DÖNEM: 23 CİLT: 61 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
64’üncü Birleşim
23 Şubat 2010 Salı
(Bu Tutanak Dergisi’nde yer
alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I. - GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. - YOKLAMA
IV. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Hakkâri Milletvekili
Rüstem Zeydan’ın, Hakkâri ilinin ulaşım sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın 89’uncu kurtuluş yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Erzurum Milletvekili Zeki
Ertugay’ın, hayvancılık sektörünün sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı
V. - AÇIKLAMALAR
1.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlu’nun, hayvan yokluğundan et
fiyatlarının süratle artmasına ilişkin açıklaması
2.- Erzurum Milletvekili Zeki
Ertugay’ın, Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in, gündem dışı konuşmasına
verdiği cevaba ilişkin açıklaması
VI. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Kastamonu Milletvekili
Hakkı Köylü’nün, (10/333, 334, 335) esas numaralı
Meclis Araştırması Komisyonundan istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/184)
2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, (2/44) esas numaralı Kanun Teklifi’nin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/185)
B) Tezkereler
1.- (10/333, 334, 335) esas
numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1098)
2.- Birleşmiş Milletler İnsan
Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT) ile HABITAT Küresel Parlamenterleri
Başkanlığınca, Brezilya’nın Rio de Janeiro Kentinde 17-24 Mart 2010 tarihleri arasında düzenlenecek olan 5’inci
Dünya Kent Forumu ile 6’ncı Habitat Global Parlamenterleri Toplantısına davet
edilen Ankara Milletvekili ve Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalga’nın
davete icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1099)
3.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi ile Uganda Parlamentoları arasında Dostluk Grubu kurulmasına ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1100)
C) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve 19 milletvekilinin, eğitimde toplumsal
cinsiyet duyarlılığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/583)
2.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve 24 milletvekilinin, turizm sektöründeki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/584)
3.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve 20 milletvekilinin, başta konut kredisi olmak üzere kredi geri
ödemelerinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/585)
4.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz ve 20 milletvekilinin, Köyceğiz ilçesinde kurulacak hidroelektrik
santralin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/586)
VII.- ÖNERİLER
A) Danışma Kurulu Önerileri
1.- Gündemdeki sıralama ile
Genel Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; (11/10) esas numaralı
gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel
Kurulun 25 Şubat 2010 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi
VIII. - SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, liselerde madde bağımlılığı ve uyuşturucu araştırmasına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/705) ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek’in cevabı
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, inşaat
girdilerindeki maliyetlerin azaltılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/741)
ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
3.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, akaryakıttaki vergilerin
azaltılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/769) ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek’in cevabı
4.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalış’ın, sabit gelirlilerin maaşlarının
iyileştirilmesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/783) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in
cevabı
5.- Niğde Milletvekili Mümin
İnan’ın, gübredeki KDV oranlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/810) ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
6.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, TEDAŞ’ın vadesi geçmiş alacaklarına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/876) Cevaplanmadı
7.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner’in, vergi borcu nedeniyle yurt dışına
çıkış tahdidi uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/880) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
8.- Niğde Milletvekili Mümin
İnan’ın, elektrik zammı ile ilgili açıklamasına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan sözlü soru önergesi (6/885) Cevaplanmadı
9.- Niğde Milletvekili Mümin
İnan’ın, özelleştirme gelirlerine ve istihdama yönelik yatırımlara ilişkin
sözlü soru önergesi (6/886) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
10.- Niğde Milletvekili Mümin
İnan’ın, kayıt dışı ekonomiye ilişkin sözlü soru önergesi (6/887) ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
11.- Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in, bir derneğin incelenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/976) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
12.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, gıda bankacılığı yapan dernek ve
vakıflara yapılan yardımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/996) ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
13.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Sultanhisar fidan yetiştirme üretim alanının
ihalesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1000)
ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
14.- Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
THY Malatya merkez ofisinin kapatılmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1005) Cevaplanmadı
15.- Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
THY çağrı merkezindeki işten çıkarmalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1006) Cevaplanmadı
16.- Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
sulamada kullanılan elektrik borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1017) Cevaplanmadı
17.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, ek ödemeler sonrasında kamu çalışanları arasındaki ücret
dengesizliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1036) ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek’in cevabı
18.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, THY dış hat seferlerinde bazı
gazetelerin alınmadığı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1039) Cevaplanmadı
19.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, vergi cenneti ülkeler listesinin ilanına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1045) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
20.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, THY’daki
çağrı merkezlerinde çalışanlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1047) Cevaplanmadı
21.- Niğde Milletvekili Mümin
İnan’ın, çiftçilere gübre ve mazot avantajı sağlanmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1073) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
22.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlu’nun, bazı KİT personelinin ücretini
düşüren bir Tebliğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/1128) ve Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek’in cevabı
23.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, esnafa sicil affı çıkarılmasına ve
inşaat sektörünün canlandırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1131) ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
24.- Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in, İstanbul’daki hizmet binasının taşınmasına ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1195) Cevaplanmadı
25.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, hazırlandığı iddia edilen bir kanun
tasarısı taslağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1202)
Cevaplanmadı
26.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, personel arasındaki ücret
farklılıklarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1204)
Cevaplanmadı
27.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, denetim tazminatı alamayan bazı
personele ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1205) Cevaplanmadı
28.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuş’un, otuz yaş üstü araç sahiplerinin sorunlarına ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1223) Cevaplanmadı
29.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, bir medya grubuna verilen vergi
cezasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1279) Cevaplanmadı
30.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, “varlık barışı” uygulamasına ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1284) Cevaplanmadı
31.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, bütçe revizyonuna
ve temel ihtiyaç maddelerinde KDV indirimine ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1326) Cevaplanmadı
32.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz’ün, yapılandırılan vergi borçlarını
ödeyemeyenlerin durumuna ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1348)
Cevaplanmadı
33.- Gaziantep Milletvekili
Hasan Özdemir’in, Gaziantep TEDAŞ Müdürlüğünün oluşturduğu kaynağa ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1369) Cevaplanmadı
34.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1452) Cevaplanmadı
35.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1453) Cevaplanmadı
36.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1454) Cevaplanmadı
IX.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
2.- Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)
3.- Arsa Üretimi ve
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Recai Berber ve 5 Milletvekilinin,
2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporları (1/762, 2/475) (S. Sayısı: 455)
X.- KİT
KOMİSYONU RAPORU
1.- Kamu İktisadi
Teşebbüslerinin 2007 Yılı Denetimine İlişkin Raporu (Sayı: 0768)
XI.- YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, ilaçların marketlerde satışına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/11759)
2.- Manisa Milletvekili Ahmet
Orhan’ın, zeytincilikteki bazı sorunlara,
Üzüm üreticilerinin
desteklenmesine,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in
cevabı (7/11786), (7/11787)
3.- İzmir Milletvekili Bülent
Baratalı’nın, özel öğrenci yurtlarının denetimine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/11807)
4.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın, öğrencilere yönelik cinsel istismar olaylarına
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/11834)
5.- İstanbul Milletvekili
Fatma Nur Serter’in, bir köydeki öğretmen
yetersizliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/11836)
6.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, iş bırakma eylemine katılan kamu görevlilerinin durumuna
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/11837)
7.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, Pendik’teki bir lisenin öğretmen kadrolarına ilişkin sorusu
ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı
(7/11839)
8.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat’ın, felsefe dersindeki
müfredat değişikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11840)
9.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Talim ve Terbiye
Kurulu Başkanlığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11841)
10.- Kayseri Milletvekili
Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Kayseri’deki süt
destekleme ödemelerine,
- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, meyveli yoğurtlara,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in
cevabı (7/11854), (7/11855)
11.- Giresun Milletvekili
Murat Özkan’ın, okul mekanlarının kiraya verilmesine
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/11860)
12.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, çiftçilerin desteklenmesine ve elektrik
borçlarına ilişkin Başbakandan sorusu Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/11870)
13.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınmasına
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun
cevabı (7/11926)
14.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, bir desteklemede yapılan fazla
ödemelere,
- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, tarım sektöründeki
büyümeye,
Ziraat Bankasının özelleştirilmesine,
Tarımsal ham madde ithalatındaki artışa,
Tarım ve kırsal kalkınmaya ayrılan kaynağa,
- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Doğu Anadolu
Bölgesi’nde hayvancılığın desteklenmesine,
- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Erzurum’daki bazı
yatırımlara,
İlişkin soruları ve Tarım
ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in
cevabı (7/11945), (7/11946), (7/11948),
(7/11949), (7/11950), (7/11947), (7/11951)
15.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı illerdeki esnafa kredi desteği
sağlanmasına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat
Ergün’ün cevabı (7/11964)
16.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, Zonguldak’ın genel bütçeye katkısına ve aldığı paya
ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/11971)
17.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır’ın, Bozyazı ilçesindeki sulama
yatırımlarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı
(7/11989)
18.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş’ın, istihdam şekillerine göre
öğretmen sayılarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/12024)
19.- İstanbul Milletvekili
Süleyman Yağız’ın, RTÜK’ün verdiği cezalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12040)
20.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, GAP kapsamındaki sulanacak alanların
azaltılmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/12048)
21.- İstanbul Milletvekili
Süleyman Yağız’ın, TRT’deki kadrolaşma iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12051)
22.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemür’ün, SGK’nın
trafik kazaları tedavi bedelleriyle ilgili genelgesine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/12059)
23.- Siirt Milletvekili Osman
Özçelik’in, eczanelerin uğradığı iddia edilen zarara
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/12062)
24.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, bir vakfın yönetimine ilişkin sorusu
ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’ın cevabı (7/12067)
25.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’nin yeni haber kanalında görev yapacak personele
ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın
cevabı (7/12068)
26.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, Kırklareli’nin genel bütçeden aldığı paya ve katkısına ilişkin
sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/12080)
27.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, bir serbest bölge
kurulmasına ilişkin sorusu ve
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/12106)
28.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, GAP’taki ödenek ve tahsislere ilişkin
Başbakandan sorusu
ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/12133)
29.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, Kırklareli’deki prim borçlularına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/12148)
30.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, Anadolu Ajansının bir haberine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12165)
31.- Amasya Milletvekili
Hüseyin Ünsal’ın, Anadolu Ajansına personel alımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12166)
32.- Gaziantep Milletvekili
Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te kapanan işyerlerine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret
Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/12217)
33.- Edirne Milletvekili
Rasim Çakır’ın, küçük esnaf ve sanayicilerin sorunlarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret
Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/12221)
34.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin, SGK’nın eczanelere yaptığı ödemelere
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/12259)
35.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, sosyal güvenlik
kapsamındaki nüfusa ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12261)
36.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, maluliyet aylığı bağlanmayan bir
kişiye ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12265)
37.- Adana Milletvekili Yılmaz
Tankut’un, çalışanların rapor ücretlerinin
ödenmesinde yaşanan bir soruna ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12266)
38.- Kayseri Milletvekili
Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, yayınların takip ve
kaydına yönelik bir projeye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’ın cevabı (7/12277)
39.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’nin yaptığı bir sınava ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12278)
40.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekici’nin, TRT’nin yaptığı bir sınava ilişkin
sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın
cevabı (7/12279)
41.- Zonguldak Milletvekili
Ali Koçal’ın, TRT’nin bazı giderlerine ilişkin sorusu
ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı
(7/12280)
42.- Kırklareli Milletvekili
Turgut Dibek’in, TRT’nin yaptığı bir sınava ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’ın cevabı (7/12281)
43.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükataman’ın, Anadolu Ajansının bir haberine
ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın
cevabı (7/12338)
44.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru’nun, Tokat’taki OSB’lere aktarılan kaynağa ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret
Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/12402)
45.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin, 2022 sayılı Yasa kapsamında aylık alanlara ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/12477)
46.- İstanbul Milletvekili
Çetin Soysal’ın, eşinin GATA ziyareti girişimine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in
cevabı (7/12535)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 13.00’te açılarak üç oturum yaptı.
Van Milletvekili
Kayhan Türkmenoğlu, Van ilindeki enerji yatırımlarına,
Adana
Milletvekili Nevingaye Erbatur,
Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 84’üncü yıl dönümüne,
Bilecik
Milletvekili Yaşar Tüzün, kömür, doğal gaz veya tüp
gaz ile kullanılan soba, şofben benzeri eşya kaynaklı gaz zehirlenmesinden
meydana gelen ölüm olaylarına,
İlişkin gündem
dışı birer konuşma yaptılar.
Kütahya
Milletvekili Alim Işık, Kütahya-Balıkesir hattında
çalışan posta treninin kaldırılması sonucunda Tavşanlı ilçesine bağlı Balıköy beldesi ve civarındaki otuz beş köyün mağduriyetine
ve Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesine YÖK tarafından akademik ve idari
kadro verilmemesine ilişkin bir açıklamada bulundu.
İtalya
Temsilciler Meclisi Başkanı Gianfranco Fini’nin davetine icabet edecek olan Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı Mehmet Ali Şahin’in beraberindeki Parlamento heyetini
oluşturmak üzere siyasi parti gruplarınca ismi
bildirilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi Genel Kurulun
bilgisine sunuldu.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkan Vekilleri Ankara
Milletvekili Hakkı Suha Okay,
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un “Demokratik Açılım”
olarak adlandırılan proje kapsamında gizli görüşmelerde bulunduğu, terör örgütü
mensupları hakkındaki yargı sürecini etkilediği iddiasıyla İçişleri Bakanı
Beşir Atalay hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/10) Genel Kurulun
bilgisine sunuldu; önergenin gündeme alınıp alınmayacağı konusundaki ön görüşme
gününün Danışma Kurulu tarafından tespit edilip Genel Kurulun onayına
sunulacağı;
Tokat
Milletvekili Reşat Doğru ve 19 milletvekilinin, TOKİ projelerinde yaşanan
sorunların (10/579),
Tokat
Milletvekili Reşat Doğru ve 21 milletvekilinin, Tokat esnafının sorunlarının
(10/580),
Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 milletvekilinin, Gaziantep’te göç alımından
doğan sorunların (10/581),
Şırnak
Milletvekili Sevahir Bayındır ve 19 milletvekilinin,
asgari ücret uygulamasının doğurduğu sorunların (10/582),
Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin
gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde
yapılacağı;
Açıklandı.
Sivas
Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu
ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının
tüm yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Genel Kurulun 2/2/2010
tarihli 55’inci Birleşiminde yeniden kurulan (10/333, 334, 335) esas numaralı
Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine gruplarınca aday gösterilen
milletvekilleri seçildi.
Başkanlıkça,
Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yapmak üzere
toplanacağı gün, saat ve yere ilişkin duyuruda bulunuldu.
Gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında
bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/324) (S. Sayısı: 96),
2’nci sırasında
bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/499) (S. Sayısı: 321),
Görüşmeleri
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
3’üncü sırasında bulunan, Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi
Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Manisa Milletvekili Recai Berber ve 5 Milletvekilinin, 2985 Sayılı Toplu
Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporlarının (1/762, 2/475) (S. Sayısı: 455) tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanarak 3’üncü maddesine kadar kabul edildi.
Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş:
Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in,
Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın,
İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu:
Muş Milletvekili
Sırrı Sakık’ın,
Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş’ın,
Grubuna;
Devlet Bakanı
Egemen Bağış, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Hükûmete,
Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, Devlet Bakanı Egemen Bağış ve Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş’ın, şahsına;
Sataşması
nedeniyle birer konuşma yaptılar.
23 Şubat 2010
Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 19.52’de son verildi.
|
|
Nevzat PAKDİL |
|
|
|
|
Başkan Vekili |
|
|
|
Yusuf COŞKUN |
|
Yaşar TÜZÜN |
|
|
Bingöl |
|
Bilecik |
|
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
|
|
|
Fatih METİN |
|
|
|
|
Bolu |
|
|
|
|
Kâtip Üye |
|
|
No.: 84
II.- GELEN KÂĞITLAR
19 Şubat 2010 Cuma
Tasarılar
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Pakistan’da Türk
İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) Tarafından Program Koordinasyon
Ofisi Kurulmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/807) (Plan ve Bütçe ile Dışişleri
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.02.2010)
2.- Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/808) (Plan ve
Bütçe ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12.02.2010)
3.- Türkiye Cumhuriyeti
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Enerji
İdaresi Arasında Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/809) (Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.02.2010)
Teklifler
1.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 17
Milletvekilinin; 5947 Sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün
Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Yürürlüğe
Girmesi Sonucunda Kapanan Özel Muayenehane ve Polikliniklerde Çalışan Yardımcı
Sağlık Personelinin ve Diğer Personelin 657 Sayılı Kanunun 4 üncü Maddesinin
(B) Fıkrası Uyarınca İstihdam Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/606) (Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05.02.2010)
2.- Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ve Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 5 Milletvekilinin; Yükseköğretim Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/607) (Milli Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.02.2010)
3.- Tunceli Milletvekili
Şerafettin Halis’in; Sivas İl Merkezindeki Madımak Otelinin “İbret Müzesi”
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/608) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.02.2010)
4.- İstanbul Milletvekili
Ayşe Jale Ağırbaş ve 4 Milletvekilinin; 17/3/1981 Tarihli ve 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel
Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/609)
(Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11.02.2010)
5.- Isparta Milletvekili
Süreyya Sadi Bilgiç’in; Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi (2/610) (Adalet ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10.02.2010)
6.- Tunceli Milletvekili
Kamer Genç’in; 1937-1938 Yıllarında Tunceli İlinde
Yapılan Askeri Harekatta Zarar Görenlerin Zararlarının Karşılanması Hakkında
Kanun Teklifi (2/611) (Plan ve Bütçe ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12.02.2010)
7.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin; 2022 Sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz
Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/612) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan
ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.02.2010)
Rapor
1.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin
2007 Yılına Ait Bilanço ve Netice Hesapları ile
Faaliyet Raporlarından Denetimleri Tamamlananlara Dair Raporu (Sayı 0768)
(Dağıtma tarihi: 19.02.2010) (Rapor, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23.02.2010
Tarihli 64 üncü Birleşim Tutanak Dergisine Eklenecektir.)
No.: 85
22 Şubat 2010 Pazartesi
Rapor
1.- Genel Kadro ve Usulü
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerin Dış Ticaret Müsteşarlığına
Ait Bölümünde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (1/802) (S. Sayısı: 476) (Dağıtma tarihi: 22.2.2010) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, yangın söndürme araçlarının
kira bedeline ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1846)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
2.- Mersin Milletvekili Akif Akkuş’un, Çukurova Havaalanı inşasına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1847) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/02/2010)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in, TEKEL bünyesindeki bir
şirketin yönetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12592)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
2.- Hakkari Milletvekili Hamit Geylani’nin,
bir olayla ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12593)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
3.- Sinop Milletvekili Engin Altay’ın, okullarla ilgili bazı verilere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12594) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
4.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un,
bir belediyenin yaptığı itfaiye eri alımı sınavına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12595) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
5.- Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın,
İlber Ortaylı’nın bir
konuşmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12596) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/02/2010)
6.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, bazı
özelleştirmelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12597) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/02/2010)
7.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, konut ve taşıt
kredisi kullanıcılarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12598)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
8.- İstanbul Milletvekili Ümit Şafak’ın, Sinop’taki belediyelere
yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12599)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
9.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Tire-Yenişehir Göleti projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12600) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
10.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Menemen ilçesindeki bazı
köylerin su sorununa ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12601) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
11.- Hakkari Milletvekili Hamit Geylani’nin,
Hakkari’de dağıtılan kömürlere ve hava kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12602) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
12.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in,
kadın istihdamına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12603) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
13.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Marmaray Projesinde arkeolojik kazılarda çalışanların
durumuna ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12604) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
14.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın,
parti binalarına yönelik saldırılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12605) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
15.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, özel
güvenlik bürolarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12606)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
16.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın,
Van’da boşaltılan köylere geri dönüşe ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12607) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
17.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın,
Uludere’de bir minibüsün taranması olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12608) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
18.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Tut ilçesinde ham toprak
vasıflı arazilerin kiraya verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12609) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
19.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Menemen ilçesindeki bazı
köylerin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12610)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
20.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, İzmir İl Özel İdaresine
ait araç ve makine parklarının kullanımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12611) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
21.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Tire ilçesinin bazı
köylerindeki sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12612) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
22.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Tire ilçesindeki bir köyün
bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12613)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
23.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Tire ilçesindeki bir
köyün sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12614)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
24.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Menemen ilçesindeki bir
köyün yol ve okul sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12615) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
25.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Menemen’deki bir köyün
bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12616)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
26.- Muğla Milletvekili Metin Ergun’un,
Menteşe Beldesindeki bir cadde isminin değiştirilmesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12617) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
27.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın,
Uludere’de bir minibüsün taranması olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12618) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
28.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, bazı
mali verilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12619)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
29.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Antalya’da belediyelerin
aldığı Hazine yardımlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12620) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
30.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, elektrik borçlarının
faturalandırılmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12621)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
31.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, bazı belediyelerin
aldıkları Hazine yardımına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12622) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
32.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun,
Sinop’taki belediyelere yapılan Hazine yardımlarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12623) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
33.- Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı’nın,
Balya ilçesindeki lise binası ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12624) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
34.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, bir soruşturma raporuna ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12625) (Başkanlığa geliş
tarihi: 09/02/2010)
35.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ankara’da otopark olarak kiraya
verilen okul bahçelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12626) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
36.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa OSB’deki faaliyetlere
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12627) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/02/2010)
37.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Manisa Sanayi ve Ticaret
İl Müdürlüğünün ürün nakli denetimlerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12628) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
38.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
çilek fidesi desteğine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12629) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
39.- Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, İpsala’daki arazi dağıtım projesine ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12630) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
40.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın,
İstanbul’daki bazı projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12631) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
41.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, THY
seferlerindeki gecikmelere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12632) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
42.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın,
doğalgaz ve petrol ithalatına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12633) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
43.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın,
GAP’a ayrılan kaynağa ve sulama kanallarına ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet
Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/12634) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
44.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın,
Kürtçe Kuran meali çalışmasına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı
soru önergesi (7/12635) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)
45.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’tan yapılan ihracata
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Zafer Çağlayan) yazılı soru önergesi
(7/12636) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
46.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, öğretmenlere özel tatil
kampanyasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12637)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
47.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ankara 19 Mayıs Stadyumunun
kapı girişlerine otopark yapılmasına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi
(7/12638) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, hakkında soruşturma açılan kamu
görevlilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11730)
2.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in,
ekonomik ve sosyal durum ile yapılan zamlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11731)
3.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, Türk Kızılay’ı ile
ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11733)
4.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, Ordu-Giresun havaalanı
çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11735)
5.- İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert’in, kod uygulamasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11736)
6.- Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın,
TEKEL işçilerinin taleplerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11737)
7.- Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in,
tarım arazilerinin yabancı üreticilere kiraya verileceği iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11740)
8.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, terör mağdurlarının
istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11741)
9.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün,
suikast ihbar ve iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/11742)
10.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin,
okuma-yazma bilmeyenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11751)
11.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
memurlarla ilgili bir açıklamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11757)
12.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11758)
13.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
Ermenistan ile imzalanan protokollere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11768)
14.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
UNESCO Başkanlık seçimi ile ilgili iddialara ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11769)
15.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11770)
16.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
polisin bir kişiye şiddet uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11771)
17.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, 1
Mayıs’taki olaylarda polisin bir müdahalesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11772)
18.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11773)
19.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
polislerin karıştıkları iddia edilen bazı olaylara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11774)
20.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, gıda
üreten ve dağıtan firmaların denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11775)
21.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye hizmetlerinin
özelleştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11776)
22.- Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’nin,
görev şehidi yakınlarının kamuda istihdamının sağlanmasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11777)
23.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Muş
Valisinin bir açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11778)
24.- Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’nin,
özelleştirme dolayısıyla geçici personel istihdamına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11780)
25.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
İstanbul Metropolitan Planlama Merkezinin ulaşım
planlamasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11788)
26.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün,
denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11789)
27.- İstanbul Milletvekili Durmuşali
Torlak’ın, otoyol ve köprülere yapılan zamlara ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11790)
28.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın,
Kars-Akyaka tren seferlerinin durdurulmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11791)
29.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun,
tren kazalarına ve demiryolları yönetimine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11792)
30.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin,
Çelikhan-Adıyaman-Yeşilyurt-Malatya yoluna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11793)
31.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin,
tasarruf tedbirlerine ve yeni alınan makam araçlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11802)
32.- Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak’ın, bazı belediyelere terk veya tahsis edilen
gayrimenkullere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11803)
33.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un,
suikast iddialarına ve bir köşe yazısında belirtilen organizasyona ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11804)
34.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, eczanelere ve ilaç satışına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11805)
35.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın,
Seferberlik Tetkik Kurulundaki aramaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/11806)
36.- Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara’daki hava kirliliğine ve
kullanılan yakıtlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11809)
37.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın,
Pazarlar ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11816)
38.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın,
Tavşanlı ilçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11817)
39.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, akaryakıt tüketimi ve
kaçakçılığı ile vergilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11818)
40.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın,
yapılması planlanan bir hidroelektrik santrale ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11819)
41.- İstanbul Milletvekili Ümit Şafak’ın, İstanbul’da itfaiye
hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11820)
42.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, bir
köy yolundaki köprü ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11821)
43.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in,
Manisa-Selendi’de yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11822)
44.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın,
Manisa-Selendi’de meydana gelen olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11823)
45.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, bir katlı otopark inşaatına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11824)
46.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın,
özürlü istihdamına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11825)
47.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, sağlık hizmetlerinde yeşil
kartlılardan katkı payı alınmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11829)
48.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın,
özürlü istihdamına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11830)
49.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Niksar ve Ordu-Akkuş
yollarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11856)
50.- Sinop Milletvekili Engin Altay’ın, yerel internet sitelerinin
desteklenmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11857)
51.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun,
Türk Telekom’un gayrimenkullerine ve STK’lara
bedelsiz verilen arazilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11858)
52.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın,
özürlü istihdamına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11859)
53.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Suriye ile gümrüksüz
mal ithaline ve taşınmaz sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/11867)
54.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın,
terör örgütü yandaşlarının çıkardıkları olaylara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/11868)
55.- Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu’nun,
Teşvik Yasasına ve krizin bazı etkilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11869)
56.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kurban
kesimi organizasyonlarındaki yolsuzluklara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11871)
57.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir HES projesine ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11881)
58.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Simav
ilçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11882)
59.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Şaphane
ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11883)
60.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın,
Çavdarhisar ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11885)
61.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın,
Tavşanlı ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11886)
62.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Pazar
ilçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11887)
63.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün,
Bolu’daki hava kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11889)
64.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Doğu
Anadolu’daki kömür kaynaklı hava kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11890)
65.- Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’ın,
teşvik uygulamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali
Babacan) yazılı soru önergesi (7/11892)
66.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün,
istihdam sağlayanların desteklenmesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/11893)
67.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün,
teşvik uygulamalarının süresinin uzatılmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/11894)
68.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bazı
santrallerin özelleştirilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11898)
69.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, akarsu
santrallerinin özelleştirilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11899)
70.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın,
yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik çalışmalara ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11900)
71.- Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt’ün, bazı illerdeki doğalgaz çalışmaları ile odun ve
kömür fiyatlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11901)
72.- Mersin Milletvekili Behiç Çelik’in, Mersin’deki terör eylemlerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11902)
73.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın,
Ankara’da bazı ulaşım noktalarındaki güvenlik hizmetlerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11903)
74.- Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak’ın, bir karakol yakınlarında meydana gelen patlama
olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11904)
75.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya
Jandarma Er Eğitim Tabur Komutanlığının taşınmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11905)
76.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir
köyün su sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11906)
77.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, nüfus
kaydı bulunmayan çocuklara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11907)
78.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir
köyün bazı ihtiyaçlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11908)
79.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir
köy yolundaki köprü ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11909)
80.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, yol,
köprü ve otoyolların özelleştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11916)
81.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın,
tahmini bütçe gelirlerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11917)
82.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, bazı bakanlara yeni
makam aracı alınmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11918)
83.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın,
okul adlarından unvanların kaldırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11919)
84.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin çocuk
yardımı ödeneğindeki bir duruma ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11920)
85.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın,
şehit unvanlarının okul isimlerinden kaldırılacağı iddiasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11921)
86.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, ek ders ücretindeki
bazı uygulamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11922)
87.- Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş’ın,
okullar arasındaki nitelik ve nicelik farklılaşmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11923)
88.- Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis’in, eğitim hakkından
yararlanamayan öğrencilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11924)
89.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’ta takdirname verilen
öğretmenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11925)
90.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün,
Ardahan’daki bazı eğitim ihtiyaçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11927)
91.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün,
Batman Belediyesinin vergi borcundan dolayı satışa çıkarılan okullara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11928)
92.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, okul adlarından şehit
unvanlarının çıkartılacağı iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11929)
93.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, izinsiz açılan özel öğrenci
yurtlarına yönelik yaptırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11930)
94.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin,
Şanlıurfa Havalimanındaki İLS cihazına ve İzmir uçuşlarına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11952)
95.- İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in, kaldırılan tren seferlerine
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11953)
96.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın,
kurulacak küresel lojistik köylerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11954)
97.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bazı
tren seferlerinin kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11955)
98.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kent
İçi Ulaşım Kurumu kurulmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11956)
99.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bazı
otoyol projelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11957)
100.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, ulaştırma sektörü kaynaklı karbondioksit salınımına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11958)
101.- Sivas Milletvekili Malik Ecder
Özdemir’in, bölünmüş yollar üzerindeki esnafın mağduriyetine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11959)
102.- Sivas Milletvekili Malik Ecder
Özdemir’in, bir kısım tren seferlerinin iptal edilmesine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11960)
103.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün,
Çin’de Uygur Türklerinin yaşadığı bölgedeki uygulamalara ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11961)
104.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, SYDF’den yardım alan toplum kalkınma projelerine ilişkin
Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/11962)
No.: 86
23 Şubat 2010 Salı
Sözlü Soru Önergesi
1.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Polis
Meslek Yüksek Okullarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1848) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
Yazılı Soru Önergesi
1.- İzmir Milletvekili Recai Birgün’ün,
Elazığ Valisinin bir konuşmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12639) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
2.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın,
Köy Kanunu ile ilgili çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12640) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
3.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Paşabahçe-Beykoz
İçki Fabrikasının satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12641)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
4.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, valilerle yapılan toplantıya ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12642) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
5.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, kırmızı et sektöründeki sorunlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12643) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
6.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın,
yerel yönetimlerin gelirlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12644) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
7.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın,
mahalle muhtarlığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12645)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
8.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, geçirdiği bir trafik kazasıyla ilgili açıklamasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12646) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
9.- Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu’nun, TÜİK’in yoksulluk
sınırı verilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12647)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
10.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlu’nun, SGK’nın
trafik kazası geçirenlerin sağlık giderlerini ödememesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12648) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
11.- Trabzon Milletvekili
Süleyman Latif Yunusoğlu’nun, TEKEL varlıklarının
satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12649) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/02/2010)
12.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Adana’daki yapı denetim
kuruluşlarına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12650) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
13.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, yapı denetim kuruluşlarına ilişkin
Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/12651) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/02/2010)
14.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, İstanbul
Çevre Düzeni Planına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12652) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
15.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Osmaniye’deki atık su bertarafına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12653) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
16.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, Adana’daki atık su bertarafına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12654) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
17.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvel’in, atık suların bertarafına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12655) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/02/2010)
18.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse’nin, su kaynaklarında açılan kum ocaklarına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12656) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
19.- Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun,
Kırklareli-Lüleburgaz’da düzenli depolama tesisi kurulmasına ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12657) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
20.- Zonguldak Milletvekili
Ali Koçal’ın, bir işletme müdürlüğünün alımlarına ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12658) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/02/2010)
21.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk’ün, BOTAŞ çalışanlarına ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12659) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/02/2010)
22.- Kayseri Milletvekili
Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Melikgazi Belediyesi
sınırları içerisindeki yerlerin emlak vergisi değerlerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12660) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
23.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, Adıyaman-Kahta’da yaşanan bir olaya ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12661) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
24.- Kayseri Milletvekili
Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Kocasinan Belediyesi
sınırları içerisindeki yerlerin emlak vergisi değerlerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12662) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
25.- Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, ASKİ’nin uygulamalarından zarar görecek köylere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12663) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
26.- Çankırı Milletvekili
Ahmet Bukan’ın, Çankırı’da muhtarların eksik ödenen
maaşlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12664) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/02/2010)
27.- Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün,
İstanbul Üniversitesi Rektörünün makam aracına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12665) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
28.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa’da okulların depreme karşı güçlendirilmesine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12666) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
29.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Diyarbakır’daki ikili eğitime ve sınıflardaki ortalama öğrenci
sayılarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12667)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
30.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Bursa’daki ikili eğitime ve sınıflardaki ortalama öğrenci
sayılarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12668)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
31.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, Ankara’da açılışı yapılan okullara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12669) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
32.- Yalova Milletvekili
Muharrem İnce’nin, ilköğretim okullarına aktarılan kaynağa ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12670) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
33.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Mardin’deki ikili eğitime ve sınıflardaki ortalama öğrenci
sayılarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12671)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
34.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, Siirt’teki ikili eğitime ve sınıflardaki ortalama öğrenci
sayılarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12672)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
35.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, Açıköğretim Fakültesi laborant ve
veterinerlik önlisans programına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12673) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
36.- Çanakkale Milletvekili
Ahmet Küçük’ün, belediyelere yapılan mali yardımlara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12674) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/02/2010)
37.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, satılan kamu mallarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12675) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
38.- Edirne Milletvekili
Bilgin Paçarız’ın, Edirne’deki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12676) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
39.- Ordu Milletvekili Rahmi Güner’in, raf ömrü uzatılan bir ilacın kullanımına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12677) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
40.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, Açıköğretim Fakültesi laborant ve
veterinerlik önlisans programından mezun olan
personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12678) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/02/2010)
41.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık’ın, domuz gribiyle ilgili iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12679) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
42.- Çankırı Milletvekili
Ahmet Bukan’ın, sözleşmeli personele kadro
verilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12680)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
43.- Çankırı Milletvekili
Ahmet Bukan’ın, Çankırı’daki hekim ve hekim başına
düşen hasta sayılarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12681)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
44.- Çankırı Milletvekili
Ahmet Bukan’ın, H1N1 aşılarının kullanımına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12682) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
45.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldız’ın, Antalya’daki devlet hastanelerinin personel ve yatak
sayılarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12683) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/02/2010)
46.- Sivas Milletvekili Malik
Ecder Özdemir’in, Sivas’ın bir proje kapsamına
alınmamasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12684) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
47.- Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in, Eğirdir’deki elma üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12685) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
48.- Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, Çanakkale’deki yolların iyileştirilmesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12686) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
49.- İstanbul Milletvekili
Çetin Soysal’ın, TEKEL işçilerinin kıdem tazminatlarının yatırıldığı hesaplara
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru
önergesi (7/12687) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
50.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel’in, yapısal risk taşıyan stadlara ilişkin
Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak)
yazılı soru önergesi (7/12688) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
51.- Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili bir habere ilişkin Devlet
Bakanından (Faruk Nafız Özak)
yazılı soru önergesi (7/12689) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
52.- Bursa Milletvekili
Abdullah Özer’in, Bursa Adli Tıp Kurumunun yerinin değiştirilmesine ve personel
ihtiyacına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12690) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/02/2010)
53.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllü’nün, Anadolu Ajansı ile Basın-Yayın ve
Enformasyon Genel Müdürlüğü arasındaki personel hareketlerine ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/12691) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
54.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner’in, Antalya’daki tarihi Kayaaltı Sığınağının korunmasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12692) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)
55.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürk’ün, Adıyaman-Kahta’da yaşanan bir olaya ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/12693) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/02/2010)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve 19 Milletvekilinin, eğitimde toplumsal
cinsiyet duyarlılığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/583)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.1.2010)
2.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve 24 Milletvekilinin, turizm sektöründeki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/584) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.1.2010)
3.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve 20 Milletvekilinin, başta konut kredisi olmak üzere kredi geri
ödemelerinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/585)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22.1.2010)
4.- Muğla Milletvekili Fevzi
Topuz ve 20 Milletvekilinin, Köyceğiz İlçesinde kurulacak hidroelektrik
santralin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/586) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22.1.2010)
Geri Alınan Yazılı Soru Önergesi
1.- Muğla Milletvekili Metin Ergun, Menteşe Beldesindeki bir cadde isminin
değiştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesini 23/02/2010 tarihinde geri almıştır (7/12617)
23 Şubat 2010 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK
(Burdur), Murat ÖZKAN
(Giresun)
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 64’üncü Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN – Elektronik cihazla
yoklama yapacağız.
