Normal 45115 2 9 2010-04-20T13:02:00Z 2010-04-20T13:02:00Z 1 42492 242211 TBMM 2018 568 284135 11.5606 Clean Clean 0 0 nk 0 nk 0 0 false false false 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

 

DÖNEM: 23                            CİLT: 61                    YASAMA YILI: 4

 

 

 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

64’üncü Birleşim

23 Şubat 2010 Salı

 

(Bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

İ Ç İ N D E K İ L E R

          

I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

       II.  - GELEN KÂĞITLAR

     III.  - YOKLAMA

      IV.  - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI

1.- Hakkâri Milletvekili Rüstem Zeydan’ın, Hakkâri ilinin ulaşım sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın 89’uncu kurtuluş yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’ın, hayvancılık sektörünün sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması ve  Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı

V. - AÇIKLAMALAR

1.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, hayvan yokluğundan et fiyatlarının süratle artmasına ilişkin açıklaması

2.- Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’ın, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in, gündem dışı konuşmasına verdiği cevaba ilişkin açıklaması

VI. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü’nün, (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonundan istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/184)

2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, (2/44) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/185)

B) Tezkereler

1.- (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1098)

2.- Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT) ile HABITAT Küresel Parlamenterleri Başkanlığınca, Brezilya’nın Rio de Janeiro Kentinde 17-24 Mart 2010 tarihleri arasında düzenlenecek olan 5’inci Dünya Kent Forumu ile 6’ncı Habitat Global Parlamenterleri Toplantısına davet edilen Ankara Milletvekili ve Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalga’nın davete icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1099)

3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Uganda Parlamentoları arasında Dostluk Grubu kurulmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1100)

C) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve 19 milletvekilinin, eğitimde toplumsal cinsiyet duyarlılığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/583)

2.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 24 milletvekilinin, turizm sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/584)

3.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 20 milletvekilinin, başta konut kredisi olmak üzere kredi geri ödemelerinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/585)

4.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz ve 20 milletvekilinin, Köyceğiz ilçesinde kurulacak hidroelektrik santralin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/586)

VII.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; (11/10) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun 25 Şubat 2010 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına  ilişkin Danışma Kurulu önerisi

VIII. - SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, liselerde madde bağımlılığı ve uyuşturucu araştırmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/705) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

2.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, inşaat girdilerindeki maliyetlerin azaltılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/741) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

3.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, akaryakıttaki vergilerin azaltılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/769) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

4.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, sabit gelirlilerin maaşlarının iyileştirilmesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/783) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

5.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, gübredeki KDV oranlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/810) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, TEDAŞ’ın vadesi geçmiş alacaklarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/876) Cevaplanmadı

7.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, vergi borcu nedeniyle yurt dışına çıkış tahdidi uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/880) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

8.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, elektrik zammı ile ilgili açıklamasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan sözlü soru önergesi (6/885) Cevaplanmadı

9.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, özelleştirme gelirlerine ve istihdama yönelik yatırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/886) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

10.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, kayıt dışı ekonomiye ilişkin sözlü soru önergesi (6/887) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

11.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, bir derneğin incelenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/976)  ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

12.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara yapılan yardımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/996) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

13.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Sultanhisar fidan yetiştirme üretim alanının ihalesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1000)  ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

14.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, THY Malatya merkez ofisinin kapatılmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1005) Cevaplanmadı

15.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, THY çağrı merkezindeki işten çıkarmalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1006) Cevaplanmadı

16.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, sulamada kullanılan elektrik borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1017) Cevaplanmadı

17.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, ek ödemeler sonrasında kamu çalışanları arasındaki ücret dengesizliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1036) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

18.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, THY dış hat seferlerinde bazı gazetelerin alınmadığı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1039) Cevaplanmadı

19.-  Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, vergi cenneti ülkeler listesinin ilanına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1045) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

20.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, THY’daki çağrı merkezlerinde çalışanlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1047) Cevaplanmadı

21.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, çiftçilere gübre ve mazot avantajı sağlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1073) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

22.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, bazı KİT personelinin ücretini düşüren bir Tebliğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/1128) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

23.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, esnafa sicil affı çıkarılmasına ve inşaat sektörünün canlandırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1131) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

24.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, İstanbul’daki hizmet binasının taşınmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1195) Cevaplanmadı

25.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, hazırlandığı iddia edilen bir kanun tasarısı taslağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1202) Cevaplanmadı

26.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, personel arasındaki ücret farklılıklarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1204) Cevaplanmadı

27.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, denetim tazminatı alamayan bazı personele ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1205) Cevaplanmadı

28.- Mersin Milletvekili Akif Akkuş’un, otuz yaş üstü araç sahiplerinin sorunlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1223) Cevaplanmadı

29.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bir medya grubuna verilen vergi cezasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1279) Cevaplanmadı

30.-  Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, “varlık barışı” uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1284) Cevaplanmadı

31.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bütçe revizyonuna ve temel ihtiyaç maddelerinde KDV indirimine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1326) Cevaplanmadı

32.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, yapılandırılan vergi borçlarını ödeyemeyenlerin durumuna ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1348) Cevaplanmadı

33.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep TEDAŞ Müdürlüğünün oluşturduğu kaynağa ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1369) Cevaplanmadı

34.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1452) Cevaplanmadı

35.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1453) Cevaplanmadı

36.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1454) Cevaplanmadı

IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)

3.- Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Recai Berber ve 5 Milletvekilinin, 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporları (1/762, 2/475) (S. Sayısı: 455)

 X.- KİT KOMİSYONU RAPORU

1.- Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2007 Yılı Denetimine İlişkin Raporu (Sayı: 0768)

XI.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, ilaçların marketlerde satışına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/11759)

2.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhan’ın, zeytincilikteki bazı sorunlara,

Üzüm üreticilerinin desteklenmesine,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/11786),  (7/11787)

3.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, özel öğrenci yurtlarının denetimine ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11807)

4.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın, öğrencilere yönelik cinsel istismar olaylarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11834)

5.- İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter’in, bir köydeki öğretmen yetersizliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11836)

6.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, iş bırakma eylemine katılan kamu görevlilerinin durumuna ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11837)

7.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Pendik’teki bir lisenin öğretmen kadrolarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11839)

8.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, felsefe dersindeki müfredat değişikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11840)

9.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11841)

10.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Kayseri’deki süt destekleme ödemelerine,

- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, meyveli yoğurtlara,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/11854), (7/11855)

11.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, okul mekanlarının kiraya verilmesine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11860)

12.-  Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, çiftçilerin desteklenmesine ve elektrik borçlarına ilişkin Başbakandan sorusu Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı  (7/11870)

13.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınmasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/11926)

14.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, bir desteklemede yapılan fazla ödemelere,

- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, tarım sektöründeki büyümeye,

 Ziraat Bankasının özelleştirilmesine,

 Tarımsal ham madde ithalatındaki artışa,

 Tarım ve kırsal kalkınmaya ayrılan kaynağa,

- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Doğu Anadolu Bölgesi’nde hayvancılığın desteklenmesine,

- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Erzurum’daki bazı yatırımlara,

İlişkin  soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/11945),  (7/11946), (7/11948), (7/11949), (7/11950), (7/11947), (7/11951)

15.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bazı illerdeki esnafa kredi desteği sağlanmasına ilişkin sorusu ve  Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/11964)

16.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Zonguldak’ın genel bütçeye katkısına ve aldığı paya ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/11971)

17.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Bozyazı ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin sorusu ve  Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun  cevabı (7/11989)

18.- Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş’ın, istihdam şekillerine göre öğretmen sayılarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun cevabı (7/12024)

19.- İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız’ın, RTÜK’ün verdiği cezalara ilişkin Başbakandan sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12040)

20.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, GAP kapsamındaki sulanacak alanların azaltılmasına ilişkin Başbakandan  sorusu ve  Devlet  Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/12048)

21.- İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız’ın, TRT’deki kadrolaşma iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12051)

22.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, SGK’nın trafik kazaları tedavi bedelleriyle ilgili genelgesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12059)

23.- Siirt Milletvekili Osman Özçelik’in, eczanelerin uğradığı iddia edilen zarara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12062)

24.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, bir vakfın yönetimine ilişkin  sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12067)

25.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’nin yeni haber kanalında görev yapacak personele ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı   (7/12068)

26.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Kırklareli’nin genel bütçeden aldığı paya ve katkısına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/12080)

27.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, bir serbest bölge kurulmasına ilişkin sorusu ve  Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/12106)

28.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, GAP’taki ödenek ve tahsislere ilişkin Başbakandan   sorusu ve  Devlet  Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı (7/12133)

29.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Kırklareli’deki prim borçlularına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12148)

30.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Anadolu Ajansının bir haberine ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12165)

31.- Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal’ın, Anadolu Ajansına personel alımına ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12166)

32.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te kapanan işyerlerine ilişkin sorusu ve  Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/12217)

33.- Edirne Milletvekili Rasim Çakır’ın, küçük esnaf ve sanayicilerin sorunlarına ilişkin sorusu ve  Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/12221)

34.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, SGK’nın eczanelere yaptığı ödemelere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12259)

35.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, sosyal güvenlik kapsamındaki nüfusa ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12261)

36.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, maluliyet aylığı bağlanmayan bir kişiye ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12265)

37.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, çalışanların rapor ücretlerinin ödenmesinde yaşanan bir soruna ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı  (7/12266)

38.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, yayınların takip ve kaydına yönelik bir projeye ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı   (7/12277)

39.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’nin yaptığı bir sınava ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12278)

40.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, TRT’nin yaptığı bir sınava ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı  (7/12279)

41.- Zonguldak Milletvekili Ali Koçal’ın, TRT’nin bazı giderlerine ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12280)

42.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, TRT’nin yaptığı bir sınava ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12281)

43.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, Anadolu Ajansının bir haberine ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/12338)

44.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’taki OSB’lere aktarılan kaynağa ilişkin sorusu ve  Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı (7/12402)

45.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, 2022 sayılı Yasa kapsamında aylık alanlara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/12477)

46.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, eşinin GATA ziyareti girişimine ilişkin Başbakandan sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in  cevabı (7/12535)


I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 13.00’te açılarak üç oturum yaptı.

 

Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, Van ilindeki enerji yatırımlarına,

Adana Milletvekili Nevingaye Erbatur, Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 84’üncü yıl dönümüne,

Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, kömür, doğal gaz veya tüp gaz ile kullanılan soba, şofben benzeri eşya kaynaklı gaz zehirlenmesinden meydana gelen ölüm olaylarına,

İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.

 

Kütahya Milletvekili Alim Işık, Kütahya-Balıkesir hattında çalışan posta treninin kaldırılması sonucunda Tavşanlı ilçesine bağlı Balıköy beldesi ve civarındaki otuz beş köyün mağduriyetine ve Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesine YÖK tarafından akademik ve idari kadro verilmemesine ilişkin bir açıklamada bulundu.

 

İtalya Temsilciler Meclisi Başkanı Gianfranco Fini’nin davetine icabet edecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mehmet Ali Şahin’in beraberindeki Parlamento heyetini oluşturmak üzere siyasi parti gruplarınca ismi bildirilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

 

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Adına Grup Başkan Vekilleri Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un “Demokratik Açılım” olarak adlandırılan proje kapsamında gizli görüşmelerde bulunduğu, terör örgütü mensupları hakkındaki yargı sürecini etkilediği iddiasıyla İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/10) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündeme alınıp alınmayacağı konusundaki ön görüşme gününün Danışma Kurulu tarafından tespit edilip Genel Kurulun onayına sunulacağı;

Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 19 milletvekilinin, TOKİ projelerinde yaşanan sorunların (10/579),

Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 21 milletvekilinin, Tokat esnafının sorunlarının (10/580),

Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 milletvekilinin, Gaziantep’te göç alımından doğan sorunların (10/581),

Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve 19 milletvekilinin, asgari ücret uygulamasının doğurduğu sorunların (10/582),

Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı;

Açıklandı.

 

Sivas Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Genel Kurulun 2/2/2010 tarihli 55’inci Birleşiminde yeniden kurulan (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine gruplarınca aday gösterilen milletvekilleri seçildi.

Başkanlıkça, Komisyonun, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yapmak üzere toplanacağı gün, saat ve yere ilişkin duyuruda bulunuldu.

 

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:

1’inci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/324) (S. Sayısı: 96),

2’nci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/499) (S. Sayısı: 321),

Görüşmeleri komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.

 

3’üncü sırasında bulunan, Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Recai Berber ve 5 Milletvekilinin, 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporlarının (1/762, 2/475) (S. Sayısı: 455) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak 3’üncü maddesine kadar kabul edildi.

 

Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş:

Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in,

Sinop Milletvekili Engin Altay’ın,

İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu:

Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın,

Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın,

Grubuna;

Devlet Bakanı Egemen Bağış, Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Hükûmete,

Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Devlet Bakanı Egemen Bağış ve Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına;

Sataşması nedeniyle birer konuşma yaptılar.

 

23 Şubat 2010 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 19.52’de son verildi.

 

                                                                       

 

 

Nevzat PAKDİL

 

 

 

Başkan Vekili

 

 

Yusuf COŞKUN

 

Yaşar TÜZÜN

 

Bingöl

 

Bilecik

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

 

Fatih METİN

 

 

 

Bolu

 

 

 

Kâtip Üye

 

No.: 84

II.- GELEN KÂĞITLAR

19 Şubat 2010 Cuma

Tasarılar

1.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Pakistan’da Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) Tarafından Program Koordinasyon Ofisi Kurulmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/807) (Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.02.2010)

2.- Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/808) (Plan ve Bütçe ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.02.2010)

3.- Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Enerji İdaresi Arasında Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/809) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.02.2010)

Teklifler

1.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 17 Milletvekilinin; 5947 Sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Yürürlüğe Girmesi Sonucunda Kapanan Özel Muayenehane ve Polikliniklerde Çalışan Yardımcı Sağlık Personelinin ve Diğer Personelin 657 Sayılı Kanunun 4 üncü Maddesinin (B) Fıkrası Uyarınca İstihdam Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/606) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 05.02.2010)

2.- Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ve Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 5 Milletvekilinin; Yükseköğretim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/607) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.02.2010)

3.- Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis’in; Sivas İl Merkezindeki Madımak Otelinin “İbret Müzesi” Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/608) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.02.2010)

4.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş ve 4 Milletvekilinin; 17/3/1981 Tarihli ve 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/609) (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 11.02.2010)

5.- Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in; Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/610) (Adalet ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.02.2010)

6.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in; 1937-1938 Yıllarında Tunceli İlinde Yapılan Askeri Harekatta Zarar Görenlerin Zararlarının Karşılanması Hakkında Kanun Teklifi (2/611) (Plan ve Bütçe ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.02.2010)

7.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin; 2022 Sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/612) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.02.2010)

Rapor

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2007 Yılına Ait Bilanço ve Netice Hesapları ile Faaliyet Raporlarından Denetimleri Tamamlananlara Dair Raporu (Sayı 0768) (Dağıtma tarihi: 19.02.2010) (Rapor, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 23.02.2010 Tarihli 64 üncü Birleşim Tutanak Dergisine Eklenecektir.)

 

No.: 85

22 Şubat 2010 Pazartesi

Rapor

1.- Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerin Dış Ticaret Müsteşarlığına Ait Bölümünde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/802) (S. Sayısı: 476) (Dağıtma tarihi: 22.2.2010) (GÜNDEME)

Sözlü Soru Önergeleri

1.-    Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, yangın söndürme araçlarının kira bedeline ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/1846) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

2.-    Mersin Milletvekili Akif Akkuş’un, Çukurova Havaalanı inşasına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1847) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

Yazılı Soru Önergeleri

1.-    İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in, TEKEL bünyesindeki bir şirketin yönetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12592) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

2.-    Hakkari Milletvekili Hamit Geylani’nin, bir olayla ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12593) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

3.-    Sinop Milletvekili Engin Altay’ın, okullarla ilgili bazı verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12594) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

4.-    Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, bir belediyenin yaptığı itfaiye eri alımı sınavına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12595) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

5.-    Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın, İlber Ortaylı’nın bir konuşmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12596) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

6.-    Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, bazı özelleştirmelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12597) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

7.-    Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, konut ve taşıt kredisi kullanıcılarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12598) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

8.-    İstanbul Milletvekili Ümit Şafak’ın, Sinop’taki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12599) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

9.-    İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Tire-Yenişehir Göleti projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12600) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

10.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Menemen ilçesindeki bazı köylerin su sorununa ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12601) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

11.-  Hakkari Milletvekili Hamit Geylani’nin, Hakkari’de dağıtılan kömürlere ve hava kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12602) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

12.-  İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, kadın istihdamına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12603) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

13.-  İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Marmaray Projesinde arkeolojik kazılarda çalışanların durumuna ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12604) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

14.-  Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, parti binalarına yönelik saldırılara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12605) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

15.-  Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, özel güvenlik bürolarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12606) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

16.-  Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Van’da boşaltılan köylere geri dönüşe ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12607) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

17.-  Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Uludere’de bir minibüsün taranması olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12608) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

18.-  Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Tut ilçesinde ham toprak vasıflı arazilerin kiraya verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12609) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

19.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Menemen ilçesindeki bazı köylerin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12610) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

20.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, İzmir İl Özel İdaresine ait araç ve makine parklarının kullanımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12611) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

21.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Tire ilçesinin bazı köylerindeki sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12612) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

22.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Tire ilçesindeki bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12613) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

23.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Tire ilçesindeki bir köyün sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12614) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

24.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Menemen ilçesindeki bir köyün yol ve okul sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12615) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

25.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Menemen’deki bir köyün bazı sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12616) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

26.-  Muğla Milletvekili Metin Ergun’un, Menteşe Beldesindeki bir cadde isminin değiştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12617) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

27.-  Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, Uludere’de bir minibüsün taranması olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12618) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

28.-  Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, bazı mali verilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12619) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

29.-  Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Antalya’da belediyelerin aldığı Hazine yardımlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12620) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

30.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, elektrik borçlarının faturalandırılmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12621) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

31.-  Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, bazı belediyelerin aldıkları Hazine yardımına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12622) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

32.-  Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, Sinop’taki belediyelere yapılan Hazine yardımlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12623) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

33.-  Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı’nın, Balya ilçesindeki lise binası ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12624) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

34.-  İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, bir soruşturma raporuna ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12625) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

35.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ankara’da otopark olarak kiraya verilen okul bahçelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12626) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

36.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa OSB’deki faaliyetlere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12627) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

37.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Manisa Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünün ürün nakli denetimlerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/12628) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

38.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, çilek fidesi desteğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12629) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

39.-  Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, İpsala’daki arazi dağıtım projesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12630) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

40.-  Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, İstanbul’daki bazı projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12631) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

41.-  Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, THY seferlerindeki gecikmelere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12632) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

42.-  Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, doğalgaz ve petrol ithalatına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12633) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

43.-  Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, GAP’a ayrılan kaynağa ve sulama kanallarına ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/12634) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

44.-  Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Kürtçe Kuran meali çalışmasına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi (7/12635) (Başkanlığa geliş tarihi: 09/02/2010)

45.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’tan yapılan ihracata ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Zafer Çağlayan) yazılı soru önergesi (7/12636) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

46.-  Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, öğretmenlere özel tatil kampanyasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12637) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)

47.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ankara 19 Mayıs Stadyumunun kapı girişlerine otopark yapılmasına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/12638) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)


Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, hakkında soruşturma açılan kamu görevlilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11730)  

2.-    İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, ekonomik ve sosyal durum ile yapılan zamlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11731)  

3.-    Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, Türk Kızılay’ı ile ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11733)  

4.-    Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, Ordu-Giresun havaalanı çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11735)  

5.-    İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert’in, kod uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11736)  

6.-    Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın, TEKEL işçilerinin taleplerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11737)  

7.-    Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, tarım arazilerinin yabancı üreticilere kiraya verileceği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11740)  

8.-    Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, terör mağdurlarının istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11741)  

9.-    Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, suikast ihbar ve iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11742)  

10.-  Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, okuma-yazma bilmeyenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11751)  

11.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, memurlarla ilgili bir açıklamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11757)  

12.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11758)  

13.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Ermenistan ile imzalanan protokollere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11768)  

14.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, UNESCO Başkanlık seçimi ile ilgili iddialara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11769)  

15.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11770)  

16.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, polisin bir kişiye şiddet uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11771)  

17.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, 1 Mayıs’taki olaylarda polisin bir müdahalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11772)  

18.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11773)  

19.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, polislerin karıştıkları iddia edilen bazı olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11774)  

20.-  Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, gıda üreten ve dağıtan firmaların denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11775)  

21.-  İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11776)  

22.-  Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’nin, görev şehidi yakınlarının kamuda istihdamının sağlanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11777)  

23.-  Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Muş Valisinin bir açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11778)  

24.-  Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’nin, özelleştirme dolayısıyla geçici personel istihdamına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11780)  

25.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, İstanbul Metropolitan Planlama Merkezinin ulaşım planlamasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11788)  

26.-  Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11789)  

27.-  İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, otoyol ve köprülere yapılan zamlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11790)  

28.-  Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars-Akyaka tren seferlerinin durdurulmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11791)  

29.-  İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, tren kazalarına ve demiryolları yönetimine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11792)  

30.-  Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Çelikhan-Adıyaman-Yeşilyurt-Malatya yoluna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11793)  

31.-  Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, tasarruf tedbirlerine ve yeni alınan makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11802)  

32.-  Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak’ın, bazı belediyelere terk veya tahsis edilen gayrimenkullere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11803)  

33.-  İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, suikast iddialarına ve bir köşe yazısında belirtilen organizasyona ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11804)  

34.-  İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, eczanelere ve ilaç satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11805)  

35.-  İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Seferberlik Tetkik Kurulundaki aramaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11806)  

36.-  Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara’daki hava kirliliğine ve kullanılan yakıtlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11809)  

37.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Pazarlar ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11816)  

38.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Tavşanlı ilçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11817)  

39.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, akaryakıt tüketimi ve kaçakçılığı ile vergilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11818)  

40.-  Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, yapılması planlanan bir hidroelektrik santrale ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11819)  

41.-  İstanbul Milletvekili Ümit Şafak’ın, İstanbul’da itfaiye hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11820)  

42.-  Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, bir köy yolundaki köprü ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11821)  

43.-  İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Manisa-Selendi’de yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11822)  

44.-  Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Manisa-Selendi’de meydana gelen olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11823)  

45.-  Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, bir katlı otopark inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11824)  

46.-  İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11825)  

47.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, sağlık hizmetlerinde yeşil kartlılardan katkı payı alınmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11829)  

48.-  İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11830)  

49.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Niksar ve Ordu-Akkuş yollarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11856)  

50.-  Sinop Milletvekili Engin Altay’ın, yerel internet sitelerinin desteklenmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11857)  

51.-  Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Türk Telekom’un gayrimenkullerine ve STK’lara bedelsiz verilen arazilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11858)  

52.-  İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11859)  

53.-  Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, Suriye ile gümrüksüz mal ithaline ve taşınmaz sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11867)  

54.-  Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, terör örgütü yandaşlarının çıkardıkları olaylara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11868)  

55.-  Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu’nun, Teşvik Yasasına ve krizin bazı etkilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11869)  

56.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kurban kesimi organizasyonlarındaki yolsuzluklara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11871)  

57.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir HES projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11881)   

58.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Simav ilçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11882)  

59.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Şaphane ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11883)  

60.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Çavdarhisar ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11885)  

61.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Tavşanlı ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11886)  

62.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Pazar ilçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11887)  

63.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Bolu’daki hava kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11889)  

64.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Doğu Anadolu’daki kömür kaynaklı hava kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11890)  

65.-  Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’ın, teşvik uygulamalarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/11892)  

66.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, istihdam sağlayanların desteklenmesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/11893)  

67.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, teşvik uygulamalarının süresinin uzatılmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/11894)  

68.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bazı santrallerin özelleştirilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11898)  

69.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, akarsu santrallerinin özelleştirilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11899)  

70.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik çalışmalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11900)  

71.-  Ardahan Milletvekili Ensar Ögüt’ün, bazı illerdeki doğalgaz çalışmaları ile odun ve kömür fiyatlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11901)  

72.-  Mersin Milletvekili Behiç Çelik’in, Mersin’deki terör eylemlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11902)  

73.-  Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Ankara’da bazı ulaşım noktalarındaki güvenlik hizmetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11903)  

74.-  Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak’ın, bir karakol yakınlarında meydana gelen patlama olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11904)  

75.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Jandarma Er Eğitim Tabur Komutanlığının taşınmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11905)  

76.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün su sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11906)  

77.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, nüfus kaydı bulunmayan çocuklara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11907)  

78.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün bazı ihtiyaçlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11908)  

79.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köy yolundaki köprü ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11909)  

80.-  Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, yol, köprü ve otoyolların özelleştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11916)  

81.-  Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, tahmini bütçe gelirlerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11917)  

82.-  İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, bazı bakanlara yeni makam aracı alınmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11918)  

83.-  Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, okul adlarından unvanların kaldırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11919)  

84.-  Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin çocuk yardımı ödeneğindeki bir duruma ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11920)  

85.-  Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, şehit unvanlarının okul isimlerinden kaldırılacağı iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11921)  

86.-  Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, ek ders ücretindeki bazı uygulamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11922)  

87.-  Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş’ın, okullar arasındaki nitelik ve nicelik farklılaşmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11923)  

88.-  Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis’in, eğitim hakkından yararlanamayan öğrencilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11924)  

89.-  Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat’ta takdirname verilen öğretmenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11925)  

90.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’daki bazı eğitim ihtiyaçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11927)  

91.-  Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Batman Belediyesinin vergi borcundan dolayı satışa çıkarılan okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11928)  

92.-  Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, okul adlarından şehit unvanlarının çıkartılacağı iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11929)  

93.-  Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, izinsiz açılan özel öğrenci yurtlarına yönelik yaptırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11930)  

94.-  Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin, Şanlıurfa Havalimanındaki İLS cihazına ve İzmir uçuşlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11952)  

95.-  İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in, kaldırılan tren seferlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11953)  

96.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kurulacak küresel lojistik köylerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11954)  

97.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bazı tren seferlerinin kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11955)  

98.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kent İçi Ulaşım Kurumu kurulmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11956)  

99.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bazı otoyol projelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11957)  

100.-                Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, ulaştırma sektörü kaynaklı karbondioksit salınımına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11958)  

101.-                Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, bölünmüş yollar üzerindeki esnafın mağduriyetine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11959)  

102.-                Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, bir kısım tren seferlerinin iptal edilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11960)  

103.-                Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, Çin’de Uygur Türklerinin yaşadığı bölgedeki uygulamalara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11961)  

104.-                Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, SYDF’den yardım alan toplum kalkınma projelerine ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/11962)

No.: 86

23 Şubat 2010 Salı

Sözlü Soru Önergesi

1.-    Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Polis Meslek Yüksek Okullarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1848) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

                                                      

Yazılı Soru Önergesi

1.-  İzmir Milletvekili Recai Birgün’ün, Elazığ Valisinin bir konuşmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12639) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

2.-  İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Köy Kanunu ile ilgili çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12640) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

3.-  İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Paşabahçe-Beykoz İçki Fabrikasının satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12641) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

4.-  Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, valilerle yapılan toplantıya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12642) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

5.-  Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, kırmızı et sektöründeki sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12643) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

6.-  İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, yerel yönetimlerin gelirlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12644) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

7.-  İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, mahalle muhtarlığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12645) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

8.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, geçirdiği bir trafik kazasıyla ilgili açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12646) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

9.-  Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu’nun, TÜİK’in yoksulluk sınırı verilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12647) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

10.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, SGK’nın trafik kazası geçirenlerin sağlık giderlerini ödememesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12648) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

11.- Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu’nun, TEKEL varlıklarının satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12649) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

12.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana’daki yapı denetim kuruluşlarına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/12650) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

13.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, yapı denetim kuruluşlarına ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/12651) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

14.-  Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, İstanbul Çevre Düzeni Planına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12652) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

15.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Osmaniye’deki atık su bertarafına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12653) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

16.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Adana’daki atık su bertarafına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12654) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

17.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, atık suların bertarafına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12655) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

18.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, su kaynaklarında açılan kum ocaklarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12656) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

19.- Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, Kırklareli-Lüleburgaz’da düzenli depolama tesisi kurulmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12657) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

20.- Zonguldak Milletvekili Ali Koçal’ın, bir işletme müdürlüğünün alımlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12658) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

21.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, BOTAŞ çalışanlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12659) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

22.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Melikgazi Belediyesi sınırları içerisindeki yerlerin emlak vergisi değerlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12660) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

23.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Adıyaman-Kahta’da yaşanan bir olaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12661) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

24.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Kocasinan Belediyesi sınırları içerisindeki yerlerin emlak vergisi değerlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12662) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

25.-  Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, ASKİ’nin uygulamalarından zarar görecek köylere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12663) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

26.- Çankırı Milletvekili Ahmet Bukan’ın, Çankırı’da muhtarların eksik ödenen maaşlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12664) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

27.-  Manisa Milletvekili Şahin Mengü’nün, İstanbul Üniversitesi Rektörünün makam aracına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12665) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

28.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa’da okulların depreme karşı güçlendirilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12666) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

29.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Diyarbakır’daki ikili eğitime ve sınıflardaki ortalama öğrenci sayılarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12667) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

30.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa’daki ikili eğitime ve sınıflardaki ortalama öğrenci sayılarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12668) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

31.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Ankara’da açılışı yapılan okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12669) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

32.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, ilköğretim okullarına aktarılan kaynağa ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12670) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

33.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Mardin’deki ikili eğitime ve sınıflardaki ortalama öğrenci sayılarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12671) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

34.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Siirt’teki ikili eğitime ve sınıflardaki ortalama öğrenci sayılarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12672) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

35.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Açıköğretim Fakültesi laborant ve veterinerlik önlisans programına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12673) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

36.- Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, belediyelere yapılan mali yardımlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12674) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

37.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, satılan kamu mallarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12675) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

38.- Edirne Milletvekili Bilgin Paçarız’ın, Edirne’deki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12676) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

39.- Ordu Milletvekili Rahmi Güner’in, raf ömrü uzatılan bir ilacın kullanımına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12677) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

40.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Açıköğretim Fakültesi laborant ve veterinerlik önlisans programından mezun olan personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12678) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

41.-  Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, domuz gribiyle ilgili iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12679) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

42.- Çankırı Milletvekili Ahmet Bukan’ın, sözleşmeli personele kadro verilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12680) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

43.- Çankırı Milletvekili Ahmet Bukan’ın, Çankırı’daki hekim ve hekim başına düşen hasta sayılarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12681) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

44.- Çankırı Milletvekili Ahmet Bukan’ın, H1N1 aşılarının kullanımına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12682) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

45.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Antalya’daki devlet hastanelerinin personel ve yatak sayılarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12683) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

46.- Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, Sivas’ın bir proje kapsamına alınmamasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12684) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

47.- Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner’in, Eğirdir’deki elma üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12685) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

48.-  Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, Çanakkale’deki yolların iyileştirilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12686) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

49.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, TEKEL işçilerinin kıdem tazminatlarının yatırıldığı hesaplara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/12687) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

50.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, yapısal risk taşıyan stadlara ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/12688) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

51.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili bir habere ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/12689) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

52.- Bursa Milletvekili Abdullah Özer’in, Bursa Adli Tıp Kurumunun yerinin değiştirilmesine ve personel ihtiyacına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12690) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

53.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, Anadolu Ajansı ile Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü arasındaki personel hareketlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/12691) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

54.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’daki tarihi Kayaaltı Sığınağının korunmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/12692) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

55.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Adıyaman-Kahta’da yaşanan bir olaya ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/12693) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/02/2010)

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve 19 Milletvekilinin, eğitimde toplumsal cinsiyet duyarlılığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/583) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.1.2010)

2.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 24 Milletvekilinin, turizm sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/584) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.1.2010)

3.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 20 Milletvekilinin, başta konut kredisi olmak üzere kredi geri ödemelerinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/585) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.1.2010)

4.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz ve 20 Milletvekilinin, Köyceğiz İlçesinde kurulacak hidroelektrik santralin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/586) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.1.2010)

Geri Alınan Yazılı Soru Önergesi

1.- Muğla Milletvekili Metin Ergun, Menteşe Beldesindeki bir cadde isminin değiştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesini 23/02/2010 tarihinde geri almıştır (7/12617)

23 Şubat 2010 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Murat ÖZKAN (Giresun)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64’üncü Birleşimini açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Beş dakika süre veriyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz Hakkâri ilinin ulaşım sorunları hakkında söz isteyen Hakkâri Milletvekili Rüstem Zeydan’a aittir.

Buyurun Sayın Zeydan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Hakkâri Milletvekili Rüstem Zeydan’ın, Hakkâri ilinin ulaşım sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

RÜSTEM ZEYDAN (Hakkâri) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Hakkâri ilimizin ulaşım öncelikleri konusunda gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Hakkâri ilimiz Türkiye’mizde iki ülkeye sınırdaş olan ender illerden bir tanesidir; bir tanesi Edirne ilimizdir, bir diğeri de Hakkâri ilimizdir. Hakkâri ilimizin bir tarafı İran, bir tarafı Irak devletidir.

Hakkâri ilinin bir özelliği daha vardır saygıdeğer arkadaşlar: Aynı yoldan girer, aynı yoldan çıkmak zorundasınız. Hakkâri’nin başka bir çıkış alanı yoktur. Hakkâri, ülkemizin sağ alt köşesidir, gerçekten de gönlümüzün sağ alt köşesidir.

Hakkâri ilinin ulusal ve uluslararası kara yolu ağı vardır. Dolayısıyla da Hükûmetimizin bu ulaşım öncelikleri konusunda neler yaptığını birkaç cümleyle sizlere arz etmek ve sizlerle paylaşmak isterim. Van ilimizden Hakkâri ilimize kadar 200 kilometrelik bir kara yolu ağımız vardır. Bu hem ulusal hem uluslararası kara yolu ağıdır ve Yüksekova’mız üzerinden Esendere Gümrük Kapısı ve İran’a açılır. Gene Yüksekova üzerinden Şemdinli ilçemize gidip Irak’a açılan bir kapısı vardır, gerçi faal değildir. Gene Çukurca ilçemiz üzerinden Irak’a açılan bir başka kara yolu ağı vardır. Bu nedenledir ki bu sene Hükûmetimizin içtenlikli desteğiyle bölünmüş yol programına alındı ve geçen sene de Yüksekova-Yeniköprü yol ayrımı zaten 2A  standardına yükseltilmiş bir yatırım programı içerisinde yerini almıştı. 

