Normal 26011 2 4 2010-12-06T09:35:00Z 2010-12-06T09:35:00Z 81 43049 245382 TBMM 2044 575 287856 12.00 Clean Clean false 0 0 nk 0 nk 0 0 false false false TR X-NONE X-NONE 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

DÖNEM: 23                                                                YASAMA YILI: 5

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

CİLT : 80

11’inci Birleşim

26 Ekim 2010 Salı

(Bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile

konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak

yazılmıştır.)

İ Ç İ N D E K İ L E R

   I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

  II. - GELEN KAĞITLAR

 III.- YOKLAMALAR

  IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI

1.- Ordu Milletvekili Rahmi Güner’in, Ordu ilinin ekonomik ve sosyal sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu yardımlarının dağıtımında yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı

3.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, İzmir Seferihisar ilçesi Sığacık Körfez’inde kurulmak istenen orkinos yetiştirme tesisinin yaratacağı çevre sorunlarına ve milletvekillerine gönderilen mektupların ilgili idare amiri tarafından kendilerine iletilmediğine ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı

V.- AÇIKLAMALAR

1.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman’ın, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının işleyişine ilişkin açıklaması

2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, esnafın vergi, BAĞ-KUR ve SSK borçlarının çözümüne ilişkin açıklaması

3.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun yaptığı yardımlara ilişkin açıklaması

4.- Adana Milletvekili Mustafa Vural’ın, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu tarafından yapılan yardımların dağıtım zamanına ilişkin açıklaması

5.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, konuşmasında geçen birçok konuya Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın değinmediğine ilişkin açıklaması

6.- Bursa Milletvekili Necati Özensoy’un, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının dağıttığı kömürleri TKİ’nin dışarıdan satın aldığına ilişkin açıklaması

7.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, milletvekillerine gelen mektupların idare amiri tarafından engellendiğine ve bu konunun incelenerek Başkanlık Divanınca açıklama yapılmasına ilişkin açıklaması

8.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, kendisine ve milletvekillerine gelen birçok yazılı metnin kendilerine ulaşmadığına ilişkin açıklaması

9.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, orkinos yetiştirme tesisi kurulmasına, Gaziantep Yamaçoba mevkisindeki taş ocaklarına, İkizdere Vadisi’ne kurulması düşünülen HES’e ilişkin açıklaması

10.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, 8 Martta Elâzığ’da meydana gelen depremden sonra vatandaşların yaşadıkları sorunlara ilişkin açıklaması

 

VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın, Muş Milletvekili M. Nuri Yaman, Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve Bursa Milletvekili Necati Özensoy’un, şahsına sataşmaları nedeniyle konuşması

 

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Kenya Parlamentosu Yerel Yönetimler ve Fon Hesapları Komisyonu Başkanı Pollynis Anyango ve beraberinde bir parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1320)

2.- CHP Grup Başkanlığınca, NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubunda boş bulunan asıl üyeliğe aday gösterilen Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı ve Parlamentolararası Birlik Türk Grubunda boş bulunan üyeliğe Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı’nın, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunda boş bulunan üyeliğe de BDP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Mardin Milletvekili Emine Ayna’nın üyeliklerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1321)

3.- (10/348, 551, 666, 667, 668) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, süre uzatımına ilişkin tezkeresi (3/1322)

4.- Türkiye Cumhuriyeti ile Finlandiya Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın yeniden incelenmek üzere geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1323)

5.- Bazı milletvekillerine, Başkanlık tezkeresinde belirtilen sebep ve sürelerle izin verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1324)

6.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1325)

 

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 23 milletvekilinin, hayvancılık sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/889)

2.- Adana Milletvekili Nevingaye Erbatur ve 25 milletvekilinin, millî eğitim sınav sistemindeki değişikliklerin etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/890)

3.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 milletvekilinin, terör örgütünün malî kaynaklarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/891)

4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 19 milletvekilinin, mahkûmların uyuşturucu kullanımı ve bunun yarattığı sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/892)

C) Önergeler

1.- Ankara Miletvekili Yılmaz Ateş’in, (2/451) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/236)

VIII.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi

 

IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te tarımın geliştirilmesine yönelik projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1094) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

2.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, bazı sivil toplum kuruluşlarına yönelik yaptırımlara ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1095) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

3.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, suçluluğun önlenmesine yönelik sosyal projelere ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1108) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

4.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Bakırköy ve Bahçelievler’deki asayiş olaylarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1141) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Zile-Artova yolunun asfaltlanmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1159) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, köy korucularının özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1160) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

7.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Niksar’daki bir yolun bakımına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1165) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

8.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Turhal ve Niksar’da arıtma tesisi kurulmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1166) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

9.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Şanlıurfa Valisinin bir parti etkinliğine katıldığı iddiasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1169) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

10.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’da bir parktaki ağaç kesimine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1209) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

11.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin bir ihalesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1231) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

12.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman’daki bir yolun durumuna ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1235) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

13.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, kamu idarelerinin bütçelerinden Adıyaman’daki sivil toplum kuruluşlarına yapılan yardımlara ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1237) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

14.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, bir köyün içme suyu sorununa ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1312) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

15.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir kasabanın yolunun asfaltlanmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1339) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

16.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bir köyün su sıkıntısına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1365) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

17.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Zile-Artova yolunun iyileştirilmesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1553) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

18.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, farklı şartlarda çalışan Emniyet Teşkilatı çalışanlarının özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1647) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

19.- Mersin Milletvekili Akif Akkuş’un, akaryakıt ödeneği bulunmayan belediyelere ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1669) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

20.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, muhtarların özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1671) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

21.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, işyerlerine Türkçe isim verilmesinin özendirilmesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1690) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

22.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, il genel meclisi üyelerinin özlük haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1744) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

23.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Erzurum’un trafik altyapısına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1773) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

24.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir derenin ıslahına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1786) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

25.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, sulama birliklerinin borçlarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1794) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

26.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, EGO’nun öğrenci bandrol ücretine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1840) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

27.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, polis meslek yüksek okullarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1848) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

28.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, muhtarların özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1856) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

29.-Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Beyoğlu Belediyesi tiyatro salonunun mühürlenmesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1872) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

30.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün yol sorununa ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1902) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

31.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir beldenin yolunun yapımına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1920) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

32.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün yol sorununa ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1923) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

33.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün içme suyu şebekesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1928) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

34.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı köy yollarının durumuna ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1942) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

35.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, muhtarların özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1966) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

36.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, araçlara kesilen para cezalarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1996) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

37.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’taki belediyelerin İller Bankasına olan borçlarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1999) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

38.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Posof’taki bazı köylerdeki yol ve su çalışmalarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2014) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

39.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün altyapı hizmetlerine ayrılan ödeneğe ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2024) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

40.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir köy yolunun yapılmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2091) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

41.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, İzmir’de altyapı çalışmaları nedeniyle esnafın uğradığı mağduriyete ilişkin sözlü soru önergesi (6/2132) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

42.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Göle ilçesindeki konteyner ihtiyacına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2134) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

43.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir köy yolunun asfaltlanmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2147) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

 

X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)

3.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ve 3 Milletvekilinin; Sayıştay Kanunu Teklifi ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (2/594) (S. Sayısı: 510)

 

XI.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Adana Milletvekili Nevingaye Erbatur’un, obeziteye yönelik önlemlere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın cevabı (7/15188)

2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana’daki sağlık kuruluşlarına ve sağlık görevlilerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın cevabı (7/15293)

3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, sanayicilerin desteklenmesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/15499)

4.- İstanbul Milletvekili Bayram Ali Meral’in, KARDEMİR yönetimine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/15620)

5.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Finlandiya’ya düzenlenen bir geziye ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/15652)

6.- Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu’nun, Artvin’deki HES inşaatlarındaki sorunlara ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/15720)

7.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Beylikdüzü kaymakamıyla ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı (7/15737)

8.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, öğretmenlerin özür durumuna bağlı yer değiştirmelerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/15747)

9.- Edirne Milletvekili Rasim Çakır’ın, Uzunköprü ilçesindeki taşımalı eğitime ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/15748)

10.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, öğretmenlere ve özür grubuna bağlı yer değiştirme kılavuzuna ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/15752)

11.- İstanbul Milletvekili Atila Kaya’nın, Millî Eğitim kurumları yöneticilerinin atama ve yer değiştirme yönetmeliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/15755)

12.- Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Türkiye Bilişim Vadisi projesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/15833)

13.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Devlet Şeref Madalyası verilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/15893)

14.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, bir atama ve görevlendirme işlemine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/15912)

15.- Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu’nun, emeklilere yönelik intibak düzenlemesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/15913)

16.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, Tuzla’da çevre kirliliğini önlemeye yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/15921)

17.- Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi’nin, Araklı’daki bir alan üzerindeki işlemlere ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/15927)

18.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, atık yağların toplanmasına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/15928)

19.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, parti haberlerinin yayınlanmasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/15939)

20.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, RTÜK’ün bir kanala verdiği para cezasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/15942)

21.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Aktaş Sınır Kapısı inşaatının tamamlanmasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun cevabı (7/15971)

22.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, yurt dışı temsilciliklerin personel sayısına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun cevabı (7/15972)

23.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, müze ve ören yerlerinin özelleştirilmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/16043)

24.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, arkeologların istihdamına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/16044)

25.- Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı’nın, Edremit-Güre’deki arkeolojik kalıntılarla ilgili çalışmalara ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/16046)

26.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, yurtdışına kaçırılan bir tarihî esere ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/16047)

27.- Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün, bir dizideki gizli reklam iddiası üzerine işlem başlatılmasına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/16096)

28.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, ithal ürünlerin uygunluk denetimine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/16097)

29.- Samsun Milletvekili Osman Çakır’ın, boşaltılan bir binaya ve kiralanan katlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/16098)

30.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, organize sanayi bölgelerine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/16099)

31.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Kars Küçük Sanayi Sitesindeki işyerlerinin kura ile dağıtılmasına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/16100)

32.- Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi’nin, bir yabancı gazetedeki iddiaya ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/16200)

33.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, referandum sürecinde siyasi partilerin sanal reklam uygulamasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/16229)

34.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, RTÜK’ün bir televizyon kanalına uyguladığı cezaların silindiği iddialarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/16230)

35.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Denizli’deki yatırımlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/16245)

36.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, TÜİK’in enflasyon oranını hesaplamasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/16247)

37.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam yapılmayacağı açıklamasının zamanlamasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevabı (7/16255)

38.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, bir konuşmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/16336)

39.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, bir konuşmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı (7/16339)

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 14.03’te açılarak dört oturum yaptı.

 

Konya Milletvekili Orhan Erdem’in, sosyal yardımlara,

Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, 2010 Avrupa Yoksulluk ve Sosyal Dışlanmışlıkla Mücadele Yılı’na,

İlişkin gündem dışı konuşmalarına, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı cevap verdi.

Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, partisine mensup milletvekillerine yapılan saldırılara ilişkin gündem dışı bir konuşma yaptı.

 

Muş Milletvekili M. Nuri Yaman, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın yapılan sosyal yardımlar hususundaki konuşmasına,

Tokat Milletvekili Reşat Doğru, ülkenin ve Tokat ilinin en önemli sorununun işsizlik ve yoksulluk olduğuna,

Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Silopi’de Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’a yapılan saldırıdan sonra, İçişleri Bakanlığının ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun bu konuda herhangi bir işlem yapmadığına,

İlişkin birer açıklamada bulundular.

 

Muş Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 milletvekilinin, Akkuyu Nükleer Santrali’nin olası etkilerinin (10/885),

Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür ve 24 milletvekilinin, şiddet ve intihar olaylarının nedenlerinin (10/886),

Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 20 milletvekilinin, sınava dayalı eğitim sisteminin yol açtığı sorunların (10/887),

Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 23 milletvekilinin, usta öğreticilerin sorunlarının (10/888),

Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

 

Gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmında yer alan (10/215) esas numaralı, gıda güvenliğini tehdit eden hormonlar, katkı maddeleri, genetiği değiştirilmiş ve insan sağlığına etkileri ile (10/167) esas numaralı gıda fiyatlarında meydana gelen hızlı artışın nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergelerinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 21/10/2010 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.

 

Gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmında yer alan (10/806) esas numaralı, hayvancılık sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergenin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 21/10/2010 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin CHP Grubu önerisi üzerinde bir süre görüşüldü, istem üzerine elektronik cihazla yapılan yoklamalarda toplantı yeter sayısı bulunamadığından,

 

26 Ekim 2010 Salı günü, saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 17.16’da son verildi.

 

 

 

Sadık YAKUT

 

 

 

Başkan Vekili

 

 

 

 

 

 

Bayram ÖZÇELİK

 

Murat ÖZKAN

 

Burdur

 

Giresun

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

 

 

 

 

 

Fatih METİN

 

 

 

Bolu

 

 

 

Kâtip Üye

 

 

 

 

 

                                                                                                                                                 No.:  15

II.- GELEN KÂĞITLAR

22 Ekim 2010 Cuma

Teklifler

1.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in; 4721 Türk Medeni Kanun Teklifi (2/759) (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 6.10.2010)

2.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in; Vergi ve Benzeri Alacakların Yeniden Yapılandırılarak Tahsilinin Sağlanması ile 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/760) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.10.2010)

3.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın; Nafaka Alacaklılarının Korunmasına Dair Kanun Teklifi (2/761) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler; Adalet ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 8.10.2010)     

4.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman’ın; 3/11/1980 Tarihli ve 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/762) (Milli Savunma ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 15.10.2010)  

Tezkereler

1.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1313) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.10.2010)

2.- Balıkesir Milletvekili Mehmet Cemal Öztaylan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1314) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.10.2010)

3.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve Siirt Milletvekili Osman Özçelik’in Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1315) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.10.2010)

4.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1316) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.10.2010)

5.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1317) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.10.2010)

6.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1318) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.10.2010)

7.- Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1319) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.10.2010)

                                                                                                                                                 No.:  16

25 Ekim 2010 Pazartesi

Raporlar

1.- Muğla Milletvekili Gürol Ergin’in; 6237 Sayılı Limanlar İnşaatı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37’nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/481) (S. Sayısı: 560) (Dağıtma tarihi: 25.10.2010)

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Eğitim Alanında İşbirliğinin Güçlendirilmesine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/854) (S. Sayısı: 561) (Dağıtma tarihi: 25.10.2010)

3.- Uluslararası Kalkınma Hukuku Örgütünün Kuruluşu Hakkında Anlaşmaya Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/644) (S. Sayısı: 562) (Dağıtma tarihi: 25.10.2010)

4.- Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hukukuna Göre Kurulmuş Olan Üniversitelerin Karşılıklı Tanınmasına Dair Milletlerarası Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/725) (S. Sayısı: 563) (Dağıtma tarihi: 25.10.2010)

5.-Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yükseköğretim Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/849) (S. Sayısı: 564) (Dağıtma tarihi: 25.10.2010)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Sarıyahşi-Kırşehir arasında köprü inşa edilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/2198) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/10/2010)

2.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının bir açıklamasına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/2199) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

3.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te kapanan işletmelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/2200) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

4.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2201) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

5.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, madencilik sektörünün sorunlarına ve desteklenmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/2202) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat ilinin buğday üretimine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2203) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, bazı istatistiki verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16396) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/10/2010)

2.- Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi’nin, banka kredilerinin yol açtığı mağduriyetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16397) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

3.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, bir köyün su sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16398) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

4.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Devletin yaptığı yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16399) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

5.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars iline Gazi ünvanı verilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16400) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

6.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, İstanbul Valisinin stant kurmak isteyen bir partiye izin vermediği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16401) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

7.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, bir üniversite açılışında yaptığı konuşmaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16402) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

8.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, Milas’ta SİT alanı ilan edilen yerde kömür çıkartma çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16403) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

9.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, tutuklamaya ve tutukluluk süresinin uzunluğuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16404) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

10.- Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün, bir köşe yazarının işine son verilmesi karşılığında bir medya grubuna imtiyazlar sağlandığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16405) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

11.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, memurlara yapılan giyecek yardımından gelir vergisi kesilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16406) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

12.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, KPSS’de branşlara göre soru sorulup sorulmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16407) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

13.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin, telefonlarının dinlendiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16408) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

14.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, 12 Eylül dönemi mağdurlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16409) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

15.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, üniversitelerde sivil polis görevlendirilmesi uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16410) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

16.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, erişimi engellenen internet sitelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16411) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

17.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, taşeronlaşma sorununa ve İşsizlik Sigortası Fonuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16412) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

18.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Başbakana verilen fahri doktora unvanlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16413) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

19.- Bursa Milletvekili Abdullah Özer’in, TRT 5 Anadolu kanalının açılış törenine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16414) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

20.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Türkiye’nin iç ve dış borç toplamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16415) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

21.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Diyanet İşleri Başkanının bir açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16416) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

22.- Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Porsuk ve Ankara Çaylarındaki kirlenmeye ve termik santral kurulacağı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16417) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

23.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin, çocuk yetiştirme yurdundan kaçan 17 yaşındaki bir kız çocuğuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16418) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/10/2010)

24.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman’ın, RTÜK’ün görev ve yetkilerine ve bazı dizilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16419) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/10/2010)

25.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Deniz Feneri davasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16420) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

26.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16421) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/10/2010)

27.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, DSİ 12. Şube Müdürlüğüne ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16422) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

28.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Orhaneli’de çıkan orman yangınına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16423) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

29.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Simav Çayının kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16424) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

30.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Ulusal Ajansa yapılan açıktan atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/16425) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

31.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Ulusal Ajansın yaptığı mali yardımlara ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/16426) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

32.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, dış ticaret açığına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Zafer Çağlayan) yazılı soru önergesi (7/16427) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

33.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, DTM’nin 2008 yılı uzman yardımcılığı sınavıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Zafer Çağlayan) yazılı soru önergesi (7/16428) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

34.- Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu’nun, Yunanistan’daki camilerin durumuna ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16429) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

35.- Bursa Milletvekili Onur Öymen’in, BM İnsan Hakları Komisyonunun İsrail’in Mavi Marmara ve diğer yardım gemilerine yönelik saldırısı hakkındaki raporuna ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16430) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

36.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, MTA Orta Anadolu 2. Bölge Müdürlüğü ile ilgili bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16431) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

37.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, EÜAŞ’ın, Çayırhan Kömür Sahası İhalesinin iptaline ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16432) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

38.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün elektrik sorununa ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16433) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

39.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, bir köyün su sorununun çözümüne ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16434) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

40.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir derenin ıslah edilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16435) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

41.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16436) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

42.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16437) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

43.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16438) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

44.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16439) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

45.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16440) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

46.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16441) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

47.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, bir köye sulama göleti yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16442) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

48.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, bir Kazak işadamının Türk vatandaşlığına kabul edilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16443) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

49.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Karkamış Emniyet Amirliğinin Lojman ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16444) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

50.- Hakkari Milletvekili Hamit Geylani’nin, bazı imam  ve öğretmenlerin zorla korucu yapıldığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16445) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

51.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, 3 Haziran 2010’da düzenlenen bir yürüyüşle ilgili soruşturmaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16446) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

52.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Bodrum’da öldürülen bir kadına ve medyanın cinsiyetçi diline ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16447) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

53.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, bir köy yolunun yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16448) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

54.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, referandumda oy kullanılmayan veya sadece sandık görevlilerinin oy kullandığı sandık adedine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16449) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/10/2010)

55.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bir caminin onarılarak ibadete açılmasına ve Ayasofya’ya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16450) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

56.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, Telmessos’un restorasyonuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16451) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

57.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, Babadağ’a teleferik yapılmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16452) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

58.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, Fethiye’ye kruvaziyer limanı yapılmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16453) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

59.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, bir ören yerinin sorunlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16454) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

60.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Ani Harabelerinde cuma namazı kılanlardan giriş ücreti alındığı iddialarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16455) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

61.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, İzmir’in EXPO 2020 adaylığına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16456) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

62.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, yurt içi ve yurt dışında restore edilen eserlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16457) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/10/2010)

63.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Bakanlık personeline ödenen ek ödemeye ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16458) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/10/2010)

64.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, orta vadeli programın geç hazırlanmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16459) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/10/2010)

65.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, bazı vergi oranlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16460) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/10/2010)

66.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bir okula yapılan saldırıya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16461) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

67.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’daki okullara yapılan atamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16462) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

68.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Bursa’daki öğretmen açığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16463) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

69.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, sahte diplomalara YÖK tarafından denklik onayı verildiği iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16464) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

70.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman’ın, bir lise pansiyonunun sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16465) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

71.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, teknik öğretmenlerin sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16466) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

72.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Anadolu liselerindeki boş kontenjanlara yapılan yerleştirmelere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16467) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

73.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, 2007-2010 yılları arasında üniversitelerden ilişiği kesilen öğrenci sayısı ve gerekçelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16468) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

74.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, astsubayların özlük haklarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16469) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

75.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, tek tip askerlik uygulamasına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16470) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

76.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, denizaltı alımı için açılan ihaleye ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16471) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

77.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesine ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16472) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

78.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, TMMOB’un aldığı bir karara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16473) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

79.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Nizip ve Besni kooperatiflerindeki bazı uygulamalara dair iddialara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16474) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

80.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Türk Patent Enstitüsüne eleman alımı ile ilgili iddialara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16475) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

81.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, Ödemiş Organize Sanayi Bölgesinin faaliyete geçirilmesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16476) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

82.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana’daki işletmelere KOSGEB tarafından sağlanan desteklere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16477) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

83.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, KOBİ’lere sağlanan desteklere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16478) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

84.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, “sıfır faizli hayvancılık kredisi” uygulamalarına ve süt üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16479) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/10/2010)

85.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, artan et fiyatlarına ve et ithaline ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16480) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

86.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, hayvancılığın geliştirilmesi ve ithal et konusuna ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16481) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

87.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, TMO’dan ayrılmış eski idarecilerin çalıştıkları firmalardan ürün alındığı iddialarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16482) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

88.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, TMO çalışanlarının Yenimahalle TOKİ konutlarında bulunan lojmanlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16483) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

89.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16484) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

90.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, ithal etlerin denetimine ve hayvancılığın geliştirilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16485) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

91.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’ta afetlerden etkilenen çiftçilere yapılan yardım miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16486) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

92.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, artan et fiyatlarının düşürülmesi için alınacak önlemlere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16487) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

93.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, TİGEM’e yapılan atamalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16488) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

94.- Muğla Milletvekili Metin Ergun’un, domates güvesi olarak bilinen “tuta absoluta” zararlısına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16489) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/10/2010)

95.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Suudi Arabistan’da ölen vatandaşların ülkeye getirilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16490) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

96.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Türk Telekom’un ödediği Hazine payına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16491) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

97.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, bir projenin desteklenmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16492) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

98.- Ordu Milletvekili Rahmi Güner’in, bazı yollara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16493) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

99.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Konya’nın havalimanı ihtiyacına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16494) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/10/2010)

100.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, borç stokunun ve ödenen faizlerin GSYH’ye oranına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/16495) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

101.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, doğum borçlanması uygulamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16496) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

102.- Aydın Milletvekili Mehmet Fatih Atay’ın, bir gençlik ve spor il müdürünün açıklamasına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/16497) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/10/2010)

103.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Edremit Devlet Hastanesinin doktor ve tıbbi cihaz ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16498) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/10/2010)

Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, engellilere yönelik kamu harcamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14885)

2.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, avukatlara yönelik soruşturma ve kovuşturmalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/14986)

3.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemur’un, İşsizlik Sigortası Fonuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15504)

4.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, ADD Genel Başkanının dinlendiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15508)

5.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Eyüp’te kamulaştırmaya konu bir bölgeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15520)

6.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Kozan-Marsurlu-Yahyalı yoluna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15523)

7.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Ovit Tüneli projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15524)

8.- Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın, İmralı Cezaevine ziyaret yapıldığı iddialarına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15547)

9.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, Van’da yapılan kamu ihalelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15550)

10.- Van Milletvekili Özdal Üçer’in, Van’da bir firmanın aldığı ihalelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15551)

11.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, askerlik ödeviyle ilgili soruşturmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15552)

12.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, İsrail ile ilişkilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15553)

13.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Genelkurmay Başkanının bir açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/15568)

14.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, İran ve İsrail’le ilişkilere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15581)

15.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, terörist cesetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15583)

16.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, kamu yararına çalışan derneklere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/15585)

17.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, açık ve yarı açık alanlarda yapılan müziğe saat sınırlamasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/15587)

18.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Milli Eğitim Vakfı yönetimine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15588)

19.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, bazı okulların satışına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/15592)

20.- Kocaeli Milletvekili Hikmet Erenkaya’nın, Gölcük-Karamürsel yolunun yapımına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/15604)

                                                                                                                                                 No.:  17

26 Ekim 2010 Salı

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 23 Milletvekilinin, hayvancılık sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/889) (Başkanlığa geliş tarihi: 02.07.2010)

2.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur ve 25 Milletvekilinin, milli eğitim sınav sistemindeki değişikliklerin etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/890) (Başkanlığa geliş tarihi: 02.07.2010)

3.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 Milletvekilinin, terör örgütünün mali kaynaklarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/891) (Başkanlığa geliş tarihi: 02.07.2010)

4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 19 Milletvekilinin, mahkumların uyuşturucu kullanımı ve bunun yarattığı sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/892) (Başkanlığa geliş tarihi: 02.07.2010)  

 

26 Ekim 2010 Salı

Açılma Saati: 15.00

BİRİNCİ OTURUM

BAŞKAN : Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yusuf COŞKUN (Bingöl)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşimini açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Üç dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla yoklamaya başlandı)

ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sayın Başkan, erken başlatmışsınız efendim. Saat 14.57 ama 15.00’te açılacak Meclis, erken açtınız.  Olmaz efendim. Yenilemeniz lazım efendim, olmaz. Hakikaten zor yetiştik. Yenilenmesi lazım efendim, olmaz.

(Elektronik cihazla yoklamaya devam edildi)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı yoktur, birleşime on dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 15.04

 

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.18

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER : Fatih METİN (Bolu), Yusuf COŞKUN (Bingöl)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III.- Y O K L A M A

BAŞKAN – Açılışta yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi yoklama işlemini tekrarlıyorum.

Üç dakika süre veriyorum.

 (Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Ordu ilinin ekonomik ve sosyal sorunları hakkında söz isteyen Ordu Milletvekili Rahmi Güner’e aittir.

Buyurunuz Sayın Güner. (CHP sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Ordu Milletvekili Rahmi Güner’in, Ordu ilinin ekonomik ve sosyal sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

RAHMİ GÜNER (Ordu) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ordu ilinin sorunlarını dile getirmek için söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, üç ay bizzat kendi ilimde, Ordu’da ilçeleri, beldeleri hep dolaştım, halkın sorunlarıyla ilgilendim ve öyle bir durumla karşılaştım ki, değerli arkadaşlarım, tarihin en yoksul dönemini yaşayan bir il gördüm.

Değerli arkadaşlarım, sekiz yıllık iktidarda yatırım yok, iş yapacak bir tesis yok, projeleri yok değerli arkadaşlarım, ama ancak geçmiş hükûmetlerin sunmuş olduğu projelerin tamamlanması aşamasında… Ve onu da kendi projeleriymiş gibi kamuoyuna açıklamaktalar. Bu Hükûmetin yapmış olduğu bir tane proje yok değerli arkadaşlarım. İlimiz, ihracatta Türkiye'nin dördüncü, beşinci ili ama limanı yok, iskelesi var.

Değerli arkadaşlarım, hâlen her ilin bir çevre yolu olmasına rağmen, transit yolu çevre yolundan geçmesine rağmen, maalesef, benim ilimde transit yol şehrin içinden geçmektedir. Her sene on beş-yirmi tane kaza neticesinde ölen hemşehrilerim var ama çevre yolu bu Hükûmetin yatırımında yok.

Değerli arkadaşlarım, ısrarla söylüyoruz, Ordu ilinin dünyaya açılması için, turizme açılması için, diğer kültürel etkinliklere açılması için bir OR-Gİ havaalanı yapılması gerektiğini söylüyoruz ama birkaç milletvekilinin her sene söyleminden başka bir durum yok. Onun da takipçisiyiz.

Değerli arkadaşlarım, bu kürsüden devamlı olarak Tarım Bakanının konuşmalarını izliyorum, tarihin en büyük yatırımını tarıma yaptıklarını söylüyorlar.

Değerli arkadaşlarım, benim ilim dâhil Karadeniz’in büyük kesimi, batıda Düzce dâhil bütün illerin tek geçim kaynağı olan fındık ürününden de bahsetmeden geçmeyeceğim değerli arkadaşlarım.

 İşte, geçmişte 650-700 bin ton olan fındık, iki senedir 300-350 bin, 400 bin ton civarında olmaktadır. Değerli arkadaşlarım, fındık 650 bin ton civarında olduğu zaman, 2005-2006 yılında 6,5-7 milyondan satıldı ama şimdi rekolte az, arz az, o zaman 6,5-7 TL’ye satılan fındık 3-3,5 TL’ye satılmaktadır ve çok değerli arkadaşlarım, çıkıyorlar “Halk memnun, halk bu fiyattan çok memnun.” diyorlar. Değerli arkadaşlarım, halkın arasına girin, Türkiye, tarihinin en yoksul dönemini yaşamaktadır. Altı sene önce 6,5-7 milyon liraya satılan bir ürün şimdi 3-3,5 milyon liraya satılıyorsa halk nasıl memnun oluyor, bunu anlamış değilim değerli arkadaşlarım. İşte, sorunumuz büyük.

Yine, Sayın Bakan buradan açıklıyor “Biz hayvancılığı geliştirdik, yatırım yapıyoruz.” diyor değerli arkadaşlarım. Benim ilimin, Gölköy, Gürgentepe, Aybastı, Akkuş, Korgan, Kumru ilçeleri hayvancılıkla geçinen ilçeler; bugün kesim hayvanını dahi dışarıdan almaktadırlar. Hangi yatırımdan bahsediyorsunuz Sayın Bakan? Biz yiyeceğimizi dahi Ordu ilinde -teşvik değil, yatırım değil- dışarıdan satın almaktayız, bunu da görüyorum değerli arkadaşlar. Hangi yatırımdan bahsediyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

RAHMİ GÜNER (Devamla) – Halkın temel geçim kaynaklarına itibar etmiyorsunuz, halkın temel geçim kaynaklarına yatırım, teşvik yok; bir de bahsediyorlar “Ordu’da büyük yatırım yaptık” diye. Halk bunu görüyor değerli arkadaşlarım. Ne yatırımı, yatırım falan yok. Hepsi belli söylemden ileri geliyor.

Bakanlar geliyor değerli arkadaşlarım, Başbakan geldi ilime ve yatırım konusunda tek bir lafı yok. Halkın ürününün değerlendirilmesi için, fındık ürününün değerlendirilmesi için, tekel olmaktan kurtulması için, yabancı alıcılarla iş birlikçilerin kurmuş olduğu bir komploya kurban giden üreticinin, hiçbir zaman onun yanında olduğunu söylemeyen bir İktidar, bir Başbakan, bir bakanlar değerli arkadaşlarım. İşte ben, bugün bunu dile getirmek istiyorum, bu halkın sorunlarını dile getirmek istiyorum. O on iki ay nasırlı elleriyle fındık dibinde çalışan o üreticinin hakkını Meclis kürsüsüne getirmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız, selamlayınız.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Rahmi Bey, Ordu’yu savundun diye Ergenekoncu diyebilirler sana!

RAHMİ GÜNER (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, işte ben bunu dile getirmek için burada söz aldım. Bu halkın ızdırabına, bu halkın çektiği çileye son verilmesi için buraya geldim. Allah nasip eder iktidara gelirsek ve söz veriyorum bu halka, bunu biz çözeceğiz, başkaları değil. Konuşmayacağız icraat yapacağız, bu sorunların uhdesinden geleceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Güner.

Gündem dışı ikinci söz, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı yardımlarında yaşanan sorunlar hakkında söz isteyen Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’e aittir.

Buyurunuz Sayın Özdemir. (MHP sıralarından alkışlar)

2.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu yardımlarının dağıtımında yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın cevabı

HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının yardımlarının dağılmalarında yaşanan sorunlarla ilgili olarak gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları, Anayasa’mızın “Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2’nci maddesinde yer alan sosyal devlet ilkesi gereği olarak 14 Haziran 1986 tarihinde kurulmuştur. 9 Aralık 2004 tarihine kadar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun idari işleyişi Başbakanlığa bağlı Fon Genel Sekreterliği vasıtasıyla yürütülmüştür. Yardım faaliyetleri ise her yıl, il ve ilçelerde kurulan mütevelli heyet başkanlıklarında vali ve kaymakamların yer aldığı vakıflar marifetiyle gerçekleştirilmiştir. Vakıf biçiminde örgütlenme, bu yapıya esneklik, sürat ve özellikle şeffaflık kazandırmıştır. Bu yapı sayesinde, vakıflar, kurulduğu tarihten 2004 tarihine kadar –çok sayıda iktidar değişmesine rağmen- hiçbir zaman siyasi bir argüman olarak kullanılmamıştır.

Değerli milletvekilleri, 1 Aralık 2004 tarihinde kabul edilen, 9 Aralık 2004 tarihinde ise Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5263 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’la, Fon Genel Sekreterliği, Başbakanlığa bağlı bir Genel Müdürlük olarak teşkilatlandırılmıştır ve bu bilerek yapılmıştır. Bu değişiklik, uygulamada, il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının merkezden daha çok kontrol edilmelerine ve yönlendirilmelerine yol açmıştır. Genel Müdürlüğün, aslında, Medeni Kanun hükümlerine göre ve özel hukuk tüzel kişiliği olarak kurulan vakıfları, süreç içerisinde, il ve ilçe müdürlükleri biçiminde tamamen kendilerine bağlı birer taşra uzantısına dönüştürme niyetleri oldukları anlaşılmıştır.

Yine, aynı kanunla, vakıf mütevelli heyeti, kaymakam ve valiler tarafından seçilen halktan üyelerin, zaman içerisinde, il genel meclislerince seçilmesi uygulamasına geçilmiştir. Bu değişiklik il genel meclisindeki siyasi yapının vakıf mütevelli heyetlerine geçmesine yol açmış, bir başka deyişle, hayır işlerine, her işte olduğu gibi, AKP siyaseti bulaşmıştır. Özellikle küçük ve orta büyüklükte illerimizdeki çoğunluk gücünü kullanan AKP, kendilerine yakın kimseleri vakıf mütevelli heyetlerine seçtirmiş ve yerleştirmiş, bu da AKP’nin buradaki faaliyetleri siyaseten kullanmalarının başlangıcını teşkil etmiştir.