Beş dakika süre veriyorum.
Yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz Hakkâri
ilinin ulaşım sorunları hakkında söz isteyen Hakkâri Milletvekili Rüstem Zeydan’a aittir.
Buyurun Sayın Zeydan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Hakkâri
Milletvekili Rüstem Zeydan’ın, Hakkâri ilinin ulaşım
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
RÜSTEM ZEYDAN (Hakkâri) –
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Hakkâri ilimizin ulaşım öncelikleri
konusunda gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti sevgiyle, saygıyla
selamlıyorum.
Hakkâri ilimiz Türkiye’mizde
iki ülkeye sınırdaş olan ender illerden bir tanesidir; bir tanesi Edirne
ilimizdir, bir diğeri de Hakkâri ilimizdir. Hakkâri ilimizin bir tarafı İran,
bir tarafı Irak devletidir.
Hakkâri ilinin bir özelliği
daha vardır saygıdeğer arkadaşlar: Aynı yoldan girer, aynı yoldan çıkmak
zorundasınız. Hakkâri’nin başka bir çıkış alanı yoktur. Hakkâri, ülkemizin sağ
alt köşesidir, gerçekten de gönlümüzün sağ alt köşesidir.
Hakkâri ilinin ulusal ve
uluslararası kara yolu ağı vardır. Dolayısıyla da Hükûmetimizin
bu ulaşım öncelikleri konusunda neler yaptığını birkaç cümleyle sizlere arz
etmek ve sizlerle paylaşmak isterim. Van ilimizden Hakkâri ilimize kadar 200
kilometrelik bir kara yolu ağımız vardır. Bu hem ulusal hem uluslararası kara
yolu ağıdır ve Yüksekova’mız üzerinden Esendere
Gümrük Kapısı ve İran’a açılır. Gene Yüksekova üzerinden Şemdinli ilçemize
gidip Irak’a açılan bir kapısı vardır, gerçi faal değildir. Gene Çukurca ilçemiz
üzerinden Irak’a açılan bir başka kara yolu ağı vardır. Bu nedenledir ki bu
sene Hükûmetimizin içtenlikli desteğiyle bölünmüş yol
programına alındı ve geçen sene de Yüksekova-Yeniköprü
yol ayrımı zaten 2A
standardına yükseltilmiş bir yatırım programı içerisinde yerini
almıştı.
Eski karayolcular çok iyi
bilirler ki Karayollarının girişinde şöyle der: “Gidemediğin yer senin
değildir.” Ama Hakkâri’ye onlarca kez, yüzlerce kez -devletin yatırımları,
gerçekten, geçmişte yetersiz olsa da bugün bile yetersiz olsa da- devletimiz,
milletimiz, hükûmetlerimiz ve özellikle de son
cumhuriyet Hükûmeti olan AK PARTİ Hükûmeti
şefkatli elini uzatmıştır. Bütün hemşehrilerim adına
kendilerine içtenlikli şükranlarımı arz ediyorum.
Sayın Başbakanımız üç kere
ilimizi şereflendirmişlerdir ve her gelişinde Hakkâri’yi bir başka
görmüşlerdir.
Hakkâri, gerçekten,
üniversitesi ilk kez kurulan illerin başında gelmektedir. İşte bu kara yolu
ağı, Üniversitenin gelişimi konusunda, Üniversitenin uluslararası arenada yani
Irak ve İran coğrafyasına da hitap edebilecek bilgi alışverişinde önemli bir
altyapı gerekçesi olabilir. Hakkâri Üniversitesini bu anlamda da
değerlendirmekte çok büyük fayda vardır.
Bunun ötesinde, hava ulaşımı
da yine bu Hükûmet döneminde gelmiştir. Yüksekova havaalanımız
ihale edilmiş, mart ayı içerisinde yer teslimi yapılacaktır. İşte bu havaalanı,
ilimizin ve de gerçekten ülkemizin komşularıyla olan ilişkilerini, ticari, sınai, kalkınma ve yatırıma dönük ilişkilerini, özellikle de
eğitim başlıklı ilişkilerini ciddi anlamda, pozitif anlamda etkileyecektir. O
yüzdendir ki kara yolları ağı bizim için çok anlamlı ve çok önemlidir.
Bununla birlikte, yine Hükûmetimizin döneminde hava ambulans sistemi yine bir
başka ulaşım aracı olarak ilimizde sıkça, istemediğimiz hâlde -tabii,
hastalarımız için kullandığımız için böyle ifade ediyorum- ama sıkça
vatandaşlarımıza hizmet etmektedir. Bu kara yolları ağı içerisinde, Van’dan
Hakkâri’ye kadar olan kara yolları ağı içerisinde -bölgeyi gören arkadaşlarımız
bilecektir ki- Güzeldere diye bir mevkimiz
vardır. Dün de ben o bölgeden geçerken… Senenin on iki ayı coğrafyası çok
haşin, kış şartları çok yoğun olan bir bölgedir. Bu bölgenin de, Güzeldere bölgesinin de yine bu arz ettiğim kara yolu
çerçevesinde bir tünel şeklinde dizayn edilmesi
yatırıma girmiştir.
Bu anlamda, destek veren, bu
yatırıma gönül veren, bu yatırıma içtenlikle duygularını ifade eden herkese hemşehrilerim adına içtenlikle şükranlarımı sunuyorum.
Hakkâri ilimizin gönüllere
çok yakın ama gözlerden uzak olan bu coğrafyasının ülkemizin diğer
coğrafyalarıyla bir yeknesaklık teşkil ettiğini, duygusal anlamda da bir
bağlılık olduğunu, bu kara yoluyla ziyaret etmek isteyen arkadaşlarımızın…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Zeydan, lütfen tamamlayınız.
RÜSTEM ZEYDAN (Devamla) –
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
…bunu gözlemleyeceğine
yürekten inanıyorum ve diyorum ki Hakkâri ilimiz, gerek coğrafi gerek sınai gerek ticari gerekse de kültürel yapısı ve gerçekten
de görülmeye değer coğrafyasıyla ülkemizin müstesna bir köşesidir. Bütün
arkadaşlarımızı, bütün vatandaşlarımızı senede bir kere de olsa Hakkâri’mize
bekliyoruz; bizleri şereflendireceklerdir, bizleri onurlandıracaklardır. Onlara
gönül kapımız açıktır. Hemşehrilerim adına herkesi,
hepinizi davet ediyorum.
Çok teşekkür ediyorum, sevgi
dolu saygılarımı sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Zeydan.
Gündemdışı ikinci
söz Ardahan ilinin kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’e aittir. (CHP sıralarından
alkışlar)
Buyurun Sayın Öğüt.
2.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın 89’uncu
kurtuluş yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; bugün Ardahan’ın 89’uncu kurtuluş yıl dönümü.
Buradan, Edirne’den Ardahan’a kadar bütün vatandaşlarımı saygılarımla
selamlıyorum. Bu toprakları vatan yapan bütün şehitlere rahmet diliyorum.
Değerli arkadaşlar, seksen
dokuz yıl önce Ardahan kurtuldu. 1876-77 yılında
Osmanlı-Rus Savaşı’nda işgal oldu, 23 Şubat 1921’de kurtuldu. Ancak Ardahan,
kırk üç yıl Rus işgali altında kaldı, bu kadar zulüm görmedi, bu kadar ekonomik
sıkıntı çekmedi, bu kadar göç vermedi -işgal altında bile göç vermedi- bu kadar
Ardahan halkı yoksullaşmadı, bu kadar Ardahan halkı işsiz kalmadı. Şu anda Ardahan’da ekonomik anlamda kurtuluş olması lazım.
Posof Sınır Kapımız
çalışmıyor, maalesef Posof yolu bile kapalı. 1996’da mazot ticareti serbest
bırakıldı, 96’da mazot ticareti kapatıldı. 750 aile tanker almıştı, 750 aile
iflas etti, herkesin evine icra gitti.
Çıldır Aktaş
Kapısı hâlen açılmadı, hâlen kapalı kalmış durumda.
Ardahan-Ardanuç yolu hâlen
yapılmadı arkadaşlar.
Her yere duble
yol yapıldı, Ardahan’a, daha bitmek üzere olan bir duble yolumuz var, çakır
çukur yollar bile bitmedi. Hanak-Damal-Posof, uzanan bir yolumuz var
Gürcistan’a. O yolu da duble yoldan çıkartmışlar, dar
bir yol; devamlı o yolda da kaza oluyor.
“Posof Ilgar Dağı’na tünel yapacağız.” dedi bütün siyasetçiler, gittiler
kandırdılar, tünel de yapmadılar, tüp geçit de yapmadılar.
Değerli arkadaşlar,
Ardahan’ın içerisinden geçen bir Kura Nehri’miz var.
Bu Kura Nehri’nin suyu çok geldi gibi davranıp normal yatağından Kura Nehri’ni
ayırıp Karadeniz’e veriyorlar. Şimdi Ardahan’da Beşikkaya,
Kotanlı ve Kayabeyi barajları var, bu barajlar
yapılacak, ihale edildi ama Ardahan’ın suyunu Çoruh Nehri’ne aktarmak için bir
çalışma yapılıyor. Buna bütün herkesi karşı koymaya davet ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
Ardahan’da üniversite kuruldu. Üniversite kurulmasından da çok sevinçliyiz. Bu
kanun tekliflerinden birisini de ben verdim ama Üniversiteye adam alınırken
dışarıdan adam geliyor, Üniversite Ardahanlı insanları alamıyor. Niye alamıyor?
KPS imtihanı nedeniyle dışarıdan adam geliyor. Bu nedenle, Ardahan’ın ekonomik
yapısının kalkınması için köylünün, çiftçinin ve esnafın kalkınması lazım.
Bakın, esnaf-sanatkârlar
kooperatifine bağlı 510 esnafı var Ardahan’ın. Devletten 300 milyar kredi
istiyorlar, 300 milyar alamıyor ama aynı Hükûmet 750
milyon doları bir kalemde Çalık Grubuna veriyor. Yani Ardahan’da sınırda
bekçilik yapan, karda kışta, yedi sekiz ay soğuk altında kalan bir esnafa kredi
verilmez de kime verilir arkadaşlar?
Ardahan’dan üç tane boru
hattı geçiyor, ikisi doğal gaz, Ardahan’a hâlen doğal gaz verilmedi. Ardahan’ın
merkezinde altı mahalle var, altı mahallenin yüzde 60’a yakını hâlen daha tezek
yakıyor. Bu ayıptır, bu 21’inci yüzyıla da yakışmıyor arkadaşlar.
Şimdi, böyle bir ortamda Hoçuvan bölgemiz var. Ben -Hoçuvan
bölgesi yirmi bir pareden oluşur- kanun teklifi verdim ilçe olsun diye, AKP
oylarıyla reddoldu ve ilçe yapmadılar ama Hoçuvan
bölgesi ilçe olsaydı, bugün inanıyorum ki Hoçuvan’ın
o yirmi bir pare köyünde göç olmayacaktı, o bölge daha da kalkınmış olacaktı.
Değerli arkadaşlar,
sıkıntılarımız çok ama şunu söyleyeyim: Biz burada Ardahan halkı olarak,
Ardahan Milletvekili olarak, o bölgenin sesi olarak, yedi sekiz ay kar, kış,
don olan bir memlekette yaşayan insanlar olarak Hükûmetin
bize yardım etmediğini buradan ısrarla söylüyorum. Bakın, 26 Eylülde kar yağdı,
bütün mahsulümüz tarlada kaldı. 26 Eylülde kar yağar mı? Don oldu, tarla ve
bütün buğdayımız, arpamız kaldı. Şimdi, tespit edildi yüzde yüz zarar var, bir
kuruş devlet oradaki vatandaşına para ödemedi arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Öğüt, lütfen
tamamlar mısınız.
Buyurun.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Yani
26 Eylülde yağan kardan dolayı zarar gören çiftçiye bir kuruş ödemedi Hükûmet. Çiftçiye hâlen de yem bitkisi parası ödenmedi.
Mazot parası, işte bu ay sonunda ödenecek diyorlar.
Değerli arkadaşlar, ben geçen
hafta oradaydım, eksi 23 derecede -Göle’de ben kendi gözümle gördüm, eksi 23
derecede- insanlar yaşıyorsa, orada vatan bekçiliği yapıyorsa bu insanlara
devletin elini uzatması lazım.
Ardahan üniversitede sonuncu.
Benim biraz sonra eğitimle ilgili konuşmam var -daha
sonra, bir iki saat sonra gelecek sıram tahmin ediyorum- eğitimi orada
anlatacağım.
Ben istirham ediyorum, rica
ediyorum Hükûmetten: Orada olan öğretmene, memura
farklı maaş verin. Başka türlü orada durmuyor, başka türlü kimse gitmiyor,
hizmet vermiyorlar arkadaşlar.
Ben, Sayın Başkana söz
verdiği için teşekkür ediyorum. Edirne’den Ardahan’a kadar bu toprakları vatan
yapan bütün şehitleri rahmetle anıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Öğüt.
Gündem dışı üçüncü söz
hayvancılık sektörünün sorunları hakkında söz isteyen Erzurum Milletvekili Zeki
Ertugay’a aittir.
Buyurun Sayın Ertugay. (MHP sıralarından alkışlar)
3.- Erzurum
Milletvekili Zeki Ertugay’ın, hayvancılık sektörünün
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı
ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Gelir dağılımının giderek
bozulduğu, açlık sınırının altındaki insan sayısının 15 milyona dayandığı
ülkemizde hiç şüphe yok ki artan işsizlik bugün için bu ülkenin en temel sosyal
ve ekonomik sorunlarının başında gelmektedir. Stratejik bir sektör olarak
tarımın büyük bir nüfus kitlesini barındırdığı ve istihdam ettiği, işsizliği absorbe eden bu yönüyle de ülkemiz için bir sigorta olduğu
muhakkaktır.
Değerli milletvekilleri,
tarımın diğer sorunlarını şimdilik bir kenara bırakarak bir türlü sıkıntıdan
kurtarılamayan hayvancılığımızın sorunlarına değinmek istiyorum. Hayvancılık,
insanın yeterli ve dengeli beslenmesi, istihdama olan büyük katkısı,
hayvanların insan gıdası olarak tüketilemeyen bitki ve bitkisel artıkları
yararlı besinlere dönüştürebilme yetenekleri nedeniyle çok yönlü ve vazgeçilmez
bir sektör olarak insan hayatı ve ülke ekonomisinde her zaman çok önemli bir
konuma sahiptir. Olaya ülkemiz açısından baktığımızda farklı ekolojileri,
değişik tür ve ırktan hayvan varlığı ve hâlen yüzde 35’i kırsal kesimde yaşayan
nüfusu ve istihdam kapasitesiyle hayvancılığa çok özel bir önem vermemiz
gerektiği çok açık bir şekilde görülmektedir. Ancak son yıllarda bütün gelişmiş
ülkelerde hayvansal üretimin toplam tarımsal üretim içindeki payı giderek
artarken, çok daha büyük destekler bu sektöre verilirken Türkiye’de maalesef
böyle bir başarı sağlanamamış ve ciddi olarak geriye bir gidiş söz konusu
olmuştur.
Son olarak, 2008-2009 yıllarında düşen süt fiyatları ve kesime giden
binlerce damızlık hayvan, ekonomik kriz ve 2010 yılının ilk aylarında anormal
yükselen et fiyatları, et ithalatı dedikoduları, giderek büyüyen hayvansal
protein açığı hayvancılığımızın geldiği vahim noktayı göstermesi bakımından çok
önemlidir.
Değerli milletvekilleri,
bakın, Hükûmetin 2005-2013
yıllarını kapsayan bir hayvancılık projesi uygulamaya konuldu. Bu projeye göre
kültür ırkı inek sayısı 4,5 milyondan 6 milyona, çiğ süt üretimi 10 milyondan
23 milyon tona, kırmızı et üretimi 800 bin tondan 1,3 milyon tona
çıkarılacaktı. Şimdi Sayın Bakana soruyorum: Projenin bu beşinci yılında bu
hedeflerin ne kadarını tutturdunuz? Ben söyleyeyim: Hiçbirisini. Bırakın
tutturmayı, başladığınız noktanın bile gerisine gittiniz. 2005’te 11 milyon ton
olan çiğ süt üretimi 2008’de 7 milyon tona geriledi. Bu rakamlar TÜİK
verileridir. Bırakın bu hedefi tutturmayı, süt üretimi 2002 rakamlarının bile
altına düşmüştür. Nitekim et ve süt fiyatlarındaki anormal artışlar da bunu
doğrulamaktadır.
Değerli milletvekilleri,
diğer önemli bir konu: Ülkemizde maalesef eti de sütü de satanlar, üretenler
değil, pazarlayanlar kazanmaktadır. Bugün markette
Hayvancılıktaki durum apaçık
ortada. Bugün bu ülkede et üretimi düşmüştür, süt üretimi
düşmüştür, kasap kesecek hayvan bulamamaktadır, son iki yılda yaklaşık 1 milyon
süt veren hayvan kesime gitmiştir. Süt hayvanının kesilmesi sadece süt
üretimini düşürmedi, buzağı doğumlarını da azalttı. Besilik hayvan bulamayan
pek çok besi işletmesi kapandı. Hayvan varlığı hızla eridi. Buna bağlı olarak
et ve süt üretiminde ciddi bir düşüş oldu. Et ve süt fiyatlarındaki artışın
gerçek sebebi bunlardır. Gelinen bu noktanın bir tek sorumlusu ve suçlusu
vardır, o da bu Hükûmettir ve bu Bakanlıktır.
Değerli milletvekilleri,
Sayın Bakan son çıkardığı DAP illerini kapsayan hayvancılıkla ilgili hibe
desteği uygulayan projeyi her gittiği yerde ısrarla savunmakta. Doğrudur, bir
adım atılmıştır ancak Türkiye’nin işletme yapısını, özellikle Doğu Anadolu
Bölgesi’ndeki küçük aile işletmelerinin varlığını dikkate aldığınız zaman, 400-500 bin liralık yatırımı gerektiren 50 başlık damızlık
işletmesi kuracak olan çiftçinin kaç tane olduğunu, olabileceğini Sayın Bakana
soruyorum. Ben size söyleyeyim: Benim seçim bölgemde bu işletmeleri kuracak,
bir elin parmakları kadar bile insan bulamazsınız. “Bir araya gelin,
güçlerinizi birleştirin ve bu teşvikten yararlanın.” diyen Sayın Bakana şunu
soruyorum: Bunun uygulanabilirliğini gerçekten değerlendirdiniz mi?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Ertugay, lütfen tamamlayınız.
ZEKİ ERTUGAY (Devamla) –
Değerli milletvekilleri, hayvancılık gibi çok önemli bir konuyu bu kadar kısa
sürede sorunlarıyla birlikte ifade etmek gerçekten çok zor. Onun için süratle
belirtmeye çalıştım ama son olarak şunu ifade edeyim: Hayvansal üretim bitkisel
üretime benzememektedir. Bitkisel üretimi artırmada üç beş yıllık kısa vadeli
politikalarla belki sonuç alabilirsiniz ama bunu hayvancılıkta yapamazsınız.
Yüksek verimli hayvanlarınızı bir kere elden çıkardınız mı bunu kısa sürede
geriye döndürmeniz mümkün değildir. Bu nedenle -başta da ifade ettim- bugün
ülkemizin bir numaralı sorunu olan işsizliğin esas nedenlerinden biri, emek
yoğun bir sektör olan ve işsizliği absorbe eden,
milyonlarca insana istihdam sağlayan hayvancılığın içine düştüğü krizdir.
Bu Hükûmet,
tarımı, içinde de hayvancılığı, çiftçisiyle birlikte yok etmiş ve yok
saymıştır. Bunun için, ayağı yere basan ciddi projelerle hayvancılığın
desteklenmesi ve hayvancılık politikasının yeniden gözden geçirilmesinin
gerekli olduğunu ifade ediyor, yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Ertugay.
Gündem dışı konuşmaya Hükûmet adına Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Eker cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum. Gündem dışı konuşmaya cevap vermek üzere
huzurlarınızdayım.
Değerli milletvekilleri,
hayvancılık sektörü, tarım sektörü içerisinde önemli paya sahip bir alt sektör
ve biz de dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi hayvancılık alt sektörünün
tarım sektörü içerisindeki payını daha yukarı bir noktaya çekmek için, hükûmeti devraldığımız noktadaki durumundan yani üvey evlat
durumundan çok daha iyi bir noktaya getirdik. Şimdi bunları size rakamlarıyla
söyleyeceğim. Söyleyeceğim devletin kesin, kati resmî rakamları. Dolayısıyla
hayvancılıkla ilgili rakamları gerçek dışı rakamlarla, gerçek dışı ifadelerle
ortaya koymak doğru değildir.
Sayın Başkan, yüce Meclisin
değerli üyeleri; Türkiye’de 2002 tarihinde 9 milyon 800 bin civarında büyükbaş
hayvan varlığı var, 9 milyon 800 bin. 2009 yılında bu 10 milyon 391 bin. Şimdi,
o kadar önemli bir nokta ki bu, hem Türkiye’de gerçekte hayvancılığın lokomotif
alanı olan büyükbaş hayvancılık ve damızlık süt sığırcılığı kan kaybetmemiş,
aksine ileri bir noktaya gitmiş hem hayvan başına elde edilen ürün miktarında,
süt ve et miktarında çok ciddi artış olmuş. Onları size anlatacağım.
Bir de yine hayvancılık
açısından çok önemli bir nokta: 2002 tarihinde Türkiye’de, kültür ırkı
dediğimiz yüksek verimli süt sığırının sayısı 1 milyon 859 bin, 2009 yılında bu
3 milyon 622 bin. Artış oranı ne? Artış oranı yüzde 94,7. Yüzde 94,7 kültür
ırkı sığır varlığında artış meydana gelmiş.
Şimdi, bu iş bu noktadan
buraya gelmiş. Bunu hayvan varlığı açısından özellikle vurgulamak istiyorum.
Şimdi, biz bunu nasıl yaptık, nasıl oldu? Yani hayvancılık durduk yerde bu
noktalara gelmedi. Çok ciddi bir strateji uygulaması sonucunda, biraz sonra söyleyeceğim
şekilde, destek miktarlarında çok önemli bir artışla ve özel projelerle bu
noktaya geldi.
Şimdi, değerli
milletvekilleri, biz hayvanlarda biliyorsunuz Soy Kütüğü Projesi uyguluyoruz.
Bakanlık bunu Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliğiyle birlikte
uyguluyor. Sığırcılıkta Soy Kütüğü Projesi, Ön Soy Kütüğü Projesi ve Döl Kontrolü Projesi uyguluyoruz. Peki, neymiş? 2002’de ön
soy kütüğünde 784 bin hayvan kayıtlı, 2010’da 3 milyon 230 bin. Artış oranı ne?
4 kat. Ön soy kütüğünde kayıtlı hayvan sayısı 784 binden 3 milyon 230 bine
çıktı.
Bakın, şimdi söyleyeceğim çok
daha önemli. Soy kütüğünde 2002’de sadece 178 bin hayvan var, 2010 yılında 1
milyon 741 bin. Artış oranı kaç kat? 10 kat, soy kütüğüne kayıtlı hayvan
sayısındaki artış oranı 10 kat.
Şimdi, toplam kayıtlı dişi
hayvan sayısı 943 binden 4 milyon 972 bine çıkmış. Biz, soy kütüğüne ve ön soy
kütüğüne hayvanları kaydettirmek suretiyle bunların hem kayıtlarını tutuyor hem
süt verimlerini tutuyor hem de geriye doğru bunların, bu işletmelerin daha
sağlıklı kayıtlarına sahip oluyoruz.
Şimdi, demin süt rakamları,
et rakamları söylendi. Bunlar doğru değil arkadaşlar.
ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) –
Sizin rakamlarınız Sayın Bakan, TÜİK’in verileri
bunlar.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) – Doğrusu şu, ben size söylüyorum: 2002 tarihinde,
biz hükûmeti devraldığımız noktada Türkiye’nin süt
üretim miktarı 8 milyon 400 bin ton. Demin söyledim, 10 milyon sığır ve 10
milyon sığırdan elde ettiğin süt miktarı 8 milyon 400 bin ton, 2008 yılı rakamı
ise 12 milyon 243 bin ton. Artış oranı kaç? Yüzde 46. Kırmızı ette de, aynı şekilde, ki, kırmızı etin Türkiye’de özel bir durumu var,
çünkü maalesef mezbahaların, kesimlerin tamamı Türkiye’deki kırmızı et
üretiminin kayıt konusunda hepsi tamamen kayıt içerisinde değil, ona rağmen 420
bin tondan 482 bin tona çıktığını görüyoruz. Burada da yüzde 15’lik bir artış
var, 2002-2008 arasında.
Şimdi, sığırlardaki ortalama
süt verimi 2002’de
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bizim tabii, son aldığımız tedbirlerle yani 2009 yılı başından
itibaren aldığımız tedbirlerle gerek süt üretiminde gerek et üretiminde üretici
lehine gelişmeler var; onu da söyleyeyim. Bunu yıllar itibarıyla et-yem paritesinden, süt-yem paritesinden anlıyoruz. Burada da
üretici lehine 2010 Ocak ayında dana eti-yem paritesinde 34,8; süt-yem parite-sinde de 2010 Ocak ayında 1,88. Bu da üretici lehine
bir gelişme.
Şimdi, geçtiğimiz hafta sonu,
Türkiye’nin bütün 81 vilayetinde, gerçekte Türkiye’de besi materyalinde bir
sıkıntı var mı, bir problem var mı? Yani şu anda karşı karşıya kalınan et
fiyatlarındaki artış, yapısal bir sorundan mı geliyor, gerçekte hayvansal
üretimdeki, besi materyalindeki düşmeden mi kaynaklanıyor, başka bir şeyden mi
kaynaklanıyor? Onu tespit babında bir çalışma yaptırdık ve değerli arkadaşlar,
şu anda, beside, besi danası olarak ahırlarda 2 milyon 99 bin büyükbaş hayvanın
mevcut olduğunu tespit ettik. Kurban Bayramı’nın hemen sonrasında da bir tespit
yaptırmıştık, o tespit de 29 Aralıktaydı, orada da 1
milyon 717 bin hayvan tespit etmiştik. Demek ki 29 Aralıktan 15 Şubata kadarki
geçen zaman içerisinde yüzde 22’lik bir artış var besi materyalinde, bunu da
özellikle söyleyeyim.
Fiyatta, bakın, Et-Balık
Kurumu- 14,5’a kesim yapıyor -içinde 1,5 lira da kilogram başına bizim
verdiğimiz özel teşvik var, bazı iller için, Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu
illeri için- 17 liraya, 18 liraya kıyma satıyor ve kâr ediyor, onu da
söyleyeyim, kilogramı 20 liraya kuşbaşı satıyor, ondan da kâr ediyor, ekonomik
analizini de yaptırdık ama fiyatlardaki artışla ilgili de diğer ilgili kurum,
kuruluşlara başvuruda bulunduk, onlar gerekli çalışmayı yapıyor.
Değerli milletvekilleri,
hayvancılıkla ilgili bu tablo -biraz önce söylediğim- 2002’ye göre süt
miktarındaki, et miktarındaki önemli artış, hayvancılığın profesyonelleşmesi,
kayıt altına alınması, işletme sayılarının büyümesi, soy kütüğüne kaydedilmesi
nasıl oldu, hangi politika, hangi strateji izlenerek oldu, onunla ilgili de
size bilgi arz edeceğim çünkü buraya çıkıp işte, sanki 2002 yılında her şey
güllük gülistanlıktı da şimdi kötü oldu demek doğru değildir; aksine,
hayvancılık bugünkü durumdan çok çok daha kötü bir
durumdaydı, tarım da çok daha kötü bir durumdaydı ama bugün rakamlar da zaten
ortada.
Şimdi, bakın, 2002 yılında arkadaşlar, ki, 2002 yılı malum seçim yılıydı -2001’i alsak,
2000’i alsak çok daha kötü rakamlar, çok daha kötü- 2002 seçim yılı olmasına
rağmen 2002 yılında Türkiye’de hayvancılığa verilen destek sadece ve sadece 83
milyon lira, o günün parasıyla 83 trilyon lira. Bunun o gün tarıma verilen
toplam destek içerisindeki işgal ettiği pay yüzde 4,4. Şimdi, hayvancılığa
verilen değer buydu, hayvancılığın toplam destekler içerisindeki payı yüzde 4,4
idi. Peki, bugün ne? Bugün hayvancılığa ne kadar pay veriliyor? Toplam
desteklerin yüzde kaçı hayvancılığa gidiyor?
Değerli arkadaşlar, bugün
2010 bütçemiz 1 milyar 251 milyon ve toplam destekler içerisindeki payı yüzde
22’nin üzerinde. Şimdi, esasen bunun dışında daha başka bir ölçüye de gerek
yok. Yani hayvancılık ileri mi gitti, geri mi geldi, hayvancılığa az mı önem veriliyor,
çok mu önem veriliyor; bundan daha iyi bunu ifade edebilecek bir gösterge de
yok, başka bir göstergeye de hacet yok. 2009 yılında 900 milyon lira ödendi, bu
sene hayvancılığa ayrılan destek 1 milyar 251 milyon lira. Tarım sektörü
içerisinde hayvancılık üvey evlat olmaktan ancak bu şekilde kurtulur yani yüzde
4,4’den yüzde 22’ye çıkarırsan hayvancılık önemli bir sektör olarak tarım
sektörü içerisinde yerini alır.
Suni tohumlama, yine
hayvancılığın en önemli göstergelerinden bir tanesi, ilerlemesinin,
geliştirilmesinin en önemli göstergelerinden bir tanesi. Türkiye’de 2002
yılında toplam 624 bin suni tohumlama uygulaması yapılırken 2009 yılında 1
milyon 991 bin yani yaklaşık 2 milyon suni tohumlama yapılıyor; bu da
hayvancılığın veriminin artmasının bununla ilişkili olduğunu göstermesi
bakımından önemli bir gösterge.
Şimdi, değerli arkadaşlar,
bizden önceki Hükûmet, 1999-2002
yılında, Türkiye’de hayvancılığın temel girdisi olan yem bitkilerine 55 milyon
lira destek veriyor, 2003-2009 döneminde sadece yem bitkilerine verilen
desteğin miktarı 1 milyar 956 milyon lira. Bunun Türkiye’de ihtiyaç duyulan
kaba yem üretiminin karşılanmasında çok büyük bir katkısı var. Bakın, 24,7
milyon tondu kaba yem üretimi 2002 yılında, 2009 yılında 35,5 milyon tona çıktı.
Hayvana yem verirseniz, kaliteli kaba yem verirseniz süt verimi artar, yem
verimi artar. Burada da önemli bir destek kalemi, yüzde 49’dan yüzde 75’e çıktı
ihtiyacın karşılanma oranı yem bitkilerinde.
Mera çalışması, yine
hayvancılıkla çok ilişkili bir faaliyet. 2002’de
68 bin dekar alanda mera ıslahı yapılıyor, 2009’da 308 bin dekar. Toplam bu
dönemde yapılan mera ıslahı 3 milyon 352 bin dekar, artış oranı 5 kat.
Şimdi, süt ve etçi damızlık
sığırcılık yatırımlarının desteklenmesini biz başlattık. Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’nde GAP illerinde, Doğu Anadolu’da on altı DAP ilinde iki ayrı
kararname yayınladık. Yeni yapılacak olan hayvancılık yatırımlarının işletmeler
için belli başlı özelliği, inşaat maliyetinin yüzde 30’u, damızlık gebe düve
alımının yüzde 40’ı ve süt sağım üniteleri soğutma tankının yüzde 40’ı hibe
olarak karşılanıyor. Bu, Doğu Anadolu hayvancılığının, Güneydoğu Anadolu
hayvancılığının gelişmesinde çok önemli katkı sağlayacak bir faaliyet.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hayvancılığa verdiğimiz destek, yaptığımız faaliyet,
gerçekleştirdiğimiz projeler bunlardan da ibaret değil. Bakın, size bir hususu
daha ifade etmek istiyorum: Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi
Projesi kapsamında hayvancılıkla ilgili 397 tane proje bitirdik. Nedir bunlar? 68 tanesi et ve et ürünleri işleme ve paketleme ile ilgili, 228
tanesi süt ve süt ürünleri işleme ve paketlemeyle ilgili, 23 tanesi tavukçuluk
işleme ve paketlemeyle ilgili, 36’sı arıcılıkla ilgili, 22’si yem işlemeyle
ilgili, 20’si su ürünleri işleme ve paketlemeyle ilgili olmak üzere 397 projeye
yüzde 50 hibe destek verdik. Verdiğimiz hibenin miktarı 62 milyon 971
bin lira.
Burada aynı zamanda 4.631
kişilik de bir istihdam yaratıldı. Bu, şunu getiriyor: Sadece ham madde olarak
hayvansal ürün üretmek değil, aynı zamanda bu ürünlerin işlenmesi yoluyla katma
değerin artırılması ve üreticinin daha yüksek bir kâr elde etmesine yarayacak
çok önemli projeler. Şu anda bu tip projelerden 88 tanesi de devam ediyor.
Önümüzdeki haftalarda, aylarda bunlar da faaliyete girecek.
Yine, Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; çiftçilerimizin hayvancılıkla ilgili makine-ekipman
alımına biz yüzde 50 hibe destek projesi uyguluyoruz. Türkiye genelinde
hayvancılıkta kullanılan makine-ekipman projesinin
9.284 tanesine yüzde 50 hibe destek verdik. Buraya verdiğimiz hibenin miktarı
85 milyon 859 bin lira. Bunlar da çayır makinesinden tutun balya makinesine,
süt sağma ünitesine, soğutma tankına, silaj makinesine, yem hazırlama
araçlarına vesaire, bir sürü, hayvancılıkla ilgili kullanılan alet edevat, ekipman.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yine Hükûmetimiz döneminde,
hayvancılığın geliştirilmesi kapsamında, 2003-2009
arasında 1.204 tane hayvancılık kooperatifine biz destek verdik. Verdiğimiz
desteğin miktarı 912 milyon lira yani eski parayla 912 trilyon lira. 229 tane
koyunculuk projesine 143 milyon lira, 13 tane besicilik projesine de yaklaşık
11 milyon lira biz destek sağladık. Bunlarla, bu kooperatiflerle de -yani 1.204
süt sığırcılığı, 229 koyunculuk, 13 besicilikle- yine yüz binlerce hayvanın
alınıp bunların hayvancılık işletmelerinde işletilmesi, çalıştırılması,
üretilmesi işlemine biz katkı sağladık.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; biz 2010 yılında özellikle yem bitkilerine, tiftik üretimine,
ipek böceğine destekleri önemli miktarda artırdık. Yine 2010 yılı içerisinde
gerek yonca -suluda, kuruda- gerek korunga ve diğer tek yıllık bitkiler gerekse
silajlık mısır ve yapay çayır, mera gibi yem bitkileri ekilişlerine önemli
miktarlarda destek veriyoruz.
