Normal 25669 2 4 2010-02-16T16:20:00Z 2010-02-16T16:20:00Z 1 43115 245762 TBMM 2048 576 288301 11.9999 Clean Clean 0 0 nk 0 nk 0 0 false false false 0 nk 0 nk MicrosoftInternetExplorer4

 

DÖNEM: 23                                                                YASAMA YILI: 4

 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

CİLT : 59

49’uncu Birleşim

19 Ocak 2010 Salı

(Bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

   I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

  II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI

1.- Malatya Milletvekili M. Mücahit Fındıklı’nın, 5084 sayılı Teşvik Kanunu’nun yürürlük süresinin bazı illerde uzatılma kararına ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı

2.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, IMF’yle ilişkilerin Türkiye’ye olan etkilerine ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı

3.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Antalya Gazipaşa Havalimanı’na ilişkin gündem dışı konuşması ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

 

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması

2.- Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması

3.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması

4.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, kapatılan Demokratik Toplum Partisi Grubunun vermiş olduğu, üyeliği düşürülen milletvekilleri nedeniyle 20 imzanın altına düşen genel görüşme ve Meclis araştırması önergelerinin gündemden çıkarılması gerektiğine ilişkin açıklaması

5.- Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in açıklamasında, demir yollarının bazı hatlarının kapatılmasına ilişkin sorduğu soruya ilişkin açıklaması

6.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın ifade ettiği gibi, Gazipaşa Havaalanı’nın yapımını tekrar kamu yatırım programına almalarının söz konusu olmadığına ilişkin açıklaması

7.- Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın beyanı üzerine, Gazipaşa’da toplu projeler arasında eksik işlerin tamamlanması olarak bir yatırım yapıldığına ilişkin açıklaması

 

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Suriye Arap Cumhuriyeti Halk Meclisi Başkanının davetine icabet edecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden bir Parlamento heyetini oluşturmak üzere siyasi parti gruplarınca isimleri bildirilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1060)

2.- TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan’ın, beraberinde bir Parlamento heyetiyle birlikte görüşmeler yapmak üzere Brüksel’e davet edildiğine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1061)

 

B) Duyurular

1.- Avrupa Birliği Uyum ve Plan ve Bütçe komisyonlarında bağımsız milletvekillerine düşen 1’er üyelik için bu komisyonlara aday olmak isteyen bağımsız milletvekillerinin 25 Ocak 2010 Pazartesi günü saat 18.30’a kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin

 

C) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 30 millet-vekilinin, devletten aylık alanların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/517)

2.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 29 milletvekilinin, tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/518)

3.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 29 milletvekilinin, yer fıstığı üreticiliğindeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/519)

4.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 33 milletvekilinin, araştırma görevlilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/520)

 

D) Önergeler

1.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, (2/450) esas numaralı Kanun Teklifi’ndeki imzasını geri çektiğine ilişkin önergesi (4/175)

2.- Gaziantep Milletvekili Özlem Müftüoğlu’nun, madencilik sektö-ründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu üyeliğinden ayrıldığına ilişkin önergesi (4/176)

3.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, (2/458) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/177)

 

VI.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, bir ilköğretim okulunun yapımı ile ilgili bir iddiaya ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/666) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

2.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, Kastamonu’daki yol yapım çalışmalarının uzamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/964) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

3.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, şoför ve nakliyecilerden istenen belgelere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1114) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

4.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te PTT dağıtıcısı yetersizliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1221) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

5.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman-Kâhta yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1236) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

6.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Arapgir-Divriği yolundaki asfalt çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1239) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

7.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Hekimhan-Kuluncak yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1242) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

8.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Arapgir-Arguvan yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1243) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

9.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Çelikhan-Yeşilyurt yolunun tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1245) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

10.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Kuluncak-Darende yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1246) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

11.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, PTT’nin anonim şirket statüsüne alınarak özelleştirileceği haberlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1259) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

12.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep-Şanlıurfa karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1317) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

13.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Konya-Aksaray bölünmüş yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1341) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

14.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Kulu-Aksaray bölünmüş yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1342) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

15.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Malatya-Nemrut yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1357) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

16.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Ağın Köprüsü ve feribot yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1361) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

17.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Aksaray-Ortaköy-Kırşehir bölünmüş yol yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1383) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

18.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Aydın’daki bazı ulaşım sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1399) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

19.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, İdil-Dargeçit yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1483) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

20.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Uludere-Uzungeçit yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1484) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

21.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak-Kasrik-Cizre yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1485) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

22.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak’ta havalimanı yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1486) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

23.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Cizre’ye çevre yolu yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1488) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

24.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, kiraya verilen Bababurun Deniz Feneri’ne ilişkin sözlü soru önergesi (6/1549) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

25.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, deniz bilimleri eğitim ve araştırmalarının sürdürülebilirliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1605) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

26.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, bir kanun tasarısının yasalaşmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1624) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

27.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Turhal-Tokat yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1629) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

28.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kamyonet grubu araçlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1651) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

29.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli-Elazığ karayolunun güzergahına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1664) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

30.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Niksar yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1680) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

31.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Ordu arasındaki yollara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1682) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

32.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa-Taşova yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1683) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

 

VII.- SEÇİMLER

A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim

1.- (10/67, 75, 82, 122, 141, 180, 193, 208, 216, 229, 304, 309, 320, 324, 336, 337, 342, 374, 377, 388, 404) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

 

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYON-LARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)

3.- Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/715) (S.Sayısı: 418)

IX.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

2.- Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

 

X.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- İstanbul Milletvekili Hasan Macit’in, icra dairelerine ve dosya yüküne ilişkin sorusu ve  Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in cevabı (7/10726)

2.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, lastik atıklarının geri kazanımına ilişkin Başbakandan  sorusu  ve  Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun  cevabı (7/11073)

3.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, çocuk işçiliğine ilişkin sorusu  ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/11082)

4.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, turizm amaçlı tahsis edilen ormanlık alanlara ilişkin sorusu ve  Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun  cevabı (7/11088)

5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, su kaynaklarının yönetimine ilişkin sorusu ve  Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun  cevabı (7/11090)

6.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, KOSGEB’in kredi için işletmelerde aradığı şartlara ilişkin sorusu ve  Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün cevabı  (7/11127)

7.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars’ta sporun desteklenmesine ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/11165)

8.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Mardin-Mazıdağı-Bilge köyünden nakledilecek kişilerin Kırklareli’de barındırılmasına ilişkin İçişleri Bakanından sorusu ve  Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın cevabı (7/11211)

9.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, medya şirketlerine yönelik vergi incelemelerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı (7/11214)

10.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan’ın, Van’da deprem ve diğer afetlere yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir’in cevabı (7/11247)

11.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman’ın, bir derenin ıslahına ilişkin sorusu ve  Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun  cevabı (7/11261)

12.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, personel alımına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevabı  (7/11299)

13.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, gazetecilerle ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakandan  sorusu  ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/11337)

 

14.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Posof’taki kadastro çalışmalarında hak mağduriyeti oluştuğu iddialarına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir’in cevabı  (7/11361)

15.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve şikayetlere ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir’in cevabı (7/11362)

16.- Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın, Iğdır ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki hava kirliliğine ilişkin sorusu ve  Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun  cevabı (7/11367)

17.- Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı’nın, Tekirdağ Gençlik Merkezi Tesislerine ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/11372)

18.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Futbol Federasyonuna bağışlanan bir araziye ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/11373)

19.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Nilüfer Spor Kompleksinin tamamlanmasına ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/11374)

20.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, TOKİ konutlarının geçici yönetimlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in  cevabı (7/11470)

21.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, vakıf şerhi konulan özel mülkiyete konu taşınmazlara ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı  (7/11482)

22.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, yerel yayın kuruluş-larının sorunlarının çözümüne ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı  (7/11483)

23.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Alevi Çalıştayına davet edilen bir kişiye,

Diyanet İşleri Başkanlığından yardım alan STK’lara,

İlişkin soruları  ve Devlet Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/11488), (7/11489)

24.- Edirne Milletvekili Bilgin Paçarız’ın, Ergene Nehri’ndeki kirliliğe ilişkin sorusu ve  Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun  cevabı (7/11549)

25.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, Van eski Cumhuriyet Savcısının Ergenekon davası gizli tanığı olduğu iddiasına ilişkin sorusu ve  Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in cevabı (7/11574)

26.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, Türk Eczacılar Birliği ile yapılan sözleşmenin feshine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/11582)

 

27.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Türk Eczacılar Birliğiyle yapılan sözleşmenin feshine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/11583)

28.- Edirne Milletvekili Rasim Çakır’ın, özürlü maaşlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in cevabı (7/11588)

29.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Anadolu Ajansına alınan personele ilişkin sorusu ve  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı (7/11596)

30.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, milletvekillerine gönderilen bir cd’ye ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/11865)

31.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, personel alımı ve görevde yükselme ile ücretlendirmeye ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/11866)


I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

 

TBMM Genel Kurulu saat 14.02’de açılarak beş oturum yaptı.

 

İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca iade edilen soru önergelerine,

Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu, Çek Yasası’nın uygulamasında karşılaşılan sorunlara,

Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, zirai eğitimin 164’üncü yıl dönümüne,

İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.

 

Madencilik sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.

 

Mardin Milletvekili Emine Ayna ve 19 milletvekilinin, işsizlik sorununun (10/513),

Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ve 20 milletvekilinin, tren kazalarının sebeplerinin (10/514),

Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve 29 milletvekilinin, TRT yönetimine yönelik çeşitli iddiaların (10/515),

Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 30 milletvekilinin, Karadeniz Ereğli tersaneler bölgesindeki sorunların (10/516),

Araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

 

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:

1’inci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/324) (S. Sayısı: 96),

2’nci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/499) (S. Sayısı: 321),

Görüşmeleri komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.

 

3’üncü sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu’nun (1/715) (S. Sayısı: 418) görüşmelerine devam olunarak birinci bölümünün 9’uncu maddesine kadar kabul edildi.

 

Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut, Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş’un, 47’nci Birleşimde yaptığı konuşmadaki, başhekimler ve Çorlu Devlet Hastenesi Başhekimiyle ilgili sözlerinin, yaptığı araştırma ve gelen telefonlarla doğru olmadığının kanıtlandığına, bu ifadesinden dolayı Genel Kuruldan özür dilemesi gerektiğine ilişkin bir açıklamada bulundu.

 

Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut’un, şahsına,

Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş’un, grubuna,

Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, grubuna,

Sataşması nedeniyle birer konuşma yaptılar.

 

19 Ocak 2010 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 20.02’de son verildi.

 

 

 

Meral AKŞENER

 

 

 

Başkan Vekili

 

 

 

 

 

 

Harun TÜFEKCİ

 

Gülşen ORHAN

 

Konya

 

Van

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

 

 

 

 

Bayram ÖZÇELİK

 

Fatih METİN

 

Burdur

 

Bolu

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye


No.: 61

II.- GELEN KÂĞITLAR

15 Ocak 2010 Cuma

 

Tasarı

1.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Gaz Alanında İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/796) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 31.12.2009)

Teklif

1.- İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu ve 31 Milletvekilinin; 5727 Sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/567) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 6.1.2010)

 

No.: 62

18 Ocak 2010 Pazartesi

 

Tasarı

1.- Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/797) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.1.2010)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, basında çıkan bazı iddialara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1702) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

2.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, İLKSAN’ın bir ihalesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1703) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, bir milletvekiline yönelik iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11678) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

2.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, ilaçların marketlerde satılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11679) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

3.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, marketlerde ilaç satılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11680) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

4.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, bir hidroelektrik santralinin çevreye etkilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11681) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

5.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, bürokrat atamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11682) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

6.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının etkilenmeye çalışıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11683) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

7.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, kurban kesimi işinde yolsuzluk yaptıkları iddia edilen bir şirket ve derneğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11684) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

8.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, DSİ’nin kuruluş yıldönümü törenine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11685) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

9.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, TOKİ’nin faaliyetlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11686) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

10.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, Suudi Arabistan Kralının verdiği hediyelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11687) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)

11.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, markette ilaç satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11688) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

12.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın, karbonmonoksit zehirlenmelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11689) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

13.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, bir mahallenin iskana kapatılmasıyla oluşan mağduriyete ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11690) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

14.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin, Yargıtay’da boş bulunan üyeliklere seçim yapılmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11691) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)

15.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11692) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2009)

16.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, davaların makul sürede sonuçlandırılmasına ve iddianamelerin sonuçlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11693) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

17.- Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu’nun, yayınlanması gereken bir tebliğe ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11694) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/12/2009)

18.- Bursa Milletvekili H. Hamit Homriş’in, marketlerde ilaç satışına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11695) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/12/2009)

19.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, enerji piyasası ve yönetimiyle ilgili bazı konulara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11696) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

20.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, bir doğalgaz çevrim santraline yönelik iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11697) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

21.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, TPAO’nun getirdiği yarı batık sondaj gemisine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11698) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

22.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, bazı TKİ yetkililerinin hediye aldığı iddialarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11699) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

23.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, bazı suç duyurularına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11700) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

24.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, kaçak olduğu iddia edilen bir cam işleme tesisine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11701) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

25.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, yapım izni verilen bir okulun yer seçimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11702) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

26.- İstanbul Milletvekili Onur Öymen’in, Nilüfer Belediye Başkanı hakkında araştırma başlatıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11703) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

27.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, bir uygulamaya, Türkiye Belediyeler Birliğine ve makam aracına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11704) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

28.- İzmir Milletvekili Recai Birgün’ün, Emniyet Teşkilatı mensuplarına verilen malzeme ve teçhizata ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11705) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)

29.- Antalya Milletvekili Osman Kaptan’ın, Finike Belediyesinin bir ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11706) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)

30.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, bir köyün su sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11707) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)

31.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, bir trafik kazası sonrasındaki işlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11708) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)

32.- Bursa Milletvekili H. Hamit Homriş’in, Türkçe’nin korunması ve geliştirilmesi çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11709) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

33.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, koruma kurulu üyeleri ile bazı alan ve bölgelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11710) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

34.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, Fransa’daki Türkiye Mevsimi etkinliklerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11711) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

35.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Denizli’deki turizm yatırımlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11712) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

36.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, emlak vergisine esas oluşturacak rayiç bedellerin tespitine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11713) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

37.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, emeklilerin ekonomik durumunun iyileştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11714) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

38.-  Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Talim ve Terbiye Kurulu üyelerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11715) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

39.- Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in, bir ders kitabındaki GDO’lu ürünlerle ilgili bilgilere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11716) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

40.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın, sözleşmeli öğretmenlere kadro verilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11717) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

41.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, trafik güvenliğine ve kazalara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11718) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

42.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Türk Telekomun gayrimenkullerine ve STK’lara bedelsiz verilen arazilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11719) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

43.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Türk Telekom’un gayrimenkullerine ve STK’lara bedelsiz verilen arazilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11720) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

44.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin, tren kazalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11721) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2010)

45.- Mersin Milletvekili Behiç Çelik’in, Silifke’de sel afetinin oluşturduğu hasara ilişkin Tarım ve  Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11722) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/12/2009)

46.- Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak’ın, Anadolu Ajansının bir haberine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/11723) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

47.- Aydın Milletvekili Fatih Atay’ın, bir hastanenin kliniğe dönüştürülmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11724) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

48.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, AB Genel Sekreterliğinin bir sınavına ilişkin Devlet Bakanından (Egemen Bağış) yazılı soru önergesi (7/11725) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

49.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının etkilenmeye çalışıldığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Cemil Çiçek) yazılı soru önergesi (7/11726) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

50.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, atık yönetimiyle ilgili bazı konulara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11727) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

51.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın, bazı kanunların uygulanmasına ve çeşitli hususlara ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/11728) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

52.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, Alevilere yönelik bazı çalışmalar olup olmadığına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi (7/11729) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2009)

Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, bir ihaleyle ilgili operasyona ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11175)

2.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, kamu görevlileri için düşünülen farklı statülere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11176)

3.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, işsizliğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11177)

4.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11178)

5.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, işçi ücretlerindeki vergilendirmeye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11179)

6.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11181)

7.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, TEKEL işçilerinin durumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11182)

8.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, bazı gençlerin gözaltına alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11186)

9.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, verilen petrol arama ruhsatlarına ve bir şirketle ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11187)

10.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kamu çalışanlarına toplu sözleşme ve grev hakkı verilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11192)

11.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’ın, İstanbul’daki surların aydınlatılması projesine ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/11204)

12.- İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti projelerine ve yolsuzluk iddialarına ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/11205)

13.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, BOTAŞ’ın yönetimine ve doğalgaz zammına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11206)

14.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Tavşanlı Garp Linyit İşletmesinde yargı kararının ve teftiş raporunun uygulanmasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11208)

15.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, sulama birliklerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11210)

16.- Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu’nun, Ardeşen ilçesinin nüfusuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11212)

17.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, Deniz Feneri Davasında adı geçen bir kişinin ilişikli olduğu şirketlere verilen ihalelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11213)

18.- Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz’ın, ücretlilerin vergilendirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11215)

19.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, bazı kamu ihalelerinde işletilen sürece ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11216)

20.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11217)

21.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, ilköğretim müfettişlerinin özlük haklarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11227)

22.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un,  Milli Eğitim Şuralarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11228)

23.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11229)

24.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü personeline ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11230)

25.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, eğitim kurumu müdür yardımcılığı sınavına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11231)

26.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11232)

27.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, GDO’lu ürünlerle ilgili düzenlemelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11238)

28.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, pamuk üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11239)

29.- Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan’ın, aşı üretimini etkileyen bazı kararlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11240)

30.- Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan’ın, arı kovanlarının etiketlendirilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11241)

31.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, GDO’lu ürünlere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11242)

32.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Zafer Havalimanı projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11243)

33.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Antalya-İstanbul hızlı tren ve Ankara-İzmir otoyol projelerine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11244)


No.: 63

19 Ocak 2010 Salı

 

Tasarı

1.- Coğrafi İşaretlerin ve Geleneksel Özellikli Ürün Adlarının Korunması Hakkında Kanun Tasarısı (1/798) (Adalet; Avrupa Birliği Uyum ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 31.12.2009)

Teklifler

1.- Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; 8/5/1985 Tarihli ve 3201 Sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/568) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2010)

2.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/569) (Plan ve Bütçe ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 07.01.2010)

3.- Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/570) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.01.2010)

Sözlü Soru Önergeleri

1.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, basında çıkan bir iddiaya ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Cemil Çiçek) sözlü soru önergesi (6/1704) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

2.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, camilere asılan mahyalara ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) sözlü soru önergesi (6/1705) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

3.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Yargıtay’daki açık üyeliklere ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1706) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

4.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Müsteşarın daha önceki bir görevine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi (6/1707) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’ye iş yapan müteahhitlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1708) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

6.- Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil’in, seyahat acentelerinin paket turlarda yaptırmaları gereken sigortaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1709) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

7.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’daki enerji yatırım ve projelerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/1710) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

8.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’daki yatırım projelerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1711) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

9.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’daki tarımsal yatırım ve projelere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1712) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

10.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’da savunma sanayi yatırımları yapılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1713) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

11.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’da işsizliğe yönelik tedbirlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1714) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

12.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Adana’da işsizliğin azaltılmasına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/1715) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

13.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, milletvekili odalarında arama yapıldığı iddiasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sözlü soru önergesi (6/1716) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

14.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, yasama dokunulmazlığı tezkerelerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından sözlü soru önergesi (6/1717) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2010)

Yazılı Soru Önergeleri

1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, hakkında soruşturma açılan kamu görevlilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11730) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

2.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, ekonomik ve sosyal durum ile yapılan zamlara Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11731) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

3.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Başbakanın ve TRT Genel Müdürlüğünün basın mensupları ve milletvekilleri aleyhine açtıkları davalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11732) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

4.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, Türk Kızılay’ı ile ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11733) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

5.- İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız’ın, açılıma ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11734) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

6.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, Ordu-Giresun havaalanı çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11735) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

7.- İstanbul Milletvekili Hüseyin Mert’in, kod uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11736) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

8.- Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’ın, TEKEL işçilerinin taleplerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11737) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

9.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, Çevre Denetimi Yönetmeliğindeki değişikliğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11738) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

10.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, bazı kamu görevlilerine baskı yapıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11739) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

11.- Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, tarım arazilerinin yabancı üreticilere kiraya verileceği iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11740) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

12.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, terör mağdurlarının istihdamına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11741) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

13.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, suikast ihbar ve iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11742) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

14.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, yakalama ve gözaltı ile tutuklama işlemlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11743) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

15.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, F tipi cezaevlerinde sohbet hakkı uygulamasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11744) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

16.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Türkiye’ye giriş yapan bölücü terör örgütü mensupları hakkındaki adli işlemlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11745) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

17.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, hakim ve savcıların değerlendirilmesine yönelik iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11746) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

18.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, tutuklu ve hükümlülere verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11747) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

19.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Devlet sırrı içeren belgelerin incelenmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11748) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

20.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, hakimlerin yetki kararnamesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11749) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

21.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili şikayetlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11750) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

22.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, okuma-yazma bilmeyenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11751) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

23.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, cezaevlerine bazı kitapların alınmadığı iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11752) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

24.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Ergenekon Davası hakim ve savcıları ile Emniyet personelinin bir yemekte bir araya gelmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11753) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

25.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, AİHM’nin kesinleşmiş bazı kararlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11754) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

26.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe’nin, HSYK’da bekleyen atama kararnamesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11755) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

27.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Sağlık Uygulama Tebliğindeki değişikliklere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11756) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

28.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, memurlarla ilgili bir açıklamasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11757) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

29.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11758) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

30.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, ilaçların marketlerde satışına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11759) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

31.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Emet İlçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11760) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

32.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Dumlupınar İlçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11761) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

33.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Gediz Havzasındaki çalışmalara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11762) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

34.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Hisarcık İlçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11763) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

35.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Domur Barajı ve sulama projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11764) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

36.- Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, çevre mühendislerinin görevlerinin diğer meslek gruplarınca da yapılacağı iddiasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11765) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

37.- İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız’ın, yerel basının resmi ilan gelirlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/11766) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

38.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, RTÜK Başkanı ile ilgili iddialara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/11767) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

39.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Ermenistan ile imzalanan protokollere ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11768) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

40.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, UNESCO Başkanlık seçimi ile ilgili iddialara ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11769) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

41.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11770) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

42.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, polisin bir kişiye şiddet uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11771) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

43.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, 1 Mayıs’taki olaylarda polisin bir müdahalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11772) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

44.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11773) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

45.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, polislerin karıştıkları iddia edilen bazı olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11774) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

46.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, gıda üreten ve dağıtan firmaların denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11775) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

47.- İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11776) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

48.- Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’nin, görev şehidi yakınlarının kamuda istihdamının sağlanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11777) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

49.- Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Muş Valisinin bir açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11778) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

50.- İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, tersane yatırımlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11779) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

51.- Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici’nin, özelleştirme dolayısıyla geçici personel istihdamına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11780) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

52.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, tıp hatalarına ilişkin ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11781) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

53.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Silifke’deki Devlet Hastanesi ve sağlık ocaklarının ihtiyaçlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11782) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

54.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11783) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

55.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, ithal edilen H1N1 aşısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11784) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

56.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, domuz gribi ve aşısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11785) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

57.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhan’ın, zeytincilikteki bazı sorunlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11786) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

58.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhan’ın, üzüm üreticilerinin desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11787) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

59.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, İstanbul Metropolitan Planlama Merkezinin ulaşım planlamasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11788) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

60.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11789) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

61.- İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak’ın, otoyol ve köprülere yapılan zamlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11790) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

62.- Kars Milletvekili Gürcan Dağdaş’ın, Kars-Akyaka tren seferlerinin durdurulmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11791) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

63.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun, tren kazalarına ve demiryolları yönetimine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11792) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

64.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Çelikhan-Adıyaman-Yeşilyurt-Malatya yoluna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11793) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

65.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, insansız uçak alımına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11794) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

66.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, denetim ve yönetim kurullarında görevli personele ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/11795) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2010)

67.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhan’ın, tekstil sektörünün desteklenmesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/11796) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

68.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman’daki gezici kütüphane aracına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11797) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2010)

69.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, işyerleri tabelalarında Türkçe isimlerin özendirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11798) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

70.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir TOKİ projesinde alınan başvuru bedellerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11799) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

71.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’ye iş yapan müteahhitlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11800) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

72.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, TOKİ’nin bazı inşaatlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11801) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

73.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, tasarruf tedbirlerine ve yeni alınan makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11802) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

74.- Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak’ın, bazı belediyelere terk veya tahsis edilen gayrimenkullere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11803) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

75.- İzmir Milletvekili Kemal Anadol’un, suikast iddialarına ve bir köşe yazısında belirtilen organizasyona ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11804) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

76.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’ın, eczanelere ve ilaç satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11805) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

77.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Seferberlik Tetkik Kurulundaki aramaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11806) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

78.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, özel öğrenci yurtlarının denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11807) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

79.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, istisnai memuriyet kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11808) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

80.- Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara’daki hava kirliliğine ve kullanılan yakıtlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11809) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

81.- Mersin Milletvekili İsa Gök’ün, Yargıtay üyeliği seçimlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11810) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

82.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalı’nın, Yargıtay’da boş bulunan üyeliklere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11811) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

83.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün, Bergama’daki altın işletmeciliği nedeniyle açılan tazminat davalarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11812) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

84.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, sağlık sorunları bulunan bir tutuklunun tahliyesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11813) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

85.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/11814) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

86.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Gediz ilçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11815) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

87.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Pazarlar ilçesindeki sulama yatırımlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11816) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

88.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Tavşanlı ilçesindeki sulama projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/11817) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

89.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, akaryakıt tüketimi ve kaçakçılığı ile vergilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11818) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

90.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, yapılması planlanan bir hidroelektrik santrale ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/11819) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

91.- İstanbul Milletvekili Ümit Şafak’ın, İstanbul’da itfaiye hizmetlerinin özelleştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11820) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

92.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, bir köy yolundaki köprü ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11821) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

93.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Manisa-Selendi’de yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11822) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

94.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, Manisa-Selendi’de meydana gelen olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11823) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

95.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, bir katlı otopark inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11824) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

96.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11825) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

97.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, yurt dışı görevlendirmelere ve tanıtım projelerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11826) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

98.- Muğla Milletvekili Ali Arslan’ın, yapılması planlanan bir hidroelektrik santrale ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11827) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

99.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, Savarona yatına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/11828) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

100.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, sağlık hizmetlerinde yeşil kartlılardan katkı payı alınmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/11829) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

101.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11830) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

102.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, şubat döneminde öğretmen ataması yapılmamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11831) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

103.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, bir yönetmelikle çeliştiği iddia edilen bir yazıya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11832) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

104.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, bir milletvekili danışmanının konferans vermesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11833) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

105.- İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın, öğrencilere yönelik cinsel istismar olaylarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11834) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

106.- Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın, bazı illerde belli tarihlerde okula gitmeyen öğrencilerin tespit edildiği iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11835) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

107.- İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter’in, bir köydeki öğretmen yetersizliğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11836) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

108.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, iş bırakma eylemine katılan kamu görevlilerinin durumuna ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11837) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

109.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, şube müdürü atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11838) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

110.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Pendikteki bir lisenin öğretmen kadrolarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11839) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

111.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, felsefe dersindeki müfredat değişikliğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11840) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

112.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11841) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

113.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, kiralanan binalara, sağlık evlerine ve bir beldeye yapılan hastaneye ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11842) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

114.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, H1N1 vakalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11843) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

115.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, saha koordinatörlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11844) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

116.- İstanbul Milletvekili Atila Kaya’nın, H1N1 virüsü aşısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11845) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

117.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, sağlık hizmetlerindeki bazı çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11846) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

118.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, domuz gribi aşılarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11847) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

119.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, bir ilacın raf ömrünün iki yıl uzatıldığı iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11848) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

120.- Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, hasta hakları ihlallerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11849) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

121.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, yenilenen bir hastanedeki kapasite kullanımına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11850) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

122.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/11851) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

123.- Hatay Milletvekili Gökhan Durgun’un, Türk Patent Enstitüsü yönetimiyle ilgili iddialara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/11852) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

124.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/11853) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

125.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Kayseri’deki süt destekleme ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11854) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

126.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, meyveli yoğurtlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/11855) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

127.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Niksar ve Ordu-Akkuş yollarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11856) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

128.- Sinop Milletvekili Engin Altay’ın, yerel internet sitelerinin desteklenmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11857) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

129.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Türk Telekom’un gayrimenkullerine ve STK’lara bedelsiz verilen arazilere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11858) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

130.-  İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, özürlü istihdamına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/11859) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

131.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, okul mekanlarının kiraya verilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/11860) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

132.- Mersin Milletvekili Behiç Çelik’in, Mersin’deki öğrenci yurdu ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafiz Özak) yazılı soru önergesi (7/11861) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

133.- İstanbul Milletvekili Necla Arat’ın, SHÇEK’in bir merkezinden kaçan öğrencilere ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/11862) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2010)

134.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, TRT’nin Süper Lig yayın ihalesine gireceği iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/11863) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

135.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, kamunun ilaç alımları konusundaki çalışmalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/11864) (Başkanlığa geliş tarihi: 08/01/2010)

136.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, milletvekillerine gönderilen bir cdye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/11865) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2009)

137.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, personel alımı ve görevde yükselme ile ücretlendirmeye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/11866) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/11/2009)

Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 30 Milletvekilinin, devletten aylık alanların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/517) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.11.2009)

2.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 29 Milletvekilinin, tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/518) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.11.2009)

3.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 29 Milletvekilinin, yer fıstığı üreticiliğindeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/519) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.11.2009)

4.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 33 Milletvekilinin, araştırma görevlilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/520) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.11.2009)


19 Ocak 2010 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL

KÂTİP ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Konuşma süreleri beşer dakikadır, Hükûmet bu konuşmalara cevap verebilir. Hükûmetin cevap süresi yirmi dakikadır.

Gündem dışı ilk söz 5084 sayılı Teşvik Kanunu’nun süresinin uzatımı hakkında söz isteyen Malatya Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı’ya aittir.

Sayın Fındıklı, buyurun efendim.

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Malatya Milletvekili M. Mücahit Fındıklı’nın, 5084 sayılı Teşvik Kanunu’nun yürürlük süresinin bazı illerde uzatılma kararına ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı

M. MÜCAHİT FINDIKLI (Malatya) – Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım; bugün gündem dışı konuşmada ülkemizde uygulanan teşvik sistemi ve özellikle eski teşvik sistemleriyle ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.

Bir ilin kalkınmasında veya Türkiye’nin bölgeler arasındaki dengesizliği önlemede teşvik sistemleri çok ciddi anlamda katkı sağlar. Yalnız teşvik sistemleri katkı sağlayıp hükûmetler bu tedbirleri aldığında o bölgenin sivil toplum örgütlerine, vilayetine, valisine, sanayi odalarına, ticaret odalarına ve müteşebbislerine de ciddi anlamda iş düşer. Dolayısıyla bugün konuşmamı, görüşlerimi burada arz ederken iki ana konuda görüşlerimi belirteceğim: Bir, Hükûmetin yapması gerekenleri yapıp yapmadığıyla ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşacağım. Bir diğeri de, ilin sivil toplum örgütlerinin, vilayetinin ve önde gelenlerinin, müteşebbislerinin yapması gerekenleri sizlerle paylaşmış olacağım.

Bildiğiniz gibi, 5084 uygulaması ile kırk dokuz ile verilen teşviklerle birlikte biz kırk dokuz tane ilin kalkınmasını, büyümesini hedef aldık, ancak bunların içerisinde, bu kırk dokuz il içerisinde başarılı olan birtakım iller olmasına rağmen başarısız olan iller de oldu. Dolayısıyla bu kırk dokuz tane ilin içerisinde yeni yatırım alan, yeni teşvik alan illere baktığımızda o bölgelerin, o illerin milletvekillerinin, valilerinin, sivil toplum örgütlerinin bir arada, belediye başkanlarıyla birlikte şehirlerinin cazibelerini ortaya koyan, tanıtımını ortaya koyan bir çalışma yaptıklarını ve bir bütünlük arz ettiklerini görüyoruz. Dolayısıyla birinci esas olan konu, o ildeki idari kesimin ve sivil toplum örgütleriyle beraber bir bütünlük arz etmeleri ve illerinin propagandasını yapıyor olmaları ve yeni yatırımları da çekiyor olmaları gerekir. Dolayısıyla yeni çıkan, özellikle ticaret sanayi odalarından bize gelen taleplerde bu bizim son çıkarmış olduğumuz teşvikin yanında, yeni yatırımların dışında 5084 kapsamında faaliyet gösteren eski yatırımların da desteklenmesi konusunda ciddi çalışma ve talepler vardı. Bu talepleri AK PARTİ Hükûmeti ele aldı, değerlendirdi ve enerji desteği hariç Teşvik Yasası’nda bir bütünlük sağlamak maksadıyla, özellikle 2010 yılının istihdam, üretim ve ihracat ağırlıklı bir yıl olması münasebetiyle 5084 uygulamasının üç yıl daha kırk dokuz ilde devamına karar verildi.

Bu konuyla ilgili, özellikle başta Sayın Başbakanımız, ekonomiden sorumlu bakanlarımız olmak üzere, bütün bölge ve Türkiye’deki yatırımcılar adına ben şükranlarımı arz ediyorum, kendilerine teşekkür ediyorum. Ama bu yıl içerisinde -eğer bizler yatırımcılar olarak bu bölgeye yatırım yapacak, cazibesini artıracak- en önemli gelişmeler de dış politikada gerçekleşti. Bugün bir Gaziantep, bir Kahramanmaraş, bir Van, bir Ağrı artık çıkmaz sokak olmaktan kurtuluyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti bir vizyon açılımıyla Doğu ve Güneydoğu Bölgemiz’deki sınır ülkelerimize, Orta Doğu’ya doğru ciddi bir açılım gerçekleşiyor. Bu, ciddi anlamda bu bölgelerin bir ticaret merkezi, bir üretim merkezi olma noktasında ufkunu açmış durumda. Bütün yatırımcılarımızın da bunu iyi görmesi gerekiyor. Özellikle Suriye bölgesinin, Ürdün, Irak pazarları ciddi anlamda bizim bölgemizin yeni gelir kaynakları olacak gibi görünüyor. Bu bölgelerdeki ihracatımız artacak ve bütün yatırımcıların hem bölgesel farklılığı ortadan kaldırabilmek hem de bu bölgelere ihracat yapabilecek pozisyon almaları gerekmektedir. Bunun için de el birliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koymuş olduğu, Hükûmetimizin yeni vizyonu ve bu vizyon içerisinde bu bölgede üstlenmiş olduğu misyona uygun olarak iş dünyasının da Doğu ve Güneydoğu’ya yatırımları gerekmektedir kendi menfaatleri açısından.

