halkımızın, milletimizin ihtiyaçları doğrultusunda düzenleme yapmak, gereken kanunları, hukuki düzenlemeleri tanzim etmek noktasında bir uzlaşma ortamı temin ederek buradan doğru kanunların çıkmasını başaramadı, bunu üzülerek ifade ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanının grubumuza verdiği talimat doğrultusunda, Adalet ve Kalkınma Partisinin her ne hikmetse Genel Kurula getirmekte ayak sürüdüğü Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve bunların uygulama kanunlarıyla ilgili beş tane temel kanunun gündeme alınarak uzlaşmayla görüşülmesi ve kanunlaştırılmasını geçen haftalar içerisinde birlikte tamamladık. Bu noktada Milliyetçi Hareket Partisinin talebine olumlu cevap veren Sayın Meclis Başkanını ve diğer siyasi partilerimizin gruplarını teşekkürle anıyorum. Gerçekten iş hayatımızın, ekonomik hayatımızın büyük bir umutla beklediği ve mutlaka çıkartılması gereken, günün şartlarına uyarlanması gereken bu üç konuda, bu üç temel kanunun çıkartılmasında, evvelki hafta sonu itibarıyla 2.800 maddeye yakın bu beş kanunda gruplarımızın uzlaşmasıyla, buradan bu kanunları çıkarttık. Hâlbuki normal bir müzakereyle bu kanunlar burada görüşülseydi, değil bir ayda bir dönemde bile yani dört yılda bile tamamlanabilmesi çok da mümkün değildi.

Değerli milletvekilleri, bu uzlaşma havasının, bu, birlikte çalışarak ülke ihtiyaçlarına hukuk zemini oluşturacak kanunların burada görüşülerek çıkmasını temin eden bu uzlaşma havasının devam etmesi bizim de talebimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak her defasında buradan ifade ediyoruz: Ülkenin gündemini belirlemek, ülkenin gündemindeki konularla ilgili kanunların önceliklerini belirlemek ve bunların görüşülmesini temin etmek sorumluluğu siyasi iktidara aittir. Takdiri de siyasi iktidara, sorumluluğu da siyasi iktidara aittir. Bugün ülkemizde dünden devam eden ve bir türlü çözüme kavuşmayan o kadar çok toplumsal, sosyal sorun bulunmaktadır ki, artık, bugün bile yaşadığımız bir sonuç olarak söylüyorum, Meclis koridorları bile sorunlu insanların bir anlamda baskınına uğramaktadır. Siyasetin, siyasi iktidarın bunlara bigâne kalması, kulak tıkaması hak değildir.

Bugün Milliyetçi Hareket Partisi olarak vermiş olduğumuz çek mağdurlarının sorunlarının araştırılarak kalıcı bir çözüm üretilmesi yönündeki talebimiz, maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu tarafından reddedilmiştir. Ama  “çek mağduru” diye tanımladığımız, verdiği çek karşılıksız çıkan, aldığı çek karşılıksız çıkan çok sayıda insanımızın mağduriyetine bu Meclisin, bu Genel Kurulun, siyasetin, özellikle de siyasi iktidarın böyle seyirci kalması hak değil, doğru değil. Bu sorunların çözümü için burada birlikte uzlaşarak bir hukuk düzenlemesi yapmak bizim ısrarla ortaya koyduğumuz bir talep ama maalesef, bu yönde bir adım atılamamaktadır, bu yönde bir çözüm üretilememektedir.

Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun bugün Danışma Kuruluna getirdiği çalışma programına göre, değerli milletvekilleri, ayın 9’una kadar, 9 Şubata kadar yaklaşık on beş gün saat 15.00’te ve 14.00’te -bazı günler 14.00’te, bazı günler 15.00’te- başlayarak belirlenen sayıda kanun maddesini geçirmek üzere, bu kanun maddelerinin bölüm olarak, ifadesi olarak, “Birinci bölüm” “İkinci bölüm” diye otuz maddelik bölümlerin bitimine kadar bir çalışmayı tekrar getirdiler, Meclis çalışmasında bir usul olarak önümüze koydular.

Değerli milletvekilleri, tabii, bu Meclis çalışmalı, dönemin sonunda ülkenin ihtiyacı olan, bekleyen, geç kalmış konularda kanunlar hızla buradan çıkartılmalı, cuma günü de çalışılmalı, saat 14.00’te de başlamalı, gerekiyorsa saat 10.00’da da başlamalı. Bu Meclis çalışmalı ama bitime kadar çalışma usulü, değerli milletvekilleri, bu Meclise yakışmıyor. “Bitime kadar” diye İç Tüzük’te bir çalışma usulü bulunmamaktadır. Gece 23.00’e kadar çalışabilirsiniz, sabahın 10.00’unda başlayabilirsiniz, hatta cumartesi-pazar çalışabilirsiniz ama “bitime kadar” diye angarya… Anadolu’da bir tabir vardır, “Kabala usul” “Götürü usul.” Böyle bir çalışmayı bu Genel Kurula yakıştırmak, reva görmek hak değil, doğru değil. Bu, bir dayatmanın ötesinde zulme dönüşmektedir. Nasıl çalışacaksınız? Haftanın dört günü sabahlara kadar nasıl çalışılacak değerli milletvekilleri? Yani, bu kırmızı koltukları bu ekranlarda seyrettirmek iktidara yakışacak mı? Aslında, şu hâliniz bile size yeterli bir muhalefettir, bu millet sizi seyrediyor.

Diyoruz ki; bu kanunlar çıkmalı, öncelik sizin, takdir sizin ama gelin, şunu, usulüne uygun, bu Meclise yakışır, yani insan onuruna yakışır bir usulde çalışalım. Niye bitime kadar?

AHMET YENİ (Samsun) – Çok çalışmamız lazım, çok.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Çok çalışmanın şekli, böyle, muhatabı insanı, insanın ihtiyaçlarını yok sayarak çalışmayı dayatmak değildir.

Tekrar ediyorum, bu bitime kadar çalışma usulü doğru bir usul değildir, bana göre angaryadır, Anayasa’ya aykırıdır, İç Tüzük’e aykırıdır, İç Tüzük’te “Bitime kadar çalışma.” diye bir usul yoktur ve faydalı da değil. Şimdi bitime kadar koyduğunuz hususa nasıl direneceğinizi hep beraber göreceğiz. 9 Şubata kadar burada her gün saat 14.00’te başlayarak bitime kadar çalışacağız. Yani, her maddede önerge, her oylamada karar yeter sayısı, yoklama. Nasıl…

AHMET YENİ (Samsun) – Millet görür bizi.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Millet görecek tabii sizi.

Değerli milletvekilleri, eğer meselenin hesabı millete verilecekse, bu torba kanunun hesabını vereceksiniz.

AHMET YENİ (Samsun) – Kimin engellediğini, kimin iş yaptığını millet görür. Engellemeleri millet görür.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Bakın, yamalı bohça gibi, bugüne kadar yapamadıklarınız, yanlış yaptıklarınız, eksik yaptıklarınızın telafisi olarak öyle bir torba kanun getiriyorsunuz ki, belki 300 tane kanunda değişiklik yapıyorsunuz. Yani, 20 maddeyle başladınız, bugün 247 maddeye ulaşan bir torba kanun, hâlâ da ilave ediyorsunuz, hâlâ da madde ilave ediyorsunuz. İçinde, yani o kadar çok çeşitli alanlar var ki, hepsini bir torbaya doldurarak, bitli bohça gibi, yamalı bohça gibi bu milletin önüne getirmek, iktidara, müdebbir bir iktidara, dirayetli bir iktidara yakışmamıştır. Bunu nasıl savunacağınızın hep beraber millete hesabını vereceksiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Bakın, devlet alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili 2010 Eylül ayından önce vermiş olduğu sözün yerine getirilmesini biz de destekliyoruz. Bu, ekonomide, piyasalarda beklenen bir düzenlemedir ama bu düzenlemenin içerisine ne kadar eksiğiniz varsa, ne kadar yanlışınız varsa, hatta ayıbınız varsa doldurmanın hangi haklı mazereti, hangi haklı gerekçesi olabilir! Ve bu yanlışınızı buradan geçirebilmek için Meclisi bitimine kadar çalıştıracaksınız. Boş sıralarla, gecenin 23.00’üne, 24.00’üne, sabahın ilk saatlerine kadar bu Meclisi çalıştırmanız, sanki bugüne kadar eksik bıraktığınızı, yanlış yaptıklarınızı giderayak düzeltmek gibi bir gayret olarak algılanacaktır. Bu size puan getirmeyecektir, bu, bu Meclise yakışmayacaktır. Dolayısıyla bu öneri doğru bir öneri değildir, bu öneri Meclisin uzlaşma iklimini de bozacaktır. Bunu hep beraber göreceğiz değerli arkadaşlar.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Şandır.

Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin lehinde Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş.

Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Meclis Başkanımızın başkanlığında yaptığımız Danışma Kurulunda iki siyasi partinin grup önerisi konuşuldu, tartışıldı. Bu grup önerilerinden bir tanesi: Şu anda tartıştığımız, üzerinde konuştuğumuz bugünün ve 25 Şubat tarihine kadarki Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma saatleri ile o güne kadarki çıkaracağımız yasaların hangi yasalar olduğu konusunda değerli milletvekilimizi, Genel Kurulumuzu bilgilendirmek adına ve sayın milletvekillerimizin oylarıyla karar vermek üzere bu grup önerisini vermiş olduk.

Değerli arkadaşlar, Meclis Başkanımızın başkanlığında yaptığımız toplantıda -sanırım biraz önce de Sayın Şandır o konuyu dile getirdi- salı günlerinin denetim günleri olması, diğer günlerin denetim günleri yapılmayıp kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışması… Biz, bu teklifi… Muhalefet partileri -üç muhalefet partisi; Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Barış ve Demokrasi Partisi- salı günlerinin denetim günlerine ayrılmasını, yani bir saatlik soru-cevap kısmının yapılmasını, arkasından kanun tasarı ve tekliflerine geçilmesini teklif ettiler, biz de bunu uygun gördük ama şu şartı ileri sürdük: Muhakkak ki salı günleri, yani bugünden itibaren dört haftalık salı günlerini denetim günleri yapalım ama Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmasını engelleyecek bir şekilde grup önerilerini vermemek üzere, yani bugün olduğu gibi, grup önerilerini vermeden, bir saatlik süreyle, siz milletvekili arkadaşlarımızın ilgili bakanlara sordukları soruların burada cevaplanmasını yapalım dedik. Bu konuda muhalefet partili arkadaşlarımız net bir cevap vermediklerinden dolayı –“Bu konuda söz vermiyoruz ama o konuyu değerlendiririz.” dediler- biz de zamanı geldiğinde bu konuyu değerlendirmek üzere salı günlerini denetim günleri yapabiliriz dedik.