Süt üretiminde, hem
koyunculuk için -ki, onu ayrı, koyunculuğa verdiğimiz önemden dolayı- hem
koyun, keçi başına, hayvan başına 10 lira veriyoruz hem de sığır sütüne, inek
sütüne kilogram başına 4 kuruş destek verirken koyun, keçi sütüne 10 kuruş
destek veriyoruz.
Bu şubat ayı içerisinde Türk
çiftçisine 512 milyon lira mazot desteği, 622 milyon lira gübre desteği, 72
milyon toprak analiz desteği, 135 milyon lira küçükbaş hayvan başı ödeme, 70
milyon yem bitkileri, 100 milyon hububat, 14 milyon sertifikalı tohum olmak
üzere 1 milyar 525 milyon lira ödemeyi bugün bankaya gönderdik, birkaç gün
içerisinde çiftçilerimizin ellerine, hesaplarına bu 1 milyar 525 milyon lira
para destek olarak geçmiş olacak. Biz ilk defa bunları ocak
ayında belirledik ve her ay belirli bir takvim içerisinde bu ödemeleri
yapıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bakan, lütfen
sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurun.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye’de
hayvancılık sektörü, biraz önce çok kaba bir çerçevede sunduğum rakamlardan da
anlaşıldığı gibi önemli bir mesafe ve gelişme kaydetmiştir. Tarım sektörü de bu
şekilde gelişiyor. Bundan sonra da inşallah çok daha iyi bir noktaya gelecek.
Bu duygularla hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
Sayın Serdaroğlu,
sisteme girmişsiniz, ne için acaba?
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu)
– İç Tüzük 60’a göre konuyla ilgili kısa bir söz istiyorum.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Serdaroğlu, bir dakika söz veriyorum.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, hayvan
yokluğundan et fiyatlarının süratle artmasına ilişkin açıklaması
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu)
– Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakan, üç yıldır
hayvancılık politikalarınızın yanlış olduğunu dile getirdik, sizi uyardık ama
siz maalesef anlamadınız. 2002 yılında
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sizi de dinliyor.
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu)
– Mal meydanda Değerli Bakan. Hayvan yokluğundan et fiyatı süratle artmaktadır,
millet et yemez hâle gelmiştir. Eti satan da tüketen
de memnun değildir. Önleminiz, AB ülkelerinde ne olduğu belli olmayan et ithali
mi olacaktır veya yanlış hayvancılık politikalarınızın vebal ve sorumluluğundan
nasıl kurtulmayı düşünüyorsunuz?
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Serdaroğlu.
Sayın Ertugay,
siz ne söyleyecektiniz?
ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) –
Sayın Başkan, ben de aynı konuyla ilgili gündem dışı konuşmamla ilgili olarak
Sayın Bakanın söyledikleriyle alakalı olarak yerimden söz istiyorum.
BAŞKAN – Sayın Ertugay, zaten gündem dışı söz istediniz, verildi.
ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) –
Çünkü verdiğim rakamla ilgili görüş beyan etti, ben de müsaade ederseniz…
BAŞKAN – İç Tüzük’ün 59’uncu
maddesine göre de Sayın Bakan sizin gündem dışı konuşmanıza cevap verdi.
ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) –
Sayın Başkanım, takdir edersiniz ki yani beş dakikalık sürede ben görüşlerimi
ifade ettim.
BAŞKAN – İç Tüzük veriyor
Sayın Ertugay.
ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) –
Saptırıldı. Bir dakika…
BAŞKAN – Buyurun, bir dakika
süre veriyorum.
2.- Erzurum
Milletvekili Zeki Ertugay’ın, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in,
gündem dışı konuşmasına verdiği cevaba ilişkin açıklaması
ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) –
Teşekkür ederim.
Öncelikle Sayın Bakanın, yani
üç ay içerisinde hayvan sayısındaki o yüzde 22’lik artışı ifade eden rakamlarını
kendisinin mutlak kontrol etmesini, ciddi bir şekilde gözden geçirmesini
istiyorum. Çünkü ben, 14 Şubatta, iki günlüğüne, Sayın Bakanın talimatıyla
Türkiye genelinde hayvan sayısının tespit edilmesi amacıyla bir genelge
gönderildiğini biliyorum ve parmak hesabıyla sayım yapılırsa Sayın Bakan burada
yüzde 22 gibi bir artıştan bahsedebilir.
Benim Sayın Bakana bu konuda
bir önerim var: 57’nci Hükûmet döneminde uygulamaya
konulan bir TÜRKVET Sığır Kayıt Sistemi var. Bu hayvancılığın kayıt sistemi
tesis edildi. Sağlıklı bir kayıt sistemine göre burada rakamları konuşmakta
fayda var. Benim burada belirttiğim rakamların tamamı, devletin resmî kurumu
Türkiye İstatistik Kurumunun verileridir. Sayın Bakan şuna hiç değinmedi, onu
özellikle istirham ediyorum yani bu et fiyatları, bu süt fiyatları, bugünkü
artışların sebebi… Eğer bu kadar üretim artmışsa neye dayanıyor, bunun bir
açıklamasını yapması lazım.
BAŞKAN – Sayın Ertugay, teşekkür ediyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Sayın milletvekilleri, Maliye
Bakanı Sayın Mehmet Şimşek gündemin “Sözlü Sorular” kısmında yer alan
sorulardan 1, 2, 3, 4, 5, 6, 10, 11, 13, 14, 15, 28, 33, 35, 36, 37, 42, 48,
51, 54, 55, 65, 93, 95, 124, 126, 128, 129, 137, 164, 168, 199, 211, 225, 277, 278
ve 279’uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın
Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Başkanlığın sunuşlarını
okutuyorum:
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Kastamonu
Milletvekili Hakkı Köylü’nün, (10/333, 334, 335) esas
numaralı Meclis Araş-tırması Komisyonundan istifa
ettiğine ilişkin önergesi (4/184)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Adalet ve Kalkınma Partisi
Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve TBMM Adalet Komisyonu Başkan Vekili
görevlerimin yoğunluğu nedeniyle "Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun Maruz Kaldığı Helikopter
Kazasının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Tespit Edilmesi amacıyla
kurulan Meclis Araştırma Komisyonu" na yeterli
zaman ayıramayacağımdan Araştırma Komisyonu Üyeliği görevimden istifa ediyorum.
Bilgilerinizi ve gereğini arz
ederim. 18.02.2010
Hakkı
Köylü
Kastamonu
BAŞKAN – Bilgilerinize
sunulmuştur.
Sivas Milletvekili ve Büyük
Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5
kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm
yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla yeniden kurulan (10/333, 334, 335-3/1090) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır,
okutuyorum:
B) Tezkereler
1.- (10/333,
334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Geçici Başkanlığının,
Komisyonun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/1098)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Komisyonumuz, Başkan,
Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip üyelerini seçmek üzere 18.02.2010 günü saat 17:00’de B Blok 2. Kat 4. Banko’daki Araştırma Komisyonu
Toplantı Salonunda 11 Üye ile toplanmış ve aşağıda isimleri yazılı sayın üyeler
belirtilen görevlere seçilmişlerdir.
Hasan
Özdemir |
Gaziantep |
Komisyon
Geçici Başkanı |
Adı
ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy |
Başkan: Veysi
Kaynak Kahramanmaraş 8 |
Başkanvekili: Selami Uzun Sivas 8 |
Sözcü: Yılmaz Tunç Bartın 8 |
Kâtip: Mehmet Erdem Aydın 7 |
BAŞKAN – Bilgilerinize
sunulmuştur.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
C) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Şırnak
Milletvekili Sevahir Bayındır ve 19 milletvekilinin,
eğitimde toplumsal cinsiyet duyarlılığı konusunun araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/583)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Eğitim materyallerinin
toplumsal cinsiyet duyarlılığını içeren bir bakış açısıyla gözden geçirilmesi
ve bu gözden geçirmeyi gerçekleştirecek kişilerin eğitim ve cinsiyetçi öğelerin
ayıklaması sonrasında yeni materyallerin üretimi konularında politikalar ve
mekanizmaların oluşturması için Anayasanın 98'nci, İçtüzük'ün 104 ve 105'inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması için gereğini arz ve talep ederiz.
Gerekçe:
Eğitimde cinsiyet farkı
konusu, sekiz yıllık temel öğretim programında ve öğretim materyallerinde hâlâ
büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye, eğitimde toplumsal
cinsiyet duyarlılığının sağlanmasını öngören iki uluslararası belgeye imza
atmış bulunmaktadır:
Bunlardan biri Pekin +5
Deklarasyonu sonuç kararlarının 'Kızlar ve Eğitim' Bölümünde, kalıplaşmış
cinsiyet rollerinin ısrarla kullanılmasının kızların okula erişimini ve okula
devamını engellediği vurgulanmaktadır.
Pekin Eylem Planı, eğitimin
her düzeyi için toplumsal cinsiyete duyarlı öğretim programlarının
oluşturulmasını ve uygulanmasını öngörmektedir. Ayrıca bu doküman, imzası olan
ülkelere, erkek çocuklar ve yetişkin erkeklerin değişen toplumsal cinsiyet
rolleri ve sorumlulukları çerçevesinde, eğitim materyallerini ısrarla muhafaza
edilen kalıplaşmış cinsiyet rollerinden arındırmak için politikalar üretmekle
sorumlu tutmuştur.
Toplumsal cinsiyet rolleri
üzerine diğer bir belge ise, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi
Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW)'dir. Bu belgenin 5.
Maddesi kadın veya erkeği diğerine göre aşağılayan; kadın veya erkeğin diğerine
göre daha üstün olduğunu savunan veya kalıplaşmış cinsiyet rollerini temel alan
rolleri öngören tüm âdet, uygulama, geleneksel davranış ve önyargıların ortadan
kaldırılmasını öngörmektedir.
İlgili belgenin eğitimle
ilgili olan 10. maddesinin (c) bendinde ise, eğitimin bütünleştirilerek
güçlendirilmesi, farklı eğitim türlerinin de geliştirilmesi, okul öğretim
programlarının ve özellikle de okul kitaplarının gözden geçirilmesi ve öğretim
yöntem ve tekniklerinin yeniden oluşturulması bu amacın gerçekleştirilebilmesi
için gerekliliği belirtilmiştir. Buna karşılık, Türkiye'de henüz ders
kitaplarında hâlâ erkeklere aktif, kadınlara ise pasif roller verilmektedir. Bu
nedenle, erkeklere kamusal alanda aktif rol ve görevler verilirken, kadınlara
uygun görülen işler koca, çocuk bakımı, ev işi vb ile sınırlandırılmaktadır.
Eğitim-sen tarafından Ders
Kitaplarında Toplumsal Cinsiyet Ayrımcılığı Araştırmasına göre, çocukların
toplumsallaşma süreçlerinin ilköğretim ilk kademesinde verilen Hayat Bilgisi
ders kitaplarında yer alan görsellerdeki yetişkin ve çocuk karakterlerinin
toplumsal cinsiyet rolleriyle düzenlendiğini belirtmişlerdir.
Araştırmaya göre, İlköğretim
1, 2 ve 3. sınıf hayat bilgisi ders kitaplarında erkek çocuk sayısının kız
çocuk sayısına göre daha fazla olduğu ve kadınların daha çok evde, erkeklerin
ise ev dışında gösterildiğini belirtilmiştir. Hayat bilgisi ders kitaplarındaki
görsellerin araştırma kapsamında incelenmesi sonucunda;
Ders kitaplarındaki kız
çocuklarının daha çok anne ve yetişkin kadınlarla birlikte okul ile evde
görüldüğü, erkek çocukların ise daha çok baba ve yetişkin erkeklerle birlikte
dışarıda görüldüğü araştırma sonuçları arasındadır.
Yetişkin kadınların büyük
çoğunluğu anne ve eş rolünde, meslek sahibi kadınlar öğretmenlik, hemşirelik
gibi mesleklerde görüldüğü yapılan araştırmada ayrıca belirtilmiştir. Meslek
sahibi erkeklerin ise, genellikle yönetici ve denetleyici konumunda
gösterildiği belirtilmiştir.
Ayrıca, İstanbul Tarih Vakfı'nın
yapmış olduğu "Ders Kitaplarında İnsan Hakları 2" projesinin
sonuçları incelendiğinde de, daha önce konu edilen araştırmayla benzer
sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Bu araştırmaya göre, kitaplarda kadınlara
ev kadını ve anne rolü verildiğinin sıklıkla görüldüğüne dikkat çekilmiş, nadir
de olsa çalışan kadın figürlerinin kullanıldığını, ama onların da öğretmen,
hemşire ve çocuk doktoru gibi meslekler olduğu belirtilmiştir. Ders
kitaplarında kadınların teknolojiyle ilişkisinin sadece çamaşır makinesi, fırın
ve elektrik süpürgesi kullanma olarak gösterildiğini, annenin sorun yaratan,
temizlik ve yemek yapan, babanın ise sorun çözen, para kazanan, evi geçindiren,
hesaplı, güçlü olarak gösterildiğini ayrıca belirtilmiştir.
Bu nedenle ders kitapları hazırlanırken,
toplumsal cinsiyet rollerinden arındırılması ve kız ve erkek çocuklarının hayal
güçlerini geliştirecek, özgür bireyler olmalarını sağlayacak daha bilimsel
eğitim materyallerinin öğrencilere sunulması gerekmektedir.
1) Sevahir
Bayındır (Şırnak) |
2) M. Nuri Yaman (Muş) |
3) Gültan Kışanak (Diyarbakır) |
4) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır) |
5) Emine Ayna (Mardin) |
6) Akın Birdal (Diyarbakır) |
7) Ayla Akat
Ata (Batman) |
8) Bengi Yıldız (Batman) |
9) Fatma Kurtulan (Van) |
10) Hasip Kaplan (Şırnak) |
11) Hamit Geylani (Hakkâri) |
12) İbrahim Binici (Şanlıurfa) |
13) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis) |
14) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul) |
15) Osman Özçelik (Siirt) |
16) Özdal Üçer (Van) |
17) Pervin Buldan (Iğdır) |
18) Sebahat Tuncel (İstanbul) |
19) Sırrı Sakık (Muş) |
20) Şerafettin Halis (Tunceli) |
2.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 24 milletvekilinin, turizm sektöründeki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/584)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizin yaşadığı en önemli
sorunlardan biri işsizliktir. Bu sorunun çözülmesi ve yalnızca ekonomik değil,
ülkemize sosyal katkıları olan çeşitli sektörlerin değerlendirilmesi açısından
ülkemiz çok büyük potansiyelleri taşımaktadır. "Turizm", bu sorunu
çözmek için ülkemiz açısından en önemli istihdam alanlarından birini
oluşturmaktadır. Turizm sektörü emek yoğun bir sektör olması itibariyle
turistik ürün üretiminde ve bunu sunmada diğer sektörlere göre daha fazla
"insan gücüne" ihtiyaç duymaktadır. 20. yüzyılın ikinci yarısından
itibaren dünya ekonomisinde en hızlı gelişen ve genişleyen bir sektör haline
gelen turizm, istihdamı sağlayıcı özelliğinin yanı sıra döviz girdisini
artırıcı yönüyle de ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan sektörlerin
başında yer almaktadır.
Kültür, sağlık, doğa, spor,
termal, kongre, golf ve inanç turizmi gibi her yönüyle zengin bir potansiyele
sahip ülkemizde planlı ve programlı bir turizm stratejisinin geliştirilemediği
günümüzde yaşananlarla apaçık ortadadır. 1980 sonrası ciddi bir gelişme
gösteren ülkemiz turizmi, 2000'li yıllara girildiğinde gerilemeye başlamış ve
ciddi sorunlarla yüz yüze bırakılmıştır. 2006 yılını çok kötü bir şekilde
bitiren turizm sektörü özellikle kış sezonunda, sadece Antalya'da tesislerinin
yüzde 70'ini kapatmak zorunda kalmıştır. Bunun sonucunda ise 150 binden fazla
turizm çalışanı işsiz kalmıştır. Buna aileleri ve dolaylı bir şekilde turizmden
geçinen diğer sektörleri de eklersek, olayın vahameti daha iyi anlaşılacaktır.
Değişen ve gelişen koşullara
göre yeni stratejiler geliştirememek, ürün pazarlama ve geliştirmede, ülke
tanıtımında, etkin planlama ve nitelikli işgücü yetiştirmede çağın gerisinde
kalmak, ayrıca çevreyle uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir politikalar
geliştirmeyerek sektörü kendi haline bırakmak gibi birçok neden turizmimizin
geleceğini ciddi tehlikelere sokmaktadır. İşsizliğin hızla artığı ülkemizde,
turizm sektörünün bu kadar görmezden gelinmesi ve kendi kaderine terk
edilmesini anlamlandırmak olanaklı değildir. Enflasyonla ve işsizlikle mücadele
eden birçok ülkenin, çok ciddi bir istihdam aracı olarak kullandığı turizm;
Kültür ve Turizm Bakanlıkları'nın birleştirilmesiyle de istenen gelişmeyi
yakalayamamıştır.
Turizm anlayışımızla, çağdaşlığı,
kaliteli hizmeti, korunmuş bir doğal çevre ve kültürel mirası savunmamız
gerekirken, kıyı şeritlerimizin taraflı ve şeffaflıktan uzak bir yöntemle yağma
edilmesi, çevre duyarsızlığı, içki ruhsatlarında hükümet adına "kırmızı çizgi"lerden söz edilmesi, alkollü içeceklerde
yüksek ÖTV ve yüksek KDV oranları, çağdaş bir turizm anlayışından uzaklaşan
yapı turizmimizin geleceğine büyük darbe vurmaktadır. Hükümet, pırlanta, elmas
gibi değerli taşlardan sıfır KDV alırken; turizm sezonunun ortasında, sektörde
yaptığı KDV artışı ile sektörün sorunlarının çözümüyle ilgili soru işaretlerini
artırmıştır.
Turizm sektörümüzün,
çalışanlarının ve özellikle ülkemiz ekonomisinin bu kötü gidişten daha fazla
etkilenmelerini önlemek amacıyla; hükümetlerin turizmi destekleyici ve
düzenleyici rollerini ön plana çıkarmak, rantı yüksek
bölgelerdeki yanlı tahsis uygulamalarının önüne geçmek, işsiz kalan yüz
binlerce çalışanımızın durumlarına ve her yıl ekonomik nedenlerle kepenk
kapatmakta olan sektörümüze çeşitli destekler vererek çözüm aramak, kamu ve
özel sektör işbirliğini artırarak turizmimizin geleceği için yeni politikalar
üretmek amacıyla Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri
gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1) Şevket Köse (Adıyaman) |
2) Hulusi Güvel (Adana) |
3) Tekin Bingöl (Ankara) |
4) Tacidar Seyhan (Adana) |
5) Ahmet Küçük (Çanakkale) |
6) Ali İhsan Köktürk
(Zonguldak) |
7) Turgut Dibek (Kırklareli) |
8) Atila Emek (Antalya) |
9) İsa Gök (Mersin) |
10) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş) |
11) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur) |
12) Ali Rıza Ertemür (Denizli) |
13) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul) |
14) Mevlüt Coşkuner (Isparta) |
15) Gökhan Durgun (Hatay) |
16) Tayfur Süner (Antalya) |
17) Mehmet Şevki Kulkuloğlu (Kayseri) |
18) Sacid Yıldız (İstanbul) |
19) Ali Rıza Öztürk (Mersin) |
20) Ali Koçal (Zonguldak) |
21) Akif Ekici (Gaziantep) |
22) Hüseyin Ünsal (Amasya) |
23) Algan Hacaloğlu (İstanbul) |
24) Erol Tınastepe (Erzincan) |
25) Abdulaziz Yazar (Hatay) |
3.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 20 milletvekilinin, başta konut kredisi olmak üzere
kredi geri ödemelerinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/585)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemiz ekonomisinde kötü
gidişin etkileri çok çeşitli alanlarda ve biçimlerde kendini göstermektedir.
Ekonomide yaşanan kötüye gidiş; işsizlik, karşılıksız çek, ödenemeyen senet,
iflaslar, kepenk kapatmalar, kredi borcu nedeniyle icra takibine uğrama
biçiminde ekonomik sonuçlarıyla kendini gösterebildiği gibi; intiharlar,
cinayetler, hırsızlık olayları, krizler, cinnetler gibi toplumsal biçimlerde de
karşımıza çıkmaktadır. Toplum olarak,
her gün gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinin artıyor olmasına ya da televizyon
haberlerinde karşılaştığımız ürkütücü manzaralara tepki veremez duruma gelmek
ve bu olayları normal karşılamak yönünde bir ilerlemenin olduğu, konunun
uzmanlarınca da dile getirilmektedir.
Ekonomik olarak yaşanan kötü
gidişin engellenmesi amacıyla alınan önlemlerin yetersizliği kamuoyunda sıkça
tartışılır olmuştur. Alınan önlemlerin çeşitlerinin ve kapsamlarının
genişletilmesi, toplumda ortak bir görüş hâline gelmektedir. Yaşadığımız son günlerde,
elde ettiğimiz ekonomik veriler de bunları doğrulamaktadır.
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sunulan ve kendisi tarafından Sayın Ali
Babacan'a tevcih edilen soru önergesine verilen yanıtta yer alan rakamlar,
ulusal basın tarafından dikkatle ele alınmıştır. Toplumumuzun içinde bulunduğu
durumu göstermesi açısından, soru önergesinde yer alan konut kredisi kullanan
ve takibe düşen kişi sayısı rakamları sorunun oldukça büyük boyutta olduğunun
ispatıdır. Verilen yanıta göre; 2009 Kasım itibarıyla konut kredisi alan 907
bin 748 kişiden, 18 bin 124'ünü borcunu ödeyemediği gerekçesiyle takibe
düşmüştür. 2004 yılında, konut kredisi alan kişi sayısı 113.012 iken bunlar
içinden takibe düşenlerin sayısı 823 olmuştur. Aradan henüz iki yıl gibi bir
süre geçmesine rağmen 2006 yılında konut kredisi kullanan kişi sayısı
512.971'e, takibe düşenlerin sayısı 2.060'a yükselmiştir. 2008'e gelindiğinde
aynı rakamlar 788.092’ye 9.848 gibi bir orana yükselmiştir. Rakamlardan da
anlaşılacağı gibi, konut kredisi kullanım oranları ve bunlar içerisinde takibe
düşenlerin sayısı her geçen gün artmıştır. Bu rakamların yalnızca konut
kredisini kapsadığını düşünülürse diğer kredi türlerine ait rakamların
eklenmesiyle ortaya oldukça vahim bir tablonun çıkacağı şüphesizdir.
Aynı soru önergesine verilen
yanıtta, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) veri tabanında konut
kredisi kullanan müşteri sayıları ile bunlardan takibe düşenlere ilişkin bilgi
bulunduğu belirtilmiş; ancak, bu kişilere ilişkin icra takibi başlatılıp başlatılmadığına
ilişkin bilgi olmadığını kaydedilmiştir. Ayrıca, konut edinmeleri amacıyla
tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla
kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi
kullandırılması hususlarını kapsayan konut finansmanının, Sermaye Piyasası
Kanunu’nda düzenlendiğini bilinmektedir. Ancak; bankacılık mevzuatında konut
kredileri ve diğer kredilerin geri ödemelerinde yaşanan sorunlara özgü bir
düzenlemenin yer almadığı aynı soru önergesinde vurgulanmıştır. Bir başka
deyişle bu doğrultuda bir düzenleme, ancak yasal değişiklikle mümkün olacaktır.
Bu bağlamda, başta konut
kredisi olmak üzere, diğer kredilerin geri ödenmesinde yaşanan sorunların ve
toplumda yaşanan mağduriyetlerin çözümüne ilişkin yöntemlerin tespit edilmesi
amacıyla Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve 105. maddeleri gereğince
Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1) Şevket Köse (Adıyaman) |
2) Ali Koçal (Zonguldak) |
3) Ali Rıza Öztürk (Mersin) |
4) Hulusi Güvel (Adana) |
5) Akif Ekici (Gaziantep) |
6) Turgut Dibek (Kırklareli) |
7) Hüseyin Ünsal (Amasya) |
8) Algan
Hacaloğlu (İstanbul) |
9) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş) |
10) Ramazan Kerim Özkan (Burdur) |
11) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul) |
12) Mevlüt Coşkuner (Isparta) |
13) Erol Tınastepe (Erzincan) |
14) Abdulaziz Yazar (Hatay) |
15) Tekin Bingöl (Ankara) |
16) Ensar Öğüt (Ardahan) |
17) Ahmet Küçük (Çanakkale) |
18) Ali Rıza Ertemür (Denizli) |
19) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın) |
20) Yaşar Tüzün (Bilecik) |
21) Atila Emek (Antalya) |
4.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz ve 20 milletvekilinin, Köyceğiz ilçesinde kurulacak
hidroelektrik santralin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/586)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Muğla ili Köyceğiz İlçesi
Pınar Köyünde, Özel Çevre Koruma Alanı ve Anıt Ağaç Topluluğu Koruma Alanı olan
Topgözü mevkiinde bulunan Yuvarlakçay
üzerinde inşa edilmek üzere olan 3.40 MV elektrik üretecek hidroelektrik santralın (HES) yapılmak istendiği bölge, ekosistemin ve
biyolojik çeşitliliğin, endemik türlerin yoğun olduğu ve özel olarak korunması
gereken bir dünya mirasıdır. Alternatif ve ekolojik
turizmin, doğa sporlarının önemli bir merkezidir. Her geçen gün cazibe merkezi
olarak dünyanın ilgisini çekmektedir.
Bu bölgemizde yapılması
planlanan Yuvarlakçay üzerindeki hidroelektrik
santralinin havza planlamasının dışında, yanlış planlama ve sonuçlarına ilişkin
yapılan işlemleri sıralarsak;
- Yuvarlakçay üzerinde
inşa edilecek HES ile Köyceğiz-Dalyan havzasının tuzlu su yoğunluğu artacak,
toprak tuzlanacak, zirai topraklar çoraklaşacaktır. Yeraltı sularının
etkilenmesi neticesinde yöredeki kaplıcaların susuz kalmasına sebep olacaktır.
- Yörede bu
akarsuyun suyunu kullanarak tarım yapan binlerce yıldır yaşamını bu suyun
getirdiği zenginlikle sürdüren bir belde ve altı köyde yaşayan 14 bin köylü
yurttaşımız bulunmaktadır. Bu çay üzerinde HES yapılması yöre insanını susuz
bırakacak ve göç etmelerine neden olacaktır.
- Su
kaynağının, toprağın jeolojik özellikleri sebebiyle önüne set çekildiğinde
başka bir mecraya akacağı iddia edilmektedir.
- Doğal ortam,
HES inşası hazırlıkları için yapılan kontrolsüz kesimle tahrip olmuş ve orman
ekosistemi ve su ağzında oluşmuş sucul ekosistem önemli derecede tahrip
olmuştur. Ekosistemlere yapılan bu müdahalelerin getireceği olumsuzluklar tarım
alanlarına kadar devam eden doğal denge zincirini de bozacaktır. Yöredeki flora
ve fauna son derece olumsuz etkilenecek ve tarımsal
verim bu yörede düşecektir.
- Köyceğiz Gölü'nün
su kalitesinin korunabilmesinin Yuvarlakçay'ın
korunmasıyla bağlantısı bulunmaktadır. Fiziko-kimyasal
değişkenlerin sonuçlarına ve taban büyük omurgasızlarının dağılımına göre
sürekli, hafif ve orta derecede organik kirlilik saptanmıştır. Yuvarlakçay'ın su kalitesinin izlenmesi, meromiktik bir göl olan Köyceğiz Gölü'nün su kalitesinin
korunabilmesi için de önemlidir. Bu durum HES planlanırken hiçbir şekilde göz
önüne alınmamıştır.
- Kültür
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu 2003 yılında aldığı kararla anıt ağaç
topluluğu koruma alanı olarak ilan ettiği 45 ağacı, 15.5.2009'da 30 ağaca
indirmiş ve 182 sayılı toplantısında önce 30 adet anıt ağacı imar planına
işletmiş, sonra aynı tarih ve toplantıda hemen takip eden kararında 8 anıt
ağacın kesilmesine, on tanesinin baraj suyu içinde kalmasına diğerlerinin duvar
dibinde kurumasına neden olacak HES’in yapımına uygun
kararı vermiştir. Kurulun anıt ağaçların kesilmesine izin vermeye yetkisi
yoktur, 666 sayılı ilke kararı gereğince sadece kuruduklarında kaldırılıp
yerine yenisi dikilebilir. Alınan kararlar koruma amacıyla bağdaşmamaktadır.
- Yuvarlakçay'ın suyu
kaynağında içilebilir kalitede bir sudur. Yuvarlakçay
HES yapımından önce dereye
- Bir bölgede
öncelik her zaman içme suyunundur. Ayrıca, ormanların, su kaynaklarının, yaban
hayatın ve sulak alanların korunmasındaki kamu yararı elektrik üretilmesindeki
kamu yararından üstündür.
- ÇED
hazırlama elektrik üretimi için 25 MW üstü olma koşulu getirilmiştir. Böyle bir
uygulama bilimsellikten uzaktır. Bu projede de ÇED istenmemektedir. Bu Projede
elektrik üretimi küçük diye çevreye daha az mı zarar verecektir?
HES'lerin sadece
enerji amacına ilişkin proje özelinde değerlendirmelerle ele alınması doğru
değildir. Havza bazında, havza özelliklerinin korunması öncelikli olmak üzere,
suyun kullanım önceliğine göre planlama yapılması zorunlu olmasına rağmen bu
durum uygulanmamıştır. Kısaca, bu proje teknik yönden bilimsel değildir. Kamu
yararı olmayan bu projenin iptali bir zorunluluktur.
Yukarıda saydığımız nedenlerle
ve büyük değer taşıyan bölgemizin su havzasının kamu yararı kapsamında
kullanılması için Anayasanın 98., içtüzüğün 104 ve
105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif
ederiz. 18.01.2010
1) Fevzi Topuz (Muğla) |
2) Ali Arslan (Muğla) |
3) Gürol Ergin (Muğla) |
4) Ali Rıza Öztürk (Mersin) |
5) Ali Koçal (Zonguldak) |
6) Hulusi Güvel (Adana) |
7) Akif Ekici (Gaziantep) |
8) Şevket Köse (Adıyaman) |
9) Turgut Dibek (Kırklareli) |
10) Hüseyin Ünsal (Amasya) |
11) Algan Hacaloğlu
(İstanbul) |
12) Erol Tınastepe (Erzincan) |
13) Tayfur Süner (Antalya) |
14) Abdulaziz Yazar (Hatay) |
15) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş) |
16) Mevlüt Coşkuner
(Isparta) |
17) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul) |
18) Ali Rıza Ertemür (Denizli) |
19) Tekin Bingöl (Ankara) |
20) Ahmet Küçük (Çanakkale) |
21) Ensar Öğüt (Ardahan) |
BAŞKAN – Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki
yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup
oylarınıza sunacağım.
Okutuyorum:
B) Tezkereler (Devam)
2.- Birleşmiş
Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT) ile HABITAT Küresel
Parlamenterleri Başkanlığınca, Brezilya’nın Rio de Janeiro
Kentinde 17-24 Mart 2010 tarihleri arasında
düzenlenecek olan 5’inci Dünya Kent Forumu ile 6’ncı Habitat Global
Parlamenterleri Toplantısına davet edilen Ankara Milletvekili ve Çevre
Komisyonu Başkanı Haluk Özdalga’nın davete icabet
etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1099)
19 Şubat 2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Birleşmiş Milletler İnsan
Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT) ile HABITAT Küresel Parlamenterleri
Başkanlığınca, Brezilya’nın Rio de Janeiro Kentinde 17-24 Mart 2010 tarihleri arasında düzenlenecek olan 5.
Dünya Kent Forumu ile 6. Habitat Global Parlamenterleri Toplantısı’na, Ankara
Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Nazmi Haluk
Özdalga davet edilmektedir.
Söz konusu davete icabet edilmesi
hususu “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkileri’nin Düzenlenmesi
Hakkında 3620 sayılı Kanun’un 9. maddesi” uyarınca Genel Kurul’un tasviplerine
sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Karar
yeter sayısı…
BAŞKAN – Arayacağım Sayın Anadol.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler… (Ancak karar yeter sayısı
arayacağım.) Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
16.10
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.22
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK
(Burdur), Murat ÖZKAN
(Giresun)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64’üncü Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi tezkereyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını
arayacağım.
Kabul
edenler…
Sayın
milletvekilleri, sayın kâtip üyeler arasında ihtilaf olduğu için elektronik
cihazla oylama yapacağım.
Üç dakika
süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN –
Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, tezkere kabul edilmiştir.
Diğer
tezkereyi okutuyorum:
3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Uganda
Parlamentoları arasında Dostluk Grubu kurulmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi
(3/1100)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kuruluna
Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı
Kanun’un 4. Maddesi uyarınca, Uganda Parlamentosu ile TBMM arasında Parlamentolararası dostluk grubu kurulması hususu Genel
Kurul’un tasvibine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN –
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Danışma
Kurulunun bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Danışma
Kurulu Önerileri
1.- Gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun
çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; (11/10) esas numaralı gensoru
önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun
25 Şubat 2010 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
Tarihi: 23.02.2010
Danışma
Kurulunun yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına
sunulması uygun görülmüştür.
Mehmet
Ali Şahin |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi |
Başkanı
|
Bekir Bozdağ Kemal
Anadol |
Adalet ve Kalkınma
Partisi Cumhuriyet
Halk Partisi |
Grubu Başkan Vekili Grubu
Başkan Vekili |
|
Oktay Vural Ayla
Akat Ata |
Milliyetçi Hareket
Partisi Barış
ve Demokrasi Partisi |
Grubu Başkan Vekili Grubu
Başkan Vekili |
Öneriler:
Gündemin kanun tasarı ve
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında yer alan 426 sıra
sayılı kanun tasarısının bu kısmın 8 inci sırasına alınması,
18 Şubat 2010 tarihinde dağıtılan
ve Genel Kurulun aynı günkü birleşiminde okunan 11/10 esas numaralı Gensoru
Önergesinin gündemin “Özel Gündemde Yar Alacak İşler” kısmında yer alması,
Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki
görüşmelerin Genel Kurulun 25 Şubat 2010 Perşembe günkü birleşiminde yapılması,
Genel Kurulun 25 Şubat 2010
Perşembe günkü birleşiminde, 426 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışması,
Önerilmiştir.
BAŞKAN – Danışma Kurulu
önerisinin aleyhinde söz isteyen Tayfun İçli, Eskişehir Milletvekili.
Buyurun Sayın İçli.
H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekili arkadaşlarım; Danışma Kurulu önerisinin aleyhinde söz talep ettim.
Danışma Kurulu, aslında,
gensorunun 25 Şubat Perşembe günü görüşülmesini kararlaştırmış. İçerik olarak
buna bir itirazım yok. Ama gelenek olduğu üzere, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin gündemi belirlenirken Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin ne
olması gerektiği konusunda da görüşler ifade edildiği için, ben de bugün,
Türkiye'nin gerçek gündeminde olan konulara değinmek istiyorum değerli
milletvekili arkadaşlarım.