Değerli milletvekilleri, daha açık bir ifadeyle vakıflar 2004 yılından itibaren siyasi bir görünüm kazanmaya başlamış, vakıf yardımlarının dağıtıldığı dönemler ve kişiler bu izlenimi güçlendirmiştir. Ağustosun en sıcak günlerinde dağıtılan kömürler, suyu olmayan köye gönderilen çamaşır makineleri, kışın ortasında karlı bir havada Tunceli’de hamallarla taşınan buzdolapları bu izlenimin somut yansımalarıdır. Ne hikmetse, bu yardımlar genel ve yerel seçimlerle, referandum öncesinde de hızlanmıştır.

Değerli milletvekilleri, bütün bu uygulamalar neticesinde kamuoyunda devlet parasıyla oy satın alan vakıf izlenimi, maalesef, doğmuştur. Öte yandan, iktidar destekçisi medya gücüyle, vakıf yardımları, Hükûmetin yardımlarıymış gibi lanse edilmektedir. Bu yayınlar sayesinde 1986’dan beri faaliyet gösteren Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu, âdeta mevcut iktidar ile kurulmuş izlenimi yaratılmıştır. 2004 yılından beri son derece planlı ve zamanlaması iyi ayarlanmış bir yardım oyunu oynanmaktadır. Bugün Hükûmete düşen öncelikli görev, devletin vali ve kaymakamlarını da siyasi baskılardan uzaklaştıracak şekilde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıf yardımlarını yeniden siyasi imgeden uzak bir şekilde düzenlemesidir.

MHP iktidarlarında bu türlü partizanlığa ve kayırmalara son vereceğimizi bildirir, yüce heyetinizi bir kez daha saygıyla selamlarım.

Teşekkür ederim efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Özdemir.

Hükûmet adına Sayın Yazıcı cevaplayacaktır.

Buyurunuz efendim.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Özdemir, sandım ki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının Antep’te şayet varsa birtakım yanlış uygulamaları, hatalı uygulamalar, bunları dile getirecek, emsal örnek uygulamalar varsa onlardan dolayı da teşekkür edecek ama gördüm ki konuşmasından, başından sonuna kadar konudan uzak, hukuksal yapıyla bağlantısı olmayan ve tamamen gerçek dışı yani nesnellikten uzak, öznel bir bakışla bir perspektif ortaya koydu; katılmak mümkün değil.

Değerli arkadaşlar…

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Hangi söylediğine?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Dinlerseniz izah edeceğim.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Yuvarlak konuşmayın öyle.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Değerli arkadaşlar, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu evet 1986 yılında oluşturulmuş. Halkımız o zaman “Fak Fuk Fon” olarak bu Fon’u niteleye gelmiş ve bu Fon, gene, ifade edildiği gibi, Başbakanlığa bağlı bir sekreterlikçe yürütülüyordu. Sekreterlikçe yürütülmesiyle kurumsal bir yapıya dönüştürülmesi arasındaki farkı olumsuz olarak nitelemeyi anlamak mümkün değil. Fon sekreterini de elbette ki yürütme organı atıyor ama bu Fon’un kullanılmasıyla alakalı, bu Fon kaynaklarının verimli, etkin, hak edene erişimini sağlamak amacıyla 2004 yılında genel müdürlük düzeyinde kurumsal bir yapıya kavuşturulması bu konuya verdiğimiz önemin bir göstergesi.

Değerli arkadaşlar, gerçekten İktidarımız döneminde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu, Anayasa’nın 2’nci maddesinde ifade edilen sosyal devlet olgusunun en somut projelerini üretmiş ve bunu da etkin bir biçimde toplum hayatına yansıtmıştır. Aylık periyodik ödemeler, gıda yardımları, yakacak yardımları, kitap bedelleri, özürlü taşımaları, özürlülerin eğitim aldıkları okullarda öğle yemeğinin verilmesi gibi pek çok sayıda fonksiyon icra etmekte, proje gerçekleştirmektedir ve bütün bunların yanında da proje destekleri vermek suretiyle gerçekten gücü yerinde olan ama iş kurma imkânı bulunmayan vatandaşlarımıza iş kurmaları için maddi destek sağlamak suretiyle onların geleceğine yönelik hayatlarını idame ettirebilmelerinin de altyapısını oluşturmaktadır.

İl ve ilçe sosyal yardımlaşma vakıflarımızı bana göre Türkiye'nin en sivil yapıda kurumları olarak nitelemek gerekir. Bakın değerli arkadaşlar, 5263 sayılı Kanun’un 19’uncu maddesinde bu vakıflar kimlerden oluşuyor: Türkiye genelinde 973 vakıf bulunmaktadır. İl sosyal yardımlaşma vakıfları; başında vali var (mülki amir), belediye başkanı -hangi partiden olursa olsun- defterdar, il millî eğitim müdürü, il sağlık müdürü, il tarım müdürü, il sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu müdürü, il müftüsü; il dâhilindeki köy ve mahalle muhtarlarının valinin çağrısı üzerine yapacağı toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla aralarından seçecekleri 2 muhtar; ilde kurulan ve bu Kanun’da belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri 2 temsilci ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclislerinin seçeceği 2 kişiden oluşur. Keza, ilçelerde kaymakam başkanlığında, belediye başkanı -hangi partiden olursa olsun- mal müdürü, ilçe millî eğitim müdürü, Sağlık Bakanlığının ilçedeki üst düzey görevlisi, varsa, ilçe tarım müdürü, il müftüsü ve gene muhtarların kendi aralarından seçecekleri 2 kişi ve ilçede faaliyet gösteren hayırsever amaçlı vakıfların temsilcilerinin kendi aralarından seçecekleri 1 ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği 2 kişiden oluşur. Bütün yardımların tespitini, hane düzeyinde tespitini, dağıtılmasını, tahsisini bu mütevelli heyetleri sağlar. Dolayısıyla, bu vakıf çalışmalarını, yasada öngörülen kriterleri gözetmek suretiyle hassas şekilde yürüttükleri çalışmaları burada siyasi faaliyet olarak nitelemeyi anlamakta zorlanıyorum, bunu özellikle ifade etmek isterim.

Değerli arkadaşlar, öte yandan, seçim döneminde -bir iki gazetede yer almıştı, bir iki parti temsilcisi de buna değindi- yaz aylarında kömür dağıtımı. Bu örnek de Antep’ten verildi.

HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Referandum öncesi.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Yazın… İşte, referandum öncesi, “Seçim”den kastım o.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Seçim tarihine göre değişiyor Sayın Bakan dağıtımlar.

HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Seçim tarihine göre geliyor yardımlar!

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Yani referandumdan önce.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Bazen yaz, bazen kış. Kış da oluyor.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Bakın, değerli arkadaşlar, biz bu faaliyetleri, sosyal yardımları yıl boyu, süreklice yapıyoruz. Sosyal yardımlar, hafta sonudur diye, bayramdır diye, seçimdir diye tatil edilmez çünkü vatandaşın ihtiyacı hafta sonlarında, bayramlarda, seçimlerde izale olmaz, ortadan kalkmaz. İhtiyaç devam ettiği için sürekli olarak yaparız.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Listeler var bizde.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Dolayısıyla, biz kömür dağıtımını ihtiyaçlı vatandaşlarımızı belirlemek suretiyle…

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Sayın Bakan, doğalgazlı evlere dağıtılıyor.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Siz bakan olduğunuzda onları yaparsınız!

OKTAY VURAL (İzmir) – Siz Türkiye'nin Bakanı değil misiniz?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – …bir yıl önce planlamasını yaparız.

OKTAY VURAL (İzmir) – Cumhuriyet Hükûmetinin Bakanı değil misiniz?

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Milletvekiliyiz biz.

OKTAY VURAL (İzmir) – Millete cevap verin. “Siz” dediğiniz milletvekili…

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Hangi ile, hangi ilçeye ne kadar kömür dağıtacağımızı planlarız ve bu planladığımız ihtiyacı TKİ’ye bildiririz.

OKTAY VURAL (İzmir) – Hitap ettiğiniz millet Sayın Bakan. “Siz” dediğiniz kim?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – TKİ’nin 2 milyon ton dolayında üreteceği kömürü birden, bir zaman diliminde üretmesi mümkün değil.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Zaten üretmiyor, satın alıyor, belli firmalardan satın alıyor.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - Böyle bir yetenekte olan birisi de yok. Bunu üretiyor ve bunun dağıtımını, planlamasını yapıyor, yıl boyu bir plan dâhilinde bu dağıtımı gerçekleştiriyor.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Biz hep biliyoruz onları. Biz KİT Komisyonundan biliyoruz onları.

BEYTULLAH ASİL (Eskişehir) - Evi olanlara dağıtılıyor Sayın Bakan.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - Dolayısıyla Antep örneğinde…

BEYTULLAH ASİL (Eskişehir) – Apartmanı olanlara kömür dağıtılıyor. Bunlara cevap ver!

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - …54.100 aileye 36.050 ton kömür dağıtımı planlanmıştır ve şu gün itibarıyla da 16 bin ton kömürün dağıtımı gerçekleşmiştir.

BEYTULLAH ASİL (Eskişehir) – 3 katlı evi olana kömür dağıtılıyor. Niye? Bunlara cevap ver.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, öte yandan, gene bizim yaptığımız faaliyetler çerçevesinde…

BEYTULLAH ASİL (Eskişehir) – İmam bildiğini okuyor!

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - …kışın buzdolabı dağıtıldığından söz edildi. Bunu daha önce de bir sayın genel lider kullanmıştı, ona cevap vermiştim, herhâlde duymadınız. Şimdi size cevap veriyorum Sayın Özdemir.

Merak ediyorum sizin evinizde, hanımefendi, kışın buzdolabının fişini çekiyor mu? Kışın siz yemeklerinizi tezgâh üzerinde mi bulunduruyorsunuz? Evinizin içi biraz sıcak olunca balkona mı çıkartırsınız? Bizim vatandaşımız yaz-kış buzdolabını kullanır. Kışın rölantiyi azaltır…

OKTAY VURAL (İzmir) – Elektriği yok ya!

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla)- …yazın yükseltir. Dolayısıyla söylediğinizin tutarlı olması gerekir.

OKTAY VURAL (İzmir) – Elektrik parasını ödeyemiyor.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - Bunu özellikle ifade ediyorum.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Elektriği kesilmemişse…

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - “Elektriğin olmadığı” dediğiniz de tamamen hayal. Gidip, gezip, görürseniz elektriğinin olduğunu da göreceksiniz.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Biz sizden fazla geziyoruz.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - Zaten…

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Siz uçakta geziyorsunuz, biz karada geziyoruz!

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - :..”Bu yardımlar sadece seçim zamanı dağıtılıyor.” iddiası, seçim zamanlarında halkın arasına girmiş olmanızdan kaynaklanıyor!

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Hiç alakası yok, hiç alakası yok.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - Siz her zaman giderseniz, her zaman bu faaliyetlerimizin devam ettiğini…

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – TKİ’yi denetlerken görüyoruz.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - …devam etmekte olduğunu göreceksiniz.

Değerli arkadaşlar…

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – TKİ’den bir listeleri alın, hangi aylar dağıtılmış?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, gerçekten Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü bu Fon kaynaklarını çok objektif, yasanın öngördüğü çerçevede titiz inceleme yapmak suretiyle tahsis etmekte ve takibini de yapmaktadır.

ERTUĞRUL KUMCUOĞLU (Aydın) – Niye aldınız valiyi o zaman?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) - Şu eleştiri son derece haksız: Merkezden bu vakıfları, bunların faaliyetlerini kontrol ve denetim altına almak; elbette alacağız. Ben her şeyi mümkün ölçüde izlemeye çalışıyorum. Birisi bir yerde yanlış yapmışsa o benim gündemimde. Nereden gelirse gelsin, benim telefonum gece gündüz açık. Bana Patnos’un köyünden de Şırnak’tan da her yerden vatandaş ulaşır.

OKTAY VURAL (İzmir) – Telefon numaranız kaç efendim?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – O vatandaşlarımız kabiliyetli, herhâlde sizden daha bilgili değiller… Bulmuşsa siz de bulursunuz. Zaten sizde açık, sizde var.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Sayın Bakanım, vatandaşa verdiğin numarayı bize de ver. Bizden niye saklıyorsun?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Sizde var. O zaman bakmıyorsunuz.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Bizde yok. Biz ulaşamıyoruz. Vatandaş nasıl ulaşıyor anlamıyorum!

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Daha geçende sizinle telefonla konuştuk.

OKTAY VURAL (İzmir) – Hani şeffaftı Sayın Bakan?

MUHARREM İNCE (Yalova) – Ama cepten aramadınız ki, makamdan aradınız.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Sizinle telefonda konuştum, konuştum ya…

MUHARREM İNCE (Yalova) – Doğru, makamdan aradınız.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Hiç olmazsa siz katılmayın. Konuştum sizinle.

OKTAY VURAL (İzmir) – Telefonunuzu bile vermiyorsunuz.

BAŞKAN – Lütfen karşılıklı konuşmayalım.

Buyurunuz.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Siz de azıcık çaba harcarsanız, boş işlerle uğraşmayı bırakıp bunda çaba harcarsanız bulursunuz, doğruyu da bulursunuz.

Değerli arkadaşlar, gerçekten Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Genel Müdürlüğü Fon kaynaklarını en etkin bir biçimde muhtaç vatandaşlarımıza eriştirmektedir ve biz de bu konu üzerinde hassasiyetle duruyoruz arkadaşlarımla birlikte ve bu vakıflarda görev yapan kaymakamlarımız, valilerimiz de gerçekten büyük bir hassasiyet içerisindeler. En küçük bir şikâyeti… Geçen hafta burada konuşmamda örnek verdim. Kâğıthane’yle alakalı bir şikâyet dile getirilmişti. Biz onu çok önce görmüş, vaziyet etmiş ve müfettişe havale etmişiz. Soruşturma devam ediyor. Biz yetimin bir kuruşunun heba edilmesinin ne denli sorumluluk taşıdığını bilen bir iktidar mensubuyuz. Bizden böyle bir şey sadır olmaz. Gözümüzden kaçmışsa, duyanın da bunu bize bildirmesi onun görevidir.

Değerli arkadaşlar, dolayısıyla, Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Genel Müdürlüğüyle alakalı inşallah bir yasa tasarımız da var. Bütün bu alandaki çalışmaları müşterek bir taban oluşturmak suretiyle kim, ne derece muhtaç, hangi kurumlar, STK’lar vesaireler yardım yapıyor, bu müşterek veri tabanını kullanmak suretiyle Türkiye’nin en özgün projesini de inşallah 2011 yılı sonunda bitireceğiz.

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Deniz Feneri de dâhil mi?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Bütünleşik sosyal hizmet projesi… İnşallah bunu bitireceğiz.

Dolayısıyla bu vesileyle de olsa Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Genel Müdürlüğünün bu ölçekte, kısa da olsa, yaptığı çalışmaları burada izah etmeme fırsat verdiğiniz için size ve heyetinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Yazıcı.

Sayın Yaman, sisteme girmişsiniz…

M. NURİ YAMAN (Muş) – Konuyla ilgili bir açıklama… 60’ıncı maddeye göre…

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

V.- AÇIKLAMALAR

1.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman’ın, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının işleyişine ilişkin açıklaması

M. NURİ YAMAN (Muş) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Evet, Sayın Bakanı buradan dinlerken, gerçekten, bu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının işleyişini, böyle tıkır tıkır çalıştığını gördüğümde meslektaşlarımdan bir sürü, vali ve kaymakamlardan aldığım şikâyetleri, yaptığım görüşmelerdeki şikâyetleri de duyurmak istiyorum.

Maalesef, öyle bir duruma getirdiniz ki bu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının yardımlarını, bir sadaka kültürüyle artık vali ve kaymakamlar ne yapacağını şaşırır duruma geldiler.

Bakın, Sayın Bakanım, bu yasanın vakıf senedinin 1’inci maddesi fakru zaruret içinde bulunan kişilere bu yardımı yapmaktır ama siz, şimdi, kendisi fakru zaruret içinde bulunmayan, ne yazık ki sizin partinizin il ve ilçe başkanlarının verdiği listelere göre bunu verdiğiniz için, artık vali ve kaymakamlar illallah dediler. Artık bu sadaka kültürünü lütfen bırakın. Vatandaşı üretken hâle getirin. Küçük bir desteğinizle eğer üretime geçecekse, o vatandaşa bu sosyal riski azaltma projesi kapsamında yardımları yapın. Eskiden böyleydi, 2004’ten sonra siz bu projeleri kaldırdınız ortadan. Bunlara yönelin, arıcılığa yönelin, hayvancılığa yönelin ve vatandaşı üretken duruma getirin.

Sadaka kültüründen lütfen bu vatandaşları kurtarın ve mülki idare amirlerini de bu konuda rahatlatın diyor, hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Yaman.

Sayın Öğüt, siz…

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – İç Tüzük 60’ıncı maddeye göre kısa bir açıklama yapmak istiyorum Başkanım.

BAŞKAN – Buyurun.

2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, esnafın vergi, BAĞ-KUR ve SSK borçlarının çözümüne ilişkin açıklaması

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, şu anda, -geçen televizyonda da izledim- “Esnafın vergi borcu, BAĞ-KUR, SSK borçları bir çözüm anlamında ertelenecek veya faizleri silinecek.” diyor. Ancak Türkiye’de nüfusun üçte 1’ini oluşturan çiftçilerimizin hâlen icralık olduğunu, çiftçilerin hayvanlarının haciz yoluyla satıldığını, ahırların haciz yoluyla satıldığını biliyorum ve bana çok sayıda müracaat edenler var. bugün de çiftçilerden gelip… Tamam da yani esnafın sorunlarını, vergi borçlarını, SSK, BAĞ-KUR borçlarını hatta trafik borçlarını, faizleri silinirken çiftçilerin faiz borçları niçin silinmiyor? Hükûmet olarak çiftçilerin faiz borçlarını silerek ana paranın taksite bağlanması mümkün müdür diye ben sayın bakanlarıma arz ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Öğüt.

Sayın Doğru, siz…

REŞAT DOĞRU (Tokat) – 60’ıncı maddeye göre bir dakika söz istiyorum.

BAŞKAN – Buyurunuz, çok kısa…

3.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun yaptığı yardımlara ilişkin açıklaması

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkan, sosyal yardımlaşma fonlarının yaptığı yardımlar bütçeden ayrılan ve devletin yapmış olduğu yardımlardır. Ancak, sanki bir partinin yardımları gibi gösterilmektedir. Yaz aylarında kömür dağıtılıyor, referandum öncesi postanelerden para dağıtılıyor. Kömür dağıtılan aile sayısı arttı diye gururla söyleniyor. Bu, fakir sayısı arttı manasına gelmez mi?

Bunun yanında, Tokat ilinin Sosyal Yardımlaşma Fonu’ndan iş kurmak için müracaatta bulunan ve Genel Müdürlüğünüze gönderilen dosyalara hâlâ cevap verilmiyor. Cevap verilmesi için illa AKP’den bir referans mı gösterilmesi gerekmektedir?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Doğru.

Mustafa Bey, siz de 60’a göre mi söz istiyorsunuz bu konuda?

MUSTAFA VURAL (Adana) – Evet.

BAŞKAN – Buyurun.

4.- Adana Milletvekili Mustafa Vural’ın, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu tarafından yapılan yardımların dağıtım zamanına ilişkin açıklaması

MUSTAFA VURAL (Adana) – Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Yardımların dağıtılması konusunda bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum: 1997 ve 2002 yılları arasında yaklaşık beş-beş buçuk yıl Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Fonu’nu Demokratik Sol Parti olarak biz yönettik, bizim bakanımız vardı. Biz de yardımlar dağıttık yoksullara, düşkünlere. Ne zaman dağıttık biliyor musunuz? Hava karardığı zaman. Niye biliyor musunuz? Komşularından o aileler utanmasın diye, çocuklar diğer ailelerin çocuklarından utanmasınlar diye biz o yardımları hava karardıktan sonra dağıttık.

Onun için, şöyle bağlamak istiyorum sözlerimi: Biz, bu yardımlaşmaya hiçbir zaman siyasi açıdan yaklaşmadık, bakışımız hep insani olmuştur.

Çok teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Vural.

Sayın Özdemir, siz konuşmuştunuz. Kısa bir açıklama mı yapacaksınız?

HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Evet Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurunuz.

5.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, konuşmasında geçen birçok konuya Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın değinmediğine ilişkin açıklaması

HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Efendim, Sayın Bakan benim bu konuşmamda birçok konulara değinmedi, biri şu: Bir kere bu yardımlar, hem yerel seçimler hem genel seçimler hem de referandum öncesi çoğalmakta ve vatandaş bunu “AKP para dağıtıyor.” şekline getirmektedir. Ben on yedi yıl il emniyet müdürlüğü yaptım. Bu vakıfların ben de üyesiydim. Hiçbir siyasi iktidar zamanında vakıflar bu kadar siyasete bulaşmamıştır. Bu, son derece önemlidir. Hatta, emniyet müdürünü şu anda çıkarmışlar, genel meclis üyelerini de bunlara koymuşlar ve biraz önce diğer arkadaşlar da belirtti. Bir kere bu listeler il ve ilçelerde AKP il başkanları ve ilçe başkanları tarafından veriliyor ve kaymakamlar, valiler çok zor durumda bulunuyorlar. Bunlardan, derhâl bu vakıflardan bu siyasi baskıları kaldırmak gerekir.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Özdemir.

Sayın Özensoy, siz de aynı konu üstünde kısa bir açıklama...

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Aynı konuda efendim.

BAŞKAN - En son size söz veriyorum.

Buyurunuz.

6.- Bursa Milletvekili Necati Özensoy’un, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının dağıttığı kömürleri TKİ’nin dışarıdan satın aldığına ilişkin açıklaması

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

TKİ’yle ilgili, Sayın Bakan biraz önce kömür ürettiğinden bahsetti bu sosyal yardımlaşma vakıflarının ama TKİ bu vakıflara dışarıdan satın alarak kömürleri gönderiyor, ürettikleri kömürleri değil. Bir de, özellikle bu satın aldıkları firmalar da ne hikmetse belli başlı firmalar ve piyasa değerlerinde bu rakamlarla satın alınıyor.

Yine, devletteyken aynı kömür yataklarında kalori değerleri üçte 1’deyken, yani özel sektöre geçince bir bakıyorsunuz 3 katına çıkmış. Yine kükürt oranları da özel sektöre geçince bir bakıyorsunuz dörtte 1’e, beşte 1’e düşmüş. Yani böyle illüzyonlar da mevcut.

Lütfen, Sayın Bakan TKİ’nin denetleme raporlarına, KİT Komisyonundaki görüşmelere bir göz atarsa bu olaylarda nasıl suistimal olduğunu, nasıl suistimaller olabileceğini de bizzat görecektir.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Özensoy.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (İstanbul) – Cevap verebilir miyim? Böyle bir imkân var mı?

BAŞKAN – Soru-cevapta değiliz. Onun için siz kaydettiniz olarak düşünüyoruz biz bu şeyleri. Sataşma olarak da bir şey görmüyorum ama siz…

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (İstanbul) – Sataşma var. “Suistimal var.” diyor.

BAŞKAN – O zaman üç dakika, sataşma konusunda, buyurunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın, Muş Milletvekili M. Nuri Yaman, Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve Bursa Milletvekili Necati Özensoy’un, şahsına sataşmaları nedeniyle konuşması

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (İstanbul) – Değerli arkadaşlar, bir defa söz alan milletvekili arkadaşlarımdan “Parti yetkilileri liste veriyor.” şeklinde ifade kullanan oldu. Böyle bir liste varsa bunu cidden görmek isterim. Hemen üzerine gideceğim, varsa. Kim kime, nereye liste vermiş, bunu görmek isterim çünkü bu önemli bir iddia.

Öte yandan…

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – İlçe başkanlarınız dağıtıyor.

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Siz Meclise yeni gelmediniz. Epey zamandır buradasınız. Konuşan dinlenir burada.

Değerli arkadaşlar, lütfen…

Bir arkadaşım da “Biz yardımları gece yaparız.” dedi. Bakın, değerli arkadaşlar, biz proje geliştiriyoruz. Sosyal market ya da gıda bankası diye uygulamalarımız var. Manyetik araç veriyoruz muhtaç vatandaşlarımıza. Ne kadar yardım alacaksa o manyetik aygıta yükleniyor, markete giriyor -ürünlerin üzerinde fiyatlar var- neyi istiyorsa -bakın, ne kadar medeni bir şey- neye ihtiyacı varsa onları alıyor, manyetik kartından da o çekiliyor, çıkıp gidiyor.

“Siyasallaştı” deniyor. Değerli arkadaşlar, bakın, biraz sonra bir yasa önerisi var bir arkadaşımın. O öneride diyor ki arkadaşımız: “Her siyasi parti bir temsilci versin.” Böyle bakanlar da var. Yani “siyasallaştı” derken bu yardımlar çok etkin bir biçimde AK PARTİ iktidarları döneminde uygulanıyor, vatandaş öyle algılıyorsa o, o yönetimin sorunu değil; o, algılayanların takdiridir. Onu ben değiştiremem ki, müdahale de edemem ben ona. Öyle takdir ediyorsa vatandaş ona da saygı göstermek gerekir diye düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Yazıcı.

Gündem dışı üçüncü söz, İzmir Seferihisar ilçesi Sığacık Körfezi’nde kurulmak istenen orkinos tesisinin yaratacağı çevre sorunları hakkında söz isteyen İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’e aittir.

Buyurunuz Sayın Ersin.

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

3.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, İzmir Seferihisar ilçesi Sığacık Körfez’inde kurulmak istenen orkinos yetiştirme tesisinin yaratacağı çevre sorunlarına ve milletvekillerine gönderilen mektupların ilgili idare amiri tarafından kendilerine iletilmediğine ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı

AHMET ERSİN (İzmir) – Sayın Başkanım, gündem dışı söz talebimle ilgili konuya geçmeden önce sizi ve Genel Kurulu bir konuda uyarmak istiyorum, bilgilerinize sunmak istiyorum.

Sayın Başkanım, devrimci karargâh örgütü üyesi olduğu ya da devrimci karargâh örgütüne yardım ettiği iddiasıyla hâlen Silivri Cezaevi’nde tutuklu olan Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın milletvekillerine gönderdiği mektuplar ilgili İdare Amiri tarafından iade edilmiştir. Bugün kendisiyle görüşmek için birkaç kez aramama rağmen kendisine ulaşamadım.

Değerli arkadaşlar, Sevgili Başkan; ortada bir anayasal suç var, haberleşme özgürlüğüne aykırı bir davranış var. Milletvekillerine gönderilen mektuplar kim tarafından gönderilmiş olursa olsun hiç kimsenin bu mektupları iade etme hakkı yoktur. O mektupları incelemek ve uygun görmediklerini iade etme hakkı yoktur. Dolayısıyla, Sayın Başkanım, diğer arkadaşlarımı bilemiyorum ama ben bana gönderilen mektubu istiyorum. Benim adıma gönderilen bir mektubu, kim tarafından gönderilmiş olursa olsun, ilgili idare amirinin bana sormadan, danışmadan iade etme hakkı yoktur. Dediğim gibi, bu bir anayasal suçtur. O nedenle ısrarla üzerinde duruyorum ve uyarıyorum Sayın Başkanım, bana gönderilen mektubu mutlaka istiyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) – Acaba mektuplarımız okunuyor mu idare amirleri tarafından? Öyle anlaşılıyor.

AHMET ERSİN (Devamla) – İncelenip de uygun görülmediğine göre okunuyor demektir.

MUHARREM İNCE (Yalova) – “Vekil mektubu görülmüştür:” diye damga bassınlar!

AHMET ERSİN (Devamla) – Yani, cezaevi yönetimi tarafından uygun görülen bir mektup Meclisin idare amiri tarafından iade ediliyor, uygun görülmüyor. Böyle bir şey olabilir mi?

OKTAY VURAL (İzmir) – En iyisi İçişleri Bakanı okusun!

AHMET ERSİN (Devamla) – Bu saçmalığa bir son verilsin ve benim mektubum iade edilsin Sayın Başkanım, mektubumu istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, İzmir’in Seferihisar ilçesi şirin bir ilçedir, İzmirli vekiller çok iyi bilirler ya da İzmir’e turizm için seyahat eden arkadaşlarımız bilirler. Bu Seferihisar ilçemiz şirin olmasının yanında bir de, yerel değerleri öne çıkaran ve yaşamın doğal ve kolay olduğu kentlerin uluslararası ağı olan Sakin Kentler Birliğine üye tek kentimizdir, yani böylesine bir özelliği var. Onun yanında, antik kent nedeniyle birinci derecede arkeolojik ve yine birinci derecede doğal sit olan bir ilçemiz. Değerli arkadaşlarım, yat limanı nedeniyle de turizm açısından çok önemli olan, yani arkeolojik sit ve doğal sit olmasının yanında, kıyısındaki yat limanıyla da turizm açısından çok önemli olan bu Sığacık Körfezi’ne şimdi Türk-Japon ortaklığı olan bir orkinos besi çiftliği kurulmak isteniyor.

Değerli arkadaşlarım, orkinos besi çiftlikleri bir defa balık çiftliği olarak kabul edilemez çünkü buralarda üretim yok. Orkinos tesislerinde doğadan yakalanan yavru orkinoslar ölü balıklarla beslenerek 400-500 kiloya ulaştıktan sonra denize karbondioksit verilerek balıkların yüzeye çıkmaları sağlanıyor ve tüfekle vurularak, sonra da kesilerek iç organları, kanları denize bırakılıyor. Dolayısıyla bu orkinos tesislerinin faaliyette olduğu hiçbir yerde yaşam yoktur. Denizi ölü deniz hâline getirirler. Nitekim, şimdi bu Sığacık Körfezi’nde kurulmak istenen, oraya konuşlandırılmak istenen orkinos tesisi beş yıl Antalya Gazipaşa’da faaliyet göstermiş ve artık orada balıkları yaşatamaz hâle gelmesi ve denizi aşırı kirletmesi nedeniyle şimdi dünya güzeli, İzmir’in incisi Seferihisar’ın Sığacık Körfezi’ne konuşlandırılıyor ve bu girişim Çevre Bakanının bilgisi dâhilinde, onun onayı dâhilinde yapılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

AHMET ERSİN (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, bu orkinos besi çiftliği kısa sürede bu Sığacık Körfezi’ni de ölü deniz hâline getirecek.

Şimdi, Sayın Bakana ben sormak istiyorum: Çanakkale’de ve Antalya’da barınamayan, oraları kirletmesi nedeniyle artık üretim yapamayan, besi yapamayan orkinos tesisleri neden şimdi İzmir’e getiriliyor? Neden İzmir’in Seferihisar, Çeşme, Karaburun, Urla koyları ve körfezleri orkinos tesisi sahipleri için kurtarılmış bölge hâline getiriliyor?

Sayın Bakan, geçtiğimiz günlerde, kurulmak istenen bu HES’lere karşı mücadele veren dernekleri ve kişileri birilerinden para almakla itham etti.

Şimdi ben kendisine sormak istiyorum: İzmir’in koylarına, körfezlerine…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi bağlayınız.

AHMET ERSİN (Devamla) – Bağlıyorum efendim.

…bu orkinos tesislerini getirmek için, orayı orkinos tesisleri için kurtarılmış bölge yapmak için para mı aldınız, yoksa İzmir’e ve İzmirlilere karşı bir tavrınız mı var? İzmirlileri cezalandırmak mı istiyorsunuz?

Sayın Bakan, siz Çevre Bakanısınız, çevre konusunda duyarlı olmanız lazım ama maalesef çevre sizin döneminizde tarumar edildi. Sizin döneminizde çevre maalesef çeşitli kurumlara, kuruluşlara kurban edildi, sunuldu, ikram edildi.

Değerli arkadaşlarım, Seferihisar’ın Sığacık Körfezi’ne kurulması istenen bu orkinos tesisi, inanın ki, birkaç yıl sonra, çok uzun vadede değil, o Körfezi kullanılmaz hâle getirecek, ölü deniz hâline getirecek ve Seferihisar’ın arkeolojik önemi de, doğal SİT olarak önemi de, turizm bakımından önemi de yok olup gidecek. Bu nedenle bu yanlıştan bir an önce dönülmesi lazım.

Geçtiğimiz…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Ersin. 

AHMET ERSİN (Devamla) – Teşekkür edeyim.

BAŞKAN – Lütfen teşekkürlerinizi sununuz.

Buyurunuz.

AHMET ERSİN (Devamla) – Bir süre önce Sayın Meclis Başkanımızla da bu konuyu görüştük Seferihisar’dan gelen çevre dernekleri başkanları ve yöneticileriyle. Sayın Meclis Başkanı da bu Sığacık Körfezi’ne yazık edilmesin diye, böyle bir tepkide bulundu ama Sayın Çevre Bakanımızın duyarsızlığı yüzünden maalesef çevre kirletiliyor, çevre bitiriliyor.

O nedenle, değerli arkadaşlarım, bu konuyu dikkatinize sunuyorum, Sayın Bakanı dikkatli olmaya, Sayın Bakanı özenli davranmaya davet ediyorum.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Ersin.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Bir dakika efendim, bir dakika Sayın Bakan, Sayın İnce sisteme girmişler.

Buyurunuz.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Kısa bir açıklamam olacak Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

7.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, milletvekillerine gelen mektupların idare amiri tarafından engellendiğine ve bu konunun incelenerek Başkanlık Divanınca açıklama yapılmasına ilişkin açıklaması

MUHARREM İNCE (Yalova) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Ersin’in sözünü ettiği konuyu bilmiyordum, az önce öğrendik. Bize gelen mektupların -idare amirinin haddine mi düşmüş, kimden gelir ya da gelmez- içini okumuş da, içeriğini beğenmemiş de mi geri göndermiş? Bu birleşim içerisinde Başkanlık Divanından bu konuda bir açıklama bekliyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Bakacağız efendim.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Telefonları dinlediklerini biliyorduk da mektuplarımızı da mı okumaya başlamışlar? Bu çok ağır bir olay, bu çok büyük bir suç. İdare Amiri kendini nöbetçi jandarma başçavuşu mu zannediyor? Biz de orman köylüleri miyiz? Bu kimin haddine düşmüş? Lütfen bu birleşim içerisinde Başkanlık Divanı bir açıklama yapsın.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın İnce.