Asıl mesele bugün, yani şu anda konuştuğumuz süreç. Biz, 11 Ocak tarihinde, 1 Aralık tarihinde Meclis Başkanımızın başkanlığında yaptığımız Danışma Kurulunda, -hakikaten, tarihe imza atar şekilde, üç bin maddeye yakın beş tane temel yasayı üç günlük süre içerisinde bitirebilen bir Meclis olarak, bu konuda da siyasi parti genel başkanlarının, siyasi parti grup başkan vekillerinin hakikaten bu konuya inanmış ve bitirmek üzere kendilerini amaçlandırmış bir şekilde- yaptığımız çalışmanın son günü olan 13 Ocak Perşembe günü İller Bankası kanununu bitirmek üzere anlaşmıştık ama değerli grup başkan vekillerinin bunu 13 Ocak tarihinde bitirmek yerine, yani bugün, 25 Ocak Salı günü sözlü soruların görüşülmemesi, grup önerilerinin verilmemesi ve bitimine kadar da bu İller Bankası kanununun görüşülmesi üzerine anlaşma yaptık. Cumhuriyet Halk Partisinden Sayın Muharrem İnce, Sayın Akif Hamzaçebi, Milliyetçi Hareket Partisinden Sayın Şandır, Barış ve Demokrasi Partisinden hem Sayın Nuri Yaman ile hem Sayın Ufuk Uras’la bu konuyu bugün bitimine kadar görüşmek üzere anlaştık ama Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekilleri arkadaşlarımız, son anda kendilerine gelen bilgi gereğince, bugün, Sayın Genel Başkanlarının, Sayın Kılıçdaroğlu’nun milletvekili arkadaşlarla ilgili yapacağı bir toplantının, yemekli toplantının saat 19.00’da olacağını ve 19.00’a kadar bu yasayı bitirelim şeklindeki tekliflerini yine diğer siyasi parti gruplarıyla konuşup, anlaştık. Bir centilmenlik gereğince, bir siyasi parti genel başkanının milletvekillerine vereceği yemeğe bizim de saygı duyup, onlara bu konudaki yaklaşımlarını yapmamız centilmenlik gereğidir diye düşündük, o süreç içerisinde bütün siyasi parti grup başkan vekilleri buna tamam dediler çünkü bir siyasi parti genel başkanı milletvekillerini topluyor, onunla ilgili süreci, 2011 yılı Haziran ayındaki yapılacak sürecin, belki seçimin startını verecek. Bu süreçte bizim onlara engel olmak değil, katkı sağlamak amacımızdır diye düşündük ve kabul ettik. Bugün verdiğimiz önergede denetim konusunun görüşülmeyerek, yani soru-cevap kısmının görüşülmeyerek derhâl, behemehâl yasaya geçilmesi, hatta bizim grup önerisi verilmemesi de teklif edildi ama denetim konusu İç Tüzük gereği var olduğundan dolayı, biz Sayın Bakanı buraya sözlü sorulara cevap vermeye çağırsak da, çağırmasak da, Kanunlar Kararlar veya Başkanlık Divanı sözlü soruları bir saat okutmak mecburiyetinde. “1 no.lu soru, şu milletvekilimizin sorusu, bakan yok, ertelenmiştir.”, “2 no.lu soru, şu milletvekilimizin sorusu, Millî Eğitim Bakanı yok, ertelenmiştir.” diye zaman geçecekti. Onun üzerine, biz, grup önerisini getirip, çalışma takvimini hazırlayalım dedik ve bu konuda da uzlaştık. Ümit ediyorum, tahmin ediyorum, diliyorum, dört siyasi parti grup başkan vekilleri bu önergeyi oyladıktan sonra, yine iki hafta önce, -13 Ocak tarihi yanlış hatırlamıyorsam- 13 Ocak Perşembe günkü aldığımız karar gereğince, İller Bankası kanununu -Sayın Bakanla da yaptığımız görüşme doğrultusunda- 19.00’a kadar bitirip, biz, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili arkadaşlarımızın Genel Başkanlarıyla birlikte yemeğine gitmelerine imkân tanırız diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, bu süreçten sonra çarşamba günü yapacağımız çalışma takvimi, saat 14.00’te başlamak üzere, bazı kanunlarda değişiklik yapan kanun tasarısının birinci bölümünün bitimine kadar; perşembe günü 14.00’te başlayıp ikinci bölümünün bitimine kadar; cuma günü saat 14.00’te başlayıp üçüncü bölümünün bitimine kadar yani 9 Şubat Perşembe gününe kadar bölümlerin bitimi; çarşamba, perşembe, cuma günleri 14.00, bitimi; salı günleri siyasi partilerin grubu olduğundan dolayı 15.00 ve ilgili bölümün bitimi şeklinde devam edeceğiz.

Açıkçası ifade etmeye çalıştığım şu: 10 Şubat tarihinden itibaren de 25 Şubat tarihine kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinin, salı günleri hariç, saat 14.00’te açılıp 23.00’e kadar çalışmasının devam etmesi konusunda grup önerimizi getirdik. Bu ara, torba yasayla ilgili de biraz önceki söylediğimiz bazı kanunlarda değişiklik yapılan yasayla ilgili de siyasi parti grup başkan vekillerinin, inşallah Borçlar Kanunu’nda, Türk Ticaret Kanunu’ndaki olduğu gibi, 247 maddelik ve 9 bölüm hâlinde konuşacağımız bu yasada da bir uzlaşma heyetini kurup, hızlı bir şekilde milletimizin, vatandaşlarımızın acil bir seviyede beklediği ve bize sürekli baskı yaparak, bir an önce bu yasanın çıkması konusunda ısrarla haklı olarak baskı altında tutan vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayabilmek adına, Sayın Meclis Başkanımızın başkanlığında grup başkan vekilleriyle birlikte bir araya gelip veya konuda Plan ve Bütçe Komisyonunda uzman olan arkadaşlarımızın ihtilaf konularını ortaya çıkarıp ortak önergelerle yapabileceğimizi ümit ediyorum, diliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Barış ve Demokrasi Partisi grup başkan vekilleri ve temsilcisi arkadaşlarla bu konuyu konuştuk, tahmin ediyorum herhâlde bugün o komisyonda olması gereken arkadaşlarımızı sayın grup başkan vekilleriyle paylaşacağız, ümit ediyorum on günde bitireceğimiz yasayı sabahlara kadar değil, belki saat 21.00’de, 22.00’de her bir bölümümü bitirme şansımız, imkânımız olabilecek diye düşünüyorum.

Katkı veren değerli milletvekili arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Haftanın hayırlı uğurlu olmasını, geçmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Elitaş.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Daha konuşmacı var.

Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde Muş Milletvekili Sayın Sırrı Sakık.

SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de Adalet ve Kalkınma Partisi önerisi üzerinde aleyhte söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ne yazık ki bir dönemi geride bırakıyoruz. Son belki bir iki aylık çalışmamız olacak ama ne yazık ki bu süre içerisinde hiçbir dönem gruplar arası bir uzlaşı olmadı. Sürekli, Adalet ve Kalkınma Partisi uzlaşıdan kaçarak sayısal çoğunluğuyla Parlamentoyu çalıştırmaya çalışıyor. Oysaki, bu torba yasasında uzlaşı çağrısı yapan Grup Başkan Vekilim, çağrı ve uzlaşı saati bu değil. Plan Bütçede görüşülürken gruplar arası bir uzlaşı sorunu çözebilirdi ama ne yazık ki bu sorunun çözümüyle ilgili küçük bir uzlaşı bile yok.

Şimdi bakın Türkiye'nin gündeminde neler var, oysaki biz bütün hayatı seçime endekslemişiz, “Seçimde ne yapabiliriz?..” Bu torba yasası aslında adil, adaletli veyahut da özgürlükçü bir torba yasası değil. Biz halkın lehinde olacak maddeleri destekleyeceğiz ama halkımızın, emekçilerin aleyhinde olan maddelere karşı ciddi bir duruş sergileyeceğiz ve burada sabahlara kadar da olsa muhalefetin sesini yüksek bir sesle seslendireceğiz.

Bakın, Türkiye'nin gündeminde her gün bir toprağın altından cesetler çıkıyor, bir taraftan silahlar çıkıyor ama hiç kimsenin kılı kıpırdamıyor. Kışlada zemin katlarda ihtilal provaları yapılıyor, belgeleri yakalanıyor, sesiniz çıkmıyor. İnfaz listeleri kışlaların zemin katından çıkıyor, sesiniz çıkmıyor. Ne oluyor? Mutki’de insanlığa karşı suç işleniyor 1990’lı yıllarda, o topraklar her gün kazıldıkça insan cesetleri çıkıyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor ve orada insanlığa karşı bir dönem suç işlendi. Burada yüksek sesle seslendirdiğimiz… “Gelin, hep birlikte bunu araştıralım.” dedik; Cumhuriyet Halk Partisi bunu 4 kez bu Parlamentoya taşıdı, kürsüye taşıdı, ama siz sayısal çoğunluğunuzu kullanarak reddettiniz; Barış ve Demokrasi Partisi aynı şeyi yaptı, reddettiniz. Bakın, Bitlis’te neler oluyor?

Evet, bugün sabahleyin de bir arkadaşımız Uğur Mumcu’yla ilgili gündem dışı söz almıştı. Uğur Mumcu, 24 Ocakta yani 1993’lerde katledildi. Hemen arkasından Hrant Dink dört yıl önce katledildi, bugün 25 Ocak. 2000 yılında ilçe başkanımız ve yardımcısı Silopi’de göz altına alınıyor -ölüm yıl dönümleridir- ve o dönem Jandarma Komutanı olan Levent Ersöz alıyor kışlaya ve bu 2 arkadaşımızdan hâlen bir ses seda yok ve buraya taşıyoruz ama sizin vicdanlarınızda da bir ses seda yok. Eğer vicdan olmuş olsaydı Mutki’de olup bitenler için bugün Meclisten bir araştırma komisyonunun orada olması gerekirdi. Her gün nasıl cesetlerin çıktığını bir bütün olarak görüyoruz ama bu ilk değil yani Mutki’de olanlar, 1925’te cumhuriyet döneminde… Şeyh Said’in de hâlen mezarı kayıp, nerede olduğu belli değil, Seyit Rıza’nın da mezarı kayıp hâlen belli değil, Saidi Nursi’nin de mezarı kayıp hâlen belli değil. İşte, atalarımızın yaşadığı şey o. Bugün bizim çocuklarımızın da cesetleri çöplüklerde bulunuyor ama iktidar partisinin milletvekilleri ve özellikle Kürt milletvekilleri, hiç mi vicdanınız sızlamıyor? İnsanlığa karşı suç işlendi cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar ama yine de ses yok.

MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis) – Onlar Kürt değil Kürt kökenli!

SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın, Mutki’de olup bitenler, ne olmuş? O dönem orada görev yapan Tuğgeneral Korkmaz Tağma bir korku imparatoruydu. Gözaltına alınan insanlar asla eve sağ dönmezdi. On üç vatandaş minibüsten indirilip infaz edilirdi ve yüzlerce Kürt çocukları, genç çocuklar infaz edilip belediyenin araçlarıyla çöp kuyularına gömülürdü ve o dönemde gazeteci Ferhat Tepe, bu olayları araştırmak üzere oradayken Ferhat Tepe gözaltına alınıp ve infaz ediliyor ve yine o dönemde Ferhat Tepe’nin avukatlığını yapan Avukat Şevket Epözdemir gözaltına alınıp tekrar infaz ediliyor ve bunların hepsi onun döneminde oluyor ve hepimiz de bunları biliyoruz. Şimdi, o dönemde bu katliamlar gerçekleşirken orada görev yapanlar bugün nerede? Çünkü niye bunları araştırmak ve bunları araştırmak için niye komisyonlar kurulmuyor? O dönemde eli kana bulaşmış insanlar -böyle iddia ediliyor- ve bugün nerede? Zaman Gazetesinde köşe yazarlığı yapıyorlar ve o bahçede büyüyorlar. Eğer siz gerçekten geçmişle yüzleşmek istiyorsanız, bunun bir bütün olarak üstüne gitmelisiniz.

