DÖNEM: 23 YASAMA
YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
CİLT : 59
49’uncu Birleşim
19 Ocak 2010 Salı
(Bu Tutanak
Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge
ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L E R
I. -
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.
- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Malatya
Milletvekili M. Mücahit Fındıklı’nın, 5084 sayılı Teşvik Kanunu’nun yürürlük
süresinin bazı illerde uzatılma kararına ilişkin gündem dışı konuşması ve
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
2.- İstanbul
Milletvekili Esfender Korkmaz’ın,
IMF’yle ilişkilerin Türkiye’ye olan etkilerine ilişkin gündem dışı konuşması ve
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
3.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Antalya Gazipaşa Havalimanı’na ilişkin gündem
dışı konuşması ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın, gündem dışı
konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması
2.- Sivas
Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği
cevaba ilişkin açıklaması
3.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması
4.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, kapatılan Demokratik Toplum Partisi Grubunun vermiş
olduğu, üyeliği düşürülen milletvekilleri nedeniyle 20 imzanın altına düşen
genel görüşme ve Meclis araştırması önergelerinin gündemden çıkarılması
gerektiğine ilişkin açıklaması
5.- Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım’ın, Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in açıklamasında, demir yollarının bazı
hatlarının kapatılmasına ilişkin sorduğu soruya ilişkin açıklaması
6.- İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın, Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın ifade ettiği gibi, Gazipaşa Havaalanı’nın yapımını tekrar kamu
yatırım programına almalarının söz konusu olmadığına ilişkin açıklaması
7.- Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım’ın, İzmir Milletvekili Oktay
Vural’ın beyanı üzerine, Gazipaşa’da toplu projeler arasında eksik işlerin
tamamlanması olarak bir yatırım yapıldığına ilişkin açıklaması
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Suriye Arap
Cumhuriyeti Halk Meclisi Başkanının davetine icabet edecek olan Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyelerinden bir Parlamento heyetini oluşturmak üzere siyasi
parti gruplarınca isimleri bildirilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/1060)
2.- TBMM
Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan’ın, beraberinde bir Parlamento
heyetiyle birlikte görüşmeler yapmak üzere Brüksel’e davet edildiğine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1061)
B) Duyurular
1.- Avrupa
Birliği Uyum ve Plan ve Bütçe komisyonlarında bağımsız milletvekillerine düşen
1’er üyelik için bu komisyonlara aday olmak isteyen bağımsız milletvekillerinin
25 Ocak 2010 Pazartesi günü saat 18.30’a kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin
C) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 30
millet-vekilinin, devletten aylık alanların sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/517)
2.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 29 milletvekilinin,
tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/518)
3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel ve 29 milletvekilinin, yer
fıstığı üreticiliğindeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/519)
4.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek ve 33 milletvekilinin, araştırma görevlilerinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/520)
D) Önergeler
1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, (2/450) esas numaralı Kanun Teklifi’ndeki imzasını
geri çektiğine ilişkin önergesi (4/175)
2.- Gaziantep
Milletvekili Özlem Müftüoğlu’nun, madencilik sektö-ründeki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis
Araştırması Komisyonu üyeliğinden ayrıldığına ilişkin önergesi (4/176)
3.- İstanbul
Milletvekili Esfender Korkmaz’ın,
(2/458) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/177)
VI.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Aksaray
Milletvekili Osman Ertuğrul’un, bir ilköğretim okulunun yapımı ile ilgili bir
iddiaya ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/666) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
2.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, Kastamonu’daki
yol yapım çalışmalarının uzamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/964) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
3.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, şoför ve nakliyecilerden
istenen belgelere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1114) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
4.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te PTT dağıtıcısı yetersizliğine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1221) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
5.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman-Kâhta yoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1236) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
6.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Arapgir-Divriği yolundaki asfalt çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1239) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
7.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Hekimhan-Kuluncak yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1242)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
8.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Arapgir-Arguvan yoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1243) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
9.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Çelikhan-Yeşilyurt yolunun tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1245)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
10.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Kuluncak-Darende yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1246)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
11.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enöz’ün, PTT’nin anonim şirket
statüsüne alınarak özelleştirileceği haberlerine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1259) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
12.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep-Şanlıurfa karayoluna ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1317) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
13.- Aksaray
Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Konya-Aksaray bölünmüş yoluna ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1341) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
14.- Aksaray
Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Kulu-Aksaray bölünmüş yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1342) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
15.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Malatya-Nemrut yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1357) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
16.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Ağın Köprüsü ve feribot yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1361) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
17.- Aksaray
Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Aksaray-Ortaköy-Kırşehir bölünmüş yol yapımına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1383) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
18.- Aydın
Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Aydın’daki bazı ulaşım
sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1399) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
19.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, İdil-Dargeçit yolunun
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1483) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
20.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Uludere-Uzungeçit yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1484) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
21.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak-Kasrik-Cizre yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1485) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
22.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak’ta havalimanı
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1486) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
23.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Cizre’ye çevre yolu
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1488) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
24.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, kiraya verilen Bababurun Deniz Feneri’ne ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1549) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
25.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enöz’ün, deniz bilimleri eğitim
ve araştırmalarının sürdürülebilirliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1605)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
26.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, bir kanun tasarısının yasalaşmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1624) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
27.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Turhal-Tokat yoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1629) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
28.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, kamyonet grubu araçlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1651) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
29.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli-Elazığ karayolunun güzergahına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1664) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
30.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Niksar yoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1680) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
31.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Ordu arasındaki yollara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1682) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
32.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa-Taşova yoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1683) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
VII.-
SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- (10/67, 75,
82, 122, 141, 180, 193, 208, 216, 229, 304, 309, 320, 324, 336, 337, 342, 374,
377, 388, 404) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan
üyeliğe seçim
VIII.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYON-LARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
2.- Türk Borçlar
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)
3.- Üniversite ve
Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu Raporu (1/715) (S.Sayısı: 418)
IX.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Ankara Milletvekili
Tekin Bingöl’ün, şahsına sataşması nedeniyle konuşması
2.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın,
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
X.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macit’in, icra dairelerine ve dosya yüküne ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in cevabı (7/10726)
2.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, lastik atıklarının geri kazanımına
ilişkin Başbakandan
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı
(7/11073)
3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, çocuk işçiliğine
ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in
cevabı (7/11082)
4.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, turizm amaçlı tahsis
edilen ormanlık alanlara ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı
(7/11088)
5.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, su kaynaklarının yönetimine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/11090)
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, KOSGEB’in kredi
için işletmelerde aradığı şartlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat
Ergün’ün cevabı (7/11127)
7.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars’ta sporun
desteklenmesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/11165)
8.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, Mardin-Mazıdağı-Bilge köyünden nakledilecek
kişilerin Kırklareli’de barındırılmasına ilişkin
İçişleri Bakanından sorusu ve
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın cevabı (7/11211)
9.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, medya şirketlerine
yönelik vergi incelemelerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in
cevabı (7/11214)
10.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Van’da deprem ve
diğer afetlere yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân
Bakanı Mustafa Demir’in cevabı (7/11247)
11.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman’ın, bir derenin ıslahına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/11261)
12.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, personel alımına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek’in cevabı (7/11299)
13.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tan’ın, gazetecilerle ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın
cevabı (7/11337)
14.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Posof’taki kadastro
çalışmalarında hak mağduriyeti oluştuğu iddialarına ilişkin sorusu ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir’in cevabı (7/11361)
15.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, kamu görevlileri hakkındaki
ihbar ve şikayetlere ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve
İskân Bakanı Mustafa Demir’in cevabı (7/11362)
16.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan’ın, Iğdır ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki hava
kirliliğine ilişkin sorusu ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/11367)
17.- Tekirdağ
Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın,
Tekirdağ Gençlik Merkezi Tesislerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/11372)
18.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Futbol Federasyonuna bağışlanan bir araziye
ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/11373)
19.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, Nilüfer Spor Kompleksinin tamamlanmasına ilişkin
sorusu ve Devlet
Bakanı Faruk Nafız Özak’ın
cevabı (7/11374)
20.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankut’un, TOKİ konutlarının geçici
yönetimlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek’in cevabı (7/11470)
21.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, vakıf şerhi
konulan özel mülkiyete konu taşınmazlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’ın cevabı (7/11482)
22.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir’in, yerel yayın kuruluş-larının
sorunlarının çözümüne ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’ın cevabı (7/11483)
23.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Alevi Çalıştayına davet edilen bir kişiye,
Diyanet İşleri
Başkanlığından yardım alan STK’lara,
İlişkin soruları ve Devlet
Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/11488), (7/11489)
24.- Edirne
Milletvekili Bilgin Paçarız’ın, Ergene Nehri’ndeki kirliliğe ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu’nun cevabı (7/11549)
25.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, Van eski Cumhuriyet
Savcısının Ergenekon davası gizli tanığı olduğu iddiasına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in cevabı (7/11574)
26.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, Türk Eczacılar Birliği
ile yapılan sözleşmenin feshine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/11582)
27.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Türk Eczacılar
Birliğiyle yapılan sözleşmenin feshine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/11583)
28.- Edirne
Milletvekili Rasim Çakır’ın, özürlü maaşlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı
(7/11588)
29.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Anadolu Ajansına
alınan personele ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç’ın cevabı (7/11596)
30.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, milletvekillerine gönderilen bir cd’ye ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/11865)
31.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, personel alımı ve görevde yükselme ile ücretlendirmeye
ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/11866)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.02’de açılarak beş oturum yaptı.
İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca
iade edilen soru önergelerine,
Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu, Çek Yasası’nın
uygulamasında karşılaşılan sorunlara,
Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, zirai eğitimin
164’üncü yıl dönümüne,
İlişkin gündem
dışı birer konuşma yaptılar.
Madencilik
sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi
Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Mardin
Milletvekili Emine Ayna ve 19 milletvekilinin, işsizlik sorununun (10/513),
Bilecik
Milletvekili Yaşar Tüzün ve 20 milletvekilinin, tren
kazalarının sebeplerinin (10/514),
Yalova
Milletvekili Muharrem İnce ve 29 milletvekilinin, TRT yönetimine yönelik
çeşitli iddiaların (10/515),
Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 30 milletvekilinin, Karadeniz Ereğli
tersaneler bölgesindeki sorunların (10/516),
Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin
gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı
açıklandı.
Gündemin “Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:
1’inci sırasında
bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/324) (S. Sayısı: 96),
2’nci sırasında
bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/499) (S. Sayısı: 321),
Görüşmeleri
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
3’üncü sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen,
Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu Raporu’nun (1/715) (S. Sayısı: 418) görüşmelerine devam
olunarak birinci bölümünün 9’uncu maddesine kadar kabul edildi.
Tekirdağ
Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut, Kırıkkale
Milletvekili Osman Durmuş’un, 47’nci Birleşimde
yaptığı konuşmadaki, başhekimler ve Çorlu Devlet Hastenesi
Başhekimiyle ilgili sözlerinin, yaptığı araştırma ve gelen telefonlarla doğru
olmadığının kanıtlandığına, bu ifadesinden dolayı Genel Kuruldan özür dilemesi
gerektiğine ilişkin bir açıklamada bulundu.
Kırıkkale
Milletvekili Osman Durmuş, Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin
Akbulut’un, şahsına,
Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş, Kırıkkale Milletvekili
Osman Durmuş’un, grubuna,
Kırıkkale
Milletvekili Osman Durmuş, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın,
grubuna,
Sataşması
nedeniyle birer konuşma yaptılar.
19 Ocak 2010 Salı
günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 20.02’de son verildi.
|
|
Meral AKŞENER |
|
|
|
Başkan Vekili |
|
|
|
|
|
|
Harun TÜFEKCİ |
|
Gülşen ORHAN |
|
Konya |
|
Van |
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
|
|
|
|
|
Bayram ÖZÇELİK |
|
Fatih METİN |
|
Burdur |
|
Bolu |
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
No.: 61
II.- GELEN KÂĞITLAR
15 Ocak 2010 Cuma
Tasarı
1.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Gaz Alanında
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/796) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile
Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 31.12.2009)
Teklif
1.- İstanbul
Milletvekili Algan Hacaloğlu
ve 31 Milletvekilinin; 5727 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine
Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/567) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
6.1.2010)
No.: 62
18 Ocak 2010 Pazartesi
Tasarı
1.- Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/797) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.1.2010)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, basında çıkan bazı iddialara ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1702) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
2.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, İLKSAN’ın bir ihalesine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1703) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2009)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen’in, bir milletvekiline
yönelik iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11678)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
2.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, ilaçların marketlerde satılmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11679) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
3.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen’in, marketlerde ilaç
satılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11680) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29/12/2009)
4.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuz’un, bir hidroelektrik santralinin çevreye etkilerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11681) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
5.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, bürokrat atamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11682) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
6.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının etkilenmeye
çalışıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11683)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
7.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, kurban kesimi işinde
yolsuzluk yaptıkları iddia edilen bir şirket ve derneğe ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11684) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
8.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz’un, DSİ’nin kuruluş
yıldönümü törenine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11685)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
9.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, TOKİ’nin faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11686) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
10.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, Suudi Arabistan
Kralının verdiği hediyelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11687)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)
11.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, markette ilaç
satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11688) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/01/2010)
12.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtman’ın, karbonmonoksit
zehirlenmelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11689) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04/01/2010)
13.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, bir mahallenin
iskana kapatılmasıyla oluşan mağduriyete ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11690) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)
14.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin,
Yargıtay’da boş bulunan üyeliklere seçim yapılmasına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11691) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)
15.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11692) (Başkanlığa geliş
tarihi: 31/12/2009)
16.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, davaların makul
sürede sonuçlandırılmasına ve iddianamelerin sonuçlarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11693) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)
17.- Aydın
Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu’nun, yayınlanması
gereken bir tebliğe ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11694) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/12/2009)
18.- Bursa Milletvekili
H. Hamit Homriş’in, marketlerde ilaç satışına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11695)
(Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2009)
19.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, enerji
piyasası ve yönetimiyle ilgili bazı konulara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11696) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
20.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, bir doğalgaz çevrim
santraline yönelik iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11697) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
21.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, TPAO’nun getirdiği
yarı batık sondaj gemisine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11698) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
22.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, bazı TKİ
yetkililerinin hediye aldığı iddialarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11699) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)
23.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, bazı suç duyurularına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11700) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
24.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, kaçak olduğu iddia
edilen bir cam işleme tesisine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11701) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
25.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen’in, yapım izni verilen
bir okulun yer seçimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11702) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
26.- İstanbul
Milletvekili Onur Öymen’in, Nilüfer Belediye Başkanı
hakkında araştırma başlatıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11703) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
27.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, bir
uygulamaya, Türkiye Belediyeler Birliğine ve makam aracına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11704) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
28.- İzmir
Milletvekili Recai Birgün’ün, Emniyet Teşkilatı
mensuplarına verilen malzeme ve teçhizata ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11705) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)
29.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptan’ın, Finike Belediyesinin bir ihalesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11706) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)
30.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün su sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11707) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2009)
31.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, bir trafik kazası
sonrasındaki işlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11708) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)
32.- Bursa
Milletvekili H. Hamit Homriş’in, Türkçe’nin
korunması ve geliştirilmesi çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11709) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)
33.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, koruma
kurulu üyeleri ile bazı alan ve bölgelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11710) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
34.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, Fransa’daki Türkiye Mevsimi etkinliklerine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11711) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04/01/2010)
35.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Denizli’deki turizm
yatırımlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11712) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)
36.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, emlak vergisine esas oluşturacak rayiç bedellerin
tespitine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11713) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29/12/2009)
37.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz’un, emeklilerin ekonomik durumunun iyileştirilmesine
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11714) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/01/2010)
38.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Talim
ve Terbiye Kurulu üyelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11715) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
39.- Mersin
Milletvekili Vahap Seçer’in,
bir ders kitabındaki GDO’lu ürünlerle ilgili
bilgilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11716)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
40.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, sözleşmeli
öğretmenlere kadro verilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11717) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)
41.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, trafik
güvenliğine ve kazalara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11718) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
42.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Türk Telekomun gayrimenkullerine ve STK’lara
bedelsiz verilen arazilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11719) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
43.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Türk Telekom’un gayrimenkullerine ve STK’lara bedelsiz verilen arazilere ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11720) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
44.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin,
tren kazalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11721)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)
45.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelik’in, Silifke’de sel afetinin oluşturduğu hasara ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11722)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/12/2009)
46.- Tekirdağ
Milletvekili Faik Öztrak’ın, Anadolu Ajansının bir
haberine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/11723) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/12/2009)
47.- Aydın
Milletvekili Fatih Atay’ın, bir hastanenin kliniğe dönüştürülmesine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11724) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
48.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, AB Genel Sekreterliğinin bir sınavına ilişkin
Devlet Bakanından (Egemen Bağış) yazılı soru önergesi (7/11725) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29/12/2009)
49.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının etkilenmeye
çalışıldığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Cemil
Çiçek) yazılı soru önergesi (7/11726) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
50.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, atık
yönetimiyle ilgili bazı konulara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11727) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
51.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, bazı
kanunların uygulanmasına ve çeşitli hususlara ilişkin Bayındırlık ve İskan
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11728) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
52.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Alevilere yönelik bazı
çalışmalar olup olmadığına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru
önergesi (7/11729) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, bir ihaleyle ilgili
operasyona ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11175)
2.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, kamu görevlileri için düşünülen farklı statülere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11176)
3.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, işsizliğe ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11177)
4.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, şeker fabrikalarının
özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11178)
5.- Kütahya Milletvekili
Alim Işık’ın, işçi ücretlerindeki vergilendirmeye
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11179)
6.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, şeker fabrikalarının
özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11181)
7.- İstanbul Milletvekili
Ayşe Jale Ağırbaş’ın, TEKEL işçilerinin durumuna
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11182)
8.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen’in, bazı gençlerin
gözaltına alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11186)
9.- İzmir Milletvekili
Selçuk Ayhan’ın, verilen petrol arama ruhsatlarına ve bir şirketle ilgili
iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11187)
10.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, kamu çalışanlarına toplu
sözleşme ve grev hakkı verilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11192)
11.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal’ın, İstanbul’daki surların aydınlatılması projesine
ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/11204)
12.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, 2010 İstanbul
Avrupa Kültür Başkenti projelerine ve yolsuzluk iddialarına ilişkin Devlet
Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/11205)
13.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, BOTAŞ’ın yönetimine ve
doğalgaz zammına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11206)
14.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Tavşanlı Garp Linyit
İşletmesinde yargı kararının ve teftiş raporunun uygulanmasına ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11208)
15.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, sulama birliklerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11210)
16.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlu’nun, Ardeşen ilçesinin nüfusuna ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11212)
17.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Deniz Feneri Davasında
adı geçen bir kişinin ilişikli olduğu şirketlere verilen ihalelere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11213)
18.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, ücretlilerin
vergilendirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11215)
19.- Aksaray
Milletvekili Osman Ertuğrul’un, bazı kamu ihalelerinde işletilen sürece ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11216)
20.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, özel öğretim kurumlarında
çalışan öğretmenlerin sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11217)
21.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın, ilköğretim
müfettişlerinin özlük haklarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11227)
22.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Milli
Eğitim Şuralarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11228)
23.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11229)
24.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü
personeline ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11230)
25.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, eğitim kurumu müdür
yardımcılığı sınavına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11231)
26.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, öğretmenlerin özlük
haklarının iyileştirilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11232)
27.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, GDO’lu
ürünlerle ilgili düzenlemelere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11238)
28.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, pamuk
üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11239)
29.- Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir
Akcan’ın, aşı üretimini etkileyen bazı kararlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11240)
30.- Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir
Akcan’ın, arı kovanlarının etiketlendirilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11241)
31.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, GDO’lu
ürünlere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11242)
32.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Zafer Havalimanı projesine
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11243)
33.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Antalya-İstanbul hızlı tren
ve Ankara-İzmir otoyol projelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11244)
No.: 63
19 Ocak 2010 Salı
Tasarı
1.- Coğrafi
İşaretlerin ve Geleneksel Özellikli Ürün Adlarının Korunması Hakkında Kanun
Tasarısı (1/798) (Adalet; Avrupa Birliği Uyum ile Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
31.12.2009)
Teklifler
1.- Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 8/5/1985 Tarihli ve 3201 Sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk
Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından
Değerlendirilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/568) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2010)
2.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Devlet Memurları
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/569) (Plan ve Bütçe ile
İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2010)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Veysi Kaynak ve Adıyaman Milletvekili
Ahmet Aydın’ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/570) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.01.2010)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, basında çıkan bir iddiaya ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Cemil Çiçek) sözlü soru önergesi (6/1704)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
2.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, camilere asılan mahyalara ilişkin Devlet
Bakanından (Faruk Çelik) sözlü soru önergesi (6/1705) (Başkanlığa geliş tarihi:
06/01/2010)
3.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Yargıtay’daki açık üyeliklere ilişkin Adalet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1706) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
4.- Tunceli
Milletvekili Kamer Genç’in, Müsteşarın daha önceki bir görevine ilişkin Adalet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1707) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
5.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’ye iş yapan
müteahhitlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1708) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/01/2010)
6.- Eskişehir
Milletvekili Beytullah Asil’in, seyahat acentelerinin
paket turlarda yaptırmaları gereken sigortaya ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1709) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
7.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’daki enerji yatırım ve projelerine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1710)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
8.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’daki yatırım projelerine ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1711) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
9.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’daki tarımsal yatırım ve projelere ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1712) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
10.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’da savunma sanayi yatırımları yapılmasına
ilişkin Milli Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1713) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2010)
11.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’da işsizliğe yönelik tedbirlere ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1714) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
12.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’da işsizliğin azaltılmasına ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1715) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2010)
13.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalış’ın, milletvekili odalarında
arama yapıldığı iddiasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından
sözlü soru önergesi (6/1716) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
14.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, yasama dokunulmazlığı
tezkerelerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sözlü soru
önergesi (6/1717) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2010)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, hakkında soruşturma
açılan kamu görevlilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11730)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
2.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, ekonomik ve sosyal
durum ile yapılan zamlara Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11731)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
3.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, Başbakanın ve TRT Genel Müdürlüğünün basın
mensupları ve milletvekilleri aleyhine açtıkları davalara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11732) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
4.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barış’ın, Türk Kızılay’ı ile ilgili bazı iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11733) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
5.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağız’ın, açılıma ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11734) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
6.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, Ordu-Giresun havaalanı çalışmalarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11735) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
7.- İstanbul
Milletvekili Hüseyin Mert’in, kod uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11736) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
8.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdal’ın, TEKEL işçilerinin
taleplerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11737) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/01/2010)
9.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, Çevre Denetimi Yönetmeliğindeki değişikliğe
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11738) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
10.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, bazı kamu görevlilerine baskı yapıldığı
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11739) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/01/2010)
11.- Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, tarım
arazilerinin yabancı üreticilere kiraya verileceği iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11740) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
12.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, terör mağdurlarının istihdamına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11741) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
13.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, suikast ihbar ve
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11742) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/01/2010)
14.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, yakalama ve gözaltı
ile tutuklama işlemlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11743) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
15.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, F tipi cezaevlerinde
sohbet hakkı uygulamasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11744) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
16.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Türkiye’ye giriş
yapan bölücü terör örgütü mensupları hakkındaki adli işlemlere ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11745) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
17.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, hakim
ve savcıların değerlendirilmesine yönelik iddialara ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11746) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
18.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, tutuklu ve
hükümlülere verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11747) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
19.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Devlet sırrı içeren belgelerin incelenmesine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11748) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2010)
20.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, hakimlerin
yetki kararnamesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11749)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
21.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, soruşturma ve
kovuşturmalarla ilgili şikayetlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11750) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
22.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekici’nin, okuma-yazma bilmeyenlere
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11751) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/01/2010)
23.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, cezaevlerine bazı
kitapların alınmadığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11752) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
24.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Ergenekon Davası hakim ve savcıları ile Emniyet personelinin bir yemekte bir
araya gelmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11753)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
25.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, AİHM’nin
kesinleşmiş bazı kararlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11754) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
26.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin,
HSYK’da bekleyen atama kararnamesine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11755) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
27.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Sağlık Uygulama Tebliğindeki
değişikliklere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11756) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
28.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, memurlarla ilgili
bir açıklamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11757) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
29.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim
kurullarında görevli personele ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11758) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
30.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, ilaçların
marketlerde satışına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11759) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
31.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Emet İlçesindeki sulama
projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11760)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
32.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Dumlupınar İlçesindeki
sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11761) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
33.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Gediz Havzasındaki
çalışmalara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11762)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
34.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Hisarcık İlçesindeki sulama
projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11763)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
35.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Domur Barajı ve sulama
projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11764)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
36.- Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, çevre
mühendislerinin görevlerinin diğer meslek gruplarınca da yapılacağı iddiasına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11765) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/01/2010)
37.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağız’ın, yerel basının resmi ilan gelirlerine ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/11766) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
38.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, RTÜK Başkanı ile ilgili iddialara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/11767) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
39.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Ermenistan ile
imzalanan protokollere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11768) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
40.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, UNESCO Başkanlık
seçimi ile ilgili iddialara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11769) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
41.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim
kurullarında görevli personele ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11770) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
42.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, polisin bir kişiye
şiddet uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11771)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
43.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, 1 Mayıs’taki
olaylarda polisin bir müdahalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11772) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
44.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim
kurullarında görevli personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11773) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
45.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, polislerin
karıştıkları iddia edilen bazı olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11774) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
46.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel’in, gıda üreten ve dağıtan
firmaların denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11775) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
47.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, İstanbul Büyükşehir
Belediyesi itfaiye hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11776) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
48.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekici’nin, görev şehidi
yakınlarının kamuda istihdamının sağlanmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11777) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
49.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Muş Valisinin bir
açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11778)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
50.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, tersane
yatırımlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11779)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
51.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekici’nin, özelleştirme dolayısıyla
geçici personel istihdamına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11780) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
52.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, tıp hatalarına
ilişkin ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11781) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
53.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Silifke’deki Devlet
Hastanesi ve sağlık ocaklarının ihtiyaçlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/11782) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
54.- Mersin Milletvekili
Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında
görevli personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11783)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
55.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, ithal edilen H1N1
aşısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11784) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/01/2010)
56.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barış’ın, domuz gribi ve aşısına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11785) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
57.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhan’ın, zeytincilikteki bazı sorunlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11786)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
58.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhan’ın, üzüm üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11787) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
59.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, İstanbul Metropolitan Planlama Merkezinin ulaşım planlamasına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11788) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2010)
60.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim
kurullarında görevli personele ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11789) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
61.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, otoyol ve köprülere
yapılan zamlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11790)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
62.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars-Akyaka tren
seferlerinin durdurulmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11791) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
63.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, tren
kazalarına ve demiryolları yönetimine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11792) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
64.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Çelikhan-Adıyaman-Yeşilyurt-Malatya yoluna
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11793) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2010)
65.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, insansız uçak
alımına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11794)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
66.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim
kurullarında görevli personele ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı
soru önergesi (7/11795) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)
67.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhan’ın, tekstil sektörünün desteklenmesine ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/11796) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)
68.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman’daki gezici kütüphane aracına ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11797) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2010)
69.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, işyerleri tabelalarında Türkçe isimlerin
özendirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11798) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/01/2010)
70.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir TOKİ projesinde alınan başvuru bedellerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11799) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
71.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’ye iş yapan
müteahhitlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11800) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/01/2010)
72.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’nin bazı
inşaatlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11801) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/01/2010)
73.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekici’nin, tasarruf tedbirlerine ve
yeni alınan makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11802)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
74.- Diyarbakır
Milletvekili Gültan Kışanak’ın,
bazı belediyelere terk veya tahsis edilen gayrimenkullere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11803) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
75.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadol’un, suikast iddialarına ve
bir köşe yazısında belirtilen organizasyona ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/11804) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
76.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, eczanelere ve ilaç satışına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11805) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
77.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Seferberlik Tetkik
Kurulundaki aramaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11806)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
78.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, özel öğrenci
yurtlarının denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11807)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
79.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, istisnai memuriyet kadrolarına yapılan
atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11808) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2010)
80.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara’daki hava kirliliğine ve kullanılan
yakıtlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11809) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2010)
81.- Mersin
Milletvekili İsa Gök’ün, Yargıtay üyeliği seçimlerine ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11810) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
82.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Yargıtay’da boş
bulunan üyeliklere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11811)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
83.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Bergama’daki altın
işletmeciliği nedeniyle açılan tazminat davalarına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11812) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
84.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse’nin, sağlık sorunları bulunan bir tutuklunun
tahliyesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11813)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
85.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11814) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2010)
86.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Gediz ilçesindeki sulama
projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11815)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
87.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Pazarlar ilçesindeki sulama
yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11816)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
88.- Kütahya
Milletvekili Alim Işık’ın, Tavşanlı ilçesindeki sulama
projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11817)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
89.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, akaryakıt tüketimi ve kaçakçılığı ile vergilerine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11818)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
90.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, yapılması planlanan bir
hidroelektrik santrale ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11819) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
91.- İstanbul
Milletvekili Ümit Şafak’ın, İstanbul’da itfaiye hizmetlerinin
özelleştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11820)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
92.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, bir köy yolundaki köprü
ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11821)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
93.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Manisa-Selendi’de
yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11822)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
94.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Manisa-Selendi’de
meydana gelen olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11823)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
95.- Konya
Milletvekili Atilla Kart’ın, bir katlı otopark inşaatına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11824) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
96.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11825) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2010)
97.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, yurt dışı görevlendirmelere ve tanıtım projelerine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11826) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/01/2010)
98.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan’ın, yapılması planlanan bir
hidroelektrik santrale ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11827) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
99.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Savarona yatına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11828) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/01/2010)
100.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, sağlık hizmetlerinde yeşil kartlılardan katkı
payı alınmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11829)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
101.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11830) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2010)
102.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, şubat döneminde öğretmen ataması
yapılmamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11831)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
103.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, bir yönetmelikle çeliştiği iddia edilen bir
yazıya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11832)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
104.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, bir
milletvekili danışmanının konferans vermesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11833) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
105.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtman’ın, öğrencilere yönelik
cinsel istismar olaylarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11834) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
106.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, bazı illerde belli
tarihlerde okula gitmeyen öğrencilerin tespit edildiği iddiasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11835) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
107.- İstanbul
Milletvekili Fatma Nur Serter’in, bir köydeki
öğretmen yetersizliğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11836) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
108.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, iş bırakma eylemine katılan kamu görevlilerinin
durumuna ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11837)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
109.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, şube müdürü atamalarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11838) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
110.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, Pendikteki bir
lisenin öğretmen kadrolarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11839) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
111.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, felsefe
dersindeki müfredat değişikliğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11840) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
112.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Talim ve
Terbiye Kurulu Başkanlığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11841) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
113.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, kiralanan binalara, sağlık evlerine ve bir
beldeye yapılan hastaneye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11842) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
114.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, H1N1 vakalarına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/11843) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
115.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, saha koordinatörlerine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11844) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
116.- İstanbul
Milletvekili Atila Kaya’nın, H1N1 virüsü aşısına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11845) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2010)
117.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, sağlık hizmetlerindeki bazı çalışmalara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11846) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
118.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, domuz gribi aşılarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11847) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2010)
119.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barış’ın, bir ilacın raf ömrünün iki yıl uzatıldığı
iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11848)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
120.- Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, hasta hakları
ihlallerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11849)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
121.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, yenilenen bir
hastanedeki kapasite kullanımına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11850) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
122.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11851) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2010)
123.- Hatay
Milletvekili Gökhan Durgun’un, Türk Patent Enstitüsü yönetimiyle ilgili
iddialara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/11852)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
124.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/11853) (Başkanlığa
geliş tarihi: 08/01/2010)
125.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Kayseri’deki
süt destekleme ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11854) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
126.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner’in, meyveli yoğurtlara
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/11855) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
127.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Niksar ve Ordu-Akkuş yollarına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11856) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
128.- Sinop
Milletvekili Engin Altay’ın, yerel internet sitelerinin desteklenmesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11857) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
129.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Türk
Telekom’un gayrimenkullerine ve STK’lara bedelsiz
verilen arazilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11858)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
130.- İstanbul Milletvekili Sacid
Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/11859) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
131.- Giresun
Milletvekili Murat Özkan’ın, okul mekanlarının kiraya verilmesine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11860) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
132.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelik’in, Mersin’deki öğrenci yurdu ihtiyacına ilişkin
Devlet Bakanından (Faruk Nafiz Özak) yazılı soru
önergesi (7/11861) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
133.- İstanbul
Milletvekili Necla Arat’ın, SHÇEK’in
bir merkezinden kaçan öğrencilere ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf)
yazılı soru önergesi (7/11862) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)
134.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’nin Süper Lig yayın ihalesine gireceği
iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/11863) (Başkanlığa geliş
tarihi: 08/01/2010)
135.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel’in, kamunun ilaç alımları konusundaki çalışmalara
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11864)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)
136.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek’in, milletvekillerine gönderilen bir cdye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından
yazılı soru önergesi (7/11865) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)
137.- Yalova
Milletvekili Muharrem İnce’nin, personel alımı ve görevde yükselme ile
ücretlendirmeye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru
önergesi (7/11866) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/11/2009)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 30
Milletvekilinin, devletten aylık alanların sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/517)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.11.2009)
2.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 29 Milletvekilinin,
tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/518)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.11.2009)
3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel ve 29 Milletvekilinin, yer
fıstığı üreticiliğindeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/519)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20.11.2009)
4.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibek ve 33 Milletvekilinin, araştırma görevlilerinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/520) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.11.2009)
19 Ocak 2010 Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı
vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri
beşer dakikadır, Hükûmet bu konuşmalara cevap
verebilir. Hükûmetin cevap süresi yirmi dakikadır.
Gündem dışı ilk
söz 5084 sayılı Teşvik Kanunu’nun süresinin uzatımı hakkında söz isteyen
Malatya Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı’ya aittir.