Sayın Uras…

MEHMET UFUK URAS (İstanbul) – Yine aynı konuda bir…

BAŞKAN – Buyurunuz.

8.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, kendisine ve milletvekillerine gelen birçok yazılı metnin kendilerine ulaşmadığına ilişkin açıklaması

MEHMET UFUK URAS (İstanbul) – Efendim, Ahmet Ersin Bey’in ifade ettiği konu benim de başıma geldi. Hava-İş Sendikasını ziyaret ettiğimde Genel Başkanın “Dergimizi nasıl buldunuz?” sorusu üzerine fark ettim ki Hava-İş dergisi gelmemiş. Bunun üzerine bir soru önergesi verdim. Vekillere ulaşmayan mektup, evrak, bildiri, dergi ve bilumum liste bana sunuldu. İnanılmaz bir liste. Bir dizi dergi, insan hakları kuruluşları bildirgeleri, Sayın Numan Kurtulmuş’un yazdığı mektuplar, Necla Arat’ın bir metnini hatırlıyorum; sayısız metnin vekillere ulaşmadığını fark ettim. Bununla ilgili yönetmelik ve prosedürden bahsettiler ama kriterin ne olduğunu sordum ve Sayın Meclis Başkanıyla da konuyu paylaştım. Çok uzun bir listedir efendim o, vekillere bugüne kadar ulaştırılamayan metinler ve bunun bir prosedürü olmasına rağmen tamamıyla belirttiğiniz gibi bir keyfîlik içinde yapıldığı ortada. Bu hepimizin ortak sorunudur. Öncelikle üzerine gidilmesi gerekmektedir.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Uras.

Bu konuda gerekli çalışmaları yapacağız.

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu cevap verecektir.

Buyurunuz Sayın Eroğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

3.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, İzmir Seferihisar ilçesi Sığacık Körfez’inde kurulmak istenen orkinos yetiştirme tesisinin yaratacağı çevre sorunlarına ve milletvekillerine gönderilen mektupların ilgili idare amiri tarafından kendilerine iletilmediğine ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (Devam)

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi öncelikle saygıyla selamlıyorum.

Özellikle İzmir Milletvekili Sayın Ahmet Ersin’in gündem dışı konuşmasına cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum.

Efendim, evvela ben Sayın Ahmet Ersin’in hakikaten bu yakışıksız tutumundan dolayı fevkalade üzüldüğümü belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Bir defa, çevreye karşı duyarsız olduğumu ifade etti. Bu son derece yanlıştır. Bakın, Türkiye’de çevrecilik bizimle beraber  gelişmiştir. Bunu özellikle ifade edeyim.

AHMET ERSİN (İzmir) – Ama seninle değil!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Bakın, nereden nereye geldik, onu bir lütfen şey yapın. Yakında zaten ben çiftliklerle ilgili size söz vereceğim ama şunu ifade edeyim: Bakın, çevrecilik açısından Türkiye’de bütün atık sular, lağım suları sokaklardan derelere, denizlere akıyordu. İlk defa, atık su arıtma tesislerinin havza bazında planlamasını yapan biziz. Geçmişte, bakın, 2002 yılında Türkiye’deki katı atık suların…

AHMET ERSİN (İzmir) – Sayın Bakan, orkinosa gel!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -  Çevrecilikten bahsettiniz, ondan sonra vereceğim, müsaade edin.

Değerli milletvekilleri, 2002 yılında Türkiye’de toplam atık suların sadece yüzde 30’u arıtılıyordu, yüzde 70’i ise alıcı ortama doğrudan veriliyordu. Bu bir felaket. Bunun da yüzde 20’sini İstanbul’da biz yapmıştık. Benim İSKİ Genel Müdürlüğüm zamanında, Sayın Başbakanımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı iken durum ortada idi, Haliç’in kokusundan kilometrelerce ötede hiç kimse duramıyordu, burunlarımızı tıkıyorduk.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Simonlar duruyordu!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -  Dolayısıyla bakın, ilk defa İstanbul’da atık su arıtma tesisleri deniz deşarjlarını, ileri biyolojik arıtma tesislerini, dünyanın en ileri içme suyu arıtma tesislerini biz kurduk, katı atık bertaraf tesislerini biz inşa ettik.

AHMET ERSİN (İzmir) – Orkinosa gel!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Geleceğim orkinosa ama bu sözünüzü lütfen geri almanızı istiyorum.

Bunun dışında, sadece İstanbul değil, bakın hava kirliliği açısından… Ben İstanbul’da İstanbul Teknik Üniversitesinde öğretim üyesiyken bakın, Ankara’da, İstanbul’da geçmiş dönemde gazeteler promosyon olarak gaz maskesi dağıtıyorlardı. Hatta, Hekimbaşı’ndaki vahşi çöp alanının ne hâle geldiğini ve 37 vatandaşımızın geçmişte hayatını kaybettiğini biliyorsunuz.

ERGÜN AYDOĞAN (Balıkesir) – Sayın Bakan, 2010’a gel!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -  Şimdi, ne yapıyoruz: Bakın, hava kirliliğini tamamen kaldırdık, bütün şehirlerimizin havası temiz. Şu anda içme suyu problemini her yerde çözdük. Bütün şehirlerimizde sular akıyor. Ayrıca katı atık bertaraf tesisleriyle ilgili planlar yapıyoruz, hatta projelerini yapıyoruz, belediyelere gerekli desteği veriyoruz. Nereden nereye geldik. Bakın, atık suda yüzde 70’e ulaştık. Bunun dışında…

ERGÜN AYDOĞAN (Balıkesir) – Sayın Bakan, bugüne gel, bugüne bakalım.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Geleceğim, müsaade et, bir soru sordu.

AHMET ERSİN (İzmir) – Sayın Bakan, masal anlatmayı bırak, orkinosa gel.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Dolayısıyla bakın, şunu iddia ediyorum göğsümü gere gere: Şu ana kadar gelmiş geçmiş hükûmetler içinde en çevreci hükûmet bizim Hükûmetimizdir, bununla ilgili bilgileri de sizlere çok detaylı olarak vereceğim.

İkinci husus da Sayın Ahmet Ersin dedi ki: “İzmir’i cezalandırıyor musunuz?”

AHMET ERSİN (İzmir) – Evet.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – İzmir’i cezalandırmıyoruz, İzmir’i mükâfatlandırıyoruz, bunu çok açık söylüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AHMET ERSİN (İzmir) – Orkinos tesislerini mi mükâfatlandırıyorsunuz, orkinosları mı mükâfatlandırıyorsunuz?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Bakın, İzmir’in su meselesi yoktu. Sayın Başbakanımız talimat verdi, dedi ki: “İzmir’in su meselesini hallet.” Ben, 2012 yılında bitecek olan Gördes Barajı’nı bizzat giderek 2009 yılında tamamladım ve oradan şu anda yılda tam 59,5 milyon metreküp içme suyunu vermek için… Hatta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız isale hattını kendi yapacaktı, o da gecikince Başbakanımız dedi ki “Bu isale hatlarını da siz yapın.” Neticede 39,5 kilometre uzunluğunda, 2 metre çapındaki dev isale hattını açtık. Hatta hatırlarsanız, İzmir’in kurtuluş gününde saat 09.59’da yetiştireceğime söz verdim ve zamanında yetiştirdik ancak o esnada referandum yasakları olduğu için, Sayın Başbakanımız 10/10/2010 tarihinde Çine’den canlı video yayınla bu isale hattının açılışını da yaptı.

AHMET ERSİN (İzmir) – Sığacık beldesine gel, orkinosa gel.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Beydağ Barajı’nı kim bitirdi? Ödemiş’teki sulamanın temelini kim attı? Şu anda, Bakırçay Kınık ovasını kim suluyor? Kavakdere Barajı’nın sulamasını kim bitirdi? Ataköy göleti, çok sayıda göleti, dere ıslahlarını, Gediz’le ilgili….

AHMET ERSİN (İzmir) – Sayın Bakan, biz sana orkinos tesislerini soruyoruz, oraya gel, masal anlatma.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Bir dakika müsaade edin.

Yani netice olarak şunu söyleyeyim: İzmir’e ağaçlandırmada sadece Çevre ve Orman Bakanlığı olarak değil, ben de Ege Bölgesi’nin bir elemanı olarak, İzmir’in bir hemşehrisi olarak elbette gerekli desteği veriyorum.

AHMET ERSİN (İzmir) – Nereden hemşehrimiz oluyorsun?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Ama Çevre ve Orman Bakanlığı sadece barajlar, göletler, sulama tesisleri, ağaçlandırma, erozyon kontrolü, dere ıslahları yapmakla yetinmiyor. Ulaştırma Bakanlığı dev yatırımlar yaptı. Sağlık Bakanlığının yaptıkları ortada. Bunları sayın İzmir milletvekillerimizin tamamına ben liste hâlinde göndereceğim. Yoksa, burada sabaha kadar anlatmak… Sadece Ulaştırma Bakanlığının yaptıklarını anlatsam saatler sürer.

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Orkinosu sordular, orkinosu.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – İkinci husus da şudur: Efendim, orkinos çiftlikleriyle alakalı gelelim şeye…

OKTAY VURAL (İzmir) – Sinirlenmeyin Sayın Bakan.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Yok, sinirlenmiyorum.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Tarkan’a bağırır gibi bize bağırıyorsun, karıştırma, burası Meclis, biz Tarkan değiliz.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Sinirlenme değil, heyecandan dolayı. Kusura bakmayın.

Bakın, sayın vekillerim, İzmir’in Çeşme ilçesinde Gerence ve Ildırı Körfezi’nde toplam 4 adet, Antalya’da ise 3 adet orkinos çiftliği bulunmaktadır; bunlardan 5 adet orkinos çiftliği faaliyetine devam etmektedir.

Ancak müsaade ederseniz ben konuya girmeden önce… Hatırlarsanız, daha önce de burada çok değerli milletvekillerimiz balık çiftlikleriyle alakalı şikâyetlerini ifade etmişlerdi. Ben de sizlere söz verdim, o sözümü yerine getirip getirmediğimi kısaca izah edeyim.

Efendim, Bakanlık dönemimde balık çiftlikleriyle yapılan çalışmaları kısaca hatırlatmak istiyorum: 2872 sayılı Çevre Kanunu’na istinaden, denizlerde balık çiftliklerinin kurulamayacağı hassas alan niteliğindeki kapalı koy ve körfez alanlarının belirlenmesine ilişkin tebliğ hazırlandı ve 24 Ocak 2007 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandı.

AHMET ERSİN (İzmir) – Onu siz yapmadınız ama, size kalsaydı olmazdı o işler.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Balık çiftlikleriyle alakalı son durumu özellikle belirtmek istiyorum:

Şimdi, Muğla’da 99 tane balık çiftliği vardı, bunun 99’u da taşındı. İzmir’de 34 tane vardı, bunun 1 tanesinin taşınma süreci devam ediyor, dolayısıyla sadece 1 tane kaldı. Antalya’da 2 tanesi taşındı, 1 tanesinin taşınma süreci devam ediyor, 1 tanesi de faaliyetine devam etmiyor. Keza, Balıkesir, İstanbul’da… Bütün bunları topladığım zaman, 130 adet balık çiftliği şu anda -size söz verdikten sonra- taşınmış, 3 tanesinin taşınma süreci devam ediyor, 4 tanesi şu anda hiçbir başvuruda bulunmayıp faaliyetine devam ediyor fakat mahkeme süreci var. Böylece şunu ifade edeyim: Balık çiftliklerinin yüzde 96’sı tamamen uygun alanlara taşınmıştır.

Sayın vekillerim, daha önce bu balık çiftlikleri, tamamen koylarda, sahillerdeydi; şimdi, yönetmeliğe yani mevzuata uygun alanlara taşıdık.

AHMET ERSİN (İzmir) – Orkinosları niye İzmir’e taşıyorsunuz?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Lütfederseniz, bir hususu izah etmek istiyorum.

Biz, tabii kanuna ve mevzuata uygun olarak hareket etmek durumundayız. Siz Çevre Kanunu’nu çıkardınız, yönetmelikler çıkarılmıştır. Bu yönetmeliklerde neresi uygunsa oraya taşıyoruz. Şu ana kadar taşınmamıştı, bunları tamamen biz taşıdık. Bu balık çiftlikleri yıllardan beri vardı ama bunların yüzde 96’sını taşıdık.

AHMET ERSİN (İzmir) – Orkinos tesislerini niye İzmir’e taşıyorsunuz?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Ayrıca balık çiftliklerimizin durumları, koordinatları, kapasitelerine ilişkin dağınık hâlde olan envanter bilgilerini güncelledik, bilgisayar ortamına attık. Koy ve körfezlerde yer alan balık çiftliklerinden, Denizlerde Balık Çiftliklerinin Kurulamayacağı Hassas Alan Niteliğindeki Kapalı Koy ve Körfez Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Tebliğ kapsamında durum tespit raporu istendi. Tebliğ kriterlerini sağlamayan ve kapatma kararı verilen balık çiftliklerinin taşınabilecekleri ve mevzuat açısından mahzurlu olmayan, tebliğ gereklerini sağlayan yerlerin belirlenmesi çalışması yapıldı. Çalışmalara sadece Çevre ve Orman Bakanlığı değil, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı olmak üzere ilgili bütün kurum ve kuruluşlar katılmıştır. Böylece, tebliğin yürürlüğe girmesinden önce koy ve körfezlerde sığ ve kıyıya yakın yerlerde küçük balık çiftlikleri hâlinde, ilkel yöntemlerle üretim yapan iki yüz elli civarındaki balık çiftliğinin uygun alanlara taşınması için yer gösterilmiştir. Bu tesisler, açık deniz teknolojisine uygun şartlarda faaliyet gösterebilecek kapasitelere ulaşacak şekilde birleştirilerek taşınmışlardır. Taşınma kararları verilirken bilimsel kurum ve kuruluşlarca hazırlanan durum tespit raporları, kıyıya uzaklık, derinlik, akıntı durumu ve ötrofikasyon riski gibi hususlar dikkate alınmıştır.

Muğla’da, Bodrum bölgesinde otuz üç  alan, Milas bölgesinde elli alan için balık çiftliği toplu ÇED uygulaması gerçekleştirilmiştir. Yani balıkçılar dediler ki: “Bizi topluca bir yere taşıyın.” Onları uzak yerlere taşıdık. İzmir ve diğer bölgelerden gelen balık çiftlikleri, ÇED raporları ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle taşınmıştır.

Koy ve körfez içinde yer alan ve dışında olan balık çiftliklerinin izlenmesi için Denizlerde Kurulan Balık Yetiştiriciliği Tesislerinin İzlenmesine İlişkin Tebliğ 13/6/2009 tarih ve 27257 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir, yani bu Tebliğ’i de yayımladık. Nitekim, bakın, bu balık çiftliklerinin mevzuat kapsamında etkin denetimi ve yaptırım uygulaması için Çevre Kanunu’nun 12’nci maddesi kapsamında Sahil Güvenlik Komutanlığına yetki devri yapılmıştır. Sahil Güvenlik Komutanlığı üçer aylık periyotlarla denetleme neticelerini Bakanlığımıza rapor etmektedir. Balık çiftliklerinin denetlenmesi neticesinde, bakın, sadece 2009 yılı içerisinde elli dört çiftliğe 1 milyon 321 bin 378 TL para cezası kesilmiş olup 2010 yılı içerisinde idari para cezası uygulanmamıştır çünkü geçen sene ciddi takipten sonra bu balık çiftlikleri uygun bir şekilde hareket etmektedir.

AHMET ERSİN (İzmir) – Sayın Bakanım, bir şey soracağım, Sığacık Körfezi’nin akıntı yönünü tespit ettiniz mi?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Bakanlıkça balık çiftlikleri denetim programı kapsamında yıllık rutin denetimler yapılmaktadır.

Şimdi gelelim İzmir ili Gerence ve…

AHMET ERSİN (İzmir) – Sığacık Körfezi’nde inceleme yaptınız mı, akıntı yönünü tespit ettiniz mi?

BAŞKAN – Sayın Ersin, lütfen dinleyiniz.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Tespit ettik, onu söyleyeceğim, müsaade et, şimdi oraya geliyorum.

İzmir ili Çeşme ilçesi Gerence ve Ildırı Körfezi’nde toplam dört adet, Antalya’da ise üç adet orkinos çiftliğinin bulunduğunu ifade etmiştim, bunlardan sadece beşi faaliyetine devam ediyor.

Şimdi, orkinos balıklarının 500 kilogram gibi iri cüsseli olması sebebiyle denizi daha fazla kirleteceği şeklinde bir algılama vardır. Hâlbuki balık çiftliklerinin kirleticilik vasfı birim deniz alanı başına düşen balık ağırlığıyla orantılıdır ve levrek, çipura gibi balık türlerinin yetiştirildiği tesislerde bu balıkların çok daha küçük boyutlu olmalarına rağmen, birim deniz alanı başına düşen balık ağırlığı aynıdır ve kirleticilik vasıfları bakımından orkinosla diğerleri arasında bir fark yoktur. Orkinos çiftlikleri Denizlerde Balık Çiftliklerinin Kurulamayacağı Hassas Alan Niteliğindeki Kapalı Koy ve Körfez Alanlarının Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’le belirlenen kriterlere uygun alanlarda, yaklaşık 1,5-2,5 kilometre açıklıkta ve 50 ile 80 metre derinlikte faaliyet göstermektedirler. İzmir ili Urla ilçesi Sığacık Körfezi’nde 700 ton/yıl kapasiteyle kurulması planlanan orkinos çiftliği, ilgili kurumların ortak mutabakatı neticesinde mevzuat açısından sakıncalı olmadığı belirlenen potansiyel yetiştiricilik alanı içerisinde kalmaktadır.

AHMET ERSİN (İzmir) – Vatandaş istemiyor, vatandaşın söz hakkı yok mu?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Söz konusu tesisle ilgili olarak 6/11/2009 tarihinde, Çevre ve Orman Bakanlığına ÇED başvurusunda bulunulmuştur.

AHMET ERSİN (İzmir) – Peki, Sığacık’ın akıntı yönünü tespit ettiniz mi ÇED verirken?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Tesis, gerek mevzuat açısından gerekse çevresel etkiler açısından, ilgili bütün kurumların katılımıyla irdelenmiş olup 18 Ağustos 2010 tarih ve 8192/49670 sayılı yazımız ile ÇED olumlu belgesi verilmiştir. ÇED raporu inceleme…

AHMET ERSİN (İzmir) – Sığacık Körfezi’nin akıntı yönünü tespit ettiniz mi, onu söyle?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Onu da belirteceğim, müsaade edin, bitiyor.

ÇED Raporu İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu üyesi olan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü, Planlama ve Stratejik ÇED Dairesi Başkanlığı, İzmir Valiliği ve bütün bu kurum ve kuruluşların proje hakkında olumlu görüşleri alınmıştır. Sığacık Körfezi’nde Çevre ve Orman Bakanlığı koordinatörlüğünde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ortak çalışmaları neticesinde belirlenen alana, Gazipaşa ilçesinde kurulu bulunan orkinos yetiştirme tesisinin taşınması uygun görülmüştür. 35 bin metrekarelik deniz alanında 50 metre çapında ve 25 metre derinliğinde 6 adet kafes yer alacaktır.

Bakın, kurulması planlanan tesisin en yakın karaya olan uzaklığı 3 kilometredir. En yakın yerleşim alanı olan Demircili köyüne olan mesafesi 5 kilometre, Sığacık Mahallesi’ne 6,5 kilometre, Seferihisar ilçe merkezine kuş uçuşu 12 kilometre olup buradaki derinlik 58 ila 62 metre arasında değişmektedir. Akıntı hızı da 0,135 metre/saniyedir.

AHMET ERSİN (İzmir) – Akıntı yönünü tespit ettiniz mi?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Tesisin kurulması planlanan alanda, deniz suyu analizleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümü tarafından gerçekleştirilmiştir.

AHMET ERSİN (İzmir) – Akıntı ne tarafa, onu söyle?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Söz konusu üniversite tarafından 13 Mart 2010 tarihinde hazırlanan rapora göre, yukarıda adı geçen tebliğ hükümleri gereği, dip, orta ve yüzey olmak üzere üç ayrı seviyede “TRIX indeksi” adıyla bilinen indeks hesaplamaları yapılmıştır. Neticede, dipte 2,8, ortada eksi 2,7, yüzeyde eksi 2,76 olarak bulunmuş ve ortalama TRIX indeksi değeri 2,76 olarak hesaplanmıştır.

Bildiğiniz gibi, balık çiftlikleri için asgari çevre kriterleri şudur, hatırlatıyorum: Kıyıdan mesafe 0,6 deniz milinden az olamayacak, derinlik 30 metreden daha az olamayacak, akıntı hızı da 0,1 metre/saniyeden büyük olacak.

AHMET ERSİN (İzmir) – Sığacık’ta bunun araştırmalarını yaptınız mı, onu söyle?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – TRIX indeksi ise şöyledir: 4’ten küçük olursa uygun, 4 ile 6 arasında olursa ötrofikasyon riski var, 6’dan büyük olursa ötrofik olacaktır.

Burada, görüldüğü gibi, bu indeks 4’ten küçüktür; 2,76 olarak bulunmuştur. Derinlik 30 metreden çok fazladır, ortalama derinliğini az önce ifade ettim, 58-62 metredir.

AHMET ERSİN (İzmir) – Akıntı ne yöne, onu söyle?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) – Kıyıya olan mesafe 0,6 deniz mili iken bakın, en yakın mesafeye 3 kilometreden fazladır. Demircili köyüne olan mesafesi 5 kilometre ve Seferihisar ilçe merkezine kuş uçuşu 12 kilometredir.

AHMET ERSİN (İzmir) – Sen bunları git Seferihisar’da söyle de göreyim seni!

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Yani netice olarak şunu ifade edeyim: Değerli milletvekillerim, Sayın Başkanım; biz, tabii, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak balık çiftliklerinden sorumlu bir bakanlık değiliz. Balık çiftliklerinden sorumlu kurum Tarım ve Köyişleri Bakanlığıdır. Ancak çevre açısından, gerek kıyıda gerek denizde herhangi bir problem olmaması açısından, ilk defa Bakanlığımız döneminde dünyadaki en önemli birtakım kurumların kriterlerini dikkate alarak biz bunları yönetmeliğe aktardık, yönetmeliği çıkardık, tebliği çıkardık ve şu anda çok sıkı bir şekilde denetimi yapılmaktadır, bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Şu ana kadar, geçmiş yıllarda bir türlü taşınamayan balık çiftliklerinin de yüzde 96’sı tamamen uygun alanlara -kıyıdan, uygun alanlara- taşınmıştır. Gerçekten, bu konuda çevre adına çok önemli işler başarılmıştır, bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Ben tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkürlerimi arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Eroğlu.

AHMET ERSİN (İzmir) – Söyledikleriniz hiç doğru değil.

MUHARREM İNCE (Yalova) – Bence akrabadan müşavir yaparsanız yanlış bilgi verirler, müşavirleri değiştirin.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Ben kendim uzmanım, bu işleri bilen, denizlerle ilgili araştırma yapan benim.

BAŞKAN – Sayın Ağyüz, sisteme girmişsiniz, ne için acaba?

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – 60’a göre söz istiyorum.

BAŞKAN – 60’a göre söz istiyorsunuz.

Buyurunuz Sayın Ağyüz.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

9.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, orkinos yetiştirme tesisi kurulmasına, Gaziantep Yamaçoba mevkisindeki taş ocaklarına, İkizdere Vadisi’ne kurulması düşünülen HES’e ilişkin açıklaması

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sayın Bakanım, orkinosun hangi koşullarda verildiği size sorulmadı, orkinosun çevre kirliliği yarattığı ve o bölge halkının ayakta olduğu, sivil toplum örgütlerinin tepki gösterdiği… Bu bilimsel rakamlarla ikna edemeyeceğiniz artık belli olduğuna göre, siz neden bu orkinosu savunuyorsunuz? Sonra, yaşanabilir, sakin kent, sessiz kent ilan edilen Seferihisar’a bu kötülüğü neden yapıyorsunuz?

Çok övdünüz siz yaptıklarınızı. 3 kez söz vermenize rağmen, Gaziantep Yamaçoba mevkisindeki taş ocakları neden çalışıyor? Bu kadar çevreciyseniz, o çocukları neden ölüme mahkûm ediyorsunuz? Çevreyi yok etmeye neden devam ediyorsunuz bu kadar çevreciyseniz? İkizdere Vadisi sit alanı ilan edildi, neden yargıya taşıyorsunuz bu kadar çevre duyarlılığınız varsa Sayın Bakan? Bari, yargı kararına, yargıya gideceğinize, o Yüksek Kurulun kararına saygı duyun da yirmi beş tane HES için o bölgeyi talan ettirmeyin. Yağmalattırıyorsunuz! “Rant ekonomisi”dir bunun adı. Çevreyi ranta kurban ediyorsunuz ve bunu da açıkça söyleyemiyorsunuz.

Çok sinirlisiniz, neden kızıyorsunuz Parlamentoya? Yaptıklarınızın haksızlığı altında mı eziliyorsunuz acaba?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Ağyüz.

Sayın milletvekilleri, on dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 16.29

 

 

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma saati: 16.47

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER : Fatih METİN (Bolu), Yusuf COŞKUN (Bingöl)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşiminin  Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Gündeme geçiyoruz.

Sayın milletvekilleri, İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay gündemin “Sözlü Sorular” kısmında yer alan sorulardan 1, 2, 4, 11, 13, 14, 16, 17, 19, 24, 27, 28, 29, 54, 63, 68, 137, 191, 199, 200, 211, 242, 254, 259, 263, 288, 289, 297, 308, 326, 334, 336, 338, 347, 362, 378, 380, 389, 396, 450, 480, 482 ve 491’inci sıralardaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup bilgilerinize sunacağım:

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Kenya Parlamentosu Yerel Yönetimler ve Fon Hesapları Komisyonu Başkanı Pollynis Anyango ve beraberinde bir parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1320)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Kenya Parlamentosu Yerel Yönetimler ve Fon Hesapları Komisyonu Başkanı Sayın Pollynis Anyango ve beraberinde bir parlamento heyetinin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın 19 Ekim 2010 tarih ve 80 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur.

Buna göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 7. Maddesi gereğince Genel Kurul'un bilgisine sunulur.

                                                                                                            Sadık Yakut

                                                                                              Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                             Başkanı V.

2.- CHP Grup Başkanlığınca, NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubunda boş bulunan asıl üyeliğe aday gösterilen Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı ve Parlamentolararası Birlik Türk Grubunda boş bulunan üyeliğe Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı’nın, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunda boş bulunan üyeliğe de BDP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Mardin Milletvekili Emine Ayna’nın üyeliklerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1321)

                                                                                                               25.10.2010

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

CHP Grup Başkanlığınca, NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu'nda boş bulunan asıl üyeliğe aday gösterilen Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı ve Parlamentolararası Birlik Türk Grubu'nda boş bulunan üyeliğe Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı'nın üyelikleri TBMM Başkanlık Divanı'nın 19 Ekim 2010 tarih ve 80 sayılı Kararı’nı müteakiben, ayrıca Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu’nda boş bulunan üyelik için BDP Grup Başkanlığınca aday gösterilen Mardin Milletvekili Emine Ayna'nın üyeliği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca Genel Kurul'un bilgilerine sunulur.

                                                                                                                 Sadık Yakut

                                                                                                    Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                  Başkanı V.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve 23 milletvekilinin, hayvancılık sektörünün sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/889)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizdeki Sığırcılık sektörünün mevcut yapısı, geliştirilmesi, sorunlarının ve çözüm yollarının belirlenmesi, eksikliklerinin giderilmesi, geliştirilmesi, destekleme yollarının araştırılması, idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin yapılması, amacıyla İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince ekte yer alan gerekçeye istinaden bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

1) Ramazan Kerim Özkan                   (Burdur)

2) Mevlüt Coşkuner                            (Isparta)

3) Durdu Özbolat                                (Kahramanmaraş)

4) Ahmet Küçük                                 (Çanakkale)

5) Engin Altay                                    (Sinop)

6) Kemal Demirel                               (Bursa)

7) Mehmet Şevki Kulkuloğlu             (Kayseri)

8) Halil Ünlütepe                                (Afyonkarahisar)

9) Hüsnü Çöllü                                   (Antalya)

10) Şevket Köse                                 (Adıyaman)

11) Atila Emek                                    (Antalya)

12) Fehmi Murat Sönmez                   (Eskişehir)

13) Ali İhsan Köktürk                        (Zonguldak)

14) Abdullah Özer                              (Bursa)

15) Ali Koçal                                      (Zonguldak)

16) Rahmi Güner                                (Ordu)

17) Abdulaziz Yazar                           (Hatay)

18) Ferit Mevlüt Aslanoğlu                (Malatya)

19) Sacid Yıldız                                  (İstanbul)

20) Akif Ekici                                     (Gaziantep)

21) Hüseyin Ünsal                              (Amasya)

22) Mehmet Ali Özpolat                     (İstanbul)

23) Ali Rıza Ertemür                           (Denizli)

24) Faik Öztrak                                   (Tekirdağ)

Gerekçe:

Ülkemizde hayvansal protein üretimine katkıda bulunan en önemli ürünler et ve süttür.

Türkiye sığır sayısı ve sığırdan elde edilen üretim miktarları açısından dünya ülkeleri arasında ön sıralarda yer almaktadır. Yaklaşık 11 milyon sığır varlığı ile dünya ülkeleri arasında 25., AB ülkeleri arasında da 3.dür. İnek sütü ve sığır eti üretimi bakımından dünya sıralamasındaki yeri sırasıyla 12. ve 26.'dır. AB ülkeleri arasında ise 5. ve 7. sırayı almaktadır. Ancak inek başına süt verimi ve sığır başına karkas ağırlığı söz konusu olduğunda durum bir hayli farklılaşmakta ve Türkiye dünya sıralamasında oldukça gerilere, 60. ve 52. sıralara inmektedir.

Türkiye'de süt üretiminin en önemli kaynağı sığırdır. Sığırın toplam süt üretimindeki payı %92'dir. Sığırdan sağlanan tek besin maddesi süt değildir. Kırmızı et üretiminde sığırın payı %75'tir. Türkiye'nin sığırcılık sektöründen beklentisi öncelikle süt ve et üretimidir. Bugün gerçekleştirilen süt üretimi yaklaşık 12,2 milyon ton olup, bunun 11,2 milyon tonu sığırdan sağlanmaktadır. Toplam üretimin %91,9'u sığırdan elde edilmektedir.

Sığırcılık sektörü tarımsal üretimden sağlanan gelirin ve hayvansal üretimden sağlanan proteinin önemli bir kısmını üretmektedir. Sektör bilimsel gerçekler, sektör paydaşlarının talep ve ortak çıkarları, ülkenin gerçekleri ve ihtiyaçları ile dünyadaki değişim doğrultusu dikkate alınarak geleceğe hazırlanmalıdır. Bu noktada hedefler 2020 yılı için yaklaşık 20 milyon ton süt ve 1,1 milyon ton karkas olarak hesaplanmıştır.

Sektörde en hızlı değişim işletme sayısı ve işletme büyüklüğünde gerçekleşecektir. Bu durum da Türkiye'nin sektörden ayrılacaklara yeni iş alanları yaratmasını zorunlu kılacaktır.

Süt kalitesine ilişkin kaygılar, özellikle soğutma kapasitesinin artırılması ve hayvan sağlığı alanında sağlanacak gelişmelere bağlı olarak azalacaktır.

Üretici örgütlerinin fonksiyonlarının artması birçok sorunun çözümünü kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır.

İşleme ayağındaki tekelleşme eğilimi üreticileri, pazarlama ayağındaki tekelleşme de hem işleyicileri hem de üreticileri gittikçe daha zor duruma sokacak görünmektedir. Önlem olarak bu süreçlerdeki tekelleşmeyi önleyecek yasal tedbirler hayata geçirilmelidir. Üretici ürün bazında ve gerçek anlamda desteklenmelidir.

Gelecek yıllarda hayvan ve hayvansal ürünler ithalatının artırılması ve kolaylaştırılması için baskılar daha da artacaktır. İthalatın üretim ve üreticiye zarar vermesine izin verilmemelidir. Ayrıca ülkeyi ithalata zorunlu hale getirecek politikalar yürütülmemelidir. Bu noktada kırmızı et ve gebe düve ihtiyacı ile dahilde işleme adı altında yürütülen süt tozu en kritik ürünlerdir. Türkiye işletmelerin kurulmasını ve büyümesini sağlamalıdır. Kırmızı et üretimini artırmak için sığır sayısını artırmanın gerekli olduğunu ama yetmeyeceğini bilerek, koyun ve keçiden sağlanan et üretimini hiç olmazsa bugünkünün iki katına çıkaracak tedbirler alınmalıdır.

Sığır eti üretimi için etçi anaç ve/veya besi materyali ithalatının sürekliliği sağlanabilecek, gerçekçi ve doğru bir yol olmadığı kabul edilmelidir.

Damızlık üretimi her zaman önemli olacaktır. Bir yandan damızlık üretim altyapısı güçlendirilip geliştirilirken diğer yandan da bu yolla elde edilen ürünlerin ülke içinde ve dışında pazarlanması için çaba harcanmalıdır. Dişi hayvan kesimi ve erken kuzu kesimlerini önleyici radikal tedbirler alınmalıdır. Bu amaçlı destekler verilmelidir.

Süt sığırı yatırımcısı uzun dönemleri dikkate alarak yatırım yapmak, işin devamı için de her gün para harcamak durumundadır. Bu nedenle istikrarlı bir piyasa yaratmak sektöre yapılabilecek en önemli katkılardan biri olacaktır.