Bakın, Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda, Genel Başkan Yardımcısı bir açıklama yaptı, Sezgin Tanrıkulu dedi ki: “Bir an önce hakikatleri araştırma komisyonu oluşmalıdır, geçmişimizle yüzleşmeliyiz.” Bunu biz de seslendirmiştik ama dönün, Adalet ve Kalkınma Partisinin grup sözcülerinin açıklamalarına bakın, diyor ki: “PKK’nin temsilcileriyle buluştu.” Şimdi, onlar da “Siz Hizbullah’la buluştunuz.” diyor. Şimdi, bu, sorunu çözer mi? Adalet ve Kalkınma Partisinin temsilcisi çıkıp hakikatleri araştırma komisyonuna destek sunması gerekirken, efendim, Sayın Öcalan’dan bu çağrı geldi diye tepki gösteriyor. Peki, Öcalan dedi ki:”Çocuklarınız her gün, günde 3 kez dişlerini fırçalasınlar, kendilerine iyi baksınlar.” Buna tepki mi göstereceksiniz? Ne diyeceksiniz? Yani hakikatleri araştırma komisyonu kurulsun denildiği zaman kıyamet mi kopuyor? Cumhuriyet Halk Partisi bunu söylüyor ve yine aynı Cumhuriyet Halk Partisinin içinden bir milletvekili, aynen sizin dilinizle, genel başkan yardımcısına saldırıyor. İşte, sorun tam bu noktada. Sorun Kürtler, sorun hakikatleri araştırma komisyonu olunca siz, siz ve siz; üç parti, birbirinden farkı yok. Aranızda tek şahıslar, Kürt kimlikli de olsalar “Efendim, bunun söyledikleri partiyi bağlamaz.” diyor. Şimdi, bir partinin MYK üyesi olacak, bir partinin genel başkan yardımcısı olacak ve çıkıp bunu söyleyecek ama kimliği Kürt olduğu için “Biz bunu tanımayacağız.” diyecek! Şimdi, bu sorun. Bu dil bu sorunları çözer mi?

Onun için, biz hepimiz ilk günden beri de söylüyoruz: Yani, gelin, hep birlikte bunları araştıralım, bunları araştırabilirsek Türkiye’de yaşayabileceğimiz bir ülkeyi yaratmış oluruz. Ama siz bu ülkeyi öyle bir noktaya getirdiniz ki, hukuk ve adaletin ülkesi olmaktan çok merhametin ülkesini yaratmaya çalıştınız yani sosyal devlet olmaktan çok sadaka devlete dönüştürdünüz. Hukukun ve huzurun ülkesinin yerine merhamet ülkesini oluşturmaya kimsenin hakkı yoktur. Kimse merhamet sofrasından karın doyurmuyor. Adalet ve hukuk hepimiz için geçerlidir. Yani bazı arkadaşlarımız tepki gösteriyorlar, ellerini açıyorlar ama bu sizin göreviniz, siz İktidarsınız, size hatırlatıyoruz.

Bakın, bu ay içerisinde kaç tane faili meçhullerin yıl dönümünü birlikte kutluyoruz.(x) Ama bunlar sizin döneminizde olmadı. Peki, niye bunun üstünü kapatıyorsunuz? Bu katiller arkadan gelip enseye silah sıkan katillerdir. Peki, siz bu katillerin arkasında mısınız? Ee arkasında değilseniz araştırın. Sayın Başbakanın Hrant Dink öldürüldüğü zaman söylediği bir söz vardı, hatırlayın: “Bizim için namustur Hrant’ın katillerini yakalamak.” diyordu ama Hrant’ın katilleri hâlâ cirit atıyor.

VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Cezaevinde.

SIRRI SAKIK (Devamla) - Yani o karanlıktan yaratılan katilleri kastetmiyoruz, asıl bu konuda emir ve talimat veren katillerin üzerine gidiniz diyoruz. Gidemiyorsunuz çünkü birçoğu Ergenekon’da birinci derece sanık olmasına rağmen yaptığınız uzlaşılardan, görüşmelerden, kapalı kapılar ardındaki görüşmelerden dolayı bunların birçoğu özgür, birçoğu şu anda cirit atıyor. Oysaki bu işin mimarları onlar olmasına rağmen, arkasında bir güç olmayan gazetecileri, siyasetçileri Ergenekon diye içeriye tıkıp…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.

SIRRI SAKIK (Devamla) – Teşekkür ediyorum Başkan.

…zannediyorsunuz ki bunu yaparken, gerçekten Türkiye geçmişiyle yüzleşecek bir süreci birlikte yakalayacağımızı düşünüyorsunuz. Oysaki bu doğru bir tespit değildir. Siz eğer gerçekten geçmişle yüzleşmek istiyorsanız, bir an önce geçmişle yüzleşmenin yolu, yöntemi bir an önce hakikatleri araştırma komisyonu buradan çıkmalıdır.

                                    

(x) Bu ifadeye ilişkin düzeltme bu Tutanak Dergisi’nin 287’nci sayfasındadır.

Bakın, sizin bir komisyon başkanınız ne diyor? Diyor ki: “Buradan reddedildiği için ben de acı çekiyorum.” O zaman elinizi kolunuzu ne bağlıyor? Her şeyi bir milletvekilliğine feda edecekseniz, size feda olsun. Milletvekillikleri, hepsi gelip geçicidir. Sizin gibi burada oturan birçok zat bugün yok. Onurlu olan bir tek şey vardır: Geçmişimize güzel bir sayfa açmaktır. Halkımızla bütünleşmektir.

Teşekkür ediyorum.(BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Sakık.

Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

İç Tüzük’ün 37’nci maddesini göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) Önergeler

1.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın; (2/25) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/247)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

04.10.2007 Tarihinde “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine seçilecek Türkiye Yargıcı” ile ilgili vermiş olduğum Kanun Teklifimin İç Tüzüğün 37. maddesi gereğince 45 gün içinde Komisyonda görüşülmediği için, yine İç Tüzüğün 37. maddesi gereğince doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim. 17.02.2010

                                                                                                             Hasip Kaplan

                                                                                                                   Şırnak

SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, özür diliyorum. Bir sürçülisan ettim, onu düzeltmek istiyorum, tutanaklara geçmesi adına. Ben “anma” yerine “kutlama” demişim, bunun tutanaklara geçmesini istiyorum.

BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Sakık.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

5.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, “bu ay içerisinde kaç tane faili meçhullerin yıl dönümünü birlikte kutluyoruz” ifadesindeki “kutluyoruz” sözünü “anma” olarak düzelttiğine ilişkin açıklaması (x)

SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Ben “Bu hafta anma” yerine “kutladık” anlamında bir sözcük kullanmıştım. Tutanaklara böyle geçmesini diliyorum.

Teşekkür ediyorum.

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) Önergeler (Devam)

1.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın; (2/25) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/247) (Devam)

BAŞKAN – Evet, teklif sahibi Sayın Kaplan, konuşacak mısınız?

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Evet.

BAŞKAN – Buyurun.

                                    

(x) Bu açıklamaya ilişkin ifade bu Tutanak Dergisi’nin 286’ncı sayfasındadır.

HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir dönem Meclise geldik, gidiyoruz ve kanun teklifi vermiştik. O kanun teklifi indirilmediği için -2007’de ilk seçildiğimde vermiştim- İç Tüzük 37’ye göre bunu verdim ve bugün görüşeceğiz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine seçilecek yargıçlarla ilgili bir kanun teklifi bu. Biliyorsunuz Anayasa değişikliği oldu. HSYK’ya, Anayasa Mahkemesine ve normal olarak seçilecek yargıç ve savcılarla ilgili düzenlemeler yapıldı. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yargıçların nasıl seçileceğine dair bir düzenleme yapılmadı. Bugüne kadar uygulanan yöntem Dışişleri Bakanlığı 3 tane aday yargıç öneriyor, Avrupa Konseyi Parlamentosu da bunları oyluyor, bunun sonucunda 1 kişi seçiliyor.  Bunun sıkıntılarını Türkiye çok yaşadı. 2007 yılında Dışişleri Bakanlığımızın önerdiği 3 tane yargıç adayını da geri göndererek -ki bu onur kırıcı bir durum gerçekten- kabul edilemez buldu. 14 no.lu Protokol imzalanmamıştı o dönem. Rıza Türmen’in görev süresi de devam etmedi. O 3 yargıcın yerine Hükûmet sonradan yeni yargıçlar bildirmek zorunda kaldı.

Şimdi, bugün baktığınız zaman, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclis Başkanlığını dönem olarak Türkiye’den, üstelik de iktidar partisi mensubu bir milletvekili yapıyor. Bugün Cumhurbaşkanı Strasbourg’da, bakanlar yanında. Şimdi, böyle bir yerde bulunurken, böyle bir ayıpla, oradaki uluslararası camiada, Avrupa Konseyinin yargı denetimi mekanizmasında yargıç seçiminde başı eğik bir ülkenin bu yanlıştan, bu ayıptan kurtulması lazım.

Bizim önerimiz şu: Dışişleri Bakanı 3 aday adayı yargıç atamasın, tayin etmesin. Bunun yerine, yüksek yargıdan 1 tane aday belirlensin -savunma hakkı kutsaldır- barolardan 1 aday belirlensin, hukuk fakültelerinden, hocalardan 1 aday belirlensin. Bu 3 aday Avrupa Konseyi Parlamentosuna sunulsun, Avrupa Mahkemesi yargıcı da bu şekilde seçilsin. Yani bizim önerimiz bu. Bu öneri bir hukuk devleti açısından son derece önemli.

Şimdi sormak istiyorum: ATOK Yüksek Mahkemesinin, Ruanda’da kurulan uluslararası mahkemenin yargıcının ismini bilen var mı içinizde? Hiçbiriniz bilemez. Mehmet isminde bir öğretim üyesiydi, uzun süre görev yaptı. Peki, Bosna-Hersek İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye adına kim görev yaptı? Profesör Rona Aybay yaptı. Rona Aybay şu an Avrupa Mahkemesinin yeniden reforme edilmesinde akil bir insan heyetinin içinde akil bir üye olarak görev yapıyor. Peki, sormak istiyorum, Türkiye'nin diğer uluslararası mahkemelerdeki yargıçlarını tanıyor musunuz? Ee, tanımıyorsunuz.

Bizim burada söylediğimiz şey bizim çıkarımızı, grubumuzu değil, bu ülkenin çıkarını ve ülkenin hukukunu ilgilendiren bir konudur. Yani Avrupa Mahkemesine siz yargıcı seçecek misiniz, atayacak mısınız, bu kanun teklifi buna bir açıklık getiriyor. Bu kanun teklifiyle Avrupa Mahkemesine bundan sonra… Şu anki yargıcımızın görev süresi beş yıldır yani bir iki yıl sonra yapılacak seçimde Avrupa Mahkemesine seçilecek yargıcı Meclisin seçmesi sağlanabilir. Bu bir yönetmelik olayıdır bu kanun teklifimiz kabul edilirse.

Bu durum şu açıdan da önemli: Çünkü şu an Danıştayda daireler artırılıyor, Yargıtayda daireler artırılıyor ama konuşuyorlar, diyorlar ki Danıştay başkanları, Yargıtay başkanları: “Bize kimse sormadı.” Onu bırakın bir kenara, gerçekten Türkiye 21’inci yüzyılda uluslararası mahkemelere yargıcını tayin edecek; atayacak mı, seçecek mi, sorun bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen.