Sayın Fındıklı,
buyurun efendim.
III.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Malatya Milletvekili M. Mücahit Fındıklı’nın, 5084 sayılı Teşvik Kanunu’nun
yürürlük süresinin bazı illerde uzatılma kararına ilişkin gündem dışı konuşması
ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
M. MÜCAHİT
FINDIKLI (Malatya) – Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım;
bugün gündem dışı konuşmada ülkemizde uygulanan teşvik sistemi ve özellikle
eski teşvik sistemleriyle ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere söz almış
bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Bir ilin
kalkınmasında veya Türkiye’nin bölgeler arasındaki dengesizliği önlemede teşvik
sistemleri çok ciddi anlamda katkı sağlar. Yalnız teşvik sistemleri katkı
sağlayıp hükûmetler bu tedbirleri aldığında o
bölgenin sivil toplum örgütlerine, vilayetine, valisine, sanayi odalarına,
ticaret odalarına ve müteşebbislerine de ciddi anlamda iş düşer. Dolayısıyla
bugün konuşmamı, görüşlerimi burada arz ederken iki ana konuda görüşlerimi
belirteceğim: Bir, Hükûmetin yapması gerekenleri
yapıp yapmadığıyla ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşacağım. Bir diğeri de,
ilin sivil toplum örgütlerinin, vilayetinin ve önde gelenlerinin,
müteşebbislerinin yapması gerekenleri sizlerle paylaşmış olacağım.
Bildiğiniz gibi,
5084 uygulaması ile kırk dokuz ile verilen teşviklerle birlikte biz kırk dokuz
tane ilin kalkınmasını, büyümesini hedef aldık, ancak bunların içerisinde, bu
kırk dokuz il içerisinde başarılı olan birtakım iller olmasına rağmen başarısız
olan iller de oldu. Dolayısıyla bu kırk dokuz tane ilin içerisinde yeni yatırım
alan, yeni teşvik alan illere baktığımızda o bölgelerin, o illerin
milletvekillerinin, valilerinin, sivil toplum örgütlerinin bir arada, belediye
başkanlarıyla birlikte şehirlerinin cazibelerini ortaya koyan, tanıtımını ortaya
koyan bir çalışma yaptıklarını ve bir bütünlük arz ettiklerini görüyoruz.
Dolayısıyla birinci esas olan konu, o ildeki idari kesimin ve sivil toplum
örgütleriyle beraber bir bütünlük arz etmeleri ve illerinin propagandasını
yapıyor olmaları ve yeni yatırımları da çekiyor olmaları gerekir. Dolayısıyla
yeni çıkan, özellikle ticaret sanayi odalarından bize gelen taleplerde bu bizim
son çıkarmış olduğumuz teşvikin yanında, yeni yatırımların dışında 5084
kapsamında faaliyet gösteren eski yatırımların da desteklenmesi konusunda ciddi
çalışma ve talepler vardı. Bu talepleri AK PARTİ Hükûmeti
ele aldı, değerlendirdi ve enerji desteği hariç Teşvik Yasası’nda bir bütünlük
sağlamak maksadıyla, özellikle 2010 yılının istihdam, üretim ve ihracat
ağırlıklı bir yıl olması münasebetiyle 5084 uygulamasının üç yıl daha kırk
dokuz ilde devamına karar verildi.
Bu konuyla
ilgili, özellikle başta Sayın Başbakanımız, ekonomiden sorumlu bakanlarımız
olmak üzere, bütün bölge ve Türkiye’deki yatırımcılar adına ben şükranlarımı
arz ediyorum, kendilerine teşekkür ediyorum. Ama bu yıl içerisinde -eğer bizler
yatırımcılar olarak bu bölgeye yatırım yapacak, cazibesini artıracak- en önemli
gelişmeler de dış politikada gerçekleşti. Bugün bir Gaziantep, bir
Kahramanmaraş, bir Van, bir Ağrı artık çıkmaz sokak olmaktan kurtuluyor.
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti bir vizyon
açılımıyla Doğu ve Güneydoğu Bölgemiz’deki sınır
ülkelerimize, Orta Doğu’ya doğru ciddi bir açılım gerçekleşiyor. Bu, ciddi
anlamda bu bölgelerin bir ticaret merkezi, bir üretim merkezi olma noktasında
ufkunu açmış durumda. Bütün yatırımcılarımızın da bunu iyi görmesi gerekiyor.
Özellikle Suriye bölgesinin, Ürdün, Irak pazarları ciddi anlamda bizim
bölgemizin yeni gelir kaynakları olacak gibi görünüyor. Bu bölgelerdeki
ihracatımız artacak ve bütün yatırımcıların hem bölgesel farklılığı ortadan
kaldırabilmek hem de bu bölgelere ihracat yapabilecek pozisyon almaları
gerekmektedir. Bunun için de el birliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya
koymuş olduğu, Hükûmetimizin yeni vizyonu ve bu vizyon içerisinde bu bölgede üstlenmiş olduğu misyona uygun
olarak iş dünyasının da Doğu ve Güneydoğu’ya yatırımları gerekmektedir kendi
menfaatleri açısından.
Bu duygularla,
5084 de dâhil olmak üzere, yeni teşvik yasalarıyla…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun,
konuşmanızı tamamlayınız.
M. MÜCAHİT
FINDIKLI (Devamla) - …Doğu ve Güneydoğu’yu destekler mahiyette karar alan Hükûmetimize teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum
efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Gündem dışı
ikinci söz IMF’yle ilişkilerin etkileri hakkında söz isteyen İstanbul
Milletvekili Esfender Korkmaz’a
aittir.
Sayın Korkmaz,
buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
2.-
İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın,
IMF’yle ilişkilerin Türkiye’ye olan etkilerine ilişkin gündem dışı konuşması ve
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı
ESFENDER KORKMAZ
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, IMF konusu çok tartışılıyor. Neden IMF isteniyor Türkiye’de? İki
tane gerekçesi var. Birisi, para getirecek, 30-40 milyar dolar para
getirileceği ifade ediliyor. İkinci gerekçesi de Türkiye’ye kredibilite
getirecek. Bu iki konuyu tartışarak önerilerde bulunmak istiyorum.
Değerli
arkadaşlar, işin para tarafına bakalım. 2002-2009 arasında Türkiye, 165,5
milyar dolar cari açık verdi. 2002-2009 arasında Türkiye, 143,8 milyar dolar
dış borç stokunu artırdı. 2010 yılı için kamu dış borç ödemesi ve faiz ödemesi,
özel sektör dış borç ödemesi ve faiz ödemesi ve cari açığı toplarsanız 71
milyar 500 milyon ediyor, yani Türkiye’nin 2010 yılında 71,5 milyar dolara
ihtiyacı var. Şimdi anlıyor muyuz IMF’yi neden istiyoruz? IMF’yi, demek ki, bu
2010 yılında gerekli olan 71,5 milyar doların bir kısmını kapatmak için
istiyoruz.
Değerli
arkadaşlar, IMF’yle bir stand-by
yapılırsa, bu, Türkiye’yi daha zor duruma sokacak. Çünkü -kredibilite
anlamında- IMF’yle ilişki kurmak Türkiye’nin kredibilitesini düşürür. Neden
düşürür? Çünkü, IMF istikrarlı ülkeye gitmez. Eğer IMF
geldiyse Türkiye’de istikrar yok demektir. Hasta olmayanın ayağına doktor
gitmez. IMF de geliyorsa, bütün dünya, “Türkiye’de ekonomik sorun var.” diye
Türkiye’ye ilgi göstermez ve kredibilitesi düşer.
Bunun için IMF’yle stand-by
yapmaktan vazgeçmeliyiz.
Benim önerim
şudur: IMF gelirse kurlar daha çok düşecek, Türkiye daha çok cari açık verecek,
işsizlik daha çok artacak. Onun yerine, biz para ve kur politikasında
değişiklik yapmalıyız. Bilmiyorum sayın bakanlar dinliyor mu? Bunları bir daha
söylemem sayın bakanlar.
Bakın, ne
yapmamız lazım:
Bir: Türkiye’de
Merkez Bankası Kanunu’nu değiştirerek reel döviz kurunu hedeflemeliyiz.
İki: Kur üstüne
baskı yapan sıcak paraya az da olsa bir vergi getirmeliyiz.
Üç: Sıcak paradan
yüzde 10 Merkez Bankasına karşılık ayrılması lazım. Bunu daha önce Tayland
yaptı ama yüzde 30 ayırdığı için başarılı olmadı. Yüzde 10 bir karşılık ayırmak
lazım.
Dört: Sıfırdan
yatırım yapacak, uzun vadeli yabancı sermayeye daha büyük teşvikler vermemiz
gerekiyor.
Beş: Merkez
Bankasının kur düşüşüne daha aktif müdahale etmesi lazım. Merkez
Bankasının döviz rezervlerini artırması lazım. 70 milyar dolar çok
azdır. Örneğin, Brezilya’da döviz rezervi 200 milyar dolardır. Merkez Bankası
döviz rezervini artırsın, ortaya çıkan likiditeyi de piyasa işlemleriyle geri
çeksin.
Konvertibiliteye
mutlaka sınır getirmemiz lazım. Arkadaşlar, giden gelen belli değil. Yurt
dışına ne kadar para gidiyor, offshore’dan mı
gidiyor, hiç belli değil. 10 bin doların üstüne sınır getirmek, 10 bin doların
üstünde yurt dışına çıkan, yurda giren paradan izahat almak lazım.
Kredi faizlerine
reel faiz sınırı getirmek lazım. Bankalar yüzde 10
ile para alıyorlar, yüzde 20 ile yüzde 100 kâr ederek satıyorlar; tüketiciye
yüzde 50 ile yüzde 500 kâr ederek satıyorlar. Reel faiz
sınırı getirmek lazım.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın
Korkmaz, konuşmanızı tamamlayın.
Buyurun.
ESFENDER KORKMAZ
(Devamla) – Teşekkürler.
Bankaların
iştiraklerine sınır getirmek lazım. Bankalar yalnızca
bankacılık yapmalı, iştiraklerine sınır getirmek lazım.
Bankaların
yabancıya satışına sınır getirmek lazım. Bugün yüzde 40’a çıktı bankalardaki yabancı payı. Türkiye her sene
dışarıya kâr transfer ediyor. Düşünün ki, biz “2002 ile 2009 arasında faiz ve
kâr transferi 32 milyar dolar oldu.” diyoruz, Sayın Bakan diyor ki “72 milyar
dolar oldu.”
Değerli
arkadaşlar, bu, kan kaybetmek demektir, Türkiye’nin çalışıp kazanıp yabancıya
kâr transferi sağlaması demektir. Mutlaka buna sınır getirelim.
Offshore bankacılığını şeffaf kurallara bağlayalım veya tamamıyla
kaldıralım, aksi hâlde Türkiye kan kaybetmeye devam edecektir.
Bu çözümleri
umarım Hükûmet dikkate alacaktır.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Korkmaz.
Gündem dışı
konuşmalara Devlet Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz cevap vereceklerdir.
Buyurun efendim.
DEVLET BAKANI
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saygıdeğer
milletvekillerimizin gündem dışı yaptıkları konuşmalara cevap vermek üzere
huzurlarınızdayım. Bu vesileyle hepinize saygılarımı sunuyorum.
Öncelikle ilk
konuşmacımızın üzerinde durduğu 5084 sayılı Kanun’la ilgili gönderdiğimiz
tasarı hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Bildiğiniz gibi, küresel
ekonomik kriz, özellikle istihdam üzerinde bütün dünyada önemli etkilerde
bulunmuştur. Dünyada işsizliğin bu dönemde 60 milyon civarında arttığı
görülmektedir. Ülkemizde de istihdam konusunda, işsizlik konusunda sıkıntılar
yaşadığımız herkesin malumudur. Dolayısıyla bu kriz ortamında Hükûmetimiz çeşitli tedbirlerle istihdam konusuna önem ve
öncelik vermektedir. Bu konuda çeşitli kararlar, çeşitli tedbirler yürürlüğe
konmaktadır. Bunlar arasında, eski teşvik sistemimiz sadece bir yıl değil,
normalde 5084, 2008’in sonunda biliyorsunuz sona ermişti ama küresel krizin
etkilerini dikkate alarak bunu 2009 sonuna kadar bir yıl boyunca uzattık.
Geldiğimiz bu aşamada, işsizlik sorununun önemini dikkate alarak 5084’ü kısmi
olarak uzatma kararı aldık ve Hükûmet olarak bunu
yüce Meclisin huzuruna, gündemine taşıdık. Burada, özellikle istihdam
üzerindeki yüklerin azaltılması hususunda mevcut uygulamamızın 2012 sonuna
kadar devam ettirilmesini öngörüyoruz. Böylelikle mevcut işletmelerimizin, 2004
yılı itibarıyla bu teşvikten yararlanmış işletmelerimizin küresel kriz
ortamında istihdam boyutuna ağırlık vermesini hedefliyoruz.
Bunun yanı sıra
yeni teşvik sistemini de biliyorsunuz, Temmuz 2009 itibarıyla devreye soktuk.
Burada da ilk defa ülkemiz son derece kapsamlı, modern, çağdaş bir teşvik
sistemine kavuştu. Üç ayaktan oluşan bir sistem.
Birinci ayağı, genel teşvikler: Burada gümrük vergisi muafiyetleri, KDV
muafiyetleri, konusu ne olursa olsun, hangi bölgede yapılırsa yapılsın genel
teşvik sistemi kapsamında yatırım amaçlı bütün çabaları destekliyoruz.
İkincisi, büyük projelere sağladığımız destekler: Bunlar, Türkiye’ye küresel
ölçekte rekabet gücü kazandıracağını öngördüğümüz, ithalatımızı azaltacak, cari
dengemizi daha sağlıklı bir yapıya kavuşturacak sektörler. On iki tane sektörde
-yine Türkiye'nin hangi bölgesinde olursa olsun- belli bir ölçeğin üzerindeki,
on iki sektör bazındaki büyük ölçekli yatırımları yeni teşvik sistemimizle
destekliyoruz ve çok önemli destekler sağlıyoruz.
Yeni teşvik
sistemimizin üçüncü boyutu, bölgesel teşvikler. Burada da
yirmi altı bölge bazında -ki bu yirmi altı bölgeyi de gelişmişlik düzeyine göre
dört kategoriye ayırmak suretiyle- birinci kategoriden dördüncü kategoriye
giderken teşvik araçlarının sayısını artırmak suretiyle, teşvikin dozajını
artırmak suretiyle bölgesel dengesizlikleri gidermeyi öngören ama bir taraftan
da tüm Türkiye’yi kapsayan kümeleme yaklaşımını yine teşvik sistemimize ilk
defa taşıyan bir sistem oluşturduk. Bu yeni teşvik sistemimiz -ben
inanıyorum ki- 2010 yılında yatırımlarımızın canlanmasıyla birlikte ekonomik
gelişmemize önemli katkılarda bulunacaktır. İşte, bu yeni teşvik sistemimizle
de uyumlu, bunu tamamlayıcı bir şekilde, mevcut işletmelerimizin de özellikle
istihdam konusunda, mevcut çalışan potansiyelini devam ettirmeleri bakımından
5084 sayılı Kanun’u da üç yıl boyunca uzatıyoruz, istihdam üzerindeki işveren primlerinin
hazinece karşılanmasını öngörüyoruz.
Bunun ötesinde de
istihdama dönük çok çeşitli tedbirlerimiz uygulamada; kısmi çalışma ödemesi
gibi, yeni istihdam teşviki gibi. Yeni istihdamda biliyorsunuz, ilave
istihdamda yine işveren primini hazinece üstleniyoruz. Teşvik kapsamında
yapılanların dışında, aktif iş gücü politikalarında da son derece önemli bir
çaba sarf ediyoruz. Bu anlamda, İŞKUR’un yürüttüğü
meslek programlarını, toplum yararına çalışma programlarını, staj
programlarını, girişimcileri destekleme programlarını tüm ülke genelinde il
istihdam ve mesleki eğitim kurulları aracılığıyla uyguluyoruz. Bunun da
istihdam açısından son derece önemli faydalar getirdiğini düşünüyoruz. Sadece
bu konjonktürde değil iş gücümüzün niteliğini
artırarak, orta ve uzun vadeli olarak da iş gücü piyasalarımız açısından son
derece faydalı bir destek olduğunu değerlendiriyoruz.
Rakamsal olarak
baktığımız zaman da en son, biliyorsunuz ekim ayı rakamları yayınlandı
istihdamla ilgili. Burada da gerçekten sevindirici gelişmeler görüyoruz. Bu
dönemde, Ekim 2009… Bunlar, biliyorsunuz orta ayla isimlendiriliyor ama eylül,
ekim, kasım, üç aylık dönemi kapsayan veriler. Bu dönemde iş gücü araştırması
sonuçlarına göre kurumsal olmayan nüfusumuz, önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında
813 bin kişi artmış durumda. On beş ve daha yukarı yaştaki nüfus 860 bin kişi,
işsiz sayısı ise 569 bin kişi artmış durumda geçen yıla kıyasla ancak istihdam
edilenlerin sayısında da bir artış görüyoruz. İstihdam edilenlerin sayısı 452
bin kişi artmıştır geçen yılın aynı dönemine kıyasla. Tarım dışı sektörlerde
istihdam 156 bin kişi artarken tarım sektöründe 296 bin kişilik bir artış
olmuştur. Bu arada, iş gücüne katılım oranımız da tabii artmıştır, dolayısıyla
işsizlik rakamı da yükselmiştir ama net istihdam olarak baktığınızda, küresel
krize rağmen, yaşadığımız sıkıntılara rağmen, toplam istihdamımızda 452 bin
kişilik bir artış tespit ediyoruz.
Burada, yine
sevindirici bir gelişme, bu artış içinde kadın istihdamı çok ağırlıklı bir
şekilde yer alıyor. Toplam istihdamda 452 bin kişilik bir artış sağlanırken bu
dönemde istihdam edilen erkeklerin sayısında geçen yıla göre 9 bin kişilik
artış söz konusudur. Ekim 2008 döneminde 5 milyon 728 bin kişi olan kadın
istihdamı, bu dönemde yüzde 7,8’lik çok çarpıcı bir artışla 444 bin kişi
artmıştır. Bu, gerçekten son derece önemli yapısal bir dönüşümü ifade
etmektedir. Bunda 16 Mayıs 2008 tarihinde yasalaşan istihdam paketindeki genç
ve kadın istihdamını artırmaya yönelik politikaların da ciddi bir şekilde etkisi
olduğunu değerlendiriyoruz. İstihdam konusu önümüzdeki dönemde de temel
önceliklerimizden biri olmaya devam edecektir ve bu konudaki politikalarımızı
etkili bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz.
Diğer gündem dışı
konuşmada IMF’yle ilişkiler gündeme getirildi. Bu konuda da bazı şeyler
söylemek istiyorum.
Değerli
milletvekilleri, izlediğimiz akılcı iktisadi politikalar ve gerçekleştirilen
yapısal reformlar sayesinde Türkiye ekonomisi bugün çok daha dayanıklı bir
konuma gelmiş bulunmaktadır. Son dönemde kredi derecelendirme kuruluşlarının
yaptığı not artırımları da bunun çok açık bir göstergesidir. Uluslararası mali
krizin, küresel krizin başladığı günden bu yana içinde Avrupa Birliği üyesi
ülkelerin de bulunduğu bazı ülkeler IMF’yle anlaşmalar yapmışken kaynak
kullanmışken Türkiye bu zorlu dönemi IMF kaynağı olmadan kendi iradesiyle ve
kendi kaynaklarıyla yönetmiş ve gerçekten ekonomimizin dayanıklılığını tüm
dünyaya göstermiştir.
Kredi
derecelendirme kuruluşlarının yaptığı not artırımları, aslında -dediğim gibi-
sağlanan başarının
açık bir göstergesidir.
Biz eylül ayında
2010-2012 dönemini kapsayan bir Orta Vadeli Program’ı ilan ettik biliyorsunuz.
Kurumlarımızla çok yoğun bir çalışma sergileyerek, aylarca süren bir çalışma
sergileyerek küresel krizin etkilerini değerlendirip ve Türkiye'nin buradan
çıkış stratejisini tartışıp bütün ilgili taraflarımızla bir Orta Vadeli Program
hazırladık. Birçok ülke henüz bunu yapmadı değerli milletvekilleri. Türkiye bu
anlamda öncü ülkelerden biri oldu. Bir taraftan küresel krizin etkisiyle
aldığımız tedbirleri ortaya koyduk, bir taraftan da bu krizin etkilediği bütçe
dengeleri gibi diğer konularda orta vadeli bir perspektif içinde ülkemizin
nereye doğru gideceğini ilan etmiş olduk ve izleyeceğimiz politikaları belirginleştirdik.
Dolayısıyla Türkiye ekonomisi için belirsizlikler azalmış durumda. Azalan
belirsizliklerin etkisini, faiz oranları başta olmak üzere, çok çeşitli
kanallardan görüyoruz. Bugün Türkiye tek haneli faizlerle borçlanan bir ülke
konumuna gelmiş durumda. Geçmişteki krizlerde faizlerin nerelere gittiğini,
kurun nasıl hareketler gösterdiğini, enflasyonun ne olduğunu hepimiz
hatırlıyoruz. Bu dönemde kur politikamız istikrarını göstererek, serbest kur
politikasının avantajlarını yaşadı Türkiye. Bir taraftan enflasyon oranlarında
düşük tek haneli rakamlara doğru bir gerileme gördük, diğer yandan faiz
oranları tek haneli rakamlara indi. Bu da bütçemizde çok ciddi bir rahatlama
sağladı ve bu, sosyal harcamalarımızda elimizi güçlendirdi. 2010 bütçemizde de sosyal
harcamaların yine çok önemli bir pay sahibi olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu
programlarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.
Orta Vadeli
Program’da Türkiye ekonomisinin özel sektör öncülüğünde güçlü ve sürdürülebilir
bir büyüme dönemine geçmesini sağlamayı hedefliyoruz, istihdamı artırmayı
hedefliyoruz, enflasyondaki düşüş eğilimini devam ettirmeyi hedefliyoruz ve
nihayet, küresel krizin etkisiyle bozulan kamu mali dengelerini de yeniden daha
iyi noktalara taşımak istiyoruz.
Geçenlerde bütçe
rakamlarımız açıklandı. Çok şükür, bizim tahmin ettiğimizden de çok daha iyi
performans gösteriyor Türkiye ekonomisi. Bütçede 63 milyar civarında bir açık
öngörülmüşken bu 52 milyar dolar dolayında gerçekleşti. Bu da Türkiye
ekonomisinin dinamizmini gösteriyor. Diğer taraftan ihracatta 98,5 milyar
dolarlık bir ihracat hedefimiz vardı Orta Vadeli Program’da 2009 yılı için.
Bunu da aşmış bulunuyoruz, 102 milyar dolar civarında bir ihracatımız
gerçekleşecek. Aynı şekilde faiz oranlarında, büyüme hızında, diğer istihdam
rakamlarında yine tahminlerimizden daha iyi sonuçlar geldiğini görüyoruz,
göreceğiz. Bu da yine güven ve istikrar olduğu zaman, belirsizlikler
azaltıldığı zaman, politikalar kararlı bir şekilde uygulandığı zaman bunların
etkilerini kısa sürede alabildiğimizi gösteriyor.
Burada, yine Orta
Vadeli Program’ımızda “mali kural” dediğimiz yeni bir mekanizmayı devreye
sokmayı planlıyoruz. Meclisimizin yine gündemine teklif edilecek konulardan bir
tanesi. Bunu son derece önemsiyoruz. Türkiye’nin uzun vadeli bir bakış açısına
kalıcı bir şekilde geçmesi, bütçesini buna göre gerçekleştirmesi için mali
kural son derece önemli bir yenilik olacaktır. Diğer yapısal reformlarımıza da
devam edeceğiz.
Bu dönemde, kriz
başlamadan -başladığı sıralarda- biliyorsunuz, Türkiye ekonomisi bu krizde çok
sıkıntı yaşar, borçlarını çeviremez, dışarıdan sermaye bulamaz gibi çok çeşitli
endişeler dile getiriliyordu. Fakat Türkiye ekonomisi iç ve dış finansmanda
piyasalara erişme konusunda bir sıkıntı yaşamadı, aksine faizlerde az önce belirttiğim
gibi düşüşler oldu, hazinemiz kamu borcunu daha rahat bir şekilde ve uygun
koşullarda çevirme imkânına sahip oldu.
Bankacılık
sektöründe yine gerçekleştirdiğimiz reformlar sayesinde, dünyanın en güçlü
finans kurumlarını sarsan kriz, ülkemizin bankacılık sektörü üzerinde kayda
değer bir etki oluşturmadı.
Bu program bizim
için esas. Orta Vadeli Program bizim temel çerçevemiz, temel yol haritamız. Bu
konuda, programın geneli çerçevesi üzerinde IMF ile bir sıkıntımız olmadığını,
Orta Vadeli Program ilan edildikten sonra IMF’nin yaptığı açıklamalardan da
biliyoruz. Çeşitli uluslararası kuruluşlar gibi IMF de Orta Vadeli
Program’ımıza olumlu baktığı yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Ancak, elbette
ki bu programın ayrıntıları konusunda IMF’yle görüşmeler sürdürülmektedir ve
IMF’yle görüşmelerde temel eksenimiz şudur: Bu sağlayacağımız muhtemel anlaşma
olursa büyümemize etkisi ne olur, istihdamımıza etkisi ne olur, Türkiye’nin
uzun vadeli gelişme perspektifine etkisi ne olur? Biz, bu açıdan bakıyoruz. Türkiye,
çok şükür, az önce vurguladığım gibi ciddi bir tahribat yaşamadı ve kriz
sonrası en hızlı toparlanacak ülkelerden bir tanesi. IMF olsun olmasın bunu
gerçekleştireceğini, OECD’nin tahminlerinde, diğer uluslararası gözlemcilerin
tahminlerinde de görmeniz mümkün. Bizim de Orta Vadeli Program’ımızda 2010 için
3,5; 2011’de 4; 2012’de yüzde 5 civarında bir büyüme tahmin ettik fakat bu
2009’da yaşadığımız performans da gösteriyor ki ekonomimizin dinamizmi bizim
tahminlerimizin de ötesine geçecek. Ancak IMF’yle bir anlaşma sağlandığında
ilave birtakım kaynaklar, imkânlar oluşacaksa, bu bizim büyümemizi
destekleyecekse, daha ucuza kaynak kullanmamıza imkân sağlayacaksa elbette ki
IMF’yle de anlaşmamız tabiidir. Biz buna ulusal menfaatlerimiz çerçevesinde
bakarız, bu işin ekonomimize artısına eksisine, ne getireceğine ne götüreceğine
bakarak karar veririz ve bu konuda da çok sağlıklı bir görüşme yürütüyoruz.
Hiçbir şekilde
IMF’nin kapısına koşup aman işte bir anlaşma yapalım gibi bir pozisyonda
değiliz. Geçmişle, bu anlamda, şu anki pozisyonumuz arasında çok ciddi bir
farklılık var, nitelik farkı var. Geçmişte mecburen IMF kapısına koşup anlaşma
sağlamak için her türlü tavizler verilirken bugün böyle bir durum söz konusu
değil. Orta Vadeli Program’ımızı tamamen kendi teknik kuruluşlarımızda, kendi
içimizde hazırladık, yol haritamızı belirginleştirdik, şimdi, IMF buna destek
verecekse gelsin destek versin diyoruz ve bu ülkemize fayda sağlayacaksa tabii
ki üyesi olduğumuz bu kuruluşla çok rahat bir şeklide de çalışabiliriz diyoruz,
bu anlamda da bir kompleksimiz yok.
Burada, IMF’yle
bu görüşmelerin devam ettiği bu noktada daha fazla ayrıntılara girmenin ülkemiz
açısından faydalı olmayacağını düşünüyorum. Bu konuda yetkili bakanımız,
kurumlarımız zaten çalışıyorlar. İnşallah kısa bir süre içerisinde, şöyle veya
böyle, bunu sonuçlandıracaklarını bekliyoruz. Ancak az önce vurguladığım gibi
biz hesabımızı kitabımızı her iki senaryoya göre de yaptık; biz IMF’yle de yola
devam edebiliriz, IMF’siz de devam edebiliriz. Politikalarımız ortada, Orta
Vadeli Program’ımız ortada, hazırladığımız bütçe, Meclisimizin kabul ettiği
bütçemiz ortada, dolayısıyla biz her hâlükârda kararlılıkla politikalarımızı
uygulamaya devam edeceğiz. Az önce dediğim gibi, eğer IMF’yle sağlayacağımız bir
anlaşma bizim bu politikalarımıza destek olacaksa, büyüme hızımızı daha
yukarılara taşıyacaksa, kredibilitemizi, özellikle
sağlanan kaynağın ötesinde kredibilitemizi artırıp daha düşük faizlerle
borçlanmamıza imkân sağlayacaksa IMF’yle devam ederiz, değilse kendi yolumuzda,
kendi mecramızda yine politikalarımızı etkili bir şekilde uygularız.
Türkiye, bu kriz
ortamında gerçekten bütün dünyaya gücünü, ekonomisinin dayanıklılığını
göstermiş bir ülke. OECD’nin tahminlerine baktığınız zaman,
bir örnek olarak, OECD, 2011’de 30 OECD ülkesi arasında Güney Kore’den sonra en
yüksek büyümenin Türkiye’de olacağını tahmin ediyor, 2011’de ise Güney Kore’nin
de üstünde bir büyüme tahmin ediyor, yine 2011-2017 dönemi için OECD’nin
geçtiğimiz aylarda yaptığı bir tahmin oldu, orada da Türkiye'nin ortalama yılda
6,7 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor. Diğer hiçbir OECD üyesi ülke bu
büyüme hızının yanına bile yaklaşamıyor. Türkiye, bu anlamda gerçekten hem kısa
vadede hem orta ve uzun vadede çok büyük potansiyeli olan bir ülke, yeter ki
siyasi istikrarımız devam etsin, yeter ki güven ve istikrar devam etsin, yeter
ki biz bütçede sağladığımız bu mali disiplini, kazanımları kaybetmeyelim, yeter
ki finans sistemimizde elde ettiğimiz bu başarıyı sürdürelim, ki bunları
sürdürmek için her
türlü çabayı da sarf ediyoruz.
Burada önemli
olan -az önce dediğim gibi- fayda-maliyet analizini iyi yapabilmek, çeşitli ön
yargılarla bakmamak, her şeyin getirisine götürüsüne
bakmak ve biz de onu yapıyoruz. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bakanım.
Gündem dışı
üçüncü söz Antalya Gazipaşa Havalimanı hakkında söz isteyen Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldız’a aittir.
Sayın Yıldız,
buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
3.-
Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Antalya Gazipaşa Havalimanı’na ilişkin
gündem dışı konuşması ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
HÜSEYİN YILDIZ
(Antalya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Antalya ili Gazipaşa
ilçesinde bulunan Gazipaşa Havaalanı’yla ilgili olarak gündem dışı söz almış
bulunmaktayım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Gazipaşa
Havaalanı’ndan yararlanacak olan Alanya, Gazipaşa, Anamur ilçeleri devletimize
aldığından çok vermiş, devlete yük olmamış, örtü altı seracılıkta, narenciye ve
muz üretiminde, turizmde ülkemize öncülük yapmış, Türkiye bu üç sektördeki
deneyimlerini Alanya’dan geliştirmiştir.
Havaalanı toplam
354 bin nüfusun ve bu ilçelerden yazlık alan yabancı ve yerli vatandaşların, bu
ilçelere gelen yerli ve yabancı turistlerin ulaşımını kolaylaştırmak için bir
avantaj olacaktır. Alanya 200 bine yaklaşan yatak kapasitesi ile yerli ve
yabancı turistlere hizmet verirken bölgenin turizm gelirlerinin de büyük bir
kısmını sağlamaktadır. Bölgenin turizmdeki sıkıntılarının çözümünde
havaalanının uluslararası standartlara uygun hâle getirilmesiyle olumlu
etkileneceği beklentisi yöre halkında mevcuttur.
Gazipaşa
Havaalanı STOL tipi olarak planlanıp 1991 yılında yapımına başlanılmış,
havaalanının açılabilmesiyle ilgili gösterdiği çabalarla yöre halkı ve şahsım
adına şükran ve teşekkürlerimi arz ettiğim, 1999 seçim döneminin Ulaştırma
Bakanı Sayın Ahmet Arif Denizolgun’un yoğun
çabalarıyla tamamlanmış ancak uçuş güvenliğinin yeterli olmadığı gerekçesiyle
yıllarca kullanıma açılmayarak atıl olarak bekletilmiş, bölge insanının
beklentileri nedeniyle de siyasilerin üzerinden sürekli siyaset yaptığı önemli
bir yatırımdır.
AKP siyasetçileri
de 2002, 2004, 2007 seçimleri döneminde Gazipaşa Havaalanı üzerinden siyaset
yapmış, havaalanını açacağı sözünü vermiş ancak geçen beş yıllık sürede sözünü
tutmamış, her zaman yaptığı gibi geçmiş iktidarları suçlamayı sürdürmüştür. AKP Hükûmeti yöre halkının ve
siyasetçilerinin talepleri ve baskılarıyla 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra,
31 Ağustos 2007 tarihinde 5335 sayılı Kanun’un 33’üncü maddesi uyarınca
pazarlık usulü yapılan ihaleyle yıllık 50 bin dolar artı KDV kullanım bedeli ve
net kârdan yüzde 65 pay alınmak üzere yirmi beş yıllığına TAV Holdinge
kiralanmış, 4 Ocak 2008 tarihinde sözleşme imzalanarak 1 Şubat 2008’de yer
teslimi yapılmıştır.