Eski karayolcular çok iyi bilirler ki Karayollarının girişinde şöyle der: “Gidemediğin yer senin değildir.” Ama Hakkâri’ye onlarca kez, yüzlerce kez -devletin yatırımları, gerçekten, geçmişte yetersiz olsa da bugün bile yetersiz olsa da- devletimiz, milletimiz, hükûmetlerimiz ve özellikle de son cumhuriyet Hükûmeti olan AK PARTİ Hükûmeti şefkatli elini uzatmıştır. Bütün hemşehrilerim adına kendilerine içtenlikli şükranlarımı arz ediyorum.

Sayın Başbakanımız üç kere ilimizi şereflendirmişlerdir ve her gelişinde Hakkâri’yi bir başka görmüşlerdir.

Hakkâri, gerçekten, üniversitesi ilk kez kurulan illerin başında gelmektedir. İşte bu kara yolu ağı, Üniversitenin gelişimi konusunda, Üniversitenin uluslararası arenada yani Irak ve İran coğrafyasına da hitap edebilecek bilgi alışverişinde önemli bir altyapı gerekçesi olabilir. Hakkâri Üniversitesini bu anlamda da değerlendirmekte çok büyük fayda vardır.

Bunun ötesinde, hava ulaşımı da yine bu Hükûmet döneminde gelmiştir. Yüksekova havaalanımız ihale edilmiş, mart ayı içerisinde yer teslimi yapılacaktır. İşte bu havaalanı, ilimizin ve de gerçekten ülkemizin komşularıyla olan ilişkilerini, ticari, sınai, kalkınma ve yatırıma dönük ilişkilerini, özellikle de eğitim başlıklı ilişkilerini ciddi anlamda, pozitif anlamda etkileyecektir. O yüzdendir ki kara yolları ağı bizim için çok anlamlı ve çok önemlidir.

Bununla birlikte, yine Hükûmetimizin döneminde hava ambulans sistemi yine bir başka ulaşım aracı olarak ilimizde sıkça, istemediğimiz hâlde -tabii, hastalarımız için kullandığımız için böyle ifade ediyorum- ama sıkça vatandaşlarımıza hizmet etmektedir. Bu kara yolları ağı içerisinde, Van’dan Hakkâri’ye kadar olan kara yolları ağı içerisinde -bölgeyi gören arkadaşlarımız bilecektir ki- Güzeldere diye bir mevkimiz vardır. Dün de ben o bölgeden geçerken… Senenin on iki ayı coğrafyası çok haşin, kış şartları çok yoğun olan bir bölgedir. Bu bölgenin de, Güzeldere bölgesinin de yine bu arz ettiğim kara yolu çerçevesinde bir tünel şeklinde dizayn edilmesi yatırıma girmiştir. 6,3 kilometre uzunluğunda bir tüneldir ve gerçekten de bölgeye müthiş bir katkı ve müthiş pozitif bir destek sağlayacaktır. Dolayısıyla da ilimizde yapılacak ulaşım alanındaki her türlü yatırım bize her türlü şekilde pozitif anlamda ülkenin bir katma değeri olacaktır.

Bu anlamda, destek veren, bu yatırıma gönül veren, bu yatırıma içtenlikle duygularını ifade eden herkese hemşehrilerim adına içtenlikle şükranlarımı sunuyorum.

Hakkâri ilimizin gönüllere çok yakın ama gözlerden uzak olan bu coğrafyasının ülkemizin diğer coğrafyalarıyla bir yeknesaklık teşkil ettiğini, duygusal anlamda da bir bağlılık olduğunu, bu kara yoluyla ziyaret etmek isteyen arkadaşlarımızın…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Zeydan, lütfen tamamlayınız.

RÜSTEM ZEYDAN (Devamla) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

…bunu gözlemleyeceğine yürekten inanıyorum ve diyorum ki Hakkâri ilimiz, gerek coğrafi gerek sınai gerek ticari gerekse de kültürel yapısı ve gerçekten de görülmeye değer coğrafyasıyla ülkemizin müstesna bir köşesidir. Bütün arkadaşlarımızı, bütün vatandaşlarımızı senede bir kere de olsa Hakkâri’mize bekliyoruz; bizleri şereflendireceklerdir, bizleri onurlandıracaklardır. Onlara gönül kapımız açıktır. Hemşehrilerim adına herkesi, hepinizi davet ediyorum.

Çok teşekkür ediyorum, sevgi dolu saygılarımı sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Zeydan.

Gündemdışı ikinci söz Ardahan ilinin kurtuluş yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’e aittir. (CHP sıralarından alkışlar)

Buyurun Sayın Öğüt.

2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Ardahan’ın 89’uncu kurtuluş yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bugün Ardahan’ın 89’uncu kurtuluş yıl dönümü. Buradan, Edirne’den Ardahan’a kadar bütün vatandaşlarımı saygılarımla selamlıyorum. Bu toprakları vatan yapan bütün şehitlere rahmet diliyorum.

Değerli arkadaşlar, seksen dokuz yıl önce Ardahan kurtuldu. 1876-77 yılında Osmanlı-Rus Savaşı’nda işgal oldu, 23 Şubat 1921’de kurtuldu. Ancak Ardahan, kırk üç yıl Rus işgali altında kaldı, bu kadar zulüm görmedi, bu kadar ekonomik sıkıntı çekmedi, bu kadar göç vermedi -işgal altında bile göç vermedi- bu kadar Ardahan halkı yoksullaşmadı, bu kadar Ardahan halkı işsiz kalmadı. Şu anda Ardahan’da ekonomik anlamda kurtuluş olması lazım.

Posof Sınır Kapımız çalışmıyor, maalesef Posof yolu bile kapalı. 1996’da mazot ticareti serbest bırakıldı, 96’da mazot ticareti kapatıldı. 750 aile tanker almıştı, 750 aile iflas etti, herkesin evine icra gitti.

Çıldır Aktaş Kapısı hâlen açılmadı, hâlen kapalı kalmış durumda.

Ardahan-Ardanuç yolu hâlen yapılmadı arkadaşlar.

Her yere duble yol yapıldı, Ardahan’a, daha bitmek üzere olan bir duble yolumuz var, çakır çukur yollar bile bitmedi. Hanak-Damal-Posof, uzanan bir yolumuz var Gürcistan’a. O yolu da duble yoldan çıkartmışlar, dar bir yol; devamlı o yolda da kaza oluyor.  “Posof Ilgar Dağı’na tünel yapacağız.” dedi bütün siyasetçiler, gittiler kandırdılar, tünel de yapmadılar, tüp geçit de yapmadılar.

Değerli arkadaşlar, Ardahan’ın içerisinden geçen bir Kura Nehri’miz var. Bu Kura Nehri’nin suyu çok geldi gibi davranıp normal yatağından Kura Nehri’ni ayırıp Karadeniz’e veriyorlar. Şimdi Ardahan’da Beşikkaya, Kotanlı ve Kayabeyi barajları var, bu barajlar yapılacak, ihale edildi ama Ardahan’ın suyunu Çoruh Nehri’ne aktarmak için bir çalışma yapılıyor. Buna bütün herkesi karşı koymaya davet ediyorum.

Değerli arkadaşlar, Ardahan’da üniversite kuruldu. Üniversite kurulmasından da çok sevinçliyiz. Bu kanun tekliflerinden birisini de ben verdim ama Üniversiteye adam alınırken dışarıdan adam geliyor, Üniversite Ardahanlı insanları alamıyor. Niye alamıyor? KPS imtihanı nedeniyle dışarıdan adam geliyor. Bu nedenle, Ardahan’ın ekonomik yapısının kalkınması için köylünün, çiftçinin ve esnafın kalkınması lazım.

Bakın, esnaf-sanatkârlar kooperatifine bağlı 510 esnafı var Ardahan’ın. Devletten 300 milyar kredi istiyorlar, 300 milyar alamıyor ama aynı Hükûmet 750 milyon doları bir kalemde Çalık Grubuna veriyor. Yani Ardahan’da sınırda bekçilik yapan, karda kışta, yedi sekiz ay soğuk altında kalan bir esnafa kredi verilmez de kime verilir arkadaşlar?

Ardahan’dan üç tane boru hattı geçiyor, ikisi doğal gaz, Ardahan’a hâlen doğal gaz verilmedi. Ardahan’ın merkezinde altı mahalle var, altı mahallenin yüzde 60’a yakını hâlen daha tezek yakıyor. Bu ayıptır, bu 21’inci yüzyıla da yakışmıyor arkadaşlar.

Şimdi, böyle bir ortamda Hoçuvan bölgemiz var. Ben -Hoçuvan bölgesi yirmi bir pareden oluşur- kanun teklifi verdim ilçe olsun diye, AKP oylarıyla reddoldu ve ilçe yapmadılar ama Hoçuvan bölgesi ilçe olsaydı, bugün inanıyorum ki Hoçuvan’ın o yirmi bir pare köyünde göç olmayacaktı, o bölge daha da kalkınmış olacaktı.

Değerli arkadaşlar, sıkıntılarımız çok ama şunu söyleyeyim: Biz burada Ardahan halkı olarak, Ardahan Milletvekili olarak, o bölgenin sesi olarak, yedi sekiz ay kar, kış, don olan bir memlekette yaşayan insanlar olarak Hükûmetin bize yardım etmediğini buradan ısrarla söylüyorum. Bakın, 26 Eylülde kar yağdı, bütün mahsulümüz tarlada kaldı. 26 Eylülde kar yağar mı? Don oldu, tarla ve bütün buğdayımız, arpamız kaldı. Şimdi, tespit edildi yüzde yüz zarar var, bir kuruş devlet oradaki vatandaşına para ödemedi arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Öğüt, lütfen tamamlar mısınız.

Buyurun.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Yani 26 Eylülde yağan kardan dolayı zarar gören çiftçiye bir kuruş ödemedi Hükûmet. Çiftçiye hâlen de yem bitkisi parası ödenmedi. Mazot parası, işte bu ay sonunda ödenecek diyorlar.

Değerli arkadaşlar, ben geçen hafta oradaydım, eksi 23 derecede -Göle’de ben kendi gözümle gördüm, eksi 23 derecede- insanlar yaşıyorsa, orada vatan bekçiliği yapıyorsa bu insanlara devletin elini uzatması lazım.

Ardahan üniversitede sonuncu. Benim biraz sonra eğitimle ilgili konuşmam var -daha sonra, bir iki saat sonra gelecek sıram tahmin ediyorum- eğitimi orada anlatacağım.

Ben istirham ediyorum, rica ediyorum Hükûmetten: Orada olan öğretmene, memura farklı maaş verin. Başka türlü orada durmuyor, başka türlü kimse gitmiyor, hizmet vermiyorlar arkadaşlar.

Ben, Sayın Başkana söz verdiği için teşekkür ediyorum. Edirne’den Ardahan’a kadar bu toprakları vatan yapan bütün şehitleri rahmetle anıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Öğüt.

Gündem dışı üçüncü söz hayvancılık sektörünün sorunları hakkında söz isteyen Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’a aittir.

Buyurun Sayın Ertugay. (MHP sıralarından alkışlar)

3.- Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’ın, hayvancılık sektörünün sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması ve  Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı

ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Gelir dağılımının giderek bozulduğu, açlık sınırının altındaki insan sayısının 15 milyona dayandığı ülkemizde hiç şüphe yok ki artan işsizlik bugün için bu ülkenin en temel sosyal ve ekonomik sorunlarının başında gelmektedir. Stratejik bir sektör olarak tarımın büyük bir nüfus kitlesini barındırdığı ve istihdam ettiği, işsizliği absorbe eden bu yönüyle de ülkemiz için bir sigorta olduğu muhakkaktır.

Değerli milletvekilleri, tarımın diğer sorunlarını şimdilik bir kenara bırakarak bir türlü sıkıntıdan kurtarılamayan hayvancılığımızın sorunlarına değinmek istiyorum. Hayvancılık, insanın yeterli ve dengeli beslenmesi, istihdama olan büyük katkısı, hayvanların insan gıdası olarak tüketilemeyen bitki ve bitkisel artıkları yararlı besinlere dönüştürebilme yetenekleri nedeniyle çok yönlü ve vazgeçilmez bir sektör olarak insan hayatı ve ülke ekonomisinde her zaman çok önemli bir konuma sahiptir. Olaya ülkemiz açısından baktığımızda farklı ekolojileri, değişik tür ve ırktan hayvan varlığı ve hâlen yüzde 35’i kırsal kesimde yaşayan nüfusu ve istihdam kapasitesiyle hayvancılığa çok özel bir önem vermemiz gerektiği çok açık bir şekilde görülmektedir. Ancak son yıllarda bütün gelişmiş ülkelerde hayvansal üretimin toplam tarımsal üretim içindeki payı giderek artarken, çok daha büyük destekler bu sektöre verilirken Türkiye’de maalesef böyle bir başarı sağlanamamış ve ciddi olarak geriye bir gidiş söz konusu olmuştur.

Son olarak, 2008-2009 yıllarında düşen süt fiyatları ve kesime giden binlerce damızlık hayvan, ekonomik kriz ve 2010 yılının ilk aylarında anormal yükselen et fiyatları, et ithalatı dedikoduları, giderek büyüyen hayvansal protein açığı hayvancılığımızın geldiği vahim noktayı göstermesi bakımından çok önemlidir.

Değerli milletvekilleri, bakın, Hükûmetin 2005-2013 yıllarını kapsayan bir hayvancılık projesi uygulamaya konuldu. Bu projeye göre kültür ırkı inek sayısı 4,5 milyondan 6 milyona, çiğ süt üretimi 10 milyondan 23 milyon tona, kırmızı et üretimi 800 bin tondan 1,3 milyon tona çıkarılacaktı. Şimdi Sayın Bakana soruyorum: Projenin bu beşinci yılında bu hedeflerin ne kadarını tutturdunuz? Ben söyleyeyim: Hiçbirisini. Bırakın tutturmayı, başladığınız noktanın bile gerisine gittiniz. 2005’te 11 milyon ton olan çiğ süt üretimi 2008’de 7 milyon tona geriledi. Bu rakamlar TÜİK verileridir. Bırakın bu hedefi tutturmayı, süt üretimi 2002 rakamlarının bile altına düşmüştür. Nitekim et ve süt fiyatlarındaki anormal artışlar da bunu doğrulamaktadır.

Değerli milletvekilleri, diğer önemli bir konu: Ülkemizde maalesef eti de sütü de satanlar, üretenler değil, pazarlayanlar kazanmaktadır. Bugün markette 1 litre süt 2 TL, kırmızı et 35 TL’dir. Bir yılda üreticinin cebine giren para fazla değişmemekle birlikte et fiyatları yüzde 100’ün üzerinde artmıştır. 2009 yılında 16 TL olan tüketici fiyatı bugün 35 TL’dir. Sayın Bakan bunu da şayet 2008 Martında yaşadığımız gıda fiyatlarında, özellikle de pirinçte yaşanan krizde olduğu gibi spekülatörlere havale ediyorsa çok yanıldığını düşünüyorum. Esas sebep asla bu değildir.

Hayvancılıktaki durum apaçık ortada. Bugün bu ülkede et üretimi düşmüştür, süt üretimi düşmüştür, kasap kesecek hayvan bulamamaktadır, son iki yılda yaklaşık 1 milyon süt veren hayvan kesime gitmiştir. Süt hayvanının kesilmesi sadece süt üretimini düşürmedi, buzağı doğumlarını da azalttı. Besilik hayvan bulamayan pek çok besi işletmesi kapandı. Hayvan varlığı hızla eridi. Buna bağlı olarak et ve süt üretiminde ciddi bir düşüş oldu. Et ve süt fiyatlarındaki artışın gerçek sebebi bunlardır. Gelinen bu noktanın bir tek sorumlusu ve suçlusu vardır, o da bu Hükûmettir ve bu Bakanlıktır.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan son çıkardığı DAP illerini kapsayan hayvancılıkla ilgili hibe desteği uygulayan projeyi her gittiği yerde ısrarla savunmakta. Doğrudur, bir adım atılmıştır ancak Türkiye’nin işletme yapısını, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki küçük aile işletmelerinin varlığını dikkate aldığınız zaman, 400-500 bin liralık yatırımı gerektiren 50 başlık damızlık işletmesi kuracak olan çiftçinin kaç tane olduğunu, olabileceğini Sayın Bakana soruyorum. Ben size söyleyeyim: Benim seçim bölgemde bu işletmeleri kuracak, bir elin parmakları kadar bile insan bulamazsınız. “Bir araya gelin, güçlerinizi birleştirin ve bu teşvikten yararlanın.” diyen Sayın Bakana şunu soruyorum: Bunun uygulanabilirliğini gerçekten değerlendirdiniz mi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Ertugay, lütfen tamamlayınız.

ZEKİ ERTUGAY (Devamla) – Değerli milletvekilleri, hayvancılık gibi çok önemli bir konuyu bu kadar kısa sürede sorunlarıyla birlikte ifade etmek gerçekten çok zor. Onun için süratle belirtmeye çalıştım ama son olarak şunu ifade edeyim: Hayvansal üretim bitkisel üretime benzememektedir. Bitkisel üretimi artırmada üç beş yıllık kısa vadeli politikalarla belki sonuç alabilirsiniz ama bunu hayvancılıkta yapamazsınız. Yüksek verimli hayvanlarınızı bir kere elden çıkardınız mı bunu kısa sürede geriye döndürmeniz mümkün değildir. Bu nedenle -başta da ifade ettim- bugün ülkemizin bir numaralı sorunu olan işsizliğin esas nedenlerinden biri, emek yoğun bir sektör olan ve işsizliği absorbe eden, milyonlarca insana istihdam sağlayan hayvancılığın içine düştüğü krizdir.

Bu Hükûmet, tarımı, içinde de hayvancılığı, çiftçisiyle birlikte yok etmiş ve yok saymıştır. Bunun için, ayağı yere basan ciddi projelerle hayvancılığın desteklenmesi ve hayvancılık politikasının yeniden gözden geçirilmesinin gerekli olduğunu ifade ediyor, yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Ertugay.

Gündem dışı konuşmaya Hükûmet adına Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker cevap vereceklerdir.

Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Gündem dışı konuşmaya cevap vermek üzere huzurlarınızdayım.

Değerli milletvekilleri, hayvancılık sektörü, tarım sektörü içerisinde önemli paya sahip bir alt sektör ve biz de dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi hayvancılık alt sektörünün tarım sektörü içerisindeki payını daha yukarı bir noktaya çekmek için, hükûmeti devraldığımız noktadaki durumundan yani üvey evlat durumundan çok daha iyi bir noktaya getirdik. Şimdi bunları size rakamlarıyla söyleyeceğim. Söyleyeceğim devletin kesin, kati resmî rakamları. Dolayısıyla hayvancılıkla ilgili rakamları gerçek dışı rakamlarla, gerçek dışı ifadelerle ortaya koymak doğru değildir.

Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri; Türkiye’de 2002 tarihinde 9 milyon 800 bin civarında büyükbaş hayvan varlığı var, 9 milyon 800 bin. 2009 yılında bu 10 milyon 391 bin. Şimdi, o kadar önemli bir nokta ki bu, hem Türkiye’de gerçekte hayvancılığın lokomotif alanı olan büyükbaş hayvancılık ve damızlık süt sığırcılığı kan kaybetmemiş, aksine ileri bir noktaya gitmiş hem hayvan başına elde edilen ürün miktarında, süt ve et miktarında çok ciddi artış olmuş. Onları size anlatacağım.

Bir de yine hayvancılık açısından çok önemli bir nokta: 2002 tarihinde Türkiye’de, kültür ırkı dediğimiz yüksek verimli süt sığırının sayısı 1 milyon 859 bin, 2009 yılında bu 3 milyon 622 bin. Artış oranı ne? Artış oranı yüzde 94,7. Yüzde 94,7 kültür ırkı sığır varlığında artış meydana gelmiş.

Şimdi, bu iş bu noktadan buraya gelmiş. Bunu hayvan varlığı açısından özellikle vurgulamak istiyorum. Şimdi, biz bunu nasıl yaptık, nasıl oldu? Yani hayvancılık durduk yerde bu noktalara gelmedi. Çok ciddi bir strateji uygulaması sonucunda, biraz sonra söyleyeceğim şekilde, destek miktarlarında çok önemli bir artışla ve özel projelerle bu noktaya geldi.

Şimdi, değerli milletvekilleri, biz hayvanlarda biliyorsunuz Soy Kütüğü Projesi uyguluyoruz. Bakanlık bunu Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliğiyle birlikte uyguluyor. Sığırcılıkta Soy Kütüğü Projesi, Ön Soy Kütüğü Projesi ve Döl Kontrolü Projesi uyguluyoruz. Peki, neymiş? 2002’de ön soy kütüğünde 784 bin hayvan kayıtlı, 2010’da 3 milyon 230 bin. Artış oranı ne? 4 kat. Ön soy kütüğünde kayıtlı hayvan sayısı 784 binden 3 milyon 230 bine çıktı.

Bakın, şimdi söyleyeceğim çok daha önemli. Soy kütüğünde 2002’de sadece 178 bin hayvan var, 2010 yılında 1 milyon 741 bin. Artış oranı kaç kat? 10 kat, soy kütüğüne kayıtlı hayvan sayısındaki artış oranı 10 kat.

Şimdi, toplam kayıtlı dişi hayvan sayısı 943 binden 4 milyon 972 bine çıkmış. Biz, soy kütüğüne ve ön soy kütüğüne hayvanları kaydettirmek suretiyle bunların hem kayıtlarını tutuyor hem süt verimlerini tutuyor hem de geriye doğru bunların, bu işletmelerin daha sağlıklı kayıtlarına sahip oluyoruz.

Şimdi, demin süt rakamları, et rakamları söylendi. Bunlar doğru değil arkadaşlar.

ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) – Sizin rakamlarınız Sayın Bakan, TÜİK’in verileri bunlar.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) – Doğrusu şu, ben size söylüyorum: 2002 tarihinde, biz hükûmeti devraldığımız noktada Türkiye’nin süt üretim miktarı 8 milyon 400 bin ton. Demin söyledim, 10 milyon sığır ve 10 milyon sığırdan elde ettiğin süt miktarı 8 milyon 400 bin ton, 2008 yılı rakamı ise 12 milyon 243 bin ton. Artış oranı kaç? Yüzde 46. Kırmızı ette de, aynı şekilde, ki, kırmızı etin Türkiye’de özel bir durumu var, çünkü maalesef mezbahaların, kesimlerin tamamı Türkiye’deki kırmızı et üretiminin kayıt konusunda hepsi tamamen kayıt içerisinde değil, ona rağmen 420 bin tondan 482 bin tona çıktığını görüyoruz. Burada da yüzde 15’lik bir artış var, 2002-2008 arasında.

Şimdi, sığırlardaki ortalama süt verimi 2002’de 1.700 kilogram, 2008’de 2.750 kilogram; hayvan başına elde edilen sütün miktarında yüzde 62 artış var. Koyunda süt veriminde yüzde 62 artış var, keçide ortalamada yüzde 78 süt artışı var. Et üretiminde de hayvan başına et üretiminde de sığırda 2002 tarihinde 182 kilogram, 2008’de 215. Artış oranı kaç? Yüzde 17. Ki, 2009 rakamlarını, henüz resmî TÜİK rakamları kesinleşmediği için, söylemiyorum, onlar bu rakamın çok çok üzerinde; onu da kayden söylemek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim tabii, son aldığımız tedbirlerle yani 2009 yılı başından itibaren aldığımız tedbirlerle gerek süt üretiminde gerek et üretiminde üretici lehine gelişmeler var; onu da söyleyeyim. Bunu yıllar itibarıyla et-yem paritesinden, süt-yem paritesinden anlıyoruz. Burada da üretici lehine 2010 Ocak ayında dana eti-yem paritesinde 34,8; süt-yem parite-sinde de 2010 Ocak ayında 1,88. Bu da üretici lehine bir gelişme.

Şimdi, geçtiğimiz hafta sonu, Türkiye’nin bütün 81 vilayetinde, gerçekte Türkiye’de besi materyalinde bir sıkıntı var mı, bir problem var mı? Yani şu anda karşı karşıya kalınan et fiyatlarındaki artış, yapısal bir sorundan mı geliyor, gerçekte hayvansal üretimdeki, besi materyalindeki düşmeden mi kaynaklanıyor, başka bir şeyden mi kaynaklanıyor? Onu tespit babında bir çalışma yaptırdık ve değerli arkadaşlar, şu anda, beside, besi danası olarak ahırlarda 2 milyon 99 bin büyükbaş hayvanın mevcut olduğunu tespit ettik. Kurban Bayramı’nın hemen sonrasında da bir tespit yaptırmıştık, o tespit de 29 Aralıktaydı, orada da 1 milyon 717 bin hayvan tespit etmiştik. Demek ki 29 Aralıktan 15 Şubata kadarki geçen zaman içerisinde yüzde 22’lik bir artış var besi materyalinde, bunu da özellikle söyleyeyim.

Fiyatta, bakın, Et-Balık Kurumu- 14,5’a kesim yapıyor -içinde 1,5 lira da kilogram başına bizim verdiğimiz özel teşvik var, bazı iller için, Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu illeri için- 17 liraya, 18 liraya kıyma satıyor ve kâr ediyor, onu da söyleyeyim, kilogramı 20 liraya kuşbaşı satıyor, ondan da kâr ediyor, ekonomik analizini de yaptırdık ama fiyatlardaki artışla ilgili de diğer ilgili kurum, kuruluşlara başvuruda bulunduk, onlar gerekli çalışmayı yapıyor.

Değerli milletvekilleri, hayvancılıkla ilgili bu tablo -biraz önce söylediğim- 2002’ye göre süt miktarındaki, et miktarındaki önemli artış, hayvancılığın profesyonelleşmesi, kayıt altına alınması, işletme sayılarının büyümesi, soy kütüğüne kaydedilmesi nasıl oldu, hangi politika, hangi strateji izlenerek oldu, onunla ilgili de size bilgi arz edeceğim çünkü buraya çıkıp işte, sanki 2002 yılında her şey güllük gülistanlıktı da şimdi kötü oldu demek doğru değildir; aksine, hayvancılık bugünkü durumdan çok çok daha kötü bir durumdaydı, tarım da çok daha kötü bir durumdaydı ama bugün rakamlar da zaten ortada.

Şimdi, bakın, 2002 yılında arkadaşlar, ki, 2002 yılı malum seçim yılıydı -2001’i alsak, 2000’i alsak çok daha kötü rakamlar, çok daha kötü- 2002 seçim yılı olmasına rağmen 2002 yılında Türkiye’de hayvancılığa verilen destek sadece ve sadece 83 milyon lira, o günün parasıyla 83 trilyon lira. Bunun o gün tarıma verilen toplam destek içerisindeki işgal ettiği pay yüzde 4,4. Şimdi, hayvancılığa verilen değer buydu, hayvancılığın toplam destekler içerisindeki payı yüzde 4,4 idi. Peki, bugün ne? Bugün hayvancılığa ne kadar pay veriliyor? Toplam desteklerin yüzde kaçı hayvancılığa gidiyor?

Değerli arkadaşlar, bugün 2010 bütçemiz 1 milyar 251 milyon ve toplam destekler içerisindeki payı yüzde 22’nin üzerinde. Şimdi, esasen bunun dışında daha başka bir ölçüye de gerek yok. Yani hayvancılık ileri mi gitti, geri mi geldi, hayvancılığa az mı önem veriliyor, çok mu önem veriliyor; bundan daha iyi bunu ifade edebilecek bir gösterge de yok, başka bir göstergeye de hacet yok. 2009 yılında 900 milyon lira ödendi, bu sene hayvancılığa ayrılan destek 1 milyar 251 milyon lira. Tarım sektörü içerisinde hayvancılık üvey evlat olmaktan ancak bu şekilde kurtulur yani yüzde 4,4’den yüzde 22’ye çıkarırsan hayvancılık önemli bir sektör olarak tarım sektörü içerisinde yerini alır.

Suni tohumlama, yine hayvancılığın en önemli göstergelerinden bir tanesi, ilerlemesinin, geliştirilmesinin en önemli göstergelerinden bir tanesi. Türkiye’de 2002 yılında toplam 624 bin suni tohumlama uygulaması yapılırken 2009 yılında 1 milyon 991 bin yani yaklaşık 2 milyon suni tohumlama yapılıyor; bu da hayvancılığın veriminin artmasının bununla ilişkili olduğunu göstermesi bakımından önemli bir gösterge.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bizden önceki Hükûmet, 1999-2002 yılında, Türkiye’de hayvancılığın temel girdisi olan yem bitkilerine 55 milyon lira destek veriyor, 2003-2009 döneminde sadece yem bitkilerine verilen desteğin miktarı 1 milyar 956 milyon lira. Bunun Türkiye’de ihtiyaç duyulan kaba yem üretiminin karşılanmasında çok büyük bir katkısı var. Bakın, 24,7 milyon tondu kaba yem üretimi 2002 yılında, 2009 yılında 35,5 milyon tona çıktı. Hayvana yem verirseniz, kaliteli kaba yem verirseniz süt verimi artar, yem verimi artar. Burada da önemli bir destek kalemi, yüzde 49’dan yüzde 75’e çıktı ihtiyacın karşılanma oranı yem bitkilerinde.

Mera çalışması, yine hayvancılıkla çok ilişkili bir faaliyet. 2002’de 68 bin dekar alanda mera ıslahı yapılıyor, 2009’da 308 bin dekar. Toplam bu dönemde yapılan mera ıslahı 3 milyon 352 bin dekar, artış oranı 5 kat.

Şimdi, süt ve etçi damızlık sığırcılık yatırımlarının desteklenmesini biz başlattık. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde GAP illerinde, Doğu Anadolu’da on altı DAP ilinde iki ayrı kararname yayınladık. Yeni yapılacak olan hayvancılık yatırımlarının işletmeler için belli başlı özelliği, inşaat maliyetinin yüzde 30’u, damızlık gebe düve alımının yüzde 40’ı ve süt sağım üniteleri soğutma tankının yüzde 40’ı hibe olarak karşılanıyor. Bu, Doğu Anadolu hayvancılığının, Güneydoğu Anadolu hayvancılığının gelişmesinde çok önemli katkı sağlayacak bir faaliyet.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayvancılığa verdiğimiz destek, yaptığımız faaliyet, gerçekleştirdiğimiz projeler bunlardan da ibaret değil. Bakın, size bir hususu daha ifade etmek istiyorum: Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Projesi kapsamında hayvancılıkla ilgili 397 tane proje bitirdik. Nedir bunlar? 68 tanesi et ve et ürünleri işleme ve paketleme ile ilgili, 228 tanesi süt ve süt ürünleri işleme ve paketlemeyle ilgili, 23 tanesi tavukçuluk işleme ve paketlemeyle ilgili, 36’sı arıcılıkla ilgili, 22’si yem işlemeyle ilgili, 20’si su ürünleri işleme ve paketlemeyle ilgili olmak üzere 397 projeye yüzde 50 hibe destek verdik. Verdiğimiz hibenin miktarı 62 milyon 971 bin lira.

Burada aynı zamanda 4.631 kişilik de bir istihdam yaratıldı. Bu, şunu getiriyor: Sadece ham madde olarak hayvansal ürün üretmek değil, aynı zamanda bu ürünlerin işlenmesi yoluyla katma değerin artırılması ve üreticinin daha yüksek bir kâr elde etmesine yarayacak çok önemli projeler. Şu anda bu tip projelerden 88 tanesi de devam ediyor. Önümüzdeki haftalarda, aylarda bunlar da faaliyete girecek.

Yine, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çiftçilerimizin hayvancılıkla ilgili makine-ekipman alımına biz yüzde 50 hibe destek projesi uyguluyoruz. Türkiye genelinde hayvancılıkta kullanılan makine-ekipman projesinin 9.284 tanesine yüzde 50 hibe destek verdik. Buraya verdiğimiz hibenin miktarı 85 milyon 859 bin lira. Bunlar da çayır makinesinden tutun balya makinesine, süt sağma ünitesine, soğutma tankına, silaj makinesine, yem hazırlama araçlarına vesaire, bir sürü, hayvancılıkla ilgili kullanılan alet edevat, ekipman.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine Hükûmetimiz döneminde, hayvancılığın geliştirilmesi kapsamında, 2003-2009 arasında 1.204 tane hayvancılık kooperatifine biz destek verdik. Verdiğimiz desteğin miktarı 912 milyon lira yani eski parayla 912 trilyon lira. 229 tane koyunculuk projesine 143 milyon lira, 13 tane besicilik projesine de yaklaşık 11 milyon lira biz destek sağladık. Bunlarla, bu kooperatiflerle de -yani 1.204 süt sığırcılığı, 229 koyunculuk, 13 besicilikle- yine yüz binlerce hayvanın alınıp bunların hayvancılık işletmelerinde işletilmesi, çalıştırılması, üretilmesi işlemine biz katkı sağladık.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz 2010 yılında özellikle yem bitkilerine, tiftik üretimine, ipek böceğine destekleri önemli miktarda artırdık. Yine 2010 yılı içerisinde gerek yonca -suluda, kuruda- gerek korunga ve diğer tek yıllık bitkiler gerekse silajlık mısır ve yapay çayır, mera gibi yem bitkileri ekilişlerine önemli miktarlarda destek veriyoruz.

Süt üretiminde, hem koyunculuk için -ki, onu ayrı, koyunculuğa verdiğimiz önemden dolayı- hem koyun, keçi başına, hayvan başına 10 lira veriyoruz hem de sığır sütüne, inek sütüne kilogram başına 4 kuruş destek verirken koyun, keçi sütüne 10 kuruş destek veriyoruz.

Bu şubat ayı içerisinde Türk çiftçisine 512 milyon lira mazot desteği, 622 milyon lira gübre desteği, 72 milyon toprak analiz desteği, 135 milyon lira küçükbaş hayvan başı ödeme, 70 milyon yem bitkileri, 100 milyon hububat, 14 milyon sertifikalı tohum olmak üzere 1 milyar 525 milyon lira ödemeyi bugün bankaya gönderdik, birkaç gün içerisinde çiftçilerimizin ellerine, hesaplarına bu 1 milyar 525 milyon lira para destek olarak geçmiş olacak. Biz ilk defa bunları ocak ayında belirledik ve her ay belirli bir takvim içerisinde bu ödemeleri yapıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bakan, lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurun.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye’de hayvancılık sektörü, biraz önce çok kaba bir çerçevede sunduğum rakamlardan da anlaşıldığı gibi önemli bir mesafe ve gelişme kaydetmiştir. Tarım sektörü de bu şekilde gelişiyor. Bundan sonra da inşallah çok daha iyi bir noktaya gelecek.

Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Sayın Serdaroğlu, sisteme girmişsiniz, ne için acaba?

MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – İç Tüzük 60’a göre konuyla ilgili kısa bir söz istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Serdaroğlu, bir dakika söz veriyorum.


V.- AÇIKLAMALAR

1.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, hayvan yokluğundan et fiyatlarının süratle artmasına ilişkin açıklaması

MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakan, üç yıldır hayvancılık politikalarınızın yanlış olduğunu dile getirdik, sizi uyardık ama siz maalesef anlamadınız. 2002 yılında 1 kilogram karkas et 8 milyon 750 bin lira iken 1 kilo etle 1 torba yem alınıyordu. 2009 yılında 3 kilogram et satarak 1 torba yem alınır hâle geldi ve bu yedi yıllık süre içerisindeki durgunluk maalesef hayvancılığımızı bitirmiştir. Sonuçta rakamların taklasına gerek yok. Hayvancılığın ülke genelinde yüzde 50 azaldığı görülmektedir. Siz ne derseniz deyin köylü az evvel sizi dinledi.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) – Sizi de dinliyor.

MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Mal meydanda Değerli Bakan. Hayvan yokluğundan et fiyatı süratle artmaktadır, millet et yemez hâle gelmiştir. Eti satan da tüketen de memnun değildir. Önleminiz, AB ülkelerinde ne olduğu belli olmayan et ithali mi olacaktır veya yanlış hayvancılık politikalarınızın vebal ve sorumluluğundan nasıl kurtulmayı düşünüyorsunuz?

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Serdaroğlu.

Sayın Ertugay, siz ne söyleyecektiniz?

ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) – Sayın Başkan, ben de aynı konuyla ilgili gündem dışı konuşmamla ilgili olarak Sayın Bakanın söyledikleriyle alakalı olarak yerimden söz istiyorum.

BAŞKAN – Sayın Ertugay, zaten gündem dışı söz istediniz, verildi.

ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) – Çünkü verdiğim rakamla ilgili görüş beyan etti, ben de müsaade ederseniz…

BAŞKAN – İç Tüzük’ün 59’uncu maddesine göre de Sayın Bakan sizin gündem dışı konuşmanıza cevap verdi. 

ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) – Sayın Başkanım, takdir edersiniz ki yani beş dakikalık sürede ben görüşlerimi ifade ettim.

BAŞKAN – İç Tüzük veriyor Sayın Ertugay.

ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) – Saptırıldı. Bir dakika…

BAŞKAN – Buyurun, bir dakika süre veriyorum.

2.- Erzurum Milletvekili Zeki Ertugay’ın, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in, gündem dışı konuşmasına verdiği cevaba ilişkin açıklaması

ZEKİ ERTUGAY (Erzurum) – Teşekkür ederim.

Öncelikle Sayın Bakanın, yani üç ay içerisinde hayvan sayısındaki o yüzde 22’lik artışı ifade eden rakamlarını kendisinin mutlak kontrol etmesini, ciddi bir şekilde gözden geçirmesini istiyorum. Çünkü ben, 14 Şubatta, iki günlüğüne, Sayın Bakanın talimatıyla Türkiye genelinde hayvan sayısının tespit edilmesi amacıyla bir genelge gönderildiğini biliyorum ve parmak hesabıyla sayım yapılırsa Sayın Bakan burada yüzde 22 gibi bir artıştan bahsedebilir.

Benim Sayın Bakana bu konuda bir önerim var: 57’nci Hükûmet döneminde uygulamaya konulan bir TÜRKVET Sığır Kayıt Sistemi var. Bu hayvancılığın kayıt sistemi tesis edildi. Sağlıklı bir kayıt sistemine göre burada rakamları konuşmakta fayda var. Benim burada belirttiğim rakamların tamamı, devletin resmî kurumu Türkiye İstatistik Kurumunun verileridir. Sayın Bakan şuna hiç değinmedi, onu özellikle istirham ediyorum yani bu et fiyatları, bu süt fiyatları, bugünkü artışların sebebi… Eğer bu kadar üretim artmışsa neye dayanıyor, bunun bir açıklamasını yapması lazım. 

BAŞKAN – Sayın Ertugay, teşekkür ediyorum.

Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Sayın milletvekilleri, Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek gündemin “Sözlü Sorular” kısmında yer alan sorulardan 1, 2, 3, 4, 5, 6, 10, 11, 13, 14, 15, 28, 33, 35, 36, 37, 42, 48, 51, 54, 55, 65, 93, 95, 124, 126, 128, 129, 137, 164, 168, 199, 211, 225, 277, 278 ve 279’uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.

Başkanlığın sunuşlarını okutuyorum:

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Önergeler

1.- Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü’nün, (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araş-tırması Komisyonundan istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/184)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve TBMM Adalet Komisyonu Başkan Vekili görevlerimin yoğunluğu nedeniyle "Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun Maruz Kaldığı Helikopter Kazasının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Tespit Edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu" na yeterli zaman ayıramayacağımdan Araştırma Komisyonu Üyeliği görevimden istifa ediyorum.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.                                                                             18.02.2010

                                                                                                                    Hakkı Köylü

                                                                                                                     Kastamonu

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Sivas Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla yeniden kurulan (10/333, 334, 335-3/1090) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır, okutuyorum:


B) Tezkereler

1.- (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi (3/1098)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Komisyonumuz, Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip üyelerini seçmek üzere 18.02.2010 günü saat 17:00’de B Blok 2. Kat 4. Banko’daki Araştırma Komisyonu Toplantı Salonunda 11 Üye ile toplanmış ve aşağıda isimleri yazılı sayın üyeler belirtilen görevlere seçilmişlerdir.

                                                                                                                         Hasan Özdemir

                                                                                                                              Gaziantep

                                                                                                                 Komisyon Geçici Başkanı

                                Adı ve Soyadı         Seçim Bölgesi         Aldığı Oy

Başkan:   Veysi Kaynak         Kahramanmaraş      8

Başkanvekili: Selami Uzun     Sivas                       8

Sözcü:     Yılmaz Tunç            Bartın                      8

Kâtip:      Mehmet Erdem        Aydın                      7

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:

C) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ve 19 milletvekilinin, eğitimde toplumsal cinsiyet duyarlılığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/583)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Eğitim materyallerinin toplumsal cinsiyet duyarlılığını içeren bir bakış açısıyla gözden geçirilmesi ve bu gözden geçirmeyi gerçekleştirecek kişilerin eğitim ve cinsiyetçi öğelerin ayıklaması sonrasında yeni materyallerin üretimi konularında politikalar ve mekanizmaların oluşturması için Anayasanın 98'nci, İçtüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması için gereğini arz ve talep ederiz.

Gerekçe:

Eğitimde cinsiyet farkı konusu, sekiz yıllık temel öğretim programında ve öğretim materyallerinde hâlâ büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türkiye, eğitimde toplumsal cinsiyet duyarlılığının sağlanmasını öngören iki uluslararası belgeye imza atmış bulunmaktadır:

Bunlardan biri Pekin +5 Deklarasyonu sonuç kararlarının 'Kızlar ve Eğitim' Bölümünde, kalıplaşmış cinsiyet rollerinin ısrarla kullanılmasının kızların okula erişimini ve okula devamını engellediği vurgulanmaktadır.

Pekin Eylem Planı, eğitimin her düzeyi için toplumsal cinsiyete duyarlı öğretim programlarının oluşturulmasını ve uygulanmasını öngörmektedir. Ayrıca bu doküman, imzası olan ülkelere, erkek çocuklar ve yetişkin erkeklerin değişen toplumsal cinsiyet rolleri ve sorumlulukları çerçevesinde, eğitim materyallerini ısrarla muhafaza edilen kalıplaşmış cinsiyet rollerinden arındırmak için politikalar üretmekle sorumlu tutmuştur.

Toplumsal cinsiyet rolleri üzerine diğer bir belge ise, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW)'dir. Bu belgenin 5. Maddesi kadın veya erkeği diğerine göre aşağılayan; kadın veya erkeğin diğerine göre daha üstün olduğunu savunan veya kalıplaşmış cinsiyet rollerini temel alan rolleri öngören tüm âdet, uygulama, geleneksel davranış ve önyargıların ortadan kaldırılmasını öngörmektedir.

İlgili belgenin eğitimle ilgili olan 10. maddesinin (c) bendinde ise, eğitimin bütünleştirilerek güçlendirilmesi, farklı eğitim türlerinin de geliştirilmesi, okul öğretim programlarının ve özellikle de okul kitaplarının gözden geçirilmesi ve öğretim yöntem ve tekniklerinin yeniden oluşturulması bu amacın gerçekleştirilebilmesi için gerekliliği belirtilmiştir. Buna karşılık, Türkiye'de henüz ders kitaplarında hâlâ erkeklere aktif, kadınlara ise pasif roller verilmektedir. Bu nedenle, erkeklere kamusal alanda aktif rol ve görevler verilirken, kadınlara uygun görülen işler koca, çocuk bakımı, ev işi vb ile sınırlandırılmaktadır.

Eğitim-sen tarafından Ders Kitaplarında Toplumsal Cinsiyet Ayrımcılığı Araştırmasına göre, çocukların toplumsallaşma süreçlerinin ilköğretim ilk kademesinde verilen Hayat Bilgisi ders kitaplarında yer alan görsellerdeki yetişkin ve çocuk karakterlerinin toplumsal cinsiyet rolleriyle düzenlendiğini belirtmişlerdir.

Araştırmaya göre, İlköğretim 1, 2 ve 3. sınıf hayat bilgisi ders kitaplarında erkek çocuk sayısının kız çocuk sayısına göre daha fazla olduğu ve kadınların daha çok evde, erkeklerin ise ev dışında gösterildiğini belirtilmiştir. Hayat bilgisi ders kitaplarındaki görsellerin araştırma kapsamında incelenmesi sonucunda;

Ders kitaplarındaki kız çocuklarının daha çok anne ve yetişkin kadınlarla birlikte okul ile evde görüldüğü, erkek çocukların ise daha çok baba ve yetişkin erkeklerle birlikte dışarıda görüldüğü araştırma sonuçları arasındadır.

Yetişkin kadınların büyük çoğunluğu anne ve eş rolünde, meslek sahibi kadınlar öğretmenlik, hemşirelik gibi mesleklerde görüldüğü yapılan araştırmada ayrıca belirtilmiştir. Meslek sahibi erkeklerin ise, genellikle yönetici ve denetleyici konumunda gösterildiği belirtilmiştir.

Ayrıca, İstanbul Tarih Vakfı'nın yapmış olduğu "Ders Kitaplarında İnsan Hakları 2" projesinin sonuçları incelendiğinde de, daha önce konu edilen araştırmayla benzer sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Bu araştırmaya göre, kitaplarda kadınlara ev kadını ve anne rolü verildiğinin sıklıkla görüldüğüne dikkat çekilmiş, nadir de olsa çalışan kadın figürlerinin kullanıldığını, ama onların da öğretmen, hemşire ve çocuk doktoru gibi meslekler olduğu belirtilmiştir. Ders kitaplarında kadınların teknolojiyle ilişkisinin sadece çamaşır makinesi, fırın ve elektrik süpürgesi kullanma olarak gösterildiğini, annenin sorun yaratan, temizlik ve yemek yapan, babanın ise sorun çözen, para kazanan, evi geçindiren, hesaplı, güçlü olarak gösterildiğini ayrıca belirtilmiştir.

Bu nedenle ders kitapları hazırlanırken, toplumsal cinsiyet rollerinden arındırılması ve kız ve erkek çocuklarının hayal güçlerini geliştirecek, özgür bireyler olmalarını sağlayacak daha bilimsel eğitim materyallerinin öğrencilere sunulması gerekmektedir.

1)           Sevahir Bayındır                         (Şırnak)

2)           M. Nuri Yaman                          (Muş)

3)           Gültan Kışanak                           (Diyarbakır)

4)           Selahattin Demirtaş                     (Diyarbakır)

5)           Emine Ayna                                (Mardin)

6)           Akın Birdal                                 (Diyarbakır)

7)           Ayla Akat Ata                            (Batman)

8)           Bengi Yıldız                               (Batman)

9)           Fatma Kurtulan                           (Van)

10)         Hasip Kaplan                              (Şırnak)

11)         Hamit Geylani                            (Hakkâri)

12)         İbrahim Binici                             (Şanlıurfa)

13)         Mehmet Nezir Karabaş               (Bitlis)

14)         Mehmet Ufuk Uras                    (İstanbul)

15)         Osman Özçelik                           (Siirt)

16)         Özdal Üçer                                 (Van)

17)         Pervin Buldan                             (Iğdır)

18)         Sebahat Tuncel                           (İstanbul)

19)         Sırrı Sakık                                  (Muş)

20)         Şerafettin Halis                           (Tunceli)

2.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 24 milletvekilinin, turizm sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/584)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizin yaşadığı en önemli sorunlardan biri işsizliktir. Bu sorunun çözülmesi ve yalnızca ekonomik değil, ülkemize sosyal katkıları olan çeşitli sektörlerin değerlendirilmesi açısından ülkemiz çok büyük potansiyelleri taşımaktadır. "Turizm", bu sorunu çözmek için ülkemiz açısından en önemli istihdam alanlarından birini oluşturmaktadır. Turizm sektörü emek yoğun bir sektör olması itibariyle turistik ürün üretiminde ve bunu sunmada diğer sektörlere göre daha fazla "insan gücüne" ihtiyaç duymaktadır. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünya ekonomisinde en hızlı gelişen ve genişleyen bir sektör haline gelen turizm, istihdamı sağlayıcı özelliğinin yanı sıra döviz girdisini artırıcı yönüyle de ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan sektörlerin başında yer almaktadır.

Kültür, sağlık, doğa, spor, termal, kongre, golf ve inanç turizmi gibi her yönüyle zengin bir potansiyele sahip ülkemizde planlı ve programlı bir turizm stratejisinin geliştirilemediği günümüzde yaşananlarla apaçık ortadadır. 1980 sonrası ciddi bir gelişme gösteren ülkemiz turizmi, 2000'li yıllara girildiğinde gerilemeye başlamış ve ciddi sorunlarla yüz yüze bırakılmıştır. 2006 yılını çok kötü bir şekilde bitiren turizm sektörü özellikle kış sezonunda, sadece Antalya'da tesislerinin yüzde 70'ini kapatmak zorunda kalmıştır. Bunun sonucunda ise 150 binden fazla turizm çalışanı işsiz kalmıştır. Buna aileleri ve dolaylı bir şekilde turizmden geçinen diğer sektörleri de eklersek, olayın vahameti daha iyi anlaşılacaktır.

Değişen ve gelişen koşullara göre yeni stratejiler geliştirememek, ürün pazarlama ve geliştirmede, ülke tanıtımında, etkin planlama ve nitelikli işgücü yetiştirmede çağın gerisinde kalmak, ayrıca çevreyle uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir politikalar geliştirmeyerek sektörü kendi haline bırakmak gibi birçok neden turizmimizin geleceğini ciddi tehlikelere sokmaktadır. İşsizliğin hızla artığı ülkemizde, turizm sektörünün bu kadar görmezden gelinmesi ve kendi kaderine terk edilmesini anlamlandırmak olanaklı değildir. Enflasyonla ve işsizlikle mücadele eden birçok ülkenin, çok ciddi bir istihdam aracı olarak kullandığı turizm; Kültür ve Turizm Bakanlıkları'nın birleştirilmesiyle de istenen gelişmeyi yakalayamamıştır.

Turizm anlayışımızla, çağdaşlığı, kaliteli hizmeti, korunmuş bir doğal çevre ve kültürel mirası savunmamız gerekirken, kıyı şeritlerimizin taraflı ve şeffaflıktan uzak bir yöntemle yağma edilmesi, çevre duyarsızlığı, içki ruhsatlarında hükümet adına "kırmızı çizgi"lerden söz edilmesi, alkollü içeceklerde yüksek ÖTV ve yüksek KDV oranları, çağdaş bir turizm anlayışından uzaklaşan yapı turizmimizin geleceğine büyük darbe vurmaktadır. Hükümet, pırlanta, elmas gibi değerli taşlardan sıfır KDV alırken; turizm sezonunun ortasında, sektörde yaptığı KDV artışı ile sektörün sorunlarının çözümüyle ilgili soru işaretlerini artırmıştır.

Turizm sektörümüzün, çalışanlarının ve özellikle ülkemiz ekonomisinin bu kötü gidişten daha fazla etkilenmelerini önlemek amacıyla; hükümetlerin turizmi destekleyici ve düzenleyici rollerini ön plana çıkarmak, rantı yüksek bölgelerdeki yanlı tahsis uygulamalarının önüne geçmek, işsiz kalan yüz binlerce çalışanımızın durumlarına ve her yıl ekonomik nedenlerle kepenk kapatmakta olan sektörümüze çeşitli destekler vererek çözüm aramak, kamu ve özel sektör işbirliğini artırarak turizmimizin geleceği için yeni politikalar üretmek amacıyla Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1)             Şevket Köse                            (Adıyaman)

2)             Hulusi Güvel                           (Adana)

3)             Tekin Bingöl                           (Ankara)

4)             Tacidar Seyhan                        (Adana)

5)             Ahmet Küçük                          (Çanakkale)

6)             Ali İhsan Köktürk                   (Zonguldak)

7)             Turgut Dibek                           (Kırklareli)

8)             Atila Emek                              (Antalya)

9)             İsa Gök                                   (Mersin)

10)           Durdu Özbolat                        (Kahramanmaraş)

11)           Ramazan Kerim Özkan           (Burdur)

12)           Ali Rıza Ertemür                     (Denizli)

13)           Mehmet Ali Özpolat                (İstanbul)

14)           Mevlüt Coşkuner                    (Isparta)

15)           Gökhan Durgun                      (Hatay)

16)           Tayfur Süner                           (Antalya)

17)           Mehmet Şevki Kulkuloğlu      (Kayseri)

18)           Sacid Yıldız                             (İstanbul)

19)           Ali Rıza Öztürk                       (Mersin)

20)           Ali Koçal                                 (Zonguldak)

21)           Akif Ekici                                (Gaziantep)

22)           Hüseyin Ünsal                        (Amasya)

23)           Algan Hacaloğlu                     (İstanbul)

24)           Erol Tınastepe                         (Erzincan)

25)           Abdulaziz Yazar                      (Hatay)

 

3.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 20 milletvekilinin, başta konut kredisi olmak üzere kredi geri ödemelerinde yaşanan sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/585)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemiz ekonomisinde kötü gidişin etkileri çok çeşitli alanlarda ve biçimlerde kendini göstermektedir. Ekonomide yaşanan kötüye gidiş; işsizlik, karşılıksız çek, ödenemeyen senet, iflaslar, kepenk kapatmalar, kredi borcu nedeniyle icra takibine uğrama biçiminde ekonomik sonuçlarıyla kendini gösterebildiği gibi; intiharlar, cinayetler, hırsızlık olayları, krizler, cinnetler gibi toplumsal biçimlerde de karşımıza çıkmaktadır.  Toplum olarak, her gün gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinin artıyor olmasına ya da televizyon haberlerinde karşılaştığımız ürkütücü manzaralara tepki veremez duruma gelmek ve bu olayları normal karşılamak yönünde bir ilerlemenin olduğu, konunun uzmanlarınca da dile getirilmektedir.

Ekonomik olarak yaşanan kötü gidişin engellenmesi amacıyla alınan önlemlerin yetersizliği kamuoyunda sıkça tartışılır olmuştur. Alınan önlemlerin çeşitlerinin ve kapsamlarının genişletilmesi, toplumda ortak bir görüş hâline gelmektedir. Yaşadığımız son günlerde, elde ettiğimiz ekonomik veriler de bunları doğrulamaktadır.

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sunulan ve kendisi tarafından Sayın Ali Babacan'a tevcih edilen soru önergesine verilen yanıtta yer alan rakamlar, ulusal basın tarafından dikkatle ele alınmıştır. Toplumumuzun içinde bulunduğu durumu göstermesi açısından, soru önergesinde yer alan konut kredisi kullanan ve takibe düşen kişi sayısı rakamları sorunun oldukça büyük boyutta olduğunun ispatıdır. Verilen yanıta göre; 2009 Kasım itibarıyla konut kredisi alan 907 bin 748 kişiden, 18 bin 124'ünü borcunu ödeyemediği gerekçesiyle takibe düşmüştür. 2004 yılında, konut kredisi alan kişi sayısı 113.012 iken bunlar içinden takibe düşenlerin sayısı 823 olmuştur. Aradan henüz iki yıl gibi bir süre geçmesine rağmen 2006 yılında konut kredisi kullanan kişi sayısı 512.971'e, takibe düşenlerin sayısı 2.060'a yükselmiştir. 2008'e gelindiğinde aynı rakamlar 788.092’ye 9.848 gibi bir orana yükselmiştir. Rakamlardan da anlaşılacağı gibi, konut kredisi kullanım oranları ve bunlar içerisinde takibe düşenlerin sayısı her geçen gün artmıştır. Bu rakamların yalnızca konut kredisini kapsadığını düşünülürse diğer kredi türlerine ait rakamların eklenmesiyle ortaya oldukça vahim bir tablonun çıkacağı şüphesizdir.

Aynı soru önergesine verilen yanıtta, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) veri tabanında konut kredisi kullanan müşteri sayıları ile bunlardan takibe düşenlere ilişkin bilgi bulunduğu belirtilmiş; ancak, bu kişilere ilişkin icra takibi başlatılıp başlatılmadığına ilişkin bilgi olmadığını kaydedilmiştir. Ayrıca, konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılması hususlarını kapsayan konut finansmanının, Sermaye Piyasası Kanunu’nda düzenlendiğini bilinmektedir. Ancak; bankacılık mevzuatında konut kredileri ve diğer kredilerin geri ödemelerinde yaşanan sorunlara özgü bir düzenlemenin yer almadığı aynı soru önergesinde vurgulanmıştır. Bir başka deyişle bu doğrultuda bir düzenleme, ancak yasal değişiklikle mümkün olacaktır.

Bu bağlamda, başta konut kredisi olmak üzere, diğer kredilerin geri ödenmesinde yaşanan sorunların ve toplumda yaşanan mağduriyetlerin çözümüne ilişkin yöntemlerin tespit edilmesi amacıyla Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

 1) Şevket Köse                       (Adıyaman)

 2) Ali Koçal                                           (Zonguldak)

 3) Ali Rıza Öztürk                  (Mersin)

 4) Hulusi Güvel                     (Adana)

 5) Akif Ekici                                          (Gaziantep)

 6) Turgut Dibek                     (Kırklareli)

 7) Hüseyin Ünsal                   (Amasya)

 8) Algan Hacaloğlu                                (İstanbul)

 9) Durdu Özbolat                   (Kahramanmaraş)

10) Ramazan Kerim Özkan     (Burdur)

11) Mehmet Ali Özpolat                         (İstanbul)

12) Mevlüt Coşkuner                              (Isparta)

13) Erol Tınastepe                   (Erzincan)

14) Abdulaziz Yazar                               (Hatay)

15) Tekin Bingöl                     (Ankara)

16) Ensar Öğüt                                        (Ardahan)

17) Ahmet Küçük                   (Çanakkale)

18) Ali Rıza Ertemür                               (Denizli)

19) Muhammet Rıza Yalçınkaya             (Bartın)

20) Yaşar Tüzün                     (Bilecik)

21) Atila Emek                        (Antalya)

4.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz ve 20 milletvekilinin, Köyceğiz ilçesinde kurulacak hidroelektrik santralin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/586)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Muğla ili Köyceğiz İlçesi Pınar Köyünde, Özel Çevre Koruma Alanı ve Anıt Ağaç Topluluğu Koruma Alanı olan Topgözü mevkiinde bulunan Yuvarlakçay üzerinde inşa edilmek üzere olan 3.40 MV elektrik üretecek hidroelektrik santralın (HES) yapılmak istendiği bölge, ekosistemin ve biyolojik çeşitliliğin, endemik türlerin yoğun olduğu ve özel olarak korunması gereken bir dünya mirasıdır. Alternatif ve ekolojik turizmin, doğa sporlarının önemli bir merkezidir. Her geçen gün cazibe merkezi olarak dünyanın ilgisini çekmektedir.

Bu bölgemizde yapılması planlanan Yuvarlakçay üzerindeki hidroelektrik santralinin havza planlamasının dışında, yanlış planlama ve sonuçlarına ilişkin yapılan işlemleri sıralarsak;

- Yuvarlakçay üzerinde inşa edilecek HES ile Köyceğiz-Dalyan havzasının tuzlu su yoğunluğu artacak, toprak tuzlanacak, zirai topraklar çoraklaşacaktır. Yeraltı sularının etkilenmesi neticesinde yöredeki kaplıcaların susuz kalmasına sebep olacaktır.

- Yörede bu akarsuyun suyunu kullanarak tarım yapan binlerce yıldır yaşamını bu suyun getirdiği zenginlikle sürdüren bir belde ve altı köyde yaşayan 14 bin köylü yurttaşımız bulunmaktadır. Bu çay üzerinde HES yapılması yöre insanını susuz bırakacak ve göç etmelerine neden olacaktır.

- Su kaynağının, toprağın jeolojik özellikleri sebebiyle önüne set çekildiğinde başka bir mecraya akacağı iddia edilmektedir.

- Doğal ortam, HES inşası hazırlıkları için yapılan kontrolsüz kesimle tahrip olmuş ve orman ekosistemi ve su ağzında oluşmuş sucul ekosistem önemli derecede tahrip olmuştur. Ekosistemlere yapılan bu müdahalelerin getireceği olumsuzluklar tarım alanlarına kadar devam eden doğal denge zincirini de bozacaktır. Yöredeki flora ve fauna son derece olumsuz etkilenecek ve tarımsal verim bu yörede düşecektir.

- Köyceğiz Gölü'nün su kalitesinin korunabilmesinin Yuvarlakçay'ın korunmasıyla bağlantısı bulunmaktadır. Fiziko-kimyasal değişkenlerin sonuçlarına ve taban büyük omurgasızlarının dağılımına göre sürekli, hafif ve orta derecede organik kirlilik saptanmıştır. Yuvarlakçay'ın su kalitesinin izlenmesi, meromiktik bir göl olan Köyceğiz Gölü'nün su kalitesinin korunabilmesi için de önemlidir. Bu durum HES planlanırken hiçbir şekilde göz önüne alınmamıştır.

- Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu 2003 yılında aldığı kararla anıt ağaç topluluğu koruma alanı olarak ilan ettiği 45 ağacı, 15.5.2009'da 30 ağaca indirmiş ve 182 sayılı toplantısında önce 30 adet anıt ağacı imar planına işletmiş, sonra aynı tarih ve toplantıda hemen takip eden kararında 8 anıt ağacın kesilmesine, on tanesinin baraj suyu içinde kalmasına diğerlerinin duvar dibinde kurumasına neden olacak HES’in yapımına uygun kararı vermiştir. Kurulun anıt ağaçların kesilmesine izin vermeye yetkisi yoktur, 666 sayılı ilke kararı gereğince sadece kuruduklarında kaldırılıp yerine yenisi dikilebilir. Alınan kararlar koruma amacıyla bağdaşmamaktadır.

- Yuvarlakçay'ın suyu kaynağında içilebilir kalitede bir sudur. Yuvarlakçay HES yapımından önce dereye 50 metre mesafede su şişelenmesine dahi izin vermeyerek derenin sağından ve solundan 500 metre mesafenin dere yatağı koruma alanı olduğundan dolayı izin vermeyen Özel Çevre Koruma Kurumu, başka bir proje için (HES) koruma alanı dışına çıkarıp izin vermiş, imar planı ilave ve değişiklikleri yapmıştır. Bu durum şirkete ve yapılacak işe göre koruma alanı değişikliğine gidildiği göstermekte; bilimsel olmadığı gibi şaibeyi de içinde taşımaktadır.

- Bir bölgede öncelik her zaman içme suyunundur. Ayrıca, ormanların, su kaynaklarının, yaban hayatın ve sulak alanların korunmasındaki kamu yararı elektrik üretilmesindeki kamu yararından üstündür.

- ÇED hazırlama elektrik üretimi için 25 MW üstü olma koşulu getirilmiştir. Böyle bir uygulama bilimsellikten uzaktır. Bu projede de ÇED istenmemektedir. Bu Projede elektrik üretimi küçük diye çevreye daha az mı zarar verecektir?

HES'lerin sadece enerji amacına ilişkin proje özelinde değerlendirmelerle ele alınması doğru değildir. Havza bazında, havza özelliklerinin korunması öncelikli olmak üzere, suyun kullanım önceliğine göre planlama yapılması zorunlu olmasına rağmen bu durum uygulanmamıştır. Kısaca, bu proje teknik yönden bilimsel değildir. Kamu yararı olmayan bu projenin iptali bir zorunluluktur.

Yukarıda saydığımız nedenlerle ve büyük değer taşıyan bölgemizin su havzasının kamu yararı kapsamında kullanılması için Anayasanın 98., içtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz. 18.01.2010

1) Fevzi Topuz                        (Muğla)

2) Ali Arslan                                           (Muğla)

3) Gürol Ergin                         (Muğla)

4) Ali Rıza Öztürk                   (Mersin)

5) Ali Koçal                                            (Zonguldak)

6) Hulusi Güvel                      (Adana)

7) Akif Ekici                                           (Gaziantep)

8) Şevket Köse                        (Adıyaman)

9) Turgut Dibek                      (Kırklareli)

10) Hüseyin Ünsal                  (Amasya)

11) Algan Hacaloğlu                               (İstanbul)

12) Erol Tınastepe                   (Erzincan)

13) Tayfur Süner                     (Antalya)

14) Abdulaziz Yazar                               (Hatay)

15) Durdu Özbolat                  (Kahramanmaraş)

16) Mevlüt Coşkuner                              (Isparta)

17) Mehmet Ali Özpolat                         (İstanbul)

18) Ali Rıza Ertemür                               (Denizli)

19) Tekin Bingöl                     (Ankara)

20) Ahmet Küçük                   (Çanakkale)

21) Ensar Öğüt                        (Ardahan)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.

Okutuyorum:

B) Tezkereler (Devam)

2.- Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT) ile HABITAT Küresel Parlamenterleri Başkanlığınca, Brezilya’nın Rio de Janeiro Kentinde 17-24 Mart 2010 tarihleri arasında düzenlenecek olan 5’inci Dünya Kent Forumu ile 6’ncı Habitat Global Parlamenterleri Toplantısına davet edilen Ankara Milletvekili ve Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalga’nın davete icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1099)

                        19 Şubat 2010

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABITAT) ile HABITAT Küresel Parlamenterleri Başkanlığınca, Brezilya’nın Rio de Janeiro Kentinde 17-24 Mart 2010 tarihleri arasında düzenlenecek olan 5. Dünya Kent Forumu ile 6. Habitat Global Parlamenterleri Toplantısı’na, Ankara Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Nazmi Haluk Özdalga davet edilmektedir.

Söz konusu davete icabet edilmesi hususu “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkileri’nin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun’un 9. maddesi” uyarınca Genel Kurul’un tasviplerine sunulur.

                                                                                                                       Mehmet Ali Şahin

                                                                                                              Türkiye Büyük Millet Meclisi   Başkanı


K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Arayacağım Sayın Anadol.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…  (Ancak karar yeter sayısı arayacağım.) Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Beş dakika ara veriyorum.

                               

Kapanma Saati: 16.10
İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.22

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Murat ÖZKAN (Giresun)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64’üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi tezkereyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını arayacağım.

Kabul edenler…

Sayın milletvekilleri, sayın kâtip üyeler arasında ihtilaf olduğu için elektronik cihazla oylama yapacağım.

Üç dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, tezkere kabul edilmiştir.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Uganda Parlamentoları arasında Dostluk Grubu kurulmasına ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1100)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi uyarınca, Uganda Parlamentosu ile TBMM arasında Parlamentolararası dostluk grubu kurulması hususu Genel Kurul’un tasvibine sunulur.

                                                                                                                       Mehmet Ali Şahin

                                                                                                              Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                               Başkanı

BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.

VII.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; (11/10) esas numaralı gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun 25 Şubat 2010 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına  ilişkin Danışma Kurulu önerisi

Danışma Kurulu Önerisi

                        Tarihi: 23.02.2010

Danışma Kurulunun yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.

                                                                                                                       Mehmet Ali Şahin

                                                                                                              Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                               Başkanı

                                Bekir Bozdağ                                               Kemal Anadol

                      Adalet ve Kalkınma Partisi                             Cumhuriyet Halk Partisi

                          Grubu Başkan Vekili                                    Grubu Başkan Vekili

                                          

                                 Oktay Vural                                                Ayla Akat Ata

                       Milliyetçi Hareket Partisi                             Barış ve Demokrasi Partisi

                          Grubu Başkan Vekili                                    Grubu Başkan Vekili

 

Öneriler:

Gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında yer alan 426 sıra sayılı kanun tasarısının bu kısmın 8 inci sırasına alınması,

18 Şubat 2010 tarihinde dağıtılan ve Genel Kurulun aynı günkü birleşiminde okunan 11/10 esas numaralı Gensoru Önergesinin gündemin “Özel Gündemde Yar Alacak İşler” kısmında yer alması, Anayasanın 99 uncu maddesi gereğince gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki görüşmelerin Genel Kurulun 25 Şubat 2010 Perşembe günkü birleşiminde yapılması,

Genel Kurulun 25 Şubat 2010 Perşembe günkü birleşiminde, 426 sıra sayılı kanun tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışması,

Önerilmiştir.

BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisinin aleyhinde söz isteyen Tayfun İçli, Eskişehir Milletvekili.

Buyurun Sayın İçli.

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Danışma Kurulu önerisinin aleyhinde söz talep ettim.

Danışma Kurulu, aslında, gensorunun 25 Şubat Perşembe günü görüşülmesini kararlaştırmış. İçerik olarak buna bir itirazım yok. Ama gelenek olduğu üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemi belirlenirken Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminin ne olması gerektiği konusunda da görüşler ifade edildiği için, ben de bugün, Türkiye'nin gerçek gündeminde olan konulara değinmek istiyorum değerli milletvekili arkadaşlarım.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, tabii ki çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Bu konulara girmeden evvel, son birkaç gün içerisinde kamuoyunu meşgul eden 2 AKP milletvekilinin sözlerini değerlendirerek ve bu sözleri kınayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, bugünkü gazetelerde AKP Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş’un “İktidara karşı çıkanların kanını tahlile yollamak gerekir. Bu kanı bozuklar, gizli söylemler yaparak ihanet etmişlerdir.” şeklindeki bir ifadesi bulunmaktadır. Bugün birçok gazetede bu ifadelere yer verilmiştir.