HASİP KAPLAN (Devamla) – Teşekkür ederim.

Şimdi bu kanun teklifimizin amacı bu: Bu ülkenin gerçek anlamda yargıcını yargı mı seçecek yoksa yürütme mi seçecek? Dışişleri Bakanlığı yürütmedir. Yürütme yargıyı seçecekse, o zaman o yargıç yürütmenin adına gidecekse o yargının uluslararası mahkemede de olsa bağımsız olmadığı açık.

Sizleri biraz mantıklı, soğukkanlı olmaya ve ülke gerçekleriyle ilgili bu kanun teklifi konusunda duyarlılığa çağırıyorum. Türkiye bu ayıptan kurtulmalıdır. Bu kanun teklifini 2007’de verdik, şimdi İç Tüzük’e göre ben indirmek zorunda kaldım bu kanun teklifini, Adalet Komisyonundan da geçmedi. Bu ayıba son vermek sizin elinizdedir ve bu kanun teklifinin kabulünü diliyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kaplan.

Diyarbakır Milletvekili Sayın Akın Birdal. (BDP sıralarından alkışlar)

AKIN BİRDAL (Diyarbakır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Grubumuz adına verilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki yargıçların görevlendirilme biçimine ilişkin yasa teklifimizin lehinde söz aldım.

Tabii, şimdi, benden önce konuşan yasa teklifi sahibi Sayın Hasip Kaplan arkadaşımız “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki bu yargıçlar atama, tayin yerine seçilsin ve bu ayıptan kurtulunsun.” dedi.

Hangi ayıptan kurtulacağımızı doğrusu kestirmek zor. Bakın, Bitlis Mutki’de ve Tunceli Çemişgezek’te birkaç gündür yapılan kazılardan toplu mezarlar ve insan kemikleri çıkıyor. Ne yazık ki bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine gelmiyor. Yani, şimdi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye adına bulunacak yargıçların rolü ne olacak? Taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası hukukun ihlaline karşı Türkiye’nin mahkûm edilmesini kurtarmak değil mi ya da Türkiye’yi savunmak değil mi? Hangi birini savunacak Türkiye o mahkemede?

Elbette ki biz de seçilmesini istiyoruz, Anayasa Mahkemesinden, yüksek yargıdan 1 kişi, hukuk fakültesinden 1… Elbette ki seçimle olsun ve Türkiye de orada hukukun üstünlüğü anlamında temsil edilsin ama şimdi, gerçekten, insanlığa karşı işlenen suçların hangi birini savunacağız? Örneğin, 1987 yılında, İnsan Hakları Derneğinin Kuruluş Bildirgesi’nde Avrupa İnsan Hakları Komisyonunun bireysel başvuru hakkının tanınmasını talep etmiştik. Nitekim 1987 yılı sonu itibarıyla da Avrupa İnsan Hakları Komisyonunun bu bireysel başvuru hakkı tanındı, 90 yılında da Avrupa İnsan Hakları Divanının yetkisi kabul edildi. Peki, yetkisi kabul edildi, bu hakkın tanınması kabul edildi de ne oldu? Olan şu: Avrupa Konseyi üye ülkelerin arasında, 47 ülke arasında en çok mahkûm edilen ülke Türkiye olmaktan kurtulamadı bu yıla kadar. Bu yıl 1’inci sırayı Rusya aldı, 2’nci sırada yine biziz.

Şimdi, bakın, orada kazılarda insan kemikleri çıkıyor. Bu, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, adını ne koyarsanız koyun bir savaş suçudur. Peki, Türkiye Büyük Millet Meclisinde insan haklarını incelemek gerekçesiyle bir komisyon oluşturulmuştur. Örneğin kaç gündür Komisyon, işlerinin yoğunluğundan olacak, bu insan kemiklerinin çıkması konusunda harekete geçmemiştir, Komisyonu toplantıya çağırmamıştır. Ne zaman ki Başbakanın ya da AKP’nin gündemine bir konu girerse o zaman İnsan Hakları İnceleme Komisyonu da onu gündeme alıyor. Böyle bir insan hakları anlayışı olur mu arkadaşlar? Siyasi kaygılardan uzak, gerçekten insanlık onuruna yaraşır bir düzen eğer kurulacaksa nerede ihlal varsa oraya gitmelidir. Peki, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bu işlevi yerine getirmiyor, o zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi yapsın -ki bu hafta bu konuda da bir araştırma komisyonu oluşturulması için öneri vereceğiz- o zaman Genel Kurulumuz bir komisyon oluştursun -gerçekten o dönemde bu insanlar nasıl toprağa gömüldüler- ve DNA testi yapılsın, o dönemde kimler kamu görevlisiydi, valisi, jandarması, emniyet müdürü, siyasetçisi, bakanı hakkında soruşturma açılsın. Yasama görevi bu değil mi bizim? Gelin işte, gerçekleri araştırma komisyonu oluşturulsun, hangi ülke eğer demokrasiye ulaşmışsa, demokratik bir toplum yaratılmışsa, toplumsal bir barış olmuşsa orada mutlaka gerçekleri araştırma ve adalet komisyonları oluşturulmuştur. Yoksa, geçmişiyle yüzleşmeyen bir toplum nasıl demokrasiye geçer, nasıl barışa geçer?

O nedenle, biz, bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki yapılanmanın elbette ki seçimle yapılmasını diliyoruz ve gerçekten ne ise hukukun üstünlüğü, orada da hukukun gücünü ortaya koyacak bir hukuk anlayışını oraya taşıyalım, ki bu konuda da gerçekten yargıç Sayın Rıza Türmen’in de deneyimlerinden, bilgilerinden yararlanalım. Örneğin şu konuda…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.

AKIN BİRDAL (Devamla) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, örneğin, hiç değilse, bir gazetede bir köşesi var, onu okuyalım. Yani bu hukuk anlayışını, gerçekten hukukun üstünlüğünü ve gücünü dikkate alan bir yerden “Ne yapmak gerekir?” sorusunu kendimize soralım. Yoksa, 12 Eylül referandumunda “Özgürlükçü, eşitlikçi bir toplum yaratacağız.” savının, ne kadar kendi yargısını yaratma kaygısıyla yapıldığının çok somut bir delilidir bunlar. Nasıl bir hukuksuzluğun gerçekten korunacağını ve nasıl bu düzmecenin demokrasi adına kamuoyuna yutturulacağının bir yaklaşımıdır ki bu kabul edilemez.

O nedenle biz, yine, her şeye karşın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki 3 yargıcın tayin edilmesi ya da atanması yerine seçilmesinin, uluslararası hukuk normları ve normatif değerleri açısından uygun olacağını düşünüyoruz ve bu düşünceyle bu düzenlemenin dikkate alınmasının gerektiğini öneriyoruz.

Saygılarımızı sunuyoruz.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

Alınan karar gereğince, sözlü sorular ile diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/883) (S. Sayısı: 568)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2’nci sırada yer alan Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

2.- Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/877) (S. Sayısı: 535)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

3’üncü sırada yer alan, İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ile Plan ve Bütçe komisyonları raporlarının görüşmelerine başlayacağız.

3.- İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/371, 1/101) (S. Sayısı: 477) (x)

BAŞKAN – Komisyon? Burada.

Hükûmet? Burada.

Komisyon raporu 477 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, bu tasarı İç Tüzük'ün 91'inci maddesi kapsamında temel kanun olarak görüşülecektir. Bu nedenle, tasarı, tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi kabul edildikten sonra bölümler hâlinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan maddeler ayrı ayrı oylanacaktır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Bülent Baratalı.

Buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA BÜLENT BARATALI (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 477 sıra sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’yle ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına görüşlerimi ifade edeceğim. Bu nedenle, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetin kurulmasından sonra savaşlarla harap hâle gelen ülkemizin süratli bir şekilde ve geniş kapsamda imara olan gereksinimi ön plana çıkmıştı. Büyük bir hızla devrimleri gerçekleştirmeye çalışan yeni cumhuriyetin yerel altyapı hizmetlerini bir an önce hayata geçirmesi de kaçınılmazdı. Bu doğrultuda, yerel yönetimlerin halka yerel hizmetleri götürebilmelerini sağlayacak önemli yetkilerle donatılmış ve mali yönden de desteklenmiş bir kuruma gereksinim duyuluyordu. Yine bu gereksinimler doğrultusunda, kendine özgü özellikleriyle yerel yönetim bankacılığının yanında yerel yönetim danışmanlığı da yapması istenen İller Bankasının kurulması gündeme gelmişti.

İller Bankası 1935 yılında kurulmuştu ama biraz daha geriye gitmek gerekiyor. Neden ihtiyaç hissedilmişti? Özellikle 1930 tarihli ve 1580 sayılı Belediye Kanunu kabul edilmişti. Yine bu Belediye Kanunu, daha önce çıkan 1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanunu kapsamı dışında kalan bütün komünleri temsil etmek üzere çıkarılmıştı, o kapsamı içine almıştı, o nedenle güzel bir kanundu 1580 sayılı Yasa. Bu, bugüne kadar yani 2005 yılına kadar hüküm ifade edebilmiş, hakikaten devrimci, ilerici, yenilikçi, değişimci bir yasaydı; önemli özelliklerinden bir tanesi de kadınlarımız burada ilk defa seçme hakkını kullanmışlardı.

Yine, bu alanda, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’ndan da söz etmek gerekiyor. Bu da belediyecilik anlamında, yerel yönetim anlamında önemli görev ve sorumluluklar vermişti. Bu nedenle, yerel yönetimlere kredi verebilecek ve danışmanlık yapabilecek bir kuruma ihtiyaç vardı.

                                    

(x) 477 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

İşte, bu da 1933 yılında, 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 131’inci maddesine dayanılarak 2301 sayılı Kanun’la kurulan Belediyeler Bankasıdır. Az önce ifade ettiğim gibi, Belediyeler Bankası yerel yönetimlere kredi verecek, finansman desteği yapacak olan bir bankaydı. Bu Kanun’a göre yetki nüfusu 10 binden büyük olan yerel yönetimleri kapsıyordu, onlara mali destek verecek idi. Bankanın kaynağı ise belediyelerden, il özel idarelerinden ve köylerden, gelirlerinden kesilecek yüzde 5 kesintilerle oluşturulmuştu. Yine Belediyeler Bankasının yanında bir İmar Heyetinin 1935’te kurulduğunu görmekteyiz. Bu da 1580 sayılı Kanun’dan, yetkisini ondan alan bir kanundu. İmar Heyeti, yatırımların teknik boyutunu yönlendirmek, yeni proje ve planlama çalışmaları için görevlendirilmişti fakat bir müddet sonra Belediyeler Bankasının, il özel idarelerini ve köyleri de yetki alanına, görev alanına ve sorumluluk alanına almasıyla yeni bir ihtiyaç hissedildi. Bu ihtiyaç da yine 1945 yılında çıkarılan ve İmar Heyetini de kapsayan 4759 sayılı İller Bankasıdır. Her iki kurumun deneyimi, personeli ve mali varlıkları İller Bankasına devredilmiştir. Bu gelişmenin amacı, Belediyeler Bankasını ortadan kaldırıp yerine her yönden yeni bir kuruluş kurmak değil, başarılı çalıştığı kabul edilen bu kurumun eksikliklerini ve yetersizliklerini gidererek ve çalışma alanı ile kapsamı genişletilerek daha verimli çalışmasını sağlamaktır.