Değerli milletvekili
arkadaşlarım, tabii ki çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Bu konulara girmeden
evvel, son birkaç gün içerisinde kamuoyunu meşgul eden 2 AKP milletvekilinin
sözlerini değerlendirerek ve bu sözleri kınayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, bugünkü
gazetelerde AKP Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş’un
“İktidara karşı çıkanların kanını tahlile yollamak gerekir. Bu kanı bozuklar,
gizli söylemler yaparak ihanet etmişlerdir.” şeklindeki bir ifadesi
bulunmaktadır. Bugün birçok gazetede bu ifadelere yer verilmiştir.
Yine, AKP Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Avni Doğan da geçtiğimiz günlerde “Kırk yıldır onlar bizi
fişledi, şimdi biz onları fişliyoruz. Eğer iktidardan düşersek Ergenekoncular
bizden hesap sorar.” şeklindeki ifadelerinin çok kaygı verici olduğunu ifade
etmek istiyorum.
SONER AKSOY (Kütahya) – Onu
düzelttiler.
H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) –
Düzelttiler ama…
Değerli arkadaşlarım, 2 sayın
milletvekilinin bu ifadesi, özellikle AKP grup başkan vekilleri tarafından
burada şiddetle kınanması gerekir; bakın, kafatasçılığı dahi aşan bir ırkçılık,
faşist bir yaklaşım. İnsanların kanının tahlil edilmesinden söz ediyor ve
düşünebiliyor musunuz, 2 sayın milletvekili bunu Türk halkının gözünün içine
baka baka söylüyor. Düşünün, Türkiye'nin hangi
noktaya geldiğini, hangi ruh haliyle milletvekillerinin böyle bir şeyi
söylediğini... İbret verici söylemlerdir değerli arkadaşlarım. Bunu özellikle,
tabii, AKP grup başkan vekillerinin ve hatta Türkiye Büyük Millet Meclisini
yöneten Sayın Başkan Vekilinin oturumu açarken kınaması gerektiğini de
düşünmekteyim değerli arkadaşlarım.
Ama, bunlar artık
çok olağan şeyler hâline geldi. Türkiye’de, lafının nereye gideceğini bilmeyen
o kadar çok insan türedi ki artık bunlar -kanıksadık - çok olağan hâle geldi.
Değerli arkadaşlarım, son
günlerde enteresan işler oluyor. Türkiye geçen hafta Erzurum ve Erzincan
hattında yaşanan, hatta ucu Ankara’ya kadar gelen hukuk dışı uygulamaları
konuştu. Birkaç gündür de, işte, 17 emekli general, 4 muvazzaf amiral, 27 subay
ve 1 astsubayla ilgili, adına da “Balyoz” denilen bir soruşturmayı yaşıyor.
Değerli arkadaşlarım,
Anayasa’nın 11’inci maddesi… Bunu özellikle okumak istiyorum çünkü
vatandaşlarımız ceplerinde Anayasa’yla dolaşmıyorlar; hangi hükümlere tabi
olacaklarını ancak Anayasa hükümlerinin kendilerine anlatılmasıyla daha iyi
kavrayacaklar. Bakın, “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlıklı 11’inci
maddesi “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare
makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı
olamaz.” şeklinde emredici hüküm taşımaktadır.
Yine, değerli arkadaşlarım,
Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması” başlıklı 14’üncü
maddesinin ikinci fıkrası “Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya
kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya
Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir
faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.” şeklinde hüküm
taşımaktadır.
Ama, değerli
arkadaşlarım “Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması” başlıklı
15’inci maddesinde “Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde,
milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun
gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen
durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı
tedbirler alınabilir.” denilmektedir.
Değerli arkadaşlarım, neden
özellikle Anayasa’nın bu hükümlerini okudum? Değerli arkadaşlarım, son yıllarda
Anayasa hükümleri dikkate alınmıyor, Anayasa rafa kaldırılıyor.
Değerli arkadaşlarım,
Anayasa’nın 15’inci maddesinde ifade edildiği bir şekilde Türkiye bir savaş
hâlinde midir? Bir seferberlik mi ilan edilmiştir? Sıkıyönetim mi vardır?
Olağanüstü hâl mi ilan edilmiştir ki Anayasa’da tanınan temel hak ve
özgürlükler durdurulabilmekte, askıya alınabilmekte ve Anayasa hiçe
sayılmaktadır?
Değerli arkadaşlarım, Türkiye
Büyük Millet Meclisi, hepinizin çok iyi bildiği gibi, 5918 sayılı Yasa’da, gece
yarısı önergesiyle, askerlerle ilgili bir değişiklik yapmıştır ve Anayasa
Mahkememiz geçtiğimiz günlerde 5918 sayılı Yasa’nın 7’nci maddesini iptal etmiş
ve yürürlüğünü durdurmuştur. Bu iptal ettiği ve yürürlüğünü durdurduğu madde
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 250’nci maddesinin üçüncü fıkrasına ilişkindir. Bu
madde de, Anayasa Mahkemesinde, Yargıtayda ve askerî
mahkemelerde görülecek davalarla ilgili soruşturmaların özel yetkili cumhuriyet
savcılarınca yapılamayacağını, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılama
yapılamayacağını çok açık bir şekilde düzenlemektedir.
Erzurum-İstanbul hattında pinpon, ki bu “atıf” diye de adlandırılır uluslararası
hukukta… Erzurum, “Yetkisiz” diyor, apar topar dosyayı
kaçırmak suretiyle İstanbul’a gönderiyor, İstanbul Özel Yetkili Savcısı “Ben
yetkisizim kardeşim.” diyor, Erzurum’a gidiyor ve Erzincan Başsavcısı da
karşılıklı pinpon oyununun ortasında, Erzurum’da, mahkemede, tek kişilik
hücrede, değerli arkadaşlarım, kalıyor ama bir taraftan da açıkça askerî
yargının görevine giren bir konuda 4 amiral, muvazzaf; 27 subay, muvazzaf, 1
astsubay, muvazzaf, Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen, birtakım yakışıksız,
televizyonlardaki görüntülere bakıyorsunuz, enteresan muamelelere maruz
kalıyor.
Değerli arkadaşlarım,
Anayasa’mızın 37’nci maddesine göre -ki, bu 60 yılı ihtilalı
öncesindeki birtakım sıkıntılardan sonra Anayasa hükmü hâline gelmiştir- “Hiç
kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.”
şeklinde amir ve bağlayıcı hüküm vardır. Şimdi bakıyorsunuz, Erzincan
Başsavcısı kanunen tabi olduğu mahkemenin dışında enteresan muamelelere tabi
tutulduğu gibi, bu ülkenin şu anda muvazzaf olan amiralleri, generalleri,
subayları, kanunen tabi olmanın dışında başka bir soruşturmaya tabi
tutulmaktadır.
Değerli arkadaşlarım, Anayasa
Mahkemesi hoşunuza gitmeyen karar verdi, o zaman “Anayasa Mahkemesini dinlemezük!” deme lüksüne sahip değiliz. Danıştay
yönetmelikleri iptal etti diye, Danıştay istediğiniz kararı vermedi diye
Danıştay için “İstemezük kararlarını!” gibi keyfî
tutum ve davranışlar içinde olmak lüksünde değiliz. Eğer bir ülkede Anayasa’yı
rafa kaldırıyorsanız, Anayasa hükümlerini, kanun hükümlerini görmezden
geliyorsanız, anayasal kurumları; Anayasa Mahkemesinin, Danıştayın,
Yargıtayın kararlarını hiçe sayıyorsanız ve onları
kendinizce yorumlamaya çalışıyorsanız o ülkede bir demokrasinin olduğundan söz
edilemez.
Değerli arkadaşlarım, hukukta
yorum ancak Anayasa’da ve yasada yazılı bir hüküm yoksa yapılabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen tamamlayınız
Sayın İçli.
H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) –
Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Kanunda bir açık hüküm yoksa, bir boşluk varsa yapılacak bir olaydır. Bunun da
yorumu herkese, sokaktaki vatandaşlara ait değildir. Kanundaki boşluğu
doldurma, yorumlama yetkisi, yine Anayasa’mıza göre yargı organlarına
bırakılmıştır; Anayasa Mahkemesine bırakılmıştır, Yüksek Yargıtaya
bırakılmıştır, Yüksek Danıştaya bırakılmıştır. Ama
siz bir gazeteciye, hukuk eğitimi almamış bir kişiye, televizyon yayınlarında,
yapılan muamelelerin haklı olduğunu gösterebilmek amacıyla o maddeleri bir
gazeteciye, bir kasaba, bir manava yaptırırsanız, değerli arkadaşlarım, bunun
adı yorum olmaz, bunun adı keyfîlik olur. Demokrasiler de hiçbir şekilde
keyfîliği kaldırmaz. Önümüzdeki günlerde yaşanacak bütün hukuka aykırılıkların,
arkadaşlar, sorumlusu aslında bizleriz. Eğer bizler bu konularda sessiz
kalırsak vatandaşımızın çektiği ıstırabın da sorumluluğunu taşırız diyorum.
Bunların bugünlerde konuşulması gerektiğine inanıyorum ve sabırlarınız için
hepinize şükranlarımı sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın İçli.
Danışma Kurulu önerisinin
lehinde söz isteyen Tunceli Milletvekili Kamer Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Danışma Kurulu kararı lehinde söz almış
bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Danışma Kurulu kararında iki
konu dile getirilmiş. Birincisi bir uluslararası sözleşmenin gündemin ön
sıralarına alınması önerilmiş, diğeri de gensoru önergesi. Gensoru önergesinin
de Anayasa’mıza göre belli bir süre içinde görüşülmesi gerekiyor. Dolayısıyla
Anayasa hükmü gereğince Danışma Kurulu da bu konuyu karara bağlamış.
Dolayısıyla bu yönleriyle herhangi bir karşı olmamız mümkün değil. Ancak sayın
milletvekilleri, tabii, Danışma Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
gündemini belirliyor. Şimdi öyle bir Meclisiz ki, sanki memleket güllük
gülistanlık, hiçbir şey yok, her kurum çok rahat işliyor, memlekette sıkıntıda
olan kimse yok, ekonomi çok tıkırında gidiyor, ama gerçek öyle mi?
SONER AKSOY (Kütahya) – Aynen
öyle, aynen öyle.
KAMER GENÇ (Devamla) – Onu
git sokaktaki insan sana anlatır öyle olup olmadığını.
SONER AKSOY (Kütahya) –
Oradan geliyoruz.
KAMER GENÇ (Devamla) – Sen
git orada… Sokağa gel beraber gidelim. Gel şu Kızılay’a beraber gidelim.
Yiğitliğin varsa gel gidelim, gel.
SONER AKSOY (Kütahya) – Gel
gidelim.
BAŞKAN – Sayın Milletvekilim,
lütfen. Müdahil olmayalım Sayın Milletvekili.
KAMER GENÇ (Devamla) –
Gelmeyen namert olsun.
SONER AKSOY (Kütahya) –
Namert olsun.
KAMER GENÇ (Devamla) – Namert
olsun. Gel seninle beraber hemen şeyden sonra Kızılay’a gidelim, gel. Gelmeyen
namerttir.
BAŞKAN – Sayın Genç, lütfen
Genel Kurula hitap edin siz de.
KAMER GENÇ (Devamla) – Şimdi,
değerli milletvekilleri, bakın, şimdi orada Tekel İşçileri var. Diyorlar ki:
“Belediyelere sizi verelim.” Şimdi, bunların bir örneği var AKP’lilerin. 2003
yıllarında İzmir’de SEKA’yı özelleştirdiler, kendi yandaşlarına çok düşük bir
bedelle özelleştirdiler, 600 tane işçi vardı orada. O 600 işçiyi getirdiler
AKP’nin belediyesine onları verdiler. Sonra ne oldu? Onları 4/C kapsamına
sonradan aldılar. Şimdi o 600 işçiden 50 işçi kalmamış. Niye? Tuttular taşerona
verdiler ve ondan sonra da şimdi o işçilerin hepsi şu anda işlerini kaybetti,
bir tek 50 kişi falan… Yani çok ayrıntılı da onu söylemek istemiyorum. Hep
kandırıyorlar bunlar insanları. Şimdi de diyorlar ki: “Sizi belediyelere
verelim.” Yahu, işte belediyelere geçmişte verdiğiniz olaylar ortada.
Şimdi, Türkiye’de “yargı”
diye bir kuruma itibar edilmiyor. Yargı maalesef güvenceden yoksun hâle
getiriliyor. Bir siyasi iktidar var, siyasi iktidarın bir bakanı, çıkıyor
“Yargı darbesi yapıldı…”
Bana göre, aslında, CHP’nin,
bu arada, Adalet Bakanı hakkında da gensoru vermesi lazım. En
büyük suçu işleyen Adalet Bakanı. Bu Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığına hiç
yakışmayan birisi. Şimdi, Hâkimler Savcılar Kurulunun Başkanı,
Anayasa’ya göre. Hâkimler Savcılar Kurulu bir… Hâkimler içinde de maalesef
birtakım tarikat ve cemaatlerin yönlendirilmesiyle hareket eden kişiler var ve
bunlar, bu memlekette Atatürk ilkelerini, demokrasiyi, cumhuriyeti benimseyen,
Türkiye Cumhuriyeti devletinin laik vasfını koruyan kitlenin düşmanları. Nedir?
AKP’li ne diyor şimdi, AKP’li milletvekili? “Efendim, onlar bizi fişlediler biz
de onları fişliyoruz.” Şimdi, bu AKP’liler, karşısında olan kişilerin neyini
fişliyorlar? Diyorlar ki: “Bu, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünden
yanadır.” Laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütünlüğünden yana olmak
AKP’lilere göre suçtur, onların kanunlarına göre suç. Şimdi, diyor, biz sizin
zamanınızda… Eğer fişlenmişse -ben fişlenmeye karşıyım da- ne diye şey
etmiştir? İşte “irtica”yla,
“laik düzene karşı”yla, “cumhuriyeti yıkmakla eş anlamlı eylem ve hareketlerin
içinde” veya işte “laiklik karşıtı eylemlerin odak noktası olmak” gibi,
kanunlara göre suç sayılan şeylerle siz suçlandınız. E, siz neyi fişliyorsunuz?
“Bu, işte, cumhuriyeti savunuyor. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünü
savunuyor. Dolayısıyla, bunlar suç. Bu, laik düzeni savunuyor, bu suç.” Sizin
de, yani AKP’nin iktidara gelmesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ndeki suç ve suçluluk,
maalesef, görüşü ve cephesi değişti.
Değerli milletvekilleri,
şimdi, şu anda bir askerî kesim içeri alındı. Şimdi, zaten biz bu konularda
herhangi bir fikir söyleyemeyiz de, söylesek de hemen darbecilikle
suçlandığımızı bildiğimiz için, ama ben buna rağmen, ben bir milletvekili
olarak, bu milletin vekili olarak kim haksızlığa uğruyorsa onun hakkını
savunmak zorundayım. Şimdi, bu iş adliye meselesi değil. Burada hakikaten darbe
yapan, teşebbüs eden, demokrasiyi ortadan kaldıran birileri varsa muhakkak
bunları hemen yargılamak lazım ama şimdi AKP’nin taktiği ne? AKP bir mağdurlar
rolünü oynamaya çalışıyor. İki tane, üç tane seçime girdi. Hep mağdur durumları
yarattılar ve ondan yararlandılar. Şimdi de “Acaba nasıl bir mağduriyet pozisyonuna
gireriz de seçime gireriz…” Şimdi, bu içeriye alınma meselesinden dolayı bence
süratle bu olayı sonuçlandırmak lazım ve halka da açıklamak lazım. Bu iş artık
bir memleketin temel sorunu hâline geldi. Hakikaten suçlu varsa suçluları
görsün ama yoksa, işte, seçime yarın gideceksiniz,
“Ya, işte gördünüz ya, biz generalleri attık…” Sırf bu izlenimi yaratarak, “Biz
generalleri içeri attık, gördünüz.” izlenimiyle, o havayla işte “Biz seçimi
kazanalım.” psikolojisini yaratmak istiyorlarsa bence doğru bir davranış tarzı
değil. Onun için, ben diyorum ki bir an önce, bu insanların suçu neyse, hangi
eylemde bulunmuşlarsa bunların açıkça açıklanması lazım.
Şimdi, bir Erzurum Savcısı
ile Erzincan Savcısı arasındaki olayı anlatalım. Şimdi, değerli
milletvekilleri, bir başsavcı, cumhuriyetin başsavcısı cumhuriyetin değerlerini
korumak için kendisine gelen ihbarı değerlendiriyor ve bu ihbarı
değerlendirince orada suç unsurlarını tespit ediyor fakat bu aramada Hükûmet araya giriyor. Şimdi, araştırdığı şeyler ortada.
Bir, İliç’te bir altın madeni arayan kişinin üzerine gidiyor -ki, Başsavcı
bunları açıkladı- bir de ilkokul çağındaki veya daha önceki çocukları toplayıp
da yasalara, anayasalara karşı din eğitimi veren cemaatler ve bu suretle bu
cemaatlerin topladığı paralar nedeniyle hakkında soruşturma yapılıyor. Bu bir cumhuriyet savcısının görevi. Sonra, Erzurum Savcısı,
biliyorsunuz giriyor -olayı zaten biliyorsunuz- ama Erzurum Savcısı öyle bir
taraflı hareket ediyor ki… Orada bu Erzincan Savcısı araştırma yaparken kendisinin
kanun gereği kullandığı askerleri, beraber, işte, jandarmayla, istifade ediyor;
sonradan, Erzurum Savcısı gidiyor, “Sen, vay efendim, görevini ihmal ettin…”
alıyor bu arkadaşları içeriye. İşte, Eskişehir Jandarma
Komutanı içeride. Ona da diyor ki, “Kısa zamanda” diyor, “senin o
Başsavcı ile paşayı da yanına alacağım.” Şimdi bunlar, bu kadar peşin hükümlü
hareket eden bir savcı, devletin savcısı olur mu?
Şimdi, bunlar şunu şey etmek
istiyorlar: Diyorlar ki, “Bakın, eğer siz bu cemaatlerin üzerine giderseniz,
kim olursanız olun, paşa da olsanız, başsavcı da olsanız, savcı da olsanız
burnunuzu yere süreriz.” Bu izlenimi yaratmaya çalışıyor. Bunu kim destekliyor?
AKP Hükûmeti destekliyor. Böyle bir korkunun olduğu
bir yerde, bir devlette, devletin birliği bütünlüğü ve laik düzenini, çağdaş
düzenini korumak mümkün mü? Korumak mümkün değil.
Şimdi, değerli arkadaşlarım,
bence burada, bakın, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı büyük bir mağduriyete
uğramıştır. Eğer Erzurum Savcısı, bu kişi bu konuda yetkisiz ise niye Erzincan
Başsavcısı hakkında karar verdi ve onu tutukladı? Düşünebiliyor musunuz,
Erzurum Savcısı Erzincan Başsavcısını alıyor, yargılıyor, hapishaneye tıkıyor,
ondan sonra da “Ben görevsizim” diyor, evrakları İstanbul’a gönderiyor!
İstanbul ne yapıyor? Onu Erzurum’a gönderiyor.
Sayın milletvekilleri, bu
insanları bu kadar işkence altında yaşatmak hangi vicdan sahibi insanlara
yakışıyor?. Dolayısıyla “Benim dediğim şekilde hareket
ediyor” denilmek suretiyle… Bence bu zulme aslında müdahale
edilmesi lazım. Bunu yapan kişinin, başta Adalet Bakanı buna karşı çıkması
lazımken, geçmişte Erzincan Başsavcısıyla aralarında bir ihtilaf çıkmış ve
Adalet Bakanı makamında olan kişi, kendi ilinde bazı suistimal
iddialarının müvekkili olduğu için -işte, o hangi suistimaller
yapıldığı da belli- o zaman bu savcı arkadaşımız da orada görev yaptığı için,
orada o olaydan dolayı kendisine karşı olduğu için…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen tamamlayınız.
KAMER GENÇ (Devamla) -
…savcıya karşı kin ve nefret duygusuyla hareket ediyor.
Sayın milletvekilleri, bir
başsavcı kendi görevini yapıyorsa, hukuku koruyorsa, bir avukat zihniyetiyle
hareket eden bir Adalet Bakanının bunu cezalandırma hakkı var mıdır?
Şimdi, Abdullah Gül diyor ki:
“Efendim, bu konularda kimse konuşmasın.” Abdullah Bey, sen orada oturduğun
günden bugüne kadar Allah rızası için tarafsız bir işlem yaptın mı? Rektörlerin
atanmasında gösterdiğin taraflılık ortada, yargı mensuplarını atadığın taraflılık
ortada; ayrıca o Çankaya Köşkü’nde sarf ettiğin 78 trilyonluk para ortada.
Orada Atatürk’ün daha izleri var diye, korkusu var diye orada oturmuyorsun,
gidiyorsun Dışişleri Konutu’nda oturuyorsun ve kendi Dışişlerine de getirip
kendi yandaşın bir müteahhidin evini kiraya veriyorsun…
BAŞKAN – Sayın Genç… Sayın
Genç, lütfen…
KAMER GENÇ (Devamla) - …ve
ondan aşağı yukarı senede 240 bin dolar da kira ödüyorsun. Böyle bir şey olmaz
sayın milletvekilleri.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla) – Tabii,
daha neler söylememiz gerekir ama zamanımız yetmiyor.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Danışma Kurulu
önerisinin aleyhinde söz isteyen Hasan Macit, İstanbul Milletvekili.
Buyurun Sayın Macit.
HASAN MACİT (İstanbul) –
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şahsım ve Demokratik Sol Parti adına yüce
heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Danışma Kurulu önerisinin
aleyhinde söz istedim, çünkü bir denetim konusu olan gensoru görüşmelerinin
perşembe gününe alınması yanlıştır. Denetime ayrılan günler salı ve çarşamba
günleridir. Ne yazık ki AKP iktidara geldiğinden bu tarafa yürütmede işler ters
döndüğü gibi, alışılagelmiş yürütme konularından farklı bir şekilde yürütme
uygulandığı gibi, yasamada da, İç Tüzük hükümlerine uymayan bir şekilde denetim
konuları denetim konularının görüşülmeyeceği günlerde görüşülür hâle geldi,
artık biz buna alıştık.
Sayın milletvekilleri, biraz
önce hayvancılığın sorunlarıyla ilgili Sayın Tarım Bakanımız bir konuyu
yanıtladı. Gündem dışı söz alan sayın milletvekilimiz beş dakika konuşurken
Sayın Bakan yirmi dakika konuşarak, âdeta, Türkiye’deki tarım politikalarının
ne kadar güzel gittiğini, ne kadar doğru işlediğini ve 2002’den bugüne kadar
tarım politikalarını uçurduklarını söyledi. Hayvancılığın o kadar güzel bir
noktaya geldiğini söyledi ki bugünkü dışarıdaki gerçek ile ahırlardaki,
alandaki gerçek ile buradaki Sayın Bakanın söylediklerinin arasında çok çok fark olduğunu düşünüyorum.
Sayın Bakana -denetimden
açıldığı için- bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Bizim milletvekilleri olarak
-bazı duyumlarımızla ilgili- yapılan haksızlıkların düzeltilmesi noktasında,
yapılan uygulamaların yanlışlarının düzeltilmesi noktasında, denetim
konularının görüşülmesi, konuşulması için birtakım görevlerimiz var. Bu
görevlerimizden birisi de soru önergeleri, soru önergeleriyle ilgili denetim
çalışmaları.
Değerli arkadaşlar, biraz
önce desteklemeleri Sayın Bakan anlattı. Bizim de bu desteklemelerin çok büyük
bir bölümünün bir ile aktarıldığıyla ilgili duyumlarımız var. Bununla ilgili
Sayın Bakana iki defa soru önergesi verdiğim hâlde ve bu illerle ilgili
desteklemelerin rakamsal verilerini istediğimiz hâlde, ikisine de -teşekkür
ederiz- cevap verdi ama rakamlar yok, sorduğumuz sorunun yanıtı yok. Yani biz
illere verilen desteklemelerin miktarlarını isterken, Sayın Bakanın verdiği
yanıtta o rakamlar ne yazık ki yok.
Şimdi, ben Sayın Bakan böyle
verdi demiyorum, bürokratlar onu hazırlayarak Sayın Bakanın imzasına, onayın
sunmuşlardır ama Sayın Bakanın da şöyle bir göz gezdirip “Bu milletvekili ne
istemiş, biz ne veriyoruz?” diye bakması gerekirdi.
Ben şimdi dönüyorum, “Acaba
diyorum, o bir ile aktarılması konusu doğru da bize mi bu bilgiler verilmiyor?
Doğru rakamları verirsek, bu da basının diline düşerse, bir ile yapılan
haksızlık, diğer seksen bir ilden aktarılan payların oraya gittiğiyle ilgili
basının diline düşersem kaygısı mı var?” demek içimden geliyor. Bu böyle
değilse Sayın Bakanın doğruları vermesi, doğru yanıtı bize vermesi gerekir.
Eğer doğru yanıt verilmiyorsa bu kaygıyı, bu düşünceyi düşünmekte biz haklıyız
diye düşünüyorum.
Değerli AKP milletvekilleri,
iktidarın değerli milletvekilleri; içinizde seksen bir ilden arkadaşımız var,
sizin ilinize yapılan bir haksızlık ve hukuksuzluk sizin vicdanlarınızı
rahatsız etmiyor mu? Kamunun kaynakları belirli kişilere veya belirli yerlere
aktarılıyorsa sizler vicdanınızda rahatsızlık duymuyor musunuz? Siz iktidar
milletvekilleri olarak bunun üzerine gideceğinize, Mecliste bunu dile getiren
milletvekillerine laf atmakla mı görevlisiniz?
Değerli arkadaşlar, biraz
vicdanlı, biraz insaflı olmamız gerekir, laf atarken de bunun dayanağı olması
gerekir. Acaba diyorum, mevcut Siyasi Partiler Yasası’na göre, seçtirilen
milletvekillerinden bazılarının Meclis kürsüsünde konuşan muhalefet milletvekillerine
söz atma görevi mi var? Ve bu söz atmakla görevlendirilen görevden ücret mi
alınıyor?
Değerli arkadaşlar… Değerli
arkadaşlar… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUHARREM SELAMOĞLU (Niğde) –
Sana laf atan kimse yok, kendi kendine gelin güvey oluyorsun!
HASAN MACİT (Devamla) – Var
efendim, sen atmadın, başkası attı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
SUAT KILIÇ (Samsun) – Sana
laf atan yok ki!
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, lütfen…
HASAN MACİT (Devamla) –
Değerli arkadaşlar, iktidarın milletvekilleri, elinizi vicdanınıza koyun,
illerinizin hakkını, hukukunu bu iktidardan arayın, bu iktidardan hesap sorun.
Sormuyorsanız vebal altındasınız!
Değerli arkadaşlar, biraz
önce Sayın Bakan desteklemelerle ilgili çok güzel sözler söyledi ve Tarım Bakanlığının
bütçesinin görüşmesinde de şöyle bir şey söyledi: Tarımsal sulamada kullanılan
elektrik ücretlerinin, desteklemelerinin 2002 yılında kesildiğini söyledi.
Doğrudur, tarımsal elektrik ücretlerine destekleme Aralık 2002’de kesildi, AKP
İktidarı döneminde kesildi. 58’inci AKP Hükûmeti,
tarımsal sulamadaki elektriklerin desteklemesini kaldırdı, ama buradan Hükûmet yetkilileri söylemlerde bulunuyor, yanıt verme
şansımız yok. Medya arkanızda, sivil toplum örgütleri arkanızda, dolayısıyla
bir pazar televizyonlara bakıyoruz, AKP’nin yetkilileri, Hükûmetin
yetkilileri kanal kanal saatlerce buralarda
konuşuyor, bizlerin anlatma şansı yok, burada da söz hakkımız yok; bunları
nasıl dile getireceğiz değerli arkadaşlar? Evet, tarımsal sulamayla ilgili
elektrik sübvansesi AKP’nin 58’inci Hükûmeti
döneminde kaldırıldı.
Değerli arkadaşlar, biraz
önce Sayın Bakan desteklemelerle ilgili, büyük destekler yaptıklarını, 2002 ile
bugüne geldiğimiz zaman tarımın uçtuğunu, hayvancılığın uçtuğunu söylüyor.
Doğru söylüyor, destekleme miktarı artmış olabilir, acaba çiftçinin tam gübre
kullanımı sezonunda, yani 2009 ile 2010 arasındaki fiyat artışını hiç
araştırdınız mı arkadaşlar? Türkiye’deki kullanılan gübrenin sadece bu üç ayda
artan fiyat zammını bu gübre miktarıyla çarptığımız zaman… Sizin verdiğiniz
desteklerin tamamını gübreye gelen zam aldı götürdü. Bırakın 2002’yle
kıyaslamayı, bırakın 2008’le kıyaslamayı yani 2009 ile 2010 arasında gelen zam,
ne yazık ki, sizin verdiğiniz, demin kürsüde anlatılan, milyarlarla ifade ettiğiniz
o destekleri zam aldı, çıktı, gitti.
Değerli arkadaşlar, çiftçinin
girdisini söylemiyorum, mazotu söylemiyorum, ilacını söylemiyorum, sadece
gübreyle ilgili konuyu dile getiriyorum. Acaba gübre ticaretini yapan, gübre
toptancılığını yapan, üretimini yapan kimler? Kamuoyu bunları araştırıyor mu?
Sizler bunları araştırıyor musunuz? Suni bir şekilde gübre fiyatlarını
artıranların kimler olduğunu, hangi şirketler olduğunu araştırıyor musunuz?
Acaba bu şirketlerin içerisinde AKP’yle bağlantılı birileri var mı diye hiç
araştırdınız mı?
Değerli arkadaşlar, ben
kısaca şunu diyorum: Sizin İktidarınız döneminde tarım politikalarını 2002’den
buraya öyle bir noktaya getirdiniz ki at ve eşek etleri tüketicinin sofrasına
yahni olarak geldi. Atlar at olduğuna, eşekler eşek olduğuna bin pişman oldu
AKP İktidarında!
Hepinize saygılar sunarım.
BAŞKAN – Önerinin lehinde söz
isteyen Yılmaz Tunç, Bartın Milletvekili.
Buyurun Sayın Tunç. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Danışma Kurulu önerisinin lehinde şahsım adına
söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygılarımla selamlıyorum.
Bu haftanın çalışma
gündemiyle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan bütün
siyasi parti gruplarımız uzlaşmışlardır ancak Danışma Kurulu önerisiyle ilgili
görüşlerimi ifade etmeden önce şunu ifade etmek istiyorum: Benden önce Danışma
Kurulu önerisiyle ilgili konuşma yapan milletvekilleri, Anayasa ve İç
Tüzük’ümüze aykırı olarak, devam eden bir soruşturma ve yargılamayla ilgili
konuşmalar yapmışlardır. Hem “Yargı bağımsızdır.”
diyeceksiniz hem de bağımsız yargının yaptığı soruşturma ve kovuşturmalara
müdahale sayılabilecek konuşmalar yapacaksınız; bu doğru değildir. Herkesin
yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesine ve hukukun üstünlüğüne saygı
duyması gerekir.
Değerli milletvekilleri, AK
PARTİ, Anayasa’mızın 2’nci maddesinde ifadesini bulan Türkiye Cumhuriyeti’nin
laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti ilkelerini yüceltmek ve güçlendirmek
için yedi yıldır çalışmaktadır. AK PARTİ’nin bu
ilkelerle ilgili konumunu sorgulamak Kamer Genç’in haddine de değildir. Devam
eden soruşturma ve yargılama süreçlerini AK PARTİ ile ilişkilendirmek son
derece yanlıştır, yargı mensuplarımıza, hâkim ve savcılarımıza da büyük bir
saygısızlıktır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Danışma Kurulu önerisi üzerinde konuşan milletvekilleri,
Kahramanmaraş ve Çorum milletvekillerimizin kamuoyuna yansıyan sözleriyle
ilgili tavrımızı merak ettiklerini belirtmişlerdir. Benim de üyesi olduğum AK
PARTİ Grup Yönetim Kurulu bugün 15.30’da yaptığı olağanüstü toplantıda adı
geçen 2 milletvekilimizin sözleri hakkında inceleme yapılması kararını
almıştır.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) –
İnceleyecek ne var? Neyini inceleyecek?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) – Bu
inceleme sonucunda gerekli disiplin işlemiyle ilgili karar verilecektir, bunu
hepimizin beklemesi gerekir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Danışma Kurulu önerisine göre, bugün 455 sıra sayılı Arsa
Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile 2985 sayılı Toplu
Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin
görüşmelerine devam edeceğiz. Çarşamba günü, Anayasa Değişikliklerinin
Halkoyuna Sunulması Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Teklifi’nin görüşmeleri yapılacak. Perşembe gününde ise (11/10) esas numaralı
Gensoru Önergesi’nin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki ön görüşmeler
yapılacak ve aynı günkü birleşimde 426 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti ile
Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
görüşülecek.
Bu duygu ve düşüncelerle
Danışma Kurulu önerisinin lehinde olduğumu belirtiyor, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bu haftaki çalışmalarının ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu
olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) –
Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler…
H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) –
Sayın Başkan, karar yeter sayısı istiyorum. (AK PARTİ sıralarından “Geçti”
sesleri)
SUAT KILIÇ (Samsun) –
Oylamadan sonra istedi Sayın Başkanım, geçti.
H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) –
Buradan bağırıyorum, duyun. Arkadaşlar duydu, tutanak duydu; kâtip üyeler
oradalar, görüyorlar.
BAŞKAN – Heyecanlanmayın
Sayın İçli, karar yeter sayısı arayacağım.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) –
Başkan, olmadığı belli, neyini arayacaksın? Görünüyor işte.
BAŞKAN – Size soracak
değilim.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) –
Soracaksın tabii!
BAŞKAN – Sayın kâtip üyeler
var burada, sayıyorlar.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) –
Biz de görüyoruz. İçeriye geçsinler diye bekliyorsunuz. Meclis Başkanına
yakışmıyor bunlar!
BAŞKAN – Katip
üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için elektronik cihazla oylama yapacağım.
BİLGİN PAÇARIZ (Edirne) –
Sayın Başkanım, elektronik oylama yapın, on beş dakika süre verin!
BAŞKAN – Üç dakika süre
veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, öneri kabul edilmiştir.
İç Tüzük’ün 37’nci maddesine
göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A) Önergeler (Devam)
2.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, (2/44) esas numaralı
Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/185)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
2/44 Esas numaralı Kanun
Tekliflerimin İç Tüzüğün 37. Maddesi gereğince doğrudan gündeme alınması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 01.10.2009
Ensar Öğüt
Ardahan
BAŞKAN – Teklif sahibi Ensar Öğüt, Ardahan Milletvekili.
Buyurun Sayın Öğüt. (CHP
sıralarından alkışlar)
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 222 sayılı İlköğretim Yasası’nın
76’ncı maddesinde -köy okullarının bütçesinde- değişiklik yapmak üzere vermiş
olduğum kanun teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla
selamlarım.
Değerli arkadaşlar, 1961’de
çıkan bir yasa “Köy okullarının bütçesi köy tarafından karşılanır.” diyor.
Köyde de bütçe olmadığı için bu kanun teklifini verdim ve bizim teklifimiz
şudur: Köy okullarının bütçesi il genel meclisleri tarafından tespit edilsin,
özel idareler tarafından ödensin. Aksi takdirde… Köylerin bütçesi yok, bunu
hepimiz biliyoruz. Daha iki yıl öncesine kadar köylerin büyük bölümünde,
okullarda tezek yanıyordu. Şu anda kömür verilmiş ama bizim bu kanun
tekliflerimiz ve tezeği Meclise getirip basın toplantısı yaptıktan sonra Hükûmet, baktı ki olmadı, Sosyal Yardımlaşma Fonu’ndan
kömür veriyor! Bunu bir sisteme bağlamak için bu kanun teklifi kabul edilirse
ve gündeme alınırsa ben huzurunuzda teşekkür ederim.