Bu duygularla, 5084 de dâhil olmak üzere, yeni teşvik yasalarıyla…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, konuşmanızı tamamlayınız.

M. MÜCAHİT FINDIKLI (Devamla) - …Doğu ve Güneydoğu’yu destekler mahiyette karar alan Hükûmetimize teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Gündem dışı ikinci söz IMF’yle ilişkilerin etkileri hakkında söz isteyen İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’a aittir.

Sayın Korkmaz, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, IMF’yle ilişkilerin Türkiye’ye olan etkilerine ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın cevabı

ESFENDER KORKMAZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, IMF konusu çok tartışılıyor. Neden IMF isteniyor Türkiye’de? İki tane gerekçesi var. Birisi, para getirecek, 30-40 milyar dolar para getirileceği ifade ediliyor. İkinci gerekçesi de Türkiye’ye kredibilite getirecek. Bu iki konuyu tartışarak önerilerde bulunmak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, işin para tarafına bakalım. 2002-2009 arasında Türkiye, 165,5 milyar dolar cari açık verdi. 2002-2009 arasında Türkiye, 143,8 milyar dolar dış borç stokunu artırdı. 2010 yılı için kamu dış borç ödemesi ve faiz ödemesi, özel sektör dış borç ödemesi ve faiz ödemesi ve cari açığı toplarsanız 71 milyar 500 milyon ediyor, yani Türkiye’nin 2010 yılında 71,5 milyar dolara ihtiyacı var. Şimdi anlıyor muyuz IMF’yi neden istiyoruz? IMF’yi, demek ki, bu 2010 yılında gerekli olan 71,5 milyar doların bir kısmını kapatmak için istiyoruz.

Değerli arkadaşlar, IMF’yle bir stand-by yapılırsa, bu, Türkiye’yi daha zor duruma sokacak. Çünkü -kredibilite anlamında- IMF’yle ilişki kurmak Türkiye’nin kredibilitesini düşürür. Neden düşürür? Çünkü, IMF istikrarlı ülkeye gitmez. Eğer IMF geldiyse Türkiye’de istikrar yok demektir. Hasta olmayanın ayağına doktor gitmez. IMF de geliyorsa, bütün dünya, “Türkiye’de ekonomik sorun var.” diye Türkiye’ye ilgi göstermez ve kredibilitesi düşer. Bunun için IMF’yle stand-by yapmaktan vazgeçmeliyiz.

Benim önerim şudur: IMF gelirse kurlar daha çok düşecek, Türkiye daha çok cari açık verecek, işsizlik daha çok artacak. Onun yerine, biz para ve kur politikasında değişiklik yapmalıyız. Bilmiyorum sayın bakanlar dinliyor mu? Bunları bir daha söylemem sayın bakanlar.

Bakın, ne yapmamız lazım:

Bir: Türkiye’de Merkez Bankası Kanunu’nu değiştirerek reel döviz kurunu hedeflemeliyiz.

İki: Kur üstüne baskı yapan sıcak paraya az da olsa bir vergi getirmeliyiz.

Üç: Sıcak paradan yüzde 10 Merkez Bankasına karşılık ayrılması lazım. Bunu daha önce Tayland yaptı ama yüzde 30 ayırdığı için başarılı olmadı. Yüzde 10 bir karşılık ayırmak lazım.

Dört: Sıfırdan yatırım yapacak, uzun vadeli yabancı sermayeye daha büyük teşvikler vermemiz gerekiyor.

Beş: Merkez Bankasının kur düşüşüne daha aktif müdahale etmesi lazım. Merkez Bankasının döviz rezervlerini artırması lazım. 70 milyar dolar çok azdır. Örneğin, Brezilya’da döviz rezervi 200 milyar dolardır. Merkez Bankası döviz rezervini artırsın, ortaya çıkan likiditeyi de piyasa işlemleriyle geri çeksin.

Konvertibiliteye mutlaka sınır getirmemiz lazım. Arkadaşlar, giden gelen belli değil. Yurt dışına ne kadar para gidiyor, offshore’dan mı gidiyor, hiç belli değil. 10 bin doların üstüne sınır getirmek, 10 bin doların üstünde yurt dışına çıkan, yurda giren paradan izahat almak lazım.

Kredi faizlerine reel faiz sınırı getirmek lazım. Bankalar yüzde 10 ile para alıyorlar, yüzde 20 ile yüzde 100 kâr ederek satıyorlar; tüketiciye yüzde 50 ile yüzde 500 kâr ederek satıyorlar. Reel faiz sınırı getirmek lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Korkmaz, konuşmanızı tamamlayın.

Buyurun.

ESFENDER KORKMAZ (Devamla) – Teşekkürler.

Bankaların iştiraklerine sınır getirmek lazım. Bankalar yalnızca bankacılık yapmalı, iştiraklerine sınır getirmek lazım.

Bankaların yabancıya satışına sınır getirmek lazım. Bugün yüzde 40’a çıktı bankalardaki yabancı payı. Türkiye her sene dışarıya kâr transfer ediyor. Düşünün ki, biz “2002 ile 2009 arasında faiz ve kâr transferi 32 milyar dolar oldu.” diyoruz, Sayın Bakan diyor ki “72 milyar dolar oldu.”

Değerli arkadaşlar, bu, kan kaybetmek demektir, Türkiye’nin çalışıp kazanıp yabancıya kâr transferi sağlaması demektir. Mutlaka buna sınır getirelim.

Offshore bankacılığını şeffaf kurallara bağlayalım veya tamamıyla kaldıralım, aksi hâlde Türkiye kan kaybetmeye devam edecektir.

Bu çözümleri umarım Hükûmet dikkate alacaktır.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Korkmaz.

Gündem dışı konuşmalara Devlet Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz cevap vereceklerdir.

Buyurun efendim.

DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saygıdeğer milletvekillerimizin gündem dışı yaptıkları konuşmalara cevap vermek üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle hepinize saygılarımı sunuyorum.

Öncelikle ilk konuşmacımızın üzerinde durduğu 5084 sayılı Kanun’la ilgili gönderdiğimiz tasarı hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Bildiğiniz gibi, küresel ekonomik kriz, özellikle istihdam üzerinde bütün dünyada önemli etkilerde bulunmuştur. Dünyada işsizliğin bu dönemde 60 milyon civarında arttığı görülmektedir. Ülkemizde de istihdam konusunda, işsizlik konusunda sıkıntılar yaşadığımız herkesin malumudur. Dolayısıyla bu kriz ortamında Hükûmetimiz çeşitli tedbirlerle istihdam konusuna önem ve öncelik vermektedir. Bu konuda çeşitli kararlar, çeşitli tedbirler yürürlüğe konmaktadır. Bunlar arasında, eski teşvik sistemimiz sadece bir yıl değil, normalde 5084, 2008’in sonunda biliyorsunuz sona ermişti ama küresel krizin etkilerini dikkate alarak bunu 2009 sonuna kadar bir yıl boyunca uzattık. Geldiğimiz bu aşamada, işsizlik sorununun önemini dikkate alarak 5084’ü kısmi olarak uzatma kararı aldık ve Hükûmet olarak bunu yüce Meclisin huzuruna, gündemine taşıdık. Burada, özellikle istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması hususunda mevcut uygulamamızın 2012 sonuna kadar devam ettirilmesini öngörüyoruz. Böylelikle mevcut işletmelerimizin, 2004 yılı itibarıyla bu teşvikten yararlanmış işletmelerimizin küresel kriz ortamında istihdam boyutuna ağırlık vermesini hedefliyoruz.

Bunun yanı sıra yeni teşvik sistemini de biliyorsunuz, Temmuz 2009 itibarıyla devreye soktuk. Burada da ilk defa ülkemiz son derece kapsamlı, modern, çağdaş bir teşvik sistemine kavuştu. Üç ayaktan oluşan bir sistem. Birinci ayağı, genel teşvikler: Burada gümrük vergisi muafiyetleri, KDV muafiyetleri, konusu ne olursa olsun, hangi bölgede yapılırsa yapılsın genel teşvik sistemi kapsamında yatırım amaçlı bütün çabaları destekliyoruz. İkincisi, büyük projelere sağladığımız destekler: Bunlar, Türkiye’ye küresel ölçekte rekabet gücü kazandıracağını öngördüğümüz, ithalatımızı azaltacak, cari dengemizi daha sağlıklı bir yapıya kavuşturacak sektörler. On iki tane sektörde -yine Türkiye'nin hangi bölgesinde olursa olsun- belli bir ölçeğin üzerindeki, on iki sektör bazındaki büyük ölçekli yatırımları yeni teşvik sistemimizle destekliyoruz ve çok önemli destekler sağlıyoruz.

Yeni teşvik sistemimizin üçüncü boyutu, bölgesel teşvikler. Burada da yirmi altı bölge bazında -ki bu yirmi altı bölgeyi de gelişmişlik düzeyine göre dört kategoriye ayırmak suretiyle- birinci kategoriden dördüncü kategoriye giderken teşvik araçlarının sayısını artırmak suretiyle, teşvikin dozajını artırmak suretiyle bölgesel dengesizlikleri gidermeyi öngören ama bir taraftan da tüm Türkiye’yi kapsayan kümeleme yaklaşımını yine teşvik sistemimize ilk defa taşıyan bir sistem oluşturduk. Bu yeni teşvik sistemimiz -ben inanıyorum ki- 2010 yılında yatırımlarımızın canlanmasıyla birlikte ekonomik gelişmemize önemli katkılarda bulunacaktır. İşte, bu yeni teşvik sistemimizle de uyumlu, bunu tamamlayıcı bir şekilde, mevcut işletmelerimizin de özellikle istihdam konusunda, mevcut çalışan potansiyelini devam ettirmeleri bakımından 5084 sayılı Kanun’u da üç yıl boyunca uzatıyoruz, istihdam üzerindeki işveren primlerinin hazinece karşılanmasını öngörüyoruz.

Bunun ötesinde de istihdama dönük çok çeşitli tedbirlerimiz uygulamada; kısmi çalışma ödemesi gibi, yeni istihdam teşviki gibi. Yeni istihdamda biliyorsunuz, ilave istihdamda yine işveren primini hazinece üstleniyoruz. Teşvik kapsamında yapılanların dışında, aktif iş gücü politikalarında da son derece önemli bir çaba sarf ediyoruz. Bu anlamda, İŞKUR’un yürüttüğü meslek programlarını, toplum yararına çalışma programlarını, staj programlarını, girişimcileri destekleme programlarını tüm ülke genelinde il istihdam ve mesleki eğitim kurulları aracılığıyla uyguluyoruz. Bunun da istihdam açısından son derece önemli faydalar getirdiğini düşünüyoruz. Sadece bu konjonktürde değil iş gücümüzün niteliğini artırarak, orta ve uzun vadeli olarak da iş gücü piyasalarımız açısından son derece faydalı bir destek olduğunu değerlendiriyoruz.

Rakamsal olarak baktığımız zaman da en son, biliyorsunuz ekim ayı rakamları yayınlandı istihdamla ilgili. Burada da gerçekten sevindirici gelişmeler görüyoruz. Bu dönemde, Ekim 2009… Bunlar, biliyorsunuz orta ayla isimlendiriliyor ama eylül, ekim, kasım, üç aylık dönemi kapsayan veriler. Bu dönemde iş gücü araştırması sonuçlarına göre kurumsal olmayan nüfusumuz, önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında 813 bin kişi artmış durumda. On beş ve daha yukarı yaştaki nüfus 860 bin kişi, işsiz sayısı ise 569 bin kişi artmış durumda geçen yıla kıyasla ancak istihdam edilenlerin sayısında da bir artış görüyoruz. İstihdam edilenlerin sayısı 452 bin kişi artmıştır geçen yılın aynı dönemine kıyasla. Tarım dışı sektörlerde istihdam 156 bin kişi artarken tarım sektöründe 296 bin kişilik bir artış olmuştur. Bu arada, iş gücüne katılım oranımız da tabii artmıştır, dolayısıyla işsizlik rakamı da yükselmiştir ama net istihdam olarak baktığınızda, küresel krize rağmen, yaşadığımız sıkıntılara rağmen, toplam istihdamımızda 452 bin kişilik bir artış tespit ediyoruz.

Burada, yine sevindirici bir gelişme, bu artış içinde kadın istihdamı çok ağırlıklı bir şekilde yer alıyor. Toplam istihdamda 452 bin kişilik bir artış sağlanırken bu dönemde istihdam edilen erkeklerin sayısında geçen yıla göre 9 bin kişilik artış söz konusudur. Ekim 2008 döneminde 5 milyon 728 bin kişi olan kadın istihdamı, bu dönemde yüzde 7,8’lik çok çarpıcı bir artışla 444 bin kişi artmıştır. Bu, gerçekten son derece önemli yapısal bir dönüşümü ifade etmektedir. Bunda 16 Mayıs 2008 tarihinde yasalaşan istihdam paketindeki genç ve kadın istihdamını artırmaya yönelik politikaların da ciddi bir şekilde etkisi olduğunu değerlendiriyoruz. İstihdam konusu önümüzdeki dönemde de temel önceliklerimizden biri olmaya devam edecektir ve bu konudaki politikalarımızı etkili bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz.

Diğer gündem dışı konuşmada IMF’yle ilişkiler gündeme getirildi. Bu konuda da bazı şeyler söylemek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, izlediğimiz akılcı iktisadi politikalar ve gerçekleştirilen yapısal reformlar sayesinde Türkiye ekonomisi bugün çok daha dayanıklı bir konuma gelmiş bulunmaktadır. Son dönemde kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı not artırımları da bunun çok açık bir göstergesidir. Uluslararası mali krizin, küresel krizin başladığı günden bu yana içinde Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de bulunduğu bazı ülkeler IMF’yle anlaşmalar yapmışken kaynak kullanmışken Türkiye bu zorlu dönemi IMF kaynağı olmadan kendi iradesiyle ve kendi kaynaklarıyla yönetmiş ve gerçekten ekonomimizin dayanıklılığını tüm dünyaya göstermiştir.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı not artırımları, aslında -dediğim gibi- sağlanan başarının  açık bir göstergesidir.

Biz eylül ayında 2010-2012 dönemini kapsayan bir Orta Vadeli Program’ı ilan ettik biliyorsunuz. Kurumlarımızla çok yoğun bir çalışma sergileyerek, aylarca süren bir çalışma sergileyerek küresel krizin etkilerini değerlendirip ve Türkiye'nin buradan çıkış stratejisini tartışıp bütün ilgili taraflarımızla bir Orta Vadeli Program hazırladık. Birçok ülke henüz bunu yapmadı değerli milletvekilleri. Türkiye bu anlamda öncü ülkelerden biri oldu. Bir taraftan küresel krizin etkisiyle aldığımız tedbirleri ortaya koyduk, bir taraftan da bu krizin etkilediği bütçe dengeleri gibi diğer konularda orta vadeli bir perspektif içinde ülkemizin nereye doğru gideceğini ilan etmiş olduk ve izleyeceğimiz politikaları belirginleştirdik. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi için belirsizlikler azalmış durumda. Azalan belirsizliklerin etkisini, faiz oranları başta olmak üzere, çok çeşitli kanallardan görüyoruz. Bugün Türkiye tek haneli faizlerle borçlanan bir ülke konumuna gelmiş durumda. Geçmişteki krizlerde faizlerin nerelere gittiğini, kurun nasıl hareketler gösterdiğini, enflasyonun ne olduğunu hepimiz hatırlıyoruz. Bu dönemde kur politikamız istikrarını göstererek, serbest kur politikasının avantajlarını yaşadı Türkiye. Bir taraftan enflasyon oranlarında düşük tek haneli rakamlara doğru bir gerileme gördük, diğer yandan faiz oranları tek haneli rakamlara indi. Bu da bütçemizde çok ciddi bir rahatlama sağladı ve bu, sosyal harcamalarımızda elimizi güçlendirdi. 2010 bütçemizde de sosyal harcamaların yine çok önemli bir pay sahibi olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu programlarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.

Orta Vadeli Program’da Türkiye ekonomisinin özel sektör öncülüğünde güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme dönemine geçmesini sağlamayı hedefliyoruz, istihdamı artırmayı hedefliyoruz, enflasyondaki düşüş eğilimini devam ettirmeyi hedefliyoruz ve nihayet, küresel krizin etkisiyle bozulan kamu mali dengelerini de yeniden daha iyi noktalara taşımak istiyoruz.

Geçenlerde bütçe rakamlarımız açıklandı. Çok şükür, bizim tahmin ettiğimizden de çok daha iyi performans gösteriyor Türkiye ekonomisi. Bütçede 63 milyar civarında bir açık öngörülmüşken bu 52 milyar dolar dolayında gerçekleşti. Bu da Türkiye ekonomisinin dinamizmini gösteriyor. Diğer taraftan ihracatta 98,5 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz vardı Orta Vadeli Program’da 2009 yılı için. Bunu da aşmış bulunuyoruz, 102 milyar dolar civarında bir ihracatımız gerçekleşecek. Aynı şekilde faiz oranlarında, büyüme hızında, diğer istihdam rakamlarında yine tahminlerimizden daha iyi sonuçlar geldiğini görüyoruz, göreceğiz. Bu da yine güven ve istikrar olduğu zaman, belirsizlikler azaltıldığı zaman, politikalar kararlı bir şekilde uygulandığı zaman bunların etkilerini kısa sürede alabildiğimizi gösteriyor.

Burada, yine Orta Vadeli Program’ımızda “mali kural” dediğimiz yeni bir mekanizmayı devreye sokmayı planlıyoruz. Meclisimizin yine gündemine teklif edilecek konulardan bir tanesi. Bunu son derece önemsiyoruz. Türkiye’nin uzun vadeli bir bakış açısına kalıcı bir şekilde geçmesi, bütçesini buna göre gerçekleştirmesi için mali kural son derece önemli bir yenilik olacaktır. Diğer yapısal reformlarımıza da devam edeceğiz.

Bu dönemde, kriz başlamadan -başladığı sıralarda- biliyorsunuz, Türkiye ekonomisi bu krizde çok sıkıntı yaşar, borçlarını çeviremez, dışarıdan sermaye bulamaz gibi çok çeşitli endişeler dile getiriliyordu. Fakat Türkiye ekonomisi iç ve dış finansmanda piyasalara erişme konusunda bir sıkıntı yaşamadı, aksine faizlerde az önce belirttiğim gibi düşüşler oldu, hazinemiz kamu borcunu daha rahat bir şekilde ve uygun koşullarda çevirme imkânına sahip oldu.

Bankacılık sektöründe yine gerçekleştirdiğimiz reformlar sayesinde, dünyanın en güçlü finans kurumlarını sarsan kriz, ülkemizin bankacılık sektörü üzerinde kayda değer bir etki oluşturmadı.

Bu program bizim için esas. Orta Vadeli Program bizim temel çerçevemiz, temel yol haritamız. Bu konuda, programın geneli çerçevesi üzerinde IMF ile bir sıkıntımız olmadığını, Orta Vadeli Program ilan edildikten sonra IMF’nin yaptığı açıklamalardan da biliyoruz. Çeşitli uluslararası kuruluşlar gibi IMF de Orta Vadeli Program’ımıza olumlu baktığı yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Ancak, elbette ki bu programın ayrıntıları konusunda IMF’yle görüşmeler sürdürülmektedir ve IMF’yle görüşmelerde temel eksenimiz şudur: Bu sağlayacağımız muhtemel anlaşma olursa büyümemize etkisi ne olur, istihdamımıza etkisi ne olur, Türkiye’nin uzun vadeli gelişme perspektifine etkisi ne olur? Biz, bu açıdan bakıyoruz. Türkiye, çok şükür, az önce vurguladığım gibi ciddi bir tahribat yaşamadı ve kriz sonrası en hızlı toparlanacak ülkelerden bir tanesi. IMF olsun olmasın bunu gerçekleştireceğini, OECD’nin tahminlerinde, diğer uluslararası gözlemcilerin tahminlerinde de görmeniz mümkün. Bizim de Orta Vadeli Program’ımızda 2010 için 3,5; 2011’de 4; 2012’de yüzde 5 civarında bir büyüme tahmin ettik fakat bu 2009’da yaşadığımız performans da gösteriyor ki ekonomimizin dinamizmi bizim tahminlerimizin de ötesine geçecek. Ancak IMF’yle bir anlaşma sağlandığında ilave birtakım kaynaklar, imkânlar oluşacaksa, bu bizim büyümemizi destekleyecekse, daha ucuza kaynak kullanmamıza imkân sağlayacaksa elbette ki IMF’yle de anlaşmamız tabiidir. Biz buna ulusal menfaatlerimiz çerçevesinde bakarız, bu işin ekonomimize artısına eksisine, ne getireceğine ne götüreceğine bakarak karar veririz ve bu konuda da çok sağlıklı bir görüşme yürütüyoruz.

Hiçbir şekilde IMF’nin kapısına koşup aman işte bir anlaşma yapalım gibi bir pozisyonda değiliz. Geçmişle, bu anlamda, şu anki pozisyonumuz arasında çok ciddi bir farklılık var, nitelik farkı var. Geçmişte mecburen IMF kapısına koşup anlaşma sağlamak için her türlü tavizler verilirken bugün böyle bir durum söz konusu değil. Orta Vadeli Program’ımızı tamamen kendi teknik kuruluşlarımızda, kendi içimizde hazırladık, yol haritamızı belirginleştirdik, şimdi, IMF buna destek verecekse gelsin destek versin diyoruz ve bu ülkemize fayda sağlayacaksa tabii ki üyesi olduğumuz bu kuruluşla çok rahat bir şeklide de çalışabiliriz diyoruz, bu anlamda da bir kompleksimiz yok.

Burada, IMF’yle bu görüşmelerin devam ettiği bu noktada daha fazla ayrıntılara girmenin ülkemiz açısından faydalı olmayacağını düşünüyorum. Bu konuda yetkili bakanımız, kurumlarımız zaten çalışıyorlar. İnşallah kısa bir süre içerisinde, şöyle veya böyle, bunu sonuçlandıracaklarını bekliyoruz. Ancak az önce vurguladığım gibi biz hesabımızı kitabımızı her iki senaryoya göre de yaptık; biz IMF’yle de yola devam edebiliriz, IMF’siz de devam edebiliriz. Politikalarımız ortada, Orta Vadeli Program’ımız ortada, hazırladığımız bütçe, Meclisimizin kabul ettiği bütçemiz ortada, dolayısıyla biz her hâlükârda kararlılıkla politikalarımızı uygulamaya devam edeceğiz. Az önce dediğim gibi, eğer IMF’yle sağlayacağımız bir anlaşma bizim bu politikalarımıza destek olacaksa, büyüme hızımızı daha yukarılara taşıyacaksa, kredibilitemizi, özellikle sağlanan kaynağın ötesinde kredibilitemizi artırıp daha düşük faizlerle borçlanmamıza imkân sağlayacaksa IMF’yle devam ederiz, değilse kendi yolumuzda, kendi mecramızda yine politikalarımızı etkili bir şekilde uygularız.

Türkiye, bu kriz ortamında gerçekten bütün dünyaya gücünü, ekonomisinin dayanıklılığını göstermiş bir ülke. OECD’nin tahminlerine baktığınız zaman, bir örnek olarak, OECD, 2011’de 30 OECD ülkesi arasında Güney Kore’den sonra en yüksek büyümenin Türkiye’de olacağını tahmin ediyor, 2011’de ise Güney Kore’nin de üstünde bir büyüme tahmin ediyor, yine 2011-2017 dönemi için OECD’nin geçtiğimiz aylarda yaptığı bir tahmin oldu, orada da Türkiye'nin ortalama yılda 6,7 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor. Diğer hiçbir OECD üyesi ülke bu büyüme hızının yanına bile yaklaşamıyor. Türkiye, bu anlamda gerçekten hem kısa vadede hem orta ve uzun vadede çok büyük potansiyeli olan bir ülke, yeter ki siyasi istikrarımız devam etsin, yeter ki güven ve istikrar devam etsin, yeter ki biz bütçede sağladığımız bu mali disiplini, kazanımları kaybetmeyelim, yeter ki finans sistemimizde elde ettiğimiz bu başarıyı sürdürelim, ki bunları sürdürmek için her  türlü çabayı da sarf ediyoruz.

Burada önemli olan -az önce dediğim gibi- fayda-maliyet analizini iyi yapabilmek, çeşitli ön yargılarla bakmamak, her şeyin getirisine götürüsüne bakmak ve biz de onu yapıyoruz. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

Gündem dışı üçüncü söz Antalya Gazipaşa Havalimanı hakkında söz isteyen Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’a aittir.

Sayın Yıldız, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

3.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Antalya Gazipaşa Havalimanı’na ilişkin gündem dışı konuşması ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Antalya ili Gazipaşa ilçesinde bulunan Gazipaşa Havaalanı’yla ilgili olarak gündem dışı  söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Gazipaşa Havaalanı’ndan yararlanacak olan Alanya, Gazipaşa, Anamur ilçeleri devletimize aldığından çok vermiş, devlete yük olmamış, örtü altı seracılıkta, narenciye ve muz üretiminde, turizmde ülkemize öncülük yapmış, Türkiye bu üç sektördeki deneyimlerini Alanya’dan geliştirmiştir.

Havaalanı toplam 354 bin nüfusun ve bu ilçelerden yazlık alan yabancı ve yerli vatandaşların, bu ilçelere gelen yerli ve yabancı turistlerin ulaşımını kolaylaştırmak için bir avantaj olacaktır. Alanya 200 bine yaklaşan yatak kapasitesi ile yerli ve yabancı turistlere hizmet verirken bölgenin turizm gelirlerinin de büyük bir kısmını sağlamaktadır. Bölgenin turizmdeki sıkıntılarının çözümünde havaalanının uluslararası standartlara uygun hâle getirilmesiyle olumlu etkileneceği beklentisi yöre halkında mevcuttur.

Gazipaşa Havaalanı STOL tipi olarak planlanıp 1991 yılında yapımına başlanılmış, havaalanının açılabilmesiyle ilgili gösterdiği çabalarla yöre halkı ve şahsım adına şükran ve teşekkürlerimi arz ettiğim, 1999 seçim döneminin Ulaştırma Bakanı Sayın Ahmet Arif Denizolgun’un yoğun çabalarıyla tamamlanmış ancak uçuş güvenliğinin yeterli olmadığı gerekçesiyle yıllarca kullanıma açılmayarak atıl olarak bekletilmiş, bölge insanının beklentileri nedeniyle de siyasilerin üzerinden sürekli siyaset yaptığı önemli bir yatırımdır.

AKP siyasetçileri de 2002, 2004, 2007 seçimleri döneminde Gazipaşa Havaalanı üzerinden siyaset yapmış, havaalanını açacağı sözünü vermiş ancak geçen beş yıllık sürede sözünü tutmamış, her zaman yaptığı gibi geçmiş iktidarları suçlamayı sürdürmüştür. AKP Hükûmeti yöre halkının ve siyasetçilerinin talepleri ve baskılarıyla 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra, 31 Ağustos 2007 tarihinde 5335 sayılı Kanun’un 33’üncü maddesi uyarınca pazarlık usulü yapılan ihaleyle yıllık 50 bin dolar artı KDV kullanım bedeli ve net kârdan yüzde 65 pay alınmak üzere yirmi beş yıllığına TAV Holdinge kiralanmış, 4 Ocak 2008 tarihinde sözleşme imzalanarak 1 Şubat 2008’de yer teslimi yapılmıştır.

Uygulama sözleşmesi gereğince TAV Holding eksiklikleri gidererek 8 Mayıs 2009 tarihinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne referans kodu 3C olacak şekilde müracaatını yapmış, Genel Müdürlük birtakım eksikliklerin giderilmesi şartıyla hava işletme ruhsatı vermiştir. TAV Holding, kamulaştırma dışındaki sorunları gidererek 2C referans koduyla havaalanının hava trafiğine açılması talebiyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne müracaat etmiş, 5 Haziran 2009 tarihinde Gazipaşa Havaalanı 2C referans koduyla hava trafiğine açılmıştır. Bu nedenle Gazipaşa Havaalanı özel hava trafiğine hizmet verebilir durumdadır.

2C kategorisindeki havaalanları 50-60 kişilik uçakların iniş yapmasına uygun olduğu için havaalanı şirketlerince tercih edilmemektedir. Hava yolu şirketleri, charter uçaklarının iniş yapabileceği 3C kategorisindeki havaalanlarını tercih etmektedir. Hava yolu şirketleri, havaalanının 3C kategorisine geçmesini beklemektedirler.

Gazipaşa Havaalanı’nın 3C kategorisine geçebilmesi için 1.825 metre olan pistin 2.500 metreye uzatılması, pistin yer hizmetleri için de alanın 200 metre genişletilmesi gerekmektedir. Sözleşme gereği kamulaştırma bedelleri ve inşaat yapım giderleri kiracıya aittir.

TAV Holding de sözleşmede var olan bu şartlara uygun olarak Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünden yetki talebinde bulunmuş ancak Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü, Gazipaşa Havaalanı’nın bugünkü hâliyle 2C kategorisinde işletileceği, 3C kategorisine geçmek için pistin uzatılmasının sözleşmede olmadığını belirterek kamulaştırma yetkisi vermemiştir. TAV Holding tüm masrafları karşılayacak olmasına rağmen yetki verilmemekte ve havaalanının 3C kategorisindeki standartlara ulaştırılması sağlanamamaktadır. Yurt içinde İstanbul, Ankara, İzmir havaalanlarını işleten, pek çok kamu işi yapan TAV Holdingin Gazipaşa Havaalanı için ısrarcı olamadığı bilinmektedir.

Sayın Ulaştırma Bakanının burada olduğunu görüyorum, bundan dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Gazipaşalılar, Alanyalılar, Anamurlular adına net olarak soruyorum ve net olarak da cevap istiyorum: Gazipaşa Havaalanı 3C kategorisinde açılacak mıdır? Pistin uzatılması için izin verilecek midir? Antalya Havaalanı’nı işleten Çelebi-IC firmasının Gazipaşa Havaalanı’nın 3C kategorisine getirilmesini, gelirleri düşeceğinden…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Yıldız, konuşmanızı tamamlar mısınız.

Buyurun.

HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) – Teşekkür ediyorum Başkan.

…engellediği söylenmektedir. Doğru mudur?

Ulaştırma Bakanının yakınlarının Antalya Havaalanı’nı işleten Çelebi-IC ile iş yaptığı, bu nedenle Gazipaşa Havaalanı’nı engellediği söylenmektedir. Doğru mudur?

Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü, havaalanının bugünkü hâliyle işletileceğini, uluslararası standartlarda bir havaalanının söz konusu olmayacağını söylemektedir. Doğru mudur?

AKP Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, her üç ayda bir tarih vererek uluslararası standartlara getirileceğini ve ilk yolcunun ineceğini açıklamakta ve diğer bazı AKP milletvekilleri, bunun olamayacağını söylemektedir. Hangisi doğrudur?

Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakanın, Ulaştırma Bakanına, havaalanının büyütülmesiyle ilgili emir verdiğini söylemektedir. Doğru mudur?

Turizm Bakanı, Gazipaşa Havaalanı’nın uluslararası havaalanı olamayacağını söylemektedir. Doğru mudur?

Sayın Ulaştırma Bakanına bütçe görüşmeleri sırasında Gazipaşa Havaalanı’nı sorduğumda cevap vermedi. Havaalanının uluslararası standartlarda açılamayacağını söyledi bana. Bunun hangisi doğrudur Sayın Bakan?

Milletvekili ve bakanların açıklamalarına istinaden vatandaşlarımız havaalanı çevresinde, kıymetlenir beklentisiyle arazi satın almaktadır. Havaalanı açılamazsa…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜSEYİN YILDIZ (Devamla) - …bu insanların hayal kırıklığını kim giderecektir? Sayın Bakandan bu noktada 361 bölge insanı cevap beklemektedir.

Teşekkür eder, saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yıldız.

Gündem dışı konuşmaya Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım cevap vereceklerdir.

Sayın Bakanım, buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazipaşa Havaalanı’yla ilgili gündem dışı konuşmaya cevap veriyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Gazipaşa Havaalanı, 1994 yılında Antalya Valiliği tarafından yapımına başlanmış bir havaalanı. 1998 yılında, Valilik, bu havaalanını yapamayacağını belirterek havaalanının Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılmasını talep etmiş, dönemin Ulaştırma Bakanı, Antalya Milletvekili Ahmet Denizolgun da, Ulaştırma Bakanlığı yatırımlarına havaalanını alarak, natamam, yarım kalmış bu havaalanı inşaatına başlamıştır. Ancak inşaat, teşvik bedelinin yüzde 30 fazlasına kadar yatırım yapılmasına rağmen tamamlanamamış, tasfiye kararı alınmış, bilahare 2001 yılı, dönemin hükûmeti havaalanını yatırım programından çıkarmıştır. 2001 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yatırım programından çıkarılmıştır.

Göreve geldiğimizde havacılıktaki serbestleşme ve havacılığın geliştirilmesi politikası kapsamında atıl bütün havaalanlarını aktif hâle getirme yönünde yaptığımız çalışmalar bugün sonuçlarını ortaya koymuştur. Türkiye genelinde 10 havaalanımız yıllık milyon yolcuyu geçer hâle gelmiş ve toplam sivil havacılıktaki taşımamız 86 milyona ulaşmıştır. 2003 yılında 33 milyonla devraldığımız hava taşımacılığının 86 milyonla 2009’u tamamlamış olması havacılıkta aldığımız mesafenin, yaşadığımız gelişmenin en somut bir kanıtıdır.