Yine, AKP Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Avni Doğan da geçtiğimiz günlerde “Kırk yıldır onlar bizi fişledi, şimdi biz onları fişliyoruz. Eğer iktidardan düşersek Ergenekoncular bizden hesap sorar.” şeklindeki ifadelerinin çok kaygı verici olduğunu ifade etmek istiyorum.

SONER AKSOY (Kütahya) – Onu düzelttiler.

H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) – Düzelttiler ama…

Değerli arkadaşlarım, 2 sayın milletvekilinin bu ifadesi, özellikle AKP grup başkan vekilleri tarafından burada şiddetle kınanması gerekir; bakın, kafatasçılığı dahi aşan bir ırkçılık, faşist bir yaklaşım. İnsanların kanının tahlil edilmesinden söz ediyor ve düşünebiliyor musunuz, 2 sayın milletvekili bunu Türk halkının gözünün içine baka baka söylüyor. Düşünün, Türkiye'nin hangi noktaya geldiğini, hangi ruh haliyle milletvekillerinin böyle bir şeyi söylediğini... İbret verici söylemlerdir değerli arkadaşlarım. Bunu özellikle, tabii, AKP grup başkan vekillerinin ve hatta Türkiye Büyük Millet Meclisini yöneten Sayın Başkan Vekilinin oturumu açarken kınaması gerektiğini de düşünmekteyim değerli arkadaşlarım.

Ama, bunlar artık çok olağan şeyler hâline geldi. Türkiye’de, lafının nereye gideceğini bilmeyen o kadar çok insan türedi ki artık bunlar -kanıksadık - çok olağan hâle geldi.

Değerli arkadaşlarım, son günlerde enteresan işler oluyor. Türkiye geçen hafta Erzurum ve Erzincan hattında yaşanan, hatta ucu Ankara’ya kadar gelen hukuk dışı uygulamaları konuştu. Birkaç gündür de, işte, 17 emekli general, 4 muvazzaf amiral, 27 subay ve 1 astsubayla ilgili, adına da “Balyoz” denilen bir soruşturmayı yaşıyor.

Değerli arkadaşlarım, Anayasa’nın 11’inci maddesi… Bunu özellikle okumak istiyorum çünkü vatandaşlarımız ceplerinde Anayasa’yla dolaşmıyorlar; hangi hükümlere tabi olacaklarını ancak Anayasa hükümlerinin kendilerine anlatılmasıyla daha iyi kavrayacaklar. Bakın, “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlıklı 11’inci maddesi “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.” şeklinde emredici hüküm taşımaktadır.

Yine, değerli arkadaşlarım, Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmaması” başlıklı 14’üncü maddesinin ikinci fıkrası “Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.” şeklinde hüküm taşımaktadır.

Ama, değerli arkadaşlarım “Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması” başlıklı 15’inci maddesinde “Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.” denilmektedir.

Değerli arkadaşlarım, neden özellikle Anayasa’nın bu hükümlerini okudum? Değerli arkadaşlarım, son yıllarda Anayasa hükümleri dikkate alınmıyor, Anayasa rafa kaldırılıyor.

Değerli arkadaşlarım, Anayasa’nın 15’inci maddesinde ifade edildiği bir şekilde Türkiye bir savaş hâlinde midir? Bir seferberlik mi ilan edilmiştir? Sıkıyönetim mi vardır? Olağanüstü hâl mi ilan edilmiştir ki Anayasa’da tanınan temel hak ve özgürlükler durdurulabilmekte, askıya alınabilmekte ve Anayasa hiçe sayılmaktadır?

Değerli arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi, hepinizin çok iyi bildiği gibi, 5918 sayılı Yasa’da, gece yarısı önergesiyle, askerlerle ilgili bir değişiklik yapmıştır ve Anayasa Mahkememiz geçtiğimiz günlerde 5918 sayılı Yasa’nın 7’nci maddesini iptal etmiş ve yürürlüğünü durdurmuştur. Bu iptal ettiği ve yürürlüğünü durdurduğu madde Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 250’nci maddesinin üçüncü fıkrasına ilişkindir. Bu madde de, Anayasa Mahkemesinde, Yargıtayda ve askerî mahkemelerde görülecek davalarla ilgili soruşturmaların özel yetkili cumhuriyet savcılarınca yapılamayacağını, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılama yapılamayacağını çok açık bir şekilde düzenlemektedir.

Erzurum-İstanbul hattında pinpon, ki bu “atıf” diye de adlandırılır uluslararası hukukta… Erzurum, “Yetkisiz” diyor, apar topar dosyayı kaçırmak suretiyle İstanbul’a gönderiyor, İstanbul Özel Yetkili Savcısı “Ben yetkisizim kardeşim.” diyor, Erzurum’a gidiyor ve Erzincan Başsavcısı da karşılıklı pinpon oyununun ortasında, Erzurum’da, mahkemede, tek kişilik hücrede, değerli arkadaşlarım, kalıyor ama bir taraftan da açıkça askerî yargının görevine giren bir konuda 4 amiral, muvazzaf; 27 subay, muvazzaf, 1 astsubay, muvazzaf, Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen, birtakım yakışıksız, televizyonlardaki görüntülere bakıyorsunuz, enteresan muamelelere maruz kalıyor.

Değerli arkadaşlarım, Anayasa’mızın 37’nci maddesine göre -ki, bu 60 yılı ihtilalı öncesindeki birtakım sıkıntılardan sonra Anayasa hükmü hâline gelmiştir- “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” şeklinde amir ve bağlayıcı hüküm vardır. Şimdi bakıyorsunuz, Erzincan Başsavcısı kanunen tabi olduğu mahkemenin dışında enteresan muamelelere tabi tutulduğu gibi, bu ülkenin şu anda muvazzaf olan amiralleri, generalleri, subayları, kanunen tabi olmanın dışında başka bir soruşturmaya tabi tutulmaktadır.

Değerli arkadaşlarım, Anayasa Mahkemesi hoşunuza gitmeyen karar verdi, o zaman “Anayasa Mahkemesini dinlemezük!” deme lüksüne sahip değiliz. Danıştay yönetmelikleri iptal etti diye, Danıştay istediğiniz kararı vermedi diye Danıştay için “İstemezük kararlarını!” gibi keyfî tutum ve davranışlar içinde olmak lüksünde değiliz. Eğer bir ülkede Anayasa’yı rafa kaldırıyorsanız, Anayasa hükümlerini, kanun hükümlerini görmezden geliyorsanız, anayasal kurumları; Anayasa Mahkemesinin, Danıştayın, Yargıtayın kararlarını hiçe sayıyorsanız ve onları kendinizce yorumlamaya çalışıyorsanız o ülkede bir demokrasinin olduğundan söz edilemez.

Değerli arkadaşlarım, hukukta yorum ancak Anayasa’da ve yasada yazılı bir hüküm yoksa yapılabilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen tamamlayınız Sayın İçli.

H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Kanunda bir açık hüküm yoksa, bir boşluk varsa yapılacak bir olaydır. Bunun da yorumu herkese, sokaktaki vatandaşlara ait değildir. Kanundaki boşluğu doldurma, yorumlama yetkisi, yine Anayasa’mıza göre yargı organlarına bırakılmıştır; Anayasa Mahkemesine bırakılmıştır, Yüksek Yargıtaya bırakılmıştır, Yüksek Danıştaya bırakılmıştır. Ama siz bir gazeteciye, hukuk eğitimi almamış bir kişiye, televizyon yayınlarında, yapılan muamelelerin haklı olduğunu gösterebilmek amacıyla o maddeleri bir gazeteciye, bir kasaba, bir manava yaptırırsanız, değerli arkadaşlarım, bunun adı yorum olmaz, bunun adı keyfîlik olur. Demokrasiler de hiçbir şekilde keyfîliği kaldırmaz. Önümüzdeki günlerde yaşanacak bütün hukuka aykırılıkların, arkadaşlar, sorumlusu aslında bizleriz. Eğer bizler bu konularda sessiz kalırsak vatandaşımızın çektiği ıstırabın da sorumluluğunu taşırız diyorum. Bunların bugünlerde konuşulması gerektiğine inanıyorum ve sabırlarınız için hepinize şükranlarımı sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın İçli.

Danışma Kurulu önerisinin lehinde söz isteyen Tunceli Milletvekili Kamer Genç.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Danışma Kurulu kararı lehinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.

Danışma Kurulu kararında iki konu dile getirilmiş. Birincisi bir uluslararası sözleşmenin gündemin ön sıralarına alınması önerilmiş, diğeri de gensoru önergesi. Gensoru önergesinin de Anayasa’mıza göre belli bir süre içinde görüşülmesi gerekiyor. Dolayısıyla Anayasa hükmü gereğince Danışma Kurulu da bu konuyu karara bağlamış. Dolayısıyla bu yönleriyle herhangi bir karşı olmamız mümkün değil. Ancak sayın milletvekilleri, tabii, Danışma Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemini belirliyor. Şimdi öyle bir Meclisiz ki, sanki memleket güllük gülistanlık, hiçbir şey yok, her kurum çok rahat işliyor, memlekette sıkıntıda olan kimse yok, ekonomi çok tıkırında gidiyor, ama gerçek öyle mi?

SONER AKSOY (Kütahya) – Aynen öyle, aynen öyle.

KAMER GENÇ (Devamla) – Onu git sokaktaki insan sana anlatır öyle olup olmadığını.

SONER AKSOY (Kütahya) – Oradan geliyoruz.

KAMER GENÇ (Devamla) – Sen git orada… Sokağa gel beraber gidelim. Gel şu Kızılay’a beraber gidelim. Yiğitliğin varsa gel gidelim, gel.

SONER AKSOY (Kütahya) – Gel gidelim.

BAŞKAN – Sayın Milletvekilim, lütfen. Müdahil olmayalım Sayın Milletvekili.

KAMER GENÇ (Devamla) – Gelmeyen namert olsun.

SONER AKSOY (Kütahya) – Namert olsun.

KAMER GENÇ (Devamla) – Namert olsun. Gel seninle beraber hemen şeyden sonra Kızılay’a gidelim, gel. Gelmeyen namerttir.

BAŞKAN – Sayın Genç, lütfen Genel Kurula hitap edin siz de.

KAMER GENÇ (Devamla) – Şimdi, değerli milletvekilleri, bakın, şimdi orada Tekel İşçileri var. Diyorlar ki: “Belediyelere sizi verelim.” Şimdi, bunların bir örneği var AKP’lilerin. 2003 yıllarında İzmir’de SEKA’yı özelleştirdiler, kendi yandaşlarına çok düşük bir bedelle özelleştirdiler, 600 tane işçi vardı orada. O 600 işçiyi getirdiler AKP’nin belediyesine onları verdiler. Sonra ne oldu? Onları 4/C kapsamına sonradan aldılar. Şimdi o 600 işçiden 50 işçi kalmamış. Niye? Tuttular taşerona verdiler ve ondan sonra da şimdi o işçilerin hepsi şu anda işlerini kaybetti, bir tek 50 kişi falan… Yani çok ayrıntılı da onu söylemek istemiyorum. Hep kandırıyorlar bunlar insanları. Şimdi de diyorlar ki: “Sizi belediyelere verelim.” Yahu, işte belediyelere geçmişte verdiğiniz olaylar ortada.

Şimdi, Türkiye’de “yargı” diye bir kuruma itibar edilmiyor. Yargı maalesef güvenceden yoksun hâle getiriliyor. Bir siyasi iktidar var, siyasi iktidarın bir bakanı, çıkıyor “Yargı darbesi yapıldı…”

Bana göre, aslında, CHP’nin, bu arada, Adalet Bakanı hakkında da gensoru vermesi lazım. En büyük suçu işleyen Adalet Bakanı. Bu Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığına hiç yakışmayan birisi. Şimdi, Hâkimler Savcılar Kurulunun Başkanı, Anayasa’ya göre. Hâkimler Savcılar Kurulu bir… Hâkimler içinde de maalesef birtakım tarikat ve cemaatlerin yönlendirilmesiyle hareket eden kişiler var ve bunlar, bu memlekette Atatürk ilkelerini, demokrasiyi, cumhuriyeti benimseyen, Türkiye Cumhuriyeti devletinin laik vasfını koruyan kitlenin düşmanları. Nedir? AKP’li ne diyor şimdi, AKP’li milletvekili? “Efendim, onlar bizi fişlediler biz de onları fişliyoruz.” Şimdi, bu AKP’liler, karşısında olan kişilerin neyini fişliyorlar? Diyorlar ki: “Bu, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünden yanadır.” Laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütünlüğünden yana olmak AKP’lilere göre suçtur, onların kanunlarına göre suç. Şimdi, diyor, biz sizin zamanınızda… Eğer fişlenmişse -ben fişlenmeye karşıyım da- ne diye şey etmiştir?  İşte “irtica”yla, “laik düzene karşı”yla, “cumhuriyeti yıkmakla eş anlamlı eylem ve hareketlerin içinde” veya işte “laiklik karşıtı eylemlerin odak noktası olmak” gibi, kanunlara göre suç sayılan şeylerle siz suçlandınız. E, siz neyi fişliyorsunuz? “Bu, işte, cumhuriyeti savunuyor. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünü savunuyor. Dolayısıyla, bunlar suç. Bu, laik düzeni savunuyor, bu suç.” Sizin de, yani AKP’nin iktidara gelmesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ndeki suç ve suçluluk, maalesef, görüşü ve cephesi değişti.

Değerli milletvekilleri, şimdi, şu anda bir askerî kesim içeri alındı. Şimdi, zaten biz bu konularda herhangi bir fikir söyleyemeyiz de, söylesek de hemen darbecilikle suçlandığımızı bildiğimiz için, ama ben buna rağmen, ben bir milletvekili olarak, bu milletin vekili olarak kim haksızlığa uğruyorsa onun hakkını savunmak zorundayım. Şimdi, bu iş adliye meselesi değil. Burada hakikaten darbe yapan, teşebbüs eden, demokrasiyi ortadan kaldıran birileri varsa muhakkak bunları hemen yargılamak lazım ama şimdi AKP’nin taktiği ne? AKP bir mağdurlar rolünü oynamaya çalışıyor. İki tane, üç tane seçime girdi. Hep mağdur durumları yarattılar ve ondan yararlandılar. Şimdi de “Acaba nasıl bir mağduriyet pozisyonuna gireriz de seçime gireriz…” Şimdi, bu içeriye alınma meselesinden dolayı bence süratle bu olayı sonuçlandırmak lazım ve halka da açıklamak lazım. Bu iş artık bir memleketin temel sorunu hâline geldi. Hakikaten suçlu varsa suçluları görsün ama yoksa, işte, seçime yarın gideceksiniz, “Ya, işte gördünüz ya, biz generalleri attık…” Sırf bu izlenimi yaratarak, “Biz generalleri içeri attık, gördünüz.” izlenimiyle, o havayla işte “Biz seçimi kazanalım.” psikolojisini yaratmak istiyorlarsa bence doğru bir davranış tarzı değil. Onun için, ben diyorum ki bir an önce, bu insanların suçu neyse, hangi eylemde bulunmuşlarsa bunların açıkça açıklanması lazım.

Şimdi, bir Erzurum Savcısı ile Erzincan Savcısı arasındaki olayı anlatalım. Şimdi, değerli milletvekilleri, bir başsavcı, cumhuriyetin başsavcısı cumhuriyetin değerlerini korumak için kendisine gelen ihbarı değerlendiriyor ve bu ihbarı değerlendirince orada suç unsurlarını tespit ediyor fakat bu aramada Hükûmet araya giriyor. Şimdi, araştırdığı şeyler ortada. Bir, İliç’te bir altın madeni arayan kişinin üzerine gidiyor -ki, Başsavcı bunları açıkladı- bir de ilkokul çağındaki veya daha önceki çocukları toplayıp da yasalara, anayasalara karşı din eğitimi veren cemaatler ve bu suretle bu cemaatlerin topladığı paralar nedeniyle hakkında soruşturma yapılıyor. Bu bir cumhuriyet savcısının görevi. Sonra, Erzurum Savcısı, biliyorsunuz giriyor -olayı zaten biliyorsunuz- ama Erzurum Savcısı öyle bir taraflı hareket ediyor ki… Orada bu Erzincan Savcısı araştırma yaparken kendisinin kanun gereği kullandığı askerleri, beraber, işte, jandarmayla, istifade ediyor; sonradan, Erzurum Savcısı gidiyor, “Sen, vay efendim, görevini ihmal ettin…” alıyor bu arkadaşları içeriye. İşte, Eskişehir Jandarma Komutanı içeride. Ona da diyor ki, “Kısa zamanda” diyor, “senin o Başsavcı ile paşayı da yanına alacağım.” Şimdi bunlar, bu kadar peşin hükümlü hareket eden bir savcı, devletin savcısı olur mu?

Şimdi, bunlar şunu şey etmek istiyorlar: Diyorlar ki, “Bakın, eğer siz bu cemaatlerin üzerine giderseniz, kim olursanız olun, paşa da olsanız, başsavcı da olsanız, savcı da olsanız burnunuzu yere süreriz.” Bu izlenimi yaratmaya çalışıyor. Bunu kim destekliyor? AKP Hükûmeti destekliyor. Böyle bir korkunun olduğu bir yerde, bir devlette, devletin birliği bütünlüğü ve laik düzenini, çağdaş düzenini korumak mümkün mü? Korumak mümkün değil.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bence burada, bakın, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı büyük bir mağduriyete uğramıştır. Eğer Erzurum Savcısı, bu kişi bu konuda yetkisiz ise niye Erzincan Başsavcısı hakkında karar verdi ve onu tutukladı? Düşünebiliyor musunuz, Erzurum Savcısı Erzincan Başsavcısını alıyor, yargılıyor, hapishaneye tıkıyor, ondan sonra da “Ben görevsizim” diyor, evrakları İstanbul’a gönderiyor! İstanbul ne yapıyor? Onu Erzurum’a gönderiyor.

Sayın milletvekilleri, bu insanları bu kadar işkence altında yaşatmak hangi vicdan sahibi insanlara yakışıyor?. Dolayısıyla “Benim dediğim şekilde hareket ediyor” denilmek suretiyle… Bence bu zulme aslında müdahale edilmesi lazım. Bunu yapan kişinin, başta Adalet Bakanı buna karşı çıkması lazımken, geçmişte Erzincan Başsavcısıyla aralarında bir ihtilaf çıkmış ve Adalet Bakanı makamında olan kişi, kendi ilinde bazı suistimal iddialarının müvekkili olduğu için -işte, o hangi suistimaller yapıldığı da belli- o zaman bu savcı arkadaşımız da orada görev yaptığı için, orada o olaydan dolayı kendisine karşı olduğu için…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen tamamlayınız.

KAMER GENÇ (Devamla) - …savcıya karşı kin ve nefret duygusuyla hareket ediyor.

Sayın milletvekilleri, bir başsavcı kendi görevini yapıyorsa, hukuku koruyorsa, bir avukat zihniyetiyle hareket eden bir Adalet Bakanının bunu cezalandırma hakkı var mıdır?

Şimdi, Abdullah Gül diyor ki: “Efendim, bu konularda kimse konuşmasın.” Abdullah Bey, sen orada oturduğun günden bugüne kadar Allah rızası için tarafsız bir işlem yaptın mı? Rektörlerin atanmasında gösterdiğin taraflılık ortada, yargı mensuplarını atadığın taraflılık ortada; ayrıca o Çankaya Köşkü’nde sarf ettiğin 78 trilyonluk para ortada. Orada Atatürk’ün daha izleri var diye, korkusu var diye orada oturmuyorsun, gidiyorsun Dışişleri Konutu’nda oturuyorsun ve kendi Dışişlerine de getirip kendi yandaşın bir müteahhidin evini kiraya veriyorsun…

BAŞKAN – Sayın Genç… Sayın Genç, lütfen…

KAMER GENÇ (Devamla) - …ve ondan aşağı yukarı senede 240 bin dolar da kira ödüyorsun. Böyle bir şey olmaz sayın milletvekilleri.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMER GENÇ (Devamla) – Tabii, daha neler söylememiz gerekir ama zamanımız yetmiyor.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisinin aleyhinde söz isteyen Hasan Macit, İstanbul Milletvekili.

Buyurun Sayın Macit.

HASAN MACİT (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şahsım ve Demokratik Sol Parti adına yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Danışma Kurulu önerisinin aleyhinde söz istedim, çünkü bir denetim konusu olan gensoru görüşmelerinin perşembe gününe alınması yanlıştır. Denetime ayrılan günler salı ve çarşamba günleridir. Ne yazık ki AKP iktidara geldiğinden bu tarafa yürütmede işler ters döndüğü gibi, alışılagelmiş yürütme konularından farklı bir şekilde yürütme uygulandığı gibi, yasamada da, İç Tüzük hükümlerine uymayan bir şekilde denetim konuları denetim konularının görüşülmeyeceği günlerde görüşülür hâle geldi, artık biz buna alıştık.

Sayın milletvekilleri, biraz önce hayvancılığın sorunlarıyla ilgili Sayın Tarım Bakanımız bir konuyu yanıtladı. Gündem dışı söz alan sayın milletvekilimiz beş dakika konuşurken Sayın Bakan yirmi dakika konuşarak, âdeta, Türkiye’deki tarım politikalarının ne kadar güzel gittiğini, ne kadar doğru işlediğini ve 2002’den bugüne kadar tarım politikalarını uçurduklarını söyledi. Hayvancılığın o kadar güzel bir noktaya geldiğini söyledi ki bugünkü dışarıdaki gerçek ile ahırlardaki, alandaki gerçek ile buradaki Sayın Bakanın söylediklerinin arasında çok çok fark olduğunu düşünüyorum.

Sayın Bakana -denetimden açıldığı için- bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Bizim milletvekilleri olarak -bazı duyumlarımızla ilgili- yapılan haksızlıkların düzeltilmesi noktasında, yapılan uygulamaların yanlışlarının düzeltilmesi noktasında, denetim konularının görüşülmesi, konuşulması için birtakım görevlerimiz var. Bu görevlerimizden birisi de soru önergeleri, soru önergeleriyle ilgili denetim çalışmaları.

Değerli arkadaşlar, biraz önce desteklemeleri Sayın Bakan anlattı. Bizim de bu desteklemelerin çok büyük bir bölümünün bir ile aktarıldığıyla ilgili duyumlarımız var. Bununla ilgili Sayın Bakana iki defa soru önergesi verdiğim hâlde ve bu illerle ilgili desteklemelerin rakamsal verilerini istediğimiz hâlde, ikisine de -teşekkür ederiz- cevap verdi ama rakamlar yok, sorduğumuz sorunun yanıtı yok. Yani biz illere verilen desteklemelerin miktarlarını isterken, Sayın Bakanın verdiği yanıtta o rakamlar ne yazık ki yok.

Şimdi, ben Sayın Bakan böyle verdi demiyorum, bürokratlar onu hazırlayarak Sayın Bakanın imzasına, onayın sunmuşlardır ama Sayın Bakanın da şöyle bir göz gezdirip “Bu milletvekili ne istemiş, biz ne veriyoruz?” diye bakması gerekirdi.

Ben şimdi dönüyorum, “Acaba diyorum, o bir ile aktarılması konusu doğru da bize mi bu bilgiler verilmiyor? Doğru rakamları verirsek, bu da basının diline düşerse, bir ile yapılan haksızlık, diğer seksen bir ilden aktarılan payların oraya gittiğiyle ilgili basının diline düşersem kaygısı mı var?” demek içimden geliyor. Bu böyle değilse Sayın Bakanın doğruları vermesi, doğru yanıtı bize vermesi gerekir. Eğer doğru yanıt verilmiyorsa bu kaygıyı, bu düşünceyi düşünmekte biz haklıyız diye düşünüyorum.

Değerli AKP milletvekilleri, iktidarın değerli milletvekilleri; içinizde seksen bir ilden arkadaşımız var, sizin ilinize yapılan bir haksızlık ve hukuksuzluk sizin vicdanlarınızı rahatsız etmiyor mu? Kamunun kaynakları belirli kişilere veya belirli yerlere aktarılıyorsa sizler vicdanınızda rahatsızlık duymuyor musunuz? Siz iktidar milletvekilleri olarak bunun üzerine gideceğinize, Mecliste bunu dile getiren milletvekillerine laf atmakla mı görevlisiniz?

Değerli arkadaşlar, biraz vicdanlı, biraz insaflı olmamız gerekir, laf atarken de bunun dayanağı olması gerekir. Acaba diyorum, mevcut Siyasi Partiler Yasası’na göre, seçtirilen milletvekillerinden bazılarının Meclis kürsüsünde konuşan muhalefet milletvekillerine söz atma görevi mi var? Ve bu söz atmakla görevlendirilen görevden ücret mi alınıyor?

Değerli arkadaşlar… Değerli arkadaşlar… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUHARREM SELAMOĞLU (Niğde) – Sana laf atan kimse yok, kendi kendine gelin güvey oluyorsun!

HASAN MACİT (Devamla) – Var efendim, sen atmadın, başkası attı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SUAT KILIÇ (Samsun) – Sana laf atan yok ki!

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen…

HASAN MACİT (Devamla) – Değerli arkadaşlar, iktidarın milletvekilleri, elinizi vicdanınıza koyun, illerinizin hakkını, hukukunu bu iktidardan arayın, bu iktidardan hesap sorun. Sormuyorsanız vebal altındasınız!

Değerli arkadaşlar, biraz önce Sayın Bakan desteklemelerle ilgili çok güzel sözler söyledi ve Tarım Bakanlığının bütçesinin görüşmesinde de şöyle bir şey söyledi: Tarımsal sulamada kullanılan elektrik ücretlerinin, desteklemelerinin 2002 yılında kesildiğini söyledi. Doğrudur, tarımsal elektrik ücretlerine destekleme Aralık 2002’de kesildi, AKP İktidarı döneminde kesildi. 58’inci AKP Hükûmeti, tarımsal sulamadaki elektriklerin desteklemesini kaldırdı, ama buradan Hükûmet yetkilileri söylemlerde bulunuyor, yanıt verme şansımız yok. Medya arkanızda, sivil toplum örgütleri arkanızda, dolayısıyla bir pazar televizyonlara bakıyoruz, AKP’nin yetkilileri, Hükûmetin yetkilileri kanal kanal saatlerce buralarda konuşuyor, bizlerin anlatma şansı yok, burada da söz hakkımız yok; bunları nasıl dile getireceğiz değerli arkadaşlar? Evet, tarımsal sulamayla ilgili elektrik sübvansesi AKP’nin 58’inci Hükûmeti döneminde kaldırıldı.

Değerli arkadaşlar, biraz önce Sayın Bakan desteklemelerle ilgili, büyük destekler yaptıklarını, 2002 ile bugüne geldiğimiz zaman tarımın uçtuğunu, hayvancılığın uçtuğunu söylüyor. Doğru söylüyor, destekleme miktarı artmış olabilir, acaba çiftçinin tam gübre kullanımı sezonunda, yani 2009 ile 2010 arasındaki fiyat artışını hiç araştırdınız mı arkadaşlar? Türkiye’deki kullanılan gübrenin sadece bu üç ayda artan fiyat zammını bu gübre miktarıyla çarptığımız zaman… Sizin verdiğiniz desteklerin tamamını gübreye gelen zam aldı götürdü. Bırakın 2002’yle kıyaslamayı, bırakın 2008’le kıyaslamayı yani 2009 ile 2010 arasında gelen zam, ne yazık ki, sizin verdiğiniz, demin kürsüde anlatılan, milyarlarla ifade ettiğiniz o destekleri zam aldı, çıktı, gitti.

Değerli arkadaşlar, çiftçinin girdisini söylemiyorum, mazotu söylemiyorum, ilacını söylemiyorum, sadece gübreyle ilgili konuyu dile getiriyorum. Acaba gübre ticaretini yapan, gübre toptancılığını yapan, üretimini yapan kimler? Kamuoyu bunları araştırıyor mu? Sizler bunları araştırıyor musunuz? Suni bir şekilde gübre fiyatlarını artıranların kimler olduğunu, hangi şirketler olduğunu araştırıyor musunuz? Acaba bu şirketlerin içerisinde AKP’yle bağlantılı birileri var mı diye hiç araştırdınız mı?

Değerli arkadaşlar, ben kısaca şunu diyorum: Sizin İktidarınız döneminde tarım politikalarını 2002’den buraya öyle bir noktaya getirdiniz ki at ve eşek etleri tüketicinin sofrasına yahni olarak geldi. Atlar at olduğuna, eşekler eşek olduğuna bin pişman oldu AKP İktidarında!

Hepinize saygılar sunarım.

BAŞKAN – Önerinin lehinde söz isteyen Yılmaz Tunç, Bartın Milletvekili.

Buyurun Sayın Tunç. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Danışma Kurulu önerisinin lehinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygılarımla selamlıyorum.

Bu haftanın çalışma gündemiyle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan bütün siyasi parti gruplarımız uzlaşmışlardır ancak Danışma Kurulu önerisiyle ilgili görüşlerimi ifade etmeden önce şunu ifade etmek istiyorum: Benden önce Danışma Kurulu önerisiyle ilgili konuşma yapan milletvekilleri, Anayasa ve İç Tüzük’ümüze aykırı olarak, devam eden bir soruşturma ve yargılamayla ilgili konuşmalar yapmışlardır. Hem “Yargı bağımsızdır.” diyeceksiniz hem de bağımsız yargının yaptığı soruşturma ve kovuşturmalara müdahale sayılabilecek konuşmalar yapacaksınız; bu doğru değildir. Herkesin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesine ve hukukun üstünlüğüne saygı duyması gerekir.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ, Anayasa’mızın 2’nci maddesinde ifadesini bulan Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti ilkelerini yüceltmek ve güçlendirmek için yedi yıldır çalışmaktadır. AK PARTİ’nin bu ilkelerle ilgili konumunu sorgulamak Kamer Genç’in haddine de değildir. Devam eden soruşturma ve yargılama süreçlerini AK PARTİ ile ilişkilendirmek son derece yanlıştır, yargı mensuplarımıza, hâkim ve savcılarımıza da büyük bir saygısızlıktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Danışma Kurulu önerisi üzerinde konuşan milletvekilleri, Kahramanmaraş ve Çorum milletvekillerimizin kamuoyuna yansıyan sözleriyle ilgili tavrımızı merak ettiklerini belirtmişlerdir. Benim de üyesi olduğum AK PARTİ Grup Yönetim Kurulu bugün 15.30’da yaptığı olağanüstü toplantıda adı geçen 2 milletvekilimizin sözleri hakkında inceleme yapılması kararını almıştır.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – İnceleyecek ne var? Neyini inceleyecek?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) – Bu inceleme sonucunda gerekli disiplin işlemiyle ilgili karar verilecektir, bunu hepimizin beklemesi gerekir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Danışma Kurulu önerisine göre, bugün 455 sıra sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı ile 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin görüşmelerine devam edeceğiz. Çarşamba günü, Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nin görüşmeleri yapılacak. Perşembe gününde ise (11/10) esas numaralı Gensoru Önergesi’nin gündeme alınıp alınmayacağı hususundaki ön görüşmeler yapılacak ve aynı günkü birleşimde 426 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu görüşülecek.

Bu duygu ve düşüncelerle Danışma Kurulu önerisinin lehinde olduğumu belirtiyor, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu haftaki çalışmalarının ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Sayın Başkan, karar yeter sayısı istiyorum. (AK PARTİ sıralarından “Geçti” sesleri)

SUAT KILIÇ (Samsun) – Oylamadan sonra istedi Sayın Başkanım, geçti.

H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) – Buradan bağırıyorum, duyun. Arkadaşlar duydu, tutanak duydu; kâtip üyeler oradalar, görüyorlar.

BAŞKAN – Heyecanlanmayın Sayın İçli, karar yeter sayısı arayacağım.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Başkan, olmadığı belli, neyini arayacaksın? Görünüyor işte.

BAŞKAN – Size soracak değilim.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Soracaksın tabii!

BAŞKAN – Sayın kâtip üyeler var burada, sayıyorlar.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Biz de görüyoruz. İçeriye geçsinler diye bekliyorsunuz. Meclis Başkanına yakışmıyor bunlar!

BAŞKAN – Katip üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için elektronik cihazla oylama yapacağım.

BİLGİN PAÇARIZ (Edirne) – Sayın Başkanım, elektronik oylama yapın, on beş dakika süre verin!

BAŞKAN – Üç dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, öneri kabul edilmiştir.

İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

A) Önergeler (Devam)

2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, (2/44) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/185)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/44 Esas numaralı Kanun Tekliflerimin İç Tüzüğün 37. Maddesi gereğince doğrudan gündeme alınması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 01.10.2009

                                                                                                                             Ensar Öğüt

                                                                                                                               Ardahan

BAŞKAN – Teklif sahibi Ensar Öğüt, Ardahan Milletvekili.        

Buyurun Sayın Öğüt. (CHP sıralarından alkışlar)

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 222 sayılı İlköğretim Yasası’nın 76’ncı maddesinde -köy okullarının bütçesinde- değişiklik yapmak üzere vermiş olduğum kanun teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlarım.

Değerli arkadaşlar, 1961’de çıkan bir yasa “Köy okullarının bütçesi köy tarafından karşılanır.” diyor. Köyde de bütçe olmadığı için bu kanun teklifini verdim ve bizim teklifimiz şudur: Köy okullarının bütçesi il genel meclisleri tarafından tespit edilsin, özel idareler tarafından ödensin. Aksi takdirde… Köylerin bütçesi yok, bunu hepimiz biliyoruz. Daha iki yıl öncesine kadar köylerin büyük bölümünde, okullarda tezek yanıyordu. Şu anda kömür verilmiş ama bizim bu kanun tekliflerimiz ve tezeği Meclise getirip basın toplantısı yaptıktan sonra Hükûmet, baktı ki olmadı, Sosyal Yardımlaşma Fonu’ndan kömür veriyor! Bunu bir sisteme bağlamak için bu kanun teklifi kabul edilirse ve gündeme alınırsa ben huzurunuzda teşekkür ederim.

Ancak, ondan sonra şunu söyleyeyim arkadaşlar: Bizim için önemli olan, Doğu ve Güneydoğu’da eğitim son derece sıkıntılı, son derece sıfır noktasındayız. Örneğin biz Ardahan, Şırnak, Hakkâri, bu bölge hep üniversitede sonuncuyuz. Niye sonuncuyuz, şimdi burada belgelerle açıklayacağım değerli arkadaşlar.

Doğru dürüst öğretmenimiz yok. Öğretmen var, lojman yok. Buradaki öğretmen de aynı maaşı alıyor, Hakkâri’deki de, Şırnak’taki de, Ardahan’daki de aynı maaşı alıyor. Şimdi, öyle maaş alınca, oraya giden öğretmen raporla, izinle geçiriyor ve orada öğretmen eksiğimiz var.