Banka, 4759 sayılı Kuruluş Kanunu’nun 1’nci maddesine göre özel hukuk hükümlerine tabidir, ticari esaslara göre faaliyet gösterir ve tüzel kişiliği haiz bir kuruluştur.

Yine Banka, 1960 yılında KİT olarak kabul edilmesine karşın bu defa 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenleme ile İller Bankası KİT kapsamı dışında tutulmuştur.

Banka, Sayıştay denetimine tabi değildir, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenmektedir. Kurumlar vergisine tabidir ve bu yolda vergi ödemektedir. Bankanın vesayet denetimi ise ilgili olduğu Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.

Banka, Anayasa’nın 123’üncü maddesinde belirtilen yerinden yönetim ilkesine göre kurulmuştur, hizmet yerinden yönetim kuruluşudur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller Bankası, özetle, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren çağdaş ve modern kentlerin oluşumuna ve insan yaşamını kolaylaştıracak hizmetlere rehberlik eden, proje ve ekonomik anlamda katkı sağlayan, köklü bir geleneğe sahip önemli bir kurumumuzdur. İnsan odaklıdır, ihtiyaçların giderilmesi anlamında sosyal bir kurumdur. İşçisiyle memuruyla, apartmanda yaşayanıyla gecekondusuyla, yaşlısı ve genciyle, yöneteni ve yönetileniyle, bütün hemşehriler doğrudan hedef kitlesidir. Bundan dolayıdır ki tasarı gündeme geldikten sonra –ki 22’nci Dönemde tasarı gündeme gelmişti- Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, konunun bütün taraflarıyla bir araya geldik. Yakın çalışma içine girdiğimiz İller Bankası yönetiminin yanı sıra, sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla, memurlarla, işçiler ve bunların temsilcileriyle, belediyeler ve Belediyeler Birliğiyle görüş alışverişinde bulunduk. Tasarı üzerinde ortaya çıkan görüşleri, eksiklikleri ve önerilerimizi paylaştık, ayrışık oyumuzda da ayrıntılarıyla belirttik ki yirmi sayfaya yakın bir ayrışık oyumuz vardır.

Bu paralelde birtakım çekince ve eleştirilerimiz yerinde bulundu ve düzenlemeye konuldu. Özellikle, memurlar için sözleşme süreleri ve emekliye ayrılmada yüzde 30’lar oranında ek ödeme konularındaki taleplerimizin yerine getirilmesinden dolayı memnuniyetimizi belirtmek isterim. Ancak, bütün bunlara karşın, bu olumlu şeylere karşın, bankanın gerekli dönüşümlerle yaşatılması ve misyonunu sürdürmesi yerine, yapısının değiştirilmesi ve sosyal bir kurum olmanın ötesinde ticari bir özelliğe büründürülmesi önemli bir kayıptır çünkü İller Bankası, kurulduğu günden bugüne, belediyelerin ve diğer yerel yönetim birimlerinin altyapı hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde finansman ve teknik destek bakımından vazgeçilmezdir. İller Bankası, yerel yönetimler ile ilgili sahip olduğu bilgi ve uzman kadrosu ile de Türkiye için çok önemlidir.

Kendine özgü bir yapıya sahip olan İller Bankasının geçmişten bugüne kadar sorunlar yaşadığı da açıktır. Bunların başında, siyasal baskı ve siyasal kadro atamaları, Bankanın ortakları olan yerel yönetimlere verilen kredilerin geri dönüşünün olmaması gelmektedir. Bunun dışında, kuruluş sermayesine ortak olan yerel yönetimlerin, karar verme mekanizmalarında yer almaması da katı merkeziyetçilik eleştirilerine maruz kalmasına neden olmaktadır. Yerel yatırımlarda merkezî planlama, merkezî uygulama ve merkezden kontrollük yapılmakta, çoğu zaman belediyelere hiç görüş sorulmaması ve sürece dâhil edilmemeleri yerel yönetimlerce eleştirilegelmektedir.

Diğer taraftan, merkezî bütçeye bağımlılık ve bu nedenle uzun vadeli kredi verememesi nedeniyle çağdaş olmamakla, mali özerkliğin olmaması ve merkezî hükûmetin bürokrasisinden kurtulamadığı yolunda eleştirilmektedir. Aynı zamanda, kamu kaynaklarını kullanması ve kamu denetimine tabi olması nedeniyle de Banka faiz oranlarını kendisi belirleyememektedir.

Değerli milletvekilleri, İller Bankasının karşı karşıya olduğu bu sorunların çözümü, piyasa mantığına göre çalışacak bir banka amacını güden dış kaynaklı projeler olmamalıdır. Dönemin şartlarının doğurduğu, bu ülkeye özgü kurumun sorunları yıkıcı değil, yapıcı eleştirilerle düzeltilmelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller Bankasının kendi iç işleyişinden ve yapısından kaynaklanan sorunlarının olduğu bir gerçektir. Ancak, İller Bankasını asıl işlevsiz hâle getiren, siyasi müdahalelerdir, partizanca uygulamalardır. Bu uygulamalardan en çarpıcı olanlardan biri de Belediyeler Fonu’nun yürürlükten kaldırılmasıdır.

İller Bankası, projelerinin büyük bir bölümünü oluşturan harita ve imar planı işlerini 2002 yılına kadar Belediyeler Fonu’ndan bağış olarak tahsis edebilmekteydi. Genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere ayrılan paylardan bir kısmı Belediyeler Fonu’na aktarılmakta, bu fon Bayındırlık ve İskân Bakanlığının talimatı ile harita, içme suyu, kanalizasyon, su projesi gibi projelere bağış olarak kullanılmaktaydı. 1993 yılında bu fon genel bütçe kapsamına alınmış, 2002 yılından itibaren de kaldırılmıştır. Her türlü altyapı hizmetlerinin temelini oluşturan harita ve imar planlarının önemine vurgu yapan Belediyeler Fonu uygulaması belediyelere hiçbir mali yükümlülük getirmemekte, merkezin kentleşmeye yaptığı katkıyı gözler önüne sermekteydi. Belediyeler Fonu, yürürlükte kaldığı 1948-2002 yılları arasında banka yatırımlarının yüzde 85’ini karşılamıştır. İşte, bu fonun kaldırılmasıyla bu büyük yatırım alanı piyasaya açılmış, belediyeler daha çok dış kredilere yönelmek zorunda kalmışlardır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller Bankasının yeniden yapılandırma gerekçelerinin ve yönteminin somutlaştığı uluslararası raporlar ve ikraz anlaşmaları Dünya Bankasının bu süreçteki rolünü öne çıkarmaktadır. Bu nedenle, özel olarak Dünya Bankasının bu süreçteki rolüne daha yakından bakmak gerekmektedir.

Dünya Bankasının gelişmekte olan ülkelerde tüm sorunlara verdiği reçete, devlet harcamalarının küçültülmesidir. Dünya Bankasına göre, Türkiye’de de merkezî yönetimin gayrisafi millî hasıladaki yüzde 45’lik payı derhâl düşürülmelidir. Devlet küçülürken özel sektör büyüyecek, devlet bizzat kendisi özel sektörün gelişmesini sağlayacak tedbirleri alacaktır Dünya Bankasına göre. Düzenleyici devletin piyasaya müdahalesi yalnızca, sadece bu amaç içinde meşru görülebilir.

Değerli arkadaşlarım, Dünya Bankasının uygulamalarında neoliberal politikaların ağırlığı yadsınamaz bir gerçektir. Neoliberal politikaların temelini ise “Özgürlük ve demokrasi adına, daha az devlet, daha çok toplum.” olarak özetlemek mümkündür.

Peki, neoliberal politikaların kastettiği toplum nedir, bu nasıl bir toplumdur? Bu toplumun tezahürü yönetişim modelinde öne çıkmaktadır. Sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve devletin ülke, bölge veya şirketin karar mekanizmasında bir araya gelerek yönetimini vurgulayan yönetişim teorilerinde toplum iki farklı kesim tarafından temsil edilmektedir: Sivil toplum örgütleri ve sermaye. Dünya Bankasının teorisyeni olduğu yönetişim, toplumu, sermayenin elinde olan sivil toplum kuruluşları ile sermayenin bizzat kendisinin temsil ettiğini iddia etmektedir. Bu görüş, işçi sınıfını, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, sendikaları yok sayan bir yönetim modelidir.

Dünya Bankası, kamu kaynaklarından kredi veren yerel yönetim bankalarının tasfiye edilmesini, yerel yönetimlerin borçlanmada özgür bırakılmasını ve yerel kredi piyasalarının oluşturulmasını öngörmektedir. Temel alınan, kredi verilebilir belediyelerin yaratılmasıdır. Kredi verilebilir belediye, öz kaynaklarını düzenli toplayabilen ve piyasadan kredi alabilen ve ödeyebilen belediyeleri tarif etmektedir. En iyi model olarak Amerika Birleşik Devletleri Belediye Bono Piyasası gösterilmektedir.

Kamu kurumu gibi değil, piyasada herhangi bir şirket gibi hareket eden, borçlanabilen ve güvenilir belediyeler yaratmak amaçtır. Belediyeler, hizmetlerini fiyatlandırarak ve vergi gelirlerini arttırarak öz kaynaklarının sürekliliğini garanti altına alacak, bu şekilde güvenilir bir kredi alıcısı olacaktır. Diğer taraftan, belediyelerin düşük faizli kredi sağlayıcısı yerel yönetim bankaları kaldırılmalıdır. Ancak bu şekilde belediyeler özerkliğine kavuşacak ve bu şekilde demokrasinin yatağı, kalkınmanın odağı olabilecektir.

Değerli milletvekilleri, bu görüş ve düşüncelerden de açıkça anlaşılacağı gibi, faturanın kesildiği adres vatandaş olacaktır. Bu anlayış ve zihniyet, bütün hizmetleri fiyatlandırarak halkın sırtına yükleyecektir. Kentte yaşamanın bir bedeli olduğunu bu tasarıdan sonra kentte yaşayanlar göreceklerdir. Sosyal belediyecilik ticari belediyeciliğe dönüşecektir. İller Bankasının kendine özgü yapısı yerel yönetimlerin gelişmemesinin nedeni olarak görülmekte, bu yapının tasfiyesi gündeme getirilmektedir.

İller Bankasının bu neoliberal öneriler doğrultusunda yeniden yapılandırılmasının öngörüldüğü tasarıyla ilgili genel değerlendirmeler dışında dikkatimizi çeken konulara kısaca değinmek istiyorum. Tasarı, köy idareleri için banka ortaklığını sonlandırırken ortakların sermayeyle ilgili hisselerini de hazineye devrediyordu. Anayasaya aykırı olan bu durumun ortakların sermayeyle ilgili olanı alt komisyonda önerilerimiz doğrultusunda düzeltilmiştir. Ancak İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun yani bu kanun tasarısı kabul edilip yürürlüğe girdiğinde 4759 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılacaktır. Oysa 4759 sayılı Kanun ise ortaklar arasında köy idarelerini de saymıştır. Tasarıda ise köy idareleri bulunmamaktadır, dolayısıyla sorun devam etmektedir köyler açısından.