Daha sonra, acaba biz bu havaalanını nasıl faal hâle getiririz diye arkadaşlarımızla çalışma başlattık. Havaalanıyla ilgili bölgede ve Bakanlıktaki yaygın kanaat, havaalanının seçiminin yanlış yer olduğu ve tahditsiz, yani sınırlama olmaksızın havaalanının kullanılmasının mümkün olmadığı, bu konuda çeşitli kurumlarca, üniversitelerce raporların hazırlandığını Bakanlıkta gördük ama dedik ki: “Bir kez de biz çalışma yapalım, yaptıralım.” Aynı çalışmaları uzmanlarca yaptırdık, havaalanının bulunduğu bölgedeki pistin kuzeyinde bulunan dağın tamamen havaalanının sınırsız, tahditsiz, her boyutta uçağın kullanımını fevkalade engelleyen bir mânia teşkil ettiğini gördük. Havaalanı yapmaya teşebbüs edilmiş ama hemen yanı başındaki dağın orada olduğu unutulmuş ve böylece bugünkü rakamlarla 50 trilyona yakın bir harcama yapılmış.

Peki, bu harcama yapıldığı için “Acaba ne yaparız da bu havaalanını kullanabiliriz?” diye çalışmaları sürdürdük ve 2006 yılında havaalanının faal hâle getirilmesi için bir ihale yaptık. İhaleye ilgi olmadı, teklif gelmedi ve 2007 yılında bu ihaleyi tekrarladık. Bu sefer âdeta bilabedel, yani “Ne kadar kazanırsa, net kâr ederse onun yüzde olarak ne kadar fazlasını veren olursa bu havaalanı o kuruluş tarafından işletilsin.” dedik. Böylece gelen iki teklifte TAV Gazipaşa Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi net kârın yüzde 65’ini taahhüt etmek suretiyle ihaleyi kazandı ve daha sonra bu şirketle sözleşme yapıldı, 1 Şubat 2008’de havaalanı teslim edildi.

Peki -1 Şubat 2008, 1 Şubat 2009, 1 Şubat 2010- ikinci yılı tamamlamak üzereyiz, firma ne yapmış? Firma 1.825’e 30 ebadında pisti 240 metre -nihayetinden- uzatmış. Ayrıca, 2x9=18 metre genişliğinde banket, 60x100 metre ebadında iki uçak park sahası ve aprona ilave olarak 90x150 metre ebadında yeni apron yapımı, aydınlatma, pist aydınlatması, itfaiye, garaj binaları, uçuş kontrol kulesi, yapılan sözleşme kapsamında firmaca tamamlanmış.

Ayrıca, kuruluşumuz Devlet Hava Meydanları İşletmesi de seyrüsefer cihazları, bir adet VOR, bir adet NDB, bir adet DME cihazı temin etmiş ve bunların montajları tamamlanmış.

Sözleşme gereğince havaalanının işletmeye başlaması için eksikliklerin giderilmesi, işletme planlarının hazırlanarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden izin alması şüphesiz bir ihtiyaç. İşletmeci, ruhsat almak üzere Sivil Havacılığa başvurmuş. Sivil Havacılık da 8 Mayıs 2009 tarihinde, havaalanı referans kodu 3C olacak şekilde, aletsiz pist statüsünde işletilmek üzere, belirtilen eksikliklerin 1/10/2009 tarihine kadar tamamlanması kaydıyla işletme ruhsatı verdiğini belirterek gerekli kamulaştırmaların beklenmeden havaalanının trafiğe açılmasını istemiştir.

Diğer taraftan, çevre tel örgüsünün pist eksenine mesafesi ve yüksekliğinin kriterlere uygun hâle getirilmesi de firmadan istenmiştir. İşletmeci, kamulaştırmaların ancak özel mülkiyet istimlaklerinin tamamlanmasıyla yapılacağını belirterek mevcut durumun havaalanı kategori 2C olarak hizmet verecek uçaklar için bir mahzur teşkil etmediğini kuruluşa bildirmiş ve konunun bir kez daha değerlendirilmesini talep etmiştir. Bu talep Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından tekrar değerlendirilerek havaalanı referans kodu 2C olacak şekilde, aletsiz pist statüsünde gerekli havacılık yayınlarının yapılmasını müteakiben uygun bulduğunu belirtmiştir. Yani bunun anlamı şu: Gerekli notamlamalar yapılıp AIP’de yayınlandıktan sonra, Uluslararası Havacılık Bilgi Protokolleri’nde yayınlandıktan sonra işletme tahditli olarak yapılabileceğini, gerekli bilgilerin ve işlerin bu yönde yapılmasını işletmeciden istemiştir. Bunun üzerine, Gazipaşa Havaalanı’nın 2C olacak şekilde, aletsiz pist statüsünde hizmet vereceği hususu ile meydan açılış tarihini bilahare yayınlayacağı hususu kurum tarafından, Sivil Havacılık tarafından 17 Haziran 2009’da notamlanarak ilan edilmiş; ayrıca, İçişlerine, Emniyete ve Gümrüğe buranın geçici hudut kapısı hâline getirildiği de duyurulmuştur. Bu çerçevede, diğer kamu kurum ve kuruluş personelinin havaalanına sevk edilmesi kurulumuz tarafımızdan istenmiş ve burada da gerekli personel istihdamı başlamıştır. Havaalanı, nihayet 13 Temmuz 2009 tarihinde resmen işletmeye açık hâle getirilmiştir. Havaalanı ilave yatırımları için hâlen işletmeci kuruluşun kamulaştırma çalışmaları devam etmektedir. Buna bağlı ilave yatırımların bitirilmesi ile birlikte pist kategorisi yükselebilecek ve bu kategoriye uygun uçaklarla sefer yapılabilecektir.

Şimdi burada bazı konulara açıklık getirmekte yarar görüyorum. Bir havaalanının açılması, hangi tip uçaklara uygun hâle geleceğinin, uygun olduğunun belirlenmesinin uluslararası kuralları var. Bu kurallar çerçevesinde, Gazipaşa Havaalanı bugünkü şartlarda ancak küçük gövdeli uçaklara hizmet verebilir -teknik olarak, emniyet olarak bu böyledir- ancak görerek şartlarda orta gövdeli uçaklar da inebilir. Yani, tahditli bir havaalanıdır. Şayet pistini uzatsak dahi, 2.400 metreye çıkarsak da bu durum değişmemektedir çünkü pilotlar, teknik adamlar, bir pas geçme konumunda, yani 5.400 fitin altında bir teknik sorun yaşanıp pas geçmek isterse, bu mümkün olamamakta. Bu, matematiksel bir konudur, teknik bir konudur. Dolayısıyla bunu bile bile pisti 2.400 metreye uzatalım da, aman ne olacak işte, dikkatli insin kalksın demek, muhtemel bir kazaya davetiye çıkarmaktır.

Bütün bu gerçekler ortada olmasına rağmen, ben, bir kez daha, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne, buranın, kurulacak, pilotlar, teknik adamlardan oluşan heyetle, üniversiteden, uçak fakültesinden uzmanlarca bir kez daha değerlendirilmesinin ve buna göre karar verilmesinin yerinde olacağını ifade ettim. Şu anda firmanın da bu konuda hazırladığı bir rapor var; bu raporu da ele almak suretiyle bu çalışmayı tamamlayıp, ondan sonra da, bu havaalanının, orta gövdeli uçaklarla tahditsiz kullanılıp kullanılamayacağı ortaya çıkacak. Biz, havaalanının işletilmesi için gereken her türlü şeyi yaptık ve bu işletme şartları da öyle belirlendi ki mevcut havaalanı sınırlarındaki tesislerin kullanılması esas alınıyor. Yani sözleşmede pistin genişletilmesi var, apron var. Pistin uzatılması sınırları değiştiren bir şey dolayısıyla sözleşme şartlarını da değiştirir. Bedava verdik işletsin diye. Ha, eğer pistin uzatılmasıyla orta gövdeli uçaklar inip kalkacaksa, biz, bu sözleşmeyi de tadil ederiz, burada bir problemimiz yok ama vazgeçmeyeceğimiz, taviz vermeyeceğimiz şey emniyettir. Emniyetin hiçbir şekilde pazarlığı olmaz. Böyle bir risk olduğu müddetçe “Efendim, biz, burayı uzatalım, görerek şartlarda ineriz, pas geçme de olmaz.” gibi yaklaşımları kabul etmemiz, bu sorumluluğu ne vicdanen ne de hukuken almamız, bizi bu noktada buna zorlanmasına da rıza göstermemiz asla mümkün değildir.

Sayın Milletvekillimiz, Hükûmetimize yönelik, Bakanlığımıza yönelik, bu havaalanının neden açılmadığına dair, Antalya Havaalanı’yla bir ilişki kurup bazı ifadeleri de burada etti, zan altında tutacak bazı sözler söyledi. Bunu bu noktada açıklamak istiyorum: Bir kere, Antalya Havaalanı yap-işlet-devret modeliyle yapılmış, işletme süresi sonunda da rekor bir fiyatla on yedi yıllığına tekrar kiraya verilmiştir. Bu havaalanın kiralama şartlarında hiçbir şekilde başka bir havaalanının açılmayacağı gibi bir şart yoktur. Dolayısıyla bu düşünce, bu iddia veya bu şekilde algılama tamamen gerçek dışıdır. Bizim, hiç kimseye “Başka bir yerde, Antalya’nın doğusunda, batısında, şu kadar mesafede havaalanı yapmayacağız.” gibi bir taahhüdümüz yok. Kaldı ki Gazipaşa o havaalanından önce de yapılan bir havaalanıdır, onun bu şekilde bir şarta bağlanması mevzuubahis değildir. Şahsımın veya Bakanlığımın bu firmayla ilişkileri, iş yaptığı, bu yüzden de bu konuda isteksiz davrandığımız gibi -eğer yanlış anlamadıysam- böyle laflar da sarf edildi. Sayın Milletvekilim, size açık bir şey söyleyeyim: Böyle bir konuda bir bilginiz, belgeniz varsa lütfen bunu ortaya koyun, ben de gereğini yapayım. Yoksa, burada gerçek dışı beyanlarla itham etmeniz çok doğru ve etik bir davranış değil. Bunu da bu vesileyle size ifade etmek istiyorum.

Gazipaşa Havaalanı yanlış yere yapılmış bir havaalanıdır, işin özeti budur ama 50 trilyon para harcanmıştır. Biz ne için uğraşıyoruz? Bu havaalanını ve bu yatırımı nasıl geri döndürürüz, bunu nasıl hizmete dönüştürürüz, bunun gayreti içerisindeyiz. Bunun için de, inan olun ki, hiçbir fedakârlıktan kaçınmadık. Bedava denebilecek, net kârın yüzde 65’ini alacak şekilde bir yarışmayla verdik, süresiz verdik, yirmi beş yıllığına verdik, süresiz demektir. Neticede istiyoruz ki bu havaalanı çalışsın ama çalışırken burada bizleri üzecek herhangi bir kaza yaşanmasın. Bundan emin olduğumuz sürece bu işletme yapılacaktır, yapılabilir ama dediğim gibi burada pas geçmeyle ilgili önemli sıkıntılar vardır, riskler vardır, bunların mutlaka ortadan kaldırılması lazım. Bunu bile bile, hadi uzatın, çalışmaya başlayın dememiz doğrusu yöneticilik ciddiyetiyle bağdaşmayacağı gibi, olası bir kazada hayatını kaybeden veya üzüntü yaşayacağımız bir olayın hepimizi derinden üzeceğini de biliyorum. O bakımdan da tedbirli olmamızın amacı da budur. Yoksa müteşebbislerin önünü engellemek, dedikodulara göre amel etmek bizim işimiz değil. Türkiye'nin neresinde bir iş varsa, bir hizmet varsa onun gecikmeden getirilmesini biz de arzu ediyoruz, bunun gereğini yapıyoruz. Eğer yapmasak, 2001’de programdan çıkarılan projeyi tekrar programa alıp bugünlere getirmezdik. Bu da bu konuda düşüncemizi net olarak ortaya koymaktadır.

Özetle, Sayın Yıldız, iş şudur: Bu havaalanının şu anda çalışmasına engel bir hâl yoktur, her türlü şart sağlanmıştır ama ticari olarak çalışıp çalışmayacağı konusu işletmenin sorunudur. Küçük gövdeli uçaklar tahditsiz inebilir, orta gövdeli uçaklar için tahdit vardır. Pistin uzama talebi de teknik olarak uçuş emniyeti yönünden bir kez daha incelenmektedir. Bu mümkün hâle gelirse gerekirse sözleşme tadilatı yaparak bunu da gerçekleştiririz.

Bunu da buradan ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Bakan, bizim Anamur için de…

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Efendim?

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Bir teşekkür etmek istiyorum Sayın Bakana.

BAŞKAN – Bekleyiniz, şimdi arkadaşlarımızın bir talepleri var.

Sayın Köse, buyurun efendim.

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu 5084 sayılı Teşvik Yasası’nın iki yıl uzatılması amacıyla bir yasa teklifi vermiştim. Adıyaman ilimiz ve benzer çok sayıda ilde fabrikaların bacası Teşvik Yasası sayesinde tütmektedir. Adıyaman’da 61 fabrikanın 4 tanesi kapanmıştır. Eğer bu Teşvik Yasası uzatılmazsa yakın bir tarihte bu fabrikalarımız da kapanma noktasına gelmiş bulunuyorlar. Hem ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiren bu sanayicilerimizin sorunlarını çözmek hem de… Dolayısıyla istihdamda büyük sıkıntılar ortaya çıkacaktır ve sosyal barış zedelenecektir. Dolayısıyla Adıyaman ve o bölgedeki birçok ilimizdeki yurttaşlarımız yani sanayicilerimiz 5084 sayılı Teşvik Yasası’nın uzatılmasını dört gözle beklemektedirler.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Köse.

Sayın Özdemir…

2.- Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanımdan bir ricam var Sayın Başkanım: Sayın Bakanım, geçen hafta gündem dışı yaptığım bir konuşmada bir sorunu dile getirmiştim; Sayın Bakanım, siz Mecliste yoktunuz. Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünün aldığı bir kararla 4 Eylül Mavi Tren’i ve Erzurum Ekspresi seferden kaldırıldı. Kaldırılma gerekçesinde de bakım ve onarımın yapılacağı, bir diğer gerekçede yeterince yolcu kapasitesinin olmaması gösteriliyordu. Sayın Bakanım, Sivas’ın özellikle Kangal ve Divriği ilçelerinin köylerinin tek ulaşım olanağı tren yoludur. Hele hele bugün karın, kara kışın bastırdığı bu süreçte bu köylerimizin gerçekten dünyayla bağlantıları kopmuş vaziyettedir.

Mavi Tren’in yıllık yolcu kapasitesi 180 bin, Erzurum Ekspresi’nin de 250 bin iken, yani yeterince yolcu olmaması bu seferlerin iptali için bir gerekçe, haklı gerekçe olmamalıdır.

Sizden istirhamım: Bu trenler tekrar sefere konacak mı, en kısa zamanda ne zaman konacak? Çünkü bu köylerin başkaca ulaşım olanağı yoktur. Bunu tekrar hem Türkiye Büyük Millet Meclisinin hem de Sayın Bakanın dikkatine sunmak için söz aldım.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Özdemir.

Sayın Yıldız, buyurun efendim.

3.- Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin açıklaması

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, sekiz yıldır ilk defa demagojiye kaçmadan, siyaset yapmadan, Gazipaşa Havaalanıyla ilgili yapmış olduğunuz açıklamalardan dolayı teşekkür ediyorum.

Sormuş olduğum soruların hiçbirisi benim fikrim değil. O yörede yaşayan 350 bin civarında… 1 milyon 200 bin turist geliyor ve 200 bin-300 bin civarında da yerli-yabancı konaklayan insan var orada, ev sahibi olan. Bunların kendi aralarında konuştukları, basında konuşulan şeyler… Ben de bir sayın bakanın bu konularla ilzam edilmemesi adına Bu soruları “Söylenmektedir.” diye sordum, siz de olmadığını ifade ettiniz. Ben açıklamalarınızdan dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Ancak, arada bir bilirkişilerin değerlendirmesiyle ilgili bölümü ilave ettiniz. Keşke onu da koymasaydınız da doğrular neyse vatandaşımız ona göre hesabını kitabını yapsaydı daha iyi olurdu ama her şeye rağmen üçüncü kez teşekkür ediyorum açıklamalarınız için. Açıklamalarınızı da bölgeye göndereceğim, vatandaşlarımız orada basın yoluyla da bunu izleyecekler.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Yıldız.

Sayın Genç…

4.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, kapatılan Demokratik Toplum Partisi Grubunun vermiş olduğu, üyeliği düşürülen milletvekilleri nedeniyle 20 imzanın altına düşen genel görüşme ve Meclis araştırması önergelerinin gündemden çıkarılması gerektiğine ilişkin açıklaması

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, benim aslında bu konuyla ilgili değil de gündemle ilgili bir uyarma isteğim var. İsterseniz şimdi söyleyeyim, isterseniz gündeme geçince söyleyeyim.

BAŞKAN – Buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi, gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler”le ilgili bölümü var. Bunu incelediğimiz zaman, Demokratik Toplum Partisi zamanında verilen aşağı yukarı altmış, yetmişe yakın genel görüşme ve Meclis araştırması önergesi var. Burada gündemde şöyle diyor: “Falanca milletvekili ve 19 arkadaşı tarafından verilen araştırma önergesi.” Malumunuz, İç Tüzük’ümüze göre genel görüşme ve Meclis araştırması önergesini hükûmet, siyasi parti grupları veya 20 milletvekili verir. Şimdi, Demokratik Toplum Partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Parti grubu olarak bu genel görüşme ve Meclis araştırması önergesini veremez, yani verse bile düşer o kapatılan siyasi partinin. Şimdi 19 milletvekili… “Bir milletvekili ve 19 arkadaşı” diyor. Bu 19 arkadaşları içinde de… Yani üzüntülerimi de belirtmek istiyorum, o düşürülen 2 arkadaşımızı da tasvip etmediğimi de belirtmek istiyorum. Eğer o 19 milletvekili arkadaşımız arasında o milletvekilliği düşen arkadaşlarımızın imzası varsa, bu genel görüşme veyahut da Meclis araştırması önergesi İç Tüzük’te belirtilen 20 kişilik milletvekili imzasını taşımıyor demektir, grup da vermeyeceğine göre, zamanında, gelmeden önce bence bu araştırma önergeleri bu niteliklerde değilse gündemden çıkarılması ve ilgili gruba iade edilip… Arkadaşlarımız belki bu önergeleri yenileyebilirler. Bu yönden gündem yanlış düzenlenmiştir diyorum. Ama uygun görürseniz burada bir tartışma da açtırabilirsiniz gündemle ilgili, çünkü bakarsınız bir önerge, genel görüşme veya Meclis araştırması önergesi burada görüşülmeye başlandı, yirmi imzayı taşımıyorsa burada bunların tartışmasını yapacağımıza, genel bir… Yani Başkanlığı ikaz ediyorum, bu konuda bir düzenleme yapmasını diliyorum efendim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç.

Arkadaşlarımızın verdiği bilgiye göre, grup adına verilmiş olan önergeler -üç önerge- gündemden düşmüştür.

O 1 milletvekili ve 19 arkadaşının vermiş olduğu önergelerle ilgili olarak, milletvekilliği düşen arkadaşların yerine diğer bir kısım milletvekili arkadaşlar imza koyarak gerekli sayıyı tamamlamışlardır. Onu bilgilerinize sunuyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Genç. Evet, duyarlılığınız için teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, ekstra bir şey söyleyecek misiniz arkadaşlarla ilgili olarak, Sayın Özdemir’in izahatıyla ilgili olarak?

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Evet, kürsüden söyleyeyim.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

Sayın Bakanım, üç dakikalık süre vereyim size efendim, konuşmanızı tamamlayınız.

Buyurun.

5.- Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in açıklamasında, demir yollarının bazı hatlarının kapatılmasına ilişkin sorduğu soruya ilişkin açıklaması

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sivas Milletvekili Sayın Ecder Özdemir’in demir yollarının bazı hatlarının kapatılmasıyla ilgili sorusuna cevap veriyorum.

Demir yollarının bakım-onarımı için zaman zaman hatlarda kapatma oluyor. Şöyle ki: Demir yollarımızın yüzde 92’si tek hat. Dolayısıyla, hattı kapatmadan yol yenilemesi yapma imkânı yok. Hele hele, yüz yıldan beri bakımı, yenilenmesi yapılmayan yolların olduğunu da düşünürsek, demir yollarında gittikçe hızın düşmesi, yolculuk süresinin günümüzde azalması gerekirken artması hem kullananlar açısından hem de yolcu konforu açısından istenen bir şey değil. Hele hele, artık ekonomik ömrünü doldurmuş hatların yapımını daha da geciktirmek kazalara da davetiye çıkarmak anlamına geliyor. Dolayısıyla, bu hatların kapatılmasının tek bir tane sebebi var, hatların yenilenecek olmasıdır.

Onun dışında, demir yollarının kâr eden hattı yok Sayın Özdemir. Yani eğer işe kâr-zarar noktasından bakarsak demir yollarının hiçbir hattının çalışmaması lazım, bütün faaliyetinin durdurulması lazım ama bunu bir kamu hizmeti olarak görüyoruz. Demir yolları kâr etse de zarar etse de ülkemizin yükünü taşıyacaktır, ülkemizin geleneklerini, kültürlerini bölgeden bölgeye taşıyacaktır. O bakımdan 4 Eylül Mavi Tren hatları bir süreliğine kapalı olacaktır, hatlar hattın yapımı bitinceye kadar. Bunun için de süreyi mümkün olduğunca kısaltmak için gayret göstereceğiz ama orada -biliyorsunuz- mevsim şartları bellidir, inşaat, çalışma yapılacak tarihler çok kısadır. O bakımdan da arkadaşlarımızın bu süreyi mümkün mertebe en aza indirmeleri için gerekli talimatları da verdim. Konuyu bilgilerinize sunuyorum.

Teşekkür ederim.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sayın Bakanım, kış mevsimi aslında, yaza yapılamaz mıydı? Şu anda orada bir tadilat da yapılamaz çünkü.

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) – Onların hazırlıkları var, hazırlık çalışmaları olması lazım. Yani “Bugün altyapıda çalışacağız, bugün kapatalım.” diyemiyorsunuz. Onların hazırlık süreleri var. Bu mevsimde hazırlığı yapılacak ve sezon açılır açılmaz hattı bakıma alacağız. Başka çaremiz yok, artık trenlerimiz yürümüyor.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.

Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım, gündemin sözlü sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 58, 142, 199, 208, 210, 211, 212, 213, 214, 221, 266, 281, 282, 291, 293, 309, 320, 388, 389, 390, 391, 393, 449, 500, 518, 523, 545, 558, 574, 576 ve 577’nci sıralardaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.

Sayın Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup bilgilerinize sunacağım.

Buyurun: 

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Suriye Arap Cumhuriyeti Halk Meclisi Başkanının davetine icabet edecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden bir Parlamento heyetini oluşturmak üzere siyasi parti gruplarınca isimleri bildirilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1060)

                                                                                                             14 Ocak 2010

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Suriye Arap Cumhuriyeti Halk Meclisi Başkanı’nın vaki davetine istinaden, Türkiye Büyük Millet Meclisi parlamento heyetinin Suriye’ye resmi ziyarette bulunması Genel Kurul’un 05 Ocak 2010 tarih ve 43 sayılı birleşiminde kabul edilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı Kanun’un 2. Maddesi uyarınca heyeti oluşturmak üzere siyasi parti gruplarının bildirmiş olduğu isimler Genel Kurul’un bilgilerine sunulur.

                                                                                                       Mehmet Ali Şahin

                                                                                              Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                               Başkanı

Zeynep Dağı                                    Ankara Milletvekili

H. Murat Mercan                             Eskişehir Milletvekili

Fevzi Şanverdi                                 Hatay Milletvekili

M. Şükrü Elekdağ                           İstanbul Milletvekili

Mehmet Çerçi                                  Manisa Milletvekili

Metin Ergun                                    Muğla Milletvekili

 

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bilgilerinize sunulmuştur.

B) Duyurular

1.- Avrupa Birliği Uyum ve Plan ve Bütçe komisyonlarında bağımsız milletvekillerine düşen 1’er üyelik için bu komisyonlara aday olmak isteyen bağımsız milletvekillerinin 25 Ocak 2010 Pazartesi günü saat 18.30’a kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerine ilişkin

BAŞKAN - Avrupa Birliği Uyum ve Plan ve Bütçe komisyonlarında bağımsız milletvekillerine de 1’er üyelik düşmektedir. Bu komisyonlara aday olmak isteyen bağımsız milletvekillerinin 25 Ocak 2010 Pazartesi günü saat 18.30’a kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı olarak müracaat etmelerini rica ediyorum.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:

C) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 30 milletvekilinin, devletten aylık alanların sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/517)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Türkiye’de, sağlık ve sosyal güvenlik sistemi çerçevesinde; Memur, Asgari Ücretli, SSK Emeklisi, Tarım Bağ-Kur Emeklisi, Esnaf Bağ-Kur Emeklisi, Memur Emeklisi, 2022 Sayılı Kanun Uyarınca Muhtaç ve Özürlü Aylığı alanlar, Şeref Aylığı alanlar ve 3292 Sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun, gereğince aylık alanların sayısı, 31.07.2008 tarihi itibariyle 9 milyon 826 bin 943'tür.

Devletten aylık almakta olan bu değişik gelir gruplarındaki vatandaşlarımızın aylıkları gelişen yaşam şartları, ekonomik krizlerin yarattığı etkiler ve yaşam için gerekli olan en temel ana maddelerde meydana gelen fiyat artışları nedeniyle erimekte, her geçen gün de erimeye devam etmektedir.

Sosyal Güvenlik Sistemi kapsamında; İstiklal Madalyası sahibi ve Kore, Kıbrıs savaşına katılmış Türk vatandaşı 50 bin 537 kişiye 344 TL. "Şeref Aylığı", "Vatani Hizmet Tertibi Kanununa" göre (Üstün başarı ve gayretle vatanına hizmet etmiş ve kayıt altına alınmış olanlar ile Sivas kongresince seçilen temsil heyeti üyeleri ve TBMM 1.Dönem Milletvekilleri) aylık bağlanan 255 kişiden, kendilerine 302 TL, eşine 241 TL, yakınlarına ise 168 TL ödenmektedir. "2022 Sayılı Kanun" kapsamında 863 bin 332 kişiye, 95 TL. "Yaşlılık Aylığı", yüzde 40 -69 arası özürlülük oranı bulunan 101 bin 643 kişiye 190 TL, yüzde 70 ve üzeri özürlülük oranı bulunan 245 bin 672 kişiye 284 TL, 18 yaş altındaki sakat malul 18 bin 666 kişiye de "Özürlü Aylığı" bağlanmıştır. SSK emekli aylığı alanlara 633 TL, Tarım Bağ-Kur Emekli Aylığı alanlara 333 TL, Esnaf Bağ-Kur Emekli Aylığı alanlara 494 TL, Memur Emekli Aylığı alanlara 843 TL ödenmektedir.

"5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre çalışmakta olan 1 milyon 733 bin 232 kişiye ise en düşük aylık olarak 1.218 TL ödenmektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2008 yılında 4 kişilik hanenin, aylık açlık sınırı 302 TL, aylık yoksulluk sınırı 805 TL olarak tespit edilmiştir. İşçi, memur sendikalarının yapmış oldukları açlık ve yoksulluk sınırı araştırmalarına göre, bu oranlar oldukça yüksek seyretmektedir. Türk-İş'in araştırmasına göre açlık sınırını 757 TL yoksulluk sınırını 2.465 TL’dır. Memur-Sen'in araştırmasına göre açlık sınırı 869 TL yoksulluk sınırı 2.332 TL’dır. Türkiye Kamu-Sen'in araştırmasına göre ise 4 kişilik ailenin asgari geçim haddi 2.824 TL olarak belirlenmiştir. Gerek Türkiye İstatistik Kurumunun gerekse sendikaların yapmış olduğu araştırmaların sonuçları maalesef çok acı bir ülke gerçeğini gözler önüne sermektedir. Türkiye de değişik gelir gruplarından aylık almakta olan hemen hemen herkes yoksulluk sınırının altında gelir elde etmektedir. Ne kadar acıdır ki, bunlardan 8 milyon 093 bin 711 kişi ise açlık sınırının altında aylık almaktadır. Aileleri ile birlikte düşündüğümüz takdirde bu insanlarımızın sayısı yaklaşık 32 milyon 374 bin 844 kişiyi bulmaktadır. Bu rakam neredeyse Türkiye nüfusunun yarısıdır. Maalesef nüfusumuzun yarısının yoksulluk sınırının altında yaşadığı gerçekliğini bu rakamlar ortaya koymaktadır.

Vatandaşlarımız tarafından en çok tüketilmekte olan temel ana maddelerde, önemli ölçülerde fiyat artışları meydana gelmiştir. TÜİK'in belirlemiş olduğu ortalama fiyatların yanı sıra, sokağa yansıyan fiyatların sorgulanması neticesinde, insanların gereksinim duyduğu en temel ihtiyaç maddelerindeki artışlar, TÜİK ortalamalarının çok, çok üzerinde seyretmektedir. Hükümetin aylıklardaki artışları, TÜİK verilerine göre ayarlaması ve çalışanlara, emeklilere sadaka niteliğinde maaş artışı öngörmesi, bu bağlamda oldukça yanlış bir tutumdur. Değişik gelir gruplarından aylık alarak geçimini sağlamak zorunda olan insanlarımız, maalesef yiyemez, içemez, giyinemez, okuyamaz, okutamaz, gezemez, ısınamaz, hastanelere gidemez duruma gelmişlerdir. Bu insanlarımızın birçoğu kredi kartı mağduru olmuş, bazıları böbreklerini satmak zorunda kalmış, bazıları bakımsızlık, yalnızlık, açlık ve hastalığı nedeniyle kendisini ölüme terk etmiştir. Ayrıca geçim derdi; toplumsal olayların da büyük oranda artmasına neden olmuştur. Türkiye’de cinayetler, intiharlar, hırsızlıklar, yaralamalar v.s. olaylar iyice artmış, artmaya da devam etmektedir. Bütün bunların nedeni insanların maalesef alım gücünün iyice azalmasıdır.

Sonuç olarak; yukarıda kısaca değinilen gerekçelerle; devletten aylık alan insanlarımızın huzurlu, mutlu, insanca bir yaşama kavuşturulması ve aylıklarında iyi bir iyileştirmeye gidilmesi onların, ailelerinin ve ülkemizin geleceği için oldukça önem arz etmektedir.

Bu nedenlerle; devletten, değişik gelir gruplarından aylık almakta olan yaklaşık 9 milyon 826 bin 943 kişinin içerisinde bulunduğu sorunların, detaylı bir şekilde araştırılarak, çözüm önerilerinin tespit edilmesi, gerekli önlemlerin alınması ve bir an önce uygulamaya konulması amacıyla, Anayasanın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince "Meclis Araştırması" açılmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz.

1)   Muhammet Rıza Yalçınkaya           (Bartın)

2)   Osman Kaptan                                (Antalya)

3)   Atila Emek                                      (Antalya)

4)   Tayfur Süner                                  (Antalya)

5)   Sacid Yıldız                                    (İstanbul)

6)   Ensar Öğüt                                     (Ardahan)

7)   Engin Altay                                    (Sinop)

8)   Fuat Çay                                         (Hatay)

9)   Enis Tütüncü                                  (Tekirdağ)

10) Birgen Keleş                                   (İstanbul)

11) İsa Gök                                           (Mersin)

12) Rahmi Güner                                  (Ordu)

13) Ali Rıza Öztürk                              (Mersin)

14) Halil Ünlütepe                                (Afyonkarahisar)

15) Algan Hacaloğlu                             (İstanbul)

16) Hulusi Güvel                                  (Adana)

17) Ali Arslan                                       (Muğla)

18) Hikmet Erenkaya                            (Kocaeli)

19) Vahap Seçer                                   (Mersin)

20)  Eşref Karaibrahim                         (Giresun)

21)  Ahmet Küçük                                (Çanakkale)

22)  Tansel Barış                                   (Kırklareli)

23)  Şükrü Mustafa Elekdağ                 (İstanbul)

24)  Mehmet Ali Özpolat                      (İstanbul)

25)  Mevlüt Coşkuner                           (Isparta)

26)  Ramazan Kerim Özkan                  (Burdur)

27)  Durdu Özbolat                               (Kahramanmaraş)

28)  Ali Rıza Ertemür                            (Denizli)

29)  Tekin Bingöl                                  (Ankara)

30)  Tacidar Seyhan                              (Adana)

31)  Nevingaye Erbatur                         (Adana)

 

2.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 29 milletvekilinin, tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/518)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Yaşam hakkı, insan haklarının en temeli ve insan başında gelenidir. Kişilerin vücut dokunulmazlığı ve sağlıklı yaşama hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve uluslararası diğer sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. İnsanlar, özgür olarak yaşamakta iken herhangi bir suçun şüphelisi olarak tutuklanıp cezaevine girip tutuklu ya da hükümlü olduklarında sadece hak ve özgürlükleri kullanma yönünden özgür insana göre eşitsiz duruma düştükleri, insan olma özelliklerini ise kaybetmedikleri gerçekliktir.

Devlet, koruması altındaki tutuklu ve hükümlülerin sağlıklarını korumakla, hastaysa tedavi ettirmekle yükümlüdür. Devletin bu görevlerini yapmaması, tutuklu ve hükümlülerin sağlığına ilişkin tehlikeli sürecin ilerlemesine engel olmaması açıkça kötü muamele ve insan hakları ihlalidir. Bu kişilerin en hızlı ve güvenilir şekilde tedavi olma, kritik müdahaleler için doktor ve hastane seçme hakkını kullanabilmesinin koşullarının sağlanması devletin görevidir.

Ağır derecede hasta olduğu, hatta hayatın kıyısında olduğu doktor raporu ile açık ve kesin şekilde sabit olan pek çok tutuklu ya da hükümlü kişinin, cezaevinin kötü ve sağlığa aykırı koşulları altında tutulması, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyinin tutuklular ve hükümlüler hakkındaki asgari uygulama hakkındaki sözleşmelere aykırılık teşkil ettiği bilinmektedir. Bu çerçevede uluslararası belgeler, tutuklu ve hükümlülerin haklarına ilişkin olarak da oldukça gelişmiş standartlar ortaya koymuştur. Tutuklu ve hükümlülerin korunması, haklarının kullanımının sağlanması ve hapishane koşullarının iyileştirilmesi için birtakım standartlar belirlenmiştir. Uluslararası sözleşmelerde; cezaevlerindeki sağlık hizmetinin, cezaevi dışındaki olanaklarla eşit olması gerektiği düşüncesinden hareketle tutuklu ve hükümlülerin her zaman bir doktora erişim haklarının bulunması ve bu hakkın gecikme olmadan kullanabilmelerinin koşullarının sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Bu anlamda tutuklu ve hükümlü kişilerin özgürce tedavi olma, hastanesini ve doktorunu seçme hakkı vardır. Özel bir tedaviye ihtiyaç duyan tutuklu ve hükümlülerin, uzman kurumlara veya hastanelere sevk edilmelerini sağlamak devletin görevidir. Sağlık hizmetlerinin kurum içinde verilmesi halinde, bu kurumların araçları, donanımları ve ilaç stoklarının hasta tutuklu ve hükümlülerin gereksinimlerini yeter derecede ve kalitede olması ve bu işe uygun eğitim görmüş görevlilerin bulunması gerektiği belirtilmiştir.