Uygulama
sözleşmesi gereğince TAV Holding eksiklikleri gidererek 8 Mayıs 2009 tarihinde
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne referans kodu
Gazipaşa
Havaalanı’nın
TAV Holding de
sözleşmede var olan bu şartlara uygun olarak Devlet Hava Meydanları İşletmesi
Genel Müdürlüğünden yetki talebinde bulunmuş ancak Devlet Hava Meydanları Genel
Müdürlüğü, Gazipaşa Havaalanı’nın bugünkü hâliyle
Sayın Ulaştırma
Bakanının burada olduğunu görüyorum, bundan dolayı kendisine teşekkür ediyorum.
Gazipaşalılar, Alanyalılar, Anamurlular adına net olarak soruyorum ve net
olarak da cevap istiyorum: Gazipaşa Havaalanı
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın
Yıldız, konuşmanızı tamamlar mısınız.
Buyurun.
HÜSEYİN YILDIZ
(Devamla) – Teşekkür ediyorum Başkan.
…engellediği
söylenmektedir. Doğru mudur?
Ulaştırma
Bakanının yakınlarının Antalya Havaalanı’nı işleten Çelebi-IC ile iş yaptığı,
bu nedenle Gazipaşa Havaalanı’nı engellediği söylenmektedir. Doğru mudur?
Devlet Hava
Meydanları İşletmesi Genel Müdürü, havaalanının bugünkü hâliyle işletileceğini,
uluslararası standartlarda bir havaalanının söz konusu olmayacağını
söylemektedir. Doğru mudur?
AKP Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, her üç ayda bir
tarih vererek uluslararası standartlara getirileceğini ve ilk yolcunun
ineceğini açıklamakta ve diğer bazı AKP milletvekilleri, bunun olamayacağını
söylemektedir. Hangisi doğrudur?
Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakanın, Ulaştırma
Bakanına, havaalanının büyütülmesiyle ilgili emir verdiğini söylemektedir.
Doğru mudur?
Turizm Bakanı,
Gazipaşa Havaalanı’nın uluslararası havaalanı olamayacağını söylemektedir.
Doğru mudur?
Sayın Ulaştırma
Bakanına bütçe görüşmeleri sırasında Gazipaşa Havaalanı’nı sorduğumda cevap
vermedi. Havaalanının uluslararası standartlarda açılamayacağını söyledi bana.
Bunun hangisi doğrudur Sayın Bakan?
Milletvekili ve
bakanların açıklamalarına istinaden vatandaşlarımız havaalanı çevresinde,
kıymetlenir beklentisiyle arazi satın almaktadır. Havaalanı açılamazsa…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN YILDIZ
(Devamla) - …bu insanların hayal kırıklığını kim giderecektir? Sayın Bakandan
bu noktada 361 bölge insanı cevap beklemektedir.
Teşekkür eder,
saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Yıldız.
Gündem dışı
konuşmaya Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
cevap vereceklerdir.
Sayın Bakanım,
buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazipaşa
Havaalanı’yla ilgili gündem dışı konuşmaya cevap veriyorum. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Gazipaşa
Havaalanı, 1994 yılında Antalya Valiliği tarafından yapımına başlanmış bir
havaalanı. 1998 yılında, Valilik, bu havaalanını yapamayacağını belirterek
havaalanının Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılmasını talep etmiş, dönemin
Ulaştırma Bakanı, Antalya Milletvekili Ahmet Denizolgun
da, Ulaştırma Bakanlığı yatırımlarına havaalanını alarak, natamam, yarım kalmış
bu havaalanı inşaatına başlamıştır. Ancak inşaat, teşvik bedelinin yüzde 30
fazlasına kadar yatırım yapılmasına rağmen tamamlanamamış, tasfiye kararı
alınmış, bilahare 2001 yılı, dönemin hükûmeti
havaalanını yatırım programından çıkarmıştır. 2001 yılında Bakanlar Kurulu
kararıyla yatırım programından çıkarılmıştır.
Göreve
geldiğimizde havacılıktaki serbestleşme ve havacılığın geliştirilmesi
politikası kapsamında atıl bütün havaalanlarını aktif hâle getirme yönünde
yaptığımız çalışmalar bugün sonuçlarını ortaya koymuştur. Türkiye genelinde 10
havaalanımız yıllık milyon yolcuyu geçer hâle gelmiş ve toplam sivil
havacılıktaki taşımamız 86 milyona ulaşmıştır. 2003 yılında 33 milyonla
devraldığımız hava taşımacılığının 86 milyonla 2009’u tamamlamış olması
havacılıkta aldığımız mesafenin, yaşadığımız gelişmenin en somut bir kanıtıdır.
Daha sonra, acaba
biz bu havaalanını nasıl faal hâle getiririz diye arkadaşlarımızla çalışma
başlattık. Havaalanıyla ilgili bölgede ve Bakanlıktaki yaygın kanaat,
havaalanının seçiminin yanlış yer olduğu ve tahditsiz,
yani sınırlama olmaksızın havaalanının kullanılmasının mümkün olmadığı, bu
konuda çeşitli kurumlarca, üniversitelerce raporların hazırlandığını Bakanlıkta
gördük ama dedik ki: “Bir kez de biz çalışma yapalım, yaptıralım.” Aynı çalışmaları
uzmanlarca yaptırdık, havaalanının bulunduğu bölgedeki pistin kuzeyinde bulunan
dağın tamamen havaalanının sınırsız, tahditsiz, her
boyutta uçağın kullanımını fevkalade engelleyen bir mânia teşkil ettiğini
gördük. Havaalanı yapmaya teşebbüs edilmiş ama hemen yanı başındaki dağın orada
olduğu unutulmuş ve böylece bugünkü rakamlarla 50 trilyona yakın bir harcama
yapılmış.
Peki, bu harcama
yapıldığı için “Acaba ne yaparız da bu havaalanını kullanabiliriz?” diye
çalışmaları sürdürdük ve 2006 yılında havaalanının faal hâle getirilmesi için
bir ihale yaptık. İhaleye ilgi olmadı, teklif gelmedi ve 2007 yılında bu
ihaleyi tekrarladık. Bu sefer âdeta bilabedel, yani
“Ne kadar kazanırsa, net kâr ederse onun yüzde olarak ne kadar fazlasını veren
olursa bu havaalanı o kuruluş tarafından işletilsin.” dedik. Böylece gelen iki
teklifte TAV Gazipaşa Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi net kârın yüzde 65’ini
taahhüt etmek suretiyle ihaleyi kazandı ve daha sonra bu şirketle sözleşme
yapıldı, 1 Şubat 2008’de havaalanı teslim edildi.
Peki -1 Şubat 2008, 1 Şubat 2009, 1 Şubat 2010- ikinci yılı tamamlamak
üzereyiz, firma ne yapmış? Firma 1.825’e 30 ebadında pisti
Ayrıca,
kuruluşumuz Devlet Hava Meydanları İşletmesi de seyrüsefer cihazları, bir adet
VOR, bir adet NDB, bir adet DME cihazı temin etmiş ve bunların montajları
tamamlanmış.
Sözleşme
gereğince havaalanının işletmeye başlaması için eksikliklerin giderilmesi,
işletme planlarının hazırlanarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden izin
alması şüphesiz bir ihtiyaç. İşletmeci, ruhsat almak üzere Sivil Havacılığa
başvurmuş. Sivil Havacılık da 8 Mayıs 2009 tarihinde, havaalanı referans kodu
Diğer taraftan,
çevre tel örgüsünün pist eksenine mesafesi ve yüksekliğinin kriterlere
uygun hâle getirilmesi de firmadan istenmiştir. İşletmeci, kamulaştırmaların
ancak özel mülkiyet istimlaklerinin tamamlanmasıyla
yapılacağını belirterek mevcut durumun havaalanı kategori
Şimdi burada bazı
konulara açıklık getirmekte yarar görüyorum. Bir havaalanının açılması, hangi
tip uçaklara uygun hâle geleceğinin, uygun olduğunun belirlenmesinin
uluslararası kuralları var. Bu kurallar çerçevesinde, Gazipaşa Havaalanı
bugünkü şartlarda ancak küçük gövdeli uçaklara hizmet verebilir -teknik olarak,
emniyet olarak bu böyledir- ancak görerek şartlarda orta gövdeli uçaklar da
inebilir. Yani, tahditli bir havaalanıdır. Şayet
pistini uzatsak dahi, 2.400 metreye çıkarsak da bu durum değişmemektedir çünkü
pilotlar, teknik adamlar, bir pas geçme konumunda, yani 5.400 fitin altında bir
teknik sorun yaşanıp pas geçmek isterse, bu mümkün olamamakta. Bu, matematiksel
bir konudur, teknik bir konudur. Dolayısıyla bunu bile bile
pisti 2.400 metreye uzatalım da, aman ne olacak işte, dikkatli insin kalksın
demek, muhtemel bir kazaya davetiye çıkarmaktır.
Bütün bu gerçekler
ortada olmasına rağmen, ben, bir kez daha, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne,
buranın, kurulacak, pilotlar, teknik adamlardan oluşan heyetle, üniversiteden,
uçak fakültesinden uzmanlarca bir kez daha değerlendirilmesinin ve buna göre
karar verilmesinin yerinde olacağını ifade ettim. Şu anda firmanın da bu konuda
hazırladığı bir rapor var; bu raporu da ele almak suretiyle bu çalışmayı
tamamlayıp, ondan sonra da, bu havaalanının, orta gövdeli uçaklarla tahditsiz kullanılıp kullanılamayacağı ortaya çıkacak. Biz,
havaalanının işletilmesi için gereken her türlü şeyi yaptık ve bu işletme
şartları da öyle belirlendi ki mevcut havaalanı sınırlarındaki tesislerin
kullanılması esas alınıyor. Yani sözleşmede pistin genişletilmesi var, apron var. Pistin uzatılması sınırları değiştiren bir şey
dolayısıyla sözleşme şartlarını da değiştirir. Bedava verdik işletsin diye. Ha,
eğer pistin uzatılmasıyla orta gövdeli uçaklar inip kalkacaksa, biz, bu
sözleşmeyi de tadil ederiz, burada bir problemimiz yok ama vazgeçmeyeceğimiz,
taviz vermeyeceğimiz şey emniyettir. Emniyetin hiçbir şekilde pazarlığı olmaz.
Böyle bir risk olduğu müddetçe “Efendim, biz, burayı uzatalım, görerek
şartlarda ineriz, pas geçme de olmaz.” gibi yaklaşımları kabul etmemiz, bu
sorumluluğu ne vicdanen ne de hukuken almamız, bizi bu noktada buna
zorlanmasına da rıza göstermemiz asla mümkün değildir.
Sayın
Milletvekillimiz, Hükûmetimize yönelik, Bakanlığımıza
yönelik, bu havaalanının neden açılmadığına dair, Antalya Havaalanı’yla bir
ilişki kurup bazı ifadeleri de burada etti, zan altında tutacak bazı sözler
söyledi. Bunu bu noktada açıklamak istiyorum: Bir kere, Antalya Havaalanı
yap-işlet-devret modeliyle yapılmış, işletme süresi sonunda da rekor bir
fiyatla on yedi yıllığına tekrar kiraya verilmiştir. Bu havaalanın kiralama
şartlarında hiçbir şekilde başka bir havaalanının açılmayacağı gibi bir şart
yoktur. Dolayısıyla bu düşünce, bu iddia veya bu şekilde algılama tamamen
gerçek dışıdır. Bizim, hiç kimseye “Başka bir yerde, Antalya’nın doğusunda,
batısında, şu kadar mesafede havaalanı yapmayacağız.” gibi bir taahhüdümüz yok.
Kaldı ki Gazipaşa o havaalanından önce de yapılan bir havaalanıdır, onun bu
şekilde bir şarta bağlanması mevzuubahis değildir. Şahsımın veya Bakanlığımın
bu firmayla ilişkileri, iş yaptığı, bu yüzden de bu konuda isteksiz
davrandığımız gibi -eğer yanlış anlamadıysam- böyle laflar da sarf edildi.
Sayın Milletvekilim, size açık bir şey söyleyeyim: Böyle bir konuda bir
bilginiz, belgeniz varsa lütfen bunu ortaya koyun, ben de gereğini yapayım. Yoksa, burada gerçek dışı beyanlarla itham etmeniz çok doğru
ve etik bir davranış değil. Bunu da bu vesileyle size ifade etmek istiyorum.
Gazipaşa
Havaalanı yanlış yere yapılmış bir havaalanıdır, işin özeti budur ama 50
trilyon para harcanmıştır. Biz ne için uğraşıyoruz? Bu havaalanını ve bu
yatırımı nasıl geri döndürürüz, bunu nasıl hizmete dönüştürürüz, bunun gayreti
içerisindeyiz. Bunun için de, inan olun ki, hiçbir fedakârlıktan kaçınmadık.
Bedava denebilecek, net kârın yüzde 65’ini alacak şekilde bir yarışmayla
verdik, süresiz verdik, yirmi beş yıllığına verdik, süresiz demektir. Neticede
istiyoruz ki bu havaalanı çalışsın ama çalışırken burada bizleri üzecek
herhangi bir kaza yaşanmasın. Bundan emin olduğumuz sürece bu işletme
yapılacaktır, yapılabilir ama dediğim gibi burada pas geçmeyle ilgili önemli
sıkıntılar vardır, riskler vardır, bunların mutlaka ortadan kaldırılması lazım.
Bunu bile bile, hadi uzatın, çalışmaya başlayın
dememiz doğrusu yöneticilik ciddiyetiyle bağdaşmayacağı gibi, olası bir kazada
hayatını kaybeden veya üzüntü yaşayacağımız bir olayın hepimizi derinden
üzeceğini de biliyorum. O bakımdan da tedbirli olmamızın amacı da budur. Yoksa
müteşebbislerin önünü engellemek, dedikodulara göre amel etmek bizim işimiz
değil. Türkiye'nin neresinde bir iş varsa, bir hizmet varsa onun gecikmeden
getirilmesini biz de arzu ediyoruz, bunun gereğini yapıyoruz. Eğer yapmasak,
2001’de programdan çıkarılan projeyi tekrar programa alıp bugünlere
getirmezdik. Bu da bu konuda düşüncemizi net olarak ortaya koymaktadır.
Özetle, Sayın
Yıldız, iş şudur: Bu havaalanının şu anda çalışmasına engel bir hâl yoktur, her
türlü şart sağlanmıştır ama ticari olarak çalışıp çalışmayacağı konusu
işletmenin sorunudur. Küçük gövdeli uçaklar tahditsiz
inebilir, orta gövdeli uçaklar için tahdit vardır. Pistin uzama talebi de
teknik olarak uçuş emniyeti yönünden bir kez daha incelenmektedir. Bu mümkün
hâle gelirse gerekirse sözleşme tadilatı yaparak bunu da gerçekleştiririz.
Bunu da buradan
ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) – Sayın Bakan, bizim Anamur için de…
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Bakan.
HÜSEYİN YILDIZ
(Antalya) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Efendim?
HÜSEYİN YILDIZ
(Antalya) – Bir teşekkür etmek istiyorum Sayın Bakana.
BAŞKAN –
Bekleyiniz, şimdi arkadaşlarımızın bir talepleri var.
Sayın Köse,
buyurun efendim.
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın, gündem
dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması
ŞEVKET KÖSE
(Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu 5084 sayılı
Teşvik Yasası’nın iki yıl uzatılması amacıyla bir yasa teklifi vermiştim.
Adıyaman ilimiz ve benzer çok sayıda ilde fabrikaların bacası Teşvik Yasası
sayesinde tütmektedir. Adıyaman’da 61 fabrikanın 4 tanesi kapanmıştır. Eğer bu
Teşvik Yasası uzatılmazsa yakın bir tarihte bu fabrikalarımız da kapanma
noktasına gelmiş bulunuyorlar. Hem ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiren
bu sanayicilerimizin sorunlarını çözmek hem de… Dolayısıyla istihdamda büyük
sıkıntılar ortaya çıkacaktır ve sosyal barış zedelenecektir. Dolayısıyla
Adıyaman ve o bölgedeki birçok ilimizdeki yurttaşlarımız yani sanayicilerimiz
5084 sayılı Teşvik Yasası’nın uzatılmasını dört gözle beklemektedirler.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Köse.
Sayın Özdemir…
2.-
Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım’ın, gündem dışı konuşmaya
verdiği cevaba ilişkin açıklaması
MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanımdan
bir ricam var Sayın Başkanım: Sayın Bakanım, geçen hafta gündem dışı yaptığım
bir konuşmada bir sorunu dile getirmiştim; Sayın Bakanım, siz Mecliste
yoktunuz. Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünün aldığı bir kararla 4 Eylül
Mavi Tren’i ve Erzurum Ekspresi seferden kaldırıldı. Kaldırılma gerekçesinde de
bakım ve onarımın yapılacağı, bir diğer gerekçede yeterince yolcu kapasitesinin
olmaması gösteriliyordu. Sayın Bakanım, Sivas’ın özellikle Kangal ve Divriği
ilçelerinin köylerinin tek ulaşım olanağı tren yoludur. Hele hele bugün karın, kara kışın bastırdığı bu süreçte bu
köylerimizin gerçekten dünyayla bağlantıları kopmuş vaziyettedir.
Mavi Tren’in
yıllık yolcu kapasitesi 180 bin, Erzurum Ekspresi’nin de 250 bin iken, yani
yeterince yolcu olmaması bu seferlerin iptali için bir gerekçe, haklı gerekçe
olmamalıdır.
Sizden
istirhamım: Bu trenler tekrar sefere konacak mı, en kısa zamanda ne zaman
konacak? Çünkü bu köylerin başkaca ulaşım olanağı yoktur. Bunu tekrar hem
Türkiye Büyük Millet Meclisinin hem de Sayın Bakanın dikkatine sunmak için söz
aldım.
Çok teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Özdemir.
Sayın Yıldız,
buyurun efendim.
3.-
Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması
HÜSEYİN YILDIZ
(Antalya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım,
sekiz yıldır ilk defa demagojiye kaçmadan, siyaset
yapmadan, Gazipaşa Havaalanıyla ilgili yapmış olduğunuz açıklamalardan dolayı
teşekkür ediyorum.
Sormuş olduğum
soruların hiçbirisi benim fikrim değil. O yörede yaşayan 350 bin civarında… 1
milyon 200 bin turist geliyor ve 200 bin-300 bin civarında da yerli-yabancı konaklayan
insan var orada, ev sahibi olan. Bunların kendi aralarında konuştukları,
basında konuşulan şeyler… Ben de bir sayın bakanın bu konularla ilzam
edilmemesi adına Bu soruları “Söylenmektedir.” diye sordum, siz de olmadığını
ifade ettiniz. Ben açıklamalarınızdan dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Ancak,
arada bir bilirkişilerin değerlendirmesiyle ilgili bölümü ilave ettiniz. Keşke
onu da koymasaydınız da doğrular neyse vatandaşımız ona göre hesabını kitabını
yapsaydı daha iyi olurdu ama her şeye rağmen üçüncü kez teşekkür ediyorum
açıklamalarınız için. Açıklamalarınızı da bölgeye göndereceğim, vatandaşlarımız
orada basın yoluyla da bunu izleyecekler.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Yıldız.
Sayın Genç…
4.-
Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, kapatılan Demokratik Toplum Partisi
Grubunun vermiş olduğu, üyeliği düşürülen milletvekilleri nedeniyle 20 imzanın
altına düşen genel görüşme ve Meclis araştırması önergelerinin gündemden
çıkarılması gerektiğine ilişkin açıklaması
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, benim aslında bu konuyla ilgili değil de gündemle
ilgili bir uyarma isteğim var. İsterseniz şimdi söyleyeyim, isterseniz gündeme
geçince söyleyeyim.
BAŞKAN – Buyurun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Şimdi, gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına
Dair Öngörüşmeler”le ilgili bölümü var. Bunu
incelediğimiz zaman, Demokratik Toplum Partisi zamanında verilen aşağı yukarı
altmış, yetmişe yakın genel görüşme ve Meclis araştırması önergesi var. Burada
gündemde şöyle diyor: “Falanca milletvekili ve 19 arkadaşı tarafından verilen
araştırma önergesi.” Malumunuz, İç Tüzük’ümüze göre genel görüşme ve Meclis
araştırması önergesini hükûmet, siyasi parti grupları
veya 20 milletvekili verir. Şimdi, Demokratik Toplum Partisi Anayasa Mahkemesi
tarafından kapatıldı. Parti grubu olarak bu genel görüşme ve Meclis araştırması
önergesini veremez, yani verse bile düşer o kapatılan siyasi partinin. Şimdi 19
milletvekili… “Bir milletvekili ve 19 arkadaşı” diyor. Bu 19 arkadaşları içinde
de… Yani üzüntülerimi de belirtmek istiyorum, o düşürülen 2 arkadaşımızı da
tasvip etmediğimi de belirtmek istiyorum. Eğer o 19
milletvekili arkadaşımız arasında o milletvekilliği düşen arkadaşlarımızın
imzası varsa, bu genel görüşme veyahut da Meclis araştırması önergesi İç Tüzük’te
belirtilen 20 kişilik milletvekili imzasını taşımıyor demektir, grup da
vermeyeceğine göre, zamanında, gelmeden önce bence bu araştırma önergeleri bu
niteliklerde değilse gündemden çıkarılması ve ilgili gruba iade edilip… Arkadaşlarımız
belki bu önergeleri yenileyebilirler. Bu yönden gündem yanlış düzenlenmiştir
diyorum. Ama uygun görürseniz burada bir tartışma da açtırabilirsiniz gündemle
ilgili, çünkü bakarsınız bir önerge, genel görüşme veya Meclis araştırması
önergesi burada görüşülmeye başlandı, yirmi imzayı taşımıyorsa burada bunların
tartışmasını yapacağımıza, genel bir… Yani Başkanlığı ikaz ediyorum, bu konuda
bir düzenleme yapmasını diliyorum efendim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Genç.
Arkadaşlarımızın
verdiği bilgiye göre, grup adına verilmiş olan önergeler -üç önerge- gündemden
düşmüştür.
O 1 milletvekili
ve 19 arkadaşının vermiş olduğu önergelerle ilgili olarak, milletvekilliği
düşen arkadaşların yerine diğer bir kısım milletvekili arkadaşlar imza koyarak
gerekli sayıyı tamamlamışlardır. Onu bilgilerinize sunuyorum.
Teşekkür ediyorum
Sayın Genç. Evet, duyarlılığınız için teşekkür ederim.
Sayın Bakanım,
ekstra bir şey söyleyecek misiniz arkadaşlarla ilgili olarak, Sayın Özdemir’in
izahatıyla ilgili olarak?
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Evet, kürsüden söyleyeyim.
BAŞKAN – Buyurun
efendim.
Sayın Bakanım, üç
dakikalık süre vereyim size efendim, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
5.-
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, Sivas
Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in açıklamasında,
demir yollarının bazı hatlarının kapatılmasına ilişkin sorduğu soruya ilişkin
açıklaması
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sivas
Milletvekili Sayın Ecder Özdemir’in demir yollarının
bazı hatlarının kapatılmasıyla ilgili sorusuna cevap veriyorum.
Demir yollarının
bakım-onarımı için zaman zaman hatlarda kapatma
oluyor. Şöyle ki: Demir yollarımızın yüzde 92’si tek hat. Dolayısıyla,
hattı kapatmadan yol yenilemesi yapma imkânı yok. Hele hele,
yüz yıldan beri bakımı, yenilenmesi yapılmayan yolların olduğunu da düşünürsek,
demir yollarında gittikçe hızın düşmesi, yolculuk süresinin günümüzde azalması
gerekirken artması hem kullananlar açısından hem de yolcu konforu açısından
istenen bir şey değil. Hele hele, artık ekonomik
ömrünü doldurmuş hatların yapımını daha da geciktirmek kazalara da davetiye
çıkarmak anlamına geliyor. Dolayısıyla, bu hatların kapatılmasının tek bir tane
sebebi var, hatların yenilenecek olmasıdır.
Onun dışında,
demir yollarının kâr eden hattı yok Sayın Özdemir. Yani eğer işe kâr-zarar
noktasından bakarsak demir yollarının hiçbir hattının çalışmaması lazım, bütün
faaliyetinin durdurulması lazım ama bunu bir kamu hizmeti olarak görüyoruz.
Demir yolları kâr etse de zarar etse de ülkemizin yükünü taşıyacaktır,
ülkemizin geleneklerini, kültürlerini bölgeden bölgeye taşıyacaktır. O bakımdan
4 Eylül Mavi Tren hatları bir süreliğine kapalı olacaktır, hatlar hattın yapımı
bitinceye kadar. Bunun için de süreyi mümkün olduğunca kısaltmak için gayret
göstereceğiz ama orada -biliyorsunuz- mevsim şartları bellidir, inşaat, çalışma
yapılacak tarihler çok kısadır. O bakımdan da arkadaşlarımızın bu süreyi mümkün
mertebe en aza indirmeleri için gerekli talimatları da verdim. Konuyu
bilgilerinize sunuyorum.
Teşekkür ederim.
MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) – Sayın Bakanım, kış mevsimi aslında, yaza yapılamaz mıydı? Şu
anda orada bir tadilat da yapılamaz çünkü.
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Devamla) – Onların hazırlıkları var, hazırlık çalışmaları
olması lazım. Yani “Bugün altyapıda çalışacağız, bugün kapatalım.”
diyemiyorsunuz. Onların hazırlık süreleri var. Bu mevsimde hazırlığı yapılacak
ve sezon açılır açılmaz hattı bakıma alacağız. Başka çaremiz yok, artık
trenlerimiz yürümüyor.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Bakanım.
Sayın
milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım, gündemin sözlü sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 58, 142, 199,
208, 210, 211, 212, 213, 214, 221, 266, 281, 282, 291, 293, 309, 320, 388, 389,
390, 391, 393, 449, 500, 518, 523, 545, 558, 574, 576 ve 577’nci sıralardaki
soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.
Sayın Bakanın bu
istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup bilgilerinize
sunacağım.
Buyurun:
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.-
Suriye Arap Cumhuriyeti Halk Meclisi Başkanının davetine icabet edecek olan
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden bir Parlamento heyetini oluşturmak
üzere siyasi parti gruplarınca isimleri bildirilen milletvekillerine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1060)
14 Ocak 2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kuruluna
Suriye Arap
Cumhuriyeti Halk Meclisi Başkanı’nın vaki davetine istinaden, Türkiye Büyük
Millet Meclisi parlamento heyetinin Suriye’ye resmi ziyarette bulunması Genel
Kurul’un 05 Ocak 2010 tarih ve 43 sayılı birleşiminde kabul edilmiştir.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı Kanun’un
2. Maddesi uyarınca heyeti oluşturmak üzere siyasi parti gruplarının bildirmiş
olduğu isimler Genel Kurul’un bilgilerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Zeynep Dağı Ankara
Milletvekili
H. Murat Mercan Eskişehir
Milletvekili
Fevzi Şanverdi Hatay
Milletvekili
M. Şükrü Elekdağ İstanbul
Milletvekili
Mehmet Çerçi Manisa
Milletvekili
Metin Ergun Muğla
Milletvekili
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, bilgilerinize sunulmuştur.
B) Duyurular
1.-
Avrupa Birliği Uyum ve Plan ve Bütçe komisyonlarında bağımsız milletvekillerine
düşen 1’er üyelik için bu komisyonlara aday olmak isteyen bağımsız
milletvekillerinin 25 Ocak 2010 Pazartesi günü saat 18.30’a kadar Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin
BAŞKAN - Avrupa
Birliği Uyum ve Plan ve Bütçe komisyonlarında bağımsız milletvekillerine de
1’er üyelik düşmektedir. Bu komisyonlara aday olmak isteyen bağımsız
milletvekillerinin 25 Ocak 2010 Pazartesi günü saat 18.30’a kadar Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerini rica ediyorum.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı
okutuyorum:
C) Meclis Araştırması Önergeleri
1.-
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 30
milletvekilinin, devletten aylık alanların sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/517)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye’de,
sağlık ve sosyal güvenlik sistemi çerçevesinde; Memur, Asgari Ücretli, SSK
Emeklisi, Tarım Bağ-Kur Emeklisi, Esnaf Bağ-Kur Emeklisi, Memur Emeklisi, 2022
Sayılı Kanun Uyarınca Muhtaç ve Özürlü Aylığı alanlar, Şeref Aylığı alanlar ve
3292 Sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun,
gereğince aylık alanların sayısı, 31.07.2008 tarihi itibariyle 9 milyon 826 bin
943'tür.
Devletten aylık
almakta olan bu değişik gelir gruplarındaki vatandaşlarımızın aylıkları gelişen
yaşam şartları, ekonomik krizlerin yarattığı etkiler ve yaşam için gerekli olan
en temel ana maddelerde meydana gelen fiyat artışları nedeniyle erimekte, her geçen
gün de erimeye devam etmektedir.
Sosyal Güvenlik
Sistemi kapsamında; İstiklal Madalyası sahibi ve Kore, Kıbrıs savaşına katılmış
Türk vatandaşı 50 bin 537 kişiye 344 TL. "Şeref Aylığı", "Vatani
Hizmet Tertibi Kanununa" göre (Üstün başarı ve gayretle vatanına hizmet etmiş
ve kayıt altına alınmış olanlar ile Sivas kongresince seçilen temsil heyeti
üyeleri ve TBMM 1.Dönem Milletvekilleri) aylık bağlanan 255 kişiden,
kendilerine 302 TL, eşine 241 TL, yakınlarına ise 168 TL ödenmektedir.
"2022 Sayılı Kanun" kapsamında 863 bin 332 kişiye, 95 TL.
"Yaşlılık Aylığı", yüzde 40 -69 arası özürlülük oranı bulunan 101 bin
643 kişiye 190 TL, yüzde 70 ve üzeri özürlülük oranı bulunan 245 bin 672 kişiye
284 TL, 18 yaş altındaki sakat malul 18 bin 666 kişiye de "Özürlü
Aylığı" bağlanmıştır. SSK emekli aylığı alanlara 633 TL, Tarım Bağ-Kur
Emekli Aylığı alanlara 333 TL, Esnaf Bağ-Kur Emekli Aylığı alanlara 494 TL,
Memur Emekli Aylığı alanlara 843 TL ödenmektedir.
"5434 Sayılı
T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre çalışmakta olan 1 milyon 733 bin 232 kişiye
ise en düşük aylık olarak 1.218 TL ödenmektedir.
Türkiye
İstatistik Kurumu verilerine göre 2008 yılında 4 kişilik hanenin, aylık açlık
sınırı 302 TL, aylık yoksulluk sınırı 805 TL olarak tespit edilmiştir. İşçi,
memur sendikalarının yapmış oldukları açlık ve yoksulluk sınırı araştırmalarına
göre, bu oranlar oldukça yüksek seyretmektedir. Türk-İş'in araştırmasına göre
açlık sınırını 757 TL yoksulluk sınırını 2.465 TL’dır.
Memur-Sen'in araştırmasına göre açlık sınırı 869 TL yoksulluk sınırı 2.332 TL’dır. Türkiye Kamu-Sen'in araştırmasına göre ise 4
kişilik ailenin asgari geçim haddi 2.824 TL olarak belirlenmiştir. Gerek
Türkiye İstatistik Kurumunun gerekse sendikaların yapmış olduğu araştırmaların
sonuçları maalesef çok acı bir ülke gerçeğini gözler önüne sermektedir. Türkiye
de değişik gelir gruplarından aylık almakta olan hemen hemen
herkes yoksulluk sınırının altında gelir elde etmektedir. Ne kadar acıdır ki,
bunlardan 8 milyon 093 bin 711 kişi ise açlık sınırının altında aylık
almaktadır. Aileleri ile birlikte düşündüğümüz takdirde bu insanlarımızın
sayısı yaklaşık 32 milyon 374 bin 844 kişiyi bulmaktadır. Bu rakam neredeyse
Türkiye nüfusunun yarısıdır. Maalesef nüfusumuzun yarısının yoksulluk sınırının
altında yaşadığı gerçekliğini bu rakamlar ortaya koymaktadır.
Vatandaşlarımız
tarafından en çok tüketilmekte olan temel ana maddelerde, önemli ölçülerde
fiyat artışları meydana gelmiştir. TÜİK'in belirlemiş
olduğu ortalama fiyatların yanı sıra, sokağa yansıyan fiyatların sorgulanması
neticesinde, insanların gereksinim duyduğu en temel ihtiyaç maddelerindeki
artışlar, TÜİK ortalamalarının çok, çok üzerinde seyretmektedir. Hükümetin
aylıklardaki artışları, TÜİK verilerine göre ayarlaması ve çalışanlara,
emeklilere sadaka niteliğinde maaş artışı öngörmesi, bu bağlamda oldukça yanlış
bir tutumdur. Değişik gelir gruplarından aylık alarak geçimini sağlamak zorunda
olan insanlarımız, maalesef yiyemez, içemez, giyinemez, okuyamaz, okutamaz,
gezemez, ısınamaz, hastanelere gidemez duruma gelmişlerdir. Bu insanlarımızın
birçoğu kredi kartı mağduru olmuş, bazıları böbreklerini satmak zorunda kalmış,
bazıları bakımsızlık, yalnızlık, açlık ve hastalığı nedeniyle kendisini ölüme
terk etmiştir. Ayrıca geçim derdi; toplumsal olayların da büyük oranda
artmasına neden olmuştur. Türkiye’de cinayetler, intiharlar, hırsızlıklar,
yaralamalar v.s. olaylar iyice artmış, artmaya da devam etmektedir. Bütün
bunların nedeni insanların maalesef alım gücünün iyice azalmasıdır.
Sonuç olarak;
yukarıda kısaca değinilen gerekçelerle; devletten aylık alan insanlarımızın
huzurlu, mutlu, insanca bir yaşama kavuşturulması ve aylıklarında iyi bir
iyileştirmeye gidilmesi onların, ailelerinin ve ülkemizin geleceği için oldukça
önem arz etmektedir.