Alt komisyon görüşmelerinde yaptığımız bu eleştiriye “İl özel idareleri bu alanı düzenliyor, sorun yoktur.” denilmiştir. Oysa köy idareleri de ayrı kamu tüzel kişileridir. Tasarı böyle kanunlaşırsa köy idareleri ve özellikle kırsal alan tamamen sahipsiz kalacak ve yalnızlaştırılacaktır. Ülkemizde yaklaşık 35 bin köy, 40 bin mezra, sayısı belli olmayan oranda da kom bulunmaktadır. 72,6 milyon nüfusumuzun 18 milyonu hâlâ belde ve köylerde yaşamaktadır. Hükûmetin geçen sekiz yıllık süre içinde Köy Kanunu ve kırsal alan kalkınmasında, mahalle muhtarlıklarında yeniden yapılanma için hiçbir adım atmaması dikkat çekicidir. Bu alanda başkalaşmaya girmeden yeniden yapılanma kaçınılmaz olmuştur.

Yeni tasarıyla köy idarelerinin ortaklıktan çıkarılması ve birikmiş olan ödenmiş sermayelerine el konması kamu hukukunun temel prensiplerine ve Anayasa’ya aykırı bulunmaktadır. 4’üncü maddenin 3’üncü fıkrasının (a) bendinde 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’a göre, her ay Maliye Bakanlığı ve İller Bankası tarafından dağıtılacak vergi gelirleri paylarının toplamı üzerinden aylık olarak yüzde 2 oranında kesilecek miktarlar, sermayenin bir bölümü olarak yeniden tariflenmiştir. Oysa bu pay mevcut Kanun’da yüzde 5’tir. Bu payın yüzde 5’ten kademeli olarak yüzde 2’ye indirilmesi “de facto” bir durumdur ve ortaklarına sorulmamıştır. Bunu eleştirdiğimizde, sadece, toplantıya çağrılan Belediyeler Birliği temsilcisi, konunun sözlü olarak Belediyeler Birliği Encümeniyle görüşüldüğünü ifade etmiştir. Bunu kabul etsek bile il özel idareleri ve köyler için konu hâlâ daha çözümsüz şekilde ortada durmaktadır ve bu görüşmeler sırasında buna bir çözüm bulunması gerekmektedir. Eğer burada da çözülemezse konunun Bankanın ortaklarının katılacağı bir genel kurulda çözülmesi muhakkak koşul hâline gelmiş bulunmaktadır.

Genel kurulun oluşumuna -5’inci madde bu görüşmekte olduğumuz tasarıda- yukarıda saydığımız gerekçelerle köy temsilcileri de dâhil edilmemiştir. Tasarıda yönetim kurulunda yerel yönetim temsilcilerine yer verilmemişti. Bu konudaki itirazlarınız alt komisyonda haklı bulunup metne ilave edilmiştir yani yönetim kurulunda artık il özel idarelerinden ve belediyelerden bir temsilci bulunacaktır. Bu aşamada üzerinde önemle durulması gerekmektedir, başına bu aşamada bir kazanın gelmemesi gerekmektedir diye ifade etmeye çalışıyorum.

3 kişiden oluşacak denetim kurulu üyelerinden 1’inin genel kurul tarafından seçilmesi objektif değerlendirme ve hesap verebilirlik açısından soru işaretine yol açacaktır yani sermaye oluşturacak ortaklardan denetime hiçbir üye, 3 kişilik üye olarak içine alınmamış bulunmaktadır. Bu da bir sorun…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bir dakika ek süre veriyorum.

Buyurun, tamamlayınız.

BÜLENT BARATALI (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan, bitireceğim süresi içinde.

Geçici madde 5’in 1’inci fıkrasında sözleşmeli statüye geçecek personelin, geçecek yasal süre içinde statülerine uygun işlerde görevlendirilmeleri, 4’üncü fıkrasında Bankada sürekli işçi kadrolarında ve geçici işçi pozisyonlarında çalışanların mevcut statülerinde çalıştırılmaya devamı, 6’ncı fıkrasındaki sürenin en az iki yıl olarak belirlenmesi, 7’nci fıkrasındaki emekli ikramiyeleri veya kıdem tazminatlarının yüzde 30 fazla ödenmesiyle ilgili önerilerimiz karşılansa da mevcut personel mağduriyete uğratılmamalı, tekrar güvence altına alınmalıdır. Bankanın şu andaki mevcut yapısı içinde yerel yönetimlerle ilgili görev, sorumluluk, destek ve bunun gibi düzenlemeler ile ucuz kredi kullandırılmasının sağlanması, ana sözleşme ve yeni yönetmelik yapılırken öncelikle ele alınması gereken konulardır.

Diğer bir konu da Bankanın hazineye devredilmemesi, üstlendiği misyon itibarıyla ilgili bakanlığın Bayındırlık ve İskân Bakanlığı olması…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT BARATALI (Devamla) – Selamlayıp bitireceğim Sayın Başkan.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Baratalı.

BÜLENT BARATALI (Devamla) – Peki efendim, madem öyle…

Ben tasarının iyilikler getirmesini diliyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına Bitlis Milletvekili Sayın Nezir Karabaş.

BDP GRUBU ADINA MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 477 sıra sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Yasa Tasarısı’nı değerlendirmek üzere Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün İller Bankasının “İLBANK” olarak değiştirilmesi ve yasasında bazı maddelerin değiştirilmesiyle ilgili tasarıyı görüşüyoruz. İller Bankası 1933 yılında kurulan Belediyeler Bankası ve 1935 yılında kurulan Belediyeler İmar Heyetinin 1945’te birleşmesiyle birlikte kurulan ve bugüne kadar Türkiye’nin bu sürecinde hem belediyelerin hem il özel idarelerin hem de köy idarelerinin çalışmalarında, projelerinde, kentsel yaşamda önemli etkisi ve katkısı olmuş bir kurumdur. Tabii, İller Bankası doğrusu çeşitli zamanlarda yapılan düzenlemelerle kentsel yaşamın düzenlenmesinde, altyapının çağdaş bir düzene kavuşmasında önemli katkıları olmuş ama öteden beri geçmiş dönemlerde de, son sekiz yıllık AKP İktidarı döneminde de birçok zaman belediyelerin, tüm belediyelerin, tüm il özel idarelerinin ve bağlı kuruluşların sermayesi ve paylarıyla oluşmuş olmasına rağmen iktidarın istemlerine göre, iktidara yakın olan belediyelere ayrımcı davranışlar, ayrımcı yaklaşımlar hep olmuştur. Özellikle son dönemde AKP İktidarıyla birlikte bu yaklaşım biraz daha öne çıkmıştır.

İller Bankası paylarından belediyeler belli bir kısmı hibe, diğer kısmı da belli vadelerle ve faiz oranıyla, düşük faiz oranıyla borçlanır ve bu borçlarını belirledikleri takvim içinde öderler, ancak bu ödemeleri zamanında yapmayan belediyelerle ilgili herhangi bir yaptırım da yoktur, bugüne kadar da böyle bir yaptırım da olmamış. Onun için, geçmişten bugüne kadar iktidarlar kendilerine yakın belediyelerin, kendi iktidar belediyelerinin bu konudaki ödemelerinden kesinti yapmamış, doğal olarak bankanın o işleyişini sağlamak için de birçok zaman ödeme güçlüğü içinde olan, bu konuda yeni takvim belirlenmesini, borçlarının ertelenmesini isteyen, haklı gerekçesi olan belediyelerin de tam tersine tüm alacaklarını tahsil etmiş, birçok zaman icra takibi de yapmıştır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye’de, özellikle başta belde belediyeleri olmak üzere, birçok belediyenin, ilçe belediyelerinin, özellikle küçük ve taşra il belediyelerinin de teknik konularda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını... İller Bankasının, karşıladığı hizmetleri mevcut kadrolarıyla, mevcut teknik heyetleriyle yapmaları mümkün değil; arıtma, deşarj, katı atık, biyolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik etütler, çeşitli hizmet birimlerinin inşasıyla ilgili çalışmaları -ekonomik anlamda kaynakları olsa bile- kendi imkânlarıyla, mevcut kadrolarının imkânlarıyla yapmaları mümkün değil.

İller Bankasının “İLBANK” olarak değiştirilmesinde bu hizmetlerin tümünün, yine İLBANK tarafından yapılacağı dile getiriliyor ancak şu önemlidir, şunu gözden kaçırmamak gerekiyor: Birincisi, İLBANK, tasarının gerekçesinde de dile getirildiği gibi, piyasa kurallarına göre hareket eden, bankacılık kurallarını uygulayan ve işlem yaptığı zaman kârı da, geliri de hesaplayan bir anlayışla hareket ediyor ve serbest piyasa mantığıyla hareket ediyor. Bu durumda, önümüzdeki süreçte bu bankanın, her ne kadar mevcut işlevi sürdürecek deniliyor olsa bile, tasarıda bununla ilgili düzenlemeler yapılmış olsa bile, önümüzdeki süreçte belediyelerin ve il özel idarelerinin –köy idareleri zaten bu yapının dışına çıkarılmış- paylarının da düşürülmesi, Bankanın sermaye yapısının da değişmesiyle birlikte önümüzdeki süreçte Bankanın bu faaliyetleri, belediyelere yönelik yaptığı faaliyetleri yavaş yavaş kısıtlanacak ve Banka tümüyle ticari mantığı olan ve sadece kârı düşünen bir yapıya dönüştürülecek. Bu tasarıya baktığımız  zaman bunun ilk adımı gibi görünüyor.

Değerli milletvekilleri, kentsel yaşamla ilgili, toplumsal yaşam alanlarıyla ilgili düzenlemeler kâr amacından, elde edilecek kârdan tümüyle uzak bir şekilde düzenlenmek zorundadır. En küçük yerleşim biriminde toplumun temel ihtiyacını karşılayan bir altyapı projesinin hiçbir şekilde hiçbir kârla kıyaslanma veya kâr güdüsüyle ilişkilendirme mantığı kabul edilemez. Bu düzenlemeye baktığımız zaman Dünya Bankası ve IMF’nin istemleri de dikkate alınarak Bankanın bu faaliyetlerini yürütürken kârı da uluslararası işlemleri de yapması isteniyor. Bu personel yapısını da esas bu düzenlemedeki mantığı da dikkate aldığımızda önümüzdeki süreçte bu banka, İLBANK, İller Bankası faaliyetini ve misyonunu büyük oranda yitirecek, bir özel banka durumuna, her şeyi piyasa kurallarına göre yapan bir yapıya dönüştürülecektir.

Değerli milletvekilleri, İller Bankasının ve yeni düzenlemeyle İLBANK’ın piyasa kurallarına göre hareket etmesi, hele özellikle mevcut belediye yapılarımız dikkate alındığında, yarın öbür gün birçok yerde, birçok yerleşim alanında, belediye olan birçok yapıda, belediyelerin artık kredi alamadığı veya kredi alabilse bile yüksek faizli veya farklı koşulların dayatıldığı bir konuma gelecektir.

Belediyelerimizin mevcut yapısı biliniyor. Nitekim AKP İktidarı getirdiği bir yasayla ki bu yasa sonradan Anayasa Mahkemesine açılan davayla geri döndü, bazı maddeleri geri döndü, belde belediyelerinin açtıkları davayla da bu belediyeler yeniden 2009 seçimine katılma şansı elde ettiler ve seçimlere katıldılar.