Şimdi bakın okuyacağım: Ardahan Fen Lisesinde matematik öğretmeni, rehberlik öğretmeni, kimya öğretmeni yok. Fen Lisesinde 2 tane matematik öğretmeni yok yani hiç öğretmen yok arkadaşlar.

Bakın Ardahan Anadolu Öğretmen Lisesinde 5 tane açık var; 2 tane matematik, 1 tarih, 1 fizik, 1 kimya öğretmeni yok. 80. Yıl Ardahan Anadolu Lisesinde 10 tane eksik var; 3 tane matematik, 1 tane kimya, 2 tane edebiyat, 3 tane İngilizce, 1 tane Almanca. Ardahan İmam - Hatip Lisesinde 3 tane açık var. Ardahan Kız Meslek Lisesinde 3 tane açık var. Yalnızçam Lisesinde açık yok. Ardahan Endüstri Meslek Lisesinde açık 2 tane var. Çıldır Lisesinde matematik, fizik, biyoloji öğretmeni yok. Bu çocuk nasıl okuyup da nasıl buradaki çocukla yarışacak, üniversiteyi kazanacak? Damal Şehit Yılmaz Kaan Lisesinde edebiyat öğretmeni, matematik öğretmeni, coğrafya öğretmeni ve tarih öğretmeni yok değerli arkadaşlar. Nurettin Çarmıklı iş adamımız sağ olsun -Ardahan doğumludur- Göle’ye, 5 trilyona yakın masraf etti, babasının adını vererek -Eyüp Sabri Çarmıklı- okul yaptı. Okulu da Başbakan açtı ama o Çarmıklı Lisesinde 7 tane öğretmen yok. Biyoloji öğretmeni, edebiyat öğretmeni, felsefe öğretmeni, İngilizce öğretmeni, tarih, matematik öğretmenleri yok arkadaşlar. İş adamı gitti Göle’ye lise yaptı ama Hükûmet veya devlet öğretmen göndermiyor. Ardahan sonuncu.

Şu anda Ardahan merkezde oturan öğretmenler, merkez köylerine giden öğretmenler sabah saat sekizde kalkıyorlar, eksi 20-30 derecede kuyruğa giriyorlar minibüse biniyorlar, okula gidiyorlar! Okuldan akşamleyin de kendilerini kurt yemesin diye erken geliyorlar! Oradaki çocuklar eğitim almıyor arkadaşlar. Doğal gaz Ardahan’dan geçiyor, bizim okullarımıza verilmiyor, Ardahan’a verilmiyor. Yani böyle bir adalet olabilir mi? Böyle bir kalkınma olabilir mi arkadaşlar? Bu nedenle ben istirham ediyorum… Ardahan başta olmak üzere Kars dâhil, Ağrı dâhil, Iğdır dâhil bütün Doğu ve Güneydoğu’daki illerimizde aynı durum var. Öğretmen gitmiyor, öğretmene lojman yapmıyoruz. Öğretmene lojman yapılmamış! Öğretmen Antalya’da da, İzmir’de de aynı maaşı alıyor, Hakkâri’de de, Ardahan’da da aynı maaşı alıyor. O zaman ne yapıyor öğretmen? Oraya gitmiyor, gitmediği için de çocuklarımız eğitimsiz kalıyor. Yani düşünebiliyor musunuz, burada kolejde okuyan, sıcak yuvasında okuyan, özel dershaneye giden öğrenciyle…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Öğüt, lütfen tamamlayınız.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - …özel koleje giden, özel dershanede eğitim alan veya 20 kişilik, 15 kişilik dersliklerde eğitim alan çocuklarla… Orada sömestirini boş geçiren çocuğun yetişmesi, üniversiteyi kazanması mümkün mü? Böyle bir adalet olabilir mi? O zaman ne yapın? Doğu ve Güneydoğu’daki çocuklara o zaman puan verin, yüksek puan verin. Yapamıyorsanız, o zaman bırakın yapan gelsin.

Değerli arkadaşlar, ben sizden istirham ediyorum -zamanım da bitti- Doğu ve Güneydoğu’yu eğitimsiz bırakırsanız her türlü melanet olur, terör de olur, devlete düşman da yetiştirirsiniz. Bu nedenle eğitime önem vererek Doğu ve Güneydoğu’yu kalkındıracak projelerin mutlak surette geliştirilmesini istirham ediyor, kanun teklifimin kabul edilmesini bekliyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önerge üzerinde bir milletvekili adına Durdu Özbolat, Kahramanmaraş Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)

DURDU ÖZBOLAT (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt’ün İç Tüzük 37’ye göre vermiş olduğu önergesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum.

Bugün görüşmekte olduğumuz 222 sayılı Kanun’un 76’ncı maddesi toplam on bentten oluşuyor. Amaç da ülkemizin ilköğretim faaliyetlerinin daha sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi ve bunun için gelir kaynaklarının belirlenmesi ve artırılması. 1961 yılında ülkemizi yöneten anlayış, ilköğretimin finansman sorununu çözmeyi önüne hedef olarak koymuş, o dönem için oldukça isabetli sayılabilecek düzenlemeleri kanun hâline getirmiş ama bu Kanun’un bazı maddeleri zamanla değiştirilmiş, bazıları da kaldırılmış. Bizim bugün değiştirilmesini teklif ettiğimiz kanun, özellikle kırsal kesimde okullarımızın sorunlarını, sıkıntılarını azaltacak ve onların en azından yakıt ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzenlemeyi içeriyor. Onun için bu maddeyle ilgili kalkacak ellerin, bu düzenlemeyle ilgili kalkacak ellerin -biraz da bu samimi duygularla- o, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemiz’deki öğrencilerimize, okullarımıza destek sağlayacağını unutmamak lazım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretimde okuyan öğrenci sayısı 15 milyondan fazla, öğretmen sayısı 700 bin. Bu sayı, bugün, yüz civarında ülkenin nüfusundan daha fazla. Elbette ki bu büyük, devasa Bakanlığı idare etmek zor ama bu Bakanlığı idare edecek olan Sayın Bakanın bu sorunları biliyor olması da çok doğal. Bildiği hâlde, bu Bakanlığın sorunları ne yazık ki 2002 yılından bugüne kadar düzelmedi, sorunlar arttı ve üstelik de bu dönem Millî Eğitim Bakanlığının mahkemelerle en çok haşır neşir olduğu dönemdir.

Bu dönemde 4/B’li öğretmenlerin öğretmenliğinin iptaliyle ilgili dava, Eğitim Araçları Yönetmeliği’ndeki açılan dava, görevde yükselme sınavıyla ilgili dava, Öğretmenevleri Yönetmeliği’yle ilgili dava, ilköğretim müfettişlerinin kazanılmış hakları için dava, Öğretmenlikte Kariyer Yönetmeliği için dava, teknik öğretimdeki bölüm şeflerinin durumuyla ilgili dava ve müdür yardımcılığı sınavının iptali için açılmış olan davalar başta olmak üzere, Millî Eğitim Bakanlığı mahkemelerden bir türlü başını kaldıramaz hâle geldi. Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere -yargı özellikle birçok bakanlığın faaliyetleri, Hükûmetin faaliyetleriyle ilgili ama- Millî Eğitim Bakanlığının faaliyetleri hep yargının önüne gitti.

Millî Eğitim Bakanımızın en çok övündüğü işlerden birisi, son dönemlerde, e-okul sistemi. Ben bu işlerle ilgili bir milletvekili olarak, bu dönem karne alınırken bazı okulları dolaştım. Gördüğümüz sıkıntıyı… Gerçekten, hem öğrencilerimiz hem velilerimiz büyük bir stres içerisinde, o sistemin nasıl sıkıntı yarattığını anlattılar, ben de dinledim. E-okulla ilgili ikinci dönem de aynı sıkıntının devam edeceği düşüncesi hem öğrencilerimizde hem velilerimizde bir genel kanıya dönüşmüş çünkü bununla ilgili kullanılan server hem yetersiz hem de bu konuyla ilgili bu işi yapan yabancı firma, yerli ortaklı yabancı firma gerekli desteği vermediği düşüncesindeler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu an, bu kısa süre içerisinde Millî Eğitim Bakanlığının sorunları ve bu teklif ettiğimiz kanunla ilgili sürenin yetersiz olduğunu bildiğim için en önemli gördüğüm ve son günlerde kamuoyunu meşgul eden kat sayı konusuyla ilgili de bir değerlendirme yapmak istiyorum.

1970’li yıllardan bugüne kadar ÖSYM, ÖSS sınavlarını çok büyük bir başarıyla yapıyordu. Kurumun üzerindeki yoğun baskılar sonucunda ÖSYM güvenilirliğini artık kaybetme noktasına gelmiştir. Hem soruların çalınması hem sorulan sorulardaki yanlış oranının yüksekliği Kurumu son derece yıpratmıştır. Eğer mesleki okullarla ilgili ve bu kat sayıyla ilgili sıkıntıları gidermek istiyorsanız, imam-hatipler üzerinden siyaset yapmayı bırakacaksınız. Başta Cumhuriyet Halk Partisinin programındaki mesleki ve teknik eğitimle ilgili kısımları, mesleki okullarla ilgili kısımları hep beraber inceleyelim ve bu sorunu da çözelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DURDU ÖZBOLAT (Devamla) – Ben, bu teklifin Millî Eğitim camiamıza ve okullarımıza bir kolaylık getireceğine inanıyorum. Bu teklifin kabul edilmesi hâlinde bazı okullarımızda, özellikle Güneydoğu’da sorunlarımızın çözüleceğine inanıyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Özbolat.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

VIII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, liselerde madde bağımlılığı ve uyuşturucu araştırmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/705) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

2.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, inşaat girdilerindeki maliyetlerin azaltılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/741) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

3.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, akaryakıttaki vergilerin azaltılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/769) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

4.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, sabit gelirlilerin maaşlarının iyileştirilmesine ilişkin  sözlü soru önergesi (6/783) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

5.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, gübredeki KDV oranlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/810) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, TEDAŞ’ın vadesi geçmiş alacaklarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/876) Cevaplanmadı

7.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, vergi borcu nedeniyle yurt dışına çıkış tahdidi uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/880) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

8.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, elektrik zammı ile ilgili açıklamasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dan sözlü soru önergesi (6/885) Cevaplanmadı

9.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, özelleştirme gelirlerine ve istihdama yönelik yatırımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/886) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

10.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, kayıt dışı ekonomiye ilişkin sözlü soru önergesi (6/887) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

11.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, bir derneğin incelenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/976)  ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

12.- Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’ın, gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara yapılan yardımlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/996) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

13.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Sultanhisar fidan yetiştirme üretim alanının ihalesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1000)  ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

14.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, THY Malatya merkez ofisinin kapatılmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1005) Cevaplanmadı

15.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, THY çağrı merkezindeki işten çıkarmalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1006) Cevaplanmadı

16.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, sulamada kullanılan elektrik borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1017) Cevaplanmadı

17.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, ek ödemeler sonrasında kamu çalışanları arasındaki ücret dengesizliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1036) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

18.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, THY dış hat seferlerinde bazı gazetelerin alınmadığı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1039) Cevaplanmadı

19.-  Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, vergi cenneti ülkeler listesinin ilanına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1045) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

20.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, THY’daki çağrı merkezlerinde çalışanlara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1047) Cevaplanmadı

21.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, çiftçilere gübre ve mazot avantajı sağlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1073) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

22.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, bazı KİT personelinin ücretini düşüren bir Tebliğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/1128) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

23.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, esnafa sicil affı çıkarılmasına ve inşaat sektörünün canlandırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1131) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı

24.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, İstanbul’daki hizmet binasının taşınmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1195) Cevaplanmadı

25.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, hazırlandığı iddia edilen bir kanun tasarısı taslağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1202) Cevaplanmadı

26.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, personel arasındaki ücret farklılıklarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1204) Cevaplanmadı

27.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, denetim tazminatı alamayan bazı personele ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1205) Cevaplanmadı

28.- Mersin Milletvekili Akif Akkuş’un, otuz yaş üstü araç sahiplerinin sorunlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1223) Cevaplanmadı

29.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bir medya grubuna verilen vergi cezasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1279) Cevaplanmadı

30.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, “varlık barışı” uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1284) Cevaplanmadı

31.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bütçe revizyonuna ve temel ihtiyaç maddelerinde KDV indirimine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1326) Cevaplanmadı

32.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, yapılandırılan vergi borçlarını ödeyemeyenlerin durumuna ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1348) Cevaplanmadı

33.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep TEDAŞ Müdürlüğünün oluşturduğu kaynağa ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1369) Cevaplanmadı

34.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1452) Cevaplanmadı

35.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1453) Cevaplanmadı

36.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, gelir uzmanlığına yapılan atamalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/1454) Cevaplanmadı

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek gündemin “Sözlü Sorular” kısmında yer alan sorulardan 1, 2, 4, 5, 6, 10, 11, 13, 14, 15, 28, 33, 35, 36, 37, 42, 48, 51, 54, 55, 65, 93, 95, 124, 126, 128, 129, 137, 164, 168, 199, 211, 225, 277, 278 ve 279’uncu sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.

Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı Sn. Hüseyin Çelik tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                         Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                                 Tokat

Soru: Uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadele kapsamında, liseli gençlere yönelik olarak 2003 yılından itibaren araştırma yapılmamasının gerekçesi nedir, bu yönde çalışma yapmayı düşünüyor musunuz, düşünüyorsanız bu çalışma ne zaman yapılacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan'ın sözlü olarak cevaplandırmasını arz ederim.

                                                                                                                     Mehmet Akif Paksoy

                                                                                                                         Kahramanmaraş

İnşaat girdilerine yılbaşından bu yana %60 ila %100 arasında fiyat artışları olmuştur. Anahtar teslimi çalışan müteahhitler işlerini tamamlayamama noktasına gelmiş, aralarında Kahramanmaraş'ın da bulunduğu 8 ilde 15-30 Mayıs tarihleri arasında iş durdurma kararı almıştır. Sektördeki sıkıntılar, taşeron ve işçilerle birlikte 10 binlerce kişinin işsiz kalması demektir. Bakanlık inşaat demirini KDV’den muaf tutamaz mı? Ayrıca, ithalat girdi fiyatlarını artıran vergi, resmî harçları bir süreliğine kamu sübvanse edebiliri mi? Veyahut demir çelik, çimento akaryakıt gibi inşaat girdilerinin TEFE-TÜFE'den ayrı olarak hesap edilmesini uygulamaya koymayı düşünürmüsünüz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                            Hasan Çalış

                                                                                                                               Karaman

Son zamla benzinin litre fiyatı 2,81 dolara çıkmıştır. Hükûmet akaryakıttan aldığı yüksek vergiden vazgeçmediği için dünyanın en pahalı benzinini kullanan ülke sıralamasında birinci sırada yer almaktayız. Türkiye'de benzine ödenen 100 YTL'nin 67 YTL'si vergi olarak alınmaktadır.

Bu bilgiler ışığında;

1- Benzin zammı, piyasalarda hemen hemen her ürünün fiyatına zam olarak yansırken, dar gelirliler biraz daha dara düşmektedir. Benzin fiyatları üzerindeki yüksek vergileri düşürme konusunda bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                            Hasan Çalış

                                                                                                                               Karaman

Ekonomik göstergelerin iyiye gittiği söylemleri artık inandırıcılığını tamamen yitirmiştir. Ekonomik program aksamış, hedefler şaşmıştır. Bu durum karşısında hayat pahalılığı almış başını gitmiştir. Benzin, mazot, elektrik, doğalgaz ve gıda fiyatlarındaki yüksek artışlar, çalışanların maaşlarını eritmiştir.

Bu bilgiler ışığında;

1-Yüksek zamlar karşısında alım gücü her geçen gün azalan ve ekonomik sıkıntıya düşen işçi, memur, emekli ve çalışan kesimin maaşlarını yeniden gözden geçirerek, bir iyileştirme yapmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                            Mümin İnan

                                                                                                                                 Niğde

Soru: 1- Ülkemizin ve ekonomimizin ana sektörlerinden birini oluşturan tarımdaki, verimliliğin arttırılmasında çok önemli bir etkiye sahip olan, kimyasal gübre fiyatlarındaki KDV oranlarını, pırlanta, elmas, yakut ve benzeri değerli taşların KDV’siyle aynı orana düşürmeyi planlıyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                         Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                                 Tokat

Soru: Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'nin kamu kurum ve kuruluşları ile özel müteşebbislerden 30.06.2008 tarihi itibariyle vadesi geçmiş elektrik bedeli alacağı ne kadardır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Tayfur Süner

                                                                                                                                Antalya

Mükelleflerin vergi yükümlülüklerini zamanında yerine getirmelerinin sağlanması, amme alacağının tahsilinin güvence altına alınması ve tahsilatın hızlandırılması amacıyla, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22. Maddesi gereğince, yaklaşık 10 bin işadamına yurtdışı yasağı gelmiştir. Bu çok doğru bir uygulamadır. Ancak;

Soru 1 : Yurtdışına çıkış yasağı, ilgili işadamına tebliğ edilmekte midir?

Soru 2 : Eğer tebliğ edilmiyorsa ve işadamının bilgisi yoksa, bu durum, işadamının ticari faaliyetlerini olumsuz biçimde etkilemez midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Devlet Bakanı Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                            Mümin İnan

                                                                                                                                 Niğde

Soru: 1) Basına yansıyan haberlere göre "Biz elektrik zammını vatandaş tasarruf etsin diye yaptık." dediğiniz ifade ediliyor. Bu haber doğru ise acaba vatandaş tasarruf etsin diye diğer enerji kaynaklarına da yüklü bir zam yapmayı planlıyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Özelleştirme İdaresinin bağlı olduğu Bakan Sn. Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                            Mümin İnan

                                                                                                                                 Niğde

Soru: 1) 58, 59 ve 60'ıncı Hükümetleriniz döneminde ne kadarlık özelleştirme yaptınız? Bu gelirlerin ne kadarlık kısmını istihdama yönelik yatırımlarda kullandınız?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Maliye Bakanı Sn. Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                            Mümin İnan

                                                                                                                                 Niğde

Soru: 1- Türkiye'deki kayıt dışı ekonominin ne kadar olduğunu düşünüyorsunuz? Bakanlığınız döneminde kayıt dışılıkla mücadele için ne gibi yapısal tedbirler aldınız?

Soru: 2- Bakanlığınızdan önce kayıt dışılığın ekonomimizdeki oranı ne kadardı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 12.09.2008

                                                                                                                            Kamer Genç

                                                                                                                                Tunceli

1) Gerek Almanya'da ve gerekse Türkiye'de faaliyette bulunan Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri 2003-2007 yıllarında Türkiye'den yurt dışına ihracat faaliyetlerinde bulunmuşlar mıdır? Bulunmuşlarsa ihracat da vergi iadesi almışlar mıdır?

2) Türkiye'de faaliyette bulunan Derneğin vergilendirme bakımından herhangi bir vergi incelemesine tabi tutulmuş mudur? Tutulmuş ise sonucu nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                                        Sevahir Bayındır

                                                                                                                                 Şırnak

Sorular:

1) 5035 sayılı kanunla yapılan değişiklikten sonra gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara yapılan yardım ve bağış karşılığı gelir vergisi ve kurumlar vergisinden düşülen tutarlar yıllar itibari ile ne kadardır?

2) Gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflardan hangilerine yardım veya bağış yapılarak, vergiden düşülmüştür?

3) Gıda bankacılığı yapan dernek veya vakıflar belge düzeni bakımından denetlenmiş midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla. 17/09/2008

                                                                                                                          Ali Uzunırmak

                                                                                                                                 Aydın

1) Aydın ili Sultanhisar ilçesi Tarım İl Müdürlüğüne ait olan fidan yetiştirme üretim alanı hangi ihale şartlarına göre özel sektöre kiraya verilmiştir?

2) İhale şartlarının yerine getirilip getirilmediği noktasında gerekli inceleme ve denetleme yapılmış mıdır? İhale şartlarına aykırı durumlar ve/veya işlemler olmuş mudur? Eğer varsa ne gibi kanuni bir işlem yapılmıştır?

3) İhaleyi alan firmanın unvanı nedir ve ortakları kimlerdir? İhaleyi hangi bedel üzerinden almıştır?

4) İhale dosyasının bir suretinin tarafımıza gönderilmesi mümkün müdür?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

                                                                                                                   Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                               Malatya

THY, Malatya satış ofisi kapatılarak, 35 km uzaktaki havaalanı ofisinden hizmet vermeye devam edilmektedir. Merkez ofisinin kapatılması ile THY’dan bilet satın almak isteyen yolcular ile kargo ve posta hizmeti alan müşteriler 35 km uzaktaki havaalanı ofisine gitmek zorunda kalmaktadır. Ayrıca, bilet satış acentelerinin yapamadığı hizmetler için yolcular yine aynı uygulamaya katlanmak zorunda kalmaktadır.

Bu uygulama ile;

a) THY’dan bilet satın alma olanağı ortadan kaldırılmaktadır. (Bizim yolcularımızın henüz Call Center ve İnternet’ten bilet alma alışkanlığı henüz oluşmamıştır)

b) THY ile kargo posta hizmetleri yapılamaz hâle getirilmek mi istenmektedir?

Yukarıda belirttiğim nedenlerle THY’nın Malatya merkezdeki ofisinin yeniden açılmasını düşünür müsünüz? Yoksa THY’nın müşteri memnuniyeti anlayışının bu uygulamada olduğu gibi mi devam edeceğini, farklı bir uygulama yapılmayacağını bilmek zorunda mı kalalım?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

                                                                                                                   Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                               Malatya

THY, Çağrı Merkezindeki çalışan 550 kişinin, işten çıkartılarak bu işin ASSİSTT ve VODATECEH isimli firmaya verildiği belirtilmektedir.

1) THY’nın 550 çalışanının iş akitlerini bozarak aynı işi başka firmalara yaptırmanın etik, ahlaki ve yasal olarak izahı var mıdır?

2) Her iki firma kimdir? Nedir? Bu işi daha önce yapmışlar mıdır?

3) Bu işle ilgili herhangi bir ihale açılmış mıdır?

4) Bu firmalar, satılan Türk Telekom’un ortakları mıdır? Ayrıca bu işin verildiği firmaların birinde genel müdür olan AKP İl Başkan Yardımcısının etkisi olmuş mudur?

5) Müşteri memnuniyetini, kuruma ait personel olmadan sağlama konusu dikkate alınmış mıdır?

6) 550 çalışanı anında kapı dışarı eden THY yönetimi vicdanında bu olay büyük yara açmayacak mıdır? Bayram öncesi 550 çalışanın ve ailesinin yaşadığı şokun hesabını kimler verecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.   

                                                                                                                   Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                               Malatya

Elektrik enerjisi kullanarak tarımsal sulama yapan çiftçilerimiz ve sulama birlikleri ödenemez bir borç yükü ile karşı karşıya kalmışlardır. Cazibeli su kullanan çiftçilerimize önemli ölçüde haksızlık yapılmaktadır. Bu nedenle,

a) Sulama birlikleri ve çiftçilerimizin elektrik borçları ile ilgili nasıl bir yapılandırma düşünmektesiniz?

b) Cazibeli su kullanan çiftçilerimizle, elektrikle tarımsal sulama yapan çiftçilerimiz arasında oluşan haksız rekabeti ortadan kaldırmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                         Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                                 Tokat

Soru: Kamu personeline ödenen ücretlerde yapılan ek ödemelere ilişkin düzenleme sonrasında başta şef ve şube müdürleri kadrosunda görev yapanlar olmak üzere kamu çalışanları arasında yeni dengesizlikler oluşmuştur. Kamu çalışanları arasındaki bu mağduriyetin giderilmesi için bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Yaşar Ağyüz

                                                                                                                              Gaziantep

Özelleştirme kapsamındaki Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü’nce son bir ay içerisinde Çağrı Merkezinin kapatılması ile başlayan keyfî uygulamalar, dış hat seferlerinde gazete sansürlemesi ile devam etmektedir.

1) Türk Hava Yollarının dış hat seferlerinde gazete okumak isteyen yolculara belirli grup ve iktidar yandaşı gazetelerin dayatılması okuma ve basın özgürlüğüne ne kadar uygundur?

2) Türk Hava Yolları Yönetimi, Sayın Başbakan’ın bazı gazeteler için “Okumayın, evinize sokmayın” talimatını mı uygulamaktadır?

3) Bu uygulamadan sizin, Türk Hava Yolları Genel Müdürü’nün bilgisi var mıdır?

4) Ülkemizin itibarlı gazetelerinin (Hürriyet, Cumhuriyet, Milliyet, Vatan, Sözcü, Radikal, Posta) Türk Hava Yollarına alınmayarak, sansürlenmesi siyasi bir karar değil midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki  sorularımın Maliye  Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Yaşar Ağyüz

                                                                                                                              Gaziantep

OECD tarafından kara listeye alınan vergi cenneti 33 ülkede, ya hiç vergi alınmıyor ya da çok düşük vergi alınıyor.

Gelir sağlayıcı faaliyetlerin, bu ülkelerde kurulu veya kurulan şirketler üzerinden yapıldığı da bilinen bir gerçek,

1) Ülkemizde de yaşanan, münferit bazı şirketlerce kullanılması, vergi cenneti ülkelerden fatura alınıp gider yazılması, sonuçta daha az vergi ödenmesi üzerine;

Bunu engellemek için yapılan 5520 sayılı yasal düzenleme ile "Vergi cenneti ülkelere yapılacak ödemelerden % 30 vergi kesintisi yapılması" sağlandı.

Bakanlar Kurulunca ilan edilmesi gereken ülkeler listesi bugüne dek neden ilan edilmemiş, uygulamaya neden geçilememiştir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki   sorularımın  Maliye  Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Yaşar Ağyüz

                                                                                                                              Gaziantep

Özelleştirme kapsamı içerisinde yıllardır yer alan, Türk Hava Yollarında;

1) 2006 yılında en iyi Çağrı Merkezi Ödülünü alan Türk Hava Yolları Çağrı Merkezi'nin kapatılarak, 550 çalışanının hiçbir gerekçe gösterilmeden Ramazan ayının bitiminde işten çıkarılması, Sendikal Hak ve Özgürlüklere aykırı değil midir?

2) Türk Hava Yolları'nın Çağrı Merkezi işinden çekilip, bu hizmeti iki özel firmadan satın almak istemesini ve şirketlerden birinin Genel Müdürünün İktidar partisinin İstanbul Eski İl Başkan Yardımcısı olmasını Etik buluyor musunuz?

Taşeronlaştırma ve hizmet özelleştirmesiyle Rant yaratmak ve Türk Hava Yolları çalışanlarını Sendikasızlaştırmak mıdır?

3) Bugüne dek gerçekleşen özelleştirmelerde olduğu gibi 550 çalışanı işten çıkararak,

Türk Hava Yollarının satışın yerli ve yabancı kişiler ile ortaklıklara, cazip ve sorunsuz hale getirmek değil midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                            Mümin İnan

                                                                                                                                 Niğde

Soru:1- Tarımsal verimlilikte büyük bir öneme sahip olan ve çiftçilerimizin en önemli girdi maliyetini oluşturan suni gübredeki vergi yüklerini hafifletme konusunda bir çalışmanız var mıdır?

Soru:2- Ülkemizde mazot kullanımında Armatörlere tanıdığınız vergisel avantajların bir benzerini Çiftçilerimiz için de uygulamaya koymak konusunda bir çalışmanız var mıdır?

 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                      Mehmet Serdaroğlu

                                                                                                                             Kastamonu

Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışan, 399/II sayılı cetvele tabi yükseköğrenim mezunu personelin ücretlerinde, 14 Ekim 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan "Kamu İktisadi Teşebbüslerinde 2008 yılında Uygulanacak Ücretlerin Tespitine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008/1)'den kaynaklanan 50 YTL civarında düşüşler olmuştur.

2008 yılının ücretlerini belirleyen Tebliğ, Ekim ayında yayınlandığı için Kurumlar tarafından anılan personele avans ödemesi yapılmış, Tebliğin yayınlanmasından sonra, yapılan ödemeler geri alınmaya başlanmıştır. Ayrıca söz konusu personelden teknik kadroda olmayanlar 2008 Ağustos ayında yapılan ek ödemelerden de yararlanamamışlardır. Sonuç itibariyle KİT'lerde çalışan yüksek öğrenim mezunu personel mağdur olmuştur.

Soru:

İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortamında, bir kısmı 2008 Ağustos ayında yapılan iyileştirmeden de yararlanamayan, KİT'lerde çalışan yükseköğrenim mezunu personelin mağduriyetine yol açan Tebliği düzeltmek için bir çalışmanız var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki  sorularımın  Maliye  Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Yaşar Ağyüz

                                                                                                                              Gaziantep

Global Finansal krizin etkilediği ülkemizde, lokomotif sektörlerden inşaat sektörünün de tıkandığı,

İstihdam eksikliği yaratarak yüzlerce esnafımızı da olumsuz etkilediği bir gerçek iken,

Bu sektörde krizin olumsuz etkilerinin azaltılması için bir takım tedbirlerin alınması,

Ayrıca da kredi kullanmayan, KOSGEB'in desteklerinden faydalanamayan esnafımız için sicil affı çıkarılması zorunlu olmuştur.

1. Krizlerden dolayı sicili bozulan esnafımız için çıkarılacak sicil affı piyasaları rahatlatacak, kredi alamayan, KOSGEB'in desteklerinden faydalanamayan esnafımızı rahatlatacak sicil affı çıkarmayı düşünüyor musunuz?

2. İnşaat sektörlerinde yaşanan durgunluğu gidermek, ekonomik krizin olumsuz etkilerini azaltmak ve canlılık yaratmak için,

Konutlarda tapu harcı indirimi ve KDV'de kademeli indirim yapılmasını düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 20.01.2009

                                                                                                                            Kamer Genç

                                                                                                                                Tunceli

İstanbul Vatan Caddesi'nde olan Maliye Binası boşaltılarak Cevizlibağ mevkisinde bulunan Yeşil Kundura Binasına taşınmıştır.

1- Bakanlığınız mülkiyetinde olan bu bina neden boşaltılarak maliye kiralık bir binaya taşınmıştır?

2- Yeni taşınılan binaya kaç lira kira ödenmektedir? Yeni taşınılan binanın mülkiyeti kime aittir?

3- Vatan Caddesi'nde bulunan maliyeye ait bu yeri satmayı düşünüyor musunuz? Satma konusunda Albayraklar'a verilmiş bir sözünüz var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 20.01.2009

                                                                                                                           Erkan Akçay

                                                                                                                                Manisa

Maliye Bakanlığı'nca hazırlanmakta olan bir kanun tasarısı taslağında, Bakanlıkta Daire Başkanı ve üstü görevlerde bulunanlar ile Defterdar unvanında en az üç yıl görev yapmış olanların Personel Genel Müdürlüğü'nde Kontrolör olarak çalıştırılabileceği hükmünün yer alacağı ifade edilmektedir.

1. Gerek taşra gerekse merkezde görev yapmakta olan bazı unvanlardaki personelin, Bakanlığınız Personel Genel Müdürlüğünde görevlendirilmek üzere kadro oluşturma yönünde kanun değişikliği hazırlığı içinde olduğunuz doğru mudur?

2. Oluşturulacak kadro unvanının Kontrolör olacağı doğru mudur?

3. Bu kadroya, atanacak kişilerin yetişmesinde kariyer şartı aranmayacağına göre, kariyer meslek mensubu Bakanlığınız Kontrolörleri üzerinde yapacağı tahribat ve Kamu Denetim Sistemine yansımaları dikkate alınmış mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 20.01.2009

                                                                                                                           Erkan Akçay

                                                                                                                                Manisa

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın, Merkez ve Taşra Teşkilatı'nda, Türkiye'nin tüm il ve ilçelerinde çalışan, yaklaşık 40 bin personeli yöneten, denetimi koordine ederek, vergi kayıp ve kaçağının önlenmesinden, verginin tahakkukundan, tahsiline kadar önemli görevleri üstlenen, Müdür, Vergi Dairesi Müdürü ve Müdür Yardımcıları memurlarından daha düşük ücret almaktadırlar.

Bu kapsamda;

1. Maliye Bakanlığı personeli arasında yaşanan ücret farklılıklarının giderilmesi hususunda bir çalışma yapılmakta mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 20.01.2009

                                                                                                                           Erkan Akçay

                                                                                                                                Manisa

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36/A-11'nci maddesine göre, Maliye Bakanlığı bünyesinde uzman kadrosunda çalışan personel Denetim Tazminatı alırken, Vergi Usul Kanunu'nun 135'nci maddesine göre, fiilen denetim görevi yapan ve yaptıran Defterdar, Vergi Dairesi Başkanı, Vergi Dairesi Müdürü ve Vergi Dairesi Müdür Yardımcıları denetim tazminatı alamamaktadırlar.

Bu kapsamda;

1. Vergi Usul Kanunu'na göre inceleme yetkisi verilen Defterdar, Vergi Dairesi Başkanı, Vergi Dairesi Müdür ve Müdür Yardımcılarına Denetim tazminatı ödenmemesini doğru buluyor musunuz?

2. Defterdar, Vergi Dairesi Başkanı, Vergi Dairesi Müdür ve Müdür Yardımcılarına Denetim tazminatı ödenmesi ile ilgili bir çalışmanız var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda yer alan soruma Maliye Bakanının sözlü olarak cevap vermesini saygılarımla arz ederim.                                               

                                                                                                                   Prof. Dr. Akif AKKUŞ

                                                                                                                                Mersin

Basın yayın organlarından öğrendiğimiz kadarıyla 30 yaş ve üzeri karayolu araçlarının, vergi ve trafik borçlarını silme karşılığı trafikten çekileceği belirtiliyor. Ancak bugün bu araç sahiplerinden bir kısmı, bahse konu araçları kullanıyor ve geçimini sağlamaya çalışıyor. Bu araç sahipleri zor şartlar altında bandrol, defter ücreti, muhasebe ücreti ve vergi ödediklerini belirterek, bunların yılda 6 bin TL'yi bulduğunu ve ödeme zorluğu içinde olduklarını kendilerinden götürü usulü vergi alınmasının daha uygun olacağını talep ediyorlar.