Bu nedenlerle;
devletten, değişik gelir gruplarından aylık almakta olan yaklaşık 9 milyon 826
bin 943 kişinin içerisinde bulunduğu sorunların, detaylı bir şekilde
araştırılarak, çözüm önerilerinin tespit edilmesi, gerekli önlemlerin alınması
ve bir an önce uygulamaya konulması amacıyla, Anayasanın 98. ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince "Meclis
Araştırması" açılmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz.
1) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
2) Osman Kaptan (Antalya)
3) Atila
Emek (Antalya)
4) Tayfur Süner (Antalya)
5) Sacid
Yıldız (İstanbul)
6) Ensar
Öğüt (Ardahan)
7) Engin Altay (Sinop)
8) Fuat Çay (Hatay)
9) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
10) Birgen Keleş (İstanbul)
11) İsa Gök (Mersin)
12) Rahmi Güner (Ordu)
13) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
14) Halil Ünlütepe
(Afyonkarahisar)
15) Algan
Hacaloğlu (İstanbul)
16) Hulusi Güvel (Adana)
17) Ali Arslan
(Muğla)
18) Hikmet Erenkaya (Kocaeli)
19) Vahap
Seçer (Mersin)
20) Eşref Karaibrahim (Giresun)
21) Ahmet Küçük (Çanakkale)
22) Tansel Barış (Kırklareli)
23) Şükrü Mustafa Elekdağ (İstanbul)
24) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
25) Mevlüt
Coşkuner (Isparta)
26) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
27) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
28) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
29) Tekin Bingöl (Ankara)
30) Tacidar
Seyhan (Adana)
31) Nevingaye
Erbatur (Adana)
2.-
Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 29
milletvekilinin, tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/518)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Yaşam hakkı,
insan haklarının en temeli ve insan başında gelenidir. Kişilerin vücut
dokunulmazlığı ve sağlıklı yaşama hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve
uluslararası diğer sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. İnsanlar, özgür
olarak yaşamakta iken herhangi bir suçun şüphelisi olarak tutuklanıp cezaevine
girip tutuklu ya da hükümlü olduklarında sadece hak ve özgürlükleri kullanma
yönünden özgür insana göre eşitsiz duruma düştükleri, insan olma özelliklerini
ise kaybetmedikleri gerçekliktir.
Devlet, koruması
altındaki tutuklu ve hükümlülerin sağlıklarını korumakla, hastaysa tedavi
ettirmekle yükümlüdür. Devletin bu görevlerini yapmaması, tutuklu ve
hükümlülerin sağlığına ilişkin tehlikeli sürecin ilerlemesine engel olmaması
açıkça kötü muamele ve insan hakları ihlalidir. Bu kişilerin en hızlı ve
güvenilir şekilde tedavi olma, kritik müdahaleler için doktor ve hastane seçme
hakkını kullanabilmesinin koşullarının sağlanması devletin görevidir.
Ağır derecede hasta
olduğu, hatta hayatın kıyısında olduğu doktor raporu ile açık ve kesin şekilde
sabit olan pek çok tutuklu ya da hükümlü kişinin, cezaevinin kötü ve sağlığa
aykırı koşulları altında tutulması, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyinin
tutuklular ve hükümlüler hakkındaki asgari uygulama hakkındaki sözleşmelere
aykırılık teşkil ettiği bilinmektedir. Bu çerçevede uluslararası belgeler,
tutuklu ve hükümlülerin haklarına ilişkin olarak da oldukça gelişmiş
standartlar ortaya koymuştur. Tutuklu ve hükümlülerin korunması, haklarının
kullanımının sağlanması ve hapishane koşullarının iyileştirilmesi için birtakım
standartlar belirlenmiştir. Uluslararası sözleşmelerde; cezaevlerindeki sağlık
hizmetinin, cezaevi dışındaki olanaklarla eşit olması gerektiği düşüncesinden
hareketle tutuklu ve hükümlülerin her zaman bir doktora erişim haklarının
bulunması ve bu hakkın gecikme olmadan kullanabilmelerinin koşullarının
sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Bu anlamda tutuklu ve hükümlü kişilerin
özgürce tedavi olma, hastanesini ve doktorunu seçme hakkı vardır. Özel bir
tedaviye ihtiyaç duyan tutuklu ve hükümlülerin, uzman kurumlara veya
hastanelere sevk edilmelerini sağlamak devletin görevidir. Sağlık hizmetlerinin
kurum içinde verilmesi halinde, bu kurumların araçları, donanımları ve ilaç
stoklarının hasta tutuklu ve hükümlülerin gereksinimlerini yeter derecede ve
kalitede olması ve bu işe uygun eğitim görmüş görevlilerin bulunması gerektiği
belirtilmiştir.
Bireylerin
sağlıklı yaşama hakkından sorumlu olan idarenin keyfi uygulamaları nedeniyle
cezaevlerinde pek çok hasta ve hükümlünün yaşamını yitirdiği, pek çok tutuklu
ve hükümlünün de ölümcül hastalıklar ile boğuştukları ve yaşam mücadelesi
verdikleri bilinen acı gerçeklerdir. Gerek uluslararası insan hakları hukuku
alanında, gerekse ulusal hukukumuzda tutuklu ve hükümlülerin haklarına ilişkin
birtakım düzenlemeler olmasına karşın bu hakların kullanımı, yetkililer
aracılığı ile mümkün olabilmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin haklarının
kullanımının bir başkasının elinde olması; bu hakların keyfi bir biçimde
kısıtlanmasına da yol açabilmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin, vücut sağlığı ve
beden bütünlüğünden sorumlu olan devletin, bu hakların kullanılabilmesini
sağlamakla da yükümlü olduğu açıktır. Sağlık hakkı gibi temel bir hakkın
kullanımında devletin yükümlülüğü, dışarıdaki yurttaşa göre daha fazladır.
İnsan hakları alanında faaliyet gösteren kurumlara yapılan başvuruların ortaya
koyduğu gerçek; hak ve özgürlüklerini kullanma konusunda eşitsiz olan tutuklu
ve hükümlülerin, yeterli, kaliteli ve eşit sağlık hizmeti alamadıkları, ciddi
bir insan hakkı ihlali yaşadıkları, tıbbi, ahlaki ve insani yönden uluslararası
derecede bir skandallar yaşandığı, yönündedir.
Milli iradenin
temsil edildiği kutsal ve yüce bir organ olan TBMM'nin, ülkede yaşanan tüm
sorunlara karşı duyarsız kalması düşünülemeyeceği nedenle insan haklarının en
temelini teşkil eden yaşam hakkının ihlal edilmesine hiç mi hiç seyirci
kalamayacağı açıktır. Bu nedenle hapishanelerde çaresiz olan tutuklu ve
hükümlülerin sağlıklı yaşam haklarının ve vücut tamlıklarının korunması
gerekir. Bunun için de hapishanelerin mercek altına alınarak buradaki tutuklu
ve hükümlülerin sağlık sorunlarının ve sağlıkları bozulmuş kişilerin
durumlarının araştırılıp değerlendirilmesi gerekir. Bunun da yolu; insan
haklarının temelini teşkil eden yaşam hakkının, siyasetin, ön yargının,
hukuksuzluğun gölgesinden kurtarılarak korunmasıdır. Bu nedenle bu araştırma
istemi, siyasal bir eksene oturmamaktadır. İktidarda olsun muhalefette olsun
her siyasal partinin ve tüm toplumun ortak bir sorununa parmak basılmaktadır.
Doğrudan insan sağlığını, insan yaşamını ve adaleti ilgilendiren böyle bir
araştırmanın oy birliği temelinde benimsenen ve yürütülen meclis faaliyeti
olarak gerçekleşmesi, siyasetin ortak amacı ile örtüşmektedir. Sorunları çözmek
öncelikle siyasetin görevidir. Sorunları görmezden gelerek ya da sorunları
gizleyerek ya da öteleyerek geçiştirmek demokratik hukuk devletinde başvurulan
bir yöntem değildir.
Yaşam hakları
devletin güvencesi ve sorumluluğu altında olan hasta tutuklu ve hükümlülerin
içinde bulunduğu koşullarının ve sağlık sorunlarının ve bu sorunlarının
nedenlerinin araştırılması, bugüne kadar sağlık sorunları nedeniyle
hapishanelerde yaşamlarını kaybeden kişilerin olup olmadığının saptanması ve
gerekli önlemlerin acilen alınmasını sağlamak amacıyla Anayasa'nın 98,
İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri hükümleri uyarınca Meclis araştırması
açılmasını saygıyla dileriz.
1) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
2) Tayfur Süner (Antalya)
3) Sacid Yıldız (İstanbul)
4) Atila Emek (Antalya)
5) Osman Kaptan (Antalya)
6) Engin Altay (Sinop)
7) Fuat Çay (Hatay)
8) İsa Gök (Mersin)
9) Birgen Keleş (İstanbul)
10) Algan Hacaloğlu (İstanbul)
11) Rahmi Güner (Ordu)
12) Hulusi Güvel (Adana)
13) Ali Arslan (Muğla)
14) Yaşar Ağyüz (Gaziantep)
15) Hikmet Erenkaya (Kocaeli)
16) Vahap Seçer (Mersin)
17) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
18) Eşref Karaibrahim (Giresun)
19) Ahmet Küçük (Çanakkale)
20) Tansel Barış (Kırklareli)
21) Şükrü Mustafa
Elekdağ (İstanbul)
22) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur)
23) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
24) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
25) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
26) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
27) Tekin Bingöl (Ankara)
28) Tacidar Seyhan (Adana)
29) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
30) Nevingaye Erbatur (Adana)
3.-
Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 29
milletvekilinin, yer fıstığı üreticiliğindeki sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/519)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Çukurova Bölgesi
tarımında önemli yeri ve büyük bir üretim potansiyeli olan yer fıstığının
üretim ve desteklenmesinde sorunlar yaşanmaktadır. Üretim alanları ve dekar
başına verimin artmış olmasına rağmen yağ ve yem sanayisi için önemli bir
hammadde olan yer fıstığı üretiminin arzu edilen düzeye ulaşamadığı
gözlenmektedir. Bunun en önemli nedeni üreticiye yeterli ve gerekli desteğin
sağlanamamış olmasıdır.
Yer fıstığı
üretiminin desteklenmesi ve tüketiminin teşviki üretim potansiyelinin
değerlendirilmesi yanında gerek toprağa faydaları gerek insan sağlığına
yararları açısından önem taşımaktadır. Sağlayacağı istihdam ve ihracat artışı
bölgede üreticilerimizin gelirlerini artıracak ve potansiyeli değerlendirmek
açısından yaralı olacaktır.
Bu nedenlerle ülkemizin
yer fıstığı üretim olanaklarının değerlendirilmesi, üretiminin desteklenmesi,
ticareti ve pazarlanması konusunda yaşanan sorunların saptanması ve alınacak
tedbirlerin Yüce Meclisimizce belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci İç
Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz
ederiz.17.11.2009
1) Hulusi Güvel (Adana)
2) Tayfur Süner (Antalya)
3) Sacid Yıldız (İstanbul)
4) Atila Emek (Antalya)
5) Osman Kaptan (Antalya)
6) Engin Altay (Sinop)
7) Fuat Çay (Hatay)
8) İsa Gök (Mersin)
9) Birgen Keleş (İstanbul)
10) Rahmi Güner (Ordu)
11) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
12) Ali Arslan (Muğla)
13) Yaşar Ağyüz (Gaziantep)
14) Hikmet Erenkaya (Kocaeli)
15) Vahap Seçer (Mersin)
16) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
17) Eşref Karaibrahim (Giresun)
18) Algan Hacaloğlu (İstanbul)
19) Ahmet Küçük (Çanakkale)
20) Tansel Barış (Kırklareli)
21) Şükrü Mustafa
Elekdağ (İstanbul)
22) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
23) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur)
24) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
25) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
26) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
27) Tekin Bingöl (Ankara)
28) Tacidar Seyhan (Adana)
29) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
30) Nevingaye Erbatur (Adana)
Gerekçe:
Türkiye
üretiminin % 90'a yakınının gerçekleştirildiği Adana, Osmaniye, Mersin ve Hatay
illerini kapsayan Çukurova Bölgesinde yer fıstığı tarımı önemli yer
tutmaktadır. Yer fıstığı kendinden sonra ekilen ürüne azotça zengin bir tarla
bırakması, ikinci ürün olarak yetiştirilebilmesi açısından büyük önem
taşımaktadır. Ayrıca yem ve yağ sanayisine hammadde oluşturması açısından da
önemli rol üstlenebilecek potansiyele sahip olan yer fıstığının üretimi ve
desteklenmesi konularında sıkıntılar yaşanmaktadır.
Yer fıstığı
üretim alanlarının ve dekar başına verimin son yıllarda artmış olmasına rağmen
üretim miktarları yeterli sayılabilecek düzeye ulaşmamıştır. Ülkemizin büyük
potansiyeline rağmen Dünya yerfıstığı üretiminde Türkiye 85.000 ton üretim ile
% 0,25'lik payla 31. sırada yer almaktadır.
Ülkemizde 90
yıldır yer fıstığı üretimi yapılmaktadır. Buna karşın dünya genelinde bir yağ
bitkisi olarak değerlendirilen yer fıstığı ülkemizde çerezlik dışında yeterli
kullanım alanı bulamamaktadır.
Dünya yıllık yağ
üretiminin yaklaşık % 5'i yer fıstığından yapılmaktadır. Ancak sağlık açısından
zeytinyağına eşdeğer niteliklere sahip olan B ve E vitaminleri yönünden zengin
yer fıstığı yağının ülkemizdeki üretimi ve tüketimi oldukça düşük
miktarlardadır. Yer fıstığı üretiminin büyük çoğunluğunun gerçekleştirildiği
Çukurova Bölgesinde yer fıstığını işleyip katma değerli ürün haline getirecek
fabrikaların sayısı yeterli olmakla beraber yer fıstığı üretiminin yetersizliği
nedeniyle bunlardan yeterince yararlanılamamaktadır.
Yağlı tohumlar
ithalatı için yüksek miktarda döviz ödenmesine ve yağ açığımızın sürmesine
rağmen yer fıstığının yağ sanayisine hammadde olarak kullanılması konusunda
yeterli çaba gösterilmemektedir. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığının alternatif yağ bitkileri üretilmesi ve sanayiye ham madde teminini
gereken düzeye çıkarılması konusunda başarılı olamadığı gözlenmektedir.
Çukurova Bölgesinde yağlı tohum üretimini teşvik için ayçiçeği, soya, kanola üretimi desteklenirken büyük potansiyele sahip yer
fıstığının desteklenmemesi anlaşılır değildir. Tarımsal girdi maliyetlerinin
aşırı artması sonucu bütün tarımsal ürünlerde olduğu gibi yer fıstığı
yetiştiriciliği de maliyeti yüksek bir tarım şekline dönüşmüştür. Gübre, mazot
ve sulama konularında yer fıstığı tarımının desteklenmesine ihtiyaç
duyulmaktadır. Ülkemizin yer fıstığı üretimi konusunda büyük bir potansiyele
sahip olması nedeniyle yer fıstığının destekleme alımları kapsamında
değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Sağlanacak desteklerle gerçekleşecek
üretim artışı ihracata yönlendirilir ise Avrupa pazarında ülkemizin söz sahibi
olması mümkün olacaktır.
Çukurova
Bölgesinde yüz binden fazla insana istihdam sağlayan yer fıstığı üretimi
desteklendiği takdirde 85.000 ton civarında olan ürün miktarının kısa vadede
300.000 tona uzun vadede ise 1.000.000 tona ulaşabileceği öngörülmektedir.
Son yıllarda yer
fıstığı ekim alanları artmakta, dekara verim yükselmektedir. Ancak yer fıstığı
ticaretinde "tüccar tekeli" oluşması nedeniyle bu olumlu tablo
üreticiye yansımamakta, çiftçilerimiz ürününü tüccara yarı fiyatına satmaya
mecbur kalmakta, asıl kazancı aracıların yapması dolayısıyla tüketiciye yer
fıstığı yüksek fiyattan ulaşmaktadır. Bu konuda önlemler alınması ve
düzenlemeler yapılması gerekliliği vardır.
Bölgede tam
teşekküllü laboratuar açılması, yer fıstığı üretim ve ihracat kapasitesinin
artırılması için üniversitelerle işbirliğine gidilmesi yararlı olacaktır. Yer
fıstığını uzun süre muhafaza edecek ısı ve nem kontrollü depolara da ihtiyaç
duyulmaktadır.
Ülkemizin
potansiyelini değerlendirmek için gerek üretimin gerek tüketimin teşvik
edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle fındık tanıtım gurubu gibi sağlık açısından
önemli yeri olan yer fıstığı için de tanıtım gurubu oluşturulması yararlı
olacaktır.
Yer fıstığında
dünya piyasasına girebilmemiz ve bu piyasada kalıcı olabilmemiz için üretim
faktörünün yanında kalite, ambalaj ve ucuz maliyet gibi faktörlerin de dikkate
alınarak sürdürülebilir bir ihracat stratejisi geliştirilmesi gerekmektedir.
Türkiye'de yer
fıstığı tarımını geliştirmek, üreticinin gelir seviyesini yükseltmek, sanayide
kullanımını teşvik ederek tüketimini yaygınlaştırmak ve daha fazla katma değer
yaratmak, ham yağ ve yağlı tohum ithalatını azaltarak ülke ekonomisine katkı
sağlamak için, öncelikli olarak yer fıstığının "yağlı tohumlar kapsamına
alınarak" prim ödemesine geçilmesi gerekmektedir.
Yukarıda sayılan
gerekçelerle ülkemizde üretilen yer fıstığı miktarının artırılması, ticareti,
pazarlaması ve desteklenmesine ilişkin sorunların saptanması ve alınacak
tedbirlerin Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması
açılmasının yerinde olacağı kanısını taşımaktayız.
4.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 33 milletvekilinin, araştırma
görevlilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/520)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemizde
üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının (2008'deki toplam sayısı
73.724 kişidir) yaklaşık % 45'i ( 33.025 kişisi ) Araştırma Görevlilerinden
oluşmaktadır. Araştırma Görevlileri, Türkiye'deki yükseköğretimin en temel
bileşenlerindendir. Araştırma Görevlileri olmadan üniversiteden ve
üniversitelerin geleceğinden bahsetmek mümkün değildir. Yüksek öğretim
sisteminin yüzde 45'ini oluşturan Araştırma Görevlileri, 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunu'nun 50/d maddesine göre çalıştıkları için doktora
eğitimlerini tamamladıkları anda kurumları ile ilişikleri kesilmektedir.
Araştırma Görevlileri, büyük bir maddi sıkıntı içerisindedir. Görev tanımları
belirsizliklerle doludur. Bütün öğretim elemanları gibi Araştırma
Görevlilerinin de fikirlerini açıklama hakları bulunmamaktadır. Üniversitelerin
ve YÖK'ün karar mekanizmalarında temsil ve söz hakları yoktur.
Araştırma
Görevlilerinin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 50/d maddesindeki
kadrolarının, ilgili kanunun 33/a (Kalıcı Kadro) maddesindeki kadroya
geçirilmesi ile iş güvencesine kavuşmaları önemli bir adım olsa da Araştırma
Görevlileri için yalnızca bu düzenleme yeterli değildir. Yıllar içerisinde
Araştırma Görevlilerinin sorunlarının çözülmesi adına hiçbir çalışma
yapılmazken, aksine; diğer meslek gruplarına oranla sürekli olarak
gerilemiştir. 1990'lı yıllarda lise mezunu 8/3'deki bir polis memurundan fazla
maaş alan Araştırma Görevlileri, 2004-2009 yıllarına ait maaş verilerine göre
lise mezunu 8/3'deki bir polis memurundan az maaş almaya başlamıştır.
Araştırma
Görevlilerinin görev tanımında da belirsizlik bulunmaktadır. YÖK kanununun
33'üncü maddesine göre "Araştırma Görevlileri, yükseköğretim kurumlarınca
yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca
verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcılarıdır" ifadesi yer
almaktadır. Tanım belirsizliği nedeniyle, asıl işi araştırma olan bu öğretim
elemanlarının ders anlatma, sınav sorusu hazırlama, sınav kağıdı
okuma gibi işlerle âdeta "okutman, uzman veya öğretim görevlisi"
olarak kullanılmaktadır.
Araştırma
Görevlilerinin sorunlarının tespit edilmesi ve bu sorunların çözümlenmesi amacı
ile Anayasamızın 98. maddesi, İçtüzüğümüzün 104. ve 105. maddeleri gereğince
bir Araştırma Komisyonu kurularak konunun tüm boyutlarıyla araştırılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1) Turgut Dibek (Kırklareli)
2) Tayfur Süner (Antalya)
3) Sacid Yıldız (İstanbul)
4) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
5) Osman Kaptan (Antalya)
6) Atila Emek (Antalya)
7) Fuat Çay (Hatay)
8) Engin Altay (Sinop)
9) Şahin Mengü (Manisa)
10) Kemal Kılıçdaroğlu (İstanbul)
11) Birgen Keleş (İstanbul)
12) İsa Gök (Mersin)
13) Rahmi Güner (Ordu)
14) Algan Hacaloğlu (İstanbul)
15) Hulusi Güvel (Adana)
16) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
17) Ali Arslan (Muğla)
18) Yaşar Ağyüz (Gaziantep)
19) Hikmet Erenkaya (Kocaeli)
20) Vahap Seçer (Mersin)
21) Eşref Karaibrahim (Giresun)
22) Ahmet Küçük (Çanakkale)
23) Tansel Barış (Kırklareli)
24) Şükrü Mustafa
Elekdağ (İstanbul)
25) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
26) Ramazan Kerim
Özkan (Burdur)
27) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
28) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
29) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
30) Tekin Bingöl (Ankara)
31) Tacidar Seyhan (Adana)
32) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
33) Nevingaye Erbatur (Adana)
34) Oğuz Oyan (İzmir)
BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.
Sayın
milletvekilleri, kanun teklifinin geri alınmasına dair tezkereler vardır.
Metinler aynı olduğundan ilk tezkereyi ve diğerlerinin imzalarını okutacağım.
D) Önergeler
1.-
İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, (2/450) esas numaralı Kanun Teklifi’ndeki
imzasını geri çektiğine ilişkin önergesi (4/175)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2/450 esas
numaralı kanun teklifindeki imzamı geri çekiyorum. Saygılarımla arz ederim.
Ahmet
Ersin
İzmir
Diğer önergelerin
imza sahipleri:
Sacid Yıldız (İstanbul)
Zekeriya Akıncı (Ankara)
Abdurrezzak Erten (İzmir)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, İçişleri Komisyonunda bulunan teklif geri verilmiştir.
Komisyondan
istifa tezkeresi vardır, okutuyorum:
2.-
Gaziantep Milletvekili Özlem Müftüoğlu’nun,
madencilik sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu üyeliğinden
ayrıldığına ilişkin önergesi (4/176)
14.1.2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Madencilik
Sektöründeki Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi
Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun yapacağı çalışmalara sağlık
sorunlarım nedeniyle katılamayacağımdan komisyon üyeliğinden ayrılmak
istiyorum. Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Özlem
Müftüoğlu
Gaziantep
BAŞKAN –
Bilgilerinize sunulmuştur.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
A) Tezkereler (Devam)
2.-
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan’ın, beraberinde bir Parlamento
heyetiyle birlikte görüşmeler yapmak üzere Brüksel’e davet edildiğine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1061)
19
Ocak 2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kuruluna
TBMM Dışişleri
Komisyonu Başkanı Sayın Murat Mercan beraberinde bir parlamento heyetiyle
birlikte 25-29 Ocak 2010 tarihleri arasında, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler
Komisyonu Başkanı Sayın Gabriele Albertini
ve Belçika Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Sayın Geert Versnick ile görüşmeler
yapmak üzere Brüksel'e resmi bir ziyarette bulunacaktır.
Söz konusu
heyetin Brüksel'i ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 6. Maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN – Kabul
edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
SIRRI SAKIK (Muş)
– Komisyonda kimler var?
Sayın Başkanım,
komisyonda kimlerin olduğu konusunda bilginiz yok mu acaba?
BAŞKAN – İsimler
daha sonra belirlenecek Sayın Sakık.
Sayın milletvekilleri,
İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi
vardır, okutup işleme alacağım.
D) Önergeler (Devam)
3.-
İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın,
(2/458) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/177)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2/458 Esas
numaralı (5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanununda Bazı
Değişiklikler Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi) kanun teklifime iç tüzüğün 37.
maddesine göre işlem yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Esfender Korkmaz
İstanbul
BAŞKAN – Teklif
sahibi olarak, İstanbul Milletvekili Esfender
Korkmaz, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
ESFENDER KORKMAZ
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saygılar sunuyorum.
5510 sayılı
Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda bazı değişiklikler
yapılmasına ilişkin sekiz buçuk ay önce vermiş olduğum kanun teklifi hakkında
söz almış bulunuyorum.
Değerli
arkadaşlar, neden böyle bir kanun teklifi verildi? 2008-2009, iki yıllık süre
içerisinde kriz nedeniyle, ekonomik kriz nedeniyle işsiz kalanların sayısı, iş
aramayıp çalışmaya hazır işsizleri de katarsak, 1 milyon 5 bin kişiye ulaştı.
Elbette ki 1 milyon 5 bin kişi işsiz kalınca bu işsizlerle ilgili kanun teklifi
vermek her şeyden önce bizim vicdani borcumuzdur.
İkincisi, Türkiye
2009 yılında G20’ler içerisinde en fazla küçülen ekonomi oldu. Bu küçülen
ekonomiden, bu durgunluktan birçok esnaf iflas etti. Düşük kur uygulaması
nedeniyle ucuz ithalat arttı. Süper, hipermarketler küçük sanatkârları ve
bakkalları tamamıyla piyasadan kaldırdı.
Kriz nedeniyle
dünyada ve Türkiye’de kime destek verildi? Krizin en mağduru olan, bütün
dünyada en fazla krizlerden zarar gören işsizlere destek verilmedi. Ya kime
verildi? Örneğin Merkez Bankası, bankalara önemli destekler verdi, düşük faizle
döviz sağladı bankalara, reeskont faizlerini düşürdü.
Bankacılık
sektörünün geçen sene temmuz ayında 90 milyar liralık borcunu biz burada
sildik. Bu 90 milyar lira, görev zararları ve içi boşaltılan bankalar nedeniyle
bankacılık sektörünün TMSF’ye olan borcuydu. Bu borcu
biz burada sildik yani hazinenin bankacılık sektöründen 90 milyar liralık
alacağı silindi. Özel sektörde kurumlar vergisi düşürüldü, KDV, ÖTV indirimi
yapıldı ve teşvikler sağlanarak özel sektör de kısmen desteklendi. Peki, işçiye
ne yapıldı, işsize ne yapıldı? Tersine, işçinin ve işsizin elindeki imkânlar
alındı. Bugün tartışılan 4/C bunlardan birisidir. Bugün eğer Tekel işçileri
karda, soğukta perişan hâldeler ise bizim burada vicdanımız işçiye ve işsize
teklif getirmeyi emreder ve bunun için biz bu teklifi getirdik.
Bu teklifin iki
tane içeriği var. Birisi: Krizden dolayı işsiz kalanların hiç olmazsa 2010 yılı
için sosyal güvenliklerinin devam etmesi için bunların sigorta primi işçi payı
ve işsizlik sigortası işçi payı İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödensin. Hiç
olmazsa bunlar hem işsiz kaldı hem de sosyal güvenlikten yoksun olmasınlar.
Dolayısıyla getirdiğimiz kanun teklifinin birinci yüzü, birinci içeriği budur.
İkinci içeriği:
Gerek kriz dolayısıyla gerek çeşitli nedenlerle işini bırakmış, işsiz kalmış,
emekli olamamış ama emeklilik yaşına gelmiş olan insanlar borçlandırılsın ve
bunlar bu borçlandırılmak yoluyla emekli edilsinler.
Değerli
arkadaşlar, eğer bunu yaparsak yani borçlandırarak emekli edersek bir defa aktüerya dengeleri bozulmuyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın
Korkmaz, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun efendim.
ESFENDER KORKMAZ
(Devamla) – Teşekkür ederim.
Neden aktüerya dengeleri bozulmuyor? Çünkü bunlar bir yerde
borçlanarak prim ödeyecekler, dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumunun prim
gelirleri düşmeyecek.
İkincisi, bakın
daha dün yayınlandı, evvelsi gün yayınlandı işsizlik rakamları. Genç nüfusta
işsizlik oranı yüzde 26,6’dır kentlerde ve bir başka örnek vereyim, tarım
sektöründe çalışanların yüzde 86’sı sosyal güvenlik dışındadır.
Değerli
arkadaşlar, bu kanun teklifi geçerse bu krizin işsize getirdiği ağır yük kısmen
hafifleyecektir. Önce, biz, açılım yapacaksak işsize açılım yapmalıyız.
Teşekkür
ediyorum. Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Korkmaz.
Şahsı adına Tokat
Milletvekili Reşat Doğru. (MHP sıralarından
alkışlar)
Sayın Doğru,
buyurun efendim.
REŞAT DOĞRU
(Tokat) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın kanun teklifi
üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği üzere
2008 yılında ülkemizi sarıp sarmalayan ekonomik kriz, işçiden memura, esnaftan
sanayiciye, emekliden çalışana, çiftçiye kadar bütün vatandaşlarımızı derinden
etkilemiştir.
AKP Hükûmetinin zamanında gerekli tedbirleri almaması
neticesinde birçok iş yeri kapanmıştır. Kapanmayıp ekonomik hayatına zor
şartlar altında da olsa devam etmek isteyen işletme sahipleri, ancak işçi
çıkararak kendilerini kurtarma yönüne gitmişlerdir. Bu durum kimseye yarar
sağlamamış, tam tersine hem işverene hem de çalışana zarar vermiştir, çünkü işverenin
üretimi durma noktasına gelmiş, satışları da tamamen düşmüştür. Sonucunda işçi
çıkardığı için işsizlik artmış, insanlar evlerine ekmek götüremez konuma
gelmiştir.
Sayın
milletvekilleri, Hükûmetin yapmış olduğu lokal iyileştirmeler de çare olmamış, işsizlik cumhuriyet
tarihinin en üst seviyesine çıkmıştır. Bugün, yazılı ve görsel medyada
izliyoruz, 50 kişilik işçi, memur veya sözleşmeli kadroya 2.500-3 bin kişi
başvurmaktadır. Bu da ülkemizdeki işsizliğin boyutunun en önemli
göstergelerinden biri olmuştur. 2009 yılından itibaren ekonomik krizin iyice
kendini göstermesiyle artık çiftçi ve serbest meslek mensupları çalışamaz, iş
yapamaz hâle gelmişlerdir.
Bunun
neticesinde, işten çıkarılan veya zorunlu olarak ayrılma durumunda kalan
işçilerimizin SSK primlerinde aksamalar meydana gelmiştir. Aynı durum çiftçi ve
serbest meslek mensubu vatandaşlarımızda da kendisini göstermektedir. Tarlada
ürünü para etmeyen çiftçimiz ile çalışma ve iş hacmi daralan esnafımız, BAĞ-KUR
primleri ile isteğe bağlı emeklilik primlerini ödeyememişlerdir. Bu durum,
hâliyle emekliliklerine yansımış, emeklilik yaşını neredeyse mezara çekmiştir.
Bundan daha vahimi, belli bir süre BAĞ-KUR primini yatıramayan bir kişi tedavi
olamayıp, ilaç alamamaktadır. Bunun sorumlusu kendileri mi yoksa böyle bir
uygulamayı yürürlüğe koyanlar mıdır? Sosyal devlet anlayışı bunun neresindedir?
Bu insanlar, zaten elde olanı satıp savdılar, hayatlarını zor idame
ettiriyorlar, primlerini de nasıl versinler? Bunu düzenlemek0
mecburiyetindeyiz.
Aslında bu
insanların derdi, tasası sadece emeklilik değildir. Bugün emeklilerin durumunu,
aldıkları maaşları ve kendilerine verilen zamları hepimiz biliyoruz, görüyoruz.
Emeklilere yapılan zamlar yeterli olmamıştır. Emekliler, büyük şehirlerde ev
kirasını ödeyemiyorlar, evlerine ekmek götürmekte zorlanmaktadırlar.
İşçi emeklilerine
Hükûmetin yaptığı son zamlar da yeterli
bulunmamıştır. İşçi emeklileri Hükûmetten işçi emeklileri
intibak kanununu beklemektedirler. Bu konuda Hükûmetten
hiç de ses çıkmamaktadır. Bütün emeklilerin olduğu gibi, işçi emeklilerinin
sesini maalesef duymamaktadırlar.
Emeklilerimiz
alacakları üç beş kuruşla beraber sağlık hizmetlerinden daha iyi faydalanmayı
arzu etmektedirler. Ömrünün son deminde emekli olan bir insan elbette
hastalıklarla boğuşacaktır. Ancak, hasta katılım payları bile büyük bir yük
olarak sırtlarına yüklenmekte, onu bile ödemekte zorlanmaktadırlar.
Hükûmet, IMF politikalarına bağlı kalarak emeklilik yaşını yükseltmiştir.
İşten çıkarma, iş yeri kapatma, zorunlu işten ayrılma gibi durumlarda emeklilik
yaşı daha da yükselmektedir. Bugün ABD ve AB ülkelerinin çalışanlarına,
emeklilerine sağladığı imkânlar, sosyal fonlardan yaptığı yardımlar ve
vatandaşlarına sağladığı yaşam düzeyleri ülkemizden kat kat
fazladır. Bizlerin şeklen onlara benzemekte ısrarımız, sosyal hayatımızı da
sosyal güvenlik sistemimizi de zedelemektedir.