Nitekim bu yasanın getirilme gerekçesi de, bu belde belediyelerinin kapatılma gerekçesi de bunların mevcut yapıları, gelirleri, teknik kapasiteleri, personelleriyle faaliyetlerini yürütemeyeceğinden kaynaklı bu tasarı getirilmişti.

Belediyelerimizin, belde belediyelerinin neredeyse tümü, ilçe belediyelerinin önemli bir kısmı, il belediyelerimizin de bazılarında bu yapı mevcutken, İller Bankasının, İLBANK diye, ticareti öne alan, uluslararası sermayeyle bazı konularda iş birliği yapan bir yapıya büründürülmesi, doğrusu bu tasarıya konulan, sonra muhalefetin ve belediyelerin, sivil toplum örgütlerinin itirazlarıyla değiştirilen maddelerine de baktığımız zaman, önümüzdeki süreçte, önümüzdeki yıllarda tümüyle özelleştirilmiş, özel mantığa göre hareket eden, temel mantığı kâr etme olan bir bankacılık zihniyetinden, bir anlayıştan kaynaklanıyor. Eğer muhalefetin, belediyelerin itiraz ettiği ve sonradan değiştirilen bazı maddeler bu tasarıda olduğu gibi kalsaydı, bu banka zaten şimdiden, kurulduğu anda belediyelerin mevcut, şimdiye kadar ihtiyaçlarını karşılayan, belediyelerin kentsel sorunlarına hem mali anlamda hem teknik anlamda katkı sunan bir kurum olmaktan çıkacak, tümüyle mevcut, bildiğimiz piyasa ve kâr amaçlı bankalardan biri olacaktı. Biz bunu bile önemsiyoruz. AKP özellikle birçok konuda muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin tüm ısrarlarına rağmen, geri adım atmıyorken bu İLBANK’la ilgili düzenlemelerde muhalefet partilerinin ve belediyelerin taleplerinin önemli bir kısmını burada almasını önemsiyoruz. Umarız, AKP bugünden sonra diğer yasalarda da bugüne kadarki yasa çıkarma mantığından vazgeçer, belli konularda sivil toplumun, belli konularda muhalefetin taleplerini de dikkate alır.

Değerli milletvekilleri, bu İller Bankası Yasası’ndaki değişikliği ve yeni kurulan, yeni adıyla İLBANK’ı tartışıyorken belediyelerin içinde bulunduğu durumu, AKP’nin belediyelere yaklaşımına, özellikle başta BDP’ye bağlı belediyelerin yaşadığı sorunlara ve diğer yerlerde de AKP’nin belediyelerini alamadığı, muhalefette olan belediyelerin yaşadığı sorunlara da biraz değinmek istiyoruz.

Değerli milletvekilleri, hepiniz biliyorsunuz ki daha önce de belediye başkanlarımıza yönelik uygulamalar yapıldı ama özellikle 2009 seçimlerinden hemen sonra çok sayıda belediye başkanımız tutuklanıp, kelepçelenip cezaevine gönderildi.

Yine hakkında çeşitli konularda yaptıkları siyasi faaliyetler, yaptıkları herhangi bir açıklama veya siyasal değerlendirmeyle ilgili onlarca dava var. Yolsuzluk yaptığı, hırsızlık yaptığı, kendi ailesine ve yakınına çıkar sağladığı için hakkında dava açılan, tutuklanan, görevden alınan belediye başkanımız yok ama çeşitli konularda, hem genelindeki sorunlarla ilgili, kültürle ilgili, dille ilgili yaptığı faaliyetler hem partimizin bir taraftan seçilmiş belediye başkanı iken yaptığı etkinliklerde siyasal faaliyetlere katıldığı için, yine belediye başkanı oldukları ilde, ilçede, beldede hem partimizin hem oradaki sivil toplum örgütlerinin hem de halkın değişik kesimlerinin yaptığı eylem, etkinliklere katıldıkları için belediye başkanlarımız yargılanıyor ve yine hem İller Bankası, bugün adı değiştirilen ve yasa tasarısı gerekçesinde misyonu belirtilen İLBANK, hem merkezî idare hem de belediyelerin olduğu yerde valiler, kaymakamlar, diğer kurumlar belediyelere, halka hizmet eden, birimde halka hizmet eden, hizmetiyle her türlü ilişkilenmesinde birinci derecede halkla yüz yüze olan belediyelere tüm bu kurumların yardımcı olması, sorunlarının çözümüne katkı sunmaları gerekirken maalesef belediyelerimize, büyükşehir belediyelerimiz dâhil il, ilçe ve belde belediyelerimize, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar ve bunların aracılığıyla diğer kurumlar tarafından birçok sorun çıkarılmaktadır. Bu sorunları defalarca dile getirdik. Bu sorunlarla ilgili birçok zaman iktidarın yetkili bakanlıklarıyla ilişkilerimiz oldu. Yine bu sorunlarla ilgili, belediye başkanlarımız, her geldiklerinde Hükûmetin bakanlarıyla, genel müdürlüklerle bu sorunlarını çözmeye çalışıyorlar ancak maalesef birçok zaman, bu sorunları çözme, sorunların çözümüne katkı sunma yerine, çıkarılan sudan gerekçeler, engeller hâlâ sürüyor. Birçok yerde kurumlar, devlet kurumları, belediyeye icra davası açıp belediyelerin faaliyetini yürütmesini, gündelik çalışmalarını yürütmesini, personeline maaşını ödemesini engelliyor.

Örneğin, Tatvan Belediyesinde –Sayın Maliye Bakanı burada yok- Tatvan Maliye Müdürlüğü Tatvan Belediye hesaplarına icra koyuyor, bu icradan dolayı Belediye, personelinin ücretini ödeyemiyor, gündelik faaliyetlerini yapamıyor. Yani, belediye başkanı nereye hizmet ediyor? Tatvan’a hizmet ediyor. Oradaki mülki amirin ve tüm kurumların oradaki görevi nedir? Halka hizmet etmektir. Bir kurumun… Elbette kurumlar arası ilişkilenme, borçların tahsili, diğer yöntemler var ama halka hizmet amacıyla faaliyetlerini yürüten devlet, devletin kurumları, mülki idaresi ve diğer kurumları, halka hizmet götüren, götürmek zorunda olan, faaliyeti, işi zaten bu olan belediyenin hesaplarına icra koyuyor ve belediye faaliyet yürütemiyor, belediye çalışma yürütemiyor.

Onun için, bu konuda, özellikle başta BDP belediyelerine, BDP’li belediye başkanlarına ve diğer muhalefet partilerinin belediye başkanlarına yönelik bu tür uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Çünkü devlet ve özellikle şu anda AKP Hükûmeti, halka hizmet için var olduklarını, halk arasında bir ayrım gözetmediklerini, her kesime aynı baktıklarını, Edirne’nin de Ankara’nın da Hakkâri’nin de aynı olduğunu, kimin ve hangi siyasi partinin düşüncesi ne olursa olsun farklı bakmadıklarını söylüyor. Bu konuda eğer bir bakan, bir AKP yetkilisi veya bir milletvekili ”Herhangi bir kurum, bir vali, bir kaymakam veya ona bağlı bir kurum falan belediyemize -AKP’li belediyeye, il, ilçe, belde olabilir- icra koydu.” diyorlarsa, bir örneğini burada veriyorlarsa biz ayrım yapmadıklarını, herkese eşit davrandıklarını söyleyeceğiz diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Karabaş.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Konya Milletvekili Sayın Mustafa Kalaycı. (MHP sıralarından alkışlar) 

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 477 sıra sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı’nın geneli üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızda bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

İller Bankası Genel Müdürlüğü, 1933 yılında 2301 sayılı Kanun’la kurulan Belediyeler Bankasının devamı olarak 13 Haziran 1945 tarih ve 4759 sayılı Kanun’la kurulmuştur. Banka, hâlen  4759 sayılı Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak faaliyet göstermekte olup tüzel kişiliği haiz özel bütçeli bir kuruluştur. Banka, mahallî idarelere kredi sağlama görevinin yanında, bu idareler adına harita, imar planı, her türlü etüt, proje ve keşifler ile içme suyu, kanalizasyon, sondaj, arıtma, deşarj, katı atık, jeotermal enerji, çeşitli yapı ve benzeri tesisleri yatırım programları içerisinde yaparak veya yaptırarak bu yatırımlar için gerekli araç ve malzemeyi sağlayıp yatırım bankacılığı yapmakla görevli bulunmaktadır. İller Bankası, bu tasarı ile anonim şirket statüsünde “İller Bankası Anonim Şirketi” unvanıyla bir kalkınma ve yatırım bankası statüsüne dönüştürülmektedir. Tasarıyla, bankaya, yurt dışında projelendirme ve danışmanlık hizmetleri verebilmesi, projelerin uygulanması için temin edilen finansmanın kullanılmasına aracılık edebilmesi görevi verilmektedir. Bankanın yeni yapısı ve görevleri, gelecekte nasıl bir yapıya dönüşebileceği konusunda bizi endişeye sevk etmektedir. Gerçi, bankanın kendi kaynakları dışında sağlanan finansmanın kullanılmasında aracılık etmek söz konusudur. Ancak bu şekilde başka görevler verilmenin yolu açılmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim endişemiz, yetmiş yedi yıldır mahallî idarelere hizmet gayesiyle faaliyet gösteren ve yerel kalkınmada çok önemli katkısı bulunan İller Bankasının zamanla mahallî idarelerin bankası olmaktan çıkmasıdır. Nitekim, ülkemiz bunun örneklerini Ziraat Bankası ve Halk Bankasıyla yaşamıştır. Esasen çiftçiyi desteklemek için kurulan Ziraat Bankası ve esnafı desteklemek üzere kurulan Halk Bankası, kuruluş amacını unutmuş, esnaf ve çiftçi kredi kullanamaz hâle gelmiştir. Esnaf, çiftçi ve köylü yüksek faizler nedeniyle kredi borçlarını ödeyemez iken, yeni kredi kullanamaz iken bu bankalar krizi fırsata çevirmişler ve çok yüksek kârlar elde etmişlerdir. İşte, İller Bankası da bu tasarıyla böyle bir akıbete doğru yol alabilecektir. Türkiye’de bulunan 2.948 belediye mevcut durumda zaten yaşadıkları ekonomik sıkıntılar sebebiyle altyapı projeleri hazırlamakta zorlanıyor iken finansman kaynağına erişimi iyice kısıtlanacak, belediyeler hepten kendi kaderine terk edilebilecektir.