2.- Adana Milletvekili Nevingaye Erbatur ve 25 milletvekilinin, millî eğitim sınav sistemindeki değişikliklerin etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/890)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Milli eğitim sisteminde gerçekleştirilen ard arda değişikliklerin ve sınav sistemlerinin öğrencilere, ailelerine, eğitimcilere ve eğitim sistemine, dolayısıyla da ülke geleceğine verdiği zararların araştırılması ve uzman görüşleri eşliğinde çözüm önerilerinin ortaya konabilmesi için TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105. maddeleri ve Anayasanın 98. maddesi gereğince bir Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

1) Nevingaye Erbatur                        (Adana)

2) Engin Altay                                  (Sinop)

3) Mustafa Özyürek                          (İstanbul)

4) Gürol Ergin                                  (Muğla)

5) Ferit Mevlüt Aslanoğlu                (Malatya)

6) Atila Emek                                    (Antalya)

7) Mehmet Şevki Kulkuloğlu           (Kayseri)

8) Kemal Demirel                             (Bursa)

9) Akif Ekici                                     (Gaziantep)

10) Halil Ünlütepe                            (Afyonkarahisar)

11) Harun Öztürk                             (İzmir)

12) Hüsnü Çöllü                               (Antalya)

13) Fehmi Murat Sönmez                 (Eskişehir)

14) Ali İhsan Köktürk                      (Zonguldak)

15) Abdullah Özer                            (Bursa)

16) Ali Koçal                                    (Zonguldak)

17) Rahmi Güner                              (Ordu)

18) Abdulaziz Yazar                         (Hatay)

19) Sacid Yıldız                                (İstanbul)

20) Hüseyin Ünsal                            (Amasya)

21) Durdu Özbolat                            (Kahramanmaraş)

22) Ahmet Küçük                             (Çanakkale)

23) Ali Rıza Ertemür                         (Denizli)

24) Mehmet Ali Özpolat                   (İstanbul)

25) Ramazan Kerim Özkan               (Burdur)

26) Faik Öztrak                                 (Tekirdağ)

Gerekçe:

Milli Eğitim Bakanlığı 2007 yılında, OKS yerine, çok tepki çekmesine rağmen, üç aşamalı SBS'yi getirmekte ısrar etmiş ve eğitim sistemini uzman görüşü, öğrenci görüşü, veli görüşü, eğitimci görüşü almadan alt üst etmiştir.

SBS hızlı hızlı test çözmeye indirgenmiş eğitim sisteminde, okulu, okul başarısını ve gerçekten öğrenerek mezun olmayı teşvik edecek bir sistem yaratma vaadiyle başlamıştı. Ancak SBS'nin uygulamaya geçtiği zaman da eğitim uzmanları bu sistemin çocukları öğrenme odaklı olmaktan uzaklaştırıp sınav odaklı olmaya iteceğini belirtmiş ve sistemin yanlışlığını vurgulamıştır.

Yine SBS'nin uygulamaya geçme gerekçesi sınavın üç yıla yayılacağı ve dolayısıyla öğrenciyi dersaneden okula yönelteceği olarak gösterilmekte idi. Ancak yine uzmanlarca bu gerekçe de öğrencinin sınav stresini üç yıl boyunca ardı ardına yaşayacağı ve öğrenme hevesinden giderek uzaklaşacağı için eleştirilmiş idi.

Gelinen noktada SBS sebebiyle öğrencilerin öğrenme hevesinde büyük azalma olmuş, öğrencilerde küçük yaştan itibaren dershaneye gitme başlamış, dershaneye gidemeyen öğrenci gidebilen arkadaşlarından geride kalmıştır.

2010 yılının ortalarında ise, Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu tarafından SBS'nin kaldırılacağı açıklanmış ancak milli eğitim sisteminin nasıl düzenleneceği sorusu cevapsız bırakılmıştır.

Akıllarda yer eden tek soru işareti SBS ile ilgili değildir. Üniversitelere giriş sınavı da neredeyse her sene değiştirilmekte ve öğrenciler bir sonraki sene nasıl bir sınavla karşılaşacaklarını bilmemenin tedirginliği ile geleceklerine hazırlanmaya mecbur bırakılmaktadır.

Oysa bir ülkenin milli eğitim sisteminin deneme tahtası gibi görülmesi o ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bir ülkenin milli eğitim sistemi o ülkenin geleceğini nasıl şekillendirdiği ile doğrudan ilintilidir. Çocuklarını ve gençlerini bir deneyin parçası gibi gören bir anlayışın bu ülkeyi çağdaş eğitim sistemi ile tanıştırması artık beklenmemektedir.

Ancak yaşanan süreç sonunda neredeyse her sene ve bazen altı ayda bir değişen eğitim sistemlerinin çocuklar üzerinde, aileleri üzerinde, eğitimciler üzerinde ve tüm toplum üzerinde büyük olumsuz etkiler yarattığı, maddi ve manevi zararlara yol açtığı açıktır. Bu zararları ve olumsuz etkileri araştırıp çözüm önerilerini tartışmak TBMM'nin ödevidir.

Yukarıda özetlenen sebeplerle, milli eğitim sisteminde yaşanan değişikliklerin öğrenciler, aileleri ve eğitimciler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin incelenip çözüm önerilerinin uzman görüşleri eşliğinde tartışılabilmesi amacıyla bu araştırmanın açılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

3.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 milletvekilinin, terör örgütünün malî kaynaklarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/891)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

 Ülkemiz son dönemlerde artan terör saldırıları ile sarsılmaktadır. Terör saldırıları neticesinde ülkemizin dört bir yanında şehit cenazeleri kalkarken saldırılar sivil hedeflere de yönelmektedir. Bu tablo içerisinde terörle mücadele Hükûmetin öncelikli görevi hâline gelirken terörle mücadelenin askeri, sosyolojik, kültürel ve ekonomik yönlerinin olduğu bilinmektedir. Bu çerçevede terör örgütünün ekonomik gücünün bitirilmesi amacıyla bölücü terör örgütünün mali kaynaklarının araştırılarak alınacak önlemleri tespit etmek üzere Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 104 üncü ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

1) Hasan Özdemir                              (Gaziantep)

2) Mehmet Günal                               (Antalya)

3) Mehmet Şandır                              (Mersin)

4) Süleyman Nevzat Korkmaz           (Isparta)

5) Abdülkadir Akcan                         (Afyonkarahisar)

6) Ali Uzunırmak                               (Aydın)

7) Mehmet Serdaroğlu                       (Kastamonu)

8) Cemaleddin Uslu                           (Edirne)

9) Ertuğrul Kumcuoğlu                      (Aydın)

10) Mustafa Kalaycı                          (Konya)

11) Kadir Ural                                   (Mersin)

12) Muharrem Varlı                           (Adana)

13) Hüseyin Yıldız                            (Antalya)

14) Mümin İnan                                 (Niğde)

15) Ahmet Duran Bulut                     (Balıkesir)

16) Emin Haluk Ayhan                      (Denizli)

17) Necati Özensoy                           (Bursa)

18) Recep Taner                                 (Aydın)

19) Süleyman Lâtif Yunusoğlu          (Trabzon)

20) Alim Işık                                     (Kütahya)

21) Mehmet Akif Paksoy                  (Kahramanmaraş)

Gerekçe:

Ülkemiz hain terör saldırıları ile sarsılmaya devam etmektedir ve süreç, her geçen gün toplumsal açıdan kötüye giden bir Türkiye resmine işaret etmektedir. Terör örgütü PKK bir taraftan askeri hedeflere yönelirken diğer taraftan da giderek sivilleşen propaganda ve eylemler gerçekleştirmektedir. Özelikle büyük şehirlerimizde etkin olmaya çalışan terör örgütünün bu eylemleri toplumda bir "korku düzeni” yaratmaktadır.

Gerçekten insanlarımız artık "hangi köşede bomba patlayacak, karşıdan gelen hangi kişi intihar bombacısıdır'' tedirginliğiyle evinden işine gidememektedir. 2002'de kontrol altına alınan terör örgütü PKK, 2002 sonrasında kanlı eylemlerini arttırmıştır ve geçen sürede 800'ün üzerinde vatan evladı şehit olmuştur. Öte yandan etnik temelli açılım sürecinin başlamasından itibaren ise şehit sayısı 140'a ulaşmıştır.

Bugün artık caddeler savaş alanını anımsatıyor; dükkânlar taşlanıyor; arabalar kundaklanıyor. Halkın can ve mal güvenliği tehlikeye düşmektedir. İnsanlar Büyükşehirlerimizde ve özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgesi illerimizde korku atmosferi ile sindirilmiş bulunmaktadır.

Terör saldırılarındaki artışlar etnik temelli açılım süreci ile oluşturulan beklentiler ile artış göstermiştir. Bu beklentiler terör örgütünün tarihindeki siyasi hedeflerin açıkça ifadesini ortaya koyabilecek bir ortam yaratmıştır.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki terörle amansız mücadele meselenin çözümünde olmazsa olmazdır. Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütleri silah bırakmadan ya da minimize edilmeden normalleşme yaşanmamıştır. Bu çerçevede terörle son derece etkin bir mücadele şarttır. Bu konu geçmişte olduğu gibi sadece askerlere havale edilmemelidir. Devletin diplomasi dâhil bütün imkânlarını seferber ederek örgütün etkinliği kırılmalıdır. Özellikle Örgütün komuta kademesi başta Kuzey Irak olmak üzere Dünyanın her yerinde diplomatik temaslarla takip altında tutulmalıdır. Örgütün mali kaynakları yurt içi ve dışında çökertilmelidir. Örgütün etkinliği kırıldığı anda roller değişecek bölgedeki psikolojik üstünlük devlete ve devlet taraftarlarına geçecektir. Bu psikolojik üstünlük ile beraber pek çok şey kendiliğinden çözülecektir. Ancak burada bazı belediyelerin işlevini iyi görmeliyiz. Örgüt nasıl Körfez Savaşı ile büyük bir sıçrama yakaladıysa, 2002 sonrasında belediyeler sayesinde yeniden tutunabilmiştir. Dolayısıyla bu durumu tersine çevirecek tedbirler terörle mücadelede öne çıkmaktadır.

Terörün varlığını devam ettirmesinde insan gücü bağlamında destek önemliyken terör örgütlerinin faaliyetlerini devam ettirmelerini sağlayan mali kaynakların kurutulması da terörle mücadelenin önemli bir ayağıdır.

PKK terör örgütü incelendiğinde resmi kaynaklara göre, örgütün parasal kaynaklarının (kaçakçılık, haraç toplama, gasp ve hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu ticareti gibi) milyarlarca dolarla ifade edilebilecek bir finansal altyapısının bulunduğu görülmektedir. Bu kaynakların temininde ise iki kaynak vardır: Birincisi, yasadışı faaliyetler yoluyla elde edilen gelirler; ikincisi ise, yasal görünümlü faaliyetler yoluyla elde edilen gelirlerdir.

Yönelik tedbirlerde bir taraftan terör örgütünün gelir kaynakları kurutulurken diğer taraftan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizde terör örgütünün malî faaliyetlerine ortam hazırlayan ekonomik ortamın giderilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede terör örgütünün mali kaynaklarının tespit edilerek malî kaynakların azaltılması ve kesilmesi için alınacak tedbirler belirlenmelidir.

4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 19 milletvekilinin, mahkûmların uyuşturucu kullanımı ve bunun yarattığı sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/892)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Cezaevlerindeki mahkûmların uyuşturucu kullanımı ve bunların yarattığı sorunlarının araştırılarak, alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasanın 98. İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması yapılmasını arz ederiz.

1) Reşat Doğru                                   (Tokat)

2) Süleyman Nevzat Korkmaz            (Isparta)

3) Mehmet Serdaroğlu                        (Kastamonu)

4) Ahmet Duran Bulut                        (Balıkesir)

5) Recep Taner                                   (Aydın)

6)Hamza Hamit Homriş                     (Bursa)

7) Emin Haluk Ayhan                        (Denizli)

8) Mehmet Şandır                               (Mersin)

9) Hasan Özdemir                              (Gaziantep)

10) Kemalettin Nalcı                           (Tekirdağ)

11) Kamil Erdal Sipahi                       (İzmir)

12)Behiç Çelik                                    (Mersin)

13) Mithat Melen                                (İstanbul)

14) Kürşat Atılgan                              (Adana)

15) Yılmaz Tankut                              (Adana)

16) Rıdvan Yalçın                              (Ordu)

17) Mustafa Kalaycı                           (Konya)

18) Ahmet Bukan                               (Çankırı)

19) Metin Ergun                                 (Muğla)

20) Osman Çakır                                (Samsun)

Gerekçe:

Ülkede uyuşturucu suçları her geçen gün artarken, cezaevinde bulunan mahkûmların da yüzde 50'ye yakınını 'uyuşturucu suçluları' oluşturuyor. Uyuşturucu suçundan mahkûm olan cezaevindeki mahkûmların yüzde 68'i çifte vatandaş ve TC uyruklular olurken, KKTC vatandaşları hiç de küçümsenmeyecek orandadır.

Son yıllarda uyuşturucu ve madde bağımlılığının ve suç oranının artmasındaki en büyük etkenlerden birisi, İktidarda bulunan hükûmetin yapmış olduğu yanlış ekonomik politikaları ve terör örgütünün etkin mücadelenin zayıflaması nedeniyle terör örgütünün uyuşturucudan gelen kaynaklarının kesilememesidir.

Terör örgütünün çocuk sayılacak yaştaki gençleri bu yolda kullanması, ekonomik gelirleri düşük ailelerin çocuklarını tercih etmesi de cezaevlerindeki suçluların yaş oranlarında düşüşe neden olmuştur.

Bağımlı kişilerin tedavi edilmeden cezaevine gönderilmesi ise büyük bir risk oluşturmaktadır. Cezaevinde uyuşturucu kullanımı da tüm yasaklara ve kontrollere rağmen engellenemiyor. Uyuşturucudan dolayı içeride bulunan kişilerden birçoğunun sosyal yaşantısının bir şekilde bitirmiş kişilerdir. Bağımlı olan suçluların da uyuşturucu satıcılarının da cezaevine konulması, diğer adi suçlardan tutuklu olan mahkûmlar içinde tehlike arz etmektedir. Bağımlı olan suçlunun cezaevine gönderilmeden önce tedavi altına alınması gerekmektedir.

Cezaevlerinde ağalık sisteminin oluşturulduğundan, ağalık sistemini yürüten kişilerin bir bölümünün uyuşturucu suçu, bir bölümünün ise cinayet suçlarından mahkûm oldukları, bunların kendi içinde bir sistem oluşturduğu da bilinmektedir. Bu kişilerin cezaevlerinde uyuşturucu, rüşvet, haraç işlerini devam ettikleri ve bu suçluların dışarıdaki kişilerle irtibatlarının sürekli devam etmesi Cezaevlerindeki uyuşturucu ve madde bağımlılığının sürekli devam etmesini sağlamaktadır.

Küçük adi suçlardan Cezaevlerinde bulunan psikolojisi zayıf olan mahkûmlar içeride uyuşturucuya bağımlı hâle getirilip, cezaları bittiğinde ise dışarıda kuryelik yaptırılmaktadır. Cezaevlerindeki bir koğuşta 30 kişinin kaldığı, bu durumun gardiyanların koğuşlara girmesini zorlaştırdığı ve kontrollerin güçleştiği de bir gerçektir.

Hükûmet bu günkü ve gelecekteki toplum sağlığı açısından bir an önce Cezaevlerinin fiziki şartlarını düzeltmesi, uyuşturucu ve madde bağımlılığı suçundan ceza almış hükümlüleri ayırması ve terör örgütünün uyuşturucudan sağladığı gelir kaynaklarını bitirmesi ve bu yönde acil tedbirler alması gerekmektedir. Bu çerçevede konuyla ilgili olarak diğer kurumlarda bu konuyla ilgili birimler oluşturması da yapması gereken acil işlerdendir.

Burada sadece görev Adalet Bakanlığına yüklenmemeli, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı da bu konuyla ilgili somut çalışmalar yapmalıdır.

Cezaevlerindeki mahkûmların uyuşturucu kullanımı ve bunların yarattığı sorunlarının araştırılarak, alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla, araştırma önergemiz hazırlanmıştır.

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.

Kanser hastalığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/348, 551, 666, 667, 668) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının Komisyonun görev süresinin uzatılmasına dair bir tezkeresi vardır, okutuyorum:

A) Tezkereler (Devam)

3.- (10/348, 551, 666, 667, 668) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığının, süre uzatımına ilişkin tezkeresi (3/1322)

                                                                                                                  20/10/2010

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Kanser Hastalığı Konusunun Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince kurulan 10/348, 551, 666, 667, 668 Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu 26/05/2010 tarihinde göreve başlamıştır.

Anayasa ve İçtüzük gereği kendisine verilen 3 aylık süre içerisinde çalışmalarını tamamlayamayan Komisyonumuz 04/11/2010 tarihinden itibaren 1 aylık ek süre istenmesine karar vermiştir.

Gereğini bilgilerinize arz ederim.

                                                                                                        Doç. Dr. Kemalettin Aydın

                                                                                                                    Gümüşhane

                                                                                                               Komisyon Başkanı

BAŞKAN – İç Tüzük’ün 105’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Araştırmasını üç ay içinde bitiremeyen komisyona bir aylık kesin süre verilir.” hükmü gereğince Komisyona bir aylık ek süre verilmiştir.

Başbakanlığın kanun tasarısının geri alınmasına dair bir tezkeresi vardır, okutuyorum:

4.- Türkiye Cumhuriyeti ile Finlandiya Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın yeniden incelenmek üzere geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1323)

                                                                                                                 25/10/2010

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: 18/2/2010 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-2/689 sayılı yazı.

İlgide kayıtlı yazımız ekinde Başkanlığınıza sunulan “Türkiye Cumhuriyeti ile Finlandiya Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı”nın Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.

                                                                                                          Recep Tayyip Erdoğan

                                                                                                                     Başbakan

BAŞKAN – Dışişleri Komisyonunda bulunan tasarı Hükûmete geri verilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bazı sayın milletvekillerinin izinli sayılmalarına dair bir tezkeresi vardır. Milletvekillerini ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.

5.- Bazı milletvekillerine, Başkanlık tezkeresinde belirtilen sebep ve sürelerle izin verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1324)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Aşağıda adları yazılı sayın milletvekillerinin hizalarında gösterilen süre ve nedenlerle izinli sayılmaları Başkanlık Divanının 11/10/2010 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.

Genel Kurulun onayına sunulur.

                                                                                                               Mehmet Ali Şahin

                                                                                                      Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                       Başkanı

“Van Milletvekili Fatma Kurtulan, hastalığı nedeniyle 07.04.2010 tarihinden itibaren 15 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“Bursa Milletvekili Ali Kul, hastalığı nedeniyle 24.05.2010 tarihinden itibaren 15 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“İstanbul Milletvekili Bayram Ali Meral, hastalığı nedeniyle 27.05.2010 tarihinden itibaren 31 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“Tokat Milletvekili Şükrü Ayalan, hastalığı nedeniyle 03.06.2010 tarihinden itibaren 20 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“Sinop Milletvekili Kadir Tıngıroğlu, hastalığı nedeniyle 02.06.2010 tarihinden itibaren 11 gün,”

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Bakacağım efendim.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

On dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 17.09

 

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma saati: 17.24

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER : Fatih METİN (Bolu), Yusuf COŞKUN (Bingöl)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

Sinop Milletvekili Kadir Tıngıroğlu’nun on bir gün izinli sayılmasına ilişkin oylamada karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi oylamayı tekrarlayacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.

AHMET ERSİN (İzmir) – Sayın Başkanım, izin verir misiniz?

Az önce söylediğim şikâyetimle ilgili bir çalışma yapıldı mı acaba? O mektuplarla ilgili söylediğim şey…

BAŞKAN – Yapılıyor efendim, yapılıyor. Gerekli şeyi yapacağız efendim.

AHMET ERSİN (İzmir) – Sizden ricam şudur Sayın Başkanım: Bu İdare Amirinin derhâl görevden istifa etmesi lazım çünkü mutlaka bunun öncesi vardır, görevine devam ederse sonrası da olacaktır.

BAŞKAN – Gerekli çalışmayı yapıyoruz Sayın Ersin.

Diğerini okutuyorum:

“İzmir Milletvekili İsmail Katmerci, hastalığı nedeniyle 05.06.2010 tarihinden itibaren 30 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, hastalığı nedeniyle 14.06.2010 tarihinden itibaren 21 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, hastalığı nedeniyle 03.06.2010 tarihinden itibaren 106 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“İzmir Milletvekili Canan Arıtman, hastalığı nedeniyle 15.06.2010 tarihinden itibaren 15 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“Kocaeli Milletvekili Mehmet Cevdet Selvi, hastalığı nedeniyle 17.06.2010 tarihinden itibaren 17 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

“İstanbul Milletvekili Mehmet Beyazıt Denizolgun, hastalığı nedeniyle 29.06.2010 tarihinden itibaren 22 gün ve 22.07.2010 tarihinden itibaren 20 gün olmak üzere toplam 42 gün,”

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir milletvekiline ödenek ve yolluğunun verilebilmesi için bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza sunacağım:

6.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’a ödenek ve yolluğunun verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1325)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Hastalığı nedeniyle bir yasama yılında aralıksız 2 aydan fazla izin alan Sevahir Bayındır’a İçtüzüğün 154 üncü maddesi gereğince ödenek ve yolluğunun verilebilmesi, Başkanlık Divanının 11/10/2010 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.

Genel Kurulun onayına sunulur.

                                                                                                             Mehmet Ali Şahin

                                                                                                    Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                     Başkanı

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:

VIII.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi

Danışma Kurulu Önerisi

                                                                                                              Tarih: 26/10/2010

Danışma Kurulunun yaptığı toplantıda, ekteki önerinin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.

 

 

Mehmet Ali Şahin

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi

 

 

Başkanı

 

Bekir Bozdağ

M. Akif Hamzaçebi

 

Adalet ve Kalkınma Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi

 

Grubu Başkan Vekili

Grubu Başkan Vekili

 

Mehmet Şandır

Ayla Akat Ata

 

Milliyetçi Hareket Partisi

Barış ve Demokrasi Partisi

 

Grubu Başkan Vekili

Grubu Başkan Vekili

Öneri:

Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler Kısmında yer alan 395 sıra sayılı Kanun Teklifinin bu kısmın 10 sırasına alınması, diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi

Genel Kurulun; 2, 9, 23 ve 30 Kasım 2010 Salı günkü birleşimlerinde 1 saat sözlü sorulardan sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında yer alan işlerin görüşülmesi; 3, 10 ve 24 Kasım 2010 Çarşamba günkü birleşimlerde ise Sözlü Soruların görüşülmemesi,

Genel Kurulun; 26 Ekim, 2, 9, 23 ve 30 Kasım 2010 Salı günlerinde 15:00-21:00 saatleri arasında, 3, 4, 10, 11, 24 ve 25 Kasım 2010 Çarşamba ve Perşembe günlerinde ise 14:00-20:00 saatleri arasında çalışmalarını sürdürmesi

Önerilmiştir.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Danışma Kurulunun aleyhinde söz istiyorum.

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Aleyhte söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN -  Buyurunuz Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında, tabii, ben, Danışma Kurulunun getirdiği konuların aleyhinde değilim. Burada çalışma saatlerinin uzatılmasının da aleyhinde değilim. Ancak Türkiye çok ciddi bir sıkıntıya gidiyor. Rejim bunalımına girilmiş. Türkiye'de İslam hukukuna göre yeni bir yapılanma var. Yargı bağımsızlığı diye bir bağımsızlık kalmamış. Türkiye'yi yönetenler hiçbir sorumluluk almakta… Mesela, Tayyip Bey geçen gün Marmara Üniversitesinde bir konuşma yapıyor “Farklı inanç gruplarının gerekirse kendi yargılamalarını yapmalarının mirasçısıyız. İnşallah gelecekte yine böyle öncü bir rol üstleneceğiz.” diyor. Yani diyor ki: Her inanç grubuna göre bir hukuk sistemini getireceğiz ve her inanç grubu kendi hukukuna göre yargılanacak. Bunun manası nedir sayın milletvekilleri? Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başbakanlık koltuğunda oturan ve Anayasa’ya sadakat yemini etmiş, namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş bir kişinin yapacağı bir konuşma mıdır? Bu konuşmanın daha önce benzerleri yapılmış. Erbakan yapmış bunu ve Refah Partisinin kapatılması için hem Anayasa Mahkemesi bunu gerekçe göstermiş hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi çok hukuklu bir sistemin olmayacağına karar vermiş.

Şimdi AKP bir mağdurlar peşinde koşuyor, acaba nasıl bir mağdurlar yapayım? Yani, bu tamamen bugünkü Anayasa’ya aykırı ve gerçekten Başsavcı bu konuşmayı esas almak suretiyle bir kapatma davası açsa ve Anayasa Mahkemesinin de -bilmiyoruz tabii, yani artık son atamalarla ortaya çıktı- bunu kapatması lazım, ama maksat…

Türkiye’de işsizlik almış yürümüş, yoksulluk almış yürümüş, insanlar aç, insanlar yoksul, emeklinin hâli ortada, çiftçinin hâli ortada. Vatandaş her gün bize telefon açıyor, ilaç alamıyor maalesef hastasına…

MURAT YILDIRIM (Çorum) – Alıyor.

KAMER GENÇ (Devamla) - …maalesef çocuğuna gönderecek parası yok. Her gün insanlar, efendim okuldaki çocuklarımızı alacağız diyor. Bir yurtlar meselesi var, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürüne gidiyoruz… Ya arkadaşlar, neden bu Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğünde kontenjanlar açık? Bir bakıyorsunuz AKP’li milletvekilleri gidiyorlar, her birisi elli, altmış, yetmiş, seksen tane açıktan kendi…

ORHAN KARASAYAR (Hatay) – Yemin et!

KAMER GENÇ (Devamla) – Gidelim bir bakalım oraya, yemin de sen et. Ondan sonra… Hâlbuki, eğer normal kurala göre bu öğrencilere yurt çıksa… Oradaki kıstaslar belli, yani anasının, babasının geliri olmayan fakir aile çocuklarının öncelikle bu yurtlara girmesi lazım, ama bir bakıyorsunuz onlar giremiyor, bilmem kaçıncı yedeği gidiyor, ondan sonra da birileri gidiyor açıktan şey koyuyorlar.

Şimdi, değerli milletvekilleri, yani dediğim gibi, öğrenciler çok zor durumda. Her gün bana “Efendim ya biz yurda gireceğiz ya da okulu bırakacağız” diyorlar. Yani bu kadar zor durumda bir durum, ama Tayyip Bey de çıkmış “ille de türban” diyor. Yahu, tamam. İşte, sayın MHP sözcüleri dediler ki: “Buyurun, 411 oyumuz var, gel hadi çıkaralım.” AKP’nin sözcüsü diyor ki: “Efendim, biz çıkarırsak tekrar CHP Anayasa Mahkemesine giderse…” Yahu, bir defa, Anayasa Mahkemesine gitmek için 110 tane milletvekilinin imzası gerekli. CHP’nin zaten 101 mi, 102 tane milletvekili var, zaten bu imzayı bulamayacak. Dolayısıyla hep bahane, hep bahane! İşte buyurun, MHP diyor ki: “Arkadaş gel, bunu uzatmaya da gerek yok. Nedir? Seçime giderken, gideceğiz halka diyeceğiz: “Yahu, işte görüyorsunuz, biz bu problemi çözemiyoruz.” Ne yapalım? “Bir Anayasa değişikliğini… Yani 400 tane milletvekili bize verin ki, biz gelelim, her şeyi de, hukuku da kaldıralım, Anayasa Mahkemesini de kaldıralım.” Zaten kaldırdınız.

Yani, Çankaya’yı siz aldınız. Abdullah Gül geldiği günden beri, Çankaya Köşkü’ne geldiği günden beri, Allah rızası için, bir tane tarafsız bir işlem yaptı mı arkadaşlar? İşte Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeliğine atadığı kişiler, Kayserili… Hatta ben onun yerinde olsaydım, anamı, babamı, kardeşlerimi atardım. Ne gerek var yahu, bana en sadık insanlar onlar. Yani, işte, bir de, tabii, İslam hukukunu öne aldığına göre, Kayseri müftüsünü atardım veya bir cami hocasını atardım. Ne olacak yani? Zaten bu İktidar zamanında devlet kurumları oyuncak oldu arkadaşlar. Böyle bir şey olur mu? Böyle bir devlet yönetimi olmaz.

Şimdi, çıkıp da Amerika’dan talimat alarak Türkiye yönetilemez. Türkiye’de her atılan adım maalesef laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin yok edilmesi yönünde gelişmektedir.

FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) – Sen işine bak, işine!

KAMER GENÇ (Devamla) – Bakın, geçenlerde Kütahya’ya gittim. Kütahya’da Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Bulvarı “Sevgi Yolu” diye değiştiriliyor. AKP’nin birçok yerlerinde bu böyle. Bu ne demektir? Yani, bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinde öngörülen ilkeler tek tek yok edilmektedir, tek tek ortadan kaldırılmaktadır.

Şimdi, bir Hâkimler ve Savcılar Kurulu ataması var. Böyle bir şey olur mu sayın milletvekilleri? Yani, yargının bağımsız bir kurum tarafından tayini, terfisi yapılmazsa, orada hâkimler hangi güvenceyi alabilir?

Tayyip Erdoğan benim aleyhimde üç tane tazminat davası açmış. Peki, ben şimdi düşünüyorum: Acaba Tayyip Erdoğan’ın benim hakkımda açtığı bu tazminat davalarını reddedecek bir hâkim var mı? Yok. Ettiği anda ne olacaktır? Kendisini Hakkâri’de bulacaktır. Böyle bir adalet sistemi olur mu sayın milletvekilleri? Böyle bir şey olur mu? Devlet, bu kadar, bir kişinin keyfine göre yönetilecek bir sisteme doğru gider mi? Burada Anayasa’ya sadakatle yemin eden, namusu ve şerefi üzerine yemin eden insanlar nereye gitti, bu namus üzerine, şeref üzerine yapılan yeminler? Ne oldu bu namus ve şerefler? Onun için, Türkiye gerçekten çok büyük badirelerle karşı karşıya. Türkiye gerçekten büyük sıkıntılar karşısında…

Efendim, çıkıyorlar, işleri… Yani, bugün Tayyip Erdoğan’ın grupta yaptığı konuşma. Diyor ki: “Efendim, türban zaten fiilen uygulanıyor.” Yani, uygulanıyorsa, hukuka saygılı bir kişi böyle der mi? Anayasa’nın hükümleri var. Türkiye bir hukuk devletiyse, Anayasa Mahkemesinin… Yani Anayasa’nın 138’inci ve 153’üncü maddeleri “Yargı kararları, Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargıyı bağlar.” diyor. Buna rağmen, bu hükümleri uygulama zorunda olan kişiler maalesef diyor ki: “Efendim, fiilî durum, zaten uygulanmadan…” Yani “hukuk yok.” diyor. Yani, hukukun yok olmasını, ortadan kaldırılmasını Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başbakanlık makamında oturan kişi zevkle seyrediyor. Düşünebiliyor musunuz… Ondan sonra “Çok hukuklu sisteme geçeceğim.” diyor. Bunların, yani gizli ajandalarındaki anlamı… Maalesef, işte, ifade ettiği konular ortada.

Şimdi, ikide bir CHP’yi ağzına dolandırıyorlar. Gerçi, CHP’yi Tayyip Erdoğan’ın ağzına alacak ne yetkisi vardır ne kültürü vardır ne dürüstlüğü vardır.

Şimdi, arkadaşlar, bakın, Cumhuriyet Halk Partisi sosyal demokrat bir partidir.

M. MÜCAHİT FINDIKLI (Malatya) – Allah Allah! Ciddi mi!

KAMER GENÇ (Devamla) - Bu partide her milletvekilinin kişiliği vardır. Yani sizin gibi efendim 327 milletvekili Tayyip Bey istedi diye parmak kaldırmıyor. Biz halkın temsilcileriyiz. Elbette ki o parti içinde çeşitli düşüncede olan insanlar vardır ve geçmişinde de CHP aynı düşüncedeydi. CHP’de milletvekillerinin her konuda fikirlerini söyleme özgürlüğü de vardır. Dolayısıyla, CHP, bir askerî kışla değildir, yat borusuyla yatan, kalk borusuyla kalkan bir siyasi parti değildir. Dolayısıyla, biz de, zaman zaman çıkıp fikirlerimizi söylüyoruz. Bu fikirleri söylemek, bence, partinin sağlıklı işleyişinin bir sonucudur. Eğer bir partide milletvekilleri çıkıp da bir konuşma yapmıyorsa asıl büyük tehlike orada. Hele iktidar partisi… Suiistimaller almış yürümüş. Geçen gün bir bankayı KİT’te denetliyoruz. Düşünebiliyor musunuz, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Merkez Bankası ve Ziraat Bankası tutuyor TOKİ’ye 1 katrilyon lira -1 katrilyon lira arkadaşlar- arsa bedeli olarak para veriyor. Nasıl veriyor? Efendim, o arsa kime ait? O arsa devletin arsası. Düşünebiliyor musun, devletin arsası TOKİ’ye veriliyor…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözünüzü tamamlayınız Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Devamla) – TOKİ bunun karşılığında bu bankalardan 1 küsur katrilyon lira para alıyor. TOKİ denetime tabi mi? Yok. Arkadaşlar, bir ülkede denetim yoksa insanların hukuka saygılı olup olmadıkları nasıl ortaya çıkar? KİT raporlarını inceliyoruz; efendim, KİT’te Yüksek Denetleme Kurulu üyeleri Hükûmetin oyuncağı hâline gelmiş. Denetlemiyor, doğru dürüst bir rapor getirmiyor karşımıza. Hep “Efendim, hiçbir usulsüzlük görülmemiştir.” Yani, bunu orada da söylüyoruz, daha ben yeni gittim oraya ama…

Bakın, bir kurumda 416 trilyon liralık ihalesiz iş yapılmış. Biz bunu dile getiriyoruz, AKP’li kişiler “Ya o zaman kanunu değiştirelim, ona uyduralım.” diyorlar. Ya böyle bir başıbozukluk, böyle bir hukuksuzluk, böyle bir keyfîliğin yapıldığı hangi bir devlet var arkadaşlar?

Peki, bakın, Sayıştay Kanunu… Sayıştayı işlemez hâle getirmişsiniz zaten. Şimdi, o kadar büyük sorunlar var ki bunlara…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Devamla) – Peki, teşekkür ederim efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli.

Buyurunuz Sayın İçli.

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, Danışma Kurulunun önerisi aleyhinde söz aldım. Esas olarak çalışma saatleriyle ilgili konuya itirazım yok ancak Danışma Kurulu önerisinde, sözlü soruların dışında kasım ayında denetleme faaliyetinin yapılamayacağı hükmedilmiş. Öncelikle buna itirazım var. Bir de değerli arkadaşlarım, 395 sayılı kanunun 10’uncu sıraya alınması Danışma Kurulunda önerilmiş. Aslında bu kanun yenilenebilir enerjiyle ilgili bir kanun tasarısıydı. Bu kanun tasarısı AKP Grubunun önerisiyle 2009 tarihinde öne alındı ama her grup önerisinde bu kanun tasarısı her geçen hafta geriye atıldı. Bu ne yaman bir çelişkidir. Bir de bunu vurgulamak istedim.