İşte, kriz
nedeniyle işini kaybeden, primini yatıramadığı için ilacını alamayan insanlar
hep bu yanlış politikaların bir sonucudur. Memuru ile,
emeklisi ile, işçisi ile, çiftçisi ile, esnafıyla Hükûmetten
artık neredeyse umut kesilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, burada sözlerime sigara fabrikalarının durumuyla ilgili olarak
devam etmek istiyorum. Malumunuz olduğu şekliyle, Tekel çalışanları özlük
haklarını istiyorlar, insanca yaşamak istiyorlar. İşçinin hak ve hukuku
maalesef gasbediliyor. Özelleştirme furyası
içerisinde, bu insanlar kendi istekleri dışında yaprak tütün işletme
müdürlüklerine aktarıldılar. Tabii, aktarıldılar ama o zaman kendilerine iş
verilmiş olsaydı hiçbir konuda problem olmayacak ve işlerine devam etmiş
olacaklardı. Ancak kendi isteklerinin dışında bu aktarma meydana gelmiştir.
Tabii, o insanlar da özlük haklarının verilmesi noktasında demokratik haklarını
kullanmaya çalışıyorlar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın
Doğru, konuşmanızı tamamlar mısınız.
Buyurun.
REŞAT DOĞRU
(Devamla) – Karda, kışta kıyamette, işte Ankara’ya geldiler, eylem yapıyorlar.
Bu işçiler içerisinde, yaklaşık olarak 12 bin civarında olan bu işçiler
içerisinde yaklaşık olarak bine yakını da Tokat Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü
insanlarıdır. Bu işçilerimizin çocukları, aileleri, hep beraber bütün insanlar,
Tokat’ın birçok insanı “Acaba bu insanlarımızın durumu ne olacak?” diye merak
içerisindedirler.
Bakınız, son üç
gün, o soğukta, kış ortamında geldiler, orada bir oturma eylemi yaptılar. Oturma
eylemleri esnasında yaklaşık olarak 500’ün üzerinde insan hastalıklarla karşı
karşıya kaldı ve acil olarak hastaneye kaldırıldılar. Bugünden itibaren de
açlık grevine başlamış durumdalar. Hükûmetten
istekleri özlük haklarının verilmesi noktasındadır. Hükûmet
niye bu kadar inat ediyor? Bu insanların 4/B kadrosuna geçirilmesi, hakların
iyileştirilmesiyle beraber eylemleri sona erecek. Ondan dolayı da işçi
kardeşlerimizin sesini duymak mecburiyetinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Değerli
Arkadaşımızın vermiş olduğu kanunu destekleyeceğimizi buradan belirtiyor, yüce
Meclisi en derin saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Doğru.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Karar yeter sayısı istiyorum Sayın Başkan, çoğunluğun
vicdanı karar versin azınlık değil de.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını
arayacağım.
Kabul edenler…
Kabul etmeyenler…
Sayın
milletvekilleri, arkadaşlar arasında ihtilaf vardır, iki dakikalık süre
içerisinde elektronik cihazla oylama yapacağım.
İki dakikalık
süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 16.54
İKİNCİ OTURUM
Açılma
Saati: 17.11
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Doğrudan gündeme
alınma önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi oylamayı
tekrarlayacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
İki dakika süre
veriyorum, oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır; önerge kabul edilmemiştir.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.
VI.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, bir ilköğretim okulunun yapımı ile
ilgili bir iddiaya ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/666)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
2.-
Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun,
Kastamonu’daki yol yapım çalışmalarının uzamasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/964) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
3.-
Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, şoför ve
nakliyecilerden istenen belgelere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1114) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
4.-
Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te PTT dağıtıcısı
yetersizliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1221) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
5.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman-Kâhta yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1236) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
6.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Arapgir-Divriği yolundaki asfalt çalışmalarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1239) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
7.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Hekimhan-Kuluncak yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1242)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
8.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Arapgir-Arguvan yoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1243) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
9.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Çelikhan-Yeşilyurt yolunun tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1245)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
10.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Kuluncak-Darende yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1246)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
11.-
Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, PTT’nin anonim
şirket statüsüne alınarak özelleştirileceği haberlerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1259) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
12.-
Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep-Şanlıurfa karayoluna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1317) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
13.-
Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Konya-Aksaray bölünmüş yoluna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1341) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
14.-
Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Kulu-Aksaray bölünmüş yoluna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1342) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
15.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Malatya-Nemrut yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1357) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
16.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun,
Ağın Köprüsü ve feribot yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1361) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
17.-
Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Aksaray-Ortaköy-Kırşehir bölünmüş yol
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1383) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
18.-
Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Aydın’daki bazı
ulaşım sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1399) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
19.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, İdil-Dargeçit
yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1483) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
20.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Uludere-Uzungeçit yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1484) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
21.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak-Kasrik-Cizre yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1485) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
22.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak’ta
havalimanı yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1486) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
23.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Cizre’ye çevre
yolu yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1488) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
24.-
Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, kiraya verilen Bababurun Deniz Feneri’ne ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1549) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
25.-
Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, deniz bilimleri
eğitim ve araştırmalarının sürdürülebilirliğine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1605) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
cevabı
26.-
Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, bir kanun tasarısının yasalaşmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1624) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
27.-
Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Turhal-Tokat yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1629) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
28.-
Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kamyonet grubu
araçlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1651) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
29.-
Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli-Elazığ karayolunun güzergahına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1664) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı
30.-
Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Niksar yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1680) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
31.-
Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Ordu arasındaki yollara ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1682) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
32.-
Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa-Taşova yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1683) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın cevabı
BAŞKAN - Sayın
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, beraber
cevaplandıracağını ifade ettiği sözlü soru önergelerini okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumu
Millî Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gereğini arz ederim. 22.04.2008
Osman
Ertuğrul
Aksaray
Soru:
- Programdan
çıkartılan Aksaray Merkez Karacaören Köyü İlköğretim okulu; Ağaçören-Camili Kasabasına MHP’li Belediye
Başkanının AKP’ye geçmesi karşılığında Camili Kasabasına okulun yapılacağı
doğru mudur?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 02.09.2008
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
Bakanlığınız
Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde, 15. Bölge Müdürlüğü sınırları içinde
bulunan Kastamonu ili Devrekani-Seydiler-Küre-İnebolu-Doğanyurt-Çatalzeytin-Abana
ve Bozkurt ilçelerinin ulaşımını sağlayan karayolundaki yol yapım işi bir hayli
uzamış ve tamamlanamamıştır.
Söz konusu yol
yapım çalışmalarının bu kadar uzaması ve tamamlanamaması nedeniyle kazalar
artmış, can ve mal güvenliğine zarar verir hâle gelmiştir.
1- Yol yapım
çalışmalarının bu kadar uzamasının nedenleri nelerdir?
2- Yol yapım çalışmaları
ne zaman tamamlanacaktır?
3- Bölünmüş yol
çalışmalarında gidiş-geliş yönlerinden sadece bir yön üzerinde çalışmalar
tamamlandıktan sonra diğer yön yapılamaz mı? Her iki yönün birden yapıma
alınmasını nasıl açıklıyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Mazot fiyatları
artışı ve ağır vergiler, şoför ve nakliyeci esnafını vurmuştur. Bugün işleri
iyice bozulan esnaf, SRC ve benzeri belgeler alırken bile zorlanır hâle
gelmiştir. Şoför ve nakliyeci esnafına, Bakanlığınız tarafından verilen SRC ve
benzeri belge fiyatlarının yüksek olması şikâyet konusu olmuştur.
Bu bilgiler
ışığında;
1. Şoför ve
nakliyeci esnafı için SRC belgesi başta olmak üzere Bakanlığınız tarafından kaç
ayrı belge düzenlenmektedir? Bu belgeler nelerdir? Düzenlenen bu belgelere,
şoför ve nakliyeci esnaf tarafından toplam kaç para ödeme yapılmaktadır?
2. Bu belgelerin
fiyatlarını, şoför ve nakliyeci esnafının taleplerini dikkate alarak makul bir
seviyeye çekmeyi düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Geniş bir hizmet portföyü ile çalışmalarına devam eden PTT Gaziantep ilinde
bu çalışmalarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmek için gerekli personel ve
araç-gereçten yoksundur. Öyle ki 208 mahallesi olan Gaziantep Büyükşehir
Belediyesi sınırları içerisinde 28.01.2009 itibarıyla 117 postacı ile dağıtım
işlemlerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Buna göre;
1) PTT’nin
Gaziantep şubesinde özellikle dağıtım alanında personel artırımı Bakanlığınız
gündeminde var mıdır? Yoksa bu PTT çalışanlarının özlük haklarında ve maaş
durumlarında günlük işlem hacimleri paralelinde bir iyileştirme yapılacak
mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı’na
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Şevket
Köse
Adıyaman
Adıyaman
havaalanı Adıyaman-Kâhta yolunun 21’inci kilometresinde bulunmakta ve havaalanı
şehir arasındaki kısım protokol yolu olarak kullanılmaktadır. Adıyaman-Kâhta
yolu arasındaki protokol yolu, Adıyaman’a gelen kişilerin ilk gördüğü ve
Adıyaman’dan ayrılırken en son gördüğü yer olduğundan dolayı Adıyaman’ın vizyonu için de oldukça önemlidir. Bu yolun yaklaşık 1.200
metrelik kısmı bölünmüş yol kapsamına alınması konusu henüz çözüme
kavuşturulmamıştır. Ayrıca; bu kısmın çözüme kavuşturulmamasıyla birlikte,
yolun yapım çalışmalarının durması, Adıyaman için olumsuz bir etki yaratmaktadır.
Bu bağlamda:
1.-
Adıyaman-Kâhta yolu yatırım programı kapsamına alınmış mıdır?
2.-
Adıyaman-Kâhta yolunun çalışmaları neden durdurulmuştur?
3.- İsmi geçen
yolun tamamlanabilmesi amacıyla 2009 yılı içerisinde ne kadarlık
bir ödenek ayrılmıştır? Yol çalışmalarının durdurulması ile ödenek
yetersizliğinin bir ilgisi var mıdır?
4.-
Adıyaman-Kâhta yolunun çalışmalarına ne zaman başlanmıştır? Başlangıç
tarihinden bugüne kadar ne kadarlık bir harcama
yapılmıştır?
5.-
Adıyaman-Kâhta yolunun yaklaşık 1.200 metrelik kısmının bölünmüş yol kapsamına
alınmasına ilişkin herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Arapgir-Divriği Yolunun asfaltlanma çalışmalarına geçin yıl başlanmış, 15
kilometresi tamamlanmış ve 50 kilometrelik kısım tamamlanmadan yarım
bırakılmıştır. 2009 yılı içerisinde bu yol bitirilecek midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Hekimhan-Kuluncak
yolunun genişletilme çalışmaları 2009 yılı içerisinde bitirilecek mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Arapgir-Arguvan yolunun kara yolları ağına alınıp, 2009 da genişletilmesi
düşünülmekte midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Adıyaman
Çelikhan-Malatya Yeşilyurt arasındaki 25 kilometrelik yolu 2009 yılında
tamamlamayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Kuluncak-Darende
yolunun genişletilmesi çalışmalarını 2009 programına almayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Türk Telekom, Petkim, Tüpraş gibi çok önemli ve
stratejik öneme sahip kurumlarımız özelleştirme adı altında yabancılaştırılmış,
binlerce çalışan işinden olmuştur.
PTT'nin A.Ş
(Anonim Şirket) olması ile ilgili çalışmalar basın yayın organlarında yer
almaktadır.
Sorular:
1 - PTT' nin A.Ş olması ile ilgili çalışmanın amacı nedir? PTT'nin
A.Ş yapılması özelleştirmenin ilk aşaması mıdır?
2 - PTT'nin
özelleştirilmesi düşünülüyor ise, dünyada ekonomik kriz nedeniyle daha önce
özelleştirilmiş bankalar ve diğer kurumlar yeniden kamulaştırılırken
ülkemizdeki kurumların yok pahasına özelleştirilmesi sizce doğru mudur?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı'na
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Gaziantep-Şanlıurfa
E-90 Karayolu'nun Gaziantep-Nizip-Birecik kesimi son aylarda meydana gelen
ölümlü trafik kazaları nedeniyle bölgede "ölüm yolu" olarak
adlandırılmaktadır.
Buna göre,
1) E-90 Karayolu
üzerinde gerçekleşen kazaların oransal olarak ne kadarı yol özelliklerinden
kaynaklanmıştır?
2) Söz konusu yol üzerinde özellikle Nizip-Suruç
bölümünün genişletilerek bölünmüş yol hâline getirme çalışmalarınız var mıdır?
Varsa bu projenin aciliyet bağlamında ne kadarlık bir süre içerisinde tamamlanması planlanmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı'na
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 20/04/2009
Osman
Ertuğrul
Aksaray
Soru:
- Konya-Aksaray
bölünmüş yolunun tamamlanması için 2009 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?
- Söz konusu yol
2009 yılı içerisinde bitirilecek midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı'na
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından
sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 20/04/2009
Osman
Ertuğrul
Aksaray
Soru:
- 2002 Yılı 58. Hükûmet zamanında başlanılan Kulu, Şereflikoçhisar, Aksaray
arasındaki bölünmüş yolun yapımına (Altyapı, Üstyapı ve Sanat yapıları) ve
onarımına işin başlangıcından bugüne kadar yapılan harcama ne kadardır?
- Kulu,
Şereflikoçhisar, Aksaray arasındaki bölünmüş yolun yapım ve onarımını hangi
tarihte bitirmeyi planlıyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı'na
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Ülkemizdeki
turizm yolları ile ilgili Bakanlığınızca yapılan çalışmalar içerisinde olan
Malatya-Nemrut yolu ile ilgili yıllardır hiçbir ödenek konulmamıştır.
Bu açıdan,
1- Malatya-Nemrut
yolu ile ilgili olarak Bakanlığınızca yapılan çalışmalar ne aşamadadır?
2- Ulaştırma
Bakanlığınızca, ödenek temin edilmesi hâlinde, bu yolun kısa sürede
bitirileceği belirtilmesine karşın neden ödenek verilmemektedir?
3- Sizin
tarafınızdan 2008 ve 2009 bütçe çalışmalarında söz verildiği hâlde her nedense
koymadığınız ödenek, 2010 bütçesine konulacak mı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Elâzığ-Ağın
Karayolu Keban Baraj gölü altında kalmış ve ulaşım feribotlarla yapılmaktadır.
2000 yılında köprü inşaatına başlanmış ancak 7 yıldır, hiçbir faaliyet
bulunmamaktadır. Ayrıca, Feribot-Ağın arasındaki
Bu nedenle,
1 – Ağın köprüsü
ile ilgili çalışmalar ne aşamadadır? Bu köprü inşaatına yeniden ne zaman devam
edilecek?
2 – Ağın Feribotu
ve Ağın arasında aşırı virajlı ve çok dar olan yolun
genişletilme çalışmalarına başlanacak mı? Elâzığ Karayolları Bölge Müdürlüğüne bu
konuda gerekli talimat verilecek mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 13/05/2009
Osman
Ertuğrul
Aksaray
Soru:
Aksaray-Ortaköy-Kırşehir arasında bölünmüş yol ihalesi yapılmış mıdır?
Yapılmamış ise söz konusu yol güzergahları için
bölünmüş yol ihalesi yapmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim; saygılarımla.
13.05.2009
Ali
Uzunırmak
Aydın
1- İzmir-Aydın
arası DDY ray değişim ve hızlı tren uyumu altyapı olarak sağlanmıştır.
Aydın-Denizli arası tren ulaşımı da mümkün olmamaktadır. Vatandaşlarımız sadece
otobüs ve minibüsle ulaşımını sağlamakta, dolayısıyla ek bir mali külfet
getirmekte ve pahalıya mal olmaktadır. Altyapıyı ne zaman düzeltmeyi
düşünüyorsunuz?
2- Bu altyapı
düzenlemeleri yapılırken, demiryolu güzergâhında bulunan bazı hemzemin
geçitlerinin kara yolu alt geçitleriyle eş zamanlı olarak yapılması; buna
istinaden 2. bir harcama yapılmadan düzenlenmesinin mümkün olduğunu öngörerek
planlanılması ve yapılması mümkün müdür?
3- Aydın Merkez
İlçe çevre yolu otoyol bağlantısı Aydın’da mitingler ve başka vesilelerle başta
Sn. Başbakan ve Bakanlar tarafından defalarca söz verilmesine rağmen henüz
hiçbir adım atılmadığı; mahalli idareler ve vatandaşlar tarafından üzüntüyle
karşılanmaktadır. Bu problemi çözmek için ne zaman adım atmayı düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından, Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi
uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Hasip Kaplan
Şırnak
Şırnak ili İdil
ilçesi ile Dargeçit ilçesi arasında yapılacak karayolu güzergahı,
ihalesi ve süresi konusunda bazı farklı duyumlar alınmaktadır.
Soru :
1- İdil-Dargeçit
yolu ihaleye verildi mi? Ne zaman yapılacak? Şose mi yoksa asfalt olarak mı
yapılması düşünülmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından,Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci
maddesi uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.06.2009
Hasip Kaplan
Şırnak
Uludere ilçesi
ile Uzungeçit beldesi arasındaki
Sorular:
1- Karayolları
Genel Müdürü ve sayın bakan ile görüşmemizde yolun yapılacağı söylenmişti.
Ancak bugüne kadar yapılamayan yol programa alınmış mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından, Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi
uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.06.2009
Hasip Kaplan
Şırnak
Şırnak-Kasrik-Cizre karayolu güvenlik ve kömür, kum ocakları
nedeniyle en yoğun yollardan birisidir.
Sorular:
1- Asfaltı
bozulan ve dar olan yolun trafik kazalarına yol açması nedeniyle yapılması ne
zaman düşünülmektedir?
2- Kumçatı beldesi içinden geçen yol dar olup "çevre
yolu" yapılması düşünülmekte midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın,
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından,
Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi uyarınca sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.06.2009
Hasip Kaplan
Şırnak
Şırnak ili için
Cizre ilçesi Düzova köyü sınırları içinde Cizre-İdil
arasında yapılacak Havalimanı için 2009 yılı bütçesinde ödenek ayrılmıştı.
Soru:
1- Havalimanı
ihaleye verildi mi? Ne zaman bitirilecek? Suriye Cizre kapısı, Silopi Irak Habur kapısı dikkate alınarak Türkiye-Suriye-Irak üç kapılı
havalimanı yapılması yönünde ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından, Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi
uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.06.2009
Hasip Kaplan
Şırnak
İdil-Cizre kara
yolu, Cizre girişi yokuş aşağı olup, birkaç kez ağır vasıtaların frenin
patlaması sonucu can ve mal kayıplarına yol açan kazalar yaşanmış, ilçe halkı
olayı defalarca protesto etmiştir.
Soru:
1- İdil-Cizre
karayolu Dicle nehri üzerinden Habur kapısına
bağlanması çevre yolu ne zaman yapılacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Tayfur
Süner
Antalya
Antalya'nın Lara semtinde bulunan "Bababurun
Deniz Feneri", Bakanlığınıza bağlı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü
tarafından ihaleye çıkılarak, cafe-restoran olarak
kullanılması amacıyla kiraya verilmiştir.
Soru 1: İhaleye
konu olan ve kiraya verilen alan resmi kurumlara mı aittir? Eğer resmi
kurumlara aitse, bu alanın ticari işletme olarak kiraya verilmesi yasalara
aykırı değil midir?
Soru 2: Bababurun Deniz Feneri'nin bulunduğu alan "1. Derece
Doğal Sit Alanı" mıdır? Öyleyse 1. Derece Doğal Sit Alanları'nın kiraya
verilmesi ne derece hukuka uygundur?
Soru 3: Bu ihale
Antalya'da mı yapılmıştır? Antalya dışında yapıldıysa bunun nedeni nedir?
Yapılan ihaleyi kim kazanmıştır?
Soru 4: Bu
ihalenin iptal edilerek, bu alanın Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne verilmesine
ve bu alanın halka açık kullanılması gerektiği hakkında düşünceleriniz
nelerdir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı
Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Deniz
bilimlerinin önem ve stratejik konumu dolayısı ile milli bütçeden sağlanması
gereken maddi ve manevi kaynağın üniversitelerin deniz bilimleri enstitülerinin
kendi faaliyetlerinden karşılamayla karşı karşıya bırakılmalarının acilen
düzeltilmesi gerekmektedir.
Buna göre;
Bakanlığınızca
mevcut deniz kaynaklarından yararlanmayı sağlamak amacıyla deniz bilimleri
eğitim-öğretim ve araştırmalarının sürdürülebilirliğini teminat altına almak
için neler yapılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Kürşat
Atılgan
Adana
Soru:
12 yıldan beri
taslak halinde olan Hava-İş Yasası Meclis gündeminde olup halen
yasalaşamamıştır. Bu Hava-İş Kanun Taslağı ile ilgili olarak tasarruflarınız
nelerdir? Bu taslağı ne zaman Genel Kurul gündemine getirmeyi ve yasalaştırmayı
düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Turhal-Tokat
arasındaki çift yönlü yol, 7 yıldır çalışma yapılmasına rağmen bir türlü
bitirilememiştir. Trafik yoğunluğu nedeniyle kazalara da sebebiyet vermekte
olan yolun;
1- Bitirilmesi
için ne kadar ödeneğe ihtiyaç vardır?
2- Bahse konu yol
ne zaman bitirilecektir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla
arz ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Ülkemizde
karayolu taşımacılığında kullanılan kamyonet sınıfı araçların toplam taşıma
kapasitesinin
1. Ülkemizde
halen şehir içi nakliyede kullanılan kamyonet grubu araçların sayısı ile 4 ve 6
tekerlekli kamyonetlerin payı nasıldır?
2. 2009 yılında
aşırı yükten dolayı ceza kesilen kamyonet sürücüsü sayısı ne kadardır?
3. Altı
tekerlekli kamyonetlerin, dört tekerli kamyonetlerden ayrı bir grupta
değerlendirilerek kapasite üst sınırının
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla Ulaştırma Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 03.11.2009
Kamer
Genç
Tunceli
Tunceli’de
yapılan Uzunçayır Barajı nedeniyle değiştirilen
Tunceli-Elazığ karayolu güzergahının isabetli
seçilmemesi sonucu bu barajın su tutulmasıyla şehre yakın bir yerde yol önemli
derecede kaymış ve önlem alınmadığı takdirde yolun tamamen kayması da kaçınılmaz
bulunmaktadır.
Bu yolun güzergahının değiştirilmesini düşünüyor musunuz?
Değiştirecekseniz ne zaman değiştireceksiniz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Tokat-Niksar arasındaki yol ne zaman bitirilip hizmete açılacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Tokat ili
ile Ordu ili arasındaki yollar çok bozuktur. Karadeniz’i İç Anadolu’ya
bağlayacak olan bu yollar ne zaman standartlara uygun şekilde yapılacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Erbaa-Taşova arasındaki yol ne zaman bitirilip hizmete girecektir?
BAŞKAN – Soruları
cevaplandırmak üzere Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım.
Sayın Bakanım,
buyurun efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
milletvekillerimizin sözlü soru önergelerini cevaplandırmak için
huzurlarınızdayım, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan,
soruların sayısını dikkate alarak tekrar soruyu okumayacağım, sadece cevapları
vermekle yetineceğim.
İlk soru, Aksaray
Milletvekili Sayın Osman Ertuğrul’un. İlköğretim yatırımları 222 sayılı
İlköğretim ve Eğitim Kanunu gereğince valilikler tarafından oluşturulan İl
İlköğretim Kurumları Yapım Programı çerçevesinde mahallinde valiliklerce
planlanmakta ve gerçekleştirilmektedir. Aksaray Valiliğinden alınan bilgiden Karacaören İlköğretim Okuluna sekiz ek ders yapımının 2008
yılı ek yatırım programına alındığı, inşaatının tamamlanıp eğitime verildiği ve
söz konusu iddianın, dolayısıyla, geçerli olmadığını bilgilerinize arz ederim.
Kastamonu
Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’nun soru
önergesi: Toplam
Kamulaştırma
sınırları içerisinde yer alan mevcut yollar eksen itibarıyla kamulaştırma
koridorunu ortalamaktadır. Arazi yapısı ve yolun geçtiği çevresel şartlar
nedeniyle bölünmüş yol çalışmaları mevcut yolun her iki tarafında genişlemeyi
de zorunlu hâle getirmekte, yapım esnasında mevcut yolun asfalt kaplamasının
bozulmasına da sebep olmaktadır. Üst yapı teşkilinde bölünmüş yolun gerek sağ
gerekse sol taşımalarından biri öncelikle bitirilerek trafiğe verilmekte ve
daha sonra diğer taşıma yolunun çalışmaları devam ettirilmektedir. Bütün bu
çalışmalar esnasında trafik güvenliği, can, mal emniyeti açısından gerekli
işaretlemeler de yapılmaktadır.
Öte yandan,
Kastamonu-İnebolu devlet yolunun 8,1-17,8 kilometreleri arası 2009 yılı sonu
itibarıyla asfalt sathi kaplamalı bölünmüş yol olarak tamamlanmış ve trafiğe
açılmıştır. Kastamonu-Devrekâni arası bölünmüş yolun kalan 1,6 kilometresi de
2010 yılında tamamlanacaktır.
Karaman
Milletvekili Sayın Hasan Çalış’ın sözlü soru
önergesinin cevabını veriyorum: Karayolu Taşıma Kanunu’nu yürürlüğe girmeden
önce mevcut olan düzensizliğin ve haksız rekabet ortamının yolcu yük
taşımacılığında ülke koşullarına uygun bir dengenin sağlanması sektörde
faaliyette bulunanların niteliklerinin yükseltilmesi ile ortadan kaldırılabileceği
düşüncesinden hareketle kara yolu ulaştırma sektörüne ilişkin mevzuat
çalışmaları tamamlanmıştır. Bu bağlamda, 4925
sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’na bağlı olarak ülke ekonomisinin gerektirdiği
şekilde düzenleme yapmak, taşımada düzeni, güvenliği sağlamak amacıyla
Bakanlığımız tarafından taşımacılık faaliyetlerine girişi öngören 11’i yolcu
26’sı eşya taşımacılığı alanında olmak üzere toplam 37 adet yetki belgesi
belirlenmiştir. Bir işletmeci, yapacağı faaliyetinin kapsamına uygun olarak bu 37
adet belgeden birini almak durumundadır. En düşük yetki belgesi ücreti sisteme
yeni girecekler için 1.321 lira, en yükseği de 264.551 liradır. Bu yetki
belgeleri beş yıllık için düzenlenmekte ve beş yıl sonra mevcut ücretin yüzde
15’i ile yeni bir beş yıllık süre ile uzatılmaktadır. Belirlenen yetki belgesi
ücretleri 2004 yılından bugüne kadar uygulanmış ve hâlen yaklaşık 350 bin
işletmeci yetki belgesini almış durumdadır. Bir başka deyişle, sektörün yüzde
98’i bu belge sistemine geçmiş bulunmaktadır. Mevcut işlerini yapanlar
kazanılmış hak olarak bu belgelerden çok indirimli bir şekilde istifade
etmektedir ve bu bahsettiğim belge ücretleri de yeni girecekler için
uygulanmaktadır.
Sürücü
belgeleriyle ilgili yönetmelikle kara yolu taşıma faaliyeti gösteren gerçek ve
tüzel kişiler ve bunlar tarafından istihdam edilen kişilerden mesleki
yeterliliğe sahip olması ayrıca istenmiştir ve bunlara eğitim verecek kurum ve
kuruluşlar da belirlenmiştir.
Ülke çapında 15/1/2010 tarihi itibarıyla 208 adet eğitim merkezinde
mesleki yeterlilik yetki belgesi düzenlenmiştir. Ayrıca kanun çıkmadan önce
sektörde olan müktesep hak olan sürücülere -eğitimlerden ve sınavlardan muaf
tutularak- 18/1/2010 tarihi itibarıyla -bugün
itibarıyla- 2,5 milyonun üzerinde mesleki yeterlilik belgesi verilmiştir.
Mesleki yeterlilik belge ücreti de 2010 için 24 liradır.
Yüce heyetinize,
bilgilerinize saygıyla arz ederim.
Gaziantep
Milletvekili Sayın Hasan Özdemir’in sorusunu cevaplandırıyorum: PTT’yle ilgili
bir sorudur. Gaziantep Başmüdürlüğüne KPSS’den
2008’in dördüncü çeyreğinde yerleştirme sonucuna göre 35 dağıtıcı personel
ataması yapılmış ve göreve başlamışlardır. 25 Aralık 2009 tarihi itibarıyla
Gaziantep Başmüdürlüğünde 176 dağıtıcı personel görev yapmakta olup, bu
personel 389 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye göre sözleşmeli olarak
çalışmaktadır. Ayrıca koli kargo hizmetlerinde 12, motosikletli kargo
hizmetlerinde 6 olmak üzere 18 adet kadro ise hizmet alımı çerçevesinde
yüklenici firmalar tarafından yerine getirilmektedir.
PTT’de çalışan
sözleşmeli personel ücretleri YPK’nın belirlediği
tavan ve taban ücretleri arasında kalmak kaydıyla birinci düzeyden
ödenmektedir. Ayrıca PTT Yönetim Kurulu kararıyla iş gereği çalışma saatleri de
dikkate alınarak bu nitelikte görevler için ikinci ve üçüncü düzey ücret
belirlenmektedir. İkinci düzey ücretler merkez ve şubede çalışanları, üçüncü
düzey ücretler de cumartesi günü de görev yapanları kapsamaktadır.
Adıyaman
Milletvekili Sayın Şevket Köse’nin sorusunu cevaplandırıyorum: Adıyaman-Kâhta
yolunda çalışmalara 2008 Eylülünde başlandı ve 2010 yılı yatırım programında da
devam edilecektir. Şu ana kadar Adıyaman Havaalanı yol ayrımı 19 kilometrelik
kesimi ile havaalanı yol arası 1,2 kilometrelik bağlantı kısmında çalışmalar
devam etmektedir. Havaalanı ayrımından Kâhta’ya kadar 12 kilometrelik kesimde
yolun tek taraflı trafiğe açılışı sağlanmıştır, diğer kesimde de çalışmalar
sürdürülmektedir. Yolun tamamı, yani Adıyaman-Kâhta’ya toplam 19 artı 12, demek
ki 31 kilometrelik yolun tamamı bitirilmiş olacaktır.
Bilgilerinize arz
ederim.
Malatya
Milletvekili Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun
sorusu: Arapkir-Divriği yolu. Arapkir-Divriği yolu toplam
Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun sorusu:
Hekimhan-Kuluncak yolu.
Mevlüt Aslanoğlu’nun diğer bir sorusu: Arapgir-Arguvan yolu. Arapgir-Arguvan
ilçeleri arasında iki tane ulaşım yolu vardır. 76 kilometrelik devlet yolu yani
Arapgir-Arguvan üzerinden biraz uzunca bir yol. Diğer
bir yol da 64 kilometrelik il yoludur. Bu yol Yoncalı’dan
Arapgir’e uzanan yoldur. Kısa olan 64 kilometrelik
yolun, 2009 yılında, sathi kaplama asfaltları tamamen yenilenmiştir. Kara yolu
ağına alınmasıyla ilgili yeni bir güzergâh talebi vardır. Bunun ön çalışmaları
yapılmış, şu an için güzergâh değişikliğiyle ilgili bir planlama yapılması
uygun görülmemiştir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun bir başka
sorusu, Çelikhan-Malatya-Yeşilyurt yolu. Karayolları Elâzığ Müdürlüğü
denetiminde yapım çalışmaları devam eden Adıyaman-Çelikhan-Yeşilyurt-Malatya
arası toplam 111 kilometredir ve proje üç kısım hâlinde ihale edilmiştir,
yapımı devam etmektedir.
Adıyaman-Çelikhan
arası
Bilgilerinize arz
ederim.
Malatya
Milletvekili Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun
bir başka sorusu: Toplam
Bilgilerinize arz
ederim.
Manisa
Milletvekili Sayın Mustafa Enöz’ün PTT ile ilgili
sorusu: Posta hizmetlerinin sürdürülebilen, uygulanabilen, millî güvenlik ve
ülke ihtiyaçlarını karışlayan, kalkınmayı destekleyen, uluslararası
yükümlülükleri yerine getiren hizmetler olarak kesintisiz şekilde devam
ettirilmesi icap etmektedir. Bu nedenle hizmet kalitesinin iyileştirilmesi,
modernizasyonların sağlanması ile posta sektörünün ve evrensel posta
hizmetlerinin sınır ve faaliyetlerinin belirlenmesi önem arz etmektedir.
Sektörün bu yükümlülükleri yerine getirebilmesi için bir yasal düzenlemeye
ihtiyacı vardır. Bu bakımdan sektörde düzenlemeleri yapacak bağımsız kurul
oluşturulması ve mevcut kargo koli şirketlerinin fiilî durumunun mevzuatla
yasal altyapıya kavuşturulması ve sektördeki serbestleşmenin gerçekleştirilmesi
için PTT Kanunu’nun yenilenmesi bir ihtiyaçtır ve bu konudaki yenilemeyi de
yakın zamanda yüce Meclisin gündemine getireceğiz.
AŞ olmasındaki
amaç da serbest piyasa şartlarında çalışan bir işletme hüviyetine kavuşturmak,
üstün kalite, ticari esaslara göre çalışmayı sağlamak, dolayısıyla piyasadaki
rakipleriyle rekabet edecek şartları oluşturmak. Bu nedenle de AŞ olması
öngörülmektedir.
Gaziantep
Milletvekili Sayın Hasan Özdemir’in sorusu: Yollarımız üzerinde meydana gelen
trafik kazalarına ait istatistiki bilgiler 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu’na göre Emniyet Genel Müdürlüğünün görev ve
yetkisinde bulunmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğünden alınan verilere göre,
Türkiye genelinde 2003-2008 yıllarında trafik kazalarındaki yol kusurlarına
baktığımızda, 2003’te on binde 84, adet olarak 473 iken, 2008’de on binde 17’ye
yani 181 adede düşmüştür. Görüldüğü gibi, yol kusurundan kaynaklanan kazalarda
önemli ölçüde iyileşme sağlanmıştır.