Değerli milletvekilleri, belediye yönetim ve hizmetlerinin varlık nedeni, insanların sosyal ve ekonomik nedenlerle bir arada yaşama mecburiyetleridir. Bir ülke sınırları içerisinde yaşayan vatandaşların genel müşterek ihtiyaçlarını karşılayan devlet organizasyonu içerisinde mahallî müşterek ihtiyaçların giderilmesinde belediye organizasyonları gerekmektedir. Türkiye'de de mahallî idareler ve özellikle belediyeler görev, yetki ve sorumlulukları açısından çok farklı süreçlerden geçerek bugüne ulaşmıştır. Mahallî idarelerin güçlendirilmesi yönündeki eğilim ve beklentiler her geçen gün hızla artmaktadır. Ancak kendi uhdesinde olan görevlerini yerine getirmeye çalışan belediyelerimiz bugün başta kaynak olmak üzere birçok sorun ile karşı karşıya bulunmaktadır. Belediyeler zor durumdadır. Belediye başkanlarımız büyük sıkıntı ve zorluklarla karşı karşıyadır. AKP Hükûmeti ise belediyeleri unutmuştur, belediyelerin sorunlarını umursamamakta, belediye başkanlarımızı kale almamaktadır. 2009 yılı Mart ayına kadar eski nüfusları üzerinden ödenek alan belediyelerin birçoğunun 29 Mart 2009 seçimlerinden hemen sonra Adrese Dayalı Nüfus Sistemi’nin esas alınmasıyla İller Bankası ödeneklerinde yarı yarıya, hatta üçte 2’ye varan azalma olmuştur. İller Bankası kanalıyla gönderilen ödenekler birçok belediyemizde çalışan personelin maaşını bile karşılayamaz durumdadır. Birçok belediye personelinin maaşının ancak bir kısmını ödeyebilmekte, hatta onu dahi ödeyemeyecek duruma düşen belediyeler bulunmaktadır çünkü gönderilen paraların önemli bir kısmı borçlarına kesilmektedir. Bugün birçok belediyeye ayda sadece 10 bin TL düzeyinde, hatta bu rakamın da altında ödenek gönderilmektedir. Bu durum hem belediye hem de personel nezdinde sıkıntı yaratmakta, para olmadığı için de yapılması gereken mecburi hizmetler hâliyle yapılamamaktadır.

Bu sorunun çözümü için genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere verilen payların gözden geçirilerek adaletli ve yeterli bir hâle getirilmesi, belediyelere sabit giderlerini karşılayabilecek belli bir paranın, mesela aylık 25 bin TL’nin altında ödenek gönderilmemesi ya da personel maaşlarının doğrudan Maliye tarafından ödenmesi gibi düzenlemeler mutlaka gündeme getirilmelidir.

Belediyeler, geçmiş dönemlere ve cari döneme ait ödenemeyen sosyal güvenlik primleri, vergiler ve kullanmış oldukları krediler dolayısıyla ağır bir borç batağı içerisinde bulunmaktadırlar.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan, “Kimin borcu varsa o ödenecek. Borcun üzerini çizmek yok. Öyle belediyeler var ki, yüzde 40 yüzde 40 keserek merkeze olan borcunu yüz senede zor öder. Olsun, o borçlar silinmeyecek.” diyor. Yani, hem borçların ödenemeyecek boyutta olduğunu kabul ediyor hem de ödenecek diyor. Peki ne olacak, nasıl ödenecek? Belediyelerin imkânı var da ödemiyorlar mı?

Borç ödeme eğilimine girmeyen belediyeler hakkında icra yoluna başvurulacağını belirten Maliye Bakanı da belediyelerin öz gelirleri olan vergi gelirlerini artırmaya yönelik çalışmalar yapılmasının zorunlu olduğunu, bunun aynı zamanda belediyelerin mali özerkliklerini güçlendireceğini ve merkezî yönetime olan bağımlılığını azaltacağını söylüyor. Yani, aynı Hükûmetin yaptığı gibi, belediyelerin de vatandaşın ümüğünü sıkması isteniyor. Tabii, işsizlikle ve yoksullukla cebelleşen vatandaşın durumu AKP Hükûmetinin umurunda bile değil. AKP Hükûmetinin bakanları, sadece bakıyor ama görmüyor, belediyelerin içinde bulunduğu sorunları çözmeye yönelik hiçbir adım atmıyor.

Bilindiği üzere, 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı Kanun ile nüfusu 2 binin altında olduğu gerekçesiyle AKP Hükûmeti tarafından köye dönüştürülmek istenen 862 belediyenin, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarıyla tüzel kişiliklerinin devamı sağlanmıştır ancak 29 Mart 2009 mahallî idare seçimlerine giren ve bir beş yıl daha devamı uygun görülen 862 belediyenin akıbeti hakkında belirsizlik bulunmaktadır. Bugün itibarıyla bu belediyelerin ne olacağı hakkında bir netlik yoktur ama bu konu, 2014 yılına yaklaştıkça ağırlığını daha da hissettirecek, büyük tartışmalara sebebiyet verecektir. Bu belediyelerin köye dönüştürülmesi kırdan kente olan göçü daha da artıracağından söz konusu belediyelerin mevcut durumu, gelişme potansiyeli, yaz-kış nüfusu, ilçeye uzaklığı, köy sayısı gibi unsurlara göre durumları yeniden değerlendirilmeli ve belediye olarak faaliyetlerini devam ettirebilmeleri yönünde kırsal kalkınmayı sağlayacak politikalar geliştirilmeli ve mutlaka mevcut belirsizliği bir an önce giderecek düzenleme yapılmalıdır.

Belediye başkanlarımız dertlidir. Beldelerine hizmet etmek istemekte ancak imkânsızlıklar nedeniyle yapamamaktadırlar, belde sakinlerine karşı boyunlarını bükmektedirler. Belediye başkanlarının beldelerine gerekli hizmetleri götürememelerinin, ellerinin kollarının bağlı bulunmasının sorumlusu da, müsebbibi de AKP Hükûmetidir. Çünkü AKP Hükûmeti, belediye başkanlarımızı çaresiz bırakmıştır, belediyelerin sorunlarına çare üretmemekte, vurdumduymaz bir tavır sergilemektedir.

Değerli milletvekilleri, genel bütçe vergi gelirlerinden İller Bankası aracılığıyla belediyelere gönderilen paylarda ciddi bir haksızlığa ve adaletsizliğe neden olunmaktadır. Zira, tatil yeri niteliğinde olan, yayla özelliği veya denize sahili bulunan birçok belde, ilçe veya il konumundaki belediyelerimiz kış aylarında belli bir nüfusa sahip iken yaz aylarında yoğun bir nüfus artışına sahne olmaktadır. Yerel kaynaklar haricinde en önemli destek sayılan İller Bankası kanalıyla verilen ödeneklerin kış aylarındaki resmî nüfusa göre hesaplanmasından dolayı yaz aylarında katbekat artan nüfusa bağlı olarak en temel belediye hizmetlerinin dahi yerine getirilmesinde maalesef sorunlarla karşılaşılmaktadır. İtfaiye, kanalizasyon, cenaze, temizlik, yol vesair zorunlu hizmetler ciddi şekilde aksamakta ve bu mevsimde çoğu tatil yapıp dinlenmek isteyen vatandaşlarımız büyük sıkıntılar çekerek perişan olmaktadır. Bu sorunun mutlaka ve acilen hâlledilmesi gerekmektedir. Sorunun çözümü ise genel bütçe vergi gelirlerinden İller Bankası aracılığıyla belediyelere gönderilen payların, sadece kış nüfusuna göre değil, yaz ve kış nüfuslarının birlikte dikkate alınarak hesaplanmasıdır. Bu şekilde bir düzenleme hem ilgili belediyelerimizi rahatlatacak hem de bu belediyelerimizden yaz aylarında hizmet alan vatandaşlarımızın mağduriyetini büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır.

Genel bütçe vergi gelirlerinden büyükşehir belediyelerine ayrılan paylarda da gerek kendi aralarında gerekse diğer il belediyelerine göre büyük haksızlıklar ve adaletsizlikler bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2009 yılı İller Bankası ve büyükşehir belediye payları toplamında Konya Büyükşehir Belediyesine 85 milyon lira aktarılmışken gerek nüfus gerek yüz ölçümü itibarıyla daha küçük olan bazı illere daha fazla, hatta 4-5 katı pay gönderilmiştir. Konya gibi büyükşehir belediyelerinin yanı sıra, büyükşehir statüsünde olmayan Şanlıurfa, Malatya gibi birçok ilimiz de aynı haksızlığa maruz kalmaktadır.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Mustafa Bey, Denizli de var, Denizli.

 MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - Aynı adaletsiz dağılım il özel idarelerinin paylarında da söz konusudur. Bugün, ülkemizin en büyük yüz ölçümüne, 200 belediyeyle en fazla belediyesine sahip olan, 631 köyle de en fazla köyü bulunan illerin başında gelen Konya, bu özellikler itibarıyla daha küçük olan bazı illerden daha az pay almaktadır. İller arasında yapılan bu haksız uygulama, aslında, o illerde yaşayan vatandaşlarımıza yapılmaktadır. AKP’nin adaleti bu mudur? Bu adaletsiz uygulama nereye kadar sürdürülecektir?

Değerli milletvekilleri, bu tasarıya göre Bankanın ortakları il özel idareleri ve belediyelerdir. Yürürlükten kaldırılan 4759 sayılı Kanun’da Bankanın ortakları arasında yer alan köy idareleri, bu tasarıyla ortaklar arasından çıkarılmaktadır, yani köylerin Bankaya ortaklıkları ellerinden alınmaktadır.

Bankanın ortakları olan il genel meclisleri ile belediyelerin genel kurulda temsilinde her ilden 2’şer kişi olmak üzere il bazı esas alınmış, Banka sermayesinde ortaklığı söz konusu olmayan Bakanlık ve kurum temsilcileri genel kurulda yer almıştır.

Her ilden belediye temsilcisinin 1 kişi olması, belediye sayısı fazla veya az olan iller açısından genel kurulda belediyelerin temsilinde bir eşitsizlik oluşturmuştur. Seçim bölgem olan Konya’da hâlen 200 belediye bulunmaktadır. Konya, 200 belediyesi olmasına rağmen belediye sayısı çok az olan illerle birlikte İller Bankası Genel Kuruluna belediyeleri temsilen 1’er kişi gönderebilecektir. Tüm belediyelerin yüzde 6,8’ine sahip olan Konya, bu belediyelerini temsilen İller Bankası Genel Kurulunda binde 6 ile temsil edilebilecektir. Bu durum, Konya’ya büyük haksızlık yapıldığı anlamına gelmektedir. Şirketler hukukuna da uygun olmayan bu düzenleme, temsilde büyük bir adaletsizliği içermektedir.

Yine, bu tasarıda, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eliyle yürütülmesi öngörülmektedir. Sözleşmeli olarak çalışmayı kabul etmeyen personelin Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılacak olan yönetmeliğin yayınlanmasından itibaren en geç üç ay içerisinde Banka tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmesini düzenlemektedir.

Anayasa’mızın 128’inci maddesinde, devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülmesi hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, çalışanların hiçbir güvencesi olmaksızın sözleşmeli istihdama ya da başka kurumlara nakledilmek üzere havuza mahkûm edilmesi, banka hizmetlerinin işleyişini en iyi bilen ve yıllarını Bankaya harcayan birçok tecrübeli personelin bu yolla tasfiye edilebilmesine yol açacak, kurum işleyişinde geri dönülmez zararlar çıkabilecektir. Personelin güvencesiz kalması konusu bizim en fazla endişe duyduğumuz konulardan biridir.

Burada bir hakkı teslim etmeden geçmeyeceğim. Personelin talepleriyle ilgili olarak Sayın Genel Müdür ve Banka yönetimindeki arkadaşlar tasarının Komisyon görüşmelerinde bu kaygıları gidermeye yönelik çok büyük çaba sarf etmişler ve olumlu bir yaklaşım içerisinde olmuşlardır. Bu kapsamda, personelin talebi olan birçok husus tasarıya işlenmiştir.

Ben, tasarının gerek İller Bankası personelimize gerekse ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim  Sayın Kalaycı.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati:18.55

 

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 18.59

BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER

KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52’nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

477 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Alınan karar gereğince kanun tasarı ve teklifleriyle komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 26 Ocak 2011 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 19.00