Bireylerin sağlıklı yaşama hakkından sorumlu olan idarenin keyfi uygulamaları nedeniyle cezaevlerinde pek çok hasta ve hükümlünün yaşamını yitirdiği, pek çok tutuklu ve hükümlünün de ölümcül hastalıklar ile boğuştukları ve yaşam mücadelesi verdikleri bilinen acı gerçeklerdir. Gerek uluslararası insan hakları hukuku alanında, gerekse ulusal hukukumuzda tutuklu ve hükümlülerin haklarına ilişkin birtakım düzenlemeler olmasına karşın bu hakların kullanımı, yetkililer aracılığı ile mümkün olabilmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin haklarının kullanımının bir başkasının elinde olması; bu hakların keyfi bir biçimde kısıtlanmasına da yol açabilmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin, vücut sağlığı ve beden bütünlüğünden sorumlu olan devletin, bu hakların kullanılabilmesini sağlamakla da yükümlü olduğu açıktır. Sağlık hakkı gibi temel bir hakkın kullanımında devletin yükümlülüğü, dışarıdaki yurttaşa göre daha fazladır. İnsan hakları alanında faaliyet gösteren kurumlara yapılan başvuruların ortaya koyduğu gerçek; hak ve özgürlüklerini kullanma konusunda eşitsiz olan tutuklu ve hükümlülerin, yeterli, kaliteli ve eşit sağlık hizmeti alamadıkları, ciddi bir insan hakkı ihlali yaşadıkları, tıbbi, ahlaki ve insani yönden uluslararası derecede bir skandallar yaşandığı, yönündedir.

Milli iradenin temsil edildiği kutsal ve yüce bir organ olan TBMM'nin, ülkede yaşanan tüm sorunlara karşı duyarsız kalması düşünülemeyeceği nedenle insan haklarının en temelini teşkil eden yaşam hakkının ihlal edilmesine hiç mi hiç seyirci kalamayacağı açıktır. Bu nedenle hapishanelerde çaresiz olan tutuklu ve hükümlülerin sağlıklı yaşam haklarının ve vücut tamlıklarının korunması gerekir. Bunun için de hapishanelerin mercek altına alınarak buradaki tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarının ve sağlıkları bozulmuş kişilerin durumlarının araştırılıp değerlendirilmesi gerekir. Bunun da yolu; insan haklarının temelini teşkil eden yaşam hakkının, siyasetin, ön yargının, hukuksuzluğun gölgesinden kurtarılarak korunmasıdır. Bu nedenle bu araştırma istemi, siyasal bir eksene oturmamaktadır. İktidarda olsun muhalefette olsun her siyasal partinin ve tüm toplumun ortak bir sorununa parmak basılmaktadır. Doğrudan insan sağlığını, insan yaşamını ve adaleti ilgilendiren böyle bir araştırmanın oy birliği temelinde benimsenen ve yürütülen meclis faaliyeti olarak gerçekleşmesi, siyasetin ortak amacı ile örtüşmektedir. Sorunları çözmek öncelikle siyasetin görevidir. Sorunları görmezden gelerek ya da sorunları gizleyerek ya da öteleyerek geçiştirmek demokratik hukuk devletinde başvurulan bir yöntem değildir.

Yaşam hakları devletin güvencesi ve sorumluluğu altında olan hasta tutuklu ve hükümlülerin içinde bulunduğu koşullarının ve sağlık sorunlarının ve bu sorunlarının nedenlerinin araştırılması, bugüne kadar sağlık sorunları nedeniyle hapishanelerde yaşamlarını kaybeden kişilerin olup olmadığının saptanması ve gerekli önlemlerin acilen alınmasını sağlamak amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri hükümleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını saygıyla dileriz.

1) Ali Rıza Öztürk                          (Mersin)

2) Tayfur Süner                              (Antalya)

3) Sacid Yıldız                               (İstanbul)

4) Atila Emek                                 (Antalya)

5) Osman Kaptan                           (Antalya)

6) Engin Altay                                (Sinop)

7) Fuat Çay                                    (Hatay)

8) İsa Gök                                      (Mersin)

9) Birgen Keleş                              (İstanbul)

10) Algan Hacaloğlu                      (İstanbul)

11) Rahmi Güner                                (Ordu)

12) Hulusi Güvel                                (Adana)

13) Ali Arslan                                     (Muğla)

14) Yaşar Ağyüz                                 (Gaziantep)

15) Hikmet Erenkaya                          (Kocaeli)

16) Vahap Seçer                                  (Mersin)

17) Halil Ünlütepe                               (Afyonkarahisar)

18) Eşref Karaibrahim                         (Giresun)

19) Ahmet Küçük                               (Çanakkale)

20) Tansel Barış                                  (Kırklareli)

21) Şükrü Mustafa Elekdağ                (İstanbul)

22) Ramazan Kerim Özkan                 (Burdur)

23) Ali Rıza Ertemür                           (Denizli)

24) Durdu Özbolat                              (Kahramanmaraş)

25) Mevlüt Coşkuner                          (Isparta)

26) Mehmet Ali Özpolat                     (İstanbul)

27) Tekin Bingöl                                 (Ankara)

28) Tacidar Seyhan                             (Adana)

29) Enis Tütüncü                                 (Tekirdağ)

30) Nevingaye Erbatur                        (Adana)

 

3.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 29 milletvekilinin, yer fıstığı üreticiliğindeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/519)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Çukurova Bölgesi tarımında önemli yeri ve büyük bir üretim potansiyeli olan yer fıstığının üretim ve desteklenmesinde sorunlar yaşanmaktadır. Üretim alanları ve dekar başına verimin artmış olmasına rağmen yağ ve yem sanayisi için önemli bir hammadde olan yer fıstığı üretiminin arzu edilen düzeye ulaşamadığı gözlenmektedir. Bunun en önemli nedeni üreticiye yeterli ve gerekli desteğin sağlanamamış olmasıdır.

Yer fıstığı üretiminin desteklenmesi ve tüketiminin teşviki üretim potansiyelinin değerlendirilmesi yanında gerek toprağa faydaları gerek insan sağlığına yararları açısından önem taşımaktadır. Sağlayacağı istihdam ve ihracat artışı bölgede üreticilerimizin gelirlerini artıracak ve potansiyeli değerlendirmek açısından yaralı olacaktır.

Bu nedenlerle ülkemizin yer fıstığı üretim olanaklarının değerlendirilmesi, üretiminin desteklenmesi, ticareti ve pazarlanması konusunda yaşanan sorunların saptanması ve alınacak tedbirlerin Yüce Meclisimizce belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.17.11.2009

1) Hulusi Güvel                               (Adana)

2) Tayfur Süner                               (Antalya)

3) Sacid Yıldız                                 (İstanbul)

4) Atila Emek                                  (Antalya)

5) Osman Kaptan                            (Antalya)

6) Engin Altay                                 (Sinop)

7) Fuat Çay                                      (Hatay)

8) İsa Gök                                       (Mersin)

9) Birgen Keleş                               (İstanbul)

10) Rahmi Güner                             (Ordu)

11) Ali Rıza Öztürk                         (Mersin)

12) Ali Arslan                                 (Muğla)

13) Yaşar Ağyüz                             (Gaziantep)

14) Hikmet Erenkaya                       (Kocaeli)

15) Vahap Seçer                              (Mersin)

16) Halil Ünlütepe                           (Afyonkarahisar)

17) Eşref Karaibrahim                     (Giresun)

18) Algan Hacaloğlu                       (İstanbul)

19) Ahmet Küçük                            (Çanakkale)

20) Tansel Barış                              (Kırklareli)

21) Şükrü Mustafa Elekdağ             (İstanbul)

22) Durdu Özbolat                          (Kahramanmaraş)

23) Ramazan Kerim Özkan             (Burdur)

24) Ali Rıza Ertemür                       (Denizli)

25) Mevlüt Coşkuner                      (Isparta)

26) Mehmet Ali Özpolat                  (İstanbul)

27) Tekin Bingöl                             (Ankara)

28) Tacidar Seyhan                          (Adana)

29) Enis Tütüncü                             (Tekirdağ)

30) Nevingaye Erbatur                    (Adana)

 

Gerekçe:

Türkiye üretiminin % 90'a yakınının gerçekleştirildiği Adana, Osmaniye, Mersin ve Hatay illerini kapsayan Çukurova Bölgesinde yer fıstığı tarımı önemli yer tutmaktadır. Yer fıstığı kendinden sonra ekilen ürüne azotça zengin bir tarla bırakması, ikinci ürün olarak yetiştirilebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca yem ve yağ sanayisine hammadde oluşturması açısından da önemli rol üstlenebilecek potansiyele sahip olan yer fıstığının üretimi ve desteklenmesi konularında sıkıntılar yaşanmaktadır.

Yer fıstığı üretim alanlarının ve dekar başına verimin son yıllarda artmış olmasına rağmen üretim miktarları yeterli sayılabilecek düzeye ulaşmamıştır. Ülkemizin büyük potansiyeline rağmen Dünya yerfıstığı üretiminde Türkiye 85.000 ton üretim ile % 0,25'lik payla 31. sırada yer almaktadır.

Ülkemizde 90 yıldır yer fıstığı üretimi yapılmaktadır. Buna karşın dünya genelinde bir yağ bitkisi olarak değerlendirilen yer fıstığı ülkemizde çerezlik dışında yeterli kullanım alanı bulamamaktadır.

Dünya yıllık yağ üretiminin yaklaşık % 5'i yer fıstığından yapılmaktadır. Ancak sağlık açısından zeytinyağına eşdeğer niteliklere sahip olan B ve E vitaminleri yönünden zengin yer fıstığı yağının ülkemizdeki üretimi ve tüketimi oldukça düşük miktarlardadır. Yer fıstığı üretiminin büyük çoğunluğunun gerçekleştirildiği Çukurova Bölgesinde yer fıstığını işleyip katma değerli ürün haline getirecek fabrikaların sayısı yeterli olmakla beraber yer fıstığı üretiminin yetersizliği nedeniyle bunlardan yeterince yararlanılamamaktadır.

 

Yağlı tohumlar ithalatı için yüksek miktarda döviz ödenmesine ve yağ açığımızın sürmesine rağmen yer fıstığının yağ sanayisine hammadde olarak kullanılması konusunda yeterli çaba gösterilmemektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının alternatif yağ bitkileri üretilmesi ve sanayiye ham madde teminini gereken düzeye çıkarılması konusunda başarılı olamadığı gözlenmektedir. Çukurova Bölgesinde yağlı tohum üretimini teşvik için ayçiçeği, soya, kanola üretimi desteklenirken büyük potansiyele sahip yer fıstığının desteklenmemesi anlaşılır değildir. Tarımsal girdi maliyetlerinin aşırı artması sonucu bütün tarımsal ürünlerde olduğu gibi yer fıstığı yetiştiriciliği de maliyeti yüksek bir tarım şekline dönüşmüştür. Gübre, mazot ve sulama konularında yer fıstığı tarımının desteklenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizin yer fıstığı üretimi konusunda büyük bir potansiyele sahip olması nedeniyle yer fıstığının destekleme alımları kapsamında değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Sağlanacak desteklerle gerçekleşecek üretim artışı ihracata yönlendirilir ise Avrupa pazarında ülkemizin söz sahibi olması mümkün olacaktır.

Çukurova Bölgesinde yüz binden fazla insana istihdam sağlayan yer fıstığı üretimi desteklendiği takdirde 85.000 ton civarında olan ürün miktarının kısa vadede 300.000 tona uzun vadede ise 1.000.000 tona ulaşabileceği öngörülmektedir.

Son yıllarda yer fıstığı ekim alanları artmakta, dekara verim yükselmektedir. Ancak yer fıstığı ticaretinde "tüccar tekeli" oluşması nedeniyle bu olumlu tablo üreticiye yansımamakta, çiftçilerimiz ürününü tüccara yarı fiyatına satmaya mecbur kalmakta, asıl kazancı aracıların yapması dolayısıyla tüketiciye yer fıstığı yüksek fiyattan ulaşmaktadır. Bu konuda önlemler alınması ve düzenlemeler yapılması gerekliliği vardır.

Bölgede tam teşekküllü laboratuar açılması, yer fıstığı üretim ve ihracat kapasitesinin artırılması için üniversitelerle işbirliğine gidilmesi yararlı olacaktır. Yer fıstığını uzun süre muhafaza edecek ısı ve nem kontrollü depolara da ihtiyaç duyulmaktadır.

Ülkemizin potansiyelini değerlendirmek için gerek üretimin gerek tüketimin teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle fındık tanıtım gurubu gibi sağlık açısından önemli yeri olan yer fıstığı için de tanıtım gurubu oluşturulması yararlı olacaktır.

Yer fıstığında dünya piyasasına girebilmemiz ve bu piyasada kalıcı olabilmemiz için üretim faktörünün yanında kalite, ambalaj ve ucuz maliyet gibi faktörlerin de dikkate alınarak sürdürülebilir bir ihracat stratejisi geliştirilmesi gerekmektedir.

Türkiye'de yer fıstığı tarımını geliştirmek, üreticinin gelir seviyesini yükseltmek, sanayide kullanımını teşvik ederek tüketimini yaygınlaştırmak ve daha fazla katma değer yaratmak, ham yağ ve yağlı tohum ithalatını azaltarak ülke ekonomisine katkı sağlamak için, öncelikli olarak yer fıstığının "yağlı tohumlar kapsamına alınarak" prim ödemesine geçilmesi gerekmektedir.

Yukarıda sayılan gerekçelerle ülkemizde üretilen yer fıstığı miktarının artırılması, ticareti, pazarlaması ve desteklenmesine ilişkin sorunların saptanması ve alınacak tedbirlerin Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasının yerinde olacağı kanısını taşımaktayız.

4.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ve 33 milletvekilinin, araştırma görevlilerinin sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/520)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizde üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının (2008'deki toplam sayısı 73.724 kişidir) yaklaşık % 45'i ( 33.025 kişisi ) Araştırma Görevlilerinden oluşmaktadır. Araştırma Görevlileri, Türkiye'deki yükseköğretimin en temel bileşenlerindendir. Araştırma Görevlileri olmadan üniversiteden ve üniversitelerin geleceğinden bahsetmek mümkün değildir. Yüksek öğretim sisteminin yüzde 45'ini oluşturan Araştırma Görevlileri, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 50/d maddesine göre çalıştıkları için doktora eğitimlerini tamamladıkları anda kurumları ile ilişikleri kesilmektedir. Araştırma Görevlileri, büyük bir maddi sıkıntı içerisindedir. Görev tanımları belirsizliklerle doludur. Bütün öğretim elemanları gibi Araştırma Görevlilerinin de fikirlerini açıklama hakları bulunmamaktadır. Üniversitelerin ve YÖK'ün karar mekanizmalarında temsil ve söz hakları yoktur.

Araştırma Görevlilerinin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 50/d maddesindeki kadrolarının, ilgili kanunun 33/a (Kalıcı Kadro) maddesindeki kadroya geçirilmesi ile iş güvencesine kavuşmaları önemli bir adım olsa da Araştırma Görevlileri için yalnızca bu düzenleme yeterli değildir. Yıllar içerisinde Araştırma Görevlilerinin sorunlarının çözülmesi adına hiçbir çalışma yapılmazken, aksine; diğer meslek gruplarına oranla sürekli olarak gerilemiştir. 1990'lı yıllarda lise mezunu 8/3'deki bir polis memurundan fazla maaş alan Araştırma Görevlileri, 2004-2009 yıllarına ait maaş verilerine göre lise mezunu 8/3'deki bir polis memurundan az maaş almaya başlamıştır.

Araştırma Görevlilerinin görev tanımında da belirsizlik bulunmaktadır. YÖK kanununun 33'üncü maddesine göre "Araştırma Görevlileri, yükseköğretim kurumlarınca yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcılarıdır" ifadesi yer almaktadır. Tanım belirsizliği nedeniyle, asıl işi araştırma olan bu öğretim elemanlarının ders anlatma, sınav sorusu hazırlama, sınav kağıdı okuma gibi işlerle âdeta "okutman, uzman veya öğretim görevlisi" olarak kullanılmaktadır.

Araştırma Görevlilerinin sorunlarının tespit edilmesi ve bu sorunların çözümlenmesi amacı ile Anayasamızın 98. maddesi, İçtüzüğümüzün 104. ve 105. maddeleri gereğince bir Araştırma Komisyonu kurularak konunun tüm boyutlarıyla araştırılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1) Turgut Dibek                          (Kırklareli)

2) Tayfur Süner                          (Antalya)

3) Sacid Yıldız                            (İstanbul)

4) Halil Ünlütepe                        (Afyonkarahisar)

5) Osman Kaptan                        (Antalya)

6) Atila Emek                              (Antalya)

7) Fuat Çay                                 (Hatay)

8) Engin Altay                            (Sinop)

9) Şahin Mengü                          (Manisa)

10) Kemal Kılıçdaroğlu              (İstanbul)

11) Birgen Keleş                         (İstanbul)

12) İsa Gök                                 (Mersin)

13) Rahmi Güner                        (Ordu)

14) Algan Hacaloğlu                   (İstanbul)

15) Hulusi Güvel                        (Adana)

16) Ali Rıza Öztürk                    (Mersin)

17) Ali Arslan                             (Muğla)

18) Yaşar Ağyüz                        (Gaziantep)

19) Hikmet Erenkaya                  (Kocaeli)

20) Vahap Seçer                         (Mersin)

21) Eşref Karaibrahim                (Giresun)

22) Ahmet Küçük                       (Çanakkale)

23) Tansel Barış                               (Kırklareli)

24) Şükrü Mustafa Elekdağ             (İstanbul)

25) Mehmet Ali Özpolat                  (İstanbul)

26) Ramazan Kerim Özkan              (Burdur)

27) Ali Rıza Ertemür                        (Denizli)

28) Durdu Özbolat                           (Kahramanmaraş)

29) Mevlüt Coşkuner                       (Isparta)

30) Tekin Bingöl                              (Ankara)

31) Tacidar Seyhan                          (Adana)

32) Enis Tütüncü                              (Tekirdağ)

33) Nevingaye Erbatur                     (Adana)

34) Oğuz Oyan                                (İzmir)

 

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Sayın milletvekilleri, kanun teklifinin geri alınmasına dair tezkereler vardır. Metinler aynı olduğundan ilk tezkereyi ve diğerlerinin imzalarını okutacağım.

D) Önergeler

1.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, (2/450) esas numaralı Kanun Teklifi’ndeki imzasını geri çektiğine ilişkin önergesi (4/175)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/450 esas numaralı kanun teklifindeki imzamı geri çekiyorum. Saygılarımla arz ederim.

                                                                                                          Ahmet Ersin

                                                                                                                İzmir

Diğer önergelerin imza sahipleri:

Sacid Yıldız                         (İstanbul)

Zekeriya Akıncı                   (Ankara)

Abdurrezzak Erten               (İzmir)

 

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, İçişleri Komisyonunda bulunan teklif geri verilmiştir.

Komisyondan istifa tezkeresi vardır, okutuyorum:

2.- Gaziantep Milletvekili Özlem Müftüoğlu’nun, madencilik sektöründeki sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu üyeliğinden ayrıldığına ilişkin önergesi (4/176)

                                                                                                                        14.1.2010

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Madencilik Sektöründeki Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun yapacağı çalışmalara sağlık sorunlarım nedeniyle katılamayacağımdan komisyon üyeliğinden ayrılmak istiyorum. Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                         Özlem Müftüoğlu

                                                                                                               Gaziantep

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.

A) Tezkereler (Devam)

2.- TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan’ın, beraberinde bir Parlamento heyetiyle birlikte görüşmeler yapmak üzere Brüksel’e davet edildiğine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1061)

                                                                                                        19 Ocak 2010

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Sayın Murat Mercan beraberinde bir parlamento heyetiyle birlikte 25-29 Ocak 2010 tarihleri arasında, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Sayın Gabriele Albertini ve Belçika Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Sayın Geert Versnick ile görüşmeler yapmak üzere Brüksel'e resmi bir ziyarette bulunacaktır.

Söz konusu heyetin Brüksel'i ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 6. Maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

                                                                                                     Mehmet Ali Şahin

                                                                                            Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                             Başkanı

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

SIRRI SAKIK (Muş) – Komisyonda kimler var?

Sayın Başkanım, komisyonda kimlerin olduğu konusunda bilginiz yok mu acaba?

BAŞKAN – İsimler daha sonra belirlenecek Sayın Sakık.

Sayın milletvekilleri, İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım.

D) Önergeler (Devam)

3.- İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın, (2/458) esas numaralı Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/177)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/458 Esas numaralı (5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi) kanun teklifime iç tüzüğün 37. maddesine göre işlem yapılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                       Esfender Korkmaz

                                                                                                               İstanbul

BAŞKAN – Teklif sahibi olarak, İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

ESFENDER KORKMAZ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; saygılar sunuyorum.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda bazı değişiklikler yapılmasına ilişkin sekiz buçuk ay önce vermiş olduğum kanun teklifi hakkında söz almış bulunuyorum.

Değerli arkadaşlar, neden böyle bir kanun teklifi verildi? 2008-2009, iki yıllık süre içerisinde kriz nedeniyle, ekonomik kriz nedeniyle işsiz kalanların sayısı, iş aramayıp çalışmaya hazır işsizleri de katarsak, 1 milyon 5 bin kişiye ulaştı. Elbette ki 1 milyon 5 bin kişi işsiz kalınca bu işsizlerle ilgili kanun teklifi vermek her şeyden önce bizim vicdani borcumuzdur.

İkincisi, Türkiye 2009 yılında G20’ler içerisinde en fazla küçülen ekonomi oldu. Bu küçülen ekonomiden, bu durgunluktan birçok esnaf iflas etti. Düşük kur uygulaması nedeniyle ucuz ithalat arttı. Süper, hipermarketler küçük sanatkârları ve bakkalları tamamıyla piyasadan kaldırdı.

Kriz nedeniyle dünyada ve Türkiye’de kime destek verildi? Krizin en mağduru olan, bütün dünyada en fazla krizlerden zarar gören işsizlere destek verilmedi. Ya kime verildi? Örneğin Merkez Bankası, bankalara önemli destekler verdi, düşük faizle döviz sağladı bankalara, reeskont faizlerini düşürdü.

Bankacılık sektörünün geçen sene temmuz ayında 90 milyar liralık borcunu biz burada sildik. Bu 90 milyar lira, görev zararları ve içi boşaltılan bankalar nedeniyle bankacılık sektörünün TMSF’ye olan borcuydu. Bu borcu biz burada sildik yani hazinenin bankacılık sektöründen 90 milyar liralık alacağı silindi. Özel sektörde kurumlar vergisi düşürüldü, KDV, ÖTV indirimi yapıldı ve teşvikler sağlanarak özel sektör de kısmen desteklendi. Peki, işçiye ne yapıldı, işsize ne yapıldı? Tersine, işçinin ve işsizin elindeki imkânlar alındı. Bugün tartışılan 4/C bunlardan birisidir. Bugün eğer Tekel işçileri karda, soğukta perişan hâldeler ise bizim burada vicdanımız işçiye ve işsize teklif getirmeyi emreder ve bunun için biz bu teklifi getirdik.

Bu teklifin iki tane içeriği var. Birisi: Krizden dolayı işsiz kalanların hiç olmazsa 2010 yılı için sosyal güvenliklerinin devam etmesi için bunların sigorta primi işçi payı ve işsizlik sigortası işçi payı İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödensin. Hiç olmazsa bunlar hem işsiz kaldı hem de sosyal güvenlikten yoksun olmasınlar. Dolayısıyla getirdiğimiz kanun teklifinin birinci yüzü, birinci içeriği budur.

İkinci içeriği: Gerek kriz dolayısıyla gerek çeşitli nedenlerle işini bırakmış, işsiz kalmış, emekli olamamış ama emeklilik yaşına gelmiş olan insanlar borçlandırılsın ve bunlar bu borçlandırılmak yoluyla emekli edilsinler.

Değerli arkadaşlar, eğer bunu yaparsak yani borçlandırarak emekli edersek bir defa aktüerya dengeleri bozulmuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Korkmaz, konuşmanızı tamamlayınız.

Buyurun efendim.

ESFENDER KORKMAZ (Devamla) – Teşekkür ederim.

Neden aktüerya dengeleri bozulmuyor? Çünkü bunlar bir yerde borçlanarak prim ödeyecekler, dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumunun prim gelirleri düşmeyecek.

İkincisi, bakın daha dün yayınlandı, evvelsi gün yayınlandı işsizlik rakamları. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 26,6’dır kentlerde ve bir başka örnek vereyim, tarım sektöründe çalışanların yüzde 86’sı sosyal güvenlik dışındadır.

Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifi geçerse bu krizin işsize getirdiği ağır yük kısmen hafifleyecektir. Önce, biz, açılım yapacaksak işsize açılım yapmalıyız.

Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Korkmaz.

Şahsı adına Tokat Milletvekili Reşat Doğru. (MHP sıralarından alkışlar)

Sayın Doğru, buyurun efendim.

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz’ın kanun teklifi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere 2008 yılında ülkemizi sarıp sarmalayan ekonomik kriz, işçiden memura, esnaftan sanayiciye, emekliden çalışana, çiftçiye kadar bütün vatandaşlarımızı derinden etkilemiştir.

AKP Hükûmetinin zamanında gerekli tedbirleri almaması neticesinde birçok iş yeri kapanmıştır. Kapanmayıp ekonomik hayatına zor şartlar altında da olsa devam etmek isteyen işletme sahipleri, ancak işçi çıkararak kendilerini kurtarma yönüne gitmişlerdir. Bu durum kimseye yarar sağlamamış, tam tersine hem işverene hem de çalışana zarar vermiştir, çünkü işverenin üretimi durma noktasına gelmiş, satışları da tamamen düşmüştür. Sonucunda işçi çıkardığı için işsizlik artmış, insanlar evlerine ekmek götüremez konuma gelmiştir.

Sayın milletvekilleri, Hükûmetin yapmış olduğu lokal iyileştirmeler de çare olmamış, işsizlik cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine çıkmıştır. Bugün, yazılı ve görsel medyada izliyoruz, 50 kişilik işçi, memur veya sözleşmeli kadroya 2.500-3 bin kişi başvurmaktadır. Bu da ülkemizdeki işsizliğin boyutunun en önemli göstergelerinden biri olmuştur. 2009 yılından itibaren ekonomik krizin iyice kendini göstermesiyle artık çiftçi ve serbest meslek mensupları çalışamaz, iş yapamaz hâle gelmişlerdir.

Bunun neticesinde, işten çıkarılan veya zorunlu olarak ayrılma durumunda kalan işçilerimizin SSK primlerinde aksamalar meydana gelmiştir. Aynı durum çiftçi ve serbest meslek mensubu vatandaşlarımızda da kendisini göstermektedir. Tarlada ürünü para etmeyen çiftçimiz ile çalışma ve iş hacmi daralan esnafımız, BAĞ-KUR primleri ile isteğe bağlı emeklilik primlerini ödeyememişlerdir. Bu durum, hâliyle emekliliklerine yansımış, emeklilik yaşını neredeyse mezara çekmiştir. Bundan daha vahimi, belli bir süre BAĞ-KUR primini yatıramayan bir kişi tedavi olamayıp, ilaç alamamaktadır. Bunun sorumlusu kendileri mi yoksa böyle bir uygulamayı yürürlüğe koyanlar mıdır? Sosyal devlet anlayışı bunun neresindedir? Bu insanlar, zaten elde olanı satıp savdılar, hayatlarını zor idame ettiriyorlar, primlerini de nasıl versinler? Bunu düzenlemek0 mecburiyetindeyiz.

Aslında bu insanların derdi, tasası sadece emeklilik değildir. Bugün emeklilerin durumunu, aldıkları maaşları ve kendilerine verilen zamları hepimiz biliyoruz, görüyoruz. Emeklilere yapılan zamlar yeterli olmamıştır. Emekliler, büyük şehirlerde ev kirasını ödeyemiyorlar, evlerine ekmek götürmekte zorlanmaktadırlar.

İşçi emeklilerine Hükûmetin yaptığı son zamlar da yeterli bulunmamıştır. İşçi emeklileri Hükûmetten işçi emeklileri intibak kanununu beklemektedirler. Bu konuda Hükûmetten hiç de ses çıkmamaktadır. Bütün emeklilerin olduğu gibi, işçi emeklilerinin sesini maalesef duymamaktadırlar.

Emeklilerimiz alacakları üç beş kuruşla beraber sağlık hizmetlerinden daha iyi faydalanmayı arzu etmektedirler. Ömrünün son deminde emekli olan bir insan elbette hastalıklarla boğuşacaktır. Ancak, hasta katılım payları bile büyük bir yük olarak sırtlarına yüklenmekte, onu bile ödemekte zorlanmaktadırlar.

Hükûmet, IMF politikalarına bağlı kalarak emeklilik yaşını yükseltmiştir. İşten çıkarma, iş yeri kapatma, zorunlu işten ayrılma gibi durumlarda emeklilik yaşı daha da yükselmektedir. Bugün ABD ve AB ülkelerinin çalışanlarına, emeklilerine sağladığı imkânlar, sosyal fonlardan yaptığı yardımlar ve vatandaşlarına sağladığı yaşam düzeyleri ülkemizden kat kat fazladır. Bizlerin şeklen onlara benzemekte ısrarımız, sosyal hayatımızı da sosyal güvenlik sistemimizi de zedelemektedir.

İşte, kriz nedeniyle işini kaybeden, primini yatıramadığı için ilacını alamayan insanlar hep bu yanlış politikaların bir sonucudur. Memuru ile, emeklisi ile, işçisi ile, çiftçisi ile, esnafıyla Hükûmetten artık neredeyse umut kesilmiştir.

Sayın milletvekilleri, burada sözlerime sigara fabrikalarının durumuyla ilgili olarak devam etmek istiyorum. Malumunuz olduğu şekliyle, Tekel çalışanları özlük haklarını istiyorlar, insanca yaşamak istiyorlar. İşçinin hak ve hukuku maalesef gasbediliyor. Özelleştirme furyası içerisinde, bu insanlar kendi istekleri dışında yaprak tütün işletme müdürlüklerine aktarıldılar. Tabii, aktarıldılar ama o zaman kendilerine iş verilmiş olsaydı hiçbir konuda problem olmayacak ve işlerine devam etmiş olacaklardı. Ancak kendi isteklerinin dışında bu aktarma meydana gelmiştir. Tabii, o insanlar da özlük haklarının verilmesi noktasında demokratik haklarını kullanmaya çalışıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Doğru, konuşmanızı tamamlar mısınız.

Buyurun.

REŞAT DOĞRU (Devamla) – Karda, kışta kıyamette, işte Ankara’ya geldiler, eylem yapıyorlar. Bu işçiler içerisinde, yaklaşık olarak 12 bin civarında olan bu işçiler içerisinde yaklaşık olarak bine yakını da Tokat Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğü insanlarıdır. Bu işçilerimizin çocukları, aileleri, hep beraber bütün insanlar, Tokat’ın birçok insanı “Acaba bu insanlarımızın durumu ne olacak?” diye merak içerisindedirler.

Bakınız, son üç gün, o soğukta, kış ortamında geldiler, orada bir oturma eylemi yaptılar. Oturma eylemleri esnasında yaklaşık olarak 500’ün üzerinde insan hastalıklarla karşı karşıya kaldı ve acil olarak hastaneye kaldırıldılar. Bugünden itibaren de açlık grevine başlamış durumdalar. Hükûmetten istekleri özlük haklarının verilmesi noktasındadır. Hükûmet niye bu kadar inat ediyor? Bu insanların 4/B kadrosuna geçirilmesi, hakların iyileştirilmesiyle beraber eylemleri sona erecek. Ondan dolayı da işçi kardeşlerimizin sesini duymak mecburiyetinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Değerli Arkadaşımızın vermiş olduğu kanunu destekleyeceğimizi buradan belirtiyor, yüce Meclisi en derin saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar) 

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Doğru.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Karar yeter sayısı istiyorum Sayın Başkan, çoğunluğun vicdanı karar versin azınlık değil de.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Sayın milletvekilleri, arkadaşlar arasında ihtilaf vardır, iki dakikalık süre içerisinde elektronik cihazla oylama yapacağım.

İki dakikalık süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.54


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 17.11

BAŞKAN: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL

KÂTİP ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Doğrudan gündeme alınma önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi oylamayı tekrarlayacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

İki dakika süre veriyorum, oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır; önerge kabul edilmemiştir.

Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

VI.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, bir ilköğretim okulunun yapımı ile ilgili bir iddiaya ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/666) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

2.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, Kastamonu’daki yol yapım çalışmalarının uzamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/964) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

3.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, şoför ve nakliyecilerden istenen belgelere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1114) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

4.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep’te PTT dağıtıcısı yetersizliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1221) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

5.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Adıyaman-Kâhta yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1236) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

6.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Arapgir-Divriği yolundaki asfalt çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1239) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

7.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Hekimhan-Kuluncak yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1242) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

8.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Arapgir-Arguvan yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1243) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

9.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Çelikhan-Yeşilyurt yolunun tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1245) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

10.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Kuluncak-Darende yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1246) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

11.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, PTT’nin anonim şirket statüsüne alınarak özelleştirileceği haberlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1259) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

12.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep-Şanlıurfa karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1317) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

13.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Konya-Aksaray bölünmüş yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1341) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

14.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Kulu-Aksaray bölünmüş yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1342) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

15.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Malatya-Nemrut yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1357) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

16.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Ağın Köprüsü ve feribot yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1361) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

17.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrul’un, Aksaray-Ortaköy-Kırşehir bölünmüş yol yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1383) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

18.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Aydın’daki bazı ulaşım sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1399) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

19.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, İdil-Dargeçit yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1483) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

20.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Uludere-Uzungeçit yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1484) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

21.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak-Kasrik-Cizre yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1485) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

22.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Şırnak’ta havalimanı yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1486) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

23.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, Cizre’ye çevre yolu yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1488) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

24.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, kiraya verilen Bababurun Deniz Feneri’ne ilişkin sözlü soru önergesi (6/1549) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

25.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, deniz bilimleri eğitim ve araştırmalarının sürdürülebilirliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1605) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

26.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, bir kanun tasarısının yasalaşmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1624) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

27.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Turhal-Tokat yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1629) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

28.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, kamyonet grubu araçlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1651) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

29.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli-Elazığ karayolunun güzergahına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1664) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

30.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Niksar yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1680) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

31.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Ordu arasındaki yollara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1682) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

32.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa-Taşova yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1683) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

 

BAŞKAN - Sayın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, beraber cevaplandıracağını ifade ettiği sözlü soru önergelerini okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumu Millî Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 22.04.2008

                                                                                                            Osman Ertuğrul

                                                                                                                  Aksaray

Soru:

- Programdan çıkartılan Aksaray Merkez Karacaören Köyü İlköğretim okulu; Ağaçören-Camili Kasabasına MHP’li Belediye Başkanının AKP’ye geçmesi karşılığında Camili Kasabasına okulun yapılacağı doğru mudur?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 02.09.2008

                                                                                                          Mehmet Serdaroğlu

                                                                                                                Kastamonu

Bakanlığınız Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde, 15. Bölge Müdürlüğü sınırları içinde bulunan Kastamonu ili Devrekani-Seydiler-Küre-İnebolu-Doğanyurt-Çatalzeytin-Abana ve Bozkurt ilçelerinin ulaşımını sağlayan karayolundaki yol yapım işi bir hayli uzamış ve tamamlanamamıştır.

Söz konusu yol yapım çalışmalarının bu kadar uzaması ve tamamlanamaması nedeniyle kazalar artmış, can ve mal güvenliğine zarar verir hâle gelmiştir.

1- Yol yapım çalışmalarının bu kadar uzamasının nedenleri nelerdir?

2- Yol yapım çalışmaları ne zaman tamamlanacaktır?

3- Bölünmüş yol çalışmalarında gidiş-geliş yönlerinden sadece bir yön üzerinde çalışmalar tamamlandıktan sonra diğer yön yapılamaz mı? Her iki yönün birden yapıma alınmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                Hasan Çalış

                                                                                                                  Karaman

Mazot fiyatları artışı ve ağır vergiler, şoför ve nakliyeci esnafını vurmuştur. Bugün işleri iyice bozulan esnaf, SRC ve benzeri belgeler alırken bile zorlanır hâle gelmiştir. Şoför ve nakliyeci esnafına, Bakanlığınız tarafından verilen SRC ve benzeri belge fiyatlarının yüksek olması şikâyet konusu olmuştur.

Bu bilgiler ışığında;

1. Şoför ve nakliyeci esnafı için SRC belgesi başta olmak üzere Bakanlığınız tarafından kaç ayrı belge düzenlenmektedir? Bu belgeler nelerdir? Düzenlenen bu belgelere, şoför ve nakliyeci esnaf tarafından toplam kaç para ödeme yapılmaktadır?

2. Bu belgelerin fiyatlarını, şoför ve nakliyeci esnafının taleplerini dikkate alarak makul bir seviyeye çekmeyi düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                             Hasan Özdemir

                                                                                                                  Gaziantep

Geniş bir hizmet portföyü ile çalışmalarına devam eden PTT Gaziantep ilinde bu çalışmalarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmek için gerekli personel ve araç-gereçten yoksundur. Öyle ki 208 mahallesi olan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde 28.01.2009 itibarıyla 117 postacı ile dağıtım işlemlerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır.

Buna göre;

1) PTT’nin Gaziantep şubesinde özellikle dağıtım alanında personel artırımı Bakanlığınız gündeminde var mıdır? Yoksa bu PTT çalışanlarının özlük haklarında ve maaş durumlarında günlük işlem hacimleri paralelinde bir iyileştirme yapılacak mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                             Şevket Köse

                                                                                                               Adıyaman

Adıyaman havaalanı Adıyaman-Kâhta yolunun 21’inci kilometresinde bulunmakta ve havaalanı şehir arasındaki kısım protokol yolu olarak kullanılmaktadır. Adıyaman-Kâhta yolu arasındaki protokol yolu, Adıyaman’a gelen kişilerin ilk gördüğü ve Adıyaman’dan ayrılırken en son gördüğü yer olduğundan dolayı Adıyaman’ın vizyonu için de oldukça önemlidir. Bu yolun yaklaşık 1.200 metrelik kısmı bölünmüş yol kapsamına alınması konusu henüz çözüme kavuşturulmamıştır. Ayrıca; bu kısmın çözüme kavuşturulmamasıyla birlikte, yolun yapım çalışmalarının durması, Adıyaman için olumsuz bir etki yaratmaktadır. Bu bağlamda:

1.- Adıyaman-Kâhta yolu yatırım programı kapsamına alınmış mıdır?

2.- Adıyaman-Kâhta yolunun çalışmaları neden durdurulmuştur?

3.- İsmi geçen yolun tamamlanabilmesi amacıyla 2009 yılı içerisinde ne kadarlık bir ödenek ayrılmıştır? Yol çalışmalarının durdurulması ile ödenek yetersizliğinin bir ilgisi var mıdır?

4.- Adıyaman-Kâhta yolunun çalışmalarına ne zaman başlanmıştır? Başlangıç tarihinden bugüne kadar ne kadarlık bir harcama yapılmıştır?

5.- Adıyaman-Kâhta yolunun yaklaşık 1.200 metrelik kısmının bölünmüş yol kapsamına alınmasına ilişkin herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                    Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                Malatya

Arapgir-Divriği Yolunun asfaltlanma çalışmalarına geçin yıl başlanmış, 15 kilometresi tamamlanmış ve 50 kilometrelik kısım tamamlanmadan yarım bırakılmıştır. 2009 yılı içerisinde bu yol bitirilecek midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                    Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                Malatya

Hekimhan-Kuluncak yolunun genişletilme çalışmaları 2009 yılı içerisinde bitirilecek mi?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                         Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                     Malatya

Arapgir-Arguvan yolunun kara yolları ağına alınıp, 2009 da genişletilmesi düşünülmekte midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                     Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                 Malatya

Adıyaman Çelikhan-Malatya Yeşilyurt arasındaki 25 kilometrelik yolu 2009 yılında tamamlamayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                      Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                  Malatya

Kuluncak-Darende yolunun genişletilmesi çalışmalarını 2009 programına almayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                             Mustafa Enöz

                                                                                                                  Manisa

Türk Telekom, Petkim, Tüpraş gibi çok önemli ve stratejik öneme sahip kurumlarımız özelleştirme adı altında yabancılaştırılmış, binlerce çalışan işinden olmuştur.

PTT'nin A.Ş (Anonim Şirket) olması ile ilgili çalışmalar basın yayın organlarında yer almaktadır.

Sorular:

1 - PTT' nin A.Ş olması ile ilgili çalışmanın amacı nedir? PTT'nin A.Ş yapılması özelleştirmenin ilk aşaması mıdır?

2 - PTT'nin özelleştirilmesi düşünülüyor ise, dünyada ekonomik kriz nedeniyle daha önce özelleştirilmiş bankalar ve diğer kurumlar yeniden kamulaştırılırken ülkemizdeki kurumların yok pahasına özelleştirilmesi sizce doğru mudur?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                            Hasan Özdemir

                                                                                                                Gaziantep

Gaziantep-Şanlıurfa E-90 Karayolu'nun Gaziantep-Nizip-Birecik kesimi son aylarda meydana gelen ölümlü trafik kazaları nedeniyle bölgede "ölüm yolu" olarak adlandırılmaktadır.

Buna göre,

1) E-90 Karayolu üzerinde gerçekleşen kazaların oransal olarak ne kadarı yol özelliklerinden kaynaklanmıştır?

2)  Söz konusu yol üzerinde özellikle Nizip-Suruç bölümünün genişletilerek bölünmüş yol hâline getirme çalışmalarınız var mıdır? Varsa bu projenin aciliyet bağlamında ne kadarlık bir süre içerisinde tamamlanması planlanmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 20/04/2009

                                                                                                        Osman Ertuğrul

                                                                                                              Aksaray

Soru:

- Konya-Aksaray bölünmüş yolunun tamamlanması için 2009 yılında ne kadar ödenek ayrılmıştır?

- Söz konusu yol 2009 yılı içerisinde bitirilecek midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 20/04/2009

                                                                                                         Osman Ertuğrul

                                                                                                               Aksaray

Soru:

- 2002 Yılı 58. Hükûmet zamanında başlanılan Kulu, Şereflikoçhisar, Aksaray arasındaki bölünmüş yolun yapımına (Altyapı, Üstyapı ve Sanat yapıları) ve onarımına işin başlangıcından bugüne kadar yapılan harcama ne kadardır?

- Kulu, Şereflikoçhisar, Aksaray arasındaki bölünmüş yolun yapım ve onarımını hangi tarihte bitirmeyi planlıyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                   Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                               Malatya

Ülkemizdeki turizm yolları ile ilgili Bakanlığınızca yapılan çalışmalar içerisinde olan Malatya-Nemrut yolu ile ilgili yıllardır hiçbir ödenek konulmamıştır.

Bu açıdan,

1- Malatya-Nemrut yolu ile ilgili olarak Bakanlığınızca yapılan çalışmalar ne aşamadadır?

2- Ulaştırma Bakanlığınızca, ödenek temin edilmesi hâlinde, bu yolun kısa sürede bitirileceği belirtilmesine karşın neden ödenek verilmemektedir?

3- Sizin tarafınızdan 2008 ve 2009 bütçe çalışmalarında söz verildiği hâlde her nedense koymadığınız ödenek, 2010 bütçesine konulacak mı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                    Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                Malatya

Elâzığ-Ağın Karayolu Keban Baraj gölü altında kalmış ve ulaşım feribotlarla yapılmaktadır. 2000 yılında köprü inşaatına başlanmış ancak 7 yıldır, hiçbir faaliyet bulunmamaktadır. Ayrıca, Feribot-Ağın arasındaki 15 km yol çok dar ve virajlıdır. Özellikle taşımalı eğitim nedeniyle, çocuklarımız için çok büyük risk oluşturacak bir yoldur.

Bu nedenle,

1 – Ağın köprüsü ile ilgili çalışmalar ne aşamadadır? Bu köprü inşaatına yeniden ne zaman devam edilecek?

2 – Ağın Feribotu ve Ağın arasında aşırı virajlı ve çok dar olan yolun genişletilme çalışmalarına başlanacak mı? Elâzığ Karayolları Bölge Müdürlüğüne bu konuda gerekli talimat verilecek mi?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 13/05/2009

                                                                                                            Osman Ertuğrul

                                                                                                                  Aksaray

Soru: Aksaray-Ortaköy-Kırşehir arasında bölünmüş yol ihalesi yapılmış mıdır? Yapılmamış ise söz konusu yol güzergahları için bölünmüş yol ihalesi yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim; saygılarımla. 13.05.2009

                                                                                                           Ali Uzunırmak

                                                                                                                  Aydın

1- İzmir-Aydın arası DDY ray değişim ve hızlı tren uyumu altyapı olarak sağlanmıştır. Aydın-Denizli arası tren ulaşımı da mümkün olmamaktadır. Vatandaşlarımız sadece otobüs ve minibüsle ulaşımını sağlamakta, dolayısıyla ek bir mali külfet getirmekte ve pahalıya mal olmaktadır. Altyapıyı ne zaman düzeltmeyi düşünüyorsunuz?

2- Bu altyapı düzenlemeleri yapılırken, demiryolu güzergâhında bulunan bazı hemzemin geçitlerinin kara yolu alt geçitleriyle eş zamanlı olarak yapılması; buna istinaden 2. bir harcama yapılmadan düzenlenmesinin mümkün olduğunu öngörerek planlanılması ve yapılması mümkün müdür?

3- Aydın Merkez İlçe çevre yolu otoyol bağlantısı Aydın’da mitingler ve başka vesilelerle başta Sn. Başbakan ve Bakanlar tarafından defalarca söz verilmesine rağmen henüz hiçbir adım atılmadığı; mahalli idareler ve vatandaşlar tarafından üzüntüyle karşılanmaktadır. Bu problemi çözmek için ne zaman adım atmayı düşünüyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından, Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                             Hasip Kaplan

                                                                                                                   Şırnak

Şırnak ili İdil ilçesi ile Dargeçit ilçesi arasında yapılacak karayolu güzergahı, ihalesi ve süresi konusunda bazı farklı duyumlar alınmaktadır.

Soru :

1- İdil-Dargeçit yolu ihaleye verildi mi? Ne zaman yapılacak? Şose mi yoksa asfalt olarak mı yapılması düşünülmektedir.

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından,Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.06.2009

                                                                                                             Hasip Kaplan

                                                                                                                   Şırnak

Uludere ilçesi ile Uzungeçit beldesi arasındaki 20 Km.lik yol eskiden asfalt olup, asfalt tamamen bozumlu ve toprak yola dönüşmüştür. Kışın yağışlar sonucu kapanmaktadır. Belde halkı 2004 yerel seçimlerine girmeyerek yolun yapılmamasını protesto etmişti.

Sorular:

1- Karayolları Genel Müdürü ve sayın bakan ile görüşmemizde yolun yapılacağı söylenmişti. Ancak bugüne kadar yapılamayan yol programa alınmış mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından, Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.06.2009

                                                                                                             Hasip Kaplan

                                                                                                                   Şırnak

Şırnak-Kasrik-Cizre karayolu güvenlik ve kömür, kum ocakları nedeniyle en yoğun yollardan birisidir.

Sorular:

1- Asfaltı bozulan ve dar olan yolun trafik kazalarına yol açması nedeniyle yapılması ne zaman düşünülmektedir?

2- Kumçatı beldesi içinden geçen yol dar olup "çevre yolu" yapılması düşünülmekte midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından, Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.06.2009

                                                                                                              Hasip Kaplan

                                                                                                                    Şırnak

Şırnak ili için Cizre ilçesi Düzova köyü sınırları içinde Cizre-İdil arasında yapılacak Havalimanı için 2009 yılı bütçesinde ödenek ayrılmıştı.

Soru:               

1- Havalimanı ihaleye verildi mi? Ne zaman bitirilecek? Suriye Cizre kapısı, Silopi Irak Habur kapısı dikkate alınarak Türkiye-Suriye-Irak üç kapılı havalimanı yapılması yönünde ne tür çalışmalar yapılmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından, Anayasanın ve İçtüzüğün 98 nci maddesi uyarınca sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.06.2009

                                                                                                             Hasip Kaplan

                                                                                                                   Şırnak

İdil-Cizre kara yolu, Cizre girişi yokuş aşağı olup, birkaç kez ağır vasıtaların frenin patlaması sonucu can ve mal kayıplarına yol açan kazalar yaşanmış, ilçe halkı olayı defalarca protesto etmiştir.

Soru:

1- İdil-Cizre karayolu Dicle nehri üzerinden Habur kapısına bağlanması çevre yolu ne zaman yapılacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.                          

                                                                                                                Tayfur Süner

                                                                                                                    Antalya

Antalya'nın Lara semtinde bulunan "Bababurun Deniz Feneri", Bakanlığınıza bağlı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkılarak, cafe-restoran olarak kullanılması amacıyla kiraya verilmiştir.

Soru 1: İhaleye konu olan ve kiraya verilen alan resmi kurumlara mı aittir? Eğer resmi kurumlara aitse, bu alanın ticari işletme olarak kiraya verilmesi yasalara aykırı değil midir?

Soru 2: Bababurun Deniz Feneri'nin bulunduğu alan "1. Derece Doğal Sit Alanı" mıdır? Öyleyse 1. Derece Doğal Sit Alanları'nın kiraya verilmesi ne derece hukuka uygundur?

Soru 3: Bu ihale Antalya'da mı yapılmıştır? Antalya dışında yapıldıysa bunun nedeni nedir? Yapılan ihaleyi kim kazanmıştır?

Soru 4: Bu ihalenin iptal edilerek, bu alanın Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne verilmesine ve bu alanın halka açık kullanılması gerektiği hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki  sorularımın Ulaştırma Bakanı  Sayın  Binali  Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                              Mustafa Enöz

                                                                                                                   Manisa

Deniz bilimlerinin önem ve stratejik konumu dolayısı ile milli bütçeden sağlanması gereken maddi ve manevi kaynağın üniversitelerin deniz bilimleri enstitülerinin kendi faaliyetlerinden karşılamayla karşı karşıya bırakılmalarının acilen düzeltilmesi gerekmektedir.

Buna göre;

Bakanlığınızca mevcut deniz kaynaklarından yararlanmayı sağlamak amacıyla deniz bilimleri eğitim-öğretim ve araştırmalarının sürdürülebilirliğini teminat altına almak için neler yapılmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                Kürşat Atılgan

                                                                                                                       Adana

Soru:

12 yıldan beri taslak halinde olan Hava-İş Yasası Meclis gündeminde olup halen yasalaşamamıştır. Bu Hava-İş Kanun Taslağı ile ilgili olarak tasarruflarınız nelerdir? Bu taslağı ne zaman Genel Kurul gündemine getirmeyi ve yasalaştırmayı düşünüyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                            Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                     Tokat

Turhal-Tokat arasındaki çift yönlü yol, 7 yıldır çalışma yapılmasına rağmen bir türlü bitirilememiştir. Trafik yoğunluğu nedeniyle kazalara da sebebiyet vermekte olan yolun;

1- Bitirilmesi için ne kadar ödeneğe ihtiyaç vardır?

2- Bahse konu yol ne zaman bitirilecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen sorularımın, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                            Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                    Kütahya

Ülkemizde karayolu taşımacılığında kullanılan kamyonet sınıfı araçların toplam taşıma kapasitesinin 3500 kg ile sınırlandırılmış olması bu gruptaki altı tekerli araçların yük kapasitesinin azalmasına yol açmaktadır. Örneğin; resmi tonajı 3500 kg olan 6 tekerli bir kamyonetin kasalı ağırlığının yaklaşık 2800 kg olduğu, ancak kalan 700 kg kapasitenin yük ağırlığını oluşturduğu, birçok vatandaşımızın aşırı yükten dolayı ceza ödediği, Avrupa ülkelerinde ise bu tip araçların kapasitesinin 5000 kg ile sınırlandırıldığı belirtilmektedir. Bu konuyla ilgili olarak;

1. Ülkemizde halen şehir içi nakliyede kullanılan kamyonet grubu araçların sayısı ile 4 ve 6 tekerlekli kamyonetlerin payı nasıldır?

2. 2009 yılında aşırı yükten dolayı ceza kesilen kamyonet sürücüsü sayısı ne kadardır?

3. Altı tekerlekli kamyonetlerin, dört tekerli kamyonetlerden ayrı bir grupta değerlendirilerek kapasite üst sınırının 5000 kg'a yükseltilmesi sağlanabilir mi?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla Ulaştırma Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 03.11.2009

                                                                                                             Kamer Genç

                                                                                                                 Tunceli

Tunceli’de yapılan Uzunçayır Barajı nedeniyle değiştirilen Tunceli-Elazığ karayolu güzergahının isabetli seçilmemesi sonucu bu barajın su tutulmasıyla şehre yakın bir yerde yol önemli derecede kaymış ve önlem alınmadığı takdirde yolun tamamen kayması da kaçınılmaz bulunmaktadır.

Bu yolun güzergahının değiştirilmesini düşünüyor musunuz? Değiştirecekseniz ne zaman değiştireceksiniz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                          Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                   Tokat

Soru: Tokat-Niksar arasındaki yol ne zaman bitirilip hizmete açılacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                             Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                      Tokat

Soru: Tokat ili ile Ordu ili arasındaki yollar çok bozuktur. Karadeniz’i İç Anadolu’ya bağlayacak olan bu yollar ne zaman standartlara uygun şekilde yapılacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini arz ederim.

                                                                                                            Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                     Tokat

Soru: Erbaa-Taşova arasındaki yol ne zaman bitirilip hizmete girecektir?

BAŞKAN – Soruları cevaplandırmak üzere Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım.

Sayın Bakanım, buyurun efendim.

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletvekillerimizin sözlü soru önergelerini cevaplandırmak için huzurlarınızdayım, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, soruların sayısını dikkate alarak tekrar soruyu okumayacağım, sadece cevapları vermekle yetineceğim.

İlk soru, Aksaray Milletvekili Sayın Osman Ertuğrul’un. İlköğretim yatırımları 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu gereğince valilikler tarafından oluşturulan İl İlköğretim Kurumları Yapım Programı çerçevesinde mahallinde valiliklerce planlanmakta ve gerçekleştirilmektedir. Aksaray Valiliğinden alınan bilgiden Karacaören İlköğretim Okuluna sekiz ek ders yapımının 2008 yılı ek yatırım programına alındığı, inşaatının tamamlanıp eğitime verildiği ve söz konusu iddianın, dolayısıyla, geçerli olmadığını bilgilerinize arz ederim.

Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’nun soru önergesi: Toplam 94 kilometre uzunluğundaki Kastamonu-İnebolu yolunun 34 kilometresi, 1A standardında, Kastamonu İnebolu Küre Tüneli Çuhadaroğlu Geçidi dâhil yapım çalışmaları 1997’de başlamış olup 2009 yılı sonuna kadar toplam 11,5 kilometrelik kesim sathi kaplama seviyesinde yapılarak tamamlanmıştır. Kalan kesimde ise arazi yapısının dağlık olması, zemin probleminden dolayı çalışmalar ağır ilerlemekte ve 2011 yılında tamamlanarak trafiğe açılması planlanmaktadır.

Kamulaştırma sınırları içerisinde yer alan mevcut yollar eksen itibarıyla kamulaştırma koridorunu ortalamaktadır. Arazi yapısı ve yolun geçtiği çevresel şartlar nedeniyle bölünmüş yol çalışmaları mevcut yolun her iki tarafında genişlemeyi de zorunlu hâle getirmekte, yapım esnasında mevcut yolun asfalt kaplamasının bozulmasına da sebep olmaktadır. Üst yapı teşkilinde bölünmüş yolun gerek sağ gerekse sol taşımalarından biri öncelikle bitirilerek trafiğe verilmekte ve daha sonra diğer taşıma yolunun çalışmaları devam ettirilmektedir. Bütün bu çalışmalar esnasında trafik güvenliği, can, mal emniyeti açısından gerekli işaretlemeler de yapılmaktadır.

Öte yandan, Kastamonu-İnebolu devlet yolunun 8,1-17,8 kilometreleri arası 2009 yılı sonu itibarıyla asfalt sathi kaplamalı bölünmüş yol olarak tamamlanmış ve trafiğe açılmıştır. Kastamonu-Devrekâni arası bölünmüş yolun kalan 1,6 kilometresi de 2010 yılında tamamlanacaktır.

Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalış’ın sözlü soru önergesinin cevabını veriyorum: Karayolu Taşıma Kanunu’nu yürürlüğe girmeden önce mevcut olan düzensizliğin ve haksız rekabet ortamının yolcu yük taşımacılığında ülke koşullarına uygun bir dengenin sağlanması sektörde faaliyette bulunanların niteliklerinin yükseltilmesi ile ortadan kaldırılabileceği düşüncesinden hareketle kara yolu ulaştırma sektörüne ilişkin mevzuat çalışmaları tamamlanmıştır. Bu bağlamda, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’na bağlı olarak ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenleme yapmak, taşımada düzeni, güvenliği sağlamak amacıyla Bakanlığımız tarafından taşımacılık faaliyetlerine girişi öngören 11’i yolcu 26’sı eşya taşımacılığı alanında olmak üzere toplam 37 adet yetki belgesi belirlenmiştir. Bir işletmeci, yapacağı faaliyetinin kapsamına uygun olarak bu 37 adet belgeden birini almak durumundadır. En düşük yetki belgesi ücreti sisteme yeni girecekler için 1.321 lira, en yükseği de 264.551 liradır. Bu yetki belgeleri beş yıllık için düzenlenmekte ve beş yıl sonra mevcut ücretin yüzde 15’i ile yeni bir beş yıllık süre ile uzatılmaktadır. Belirlenen yetki belgesi ücretleri 2004 yılından bugüne kadar uygulanmış ve hâlen yaklaşık 350 bin işletmeci yetki belgesini almış durumdadır. Bir başka deyişle, sektörün yüzde 98’i bu belge sistemine geçmiş bulunmaktadır. Mevcut işlerini yapanlar kazanılmış hak olarak bu belgelerden çok indirimli bir şekilde istifade etmektedir ve bu bahsettiğim belge ücretleri de yeni girecekler için uygulanmaktadır.

Sürücü belgeleriyle ilgili yönetmelikle kara yolu taşıma faaliyeti gösteren gerçek ve tüzel kişiler ve bunlar tarafından istihdam edilen kişilerden mesleki yeterliliğe sahip olması ayrıca istenmiştir ve bunlara eğitim verecek kurum ve kuruluşlar da belirlenmiştir.

Ülke çapında 15/1/2010 tarihi itibarıyla 208 adet eğitim merkezinde mesleki yeterlilik yetki belgesi düzenlenmiştir. Ayrıca kanun çıkmadan önce sektörde olan müktesep hak olan sürücülere -eğitimlerden ve sınavlardan muaf tutularak- 18/1/2010 tarihi itibarıyla -bugün itibarıyla- 2,5 milyonun üzerinde mesleki yeterlilik belgesi verilmiştir. Mesleki yeterlilik belge ücreti de 2010 için 24 liradır.

Yüce heyetinize, bilgilerinize saygıyla arz ederim.

Gaziantep Milletvekili Sayın Hasan Özdemir’in sorusunu cevaplandırıyorum: PTT’yle ilgili bir sorudur. Gaziantep Başmüdürlüğüne KPSS’den 2008’in dördüncü çeyreğinde yerleştirme sonucuna göre 35 dağıtıcı personel ataması yapılmış ve göreve başlamışlardır. 25 Aralık 2009 tarihi itibarıyla Gaziantep Başmüdürlüğünde 176 dağıtıcı personel görev yapmakta olup, bu personel 389 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye göre sözleşmeli olarak çalışmaktadır. Ayrıca koli kargo hizmetlerinde 12, motosikletli kargo hizmetlerinde 6 olmak üzere 18 adet kadro ise hizmet alımı çerçevesinde yüklenici firmalar tarafından yerine getirilmektedir.

PTT’de çalışan sözleşmeli personel ücretleri YPK’nın belirlediği tavan ve taban ücretleri arasında kalmak kaydıyla birinci düzeyden ödenmektedir. Ayrıca PTT Yönetim Kurulu kararıyla iş gereği çalışma saatleri de dikkate alınarak bu nitelikte görevler için ikinci ve üçüncü düzey ücret belirlenmektedir. İkinci düzey ücretler merkez ve şubede çalışanları, üçüncü düzey ücretler de cumartesi günü de görev yapanları kapsamaktadır.

Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Köse’nin sorusunu cevaplandırıyorum: Adıyaman-Kâhta yolunda çalışmalara 2008 Eylülünde başlandı ve 2010 yılı yatırım programında da devam edilecektir. Şu ana kadar Adıyaman Havaalanı yol ayrımı 19 kilometrelik kesimi ile havaalanı yol arası 1,2 kilometrelik bağlantı kısmında çalışmalar devam etmektedir. Havaalanı ayrımından Kâhta’ya kadar 12 kilometrelik kesimde yolun tek taraflı trafiğe açılışı sağlanmıştır, diğer kesimde de çalışmalar sürdürülmektedir. Yolun tamamı, yani Adıyaman-Kâhta’ya toplam 19 artı 12, demek ki 31 kilometrelik yolun tamamı bitirilmiş olacaktır.

Bilgilerinize arz ederim.

Malatya Milletvekili Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun sorusu: Arapkir-Divriği yolu. Arapkir-Divriği yolu toplam 82 kilometre olup, çalışmalar 2008 yılı içerisinde Arapkir ile Sivas bölge sınırı arasında bulunan 29 kilometrelik kısım sathi kaplamalı asfaltlı olarak hizmete açılmıştır. 2010 yılında asfalt onarım ve yenileme çalışmalarına devam edilecektir. Elâzığ bölgesinde, Elazığ bölge sınırı Divriği arasında kalan yolun 53 kilometresinin 41 kilometrelik kesimi de sathi kaplamalı yapılmış, kalan 12 kilometrelik kesiminde de altyapı çalışmaları devam edecektir.

Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun sorusu: Hekimhan-Kuluncak yolu. 31 kilometre uzunluğunda bir yoldur. Tamamının 2008 yılında sathi kaplamalı olarak yenilenmesi yapılmıştır. Ayrıca 2008 yılında Darende-Hekimhan Ayrımı-Kuluncak yolunun eksik kalan tüm sanat yapıları da tamamlanmıştır.

Mevlüt Aslanoğlu’nun diğer bir sorusu: Arapgir-Arguvan yolu. Arapgir-Arguvan ilçeleri arasında iki tane ulaşım yolu vardır. 76 kilometrelik devlet yolu yani Arapgir-Arguvan üzerinden biraz uzunca bir yol. Diğer bir yol da 64 kilometrelik il yoludur. Bu yol Yoncalı’dan Arapgir’e uzanan yoldur. Kısa olan 64 kilometrelik yolun, 2009 yılında, sathi kaplama asfaltları tamamen yenilenmiştir. Kara yolu ağına alınmasıyla ilgili yeni bir güzergâh talebi vardır. Bunun ön çalışmaları yapılmış, şu an için güzergâh değişikliğiyle ilgili bir planlama yapılması uygun görülmemiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun bir başka sorusu, Çelikhan-Malatya-Yeşilyurt yolu. Karayolları Elâzığ Müdürlüğü denetiminde yapım çalışmaları devam eden Adıyaman-Çelikhan-Yeşilyurt-Malatya arası toplam 111 kilometredir ve proje üç kısım hâlinde ihale edilmiştir, yapımı devam etmektedir.

Adıyaman-Çelikhan arası 55 kilometre. Tamamen bitirilmiş, trafiğe açılmıştır. Çelikhan-Malatya istikametindeki 56 kilometre yolun 34 kilometresinin ihalesi yapılmış, çalışmalar sürmektedir. Kalan 22 kilometrelik kesim ise bitirilmiştir. Toplamda 111 kilometrelik yolun 77 kilometresi tamamlanmış, 34 kilometresinde hâlen çalışmalar devam etmektedir. Yolun tamamı 2011 yılında bitirilmiş olacaktır.

Bilgilerinize arz ederim.

Malatya Milletvekili Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun bir başka sorusu: Toplam 50 kilometre uzunluğundaki Kuluncak-Darende yolunun, 2008 yılında, görüşe engel kesimlerindeki kurplar iyileştirilmiş ve yol boyunca gerekli kenar, hendek temizlikleri tamamlanmıştır. Ayrıca 2009 yılında yolun tamamında asfalt onarım çalışması yapılarak gerekli iyileştirmeler bitirilmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Manisa Milletvekili Sayın Mustafa Enöz’ün PTT ile ilgili sorusu: Posta hizmetlerinin sürdürülebilen, uygulanabilen, millî güvenlik ve ülke ihtiyaçlarını karışlayan, kalkınmayı destekleyen, uluslararası yükümlülükleri yerine getiren hizmetler olarak kesintisiz şekilde devam ettirilmesi icap etmektedir. Bu nedenle hizmet kalitesinin iyileştirilmesi, modernizasyonların sağlanması ile posta sektörünün ve evrensel posta hizmetlerinin sınır ve faaliyetlerinin belirlenmesi önem arz etmektedir. Sektörün bu yükümlülükleri yerine getirebilmesi için bir yasal düzenlemeye ihtiyacı vardır. Bu bakımdan sektörde düzenlemeleri yapacak bağımsız kurul oluşturulması ve mevcut kargo koli şirketlerinin fiilî durumunun mevzuatla yasal altyapıya kavuşturulması ve sektördeki serbestleşmenin gerçekleştirilmesi için PTT Kanunu’nun yenilenmesi bir ihtiyaçtır ve bu konudaki yenilemeyi de yakın zamanda yüce Meclisin gündemine getireceğiz.

AŞ olmasındaki amaç da serbest piyasa şartlarında çalışan bir işletme hüviyetine kavuşturmak, üstün kalite, ticari esaslara göre çalışmayı sağlamak, dolayısıyla piyasadaki rakipleriyle rekabet edecek şartları oluşturmak. Bu nedenle de AŞ olması öngörülmektedir.

Gaziantep Milletvekili Sayın Hasan Özdemir’in sorusu: Yollarımız üzerinde meydana gelen trafik kazalarına ait istatistiki bilgiler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre Emniyet Genel Müdürlüğünün görev ve yetkisinde bulunmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğünden alınan verilere göre, Türkiye genelinde 2003-2008 yıllarında trafik kazalarındaki yol kusurlarına baktığımızda, 2003’te on binde 84, adet olarak 473 iken, 2008’de on binde 17’ye yani 181 adede düşmüştür. Görüldüğü gibi, yol kusurundan kaynaklanan kazalarda önemli ölçüde iyileşme sağlanmıştır.

2003-2008 yılları arasında motorlu araç sayısının yüzde 45 arttığını dikkate alırsak kazalarda ölen vatandaşlarımızın sayısı aynı kalmıştır. Bu da bölünmüş yolların, kazaların -ölümlü kazaların- azalması için önemli altyapı projeleri olduğunu ortaya koymuştur. Rakamları vermek gerekirse, araç sayısı 9,5 milyondan 13,8 milyona artmış, kaza sayısı 422.272’den 408.272’ye -yüzde 4 azalmış- can kaybı ise 2.811’den 2.940’a gelmiştir.

Öte yandan, Gaziantep-Nizip dokuzuncu bölge hududu yolu, bölünmüş yol programında yer almamaktadır. Ancak Nizip geçişinde 5 kilometrelik bölünmüş yol geçişi mevcuttur. Bu kesimde otoyol bağlantısı ve trafik emniyeti için kavşak düzenleme çalışmaları 2010’da yapılacaktır.