Değerli arkadaşlarım, şimdi önümüzde bütçe çalışmaları başlayacak, arkasından Anayasa değişikliğiyle ilgili uyum yasalarının devreye girmesi lazım. Bu Danışma Kurulunun önerisinden sonra peki Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye'nin gerçek gündemine ne zaman girecek ve gerçek sorunları nasıl araştıracak, bu konuların üzerine nasıl eğilecek?

Şimdi, bugün Eskişehir’den hemşehrilerim geldi, Ağapınar köyünden köylü vatandaşlarımız geldi. Bugün Eskişehir köylülerinin, çiftçilerinin sorunu… İnanıyorum ki, Türkiye'nin hemen hemen her yerinde aynı sorunla çiftçilerimiz karşı karşıya.

Değerli arkadaşlarım, elimde bir ödeme emri var tarım kredi kooperatifi borcuyla ilgili. Eski parayla 1,5 milyarlık borç yüzde 90 faizle 5 milyar lira olmuş. Şimdi herhâlde 10 milyar olmuştur. Yine, bir icra müdürlüğü emri: Yüzde 98 faizle Ziraat Bankasına borçlanmış çiftçimiz. Eski parayla borcu 31 milyar 289 bin. Bu da herhâlde 40 milyarı geçmiştir. Ve tabii ki kefilleri var. Bu kefillerin arasında değerli eşleri de var.

Değerli arkadaşlarım, yine bugün bana bir elektronik posta geldi. Çok değerli bir bilim insanı Profesör Doktor Mustafa Kaymakçı’nın bir email’i. Ve aslında dünyada köylülerle ilgili, çiftçilerle ilgili birçok ciddi sorunun olduğunu belirtiyor ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Bağımsız Gıda Uzmanı Schutter’in raporuna göre dünyada 500 milyon çiftçinin açlık çektiğini ifade ediyor ve dünyada çiftçilerin işte banka kredilerinden dolayı, ipoteklerden dolayı artık topraklarını büyük sermaye gruplarına devrettiğini ve artık üretimin küresel güçler tarafından, büyük şirketler tarafından idare edildiğini söylüyor ve çiftçinin aç olduğunu söylüyor. Bu,  tabii, dünyada… Ve eko sistemin dünyada küçük çiftçilerin bu şekilde kentlere göçe zorlanmak suretiyle de ayrı bir psikolojik sıkıntı içine, bir travma içine girdiğini çok net olarak bu raporlarında ifade ediyorlar.

Değerli arkadaşlarım, Değerli Hocamızın raporuna göre, Türkiye’deki durum tespitine göre tarımda çağdaşlaşmanın ve verimliliğin en iyi olduğu Ege Bölgesi’nde bile tarımsal üretimin gerilediği, çiftçilerin giderek yoksullaştığı ve kentlerin varoşlarına terke zorlandığı ifade ediliyor. Çiftçilerin büyük bir kesimini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerin çoğunun icralık durumda olduğunu söylüyor,  “Borçlarını da zamanında ödeyemeyen çiftçiler sırasıyla cezaevine giriyor.” diyor. “Sadece çiftçiler değil, eşleri, yediemin olan eşleri, kefil olan eşleri de cezaevine giriyor.” diyor. “Tarım toprakları dolaylı yollarla yabancılaşıyor.” diyor.

Değerli arkadaşlarım, artık bankacılığın ne şekle girdiğini, yabancı sermayenin Türkiye’de nasıl faaliyetlerde bulunduğunu ve çiftçimizin kredi borçlarından dolayı ipotekli arazilerine nasıl yabancı bankalar tarafından el konulduğunu, değerli arkadaşlarım, artık herkes biliyor. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Değerli arkadaşlarım, bu enteresan tartışmaların dışında Türkiye yanıyor. Türkiye, yine Hocamızın raporunda olduğu gibi -beni ziyarete gelen hemşehrilerimin anlattığına göre de öyle- Türkiye’de ilkler yaşanıyor değerli arkadaşlarım. “İlk”ler derken aklınıza ne geliyor? Türkiye ilk kez bu sene kurbanlık hayvan ithali yapıyor; ilk kez kurbanlık hayvan ithali! Nereye yapıyoruz? Değerli Tarım Bakanımız da burada. Trakya ve İstanbul’un Avrupa yakasına canlı kurbanlık hayvan ithali yapıyoruz.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Evet.

H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) - Rakamlara göre 80 bin büyükbaş hayvan, 15 ila 20 bin civarında da küçükbaş hayvan...

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) -  Rakamlar yanlış.

H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) -  Rakamlar değişebilir.

Bu, değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin övüneceği değil, üzüntü duyacağı bir ilk. Evet, Türkiye bu sene işte böylesi bir ilke imza atıyor.

Değerli arkadaşlarım, bugün gazetelerde görmüşsünüzdür. Bazı vatandaşların bacaklarına sarılı etler… Kaçak et sokuyorlar yurda. Eskiden gazetelerde, televizyonlarda bu görüntüler uyuşturucu kaçakçılarıyla ilgili fotoğraflardı. Uyuşturucu kaçakçıları bacaklarına veyahut vücutlarına uyuşturucu sarmak suretiyle ülkemize uyuşturucu sokmaya çalışırlardı. Çok acıdır, artık ülkemizde, bırakın tonlarca kaçak canlı hayvan sokulmasını veyahut işte, karkas kaçak et sokulmasını, artık vatandaşlar bacaklarına et sarmak suretiyle et kaçakçılığı yapmaktadır. Sayın Tarım Bakanımız, bu da Türkiye'nin ilklerindendir, ama öğüneceği değil, yerineceği ilklerdendir.

Değerli arkadaşlarım, artık, Türkiye, son dönemlerde sigara kaçakçılığı, akaryakıt kaçakçılığı, et kaçakçılığı, kaçak et kaçakçılığı, kurbanlık hayvan kaçakçılığında, sanıyorum, dünya tarihine geçebilecek ender ülkelerden biri olmuştur. Onun için, AKP siyasi iktidarının öğünebileceği konuların arasına bunu da katmakla sanırım haksızlık etmeyiz.

Değerli arkadaşlar, bu konuda söyleyecek çok şey var. Bu konunun uzmanları televizyonlarda çıkıyorlar konuşuyorlar, raporlar düzenliyorlar. Sadece canlı hayvan meselesinde sıkıntımız yok: Süt, süt tozu… Bakın, Türkiye, bu konuda da uzun yıllardan sonra… Zaman zaman sıkıntıya uğrayabilir çiftçimiz. Ama süt konusunda da, süt veren hayvan konusunda da ciddi sıkıntımız var. Bunları dile getirmek istedim.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin asıl konularının bunlar olması gerektiğini düşünüyorum. Daha önceden de bu konuda eleştirilerimi bu kürsüden dile getirdim. Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa’da ve İç Tüzük’te belirtilen denetim, Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması gibi konuları, bu konuları, can alıcı konuları burada görüşmezse, Türkiye'nin daha da geriye gideceği konusunda hiçbir şüphem yok. Biraz kulağımızı vatandaşa vermemiz lazım. Kulağımızı bugün Türk çiftçisine verdik. İşçimizin durumu, emeklimizin durumu, sanayicimizin durumu, tüccarımızın durumu… Başka örnekler de bundan daha iyi değil, çok daha kötü durumdayız. Bizler bir tiyatro sahnesinin önündeki oyunculara benziyoruz. Kuliste farklı, sahnede, edindiğimiz, bize verilen role göre davranmaya çalışıyoruz. Değerli arkadaşlarım, gerçek durum bu değil, olduğumuz gibi gözükmemiz lazım, Türkiye'nin gerçeklerini olduğu gibi bu kürsüde konuşmamız lazım. Eğer gerçekleri bu kürsüde konuşmaz, grup toplantılarında şova dönük, gerçeği yansıtmayan birtakım söylemlerle halkın karşısına çıkarsak ülkeye yazık ederiz diyorum.

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın İçli.

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkan, lehinde…

BAŞKAN – Sayın Vural, buyurunuz efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben bu Danışma Kurulu kararı bütün partilerimizin temsilcileri tarafından imzalanmış ve kasım ayında bir çalışma programı tatbik edilmesini öngörmüştür. Malumlarınız bir bütçe maratonu da başlamış ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde yer alan bazı konularda Meclis çalışmalarının bu yönüyle belli bir programa bağlanması uygun görülmüştür. Yalnız, Milliyetçi Hareket Partisi olarak şurada ifade etmek istiyorum ki denetim bu Türkiye Büyük Millet Meclisinin en önemli görevlerinden biridir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak böyle bir karara imza atmış olmamızla birlikte zaten salı günleri maalesef önceden öngörülmediği takdirde denetim yapılmıyor yani maalesef Türkiye’de ancak mutabakata vardığımız zaman araştırma önergeleri konuşuluyor. Dolayısıyla bundan sonraki süreç içerisinde Milliyetçi Hareket Partisinin kasım sonuna kadar böyle bir çalışma programı öngörmüş olmasına rağmen yine Türkiye’de çiftçilerimizin, öğrencilerimizin, emeklilerimizin, işsizlerimizin, yoksullarımızın, hülasa vatandaşımızın bütün sıkıntılarını Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşımaya kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bunu, gerekirse, Danışma Kurulu toplantıları münasebetiyle, bazı araştırma önergelerinin görüşülmesi münasebetiyle böyle bir imkânı kullanacağız. Evet, bu Meclis denetim yapmalıdır, bu Meclis millet adına sorgulama yapmalıdır, milletin sorunlarını tartışmalıdır ama Milliyetçi Hareket Partisi olarak böyle bir çalışma programı konusunda bir Danışma Kurulu kararını mutabakatla imzalamış olmamıza rağmen uygun gördüğümüz ve gerekli gördüğümüz hâllerde bu konuları Meclis gündemine getirmek için İç Tüzük’ün verdiği bütün imkânları kullanacağımızı ifade etmek istiyorum.

Saygılarımı arz ediyorum, teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Vural.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmiştir.

Şimdi, İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır; okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) Önergeler

1.- Ankara Miletvekili Yılmaz Ateş’in, (2/451) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/236)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/451 Esas Numaralı kanun teklifimin İç Tüzüğün 37. maddesine göre gündeme alınmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                   Yılmaz Ateş

                                                                                                                       Ankara

BAŞKAN – Teklif sahibi olarak Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, buyurunuz efendim.

YILMAZ ATEŞ (Ankara) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, gündem dışı konuşmalarda da bu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu konusunda arkadaşlarımız sorunları dile getirdiler. Bu kanun teklifi 1986 yılında çıktı, yürürlüğe girdi, tam yirmi dört yıldır, sürekli, Türkiye’nin en çok tartışılan kanunlarından biri hâline geldi. Bu, çıktığı günden bugüne de böyleydi ama özellikle son, Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı döneminde de maalesef, kelimenin tam deyimiyle işin suyu çıktı.

Şimdi, yedi tane kuruluşumuz bu sosyal yardımları yapmaktadır. Bu yedi kuruluş -2008 rakamları itibarıyla söylüyorum- değerli arkadaşlar, 14,3 milyar TL yani 14,3 katrilyon bir ekonomik güç kullanmışlardır. Bunun 600 milyon TL’si yani 600 trilyonu yerel yönetimler tarafından kullanılmıştır. Şimdi, bu rakam, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiği yıl 2,9 milyar TL’ydi yani 2,9 katrilyondu. Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi yetkilileri hep şununla övünmektedirler: “Biz geldik, kişi başına düşen millî geliri 3 bin dolardan 10 bin dolara çıkardık, ekonomiyi şöyle sıçrattık, böyle sıçrattık.” Ama bu rakamlar da gösteriyor ki Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı döneminde halktaki yoksulluk tam 5 kat artmıştır.

Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiği zaman Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 10,1’di ama en son rakamlara göre, TÜİK’in rakamlarına göre de 11,1 yani yüzde 10,1’i baz aldığımız zaman sekiz yıllık İktidarınız döneminde, değerli arkadaşlar, işsizlik oranı yüzde 10 artmış. Peki, 220 milyar dolayında olan toplam borcumuz ne olmuş bu süre içerisinde? 500 milyar dolar olmuş. Peki, özelleştirmeden ne olmuş? Özelleştirmeden de 35-40 milyar dolarlık bir gelir gelmiş, o da uçmuş, Türkiye’nin borçları 2,5 kat artmış, yoksulluk 5 kat artmış ama Türkiye’nin borçları da, işsizliği de, yoksulluğu da artmış. Şimdi, bu işsizlik, yoksulluk artıyor da bir de değerli arkadaşlar, bu yoksullara yardım ediyoruz adı altında maalesef eş dost da ihya ediliyor.

Şimdi, gazetelere de yansıdı, İzmir’de ağustos ayında +40 derecede kömür yardımı yapılıyor. Gaziantep’te, bir milletvekilimiz, Sayın Ekici dile getirdi değerli arkadaşlar, +45 derecede kömür yardımı yapılıyor. “Eğer oylarınızı, referandumda “Evet” demezseniz, seneye, bir başka zaman, bunu bulamazsınız.” deniyor.

Yine Amasya’da, değerli arkadaşlar, referandum sandığının başına isimler alındı “Eğer evet çıkmazsa kömür gelmez size.” diye.

 Bundan iki yıl önce, 2008 yılında Ardahan’a gittik değerli arkadaşlar. Posof Kaymakamı 140 ton kömür istemiş ama şu cömertliğe bakın ki oraya 500 ton kömür gelmiş. Ardahan’da, bildiğiniz gibi, bir yılın sekiz ayı soba yanmaktadır ama o gönderilen kömürler iki yıl dere yataklarında bekledi. Ben bunu dile getirdim. İlgili bakan “Biz hemen araştırma yaptık -sekiz saatte- basın üzerinde, böyle bir olay yoktur.” dedi. Ben de bizim ilçe başkanına, belediye başkanına rica ettim, o iki yıl dere yatağında bekleyen o kömürlerin fotoğraflarını çekip gönderdiler. Niye bu cömertlik? Çünkü eski bir milletvekillerinin, bir önceki dönem milletvekillerinin kömür ocağından “yoksullara yardım” adı altında ihya ediliyorlar.

Şimdi, bildiğiniz gibi bu vakıfların yönetimlerinde en büyük mülki amir var, altında da kamu görevlileri var. Şimdi, bizim kanun teklifimizin amacı şu: Buraya Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu olan siyasi partilerden de birer temsilci eğer yönetimlere, mütevelli heyetlerine alınır ise o zaman bir içsel denetim sağlanır, bir şeffaflık sağlanır, kamu kaynakları da değerli arkadaşlar, heba edilmez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

YILMAZ ATEŞ (Devamla) - İktidar partisinin ilçe başkanlarının, il başkanlarının verdiği listeye göre dağıtılmaz. Yardım dağıtılacağı zaman oraya iktidar partisinin görevlileri gidip “Bakın, size şunu yapıyoruz.” demez. Bütün siyasi partiler kamunun bu olanaklarını gerçekten muhtaç olan vatandaşlarımıza da değerli arkadaşlar, bunu dağıtmış olurlar.

Ankara’da, değerli arkadaşlar, bu İktidar döneminde, iktidara geldiğinizde 40 bin yoksul sayısını 400 bine çıkardınız ama 2007 yılında da değerli arkadaşlar, 2007 yılı seçimlerinde de “Bakın, eğer CHP gelir ise yardımlarınızı keser.” dediler. On günde o vatandaşın yardımını kestiniz. O nedenle bu kamu kaynaklarının objektif olarak kullanılmasında büyük yarar var. Bir içsel denetimin sağlanması açısından da siyasi parti temsilcilerinin de o heyette yer almasının yararına inanıyoruz. Bu konudaki destekleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum.

Yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Ateş.

Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz.

Buyurunuz Sayın Ağyüz.(CHP sıralarından alkışlar)

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 3294 sayılı Yasa’nın 7’nci maddesinde değişiklik yapılmak üzere verilen bir teklif, Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Sayın Yılmaz Ateş’in teklifi üzerine söz aldım.

Toplumda yıllardır Fak Fuk Fonu olarak bilinen ama kâğıt üzerinde, yasal olarak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu diye bilinen fon, maalesef son yıllarda, büyüyen ve amacına hizmet etmekten öte siyasi rant aracı olarak kullanılan bir hâle gelmiştir. Bu vakfın, Sosyal Dayanışma Vakfının yönetiminde özellikle bulunması gereken yöneticiler bürokratlar, doğrudur ama diğer bulunması gereken insanlar maalesef siyasi yandaşlardan seçilmektedir ve siyasi yandaşlardan seçilen bu kişiler de maalesef siyaset yapmaktadırlar ve fonu amacı dışında siyasi yandaşlarına kullandırmaktadırlar. O nedenle bu fonun mütevelli heyetinde siyasi parti temsilcilerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi parti temsilcilerinin bulunmasında büyük yarar, büyük fayda vardır.

Bunu son yıllarda çok somut olarak gördük. Her AKP il merkezinde Fak Fuk Fonu denilen fonla iletişimi sağlayan, vatandaşın müracaatını sağlayan birimler vardır. Bu birimlerden giden kâğıtlarla kömür yardımı yapılmaktadır, gıda yardımı yapılmaktadır. Ramazan Bayramı’nda, Kurban Bayramı’nda bu yardımlar böyle yapılmaktadır. Somut bir realitedir bu ve bakın görün ki gerçek fakirler temsil edilemediği için seçim bölgem Gaziantep’te birkaç mahallede üç katlı evi olan, kapısında arabası olan kişilere -Sayın Bakan ne kadar övünerek bahsederse etsin- kömür yardımı yapılmaktadır. Seçilmiş muhtarlar göz ardı edilmiştir, dışlanmıştır. Seçilmiş muhtarlardan hiçbir şekilde mahallesi hakkında bilgi alınmamaktadır. Sadece “Kömür geliyor, bunları hazır bulundur.” denmektedir. Bu yanlışlıkları ortadan kaldırmak, disipline etmek zorundayız. Bu gerçeklerin ışığında biz bu kanun teklifini verdik. Bu nedenle destek bekliyoruz.

Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş hiçbir hükûmeti, Sosyal Dayanışma Vakfı Fonu’nun miktarını artırarak yoksullaştırmayı artırmakla övünülür konuma hiçbir dönemde gelmemiştir. Bakın Hükûmetin ikrarına, 2007-2009, elimde faaliyet raporundan çıkan rakam: 2007, kömür dağıtılan aile sayısı 1.894.555; 2008, 2.347.728, artış 453 bin. Dağıttığınız kömür miktarı 500 kilodan üste çıkmadığına göre 453 bin yoksul aile doğmuş sizin İktidarınız döneminde, 2007 ile 2008 arasında.

Gıda yardımına bakıyoruz, gene öyle; çok büyük rakamlar, çok büyük farklılıklar var. 2007 ile 2009 arasında yüzde 100 artış var gıda yardımlarına kaynak aktarmanızda. 2008 ile 2009 arasında yüzde 73 artış var. İşte siz, bununla övünen bir iktidarsınız. Yoksulluğu yaratıyorsunuz. Üretim yok, istihdam yok, istihdama kaynak yok, kapanan iş yerleri var. Hatta ve hatta fakirliğini, fakirleştiğini söylemeyen esnafları, asgari ücretliyi, emekliyi içine kattığımız zaman da içinden çıkılmaz bir rakamla -devasa- karşı karşıyasınız. Bunu bu şekilde çözemezsiniz. Sadaka devleti yaratarak, yaratma mantığıyla yoksullukla mücadele edemezsiniz. Sosyal devleti, yatırımcı devleti, üretimi artıran devleti, gelir dengesizliğini ortadan kaldıran devleti ayağa kaldırmak zorundasınız.

Bakın, Fakir Fukara Fonu’ndan verdiğiniz yardımlarda fakirlik kıstasınız da belli değil. Neye göre? AKP’den giden karta göre fakirlik kıstası. Bakın, özürlü maaşı veriyorsunuz kiralık evde oturan bir kişiye, bir aylık maaş 96 lira. Ama bu kişi Fon’a müracaat ettiği zaman da “Senin maaşın var, veremeyiz…” Yaşlılık maaşı veriyorsunuz. Aynı şekilde yaşlılık maaşı 96 lira,  üç aylık  özürlü maaşı 288 lira. Bunların bir tanesi müracaat ettiği zaman da diyorsunuz ki: “Sen maaş alıyorsun.” Ne maaş alıyor? 96 lirayla kim geçinir, hangi özürlü geçinebilir? Bunun kömüre ihtiyacı yok mu, bunun barınmaya ihtiyacı yok mu? Niye bunları yeniden gözden geçirme gereğini duymuyorsunuz? Bu insanları verdiğiniz 96 bin lira maaşla “Yaşam geçir.” diye çileye ve çileli bir yaşama terk ediyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi bağlayınız.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – 96 lira!

YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) – 96 lira, evet.

O nedenle, bu gerçekleri yeniden gözden geçirmek zorundasınız. Sadece rakamları büyüterek, “Biz şu kadar kömür yardımı yaptık, biz şu kadar gıda yardımı yaptık.” diyerek övünemezsiniz. Bu yoksulluğu siz yarattınız, bu yoksulluk sayısını siz artırdınız. Bugün esnaf dükkânını kapatıyor. Siz bir buçuk aydır, esnafın prim borcunu yeniden yapılandırma yasasını Meclise getiremediniz, hani sözleriniz? Emeklinin intibak yasasını getiremediniz, hani sözleriniz? Bugün kömür 450-500 bin lira. Emekliye verdiğiniz maaş ne kadar? 600 bin lira, 550 bin lira, 450 bin lira. 2 ton kömürü nasıl alacak bu emekli, özürlü nasıl alacak 2 ton kömürü? Bunları düşünüyor musunuz? “Yeniden yapılandırma” diyor Sayın Bakan. Bu yeniden yapılandırmayı ben merak ediyorum, acaba Deniz Feneri de içine girecek mi, acaba İHH de içine girecek mi, çok merak ediyorum yani.

Hepinize saygılar sunar, desteğinizi bekleriz. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Ağyüz.

Hükûmet adına Devlet Bakanı Hayati Yazıcı.

Buyurunuz Sayın Yazıcı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Bugün sosyal yardımlaşma bereketli, epey gündem konusu oldu ama ben bu kanun tasarısına ilişkin iki açıdan değerlendirme yapacağım.

Bunlardan bir tanesi, hemen, gündem dışı konuşmalarda bazı milletvekili arkadaşlarım -şöyle bir öneride bulundular- “Efendim, bu vakıfların mütevelli heyetlerinde siyasi parti temsilcileri var, siyasi partilerde görev yapan kişiler var, bu doğru değildir.” diye bir eleştiri getirdiler.

Şimdi, bu kanun teklifini irdelediğimizde -zaten Sayın Ateş de burada açıkladı- tam tersi bir öneri getiriyor, deniyor ki: Bu vakıf mütevelli heyetlerinde siyasi partilerin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulanan partilerin temsilcileri yer alsın. İl mütevelli heyetleri, vakıflar da alsın, ilçe vakıf mütevelli heyetleri ise yine partilerin önereceği kişileri de alsın. Biz bu bakımdan bunu doğru bulmuyoruz.

Diğer bir farklılık… Gündem dışı konuşmalara cevap verirken burada arz etmeye çalıştığım gibi, Türkiye genelinde 973 olan bu vakıf mütevelli heyetleri, bana göre kamu kaynağının yasa çerçevesinde en etkili, en düzgün, en doğru verilerle tahsisini yapan ama o oranda da sivil yapılı, şeffaf, katılımcılık öngörülmüş bir konumda. Muhtarlar var, eşraftan kişiler var, daire müdürleri var ve il genel meclisinin belirleyeceği kişi de yer alıyor.

Yine bu teklif muhtarları vakıf mütevelli heyetlerinin dışında bırakıyor, o yörede yardım yapmakla maruf kişileri de devre dışı bırakıyor dolayısıyla bu yönü itibarıyla da mevcut yasal düzenlemenin daha gerisinde bir teklif.

Diğer bir gerekçemiz şu: Değerli milletvekilleri -bu alan önemli ve Hükûmetimizin gündeminde- sosyal yardımlar kanun tasarısı çalışmalarımız devam ediyor. Belki de Sosyal Güvenlik Kurumuna benzer sosyal yardım kurumu başkanlığını, çok değişik kurumların yürüttüğü faaliyetleri bir araya getirmek, toplamak suretiyle bir yasal çerçeve altına alma yönünde tasarı çalışmamız devam ediyor. Belki bu dönem olmaz ama inşallah önümüzdeki dönemlerde sanırım bu yasal düzenleme yüce heyetinize gelecek, burada değerlendirmeyi yapacaksınız.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Bunu, bu yasayı kabul etmiyor musunuz Sayın Bakanım yani arkadaşların teklifini kabul etmiyor musunuz?

DEVLET BAKANI HAYATİ YAZICI (Devamla) – Hayır, deminki gerekçeler itibarıyla doğru bulmadığımı, eksik bulduğumu, daha geriye götürdüğünü ifade ediyorum, onu söylüyorum.

Öte yandan, yine bugünkü gündem dışı konuşmalarda burada ifade edildi “Kömürler yurt dışından ithal ediliyor...” Değerli arkadaşlar, lütfen, bu konular ülkemizle alakalı, hepimizle alakalı. Elbette ki eleştiri hakkımız var ama eleştiri hakkını kullanırken mutlaka doğru verilere dayanmamız gerektiğini de herhâlde kabul edeceksiniz. Böyle bir durum söz konusu değil. Kaldı ki 2010 yılında temin edilecek kömürle alakalı Bakanlar Kurulunda bu konunun altı çizilmiş. Özellikle Türkiye Taşkömürü İşletmesinin sosyal yardım kapsamında dağıtımı yapılacak kömürleri yerli kaynaklardan öncelikle temin etmesi konusunda vurgu yapılmış, talimatlandırılmış.

Ben şimdi yoksulluk verilerine girmeyeceğim ama bu konudaki değerlendirmeler de son derece afaki.

Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Yazıcı.

Sayın Genç, sisteme girmişsiniz…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, müsaade ederseniz sosyal yardımlaşmayla ilgili yerimden iki cümle açıklama yapmak istiyorum.

BAŞKAN – Buyurunuz efendim.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

10.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, 8 Martta Elâzığ’da meydana gelen depremden sonra vatandaşların yaşadıkları sorunlara ilişkin açıklaması

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

8 Martta Elâzığ’da meydana gelen deprem sonucunda Tunceli’de de büyük bir hasar olduğunu daha önce söylemiştim ama bugüne kadar o insanlar hâlâ çadırda yaşıyor. Maalesef, defalarca bu konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirmeme rağmen o insanlarımız hâlâ çadırda ve ciddi hiçbir yardım da yapılmamıştır.

Soruyorum bu Hükûmete: Nasıl hitap edelim ki bu insanlar buraya bu yardımı etsin? Neyle uyanacaklar yani bunların üzerine su mu serpeyim, ne yapayım? Onu öğrenmek istiyorum. Hangi eylemi koyalım? Ben bunu özellikle…

Sayın Başkanım, defalarca burada soru sordum, kürsüde dile getirdim, bir cevap vermiyorlar. Yani, bu vatandaşların sorunu ne olacak? Onu öğrenmek istiyorum.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN -  Teşekkür ederiz Sayın Genç.

Öneriyi…

III.- YOKLAMA

(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.

BAŞKAN -  Yoklama talebi vardır.

Sayın Aslanoğlu

Sayın Ekici…

Sayın Köse…

Sayın Özdemir…

Sayın Süner

Sayın Ergin…

Sayın Güner

Sayın Oksal…

Sayın Öztürk

Sayın Keleş…

Sayın Barış…

Sayın Özkan…

Sayın Ateş…

Sayın Öğüt…

Sayın Ünlütepe

Sayın Tütüncü…

Sayın Genç…

Sayın Ağyüz

Sayın Emek…

Sayın Tınaztepe…

Tamam arkadaşlar.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum.

Yoklamayı başlatıyorum:

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) Önergeler (Devam)

1.- Ankara Miletvekili Yılmaz Ateş’in, (2/451) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/236) (Devam)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Şimdi de gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

Sayın milletvekilleri, İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay, gündemin “Sözlü Sorular” kısmında yer alan ve birleşimin başında sıra numaralarını belirtmiş olduğum soruları birlikte cevaplamak istemişlerdi.

Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:

IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te tarımın geliştirilmesine yönelik projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1094) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı M. Mehdi Eker tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Hasan Özdemir

                                                                                                                     Gaziantep

Gaziantep'te kuraklık, akarsuların kirlilik düzeyi, tarımsal üretimi ve ürün çeşitliliğini olumsuz etkilemektedir.

Bu bilgiler ışığında;

1) Bakanlığınız bünyesinde Gaziantep tarımının geliştirilmesi veya teşviki için ne gibi projeler yürütülmektedir? Devam eden projelerin performans değerleri nedir? Yeni projeler var mıdır?

2) Gaziantep'te çiftçilerimizin ekonomik sıkıntılarını gidermeye yönelik tedbirler var mıdır? Varsa nelerdir?

3) Kuraklık bölgesi ilan edilen yerlerde çiftçilerimizin kuraklık yardımından ve Ziraat Bankasının çiftçi borç ertelemesinden faydalanabilmesi için neler yapılıyor?

2.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, bazı sivil toplum kuruluşlarına yönelik yaptırımlara ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1095) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Hasan Özdemir

                                                                                                                     Gaziantep

Ülkemiz, terörle mücadele sürecinde terörün sivilleşmesi olgusuyla ifade edilen şekilde, PKK yanlısı Sivil Toplum Kuruluşlarının faaliyetlerine de sahne olmaktadır. Bu kuruluşların bazı şehirlerimizde giriştikleri provokatif nitelikli, topluma ve devlete ekonomik zararlara da sebep olan sözde "sivil itaatsizlik” eylemlerinde bulunduklarını görmekteyiz.

Buna göre;

1) Demokratik haklarını kullanarak kurulan bu STK'lara yönelik cezai yaptırım düşünülmekte midir?

2) Bu cezai yaptırımların Türk hukuk mevzuatında yer alabilmesi için ilgili Kanunlarda yeni bir düzenlemeye gidilmesi programınız dâhilinde var mıdır?

3.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, suçluluğun önlenmesine yönelik sosyal projelere ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1108) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                Hasan Özdemir

                                                                                                                     Gaziantep

Ülkemizde, giderek artan yoksulluk, işsizlik vb. sonucu oluşan sosyal bunalım neticesinde suç işleme eğilimi ve suç oranları her yıl doğru orantılı olarak artış göstermektedir. Bu durum, toplumun huzurlu bir ortamda yaşama hakkını gasbetmektedir.

Buna göre;

1) Suç işleme oranının hızla artış gösterdiği ülkemizde, önleyici hizmetler bakımından kolluk birimlerince alınacak önlemlerin dışında ne gibi sosyal projeler geliştirilmektedir?

4.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Bakırköy ve Bahçelievler’deki asayiş olaylarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1141) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                          Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                      Malatya

Son aylarda özellikle, İstanbul ve diğer şehirlerimizde ortaya çıkan sokak kabadayıları ellerindeki ateşli silah ve bıçaklarla halkı sindirmekte, tehdit etmekte ve korku salarak birçok vatandaşımızı yaralamışlardır. Özellikle Bahçelievler ve Bakırköy civarında gece ve gündüz birçok apartmana girerek, tehditle ve değişik istemlerle halka korku salmaktadırlar.

a) Özellikle Bakırköy ve Bahçelievler başta olmak üzere İstanbul'da yaşanan bu olaylarla ilgili Bakanlığınızca hangi tedbirler alınmıştır?

b) Bu kabadayıları şikâyet eden vatandaşlarımızın kimlikleri karakollarca gizli tutulmakta mıdır?

c) Şikayetçi vatandaşlarımızın kimliklerini sokak kabadayılarına açıklayan görevliler hakkında hangi yasal yaptırımlar uyguladınız?

5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Zile-Artova yolunun asfaltlanmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1159) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat İli Zile ile Artova arasında ulaşımı sağlayan karayolunun Artova sınırları içersinde kalan kısmı asfalt değildir. Zile-Artova arasında ulaşımı sağlayan karayolunun asfaltlanması ne zaman yapılacaktır?

6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, köy korucularının özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1160) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Büyük fedakarlıklar göstererek iç güvenlik hizmetlerinde görev yapan gönüllü köy korucularına sosyal güvenlik ve mali haklar tanınması ile ilgili çalışmalarınız var mıdır?

7.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Niksar’daki bir yolun bakımına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1165) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat İli Niksar sınırları içersinde bulunan, Niksar'ın bazı köyleri ile Erbaa İlçesi istikametinden gelen araçların Niksar İlçesine ulaşımında mesafeyi kısaltan ve bu yolla tasarruf yapılmasını da sağlayan, Mahmudiye-Şahinli yolu çok bozulmuştur. Bu yolda ulaşımın rahatça yapılabilmesi için bakım çalışmaları yapılacak mıdır?

8.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Turhal ve Niksar’da arıtma tesisi kurulmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1166) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat ilimizde, Yeşilırmak havzasında bulunan Turhal İlçemizde ve Kelkit Havzasında bulunun Niksar İlçemizde Katı ve Sıvı atık arıtma tesisleri olmadığından sular kirlenmekte ve çevreye olumsuz etkileri olmaktadır. Bu olumsuzlukların giderilmesi için arıtma sistemleri kurulması düşünülmekte midir?

9.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Şanlıurfa Valisinin bir parti etkinliğine katıldığı iddiasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1169) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                          Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                      Malatya

04.01.2009 tarihinde, Şanlıurfa'da yapılan, Adalet ve Kalkınma Partisi, Belediye Başkanları ile ilgili yapılan eğilim yoklamasına Şanlıurfa Valisi'nin de iştirak ettiği ilin yerel medyası tarafından haber yapılmıştır.

1) Valiler, her siyasi toplantısına katılmak zorunda mıdır? Yoksa sadece, iktidar partisinin toplantılarında mı bulunmaktadır?

2) Eğilim yoklamasına Sayın Valinin katılma gerekçesi ne olabilir?