Bu konuda bir çalışmanız var mı? Bu insanların mağduriyeti nasıl önlenecek?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki  sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Yaşar Ağyüz

                                                                                                                              Gaziantep

Ocak ayında açıklanan Bütçe açığı oranı % 466 ile son yılların en büyük Bütçe açığı olduğu bir gerçek iken;

29 Mart yerel seçimleri yaklaşırken, Sayın Başbakan'ın Ekonomik krizi ve Yolsuzlukları görmezlikten gelerek Basın kuruluşlarını hedef alan konuşmaları üzerine,

1. Bakanlığınızca, Etkin bir Medya Grubuna kestiğiniz Astronomik Ceza Bütçe açığınızı kapatmak için midir, yoksa yolsuzlukları açıkladığı için cezalandırma ve susturma aracı mıdır?

2. Gazete almayın kampanyaları üzerine, Astronomik Vergi Cezasını İktidar Partisi Grup Başkanvekili'nin savunması Astronomik Cezanın siyasi vergi baskısı ve vergi salması olduğunu göstermiyor mu?

3. Aynı denetimleri, Deniz Feneri ile Ekonomik ilişkili olduğu mahkeme kararı ile belirlenen ve bugüne kadar hiçbir denetim geçirmeyen Kanal 7 yayıncılığına,

Devletin bankalarından hangi koşullarda verildiği belli olmayan 750 Milyon Dolarlık kredi ile alınan ve % 25'i Katar'da kurulu bir şirkete satılan ATV-Sabah grubu için de yaptınız mı, yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki   sorularımın  Maliye  Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Yaşar Ağyüz

                                                                                                                              Gaziantep

Ekonomiyi canlandırmak amacıyla Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun ile 22.11.2008'de uygulamaya konulan Varlık Barışı Kanunundan;

1. Yasal kayıtlarda yer almayan yurt dışı ve yurt içi kıymetlerin kayıtlara intikal ettirilmesi süresi 02 Mart 2009 akşamı dolmuş bulunmaktadır. Bankalara, Aracı kurumlara, Vergi dairelerine başvuruda bulunan Şirket, Mükellef veya sade Vatandaş sayısı ne kadardır?

2. Bu başvuru sürecinde ne kadar yabancı veya yerli mevduat beyan edilmiştir?

Döviz ve TL. cinsinden miktarı ne kadardır?

3. Bu yasal uygulamanın sonucunda Bakanlığınızın beklediği mevduat beyanı dolmuş mudur?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Yaşar Ağyüz

                                                                                                                              Gaziantep

Ülkemizde yaşanan ekonomik krizin sonucu 27 çeyrektir, kesintisiz büyüyen ekonomimizde 7 yıl sonra daralma yaşandı, ihracatımız % 34 geriledi.

1. Ekonomik daralma arttıkça bütçe açığı da artacağına göre büyüme oranı % 4 olarak belirlenerek düzenlenen 2009 bütçesinin, revizyonunun gerekliliğini düşünüyor musunuz?

2. Otomotivde, beyaz eşyada yapılan ÖTV ve KDV oranlarının düşürülmesinin sınırlı bir toplum kesimine katkısı olurken,

Ay sonunu getiremeyen, geçim sıkıntısı içerisindeki vatandaşlarımızın kullanmak zorunda oldukları elektrik, su ve doğalgazın,

Gıda harcamalarının yükünü azaltmak, mutfak harcamalarına katkıda bulunmak için temel ihtiyaç maddelerinin,

KDV oranlarının indirilmesini düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                           Yaşar Ağyüz

                                                                                                                              Gaziantep

Küresel krize karşı reel sektörü rahatlatmayı hedefleyen tedbirler kapsamında, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasanın 48. maddesinde düzenlenen tecil ve taksitlendirme konusunda,

Bakanlığınıza verilen yetkiye dayanarak hazırlanan Tahsilat Genel Tebliği zor durumda olan tüm borçlular için olumlu karşılanmıştır.

1. Esnaf ve mükelleflerimizin bu tebliğ kapsamında yapılandırdıkları vergi ödemeleri taksitlerini, ekonomik kriz nedeniyle tecili ihlal eden, ödeyemeyen esnaf ve mükelleflerimize tecilin geçerli sayılması için bir olanak tanımayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın M. Şimşek tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                         Hasan Özdemir

                                                                                                                              Gaziantep

Gaziantep'in kurumsal vergisi şampiyonu TEDAŞ yarattığı kaynakla Gaziantep ekonomisi için önemli bir alternatiftir. Ancak Gaziantep TEDAŞ Müdürlüğünün yarattığı bu kaynak Gaziantep ekonomisine Adana üzerinden Gaziantep'e getirilmektedir. Bu süreç içerisinde ise ciddi bir kaynak kaybı yaşanmaktadır.

Buna göre;

1) Gaziantep ekonomisi için büyük bir kaynak kaybını ifade eden bu durumu ortadan kaldırmayı düşünüyor musunuz? Bu doğrultuda yapılan çalışmalarınız ya da projeleriniz nelerdir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim

                                                                                                                           Erkan Akçay

                                                                                                                                Manisa

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 02.12.2006 tarihinde yapılan Gelir Uzmanlığı Özel Sınavı için 2500 ve 15.12.2007 tarihinde yapılan Gelir Uzmanlığı Özel Sınavı için 2500 kişi olmak üzere toplam 5000 kişi olarak ilan edilen boş kadro sayısı kadar yapılan atamaların dışında;

1- 02.12.2006 tarihinde yapılan sınav sonucunda açılan kişisel davalar sonucunda kaç kişinin ataması yapılmıştır, en düşük kaç puan ile atama yapılmıştır?

2- 02.12.2006 tarihinde yapılan sınav sonucunda 70 üzerinden 83 puan alarak sicil notu nedeniyle 2500 kişilik listenin dışında kalan 2008/1083 Y.D.İtiraz No'lu DİDDK Kararına göre kaç kişinin ataması yapılmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                                           Erkan Akçay

                                                                                                                                Manisa

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 02.12.2006 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı özel sınavı için 2.500 ve 15.12.2007 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı özel sınavı için 2.500 kişi olmak üzere toplam 5 bin kişi olarak ilan edilen boş kadro sayısı kadar yapılan atamaların dışında;

1) 2006 ve 2007 yıllarında sınava girerek 70 ve üzeri puan alarak başarılı olan ve ataması yapılmayan kaç kişi vardır?

2) 02.12.2006 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı sınavında 70 ve üzeri puan alanların 15.12.2007 tarihindeki sınava girmeden sıralamaya dâhil edilerek oluşturulan karma liste üzerinden yapılan atamaların iptaline ilişkin 2008/1083 no.lu DİDDK kararına göre 15.12.2007 tarihindeki sınav sonucuna göre kaç personelin ataması yapılmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                                           Erkan Akçay

                                                                                                                                Manisa

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 02.12.2006 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı özel sınavı için 2.500 ve 15.12.2007 tarihinde yapılan gelir uzmanlığı özel sınavı için 2.500 kişi olmak üzere toplam 5 bin kişi olarak ilan edilen boş kadro sayısı kadar yapılan atamaların dışında;

1) 15.12.2007 tarihinde yapılan sınav sonucunda açılan kişisel davalar sonucu kaç kişinin ataması yapılmıştır, en düşük kaç puanla atama yapılmıştır?

2) Tüm bu yapılan atamalar sonucunda 2006 ve 2007 yıllarında ilan edilen toplam 5 bin kişi dışında kişisel dava sonucu ataması yapılanlar ile DİDDK kararına göre 2006 ve 2007 yılı sınav sonuçlarına göre ataması yapılan toplam kaç kişi vardır?

BAŞKAN – Sayın Bakan, buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemin “Sözlü Sorular” kısmında yer alan ve Başkanlık Divanınca okunmuş 1 adet Millî Eğitim Bakanımıza ve 35 adet Bakanlığıma muhatap sözlü soru önergelerini cevaplamak üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuları itibarıyla aynı olan bazı soruları birleştirerek cevaplandıracağım.

İlk olarak Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun Millî Eğitim Bakanımıza sorduğu (6/705) sayılı soruyu cevaplandıracağım.

Uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılığını da şiddet, zorbalık, ihmal, istismar ve zorlu yaşam olayları gibi risk etmenleri arasında değerlendirmekteyiz ve önleme çalışmalarını sürdürmekteyiz. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi koordinatörlüğünde hazırlanan Bağımlılık Yapıcı Maddeler ve Bağımlılıkla Mücadelede Ulusal Politika ve Strateji Belgesi’nin Uygulanması İçin Eylem Planı 2007-2009’da Millî Eğitim Bakanlığı talep azaltımı, okul temelli önleme basamağında yer almıştır.

Uyuşturucu ve madde bağımlılığıyla mücadele kapsamında yaptığımız çalışmalarla ilgili olarak 21 Mayıs 2008 tarihinde bu amaçla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunda bir sunum yapılmıştır ve bu sunumda ülke ihtiyaçları doğrultusunda yapılan çalışmalar ve Alkol ve Diğer Madde Kullanımına Yönelik Avrupa Okul Araştırması’nın çeşitli akademisyenler tarafından belirlenen sakıncalı yönleri de açıklanmıştır. Avrupa ülkelerinin zarar azaltma ağırlıklı politikasından farklı olarak ülkemizde önleme mücadelesi verilmektedir. ESPAD tarzı çalışmaların bu mücadeleyi sekteye uğratacağı değerlendirilmektedir.

(6/741) sayılı Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet Akif Paksoy’un sorusunu cevaplıyorum: Bilindiği üzere katma değer vergisi oranları verginin kendine özgü yapısı, yansıma özelliği ile ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal şartlar, mal ve hizmetlerin talep ve arzı ile bu mal ve hizmetlerin düşük gelir gruplarının harcamaları içerisindeki payı yanında bütçe hedefleri de dikkate alınarak tespit edilmektedir. İlke olarak malın kullanım yerine göre katma değer vergisi oranı tespiti vergi tekniğine uygun düşmemektedir. Ancak, biz 16 Aralık 2008 tarih, 2008/14447 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’yla 31 Mayıs 2008 tarihinden önce ihalesi yapılan yapım işlerinde 1 Ocak ve 30 Eylül 2008 döneminde kullanılan malzemelerden fiyatlarında beklenmeyen artış olanlara TEFE’deki yani Toptan Eşya Fiyatı Endeksi’ndeki ilgili endekslerle kıyaslanarak ilave fiyat farkı verilmesi imkânını sağladık. 2009’da yine konut ve iş yeri satışlarındaki durgunluğu gidermek amacıyla belli bir dönem yani mart-haziran dönemi 150 metrekare üzeri inşaatlarda KDV oranını yüzde 18 yerine yüzde 8 olarak uyguladık. Ayrıca, gayrimenkul alım satımlarına yönelik tapu harcını da Nisan-Haziran 2009 dönemi için binde 15’ten binde 5’e düşürdük.

Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalış’ın (6/769), (6/783) sayılı sorularını cevaplıyorum: Akaryakıt fiyatları 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren serbest piyasa koşulları içerisinde belirlenmektedir ve Bakanlığımızın herhangi bir müdahalesi söz konusu değildir. Benzin ve motorin özel tüketim vergisi tutarlarında 3 Kasım 2007, 1 Temmuz 2008, 14 Temmuz 2009 ve 31 Aralık 2009 tarihlerinde değişiklik yapılmıştır. 2005’ten bu yana akaryakıt fiyatlarında TÜFE ve ÜFE’deki artışlardan daha az olmuştur. 01/01/2005 ile 01/01/2010 döneminde Tüketici Fiyatları Endeksi yüzde 52 artmış olmasına rağmen, maktu ÖTV artışı benzinde yüzde 38,8; kırsal motorinde yüzde 47,9 olarak TÜFE artış oranının altında kalmıştır.

Diğer taraftan hükûmetlerimiz döneminde kamu çalışanlarının, dar gelirlilerimizin ve emeklilerimizin aylık ve ücretlerinde enflasyonun üzerinde artış öngören bir politika uygulanmıştır. 2002 Aralık-2010 Ocak döneminde aile yardımı ödeneği dâhil en düşük memur maaşı yüzde 196,6; net asgari ücret yüzde 183,2; en düşük SSK emekli aylığı yüzde 170,3; en düşük BAĞ-KUR esnaf emekli aylığı yüzde 275,2; en düşük BAĞ-KUR çiftçi emekli aylığı yüzde 501,9; en düşük memur emekli aylığı yüzde 129,7; altmış beş yaş aylığı yüzde 297,4; muhtar aylığı yüzde 251,3 oranında artmıştır. Bahsettiğimiz dönemde TÜFE ise yüzde 97,8 oranında gerçekleşmiştir. Bu oranlar çalışan, emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın gelirlerinde reel bir artış olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Şimdi de Sayın Mümin İnan’ın (6/810), (6/1073) sayılı sorularını cevaplıyorum: Tarımda kullanılan mazot ve kimyevi gübre için çiftçi kayıt sisteminden yararlanmak suretiyle alan bazlı destekleme ödemesi yapılmakta ve bu suretle vergi yükleri dolaylı olarak aşağı çekilmektedir. Vergi yüklerinin hafifletilmesi konusunda şu an itibarıyla yeni bir çalışmamız yoktur.

Antalya Milletvekili Sayın Tayfur Süner’in (6/880) sayılı sorusunun cevabı: 100 bin lira ve üzerinde borcu olanlar kendilerine borcun yedi günlük süre içerisinde ödenmemesi hâlinde yurt dışı çıkış tahdidi uygulanacağı da belirtilen ödeme emri ile tebliğle haberdar edilmektedirler. Yasağın uygulanıp uygulanmadığı Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı İnternet adreslerinden öğrenilebilir. Kaldı ki hastalık, iş bağlantısı gibi hâllerde yurt dışı çıkış tahdidi kaldırılabilmektedir.

Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnan’ın (6/886) sayılı sorusunun cevabını veriyorum:

58, 59 ve 60’ıncı hükûmetler döneminde Özelleştirme İdaresince yapılan özelleştirmelerden elde edilen toplam gelir 30,6 milyar ABD dolarıdır. Bu gelirler bir genel bütçe geliri değildir. Özelleştirme Fonu hesaplarında toplanan gelirler, öncelikle 4046 sayılı Kanun’un 21, 22 ve 23’üncü maddelerinde yer alan iş kaybı tazminatı, nakle tabi personel ve yüzde 30 ilave emekli ikramiyesi gibi istihdam ödemelerinde kullanılmaktadır. Ayrıca, bahse konu hesap, özelleştirme programındaki kuruluşların finansman ihtiyaçları, borç ödemeleri ve hizmet alımları gibi giderleri için de kullanılmaktadır. Kalan nakit fazlası da aynı maddedeki hüküm gereği hazineye aktarılmaktadır. 2002-2009 döneminde 24,5 milyar dolar hazineye aktarılmıştır.

Sayın Mümin İnan’ın (6/887) sayılı sorusunun cevabı:

Kayıt dışı ekonominin büyüklüğüyle ilgili kesin bir rakam vermek mümkün değildir. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmek amacıyla Temmuz 2008’de Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı (2008-2010) yürürlüğe konulmuştur. Bakanlığımızca ekonomide kayıt dışılığın ve vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi amacıyla mutat vergi denetimleri ve incelemelerinin yanı sıra belirlenen sektörlerde yaygın, yoğun vergi denetim ve inceleme faaliyetleri de sürdürülmektedir.

Mükelleflere daha iyi hizmet verilebilmesi ve kayıt dışı ekonomiyle daha etkin mücadele edilebilmesi için Gelir İdaresi yeniden yapılandırılmış, teknolojik altyapısı da büyük ölçüde güçlendirilmiş ve bu konudaki çalışmalar tamamlanmıştır.

Ayrıca, kayıtlı ekonomiye geçiş için çok somut birtakım tedbirler aldık. Akaryakıt pompalarına ödeme kaydedici cihaz takıldı. Akaryakıt dağıtım şirketlerinin depolarına on-line olarak takibe imkân sağlayan sayaçların takılması gerçekleştirildi.

Belli bir tutarı aşan ödemelerin ve kiraların bankacılık sisteminden geçirilmesi zorunluluğu getirildi.

Büyük ölçüde tamamlanan Veri Ambarı Kurulması Projesi şu anda uygulamada. Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının vergi kimlik numarası olarak kullanılması gibi birçok diğer tedbir alınmıştır.

Kayıt dışılığın önlenmesi için idari ve teknolojik altyapının güçlendirilmesinin yanında vergi oranlarının aşağı çekilmesi istisna ve muafiyetlerin daraltılması ve vergi sisteminin basitleştirilmesi yönünde de çok önemli adımlar attık.

Şimdi de Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Genç’in (6/976) ve Şırnak Milletvekili Sayın Sevahir Bayındır’ın (6/996) sayılı sorularının cevabını birlikte veriyorum:

Derneklerin bizatihi kendileri değil bağlı iktisadi işletmeleri kurumlar vergisi mükellefidirler. Dernekler İçişleri Bakanlığı veya mülki idare amirleri tarafından, vakıflar ise Vakıflar Genel Müdürlüğünce denetlenmektedir. Kamuya yararlı dernek statüsü verilen dernekler ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar vergi ayrıcalıklarından yararlandıklarından Bakanlığımızca ayrıca incelenmektedirler.

Diğer taraftan, mükelleflerin gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yaptıkları bağış ve yardımların vergi matrahından indiriminde vergi kanunlarına uygun hareket edilip edilmediği hususu ayrıca denetlenmektedir.

(6/976) sayılı soruda belirtilen Derneğin 2003 ila 2007 yılları arasında ihracat faaliyetinde bulunmadığı tespit edilmiştir.

2004-2007 yılları arasında 76 gelir vergisi mükellefi tarafından gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara yaklaşık 2 milyon TL bağış ve yardımda bulunulmuştur.

Kurumlar vergisi beyannamelerinde gıda bankacılığı kapsamında indirim konusu yapılan bağış ve yardımlara ilişkin ayrıntılı açıklama yer almadığından kurumlar vergisi mükelleflerince yapılan bu yardımlara ilişkin veri bulunmamaktadır.

Aydın Milletvekili Sayın Ali Uzunırmak’ın (6/1000) sayılı sorusunu cevaplıyorum:

Aydın ili Sultanhisar ilçesindeki söz konusu taşınmaz 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve bu Kanun’un 74’üncü maddesine istinaden çıkartılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik ile 3 Mayıs 2007 tarihinde yayımlanan Hazine Arazilerinin Teknolojik veya Jeotermal Seracılık ve Organik Tarım Yatırımlarına Tahsisinde Uygulanacak Esas ve Usullere İlişkin Tebliğ hükümleri çerçevesinde teknolojik seracılık yapmak amacıyla ihale edilmiştir. İhaleyi 48 bin liralık ilk yıl irtifak hakkı bedeli üzerinden Gökkale Organik Ürünler Sanayi Ticaret Limitet Şirketi almıştır. Şirkete bir yıl süreli ön izin verilmiş, ön izin yükümlülüklerini yerine getirmesi üzerine de kırk dokuz yıl süreli ve bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakkı tesisi uygun görülmüştür.

Adı geçen şirket tarafından, tesisin onaylı projesine uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığına ilişkin olarak Bakanlığımızca yapılan kontroller sonucu, tesisin kısmen üretime geçtiği, birtakım yapı ve tesislerin ise inşaatının hâlâ devam ettiği tespit edilmiş olup konunun takibi devam etmektedir yani konu takip edilmektedir. Bakanlığımız bu ve benzeri bütün uygulamalarda ihale şartlarının yerine getirilip getirilmediğini takip etmekte ve gereğini de yapmaktadır. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkında Kanun’un 21’inci ve 23’üncü maddelerindeki hükümler nedeniyle ihale dosyasının bir nüshasını verme imkânımız bulunmamaktadır.

(6/1036) sayılı Sayın Reşat Doğru’nun sorusunun cevabı:

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 3’üncü maddesi uyarınca yürürlüğe konulan 2008/14012 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca kapsama dâhil personelden şube müdürlerinin ek ödeme oranı kadro derecelerine bağlı olarak yüzde 52 ve yüzde 53, şeflerin ise yüzde 51 ve yüzde 52 olarak belirlenmiştir. Anılan kararda 2010/7 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’yla yapılan değişiklikle şube müdürlerinin ek ödeme oranı yüzde 100’e çıkartılmıştır. 2006 ve 2008 yıllarında 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 3’üncü maddesinde yapmış olduğumuz düzenlemeler neticesinde, kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerindeki dengesizlikler kısmen de olsa giderilmiştir. İmkânlar çerçevesinde mevcut dengesizlikleri giderme amacındayız.

Şimdi de Sayın Ağyüz’ün (6/1045) sayılı sorusunu cevaplandırıyorum:

Vergi cenneti olarak nitelenen ülkelerin belirlenmesi için, kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesiyle aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi olmak üzere iki temel kriter öngörülmüştür. Finlandiya ve Norveç’le olan mevcut Çifte Vergilendirmeyi Önleme anlaşmaları yakın dönemde revize edilmiş, Malezya Anlaşması’nda bilgi değişimi maddesi genişletilmiş, İsviçre’yle de Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması parafe edilmiş olup önümüzdeki günlerde imzalanması beklenmektedir. Diğer taraftan, OECD’nin vergi cenneti kapsamına aldığı ülkelerin çoğuna yazılı teklifler gönderilmiş, olumlu cevaplar alınmıştır. Uygulamanın doğru yapılabilmesini teminen, Bakanlar Kurulunca ilan edilecek ülkelerin tespitine ilişkin çalışmalarının sonuçlandırılması gayreti içerisindeyiz.

(6/1128) sayılı, Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’na ait soruyu cevaplandırıyorum:

Söz konusu düzeltme Yüksek Planlama Kurulunun 5 Haziran 2009 tarihli kararıyla, 1 Ocak 2009 tarihinden geçerli olmak üzere yapılmıştır.

(6/1131) sayılı Sayın Yaşar Ağyüz’ün sorusunun cevabı şöyledir:

Sicil affına ilişkin 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun 28 Ocak 2009 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

İnşaat sektörüne ilişkin konuyu (6/741) sayılı sorunun cevabında belirtmiştim. Burada tekrarlamaya gerek görmüyorum.

Temmuz 2009 tarihindeki 5904 sayılı Kanun’la küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin, KOBİ’lerin 2009 yılı sonuna kadar yapılacak birleşmelerde, birleşen şirketlere birleşme işlemlerinden doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi, üç yıl boyunca yüzde 75 indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanması, birleşen kurumların geçmiş zararlarının indirim konusu yapılması, birleşme işlemlerine ilişkin katma değer vergisi istisnası şeklinde vergi avantajları getirmiştir.

Ayrıca, 2009 Ekim ayında esnaf ve sanatkârlarımız ile tüm KOBİ’lerimize yönelik yeni bir kredi destek programı açıklanmış ve uygulamaya konulmuştur.

Sayın Kamer Genç’in (6/1195)…

BAŞKAN – Sayın Bakan, bir saniye.

On dakika süreniz kaldı, 6 sayın milletvekili sordukları sorularla ilgili açıklama isteyecekler, önce onlara söz vereceğim, sonra kalan süreyi siz değerlendireceksiniz Sayın Bakan.

Yerinize buyurun, süreyi biliyorsunuz, bir saat.

Sayın Doğru, buyurun.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Bir dakika efendim, bizim sorularımız?

BAŞKAN – Buyurun.

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Millî Eğitim Bakanlığının, okullardaki uyuşturucu ve madde bağımlılığının araştırılmasına izin vermeyeceğini, kendinize göre gerekçelerle açıkladınız. Bu, çok yanlıştır. Dünyada her ülke okullarda araştırma yaptırıyor, ona göre de önlemler alıyorlar. Dolayısıyla üzüldüğümü ifade etmek istiyorum.

İkinci olarak, tarımsal sulamada kullanılan elektrik borçları, ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Tokat ili Erbaa ilçesinde de mevcuttur. Elektrik borçlarından dolayı sulama kanallarına su verilememektedir. Bu da çiftçilerin ürününün susuzluktan yok olmasına sebep olmaktadır. 2010 senesi tarım mevsimine geldiğimiz bugünlerde borçlar tekrar karşımıza gelmektedir. İnsanlar kanallara su gelip gelmeyeceğini beklemektedirler. Bundan dolayı da acaba üretim yapalım mı yapmayalım mı diye de beklenti içerisindeler. Açık olarak, siz, borçları erteleyecek misiniz, ertelemeyecek misiniz? Yani çiftçi üretim yapsın mı, yapmasın mı?

Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Doğru.

Sayın Aslanoğlu, sizin sorular cevaplandırılmadı, onun için söz veremeyeceğim.

Sayın Süner, buyurun…

Sayın Süner yok.

Sayın Çalış…

HASAN ÇALIŞ (Karaman) – Sayın Başkan, teşekkürler.

Sayın Bakan, akaryakıt fiyatları ve zamlar çiftçi, esnaf, zanaatkâr, sanayici, imalatçı kısaca toplumun her kesimini ilgilendirmektedir. Her ne kadar, konuşmanızda da belirttiğiniz gibi, fiyatları serbest piyasa ve dünya petrol fiyatlarındaki serbest gidişat etkilese de, dünyada akaryakıt üzerinden en çok vergi alan ülkelerden birisi Türkiye. Bu konuda, akaryakıt fiyatları üzerindeki vergilerin düşürülmesiyle ilgili önümüzdeki dönem bir çalışmanız olacak mı? Bunu öğrenmek istiyorum.

Bir diğer husus: Bizim “bordro mahkûmları” dediğimiz memur ve emeklilerin -gerçi yakın bir zamanda alt gelir grubunda bir rahatlatma olsa da BAĞ-KUR ve sigortalılarda- sıkıntıları devam etmektedir. Bunlar geçmişe dönük, özellikle enflasyon oranında maaşları verilse de refah payıyla ilgili alacakları olduğuna inanıyorlar. Bu refah payını vermeyi düşünüyor musunuz?

Bir diğer husus: Bundan sonraki maaş belirlemelerinde maaş artı refah payı beklentileri var. Bu konuda ne diyorsunuz?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Çalış.

Sayın İnan…

MÜMİN İNAN (Niğde) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, 2002 seçimleri öncesinde Sayın Başbakan, Niğde’de, özellikle mazot fiyatlarıyla ilgili geçmiş hükûmetlerin çiftçiyi kazıkladığını ve mazot ve benzin fiyatlarının çok önemli bir kısmının vergi olduğunu söylemiş, iktidara gelirlerse bunları yarı yarıya indireceklerine dair söz vermişlerdi. Ama maalesef o günden bugüne değişen bir şey olmadı, 3-4 katı mazot fiyatları arttı. Hiç olmazsa önümüzdeki dönem içerisinde, çok zor durumda kalan çiftçilerin bu konulardan faydalanması için birtakım çalışmalar yapmanızı bekliyoruz.

Diğer taraftan, geçtiğimiz hafta içerisinde yine size sulama elektrik borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili bir soru yönelttiğimizde “düşünebiliriz” demiştiniz. Bunun üzerine çiftçilerin çok önemli bir kısmı, hemen hemen tamamı bir beklenti içerisinde çünkü bu paraların artık ödenmesi mümkün değildir. “En azından bir teklif gelirse…” dediniz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda bir kanun teklifimiz var. Bu tür ödemeleri beş yıla yaymak suretiyle, çiftçilerimizin borçlarını da dondurmak suretiyle bir ödeme planının çıkarılması hem çiftçilerimizi rahatlatacaktır hem de yapılacak çalışmalarla bütçeye önemli katkılar sağlanacaktır diye düşünüyorum. Bu konudaki çalışmanızı bekliyoruz efendim.

Diğer taraftan da özelleştirmelerden 31 milyar dolara yakın, çok büyük bir meblağın elde edildiğini burada gördük ama maalesef bunun istihdama çok yansımadığını ve Türkiye’deki işsizlik oranlarının yüzde 13,5’lere demirlediğini TÜİK’in rakamlarından anlıyoruz. Dolayısıyla bunların yeniden ekonomiye kazandırılması için özelikle özelleştirmelerden elde ettiğiniz gelirlerle ilgili sizlerden çalışma bekliyoruz çünkü Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri işsizlik olarak önümüzde beklemektedir.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın İnan, teşekkür ediyorum.

Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Deniz Feneri ile ilgili olarak sorduğum sorulara maalesef yeterli bir bilgi alamadım çünkü bu Deniz Feneri AKP İktidarı zamanında en fazla korunmaya mazhar bir dernek. Biliyorsunuz, bu Deniz Fenerinin yurt dışındaki yöneticileri Almanya’da mahkûm oldu. Burada, vatandaşların dinî duygularını istismar etmek suretiyle topladıkları paralarla, muhtaç insanlara yardım etmeleri gerekirken, AKP’ye yakın, üst düzey yöneticilere ve Kanal 7’nin kurulmasına büyük katkılar sağlanmıştı.

Bu, başlangıçta kamu yararına dernek olarak sayılmamıştı. Danıştaya gidildi, Danıştay bunu kamu yararına dernek olarak kabul etmedi fakat AKP, bu prosedürü bir tarafa bırakarak, burada bir kanunla Deniz Fenerini kamu yararına bir dernek olarak kabul etti ve bunu her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tuttu. Şimdi, benim sorduğum, bununla ilgili bir inceleme yapılmış mıdır, yapılmışsa sonucu nedir?

Şimdi, biliyorsunuz, bununla ilgili kamuoyunda çok büyük spekülasyonlar var, işte bir kısım yöneticileri Almanya’da mahkûm edildi. Gazetelerin son yazdığına göre de, o ifade…

BAŞKAN – Sayın Genç, açıklama ister misiniz, hangi konularda açıklama istiyorsanız?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Tabii, herhâlde açıklanmasını istiyorum.

BAŞKAN – Tamam.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani diyorum ki, bunların defterleri incelenmiş mi incelenmemiş mi? İncelenmemişse sebebi ne, niye incelenmiyor? İşte geçen gün gazeteler yazıyor, daha bugünkü gazeteler. Bir tane, bu dernek yöneticilerinden birisi, gizlice Türkiye’ye gelmiş, savcılığa ifade vermiş, gitmiş. Her şey gizleniyor. Yani AKP’nin en önemli özelliklerinden birisi, bu suistimallerin, soygunların böyle üstünü örtbas etmek. Bunları kamuoyuna söylemek lazım efendim.

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum Sayın Genç.

Sayın Süner, buyurun.

TAYFUR SÜNER (Antalya) – Sayın Başkanım, Sayın Bakanımdan net bir cevap alamadım. Maliye Bakanlığı 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun 22’nci maddesine göre vergi borcu olan iş adamlarına yurt dışına çıkış yasağı koymaktadır. Yurt dışı çıkış yasağı konulan iş adamlarından bir kısmı, vergi borçları olduğundan habersiz, işleri dolayısıyla iyi niyetle yurt dışına çıkmak iste-mektedirler. Bu yasağı da havalimanında öğrenmektedirler. O anda yurt dışına çıkamamaları nedeniyle hem ticari itibarları zedelenmekte hem de sorumlu oldukları ortaklara karşı kötü duruma düşmektedirler. Eğer, vergi borçları olduğu ve bu yüzden yurt dışına çıkış yasakları olduğu kendilerine tebliğ edilirse, yukarıda belirttiğimiz sıkıntılar ortadan kalkacak, iş adamı, vergi borçlusu konumunda kalmaktan kurtulacaktır. Yani tebliğ şartı istiyorum. Yani iş adamlarının eğer vergi borcu varsa, tebliğ şartı olursa bu aksaklıktan kurtuluruz diye düşünüyorum.

Saygılar.

BAŞKAN -  Teşekkür ederim Sayın Süner.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan…

BAŞKAN -  Sayın Aslanoğlu, sizin sorularınız cevaplandırılmadığı için…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Efendim, usul hakkında konuşmak istiyorum, 63’üncü maddeye göre.

BAŞKAN -  Sorularınız cevaplandırılmadı Sayın Aslanoğlu, ancak o zaman açıklama isteyebilirsiniz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Ama o zaman efendim, otuz beş- otuz altı soru değil de, on beş soruyu cevaplasın Sayın Bakan.

BAŞKAN -  O, Sayın Bakanın sorunu, benim sorunum değil Sayın Aslanoğlu.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Ama ben de haklıyım, değil mi infial etmekte?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Meclis Başkanlığının ayarlaması lazım; bir saatte otuz beş- otuz altı tane soru cevaplandırılamaz.

BAŞKAN -  Buyurun Sayın Bakanım.

Sayın Bakan, beş dakikalık süreniz var.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) – Sayın Başkan, her şeyden önce refah payı, özellikle çalışanlarımız, emeklilerimiz, memurlarımız için… Aslında, bu verdiğim rakamlardan bakarsanız reel bazdaki artışlar birçok kesim için gayrisafi yurt içi hasıladaki büyümenin çok ötesinde. Yani tekrar o rakamları vermek istemiyorum. Aslında, bu dönemde çalışanlarımız, emeklilerimiz, dar gelirlilerimiz gerçekten de yani refah payından da, Türkiye’deki millî gelir artışının çok ötesinde de bir pay almışlardır, bundan sonra da inşallah almaya devam edeceklerdir yani reel bazda ücretleri artırmaya çalışacağız imkânlarımız çerçevesinde.

Diğer bir husus: Tabii ki Sayın Genç’in (6/976) sayılı sorusunda belirtilen dernekle ilgili olarak yani Deniz Feneri Derneğiyle ilgili olarak sorduğu soruya ben cevap verdim, özellikle ihracat yapılmış mı yapılmamış mı gibi. Biz bu konuda inceleme yaptık, bir ihracat faaliyetinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Vergi incelemesi konusunda ise, vergi mahremiyeti nedeniyle benim burada hiçbir dernek veya kurum hakkında açıklama yapmam mümkün değildir, dolayısıyla bu konuda bir açıklama yapamıyorum.

Sulama birliklerine gelince: Tabii ki aslında, biz yapılandırma yönünde epey düzenleme yaptık, otuz altı aya yayma imkânı sunduk. Ben, sanırım bir yasa tasarısının görüşülmesinde şunu söylemiştim: “Biz, şu anda, sulama birliklerini bir yeni düzenleme çerçevesinde tekrar gözden geçiriyoruz. Aslında, cazibeli sulama imkânına sahip olan çiftçilerimizden belki bir miktar ücret alıp diğer çiftçilerimize bir miktar sübvansiyon sağlamak bence rasyonel bir yaklaşım olur.” Ama henüz bu konudaki çalışma tamamlanmadı. Bu çalışmayı tabii ki hazine ve diğer ilgili bakanlıklarımız yapıyor, biz de katkı veriyoruz, o çerçevede olumlu yaklaşacağımızı daha önce de ifade etmiştik.