Diğer bir soru, Aksaray Milletvekili Sayın Osman Ertuğrul’un sorusu: Toplam uzunluğu 135 kilometre olan Konya-Aksaray yolunun 2009’daki ödeneği 14,4 trilyon olarak öngörülmüş, gerçekleşme 15,7 trilyon olmuştur. Söz konusu yolun tamamında bölünmüş yol çalışması devam etmektedir, 55 kilometrelik kesimi 2010 yılında tamamlamış olacağız; böylece, Konya-Aksaray yolunun tamamı bitmiş olacak.

Konya ilinin çevre il ve ilçeleriyle olan bölünmüş yol bağlantıları: Toplam 624 kilometre yolda çalışma yapılmaktadır; bu yolların 436 kilometresi tamamlanmıştır, 188 kilometresi 2010’da tamamlanacaktır. Böylece, Konya’yla çevresindeki bağlantılar, Konya-Aksaray, Konya-Afyon, Konya-Ereğli-Ulukışla, Konya-Karaman, toplam 624 kilometrelik yolların tamamı 2010’da bölünmüş hâle getirilecektir.

Aksaray Milletvekili Sayın Osman Ertuğrul’un bir başka sorusu: Kulu-Şereflikoçhisar kesimini de kapsayan 285 kilometre uzunluğundaki Ankara Balâ ayrımı, Aksaray Ereğli ayrımında 2003-2009 yılları arasında toplam 124 trilyonluk harcama yapılmış ve yolun tamamı bölünmüş yol hâline getirilmiştir, sıcak asfalt kaplama çalışmaları da devam etmektedir. Esasında, 2003 öncesinde bu yolun çalışmaları başlamış olmasına rağmen, 2003 yılına kadar sadece 13 kilometresi tamamlanabilmiştir, dönemimizde ise kalan, 285 eksi 13, demek ki 272 kilometrenin tamamı bölünmüş yol hâline getirilmiştir.

Malatya Milletvekili Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun bir başka sorusu: Malatya-Elâzığ bölünmüş yol ayrımından itibaren Tepehan’a kadar 57 kilometrelik kesim kara yolları ağında bulunmaktadır. Bunun ilk 32 kilometrelik kısmı tamamlanmıştır, kalan 25 kilometrenin 7 kilometresinde hâlen çalışma devam etmektedir. Tepehan ayrımından Tepehan’a kadar 18 kilometrelik kesiminde de 2010 yılında çalışmalar başlayacak. Tepehan’dan sonra Narince-Gerger yol ayrımına kadarki 37 kilometrelik kısmın 27 kilometresi Valilik İl Özel İdaresi tarafından yapılıyor, kalan 10 kilometrelik kısım da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Bilgilerinize arz ederim.

Sayın Mevlüt Aslanoğlu’nun bir başka sorusu: Ağın Köprüsü’nün altyapısı tamamlanmıştır, üstyapı proje çalışmaları sürmektedir. Maalesef, tabii köprünün projelendirilmesinde yapılan hatalardan dolayı işin daha yarısı bitmeden keşfi bitmiş ve keşif artışlarına rağmen bir türlü proje tamamlanmamıştır. Tasfiye edilen projeyle üstyapının ihalesi yeniden yapılıyor. Bu şekilde de köprünün yapımını gerçekleştireceğiz. Feribot-Ağın arasındaki yolda da köprü yapımına paralel olarak çalışmalar yapılacaktır.

Aksaray Milletvekili Sayın Osman Ertuğrul’un sorusu: Aksaray-Ortaköy-Kırşehir yolu toplam 90 kilometre uzunluğunda bir yoldur. Aksaray-Şereflikoçhisar ayrımı ile Ortaköy-Kırşehir yolunun projesi 2008 yılında tamamlandı. Ayrım-Bağlıkaya çıkışı arasındaki 10 kilometre, Ortaköy çevre yolu 9 kilometre, Bozkır geçişi 2 kilometre olmak üzere toplam 21 kilometrelik kesimi bölünmüş yol olarak projelendirilmiştir. Projesi hazır olan yolun ileriki yıllarda yatırım programına alınarak kamulaştırma ve yapım çalışmaları gerçekleştirilecektir.

Bilgilerinize arz edilir.

Aydın Milletvekili Sayın Ali Uzunırmak’ın sorusu: Devlet Demiryolları İşletmesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan İzmir Banliyö İşletmeciliği Protokolü çerçevesinde tren trafiğine kapatılan Basmane-Alsancak-Gaziemir-Cumaovası hat kesimi 16/3/2009 tarihinden itibaren tekrar trafiğe açılmıştır. Yeni alınan tren setleriyle Aydın-Basmane arasında 17/3/2009 tarihinde karşılıklı dört sefer yapılmaya başlanmış olup tren kapasiteleri 134 kişiliktir. Diğer taraftan, Alsancak-Eğirdir hattında 2008 yılı içerisinde 38 kilometre, 2009 yılında 15 kilometre yol yenilemesi yapılmıştır.

Ayrıca, aynı hat üzerinde bulunan Aydın-Denizli arasında 2009 yılında 145 kilometre yol yenilemesi yapılması için 12 kilometrelik kısım tamamlanmış, hatta kalan 133 kilometrelik kısım ise önümüzdeki günlerde bitirilecektir. Bu yol yapıldığından beri maalesef yenilenmemiş bir yoldu, burada da yenileme çalışmalarına 2010’da devam ediyoruz.

Aydın-Denizli hat kesiminde planlanan yol yenileme çalışmaları da tamamlanarak dizel setlerin işletilmesine müsait hâle gelmesiyle birlikte İzmir-Denizli arasında da yeni trenler sefere başlayacaktır.

Diğer yandan, DLH İnşaat Genel Müdürlüğü 2009 Yılı Yatırım Programı muhtelif fizibilite etüt ve projeler kapsamında İstanbul-Antalya, Eskişehir-Antalya, Dinar-Aydın demir yolu rehabilitasyonu ile etüt proje mühendislik hizmetleri bünyesinde Dinar-Denizli-Aydın demir yolu hattının rehabilitasyonu için hattın fizibilite etüdü, avan proje çalışmaları 2007’de başlamış olup 2010 yılı Mayıs ayında projeler bitmiş olacaktır. Hattın, proje tamamlanmasından sonra uygulama projelerinin yapımına başlanacaktır.

Ayrıca, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü sorumluluğundaki yollarda yeni yol yapılırken hemzemin demir yolu geçişlerinin farklı seviyeli kavşak olarak düzenlenmesi de planlanmıştır. Mevcut hemzemin demir yolu geçişlerinde otomatik bariyer uygulaması başlatılmıştır.

10 kilometre uzunluğundaki Aydın çevre yolunun uygulama projeleriyle kamulaştırma planları yapılmış olup 2x3 şeritli olarak projelendirilerek Aydın Belediye Başkanlığının imar planlarına işlenmiştir.

Bilgilerinize arz ederim.

Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplan’ın sorusu: Toplam uzunluğu 38 kilometre olan Dargeçit-İdil yolu güvenlik yolu kapsamında, üst yapısı da sıcak asfalt olacak şekilde ihalesi yapılmış ve iş yeri teslimi gerçekleşmiştir. İhale sürecinde, Kamu İhale Kurumuna şikâyette bulunulma nedeniyle bir süre gecikme olmuştur, ancak çalışma sezonunun başlangıcında yani mart ayında çalışmalar başlayacaktır.

Sayın Hasip Kaplan’ın bir başka sorusu: Toplam uzunluğu 26 kilometre olan ve dağlık kesimden geçen Uludere-Uzungeçit yolunun 2010 yılı bakım programı kapsamında bakım onarım çalışmaları periyodik olarak yapılacak ve asfalt yenileme çalışmaları da 2010’da tamamlanmış olacaktır.

Sayın Hasip Kaplan’ın bir başka sorusu: Şırnak-Cizre yolu. Şırnak-Cizre yolu 45 kilometre uzunluğundadır. Bu yolun ihalesi 1997’de yapılmıştır. 2003 yılına kadar altyapı çalışmaları sürmüş, bu tarihten sonra Şırnak’tan itibaren 15 kilometrelik kesim bölünmüş yol olarak tamamlanmıştır. Kalan bölümde Kızılsu ve Cizre barajlarından dolayı yol güzergâhında değişiklik yapılmış, Cudi Dağı’ndan geçen, tünelli yeni proje hazırlanmış ve bu projeye göre yapım çalışmaları devam etmektedir. Bununla birlikte hâlihazır yolun rutin bakım, onarım çalışmaları da devam etmektedir.

Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplan’ın sorusu Şırnak Havaalanı’yla ilgili. Şırnak Havaalanı altyapı proje bedeli yaklaşık 48,5 trilyon, üstyapı bedeli 21,56 trilyondur. Toplam 70 trilyonun üzerinde proje bedeli ve 2009 yatırım programına alınmış bir havaalanıdır. Altyapı ihalesi 9/9/2009’da, yani eylül 9’da ihale edilmiş ve gerekli değerlendirme sonucu kazanan firma belirlenmiş ve projenin 2012 yılında tamamlanması öngörülmektedir; altyapısıyla üstyapısıyla Şırnak Havaalanı bitirilmiş olacaktır.

Bilgilerinize sunulur.

Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplan’ın sorusu: İdil-Cizre kara yolu. İdil-Cizre kara yolunun Cizre girişindeki yola alternatif çevre yolu ihalesi yapılmış, sonuçlandırılmış olup yapım çalışmalarına da başlanmıştır. 2010 yılı, yani bu yıl içerisinde bitirilmesi öngörülmektedir.

Antalya Milletvekili Sayın Tayfur Süner’in sorusu: Bababurun Feneri’nin mülkiyeti Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne aittir. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Bakanlar Kurulu kararıyla KİT hâline getirilmiş olup sermaye ve diğer mali kaynaklarını verimlilik ilkelerine bağlı olarak kullanmakla yükümlü bir kuruluştur. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de “Diğer Haklar” başlıklı 61’inci maddeye göre, söz konusu fener, Genel Müdürlüğün Taşınmaz Kiraya Verme İşlemleri Genel Hizmet Yönetmeliği ve diğer mevzuatlar çerçevesinde yetki alınmak suretiyle kiraya verilmesi planlanmış. Bababurun Deniz Feneri’nin müştemilatı ve arsasının kiralanması, Yönetmelik’in devamındaki maddelerine uygun olarak ihalesi gerçekleştirilmiş.

Kanun Hükmünde Kararname ve Yönetmelik, gayrimenkullerin ticari işletme kullanım amaçlarında kiraya verilmesini engelleyen bir düzenleme olmadığına amirdir. Bu nedenle verimlilik esasına göre faaliyette bulunan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün söz konusu kiraya verme işlemi hem kuruluş kanununa hem de ikincil düzenlemelere uygun gerçekleşmiştir.

Bababurun Feneri ve arsası Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla belirlenen Lara 1. derece doğal sit alanında yer almaktadır.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığının fener müştemilatı ve arsasının kiralanmasına ilişkin izin talebi, Kültür Bakanlığının Müzeler Genel Müdürlüğü ile yapılacak fiziki uygulamalar öncesi Koruma Bölge Kurulundan izin alınması, kira sözleşmesine madde eklenmesi koşuluyla kiralanmasına uygun olduğuna dair görüş verilmiştir. Bakanlığın verilen bu koşullu izni çerçevesinde, Bakanlığın öngördüğü kira sözleşmesi ve ihale dokümanında bu hususlar yer almış. Dolayısıyla, yapılan ihale işleminde mevzuata aykırı herhangi bir işlem söz konusu olmamıştır.

Bababurun Deniz Feneri müştemilatı ve arsasının kiraya verilme ihalesi Antalya’da değil Genel Müdürlük merkezinde yapılmış, 15/5/2009’da gerçekleşmiş; fener ve müştemilatı ve arsasının kiraya verilmesi ihalesine iki müracaat olmuş, ihale kapalı zarfla verilen en yüksek teklif üzerinden açık arttırma yoluyla gerçekleşmiş, ihaleyi Zeynep Yıldız isimli gerçek bir kişi kazanmıştır. İhalenin iptalini gerektirecek kamu ihale mevzuatına aykırı herhangi bir durum ya da fiil söz konusu olmayıp ihaleyi kazanan kişiyle akdedilen sözleşme hükümleri geçerlidir. Bu nedenle, taşınmazın sözleşmesinin sona ermesinden evvel Antalya Büyükşehir Belediyesine kiralanması hukuken söz konusu değildir.

Bilgilerinize arz edilir.

Bu fenerler tabii, yıllarca, asırlarca denizcilere yol gösterdikten sonra artık turizme, kültüre katkı amacıyla çeşitli şekillerde yurt çapında değerlendirilmektedir. Bu proje de onlardan bir tanesidir.

Manisa Milletvekilimiz Sayın Mustafa Enöz’ün sorusunu cevaplandırıyorum: Üniversitelerimizin, yabancı üniversitelerin, enstitülerin ve diğer kurum ve kuruluşların müstakil ya da ortaklaşa yürüttükleri deniz kaynaklarıyla alakalı bilimsel çalışmalarda Bakanlığımız bağlı kuruluşu Denizcilik Müsteşarlığının mevzuatı çerçevesinde gerekli her türlü destek ve izinler verilerek katkı sağlanmaktadır ancak Denizcilik Müsteşarlığı bütçesinden üniversitelerimizin deniz bilimleriyle ilgili eğitim, öğretimini sürdüren kurumlara doğrudan kaynak aktarılması mümkün gözükmemektedir.

Diğer yandan, 21/6/1996 tarihli 22673 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Uluslararası Denizcilik Forumları Koordinasyon Komisyon Yönetmeliği gereğince denizcilik ve deniz taşımacılığının teknik, ekonomik, hukuki boyutlarına ilişkin uluslararası kuruluşlar tarafından sürdürülen çalışmaların yakından ve devamlı olarak izlenerek gelişme ve/veya değişikliklerin zamanında denizcilik sektörüne yansıtılabilmesini, bilgi akışını sağlamak suretiyle bir veri tabanı oluşturulmasını, uluslararası platformlarda ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunmasını temin amacıyla Uluslararası Denizcilik Forumları Koordinasyon Komisyonu da oluşturulmuştur. Bu Komisyon son olağan toplantısını da Denizcilik Müsteşarlığında geniş katılımlı olarak eylül ayında gerçekleştirmiş; toplantıda bilimsel araştırma gemileri çalıştayının düzenlenmesi, bilimsel araştırma gemisi işletme modelinin oluşturulması ve oşinografik araştırmalara ilişkin çalıştay düzenlenmesi, denizcilikle ilgili diğer birçok alanlardaki faaliyetlerin yerine getirilmesi konusunda karar almış olup kararların uygulamaya aktarılmasına yönelik çalışmalar Müsteşarlık bünyesinde devam etmektedir.

Adana Milletvekili Sayın Kürşat Atılgan’ın sorusu hava iş kanunuyla ilgili. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan, Bakanlığımızca da uygun görüş bildirilen hava iş kanunu taslağı, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünce 17/4/2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderilmiştir. Söz konusu tasarı hâlen Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu gündemindedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun sorusu: Turhal-Tokat yolu 45 kilometrelik bir yoldur. Yolun yapımıyla ilgili çalışma 2008 yılında tamamlanmış ve trafiğe açılmıştır. 2009 yılında ise yolun üstyapısının sıcak asfalt kaplamaya dönüştürülmesi için çalışma yapılmış olup 18 kilometrelik kısmı sıcak karışımlı olarak tamamlanmıştır; kalan 27 kilometrelik kısmın sıcak asfaltlı olarak bitirilmesi 2010 yılında programlanmıştır.

Bilgilerinize arz ederim.

Yolun bundan sonraki kısmının bitirilmesi için de 16 milyon ödeneğe ihtiyaç vardır. Ama, 2010’da da sıcak asfalt tamamlaması tamamlanacaktır.

Ülkemizde kullanılan kamyonet sınıfı araçların tekerlek sayılarına göre ayrımına ilişkin Bakanlığımızda bir veri bulunmamaktadır. Bakanlığımızın taşra teşkilatı ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığına bağlı trafik ekiplerinin yaptığı denetimler neticesinde 1 Ocak-31 Aralık 2009 tarihleri arasında 3 milyon 947 bin 115 adet araç denetlenmiş olup bunlardan 42.379 araç hakkında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerince fazla yüklemeden dolayı cezai işlem uygulanmış. Bakanlığımızda araç sınıflarına göre ayrıca bir tasnif, ayrım bulunmamaktadır.

Araç imalatına ilişkin onaylar, uygunluk belgeleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı kuruluşlarca verilmekte olup araçların tescili ise İçişleri Bakanlığına bağlı Emniyet Genel Müdürlüğünce yapılmaktadır. Bakanlığımız, araçların fennî muayenesinden, ağırlık ve boyut kontrolünden ve sürücülerin yeterliliklerinin lisanslandırılmasından sorumlu olarak görev yapmaktadır.

Bilgilerinize sunulur.

Sayın Kamer Genç’in sorusu: Yapım çalışmaları devam eden Uzunçayır Baraj Varyantı devlet yolu, zeminin boşluklu olması nedeniyle platformda oturma meydana gelmiş; gerekli iyileştirme çalışmaları tamamlanarak, güvenli trafik sağlayacak şekilde yol hizmete açılmıştır.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun sorusu: Tokat ilini Ordu iline bağlayan Ünye-Niksar-Tokat yolu toplam 155 kilometre uzunluğundadır. Geçmiş yıllarda kısmen iyileştirilmesi yapılmış olan yolun, Ünye-Niksar arasında hâlen proje çalışmaları yapılıyor. Proje çalışmaları tamamlanır tamamlanmaz ihalesi gerçekleştirilecektir.

Tokat-Niksar kısmı ise 45 kilometre uzunluğundadır. İhale hazırlıkları sürmektedir. 2010 yılında yapım çalışmaları başlayacaktır. Yolda rutin bakım, onarım çalışmaları devam etmekte olup trafik akışını engelleyecek herhangi bir olumsuzluk söz konusu değildir.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun bir başka sorusu var, Erbaa-Taşova yolu: Erbaa-Taşova yolu 23 kilometre uzunluğundadır. 2010 yılında bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol olarak bu yol tamamlanmış olacaktır.

Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

Arkadaşlarımızın sizin verdiğiniz cevaplarla ilgili olarak kısa söz talepleri vardır, onları yerine getireceğim.

Sayın Aslanoğlu...

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Bakan, Arapgir-Divriği yolunda 2010 yılı sözünüzü aldık. 2010 yılında bitmezse “Bu yol bitmedi.” derim, burada da biliyorsunuz kıyamet koparırım. Takdirinize sunuyorum. Teşekkür ediyorum şimdiden.

Yine “Çelikhan-Yeşilyurt yolu 2011 sonunda bitecek” dediniz. Onu da bir taahhüt olarak aldık. Diliyorum ki o tarihe biter.

Yalnız, üç yerde sizi yanıltıyorlar bağışlarsanız: Kuluncak-Darende yolunun genişletme çalışması ve Hekimhan-Kuluncak yolunun… Çok basit bir çalışma yapıldı yani esas virajlar duruyor. Bir kez daha, bu konuda sizi yanıltıyorlar, dikkatinizi çekerim. Yani yol bitmedi, genişletme olmadı.

Yine, Arapgir-Arguvan yolunda ise Yoncalı diye bir yol, o çok tali bir yol. Esas 35 kilometrelik başka bir yol olmasına rağmen sizi yine yanıltıyorlar. 35  kilometrelik bir ara yol vardır, bu iki ilçeyi birbirine bağlayan yoldur, bu yolu biz istiyoruz. Ben size 1 kez daha bilgi takdim edeceğim.

Yine, ayrıca Malatya-Nemrut yolu konusunda ise “2010 sonu önemli kısmı bitecek.” dediniz; bekliyoruz, bekleyeceğiz, 2010 yılı için -özellikle Tepehan’a kadar- bekleyeceğiz. Şimdiden teşekkür ediyorum ama bitmezse… Sekiz yıldır bitmedi, diliyorum 2010’da biter. Takdirinize sunuyorum.

Yine, Ağın Köprüsü de yıllardır ihmal edilen bir köprü. Yine, “Başlayacak.” dediniz, başlamasını bekliyoruz.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Aslanoğlu.

Sayın Köse…

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, şehir merkezi ile havaalanı arasındaki protokol yolunun Adıyaman için, Adıyaman’daki Nemrut Dağı’nın turizmi için çok önemli olduğunu herhâlde biliyorsunuz. Ben bu konudaki düşüncelerimi müteaddit defalar size aktardım ama her seferinde, ne yazık ki iki yıldır, sürekli, hep “Bitecek, bitecek.” diyorsunuz. Ülkemiz ve Adıyaman’ın iç ve dış turizmi için, Adıyaman-Kâhta ve Adıyaman Havaalanı arasındaki protokol yolunun bir an önce bitmesi gerekir. Üzülerek söylemek istiyorum: Dün akşam havaalanına giderken -1 kilometrelik yolun ne kadar bozuk olduğunu inanın anlatmakta zorlanıyorum- beni götüren arabanın tekeri patladı. Bunu da burada söylemek istiyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Köse.

Sayın Süner

TAYFUR SÜNER (Antalya) – Sayın Başkanım, Sayın Bakanıma ricalarım var.

Bababurun Feneri’yle ilgili maalesef ihaleyi kazanan firma işletme ruhsatı alamamaktadır. Eğer ihaleyi iptal ederseniz burası denizcilik üzerine bir müze olabilir, turistik eşya satılan bir müessese olabilir veya tarihî dokusunu bozmadan başka bir işletmeye verilebilir ama bu hâliyle, müştemilat yaparak içkili lokanta olarak buranın devam etmesi mümkün değil, işletme ruhsatı alamıyor. İlginizi rica ediyorum. İhaleyi iptal ederseniz o tarihî fener olduğu gibi kalır; denizcilik üzerine bir müze olabilir.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Süner.

Sayın Doğru…

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Tokat ili yollar konusunda çok büyük sıkıntı içerisindedir. Tokat merkez çevre yolu yıllardan beri bir türlü bitirilememiştir. Bundan dolayı da trafik, şehir merkezinde neredeyse tıkanma durumuna gelmiştir.

Ayrıca, Tokat-Turhal-Niksar-Çamlıbel yolları üzerinde de her zaman “Çalışma yapılıyor.” deniliyor ama bir türlü burası da bitirilemiyor. Bunu da öğrenmek istiyoruz.

Ayrıca, Niksar-Akkuş-Ordu arasındaki yol da Canik yöresi insanları için gündem oluşturan en önemli yolların başında gelmektedir. Özellikle Ordu tarafı bitirilmiş olmasına rağmen, Tokat tarafında çok ciddi çalışma yoktur. Proje aşamasında olduğunu söylediniz. Bu proje bir türlü bitirilememiştir, inşallah bitirilir diye düşünüyoruz.

Ayrıca, Erbaa-Taşova arasındaki yolda da bir çalışma uzun zamandan beri vardı. Söylemiş olduğunuz sözler doğrultusunda “Önümüzdeki zaman içerisinde bitirilecek.” dediniz, bundan dolayı teşekkürlerimi arz ediyorum.

Sağ olun efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Doğru.

Sayın Çalış…

HASAN ÇALIŞ (Karaman) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, bu SRC uygulaması, gerçekten yolcu ve yük taşımacılığıyla uğraşan muhataplarını mutlu etmemiştir; büyük cezalar yazılmaktadır. Benim seçim bölgem Karaman’da da merkeze ulaşmak için yolcularımız ya Konya il hudutlarından 100 kilometrenin üzerinde girerek kendi il hudutlarına girmek durumunda ya da Mersin il hudutlarından 80 kilometrelik yolculuktan sonra girmekte ya da Mersin veya Antalya hudutlarında yolculuk yapmak zorundadır -konum gereği, Torosların kendi konumu gereği- ve gerçekten esnafımız mağdur olmaktadır. Türkiye genelindeki bu mağduriyeti göz önüne alarak yasanın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konuda ilginizi bütün esnaf adına bekliyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Çalış.

Sayın Enöz

MUSTAFA ENÖZ (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

İki sorum olmuştu Sayın Bakanımıza. Deniz bilimlerinin eğitim ve araştırmalarının sürdürülebilmesi için gerekli desteklerin verilmesi amacıyla verdiğim soru önergemin cevabını aldım.

Bir diğeri olan, PTT’yle ilgili, posta hizmetlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülebilmesi, daha etkin ve verimli bir şekilde bu hizmetlerin halka sunulmasında PTT’nin şu andaki işleyişinde bir eksiklik görülmekte midir? Ayrıca özelleştirilecek bölümler öncelikli olarak hangileridir? Mesela kargo hizmetleri mi öncelikle özelleştirilecektir?

Bir de öngördüğünüz tasarıda neler vardır? Bu konularda açıklamalar olmadı. Bu gerekli bilgileri konuşmada bulamadım Sayın Bakandan. Bu konularla ilgili bilgi verebilirse memnun olurum.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Enöz.

Sayın Serdaroğlu

MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Teşekkür ederim.

Bölünmüş yollar, 2000 yılında Milliyetçi Hareket Partisi tarafından Bayındırlık Bakanlığınca başlatılmıştır. 8.750 kilometre olarak programlanan bölünmüş yollar Milliyetçi Hareket Partisinin ortaya koyduğu çok önemli bir başlangıçtır. 2001-2002 yılında birçok istikamete de yapım başlamış idi. Bölünmüş yollar, sizlerin de iddia ettiği gibi, Adalet ve Kalkınma Partisinin ortaya koyduğu bir icraat değildir, icat da değildir. Biz teknik şartlara uygun, uzun ömürlü 8.750 kilometre yol planlamışken İktidarınız “Yapılsın da nasıl olursa olsun.” diyerek 15 bin kilometreye onu çıkardınız. Ancak TCK, DSİ, özel idare gibi kurumları yan yana getiremediğimiz için o gün itibarıyla hızımız kesilmiştir. Kısaca, bölünmüş yolların Adalet ve Kalkınma Partisinin bir icadı olmadığını, bu yolların anasının da babasının da Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu ifade etmek üzere söz aldım.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sorularına cevap verirken sorusuna cevap verdiği milletvekilinin hangi ilin milletvekili olduğunu söyledi fakat benim ilimi, Tunceli Milletvekili olduğumu söylemedi. Herhâlde beni Türkiye milletvekili gibi kabul ediyor Sayın Bakan, teşekkür ederim.

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Türkiye biliyor seni.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi, bizim bu Elâzığ’la Tunceli arasını bağlayan kara yolu, Uzunçayır Barajı’nın yapılması nedeniyle, yol güzergâhının sağlıklı tespit edilmemesi nedeniyle maalesef baraj dolunca önemli miktarda kaydı, şu anda da kaymak üzeredir. Aslında o normal güzergâh 1 kilometre yukarıdan gitseydi, o kadar viyadüğe de ihtiyaç kalmazdı. Maalesef böyle sıkıntılı bir güzergâh tespit edilmiş ve her an için o kayma devam ediyor. Benim korkum, Tunceli’yle Elazığ arasındaki karayolunun kayması sonucunda Tunceli yolsuz kalacak, o bakımdan çok merak ediyorum.

İkincisi: Sayın Bakandan öğrenmek istiyorum, zaten kendi ilinin de komşusu: Pülümür’le Erzincan arasındaki o Mutu Deresi’ndeki o Pülümür yolunun tamamı ne zaman yapılacak? Çok küçük bir alan kalmıştır, Sayın Bakan, onu en kısa zamanda tamamlarsanız…

Bir de Pülümür-Tunceli arasındaki o yolu genişletmeyi düşünüyor musunuz? O çığ tünelleri yeniden ilave ediliyor ama hep dar yola göre yapılıyor, o konuda yeni bir proje yapılsaydı daha isabetli olmaz mıydı?

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç.

Sayın Özdemir…

HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) – Sayın Başkanım, Sayın Bakana soruyorum: Şimdi, bu, Gaziantep-Şanlıurfa E-90 Kara Yolu -bilhassa soruda da belirttiğim gibi- Gaziantep-Nizip-Birecik kesiminde gerçekten son zamanlarda yine hız kesmeden bu ölümlü ve yaralamalı trafik kazaları devam ediyor. Bu konunun üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor. Yani, sadece Karayolları değil, aynı zamanda trafik denetiminin de hızlanması gerekiyor. Bu yol, Gaziantep’ten Habur’a kadar bölgenin son derece önemli bir yolu.

İkincisi de: Nizip-Suruç bölümünde de gerçekten kazalar var. Buranın bölünmüş yol hâline bir an evvel gelmesinde yarar vardır diye değerlendiriyorum.

Teşekkür ederim efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, ilave bir açıklama yapacak mısınız efendim bu konularla ilgili?

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Eğer vaktimiz varsa bir iki açıklama yapacağım.

BAŞKAN – Açıklama yapmak istiyorsanız kürsüye buyurun.

Buyurun efendim.

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sorularla ilgili…

Sayın Enöz’ün PTT’yle ilgili sorusunu cevaplandırmıştım ama herhâlde tam açık olarak ifade edemedik veya anlaşılmadı. O konuda, PTT Kuruluş Kanunu’yla ilgili yeni bir yasa çalışmamız var. Bu tamamlandı, yakında Meclise gönderilecek.

Bu kanunun amacı; bir, PTT’de… Eskiden PTT vardı, koli kargo şirketleri yoktu dolayısıyla tekel vardı ama filen şu anda tekel yok. Tekel olmadığı gibi, sektörde, birtakım mevzuat boşluklarından yararlanarak haksız rekabet yapan onlarca kuruluş var. Bunlara ait bir yasal altyapıyı oluşturmak, devletin tek başına hizmet verdiği bir alan olmaktan çıkınca sektörde düzenleyici, denetleyici, kural koyan bir bağımsız kurula da ihtiyaç var. Bu yasada, taslakta bu da var.

Bir başka şey de PTT’nin AŞ’ye dönüştürülmesi ve özel kanunla daha esnek çalışma şartlarına kavuşturulması öngörülüyor; böylece, rakipleriyle rekabet etmesini sağlamak…

PTT, esasında, 2003 yılına göre yani beş altı yıl öncesine göre çok önemli derecede iyileşme gerçekleştirmiştir. Türkiye'nin her yerinden, 4 bin noktasından on-line hizmet yapabilir hâle gelmiştir. PTT Bank ile bugün 130 farklı işlemi 116 kurumla gerçekleştirmektedir.

Bunun yanı sıra, PTT’nin cirosu 2 katrilyonu aşmıştır, kârı 400 trilyona ulaşmıştır. Dolayısıyla PTT, büyük başarıları bu yapısına rağmen gerçekleştirmiştir. Amacımız, önünü daha da açmak, daha büyük bir hizmet alanına kavuşmasını sağlamaktır.

Bu anlamda, PTT’de bir ayda, 2003 yılında yapılan işlem sayısı 2,5 milyondu, şu anda 27 milyon işlem yapılıyor. Yani PTT’deki gelişmenin… Vatandaşın, neredeyse nüfusun üçte 1’ine yakını, daha fazlası her ay PTT şubelerine geliyor, oradan bir işlemini yapıyor.

Sayın Serdaroğlu, “Bölünmüş yollar bizim…” Bölünmüş yolları bölüşemeyecek hâlimiz yok. Geçmişte de şimdi de bölünmüş yolları yapanların, emek verenlerin hepsinden Allah razı olsun. Dün de yapılan bellidir, bugün de yapılan bellidir. Onun için bunun takdirini vatandaşlarımıza bırakıyorum. Burada bu bölünmüş yol üzerinden siyaset yapmanın hiçbir gereği yoktur. Hizmette siyaset olmaz. Onun için bu konuda daha fazla bir şey söylemeye lüzum yok.

Sayın Kamer Genç, kusura bakmayın, isminizi söyledik ama bölgenizi söylemedik çünkü sizi Türkiye tanıyor, belki dünya da tanıyor. Dolayısıyla, fazla bir kayıp yok burada.

Şimdi, Pülümür-Erzincan yol ayrımı, Pülümür-Tunceli yolu önemli bir yol, bir o kadar da zor bir yol, biliyorsunuz. Pülümür’e olan kısmı bu sene tamamlayacağız ama Pülümür-Tunceli tarafında da işimizin kolay olmadığını biliyorsunuz, bu konuda da çalışmalarımız yapılacak. Amacımız Tunceli’yi Erzincan’a -daha yüksek standartta bir yol altyapısıyla- bağlamaktır, komşuluk da bunu gerektiriyor, onu da yapacağız.

Sayın Özdemir’in söylediği konu önemli. Biliyorsunuz biz bu yolun tamamını otoyol hâline getirdik, hatta Gaziantep’ten sonra da Habur’a kadar da tamamını bölünmüş yol hâline getirdik, şu anda onun üstyapı çalışmaları devam ediyor. Orada bir katılım yolunun ana yolla bağlantısında bir sorun var, bu konuda daha önce de sizin uyarılarınız olmuştu, arkadaşlarımız bir çalışma yapıyorlar.

Burada şunu hatırlatmakta yarar var vatandaşlarımıza: Yollar güzelleşti diye kuralları göz ardı etmeyelim, kurallara uyalım çünkü yolların kralı olmaz, kuralı olur. Emniyet için, sevdiklerinize kazasız belasız ulaşmak için, lütfen, vatandaşlarımızdan, sürücülerden özellikle istirham ediyorum, yolun güzelliğine, iyiliğine aldanıp gaza ölçüsüz basmayın; geç olsun, güç olmasın. Biraz gecikebilirsiniz ama mutlu olarak evinize, sevdiklerinize ulaşırsınız diyorum.

Bütün milletvekillerimize katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Yüce heyetinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

Evet, Sayın Vural’ın kısa bir söz talebi var yerinden, onu yerine getireceğim.

Buyurun Sayın Vural.

IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)

6.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın ifade ettiği gibi, Gazipaşa Havaalanı’nın yapımını tekrar kamu yatırım programına almalarının söz konusu olmadığına ilişkin açıklaması

OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, Antalya Milletvekilimiz Hüseyin Yıldız’ın Gazipaşa Havaalanı’yla ilgili gündem dışı konuşmasına cevap verirken 2001 yılında programdan çıkarılan projeyi tekrar programa aldıklarını ifade ettiler. Zannederim kamu yatırım programına alınma gibi bir husus söz konusu değil çünkü 2001 yılında 98/030.310’la yer alan bu yatırım 2002 yılında kamu yatırım programında yer almadı, ondan sonraki yıllarda da kamu yatırım programında yer almadı. Zannederim sizin dediğiniz, bunun işletilmesi için hususları gözden geçirdik. Bu kamu yatırım programıyla ilgili bir husus değildir. O bakımdan, yani tekrar kamu yatırımı olarak programa alınmamış olduğunu herhâlde kendileri de ifade edecektir.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Vural.