3) Eğilim yoklamasına katılan bir adaya destek olmak için mi, yoksa bir başka adayın başarısızlığını istemek amacıyla mı katılmıştır?

10.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’da bir parktaki ağaç kesimine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1209) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                  Tayfur Süner

                                                                                                                       Antalya

Antalya'da Antalya Kültür Merkezi'nin de içinde bulunduğu Atatürk Parkı, 18.01.2009 tarihinde eşi görülmemiş bir ağaç katliamına sahne olmuştur. Burada eline motorlu testereyi alan kişiler, kentin akciğerlerini oluşturan parktaki ormanlık alandan 30 yıllık 8 adet çam ağacını kesmişlerdir.

Soru 1: 30 yıllık bu ağaçların kesim nedeni nedir? Ağaç kesimi Büyükşehir Belediyesinin bilgisi dâhilinde midir?

Soru 2: Ağaçlara kıyanlar, vatandaşın tepkisi sonucunda ağaç kıyımını durdurmuşlardır. Vatandaş tepki göstermeseydi, kaç ağacın daha kesilmesi planlanmıştı?

Soru 3: Ağaçların kesim emrini, Antalya Kültür Sanat Vakfı kurulu üyeliğine getirilen ve Vakfın yönetimi kendisine teslim edilen Erol İşbilen mi vermiştir?

Soru 4: Bu şahıs, vakıftaki görevine hangi kurumdan gelmiştir? Kim tarafından buradaki görevine atanmıştır?

11.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin bir ihalesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1231) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                  Yaşar Ağyüz

                                                                                                                     Gaziantep

Ülkemizdeki Belediyeler 5393 ve 5216 sayılı yasa temel olmak üzere ihale ve imar yasalarına bağlı olarak yönetilmek zorundadır.

İlgili yasalardaki hükümlere aykırı olarak yapılan iş ve işlemlerde kamu yararı söz konusu olmadığından suç işlenmiş olacaktır.

5393 sayılı Belediye yasasının 67’nci maddesi, hangi ihalelerin yerel seçimleri izleyen 6. ayın sonuna kadar yapılacağını belirlemiş iken,

1. Seçim bölgem Gaziantep'te Büyükşehir Belediye Başkanlığının internet sitesinde ve gazetelerde yayınlanan "İdare malı plent kullanılarak sıcak karışım ile yolların asfaltlanması ve sathi kaplama yapılması işi" ihalesinin, (İhale Kayıt No: 2009/3539) 1.000 takvim günü süreli yapılması ilgili yasaya aykırı değil midir?

2. 03 Mart 2009 günü yapılacağı ilan edilen ve 1.000 gün süreli bu ihalenin iptal edilmesi yasal zorunluluk değil midir?

3. 5393 sayılı yasanın 67’nci maddesini ihlal ederek, ihale ilanı yapan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve yetkililer hakkında soru önergem suç duyurusu kabul edilerek, soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?

12.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman’daki bir yolun durumuna ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1235) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla

                                                                                                                Dt. Şevket Köse

                                                                                                                     Adıyaman

Adıyaman TPAO'dan başlayıp, Organize Sanayi Bölgesi'nin altından geçerek Yaylakonak istikametine giden ve “Kırkgöz Yolu” olarak anılan yol, yıllardır çukur, virajlı olması gibi nedenlerle kazalara neden olmaktadır. Mevsim şartlarının kötü olduğu dönemlerde ise yolun çamurlu olması gibi olumsuzluklar halkın yaşamını etkilemektedir. Bu bağlamda:

1. Kırkgöz Yolu'nun durumu hakkında herhangi bir araştırma yapılmış mıdır?

2. Ne kadar süredir ismi geçen yol bu durumdadır?

3. İsmi geçen yolun düzeltilip, halkın rahatça kullanımına açılması için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?

13.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, kamu idarelerinin bütçelerinden Adıyaman’daki sivil toplum kuruluşlarına yapılan yardımlara ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1237) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Dt. Şevket Köse

                                                                                                                     Adıyaman

17/07/2006 tarih ve 26231 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 6'ncı maddesinde "Yardım talepleri, ilgili idarece değerlendirilir. Yardımın miktarının belirlenmesi ve dağıtımı, bakanlıklarda bakanın, diğer idarelerde kurumun en üst yöneticisinin onayı ile yapılır." denilmektedir. Bu bağlamda:

1. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana Adıyaman ilimizde bulunan dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere hangi kamu idareleri ile mahallî idareler tarafından ne kadar yardım yapılmıştır?

2. Söz konusu yıllar itibariyle Adıyaman ilimizde yardım yapılan dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküller hangileridir? Anılan teşekküllerin hangisine, ne kadar yardımda bulunulmuştur? Yardımların konusu olan faaliyetler nelerdir?

3. Yardım konusu faaliyetin gerçekleştirilmediğinin veya yardımın amacına uygun olarak harcanıp harcanmadığının denetimi yapılmış mıdır? Eğer denetim yapılmışsa amaca uygun olmayan harcama tespit edilmiş midir? Bu durumun sonunda herhangi bir yaptırım söz konusu olmuş mudur?

14.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, bir köyün içme suyu sorununa ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1312) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 06.03.2009

                                                                                                             Mehmet Serdaroğlu

                                                                                                                    Kastamonu

Kastamonu İli Azdavay ilçesi Söğütpınar Köyü'nde içme suyu bulunmamaktadır. Bugüne kadar su ihtiyacının giderilmesi ile ilgili bir çalışma da yapılmamıştır. Köyün ismi ile dahi bağdaşmayan bu durumdan kurtarılması ve yaşayanların en önemli ihtiyacı olan içme suyu sorununun giderilmesi büyük önem taşımaktadır.

Soru:

1- Söğütpınar Köyü'nün içme suyu ihtiyacının giderilmesi yönünde Kaymakamlığın yada ilgili kurumların bir çalışması var mıdır?

2- Köyün içme suyu ihtiyacı ne zaman karşılanacaktır?

15.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir kasabanın yolunun asfaltlanmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1339) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Erbaa-Gökal Kasabası yolu kasisler ve çukurlardan dolayı çok kötü bir durumdadır. Gökal, Düden'e kadar uzanan asfaltta tam olarak bozulmuştur. Bu yolla ilgili bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Yola ne zaman asfalt yapılacaktır?

16.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, bir köyün su sıkıntısına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1365) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                             İsmet Büyükataman

                                                                                                                        Bursa

Bursa İli Keles İlçesi Akçapınar Köyünde su sıkıntısı yaşanmaktadır. Bursa Uludağ'ın eteklerinde, suyun kaynağında bulunan bir köyümüzde su sıkıntısı yaşanması alt yapı yetersizliğinden meydana gelmektedir.

Buna göre;

Bursa İli Keles İlçesi Akçapınar Köyünün su sıkıntısını gidermek için bakanlığınızca yapılan bir çalışma bulunmakta mıdır?

17.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Zile-Artova yolunun iyileştirilmesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1553) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sn. Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Zile - Artova grup yolu daha önceleri programa alınmış olmasına rağmen bir türlü yapılmamıştır. Toz, toprak ve kasisten dolayı araba ile geçmek mümkün değildir. Gümüşyurt, Tamyeli, Aktan, Yenice deki yaşayan insanlar mağdur olmaktadır. Bu yola ödenek ayrılmış mıdır? Ne zaman yapılacaktır?

18.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, farklı şartlarda çalışan Emniyet Teşkilatı çalışanlarının özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1647) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Emniyet Teşkilatında görev yapan personel arasında çalışma saatleri ve koşulları ile ilgili değişik durumlar mevcuttur. Örneğin masa başında çalışan personel, motorize ekiplerde görev yapan Polis memurları ile aynı riski, zorluğu yaşamamalarına rağmen aynı maaşı almaktadırlar.

Soru: Bu adaletsizliğin giderilmesi, bu ve bunun gibi risk grubunda çalışan personelin ücretlerinin iyileştirilmesi yönünde bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

19.- Mersin Milletvekili Akif Akkuş’un, akaryakıt ödeneği bulunmayan belediyelere ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1669) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yer alan soruma İçişleri Bakan'ı Sayın Beşir Atalay'ın sözlü olarak cevap vermesini saygılarımla arz ederim.08.12.2009

                                                                                                            Prof. Dr. Akif Akkuş

                                                                                                                       Mersin

Belde belediyelerin birçoğunda makine parkı bulunmakta ve araçlar sürekli çalışarak gerekli işleri yapmaya çalışmakta ancak, akaryakıt ödeneği bulunmamaktadır.

Akaryakıt ödeneğinin olmaması, belediye sınırları içindeki işlerin aksamasına ve vatandaşın mağdur olmasına sebep olmaktadır. Belde belediyelerine akaryakıt ödeneği ayrılması konusunda herhangi bir çalışmanız var mı? Bu konuda ne düşünmektesiniz?

20.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, muhtarların özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1671) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                Hasan Özdemir

                                                                                                                     Gaziantep

Ülkemizde muhtarlar özlük haklarından kaynaklanan ciddi sorunlarla karşı karşıyadırlar. Bu sorunlardan öne çıkanlar muhtarlarımızın sosyal güvenlik haklarında ve emeklilik dönemlerinde yaşadıkları problemlerdir.

Buna göre;

1) Muhtarlarımızın emekli olduktan sonra silah ruhsatından harç alınmaları konusunda muhtarlarımızın mağduriyetlerini giderecek yeni bir düzenleme düşünüyor musunuz?

2) Mahalle muhtarlarımız görevlerini yerine getirirken tasdik için mühür ücreti almaktadırlar. Ancak muhtarlarımızın 2108 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde belirtildiği şekliyle sigortalı sayılma rejimine tabi tutulmaları muhtarlarımızı mağdur etmektedir. Muhtarlarımızın almış oldukları tasdik ücretinin kaldırılarak muhtarlarımızın sigorta primlerini ödemeyi ve muhtarlarımızın maaşlarını asgari ücrete çıkarmayı düşünüyor musunuz?

21.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, işyerlerine Türkçe isim verilmesinin özendirilmesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1690) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                                   Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru:

1) Ülke genelinde başta Büyükşehirlerde olmak üzere işyerlerine Türkçe isim verenlerden belediyece Tabela Vergisinin indirimli veya hiç alınmaması gibi bir karar düşünüyor musunuz?

2) Yabancı isimle işyeri tabelalarının çok olduğu şehirlerimizde Türkçe isim verilmesini cazip hale getirecek çalışmalar yapmayı düşünüyor musunuz?

22.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, il genel meclisi üyelerinin özlük haklarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1744) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki   sorularımın   Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                   Hasan Çalış

                                                                                                                      Karaman

Belediye Başkanlarımızla birlikte seçilen İl Genel Meclisi Üyeleri, pek çok alanda yatırım ve istihdama yönelik önemli görev üstlenmişlerdir. Türkiye genelinde sayıları 3 bin 281'i bulan İl Genel Meclisi Üyeleri, sosyal güvencesiz ve ayda beş huzur hakkı olan 522 TL aylıkla hizmet vermektedir.

Bu bilgiler ışığında;

1) Halen görevde bulunan İl Genel Meclisi Üyelerinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilmelerine yönelik bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

2) Ulaşım, telefon, konaklama ve yemek gibi giderlerini ceplerinden karşılamak zorunda kalan İl Genel Meclisi Üyelerinin ekonomik ve sosyal haklarına yönelik yeni bir düzenlemeniz var mıdır? Bu konuda düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?

23.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Erzurum’un trafik altyapısına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1773) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.18.01.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                                      Ardahan

Erzurum'da 2009 yılında toplam 676 trafik kazası olmuştur. 2011 yılında Erzurum'da trafiğe kayıtlı araç sayısı 85 bin olacaktır. Erzurum'da yapılacak olimpiyat oyunlarında trafikte izlemeye gelenler ve görevli araçlarla beraber 100 bin araç olacaktır. Yenileri yapılmazsa ana arterlerde büyük sorunlar yaşanacak, otopark sıkıntısı had safhaya çıkacaktır.

1) 2011 yılında Erzurum'da yapılacak olan Dünya Üniversitelerarası Kış Olimpiyatlarında mevcut bulunan anayollar, caddeler, sokaklar ve özellikle otoparkların bu yükü kaldıramayacağı bellidir. Erzurum'a yeni arterler, yeni otoparklar yapmayı düşünüyor musunuz?

24.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir derenin ıslahına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1786) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 21.01.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                                      Ardahan

Ardahan Damal ilçemiz Çaybaşı mahallesindeki dere her yıl yağan kar yağışları ve yağmurlardan dolayı sel baskını ile karşı karşıya kalmakta mahallede oturan vatandaşlarımızın her yıl maddi kayıplara uğramasına neden olmaktadır. Bu derenin 700 metrelik bölümünün ıslah edilmesi gerekmektedir.

1- Ardahan Damal İlçemiz Çaybaşı mahallesindeki dere yatağı yağan yoğun kar yağışı ve yağmurlardan dolayı sel baskınından dolayı hemşerilerimizin maddi kayıpları olmaktadır. Dere yatağının üzerinin açık olması nedeniyle yazın sivrisinekten ve kokudan dolayı hemşerilerimiz burada oturmakta zorluk çekmektedirler. Dere yatağının 700 metrelik yerinin acilen ıslah edilmesi gerekmektedir. Dere yatağının her iki yanının taş duvarla örülüp üzerinin kapatılması için bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz, düşünüyorsanız ne zaman yapacaksınız?

25.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, sulama birliklerinin borçlarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1794) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun, İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Ülke genelinde kaç tane sulama birliğinin, elektrik, vergi vs borcu vardır. Bunların miktarı ne kadardır. Sulama birliklerinde kaç kişi çalışmaktadır. Birliklerin personele borcu ne kadardır?

26.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, EGO’nun öğrenci bandrol ücretine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1840) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.3.02.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                                      Ardahan

Ankara'da toplu taşım ücretlerine yapılan zamlar öğrencilerin tepkilerine neden olmuştur. Öğrenci olmayanların da öğrenciler için olan indirimli EGO kartlarının kullanılmaması için denetimler sıklaştırılmaktadır. Öğrencilerden bandrol almak için 20 TL istenmektedir.

1- Ankara'da toplu taşım araçlarına yapılan zamlar öğrencileri zor durumda bırakmış olmakla beraber bir de EGO’dan alınan bandrol ücretinin 20 TL olması öğrencileri daha zor duruma bırakmıştır. EGO tarafından satılan öğrenci bandrolünün fiyatını 5 TL’ye düşürmeyi düşünüyor musunuz?

27.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, polis meslek yüksek okullarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1848) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                          Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                      Malatya

Ülkemizdeki Polis Meslek Yüksek Okullarımızın öğrenci kapasiteleri farklı sayılarda olup, bazılarına ilave öğrenci kapasitesi oluşturmak açısından yeni ödenekler verilmektedir.

Bu nedenle,

1) Ülkemizde, kaç Polis Meslek Yüksek Okulu vardır? Her birinin öğrenci kapasiteleri kaç tanedir?

2) Hangi, Polis Meslek Yüksek Okullarımıza ilave öğrenci kapasitesi yaratmak açısından bütçeden kaynak tahsisi yapılmıştır?

3) Bazı Polis Meslek Yüksek Okullarımızın öğrenci sayılarının 1.000-1.500 öğrenciye yükseltilmesi çalışmasının olduğu belirtilmektedir. Bu okullar içerisinde Malatya Polis Meslek Yüksek Okulu var mıdır?

4) Malatya Polis Meslek Yüksek Okulunun öğrenci sayısının 2010 yılı sonunda 1.000 veya 1.200 öğrenciye ulaşmasına sağlamak açısından ilave kaynak tahsisi yapılacak mı?

28.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, muhtarların özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1856) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen sorularımın, İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                              Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                      Kütahya

Ülkemizde mahalle veya köy muhtarı olarak görev yapan muhtarlarımızın oldukça zor şartlarda görev yaptıkları bilinmektedir. Muhtarlarımızın maaş, özlük ve sosyal haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarla ilgili olarak;

1. Bakanlığınızca mahalle veya köy muhtarlarının durumlarının düzeltilmesine yönelik olarak yürütülen bir çalışma var mıdır? Varsa çalışma ne aşamadadır?

2. Muhtarların sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi ve durumlarının iyileştirilmesine yönelik olarak milletvekilleri tarafından verilen araştırma önergeleri ve kanun tekliflerinin gündeme alınması konusunda Bakanlığınızın bir girişimi olmuş mudur?

3. Bu konuda Bakanlığınızın görüşü nasıldır?

29.-Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Beyoğlu Belediyesi tiyatro salonunun mühürlenmesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1872) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 11.02.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                                      Ardahan

Nasıl bir ülke istiyoruz? Her şeyden önce insanların can ve mal güvenliğini sağlayan anayasal devlet yapısına sahip bir ülke. Farklı inançtakilerin ve inançsızların birlikte devlet karşısında eşit muamele görerek yaşadığı laik bir ülke. Yöneticilerini kendi seçen denetleyen ve değiştiren demokratik bir ülke. Bütün bireylerin temel hak ve özgürlüklerini, özel yaşamlarını güvence altına alan hukuk devletinin egemen olduğu bir ülke.

1- Beyoğlu Belediyesi tiyatro salonunda Salonun yangın merdiveni yok diye mühürlenmesi doğru mudur?

30.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün yol sorununa ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1902) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 23.02.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                                      Ardahan

Kars-Tiflis Demiryolu çalışmaları havaların ısınmasıyla hız kazanmıştır. Ancak, bölgeye sevkiyat başlarken ağır tonajlı araçlar yollan bozmaya başlamıştır. Çıldır Yukarı Canbaz köyü arası yolun alt yapısı tamamlanarak 2 yıl önce atılan asfalt yeterli kalınlıkta ve düzeyde olmadığından asfalt bozulmuştur.

1- Ardahan Çıldır Yukarı Canbaz köyü yolları ağır tonajlı araçların geçmesi nedeniyle köye giden yol çukurlar içindedir. Maddi hasarlı kazalar meydana gelmekte ve köylülerimiz sıkıntı çekmektedir. Bu yolun bir an evvel yeniden asfalt yapılması için bir çalışma yapacak mısınız, yapacaksanız ne zaman yapacaksınız

31.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir beldenin yolunun yapımına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1920) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                               Tokat Milletvekili

Soru: Reşadiye ilçesi, Kuzbağ Beldesini anayola bağlayan 2 km. lik yol kullanılamaz durumda olup, araçlarda maddi hasarlara, belde ve yöre halkımızda da sıkıntılara sebebiyet vermektedir.

Adı geçen belde yolu ne zaman yapılacaktır?

32.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün yol sorununa ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1923) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 5.03.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                            Ardahan Milletvekili

Kars-Tiflis Demiryolu çalışmaları havaların ısınmasıyla hız kazanmıştır, ancak bölgeye sevkiyat başlarken ağır tonajlı araçlar yolları bozmaya başlamıştır. Yukarı Canbaz köyü ile Çıldır ilçesindeki yolun alt yapısı tamamlanarak 2 yıl önce atılan asfalt bozulmuştur. Bu durumda köye gidiş geliş zorlaşmakta araçlarda maddi hasarlı kazalar olmaktadır.

1- Ardahan Çıldır Yukarı Canbaz köyünün yolları Demir yolu çalışmaları nedeniyle bölgede çalışan ağır tonajlık kamyonların çalışmasından dolayı köy yolu çamur ve çukur içindedir. Bu yolun asfaltının tekrar atılması için bir çalışma yapacak mısınız?

33.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün içme suyu şebekesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1928) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 5.03.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                            Ardahan Milletvekili

Ardahan Çıldır Eşmepınar köyü halkı musluklardan temiz su içemiyor. Evlerinde çeşmelerden akan suların kirli ve temiz olması köylülerin başka yerlerden içme suyu getirmesine sebebiyet vermektedir.

1- Ardahan Çıldır Eşmepınar köyünde yaşayan hemşerilerimiz kullandıkları suyun temiz olmadığından şikâyet etmektedirler boruların çok eskiden döşenmiş olmasından dolayı yer yer çatlakların ve kırıkların olmasından dolayı temiz su içememektedirler. Köyün içme suyu getiren su şebekesinin su borularının değişmesi için bir çalışmanız olacak mı?

34.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı köy yollarının durumuna ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1942) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 5.03.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                            Ardahan Milletvekili

Ardahan ili Göle İlçemize bağlı Demirkapı, Gülistan, Yağmuroğlu, Mollahasan ve Çobanköy Köylerinin, asfalta uzaklığı 15 km olan yollarının bakımsızlığı göz önüne alınarak 2009 yılı bütçesinde programa alınmış ve köylümüzün hizmetine sunulmuştur.

Ancak aradan geçen 3-4 ay gibi kısa bir süre içerisinde yollar bozularak kullanılamaz bir hal almıştır. Vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilebilmesi için 8 ay gibi uzun bir kış dönemi yaşanan köylerimizde yol probleminin kalıcı olarak giderilmesi gerekmektedir.

1- Demirkapı, Gülistan, Yağmuroğlu, Mollahasan ve Çobanköy Köylerimizin yollarının düzgün ve eksiksiz yapılıp yapılmadığını incelemeden teslim alan yetkililer hakkında herhangi bir cezai işlem yapacak mısınız?

2- Vatandaşlarımızın mağduriyetini bir an önce giderebilmek için köy yolumuzu düzgün bir şekilde yeniden yaparak kalıcı bir çözüm getirecek misiniz?

35.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, muhtarların özlük haklarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1966) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Muhtarların çalışma saatleri ile görevleri çok ağır sorumluluk isteyen bir durum arz etmektedir. Devletin verdiği ücret yeterli değildir. Muhtarlara maaşının artması ve bazı özlük haklarının verilmesi gerekmektedir. Bu yönde bir düzenleme yapmayı düşünüyorsunuz?

36.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, araçlara kesilen para cezalarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1996) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Ülkemizde 2009 yılı içerisinde kaç araca, ne kadar para cezası kesilmiştir?

37.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’taki belediyelerin İller Bankasına olan borçlarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/1999) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat ilindeki belediyelerin İller Bankasına ne kadar borcu vardır? Bu borçlar içerisinde ödeme zamanı geçmiş ve ödenmemiş olan miktar ne kadardır?

38.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Posof’taki bazı köylerdeki yol ve su çalışmalarına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2014) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 7.04.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                                      Ardahan

Ardahan ilimizin, merkez ve ilçe köylerinde yaşanan yol ve su problemleri ilimizin en büyük sıkıntılarından birisidir. Ardahan ilimizde köy yollarının bakımsız, dar ve bozuk olması nedeniyle, özellikle kış aylarında çok büyük problemler yaşanmakta, başta öğrencilerimiz ve hastalarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımız mağdur olmaktadır.

Ayrıca vatandaşlarımız içme sularının sağlıksız olması nedeniyle sık sık rahatsızlanmakta, kış aylarında da bu sorun içinden çıkılmaz bir hal almaktadır.

1- Ardahan ilimiz Posof İlçesi Binbaşıeminbey, Armutveren, Balgöze, Çambeli, Çayırçimeni, Derindere, Gönülaçan ve Kumlukuz köylerine şu ana kadar yol ve su konusunda hangi çalışmalar yapılmıştır.? Yapılan çalışmalar ne aşamadadır?

39.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün altyapı hizmetlerine ayrılan ödeneğe ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2024) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 12.04.2010

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                                      Ardahan

Ardahan Posof İlçesi Beykent köyünün alt yapısının yapılabilmesi için 1997 yılında projesi yapılmış olup 2010 yılı bütçesinden 90.000 TL. ödenek ayrılmıştır. Bölgedeki köylerde alt yapı sorunlarının bir kısmı tamamlanmış olup nüfus artışının göz önünde bulundurularak ihtiyaç haline gelen alt yapı sorunlarının giderilmesi gerekmektedir.

1- Ardahan Posof ilçesi Beykent köyünün alt yapısının yapılabilmesi için 1997 yılında projesi yapılmış olup 2010 yılı bütçesinden 90.000 TL. ödenek ayrılmış olmasına rağmen bu ayrılan ödenekle projenin tamamlanması ödenek miktarını artırmayı düşünüyormusunuz?

40.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir köy yolunun yapılmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2091) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat ili Reşadiye ilçesi Saraykışla köyü yolu çok kötü durumdadır. Bu yol ne zaman, asfalt yapılacak, vatandaşlar rahatça kullanılabilecektir?

41.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, İzmir’de altyapı çalışmaları nedeniyle esnafın uğradığı mağduriyete ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2132) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki soruların İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                              Kamil Erdal Sipahi

                                                                                                                         İzmir

İZMİR'de metro yapımı nedeniyle şehrin en işlek bölgesi olan HATAY İNÖNÜ Bulvarının bir bölümü bir yıldan fazladır trafiğe kapatılmıştır. Bu kesimdeki esnaf büyük bir mağduriyet içerisine düşmüştür.

20 Haziran 2010'dan itibaren yine metro projesi nedeniyle İnönü Bulvarının hemen hemen tamamının asgari 6 ay süre ile trafiğe kapatılacağı açıklanmıştır.

Şehrin en işlek bölümünde bu cadde üzerinde bulunan tüm esnafın çok büyük mağduriyetlere uğrayacağı kesindir.

Sorular

1- Bu bölgedeki esnafın mağduriyetini giderecek, onlara yardımcı olacak bir çalışma var mıdır?

2- İzmir'de geçen yıllarda GAZİEMİR bölgesindeki ve ÇİĞLİ-ANADOLU Bulvarında yapılan alt geçit çalışmalarında mağdur olan esnaf için bir girişimde bulunulmuş mudur?

3- Ülke genelinde uzun süreli yapım-inşaat faaliyetleri nedeniyle mağduriyet yaşayanlar için daha geniş kapsamlı bir yasal ve idari düzenleme yapılması düşünülmekte midir?

42.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Göle ilçesindeki konteyner ihtiyacına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2134) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İç İşleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                    Ensar Öğüt

                                                                                                                      Ardahan

Ardahan'ın Göle ilçesinde havaların ısınmasıyla çöplerin cadde ve sokaklara gelişigüzel atılmasının kısa süre içinde ilçede sağlık problemleri oluşturabileceği görülmektedir. İlçede çöp konteynerleri bulunmadığından dolayı çöplerin belediyenin belirlediği yerlere dökülmesi,havaların da ısınmasıyla sağlık problemi oluşturma tehlikesi arz ediyor.

1- Ardahan'ın Göle ilçesinde belediyenin gösterdiği yerlere çöp atan vatandaşlarda havaların ısınmasıyla sağlık sorunları baş göstermeye başlamıştır. Ardahan'ın Göle ilçesinde çöplerin toplanması için konteyner alınacak mı?

43.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir köy yolunun asfaltlanmasına ilişkin  sözlü soru önergesi (6/2147) ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                                Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat ili Erbaa ilçesi Karaağaç köyünün yolu ne zaman asfalt yapılacaktır?

BAŞKAN – Sayın Beşir Atalay soruları cevaplandıracaktır.

Buyurunuz efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Önce, ilk soru Tarım Bakanımızla ilgili, onun cevabını okuyorum, sonra da Bakanlığımla ilgili sorulara geçeceğim.

Tarım Bakanlığının 1094 no.lu soruya cevabı: Bakanlığımızca tarım, stratejik ve rekabete dayalı iktisadi bir sektör olarak ele alındı; tarımsal destekler, kalite, sağlık, verimlilik ve kırsal kalkınma esas alınarak yeniden düzenlendi. Ülkemizde tarımın geliştirilmesi amacıyla pek çok proje yürütülmektedir.

Gaziantep ilinde 2009 yılında üretimi geliştirme, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi değişik konularda on dokuz adet projeye 5 milyon TL ödenek aktarılmıştır, 2010 yılında ise 725 bin TL ödenek ayrılmıştır.

Çiftçilerimizin gelirlerini artırmaya yönelik olarak, kırsal kalkınma, kooperatif destekleri, mazot, gübre desteği, prim desteği, hayvancılık destekleri ve bunun gibi tarımsal destekler sağlanmaktadır. Bu kapsamda 2010 yılında Gaziantepli çiftçilerimize ekim ayı itibarıyla 43 milyon TL destek verildi. 2003-2010 yılları arasındaysa toplam 481 milyon TL kuraklık desteği dâhil tarımsal destek verilmiştir.

Kuraklıkla ilgili olarak, 2008 yılında yaklaşık 500 bin çiftçimize 535 milyon TL destek ödemesi yapılmıştır. Bu çerçevede Gaziantep ilimizde kuraklıktan zarar gören yaklaşık 13 bin çiftçimize 11 milyon TL kuraklık ödemesi yapılmıştır.

Diğer taraftan, 2008 yılı ilkbahar döneminde meydana gelen kuraklık nedeniyle üreticilerin Ziraat Bankasına olan borçları 1/8/2008 tarihinden itibaren bir yıl süreyle ertelenmiştir.

Sayın Özdemir’in 1095 sayılı soru önergesinin cevabı: Sivil toplum kuruluşlarının yaptıkları faaliyet ve eylemler suç teşkil etmediği ve Anayasa ve kanunla çizilen sınırlar içerisinde kaldığı müddetçe tabii ki serbesttir. Bu sınırların aşılması durumunda ya da suç işlenmesi hâlinde söz konusu olabilecek ceza ve diğer müeyyideler ile bunları uygulayacak ve takip edecek makamlar ilgili kanunlarla belirlenmiştir.

Yine Sayın Özdemir’in 1108… Ülkemizde ve uluslararası alanda suçla çok yönlü mücadele etme prensibi esas alınmaktadır. Buna göre geliştirdiğimiz ve faydalı olacağını düşündüğümüz Toplum Destekli Polislik Projesi, Güvenli Okul Güvenli Eğitim Projesi, Risk Altındaki Çocuklar Ulusal Bilgi Sistemi Projesi ve Polisin Asayiş Suçları ile Mücadele Projemiz mevcuttur. Bu projeler ve uygulamalardaki temel amacımız suç işlemeye sebep olduğu değerlendirilen faktörlerin bireyler üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak ve sosyalleşmeyi temin etmektir.

Sayın Aslanoğlu’nun sorusunun cevabı: Bakırköy ilçesinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak ilçe emniyet müdürlüğü veya polis merkezi amirliklerine yapılan şikâyetler ivedilikle değerlendirilmiştir. İstanbul ili Bahçelievler ilçesinde meydana geldiği iddia edilen olayla ilgili olarak ise Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğüne herhangi bir müracaat da olmamış, böyle bir olay da intikal etmemiştir.

Sayın Doğru’nun sorusunun cevabı: Zile-Artova arasında ulaşımı sağlayan karayolunun asfalt çalışması il özel idaresi ve KÖYDES katkılarıyla 2010 yılı içerisinde tamamlanmıştır.

Yine Sayın Doğru’nun… Gönüllü köy korucularına sosyal güvenlik ve mali haklar tanınmasıyla ilgili olarak çalışmalar yapılmaktadır.

1165 no.lu sorusunun cevabı: 2010 yılı içerisinde soru önergesinde bahse konu yerlerde yol genişletilmesi yapılarak yolun tamamı asfaltlanmıştır. Bu, Niksar’daki bir yolla ilgili.

Turhal ve Niksar’da arıtma tesisi kurulmasıyla ilgili sorunun cevabı: Yeşilırmak havzasında bulunan Turhal atık su arıtma tesisi inşaatıyla ilgili, ilçeye bağlı Elalmış köyü sınırları içerisinde 80 bin metrekare yer tahsisi yapılmış, ancak ödenek yetersizliği nedeniyle kamulaştırma yapılamadığından işe başlanamamıştır. Kelkit havzasında bulunan Niksar Atık Su Kanalizasyon Projesi’yle ilgili 2014 yılı itibarıyla işin tamamlanarak teslim alınması planlanmaktadır.

Sayın Doğru’nun, bir kasabanın yolunun asfaltlanmasıyla ilgili… Erbaa Kaymakamlığınca KÖYDES 2009 yılı kapsamında bahsedilen yolun 5 kilometrelik kısmı ikinci asfalt yapılmıştır, 2010 yılı içerisinde ise 20 kilometrelik kısmı asfalt yapılmış, tamamlanmıştır.

Sayın Büyükataman’ın, Akçapınar köyünün su sıkıntısı hakkında… Bursa ili Keleş ilçesi Akçapınar köyünün içme suyu ihtiyacı 0,430 litre/saniyedir. Mevcut içme suyu deposundan gelen su miktarı haziran ayında 1,5 litre/saniye olarak ölçülmüştür. Yaz döneminde suyun debisinin en düşük olduğu aylarda ve köylünün bahçelerinde yetiştirmekte oldukları sebzelerini sulama yoluna gitmeleri sebebiyle içme suyu yeterli olamamaktadır. Köylünün içme suyunun sulama amaçlı kullanmamaları durumunda içme suyu deposuna gelen su, ihtiyaçları fazlasıyla karşılayacak durumdadır.

Sayın Özdemir ve Sayın Doğru’nun sorularının cevapları: Polislerin ve il emniyet müdürlerinin özlük haklarıyla ilgili… 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36’ncı maddesinde sayılan hizmet sınıfları arasında emniyet hizmetleri sınıfı da yer almaktadır. Anayasal statüleri gereği genel kamu personeli sistemi dışında tutulan bazı meslek grupları haricinde, emniyet hizmetleri sınıfı personelinin genel sistem dışına çıkarılması yönünde bir düzenleme yapılması öngörülmemektedir.

Ocak 2003 ve Mayıs 2009 dönemlerinde yapılan düzenlemelerle emniyet hizmetleri sınıfında yer alan personelin maaşlarında ortalama yüzde 142 oranında artış sağlanmıştır. Aynı dönemde emekli polis memurlarının maaşlarında da yaklaşık yüzde 123 oranında artış sağlanmıştır. İlave ödemeler nedeniyle var olan ücret dengesizliği önemli ölçüde giderilmiş ancak polisimizin çalıştığı zor şartlar göz önüne alındığında bunun yeterli olmadığını da biliyoruz. Bu nedenle, önümüzdeki dönemlerde bütçe imkânları çerçevesinde iyileştirme yapılması daima düşünülecektir.

Sayın Doğru’nun bir kasabanın yolunun asfaltlanması hakkında… Erbaa Kaymakamlığınca KÖYDES Projesi 2009 yılı kapsamında bahsedilen yolun 5 kilometrelik kısmının ikinci kat asfaltı yapılmıştır, 2010 yılı içerisinde ise 20 kilometrelik kısmının asfaltı tamamlanmıştır.