Ancak, ondan sonra şunu
söyleyeyim arkadaşlar: Bizim için önemli olan, Doğu ve Güneydoğu’da eğitim son
derece sıkıntılı, son derece sıfır noktasındayız. Örneğin biz Ardahan, Şırnak,
Hakkâri, bu bölge hep üniversitede sonuncuyuz. Niye sonuncuyuz, şimdi burada
belgelerle açıklayacağım değerli arkadaşlar.
Doğru dürüst öğretmenimiz
yok. Öğretmen var, lojman yok. Buradaki öğretmen de aynı maaşı alıyor,
Hakkâri’deki de, Şırnak’taki de, Ardahan’daki de aynı maaşı alıyor. Şimdi, öyle
maaş alınca, oraya giden öğretmen raporla, izinle geçiriyor ve orada öğretmen
eksiğimiz var.
Şimdi bakın okuyacağım:
Ardahan Fen Lisesinde matematik öğretmeni, rehberlik öğretmeni, kimya öğretmeni
yok. Fen Lisesinde 2 tane matematik öğretmeni yok yani hiç öğretmen yok
arkadaşlar.
Bakın Ardahan Anadolu
Öğretmen Lisesinde 5 tane açık var; 2 tane matematik, 1 tarih, 1 fizik, 1 kimya
öğretmeni yok. 80. Yıl Ardahan Anadolu Lisesinde 10 tane eksik var; 3 tane
matematik, 1 tane kimya, 2 tane edebiyat, 3 tane İngilizce, 1 tane Almanca.
Ardahan İmam - Hatip Lisesinde 3 tane açık var. Ardahan Kız Meslek Lisesinde 3
tane açık var. Yalnızçam Lisesinde açık yok. Ardahan
Endüstri Meslek Lisesinde açık 2 tane var. Çıldır Lisesinde matematik, fizik,
biyoloji öğretmeni yok. Bu çocuk nasıl okuyup da nasıl buradaki çocukla
yarışacak, üniversiteyi kazanacak? Damal Şehit Yılmaz Kaan Lisesinde edebiyat
öğretmeni, matematik öğretmeni, coğrafya öğretmeni ve tarih öğretmeni yok
değerli arkadaşlar. Nurettin Çarmıklı iş adamımız sağ olsun -Ardahan
doğumludur- Göle’ye, 5 trilyona yakın masraf etti, babasının adını vererek
-Eyüp Sabri Çarmıklı- okul yaptı. Okulu da Başbakan açtı ama o Çarmıklı
Lisesinde 7 tane öğretmen yok. Biyoloji öğretmeni, edebiyat öğretmeni, felsefe
öğretmeni, İngilizce öğretmeni, tarih, matematik öğretmenleri yok arkadaşlar.
İş adamı gitti Göle’ye lise yaptı ama Hükûmet veya
devlet öğretmen göndermiyor. Ardahan sonuncu.
Şu anda Ardahan merkezde
oturan öğretmenler, merkez köylerine giden öğretmenler sabah saat sekizde
kalkıyorlar, eksi 20-30 derecede kuyruğa giriyorlar
minibüse biniyorlar, okula gidiyorlar! Okuldan akşamleyin de kendilerini kurt
yemesin diye erken geliyorlar! Oradaki çocuklar eğitim almıyor arkadaşlar.
Doğal gaz Ardahan’dan geçiyor, bizim okullarımıza verilmiyor, Ardahan’a
verilmiyor. Yani böyle bir adalet olabilir mi? Böyle bir kalkınma olabilir mi
arkadaşlar? Bu nedenle ben istirham ediyorum… Ardahan başta olmak üzere Kars
dâhil, Ağrı dâhil, Iğdır dâhil bütün Doğu ve Güneydoğu’daki illerimizde aynı
durum var. Öğretmen gitmiyor, öğretmene lojman yapmıyoruz. Öğretmene lojman
yapılmamış! Öğretmen Antalya’da da, İzmir’de de aynı maaşı alıyor, Hakkâri’de
de, Ardahan’da da aynı maaşı alıyor. O zaman ne yapıyor öğretmen? Oraya
gitmiyor, gitmediği için de çocuklarımız eğitimsiz kalıyor. Yani düşünebiliyor
musunuz, burada kolejde okuyan, sıcak yuvasında okuyan, özel dershaneye giden
öğrenciyle…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Öğüt, lütfen
tamamlayınız.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - …özel
koleje giden, özel dershanede eğitim alan veya 20 kişilik, 15 kişilik
dersliklerde eğitim alan çocuklarla… Orada sömestirini
boş geçiren çocuğun yetişmesi, üniversiteyi kazanması mümkün mü? Böyle bir
adalet olabilir mi? O zaman ne yapın? Doğu ve Güneydoğu’daki çocuklara o zaman
puan verin, yüksek puan verin. Yapamıyorsanız, o zaman bırakın yapan gelsin.
Değerli arkadaşlar, ben sizden
istirham ediyorum -zamanım da bitti- Doğu ve Güneydoğu’yu eğitimsiz
bırakırsanız her türlü melanet olur, terör de olur, devlete düşman da
yetiştirirsiniz. Bu nedenle eğitime önem vererek Doğu ve Güneydoğu’yu
kalkındıracak projelerin mutlak surette geliştirilmesini istirham ediyor, kanun
teklifimin kabul edilmesini bekliyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Önerge üzerinde bir
milletvekili adına Durdu Özbolat,
Kahramanmaraş Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
DURDU ÖZBOLAT (Kahramanmaraş)
– Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt’ün İç Tüzük 37’ye göre vermiş olduğu önergesi
üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi en içten duygularımla
selamlıyorum.
Bugün görüşmekte olduğumuz
222 sayılı Kanun’un 76’ncı maddesi toplam on bentten oluşuyor. Amaç da
ülkemizin ilköğretim faaliyetlerinin daha sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi
ve bunun için gelir kaynaklarının belirlenmesi ve artırılması. 1961 yılında ülkemizi
yöneten anlayış, ilköğretimin finansman sorununu çözmeyi önüne hedef olarak
koymuş, o dönem için oldukça isabetli sayılabilecek düzenlemeleri kanun hâline
getirmiş ama bu Kanun’un bazı maddeleri zamanla değiştirilmiş, bazıları da
kaldırılmış. Bizim bugün değiştirilmesini teklif ettiğimiz kanun, özellikle
kırsal kesimde okullarımızın sorunlarını, sıkıntılarını azaltacak ve onların en
azından yakıt ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzenlemeyi içeriyor. Onun için bu
maddeyle ilgili kalkacak ellerin, bu düzenlemeyle ilgili kalkacak ellerin
-biraz da bu samimi duygularla- o, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemiz’deki öğrencilerimize, okullarımıza destek
sağlayacağını unutmamak lazım.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemizde okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretimde okuyan
öğrenci sayısı 15 milyondan fazla, öğretmen sayısı 700 bin. Bu sayı, bugün, yüz
civarında ülkenin nüfusundan daha fazla. Elbette ki bu büyük, devasa Bakanlığı
idare etmek zor ama bu Bakanlığı idare edecek olan Sayın Bakanın bu sorunları
biliyor olması da çok doğal. Bildiği hâlde, bu Bakanlığın sorunları ne yazık ki
2002 yılından bugüne kadar düzelmedi, sorunlar arttı ve üstelik de bu dönem
Millî Eğitim Bakanlığının mahkemelerle en çok haşır
neşir olduğu dönemdir.
Bu dönemde 4/B’li öğretmenlerin öğretmenliğinin iptaliyle ilgili dava,
Eğitim Araçları Yönetmeliği’ndeki açılan dava, görevde yükselme sınavıyla
ilgili dava, Öğretmenevleri Yönetmeliği’yle ilgili
dava, ilköğretim müfettişlerinin kazanılmış hakları için dava, Öğretmenlikte
Kariyer Yönetmeliği için dava, teknik öğretimdeki bölüm şeflerinin durumuyla
ilgili dava ve müdür yardımcılığı sınavının iptali için açılmış olan davalar
başta olmak üzere, Millî Eğitim Bakanlığı mahkemelerden bir türlü başını
kaldıramaz hâle geldi. Anayasa Mahkemesi başta olmak
üzere -yargı özellikle birçok bakanlığın faaliyetleri, Hükûmetin
faaliyetleriyle ilgili ama- Millî Eğitim Bakanlığının faaliyetleri hep yargının
önüne gitti.
Millî Eğitim Bakanımızın en
çok övündüğü işlerden birisi, son dönemlerde, e-okul sistemi. Ben bu işlerle
ilgili bir milletvekili olarak, bu dönem karne alınırken bazı okulları
dolaştım. Gördüğümüz sıkıntıyı… Gerçekten, hem öğrencilerimiz hem velilerimiz
büyük bir stres içerisinde, o sistemin nasıl sıkıntı yarattığını anlattılar,
ben de dinledim. E-okulla ilgili ikinci dönem de aynı sıkıntının devam edeceği
düşüncesi hem öğrencilerimizde hem velilerimizde bir genel kanıya dönüşmüş
çünkü bununla ilgili kullanılan server hem yetersiz
hem de bu konuyla ilgili bu işi yapan yabancı firma, yerli ortaklı yabancı
firma gerekli desteği vermediği düşüncesindeler.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şu an, bu kısa süre içerisinde Millî Eğitim Bakanlığının
sorunları ve bu teklif ettiğimiz kanunla ilgili sürenin yetersiz olduğunu
bildiğim için en önemli gördüğüm ve son günlerde kamuoyunu meşgul eden kat sayı
konusuyla ilgili de bir değerlendirme yapmak istiyorum.
1970’li yıllardan bugüne
kadar ÖSYM, ÖSS sınavlarını çok büyük bir başarıyla yapıyordu. Kurumun
üzerindeki yoğun baskılar sonucunda ÖSYM güvenilirliğini artık kaybetme
noktasına gelmiştir. Hem soruların çalınması hem sorulan sorulardaki yanlış
oranının yüksekliği Kurumu son derece yıpratmıştır. Eğer mesleki okullarla
ilgili ve bu kat sayıyla ilgili sıkıntıları gidermek istiyorsanız, imam-hatipler
üzerinden siyaset yapmayı bırakacaksınız. Başta Cumhuriyet Halk Partisinin
programındaki mesleki ve teknik eğitimle ilgili kısımları, mesleki okullarla
ilgili kısımları hep beraber inceleyelim ve bu sorunu da çözelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
DURDU ÖZBOLAT (Devamla) –
Ben, bu teklifin Millî Eğitim camiamıza ve okullarımıza bir kolaylık
getireceğine inanıyorum. Bu teklifin kabul edilmesi hâlinde bazı okullarımızda,
özellikle Güneydoğu’da sorunlarımızın çözüleceğine inanıyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Özbolat.
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Gündemin “Sözlü Sorular”
kısmına geçiyoruz.
VIII.- SÖZLÜ
SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, liselerde madde bağımlılığı ve uyuşturucu
araştırmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/705) ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
2.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un,
inşaat girdilerindeki maliyetlerin azaltılmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/741) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
3.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, akaryakıttaki vergilerin
azaltılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/769) ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek’in cevabı
4.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, sabit gelirlilerin
maaşlarının iyileştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/783) ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
5.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, gübredeki KDV oranlarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/810) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
6.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TEDAŞ’ın vadesi geçmiş
alacaklarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/876) Cevaplanmadı
7.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, vergi borcu nedeniyle
yurt dışına çıkış tahdidi uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/880) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
8.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, elektrik zammı ile ilgili açıklamasına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan sözlü soru önergesi
(6/885) Cevaplanmadı
9.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, özelleştirme gelirlerine ve istihdama yönelik
yatırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/886) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in
cevabı
10.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, kayıt dışı ekonomiye ilişkin sözlü soru önergesi
(6/887) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
11.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, bir derneğin incelenmesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/976) ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek’in cevabı
12.- Şırnak
Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, gıda bankacılığı
yapan dernek ve vakıflara yapılan yardımlara ilişkin sözlü soru önergesi
(6/996) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
13.- Aydın
Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Sultanhisar fidan
yetiştirme üretim alanının ihalesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1000) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
14.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
THY Malatya merkez ofisinin kapatılmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1005) Cevaplanmadı
15.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
THY çağrı merkezindeki işten çıkarmalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1006) Cevaplanmadı
16.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
sulamada kullanılan elektrik borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1017) Cevaplanmadı
17.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, ek ödemeler sonrasında kamu çalışanları
arasındaki ücret dengesizliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1036) ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
18.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, THY dış hat seferlerinde
bazı gazetelerin alınmadığı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1039) Cevaplanmadı
19.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, vergi cenneti ülkeler listesinin ilanına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1045) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
20.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, THY’daki
çağrı merkezlerinde çalışanlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1047) Cevaplanmadı
21.- Niğde
Milletvekili Mümin İnan’ın, çiftçilere gübre ve mazot avantajı sağlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1073) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
22.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, bazı KİT
personelinin ücretini düşüren bir Tebliğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/1128)
ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
23.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, esnafa sicil affı
çıkarılmasına ve inşaat sektörünün canlandırılmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1131) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı
24.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, İstanbul’daki hizmet binasının taşınmasına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1195) Cevaplanmadı
25.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, hazırlandığı iddia
edilen bir kanun tasarısı taslağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1202) Cevaplanmadı
26.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, personel arasındaki
ücret farklılıklarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1204)
Cevaplanmadı
27.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, denetim tazminatı
alamayan bazı personele ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1205)
Cevaplanmadı
28.- Mersin
Milletvekili Akif Akkuş’un, otuz yaş üstü araç sahiplerinin sorunlarına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1223) Cevaplanmadı
29.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bir medya grubuna
verilen vergi cezasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1279)
Cevaplanmadı
30.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, “varlık barışı”
uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1284)
Cevaplanmadı
31.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bütçe revizyonuna
ve temel ihtiyaç maddelerinde KDV indirimine ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1326) Cevaplanmadı
32.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, yapılandırılan vergi
borçlarını ödeyemeyenlerin durumuna ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1348) Cevaplanmadı
33.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep TEDAŞ Müdürlüğünün oluşturduğu kaynağa
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1369) Cevaplanmadı
34.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına
yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1452)
Cevaplanmadı
35.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1453) Cevaplanmadı
36.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına
yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1454)
Cevaplanmadı
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek gündemin “Sözlü Sorular”
kısmında yer alan sorulardan 1, 2, 4, 5, 6, 10, 11, 13, 14, 15, 28, 33, 35, 36,
37, 42, 48, 51, 54, 55, 65, 93, 95, 124, 126, 128, 129, 137, 164, 168, 199,
211, 225, 277, 278 ve 279’uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir.
Şimdi bu soruları sırasıyla
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî
Eğitim Bakanı Sn. Hüseyin Çelik tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Uyuşturucu ve madde
bağımlılığı ile mücadele kapsamında, liseli gençlere yönelik olarak 2003
yılından itibaren araştırma yapılmamasının gerekçesi nedir, bu yönde çalışma yapmayı
düşünüyor musunuz, düşünüyorsanız bu çalışma ne zaman yapılacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan'ın sözlü olarak
cevaplandırmasını arz ederim.
Mehmet
Akif Paksoy
Kahramanmaraş
İnşaat girdilerine
yılbaşından bu yana %60 ila %100 arasında fiyat artışları olmuştur. Anahtar
teslimi çalışan müteahhitler işlerini tamamlayamama noktasına gelmiş,
aralarında Kahramanmaraş'ın da bulunduğu 8 ilde 15-30
Mayıs tarihleri arasında iş durdurma kararı almıştır. Sektördeki sıkıntılar,
taşeron ve işçilerle birlikte 10 binlerce kişinin işsiz kalması demektir.
Bakanlık inşaat demirini KDV’den muaf tutamaz mı? Ayrıca, ithalat girdi
fiyatlarını artıran vergi, resmî harçları bir süreliğine kamu sübvanse
edebiliri mi? Veyahut demir çelik, çimento akaryakıt gibi inşaat girdilerinin
TEFE-TÜFE'den ayrı olarak hesap edilmesini uygulamaya
koymayı düşünürmüsünüz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Son zamla benzinin litre
fiyatı 2,81 dolara çıkmıştır. Hükûmet akaryakıttan
aldığı yüksek vergiden vazgeçmediği için dünyanın en pahalı benzinini kullanan
ülke sıralamasında birinci sırada yer almaktayız. Türkiye'de benzine ödenen 100
YTL'nin 67 YTL'si vergi
olarak alınmaktadır.
Bu bilgiler ışığında;
1- Benzin zammı, piyasalarda
hemen hemen her ürünün fiyatına zam olarak yansırken,
dar gelirliler biraz daha dara düşmektedir. Benzin fiyatları üzerindeki yüksek
vergileri düşürme konusunda bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı
düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Ekonomik göstergelerin iyiye
gittiği söylemleri artık inandırıcılığını tamamen yitirmiştir. Ekonomik program
aksamış, hedefler şaşmıştır. Bu durum karşısında hayat pahalılığı almış başını
gitmiştir. Benzin, mazot, elektrik, doğalgaz ve gıda fiyatlarındaki yüksek
artışlar, çalışanların maaşlarını eritmiştir.
Bu bilgiler ışığında;
1-Yüksek zamlar karşısında
alım gücü her geçen gün azalan ve ekonomik sıkıntıya düşen işçi, memur, emekli
ve çalışan kesimin maaşlarını yeniden gözden geçirerek, bir iyileştirme yapmayı
düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorularımın
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1- Ülkemizin ve
ekonomimizin ana sektörlerinden birini oluşturan tarımdaki, verimliliğin
arttırılmasında çok önemli bir etkiye sahip olan, kimyasal gübre fiyatlarındaki
KDV oranlarını, pırlanta, elmas, yakut ve benzeri değerli taşların KDV’siyle
aynı orana düşürmeyi planlıyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Türkiye Elektrik
Dağıtım AŞ'nin kamu kurum ve kuruluşları ile özel müteşebbislerden 30.06.2008
tarihi itibariyle vadesi geçmiş elektrik bedeli alacağı ne kadardır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
Tayfur
Süner
Antalya
Mükelleflerin vergi
yükümlülüklerini zamanında yerine getirmelerinin sağlanması, amme alacağının tahsilinin
güvence altına alınması ve tahsilatın hızlandırılması
amacıyla, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22. Maddesi gereğince, yaklaşık 10 bin
işadamına yurtdışı yasağı gelmiştir. Bu çok doğru bir uygulamadır. Ancak;
Soru 1 :
Yurtdışına çıkış yasağı, ilgili işadamına tebliğ edilmekte midir?
Soru 2 :
Eğer tebliğ edilmiyorsa ve işadamının bilgisi yoksa, bu durum,
işadamının ticari faaliyetlerini olumsuz biçimde etkilemez midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorularımın
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1)
Basına yansıyan haberlere göre "Biz elektrik zammını vatandaş tasarruf
etsin diye yaptık." dediğiniz ifade ediliyor. Bu haber doğru ise acaba
vatandaş tasarruf etsin diye diğer enerji kaynaklarına da yüklü bir zam yapmayı
planlıyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorularımın
Özelleştirme İdaresinin bağlı olduğu Bakan Sn. Kemal Unakıtan
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz
ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1)
58, 59 ve 60'ıncı Hükümetleriniz döneminde ne kadarlık
özelleştirme yaptınız? Bu gelirlerin ne kadarlık
kısmını istihdama yönelik yatırımlarda kullandınız?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorularımın
Maliye Bakanı Sn. Kemal Unakıtan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1- Türkiye'deki kayıt
dışı ekonominin ne kadar olduğunu düşünüyorsunuz? Bakanlığınız döneminde kayıt
dışılıkla mücadele için ne gibi yapısal tedbirler aldınız?
Soru: 2- Bakanlığınızdan önce
kayıt dışılığın ekonomimizdeki oranı ne kadardı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 12.09.2008
Kamer
Genç
Tunceli
1) Gerek Almanya'da ve
gerekse Türkiye'de faaliyette bulunan Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma
Dernekleri 2003-2007 yıllarında Türkiye'den yurt
dışına ihracat faaliyetlerinde bulunmuşlar mıdır? Bulunmuşlarsa ihracat da
vergi iadesi almışlar mıdır?
2) Türkiye'de faaliyette
bulunan Derneğin vergilendirme bakımından herhangi bir vergi incelemesine tabi
tutulmuş mudur? Tutulmuş ise sonucu nedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sevahir Bayındır
Şırnak
Sorular:
1) 5035 sayılı kanunla
yapılan değişiklikten sonra gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara yapılan
yardım ve bağış karşılığı gelir vergisi ve kurumlar vergisinden düşülen
tutarlar yıllar itibari ile ne kadardır?
2) Gıda bankacılığı yapan
dernek ve vakıflardan hangilerine yardım veya bağış yapılarak, vergiden
düşülmüştür?
3) Gıda bankacılığı yapan
dernek veya vakıflar belge düzeni bakımından denetlenmiş midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. 17/09/2008
Ali
Uzunırmak
Aydın
1) Aydın ili Sultanhisar
ilçesi Tarım İl Müdürlüğüne ait olan fidan yetiştirme üretim alanı hangi ihale
şartlarına göre özel sektöre kiraya verilmiştir?
2) İhale şartlarının yerine
getirilip getirilmediği noktasında gerekli inceleme ve denetleme yapılmış
mıdır? İhale şartlarına aykırı durumlar ve/veya işlemler olmuş mudur? Eğer
varsa ne gibi kanuni bir işlem yapılmıştır?
3) İhaleyi alan firmanın
unvanı nedir ve ortakları kimlerdir? İhaleyi hangi bedel üzerinden almıştır?
4) İhale dosyasının bir
suretinin tarafımıza gönderilmesi mümkün müdür?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
THY, Malatya satış ofisi
kapatılarak,
Bu uygulama ile;
a) THY’dan
bilet satın alma olanağı ortadan kaldırılmaktadır. (Bizim yolcularımızın henüz Call Center ve İnternet’ten bilet
alma alışkanlığı henüz oluşmamıştır)
b) THY ile kargo posta
hizmetleri yapılamaz hâle getirilmek mi istenmektedir?
Yukarıda belirttiğim
nedenlerle THY’nın Malatya merkezdeki ofisinin
yeniden açılmasını düşünür müsünüz? Yoksa THY’nın
müşteri memnuniyeti anlayışının bu uygulamada olduğu gibi mi devam edeceğini,
farklı bir uygulama yapılmayacağını bilmek zorunda mı kalalım?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
THY, Çağrı Merkezindeki
çalışan 550 kişinin, işten çıkartılarak bu işin ASSİSTT ve VODATECEH isimli
firmaya verildiği belirtilmektedir.
1) THY’nın
550 çalışanının iş akitlerini bozarak aynı işi başka firmalara yaptırmanın
etik, ahlaki ve yasal olarak izahı var mıdır?
2) Her iki firma kimdir?
Nedir? Bu işi daha önce yapmışlar mıdır?
3) Bu işle ilgili herhangi
bir ihale açılmış mıdır?
4) Bu firmalar, satılan Türk
Telekom’un ortakları mıdır? Ayrıca bu işin verildiği firmaların birinde genel
müdür olan AKP İl Başkan Yardımcısının etkisi olmuş mudur?
5) Müşteri memnuniyetini,
kuruma ait personel olmadan sağlama konusu dikkate alınmış mıdır?
6) 550 çalışanı anında kapı
dışarı eden THY yönetimi vicdanında bu olay büyük yara açmayacak mıdır? Bayram
öncesi 550 çalışanın ve ailesinin yaşadığı şokun hesabını kimler verecektir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Elektrik enerjisi kullanarak
tarımsal sulama yapan çiftçilerimiz ve sulama birlikleri ödenemez bir borç yükü
ile karşı karşıya kalmışlardır. Cazibeli su kullanan çiftçilerimize önemli
ölçüde haksızlık yapılmaktadır. Bu nedenle,
a) Sulama birlikleri ve
çiftçilerimizin elektrik borçları ile ilgili nasıl bir yapılandırma
düşünmektesiniz?
b) Cazibeli su kullanan
çiftçilerimizle, elektrikle tarımsal sulama yapan çiftçilerimiz arasında oluşan
haksız rekabeti ortadan kaldırmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Kamu personeline ödenen
ücretlerde yapılan ek ödemelere ilişkin düzenleme sonrasında başta şef ve şube
müdürleri kadrosunda görev yapanlar olmak üzere kamu çalışanları arasında yeni
dengesizlikler oluşmuştur. Kamu çalışanları arasındaki bu mağduriyetin
giderilmesi için bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Özelleştirme kapsamındaki
Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü’nce son bir ay içerisinde Çağrı Merkezinin
kapatılması ile başlayan keyfî uygulamalar, dış hat seferlerinde gazete
sansürlemesi ile devam etmektedir.
1) Türk Hava Yollarının dış
hat seferlerinde gazete okumak isteyen yolculara belirli grup ve iktidar
yandaşı gazetelerin dayatılması okuma ve basın özgürlüğüne ne kadar uygundur?
2) Türk Hava Yolları
Yönetimi, Sayın Başbakan’ın bazı gazeteler için “Okumayın, evinize sokmayın”
talimatını mı uygulamaktadır?
3) Bu uygulamadan sizin, Türk
Hava Yolları Genel Müdürü’nün bilgisi var mıdır?
4) Ülkemizin itibarlı
gazetelerinin (Hürriyet, Cumhuriyet, Milliyet, Vatan, Sözcü, Radikal, Posta)
Türk Hava Yollarına alınmayarak, sansürlenmesi siyasi bir karar değil midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
OECD tarafından kara listeye
alınan vergi cenneti 33 ülkede, ya hiç vergi alınmıyor ya da çok düşük vergi
alınıyor.
Gelir sağlayıcı
faaliyetlerin, bu ülkelerde kurulu veya kurulan şirketler üzerinden yapıldığı
da bilinen bir gerçek,
1) Ülkemizde de yaşanan,
münferit bazı şirketlerce kullanılması, vergi cenneti ülkelerden fatura alınıp
gider yazılması, sonuçta daha az vergi ödenmesi üzerine;
Bunu engellemek için yapılan
5520 sayılı yasal düzenleme ile "Vergi cenneti ülkelere yapılacak
ödemelerden % 30 vergi kesintisi yapılması" sağlandı.
Bakanlar Kurulunca ilan
edilmesi gereken ülkeler listesi bugüne dek neden ilan edilmemiş, uygulamaya
neden geçilememiştir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Özelleştirme kapsamı içerisinde
yıllardır yer alan, Türk Hava Yollarında;
1) 2006 yılında en iyi Çağrı
Merkezi Ödülünü alan Türk Hava Yolları Çağrı Merkezi'nin kapatılarak, 550
çalışanının hiçbir gerekçe gösterilmeden Ramazan ayının bitiminde işten
çıkarılması, Sendikal Hak ve Özgürlüklere aykırı değil midir?
2) Türk Hava Yolları'nın
Çağrı Merkezi işinden çekilip, bu hizmeti iki özel firmadan satın almak
istemesini ve şirketlerden birinin Genel Müdürünün İktidar partisinin İstanbul
Eski İl Başkan Yardımcısı olmasını Etik buluyor musunuz?
Taşeronlaştırma ve hizmet
özelleştirmesiyle Rant yaratmak ve Türk Hava Yolları çalışanlarını
Sendikasızlaştırmak mıdır?
3) Bugüne dek gerçekleşen
özelleştirmelerde olduğu gibi 550 çalışanı işten çıkararak,
Türk Hava Yollarının satışın
yerli ve yabancı kişiler ile ortaklıklara, cazip ve sorunsuz hale getirmek
değil midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorularımın
Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru:1- Tarımsal verimlilikte
büyük bir öneme sahip olan ve çiftçilerimizin en önemli girdi maliyetini
oluşturan suni gübredeki vergi yüklerini hafifletme konusunda bir çalışmanız
var mıdır?
Soru:2- Ülkemizde mazot
kullanımında Armatörlere tanıdığınız vergisel avantajların bir benzerini
Çiftçilerimiz için de uygulamaya koymak konusunda bir çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
Kamu İktisadi Teşebbüslerinde
çalışan, 399/II sayılı cetvele tabi yükseköğrenim mezunu personelin
ücretlerinde, 14 Ekim 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan "Kamu
İktisadi Teşebbüslerinde 2008 yılında Uygulanacak Ücretlerin Tespitine İlişkin
Tebliğ (Tebliğ No: 2008/1)'den kaynaklanan 50 YTL civarında düşüşler olmuştur.
2008 yılının ücretlerini
belirleyen Tebliğ, Ekim ayında yayınlandığı için Kurumlar tarafından anılan
personele avans ödemesi yapılmış, Tebliğin yayınlanmasından sonra, yapılan
ödemeler geri alınmaya başlanmıştır. Ayrıca söz konusu personelden teknik
kadroda olmayanlar 2008 Ağustos ayında yapılan ek ödemelerden de
yararlanamamışlardır. Sonuç itibariyle KİT'lerde çalışan yüksek öğrenim mezunu
personel mağdur olmuştur.
Soru:
İçinde bulunduğumuz ekonomik
kriz ortamında, bir kısmı 2008 Ağustos ayında yapılan iyileştirmeden de
yararlanamayan, KİT'lerde çalışan yükseköğrenim mezunu personelin mağduriyetine
yol açan Tebliği düzeltmek için bir çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Global Finansal krizin
etkilediği ülkemizde, lokomotif sektörlerden inşaat sektörünün de tıkandığı,
İstihdam eksikliği yaratarak
yüzlerce esnafımızı da olumsuz etkilediği bir gerçek iken,
Bu sektörde krizin olumsuz
etkilerinin azaltılması için bir takım tedbirlerin alınması,
Ayrıca da kredi kullanmayan,
KOSGEB'in desteklerinden faydalanamayan esnafımız için sicil affı çıkarılması
zorunlu olmuştur.
1. Krizlerden dolayı sicili
bozulan esnafımız için çıkarılacak sicil affı piyasaları rahatlatacak, kredi
alamayan, KOSGEB'in desteklerinden faydalanamayan esnafımızı rahatlatacak sicil
affı çıkarmayı düşünüyor musunuz?
2. İnşaat sektörlerinde
yaşanan durgunluğu gidermek, ekonomik krizin olumsuz etkilerini azaltmak ve
canlılık yaratmak için,
Konutlarda tapu harcı
indirimi ve KDV'de kademeli indirim yapılmasını düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 20.01.2009
Kamer
Genç
Tunceli
İstanbul Vatan Caddesi'nde
olan Maliye Binası boşaltılarak Cevizlibağ mevkisinde
bulunan Yeşil Kundura Binasına taşınmıştır.
1- Bakanlığınız mülkiyetinde
olan bu bina neden boşaltılarak maliye kiralık bir binaya taşınmıştır?
2- Yeni taşınılan binaya kaç
lira kira ödenmektedir? Yeni taşınılan binanın mülkiyeti kime aittir?
3- Vatan Caddesi'nde bulunan
maliyeye ait bu yeri satmayı düşünüyor musunuz? Satma konusunda Albayraklar'a verilmiş bir sözünüz var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 20.01.2009
Erkan
Akçay
Manisa
Maliye Bakanlığı'nca
hazırlanmakta olan bir kanun tasarısı taslağında, Bakanlıkta Daire Başkanı ve
üstü görevlerde bulunanlar ile Defterdar unvanında en az üç yıl görev yapmış
olanların Personel Genel Müdürlüğü'nde Kontrolör olarak çalıştırılabileceği
hükmünün yer alacağı ifade edilmektedir.
1. Gerek taşra gerekse
merkezde görev yapmakta olan bazı unvanlardaki personelin, Bakanlığınız
Personel Genel Müdürlüğünde görevlendirilmek üzere kadro oluşturma yönünde kanun
değişikliği hazırlığı içinde olduğunuz doğru mudur?
2. Oluşturulacak kadro
unvanının Kontrolör olacağı doğru mudur?
3. Bu kadroya, atanacak
kişilerin yetişmesinde kariyer şartı aranmayacağına göre, kariyer meslek
mensubu Bakanlığınız Kontrolörleri üzerinde yapacağı tahribat ve Kamu Denetim
Sistemine yansımaları dikkate alınmış mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 20.01.2009
Erkan
Akçay
Manisa
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın,
Merkez ve Taşra Teşkilatı'nda, Türkiye'nin tüm il ve ilçelerinde çalışan,
yaklaşık 40 bin personeli yöneten, denetimi koordine ederek, vergi kayıp ve
kaçağının önlenmesinden, verginin tahakkukundan, tahsiline kadar önemli görevleri
üstlenen, Müdür, Vergi Dairesi Müdürü ve Müdür Yardımcıları memurlarından daha
düşük ücret almaktadırlar.
Bu kapsamda;
1. Maliye Bakanlığı personeli
arasında yaşanan ücret farklılıklarının giderilmesi hususunda bir çalışma
yapılmakta mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 20.01.2009
Erkan
Akçay
Manisa
657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun 36/A-11'nci maddesine göre, Maliye Bakanlığı bünyesinde uzman kadrosunda
çalışan personel Denetim Tazminatı alırken, Vergi Usul Kanunu'nun 135'nci
maddesine göre, fiilen denetim görevi yapan ve yaptıran Defterdar, Vergi
Dairesi Başkanı, Vergi Dairesi Müdürü ve Vergi Dairesi Müdür Yardımcıları
denetim tazminatı alamamaktadırlar.
Bu kapsamda;
1. Vergi Usul Kanunu'na göre
inceleme yetkisi verilen Defterdar, Vergi Dairesi Başkanı, Vergi Dairesi Müdür
ve Müdür Yardımcılarına Denetim tazminatı ödenmemesini doğru buluyor musunuz?
2. Defterdar, Vergi Dairesi
Başkanı, Vergi Dairesi Müdür ve Müdür Yardımcılarına Denetim tazminatı ödenmesi
ile ilgili bir çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan soruma
Maliye Bakanının sözlü olarak cevap vermesini saygılarımla arz ederim.
Prof.
Dr. Akif AKKUŞ
Mersin
Basın yayın organlarından
öğrendiğimiz kadarıyla 30 yaş ve üzeri karayolu araçlarının, vergi ve trafik
borçlarını silme karşılığı trafikten çekileceği belirtiliyor. Ancak bugün bu
araç sahiplerinden bir kısmı, bahse konu araçları kullanıyor ve geçimini
sağlamaya çalışıyor. Bu araç sahipleri zor şartlar altında bandrol,
defter ücreti, muhasebe ücreti ve vergi ödediklerini belirterek, bunların yılda
6 bin TL'yi bulduğunu ve ödeme zorluğu içinde olduklarını kendilerinden götürü
usulü vergi alınmasının daha uygun olacağını talep ediyorlar.
Bu konuda bir çalışmanız var
mı? Bu insanların mağduriyeti nasıl önlenecek?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Ocak ayında açıklanan Bütçe
açığı oranı % 466 ile son yılların en büyük Bütçe açığı olduğu bir gerçek iken;
29 Mart yerel seçimleri
yaklaşırken, Sayın Başbakan'ın Ekonomik krizi ve Yolsuzlukları görmezlikten
gelerek Basın kuruluşlarını hedef alan konuşmaları üzerine,
1. Bakanlığınızca, Etkin bir
Medya Grubuna kestiğiniz Astronomik Ceza Bütçe açığınızı kapatmak için midir,
yoksa yolsuzlukları açıkladığı için cezalandırma ve susturma aracı mıdır?
2. Gazete almayın kampanyaları
üzerine, Astronomik Vergi Cezasını İktidar Partisi Grup Başkanvekili'nin
savunması Astronomik Cezanın siyasi vergi baskısı ve vergi salması olduğunu
göstermiyor mu?