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Köylü ne yapsın yani eksin mi ekmesin mi?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) – Onun dışında, sanırım, gündeme getirilen…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sulama birlikleri İçişleri Bakanlığında, trafik memurluğu yapacaklar! Sayın Bakanım, bir kere, sulama birliklerini DSİ’ye bağlayın.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) – Sayın Başkan, sanırım, gündeme getirilen birçok hususa cevap verdim, bu mevcut kalan zamanı eğer müsaade ederseniz bir soruya daha cevap vererek geçirmek istiyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) – Peki, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, böylece, gündemin 1, 2, 4, 5, 6, 11, 14, 15, 28, 33, 35, 48, 54, 65, 93 ve 95’inci sıralarındaki sorulara cevap verilmiştir.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

                               

Kapanma Saati: 18.23
ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 18.36

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Fatih METİN (Bolu)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64’üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Alınan karar gereğince diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2’nci sırada yer alan, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2.-  Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

3'üncü sırada yer alan, Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Recai Berber ve 5 Milletvekilinin; 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporlarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

3.- Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Recai Berber ve 5 Milletvekilinin; 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporları (1/762, 2/475) (S. Sayısı: 455) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.

Geçen birleşimde tasarının 2’nci maddesi kabul edilmişti.

Şimdi 3’üncü maddeye bağlı ek 14’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

“EK MADDE 14- 28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmış akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut İdaresi Başkanlığından ve ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.

BAŞKAN – Madde üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz isteyen Mustafa Kalaycı, Konya Milletvekili.

Buyurun Sayın Kalaycı.

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 455 sıra sayılı Tasarı’nın 3’üncü maddesi ile 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’na eklenen ek 14’üncü madde hakkında Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızda bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tasarıyla ilgili geçen hafta yapılan görüşmelerde, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının kim tarafından denetlendiği tartışmaları yaşanmış, Hükûmeti temsilen komisyon sıralarında bulunan Devlet Bakanı Egemen Bağış ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarına da yansıdığı üzere, çelişkili, eksik ve yanlış bilgiler verilmiştir. Böylelikle, her şey birbirine karıştırılmış, TOKİ’nin denetimi âdeta faili meçhul hâle getirilmiştir. Burada, ya millet yanıltılmak isteniyor ya da konuyu bilmiyorlar. Her iki hâl de gerçekten tam bir AKP klasiği. TOKİ’yi kimin denetlediğini bilmemelerini yadırgamıyorum ama sayın bakanların bilmedikleri konuda ahkâm kesmeleri yanlış olmuştur.

Daha önce memuriyet hayatımın yirmi yılını, güzide kurumumuz Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunda denetim elemanı olarak çalışarak geçirmiş biri olarak, bu konuda sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum. TOKİ 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun 2’nci maddesine göre Yüksek Denetleme Kurulu denetimine tabi olup aynı Kanun’un 6’ncı ve ek 5’inci maddelerine göre 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümlerine tabi değildir.

Kamu mali yönetiminde şeffaflığın sağlanmasını, sağlıklı bir hesap verme mekanizmasının kurulmasını, kamuoyu denetiminin sağlanmasını öngören ve genel olarak, 1/1/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun ekli (ll) sayılı cetvelinde, özel bütçe kapsamındaki idareler arasında TOKİ’ye yer verilmiş iken, 22/12/2005 tarihli ve 5436 sayılı Kanun’la, daha uygulamanın ilk yılında kapsam dışına çıkarılmıştır. Böylelikle TOKİ, 5018 sayılı Kanun ekinde yer alarak Sayıştay denetimine tabi olmuşken, daha ilk yıl dolmadan tekrar Sayıştay denetimi dışına çıkarılmıştır. Dolayısıyla TOKİ, Sayıştay tarafından hiç denetlenmemiştir.

Bütün kamu idarelerini denetleme yetkisi bulunan Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ve Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından zaman zaman oluşturulan inceleme veya soruşturma ekiplerinde başka bakanlık veya kurumların denetim elemanları görevlendirilebilmektedir. Bu durumda, doğal olarak, görevlendirilen denetim elemanlarının kendi kurumlarının denetimi olduğu söylenemez. Zira, denetim yetkisi ve hazırlanan raporlar, hâliyle görevlendiren kuruma ait bulunmaktadır.

Ezcümle, ister doğrudan ister dolaylı olarak TOKİ’nin Sayıştay tarafından denetlendiği ifadeleri külliyen yanlıştır. TOKİ hâlen Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenmekte ve bir örneğini elimde gördüğünüz yıllık denetim raporları Türkiye Büyük Millet Meclisi KİT Komisyonunda görüşülmektedir.

Yüksek Denetleme Kurulu demişken, burada yaşanan bazı olumsuzluklardan kısaca bahsetmek istiyorum. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, tarafsız ve objektif denetim yapan, geçmişte bakanların, hatta bağlı olduğu başbakanların Yüce Divana gönderilmelerine gerekçe oluşturan raporlar yazan bir kurum iken, üzülerek söylüyorum, AKP döneminde siyasi müdahalelere maruz kalmış, denetim elemanlarının denetledikleri kurumlardan alınıp başka kurumların denetimine verilmesi olayları yaşanmıştır. Bu olaylardan birisi de geçmişte TOKİ’yi denetleyen arkadaşlarımın başına gelmiştir. Sebep, herkesin tahmin edebileceği gibi, raporlarda ayrıntılı bir şekilde yer alan yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıdır.

Bugün siyasi gücünüzü kullanarak hesap vermekten kurtulduğunuzu sanabilirsiniz ancak hesap verme gününüz yaklaşıyor. Merkezî ve yerel yönetimlerde yolsuzluğa bulaşanları, makam ve mevkisi ne olursa olsun, bu yolsuzluklarının hesabını vermekten hiç kimse kurtaramayacaktır. Milletin emanet ettiği kasayı yandaşlarla birlikte talan eden, kul ve yetim hakkına el uzatan vurgun ve talan hanedanlığının, menfaat çetelerinin, soygun şebekelerinin yakasına mutlaka yapışılacaktır. Bu hanedanlık ve çeteler çökertilecektir, Türk adaleti önünde hepsi hesap vereceklerdir.

Değerli milletvekilleri, tasarının 3’üncü maddesiyle ek 14’üncü maddede yapılan düzenlemelerden kısaca bahsetmek istiyorum. Bu düzenlemeyle, Emlak Bankası tarafından TOKİ Başkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut İdaresi Başkanlığına ve ortaklarına karşı dava açılması engellenmek, hatta devam eden davalar ile icra takipleri ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Bu konunun safahatından kısaca bahsetmek istiyorum: Bilindiği üzere Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Bankasının yeniden yapılandırılmaları amacıyla 15/11/2000 tarihli ve 4600 sayılı Kanun yürürlüğe konulmuştur. Bu Kanun’un 2’nci maddesinin verdiği yetkiye göre çıkarılan 28/3/2001 tarih ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1’inci maddesinde “Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin bankacılık faaliyetleri dışında kalan mal varlıkları ve bu konuda faaliyet gösteren iştiraklerindeki hisse payları ve ticari gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası gayrimenkulleri tüm hak ve yükümlülükleriyle bilanço değeri üzerinden Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmiştir.” hükmü yer almıştır. Bu konuda 14/12/2001 tarihli Protokol düzenlenmiştir.

Daha sonra 2003 yılında çıkarılan 29/5/2003 tarihli ve 4864 sayılı Kanun ile 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’na eklenen geçici 4’üncü maddede anılan Bakanlar Kurulu kararı gereğince “Tasfiye halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi tarafından Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilen varlıklarla ilgili iş ve işlemlere ilişkin hak ve yükümlülükler 14/12/2001 tarihinden önceki dönem için Bankaya, bu tarihten sonraki dönem için Başkanlığa aittir.” hükmüne yer verilmiştir.

Hâl böyle iken şimdi bu konuda “…Toplu Konut İdaresi Başkanlığından ve ortaklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.” denilmekte, yargı mercilerine açılmış veya husumet yöneltilmiş devam eden davalar ile icra takipleri ortadan kaldırılmaktadır.

Yargının karar vermesi beklenilmeden bu düzenleme aracılığıyla TOKİ sorumluluktan kurtarılmaya çalışılmaktadır. TOKİ’nin taraf olduğu özel hukuka ilişkin davalara yasama gücü ile müdahale edilmektedir. Bu düzenleme ile temel hak ve hürriyetler arasında yer alan ve Anayasa’mızın 36’ncı maddesiyle güvence altına alınan hak arama hürriyeti kısıtlanmaktadır.

Komisyondaki görüşmeler esnasında -Komisyon raporunda da görüleceği üzere- Emlak Bankasından TOKİ’ye intikal eden mallarla ilgili olarak devam eden davalar hakkında mahkemeler nezdinde girişimlerde bulunulduğu ancak sonuç alınamadığı, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında TOKİ’nin ödeme yapamayacağının ifade edildiği, kendilerine zimmet çıkartılabileceğinin belirtildiği, bunları engellemek için yasal değişiklik yoluna gidildiği ifade edilmiş, benzer ifadeler Genel Kurulda da dile getirilmiştir.

Bir defa, Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında böyle bir konunun olmadığı geçen haftaki görüşmelerde sayın bakanlarca açıklanmıştır. Başbakanlık Teftiş Kurulunun hangi raporunda böyle bir hususun yer aldığı da şu ana kadar açıklanmış değildir. Eğer konu geçmişle ilgiliyse, sizin de bir kastınız, ihmaliniz ya da kusurunuz yoksa müfettişler size niye zimmet çıkartsın ki? Kanun’daki mevcut düzenlemede, devredilen varlıklarla ilgili iş ve işlemlere ilişkin hak ve yükümlülüklerin 14/12/2001 tarihinden önceki dönem için bankaya, bu tarihten sonraki dönem için Başkanlığa ait olduğu açık bir ifadeyle yer almaktadır. Yani devreden ve devralan bakımından sorumluluğun nasıl olacağı yasayla açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Bu hükmü niye değiştiriyorsunuz? Niye yalan yanlış bilgilerle Meclisi yanıltmaya çalışıyorsunuz? Nedir korkunuz? Neyi saklamaya çalışıyorsunuz? Lütfen dürüst olun, gerçek neyse onu açıklayın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Kalaycı, lütfen tamamlayınız.

MUSTAFA KALAYCI (Devamla) – Bırakın yargı kendi seyrinde devam etsin. Varsa bir haksızlık, hukuksuzluk ortaya çıksın, sorumluları belirlensin. Niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Hak sahiplerinin hak arama hürriyetini neden ellerinden alıyorsunuz? Yargı yetkisini niye kısıtlıyorsunuz? Hukukun üstünlüğüne inanmıyor musunuz?

Değerli milletvekilleri, hepiniz hukukun üstünlüğünü koruyacağınıza namus ve şerefiniz üzerine yemin ettiniz. Bunu sizlere hatırlatıyor, bu rezalete ortak olmayın diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen Hüseyin Ünsal, Amasya Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 455 sıra sayılı Tasarı’nın 3’üncü maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Kanunun genel gerekçesine baktığımızda genel gerekçede şöyle bir konu geçiyor -zaten, genel gerekçe sanırım Toplu Konut İdaresi tarafından yazılmış- en sonunda şöyle deniyor:“Ancak mevcut uygulamalar çerçevesinde tereddüt yarattığı tespit edilen ya da değiştirilmesinde yarar bulunduğu kanaatine varılan bazı hukuki düzenlemelerin yeniden ele alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır.”

Değerli arkadaşlarım, bu TOKİ’yle ilgili bu gereklilik bitmeyecek mi artık? Ben sekiz tane kanun çıkartmışım -sizin İktidarınızda değişiklik- oysa bir baktım on bire çıkmış, on bir tane değişiklik olduğunu gördüm. Sürekli yetkileriniz değişiyor. Yetkilerini genişletiyoruz TOKİ’nin, sürekli bir değişiklik yapılıyor. Ne zaman bitecek bu yetkilerin genişletilmesi? Değerinin altında satma yetkisi bile, arsa satma yetkisi bile verildi, göçmen konutlarının yetkisi verildi, TOKİ’ye, plan yapma yetkisi verildi, yetmedi, bu sefer başka kurumlara da plan yapma yetkisi verildi. Bu yetkiler artırılacak. TOKİ de maalesef bu sınırsız yetkilerle çok olumsuz işler yapmaya başladı. Bunu biraz sonra raporlardan sizlere aktarmaya çalışacağım. Bu yetkiler sınırsız. Eğer bu yetkilerin sınırsızlığının daha da ileriye gitmesini istiyorsanız, 1870 yılında Abdülaziz’in yetkilerine doğru gidiyorsunuz demektir. 1870 yılında da Padişah Abdülaziz “Akaretler’de bir konut yapıla.” demiş ve yapılmış. Siz de bu yetkilerin hepsini verin de bir daha bu Meclisi bu şekilde işgal etmeyelim diyorum. Değerli arkadaşlarım, on bir tane yetki değişikliği yapılmış. Bu, TOKİ’de maalesef birtakım sıkıntılara yol açmaktadır.

Getirilen kanunla istenilen şey ise şu, o konuyu da bir ele alalım: “Bu çerçevede, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının ve ortaklıklarının devraldığı varlıklar ve bu varlıklara dair devirden önce yapılmış akitlerle ilgili yükümlülüklerden sorumlu olmaması hüküm altına alınmıştır.” bu maddeyle. Yani neticede TOKİ “Borçları kabul etmiyorum.” diyor ama bugüne kadar bir sürü açılmış davalar var, bir yığın açılmış davalar var, bu davalardan da kendisini sorumlu tutmamak gibi bir konuya giriyor. Bu konu, buraya getirilen yasanın bu maddesi özellikle Anayasa’ya aykırı. Bunu, mutlaka kayıtlara geçmesi için tekrar tekrar söylüyorum: Anayasa’nın 10’uncu maddesine, 36’ncı maddesine, 57’nci maddesine ve 167’nci maddesine aykırı. Dolayısıyla getirilen yasayı dikkatle çıkarmamız gerekiyor, bu maddeyi de yasadan tamamen çıkarmamız gerekiyor.

Değerli arkadaşlarım, burada borçlar da ertelendi. Muhtemelen TOKİ’nin Hazineye ihraç etmiş olduğu kâğıtların borçları 2012 yılına kadar ertelenmiş oldu, dolayısıyla TOKİ bu arsaları aldı. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu da raporunda şöyle söylüyor: “TOKİ, Emlakbank’tan aldığı arsaların ve gayrimenkullerin satışından ciddi bir gelir elde etmiştir. Bunu… Dar gelirlilere konut yapmak yerine lüks konut yapmayı tercih ederek bu amacına ulaşamamıştır.” diye Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun bu konudaki raporu var.

Dolayısıyla dar gelirliler dışında yapmak istediği en önemli konulardan bir tanesini de hasılat paylaşım modelleriyle TOKİ gerçekleştirmek istedi. Hasılat paylaşım modelini bir şekilde anlatmamız lazım. TOKİ elindeki arsaları, müteahhitlerle anlaşıyor, bir nevi kat karşılığı ama satıştan elde edilen gelirlerde idareye ve müteahhide ayrılmak suretiyle paraları ödeniyor.

Değerli arkadaşlarım, size şimdi burada çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Perşembe günü akşamı bir arkadaşımız bu kitabı göstererek, “AKP’nin Müteahhitleri” diye bu kitabı göstererek bir konuları anlatmaya çalıştı. Değerli arkadaşlarım, bu kitabı alın okuyun. Bu kitap bir roman değil, belgeleriyle açıklanmış ve aksi de hiçbir şekilde ispat edilmemiş. Bunu alt komisyonda da sorduğumuzda TOKİ tarafından da ciddiye alınmamıştır ama burada yolsuzluklar, usulsüzlükler maalesef tek tek sıralanmaktadır.

Bunlardan bir örneğini vermek istiyorum, bunlardan önemli bir örneğini. Bunu ben alt komisyonda da yüksek sesle dile getirdim, şimdi milletimizin huzurunda sizlerin de bilgisine sunmak istiyorum. Bu çok ciddi bir sorundur. Bu tür suçlara, sorumluluklara maalesef ortak olma noktasına geldiniz; ortak olmayın, bu konuda suskunluğunuzu bozun.

Değerli arkadaşlarım, İzmir ili Mavişehir 2. Etap Projesi’nde işi alan müteahhit firma, 2004 yılında da müteahhit firmanın sahibi, 2004 yılında da AKP’nin Çankaya Belediye Başkan Adayı. Bu arkadaşımız ihale almış -zaten ihaleyi kimden aldığını da biraz sonra söyleyeceğim- aldıktan sonra ihaleyi, hasılat paylaşım modeline göre İdareye geri ödemesi gereken bir pay var. Bu pay 4,2 trilyon lira, işin tamamında kırk dört konuttan doğan  -Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun raporundan söylüyorum, bunu da ben bir hikâye olarak söylemiyorum, raporda yazıyor- 4,2 trilyon lira bir buçuk yıl boyunca müteahhidin uhdesinde kalıyor. Müteahhit normal, İdareyle anlaştığı bankaya yatırmak yerine, alıyor parayı, devletin parasını başka paraya, yani şahsi hesabına yatırmak suretiyle 4,2 trilyon lirayı bir buçuk yıl boyunca kullanıyor. Daha sonra, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu olayın farkına varıp ikazını yapınca İdare de işte “Parayı geri ver.” diye teminat mektubunu çözerek –belki biraz sonra Sayın Bakan, cevap verir bu konuya- parayı geri alıyor. Bir buçuk yıl boyunca… Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu ikaz etmese bu para daha da kalacaktı.

Değerli arkadaşlarım, bu bir yolsuzluk değil de bu usulsüzlük değil de nedir? Devletin parasını kendi uhdesine geçirip buna suskun kalan TOKİ yönetimi suçlu değil midir bu konuda? Bu konuyla ilgili suskun kalabilir miyiz?

Bakın, yine aynı, Mavişehir konusunda, bir konuda Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun bir raporu daha var. Bakın raporun bir bölümünde şöyle söylüyor: “2003 yılında gerçekleştirilen 3 ihale, 2004 yılında gerçekleştirilen 4 ihaleyle ilgili yapılan hesaplamalar sonucunda TOKİ’nin minimum 773,9 milyon TL, eski parayla 773 trilyon lira zarar ettirildiği anlaşılmıştır.” Bu, hasılat paylaşım modelleriyle ilgili söylenen konu.

Değerli arkadaşlarım, kanun çıkararak bir idareyi böyle sınırsız yetkilerle donatırsanız o yetkiler zaman zaman kötüye kullanılabilir. Dolayısıyla, başından beri Sayıştay denetimi vesaire denilirken, burada konuşan arkadaşlarımız bu uyarıları yaparken konunun ciddi bir denetim, zapturapt altına alınmasını istemişlerdir. Dolayısıyla, 773 trilyon lira zarara uğratıldığı Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun raporlarında ortaya çıkmış ve özel inceleme raporuyla sabitlenmiştir. Bunun da sebebi şu: Arsalar maalesef ihale sürecinde ucuz gösterilmiş, arsa ucuz olduğu için üzerine yapılan inşaat maliyeti yüksek çıkarılmış, dolayısıyla yüklenici bu işten daha fazla pay almak suretiyle satışlardan daha fazla para elde etmiştir. Bu zararın, maliyetin hesabı çıkmıştır. Bunun hesabı maalesef o Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kutlu yolunda iyi bir yol değildir, onun tarif ettiği yol değildir, o yolunuz bataklığa girmiştir. O bataklıkta debelenip gideceksiniz.

Değerli arkadaşlarım, özellikle AKP’li arkadaşlarımıza söylüyorum: Bu konuya suskun kalmayın. Yolsuzluklara suskun kalmak hem günahtır hem de suçtur. Dolayısıyla, bu konunun üzerine gitmenizde büyük fayda vardır. TOKİ’nin yapmış olduğu hasılat paylaşım modeli inşaatların hepsinde -baktığımızda- tek tek bir usulsüzlüğün, bir yanlışlığın olduğu ortaya çıkıyor. Biraz sonra konuşacak bir sürü arkadaşlarımız da bu konuyla ilgili açıklamalarını yapacaklar. TOKİ’nin uygulamaları, bu yetkiler genişletildiği sürece maalesef ve maalesef daha büyük sıkıntılara yol açacaktır.

Bakın, TOKİ’yle ilgili bir araştırma daha yaptık. TOKİ’yle ilgili yaptığımız araştırmada TOKİ’den ihale alan firmaların yüzde 90’ının, değerli arkadaşlarım, yüzde 90’ının TUSKON üyesi olduğu yani Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu üyesi olduğunu, MÜSİAD üyesi olduğunu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği üyesi olduğunu, ASKON üyesi, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği üyesi olduğunu gördük ve buradan da bir sonuç çıktı: 2008 yılıyla ilgili yaptığımız hesaplama -aksini iddia eden varsa her türlü iddiaya varım- 100 milyon ve üzerinde yaklaşık 30 tane ihale yapılmış, buna katılan firma sayısı 36. Bunun haricinde TOKİ’den iş alan toplam 400 tane firma var.

Yalnız, bu yatırımların, harcanan paraların yüzde 50’sine yakını, yüzde 49’u 36 firmaya veriliyor, geriye kalan yüzde 51’i ise yaklaşık 360 küsur firmaya veriliyor.

Bunlar normal şeyler değil. Bunlar iyi sonuç getirmeyecek…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Ünsal, lütfen tamamlayınız.

Buyurun.

HÜSEYİN ÜNSAL (Devamla) – Tamamlayacağım efendim.

…zamanla size çok ciddi sıkıntı çıkaracak konular.

Değerli arkadaşlarım, bu konular hassas ve ciddi konulardır. Ülkemizin kaynakları… Fakirlere ev yapacağız diye yola çıkan bir kuruluş, maalesef, fakirlere evi yüzde 25 oranında yapmıştır. Geri kalan, hasılat paylaşım modelleri “orta gelir” adı altında zenginlere ev yapılmasına devam edilmektedir.

Konunun hassasiyetinin göz önüne alınarak bu maddenin yasa metninden çıkarılmasını biz çok arzu ediyoruz. Bu konuyla ilgili de önergelerimiz gelecektir.

Konuyu dikkatinize çekiyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Ünsal.

Madde üzerinde, Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına Bengi Yıldız, Batman Milletvekili.

BENGİ YILDIZ (Batman) – Sayın Nezir Karabaş konuşacak efendim.

BAŞKAN – Nezir Karabaş, Bitlis Milletvekili.

Buyurun.

BDP GRUBU ADINA MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde BDP Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, şimdi TOKİ’yi değerlendiriyoruz. TOKİ’nin çalışma biçimi, denetimden uzak olması, amacının dışında… Çünkü TOKİ’nin kuruluş amacı, dar gelirli ve orta sınıfların kira bedeli kadar bir ödemeyle ev sahibi olması amaçlanmıştı. Bunlarla birlikte, ben, aslında TOKİ’nin çalışma biçimi, kentsel yaşama yaklaşımı, demokratikliği üzerinde duracağım.

TOKİ, bir taraftan toplu konut yapıyor. Diğer en önemli işlevlerinden biri, aslında Türkiye’de ciddi bir şekilde tartışılması gereken bazı uygulamalarıyla Türkiye'nin gündeminde önemli bir şekilde duran, bu Mecliste de ciddi şekilde tartışılmamış olan kentsel dönüşümdür. Çünkü, kentsel dönüşüm projelerini denetleyen, yapan kuruluş, kurum şu anda TOKİ’dir.

Değerli milletvekilleri, kentsel yaşam, kentin düzenlenmesi, konut yapımı bir kentin hem geçmişini hem bugününü hem geleceğini, orada yaşayan insanların, toplumun sosyal, toplumsal, ekonomik, kültürel yaşamını etkileyen, belirleyen bir iştir kentleşme veya kentsel dönüşüm.

TOKİ, yıllardır hem kentsel dönüşüm projelerinde hem de TOKİ’nin yaptığı toplu konutlarda vatandaşın oradaki toplumsal yaşamı ve oradaki insanların ihtiyaçlarından daha çok rantı öne çıkaran, siyasal merkezî veya yerel yapının ihtiyaçlarına göre konumlanmış ve o konuda, o doğrultuda iş yapmaktadır.

Şimdi, kentsel dönüşüm projelerine baktığımız zaman, bu konuda yapılan yolsuzlukları, rantı bir tarafa bırakın, özellikle Sulukule örneği Türkiye'nin AHİM’den tutun uluslararası platformlara kadar tartışılan önemli bir konusudur. Biz TOKİ’yi değerlendirirken, TOKİ’nin kentsel dönüşüm mantığını değerlendirirken kentin hukukunu, bu konudaki uygulamaları ciddi şekilde bu Mecliste tartışmak hatta bu konuda bir araştırma komisyonunun oluşturulup bunun üzerinde ciddiyetle durulması gerekliliğine inanıyoruz.

Değerli milletvekilleri, diğer en önemli husus kentsel yaşam. Birincisi, o kentte yaşayan vatandaşların, oradaki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının iradesi ve istemleri doğrultusunda olmalı. İkincisi, oradaki yerelde halkı temsil eden yerel yönetimlerle, belediyelerle iş birliği içinde olması gerekir. Ancak TOKİ’nin uygulamalarına baktığımız zaman, birçok kentte TOKİ belediyelerle çelişkiye düşmüş, belediyelerle yasal sıkıntılar yaşamış, diğer taraftan bu uygulamaları yaparken yerel yönetimleri dikkate almayan bir uygulama içinde olmuştur.

Diğer önemli yanı, özellikle toplu konut ve kentsel dönüşümde yapılan uygulamalar, yapılan işler o kentin, o şehrin tarihî geçmişi yanında sosyal yaşamını etkiliyor, kültürel yaşamını etkiliyor, geleneklerini etkiliyor ve TOKİ’nin uygulamalarına baktığımız zaman, yerel yönetimleri, bir kentteki uygulamalarda, kent yaşamında birlikte yaşayan insanların iradelerini ve taleplerini yansıtmadığı gibi odaların, meslek örgütlerinin de taleplerini, onların önerilerini dikkate almamıştır.

Siz bir taraftan hem alt gelir gruplarına, orta gelir gruplarına daha çağdaş, gelişmiş bir  kentsel yaşamı sunma iddiasında bulunacaksınız, diğer taraftan o uygulamanın yapıldığı ilde mühendis odalarının, mimar odalarının, peyzajcıların ve plancıların önerilerini, onların odalarının taleplerini dikkate almayacaksınız. Yani böyle bir iddiayla bu pratiği birbiriyle nasıl uyuşturacağız? Bugün, gelişmiş, çağdaş ülkelerde bir sokaktaki bir uygulamada bile, bir caddedeki bir değişiklikte bile orada yaşayan, o sokağı, o caddeyi paylaşan insanların düşünceleri alınıyorken siz bir kentte çok ciddi değişiklikleri, çok ciddi toplu konut çalışmalarını yürütürken ne yerel yönetimi ne orada yaşayan insanları ne de meslek örgütlerini dikkate almayacaksınız, ondan sonra da çağdaş kentleşmeden, toplum için çağdaş bir kent yaratmaktan bahsedeceksiniz.

Şimdi, bir yerde toplum üzerinde vesayet kurup hukuk alanında, toplumsal yaşam alanında “Bu toplum nasılsa bilmez, insanlar iyinin, doğrunun ne olduğunu bilmez; biz merkezî olarak karar alacağız.” demekle, bir yerde, bir kentte kent yaşamını, konut yapımını, oradaki insanların nasıl yaşayacağını, nerede yaşayacağını, nasıl konut yapacağını sormadığınız zaman bunun, bu bakışın hiçbir farkı yoktur. Türkiye'de askerî vesayet rejiminin topluma bakışıyla TOKİ’nin insanlarımıza ve kentimize bakışı arasında bir fark yoktur.

MUSTAFA CUMUR (Trabzon) – Nereden çıkarıyorsun onu yahu!

MEHMET NEZİR KARABAŞ (Devamla) – Evet, eğer bir kentte, eğer siz halkın iradesiyle, halkın talepleri doğrultusunda ve onun oylarıyla gelmiş bir siyasi iradenin üzerinde bir vesayeti kabul etmiyorsanız -ki bu doğrudur- bir kentin yaşamını, orada yaşayanlar, yerel yönetimler, meslek örgütlerinin dışında karar aldığınız zaman, bu aynı anlama geliyor, arada hiçbir fark yoktur değerli milletvekilleri.

Ve yine birçok zaman Hükûmetin, iktidarın övündüğü, bizim de katıldığımız bir şey var, Türkiye’de inşaat sektörünün, Türkiye’de müteahhitlik sektörünün geldiği nokta ve gelişkinliğiyle ilgili. Evet, doğrudur. Türkiyeli müteahhitler, inşaat sektörü, dünyanın her tarafında çok ciddi şekilde iş yapmakta, çok ciddi şekilde sosyal konutlara, kent yaşamına damgasını vuran projeler geliştirmektedir. Peki, o zaman şunu sormak istiyoruz: TOKİ, alt gelir gruplarına, ev sahibi olma konusunda sıkıntı yaşayan kesimlere konut üretme anlamında kurulmuş bir kuruluşken, şimdi inşaat sektörü de, müteahhitlik sektörü de Türkiye’de bu kadar gelişmişken TOKİ neden inşaat yapımını, konut yapımını tümüyle üstleniyor, şu anda hem ticaret merkezleri hem de lüks konut üretiminde söz sahibi olmak istiyor? Peki, “Devletin görevi, toplumsal yaşamı, ekonomik yaşamı, üretim yaşamını denetlemektir.” diyen, “Devletin görevi, iş yapmak ve işçi çalıştırmak, personel çalıştırmak değil.” diyen bir iktidar, bir Hükûmet… Nasıl oluyor da bu ülkede orta sınıflara, üst gelir gruplarına yönelik konut üretmekte bir sıkıntı yokken TOKİ bu işi de üstlenmiş durumdadır?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Karabaş, lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

MEHMET NEZİR KARABAŞ (Devamla) – Teşekkür ederim Başkan.

Değerli milletvekilleri, TOKİ’nin geldiği nokta, TOKİ’nin üstlendiği misyon, TOKİ’nin son dönemde yaptığı projeler Türkiye’de kabul edilebilir değil çünkü bu yapılan işleri çok daha kaliteli, çok daha ucuz ve ekonomik koşullarda yapabilecek bir sektör vardır. TOKİ’nin bu şekil bu üretim biçimi hem demokratik değil hem de inşaat sektörünü, konut sektörünü ciddi bir şekilde, haksız şekilde rekabetle ciddi sıkıntıya sokan bir durumdadır. Onun için TOKİ’ye her gün yeniden farklı bir imtiyaz uygulanması yerine, TOKİ’nin alt gelir gruplarına yönelik konut yapmanın dışında diğer görevlerinden çekilmesi ve bunu inşaat sektörüne bırakması gerekir diyoruz.

Saygılarımı sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Madde üzerinde şahsı adına söz isteyen Artvin Milletvekili Ertekin Çolak. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ERTEKİN ÇOLAK (Artvin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.

“Dünyada mekân, ahirette iman” diye dilimize yerleşmiş bir söz vardır. Bizim milletimiz ister zengin ister fakir ister memur ister işçi olsun, muhakkak surette herkes güzel bir konut sahibi olmak ister. Bu nedenle, TOKİ, 1984 yılında bu açığı kapatmak üzere kurulmuş ve AK PARTİ iktidarlarından önce on dokuz yıl boyunca toplam 43 bin civarında konut üretebilmiştir. Oysa 58, 59 ve 60’ıncı hükûmetler döneminde Acil Eylem Planı ve programları doğrultusunda başlatılan planlı kentleşme ve konut üretimi neticesinde TOKİ, 2003 yılından 2010 yılına kadar 81 il 765 ilçede toplam 1.606 şantiyede 414.782 konut rakamına ulaşabilmiştir. Bunu şöyle çarpıcı bir şekilde izah edecek olursak: Yani bu süre içerisinde -benim ilim Artvin- Artvin ili gibi yaklaşık otuz civarında yeniden kentler oluşturulmuştur, altyapısıyla birlikte. Üretilen konutların yaklaşık 358 bini sosyal konut olarak üretilmiş, 300 bin konut sosyal donatıları ve çevre düzenlemesiyle birlikte tamamlanmış durumdadır. Yine yerel yönetimlerle müştereken başlatılan büyük kapsamlı kentsel dönüşüm programları neticesinde 148 belediye ile toplam 162.886 konutluk gecekondu dönüşüm çalışmaları yapılarak 88 bölgede yaklaşık 47 bin konutluk uygulama başlatılmıştır.

Değerli arkadaşlar, TOKİ sadece konut mu yapmış? Hayır. TOKİ, 589 okul yapmış, 596 spor salonu, 48 yurt ve pansiyon, 81 sağlık ocağı, 20 sevgi evi, 14 adet engelsiz yaşam merkezi, hastane, çok amaçlı salon, atölye, cami ve ticaret merkezleri gibi birçok projeye imza atmış.

Değerli arkadaşlar, tabii ki geçen haftadan beri burada, Mecliste bu konuyla ilgili tartışmaları izliyoruz, zaman zaman aşırı eleştiriler olduğunu da görüyoruz. Mesela, muhalefet milletvekili, Trabzon Milletvekili dedi ki: “Trabzon’da hiç yeşil alan yapılmadı, TOKİ yapmadı.” Ben Artvin Milletvekili olarak Trabzon Milletvekiline şunu söylüyorum: Zağanos Köprüsü’ne Trabzon’da çıkarsanız ya da arabayla oradan geçerken bir durur, şöyle Zağanos Vadisi’ne, yukarı bakarsanız, Türkiye'nin en güzel yeşil alanının ve çevre projesinin TOKİ tarafından Trabzon’a kazandırıldığını görürsünüz. Hatta bu proje, benim bildiğim kadarıyla, Trabzon Belediyesinin AK PARTİ’de olmadığı dönemde uygulanmış bir proje. Yani aynı zamanda hiçbir ayrım yapmadan, herkesle iş birliği yaparak TOKİ bu güzel projeleri üretmektedir.

Buradan TOKİ Başkanı de eleştiriliyor tabii yoğun şekilde. Bir bürokrattır. Ben buradan teşekkür ediyorum TOKİ Başkanına çünkü yaklaşık 500 bin civarında konut projesi üretilmiş ve önemli bir bölümü yapılmış arkadaşlar. Kendinden önce oraya bakan arkadaşların süresinin yarısı kadar bir görev yapmış olmasına rağmen, onların 20 katı proje üretilmiş ve hayata geçirmiş. Bundan dolayı teşekkür ediyorum.