2003-2008 yılları
arasında motorlu araç sayısının yüzde 45 arttığını dikkate alırsak kazalarda
ölen vatandaşlarımızın sayısı aynı kalmıştır. Bu da bölünmüş yolların,
kazaların -ölümlü kazaların- azalması için önemli altyapı projeleri olduğunu
ortaya koymuştur. Rakamları vermek gerekirse, araç sayısı 9,5 milyondan 13,8
milyona artmış, kaza sayısı 422.272’den 408.272’ye -yüzde 4 azalmış- can kaybı
ise 2.811’den 2.940’a gelmiştir.
Öte yandan,
Gaziantep-Nizip dokuzuncu bölge hududu yolu, bölünmüş yol programında yer
almamaktadır. Ancak Nizip geçişinde 5 kilometrelik bölünmüş yol geçişi
mevcuttur. Bu kesimde otoyol bağlantısı ve trafik emniyeti için kavşak
düzenleme çalışmaları 2010’da yapılacaktır.
Diğer bir soru,
Aksaray Milletvekili Sayın Osman Ertuğrul’un sorusu: Toplam uzunluğu
Konya ilinin
çevre il ve ilçeleriyle olan bölünmüş yol bağlantıları: Toplam
Aksaray
Milletvekili Sayın Osman Ertuğrul’un bir başka sorusu: Kulu-Şereflikoçhisar
kesimini de kapsayan
Malatya
Milletvekili Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun
bir başka sorusu: Malatya-Elâzığ bölünmüş yol ayrımından itibaren Tepehan’a kadar 57 kilometrelik kesim kara yolları ağında
bulunmaktadır. Bunun ilk 32 kilometrelik kısmı tamamlanmıştır, kalan 25
kilometrenin 7 kilometresinde hâlen çalışma devam etmektedir. Tepehan ayrımından Tepehan’a
kadar 18 kilometrelik kesiminde de 2010 yılında çalışmalar başlayacak. Tepehan’dan sonra Narince-Gerger yol ayrımına kadarki 37
kilometrelik kısmın 27 kilometresi Valilik İl Özel İdaresi tarafından
yapılıyor, kalan 10 kilometrelik kısım da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından
yapılacaktır. Bilgilerinize arz ederim.
Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun bir başka sorusu:
Ağın Köprüsü’nün altyapısı tamamlanmıştır, üstyapı proje çalışmaları
sürmektedir. Maalesef, tabii köprünün projelendirilmesinde yapılan hatalardan
dolayı işin daha yarısı bitmeden keşfi bitmiş ve keşif artışlarına rağmen bir
türlü proje tamamlanmamıştır. Tasfiye edilen projeyle üstyapının ihalesi
yeniden yapılıyor. Bu şekilde de köprünün yapımını gerçekleştireceğiz.
Feribot-Ağın arasındaki yolda da köprü yapımına paralel olarak çalışmalar
yapılacaktır.
Aksaray
Milletvekili Sayın Osman Ertuğrul’un sorusu: Aksaray-Ortaköy-Kırşehir yolu
toplam
Bilgilerinize arz
edilir.
Aydın
Milletvekili Sayın Ali Uzunırmak’ın sorusu: Devlet
Demiryolları İşletmesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan İzmir
Banliyö İşletmeciliği Protokolü çerçevesinde tren trafiğine kapatılan Basmane-Alsancak-Gaziemir-Cumaovası hat kesimi 16/3/2009
tarihinden itibaren tekrar trafiğe açılmıştır. Yeni alınan tren setleriyle
Aydın-Basmane arasında 17/3/2009
tarihinde karşılıklı dört sefer yapılmaya başlanmış olup tren kapasiteleri 134
kişiliktir. Diğer taraftan, Alsancak-Eğirdir hattında
2008 yılı içerisinde
Ayrıca, aynı hat
üzerinde bulunan Aydın-Denizli arasında 2009 yılında
Aydın-Denizli hat
kesiminde planlanan yol yenileme çalışmaları da tamamlanarak dizel setlerin
işletilmesine müsait hâle gelmesiyle birlikte İzmir-Denizli arasında da yeni
trenler sefere başlayacaktır.
Diğer yandan, DLH
İnşaat Genel Müdürlüğü 2009 Yılı Yatırım Programı muhtelif fizibilite etüt ve
projeler kapsamında İstanbul-Antalya, Eskişehir-Antalya, Dinar-Aydın demir yolu
rehabilitasyonu ile etüt proje mühendislik hizmetleri
bünyesinde Dinar-Denizli-Aydın demir yolu hattının rehabilitasyonu için hattın
fizibilite etüdü, avan proje çalışmaları 2007’de
başlamış olup 2010 yılı Mayıs ayında projeler bitmiş olacaktır. Hattın, proje
tamamlanmasından sonra uygulama projelerinin yapımına başlanacaktır.
Ayrıca,
Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü sorumluluğundaki yollarda yeni yol yapılırken
hemzemin demir yolu geçişlerinin farklı seviyeli kavşak olarak düzenlenmesi de
planlanmıştır. Mevcut hemzemin demir yolu geçişlerinde otomatik bariyer
uygulaması başlatılmıştır.
Bilgilerinize arz
ederim.
Şırnak
Milletvekili Sayın Hasip Kaplan’ın sorusu: Toplam
uzunluğu
Sayın Hasip Kaplan’ın bir başka sorusu: Toplam uzunluğu
Sayın Hasip Kaplan’ın bir başka sorusu: Şırnak-Cizre yolu.
Şırnak-Cizre yolu
Şırnak
Milletvekili Sayın Hasip Kaplan’ın sorusu Şırnak
Havaalanı’yla ilgili. Şırnak Havaalanı altyapı proje bedeli yaklaşık 48,5
trilyon, üstyapı bedeli 21,56 trilyondur. Toplam 70 trilyonun üzerinde proje
bedeli ve 2009 yatırım programına alınmış bir havaalanıdır. Altyapı ihalesi
9/9/2009’da, yani eylül 9’da ihale edilmiş ve gerekli
değerlendirme sonucu kazanan firma belirlenmiş ve projenin 2012 yılında
tamamlanması öngörülmektedir; altyapısıyla üstyapısıyla Şırnak Havaalanı
bitirilmiş olacaktır.
Bilgilerinize
sunulur.
Şırnak
Milletvekili Sayın Hasip Kaplan’ın sorusu: İdil-Cizre
kara yolu. İdil-Cizre kara yolunun Cizre girişindeki yola alternatif çevre yolu
ihalesi yapılmış, sonuçlandırılmış olup yapım çalışmalarına da başlanmıştır.
2010 yılı, yani bu yıl içerisinde bitirilmesi öngörülmektedir.
Antalya
Milletvekili Sayın Tayfur Süner’in sorusu: Bababurun Feneri’nin mülkiyeti Kıyı Emniyeti Genel
Müdürlüğüne aittir. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Bakanlar Kurulu kararıyla KİT
hâline getirilmiş olup sermaye ve diğer mali kaynaklarını verimlilik ilkelerine
bağlı olarak kullanmakla yükümlü bir kuruluştur. Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Hakkında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de “Diğer Haklar” başlıklı 61’inci
maddeye göre, söz konusu fener, Genel Müdürlüğün Taşınmaz Kiraya Verme
İşlemleri Genel Hizmet Yönetmeliği ve diğer mevzuatlar çerçevesinde yetki
alınmak suretiyle kiraya verilmesi planlanmış. Bababurun
Deniz Feneri’nin müştemilatı ve arsasının kiralanması, Yönetmelik’in
devamındaki maddelerine uygun olarak ihalesi gerçekleştirilmiş.
Kanun Hükmünde Kararname
ve Yönetmelik, gayrimenkullerin ticari işletme kullanım amaçlarında kiraya
verilmesini engelleyen bir düzenleme olmadığına amirdir. Bu nedenle verimlilik
esasına göre faaliyette bulunan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün söz konusu
kiraya verme işlemi hem kuruluş kanununa hem de ikincil düzenlemelere uygun
gerçekleşmiştir.
Bababurun Feneri ve arsası Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Bölge Kurulu kararıyla belirlenen Lara 1. derece
doğal sit alanında yer almaktadır.
Kıyı Emniyeti
Genel Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığının fener müştemilatı ve arsasının
kiralanmasına ilişkin izin talebi, Kültür Bakanlığının Müzeler Genel Müdürlüğü
ile yapılacak fiziki uygulamalar öncesi Koruma Bölge Kurulundan izin alınması,
kira sözleşmesine madde eklenmesi koşuluyla kiralanmasına uygun olduğuna dair
görüş verilmiştir. Bakanlığın verilen bu koşullu izni çerçevesinde, Bakanlığın
öngördüğü kira sözleşmesi ve ihale dokümanında bu hususlar yer almış.
Dolayısıyla, yapılan ihale işleminde mevzuata aykırı herhangi bir işlem söz
konusu olmamıştır.
Bababurun Deniz Feneri müştemilatı ve arsasının kiraya verilme ihalesi
Antalya’da değil Genel Müdürlük merkezinde yapılmış, 15/5/2009’da
gerçekleşmiş; fener ve müştemilatı ve arsasının kiraya verilmesi ihalesine iki müracaat
olmuş, ihale kapalı zarfla verilen en yüksek teklif üzerinden açık arttırma
yoluyla gerçekleşmiş, ihaleyi Zeynep Yıldız isimli gerçek bir kişi kazanmıştır.
İhalenin iptalini gerektirecek kamu ihale mevzuatına aykırı herhangi bir durum
ya da fiil söz konusu olmayıp ihaleyi kazanan kişiyle akdedilen sözleşme
hükümleri geçerlidir. Bu nedenle, taşınmazın sözleşmesinin sona ermesinden
evvel Antalya Büyükşehir Belediyesine kiralanması hukuken söz konusu değildir.
Bilgilerinize arz
edilir.
Bu fenerler
tabii, yıllarca, asırlarca denizcilere yol gösterdikten sonra artık turizme,
kültüre katkı amacıyla çeşitli şekillerde yurt çapında değerlendirilmektedir.
Bu proje de onlardan bir tanesidir.
Manisa
Milletvekilimiz Sayın Mustafa Enöz’ün sorusunu
cevaplandırıyorum: Üniversitelerimizin, yabancı üniversitelerin, enstitülerin
ve diğer kurum ve kuruluşların müstakil ya da ortaklaşa yürüttükleri deniz
kaynaklarıyla alakalı bilimsel çalışmalarda Bakanlığımız bağlı kuruluşu
Denizcilik Müsteşarlığının mevzuatı çerçevesinde gerekli her türlü destek ve
izinler verilerek katkı sağlanmaktadır ancak Denizcilik Müsteşarlığı
bütçesinden üniversitelerimizin deniz bilimleriyle ilgili eğitim, öğretimini
sürdüren kurumlara doğrudan kaynak aktarılması mümkün gözükmemektedir.
Diğer yandan, 21/6/1996 tarihli 22673 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren Uluslararası Denizcilik Forumları Koordinasyon Komisyon
Yönetmeliği gereğince denizcilik ve deniz taşımacılığının teknik, ekonomik,
hukuki boyutlarına ilişkin uluslararası kuruluşlar tarafından sürdürülen
çalışmaların yakından ve devamlı olarak izlenerek gelişme ve/veya
değişikliklerin zamanında denizcilik sektörüne yansıtılabilmesini, bilgi
akışını sağlamak suretiyle bir veri tabanı oluşturulmasını, uluslararası
platformlarda ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunmasını temin amacıyla
Uluslararası Denizcilik Forumları Koordinasyon Komisyonu da oluşturulmuştur. Bu Komisyon son olağan toplantısını da Denizcilik Müsteşarlığında
geniş katılımlı olarak eylül ayında gerçekleştirmiş; toplantıda bilimsel
araştırma gemileri çalıştayının düzenlenmesi,
bilimsel araştırma gemisi işletme modelinin oluşturulması ve oşinografik araştırmalara ilişkin çalıştay
düzenlenmesi, denizcilikle ilgili diğer birçok alanlardaki faaliyetlerin yerine
getirilmesi konusunda karar almış olup kararların uygulamaya aktarılmasına
yönelik çalışmalar Müsteşarlık bünyesinde devam etmektedir.
Adana
Milletvekili Sayın Kürşat Atılgan’ın sorusu hava iş kanunuyla ilgili. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan, Bakanlığımızca da uygun görüş
bildirilen hava iş kanunu taslağı, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel
Müdürlüğünce 17/4/2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına gönderilmiştir. Söz konusu tasarı hâlen Türkiye Büyük Millet
Meclisi Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu gündemindedir.
Bilgilerinize arz
ederim.
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun sorusu: Turhal-Tokat yolu 45 kilometrelik
bir yoldur. Yolun yapımıyla ilgili çalışma 2008 yılında tamamlanmış ve trafiğe
açılmıştır. 2009 yılında ise yolun üstyapısının sıcak asfalt kaplamaya
dönüştürülmesi için çalışma yapılmış olup 18 kilometrelik kısmı sıcak karışımlı
olarak tamamlanmıştır; kalan 27 kilometrelik kısmın sıcak asfaltlı olarak
bitirilmesi 2010 yılında programlanmıştır.
Bilgilerinize arz
ederim.
Yolun bundan
sonraki kısmının bitirilmesi için de 16 milyon ödeneğe ihtiyaç vardır. Ama, 2010’da da sıcak asfalt tamamlaması tamamlanacaktır.
Ülkemizde
kullanılan kamyonet sınıfı araçların tekerlek sayılarına göre ayrımına ilişkin
Bakanlığımızda bir veri bulunmamaktadır. Bakanlığımızın taşra teşkilatı ile
Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığına bağlı trafik ekiplerinin
yaptığı denetimler neticesinde 1 Ocak-31 Aralık 2009 tarihleri arasında 3
milyon 947 bin 115 adet araç denetlenmiş olup bunlardan 42.379 araç hakkında
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerince fazla yüklemeden dolayı
cezai işlem uygulanmış. Bakanlığımızda araç sınıflarına göre ayrıca bir tasnif,
ayrım bulunmamaktadır.
Araç imalatına
ilişkin onaylar, uygunluk belgeleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı
kuruluşlarca verilmekte olup araçların tescili ise İçişleri Bakanlığına bağlı
Emniyet Genel Müdürlüğünce yapılmaktadır. Bakanlığımız, araçların fennî
muayenesinden, ağırlık ve boyut kontrolünden ve sürücülerin yeterliliklerinin
lisanslandırılmasından sorumlu olarak görev yapmaktadır.
Bilgilerinize
sunulur.
Sayın Kamer
Genç’in sorusu: Yapım çalışmaları devam eden Uzunçayır
Baraj Varyantı devlet yolu, zeminin boşluklu olması nedeniyle platformda oturma
meydana gelmiş; gerekli iyileştirme çalışmaları tamamlanarak, güvenli trafik
sağlayacak şekilde yol hizmete açılmıştır.
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun sorusu: Tokat ilini Ordu iline bağlayan
Ünye-Niksar-Tokat yolu toplam
Tokat-Niksar
kısmı ise
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun bir başka sorusu var, Erbaa-Taşova yolu:
Erbaa-Taşova yolu
Evet, teşekkür
ediyorum Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Bakanım.
Arkadaşlarımızın
sizin verdiğiniz cevaplarla ilgili olarak kısa söz talepleri vardır, onları
yerine getireceğim.
Sayın Aslanoğlu...
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Bakan, Arapgir-Divriği
yolunda 2010 yılı sözünüzü aldık. 2010 yılında bitmezse “Bu yol bitmedi.”
derim, burada da biliyorsunuz kıyamet koparırım. Takdirinize sunuyorum.
Teşekkür ediyorum şimdiden.
Yine
“Çelikhan-Yeşilyurt yolu 2011 sonunda bitecek” dediniz. Onu da bir taahhüt
olarak aldık. Diliyorum ki o tarihe biter.
Yalnız, üç yerde
sizi yanıltıyorlar bağışlarsanız: Kuluncak-Darende yolunun genişletme çalışması
ve Hekimhan-Kuluncak yolunun… Çok basit bir çalışma yapıldı yani esas virajlar duruyor. Bir kez daha, bu konuda sizi
yanıltıyorlar, dikkatinizi çekerim. Yani yol bitmedi, genişletme olmadı.
Yine, Arapgir-Arguvan yolunda ise Yoncalı diye bir yol, o çok
tali bir yol. Esas 35 kilometrelik başka bir yol olmasına rağmen sizi yine
yanıltıyorlar. 35 kilometrelik
bir ara yol vardır, bu iki ilçeyi birbirine bağlayan yoldur, bu yolu biz
istiyoruz. Ben size 1 kez daha bilgi takdim edeceğim.
Yine, ayrıca
Malatya-Nemrut yolu konusunda ise “2010 sonu önemli kısmı bitecek.” dediniz;
bekliyoruz, bekleyeceğiz, 2010 yılı için -özellikle Tepehan’a
kadar- bekleyeceğiz. Şimdiden teşekkür ediyorum ama bitmezse… Sekiz yıldır
bitmedi, diliyorum 2010’da biter. Takdirinize sunuyorum.
Yine, Ağın
Köprüsü de yıllardır ihmal edilen bir köprü. Yine, “Başlayacak.” dediniz,
başlamasını bekliyoruz.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Aslanoğlu.
Sayın Köse…
ŞEVKET KÖSE
(Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, şehir
merkezi ile havaalanı arasındaki protokol yolunun Adıyaman için, Adıyaman’daki
Nemrut Dağı’nın turizmi için çok önemli olduğunu herhâlde biliyorsunuz. Ben bu
konudaki düşüncelerimi müteaddit defalar size aktardım ama her seferinde, ne
yazık ki iki yıldır, sürekli, hep “Bitecek, bitecek.” diyorsunuz. Ülkemiz ve
Adıyaman’ın iç ve dış turizmi için, Adıyaman-Kâhta ve Adıyaman Havaalanı
arasındaki protokol yolunun bir an önce bitmesi gerekir. Üzülerek söylemek
istiyorum: Dün akşam havaalanına giderken -1 kilometrelik yolun ne kadar bozuk
olduğunu inanın anlatmakta zorlanıyorum- beni götüren arabanın tekeri patladı.
Bunu da burada söylemek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Köse.
Sayın Süner…
TAYFUR SÜNER
(Antalya) – Sayın Başkanım, Sayın Bakanıma ricalarım var.
Bababurun Feneri’yle ilgili maalesef ihaleyi kazanan firma işletme ruhsatı
alamamaktadır. Eğer ihaleyi iptal ederseniz burası denizcilik üzerine bir müze
olabilir, turistik eşya satılan bir müessese olabilir veya tarihî dokusunu
bozmadan başka bir işletmeye verilebilir ama bu hâliyle, müştemilat yaparak
içkili lokanta olarak buranın devam etmesi mümkün değil, işletme ruhsatı
alamıyor. İlginizi rica ediyorum. İhaleyi iptal ederseniz o tarihî fener olduğu
gibi kalır; denizcilik üzerine bir müze olabilir.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Süner.
Sayın Doğru…
REŞAT DOĞRU
(Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Tokat ili yollar
konusunda çok büyük sıkıntı içerisindedir. Tokat merkez çevre yolu yıllardan
beri bir türlü bitirilememiştir. Bundan dolayı da trafik, şehir merkezinde
neredeyse tıkanma durumuna gelmiştir.
Ayrıca,
Tokat-Turhal-Niksar-Çamlıbel yolları üzerinde de her zaman “Çalışma yapılıyor.”
deniliyor ama bir türlü burası da bitirilemiyor. Bunu da öğrenmek istiyoruz.
Ayrıca, Niksar-Akkuş-Ordu
arasındaki yol da Canik yöresi insanları için gündem
oluşturan en önemli yolların başında gelmektedir. Özellikle Ordu tarafı
bitirilmiş olmasına rağmen, Tokat tarafında çok ciddi çalışma yoktur. Proje
aşamasında olduğunu söylediniz. Bu proje bir türlü bitirilememiştir, inşallah
bitirilir diye düşünüyoruz.
Ayrıca,
Erbaa-Taşova arasındaki yolda da bir çalışma uzun zamandan beri vardı. Söylemiş
olduğunuz sözler doğrultusunda “Önümüzdeki zaman içerisinde bitirilecek.”
dediniz, bundan dolayı teşekkürlerimi arz ediyorum.
Sağ olun efendim.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Doğru.
Sayın Çalış…
HASAN ÇALIŞ
(Karaman) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, bu
SRC uygulaması, gerçekten yolcu ve yük taşımacılığıyla uğraşan muhataplarını
mutlu etmemiştir; büyük cezalar yazılmaktadır. Benim seçim
bölgem Karaman’da da merkeze ulaşmak için yolcularımız ya Konya il
hudutlarından 100 kilometrenin üzerinde girerek kendi il hudutlarına girmek
durumunda ya da Mersin il hudutlarından 80 kilometrelik yolculuktan sonra
girmekte ya da Mersin veya Antalya hudutlarında yolculuk yapmak zorundadır
-konum gereği, Torosların kendi konumu gereği- ve
gerçekten esnafımız mağdur olmaktadır. Türkiye genelindeki bu
mağduriyeti göz önüne alarak yasanın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine
inanıyorum. Bu konuda ilginizi bütün esnaf adına bekliyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Çalış.
Sayın Enöz…
MUSTAFA ENÖZ
(Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
İki sorum olmuştu
Sayın Bakanımıza. Deniz bilimlerinin eğitim ve araştırmalarının
sürdürülebilmesi için gerekli desteklerin verilmesi amacıyla verdiğim soru
önergemin cevabını aldım.
Bir diğeri olan,
PTT’yle ilgili, posta hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülebilmesi,
daha etkin ve verimli bir şekilde bu hizmetlerin halka sunulmasında PTT’nin şu
andaki işleyişinde bir eksiklik görülmekte midir? Ayrıca özelleştirilecek
bölümler öncelikli olarak hangileridir? Mesela kargo hizmetleri mi öncelikle
özelleştirilecektir?
Bir de
öngördüğünüz tasarıda neler vardır? Bu konularda açıklamalar olmadı. Bu gerekli
bilgileri konuşmada bulamadım Sayın Bakandan. Bu konularla ilgili bilgi
verebilirse memnun olurum.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Enöz.
Sayın Serdaroğlu…
MEHMET SERDAROĞLU
(Kastamonu) – Teşekkür ederim.
Bölünmüş yollar,
2000 yılında Milliyetçi Hareket Partisi tarafından Bayındırlık Bakanlığınca
başlatılmıştır.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Sayın Genç…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan,
sorularına cevap verirken sorusuna cevap verdiği milletvekilinin hangi ilin
milletvekili olduğunu söyledi fakat benim ilimi, Tunceli Milletvekili olduğumu
söylemedi. Herhâlde beni Türkiye milletvekili gibi kabul ediyor Sayın Bakan,
teşekkür ederim.
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Türkiye biliyor seni.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Şimdi, bizim bu Elâzığ’
İkincisi: Sayın
Bakandan öğrenmek istiyorum, zaten kendi ilinin de komşusu: Pülümür’le Erzincan
arasındaki o Mutu Deresi’ndeki o Pülümür yolunun tamamı ne zaman yapılacak? Çok
küçük bir alan kalmıştır, Sayın Bakan, onu en kısa zamanda tamamlarsanız…
Bir de
Pülümür-Tunceli arasındaki o yolu genişletmeyi düşünüyor musunuz? O çığ
tünelleri yeniden ilave ediliyor ama hep dar yola göre yapılıyor, o konuda yeni
bir proje yapılsaydı daha isabetli olmaz mıydı?
Saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Genç.
Sayın Özdemir…
HASAN ÖZDEMİR
(Gaziantep) – Sayın Başkanım, Sayın Bakana soruyorum: Şimdi, bu,
Gaziantep-Şanlıurfa E-90 Kara Yolu -bilhassa soruda da belirttiğim gibi-
Gaziantep-Nizip-Birecik kesiminde gerçekten son zamanlarda yine hız kesmeden bu
ölümlü ve yaralamalı trafik kazaları devam ediyor. Bu konunun üzerinde
hassasiyetle durulması gerekiyor. Yani, sadece Karayolları değil, aynı zamanda
trafik denetiminin de hızlanması gerekiyor. Bu yol, Gaziantep’ten Habur’a kadar bölgenin son derece önemli bir yolu.
İkincisi de:
Nizip-Suruç bölümünde de gerçekten kazalar var. Buranın bölünmüş yol hâline bir
an evvel gelmesinde yarar vardır diye değerlendiriyorum.
Teşekkür ederim
efendim.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Sayın Bakanım,
ilave bir açıklama yapacak mısınız efendim bu konularla ilgili?
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Eğer vaktimiz varsa bir iki açıklama yapacağım.
BAŞKAN – Açıklama
yapmak istiyorsanız kürsüye buyurun.
Buyurun efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sorularla
ilgili…
Sayın Enöz’ün PTT’yle ilgili sorusunu cevaplandırmıştım ama
herhâlde tam açık olarak ifade edemedik veya anlaşılmadı. O konuda, PTT Kuruluş
Kanunu’yla ilgili yeni bir yasa çalışmamız var. Bu tamamlandı, yakında Meclise
gönderilecek.
Bu kanunun amacı;
bir, PTT’de… Eskiden PTT vardı, koli kargo şirketleri yoktu dolayısıyla tekel
vardı ama filen şu anda tekel yok. Tekel olmadığı gibi, sektörde, birtakım mevzuat
boşluklarından yararlanarak haksız rekabet yapan onlarca kuruluş var. Bunlara
ait bir yasal altyapıyı oluşturmak, devletin tek başına hizmet verdiği bir alan
olmaktan çıkınca sektörde düzenleyici, denetleyici, kural koyan bir bağımsız
kurula da ihtiyaç var. Bu yasada, taslakta bu da var.
Bir başka şey de
PTT’nin AŞ’ye dönüştürülmesi ve özel kanunla daha esnek çalışma şartlarına
kavuşturulması öngörülüyor; böylece, rakipleriyle rekabet etmesini sağlamak…
PTT, esasında,
2003 yılına göre yani beş altı yıl öncesine göre çok önemli derecede iyileşme
gerçekleştirmiştir. Türkiye'nin her yerinden, 4 bin noktasından on-line hizmet yapabilir hâle gelmiştir. PTT Bank ile bugün
130 farklı işlemi 116 kurumla gerçekleştirmektedir.
Bunun yanı sıra,
PTT’nin cirosu 2 katrilyonu aşmıştır, kârı 400 trilyona ulaşmıştır. Dolayısıyla
PTT, büyük başarıları bu yapısına rağmen gerçekleştirmiştir. Amacımız, önünü
daha da açmak, daha büyük bir hizmet alanına kavuşmasını sağlamaktır.
Bu anlamda,
PTT’de bir ayda, 2003 yılında yapılan işlem sayısı 2,5 milyondu, şu anda 27
milyon işlem yapılıyor. Yani PTT’deki gelişmenin… Vatandaşın, neredeyse nüfusun
üçte 1’ine yakını, daha fazlası her ay PTT şubelerine geliyor, oradan bir
işlemini yapıyor.
Sayın Serdaroğlu, “Bölünmüş yollar bizim…” Bölünmüş yolları
bölüşemeyecek hâlimiz yok. Geçmişte de şimdi de bölünmüş yolları yapanların,
emek verenlerin hepsinden Allah razı olsun. Dün de yapılan bellidir, bugün de
yapılan bellidir. Onun için bunun takdirini vatandaşlarımıza bırakıyorum.
Burada bu bölünmüş yol üzerinden siyaset yapmanın hiçbir gereği yoktur.
Hizmette siyaset olmaz. Onun için bu konuda daha fazla bir şey söylemeye lüzum
yok.
Sayın Kamer Genç,
kusura bakmayın, isminizi söyledik ama bölgenizi söylemedik çünkü sizi Türkiye
tanıyor, belki dünya da tanıyor. Dolayısıyla, fazla bir kayıp yok burada.
Şimdi,
Pülümür-Erzincan yol ayrımı, Pülümür-Tunceli yolu önemli bir yol, bir o kadar
da zor bir yol, biliyorsunuz. Pülümür’e olan kısmı bu sene tamamlayacağız ama
Pülümür-Tunceli tarafında da işimizin kolay olmadığını biliyorsunuz, bu konuda
da çalışmalarımız yapılacak. Amacımız Tunceli’yi Erzincan’a -daha yüksek
standartta bir yol altyapısıyla- bağlamaktır, komşuluk da bunu gerektiriyor,
onu da yapacağız.
Sayın Özdemir’in
söylediği konu önemli. Biliyorsunuz biz bu yolun tamamını otoyol hâline
getirdik, hatta Gaziantep’ten sonra da Habur’a kadar
da tamamını bölünmüş yol hâline getirdik, şu anda onun üstyapı çalışmaları
devam ediyor. Orada bir katılım yolunun ana yolla bağlantısında bir sorun var,
bu konuda daha önce de sizin uyarılarınız olmuştu, arkadaşlarımız bir çalışma
yapıyorlar.
Burada şunu
hatırlatmakta yarar var vatandaşlarımıza: Yollar güzelleşti diye kuralları göz
ardı etmeyelim, kurallara uyalım çünkü yolların kralı olmaz, kuralı olur.
Emniyet için, sevdiklerinize kazasız belasız ulaşmak için, lütfen,
vatandaşlarımızdan, sürücülerden özellikle istirham ediyorum, yolun
güzelliğine, iyiliğine aldanıp gaza ölçüsüz basmayın; geç olsun, güç olmasın. Biraz
gecikebilirsiniz ama mutlu olarak evinize, sevdiklerinize ulaşırsınız diyorum.
Bütün
milletvekillerimize katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Yüce heyetinize
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.
Evet, Sayın
Vural’ın kısa bir söz talebi var yerinden, onu yerine getireceğim.
Buyurun Sayın
Vural.
IV.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
6.-
İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım’ın ifade ettiği gibi, Gazipaşa Havaalanı’nın yapımını tekrar kamu
yatırım programına almalarının söz konusu olmadığına ilişkin açıklaması
OKTAY VURAL
(İzmir) – Teşekkür ederim.
Sayın Bakan,
Antalya Milletvekilimiz Hüseyin Yıldız’ın Gazipaşa Havaalanı’yla ilgili gündem
dışı konuşmasına cevap verirken 2001 yılında programdan çıkarılan projeyi
tekrar programa aldıklarını ifade ettiler. Zannederim kamu yatırım programına
alınma gibi bir husus söz konusu değil çünkü 2001 yılında 98/030.310’la yer
alan bu yatırım 2002 yılında kamu yatırım programında yer almadı, ondan sonraki
yıllarda da kamu yatırım programında yer almadı. Zannederim sizin dediğiniz,
bunun işletilmesi için hususları gözden geçirdik. Bu kamu yatırım programıyla
ilgili bir husus değildir. O bakımdan, yani tekrar kamu yatırımı olarak
programa alınmamış olduğunu herhâlde kendileri de ifade edecektir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Vural.
Sayın Bakan kısa
bir izahat yapacaklar.
Buyurun Sayın
Bakanım.
7.-
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın beyanı üzerine, Gazipaşa’da toplu projeler arasında
eksik işlerin tamamlanması olarak bir yatırım yapıldığına ilişkin açıklaması
ULAŞTIRMA BAKANI
BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Evet, bu proje, doğru, 2001 yılında alınan kararla
2002 yılında kamu yatırım programından çıkarılmıştır. Ondan sonraki bizim
yaptığımız “müteferrik ve muhtelif işler” kapsamında toplu projeler arasında
eksik işlerin tamamlanması olarak gerçekleştirilmiş, sonra da işletmenin
kiralama yoluyla yapılması için ihale edilmişti. Dolayısıyla bir yatırım
yapılmıştır. Bunlar büyük boyutlu yatırımlar olmadığı için ayrıca bir proje
numarasıyla DPT’ye teklif edilmemiştir, toplu projeler içerisinde
gerçekleştirilmiştir.
Bu ilave bilgiyi
verme durumundayım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın
Bakanım, teşekkür ediyorum sizlere de.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, sorular cevaplandırılmıştır. Sayın Bakana da
teşekkür ediyoruz.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 18.33
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 18.47
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşiminin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
Gündemin “Seçim”
kısmına geçiyoruz.
VII.-
SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.-
(10/67, 75, 82, 122, 141, 180, 193, 208, 216, 229, 304, 309, 320, 324, 336,
337, 342, 374, 377, 388, 404) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda
açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN –
Madencilik sektörü sorunları araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis araştırması komisyonunda boş bulunan ve
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Gaziantep Milletvekili
İbrahim Halil Mazıcıoğlu aday gösterilmiştir.
Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Saygıdeğer
milletvekilleri, alınan karar gereğince diğer denetim konularını görüşmüyor ve
gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler”
kısmına geçiyoruz.
1’inci sırada yer
alan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VIII.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.-
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
BAŞKAN -
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2’nci sırada yer
alan Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.-
Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı:
321)
BAŞKAN –
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3’üncü sırada yer
alan Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.-
Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu Raporu (1/715) (S. Sayısı: 418)
(x)
BAŞKAN – Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
Sayın
milletvekilleri, geçen birleşimde birinci bölümde yer alan 8’inci madde kabul
edilmişti. Şimdi bu bölümde yer alan diğer maddelere, varsa önerge işlemlerini yaptıktan sonra
oylarınıza sunacağım.
9’uncu madde
üzerinde üç adet önerge vardır, önergeler hepsi aynı muhtevaya sahiptir, üçünü
birlikte işleme alacağım.
Buyurun:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
418 sıra sayılı "Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın 9.
maddesinde yer alan "35" ibaresinin "25" olarak değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Tekin Bingöl Sacid
Yıldız Şevket
Köse
Ankara İstanbul Adıyaman
Hulusi Güvel Kemal
Kılıçdaroğlu F.