3. Aynı denetimleri, Deniz
Feneri ile Ekonomik ilişkili olduğu mahkeme kararı ile belirlenen ve bugüne
kadar hiçbir denetim geçirmeyen Kanal 7 yayıncılığına,
Devletin bankalarından hangi
koşullarda verildiği belli olmayan 750 Milyon Dolarlık kredi ile alınan ve %
25'i Katar'da kurulu bir şirkete satılan ATV-Sabah grubu için de yaptınız mı,
yapmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Ekonomiyi canlandırmak
amacıyla Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun ile
22.11.2008'de uygulamaya konulan Varlık Barışı Kanunundan;
1. Yasal kayıtlarda yer
almayan yurt dışı ve yurt içi kıymetlerin kayıtlara intikal ettirilmesi süresi
02 Mart 2009 akşamı dolmuş bulunmaktadır. Bankalara, Aracı kurumlara, Vergi
dairelerine başvuruda bulunan Şirket, Mükellef veya sade Vatandaş sayısı ne
kadardır?
2. Bu başvuru sürecinde ne
kadar yabancı veya yerli mevduat beyan edilmiştir?
Döviz ve TL. cinsinden miktarı
ne kadardır?
3. Bu yasal uygulamanın
sonucunda Bakanlığınızın beklediği mevduat beyanı dolmuş mudur?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Ülkemizde yaşanan ekonomik
krizin sonucu 27 çeyrektir, kesintisiz büyüyen ekonomimizde 7 yıl sonra daralma
yaşandı, ihracatımız % 34 geriledi.
1. Ekonomik daralma arttıkça
bütçe açığı da artacağına göre büyüme oranı % 4 olarak belirlenerek düzenlenen
2009 bütçesinin, revizyonunun gerekliliğini düşünüyor
musunuz?
2. Otomotivde, beyaz eşyada
yapılan ÖTV ve KDV oranlarının düşürülmesinin sınırlı bir toplum kesimine
katkısı olurken,
Ay sonunu getiremeyen, geçim
sıkıntısı içerisindeki vatandaşlarımızın kullanmak zorunda oldukları elektrik,
su ve doğalgazın,
Gıda harcamalarının yükünü
azaltmak, mutfak harcamalarına katkıda bulunmak için temel ihtiyaç
maddelerinin,
KDV oranlarının indirilmesini
düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Küresel krize karşı reel
sektörü rahatlatmayı hedefleyen tedbirler kapsamında, 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasanın 48. maddesinde düzenlenen tecil
ve taksitlendirme konusunda,
Bakanlığınıza verilen yetkiye
dayanarak hazırlanan Tahsilat Genel Tebliği zor
durumda olan tüm borçlular için olumlu karşılanmıştır.
1. Esnaf ve mükelleflerimizin
bu tebliğ kapsamında yapılandırdıkları vergi ödemeleri taksitlerini, ekonomik
kriz nedeniyle tecili ihlal eden, ödeyemeyen esnaf ve mükelleflerimize tecilin
geçerli sayılması için bir olanak tanımayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın M. Şimşek tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz
ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Gaziantep'in kurumsal vergisi
şampiyonu TEDAŞ yarattığı kaynakla Gaziantep ekonomisi için önemli bir
alternatiftir. Ancak Gaziantep TEDAŞ Müdürlüğünün yarattığı bu kaynak Gaziantep
ekonomisine Adana üzerinden Gaziantep'e getirilmektedir. Bu süreç içerisinde
ise ciddi bir kaynak kaybı yaşanmaktadır.
Buna göre;
1) Gaziantep ekonomisi için
büyük bir kaynak kaybını ifade eden bu durumu ortadan kaldırmayı düşünüyor
musunuz? Bu doğrultuda yapılan çalışmalarınız ya da projeleriniz nelerdir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim
Erkan
Akçay
Manisa
Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından 02.12.2006 tarihinde yapılan Gelir Uzmanlığı Özel Sınavı için 2500
ve 15.12.2007 tarihinde yapılan Gelir Uzmanlığı Özel Sınavı için 2500 kişi
olmak üzere toplam 5000 kişi olarak ilan edilen boş kadro sayısı kadar yapılan
atamaların dışında;
1- 02.12.2006 tarihinde
yapılan sınav sonucunda açılan kişisel davalar sonucunda kaç kişinin ataması
yapılmıştır, en düşük kaç puan ile atama yapılmıştır?
2- 02.12.2006 tarihinde
yapılan sınav sonucunda 70 üzerinden 83 puan alarak sicil notu nedeniyle 2500
kişilik listenin dışında kalan 2008/1083 Y.D.İtiraz No'lu
DİDDK Kararına göre kaç kişinin ataması yapılmıştır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Erkan
Akçay
Manisa
Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından 02.12.2006 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı özel sınavı için 2.500
ve 15.12.2007 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı özel sınavı için 2.500 kişi
olmak üzere toplam 5 bin kişi olarak ilan edilen boş kadro sayısı kadar yapılan
atamaların dışında;
1) 2006 ve 2007 yıllarında
sınava girerek 70 ve üzeri puan alarak başarılı olan ve ataması yapılmayan kaç
kişi vardır?
2) 02.12.2006 tarihinde
yapılan gelir uzmanlığı sınavında 70 ve üzeri puan alanların 15.12.2007
tarihindeki sınava girmeden sıralamaya dâhil edilerek oluşturulan karma liste
üzerinden yapılan atamaların iptaline ilişkin 2008/1083 no.lu DİDDK kararına
göre 15.12.2007 tarihindeki sınav sonucuna göre kaç personelin ataması
yapılmıştır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Erkan
Akçay
Manisa
Gelir İdaresi Başkanlığı
tarafından 02.12.2006 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı özel sınavı için 2.500
ve 15.12.2007 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı özel sınavı için 2.500 kişi
olmak üzere toplam 5 bin kişi olarak ilan edilen boş kadro sayısı kadar yapılan
atamaların dışında;
1) 15.12.2007 tarihinde
yapılan sınav sonucunda açılan kişisel davalar sonucu kaç kişinin ataması
yapılmıştır, en düşük kaç puanla atama yapılmıştır?
2) Tüm bu yapılan atamalar
sonucunda 2006 ve 2007 yıllarında ilan edilen toplam 5 bin kişi dışında kişisel
dava sonucu ataması yapılanlar ile DİDDK kararına göre 2006 ve 2007 yılı sınav
sonuçlarına göre ataması yapılan toplam kaç kişi vardır?
BAŞKAN – Sayın Bakan,
buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK
(Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemin “Sözlü Sorular”
kısmında yer alan ve Başkanlık Divanınca okunmuş 1 adet Millî Eğitim Bakanımıza
ve 35 adet Bakanlığıma muhatap sözlü soru önergelerini cevaplamak üzere söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuları itibarıyla aynı olan
bazı soruları birleştirerek cevaplandıracağım.
İlk olarak Tokat Milletvekili
Sayın Reşat Doğru’nun Millî Eğitim Bakanımıza sorduğu (6/705) sayılı soruyu
cevaplandıracağım.
Uyuşturucu madde kullanımı ve
bağımlılığını da şiddet, zorbalık, ihmal, istismar ve zorlu yaşam olayları gibi
risk etmenleri arasında değerlendirmekteyiz ve önleme çalışmalarını
sürdürmekteyiz. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye Uyuşturucu
ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi koordinatörlüğünde hazırlanan
Bağımlılık Yapıcı Maddeler ve Bağımlılıkla Mücadelede Ulusal Politika ve
Strateji Belgesi’nin Uygulanması İçin Eylem Planı 2007-2009’da Millî Eğitim
Bakanlığı talep azaltımı, okul temelli önleme
basamağında yer almıştır.
Uyuşturucu ve madde bağımlılığıyla
mücadele kapsamında yaptığımız çalışmalarla ilgili olarak 21 Mayıs 2008
tarihinde bu amaçla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunda bir sunum yapılmıştır
ve bu sunumda ülke ihtiyaçları doğrultusunda yapılan çalışmalar ve Alkol ve
Diğer Madde Kullanımına Yönelik Avrupa Okul Araştırması’nın çeşitli
akademisyenler tarafından belirlenen sakıncalı yönleri de açıklanmıştır. Avrupa
ülkelerinin zarar azaltma ağırlıklı politikasından farklı olarak ülkemizde
önleme mücadelesi verilmektedir. ESPAD tarzı çalışmaların bu mücadeleyi sekteye
uğratacağı değerlendirilmektedir.
(6/741) sayılı Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mehmet Akif Paksoy’un sorusunu
cevaplıyorum: Bilindiği üzere katma değer vergisi oranları verginin kendine
özgü yapısı, yansıma özelliği ile ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal
şartlar, mal ve hizmetlerin talep ve arzı ile bu mal ve hizmetlerin düşük gelir
gruplarının harcamaları içerisindeki payı yanında bütçe hedefleri de dikkate
alınarak tespit edilmektedir. İlke olarak malın kullanım yerine
göre katma değer vergisi oranı tespiti vergi tekniğine uygun düşmemektedir.
Ancak, biz 16 Aralık 2008 tarih, 2008/14447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’yla
31 Mayıs 2008 tarihinden önce ihalesi yapılan yapım işlerinde 1 Ocak ve 30
Eylül 2008 döneminde kullanılan malzemelerden fiyatlarında beklenmeyen artış
olanlara TEFE’deki yani Toptan Eşya Fiyatı
Endeksi’ndeki ilgili endekslerle kıyaslanarak ilave fiyat farkı verilmesi
imkânını sağladık. 2009’da yine konut ve iş yeri satışlarındaki durgunluğu
gidermek amacıyla belli bir dönem yani mart-haziran dönemi
Karaman Milletvekili Sayın
Hasan Çalış’ın (6/769), (6/783) sayılı sorularını
cevaplıyorum: Akaryakıt fiyatları 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren serbest
piyasa koşulları içerisinde belirlenmektedir ve Bakanlığımızın herhangi bir
müdahalesi söz konusu değildir. Benzin ve motorin özel tüketim vergisi
tutarlarında 3 Kasım 2007, 1 Temmuz 2008, 14 Temmuz 2009 ve 31 Aralık 2009
tarihlerinde değişiklik yapılmıştır. 2005’ten bu yana akaryakıt fiyatlarında
TÜFE ve ÜFE’deki artışlardan daha az olmuştur. 01/01/2005 ile 01/01/2010 döneminde Tüketici Fiyatları
Endeksi yüzde 52 artmış olmasına rağmen, maktu ÖTV artışı benzinde yüzde 38,8;
kırsal motorinde yüzde 47,9 olarak TÜFE artış oranının altında kalmıştır.
Diğer taraftan hükûmetlerimiz döneminde kamu çalışanlarının, dar
gelirlilerimizin ve emeklilerimizin aylık ve ücretlerinde enflasyonun üzerinde
artış öngören bir politika uygulanmıştır. 2002 Aralık-2010
Ocak döneminde aile yardımı ödeneği dâhil en düşük memur maaşı yüzde 196,6; net
asgari ücret yüzde 183,2; en düşük SSK emekli aylığı yüzde 170,3; en düşük
BAĞ-KUR esnaf emekli aylığı yüzde 275,2; en düşük BAĞ-KUR çiftçi emekli aylığı
yüzde 501,9; en düşük memur emekli aylığı yüzde 129,7; altmış beş yaş aylığı
yüzde 297,4; muhtar aylığı yüzde 251,3 oranında artmıştır. Bahsettiğimiz
dönemde TÜFE ise yüzde 97,8 oranında gerçekleşmiştir. Bu oranlar çalışan,
emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın gelirlerinde reel bir artış olduğunu
açıkça ortaya koymaktadır.
Şimdi de Sayın Mümin İnan’ın
(6/810), (6/1073) sayılı sorularını cevaplıyorum: Tarımda kullanılan mazot ve
kimyevi gübre için çiftçi kayıt sisteminden yararlanmak suretiyle alan bazlı destekleme ödemesi yapılmakta ve bu suretle vergi
yükleri dolaylı olarak aşağı çekilmektedir. Vergi yüklerinin hafifletilmesi
konusunda şu an itibarıyla yeni bir çalışmamız yoktur.
Antalya Milletvekili Sayın
Tayfur Süner’in (6/880) sayılı sorusunun cevabı: 100
bin lira ve üzerinde borcu olanlar kendilerine borcun yedi günlük süre
içerisinde ödenmemesi hâlinde yurt dışı çıkış tahdidi uygulanacağı da
belirtilen ödeme emri ile tebliğle haberdar edilmektedirler. Yasağın uygulanıp
uygulanmadığı Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
İnternet adreslerinden öğrenilebilir. Kaldı ki hastalık, iş bağlantısı gibi
hâllerde yurt dışı çıkış tahdidi kaldırılabilmektedir.
Niğde Milletvekili Sayın
Mümin İnan’ın (6/886) sayılı sorusunun cevabını veriyorum:
58, 59 ve 60’ıncı hükûmetler döneminde Özelleştirme İdaresince yapılan
özelleştirmelerden elde edilen toplam gelir 30,6 milyar ABD dolarıdır. Bu
gelirler bir genel bütçe geliri değildir. Özelleştirme Fonu hesaplarında
toplanan gelirler, öncelikle 4046 sayılı Kanun’un 21, 22 ve 23’üncü
maddelerinde yer alan iş kaybı tazminatı, nakle tabi personel ve yüzde 30 ilave
emekli ikramiyesi gibi istihdam ödemelerinde kullanılmaktadır. Ayrıca, bahse
konu hesap, özelleştirme programındaki kuruluşların finansman ihtiyaçları, borç
ödemeleri ve hizmet alımları gibi giderleri için de kullanılmaktadır. Kalan
nakit fazlası da aynı maddedeki hüküm gereği hazineye aktarılmaktadır. 2002-2009 döneminde 24,5 milyar dolar hazineye
aktarılmıştır.
Sayın Mümin İnan’ın (6/887)
sayılı sorusunun cevabı:
Kayıt dışı ekonominin
büyüklüğüyle ilgili kesin bir rakam vermek mümkün değildir. Kayıt dışı
ekonomiyle mücadele etmek amacıyla Temmuz 2008’de Kayıt Dışı Ekonomiyle
Mücadele Stratejisi Eylem Planı (2008-2010) yürürlüğe
konulmuştur. Bakanlığımızca ekonomide kayıt dışılığın ve vergi kayıp ve
kaçağının önlenmesi amacıyla mutat vergi denetimleri ve incelemelerinin yanı
sıra belirlenen sektörlerde yaygın, yoğun vergi denetim ve inceleme
faaliyetleri de sürdürülmektedir.
Mükelleflere daha iyi hizmet
verilebilmesi ve kayıt dışı ekonomiyle daha etkin mücadele edilebilmesi için
Gelir İdaresi yeniden yapılandırılmış, teknolojik altyapısı da büyük ölçüde
güçlendirilmiş ve bu konudaki çalışmalar tamamlanmıştır.
Ayrıca, kayıtlı ekonomiye
geçiş için çok somut birtakım tedbirler aldık. Akaryakıt pompalarına ödeme
kaydedici cihaz takıldı. Akaryakıt dağıtım şirketlerinin depolarına on-line olarak takibe imkân sağlayan sayaçların takılması
gerçekleştirildi.
Belli bir tutarı aşan
ödemelerin ve kiraların bankacılık sisteminden geçirilmesi zorunluluğu
getirildi.
Büyük ölçüde tamamlanan Veri
Ambarı Kurulması Projesi şu anda uygulamada. Türkiye
Cumhuriyeti kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılması gibi
birçok diğer tedbir alınmıştır.
Kayıt dışılığın önlenmesi
için idari ve teknolojik altyapının güçlendirilmesinin yanında vergi
oranlarının aşağı çekilmesi istisna ve muafiyetlerin daraltılması ve vergi
sisteminin basitleştirilmesi yönünde de çok önemli adımlar attık.
Şimdi de Tunceli Milletvekili
Sayın Kamer Genç’in (6/976) ve Şırnak Milletvekili Sayın Sevahir
Bayındır’ın (6/996) sayılı sorularının cevabını birlikte veriyorum:
Derneklerin bizatihi
kendileri değil bağlı iktisadi işletmeleri kurumlar vergisi mükellefidirler.
Dernekler İçişleri Bakanlığı veya mülki idare amirleri tarafından, vakıflar ise
Vakıflar Genel Müdürlüğünce denetlenmektedir. Kamuya yararlı dernek statüsü
verilen dernekler ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar vergi
ayrıcalıklarından yararlandıklarından Bakanlığımızca ayrıca incelenmektedirler.
Diğer taraftan, mükelleflerin
gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yaptıkları bağış ve
yardımların vergi matrahından indiriminde vergi kanunlarına uygun hareket
edilip edilmediği hususu ayrıca denetlenmektedir.
(6/976) sayılı soruda
belirtilen Derneğin 2003 ila 2007 yılları arasında ihracat faaliyetinde
bulunmadığı tespit edilmiştir.
2004-2007 yılları
arasında 76 gelir vergisi mükellefi tarafından gıda bankacılığı faaliyetinde
bulunan dernek ve vakıflara yaklaşık 2 milyon TL bağış ve yardımda
bulunulmuştur.
Kurumlar vergisi
beyannamelerinde gıda bankacılığı kapsamında indirim konusu yapılan bağış ve
yardımlara ilişkin ayrıntılı açıklama yer almadığından kurumlar vergisi
mükelleflerince yapılan bu yardımlara ilişkin veri bulunmamaktadır.
Aydın Milletvekili Sayın Ali Uzunırmak’ın (6/1000) sayılı sorusunu cevaplıyorum:
Aydın ili Sultanhisar
ilçesindeki söz konusu taşınmaz 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve bu Kanun’un
74’üncü maddesine istinaden çıkartılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında
Yönetmelik ile 3 Mayıs 2007 tarihinde yayımlanan Hazine Arazilerinin Teknolojik
veya Jeotermal Seracılık ve Organik Tarım Yatırımlarına Tahsisinde Uygulanacak
Esas ve Usullere İlişkin Tebliğ hükümleri çerçevesinde teknolojik seracılık
yapmak amacıyla ihale edilmiştir. İhaleyi 48 bin liralık ilk
yıl irtifak hakkı bedeli üzerinden Gökkale Organik
Ürünler Sanayi Ticaret Limitet Şirketi almıştır. Şirkete bir yıl süreli ön izin
verilmiş, ön izin yükümlülüklerini yerine getirmesi üzerine de kırk dokuz yıl
süreli ve bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakkı tesisi uygun görülmüştür.
Adı geçen şirket tarafından,
tesisin onaylı projesine uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığına ilişkin
olarak Bakanlığımızca yapılan kontroller sonucu, tesisin kısmen üretime
geçtiği, birtakım yapı ve tesislerin ise inşaatının hâlâ devam ettiği tespit
edilmiş olup konunun takibi devam etmektedir yani konu takip edilmektedir.
Bakanlığımız bu ve benzeri bütün uygulamalarda ihale şartlarının yerine
getirilip getirilmediğini takip etmekte ve gereğini de yapmaktadır. 4982 sayılı
Bilgi Edinme Hakkında Kanun’un 21’inci ve 23’üncü maddelerindeki hükümler
nedeniyle ihale dosyasının bir nüshasını verme imkânımız bulunmamaktadır.
(6/1036) sayılı Sayın Reşat
Doğru’nun sorusunun cevabı:
375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname’nin ek 3’üncü maddesi uyarınca yürürlüğe konulan 2008/14012 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca kapsama dâhil personelden şube müdürlerinin ek
ödeme oranı kadro derecelerine bağlı olarak yüzde 52 ve yüzde 53, şeflerin ise
yüzde 51 ve yüzde 52 olarak belirlenmiştir. Anılan kararda 2010/7 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı’yla yapılan değişiklikle şube müdürlerinin ek ödeme
oranı yüzde 100’e çıkartılmıştır. 2006 ve 2008 yıllarında 375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname’nin ek 3’üncü maddesinde yapmış olduğumuz düzenlemeler
neticesinde, kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerindeki dengesizlikler kısmen
de olsa giderilmiştir. İmkânlar çerçevesinde mevcut dengesizlikleri giderme
amacındayız.
Şimdi de Sayın Ağyüz’ün (6/1045) sayılı sorusunu cevaplandırıyorum:
Vergi cenneti olarak
nitelenen ülkelerin belirlenmesi için, kazancın elde edildiği ülke vergi
sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesiyle aynı
düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi olmak
üzere iki temel kriter öngörülmüştür. Finlandiya ve
Norveç’le olan mevcut Çifte Vergilendirmeyi Önleme anlaşmaları yakın dönemde
revize edilmiş, Malezya Anlaşması’nda bilgi değişimi maddesi genişletilmiş,
İsviçre’yle de Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması parafe edilmiş olup
önümüzdeki günlerde imzalanması beklenmektedir. Diğer taraftan, OECD’nin vergi
cenneti kapsamına aldığı ülkelerin çoğuna yazılı teklifler gönderilmiş, olumlu
cevaplar alınmıştır. Uygulamanın doğru yapılabilmesini teminen,
Bakanlar Kurulunca ilan edilecek ülkelerin tespitine ilişkin çalışmalarının
sonuçlandırılması gayreti içerisindeyiz.
(6/1128) sayılı, Kastamonu
Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’na ait soruyu
cevaplandırıyorum:
Söz konusu düzeltme Yüksek
Planlama Kurulunun 5 Haziran 2009 tarihli kararıyla, 1 Ocak 2009 tarihinden
geçerli olmak üzere yapılmıştır.
(6/1131) sayılı Sayın Yaşar Ağyüz’ün sorusunun cevabı şöyledir:
Sicil affına ilişkin 5834
sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları
Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun 28 Ocak 2009 tarihinde
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
İnşaat sektörüne ilişkin
konuyu (6/741) sayılı sorunun cevabında belirtmiştim. Burada tekrarlamaya gerek
görmüyorum.
Temmuz 2009 tarihindeki 5904
sayılı Kanun’la küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin, KOBİ’lerin
2009 yılı sonuna kadar yapılacak birleşmelerde, birleşen şirketlere birleşme
işlemlerinden doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi, üç yıl
boyunca yüzde 75 indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanması, birleşen
kurumların geçmiş zararlarının indirim konusu yapılması, birleşme işlemlerine
ilişkin katma değer vergisi istisnası şeklinde vergi avantajları getirmiştir.
Ayrıca, 2009 Ekim ayında
esnaf ve sanatkârlarımız ile tüm KOBİ’lerimize
yönelik yeni bir kredi destek programı açıklanmış ve uygulamaya konulmuştur.
Sayın Kamer Genç’in (6/1195)…
BAŞKAN – Sayın Bakan, bir
saniye.
On dakika süreniz kaldı, 6
sayın milletvekili sordukları sorularla ilgili açıklama isteyecekler, önce
onlara söz vereceğim, sonra kalan süreyi siz değerlendireceksiniz Sayın Bakan.
Yerinize buyurun, süreyi
biliyorsunuz, bir saat.
Sayın Doğru, buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) – Bir dakika efendim, bizim sorularımız?
BAŞKAN – Buyurun.
REŞAT DOĞRU (Tokat) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Millî Eğitim Bakanlığının,
okullardaki uyuşturucu ve madde bağımlılığının araştırılmasına izin
vermeyeceğini, kendinize göre gerekçelerle açıkladınız. Bu, çok yanlıştır.
Dünyada her ülke okullarda araştırma yaptırıyor, ona göre de önlemler
alıyorlar. Dolayısıyla üzüldüğümü ifade etmek istiyorum.
İkinci olarak, tarımsal
sulamada kullanılan elektrik borçları, ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi
Tokat ili Erbaa ilçesinde de mevcuttur. Elektrik borçlarından dolayı sulama
kanallarına su verilememektedir. Bu da çiftçilerin ürününün susuzluktan yok
olmasına sebep olmaktadır. 2010 senesi tarım mevsimine geldiğimiz bugünlerde
borçlar tekrar karşımıza gelmektedir. İnsanlar kanallara su gelip gelmeyeceğini
beklemektedirler. Bundan dolayı da acaba üretim yapalım mı yapmayalım mı diye
de beklenti içerisindeler. Açık olarak, siz, borçları erteleyecek misiniz,
ertelemeyecek misiniz? Yani çiftçi üretim yapsın mı, yapmasın mı?
Teşekkür ediyorum Sayın
Bakanım.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Doğru.
Sayın Aslanoğlu,
sizin sorular cevaplandırılmadı, onun için söz veremeyeceğim.
Sayın Süner,
buyurun…
Sayın Süner
yok.
Sayın Çalış…
HASAN ÇALIŞ (Karaman) – Sayın
Başkan, teşekkürler.
Sayın Bakan, akaryakıt
fiyatları ve zamlar çiftçi, esnaf, zanaatkâr, sanayici, imalatçı kısaca
toplumun her kesimini ilgilendirmektedir. Her ne kadar, konuşmanızda da
belirttiğiniz gibi, fiyatları serbest piyasa ve dünya petrol fiyatlarındaki
serbest gidişat etkilese de, dünyada akaryakıt üzerinden en çok vergi alan
ülkelerden birisi Türkiye. Bu konuda, akaryakıt fiyatları üzerindeki vergilerin
düşürülmesiyle ilgili önümüzdeki dönem bir çalışmanız olacak mı? Bunu öğrenmek
istiyorum.
Bir diğer husus: Bizim
“bordro mahkûmları” dediğimiz memur ve emeklilerin -gerçi yakın bir zamanda alt
gelir grubunda bir rahatlatma olsa da BAĞ-KUR ve sigortalılarda- sıkıntıları
devam etmektedir. Bunlar geçmişe dönük, özellikle enflasyon oranında maaşları
verilse de refah payıyla ilgili alacakları olduğuna inanıyorlar. Bu refah
payını vermeyi düşünüyor musunuz?
Bir diğer husus: Bundan
sonraki maaş belirlemelerinde maaş artı refah payı beklentileri var. Bu konuda
ne diyorsunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Çalış.
Sayın İnan…
MÜMİN İNAN (Niğde) – Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, 2002 seçimleri
öncesinde Sayın Başbakan, Niğde’de, özellikle mazot fiyatlarıyla ilgili geçmiş hükûmetlerin çiftçiyi kazıkladığını ve mazot ve benzin
fiyatlarının çok önemli bir kısmının vergi olduğunu söylemiş, iktidara
gelirlerse bunları yarı yarıya indireceklerine dair söz vermişlerdi. Ama
maalesef o günden bugüne değişen bir şey olmadı, 3-4
katı mazot fiyatları arttı. Hiç olmazsa önümüzdeki dönem içerisinde, çok zor
durumda kalan çiftçilerin bu konulardan faydalanması için birtakım çalışmalar
yapmanızı bekliyoruz.
Diğer taraftan, geçtiğimiz
hafta içerisinde yine size sulama elektrik borçlarının yeniden
yapılandırılmasıyla ilgili bir soru yönelttiğimizde “düşünebiliriz” demiştiniz.
Bunun üzerine çiftçilerin çok önemli bir kısmı, hemen hemen
tamamı bir beklenti içerisinde çünkü bu paraların artık ödenmesi mümkün
değildir. “En azından bir teklif gelirse…” dediniz. Milliyetçi Hareket Partisi
olarak bu konuda bir kanun teklifimiz var. Bu tür ödemeleri beş yıla yaymak
suretiyle, çiftçilerimizin borçlarını da dondurmak suretiyle bir ödeme planının
çıkarılması hem çiftçilerimizi rahatlatacaktır hem de yapılacak çalışmalarla
bütçeye önemli katkılar sağlanacaktır diye düşünüyorum. Bu konudaki çalışmanızı
bekliyoruz efendim.
Diğer taraftan da
özelleştirmelerden 31 milyar dolara yakın, çok büyük bir meblağın elde
edildiğini burada gördük ama maalesef bunun istihdama çok yansımadığını ve
Türkiye’deki işsizlik oranlarının yüzde 13,5’lere demirlediğini TÜİK’in rakamlarından anlıyoruz. Dolayısıyla bunların
yeniden ekonomiye kazandırılması için özelikle özelleştirmelerden elde
ettiğiniz gelirlerle ilgili sizlerden çalışma bekliyoruz çünkü Türkiye’nin en
önemli sorunlarından biri işsizlik olarak önümüzde beklemektedir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın İnan, teşekkür
ediyorum.
Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Deniz Feneri
ile ilgili olarak sorduğum sorulara maalesef yeterli bir bilgi alamadım çünkü
bu Deniz Feneri AKP İktidarı zamanında en fazla korunmaya mazhar bir dernek.
Biliyorsunuz, bu Deniz Fenerinin yurt dışındaki yöneticileri Almanya’da mahkûm
oldu. Burada, vatandaşların dinî duygularını istismar etmek suretiyle
topladıkları paralarla, muhtaç insanlara yardım etmeleri gerekirken, AKP’ye
yakın, üst düzey yöneticilere ve Kanal 7’nin kurulmasına büyük katkılar
sağlanmıştı.
Bu, başlangıçta kamu yararına
dernek olarak sayılmamıştı. Danıştaya gidildi,
Danıştay bunu kamu yararına dernek olarak kabul etmedi fakat AKP, bu prosedürü bir tarafa bırakarak, burada bir kanunla Deniz
Fenerini kamu yararına bir dernek olarak kabul etti ve bunu her türlü vergi,
resim ve harçtan muaf tuttu. Şimdi, benim sorduğum, bununla ilgili bir inceleme
yapılmış mıdır, yapılmışsa sonucu nedir?
Şimdi, biliyorsunuz, bununla
ilgili kamuoyunda çok büyük spekülasyonlar var, işte
bir kısım yöneticileri Almanya’da mahkûm edildi. Gazetelerin son yazdığına göre
de, o ifade…
BAŞKAN – Sayın Genç, açıklama
ister misiniz, hangi konularda açıklama istiyorsanız?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tabii,
herhâlde açıklanmasını istiyorum.
BAŞKAN – Tamam.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani
diyorum ki, bunların defterleri incelenmiş mi incelenmemiş mi? İncelenmemişse
sebebi ne, niye incelenmiyor? İşte geçen gün gazeteler yazıyor, daha bugünkü
gazeteler. Bir tane, bu dernek yöneticilerinden birisi, gizlice Türkiye’ye
gelmiş, savcılığa ifade vermiş, gitmiş. Her şey gizleniyor. Yani AKP’nin en
önemli özelliklerinden birisi, bu suistimallerin,
soygunların böyle üstünü örtbas etmek. Bunları kamuoyuna söylemek lazım
efendim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Genç.
Sayın Süner,
buyurun.
TAYFUR SÜNER (Antalya) –
Sayın Başkanım, Sayın Bakanımdan net bir cevap alamadım. Maliye Bakanlığı 5682
sayılı Pasaport Kanunu’nun 22’nci maddesine göre vergi borcu olan iş adamlarına
yurt dışına çıkış yasağı koymaktadır. Yurt dışı çıkış yasağı konulan iş
adamlarından bir kısmı, vergi borçları olduğundan habersiz, işleri dolayısıyla
iyi niyetle yurt dışına çıkmak iste-mektedirler. Bu
yasağı da havalimanında öğrenmektedirler. O anda yurt dışına çıkamamaları
nedeniyle hem ticari itibarları zedelenmekte hem de sorumlu oldukları ortaklara
karşı kötü duruma düşmektedirler. Eğer, vergi borçları olduğu ve bu yüzden yurt
dışına çıkış yasakları olduğu kendilerine tebliğ edilirse, yukarıda
belirttiğimiz sıkıntılar ortadan kalkacak, iş adamı, vergi borçlusu konumunda
kalmaktan kurtulacaktır. Yani tebliğ şartı istiyorum. Yani iş adamlarının eğer
vergi borcu varsa, tebliğ şartı olursa bu aksaklıktan kurtuluruz diye
düşünüyorum.
Saygılar.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Süner.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) – Sayın Başkan…
BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu,
sizin sorularınız cevaplandırılmadığı için…
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) – Efendim, usul hakkında konuşmak istiyorum, 63’üncü maddeye göre.
BAŞKAN - Sorularınız cevaplandırılmadı Sayın Aslanoğlu, ancak o zaman açıklama isteyebilirsiniz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) – Ama o zaman efendim, otuz beş- otuz altı soru değil de, on beş
soruyu cevaplasın Sayın Bakan.
BAŞKAN - O, Sayın Bakanın sorunu, benim sorunum değil
Sayın Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) – Ama ben de haklıyım, değil mi infial etmekte?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Meclis
Başkanlığının ayarlaması lazım; bir saatte otuz beş- otuz altı tane soru
cevaplandırılamaz.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım.
Sayın Bakan, beş dakikalık
süreniz var.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK
(Gaziantep) – Sayın Başkan, her şeyden önce refah payı, özellikle
çalışanlarımız, emeklilerimiz, memurlarımız için… Aslında, bu verdiğim
rakamlardan bakarsanız reel bazdaki artışlar birçok kesim için gayrisafi yurt
içi hasıladaki büyümenin çok ötesinde. Yani tekrar o
rakamları vermek istemiyorum. Aslında, bu dönemde çalışanlarımız,
emeklilerimiz, dar gelirlilerimiz gerçekten de yani refah payından da,
Türkiye’deki millî gelir artışının çok ötesinde de bir pay almışlardır, bundan
sonra da inşallah almaya devam edeceklerdir yani reel bazda
ücretleri artırmaya çalışacağız imkânlarımız çerçevesinde.
Diğer bir husus: Tabii ki
Sayın Genç’in (6/976) sayılı sorusunda belirtilen dernekle ilgili olarak yani
Deniz Feneri Derneğiyle ilgili olarak sorduğu soruya ben cevap verdim,
özellikle ihracat yapılmış mı yapılmamış mı gibi. Biz bu konuda inceleme
yaptık, bir ihracat faaliyetinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Vergi
incelemesi konusunda ise, vergi mahremiyeti nedeniyle benim burada hiçbir
dernek veya kurum hakkında açıklama yapmam mümkün değildir, dolayısıyla bu
konuda bir açıklama yapamıyorum.
Sulama birliklerine gelince:
Tabii ki aslında, biz yapılandırma yönünde epey düzenleme yaptık, otuz altı aya
yayma imkânı sunduk. Ben, sanırım bir yasa tasarısının görüşülmesinde şunu
söylemiştim: “Biz, şu anda, sulama birliklerini bir yeni düzenleme çerçevesinde
tekrar gözden geçiriyoruz. Aslında, cazibeli sulama imkânına sahip olan
çiftçilerimizden belki bir miktar ücret alıp diğer çiftçilerimize bir miktar sübvansiyon
sağlamak bence rasyonel bir yaklaşım olur.” Ama henüz bu konudaki çalışma
tamamlanmadı. Bu çalışmayı tabii ki hazine ve diğer ilgili bakanlıklarımız
yapıyor, biz de katkı veriyoruz, o çerçevede olumlu yaklaşacağımızı daha önce
de ifade etmiştik.
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Köylü
ne yapsın yani eksin mi ekmesin mi?
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK
(Devamla) – Onun dışında, sanırım, gündeme getirilen…
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) – Sulama birlikleri İçişleri Bakanlığında, trafik memurluğu
yapacaklar! Sayın Bakanım, bir kere, sulama birliklerini DSİ’ye
bağlayın.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK
(Devamla) – Sayın Başkan, sanırım, gündeme getirilen birçok hususa cevap
verdim, bu mevcut kalan zamanı eğer müsaade ederseniz bir soruya daha cevap
vererek geçirmek istiyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK
(Devamla) – Peki, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, böylece, gündemin 1, 2, 4, 5, 6, 11, 14, 15, 28, 33, 35, 48,
54, 65, 93 ve 95’inci sıralarındaki sorulara cevap verilmiştir.