Ayrıca, TOKİ Başkanına diyorum ki: Artvin’de, Çoruh Vadisi çevre düzenlemesini de yaparsanız Artvin Köprübaşı’nda, belki Trabzon Milletvekili teşekkür etmedi ama ben daha fazla teşekkür eder, Başkana buradan da…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Çolak, lütfen tamamlayınız.

ERTEKİN ÇOLAK (Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlar, neden lüks konut yapılıyor? Tabii ki TOKİ’nin kaynakları sınırlı değerli arkadaşlarım. Lüks konut yaparak buralardan kazanılan paralarla sosyal konutlar yapılıyor, on beş yıl vadeli ve 150 bin lira, 200 bin lira gibi paralarla vatandaşlarımıza konutlar yapılıyor. Elbette ki bunlar, işte, bu sosyal konutların yapılması için aynı zamanda kaynak oluşturulması projeleridir. Bundan dolayı ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Ümit ediyorum ki bu yeni kanunla daha fazla arsa üretimi sağlanır ve ülkemizin konut ihtiyacı bu şekilde karşılanmış olur.

Ben tekrar yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Madde üzerinde şahsı adına ikinci söz Sedat Kızılcıklı, Bursa Milletvekili… (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Buyurun.

SEDAT KIZILCIKLI (Bursa) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; 455 sıra sayılı yasanın 3’üncü maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu madde, Emlak Bankası tarafından Toplu Konuta devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirlerden önce yapılmış akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut İdaresi Başkanlığından ve ortaklarından hiçbir hak ve alacak talep edilmemesiyle ilgili. Yani, bunlar, Toplu Konut İdaresiyle değil, tasfiye hâlindeki Emlak Bankası Anonim Şirketiyle yine bu çalışmalarını devam ettirecekler. Böyle bir yükümlülüğü Toplu Konut İdaresine vermenin herhangi bir manası yok.

Değerli arkadaşlar, tabii, Toplu Konut İdaresi gerçekten Türkiye’de çok önemli çalışmalar yapıyor. Bunların belki de en önemlisi, sosyal yapıların, ihtiyaç sahiplerine yeni konutlar kazandırmanın haricinde, kentsel yenilemeler çünkü gerçekten Türkiye’de özellikle artan göçlerle birlikte büyük şehirlerde çarpık yapılaşma, plansız kentleşme çok önemli bir problem olarak ortaya çıktı ve bu konuda, maalesef, yerel yöneticiler o göçlerin hızına yetişemediler, gerekli tedbirler alınamadı ve sağlıksız bir kentleşme ortaya çıktı. Tabii, bu sağlıksız kentleşmenin ortadan kalkmasının en büyük çalışması da kentsel yenileme çalışmalarıdır, dönüşüm çalışmalarıdır.

Ben Toplu Konut İdaresinin bu anlamda yaptığı çalışmalara baktığım zaman, yaklaşık 148 belediye ile toplam 162.886 konutluk bir gecekondu dönüşüm çalışması yapılmış ve bunların içerisinde 88 bölgede 47.508 konut uygulamaya başlamış. Şurası da işin güzel olan kısımlarından birisi: Belediyelerle çalışma yapılırken hangi belediye başkanı hangi partiden seçilmiş diye bir ön yargıyla hareket edilmemiş, bütün belediyelerle ilgili imkânlar çerçevesinde bu çalışmalar yapılmış, böylelikle oralarda yeni yaşam alanları oluşturulmuştur. Orada gerçekten birçok hizmetten yoksun yaşamak durumunda olan vatandaşlarımız, Toplu Konut İdaresi ve belediye ortak çalışmalarıyla birlikte yaşam kalitelerini artırmışlar, daha fazla yeşil alana kavuşmuşlar, daha modern binalarda oturmaya başlamışlar, daha güzel yapılarda oturmaya başlamışlar ve okullarıyla, alışveriş merkezleriyle, yeşil alanlarıyla, altyapıda halledilen eksikleriyle birlikte baktığımız zaman gerçekten modern bir yere geçmenin, modern bir yerde yaşamlarını devam ettirmenin ve buradaki rahatlığı, huzuru hep beraber ailece yaşamanın mutluluğuna kavuşmuşlar. Dolayısıyla bu kadar önemli çalışmaların yapılıyor olmasından dolayı Toplu Konut İdaresi gerçekten takdir edilmeye değer diye düşünüyorum.

Tabii, “Neden Başbakanlığa bağlandı?” ya da “Yetkileri zaman zaman niye değiştiriliyor?” diye soruluyor. Değerli arkadaşlar, Sayın Başbakanımızın da bu konuya ne kadar önem verdiğinin en açık göstergelerinden birisidir zaten Toplu Konut İdaresinin direkt Başbakanlığa bağlı olması. Bağlanmış da ne olmuş? Yani baktığınız zaman Toplu Konut İdaresinin çalışmalarına, AK PARTİ İktidarından önceki yirmi yıllık sürede 43 bin tane konut üreten Toplu Konut İdaresi şu sekiz yılda 400 bin tane konut üretir hâle gelmiş. Şimdi, bir tarafta yirmi yılda 40 bin konut var, bir tarafta sekiz yılda 400 bin konut var. Sayın Başbakanlığa bağlanması, Başbakanlık tarafından yönetilmesinden sonra sürenin yarısında 10 kat fazla konut yapılıyor olması herhâlde bu önemsemenin bir gereğidir. Dolayısıyla burada bir başarı vardır. Çok daha fazla insan konut sahibi yapılmıştır, çok daha ihtiyaç sahibi insan ev sahibi olmuştur, çok daha fazla kentsel dönüşümler gerçekleştirilmiştir, çok daha fazla yeşil alan çalışmaları, altyapı çalışmaları yapılmıştır. Dolayısıyla ortada mutlak bir başarı vardır.

Ben bu başarıyı gerçekleştiren herkese teşekkür ediyorum emeklerinden dolayı, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Kızılcıklı.

Madde üzerinde on dakika süreyle soru-cevap işlemi yapılacaktır.

Sayın Köse, Sayın İnan, Sayın Işık, Sayın Dibek, Sayın Çalış, Sayın Taner, Sayın Serdaroğlu, Sayın Yunusoğlu, Sayın Sakık sisteme girmişlerdir. Birer dakika süre verilecektir soru sormak için.

Sayın Köse, buyurun.

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, 100 TL’lik konutların yapılacağı iller seçilirken hangi ölçütler kullanılmaktadır? Adıyaman’a 100 TL’lik konutların bugüne kadar yapılmama nedenleri nelerdir? Önümüzdeki süreçte Adıyaman’a bu konutların yapılması söz konusu mudur?

TOKİ hangi nedenlerden dolayı ve kaç kez mahkemelik olmuştur? Sonuçlanan davalardan kaçını TOKİ, kaçını davacı taraf kazanmıştır?

Son sorum: TOKİ’nin 2010 yılında alt ve orta gelir gruplarını düşünerek yaptığı konut ve tesisler hangileridir? Bunlar hangi illerde yapılacaktır?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın İnan… Yok.

Sayın Işık…

ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, Kütahya 2. Etap TOKİ Evleri 180 konutluk site yönetiminde olduğu gibi birçok yerde site yönetimlerinin TOKİ tarafından Boğaziçi Konut AŞ yetkililerine verilmesinin sebebi nedir? Bunun hukuki bir dayanağı var mıdır? Bu şirkete ait site yöneticilerinin Kütahya TOKİ sakinlerine yaşattıkları mağduriyetler ne zaman giderilebilecektir?

Boğaziçi Konut AŞ’ye İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ortak olduğu iddiaları doğru mudur? Doğruysa Büyükşehir Belediyesinin hissesi ne kadardır?

Kat maliklerine site yönetimlerinin devredilebilmesi için kat mülkiyeti hükümleri ve sözleşme hükümleri uygulanması gerekmez mi?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Dibek…

TURGUT DİBEK (Kırklareli) – Sayın Bakan, benim seçim bölgem olan Kırklareli il merkezinde TOKİ’nin 2006 yılının Ağustos ayında başladığı 456 konutluk bir inşaat var.

Bu inşaat herhalde TOKİ’nin… Söylemek istemiyorum ama o kadar da kötü sözcükler kullanmak istemiyorum ama 2007’nin Aralık ayının sonunda teslim edileceği bizzat üyelere taahhüt edilmesine rağmen 2010’dayız, iki yılı aşkın süredir bu konutlar teslim edilmedi. “Yüz karası” demek istemiştim az önce. Onu söylemek istiyorum TOKİ’nin yaptığı işler açısından. Oradaki insanlarımız iki yılı aşkın süredir tüm düzenleri bozulmuş bir vaziyette, o evler giremiyorlar. Uzatmayayım.

Ne zaman teslim edeceksiniz? İki yılı aşkın süredir mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetini nasıl gidereceksiniz?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Çalış…

HASAN ÇALIŞ (Karaman) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, tasfiye hâlindeki Türkiye Emlak Bankası AŞ tarafından TOKİ’ye devredilen mülklerin yükümlülükleri ile ilgili doğan ihtilaflar nedeniyle devam eden kaç adet dava vardır? Bu davalardan kaçı bitmiştir, kaçı devam ediyor?

İkinci sorum ise: TOKİ inşaatlarında ucuz, ithal, kalitesiz Çin malları kullanıldığı, inşaat malzemesi üreten ve pazarlayan yerlilerin zarara sokulduğu, kriz ortamında Türkiye’deki işsizliği önlemek yerine Çin’deki işsizliği önlemeye katkı sağladığınız yönünde şikâyetler vardır. Bu konularda ne diyorsunuz?

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Taner…

RECEP TANER (Aydın) – Sayın Bakan, TOKİ konutlarında yer tesliminden sonra bir yıllık süre için oluşturulan bu yönetimler tabii ki TOKİ tarafından oluşturulduğundan dolayı o TOKİ’deki eksiklikler ve aksaklıklar yeterince kendilerini atayan birimlere iletilmemekte ve aksaklıklar devam etmektedir. Vatandaşın kendi yönetimini seçmesinden neden çekiniyorsunuz? Neden bir yıllık bir süreyle TOKİ’nin kendi elemanlarının orada yönetimde olmasını istemektesiniz? Bunun altında yatan gerekçe nedir?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Serdaroğlu

MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Bakan, Çankaya Or-An’daki milletvekili lojmanları AKP İktidarının kararıyla yıkılmıştır. Kültür varlığı olması bile tartışılan bu lojmanların yerinde maalesef TOKİ bir görüntü kirliliği yaratmıştır. Yani otuz dört katlı, hiçbir mimari özelliği olmayan bir beton yığını oluşturduğu halk tarafından konuşulmaktadır. Sonuçta, bu beton yığını ve açılan iş merkezi sonucu Or-An yaşanmaz hâle gelmiştir. Trafik çilesindeki vatandaş, yapana, edene kahrediyor.

TOKİ olarak yarattığınız bu tablodan memnun musunuz, değilseniz, iyi anılmanız için hangi önlemleri almayı düşünüyorsunuz?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Serdaroğlu.

Sayın Bakan, buyurun.

Süreniz beş dakikadır efendim.

Şu anda bir dakikanız gitti Sayın Bakanım.

Buyurun.

DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle, tabii soruların çoğu maddeyle ilgili değil, bir tanesi dışında, fakat mümkün mertebe -tabii, spesifik, tekil, ferdî şeylerle ilgili- cevap vermeye gayret edeceğim, diğerlerini de yazılı vereceğiz.

Adıyaman’la ilgili, Sayın Köse’nin bir sorusu vardı. Adıyaman’da üç yüz yoksul konutu yapılması planlanmaktadır. Henüz mülkiyet devri tamamlanmamış, bu yönde çalışmalar yapılıyor. 2010’da yaklaşık yetmiş bin konut yapılması planlanıyor ve yüzde 90’ı sosyal konut olacak. Bu da tüm Türkiye’ye dağılacak elbette, bu yapılan konutlar.

Kütahya’daki konuyla ilgili biraz uzun bir cevap var, genel site yönetimleriyle ilgili bir cevap. İsterseniz, onu yazılı bir şekilde iletelim, biraz uzun bir cevap.

Sayın Dibek’in sorusu var “Kırklareli il merkezindeki inşaatlar bitecekti, neden bitmedi?” şeklinde.

Bu, tabii, uygulamadan kaynaklanan bir sorun. 2 defa feshedilmiş müteahhit yükümlülüklerini yerine getiremediği için. Burada bu tür olaylar maalesef uygulamada yaşanıyor; keşke yaşanmasaydı. Ama teslim edilmek üzere, geçici kabul aşamasına gelmiş durumda. Böyle olayların yaşanmasını istemiyoruz tabii ki ama maalesef, uygulamada bazen müteahhitlerden kaynaklanan bu tür sıkıntılar yaşanabiliyor. Bunların teminatları da irat kaydedilmiş durumda tabii, cezalandırıcı birtakım işlemler de yapılmış.

Yine, Emlak Bankasından devrolunan varlıklarla ilgili -teşekkür ediyorum, bu maddeyle ilgili herhâlde tek soru bu oldu- dava sayısı otuz bu konuda. Tabii bu davaların devam ediyor oluşu, böyle bir düzenlemenin yapılmasına engel teşkil etmiyor. Bununla ilgili, geçmişte de devam eden davalarla ilgili çeşitli düzenlemeler yine Meclisimiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Aynı konuda, yine tasfiye hâlindeki Emlak Bankasıyla ilgili olarak da tabii dava süreçleri devam ediyor ve asıl borçlu olarak bu davaların sonuçlarına göre gereğini yerine getirecektir elbette.

OKTAY VURAL (İzmir) – Kaç tane efendim?

DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) – Otuz tane dava devam ediyor şu anda, TOKİ’yle ilgili olarak otuz tane dava devam ediyor.

Çin mallarıyla ilgili bir soru vardı. Orada da ithal veya yerli standartlara uygun olan malzemeler kullanılıyor. Tabii, Türkiye, dışa açık bir ekonomi. Burada bir taraftan tabii dışarıdan gelen mallar, dediğiniz gibi, yerli malları aleyhine bir durum oluşturabiliyor ama diğer taraftan daha ucuza inşaat maliyetleri halkımızın refah düzeyine de katkıda bulunuyor. Bu, dışa açık ekonomilerin genel tartışmasıdır. Burada esas olan, tabii, burada dengeyi kurmaktır; üreticilerle tüketiciler arasındaki dengeyi kurmak ve kaliteyi korumaktır. O anlamda kalite standartları gözetilerek bu uygulama yapılıyor.

Şimdi, TOKİ lehine açılan, idare aleyhine açılan davalar, buradaki sonuçlar… Bunlar da çok ayrıntılı, müsaadenizle bunları da yazılı bir şekilde cevaplandıralım.

Eski Meclis lojmanlarıyla ilgili bir soru sorulmuştu. Şimdi, öncelikle, tabii, burada aşırı bir yoğunluk bulunduğuyla ilgili bir düşünce ifade edildi. Burada,  dava açılmış ve Danıştay yoğunluğun ve imar planının şehircilik ilkelerine uygun olduğuna karar vermiş. Tabii kişisel fikirlerimiz değişebilir ama yargı anlamında, hukuki anlamda bir sorun olmadığı gözüküyor.

Şu noktayı da bu vesileyle vurgulamak isterim: Tabii buradan elde edilen, bu tür çalışmalardan elde edilen gelirlerle TOKİ sosyal konutlara, diğer kentsel dönüşüm projelerine kaynak aktarıyor yani biz bunları yapmadan diğer tarafta halkımıza daha ucuza, daha iyi imkânlarda konut sağlama imkânına kavuşamayız. Or-An’da yaşayan insanlarımızın refahı da çok önemli ama gecekondu mahallelerimizde yaşayan insanlarımızın da tabii sosyal şartları, yaşam koşulları son derece önemli.

Bir de konuşmalarda tabii ifade edilen birtakım hususlar vardı. Vaktim varsa onlarla ilgili de birkaç şey söyleyeyim.

Öncelikle Bozoğlu firmasıyla ilgili bir şey dile getirilmişti. TOKİ tarafından tespit edilir edilmez gereği yapılmıştır. İş feshedilmiş ve 20 trilyon Türk liralık teminatı idareye irat kaydedilmiştir. Burada herhangi bir ihmal söz konusu değildir.

Kentsel dönüşümlerde rant oluşturulduğu söyleniyor. TOKİ kâr amacı güden bir şirket değil, bir kamu kurumu ve burada da tabii bu tür genellemeler yerine daha somut örnekler söylemek lazım yani nerede rant elde edilmiş, nerede bir yolsuzluk yapılmışsa onun ifade edilmesi; belgeleriyle, bilgileriyle ifade edilmesi lazım. O konularda Hükûmetimiz de hiçbir zaman yolsuzluğun, usulsüzlüğün arkasında olmamıştır, bundan sonra da olmaz.

Belediyeler arasında ayrım yapıldığına dair bir ifade oldu. Şimdi ben önümdeki listeden bakıyorum: Birçok belediye, iktidar partisine mensup belediyeler oldu. Doğal olarak TOKİ’nin çalıştığı alanlarda da bu şekilde bir dağılım var ama birçok muhalefet partisinin belediyesiyle de TOKİ çok güzel iş birlikleri yapıyor İzmir, Diyarbakır, Uşak başta olmak üzere. Şimdi buradan Ankara Yenimahalle, Mersin Erdemli, İzmir Kadifekale, Diyarbakır Çölgüzeli ve Suriçi, Adana Göl Mahallesi, Kars gibi çok çeşitli örnekleri var.

BAŞKAN – Sayın Bakan, süreniz tamamlanmıştır.

DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) – Peki. Geriye kalanlara yazılı cevap verelim.

Çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

Soru-cevap işlemi tamamlanmıştır.

Madde üzerinde on adet önerge vardır ancak her madde üzerinde milletvekillerince sadece yedi önerge verilebildiğinden, önce geliş sırasına göre ilk yedi önergeyi okutacağım, sonra bu önergeleri aykırılık sırasına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1/762 esas numaralı kanun tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                            Yılmaz Tunç

                                                                                                                                 Bartın

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1/762 esas numaralı kanun tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                           Mustafa Ataş

                                                                                                                               İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1/762 esas numaralı kanun tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                          Veysi Kaynak

                                                                                                                         Kahramanmaraş

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1/762 esas numaralı kanun tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                           İkram Dinçer

                                                                                                                                  Van

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1/762 esas numaralı kanun tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                                                       Azize Sibel Gönül

                                                                                                                                Kocaeli

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir. Bu önergeleri okutup birlikte işleme alacağım. Önerge sahiplerinin istemi hâlinde kendilerine ayrı ayrı söz vereceğim.

Önergeleri okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 455 Sıra Sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 3’üncü maddesinde yer alan “maddeler” ibaresinin “madde” olarak değiştirilmesini ve “Ek Madde 14”ün de madde metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

 

                        

               M. Akif Hamzaçebi                        F. Murat Sönmez                    Yaşar Tüzün

                          Trabzon                                      Eskişehir                               Bilecik

                       Engin Altay                                  Akif Ekici                          Şevket Köse

                            Sinop                                       Gaziantep                            Adıyaman

                     Hüseyin Ünsal                           Ergün Aydoğan                     Hulusi Güvel

                          Amasya                                      Balıkesir                                Adana

                                                                       Mehmet Sevigen

                                                                              İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 455 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 3’üncü maddesine bağlı ek 14. maddenin kanun tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

                        

                  Osman Durmuş                            Mustafa Kalaycı              Emin Haluk Ayhan

                         Kırıkkale                                       Konya                                 Denizli

                 Ahmet Duran Bulut                             Alim Işık                         Kürşat Atılgan

                          Balıkesir                                      Kütahya                                Adana

                                                                        K. Erdal Sipahi

                                                                                İzmir

BAŞKAN – Sayın Komisyon katılıyor mu son iki önergeye?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Hükûmet?

DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz isteyen Şevket Köse, Adıyaman Milletvekili.

Buyurun Sayın Köse. (CHP sıralarından alkışlar)

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 455 sıra sayılı Yasa Tasarısı’nın 3’üncü maddesi için verdiğimiz değişiklik önergesiyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri sevgi ve saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, son yılların kamuoyunda en çok konuşulan kurumlarından biri TOKİ’dir. Hakkındaki iddialar, usulsüz yapıldığı iddia edilen ihaleler, yaptığı işler, ucuza alıp pahalıya sattığı arsalar, dökülen konutlar gibi çok sayıda konu TOKİ’nin isminin sürekli anılmasına neden olmaktadır. Her ilden TOKİ ile ilgili olumsuz haberler gelmektedir. Konut ve kentleşme sorununu çözmek, işsizliği azaltmak, alt ve orta gelir grubunda olanların konut sahibi olmasını sağlamak TOKİ’nin amaçlarıdır. Başka bir ifadeyle, TOKİ’nin sosyal bir görevi vardır, maalesef, AKP İktidarı döneminde TOKİ sosyal devletin gereği olan uygulamaları azaltmıştır. Şöyle ki: TOKİ lüks konut yapmak ve araziden para kazanmak gibi ticari şirket mantığıyla hareket etmektedir. Ne yazık ki Hükûmet de bunun yolunu açmıştır. Bakınız, 2005 yılında yapılan bir düzenlemeyle TOKİ’nin bütçesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından denetlenmesinin önü kapatılmıştır.

Değerli arkadaşlar, bu durum demokrasiye ve şeffaflığa aykırıdır. Şimdi soruyorum: TOKİ bedelsiz ya da ucuz aldığı arsaları amacına uygun olarak kullanıyor mu? Bunun denetimini Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisi dışına neden çıkardınız? Milletten ve Meclisten ne kaçırıyorsunuz?

Sayın milletvekilleri, ülkemizin her ilinde TOKİ’yle ilgili şikâyetler yükselmektedir. Adıyaman’da da çok sayıda sorun baş göstermektedir. Bu sorunun en önemli örneklerinden biri Kâhta ilçesinde yaşandı. Kâhta ilçesinin Ortanca köyünde 2’nci etap konutlarının yapılması beklenen araziyi satışa çıkarmıştır. 120 dönümlük bu arazinin yaklaşık 30 dönümü Ortanca köy merası iken tesis yapımı için TOKİ’ye devredilmiştir. Geriye kalan 90 dönüm ise TOKİ tarafından hazineden 10 bin TL karşılığında bir parayla satın alınmıştır. Ortanca köyünde yaşayan yurttaşlarımız yaşadıkları yerin güzelleşmesi uğruna ortak meralarının TOKİ’ye verilmesinden mutluluk duymuşlardır fakat Kâhta halkı bu bölgede toplu konut yapılmasını bekliyorken arazinin satışa çıktığı haberi herkesi şaşırtmıştır. TOKİ yaklaşık 150 bin Türk lirası fiyatına araziyi satmaya çalışıyorken dava açılmış ve satışı durdurulmuştur.

İşte, TOKİ’nin bütçesi Meclis tarafından denetlenmediği için bu sorunlar göze görünmemektedir yani TOKİ’nin güvenilirliği tartışılmalıdır. TOKİ 10 bin TL’ye aldığı araziyi 150 bin TL’ye satarken aslında halkın umutlarını satmaktadır, Kâhtalının hayalini de satmaktadır yani TOKİ umut tacirliği yapmaktadır, rant peşinde koşmaktadır. TOKİ alt ve orta gelir grubuna konut yapmak yerine lüks konutlar yapmaktadır. Ayrıca, TOKİ’nin ihaleleri saydam değildir. Şimdi size soruyorum: Bankalardan kredi kullanabilen ve Meclis tarafından denetlenmeyen bir TOKİ’ye halk nasıl güvenecektir?

Değerli arkadaşlar, TOKİ tarafından dar gelirliler için 100 TL’lik taksitle evler yapılmaktadır ancak Adıyaman ve Adıyaman gibi ekonomik olarak düşük gelir grubunda yer alan birçok ilde bu konutlardan yapılmaması düşündürücüdür.

Sayın milletvekilleri, yaşanan sorunlar sadece bunlarla da sınırlı değildir. TOKİ’nin yaptığı konutların kalitesi de ayrı bir tartışmadır. Konutların zamanında teslim edilmediğini hepimiz bilmekteyiz. Buna ek olarak konutların denetiminde de sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin Adıyaman’da Besni ilçemizde yapılan konutlar Besnililere geç teslim edilmiştir. Büyük umutlarla evlerine yerleşen Besnililer evlerinin kısa süre sonra döküldüğünü gördüklerinde büyük şaşkınlık yaşamışlardır. Peki, Besnililerin yaşadığı bu mağduriyet nasıl giderilecektir? TOKİ yaptığı konutları hiç mi denetlememektedir? Zaten az olan gelirlerini büyük hayallerle bir ev almak için TOKİ’ye yatıran yurttaşlarımız hayal kırıklığına uğramaktadır. Bunun hesabını kim verecektir?

Bu sorunların tümü hakkında soru önergesi verdim, konuları Meclis gündemine taşıdım ama hiçbir sonuç alamadım. TOKİ bakanlıkların inşaat işlerini değil, halkın işlerini ana faaliyet konusu olarak kabul etmelidir.

Sayın milletvekilleri, üzerinde görüştüğümüz yasa tasarısı TOKİ’nin denetlenmeyen görev ve yetkilerine yenilerini eklemektedir. Bakınız yasa tasarısı neleri içermektedir:

1) Hazine TOKİ’ye bedelsiz olarak arsa devredebilecektir.

2) TOKİ’nin arsaları emlak vergisinden muaf olacaktır.

3) Yargıda süren TOKİ ile ilgili davalarda TOKİ davalı konumundan çıkarılacaktır.

4) TOKİ’ye yeni kadrolar verilecek ve AKP’nin burada kadrolaşması ileri seviyeye ulaşacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Köse, lütfen tamamlayınız.

ŞEVKET KÖSE (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gördüğünüz gibi TOKİ ayrıcalıklı ve özel bir konuma getirilmek istenmektedir.

Bu düzenlemeler halkı ya da alt ve orta gelir gruplarını değil, birilerinin ceplerini düşünerek yapılmaktadır. Yapılmak istenen düzenlemeler konusunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak uyarılarda bulunuyoruz ve önergelerle yanlışları düzeltmeye çalışıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verdiğimiz önergenin kabul edilmesini diler, yüce heyetinize saygılarımı sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önerge üzerinde Erdal Sipahi, İzmir Milletvekili. (MHP sıralarından alkışlar)

KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) – Sayın Başkan, yüce Meclise saygılar sunarım.

Görüşülmekte olan kanun tasarısının 3’üncü maddesinin tasarı metninden çıkartılması hakkındaki Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz değişiklik önergesi üzerinde görüşlerimizi belirteceğim.

Tasarının 3’üncü maddesiyle Toplu Konut Kanunu’na ek 14’üncü madde eklenmektedir. Yapılmak istenen bu düzenleme, 4684 sayılı Kanun ile Emlak Bankasının tasfiyesinin öngörüldüğü, bu nedenle devir konusu varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce Banka tarafından yapılmış olan akitlerden doğan yükümlülüklerin banka tarafından yapılmış işlemlerden doğduğu nazara alınarak Bankanın tasfiyesi çerçevesinde karşılanması gerektiği tasarı gerekçesinde ifade edilmektedir. Mevzubahis konuyla ilgili davalarda süre uzaması nedeniyle adaletin gecikmesi ve davanın muhatapları konusunda karışıklık meydana getirmesi muhtemeldir.

Tasarının 3’üncü maddesiyle 2985 sayılı Kanun’a ek 15’inci madde eklenmektedir. Yapılmak istenen bu değişiklikle Toplu Konut İdaresi Başkanlığında gerekli organizasyon değişiklikleri yapılarak işlerin daha etkin ve verimli yürütülmesini teminen toplam 54 kadro ihdas edilmek istendiği ifade edilmiştir. Ancak, Komisyonda yapılan görüşmelerde, bu kadroların hâlen çalışmakta olanlara tahsis edileceği belirtilmiştir. Bu ifadelerden, kuruma önceden personelin alındığı anlaşılmaktadır. Kamudaki hantallıktan, personel rejimindeki düzensizlikten, bürokratik oligarşiden bahseden AKP, hükûmet olunca bu çarpık düzenden nemalanmayı, eş dost kayırmayı çarpıklığı gidermeye tercih etmektedir. Personel rejimine ilişkin düzenlemeyi yapmamıştır, istihdam ve ücret rejimi tahrip edilmiştir. Ücret rejimindeki esas problem, ücret düzeyinin düşüklüğü kadar ücretler arasındaki adaletsizliktir.

İktidarca çok başarılıymış gibi gösterilen TOKİ’ye ait çarpıklıkları, eş dost kayırılmasını, yandaş müteahhit kayırılmasını, yapılan birçok inşaatın kalitesizliği gibi konuları bu kürsüden örnekleriyle değerli konuşmacılar anlattılar.

İnşaatların yüzde 40’ını üç büyük şehirde yapıp âdeta şikâyetçi olunan iç göçe davetiye gönderen TOKİ’nin taşradaki durumu şu: Küçük kent ve kasabalarda inşaat sektörünün belli bir ekonomik canlanma ve iş imkânı yaratması gerekmektedir. İşin doğası bu ancak burada örnekleriyle de anlatıldı; müteahhit dışarıdan onun beraberinde getirdiği işçi ve zanaatkâr dışarıdan, malzeme alımı dışarıdan, yapı işçisi, betoncusu, demircisi, camcısı, marangozu, sıvacısı dışarıdan. Bu durumda o küçük kent ve kasabaya faydası nerede? Oranın küçük tasarrufları dışarından gelen yandaş müteahhit ve beraberindekilere transfer ediliyor, işte olay bu.

TOKİ başarılı mı? Evet. Ama hangi alanlarda başarılı? Yandaş müteahhit zengin etmekte başarılı, AKP’ye miting alanı düzenlemekte başarılı, AKP’ye seçim konvoyu için müteahhit araçları ve bindirilmiş seçmen kıtaları sağlamakta son derece başarılı.

Şimdi ben sizi biraz geriye götüreceğim, hatırlayın 3 Ekim 2008 Aktütün Karakolu baskını sonrasında verilen sözleri: Silahlı kuvvetlerin kritik bölgelerdeki karakol inşaatları için Başbakanın talimatıyla TOKİ görevlendirilmişti. Terörün yoğun olduğu, başta Irak sınırı olmak üzere, sınır karakollarıyla kritik iç güvenlik karakol inşaatları TOKİ tarafından yapılacaktı. Aradan kaç ay geçti? On yedi ay. Nerede karakollar? Yok.

Millî Savunma Bakanı, bu yılın bütçe görüşmeleri öncesinde Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunuş konuşmasında kendi ağzıyla ifade etmişti: “En kritik olan Irak sınırına TOKİ elli dört sınır karakolu ve iki sınır taburu inşaatı yapacak, protokol öyle.” Bunlardan sadece on bir adedinin inşaatına lütfen başlanabilmiş, bir tane biten yok. Ne kadar sürede? On yedi ayda. Söyleyen kim? Millî Savunma Bakanı.

Millî Savunma bütçesi görüşmelerinde Sayın Bakana kendi verdiği bu rakamların hesabını sordum, dedim ki: “Yandaş müteahhitlere peşkeş çekilen konut yapımları Mehmetçik için yapılacak karakollardan daha mı önemli?” Kaldı ki yapılacak karakol inşaatları gökdelen değil, plaza değil, uydu kent hiç değil, 100-150 Mehmetçiğin güvenle içinde, rahatça barınabileceği basit binalar. Nerede TOKİ? Yok. Toplam karakol inşaatı, sınır karakolları dâhil, yüz yetmiş dörttü, biten bir tane karakol inşaatı var mı? Yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Sipahi, lütfen tamamlayınız.

KAMİL ERDAL SİPAHİ (Devamla) – Teşekkür ederim Başkanım.

Sınır karakollarının sadece beşte 1’inin inşaatına lütfen başlanılmış. Hani TOKİ başarılıydı! Demek ki yandaş müteahhitlerin memnun edilmesi Mehmetçiğin hayatından daha önemli. İstanbul’da on binlerce boş konut var ama sınırda biten karakol yok. İşte TOKİ!

Önce müteahhit, sonra Mehmetçik. Bu tablodan TOKİ’yle, TOKİ’ye talimat verenlerin utanması gerekiyor. On yedi ayda bir tek güvenli karakol inşaatı bitmesin, Mehmetçik sınırda hâlen TOKİ karakolu beklesin ama timsah gözyaşları dökerek “Anaların gözyaşları dinsin.”, “Şehitlerimiz, gazilerimiz yolumuzu aydınlatıyor.” nutukları, onlara devam. Bunları gidin yandaş müteahhitlere anlatın çünkü onlardan başka inanacak kimse kalmadı.

Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeleri oylarınıza sunuyorum…

K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Arayacağım.

Kabul edenler... Kabul etmeyenler...

Elektronik cihazla oylama yapacağım.

Üç dakika süre veriyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır, önergeler reddedilmiştir.

Şimdi okutacağım beş önerge aynı mahiyettedir. Bu önergeleri okutup birlikte işleme alacağım. Önerge sahiplerinin istemi hâlinde kendilerine ayrı ayrı söz vereceğim.

Ayrıca, maddenin bitimine kadar sürenin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1/762 esas numaralı kanun tasarısının çerçeve 3 üncü maddesiyle 2985 sayılı kanuna eklenen Ek Madde 14’de geçen “Kararı gereğince” ibaresinin “Kararı hükmü gereğince” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Azize Sibel Gönül (Kocaeli) ve arkadaşları

BAŞKAN – Diğer önergelerin imza sahiplerini okutuyorum:

İkram Dinçer

Van

Veysi Kaynak

Kahramanmaraş

Mustafa Ataş

İstanbul

Yılmaz Tunç

Bartın

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU KÂTİBİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Hükûmet katılıyor mu?

DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Gerekçeleri okutuyorum:

Gerekçe:

Dilin kullanımı açısından teklif edilen ibarenin uygun olacağı düşünülmüştür.

Gerekçe:

Kanun dili açısından önerilen ibarenin daha uygun olacağı düşünülmüştür.

Gerekçe:

Yapılan teklif ile ifadenin daha uygun kullanılması amaçlanmıştır.

Gerekçe:

Yapılan teklif ile kanun tekniği için ifadenin daha uygun kullanılması amaçlanmıştır.

Gerekçe:

Önerilen ibarenin daha uygun düşeceği düşünülmüştür.

BAŞKAN – Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…Önergeler reddedilmiştir.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Çalışma süremizin tamamlanmış olması sebebiyle, alınan karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 24 Şubat 2010 Çarşamba günü saat 13.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 20.00

 

 

X.- KİT KOMİSYONU RAPORU

1.- Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2007 Yılı Denetimine İlişkin Raporu (Sayı: 0768) (x)