Sayın Bakan kısa bir izahat yapacaklar.

Buyurun Sayın Bakanım.

7.- Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın beyanı üzerine, Gazipaşa’da toplu projeler arasında eksik işlerin tamamlanması olarak bir yatırım yapıldığına ilişkin açıklaması

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Evet, bu proje, doğru, 2001 yılında alınan kararla 2002 yılında kamu yatırım programından çıkarılmıştır. Ondan sonraki bizim yaptığımız “müteferrik ve muhtelif işler” kapsamında toplu projeler arasında eksik işlerin tamamlanması olarak gerçekleştirilmiş, sonra da işletmenin kiralama yoluyla yapılması için ihale edilmişti. Dolayısıyla bir yatırım yapılmıştır. Bunlar büyük boyutlu yatırımlar olmadığı için ayrıca bir proje numarasıyla DPT’ye teklif edilmemiştir, toplu projeler içerisinde gerçekleştirilmiştir.

Bu ilave bilgiyi verme durumundayım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum sizlere de.

Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, sorular cevaplandırılmıştır. Sayın Bakana da teşekkür ediyoruz.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.33

 


ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 18.47

BAŞKAN: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL

KÂTİP ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49’uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

VII.- SEÇİMLER

A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim

1.- (10/67, 75, 82, 122, 141, 180, 193, 208, 216, 229, 304, 309, 320, 324, 336, 337, 342, 374, 377, 388, 404) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Madencilik sektörü sorunları araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis araştırması komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Gaziantep Milletvekili İbrahim Halil Mazıcıoğlu aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Saygıdeğer milletvekilleri, alınan karar gereğince diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

BAŞKAN - Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2’nci sırada yer alan Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

3’üncü sırada yer alan Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

3.- Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/715) (S. Sayısı: 418)  (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet yerinde.

Sayın milletvekilleri, geçen birleşimde birinci bölümde yer alan 8’inci madde kabul edilmişti. Şimdi bu bölümde yer alan diğer maddelere, varsa önerge işlemlerini yaptıktan  sonra oylarınıza sunacağım.

9’uncu madde üzerinde üç adet önerge vardır, önergeler hepsi aynı muhtevaya sahiptir, üçünü birlikte işleme alacağım.

Buyurun:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 418 sıra sayılı "Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın 9. maddesinde yer alan "35" ibaresinin "25" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

               Tekin Bingöl                         Sacid Yıldız                            Şevket Köse

                   Ankara                                İstanbul                                  Adıyaman

              Hulusi Güvel                   Kemal Kılıçdaroğlu                      F. Nur Serter

                    Adana                                 İstanbul                                   İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 418 sıra sayılı "Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 9. maddesinde yer alan "35" ibaresinin "25" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

             Hüseyin Yıldız                      Mehmet Şandır                     Necati Özensoy

                   Antalya                                  Mersin                                     Bursa

          Abdülkadir Akcan                        Alim Işık                              Oktay Vural

             Afyonkarahisar                           Kütahya                                    İzmir

                Mümin İnan                       Osman Durmuş                       Ali Uzunırmak

                     Niğde                                 Kırıkkale                                   Aydın

TBMM Başkanlığı’na

418 Sıra sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 9. maddesinin birinci fıkrasına eklenmesi istenilen metinde yer alan, “haftalık çalışma süresi 35 saattir…” ibarelerinin, “…haftalık çalışma süresi 25 saattir…” ibareleriyle değiştirilmesini arz ve teklif ederim.

 

Hasip Kaplan

Nezir Karabaş

Sevahir Bayındır

 

Şırnak

Bitlis

Şırnak

 

Sırrı Sakık

İbrahim Binici

 

 

Muş

Şanlıurfa

 

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet?

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz Değerli Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Kılıçdaroğlu, siz mi konuşacaksınız?

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Evet.

BAŞKAN – Buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

Önergeler üzerinde talep olduğu takdirde arkadaşlarımıza söz vereceğiz.

Buyurun Sayın Başkan.

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen gün Sayın Bakan 1’inci madde görüşmeleri bittikten sonra kürsüye gelip bazı açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalardan birisi şöyle; Sayın Bakan diyor ki: “Efendim, bu işe, bu meseleye ideolojik yaklaşanlar var.” Çünkü Sayın Başbakan AKP Grubunda böyle ifade etmiş.

Şimdi, Sayın Bakan, “ide” “düşünce” demek. “İdeoloji”yi de ben size Türk Dil Kurumunun sözlüğünden okuyayım: “Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren, politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler bütünüdür.” der.

Sayın Başbakanın “ideolojik olarak” deyimini kullanmasını hadi anlayışla karşılayalım, politik olarak kullandı. Siz bir akademisyensiniz Sayın Bakanım, bir akademisyenin “ideolojik” sözcüğünün, “ide” sözcüğünün ne anlama geldiğini bilmeyip de burada dile getirmesini, doğrusunu isterseniz, esefle karşıladım.

Bir başka konuşmanız; o toplantıda yine diyorsunuz ki konuşmanızda: “Sözde bir ilde bir toplantı oluyor, o toplantıda da bir meslek kuruluşunun -adını vermiyor Sayın Bakan- bir meslek örgütünün de elemanları var. Bizim arkadaşlarımıza dönüp diyorlar ki mesele tartışılırken: “Kardeşim, bu iş kötüye gidiyor, bunlar bu işi başaracaklar.”

Sayın Bakan, sizin söylediğinize inanmamız için o meslek örgütünün adını bu kürsüde vermeniz lazım çünkü o meslek örgütü hangisiyse çıkıp size diyebilir ki: “Biz böyle bir şey söylemedik, siz gelip bunu söylüyorsunuz.” Bir yasa bir dedikoduyla savunulabilir mi arkadaşlar? Burası dedikodu üretme merkezi midir? Çıkarsınız, meslek örgütünün ismini verirsiniz, meslek örgütü çıkar “doğrudur, yanlıştır” der. Ama siz Bakansınız, Meclis kürsüsüne çıkıp dedikodu üzerine politika yapamazsınız.

Bir başka önemli nokta: Bakın, katkı payından bahsettiniz Sayın Bakan ve katkı payı rakamlarını verirken kemik iliği gibi, transplantasyon gibi en pahalı sağlık harcamalarını örnek verdiniz. Ne olursa olsun, sizin için 2 lira, 5 lira, 18 lira, 8 lira düşük bir rakam olabilir. Sizin aldığınız aylıkla bir emeklinin aldığı aylık… 7 çocuklu bir emeklinin ödeyeceği 2 liranın marjinal faydası sizin maaşınızın yanında çok yüksek kalır. Bu gerçeği bileceksiniz.

Şimdi, bakın, ben sizin konuşmanızdan, 13/07/2006 tarihli konuşmanızdan bir örnek veriyorum, şöyle diyorsunuz siz: “Aile hekimliğinde hizmetler vatandaşa ücretsiz sunulmaktadır. Bugün böyledir, yarın da genel sağlık sigortası kapsamında böyle hizmet sunmaya devam edeceğiz.”

Şimdi, siz, Sayın Bakan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanısınız. Getirdiğiniz yasada katkı payı almayı öngördünüz mü görmediniz mi? Öngördünüz. O zaman bunu niye söylediniz? Biz bunu eleştirmeyecek miyiz? Bunu öngörüyorsunuz. İşin garip tarafı, değerli milletvekilleri, daha önce katkı paylarını “devlet ve üniversite hastaneleri”, “özel hastaneler” diye ayırmıştınız. Danıştaya gidildi, Danıştay bunu iptal etti “Böyle standart getiremezsiniz.” diye, Danıştay 10.Dairesinin kararı. Yani “Ya 2 lira herkes için yapacaksınız, farklılık yapamazsınız çünkü yasa size böyle bir yetki vermiyor denildi.” Danıştayın bu kararı çıktı, siz bunu kaldırdınız ortadan Hükûmet olarak. Sanki Danıştayla inatlaşıyormuşsunuz gibi, bu kez çıktınız, hem katkı paylarını artırdınız hem de aynı uygulamaya devam ettiniz.

Şimdi siz, yeri geldiğinde “Biz hukuk devletiyiz.” diyorsunuz. Bu nasıl bir hukuk devleti? Danıştay karar verir, üç gün uyarsınız, dördüncü gün yeni bir karar çıkarırsınız, tam tersine, inadına, daha ağırını getirirsiniz. Bu ne biçim hukuk devletidir, nasıl bir hukuk anlayışıdır? Sayın Bakan çıkıp bu hukuk anlayışını burada anlatırsa, biz de yeni bir hukuk anlayışını öğrenmiş oluruz. En azından deriz ki: Bize hukukta öğretilenlerin bir kısmı yanlıştı, demek ki dünya değişti, yasaların getirdiği değişti, yargı kararlarını uygulama dönemi zamanla sınırlandı, üç gün uyarsınız, üç günden sonra yeni bir karar alırsınız ve uymazsınız. Böyle bir şey olabilir mi?

Yine Sayın Bakanım, siz bir şey getiriyorsunuz bu yasada: “Hekimler üniversitede çalışacaklar veya devlet hastanelerinde çalışacaklar.” Hekimlerin aldıkları ücretlerin tamamı emekliliklerine sayılsın dedik, siz kısmen kabul ettiniz. Kısmen kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum, o kısmı için.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Kılıçdaroğlu, konuşmanızı tamamlayınız.

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) – Hekimlerin performanstan alacakları ücretlerin tamamı emekliliklerine sayılsın dedik, kabul edilmedi, kısmen kabul edildi. Kısmen kabul edildiği için de teşekkür ediyoruz ama ciddi bir hata yapıyorsunuz. Hekim, performans ödemesinden bütün primleri kendisi ödeyecek, işveren olarak devlet hiçbir katkıda bulunmuyor. Bunun sosyal devlette yeri var mı, sosyal devlet ilkesine aykırı değil mi bu? Anayasa’ya aykırı değil mi? Bu hekim, üniversite hocası, özel sektörde çalışsa kıyameti koparırız, işveren olarak gideriz, boynuna bineriz, “Sen, işçinin payı var, işverenin payı var, niye ödemiyorsun?” diye. Şimdi siz, devlet olarak, dünyada hiçbir sosyal güvenlik yasasında yer almayan bir düzenlemeyi getiriyorsunuz ve diyorsunuz ki: “Farklı emekli aylığı mı alacaksın, o zaman götür, primini ayrıca yatır.” Size niye yatırsın, gider özel sağlık sigortasına yapar. Sizin getirdiğiniz bunun mantıkla bağdaşır bir yönü var mı? Bunlar doğru değil. Vaktim yok, vaktim olsaydı…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL KILIÇDAROĞLU (Devamla) - …Sayın Bakan, sizin, aile hekimliğiyle ilgili, diğer konularla ilgili bütün yanlışlıklarınızı burada dile getirebilirdik ama vaktimiz yok.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Kılıçdaroğlu.

Diğer önerge sahipleri...

Sizden konuşacak kimse var mı?

SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak) – Evet.

BAŞKAN – Sayın Sakık mı?

SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak) – Sırrı Sakık konuşacak.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Sakık. (BDP sıralarından alkışlar)

SIRRI SAKIK (Muş) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Hrant Dink’in ölümünün 3’üncü yıl dönümü, Hrant’ı rahmetle anıyoruz. Acısını yüreğimizde hissettiğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, bu 9’uncu maddede daha önce… Evet, radyasyonla tedaviye ilişkin olarak haftalık çalışma süresi yirmi beş saatten otuz beş saate çıkarılmıştır. Sağlık Bakanlığının radyasyonla teşhis ve tedavi yapılan sağlık kurumlarında sağlık personelinin güvenliğinin korunmasına ilişkin tebliği vardır. Bu alanda çalışma sürelerine ilişkin mümkün olduğunca azaltıcı düzenlemeler yapılması gerekirken Hükûmetin nitelikli sağlık hizmeti sağlamaya yönelik tasarıda sağlık açısından son derece riskli bir alanda sağlık personelinin çalışma süresini on saat artırıcı düzenleme yapması pervasızca bir yaklaşım. Daha önce, haftalık çalışma süresi kırk saat olarak düzenlendiği dönemde sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikasının kırk saatlik çalışma süresini öngören düzenlemenin yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin Danıştayın bir kararı var. Şimdi, itiraz 2008/417 esas numarasıyla kabul edilmiş, çalışma süresi yirmi beş saat olarak belirlenmiş, Hükûmet, sağlık amacına hizmet etmeyen bu düzenlemeyle hukuku ihlal ettiğini ve burada bir yargı kararının olmasına rağmen tekrar otuz beş saatlik bir sürenin çok hakkaniyet noktasında olmadığını... Bu konuda çalışanların yaptırdığı araştırmalar var. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerlerinin ortaklaşa düzenledikleri, halkla yaptıkları zaman zaman anketler var. Bu anketlerde -mesela bir ankette- 132 kişiye radyolojiyle ilgili bir okuldan mezun olup olmadıkları sorulmuş. Bunların yüzde 22,8’i bu kurumdan değil, orada çalışan teknisyenlerin yanında geçici olarak... Diğer bir boyutuyla, teknisyen başına düşen hasta sayısı 60 veya 80 kişi. Şimdi, bu kadar zor koşullarda çalışanların ve bu kurumda ve sağlık açısından hemen hemen en zor koşullarda olan bu insanların tekrar, mahkeme kararı olmasına rağmen, bu mahkeme kararına rağmen yeniden otuz beş saate alınmasının çok hakkaniyet bir noktada olmadığını vurgulamak istiyorum.

Aslında söylenecek o kadar çok şey var ki ne yazık ki burada zamanımız biraz kısıtlı. Ben, bir iki noktada Sayın Bakanıma bir iki şey söylemek istiyorum.  Şimdi, bunun dışında... Mesela, buraya çıkan bütün yetkililer, başta Sayın Başbakan ve Sayın Sağlık Bakanımız sağlıkla ilgili kimsenin bir sıkıntı yaşamadığını söylüyor. Ben, kendi seçim bölgemden size bir iki örnek vermek istiyorum: Bakınız, seçim bölgemizde zaman zaman hastalar geceleyin -özellikle silahlı yaralamalardan dolayı- ya Van veyahut da Elâzığ, Diyarbakır’a kadar, gece geç saatlerde sevk oluyor ve bu hastaların büyük bir çoğunluğu gittikleri hastanelerde yatak olmadığı hâlde, bedeninde kurşun olmasına rağmen hastane kapılarında bekletiliyor. Sizinle birkaç kez bunları konuştuk ama bugüne kadar bir önlem alamadık ve nitekim bazı hastalar yeşil kartlı olduğu için, hem Elâzığ’da hem Diyarbakır’da hastalar hastane kapılarında, hatta bedeninde iki üç kurşun olmasına rağmen, ihale yapılmadığı için, hastalar iki üç gün ihaleyi bekleyerek ve bu noktada sağlık açısından ciddi sıkıntılar ve risk taşımalarına rağmen, ihale yapılamadığı için bu hastalara ilk günden ilk saatte bir müdahale yapılmıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir vahşet olmaz. Eğer bir insanın bedeninde kurşun varsa bunu zamana yaymak, üç gün beklemek, ihale yapmak -yani bir sosyal devletin nasıl olduğunu söyleyebiliriz- bunun adı gerçekten bir felakettir. Yani bu yeşil kartlardaki uygulamaların da bölgede nasıl uygulandığının bir göstergesidir. Bunu birkaç kez sizlerle paylaştık ama şu ana kadar herhangi bir netice almış değiliz. Yani özellikle bölgeden diğer alanlara giden hastaların ciddi sıkıntılar içerisinde olduğunu biliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Sakık, konuşmanızı tamamlar mısınız.

Buyurun.

SIRRI SAKIK (Devamla) – Teşekkür ediyorum.

Nitekim Ankara’ya da gelen hastaların büyük bir bölümü bölgeden geldikleri için, zaman zaman bir ay, hatta üç aya varan noktada kendilerine gün veriliyor. Yani bir röntgen çekilecek, bir film çekilecekse bununla ilgili uzun vadeli bir sürece… Ve bu insanların büyük bir çoğunluğu zaten mağdur. Düşünün, Muş’tan, Siirt’ten, Şırnak’tan buraya gelen hastalar bir ay kalacak ve tekrar gidecek, tekrar geri dönecek.

Bu vesileyle, bu konuda bölgede yapabileceğiniz çok şey var. Hastaların bir bütününü buraya getirmenin ne anlama geldiğini de anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Yani bu konudaki hassasiyetlerinizi de biliyoruz. Gerçekten yeşil kartın bölgede çok farklı bir noktada uygulandığını, yeşil kart sahiplerinin gerçekten hastane kapılarında, nitekim, ötekileştirme muamelesiyle karşı karşıya kaldığını biliyoruz ve Hükûmetin bu konuda duyarlı davranmasını talep ediyor, hepinize teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Sayın Uzunırmak, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında, 9’uncu maddede önerge verdik, bu önergenin üzerinde söz aldım. Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, biz de otuz beş saat çalışmanın yirmi beş saate indirilmesini istiyoruz. Çünkü iyonlaştırıcı radyasyonla teşhis ve tedavi veya araştırmanın yapıldığı yerler, insan sağlığı açısından bunları kaldırabilecek zamana dayalı değildir. Tabii ki buradan, Hükûmet bunu artırıyor, bu mantık içerisinde ben çok daha önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Sayın Sağlık Bakanımızın da burada olması, gündemde olması iyi oldu. Tam gün yasasını aslında ben birçok yönden desteklemiyorum ama bugün Tekel işçilerinin Sıhhiye’deki, Türk-İş önündeki eylem yerlerine gittim, tam gün yasası gerekli. Çünkü neden? Orada, o vatandaşlarımız, çok çeşitli iftiralara, haksızlıklara maruz kaldıktan sonra bir eyleme başlamışlar ve bu, açlık grevine doğru bir yönde cereyan etmekte. Açlık grevine başladıklarında inanıyorum ki artık tam gün çalışması gerekecek doktorlarımızın. Çünkü 12 bin civarındaki vatandaşımız eğer bu muameleye maruz kalmaya devam ettirilirse bunun sonu gelmeyecektir.

Değerli milletvekilleri, cumhuriyet hükûmetlerinin meşruiyet kaynağı ve güç kaynağı en birincil olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin çoğunluğudur. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin de çoğunluk grubu olan AKP milletvekillerimize seslenmek istiyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, bu insanlar bizim vatandaşlarımızdır, sendikalar bu ülkenin kurumlarıdır, Hükûmet bu ülkenin hükûmetidir. Dolayısıyla problemlerin çözüm kaynağı Hükûmet ise, meşruiyet kaynağı AKP’nin grup çoğunluğudur, siz saygıdeğer milletvekillerinin iradesidir kıymetli arkadaşlar. İşte buradan hareketle, biz, eğer bu vatandaşlarımızın uğradıkları haksızlıkları görmezsek Tekel işçilerinin… Bakın, onlar nelere maruz kalıyorlar. Sayın Başbakan diyor ki: “Yetim hakkı yedirmem.” Onlar yetim hakkı yemediler değerli milletvekilleri. Sayın Başbakan diyor ki: “Bunlar yatıp kazanmak istiyorlar.” Yatıp kazanmak istemiyorlar. Onlar özlük haklarıyla birlikte devletin başka kurumlarına geçmek istiyorlar. Bunlar özelleştirmeden falan mağdur olan insanlarımız değil. Bu insanlarımız özelleştirmeden Yaprak Tütüne geçirilmiş ve oradan da kurumları kapatılıyor şimdi. Dolayısıyla bu sorunu anlamamak, hatta milletvekili arkadaşlarımızın, bir başkalarının, sokaktaki vatandaşımızın kafasını karıştıracak şekilde bunları itham edici açıklamalarda bulunması… Geçenlerde bir arkadaşınız dedi ki: “Bunların 3 bin küsur maaş alanları var.” Ben bugün gittiğimde Sayın Genel Başkanla, işçilerimizle görüştüm. Çeşitli maaş bordrolarını aldım ellerinden.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Giydirilmiş ücret, giydirilmiş.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – Giydirilmiş giydirilmemiş, o çok önemli değil.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Onu iyi anlamak lazım, çok iyi anlamak lazım.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – Bunu kahvede oturan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anlamaz. O vatandaşımız bu açlık içerisinde…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Niye anlamıyor vatandaş! Çok şey anlıyor.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – Çiftçisi aç, işçisi aç, memuru aç, emeklisi aç. O diyor ki: “Tekel işçisi 3 bin lira alıyormuş.” Giydirilmişini bilmez.

İşte maaş bordroları burada. Maaş bordrolarında, Hayal Dilan, aldığı maaş 1.062 lira; Mustafa Taşkıran, 1.036 lira; Süleyman Gönden, 1060 lira; yirmi üç yıllık işçi Süleyman Pusat, aldığı 1.380 lira; Mehmet Parlak’ın aldığı 1.669 lira. Saati sekiz-sekiz ücretlendirilmiş olan bir işçinin, yirmi üç yıllık işçinin aldığı maaş bu değerli arkadaşlar. Ben, zaten konuşmamın sonunda, doğru bilgilenmesi için Sayın Bakanımıza teslim edeceğim bu bordroları. Bir hükûmetin, vatandaşını iftira edercesine suçlaması çok yanlış bir davranıştır değerli milletvekilleri.

Dolayısıyla, biz onların hâlini gördük. Oradaki eylemin tek yönlü bir yolda ve sağlığa ve cana mal olacak bir yöne doğru gittiğini gördüm değerli milletvekilleri. Dolayısıyla, bu insanlarla ilgili olarak, ne kadar mümkün ve çabuk olursa, bir diyalog aranmalı. İktidar milletvekillerimiz de aramalılar bu diyaloğu. Hükûmeti bu diyaloğa zorlamalılar iktidar milletvekili arkadaşlarımız.

Orada tehlikeli bir gidiş var. Tehlikeli gidiş ne? Orada bazı militanlar yayılmış aralara, Hükûmete değil…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Uzunırmak, bakınız…

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – …çözüm makamı olan Hükûmete değil…

BAŞKAN - Sayın Uzunırmak, birkaç saniyenizi rica edeyim.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – Bitiriyorum.

BAŞKAN - Ben sözünüzü kesmek istemedim ama sağlıkla, doktorlarla ilgili olarak bir meseleyi tartışıyoruz. Bakın, onlarla ilgili hiçbir konudan bahsetmediniz.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – Sayın Başkan, buyurun siz konuşun benim yerime!

YILMAZ TANKUT (Adana) – İşçilerin sağlığı söz konusu Sayın Başkan.

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – İşçilerin sağlığı bozuluyor Sayın Başkan.

BAŞKAN – Ben bir şey demiyorum, buyurun efendim. Arkadaşlarınız da “Sağlıkla ilgili.” diyorlar.

Buyurun.

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – Tabii ki, Sayın Başkan, oradan partizanlık yapmazsanız çok daha sağlıklı yönetilir bu Meclis.

BAŞKAN – Sayın Uzunırmak, yakışmıyor!

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – Değerli milletvekilleri, bir an önce bu işin çözümü bulunmalıdır.

Bugün Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli de grup konuşmasında -Tekel işçilerimizle ilgili olarak- metnin son bölümünü tamamen onlara ayırmış ve Milliyetçi Hareket Partisinin tamamen onların arkasında olduğunu ilan etmiştir. Bu, Sayın Genel Başkanımızın sorumluluk anlayışı içerisinde Hükûmeti uyaran ve tedbir alınması gerektiğini söyleyen bir konuşma metnidir. Dolayısıyla, ben, oradaki işçilerimizin, hak mücadelesi veren işçilerimizin Milliyetçi Hareket Partisi olarak da yanlarında olduğumuza, Hükûmete olan tepkinin Parlamentoya ve siyasal düzene dönmemesi gerektiğine, onların çözüm yerinin Hükûmet olduğunu bilmelerine, inanmalarına ve bu işin Hükûmete yönelmesi gerektiğine inanıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) – Önergenin desteklenmesini istiyorum.

Saygılarımı sunuyorum. Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – İsterseniz birkaç tanesini size bırakabilirim Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından “Yeni usul mü bu?” sesleri)

BAŞKAN – Lütfen… Sayın Uzunırmak, lütfen…

Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, maddede karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, madde kabul edilmiştir.

10’uncu maddeyi okutuyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – 85 tane adam var, ben saydım.

BAŞKAN – Var Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Tunceli) – 85 tane adam var.

BAŞKAN – İşte burada üyeler var, sayarız.

Buyurun, 10’uncu maddeyi okuyun.

MADDE 10-

BAŞKAN - 10’uncu madde üzerinde dört adet önerge vardır.

Önergeleri geliş sırasına göre okutup aykırılık durumuna göre işleme alacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 418 sıra sayılı  Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 10 uncu maddesinde yer alan gösterge rakamlarının 110, 100, 90, 80, 70, 60  olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

 

Pervin Buldan

Hamit Geylani

Sevahir Bayındır

 

Iğdır

Hakkâri

Şırnak

 

M. Nezir Karabaş

Osman Özçelik

 

 

Bitlis

Siirt

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1/715 esas numaralı kanun tasarısının 10 uncu maddesiyle değiştirilen 657 sayılı kanunun ek 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “kurumunca” ibaresinin “kurumu tarafından” olarak değiştirilmesini  arz ve teklif ederiz.

              Mustafa Elitaş                                                           Mehmet Müezzinoğlu

                    Kayseri                                                                           İstanbul

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 418 sıra sayılı  Kanun tasarısının çerçeve 10 uncu maddesi ile değiştirilen Ek Maddenin son fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

 

Tekin Bingöl

Haluk Koç

Ferit Mevlüt Aslanoğlu

 

Ankara

Samsun

Malatya

 

Rasim Çakır

Sacid Yıldız

Tansel Barış

 

Edirne

İstanbul

Kırklareli

“Sözleşmeli statüde olanlar da dâhil olmak üzere mahallî idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan ve döner sermaye ek ödemesi almayan tabiplere en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dâhil) % 700’ü tutarında sağlık hizmetleri tazminatı ödenir.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 418 sıra sayılı  Kanun Tasarısının 10’uncu maddesinde yer alan; parantez içindeki “6” ibaresinin “4” olarak, gösterge rakamlarının 140, 130, 120, 110, 90, 70 olarak ve “yüzde 40’ı” ibaresinin “yüzde 50’si” olarak değiştirilmesini ve birinci fıkrada geçen “seyyar hastaneler“ ibaresinden sonra gelmek üzere “Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon ve Özel Bakım Merkezi Başkanlıkları” ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

 

Erkan Akçay

Mehmet Şandır

Rıdvan Yalçın

 

Manisa

Mersin

Ordu

 

Necati Özensoy

Hasan Çalış

 

 

Bursa

Karaman

 

BAŞKAN - Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN -  Hükûmet?

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz Değerli Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Akçay, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz tasarının 10’uncu maddesi üzerine verdiğimiz önerge hakkında söz almış bulunuyorum ve muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 2010 yılında büyümenin yüzde 3,5, enflasyonun yüzde 5,3 gerçekleşmesi öngörülürken, bütçe gelirlerinde yüzde 16, vergi gelirlerinde yüzde 18 oranında artış öngörülmesi, 2010 yılında ağır vergi artışlarıyla karşılaşacağımız anlamına gelmektedir. Oysa, orta ve kısa vadeli programda “2010 yılında sadece maktu vergi ve harçların güncellenmesi dışında bir şey yapılmayacak.” denilmektedir ki bu bir Hükûmet taahhüdü olması gerekir.

2010 yılında, bütçe hedefleri doğrultusunda, 2009 yılının son gününde zam yağdıran Hükûmet, kurşunsuz benzindeki ÖTV tutarını yüzde 12, motorindeki özel tüketim vergisi tutarını da yüzde 13 nispetinde artırmıştır. ÖTV’deki bu artışlar, akaryakıt fiyatlarını, benzinde yüzde 7, motorin ve LPG’de yüzde 6,5 artırmıştır. Tütün mamullerindeki özel tüketim vergisinin yüzde 32 oranında artırılması da aynı şekilde fiyatlara zam olarak yansımıştır. Damga vergisi ve harç miktarında yüzde 10 oranında artış yapılırken köprü ve otoyol geçiş ücretlerine de yüzde 14 oranında zam yapılmıştır. Bunlar 2009 yılında yapılan zamlardır. AKP Hükûmeti tarafından, 2010 yılında, petrolde yüzde 26, tütün mamullerinde yüzde 41,6, motorlu taşıtlarda yüzde 61, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 33 ÖTV artışı öngörülmektedir, KDV de ise yüzde 21,6 artış tahmin edilmektedir. Kurumlar vergisinde yüzde 8, gelirler vergisinde yüzde 10, köprü ve otoyol geçiş ücretlerinde de yüzde 66 oranında artış planlanmaktadır. Tütün mamullerindeki ÖTV tutarlarında yapılan düzenleme ile sigaradaki nispi vergi oranı yüzde 58’den yüzde 63’e çıkartılırken asgari maktu oranı da artırılmıştır.

2009 yılı Şubat ayından bu yana benzin ve mazota yüzde 30’un üzerinde, sigaraya yüzde 50 ile yüzde 80 arasında zam yapılmıştır. Yapılan son zamlardan sonra 7 liraya satılan bir paket sigaranın yüzde 78,25’ini yani 5 lira 47 kuruşunu, 3 lira 65 kuruş ödenen 1 litre benzinin yüzde 67’sini yani 2 lira 44 kuruşunu vergiler oluşturmaktadır. Yapılan bu zamlar IMF ile yapılacak anlaşmanın ayak sesleridir. Ancak, AKP Hükûmeti yaptığı bu zamlarla da yetinmemiş, ÖTV, KDV ve harçlarda düzenlemelere giderek yeni zamlar yapmanın yollarını aramaktadır. Zam konusunda bu kadar cömert davranan AKP, hakkını isteyen Tekel ve itfaiye işçilerine, eczacılara ve sağlık çalışanlarına ve tüm kamu çalışanlarına zulüm yapmaktadır. Bugün itibarıyla da Tekel işçileri yine ayaktadır ve onlar üzerine de çeşitli oyunlar bugün itibarıyla değişik versiyon kazanmaktadır ve işçilerin tepkileri Meclis çatısına yönlendirilmeye ve muhalefet partilerine yönlendirilmeye çalışılmaktadır, bunu yapan AKP Hükûmetidir.

Biz burada milletimize ve Tekel işçilerine sesleniyoruz: Tekel işçilerinin kaderi Sayın Başbakanın iki dudağı arasındadır, bunun böylece bilinmesi gerekiyor. Bir yılda 55,5 milyar Türk lirası faiz ödeyen Hükûmet, bütçedeki açığı personel maaşlarında yapacağı kesintiyle kapatmaya çalışmakta, çalışanlarına enflasyon hedefinin altında zam yapmaktadır. Bu nedenle, çalışanların aldığı maaşlar her geçen gün erimekte, ekonomik krizin faturasını çalışanlara ve dar gelirlilere kesmektedir.

Verdiğimiz bu önerge değişikliğiyle Sağlık Bakanlığı çalışanlarının nöbet ücretlerinin artırılarak çalışanların bir nebze de olsa enflasyona ezdirilmemesi hedeflenmektedir. Tasarının 10’uncu maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ek 33’üncü maddesi değiştirilerek nöbet ücretlerinde sağlık çalışanları için düzenlemeler yapılmaktadır. Hâlen yürürlükte olan nöbet ücretlerinin ödenmesi için sekiz saatten az olmaması koşulu tasarıda altı saate düşürülmüş, seksen saatle sınırlandırılan nöbet ücreti ödemelerindeki sınır yüz otuz saate çıkarılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Akçay, konuşmanızı tamamlayınız.

ERKAN AKÇAY (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Daha önceki tam gün taslaklarında nöbet ücretlerinin yüzde 300 oranında artırılarak makul bir seviyeye getirilmesi öngörülüyordu fakat tasarıda bu uygulamadan vazgeçildiği görülmektedir.

Nöbet ücretlerinin ödenmesi için altı saatten az olmaması koşulu, daha önceki taslakta olduğu gibi, dört saate indirilmeli ve nöbet ücretlerinin ödenmesinde saat sınırı uygulaması kaldırılmalıdır.

Ayrıca, bir önceki taslakta belirlenen nöbet ücretlerinin yüzde 50’si tutarında icap nöbet ücreti ödenmesi hükmü getiriliyordu. Meclise sunulan tasarıda ise bu oran yüzde 40’a indirilmiştir. Bu oran tekrar yüzde 50’ye çıkarılmalıdır.

Tam gün yasasıyla oluşabilecek adaletsizlik yasa çıkmadan değerlendirilmeli, gerekli düzeltmeler yapılmalı, döner sermaye adil olarak dağıtılmalı ve adil bir şekilde emekliliğe yansıtılmalıdır. Sağlık çalışanlarının nöbet gösterge katsayıları yükseltilerek çalışanlar enflasyona ezdirilmemelidir.

Sözlerime burada son veriyor, muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Akçay.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

1/715 esas numaralı kanun tasarısının 10 uncu maddesiyle değiştirilen 657 sayılı kanunun ek 33 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “kurumunca” ibaresinin “kurumu tarafından” olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                        Mehmet Müezzinoğlu (İstanbul) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz efendim.

OKTAY VURAL (İzmir) – Böyle ciddi bir önergeye katılmanızı öneririm gerçekten!

BAŞKAN – Buyurun Sayın Elitaş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu önerge üzerinde konuşma almamın sebebi, biraz önce bir arkadaşımızın Tekel işçileriyle ilgili, bizim yaptığımız açıklamaların yanıltıcı şekilde olduğunu ifade etmesi üzerine söz aldım. Açıkçası, Tekel işçileriyle ilgili…

ÖZDAL ÜÇER (Van) – Sayın Başkanım, gündemle ilgili konuşabilir mi?

BAŞKAN – Sayın Elitaş, ben Meclis Başkan Vekili olarak, oturumu yöneten bir arkadaş olarak aynı şeyi sizin için de söylüyorum, konuyla ilgili konuşmanızı istirham ediyorum. Yani madde belli, diğer şeyler belli, onu da değerlendiririz.

Buyurun efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Başkanım, biraz önce konuşan arkadaşımızın yasayla hiç ilgisi olmayan ama şu anda gündemde olup… Açıkçası, bugün diğer siyasi parti gruplarını da ziyaret eden ve bizi de ziyaret eden Tekel işçisi temsilcisi arkadaşlarımızla yaptığımız konuşma çerçevesinde, herhâlde az önce konuşan arkadaşımızın hakkı olduğu gibi bizim de hakkımız olması lazım.