Nur Serter
Adana İstanbul İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
418 sıra sayılı "Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 9. maddesinde
yer alan "35" ibaresinin "25" olarak değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Hüseyin Yıldız Mehmet Şandır Necati Özensoy
Antalya Mersin Bursa
Abdülkadir
Akcan Alim Işık Oktay
Vural
Afyonkarahisar Kütahya İzmir
Mümin İnan Osman
Durmuş Ali Uzunırmak
Niğde Kırıkkale Aydın
TBMM Başkanlığı’na
418 Sıra sayılı
Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 9. maddesinin birinci fıkrasına
eklenmesi istenilen metinde yer alan, “haftalık çalışma süresi 35 saattir…”
ibarelerinin, “…haftalık çalışma süresi 25 saattir…” ibareleriyle
değiştirilmesini arz ve teklif ederim.
|
Hasip Kaplan |
Nezir Karabaş |
Sevahir Bayındır |
|
Şırnak |
Bitlis |
Şırnak |
|
Sırrı Sakık |
İbrahim Binici |
|
|
Muş |
Şanlıurfa |
|
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
SAĞLIK, AİLE,
ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
SAĞLIK BAKANI
RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz Değerli Başkanım.
BAŞKAN – Sayın Kılıçdaroğlu, siz mi konuşacaksınız?
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Evet.
BAŞKAN – Buyurun
efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
Önergeler
üzerinde talep olduğu takdirde arkadaşlarımıza söz vereceğiz.
Buyurun Sayın
Başkan.
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; geçen gün Sayın Bakan 1’inci madde görüşmeleri
bittikten sonra kürsüye gelip bazı açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalardan
birisi şöyle; Sayın Bakan diyor ki: “Efendim, bu işe, bu meseleye ideolojik
yaklaşanlar var.” Çünkü Sayın Başbakan AKP Grubunda böyle ifade etmiş.
Şimdi, Sayın
Bakan, “ide” “düşünce” demek. “İdeoloji”yi de ben size Türk Dil Kurumunun
sözlüğünden okuyayım: “Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön
veren, politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler
bütünüdür.” der.
Sayın Başbakanın
“ideolojik olarak” deyimini kullanmasını hadi anlayışla karşılayalım, politik
olarak kullandı. Siz bir akademisyensiniz Sayın Bakanım, bir akademisyenin
“ideolojik” sözcüğünün, “ide” sözcüğünün ne anlama geldiğini bilmeyip de burada
dile getirmesini, doğrusunu isterseniz, esefle karşıladım.
Bir başka
konuşmanız; o toplantıda yine diyorsunuz ki konuşmanızda: “Sözde bir ilde bir
toplantı oluyor, o toplantıda da bir meslek kuruluşunun -adını vermiyor Sayın
Bakan- bir meslek örgütünün de elemanları var. Bizim arkadaşlarımıza dönüp
diyorlar ki mesele tartışılırken: “Kardeşim, bu iş kötüye gidiyor, bunlar bu
işi başaracaklar.”
Sayın Bakan,
sizin söylediğinize inanmamız için o meslek örgütünün adını bu kürsüde vermeniz
lazım çünkü o meslek örgütü hangisiyse çıkıp size diyebilir ki: “Biz böyle bir
şey söylemedik, siz gelip bunu söylüyorsunuz.” Bir yasa bir dedikoduyla
savunulabilir mi arkadaşlar? Burası dedikodu üretme merkezi midir? Çıkarsınız,
meslek örgütünün ismini verirsiniz, meslek örgütü çıkar “doğrudur, yanlıştır”
der. Ama siz Bakansınız, Meclis kürsüsüne çıkıp dedikodu üzerine politika
yapamazsınız.
Bir başka önemli
nokta: Bakın, katkı payından bahsettiniz Sayın Bakan ve katkı payı rakamlarını
verirken kemik iliği gibi, transplantasyon gibi en
pahalı sağlık harcamalarını örnek verdiniz. Ne olursa olsun, sizin için 2 lira,
5 lira, 18 lira, 8 lira düşük bir rakam olabilir. Sizin aldığınız aylıkla bir
emeklinin aldığı aylık… 7 çocuklu bir emeklinin ödeyeceği 2 liranın marjinal faydası sizin maaşınızın yanında çok yüksek kalır.
Bu gerçeği bileceksiniz.
Şimdi, bakın, ben
sizin konuşmanızdan, 13/07/2006 tarihli konuşmanızdan
bir örnek veriyorum, şöyle diyorsunuz siz: “Aile hekimliğinde hizmetler
vatandaşa ücretsiz sunulmaktadır. Bugün böyledir, yarın da genel sağlık
sigortası kapsamında böyle hizmet sunmaya devam edeceğiz.”
Şimdi, siz, Sayın
Bakan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanısınız. Getirdiğiniz yasada katkı
payı almayı öngördünüz mü görmediniz mi? Öngördünüz. O zaman bunu niye
söylediniz? Biz bunu eleştirmeyecek miyiz? Bunu öngörüyorsunuz. İşin garip
tarafı, değerli milletvekilleri, daha önce katkı paylarını “devlet ve
üniversite hastaneleri”, “özel hastaneler” diye ayırmıştınız. Danıştaya gidildi, Danıştay bunu iptal etti “Böyle standart
getiremezsiniz.” diye, Danıştay 10.Dairesinin kararı. Yani “Ya 2 lira herkes
için yapacaksınız, farklılık yapamazsınız çünkü yasa size böyle bir yetki
vermiyor denildi.” Danıştayın bu kararı çıktı, siz
bunu kaldırdınız ortadan Hükûmet olarak. Sanki Danıştayla inatlaşıyormuşsunuz gibi, bu kez çıktınız, hem
katkı paylarını artırdınız hem de aynı uygulamaya devam ettiniz.
Şimdi siz, yeri
geldiğinde “Biz hukuk devletiyiz.” diyorsunuz. Bu nasıl bir hukuk devleti?
Danıştay karar verir, üç gün uyarsınız, dördüncü gün yeni bir karar
çıkarırsınız, tam tersine, inadına, daha ağırını getirirsiniz. Bu ne biçim
hukuk devletidir, nasıl bir hukuk anlayışıdır? Sayın Bakan çıkıp bu hukuk
anlayışını burada anlatırsa, biz de yeni bir hukuk anlayışını öğrenmiş oluruz.
En azından deriz ki: Bize hukukta öğretilenlerin bir kısmı yanlıştı, demek ki
dünya değişti, yasaların getirdiği değişti, yargı kararlarını uygulama dönemi
zamanla sınırlandı, üç gün uyarsınız, üç günden sonra yeni bir karar alırsınız
ve uymazsınız. Böyle bir şey olabilir mi?
Yine Sayın
Bakanım, siz bir şey getiriyorsunuz bu yasada: “Hekimler üniversitede
çalışacaklar veya devlet hastanelerinde çalışacaklar.” Hekimlerin aldıkları
ücretlerin tamamı emekliliklerine sayılsın dedik, siz kısmen kabul ettiniz.
Kısmen kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum, o kısmı için.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Kılıçdaroğlu, konuşmanızı tamamlayınız.
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (Devamla) – Hekimlerin performanstan alacakları ücretlerin tamamı
emekliliklerine sayılsın dedik, kabul edilmedi, kısmen kabul edildi. Kısmen
kabul edildiği için de teşekkür ediyoruz ama ciddi bir hata yapıyorsunuz.
Hekim, performans ödemesinden bütün primleri kendisi ödeyecek, işveren olarak
devlet hiçbir katkıda bulunmuyor. Bunun sosyal devlette yeri var mı, sosyal
devlet ilkesine aykırı değil mi bu? Anayasa’ya aykırı değil mi? Bu hekim,
üniversite hocası, özel sektörde çalışsa kıyameti koparırız, işveren olarak
gideriz, boynuna bineriz, “Sen, işçinin payı var, işverenin payı var, niye
ödemiyorsun?” diye. Şimdi siz, devlet olarak, dünyada hiçbir sosyal güvenlik
yasasında yer almayan bir düzenlemeyi getiriyorsunuz ve diyorsunuz ki: “Farklı
emekli aylığı mı alacaksın, o zaman götür, primini ayrıca yatır.” Size niye
yatırsın, gider özel sağlık sigortasına yapar. Sizin getirdiğiniz bunun
mantıkla bağdaşır bir yönü var mı? Bunlar doğru değil. Vaktim yok, vaktim
olsaydı…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (Devamla) - …Sayın Bakan, sizin, aile hekimliğiyle ilgili, diğer
konularla ilgili bütün yanlışlıklarınızı burada dile getirebilirdik ama
vaktimiz yok.
Teşekkür
ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum Sayın Kılıçdaroğlu.
Diğer önerge
sahipleri...
Sizden konuşacak
kimse var mı?
SEVAHİR BAYINDIR
(Şırnak) – Evet.
BAŞKAN – Sayın Sakık mı?
SEVAHİR BAYINDIR
(Şırnak) – Sırrı Sakık konuşacak.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Sakık. (BDP sıralarından alkışlar)
SIRRI SAKIK (Muş)
– Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Hrant Dink’in ölümünün 3’üncü yıl
dönümü, Hrant’ı rahmetle anıyoruz. Acısını
yüreğimizde hissettiğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; şimdi, bu 9’uncu maddede daha önce… Evet, radyasyonla
tedaviye ilişkin olarak haftalık çalışma süresi yirmi beş saatten otuz beş
saate çıkarılmıştır. Sağlık Bakanlığının radyasyonla teşhis ve tedavi yapılan
sağlık kurumlarında sağlık personelinin güvenliğinin korunmasına ilişkin
tebliği vardır. Bu alanda çalışma sürelerine ilişkin mümkün olduğunca azaltıcı
düzenlemeler yapılması gerekirken Hükûmetin nitelikli
sağlık hizmeti sağlamaya yönelik tasarıda sağlık açısından son derece riskli
bir alanda sağlık personelinin çalışma süresini on saat artırıcı düzenleme
yapması pervasızca bir yaklaşım. Daha önce, haftalık çalışma süresi kırk saat
olarak düzenlendiği dönemde sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikasının
kırk saatlik çalışma süresini öngören düzenlemenin yürütülmesinin
durdurulmasına ilişkin Danıştayın bir kararı var.
Şimdi, itiraz 2008/417 esas numarasıyla kabul edilmiş, çalışma süresi yirmi beş
saat olarak belirlenmiş, Hükûmet, sağlık amacına
hizmet etmeyen bu düzenlemeyle hukuku ihlal ettiğini ve burada bir yargı
kararının olmasına rağmen tekrar otuz beş saatlik bir sürenin çok hakkaniyet
noktasında olmadığını... Bu konuda çalışanların yaptırdığı araştırmalar var.
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerlerinin ortaklaşa düzenledikleri, halkla
yaptıkları zaman zaman anketler var. Bu anketlerde
-mesela bir ankette- 132 kişiye radyolojiyle ilgili bir okuldan mezun olup
olmadıkları sorulmuş. Bunların yüzde 22,8’i bu kurumdan değil, orada çalışan
teknisyenlerin yanında geçici olarak... Diğer bir boyutuyla, teknisyen başına
düşen hasta sayısı 60 veya 80 kişi. Şimdi, bu kadar zor koşullarda çalışanların
ve bu kurumda ve sağlık açısından hemen hemen en zor
koşullarda olan bu insanların tekrar, mahkeme kararı olmasına rağmen, bu
mahkeme kararına rağmen yeniden otuz beş saate alınmasının çok hakkaniyet bir
noktada olmadığını vurgulamak istiyorum.
Aslında
söylenecek o kadar çok şey var ki ne yazık ki burada zamanımız biraz kısıtlı.
Ben, bir iki noktada Sayın Bakanıma bir iki şey söylemek istiyorum. Şimdi, bunun dışında... Mesela, buraya çıkan
bütün yetkililer, başta Sayın Başbakan ve Sayın Sağlık Bakanımız sağlıkla
ilgili kimsenin bir sıkıntı yaşamadığını söylüyor. Ben, kendi
seçim bölgemden size bir iki örnek vermek istiyorum: Bakınız, seçim bölgemizde
zaman zaman hastalar geceleyin -özellikle silahlı
yaralamalardan dolayı- ya Van veyahut da Elâzığ, Diyarbakır’a kadar, gece geç
saatlerde sevk oluyor ve bu hastaların büyük bir çoğunluğu gittikleri
hastanelerde yatak olmadığı hâlde, bedeninde kurşun olmasına rağmen hastane
kapılarında bekletiliyor. Sizinle birkaç kez bunları konuştuk ama bugüne kadar
bir önlem alamadık ve nitekim bazı hastalar yeşil kartlı olduğu için, hem
Elâzığ’da hem Diyarbakır’da hastalar hastane kapılarında, hatta bedeninde iki
üç kurşun olmasına rağmen, ihale yapılmadığı için, hastalar iki üç gün ihaleyi
bekleyerek ve bu noktada sağlık açısından ciddi sıkıntılar ve risk taşımalarına
rağmen, ihale yapılamadığı için bu hastalara ilk günden ilk saatte bir müdahale
yapılmıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir vahşet olmaz. Eğer bir
insanın bedeninde kurşun varsa bunu zamana yaymak, üç gün beklemek, ihale
yapmak -yani bir sosyal devletin nasıl olduğunu söyleyebiliriz- bunun adı
gerçekten bir felakettir. Yani bu yeşil kartlardaki uygulamaların da bölgede
nasıl uygulandığının bir göstergesidir. Bunu birkaç kez sizlerle paylaştık ama
şu ana kadar herhangi bir netice almış değiliz. Yani özellikle bölgeden diğer
alanlara giden hastaların ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu biliyoruz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Sakık, konuşmanızı tamamlar mısınız.
Buyurun.
SIRRI SAKIK
(Devamla) – Teşekkür ediyorum.
Nitekim Ankara’ya
da gelen hastaların büyük bir bölümü bölgeden geldikleri için, zaman zaman bir ay, hatta üç aya varan noktada kendilerine gün
veriliyor. Yani bir röntgen çekilecek, bir film çekilecekse bununla ilgili uzun
vadeli bir sürece… Ve bu insanların büyük bir çoğunluğu zaten
mağdur. Düşünün, Muş’tan, Siirt’ten, Şırnak’tan buraya gelen hastalar
bir ay kalacak ve tekrar gidecek, tekrar geri dönecek.
Bu vesileyle, bu
konuda bölgede yapabileceğiniz çok şey var. Hastaların bir bütününü buraya
getirmenin ne anlama geldiğini de anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Yani bu
konudaki hassasiyetlerinizi de biliyoruz. Gerçekten yeşil kartın bölgede çok
farklı bir noktada uygulandığını, yeşil kart sahiplerinin gerçekten hastane
kapılarında, nitekim, ötekileştirme muamelesiyle karşı
karşıya kaldığını biliyoruz ve Hükûmetin bu konuda
duyarlı davranmasını talep ediyor, hepinize teşekkür ediyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
Sayın Uzunırmak, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Üniversite ve Sağlık
Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı hakkında, 9’uncu maddede önerge verdik, bu önergenin üzerinde
söz aldım. Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.
Değerli
milletvekilleri, biz de otuz beş saat çalışmanın yirmi beş saate indirilmesini
istiyoruz. Çünkü iyonlaştırıcı radyasyonla teşhis ve tedavi veya araştırmanın
yapıldığı yerler, insan sağlığı açısından bunları kaldırabilecek zamana dayalı
değildir. Tabii ki buradan, Hükûmet bunu artırıyor,
bu mantık içerisinde ben çok daha önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum.
Sayın Sağlık Bakanımızın da burada olması, gündemde olması iyi oldu. Tam gün
yasasını aslında ben birçok yönden desteklemiyorum ama bugün Tekel işçilerinin
Sıhhiye’deki, Türk-İş önündeki eylem yerlerine gittim, tam gün yasası gerekli.
Çünkü neden? Orada, o vatandaşlarımız, çok çeşitli iftiralara, haksızlıklara
maruz kaldıktan sonra bir eyleme başlamışlar ve bu, açlık grevine doğru bir
yönde cereyan etmekte. Açlık grevine başladıklarında inanıyorum ki artık tam
gün çalışması gerekecek doktorlarımızın. Çünkü 12 bin civarındaki vatandaşımız
eğer bu muameleye maruz kalmaya devam ettirilirse bunun sonu gelmeyecektir.
Değerli
milletvekilleri, cumhuriyet hükûmetlerinin meşruiyet
kaynağı ve güç kaynağı en birincil olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çoğunluğudur. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin de çoğunluk grubu olan
AKP milletvekillerimize seslenmek istiyorum.
Değerli
milletvekili arkadaşlarım, bu insanlar bizim vatandaşlarımızdır, sendikalar bu
ülkenin kurumlarıdır, Hükûmet bu ülkenin hükûmetidir. Dolayısıyla problemlerin çözüm kaynağı Hükûmet ise, meşruiyet kaynağı AKP’nin grup çoğunluğudur,
siz saygıdeğer milletvekillerinin iradesidir kıymetli arkadaşlar. İşte buradan
hareketle, biz, eğer bu vatandaşlarımızın uğradıkları haksızlıkları görmezsek
Tekel işçilerinin… Bakın, onlar nelere maruz kalıyorlar. Sayın Başbakan diyor
ki: “Yetim hakkı yedirmem.” Onlar yetim hakkı yemediler değerli
milletvekilleri. Sayın Başbakan diyor ki: “Bunlar yatıp kazanmak istiyorlar.”
Yatıp kazanmak istemiyorlar. Onlar özlük haklarıyla birlikte devletin başka
kurumlarına geçmek istiyorlar. Bunlar özelleştirmeden falan mağdur olan insanlarımız
değil. Bu insanlarımız özelleştirmeden Yaprak Tütüne geçirilmiş ve oradan da
kurumları kapatılıyor şimdi. Dolayısıyla bu sorunu anlamamak, hatta
milletvekili arkadaşlarımızın, bir başkalarının, sokaktaki vatandaşımızın
kafasını karıştıracak şekilde bunları itham edici açıklamalarda bulunması…
Geçenlerde bir arkadaşınız dedi ki: “Bunların 3 bin küsur maaş alanları var.”
Ben bugün gittiğimde Sayın Genel Başkanla, işçilerimizle görüştüm. Çeşitli maaş
bordrolarını aldım ellerinden.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Giydirilmiş ücret, giydirilmiş.
ALİ UZUNIRMAK
(Devamla) – Giydirilmiş giydirilmemiş, o çok önemli değil.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Onu iyi anlamak lazım, çok iyi anlamak lazım.
ALİ UZUNIRMAK
(Devamla) – Bunu kahvede oturan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anlamaz. O
vatandaşımız bu açlık içerisinde…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Niye anlamıyor vatandaş! Çok şey anlıyor.
ALİ UZUNIRMAK
(Devamla) – Çiftçisi aç, işçisi aç, memuru aç, emeklisi aç. O diyor ki: “Tekel
işçisi 3 bin lira alıyormuş.” Giydirilmişini bilmez.
İşte maaş
bordroları burada. Maaş
bordrolarında, Hayal Dilan, aldığı maaş 1.062 lira;
Mustafa Taşkıran, 1.036 lira; Süleyman Gönden, 1060 lira; yirmi üç yıllık işçi
Süleyman Pusat, aldığı 1.380 lira; Mehmet Parlak’ın aldığı 1.669 lira. Saati
sekiz-sekiz ücretlendirilmiş olan bir işçinin, yirmi üç yıllık işçinin aldığı
maaş bu değerli arkadaşlar. Ben, zaten konuşmamın sonunda, doğru bilgilenmesi
için Sayın Bakanımıza teslim edeceğim bu bordroları. Bir hükûmetin,
vatandaşını iftira edercesine suçlaması çok yanlış bir davranıştır değerli
milletvekilleri.
Dolayısıyla, biz
onların hâlini gördük. Oradaki eylemin tek yönlü bir yolda ve sağlığa ve cana
mal olacak bir yöne doğru gittiğini gördüm değerli milletvekilleri.
Dolayısıyla, bu insanlarla ilgili olarak, ne kadar mümkün ve çabuk olursa, bir
diyalog aranmalı. İktidar milletvekillerimiz de aramalılar bu diyaloğu. Hükûmeti bu diyaloğa zorlamalılar iktidar milletvekili arkadaşlarımız.
Orada tehlikeli
bir gidiş var. Tehlikeli gidiş ne? Orada bazı militanlar yayılmış aralara, Hükûmete değil…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Uzunırmak, bakınız…
ALİ UZUNIRMAK
(Devamla) – …çözüm makamı olan Hükûmete değil…
BAŞKAN - Sayın Uzunırmak, birkaç saniyenizi rica edeyim.
ALİ UZUNIRMAK (Devamla)
– Bitiriyorum.
BAŞKAN - Ben
sözünüzü kesmek istemedim ama sağlıkla, doktorlarla ilgili olarak bir meseleyi
tartışıyoruz. Bakın, onlarla ilgili hiçbir konudan bahsetmediniz.
ALİ UZUNIRMAK
(Devamla) – Sayın Başkan, buyurun siz konuşun benim yerime!
YILMAZ TANKUT
(Adana) – İşçilerin sağlığı söz konusu Sayın Başkan.
KÜRŞAT ATILGAN
(Adana) – İşçilerin sağlığı bozuluyor Sayın Başkan.
BAŞKAN – Ben bir
şey demiyorum, buyurun efendim. Arkadaşlarınız da “Sağlıkla ilgili.” diyorlar.
Buyurun.
ALİ UZUNIRMAK
(Devamla) – Tabii ki, Sayın Başkan, oradan partizanlık yapmazsanız çok daha
sağlıklı yönetilir bu Meclis.
BAŞKAN – Sayın Uzunırmak, yakışmıyor!
ALİ UZUNIRMAK
(Devamla) – Değerli milletvekilleri, bir an önce bu işin çözümü bulunmalıdır.
Bugün Milliyetçi
Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de grup konuşmasında -Tekel
işçilerimizle ilgili olarak- metnin son bölümünü tamamen onlara ayırmış ve
Milliyetçi Hareket Partisinin tamamen onların arkasında olduğunu ilan etmiştir.
Bu, Sayın Genel Başkanımızın sorumluluk anlayışı içerisinde Hükûmeti
uyaran ve tedbir alınması gerektiğini söyleyen bir konuşma metnidir.
Dolayısıyla, ben, oradaki işçilerimizin, hak mücadelesi veren işçilerimizin
Milliyetçi Hareket Partisi olarak da yanlarında olduğumuza, Hükûmete
olan tepkinin Parlamentoya ve siyasal düzene dönmemesi gerektiğine, onların
çözüm yerinin Hükûmet olduğunu bilmelerine,
inanmalarına ve bu işin Hükûmete yönelmesi
gerektiğine inanıyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ UZUNIRMAK
(Devamla) – Önergenin desteklenmesini istiyorum.
Saygılarımı
sunuyorum. Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ediyorum.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – İsterseniz birkaç tanesini size bırakabilirim Sayın Başkan. (AK PARTİ
sıralarından “Yeni usul mü bu?” sesleri)
BAŞKAN – Lütfen…
Sayın Uzunırmak, lütfen…
Önergeleri
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, maddede karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN – Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı
vardır, madde kabul edilmiştir.
10’uncu maddeyi
okutuyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – 85 tane adam var, ben saydım.
BAŞKAN – Var
Sayın Genç.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – 85 tane adam var.
BAŞKAN – İşte
burada üyeler var, sayarız.
Buyurun, 10’uncu
maddeyi okuyun.
MADDE 10-
BAŞKAN - 10’uncu
madde üzerinde dört adet önerge vardır.
Önergeleri geliş
sırasına göre okutup aykırılık durumuna göre işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
418 sıra sayılı
Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 10 uncu maddesinde yer
alan gösterge rakamlarının 110, 100, 90, 80, 70, 60 olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Pervin Buldan |
Hamit Geylani |
Sevahir Bayındır |
|
Iğdır |
Hakkâri |
Şırnak |
|
M. Nezir Karabaş |
Osman Özçelik |
|
|
Bitlis |
Siirt |
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
1/715 esas
numaralı kanun tasarısının 10 uncu maddesiyle değiştirilen 657 sayılı kanunun
ek 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “kurumunca” ibaresinin “kurumu
tarafından” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Mehmet
Müezzinoğlu
Kayseri İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
418 sıra sayılı Kanun
tasarısının çerçeve 10 uncu maddesi ile değiştirilen Ek Maddenin son
fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
|
Tekin Bingöl |
Haluk Koç |
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu |
|
Ankara |
Samsun |
Malatya |
|
Rasim Çakır |
Sacid Yıldız |
Tansel Barış |
|
Edirne |
İstanbul |
Kırklareli |
“Sözleşmeli
statüde olanlar da dâhil olmak üzere mahallî idareler ile kurum tabipliklerinde
çalışan ve döner sermaye ek ödemesi almayan tabiplere en yüksek Devlet Memuru
aylığının (ek gösterge dâhil) % 700’ü tutarında sağlık hizmetleri tazminatı
ödenir.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
418 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 10’uncu maddesinde yer alan; parantez içindeki “
|
Erkan Akçay |
Mehmet Şandır |
Rıdvan Yalçın |
|
Manisa |
Mersin |
Ordu |
|
Necati Özensoy |
Hasan Çalış |
|
|
Bursa |
Karaman |
|
BAŞKAN - Sayın
Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
SAĞLIK, AİLE,
ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet?
SAĞLIK BAKANI
RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz Değerli Başkanım.
BAŞKAN – Sayın
Akçay, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
ERKAN AKÇAY
(Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz
tasarının 10’uncu maddesi üzerine verdiğimiz önerge hakkında söz almış
bulunuyorum ve muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, 2010 yılında büyümenin yüzde 3,5, enflasyonun yüzde 5,3
gerçekleşmesi öngörülürken, bütçe gelirlerinde yüzde 16, vergi gelirlerinde
yüzde 18 oranında artış öngörülmesi, 2010 yılında ağır vergi artışlarıyla
karşılaşacağımız anlamına gelmektedir. Oysa, orta ve
kısa vadeli programda “2010 yılında sadece maktu vergi ve harçların
güncellenmesi dışında bir şey yapılmayacak.” denilmektedir ki bu bir Hükûmet taahhüdü olması gerekir.
2010 yılında,
bütçe hedefleri doğrultusunda, 2009 yılının son gününde zam yağdıran Hükûmet, kurşunsuz benzindeki ÖTV tutarını yüzde 12,
motorindeki özel tüketim vergisi tutarını da yüzde 13 nispetinde artırmıştır. ÖTV’deki bu artışlar, akaryakıt fiyatlarını, benzinde yüzde
7, motorin ve LPG’de yüzde 6,5 artırmıştır. Tütün
mamullerindeki özel tüketim vergisinin yüzde 32 oranında artırılması da aynı
şekilde fiyatlara zam olarak yansımıştır. Damga vergisi ve harç miktarında
yüzde 10 oranında artış yapılırken köprü ve otoyol geçiş ücretlerine de yüzde
14 oranında zam yapılmıştır. Bunlar 2009 yılında yapılan zamlardır. AKP Hükûmeti tarafından, 2010 yılında, petrolde yüzde 26, tütün
mamullerinde yüzde 41,6, motorlu taşıtlarda yüzde 61, dayanıklı tüketim
mallarında yüzde 33 ÖTV artışı öngörülmektedir, KDV de ise yüzde 21,6 artış
tahmin edilmektedir. Kurumlar vergisinde yüzde 8, gelirler vergisinde yüzde 10,
köprü ve otoyol geçiş ücretlerinde de yüzde 66 oranında artış planlanmaktadır.
Tütün mamullerindeki ÖTV tutarlarında yapılan düzenleme ile sigaradaki nispi
vergi oranı yüzde 58’den yüzde 63’e çıkartılırken asgari maktu oranı da
artırılmıştır.
2009 yılı Şubat
ayından bu yana benzin ve mazota yüzde 30’un üzerinde, sigaraya yüzde 50 ile
yüzde 80 arasında zam yapılmıştır. Yapılan son zamlardan sonra 7 liraya satılan
bir paket sigaranın yüzde 78,25’ini yani 5 lira 47 kuruşunu, 3 lira 65 kuruş
ödenen
Biz burada
milletimize ve Tekel işçilerine sesleniyoruz: Tekel işçilerinin kaderi Sayın
Başbakanın iki dudağı arasındadır, bunun böylece bilinmesi gerekiyor. Bir yılda
55,5 milyar Türk lirası faiz ödeyen Hükûmet,
bütçedeki açığı personel maaşlarında yapacağı kesintiyle kapatmaya çalışmakta,
çalışanlarına enflasyon hedefinin altında zam yapmaktadır. Bu nedenle,
çalışanların aldığı maaşlar her geçen gün erimekte, ekonomik krizin faturasını
çalışanlara ve dar gelirlilere kesmektedir.
Verdiğimiz bu
önerge değişikliğiyle Sağlık Bakanlığı çalışanlarının nöbet ücretlerinin
artırılarak çalışanların bir nebze de olsa enflasyona ezdirilmemesi
hedeflenmektedir. Tasarının 10’uncu maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu’nun ek 33’üncü maddesi değiştirilerek nöbet ücretlerinde sağlık
çalışanları için düzenlemeler yapılmaktadır. Hâlen yürürlükte olan nöbet
ücretlerinin ödenmesi için sekiz saatten az olmaması koşulu tasarıda altı saate
düşürülmüş, seksen saatle sınırlandırılan nöbet ücreti ödemelerindeki sınır yüz
otuz saate çıkarılmıştır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Akçay, konuşmanızı tamamlayınız.
ERKAN AKÇAY
(Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Daha önceki tam
gün taslaklarında nöbet ücretlerinin yüzde 300 oranında artırılarak makul bir
seviyeye getirilmesi öngörülüyordu fakat tasarıda bu uygulamadan vazgeçildiği
görülmektedir.
Nöbet
ücretlerinin ödenmesi için altı saatten az olmaması koşulu, daha önceki
taslakta olduğu gibi, dört saate indirilmeli ve nöbet ücretlerinin ödenmesinde
saat sınırı uygulaması kaldırılmalıdır.
Ayrıca, bir
önceki taslakta belirlenen nöbet ücretlerinin yüzde 50’si tutarında icap nöbet
ücreti ödenmesi hükmü getiriliyordu. Meclise sunulan tasarıda ise bu oran yüzde
40’a indirilmiştir. Bu oran tekrar yüzde 50’ye çıkarılmalıdır.
Tam gün yasasıyla
oluşabilecek adaletsizlik yasa çıkmadan değerlendirilmeli, gerekli düzeltmeler
yapılmalı, döner sermaye adil olarak dağıtılmalı ve adil bir şekilde emekliliğe
yansıtılmalıdır. Sağlık çalışanlarının nöbet gösterge katsayıları yükseltilerek
çalışanlar enflasyona ezdirilmemelidir.
Sözlerime burada
son veriyor, muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim Sayın Akçay.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
1/715 esas
numaralı kanun tasarısının 10 uncu maddesiyle değiştirilen 657 sayılı kanunun
ek 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “kurumunca” ibaresinin “kurumu
tarafından” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Müezzinoğlu (İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
SAĞLIK, AİLE,
ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
SAĞLIK BAKANI
RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz efendim.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Böyle ciddi bir önergeye katılmanızı öneririm gerçekten!
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Elitaş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bu önerge
üzerinde konuşma almamın sebebi, biraz önce bir arkadaşımızın Tekel işçileriyle
ilgili, bizim yaptığımız açıklamaların yanıltıcı şekilde olduğunu ifade etmesi
üzerine söz aldım. Açıkçası, Tekel işçileriyle ilgili…
ÖZDAL ÜÇER (Van)
– Sayın Başkanım, gündemle ilgili konuşabilir mi?
BAŞKAN – Sayın Elitaş, ben Meclis Başkan Vekili olarak, oturumu yöneten
bir arkadaş olarak aynı şeyi sizin için de söylüyorum, konuyla ilgili
konuşmanızı istirham ediyorum. Yani madde belli, diğer şeyler belli, onu da
değerlendiririz.
Buyurun efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Sayın Başkanım, biraz önce konuşan arkadaşımızın yasayla hiç ilgisi
olmayan ama şu anda gündemde olup… Açıkçası, bugün diğer siyasi parti
gruplarını da ziyaret eden ve bizi de ziyaret eden Tekel işçisi temsilcisi
arkadaşlarımızla yaptığımız konuşma çerçevesinde, herhâlde az önce konuşan
arkadaşımızın hakkı olduğu gibi bizim de hakkımız olması lazım.
BAŞKAN – O
arkadaşın da hakkı olduğu kanaatinde değilim.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Önergenizin muhtevası ağır olduğu için… Onu öğrenmek istiyorum!
BAŞKAN - Buyurun,
siz devam edin efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Şimdi, muhalefet partisi milletvekili arkadaşlarımız buradaki
açıklamamızdan niye rahatsız oluyorlar onu da anlamıyorum. Diğer, muhalefet
partisinden arkadaşlarımız burada gelip bir konuyu gündeme getirirken rahatsız
olmuyorlar, alkışlıyorlar ama biz doğrusunu burada ifade etmeye çalıştığımız
zaman maalesef rahatsızlık hissediyorlar.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Rahatsız olan yok.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakınız, değerli arkadaşlar, Tekelin özelleştirilmesi işi…
Özelleştirme sadece AK PARTİ İktidarı döneminde gerçekleşmiş bir mesele değil.