Birleşime beş dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:
18.23
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.36
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK
(Burdur), Fatih METİN
(Bolu)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64’üncü Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
Alınan karar gereğince diğer
denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer alan, Türk
Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
IX.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk
Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer alan, Türk
Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)
BAŞKAN – Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3'üncü sırada yer alan, Arsa
Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Recai Berber ve 5
Milletvekilinin; 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporlarının görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
3.- Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili
Recai Berber ve 5 Milletvekilinin; 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporları (1/762,
2/475) (S. Sayısı: 455) (x)
BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.
Geçen birleşimde tasarının
2’nci maddesi kabul edilmişti.
Şimdi 3’üncü maddeye bağlı ek
14’üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- 2/3/1984
tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 14- 28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından
Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla
ilgili devirden önce yapılmış akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu
Konut İdaresi Başkanlığından ve ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde
bulunulamaz.
BAŞKAN – Madde üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz isteyen Mustafa Kalaycı, Konya
Milletvekili.
Buyurun Sayın Kalaycı.
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA
KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 455
sıra sayılı Tasarı’nın 3’üncü maddesi ile 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’na
eklenen ek 14’üncü madde hakkında Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini
açıklamak üzere huzurlarınızda bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi
saygılarımla selamlıyorum.
Tasarıyla ilgili geçen hafta
yapılan görüşmelerde, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının kim tarafından
denetlendiği tartışmaları yaşanmış, Hükûmeti temsilen komisyon sıralarında bulunan Devlet Bakanı Egemen
Bağış ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün tarafından, Türkiye Büyük Millet
Meclisi tutanaklarına da yansıdığı üzere, çelişkili, eksik ve yanlış bilgiler
verilmiştir. Böylelikle, her şey birbirine karıştırılmış, TOKİ’nin
denetimi âdeta faili meçhul hâle getirilmiştir. Burada, ya millet yanıltılmak
isteniyor ya da konuyu bilmiyorlar. Her iki hâl de gerçekten tam bir AKP
klasiği. TOKİ’yi kimin denetlediğini bilmemelerini
yadırgamıyorum ama sayın bakanların bilmedikleri konuda ahkâm kesmeleri yanlış
olmuştur.
Daha önce memuriyet hayatımın
yirmi yılını, güzide kurumumuz Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunda denetim
elemanı olarak çalışarak geçirmiş biri olarak, bu konuda sizleri kısaca
bilgilendirmek istiyorum. TOKİ 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun 2’nci
maddesine göre Yüksek Denetleme Kurulu denetimine tabi olup aynı Kanun’un 6’ncı
ve ek 5’inci maddelerine göre 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümlerine tabi
değildir.
Kamu mali yönetiminde
şeffaflığın sağlanmasını, sağlıklı bir hesap verme mekanizmasının kurulmasını,
kamuoyu denetiminin sağlanmasını öngören ve genel olarak, 1/1/2005
tarihinde yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun
ekli (ll) sayılı cetvelinde, özel bütçe kapsamındaki
idareler arasında TOKİ’ye yer verilmiş iken,
22/12/2005 tarihli ve 5436 sayılı Kanun’la, daha uygulamanın ilk yılında kapsam
dışına çıkarılmıştır. Böylelikle TOKİ, 5018 sayılı Kanun ekinde yer alarak
Sayıştay denetimine tabi olmuşken, daha ilk yıl dolmadan tekrar Sayıştay
denetimi dışına çıkarılmıştır. Dolayısıyla TOKİ, Sayıştay tarafından hiç
denetlenmemiştir.
Bütün kamu idarelerini denetleme
yetkisi bulunan Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ve Başbakanlık Teftiş
Kurulu tarafından zaman zaman oluşturulan inceleme
veya soruşturma ekiplerinde başka bakanlık veya kurumların denetim elemanları
görevlendirilebilmektedir. Bu durumda, doğal olarak, görevlendirilen denetim
elemanlarının kendi kurumlarının denetimi olduğu söylenemez. Zira,
denetim yetkisi ve hazırlanan raporlar, hâliyle görevlendiren kuruma ait
bulunmaktadır.
Ezcümle, ister doğrudan ister
dolaylı olarak TOKİ’nin Sayıştay tarafından
denetlendiği ifadeleri külliyen yanlıştır. TOKİ hâlen Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu tarafından denetlenmekte ve bir örneğini elimde gördüğünüz
yıllık denetim raporları Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunda
görüşülmektedir.
Yüksek Denetleme Kurulu
demişken, burada yaşanan bazı olumsuzluklardan kısaca bahsetmek istiyorum.
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, tarafsız ve objektif denetim yapan,
geçmişte bakanların, hatta bağlı olduğu başbakanların Yüce Divana
gönderilmelerine gerekçe oluşturan raporlar yazan bir kurum iken, üzülerek
söylüyorum, AKP döneminde siyasi müdahalelere maruz kalmış, denetim
elemanlarının denetledikleri kurumlardan alınıp başka kurumların denetimine
verilmesi olayları yaşanmıştır. Bu olaylardan birisi de geçmişte TOKİ’yi denetleyen arkadaşlarımın başına gelmiştir. Sebep,
herkesin tahmin edebileceği gibi, raporlarda ayrıntılı bir şekilde yer alan
yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıdır.
Bugün siyasi gücünüzü
kullanarak hesap vermekten kurtulduğunuzu sanabilirsiniz ancak hesap verme
gününüz yaklaşıyor. Merkezî ve yerel yönetimlerde yolsuzluğa bulaşanları, makam
ve mevkisi ne olursa olsun, bu yolsuzluklarının hesabını vermekten hiç kimse
kurtaramayacaktır. Milletin emanet ettiği kasayı yandaşlarla birlikte talan eden,
kul ve yetim hakkına el uzatan vurgun ve talan hanedanlığının, menfaat
çetelerinin, soygun şebekelerinin yakasına mutlaka yapışılacaktır. Bu
hanedanlık ve çeteler çökertilecektir, Türk adaleti önünde hepsi hesap
vereceklerdir.
Değerli milletvekilleri, tasarının
3’üncü maddesiyle ek 14’üncü maddede yapılan düzenlemelerden kısaca bahsetmek
istiyorum. Bu düzenlemeyle, Emlak Bankası tarafından TOKİ Başkanlığına
devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili akitlerden doğan yükümlülükler
nedeniyle Toplu Konut İdaresi Başkanlığına ve ortaklarına karşı dava açılması
engellenmek, hatta devam eden davalar ile icra takipleri ortadan kaldırılmak
istenmektedir.
Bu konunun safahatından
kısaca bahsetmek istiyorum: Bilindiği üzere Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak
Bankasının yeniden yapılandırılmaları amacıyla 15/11/2000
tarihli ve 4600 sayılı Kanun yürürlüğe konulmuştur. Bu Kanun’un 2’nci
maddesinin verdiği yetkiye göre çıkarılan 28/3/2001
tarih ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1’inci maddesinde “Türkiye
Emlak Bankası Anonim Şirketinin bankacılık faaliyetleri dışında kalan mal
varlıkları ve bu konuda faaliyet gösteren iştiraklerindeki hisse payları ve
ticari gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası gayrimenkulleri tüm hak ve
yükümlülükleriyle bilanço değeri üzerinden Toplu Konut İdaresi Başkanlığına
devredilmiştir.” hükmü yer almıştır. Bu konuda 14/12/2001
tarihli Protokol düzenlenmiştir.
Daha sonra 2003 yılında
çıkarılan 29/5/2003 tarihli ve 4864 sayılı Kanun ile
2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’na eklenen geçici 4’üncü maddede anılan Bakanlar
Kurulu kararı gereğince “Tasfiye halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi
tarafından Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilen varlıklarla ilgili iş ve
işlemlere ilişkin hak ve yükümlülükler 14/12/2001 tarihinden önceki dönem için
Bankaya, bu tarihten sonraki dönem için Başkanlığa aittir.” hükmüne yer
verilmiştir.
Hâl böyle iken şimdi bu
konuda “…Toplu Konut İdaresi Başkanlığından ve ortaklarından hiçbir hak ve
alacak talebinde bulunulamaz.” denilmekte, yargı mercilerine açılmış veya
husumet yöneltilmiş devam eden davalar ile icra takipleri ortadan
kaldırılmaktadır.
Yargının karar vermesi
beklenilmeden bu düzenleme aracılığıyla TOKİ sorumluluktan kurtarılmaya
çalışılmaktadır. TOKİ’nin taraf olduğu özel hukuka ilişkin
davalara yasama gücü ile müdahale edilmektedir. Bu düzenleme ile temel hak ve
hürriyetler arasında yer alan ve Anayasa’mızın 36’ncı maddesiyle güvence altına
alınan hak arama hürriyeti kısıtlanmaktadır.
Komisyondaki görüşmeler
esnasında -Komisyon raporunda da görüleceği üzere- Emlak Bankasından TOKİ’ye intikal eden mallarla ilgili olarak devam eden
davalar hakkında mahkemeler nezdinde girişimlerde bulunulduğu ancak sonuç
alınamadığı, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında TOKİ’nin ödeme yapamayacağının ifade edildiği, kendilerine
zimmet çıkartılabileceğinin belirtildiği, bunları engellemek için yasal
değişiklik yoluna gidildiği ifade edilmiş, benzer ifadeler Genel Kurulda da
dile getirilmiştir.
Bir defa, Yüksek Denetleme Kurulu
raporlarında böyle bir konunun olmadığı geçen haftaki görüşmelerde sayın
bakanlarca açıklanmıştır. Başbakanlık Teftiş Kurulunun hangi raporunda böyle
bir hususun yer aldığı da şu ana kadar açıklanmış değildir. Eğer konu geçmişle
ilgiliyse, sizin de bir kastınız, ihmaliniz ya da kusurunuz yoksa müfettişler
size niye zimmet çıkartsın ki? Kanun’daki mevcut düzenlemede, devredilen
varlıklarla ilgili iş ve işlemlere ilişkin hak ve yükümlülüklerin 14/12/2001 tarihinden önceki dönem için bankaya, bu tarihten
sonraki dönem için Başkanlığa ait olduğu açık bir ifadeyle yer almaktadır. Yani
devreden ve devralan bakımından sorumluluğun nasıl olacağı yasayla açık bir
şekilde düzenlenmiştir.
Bu hükmü niye
değiştiriyorsunuz? Niye yalan yanlış bilgilerle Meclisi yanıltmaya
çalışıyorsunuz? Nedir korkunuz? Neyi saklamaya çalışıyorsunuz? Lütfen dürüst
olun, gerçek neyse onu açıklayın.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kalaycı,
lütfen tamamlayınız.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) –
Bırakın yargı kendi seyrinde devam etsin. Varsa bir haksızlık, hukuksuzluk
ortaya çıksın, sorumluları belirlensin. Niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Hak
sahiplerinin hak arama hürriyetini neden ellerinden alıyorsunuz? Yargı
yetkisini niye kısıtlıyorsunuz? Hukukun üstünlüğüne inanmıyor musunuz?
Değerli milletvekilleri,
hepiniz hukukun üstünlüğünü koruyacağınıza namus ve şerefiniz üzerine yemin
ettiniz. Bunu sizlere hatırlatıyor, bu rezalete ortak olmayın diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Hüseyin Ünsal, Amasya Milletvekili. (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA HÜSEYİN ÜNSAL
(Amasya) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 455
sıra sayılı Tasarı’nın 3’üncü maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanunun genel gerekçesine
baktığımızda genel gerekçede şöyle bir konu geçiyor -zaten, genel gerekçe
sanırım Toplu Konut İdaresi tarafından yazılmış- en sonunda şöyle
deniyor:“Ancak mevcut uygulamalar çerçevesinde tereddüt yarattığı tespit edilen
ya da değiştirilmesinde yarar bulunduğu kanaatine varılan bazı hukuki
düzenlemelerin yeniden ele alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır.”
Değerli arkadaşlarım, bu TOKİ’yle ilgili bu gereklilik bitmeyecek mi artık? Ben
sekiz tane kanun çıkartmışım -sizin İktidarınızda değişiklik- oysa bir baktım
on bire çıkmış, on bir tane değişiklik olduğunu gördüm. Sürekli yetkileriniz
değişiyor. Yetkilerini genişletiyoruz TOKİ’nin,
sürekli bir değişiklik yapılıyor. Ne zaman bitecek bu yetkilerin
genişletilmesi? Değerinin altında satma yetkisi bile, arsa satma yetkisi bile
verildi, göçmen konutlarının yetkisi verildi, TOKİ’ye,
plan yapma yetkisi verildi, yetmedi, bu sefer başka kurumlara da plan yapma
yetkisi verildi. Bu yetkiler artırılacak. TOKİ de maalesef bu sınırsız
yetkilerle çok olumsuz işler yapmaya başladı. Bunu biraz sonra raporlardan
sizlere aktarmaya çalışacağım. Bu yetkiler sınırsız. Eğer bu yetkilerin sınırsızlığının
daha da ileriye gitmesini istiyorsanız, 1870 yılında Abdülaziz’in yetkilerine
doğru gidiyorsunuz demektir. 1870 yılında da Padişah Abdülaziz “Akaretler’de bir konut yapıla.” demiş ve yapılmış. Siz de
bu yetkilerin hepsini verin de bir daha bu Meclisi bu şekilde işgal etmeyelim
diyorum. Değerli arkadaşlarım, on bir tane yetki değişikliği yapılmış. Bu, TOKİ’de maalesef birtakım sıkıntılara yol açmaktadır.
Getirilen kanunla istenilen
şey ise şu, o konuyu da bir ele alalım: “Bu çerçevede, Toplu Konut İdaresi
Başkanlığının ve ortaklıklarının devraldığı varlıklar ve bu varlıklara dair
devirden önce yapılmış akitlerle ilgili yükümlülüklerden sorumlu olmaması hüküm
altına alınmıştır.” bu maddeyle. Yani neticede TOKİ “Borçları kabul etmiyorum.”
diyor ama bugüne kadar bir sürü açılmış davalar var, bir yığın açılmış davalar
var, bu davalardan da kendisini sorumlu tutmamak gibi bir konuya giriyor. Bu konu, buraya getirilen yasanın bu maddesi özellikle Anayasa’ya
aykırı. Bunu, mutlaka kayıtlara geçmesi için tekrar tekrar
söylüyorum: Anayasa’nın 10’uncu maddesine, 36’ncı maddesine, 57’nci maddesine
ve 167’nci maddesine aykırı. Dolayısıyla getirilen yasayı dikkatle çıkarmamız
gerekiyor, bu maddeyi de yasadan tamamen çıkarmamız gerekiyor.
Değerli arkadaşlarım, burada
borçlar da ertelendi. Muhtemelen TOKİ’nin Hazineye
ihraç etmiş olduğu kâğıtların borçları 2012 yılına kadar ertelenmiş oldu,
dolayısıyla TOKİ bu arsaları aldı. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu da
raporunda şöyle söylüyor: “TOKİ, Emlakbank’tan aldığı arsaların ve
gayrimenkullerin satışından ciddi bir gelir elde etmiştir. Bunu… Dar
gelirlilere konut yapmak yerine lüks konut yapmayı tercih ederek bu amacına
ulaşamamıştır.” diye Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun bu konudaki
raporu var.
Dolayısıyla dar gelirliler
dışında yapmak istediği en önemli konulardan bir tanesini de hasılat
paylaşım modelleriyle TOKİ gerçekleştirmek istedi. Hasılat
paylaşım modelini bir şekilde anlatmamız lazım. TOKİ elindeki arsaları,
müteahhitlerle anlaşıyor, bir nevi kat karşılığı ama satıştan elde edilen
gelirlerde idareye ve müteahhide ayrılmak suretiyle paraları ödeniyor.
Değerli arkadaşlarım, size
şimdi burada çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Perşembe günü akşamı bir
arkadaşımız bu kitabı göstererek, “AKP’nin Müteahhitleri” diye bu kitabı
göstererek bir konuları anlatmaya çalıştı. Değerli arkadaşlarım, bu kitabı alın
okuyun. Bu kitap bir roman değil, belgeleriyle açıklanmış ve aksi de hiçbir
şekilde ispat edilmemiş. Bunu alt komisyonda da sorduğumuzda TOKİ tarafından da
ciddiye alınmamıştır ama burada yolsuzluklar, usulsüzlükler maalesef tek tek sıralanmaktadır.
Bunlardan bir örneğini vermek
istiyorum, bunlardan önemli bir örneğini. Bunu ben alt komisyonda da yüksek
sesle dile getirdim, şimdi milletimizin huzurunda sizlerin de bilgisine sunmak
istiyorum. Bu çok ciddi bir sorundur. Bu tür suçlara, sorumluluklara maalesef
ortak olma noktasına geldiniz; ortak olmayın, bu konuda suskunluğunuzu bozun.
Değerli arkadaşlarım, İzmir
ili Mavişehir 2. Etap Projesi’nde işi alan müteahhit
firma, 2004 yılında da müteahhit firmanın sahibi, 2004 yılında da AKP’nin
Çankaya Belediye Başkan Adayı. Bu arkadaşımız ihale almış -zaten ihaleyi kimden
aldığını da biraz sonra söyleyeceğim- aldıktan sonra ihaleyi, hasılat paylaşım modeline göre İdareye geri ödemesi gereken
bir pay var. Bu pay 4,2 trilyon lira, işin tamamında kırk dört konuttan
doğan -Başbakanlık Yüksek Denetleme
Kurulunun raporundan söylüyorum, bunu da ben bir hikâye olarak söylemiyorum,
raporda yazıyor- 4,2 trilyon lira bir buçuk yıl boyunca müteahhidin uhdesinde
kalıyor. Müteahhit normal, İdareyle anlaştığı bankaya yatırmak yerine, alıyor
parayı, devletin parasını başka paraya, yani şahsi hesabına yatırmak suretiyle
4,2 trilyon lirayı bir buçuk yıl boyunca kullanıyor. Daha sonra, Başbakanlık
Yüksek Denetleme Kurulu olayın farkına varıp ikazını yapınca İdare de işte
“Parayı geri ver.” diye teminat mektubunu çözerek –belki biraz sonra Sayın
Bakan, cevap verir bu konuya- parayı geri alıyor. Bir buçuk yıl boyunca…
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ikaz etmese bu para daha da kalacaktı.
Değerli arkadaşlarım, bu bir
yolsuzluk değil de bu usulsüzlük değil de nedir? Devletin parasını kendi
uhdesine geçirip buna suskun kalan TOKİ yönetimi suçlu değil midir bu konuda?
Bu konuyla ilgili suskun kalabilir miyiz?
Bakın, yine aynı, Mavişehir konusunda, bir konuda Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulunun bir raporu daha var. Bakın raporun bir bölümünde şöyle
söylüyor: “2003 yılında gerçekleştirilen 3 ihale, 2004 yılında gerçekleştirilen
4 ihaleyle ilgili yapılan hesaplamalar sonucunda TOKİ’nin
minimum 773,9 milyon TL, eski parayla 773 trilyon lira zarar ettirildiği
anlaşılmıştır.” Bu, hasılat paylaşım modelleriyle
ilgili söylenen konu.
Değerli arkadaşlarım, kanun
çıkararak bir idareyi böyle sınırsız yetkilerle donatırsanız o yetkiler zaman zaman kötüye kullanılabilir. Dolayısıyla, başından beri
Sayıştay denetimi vesaire denilirken, burada konuşan arkadaşlarımız bu
uyarıları yaparken konunun ciddi bir denetim, zapturapt altına alınmasını istemişlerdir.
Dolayısıyla, 773 trilyon lira zarara uğratıldığı Başbakanlık Yüksek Denetleme
Kurulunun raporlarında ortaya çıkmış ve özel inceleme raporuyla sabitlenmiştir.
Bunun da sebebi şu: Arsalar maalesef ihale sürecinde ucuz gösterilmiş, arsa
ucuz olduğu için üzerine yapılan inşaat maliyeti yüksek çıkarılmış, dolayısıyla
yüklenici bu işten daha fazla pay almak suretiyle satışlardan daha fazla para
elde etmiştir. Bu zararın, maliyetin hesabı çıkmıştır. Bunun hesabı maalesef o
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kutlu yolunda iyi
bir yol değildir, onun tarif ettiği yol değildir, o yolunuz bataklığa
girmiştir. O bataklıkta debelenip gideceksiniz.
Değerli arkadaşlarım,
özellikle AKP’li arkadaşlarımıza söylüyorum: Bu konuya suskun kalmayın.
Yolsuzluklara suskun kalmak hem günahtır hem de suçtur. Dolayısıyla, bu konunun
üzerine gitmenizde büyük fayda vardır. TOKİ’nin
yapmış olduğu hasılat paylaşım modeli inşaatların
hepsinde -baktığımızda- tek tek bir usulsüzlüğün, bir
yanlışlığın olduğu ortaya çıkıyor. Biraz sonra konuşacak bir sürü
arkadaşlarımız da bu konuyla ilgili açıklamalarını yapacaklar. TOKİ’nin uygulamaları, bu yetkiler genişletildiği sürece
maalesef ve maalesef daha büyük sıkıntılara yol açacaktır.
Bakın, TOKİ’yle
ilgili bir araştırma daha yaptık. TOKİ’yle ilgili yaptığımız araştırmada TOKİ’den
ihale alan firmaların yüzde 90’ının, değerli arkadaşlarım, yüzde 90’ının TUSKON
üyesi olduğu yani Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu üyesi
olduğunu, MÜSİAD üyesi olduğunu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği üyesi
olduğunu, ASKON üyesi, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği üyesi olduğunu
gördük ve buradan da bir sonuç çıktı: 2008 yılıyla ilgili yaptığımız hesaplama
-aksini iddia eden varsa her türlü iddiaya varım- 100 milyon ve üzerinde yaklaşık
30 tane ihale yapılmış, buna katılan firma sayısı 36. Bunun haricinde TOKİ’den iş alan toplam 400 tane firma var.
Yalnız, bu yatırımların,
harcanan paraların yüzde 50’sine yakını, yüzde 49’u 36 firmaya veriliyor,
geriye kalan yüzde 51’i ise yaklaşık 360 küsur firmaya veriliyor.
Bunlar normal şeyler değil.
Bunlar iyi sonuç getirmeyecek…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Ünsal, lütfen
tamamlayınız.
Buyurun.
HÜSEYİN ÜNSAL (Devamla) –
Tamamlayacağım efendim.
…zamanla size çok ciddi
sıkıntı çıkaracak konular.
Değerli arkadaşlarım, bu
konular hassas ve ciddi konulardır. Ülkemizin kaynakları… Fakirlere ev
yapacağız diye yola çıkan bir kuruluş, maalesef, fakirlere evi yüzde 25
oranında yapmıştır. Geri kalan, hasılat paylaşım modelleri
“orta gelir” adı altında zenginlere ev yapılmasına devam edilmektedir.
Konunun hassasiyetinin göz
önüne alınarak bu maddenin yasa metninden çıkarılmasını biz çok arzu ediyoruz.
Bu konuyla ilgili de önergelerimiz gelecektir.
Konuyu dikkatinize çekiyor,
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Ünsal.
Madde üzerinde, Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu adına Bengi Yıldız, Batman Milletvekili.
BENGİ YILDIZ (Batman) – Sayın
Nezir Karabaş konuşacak efendim.
BAŞKAN – Nezir Karabaş,
Bitlis Milletvekili.
Buyurun.
BDP GRUBU ADINA MEHMET NEZİR
KARABAŞ (Bitlis) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Arsa Üretimi ve
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı üzerinde BDP Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
şimdi TOKİ’yi değerlendiriyoruz. TOKİ’nin
çalışma biçimi, denetimden uzak olması, amacının dışında… Çünkü TOKİ’nin kuruluş amacı, dar gelirli ve orta sınıfların kira
bedeli kadar bir ödemeyle ev sahibi olması amaçlanmıştı. Bunlarla birlikte,
ben, aslında TOKİ’nin çalışma biçimi, kentsel yaşama
yaklaşımı, demokratikliği üzerinde duracağım.
TOKİ, bir taraftan toplu
konut yapıyor. Diğer en önemli işlevlerinden biri, aslında Türkiye’de ciddi bir
şekilde tartışılması gereken bazı uygulamalarıyla Türkiye'nin gündeminde önemli
bir şekilde duran, bu Mecliste de ciddi şekilde tartışılmamış olan kentsel
dönüşümdür. Çünkü, kentsel dönüşüm projelerini
denetleyen, yapan kuruluş, kurum şu anda TOKİ’dir.
Değerli milletvekilleri,
kentsel yaşam, kentin düzenlenmesi, konut yapımı bir kentin hem geçmişini hem
bugününü hem geleceğini, orada yaşayan insanların, toplumun sosyal, toplumsal,
ekonomik, kültürel yaşamını etkileyen, belirleyen bir iştir kentleşme veya
kentsel dönüşüm.
TOKİ, yıllardır hem kentsel
dönüşüm projelerinde hem de TOKİ’nin yaptığı toplu
konutlarda vatandaşın oradaki toplumsal yaşamı ve oradaki insanların
ihtiyaçlarından daha çok rantı öne çıkaran, siyasal
merkezî veya yerel yapının ihtiyaçlarına göre konumlanmış ve o konuda, o
doğrultuda iş yapmaktadır.
Şimdi, kentsel dönüşüm
projelerine baktığımız zaman, bu konuda yapılan yolsuzlukları, rantı bir tarafa bırakın, özellikle Sulukule
örneği Türkiye'nin AHİM’den tutun uluslararası
platformlara kadar tartışılan önemli bir konusudur. Biz TOKİ’yi
değerlendirirken, TOKİ’nin kentsel dönüşüm mantığını
değerlendirirken kentin hukukunu, bu konudaki uygulamaları ciddi şekilde bu
Mecliste tartışmak hatta bu konuda bir araştırma komisyonunun oluşturulup bunun
üzerinde ciddiyetle durulması gerekliliğine inanıyoruz.
Değerli milletvekilleri,
diğer en önemli husus kentsel yaşam. Birincisi, o kentte yaşayan
vatandaşların, oradaki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının iradesi ve istemleri
doğrultusunda olmalı. İkincisi, oradaki yerelde halkı temsil eden yerel
yönetimlerle, belediyelerle iş birliği içinde olması gerekir. Ancak TOKİ’nin uygulamalarına baktığımız zaman, birçok kentte
TOKİ belediyelerle çelişkiye düşmüş, belediyelerle yasal sıkıntılar yaşamış,
diğer taraftan bu uygulamaları yaparken yerel yönetimleri dikkate almayan bir
uygulama içinde olmuştur.
Diğer önemli yanı, özellikle
toplu konut ve kentsel dönüşümde yapılan uygulamalar, yapılan işler o kentin, o
şehrin tarihî geçmişi yanında sosyal yaşamını etkiliyor, kültürel yaşamını
etkiliyor, geleneklerini etkiliyor ve TOKİ’nin
uygulamalarına baktığımız zaman, yerel yönetimleri, bir kentteki uygulamalarda,
kent yaşamında birlikte yaşayan insanların iradelerini ve taleplerini yansıtmadığı
gibi odaların, meslek örgütlerinin de taleplerini, onların önerilerini dikkate
almamıştır.
Siz bir taraftan hem alt
gelir gruplarına, orta gelir gruplarına daha çağdaş, gelişmiş bir kentsel yaşamı
sunma iddiasında bulunacaksınız, diğer taraftan o uygulamanın yapıldığı ilde
mühendis odalarının, mimar odalarının, peyzajcıların ve plancıların
önerilerini, onların odalarının taleplerini dikkate almayacaksınız. Yani böyle
bir iddiayla bu pratiği birbiriyle nasıl uyuşturacağız? Bugün,
gelişmiş, çağdaş ülkelerde bir sokaktaki bir uygulamada bile, bir caddedeki bir
değişiklikte bile orada yaşayan, o sokağı, o caddeyi paylaşan insanların
düşünceleri alınıyorken siz bir kentte çok ciddi değişiklikleri, çok ciddi
toplu konut çalışmalarını yürütürken ne yerel yönetimi ne orada yaşayan
insanları ne de meslek örgütlerini dikkate almayacaksınız, ondan sonra da
çağdaş kentleşmeden, toplum için çağdaş bir kent yaratmaktan bahsedeceksiniz.
Şimdi, bir yerde toplum
üzerinde vesayet kurup hukuk alanında, toplumsal yaşam alanında “Bu toplum
nasılsa bilmez, insanlar iyinin, doğrunun ne olduğunu bilmez; biz merkezî
olarak karar alacağız.” demekle, bir yerde, bir kentte kent yaşamını, konut
yapımını, oradaki insanların nasıl yaşayacağını, nerede yaşayacağını, nasıl
konut yapacağını sormadığınız zaman bunun, bu bakışın hiçbir farkı yoktur. Türkiye'de
askerî vesayet rejiminin topluma bakışıyla TOKİ’nin
insanlarımıza ve kentimize bakışı arasında bir fark yoktur.
MUSTAFA CUMUR (Trabzon) –
Nereden çıkarıyorsun onu yahu!
MEHMET NEZİR KARABAŞ
(Devamla) – Evet, eğer bir kentte, eğer siz halkın iradesiyle, halkın talepleri
doğrultusunda ve onun oylarıyla gelmiş bir siyasi iradenin üzerinde bir
vesayeti kabul etmiyorsanız -ki bu doğrudur- bir kentin yaşamını, orada
yaşayanlar, yerel yönetimler, meslek örgütlerinin dışında karar aldığınız
zaman, bu aynı anlama geliyor, arada hiçbir fark yoktur değerli
milletvekilleri.
Ve yine birçok zaman Hükûmetin, iktidarın övündüğü, bizim de katıldığımız bir
şey var, Türkiye’de inşaat sektörünün, Türkiye’de müteahhitlik sektörünün
geldiği nokta ve gelişkinliğiyle ilgili. Evet, doğrudur. Türkiyeli
müteahhitler, inşaat sektörü, dünyanın her tarafında çok ciddi şekilde iş
yapmakta, çok ciddi şekilde sosyal konutlara, kent yaşamına damgasını vuran
projeler geliştirmektedir. Peki, o zaman şunu sormak
istiyoruz: TOKİ, alt gelir gruplarına, ev sahibi olma konusunda sıkıntı yaşayan
kesimlere konut üretme anlamında kurulmuş bir kuruluşken, şimdi inşaat sektörü
de, müteahhitlik sektörü de Türkiye’de bu kadar gelişmişken TOKİ neden inşaat
yapımını, konut yapımını tümüyle üstleniyor, şu anda hem ticaret merkezleri hem
de lüks konut üretiminde söz sahibi olmak istiyor? Peki, “Devletin
görevi, toplumsal yaşamı, ekonomik yaşamı, üretim yaşamını denetlemektir.”
diyen, “Devletin görevi, iş yapmak ve işçi çalıştırmak, personel çalıştırmak
değil.” diyen bir iktidar, bir Hükûmet… Nasıl oluyor
da bu ülkede orta sınıflara, üst gelir gruplarına yönelik konut üretmekte bir
sıkıntı yokken TOKİ bu işi de üstlenmiş durumdadır?
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Karabaş,
lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
MEHMET NEZİR KARABAŞ
(Devamla) – Teşekkür ederim Başkan.
Değerli milletvekilleri, TOKİ’nin geldiği nokta, TOKİ’nin
üstlendiği misyon, TOKİ’nin
son dönemde yaptığı projeler Türkiye’de kabul edilebilir değil çünkü bu yapılan
işleri çok daha kaliteli, çok daha ucuz ve ekonomik koşullarda yapabilecek bir
sektör vardır. TOKİ’nin bu şekil bu üretim biçimi hem
demokratik değil hem de inşaat sektörünü, konut sektörünü ciddi bir şekilde,
haksız şekilde rekabetle ciddi sıkıntıya sokan bir durumdadır. Onun için TOKİ’ye her gün yeniden farklı bir imtiyaz uygulanması
yerine, TOKİ’nin alt gelir gruplarına yönelik konut
yapmanın dışında diğer görevlerinden çekilmesi ve bunu inşaat sektörüne
bırakması gerekir diyoruz.
Saygılarımı sunuyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde şahsı adına
söz isteyen Artvin Milletvekili Ertekin Çolak. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ERTEKİN ÇOLAK (Artvin) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlarken hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
“Dünyada mekân, ahirette iman” diye dilimize yerleşmiş bir söz vardır.
Bizim milletimiz ister zengin ister fakir ister memur ister işçi olsun,
muhakkak surette herkes güzel bir konut sahibi olmak ister. Bu nedenle, TOKİ,
1984 yılında bu açığı kapatmak üzere kurulmuş ve AK PARTİ iktidarlarından önce
on dokuz yıl boyunca toplam 43 bin civarında konut üretebilmiştir. Oysa 58, 59
ve 60’ıncı hükûmetler döneminde Acil Eylem Planı ve
programları doğrultusunda başlatılan planlı kentleşme ve konut üretimi
neticesinde TOKİ, 2003 yılından 2010 yılına kadar 81 il 765 ilçede toplam 1.606
şantiyede 414.782 konut rakamına ulaşabilmiştir. Bunu şöyle çarpıcı bir şekilde
izah edecek olursak: Yani bu süre içerisinde -benim ilim Artvin- Artvin ili
gibi yaklaşık otuz civarında yeniden kentler oluşturulmuştur, altyapısıyla
birlikte. Üretilen konutların yaklaşık 358 bini sosyal konut olarak üretilmiş,
300 bin konut sosyal donatıları ve çevre düzenlemesiyle birlikte tamamlanmış
durumdadır. Yine yerel yönetimlerle müştereken başlatılan büyük kapsamlı
kentsel dönüşüm programları neticesinde 148 belediye ile toplam 162.886
konutluk gecekondu dönüşüm çalışmaları yapılarak 88 bölgede yaklaşık 47 bin konutluk
uygulama başlatılmıştır.
Değerli arkadaşlar, TOKİ
sadece konut mu yapmış? Hayır. TOKİ, 589 okul yapmış, 596 spor salonu, 48 yurt
ve pansiyon, 81 sağlık ocağı, 20 sevgi evi, 14 adet
engelsiz yaşam merkezi, hastane, çok amaçlı salon, atölye, cami ve ticaret
merkezleri gibi birçok projeye imza atmış.
Değerli arkadaşlar, tabii ki
geçen haftadan beri burada, Mecliste bu konuyla ilgili tartışmaları izliyoruz,
zaman zaman aşırı eleştiriler olduğunu da görüyoruz.
Mesela, muhalefet milletvekili, Trabzon Milletvekili dedi ki: “Trabzon’da hiç
yeşil alan yapılmadı, TOKİ yapmadı.” Ben Artvin Milletvekili olarak Trabzon
Milletvekiline şunu söylüyorum: Zağanos Köprüsü’ne Trabzon’da çıkarsanız ya da
arabayla oradan geçerken bir durur, şöyle Zağanos Vadisi’ne, yukarı bakarsanız,
Türkiye'nin en güzel yeşil alanının ve çevre projesinin TOKİ tarafından
Trabzon’a kazandırıldığını görürsünüz. Hatta bu proje, benim bildiğim
kadarıyla, Trabzon Belediyesinin AK PARTİ’de olmadığı
dönemde uygulanmış bir proje. Yani aynı zamanda hiçbir ayrım yapmadan, herkesle
iş birliği yaparak TOKİ bu güzel projeleri üretmektedir.
Buradan TOKİ Başkanı de
eleştiriliyor tabii yoğun şekilde. Bir bürokrattır. Ben buradan teşekkür
ediyorum TOKİ Başkanına çünkü yaklaşık 500 bin civarında konut projesi
üretilmiş ve önemli bir bölümü yapılmış arkadaşlar. Kendinden önce oraya bakan
arkadaşların süresinin yarısı kadar bir görev yapmış olmasına rağmen, onların
20 katı proje üretilmiş ve hayata geçirmiş. Bundan dolayı teşekkür ediyorum.