BAŞKAN – O arkadaşın da hakkı olduğu kanaatinde değilim.

OKTAY VURAL (İzmir) – Önergenizin muhtevası ağır olduğu için… Onu öğrenmek istiyorum!

BAŞKAN - Buyurun, siz devam edin efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Şimdi, muhalefet partisi milletvekili arkadaşlarımız buradaki açıklamamızdan niye rahatsız oluyorlar onu da anlamıyorum. Diğer, muhalefet partisinden arkadaşlarımız burada gelip bir konuyu gündeme getirirken rahatsız olmuyorlar, alkışlıyorlar ama biz doğrusunu burada ifade etmeye çalıştığımız zaman maalesef rahatsızlık hissediyorlar.

OKTAY VURAL (İzmir) – Rahatsız olan yok.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakınız, değerli arkadaşlar, Tekelin özelleştirilmesi işi… Özelleştirme sadece AK PARTİ İktidarı döneminde gerçekleşmiş bir mesele değil.

CANAN ARITMAN (İzmir) – Biraz önergeyle ilgili konuşun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – 1980 yılından itibaren Türkiye’de özelleştirilme alınmış, şarta bağlanmış, o günden bu tarafa kadar kimler iktidarsa özelleştirmeyi çeşitli ölçüler doğrultusunda gerçekleştirmiş. 2002 yılına kadar Özelleştirme İdaresinin yaptığı özelleştirme ile masraf aynı şekilde olmuş ama 2002 yılına kadar 35 bin kişinin özelleştirme kapsamında işleri feshedilmiş, aç ve açıkta, sokakta kalmasına rağmen…

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Kim var sokakta?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …o güne kadar hiç kimse işçiyi düşünmemiş, hiç kimse işçinin hakkını ortaya çıkarmamış ama özelleştirme…

OKTAY VURAL (İzmir) – Biraz ufak at, ufak. Atma…

AKİF AKKUŞ (Mersin) – Önemli olan 4/C burada.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakınız, 2001 tarihinde, 2001/6 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı’yla daha önce İnhisarlar Genel Müdürlüğü olan, Tekel Genel Müdürlüğü hâline dönüşen ve daha sonra da Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Anonim Şirketi olan yani anonim şirket hâline dönüştürülüp özelleştirilmesi kolaylaştırılan bir işlemi, 2004 yılında bu milletin, özelleştirmeden dolayı mağdur kalan insanların acısını yüreğinde hisseden bir iktidar başa gelmiş ve onlarla ilgili düzenlemeyi gerçekleştirmiş, 4/C yapmış.

OKTAY VURAL (İzmir) – 1.800 işçi kadrolara nakledildi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakınız, giydirilmiş ücret 3.108 lira.

OKTAY VURAL (İzmir) – Doğru bilgi vermiyorsun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Tekelde çalışan işçilerin ortalama giydirilmiş ücretleri 3.108 lira.

OKTAY VURAL (İzmir) – Kime giydirmişler? Ne kadar çok giydiriyorlar!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Buradan konuşan şahıs, “Kahvede oturan vatandaş anlamaz.” diyor. Sen vatandaşın aklının ne ölçüde olduğunu ölçme yetisine sahip değilsin. 72 milyon millet her şeyi çok iyi değerlendirme yeteneğine sahiptir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) – Demagoji yapıyorsun Mustafa Bey.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlar, bakınız,  4/C ile ilgili yaptığımız uygulama hiç yoktu, 2004 öncesinde hiç yoktu.

OKTAY VURAL (İzmir) – Bülent Arınç daha önce “vardı” dedi. Burada söylemedi mi? Ya, ne dediğinizi bilmiyorsunuz be! Bülent Arınç “vardı” dedi, “Bizden önce vardı.” dedi. Demedi mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Emekli maaşlarını, emekliliği alabilecek pozisyonları bile yoktu. Bu insanların sokağa atıldıkları zaman sigorta primlerini ödeyecek paraları yoktu, evine ekmek götürecek paraları yoktu, iş imkânı yoktu. Biz bunlara, 2004 yılında çıkardığımız Bakanlar Kurulu kararıyla birlikte, on ay çalışma imkânını sağladık.

AKİF AKKUŞ (Mersin) – Peki, Elitaş, bu insanların derdi ne sokaklarda?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakın, bugün gelen 20-25 tane Tekel işçisi arkadaşımız AK PARTİ Grup Başkan Vekilini ziyaret etti. Sordum: “Sizin derdiniz ne, probleminiz ne? Ne istiyorsunuz? Sıkıntınız ne?”

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – Soğukta kalma sporu mu yapıyorlar Elitaş?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sıkıntıları şu: Diyorlar ki “İki ay ile on bir ay arasında bizi çalıştıracaksınız. Ama on bir ay çalıştırma garantisi yok.” Ne olur, bu insanların kafasını karıştırmayın, bu insanların zihinlerini bulandırmayın.

OKTAY VURAL (İzmir) – Git orada söyle!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Geldiler, konuştum ben onların hepsiyle.

OKTAY VURAL (İzmir) – Hadi gel, hadi gel!

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – Hadi gidelim!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – 2004 yılından bu tarafa, özelleştirmeden dolayı işsiz kalmış insanlar eğer bugün aş ve iş buluyorlarsa…

OKTAY VURAL (İzmir) – Sekizden sonra gel, gidelim oraya.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Hepsi de bugüne kadar on ay çalıştılar.

OKTAY VURAL (İzmir) – Burada konuşuyorsun, hadi gel gidelim oraya.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Lafı karıştırma. Hoşuna gitmeyen şeyleri laf salatası hâline getirme. Duyuyor, buradan millet duyuyor. Seninki duyulmuyor, benimkini herkes duyuyor.

OKTAY VURAL (İzmir) – Hadi gel!

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – Hadi gidelim!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Tekel işçileriyle de konuştum, onlarla anlaştım. Onları tahrik etmeyin, istismar etmeyin.

OKTAY VURAL (İzmir) – Hadi gel!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – O insanların haklarını farklı şekilde söyleyip o insanları soğukta bırakmayın.

OKTAY VURAL (İzmir) – Onun için açlık grevi yapıyorlar! Bu kadar vurdumduymazlık olmaz ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakınız, 4/C kapsamında olan 21.500 kişi de dâhil olmak üzere, Tekelden dolayı 8.500 kişi de dâhil olmak üzere, on bir ay ücret alacaklar.

OKTAY VURAL (İzmir) – Biber gazı da sanaldı herhâlde, cop da.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Az önce okudu Sayın Milletvekili…

AKİF AKKUŞ (Mersin) -  Hani, nerede ücret alıyorlar? On ay…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Elitaş, konuşmanızı tamamlar mısınız.

Buyurun efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – On bir ay ücret alacaklar. Takip etmiyorsun, çok geridesin. Çok geridesin, takip etmiyorsun. 1 Ocak tarihinden itibaren on bir ay ücret alacaklar.

OKTAY VURAL (İzmir) – Yahu, sen de sağa sola çatacağına…

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlar, bakınız…

OKTAY VURAL (İzmir) - Kullandığın lafa dikkat et!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakınız, değerli arkadaşlar…

OKTAY VURAL (İzmir) – Milletvekiline nasıl hitap ediyorsun öyle!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sen Grup Başkan Vekilisin, Grup Başkan Vekili olarak buradan bir konuşmacıya sataşmayı engelleme görevin var.

BAŞKAN – Sayın Elitaş… Sayın Elitaş

Arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım. Lütfen…

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Ben oradan arkadaşlarımı sana sataştırtmıyorum, sen de aynı şeyi yapmalısın.

MUHARREM VARLI (Adana) – Sen sataşıyorsun!

OKTAY VURAL (İzmir) – Sen sataşıyorsun milletvekiline! Ne karışıyorsun? Meclisi Başkan yönetiyor, sen yönetmiyorsun ki! Sen mi yönetiyorsun Meclisi? Başkan yönetiyor.

AKİF AKKUŞ (Mersin) – Sayın Başbakandan öğrenmiştir.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bakınız, şu anda alınan ücret: Eskiden on ay alınıyordu, şu anda on bir ay alınıyor. Yani, ilkokul mezunu işçinin, 4/C’li işçinin ücretine 2009 yılına göre yüzde 29 artış geliyor, ilkokul mezunu…

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) – Ne kadar artıyor?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Yani, 658 liradan 772 liraya...

SIRRI SAKIK (Muş) – Soğukta gel sen gece dışarıda yat!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Yine ortaokul mezunu işçi 856 liraya, üniversite mezunu 938 liraya geliyor. Ortalama yüzde 27, 4/C’de çalışan 20.500 kişi dâhil…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …ve burada Tekelden kalacaklar dâhil olmak üzere yüzde 25 ücret artışı sağlanıyor.

Hiç kimsenin kafasını bulandırmayın, hakkınız yok buna.

Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Elitaş, teşekkür ediyorum, sağ olun.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Efendim Sayın Uzunırmak?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Başkan, bir açıklayıcı bilgi sunmak istiyorum. Sataşmadan dolayı söz istiyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, kimseye sataşmadım.

BAŞKAN – Neye sataştı efendim?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Yanlış bilgi verdiğimi söyledi.

BAŞKAN – Ne için?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Benim söylediklerimle ilgili “Yanlış bilgi.” dedi.

BAŞKAN – Hangi konuyla ilgili “Yanlış bilgi verdi.” dedi Sayın Uzunırmak?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Başkan, ben, tek yönlü yola doğru bir gidişin olduğunu… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Arkadaşlar, bir dakika… Sakin olalım.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – …oradaki insanların sağlığını kaybetmek üzere olduğunu, yarın açlık grevine doğru gidildiğinde, oradaki insanlar ölüm orucuna başladığında ülkemizi sıkıntıların beklediğini dile getirdim.

BAŞKAN – Tamam.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Milletvekili, Grup Başkan Vekili diyor ki: “Problem yok.” Ben Türkiye Büyük Millet Meclisinin huzurunda bir şeyi söylüyorum: Orada bir vatandaşımız öldüğünde açlıktan…

OKTAY VURAL (İzmir) – Sorumlusu?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – …sorumlusu kim olacak bunun? (AK PARTİ sıralarından “Siz, siz…” sesleri, gürültüler)

BAŞKAN – Arkadaşlar…

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Bu çok yanlış.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hepsini yanıltıyorsunuz!

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – 3 kişi, 5 kişi değil ki…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hepsini yanıltıyorsunuz, doğru olmayan şeyler söylüyorsunuz!

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – …orada binlerce insan var Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Uzunırmak… Sayın Uzunırmak

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Orada 3 kişi, 5 kişi olsa anlarım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkanım, sataşmayla ilgili söz istiyor, farklı şeyler söylüyor.

BAŞKAN – Sayın Uzunırmak, efendim, aynı görüşleri düşünmeniz mümkün değil. (MHP sıralarından gürültüler)

Arkadaşlar, siz de konuştunuz, Grup Başkan Vekili de konuştu, diğerleri de konuştu.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Dolayısıyla bu mesuliyeti, biz muhalefet partileri olarak Hükûmete atıyoruz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, sataşmayla ilgili konuşmuyor Sayın Milletvekili.

BAŞKAN – Çözümü millet kendisi bulacaktır, takdir milletindir.

Evet, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 418 sıra sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 10 uncu maddesinde yer alan gösterge rakamlarının 110, 100, 90, 80, 70, 60  olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                           Osman Özçelik (Siirt) ve arkadaşları

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Hükûmet?

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz efendim.

SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak) – Osman Bey konuşacak.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Özçelik. (BDP sıralarından alkışlar)

Sayın Özçelik, eğer siz de konu dışında yaparsanız aynı diğer arkadaşlara yaptığım ikazı size de yapacağım çünkü bu görevimi yerine getireceğim. Ondan sonrasını millet takdir edecektir.

Buyurun efendim.

OSMAN ÖZÇELİK (Siirt) – Peşin hükümlü olmayın Sayın Başkan.

BAŞKAN – Bir şey demedim ben, doğru olanı söyledim.

Buyurun.

OSMAN ÖZÇELİK (Siirt) – Sayın Başkan, sayın milletvekili arkadaşlarım; önergemiz üzerine söz aldım.

Önergemiz yasayla ilgilidir, konuşmam da ağırlıklı olarak yasayla ilgili olacak. Ancak bugün 19 Ocak. Üç yıl önce barış, demokrasi ve insan hakları mücadelecisi aydın, yazar, gazeteci, düşünür Sayın Hrant Dink’i kaybedişimizin üçüncü yıl dönümü. Hâlâ Sayın Dink’in katilleri ve tetiğin arkasındaki örgüt, profesyonel örgüt hâlâ ortaya çıkarılmış değil. Sayın Dink’in ölümüne neden olan, katline neden olan ve âdeta kışkırtıcı bir rol oynayan basının sorumluluğu ve kimi güvenlik görevlilerinin sorumluluğu açığa çıkarılmamıştır. Eğer Hrant Dink’in katilleri ve bu katillerin arkasındaki güç ortaya çıkarılmaz ise Türkiye’de demokratikleşme konusunda ciddi bir sorun yaşadığımızın işaretidir. Bunun böyle bilinmesi lazım. Hrant Dink’i sevgiyle, saygıyla anıyoruz.

Hükûmet, gerek programlarında gerek konuşmalarında katılımcı demokrasiden söz eder, ancak bu yasa tasarısında olduğu gibi, doğrudan yasadan etkilenen insanların ve bu insanların örgütlü gücünün temsilcilerinin düşüncelerini dikkate almamaktadır.

Tam gün yasası, sağlık çalışanlarını daha fazla çalışmaya zorlamaktadır. Mesleki sorumluluk sigortasıyla özel sigorta şirketlerine kazanç kapısı açılmaktadır. Radyasyonla çalışan sağlık personelinin mesai saatleri artırılmaktadır. Sağlık hizmetleri özelleştirilmekte, ticarileştirilmektedir. Sağlık Bakanlığı, iş güvenceli istihdam yerine taşeron istihdamına yönelmektedir, bunda emeğin büyük sömürüsü söz konusu olacaktır.

Bakın, sağlık meslek kuruluşları bugün grev yaptılar. Türk Tabipler Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık-İş Sendikası, Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği, Sağlık Memurları Derneği, Sağlık Teknisyen ve Teknikerleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Türk Medikal Radyo ve Teknoloji Derneği, Tıbbi Laboratuvar Teknisyenleri Derneği, yani meslek grubunun neredeyse tamamının desteklediği bir grev söz konusu.

Sayın Hükûmet, siz herkesle kavgalısınız, tütün emekçileriyle kavgalısınız, sağlık emekçileriyle kavgalısınız, Kürtlerle kavgalısınız, kavgalı olmadığınız hiçbir toplumsal kesim yok. Meclisteki sayısal çoğunluğunuza güvenerek her türlü yasayı çıkarabileceğinizi düşünerek toplumun bütün kesimleriyle kavga ederek bir yere varamazsınız. Sizi uyarıyoruz, toplumun sesine kulak verin, toplumun sesini dinleyin ve artık toplumla barışın sağlanması için çaba içinde olun. Toplumsal barışın başka türlü yolu yok.

Bakın, eczacı meslektaşlarımla kavga ettiniz. Eczacı meslektaşlarım gerçekten büyük sıkıntılar yaşamaya devam ediyorlar.

Sayın Başbakan “Marketlerde ilaç satışı yapacağız.” dedi. Sayın Başbakan, ilaç, sizin bayiliğini yaptığınız kraker, bisküvi değil ki markette satılsın; bayiliğini yaptığınız çikolata gibi değil. İlaç, eczanede, eczacı eliyle satılır. İlaç, bir sağlık ürünüdür. Bunun marketlerde satışını öne sürerek, eczacıları tehdit ederek insan sağlığını, halk sağlığını tehdit etmek hiç doğru değil.

Bakın, Sosyal Güvenlik Kurumu, tek taraflı olarak eczanelerin ilaç sözleşmelerini iptal edeceğini duyurdu ama Danıştaydan geri döndü. Sizin çıkardığınız kararların, çıkardığınız kanunların Danıştaydan, Anayasa Mahkemesinden dönmesini istemiyoruz, bunu da doğru bulmuyoruz. Onun için, gelin, halkın ve doğrudan sorunla ilgili olan toplumsal kesimlerin düşüncelerini dikkate alınız.

İlaç firmaları eczanelerin stok zararlarını karşılamıyor. “Karşılanacak.” dediniz. Eczacı arkadaşlarımız bu konudan mustarip.

Kamu kurum ıskontosunda ciddi sorunlar yaşıyor meslektaşlarım. Kamu kurum ıskontosu eczacıların üzerine bir yük olarak getirilmiş ve eczacılar zarara uğratılmıştır. Bunun önlenmesi lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun, konuşmanızı tamamlayınız efendim.

OSMAN ÖZÇELİK (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Sigorta eczanelerinin kapatıldığını ve serbest eczanelere ciddi bir kazanç sağlandığını söyledi Başbakan. Durum öyle değil. Bakın, 2000 yılında Türkiye’de 7 eczacılık fakültesi vardı, 2005 yılında 9 eczacılık fakültesi vardı, 2009 yılında 17 eczacılık fakültesi var. Mezun olan eczacı sayısı 600’den 1.600’e yükseldi. 24 bin eczane var ve bunların büyük bir bölümü gerçekten asgari ücret bile kazanacak durumda değil. Eczanelerin kapanması söz konusudur.

Bu önergemizle, bu önerimizle, değişiklik önerimizle -nasılsa bu yasayı geçireceğinizi bildiğimiz için, bu yasayı onaylamıyoruz ama geçireceğinizi biliyoruz- hiç değilse sağlık çalışanlarının ücretlerinde bir artış, zamlara karşı onlara bir koruma tedbiri olsun diye bu göstergelerin biraz yükseltilmesi talebinde bulunuyoruz. Destekleyeceğinizi umuyorum.

Saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 418 sıra sayılı  Kanun tasarısının çerçeve 10 uncu maddesi ile değiştirilen Ek Maddenin son fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.

                                                                                        Tekin Bingöl (Ankara) ve arkadaşları

“Sözleşmeli statüde olanlar da dâhil olmak üzere mahallî idareler il kurum tabipliklerinde çalışan ve döner sermaye ek ödemesi almayan tabiplere en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dâhil) % 700’ü tutarında sağlık hizmetleri tazminatı ödenir.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL (Trabzon) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Hükûmet?

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz efendim.

BAŞKAN – Sayın Bingöl, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.

AKP Grup Başkan Vekili Sayın Elitaş’ı az önce dikkatle dinledim. Sayın Elitaş konuşmasında çok ilginç tespitlerde bulundu. Parlamentoda Tekel işçileriyle görüşme yaptığını ve onlarla anlaştığını ifade etti. Bu böyle ise olumlu bir gelişme, ancak keşke Sayın Elitaş Parlamentoda değil de otuz altı gündür Kızılay’da müthiş zor koşullarda hak arama mücadelesi veren Tekel işçilerinin yanına kadar lütfedip gitseydi de onların sorunlarını orada çıplak gözle görerek değerlendirme imkânı bulsaydı.

Sayın Elitaş Tekel işçileriyle anlaştığını ifade etti. Çok ilginç. Biz, Tekel işçileriyle Hükûmetin anlaşmasını yürekten istiyoruz çünkü o insanların o sıkıntısını çekmek bizi can evimizden vuruyor. Peki, anlaşma sağlanmışsa Tekel işçileri, bugün tek tek isim okuyarak 100’ün üzerindeki Tekel işçisi niçin açlık grevine başladı ve “Bir süre sonra ölüm orucuna gideceğiz.” diye açıklamaları niçin yapıyorlar değerli arkadaşlar? Soruyorum size: Adalet ve Kalkınma Partisinin “Anlaştık.” dediği bu mudur?

Sayın Elitaş, konuşmasında Tekel işçilerinin 3.108 Türk lirası ücret aldığını ifade etti. Değerli arkadaşlar, bırakınız 3.108 Türk lirasını, 1.500 lira net ücret versin Adalet ve Kalkınma Partisi, biz gideceğiz Tekel işçilerine, onları ikna etmek için bütün çabalarımızı sarf edeceğiz ve onları ikna etmek için bir gayretin içerisinde olacağız. Bırakın 3.108 lirayı, 1.500 lira net ücret ödeyin. Bu kadar açık söylüyoruz.

SACİD YILDIZ (İstanbul) – Yarısını ödesinler, yarısını.

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Yarısını ödesinler, anlaşacağız.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bakınız…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Tekin Bey, sen burada yoktun herhâlde benim konuşmamda. Ali Bey’in konuşmasında da yoktunuz herhâlde. 

BAŞKAN – Sayın Bingöl, konuya geliniz…

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Ben konuşmamın başında çok iyi izlediğimi söyledim Sayın Elitaş, beni lütfen dinlersen neler söylediğimin farkında olacaksın.

Bakınız değerli milletvekilleri…

BAŞKAN – Sayın Bingöl, Elitaş’a aynı ikazı yapmıştım Grup Başkan Vekili olarak, size de söylüyorum: Lütfen konuya gelir misiniz efendim.

Buyurun.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Elitaş, az önce Sayın MHP Grup Başkan Vekilini ikaz etti “Laf atmayıp grubuna hâkim ol.” diye. Ben Sayın Elitaş’ın sarf ettiği cümlelere dikkatini çekiyorum.

Değerli milletvekilleri, eğer Sayın Elitaş istiyorsa biz birlikte, değerli AKP’li milletvekili arkadaşlarımızla birlikte, diğer gruplardan arkadaşlarla birlikte istediği gün, istediği saatte Tekel işçilerinin yanına gitmeye de hazırız.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Hemen gidin, hemen.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Hiç çekinmesin, hiç alınganlık göstermesin, hiç endişe duymasın, orada onur ve hak mücadelesi veren Tekel işçileri Sayın Elitaş ve arkadaşlarını çok sıcak bir karşılamayla karşılayacaklar.

Değerli milletvekilleri, bugün bir başka eylem vardı, hekimlerin meslek odası olan Türk Tabipleri Birliği Türkiye genelinde sağlık çalışanlarıyla birlikte bir günlük iş bırakma eylemi yaptılar. Önceki süre içerisinde oda temsilcileriyle Sayın Bakan arasında birtakım polemikler yaşandı. Bu polemikler ağırlıklı olarak katılım üzerine ve vatandaşların tepkisiyle ilgiliydi. Ben, bir hekim duyarlılığı ve Parlamentonun Sağlık Komisyonu üyesi olarak bugün bazı hastanelere gittim, yetmedi, Türkiye'nin muhtelif illerindeki arkadaşlarımdan rica ederek hastanelere gidip çıplak gözle oradaki gelişmeleri izlemelerini rica ettim ve değerli milletvekilleri, diğer günlerdeki katılımın dörtte 1’i kadar vatandaşın hastanelere gittiklerini gördüm, yüzlerce hekimin ve sağlık çalışanının bu eylemi desteklediğini çıplak gözle gördüm ve fotoğrafladım.

Bakınız, Türk Tabipleri Birliği yetkilileri bu eylem öncesinde vatandaşlara bir çağrıda bulundular: “Lütfen bizim hak arama mücadelemizi anlayışla karşılayın ve acil bir müdahale söz konusu değilse, acil hastalığınız yoksa hastanelere gelmeyin.” Vatandaşlar bu çağrıya kulak verdiler ve gitmediler. Değerli milletvekilleri, çünkü artık ülkemizin insanları gerginlikten bıktı, inatlaşmayı tasvip etmiyor. Siz Tekel işçileriyle inatlaşıyorsunuz, siz İstanbul’da itfaiye çalışanlarıyla inatlaşıyorsunuz, siz Ankara’da Sincan Belediyesinde kendi aldığınız işçileri kapı dışarı ederek onlarla gerginlik yaratıyorsunuz. Yetmiyor, eczacılarla inatlaşıyorsunuz, yetmiyor, hekimlerle inatlaşıyorsunuz. Artık Türkiye’de bütün kesimler sizin bu iktidar anlayışınızı reddediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bingöl, konuşmanızı tamamlayınız efendim.

Lütfen buyurun.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Teşekkür ediyorum.

Ve bunun en somut göstergesi, bugün hekimlerin koyduğu eyleme vatandaşların ne kadar büyük bir çoğunlukla destek verdiğini ve olumlu bulduğunu somut bir şekilde gördük.

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi kurum hekimleri gerçekten çok ciddi sıkıntı çekiyorlar. Bu önergemizde kurum hekimlerinin sağlık tazminatı verilerek ücretlerinin iyileştirilmesi ve onların kurumlarında tüm gün çalışmalarının sağlanmasını talep ediyoruz. Zira, iş yeri hekimliği tanınması 2 bine yakın kurum hekiminin ve mahallî idarelerde çalışan hekimlerin sorunlarını çözmüyor. Çünkü o kurum hekimlerinin çalıştığı yerlerde yoğun bir şekilde iş yeri olmayabilir.

Bir başka önemli husus: Burada diş hekimleri de… 200’e yakın diş hekimi var ama maalesef kurum hekimliği statüsünde değiller, bu haktan yararlanmıyorlar.

Bir başka önemli husus: Bakınız biz tüm gün çalışmayı burada hayata geçirmeye çalışıyoruz, ama kurum hekimlerine ikinci bir işte, yani işyerinde çalışmayı da öngörerek kendi elimizle bu yasayı farklı bir anlayışa büründürüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Sayın Başkanım toparlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Bingöl, ek sürenizi verdim, kimseye vermedim.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Ben “Önergemizi destekleyin.” demeyeceğim, çünkü geçen haftadan itibaren verdiğimiz önergelerin hiçbir tanesine sıcak bakmadınız, nasılsa bunu da reddedeceksiniz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

Sayın Elitaş, efendim…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, Sayın Bingöl en az yirmi kere adımdan zikrederek benimle ilgili, benim söylemediğim şeyleri söyledi. İzin verirseniz iki dakikada açıklayayım.

OKTAY VURAL (İzmir) – Ali Bey’e vermediniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, Tekel işçileriyle yaptığım görüşmeyi…

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkan, ben güzel bir konuşma yaptım. Lütfen, tutanakları isteyin, bakın.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bakınız, Tekel işçileri bugün gelip odamda ziyaret ettiler. Bu arkadaşlarla ben görüştüm. Yanlış bilgilendirmeden dolayı kışkırtma var, istismar var, onu açıklamak istiyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) - Yok efendim, yok.

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkan, ben son derece düzeyli konuşma yaptım. Sayın Elitaş’a hakaretamiz tek kelime kullanmadım. Tutanakları getirin lütfen. Eğer tutanaklarda  bir şey varsa kabul ederim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, en az yirmi kere ismimi zikretti, benim söylediğimden farklı bir beyanda bulundu.

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Kesinlikle ve bütün Parlamento izliyor.

BAŞKAN – Sayın Elitaş, yani ifade ettikleri şeyler… Konuştuk, anlaştık, anlaştıksa iyi dediniz. Yani bunun haricinde bir dakikada neyi ifade edeceksiniz?

Buyurun, buyurun efendim, size bir dakika vereceğim. Buyurun, bir dakikalık süre içinde açıklayın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Elitaş’a bir dakikalık süre veriyorum.

IX.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Tekel işçileri bugün yirmi-yirmi beş arkadaş odamda ziyaret ettiler. Onlarla konuştuk, “Arzunuz, isteğiniz nedir?” dedik. Arkadaşların sıkıntısı şu… Sayın Bingöl burada mıydınız bilmiyorum ama dinlediyseniz yanlış anlamışsınız.

BAŞKAN - Sayın Elitaş, siz açıklamayı yapın efendim, süreniz tamamlanıyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakın, dedik ki: Nedir bu? “Bize iki ayla on bir ay arasında çalışma hakkı veriyorsunuz, ama bizi iki ay çalıştıracaksınız, en fazla beş ay çalıştıracaksınız.” “Hayır” dedik. Altı yıldır bu kararname yürürlükte olduğundan bu tarafa, 4/C kapsamında olan herkes altı yıldır çalışıyor, hiç kimse on aydan az çalıştırılmamıştır. Bundan sonra da on bir aydan az çalıştırılmayacaktır.” dedik ama siz, yanlış bilgileri sunarak, o insanları ajite ederek, kışkırtarak, açıkçası, aç, soğukta kalmalarına sebebiyet veriyorsunuz. Ben bunu düzeltmek istedim.

Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkan…

OKTAY VURAL (İzmir) – “Ajite ediyor.” diyor. Milletvekilleri söz hakkını kullanıyor.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Başkan…

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Efendim…

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkanım, ben konuşmamda hiç kimseyi ajite etmedim, konuşmamı Sayın Elitaş’ın konuşmasının üzerine kurguladım. Söz hakkı istiyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Arkadaşlar, bakınız… (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)

OKTAY VURAL (İzmir) – “Ajite ediyor.” diyor.

BAŞKAN - Hayır, bir dakika müsaade buyurun.

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Lütfen… Ben ajite etmedim.

BAŞKAN – Sayın Bingöl, müsaade edin.

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkanım, benim tarzım değil ama Sayın Elitaş farklı bir noktaya getiriyor olayı. Lütfen… Bir dakika bana konuşma hakkı verin.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Başkan, ben kısa bir şey söylemek istiyorum.

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkan, bir dakika…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bingöl, bir dakikalık söz hakkı size, ne konuşacaksanız buyurun.

Bir dakikada ne konuşacaksınız arkadaşlar? Buyurun. Yani böyle, karşılıklı çıkıp inmeyi… Lütfen, istirham ediyorum. (CHP sıralarından gürültüler)

Saygıdeğer arkadaşlarım, bakınız, şunu söylüyorum: Şimdi, doktorlar, sağlık çalışanları kendi meselelerinin tartışıldığını herhâlde bu televizyondan izliyorlar, görüyorlar. Şimdi, konu kaydı başka bir kısım mecralara. Acaba, bu insanların bizi değerlendirmelerini, Meclisin mehabetini de sizin takdirlerinize sunuyorum, başka bir şey demiyorum.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Başkan, bu işin muhatabı sendikalar.

BAŞKAN - Buyurun.

2.- Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum anlayışınıza.

Sayın Elitaş benim konuşmamda ajite ettiğimi ifade etti. Bütün Parlamento şahittir. Ben konuşmalarımı son derece düzeyli yaparım, kesinlikle hakaretamiz tek kelime sarf etmem. Bu konuşmamda da konuşmamı Sayın Elitaş’ın konuşmasının üzerine kurguladım. Tutanaklar burada, getirip inceleyebiliriz ama ben kesinlikle ajite etmedim. Şunu da ifade ettim: “Eğer Sayın Elitaş bir anlaşmanın olduğunu burada zikrediyorsa bu çok olumlu bir gelişme. Biz bunu hararetle destekleriz.” dedim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – “Görüştük.” diyorum, “anlaşma” demiyorum. Hâlâ aynı şeyi söylüyorsun.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Bir saniye lütfen…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Ama sen yanlış dinliyorsun.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Ama bunun ötesinde…

Sayın Elitaş, ben sizi dinledim. Lütfen sakin olun. Sakin olun, yanlış dinlemiyorum.

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) – “Görüşme” ile “anlaşma” aynı şey değil.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Bütün Parlamento mu yanlış dinliyor?

Bakın, Sayın Elitaş, size çok net bir şey söylüyorum: Eğer 3.108 liranın yerine 1.500 lira net ücret ödemeyi taahhüt edin…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hâlâ yanlış yapıyorsun, hâlâ dinlememişsin.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Siz de eğer algılama noktasında…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Aklın başka yerde, sen başka şeyler söylüyorsun.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Ben farklı bir şey söylemiyorum. Ben günlerdir Tekel işçilerinin yanındayım, onları sık sık ziyaret ediyorum, onların sorunlarını yerinde görüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Buyurun, birlikte gidelim. Eğer bu cesareti gösteriyorsanız beraber gidelim. (CHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bunun cesaretle ne alakası var? Orada bir tehdit mi var? Tehdit mi var? Ne var?

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Hayır, hayır…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Cesaretle ne alakası var?

SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak) – Onlar ancak gaz bombasıyla giderler.

TEKİN BİNGÖL (Ankara) – Rahat ol diyoruz, sana bir şey yapmazlar.

CANAN ARITMAN (İzmir) – Korkma diyor…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Kışkırtıyorsun adamları, bak hâlâ kışkırtıyorsun.

BAŞKAN – Arkadaşlar, lütfen, bakınız, hepimiz…

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Evet, buyurun.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Sayın Elitaş Tekel işçilerinin kendilerine geldiğini söyledi, kabul ediyoruz ama buradaki asıl muhatap örgütlü sendikadır. Bireysel kişilerin kimler olarak gelip ne manada bir görüşme yaptıkları ithamıyla…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sizin grubunuza da geldi onlar, herkese geldiler. Onları saymıyor herhâlde.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - …işçiler arasında yanlış anlamalara meydan verecek bir açıklama bir grup başkan vekili tarafından, normal değildir.

BAŞKAN – Bakınız… Efendim…

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Muhatap olması gereken sendikadır, örgütüdür işçilerin.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bütün partilerin gruplarına gittiler. Onları yok sayıyorsun herhâlde.

BAŞKAN – Arkadaşlar…Arkadaşlar

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Çözüm örgütle aranmalıdır, örgütle çözülmelidir.

Ben teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Şimdi, arkadaşlar, bakınız…

Teşekkür ederim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sizin gruba da geldi, onları saymıyor musunuz, yok mu sayıyorsunuz?

BAŞKAN - Şimdi, biz bir sendika değerlendirmesi, sendika tartışması yapmıyoruz bakınız, bir konu üzerinde yapıyoruz…

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) – Muhatap örgüt, sendika olmalıdır.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Ben bir şey demiyorum.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

3.- Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/715) (S. Sayısı: 418) (Devam)

BAŞKAN - Evet, saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Karar yeter sayısını arayacağım.

Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Saygıdeğer arkadaşlarım, birinci bölümde yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.

İkinci bölüme geçeceğiz, fakat şimdi gruplar adına konuşmalar olacak, hiçbir grubun konuşmasının tamamlanması için yeterli vakit yoktur.

Bunu da dikkate alarak alınan karar gereğince, kanun tasarı ve teklifleriyle komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için, 20 Ocak 2010 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum, hayırlı akşamlar diliyorum.

Kapanma Saati: 19.52