CANAN ARITMAN
(İzmir) – Biraz önergeyle ilgili konuşun.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – 1980 yılından itibaren Türkiye’de özelleştirilme alınmış, şarta bağlanmış,
o günden bu tarafa kadar kimler iktidarsa özelleştirmeyi çeşitli ölçüler
doğrultusunda gerçekleştirmiş. 2002 yılına kadar Özelleştirme İdaresinin
yaptığı özelleştirme ile masraf aynı şekilde olmuş ama 2002 yılına kadar 35 bin
kişinin özelleştirme kapsamında işleri feshedilmiş, aç ve açıkta, sokakta
kalmasına rağmen…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Kim var sokakta?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – …o güne kadar hiç kimse işçiyi düşünmemiş, hiç kimse işçinin
hakkını ortaya çıkarmamış ama özelleştirme…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Biraz ufak at, ufak. Atma…
AKİF AKKUŞ
(Mersin) – Önemli olan 4/C burada.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakınız, 2001 tarihinde, 2001/6 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu
Kararı’yla daha önce İnhisarlar Genel Müdürlüğü olan, Tekel Genel Müdürlüğü hâline
dönüşen ve daha sonra da Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri
Anonim Şirketi olan yani anonim şirket hâline dönüştürülüp özelleştirilmesi
kolaylaştırılan bir işlemi, 2004 yılında bu milletin, özelleştirmeden dolayı
mağdur kalan insanların acısını yüreğinde hisseden bir iktidar başa gelmiş ve
onlarla ilgili düzenlemeyi gerçekleştirmiş, 4/C yapmış.
OKTAY VURAL
(İzmir) – 1.800 işçi kadrolara nakledildi.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakınız, giydirilmiş ücret 3.108 lira.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Doğru bilgi vermiyorsun.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Tekelde çalışan işçilerin ortalama giydirilmiş ücretleri 3.108
lira.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Kime giydirmişler? Ne kadar çok giydiriyorlar!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Buradan konuşan şahıs, “Kahvede oturan vatandaş anlamaz.” diyor.
Sen vatandaşın aklının ne ölçüde olduğunu ölçme yetisine sahip değilsin. 72
milyon millet her şeyi çok iyi değerlendirme yeteneğine sahiptir. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) – Demagoji yapıyorsun Mustafa Bey.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlar, bakınız,
4/C ile ilgili yaptığımız uygulama hiç yoktu, 2004 öncesinde hiç yoktu.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Bülent Arınç daha önce “vardı” dedi. Burada
söylemedi mi? Ya, ne dediğinizi bilmiyorsunuz be! Bülent Arınç
“vardı” dedi, “Bizden önce vardı.” dedi. Demedi mi?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Emekli maaşlarını, emekliliği alabilecek pozisyonları bile yoktu.
Bu insanların sokağa atıldıkları zaman sigorta primlerini ödeyecek paraları
yoktu, evine ekmek götürecek paraları yoktu, iş imkânı yoktu. Biz bunlara, 2004
yılında çıkardığımız Bakanlar Kurulu kararıyla birlikte, on ay çalışma imkânını
sağladık.
AKİF AKKUŞ
(Mersin) – Peki, Elitaş, bu insanların derdi ne
sokaklarda?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakın, bugün gelen 20-25 tane Tekel işçisi arkadaşımız AK PARTİ
Grup Başkan Vekilini ziyaret etti. Sordum: “Sizin derdiniz ne, probleminiz ne?
Ne istiyorsunuz? Sıkıntınız ne?”
KÜRŞAT ATILGAN
(Adana) – Soğukta kalma sporu mu yapıyorlar Elitaş?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Sıkıntıları şu: Diyorlar ki “İki ay ile on bir ay arasında bizi
çalıştıracaksınız. Ama on bir ay çalıştırma garantisi yok.” Ne olur, bu
insanların kafasını karıştırmayın, bu insanların zihinlerini bulandırmayın.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Git orada söyle!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Geldiler, konuştum ben onların hepsiyle.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Hadi gel, hadi gel!
KÜRŞAT ATILGAN
(Adana) – Hadi gidelim!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – 2004 yılından bu tarafa, özelleştirmeden dolayı işsiz kalmış
insanlar eğer bugün aş ve iş buluyorlarsa…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sekizden sonra gel, gidelim oraya.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Hepsi de bugüne kadar on ay çalıştılar.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Burada konuşuyorsun, hadi gel gidelim oraya.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Lafı karıştırma. Hoşuna gitmeyen şeyleri laf salatası hâline
getirme. Duyuyor, buradan millet duyuyor. Seninki duyulmuyor, benimkini herkes
duyuyor.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Hadi gel!
KÜRŞAT ATILGAN
(Adana) – Hadi gidelim!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Tekel işçileriyle de konuştum, onlarla anlaştım. Onları tahrik
etmeyin, istismar etmeyin.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Hadi gel!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – O insanların haklarını farklı şekilde söyleyip o insanları soğukta
bırakmayın.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Onun için açlık grevi yapıyorlar! Bu kadar vurdumduymazlık olmaz ya!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakınız, 4/C kapsamında olan 21.500 kişi de dâhil olmak üzere,
Tekelden dolayı 8.500 kişi de dâhil olmak üzere, on bir ay ücret alacaklar.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Biber gazı da sanaldı herhâlde, cop da.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Az önce okudu Sayın Milletvekili…
AKİF AKKUŞ
(Mersin) - Hani, nerede ücret alıyorlar?
On ay…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Elitaş, konuşmanızı tamamlar mısınız.
Buyurun efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – On bir ay ücret alacaklar. Takip etmiyorsun, çok geridesin. Çok
geridesin, takip etmiyorsun. 1 Ocak tarihinden itibaren on bir ay ücret
alacaklar.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Yahu, sen de sağa sola çatacağına…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlar, bakınız…
OKTAY VURAL
(İzmir) - Kullandığın lafa dikkat et!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakınız, değerli arkadaşlar…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Milletvekiline nasıl hitap ediyorsun öyle!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Sen Grup Başkan Vekilisin, Grup Başkan Vekili olarak buradan bir
konuşmacıya sataşmayı engelleme görevin var.
BAŞKAN – Sayın Elitaş… Sayın Elitaş…
Arkadaşlar,
karşılıklı konuşmayalım. Lütfen…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Ben oradan arkadaşlarımı sana sataştırtmıyorum, sen de aynı şeyi
yapmalısın.
MUHARREM VARLI
(Adana) – Sen sataşıyorsun!
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sen sataşıyorsun milletvekiline! Ne karışıyorsun? Meclisi Başkan
yönetiyor, sen yönetmiyorsun ki! Sen mi yönetiyorsun Meclisi? Başkan yönetiyor.
AKİF AKKUŞ
(Mersin) – Sayın Başbakandan öğrenmiştir.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Değerli arkadaşlar, bakınız, şu anda alınan ücret: Eskiden on ay
alınıyordu, şu anda on bir ay alınıyor. Yani, ilkokul mezunu işçinin, 4/C’li işçinin ücretine 2009 yılına göre yüzde 29 artış geliyor,
ilkokul mezunu…
BEKİR BOZDAĞ
(Yozgat) – Ne kadar artıyor?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Yani, 658 liradan 772 liraya...
SIRRI SAKIK (Muş)
– Soğukta gel sen gece dışarıda yat!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Yine ortaokul mezunu işçi 856 liraya, üniversite mezunu 938 liraya
geliyor. Ortalama yüzde 27, 4/C’de çalışan 20.500
kişi dâhil…
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – …ve burada Tekelden kalacaklar dâhil olmak üzere yüzde 25 ücret
artışı sağlanıyor.
Hiç kimsenin
kafasını bulandırmayın, hakkınız yok buna.
Saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Elitaş, teşekkür ediyorum, sağ olun.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Efendim
Sayın Uzunırmak?
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, bir açıklayıcı bilgi sunmak istiyorum. Sataşmadan
dolayı söz istiyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, kimseye sataşmadım.
BAŞKAN – Neye
sataştı efendim?
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Yanlış bilgi verdiğimi söyledi.
BAŞKAN – Ne için?
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Benim söylediklerimle ilgili “Yanlış bilgi.” dedi.
BAŞKAN – Hangi
konuyla ilgili “Yanlış bilgi verdi.” dedi Sayın Uzunırmak?
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, ben, tek yönlü yola doğru bir gidişin olduğunu… (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN –
Arkadaşlar, bir dakika… Sakin olalım.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – …oradaki insanların sağlığını kaybetmek üzere olduğunu, yarın açlık
grevine doğru gidildiğinde, oradaki insanlar ölüm orucuna başladığında ülkemizi
sıkıntıların beklediğini dile getirdim.
BAŞKAN – Tamam.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Milletvekili, Grup Başkan Vekili diyor ki: “Problem yok.” Ben
Türkiye Büyük Millet Meclisinin huzurunda bir şeyi söylüyorum: Orada bir
vatandaşımız öldüğünde açlıktan…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Sorumlusu?
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – …sorumlusu kim olacak bunun? (AK PARTİ sıralarından “Siz, siz…”
sesleri, gürültüler)
BAŞKAN –
Arkadaşlar…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Bu çok yanlış.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Hepsini yanıltıyorsunuz!
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – 3 kişi, 5 kişi değil ki…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Hepsini yanıltıyorsunuz, doğru olmayan şeyler söylüyorsunuz!
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – …orada binlerce insan var Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Uzunırmak… Sayın Uzunırmak…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Orada 3 kişi, 5 kişi olsa anlarım.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkanım, sataşmayla ilgili söz istiyor, farklı şeyler
söylüyor.
BAŞKAN – Sayın Uzunırmak, efendim, aynı görüşleri düşünmeniz mümkün değil.
(MHP sıralarından gürültüler)
Arkadaşlar, siz
de konuştunuz, Grup Başkan Vekili de konuştu, diğerleri de konuştu.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Dolayısıyla bu mesuliyeti, biz muhalefet partileri olarak Hükûmete atıyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, sataşmayla ilgili konuşmuyor Sayın Milletvekili.
BAŞKAN – Çözümü
millet kendisi bulacaktır, takdir milletindir.
Evet, önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
418 sıra sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 10 uncu maddesinde yer
alan gösterge rakamlarının 110, 100, 90, 80, 70, 60 olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Osman Özçelik
(Siirt) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
SAĞLIK, AİLE,
ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Hükûmet?
SAĞLIK BAKANI
RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz efendim.
SEVAHİR BAYINDIR
(Şırnak) – Osman Bey konuşacak.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Özçelik. (BDP sıralarından alkışlar)
Sayın Özçelik, eğer siz de konu dışında yaparsanız aynı diğer
arkadaşlara yaptığım ikazı size de yapacağım çünkü bu görevimi yerine
getireceğim. Ondan sonrasını millet takdir edecektir.
Buyurun efendim.
OSMAN ÖZÇELİK
(Siirt) – Peşin hükümlü olmayın Sayın Başkan.
BAŞKAN – Bir şey
demedim ben, doğru olanı söyledim.
Buyurun.
OSMAN ÖZÇELİK
(Siirt) – Sayın Başkan, sayın milletvekili arkadaşlarım; önergemiz üzerine söz
aldım.
Önergemiz yasayla
ilgilidir, konuşmam da ağırlıklı olarak yasayla ilgili olacak. Ancak bugün 19
Ocak. Üç yıl önce barış, demokrasi ve insan hakları mücadelecisi aydın, yazar,
gazeteci, düşünür Sayın Hrant Dink’i
kaybedişimizin üçüncü yıl dönümü. Hâlâ Sayın Dink’in
katilleri ve tetiğin arkasındaki örgüt, profesyonel örgüt hâlâ ortaya
çıkarılmış değil. Sayın Dink’in ölümüne neden olan,
katline neden olan ve âdeta kışkırtıcı bir rol oynayan basının sorumluluğu ve
kimi güvenlik görevlilerinin sorumluluğu açığa çıkarılmamıştır. Eğer Hrant Dink’in katilleri ve bu
katillerin arkasındaki güç ortaya çıkarılmaz ise Türkiye’de demokratikleşme
konusunda ciddi bir sorun yaşadığımızın işaretidir. Bunun böyle bilinmesi
lazım. Hrant Dink’i
sevgiyle, saygıyla anıyoruz.
Hükûmet, gerek programlarında gerek konuşmalarında katılımcı demokrasiden
söz eder, ancak bu yasa tasarısında olduğu gibi, doğrudan yasadan etkilenen
insanların ve bu insanların örgütlü gücünün temsilcilerinin düşüncelerini
dikkate almamaktadır.
Tam gün yasası,
sağlık çalışanlarını daha fazla çalışmaya zorlamaktadır. Mesleki sorumluluk
sigortasıyla özel sigorta şirketlerine kazanç kapısı açılmaktadır. Radyasyonla
çalışan sağlık personelinin mesai saatleri artırılmaktadır. Sağlık hizmetleri
özelleştirilmekte, ticarileştirilmektedir. Sağlık Bakanlığı, iş güvenceli
istihdam yerine taşeron istihdamına yönelmektedir, bunda emeğin büyük sömürüsü
söz konusu olacaktır.
Bakın, sağlık
meslek kuruluşları bugün grev yaptılar. Türk Tabipler
Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık-İş
Sendikası, Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği, Sağlık Memurları
Derneği, Sağlık Teknisyen ve Teknikerleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet
Çalışanları Sendikası, Türk Medikal Radyo ve Teknoloji Derneği, Tıbbi Laboratuvar Teknisyenleri Derneği, yani meslek grubunun
neredeyse tamamının desteklediği bir grev söz konusu.
Sayın Hükûmet, siz herkesle kavgalısınız, tütün emekçileriyle
kavgalısınız, sağlık emekçileriyle kavgalısınız, Kürtlerle kavgalısınız,
kavgalı olmadığınız hiçbir toplumsal kesim yok. Meclisteki sayısal
çoğunluğunuza güvenerek her türlü yasayı çıkarabileceğinizi düşünerek toplumun
bütün kesimleriyle kavga ederek bir yere varamazsınız. Sizi uyarıyoruz,
toplumun sesine kulak verin, toplumun sesini dinleyin ve artık toplumla barışın
sağlanması için çaba içinde olun. Toplumsal barışın başka türlü yolu yok.
Bakın, eczacı
meslektaşlarımla kavga ettiniz. Eczacı meslektaşlarım gerçekten büyük
sıkıntılar yaşamaya devam ediyorlar.
Sayın Başbakan
“Marketlerde ilaç satışı yapacağız.” dedi. Sayın Başbakan, ilaç, sizin
bayiliğini yaptığınız kraker, bisküvi değil ki markette satılsın; bayiliğini
yaptığınız çikolata gibi değil. İlaç, eczanede, eczacı eliyle satılır. İlaç,
bir sağlık ürünüdür. Bunun marketlerde satışını öne sürerek, eczacıları tehdit
ederek insan sağlığını, halk sağlığını tehdit etmek hiç doğru değil.
Bakın, Sosyal
Güvenlik Kurumu, tek taraflı olarak eczanelerin ilaç sözleşmelerini iptal
edeceğini duyurdu ama Danıştaydan geri döndü. Sizin
çıkardığınız kararların, çıkardığınız kanunların Danıştaydan,
Anayasa Mahkemesinden dönmesini istemiyoruz, bunu da doğru bulmuyoruz. Onun
için, gelin, halkın ve doğrudan sorunla ilgili olan toplumsal kesimlerin
düşüncelerini dikkate alınız.
İlaç firmaları
eczanelerin stok zararlarını karşılamıyor. “Karşılanacak.” dediniz. Eczacı
arkadaşlarımız bu konudan mustarip.
Kamu kurum ıskontosunda ciddi sorunlar yaşıyor meslektaşlarım. Kamu
kurum ıskontosu eczacıların üzerine bir yük olarak
getirilmiş ve eczacılar zarara uğratılmıştır. Bunun önlenmesi lazım.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun,
konuşmanızı tamamlayınız efendim.
OSMAN ÖZÇELİK
(Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Sigorta
eczanelerinin kapatıldığını ve serbest eczanelere ciddi bir kazanç sağlandığını
söyledi Başbakan. Durum öyle değil. Bakın, 2000 yılında Türkiye’de 7 eczacılık
fakültesi vardı, 2005 yılında 9 eczacılık fakültesi vardı, 2009 yılında 17
eczacılık fakültesi var. Mezun olan eczacı sayısı 600’den 1.600’e yükseldi. 24
bin eczane var ve bunların büyük bir bölümü gerçekten asgari ücret bile
kazanacak durumda değil. Eczanelerin kapanması söz konusudur.
Bu önergemizle,
bu önerimizle, değişiklik önerimizle -nasılsa bu yasayı geçireceğinizi
bildiğimiz için, bu yasayı onaylamıyoruz ama geçireceğinizi biliyoruz- hiç
değilse sağlık çalışanlarının ücretlerinde bir artış, zamlara karşı onlara bir
koruma tedbiri olsun diye bu göstergelerin biraz yükseltilmesi talebinde
bulunuyoruz. Destekleyeceğinizi umuyorum.
Saygılar
sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
418 sıra sayılı Kanun
tasarısının çerçeve 10 uncu maddesi ile değiştirilen Ek Maddenin son
fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
Tekin
Bingöl (Ankara) ve arkadaşları
“Sözleşmeli
statüde olanlar da dâhil olmak üzere mahallî idareler il kurum tabipliklerinde
çalışan ve döner sermaye ek ödemesi almayan tabiplere en yüksek Devlet Memuru
aylığının (ek gösterge dâhil) % 700’ü tutarında sağlık hizmetleri tazminatı
ödenir.”
BAŞKAN – Komisyon
önergeye katılıyor mu?
SAĞLIK, AİLE,
ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) –
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
SAĞLIK BAKANI
RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın
Bingöl, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.
AKP Grup Başkan
Vekili Sayın Elitaş’ı az önce dikkatle dinledim.
Sayın Elitaş konuşmasında çok ilginç tespitlerde
bulundu. Parlamentoda Tekel işçileriyle görüşme yaptığını ve onlarla
anlaştığını ifade etti. Bu böyle ise olumlu bir gelişme, ancak keşke Sayın Elitaş Parlamentoda değil de otuz altı gündür Kızılay’da
müthiş zor koşullarda hak arama mücadelesi veren Tekel işçilerinin yanına kadar
lütfedip gitseydi de onların sorunlarını orada çıplak gözle görerek
değerlendirme imkânı bulsaydı.
Sayın Elitaş Tekel işçileriyle anlaştığını ifade etti. Çok
ilginç. Biz, Tekel işçileriyle Hükûmetin anlaşmasını
yürekten istiyoruz çünkü o insanların o sıkıntısını çekmek bizi can evimizden
vuruyor. Peki, anlaşma sağlanmışsa Tekel işçileri, bugün tek tek isim okuyarak 100’ün üzerindeki Tekel işçisi niçin
açlık grevine başladı ve “Bir süre sonra ölüm orucuna gideceğiz.” diye
açıklamaları niçin yapıyorlar değerli arkadaşlar? Soruyorum size: Adalet ve
Kalkınma Partisinin “Anlaştık.” dediği bu mudur?
Sayın Elitaş, konuşmasında Tekel işçilerinin 3.108 Türk lirası
ücret aldığını ifade etti. Değerli arkadaşlar, bırakınız 3.108 Türk lirasını,
1.500 lira net ücret versin Adalet ve Kalkınma Partisi, biz gideceğiz Tekel
işçilerine, onları ikna etmek için bütün çabalarımızı sarf edeceğiz ve onları
ikna etmek için bir gayretin içerisinde olacağız. Bırakın 3.108 lirayı, 1.500 lira
net ücret ödeyin. Bu kadar açık söylüyoruz.
SACİD YILDIZ
(İstanbul) – Yarısını ödesinler, yarısını.
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Yarısını ödesinler, anlaşacağız.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Değerli arkadaşlar, bakınız…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Tekin Bey, sen burada yoktun herhâlde benim konuşmamda. Ali Bey’in
konuşmasında da yoktunuz herhâlde.
BAŞKAN – Sayın
Bingöl, konuya geliniz…
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Ben konuşmamın başında çok iyi izlediğimi söyledim Sayın Elitaş, beni lütfen dinlersen neler söylediğimin farkında
olacaksın.
Bakınız değerli
milletvekilleri…
BAŞKAN – Sayın
Bingöl, Elitaş’a aynı ikazı yapmıştım Grup Başkan
Vekili olarak, size de söylüyorum: Lütfen konuya gelir misiniz efendim.
Buyurun.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Elitaş, az önce Sayın MHP Grup Başkan Vekilini ikaz etti
“Laf atmayıp grubuna hâkim ol.” diye. Ben Sayın Elitaş’ın
sarf ettiği cümlelere dikkatini çekiyorum.
Değerli
milletvekilleri, eğer Sayın Elitaş istiyorsa biz
birlikte, değerli AKP’li milletvekili arkadaşlarımızla birlikte, diğer
gruplardan arkadaşlarla birlikte istediği gün, istediği saatte Tekel
işçilerinin yanına gitmeye de hazırız.
ALİM IŞIK (Kütahya) – Hemen gidin, hemen.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Hiç çekinmesin, hiç alınganlık göstermesin, hiç endişe duymasın,
orada onur ve hak mücadelesi veren Tekel işçileri Sayın Elitaş
ve arkadaşlarını çok sıcak bir karşılamayla karşılayacaklar.
Değerli
milletvekilleri, bugün bir başka eylem vardı, hekimlerin meslek odası olan Türk
Tabipleri Birliği Türkiye genelinde sağlık çalışanlarıyla birlikte bir günlük
iş bırakma eylemi yaptılar. Önceki süre içerisinde oda temsilcileriyle Sayın
Bakan arasında birtakım polemikler yaşandı. Bu polemikler ağırlıklı olarak katılım üzerine ve vatandaşların
tepkisiyle ilgiliydi. Ben, bir hekim duyarlılığı ve
Parlamentonun Sağlık Komisyonu üyesi olarak bugün bazı hastanelere gittim,
yetmedi, Türkiye'nin muhtelif illerindeki arkadaşlarımdan rica ederek
hastanelere gidip çıplak gözle oradaki gelişmeleri izlemelerini rica ettim ve
değerli milletvekilleri, diğer günlerdeki katılımın dörtte 1’i kadar vatandaşın
hastanelere gittiklerini gördüm, yüzlerce hekimin ve sağlık çalışanının bu
eylemi desteklediğini çıplak gözle gördüm ve fotoğrafladım.
Bakınız, Türk
Tabipleri Birliği yetkilileri bu eylem öncesinde vatandaşlara bir çağrıda
bulundular: “Lütfen bizim hak arama mücadelemizi anlayışla karşılayın ve acil
bir müdahale söz konusu değilse, acil hastalığınız yoksa hastanelere gelmeyin.”
Vatandaşlar bu çağrıya kulak verdiler ve gitmediler. Değerli milletvekilleri,
çünkü artık ülkemizin insanları gerginlikten bıktı, inatlaşmayı tasvip etmiyor.
Siz Tekel işçileriyle inatlaşıyorsunuz, siz İstanbul’da itfaiye çalışanlarıyla
inatlaşıyorsunuz, siz Ankara’da Sincan Belediyesinde kendi aldığınız işçileri
kapı dışarı ederek onlarla gerginlik yaratıyorsunuz. Yetmiyor, eczacılarla
inatlaşıyorsunuz, yetmiyor, hekimlerle inatlaşıyorsunuz. Artık Türkiye’de bütün
kesimler sizin bu iktidar anlayışınızı reddediyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın
Bingöl, konuşmanızı tamamlayınız efendim.
Lütfen buyurun.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Teşekkür ediyorum.
Ve bunun en somut
göstergesi, bugün hekimlerin koyduğu eyleme vatandaşların ne kadar büyük bir
çoğunlukla destek verdiğini ve olumlu bulduğunu somut bir şekilde gördük.
Değerli
milletvekilleri, bildiğiniz gibi kurum hekimleri gerçekten çok ciddi sıkıntı
çekiyorlar. Bu önergemizde kurum hekimlerinin sağlık tazminatı verilerek
ücretlerinin iyileştirilmesi ve onların kurumlarında tüm gün çalışmalarının
sağlanmasını talep ediyoruz. Zira, iş yeri hekimliği
tanınması 2 bine yakın kurum hekiminin ve mahallî idarelerde çalışan hekimlerin
sorunlarını çözmüyor. Çünkü o kurum hekimlerinin çalıştığı yerlerde yoğun bir
şekilde iş yeri olmayabilir.
Bir başka önemli
husus: Burada diş hekimleri de… 200’e yakın diş hekimi var ama maalesef kurum
hekimliği statüsünde değiller, bu haktan yararlanmıyorlar.
Bir başka önemli
husus: Bakınız biz tüm gün çalışmayı burada hayata geçirmeye çalışıyoruz, ama
kurum hekimlerine ikinci bir işte, yani işyerinde çalışmayı da öngörerek kendi
elimizle bu yasayı farklı bir anlayışa büründürüyoruz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) - Sayın Başkanım toparlıyorum.
BAŞKAN – Sayın
Bingöl, ek sürenizi verdim, kimseye vermedim.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Ben “Önergemizi destekleyin.” demeyeceğim, çünkü geçen haftadan
itibaren verdiğimiz önergelerin hiçbir tanesine sıcak bakmadınız, nasılsa bunu
da reddedeceksiniz.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
Sayın Elitaş, efendim…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) - Sayın Başkanım, Sayın Bingöl en az yirmi kere adımdan zikrederek
benimle ilgili, benim söylemediğim şeyleri söyledi. İzin verirseniz iki
dakikada açıklayayım.
OKTAY VURAL
(İzmir) – Ali Bey’e vermediniz.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) - Sayın Başkan, Tekel işçileriyle yaptığım görüşmeyi…
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkan, ben güzel bir konuşma yaptım. Lütfen, tutanakları
isteyin, bakın.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Bakınız, Tekel işçileri bugün gelip odamda ziyaret ettiler. Bu
arkadaşlarla ben görüştüm. Yanlış bilgilendirmeden dolayı kışkırtma var,
istismar var, onu açıklamak istiyorum.
OKTAY VURAL
(İzmir) - Yok efendim, yok.
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkan, ben son derece düzeyli konuşma yaptım. Sayın Elitaş’a hakaretamiz tek kelime kullanmadım. Tutanakları
getirin lütfen. Eğer tutanaklarda bir şey varsa kabul ederim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sayın Başkan, en az yirmi kere ismimi zikretti, benim söylediğimden
farklı bir beyanda bulundu.
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Kesinlikle ve bütün Parlamento izliyor.
BAŞKAN – Sayın Elitaş, yani ifade ettikleri şeyler… Konuştuk, anlaştık,
anlaştıksa iyi dediniz. Yani bunun haricinde bir dakikada neyi ifade
edeceksiniz?
Buyurun, buyurun
efendim, size bir dakika vereceğim. Buyurun, bir dakikalık süre içinde
açıklayın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Elitaş’a bir dakikalık süre veriyorum.
IX.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl’ün, şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Tekel işçileri
bugün yirmi-yirmi beş arkadaş odamda ziyaret ettiler. Onlarla konuştuk,
“Arzunuz, isteğiniz nedir?” dedik. Arkadaşların sıkıntısı şu… Sayın Bingöl
burada mıydınız bilmiyorum ama dinlediyseniz yanlış anlamışsınız.
BAŞKAN - Sayın Elitaş, siz açıklamayı yapın efendim, süreniz tamamlanıyor.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) – Bakın, dedik ki: Nedir bu? “Bize iki ayla on bir ay arasında
çalışma hakkı veriyorsunuz, ama bizi iki ay çalıştıracaksınız, en fazla beş ay
çalıştıracaksınız.” “Hayır” dedik. Altı yıldır bu kararname yürürlükte
olduğundan bu tarafa, 4/C kapsamında olan herkes altı yıldır çalışıyor, hiç
kimse on aydan az çalıştırılmamıştır. Bundan sonra da on bir aydan az
çalıştırılmayacaktır.” dedik ama siz, yanlış bilgileri sunarak, o insanları
ajite ederek, kışkırtarak, açıkçası, aç, soğukta kalmalarına sebebiyet
veriyorsunuz. Ben bunu düzeltmek istedim.
Saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkan…
OKTAY VURAL
(İzmir) – “Ajite ediyor.” diyor. Milletvekilleri söz hakkını kullanıyor.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan…
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Efendim…
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkanım, ben konuşmamda hiç kimseyi ajite etmedim, konuşmamı
Sayın Elitaş’ın konuşmasının üzerine kurguladım. Söz
hakkı istiyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN –
Arkadaşlar, bakınız… (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
OKTAY VURAL
(İzmir) – “Ajite ediyor.” diyor.
BAŞKAN - Hayır,
bir dakika müsaade buyurun.
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Lütfen… Ben ajite etmedim.
BAŞKAN – Sayın
Bingöl, müsaade edin.
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkanım, benim tarzım değil ama Sayın Elitaş
farklı bir noktaya getiriyor olayı. Lütfen… Bir dakika bana konuşma hakkı
verin.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, ben kısa bir şey söylemek istiyorum.
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkan, bir dakika…
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Bingöl, bir dakikalık söz hakkı size, ne konuşacaksanız buyurun.
Bir dakikada ne
konuşacaksınız arkadaşlar? Buyurun. Yani böyle, karşılıklı çıkıp inmeyi…
Lütfen, istirham ediyorum. (CHP sıralarından gürültüler)
Saygıdeğer
arkadaşlarım, bakınız, şunu söylüyorum: Şimdi, doktorlar, sağlık çalışanları
kendi meselelerinin tartışıldığını herhâlde bu televizyondan izliyorlar,
görüyorlar. Şimdi, konu kaydı başka bir kısım mecralara. Acaba, bu insanların
bizi değerlendirmelerini, Meclisin mehabetini de sizin takdirlerinize
sunuyorum, başka bir şey demiyorum.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan, bu işin muhatabı sendikalar.
BAŞKAN - Buyurun.
2.-
Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum anlayışınıza.
Sayın Elitaş benim konuşmamda ajite ettiğimi ifade etti. Bütün
Parlamento şahittir. Ben konuşmalarımı son derece düzeyli yaparım, kesinlikle
hakaretamiz tek kelime sarf etmem. Bu konuşmamda da konuşmamı Sayın Elitaş’ın konuşmasının üzerine kurguladım. Tutanaklar
burada, getirip inceleyebiliriz ama ben kesinlikle ajite etmedim. Şunu da ifade
ettim: “Eğer Sayın Elitaş bir anlaşmanın olduğunu
burada zikrediyorsa bu çok olumlu bir gelişme. Biz bunu hararetle destekleriz.”
dedim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – “Görüştük.” diyorum, “anlaşma” demiyorum. Hâlâ aynı şeyi
söylüyorsun.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Bir saniye lütfen…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Ama sen yanlış dinliyorsun.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Ama bunun ötesinde…
Sayın Elitaş, ben sizi dinledim. Lütfen sakin olun. Sakin olun,
yanlış dinlemiyorum.
BEKİR BOZDAĞ
(Yozgat) – “Görüşme” ile “anlaşma” aynı şey değil.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Bütün Parlamento mu yanlış dinliyor?
Bakın, Sayın Elitaş, size çok net bir şey söylüyorum: Eğer 3.108 liranın
yerine 1.500 lira net ücret ödemeyi taahhüt edin…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Hâlâ yanlış yapıyorsun, hâlâ dinlememişsin.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Siz de eğer algılama noktasında…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Aklın başka yerde, sen başka şeyler söylüyorsun.
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Ben farklı bir şey söylemiyorum. Ben günlerdir Tekel işçilerinin
yanındayım, onları sık sık ziyaret ediyorum, onların
sorunlarını yerinde görüyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TEKİN BİNGÖL
(Devamla) – Buyurun, birlikte gidelim. Eğer bu cesareti gösteriyorsanız beraber
gidelim. (CHP sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Bunun cesaretle ne alakası var? Orada bir tehdit mi var? Tehdit mi
var? Ne var?
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Hayır, hayır…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Cesaretle ne alakası var?
SEVAHİR BAYINDIR
(Şırnak) – Onlar ancak gaz bombasıyla giderler.
TEKİN BİNGÖL
(Ankara) – Rahat ol diyoruz, sana bir şey yapmazlar.
CANAN ARITMAN
(İzmir) – Korkma diyor…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Kışkırtıyorsun adamları, bak hâlâ kışkırtıyorsun.
BAŞKAN –
Arkadaşlar, lütfen, bakınız, hepimiz…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Evet,
buyurun.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Sayın Elitaş Tekel işçilerinin kendilerine
geldiğini söyledi, kabul ediyoruz ama buradaki asıl muhatap örgütlü sendikadır.
Bireysel kişilerin kimler olarak gelip ne manada bir görüşme yaptıkları
ithamıyla…
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sizin grubunuza da geldi onlar, herkese geldiler. Onları saymıyor
herhâlde.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) - …işçiler arasında yanlış anlamalara meydan verecek bir açıklama bir
grup başkan vekili tarafından, normal değildir.
BAŞKAN – Bakınız…
Efendim…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) - Muhatap olması gereken sendikadır, örgütüdür işçilerin.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Bütün partilerin gruplarına gittiler. Onları yok sayıyorsun
herhâlde.
BAŞKAN – Arkadaşlar…Arkadaşlar…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Çözüm örgütle aranmalıdır, örgütle çözülmelidir.
Ben teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Şimdi,
arkadaşlar, bakınız…
Teşekkür ederim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Sizin gruba da geldi, onları saymıyor musunuz, yok mu sayıyorsunuz?
BAŞKAN - Şimdi,
biz bir sendika değerlendirmesi, sendika tartışması yapmıyoruz bakınız, bir
konu üzerinde yapıyoruz…
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) – Muhatap örgüt, sendika olmalıdır.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Ben bir
şey demiyorum.
VIII.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
3.-
Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu Raporu (1/715) (S. Sayısı: 418) (Devam)
BAŞKAN - Evet,
saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler…
OKTAY VURAL
(İzmir) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Karar
yeter sayısını arayacağım.
Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Saygıdeğer
arkadaşlarım, birinci bölümde yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.
İkinci bölüme
geçeceğiz, fakat şimdi gruplar adına konuşmalar olacak, hiçbir grubun
konuşmasının tamamlanması için yeterli vakit yoktur.
Bunu da dikkate
alarak alınan karar gereğince, kanun tasarı ve teklifleriyle komisyonlardan
gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için, 20 Ocak 2010 Çarşamba günü saat
14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum, hayırlı akşamlar diliyorum.