Ayrıca, TOKİ Başkanına
diyorum ki: Artvin’de, Çoruh Vadisi çevre düzenlemesini de yaparsanız Artvin
Köprübaşı’nda, belki Trabzon Milletvekili teşekkür etmedi ama ben daha fazla
teşekkür eder, Başkana buradan da…
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Çolak, lütfen
tamamlayınız.
ERTEKİN ÇOLAK (Devamla) –
Şimdi, değerli arkadaşlar, neden lüks konut yapılıyor? Tabii ki TOKİ’nin kaynakları sınırlı değerli arkadaşlarım. Lüks
konut yaparak buralardan kazanılan paralarla sosyal konutlar yapılıyor, on beş
yıl vadeli ve 150 bin lira, 200 bin lira gibi paralarla vatandaşlarımıza
konutlar yapılıyor. Elbette ki bunlar, işte, bu sosyal konutların yapılması
için aynı zamanda kaynak oluşturulması projeleridir. Bundan dolayı ben emeği
geçen herkese teşekkür ediyorum.
Ümit ediyorum ki bu yeni
kanunla daha fazla arsa üretimi sağlanır ve ülkemizin konut ihtiyacı bu şekilde
karşılanmış olur.
Ben tekrar yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde şahsı adına
ikinci söz Sedat Kızılcıklı, Bursa Milletvekili… (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurun.
SEDAT KIZILCIKLI (Bursa) –
Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; 455 sıra sayılı yasanın
3’üncü maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Öncelikle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu madde, Emlak Bankası
tarafından Toplu Konuta devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili
devirlerden önce yapılmış akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut
İdaresi Başkanlığından ve ortaklarından hiçbir hak ve alacak talep
edilmemesiyle ilgili. Yani, bunlar, Toplu Konut İdaresiyle değil, tasfiye
hâlindeki Emlak Bankası Anonim Şirketiyle yine bu çalışmalarını devam
ettirecekler. Böyle bir yükümlülüğü Toplu Konut İdaresine vermenin herhangi bir
manası yok.
Değerli arkadaşlar, tabii,
Toplu Konut İdaresi gerçekten Türkiye’de çok önemli çalışmalar yapıyor. Bunların belki de en önemlisi, sosyal yapıların, ihtiyaç
sahiplerine yeni konutlar kazandırmanın haricinde, kentsel yenilemeler çünkü
gerçekten Türkiye’de özellikle artan göçlerle birlikte büyük şehirlerde çarpık
yapılaşma, plansız kentleşme çok önemli bir problem olarak ortaya çıktı ve bu
konuda, maalesef, yerel yöneticiler o göçlerin hızına yetişemediler, gerekli
tedbirler alınamadı ve sağlıksız bir kentleşme ortaya çıktı. Tabii, bu
sağlıksız kentleşmenin ortadan kalkmasının en büyük çalışması da kentsel
yenileme çalışmalarıdır, dönüşüm çalışmalarıdır.
Ben Toplu Konut İdaresinin bu
anlamda yaptığı çalışmalara baktığım zaman, yaklaşık 148 belediye ile toplam
162.886 konutluk bir gecekondu dönüşüm çalışması yapılmış ve bunların
içerisinde 88 bölgede 47.508 konut uygulamaya başlamış. Şurası da işin güzel
olan kısımlarından birisi: Belediyelerle çalışma yapılırken hangi belediye
başkanı hangi partiden seçilmiş diye bir ön yargıyla hareket edilmemiş, bütün
belediyelerle ilgili imkânlar çerçevesinde bu çalışmalar yapılmış, böylelikle
oralarda yeni yaşam alanları oluşturulmuştur. Orada gerçekten
birçok hizmetten yoksun yaşamak durumunda olan vatandaşlarımız, Toplu Konut
İdaresi ve belediye ortak çalışmalarıyla birlikte yaşam kalitelerini
artırmışlar, daha fazla yeşil alana kavuşmuşlar, daha modern binalarda oturmaya
başlamışlar, daha güzel yapılarda oturmaya başlamışlar ve okullarıyla,
alışveriş merkezleriyle, yeşil alanlarıyla, altyapıda halledilen eksikleriyle
birlikte baktığımız zaman gerçekten modern bir yere geçmenin, modern bir yerde
yaşamlarını devam ettirmenin ve buradaki rahatlığı, huzuru hep beraber ailece
yaşamanın mutluluğuna kavuşmuşlar. Dolayısıyla bu kadar önemli
çalışmaların yapılıyor olmasından dolayı Toplu Konut İdaresi gerçekten takdir
edilmeye değer diye düşünüyorum.
Tabii, “Neden Başbakanlığa
bağlandı?” ya da “Yetkileri zaman zaman niye
değiştiriliyor?” diye soruluyor. Değerli arkadaşlar, Sayın Başbakanımızın da bu
konuya ne kadar önem verdiğinin en açık göstergelerinden birisidir zaten Toplu
Konut İdaresinin direkt Başbakanlığa bağlı olması. Bağlanmış da ne olmuş? Yani
baktığınız zaman Toplu Konut İdaresinin çalışmalarına, AK PARTİ İktidarından
önceki yirmi yıllık sürede 43 bin tane konut üreten Toplu Konut İdaresi şu
sekiz yılda 400 bin tane konut üretir hâle gelmiş. Şimdi, bir tarafta yirmi
yılda 40 bin konut var, bir tarafta sekiz yılda 400 bin konut var. Sayın
Başbakanlığa bağlanması, Başbakanlık tarafından yönetilmesinden sonra sürenin
yarısında 10 kat fazla konut yapılıyor olması herhâlde bu önemsemenin bir
gereğidir. Dolayısıyla burada bir başarı vardır. Çok daha fazla insan konut
sahibi yapılmıştır, çok daha ihtiyaç sahibi insan ev sahibi olmuştur, çok daha
fazla kentsel dönüşümler gerçekleştirilmiştir, çok daha fazla yeşil alan
çalışmaları, altyapı çalışmaları yapılmıştır. Dolayısıyla ortada mutlak bir
başarı vardır.
Ben bu başarıyı
gerçekleştiren herkese teşekkür ediyorum emeklerinden dolayı, saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Kızılcıklı.
Madde üzerinde on dakika
süreyle soru-cevap işlemi yapılacaktır.
Sayın Köse, Sayın İnan, Sayın
Işık, Sayın Dibek, Sayın Çalış, Sayın Taner, Sayın Serdaroğlu,
Sayın Yunusoğlu, Sayın Sakık
sisteme girmişlerdir. Birer dakika süre verilecektir soru sormak için.
Sayın Köse, buyurun.
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) –
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, 100 TL’lik
konutların yapılacağı iller seçilirken hangi ölçütler kullanılmaktadır?
Adıyaman’a 100 TL’lik konutların bugüne kadar yapılmama nedenleri nelerdir?
Önümüzdeki süreçte Adıyaman’a bu konutların yapılması söz konusu mudur?
TOKİ hangi nedenlerden dolayı
ve kaç kez mahkemelik olmuştur? Sonuçlanan davalardan kaçını TOKİ, kaçını
davacı taraf kazanmıştır?
Son sorum: TOKİ’nin 2010 yılında alt ve orta gelir gruplarını
düşünerek yaptığı konut ve tesisler hangileridir? Bunlar hangi illerde
yapılacaktır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın İnan… Yok.
Sayın Işık…
ALİM IŞIK
(Kütahya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Kütahya 2. Etap
TOKİ Evleri 180 konutluk site yönetiminde olduğu gibi birçok yerde site
yönetimlerinin TOKİ tarafından Boğaziçi Konut AŞ yetkililerine verilmesinin
sebebi nedir? Bunun hukuki bir dayanağı var mıdır? Bu şirkete ait site
yöneticilerinin Kütahya TOKİ sakinlerine yaşattıkları mağduriyetler ne zaman
giderilebilecektir?
Boğaziçi Konut AŞ’ye İstanbul
Büyükşehir Belediyesinin ortak olduğu iddiaları doğru mudur? Doğruysa
Büyükşehir Belediyesinin hissesi ne kadardır?
Kat maliklerine site
yönetimlerinin devredilebilmesi için kat mülkiyeti hükümleri ve sözleşme
hükümleri uygulanması gerekmez mi?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Dibek…
TURGUT DİBEK (Kırklareli) –
Sayın Bakan, benim seçim bölgem olan Kırklareli il merkezinde TOKİ’nin 2006 yılının Ağustos ayında başladığı 456 konutluk
bir inşaat var.
Bu inşaat herhalde TOKİ’nin… Söylemek istemiyorum ama o kadar da kötü
sözcükler kullanmak istemiyorum ama 2007’nin Aralık ayının sonunda teslim
edileceği bizzat üyelere taahhüt edilmesine rağmen 2010’dayız, iki yılı aşkın
süredir bu konutlar teslim edilmedi. “Yüz karası” demek istemiştim az önce. Onu
söylemek istiyorum TOKİ’nin yaptığı işler açısından.
Oradaki insanlarımız iki yılı aşkın süredir tüm düzenleri bozulmuş bir
vaziyette, o evler giremiyorlar. Uzatmayayım.
Ne zaman teslim edeceksiniz?
İki yılı aşkın süredir mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetini nasıl
gidereceksiniz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Çalış…
HASAN ÇALIŞ (Karaman) –
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, tasfiye
hâlindeki Türkiye Emlak Bankası AŞ tarafından TOKİ’ye
devredilen mülklerin yükümlülükleri ile ilgili doğan ihtilaflar nedeniyle devam
eden kaç adet dava vardır? Bu davalardan kaçı bitmiştir, kaçı devam ediyor?
İkinci sorum ise: TOKİ
inşaatlarında ucuz, ithal, kalitesiz Çin malları kullanıldığı, inşaat malzemesi
üreten ve pazarlayan yerlilerin zarara sokulduğu, kriz ortamında Türkiye’deki
işsizliği önlemek yerine Çin’deki işsizliği önlemeye katkı sağladığınız yönünde
şikâyetler vardır. Bu konularda ne diyorsunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Taner…
RECEP TANER (Aydın) – Sayın
Bakan, TOKİ konutlarında yer tesliminden sonra bir yıllık süre için oluşturulan
bu yönetimler tabii ki TOKİ tarafından oluşturulduğundan dolayı o TOKİ’deki eksiklikler ve aksaklıklar yeterince kendilerini
atayan birimlere iletilmemekte ve aksaklıklar devam etmektedir. Vatandaşın
kendi yönetimini seçmesinden neden çekiniyorsunuz? Neden bir yıllık bir süreyle
TOKİ’nin kendi elemanlarının orada yönetimde olmasını
istemektesiniz? Bunun altında yatan gerekçe nedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Sayın Serdaroğlu…
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu)
– Sayın Bakan, Çankaya Or-An’daki milletvekili
lojmanları AKP İktidarının kararıyla yıkılmıştır. Kültür varlığı olması bile
tartışılan bu lojmanların yerinde maalesef TOKİ bir görüntü kirliliği
yaratmıştır. Yani otuz dört katlı, hiçbir mimari özelliği olmayan bir beton
yığını oluşturduğu halk tarafından konuşulmaktadır. Sonuçta, bu beton yığını ve
açılan iş merkezi sonucu Or-An yaşanmaz hâle
gelmiştir. Trafik çilesindeki vatandaş, yapana, edene kahrediyor.
TOKİ olarak yarattığınız bu
tablodan memnun musunuz, değilseniz, iyi anılmanız için hangi önlemleri almayı
düşünüyorsunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Serdaroğlu.
Sayın Bakan, buyurun.
Süreniz beş dakikadır
efendim.
Şu anda bir dakikanız gitti
Sayın Bakanım.
Buyurun.
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Öncelikle, tabii soruların
çoğu maddeyle ilgili değil, bir tanesi dışında, fakat mümkün mertebe -tabii, spesifik, tekil, ferdî şeylerle ilgili- cevap vermeye gayret
edeceğim, diğerlerini de yazılı vereceğiz.
Adıyaman’la ilgili, Sayın
Köse’nin bir sorusu vardı. Adıyaman’da üç yüz yoksul konutu yapılması
planlanmaktadır. Henüz mülkiyet devri tamamlanmamış, bu yönde çalışmalar
yapılıyor. 2010’da yaklaşık yetmiş bin konut yapılması planlanıyor ve yüzde
90’ı sosyal konut olacak. Bu da tüm Türkiye’ye dağılacak elbette, bu yapılan
konutlar.
Kütahya’daki konuyla ilgili
biraz uzun bir cevap var, genel site yönetimleriyle ilgili bir cevap.
İsterseniz, onu yazılı bir şekilde iletelim, biraz uzun bir cevap.
Sayın Dibek’in sorusu var
“Kırklareli il merkezindeki inşaatlar bitecekti, neden bitmedi?” şeklinde.
Bu, tabii, uygulamadan
kaynaklanan bir sorun. 2 defa feshedilmiş müteahhit yükümlülüklerini yerine
getiremediği için. Burada bu tür olaylar maalesef uygulamada yaşanıyor; keşke
yaşanmasaydı. Ama teslim edilmek üzere, geçici kabul aşamasına gelmiş durumda.
Böyle olayların yaşanmasını istemiyoruz tabii ki ama maalesef, uygulamada bazen
müteahhitlerden kaynaklanan bu tür sıkıntılar yaşanabiliyor. Bunların teminatları
da irat kaydedilmiş durumda tabii, cezalandırıcı birtakım işlemler de yapılmış.
Yine, Emlak Bankasından
devrolunan varlıklarla ilgili -teşekkür ediyorum, bu maddeyle ilgili herhâlde
tek soru bu oldu- dava sayısı otuz bu konuda. Tabii bu davaların devam ediyor
oluşu, böyle bir düzenlemenin yapılmasına engel teşkil etmiyor. Bununla ilgili,
geçmişte de devam eden davalarla ilgili çeşitli düzenlemeler yine Meclisimiz
tarafından gerçekleştirilmiştir. Aynı konuda, yine tasfiye hâlindeki Emlak
Bankasıyla ilgili olarak da tabii dava süreçleri devam ediyor ve asıl borçlu
olarak bu davaların sonuçlarına göre gereğini yerine getirecektir elbette.
OKTAY VURAL (İzmir) – Kaç
tane efendim?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Otuz tane dava devam ediyor şu anda, TOKİ’yle
ilgili olarak otuz tane dava devam ediyor.
Çin mallarıyla ilgili bir
soru vardı. Orada da ithal veya yerli standartlara uygun olan malzemeler
kullanılıyor. Tabii, Türkiye, dışa açık bir ekonomi. Burada
bir taraftan tabii dışarıdan gelen mallar, dediğiniz gibi, yerli malları
aleyhine bir durum oluşturabiliyor ama diğer taraftan daha ucuza inşaat
maliyetleri halkımızın refah düzeyine de katkıda bulunuyor. Bu, dışa açık
ekonomilerin genel tartışmasıdır. Burada esas olan, tabii, burada dengeyi kurmaktır;
üreticilerle tüketiciler arasındaki dengeyi kurmak ve kaliteyi korumaktır. O
anlamda kalite standartları gözetilerek bu uygulama yapılıyor.
Şimdi, TOKİ lehine açılan,
idare aleyhine açılan davalar, buradaki sonuçlar… Bunlar da çok ayrıntılı,
müsaadenizle bunları da yazılı bir şekilde cevaplandıralım.
Eski Meclis lojmanlarıyla
ilgili bir soru sorulmuştu. Şimdi, öncelikle, tabii, burada aşırı bir yoğunluk
bulunduğuyla ilgili bir düşünce ifade edildi. Burada, dava açılmış ve Danıştay yoğunluğun ve imar
planının şehircilik ilkelerine uygun olduğuna karar vermiş. Tabii kişisel
fikirlerimiz değişebilir ama yargı anlamında, hukuki anlamda bir sorun olmadığı
gözüküyor.
Şu noktayı da bu vesileyle
vurgulamak isterim: Tabii buradan elde edilen, bu tür çalışmalardan elde edilen
gelirlerle TOKİ sosyal konutlara, diğer kentsel dönüşüm projelerine kaynak
aktarıyor yani biz bunları yapmadan diğer tarafta halkımıza daha ucuza, daha
iyi imkânlarda konut sağlama imkânına kavuşamayız. Or-An’da
yaşayan insanlarımızın refahı da çok önemli ama gecekondu mahallelerimizde
yaşayan insanlarımızın da tabii sosyal şartları, yaşam koşulları son derece
önemli.
Bir de konuşmalarda tabii
ifade edilen birtakım hususlar vardı. Vaktim varsa onlarla ilgili de birkaç şey
söyleyeyim.
Öncelikle Bozoğlu
firmasıyla ilgili bir şey dile getirilmişti. TOKİ tarafından tespit edilir
edilmez gereği yapılmıştır. İş feshedilmiş ve 20 trilyon Türk liralık teminatı
idareye irat kaydedilmiştir. Burada herhangi bir ihmal söz konusu değildir.
Kentsel dönüşümlerde rant oluşturulduğu söyleniyor. TOKİ kâr amacı güden bir
şirket değil, bir kamu kurumu ve burada da tabii bu tür genellemeler yerine
daha somut örnekler söylemek lazım yani nerede rant
elde edilmiş, nerede bir yolsuzluk yapılmışsa onun ifade edilmesi;
belgeleriyle, bilgileriyle ifade edilmesi lazım. O konularda Hükûmetimiz de hiçbir zaman yolsuzluğun, usulsüzlüğün
arkasında olmamıştır, bundan sonra da olmaz.
Belediyeler arasında ayrım
yapıldığına dair bir ifade oldu. Şimdi ben önümdeki listeden bakıyorum: Birçok
belediye, iktidar partisine mensup belediyeler oldu. Doğal olarak TOKİ’nin çalıştığı alanlarda da bu şekilde bir dağılım var
ama birçok muhalefet partisinin belediyesiyle de TOKİ çok güzel iş birlikleri
yapıyor İzmir, Diyarbakır, Uşak başta olmak üzere. Şimdi buradan Ankara
Yenimahalle, Mersin Erdemli, İzmir Kadifekale,
Diyarbakır Çölgüzeli ve Suriçi,
Adana Göl Mahallesi, Kars gibi çok çeşitli örnekleri var.
BAŞKAN – Sayın Bakan, süreniz
tamamlanmıştır.
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Peki. Geriye kalanlara yazılı cevap verelim.
Çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
Soru-cevap işlemi
tamamlanmıştır.
Madde üzerinde on adet önerge
vardır ancak her madde üzerinde milletvekillerince sadece yedi önerge verilebildiğinden,
önce geliş sırasına göre ilk yedi önergeyi okutacağım, sonra bu önergeleri
aykırılık sırasına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1/762 esas numaralı kanun
tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de
geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Yılmaz
Tunç
Bartın
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1/762 esas numaralı kanun
tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de
geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Ataş
İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1/762 esas numaralı kanun
tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de
geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Veysi Kaynak
Kahramanmaraş
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1/762 esas numaralı kanun
tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de
geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İkram
Dinçer
Van
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1/762 esas numaralı kanun
tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de
geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Azize
Sibel Gönül
Kocaeli
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir. Bu önergeleri
okutup birlikte işleme alacağım. Önerge sahiplerinin istemi hâlinde kendilerine
ayrı ayrı söz vereceğim.
Önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 455 Sıra
Sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 3’üncü maddesinde yer alan
“maddeler” ibaresinin “madde” olarak değiştirilmesini ve “Ek Madde 14”ün de
madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi F. Murat Sönmez Yaşar Tüzün |
Trabzon Eskişehir Bilecik |
Engin Altay Akif
Ekici Şevket
Köse |
Sinop Gaziantep Adıyaman |
Hüseyin Ünsal Ergün
Aydoğan Hulusi
Güvel |
Amasya Balıkesir Adana |
Mehmet
Sevigen |
İstanbul |
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 455 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 3’üncü maddesine bağlı ek 14. maddenin
kanun tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Osman Durmuş Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan |
Kırıkkale Konya Denizli |
Ahmet Duran Bulut Alim Işık Kürşat
Atılgan |
Balıkesir Kütahya Adana |
K.
Erdal Sipahi |
İzmir |
BAŞKAN – Sayın Komisyon
katılıyor mu son iki önergeye?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde söz
isteyen Şevket Köse, Adıyaman Milletvekili.
Buyurun Sayın Köse. (CHP
sıralarından alkışlar)
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 455 sıra sayılı Yasa Tasarısı’nın 3’üncü
maddesi için verdiğimiz değişiklik önergesiyle ilgili söz almış bulunmaktayım.
Bu vesileyle sizleri sevgi ve saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, son
yılların kamuoyunda en çok konuşulan kurumlarından biri TOKİ’dir.
Hakkındaki iddialar, usulsüz yapıldığı iddia edilen ihaleler, yaptığı işler,
ucuza alıp pahalıya sattığı arsalar, dökülen konutlar gibi çok sayıda konu TOKİ’nin isminin sürekli anılmasına neden olmaktadır. Her
ilden TOKİ ile ilgili olumsuz haberler gelmektedir. Konut ve kentleşme sorununu
çözmek, işsizliği azaltmak, alt ve orta gelir grubunda olanların konut sahibi
olmasını sağlamak TOKİ’nin amaçlarıdır. Başka bir
ifadeyle, TOKİ’nin sosyal bir görevi vardır,
maalesef, AKP İktidarı döneminde TOKİ sosyal devletin gereği olan uygulamaları
azaltmıştır. Şöyle ki: TOKİ lüks konut yapmak ve araziden para kazanmak gibi
ticari şirket mantığıyla hareket etmektedir. Ne yazık ki Hükûmet
de bunun yolunu açmıştır. Bakınız, 2005 yılında yapılan bir düzenlemeyle TOKİ’nin bütçesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
denetlenmesinin önü kapatılmıştır.
Değerli arkadaşlar, bu durum
demokrasiye ve şeffaflığa aykırıdır. Şimdi soruyorum: TOKİ bedelsiz ya da ucuz
aldığı arsaları amacına uygun olarak kullanıyor mu? Bunun denetimini Türkiye
Büyük Millet Meclisinin yetkisi dışına neden çıkardınız? Milletten ve Meclisten
ne kaçırıyorsunuz?
Sayın milletvekilleri, ülkemizin
her ilinde TOKİ’yle ilgili şikâyetler yükselmektedir.
Adıyaman’da da çok sayıda sorun baş göstermektedir. Bu sorunun en önemli
örneklerinden biri Kâhta ilçesinde yaşandı. Kâhta ilçesinin Ortanca köyünde
2’nci etap konutlarının yapılması beklenen araziyi satışa çıkarmıştır. 120
dönümlük bu arazinin yaklaşık 30 dönümü Ortanca köy merası iken tesis yapımı
için TOKİ’ye devredilmiştir. Geriye kalan 90 dönüm
ise TOKİ tarafından hazineden 10 bin TL karşılığında bir parayla satın
alınmıştır. Ortanca köyünde yaşayan yurttaşlarımız yaşadıkları yerin
güzelleşmesi uğruna ortak meralarının TOKİ’ye
verilmesinden mutluluk duymuşlardır fakat Kâhta halkı bu bölgede toplu konut
yapılmasını bekliyorken arazinin satışa çıktığı haberi herkesi şaşırtmıştır.
TOKİ yaklaşık 150 bin Türk lirası fiyatına araziyi satmaya çalışıyorken dava
açılmış ve satışı durdurulmuştur.
İşte, TOKİ’nin
bütçesi Meclis tarafından denetlenmediği için bu sorunlar göze görünmemektedir
yani TOKİ’nin güvenilirliği tartışılmalıdır. TOKİ 10
bin TL’ye aldığı araziyi 150 bin TL’ye satarken aslında halkın umutlarını
satmaktadır, Kâhtalının hayalini de satmaktadır yani TOKİ umut tacirliği
yapmaktadır, rant peşinde koşmaktadır. TOKİ alt ve
orta gelir grubuna konut yapmak yerine lüks konutlar yapmaktadır. Ayrıca, TOKİ’nin ihaleleri saydam değildir. Şimdi size soruyorum:
Bankalardan kredi kullanabilen ve Meclis tarafından denetlenmeyen bir TOKİ’ye halk nasıl güvenecektir?
Değerli arkadaşlar, TOKİ
tarafından dar gelirliler için 100 TL’lik taksitle evler yapılmaktadır ancak
Adıyaman ve Adıyaman gibi ekonomik olarak düşük gelir grubunda yer alan birçok
ilde bu konutlardan yapılmaması düşündürücüdür.
Sayın milletvekilleri,
yaşanan sorunlar sadece bunlarla da sınırlı değildir. TOKİ’nin
yaptığı konutların kalitesi de ayrı bir tartışmadır. Konutların zamanında
teslim edilmediğini hepimiz bilmekteyiz. Buna ek olarak konutların denetiminde
de sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin Adıyaman’da Besni ilçemizde yapılan konutlar
Besnililere geç teslim edilmiştir. Büyük umutlarla evlerine yerleşen Besnililer
evlerinin kısa süre sonra döküldüğünü gördüklerinde büyük şaşkınlık
yaşamışlardır. Peki, Besnililerin yaşadığı bu mağduriyet nasıl giderilecektir?
TOKİ yaptığı konutları hiç mi denetlememektedir? Zaten az olan gelirlerini
büyük hayallerle bir ev almak için TOKİ’ye yatıran
yurttaşlarımız hayal kırıklığına uğramaktadır. Bunun hesabını kim verecektir?
Bu sorunların tümü hakkında
soru önergesi verdim, konuları Meclis gündemine taşıdım ama hiçbir sonuç
alamadım. TOKİ bakanlıkların inşaat işlerini değil, halkın işlerini ana
faaliyet konusu olarak kabul etmelidir.
Sayın milletvekilleri,
üzerinde görüştüğümüz yasa tasarısı TOKİ’nin
denetlenmeyen görev ve yetkilerine yenilerini eklemektedir. Bakınız yasa
tasarısı neleri içermektedir:
1) Hazine TOKİ’ye
bedelsiz olarak arsa devredebilecektir.
2) TOKİ’nin
arsaları emlak vergisinden muaf olacaktır.
3) Yargıda süren TOKİ ile
ilgili davalarda TOKİ davalı konumundan çıkarılacaktır.
4) TOKİ’ye
yeni kadrolar verilecek ve AKP’nin burada kadrolaşması ileri seviyeye
ulaşacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Köse, lütfen
tamamlayınız.
ŞEVKET KÖSE (Devamla) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Gördüğünüz gibi TOKİ
ayrıcalıklı ve özel bir konuma getirilmek istenmektedir.
Bu düzenlemeler halkı ya da
alt ve orta gelir gruplarını değil, birilerinin ceplerini düşünerek
yapılmaktadır. Yapılmak istenen düzenlemeler konusunda Cumhuriyet Halk Partisi
olarak uyarılarda bulunuyoruz ve önergelerle yanlışları düzeltmeye çalışıyoruz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; verdiğimiz önergenin kabul edilmesini diler, yüce heyetinize
saygılarımı sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Önerge üzerinde Erdal Sipahi,
İzmir Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) –
Sayın Başkan, yüce Meclise saygılar sunarım.
Görüşülmekte olan kanun
tasarısının 3’üncü maddesinin tasarı metninden çıkartılması hakkındaki
Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz değişiklik önergesi üzerinde
görüşlerimizi belirteceğim.
Tasarının 3’üncü maddesiyle
Toplu Konut Kanunu’na ek 14’üncü madde eklenmektedir. Yapılmak istenen bu
düzenleme, 4684 sayılı Kanun ile Emlak Bankasının tasfiyesinin öngörüldüğü, bu
nedenle devir konusu varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce Banka
tarafından yapılmış olan akitlerden doğan yükümlülüklerin banka tarafından
yapılmış işlemlerden doğduğu nazara alınarak Bankanın tasfiyesi çerçevesinde
karşılanması gerektiği tasarı gerekçesinde ifade edilmektedir. Mevzubahis
konuyla ilgili davalarda süre uzaması nedeniyle adaletin gecikmesi ve davanın
muhatapları konusunda karışıklık meydana getirmesi muhtemeldir.
Tasarının 3’üncü maddesiyle
2985 sayılı Kanun’a ek 15’inci madde eklenmektedir. Yapılmak istenen bu
değişiklikle Toplu Konut İdaresi Başkanlığında gerekli organizasyon
değişiklikleri yapılarak işlerin daha etkin ve verimli yürütülmesini teminen toplam 54 kadro ihdas edilmek istendiği ifade
edilmiştir. Ancak, Komisyonda yapılan görüşmelerde, bu kadroların hâlen
çalışmakta olanlara tahsis edileceği belirtilmiştir. Bu ifadelerden, kuruma
önceden personelin alındığı anlaşılmaktadır. Kamudaki hantallıktan, personel
rejimindeki düzensizlikten, bürokratik oligarşiden bahseden AKP, hükûmet olunca bu çarpık düzenden nemalanmayı, eş dost
kayırmayı çarpıklığı gidermeye tercih etmektedir. Personel rejimine ilişkin
düzenlemeyi yapmamıştır, istihdam ve ücret rejimi tahrip edilmiştir. Ücret
rejimindeki esas problem, ücret düzeyinin düşüklüğü kadar ücretler arasındaki
adaletsizliktir.
İktidarca çok başarılıymış
gibi gösterilen TOKİ’ye ait çarpıklıkları, eş dost
kayırılmasını, yandaş müteahhit kayırılmasını, yapılan birçok inşaatın
kalitesizliği gibi konuları bu kürsüden örnekleriyle değerli konuşmacılar
anlattılar.
İnşaatların yüzde 40’ını üç
büyük şehirde yapıp âdeta şikâyetçi olunan iç göçe davetiye gönderen TOKİ’nin taşradaki durumu şu: Küçük kent ve kasabalarda
inşaat sektörünün belli bir ekonomik canlanma ve iş imkânı yaratması
gerekmektedir. İşin doğası bu ancak burada örnekleriyle de anlatıldı; müteahhit
dışarıdan onun beraberinde getirdiği işçi ve zanaatkâr dışarıdan, malzeme alımı
dışarıdan, yapı işçisi, betoncusu, demircisi, camcısı, marangozu, sıvacısı
dışarıdan. Bu durumda o küçük kent ve kasabaya faydası nerede? Oranın küçük
tasarrufları dışarından gelen yandaş müteahhit ve beraberindekilere transfer
ediliyor, işte olay bu.
TOKİ başarılı mı? Evet. Ama
hangi alanlarda başarılı? Yandaş müteahhit zengin etmekte başarılı, AKP’ye
miting alanı düzenlemekte başarılı, AKP’ye seçim konvoyu için müteahhit
araçları ve bindirilmiş seçmen kıtaları sağlamakta son derece başarılı.
Şimdi ben sizi biraz geriye
götüreceğim, hatırlayın 3 Ekim 2008 Aktütün Karakolu
baskını sonrasında verilen sözleri: Silahlı kuvvetlerin kritik bölgelerdeki
karakol inşaatları için Başbakanın talimatıyla TOKİ görevlendirilmişti. Terörün
yoğun olduğu, başta Irak sınırı olmak üzere, sınır karakollarıyla kritik iç
güvenlik karakol inşaatları TOKİ tarafından yapılacaktı. Aradan kaç ay geçti?
On yedi ay. Nerede karakollar? Yok.
Millî Savunma Bakanı, bu
yılın bütçe görüşmeleri öncesinde Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunuş
konuşmasında kendi ağzıyla ifade etmişti: “En kritik olan Irak sınırına TOKİ
elli dört sınır karakolu ve iki sınır taburu inşaatı yapacak, protokol öyle.”
Bunlardan sadece on bir adedinin inşaatına lütfen başlanabilmiş, bir tane biten
yok. Ne kadar sürede? On yedi ayda. Söyleyen kim? Millî Savunma Bakanı.
Millî Savunma bütçesi
görüşmelerinde Sayın Bakana kendi verdiği bu rakamların hesabını sordum, dedim
ki: “Yandaş müteahhitlere peşkeş çekilen konut yapımları Mehmetçik için
yapılacak karakollardan daha mı önemli?” Kaldı ki yapılacak karakol inşaatları
gökdelen değil, plaza değil, uydu kent hiç değil, 100-150
Mehmetçiğin güvenle içinde, rahatça barınabileceği basit binalar. Nerede TOKİ?
Yok. Toplam karakol inşaatı, sınır karakolları dâhil, yüz yetmiş dörttü, biten
bir tane karakol inşaatı var mı? Yok.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Sipahi, lütfen
tamamlayınız.
KAMİL ERDAL SİPAHİ (Devamla)
– Teşekkür ederim Başkanım.
Sınır karakollarının sadece
beşte 1’inin inşaatına lütfen başlanılmış. Hani TOKİ başarılıydı! Demek ki yandaş müteahhitlerin memnun edilmesi Mehmetçiğin
hayatından daha önemli. İstanbul’da on binlerce boş konut var ama
sınırda biten karakol yok. İşte TOKİ!
Önce müteahhit, sonra
Mehmetçik. Bu tablodan TOKİ’yle,
TOKİ’ye talimat verenlerin utanması gerekiyor. On
yedi ayda bir tek güvenli karakol inşaatı bitmesin, Mehmetçik sınırda hâlen
TOKİ karakolu beklesin ama timsah gözyaşları dökerek “Anaların gözyaşları
dinsin.”, “Şehitlerimiz, gazilerimiz yolumuzu aydınlatıyor.” nutukları, onlara
devam. Bunları gidin yandaş müteahhitlere anlatın çünkü onlardan başka inanacak
kimse kalmadı.
Yüce Meclise saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.
Önergeleri oylarınıza
sunuyorum…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) –
Karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN – Arayacağım.
Kabul edenler... Kabul
etmeyenler...
Elektronik cihazla oylama
yapacağım.
Üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, önergeler reddedilmiştir.
Şimdi okutacağım beş önerge
aynı mahiyettedir. Bu önergeleri okutup birlikte işleme alacağım. Önerge
sahiplerinin istemi hâlinde kendilerine ayrı ayrı söz
vereceğim.
Ayrıca, maddenin bitimine
kadar sürenin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Kabul edilmiştir.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1/762 esas numaralı kanun
tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de
geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Azize Sibel Gönül (Kocaeli)
ve arkadaşları
BAŞKAN – Diğer önergelerin
imza sahiplerini okutuyorum:
İkram Dinçer
Van
Veysi Kaynak
Kahramanmaraş
Mustafa Ataş
İstanbul
Yılmaz Tunç
Bartın
BAŞKAN – Komisyon önergeye
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
KÂTİBİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Hükûmet katılıyor mu?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ
(Bingöl) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Gerekçeleri
okutuyorum:
Gerekçe:
Dilin kullanımı açısından
teklif edilen ibarenin uygun olacağı düşünülmüştür.
Gerekçe:
Kanun dili açısından önerilen
ibarenin daha uygun olacağı düşünülmüştür.
Gerekçe:
Yapılan teklif ile ifadenin
daha uygun kullanılması amaçlanmıştır.
Gerekçe:
Yapılan teklif ile kanun
tekniği için ifadenin daha uygun kullanılması amaçlanmıştır.
Gerekçe:
Önerilen ibarenin daha uygun
düşeceği düşünülmüştür.
BAŞKAN – Önergeleri
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…Önergeler
reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Çalışma süremizin tamamlanmış
olması sebebiyle, alınan karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile
komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 24 Şubat 2010
Çarşamba günü saat 13.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati:
20.00
X.- KİT
KOMİSYONU RAPORU
1.- Kamu İktisadi
Teşebbüslerinin 2007 Yılı Denetimine İlişkin Raporu (Sayı: 0768) (x)