Reşadiye’de bir beldenin yol sorunu hakkında… Kuzbağı beldesi ulaşım yolu stabilize bir yol olup önümüzdeki dönemde bu yolun asfaltlanması program içine alınmıştır.

Zile-Artova yolunun iyileştirilmesi hakkında… Zile-Artova grup yolu 40 kilometre olup, Artova ilçesi sınırları içinde kalan bölümü 22 kilometredir. Bu yolun asfalttan önce altyapısının yapılması gerektiği için KÖYDES Projesi ve il özel idaresi imkânlarıyla tahsis edilen ödenek ölçüsünde öncelikle genişletilmiş ve stabilizesi tamamlanmıştır. Ayrıca, sanat yapıları, büz ve menfezler, bunun dışında 6 kilometre birinci kat asfaltı tamamlanmıştır.

KÖYDES Projesi 2009 yılı faaliyetleri kapsamında Zile-Artova grup yolunda yıl içinde Artova ilçesinden Yenice köyü istikametinde 2,5 kilometre birinci kat asfalt yapılmıştır. 2010 yılı içerisinde de özel idare bütçesinden 14,5 kilometre ikinci kat asfalt yapılıp bitirilmiştir. Ayrıca, bu yolun iki ilçeyi birbirine bağlayan en kısa yol olması ve bunun dışındaki yolun Tokat ve Pazar ilçelerinden dolaşarak 105 kilometre olması sebebiyle kara yolları ağına alınması teklif edilmiştir.

Farklı şartlarda çalışan emniyet teşkilatı çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili 1647 sayılı soru… Emniyet mensuplarımızın maddi  durumlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımız bütçe imkânları da gözetilmek suretiyle devam etmektedir.

Sayın Akkuş’un akaryakıt ödeneği bulunmayan belediyeler hakkında… 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 61 ve devam eden maddeleri belediye bütçelerini düzenlemektedir. Buna göre, 61’inci madde belediyenin stratejik planına ve performans programına uygun olarak hazırlanan bütçe, belediyenin malî yıl ve izleyen iki yıl içindeki gelir ve gider tahminlerini gösterir, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına izin verir.” hükmüne amirdir. 62’nci maddede ise belediye meclisinin bütçe tasarısını aynen veya değiştirerek kabul etme hususunda yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır. Belediye Kanunu, belediyenin kendi bütçelerini yapma yetkisini ve hangi fasla ne kadar ödenek koyacakları hususunu, temel kısıtlar dışında, belediyelere bırakmıştır. 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun ile merkezî hükûmet tarafından belediyelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından hangi usul ve yöntemle pay aktarılacağı da düzenlenmiştir.

Tabii, belediyelerle ilgili, belki Sayın Milletvekilimizin sorusu içinde, orada yer almıyor ama şöyle bir anlam çıkabilir: Nüfusu çok düşen, geliri azalan belediyeler, personel sayısı fazla, norm kadronun üzerinde personel sayısı olan ve personeli fazla olan belediyelerle ilgili sorun da var. O konuda da çalışmamız sürüyor. Yüce Meclise o konuda tasarımız da gelecek. Bu konuda bir çözüm bulmak durumundayız.

Sayın Özdemir, Sayın Işık ve Sayın Doğru’nun muhtarların özlük hakları hakkındaki sorusunun cevabı: Bilindiği gibi, ülkemizdeki köy ve mahalle muhtarlarına 3.000 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ödenek verilmekteydi. 2005 yılında, Bakanlar Kurulu kararıyla, 2108 sayılı Yasa’da düzenlenen hükme istinaden 3.000 olan gösterge rakamı 6.000’e çıkarılmış, dolayısıyla muhtar ödenekleri o günün şartlarıyla 2 kat artırılmıştır. Ayrıca, şu anda, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulumuza sunulan Köy Kanunu tasarısı taslağı üzerinde çalışılıyor, yakın zamanda Meclise intikal edecek. Burada, hem köy hem de mahalle muhtarlarımızla ilgili daha farklı bir iyileştirme, sistemi tamamen değiştirme yönünde bir teklifi de getireceğiz.

İş yerlerine Türkçe isim verilmesinin özendirilmesi hakkında sorunun cevabı: 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda ilan ve reklam vergisi düzenlenmiştir yani belediyelere verilen bir yetki. Soru önergesinde ifade edilen teklif olumlu bulunmakta olup Bakanlığımda yapılan mevzuat çalışmalarında bu husus da dikkate alınacaktır.

Sayın Çalış’ın il genel meclis üyelerinin özlük haklarıyla ilgili sorusunun cevabı: İl genel meclis üyelerinin huzur hakkıyla diğer sosyal hakları 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 24’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre “Meclis ve komisyon toplantılarına katıldıkları her gün için il genel meclisi başkanlarına 6.000 gösterge, diğer meclis üyelerine 2.200 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan kat sayıyla çapımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir.” denilmektedir. Aynı Kanun’un 28’inci maddesinde ise encümen üyelerine verilecek ödenek düzenlenmiştir. Buna göre “Encümen başkanına 14.000, üyelerine 12.000 gösterge rakamının devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık brüt ödenek verilir. Encümenin memur üyelerine encümen üyeleri için belirlenen gösterge rakamının yarısı ödenir.” denilmektedir. Ayrıca, il genel meclis üyelerinden encümene seçilenler 5510 sayılı Kanun kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilişkilendirilmektedir. Bu konuda da bizim mevcut İl Özel idaresi Kanunu üzerinde de bir çalışmamız var, orada da bazı sorunlar var, onların da uygulamadaki sonuçları da görülerek belli düzeltmeler yapılacaktır.

Erzurum’un trafik altyapısına ilişkin Sayın Öğüt’ün sorusunun cevabı: Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Karayolları Bölge Müdürlüğünce verilen bilgiyi aktarıyorum: Şehrin muhtelif yerlerine altışar adet olmak üzere toplam on iki adet köprülü kavşak yapılmıştır. Mevcut ana arterlere alternatif olacak şekilde yeni caddeler açılmasıyla ilgili daha önceden başlatılan kamulaştırma işlemlerinin büyük bir kısmı bitirilmiş, yeni alternatif caddeler oluşturulmuş, imar planları ise yeni alternatif caddeler oluşturacak şekilde tekrar düzenlenmiştir. Araç parklarıyla ilgili olarak bin araç kapasiteli kapalı otopark bitirilmiştir. Şehrin muhtelif yerlerinde bulunan alışveriş merkezlerinin altında yaklaşık 2 bin araçlık kapalı otopark mevcuttur. Araç parklarıyla ilgili olarak şehir imar planlarında farklılaşmaya ait yerler planlanmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Oyunların yapılacağı tesis ve mekânların çevresinde seyirci ve sporcuların araçlarını park edebilecekleri açık otoparklar oluşturulmuştur. Emniyet Genel Müdürlüğünün verilerine göre Erzurum ilinde 57 bin adet araç bulunmaktadır. Yani, şu anda şehirde bulunan araç sayısı.

Sayın Öğüt’ün, bir derenin ıslahı hakkında sorusunun cevabı: Ardahan ili Damal ilçesi Çaybaşı Mahallesi’nde bulunan dere yatağının belediye imkânlarıyla ıslahının yapılması imkânsızdır. Konuyla ilgili olarak gerekli çalışmaların yapılması için Damal ilçe Belediye Başkanlığı tarafından Kars DSİ Bölge Müdürlüğüne yazılı ve sözlü olarak müracaatta bulunulmuştur. DSİ’yle ilgili çalışmalar devam etmektedir.

Sulama birliklerinin borçları hakkında, Sayın Doğru’nun… Ülkemizde 388 adet sulama birliği kurulmuş olup, toplam 4.622 personel bu birliklerde görev yapmaktadır. Birliklerin, Sosyal Güvenlik Kurumu, TEDAŞ, vergi daireleri, Maliye, DSİ gibi kurumlara olan borçları ve personel giderleri olarak toplam 276 milyon TL borcu bulunmaktadır.

EGO’nun öğrenci bandrol ücreti hakkında Sayın Öğüt’ün… Önergeye ilişkin olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca öğrencilerden alınan bandrol ücretinin 5 TL’ye düşürülmesi yolundaki teklif, Bakanlığımca Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına bildirilmiştir.

Sayın Aslanoğlu’nun, polis meslek yüksek okulları hakkında sorusunun cevabı: 2009-2010 yılı eğitim öğretim faaliyetleri, 27 polis meslek yüksekokulunda, 694 bayan, 13.838 erkek öğrenci olarak tamamlanmıştır.

Malatya Polis Meslek Yüksekokulu öğrenci sayısı kapasitesinin yükseltilmesi konusunda Emniyet Genel Müdürlüğümüzce değerlendirmeler yapılmaktadır, artırmak istenilmektedir.

Ayrıca emniyet teşkilatımızın kapasite artırımına yönelik olarak yeni dönemde Rize, Kırşehir ve Sivas polis meslek yüksekokulları eğitim öğretime açılmıştır. Şu anda da bir okul üzerinde Millî Eğitim Bakanlığımızla sözlü mutabakat sağladık, Hasanoğlan’daki Millî Eğitim Bakanlığının tesislerinde de yeni bir polis meslek yüksekokulu, daha çok entegre sınır yönetimi konusunda eğitim veren bir okul açmayı düşünüyoruz.

Sayın Öğüt’ün, Beyoğlu belediye tiyatro salonunun mühürlenmesi hakkındaki sorusunun cevabı: İş yeri açma izinleri, 3572 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliği çerçevesinde yürütülmektedir. Beyoğlu ilçe sınırları içinde itfaiye raporu eksik olan ve mevzuata aykırı şekilde faaliyet gösteren iş yeri belediyesince mühürlenmiştir. Ardından, mevzuata uygun hâle gelen iş yerine 15 Şubat 2010 tarihinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlendiği ve tekrar açıldığı anlaşılmıştır.

Sayın Öğüt’ün, bir köyün yol sorunu hakkında: Ardahan ili Çıldır ilçesine bağlı Yukarıcanbaz köy grubundaki asfalt yolun ağır tonajlı araçların geçişinden dolayı zarar gördüğü Ardahan İl Özel İdaresince yerinde tespit edilmiş, zarar gören yerlerin yeniden yapımı için ihale edilmiş olup iş devam etmektedir.

Sayın Doğru’nun, bir beldenin yolunun yapımına ilişkin sorusu: Söz konusu önergedeki Reşadiye ilçesi Kuzbağı beldesini ilçeye bağlayan kara yolu 16 kilometre uzunluğunda olup 4 kilometrelik kısım Karayollarının Reşadiye-Aybastı kara yolu ağında asfalt yoldur. Kara yolunun asfalt yoldan ayrılan Akdoğmuş-Kuzbağı yolunun 12 kilometrelik kısmıyla İl Özel İdaresi yol ağında stabilize yol olarak hizmet vermektedir. Anılan yolun her yıl bakım ve onarımı yapılmakta olup ulaşımda stabilize olması haricinde bir sorun bulunmamaktadır.

Bir köyün içme suyu hakkında Sayın Öğüt’ün… Ardahan ili Çıldır ilçesine bağlı Eşmepınar köyünde 2010 yılı içerisinde içme suyu hattındaki kırık borular tamamen değiştirilmiştir.

Araçlara kesilen para cezaları hakkında Sayın Doğru’nun… 2009 yılı içerisinde ülkemiz genelinde 8 milyon 480 bin 156 adet trafik para cezası karar tutanağı düzenlenmiştir.

Sayın Doğru’nun, Tokat’taki belediyelerin İller Bankasına olan borçlarıyla ilgili… Söz konusu önergeyle ilgili olarak Tokat ili belediyelerinin İller Bankasına olan toplam borçları yaklaşık 27 milyon TL olup bu borçlar içerisinde ödeme zamanı geçmiş ve ödenmemiş olan toplam miktar yaklaşık 2,5 milyon TL’dir.

Sayın Öğüt’ün, Posof’taki bazı köylerdeki yol ve su çalışmaları hakkında… Soru önergesinde bahsedilen köylerin su deposu onarım ve yapım işleri 2010 yılı Performans Programı’nda bulunmaktadır. Mevsim şartları nedeniyle 2009 yılında yapımına başlanmamış olan Alköy, Yeniköy ve Derindere grup köylerinin stabilize yol yapım işi 2010 yılı itibarıyla devam etmektedir. Söz konusu köylerle ilgili ödenek bulunulması durumunda yapılması gerekli görülen yol, sanat yapıları ve içme sularıyla ilgili çalışmalar da yapılacaktır.

Bir köyün altyapı hizmetlerine ayrılan ödenekle ilgili: Soru önergesindeki köylerin kanalizasyon inşaatı 2010 Yılı Performans Programı’nda yer almaktadır. Bu, Sayın Öğüt’ün bir sorusu. Bu inşaatlar için 80 bin TL ödenek tahsis edilmiştir ancak tahsis edilen ödenek, işlerin tamamlanması için yetersizdir. Bu nedenle ilk aşamada devam eden Kumlukoz köyünün ikmal inşaatının bitirilmesi planlanmıştır. Baykent köyü ve diğer köylerin altyapı çalışmaları için de ödenek temini yönündeki çalışmalara devam edilmektedir.

Tokat’taki Saraykışla köy yolunun yapımı: Söz konusu önergeyle ilgili olarak, Tokat ili Reşadiye ilçesi Saraykışla köy yolunun -2010 yılı KÖYDES Programı’nda- 10 kilometre stabilize çalışması yapılarak iş tamamlanmıştır.

Göle ilçesindeki konteyner ihtiyacı hakkında: Göle Belediye Başkanlığı tarafından çöplerin daha düzenli ve sağlıklı bir şekilde toplanmasını temin etmek ve çöplerden kaynaklanan salgın hastalıkların önüne geçmek üzere çöp konteynerleri satın alınmıştır.

Tokat’taki Karaağaç köy yolunun asfalt yapımıyla ilgili Sayın Doğru’nun sorusu: Erbaa ilçesi köy yolları ve grup yollarında sathi kaplama çalışmaları devam etmektedir. 2010 yılı KÖYDES Programı ile Kale-Gökal grup yolu 20 kilometre, Erbaa-Canbolat grup yolu 13 kilometre, Akkoç-Tanoba grup yolu 8 kilometre birinci kat sathi kaplama olarak ihale edilmiş, inşaat çalışmaları devam etmektedir. İnşaat uygulama programları yapılırken grup köy yollarına ağırlık verilmektedir. Karaağaç köy yolu stabilize kaplama olup ulaşım iyi durumdadır. Ayrıca, her iş sezonunda yolların bakım ve onarımı yapılmaktadır.

Sayın Aslanoğlu’nun, Şanlıurfa Valisinin bir parti faaliyetine katılımıyla ilgili sorusu: Eski Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan ile ilgili olarak bazı basın yayın organlarında yer alan haberler ve Bakanlığımıza intikal eden şikâyet dilekçeleri üzerine konuların araştırılması için Bakanlığımca mülkiye müfettişi görevlendirilmiştir. Mülkiye müfettişlerince düzenlenen raporda, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. Bunun üzerine 20/3/2009 tarih ve 5269 sayılı olurumla söz konusu ihbar ve şikâyet işlemden kaldırılmıştır.

Sayın Süner’in, Antalya’da parktaki ağaç kesimi hakkında… Antalya Kültür Merkezi içinde bulunan Atatürk Fuar Alanı’ndaki 3 adet çam ağacı ile 2 adet okaliptüs ağacı Kültür Sanat Vakfı yetkilileri tarafından verilen bir talimatla kesilmiştir.

Sayın Ağyüz’ün, 1231 sayılı sorusu Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin bir ihalesi hakkında. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığınca, yaklaşan yerel seçimler ve belediyenin menfaatleri göz önünde bulundurularak bahse konu ihalenin iptal edildiği bildirilmiştir.

Adıyaman Milletvekili Sayın Köse’nin, Adıyaman’daki bir yolun durumu hakkında sorusunun cevabı: Adıyaman Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığından başlayıp organize sanayinin alt kısmından geçerek Yaylakonak istikametine giden çukur ve virajlı olarak yorumlanan Kırkgöz yolu ikinci dereceli ara bağlantı yolu konumundadır. Yolun organize sanayi ile köprü arasındaki kısmında 2008 yılı içerisinde dozerli onarım çalışmaları ile virajların ıslahı çalışmaları yapılmış olup yoldaki çukur ve virajlar giderilmiştir. Ağır geçen kış şartları ve organize sanayinin atıkları nedeniyle yol güzergâhında zaman zaman meydana gelen bozulmalar bakım ve onarım çalışmalarıyla giderilmektedir.

Sayın Köse’nin, kamu idarelerinin bütçelerinden Adıyaman’daki sivil toplum kuruluşlarına yapılan yardımlar hakkında sorusunun cevabı: Sözlü soru önergesinde talep edilen bilgiler üzerine konunun araştırılması için Bakanlığımızın ilgili biriminden gerekli incelemenin yapılması istenmiştir. İlgili birim tarafından yapılan denetimlerde amaca aykırı harcamaların saptanmadığı belirtilmiştir.

Sayın Serdaroğlu’nun, bir köyün içme suyu hakkında sorusunun cevabı: Sögütpınar köyü şebekeli içme suyu yaptırılmak üzere 2010 yılında KÖYDES Programı’na alınmış olup, ihalesi yapılarak yapımına 1/10/2010 tarihinde başlanmıştır ve tamamlanmıştır.

Sayın Öğüt’ün, bazı köy yollarının durumu hakkında… Ardahan ili Göle ilçesine bağlı Demirkapı, Gülistan, Yağmuroğlu, Mollahasan ve Çobanköy köylerinin yollarına 2009 yılında sıvı toprak stabilizatörlü iyileştirme yapılmış olup işin geçici kabulü yapılmamıştır. Kontrol mühendisi tarafından yolun bozuk olduğuna dair 10/3/2010 tarihinde tutanak tutulmuştur ve yapılan işe ait mülkiye başmüfettişleri tarafından inceleme devam ettiğinden geçici kabul yapılamamıştır. İşin soruşturmasının tamamlanmasını müteakip belirtilen köy yollarına 2010 yılı yatırım programı dâhilinde gerekli bakım ve onarım yapılması planlanmaktadır.

Sayın Sipahi’nin, İzmir’de altyapı çalışmaları nedeniyle esnafın uğradığı mağduriyet hakkında sorusunun cevabı: Belediyece yapılan çalışmalar esnasında esnafa ve semt sakinlerine gerekli bilgilendirme yapılmış olup ilgili belediyece vatandaşların mağdur olmamaları için gerekli önlemler alınmaktadır. İzmir Belediyesinin verdiği cevabı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada okunan soruların cevaplarını ben kısaca arz etmiş oldum.

Bir de genel bilgi olarak şunu da ifade edeyim: Bakanlığıma değerli milletvekillerimiz tarafından bu 23’üncü Dönemde bugüne kadar 2.837 yazılı soru sorulmuştur. Bunlardan yaklaşık 2.400’ü cevaplandırılmıştır. Diğerleri, tabii, Bakanlığımla ilgili bazı soruların cevabı belki biraz geç geliyor ama biz de bunları illerden, ilçelerden, icabında beldelerden bilgiler isteyerek tabii size sunuyoruz. Burada da dikkat edildiyse sunduğum bilgilerin çoğu genellikle il ve ilçelerimizle, köylerimizle ilgili. Şu ana kadar 328 de sözlü soru sorulmuştur. Bunlardan 184’ü önceki oturumlarda cevaplandırılmıştır, bugün de belli bir miktarını cevaplamış olduk, bir miktar daha cevaplamam gereken sorular var.

Teşekkür ediyorum, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Atalay, lütfen, bir beş dakikanızı daha rica edeceğim.

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Devamla) – Tabii.

BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu, Sayın Doğru ve Sayın Köse ek açıklama istemişlerdir. Onlara birer dakika süre vereceğim ve o konuda da onlara cevap verirseniz memnun kalacağız.

Buyurunuz Sayın Aslanoğlu.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Bakan, Malatya Polis Meslek Yüksekokulunda biz iyi bir eğitim veriyoruz Malatyalılar olarak. Ama bizim fiziki olanaklarımıza ilave kaynak aktarmanız gerekiyor. Çünkü bu arkadaşlarımızın hepsi çok memnun, Malatya’nın misafirperverliğini çok seviyorlar. Daha fazla öğrenci için, ilave fiziki alanlar yaratmak için bizim ilave kaynağa ihtiyacımız var. Bunu eğer bir ek ödenekle uygulatabilirseniz teşekkür ederiz efendim.

Sağ olun.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Aslanoğlu.

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Devamla) – Tek tek cevap vereyim mi Sayın Başkan?

BAŞKAN – Evet, cevap veriniz lütfen.

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Devamla) – Sayın Aslanoğlu’na teşekkür ederim.

Şunu ifade edeyim Sayın Başkan, değerli milletvekilleri: Bizim daha fazla polis yetiştirmek için daha fazla polis okuluna ve daha fazla kapasiteye ihtiyacımız var doğrusu. Ama polis meslek yüksekokulları yatılı okullar, yani hem yurt yatılı şartları hem eğitim şartları olarak istediğimiz kapasiteyi, tabii istediğimiz imkânı bulmakta da zorlanıyoruz. Okul şartları yetiyor ama bazen yatılı kısmı yetmiyor. Biz onu çalışıyoruz. Bugün tekrar buraya gelmeden önce Emniyet Genel Müdürüyle konuştum bu Malatya’nın kontenjanının artırılmasıyla ilgili. Ciddi şekilde üzerindeler. Onu bilgi olarak sunayım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Doğru…

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Yalnız biraz fazla zaman istiyorum çünkü soruların büyük bir kısmı benim şahsıma aittir.

Sayın Bakana teşekkür ediyorum, ancak, sorularımıza çok geç cevap verdiği için bazıları güncelliğini kaybediyor. Tokat ili yol konusunda çok büyük sıkıntıların olduğu illerin başında gelmektedir. Özellikle Gökal beldesi ve Kuzbağı beldesi -buraları belediyelik yerlerdir- yıllardan beri bir asfalt beklemektedir, hâlâ asfalt yapılmamıştır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde ne zaman yapılacağını merak ediyoruz. Çünkü İl Özel İdaresi Tokat ilinde çok büyük oranda borçlanmıştır, yaklaşık olarak 12 trilyon civarında bir borç içerisindedir. Acaba ne zaman yapılacaktır önümüzdeki dönem, onu merak ediyoruz.

İkinci konu olarak, ülke genelinde olduğu gibi Tokat ilinde de birçok iş yerinde yabancı isimler vardır, yabancı isim furyası devamlı olarak artmaktadır. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı ve beraberinde tabii belediyeler olarak bununla ilgili bir çalışma yapılması gerekmektedir. Buradaki bizim teklifimiz, en azından, yabancı isim verenlerden daha fazla tabela vergisi alınması, Türk ismi verenlerden de ona göre daha az alınması noktasında bir çalışma yapılamaz mı? Bununla ilgili bir açıklama bekliyoruz.

Bir diğer konu: Emniyet hizmetleri konusunda polis teşkilatından birçok noktalarda istekler içerisinde bulunuyorlar, özlük hakları konusunda çok büyük sıkıntı var. Bakınız, şu anda büro hizmetleri yapanlarla motosiklet kullananlar arasında bir fark yok. Bakınız, hastanelerde acil serviste çalışanlarla normal serviste çalışanlar arasında bir maaş farklılığı vardır. Bunun gibi, emniyet hizmetlerinde çalışan insanlara da bir farklılık verilemez mi? Soru olarak amacım esasında burasıdır.

Bir diğer konu olarak: Tokat ilinde bazı ilçelerde sıvı atık arıtma tesisleri maalesef yoktur. Özellikle Niksar ilçesinde, Turhal ilçesinde olmaması, çok büyük bir nüfusa hitap etmelerinden dolayı da çok büyük sıkıntı yaratmaktadır. Bu yönlü olarak da buralara nasıl bir destek olunabilir?

Bunları sormak istedim. Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Doğru.

Buyurunuz Sayın Bakan.

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Devamla) – Çok teşekkür ederim Sayın Başkan, Sayın Doğru’ya da.

Tabii, biraz önce tek tek, işte sorulan il, ilçe, köy yollarıyla ilgili bilgiler sundum ama genel olarak şunu ifade edeyim: Sorularda da görüldüğü gibi zaten ilçe yollarıyla, il yollarıyla ilgili bir sorun yok, daha çok köy yollarıyla ilgili ve bu KÖYDES kapsamında tabii çok büyük mesafe alındı. Şu anda ben, bunları izleyen Bakanlık olarak da bunu açıklıkla ifade ediyorum. Bu yılın, biliyorsunuz, ikinci yarısında KÖYDES’e yine yeni bir 525 milyon TL ödenek verildi, bu da illerimize, ilçelerimize gönderildi, yani hızlı şekilde devam ediyor. Hatta birçok ilimizden ben şunu biliyorum: Artık yol ve suyun dışında yani yol ve su ihtiyacı azaldığı için yahut da tamamlandığı için kanalizasyona daha fazla ağırlık veren bir dönemi de yaşıyoruz.

Sayın Doğru’nun, tabii diğer konudaki düşüncesine ben de katıldığımı zaten ifade ettim yani tabelalarla ilgili. Bu, geniş bir kampanya konusu. Yani bunu birçok kurum belki birlikte yürütebilir ama belediyelerimize belki biraz daha bu konuda fazla da görev düşüyor.

Polisle ilgili sorunuzda da… Bir iki konuda polisin içinde ayrım var. Biliyorsunuz, patlayıcı, vesaire gibi alanlarda çalışanlar farklı ödenekler alıyorlar ama yani şunu ben tekrar bu vesileyle de ifade edeyim: Yani güvenlik birimlerimize, polisimize verilen özlük haklarını, burada da arz ettiğim gibi, biz de yeterli bulmuyoruz. Yani her alanda -onlara- daha fazla artırılması yönünde bizim de düşüncemiz aynı yöndedir, imkânlar çerçevesinde.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Evet, Sayın Köse…

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, ben size on dokuz ay önce soru sordum siz bugün cevap veriyorsunuz, bunu anlamış değilim, bir.

İkincisi: Adıyaman TPAO-Sanayi Sitesi-Kırkgöz ve Yaylakonak arasındaki yol, siz dediniz ki kış koşullarından dolayı sık sık bozulmaktadır. Adıyaman bölgesi ağır kış koşullarını taşıyan bir ilimiz değil, kaldı ki Akdeniz iklimi taşımaktadır. Yani bu cevap bence çok yetersizdir ve gerçekten orada yılda en az birkaç kaza oluyor ve üç beş kişi hayatını kaybetmektedir. Yani bu cevap beni pek tatmin etmedi, ciddi bulmadım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Köse.

Buyurunuz.

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Devamla) – Peki, ben teşekkür ederim.

Tabii, biz sorulara cevap vermeye daima hazırız. Ama sorular, biraz önce ifade ettim, Bakanlığıma sorulan üç bin civarında yazılı, bu kadar sözlü… Her bakanlık için herhâlde buna benzer…Yani vakit olursa biz daha fazla soru cevaplamaya her zaman hazırız, şahsımız açısından bir sorun yok.

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Çok geç olduğu için, güncelliğini kaybediyor.

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Devamla) – Ben çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Biz de çok teşekkür ediyoruz Sayın Atalay.

Soru önergeleri cevaplandırılmıştır.

Otuz dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 19.19

 

BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 19.55

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER : Fatih METİN (Bolu), Yusuf COŞKUN (Bingöl)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

Alınan karar gereğince diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

Birinci sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu'nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

BAŞKAN - Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2'nci sırada yer alan, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu'nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)

BAŞKAN - Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

Üçüncü sırada yer alan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ve 3 Milletvekilinin; Sayıştay Kanunu Teklifi ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

3.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ve 3 Milletvekilinin; Sayıştay Kanunu Teklifi ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (2/594) (S. Sayısı: 510) (x)

BAŞKAN – Komisyon burada.

Hükûmet burada.

Geçen birleşimde İç Tüzük'ün 91'inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülen teklifin birinci bölümünde yer alan 4’üncü maddesi kabul edilmişti.

                                

(x) 510 S. Sayılı Basmayazı 14/10/2010 tarihli 7’nci Birleşim Tutanağı’na eklidir.

Şimdi 5’inci madde üzerinde önerge işlemi yapılacaktır.

Madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı Sayıştay Kanun Teklifinin 5'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen “Genel yönetim kapsamındaki” ibaresinin “Denetime tabi” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Mustafa Kalaycı

Erkan Akçay

Emin Haluk Ayhan

 

Konya

Manisa

Denizli

 

M. Akif Paksoy

Mustafa Enöz

Mehmet Şandır

 

Kahramanmaraş

Manisa

Mersin

 

 

Nevzat Korkmaz

 

 

 

Isparta

 

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı kanun teklifinin 5 inci md’nin 1 inci fıkrasının (a) bendinde “idarelerinin” ibaresinden sonra, “denetime tabi diğer kuruluşların” ibaresinin eklenmesini (b) bendindeki “Genel Yönetim” ibaresinin “denetime tabi kurumların” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Hasip Kaplan

Ufuk Uras

Nuri Yaman

 

Şırnak

İstanbul

Muş

 

M. Nezir Karabaş

Akın Birdal

 

 

Bitlis

Diyarbakır

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Sayıştay Kanunu Teklifinin 5 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

M. Akif Hamzaçebi

Harun Öztürk

Oğuz Oyan

 

Trabzon

İzmir

İzmir

“Madde 5- Sayıştay;

a) Kamu idarelerinin ve denetimine tabi diğer kuruluşların hesap ve işlemleriyle faaliyetlerini denetler.

b) Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara bağlı veya ilgili olarak kurulan veya bunlardan kaynak aktarılan birlik, işletme, sandık ve fonların ve başka isimler altında kurulan diğer her türlü idarelerin bütün gelir, gider, mal ve kıymetlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olarak tahakkuk ettirilmesi, alınması, harcanması, verilmesi, saklanması veya idare edilmesinde görevli veya yetkili olan sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlar.

c) Genel uygunluk bildirimini Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.

d) Kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapar.”

BAŞKAN – Komisyon son okuttuğum önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – İzmir Milletvekili Sayın Harun Öztürk, buyurunuz efendim.

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 510 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 5’inci maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğumuz önerge üzerine söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, önergemiz Sayıştay denetimi kapsamına giren kamu idarelerinin belirlenmesiyle ilgili yapılan tanımlama belirsizliğinin giderilmesini amaçlamaktadır. 5’inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde, “Sayıştay, denetim sonuçları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisine doğru, yeterli, zamanlı bilgi ve raporlar sunar.” denilmektedir. Anılan bentteki “doğru”, “yeterli”, “zamanlı” ibarelerinin aksi zaten düşünülemeyeceğinden metinden çıkarılmasının uygun olacağını düşünüyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu vesileyle 7’nci maddede yer alan bir başka gereksiz ifadeye de işaret etmek istiyorum. 7’nci maddenin 5’inci fıkrasında bakanların kamu kaynaklarının ekonomik, verimli ve etkin kullanılması ile hukuki ve mali konularda Başbakana ve Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı sorumlu olacakları belirtilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Başbakan ve bakanların sorumluluğunun çerçevesi Anayasa’da, “Görev ve siyasî sorumluluk” başlığı altında 112’nci maddede çizilmiştir. Anılan maddede, Başbakanın Bakanlar Kurulunun başkanı olarak bakanlıklar arasında iş birliğini sağlama ve hükûmetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetme görevi olduğu, Bakanlar Kurulunun bu siyasetin yürütülmesinden birlikte sorumlu olacakları, her bakanın Başbakana karşı sorumlu olup ayrıca kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden de sorumlu olacakları, Başbakanın bakanlarının görevlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlü olacağı hükme bağlanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, bütçe hakkının bir gereği olarak Sayıştayın, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Başbakan ve bakanların kamu kaynaklarını ekonomik, verimli ve etkin kullanıp kullanmadıklarını denetlediğini biliyoruz. Bu denetim sonucunda hukuki ve mali konularda bir sorumlulukları ortaya çıkarsa bunun Türkiye Büyük Millet Meclisine ve ilgili makamlara rapor edilmesi de bir gerekliliktir. Gerek Sayıştaydan gerekse savcılıklardan gelen raporlar üzerine Başbakan ve bakanlar hakkında Meclis soruşturması açılacağı da bilinmektedir. Başbakan ve bakanların Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı sorumluluğunun gereği bu suretle yerine getirilir.

Teklifte yer alan ve bakanların Başbakana karşı sorumluluğunu içeren hükmün Anayasa’mızda ve yasalarımızda yeri bulunmamaktadır. Bakanların hukuki ve mali konularda Başbakana karşı sorumlu olacakları hükmüne göre Başbakan ne yapacaktır? Kaynakları etkin kullanmayan, hukuki ve mali konularda açığa düşen bir bakanı savcılığa ihbar mı edecektir, Türkiye Büyük Millet Meclisine Meclis soruşturması açılması için havale mi edecektir? Uygulamada Başbakanın, bakanları hakkında Meclis soruşturması açılmasını istediği pek görülmemiştir, savcılığa ihbar ettikleri de olmamıştır. Böyle bir durumda Başbakan ilgili bakanın ya istifasını ister ya da istifa etmez ise azleder. Hukuki ve mali konularda açığa düştüğü tespit edilen bakanların bu durumu Sayıştay tarafından savcılıklara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine zaten bildirilecektir. Bu gerçek ortadayken sırf şov amacıyla böyle bir hükmün teklifte yer almış olması anlamsızdır.

Değerli milletvekilleri, önergemizin kabul edileceği ümidiyle yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Öztürk.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) – Sayın Başkan, karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Karar yeter sayısı istiyorsunuz. Arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 20.04

 

ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 20.13

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

KÂTİP ÜYELER : Fatih METİN (Bolu), Yusuf COŞKUN (Bingöl)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 11’inci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.

Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ama bunu elektronik olarak yapacağım.

Karar yeter sayısı arayacağız.

İki dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır, önerge reddolunmuştur.

Diğer önergeyi okutuyorum:

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı kanun teklifinin 5 inci md. nin 1 nci fıkrasının (a) bendinde “idarelerinin” ibaresinden sonra, “denetime tabi diğer kuruluşların” ibaresinin eklenmesini (b) bendindeki “Genel Yönetim” ibaresinin “denetime tabi kurumların” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                        Ufuk Uras (İstanbul) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Denetim alanının kapsamının tereddüde yer verilmeyecek şekilde yazılması amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı Sayıştay Kanun Teklifinin 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde geçen “Genel yönetim kapsamındaki” ibaresinin “Denetime tabi” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                           M. Akif Paksoy (Kahramanmaraş) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Katılmıyoruz Başkanım.

OKTAY VURAL (İzmir) – Nevzat Korkmaz konuşacak.

BAŞKAN – Sayın Korkmaz, buyurunuz efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 510 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin 5’inci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sözlerime üzüntülerimi sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum. Geçen hafta içinde AKP tarafından verilen önergenin kabulü esnasında yapılan oylamada maalesef Sayıştayın içi boşaltılmıştır. Ama asıl üzücü olan, içinizde Sayıştaydan gelen ve kurumu iyi tanıyan bakan ve milletvekillerinin de buna rıza göstermiş olmasıdır.

Burada Sayıştay Başkanına da önemli bir görev düşmektedir. Kendisi valilikten geliyor, devleti tanıyan birisi. Bu yapılanın yanlış olduğu hususunda Hükûmeti bilgilendirmeli ve tekriri müzakere için çaba göstermelidir.

Değerli milletvekilleri, hakikaten bu önerge yanlış olmuştur. Bunun anlamı, Meclisi ve milletvekillerini denetimden kaçan birilerine hizmet ediyor görüntüsüne sokmanızdır. Meclisin ve yüz elli yıllık Sayıştayın itibarına halel getirilmiştir. Bu nedenle son derece üzgün olduğumuzu bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, sekiz yıllık devri iktidarı döneminde milyarlarca dolar harcama yapmış ama bunun hesabını vermemek için köşe bucak saklanan ve her türlü imkânı kullanan bir hükûmet ile karşı karşıyayız. Askerden, sivilden, yargıdan, üniversitelerden “Hesap vermiyorlar.” diye bahseden Hükûmet, sıra kendisinin hesap vermesine gelince birden millî iradenin üzerine çıkıveriyor. 2’nci madde oylamasında da bunu bariz biçimde gördük. Öyle bir Başbakan ile karşı karşıyayız ki her şeyi biliyor, her şeyi bilen kişiye de soru sorulmasını istemiyor, sinirleniyor, tersliyor. İş dünyası ile yaptığı toplantıda “Ben aynı zamanda iyi bir ekonomistim.” diye bir cümle sarf ediyor. İş dünyası sıkıntılarını dillendiriyordu, onlara “Siz bu işi bilmiyorsunuz.” demek istiyor yani kıymetli arkadaşlarım.

Sayın Başbakanın aile ekonomisini canlandırma konusunda, mahdumlarını, yakınlarını kalkındırma konusunda son derece mahir olduğu, hakikaten iyi bir ekonomist olduğu ortada, 1 koyuyor 500 kazanıyor, 1.000 kazanıyor. Yakın çevresinin girdiği hiçbir alanda zarar etmediği, fahiş kârlarla şirketlerin sahip olduğu görülüyor, tuttukları altın oluyor.

Kamu kurumları öyle mi yahut bu kurumların gerçek sahibi halkın durumu öyle mi bir bakalım: Ekonomist Başbakanımıza duyurulur, lütfen eline kâğıdı kalemi alsın bir hesaplasın bakalım, burada milletin kârı nerede yahut devletin kaynaklarının birilerine nasıl peşkeş çekildiği hususunda bakalım neler diyecek.

Konya Yolu üzerinde bir üst kurul binası var, Kamu İhale Kurumu, Beşevler’de kendi binalarını terk ettiler yetersiz diye. Hâlbuki kurum kısa bir süre önce bu binayı beğenip trilyonlarca liraya satın almıştı, sonra da kendi binasını terk edip AKP mensubu bir müteahhidin yaptığı şimdiki binalarını kiraladılar. Hem de nasıl bir kira, ayda 230 bin lira. Yanlış duymadınız, bu rakam yıllık değil, aylık. Yıllık kira miktarı 230 bin çarpı 12; 2 trilyon 760 milyar lira. Binanın toplam değeri olsa olsa 10-12 trilyon lira yani dört beş yıllık kiralama bedeli karşılığı.

Bu para kendi parası olsa ve binaya hakikaten ihtiyaç olsa Sayın Başbakan burayı bu aylık ödemelerle satın alma yolunu mu tercih eder, yoksa kiralama yolunu mu? Satın alsanız bu aylık kira ödemeleriyle dört beş yıl sonra sahip olacağınız bir binanın böyle fahiş bir fiyatla kiralanması devleti bir başka zarara uğratma şekli yahut devletin parasıyla kendisine yakın bir iş adamını zengin etme şekli değil de nedir? Merak edenlere firmanın ismini de verebilirim. Sayın Başbakan, lütfen, yapacağınız mantıklı bir hesabı milletimizle de ve yüce Meclisle de paylaşın.

Suimisal emsal olmaz.” derler ya, oluyor. Şimdi, bu binanın hemen yanı başında yeni bir şaibeli kiralama belirdi: EPDK binası. Ne demişler? “Üzüm üzüme baka baka kararır.” Bu bina için de 200 milyar liranın üzerinde bir kiradan bahsediyorlar. O da yaklaşık 2,5 trilyon lirayı buluyor yani EPDK’nın yıllık kirası. Bu binanın toplam değeri de dört beş bilemediniz altı yıllık kira bedeli karşılığı. Bu hesabı da bir yapıverin Sayın Başbakan, hani iyi ekonomisttiniz ya!

Tekrar soruyorum sizlere kıymetli AKP’li milletvekili arkadaşlarım: Bu paralar sizin yahut şirketinizin parası olsa, böyle bir kiralama yapar mıydınız? Şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi Sayın Başbakanın “Yerindelik denetimi yapmasınlar.” diye neden çırpındığını?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Sayın milletvekilleri, lütfen biraz sessiz olur musunuz.

Buyurunuz.

S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) – Bu kiralamalar sadece bana ulaşanlar, diğerlerini bilmiyoruz. Gördünüz mü arkadaşlar bu millet nasıl soyuluyor? Bu alanda ciddi suistimaller olduğunu, etrafınıza baktığınızda birçok örneği bulunduğunu göreceksiniz.

Bunları sizlerle neden paylaştım?

1) Söz konusu kamu parası milletin parası olduğunda Sayın Başbakan böyle bir uygulamayla ekonomi sınavından geçer mi kalır mı?

2) Bu hesaptan sonra içinizden bir ya da birkaçı belki bu olayların üstüne gidebilir.

3) Sayıştaya, kamu binalarının yapımında, tadilinde, satın alınmasında ya da kiralanmasında görev verelim, bu alanlar ile ilgili olarak rapor hazırlasın ve bu suistimalleri hep birlikte öğrenelim istedim.

Belki bu kiralama, kitabına, ekspertiz raporuna, her türlü prosedürüne uydurulmuş olabilir ancak ne derseniz deyin insafa ve vicdana uymuyor.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Korkmaz.

III.- YOKLAMA

(CHP ve MHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) – Sayın Başkan, yoklama istiyoruz efendim.

BAŞKAN – Sayın Hamzaçebi, Sayın Aslanoğlu, Sayın Özyürek, Sayın Ergin, Sayın Tan, Sayın Köse, Sayın Demirel, Sayın Öztürk, Sayın Özkan, Sayın Genç, Sayın Durgun, Sayın Tamaylıgil, Sayın Vural, Sayın Korkmaz, Sayın Özensoy,  Sayın Çelik, Sayın Kalaycı, Sayın Işık, Sayın Tankut, Sayın Yunusoğlu.

Yoklama için iki dakika süre veriyorum.

 (Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

X.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

3.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı ve 3 Milletvekilinin; Sayıştay Kanunu Teklifi ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (2/594) (S. Sayısı: 510) (Devam)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

5’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 5’inci madde kabul edilmiştir.

6’ncı madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Sayıştay Kanunu Teklifinin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “dilediği yere” ibaresinin “görev mahalline” şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

M. Akif Hamzaçebi

Mustafa Özyürek

Yaşar Ağyüz

 

Trabzon

İstanbul

Gaziantep

 

Gürol Ergin

Cevdet Selvi

Gökhan Durgun

 

Muğla

Kocaeli

Hatay

 

 

Harun Öztürk

 

 

 

İzmir

 

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı maddesinin (1) fıkrasında “görmeye” ibaresinden sonra “yerinde incelemeye” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

 

Hasip Kaplan

Nuri Yaman

Ufuk Uras

 

Şırnak

Muş

İstanbul

 

M. Nezir Karabaş

Akın Birdal

 

 

Bitlis

Diyarbakır

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı Sayıştay Kanun Teklifinin 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Mustafa Kalaycı

Erkan Akçay

Emin Haluk Ayhan

 

Konya

Manisa

Denizli

 

M. Akif Paksoy

Mustafa Enöz

Mehmet Şandır

 

Kahramanmaraş

Manisa

Mersin

“(3) Sayıştay denetimine giren kamu idarelerinin işlemleriyle ilgili kayıtları, eşya ve malları, işleri, faaliyetleri ve hizmetleri görevlendireceği mensupları tarafından yerinde ve işlem ve olayın her safhasında incelemeye yetkilidir.”

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen, Genel Kurulda sessizliğe riayet edelim.

Komisyon en son okuttuğum önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Katılmıyoruz.

BAŞKAN – Kim konuşacak acaba?

OKTAY VURAL (İzmir) – Emin Haluk Ayhan.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, üçünü de okuttunuz mu efendim?

BAŞKAN – Okundu efendim.

Buyurunuz Sayın Ayhan.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 510 sıra sayılı Sayıştay Kanun Teklifi’nin 6’ncı maddesine ilişkin değişiklik önergesi üzerine söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Daha baştan, önergemize destek vereceğinizi umuyorum.

Bu madde esasen Sayıştayın yetkileriyle ilgili hususları kapsıyor. Sayıştay dışında uzman çalıştırılması ve bilirkişi görevlendirilmesi imkânı getiriyor. Birincisi, bu kurum buna neden ihtiyaç duyacak? Sayıştay yüksek mahkeme. Kendi alanında neden bilirkişiye ihtiyaç duyacak? Burası bir kamu idaresi. İlgili düzenlemede, bilirkişiliğe yönelik olarak çalıştırılma ve görevlendirmeye ilişkin hususların yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Oysa bilirkişinin hukuki durumu, yetkisi ve sorumluluğuna ilişkin durumlarda genel hükümlere başvurulacağına değinilerek yetinilmiştir.

Şüphesiz, görevlendirmeye ilişkin bir alt düzenlemeye ihtiyaç olduğu bir gerçektir ancak bilirkişilik kurumunda bilirkişinin hukuki durumu, yetkisi ve sorumluluğunun ayrı bir alt düzenlemeyle düzenlenmesi yadsınamaz bir gerçektir çünkü genel hükümler bu noktada kimi zaman yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla sadece genel hükümlere tabi olduğunun ifade edilmiş olması yeterli olmayıp bu konuya ilişkin ayrı ve detaylı bir alt düzenleme yapılmalıdır. Gerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu gerek Borçlar Kanunu gerek Medeni Kanun gerekse diğer ilgili mevzuat hükümlerinde bilirkişilik kurumuna değinilmekte ancak detaylı bir düzenlemeye gidilmemektedir. Gerek adli gerek idari yargıda gerekse diğer uygulamalarda bilirkişilik kurumuna ilişkin bir yeknesaklık sağlanabilmesi için ayrı bir düzenlemeye gidilmesi gereği de açıktır.

Son olarak, bu sorumluluğa ilişkin hüküm muallak olup detaylı bir düzenleme yapılmasına ilişkin bir düzenleme yapılması gerektiği de açıktır. Ayrıca, Anayasa’ya aykırılığı da tartışmasız bir gerçektir.

Şimdi, 2010 yılı merkezî yönetim bütçesi açığında 50,2 milyar Türk liradan 44,2 milyar TL’ye düştük diye sevineceksiniz, “Düşürdük” diyeceksiniz. Bu, yıllık. Diğer taraftan, ocak-eylül döneminde yarı yarıya azalıp 21,3 milyar TL oldu diye seviniyorsunuz. Dokuz ayda 21,3 milyar açık veriyorsunuz, on iki ayda 44,2 milyar TL, diğer bir ifadeyle 44,2 milyar TL’nin yüzde 48’ini ilk dokuz ayda harcıyorsunuz, dokuz ayda veriyorsunuz, kalan yüzde 52’sini, 22,9 milyar TL’yi ise son üç ayda ortaya çıkaracaksınız. Şimdi, bunu bürokratlara verseniz size çok rahat izah eder, bir açıklama da getirir, bunun hukuki bir yanı da ortaya çıkar, makul gerekçe de bulunur ama siz bunu neden yaptığınızı da bilmiyorsunuz, ortaya birtakım gerekçeler bile koymaktan uzaksınız. Bunu bilirkişiler nasıl bulacak? Bunu uygulayan bürokratlar mutlaka bilir ama bilirkişiyle bunun nesini bulacaksınız, neyle izah edeceksiniz?

Bakın, ocak-eylülde gelir vergisi artışı yüzde 4,8; özel tüketim vergisi artışı yüzde 30,3; dâhilde alınan KDV artışı aynı dönemde yüzde 28,4; ithalde alınan KDV artışı yüzde 37,3. Peki, şimdi bu ne demek? Bunu bilirkişiye mi soracağız? Bunun anlamı “Biz fakir fukaraya zulüm ediyoruz.” demektir. Gelir vergisi neden az artıyor da diğer vergiler farklı, dolaylı vergiler daha fazla artıyor? Bunun adı zulümdür. Ekonomi büyüyor da milletin geliri artmıyor, onu mu söylemek istiyoruz? Şimdi, bunun izahı için illa bilirkişiye mi ihtiyaç var? Gerek Maliye Bakanlığı personeli gerekse Sayıştaydaki arkadaşlar bunları bilmekten çok mu uzak?

Şimdi, burada izah etmek istediğim başka bir şey daha var. 2’nci madde görüşülürken siz, bunun etkin kullanımını engellemeye kalktınız, bu maddede düzenleme yaptınız. Peki, Sayıştayı biz niye kurduk, bu kanunu niye getirdik? Performans ölçümünü niye farklılaştırıyoruz? Sadece performansı ölçecek, bunu değerlendirmeyecek, bunun değerlendirmesi Hükûmete kalacak! O zaman, bunu Sayıştaya yaptırmayıp, oraya mahkeme statüsü de vermeyip ne yapmamız lazım? Gidip özel sektöre doğrudan bu incelemeyi, performans denetimini yaptırabiliriz. Şimdi, hadise bu kadar ciddiyken, bu kadar ciddiye alınması gerekirken maalesef görüşmeler esnasında görüyoruz ki AKP, kendi arkasında en ufak bir iz, hesap sorulacak bir ne bırakmak istemiyor? Delil bırakmak istemiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, tamamlıyorum.

Delil olsa bile bu delilin kullanılmasını engellemeye yönelik ne yapıyor? Hukuki düzenlemeyi ortadan kaldırıyor. Şimdi, bunu farklı şekillerde değerlendirebilirsiniz ama burada önergeyi veren arkadaşlar, grup başkan vekili AKP’li arkadaş, kendilerinin buna karar vereceğini, performansın önlerine getireceğini söyledi ama diğer bir başka arkadaş da “Peki, bir belediye on sene üst üste aynı kaldırımı, aynı yeri, aynı caddede, aynı sokakta, aynı evin önünde yaparsa bunun hesabını kim yapacak?” dedi. Şimdi, bu milletin önünde, burada gelip birtakım şeyleri söylemek güzel ama doğruyu, oturmuş devlet geleneğini, hesap, kitap yöntemini de kaldırıp bir tarafa atmanın bir anlamı yok. Burada, gerçekten buradaki bürokratlar olsun, o gün burada Hükûmeti temsil eden sayın bakan olsun bu önergenin verilmesinden, 2’nci maddenin değiştirilmesinden çok büyük sıkıntı duydular, gerçekten iyi bir şey değil.

Ben, bu maddedeki önergemize destek vereceğinizi umuyor, hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Ayhan.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…  Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı kanun tasarısının 6 ncı maddesinin (1) fıkrasında “görmeye” ibaresinden sonra “yerinde incelemeye” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                   Hasip Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Katılmıyoruz Başkan.

HAMİT GEYLANİ (Hakkâri) – Gerekçe...

BAŞKAN – Gerekçe…

Gerekçe: Daha etkili bir denetim amaçlanmıştır.

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…  Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Sayıştay Kanunu Teklifinin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “dilediği yere” ibaresinin “görev mahalline” şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                               M. Akif Hamzaçebi (Trabzon) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Gökhan Durgun, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)

GÖKHAN DURGUN (Hatay) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Sayıştay Kanunu Teklifi’nin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının değiştirilmesi üzerinde verdiğimiz değişiklik önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu değişiklik önergesini, teklifin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasındaki ifade bozukluğunun ve anlam bütünlüğünün sağlanması için verdik.

Sayıştay ne iş yapar? Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yani milletin adına, milletin malını denetler. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti’nin idare mekanizmasındaki kaynakların tümü bu milletin malıdır, bu milletin kaynağıdır. Sayıştay, bu görevini Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yapar. Anayasa’ya göre Sayıştayın Parlamento adına denetim yapması, yürütmenin iş ve işlemleri hakkında yayınladığı raporlarla Türkiye Büyük Millet Meclisini ve kamuoyunu bilgilendirmesi yönüyle demokrasinin işlerliği açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Ne yazık ki bunun da işlemediğini görüyoruz. Şu anda Sayıştay Başkanının önünde yedi tane dosya bekliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisine bilgi verilmesi için bu raporların gelmesi gerekiyor, kamuoyunun bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor ama ne hikmetse, hangi gerekçeyle yapılıyorsa şu anda bu yedi dosya hâlâ Sayıştay Başkanının önünde ve milletin huzuruna gelmiş değil, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmiş değil. Şimdi biz Sayıştay Kanunu’nu yeniden düzenliyoruz ama bir baktığımız zaman da Sayıştayın görevi olan konuların da ne yazık ki şu anda yerine getirilmediğini de çok açık, net bir biçimde görüyoruz.

Sayıştayın denetim fonksiyonunu denetlediği yürütme organlarından bağımsız olarak yerine getirmesi, etkinliğini ve önemini artırmaktadır. Sayıştaylar, her türlü kamu kaynağının elde edilmesinde ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere de hesap vermek zorundadır.

Değerli arkadaşlarım, denetimlerde sayıştaylar kamu hesaplarını inceliyor, farklı açılardan bunları analiz ediyor, Maliye Bakanlığına kıyasla da daha derin ve kurumdan birinin sahip olabileceği bir bakış açısı ediniyorlar. Bu nedenle mali denetim sürecinde sayıştaylar ve denetçileri anormallikleri ve standart prosedürden sapmaları tespit edebiliyor ve yolsuzluk gibi usulsüzlükleri ortadan kaldırabiliyorlar.

Türkiye’deki yolsuzluk anlayışı da çok ilginçtir değerli arkadaşlarım. Vatandaşlarımız birbirleriyle ilgili, kendileriyle ilgili konularda çok hassastır, onların kendi aralarındaki problemlerde haram-helal ilişkisi çok ciddi derecede önem kazanmaktadır ama iş devletin malına gelince -hani bir laf vardır ya, çok yaygındır- “Devletin malı deniz, yemeyen domuz.” anlayışıyla bakılmakta, ne yazık ki yolsuzlukların da bu konuda altyapısı hazırlanmaktadır.

Değerli arkadaşlarım, tabii ki Sayıştay denetçileri yolsuzlukları önleme konusunda birtakım tedbirler ve raporlar hazırlıyor ama ne yazık ki bunların Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmesi ve bu müfettişlerin de yaptıkları işlemlerin önüne geçilebilmesi için Hükûmet tarafından ciddi problemler ve uğraşılar ortaya konuyor.

Şimdi, Sayıştay denetiminden kaçırılan bir iki örnek vermek istiyorum. Yani şu anda bu kanunu çıkarıyoruz ya, Hükûmet ne yapıyor? Bu Hükûmet kurulduktan sonraki ilk bir ay içinde 219 tane yol ihalesi yaptı. Bunların toplam değeri 52 trilyon lira. Sayıştay vizesinden kaçırmak için ne yaptılar? Bunların her birini 750’şer milyar lirayı aşmayacak şekilde ayarladılar ve böylece yolsuzluk ortaya çıkmasın diye Sayıştayı devre dışı bıraktılar.

Şimdi, bakın, Avrupa Birliğinin yayınladığı rapor var, 2006 yılında. Bu raporda ne diyorlar? “Yolsuzluk yaygın ve yolsuzlukla mücadelede makamlar ve politikalar zayıf olmaya devam etmektedir.” diyor. Bunu ben söylemiyorum, o kapısında beklediğiniz Avrupa Birliği söylüyor, o her gün gidip yalvardığınız Avrupa Birliği bunları söylüyor.

Yine bir AKP milletvekili arkadaşım bu yolsuzluklar konusunda şunu dile getiriyor, diyor ki: “Dualarla geldik, şimdi beddualar başladı.”

Değerli arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisinde 542 milletvekili var. Şu andaki dokunulmazlık dosyası sayısı kaçtır biliyor musunuz? 703 tane oldu. Bunlar özel evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak. Kim bu arkadaşlarımız? İçimizde. 703 tane suç dosyası.

Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin içindeki milletvekillerinin durumu, çok acıdır, ne yazık ki bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

GÖKHAN DURGUN (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan.

Biz burada Sayıştay Kanunu’nu daha iyi bir hâle getirmek için mi çaba sarf ediyoruz, denetimin daha sağlıklı yapılabilmesi için mi bir çaba sarf ediyoruz yoksa yapacağımız işlerin kılıfını hazırlamak, ona bir altyapı bulmak için mi çaba sarf ediyoruz?

Bu düşüncelerle, önergemize destek vereceğinize inanıyorum, güveniyorum.

Sizlere saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Durgun.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

6’ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 6’ncı madde kabul edilmiştir.

7’nci madde üzerinde üç tane önerge vardır, okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı Sayıştay Kanun Teklifinin 7'nci maddesinin son fıkrasının madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Mustafa Kalaycı

M. Akif Paksoy

Erkan Akçay

 

Konya

Kahramanmaraş

Manisa

 

Mustafa Enöz

Nevzat Korkmaz

Emin Haluk Ayhan

 

Manisa

Isparta

Denizli

 

Mehmet Şandır

Akif Akkuş

 

 

Mersin

Mersin

 

TBMM Başkanlığına

Görüşülmekte olan Sayıştay Kanun Teklifinin 7 nci maddesinin (6) ncı fıkrasının madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

Hasip Kaplan

Nuri Yaman

Ufuk Uras

 

Şırnak

Muş

İstanbul

 

M. Nezir Karabaş

Akın Birdal

 

 

Bitlis

Diyarbakır

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan Sayıştay Kanunu Teklifinin 7 nci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

M. Akif Hamzaçebi

Gürol Ergin

 

Trabzon

Muğla

“Madde 7 - Bu Kanunun sorumlular ve sorumluluk halleri uygulamasında; 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk halleri esas alınır.

Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların hesap verme sorumluluğu, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesini, kullanılmasını, muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasını kapsar. Hesap verme sorumluluğu süreci ve ilişkisinin doğruluğu ve güvenirliliği Sayıştayca Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan raporlarda belirtilir.

Bakanlar, kamu kaynaklarının ekonomik, verimli ve etkin kullanılması ile hukuki ve mali konularda Başbakana ve Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı sorumludur.

Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan Sayıştay raporlarındaki tespit, öneri ve bulgulara ilişkin sorumlulukları karara bağlamaya Türkiye Büyük Millet Meclisi yetkilidir.

Sorumlularca; gelir, gider, mal ve kıymetlerden mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirilmediği, alınmadığı, harcanmadığı, verilmediği, saklanmadığı veya idare edilmediği Sayıştay'ca kesin hükme bağlananlar kamu zararıdır.

Kamu zararının belirlenmesinde kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olan;

a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,

b)  Mal alınmadan,  iş veya hizmet yaptırılmadan  ödeme yapılması,

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,             

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

f) Kamu mallarının alınması, saklanması, korunması ve idare edilmesinde mevzuata uyulmaması,

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması, hususları esas alınır.

Malın ödettirilmesi, yok olma tarihindeki rayiç bedel üzerinden, bu tarih belli değilse kaybolmanın tespit edildiği rayiç bedel üzerinden olur. Devlet mallarının hasara uğratılması halinde uygulanacak genel hükümler saklıdır.

Hesap ve işlemlerden, mevzuata uygun olmadığı Sayıştay tarafından kesin hükme bağlananlardan doğan ve miktarı ile sorumluları kesin hükümde belirtilen kamu zararlarını, sorumlular ortaklaşa ve zincirleme veya tek başlarına tazmin ile yükümlüdürler."

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Kim konuşacak?

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) – Sayın Gürol Ergin konuşacaklar.

BAŞKAN – Sayın Ergin, buyurunuz efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

GÜROL ERGİN (Muğla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 510 sıra sayılı Sayıştay Kanunu Teklifi’nin 7’nci maddesinin değiştirilmesi amacıyla verdiğimiz değişiklik önergemiz üzerine söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken Sayın Başkan sizi, değerli milletvekillerini ve yüce ulusumu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, iktidar partisi milletvekillerinin bu teklifin 2’nci maddesine verdikleri önergeyle, Sayıştayın performans değerlendirmesi görevinin üstünden alınmasıyla Sayıştay, ruhu çıkarılmış, bir kadavra hâline getirilmiştir. Bu bakımdan bu anıt kurumu bir sanal kurum hâline getiren bu değişiklik yeniden, geriye dönüş yapılarak bir tekriri müzakereyle ortadan kaldırılmadığı sürece burada yapacağımız konuşmaların, değişiklik önergelerinin fazla bir önemi olmadığını da biliyorum ama sizlerin yine de sağduyuya gelerek, bu değişiklik önergesiyle ortadan kaldırdığınız Sayıştayın performans değerlendirmesini geri getireceğinize inanarak konuşmamı yapıyorum.

Değerli arkadaşlarım, görüşmekte olduğumuz teklifin 7’nci maddesinde sorumlular ve sorumluluk hâlleri düzenlenmektedir. Hem 5018 sayılı Yasa’da hem de bu teklifte hesap verme sorumluluğu “sorumluluk”  olarak ifade edilip bir kavram kargaşasına yol açılmıştır. Hesap verme sorumluluğu bir iyi yönetim ve raporlama sorumluluğu iken, sorumluluk mali ödemeyle yükümlü tutulmadır. Bu bağlamda, sorumluluk hukuksal yaptırıma bağlanmıştır. Kavramların yerinde kullanılması ve dolayısıyla “hesap verme sorumluluğu” ile “sorumluluk” kavramlarının ayrıştırılması gerekir. Bu nedenle düzeltme yapılmalıdır.

Teklifin 7’nci maddesinin beşinci fıkrasında “Bakanlar, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılması ile hukuki ve mali konularda Başbakana ve Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı sorumludur.” denilirken altıncı fıkrasında ise “Sayıştay tarafından gerçekleştirilen performans denetimleri mali ve hukuki sorumluluk doğurmaz.” hükmüne yer verilmiştir. Bu iki fıkra birbiriyle çelişik hükümler ifade etmekte ve hesap verme sorumluluğu çevriminin anlaşılamadığını ortaya koymaktadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, yürütmenin beyan ettiği mali tablolar ve faaliyet raporlarıyla Sayıştayın bildirdiği tespit, öneri ve bulgular ışığında bakanların ve üst yöneticilerin hesap verme sorumluluğunu yerine getirip getirmediğini görüşerek karara bağlayacaktır. Bu kararlar elbette ki mali, hukuki ve yönetsel sorumluluklar doğurabilecektir. Bu itibarla, 7’nci maddenin son fıkrasında yer alan “Sayıştay tarafından gerçekleştirilen performans denetimleri mali ve hukuki sorumluluk doğurmaz.” ifadesi, bir yandan Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkından kaynaklanan denetim yetkisine Anayasa’ya aykırı bir sınırlama getirirken, diğer yandan Sayıştay denetimini, hiçbir sonuç doğurmayan ve boşa kaynak ve emek harcanan bir Anayasal denetim durumuna düşürmektedir. Dolayısıyla, maddenin son fıkrasının madde metninden çıkarılması gerekir ki performans denetimi raporlarına dayanılarak hesap verme sorumluluğunun sorgulanması Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisinde olsun. Değişiklik teklifimiz bu nedenlerle verilmiştir.

Siz sayın milletvekillerinden, değişiklik teklifimizin bu nedenle kabulü yönünde oy kullanmanızı diliyor, Sayın Başkanı, değerli milletvekillerini ve yüce ulusumu tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Ergin.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir; birlikte işleme alacağım, istemleri hâlinde ayrı ayrı önerge sahiplerine söz vereceğim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 510 sıra sayılı Sayıştay Kanun Teklifinin 7'nci maddesinin son fıkrasının madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                                                                               Mustafa Kalaycı (Konya) ve arkadaşları

Diğer önerge imza sahipleri:

                                                                                  Hasip Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergelere katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) – Katılmıyoruz Başkanım.

BAŞKAN – Kim konuşacak efendim?

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Korkmaz. Ayrı ayrı sorulacak zaten.

BAŞKAN – Sayın Korkmaz.

Ayrı ayrı konuşacaksınız. Bir oylayacağım, ayrı ayrı konuşulacak.

Buyurunuz Sayın Korkmaz. (MHP sıralarından alkışlar)

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz tasarının 7’nci maddesi için verdiğimiz değişiklik önergesi üzerinde söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, dürüst yönetimlerin, en azından böyle olduğunu iddia eden yetkililerin kendisinin kanunsuz bir çizgide olmaması, haram yememesi yetmez, çevresine de hâkim olmak, çevresine de milletin malını, tüysüz yetimin hakkını yedirmemek mecburiyeti vardır. Kendisi haram yiyor yahut sırtını dönmüş, birileri malı götürüyor, bunun arasında hiçbir fark yoktur. Yolsuzluk ihbarlarını aldıktan sonra en azından bunu araştırmak, incelemek ve neticelendirmek mesuliyeti doğmaktadır.

Bakın 7’nci maddeyle ne yapılıyor: “Performans denetimleri mali ve hukuki sorumluluk doğurmaz.” diyerek denetimin içi boşaltılıyor. Rapor bir sorumluluk oluşturmayacak ise ne diye denetliyor, denetçileri, Sayıştayı ne diye uğraştırıyorsunuz? Bu yapılan içinize siniyor mu? Akşam yatağınıza yattığınızda huzur içinde uyuyacak mısınız? Duymazlıktan gelmek, inkâr etmek, “Ne yapayım, parmak kaldırdığımda niye evet dediğimi bilmiyordum.” demek ne bu dünyada ne de ruzi mahşerde kimseyi kurtaramayacaktır.

Değerli milletvekilleri, bu vesileyle bir başka usulsüzlüğe de, bir başka insafsızlığa da dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bağımsız üst kurullarımız üyeleri öyle bir karar almışlar ki eminim hem sizin hem de ekranları başında bu konuşmaları izleyen milletimizin dudağını uçuklatacak cinsten, âdeta Yağma Hasan’ın böreği! Ee Başbakanları, bakanları hesap vermez, kendisi kanunlara uyma yerine kanunları, yargıyı kendisine uydurmaya kalkarsa ve yapanın yanına kâr kalırsa olacağı bu! Geçen haftaki görüşmelerde 2’nci madde oylamasında en önemli dış denetim kurumu Sayıştayın yaptığı performans denetiminin içinin nasıl boşaltıldığını gördük. Bugün bu adım tamamlanıyor.

Değerli milletvekilleri, gelelim konumuza: Aldıkları karar gereği, üst kurul üyelerinin 4 milyar liraya, şimdiki parayla 4 bin liraya kadar olan kira bedellerinin tamamını kurum ödeyecek. Yani, bilemiyorum arkadaşlar, hangi biriniz Ankara’da bu kadar yüksek kira bedelli evlerde oturuyorsunuz. Böyle olunca, bir kısım üyeler, oturdukları kendi evlerini kiraya verip havuzlu villaları kiralama ve bunun da ücretini kurumlarına ödetmeye başlamışlar bile. Ee, ne de olsa para kendi parası değil, milletin parası!

İnsanlar asgari ücretle başını sokacak ev bulamazken, 300-500 milyonluk kira ücretlerini karşılayamazken böyle bir kararın alınması hangi insafa sığar ve nasıl bir kamu hizmeti anlayışıdır, merak ediyorum. Bunu özellikle siz değerli milletvekilleriyle paylaşmak istedim çünkü iktidar sizsiniz. Sizin devri iktidarınızda sıkça kullanılan nitelemeler var ya “seçkinler”, “elitler”, “beyaz Türkler” diye, kurumların başlarına kimleri getirdiniz, kimlere görev verdiniz, bilesiniz istedim.

Üst kurulların hemen hemen tamamı bu yanlışın içinde. Yanlış diyorum çünkü yaptıklarının yanlış olduğunu biliyorlar, kendilerini ilgilendiren bu tür kararları da web sayfalarına koymuyorlar. Bunu açığa çıkarmak, gereğini yapıp Meclisi bilgilendirmek, millete hesabını vermek yükümlülüğü sizlerde.

Üst kurulların harcamalarının, özellikle ücretleri dışında aldığı ek ödemeler, yolluklar ve yurt dışı giderlerinin, hizmet binalarına harcadıkları astronomik rakamların, harcamaların yakın takibe alınması ve bu harcamalara makul sınırlar getirilmesi ülkeyi yönetenlerin, yani sizlerin, yani AKP’nin görevidir.

Sayın Hükûmet, üst kurullara liyakat ve ehliyet kriterlerini göz ardı ederek atamalar yapıyorsunuz, biliyoruz ancak hiç olmazsa bu kurumların saltanatlıklar hâline gelmesine daha fazla göz yummayın, mazlumun daha fazla ahını almayın diyor, bu israfı, talanı bir an önce sonlandırmanız dileğiyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Korkmaz.

Diğer önergenin gerekçesini okutuyorum:

Gerekçe:

Sayıştay denetimlerinin daha etkili olması için sorumsuzluk hâli madde metninden çıkarılmıştır.

BAŞKAN – Önergeleri birlikte oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

7’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 7’nci madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, çalışma süremizin sonuna geldiğimiz için, alınan karar gereğince “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler”i sırasıyla görüşmek için 27 Ekim 2010 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 20.58